kapadokya stratejİk yÖn plani - wordpress.com · kapadokya stratejik yön planında ^sınırsız...
TRANSCRIPT
KAPADOKYA STRATEJİK
YÖN PLANI
TASLAK RAPOR
Kültür Öncelikli Bölgesel Yol Haritaları
Ekim 2012
Aralık 2012
Bu taslak rapor;
20 Kasım 2012 tarihinde Nevşehir’de
gerçekleştirilen 1. Bölge Çalıştayı sonuçları
dikkate alınarak, 12 Aralık 2012’de
Kayseri’de düzenlenecek 2. Bölge Çalıştayı
için bir tartışma metni olarak
hazırlanmıştır.
Kayseri Çalıştayı’ndan elde edilecek
sonuçlar doğrultusunda sonlandırılacak
olan “Kapadokya Stratejik Yön Planı”;
Kültür Öncelikli Bölgesel Yol Haritaları
Programı kapsamında, Tarihi Kentler Birliği
adına ve Türkiye Belediyeler Birliği’nin
desteğiyle, ÇEKÜL Vakfı tarafından
hazırlanmaktadır.
1 ÜÇLÜ BAKIŞ: UYUM COĞRAFYASI .................. 4
1.1 SINIRSIZ SINIRLAR: Vadilerin Buluşması 4
1.1.1 Anadolu ........................................ 4
1.1.2 Büyük Kapadokya ......................... 4
1.1.3 Çekirdek Kapadokya ..................... 5
1.2 GEÇMİŞTEN GELECEĞE BAKMAK: DÜN,
BUGÜN, YARIN ................................................... 6
1.2.1 DÜN .............................................. 6
1.2.2 BUGÜN ....................................... 10
1.2.3 Kültürel İzler ............................... 13
1.2.4 EKONOMİK DİNAMİKLER ........... 14
1.2.5 Sorun ve Tehditler...................... 15
1.2.6 YARIN ......................................... 17
1.2.7 Yerel ve Bölgesel Planlama
Çalışmaları ................................................... 17
1.2.8 Gelecek Yatırımları ..................... 20
1.2.9 Temel Beklentiler ....................... 20
1.3 VADİLERİN DERİNLİĞİ; KATMAN,
YAŞAM, GİZEM ................................................. 22
1.3.1 Katman ....................................... 22
1.3.2 Yaşam ......................................... 22
1.3.3 Gizem ......................................... 23
2 BEK ANALİZİ ................................................. 24
2.1 B ANALİZİ ........................................... 24
2.1.1 BİRİKİM ..................................... 24
2.1.2 BEREKET .................................... 24
2.1.3 BECERİ ....................................... 25
2.1.4 BAKIŞ ......................................... 26
2.1.5 BÜYÜME ................................... 26
2.1.6 BEKLENTİ ................................... 27
2.2 E ANALİZİ ........................................... 29
2.2.1 EKOLOJİ ..................................... 29
2.2.2 EKONOMİ .................................. 30
2.2.3 EŞİTLİK ....................................... 31
2.2.4 EDİNİM ...................................... 32
2.2.5 ETKİNLEŞTİRME ........................ 33
2.2.6 ENTEGRASYON ......................... 34
2.3 K ANALİZİ ............................................35
2.3.1 KİMLİK ........................................35
2.3.2 KORUMA ....................................36
2.3.3 KAPASİTE ...................................36
2.3.4 KALKINMA .................................37
2.3.5 KATILIM ......................................38
2.3.6 KURGU .......................................38
3 UYUM COĞRAFYASI ......................................39
3.1 Kültürel Peyzaj .....................................39
3.2 Kültürel Peyzajlar ve Kimlikleri ............40
3.2.1 Kızılırmak Bölgesi ........................40
3.2.2 Tüf Bölgesi...................................40
3.2.3 Erciyes Bölgesi ............................40
4 STRATEJİK YÖNDEN VİZYONA DOĞRU ..........42
4.1 BÖLGESEL KENTSEL VİZYONLAR ..........42
4.2 BÖLGESEL VİZYON İÇİN ANAHTAR
TEMALAR ..........................................................42
4.3 KAPADOKYA STRATEJİK YÖN PLANI
VİZYON ÖNERİLERİ ............................................42
5 STRATEJİK YÖN; TEMEL STRATEJİLER ...........43
5.1 VADİ: Katmanların Ekonomisi ..............43
5.2 MİRAS: Vadilerin Ahengi ......................46
5.3 YAŞAM: Denge .....................................49
5.4 ERK: Değerin Yönetimi .........................51
6 ÇARPAN ETKİLEŞİM STRATEJİ ÇERÇEVESİ .....53
7 YAŞAYAN VADİLER 5 DERS ............................55
7.1 Örnek İncelemesi .................................55
7.1.1 Büyük Kanyon Ulusal Parkı .........55
7.1.2 Dartmoor Milli Parkı Yönetim Planı
İngiltere 56
7.1.3 Clonmacnoise Manastır Şehri ve
Kültürel Peyzajı Yönetim Planı 2009-2014 ...57
7.1.4 Tamar Vadisi Önemli Doğal
Güzellik Alanı (AONB) Yönetim Planı 2009-
2014 58
7.1.5 Wvye Nehri Vadisi Yönetim Planı
2009- 2014 ...................................................59
1 ÜÇLÜ BAKIŞ: UYUM
COĞRAFYASI
Kapadokya Stratejik Yön planının strateji
çerçevesinin ilk adımı üçlü bakıştır. Yön
planının bölge vizyonu, temel stratejileri ve
ürünlerine altlık oluşturması amacıyla bölgenin
geçmişinden geleceği; dün, bugün, yarın
zaman dilimlerinde, sınırsız sınırlar
perspektifinde incelenmiş ve farklılık temaları
ortaya konulmuştur.
1.1 SINIRSIZ SINIRLAR:
Vadilerin Buluşması
Kapadokya bölgesi Orta Anadolu’nun
doğusunda, morfolojik çeşitlilik ve kültürel
etkileşimler ile şekillenmiş, çağlar içinde
sınırları farklılık göstermiş eşsiz ve özel bir
coğrafyadır. Bu özellikler bölgeye idari
sınırların ötesinde bir bakışı gerekli kılar.
Kapadokya Stratejik Yön Planı’nda “Sınırsız
Sınırlar” olarak ifade edilen bu bakış açısı ile
Kapadokya uyum coğrafyası tarihsel ve coğrafi
nitelikleri bağlamında; Anadolu, Büyük
Kapadokya ve Çekirdek Kapadokya olarak üç
başlık altında incelenmiştir.
1.1.1 Anadolu
Akdeniz, Ege ve Karadeniz ile çevrili olan
Anadolu coğrafyası tarihsel derinliği ile dünya
tarihinin en önemli halkalarından biridir. Doğal
yapısı ve kültürel birikimi ile öne çıkan
Anadolu mozaiğinin en hassas ve gizemli
parçası olan Kapadokya ise Anadolu’nun
kalbinde yer almaktadır.
Asya ve Avrupa’nın kesişim bölgesinde,
yeryüzünün en eski yerleşimlerine kucak açmış
bölgenin geçmişine ait izler Paleolitik döneme
kadar uzanmaktadır. Bölge Anadolu, Akdeniz,
Karadeniz ve Orta Doğu’nun düğümlendiği bir
coğrafya olarak Hıristiyanlığın yayılması,
Türklerin batıya açılması gibi dünya tarihini
değiştiren olayların beşiğidir. Aynı zamanda
İpek Yolu ve Baharat Yolu gibi önemli ticaret
yollarından, günümüz koridorlarına kadar
uzanan küresel ağlar sisteminin kilit
noktasında bulunur.
Kapadokya, Orta ve Güney Toros sıra
dağlarının buluştuğu bir coğrafya ile etkileşim
halindedir. Bölge Kilikya Kapısı ile
düşünüldüğünde Orta Anadolu’nun Akdeniz’e
oradan Mezopotamya’ya açılan kapısıdır.
Toroslar’dan güneye inen vadiler boyunca
uzanan akarsular ise Çukurova’nın can
damarıdır.
1.1.2 Büyük Kapadokya
Antik çağlarda İç Anadolu’nun doğusunun
önemli bir kesimini kapsayan bölge, kuzeyde
Kuzey Anadolu Dağları, güneyde Toroslar,
doğuda Fırat Nehri ve batıda Kızılırmak
Nehri’ne kadar uzanır. Günümüz idari sınırları
düşünüldüğünde Büyük Kapadokya bölgesi
Kırşehir, Nevşehir, Aksaray, Niğde, Kayseri,
Malatya illerinin önemli bir kısmını; Ankara’nın
doğusu, Yozgat ve Sivas’ın güneyini ve
Adana’nın kuzey bölümlerini kapsamaktadır.
Bölgeden geçen en önemli nehir ve bölgenin
can damarı olan Kızılırmak, Kapadokya’yı
doğudan batı yönünde bir yay çizerek takip
eder. Kızılırmak yayı içindeki Orta Kızılırmak
Havzası bölgenin en verimli topraklarını
barındırır. Havzalar ve dağları kavuşturan
bozkırlar sistemi, platolar ve volkanik arazileri
ile Büyük Kapadokya, Anadolu ile etkileşim
içinde olan bir coğrafyayı tanımlar.
Büyük Kapadokya toprakları Hitit, Pers,
Kapadokya, Roma, Selçuklu ve Osmanlı gibi
uygarlıkların gelişme ve çöküşlerine şahit
olmuş, bu dönemlere ait yaşam izleri
katmanlar halinde günümüze ulaşmıştır.
Kapadokya’nın yazılı tarihi Hitit uygarlığı ile
başlar ve bölge daha sonra Pers işgaline uğrar.
Kapadokya sözcüğünün Persçe’de “güzel atlar
ülkesi” olduğu tahmin edilmektedir. Büyük
İskender’in Persleri yenilgiye uğratmasıyla
bölgede Kapadokya Krallığı kurulur. Her ne
kadar Kapadokya Persler arasında bir çekişme
bölgesi olsa da gelişen İslam uygarlığı ile sınır
haline gelene kadar güvenli bir bölge olarak
kalmıştır. Aynı zamanda, Kapadokya Bölgesi
Anadolu’daki konumu ile önemli ulaşım
yollarının üzerinde yer almaktadır. Örneğin
Ankyra- Tyana- Kilikia yolu; Hıristiyanlığın
gelişmesinden sonra Hacı Yolu olarak
adlandırılmıştır.
1.1.3 Çekirdek Kapadokya
Kapadokya’ya morfolojik çeşitliliğini veren en
önemli etkenlerden biri bölgede yoğun
volkanik hareketlerin gerçekleşmiş olmasıdır.
Kapadokya Volkanik Bölgesi’nin şekillendirdiği
ve Çekirdek Kapadokya olarak adlandırılan
bölge; Erciyes Dağı, Hasandağı, Göllüdağ gibi
volkanik dağların çevresindedir. Bölge;
Nevşehir ilinin tümü, Niğde, Kırşehir, Aksaray
ve Kayseri illerinin büyük bölümüne
yayılmıştır. İç Anadolu’nun en yüksek doruğu
olan Erciyes Dağı Kayseri ili sınırları içinde,
Melendiz Dağı Niğde ilinde ve Hasan Dağı
Niğde ve Aksaray illeri sınırları içinde yer alır.
Kapadokya sayısız vadinin buluştuğu bir
coğrafyadır. Bölgede tektonik hareketler ile
oluşan çanaklar Nevşehir’den Kayseri’ye
doğuya doğru uzanan Kızılırmak platosu gibi
geniş, yüksek ve eğimli platolara dönüşmüştür.
Kızılırmak ve Melendiz gibi nehirler ve kolları
bu platoları yarıp, dar ve derin vadileri
oluşturmuştur. Volkanik dağların püskürttüğü
kül, lav, tüf, tabakaları ve kayaçlar birikmiştir.
İklim hareketleri ile platolar üzerindeki tüflü
örtüler ise günümüzde peri bacaları olarak
adlandırılan biçimde oyulmuştur. Paleolitik
dönemden sonra yaşama olanak vermeyen
volkanik aktiviteler daha sonra bölgenin
bereketi, insanların sığınağı, kısacası bir yaşam
kaynağına dönüşmüştür.
Roma dönemi ile ve Kapadokya Hıristiyanlık
için önemli bir merkez konumunu alır. Bizans
Döneminde ise altın çağını yaşar. Bölgedeki
kiliselerin ve resimsel bezemelerin büyük
çoğunluğu bu dönemde yapılmıştır. 1071
yılında Selçuklu ve Bizanslılar arasında
gerçekleşen Malazgirt Savaşı sonrası
Kapadokya Bizanslıların elinden çıkmış ve
bölgede Türk Dönemi başlamıştır.
1.2 GEÇMİŞTEN GELECEĞE
BAKMAK: DÜN, BUGÜN,
YARIN
1.2.1 DÜN
1.2.1.1 Doğal Değerler
Yanardağlar
Üçüncü Jeolojik Zaman’ın ikinci yarısına
Neojen denir (25 milyon yıl önce). Bu
dönemde, yer kabuğunun derinliklerinde
bulunan mağma, sertleşmiş yer kabuğunda
oluşan yarıkların arasından dışarı çıkıp Erciyes
(Kayseri), Hasan Dağı (Aksaray ve Niğde),
Melendizler (Niğde) gibi volkanların
oluşmasına yol açmıştır. Ana bacalar
yetmeyince bölgede yeni kraterler oluşmuş,
faaliyete katılarak tepelerin oluşmasına yol
açmıştır: Kalecik Tepe, Güneydağı Tepe,
Korudağı, Kocadağ, Kuzey Tepe, Susam Sivrisi
gibi tepeler, Acıgöl patlama çukuru çevresinde
oluşmuştur. Kuzeyden güneye 170 km,
doğudan batıya 150 km’lik alanı
biçimlendirdirler.
Topoğrafyanın üzerine biriken kül katmanları
yüzlerce metreyi bulurken, bir yandan da dış
aşınma başlamıştır. Devamlı ve bol yağışların
egemen olduğu “pluviyal dönem” ve aşınmayı
kolaylaştırıcı coğrafya koşullarının etkisiyle
bugünkü şekiller meydana gelmiştir.
Vadiler
Bölgenin Kuzeyinde akan Kızılırmak havasının
kolları, tüfün içini aşındırarak, bugün bölgeye
damgasını vruan vadileri meydana getirmiştir.
Bunların arasında en öne çıkan vadiler,
Aksaray’da Ihlara Vadisi, Kayseri’de Soğanlı
Vadisi olarak sayılabilir. Melendiz Dağı’ndan
Melendiz Suyu tarafından şekillendirilmiş
Ihlara Vadisi sıcak su kaynakları bakımından
zengindir. Bunların arasında Ziga kaplıcaları
bugün ekonomik olarak işletilmektedir. Bu
kaynağın dışında, Ihlara ve Selime köyleriyle
Ilısu ve Belisırma köylerinde bulunan sıcak su
kaynakları da mevcuttur. Diğer vadiler,
Göreme, Zelve, Kızıl Devrent (Pembe Vadi),
Kılıçlar, Güllüdere, Bağlıdere, Killik (aya
Harman), Güvercinlik, Görkündere,
Zemideresi, Pancarlık, Hallaçdere vadileri
olarak sıralanabilir.
Peri Bacaları
Volkanların püskürttüğü katı ve akıcı
maddeler, çeşitli renklerde ve sertliklerde bir
örtüyü tüm yöreye kaplamıştır. Dünyanın
içinden gelen bu yapıyı daha sonra rüzgar,
yağmur gibi dış güçler aşındırmaya başlamış ve
peri bacalarının doğmasına nenden olmuştur.
Volkanik oluşum Göreme’de, Avcılar’da,
Zelve’de, Görkündere’de, Açık Saray’da,
Devrent’te peri bacaları ve vadileri meydana
getirmiştir. Tek başlıklı, tek gövdeye bitişik ikili,
üçlü başlıklı, mantar tipli peribacaları bölgede
görülmektedir.
1.2.1.2 Uygarlıklar
Kapadokya Bölgesi’ne damgasını vurmuş
başlıca uygarlık dönemleri aşağıdaki gibidir.
Neolitik Çağ
Orta Anadolu’daki ilk insan yerleşimi olan
Aşıklı Höyük, Melendiz Irmağı kenarında
bulunmaktadır. M.Ö. 8. binyılda, Orta
Anadolu’daki insan toplulukları ilk defa köy
yerleşimlerinde yaşamaya başlamış ve buğday
ve arpa tarımı yapmaya başlamıştır. Aşıklı
Höyük, günümüzden 10 bin yıl öncesine
dayanan ve hiçbir benzeri bulunmayan eşsiz
bir kültürel mirastır.
Asur Ticaret Kolonileri
Kayseri’nin 20 km doğusunda bulunan Kültepe
Höyüğü, eski adıyla Kaniş, M.Ö. 2. binyılda
Kayseri ovasının en önemli başkentiydi. Kentin
hemen yanında ise aşağı kent konumunda
olan Asur tüccarlarının kurduğu ticaret
merkezi Kaniş karumu bulunmaktadır. Kaniş,
Anadolu ile Mezopotamya arasındaki
uluslararası ticaretin merkeziydi. Alanda
bulunan binin üzerinde eski Asurca yazılmış
tabletler, dönemin siyasi, ticari ve hukuki
gerçeklerine ışık tutmakta ve Anadolu’nun ilk
yazılı belgeleri olma özelliğini taşımaktadır.
Bundan dolayı Kaniş aynı zamanda Anadolu
tarihinin yazıldığı yer olarak da görülmektedir.
Hitit Dönemi
Hitit uygarlığı Kapadokya’ya derin izler
bırakmış bir dönemdir. Kapadokya Bölgesi,
Hitit İmparatorluk Çağı’nı izleyen dönemde
Tabal ülkesi olarak anılmaktaydı. Nevşehir-
Niğde’den Gürün’e kadar uzanan Tabal
Ülkesi’nin güneybatısında bugünkü Niğde’nin
bulunduğu bölgede Tukhana-Tuvanuva ve
Hubuşna Krallıkları, doğusunda bugünkü
Malatya ilini kapsayan Melid Krallığı
bulunmaktaydı. Kayseri’nin 68 km
kuzeydoğusundaki Kululu’nun Tabal
Krallığı’nın başkenti olduğu düşünülmektedir.
Burada, kayalıkların üstünde kurulu bir kale ve
bir saray kalıntılarının dışında bir de yazıtlar
bulunmaktadır. Yazılar, Kayseri ve Nevşehir
peyzajına yayılmıştır. Tabal Krallarının en
tanınanı, Konya Ereğli’deki İvriz
Kabartması’nda fırtına tanrısı Tarkhu ile tasvir
edilen Kral Varpalavas’tır.
Asur Kralı Sargon tarafında bir Asur eyaleti
konumuna gelen Tabal, M.Ö. 8. Yüzyılda
Perselerin etkisine girmiştir.
Pers Hanedanlığı
Ahameniş hanedanının üçüncü kralı olan
birinci Darius, M.Ö. 6. yüzyılda Kapadokya’yı
bir İran Satraplığı olarak yönetmiştir. İran’da
bulunan Behistun yazıtında Darius güzel atlar
ülkesi anlamına gelen Katpatuka’dan
bahseder. Bu sözün, günümüz Kapadokya
ismine dönüştüğü tahmin edilmektedir.
Kapadokya Krallığı
Büyük İskender’in Pers ordularını yenmesinin
ardından Ariarthes, M.Ö. 332-322 yılları
arasında Kapdokya’nın kralı olur ve Kapadokya
Krallığının sınırlarını Karadeniz’e kadar
genişletir. V. Ariarthes Eusebes zamanında
(M.Ö. 163-130) Kayseri, Eusebeia adıyla
Kapadokya Krallığı’nın başkenti olur. En büyük
ikinci kent olan Tyana ise (Kemerhisar, Niğde),
Torosların kuzey eteğinde bereketli ve geniş
bir ovada kurulmuştu. Tarımsal faaliyetlerinin
zenginliği, Kilikia Kapısı’na yakınlığı yani kavşak
konumda bulunması, yöredeki gümüş
yataklarının denetimi altında tutmasından
dolayı zengin bir kentti.
Roma ve Bizans
M.Ö. 63’de Roma’nın hükmü altına giren
Kapadokya, Ariobarzanes’in krallığı olarak
varlığını sürdürmüştür. M.S. 17’de ise,
İmparator Tiberius Kapadokya’yı bir Roma
eyaletine dönüştürmüştür. 330 yılında
Byzantion’un I. Constantinus tarafından
imparatorluğun ikinci başkenti ilan edildikten
sonra Doğu Roma İmparatorluğu’nun bir
parçası haline gelmiştir. M.S. 9. yüzyılın ikinci
yarısından 1071’e kadar altın çağını yaşayan
Kapadokya, kiliseeler ve resimsl bezemelerin
büyük bir çoğunluğunu bu dönemde meydana
getirmiştir. Kapadokya kaya mimarlığı, Bizans
kilise mimarisinin tüfün içine yontularak
şekilsel olarak elde edilmesidir. Sütun, sütun
başlığı, kemer, pandantif gibi yapısal
elemanlar, işlevsel olmaksızın sembolik olarak
yer almaktadır. Kiliselerdeki freskolar ve
bezemeler ise, genellikle İsa’nın yaşamını ve
incil sahnelerini betimlemektedir. Tokalı Kilise,
Yılanlı Kilise, Azize Barbara Kilise gibi en
önemli örnekler 8. yüzyıldan sonrasına aittir.
Selçuklu ve Beylikler
Anadolu’nun Selçuklulara geçmesiyle yeni bir
imar faaliyeti ile donatılan Anadolu
coğrafyasında, Kapadokya Bölgesi, Konya’ya
yakınlığı ve İpek Yolu’nun üzerinde olması
itibariyle Selçukluların en önemli odaklarından
birisi olmuştur. Bu dönemde Kayseri,
Kapadokya’nın odak kenti olmuştur.
Anadolu’nun Selçuklu kimliğine bürünmesinde
etkili olan mimari, Kayseri’de anıtsal yapılarda
büyük bir zenginlik ve çeşitlilik göstermiştir.
Camiler, medreseler, türbe ve kümbetler,
Anadolu’nun yeni kimliğini yaygınlaştıran
mimari unsurlar olmuştur. Kentin bilim, kültür
ve sağlığa verdiği önem, Çifte Medrese gibi
anıtlarda kendini göstermektedir. Bu
disiplinlerin buluştuğu en önemli simge yapı, I.
Gıyaseddin Keyhüsrev’in yaptırdığı Tıp
Medresesi ve kızkardeşi Gevher Nesibe
Hatun’un yaptırdığı Şifaiye, eğitim ve
uygulamayı birlikte ele alan bir tasarımın öncü
örnekleridir. İç kalenin dibindeki Huand Hatun
Külliyesi, 1238 yılında I Alâeddin Keykubad’ın
eşi olan Mahperi Huand Hatun tarafından
yaptırılmıştır.
Dulkadiroğulları’ndan Melik Nasuriddin
Mehmed Bey tarafından 1432’de yaptırılan
Hatuniye Medresesi, Beliykler döneminin
Kayseri’deki en önemli anıtlarından biridir.
Kayseri’nin batısında, Selçuklu sultanı Alâeddin
Keykubâd’la ilişkili Keykubâdiye, küçük bir
gölün kenarında bir yazlık sarayıdır. Önemli
diğer anıtlar, Erkilet Hızır İlyas Köşkü, Argıncık
Köyü Haydar Bey Köşküdür. Bünyan (Ulu Cami
1256) ve Develi (Ulu Cami) ilçeleri de önemli
Selçuklu yerleşimleridir.
Nevşehir’de ise, XIII. yüzyılda Hacı Bektaş
Veli’nin varlığıyla gelişen ve sürekli eklerle
zenginleşen Hacı Bektaş Külliyesi, Selçuklu,
Beylik, Osmanlı dönemlerinin izlerini taşır.
Ürgüp’ün güneyinde Damsa/Taşkınpaşa
köyünde Karamanoğulları döneminin (XIV. yy)
önemli bir yapılar topluluğu yer almaktadır:
cami, iki türbe, medrese ya da saray olarak
nitelenen bir yapıdan oluşmaktadır.
Aksaray çoğunlukla Karamanoğulları
döneminin mirasını taşır: Ulu Cami, Zinciriye
Medresesi bu dönemin belli başlı eserleridir.
Selçuklu dönemini yansıtan anıtlar ise Kızıl
Minare/Eğri Minare’dir. Niğde ise vali
Zeyneddin Başara’nın yaptırdığı Alâeddin
Camisi ile Selçuklu dönemini yansıtmaktadır.
İpek Yolu’nun bir bölümünü hakmiyeti altına
alan Selçuklular’ın kervanyollarına inşa
ettikleri görkemli kervansaraylar ve hanlar,
özellikle Konya ve Kapadokya bölgesindeki
güzergâhları donatmışt ve peyzajın bir parçası
haline gelmiştir.
Osmanlı
Damat İbrahim Paşa’nın, doğduğu kent olan
Nevşehir’ özel önem vermesi sebebiyle, kentin
imar faaliyetleri 18. yüzyılın başından itibaren
yeni bir ivme kazanmıştır. Kente egemen olan
öğe, 1718-1726 yılları arasında tamamlanan
Damat İbrahim Paşa Külliyesi, medrese,
kütüphane, hamam, imaret, sıbyan
mektebinden oluşmaktadır ve Lâle Devri’nin
sanatsal anlayışını yansıtmaktadır. Gülşehir’de
ise dönemin en önemli anıtı Karavezir
Külliyesi’dir (1799).
Yollar
Antik dönemde Kapadokya, Anadolu’nun tam
ortasındaki konumuyla Batı-Doğu, Kuzey-
Güney aksalarının kesiştiği bir kavşaktır.
Özellikle Karadeniz Bölgesi’nden ve Gülek
Boğazı üzerinden Akdeniz’e geçiş bakımından
önemli bir ticaret ve siyasi hat olarak yerini
almıştır.
Ankyra-Tyana-Kilikia yolu (Ankara-
Kemerhisar-Gülek Boğazı): İstanbul-Ankara
üzerinden gelip, Tuz Gölü’nün doğu tarafından
Aksaray ve Tyana’ya oradan Kilikia Kapılarına,
yani Gülek Boğazı’na ulaşır.
Pontu Euksenios-Mazaka yolu (Sinop-
Kayseri): Karadeniz kıyısını iç kesime ve
Akdeniz’e bağlayan bu yol, özellikle M.Ö. IV.
yüzy ortalarına kadar ticari açıdan büyük önem
taşımaktaydı. Karadeniz’den Akdeniz’e inen bu
yol, Sinop-Samsun-Amasya-Büyük Nefesköy-
Kayseri üzerinden ya Kemerhisar-Pozantı-
Gülek Boğazı, ya da Develi-Kozan üzerinden
Akdeniz’e ulaşır.
İkonion-Garsaura-Mazaka yolu (Konya-
Kayseri): Batı’dan, Konya üzerinden Aksaray
ve Kayseri’ye ulaşan bu yok, Ege-Kapadokya
ilişkisi açısından önemliydi. Kayseri kenti,
yolların kavşak noktasında kurulmuştu.
Buradan Kuzey Doğu yönünden Sivas’a, doğu
yönüne ise Elbistan üzerinden Malatya’ya
açılırdı. Bu yol, Darius’le birlikte “Pers Kral”
yolu olarak da bilinir.
1.2.1.3 Ekonomik değerler
Hayvancılık: Çorak ve verimsiz toprakları olan
bölgede, bozkırlarda iyi cins atlar ve katırlar
yetişmiş. Asur ve Pers İmparatorlarına vergi
olarak gönderilen aygırlar ve katırlar, antik
çağda ün yapmıştır.
Madencilik: Toroslarda gümüş madenleri
Kapadokya Krallığı döneminde önemli bir
zenginlik kaynağı olarak değerlendirilmiş.
Tabal Krallığı döneminde (M.Ö. 1200-332)
madencilik önemli bir ekonomik faaliyet olarak
yer almış.
Taş işlemeciliği: Fildişine benzer beyaz bir taş
olan onyx, alabest, düz taş yatakları
Köle ticareti: Sert iklim koşullarına dayanıklı
yerli halk, toprak sahipleri tarafından
satılırmış.
Sanayi: Bölgede sanayi faaliyetleri, IV. yüzyılda
dokuma faaliyetleri ve silah üretim
atölyelerinde başlamıştır.
1.2.2 BUGÜN
Bölge’nin Stratejik yönünün çizilmesi için
günümüz dinamikleri dikkatle ele alınmalıdır.
Kapadokya bölgesinin geçmişten günümüze
uzanan kültürel izleri, doğal değerleri,
ekonomik dinamikleri ve bu kapsamdaki sorun
ve tehditler bugün başlığının kapsamını
oluşturmaktadır.
1.2.2.1 Doğal Değerler
Kapadokya nadir vadileri, eşsiz topografyası ve
bozkırları ile Orta Anadolu Kapalı Havzası ve
Kızılırmak Havzası’nın belirli kısımlarını içine
alır. Bölge kara iklim kuşağında bir plato
görünümündedir. Bölgenin en önemli yer üstü
su kaynakları Kızılırmak Nehri ve Melendiz
Çayı’dır. Bölge peribacaları gibi nadir
jeomorfolojik oluşumlara, verimli tarım
arazilerine, jeotermal kaynaklara ve önemli bir
biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapar.
Kapadokya’nın doğal değerleri geçmişten
günümüze yaşamın kaynağı olmuştur. Bu
değerler bölgenin yaşam kültürünü ve aynı
zamanda Kapadokya’nın özgün mimarisini
şekillendirmiş, insanlara barınacakları bir alan
sağlamıştır. Bu anlamda bölgenin doğal
sistemlerinin korunması ön planda
tutulmalıdır.
Bölgenin doğal değerleri volkanik peyzaj,
vadiler, platolar ve bozkırlar, su kaynakları,
doğal yaşam ve özel doğa alanları gibi başlıklar
altında incelenmiştir.
1.2.2.2 Volkanik peyzaj
Bölge’yi dünya üzerinde eşsiz kılan şüphesiz
Kapadokya’nın volkanik peyzajıdır. Volkanik
dağlar ve volkan konileri, tüfler, kıvrımlı
araziler, renkli toprak yapısı bu volkanik peyzaj
en önemli unsurlarıdır.
Volkanik Dağlar ve Volkan Konileri
Volkanik koniler bölgenin günümüzdeki
yeryüzü biçimlerinin yaratıcılarıdır. Erciyes,
Lifos, Hasandağı, Erdaş Göllüdağ, Melendiz,
Keçiboydoran gibi büyük dağ sistemlerinin
dışında bölgede irili ufaklı çok sayıda volkan
konisi bulunmaktadır.
Volkanik Tüfler, Peribacaları, Kıvrımlı araziler
Volkanik aktiviteler tüf tabakalarını
yaratmıştır. Tüf kayacıklarının yağış, sıcaklık
farkı gibi iklimsel etkiler ile aşınması sonucu
oluşan peribacaları ve kıvrımlı araziler volkanik
peyzajın en ilginç manzara değerleridir. Zelve,
Dervent, Kılıçlar, Ihlara, Soğanlıdere,
Güllüdere’de bu biçimlerin en güzel örnekleri
bulunmaktadır.
Travertenler
Bölge’ de Ihlara vadisi, Ziga ve Avanos
çevresinde travertenler bulunmaktadır.
1.2.2.3 Renk
Kapadokya’nın volkanik aktiviteler ile
çeşitlenen toprak yapısı bugün bölgeyi görsel
açıdan özel kılan bir renk ahengi sunmaktadır.
Tüfleri meydana getiren beyaz ve sarımsı
küller ile lavların oluşturduğu koyu taşların
birlikteliği, Hasandağı’nın küllerinin bulunduğu
alanlardaki kahverengi topraklar, Tuz Gölü
Havzası’ndaki beyaz tuz tortuları bölge
renklerinin öne çıkan örnekleridir.
1.2.2.4 Vadiler
Kapadokya bölgesi vadiler coğrafyasıdır. Bu
nadir vadiler sistemi Kızılırmak, Toroslar,
Melendiz Çayı boyunca uzanır.
Kızılırmak’a Uzanan Vadiler Türkiye’nin en uzun vadi sistemi olan
Kızılırmak yayı Kayseri ilinin kuzeyinden
başlayarak Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale
üzerinden geçip, Bafra Ovası’nı oluşturarak
Karadeniz’e dökülür. Kızılırmak Nehri’ne bağlı
sayısız vadi sistemi bulunur ve bunların önemli
bir bölümü Kapadokya bölgesindedir.
Kırşehir’de Kılıç Özü Vadisi; Baran Dağı-
Sofular-Çuğun-Kırşehir’i takip ederek
Kızılırmak’a uzanır. Nevşehir’de ise Göreme ve
Ürgüp vadileri Kızılırmak’a uzanan vadilere
örnek gösterilebilir.
Akdeniz’e Uzanan Vadiler Kapadokya’yı Akdeniz’den Toroslar’ın
uzantıları olan Aladağlar ve Tahtalı Dağları
ayırır. Zamantı, Sarız, Pozantı’nın suları
Akdeniz’e uzanan dar ve derin vadiler
üzerinden akar ve Çukurova’yı besleyen
Seyhan ve Ceyhan Nehrini oluşturur. “Kilikya
Kapısı” olarak adlandırılan Gülek Boğazı bu
vadi sistemi içinde yer alır ve Kapadokya’nın
Akdeniz’e açılan kapısıdır.
Melendiz’e Uzanan Vadiler Melendiz Dağları, Hasandağı ve Göllü Dağ’ın
eteklerinden; Çiftlik, Melendiz, Aksaray ve
Altunhisar’a uzanan vadiler sistemini kapsar.
Örneğin Melendiz Çayı Hasandağı’nı
aşındırarak derin ve dik duvarlı Ihlara Vadisi’ni
oluşturmuştur.
Kayseri Ovasına Uzanan Vadiler Erciyes Dağı, Kayseri ve Develi Ovası ve
Sultansazlığı’na uzanan vadiler sistemini
kapsar. Soğanlı köyü, Akköy ve Kaleköy’den
Yeşilhisar’a uzanan vadiler ile Erciyes
Dağı’ndan Kayseri kent merkezine uzanan
vadiler örnek gösterilebilir.
1.2.2.5 Platolar
Bölge’de Anadolu platolar ağı içinde
Cihanbeyli, Obruk, Nevşehir, Kırşehir platoları
yer almaktadır.
1.2.2.6 Bitki Örtüsü: Bozkırlar
ve Ormanlık Alanlar
Bölgedeki yaygın bitki örtüsü bozkırdır.
Kapadokya bölgesinde ormanlık alanların
önemli bölümü Kızılırmak ve Melendiz çayı
etrafında, Toros dağlarında ve dağ
yamaçlarında yer almaktadır. Örneğin
Aladağlar’da kızılçam, karaçam ve köknar ağaç
toplulukları önemli ormanlık alanlardır.
1.2.2.7 Havza ve Su kaynakları
Akarsular
Bölgeye yaşam veren çok sayıda akarsu
bulunmaktadır. Kızılırmak, Melendiz Çayı,
Körkün Çayı, Pozantı Çayı, Zamantı Irmağı
bölgenin önemli akarsularıdır. Doğu-batı
doğrultusunda geçen Kızılırmak bölgenin en
önemli akarsuyudur. Üzerinde Hirfanlı ve
Yamula Barajı gibi büyük barajlar kurulmuştur.
Melendiz Çayı gelişmiş doğal bitki örtüsü ve
verimli toprakları ile önemli bir sulak alandır.
Hasandağı’nın eteklerinde başlar; Ilısu,
Yaprakhisar, Selime aksından Aksaray ve Tuz
Gölü Kapalı Havzası’na kadar uzanır. Üzerinde
Mamasun Barajı ile Güzelyurt ve Helvadere
göletleri bulunur.
Zamantı Irmağı Kayseri’nin Şerefiye Köyü'nde
doğar ve Seyhan Irmağı’nın iki büyük kolundan
birini oluşturur ve Akdeniz’e kadar uzanır.
Göller Bölgenin başlıca gölleri Tuz Gölü, Acıgöl, Tuzla
Gölü, Seyfe Gölü ve Sultansazlığı gölleridir.
Aynı zamanda bölgede kar ve buzul suları ile
beslenen önemli dağ gölleri bulunmaktadır.
Aladağlar’da bulunan Karagöl, Yıldız Gölü ve
Çömçe Gölü bu göllere örnektir.
Termal Kaynaklar Hasandağı çevresinde yer alan Ziga, Ilısu,
Acıgöl, Kırşehir’de Terme ve Nevşehir’de
Kozaklı bölgede yer alan önemli termal
kaynaklardır.
1.2.2.8 Önemli Doğa Alanları
Göreme Tarihi Milli Parkı ve Kapadokya’nın
Kayalık Bölümleri Dünya Miras Alanı
Göreme Tarihi Milli Parkı Nevşehir ili içinde yer
almaktadır. Jeomorfolojik oluşumlar, vadiler,
tepeler eşsiz bir manzara değeri sunmaktadır.
Aynı zamanda kaya kiliseleri, yer altı
yerleşimleri benzersiz bir yerleşim kültürünün
izlerini barındırır. Ürgüp, Avcılar, Uçhisar,
Çavuşini, Zelve yerleşimlerini içine alan bölge
1985 yılında Dünya Mirası Listesi’ne alınmış ve
1986 yılında Milli Park ilan edilmiştir.
Ihlara Özel Çevre Koruma Alanı
Özel Çevre koruma bölgesi Ihlara, Selime,
Yaprakhisar, Belisırma yerleşimleri boyunca
uzanan bir alanı kapsamaktadır. Alan jeolojik
ve arkeolojik değerlere sahiptir. Önemli bir
vadi oluşumu olmasının yanı sıra Erken
Hıristiyanlık döneminin önemli bir dini
merkezidir. 1990 yılında Özel Çevre Koruma
Bölgesi olarak ilan edilmiştir.
Tuz Gölü Özel Çevre Koruma Alanı Tuz Gölü Aksaray, Konya ve Ankara illerinin
sınırlarının kesiştiği bölgede yer alan bir sulak
alandır. Tuz Gölü ile yakınında bulunan
Tersakan, Bulluk ve Kulu gölleri ile Türkiye’nin
önemli sulak alanlarından biridir. Kışın geniş
bir alanı kaplayan göl yazın büyük ölçüde
kurur. Kuşlar için önemli bir kışlama alanıdır.
Türkiye’ye gelen en büyük flamingo
kolonisinin kuluçka alanıdır. Türkiye tuz
ihtiyacının büyük bir kısmı Tuz Gölü’nden
karşılanmaktadır. Tuz Gölü ve çevresi 2000
yılında Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan
edilmiştir.
Sultansazlığı Milli Parkı
Sultansazlığı Milli Parkı Kayseri ili; Yeşilhisar,
Develi ve Yahyalı ilçe sınırları içinde yer alan
bir kapalı havzadır. Türkiye’nin en önemli sulak
alanları arasındadır; tatlı ve tuzlu su
ekosistemine, sazlık alanlara sahiptir. Kuş göç
yolları üzerinde yer almaktadır. Akpelikan,
küçükkarabatak, dikkuyruk, kılıçgaga, turna,
karasumru ve flamingo gibi önemli kuş
türlerinin barınağı, beslenme ve üreme
alanıdır. Sultansazlığı bu nitelikleri ile 1988
yılında Tabiat Koruma Alanı ilan edilmiştir.
1994 yılında uluslar arası RAMSAR Sözleşmesi
kapsamına alınmış, 2006 yılda ise Milli Park
statüsü verilmiştir.
Aladağlar Milli Parkı
Aladağlar Niğde, Kayseri, Adana illerinin
sınırları içinde Torosların bir uzantısıdır.
Torosların en yüksek zirveleri, önemli jeolojik
oluşumlar, buzul gölleri, şelaleler, çam ve
göknar ormanları ve otsu bitki türleri, yaban
keçisi, yaban domuzu, kurt çakal gibi hayvan
türleri ile önemli bir doğa alanıdır. 1995 yılında
Aladağlar Milli Park ilan edilmiştir. Milli parka
yerli ve yabancı dağcılar bu nitelikleri ile ilgi
göstermektedir.
Seyfe Gölü Tabiat Koruma Alanı
Kırşehir ili Mucur ilçesinde bulunan Seyfe Gölü
ve çevresi 1990 yılında Tabiat Koruma Alanı;
1994 yılında RAMSAR Alanı ilan edilmiştir.
Seyfe Gölü ve çevresinde 150’nin üzerinde kuş
türü ve Tunç Çağı izlerini taşıyan höyük ve
tümülüsler bulunmaktadır.
1.2.2.9 Doğal Yaşam
Bölge Tuz Gölü, Sultansazlığı, Seyfe Gölü gibi
sulak alanlara sahip olması sebebiyle kuş
türleri açısından çok zengindir. Flamingo, gri
balıkçıl, angıt, suna, boz ördek, elmabaş,
yeşilbaş, macar ördeği, kılkuyruk, turna, toy,
kılıçgaga, incegagalı, martı, gülen sumru,
bataklık kırlangıcı, akgerdan yağmurcun,
büyük yağmurcun, mahmuzlu kızkuşu,
kızılbacak bölgede bulunan kuşlara örnek
gösterilebilir.
Bölgede yaşayan balık türlerine tatlı su kefali,
siraz, sazan, yayın, kadife balığı, sudak balığı
örnek gösterilebilir. Balık türeleri özellikle
Melendiz Çayı ve Kızılırmak’ta bulunmaktadır.
Kapadokya bölgesi endemizm açısından
önemli bir alandır. Örneğin Ihlara Vadisi dar ve
derin olarak yarılmış bir yapıya sahip
olduğundan bitkilerin yayılmaları mümkün
olmamaktadır ve vadide 40 üzerinde endemik
bitki türü tespit edilmiştir. Birden fazla
ekosistemin bir arada bulunduğu Sultansazlığı
ise bölgedeki biyolojik çeşitliliğin
zenginleşmesindeki en önemli faktörlerden
birisini oluşturmaktadır. Bu alandaki doğal
bitki türlerinden 48’i endemik tür olarak tespit
edilmiştir. Bununla beraber Nevşehir yabani
sarımsağı, cehri, ızgın bölgede bulunan
endemik türlere örnek gösterilebilir.
1.2.3 Kültürel İzler
1.2.3.1 Yerleşimler
Kapadokya yerleşimleri, Kızılırmak medeniyeti,
kaya sanatı, manastır vadileri gibi değerlerin
etkisiyle zengin bir kültürel birikime sahiptir.
Tarihi yerleşim katmalarının birçoğu günümüz
yerleşimleriyle üst üste gelmekte ve yerleşim
sürekliliği sağlamaktadır.
Anadolu’da yerleşik hayata geçişin ilk izlerini
sunan Aşıklı Höyük ve Asurlular tarafından
önemli bir ticaret merkezi olarak kurulan
Acemhöyük Aksaray ili sınırları içindedir.
Anadolu’da Hititlerin kurduğu ilk şehir olan
Kültepe Kayseri ili sınırları içinde
bulunmaktadır. Önemli kalıntılara sahip Tyana
antik kenti günümüzdeki Kemerhisar
yerleşmesidir. Hıristiyanlık döneminde
Zoropassos olarak anılan küçük bir kasaba ise
Gülşehirdir.
Anadolu Selçuklular tarafından Muşkara olarak
anılan Nevşehir, Osmanlılar döneminde
Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın kente olan
yatırımlarıyla günümüze dek gelişim
göstermiştir. Kayseri ve Aksaray tarihi yolların
kavşak noktası niteliğinde olması ile ticari ve
askeri acıdan önemli kentlerdir. Türklerin ele
geçirmesine kadar Kayseri Kaisseria olarak,
Aksaray Colonia Archalais olarak anılmıştır. İç
Anadolu’nun en büyük ikinci kenti olan
Kayseri’nin başlıca ekonomik kaynağı Hitit
öncesi dönemden günümüze dek uzanan ticari
faaliyetler ve Selçuklu döneminde gelişen
Ahilik teşkilatının da gelişiminde katkıda
bulunduğu sanayidir. Aksaray ili ise özellikle
Selçuklular ve Beylikler döneminde önemli bir
konumdadır. Günümüze bu dönemlerden
cami, medrese ve hamam gibi eserler
ulaşmıştır.
1.2.3.2 Kaya oyma mekânlar ve
kaya sanatı
Tüflerin eşsiz doğal biçimleri, kolay işlenebilir
ve dayanıklı yapısı kayaçların içinde yaşamı
mümkün kılmıştır. Kapadokya bu özelliği ile
jeomorfolojik yapı - mimari - sanat
birlikteliğinin Dünya üzerindeki en güzel
örneklerini barındırmaktadır.
Kapadokya’da kayadan oyma evler, kaleler,
yer altı şehirleri, kilise ve manastırlar, duvar
resimleri nadir ve estetik bir kültürel miras
sunmaktadır. Bu tip mekanlar günümüzde
müze, konut, turizm ve ticari faaliyetler ile
limon ve patates gibi ürünleri depolanması için
kullanılmaktadır. Kaya oyma mekanların yoğun
olarak görüldüğü yerleşimlere Ürgüp, Göreme,
Zelve, Uçhisar, Çavuşin, Kaymaklı, Derinkuyu,
Kepez ve Kavlaktepe örnek gösterilebilir.
1.2.3.3 Yollar
Anadolu’nun kalbi konumunda yer alan
Kapadokya Bölgesi önemli ticaret, hac ve
askeri ulaşım yolları üzerinde yer almıştır. Bu
yolların önemli bölümü günümüz ulaşım
akslarına paraleldir. Örneğin Ankyra- Tyana –
Kilikya Yolu günümüzde Ankara- Aksaray-
Gülek Boğazı aksıyla aynı güzergâhtadır. Bölge
aynı zamanda İpek Yolu üzerindedir ve çok
sayıda han, kervansaray ve köprüye ev
sahipliği yapar.
1.2.4 EKONOMİK
DİNAMİKLER
Kapadokya Bölgesi’ni özgün kılan
jeomorfolojik oluşumu, vadiler arasında
gizlenmiş doğal çeşitliliği ve zenginliği bugünün
ekonomik sektörlerinin oluşmasında büyük rol
oynamaktadır. Bölgedeki ağırlıklı ekonomik
sektörler tarım, turizm ve sanayidir.
1.2.4.1 Tarım
Kapadokya’daki tarıma elverişli alanlar Türkiye
ortalamasının üzerindedir, ancak sulama
sorunu nedeniyle tarım arazilerinden yüksek
verim elde edilememektedir. Tarım
arazilerinin genel olarak küçük parçalı olması
ve tarım uygulamalarının coğrafyanın sunduğu
potansiyelin altında kalması, bu sektörden
elde edilen geliri azaltan diğer faktörlerdir.
Bölgede tarımsal üretimin en yüksek olduğu
yerler Nevşehir ve Niğde’dir. Su kaynaklarının
kısıtlılığı nedeniyle genel olarak kuru tarım
yapılmaktadır. Elma, patates, ceviz, yonca gibi
tarımsal ürünler yaygın olarak üretilmektedir.
Bölge içerisinde öncelikli tarla ürünleri
üretimleri ele alındığında Niğde ve
Nevşehir’de patates; Kırşehir’de arpa;
Aksaray’da şeker pancarı, yonca ve ayçiçeği
üretiminin ön plana çıktığı görülür. Nevşehir
ili, Türkiye toplam çekirdeklik kabak üretiminin
%26,27’sini karşılamakta ve bu alanda
ülkemizde ilk sırada yer almaktadır. Bölge son
zamanlarda katma değeri yüksek bitkiler
üreterek, tarıma dayalı sanayide ilerlemeler
kaydetmektedir. Süt hayvancılığı alanında
Aksaray, besicilik alanında ise Kırşehir illeri
bölgede önde gelen üretim merkezleridir.
Nevşehir ilinde, tarım ürünlerinin depolanarak
çevre bölgelere dağıtılması amacıyla kullanılan
geniş kapasiteli soğuk hava depoları bulunur. .
Bunun yanı sıra Niğde’de çok yoğun olan
meyve üretiminin de etkisiyle hızla artan
elektrikli soğuk hava depoları bu sektörün
gelişmesini sağlamaktadır.
Bölgede Su ürünleri üretimi yok denecek kadar
az düzeydedir. Kayseri’de tatlı su balıkçılığı
artmaktadır.
Bölge tarihi kadar eski olan üzüm yetiştiriciliği
ve şarapçılık bölgede son yıllarda gerilemeye
başlamıştır. Nevşehir Tarım İl Müdürlüğü
tarafından başlatılan, geleneksel üzüm çeşitleri
yerine yeni sofralık ve şaraplık üzüm
çeşitlerinin bölgeye getirilmesine yönelik
çalışmaların, bağcılık sektörünü yeniden
canlandırması beklenmektedir.
1.2.4.2 Turizm
Peribacaları ve kaya oyma yapıları başta olmak
üzere bölgenin derin tarihi boyunca yerleşmiş
birçok medeniyetin yaşam izleri bölgedeki
turizmin niteliğini arttırmaktadır. Hristiyanlığın
ilk dönemlerinden bugüne kadar gelen
kiliseleri, yeraltı şehirleri, kervansarayları,
antik kentleri ve doğal sit alanları bölge turizmi
için farklı zenginlikler sunmaktadır. Aynı
zamanda turizmi besleyen kültürel miras
öğeleri taş ustalığı, çömlekçilik, halıcılık,
şarapçılık hala sürdürülmektedir. Geçmişten
bugüne kadar işlenen bir mermer türü olan
oniks taşı ise Kapadokya’nın en önemli doğal
ve ekonomik zenginlikleri arasındadır.
Bölgede iç turizme yönelik çalışan termal
turizm noktaları mevcuttur. Nevşehir ili Kozaklı
ilçesi, Türkiye’de termal turizm konusunda öne
çıkan bir merkezdir. Niğde–Çiftehan, Aksaray-
Ziga bölgedeki diğer önemli termal
merkezlerdir. Nevşehir Kozaklı, Niğde/Aksaray
Narlıgöl- Ilısu ve Kırşehir-Terme ve Karakurt
kaplıcaları ise geliştirilecek merkezler arasında
yer almaktadır.
Dağların ve vadilerin baskın öğe olduğu
coğrafyada Göreme Milli Parkı, Ihlara Vadisi,
Hasan Dağı, Aladağlar Milli Parkı, Seyfe Gölü
doğa turizmi için çeşitli imkanlar sunar. Seyfe
Gölü’nde kuş gözlemciliği sürdürülürken;
Aladağlar, Hasan Dağı ve Erciyes Dağı kış
turizm merkezleri arasındadır.
Balon turizmi son yıllarda artan firma sayısı ile
Kapadokya turizminde ekonomik getirisi
yüksek bir aktivite olarak yer almaktadır.
Türkiye’ye yılda gelen 32 milyon turistin, 2
milyonu Kapadokya Bölgesi’ne gelmektedir.
Ancak Kapadokya’da turizm Nevşehir merkezli
sürmektedir. Bölgede bulunan tesislerin %81’i,
Kapadokya’nın merkezi sayılan Nevşehir ilinde
olduğundan turizm sektörünün, bölgede
çeşitlilik sunan pek çok potansiyele rağmen,
dar bir alanla sınırlı olduğu söylenebilir.
1.2.4.3 Sanayi
Bölgede sanayisi en gelişmiş il Kayseri’dir.
Büyük çoğunluğu yeni sanayileşen diğer illerse
hızlı bir gelişme süreci içinde bulunmaktadır.
Kayseri dışındaki diğer illerde en az istihdamın
yapıldığı sektör sanayi sektörüdür.
Kayseri’de sanayi ve ticaretteki gelişmişliğinin
en önemli sebeplerinden biri ilin karayolu,
demiryolu ve havayolu ulaşım imkanlarıyla
önemli bir lojistik merkezi olmasıdır. Tarihi
İpek Yolu üzerinde bulunan Kayseri’de
geçmişten gelen bu ticaret kültürü günümüzde
sanayi kültürüne de yansımıştır. İlde
sanayileşme il merkezinde yoğunlaşmış olup
ilçelerde tarım öncelikli konumdadır. Sanayi-
üniversite işbirliği yaparak sanayide
teknolojinin kullanımını sağlayacak yatırımlar
yapan Kayseri’de 3 adet organize sanayi
bölgesi bulunmaktadır.
Diğer bölgelerle kıyaslama yapıldığında en
fazla işletme sayısının madencilik sektöründe
olduğu görülmektedir. Niğde ve Nevşehir
bölgede başta kalsit ve ponza taşı olmak üzere
yüksek miktarda bulunan rezervleri dolayısıyla,
madencilik sektöründe firmalara sahipken,
bölgenin diğer illerinde bu konuda yapılan
yoğun bir çalışma bulunmamaktadır. Özellikle
Nevşehir’de ponza taşında uzmanlaşmış çok
fazla küçük işletme bulunmakta, ancak ürün
sadece hammadde olarak pazara
sunulmaktadır.
Bölgenin coğrafi yapısına bağlı olarak maden
rezervlerinin dağılımları illere göre farklılıklar
göstermektedir. Bölgenin sahip olduğu maden
rezervleri içerisinde Aksaray’da tuğla-kiremit,
bazalt, karbondioksit; Kırşehir’de mermer,
florit; Nevşehir’de ponza ve perlit; Niğde’de
ise jips rezervine bağlı olarak kalsit ön plana
çıkmaktadır.
Kırşehir’de ekonomik yapıyı genel olarak tarım
ve tarıma dayalı sanayi oluşturur. Tarıma
dayalı ekonomik yapının sonucu olarak imalat
sanayide istihdamın çoğunluğu gıda sanayinde
yapılmaktadır.
1.2.5 Sorun ve Tehditler
1.2.5.1 Sektörel Sorunlar
Aksaray, Kayseri, Kırşehir, Nevşehir ve Niğde
illerinden oluşan Kapadokya Bölgesi’nin
ekonomik dinamikleri çeşitlilik gösterir. Sanayi
sektöründe Kayseri ve Aksaray öne çıkarken,
tarım sektöründe Niğde ve Nevşehir
gelmektedir.
Coğrafi, tarihi ve kültürel ortak değerlere sahip
bölge illerinde turizmden alınan pay ise eşitlik
göstermemektedir. Kapadokya Bölgesi Turizm
Master Planı’nın olmaması en büyük
eksikliktir. Çoğunlukla paket turlar şeklinde
yapılan turizm nedeniyle bölge halkının turizm
gelirlerinden yararlanması kısıtlanmaktadır.
Turizmde çeşitliliği sağlayacak; termal yeraltı
su kaynakları, doğal parklar ve vadiler, kış
sporları alternatifleri ve bölgenin kültürel
miras değerleri mevcuttur. Bu değerleri
kapsayan alternatif turizm aktiviteleri
planlanarak sektörün katma değeri
arttırılmalıdır. Buna karşın bölge halkını ve
turizmi tehdit eden yapı bozulmaları,
korumadaki yasal ve uygulama sorunları
çözülmesi beklenen başlıca sorunlar
arasındadır.
Tarımdaki sulama eksikliği bölge ölçeğinde
tarımdan alınan verimi azaltmaktadır.
Ekonomik sulama tekniklerinin yaygınlaşması
ve arazi yapısına uygun tarım yapılması
gerekmektedir. Organik tarım uygulamasına
uygun arazilerin olduğu bölgede bu faaliyetin
turizmle entegre bir şekilde yaygınlaşması
tarımdan alınan gelirin artmasını sağlayacaktır.
Tarımın sektörün geliştirilmesi tarım ile
sanayinin karşılıklı etkileşim içinde çalışmasına
da bağlıdır. Tarıma dayalı sanayinin gelişmesi,
ürünlerden alınacak katma değerin artmasını
sağlamaktadır.
Maden yataklarının zengin olduğu bölgede bu
kaynakların işlenerek sanayiden aldığı payın
arttırılması bölge ekonomisini
güçlendirecektir.
Ekonomideki temel sorun kaynaklardan yeterli
verimin alınamamasıdır. Turizm, tarım ve
sanayi sektörlerinin ortak eksikliği ürünün
pazarlanma stratejilerinin yetersiz oluşudur.
Tüm sektörlerin stratejik pazarlama, sunum ve
iletişim konusunda altyapı çalışmalarını
oluşturmaları gerekir.
1.2.6 YARIN
Kapadokya Bölgesi’nin geleceği kurgulanırken,
bugüne kadar hazırlanmış planların önemi çok
büyüktür. Kent, bölge ve ulusal ölçeklerde
hazırlanmış planlarda bölge için belirlenmiş
plan kararları, stratejiler ve yatırımlar,
bölgenin değer ve fırsatlarıyla birlikte
değerlendirilerek, ortak hedef ve vizyonların
belirlenmesinde dikkate alınmalıdır.
1.2.7 Yerel ve Bölgesel
Planlama Çalışmaları
Aksaray, Niğde, Kırşehir ve Nevşehir illerini
kapsayan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni
Planı
Planda arazi kullanım kararlarını sürdürülebilir
kalkınma ilkeleri çerçevesinde toplum-çevre-
ekonomi üçlüsünün optimum seviyede bir
araya gelebildiği politika ve stratejiler
oluşturmayı hedefleyen katılımcı bir planlama
yaklaşımı esas alınmıştır. Planın temel
hedefleri ise ;
1. Koruma- kullanma dengelerini
kurmak,
2. Doğal, tarihsel, kültürel, sosyal ve
ekonomik değerleri korumak ve
geliştirmek,
3. Bölge sınırları içinde gelişme
potansiyelleri ve iç dinamikler
çerçevesinde yerleşmeler arası
hiyerarşi ve kademelenmeyi
oluşturmak,
4. Koruma-kullanma ilkesi çerçevesinde
potansiyellerin harekete geçirilmesini
sağlamak,
5. Planlama bölgesinin mevcut ve
gelişmesi olası sektörlerde
uzmanlaşmasını sağlamak,
6. 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni
Planı’nın onaylanmasına müteakip,
planda yer alan ilgili kurum ve
kuruluşların sorumlu olduğu planların
hızla hazırlanması veya
hazırlattırılmasının sağlanması
şeklinde sıralanmıştır.
Planlama bölgesinin Kayseri, Ankara, Konya,
Mersin ve Adana gibi sanayinin geliştiği illerin
odak noktasında olması; bu illerin sanayi
açısından 2025 yılına kadar doyuma ulaşacağı
ve yeni sanayi alanlarına ihtiyaç olacağı
varsayımıyla ve ulaşılabilirliğin etkisiyle
planlama alanında tarımın yanında destekçi
sektör olarak sanayinin gelişeceği stratejisi
esas alınmıştır. Bu doğrultuda hizmet
sektörünün ve inşaat sektörünün de geliştiği
koruma kullanma dengesinin sağlanması
hedeflenmiştir.
Aksaray, Niğde, Kırşehir ve Nevşehir illerini
kapsayan Ahiler Kalkınma Ajansı’nın
hazırladığı 2010-2013 Bölge Planı
Planı’nın vizyonu “stratejik konumu ile ticaret
ve sanayide sürdürülebilir kalkınmayı sağlamış,
bereketli toprakları ile tarım ve hayvancılıkta
gelişmiş, sevgi ve hoşgörü ikliminde kendini
yetiştirmiş insanları, büyüleyici Kapadokya’sı,
kültürel ve tarihi zenginlikleri ve termal
kaynakları ile farklılaşmış, dünya markası bir
bölge olmak“ tır. Bu vizyona ulaşmak için;
İnsan Kaynakları, Dünya Çapında Turizm,
Rekabet Edebilirlik ve Yaşam Kalitesi
başlıklarında gelişme eksenleri belirlenmiş,
bunlara paralel amaçlar belirlenerek bölgenin
yerel potansiyeli harekete geçirilmek
istenmektedir. Belirlenen amaçlar şu şekilde
sıralanabilir:
1. İnsan kaynaklarını rekabetçi bir
anlayışla geliştirerek bölgedeki
girişimcilik ve istihdamı artırmak.
2. Bölgesel gelişmede turizmi öncü bir
sektör konumuna ulaştırarak bölgenin
önemli bir varış noktası ve uluslararası
bir marka haline gelmesini sağlamak.
3. Tarım, sanayi ve hizmetler
sektörlerinde katma değeri yüksek
ürünler üreterek bölgenin rekabet
edebilirliğini artırmak.
4. Katılımcı ve sürdürülebilir bir kalkınma
anlayışı ile sosyal bütünleşmeyi
sağlayarak yaşam kalitesini artırmak.
Kayseri, Sivas ve Yozgat illerini kapsayan
(TR72 Bölgesi) Oran Kalkınma Ajansı 2010-
2013 Bölge Planı “Türkiye’nin merkezinde çok
boyutlu, planlı ve orantılı olarak kalkınan
dinamik ve güçlü bir Orta Anadolu” vizyonuyla
hazırlanmıştır. Katılımcılık, Rekabetçilik,
Sürdürülebilir kalkınma ve orantısallık
şeklindeki planlama ilkeleriyle stratejileri
belirlenen planda amaç, hedef ve stratejiler
daha önceki plan ve programlarla uyumlu
olmasına dikkat edilmiştir.
Hedeflerin altında oluşturulan stratejiler plan
sürecinde ortaya çıkan paydaş fikirleri ve bölge
gerçekleri göz önünde bulundurularak
oluşturulmuştur.
Planda yer alan Ürgüp ve Kapadokya
Bölgesi’ne gelen yıllık yaklaşık 2 milyon turistin
TR72 Bölgesi'ne çekilmesi yönünde tanıtım ve
pazarlama faaliyetleri yapılması stratejiler
arasında yer almaktadır. Planda bahsedilen
potansiyeller nedeniyle Kayseri, Sivas ve
Yozgat illeri önemli sektörel merkezler olarak
bölgenin odak noktalarını oluşturmaktadırlar.
Buna göre Kayseri ilinin sanayi, ticaret, turizm,
tarım ve hayvancılık sektörlerinde önemli
potansiyeller taşıdığı görülmektedir. Bölge
planı kapsamında Kayseri ilinde mevcut sanayi,
ticaret, tarım ve hayvancılık sektörlerinin
geliştirilmesi öngörülmüştür.
Kızılırmak Havzası Koruma Eylem Planı
Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yaptırılan
11 havza planından biridir. Projenin amacı,
havzadaki yüzey ve yeraltı sularının
özelliklerinin ve kirlilik durumu ile havzadaki
kentsel, endüstriyel, tarımsal, ekonomik vb.
faaliyetlere bağlı olarak oluşan baskı ve
etkilerin tespit edilerek meydana gelen
kirliliğin önlenmesi, havzanın korunması ve
iyileştirilmesidir. Havzadaki tüm paydaşların
katılımı ile kısa, orta ve uzun vadede alınacak
tedbirlere yönelik çalışmalar ve planlamalar
yapılarak Havza Koruma Eylem Planları
hazırlanmıştır.
Bu eylem planları şu başlıklar altında
detaylandırılmıştır:
1. Kurum ve kuruluşların
koordinasyonunun sağlanması
2. Atık su yönetimi yapılması
3. Katı ve tehlikeli atık yönetimi
4. Yayılı kaynak kirliliği yönetimi ve
kontrolü
5. Ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve
mera ıslahı çalışmaları
6. Su kaynakları yönetimi
7. Havza çevresel bilgi sisteminin
kurulması
Kızılırmak Havzasında yer alan Kayseri,
Nevşehir, Kırşehir, Aksaray ve Niğde kentlerini
ilgilendiren eylem planları Kapadokya Bölgesi
için değerlendirilecektir.
Erciyes Dağı’nın evrensel bir kış sporları
merkezi olması kararı da Erciyes Master
Planı’nda (2006) üzerinde durulan en önemli
hedeftir. Kış spor merkezi Erciyes’te, turizmin
yazın da sürmesi için spor ve kültür içerikli
faaliyetlerin geliştirilmesi projeleri mevcuttur.
Master Plan, uluslararası boyutta rekabet
edebilecek bir merkez yaratmayı
amaçlamaktadır. Erciyes için oluşturulan
strateji ve hedefler, Alplerdeki kayak turizmi
örnek alınarak oluşturulmuştur. Hacılar,
Hisarcık ve Develi Belediyeleri mastır planda
yeni tesislerin açılacağı ilçeler olarak
belirtilmiştir.
Sultansazlığı Milli Park ve Ramsar Alanı
Yönetim Planı (2006)
Sultansazlığı sulak alan ekosistemin
devamlılığının sağlanmasını engelleyen
tehditler ve sorunlar üzerinden belirlenen
temel hedefleri gerçekleştirmek amacıyla
hazırlanmıştır. Yeşilhisar, Develi ve Yahyalı
ilçelerinin kesişiminde bulunan
Sultansazlığı’ndaki bozulan ekolojik dengenin
tüm ilgi gruplarının katılımı ve desteği ile
iyileştirilerek yeniden tesis edilmesi ve akılcı
doğal kaynak kullanımının sağlanması
vizyonuna ulaşabilmek 10 temel hedef
belirlenmiştir:
1. Sultan Sazlığı’ndaki doğal su
döngüsünü sağlamak amacı ile alana
sürekli su girişini sağlamak,
2. Sazlık alanları iyileştirerek sazlık
ekosisteminin devamlılığını sağlamak,
3. Alan üzerindeki otlatma baskısını
azaltmak,
4. Havzada çevreye duyarlı tarımsal
uygulamaların yaygınlaştırılmasını
sağlamak,
5. Alanı besleyen suların kirliliğini
azaltarak sulak alan ekosistemindeki
su kalitesini yükseltmek,
6. Alan ve çevresi üzerinde olumsuz
etkiye sahip olan rüzgar erozyonunu
önlemek,
7. Korunan alan içerisindeki yerleşim
birimlerinde planlı ve kontrollü
gelişimi sağlamak,
8. Ziyaretçi yönetimi ile turizm
faaliyetlerinin planlı gelişimini
sağlamak,
9. Yerinde ve etkin bir alan yönetim
modeli oluşturmak,
10. Tüm ilgi gruplarını biyolojik çeşitlilik,
korunan alan, sulak alan ve kaynak
kullanımı konusunda eğitmek ve
bilinçlendirmek.
Tanımlanan faaliyetlerin uygulanmasında da
temel ilke, planın hazırlama sürecindeki
katılımın planının uygulama sürecinde devam
ettirilmesi için sorumlulukları paylaşmaktır.
Koruma- kullanma dengesinin sağlanması
yaklaşımıyla Sultansazlığı Koruma Alanı dört
bölgeye ayrılmıştır. Bölgelerden Mutlak
Koruma Bölgesi ve Geçiş Bölgesi olarak
tanımlanan alanlardaki temel öncelik
korumadır. Sınırlı – Kontrollü Koruma Bölgesi
ve Tampon Bölge olarak tanımlanan yerleşim
alanlarını, tarım alanlarını ve meraları
kapsayan ve önceliğin kullanım olduğu diğer
koruma bölgeleridir. 2008 Mart ayında
uygulamaya koyulduğu bilinen plan ile
Sultansazlığı’na su akışı sağlanmış, sazlık alanı
genişletilmiştir.
Tuz Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi Su
Kaynakları Yönetim Planı
Doğal Hayatı Koruma Vakfı tarafından
hazırlanmıştır. Yönetim planı:
1. Yeraltı ve Yerüstü Su Kullanımı,
2. Tarım ve Sulama Sistemleri,
3. Havzanın Ekolojik Bütünlüğü,
4. Eğitim ve Havza Yönetimi
başlıkları altında oluşturulmuştur. Projede,
Ankara, Aksaray ve Konya illeri sınırları içinde
yer alan Tuz Gölü Özel Çevre Koruma
Bölgesi’nin sahip olduğu doğal değerleri
korumak amacıyla; Özel Çevre Koruma
Kurumu tarafından yapılan ve yapılacak olan
fiziki plan ve projelere esas olmak üzere,
bölgenin yer üstü ve yer altı su kaynakları
potansiyelinin tespiti ve bu potansiyelin
verimli kullanımına yönelik esasların (Planlama
ve Uygulama) oluşturulması amaçlanmıştır.
Biyolojik çeşitlilik bakımından Türkiye’nin ve
dünyanın sayılı alanlarından biri olan Tuz Gölü
Önemli Bitki Alanı, Önemli Kuş Alanı, 1. Derece
Doğal Sit Alanı ve Özel Çevre Koruma Alanı ve
Ramsar Kriterleri bakımından Uluslararası
Öneme Sahip bir sulak alandır. Gölün kuruması
ve aynı zamanda da kirlenmesi en büyük
sorunlarıdır.
2004 yılından bu yana devam eden Yönetim
Planı süreci kapsamında bölgede
gerçekleştirilen toplantılarda, yöre halkı
sorunlarını ve çözüm önerileri kamu kurumu,
üniversite ve STK temsilcileri ile tartışmışlardır.
Yaklaşık bir yıl devam bu katılımcı süreç
sonucunda Tuz Gölü Yönetim Planı
hazırlanmıştır. Özel Çevre Koruma Kurumu ve
Doğal Hayatı Koruma Vakfı-Türkiye’nin
koordinasyonunda Yönetim Planı
uygulanmaya devam etmektedir.
1.2.8 Gelecek Yatırımları
Kayseri, Sivas ve Yozgat’ı içine alan TR72
Bölgesi’nde iki adet hızlı tren projesi
bulunmaktadır. Bunlar Ankara‐Kayseri (350
km) ve Ankara‐Sivas (466 km) güzergâhındaki
hızlı tren projeleridir.
TR72 Bölgesi’ndeki üç ilden de TCDD
demiryolu ağının ulaştığı her limana ulaşım
imkânı vardır. Bu imkân bölgede ihracat ve
ithalat yapan firmalar tarafından kısmen de
olsa tercih edilmektedir.
Erciyes Master Planı gereğince, Kayseri için
planlanan Erciyes Dağı Kış Spor Merkezleri
projeleri mevcuttur. Erciyes Dağı’nı
uluslararası rekabet edebilecek bir merkez
haline getirmek amacıyla mevcut tesislerde
altyapı güçlendirmeleri, konaklama
olanaklarının arttırılması ve kayak sahalarının
genişletmesi planlanmaktadır.
Aksaray, Niğde, Kırşehir ve Nevşehir illerini
kapsayan Ahiler Kalkınma Ajansı bölge
planında belirtilen Bölgesel ve Kırsal
Kalkınmayı sağlamak amacıyla girişimlerde
bulunmuştur.
Avrupa Birliği’nin ‘Katılım Öncesi Mali Yardım
Aracı’ (IPA) adlı hibe programı çerçevesinde
1- Kurumsal Kapasite Geliştirme
2- Bölgesel ve Sınır Ötesi İşbirliği
3- Bölgesel Kalkınma
4- İnsan Kaynakları
5- Kırsal Kalkınma
çerçevesinde destekler sunmaktadır.
IPA’nın beşinci bileşeni Kırsal Kalkınma (IPA
Rural Development- IPARD) Avrupa Birliği’nin
Ortak Tarım Politikası, Kırsal Kalkınma
Politikası ve ilgili politikalarının uygulanması ve
yönetimi için uyum hazırlıklarını ve bu
kapsamda politika geliştirilmesini
desteklemektedir. Nevşehir ve Aksaray illeri
‘Kırsal Kalkınma’ programı kapsamına alınmış,
2010-2013 dönemi içinde bu programdan
yararlanacaktır.
Türkiye 2023 Turizm Strateji Planı’nda
Kapadokya Bölgesi ‘Kültür Turizmi Gelişim
Bölgesi’ olarak tanımlanmıştır. Planın turizm
bölgeleri için öngörülen genel stratejisi “Varış
noktası olarak geliştirilecek ve birden fazla ili
kapsayan turizm gelişim bölgelerinde yerel ve
bölgesel kalkınmada turizmin güçlü bir araç
olarak kullanılması” dır.
Kültür turizmi ile öne çıkan bölgenin sahip
olduğu turizm potansiyelini
değerlendirebilmesi ve çeşitlendirilmesi için
bölgenin golf alanları ile cazibesinin
arttırılması alternatif turizm modellerinin
geliştirilmesi ve böylelikle Kapadokya
Bölgesini yeni bir turizm varış noktası haline
getirilmesi amaçlanmaktadır.
1.2.9 Temel Beklentiler
Kapadokya Bölgesinin geleceğe yönelik
beklentileri şu şekilde sıralanabilir:
Kapadokya’nın hazırlanacak bir
‘Bölgesel Yönetim Planı’ kapsamında
korunması,
Koruma konusundaki sorunlara çözüm
oluşturacak, Kapadokya Bölgesi’ni
kapsayan genel bir yasal çerçeve
oluşturulması,
Bölgede korumadan sorumlu tek bir
koruma kurulunun yetkili olması,
Doğa ve kültürün aynı koruma kurulu
yetkisinde korunması,
Koruma kararlarında sivil katılımın
sağlanmasını oluşturacak bir zemin
yaratılması,
Bölgedeki iller arasında yapılacak
kurumlar arası ortaklıklarla bölgesel
kalkınmanın desteklenmesi,
Turizm faaliyetlerinin tüm yıla
yayılması ve turizm katma değerinin
arttırılması amacıyla ‘Kapadokya
Bölgesi Turizm Master Planı’nın
hazırlanması,
‘Kapadokya Kültür Turizm Konseyi’
kurularak turizm stratejilerinin
devamlılığının garanti altına alınması,
Kapadokya’da yaşamın sürmesi
amacıyla yerelde yaşam kalitesi ve
sosyal refahı arttıracak programlar
geliştirilmesi,
Kapadokya’da yaratıcı sektörlerin
gelişmesinin sağlanması
1.3 VADİLERİN DERİNLİĞİ;
KATMAN, YAŞAM,
GİZEM
Kapadokya Bölgesi’nin doğal, kültürel ve
ekonomik katmanları, birbiri içine geçmiş ve
birbirini tamamlayan bir uyum coğrafyasını
tanımlar. Doğal katmanların içinde kimi zaman
inziva içinde varlığını sürdüren insanın
yarattığı kültür ve bereket katmanları,
“yaşam” ve “gizem” kavramlarını bölgenin
farklılık temaları olarak öne çıkarmaktadır. Bu
temalar çerçevesinde ele alındığında, Uyum
Coğrafyası farklılıklarını berekete
dönüştürecek bir stratejik yönü tayin etme
noktasına ulaşacaktır.
1.3.1 Katman
Jeomorfolojik Katmanlar 25 milyon yıl önce başlayan volkanik
faaliyetlerin sonucu oluşan yanardağlar,
bunların püskürttüğü lavlar, lavların
oluşturduğu tüf tabakaları, iklimin yonttuğu
oluşumlar ve suyun açtığı vadiler, bölgenin en
karakteristik değeri olan jeomorfolojik
katmanları ortaya çıkarmıştır. Volkanik
peyzajı, tüfün içinde gizlenmiş ve yanına
yaklaşıncaya kadar fark edilemeyen derin
vadileri, Kapadokya’yı eşsiz bir bölge haline
getirmektedir.
Uygarlık Katmanları Kapadokya, günümüzden 10 bin yıl öncesine
uzanan insan yerleşiminin Orta Anadolu’daki
en eski izlerini de barındıran bir uygarlıklar
katmanıdır. Kapadokya’da yaşayanlar yerin
derinliklerinden başlayarak, yer altı ve yer
üstünde sayısız izler bırakmıştır. Tarihsel
katmanların sunduğu çeşitlilik, gelecek
senaryolarında yer aldığı taktirde; bölgenin
kimliğinin korunması ve kalkınma
dinamiklerine girdi olması ile katma değer
yaratacaktır.
Ekonomik Katmanlar Bölgenin zengin coğrafyası ekonomik
katmanlarda çeşitlilik sağlamıştır. Kızılırmak
Havzası, vadiler ve bozkır coğrafyası tarım
ürünlerinde özgünlük ve çeşitlilik sunmaktadır.
Bölge Türkiye’nin en önemli kültür turizm
merkezlerinden biri olmakla birlikte kış turizmi
ve eko turizm gelişim potansiyeline de
sahiptir. Ticaret birikimi, geleneksel üretim ve
sanayi yatırımları bölgeye çok yönlü dinamik
bir gelişim potansiyeli sunmaktadır.
Yerleşim Katmanları Uyum Coğrafyası tarih öncesi devirlerden
günümüze süreklilik arz eden bir yerleşim
dokusu ortaya koymaktadır. Kaya oyma
mekanlardan günümüz kentlerine uzanan bu
yerleşim lekeleri bölgenin yerleşim kültürünü
oluşturur.
Vadiler Katmanı Eşsiz manzara değerine sahip Göreme ve
Melendiz vadileri, bölgeyi bir gerdan gibi saran
Kızılırmak vadileri, Toros dağlarının en yüksek
zirvelerinden uzanan vadiler, Kapadokya’yı bir
vadiler coğrafyası olarak öne çıkarmaktadır.
Su Katmanı Yerüstü ve yer altı su kaynakları, termal
kaynaklar, göller, dağ gölleri, sulak alanlar
Uyum Coğrafyası’na morfolojik şeklini veren
ve yaşam veren ve su kaynaklarıdır.
1.3.2 Yaşam
İnsan
Uyum coğrafyasında yaşamın en önemli
halkası, çevresiyle uyum içinde yaşama
becerilerine sahip bölge halkıdır. Coğrafya ile
uyum içinde yaşama sanatı olan kaya kültürü,
üretim ve dayanışma geleneğinin Anadolu’daki
özgün örgütlenmesi olan ahilik geleneği, bu
bölgenin dünyaya sunduğu özgün değerlerdir
değerleridir.
Saygı
Kapadokya’da insan ve doğa etkileşiminin en
önemli bileşeni saygıdır. Doğa ve insan
etkileşiminin en özgün izlerinin bulunduğu
Kapadokya, aynı zamanda çok kültürlü bir
yapının binyıllarca devam ettiği, kültürel
paylaşımın ve ticaret geleneğinin yakın
doğudaki en önemli merkezidir.
Sanat
Uyum Coğrafyası’nda yaşayanların
yaratıcılığının ortaya çıkardığı kaya sanatı, taş
işlemeciliği, el sanatları, kaya mimarisi ve
geleneksel yapı kültürü, göz kamaştıran
güzellikte sanat eserleri doğurmuştur.
İnanç
Doğanın güçleri ve görkemli siluetleriyle karşı
karşıya kalan insan, tarihöncesi çağlar boyunca
bölgede özel kült merkezleri kurmuştur. Erken
Hıristiyanlık döneminde ise, kaya içi manastır
ve kiliseler keşişlerin ve azizlerin tapınma
mekânları olmuştur. Ardından Orta Çağ
Anadolu aydınlanmasının ahileri ve velileri
yine bu coğrafyada dünyaya gelmiştir.
1.3.3 Gizem
Uyum coğrafyası ruhani karaktere sahip sırlarla dolu, gizemli bir mekandır. Mekanın Ruhu Kapadokya coğrafyasına ruhunu veren en
önemli bileşen karşıtlıklar ve sürprizlerdir.
Geniş düzlükleri yaran derin vadiler ve yüksek
dağlar, kıvrımlı araziler, manzara değerleri,
panorama noktaları, tüflerin içindeki ve yerin
derinliklerine oyulmuş yaşam alanları, hem
doğa hem insan tarafından incelikle işlenmiş
bir coğrafyayı tanımlar.
Sır Uyum Coğrafyası’nın peyzajı tarihsel
derinlikleri ve bilinmeyenleri barındırır. Tarih
öncesi yerleşimler, inziva ve inanç merkezleri,
yer altında keşfedilmeyi bekleyen değerler
bölgeyi çekici kılmaktadır.
Zamansızlık Masal diyarını andıran peribacaları, benzersiz
bir görüntü sunan Erciyes Dağı,
Çatalhöyük’teki Neolitik insanın hayal gücünü
süslemiş Hasan Dağı, Aladağlar, Sultan Sazlığı,
Tuz Gölü, Uyum Coğrafyası, eşsiz doğası ile
zamansızlık hissi uyandıran bileşenlere
sahiptir.
2 BEK ANALİZİ Kentsel Strateji tarafından geliştirilen BEK
Analizi, bölgelerin gelecek planlarına altlık
oluşturacak, dinamiklerini canlandıracak ve
toplumsal yarar ilkesiyle hayata geçmelerini
sağlayacak stratejileri tespit etmek amacıyla
uygulanır. Analiz, bölgelerin sahip olduğu
zenginlik ve birikimi tespit ederken, aynı
zamanda bu değerlerin yerel bir kalkınma
modeline dönüşmesini engelleyen ve
destekleyen etkenleri inceleme fırsatı sunan
bir yöntemle kurgulanmıştır.
BEK Analizi, genel toplantı düzeninde 6B
[Birikim, Bereket, Beceri, Bakış, Büyüme,
Beklenti] ve Tematik Gruplar düzeninde 6E
[Ekoloji, Ekonomi, Eşitlik, Etkinleştirme,
Edinim, Entegrasyon] ve 6K [Koruma, Kapasite,
Kalkınma, Kimlik, Katılım, Kurgu] başlıklarında
gerçekleştirilen katılımcı bir yöntemle
uygulanmıştır.
2.1 B ANALİZİ
B Analizinde bölgenin değerleri; bereket,
birikim ve beceri kavramları altında ortaya
çıkarılmaktadır. Bakış, Büyüme ve Beklenti
kavramları altında yapılan tartışmalar; kamu,
yerel, sivil ve özel kesimlerin karşılıklı
beklentilerini, geleceğe yönelik belirsizlikleri
ve büyüme olanaklarının hangi stratejilerle
sağlanabileceğini ortaya koymayı
amaçlamaktadır.
2.1.1 BİRİKİM
Birikim başlığı altında Kapadokya Bölgesinin
geçmişten günümüze aktardığı değerler,
coğrafi değerler ve bunların oluşturduğu
yaşam kültürü ekseninde tartışılmıştır.
Yaşam Kültürü
Kapadokya Bölgesi jeolojik yapısıyla ve bu
yapının içinde şekillenmiş zengin yaşama
kültürü ve çeşitliliğiyle evrensel nitelikte bir
özgünlüğe sahiptir. İnsanın doğa ile uyumlu
etkileşiminin ortaya çıkardığı birikim bölgenin
değerlerini oluşturmaktadır. Doğanın mimarisi
olan peribacaları, insanın oluşturduğu kaya
oyma evler ve evlerin korunmasında büyük
payı olan güvercinler bir yaşam döngüsünü
tanımlamaktadır.
Günümüzde aynı yapının içerisinde hem kilise
hem de caminin görüldüğü ender
coğrafyalardan biridir. Bölgenin doğal
mimarisi, tarım kültürünün sürmesini de
sağlamaktadır. Soğuk depo işlevini yerine
getiren mağaralar narenciye ürünlerinin
olgunlaştığı önemli mekânlardır.
Kapadokya’nın zengin yemek kültürü, çeşitlilik
barındıran coğrafyasının bir parçasıdır.
Geleneksel yaşam kültürü öğelerine
baktığımızda, geleneksel esnaf teşkilatlarının
oluşturduğu bir sosyo-ekonomik düzeni
tanımlayan ‘ahilik’ kültürü bölgenin öne çıkan
değerlerinden biridir. Kırşehir’deki ahilik
araştırma merkezi bu kültürün korunup
tanıtılmasını sağlayan önemli bir odaktır.
2.1.2 BEREKET
Bereket başlığı altında, Kapadokya’nın doğal,
kültürel ve ekonomik bereketi konuşulmuş;
bölgenin doğal yapısı, kültürel mirası, tarım
ürünleri ve turizm potansiyeli ile bir çeşitlilik
coğrafyası olduğu vurgulanmıştır.
Doğal Bereket
Vadiler, bozkırlar, dağlar ve akarsular
Kapadokya coğrafyasının temel öğeleridir.
Kapadokya vadileri hem eşsiz manzara
değerine sahip olması hem de ekolojik çeşitlilik
sunması sebebiyle bölgenin en önemli doğal
değerlerindendir. Kızılırmak Nehri, Melendiz
Çayı gibi su kaynakları; Erciyes, Hasan,
Melendiz gibi dağların püskürttüğü lavlarla
oluşan doğal mimari; bozkırlar ve platolar
bölgede yaşamın kaynağı olmuştur.
Miras
Kapadokya bölgesi yer altı şehirleri, kaya
evleri, kiliseleri, güvercinlikleri, antik kentleri,
tarihi yolları ile insan elinin en özgün izlerini
sunan bir coğrafyadır. Sadece Ürgüp Üzengi
Vadisinde 1400’e yakın güvercin evi vardır.
Bölgede toprağın altında kalmış çok sayıda
eserin olduğu tahmin edilmektedir.
Arkeolojik çalışmaların desteklenmesi ve
yaygınlaştırılması bu değerlerin bölge
yaşamıyla ve ekonomisiyle bütünleştirilmesini
sağlayacaktır.
Turizm
Kapadokya bölgesi Türkiye’nin en önemli
turizm merkezleri arasındadır. Ürgüp, Göreme,
Avanos, Ihlara, Erciyes bölgenin başlıca turizm
alanlarıdır. Kültür turizminin yoğun olarak
yapıldığı bölgede turizm rotalarına girecek
nitelikte daha bir çok yerleşim mevcuttur.
Turizmin tarım ve ticaret sektörleriyle entegre
edilmesi, turizmi çeşitlendirirken kapsamını da
genişletecektir.
Turizm, bulunduğu coğrafyanın yaşama
kültüründen beslenerek yaşayan halkı da içine
katmalıdır. Aksi takdirde müze kentlere
dönüşen turizm merkezleri oluşması
kaçınılmazdır.
UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan bir
çok kültürel miras alanın olduğu bölgede
turizm genellikle ‘paket tur’ diye tabir edilen;
her şeyin tek bir fiyat içerisinde olduğu, kalış
süresinin ve gezi rotasının sınırlı bir alanı
kapsadığı turizm faaliyetleri yaygındır.
Tarım Arazileri ve Tarım Ürünleri
Üzüm, kabak çekirdeği, patates, kiraz, kayısı,
elma, armut, kavun, karpuz, muşmula bölgede
yetişen başlıca tarım ürünlerdir. Özellikle
şarap üretimine yönelik bağcılık bölgede
geleneksel olarak yaygın bir şekilde
yapılmaktadır.
Bölgede yeni tarım stratejilerine ihtiyaç
duyulmaktadır. Yerli tohum çeşitliliğinin
sürekliliğinin sağlanması ve ürünlerin kalite
standartlarının arttırılması önemlidir.
Vadilerdeki verimli tarım alanları küçük ölçekli
olduğundan geleneksel tarım yapılmaya uygun
yerlerdir.
2.1.3 BECERİ
Kapadokya’da beceri denince akla ilk gelen
şey, kaya ve tüflerden oluşan çevre ve bu
çevrenin oyulması ile meydana gelen mimari
gelmektedir. Taş oyma geleneği ve tarih
boyunca kuşaktan kuşağa aktarılan bu mirasın
oluşturduğu diğer beceriler bu başlık altında
tartışılmıştır.
Kaya Oymacılığı ve Konut Mimarisi
Kapadokya bölgesinin en ilginç kültürel
zenginliklerinden biri de yeraltı yerleşimleridir.
Yeraltı yerleşimleri farklı zamanlarda farklı
kavimler tarafından kullanılmıştır. Yeraltı
yerleşmeleri geçmişte sık sık saldırılara maruz
kalmış bölge halkının geçici sığınma
mekânlarını oluşturmak için yapılmışlardır.
İnsan becerisinin en büyük mirası olan kaya
oymacılığı günümüzde hala devam etmektedir.
Nevşehir’deki Kaymaklı, Derinkuyu, Özkonak,
Mazı, Gökçetoprak, Aksaray’da Güzelyurt ve
Pınarbaşı yeraltı yerleşimi ve Kayseri’de
Ağırnas ve Yeşilhisar’daki Doğanlı yeraltı
kentleri en önemlileridir.
Kaya oymacılığının günümüzde nadir olarak
yapıldığı ve taş ustalarının da azaldığı
bilinmektedir.
Oniks Taşı İşlemeciliği
Kapadokya’da insanın taş ile kurduğu ilişki
canlı ve üretkendir. Oniks mermerinin çıktığı
bölgede oniks işlemeciliği yüzyıllardır
sürdürülen bir kültür ve sanattır. Ürgüp,
Avanos ve Hacıbektaş ilçelerinde işlenen oniks
taşı dekoratif ve kullanıma yönelik objelerin
yapımında kullanılmaktadır. Turizmde
hediyelik eşya ticaretine de girmiştir. Oniks
mermer ocaklarının bazı yerleşimlerde sit alanı
sınırları içinde kalmaları nedeniyle
kapandıkları bilinmektedir. Oniks işlemeciliği
yapan atölyeler ve ustalar günümüzde oldukça
az sayıdadır.
El Sanatları
Bölgede seramik, cam tasarımı, çömlekçilik,
halı ve kilim dokumacılığı ve el yapımı
bebekler en önemli el sanatlarıdır. Kaya
oyularak yapılan tandır ocakları bölgenin
bilinen ve öne çıkan başka bir değeridir.
Depolama
Narenciye ve patates deposu olarak kullanılan
mağaraların turizme kazandırılması gereken
kültür eserleri olduğu yönünde bir görüş
bulunmaktadır. “Elektriksiz buzdolabı” olarak
tanımlanan bu depolar turist gruplarının
oldukça dikkatini çekmektedir. Ortahisar’da
530 depoda 7 milyon sandık olmak üzere;
Kavak, Gülşehir gibi çevre depolarla birlikte
toplam 10 milyon sandık sayısına
ulaşılmaktadır. Bu depolar ziyaret amaçlı
açılarak turizm rotalarına dahil edilmesi
gereken yerlerdendir.
2.1.4 BAKIŞ
Bölgeye Bakış, Kapadokya için bölgesel bir
kalkınma stratejisinin oluşturulması
gerekliliğinden yola çıkarak, turizm ve koruma
konuları bağlamında tartışılmıştır.
Kapadokya bölgesi geniş anlamda, Kızılırmak
havzasından, Toroslar’a, Konya Ovası’ndan
Fırat ve Dicle’ye kadar uzanan geniş bir
coğrafyayı tarif eder. İdari olarak Aksaray,
Kayseri, Kırşehir, Nevşehir ve Niğde illerini
kapsar. Bölgedeki tüm illerde ‘Kapadokya
Coğrafyası’nın izleri görülmektedir. Ancak
Nevşehir ili bölgenin merkezi konumundadır
ve turizmden en büyük payı almaktadır. Özgün
değerlere sahip bölge illerinin bir arada yer
aldığı bölgesel bir bakış, gelecek kurgusunun
en önemli ilkesidir.
Evrensel bir değer olan Kapadokya’da bölgesel
bakış bilinci tüm kurumlar tarafından
benimsenmelidir; kurumlar vizyonlarını
belirlerken yetki alanları sınırlarını aşıp
bölgesel bir yaklaşım içinde hareket etmelidir.
Doğal, tarihi ve kentsel sit alanlarının
bulunduğu bölgede koruma önemli bir
gündem maddesidir. Bölge ölçekli bir koruma
çerçevesinin oluşturulması ve projelerin bu
kapsamda değerlendirilmesinin gerekliliği
vurgulanmıştır.
2.1.5 BÜYÜME
Büyüme başlığı altında bölgenin mevcut
dinamikleri ve gelecek planları tartışılmıştır.
Stratejik göstergeler, farklılaşan sektörler,
ekonomik süreklilik ve kamu yatırımları
çerçevesinde büyüme stratejileri ele alınmıştır.
Lokomotif sektörü turizm olan bölgenin
gelecek kurgusunun “bölgesel bakış”a bağlı
olduğu tartışılan her kavram altında
belirtilmiştir. Turizm sektörü, tüm bölgeyi
kapsayan bir ‘Turizm Master Planı’
çerçevesinde ele alınıp geliştirilmelidir. Bu
çerçevede, her ilin dinamik ve farklılık yaratan
değerleri öne çıkarılırken, bölgesel bir kurguya
bağlanmalıdır.
Bölgedeki kentler incelendiğinde Kayseri’nin
diğer illerden ekonomik anlamda daha ileri
olduğu görülmektedir. Sanayi ve ticarette
bölgenin en gelişmiş kenti Kayseri için Erciyes,
turizmin merkezidir. Özellikle kış turizminde
Kayseri bölgenin en hareketli dönemini geçirir.
Erciyes’teki kış turizmini geliştirecek büyük
projeler devam etmektedir. Ağırlıklı turizm
faaliyetinin yaz sezonunda yoğun olduğu
Nevşehir ve çevresinin, Kayseri’deki kış turizmi
ile birlikte planlanarak, turizm sezonunun tüm
yıla yayılması, konaklama sürelerinin
uzatılması hedeflenmektedir. Aksaray, Niğde
ve Kırşehir’deki termal ve doğa turizminin
kültür turizmiyle birlikte ele alınarak turizmin
katma değeri arttırılmalıdır. Kayseri ve
Nevşehir’de bulunan hava limanlarının yanı
sıra, Antalya-Kayseri hızlı tren projeleri gibi
kamu yatırımları bölgenin ulaşılabilirliğini
arttıracaktır.
2.1.6 BEKLENTİ
Beklenti alt başlığında çalıştay katılımcıları,
bölgenin geleceğine dair beklentilerini ve
bölge sorunlarının çözümlerine yönelik
fikirlerini sunmuşlardır. Katılımcıların temel
beklentisi, bölgenin tüm dinamiklerinin
bütünsel bir şekilde ele alındığı, özellikle
yönetim, koruma, tarım ve turizm konularında
rasyonel çözümler sunan bir yol haritasının
hazırlanmasıdır..
Yeni Bir Yönetim Planı
Coğrafi ve kültürel yapısıyla günümüz
dinamikleri göz önünde bulundurularak, beş ili
kapsayan bu bölge için bir yönetim planı
hazırlanmalıdır. Farklı statülere sahip alanların
farklı farklı kurumlar tarafından yönetilmesi,
kararların alınmasında çelişkiler
yaratmaktadır. Planlama yaklaşımlarındaki
farklılıklar da bu sorunu desteklemektedir.
Yaklaşım farklılıkları ve yetki alanlarının
karmaşası ikilikler yaratmakta, esnek bir
planlama anlayışı ihtiyacını doğurmaktadır.
Evrensel nitelikli kültürel peyzaj özelliği taşıyan
Kapadokya için özel koruma politikaları içeren
‘Özel Kapadokya Kanunu’ oluşturulması
tartışılmıştır.
Yerelin Sözü
Koruma çalışmalarında yerel katılımın zayıf
kaldığı genel olarak vurgulanmıştır.
Beklentilerin arasında; koruma kurullarına sivil
katılımın sağlanması, yerel katılımın
arttırılması, yerelin beklentilerine cevap
verecek çözümlerin bulunması, bölgede
koruma yetkisini yürüten özerk bir yapının
oluşturulması gibi beklentiler yer almaktadır.
Yeni Koruma Stratejileri
Koruma bağlamında geliştirilecek yeni
stratejilerin; mülkiyet sorunları,
peribacalarının kullanımının sürekliliği, kaya
evlerin özel bir statü içine alınması gibi
konuları ele alması beklenmektedir. Sit
alanlarının sınırlarının yeniden irdelenmesi,
koruma uygulama süreçlerinin sadece kentsel
sitlerde değil, arkeolojik ve doğal sit
alanlarında da aynı hassasiyetle ele alınması,
yeni yapılaşma alanları için tasarım gücü de
kullanılarak genel ilkelerin belirlenmesi
beklentiler arasındadır. KUDEB birimleri
arttırılarak, kaynak sorununa çözüm
getirilmesi önerilmektedir.
Doğa ve kültür envanterinin bölge ölçeğinde
tamamlanması acil bir konudur. Korumayla
ilgili bilinç arttırıcı programlar uygulanmalıdır.
Kaybolmuş kentlerin ayağa kaldırılarak, yerele
ve turizme kazandırılması beklenmektedir.
Kızılırmak nehri üzerindeki barajların çevresel
etkileri yeniden irdelenmeli ve özellikle
peribacaları ve tarımsal faaliyetler üzerindeki
etkileri değerlendirilmelidir. Doğal ve kültürel
değerlerin aynı koruma kurulu tarafından ele
alınması, korumada bütüncül yaklaşımın
hayata geçirilmesi açısından önemlidir.
‘Kapadokya Kültür Turizm Konseyi’nin
kurulması ve yeni oluşturulacak bölgesel
stratejilerin uygulamaya dönüşmesi, sürekliliği
sağlayacaktır.
Yaşamın sürekliliği
Yaşayan yerli nüfusun göçmesinin
engellenmesi, bununla ilgili peri bacalarının
planlarda konut alanı olarak gösterilmesi
gerekliliği vurgulanmıştır. Yerel halkın yaşam
standartlarının yükselmesi, yerelin turistlerin
beklentilerinin önemsenmesi kadar değer arz
etmesi nüfusun başka yerlere hareket
etmesini engelleyecektir. Turizm stratejilerinin
insanların tanıştığı ve kültürel etkileşim içine
girdiği bir yapılanma ile oluşturulması canlılığı
arttıracak en önemli etkenlerden biridir.
Turizm için yapılan her türlü yatırımda yerel
nüfusun varlığı da dikkate alınmalıdır. Yaşamın
sürekliliğini sağlayan en değerli bileşenin
bölgenin geçmişini paylaşan yerel halk olduğu
unutulmamalıdır.
Yeni Kalkınma Stratejileri
Turizm stratejileri, turizmin artış beklentisine
göre kurgulanmalı ve alt yapı
güçlendirilmelidir. Var olan ulaşım
olanaklarının daha etkin kullanımına yönelik
stratejiler oluşturulması, her yerleşimin
farklılık yaratan değeriyle öne çıkarılmasını
sağlayacak bir bölge tanıtımı yapılması, termal
ve dağ turizmi gibi alternatiflerle
Kapadokya’nın kültür turizminin birlikte
düşünülmesi ve paket turizm anlayışının
değiştirilmesi yeni stratejileri yönlendirmelidir.
Bu anlamda yeni kaynak yaratılması için
bölgeye yeni sektörlerin çekilmesi alternatifi
değerlendirilebilir.
Bölgede hassas durumda olup, yıkılma
tehlikesi taşıyan peribacalarına yönelik risk
yönetimi stratejileri oluşturulmalıdır. Turizmde
profesyonelleşme ve tanıtım- iletişimin
güçlendirilmesi güçlü bir turizm sektörünün
temel ilkeleri olarak ele alınmalıdır.
2.2 E ANALİZİ
BEK analizi kapsamında yapılan E analizi
Ekoloji, Ekonomi, Eşitlik ve bu hedefin
gerçekleşmesinin anahtarı olan Etkinleştirme,
Edinim, Entegrasyon kavramları çerçevesinde
tartışılmıştır. Bu tartışmada ortaya çıkan ortak
mesaj ekolojik değerlerin korunduğu, turizmin
ortak ilkelerle tüm bölgenin eşit derecede
yararlandığı, yüksek standartların
benimsendiği bir stratejik plan çerçevesinin
oluşturulmasıdır.
2.2.1 EKOLOJİ
Ekoloji başlığı altında bölgenin ekolojik
değerleri ve bunların korunmasında yaşanan
sorunlar çözüm yollarıyla birlikte tartışılmıştır.
Bölgenin ve kentin ekolojik değerleri ve bu
değerler çevresinde oluşmuş kültürel peyzaj
bölgenin her kentinde çeşitlilik
göstermektedir.Bölge’nin en önemli ekolojik
değeri vadiler aynı zamanda kültür vadileri
olarak tanımlanmaktadır. Kültürel vadiler,
barındırdıkları konut yapısının mimari
üslubuyla, yetiştirilen tarım ürünleriyle,
yaşamını sürdüren diğer canlılarla farklı kültür
coğrafyaları yansıtır. niÖenrÖ Ihlara Vadisi
hayvanlar için doğal bir yaşam alanı olmanın
yanı sıra kültür ve inanç yolu olarak da
betimlenmektedir. Uçhisar-Akköy ile Kayseri-
Ağırnas yerleşimlerinin kendine özgü mimari
yapıları vardır. Yeraltı şehirleri de kültür
coğrafyalarının başka bir örneğidir. Bölgedeki
vadilerde gözlenen mikro klima özelliği tarım
ürünlerindeki çeşitliliği arttırıcı bir avantajdır.
Ekolojik değerler şöyle sıralanmaktadır:
Peribacaları,
Vadiler: En önemlileri Ihlara, Gomeda, Beydere, Giboz, Güvercinlik, Çat, Üzengi ve Kızılçukur
Göller: Tuz Gölü, Acıgöl, Seyfe Gölü
Dağlar: Hasan Dağı, Erciyes Dağı, Melendiz Dağı, Aladağlar
Flora-fauna çeşitliliği
Tarım alanları ve ürünleri: Bağcılık, patates, buğday
Sulak alanlar: Kızılırmak Nehri, Melendiz Çayı, Ortahisar Çayı, Damsa Barajı, Nargöl, Kayıgölü, ve Sultan Sazlığı
Termal sular ve termal tarım alanları: Kırşehir, Ilısu- Selimiye arası
Yaban hayvanlar: Geyik, ceylan, tilki, keklik (Ihlara Vadisi), Yılkı Atları (Erciyes ve Hasan Dağı), flamingolar (Tuz Gölü)
Buzul: Erciyes/Hisarcık dünyada ender görülen gerçek buzul örneklerinden biri
Sorunlar
Ekolojik dengeyi bozan uygulamalar, tarım ve
sanayi amaçlı yapılan yatırımlardan
kaynaklanmaktadır. Türkiye ortalamasının
altında yağış alan Kapadokya Bölgesinde, su
çok önemli bir kaynaktır. Yeraltı sularındaki
eksilme çeşitli nedenlere bağlıdır. Yeraltı
sularının kaçak çekilmesinin yanı sıra, tarımsal
sulama yöntemlerindeki altyapı eksiklikleri, su
kaynaklarının verimli kullanılmasını engelleyen
başka bir etkendir. Tarım alanlarının verimli
olduğu bölgede, organik tarım uygulamalarının
yaygın olmadığı görülmektedir. Zirai
ilaçlamadaki hatalı uygulamalarda doğal
hayata zarar vermektedir. HES projelerinin
iklimde yarattığı değişiklikler hem tarımsal
üretimi hem de su kaynaklarını olumsuz
etkilemektedir. Yeraltı su çekiminin kontrol
altına alınması için ağaç fizibilitesinin yapılması
da gereklidir. Örneğin su tüketimi yüksek bir
ağaç olan söğüt, Melendiz Çayı için
sakıncalıdır.
Sulak alanlar ve doğal sit alanlarından uzak
olması gereken sanayi alanlarınıÖ doğru
konumlanmaması ekolojik denge açısından
olumsuzluk teşkil etmektedir. Sanayinin yer
seçimi belirlenirken gerekli fizibilite
çalışmalarının yapılmaması, sorunları arttıran
faktörlerdendir.
Ekolojik Dengenin Korunması
Tarımda uygulanacak yenilikçi yaklaşımlar ve
toprak yapısına uygun üretim gerekliliği ortaya
çıkmaktadır. Mustafapaşa’da Devlet Su İşleri
ile yapılan bir çalışma ile Damsa Barajı
havzasındaki sulama işlemlerinin, kapalı devre
damlama-sulama sistemli kanallarla yapılması
sağlanmıştır. Bu gibi çalışmalar tarımda ve su
kullanımında verimi arttırmakta ve havzanın
genişletilmesini sağlamaktadır. Ayrıca havzada
başlanan organik tarım turizmi ve eski su
değirmenlerinin yeniden çalıştırılması, agro-
turizm alanını canlandıran uygulamalardır.
Birçok belediye su arıtma ve katı atık
dönüştürme tesisleri kurmaktadır. Sultan
sazlığına suyu geri getirme projesi ekolojik
dengeyi koruma projelerinden biridir. Ancak
bölgeyi kapsayacak bir atık su yönetimi
gerekliliği öne çıkmaktadır.
2.2.2 EKONOMİ
Ekonomi başlığı altında, ekonomik sektörlerin
arasında nasıl bir etkileşim olabileceği,
istihdam ve yeni girişimciliğin arttırılması için
neler yapılabileceği konuları ele alınmıştır.
Tarım ekonomisi
Kapadokya Bölgesi’nde turizmden sonra öne
çıkan ikinci sektör tarımdır. Sulu ve susuz
tarımın yapıldığı bölgede özellikle üzüm,
patates, kabak çekirdeği, ceviz, buğday, kiraz,
elma, gilaburu, yonca üretimi ve arıcılık yoğun
olarak yapılmaktadır. Bölgeye karakterini
veren kaya oymaları patates, portakal ve
limon depoları olarak kullanılmaktadır. Çat
Vadisi ve Kavak’ta Avrupa’nın en büyük
patates depoları mevcuttur.
Küçük vadilerin de bulunduğu bölgedeki tarım
arazileri makinesiz tarım için uygun
görülmektedir. Geleneksel tarım üretimi,
endemik bitkiler açısından da zengin olan
vadilerde uygulanmalıdır. Toprağın ve kültürün
korunması açısından da değerlendirilmesi
gereken bir seçenektir. Turizm ile entegre
edilecek bu yöntem ile tarımda katma değer
yaratılabilecektir. Kayseri’de kent merkezinde
hobi bahçeleri denilen mekânlardaki tarımsal
uygulamalar, bu konuda yüksek bir talep
olduğunu göstermektedir.
Mera hayvancılığı yerini Mandıra hayvancılığına
bırakmaktadır. Doğal ekosistemin önemli bir
parçası olan güvercin de yanlış avcılık ve tarım
ilaçları nedeniyle tehdit altındadır. Kaya oyma
yapılarının korunmasında güvercin gübresinin
önemi yüksektir. Gomeda Vadisi’nde bine yakın
güvercinlik mevcuttur. Ancak güvercinliklerin
taşınmaz kültür varlığı olarak değerlendirilmesi,
korunmasını zorlaştırmaktadır. Güvercinlikler
doğal sit alanına dahil edilmesi gereken
ekosistemin bir parçası olarak
değerlendirilmelidir.
İstihdam ve yeni girişimcilik
Kentlerden eğitim amacıyla ayrılan genç
nüfusun geri dönmesini sağlayacak bir iş
ortamı yoktur. Mesleki eğitim konusunda
çalışmalara ihtiyaç vardır. Turizmin en önemli
destekleyicilerinden biri tanıtım ve iletişimdir.
Bu sektörlerde altyapının güçlendirilmesi
gerekmektedir. Hediyelik eşya dükkânlarının
yaratıcı ilkelerle düzenlenerek gelişmesinin
sağlanması faydalı olacaktır.
Seçilecek olan pilot bölgelerde ev
ekonomisinin geliştirilmesiyle kadın
nüfusunun üretime katılması sağlanabilir.
Restore edilerek turizm işletmeciliğine açılan
tarihi mekânlar sayesinde esnaf, ev kadınları
ve diğer üreticiler bu sektöre girebilmektedir.
Bu anlamda yerel yönetimlerin yatırımları
desteklemesi tüm halkı ekonomik olarak
destekleyecektir.
Düğünlerdeki bereketi simgeleyen ‘nahıl’, sele
sepet, çanak, halıcılık, çömlekçilik, yöresel
bebekler, merkep semerciliği gibi bölgenin
önemli kimlik değerleri ve yaşama kültürü
değerleri, turizme dahil edilmelidir. Yaşama
kültürünün turizmde sunulması, kültürel
mirasa sahip çıkarken istihdam yaratmak için
bir fırsattır. Buna karşın dışarıdan satın alınan
ve bölgenin kimliği ile uyuşmayan kalitesiz
ürünlerin satılması bölgedeki kesimler
tarafından benimsenmemektedir.
İstihdam ve turizm faaliyetlerini arttırmada,
ticari aksların yeniden düzenlenmesi gerekliliği
ön plana çıkmaktadır. Turizm akslarının
gündüz olduğu gibi gece de yaşaması ve
bundan bağımsız bir eğlence koridoru ticari
canlılığı arttıracaktır. ‘Her şey dahil turizm’
denilen paket turizmi anlayışı turizm
kapsamını daraltmaktadır.
2.2.3 EŞİTLİK
Bu başlık altında, kaynaklara erişimin
bölgelere göre gösterdiği farklılıklar ve
fırsatların tüm bölgeye eşit şekilde sunulması
için izlenmesi gereken politikalar tartışılmıştır.
Akıllı Turizm
Bölgedeki kentler, turizmden aldıkları pay ve
kapasite açısından farklı ölçeklere sahiptir.
Turizm ekonomisinin %80’ine sahip olan
Nevşehir’e, Türkiye’ye yılda ortalama gelen
otuz iki milyon turistten sadece iki milyonu
gelmektedir. Turizmin çoğunlukla kısa süreyi
kapsayan paket turlar şeklinde gerçekleşmesi
bundan faydalanacak kesimleri daraltmakta ve
bölgenin tanıtımına fırsat vermemektedir. Her
şeyin rehberlerin güdümünde olduğu
düşünülen turizm faaliyetlerinde eşitliğin
sağlanması için yeni bir turizm ekonomisi
modelinin oluşturulması kaçınılmazdır.
Bölgedeki illerin kapasite ve potansiyellerine
göre rol aldıkları paylaşımcı ve işbirliği temelli
bir model ile turist sayısı ve konaklama
süresinin bölge genelinde arttırılması
istenmektedir. ‘Kapadokya Bölgesi Üst Ölçekli
Plan’ çerçevesinde, otel yatırımlarından,
hediyelik eşya satış ve tanıtımına kadar
turizmin bütün alanlarını düzenleyecek bir
mekanizmaya ihtiyaç olduğu vurgulanmıştır.
Kültür turizminin yanı sıra, termal turizm, kış
turizmi gibi bölgesel çeşitlilik ile turizmin
niteliği ve kapsamı genişletilecektir.
Bölge Kentleri Arasındaki Eşitlik
Bölgeye göre bir turizm konsepti
oluşturulacaksa bunun bilimsel verilerle
desteklenmesi, kapasite talep ihtiyaç
analizlerinin yapılarak turizm rotasının
belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca yapılacak
ulaşım yatırımları birbirine yakın konumda
olan yerlerin ulaşılabilirliğini arttıracaktır. Kır
kent arasındaki eşitliği ve gelirden pay almanın
dengesini sağlamak için turizm yönetim
planına ihtiyaç vardır. Bölge kentlerinin sahip
olduğu ulaşım imkânlarına karşın turizmden
aynı payı alamaması, temel sorunlardan
biridir.
Bireysel ölçekli turizm girişimcileri bölgenin
genelini kapsayan görece uzun süreli turlar
düzenlemekte ancak bu faaliyetlerin katma
değer getirisi çok düşük kalmaktadır.
Bölge kentleri arasındaki eşitsizliğin diğer bir
sebebi de kurumlar arasındaki bilgi ve iletişim
eksikliğidir. Köy, ilçe ve illerin hazırladıkları
tanıtım çalışmaları yetersiz olmakla birlikte
diğer yönetimler tarafından bilinmemektedir.
İletişim araçları kullanılarak tüketicilere
doğrudan ulaşılması, bilginin elektronik
haritalarla, farklı dillerde hazırlanacak
yayınlarla, sosyal medya aracılığıyla tüm
bölgeyi bir araya getirecek şekilde organize
edilmesi sağlanmalıdır. Bölgesel bir “kültür
turizmi konseyi”, haber ve bilgi alışıverişini
sağlayabilecektir.
Sorunlar
Turizm amaçlı düşük kaliteli hizmet ve ürün
satışı turizm niteliğini düşürmektedir. Bu
durum, ucuz turist profilini ortaya çıkarmıştır.
Tur rotalarının dar kapsamlı olması, buna
karşın kalış süresini arttıracak yeterli altyapının
bütünde sağlanmamış olması tüm bölgenin
turizmden yararlanmasını engellemektedir.
Turizm odaklı bir gelişme ve yenileme,
bölgedeki ‘yaşamı’ tehlikeye atmaktadır. Yerel
halkın birçok ekonomik nedenle doğduğu yeri
terk etmesi, tarihi alanların “müze kentlere”
dönüşmesine yol açmaktadır. Bunun yerine
yerel halkın dahil olduğu bir turizm
konseptinin geliştirilmesi gereklidir.
Vizyonsuzluk ve plansızlık nedeniyle turizmin
getiri payı arttırılamamaktadır. Kültür turizmi
yeterince önemsenmemektedir.
Farklı statülere sahip bir çok özel koruma
alanının mevcut olduğu bölgede her bir alanın
yetkisi başka bir kuruma aittir. (Kentsel sit,
arkeolojik sit, doğal sit gibi.) Bu yetki
karmaşasının yarattığı çok başlılık o alanlarla
ilgili karar alınmasını zorlaştırmaktadır. Birden
fazla kurumu ilgilendiren alanlarda projelerin
kabul edilmesi için kurumlar arası işbirliğine
ihtiyaç vardır.
Kapadokya haritasının eksikliği önemli bir
sorundur. Bölgenin her birimdeki
yerleşmesinde aynı haritanın olması gereklidir.
2.2.4 EDİNİM
Bu başlık altında kaynakların elde edilmesi için
izlenebilecek politikalar tartışılmıştır. Sorunları
çözmeye yönelik alternatif projeler
önerilmiştir.
Turizmin katma değerini arttırmak ve bunun
için gerekli çalışmalara başlamak için turizm
ulaşım analizi, turizm kümelenme çalışması
gibi, ihtiyaca yönelik proje üretilmesini
sağlayacak sayısal çalışmalara ihtiyaç vardır.
Doğal kaynakların, maddi kaynakların,
işbirliğinin, ekonomik büyümenin nasıl elde
edilebileceği, sorulması gereken önemli
sorulardır. Bu arayışların, merkezi yönetimle
olduğu kadar yerel yönetimlerle de ilgisi
olduğu görülmektedir. Otel açmak isteyen
herkesin belediyeden ruhsat alabildiği, ancak
bulunduğu yerdeki mevcut otel sayısının
ruhsat almaya engel teşkil etmemesi otel
fazlalığına sebep olmaktadır. Anayasal bir hak
olan ticari işletmeciliğe ihtiyaç analizine bağlı
olarak izin verilmesi, aynı sektördeki
işletmelerin yığılmasını engelleyecektir.
Koruma kurulları arasında uygulama birliğinin
olmaması, korumanın kapsamını her
yerleşimde farklılaştırmaktadır. Kapadokya
Bölgesi’nde hem Nevşehir, hem Kayseri hem
de Konya Koruma Kuruluna bağlı belediyeler
mevcuttur. Tarihi mirasın restorasyonla elde
edilmesiyle ilgili bazı sorunların kurulların
yaklaşım farklılıkları ile ilgili olduğu
görülmektedir.
Doğal Değerlerin Yeniden Elde Edilmesi
Ihlara Vadisi doğal tahribatın yaşandığı
öncelikli yerlerden biridir. 14 km
uzunluğundaki ve 125 metre derinliğindeki
vadiye 15 farklı girişin varlığı güvenlik
sorununu yaratmakta, yetersiz hizmet altyapısı
(giriş kapısı, güvenlik kamerası gibi) ve
çevresindeki yapıların restorasyon yoksunluğu
bu tahribatı hızlandırmaktadır.
Temel ekonomik değer olan turizmin yanında
tarımın göz ardı edilmemesi gereklidir.
Tarımsal faaliyetlerin devamı için destek
mekanizmalarının kurulması, en yoğun
tarımsal faaliyet olan bağcılığın sürdürülmesi
önemlidir. Turizm amaçlı yatırımlara tarım da
dahil edilerek turizmin zenginleştirilmesi
sağlanmalıdır.
Afet yasası ile boşaltılan mağaraların çöküşü
hızlanmıştır. Bu mağaralarda yaşayanların
yerlerinden uzaklaştırılması doğal yapının
bozulmasını hızlandırmıştır. Günümüzde
çoğunlukla butik otellere dönüşen kaya oyma
evlerde turistik işletmelerin yanı sıra yerli
halkın yaşamını sürdürmesi canlılığın
korunması açısından önemli bir bileşendir.
Kaynak Elde Edilmesi
İletişim araçlarını kullanmak elde edilebilirlik
açısından önemli bir adımdır. Turizmde
teknolojinin kullanıldığı, küçük ölçekli kültür
turizm planlamasının yapıldığı farklı bir turizm
anlayışı oluşturulmalıdır. Bu yapıdaki bir
anlayış ekonomik değere katkıda bulunarak
mevcut turizm merkezlerinden dışlanmış,
yerel değerleri kapsayan yerleşmeleri turizm
rotasına dahil edecektir. Planlama sürecinde
eksiklikler tespit edilerek, yerel yönetimler,
yatırımcılar ve turizm acenteleri arasında iş
birliği içerisinde çözümler geliştirilmelidir.
Turizmcilerin yükümlü olduğu vergilerin,
yatırımı destekleyici ve doğal değerleri
korumayı zorunlu kılacak bir yapıya
kavuşturulması sağlanmalıdır.
Bölgede mevcut iki kalkınma ajansı vardır.
Kayseri, Nevşehir, Aksaray, Niğde ve Kırşehir’in
bir arada yer alacağı bir Kapadokya Bölgesi
Kalkınma Ajansı kurulması kaynakların
bölgesel projelere doğru aktarılması açısından
değerlendirilmelidir.
2.2.5 ETKİNLEŞTİRME
Etkinleştirme başlığı altında işbirliği ve uzlaşma
imkanları, paylaşım, buluşma ve erk konuları
tartışılmıştır.
Bölgede söz sahibi kesimlerin yetki paylaşım
ilkelerinin belirlenmesi, işbirliğinin ortak bir
değer ve yönetim anlayışına dönüşmesi
gereklidir. Kaynak sağlama konusunda önemli
kurumlar olan kalkınma ajansları bu yönetimin
bir parçası olmalıdır.
Bölgesel kalkınma ve turizm mastır planlarının
hazırlanması sürecinde, plan dahilindeki
analizlerin üniversitelerdeki tez çalışmaları
çerçevesinde yaptırılması; yerel yönetimler,
sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların
katılımıyla yürütülmesi, kaynakların doğru
kullanılması açısından önemlidir.
Kültür ve tabiat varlıklarının ayrılması ile farklı
bakanlıklara dağılan yetkilerin doğru
kullanılması amacıyla, bakanlıklarda kalifiye
eleman yetiştirilmelidir. Ortak karar
mekanizmaları oluşturularak, kurumlar
arasındaki bilgi akışı sağlanarak, bölgeye
yönelik bütünsel bir yönetim anlayışı
geliştirilmelidir.
Bölgede ortak bir kaynak havuzu oluşturulup,
biriken bütçenin yerel yönetimlere dağıtılması
yeni bir finansman kaynağı oluşturabilir.
Diyalog ortamının kurulması ve karar
mekanizmasının daha küçük bir birimde
kurulması önerilmektedir. Kent konseyleri gibi
yeterince aktif çalışmayan organizmalar aktif
hale getirilmelidir. Fikirlerin proje haline
gelmesini sağlayacak bir platform ile bölgede
yenilikçi oluşumlara izin verecek altyapı
sağlanmalıdır. Sivil toplum örgütlerinin
bölgede daha aktif hale gelmesi sağlanarak
karar mekanizmalarına dahil edilmelidir.
Yeni Sektörlerin Etkinleştirilmesi
Kapadokya’nın tanıtımında hayal ve sanat
sektörünün olmaması bir eksikliktir.
Kapadokya’nın çizgi film yapımcıları için bir
ilham merkezi olması düşünülebilir. Evrensel
nitelikteki özgün yapısı bir çok sanat yapımına
ilham kaynağı olacaktır. Sanatçı ve
sinemacıların buraya çekilerek buranın
hikâyelerinin sinemaya yansıması
sağlanmalıdır. Ekoloji ve koruma gibi
başlıklarla ilgili olarak her il kendi ön
çalışmasını yaparak konsept ve tema belirleme
için bir araya gelir ve bu sektörün oluşmasına
destek olabilir.
Stratejik İletişim Planı yapılarak bölgedeki
tanıtım-pazarlama-iletişim ağı belli ilkelerle
tüm bölgeye homojen olarak yayılmalıdır.
Mimaride Uyum
Bölgedeki yerleşimlerin farklı mimari üslupları
vardır. Buna karşın eski mimariye aykırı yapılar
da mevcuttur. Kentsel ve mimari estetik
sorunu çözülerek eski ve yeni yapıların uyumu
sağlanmalıdır. Siluet bozuklukları ve mimari
üslup farklılıklarını yok etmek için planlarda
etkileşim geçiş alanlarında bozulmaların
engellenmesi gerekir.
Ortahisar’daki panoramadan bölgenin tipik
mimarisi ve mimari üsluptaki uyum
izlenebilmektedir. Gesi ve Ağırnas da bu
uyumun izlendiği diğer kentlerdir. Kentsel
peyzajın etkin bir şekilde korunması bu şekilde
sağlanacaktır.
2.2.6 ENTEGRASYON
Entegrasyon başlığı altına, turizmin yaşamla
entegrasyonu, kentin yeni sektörlerle
entegrasyonu ve bu konuda önerilen projeler
tartışılmıştır.
Turizm konaklama süresinin uzatılması için
bölgedeki kentler arasındaki ekonomik ve
kültürel ilişkilerin yeniden ele alınması gerekir.
Kurumlar arası yetki paylaşım sistemi
kurulmalıdır. Turizm yatırımları ihtiyaç
analizleri dahilinde sürdürülmelidir. Bölgesel
entegrasyonun sağlanması için önerilenler şu
şekildedir:
Yaratıcı sektörlerin ekonomiyle entegrasyonu
Oyun sektörünün bölge coğrafyasına girmesinin sağlanması
Konsept geliştirme ve tema belirleme çalışmalarının yapılması
Entegre turizm tur rotalarının yerel değerleri kapsayan bir ölçekte belirlenmesi
Risk ymÖeerö sisteminin oluşturulması
Kış turizmi – Kapadokya turizmi kurgusunun entegre edilmesi
Yaz- kıs enirğö mÖnnşnÖnÖ ş ni Öö şı
Ayrıca, yetkili kurumlar arasında
entegrasyonun yani eşgüdümün olmaması
büyük sorun olarak dile getirilmiştir.
Yönetimin bir bütünlük içinde ele alınacağı, rol
ve sorumlulukların yeniden değerlendirileceği
yeni bir yönetim anlayışı önemli bir beklenti
olarak dile getirilmiştir.
2.3 K ANALİZİ
BEK analizinin K bölümünde; kimlik, koruma,
kapasite, kalkınma, katılım ve kurgu başlıkları
çerçevesinde geçmişin değerlerinden gelecek
senaryolarının temaları tartışılmıştır.
Katılımcıların temel mesajı, ortak belleğin
ortak bilince dönüşmesi ve kalkınmanın
sadece turizm odaklı değil yaşam odaklı
kurgulanmasıdır. Bu anlamda yeni yönetim
modeline ve yeni sektörel kurgulara duyulan
ihtiyaç ön plana çıkmıştır.
2.3.1 KİMLİK
Kimlik başlığı altında Kapadokya’yı Kapadokya
yapan değerler, tarihsel ve kültürel kimlik
unsurları ve bölgenin kaybolan değerleri
tartışılmıştır.
Anadolu’nun Kalbi
Kapadokya Anadolu’nun kalbidir. Sadece jeolojik
değil kültürel çeşitlilik coğrafyasıdır. Neolitik
döneme uzanan tarihsel derinliği, özgün konaklama
biçimi, kaya kültürü, çömlekçilik, yemek kültürü,
üzüm, bez bebekleri, tandır evleri, dokumacılık
becerisi, müziği, nahıl ve binnik âdeti gibi özellikler
Kapadokya’nın eşsiz yaşama kültürünü
oluşturmaktadır.
Kaya Kültürü: Uyum, Hoşgörü ve Saygı
Kapadokya kaya kültürü doğa ve insan uyumunun
eşsiz örneğidir. Yer altı şehirleri, kayadan oyma
evler ve konaklar, yer altı depoları, manastırlar ve
kiliseler bu kültürün ürünleridir. Bu değerlerin
günümüz yaşamı ile kurduğu ilişki şekli
araştırılmalıdır. Geçmişte bu topraklarda
Hıristiyanlar, Yahudiler, Ermeniler ve Müslümanlar
barış içinde yaşamış ve Anadolu’nun
Türkleşmesinde öncülük eden Ahilik kültürü bu
topraklarda şekillenmiştir.
Medeniyetler-Katmanlar
Kapadokya Hitit, Pers, Roma, Bizans, Selçuklu
ve Osmanlı uygarlıklarına ev sahipliği yapmış
bir coğrafyadır. Bölge bu medeniyetlerin izleri
ile kaplıdır. Aşıklı Höyük, Zank Höyük gibi
önemli Tarih öncesi yerleşimlere rastlanmıştır.
Örneğin Avanos’ta çömlek yapımı Hititlerden
günümüze kadar uzanmıştır. Kapadokya’nın
anlamının Persçe’de “Güzel Atlar Ülkesi”
olduğu tahmin edilmektedir. Bu anlamda atlar
geçmişte önemli bir kimlik unsuru olarak
ortaya çıkmaktadır. Bölgedeki
medeniyetlerden geriye zengin bir arkeolojik
miras kalmıştır. Niğde Kemerhisar’da bulunan
Tyana Antik Kenti Hititlerden Bizans dönemine
kadar önemli bir şehir olmuştur. Bölgede
özellikle erken Hıristiyanlık dönemine ait çok
sayıda kilise ve manastır bulunmaktadır.
Bölgede Selçuklu ve Osmanlı’ya ait izler
bulunmaktadır. Kırşehir’de bulunan Cacabey
Küllüyesi ve Nevşehir’de bulunan İbrahim
Paşa Külliyesi bunlara örnek gösterilebilir.
Türk Ortodokslar olarak da adlandırılan
Karamanlar Türkiye-Yunanistan mübadelesine
kadar bu bölgede yaşamıştır. Kayseri, Niğde,
Aksaray ve Nevşehir’de bu kültüre ait izler
bulunmaktadır. Bölge hakkında derin birikime
sahip Karamanlılar üzerinde araştırmalar
yapılması gereklidir.
Vadiler
Vadiler bölgenin kimliğinin önemli bir
parçasıdır. Uçhisar, Göreme, Ürgüp ve Ihlara
Vadileri bölge turizmi açısından önemlidir.
Bunun yanı sıra Kaya mezarları, kiliseler ve
Hitit dönemine ait eserler içeren Yeşilyurt
Vadisi gibi yeterince tanıtımı yapılamayan
vadiler de bulunmaktadır.
Şahsiyetler, Olaylar ve Hikayeler
Bölgede yaşamış kişilerin, olayların ve
hikâyelerinin önemli değerler olduğu
vurgulanmıştır. Dünyada bilinen en eski beyin
ameliyatına ait izler Aşıklı Höyük’te yapılan
kazılar ile ortaya çıkmış; Osmanlı döneminde
önemli roller üstlenen Somoncubaba, Damat
İbrahim Paşa ve Mimar Sinan bu coğrafyada
doğmuştur. Bölge aynı zamanda Hıristiyanlık
tarihinde önemli yer tutan kişilerin doğdu
topraklardır. Örneğin Aziz Yorgos Ürgüp’ün
eski köyü olan Potamya’dandır.
2.3.2 KORUMA
Koruma başlığı altın bölgenin kültürel ve doğal
değerlerinin koruma ve gelişim dinamikleri ele
alınmıştır. Bu kapsamda öne çıkan başlıklar;
korumada statü ve erk karmaşası, bölgenin
yeterince tanınmaması ve bilinç eksikliğidir.
Bölge’nin yeterince tanınmaması
Kapadokya coğrafyasının gelişim evreleri
henüz netlik kazanmamıştır. Bölge’nin oluşum
süreçleri ortaya konulmadan koruma
yöntemlerinin üretilmesi mümkün
olamayacaktır. Bilimsel çalışmaların ve
araştırmaların hız kazanması gerekmektedir.
Çalışmalar hem coğrafi hem de mimari gelişim
süreçlerini derinlemesine ele almalıdır. Aynı
zamanda Kapadokya Bölgesi’nin doğal ve
kültürel varlıkları kapsamlı biçimde ortaya
konulmalıdır. Kentsel kırsal belgelemeler
yapılmalı ve öncelikli değerler ve ilkeler ortaya
konulmalıdır.
Korumada Statü ve Erk Karmaşası
Kapadokya’da milli park, özel çevre koruma
alanları, doğal ve kentsel sit alanları, turizm
merkezleri gibi farklı statüde alanlar
bulunmaktadır. Farklı kurumların yetki
alanında olan bu alanlar koruma süreçlerinde
yetki karmaşası ve görüş ayrılıklarına sebep
olmaktadır.
Kaya oyma evlerin özgün mimarisi ve toprak
altında günümüz parselasyon sisteminden
farklı yayılım göstermesi sebebiyle kendine
özgü bir statüsü olmalı ve bu durumun
yarattığı mülkiyet sorunları çözülmelidir.
Koruma kurullarının ayrı olması da bölge için
önemli bir sorundur. Aksaray’ın Nevşehir’den
ayrılıp, Konya Kurulu’na bağlanması koruma
konusunda olumsuz bir adımdır. Tüm bölge
için tek bir koruma kurulunun kurulması ve
bunun yanında belediyelerin yetkilerinin
düzenlenmesi gerekmektedir. Koruma
kurullarının çalışanlarının yerelden olmaması,
bölgeyi tanımaması ve bölge insanıyla ilişki
kurmaması önemli bir sorun olarak
belirtilmiştir.
Yanlış Uygulamalar
Koruma konusunda bölgenin başlıca
sorunlarından biri insanların yaşadıkları yeri
terk etmeleridir. Terk edilen konutlarda ve
mahallelerde tahribat başlamaktadır. Bu
konuda insanlar bilinçlendirilmeli ve
yaşadıkları yerde kalmaları için çalışmalar
yapılmalıdır. Örneğin peribacalarında yaşayan
insanların onlara baktığı ve ayakta tuttuğu
belirtilmiş, peribacalarından insanların
çıkarılması stratejik bir hata olarak
nitelendirilmiştir.
Bilinç Eksikliği
Gerek bölge halkı gerekse yatırımcıların
Kapadokya’nın evrensel değerinin farkında
olmağı belirtilmiş; korumanın ancak kenti,
mahalleyi ve sokağı sahiplenme bilinci ile
gerçekleşebileceği vurgulanmıştır. Yanlış
uygulamalar, kaçak kazılar gibi kültürel ve
doğal mirası tehdit eden diğer unsurlardan
bölgeyi bu bilinç koruyacaktır.
2.3.3 KAPASİTE
Kapasite başlığı altında insan kapasitesinin
geliştirilmesinin yöntemleri, bölgenin yatırımcı
çekme kapasitesi, kaynak ve mekânsal gelişim
kapasiteleri değerlendirilmiştir.
Yatırım Kapasitesi
Kapadokya’nın hassas dengeler üzerine
kurulduğu belirtilmiştir. Bölge’nin hassas
coğrafyası göz önüne alarak sektörel kapasite
değerlendirilmeleri yapılmalı, bölgeye bilinçli
yatırımcılar çekilmelidir.
Bölge eşsiz doğal yapısı ile turizm yatırımcıları
tarafından ilgi çekmektedir. Turizmdeki artış
tarım uygulamalarını olumsuz etkilemiş; bölge
halkı toprağından kopmaya başlamıştır.
Kızılırmak Nehri bölgenin en önemli nehridir
ve kapasitesinin üstünde HES yatırımları ile
zarar görmektedir.
Mekânsal Kapasite
Bölge’ye doğal ve kültürel değerlerinin taşıma
kapasitesinin üzerinde bir insan akışı olduğu;
belirli bölgelerde peribacalarının
kapasitelerinin turizm faaliyetleri ile aşıldığı
belirtilmiştir. Örneğin turizm sezonu olan Mart
sonu ve Kasım sonu arasındaki süreçte
organize turizm hareketi yoğunluk
kazanmakta; özellikle yer altı şehirleri, Göreme
Açık Hava Müzesi gibi alanlar yoğun ziyaretçi
akışına uğramaktadır. Kapadokya’yı ziyaret
edecek turist sayısında artış beklenmektedir.
Bu nedenle ziyaretçi kapasiteleri hesaplanmalı
ve rezervasyon sistemine geçilmelidir.
İnsan Kapasitesi
Yerelin girişimcilik kapasitesi arttırılmalıdır.
Buna yönelik eğitim faaliyetleri
düzenlemelidir. Örneğin bölgede geleneksel
mimarinin en önemli unsuru taştır. Taş
ustalığını geliştirmeye yönelik eğitim
programları hayata geçirilebilir.
2.3.4 KALKINMA
Kalkınma başlığı altında kalkınmaya yönelik
bölgesel ve yerel kaynaklar, bölgesel kentsel
kalkınma dinamikleri ve iş yaratma
potansiyelleri değerlendirilmiştir. Turizm,
tarım ürünleri, ticaret, termal kaynaklar ve
geleneksel ürünlerin bölge kalkınma
senaryosunun temelini oluşturduğu
vurgulanmıştır.
Turizm
Bölgenin en temel kalkınma dinamiklerinden
biri turizmdir. Fakat kalkınmanın sadece
turizm odaklı düşünülmesi kapasite aşımına
sebep olduğu, insanları göçe zorladığı, yaşayan
nüfusu yok ettiği ve alanla bütünleşmeyen bir
nüfusu çağırdığı için tercih edilmemelidir. Bu
sebeple işlevlerin hassas biçimde ele alınması
önemlidir. Örneğin pansiyonculuk ve butik
otelciliğin farkı dinamikler yarattığına
değinilmiştir. Pansiyonculuğun yerelle daha
kolay bütünleşen bir nüfus çağırdığı; butik
otellerin ise tam tersi bir etkileşim yarattığı
savunulmuştur. Bu anlamda yaşayan ve
ziyaretçi dengesinin bölge içinde iyi
kurgulanması gerekmektedir.
Turizmde çeşitlilik sağlık turizmi, doğa sporları,
kültür turizm, kamp vb. alanlarda
yaratılmalıdır. Farklı rotalar düzenlenmeli,
mevcut rotalar iyileştirilmelidir. Örneğin
vadiler, yürüyüş yolları revize edilerek turizme
kazandırılabilir. Ziyaretçiler için yönlendirici
medyalar oluşturulabilir.
Tarım
Tarım ve hayvancılık, bu ürünlerin
depolanması ve işlenmesi bölgenin önemli
ekonomik kaynaklarındandır. Örneğin üzüm ve
şarapçılık, patates ve depolanması, hayvancılık
ve et ürünleri önemli potansiyellerdir.
Termal
Bölgede jeotermal merkezler bulunmaktadır.
Bu kaynaklar elektrik üretimi ve sağlık turizmi
potansiyeli açısından önemlidir. Niğde’de
Narlıgöl, Kırşehir’de Terme ve Kozaklı termal
merkezlere örnek olarak gösterilebilir.
Ticaret
Bölge geçmişten bu güne önemli ticaret
merkezleri arasındadır. Özellikle Kayseri ticari
bilgi birikimini kullanma becerisine sahip
önemli bir kenttir.
Geleneksel Ürünler
Bölge genelinde çok sayıda atölye
bulunmaktadır. Seramik, halı, kilim, şarap,
pastırma vb. konularda çalışan bu atölyeler
bütüncül olarak ele alınmalıdır. Geleneksel
yaşam atölyeleri ziyaretçiler için folklorik
yaşam müzeleri olarak düşünülebilir.
2.3.5 KATILIM
Katılım başlığı altında, yerel gücün birlikte
hareket edebilme kapasitesi, örgütlenmeler ve
kamu-özel sivil birlikteliğinin nasıl sağlanacağı
konuları tartışılmıştır.
Bölgenin gelecek senaryolarının üretilmesinde
katılımcı toplantıların rolü önemlidir.
Çalıştayda bölgede katılımcılık bilincinin
yeterince oluşmadığı vurgulanmıştır. Karar
alma mekanizmaları tabana yayılmalıdır.
Örneğin koruma kararları katılımcı ortamlarda
ele alınmalı; yerel yönetimler, koruma kurulu
yetkilileri ve teknik personeli, sivil toplum
kuruluşları ve yerel halk karar süreçlerinde söz
sahibi olmalıdır. Bu anlamda kalkınma
ajanslarının etkinliklerine, kent konseylerine,
sivil toplum kuruluşlarına yerel halkın daha
etkin katılımını sağlayacak stratejiler hayata
geçirilmelidir.
Bölgede belirli konularda deneyimli kentler
deneyim paylaşımı içinde olmalı ve diğer
yerleşimleri yönlendirmelidir. Bölge kentleri
kendi aralarında katılımcı toplantılar
düzenlemelidir.
2.3.6 KURGU
Kurgu başlığı altında bölgesel gelişim
dinamikleri ile ekonomik ve sosyal gelişim
kurguları ele alınmıştır. Katılımcılar bölgenin
geleceği için 3T; Tarım, Turizm ve Ticaretin ön
plana alındığı gelişim modelini öne sürmüş;
aynı zamanda bölgenin yeni yönetim planına,
yeni turizm ve tarım stratejilerine, sektörler ve
kentler arası işbirliğine olan ihtiyacına
değinmiştir.
Yeni Yönetim modeli
Bölgenin tüm değerlerinin bilimsel biçimde ortaya
konulduğu, Kapadokya’nın tümünü ele alan, erkler
arsında uzlaşmanın sağlandığı katılımcı ortamlarda
hazırlanmış bir yönetim planı kurgulanmalıdır.
Yeni Turizm Stratejileri
Yaşam ve turizm ayrı tutulmamalı; turizm
gelişimi orada yaşayan insan için
sağlanmalıdır. Bu ilke ile turizm stratejileri
yeniden oluşturulmalıdır. Turizm için
kullanılacak alanlar dikkatle seçilmeli, yeni
iletişim, tanıtım ve marka stratejileri
oluşturulmalı, turizmde çeşitlilik sağlanmalı,
kayalık alanlarda risk yönetimi yapılmalıdır.
Sektörler ve Kentler Arası İşbirliği
Bölgede Tarım-Turizm-Ticaret-Eğitim işbirliği
sağlanmalı; ortak değerler güç birliği içinde
yönetilmelidir. Kayseri-Nevşehir-Niğde-
Aksaray-Kırşehir ekonomik anlamda işbirliği
yapmalıdır. Örneğin Kayseri ve Nevşehir
arasında kış turizmi ve kültür turizmi bağlantısı
kurulabilir.
3 UYUM COĞRAFYASI
3.1 Kültürel Peyzaj
Doğa koruma öncelik aşağıdaki konulara
verilir:
Bioçeşitliliğin korunması
Ekosistemin bütünlüğü Kültürel peyzajlarda ise öncelik:
İnsanlık tarihi
Geleneksel yaşam kültürünün sürekliliği
Toplumsal değerlerdedir. Pek çok peyzajda doğal ve kültürel mirasın
içiçe geçmişliği, korumada daha bütünleşik bir
yaklaşımı gerekli kılmıştır.
Doğal ve kültürel peyzajları koruma stratejileri
gitgide bütünleşmektedir (entegrasyon).
Kültürel peyzajlar, araziye yönelik geleneksel
kullanım teknikleri ve burasıyla ilgili manevi
ilişkileri de yansıtır. Kültürel peyzajların
korunmasıyla, sürdürülebilir kalkınma
teknikleri de desteklenmiş olur ve doğal
değerlerin korunması veya geliştirilmesi
sağlanır. Örneğin geleneksel toprak kullanımı
teknikleri çoğu zaman biyolojik çeşitliliğin de
korunmasını sağlar. Dolayısıyla, kültürel
peyzajların korunması, aynı zamanda biyolojik
çeşitliliğin de korunmasını destekler.
UNESCO Dünya Miras Komitesi, dünyadaki
kültürel peyzaj çeşitliliğini üç farklı kategoride
toplamıştır:
Birinci kategori: İnsan eliyle tasarlanmış ve
tanımlanmış peyzajlar (parklar ve bahçeler).
Bu peyzajlar yepyeni doğal çevreler
yaratmıştır.
İkinci kategori: İnsan faaliyetlerinin coğrafya
tarafından şekillendiği kültürel peyzajlar.
Üçüncü kategori: İnsan tarafından manevi
değer atfedilen “çağrışımlı kültürel peyzaj”. Bu
tür kültürel peyzajlarda, insanın herhangi bir
izi olmayabilir.
Korumada süregelen geleneksel yaklaşım
bağlamında, doğa koruma ve kültürel
korumanın birbirinden kopuk yürütülmesi, batı
uygarlığının dünyaya bakış açısını yansıtır.
Doğa koruma odağına doğal yaşamı koyarken,
kültürel miras korumasının odağı insan eliyle
yapılmış eserlerdir. Kültürel peyzaj kavramı bu
ayrılığı sonlandırmak ve bütünsel yönetim
stratejilerini mümkün kılmak için çok disiplinli
yaklaşımlara bir zemin hazırlamıştır.
Doğal varlıkların korunması bağlamında, kimi
zaman insan müdahalesinin, söz konusu
varlığın sürekliliği açısından en önemli etken
olduğu gözlemlenmiştir. Peri bacaları için de
bu değerlendirme yapılabilir.
Yerel halkın deneyimlerini ve geleneklerini de
dikkate alarak geliştirilen koruma yaklaşımları
günümüzde gitgide önem kazanmaktadır.
Kültürel peyzajların resmen tanımlanmış
olması, kültürel mirasın kapsamını
genişleterek daha bütünsel bir çerçeve
sunmuştur. Özellikle geniş kültürel peyzajların
önemli doğal varlıkları içermesi mümkün
olmaktadır.
Kültürel peyzajlar, insanla doğal çevresi
arasındaki sürekli etkileşimin izleridir. Kültürel
peyzajlar, değişen toplumsal ve ekonomik
koşullardan dolayı dünyadaki en hassas alanlar
olup, özel bir koruma ve yönetimsel çerçeveye
ihtiyaç duyarlar.
Bu bağlamda geliştirilen yeni uygulamalar, pek
çok ülkenin kültürel mirasında; maddi, maddi
olmayan, doğal, ruhani ve kültürel öğelerin
içiçe geçtiği bilincini yansıtmaktadır.
Doğa koruma bağlamında, el değmemiş doğal
alanlara atfedilen önemin yanı sıra, kültürel
peyzajlar kapsamında ele alınan agro-
biyoçeşitliliğin de, doğal biyoçeşitlilik gibi
korunması gereken bir değer olduğu kabul
edilmiştir.
Kültürel peyzaj kavramı, kültürel varlıkların
sürekliliği açısından koruma sürecinde yerel
halkın müdahalesinin önemini ortaya
koymuştur. Bu bağlamda, kültürel peyzajların
ve koruma alanlarının yönetimi ve
geliştirilmesinde yerel halkın katılımını
sağlayan mekanizmalara ihtiyaç
bulunmaktadır.
Kültürel peyzaj bakış açısı, ekolojik
değerlerinin ötesinde, alanın tarihini ve
geleneksel yaşam kültürünü de dikkate alır.
Kültürel peyzaj kavramı sayesinde, kimlik ve
aidiyet duyguları koruma sürecinin en önemli
itici güçleri olmaktadır.
3.2 Kültürel Peyzajlar ve
Kimlikleri
3.2.1 Kızılırmak Bölgesi
1.151 km‘lik uzunluğu ile Türkiye akarsularının
en uzunu Kızılırmak’tır. Kızılırmak; çevresinde
verimli tarım toprakların yer aldığı bölgedir.
Verimli topraklarında her çeşit sebze
meyvenin yanında Kapadokya kimliğiyle
özdeşleşmiş bağcılık yapılmaktadır. Bağcılığın
ve şarabın Kapadokya’da ilk üretilmeye
başladığı coğrafyadır. Ülkenin ve
Kapadokya’nın en önemli sulak alanıdır. Adını
suyunun renginden alan, antikçağda ise tuzlu
akarsu anlamına gelen Halys adıyla anılan
Kızılırmak, Anadolu'da kurulmuş
medeniyetlere hep ev sahipliği yapmış. Bugün
Kızılırmak Vadisi'nde tarihin her dönemine ait
izler vardır: kaya mezarları ve yerleşimleri,
farklı medeniyetlere ait kaleler, köprüler gibi.
Termal yeraltı sularıyla çevrelenmiştir.
Kızılırmak toprağa bereket veren yapısıyla
bölgenin gerdanını oluşturmakta, bu nedenle
Kızılırmak bölgesi olarak belirlenmiştir.
Önemli Yerleşimleri: Kırşehir, Avanos,
Gülşehir, Hacıbektaş, Göynük, Gümüşkent’tir.
3.2.2 Tüf Bölgesi
25 milyon yıl önce Hasan, Erciyes ve Melendiz
dağları dünyada bir örneği daha olmayan
Kapadokya coğrafyasını yaratmıştır. Volkanik
oluşum peri bacaları ve vadileri oluşturmuştur.
Peribacalarını bu denli şekillendiren sebep
kolay şekillenebilen tüf yapısıdır.
Kapadokya’nın tüften yapılma kaya yapısı
önceleri barınma daha sonra her tür yapıyı
oluşturmak için kullanılmıştır. Bu tüf yapısı
sayesinde doğa ile insan uyum içinde yaşamını
sürdürmüştür. 5000 yıl önce başlayan yaşam
peribacalarının içinde farklı medeniyetlerin
kültürleriyle sürmüş, insanlar peribacalarını,
coğrafya da insanları şekillendirmiştir. Peri
bacalarının yoğun olarak görüldüğü bu
coğrafyaya bu nedenle Tüf Bölgesi denmiştir.
Önemli Yerleşmeleri: Nevşehir, Göreme,
Ürgüp, Kaymaklı, Acıgöl, Derinkuyu, Ihlara
Vadisi, Güzelyurt’tur.
3.2.3 Erciyes Bölgesi
Ağzından püskürttüğü lavlarla Kapadokya’nın
bugünkü haline gelmesini sağlayan, Erciyes
Dağı artık sönmüş bir volkandır. İç
Anadolu’nun en yüksek dağıdır. 3916 m.
yükseklikte olup Aladağlar’ın en yüksek
noktasıdır. Erciyes Dağı’nın tepesi her mevsim
karlıdır. Çevresindeki yaşamın yönünü
belirleyen, Kayseri kentinin odak noktasıdır.
Kayseri’nin en yüksek noktası Erciyes
ekonominin can damarı turizmin de
merkezidir. Erciyes’in eteğindeki Develi
Ovasında Sultansazlığı yer alır. Sultansazlığı bir
çok kuş türüne ev sahipliği yapar.
Sultansazlığını oluşturan göl ve bataklıklar
Erciyes ve Orta Toroslar’dan inen sularla
beslenir. Bu sebeple tarımın yapıldığı verimli
topraklara sahiptir.
Önemli Yerleşimleri: Kayseri, Develi, Yahyaılı,
Yeşilhisar, Hacılar, Talas’tır.
4 STRATEJİK YÖNDEN
VİZYONA DOĞRU Stratejik Yön Plan’ında, Üçlü Bakış, BEK Analizi
ve yaşayan vadilerden alınan derslerin ışığında
Kapadokya’nın ortak vizyonu için kullanılabilir
anahtar temalar belirlenmiştir.
Bölge için öncelikle ortak bir vizyon
oluşturmalı ve yerel vizyonlar bu ortak vizyon
eşliğinde geliştirmelidir.
4.1 BÖLGESEL KENTSEL
VİZYONLAR
Bölgeyi ilgilendiren üst ölçek planlarda yer
alan vizyonlar alttaki gibidir.
Kayseri, Sivas ve Yozgat illerini kapsayan
(TR72 Bölgesi) Oran Kalkınma Ajansı 2010-
2013 Bölge Planı “Türkiye’nin merkezinde çok
boyutlu, planlı ve orantılı olarak kalkınan
dinamik ve güçlü bir Orta Anadolu” vizyonuyla
hazırlanmıştır.
Aksaray, Niğde, Kırşehir ve Nevşehir illerini
kapsayan Ahiler Kalkınma Ajansı’nın hazırladığı
2010-2013 Bölge Planı’nın vizyonu “stratejik
konumu ile ticaret ve sanayide sürdürülebilir
kalkınmayı sağlamış, bereketli toprakları ile tarım
ve hayvancılıkta gelişmiş, sevgi ve hoşgörü
ikliminde kendini yetiştirmiş insanları, büyüleyici
Kapadokya’sı, kültürel ve tarihi zenginlikleri ve
termal kaynakları ile farklılaşmış, dünya markası bir
bölge olmak“ tır
4.2 BÖLGESEL VİZYON İÇİN
ANAHTAR TEMALAR
Bölge için geliştirilecek vizyon evrensel değer
bilinci içinde erk ve yönetim karmaşasının
değerlendirildiği aynı zamanda yaşam
dengelerinin gözetildiği bir biçimde
kurgulanmalıdır.
Evrensel Değer
Ortak Yönetim
Farklılık Temaları
Katma Değer
Akıllı Büyüme
Yaşanabilirlik
Girişimcilik
Mekanın Ruhu
Saygı
Bütünlük
4.3 KAPADOKYA STRATEJİK
YÖN PLANI VİZYON
ÖNERİLERİ
“Yaşam ve erk uyumunun
sağlandığı Kapadokya”
5 STRATEJİK YÖN;
TEMEL
STRATEJİLER 5.1 VADİ: Katmanların
Ekonomisi
25 milyon yıl önce yeryüzünün şeklini
değiştiren yanardağ faaliyetlerinin sonucunda
ortaya çıkan özel coğrafya, doğanın ve insanın
etkisiyle eşsiz bir dokuyu meydana getirmiştir.
Bu dokunun en büyük özelliği, tüfün içinden
geçen su yollarının oluşturduğu gizlenmiş
derin vadiler, işlenen ve iskân edilen mağara
dokuları, yerel taşla inşa edilmiş yerleşimler,
yerin altında inşa edilmiş derin yerleşimlerdir.
Bu özelliklerinden dolayı çeşitli toplumlar
tarafından yüzyıllar boyunca bir inziva bölgesi
olarak kullanılan Kapadokya’da, doğa ve
insanın yakın etkileşimi özel faaliyetlerde
meyve vermiştir. Coğrafyanın işlenmesiyle
elde edilen ekonomik değer özel tasarımlar, el
sanatları, tarımsal ürünler ortaya çıkarmıştır.
Çağımızda ise modern üretim biçimleri ve
yaşam ihtiyaçlarının devreye girmesiyle, bu
ilişki kopmuş, eski üretim faaliyetleri yerini
gitgide turizme bırakmıştır. Bölgenin özgün
doğal ve kültürel çeşitliliğinden kaynaklanan
kimlik değerleri, ekonomik kalkınmanın ana
girdisi olarak bölgesel ölçekte yeni bir kurgu
kapsamında ele alınmalıdır.
Katmanlar Coğrafyası ve Ekonomisi
Yaklaşımının Kurgulanması
Adım 1: Coğrafya-ekonomi denge
dinamiklerini saptamak
Doğanın işlenmesi: Kapadokya tarımı
ve agro biyoçeşitliliği
Jeolojinin işlenmesi: kayaiçi mimarisi
Geleneksel üretim teknikleri: yapı,
onix taşı işlemeciliği, el sanatları
Jeolojik yapının iskân edilmesi: kaya
kültürü
Kentleşme kültürü
Adım 2: Bölgesel kalkınma tema ve ilkelerini
belirlemek
Bölgenin eşsiz değerlerini ve
çeşitliliğini öne çıkaran temaları
belirlemek
o Dünyanın oluşumu,
yanardağlar
o Jeoloji, dokular, renkler
o Malzemeler, mimari
o Yeraltı dünyası, mağara
yaşamı
o Dağlar, kırsal yerleşimler, el
değmemiş doğal alanlar, milli
parklar
o İnsan yerleşiminin başlangıcı
Neolitik: Aşıklı Höyük
o Uygarlıklar: Hitit, Pers, Roma,
Bizans, Selçuklu, Beylik,
Osmanlı, Cumhuriyet
o İpek Yolu
o Tarihi kentler
o Ahilik teşkilatı, Ahi Evran
o Ticaret kültürü: Asur
kolonileri, Karum Kaniş
Bölgenin kalkınma ilkelerini belirlemek
o Doğa ve kültür öncelikli
kalkınma
o Bölgesel işbirliği
o Yerelden bölgesele
o Sivil toplumun katılımı
o Yerel girişim
Adım 3: Kalkınmanın aktörlerini belirlemek
Kalkınmanın aktörlerini belirlemek
o Yerel yönetimler
o Sivil kesimler
o Yatırımcılar, girişimciler
o Üretici gruplar
o Sanayiciler
o Turizm işletmecileri
o Kalkınma ajansları
o İlgili bakanlıklar
o Öğrenciler
Kalkınmanın aktörlerini bir araya
getirmek ve ortak bir vizyon
oluşturmak
Vadilerin Özgün Katma Değerinin
Ortaya Çıkarılması
Adım 1: Bölgesel katma değer yaratan sektör
analizlerini yapmak
Geleneksel bilgileri çağdaş teknikler ve
yeni kuşaklarla buluşturmak
o Koruma ve mimari tasarım
sektörü
o El sanatları ve endüstriyel
tasarım dallarını buluşturmak
o Mağara yerleşim kültürü ve
yeni tasarımlar
Yaşama kültürü öğelerinin ekonomik
potansiyelini ortaya koymak
o Hayal sektörünü geliştirmek
Sinema, TV, edebiyat,
çizgi roman, belgesel,
çizgi film
Müzik
Tarımsal değerleri eşsiz coğrafya ile
ilişkilendirip coğrafi işaretleme ve
marka çalışmaları yapmak
Tarım ve turizm işbirliği stratejisini
belirlemek: Agro-turizmi geliştirmek
o Doğal tarım alanlarını
belirlemek
o Geleneksel kırsal
yerleşimlerde konaklama
kapasitesini geliştirmek
o Agro-turizm eğitim
programlarını hayata geçirmek
Adım 2: Bölgesel Turizm Stratejisini
belirlemek
Beş il bütününde bölgesel turizm
stratejisini belirlemek
Turizm faaliyetlerini yılın tamamına
yaymak
Yerel halkı turizm faaliyetlerine
katmak
Turizm ve koruma arasındaki işbirliği
ve kaynak aktarımı sistemini kurmak
Adım 3: Yeni işbirliği ve finansman
modellerini ortaya koymak
Kamu-özel sektör işbirliklerini teşvik
etmek
Küresel fonları değerlendirmek
Turizm sektöründen yeni kaynaklar
elde etmek
Katmanların ekonomisi vizyon planı
Adım 1: Bölgesel ve yerel ekonomik kapasite
kullanımı için işbirliği stratejisi geliştirmek
Bölgesel sektörel kapasite geliştirme
stratejisini geliştirmek ve kamu-sivil-
özel kesimleri entegre etmek
Bölgesel eğitim sistemini kamu ve özel
sektörlerin katılımıyla uygulamak
Özel sektör ile yaratıcı atölyelerde
proje ve fikir geliştirilmesini sağlamak
Adım 2: EkoVizyon Forumu düzenlemek
Aksaray, Kayseri, Kırşehir, Nevşehir,
Niğde’deki bütün kesimleri ortak
ekonomik vizyon doğrultusunda
EkoVizyon forumunda bir araya
getirmek
Bölgesel ekonomik vizyonu belirlemek
Bölgesel ekonomik vizyonun tanıtım
programını yürütmek
Adım 3: Vizyon planını hazırlamak
EkoVizyon Planı hazırlama komitesini
oluşturmak. İçindeki temsil edilen
kesimler:
o Yerel yönetimler
o Sanayi ve Ticaret Odaları
o Üniversiteler
o Meslek Odaları
o STK’lar
o Turizm yatırımcıları
EkoVizyon Planı temel çerçevesini
belirlemek
5.2 MİRAS: Vadilerin Ahengi
Kapadokya’nın morfolojik yapısı; Kızılırmak
Havzası’nın bölgede kıvrılarak çizdiği yaklaşık
400 km’lik yay, havzadan ayrılan su yollarının
tüf peyzajında oluşturduğu vadiler ve
bölgedeki dağların arasında kalan vadilerden
oluşan bir bütünü ortaya koymaktadır. Toros
Dağları ise bölgenin Güney sınırlarını
oluşturmaktadır. Kuzeyde Kızılırmak Havası,
Güneyde Toros Dağlarının arasında kalan
vadiler sistematiği, Kapadokya bölgesinde
binlerce yılda gelişen insan yaşamının
dinamiklerini belirlemiştir. 25 milyon yıl önce
yanardağ patlamaları sonucunda oluşan
coğrafi yapının üzerinde günümüze kadar
şekillenmiş olan insan yaşamı; dağ, su ve vadi
sistematiği ile ahenk içinde süregelmiştir.
İnsanın bu eşsiz coğrafya ile etkileşim içinde
geliştirdiği yaşama kültürünün izleri ve bu
izlerin doğal çevre ile oluşturduğu bütünlük,
kültürel peyzaj olarak tanımlanmaktadır.
Kapadokya’nın kültürel peyzajları, uluslararası
tanınırlığa da ulaşmış evrensel değere sahiptir.
Dağ, tüf ve suyun oluşturduğu vadiler,
bozkırlar ve sulak alanlar sistematiğini; doğal,
tarihsel, toplumsal ve estetik özelliklerine göre
ayıran bir “kültürel peyzajlar” yaklaşımını
geliştirmek, bölgesel değerlerin hem akılcı bir
şekilde korunmasını hem de Kapadokya kimliği
bağlamında geliştirilmesini sağayacaktır.
Kültürel Peyzaj Çeşitlilik
Senaryosunun Yazılması
Adım 1: Kültürel peyzaj çeşitlilik envanterini
hazırlamak
Kültür peyzajları tanımlamak:
peyzajları tanımlayan jeolojik, doğal,
tarihsel, estetik, toplumsal ve kültürel
değerleri saptamak. Doğal, somut ve
somut olmayan kültürel değerlerin
envanterini yapmak.
Kapadokya kültürel peyzajları
saptamak:
o Volkanik Kültür Peyzajı o Kızılırmak Havzası Kültür
Peyzajı o Bozkır Kültür Peyzajı o Sulak Alanlar Kültür Peyzajı o Dağlık Alan Kültür Peyzajı
Kültürel peyzaj çeşitlilik envanterini
hazırlamak, bütün kesimlere ulaşılır ve
kullanılabilir kılmak
Adım 2: Kültürel peyzaj etkileşim alanlarını
belirlemek
Kapadokya kültürel peyzaj atlasını
yapmak: yer altı ve yer üstü doğal,
jeolojik ve kültürel değerlerin ortak
atlasını oluşturmak
Kültürel peyzaj etkileşim alanlarını
belirlemek
o Su havzası-volkanik peyzaj
etkileşim alanları
o Volkanik peyzaj-bozkır
etkileşim alanları
o Kent-kır etkileşim alanları
o Koruma alanı-yerleşme alanı
etkileşim alanları
Kültürel peyzaj ve etkileşim alanlarının
tanıtım çalışmalarını yapmak, dijital
teknolojiler ve üç boyutlu modelleme
tekniklerini etkili kullanmak
Adım 3: Kapadokya kültürel peyzaj çeşitlilik
ahengini bölgesel ve yerel ölçekte yeniden
kurgulamak
Kültürel peyzajların odaklarını
belirlemek
Coğrafi oluşumun sürekliliğini ve
bütünlüğünü vurgulamak: jeolojik
oluşumun evrimini ve coğrafi
değerlerin etkileşimini algılanır kılmak
Kültürel peyzaj bölgesel çeşitliliğinin
tarihsel gelişimini algılanır kılmak:
kültürel peyzajların tarihsel atlaslarını
oluşturmak, dijital teknolojileri
kullanmak, arkeolojik katmanları
algılanır kılmak ve bölge ölçeğinde yer
altı ve yer üstü haritasını yapmak, yer
altının üç boyutlu dijital
modellemesini yapmak
Bölgesel temaların senaryosunu
yazmak:
o doğal oluşumlar
o jeolojik yapı
o arkeolojik izler, höyükler
o uygarlıklar, İpek Yolu Selçuklu
Hanları ve Yolları vs…
o tarımsal üretim faaliyetleri
o zanaatlar
o sanayi üretimi
Ahenk Stratejilerinin Geliştirilmesi
Adım 1: Coğrafya-kültür bütünlüğünün
kullanım ilkelerini belirlemek
Kültürel peyzajların koruma ve
kullanma ilkelerini belirlemek
o Ekolojik çeşitliliğin korunması
o Doğa kültür bütünlüğü
o Tarihsel anlamın sürekliliği
o Estetik değerlerin korunması
o Geleneksel yaşam kültürünün
sürekliliği
o Çağdaş yaşam ihtiyaçlarının
karşılanması
Kültürel peyzaj etkileşim alanlarının
koruma ve kullanma ilkelerini
belirlemek
o Etkileşim alanlarının odaklarını
belirlemek
o Etkleşim alanlarının kullanım
işlevlerini belirlemek
o Etkileşim alanlarının geçiş
alanı olarak yeniden
kurgulamak
Kültürel peyzajlar ve etkileşim alanları
yapılaşma ve tasarım ilkelerini
belirlemek
o Stratejik tasarım çalıştayları
düzenlemek
o Tasarım rehberleri hazırlamak
Adım 2: Kültürel peyzajların planlama
çerçevesini geliştirmek
Sit alanlarının dışında kalan geniş
peyzaj alanlarını, “kültürel peyzajları
koruma ve gelişim ilkeleri”
doğrultusunda planlamak, “kültürel
peyzaj planlama” kavramını, şehir ve
bölge planlarına entegre etmek.
Kültürel peyzaj planlaması kavramına
toplumsal, ekonomik, çevresel,
kültürel hedefleri entegre etmek.
Adım 3: Bütüncül miras koruma vizyonunu
bölgedeki tüm kesimlere yaymak
Kamu-yerel-sivil-özel kesimlerin
beklenti analizini yapmak ve bütüncül
koruma alanında bilinçlendirmek
Bütüncül koruma rehberlerini tüm
kesimler için hazırlamak
o Yerel yönetimler
o Eğitim kurumları,
öğretmenler, çocuklar
o Özel sektör
o Turizm profesyonelleri
o Koruma profesyonelleri
Miras Çeşitlilik Ağ Çalışması
Adım 1: Miras çeşitliliğinin aktörlerini
tanımlamak
Kültürel peyzajların kullanıcıları, karar
vericileri ve uzmanlarını uzlaşma
zemininde buluşturmak ve tüm
kesimlerin beklentilerini almak
o Yerel halk
o Yerel yönetimler
o STK’lar
o Turizm yatırımcıları
o Meslek odaları
o Üniversiteler
Adım 2: Disiplinler arası yeni işbirliği
çerçevesini oluşturmak
Kültürel peyzajlar çok disiplinli çalışma
gruplarını ve ağlarını oluşturmak
o Sanat tarihi
o Tasarım
o Arkeoloji
o Ekoloji
o Turizm
o Tanıtım
o Halk bilimi
Kapadokya doğa ve kültür
platformunu oluşturmak ve yönetmek
Adım 3: Çeşitlilik ve Ahenk Ağ Çerçeve
Programlarını gerçekleştirmek
Kültürel peyzajlar tematik proje
alanlarını saptamak
Kapadokya Miras Programlarının
hedeflerini belirlemek
Kapadokya Miras Programlarını
yönetmek
5.3 YAŞAM: Denge
İnsan yerleşiminin Orta Anadolu’daki ilk
izlerinin 10.000 yıl önceye uzandığı Kapadokya
Bölgesi’nde gelişmiş olan yaşama kültürü,
bölgenin sunduğu doğal ve coğrafi değerlerin
üzerine inşa edilmiş ve bu değerler ile
etkileşim içinde süregelmiştir. Günümüzde
insan faaliyetleri, bir yandan ekolojik dengenin
bozulmasına yol açarken, diğer yandan bazı
alanlarda ekolojik değerlerin ve
bioçeşitliliğinin korunması açısından önemli bir
etkendir.
Bir diğer sorun da, üretim biçimlerinin
değişmesi sonucu ortaya çıkan yeni
ihtiyaçların, insan yaşamını mirasçısı olduğu
çevreden kopartması ve kültürel kimliğin
kaybolmasıdır. Kültürel peyzajların önemli bir
girdisi de, barındırığı yaşaa kültürü birikimidir.
Doğa, kültür ve insan bütününe dayalı bir
kalkınma politikası, yerel yaşamın sürekliliğini
zorunlu kılmaktadır. Yaşamın sürekliliği ise
ekolojik ve ekonomik dengenin korunması ve
Yaşayan Coğrafya Denge Stratejik
Önceliklerin Belirlenmesi
Adım 1: Kapadokya bölgesel ekolojik
dengenin saptanması
Kapadokya ekosisteminin bileşenlerini
beş il ölçeğinde saptamak
Ekolojik dengeye yönelik sorun ve
tehditlerin analizini yapmak
Ekolojik denge ve biyoçeşitliliğin
korunması için gerekli müdahaleleri
belirlemek
o Atık yönetimi
o Sulak alan ıslahı
o Kaybolmaya yüz tutmuş
türlerin ıslahı
Adım 2: Ekoloji-yaşam dengesinin odaklarını
belirlemek
Ekoloji ve yaşam bütünlüğünün odak
noktalarını belirlemek
o Tarihi kentler
o Tarihsel sit alanları
o Kırsal yerleşimler
Ekoloji ve yaşam bütünlüğünün
kaybedilmekte olduğu alanları
belirlemek
Ekoloji ve yaşam bütünlüğünün risk
analizini yapmak (afet, kirlilik, bilinçli
tahribat..)
Adım 3: Ekoloji-yaşam dengesinin stratejik
önceliklerini belirlemek
Arazi kullanım ilkelerini ve
stratejilerini belirlemek
o Koruma
o Yaşama
o Tarım
o Turizm
o Üretim
o Ticaret
o Kültür
Tarımsal faaliyetleri, agro-bioçeşitlilik
ilkesi doğrultusunda bölgesel ölçekte
yeniden ele almak
Atık yönetimi ve enerji kullanımı
stratejilerini belirlemek
Yaşam ve Mekân Kullanım Dengesi
Öncelikli Alanlarının Belirlenmesi
Adım 1: Yaşayan miras saptama çalışmasını
yapmak
Yaşayan tarihi dokuları saptamak
Kapadokya’da yaşam ve mekânın
bütünlüğünün ürünü olan birikimleri
saptamak
o Meslekler
o El sanatları
o Yapı ustalıkları
o Çiftçilik
Adım 2: Yaşam ve mekân kullanımındaki
sorunları saptamak
Çağdaş yaşamın ihtiyaçlarını
belirlemek
Yasal düzenlemelerin getirdiği
kısıtlamaları tahlil etmek
Yaşamını ihtiyaçları ile yasaların
arasındaki çelişkiyi çözmek
Coğrafya ile insan yaşamını
barıştırmak
Adım 3: Yaşayan miras alanları için “Yaşam
Rehberleri”ni hazırlamak
Çok disiplinli çalışma grupları ile
rehberler serisini üretmek
o Kapadokya’da yaşamak
o Kapadokya’da üretmek
o Kapadokya’da usta olmak
o Kapadokya’da turizm yapmak
o Kapadokya’da tarım yapmak
o Kapadokya’da yatırım yapmak
o Kapadokya’da öğrenmek
Yaşayan Kapadokya Programı
Adım 1: Kapadokya yaşam forumunu
toplamak
Bütün kesimleri toplamak
o Kamu
o Uzmanlar
o Sivil kesim
o Özel sektör
Bütün kesimlerin ihtiyaçlarını
dinlemek
Adım 2: Bölgesel koruma ve yaşama
dengesinin ilkelerini belirlemek
Bütün kesimlerin katılımıyla ilkeleri
belirlemek:
o Doğa ve kültürün bütünsel
korunması, kültürel peyzajlar
yaklaşımı
o Planlamada “kültürel peyzaj”
ölçeği
o Geleneksel yaşam kültürü /
mekân ilişkisinin sürekliliği
o Coğrafya / kimlik
bütünlüğünün ekonomik
faaliyetlere girdi olması
Adım 3: Yaşayan Kapadokya Programı’nı
geliştirmek
Bölgesel işbirliği ağlarının
sorumluluklarını belirlemek
Programı ve eylem planını hazırlamak
Kamu-özel finansman kaynaklarını
devreye sokmak
Programı yürütmek
5.4 ERK: Değerin Yönetimi
Sınırsız sınırlar bakışı içinde ele aldığımız
Kapadokya Bölgesi, Aksaray, Kayseri, Kırşehir,
Nevşehir, Niğde illerini kapsamaktadır.
Bölgesel ölçekte tanımlanan doğal ve kültürel
miras, beş ilin idari sınırları, üç farklı koruma
kurulu, iki farklı bakanlık, ve pek çok
belediyenin yetkisi altındadır.
Coğrafi oluşumların tanımladığı miras alanları,
farklı yetki alanlarının içinde kaldığından akılcı
bir karar verme ve yönetim sistematiğine
girememektedir. Bir diğer sorun da, 2011 yılı
itibariyle doğal ve kültürel varlıklarının
korunmasına ilişkin yetkinin iki farklı bakanlığa
bölünmüş olmasıdır. Bölgenin zenginliklerini
akılcı bir şekilde korumak ve yönetmek için
gereken bütünsel yaklaşımın kurumsal
çerçevesini oluşturmak gerekmektedir.
Erkler Arası İşbirliği İlkelerinin
Saptanması
Adım 1: Bölgesel yönetimin bileşenlerini
belirlemek
Kültürel mirası koruma çerçevesi:
Konya, Nevşehir, Kayseri Koruma
Kurulları
Doğal değerler: doğal sitler, milli
parklar, doğa koruma alanlarında
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın
denetimi
Planlama yetkisi: merkezi hükümet,
yerel yönetimler
Bölgesel kalkınma planları: Ahiler
Kalkınma Ajansı, Or-An Kalkınma
Ajansı
Adım 2: Erkler arası işbirliği ilkelerini
belirlemek
Yerel çeşitliliğin korunması ve
geliştirilmesi
Doğa ve kültürün bütünsel korunması
ve geliştirilmesi
Doğa ve kültür öncelikli bölgesel
kalkınma
Adım 3: Erkler arası işbirliği alanlarını
belirlemek
Doğal değerlerin yönetimi
Havza yönetimi
Kültürel mirası koruma
Turizmin bölgesel stratejisinin
geliştirilmesi
Bilinçlendirme ve eğitim faaliyetlerinin
yürütülmesi
Planlama
Ekonomik faaliyetlerin bölgesel
kurgusu
Erkler Arası Çakışma Alanlarının
Belirlenmesi
Adım 1: Doğa ve kültür değerlerinin güncel
koruma erk matriksini çizmek
Kurumlar arası yetki dağılımını analiz
etmek
o Kızılırmak Havzası
o Doğal alanlar
o Göreme Milli Parkı ve
Açıkhava Müzesi
o Kentsel sitler
o Tarihsel sitler
o Arkeolojik sitler
o Dünya Mirası
Adım 2: Erklerin çakışma alanlarını saptamak
Milli parklar: Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı, uluslararası kuruluşlar
Dünya miras alanları: Kültür ve Turizm
Bakanlığı, yerel yönetimler, UNESCO
Ihlara Vadisi: yerel yönetimler
Kızılırmak havzası: yerel yönetimler
Sultan sazlığı ve çevresi: Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı, yerel yönetimler
Adım 3: Erk dağılımını yeniden kurgulamak
Merkezi yönetimin sorumluluk
alanlarını belirlemek
Bölgesel ajanslarının sorumluluk
alanlarını belirlemek
Yerel yönetimlerin sorumluluk
alanlarını belirlemek
Sivil toplum kuruluşlarının sorumluluk
alanlarını belirlemek
Kapadokya Erk Yönetim Planı
Adım 1: Bölgesel eşgüdümü oluşturmak
Ortak bir vizyon doğrultusunda
hareket edecek kesimler bir araya
getirmek:
o Beş ilin yerel yönetimleri
o Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın
yerel temsilcileri
o Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı’nın yerel temsilcileri
o Ahiler Kalkınma Ajansı
o Oran Kalkınma Ajansı
o Koruma kurulları
o Üniversiteler
o STK’lar
o Özel sektör ve turizm
yatırımcıları
Adım 2: Kapadokya Bütünsel İşbirliği
çerçevesini kurgulamak
Kapadokya değerlerinin yönetiminden
sorumlu kurumsal yapının aşağıdaki
ilkeler doğrultusunda kurgulanması
gerekmektedir:
o Bölgenin tamamını kapsayan
o Bütün kesimleri temsil eden
o Esnek
o Katılımcı
o Yerel
Yapının yerelde örgütlenmesi ve
faaliyet göstermesi gerekmektedir.
Önerilebilecek kurumsal çerçeveler:
o Kapadokya Yönetim
Komisyonu
o Kapadokya Kalkınma
Platformu: Kamu-özel-sivil
katılımlı
o Kapadokya Yönetim
Komisyonu ve Sosyal Şirket
Şşbirliği
o Kapadokya Koruma, Planlama
ve Projeler merkezi
Adım 3: Kapadokya Erk Yönetim Planı’nı
hazırlamak ve uygulamak
Yönetim planının kapsamı ve
hedeflerini belirlemek
Bölgesel erk dağılımını belirlemek
Sorumlulukları belirlemek
Planı yazmak
Planı kamuoyuna anlatmak
Planı uygulamak
Planı değerlendirmek revize etmek
Kapadokya Çarpan Etkileşim Strateji Çerçevesi;
– Dün:Değerler
– Bugün:Bölgeye Bakış
– Yarın:Bölgenin Geleceği
zaman dilimleri çerçevesinde,
– Sınırsız sınırlar
– Kültür coğrafyaları
– Farklılık temaları
bakış açılarını dikkate alarak, ortak gelecek için;
– Katmanların Ekonomisi Vizyon Planı
– Miras Çeşitlilik Ağ Çalışması
– Yaşayan Kapadokya Programı
– Kapadokya Erk Yönetim Planı
ürünlerini kapsamalıdır.
6 ÇARPAN ETKİLEŞİM
STRATEJİ
ÇERÇEVESİ Kapadokya Stratejik Yön Planı’nın temel odağı
ve önermesi olan “Çarpan Etkileşim Strateji
Çerçevesi”, coğrafyayı dün, bugün ve yarın
zaman dilimleri ile değerlendirerek, idari
sınırlardan öte coğrafyayı temel alan bir
çerçeve sunmaktadır. Bu coğrafyaya özgü
sayılabilecek kavramlardan yola çıkan 4 temel
stratejiyi de kapsayan çerçeve, Kapadokya’nın
geleceğiyle ilgili sürekli bir yaşam ve etkin bir
yetki anlayışı benimsetmeyi amaçlamaktadır.
Çarpan Etkileşim Strateji Çerçevesi’nden yola
çıkarak Kapadokya’da kültür öncelikli kalkınma
ve ortak bir yetki yönetim modeli için, “Erk:
Değerin Yönetimi” temel stratejisinin
öngördüğü şekilde, “Kapadokya Erk Yönetim
Planı” hazırlanmalıdır. Doğal ve kültürel yapısı
başta olmak üzere zengin bir çeşitlilik sunan
bu coğrafyada, öncelikle sınırsız sınırlar, kültür
coğrafyaları ve farklılık temaları üzerinde
durulmalı ve farklı bakış ölçeklerindeki
yönetim planı rasyonelleri anlaşılmalıdır.
Çarpan Etkileşim Strateji Çerçevesinin Yapısı
Kapadokya Çarpan Etkileşim Strateji Çerçevesi,
bölgenin sahip olduğu tarihsel derinlik ve
çeşitliliğe bağlı olarak dün, bugün ve yarın
zaman dilimleri temel alınarak
oluşturulmalıdır. Aynı zamanda, bölgenin
fiziksel ve idari kapsamı; sınırsız sınırlar, kültür
coğrafyaları ve farklılık temaları kavramlarını
ortaya çıkarmaktadır. Tüm bu girdiler ışığında
oluşturulan strateji çerçevesi; “Katmanların
Ekonomisi Vizyon Planı”, “Miras Çeşitlilik Ağ
Çalışması” ve “Yaşayan Kapadokya Programı”
ve “Kapadokya Erk Yönetim Planı” olmak
üzere 4 ürün ortaya koymalıdır.
Zaman Dilimleri: Dün – Bugün – Yarın
Kapadokya Çarpan Etkileşim Strateji Çerçevesi,
bölgenin geçmişinden günümüze taşıdığı ve
geleceğine aktarılabilecek değerler sisteminin
anlaşılması ve değerlendirilmesi amacıyla dün,
bugün ve yarın zaman dilimleri çerçevesinde
oluşturulmalıdır.
Bu bağlamda, Kapadokya’nın geçmişinden
bugüne hangi değerleri ulaşmış, bugünden
geleceğine ise hangi değerleri ne şekilde
taşınabilir sorularının cevapları aranmalıdır.
Böylece, bölgesel kalkınma ve erk yönetim
stratejileri bu kurguya paralel şekilde
geliştirilecek ve bölgenin dünü, bugünü ve
yarını arasındaki bağ kuvvetlendirilecektir.
Bakış
Kapadokya’nın fiziksel kapsamı, idari bölünüşü
ve konumuna bağlı komşuluk ilişkileri,
bölgenin yönetiminde çoklu bir bakış açısını
gerekli kılar. Bu nedenle, Çarpan Etkileşim
Strateji Çerçevesi, en temelde sınırsız sınırlar,
kültür coğrafyaları ve farklılık temaları
kavramlarını benimsemeli ve stratejiler bu
bakış açısıyla geliştirilmelidir.
4 Temel Strateji
Kapadokya Çarpan Etkileşim Strateji
Çerçevesi’ni oluşturan esas bileşenlerden biri,
yukarıda bahsedilen zaman dilimleri (dün,
bugün, yarın), bakış, kültür coğrafyaları ve
farklılık temaları kavramları gözetilerek
geliştirilen 4 temel stratejidir.
Çerçeve Ürünleri
Çarpan Etkileşim Strateji Çerçevesi’nin, “ortak
değer, ortak beklenti, ortak vizyon”, “dün,
bugün, yarın” ve “uyum coğrafyası” eksenleri
dikkate alınarak, 4 temel stratejinin son
hedeflerinde tanımlanan;
Kültür Ekonomisi Vizyon Planı
Miras Çeşitlilik Ağ Çalışması
Yaşayan Kapadokya Programı
Kapadokya Erk Yönetim Planı
ürünleri kısa vadede hazırlanmalıdır.
7 YAŞAYAN VADİLER
5 DERS
7.1 Örnek İncelemesi
7.1.1 Büyük Kanyon Ulusal
Parkı
Genel Karakter
Amerika Birleşik Devletleri, Arizona
Eyaleti, Kolorado Nehri çevresinde bulunan
Büyük Kanyon; Amerika’nın ilk ulusal
parklarından biridir ve UNESCO’nun Dünya
Mirası Listesinde yer almaktadır. 466
kilometre uzunluğunda ve 500 ile 2,500 metre
genişliğinde olan Derinliği yer yer 1.5
kilometreyi aşan kanyonun iki milyar yılda
oluştuğu tahmin edilmektedir. Kanyon
manzarası ve kültürel derinliği ile evrensel bir
değer olarak nitelendirilmektedir.
Geçmişte Amerika Yerlileri kanyonun
duvarlarına yerleşimler kurmuştur.
Günümüzde ise Büyük Kanyon çevresinde yerli
grupları yaşamaya devam etmektedir.
Parkın yönetim planını Milli parklar
koruma Birliği olan NPCA ( National Parks
Conservation Association) hazırlamaktadır. Birlik
1919 yılında kurulmuştur ve amacı;
Amerika’nın Milli Parklar sistemini korumak,
geliştirmek ve gelecek nesillere
aktarmaktır.NPCA’nın ilk direktörü olan
Stephen Mather milli parkların yönetiminin
politik sistemlerden bağımsız olması
gerekliliğini vurgulamıştır.Bu vizyonla bu gün
birliğin 600.000’den fazla destekçisi
bulunmaktadır.
Büyük Kanyon Ulusal Parkını yılda 4,5
milyondan fazla kişi ziyaret etmektedir.
Vizyon
Yönetim planında vizyona yönelik bir çerçeve oluşturulmuştur. Bu çerçenin genel başlıkları:
Büyük Kanyon’nun evrensel bir değer olması
Yönetim stratejilerinin ekolojik sistemler, tarihsel ve arkeolojik değerler ile ve çevresi ile bütünleşik kurgulanması
Tüm kurum ve kuruluşların park alanı için tek bir vizyon üzerinden hareket etmesi.
Temalar
Evrensel Değer
Spiritüalite, zamansızlık
Barış, güzellik
Manzara, Vista
Rekreasyon
Doğal sessizlik, Tenhalık Doğal ses dokusu
Planlama Stratejileri Planlamada stratejiler berlirli başlıklar altında kurgulanmıştır
1. Uluslararası farkındalık: Bir dünya mirası olarak Büyük Kanyonun doğal ve kültürel değerlerinin bütününü ulusal ve uluslar arası düzeyde yönetmek ve korumak
2. Kültürel ve Doğal değerler: ekolojik sistemlerin, arkeolojik, tarihsel değerlerin, kültürel peyzajın korunması ve gelecek nesillere aktarılması.
3. Yaban hayat ve nehir yönetimi: Yaban
hayatın ve Colorado nehirinin doğal koşulları içinde korunması ve yönetimi
4. Ziyaretçi Deneyimleri: Kaliteli ziyaretçi
deneyimlerinin sağlanması ve turistlerin parkın doğal; koşulları, ilkelliği ve ruhani değerlerini bozmadan ziyaret etmesini sağlamak
5. Ses dokusu yönetimi: Alanın doğal ses
dokusunun korunması.Titreşimlere yol açabilecek her türlü gürültü unsurunun engellenmesi
6. Madencilik: Madencilik faaliyetlerinin
yarattığı tahribatın azaltılması
7. Hava Kalitesi: Hava kalitesinin korunması, kanyon çevresindeki termik santral, sanayi alanlarının yarattığı hava kirliliğinin azaltılması
8. Tasarım: Büyük Kanyonu sürdürebilir
tasarım konusunda örnek bir model haline getirmek
9. Bölgesel Konular: Park’a etki eden dış
dinamiklerin ve çevresel ilişkilerin değerlendirilmesi
10. İklim değişikliği: Büyük Kanyon’a
etkilerinin değerlendirilmesi.
Ekonomik Kalkınma
Planda ekonomik kalkınma doğal değerlerin
korunması ve turizm faaliyetlerinin
geliştirilmesi üzerine kurgulanmıştır.
Toplumsal Gelişme
Amerika Yerlileriyle ortak kalkınma ve yönetim
planlarının yapılması ve yerel kalkınmanın
sağlanması hedeflenmiştir.
Turizm Stratejileri
1. Ziyaretçi erişiminin arttırılması: Güvenli, etkili ve çevreye duyarlı ulaşım sistemlerinin kullanılması ve ve motorize olmayan sistemlerin teşvik edilmesi
2. Ziyaretçi ve çalışan merkezileri ve servis ağının oluşturulması
3. Tarihi yapıların Adapte edilerek yeniden kullanılması
4. Manzara rotalarının Oluşturulması ve geliştirilmesi
7.1.2 Dartmoor Milli Parkı
Yönetim Planı İngiltere
Genel Karakter
Dartmoor Milli parkı İngiltere’de yer
almaktadır. Granit kayalarının yeryüzüne
çıkması ile oluşan farklı peyzajı, vadileri,
arkeolojisi, tarih öncesi kalıntıları, yerleşim
yerleri, geleneksel tarım üretimi ve yaban
hayatı ile önemli bir coğrafyadır.
Park 954 km2 bir alanı kaplamaktadır.
Bölgenin yönetim planını hazırlayan kurum
Dartmoor Milli Parkı Otoritesi’dir. İngiltere
Çevre Yasası kapsamında özel olarak kurulmuş
bağımsız ve yerel bir kuruluştur.
Vizyon
Vizyon bir sayfa boyunca hikaye gibi
anlatılmış!!!!
Temalar
Doğal Güzellik Bozulmamış Coğrafya Kültürel Miras İlham verem Coğrafya Özel Değerler Keyif Sürdürebilirlik Anlayış Geçim Planlama Stratejileri
Yönetim planı içinde stratejiler üç ana başlık altında geliştirilmiştir.
Mekanın Ruhu: Doğal güzelliği, yaban
hayatı ve kültürel mirası koruma ve
geliştirmeye yönelik stratejidir.
Herkes için Erişim / Herkesin Erişimi
ikisinden biri: Tüm kesimlerin; milli parkın
özel değerlerinden yararlanmasını
sağlayacak stratejidir.
Toplum ve İş: Milli parkın ekonomik
gelişimini doğal kaynakların kapasitesi ile
orantılı bir ekonomik kalkınma modeli ile
sağlamaya yönelik stratejidir.
Ekonomik Kalkınma
Doğal Kaynakların korunduğu kültürel
değerlerin ön planda tutulduğu Yerel
girişimciliğin desteklendiği, tarım ve turizm
öncelikli bir ekonomik kalkınma modeli ön
görülmüştür.
Toplumsal Gelişme
Dartmoor yerel halkının, ilham, huzur ve aktif
rekreasyon olanaklarını birlikte arayanların
alanın özel değerleri ile birlikte uyum içinde
yaşadığı bir bölge olarak tanımlanmıştır.
Tüm yaş gruplarını kapsayan, yüksek kaliteli,
çeşitliliği ön plana koyan aynı zamanda
Dortmoor’un korunması ve gelişiminin
öneminin anlatıldığı eğitim faaliyetleri ve
katılımcı etkinliklerin arttırılması.
Turizm Stratejileri
Bölgede yeni iş olanaklarının yaratılmasını
hedefleyen, bölgenin farklılıklarını öne çıkaran
sürdürebilir bir turizm modeli öngörülmüştür.
Turizme yönelik temel hedefler
Kurumlar arası paylaşım ve
ortaklıkların yaratılması;( Dartmoor
Alan Ortakları ile Ulusal Park birimi)
Sürdürebilir Turizm’in desteklenmesi
Yerel destek zincirinin oluşturulması
yerel ürünlerin desteklenmesi
Ziyaretçi kalış süresinin uzatılması
Bilgi ve Araştırma faaliyetlerinin
desteklenmesi
7.1.3 Clonmacnoise Manastır
Şehri ve Kültürel Peyzajı
Yönetim Planı 2009-
2014
Genel Karakter
Clonmacnoise Manastır Şehri İrlanda Offaly’da
; kültürel miras ve bio-çeşitlilik açısından
zengin bir alanda yer almaktadır. İrlanda’nın
en uzun nehri olan Shannon Nehrinin kıyısında
yer alan bölgenin morfolojisi; buzul, su ve iklim
hareketleri ile şekillenmiş; ekserler, bog
alanları, tepeler ve kayalık alanları ile çeşitlilik
göstermiştir.
Clonmacnoise erken Hıristiyanlık döneminde
önemli bir dini merkez konumundaydı bu
sebeple bölgede kilise, kilise örüntüleri, antik
yollara ait çok sayıda kalıntı bulunmaktadır.
Bölge kültür çevre etkileşimi içinde geleneksel
insan yerleşimine önemli bir örnek olarak
nitelendirilmektedir.
Clonmacnoise Manastır Şehri ve Kültürel
Peyzajı Yönetim Planı; Dünya mirası aday
listesinde bulunan alanın korunması için
“Çevre, Kültür ve Yerel Yönetim Departmanı”
tarafından yaptırılmıştır.
Vizyon
Evrensel bir değer olan Clonmacnoise
Manastır Şehri’nin ve Kültürel Peyzajı’nın
yönetim çerçevesini ortaya koyarak; korumak,
tanıtmak, sürdürebilir sosyal ve ekonomik
canlanmayı şimdiki ve gelecek nesilleri dâhil
ederek sağlamak.
Temalar
Planlama Stratejileri
Senkronize sosyo ekonomik gelişim
Erişebilirlik ve ziyaretçi yönetimi
Sürdürebilir Turizmin Desteklenmesi
Alanın Doğal yapısına saygı göstermek
Alanı anlamaya devam etmek; Arkeolojik, mimari, tarihi,ekolojik, hidro-ekolojik araştırma programlarının desteklenmesi
Eğitim programları düzenlenmek
Ekonomik Kalkınma
Sürdürebilir turizm ve bilinçli tarım
uygulamaları bölgenin ekonomik
kalkınmasının temellerini oluşturacaktır.
Toplumsal Gelişme
Sosyal ve ekonomik yapıyı güçlendirici projeler
üretmek, yerel gruplar arasında ilişkileri
güçlendirmek, kültürel mirası korumak ve
kültürel miras bilincini arttırmak, alanın özgün
karakterine yönelik araştırmaları
desteklenmek, Eğitim programlarının
hazırlanmak gibi toplumsal gelişmeyi sağlayıcı
önemli hedefler ortaya konulmuştur.
Turizm Stratejileri Ziyaretçilere efektif yönetim stratejileri
oluşturulmuştur, yerel turizm ağlarının
oluşturulması, sürdürebilir turizm
desteklenmesi, turist istatistiklerinin
çıkarılması, ziyaretçi etki ve trend analizlerinin
yapılması, ziyaretçi merkezlerinin kurulması,
sürdürebilir taşıma sistemlerinin geliştirilmesi,
bölgeyi tanıtıcı bir web sitesinin tasarlanması,
optimum ziyaretçi sayılarının belirlenmesi ve
rehberlere yönelik eğitim programlarının
hazırlanması gibi turizmi sektörünü
geliştirmeye yönelik stratejiler
oluşturulmuştur.
7.1.4 Tamar Vadisi Önemli
Doğal Güzellik Alanı
(AONB) Yönetim Planı
2009-2014
Genel Karakter
Tamar Vadisi; İngiltere’de, önemli vadi ve su
peyzaj sistemi içinde yer alması, vahşi yaşamı,
ve kültürel mirası ve geleneksel tarım
yöntemleri ile (AONB Area of Outstanding
Natural Beauty”) Önemli Doğal Güzellik Alanı
statüsünde olan yüksek görsel kaliteye sahip
olan bir alandır.
Bölgeye AONB statüsünün veriliş amacı; yerel
halkın ihtiyaçları ve ekonomik dinamiklerin
bilinci içinde doğal peyzajı korumak ve
geliştirmektir. Yerel halk temsilcileri,
uzmanlar, kamu ajansları, çiftçiler ve toprak
sahipleri gibi gruplardan oluşan Tamar Vadisi
AONB Partnership; kamu organizasyonu ve
ajansların ortaklığında kurulmuştur ve beş
yıllık yönetim planlarını bu kurum
hazırlamıştır.
Temalar
Peyzaj Yönetimi – Landscape Management
Dünya Miras Alanı – World Heritage Site
Sürdürebilir Yönetim – Sustainable Management
AONB’nin Korunması – Safeguarding the AONB
Yaklaşım ve Farkındalık – Understanding & Awareness
AONB’nin Yönetimi – AONB Management
Uygulama ve Gözetim– Implementation and Review
Vizyon
Beraber çalışarak, Tamar Vadisi’nin eşsiz
kültürel kimliğini ve doğal güzelliğini bölgede
yaşayan, çalışan, bölgeyi ziyaret eden
insanların yararı için koruyup geliştirmek ve
yönetmek.
Planlama Stratejileri
Planlama stratejiler yukarıda belirtilen temalar
kapsamında konu başlıkları atında
oluşturulmuştur.
1. Peyzaj yönetimi:Peyzaj Mirasının, bio
çeşitliliğin ,coğrafi çeşitliliğin, doğal
kaynakların, tarım arazilerinin
korunması, geleneksel üretimin
devamlılığı, yerele özgün değerlerin
tespiti ve korunması, nehir ve kıyı
alanlarının yönetilmesi ve keyif veren
bir çevre oluşturulması.
2. Dünya Miras Alanı: Dünya miras alanı yönetimi, madencilik mirasını korunmak
3. Sürdürebilir Yönetim: Sürdürebilir toplum, Sürdürebilir geçiş, Küresel ısınma ve iklim değişikliğine adaptasyon, yerel destek zinciri.
4. AONB’nin Korunması: Arazi kullanımının planlanması, ilham, altyapının iyileştirilmesi
5. Yaklaşım ve Farkındalık: Eğitim ve iletişim altyapısını güçlendirmek, farkındalığı arttırmak, Kültürel değerleri korumak
6. AONB’nin Yönetimi: Tamar Vadisi AONB Ortaklığı’nı daha efektif hale getirmek, Tamar Vadisi Vakfının kurmak, AONB Ortaklığı’nın kaynaklarının geliştirilmesi
7. Uygulama ve Gözetim: Uygulamaların denetlenmesi ve Performanların takibi ,Çevresel etkilerin değerlendirilmesi,
Ekonomik Kalkınma
Yönetim planında; geleneksel tarım ve
hayvancılık, kırsal kalkınma ve sürdürebilir
turizm destekleyici stratejiler ve hedefler
oluşturulmuştur ve ve Ekonomik kalkınmanın
temelini bölgenin farklılıkları oluşturmuştur.
Toplumsal Gelişme
Tamar Vadisi Yönetim Planı; Yaşayan ve
çalışan bir çevre oluşturma hedefiyle
kurgulanmış ve yerel kalkınmaya öncelik
verilmiştir. Arazi yönetim sistemleri
oluşturulmuş yerel girişimciler desteklenmiş
eğitim ve farkındalığı arttırıcı programlar
hazırlanmıştır.
Turizm Stratejileri Yönetim planında turizme yönelik temel
strateji keyif veren bir çevre yaratmaktır. Yerel
kapasitenin ve arazinin yapısına uygun
sürdürebilir turizm ve rekreasyon aktiviteleri
desteklenmiş ve Tama Vadi’sinde bulunan
Turizm birlikleri vakıf ve dernekler gibi yerel
birimler ile ortak çalışmalar öngörülmüştür.
7.1.5 Wvye Nehri Vadisi
Yönetim Planı 2009-
2014
Genel Karakter
Wvye nehri Vadisi Britanya’da Hereford ve
Chepstow arasında kalan, coğrafi, tarihi ve
barındırdığı hayvan çeşitliliği bakımlarından
etkileyici bir bölgedir. 1971 yılında vadi, plato
ve çevresindeki tepeleri kapsayan bu alan
‘Üstün Doğal Güzellik Alanı’ ilan edilmiştir.
(Area of Outstanding Natural Beauty (AONB))
Bölgenin %64’ü İngiltere, %36’sı Galler
sınırında olduğu için yönetimi konusunda bazı
sorunlar yaşanmaktadır.
Ulusal parklardan bağımsız olarak AONB’ler
kendi planlama veya gelişme kontrol işlevleri
ve diğer yönetici güçleri olan yetkili organlar
değillerdir. Bu işlevlerin sorumluluğu genellikle
yerel yöneticilerdedir. Aynı zamanda devlet
bakanlık ve ajansları özellikle Natural England
ve Galler Kır Konseyi (Countryside Council for
Wales) sorumludur.
Üstün Doğal Güzellik Alanı olan Wye Vadisi
birbirinden bağımsız 3 ilçenin topraklarına
yayılmıştır: Herefordshire, Gloucestershire ve
Monmouthshire. Üç ilçenin
değerlendirmeleriyle tanımlanan çeşitli
karakter alanları ve peyzaj türleri AONB içinde
16 Peyzaj Yönetim Bölgesine ayrılmıştır.
Bölgenin ‘Tarihi Peyzaj Karakterizasyonu’
tamamlanmıştır.
Planın Vizyonu ve Temel Amacı
Yönetim planının vizyonu ‘İnsanlara geniş
yelpazede ilham uyandırıcı, değişimin, etkileri
olumlu sonuçlar doğurduğu sürece
benimsenerek etkin yönetim yoluyla
gerçekleştirildiği, çeşitliliklerini koruyan bir
vadi’.
Yönetim planının temel amacı; kara ve deniz
peyzajını, korumak ve muhafaza etmek, buna
bağlı doğayı ve geleneksel olarak insanla
etkileşim içinde ortaya çıkan diğer değerleri
korumaktır.
Tema ve Hedefler
2004- 2009 Yönetim Planında ele alınan 5
tema, 2009-2014 planında da geliştirilmeye
devam edilmiştir. Bu plan önceki planda cevap
verilmeyen soruları ele almak için
genişletilerek hazırlanmıştır.
Tema 1: Eşsiz çevremiz
Anahtar kelimeler: Peyzaj, Biyoçeşitlilik,
Jeoçeşitlilik, Miras, Tarım, Ormanlık alanlar ve
ağaçlar
Eşsiz peyzajın korunması, bölge için gerekli
ihtiyaçların geliştirilmesi bu planın önceliğidir.
Doğal güzelliğin bileşenleri olan peyzaj
(landscape), biyo -çeşitlilik, coğrafi çeşitlilik,
tarihi çevre ve kültürel miras bu temanın
altında yer alan başlıklardır.
Bu bileşenlerde amaçlananlar sırayla şöyledir:
Korumak ve gerektiğinde Wye Vadisi
AONB’nin doğal ve kültürel özellikleri ile
peyzajın doğal güzelliğini güçlendirmek,
2009’daki durumundan daha iyi bir noktaya
taşımak, biyo çeşitliliği güçlendirmek,
Bilimsel ve genel olarak önem taşıyan alanları
korumak ve güçlendirmek, bölgenin coğrafi
çeşitliliğin değerinin bilinmesinin ve
sahiplenilmesinin sağlanması,
AONB’nin tarihi çevresini korumak ve duyarlı
bir yönetimi teşvik etmek. Buna ek olarak
mekan kullanımını peyzajın devamlılığını
sağlayan bir unsur olarak dikkate almak.
Bu amaçlarla;
AONB’nin doğal kaynaklarını ve yerel
farklılığını korumak ve geliştirmeyi
yönetmek yolunda yönetimi sağlayan
yaşayan tarım işletmelerinin
desteklenmesini sağlanacak,
Wye Vadisi ormanlık alanının eşsiz
antik orman karakterinin koruması ve
geliştirilmesinin sürdürülebilir bir yolla
sağlanması ve bu alanın ekonomik,
çevresel ve sosyal faydalar
sağlanmasının garanti altına
alınacaktır.
Tema 2 : Gelişme ve Ulaşım
Anahtar kelimeler: Gelişme, Mineraller,
Araçlar, Hizmetler ve Enerji, Ulaşım
Doğru gelişme ve ulaşım planlaması AONB’nin
korunması için gerekli ikinci temadır. Bu
ihtiyaç gelişme, altyapı ve peyzajın
korunmasının şu ilkelerle ele alınmasını
öngörür:
AONB içindeki tüm kalkınma
hedeflerinin AONB’nin tasarımı ile
uyumlu olduğundan emin olunması,
AONB içindeki tüm
mineralleri(minerals development)
gelişiminin AONB’nin tasarımı le
uyumlu olduğundan emin olunması,
AONB içindeki en sürdürülebilir, etkin
ve verimli kullanım ve hizmet ve enerji
temini sağlamak ve bunların AONB
tasarımı için kullanılması
AONB ulaşımının AONB belirleme
amaçları ile sürdürülebilir, entegre ve
uyumluluğunun garanti altına alınması
Tema 3: Yaşayan Topluluklar
Anahtar kelimeler: Toplumsal Gelişim,
Ekonomi ve Kırsal Yenilenme
Kırsal sanayiyi güvence altına almak ve yerel
sosyo ekonomik ihtiyaçların sürdürülmesi
yaşayan topluluklar yaratmanın iki önemli
bileşeni olarak bu temada yer almaktadır.
Yerel toplulukların canlılığı ve peyzaj
öğelerinin sürdürülmesini sağlayan yerel
işletmelerin varlığının sürdürülmesini ele
almalıdır.
Burada amaçlanan:
Bölgenin doğal güzelliği destekleyen
sağlıklı bir ekonomi ile yüksek bir
yaşam kalitesine sahip gelişen yerel
topluluklar oluşturmaktır.
Çiftçilik ve ormancılık zaten yukarıda
ele alınmıştır, ancak kırsal ekonomi ve
kırsal yenilenmenin diğer yönlerinin
de dikkate alınması gerekir.
AONB’nin doğal kaynaklarını ve yerel
farklılığını geliştirmek ve bundan yarar
sağlayan uygulanabilir kırsal
işletmeleri teşvik etmektir.
Tema 4: AONB’den yararlanmak ve
sahiplenmek
Anahtar kelimeler: Sürdürülebilir Turizm,
Rekreasyon ve Erişim,Değer bilme ve Anlama
Halkın sürdürülebilir yollarla AONB’den
yararlanmasının sağlanması ve bunun
desteklenmesi dördüncü temadır. Burada, özel
peyzaj özelliklerinden herkesin yararlanması
ele alınmaktadır. Amaçları şöyledir:
AONB doğal güzelliği ve yerel
farklılıklarına dayanan sürdürülebilir
turizm alanın korunması ve
iyileştirilmesine olumlu katkı
yaparken, ziyaretçiler, operatörler ve
çalışanların hayatlarını
zenginleştirmeye devam etmektedir.
İnsanların Wye Vadisi’nin rekreasyon
imkanını aktif olarak kullanması
bölgenin doğal güzelliğini
eksiltmemektedir.
İnsanların bu alanın tasarlanmasıyla
ilgili takdir ve memnuniyetleri
artmıştır.
Tema 5: Birlikte Başarmak
Anahtar kelimeler: Ortaklık, Yönetim ve
Yönetişim
AONB’nin etkili yönetim ve yönetişiminin
sağlanması birlikte başarmakla garantiye
alınacaktır.
Burada, herkesin faydalarını maksimize etmek
için yukarıdaki yönleri yönetmek ve koordine
etme ihtiyacını ele alır. Amacı başarılı ve
verimli ortaklıklar yoluyla Wye Vadisi AONB’de
ileriye dönük tedbirli ve yaratıcı başarılara
devam etmektir.
Ekonomik Kalkınma
AONB alanları için merkezi hükümet en önemli
sorumluluğa sahiptir. Bunun yanı sıra Natural
England, Galler Kırsal Konseyi ve Orman
Komisyonu gibi kurumlar da doğrudan katılım,
rehberlik ve finansmanı mesleki ve kurumsal
fonksiyonlar aracılığıyla sağlarlar.
Bölgesel kalkınma ajansları yönetim planı
dönemi boyunca AONB girişimlerinin
finansmanı giderek artan bir rol
oynayabileceğini düşünmektedir. AONB’ye
dayanan farklı bölgesel ve ulusal para
kaynakları ve örgütsel öncelikler vardır.
Toplumsal Gelişme
Önceki yönetim planında AONB alanlarının
doğal yapısını ve yerleşim karakterlerini
korumak için benimsenen strateji alanları
oldukları gibi muhafaza etmek yönündeydi.
Wye Vadisi AONB alanı olarak Wye Vadisi
doğal ve kültürel değişikliklerin kaçınılmaz
değişimine konu olacaktır. Bu kırsal bölge, alan
yönetimi deneyimi sonucu olarak gelişmiş ve
bu değişim tüketici ve kullanıcıların değişiklik
talepleri doğrultusunda devam edecektir.
Turizm Stratejisi
Üstün doğa güzellik alanı Wye Vadisi’nin doğal
güzelliği ve yerel farklılıklarına dayanan turizm
stratejisi; sürdürülebilir turizm alanın
korunması ve iyileştirilmesine olumlu katkı
yaparken, ziyaretçiler, operatörler ve
çalışanların hayatlarını zenginleştirmeyi
amaçlamaktadır.