kriz ve insan
DESCRIPTION
yıldız mba da yaptıgım ekonomik kriz durumlarında şirket orgutlerinde insana bakış ve yonetim stillerindeki degisimi konu alan calısma 2010 yılında teslim edilmistirTRANSCRIPT
1
I. GİRİŞ
Küresel ya da yerel her ekonomik kriz, genelde toplum ve ülke özelde iĢletmeler ve
insanlar üzerinde büyük etkiler bırakmaktadır. ĠĢletme dünyasında insan faktörüne bakıĢ genel
konulu çalıĢmada bu bölümde yaĢanan ekonomik krizlerin insan faktörüne etkisi ele
alınacaktır.
ġüphesiz ki ekonomik hayatın, kalkınmanın ve refahın sürdürülebilmesinin en önemli
kaynağı insan faktörüdür, geride kalan tüm etmenler insan tarafından yönetilmekte,
yönlendirilmekte, hatta çoğu zaman insan tarafından oluĢturulmaktadır. Bu bağlamda gerek
genel manada iĢletmecilik alanında gerekse özelde örgütsel tutumların incelenmesinde en
önemli faktör insanı incelemeyi ön planda tutması açısından çalıĢmamız çeĢitli kaynaklardan
derlenen önemli bulguları içermektedir.
ÇalıĢmada teorik hipotez ve görüĢlerin yanı sıra kabul görmüĢ süreli yayınlarda ve
basılı kitaplarda yer alan saha araĢtırmaları ve insan faktörünü ön planda tutan tez
çalıĢmalarından edinilen bilgiler kullanılmıĢtır.
Temel yol olarak öncelikle ekonomik krizlerin insan faktörünü etkileyip etkilemediği,
sonrasında eğer varsa bu etkinin hangi alanlarda olduğu ve bu alanlardaki etkilerin ne
yoğunlukta ve etkinlikte olduğunun tespit edilmesi planlanmıĢtır.
Gerek ekonomik krizin örgüt içerisinde karĢılıklı etkileĢim halinde yarattığı tesirlerin
anlaĢılması gerekse bu tesirlerin etki derecelerinin belirlenmesi ve bu sorunlara bulunacak
çözümler konusunda fikir verici olması çalıĢmanın ana hedefleridir.
2
1.KRİZ
Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğünde kriz kelimesi “bir ülkede veya ülkeler arasında,
toplumun veya bir kuruluĢun yaĢamında görülen güç dönem, bunalım, buhran” olarak tarif
edilmektedir.1 Bilim ve Sanat Terimleri Ana Sözlüğü / Ġktisat Terimleri Sözlüğü’nde ise
bunalım kelimesinin anlamı Ģu Ģekildedir. “Sermaye ve gelir kayıplarına yol açan ve iktisadi
bütünlüğün her düzeyinde etkisi olan politik, ideolojik ve iktisadi tüm değerleri bozan bir
rahatsızlık. Ġktisadi çevrimdeki geniĢleme ve sürekli bir ilerleme döneminden sonra uzun ya
da kısa daralma evresine geçerek yön değiĢtirme”2
Gündelik hayatımızda da sıkça
kullandığımız kriz kelimesi örgütsel yönetim açısından da oldukça önemli bir kavram halini
almıĢtır.
Örgütler açısından kriz kavramı en özet haliyle Kernisky tarafından “En temel
anlamıyla bir örgütün beklentileri ve çevresi arasında gerçekleĢen büyük uyumsuzluk”3 olarak
tanımlanmıĢtır. Diğer bir görüĢe göre kriz “iĢletmenin sürekliliğini veya ortak hedeflerine
ulaĢma kabiliyetini tehdit eden herhangi bir olaydır.”4 ĠĢletmelerin hayatları boyunca çeĢitli
dönemlerde karĢılaĢabilecekleri kriz, en kapsamlı bir Ģekilde, “beklenilmeyen ve önceden
sezilmeyen, çabuk cevap verilmesi gereken, örgütün önleme ve uyum yöntemlerini yetersiz
hale getirerek, mevcut değerlerini, amaçlarını ve varsayımlarını tehdit eden gerilim durumu”5
olarak tanımlanmaktadır.
Krizin temel özellikleri aĢağıda gösterildiği gibi ifade edilebilir
• Kriz durumu genellikle tahmin edilmez,
• Örgütün tahmin ve kriz önleme mekanizmaları yetersiz kalır,
• Kriz, örgütün amaç ve varlığını tehdit eder,
• Kriz üstesinden gelmek ve izlenmesi gereken yolların kararlaĢtırılması için yeterli
bilgi ve zaman bulunmaz,
1 Türk Dil Kurumu, Büyük Türkçe Sözlük, www.tdk.gov.tr (Erişim 15.12.2009)
2 Türk Dil Kurumu, Bilim ve Sanat Terimleri Ana Sözlüğü / İktisat Terimleri Sözlüğü, www.tdk.gov.tr (Erişim
15.12.2009) 3 Kernisky, D. A., Proactive Crisis Management and Ethical Discourse: Dow Chemical’s Issues Management
Bulletins 1979-1990, Journal of Business Ethics, 16(8), s. 843 4 Kaplan, B. , Kriz Döneminde Transformasyonel Lider Davranışlarının İşletme Performansı Bağlamında
Fırsat Yönetimine Etkisi: Bankacılık Sektöründe Bir Uygulama, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, 2006 5 Dinçer, Ömer, Stratejik Yönetim ve İşletme Politikası, 2. Baskı., İstanbul, Timaş Yayınları, 1992, s. 313
3
• Kriz, karar veren kiĢilerde gerilime neden olur,
• Kriz ivedi müdahale gerektirir, yöneticiler uyguladıkları standart karar
mekanizmaları ile krize cevap veremezler,
• Meydana gelen değiĢim örgütün devamlılığını ciddi Ģekilde tehdit eder.6
1.1. İşletme Krizleri
ĠĢletme krizleri genel olarak yukarıda belirtilen kriz tanımlarına bağlı olarak firmaların
bünyesinde oluĢan krizlerdir. ĠĢletme krizleri, iĢletmelerde hayatı tehdit edici sürpriz bir
geliĢme olduğu ve iĢletmenin gerekli cevabı veremediği durumlarda, bunun maliyetinin
yüksek olacağı durumları ifade etmektedir. 7
Daha kapsamlı bir baĢka tanımda ise kriz; örgütün değer, amaç ve kaynaklarını tehdit
ederek, tüm örgütü varlığını sürdürememe tehlikesi ile baĢ baĢa bırakan, belirsizlik ve zaman
baskısı nedeniyle örgüt üyeleri arasında gerilim yaratan, gerekli önlemlerin zamanında
alınmasıyla ortadan kaldırılabilecek veya etkileri en aza indirilebilecek sınırlı zamanı
kapsayan plansız bir değiĢim sürecidir.8
Krize bir yönetim sorunu olarak bakıldığında, örgütün hayatını tehlikeye sokmayan ve
denge durumunu bozmayan her sıkıntıya kriz denilemez. Örgütü ve yöneticileri sıkıntıya
sokan, doğru ve tam bilginin toplanamaması, haberleĢme engellerinin bulunması, çalıĢanların
değiĢken beklentileri sonucu ortaya çıkan moral ve motivasyon düĢüklüğü gibi, yönetimin
ortak sorunlarına kriz demek doğru değildir. Ancak, krizin bu tür sorunlara yol açtığı
söylenebilir. Krizi sorunlardan ayıran faktörlerden birisi, örgütün devamlılığını yok etme
tehdididir.9
6 Tağraf, H., Arslan, N. T., Kriz Oluşum Süreci ve Kriz Yönetiminde Proaktif Yaklaşım, Cumhuriyet Üniversitesi,
İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt:4 S.1, Sivas, 2003 7 Dutton, J., The Processing of Crises and Non-Crisis Strategic Issues, Journal of Management Studies, 1986,
23:501-517, s. 501 8 Ataman, Göksel, İşletme Yönetimi-Temel Kavramlar ve Yeni Yaklaşımlar, Türkmen Kitabevi, İstanbul, 2001,
s.231 9 Özdevecioğlu, Mahmut, Krizin İşletmelerin Yönetsel Ve Örgütsel Yapısı Üzerindeki Olumsuz Etkileri Ve
Kayseri Sanayi İşletmelerinde Yapılan Bir Araştırma, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı: 19, Temmuz-Aralık 2002 ss. 93-114, s. 94
4
ĠĢletmelerde krizin kaynakları ise çeĢitlilik arz etmektedir. Yapılan araĢtırmalarda
krizin iĢletmelerin insan hatalarından,10
teknolojik yetersizlikten,11
esnek olmayan üretim
sistemlerinden,12
organizasyon bozukluklarından,13
iĢletme kültüründen14
kaynaklanabileceği
görülmüĢtür.
Krizler ani olarak ortaya çıktıkları gibi, kimi zaman krizin oluĢumu ile ilgili önceden
bazı sinyaller de söz konusu olabilmektedir. Ġster aniden ortaya çıksın, isterse önceden bazı
belirtiler versin, bütün krizlerin oluĢumunda etkili olan birçok neden söz konusu
olabilmektedir. Krize neden olan faktörler iĢletme dıĢı çevre faktörleri ve iĢletmenin kendi
yapısal sorunları olmak üzere iki temel grupta incelenebilmektedir.15
Krize neden olan iĢletme dıĢı çevre faktörleri iĢletmenin kontrolünün dıĢında olan
makro faktörlerdir. Çevre faktörlerinin hızlı değiĢimi, iĢletmelerin de bu değiĢime hızla uyum
sağlamalarını zorunlu kılar. DeğiĢime uyum sağlayamama ise krizin Ģiddetinin artmasına
neden olur. ĠĢletmelerde krize neden olabilecek çevre faktörleri; doğal, toplumsal, ekonomik,
teknolojik ve politik yapının değiĢimidir.16
Krize neden olan iĢletme içi faktörler üç grupta toplanabilir. ĠĢletmelerin krize
düĢmelerinin ilk nedeni, tepe yöneticilerin krizi görememeleri ya da örgütü krizden kurtarma
yönünde yetersiz olmalarıdır. Ġkinci neden iĢletmelerin hayat seyrinden kaynaklanır. Bir
iĢletmenin hayat safhası doğuĢ, geliĢme, olgunlaĢma, gerileme ve çöküĢ olmak üzere beĢ
aĢamadan oluĢur. Üçüncü neden, örgütün yapısal sorunlarından kaynaklanır. ĠĢletmenin örgüt
yapısında karar verme ve uygulamada yavaĢlık, sık sık yapılan önemli hatalar, iĢveren-iĢ
gören iletiĢim kopukluğu, aĢırı merkezcil yönetim politikası, yenilik ve yaratıcılık yönünden
yetersizlik, çatıĢmalar, koordinasyon sorunları, denetim alanının aĢırı geniĢ ya da dar olması,
amaçların belirgin olmaması, iĢ gören devir hızı ve devamsızlıkların yüksek olması,
10
Sethı, S. P., Inhuman Errors and Industrial Crisis, Columbia Journals of World Business, 22(01),1987, ss. 101-110 , 107 11
D’avendı, R.D. and H. A. Sımon., Crises and the Content of Managerial Communications: A Study of the Focus of Attention of Top Managers in Surviving and Failing Firms, Administrative Science Quarterly, 1990, 35. Sayı, ss. 634-657, s. 648 12
A.g.e. s. 650 13
Gephart, R.P.Jr., Organization Design for Hazardous Chemical Accidents, Columbia Journal of World Business, 1987 cilt: 22, ss. 51-58, s.55 14
A.g.e., s.57 15
Tüz, Vergiliel Melek, Kriz ve İşletme Yönetimi, Alfa Yayınları, İstanbul, 1996, ss. 5-8 16
Öncül M., Tağraf H., Filizöz B. ve Ekici S., Sivas Sanayi İşletmelerinin Şubat 2001 Ekonomik Krizine Genel Yönetsel Tepkileri, C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 4, Sayı 1, 2003, s. 100
5
hastalıkların aĢırı duruma gelmesi, aĢırı iĢ yükü, sinirsel gerilim, iĢ ortamından hoĢnutsuzluk
gibi sorunlar görülebilir. 17
ġüphesiz ki örgüt içi krizlerin örgütün en önemli bölümünü oluĢturan insana yönelik
çeĢitli etkileri olmaktadır. ÇalıĢmamızın ilerleyen bölümlerinde de değinileceği gibi krizler
sebebi ne olursa olsun insan üzerinde belirli bir etki bırakırken, örgüt ve onu oluĢturan insan
kriz hallerinde karĢılıklı bir etkileĢim içerisine girerler.
1. 2. Ekonomik Krizler
Ekonomik kriz kavramı incelemeye baĢlandığında tek bir tanımın yer almadığını
görmekteyiz. Çoğu zaman her bir tanım, söz konusu olgunun belirli bir yönden hareketle
ortaya konulmakta ve birbirlerini tanımlar nitelik taĢımaktadırlar.18
Ġktisadi kriz, en küçük
iktisadi birimden (firma) en büyük iktisadi birime (devlet) doğru iç ve dıĢ borçların, iĢsizliğin
arttığı, fiyatların bazen yükseldiği bazen de düĢtüğü, üretimin artıp azaldığı ve halkın
genellikle siyasi iktidarlara olan güveninin sarsıldığı dönemin bir görünümüdür.19
Ekonomik
kriz kavramı Ġngiliz kaynaklarında sözlük anlamı olarak kısaca “ekonomik bir süreçte ani
dönüĢüm noktası; ekonomi ve politika alanında istikrarsız ve tehlikeli bir durumu ifade eden
güç dönem”20
olarak tanımlanmaktadır. BaĢka bir yazar ekonomik krizi konjonktürel
dalgalanmalarda gerileme ve daralma dönemleri içerisinde üretimin daralması olarak
nitelendirilmektedir. Aynı yazara göre kriz her Ģeyden önce ekonomide normal olmayan bir
durumdur. Piyasa mekanizması içerisinde piyasaların iĢlememesi, kilitlenmesi ya da aĢırı
duyarlı hale gelerek büyük boyutlu dalgalanmalara neden olmasıdır.21
Ekonomik krizler kısa ya da uzun süreli olabilirler. Krizlerin organizasyonlar
üzerindeki etkisinin kısa ya da uzun sürmesi, organizasyonun krize karĢı koyabilecek tedbirler
zamanında alınıp alınmamasına ve bunların uygulanmasına bağlıdır.22
Ekonomik krizlerin bir diğer özelliği bir bulaĢıcı hastalık gibi sirayet etkisi
göstermesidir. Herhangi bir organizasyonda ortaya çıkan bir kriz diğer sektörleri de etkisi
17
Öncül M., Tağraf H., Filizöz B. ve Ekici S., a.g.e. s. 101 18
Kaya, Vedat., Finansal Küreselleşme ve Para Krizleri: 1990–2002 Türkiye Deneyimi, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2005, s.5. 19
Özgüven, Ali, İktisadi Krizler, Yeni Türkiye Dergisi Kriz Özel Sayısı, Cilt: I, Sayı:41, 2001, s.56. 20
Hank P., Maleod W.T., Urgana L., Collins English Dictionary, İkinci Baskı, Whilliam Collins and Sons and Co Ltd., 1986, London 21
Eroğlu, Ö., Albeni, M., Küreselleşme, Ekonomik Krizler ve Türkiye, Bilim Kitabevi Yayınları, Isparta, 2002, s. 94-97 22
Atatoprak, Şule, Türkiye’de Hükümetler Ve Ekonomik Krizler: 1963 – 2006 Dönemi, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Erzurum, 2007, s. 5
6
altına alabilmekte ya da bir organizasyonda yaĢanan kriz, bu organizasyonla iliĢki içerisinde
olan diğer organizasyonlara da sirayet edebilmektedir.23
Yukarıda da anlatıldığı üzere yaĢanan ekonomik krizlerin örgütlerde yansımaları örgüt
içi krizlerle benzer ya da farklı Ģekillerde yaĢanmaktadır. ÇalıĢmamızın amacı yaĢanan bu
ekonomik krizlerin örgüt içinde insana bakıĢa ve örgütün bir parçası olan insanın örgüt
içindeki tutumlarını incelemektir. ġu halde krizlerin anlamını ve örgütlere genel olarak
etkilerini anlamak, özelde Türkiye’deki ekonomik krizlerin insana etkilerini anlamak
açısından faydalı olacaktır.
2. EKONOMİK KRİZLERDE İNSAN FAKTÖRÜNE BAKIŞ VE
ÖRGÜT İNSAN ETKİLEŞİMLERİ
ÇalıĢmanın bu bölümünde ekonomik krizlere örgütlerin verdiği tepkileri insana
yaklaĢım çerçevesinde inceleyeceğiz. DeğiĢime adaptasyonun iĢletmenin baĢarısı ve geleceği
için en önemli konulardan biri haline geldiği günümüzde iĢletmeler yaĢanan olaylara kayıtsız
kalamamaktadır. ĠĢletmenin dıĢarıya verdiği tepkiler kadar içeride yaĢanan geliĢmelerinde
önemli olduğu düĢüncesi ile bu bölümde örgüt bireylerine karĢı verilen tepkileri ve bu
tepkileri örgüt bireylerine ve örgüte etkilerini inceleyeceğiz.
2. 1. Ekonomik Krizlerin İşletme ve İnsan Faktörü Üzerindeki Etkileri
Kriz, çeĢitli türdeki ve büyüklükteki iĢletmeler üzerinde farklı etkiler yaratır.
Bunları Ģu Ģekilde inceleyebiliriz:
1. ĠĢletme nakit sıkıntısına girer:24
Krizler iĢletmelerin satıĢlarını azaltabilir, stok devir
hızını düĢürebilir, ayrıca, genel ekonomik krizlerde çek ve senetlerin ödenme oranı
düĢeceğinden nakit sıkıntısı ortaya çıkabilir.
2. ĠĢletme içi iletiĢim kesintiye uğrayabilir: ĠĢletme içinde artan çatıĢmalar ve bilgi
eksikliği iletiĢimi kesintiye uğratabilir. 25
23
Aktan ve Şen, Ekonomik Kriz: Nedenler ve Çözüm Önerileri , Yeni Türkiye Dergisi Kriz Özel Sayısı, Cilt: II, Sayı: 42, 2001, s.1225. 24
Alan G. Tippie and David S. Kupetz, How to Avoid Eight Common Mistakes Made by Business in Financial Crises, Outlook, Spring 1998, Vol: 66 , s.43 25
Wayne L. Pines, Myths of Crises Management, Public Relations Quarterly, Fall 2000,
7
3. Organizasyon üyeleri arasında korku ve panik artar: Krizler belirsizlikler doludur ve
ani cevap verme zorunluluğu tüm personelde hata yapma korkusunu beraberinde getirir.26
4. Karar süreçleri bozulur: Yine bilgi eksikliğine bağlı olarak iĢletmede alınacak
kararlardaki normal seyir bozulur ve kararlar merkezi olarak alınmaya baĢlanır.27
5. Personelde psikolojik ve fizyolojik çöküntü gözlenir: 28
Kriz süresince ve kriz
atlatıldıktan sonra bile krizin bireyler üzerindeki olumsuz etkisi devam eder. Kriz dönemi
baĢarıyla atlatılmıĢ olsa bile, sonuçtan tam olarak emin olunmaması, yeni fikirlerin ortaya
atılmasında çekingenlik duyulması, küçük problemlerin bile kriz habercisi olarak algılanması
gibi durumlar bireylerde psikolojik gerilim yaratır.
6. Hedeflere ulaĢma güçleĢir: Kriz dönemleri iĢletmelerde hedeflerden sapmalar
yaratabilir. Çünkü hedeflere ulaĢmak güçleĢmiĢ veya tamamen ortadan kalkmıĢ olabilir.
7. ĠĢletmede küçülme çalıĢmaları baĢlar, buna bağlı olarak personel azaltımı gündeme
gelir: SatıĢların azalması, üretim kapasitesinin düĢmesi, tasarruf ihtiyacı iĢletmede küçülme
çalıĢmalarının baĢlamasına neden olur. Bunun sonucu olarak da personel sayısının azaltılması
veya maaĢların eksik ödenmesi, ücretsiz izinler gündeme gelir.29
8. Merkezi yönetim eğilimi güçlenir: Kriz dönemlerinin en önemli özelliklerinden biri
de merkezi yönetim anlayıĢını beraberinde getirmesidir. Kriz dönemlerinde astlardaki yetkiler
azaltılır ve merkezde toplanır.
9. ĠĢletmede stres artar: Kriz dönemlerinde özellikle üst düzey yönetim, önemli
görevleri kısa zamanda yerine getirmek durumundadır. Bu nedenle yöneticiler üzerindeki
stres de yüksektir. 30
10. Örgütsel imaj zedelenir: Kriz dönemlerinin en önemli zararlarından birisi de tüm
örgüt kademelerinde çalıĢanların gerginleĢmesi, buna paralel olarak geliĢen yaygın bir
Vol:45 , s.15 26
Özdevecioğlu, Mahmut , Otel İşletmelerinin Ekonomik Krizden Etkilenme Düzeyleri Ve Kriz Dönemlerinde Uyguladıkları Politikalara İlişkin Bir Araştırma, Erciyes Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü, 2007, s. 58 27
Özdevecioğlu, Mahmut, a.g.e, s. 58 28
Philip B. Tack, Kriz Zamanı Yönetim, İstanbul: İlgi Yayıncılık, 1994, s.59 29
Özdevecioğlu, a.g.e., s.59 30
Tutar, Hasan, Kriz ve Stres Ortamında Yönetim, İstanbul, Hayat Yayınları, 2000, s.80
8
koordinasyonsuzluk nedeniyle, verimliliğin ve iĢ kalitesinin azalarak, örgütün imajının
gittikçe zayıflamasıdır. 31
11. Ġç ve dıĢ değiĢiklikleri uyum yeteneği zayıflar: ĠĢletmenin çevreye uyum yeteneği
zayıflayabilir ve iĢletme çevresine uyum yeteneği zayıflayabilir. 32
Elbette, bu sonuç tüm
iĢletmelerde görülmeyebilir.
12. ĠĢletmenin sosyal sorumluluklarını yerine getirmesine engel olur: Kriz
dönemlerinde iĢletmeler zorda kaldıkları için toplum tarafından hoĢ karĢılanmayacak nitelikte
bazı kararlar alabilir. 33
Bu kararlar sosyal veya ekonomik içerikli olabilir. Bu durum
iĢletmelerin bazı sosyal sorumluluklarını yerine getirmesine engel olabilir.
13. Hata yapma eğilimini artırır: Krizler yöneticilerde strese neden olduğundan,
iĢletmede çalıĢanların hata yapma eğilimlerini artırır. 34
2.2. Ekonomik Krizlerin Örgüt İçi İnsan İlişki ve Algılarına Etkileri
Örgüt Ġçi ĠletiĢimin Bozulması: Kriz dönemlerinde örgüt içi iletiĢimin niteliği ve
iletiĢim süreci bozulur. 35
Bunun nedeni, örgüt dıĢından gelen bilgilerin ye-tersizliği ve buna
bağlı olarak örgüt içi iletiĢimde yaĢanan kopukluklar veya eksikliklerdir. Kriz dönemlerinde
örgüt dıĢı bilgi giriĢi yetersiz olabilir veya hiç olmayabilir. Bu durumda örgüt karar vericileri
ile personel ve bilgi iĢlem süreci arasında sorunlar çıkabilir. ĠĢletmedeki bu kaosu ortadan
kaldırabilmenin yolu merkezi bir yapı ile iletiĢimi merkezi hale getirmektir.36
Yetkinin MerkezileĢmesi: Kriz dönemlerinde örgüt açısından hızlı ve doğru karar
verme gerekliliğinin artması, örgüt içerisinde yetkilerin merkezileĢmesi eğilimini doğurur. Bu
durum olumsuzluk olarak değerlendirilebilir. 37
Kararların merkezde toplanmasını, karar
verme sürecini hızlandırabilir ancak, eğer iĢletmenin çeĢitli Ģubeleri varsa karar vermede
31
Smith, Jane, Zaman Yönetimi, İstanbul: Timaş yayınları, 1998, s.13 32
Dinçer, a.g.e., s. 400 33
Dooley ,Michael, A Model of Crises in Emerging Markets, Economic Journal, Jan 2000, Vol:110 (460), p.256 34
Garten, Jeffrey E., Lessons for The Next Financial Crises, Foreign Affairs, Mar/Apr 1999, Vol:78 (2), p.76 35
Kiesler, S. and L. Sproull., Managerial Response to Changing Environments: Perspectives on Problem Sensing from Social Cognition, Administrative Science Quarterly, 1982, sayı:27, ss. 548-570, s.555 36
Staw, B. M ve diğerleri. , Threat-Rigidty Effects in Organization Behavior: A Multilevel Analysis, Administrative Science Quarterly, Sayı:26, ss.501-524, s.506 37
Dinçer, a.g.e., 284
9
gecikmeler olabilir. 38
Yetkilerin merkezde toplanmasının en önemli nedeni, krizin iĢletme-
lerde normal karar alma süreçlerini bozmasıdır. ĠĢletmenin tepe yöneticileri, merkezden
alacakları kararlarla tüm geliĢmelerden haberdar olmak isterler.
Kararların Kalitesinin Bozulması: Kararların hızlı ve tek merkezden alınıyor olması
kararların kalitesini bozar. 39
Kriz öncesinde, yönetici, farklı birimlerde görevli yöneticilerine
veya uzmanlara danıĢarak karar verirken kriz dönemi özelliği gereği en yakınındaki birkaç
yöneticisine veya patronuna sorarak karar verir. Ayrıca, stratejik nitelikli planlar da kriz
dönemlerinde geçici olarak ertelenebilir.40
Kararların kalitesinin bozulmasındaki en önemli
etken, gelmesi gereken bilgilerdeki eksiklik veya yanlıĢlıktır.
Örgütsel DeğiĢim Eğiliminin Azalması: Kriz dönemlerinde yaĢanan belirsizlik
nedeniyle iĢletmeler anlık olarak veya geçici bir süre hare-ketsiz kalabilir. Bu hareketsizlik
eğilimi, iĢletmenin yeni giriĢimlerde bulunmasını engeller. O anki sabit durumu en azından
sabit bir halde sürdürme gayreti ortaya çıkar. Belki bu durum, kriz anında bile geçicidir,
ancak, iĢletmeyi olumsuz etkileyeceği Ģüphesizdir. Krizin tanımlarından birisi de “iĢletme ile
çevresi arasındaki uyumsuzluktur” 41
Dolayısıyla kriz dönemlerinde iĢletmelerde uyumsuzluk
eğilimi artacaktır ve iĢletmede değiĢimin yeni sorunlara yol açacağı endiĢesi hakim olacaktır.
Koordinasyon Yetersizliği: Kriz dönemlerinde koordinasyon ihtiyacı artar. Ne var ki,
yine bilgi eksikliği nedeniyle birimler ve bireyler arasında koordinasyon yetersizlikleri ortaya
çıkar. Bun-da, yetkinin merkezde toplanmıĢ olmasının da etkisi vardır. Koordinasyon
yetersizlikleri, birimler arasındaki iliĢkilerin kopmasından da kaynaklanabilir. 42
Birimlerin
yetkilerinin merkezde toplanması, birimler arasındaki iliĢkileri de asgari seviyeye indirecektir.
Görev, Yetki ve Sorumluluklarda KarmaĢa: Kriz dönemlerinde en sık görülen örgütsel
ve yönetsel yapı değiĢimi personel sayısının azaltılması ile ortaya çıkar. Personel sayısının
azaltılmasının en önemli nedeni daralan talep karĢısında, üretimin de azaltılmasıdır. Girdi
maliyetlerinin artması buna karĢılık satıĢların azalması iĢletmelerde tasarruf tedbirlerinin
uygulanmasına neden olur. Yöneticilere göre, tasarruf edilecek en önemli kaynak da insandır.
Personel sayısının azaltılması iĢletmelerde yöneticilere yeni ek görevler verilmesini gerektirir.
38
Devecioğlu, a.g.e, s.99 39
Barton, L., Crises in Organization: Managing and Communicating in the Heat of Chaos, Sauth Western Pub, Cincinnati, 1993, s. 78 40
Fink, S., Crises Management: Planning for the Inevitable, American Management Assocation, NewYork, 1986, s. 108 41
Kernisky, a.g.e., s.844 42
Özdevecioğlu, a.g.e., s. 100
10
Bu durum hem yetki-sorumluluklarda bir artıĢ meydana getirir hem de personel üzerindeki
psikolojik baskı artar.43
Örgüt Üyeleri Arasında Korku ve Paniğin Artması: Kriz dönemlerinde iĢletmelerde
karĢılaĢılan en önemli olumsuzlardan biri de çalıĢanların gönülsüz olarak iĢten çıkarılmasıdır.
Krizi ortadan kaldırmaya yönelik olarak baĢvurulan bu yöntem, örgüt içi dengeler açısından
son derece olumsuz etkiler yaratır.44
Örgüt üyeleri arasında iĢine son verilmesi korkusu,
panikle beraber bir dizi olumsuzluklar doğurur. Krizin iĢletmeyi ciddi derecede etkiliyor
özellikte olması iĢletme çalıĢanları arasında da ciddi endiĢeler doğuracaktır.
Karar Sürecinin Bozulması: Kriz dönemlerinde hem bireysel düzeyde hem de örgütsel
düzeyde zihinsel performans azalır, karmaĢık problemlerin üstesinden gelme becerisi zayıflar
ve karar süreci bozulur.45
Karar sürecinin bozulmasının en önemli nedeni belirsizlikler ve
yetkinin merkezde toplanmasıdır. Bozulan karar süreci, daha önce bazı konularda karar
almamıĢ olan tecrübesiz yöneticileri, bu durumlar karĢısında karar almaya zorlar ve bu da
iĢletmede bazı yeni ek sorunlara yol açabilir.
Moralin Bozulması: Kriz dönemleri bazen uzun bazen de kısa olabilir. Kriz
dönemlerinde ortaya çıkan ağır Ģartlar, zaman baskısı ve panik bireylerin moralini etkiler.
Morali yüksek tutmayı sağlayacak faktörler dikkate alındığında, pek çok faktörün kriz
dönemlerinde ortaya çıkmadığı ve dolayısıyla morali yüksek tutmayı sağlayacak ortamın
oluĢmadığı görülmektedir.46
Moralin düĢmesi örgüt iklimini de olumsuz etkileyecektir. En
kötüsü de bu iklimin yaygınlaĢması ve çalıĢanlar arasındaki iliĢkilere hakim olmasıdır. Böyle
bir sonuç ben söylemiĢtimcilerin artmasına , kiĢisel çakıĢmaların yaygınlaĢmasına ve
çalıĢanlar arasında birbirine karĢı güvensizliğin doğmasına neden olur. DüĢen moral
iĢletmelerde pek çok olumsuzluğun nedenini de oluĢturur. 47
Psikolojik ve Fizyolojik Çöküntü: Kriz süreci olumsuzluklarından biri de psikolojik
çöküntüdür. Kriz ortadan kalksa bile örgüt üyeleri uzun bir süre krizin etkisinden
kurtulamayabilir. Kriz ortadan kalksa bile sonuçtan tam emin olunamaması, yeni fikirlerin
ortaya atılmasında çekingenlik duyulması, küçük problemlerin bile kriz habercisi gibi al-
43
Özdevecioğlu, a.g.e., s. 100 44
Özbakır, G.A., İşletmelerde Kriz Yönetimi ve Uygulamadan Bir Örnek, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1992, s. 36 45
Dinçer, a.g.e., s.284 46
EREN, E., İşletmelerde Stratejik Planlama ve Yönetim, İstanbul Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 1998, s.141 47
Devecioğlu, a.g.e., s.101
11
gılanması gibi durumlar kriz sonrasında oldukça belirgindir. Yapılan bir baĢka araĢtırmada da
krizin çalıĢanlarda psikolojik bir çöküntü yarattığı tespit edilmiĢtir. 48
Özsavunmanın Artması: Kriz dönemlerinde tüm dikkatlerini ve çalıĢma enerjilerini
kriz üzerinde yoğunlaĢtıran personel, krizin ortadan kalkmasıyla geleceğe iliĢkin korkuların
ön plana çıkmaya baĢlar. Bu korku bireyler açısından endiĢe vericidir. ĠĢletmede kalıp
kalmama kararını etkileyebilir. Çünkü, krize maruz kalmıĢ bir iĢletmede kalmak artık
risklidir. Bu yolla iĢletme, bazı kalifiye personelini kaybedebilir.49
ĠĢletmenin Diğer Departmanları Arasındaki ĠliĢkilerin Bozulması: ĠĢletmelerde kriz
dönemlerinde ortaya çıkan bazı yönetsel ve örgütsel sorunlar, örgütün diğer departmanlarını
da olumsuz etkiler. Pazarlama, üretim veya halkla iliĢkiler gibi. Koordinasyon ve bilgi
eksikliği, karar sürecinin ve kararların niteliğinin bozulması, sistem anlayıĢı çerçevesinde
diğer tüm departmanların kararlarını ve faaliyetlerini etkiler.50
2.3. Ekonomik Krizlerin Çalışanların Algı ve Tutumları Üzerine Etkisi
ÇalıĢmamızın bu bölümünde örgütü oluĢturan bireylerin krize bağlı olarak yaĢadıkları
durumlar incelenecektir. Bu bölümde istatistiki veriler ıĢığında yol gösterici olması
bakımından Mahmut Özdevecioğlu tarafından Kayseri ilindeki iĢletmelerden ekonomik
krizden etkilendiğini belirten 156 iĢletme üzerinde yapılan çalıĢmadan faydalanılmıĢtır. 51
Devecioğlu çalıĢmasında örgüt içi insan algı ve tutumlarını inceleyen sorular yöneltmiĢ,
verilen cevaplar ıĢığında ölçülebilir verilerle kriz esnasındaki insan davranıĢlarına dair önemli
bulgular elde etmiĢtir.
Özdevecioğlu çalıĢmasında öncelikle iĢletmede yaĢanan yönetsel ve örgütsel
olumsuzlukları ele almıĢtır. AĢağıdaki tabloda bu konuda çıkan sonuçların sıranması
görülecektir.
48
ANCONA, D.G. and D. F. CALDWELL, Demograph and Design Predictors of New Product Team Performance, Organization Science, 1992, sayı:3, ss. 321-341, s. 338 49
ANCONA, D.G. and D. F. CALDWELL, Demograph and Design Predictors of New Product Team Performance, Organization Science, 1992, sayı:3, ss. 321-341, s. 338 50
Özdevecioğlu, a.g.e., s. 101 51
Özdevecioğlu, a.g.e., s.103
12
Tablo 1: Kriz döneminde yaşanan yönetsel ve örgütsel olumsuzluklar
Yukarıdaki tablodan da görüldüğü üzere, kriz sürecinin yönetsel ve örgüt-sel yapı
üzerindeki en önemli olumsuzluğu moral bozukluğu olmuĢtur. Ġkinci sıra-da yöneticilerde ve
çalıĢanlarda görülen psikolojik sorunlardır. Üçüncü sıradaki olumsuzluk ise iĢletmedeki
departmanlar arası iliĢkilerin bozulmasıdır.52
Kriz dönemlerinde özellikle geleceğe yönelik belirsizliklerin artması, hızlı bilgi
akıĢının gerekliliği, çok yönlü haberleĢme ihtiyacı ve bazen eksik bilgi akıĢından bazı
hataların oluĢması örgütsel gerilimi attırmaktadır. Bu ve buna benzer bir çok nedenden dolayı
örgütte ve çalıĢanlarda çatıĢmalar ve gerginlikler yaĢanabilmektedir.53
Kriz dönemlerinde
iĢletme yönetiminin tüm hedeflerini kriz üzerinde odaklamıĢ olması da çalıĢanların gerilimini
artırabilmekte; korkunun hakim olduğu dönemlerde çalıĢanlarda ekip olma duygusu
kaybolabilmekte, fikir üretmek zorlaĢabilmektedir. Yine çalıĢanlar arasındaki güven
kaybolabilmekte ve çeĢitli iletiĢim problemleri ortaya çıkmaktadır. 54
Kriz döneminde iĢletme yönetimini üstlenen yönetici veya yöneticilerin, kriz ortamına
özgü olan gerginliğe hakim olması, çatıĢma ortamını oluĢturmadan yerinde teĢhisler yapması
52
Özdevecioğlu, a.g.e, s. 106 53
Erdil, Oya, Belirsizlik Dönemlerinde Stratejik Yönetim ve Çevre, İkinci Yönetim Kongresi, D.E.Ü. İşletme Fakültesi, Yayın No:1, Kuşadası, 1994, s.216 54
Cüceloğlu, Doğan, İçimizdeki Biz, Sistem Yayınları, 5.Baskı, İstanbul, 1996, s.162
13
gerekir. Yapılan teĢhis noktalarında tatmin edici sonuçların elde edilebilirliği ön plana
çıkarılarak bu noktalar üzerinde odaklaĢmayı sağlamalıdır. 55
Özdevecioğlu’nun çalıĢmasında değindiği bir diğer nokta ise ekonomik kriz
koĢulalrında örgüt içi iletiĢimin bozulduğu hipotezidir. Bu konuda çalıĢmada Ģu sonuçlar
ortaya çıkmıĢtır.
Tablo 2: Ekonomik kriz durumunda örgüt içi iletişimin değişimi
Hipotez : Krizden etkilenme düzeyi ile örgüt iletiĢimi arasında iliĢki vardır.
Anova Testi sonucu ise 0.001 anlamlılık düzeyinde 7.594’dür. Bu durumda H0
hipotezi red edilmiĢ ve H1 hipotezi kabul edilmiĢtir.56
Krizden etkilenme düzeyi ile örgüt
iletiĢiminin niteliği arasındaki iliĢkinin arandığı iki numaralı hipotez doğrulanmıĢ
bulunmaktadır. Krizden etkilenme düzeyi arttıkça, örgüt içi iletiĢimin niteliği
bozulmaktadır.57
AraĢtırmanın sonucundan da anlaĢılacağı üzere, iĢletmeler ekonomik kriz
ortamındayken iletiĢimin kalitesi bozulmaktadır.
Krizden etkilenme düzeyi arttıkça, örgüt içi iletiĢim bozulmaktadır. Bunun en ö-nemli
nedeni, iĢletme içinde yaĢanan belirsizlikler, bilgilerin güvenilir olmaması, kiĢiler arası
çatıĢma eğiliminin artması ve üst kademe yönetimdeki strestir.58
Özdevecioğlu diğer bir hipotezinde ekonomik kriz Ģartları altında iĢletmelerde korku
ve paniğin ortaya çıkacağını öne sürmüĢtür. ÇalıĢmanın sonuçlarında çıkan veriler yazarın
hipotezini doğrular niteliktedir.
55
Titiz, İsmet ve Çarıkçı, H. İlker Krizlerin İşletmeler Üzerindeki Etkileri ve Küçük İşletme Yöneticilerinin Kriz Dönemine Yönelik Stratejik Düşünce ve Analizleri, C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 2, Sayı 1 Doç.Dr. Feramuz AYDOĞAN’ın Anısına, Adana, s.206 56
Özdevecioğlu, a.g.e., s. 108 57
Özdevecioğlu, a.g.e., s.107 58
Özdevecioğlu, a.g.e., s.111
14
Tablo 3: Kriz dönemlerinde örgüt içerisindeki korku ve panik düzeyini gösterir
Anova testi sonuç tablosu
UlaĢılan üçüncü sonuç, kriz dönemlerinde sanayi iĢletmelerinde korku ve paniğin
artmasıdır. Korku ve panik çok geniĢ anlamlı olarak düĢünülmelidir. Tasar-ruf tedbirleri
sonucu elaman çıkarılması korkusu, hata yapma korkusu, belirsizliğin neden olduğu panik,
departman yöneticilerinin yetkilerinin kısıtlanması gibi faktörler korku ve paniğini nedenini
oluĢturmaktadır. 59
2.4. Ekonomik Kriz Dönemlerinde Firmaların Örgüt Yapılarında Yaşanan
Değişimler
Bu konuda yapılan araĢtırmalar ve sonuçlarına geçmeden önce Ģunu söylemekte fayda
vardır ki, bu aĢamadaki bulgular bundan sonraki her aĢamayı etkilemektedir. Çünkü bir
sistemin iĢleyiĢi, baĢarısı ve yaĢayacağı güçlükler büyük ölçüde o sistemin kuruluĢundaki
etkenlere bağlıdır. ĠĢletmelerinde bir sistem olduğunu düĢünerek, kriz durumunda iĢletmenin
örgütsel yapısına yönelik verdiği tepkiler, örgütü oluĢturan kiĢilere ve örgütün kendisine
yönelik en büyük etkiyi yaratan faktördür.
Çukurova Üniversitesi’nde yaptıkları çalıĢmada 60
Yalçın ve Gafuroğlu iĢletmelerde
kriz ortamlarında yaĢanan yönetsel değiĢikleri açıklamak için öncelikle Ali DanıĢman’ın
eserinden faydalanarak “yönetim tipolojilerini” açıklamıĢlardır. 61
59
Özdevecioğlu, a.g.e., s.111 60
Yalçın, Azmi ve Gafuroğlu, Şahin, Ekonomik Krizlerin Küçük Ve Orta Ölçekli İşletmeler Üzerindeki Yönetsel Ve İşlevsel Etkilerini Belirlemeye Yönelik Ampirik Bir Araştırma, Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 17, Sayı 2, 2008, s.433–448, s.433 61
Danışman, Ali, Culture and Structure in Organizations: Investigating the Effects of Industry and Contextual Factors on Their Relationships Across Turkish and Canadian Firms, Doctorate Dissertation, Çukurova University, 2002
15
Tablo 4: Yapısal boyutlar ve yapısal tipolojiler
Ekonomik Kriz Dönemlerinde, Küçük ve Orta Ölçekli Firmalar genellikle içe
kapanarak kararları merkezden alma ve kontrol alanlarını daraltma (HiyerarĢik Bürokrasi)
eğilimindedirler. Tablo incelendiğinde firmaların %53,2’sinin hiyerarĢik bürokrasiyle temsil
edildiği görülmektedir. 62
YaĢanılan ağır ekonomik krizlerin iĢletmelerin yönetsel ve örgütsel unsurları üzerinde
etkili olduğu belirlenmiĢtir. Merkezi bir yapıya geçmenin kaçınılmaz olarak ifade edildiği
süreçte iletiĢim kanalları tahrip olmakta ve koordinasyon yetersiz hale gelmektedir. Özellikle
iĢletme çalıĢanlarının moral ve motivasyonunu ciddi oranda etkileyen ekonomik krizler
çalıĢanlarda psikolojik sıkıntıların yaĢanmasına neden olmaktadır. YaĢanılan tüm bu hoĢ
olmayan geliĢmeler çalıĢanların öz savunmasının artmasına sebep olmuĢtur. 63
Literatürdeki bir diğer kaynakta Selçuk Üniversitesi’nden Selçuk Öğüt makalesinde
kriz dönemlerinin iĢletmeler üzerindeki etkilerini araĢtırırken yukarıdaki sonuçları doğrular
sonuçlara ulaĢmıĢtır. AraĢtırmaya katılan iĢletmelerin % 69’u kriz sürecinde yönetsel
kararlarda merkezileĢme eğilimi olduğunu ve % 58’i personel dev-rinde bir artıĢ olduğunu
belirtmektedir. Bu bağlamda, krizin arzulanmayan etkilerinin minimize edilmesinin
güçleĢeceği ileri sürülebilir. ĠĢletmelerin % 50’si kriz durumunun örgütün zayıf yönlerinin
saptanmasına olanak sağladığını ve % 33’ü krizle mücadelede etkin stratejilerin geliĢtirilmesi
gerektiğini belirtmiĢtir. 64
62
Yalçın ve Gafuroğlu, a.g.e., s. 439 63
Yalçın ve Gafuroğlu, a.g.e., s.445 64
Öğüt, Selçuk, Küçük Ve Orta Ölçekli Sanayi İşletmelerinde Kriz Yönetimi Yaklaşımları: Tekstil Sektörü Örneği, Selçuk Üniversitesi, İİBF, İşletme Bölümü, Konya, 2005
16
Tablo 5: Kriz dönemlerinin işletmeler üzerine etkileri
Bu çalıĢmada da görülmektedir ki kriz durumlarında yönetimde belirgin bir
merkezileĢme eğilimi görülmektedir.
Kriz dönemlerinde; hızlı bilgi akıĢı zorunluluğu ve çok yönlü haberleĢme ihtiyacı
mevcut örgüt yapısını yetersiz hale getirmektedir. Bu durumda da yönetimin eksik ve yanlıĢ
bilgilerle karar alması gibi sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca iĢletmenin bilgi toplama
yeteneğinin azalması ve standart programların dıĢına çıkma zorunluluğu, karar alma ve
kontrolde merkezileĢme eğilimlerini arttırmaktadır. 65
Kararların merkezileĢmesi ile bütün
karar süreçleri güçlü bir önder veya lider tarafından yönetilmektedir. 66
Özdevecioğlu ise çalıĢmasındaki hipotezinde ekonomik kriz dönemlerinde Ģirketlerde
yönetimin merkezileĢtiğini iddia etmiĢ ve gelen cevaplarla Ģu Ģekilde bir sonuç ortaya
çıkmıĢtır.
Tablo 6: Ekonomik kriz ile yönetimde yetkilerin merkezileşmesi arasındaki
ilişkinin incelenmesi
Yukarıdaki korelasyon analizi sonucundan da görüldüğü üzere, krizden etkilenme
düzeyi ile iĢletmenin merkezi yapıya geçmesi arasında anlamlı bir pozitif iliĢki
65
Erdil, Oya, a.g.e., s.216 66
Hooshang, Kuklang (1988), Crisis Confrontation in International Management: Consequences and Coping Actions, Management International Review, 28, s.22
17
bulunmaktadır. Bu sonuç literatürdeki sonuçlarla paralellik arz etmektedir. ĠĢletmelerde
krizden etkilenme düzeyi arttıkça, kararların üst kademelerden alınması oranı
yükselmektedir.67
Özdevecioğlu çalıĢmasında anova analizine de yer vermiĢtir.
Tablo 7: Ekonomik kriz ile yetkinin merkezileşmesi arasındaki ilişkiye dair
Anova analizi sonuç tablosu
0.000 anlamlılık düzeyinde F değeri 7.156 hesaplanmıĢtır. Bu durumda H0 hipotezi
red edilmiĢ ve H1 hipotezi kabul edilmiĢtir.68
Krizlerin iĢletmeleri merkezi bir örgüt yapısına zorlamasıdır. Sanayi iĢletmelerinde
krizden etkilenme düzeyi arttıkça yetkinin merkezileĢme derecesi de artmaktadır. Bu sonuç,
yaĢanan belirsizlik veya kaos ortamında daha önce alt kademe yönetim tarafından alınan
kararların üst kademe yöneticiler tarafından alınması gerektiğinin düĢünüldüğünü
göstermektedir69
Üç çalıĢma da ortak bir noktayı göstermektedir. Öyle ki ekonomik krizden etkilenen
Ģirketler, yukarıda belirtilen sebeplerden ötürü, yönetimi hızlı bir Ģekilde merkezileĢtirmeye
çalıĢmaktadır.
2. 5. Ekonomik Krizin Çalışan Üzerindeki Etkilerinin Yönetimce Anlaşılması
67
Özdevecioğlu, a.g.e., s.106 68
Özdevecioğlu, a.g.e, s.107 69
Özdevecioğlu, a.g.e., s.111
18
ÇalıĢmamızın bu bölümünde ekonomik krizlerde oluĢan ve örgüt içerisinde insan
faktörünü etkileyen kavramlara yönetimin yaklaĢımı, algısı ve bu geliĢmeleri anlama
durumları incelenecektir.
Özdemircioğlu bundan önceki bölümlerde bahsedilen çalıĢmasında örgüt içerisindeki
iletiĢim kopukluğunu ve çalıĢanların yaĢadığı çöküntüleri de ele almıĢtır. ÇalıĢmasının
sonucunda Ģu Ģekilde bir sonuç ortaya çıkmıĢtır.
Tablo 8: Krizden etkilenme düzeyi ile örgütün diğer departmanları arasındaki
ilişkinin korelasyon analizi
AraĢtırmanın beĢinci hipotezi, krizden etkilenme düzeyi ile iĢletmenin departmanları
arasındaki iliĢkilerin düzeyi arasında iliĢki bulunduğu Ģeklindeki hipotezdir. Yapılan
korelasyon analizinde 0.01 anlamlılık düzeyinde korelasyon katsayısı –0.283 bulunmuĢtur.
Bunun anlamı, krizden etkilenme düzeyi arttıkça, iĢlet-menin çeĢitli bölümleri arasındaki
iliĢkiler bozulmaktadır.70
Tablo 9: Krizden etkilenme düzeyleri ile örgütün diğer departmanları arasındaki
ilişkinin Anova Testi sonuçları
70
Özdevecioğlu, a.g.e, s. 109
19
Yapılan Anova Testi de bu iliĢkinin anlamlı olduğunu ortaya koymaktadır. F değeri
0.000 anlamlılık düzeyinde 9.010 bulunmuĢtur. BeĢinci sonuç, kriz dönemlerinde iĢletmenin
tüm bölümleri arasındaki iliĢkilerde olumsuzluk yaĢanmasıdır. Yani, muhasebe, finansman,
satınalma, stok, pazarlama, halkla iliĢkiler veya üretim bölümleri arasındaki olumlu iliĢkiler
yerini olumsuz iliĢkilere bırakır. 71
Benzeri bulgular Cumhuriyet Üniversitesi tarafından
yapılan bir araĢtırmada da ortaya çıkmaktadır. 72
ÇalıĢma ġubat 2001 krizinde Sivas ili ve çevresindeki iĢletmeleri kapsamakta ve
aĢağıdaki sorunlar ortaya çıkmaktadır. Yöneticilerin % 40’a yakını 20 yıl ve üzerinde, % 27’si
11-20 yıl arasında, %24’ü 6-10 yıl arasında ve geriye kalanı ise 5 yıl ve daha az bir iĢ
deneyimine sahiptirler.ĠĢletmelerin ise %30’u 6-10 yıl arasında , %25’i 20 yılın üzerinde ,
%22’si 1-5 yıl arasında , %21’i 11-20 yıl arasında ve % 2’si 1 yıldan az bir faaliyet süresine
sahiptir. ĠĢletmelerin % 38’i anonim , %38’i limited , % 16’sı Ģahıs ,5’i adi ortaklık ve % 3’ü
kollektif Ģirket Ģeklindedir. Yöneticilerin % 60’ı herhangi bir yöneticilik eğitimi
almamıĢlardır.
Ankete katılan 63 yöneticiden 43’ü (%68) kriz dönemlerinde personelinde psikolojik
ve fizyolojik bir çöküntü olduğunu belirtmiĢlerdir.Buna göre yöneticilerin çoğunun kendi
personelindeki psikolojik ve fizyolojik çöküntüyü gözlemledikleri görülmektedir. 25-40 yaĢ
grubundaki 25 yöneticiden 13’ü (%52) , 41-60 yaĢ grubundaki 33 yöneticiden 27’si (%81) ile
61 yaĢ ve üzerindeki 5 yöneticinin ise 3’ü (%60) personelinde psikolojik ve fizyolojik
çöküntü meydana geldiğini belirtmiĢtir. Bu sonuç, belki de tüm çalıĢanlarda eĢ düzeyde
psikolojik ve fizyolojik çöküntü yaĢanmasına karĢın bunun farkına varmak ve önemsemek
açısından orta yaĢ grubundaki yöneticilerin diğerlerine oranla daha duyarlı olduklarını
gösterebilir. Genç yöneticiler yeterli deneyime sahip olmadıklarından, yaĢlı yöneticilerin ise
iĢe olan ilgilerinin azalmasından dolayı bu oranın daha düĢük olduğu düĢünülebilir.73
2. 6. Ekonomik Kriz ve Çalışanlar Üzerindeki Umutsuzluk ve Depresyon Etkisi
Osmangazi Üniversitesinde küresel ekonomik krizin değerlendirmesinde umutsuzluk
ve depresyon etkileri üzerine yapılan çalıĢmada çalıĢanların depresyon düzeylerine göre kriz
71
Özdevecioğlu, a.g.e., s.112 72
Öncül, M., ve diğerleri, a.g.e., s.99 73
Öncül, M., ve diğerleri, a.g.e., s.104
20
algıları, ya da baĢka bir deyiĢle ekonomik krizin çalıĢanların depresif durumları üzerine
etkilerini araĢtırmıĢlardır. 74
Tablo 10: Umutsuzluk ve depresyon düzeyleri
Tablo 11: Bireylerin Psikolojik Durumlarına Göre Krizi Değerlendirmeleri
Tablo11’de katılımcıların depresif bozukluk ve umutsuzluk açısından psikolojik
durumlar ile söz konusu kiĢilerin ekonomik krizle ilgili düĢüncelerine dair ifadeler
bulunmaktadır. Buna göre tablo incelendiğinde krizden etkilenme düzeyi ile ilgili ifadeye
depresif olamayanlar ve umutsuz olmayanların çoğu orta düzeyde etkilendi Ģeklinde görüĢ
bildirirken, depresif olanlar, umutsuz olanlar ve hem depresif hem de umutsuz olanlar
ise yüksek düzeyde etkilendi Ģeklinde değerlendirmede bulunmuĢlardır. 75
Diğer yandan, krizden yüksek düzeyde etkilenen iĢletme sahiplerinin çoğunluğunun
(yaklaĢık %60’ı) hem depresif hem de umutsuz olduğu görülmektedir. Söz konusu kiĢilerin
74
Sütütemiz, Nihal ve Okutan, Elvan ve Balaban, Özlem, Küresel Krizi Değerlendirmede Umutsuzluk ve Depresyonun Etkilerini İncelemeye Yönelik Bir Saha Çalışması, 17.Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi 21-23 Mayıs 2009, Eskiehir Osmangazi Üniversitesi İşletme Bölümü, s. 252 75
Sütütemiz ve diğerleri, a.g.e., s.253
21
gelecekte kendilerini sıkıntılı günlerin beklediğini ifade ettikleri görülmüĢtür. Bu bağlamda,
geleceğe dair kötü bir beklenti içinde olduklarını söylemek mümkündür. 76
Yapılan bu çalıĢmadan yola çıkılarak, mevcut küresel krizden küçük iĢletme
sahiplerinin büyük çoğunluğunun yüksek düzeyde etkilendiğini, iĢ hacmimin önemli derecede
azaldığını söylemek mümkündür. Bu bağlamda, bireylerin depresyon ve umutsuzluklarının bir
nedeninin de krizden etkilenme derecesi olabileceği düĢünülmektedir. 77
ĠĢ, özellikle eriĢkin yaĢam döneminde öz-yeterlilik ve öz-saygı gibi benliği düzenleyen
iĢlevler ile kendini gerçekleĢtirme için olanaklara sahip olunabilecek toplumsal yapı arasında
önemli bir köprü oluĢturması nedeniyle önemli bir belirleyicisidir. 78
ÇalıĢabilecek
durumdayken çalıĢamamak, iĢini kaybetmek ya da çalıĢma sırasında olumsuz deneyimlere
maruz kalmak doğrudan ve dolaylı karmaĢık mekanizmalarla uzun süreli stres yaĢanmasını
ortaya çıkmasına yol açarak ruh sağlığı için bozucu bir etken olabilmektedir.79
Yukarıda anlatılanlar ıĢığında ilk bölümlerde anlatılan Örgüt içerisinde stres, kaygı,
strese bağlı çatıĢmalar ve gelecek kaygıları gibi faktörlere etkisi araĢtırmalarla belirlenen
ekonomik krizlerin ciddi bir insani durum olan depresyon ve umutsuzluk konusunda da etkili
olduğunu söylemek mümkündür.
76
Sütütemiz ve diğerleri, a.g.e., s.254 77
Sütütemiz ve diğerleri, a.g.e., s.254 78
Kaya, Burhanettin, Depresyon: Sosyo-ekonomik ve Kültürel Pencereden Bakış, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, Ankara, 2008, s. 15 79
Kaya, a.g.e., s.15
22
2.7. Ekonomik Kriz ve Çalışanların Örgüt İçi Motivasyonu
AraĢtırmacılar motivasyon tanımına çeĢitli kuram ve yaklaĢımlar getirerek gerek
psikolojik, gerekse fizyolojik yorumlarla konuya açıklık getirmeye çalıĢmıĢlardır.80
Motivasyon; kiĢilerin belirli bir amacı gerçekleĢtirmek için kendi arzu ve istekleri ile
davranmaları, örgütün ve bireylerin ihtiyaçlarının tatminle sonuçlanacak bir iĢ ortamı
oluĢturularak bireyin harekete geçmesi için etkilenmesi ve isteklendirilmesi süreci veya
bireyleri onların özel bir tavırla hareket etmelerine, davranmalarına teĢvik eden kendilerinden
veya çevrelerinden kaynaklanan çeĢitli motivler topluluğu olarak tanımlanmaktadır. 81
Ekonomik krizde insan faktörü üzerinde yaĢanan değiĢimleri daha önceki bölümlerde
belirtmiĢtik. Peki bu durumda iĢletmenin sürerliliği ve verimliliği açısından oldukça önemli
olan motivasyon konusunda yapılması gerekenler nelerdir? Dirim’e göre; kriz çalıĢanlara
bütün nedenleri ile anlatılmalı, iĢletmenin krizi nasıl yöneteceği konusunda bilgi verilmeli ve
alınacak önlemler açıklanmalıdır. Yöneticiler soğukkanlı ve açık olmalıdır. Ofislerine
kapanıp, kaygılı yüzlerle çıkmaları ve kimseye bir Ģey söylememeleri çalıĢanları paniğe
sürükleyebilmektedir. En önemlisi bu çalıĢmalar yapılırken insana verilen önem ilk plana
alınmalıdır. 82
Dirim’in çalıĢmasındaki fikirleri açıkça bundan önceki bölümde belirttiğimiz
ekonomik krizlerde ortaya çıkan, korku, endiĢe ve karmaĢa gibi faktörlere yönelik çözüm
önerileri sunması açısından önemlidir.
ġüphesiz ki örgüt-çalıĢan iliĢkisinin karĢılıklı olduğu düĢünüldüğünde insan olarak
çalıĢanında ekonomik kriz koĢullarında motivasyonun sürdürülebilmesi için üzerine düĢen
sorumluluklar bulunmaktadır. ÇalıĢanların üzerine düĢen en büyük sorumluluk dayanıĢmadır.
DayanıĢma içinde yaratılan sinerji kriz döneminin daha kolay atlatılmasını sağlayacaktır. 83
Böyle durumlarda motivasyonun az da olsa düĢmesi kaçınılmazdır, fakat birlikten güç doğar
ilkesi ile örgüt kendi özünde kenetlenip bu motivasyon düĢüĢünün önüne geçmelidir.
ÇalıĢana düĢen görevler özet olarak Ģirkete ve yöneticilere güvenmeleri, birlik
beraberlik düĢüncesini korumaları, iĢimi kaybederim düĢüncesinden uzaklaĢıp ben nasıl bir
80
David G. ,Myers, Social Psychology, The McGraw Hill Inc., 1996, s. 156 81
Dirim, Cansen, Kriz Döneminde Motivasyon Teorilerinin Geçerliliği ve Bir Uygulama, Yüksek Lisans Tezi, Yıldız Teknik Universitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı, İstanbul, 2004, s.4 82
Dirim,a.g.e., s. 120 83
Dirim, a.g.e., s. 127
23
katkı yaparım düĢüncesine sahip olmaları sorumluluk bilinci ve kontrol mekanizmalarına
sahip olmalarıdır. 84
Dirim eserinde kriz dönemlerinde motivasyonun nasıl etkilendiğini bir araĢtırma ile
incelemiĢtir. Bu araĢtırmaların bulgularına göre bankacılık sektöründe faaliyet gören
iĢletmede ekonomik kriz durumunda örgüt içerisindeki insanların motivasyon konusundaki
çıktıları aĢağıda incelenecektir.
Personelin tamamı kendilerini geliĢtirmek için Ģirket içi eğitim almalarının motivasyon
açısından önemli olduğunu belirtirken kriz döneminde bu eğilimlerin değiĢmediği
gözlemlenmektedir. 85
ÇalıĢanlar iĢyerlerindeki kiĢisel mutlulukları açısından sınıflandırıldığında hiç mutlu
olmayan %16, mutlu olmayan %12, kararsız olan %40, mutlu olan %22 ve çok mutlu olan
%10’luk bir sonuca ulaĢılmıĢtır. Aynı deneklere ekonomik kriz sonrası kiĢisel
memnuniyetlerinin değiĢip değiĢmediği sorulduğunda %40 gibi önemli bir oranda iĢ
memnuniyetlerinin azaldığı görülmektedir.86
Fikirlerini açıkça ortaya koymaları konusunda kriz öncesinde daha özgür olduğunu
düĢünen %30’luk bir kitle ile karĢılaĢılmaktadır.87
DeğiĢiklik olmadığını söyleyen kitle
içerisinde üst tabaka yöneticilerin olduğunu da düĢünürsek, karar alma mekanizmalarındaki
otoriter yaklaĢımın belirgin Ģekilde arttığı fikrini edinmemiz doğrudur. Bu bulgu daha önceki
bölümlerde öne sürdüğümüz ekonomik krizlerde örgütlerin daha merkeziyetçi bir yapıya
büründükleri ve kararlara katılım oranının azaldığı yönündeki iddiamızı da doğrular nitelikte
olması bakımından önemlidir.
ÇalıĢmanın sonuçlarına gelince kriz dönemlerinde çalıĢanların motive edilmesi
gerektiği ve yönetimin bu konuya yeterince önem göstermediği çalıĢmada ortaya konmuĢtur.
ĠĢgören kriz döneminde, yönetimden daha fazla ilgi beklemektedir.
ÇalıĢanı motive eden etkenler açısından bakıldığında iĢyerinde etkin olma ve yönetim
tarafından takdir edilme isteği değiĢmemiĢtir. ĠĢ güvenliğinin motivasyon açısından en önemli
konuma geldiği bu dönemde diğer çalıĢanlardan farklı olduğunu öğrenmek çalıĢan için büyük
bir motivasyon kaynağı haline gelmiĢtir. ĠĢletme üst yönetiminin dikkat etmesi konulardan bir
84
Emmerich, Roxanne, Güç Dönemlerde Motivasyon”, Executive Excellence, Sayı 11, Subat 2002, s. 9 85
Dirim, a.g.e., s. 149 86
Dirim, a.g.e., ss. 151-152 87
Dirim, a.g.e., ss. 169-170
24
diğeri de kiĢisel geliĢim olanaklarının tanınmasıdır. Kendine yatırım yapmak her dönemde
olduğu gibi kriz döneminde de çalıĢanlar için önemli bir motivasyon faktörü olmaktadır. 88
Bu bölümden çıkacak son sonuç ise ekonomik kriz dönemlerinde Ģirketlerde yaĢanan
merkezileĢme eğilimlerinin planlanması sırasında çok önemli bir faktör olan kiĢilerin
motivasyonunun da ön planda tutulması gerekliliğidir. ÇalıĢmadaki bulgulara göre
merkezileĢme eğilimi ve buna bağlı uygulamalarla çalıĢanların kiĢisel ve iĢ motivasyonları
arasında ters orantılı bir iliĢki göze çarpmaktadır.
88
Dirim, a.g.e., ss.176-178
25
ALAN G. Tippie and David S. Kupetz, How to Avoid Eight Common Mistakes Made by
Business in Financial Crises, Outlook, Spring 1998, Sayı :66 (1)
AKTAN ve ġEN, Ekonomik Kriz: Nedenler ve Çözüm Önerileri, Yeni Türkiye Dergisi
Kriz Özel Sayısı, Cilt: II, Sayı: 42, 2001, ss. 1225-1230
ANCONA, D.G. and D. F. CALDWELL, Demograph and Design Predictors of New
Product Team Performance, Organization Science, 1992, sayı:3, ss. 321-341
ATAMAN, G., İşletme Yönetimi-Temel Kavramlar ve Yeni Yaklaşımlar, Türkmen
Kitabevi, Ġstanbul, 2001
ATATOPRAK, ġule, Türkiye’de Hükümetler Ve Ekonomik Krizler: 1963 – 2006
Dönemi, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Ġktisat Anabilim Dalı Yüksek Lisans
Tezi, Erzurum, 2007
BARTON, L., Crises in Organization: Managing and Communicating in the Heat of
Chaos, Sauth Western Pub, Cincinnati, 1993
CÜCELOĞLU, Doğan, İçimizdeki Biz, Sistem Yayınları, 5.Baskı, Ġstanbul, 1996
D’AVENDI, R.D. and H. A. SIMON., Crises and the Content of Managerial
Communications: A Study of the Focus of Attention of Top Managers in Surviving and
Failing Firms, Administrative Science Quarterly, 1990, 35. Sayı, ss. 634-657
DAVĠD G. ,MYERS, Social Psychology, The McGraw Hill Inc., 1996
DĠNÇER, Ömer, Stratejik Yönetim ve İşletme Politikası, 2. Baskı., Ġstanbul, TimaĢ
Yayınları, 1992
DĠRĠM, Cansen, Kriz Döneminde Motivasyon Teorilerinin Geçerliliği ve Bir Uygulama,
Yüksek Lisans Tezi, Yıldız Teknik Universitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, ĠĢletme Anabilim
Dalı, Ġnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı, Ġstanbul, 2004
DOOLEY, Michael P. , Model of Crises in Emerging Markets, Economic Journal, Jan
2000, Vol:110
DUTTON, J., The Processing of Crises and Non-Crisis Strategic Issues, Journal of
Management Studies, 1986, 23:501-517
26
EMMERĠCH, Roxanne, Güç Dönemlerde Motivasyon”, Executive Excellence, Sayı 11,
Subat 2002
ERDĠL, Oya, Belirsizlik Dönemlerinde Stratejik Yönetim ve Çevre, Ġkinci Yönetim
Kongresi, D.E.Ü. ĠĢletme Fakültesi, Yayın No:1, KuĢadası, 1994
EREN, E., İşletmelerde Stratejik Planlama ve Yönetim, Ġstanbul Üniversitesi Yayınları,
Ġstanbul, 1998
FĠNK, S., Crises Management: Planning for the Inevitable, American Management
Assocation, NewYork, 1986
GARTEN, Jeffrey E. , Lessons for The Next Financial Crises, Foreign Affairs, Mar/Apr ,
1999, Vol:78
GEPHART, R.P.Jr., Organization Design for Hazardous Chemical Accidents, Columbia
Journal of World Business, 1987 cilt: 22, ss. 51-58
HANK P., Maleod W.T., Urgana L., Collins English Dictionary, Ġkinci Baskı, Whilliam
Collins and Sons and Co Ltd., 1986, London
HOOSHANG, Kuklang (1988), Crisis Confrontation in International Management:
Consequences and Coping Actions, Management International Review
KAPLAN, B. , Kriz Döneminde Transformasyonel Lider Davranışlarının İşletme
Performansı Bağlamında Fırsat Yönetimine Etkisi: Bankacılık Sektöründe Bir
Uygulama, BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Konya, 2006
KAYA, Burhanettin, Depresyon: Sosyo-ekonomik ve Kültürel Pencereden Bakış, Gazi
Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, Ankara, 2008
KAYA, Vedat., Finansal Küreselleşme ve Para Krizleri: 1990–2002 Türkiye Deneyimi,
YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2005
KERNĠSKY, D. A., Proactive Crisis Management and Ethical Discourse: Dow
Chemical’s Issues Management Bulletins 1979-1990, Journal of Business Ethics, 16(8), s.
s 843-853
27
KĠESLER, S. and L. Sproull., Managerial Response to Changing Environments:
Perspectives on Problem Sensing from Social Cognition, Administrative Science
Quarterly, 1982, sayı:27, ss. 548-570
ÖĞÜT, Selçuk, Küçük Ve Orta Ölçekli Sanayi İşletmelerinde Kriz Yönetimi
Yaklaşımları: Tekstil Sektörü Örneği, Selçuk Üniversitesi, ĠĠBF, ĠĢletme Bölümü, Konya,
2005
ÖNCÜL M., TAĞRAF H., FĠLĠZÖZ B. ve Ekici S., Sivas Sanayi İşletmelerinin Şubat 2001
Ekonomik Krizine Genel Yönetsel Tepkileri, C.Ü. Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Dergisi, Cilt 4,
Sayı 1, 2003
ÖZBAKIR, G.A., İşletmelerde Kriz Yönetimi ve Uygulamadan Bir Örnek, BasılmamıĢ
Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1992
ÖZDEVECĠOĞLU, Mahmut, Krizin İşletmelerin Yönetsel Ve Örgütsel Yapısı Üzerindeki
Olumsuz Etkileri Ve Kayseri Sanayi İşletmelerinde Yapılan Bir Araştırma, Erciyes
Üniversitesi Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı: 19, Temmuz-Aralık 2002 ss.
93-114
ÖZDEVECĠOĞLU, Mahmut , Otel İşletmelerinin Ekonomik Krizden Etkilenme
Düzeyleri Ve Kriz Dönemlerinde Uyguladıkları Politikalara İlişkin Bir Araştırma,
Erciyes Üniversitesi, Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi, ĠĢletme Bölümü, 2007
ÖZGÜVEN, Ali, İktisadi Krizler, Yeni Türkiye Dergisi Kriz Özel Sayısı, Cilt: I, Sayı:41,
2001
PHĠLĠP B. Tack, Kriz Zamanı Yönetim, Ġstanbul, Ġlgi Yayıncılık, 1994
SETHI, S. P., Inhuman Errors and Industrial Crisis, Columbia Journals of World
Business, 22(01),1987, ss. 101-110
SMĠTH, Jane, Zaman Yönetimi, Ġstanbul: TimaĢ yayınları, 1998
STAW, B. M ve diğerleri. , Threat-Rigidty Effects in Organization Behavior: A
Multilevel Analysis, Administrative Science Quarterly, Sayı:26, ss.501-524
SÜTÜTEMĠZ, Nihal ve OKUTAN, Elvan ve BALABAN, Özlem, Küresel Krizi
Değerlendirmede Umutsuzluk ve Depresyonun Etkilerini İncelemeye Yönelik Bir Saha
28
Çalışması, 17.Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi 21-23 Mayıs 2009, Eskiehir
Osmangazi Üniversitesi ĠĢletme Bölümü
TĠTĠZ, Ġsmet ve ÇARIKÇI, H. Ġlker Krizlerin İşletmeler Üzerindeki Etkileri ve Küçük
İşletme Yöneticilerinin Kriz Dönemine Yönelik Stratejik Düşünce ve Analizleri, C.Ü.
Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Dergisi, Cilt 2, Sayı 1 Doç.Dr. Feramuz Aydoğan’ın Anısına, Adana
TUTAR, Hasan, Kriz ve Stres Ortamında Yönetim, Ġstanbul, Hayat Yayınları, 2000
Türk Dil Kurumu, Bilim ve Sanat Terimleri Ana Sözlüğü / İktisat Terimleri Sözlüğü
Türk Dil Kurumu, Büyük Türkçe Sözlük
TÜZ, Vergiliel Melek, Kriz ve İşletme Yönetimi, Alfa Yayınları, Ġstanbul, 1996
WAYNE L. Pines, Myths of Crises Management, Public Relations Quarterly, Fall 2000,
Vol:45
YALÇIN, Azmi ve GAFUROĞLU, ġahin, Ekonomik Krizlerin Küçük Ve Orta Ölçekli
ĠĢletmeler Üzerindeki Yönetsel Ve ĠĢlevsel Etkilerini Belirlemeye Yönelik Ampirik Bir
AraĢtırma, Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 17, Sayı 2, 2008, s.433–448
29
TABLO LİSTESİ
Tablo 1: Kriz döneminde yaĢanan yönetsel ve örgütsel olumsuzluklar
Tablo 2: Ekonomik kriz durumunda örgüt içi iletiĢimin değiĢimi
Tablo 3: Kriz dönemlerinde örgüt içerisindeki korku ve panik düzeyini gösterir Anova testi
sonuç tablosu
Tablo 4: Yapısal boyutlar ve yapısal tipolojiler
Tablo 5: Kriz dönemlerinin iĢletmeler üzerine etkileri
Tablo 7: Ekonomik kriz ile yetkinin merkezileĢmesi arasındaki iliĢkiye dair Anova analizi
sonuç tablosu
Tablo 8: Krizden etkilenme düzeyi ile örgütün diğer departmanları arasındaki iliĢkinin
korelasyon analizi
Tablo 9: Krizden etkilenme düzeyleri ile örgütün diğer departmanları arasındaki iliĢkinin
Anova Testi sonuçları
Tablo 10: Umutsuzluk ve depresyon düzeyleri
Tablo 11: Bireylerin Psikolojik Durumlarına Göre Krizi Değerlendirm