kibris tÜrkÜnÜn ÖlÜm - kalim mÜcadelesİnde Önemlİ bİr...
TRANSCRIPT
SAYFA: 2
Y U V A R L A K M A S A :
İkili Müzakereler Ne Yönde?...Bütün gizliliği ile devam
etmekte ulun Türkiye ile ) uıumistun amandaki iki li müzakerelerden bir bilgi ehle etmek mümkün değilse de, cereyan eden o- laylardun müzakerelerin seyri hakkında tahminler yürütmek mümkündür.
Bir kire peşinen şunu söyleyebiliriz ki, Rum turu finin girişmiş olduğu tahriklerin sona ermemesi, mü zakerelerin kendilerini memnun etmektim uzak bir şekilde cereyan ettiği- anlumma gelmektedir. Aksi halde, müzakerelerin su liın bir kafa ile yapılması için en ufak bir tahrike dahi girişmeye kalkışılmaz- dt.
Müzakerelerin enosis ko nwtu üzerimle devam etmediği muhakak. Veya Enosis başlangıçta Yunanis tan tarafından ortaya atıl mış ve Türkiyenin muhale feti üzerine bir kenara itil mi.ş. Bu iki ihtimalin hangisi varit olmuşsa neticede bir değişiklik yapmaz. Önemli olan müzakerelerde enosis in pek tutunmadı ğıdır. Bunu da Papazın isti fa edeceğini ilıin etmesiyle anlamaktayız.
Biitiin gizliliğe rağmen Makarios, müzakereler hak kında bilgi sahibi olmuştur. Yunan Başbakanlığından gizli evrak elde edebilecek kadar eli uzun o- laıı bir kimsenin, böyle biı konuda bilgi edinmemesine iniklin verilemez. Bu bakımdan Makarios müzakereler hakkında giinii gii nüne bilgi snlıibi olmuştur ve enosisin ihtimal dışı edildiğini anlamıştır.
1 e ekti
IIIMIIIMII tll
“Enosisin yakın bir gele •ekleştiril meme-gercı
si" deyimi, sadece halkın moralini bozmamak için söylenmiş bir sözdür. Aslında enosisin gerçeklesti- rilemiyeceğini Makarios ıın bıdığı için istifa haberini ortaya alınış ve sorumlu hıktan kurtulmak istemiştir.
Bütün bu olaylar bize, müzakerelerin enosis ılışın da bir hal çaresi üzerinde devam etmekte olduğunu gösterin ekted ir.
Bunun tersi düşünülecek olursa, yani müzakere leriıı çıkmaza girdiğini ve devamında fayda mülâhaza edilmediği kabul edilir se, Makıırios'un istifası yine de kurnazca düşünülmüş bir uyutulur, Çiinkii Makarios, tarafların karşı karşıya kalması ve bir har bin patlak vermesi halimle çanağın kendi başında kırılacağını çok iyi bilmekte dir. Çiinkii bugün, gerek YunanistanlIn ve gerekse Kıbrısta, Türkiye ile harbin aleyhinde bulunan bii yük bir çoğunluk vardır. Daha ilk silâh patladığı za man, savaş aleyhtarı kimselerin yapacağı iş, savaşa sebebiyet verenlerden hesap sormak olacaktır. Bilhassa durumun kötüye ya nelıliği anlarda, savaş mü- sebhiblerinin yakalarını kurtardıkları şimdiye kadar görülmüş bir şey değildir.
Bu bakımdan Makarios çift ata oynamakta ve her iki ihtimalde, yani hem c- nosisiıı gerçekleşmemesi lıemde tarafların silâhlı bir çatışmaya sürüklenmesi ha linde kendi boynunu kurtarmanın yollarını arııştır-
maktadır. Savaş. Makarios ıı kilisede ayin idare eder veya savaşın kazanılması için dua ederken bulacak ve Makarios, ümitsiz insan larıı ümit vermeğe çalışacaktır! Oıııııı düşüncesi bu dur. Aına pek az kimse bu kurnazca oıjıııııı inanmış görünmektedir.
Rum halkı için şartlar bugün o kadar ağırlaşmıştır ki, varılacak hal çaresi ne olursa olsun, bunu ku bul etmeğe hazırdır. Çünkü geçen üç yıla yakın zaman, Rum Toplunıunun ekonomik, sosyal ve politik yönlerinde büyük yaralar açmıştır. Bilhassa Komünistlerin son günlerde yavaş yavaş güçlerini belli etmeğe başlamaları, Yunan askerleri ile yerli halkın a- rasınm korkunç bir şekilde açılnuıkta devam etmesi, aklı başındaki kimseleri ciddi surette düşündürmek tedir. Ve yine düşündükle ri hıısııs, bir Makariosun istifasının hiçbir şeyi hal- ledemiyeceğidir. Çiinkii Makarios istifa etmekle toplumu değil, kellesini kurtarmaya çalışacaktır. Toplum yine ortada, toplum yine — eğer o güne kadar dibe yuvarlanmamış sn — uçurum kenarında, ezilmiş, mağdur bir halde öylece kurtarılacağı günü hekliyecektir.
Makariosun tulumun dan açıkça anlaşılıyor ki ikili müzakereler Rum hal kı için kurtuluş ümitlerini artırmaktadır. Ama, mii sehbibleri bir t/ıımrıık dar besi ile saf dışı bırakacağı da muhakkaktır.
SALİH ÇELEBIOOLU
( II (I /, K II R T ) ----
Yazın bunaltıcı sıcağında PB RE-JA Liı kolonyası ile serinliyehilirsmiz.
İ k i a r K a t f a ş
M a a r i f M ü d ü r l ü ğ ü n d e nII im I* 1 Sprif Aı«L
„ân edilen ^ ^ O k u l l a n " Üniversite ve YUk*eK kaza- Burs Seçme Sınav ar nda kaza
kefilleri ile birlikte ebir zamanda ve ^ 8 £adarM a^rir Müdürlüğüne gelmeler.gerektiği önemle bildirilir.
Kıbrıs Mümessili ve Genel TevziaiçısıMEHMET ŞÜKRÜ Tel: 5703, Lefkoşa
j ALTINCİK j| KunduraevTnin Müjdesi |
Beklemekte olduğumuz çocuklar ve * büyükler için en ufak ölçüden en büyük 'f ölçüye kadar erkek ve kadın NAYLON ;1;
% SANDALLAR ve ayrıca hanımlar için Jf NAYLON KAPALI AYAKKABILAR ın |
son partisi henüz gelmiştir.. Fiatlar gayet £ ucuzdur. Toptan ve perakente satılmakta- •*< dır. Köy Kooperatiflerine ayrıca tenzilât |
I»! yapılır. ;!;z e r sîm se l im i
Asmaaltı No. 106 - LEFKOŞA $
1 2 3 4 5 •' 7 8 9ı n o G O D D a J *345□ □ a g a g n a a 7 □ a D D g g p u a9 K i t D C D a B a
SOLDAN SAĞA:1— Mühür yine onda. 2—
Bir emir. Soğuk. 3— Dü§, Tersi bir kumar âleti. 4— Alâkalı.5— Yıkıntı. Eski bir Türk devleti. 6— Bir ünlem (Argo) Kaya 7— Sıcak limonata. Tersi bir emir. 8— Sayı. Tersi zaman.
— Mentalı.YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1— Amerikalıların aya indirdikleri robot. 2— Çamaşırdan sonra yapılır. Bir kadın ismi. 3— Yeterli. Bir soyadı. 4— Ekstra, eikstra. Tersi hayvan pabucudur. 5— Takip etme.6— Yürüyüş şarkısı. 7— Bir emir. Bir soru edatı. 8— Terbiyelice. 9— Bir kadın ismi.
DÜNKÜ BULMACAMIZINÇÖZÜMÜ
SOLDAN SAĞA:1— Nankör, Ya. 2— Uyur
gezer. 3— Rı, Er, Ana. 4- Emekli, 5— Patrik, 6.— İlk, Mimar. 7— Evet, Pe. 8— Kemani, Im. 9— Ki.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:1— Nurculuk. 2— Ayı, En.
3— Nu, Epkem, 4— Krema, Van. 5— öğretmen. 6— Re, Kritik. 7— Zalim. 8— Yenika- pı. 9— Ara, Remi.
EĞİTİM ENSTİTÜLERİ:
(Parasız-yatılı)a. FEN1. Oya M. Kenan2 Suzan Hüseyin3 Fatma §• Kemal4. sevilây Acar5. Akile Baha6. Sevil Adern .7 Nazife Mehmet5. Afet Kutlu Haşan 9 Sevinç A. Fellâh
l(k Şefkat A. Faik11. E. Akın Hilmi12. Figen Asım13 Hilmiye Haşan14. Ülkü Salih15. Seval Süleyman
YEDEKLER1. Göksel M. Ali2 Ayşe İsmail3 Gökşen M. Paralıkb. e d eb iy a t1. Sonay Yakup2. Sevim M. Dündar3. Sezin Taşer4 Semra Vehbi5 Güzin Toprakoğlu6. Emel Hüseyin 7 Leylâ Sait8. Gülây Halil9. Güney M. Baha
10. Nadire Ali Dede11. Melek Arif12. Sevilây Haşan Çavuş
YEDEKLER1. Sabiha Yunus2. Suzan Cevdet3 Münevver Şenay Celâlc. İNGİLİZCE1. Safiye Hüseyin2. Sevil I. Hilmi3. Sezgin 1. Ağdıran4. Ayten A. Rıfkı5. Sevinç R. Bedevi6. Ülkü Salih7. Pembe Yılper S. Bakir
YEDEKLER1. Tezel Mustafa 2 Işık Pehlivand. RESİM—IŞ1. Melek M. Şükrü2. Tomris Rağıpe. m ü zik1. Sezin K. Yücelf. BEDEN EĞİTİMİ1. Semra E. Niyazi2. Sunakan Hulûsi3. Müşerref TUrkay
2. ANKARA DEVLET KONSERVATUVARl
(Parasız-Yatılı) a. TİYATRO1. Duygu Yusuf
3. ÜNİVERSİTELER (Gündüzlü yüksek öğrenim Bursu — 1 Ekimden itibaren ayda 250 T.L.)a. TÜRK DİLİ VE
EDEBİYATIm m m i l i m i i m m i m m m i m m m i m m i l l im m m t m i l im m m im i l im m i im m i im i l im i l l im i l l t m im im i l l l l l l l im m im m m m im m m m m m m im m my
Í
1 Şerif Avkıran2. Hatice Ekrem3. Sevil Mehmet4. Düriye Musa1
5 S ^ Gt“> » s t. s a i f e .1. Gökçen i2. Hatice M
YEDEKI Safiye Hüseyin C. TIP1. Fatma2. Sevinç3. Tomrisd. EC21. Hüsniye :2. Sezene. FİZİK1. SUheylft2. Bahiref. KİMYA1. Şule E . ___2. Ozcan Saitg. BİYOLOJİ I l Emine Alj 2. Resmiyeh. MAT-----
ASTRONOMİ1. Semra Ali2. Aysel
YEDE(3 c-h1. Oya M.2. Suzan4. İKTİSADI VE
İLİMLER(Gündüzlü nim Bursu, I haren ayda 2!,
1 Afet M. Ali2 Nuray Ateş3. Ayşe Halil4. Göksen Ergene,un 5 Melâhat Haşan
YEDEK I. Hatice Ha_5. KIZ TEKNİK
ÖĞRETİM I(Par
a. EV EK(____1. Fersan Hakkıb. IÇ GİYİM I. Gülsen Şemi e. NAKIŞ1. Semra Hüseyind. ÇOCUK BAKIMI I Konce Osmane. EL SANATLARI ı 1 Seniha Salih2. Fatma Ali3. Feriha Haşanf. Resim1. MUnevvre Fahrettin2. Işın Ali
YEDEK1 Meral Ahmet
g. DIŞ GİYİM1 Figen Salih
YEDEK1 Necibe Salih
ı ı ı ı ı ı ........u ı ı ı ı ı u ı ı ı n ı ı u ı u n ı u u ı ı u ı u ı ı u ı ........ı ı ı u u ı ı ı ı u n ı u ı ı n ı ı ı ..........ı ı u ı ı ı ı ı u u ı u ı n ı ı ...............
_ Afi
■ T J » iyuyordu BMP!
l i *SW 4J"nBLJGörvceksin
İ «s""*®“** ̂boynunu hu
Mi , Baı çocuk (top«1uuçolıkortonBi
Küçük Nu*)' * * * *$ aaiıgsiMı
_ inneofiff.. dısuroıt {uç dunu » « â lı « ti*1 . ğıabir kaç kuruş « r dİ 1JİE?
! . - ltoıi ¡»vrurujîumİ tocaftf nedi.'T tuftm
- ’Kıraroel» şekerli | tatara" diye «nr.
tül!
i mI i - En*l
' cet yecilas sev L — Balık.
? -öylemi1 B i lerıhllı otur di ? âm. halbuki bu j M l t r çok ı ; ■ «ijofür iojms i - Düşün s a z
I ‘ hlık yemseler â?
DE(ıt e s h e s b ı / J t ş e f a
*TEMİZ
I
Antim oth-Antıseptıc Doe¿ not affectthe handîışkın C İtan ı and kaepi ı^our clothes
D İ K K A T !Paketlerinizi dikkatle içerisinde bulacağınız kazananı kuponu HAŞAN ALİ RİZA ve OĞLU miiessesesine götürerek hediyenizi derhal alınız
— f a r t
f a
İK RA M İY ELERT
T e le v iz y o n
3Ö»tomatik saat
kalite — en
O O O o
V
VV
Gaz oca en fırınlı
o tom atikütü
hediyeyi verir
(31)
!lu!fin‘̂ <u§runi‘ *g a s f c
ü í S r a S í‘•"«nitundusm
flWarj ¡fjfju-
^ teme önv ^ ^*1 S*rba'T,<A?,nVíUn W
af
î î î i B t ? *
v.yT'ílt; * Hile,.-.
¡C Í ftW u , S > s W» ,'3 s îVT
»AZAR 31 TEMMUZ 1966
— Affedersin kancığım. sana benzettim!
MeryemSürpik, henüz 18 yaşında
bir Samatya pilicidir. Bu güzel kız, nedense rahibe olmak istiyordu. Baş papaz güzel kızın saçlarını okşaya rak:
— Sürpik yavrum, dedi. Göreceksin seni tıpatıp Meryem anamız gibi yapaca ğım.
Genç kız boynunu büktü:— Aman papaz efendi, de
di, Ben çocuk doğurm aktan çok korkarım!
Açmak!
iyi ki hattrlattuıRıza Serinkan, arkadaşı Hayri’nin peşinden zor yetişti. Dostu ter içindeydi. Rıza sordu:
— Yahu, böyle koşa koşa nereye?
— Eve... Bugün hizmetçi gitti, karım yapayalnız... Şimdi gecikirsem kıyamet kopar!
— îyi ki aklıma getirdin, benim de derhal eve gitmem lâzım. Zira karım a- nasına gitti, hizmetçi evde yapayalnız!
------------- o-------------
Satış ilmi!
Küçük Nancy koşa koşa mutfağa girdi:
— Anneciğim, dışarda ba ğırıp duran zavallı adamca ğıza bir kaç kuruş verebilir miyim?
— Tabiî yavrucuğum! A- damcağız ne diye bağırıyor?
— “Karamela, şekerleme, dondurma’’ diye anneciğim!-------------o .....
Papağan!
Balık!— New England’da en
çok yenilen şey nedir?— Balık..— öyle mi? Balık yiyen
ler akıllı olur diye işitmiş- tim, halbuki bu New Eng- land’lılar çok aptal görünüyorlar doğrusu...
— Dtişün azizim! Bir de balık yemeseler ne olurlardı?
Kekeme bir m üşteri kuşçu dükkânına girdi:
— Be be ben b ir pa pa pa pagan is ti ti ti yorum dedi.
Dükkân sahibi b ir sürü papağan gösterdi. Bunların arasından bir tanesini seçen m üşteri yeniden sordu:
— Pa pa pa pa ğan iyi ko ko ko nu şa bi bi bi lir mi a a a a ca ba?...
Satıcı:— Hiç merak etmeyin
dedi, sizden iyi konuşmazsa para almam!
------------- o-------------
Adamcağız arkadaşına dert yanıyordu:
— Biliyorsun uzun zaman dan beri bir arazi satın almak istiyordum. Nihayet emlâkçı bana aradığımdan âlâ bir yer bulduğunu haber verdi ve o kadar methetti kı inanıp, görmeden parayı verdim ve satın aldım. Fakat araziyi gezmeğe gidince bir de ne göreyim, bana satılan kısım tama mıyle su altında değil mi? Hemen emlâkçiye gittim...
— Eee bari paranı alabil din mi?
— Yok canım nerede? A- dam bana bir de sandal sat tı üstelik!...
♦ŞB
♦
♦ÍJ5
Hıçktrtk!
Reçete!bi-— Kayuıva'dem için
raz ars:n ik istiyorum.— Reçeteniz var mı?— Hayır ama, kaymvalde
min resmini getirdim.
Adamcağız telâşla eczane den içeri gh'di ve eczacıya:
— Kuzum dedi, hıçkırığı durduracak bir üâcınız var mı?
Eczacı cevap olarak sura tma bir tokat indirdi ve şaş km şaşkın bakakalan müşts risine:
— işte dedi, artık hıçkırı ğınız filân kalmadı değil mi?
Adamcağız:— Evet ama diyebildi,
karım dışarda arabanın içinde hâlâ hıçkırıyor.
KOÇ BURCU: (21 Mart — 20 Nisan) Hâdiseler lehinizde gelişme gösteriyor. Bundan istifade ederek daha iyi bir mevkii elde etmeniz mümkün. g.
BOĞA BURCU: (21 Nisan — 20 Mayıs) Sonu gelmi- 1 yeceğınden emin olduğunuz bir takım münakaşalara gi- Î! rışmekten daima kaçınmalısınız.
İKİZLER BURCU: (21 Mayıs — 20 Haziran) Biraz î ' enerjik olunuz. Size yapılacak bir teklifi kabul etmeden 2 evvel iyice düşünmelisiniz. Sıhhatiniz normal. K
YENGEÇ BURCU: (21 Haziran — 20 Temmuz) Alâkanız olan bir kimse ile mali bir işinizi ayarlamak mec- »• burıyetındesiniz. İşlerinizi oluruna bırakmayınız.
ARSLAN BURCU: (21 Temmuz — 20 Ağustos) Bita- İİ raf hareket ederek uzun zamandır fikrinizi kurcalayan >' bir işinizi çıkmazdan kurtarmalısınız.
BAŞAK BURCU: (21 Ağustos — 20 Eylül) Aşk isle- 3 nnızde tecrübesiz hareketleriniz yüzünden derde girebi- 1 lirsiniz. Aleyhinizde çalışanlara dikkat edin. ü
TERAZİ BURCU: (21 Eylül — 20 Ekim) Uzun za- 3 mandan beri beklediğiniz bir haberi nihayet alacaksınız. * Bugün sızın için mesut sürprizler görülüyor. !?
A“ kURCU: (21 Ekim ~ 20 Kas,m> Fırsatlar üstlerinizden birisi ile iyi münasebetler kurmanıza yar- dumcı olacaklar. Biraz daha gayretli olunuz
B.URCU-, (21 Kasım — 20 Aralık) İş muhiti- nızde başarılarınızdan dolayı takdir edileceksiniz. Ancak bir kalb işi önünüze bazı manialar çıkartabilir
OĞLAK BURCU: (21 Aralık — 20 Ocak) Hedefinize ulaşabilmeniz için, güçlüklere göğüs germeniz ve büyüklerinizin nasihatlerini dinlemeniz gerekiyor
KOVA BURCU: (21 Ocak — 20 Şubat) İhmalkâr hareketleriniz yüzünden büyükçe bir para kaybına ufirama mz mümkün. Daha dikkatli olmaya bakin 8. ■ 2̂1 §ubat — 20 Mart) En âcil işle
rinizi halledebilmek için her şeyden önce mantığınızla hareket etmeniz lâzım geldiğini unutmayınız
BAYRAK RADYOSUKıbrıs Tiirk Mücahidinin Sesi
Orta Dalga 1100 kİ*. 272 M. SABAH YAYINI
06.54 istiklâl Marşı, Mücahitler Marşı06.57 Açılış ve Program07.00 Sabah Melodileri 07.15. HABERLER07.30 Şarkı ve Oyun Havaları08.00 Pazar Sabahı için Müzik08.30 Beraber ve Solo Şarkılar09.00 Evin Saati09.15 Her Telden 09.40 Ara Müziği09.45 Beş Ses Beş Şarkı10.00 Pazar Skeci
UFAK BİR YANLIŞLIK10.15 Oyun Havaları10.30 Pazar Sohbeti “TECESSÜS” 10.35 Beraber ve Solo Şarkılar11.00 KAPANIŞ
OGLE YAYINI;11.57 Mücahitler Marşı 11.59 Açılış ve Program12.00 Erol Büyükburç’tan şarkılar12.15 Türk Basınından Yankılar12.25 Nevzat Güyer Okuyor12.45 Türk ve Batı Müziği
Dinleyici istekleri13.30 HABERLER13.45 Ahmet Melik’den şarkılar14.00 Oscar Peterson Triosu14.30 KAPANIŞ
AKŞAM YAYINI
15.57 Mücahitler Marşı15.58 Açılış ve Program16.00 Beraber ve Solo Şarkılar16.30 Italyadan Şarkılar17.00 Karma Türk Müziği17.30 Orkestralar Geçiyor18.30 Sesleriyle Sanatçılarımız18.30 HABERLER VE YORUM18.50 Batıdan Sevilen şarkılar19.15 Gülcan Sevimden Türküler19.30 Köy Postası19.50 Güneyden Sesler20.15 Gönül Akından Şarkılar20.30 Unutulmayan Melodiler21.00 ismet Nedimden Şarkılar21.25 Dansa Davet22.00 KAPANIŞ
MAGUSA CANBULAT RADYOSU
(Ort» Dalga 215 metre) SABAH YAYINI,
66.55 Açılış ve Program07.00 Şarkı ve Türküler07.30 TÜRKÇE HABERLER07.40 Türk Müziği Dinleyici istekleri08.45 ÇIFTIÇİN SAATİ09.00 Öğle Programı ve Kapanış
OGLE YAYINI12.55 Açılış ve Program13.00 Dündar BALKAN’lan Şarkılar13.15 BASINDAN YANKILAR13.30 Batı Müziğinden Seçmeler13.45 Sevilen Şarkılar14.00 TÜRKÇE HABERLER14.10 Yüksel ALPDOGAN ve Aynur
GURKAN’dan Türküler14.30 Akşam Programı ve Kapanış
AKŞAM YAYINI17.55 Açılış ve Program18.00 Yurttan Sesler18.30 Dans Müziği18.45 Karışık Şarkılar19.00 RUMCA PROGRAM19.15 İNGİLİZCE HABERLER 19.20 Karma Türkçe Dans Şarkıları19.30 TÜRKÇE HABERİ ER19.40 YORUM19.45 Karışık Şarkılar20.00 KAPANIŞ
LEFKE SANCAK RADYOSUKısa Dalga 37.5 Metre SOM Kc/«
SABAH YAYINI08.28 Açılış ve Program08.30 Pazar Seçmeleri09.00 HABERLER09.15 Tatil Müziği09.30 Türk ve Batı Müziği 09.35 Dinleyici istekleri10.30 Pazarın Sohbeti10.45 Türk Batı Solistleri11.00 İNGİLİZCE HABFRLER11.15 RUMCA HABERLER11.30 Program ve Kapanış
OGLE SONU YAYINIf4.58 Açılış ve Program15.00 Sevilen Şarkılar15.30 Türk Basınından özetler 15.40 Mustafa Sağyaşar'dan Şarkılar16.00 HABERLER16.15 Aliye Akkılıç’dan Türküler16.30 Genç Sesler16.45 Şarkılar - Türküler17.15 Dans Müziği17.30 İNGİLİZCE HABERLER17.45 RUMCA HABERLER18.00 Program ve Kapanış
(31)
m. Vatan millet uğruna solma kadar acıya da dayana- llirdim. Buna dayanmaya da
iletmiştim. Ama, ilim öyle- fcıe ilerlemişti ki, beyin yıka
sistemiyle en irade salıi bir insanı bile bülbül gibi uıştmınak mümkündü şim- Işte benim en büyük kor
tun ve endişem de buydu. ¡Bunları hesaplamak, tekrar ydasız çabalara girişmeme
Yazan: ÜMİT DENİZ
lak değildi. Parmaklanın ı oynatabilmek için büyük bir gayret sarfetmem gerekiyordu. Bu şartlar altında dövüşe kalkmam , yiizde bin ölümüm le sonunçlanacaktı. Saatime göz attım. Oh maşallah tam
,. . . . , XI , „ . . . . . . . . , iki saattir bavgm yatıyordum.birine rastladık yahu.. Ney- doğru yumdu ve sessizce de ElimJe larfml‘ d^ ltecekmış dedikleriniz? sar, çıktı Diğer yarmalara old birdven i ime hıru
_ Dini akşamki arkadaş msbeten bunun şekli şemeıb f.n ^ s|/] ldl Kafamdaki arımız no ldu evvela onu soy daha eııtellektuel adımlarım üstün̂ kabllk tutmuş
leyin?- , , atl§‘ daha yumuşaktı. Belli k, ;*ranın vp ^“— Bir kere beni buradan u T - k varanın ve keçeleşmiş saçla-
......... ...................... , J bıı henf dıgerlen gıb, elleny ;.m bulunduğu bölgeden ta-ep oldu. Hergeleler öylesi- çömp doğru dürüst bir yere le degd kafasıyle çalışan bı- rifsİ7 bl-r istfran «Cmnstum. bağlamışlardı İd. böyle oturtmazsanız hiçbir sualim- rıydı. Nıtelkım konuşma ar
hana ze cevap vennem. hiç müdahale etmeyişi, yalnıksen sene çırpınsam bana Içbir hayrı olmayacaktı. Bulun üzerine vaz geçip başka
çare düşünmeye başla-
rifsiz bir İstırap duymuştum. , Bu; büsbütün hırslanmama
cevap vennem. taç muaanaıe etmeyişi, yalnız ve kendimi birden toparlamaBirden masanın altında a- yavaş sesle diğerlerine emir ma spb oldu Karşımdaki
vı balığına benzer, kirpiksi/ verişi de onım şer olduğunu berjfe. patlak gözlü, şaraptan morar gösteriyordu. îyi ama bu hermiş suratlı bir yüz ve bir ta- gele kimdi?
Bımun acısını yanınıza kâr bırakmayacağım.”
Benim yarma sol elimi çöz İnce dudaklar bıçak tersi düğii sırada yine Romence gibi gerildi, birşeyler homurdandı. Bıınıın — Vaktiniz olacağını san- iizerine ikinci adam da çöme mıvonım Murat bey.'lip bana baktı. Böylelikle o- c . .
tim. Kellemde tabancasının { d oldum. İncecik . Sonra namlunun ucuyla arkabzasını deneyen bu herifin , , k, V n kalu) kadaşma bir işaret yaptı.
- Heeey... Kimse yok mu yaptığın, yanma kâr koyma- klımr^ biriydi. önce be Herif noluXor dememe Wda?.. Heeeeyyy..! vacaktım. --- - - J ’ ■ ■
TEKLİFNAMELefkoşa Türk Erkek Lise-
sine ait 200 adet demir sandalyenin alt ve arka kont- roplâklan tamir edilecektir.
T eklifnameler kapalı zari usulü ile okul idaresine 4 Ağustos 1966 Perşembe günü saat 12’ye kadar v « ilmelidir.
Tamamlayıcı bilgi okul idaresinden temin edilebilir.
[Keratalar acaba nereye git işlerdi? Güçlükle başımı çe rip saatimi görmeye çalış-
|nı, muvaffak olamadım. Bıı- lıtı üzerine feryada başla-
baııca belirdi.“— Konuş ulan gebertirim
ha.!"Tamam, nihayet bizim ke
restenin suratını görebilmiştim Kellemde tabancasının
K A R A R L A R I N I VERSİNLERTürk—Yunan müzakerelerinin gidişatı hakkındaki haberler ve bu husustaki resmi acıkla-
2V*ci£uioV!Î,ıma *r dünku Rum gazetelerinin başlıca yorum konusunu teşkil etmektedir. LLLMHLRIA gazetesi yukarıdaki başlık altındaki başyazısında şunları yazmaktadır:
“Müzakerelerin gidişatı ivi İDARECİLER ACINACAKgidişatı iyi değildir. Müzakerelerin kesildiğine dair basın haberleri ile bu haberlerin yarattığı endişele ri dağıtmak için yapılan resmi yalanlamalar işlerin hiç de yolunda gitmediğini gösteren belirtilerdir. Anlaşıldığına göre Doğu Akdeniz barışının muhafa zasını ve NATO’nun Güney — Doğu kanadının kuvvetlenmesini isteyen Amerika müzakerele rin devamı için baskı kullanmak tadır. Bu arada Amerika Cumhurbaşkanı Johnson ile İngiliz Başbakanı Wilson dünya barışı nı tehdit eden problemleri görüşmekte olduklarına dair ha - berler gelmektedir. Bu problem terden biri de Kıbrıs meselesidir. Amerika ve İngiltere ikinci bir ZUrih andlaşmasının Kıbrıs meselesini halletmiyeceğinj bilmelidirler. ZUrih andlaşmasının doğurduğu sonuç bu hususta güzel bir ders teşkil etmektedir. Kıbrıs meselesinin yegâne hal çaresi Enosistir. İngiltere ve Amerika, Kıbrıs problemini bu esas üzerinde mütalâa etme lidirler .
Makarios, bir Yunan gazetesi ne verdiği son mülakatta Eno- sis’in Batı dünyasını kuvvetlen direceği için Rusya tarafından reddedildiğini söylemiştir. John, son ve Wilson bu gerçeği idrak etmelidirler. Batı dünyasını kuv vetlendirecek olan Enosis’e mu halefet eden Türkiyenin bu hareketi ile Batının menfaatlerini baltamakta olduğunu anlamalıdırlar. Zaten TUrkler, yalnız kendi menfaatlarını düşünerek hareket ederler. Tecrübeler, Türklerin yalnız kendi haklarından bahsettiklerini ve vecibelerini hatırlamadıklarını gös termektedir. Amerika ile olan ikili andlaşmalarını değiştirmeğe kalkışmaları, bunun ayrı bir delilini teşkil eder, ö te yandan Yunanistan, müttefiklerine karşı vecibelerini daima ve tamamen yerine getirmektedir. Müttefiklerin ellerini vicdanlarına koyarak, kararlarını vermeleri zamanı gelmiştir. Eğer bunu yaparlarsa, Yunanistan ve Kıbrıs’ın hakkını teslim etmiş ola caklardır. Bu ise, Türkiye dahil herkesin menfaatma olacaktır.. Enosis gerçekleştikten sonra Türkiye savunma ve güvenlik ve ayni zamanda ekonomik kalkınma bakımından fayda görecektir.
ÇIKMAZA GİRİLDİĞİ AŞİKAR
FİLELEFTHEROS gazetesi, yu karıdaki başlık altındaki bir yazısında, Türk—Yunan müzake releri ile ilgili haberleri ve .bu haberler üzerine verilen resmi demeçleri, müzakerelerin çıkma za girdiğini gösteren belirtiler olarak yorumlanmakta ve şunları yazmaktadır:
“Başbakan Stefanopulos’un müzakerelerin çıkmaza girdiği ne dair haberler hakkında soru lan suale cevaben ‘bilmiyorum’ demekle yetinmesi çok şeyler ifade etmektedir. Stefanopulos’ un bilmediğini başka kaynaklar bilmektedir. Müzakereler hakkında verilen demeçler Kıbrıs meselesi gibi tertemiz bir dava nın gizli müzakereler pazarına nasıl düşerek güç bir durumda kaldığını göstermektedir. MUza kerelerin gizli tutulmasına çalışılmaktadır. Aşikârdır ki bundan güdülen maksat meydana gelen durumun uzatılması ve Kibrisin Birleşmiş Milletler çer çevesinde teşebbüslere girişmek ten alıkonmasıdır.Müzakereler daha ne kadar da vam edecektir.? llânihaye sürüp gidecek midir? Bunun bir hudu du yok mu? Güvenlik Konseyinin önümüzdeki Aralık ayına kadar meselenin halli yolunda önemli gelişme kaydedilmesini istediği unutuldu mu? Yoksa Noel gelecek de, Haziran ayından bu yana hiçbir ilerleme olmadığı, bilâkis gerileme kayda dildiğini mi işiteceğiz?”
DURUMDADIRLARPATRİS gazetesi, yukarıdaki
başlık altındaki başka bir yazısında Meclisteki Klerides — Hristodulides münakaşası müna sebetiyle Rum idarecilerine yeniden saldırmakta ve şunları yazmaktadır:
“İdareciler hakikaten acınacak durumdadırlar. İşledikleri hatalar yüzlerine vuruldukça, ne uiyeceklerini şakırmakta ve kendilerinin suçlu olmadığı dışa rıdan gelen baskılar sonucunda böyle hareket etmeğe mecbur kaldıkları ve binaenaleyh mes’- uliyetin Kıbrıs dışındaki çevre lere yani Yunanistana ait oldu ğu şeklinde lâflar gevelemekte dirler. Fakat bu çeşit iddialarla işledikleri hataların mesuliyetin den kaçınmalarına imkân yoktur.”
KARGA SESLERİMAH1 gazetesi yukarıdaki
başlık altındaki bir yazısında birkaç gün önce Lefkoşa Türk kadınlarının yaptıkları nümayişe temasla şunları yazmaktadır:
“TUrkler yol barikatlarında haklı olarak aramaya tabi tutul duklarını anlamıyorlar mı? Bom ba ve silâh taşımakta serbest bırakılmak mı istiyorlar? Böyle düşünmek aptallıktan başka bir şey değildir. Eğer aranmak iste miyorlarsa, bizzat seçmek akıl sizliğim gösterdikleri hapishane ierde kapalı kalsınlar. Seyahat etmesinler. Madem ki seyahat ederler haklı olarak istisnasız bir şekilde ve sıkıca aranmaları na devam edilecektir. Ingilizle- re yardımcı polis olan soydaşla nnın bize neler yaptıklarını unuttular mı?”
BİR TÜRK SANDALIFİLELEFTHEROS gazetesi
aşağıdaki haberi vermektedir:“önceki gün Kıbrıs karasula
rı içinde seyreden ve Girneye doğru yaklaşmakta olan bir ba lıkçı sandalı, Gime Polisi ile liman idaresini telâşa düşürmüş tür. Başında Gime Poİis Komutanı Panayotis Aristokleus’- un bulunduğu bir polis ekibi, bir motora binerde derhal sanda la yaklaşmıştır. Sandalın bir Türk sandalı ve içinde Türkiye ii 3 Türkün bulunduğu tesbit edilmiştir. Sandal ile içindekiler Gime limanına çekilerek sıkı bir aramaya tabi tutulmuşlar - dır. 3 Türk Gime karakoluna nakledilerek, sorguya çekilmişlerdir. TUrkler Beyru’ta gitmek te olduklarını fakat dalgalar tarafından Kıbrıs KarasularınaâSâlâSâMSMIl tısı sssıs |s lası sssssşflssfisf || ifŞişşsâtââSII ısıt«
Bu Akşamki Nöbetçi Eczahane
NEB1L NABt(Saat 19.00 • 22.00
aram açıktır.)
sürüklendiklerini söylemişler - dir. Yalan söylemedikleri anla şılınca, adadan ayrılmaları için kendilerine her türlü kolaylık gösterilmiştir. Dün sabah Türkl ye Büyükelçiliği olaydan haber dar edilmiştir.”FRANSIZ GENCİ SÜRÜLDÜ
Rum gazetelerinin bildirdikle rine göre birkaç gün önce tabanca taşıdığı iddiasıyla Rum polisi tarafından tevkif edilen Pierre Richard isminde 19 yaşındaki Fransız genci dün ada dan ayrılmıştır.
YUNAN ASKERLERİNE HUCUM OLAYI
Rum gazetelerinin bildirdiğine göre, Salı gecesi Mağusada Parmasos barında iki komünls tin Yunan askerlerine hücum ettiklerine dair dünkü Patris gazetesinde yayınlanan haber tilerine dün resmi bir açıklama yapılmıştır.
“26 Temmuz Salı gecesi, Par nassos barında bazı vatandaş - lar ile Yunanlı askerler ve Ba rış Gücü askerleri arasında münakaşa çıkmış ve küçük bir kav ga vukubulmuştur. Askerler, iç kili olup taşkın hareketlerde bulunmakta idiler. Vatandaşlar kendilerine bazı tavsiyelerde bu lununca münakaşa çıkmış ve kavga vukubulmuştur. Polisin süratle müdahalesi İle asayiş İade edilmiştir. Kimse ağır surette yaralanmamıştır. Eğlence yerlerinde bu gibi olayların vukuu ender değildir. Polis daima bu olaylarla meşgul olmakta ve asayişi bozanlar hakkında kovuşturma açmaktadır.”
Aynı olayla ilgili olarak, AkeV in Magusa İlçe Komitesi Sekre terliği bir bildiri yayınlamıştır. HARAVGt gazetesinin önemli ver verdiği bu bildiride PAT- RİS gazetesi, solculara küstahça iftiralarda bulunmakla suçlandırılmaktadır.
KIYIDAKİ CESET
FİLELEFTHEROS gazetesinin bildirdiğine göre birkaç gün önce Baf kıyılarında cesedi bulunan Hristillâ Hacıfilipu ismin de 25 yaşındaki genç kadının in tihar ettiği tesbit edilmiştir. Gazeteye göre, kadın kendini de nize atmak için evinden ayrılmadan önce bir kâğıt yazıp bırakmıştır. Kâğıtta sadece "Yaşamaktan usandım, ölmek İstiyorum" kelimeleri yazılı idi.
GRIVAS’IN ATINA ZİYARETİRum gazeteleri, Yunan Basın
Bürosu’na atfen Atina kaynak lı aşağıdaki haberi vermektedirler:
“General Grivas dün sabah, Genel Kurmay Başkanlığına gider-k, Kıbrıs’taki askeri du rum üzerinde kuvvet komutan lan Ue bir toplantı yapmıştır. Grivas akşam üzeri saat 19.00 da ise, ERE Partisi Lideri. Ka nellopulor ile görüşmüştür. Görüşme bir saat sürmüştür. Kanelopulos daha sonra verdi ği d meçte, General Grlvas’ın
(Devamı 4. sayfada)
Leymosunlulara Müjde!19 Mayıs Lisesi, Ticaret Lisesi ve İlkokul kitap- '
lan tam set olarak gelmiş ve satışına başlanmıştır. < Müşterilerimizin Dikkatine: ,
1 Türk Lirası — 60 Mil'e hesaplanır★
Ayrıca çok sayıda 45 devreli en son çıkan yeni Türkçe plâklarımız da gelmiştir. Toptan ve p«a- kente satılır. Almakta acele ediniz.
h ü r r iy e t t ic a r e t e v i ;SALİH ZARİF CİM
LEYMOSUN
M IH IM IM lllllItH IlU n t im tH tH IlI lIH H lU H H H t lI l l l lt l IH I IIH III
» « a s atehte
AKIN NE ZAMAN ÇIKACAK DİYE SABIRSIZLANANLARA MÜJDELER OLSUN!
,ıi dikkatle tetkii edermiş gi- ™dan adeta boş bir çu v a lı bi baktıktan sonra cebindin 5«m ^bı masanm altmdan betabancam, çıkarıp bana doğ- P? 1 ^ ^v ı . , kı verdi. Allah bu yarmaya,
k şu ellerimden birini çöz- züme doğru vuracakmış gibi 1,1 V<Â cövll!iî ° kuvvetinin yarısı kadar insafM i . Ben bilirdim ne ya- kaldırdı. Delerimi sıkıp göz İhsan etseydi herhalde çok da
j Bet sesimin direk direk çı- ' Cart kaba kâğıt../’ İşından ben bile ürlctüm. Alı Herif birer balyoza benze- ■lahım, no’ltırdu, bir dakika ven ellerinden tabancasını yü
> kaldırdı, uışıenım sııup ■¿u,. herifler nöbet de ı j tr -r Lakika- Wimi kınadım Anacığımın, Anlaşıldı, nerıııer no c ba münasip olurdu. Herif beS S İ » e C ; diye «¡StiriyoAmI,. B,mu„ ™ e mllzlari’mdan hlt„,ğu gibl
Tekrar' haykırmava başlı- fevdiği yavrusunun suratının Vurma' sı,ahım c.cbl’1|™ a jÎ orada koltuğa savurdu, SonraU ™ ki kapın,,, yavaş a- ‘ / S d a birandan ıkanl, bi, *■» l“^ la^ | ' X i% l S <•* k™> * 1 * kaburgalar™, ,„ aralandık,n, „flrSiim Bir- ™ n n l ^ k t i . ‘■I.yla çor,«™, başl.d, Allalı lliAirtac eeçtani. njhi bash-
cağımı. Yalnız bir dakika kâfiydi.
1 AĞUSTOS 1966TARİHİNDEN İTİBAREN GüNLüK BİR GAZETE OLARAK YENİDEN YAYININA BAŞLIYOR
►ş aralandığını gördüm. Bir- çllkur meydana gelecekti, [ri ardına üç çift bacak içe- Rahat dıu- Stefan...”girdi. Heriflerin belden yurtlarını görmeme imkân
;eçirmiş gibi np, küflü dişlerini göstere gös tere:
Numara yapmak yok.
için herifin Îcorkunç bir kuv- .. veti vardı. Hani bununla gü
■ ■ ■ Tekrar gözlerimi açtım. De filân kalksam, birk T L a C T ş u î S mutlaka bir yarin,! k, Sen ^ ^ 5 ' " k ^ ;İkee S a k daha mU I>OZ S y rıverirdi. Onun için. U d is in i p -^ m>>irn £ ^ mpşşeI - Ne yapmaya niyetliyse Herif alev alev yanan göz- yatıma ş u a d a n işini ntır- odunu? z yapın da bitsin şu iş.. Bu- leriyle, dişlerini gıcırdatarak meve h M rd ydmı. “ . Sakin ol Stefan.da bağlı kalmaktan sıkıl- bana bakarken, diğerleri tek O S “ işittin va Stefan Ağ-Bm artık ” dedim rar aralarında fısır fısır birşey oturmuş bileklerime buz gııbt — Işıttın va Metan.. Ag-
| , , l' n ; , . , . . . omırn av_. V,! olmııs ve şişmiş ellenmm yar binin sozunıı dinle ağır ol.[Aralarında fısır fısır bırşey 1er konuştular Sonra aynı yu J yapmaya çalış, Bir adamın gözündeki öl-
konııştular. Sonra benim muşak ses ̂^ vordiım. Silâhımı karşımdaki dürme arzusu bu yarmanınoturt Tabii uv- herifin elinde görmek neden- bakışlarmdakinden daha so-
davranırsa kendisine se birden hoşuma gitmişti, mut hale gelebilir mi ,dı. b,l
KIBRIS TÜRKÜNÜN ÖLÜM - KALIM MÜCADELESİNDE ÖNEMLİ BİR ROL OYNAMAKTA OLAN BASINIMIZA YENİ BİR RUH GETİRECEKTİR
1 AĞUSTOS 1966 PAZARTESİ GÜNÜ
ama vuran yarmayla gel “— Stefan,olan yumuşak sesli adam şu koltuğa oturt.
|lis bir Türkçe ile:— Eğer dedikle] cak olur, bize güçlük çıkar
gıtnsuztu- . . . | ■ - - Kanla idm e çelen bir his, bu miyortım doğrusu? Ama heriEğer dediklerimizi ya- haddim bildirirsin.. cilâlını sahibine ateş etmiyece fi ne kadar kızdırırsam işime
çlıık çıkar Çomehnış ayı, lıomıı < ‘ ,j ‘budaıaca bir fikjr fi. 0 nisbrtte elverişli olacağun-|azsanız sizin için daha iyi rak, ellerimden bınnı çözme- ğı J?1 K dan pikindim.
YENİ BİR ÇEHRE — EN SON HABERLER — OBJEKTİF YORUMLAR ENTERESAN DÜNYA OLAYLARI YE RÖPORTAJLAR - SAN AT VE EDE-
BIYAT — SİNEMA VE MÜZİK — HER GÜN MİZAH V.s., V.s.kır Murat bey...” ye başlarken ayakta duranlar ham etmişti bana.
Hele şükür, lâf anlayan dan biri yavaş yavaş kapıya Fakat uru.devamı var.)
SAYFA:
*★ *****************, +****M M M +*****1t-k+kirirk+irk++ii1t**iti,i,irit*irkit+ itlt++U O Z K U R T I
T ü r k — Romen O r t a k Bildirisi Yayınlandı
* İngil te reye dün 4 ■ 2 m atlup olarak Sekizinci Dünya Kupası Şampiyonasında ikin-* ci olan Alman Milli Takımı onbiri...**■si-»*
KUPASI FİNALİNDE ALMANYAYI 4 -2 YENEN
¡ Li N G Ş A M P i
j Maç Yarım Saat ilâve ile 120
T E R E Y O N
Dakika OynandıLondra — 11 Temmuzdan
beri dünyayı saran Sekizinci Dünya Kupası heyeca nı, dün ö.s. saat 4 de Lond ranın İmparatorluk Stadı Wtmbleyde oynanan Ünal maçı ile son bulmuştur. Rakiplerini bir bir mağlûp ederek finallere kadar kalan İngiliz ve Batı Almanya takımları arasındaki karşılaşmayı 4 - 2 kazanan İngil tere Dünya şampiyonu olmuştur.
Tahminen 110 bin kişinin seyrettiği bu son derece he yecanlı maç, İsviçreli orta hakem Dielis'in yönetimin de oynandı. Kapalı bir havada başlayan korkunç mü cadeleyi Kraliçe Elizabeth, Edinburg Dükü, Başbakan Wilson ve öteki hükümet adamları ile Dünya Ağır sik let Boks şampiyonu Muham med Ali Clay da baştan sona kadar büyük bir ilgi ile izlemişlerdir.
MAÇIN CEREYANIGerek teknik ve gerekse
tempo olarak modem futbolun zirvesine çıkan iki takımın zorlu savaşma In- gilterenin vuruşu ile başlan inişti. Oyunun ilk akınım Alman forvetleri yaptı, fakat netice alınamadı. Top her iki kale arasında adeta mekik dokuyordu. Belki seyredilen oyun kalite bakımından pek o kadar ö- ğlilmeye değer nitelikte de ğildi ama, işin heyecan yö nü cidden son deree yüksekti.
İLK g ollerAlman Senterforu Seeler’-
in bir atağı kornerle kesildikten sonra soldan Emeriç’ in bir ortasını uzaklaştırmak isteyen Wilson, topa son derece kötü bir kafa vurunca Haller’in ayağına gelen fırsat tam 13. dakikada büyük finalin bir golü olarak İngiliz ağlarını havalandırdı. Bu ana kadar daha ziyade Alman takımının baskısına boyun eğmiş görünen Ingiliz milli onbiri, golden sonra adeta şahlanmıştı. Alman de fansının sert oyununa rağmen, özellikle Kupanın yıldız oyuncusu Bob Charlton, Alman kalesi için büyük teh likeler yaratıyordu. Nitekim, dakikalar 18’i gösterirken bir favul atışında topu çok iyi takip eden Hörst, rahat bir pozisyonda Ingittereyi beraberliğe yükselten golü attı.
Bundan sonra dakikalar ilerledikçe heyecan da hisse dilir derecede artıyordu. Bil hassa her iki takımın oyun cularında bariz bir sinirlilik hemen kendini belli ediyordu. Taraflar beraberliği bozmak için peş peşe hücum de nemeleri ile 26. dakikaya ka dar geldiler. Bu arada Bob Charlton, iki Alman müda-
fisinin arasından sıyrılarak sert bir şut patlattı. Alman kalecisi bu şutu, ancak iki hareketle önleyebildi. 30. d« kikada Hörst’ün tehlikeli bar atağını kornerle kesen Alman defansı, devrenin son 10 dakikasında cidden korkulu anlar yaşadı.. Devrenin bundan sonraki kısmı lngiite renin bariz baskısı altında cereyan ederek 1-1 berabere sonuçlandı.
ik in c i d ev reikici yarıya başlandığında,
Ingiüzlerin yeniden Almanla rın kalesini ablûkaya aldığı görülüyordu. Bu maçta, Ingi lizlerin, çok daha üstün oynadıklarını söylemek hiç de gerçefk dışı olamaz.Dakikalar ilerledikçe, kayde değer bar durum olmuyordu. Anca1'« Almanlar, 60 dakikadan son ra açılmışlar ve Ingiliz kale sini bastırmaya başlamışlar dı. Nihayet 78 dakikada Alman baskısından kurtulan İngiliz ekibi, yeni bir hücum denemesine kalkıştı. Charl- ton’un uzun bir pasını yaka layan Peter, 20 metreden bir atağa kalktı. Ve ceza sahası, na girer girmez, yerden pat- lttığı bir şutle Alman kalecisini ikinci defa mağlûp etti. Durum 2-1 Ingiiterenin ley- hine dönmüş bulunuyordu.
Bu gol Ingiltereyi adeta kamçılamıştı, tngiliz oyuncu lan üçüncü bir gol peşinde koşmaya başlamışlardı. Akın üstüne gelen akınlar Alman kalesi için çok tehlikeli durumlar yaratıyordu. Wembely’i dolduran 110 bine yakın seyirci, maçın 85. dakikasına gelince İngiliz Milli takımının galibiyetine inanmış bulunuyordu. Fakat 85. dakikada Almanva şahane bir kükreyişle Ingiltere kalesine şut üzerine şut yağ dırmava başlamıştı.
beraberlik g olüDakikalar 89’u gösterirken,
Ingiliz forlan dahi geri çekilerek neticeyi muhafaza etmek gayretine geçtikleri bir sırada beklenmedik bir durum oldu.. Kazanılan bir serbest vuruşu Emeri, soldan çekerek topu uzattı. Heiler, çok zor bir durumda olmasına rağmen Emeriden gelen topu sert bir şutla kaleye ha vale etti. Top üst direğe çar parak kale içine düştü. Alman Milli takımının orta hafi Defer, yakın mesafeden takımının ikinci golünü çıka rarak, final maçının normal süresinin kaderini değiştirdi. 30 saniye sonra hakem maçın bitiş düdüğünü çaldığında Wembley‘i dolduran herkes, kaderin oynanacak yarım saat sonunda nasıl tecelli edeceğini merak ediyordu.
TARTIŞMALI GOL Az sonra 15’er dakikalık
İki devre halinde başlayan temdit’in 3 dakikasında
Charlton’un nefis ortası ye ni bir gol tehlikesi yaratır ken, Alman kalecisi 3 forvet arasından topa hakim olmayı başardı. Fakat temdidin ilk devresinin 11. dakikası dolarken, soldan or talanan topu Hörst, yakından gollük bir şutla Alman kalesine havale etti. Üst direğin içine çarparak dışarı çıkan top, orta hakemin işa reti ile santra yuvarlağın» getirilirken, Alman millileri bu gole itiraz ediyorlardı. Ancak İsviçreli hakem, kesin kararım vermişti. Ma çı takip eden 1600 gazeteci ve radyo spikeri, bu gol 1- çin şüphe izhar ediyorlardı. Tartışmalı bir goldü bu. Çoğunluk gol olmadığı iddi asında idi. Fakat, karar ha- keminki idi ve durum İngil tere - 3, Almanya - 2 oluyor du.
SON GOLIngiliz milli takımı gol
den sonra, neticeyi muhafaza etmek için büyük bir gayret sarfetmeye başlamış tı. İngilizlerin, oyunun son dakikalarında tamamen defansa, önem vererek oynadığı görülüyordu. Fakat muhteşem finalin 120. daki kasında, yeni bir hücuma geçen İngiliz milli takımı Alman defansının boşluğun dan faydalanan Hörst’ün çıkardığı dördüncü sayı İle Sekizinci Dünya Kupasının finalini garantilemiş öluyOT du.
Böylece dünkü final maçı, gerçekten Dünya Kupasına yakışır bir karşılaşma oldu. Her ne kadar ovunun futjbol kalitesi hiç bir zaman yüksek değil idiys de maçın heyecanının içinde 110 bin meraklı seyirci kaliteyi bir yana bırakıp, a- mansız bir maç örneği veren iki takımı doya doya sevretm- imkânı buldular.
ANKARATürk hükümetinin davetlisi
olarak 25 Temmuzda Türkiyeye resmi bir ziyaret yapan Başba kan lon Gherorghe Maurer başkanlığındaki Romanya heyeti ile çeşitli konular üzerindeki resmi görüşmeler bitmiş ve dün bir ortak bildiri yayınlanmıştır. Bildiride, iki hükümet arasında ki temasların karşılıklı anlayış ve iki memleket arasındaki işbir ligini artırdığı ve bölgede sulhun takviyesine hizmet ettiğinin memnuniyetle müşahade edildiği belirtilmekte, Romanya- ya yapılan davetler konusunda şöyle denmektedir:
“Romanya Sosyalist Cumhuriyeti Başbakanı, Türkiye Cum hurbaşkanı Cevdet Sunay’a mü nasip bir tarihte Romanyayı zl yaret etmesi hususunda Roman ya Sosyalist Cumhuriyeti Devlet Şûrası Başkanının davetini de iletmiştir. Romen Hükümet Heyeti ayni zamanda Başbakan Sayın Süleyman Demirel riyasetindeki bir Türk Hükümet He yetini 1967 senesi içinde Ro - manya Sosyalist Cumhuriyetini ziyarete davet etmiştir. Her iki davet de memnuniyetle kabul îditmiştir.”
Diğer taraftan Türkiye ile Romanya arasında dün bir ilim ve sanat ilişkileri kültür andlaş
ması ile Turizm İşbirliği and- laşması imza edilmiştir. İlim ve Sanat ilişkileri andlaşması, karşılıklı sanatçı ve konferansçı gönderilmesi sanat ve ilim sev releri arasında ilişkiler kurulma sini öngörmektedir. Turizm işbirliği Adlaşması ise turizmin geliştirilmesini turist mübadelesinin artırılmasını, öteki ülke lerden gelecek turistlerin TUrki ye ile Romanyayı ziyaret etmelerinin sağlanmasını ve turizm konusunda bilgi teatisini öngörmektedir.
Org. TURAL ve Kuvvet Komutanları Izmirde
İSTANBULIstanbuldaki incelemeleri ta
mamlayan Anavatan Genel Kur may Başkanı Orgeneral Cemal Tural, Deniz Kuvvetleri Komu tanı Oramiral irfan Tansel ile birlikte dün sabah saat 09.20 de askeri bir uçakla Izmire git miştir. Cumaovası Hava Alanında askeri törenle karşılanan Genel Kurmay Başkanı ve Kuv vet Komutanları Orduevinde bir süre dinlendikten sonra askeri birlikleri denetlemeye baş lamışlardır.
Bazzaz Moskova’dan
AyrıldıMoskova:
Geçen çarşamba f^nu S°vş yetler Birliğine giden bakan. Dr. Abdulrahman El Bazzaz, Moskova da Savyeı Liderleri ile görüşmeler yaptıktan sonra dün b a ^ j^ v y e tIYLmI1 £*v***«’ ----- , _ i rş.hirlerini ziyaret etmek
uçakla_ Leningrad'a gıtn»^re _ — _ ,tir. Dr. Bazzaz, JBağdada dönmeden once, bov
Ağustos'dai, Sov görüşyet Liderleri ile yaptığı goruş
meler hakkında Ortak b i r b dirş yayınlanacaktır. Sovyet Başbakanı Kosygin, Moskova’ da Dr. Bazzaz, ile yaptığı goruş m leri faydalı ve ilişkileri güç lendirici olarak nitelendirmiştir. Bu görüşmelerde İrak a yapılacak Sovyet ekonomik ve teknik yardımı üzerinde durulduğuna inanılmaktadırlar.Bezzaz, Leningrad da çarım Zamanına alt anıtları görecek ve yarın Kafkasların petrol şehri Bakû’ya gidecektir.
................ i...................... .................. ..
Dünyamıza Bir Göktaşının Çarpması MuhtemJGöktaşını zararsız hale getirmek için nükleer
silâh kullanılması düşünülüyor
İZMİR’DEURANYUM
Ham li W ilSMTamamlayarak Lañara ya
İngiltereLONDRA
Başbakanı HaroldWilson dün Londra Hava Ala-nında gazetecilere, Vietnamda bârısın sağlanması için gayretle rin" devam edeceğini söylemış- - r Mamafih Harold Wilson devamla, barış görüşmelerine başlanacağına dair SundMc orta da* bir ihtimal olmadığını da
^Başbakan Wilson, Moskova ve Washington's yaptığı ziyaret lerin gayesinin Vietnam savaşının tehlikeli bir şekilde geniş e meşini önlemek olduğunu söyle
m Bdindiği gibi Ingiltere Başba kan. Harold Wilson, Washing- ton'da Başkan Johnson la ve daha sonra Ottavada Kanada Başbakanı ile görüşmüştür. Wilson, Moskovayı ise ika hat ta önce ziyaret etmişti. Başba
kan Wilson Londra Hav nında gazetecilerle kon?1* da, İngiliz ekonomisini lendırmek gayesiyle tisadl tedbirlere olanBaşkan Johnson’ungini ve desteklediğimtır.
B ir R u m Askeri Y a ra la n d ı
Çite bölgesinde Rum^'rinin yapmış olduğu bir kat esnasında gerekli «mil. tedbirleri alınmadığı ¡çu1“ Rum askeri başından rette yaralanmış ve Rum hastahanesine tır.
D İN İ D E Ğ E R L E R İ M İ Z E KÜFREDEN
BULUNDUİZMİR- Atom sanayiinin en
önemli uisuru olan Uranyum ma deni Eşme ilçesinin Örencik,
SIDNEY16 km. çapında ve 1000 hid
rojen bombasınınkine eşit bir infilâk kudretine sahip bir gök taşının 1968 yılının Haziran ayında dünyaya çarpması imkân dahilindedir.
Sidney üniversitesi profesörle rinden teorik fizik uzmanı S.T. Butler’in ididiasına göre “Ica- rus” adı verilen bu gök taşı, normal seyrini izlediği takdirde dünyanın yaklaşık olarak 6,800,000 mil uzağından geçecektir. Ne varki gök taşının izi lediği doğrultuda meydana gelecek mikroskopik bir değişiklik, dünyamız ile İcarus arasın da bir çarpışmayı kaçınılmaz hale getirecektir.
HÜCUMBilginler, İcarus’un yön değiş
tirmesi halinde, bir çarpışmanın önüne geçebilmek için ne gibi tedbirler alınacağını tasarla maktadırlar. Bazı bilginlere göre, gök taşı dünyaya yaklaşırken nükleer silâhlarla donatılmış bir uzay aracı tarafından uzayda imha edilmelidir. Diğer bilginler ise, İcarus’un yönünü
DoğumGüzide M. Sofi ile
Mehmet Sofi'nin bir oğlan çocukları dün - yaya gelmiş ve i MUSTAFA diye isim- < lendirilmiştir.29.7.66 Limasol
i . - . . . - .m. . . .
değiştirmek için gök taşına güç İÜ bir roket indirilmesi tezini savunmaktadırlar.
Profesör Butler, dünyanın yer çekimi gücünün tearus’u, felâketle sonuçlanması muhte mel bir yörüngeye çekmişi ihtimalini belirttikten sonra demiştir ki:
“Gök taşı atmosfer tabakalarına çarptığı takdirde, 2.300. 000 nüfuslu Sidney gibi bir şehri tamamen ortadan yok edebilir.”
Profesör, tearus’un dünyaya çarpması ihtimalinin pek az olduğunu, fakat bu küçük ihtimalin hiçbir vakit küçüm senmemesi gerektiğini de işa ret etmiştir.
Gerçektin, profesörün bu uyarması yeni bir şey değildir. Dünyanın dört yanında, bilgin ler, Icarus’u büyük bir dikkatle izlemektedirler.
Muhtemelen dağılan bir ge ¿eğenin parçası olan icarus ilk olarak 1949 yılı haziran ayında, Califomia'daki Palomar rasathanesi tarafından keşfedilmiştir.
Takmak ve Eaklı mıntakaların- da bol miktarda bulunmuştur.
Maden Teknik Arama Enstitüsü tarafından modern vasıta larla yapılan iki aylık geceli- gündüzlü çalışmadan sonra bulunan Uranyum madeninin rezervinin gayet zengin olduğu tesbit edilmiştir.
Uranyum madeninin aranması sırasında yapılan çalışmalar da Eşme bölgesinde ayrıca yük sek kaliteli kükürt ve civa madeni damarlarına da rastlanmış tır.
Rum Askerlerini I Etmekten Kendilerini
Zor AlıkoydularLEFKOŞA
Son günlerde karışık köylerde Rumların Türklere karşı olan baskı ve tahrikleri artmış bulunmaktadır. Öğrendiğimize göre, 26 Temmuz, 1966 günü Lârnakanın Pile köyünde asfalt yol üzerinde Hüseyin Memduh, Haşan Mehmet, Ahmet Mem- - duh Hüseyin M. Türeli ve Mehmet Eray gezerlerken bir Rum' askeri takip edildiği kor kuşu ve bahanesiyle Türk genç lerine, Türklerin mukaddes dinî değerlerine küfretmiştir. Türk gençleri yeni hadiselere sebebiyet vermemek için büyük
ŞAHİN VE TAKSİM YAZLIK SİNEMALARI
bir sabırla Rum askerini k etmekten kendilerini zor tutrrlardır.
RUM BASININDANo/ETLER
(3'üncü sayfadan
♦ç*V
Kuzey Vietnamldarm iddiasına göre VİETNAMDA 1265 AMERİKAN UÇAĞI DüSüRüLDü
HANOI:
Mevlût
tngilter.-ve Sekizinci Ju'es Jt-*:_^ TRimet Kupası’nı. sol içi Hörst’ün kazandırdığını söylemek pek de yanlış olmaz, İngiliz for hattının bu genç ovuncusu 18,101 ve 120. d a k i k a l a r d a t a k ı m ı n a ü ç golü birden kazandırarak, tngilterenin büyük zaferinin öncülüğünü yaptı. ŞAMPİYONLUK KUPASI
Maçtan sonra İngiliz takımı oyunetüan, ytizbin seyircinin muazzam tezahüra tı arasında Krallar Locası önünde dizildiler Ve takım kap tan Boby Moor, locavn çıkarak som altından Jul°s Rimet kupasını kraliçenin elinden aldı. Moor, kupavı rliyle havaya kaldırıp serin cini belli ederken, Londra nın imparatorluk Stadı Wemblev. alkış ve uğultudan adeta yıkılıyordu.
* * * ¥ « * * * ¥ ¥ « ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ * * ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ **¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥<
•:♦> *♦> •:♦>
K I Z I M I Z D O Ğ D URengin Kâmil B Rail
30 Temmuz, 1966 Selimiye Doğum Kliniği
...................................................................HM.... . I l l ' l l ............... " I l l
HAVA RAPORUKıbrısa yayılmış bulunan ru
tubetll ve sıcak hava, bugün de adayı etkisi altında bulun duracaktır. Bugün hava sıcak Iıklan iç bölgelerde 39, sahillerde 33 derece santigrata yük gelecektir, öğleye doğru ise or
ta şiddett: deniz meltemleri husule gelecektir. Lefkoşa hava alanında geçen akşam kay dedtlen en düşük ve dün kaydedilen en yüksek hava sicak- lıklan 22 ve 39 deree:: santig rattı..
AranıyorBisikleti olup da satmak iste
yenler her gün ö.s. saat 2 ile 5 arası Bozkurt Matbaasında Hüseyin Ertürk’e müracaat etmeleri rica olunur.
il ânLefke Ortaokul, Ticaret Li
sesi ve Sanat Okulu Türkçe kitaplannın bir kısmının ve İngilizcelerin tamamen değiştiğini velilerin malûmuna du yururum.
Niyazi A. Uzunoğlu Kltabevi, Lefke
Pek sevgili ve kiymetli kar- d.şim Ali t. Pençioğlu’nıın ölü müntin yıldönümü münasebeti ile 1.8.66 Pazartesi günü ikindi namazını müteakip Selimiye Camiinde Ahmet Gürses tarafından ruhuna okunacak mevlidi şerife dost ve akrabalarının iştirakleri özlenir.
Hemşiresi Hatice I. Pençioğlu
MevlûtM
Şehadetınin ikinci yıldönümü dolayısıyle, kıymetli eşim Yılmaz Yolcu’nun istirahatı ruhu için 1 Ağustos Pazartesi günü öğle namazını müteakip Srtimi ye Camiinde mevlût kıraat oîu nacağından akraba, dost ve mücahit arkadaşların iştirakleri özlenir.
FATMA YOLCU
Kuzey Vietnam Haber Ajan sı’nın Hanoi’dan bildirdiğine göre, son üç gün içinde Kuzry Vietnam üzerinde 7 Amerikan uçağı düşürülmüştür. Haberi veren ajans, Kzey Vietnam Uze rinde şimdiye kadar düşü-
V BU AKŞAM SAAT 8.30 DA KIŞLIKTA SAAT 2.30 DA
Türkçe Yeni Film
LEKELİ AŞK
v
VB
♦
(Neriman Koksal Ekrem Bora Nebahat Çehre — Gürel Ünlüsoy)
■
İLAVETEN İNGİLİZCE FİLMLER
VO
ŞAHİN SİNEMASINDARenkli Sinemaskop
GLADIATOR OF ROMA(Baş Rolde: GORDON SCOTT)
★TAKSİM SİNEMASINDA
Kıbrıs’la ilgili çeşitli konula: hakkında kendisine bilgi digini açıklamıştır..’’ TL'MBAS - KRANIDİOTİSg ö r ü ş m e s i
Rum gazeteleri, Reuter ajan sıra atfen Atina kaynaklı aşa gıda ki haberi vermektedirler
“İlericiler Partisi Lideri Msr ktzinis dün sabah Dışişleri & kr nı Tumbas ile uzun bir gi> ıüşme yapmıştır Tumba* rızıısu üzerine yapılan rüşm ed: Dışişleri Bakam, Ytı ra n dış politikası ve t le Türk - Yunan müzakereler hakkında Markezinis’e bilt ve rmıştır. Tumbas, ERE Par si lideri Kanellopulos ile il aynı şekilde bir görüşme mıştır. Tumbas ayrıca, Kibre ın Atina Büyükelçisi Kranidv tis’j kabul etmiş ve ikili ms za kerelerin gidişatı hakkındı Lef koşa’ya iletmesi için kı sine bilgi vermiştir.
Tumbas dün, Atina’da izini olarak bulunan Washingto: Büyükelçisi Matsas’ı da te bul etmiştir.”
sNcwmi«**:
n:.r. k W Miadiı Meutaín* w• -----don
poUs IBilmto ’.uıutuai'"'-’
V
$V
Bostnna Zarar Yantılar
LEFKOŞA
29 Temmuz 1966 tarihinde Karpaz bölgesinde Kaleburnu köyü civarında Türk bostanları na giren Rum Millî Muhafız or duşu askerleri £20’lık bir zarar yaptıktan sonra bu defa Kaleburnu köyüne doğru yaklaşmak istemişler fakat köy müca hitleri tarafından uzaklaştırıl - mışlardır.
Yeni Renkli Sinemaskop Dünyaca Meşhur FilmA N C E L I K
(Michele Mercier — Samy Frey — Estella Blain) gNOT: Türkçe Film, bundan böyle ilk film
olarak ŞAHİN Sinemasında gösterilecektir.
♦K*♦
♦o
Kışlık ŞAHİN Sineması3
İ
Buakşam Saat 8 .30 da1. TATLI YUMRUK
(Tanju Gürsü—Semra Sar)GLADIATOR OF ROMA
♦i?
g
♦
■MMNNMMnMUMMMHMtttHHMtlMMMMMMMtUUINUlHMHMM
YENİLİK !Londra’ya giderek bizzat özel
surette seçtiğimiz ve en son modava uygun, en yüksek kalitede ve vüzler- ce muhtelif renklerde
Halis İngiliz KazmirleriMağazamıza henüz gelmiştir.
DESENDE — RENKLERDE - KALİTEDE
MUAZZAM YENİLİKLERKışlık, Mevsimlik ve Yazlık Kumaş
ların her çeşitini mağazamızda bulabilirsiniz.
E N V E RKUMAŞ MAĞAZASI
CEMAAT MECLİSİ ALTINDA İŞ HANI KÖŞESİNDE - LEFKOŞA
TÜRK YUNAN MÜZAKERELER!
Rum gazeteleri, Türk nan müzakereleri ile İlgili te brrlere önemli yer devam etmektedirler. LEFTHEROS gazetesi, ziyade Türk kaynaklanndtt aldığı haberleri yayınlamaktı ve tam manşet olarak şu lıkları verm- ktedir:
“ikili müzakereler da geniş ölçüde yorumlar pumasına devam ediliyor YENİ GAZETE, Yunanistan'ı: görüş’erinde esaslı lerin meydana geldiğini — Bir Türk sözcüsü ise, gö rüş ayrılıklarının büyük oldu ğunu söyledi — öte yandan Tumbas, güçlüklerle karşıla şılmadığını söylüyor
HARAVGI gazetesi, Yunar basınının müzakerelerle ilgffi haberlerinden özetler iktibas etmektedir. Bunlara göre, Ste fanopulos ile Tumbas’m belin tikleri iyimserliğe rağmen KATHIMERIN1 gazetesi, İHI müzakerelerin hudutsuz W süre devam edeceğini ve netJ nesinin meçhul olduğunu, VI MA gaz tesi, ise, müzakereler in ilk safhasının sona erdigto ve Enosis’in ihtimal dışı ğini yazmışlardır
DELEFTEA ORA se, tam manşet olarak bir haberde “Saray uşaklar ikili müzakerelerde Türklen taviz vermek için acele te, çünkü NATO tarafından * kıştırıldıkları için Kıbrıs m*5 : lesinj bir an önc3 kapatma* istediklerini” ileri sürmekt« dir. DELEFTEA ORA gazete» ne göre, Gen;ral Grivas’m f nişlerinin Başbakan Stefan0 pulos ile görüşmesinden sot ra tavzih edilmesi beklenn** tedir. Grivas’ın Türklere W verilmesi fikrini destek«?® d steklemiyeceği yakında w li olacaktır.TUMBASIN DEMECİ
FİLELEFTHEROS gl- . Atina Radyosuna atfen aşaP daki haberi vermektedir:
“Dışişleri Bakam Tumt»f ikili m üzakereler' z fecilerin Kıbns hi bilgi verilip verilmeo^--—_ sorduğu suale verdiği y ISI ta miİ7nkprpt1f>rin beLlİ Dlf Yta, müzakerelerin belli çevc içinde yapılmakta oMM" ve bu hususta Lefkoşa ne rina arasında bir an!aşn-"\,,mt vrııt bulunduğunu sby*e tir. Tumbas gazetecilerin ğer bir sualine verdiği ta, yabancı de^vlet adamı»' nın yakında Atina’yı edeceklerine dair hab- doğrulamıştır. Yugoslav ̂ ^bakanı, Federal Almanya . şişleri Bakanı, Ingiliz Avam^marası Başkanı ve «¡.işleri Bakanlığı MUsteş® kında Atinayı ziyaret e° lerdir. .1$
Tumbas’ın diğer biro e m o r r n V l i n i H lmasına göre, YUn̂ Sfri
teşkilâtında bazı yapılacaktır."
sata.basmiBá ** üt
NiSftAl
ssssa