kibris tÜrkÜnÜn ÖlÜm - kalim mÜcadelesİnde Önemlİ bİr...

4

Upload: others

Post on 14-Aug-2020

1 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: KIBRIS TÜRKÜNÜN ÖLÜM - KALIM MÜCADELESİNDE ÖNEMLİ BİR …evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1966/Temmuz/31 Temm… · dar görülmüş bir şey de ğildir. Bu
Page 2: KIBRIS TÜRKÜNÜN ÖLÜM - KALIM MÜCADELESİNDE ÖNEMLİ BİR …evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1966/Temmuz/31 Temm… · dar görülmüş bir şey de ğildir. Bu

SAYFA: 2

Y U V A R L A K M A S A :

İkili Müzakereler Ne Yönde?...Bütün gizliliği ile devam

etmekte ulun Türkiye ile ) uıumistun amandaki iki li müzakerelerden bir bil­gi ehle etmek mümkün de­ğilse de, cereyan eden o- laylardun müzakerelerin seyri hakkında tahminler yürütmek mümkündür.

Bir kire peşinen şunu söyleyebiliriz ki, Rum turu finin girişmiş olduğu tah­riklerin sona ermemesi, mü zakerelerin kendilerini memnun etmektim uzak bir şekilde cereyan ettiği- anlumma gelmektedir. Ak­si halde, müzakerelerin su liın bir kafa ile yapılması için en ufak bir tahrike da­hi girişmeye kalkışılmaz- dt.

Müzakerelerin enosis ko nwtu üzerimle devam et­mediği muhakak. Veya Enosis başlangıçta Yunanis tan tarafından ortaya atıl mış ve Türkiyenin muhale feti üzerine bir kenara itil mi.ş. Bu iki ihtimalin han­gisi varit olmuşsa netice­de bir değişiklik yapmaz. Önemli olan müzakereler­de enosis in pek tutunmadı ğıdır. Bunu da Papazın isti fa edeceğini ilıin etmesiyle anlamaktayız.

Biitiin gizliliğe rağmen Makarios, müzakereler hak kında bilgi sahibi olmuş­tur. Yunan Başbakanlığın­dan gizli evrak elde ede­bilecek kadar eli uzun o- laıı bir kimsenin, böyle biı konuda bilgi edinmemesi­ne iniklin verilemez. Bu bakımdan Makarios müza­kereler hakkında giinii gii nüne bilgi snlıibi olmuş­tur ve enosisin ihtimal dışı edildiğini anlamıştır.

1 e ekti

IIIMIIIMII tll

“Enosisin yakın bir gele •ekleştiril meme-gercı

si" deyimi, sadece halkın moralini bozmamak için söylenmiş bir sözdür. As­lında enosisin gerçeklesti- rilemiyeceğini Makarios ıın bıdığı için istifa haberini ortaya alınış ve sorumlu hıktan kurtulmak istemiş­tir.

Bütün bu olaylar bize, müzakerelerin enosis ılışın da bir hal çaresi üzerinde devam etmekte olduğunu gösterin ekted ir.

Bunun tersi düşünüle­cek olursa, yani müzakere leriıı çıkmaza girdiğini ve devamında fayda mülâha­za edilmediği kabul edilir se, Makıırios'un istifası yi­ne de kurnazca düşünül­müş bir uyutulur, Çiinkii Makarios, tarafların karşı karşıya kalması ve bir har bin patlak vermesi halimle çanağın kendi başında kı­rılacağını çok iyi bilmekte dir. Çiinkii bugün, gerek YunanistanlIn ve gerekse Kıbrısta, Türkiye ile har­bin aleyhinde bulunan bii yük bir çoğunluk vardır. Daha ilk silâh patladığı za man, savaş aleyhtarı kim­selerin yapacağı iş, savaşa sebebiyet verenlerden he­sap sormak olacaktır. Bil­hassa durumun kötüye ya nelıliği anlarda, savaş mü- sebhiblerinin yakalarını kurtardıkları şimdiye ka­dar görülmüş bir şey de­ğildir.

Bu bakımdan Makarios çift ata oynamakta ve her iki ihtimalde, yani hem c- nosisiıı gerçekleşmemesi lıemde tarafların silâhlı bir çatışmaya sürüklenmesi ha linde kendi boynunu kur­tarmanın yollarını arııştır-

maktadır. Savaş. Makarios ıı kilisede ayin idare eder veya savaşın kazanılması için dua ederken bulacak ve Makarios, ümitsiz insan larıı ümit vermeğe çalışa­caktır! Oıııııı düşüncesi bu dur. Aına pek az kimse bu kurnazca oıjıııııı inanmış görünmektedir.

Rum halkı için şartlar bugün o kadar ağırlaşmış­tır ki, varılacak hal çare­si ne olursa olsun, bunu ku bul etmeğe hazırdır. Çün­kü geçen üç yıla yakın zaman, Rum Toplunıunun ekonomik, sosyal ve poli­tik yönlerinde büyük yara­lar açmıştır. Bilhassa Ko­münistlerin son günlerde yavaş yavaş güçlerini belli etmeğe başlamaları, Yunan askerleri ile yerli halkın a- rasınm korkunç bir şekilde açılnuıkta devam etmesi, aklı başındaki kimseleri ciddi surette düşündürmek tedir. Ve yine düşündükle ri hıısııs, bir Makariosun istifasının hiçbir şeyi hal- ledemiyeceğidir. Çiinkii Makarios istifa etmekle toplumu değil, kellesini kurtarmaya çalışacaktır. Toplum yine ortada, top­lum yine — eğer o güne kadar dibe yuvarlanmamış sn — uçurum kenarında, ezilmiş, mağdur bir halde öylece kurtarılacağı günü hekliyecektir.

Makariosun tulumun dan açıkça anlaşılıyor ki ikili müzakereler Rum hal kı için kurtuluş ümitleri­ni artırmaktadır. Ama, mii sehbibleri bir t/ıımrıık dar besi ile saf dışı bırakacağı da muhakkaktır.

SALİH ÇELEBIOOLU

( II (I /, K II R T ) ----

Yazın bunaltıcı sıcağında PB RE-JA Liı kolonyası ile serinliyehilirsmiz.

İ k i a r K a t f a ş

M a a r i f M ü d ü r l ü ğ ü n d e nII im I* 1 Sprif Aı«L

„ân edilen ^ ^ O k u l l a n " Üniversite ve YUk*eK kaza- Burs Seçme Sınav ar nda kaza

kefilleri ile birlikte ebir zamanda ve ^ 8 £adarM a^rir Müdürlüğüne gelmeler.gerektiği önemle bildirilir.

Kıbrıs Mümessili ve Genel TevziaiçısıMEHMET ŞÜKRÜ Tel: 5703, Lefkoşa

j ALTINCİK j| KunduraevTnin Müjdesi |

Beklemekte olduğumuz çocuklar ve * büyükler için en ufak ölçüden en büyük 'f ölçüye kadar erkek ve kadın NAYLON ;1;

% SANDALLAR ve ayrıca hanımlar için Jf NAYLON KAPALI AYAKKABILAR ın |

son partisi henüz gelmiştir.. Fiatlar gayet £ ucuzdur. Toptan ve perakente satılmakta- •*< dır. Köy Kooperatiflerine ayrıca tenzilât |

I»! yapılır. ;!;z e r sîm se l im i

Asmaaltı No. 106 - LEFKOŞA $

1 2 3 4 5 •' 7 8 9ı n o G O D D a J *345□ □ a g a g n a a 7 □ a D D g g p u a9 K i t D C D a B a

SOLDAN SAĞA:1— Mühür yine onda. 2—

Bir emir. Soğuk. 3— Dü§, Tersi bir kumar âleti. 4— Alâkalı.5— Yıkıntı. Eski bir Türk dev­leti. 6— Bir ünlem (Argo) Ka­ya 7— Sıcak limonata. Tersi bir emir. 8— Sayı. Tersi zaman.

— Mentalı.YUKARIDAN AŞAĞIYA:

1— Amerikalıların aya indir­dikleri robot. 2— Çamaşırdan sonra yapılır. Bir kadın ismi. 3— Yeterli. Bir soyadı. 4— Ekstra, eikstra. Tersi hayvan pabucudur. 5— Takip etme.6— Yürüyüş şarkısı. 7— Bir emir. Bir soru edatı. 8— Ter­biyelice. 9— Bir kadın ismi.

DÜNKÜ BULMACAMIZINÇÖZÜMÜ

SOLDAN SAĞA:1— Nankör, Ya. 2— Uyur­

gezer. 3— Rı, Er, Ana. 4- Emekli, 5— Patrik, 6.— İlk, Mimar. 7— Evet, Pe. 8— Ke­mani, Im. 9— Ki.

YUKARIDAN AŞAĞIYA:1— Nurculuk. 2— Ayı, En.

3— Nu, Epkem, 4— Krema, Van. 5— öğretmen. 6— Re, Kritik. 7— Zalim. 8— Yenika- pı. 9— Ara, Remi.

EĞİTİM ENSTİTÜLERİ:

(Parasız-yatılı)a. FEN1. Oya M. Kenan2 Suzan Hüseyin3 Fatma §• Kemal4. sevilây Acar5. Akile Baha6. Sevil Adern .7 Nazife Mehmet5. Afet Kutlu Haşan 9 Sevinç A. Fellâh

l(k Şefkat A. Faik11. E. Akın Hilmi12. Figen Asım13 Hilmiye Haşan14. Ülkü Salih15. Seval Süleyman

YEDEKLER1. Göksel M. Ali2 Ayşe İsmail3 Gökşen M. Paralıkb. e d eb iy a t1. Sonay Yakup2. Sevim M. Dündar3. Sezin Taşer4 Semra Vehbi5 Güzin Toprakoğlu6. Emel Hüseyin 7 Leylâ Sait8. Gülây Halil9. Güney M. Baha

10. Nadire Ali Dede11. Melek Arif12. Sevilây Haşan Çavuş

YEDEKLER1. Sabiha Yunus2. Suzan Cevdet3 Münevver Şenay Celâlc. İNGİLİZCE1. Safiye Hüseyin2. Sevil I. Hilmi3. Sezgin 1. Ağdıran4. Ayten A. Rıfkı5. Sevinç R. Bedevi6. Ülkü Salih7. Pembe Yılper S. Bakir

YEDEKLER1. Tezel Mustafa 2 Işık Pehlivand. RESİM—IŞ1. Melek M. Şükrü2. Tomris Rağıpe. m ü zik1. Sezin K. Yücelf. BEDEN EĞİTİMİ1. Semra E. Niyazi2. Sunakan Hulûsi3. Müşerref TUrkay

2. ANKARA DEVLET KONSERVATUVARl

(Parasız-Yatılı) a. TİYATRO1. Duygu Yusuf

3. ÜNİVERSİTELER (Gündüzlü yüksek öğrenim Bursu — 1 Ekimden itibaren ayda 250 T.L.)a. TÜRK DİLİ VE

EDEBİYATIm m m i l i m i i m m i m m m i m m m i m m i l l im m m t m i l im m m im i l im m i im m i im i l im i l l im i l l t m im im i l l l l l l l im m im m m m im m m m m m m im m my

Í

1 Şerif Avkıran2. Hatice Ekrem3. Sevil Mehmet4. Düriye Musa1

5 S ^ Gt“> » s t. s a i f e .1. Gökçen i2. Hatice M

YEDEKI Safiye Hüseyin C. TIP1. Fatma2. Sevinç3. Tomrisd. EC21. Hüsniye :2. Sezene. FİZİK1. SUheylft2. Bahiref. KİMYA1. Şule E . ___2. Ozcan Saitg. BİYOLOJİ I l Emine Alj 2. Resmiyeh. MAT-----

ASTRONOMİ1. Semra Ali2. Aysel

YEDE(3 c-h1. Oya M.2. Suzan4. İKTİSADI VE

İLİMLER(Gündüzlü nim Bursu, I haren ayda 2!,

1 Afet M. Ali2 Nuray Ateş3. Ayşe Halil4. Göksen Ergene,un 5 Melâhat Haşan

YEDEK I. Hatice Ha_5. KIZ TEKNİK

ÖĞRETİM I(Par

a. EV EK(____1. Fersan Hakkıb. IÇ GİYİM I. Gülsen Şemi e. NAKIŞ1. Semra Hüseyind. ÇOCUK BAKIMI I Konce Osmane. EL SANATLARI ı 1 Seniha Salih2. Fatma Ali3. Feriha Haşanf. Resim1. MUnevvre Fahrettin2. Işın Ali

YEDEK1 Meral Ahmet

g. DIŞ GİYİM1 Figen Salih

YEDEK1 Necibe Salih

ı ı ı ı ı ı ........u ı ı ı ı ı u ı ı ı n ı ı u ı u n ı u u ı ı u ı u ı ı u ı ........ı ı ı u u ı ı ı ı u n ı u ı ı n ı ı ı ..........ı ı u ı ı ı ı ı u u ı u ı n ı ı ...............

_ Afi

■ T J » iyuyordu BMP!

l i *SW 4J"nBLJGörvceksin

İ «s""*®“** ̂boynunu hu

Mi , Baı çocuk (top«1uuçolıkortonBi

Küçük Nu*)' * * * *$ aaiıgsiMı

_ inneofiff.. dısuroıt {uç dunu » « â lı « ti*1 . ğıabir kaç kuruş « r dİ 1JİE?

! . - ltoıi ¡»vrurujîumİ tocaftf nedi.'T tuftm

- ’Kıraroel» şekerli | tatara" diye «nr.

tül!

i mI i - En*l

' cet yecilas sev L — Balık.

? -öylemi1 B i lerıhllı otur di ? âm. halbuki bu j M l t r çok ı ; ■ «ijofür iojms i - Düşün s a z

I ‘ hlık yemseler â?

DE(ıt e s h e s b ı / J t ş e f a

*TEMİZ

I

Antim oth-Antıseptıc Doe¿ not affectthe handîışkın C İtan ı and kaepi ı^our clothes

D İ K K A T !Paketlerinizi dikkatle içerisinde bulacağınız kazananı kuponu HAŞAN ALİ RİZA ve OĞLU miiessesesine götürerek hediyenizi derhal alınız

— f a r t

f a

İK RA M İY ELERT

T e le v iz y o n

3Ö»tomatik saat

kalite — en

O O O o

V

VV

Gaz oca en fırınlı

o tom atikütü

hediyeyi verir

(31)

!lu!fin‘̂ <u§runi‘ *g a s f c

ü í S r a S í‘•"«nitundusm

flWarj ¡fjfju-

^ teme önv ^ ^*1 S*rba'T,<A?,nVíUn W

af

î î î i B t ? *

v.yT'ílt; * Hile,.-.

¡C Í ftW u , S > s W» ,'3 s îVT

Page 3: KIBRIS TÜRKÜNÜN ÖLÜM - KALIM MÜCADELESİNDE ÖNEMLİ BİR …evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1966/Temmuz/31 Temm… · dar görülmüş bir şey de ğildir. Bu

»AZAR 31 TEMMUZ 1966

— Affedersin kancığım. sana benzettim!

MeryemSürpik, henüz 18 yaşında

bir Samatya pilicidir. Bu güzel kız, nedense rahibe olmak istiyordu. Baş papaz güzel kızın saçlarını okşaya rak:

— Sürpik yavrum, dedi. Göreceksin seni tıpatıp Meryem anamız gibi yapaca ğım.

Genç kız boynunu büktü:— Aman papaz efendi, de­

di, Ben çocuk doğurm ak­tan çok korkarım!

Açmak!

iyi ki hattrlattuıRıza Serinkan, arkadaşı Hayri’nin peşinden zor ye­tişti. Dostu ter içindeydi. Rıza sordu:

— Yahu, böyle koşa ko­şa nereye?

— Eve... Bugün hizmetçi gitti, karım yapayalnız... Şimdi gecikirsem kıyamet kopar!

— îyi ki aklıma getirdin, benim de derhal eve git­mem lâzım. Zira karım a- nasına gitti, hizmetçi evde yapayalnız!

------------- o-------------

Satış ilmi!

Küçük Nancy koşa koşa mutfağa girdi:

— Anneciğim, dışarda ba ğırıp duran zavallı adamca ğıza bir kaç kuruş verebilir miyim?

— Tabiî yavrucuğum! A- damcağız ne diye bağırıyor?

— “Karamela, şekerleme, dondurma’’ diye anneci­ğim!-------------o .....

Papağan!

Balık!— New England’da en

çok yenilen şey nedir?— Balık..— öyle mi? Balık yiyen­

ler akıllı olur diye işitmiş- tim, halbuki bu New Eng- land’lılar çok aptal görü­nüyorlar doğrusu...

— Dtişün azizim! Bir de balık yemeseler ne olurlar­dı?

Kekeme bir m üşteri kuş­çu dükkânına girdi:

— Be be ben b ir pa pa pa pagan is ti ti ti yorum dedi.

Dükkân sahibi b ir sürü papağan gösterdi. Bunların arasından bir tanesini se­çen m üşteri yeniden sordu:

— Pa pa pa pa ğan iyi ko ko ko nu şa bi bi bi lir mi a a a a ca ba?...

Satıcı:— Hiç merak etmeyin

dedi, sizden iyi konuşmaz­sa para almam!

------------- o-------------

Adamcağız arkadaşına dert yanıyordu:

— Biliyorsun uzun zaman dan beri bir arazi satın al­mak istiyordum. Nihayet emlâkçı bana aradığımdan âlâ bir yer bulduğunu ha­ber verdi ve o kadar met­hetti kı inanıp, görmeden parayı verdim ve satın al­dım. Fakat araziyi gezmeğe gidince bir de ne göreyim, bana satılan kısım tama mıyle su altında değil mi? Hemen emlâkçiye gittim...

— Eee bari paranı alabil din mi?

— Yok canım nerede? A- dam bana bir de sandal sat tı üstelik!...

♦ŞB

♦ÍJ5

Hıçktrtk!

Reçete!bi-— Kayuıva'dem için

raz ars:n ik istiyorum.— Reçeteniz var mı?— Hayır ama, kaymvalde

min resmini getirdim.

Adamcağız telâşla eczane den içeri gh'di ve eczacıya:

— Kuzum dedi, hıçkırığı durduracak bir üâcınız var mı?

Eczacı cevap olarak sura tma bir tokat indirdi ve şaş km şaşkın bakakalan müşts risine:

— işte dedi, artık hıçkırı ğınız filân kalmadı değil mi?

Adamcağız:— Evet ama diyebildi,

karım dışarda arabanın içinde hâlâ hıçkırıyor.

KOÇ BURCU: (21 Mart — 20 Nisan) Hâdiseler lehi­nizde gelişme gösteriyor. Bundan istifade ederek daha iyi bir mevkii elde etmeniz mümkün. g.

BOĞA BURCU: (21 Nisan — 20 Mayıs) Sonu gelmi- 1 yeceğınden emin olduğunuz bir takım münakaşalara gi- Î! rışmekten daima kaçınmalısınız.

İKİZLER BURCU: (21 Mayıs — 20 Haziran) Biraz î ' enerjik olunuz. Size yapılacak bir teklifi kabul etmeden 2 evvel iyice düşünmelisiniz. Sıhhatiniz normal. K

YENGEÇ BURCU: (21 Haziran — 20 Temmuz) Alâ­kanız olan bir kimse ile mali bir işinizi ayarlamak mec- »• burıyetındesiniz. İşlerinizi oluruna bırakmayınız.

ARSLAN BURCU: (21 Temmuz — 20 Ağustos) Bita- İİ raf hareket ederek uzun zamandır fikrinizi kurcalayan >' bir işinizi çıkmazdan kurtarmalısınız.

BAŞAK BURCU: (21 Ağustos — 20 Eylül) Aşk isle- 3 nnızde tecrübesiz hareketleriniz yüzünden derde girebi- 1 lirsiniz. Aleyhinizde çalışanlara dikkat edin. ü

TERAZİ BURCU: (21 Eylül — 20 Ekim) Uzun za- 3 mandan beri beklediğiniz bir haberi nihayet alacaksınız. * Bugün sızın için mesut sürprizler görülüyor. !?

A“ kURCU: (21 Ekim ~ 20 Kas,m> Fırsatlar üstlerinizden birisi ile iyi münasebetler kurmanıza yar- dumcı olacaklar. Biraz daha gayretli olunuz

B.URCU-, (21 Kasım — 20 Aralık) İş muhiti- nızde başarılarınızdan dolayı takdir edileceksiniz. Ancak bir kalb işi önünüze bazı manialar çıkartabilir

OĞLAK BURCU: (21 Aralık — 20 Ocak) Hedefinize ulaşabilmeniz için, güçlüklere göğüs germeniz ve büyük­lerinizin nasihatlerini dinlemeniz gerekiyor

KOVA BURCU: (21 Ocak — 20 Şubat) İhmalkâr ha­reketleriniz yüzünden büyükçe bir para kaybına ufirama mz mümkün. Daha dikkatli olmaya bakin 8. ■ 2̂1 §ubat — 20 Mart) En âcil işle­

rinizi halledebilmek için her şeyden önce mantığınızla hareket etmeniz lâzım geldiğini unutmayınız

BAYRAK RADYOSUKıbrıs Tiirk Mücahidinin Sesi

Orta Dalga 1100 kİ*. 272 M. SABAH YAYINI

06.54 istiklâl Marşı, Mücahitler Marşı06.57 Açılış ve Program07.00 Sabah Melodileri 07.15. HABERLER07.30 Şarkı ve Oyun Havaları08.00 Pazar Sabahı için Müzik08.30 Beraber ve Solo Şarkılar09.00 Evin Saati09.15 Her Telden 09.40 Ara Müziği09.45 Beş Ses Beş Şarkı10.00 Pazar Skeci

UFAK BİR YANLIŞLIK10.15 Oyun Havaları10.30 Pazar Sohbeti “TECESSÜS” 10.35 Beraber ve Solo Şarkılar11.00 KAPANIŞ

OGLE YAYINI;11.57 Mücahitler Marşı 11.59 Açılış ve Program12.00 Erol Büyükburç’tan şarkılar12.15 Türk Basınından Yankılar12.25 Nevzat Güyer Okuyor12.45 Türk ve Batı Müziği

Dinleyici istekleri13.30 HABERLER13.45 Ahmet Melik’den şarkılar14.00 Oscar Peterson Triosu14.30 KAPANIŞ

AKŞAM YAYINI

15.57 Mücahitler Marşı15.58 Açılış ve Program16.00 Beraber ve Solo Şarkılar16.30 Italyadan Şarkılar17.00 Karma Türk Müziği17.30 Orkestralar Geçiyor18.30 Sesleriyle Sanatçılarımız18.30 HABERLER VE YORUM18.50 Batıdan Sevilen şarkılar19.15 Gülcan Sevimden Türküler19.30 Köy Postası19.50 Güneyden Sesler20.15 Gönül Akından Şarkılar20.30 Unutulmayan Melodiler21.00 ismet Nedimden Şarkılar21.25 Dansa Davet22.00 KAPANIŞ

MAGUSA CANBULAT RADYOSU

(Ort» Dalga 215 metre) SABAH YAYINI,

66.55 Açılış ve Program07.00 Şarkı ve Türküler07.30 TÜRKÇE HABERLER07.40 Türk Müziği Dinleyici istekleri08.45 ÇIFTIÇİN SAATİ09.00 Öğle Programı ve Kapanış

OGLE YAYINI12.55 Açılış ve Program13.00 Dündar BALKAN’lan Şarkılar13.15 BASINDAN YANKILAR13.30 Batı Müziğinden Seçmeler13.45 Sevilen Şarkılar14.00 TÜRKÇE HABERLER14.10 Yüksel ALPDOGAN ve Aynur

GURKAN’dan Türküler14.30 Akşam Programı ve Kapanış

AKŞAM YAYINI17.55 Açılış ve Program18.00 Yurttan Sesler18.30 Dans Müziği18.45 Karışık Şarkılar19.00 RUMCA PROGRAM19.15 İNGİLİZCE HABERLER 19.20 Karma Türkçe Dans Şarkıları19.30 TÜRKÇE HABERİ ER19.40 YORUM19.45 Karışık Şarkılar20.00 KAPANIŞ

LEFKE SANCAK RADYOSUKısa Dalga 37.5 Metre SOM Kc/«

SABAH YAYINI08.28 Açılış ve Program08.30 Pazar Seçmeleri09.00 HABERLER09.15 Tatil Müziği09.30 Türk ve Batı Müziği 09.35 Dinleyici istekleri10.30 Pazarın Sohbeti10.45 Türk Batı Solistleri11.00 İNGİLİZCE HABFRLER11.15 RUMCA HABERLER11.30 Program ve Kapanış

OGLE SONU YAYINIf4.58 Açılış ve Program15.00 Sevilen Şarkılar15.30 Türk Basınından özetler 15.40 Mustafa Sağyaşar'dan Şarkılar16.00 HABERLER16.15 Aliye Akkılıç’dan Türküler16.30 Genç Sesler16.45 Şarkılar - Türküler17.15 Dans Müziği17.30 İNGİLİZCE HABERLER17.45 RUMCA HABERLER18.00 Program ve Kapanış

(31)

m. Vatan millet uğruna so­lma kadar acıya da dayana- llirdim. Buna dayanmaya da

iletmiştim. Ama, ilim öyle- fcıe ilerlemişti ki, beyin yıka

sistemiyle en irade salıi bir insanı bile bülbül gibi uıştmınak mümkündü şim- Işte benim en büyük kor­

tun ve endişem de buydu. ¡Bunları hesaplamak, tekrar ydasız çabalara girişmeme

Yazan: ÜMİT DENİZ

lak değildi. Parmaklanın ı oy­natabilmek için büyük bir gayret sarfetmem gerekiyor­du. Bu şartlar altında dövüşe kalkmam , yiizde bin ölümüm le sonunçlanacaktı. Saatime göz attım. Oh maşallah tam

,. . . . , XI , „ . . . . . . . . , iki saattir bavgm yatıyordum.birine rastladık yahu.. Ney- doğru yumdu ve sessizce de ElimJe larfml‘ d^ ltecekmış dedikleriniz? sar, çıktı Diğer yarmalara old birdven i ime hıru

_ Dini akşamki arkadaş msbeten bunun şekli şemeıb f.n ^ s|/] ldl Kafamdaki arımız no ldu evvela onu soy daha eııtellektuel adımlarım üstün̂ kabllk tutmuş

leyin?- , , atl§‘ daha yumuşaktı. Belli k, ;*ranın vp ^“— Bir kere beni buradan u T - k varanın ve keçeleşmiş saçla-

......... ...................... , J bıı henf dıgerlen gıb, elleny ;.m bulunduğu bölgeden ta-ep oldu. Hergeleler öylesi- çömp doğru dürüst bir yere le degd kafasıyle çalışan bı- rifsİ7 bl-r istfran «Cmnstum. bağlamışlardı İd. böyle oturtmazsanız hiçbir sualim- rıydı. Nıtelkım konuşma ar

hana ze cevap vennem. hiç müdahale etmeyişi, yalnıksen sene çırpınsam bana Içbir hayrı olmayacaktı. Bu­lun üzerine vaz geçip başka

çare düşünmeye başla-

rifsiz bir İstırap duymuştum. , Bu; büsbütün hırslanmama

cevap vennem. taç muaanaıe etmeyişi, yalnız ve kendimi birden toparlamaBirden masanın altında a- yavaş sesle diğerlerine emir ma spb oldu Karşımdaki

vı balığına benzer, kirpiksi/ verişi de onım şer olduğunu berjfe. patlak gözlü, şaraptan morar gösteriyordu. îyi ama bu her­miş suratlı bir yüz ve bir ta- gele kimdi?

Bımun acısını yanınıza kâr bırakmayacağım.”

Benim yarma sol elimi çöz İnce dudaklar bıçak tersi düğii sırada yine Romence gibi gerildi, birşeyler homurdandı. Bıınıın — Vaktiniz olacağını san- iizerine ikinci adam da çöme mıvonım Murat bey.'lip bana baktı. Böylelikle o- c . .

tim. Kellemde tabancasının { d oldum. İncecik . Sonra namlunun ucuyla arkabzasını deneyen bu herifin , , k, V n kalu) kadaşma bir işaret yaptı.

- Heeey... Kimse yok mu yaptığın, yanma kâr koyma- klımr^ biriydi. önce be Herif noluXor dememe Wda?.. Heeeeyyy..! vacaktım. --- - - J ’ ■ ■

TEKLİFNAMELefkoşa Türk Erkek Lise-

sine ait 200 adet demir san­dalyenin alt ve arka kont- roplâklan tamir edilecek­tir.

T eklifnameler kapalı zari usulü ile okul idaresine 4 Ağustos 1966 Perşembe gü­nü saat 12’ye kadar v « il­melidir.

Tamamlayıcı bilgi okul idaresinden temin edilebi­lir.

[Keratalar acaba nereye git işlerdi? Güçlükle başımı çe rip saatimi görmeye çalış-

|nı, muvaffak olamadım. Bıı- lıtı üzerine feryada başla-

baııca belirdi.“— Konuş ulan gebertirim

ha.!"Tamam, nihayet bizim ke­

restenin suratını görebilmiş­tim Kellemde tabancasının

K A R A R L A R I N I VERSİNLERTürk—Yunan müzakerelerinin gidişatı hakkındaki haberler ve bu husustaki resmi acıkla-

2V*ci£uioV!Î,ıma *r dünku Rum gazetelerinin başlıca yorum konusunu teşkil etmektedir. LLLMHLRIA gazetesi yukarıdaki başlık altındaki başyazısında şunları yazmaktadır:

“Müzakerelerin gidişatı ivi İDARECİLER ACINACAKgidişatı iyi değildir. Müzakerelerin kesildi­ğine dair basın haberleri ile bu haberlerin yarattığı endişele ri dağıtmak için yapılan resmi yalanlamalar işlerin hiç de yo­lunda gitmediğini gösteren be­lirtilerdir. Anlaşıldığına göre Doğu Akdeniz barışının muhafa zasını ve NATO’nun Güney — Doğu kanadının kuvvetlenmesi­ni isteyen Amerika müzakerele rin devamı için baskı kullanmak tadır. Bu arada Amerika Cum­hurbaşkanı Johnson ile İngiliz Başbakanı Wilson dünya barışı nı tehdit eden problemleri gö­rüşmekte olduklarına dair ha - berler gelmektedir. Bu problem terden biri de Kıbrıs meselesi­dir. Amerika ve İngiltere ikinci bir ZUrih andlaşmasının Kıbrıs meselesini halletmiyeceğinj bil­melidirler. ZUrih andlaşmasının doğurduğu sonuç bu hususta güzel bir ders teşkil etmekte­dir. Kıbrıs meselesinin yegâne hal çaresi Enosistir. İngiltere ve Amerika, Kıbrıs problemini bu esas üzerinde mütalâa etme lidirler .

Makarios, bir Yunan gazetesi ne verdiği son mülakatta Eno- sis’in Batı dünyasını kuvvetlen direceği için Rusya tarafından reddedildiğini söylemiştir. John, son ve Wilson bu gerçeği idrak etmelidirler. Batı dünyasını kuv vetlendirecek olan Enosis’e mu halefet eden Türkiyenin bu ha­reketi ile Batının menfaatlerini baltamakta olduğunu anlamalı­dırlar. Zaten TUrkler, yalnız kendi menfaatlarını düşünerek hareket ederler. Tecrübeler, Türklerin yalnız kendi hakla­rından bahsettiklerini ve veci­belerini hatırlamadıklarını gös termektedir. Amerika ile olan ikili andlaşmalarını değiştirme­ğe kalkışmaları, bunun ayrı bir delilini teşkil eder, ö te yandan Yunanistan, müttefiklerine kar­şı vecibelerini daima ve tama­men yerine getirmektedir. Müt­tefiklerin ellerini vicdanlarına koyarak, kararlarını vermeleri zamanı gelmiştir. Eğer bunu yaparlarsa, Yunanistan ve Kıb­rıs’ın hakkını teslim etmiş ola caklardır. Bu ise, Türkiye dahil herkesin menfaatma olacaktır.. Enosis gerçekleştikten sonra Türkiye savunma ve güvenlik ve ayni zamanda ekonomik kal­kınma bakımından fayda göre­cektir.

ÇIKMAZA GİRİLDİĞİ AŞİKAR

FİLELEFTHEROS gazetesi, yu karıdaki başlık altındaki bir ya­zısında, Türk—Yunan müzake releri ile ilgili haberleri ve .bu haberler üzerine verilen resmi demeçleri, müzakerelerin çıkma za girdiğini gösteren belirtiler olarak yorumlanmakta ve şun­ları yazmaktadır:

“Başbakan Stefanopulos’un müzakerelerin çıkmaza girdiği ne dair haberler hakkında soru lan suale cevaben ‘bilmiyorum’ demekle yetinmesi çok şeyler ifade etmektedir. Stefanopulos’ un bilmediğini başka kaynaklar bilmektedir. Müzakereler hak­kında verilen demeçler Kıbrıs meselesi gibi tertemiz bir dava nın gizli müzakereler pazarına nasıl düşerek güç bir durumda kaldığını göstermektedir. MUza kerelerin gizli tutulmasına çalı­şılmaktadır. Aşikârdır ki bun­dan güdülen maksat meydana gelen durumun uzatılması ve Kibrisin Birleşmiş Milletler çer çevesinde teşebbüslere girişmek ten alıkonmasıdır.Müzakereler daha ne kadar da vam edecektir.? llânihaye sürüp gidecek midir? Bunun bir hudu du yok mu? Güvenlik Konseyi­nin önümüzdeki Aralık ayına kadar meselenin halli yolunda önemli gelişme kaydedilmesini istediği unutuldu mu? Yoksa Noel gelecek de, Haziran ayın­dan bu yana hiçbir ilerleme ol­madığı, bilâkis gerileme kayda dildiğini mi işiteceğiz?”

DURUMDADIRLARPATRİS gazetesi, yukarıdaki

başlık altındaki başka bir yazı­sında Meclisteki Klerides — Hristodulides münakaşası müna sebetiyle Rum idarecilerine ye­niden saldırmakta ve şunları yazmaktadır:

“İdareciler hakikaten acına­cak durumdadırlar. İşledikleri hatalar yüzlerine vuruldukça, ne uiyeceklerini şakırmakta ve kendilerinin suçlu olmadığı dışa rıdan gelen baskılar sonucunda böyle hareket etmeğe mecbur kaldıkları ve binaenaleyh mes’- uliyetin Kıbrıs dışındaki çevre lere yani Yunanistana ait oldu ğu şeklinde lâflar gevelemekte dirler. Fakat bu çeşit iddialarla işledikleri hataların mesuliyetin den kaçınmalarına imkân yok­tur.”

KARGA SESLERİMAH1 gazetesi yukarıdaki

başlık altındaki bir yazısında birkaç gün önce Lefkoşa Türk kadınlarının yaptıkları nümayi­şe temasla şunları yazmakta­dır:

“TUrkler yol barikatlarında haklı olarak aramaya tabi tutul duklarını anlamıyorlar mı? Bom ba ve silâh taşımakta serbest bırakılmak mı istiyorlar? Böyle düşünmek aptallıktan başka bir şey değildir. Eğer aranmak iste miyorlarsa, bizzat seçmek akıl sizliğim gösterdikleri hapishane ierde kapalı kalsınlar. Seyahat etmesinler. Madem ki seyahat ederler haklı olarak istisnasız bir şekilde ve sıkıca aranmaları na devam edilecektir. Ingilizle- re yardımcı polis olan soydaşla nnın bize neler yaptıklarını unuttular mı?”

BİR TÜRK SANDALIFİLELEFTHEROS gazetesi

aşağıdaki haberi vermektedir:“önceki gün Kıbrıs karasula

rı içinde seyreden ve Girneye doğru yaklaşmakta olan bir ba lıkçı sandalı, Gime Polisi ile liman idaresini telâşa düşürmüş tür. Başında Gime Poİis Ko­mutanı Panayotis Aristokleus’- un bulunduğu bir polis ekibi, bir motora binerde derhal sanda la yaklaşmıştır. Sandalın bir Türk sandalı ve içinde Türkiye ii 3 Türkün bulunduğu tesbit edilmiştir. Sandal ile içindekiler Gime limanına çekilerek sıkı bir aramaya tabi tutulmuşlar - dır. 3 Türk Gime karakoluna nakledilerek, sorguya çekilmiş­lerdir. TUrkler Beyru’ta gitmek te olduklarını fakat dalgalar tarafından Kıbrıs KarasularınaâSâlâSâMSMIl tısı sssıs |s lası sssssşflssfisf || ifŞişşsâtââSII ısıt«

Bu Akşamki Nöbetçi Eczahane

NEB1L NABt(Saat 19.00 • 22.00

aram açıktır.)

sürüklendiklerini söylemişler - dir. Yalan söylemedikleri anla şılınca, adadan ayrılmaları için kendilerine her türlü kolaylık gösterilmiştir. Dün sabah Türkl ye Büyükelçiliği olaydan haber dar edilmiştir.”FRANSIZ GENCİ SÜRÜLDÜ

Rum gazetelerinin bildirdikle rine göre birkaç gün önce ta­banca taşıdığı iddiasıyla Rum polisi tarafından tevkif edilen Pierre Richard isminde 19 ya­şındaki Fransız genci dün ada dan ayrılmıştır.

YUNAN ASKERLERİNE HUCUM OLAYI

Rum gazetelerinin bildirdiği­ne göre, Salı gecesi Mağusada Parmasos barında iki komünls tin Yunan askerlerine hücum ettiklerine dair dünkü Patris gazetesinde yayınlanan haber tilerine dün resmi bir açıklama yapılmıştır.

“26 Temmuz Salı gecesi, Par nassos barında bazı vatandaş - lar ile Yunanlı askerler ve Ba rış Gücü askerleri arasında mü­nakaşa çıkmış ve küçük bir kav ga vukubulmuştur. Askerler, iç kili olup taşkın hareketlerde bulunmakta idiler. Vatandaşlar kendilerine bazı tavsiyelerde bu lununca münakaşa çıkmış ve kavga vukubulmuştur. Polisin süratle müdahalesi İle asayiş İade edilmiştir. Kimse ağır su­rette yaralanmamıştır. Eğlence yerlerinde bu gibi olayların vukuu ender değildir. Polis dai­ma bu olaylarla meşgul olmakta ve asayişi bozanlar hakkında kovuşturma açmaktadır.”

Aynı olayla ilgili olarak, AkeV in Magusa İlçe Komitesi Sekre terliği bir bildiri yayınlamıştır. HARAVGt gazetesinin önemli ver verdiği bu bildiride PAT- RİS gazetesi, solculara küstah­ça iftiralarda bulunmakla suç­landırılmaktadır.

KIYIDAKİ CESET

FİLELEFTHEROS gazetesinin bildirdiğine göre birkaç gün önce Baf kıyılarında cesedi bu­lunan Hristillâ Hacıfilipu ismin de 25 yaşındaki genç kadının in tihar ettiği tesbit edilmiştir. Gazeteye göre, kadın kendini de nize atmak için evinden ayrıl­madan önce bir kâğıt yazıp bı­rakmıştır. Kâğıtta sadece "Ya­şamaktan usandım, ölmek İsti­yorum" kelimeleri yazılı idi.

GRIVAS’IN ATINA ZİYARETİRum gazeteleri, Yunan Basın

Bürosu’na atfen Atina kaynak lı aşağıdaki haberi vermekte­dirler:

“General Grivas dün sabah, Genel Kurmay Başkanlığına gider-k, Kıbrıs’taki askeri du rum üzerinde kuvvet komutan lan Ue bir toplantı yapmıştır. Grivas akşam üzeri saat 19.00 da ise, ERE Partisi Lideri. Ka nellopulor ile görüşmüştür. Görüşme bir saat sürmüştür. Kanelopulos daha sonra verdi ği d meçte, General Grlvas’ın

(Devamı 4. sayfada)

Leymosunlulara Müjde!19 Mayıs Lisesi, Ticaret Lisesi ve İlkokul kitap- '

lan tam set olarak gelmiş ve satışına başlanmıştır. < Müşterilerimizin Dikkatine: ,

1 Türk Lirası — 60 Mil'e hesaplanır★

Ayrıca çok sayıda 45 devreli en son çıkan yeni Türkçe plâklarımız da gelmiştir. Toptan ve p«a- kente satılır. Almakta acele ediniz.

h ü r r iy e t t ic a r e t e v i ;SALİH ZARİF CİM

LEYMOSUN

M IH IM IM lllllItH IlU n t im tH tH IlI lIH H lU H H H t lI l l l lt l IH I IIH III

» « a s atehte

AKIN NE ZAMAN ÇIKACAK DİYE SABIRSIZLANANLARA MÜJDELER OLSUN!

,ıi dikkatle tetkii edermiş gi- ™dan adeta boş bir çu v a lı bi baktıktan sonra cebindin 5«m ^bı masanm altmdan betabancam, çıkarıp bana doğ- P? 1 ^ ^v ı . , kı verdi. Allah bu yarmaya,

k şu ellerimden birini çöz- züme doğru vuracakmış gibi 1,1 V<Â cövll!iî ° kuvvetinin yarısı kadar insafM i . Ben bilirdim ne ya- kaldırdı. Delerimi sıkıp göz İhsan etseydi herhalde çok da

j Bet sesimin direk direk çı- ' Cart kaba kâğıt../’ İşından ben bile ürlctüm. Alı Herif birer balyoza benze- ■lahım, no’ltırdu, bir dakika ven ellerinden tabancasını yü

> kaldırdı, uışıenım sııup ■¿u,. herifler nöbet de ı j tr -r Lakika- Wimi kınadım Anacığımın, Anlaşıldı, nerıııer no c ba münasip olurdu. Herif beS S İ » e C ; diye «¡StiriyoAmI,. B,mu„ ™ e mllzlari’mdan hlt„,ğu gibl

Tekrar' haykırmava başlı- fevdiği yavrusunun suratının Vurma' sı,ahım c.cbl’1|™ a jÎ orada koltuğa savurdu, SonraU ™ ki kapın,,, yavaş a- ‘ / S d a birandan ıkanl, bi, *■» l“^ la^ | ' X i% l S <•* k™> * 1 * kaburgalar™, ,„ aralandık,n, „flrSiim Bir- ™ n n l ^ k t i . ‘■I.yla çor,«™, başl.d, Allalı lliAirtac eeçtani. njhi bash-

cağımı. Yalnız bir dakika kâfiydi.

1 AĞUSTOS 1966TARİHİNDEN İTİBAREN GüNLüK BİR GAZETE OLARAK YENİDEN YAYININA BAŞLIYOR

►ş aralandığını gördüm. Bir- çllkur meydana gelecekti, [ri ardına üç çift bacak içe- Rahat dıu- Stefan...”girdi. Heriflerin belden yu­rtlarını görmeme imkân

;eçirmiş gibi np, küflü dişlerini göstere gös tere:

Numara yapmak yok.

için herifin Îcorkunç bir kuv- .. veti vardı. Hani bununla gü

■ ■ ■ Tekrar gözlerimi açtım. De filân kalksam, birk T L a C T ş u î S mutlaka bir yarin,! k, Sen ^ ^ 5 ' " k ^ ;İkee S a k daha mU I>OZ S y rıverirdi. Onun için. U d is in i p -^ m>>irn £ ^ mpşşeI - Ne yapmaya niyetliyse Herif alev alev yanan göz- yatıma ş u a d a n işini ntır- odunu? z yapın da bitsin şu iş.. Bu- leriyle, dişlerini gıcırdatarak meve h M rd ydmı. “ . Sakin ol Stefan.da bağlı kalmaktan sıkıl- bana bakarken, diğerleri tek O S “ işittin va Stefan Ağ-Bm artık ” dedim rar aralarında fısır fısır birşey oturmuş bileklerime buz gııbt — Işıttın va Metan.. Ag-

| , , l' n ; , . , . . . omırn av_. V,! olmııs ve şişmiş ellenmm yar binin sozunıı dinle ağır ol.[Aralarında fısır fısır bırşey 1er konuştular Sonra aynı yu J yapmaya çalış, Bir adamın gözündeki öl-

konııştular. Sonra benim muşak ses ̂^ vordiım. Silâhımı karşımdaki dürme arzusu bu yarmanınoturt Tabii uv- herifin elinde görmek neden- bakışlarmdakinden daha so-

davranırsa kendisine se birden hoşuma gitmişti, mut hale gelebilir mi ,dı. b,l

KIBRIS TÜRKÜNÜN ÖLÜM - KALIM MÜCADELESİNDE ÖNEMLİ BİR ROL OYNAMAKTA OLAN BASINIMIZA YENİ BİR RUH GETİRECEKTİR

1 AĞUSTOS 1966 PAZARTESİ GÜNÜ

ama vuran yarmayla gel “— Stefan,olan yumuşak sesli adam şu koltuğa oturt.

|lis bir Türkçe ile:— Eğer dedikle] cak olur, bize güçlük çıkar

gıtnsuztu- . . . | ■ - - Kanla idm e çelen bir his, bu miyortım doğrusu? Ama heriEğer dediklerimizi ya- haddim bildirirsin.. cilâlını sahibine ateş etmiyece fi ne kadar kızdırırsam işime

çlıık çıkar Çomehnış ayı, lıomıı < ‘ ,j ‘budaıaca bir fikjr fi. 0 nisbrtte elverişli olacağun-|azsanız sizin için daha iyi rak, ellerimden bınnı çözme- ğı J?1 K dan pikindim.

YENİ BİR ÇEHRE — EN SON HABERLER — OBJEKTİF YORUMLAR ENTERESAN DÜNYA OLAYLARI YE RÖPORTAJLAR - SAN AT VE EDE-

BIYAT — SİNEMA VE MÜZİK — HER GÜN MİZAH V.s., V.s.kır Murat bey...” ye başlarken ayakta duranlar ham etmişti bana.

Hele şükür, lâf anlayan dan biri yavaş yavaş kapıya Fakat uru.devamı var.)

Page 4: KIBRIS TÜRKÜNÜN ÖLÜM - KALIM MÜCADELESİNDE ÖNEMLİ BİR …evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1966/Temmuz/31 Temm… · dar görülmüş bir şey de ğildir. Bu

SAYFA:

*★ *****************, +****M M M +*****1t-k+kirirk+irk++ii1t**iti,i,irit*irkit+ itlt++U O Z K U R T I

T ü r k — Romen O r t a k Bildirisi Yayınlandı

* İngil te reye dün 4 ■ 2 m atlup olarak Sekizinci Dünya Kupası Şampiyonasında ikin-* ci olan Alman Milli Takımı onbiri...**■si-»*

KUPASI FİNALİNDE ALMANYAYI 4 -2 YENEN

¡ Li N G Ş A M P i

j Maç Yarım Saat ilâve ile 120

T E R E Y O N

Dakika OynandıLondra — 11 Temmuzdan

beri dünyayı saran Seki­zinci Dünya Kupası heyeca nı, dün ö.s. saat 4 de Lond ranın İmparatorluk Stadı Wtmbleyde oynanan Ünal maçı ile son bulmuştur. Ra­kiplerini bir bir mağlûp ederek finallere kadar ka­lan İngiliz ve Batı Almanya takımları arasındaki karşı­laşmayı 4 - 2 kazanan İngil tere Dünya şampiyonu ol­muştur.

Tahminen 110 bin kişinin seyrettiği bu son derece he yecanlı maç, İsviçreli orta hakem Dielis'in yönetimin de oynandı. Kapalı bir ha­vada başlayan korkunç mü cadeleyi Kraliçe Elizabeth, Edinburg Dükü, Başbakan Wilson ve öteki hükümet adamları ile Dünya Ağır sik let Boks şampiyonu Muham med Ali Clay da baştan so­na kadar büyük bir ilgi ile izlemişlerdir.

MAÇIN CEREYANIGerek teknik ve gerekse

tempo olarak modem fut­bolun zirvesine çıkan iki takımın zorlu savaşma In- gilterenin vuruşu ile başlan inişti. Oyunun ilk akınım Alman forvetleri yaptı, fa­kat netice alınamadı. Top her iki kale arasında adeta mekik dokuyordu. Belki seyredilen oyun kalite ba­kımından pek o kadar ö- ğlilmeye değer nitelikte de ğildi ama, işin heyecan yö nü cidden son deree yük­sekti.

İLK g ollerAlman Senterforu Seeler’-

in bir atağı kornerle kesil­dikten sonra soldan Emeriç’ in bir ortasını uzaklaştırmak isteyen Wilson, topa son derece kötü bir kafa vurun­ca Haller’in ayağına gelen fırsat tam 13. dakikada bü­yük finalin bir golü olarak İngiliz ağlarını havalandırdı. Bu ana kadar daha ziyade Alman takımının baskısına boyun eğmiş görünen Ingiliz milli onbiri, golden sonra adeta şahlanmıştı. Alman de fansının sert oyununa rağ­men, özellikle Kupanın yıl­dız oyuncusu Bob Charlton, Alman kalesi için büyük teh likeler yaratıyordu. Nitekim, dakikalar 18’i gösterirken bir favul atışında topu çok iyi takip eden Hörst, rahat bir pozisyonda Ingittereyi beraberliğe yükselten golü attı.

Bundan sonra dakikalar ilerledikçe heyecan da hisse dilir derecede artıyordu. Bil hassa her iki takımın oyun cularında bariz bir sinirlilik hemen kendini belli ediyor­du. Taraflar beraberliği boz­mak için peş peşe hücum de nemeleri ile 26. dakikaya ka dar geldiler. Bu arada Bob Charlton, iki Alman müda-

fisinin arasından sıyrılarak sert bir şut patlattı. Alman kalecisi bu şutu, ancak iki hareketle önleyebildi. 30. d« kikada Hörst’ün tehlikeli bar atağını kornerle kesen Al­man defansı, devrenin son 10 dakikasında cidden kor­kulu anlar yaşadı.. Devrenin bundan sonraki kısmı lngiite renin bariz baskısı altında cereyan ederek 1-1 berabere sonuçlandı.

ik in c i d ev reikici yarıya başlandığında,

Ingiüzlerin yeniden Almanla rın kalesini ablûkaya aldığı görülüyordu. Bu maçta, Ingi lizlerin, çok daha üstün oy­nadıklarını söylemek hiç de gerçefk dışı olamaz.Dakikalar ilerledikçe, kayde değer bar durum olmuyordu. Anca1'« Almanlar, 60 dakikadan son ra açılmışlar ve Ingiliz kale sini bastırmaya başlamışlar dı. Nihayet 78 dakikada Al­man baskısından kurtulan İngiliz ekibi, yeni bir hücum denemesine kalkıştı. Charl- ton’un uzun bir pasını yaka layan Peter, 20 metreden bir atağa kalktı. Ve ceza sahası, na girer girmez, yerden pat- lttığı bir şutle Alman kaleci­sini ikinci defa mağlûp etti. Durum 2-1 Ingiiterenin ley- hine dönmüş bulunuyordu.

Bu gol Ingiltereyi adeta kamçılamıştı, tngiliz oyuncu lan üçüncü bir gol peşinde koşmaya başlamışlardı. Akın üstüne gelen akınlar Alman kalesi için çok tehli­keli durumlar yaratıyordu. Wembely’i dolduran 110 bine yakın seyirci, maçın 85. dakikasına gelince İngiliz Milli takımının galibiyetine inanmış bulunuyordu. Fakat 85. dakikada Almanva şaha­ne bir kükreyişle Ingiltere kalesine şut üzerine şut yağ dırmava başlamıştı.

beraberlik g olüDakikalar 89’u gösterirken,

Ingiliz forlan dahi geri çe­kilerek neticeyi muhafaza etmek gayretine geçtikleri bir sırada beklenmedik bir durum oldu.. Kazanılan bir serbest vuruşu Emeri, soldan çekerek topu uzattı. Heiler, çok zor bir durumda olma­sına rağmen Emeriden gelen topu sert bir şutla kaleye ha vale etti. Top üst direğe çar parak kale içine düştü. Al­man Milli takımının orta ha­fi Defer, yakın mesafeden takımının ikinci golünü çıka rarak, final maçının normal süresinin kaderini değiştirdi. 30 saniye sonra hakem ma­çın bitiş düdüğünü çaldığın­da Wembley‘i dolduran her­kes, kaderin oynanacak ya­rım saat sonunda nasıl tecel­li edeceğini merak ediyordu.

TARTIŞMALI GOL Az sonra 15’er dakikalık

İki devre halinde başlayan temdit’in 3 dakikasında

Charlton’un nefis ortası ye ni bir gol tehlikesi yaratır ken, Alman kalecisi 3 for­vet arasından topa hakim olmayı başardı. Fakat tem­didin ilk devresinin 11. da­kikası dolarken, soldan or talanan topu Hörst, yakın­dan gollük bir şutla Alman kalesine havale etti. Üst di­reğin içine çarparak dışarı çıkan top, orta hakemin işa reti ile santra yuvarlağın» getirilirken, Alman millile­ri bu gole itiraz ediyorlar­dı. Ancak İsviçreli hakem, kesin kararım vermişti. Ma çı takip eden 1600 gazeteci ve radyo spikeri, bu gol 1- çin şüphe izhar ediyorlar­dı. Tartışmalı bir goldü bu. Çoğunluk gol olmadığı iddi asında idi. Fakat, karar ha- keminki idi ve durum İngil tere - 3, Almanya - 2 oluyor du.

SON GOLIngiliz milli takımı gol­

den sonra, neticeyi muha­faza etmek için büyük bir gayret sarfetmeye başlamış tı. İngilizlerin, oyunun son dakikalarında tamamen de­fansa, önem vererek oyna­dığı görülüyordu. Fakat muhteşem finalin 120. daki kasında, yeni bir hücuma geçen İngiliz milli takımı Alman defansının boşluğun dan faydalanan Hörst’ün çıkardığı dördüncü sayı İle Sekizinci Dünya Kupasının finalini garantilemiş öluyOT du.

Böylece dünkü final ma­çı, gerçekten Dünya Kupa­sına yakışır bir karşılaşma oldu. Her ne kadar ovunun futjbol kalitesi hiç bir za­man yüksek değil idiys de maçın heyecanının içinde 110 bin meraklı seyirci ka­liteyi bir yana bırakıp, a- mansız bir maç örneği ve­ren iki takımı doya doya sevretm- imkânı buldular.

ANKARATürk hükümetinin davetlisi

olarak 25 Temmuzda Türkiyeye resmi bir ziyaret yapan Başba kan lon Gherorghe Maurer baş­kanlığındaki Romanya heyeti ile çeşitli konular üzerindeki resmi görüşmeler bitmiş ve dün bir ortak bildiri yayınlanmıştır. Bildiride, iki hükümet arasında ki temasların karşılıklı anlayış ve iki memleket arasındaki işbir ligini artırdığı ve bölgede sul­hun takviyesine hizmet ettiği­nin memnuniyetle müşahade edildiği belirtilmekte, Romanya- ya yapılan davetler konusunda şöyle denmektedir:

“Romanya Sosyalist Cumhu­riyeti Başbakanı, Türkiye Cum hurbaşkanı Cevdet Sunay’a mü nasip bir tarihte Romanyayı zl yaret etmesi hususunda Roman ya Sosyalist Cumhuriyeti Devlet Şûrası Başkanının davetini de iletmiştir. Romen Hükümet He­yeti ayni zamanda Başbakan Sayın Süleyman Demirel riya­setindeki bir Türk Hükümet He yetini 1967 senesi içinde Ro - manya Sosyalist Cumhuriyetini ziyarete davet etmiştir. Her iki davet de memnuniyetle kabul îditmiştir.”

Diğer taraftan Türkiye ile Romanya arasında dün bir ilim ve sanat ilişkileri kültür andlaş

ması ile Turizm İşbirliği and- laşması imza edilmiştir. İlim ve Sanat ilişkileri andlaşması, kar­şılıklı sanatçı ve konferansçı gönderilmesi sanat ve ilim sev releri arasında ilişkiler kurulma sini öngörmektedir. Turizm iş­birliği Adlaşması ise turizmin geliştirilmesini turist mübade­lesinin artırılmasını, öteki ülke lerden gelecek turistlerin TUrki ye ile Romanyayı ziyaret et­melerinin sağlanmasını ve tu­rizm konusunda bilgi teatisini öngörmektedir.

Org. TURAL ve Kuvvet Komutanları Izmirde

İSTANBULIstanbuldaki incelemeleri ta­

mamlayan Anavatan Genel Kur may Başkanı Orgeneral Cemal Tural, Deniz Kuvvetleri Komu tanı Oramiral irfan Tansel ile birlikte dün sabah saat 09.20 de askeri bir uçakla Izmire git miştir. Cumaovası Hava Ala­nında askeri törenle karşılanan Genel Kurmay Başkanı ve Kuv vet Komutanları Orduevinde bir süre dinlendikten sonra as­keri birlikleri denetlemeye baş lamışlardır.

Bazzaz Moskova’dan

AyrıldıMoskova:

Geçen çarşamba f^nu S°vş yetler Birliğine giden bakan. Dr. Abdulrahman El Bazzaz, Moskova da Savyeı Liderleri ile görüşmeler yap­tıktan sonra dün b a ^ j^ v y e tIYLmI1 £*v***«’ ----- , _ i rş.hirlerini ziyaret etmek

uçakla_ Leningrad'a gıtn»^re _ — _ ,tir. Dr. Bazzaz, JBağdada dönmeden once, bov

Ağustos'dai, Sov görüşyet Liderleri ile yaptığı goruş

meler hakkında Ortak b i r b dirş yayınlanacaktır. Sovyet Başbakanı Kosygin, Moskova’ da Dr. Bazzaz, ile yaptığı goruş m leri faydalı ve ilişkileri güç lendirici olarak nitelendirmiş­tir. Bu görüşmelerde İrak a yapılacak Sovyet ekonomik ve teknik yardımı üzerinde durulduğuna inanılmaktadırlar.Bezzaz, Leningrad da çarım Zamanına alt anıtları görecek ve yarın Kafkasların petrol şehri Bakû’ya gidecektir.

................ i...................... .................. ..

Dünyamıza Bir Göktaşı­nın Çarpması MuhtemJGöktaşını zararsız hale getirmek için nükleer

silâh kullanılması düşünülüyor

İZMİR’DEURANYUM

Ham li W ilSMTamamlayarak Lañara ya

İngiltereLONDRA

Başbakanı HaroldWilson dün Londra Hava Ala-nında gazetecilere, Vietnamda bârısın sağlanması için gayretle rin" devam edeceğini söylemış- - r Mamafih Harold Wilson devamla, barış görüşmelerine başlanacağına dair SundMc orta da* bir ihtimal olmadığını da

^Başbakan Wilson, Moskova ve Washington's yaptığı ziyaret lerin gayesinin Vietnam savaşı­nın tehlikeli bir şekilde geniş e meşini önlemek olduğunu söyle

m Bdindiği gibi Ingiltere Başba kan. Harold Wilson, Washing- ton'da Başkan Johnson la ve daha sonra Ottavada Kanada Başbakanı ile görüşmüştür. Wilson, Moskovayı ise ika hat ta önce ziyaret etmişti. Başba­

kan Wilson Londra Hav nında gazetecilerle kon?1* da, İngiliz ekonomisini lendırmek gayesiyle tisadl tedbirlere olanBaşkan Johnson’ungini ve desteklediğimtır.

B ir R u m Askeri Y a ra la n d ı

Çite bölgesinde Rum^'rinin yapmış olduğu bir kat esnasında gerekli «mil. tedbirleri alınmadığı ¡çu1“ Rum askeri başından rette yaralanmış ve Rum hastahanesine tır.

D İN İ D E Ğ E R L E R İ M İ Z E KÜFREDEN

BULUNDUİZMİR- Atom sanayiinin en

önemli uisuru olan Uranyum ma deni Eşme ilçesinin Örencik,

SIDNEY16 km. çapında ve 1000 hid­

rojen bombasınınkine eşit bir infilâk kudretine sahip bir gök taşının 1968 yılının Haziran ayında dünyaya çarpması im­kân dahilindedir.

Sidney üniversitesi profesörle rinden teorik fizik uzmanı S.T. Butler’in ididiasına göre “Ica- rus” adı verilen bu gök taşı, normal seyrini izlediği takdirde dünyanın yaklaşık olarak 6,800,000 mil uzağından geçe­cektir. Ne varki gök taşının izi lediği doğrultuda meydana ge­lecek mikroskopik bir değişik­lik, dünyamız ile İcarus arasın da bir çarpışmayı kaçınılmaz hale getirecektir.

HÜCUMBilginler, İcarus’un yön değiş

tirmesi halinde, bir çarpışma­nın önüne geçebilmek için ne gibi tedbirler alınacağını tasarla maktadırlar. Bazı bilginlere gö­re, gök taşı dünyaya yaklaşır­ken nükleer silâhlarla donatıl­mış bir uzay aracı tarafından uzayda imha edilmelidir. Diğer bilginler ise, İcarus’un yönünü

DoğumGüzide M. Sofi ile

Mehmet Sofi'nin bir oğlan çocukları dün - yaya gelmiş ve i MUSTAFA diye isim- < lendirilmiştir.29.7.66 Limasol

i . - . . . - .m. . . .

değiştirmek için gök taşına güç İÜ bir roket indirilmesi tezini savunmaktadırlar.

Profesör Butler, dünyanın yer çekimi gücünün tearus’u, felâketle sonuçlanması muhte mel bir yörüngeye çekmişi ihtimalini belirttikten sonra demiştir ki:

“Gök taşı atmosfer tabaka­larına çarptığı takdirde, 2.300. 000 nüfuslu Sidney gibi bir şehri tamamen ortadan yok edebilir.”

Profesör, tearus’un dünya­ya çarpması ihtimalinin pek az olduğunu, fakat bu küçük ihtimalin hiçbir vakit küçüm senmemesi gerektiğini de işa ret etmiştir.

Gerçektin, profesörün bu uyarması yeni bir şey değildir. Dünyanın dört yanında, bilgin ler, Icarus’u büyük bir dik­katle izlemektedirler.

Muhtemelen dağılan bir ge ¿eğenin parçası olan icarus ilk olarak 1949 yılı haziran ayında, Califomia'daki Palo­mar rasathanesi tarafından keşfedilmiştir.

Takmak ve Eaklı mıntakaların- da bol miktarda bulunmuştur.

Maden Teknik Arama Ensti­tüsü tarafından modern vasıta larla yapılan iki aylık geceli- gündüzlü çalışmadan sonra bulunan Uranyum madeninin rezervinin gayet zengin olduğu tesbit edilmiştir.

Uranyum madeninin aranma­sı sırasında yapılan çalışmalar da Eşme bölgesinde ayrıca yük sek kaliteli kükürt ve civa ma­deni damarlarına da rastlanmış tır.

Rum Askerlerini I Etmekten Kendilerini

Zor AlıkoydularLEFKOŞA

Son günlerde karışık köyler­de Rumların Türklere karşı olan baskı ve tahrikleri artmış bulunmaktadır. Öğrendiğimize göre, 26 Temmuz, 1966 günü Lârnakanın Pile köyünde asfalt yol üzerinde Hüseyin Memduh, Haşan Mehmet, Ahmet Mem- - duh Hüseyin M. Türeli ve Meh­met Eray gezerlerken bir Rum' askeri takip edildiği kor kuşu ve bahanesiyle Türk genç lerine, Türklerin mukaddes di­nî değerlerine küfretmiştir. Türk gençleri yeni hadiselere sebebiyet vermemek için büyük

ŞAHİN VE TAKSİM YAZLIK SİNEMALARI

bir sabırla Rum askerini k etmekten kendilerini zor tutrrlardır.

RUM BASININDANo/ETLER

(3'üncü sayfadan

♦ç*V

Kuzey Vietnamldarm iddiasına göre VİETNAMDA 1265 AMERİKAN UÇAĞI DüSüRüLDü

HANOI:

Mevlût

tngilter.-ve Sekizinci Ju'es Jt-*:_^ TRimet Kupası’nı. sol içi Hörst’ün kazandırdığını söylemek pek de yanlış ol­maz, İngiliz for hattının bu genç ovuncusu 18,101 ve 120. d a k i k a l a r d a t a k ı m ı n a ü ç go­lü birden kazandırarak, tngilterenin büyük zaferi­nin öncülüğünü yaptı. ŞAMPİYONLUK KUPASI

Maçtan sonra İngiliz ta­kımı oyunetüan, ytizbin se­yircinin muazzam tezahüra tı arasında Krallar Locası önünde dizildiler Ve takım kap tan Boby Moor, locavn çıkarak som altından Jul°s Rimet kupasını kraliçenin elinden aldı. Moor, kupavı rliyle havaya kaldırıp serin cini belli ederken, Londra nın imparatorluk Stadı Wemblev. alkış ve uğultu­dan adeta yıkılıyordu.

* * * ¥ « * * * ¥ ¥ « ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ * * ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ **¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥<

•:♦> *♦> •:♦>

K I Z I M I Z D O Ğ D URengin Kâmil B Rail

30 Temmuz, 1966 Selimiye Doğum Kliniği

...................................................................HM.... . I l l ' l l ............... " I l l

HAVA RAPORUKıbrısa yayılmış bulunan ru

tubetll ve sıcak hava, bugün de adayı etkisi altında bulun duracaktır. Bugün hava sıcak Iıklan iç bölgelerde 39, sahil­lerde 33 derece santigrata yük gelecektir, öğleye doğru ise or­

ta şiddett: deniz meltemleri husule gelecektir. Lefkoşa ha­va alanında geçen akşam kay dedtlen en düşük ve dün kay­dedilen en yüksek hava sicak- lıklan 22 ve 39 deree:: santig rattı..

AranıyorBisikleti olup da satmak iste­

yenler her gün ö.s. saat 2 ile 5 arası Bozkurt Matbaasında Hü­seyin Ertürk’e müracaat etme­leri rica olunur.

il ânLefke Ortaokul, Ticaret Li­

sesi ve Sanat Okulu Türkçe kitaplannın bir kısmının ve İngilizcelerin tamamen değişti­ğini velilerin malûmuna du yururum.

Niyazi A. Uzunoğlu Kltabevi, Lefke

Pek sevgili ve kiymetli kar- d.şim Ali t. Pençioğlu’nıın ölü müntin yıldönümü münasebeti ile 1.8.66 Pazartesi günü ikindi namazını müteakip Selimiye Camiinde Ahmet Gürses tara­fından ruhuna okunacak mevli­di şerife dost ve akrabaları­nın iştirakleri özlenir.

Hemşiresi Hatice I. Pençioğlu

MevlûtM

Şehadetınin ikinci yıldönümü dolayısıyle, kıymetli eşim Yıl­maz Yolcu’nun istirahatı ruhu için 1 Ağustos Pazartesi günü öğle namazını müteakip Srtimi ye Camiinde mevlût kıraat oîu nacağından akraba, dost ve mücahit arkadaşların iştirak­leri özlenir.

FATMA YOLCU

Kuzey Vietnam Haber Ajan sı’nın Hanoi’dan bildirdiğine göre, son üç gün içinde Kuzry Vietnam üzerinde 7 Amerikan uçağı düşürülmüştür. Haberi veren ajans, Kzey Vietnam Uze rinde şimdiye kadar düşü-

V BU AKŞAM SAAT 8.30 DA KIŞLIKTA SAAT 2.30 DA

Türkçe Yeni Film

LEKELİ AŞK

v

VB

(Neriman Koksal Ekrem Bora Nebahat Çehre — Gürel Ünlüsoy)

İLAVETEN İNGİLİZCE FİLMLER

VO

ŞAHİN SİNEMASINDARenkli Sinemaskop

GLADIATOR OF ROMA(Baş Rolde: GORDON SCOTT)

★TAKSİM SİNEMASINDA

Kıbrıs’la ilgili çeşitli konula: hakkında kendisine bilgi digini açıklamıştır..’’ TL'MBAS - KRANIDİOTİSg ö r ü ş m e s i

Rum gazeteleri, Reuter ajan sıra atfen Atina kaynaklı aşa gıda ki haberi vermektedirler

“İlericiler Partisi Lideri Msr ktzinis dün sabah Dışişleri & kr nı Tumbas ile uzun bir gi> ıüşme yapmıştır Tumba* rızıısu üzerine yapılan rüşm ed: Dışişleri Bakam, Ytı ra n dış politikası ve t le Türk - Yunan müzakereler hakkında Markezinis’e bilt ve rmıştır. Tumbas, ERE Par si lideri Kanellopulos ile il aynı şekilde bir görüşme mıştır. Tumbas ayrıca, Kibre ın Atina Büyükelçisi Kranidv tis’j kabul etmiş ve ikili ms za kerelerin gidişatı hakkındı Lef koşa’ya iletmesi için kı sine bilgi vermiştir.

Tumbas dün, Atina’da izini olarak bulunan Washingto: Büyükelçisi Matsas’ı da te bul etmiştir.”

sNcwmi«**:

n:.r. k W Miadiı Meutaín* w• -----don

poUs IBilmto ’.uıutuai'"'-’

V

$V

Bostnna Zarar Yantılar

LEFKOŞA

29 Temmuz 1966 tarihinde Karpaz bölgesinde Kaleburnu köyü civarında Türk bostanları na giren Rum Millî Muhafız or duşu askerleri £20’lık bir zarar yaptıktan sonra bu defa Kale­burnu köyüne doğru yaklaş­mak istemişler fakat köy müca hitleri tarafından uzaklaştırıl - mışlardır.

Yeni Renkli Sinemaskop Dünyaca Meşhur FilmA N C E L I K

(Michele Mercier — Samy Frey — Estella Blain) gNOT: Türkçe Film, bundan böyle ilk film

olarak ŞAHİN Sinemasında göste­rilecektir.

♦K*♦

♦o

Kışlık ŞAHİN Sineması3

İ

Buakşam Saat 8 .30 da1. TATLI YUMRUK

(Tanju Gürsü—Semra Sar)GLADIATOR OF ROMA

♦i?

g

■MMNNMMnMUMMMHMtttHHMtlMMMMMMMtUUINUlHMHMM

YENİLİK !Londra’ya giderek bizzat özel

surette seçtiğimiz ve en son modava uygun, en yüksek kalitede ve vüzler- ce muhtelif renklerde

Halis İngiliz KazmirleriMağazamıza henüz gelmiştir.

DESENDE — RENKLERDE - KALİTEDE

MUAZZAM YENİLİKLERKışlık, Mevsimlik ve Yazlık Kumaş­

ların her çeşitini mağazamızda bulabilirsiniz.

E N V E RKUMAŞ MAĞAZASI

CEMAAT MECLİSİ ALTINDA İŞ HANI KÖŞESİNDE - LEFKOŞA

TÜRK YUNAN MÜZAKERELER!

Rum gazeteleri, Türk nan müzakereleri ile İlgili te brrlere önemli yer devam etmektedirler. LEFTHEROS gazetesi, ziyade Türk kaynaklanndtt aldığı haberleri yayınlamaktı ve tam manşet olarak şu lıkları verm- ktedir:

“ikili müzakereler da geniş ölçüde yorumlar pumasına devam ediliyor YENİ GAZETE, Yunanistan'ı: görüş’erinde esaslı lerin meydana geldiğini — Bir Türk sözcüsü ise, gö rüş ayrılıklarının büyük oldu ğunu söyledi — öte yandan Tumbas, güçlüklerle karşıla şılmadığını söylüyor

HARAVGI gazetesi, Yunar basınının müzakerelerle ilgffi haberlerinden özetler iktibas etmektedir. Bunlara göre, Ste fanopulos ile Tumbas’m belin tikleri iyimserliğe rağmen KATHIMERIN1 gazetesi, İHI müzakerelerin hudutsuz W süre devam edeceğini ve netJ nesinin meçhul olduğunu, VI MA gaz tesi, ise, müzakereler in ilk safhasının sona erdigto ve Enosis’in ihtimal dışı ğini yazmışlardır

DELEFTEA ORA se, tam manşet olarak bir haberde “Saray uşaklar ikili müzakerelerde Türklen taviz vermek için acele te, çünkü NATO tarafından * kıştırıldıkları için Kıbrıs m*5 : lesinj bir an önc3 kapatma* istediklerini” ileri sürmekt« dir. DELEFTEA ORA gazete» ne göre, Gen;ral Grivas’m f nişlerinin Başbakan Stefan0 pulos ile görüşmesinden sot ra tavzih edilmesi beklenn** tedir. Grivas’ın Türklere W verilmesi fikrini destek«?® d steklemiyeceği yakında w li olacaktır.TUMBASIN DEMECİ

FİLELEFTHEROS gl- . Atina Radyosuna atfen aşaP daki haberi vermektedir:

“Dışişleri Bakam Tumt»f ikili m üzakereler' z fecilerin Kıbns hi bilgi verilip verilmeo^--—_ sorduğu suale verdiği y ISI ta miİ7nkprpt1f>rin beLlİ Dlf Yta, müzakerelerin belli çevc içinde yapılmakta oMM" ve bu hususta Lefkoşa ne rina arasında bir an!aşn-"\,,mt vrııt bulunduğunu sby*e tir. Tumbas gazetecilerin ğer bir sualine verdiği ta, yabancı de^vlet adamı»' nın yakında Atina’yı edeceklerine dair hab- doğrulamıştır. Yugoslav ̂ ^bakanı, Federal Almanya . şişleri Bakanı, Ingiliz Avam^marası Başkanı ve «¡.işleri Bakanlığı MUsteş® kında Atinayı ziyaret e° lerdir. .1$

Tumbas’ın diğer biro e m o r r n V l i n i H lmasına göre, YUn̂ Sfri

teşkilâtında bazı yapılacaktır."

sata.basmiBá ** üt

NiSftAl

ssssa