lerinin hepsinin amacı iyi bir arkeolog olmak;...

6
TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 14 l İSMMMO YAŞAM KAPAK GÜLŞEN KANDEMİR AYŞEGÜL EMİR “Sabah’ın 5.30’unda kalk- mak ne zor! Off güneş adeta ka- famızı pişiriyor. Ne zaman bitecek bu işkence… Adeta iğneyle kuyu kazıyoruz. Zaten bir aydır kazıp duruyoruz; altın dolu bir küp bile bulamadık…” Bu iç ses, kla- sik arkeoloji okuyan Seher’e ait… Seher üçüncü sınıfta oku- yor. Bu yıl ilk kez bir kazı çalış- masına katılıyor. Onun gibi her yıl binlerce arkeoloji öğrencisi kazı- lara, ‘kazı başkanı’nın izniyle ile katılıyor. Siz Seher’in içinden böylesine dertlendiğine bakmayın. Hocasına ne kadar istekli oldu- ğunu göstermek için gerekirse bir- kaç gün uyumayabileceğini bile söy lemişti. Üç yıl önce bu dün- yadan ayrılan ve bir tarih aşığı ba- basına arkeolog olacağına söz ver- memiş olsaydı onu kimsecikler bu- ralarda göremezdi… Ama biricik babasına verdiği sözü tutmalı ve dayanmalıydı. Her yıl kazı çalış- malarına katılan binlerce öğren- ci içinde Seher gibisi azdır. Katı- lanların öğrenci ve öğretim üye- Anadolu’da 30 bin yerleşim yeri toprak altında bulunuyor. Yüzey araştırmaları ve kurtarma kazıları dahil Türkiye’de 330 arkeolojik kazı çalışması devam ediyor. Türkiye’de son 10 yılda göreceli olarak kazı sayısı ve ayrılan ödenek artsa bile arkeologlar durumdan memnun değil. Özellikle de son yıllarda artan bürokrasiden yakınan kazı başkanları, adeta bir bilim adamı değil de iş adamı gibi görüldüklerinden şikayet ediyorlar. Kaza kaza bitiremedik!

Upload: others

Post on 21-Feb-2020

8 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: lerinin hepsinin amacı iyi bir arkeolog olmak; önemarchive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/51YASAM/014_19.pdfmini yaşayan Urartular’dan 10. Yüzyıldan itibaren Anadolu’ya yerleşen

TEMMUZ-AĞUSTOS 201414 l İSMMMO YAŞAM

KA

PA

K

G Ü L Ş E N K A N D E M İ RA Y Ş E G Ü L E M İ R

“Sabah’ın 5.30’unda kalk-mak ne zor! Off güneş adeta ka-famızı pişiriyor. Ne zaman bitecekbu işkence… Adeta iğneyle kuyukazıyoruz. Zaten bir aydır kazıpduruyoruz; altın dolu bir küpbile bulamadık…” Bu iç ses, kla-sik arkeoloji okuyan Seher’e ait…

Seher üçüncü sınıfta oku-yor. Bu yıl ilk kez bir kazı çalış-masına katılıyor. Onun gibi her yılbinlerce arkeoloji öğrencisi kazı-lara, ‘kazı başkanı’nın izniyle

ile katılıyor. Siz Seher’in içindenböylesine dertlendiğine bakmayın.Hocasına ne kadar istekli oldu-ğunu göstermek için gerekirse bir-kaç gün uyumayabileceğini bilesöy

lemişti. Üç yıl önce bu dün-yadan ayrılan ve bir tarih aşığı ba-basına arkeolog olacağına söz ver-memiş olsaydı onu kimsecikler bu-ralarda göremezdi… Ama biricikbabasına verdiği sözü tutmalı vedayanmalıydı. Her yıl kazı çalış-malarına katılan binlerce öğren-ci içinde Seher gibisi azdır. Katı-lanların öğrenci ve öğretim üye-

Anadolu’da 30 bin yerleşimyeri toprak altındabulunuyor. Yüzey

araştırmaları ve kurtarmakazıları dahil Türkiye’de 330

arkeolojik kazı çalışmasıdevam ediyor. Türkiye’de

son 10 yılda göreceli olarakkazı sayısı ve ayrılan ödenek

artsa bile arkeologlardurumdan memnun değil.

Özellikle de son yıllardaartan bürokrasiden yakınan

kazı başkanları, adeta birbilim adamı değil de iş

adamı gibi görüldüklerindenşikayet ediyorlar.

Kaza kazabitiremedik!

Page 2: lerinin hepsinin amacı iyi bir arkeolog olmak; önemarchive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/51YASAM/014_19.pdfmini yaşayan Urartular’dan 10. Yüzyıldan itibaren Anadolu’ya yerleşen

TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 İSMMMO YAŞAM l 15

KA

PA

K

lerinin hepsinin amacı iyi bir arkeolog olmak; önem-li bir kazı alanında başkanlık yapmak…

MEDENİYETLER BEŞİĞİAslında bu topraklarda iyi bir arkeologun ye-

tişmesi için her kaynak mevcut. Zaten birçok me-deniyetin beşiği olan Anadolu, toprak altında ne-ler saklamıyor ki… M.Ö. 1400 yıllarında impara-torluk haline gelen ve Orta Anadolu’da Kızılırmakboylarına yerleşen Hititler’den, parayı ilk kullananLidyalılara, M.Ö. 7. ve 8. yüzyılda en güçlü döne-mini yaşayan Urartular’dan 10. Yüzyıldan itibarenAnadolu’ya yerleşen Türkler’e kadar olanlarcauygarlık bu toprakların sahibi olmuş. Bu zengin ta-rih ve kültür mirasına sahip çıkmak bizlere, bu mi-rasın görünür hale gelmesi için de arkeologlara bü-yük görev düşüyor.

30 YILLIK YÖNETMELİKTürkiye’deki arkeolojik kazıların nasıl ya-

pılacağı, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Ko-ruma Kanunu’nun 35-49. maddelerinde düzen-lenmiş. Kanun’a bağlı olarak 10 Ağustos 1984 ta-rihinde 18495 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan“Kültür ve Tabiat Varlıklarıyla İlgili Olarak Yapıla-cak Araştırma, Sondaj ve Kazılar Hakkında Yönet-melik” de kazılarla ilgili detay çalışmaları düzen-liyor. Bu yönetmelik uyarınca, Kültür ve Turizm Ba-kanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür-lüğü, yerli ve yabancı bilim adamlarınca yapılmaküzere kazılara izin veriyor. Bunların bir kısmı su-altında olabildiği gibi ağırlıklı bölümü, antik kent-lerde gerçekleştiriliyor. Ören yerlerinden höyüklereeski mezarlıklardan kalelere birçok yerde arkeo-lojik kazı yapılıyor.

KAZI SAYISI ARTTITürkiye’de son 10 yılda Bakanlar Kurulu ka-

rarıyla Türk bilim adamlarının başkanlığında ya-pılan kazı çalışmaları ciddi artış gösterirken, yabancıbilim adamlarının başkanlığındaki kazıların sayı-sı aşağı yukarı aynı kalmış durumda. Örneğin 2002yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı izinli, BakanlarKurulu Kararlı Türk kazı çalışmalarının sayısı 57 iken,

Page 3: lerinin hepsinin amacı iyi bir arkeolog olmak; önemarchive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/51YASAM/014_19.pdfmini yaşayan Urartular’dan 10. Yüzyıldan itibaren Anadolu’ya yerleşen

16 l İSMMMO YAŞAM

KAPA

K

2012’de 116’ya çıkmış durumda. Yabancıların yaptığı kazılar ise son10 yılda 40 civarında seyrediyor. Bu da yabancı bilim adamlarına ar-tık eskisi gibi kazı izni verilmediğini gösteriyor. 2013 yılında Türk kazıçalışmalarının sayısı 109’da kalırken, 29 Ağustos 2014 tarihi itiba-rıyla; 117 adet Bakanlar Kurulu Kararlı Türk kazısı, 36 adet Bakan-lar Kurulu Kararlı yabancı kazı, 94 adet Türk yüzey araştırması, 14adet yabancı yüzey araştırması, 34 adet Müze başkanlığında kazı,133 adet kurtarma kazısı yapıldı. Türkiye’de kazılar daha çok Ege veAkdeniz, Güneydoğu Anadolu, Marmara ve Orta Anadolu Bölgelerindeyoğunlaşmıştır. Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgesinde çok daha azkazı bulunuyor.

Peki bu kazı ve yüzey araştırmalarına ne kadar ödenek ayrıldıdersiniz? Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in açıklamasına göreAnadolu'da geçmişin izlerinin ortaya çıkarılması için yapılan kazı vearaştırmalara 2013'te yaklaşık 43 milyon lira ödenek aktarıldı. Ba-kan Çelik, kazıların sayısı artarken kazılara ayrılan kaynağın da aynıoranda artmasını planladıklarını söyleyerek kazı sezonu öncesindearkeologları rahatlatmaya çalışsa da bu yılki net kaynağın ne oldu-ğu bilinmiyor.

‘BİZ TİcARETHANE DEĞİLİZ’Kazı sezonu üniversitelerin tatile girmesiyle başlıyor ve genelde

eylül ayı ortalarına kadar sürüyor. Bakan Çelik’in kazı sezonu öncesindeyaptığı bu açıklamanın Türkiye’deki kazı ekiplerini büyük bir sevin-ce boğmadığı belirtiliyor. Türkiye’de Bakanlar Kurulu oluru ile yapı-lan kazıların sayısı son 10 yılda ikiye katlandı ama kazılara ayrılanödenek neredeyse 20 kat arttı. Böyle olmasına rağmen konuştuğu-muz arkeologların tümü ödeneklerin yetersizliğinden yakınıyor. Amaasıl sorun ise gelen paranın harcanırken belgelendirilip muhasebe-leştirilmesi. 54 yıldır öğrenciliğinden beri kazıların içinde olduğunu

TEMMUZ-AĞUSTOS 2014

l Adıyaman Merkez Örenli Mahallesi, Perre Antik Kenti l Ağrı Patnos, Kottepe Anzavurtepel Ağrı Patnos Giriktepe Höyüğü l Bartın Amasra, Akropol l Bartın Amasra Merkez, Amasra Kalesil Bayburt Merkez, Bayburt Kalesi l Bitlis Ahlat, Saka Köyü Ören Yeri l Bitlis Adilcevaz Kaleboynu Mahallesi, Kef Kalesil Gümüşhane Kelkit Sadak Köyü, Satala Antik Kenti l Kocaeli Körfez Hereke Beldesi, Kamahane Hereke Kalesi l Konya Seydişehir Bostandere Kasabası, Vasada Antik Kenti l Mardin Merkez Oğuz (Dara) Köyü, Dara Antik Kenti l Muş Malazgirt Dolabaş Köyü, Dolabaş Höyüğü l Muş Malazgirt Bostankaya Köyü, Bostankale Höyüğü l Muş Malazgirt Konakkuran Beldesi, Konakkuran Höyüğü l Muş Malazgirt Alyar Köyü, Alyar Köyü Mezarlığıl Nevşehir Ürgüp Şahinefendi Köyü, Sobesos Antik Kentil Sivas Altınyayla Kuşaklı, Sarissal Şanlıurfa Bozova Büyükhan, Çarmelik Kervansarayı, cami, Hamam,Su Sarnıcıl Şanlıurfa Viranşehir Çimdin Kalesi Şanlıurfa 2015l Tokat Sulusaray, Sebastopolis Antik Kenti l Trabzon Akçaabat Akçakale Beldesi, Akçakale l Van Merkez Dereüstü Köyü, Aşağı ve Yukarı Anzaf Urartu Kaleleril Yozgat Merkez Yukarınohutlu Mahallesi, Mercimektepe Höyüğül Yozgat Sorgun Bahadın Beldesi, Zeynel Höyüğü Tümülüsü

2015’TE KAZI İZİNLERİNDEDEĞERLENDİRMEYEALINAcAK YENİ 25 ALAN

Page 4: lerinin hepsinin amacı iyi bir arkeolog olmak; önemarchive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/51YASAM/014_19.pdfmini yaşayan Urartular’dan 10. Yüzyıldan itibaren Anadolu’ya yerleşen

TEMMUZ-AĞUSTOS 2014

KA

PA

K

İSMMMO YAŞAM l 17

Dr. Soner ATEŞOĞULLARI / Arkeologlar Derneği BaşkanıArkeoloji ülkemize Avrupa’dan çok sonraları 19. yy’ın sonlarında girmiştir. Osmanlı dö-

neminde ilk bilimsel kazıyı, 1883 yılında Müze-i Hümayun Müdürü Osman Hamdi Bey Nem-rut Dağı’nda yapmıştır. cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk tarafından1924’den itibaren arkeolojik kazılar desteklenmiş, yönlendirilmiş, yurtdışına çok sayıda öğrenci arkeoloji alanında yetiştirilmek üzere gönde-rilmiştir. Atatürk arkeoloji ve müzecilikle yakından ilgilenmiş, cumhuriyetinilk kazılarından biri olan Alacahöyük kazılarını bizzat kendisi başlatmıştır.Atatürk cumhuriyetinin sağlamış olduğu heyecanın azalmaya başladığı,düşünsel zenginliğin, çağdaş birey olmanın gereklerinin yerine getirile-mediği görülmektedir. Bugün arkeolojinin, sadece akademik dünyaylasınırlı kaldığını ve toplumla yeterince kucaklaşamadığını görmekteyiz.Arkeologlar olarak biz ülkemizde bulunan her döneme ait kültür varlı-ğını sadece Anadolu’nun değil, tüm dünya insanlarının ortak değeri gibikabul ediyoruz. Ancak ülkemizde tüm kesimlerin konuya böyle bakma-dığını biliyoruz. Türkiye’de kazılar daha çok Ege ve Akdeniz, Güneydo-ğu Anadolu, Marmara ve Orta Anadolu Bölgelerinde yoğunlaşmıştır. Ka-radeniz ve Doğu Anadolu Bölgesinde çok daha az kazı bulunuyor. 29 Ağus-tos 2014 tarihi itibarıyla; 117 adet Bakanlar Kurulu Kararlı Türk kazısı, 36 adet Bakanlar Ku-rulu Kararlı yabancı kazı, 94 adet Türk yüzey araştırması, 14 adet yabancı yüzey araştırma-sı, 34 adet Müze başkanlığında kazı, 133 adet kurtarma kazısı yapılmıştır. Türkiye’de her yılyerli ve yabancı ekipler tarafından 330’e yakın kazı ve araştırma yapılmaktadır. Yabancılartarafından yapılan kazılar öyle hiç de abartıldığı kadar fazla değil. Türkiye’de yabancılar ta-rafından her yıl 36-40 adet kadar kazı yapılmaktadır. Türkiye’de kazılardan yılda ortalama11 bin adet eser müzelerimize kazandırılmaktadır. Bunların çoğu neredeyse bütün yıl sürenKütahya-Seyitömer gibi büyük kurtarma kazılarından gelmektedir. Anadolu’da 30 bin kadaryerleşim yeri olduğu söylenmektedir. Güneydoğu Anadolu’da yapılan Atatürk, Ilısı ve Hasankeyfgibi büyük baraj inşaatları sayesinde, birçok yeni yerleşim yeri tespit edildi. Bunların başın-da Zeugma, Göbeklitepe, Halan Çemi, Körtik Tepe, Çattepe, Hakemi Use gelmektedir. Göbeklitepe’deyapılan kazılar, insanlık tarihinin bilinen birçok gerçeğini derinden sarsmıştır.

YILDA 11 BİN ESER ÇIKARILIYOR

belirten İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakül-tesi Arkeoloji Bölümü Prehistorya Ana Bilim DalıÖğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, “Bizeticarethane muamelesi yapıyorlar. Kazı baş-kanları kazılardan çok SGK primleri, vergilerve faturalarla uğraşmak zorunda. Her harca-mayı faturalandırmak zorundasınız. Bürok-rasinin bu konuda caydırıcılığı var. Kazılar bi-lim çalışması değil de işyeri muamelesi görü-yor” diyor. Maddi zorluklar ve bürokrasinin kazıçalışmalarını boğucu hale getirdiğini belirtenÖzdoğan, şu değerlendirmeleri yapıyor: “Özaldöneminde kazı yapanların özel statüsü var-dı. Biz iki ay kazı yaparız ve işi bitirmemiz la-zım. Bu dönemde para akışının hızlı olması la-zım. Biz de herhangi bir müteahhit gibi malimevzuata tabiyiz. Kazma, kürek almak için bileüç teklif almanız lazım. Kazmayı kaybettiğinizzaman demirbaşa yeniden kazma almanız la-zım. Kazıdan çok bürokrasi ile uğraşıyoruz.”

‘BÜROKRATİK ZORLUKLAR’Arkeologlar Derneği Başkanı Dr. Soner

Ateşoğulları da Prof. Dr. Mehmet Özdoğan ileaynı görüşte. “Kazı yapmak her anlamda zorbir iştir” diyen Ateşoğulları, yaşanan sıkıntılarışöyle özetliyor: “Arkeologlar kazı ve araştırmalaryoluyla Anadolu’nun binlerce yıllık tarihine ışıktutacak bilgi ve belgeleri insanlığın kullanımınasunmaya çalışıyor. Kazılarda karşılaşılan so-runların başında bürokratik zorluklar gel-mekte. Çünkü kazı yapıyorsanız muhasebe, SGKkanunu gibi daha birçok kanun ve yönetme-liği bilmek zorundasınız. Çünkü devlet sizi birişyeri olarak görür ve tüm harcamalarınızı ka-nun ve yönetmeliklere uygun olarak yapma-nızı bekler. Kazının tozu toprağı içinde bunlarlauğraşmak hiçte kolay bir iş değil. Kazıdan çokbu işlerle ilgilenmek zorunda kalırsınız. Yeterliödenek bulamamak, iyi bir kazı evinizin ol-maması gibi sorunlarınızda olabilir tabii…”

‘ÖDENEKLER AZALDI’Türkiye’deki kazılara ayrılan ödenekler

Page 5: lerinin hepsinin amacı iyi bir arkeolog olmak; önemarchive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/51YASAM/014_19.pdfmini yaşayan Urartular’dan 10. Yüzyıldan itibaren Anadolu’ya yerleşen

TEMMUZ-AĞUSTOS 201418 l İSMMMO YAŞAM

Maliye Bakanlığı, Kültür ve Turizm Ba-kanlığı’ndan ağırlıklı geliyor. Kazı ça-lışmaları iki ayda tamamlansa da ödenekyıl içinde peyder pey yatırılıyor. Ağustostatam kazılar biterken para gelebiliyor. Böy-le olunca da kazı sezonu öncesinde kazıbaşkanları ne kadar para geleceğini netolarak bilemediklerinden bütçe yapa-mıyorlar. Bakanlık’tan kazılara ayrılanödenek 40 bin ila 60 bin lira arasında de-ğişiyor. Üniversiteler de kazılara araştırmafonlarından kaynak ayırıyor. Prof. Dr.Mehmet Özdoğan, İstanbul Üniversite-si’nden 3 yıl önce başkanlığını yaptığı kazıçalışması için 160 bin lira civarında kat-kı alırken, bunun şimdilerde 20 bin lirayaindiğini söylüyor. İl özel idareleri ve spon-sorlar da kazılara maddi destek oluyor.Lakin son yasal düzenlemeyle büyükşe-hirlerde özel idarelerin kaldırılmasındansonra birçok kazı bu yıl destek alamadı.Türkiye’de kazılara sponsor olan firma sa-yısı da yetersiz görülüyor. Sponsorlarındaha çok Helenistik gibi heykellerinağırlıkta çıktığı görselliği olan dönemleredestek vermeyi tercih ettiği belirtiliyor. Buarada yabancı kazıların kendi ödenek-lerini kendilerinin karşılamak zorunda ol-duklarını da belirtelim.

KAZI SAYISI AZKonunun uzmanlarına göre, Tür-

kiye’de kazı sayısı coğrafi ve kültürel çe-şitliliği düşünüldüğünde oldukça az.Türkiye’de her yıl yerli ve yabancı ekip-ler tarafından 330’e yakın kazı ve araş-tırma yapılıyor. Anadolu’da 30 bin kadaryerleşim yeri olduğu söyleniyor. Böyle ol-duğu düşünüldüğünde kazıların ne kadaraz olduğu görülüyor. Avrupa’da kurtar-ma kazılarına da büyük önem veriliyor.Özellikle altyapı projelerinde kurtarmakazıları yapılmadan finasmana ulaş-mak zor. Dünya Bankası kurtarma kazısı

yapılmayacak projelere kredi bile ver-miyor. Halen Bulgaristan’da bir otoyol in-şaatında 12 adet kurtarma kazısınındevam ettiği biliniyor.

İŞ BULAMIYORLARTürkiye’de üniversitelerin 100’e ya-

kın arkeoloji ve sanat tarihi bölümlerindenher yıl 4 bini aşkın öğrenci mezun olu-yor. Ancak, kültür varlıklarımızın ortayaçıkarılması, korunması ve gelecek nesillereaktarılmasında aktif görev alacak olanarkeologlar, antropologlar, sanat tarih-çiler ve restoratörlerin istihdamı konu-sunda ülkemizde ciddi sorunlar yaşanı-yor. İstanbul Üniversitesi Klasik ArkeolojiAna Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Se-def Çokay Kepçe, “Arkeologlar iş bulmaktazorlanıyor. Çeşitli kurtarma kazılarındagörev alan sayısız arkeolog olmaklabirlikte, istihdam olanakları yetersiz.Üniversitelerden mezun olmuş, ancak bukazılarda görev alamayan çok sayıda ar-keolog var” diyor. Dr. Soner Ateşoğulla-rı, mezun olup hayata atılan birçok ar-keologun hayal kırıklığına uğradığını vur-guluyor. Ateşoğulları, bu konudaki öne-rilerini şöyle dile getiriyor:

“Maalesef meslektaşlarımızın çokbüyük bir çoğunluğu, büyük bir ümitlebaşladığı mesleğinde, mezuniyet sonra-sında umutsuz ve mutsuz bir yaşamla başbaşa kalıyor. Arkeologlara meslekleriniyapabilecekleri yeni çalışma alanlarıaçılması gerekiyor. Arkeologlar Kültür veTurizm Bakanlığı ve üniversiteler dışındada iş bulabilmeli. Devlet en kısa süredebuna bir çözüm bulmalı. Ya bu kadar üni-versite açıp öğrenci mezun etmemeli, yada mezun olan bu öğrencilere yeterli işolanağı yaratmanın yolunu bulmalı.Aksi takdirde binlerce diplomalı işsizlerordusu ile mücadele etmek durumundakalacak.”

‘ARKEOLOjİDENANLAYANVEKİL OLSUN’

Erdem YÜCEL/ Arkeolog, müzeci,yazar

cumhuriyet döneminde Atatürk’ün giri-şimleriyle arkeoloji kazılarına önem verilmiş,o günden bu yana kazılar önem kazanmıştır.Başlangıçta Türk arkeologlarının olmayışındanötürü kazıları daha çok yabancı üniversiteler vearkeologlar yapmıştır. Günümüzde ise yine ya-bancı üniversitelerin arkeologlarının yanı sıraTürk üniversiteleri kazılarını yürütmekte oluppek çok antik kenti ve eseri ortaya çıkarmıştır.Kazı yapabilmek hem maddi hem de bilimselyönden bilgi ister. Günümüzde bunu yapan veyayapmak isteye birçok öğretim üyesi ve müze-ci bulunmaktadır. Bunların karşısına çıkan enbüyük engel ise yine maddiyata dayanmaktadır.

Buradaki en büyük sorun Kültür ve Turizm Bakanlığı-na gelen kişilere bağlıdır. Ne yazık ki, günümüzde ar-keoloji veya sanat tarihini bilim olarak kabul eden, bu-nun eğitimini almamış kişiler yönetime gelmeyince butür çalışmalara yeterince gelişememiştir. AyrıcaTBMM'de bu eğitimi almamış milletvekilleri olunca damecliste bütçe konuşmalarında konunun üzerine ye-terince gidilmemektedir.

Arkeoloji kazılarda özel kurumların maddi des-teği veya sponsorluk son derece önemlidir. Geçtiğimizyıllarda rahmetli Sakıp Sabancı birçok kazıları maddiyönden desteklemiştir. Türkiye'de arkeoloji kazılarınıngelişmesini istiyorsak, öncelikle bu konuda duyarlı vebilimsel yönden ağırlığı olan kişilerin bakan dahil üstgörevlere gelmesi en büyük eksikliğimizdir. Türkiye’ninbütçesine baktığımızda en az bütçeden payı Kültür veTurizm Bakanlığı almaktadır. Yıllar yılı bu hep böyleolmuştur. mecliste bir tek milletvekili bile kürsüye çı-kıp "Türkiye arkeoloji yönünden bir kültür hazinesidir.Bu konuya bütçeden onlara daha fazla pay ayıralım"dememiştir.

Page 6: lerinin hepsinin amacı iyi bir arkeolog olmak; önemarchive.ismmmo.org.tr/docs/YASAM/51YASAM/014_19.pdfmini yaşayan Urartular’dan 10. Yüzyıldan itibaren Anadolu’ya yerleşen

TEMMUZ-AĞUSTOS 2014 İSMMMO YAŞAM l 19

KA

PA

K

Prof. Dr. Mehmet ÖZDOĞAN / İs-tanbul Üniversitesi Arkeoloji BölümüPrehistorya Ana Bilim Dalı ÖğretimÜyesi

Her yıl başka bir Avrupa ülkesinde gerçekleş-tirilen Avrupa Arkeologlar Birliği Yıllık Kongresi’nin20’incisi ilk kez, 10-14 Eylül 2014 tarihleri arasındaİstanbul’da yapıldı. Ana teması “Birleştiren Denizler,Sınırlar Aşan Kültür İlişkileri” olan kongre, Kültür veTurizm Bakanı Ömer Çelik’in katıldığı açılış progra-mıyla başladı. Ben Avrupa Arkeologlar Birliği’nin Tür-kiye’den tek kurucu üyesiyim. Bu nedenle bizzat or-ganizasyonu ben yaptım. 76 ülkeden 3 bin kişi kon-greye katıldı. Birlik’in 11 bin üyesi var. Türkiye’dekiüye sayısı 20’yi geçmiyordu. Kongreye katılan Türk arkeologları üye yap-tık. Böylece bu birlikteki Türk üyelerimizin sayısı 280’e ulaştı. Dünyadakongrenin yansıması çok iyi oldu ama Türkiye’deki çarpanı sıfırdı. Ar-keolojiyle ilgili dernekleri kongreye getiremedik. Türkiye’de kazıların ol-duğu zamana denk gelmesi de katılımı biraz azalttı sanırım. Ulusal ba-

sında haberlerimiz çıkmadı. Aslında Türkiye’de ar-keolojide 4 bin yeni mezun veriliyor. Ben 54 yıldır öğ-renciliğimden beri kazı yapıyorum. Bunun 30 yılı Doğuve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki kazılarda geçti.Son 20 yıldır da Marmara ve Trakya bölgesinde kazıyapmayı tercih ettim. Halen Kırklareli Aşağı Pınar’dakazılar yapıyoruz. Anadolu’dan gelen çiftçiliğe dayalıyaşam biçiminin Avrupa’ya aktarımı üzerinde çalış-tığım için burayı tercih ettim. Türkiye’de arkeolojiy-le ilgili sıkıntılardan biri de şu. Geleneksel olarak Ya-kın Doğu ve Mezopotamya bakış açısıyla arkeologlaryetiştiriliyor. Balkanlar ve Avrupa’nın kültür tarihininfarklı boyutları var. Tek bir yöne bakmamak lazım.Neyi bilirseniz onu merak edersiniz. Dünyada halen

40 bin arkeolojik kazı devam ediyor. Sibirya’da bile birçok kazı var. Bal-kanlar ve Karadeniz bölgesindeki kazılar arkeologlarımızın ilgisini çek-miyor. Son yıllarda kazı başkanlığını akademik unvana bağladılar. Bunuyanlış buluyorum; deneyim ve bakış açısı önemli. Dünyadaki önemli ar-keologlar akademik unvana sahip değil.

TEK YÖNLÜ BİR BAKIŞ AÇISI VAR

‘ARKEOLOjİ BİR MAcERA DEĞİL’Doç. Dr. Sedef Çokay KEPÇE / İs-

tanbul Üniversitesi Klasik ArkeolojiAna Bilim Dalı Öğretim Üyesi

Türkiye’de arkeoloji oldukça önemli bir ko-numda. Ülkemizin içinde bulunduğu jeopolitik ko-numu, onu çevresindeki ülkelerden farklı bir konumasokar. Bunun temel nedeni, ülkemizde çok eski za-manlardan beri yerleşmiş kültürlerin varlığıdır; buçeşitlilik Türkiye’yi son derece önemli bir noktaya ta-şımıştır. Bence, ülkemizde arkeolojiyle ilgili temelsorunlardan biri aidiyet duygusunun tam olarak yer-leşmemiş olması. Bugün ülkemizde sayısız müze, sa-yısız ören yeri var ve ne yazık ki, buraları ziyaret edenyerli turist sayısı, yabancılara nazaran oldukça az.Bu durum aynı zamanda, ülkemizde kaçak kazıla-rın artmasına da neden oluyor ki, bu arkeolojik açıdan oldukça zarar-lı. Zira arkeoloji, sanılanın aksine, salt heyecanlı bir uğraş, bir macera

değildir. Arkeoloji, ele geçen tüm buluntuların, tümverilerin belgelendiği, incelendiği ve bilimsel açıdandeğerlendirildiği bir bilim dalıdır. Türkiye’nin dört birtarafında kazılar devam ediyor. Kazılardaki temel so-run, sorun ödenek yetersizliğidir. Bu sorun, sponsorarayışıyla çözümlenmeye çalışılıyor. Yabancı bilimadamlarının kazı yapması eleştirilmese de ben yabancıekiplerin, gerek ekipman, gerek finansal, gerekse bi-limsel anlamda fayda sağladığına inanmaktayım. Ül-kemizde en çok Almanların çalışma yapmasının ne-denlerinden biri, klasik arkeoloji olarak tanımlananve Yunan ve Roma kültürlerini ve bunların Anadolu’dakiyansımalarını inceleyen bilim dalının ilkelerini kuranlarAlmanlar olmuştur. Onların Osmanlılar dönemindenitibaren kazı çalışmaları sürmektedir. Tabii sadece Al-

manlar değil, Avusturyalılar, İngilizler, Amerikalılar, Belçikalılar, japonlarda kazılar yapmaktadır.