kırcaali haber gazetesi sayı (65) 2010

8
Kırcaali Haber 01 Aralık 2010 Çarşamba - Yıl: 4 Sayı: 65 Fiyatı: 0,50 lv. www.kircaalihaber.com İSSN 1313-6925 ОЩЕ ЕДНА ПЕРЛА В КОРОНАТА НА ЯЗОВИР “КЪРДЖАЛИ” Бутиков хотел “Язовир Кърджали” ви очаква - промоционални цени - изискана и уютна обстановка 0893524930, 0885645230, 0878780330 www.yazovir-kardjali.com; e-mail: [email protected] M A R S 55 Гр. Кърджали, кв. “Възрожденци”, бул. ”Христо Ботев” № 68 e-mail: [email protected] Бул.”Беломорски” 68 ; Тел. 8 23 54; 8 23 55 www.hotel-kardjali.com Хотелът който Ви подхожда BULGARİSTAN TÜRKLERİNİN SESİ Bulgaristan Müslümanları Başmüftüsü Mustafa Aliş Hacı, Bulgaristan’da yaşayan Müslümanların baskı altında yaşadığını belirterek,”Biz de seçimle göreve gelmemize rağmen devlet tarafından tanınmıyoruz.” dedi. Bursa’da BAL-GÖÇ tarafından düzenlenen bir konferansa katılan Aliş Hacı, Bulgaristan’da Müslü- manların karşılaştığı sorunlar hakkında açıklama- larda bulundu. Sayfa 3’te Devamı Sayfa 3’te Kırcaali Haber gazetesine Tüm Postanelerde Abone Olabilirsiniz! KATALOG NUMARASI: 2454 Yıllık abone fiyatı: 24,00 leva. Çok mal haramsız, çok laf yalansız olmaz, der- ler. Çok malı bir yana bırakalım da çok laftan Dev aynası meselesi söz edelim. 27 Ekim’den beri çok konuşulan bir konu var. Bayağı insanın ka- fasını yoran bir konu. Cebel’de ve bölgemizin birkaç köyünde; Most, Gruevo, Gorna kula ve Mişevsko’da okul müdürlerinin işine son verildi. Daha doğrusu, görev süresi uzatılmadı. Daha da doğrusu, mü- dür seçme sınavlarını kazanmalarına rağmen sadece üç ay müdür- lükten sonra görevlerine son verildi. İşte bu konu üzerine iki taraf da çok konuştu ve anlaşılma- dı kim haklı, ne kadar haklı. Doğru söyleyeni do- kuz köyden kovarlarmış ama yine de bu konuya bir açıklık vermeye çalı- şalım. Nasıl olsa kovul- maya alışığız. Kronolo- jik biçimde anlatalım her şeyin nasıl olduğunu. 2010’un Haziran ayın- da Kırcaali bölgesinde birçok okul için müdür seçme sınavları dü- zenleniyor. Kazananlar Фирма “Декорстил” Гр. Кърджали 6600 бул. “България”, блок “Спартак” 0361/ 6-25-11 0888 264 362 www.dekorstil.com görevine başlıyor. Ama daha o zaman bir kurt yenikliği gözden kaç- mıyor. İşe başlamak için müdürler sözleşme imzalıyor. Bu sözleş- melerin bazıları sadece üç ay için. Neymiş? Bu bir deneme süresiymiş. Sözleşmeleri imza- larken, Kırcaali Bölge Eğitim Müfettişliği tara- fından müdürlere söz veriliyor ki, o süre dol- duğunda kendileriyle süresiz sözleşme im- zalanacak. İşlerin ba- Haşim SEMERCİ Kırcaali ile Mecidiye kardeş oldular 26.11.2010 tarihinde Kırcaali Belediye Başka- nı Müh. Hasan Azis ve Romanya’nın Mecidiye Belediye Başkanı Sayın Mariyan Yordaçe, iki be- lediye arasında kardeş- lik anlaşma protokolünü imzaladılar. İmzalama töreni, Belediye Başkanı Azis önderliğindeki Kır- caali heyetinin Mecidiye şehri ziyareti esnasında gerçekleşti. Protokolün imzalan- masından sonra Baş- kan Hasan Azis şunları paylaştı: “Bu anlaşmanın imzalanması, iki belediye vatandaşlarını yakınlaş- tıran ve şimdiye kadarki ilişkileri geliştirecek gü- zel bir olaydır. Yıllardır Mecidiye ve Kırcaali folk- lor ekipleri birbirilerine konuk olup festivallere katılıyorlar ve iki komşu ülke olan Bulgaristan ile Romanya kültür ve ge- leneklerinin tanımalarını sağlıyorlar. Kültür ve tarih alanın- da mirasımızı korumak, eğitim, kültür ve spor dallarında iş birliği ger- çekleştirip deneyimimizi paylaşmak üzere bu an- laşmanın imzalanmasıy- la farklı dallarda da ortak çalışmalarımızın gelişe- ceğini umut ediyorum. Dost bağları kurmak hem iş alanında, hem de farklı alanlarda fay- dalı olabilir. Kırcaali’nin ABD, Rus- ya, İtalya, Yunanistan ve Türkiye’de kardeş belediyeleri var. Farklı inisiyatifler sonucu bu belediyelerde Kırcaali ile ilgili farklı sembolik böl- geler bulunmaktadır. On- ların da Kırcaali’de böyle bölgeleri mevcuttur. Yeni kardeş belediyemiz Me- cidiye ile de dostluğumu- zun sembolü olan böyle bölgeler kurmayı umut ediyoruz.” İki belediye arasında kardeşlik anlaşması im- zalanma kararı, Kırcaali Belediye Meclisi’nin 28 Ekim’deki oturumunda alındı. Eylül ayında da Mecidiye Belediye Mec- lisi böyle bir karar almış- tır. Kırcaali ve Mecidiye arasında kültür alanında altı yıldan beri ortak ça- lışmalar devam etmek- tedir. Başmüftü Mustafa Hacı: Baskı altındayız

Upload: kircaali

Post on 09-Mar-2016

244 views

Category:

Documents


16 download

DESCRIPTION

Kırcaali Haber Gazetesi sayı (65) 2010

TRANSCRIPT

Kırcaali Haber 01 Aralık 2010 Çarşamba - Yıl: 4 Sayı: 65 Fiyatı: 0,50 lv. www.kircaalihaber.com İSSN 1313-6925

ОЩЕ ЕДНА ПЕРЛА В КОРОНАТА НА ЯЗОВИР “КЪРДЖАЛИ”

Бутиков хотел “Язовир Кърджали” ви очаква - промоционални цени - изискана и уютна обстановка 0893524930, 0885645230, 0878780330www.yazovir-kardjali.com; e-mail: [email protected]

M

A

R

S

55Гр. Кърджали, кв. “Възрожденци”,

бул. ”Христо Ботев” № 68 e-mail: [email protected]

Бул.”Беломорски” 68 ; Тел. 8 23 54; 8 23 55www.hotel-kardjali.com

Хотелът който Ви подхожда

BULGARİSTAN TÜRKLERİNİN SESİ

Bulgaristan Müslümanları Başmüftüsü Mustafa Aliş Hacı, Bulgaristan’da yaşayan Müslümanların baskı altında yaşadığını belirterek,”Biz de seçimle göreve gelmemize rağmen devlet tarafından tanınmıyoruz.” dedi. Bursa’da BAL-GÖÇ tarafından düzenlenen bir konferansa katılan Aliş Hacı, Bulgaristan’da Müslü-manların karşılaştığı sorunlar hakkında açıklama-larda bulundu. Sayfa 3’te

Devamı Sayfa 3’te

Kırcaali Haber gazetesine Tüm Postanelerde

Abone Olabilirsiniz! KATALOG NUMARASI: 2454

Yıllık abone fiyatı: 24,00 leva.

Çok mal haramsız, çok laf yalansız olmaz, der-ler. Çok malı bir yana bırakalım da çok laftan

Dev aynası meselesisöz edelim.27 Ekim’den beri çok

konuşulan bir konu var. Bayağı insanın ka-fasını yoran bir konu. Cebel’de ve bölgemizin birkaç köyünde; Most, Gruevo, Gorna kula ve Mişevsko’da okul müdürlerinin işine son verildi. Daha doğrusu, görev süresi uzatılmadı. Daha da doğrusu, mü-dür seçme sınavlarını kazanmalarına rağmen sadece üç ay müdür-

lükten sonra görevlerine son verildi. İşte bu konu üzerine iki taraf da çok konuştu ve anlaşılma-dı kim haklı, ne kadar haklı.Doğru söyleyeni do-

kuz köyden kovarlarmış ama yine de bu konuya bir açıklık vermeye çalı-şalım. Nasıl olsa kovul-maya alışığız. Kronolo-jik biçimde anlatalım her şeyin nasıl olduğunu.2010’un Haziran ayın-

da Kırcaali bölgesinde birçok okul için müdür seçme sınavları dü-zenleniyor. Kazananlar

Фирма “Декорстил”

Гр. Кърджали 6600бул. “България”, блок “Спартак”0361/ 6-25-11 0888 264 362 www.dekorstil.com

görevine başlıyor. Ama daha o zaman bir kurt yenikliği gözden kaç-mıyor. İşe başlamak için müdürler sözleşme imzalıyor. Bu sözleş-melerin bazıları sadece üç ay için. Neymiş? Bu bir deneme süresiymiş. Sözleşmeler i imza-larken, Kırcaali Bölge Eğitim Müfettişliği tara-fından müdürlere söz veriliyor ki, o süre dol-duğunda kendileriyle süresiz sözleşme im-zalanacak. İşlerin ba-

Haşim SEMERCİ

Kırcaali ile Mecidiye kardeş oldular26.11.2010 tarihinde

Kırcaali Belediye Başka-nı Müh. Hasan Azis ve Romanya’nın Mecidiye Belediye Başkanı Sayın Mariyan Yordaçe, iki be-lediye arasında kardeş-lik anlaşma protokolünü imzaladılar. İmzalama töreni, Belediye Başkanı Azis önderliğindeki Kır-caali heyetinin Mecidiye şehri ziyareti esnasında gerçekleşti.

Protokolün imzalan-masından sonra Baş-kan Hasan Azis şunları paylaştı: “Bu anlaşmanın imzalanması, iki belediye vatandaşlarını yakınlaş-tıran ve şimdiye kadarki ilişkileri geliştirecek gü-zel bir olaydır. Yıllardır Mecidiye ve Kırcaali folk-lor ekipleri birbirilerine konuk olup festivallere katılıyorlar ve iki komşu

ülke olan Bulgaristan ile Romanya kültür ve ge-

leneklerinin tanımalarını sağlıyorlar.

Kültür ve tarih alanın-da mirasımızı korumak,

eğitim, kültür ve spor dallarında iş birliği ger-çekleştirip deneyimimizi paylaşmak üzere bu an-laşmanın imzalanmasıy-la farklı dallarda da ortak çalışmalarımızın gelişe-ceğini umut ediyorum.

Dost bağları kurmak hem iş alanında, hem de farklı alanlarda fay-dalı olabilir.

Kırcaali’nin ABD, Rus-ya, İtalya, Yunanistan ve Türkiye’de kardeş belediyeleri var. Farklı inisiyatifler sonucu bu belediyelerde Kırcaali ile ilgili farklı sembolik böl-geler bulunmaktadır. On-ların da Kırcaali’de böyle bölgeleri mevcuttur. Yeni kardeş belediyemiz Me-cidiye ile de dostluğumu-zun sembolü olan böyle bölgeler kurmayı umut ediyoruz.”

İki belediye arasında kardeşlik anlaşması im-zalanma kararı, Kırcaali Belediye Meclisi’nin 28 Ekim’deki oturumunda alındı. Eylül ayında da Mecidiye Belediye Mec-lisi böyle bir karar almış-tır.

Kırcaali ve Mecidiye arasında kültür alanında altı yıldan beri ortak ça-lışmalar devam etmek-tedir.

Başmüftü Mustafa Hacı: Baskı altındayız

2 01 Aralık 2010 Sayfa

15 МЕСТА16 МЕСТА25 МЕСТА35 МЕСТА40 МЕСТА45 МЕСТА55 МЕСТА

“ОЛМЕНА” ООД АВТОБУСНИ ПРЕВОЗИ В СТРАНАТА И ЧУЖБИНА

тел.: 0361 / 6 67 45, GSM: 0887961213; 0887 331 352

“СТРОИТЕЛСТВО ИРЕМОНТ” ЕООД

КЪРДЖАЛИИЗВЪРШВА: строителство на общественипроизводствени жилищни сградистроителство и ремонт на пътища и тротоарни настилки строително-ремонтни работи бояджийски облицовъчни мазилкизаготовки и монтаж на арматура

ПРОИЗВЕЖДА:асфалтови смеси, бетонови и варови разтвори 6600 Кърджали, бул. „България” 53

KIRCAALİ HABER ГЛАВЕН РЕДАКТОР Мюзекки Ахмед Зам. гл. редактор Дурхан Али Отговорен редактор ИНЖ. Исмаил Кьосеюмер

Редакционен съвет: Дурхан Али, Мустафа Байрамали, Байсе Хасан, Байрам Кушку, Хабибе Хасан, Исмет Исмаил.

Адрес на редакцията:Гр. Кърджали, 6600 ; П.К. 241Бул.“България” № 53, ет.2, офис № 10

ИЗДАВА: Е.Т. «СЕНИ ПРЕС» гр. Кърджали Католожен № 2454 ISSN 1313 - 6925

GENEL YAYIN YÖNETMENİ Müzekki Ahmet Genel Yayın Yön. Yrd. Durhan Ali

Yazı İşleri Sorumlusu müh. İsmail Köseömer

Yayın Ekibi: Durhan Ali, Mustafa Bayramali, Bayse Hasan, Bayram Kuşku, Habibe Hasan, İsmet İsmail.

Tel.: 0361 / 5 27 15; GSM: 088 753 40 41 e-mail: [email protected]

Adres: Kırcaali, 6600, «Bulgaria» Bulvarı, No 53, Kat. 2 , Ofis No 10.

«SENİ PRES» FİRMASI’NIN YAYINIDIR

Abone Katalog No: 2454

Kırcaali Haber

Önyargı ve perdeler

Önyargı; kelimenin de anlattığı gibi bir kimse veya bir şeyle ilgili ola-rak belirli şart, önceden hakkında peşin hüküm verme anlamlarına gel-mektedir. Önyargılı in-san belirli bir konuda o konuyla, ilgili bilgileri gözden geçirmeden ka-rar vermiş olan kişidir.

Aslına bakılacak olur-sa önyargı insanın bazı hakikatleri, güzellikleri ve iyilikleri görmesini engeller. Kişinin önünde bir duvar, bir perde, bir bulut ve sis gibi durur. Bir şahsın bu engelleri aşması için ilk önce ön-yargısını kırması olmaz-sa olmaz şartlardandır. Ancak o zaman bazı gü-zel hakikatleri görmeye başlar. Yoksa insan gi-der, dolaşır ve yolu aynı yola çıkar.

Zamanımızda önyar-gıya sebep olabilecek o kadar çok faktör var

ki! Bazılarını şöyle sı-ralayabiliriz: kibir ve gurur faktörü, enaniyet ve benlik (ego), kişinin ilmi; çok bilmişlik ya da müspet olmayan ilim; asıl ilim insanın kendisi-ni bilmesidir ve ilim sa-hibini öğrendikçe daha da mütevazi yapandır. Hiç bir ilim dalı sahibi-nin önyargılı, kibirli ve enaniyetli olsun demez. Ortam-çevre faktörü günümüzde hiç de kü-çümseyecek bir faktör değildir. Buraya kişinin ailesinden tutun arka-daşları, okulu ve okudu-ğu kitaplara kadar girer. Belki de yukarıda say-dığımız faktörlerin hep-si burada mayalanıyor. Makam- mevki, para-pul deyip geçmeyin, bunla-rın tümü önyargıya se-bep olabilir.

Malumunuz bu konuy-la ilgili Albert Einstein’in çok enfes bir sözü var.

Şöyle der: “ İnsanların önyargılarını ortadan kaldırmak, bir atomu parçalamaktan daha zordur”. Bazıları da ön-yargıyı sakıza benzetir. İşte: “Önyargı sakız gi-bidir. Bir kez bulaştı mı uzar gider, yapışır kalır, çok şişerse suratınıza patlar. Çıkartmak için gereken sabır bulunsa bile çoğu kez işe ya-ramaz, yapışmıştır bir kere”.

Önyargı öyle bir illettir ki, kimi zamanlar seni insanlardan ve dostla-rından uzaklaştırır. Hat-ta uzaklaştırmak etmez onların sevgisinden bile mahrum bırakır. Herkesi “Konumuna göre kabul etme” düsturu bizim için bir ışık ve rehber olma-lıdır.

Neden bir insan bu hale gelir? Genelde bazı şeylerin kulaktan duyma; meselenin doğru olup olmadığını araştırmama-sı; bu konu da ehil kişi-lere danışmamasından kaynaklanır. Her zaman kulağın duyduğu doğru olmayabilir, gözün gör-düğü de. Bu durumda insanın genelleme yap-ması çok büyük yanlış-tır. Meselenin tamamına vakıf olunca asıl netice ve doğru ortaya çıkar. Bunun için de kişi çok sabırlı olması lazım.

Konumuzla ilgili güzel bir anekdotla yazımı

noktalamak istiyorum ve sizleri onunla baş başa bırakıyorum.

Bir zamanlar dört oğlu olan bir bilge kişi var-mış. Çocuklarına acele ve erken karar verme-melerini ve önyargılı olmamalarını öğretmek için onları eğitmek is-temiş. Her birini sırayla uzak bir yerde bulunan ağacın yanına gidip ona bakmak için göndermiş. İlk oğlan Kışın gitmiş, ikincisi İlkbaharda, üçün-cüsü Yazın, sonuncusu Sonbaharda gitmiş.

Sonra bir gün hepsini bir araya toplamış ve ne gördüklerini sormuş. İlk oğlan ağacın çirkin, yaş-lı ve kupkuru olduğunu söylemiş. İkinci oğlan,

“Hayır yeşillikle doluy-du ve canlıydı,” demiş. Üçüncü oğlan başka fikirdeymiş, “Çiçekleri vardı ve kokusuyla gö-rüntüsüyle o kadar muh-teşemdi ki, daha önce hiç böyle bir güzellik görmemiştim,” demiş.

Sonuncu oğlan, hepsi-nin de haksız olduğunu ve ağacın meyvelerle dolu, canlı ve hayat taşı-yor olduğunu bildirmiş.

Yaşlı adam oğullarına hepsinin haklı olduğunu söylemiş, çünkü hepsi farklı mevsimlerde bu ağacı görmeye gitmiş-lermiş.

Onlara: “Bir ağacı veya bir insanı, kısa bir süre veya bir mevsim tanıdık-tan sonra yargılayama-yacaklarını, gerçekleri ancak sonunda, dört

mevsimi de yaşadıktan sonra görürsünüz” de-miş. Neye sahip olup olmadıklarını anlatmış.

Eğer Kışın vazgeçer-seniz İlkbaharın nime-tinden olursunuz.

Yazın güzelliğinden ve Sonbaharın bereket ve bütünlüğünden de.

Bir mevsimin acısı veya bir dostumuzun kusuru, diğer güzel mevsimleri ve dostlarımızı silmesi-ne izin vermeyelim.

Hayatınızı ve dostları-nızı bir mevsim, bir yan-lışlık yüzünden yargıla-mayalım

Unutmayın ki, ilerde şu anki zamanı arayabi-lirsiniz veya daha güzel günleri yaşamayı (bul-duğunuz güzel dostları) kaçırabilirsiniz.!!

İdris Ali

Kırcaali’deki Meclis üyelerinin sayısı azaltılıyor Basına açıklama-

da bulunan Kırcaa-li GERB Milletvekili Tsveta Karayançeva: “Mecliste görüşülme-ye başlanan yeni Se-çim Yasası’nın kabu-lünden sonra Kırcaali Belediye Meclisi üye-lerinin sayısı 41’den 33’e düşecek. Bu dü-şüş ülke genelinde % 20 olacaktır” dedi. Karayançeva bu

yasa tasarısının mü-elliflerinden biridir. Tasarıya göre gru-

bunu terk eden be-lediye meclis üyeleri, yeni grup kuramaya-cak ve başka gruba katı lamayacaklar. Grubundan ayrılan üyeler, belediye mec-lis komisyonlarının başkanlığını da ya-

pamayacak.Belediye başkan

yardımcılarının sayısı da azaltılıyor. Belediye Başkan

Yardımcı sayıs ı , belediye nüfusuna göre belir lenecek. Kırcaali’de üç Be-lediye Başkanı Yar-dımcısından, sadece iki tanesi bu görevde kalacak.

500 kişinin altında olan köylerde muhtar seçilmeyecek. Şimdi-ye kadar bu sayı 150 kişiydi.Belediye Başkanı,

kendi ekibinden seç-tiği muhtarları ataya-cak. Bu da muhtarlık-ları azaltacak. Kırca-ali Belediyesi muhtar-lıklarının sayısı yarıya inmesi bekleniyor.

3 01 Aralık 2010 Sayfa Kırcaali Haber

Belediyeler devletin belkemiğiGözle görünen bir

gerçektir ki, son on yıl zarfında Çernooçene Belediyesi’nin çehresi günden güne değişti. Değişmeye de devam ediyor. Belediye mer-kezine yakın ve uzak köy yolları genişletilip asfaltlanmış.Geçenlerde dağ ba-

şında sayılan Kanyak (Karaköy) köyüne yo-lum düştü. Yol boyun-ca geçtiğim köylerin ahengi baştanbaşa değişmiş. Her köy-de yeni evlerin yanı sıra hala inşa halinde olanlar göze çarpmak-ta. Sözü geçen köyde bile kimsesiz evlerin sayısı yok diyecek ka-dar az. Belediye mer-kezi dertoplu, kendi imkânlarınca büyüyen bir kasabayı anımsatı-yor. Merkezden Haskovo

veya Draganovo köyü çıkış yolları adeta bir savaş alanını andı-

rıyor. Yeni kurulacak binaların temeller i sağlam bir zemine oturtulmaları için yerli iri kayaları inşa maki-neleri söküp atıyorlar. Merkezden uzak köy-ler için Belediye Baş-kanı Aydın Osman: “Belediye’nin içme su ve yol sorunları son on yılda çözümlen-miştir. Yönetmenliğin önünde duran bir nu-maralı vazife de buydu zaten. Son iki dönem içersinde köy yollarına yılda ortalama 3 - 4 km. asfalt döşenmiş-tir. Hâlihazırda Çerno-oçene –Stremtsi yolu tamiratı yapılmakta. Gelecek yılın Nisan

ayı sonuna kadar tarihi Perperikon Kalesi’ne giden yolun asfaltlan-ması bitirilecek. On dört kilometrelik bu yol bölümü ”Bölge Kalkın-ma Programı”’ndan fi-nansa edilip 7 milyon leva tutarındadır. Ülke-nin dört bir yanından Perperikon taş şehri-ni görmeye gelen tu-ristlerin geçtiği bu yol cumhuriyet karayolla-rının bir parçası olma-sına rağmen, yolun iyi bir durumda tutulması için Belediyemiz de kendi imkânlarınca destek lemek ted i r. Çünkü insanlar yo-lun kime ait olduğunu düşünmüyor, atlamak veya dolanmak zo-runda kaldığı delikleri görüyor” dedi.Sohbetimizin deva-

mında Başkan Osman belediyelerin bugünkü durumuna da değindi. ”Hükümetin uygula-mış olduğu ekonomik politika sonucu bütçe ayarına gitme zorun-da kaldık. Halka hiz-

met vermekte güçlük çekiyoruz. Kesilmiş bütçeyle de olsa Dya-dovsko (Dedeköy) köyüne ek su temin etme işlerini başlattık. Fakat bu mali kısıtla-malardan dolayı icracı firma ile ödemelerimiz gecikecek.Av r upa “ Köy lük

Bölgeler Gel işme Programı”nca sunular projelerden bir netice yok. Gelecek yıl Ko-muniga – Jenda - Bez-

vodno tamiratı yapıla-cak yol için bir haber yok. Bu program içe-riğinde yeni imkânlar açılsa da, eski prose-dürler kapanmadıkça, yeni bir proje sunmak imkânsız. Hâlihazırda bir durgunluk içinde-yiz. Çernooçene köy ka-

nalizasyonu ve atık suları arıtma tesisatı için hazır projemiz var. Maalesef gerçekleşti-remiyoruz. Çünkü yeni

istemlere göre köy nüfusunun bin kişiden fazla olması gerekiyor. İşsizlik günden güne artmakta...” Başkan Osman Be-

lediyeler bu durumla-rıyla çökerse, devletin de çökeceğine kesin olarak inanıyor. Ve so-nunda Sayın Başkan

dedi ki, “Belediyeler bir devletin belkemiği-dir. Bunu yetkili kişiler unutmamalıdırlar!”

Durhan ALİ

Aydın OSMAN

şında tabi ki, Müfettişlik Müdürü Emiliya Vlade-va. Kurt yenikliği devam ediyor. Müdür kendisi oradayken, sözleşme-leri başkasına dağıttırı-yor. Sonra kendisi sade tebrikliyor ve diyor ki, müdürlerin hepsi üç ay için tayin edilmiştir. Bu da yalan olduğu mey-dana çıkıyor. Bu arada daha sınav esnasında GERB yanlı adaylar, müdür olacaklarından çok emin bir havada ya-şıyorlar. Hatta okullarda öğretmenlerden hangi-leri işte kalacak, han-gileri gidecek; hepsini planlamışlar. Bu adam-lar, onlara bir şeyler söz verilmemiş olsa, o kadar ileri gidemezler!Neyse, müdürler rahat

rahat görevlerine başlı-yor. Başlıyor da, üç ayın tam dolduğu gün okulla-ra yeni müdürler geliyor. Görünüyor ki, sınavlar-da büyük başarı göste-remeyen, ama GERB yanlısı olan adayların birden hayalleri gerçek-leşmiş. Demek, GERB

kendi adaylarını sınav yoluyla göreve getire-meyince, bu yola baş vuruyor. Başarılı aday-ların görevine üç ayda son veriliyor, idarede olan partinin adayları ise süresiz sözleşmey-le müdürlüğe atanıyor; ya da en azından bir dahaki müdür seçme sınavlarına kadar. “Na-sıl oluyor bu işler? Hani, hak deyince akan sular duruyordu!” demeyin. Oluyor işte.Olayların devamı var.

Doğruya doğru, köy okullarında ne olduğu-nu pek bilmem, ama Cebel’de olanların şahi-diyim. Protestolar oldu, kalkınmalar oldu, “Mü-dürümüzü istiyoruz!”, “Bu okul Neziha’sız olamaz!” diye pankart-lar kaldırıldı ve bağırıldı. Öğrenciler derslere gir-medi, ebeveynler ve bü-tün Cebel halkı destek verdi. Haksızlığa karşı birlik vardı.Sorumluluğu taşıyan

Bölge Müfettişliği Mü-dürü Emiliya Vladeva ne yapıyor? Tüm müfet-tişleri Cebel’e olay yeri-ne gönderiyor. Elden bir

şey gelmiyor. Sonunda mecbur kalıyor kendi-si de gitmeye. Gidiyor. Ama olay yerine, ilköğ-retim ve lise “Hristo Botev” okuluna gitmi-yor, ya da gidemiyor. Orasının öğretmenleri-ni diğer okula, meslek lisesine çağırıp orada yapıyor toplantıyı. İlk göze çarpan ne oluyor? Böyle görevde bulunan bir kişi, öğretmenlere bayağı yukarıdan bakı-yor. Öğrencilerin derse girmemesinden onları suçluyor. Öğretmenler tarafından başlıca iki soru yöneltiliyor. Niçin, işine iyi bakan Neziha Hasan’ın müdür olarak sözleşmesi yenilen-medi? Cevap basit ve net. Neziha’ya karşı bir şeyim yok, ama bizim kadrolarımız var, onla-rı denemek istiyoruz. İkinci soru: Madem-ki onun sözleşmesini yenilemediniz, niçin sınavda ikinci kalanı tayin etmediniz? Bu arada, ikinci olan, okul-daki müdür yardımcısı. Cevap daha da saçma sapan. Bir yerlerden duymuş ki, o başka göreve gidecekmiş de, ondan davet etmemiş

Dev aynası meselesi onu. Bir de laf kaçırıyor ki, kararları kendi başı-na alamıyormuş, onun da büyükleri varmış. Bir saçmalık daha. Diyor ki, sınavlardan sonra han-gi müdür itiraz ettiyse, onun sözleşmesini sü-resiz yapmış.Ne oluyor burada? Bu,

Hacı Vılço’nun mandıra-sı mı? Peynir mi dağıtı-lıyor?İşlerinde hiç bir kusur

bulunmadan adamlar işten çıkarılıyor. Öyle-sine, sebepsiz. Soru soruluyor, cevap yok. Öyle karar vermişler. Mademki müdürlere üç aylık deneme süreli sözleşme sunulacaktı, neden seçme sınavı düzenleniyor? Hiç sı-navsız kendi adamlarını tayin etsinler.Bir yandan da müdür-

lüğe çok hevesli olanlar için büyük fırsat. Uzman olmalarına gerek yok. İktidarda olan partiye sapa sağlam yapış, mü-dür olmak istiyorum de, işte sana müdürlük.Efendiler, ya bu deveyi

gütmeli, ya bu diyardan gitmeli! Bu işler şakaya gelmez. Hükümdar biziz deyip de kendinizi dev aynasında görmeyin.

1. sayfadan devam

Başmüftü Mustafa Hacı: Baskı altındayızBulgaristan Müslümanları Başmüftüsü Musta-

fa Aliş Hacı, Bulgaristan'da yaşayan Müslüman-ların baskı altında yaşadığını belirterek,"Biz de seçimle göreve gelmemize rağmen devlet tara-fından tanınmıyoruz." dedi. Bursa’da BAL-GÖÇ tarafından düzenlenen bir konferansa katılan Aliş Hacı, Bulgaristan'da Müslümanların karşı-laştığı sorunlar hakkında açıklamalarda bulun-du. 1909 yılında Osmanlı Devleti ve Bulgaristan arasında yapılan anlaşma ile Bulgaristan'daki Başmüftü'nün seçimle göreve geldiğini kayde-den Başmüftü Hacı, şimdi gelinen noktada dev-letin kendisini tanımadığını dile getirdi. 1997-2000 yılları arasında Başmüftülük gö-

revini üstlendiğini, ardından 2005 yılındaki se-çimler ile yeniden göreve geldiğini hatırlatan Hacı, "Açılan dava nedeniyle Bulgaristan yük-sek mahkemesi yapılan seçimi iptal etti. Fakat geçen yıl kongre ile yeniden göreve seçildim. Müslümanlar bizi seçti ancak devlet tanımıyor. Kongre, mahkeme tarafından tescil edilmediği için yürürlüğe girmedi. Şu anda Bulgaristan'da başmüftü yasal olarak yok. Başmüftülük bina-sındayız ve Müslümanlar bizi tanıyor. Görevi-mize devam ediyoruz. Bulgaristan vatandaşı olarak haklarımızı arıyoruz. 1996'da yapılan kongrede seçildiğini iddia eden bir kişi, kendini başmüftü sanıyor. Biz, bizi seçen Müslümanlara hizmete devam edeceğiz." dedi.Bulgaristan'da 128 cami, 302 tanede mescit

bulunduğunun altını çizen Hacı, Osmanlı dö-neminden kalmış 12 camiye el konulduğunu ve alamadıklarını söyledi.

4

01 Aralık 2010 Sayfa

SİPARİŞ İÇİN TELEFON0361 / 66724

Geleneksel Türk ve Bulgar YemekleriGSM: 0887808898

AB, Aralık ayında yapılacak zirve toplantısın-da Karadağ’a üye adayı statüsünün verilmesi prosedürünü başlattı. Bu konuda formal karar, 16 ile 17 Aralık günleri yapılacak zirvede alı-nacak. Slovenya Avrupa işlerinden sorumlu bakanı Andrea Yerina, Brüksel’de AB Belçika başkanlığının zirvede Karadağ’ın adaylığı da bu arada AB’nin genişlemesinin görüşülmesi önerisini sunduğunu bildirdi. ***Yunanistan Dışişleri Bakanı Dimitris Droutsas,

AB’nin bölgedeki demokratik reformları teşvik etmek ve genişlemeye ivme kazandırmak üze-re Batı Balkanlar’dan ülkelerin birliğe katılması ile ilgili süre belirlemesi gerektiği açıklamasın-da bulundu. Bakan Droutsas, AB’nin Balkan ülkelerinin birliğe katılmak arzusunun gerçek-leştirilmesi için 2018 yılının hedef belirlenmesi üzerinde durması gerektiğini de ekledi. ***Avrupa İstikrar İnisyatifi raporunda belirtildiği

üzere Kosova vatandaşları, AB ülkelerinde mül-teci adayları arasında sayıca 5. en büyük grup olmaktadır. Aynı zamanda Kosova hükümeti, vatandaşların iade edilmesi ve reintegrasyon-la ilgili izlediği politikanda başarılı olamadığı için vizelerin liberalleşmesi sürecinde büyük ilerleme kaydedilmedi. Örgütün raporunda kay-dedildiği üzere gelişmelerin bu yönde seyret-mesi sonucu Kosova dünyanın en dışlanmış ülkesi haline geldi. Avrupa İstikrar İnisyatifi, AB’ni Kosova’ya dair tutumunun değiştirmeye çağırırken ülkenin vize liberalleşmesi süreci-nin dışında bırakılmasının birliğin Kosova’daki menfaatlerini zedelediğini öne sürdü. ***Almanya, Güneydoğu Avrupa’dan gelerek ül-

kede sığınak arayan romanların artmasından dolayı endişe duyuyor. Sırbistan ve Makedon-ya vatandaşları için vizelerin kaldırılması ardın-dan bu iki ülkeden gelip Almanya’dan sığınak isteyen kişilerin sayısı ikiye katlandı. Bu yılın ilk 9 ayında çoğu roman olmak üzere Sırbistan ve Makedonya’dan yaklaşık 3000 kişi, Almanya’ya sığınmak için müracaat etmiştir. Çoğu dilekçe-ler, Alman yönetimlerince reddedildi.

Kırcaali Haber

Balkanlar’da geçen hafta

Ekim ayı i t ibar ıyla Bulgaristan’da işsizlik yüzde 8.92 oranlarında Çalışma ve Sosyal Polit ika Bakanı Totü

Mladenov’un açıklamalarına göre, Ekim ayı itibarıyla Bulgaristan’da işsizlik yüzde 8.92 oranlarına ulaştı. Bakan, hükümetin ve sosyal partnerlerin çabala-rı sonucu, son sekiz aydır iş piyasasının stabilize olduğunu açıkladı ve “İşsizliğin en üst safhalarına Şubat ayında yüzde 10.26’lara ulaşınca şahit olduk” sözlerine ekledi.

27 Kasım-Dünya Alışverişsiz Günü Bulgaristan’da da kutlandıDünya Alışverişsiz Günü’nün amacı, toplumun faz-

la tüketiminin insan sağlığına ve çevreye getirdiği zararlara dikkat çekmektir.

Bulgaristan’daki kampanyanın koordinatörü “BioAl-ternativ” Gençlik Kolu, tüm tüketicileri sadece seçim sandığında değil mağazalarda da doğru seçim yap-maya çağırdı. Gençlik Koluna göre, eğer sadece bir gün alışverişsiz geçerse 900 milyondan fazla naylon poşet tasaruf edilecektir.

Batı Trakya’da Öğretmenler Günü KutlandıBatı Trakya Türk Öğ-

retmenler Birliği’nin her yıl geleneksel olarak düzenlediği “24 Kasım Öğretmenler Günü” kutlaması Yassıköy’de bulunan bir eğlence merkezinde gerçekleş-ti. Öğretmenler Günü kutlamasına T.C. Gü-mülcine Başkonsolosu Mustafa Sarnıç, Mu-avin Konsolos Fatih Akarca, Bulgaristan Eğridere (Ardino) Be-lediye Başkanı Resmi Murat ve eşi, Susurköy Belediye Başkanı İsmet Kadı, Mehrikoz Nahiye Başkanı Abdulkadir Ha-fız Hoca, Hemetli Na-hiye Başkanı Mehmet Eminoğlu, Batı Trakya Camileri Din Görevli-leri Derneği Başkanı Sadık Sadık, D.E.B. Partisi Başkanı Musta-fa Aliçavuş, Eşitliğe İlk Adım listeleri başkanla-rı Hüseyin Ahmetoğlu ve Sibel Mustafaoğlu, BAKEŞ Başkanı Galip Galip, Rodop Vali Yar-dımcısı Mehmet De-vecioğlu, Işık Ahmet, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun eşi Gö-nül Mutlu, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Koray Hasan, S.Ö.P.A. Mezunu Öğr. Derneği Başkanı Meh-met Derdiman, Güney Meriç Derneği Başka-nı Bekir Mustafaoğlu ve öğretmenlerin yanı sıra kalabalık bir soy-daş topluluğu katıldı. Geceye Hıristiyan se-çilmişlerden kimsenin katılmaması dikkat çekti. Gecede İskeçe Türk Birliği, Gümülcine Türk Gençler Birliği ile Güney Meriç Derneği folklor ekipleri çeşit-li gösterilen sundular. Gece TSM ve halk müziği parçalarının söylenmesi ve çekilişle sona erdi.

“Bizler Müslüman olmaktan hiç ama

hiç pişman değiliz. Ama bizler Müslü-man Türkler olmak-tan onur ve gurur duymaktayız.”

Batı Trakya Türk Öğ-retmenler Birliği Başka-nı Sami Toraman, ken-dilerini “Artık bittiler” diye nitelendirenlere son yerel seçimlerde gereken cevabın veril-diğini ve adeta ağaç-ların ayakta ölmesinin kanıtlandığını belirtti ve “Tanrı sizleri başı-mızdan eksik etmesin” dedi. Toraman, sözle-rini, “Bizler Müslüman olmaktan hiç ama hiç pişman değiliz. Ama bizler Müslüman Türk-ler olmaktan onur ve gurur duymaktayız.” Görüşlerine yer verdi. Toraman, konuşma-sında Azınlık eğitimi-nin yaşadığı sorunları dile getirdi ve sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Eğr idere Belediye başkanı sevgili dostum Resmi Murat ve eş-leri. Eğridere eskiden Gümülcine’ye bağlı idi. Siz de Gümülcine’li sayı l ırsınız. Biz le -ri fiziki olarak Rodop dağları ayırıyor. Sizler Rodoplar’ın kuzeyinde, bizler de güneyinde ya-şıyoruz. Doksanlı yılla-rın başında Rodoplar’ın kuzeyinde esen sert

rüzgarlar sizlerin yüre-ğini yaktı, ama bizlerin de yüreklerini dağlayıp geçti. Arda için yakılan sevda türküleri Batı Trakya’da söyleniyorsa, Batı Trakya’da yakılan “Penceresi yola karşı, gelen geçen atar taşı” türküsü Kırcaali’de söy-leniyorsa, bunlar bizim ortak kültürlerimizdir. Bizim kültür bütünlüğü-müzü, gönül bağımızı, dil ve din bağımızı hiç-bir fiziki engel boza-maz.”

“Gümülcine ovası bizim için çok farklı-dır. Bizi sınırlar ayır-mış, ama et kemikten hiçbir zaman ayrıl-maz!”

Bulgaristan Eğridere (Ardino) Belediye Baş-kanı Resmi Murat, baş-kan Sami Toraman’ın daveti üzerine burada bulunduklarını, bun-dan büyük mutluluk duyduklarını ve tüm öğretmenlerin gününü kutladıklarını belir ti. Murat, “Gümülcine’nin bizim iç in ayrı bir önemi ve anlamı var. Babalarımız, dedele-rimiz buralarda çalış-mışlar; Balkanlar’da, Rodoplar ’da nafaka kazanmışlar ve biz-leri yetiştirmişler. Gü-mülcine ovası bizim

için çok farklıdır. Bizi sınırlar ayırmış, ama et kemikten hiçbir za-man ayrılmaz! Sizle-ri de Eğridere’ye ve Kırcaali’ye davet edi-yorum.” Görüşlerine yer verdi.

“İnanıyorum ki ile-ride çok parlak bir gelecek sizleri bekle-mektedir.”

T.C. Gümülcine Baş-konsolosu Mustafa Sarnıç, geceye da-vetlerinden ötürü Batı Trakya Türk Öğret-menler Birliği Başkanı Sami Toraman’a te-şekkür ettiğini ve tüm öğretmenlerin öğret-menler gününü kutla-dığını belirtti. Sarnıç, “ Başöğretmen Atatürk’e bu sıfatın verilişinin 82. ve ülkemizde de Öğret-menler Günü’nün kut-lanmasının 29. yıldö-nümü olması sebebiyle de önem taşımaktadır. Hakikaten burada bu akşam çok anlamlı ve coşku dolu bir kalabalık görüyorum…Türk –Yunan ilişkileri

gelişmektedir. Bu Azın-lığı da rahatlatacaktır. İnanıyorum ki ileride çok parlak bir gelecek sizleri beklemektedir” düşüncelerini aktardı.

İbrahim BALTALIGümülcine

5 01 Aralık 2010 Sayfa Kırcaali Haber

Çiftçiler: Devlet destek vermezse tarımcılık ölüyor Dedeler /Miladinivo/

köyünün eski muhtarı 60 yaşındaki Yusuf Ahmed 14 sene muhtarlığına rağmen ömrünün yarısı-nı tarımcılıkla geçirmiş. Kendisinden öğrendiği-mize göre 15 dönüm ta-pulu toprağı var, 90 dö-nüm de kiralamış. Kira olarak dönüm başına 35 leva ödüyor veya yerine üzüm veriyor. Kendisi-ne aileleriyle birlikte iki oğlu yardım ediyorlar. Şimdi Yusuf ağabey 60 ineğe bakıyor, bunlar-dan 30-u sağmalı. Az da olsa satmış olduğu sütlerden gelir bekliyor. Ancak geçen senelerde süt toplayan firmalardan alacak paraları var. Ta-rım Arazileri Tanımlama Sistemi üzere geçen yıl her baş hayvan için 14 leva alacakmış, fakat daha cebinden 14 000 ödemiş, çünkü çalıştığı yerlerde örtüşme çık-mış. Bu sene ise aynı prosedürden 30-35 leva yardım almayı bekliyor. Hayvanları beslemek için de 250 dönüm ta-hıl bitkisi yetiştiriyor-buğday, arpa, mısır, yonca. Tarlalarını kendi makineleriyle çalışıyor, tabii ki bu konuda kom-şularını da kıramıyor. Böylece köydeşlerinden makine işleri için geçen senelerden toplayacak

15 000 leva parası var. Ödeyemezlerse helâl etmekten başka yapa-cak bir şey kalmıyor. Artı bu sene gelinleriyle 5 dönüm tütün ekmiş-ler. Topladıkları 1200 diziden bir ton ürün bekliyorlar. Daha elleri-ne çulları yeni almışlar ve tütünü 2011 yılının ilk aylarında satıp ka-zancından geç yarar-lanacaklarını biliyorlar. Zaten ortalama fiyat 8-9 levadan düşük olursa prim de olmayınca hiç hesap kurtarmayacağı-nı belirtiyorlar. 8 dönüm de biber ekmişler, fa-kat bu yıl kötüydü diye çiftçi yakındı. Meyveler çok geç kızarmaya baş-lamışlar, ardından kıra-ğı düşmüş ve çiftçinin elinde 10 ton yeşilbiber kalmış. Hayvanlarını zehirlemek istemiyor. Onları bir çukura dö-küp üstünü kepçeyle örtmüş. Yusuf Ahmed her yıl 100 dönüm bağa

hizmet ediyor ve ortala-ma 20-25 ton üzüm sa-tıyor. Bu sene ondan da bir şey kazanamamış. Bir hafta içinde küfle-nip dökülmüşler. Ancak 3 ton Bolgar cinsinden satabilmiş. Üzümün ma-liyeti 7-8 000 levaymış, çıkarışı ise 5 000. On-lardan da 3 000 levası kira için gitmiş. Görüldüğü gibi Yusuf

Ahmed’in çiftlik işleri-nin durumu hiç de ufuk açıcı değil. Zaten ken-disi de eğer devletin bir şekilde çiftçilere el uzatıp sahip çıkmazsa Bulgaristan’da tarımın geleceği olmadığını dü-şünüyor. Böyle devam ederse seneye çiftçilik-ten vazgeçmek zorunda kalacaklarını söyledi. Çünkü kazançların dü-şük, verilen yardımla-rın yetersiz olduğunu, çobana ve hayvanların beslenmesine denk gel-diğini belirtti. Bu yüzden de küçük oğlunun çiftli-

ği bırakıp Batı’ya çalış-maya gittiğini ekledi. Bu nedenle devleti sert eleştirdi: „Devlet yok, sadece sözde var. İkti-darda olanlar yukarıda kendi başlarına ülkeyi yönetmeye çalışıyorlar, halkla zaten ilgilenmi-yorlar. Biraz halkın ara-sına insinler, görsünler bakalım ne yapıyoruz, nasıl yaşıyoruz. Bizim nasıl geçindiğimizi aca-ba hiç düşünüyorlar mı?! Tarıma destek ver-mezlerse ne tütüncülük olur, ne hayvancılık. Her biri ölecek”. Maalesef bir sürü AB

fonları ve ya devlet ta-rım programlarından yararlanamadıklarını

vurguladı. Bunlardan örnek olarak Kırcaali Belediyesi’nin kasaba

tipinden yerleşim ala-nı olarak nitelendirilip Kırsal Bölgeler Geli-şimi programı dışın-da kalmasını ve daha SAPARD, Genç Çiftçi, eskiden Rodopi gibi programları örnek gös-terdi. Şimdi tarımcılıkla uğraşanlar yine kendi sermayesi üzere Ekgelir Tarım Programı’na baş-vurabilirler. Devamında Yusuf Ahmed tarımın bugünkü halini şöyle değerlendirdi: „Büyük proje imkânları olsa da büyük yatırımlar yapıl-masını gerektiriyorlar, bizde ise işte bu ana para yok. Meselâ ben 100 000 levalık proje gerçekleştirmeyi dü-

şünmüştüm, fakat 50 000 leva yatırım parası olmadığı için vazgeç-

mek zorunda kalmıştım. Biz birkaç çiftçi ile bir-leşmeye de varız ama artık eski dönemde ol-duğu gibi değil, herkes kendi başına serbest çalışmayı tercih ediyor. Bence küçük çiftçiler büyüklerle birleşmekten çekiniyorlar. Sebep ise onların yüzünden iflâs edecekler diye korku-yorlar”. Köy halkının tütüne alternatif başka tarım kültürlerine hazır olmadığına dikkat çek-ti. Buna yönelik „Diyelim ki ceviz ekeceğim, kaç senede meyve verecek. 10 sene yetişmesini mi bekleyeceğim”, diye sor-du. Yoksa köyün çok yıl-lık bitkilerin yetiştirilme-

sine uygun yerde olup sulama sistemlerinin de bulunduğu anlaşıldı.

Resmiye MÜMÜN

T.C. Filibe Başkonsolosu Cüneyt Yavuzcan Kırcaali’deki Sosyal Yardım Evlerine Kurban Bağışında Bulundu

Her yıl olduğu gibi bu yıl da T.C. Filibe Baş-konsolosluğu Kurban Bayramı münasebetiy-le Kırcaali’de bulunan sosyal yardım evlerine ve yoksul vatandaşlara dağıtmak için 28 kü-çükbaş hayvan kestirdi. Başkonsolos Sayın Cü-neyt Yavuzcan kurban etlerinin dağıtımı için bu gün bizzat Kırcaalideydi. Sayın Yavuzcan Kırcaa-li Belediye Başkan Yar-dımcısı Bayan Elisaveta Kehayova ile birlikte şeh-rimizde bulunan Huzure-vini ziyaret ettiler. Orada bulunan yaşlılar ile soh-bet esnasında kendileri-ne huzurlu ve uzun ömür dilediler. Huzurevindeki yaşlılar böyle kıymetli bir misafirin onlara gelip hal hatırlarını sormala-rından kıvanç duyduk-larını belirttiler. Kesilmiş kurbanlıklardan bir bö-lümünü huzur evine ba-ğışladıktan sonra Ev’in hemen yanında bulunan

Günlük Özürlü Çocuklar Merkezi’ni de ziyaret et-tiler. Merkezdeki özürlü çocuklarlarla ilgilendik-ten sonra, Başkonsolos Yavuzcan kendilerine çikolata ve şeker dağıt-tı. Daha sonra kimsesiz ve özürlü vatandaşlara hizmet veren Sosyal Mutfağını ziyaret eden Başkonsolos buraya da et ve yağ bağışında bu-lundu.

Kırcaali Müftülüğünü de ziyaret eden Sayın Yavuzcan yaklaşık 50 yoksul kişiye de kurban

eti dağıttı.Filibe Başkonsolosu

Sayın Yavuzcan Kurban bağışları ile ilgili Kırcaa-li Haber gazetesine şu açıklamada bulundu: “Bu kestirilen kurban-ların parası Türkiye Di-yanet Vakfı tarafından sağlanmıştır. Bilindiği gibi Türkiye’deki bazı vatandaşlarımız kurban kesme yerine onun be-delini para olarak Vakfa bağışlamaktadırlar. Bu bağışlar ise Vakıf tara-fından muhtaç kişilere kurbanlık olarak ulaştı-rılmaktadır.“

T.C. Filibe Başkonsolosu Cüneyt Yavuzcan’a Kırcaali’nin Altın Şeref Nişanı Sunuldu

Kırcaali Belediye Başkanı Hasan Azis, Kırcaali Belediyesi ile Türkiye’deki belediye-ler arasındaki ilişkile-rin geliştirilmesi için sağladığı olağanüstü katkı nedeniyle T.C. Filibe Başkonsolosu Cüneyt Yavuzcan’a 18 Kasım 2010 tarihinde Kırcaali’de düzenlenen bir törende Kırcaali’nin Altın Şeref Nişanı’nı sundu.Törene, Başkonsolos

Yavuzcan ve Belediye Başkanı Azis’in yanı sıra, Kırcaali Belediye Başkan Yardımcıları, Meclis Başkanı, Meclis üyeleri ve Kırcaali lin-deki belediye başkan-ları, meclis başkanları ve üyeleri, Hak ve Öz-gürlükler Hareketi’ne mensup parti liderleri katıldılar.Söz konusu nişan, bir

T.C. Filibe Başkonsolo-suna ilk kez veriliyor.

T.C. Filibe Başkon-solosu Cüneyt Yavuz-can, görev bölgesinde yer alan 10 il arasında Kırcaali’ye verdiği özel önem ve bu yöndeki ça-lışmaları ile tanınıyor. Törende konuşma ya-

pan Sayın Yavuzcan Kırcaali’nin kendisi için çok şey ifade ettiğini, bu şehirde mutlu olduğunu

vurguladı. Filibe’deki görev süresi sona er-dikten sonra Kanada’da görev yapacağını söy-leyen Yavuzcan, ancak Kırcaali’yi yakından ta-kip etmeye devam ede-ceğini kaydetti. Kırcaali’nin Altın Şe-

ref Nişanı son olarak Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov’a verilmişti.

6 01 Aralık 2010 Kırcaali Haber Sayfa

Ergenlik Dönemi Sivilcesi, TedavisiBelirmeye başladı-

ğı anda, nedeni olan organik bozukluğu bulması için bir dahili-yeciye başvurun. Size önerilen tıbbi tedaviyi, başlangıçta size can sıkıcı, uzun ve etkisiz görünse bile, özenle izleyin. Bunlar genel-likle uzun tedavilerdir. O zaman almakta ol-duğunuz ilaçları da doktorunuza söyleme-yi ihmal etmeyin.Eğer kızarıklıklar

iyice yerleşmişse, bir deri uzmanına başvu-run. İçinden elektrik akımı geçen bir İğne-den oluşan küçük bir aygıt sayesinde küçük damarları elektrikle

pıhtılaştıracaktır.

Sivilcelerden ka-çınmak için alınacak önlemler

Kullanacaklarınız:-Yumuşatıcı kremler,-Kan dolaşımını güç-

lendirici hamamelis özlü kremler,-Örneğin, azulen kö-

kenli yatıştırıcı krem-ler, veya dondurucu kremler, ya da mas-kelerin kâfur, kakulu yonca, mazı, kırmızı üzüm asması, vb. özlü

kremler.• Hamamelis veya

papatya özlü tatlı to-nikler.• Yavaş yemek yiyin

ve iyice çiğneyin.• Hiçbir zaman sıcak

içecekler içmeyin.• Üzüm, havuç, pıra-

sa kürleri yapın.• Mümkün olduğu

kadar sık kavun, ana-nas, şeftali, mayda-noz, frenk maydanozu yiyin.• Çok baharatlı yiye-

ceklerden kaçının.• Alkolde haşlanmış

sebzeleri tercih edin.• Çok sıcak ve hava-

sız yerlerden uzakla-sın.• Eğer sigarayı bıra-

kamıyorsanız, ve hat-ta az dahi içiyorsanız dumanı yüzünüzden uzaklaştıracak şe-kilde, sigara ağızlığı kullanma alışkanlığı edinin.• Korunmasız olarak

soğuktan sıcağa geç-mekten kaçının.

Makyaj ınız İç in Öneriler

Kızarıklıklar iyice yerleşmişse, makya-jınıza çok dikkat edin:• Kızarıklıkları örte-

cek bej bir fondöten kullanın.• Onları daha çok

belli edecek pembe fondötenlerden kaçı-nın.• Gizleyen, yumuşa-

tan ve koruyan pudra-yı bol bol kullanın.

Muhteşem saçlar için 7 altın kural

Sağlıklı saçlara sa-hip olmayı herkes ister. Peki ama güzel ve parlak saçlara na-sıl sahip olunur? Uzmanlar sağlıklı

saçlara sahip olmak için, sağlıklı, dengeli ve doğru beslenmek gerektiği görüşünde birleşiyorlar...İşte sağlıklı saçlara

sahip olmak için ge-rekli olan kurallar:Kural 1: Saç sadece

kökünden beslenir. Bu kural hiç unutul-

mamalıdır. Dışarıdan lokal olarak uygulanan preparatlar, saçlarımıza sağlık getirmez. Bu tür uygulamalar, saçların yıpranmış görüntüsü-ne, kısa süreli değiş-meler dışında yarar sağlamaz. Saçlarımız için gerekli olan besin maddeleri, saçlarımıza, sadece kan yoluyla ula-şabilir. Yeterli protein, demir, çinko, biotin ve folik asit içeren beslen-me şekli, saçlarımız için çok önemlidir.

Kural 2: Saç boyası, renk açıcılar, jöle ve köpük gibi kimyasal maddelerin günümüz-de çok sık kullanılıyor. Bu maddeler doğru kullanıldığında, nadi-ren saçlara zarar verir. Çok sık ve uzun süreli uygulamalar, saçların zaman içinde zayıfla-masına ve kırılmalara sebep olur. Sık şam-puanlama saçların yıp-ranmasına sebep olur. Gün aşırı yıkama, saç sağlığı açısından uygun gözükmektedir.Kural 3: Saçlar ıslak

iken daha kırılgandır. Islak saçlar yumuşak havlularla ve düşük ayarlı kurutma makine-leriyle kurutulmalıdır.Kural 4: Aynı şekilde

kaba ve sert fırçalama, saçların çabuk yıpran-masına ve mat görün-melerine neden olmak-tadır.

Kural 5: Kimyasal içeriği az olan bakım ürünleri kullanmalıyız. Örneğin ammoniyum lauryl sülfat ya da sili-kon içeren ürünler, saç-larımızı aşırı kurutarak daha kolay kırılmalarına yol açmaktadır. Kural 6: Sıkı toplanmış

saçlar, atkuyrukları, to-puzlar ve örgüler saç-ların köklerini zayıflatır. Özellikle alnın yan kıs-mındaki saç dökülme-lerinin sebebi saçların sıkı ve gergin toplan-masıdır.Kural 7: Saç sağlığı

için en önemli olan di-yetin içeriğidir. Prote-in açısından yetersiz diyetler, saç köklerini dinlenme dönemine sokarak, proteinden tasarruf etme yoluna gider. Bu ağır diyetleri takiben 2–3 ay içinde yaygın saç dökülmesi görülebilir.

Yüz güldüren yöntemlerGünümüzde yüze genç

ve dinamik bir görünüm kazandırmak için pek çok yöntem uygulanıyor. Bunlar birleştirildiğinde daha kalıcı, az riskli ve az komplikasyonlu so-nuçlara ulaşılabiliyor.

Yüz germe ameliyatı denilince hemen aklımı-za tüm yüz derisinin, deri altı yapılarından ayrılıp bütün kırışıklıkları gide-recek şekilde gerilmesi gelebilir. Ama yüzdeki kırışıklıkların hepsini sadece deriyi gererek or tadan kaldırmaya çalışmak mimiksiz bir ifade ortaya çıkarır, bu da yüze bir maske gö-rünümü verebilir. Oysa alın, göz ve dudak etra-

fındakı kırışıklıklar ilave metotlarla ayrıca tedavi edilebilir.

Yüz germe ameliyatın-da derinlik olarak üç ta-bakada işlem yapılabilir: En üstteki tabaka deri-dir ve sadece bunun tek

başına fazla gerilmesi ile "rüzgara karşı yürüyen bir insanın yüz görünü-mü" ortaya çıkabilir.

Önemli olan ikinci ta-baka, yani yüze uyum ve istikrar sağlayan, SMAS denilen tabakadır. Bu tabakayla birlikte boyun ve alın adalelerinin ayrı olarak gerilmesi, daha doğrusu sarkmış durum-daki yerlerinden eski po-zisyonlarına getirilmesi, yüze eski doğallığını ve dinamizmini kazandırır.

Üçüncü tabaka ise periost denilen, kemik üzerindeki tabakadır. Bu tabakanın lifting'i genel-likle endoskopi tekniği ile yapılır. Bazı otoriteler bu metodu uygulayarak

yüzü gençleştirmenin yanında yüzde aşikar ifade değişikliklerinin meydana gelmesine sebep olmuşlardır. Bu değişiklik ihtimali ame-liyattan önce hastayla mutlaka konuşulmalıdır.

Pratik BilgilerMutfak eşyalarının

üzerindeki etiket izlerini yok etmek için, üzerle-rine mobilya cilası ser-pip yumuşak bir bezle silin.Fırınınıza sinmiş kötü

yemek kokuları için; ye-mek yapmadan önce fırınınızın ortasına ya-rısı sirke yarısı su ile doldurulmuş bir tava koyun. Fırınınızı birkaç dakika için ısıtın daha sonra soğumaya bıra-kın.

Gömlek yakalarında-ki kirleri gidermek için, gömleği makineye at-madan önce yaka kıs-mına sabun sürüp 15 dakika bekletin.Tutkal lekelerini çı-

karmak için, sirke ile ıslatıp, bol su ile duru-lanmalıdır.Masanızın üzerine

damlayan mumları çı-karmak için lekenin üzerine neft döküp 5 dakika bekleyin sonra nemli bir bezle silin.

Ellerdeki soğan ve sa-rımsak kokularını gide-rebilmek için yapılacak en iyi şey, haşlanmış patatesle ovmaktır.Çay lekesi: Pamuklu ve yünlüler-

de: leke taze ise, ılık suya batırılmış bir bez-le ovulur.Eskimiş ise, içine li-

mon suyu katılmış ılık suda ıslatılmış bir pa-muk parçası ile silinir.Ilık su ile çalkalanır.Bir yerdeki sigara du-

manını yok etmek için hemen mum yakın

Ütüde sararan elbise hemen oksijenli su ile silinirse sararan yerler kaybolur.Kuru bakliyatları bir

gece önceden ılık suya koyun ve haşlarken içi-ne biraz karbonat ilave edin.Sürahinizin dibi kir tut-

muş ise, içine bir avuç tuz ile sirke koyup çal-kalayınız.Tertemiz olacaktır.Buzdolabındaki nemi

almak için, dolaba içi tuz dolu bir kap konur.

7 01 Aralık 2010 Sayfa Kırcaali Haber

Метин Казак: ДПС ще атакува Изборния кодекс пред КСДПС категорично ще се

противопостави на въ-веждането на антикон-ституционния принцип на уседналост в новия Изборен кодекс и ще го атакува пред Конститу-ционния съд, ако бъде приет, заяви в Добрич евродепутатът Метин Ка-зак. Тълкуваме въвежда-нето на такова тенденци-озно условие като опит на управляващата пар-тия да постигне служеб-на победа в региони, къ-дето ДПС има сериозно влияние и възможности да спечели изборите, подчерта Казак.Евродепутатът и народ-

ният представител от ДПС Корман Исмаилов организираха в Добрич семинар на тема „Етно-

религиозните отношения и интеграция".„Напоследък в обще-

ството и публичното го-ворене се наблюдава нетолерантно отношение към различните етниче-

ски и религиозни общно-сти. Чрез враждебна реч някои политици се опит-ват да настроят общест-веното внимание към една или друга етническа общност", каза още Ме-

тин Казак. Като примери той посочи изявленията на Волен Сидеров и Яне Янев, искането за рефе-рендум за новините на турски език и посещени-ето на министър-предсе-дателя на Турция, когато е имало много небалан-сирани изказвания.„Притеснителен е на-

чинът, по който се пред-стави демографския анализ в България през 2050 година, защото подчертава, че важни са само българите и те са застрашени", заяви и де-путатът от ДПС Корман Исмаилов. Според него такъв подход е напълно неприемлив и дискрими-национен.Семинарът „Етно-ре-

лигиозни отношения и

интеграция" продължа-ва и утре с дискусии по актуалната политическа-та ситуация в България, анализ на данни от Коми-сията за защита от дис-криминация, тенденции-те в медиите за дискри-минационно отношение, които създават напреже-ние на етническа и рели-гиозна основа и условия за подстрекателство към враждебност и насилие чрез провокиране на на-ционално, расово и ре-лигиозно напрежение. Ще бъде разгледана и ролята на компетентни-те български институ-ции, неправителствените организации и медиите, които работят по пробле-мите на етнорелигиозни-те отношения.

НАЗНАЧАВАТ ЛИЧНИ АСИСТЕНТИ ПО ПРОЕКТ „ПОДКРЕПА ЗА ДОСТОЕН ЖИВОТ” В ОБЩИНА АРДИНО52 заявления за потре-

бители на социалната ус-луга „Личен асистент” са подадени в първия етап по проект на община Ардино „Подкрепа за достоен жи-вот”, финансиран от Опера-тивна програма „Развитие на човешките ресурси” и съфинансиран от Европей-ския съюз чрез Европейски и социален фонд. Това съ-общи администраторът на проекта Айсен Саидова. Тя уточни, че всички подаде-ни заявления са предаде-ни в дирекция ‘Социално подпомагане” в Ардино за оценка. Потребителите на услугата са лица с трайни увреждания, които не са в състояние да се самооб-служват.Паралелно с това са при-

ети и документи на канди-дати за лични асистенти, които са 47 души. Най-много кандидати има от град Ардино и района на село Бял извор (Жълтуша и Падина). Следват селата Русалско, Млечино, Горно и Долно Прахово. В първия етап ще бъдат назначени само 11 лични асистенти. А потребителите на услугата ще бъдат повече от 11, тъй като един личен асистент може да обслужва двама потребители. Началото на услугата е на 10 януари 2011 година, с продължи-телност 14 месеца, каза още Саидова. Тя добави, че по проекта за община Ардино са определени

общо 38 лични асистенти. 28 от тях ще се включват на втория етап от 10 март 2011 г. Те ще се грижат за нуждаещите се 12 месе-ца. Заявления за втория етап ще се приемат от 10

до 24 януари 2011 година. Задължително условие за потребителите на услугата е да имат Експертно реше-ние на ТЕЛК/ДЕЛК/НЕЛК (копие).

Başmüftülük binası zorla ele geçirildiİsmail KÖSEÖMER

Gencev’in gayri Müslimleri Başmüftülük binasını 7 saatli-ne zorla ele geçirdiler. Cumar-tesi günü sabah 9.00’da sözde Yüksek Şura Başkanı (YŞB) Gencev’in gayri Müslim kalem müdürü Nikolay Pankov kirala-nan özel koruma şirketi ve icra hakimi Marian Petkov ile bera-ber zor kullanarak Başmüftülük binasını ele geçirdiler. Kanun-daki bazı kapıcıklardan yarar-lanarak Başmüftülüğün çep telefonu operatörleri ve devlete

sözde 300 000 leva borcu ol-duğu gerekçesiyle, gerçekleri

manipüle ederek, malvarlığı-nı tespit etmek için polisin de yardımıyla “Bratya Miladinovi” 27 adresindeki binaya kanun dışı girdiler. Bunu yapabilmek için binanın sürmeli demir kor-kuluğunu kırdılar ve binanın içinde nöbet tutan görevlileri korkutarak ve polisi kullanarak dışarıya çıkarttılar. Durumu polisler önünde protesto eden Müslümanlar, nöbetçi polisin şok edici “Durumdan memnun değilseniz ülkeyi terk edin!” sözlerine maruz kaldılar.

Olayın kısa sürede duyulması sonucu önce yüzlerce Müslü-man Başmüftülük binasını ab-luka altına aldılar. Ancak Çevik Kuvvet ve Polis binaya girişle-rini engelledi. Aynı dakikalarda bütün Bulgaristan’dan Müslü-manlar başkente doğru yola çıktılar…

Başmüftü Hacı polisler ta-rafından binaya alınmadı!

Basın yayın önünde açıklama yapan Bulgaristan Müslüman-ları Başmüftüsü Mustafa Hacı şunları söyledi: “Devletin bütün resmi kurumları ve kuvvetleri yargı, yürütme gücü olan po-lisler ve yasama Gencev’e yar-dımcı olmaktalar. Tamamen Jivkov dönemindeki totaliter rejiminin karanlığına döndürül-dük. Sözün kısası, bazı siyasiler Müslümanları totaliter döneme geri döndürmek gayesindeler."

Bunun yanı sıra Başmüftü Hacı ne devlete, ne belediye-

lere, ne operatörlere ne de her-hangi bir özel veya tüzel kişiye

Başmüftülüğün bir leva dahi borçlarının olmadığını söyledi.

Gerilimin artmasını engelle-mek için müftüler ve dini görev-lilerin yanı sıra Hak ve Özgür-lükler Hareketi (HÖH) Milletve-killeri Önal Lütfi, Kasim Dal ve Çetin Kazak da bölgelerindeki seçmenlerinin telefonları üze-rine olay yerine geldiler. Ancak polis onları da binaya almadı. Kanunen yardımcı olması ge-rektiği yerde duyarsız ve soğuk davrandı.

Gerilimin artması an mesele-siydi. O kıvılcımı sadece Müs-lümanların sağduyulu davranışı engelledi. Bir de olan binanın içinde kalan 3-5 çapulcuya değil de, polise ve 20 yıldır ateşe körükle giden Gencev ve adamlarının kışkırttığı ba-rışçıl Müslümanlara olacaktı. Neredeyse devletin polisi ile Müslüman vatandaşları geri dönüşümü olmayan bir duruma gireceklerdi.

Olay yerine gelen Sofya Şehir Savcısı Nikolay Kokinov, Pan-kov ile icra hakiminin kanun dışı girişimde bulundukları şüphesi gerekçesiyle olayla yakından il-gilendi. Ancak ona da hiç kimse mahkeme icra emrini göstere-medi. Bunun üzerine binaya girip durum hakkında bilgi alan Kokinov, binanın boşaltılması-na ve Pazartesiye kadar mü-hürlenmesi emrini verdi. Çetin Kazak ve Önal Lütfi de savcı ile birlikte binaya girdiler. Kokinov, telefon görüşmesi yaptığı icra hakiminden Pazartesi günü hangi kanuni gerekçe ve belge ile Başmüftülük binasına özel korumaları ve Gencev’in adam-larını aldırttığı konusunda yazılı açıklama yapması gerektiğini açıkladı. Olaya karışan herkes savcılık tarafından sorgulana-cak.

Eski 6. Daire Devlet İstihbarat Ajanı ve mahkeme tarafından YŞB’na getirilen Gencev’in ka-lemi Nikolay Pankov korkudan dışarıya çıkamadı. Pankov ve iki yandaşı gizli bir biçimde po-lis tarafından binanın arka ka-pısından çıkartıldılar. Savcılık olay hakkında keyfilik ve mül-ke zarar verme gerekçesiyle soruşturma başlattı.

8

Sezay Market - ÇernooçeneToptan Fiyatına Perakende Satış

Tel. 03691 / 6144

Кърджали Хабер 01 Декември 2010 Сряда - Година:IV Брой: 65 Цена 0,50 лв. www.kircaalihaber.com İSSN 1313-6925

Tütün üreticileri protestolara başladılarKirkovo bölgesinde

1000’den fazla tütün üreticisi hükümetin tü-tün politikasını protes-to etti. Yağan sağanak yağmura rağmen pro-testocular köy mey-danını doldurdular ve pankart açıp slogan attılar. Hükümetten 2011 yılı bütçesine tü-tün üreticilerine devlet desteği olarak 73 mil-yon avro öngörülme-

sini istediler. Bunun yanında 2013 yılına kadar da devletin bu

üretimi destekleme-sini istediler. Açılan pankartlar hüküme-te ve Maliye Bakanı

Simeon Dyankov’a yönelikti. Yazılarda, “Bizleri memleketi-

mizden kovmayın!”, “Tütün üreticisi = aç insan”, “Elimizden ek-meğimizi almayan!”, “Bırakın da işimizi ya-palım” yazmaktaydı. Yağmur şiddetini arttı-rınca grevcilerin yarısı meydanı terk etti.Kirkovo bölgesi ül-

kenin en büyük tü-tün üreticisidir. Bölge halkının %80 sadece tütüncülükle meşgul olup tütün dışında başka gelire sahip de-ğiller. Bunun yanı sıra bölgenin engebeli ve tarım arazilerinin kü-çük ve parça parça olması farklı tarım

ürünlerinin bakımını engellemekte. Aynı şekilde birçok ailede sadece birer büyük baş hayvan olması, ama köylülerin anlat-tıklarına göre onlar için de bugüne dek devlet yardımı alın-mamış.Tütüncülerin sürekli

“Başka yok nerden para bulalım. Ailemi-zi nasıl geçindirece-

ğiz. Ne zaman bizler sıkıntısız bir geçim kaynağına sahip ola-cağız” sloganı attılar. Son noktayı Ahmet Mümün adındaki tütün üreticisi şu sözlerle

koydu: “Bildiğiniz gibi ekmeğin rengi yoktur. Aç olan bir kimseyi hiç bir şey durdura-maz, bu yüzden so-nuna kadar gitmeye hazırız”.Gelecek üç yıldaki

tütün üretimi hükümet tarafından mali ola-rak desteklenmezse Kırcaali bölgesindeki tüm tütün üreticileri protesto gösterilerine

ve açlık grevine geçe-ceği protesto komitesi tarafından duyuruldu.Ü lke gene l i nde

Silistere’nin Dulo-vo (Akkadınlar) ve Plovdiv ’in (Fi l ibe)

Pırvomay (Hacıilyas) kentlerinde de tü-tün üreticileri yakın bölgelerden gele-rek protesto göste-rilerinde bulundular. Dulovo’ya Şumen (Şumnu), Ruse (Rus-çuk), Silistre, Dobriç (Hacıoğlu Pazarcık) ve Tırgovişte (Eskicu-ma)illerinden yaklaşık 1000 tütün üreticisi toplandı. Onlar da 2011 bütçesine tütün-cülere ulusal destek primi öngörülmesi ve Ocak ayında Tütün üreticiler odası ile Ta-rım Bakanı Naydenov arasında imzalanan anlaşmanın hükümet tarafından yürürlüğe geçirilmesi istendi. Pırvomay yakınında da yaklaşık 1000 kişi toplantı. Onlar da aynı istekleri yenilerken, hükümetin pozitif bir adım atmaz ise E - 80 uluslararası karayolu-nu kapatacaklarını ve açlık grevine geçe-ceklerini açıkladılar.

İsmail KÖSEÖMER

T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan AçıklamaDost ve komşu ülke Bulgaristan’da uzunca bir süredir devam eden Başmüf-

tülük sorununun duyarlı bir şekilde çözümüne ilişkin gayretler devam ederken, 27.11.2010 tarihinde muhtemel olumsuz birtakım hadiselere yol açabilecek mü-essif bir noktaya geldiği bilgisi edinilmiştir.

Tarafların konuyu insanî ve İslâmî ilkelerle, hakkaniyete uygun şekilde ve Bulgaristan’daki Müslüman toplumun demokratik iradesi ve hukuk ilkelerini göz ardı etmeden çözüme kavuşturması beklenirken, Başmüftülük binasına yönelik müessif girişim, Diyanet İşleri Başkanlığımızı ve camiamızı derinden üzmüştür.

Dost ve kardeş ülkelerin dinî kurumlarıyla öteden beri iyi ilişkiler içinde olan Başkanlığımız, yaşananları kaygıyla izlemekte ve sorunun Başmüftülüğün hukukî statüsünü düzenleyen nizamnameler ve uluslararası anlaşmalar muvacehesinde çözümüne dair ümidini korumaktadır.

Bilhassa 23 Kasım’da toplanan İstinaf Mahkemesinin kararı beklenmeden hâdisenin böyle bir noktaya gelmiş olması daha da üzücü olmuştur. Bu durum, Bulgaristan’da yaşayan soydaş ve dindaşlarımızı derinden yaraladığı kadar, Baş-kanlığımız ve halkımız tarafından da endişe ile karşılanmaktadır.

Söz konusu durumun, yıllardır, birlikte ve barış içerisinde yaşayan komşu ülke Bulgaristan’ın iç barışını ve iç huzurunu etkilememesi en büyük temennimizdir.

Bulgaristan’da yaşayan Müslüman kardeşlerimizin bu sıkıntılı durumu, teenni ile hareket ederek, tepkilerini demokratik yollarla göstereceklerine ve bu üzücü durumu hikmet ve basiretle aşacaklarına olan inancımız tamdır.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.