kadın ve erkek Öğrencilere ayrı yurt uygulaması: ortak yaşamdan “tasarruf” edilir mi?

4
http://genclik.bilgi.edu.tr 01/11/2013 No: 4/2013 Kadın ve Erkek Öğrencilere Ayrı Yurt Uygulaması: Ortak Yaşamdan “Tasarruf” Edilir mi? Değerlendirme Notu Volkan Yılmaz 1 ve Gülşah Sezer 2 Ağustos ayı içerisinde Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun (YURTKUR) karma üniversite yurtlarını cinsiyete göre ayırmaya karar verdiğini duyurması kamuoyunda ve medya organlarında üniversite yurtlarına dair tartışmaları beraberinde getirmişti. 3 İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi olarak bizler de Bakanlığın yeni uygulamasına dair değerlendirmemizi kamuoyu ile paylaşarak bu tartışmalara katkı bulunmak istedik. Öncelikle okuyuculara Bakanlığın üniversite öğrenci yurt binalarının kadın 4 ve erkek yurtları olarak ayrılmasına dair yeni uygulamasından önce yürürlükte olan uygulamayı hatırlatmakta fayda görüyoruz. Yeni uygulama öncesinde yürürlükte olan karma üniversite yurtları uygulamasında, kadın ve erkek öğrenciler aynı odalarda ya da koridorlarda kalmıyorlar, ancak aynı yemekhane, kantin ve bahçeyi paylaşıyorlardı. Bakanlığın yeni uygulaması her ne kadar 2013 yılının Ağustos ayında gündeme gelse de, aslında ilgili düzenlemenin ilk uygulamalarını 2012 yılına kadar geri götürmek mümkün. 2012 yılı içerisinde ayında YURTKUR Genel Müdürlüğü’ne bağİstanbul’daki Edirnekapı ve Kadırga öğrenci 1 Öğretim görevlisi ve uzman araştırmacı, İstanbul Bilgi Üniversitesi 2 Yüksek lisans öğrencisi, İstanbul Bilgi Üniversitesi 3 Örneğin Oral Çalışlar’ın yeni uygulamayı eleştiren yazısına buradan, Aysel Alp’in Hürriyet’te yayınlanan detaylı haberine buradan ve Mustafa Durdu’nun HaberVaktim’de yayınlanan yurtlarının cinsiyete göre ayrılmasını destekleyen yazısına buradan ulaşabilirsiniz. 4 Feminist sosyal bilimler yazınında sıkça ifade edildiği üzere yetişkin bireyler için “kız” ve “kadın” kelimeleri bir ikilik ifade edecek biçimde kullanıldığında kadın bedenine ve cinselliğine dair cinsiyetçi bir müdahale anlamı taşımaktadır. Bu nedenle değerlendirme notunda 18 yaşının üzerinde üniversite öğrencilerinden bahsettiğimiz için ve cinsiyetçi bir dil kullanmamayı tercih ettiğimiz için böylesi bir ikilemi reddederek kadın kavramını kullanmayı uygun gördük.

Upload: genclik-calismalari-birimi

Post on 14-Mar-2016

240 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

Kadın ve Erkek Öğrencilere Ayrı Yurt Uygulaması: Ortak Yaşamdan “Tasarruf” Edilir mi? Değerlendirme Notu. Volkan Yılmaz ve Gülşah Sezer

TRANSCRIPT

Page 1: Kadın ve Erkek Öğrencilere Ayrı Yurt Uygulaması: Ortak Yaşamdan “Tasarruf” Edilir mi?

http://genclik.bilgi.edu.tr

01/11/2013 No: 4/2013

Kadın ve Erkek Öğrencilere Ayrı Yurt Uygulaması:

Ortak Yaşamdan “Tasarruf” Edilir mi?

Değerlendirme Notu

Volkan Yılmaz1 ve Gülşah Sezer2

Ağustos ayı içerisinde Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun (YURTKUR) karma üniversite yurtlarını cinsiyete göre ayırmaya karar verdiğini duyurması kamuoyunda ve medya organlarında üniversite yurtlarına dair tartışmaları beraberinde getirmişti.3 İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi olarak bizler de Bakanlığın yeni uygulamasına dair değerlendirmemizi kamuoyu ile paylaşarak bu tartışmalara katkı bulunmak istedik.

Öncelikle okuyuculara Bakanlığın üniversite öğrenci yurt binalarının kadın4 ve erkek yurtları olarak ayrılmasına dair yeni uygulamasından önce yürürlükte olan uygulamayı hatırlatmakta fayda görüyoruz. Yeni uygulama öncesinde yürürlükte olan karma üniversite yurtları uygulamasında, kadın ve erkek öğrenciler aynı odalarda ya da koridorlarda kalmıyorlar, ancak aynı yemekhane, kantin ve bahçeyi paylaşıyorlardı.

Bakanlığın yeni uygulaması her ne kadar 2013 yılının Ağustos ayında gündeme gelse de, aslında ilgili düzenlemenin ilk uygulamalarını 2012 yılına kadar geri götürmek mümkün. 2012 yılı içerisinde ayında YURTKUR Genel Müdürlüğü’ne bağlı İstanbul’daki Edirnekapı ve Kadırga öğrenci

1 Öğretim görevlisi ve uzman araştırmacı, İstanbul Bilgi Üniversitesi 2 Yüksek lisans öğrencisi, İstanbul Bilgi Üniversitesi 3 Örneğin Oral Çalışlar’ın yeni uygulamayı eleştiren yazısına buradan, Aysel Alp’in Hürriyet’te yayınlanan detaylı haberine buradan ve Mustafa Durdu’nun HaberVaktim’de yayınlanan yurtlarının cinsiyete göre ayrılmasını destekleyen yazısına buradan ulaşabilirsiniz. 4 Feminist sosyal bilimler yazınında sıkça ifade edildiği üzere yetişkin bireyler için “kız” ve “kadın” kelimeleri bir ikilik ifade edecek biçimde kullanıldığında kadın bedenine ve cinselliğine dair cinsiyetçi bir müdahale anlamı taşımaktadır. Bu nedenle değerlendirme notunda 18 yaşının üzerinde üniversite öğrencilerinden bahsettiğimiz için ve cinsiyetçi bir dil kullanmamayı tercih ettiğimiz için böylesi bir ikilemi reddederek kadın kavramını kullanmayı uygun gördük.

Page 2: Kadın ve Erkek Öğrencilere Ayrı Yurt Uygulaması: Ortak Yaşamdan “Tasarruf” Edilir mi?

yurtları cinsiyete göre ayrılmıştı.5 Bu gelişmeyi takiben 2012 yılının Ağustos ayı içerisinde İstanbul Milletvekili Şafak Pavey tarafından Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç tarafından cevaplandırılmak üzere yurtların cinsiyete göre ayrılma nedenlerine ilişkin bir soru önergesi verilmişti.6

Soru önergesinde Pavey Bakan Kılıç’a ilgili uygulamanın kadın ve erkek öğrencilerin birlikte sosyalleşmesinin önünde bir engel oluşturacağını aktarmış ve bu uygulamanın öğrenci taleplerine karşılık mı yapıldığını yoksa Bakanlığın takdiriyle oluşturulan bir politika değişikliği sonucu mu olduğunu sormuştu. Bakan Kılıç’ın 2012 yılının Kasım ayında verdiği cevapta ise karma yurtların kadın ve erkek öğrencilere göre ayrılmasının iktisadi verimliliğin bir gereği olduğu, genç kadınlara hizmet verecek yurtlarının yapımının öncelikli olarak sürdürüldüğü ve iktisadi verimlilik esaslarıyla çelişmediği ölçüde karma yurt uygulamasının da devam ettirileceği belirtilmişti.7 Bakan Kılıç talebin öğrencilerden mi Bakanlıktan mı geldiğine ilişkin bir açıklama yapmamıştı.

2013 yılına gelindiğinde ise karma yurtların cinsiyete göre ayrıştırılmasına hız verildi. 8 Bu uygulamaya bu yurtlarda kalan öğrencilerin bir bölümü başta olmak üzere çeşitli toplumsal kesimlerden tepkiler geldi. Medyaya yansıyan bu tepkilerde uygulamaya karşı çıkan öğrenciler, durumun kendileri için yarattığı mağduriyeti dile getirdiler ve bu uygulamanın ekonomik, sosyal ve kültürel anlamdaki olumsuz etkilerini eleştirdiler.9 Gençlerin eleştirilerine ek olarak EĞİTİM-SEN Ankara 5nolu Üniversiteler Şubesi Kadın Komisyonu ise Bakanlığın yeni uygulamasını eleştiren bir basın bildirisi yayınladı.10

Bu tepkilere cevaben Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç karma yurtların cinsiyete göre ayrılmasına yönelik yaptığı basın açıklamasında şunları dile getirdi: “Yurtların operasyonel yönetilmesine yönelik öğrencilerden gelen talepleri işleme koyuyoruz. Personel politikasının gereği hızla yeni yurtlar açıyoruz. Personelimiz artık yeterli değil, kadın yurtlarında bayan personelin erkek yurtların da erkek personelin görev yapabilmesi ve ortak alanlara herkesin rahatlıkla inebilmesi açısından bir planlama yapılıyor, yoksa karma yurtları ayırma gibi bir proje yok. Yurt sayısının artmasına paralel planlama yapılıyor. Tamamen yönetim operasyonunu kolaylaştırmak ve harcamalarında tasarruf odaklı. İlk yaklaşımımız personel giderlerinden, cari giderlerden, ortak alan giderlerinden tasarruf odaklı. İkinci yaklaşımımız yurtlar ayrıldığında yatak kapasitelerini arttırma imkânımız olacak. Ama niyet sorgusunda olanlar hemen başka bir yaklaşıma giriyorlar. Oysaki çocuklar okullarında kütüphanelerinde beraberler, bizim bu yönde bir yaklaşımımız yok."11

5 İstanbul’da Kadırga ve Edirnekapı karma öğrenci yurtlarının ayrılmasını konu edinen BİANET haberine buradan ulaşabilirsiniz. 6 İstanbul Milletvekili Şafak Pavey’in soru önergesinin tam metnine buradan ulaşabilirsiniz. 7 Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın Pavey’in soru önergesine yanıtına buradan ulaşabilirsiniz. 8 Eskişehir’de karma yurtların cinsiyete göre ayrılmasını konu edinen BİANET haberine buradan ulaşabilirsiniz. 9 Karma yurtların ayrılmasıyla birlikte, eski yurtlar genellikle kadın yurtları olarak üniversitelerin yakınlarında hizmet vermeye devam ediyor, ancak yeni yurtlar genellikle üniversitelere ve şehir merkezlerine daha uzak bölgelere inşa ediliyor ve erkek öğrencilere tahsis ediliyor. Böylelikle yeni yurtlardaki öğrenciler üniversiteye ulaşımı sağlamak için ulaşıma daha fazla harcama yapmak zorunda kalabiliyorlar. Ulaşım problemi yüzünden eve çıkmayı tercih eden öğrenciler ise üniversitelere daha yakın yerlerde yer alan konutların yüksek kira bedellerini karşılamak durumunda kalıyorlar. Dolayısıyla yurtların şehir merkezlerinden ve üniversitelerden uzak olması öğrencileri hem ekonomik açıdan mağdur ediyor hem de öğrencilerin şehir ve kampüs hayatına aktif katılımlarının önünde ciddi bir engel oluşturuyor. 10 Basın bildirisine buradan ulaşabilirsiniz. 11 Bu açıklamanın yer aldığı Radikal haberine buradan ulaşabilirsiniz.

Page 3: Kadın ve Erkek Öğrencilere Ayrı Yurt Uygulaması: Ortak Yaşamdan “Tasarruf” Edilir mi?

YURTKUR yetkililerinden gelen açıklamada ise bu uygulamanın “İslamî değil tamamen insani” olduğu savunuluyor. Açıklama şöyle: “Sadece yemekhaneleri ve kantinleri ortaktı. Kız öğrenciler, normalde şortlarıyla, başları açık şekilde yemekhaneye kantinlere inebilecekken erkek öğrenciler de olduğu için üstlerini değiştirmek zorunda kalıyorlardı. Kız öğrencilerden gelen talepleri de dikkate alarak, kızlara pozitif ayrımcılık yaparak, onları yeni yapılan yurtlara taşımaya karar verdik.”12

Bakan Kılıç ve YURTKUR yetkililerinin açıklamalarını değerlendirmeden önce, öğrenci yurtlarına dair yaklaşımımızı sunalım. Öğrencilerin üniversiteyi ailelerinin yaşadığı şehirden farklı bir şehirde okumasını, farklı kültürlerden gelen kişilerin birbirini tanıma ve anlaması açısından önemli bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Üniversitelerin öğrencilere formel bilimsel ve eleştirel düşünceyi temel alan eğitim hizmetleri sunan/sunması gereken kurumlar olduğu kadar, gençlere yeni bir kamusallık oluşturma ya da bu kamusallığa dahil olma ve toplumsal yaşama aktif katılım imkanları sunması gereken kurumlar olduklarını düşünüyoruz. Şüphesiz ki öğrencilerin ortak bir kamusallık oluşturabilmeleri ancak ortak yaşam alanlarının varlığıyla mümkündür. Öğrencilerin ortak yaşam alanları arasında kampüsler, şehir merkezleri olduğu kadar, öğrenci yurtlarının da önemi büyüktür.

Bu çerçevede, Bakan Kılıç’ın açıklaması ile YURTKUR yetkililerinin açıklamalarında karma yurtların cinsiyete göre ayrılmasına yönelik iki neden öne çıkıyor. Bu nedenlerden ilki, karma yurtların iktisadi olarak kadınlar ve erkekler için ayrı yurtlardan daha az maliyetli olduğu iddiası. Bu iddianın iktisadi temeli ve ne boyutta bir tasarruf getireceği bilgisi henüz kamuoyu ile paylaşılmadı. Ancak bizim görüşümüze göre Bakan’ın karma yurtlar yerine cinsiyete göre ayrılmış yurtların daha az maliyetli olduğu savı temellendirilseydi dahi, üniversite yaşamının sağladığı eğitim olanakları kadar sosyalleşme olanakları ile de öğrencileri geliştirdiği düşünüldüğünde, bu tasarrufun kadın ve erkek öğrencilerin birlikte sosyalleşebileceği alanlarının birinin kaybolması için yeterli bir gerekçe oluşturmazdı.

Bakan Kılıç ve YURTKUR yetkililerinin açıklamalarında yurtların cinsiyete göre ayrılmasına öne çıkan ikinci neden ise kadın öğrencilerin karma yurtların ortak alanlarına oranla cinsiyete göre ayrılmış yurtların ortak alanlarında daha rahat edecekleri ve cinsiyete göre ayrılmış yurt talebinin kadın öğrencilerden geldiği iddiası oluşturuyor. Bu çerçevede her iki açıklamada da cinsiyete göre ayrılmış yurtlar kadın öğrencilere yönelik bir “pozitif ayrımcılık” uygulaması olarak sunuluyor. Henüz Bakanlık ya da YURTKUR karma yurtlarda kadın öğrencilerin ortak alanlarda rahat edemediklerine yönelik ilgili kurumlara ilettikleri yazılı şikayetlerine ve cinsiyete göre ayrılmış yurt taleplerine dair herhangi bir raporu kamuoyu ile paylaşmadı. Dolayısıyla üniversite gençliğinin yaşamını etkileyen bu politika değişikliğinin demokratik bir süreç sonucunda gerçekleştiğine dair henüz yeterli bilgi yoktur.

Öte yandan cinsiyete göre ayrılmış yurtların bir pozitif ayrımcılık uygulaması olarak değerlendirilmesinin güç olduğu inancındayız. Çünkü pozitif ayrımcılık uygulamaları, ortak kamu alanlarına ya da kamu hizmetlerine eşit erişimi sağlamak amacıyla bazı dezavantajlı grupları destekleme hedefiyle uygulanan ek tedbirlerden oluşur. Dolayısıyla pozitif ayrımcılık uygulaması örneğin parkların engelli bireyler için erişilebilir olmadığı bir kentte engelli bireyler için ayrı parklar yapmayı değil, parkları engelli bireylerin erişimine açmayı mümkün kılacak düzenlemeleri simgeler. Bizim yaklaşımımız çerçevesinde yurtlar ile ilgili kadınları merkeze alan bir pozitif ayrımcılık

12 Bu açıklamanın yer aldığı Radikal haberine buradan ulaşabilirsiniz.

Page 4: Kadın ve Erkek Öğrencilere Ayrı Yurt Uygulaması: Ortak Yaşamdan “Tasarruf” Edilir mi?

yaklaşımının uygulaması, yurtları cinsiyete göre ayırmayı değil, tüm yurtları kadın öğrenciler için güvenli kılmayı mümkün hale getirecek önlemleri almayı gerektirir (Örn. Yurtlarda cinsel tacize ve cinsel saldırıya yönelik destek birimlerinin kurulması). Bakanlığın ve YURTKUR’un bu yönde adımlar atması kadın öğrencilerin yurtlardaki yaşam kalitelerinin arttırılması açısından olumlu olabilir.

YURTKUR’a bağlı öğrenci yurtlarının cinsiyete göre ayrıştırılmasının, özellikle YURTKUR yurtlarında kalmanın dışında kalan barınma seçeneklerini finansal olarak karşılama ihtimali bulunmayan dar gelirli öğrencilerin yaşamlarını etkileyeceğini hatırlatmak isteriz.13 Bu durumun kendisi, 9 Ekim 2013 tarihli değerlendirme notunda işaret ettiğimiz gibi, kadın ve erkek öğrencilerin birlikte sosyalleşme imkanlarının özellikle dar gelirli öğrenciler için kısıtlanması sonucunu doğurabilir.

Son olarak yurt politikalarında gerçekleştirilen bu değişikliğin, alınan karardan en çok etkilenecek olan yurtlarda ikamet eden üniversite öğrencilerinin iradesi dışında kararlaştırılmasının demokratik bir gençlik politikaları anlayışı ile bağdaşmadığına inanıyoruz.

13 Üniversite Öğrencileri ve Barınma Sorunu: Özgürlüğün Bedeli Olur mu? başlıklı İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi tarafından yayınlanan değerlendirme notuna buradan ulaşabilirsiniz.