mealli hafiz boy evrad (yeni dizgi) -...

476
1 ١

Upload: truongnga

Post on 31-Jan-2018

262 views

Category:

Documents


3 download

TRANSCRIPT

1 ١

Hat:Abdulselam TUNÇ

Grafik Tasarım, İç Düzen ve KapakARAPÇA TASARIM EVİ

www.arapcatasarimevi.com0535 734 27 17Kaside-i Bürde

Prof. Dr. Musa YILDIZBaskı ve Cilt

1434 Hicrî - 2013 Miladîİstanbul

3 ٣

4 ٤

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ.......................................................................................7Mehmed Zâhid KOTKU (K.S.) Hazretlerinin Hayatı ..............13Kaside-i Bürde ve İmam-ı Busirî (K.S.) Hazretleri ................. 14

HERGÜN OKUNACAK EVRÂD ....................................... 17Duâ ve İşrak Namazı ile ilgili Hadîs-i Şerifler .................... 18Kur’an-ı Kerim okumaya başlarken okunacak Duâ ............... 20Yâsin-i Şerif Sûresi ................................................................. 24Salat-ı Tefriciye Duâsı ............................................................ 36Esmâ-ül Hüsnâ (Cenâb-ı Hakk’ın 99 ismi) .............................. 42Uyurken ve Sabah Kalkınca Okunacak Dualar ...................... 48

PAZARTESİ EVRÂDI ......................................................... 53Tevekkül Âyetleri .................................................................. 54Hıfz (Korunma) Âyetleri ......................................................... 687 Korunma Âyeti .......................................................................76Hasbiyallah (Allah bana yeter) Duâsı ..................................... 82Korunma Duâsı ....................................................................... 86Bürde Kasidesi (69-90) ........................................................... 92Pazartesi Günü Duâsı .............................................................. 96

SALI EVRÂDI .................................................................... 101Selamet (Kurtuluş) Âyetleri ............................................... 102Şifâ Âyetleri .......................................................................... 114İsm-i Â’zam Duâsı ................................................................ 114Besmele-i Şerife Duâsı ......................................................... 120Yâ İlâhî Duâsı ........................................................................ 122Âşıkların Reisi Veysel Karanî’nin (K.S.)Duâlarından bir kısım ........................................................... 124Hüsn-ü Hâtime (Güzel Ölebilme) ve İman Duâsı ................. 126İmanı Yenileme Duası ........................................................... 128Hüsn-ü Hâtime ve İman Duâsı .............................................. 128

5 ٥

Abdülkâdir-i Geylânî’nin Salavat Duâsı ............................... 132Nur Duâsı .............................................................................. 142Bürde Kasidesi (91-114) ....................................................... 144Salı Günü Duâsı .................................................................... 148

ÇARŞAMBA EVRÂDI ....................................................... 151Tehlil Âyetleri ...................................................................... 152Şehabeddin’in (K.S.) Duâsı .................................................. 168Hızır Aleyhisselam’ın Duâsı ................................................. 178Büyük Duâ ............................................................................ 184Esmaullah (Allah’ın İsimleri) Duâsı ..................................... 194İsm-i Celil Duâsı ................................................................... 202Bürde Kasidesi (115-137) ..................................................... 204Çarşamba Günü Duâsı .......................................................... 208

PERŞEMBE EVRÂDI ........................................................ 211Duâ Âyetleri ......................................................................... 212Peygamberimizin (S.A.V.) Duası .......................................... 250Adem Aleyhisselam’ın Duâsı ............................................... 252Hazret-i Ebu Bekr’in (R.A.) Duâsı ....................................... 256Hazret-i Ali’nin (R.A.) Duâsı ................................................ 260Hazret-i Hamza’nın (R.A.) Duâsı ......................................... 260Hazret-i Cafer-i Sâdık’ın (R.A.) Duâsı ................................. 260Bürde Kasidesi (138-161) ..................................................... 264Perşembe Günü Duâsı ........................................................... 268

CUMA EVRÂDI .................................................................. 273Hamd Âyetleri ..................................................................... 274Şükür Duâsı ........................................................................... 292Hamd Hakkında Hadîs-i Şerifler ........................................... 304Sultan Abdülkadir-i Geylânî’nin (r.a.) Duâsı ........................ 312Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ism-i şerifleri ....................... 320Ebu Bekr es-Sıddık’ın (r.a.) Kasidesi ................................... 326Bürde Kasidesi (1-23) ........................................................... 330Cuma Günü Duâsı ................................................................. 334

6 ٦

CUMARTESİ EVRÂDI ..................................................... 339İstiğfar Âyetleri ................................................................... 340Hz.Ukkaşe'nin (r.a.) Şirkten Korunmak için okuduğu Duâ .. 356Melevân (Salavat-ı Şerifeler) ................................................ 362Ya Allah Duâsı ...................................................................... 364Ashâb-ı Kirâm’ın ve bütün Mü’minlerin Duâsı ..................... 374Bürde Kasidesi (24-45) .......................................................... 380Cumartesi Günü Duâsı .......................................................... 384

PAZAR EVRÂDI ................................................................ 387Tesbih Âyetleri ..................................................................... 388Muhammed Aleyhisselam’ın Tesbihi .................................... 414Adem Aleyhisselam’ın Tesbihi ............................................. 414Nuh Aleyhisselam’ın Tesbihi ................................................ 414İbrahim Aleyhisselam’ın Tesbihi .......................................... 414İsmail Aleyhisselam’ın Tesbihi ............................................. 416İshak Aleyhisselam’ın Tesbihi .............................................. 416Yusuf Aleyhisselam’ın Tesbihi .............................................. 416Eyyub Aleyhisselam’ın Tesbihi ............................................ 418Yunus Aleyhisselam’ın Tesbihi ............................................. 418İsa Aleyhisselam’ın Tesbihi .................................................. 418Mikâil Aleyhisselam’ın Tesbihi ............................................ 420Azrail Aleyhisselam’ın Tesbihi ............................................. 420İmam-ı Â’zam Hazretlerinin Tesbihi .................................... 420İsm-i Âzâm’ı Açıklayan Duâ ................................................ 434Bürde Kasidesi (46-68) .......................................................... 446Pazar Günü Duâsı ................................................................. 450Her Günün Tesbihi .............................................................. 454

SECDE ÂYETLERİ ........................................................... 456Okuyucuya Hatırlatma (Sonsöz) ........................................ 462Tehlil Hatmi Duâsı .............................................................. 468Hâcegân Hatmi Duâsı ......................................................... 476

7 ٧

Mehmed Zâhid Kotku Hazretleri(Rahmet ullahi Aleyh)

ÖnsözHer dersime başladığım hitabımla, bu dersime “Esselâmü

aleyküm ve rahmetullah” (Allahın selâmı ve rahmeti üzerinize olsun) diyerek başlıyorum.

Aziz kardeşlerim;Peşinen belirteyim ki, Müslümanlık yalnız, ibadetle ayakta

duramaz. İslâmın beş esasını benimsemedikçe Müslüman oluna-maz.

Bu esaslardan herhangi birini bilerek terk etmek dinden çık-maya yeter. İslâm’da itikad (inanç) hiç şüphesiz ki en mühim bir konudur. “Amentü” ile ifade edilen altı esas imanın şartıdır.

İmanı takip eden ameller: Namaz, Oruç, Hac, Zekât ve Kelime-i Şehadettir ki bu şehadet, imanın dışında değil içinde-dir. Bu hususta geniş bilgi vermek, kısa ders saatleri içinde müm-kün değildir. İlmihal kitaplarını okuyup, inceleyip bilginizi artır-manızı tavsiye ederim. İslâm dini, insanın mutluluğu için değiş-mez prensipler koymuştur. Bu prensipler, geçici yani günlük de-ğil, ebedidir. Uygulandığı nisbette insan mutlu ve huzurlu olur ve mutluluğu devamlı olur.

Kişiler için mutluluk veren yüce İslâm dini, toplumları da sağ-lam ve kuvvetli hale getirir. Zira bu din içinde ahlakî değerler de vardır. Müslüman; kimseyi incitmez yani elinden ve dilinden emin olunan kişi demektir. Herkese iyilik yapar. Yemez, yedi-rir. Giymez, giydirir. Kimsenin aleyhinde bulunmaz. Varlığı ile öğünmez. Kibir, haset (kıskançlık), ucub (kendini beğenmişlik), riya (gösteriş), hırs, kin, şöhret, gazab (kızma), fitne (bozguncu-luk), fesat (ara açma) ve emsali çirkin huylardan uzak, cesur, cö-mert, mütevazi (alçak gönüllü), haline razı (kanaatkar), muhlis

8 ٨

(ihlaslı), hakkın verdiğine razı, şöhret ve gazabdan arınmış, şef-katli ve merhametli, velhasıl ahsen-i takvim (en güzel) sıfatları ta-şıyandır. Ahsen-i takvimi biraz daha açıklamaya çalışalım: Geniş mana itibariyle huy güzelliği ve olgun bir akla sahip olmak de-mektir.

Hüsn-ü zan sahibi (güzel düşünen)dir, ne aldanır ne de aldatır. Halim ve selim (yumuşak huylu), kibar, edepli, âlim (bilgili), sa-lih (güzel işler yapan), zâhid (dünyaya aldanmayan), âbid (iba-detini yapan), müttakî (Allah’tan sakınan) işte bu suretle yaratı-lan en şerefli varlıktır. Bu yaradılışa ve Yaradan’a sonsuz şükür-ler dilden düşürülmemeli... Şükrün içinde, Allah’a ibadet ve ita-at, muamelatta (alış-verişte) ve münakehatta (evlilik konuların-da) eksiksiz Allah’ın emirlerine uymak ve hakka kulluk etmek-te vardır. Bunların hiç birisini ihmal ve terk edemezsiniz. Etme-meniz dini görevinizdir. Âdemoğlu bilmeyerek Allah’ın emirleri-ne uygun olmayan hareketler yapmış olabilir. Bilinmeyenler için af dilemeli ve bilinenler içinde tevbe ve istiğfar etmelidir. Af ve tevbe-i istiğfar, yaşadığımız müddetçe ve her an yapılmalıdır.

Hem dünya ve hem âhiret mutluluğunun, Allah’ın emrine tam bir uyum ile elde edilebileceği bir an hatırdan çıkarılmama-lıdır. İslâm’da inanç, ibadet, aile yuvası kurma ve her türlü iş-lerin ne suretle yapılacağı tesbit edilmiştir. Bunun aksine hare-ket edenlerin cezaları da tayin edilmiştir. Cezaya çarptırılmamak Müslüman’ın elindedir. Bu uğurda gayret sarf etmenizi tavsiye ederim. Zira Allah’ın cezalandırması insanların cezalandırması gibi değildir. Sonu bitmeyen bir hayat vardır. Bu hayat, ya de-vamlı olarak cennet nimetleri ile devam edebilir veya cehennem ateşi ile sürebilir. Müslümanlar cennet nimetlerine adaydırlar.

Hidayet yolunu Allah bize kapatmasın. (Amin)

9 ٩

Aziz kardeşlerim!Müslüman yaşamayı, Müslüman ölmeyi ve ilelebed cennette

kalmayı Hak Teâla bize nasip etsin. Amin! Bu isteğimizin aşağı-daki duaları okuyarak, kabulünü niyaz ederim.

Bu güne kadar pek çok dua kitapları yayınlanmıştır. Ben âciz kardeşiniz, siz aziz kardeşlerime ve diğer Müslüman kardeşlerime bir hizmet olur düşüncesiyle, muhterem hocamız Ahmet Ziyaed-din Gümüşhanevî (k.s.) Hazretlerinin tertip ettiği ve bizlere emanet ettikleri ve iki bin sahifeyi tutan üç kitaptan aldığımız ve bunlara ilaveten “Buharî, Tirmizî, Câmi-üs Sâğir ve Râmuz” kitaplarından aldığımız, ve Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Hakk’ın bizlere öğretti-ği dualar; Allah’a hamd etmeye dair âyet-i kerimeler ile tehlil (La ilahe illallah) ve tevhide ait âyet-i kerimeleri, bir de bunlara ilave-ten evliyaların isimlerinin anıldığı yerlere, İlahî rahmetin ineceğin-den onları da eklemek sureti ile bu dua kitabını istifadenize sun-maktayım. Dualarınızla bizim de Hakkın rızasına ermemize sebep olursunuz. Abdest alıp tam bir ihlâs ile okuyacağınız dualarınızı Cenab-ı Hak kabul buyursun. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) şefa-atçimiz olsun. Âmin! Bu okuyacağımız Kur’an duaları, Usame (r. a.)’in Resulullah (s.a.v.) Hazretlerinin emri ile Kur’an-ı Kerim’den toparladığı yedi günlük duadır. Şöyle ki:

“Üsame (r.a.) bir zamanlar, Acemistanın İsfahan şehrine git-miş. O gün orada (Karamıta) denilen sapık bir mezhep hakimmiş. Mübarek ve muhterem Usame Hazretlerini hapse atmışlar ve sabrı tükeninceye kadar da işkence etmişler. Bir Cuma gecesi rüyasında Resul-i Ekrem (s.a.v.) hazretlerini görmüş. Resul-i Ekrem (s.a.v.) hazretleri; “Ya Usame! Kalk Kur’an-ı Kerim’i al ve ondan yedi günlük dua çıkar. Haftanın her günü için hususi bir dua belirle ve her gün o duayı oku. Muhakkak sen hapisten çıkar ve bu halinden daha güzel bir hale erişirsin. “Cuma günü için Kur’an-ı Kerim’de

10 ١٠

bulunan bütün hamd (Allah’ı övme) âyetlerini, Cumartesi günü Kur’an’daki bütün istiğfar (bağışlanma) âyetlerini, Pazar günü Kur’an’daki bütün tesbih âyetlerini, Pazartesi günü bütün tevek-kül âyetlerini, Salı günü selâmet (sıkıntılardan kurtuluş) âyetlerini, Çarşamba günü bütün tehlil (La ilahe illallah) âyetlerini, Perşem-be gününde Kur’an-ı Kerimde bulunan bütün dua âyetlerini top-lamasını ve bu duaları günü gününe okunmasını tavsiye etmiştir. O mübarek zât Peygamber efendimizin emrine uyarak bu duala-rı hazırlamış ve okumaya başlamış. Allah’ın izniyle bu duaların tesiriyle hapisten kurtulmuştur. Bundan dolayı, her kim samimi-yetle ve inanarak bu duaları okursa, mutlaka isteklerinin Allah-ü Teâlâ’nın izniyle gerçekleşeceğinden şüphe edilmemelidir. Son-ra bir çok dualar vardır ki, mesela; Abdülkâdir-i Geylânî’nin, Ahmed-i Rufaî Hazretlerinin, Hasan-ı Şazelî’nin, Muhammed Bahaeddin-i Nakşibendî Hazretlerinin ve daha nice büyüklerin hazırladıkları günlük ve haftalık dualar vardır. Fakat bu yedi gün-lük Kuran Evrâdı (duaları) gibi büyük bir dua kitabı meydana ge-tirmenin imkânı yoktur. Onun için bunun kıymetini iyi bil ve her günkü duayı, günü gününe oku, niyetini iyi tut. Cenab-ı Hak se-nin ihtiyaç duyacağın her şeyi bilir ve sana mükafatını da verir.

Yeter ki sen her daim onun yolunda ol, emirlerine itaat et ve ya-saklarından da uzak ol. Sonra emirlerini ve yasaklarını iyi öğren ve mutlaka etrafındaki insanlara ve özellikle komşularına bunla-rı öğretmeye çalış. Bunu yapmadığın takdirde hakkın yolunda ol-mazsın. Bunu da iyi bilesin. Bu da Hazret-i Peygamberin (s.a.v.) tavsiyeleridir. Bunu da Ahmed bin Hanbel’in Müsned’inde zikre-dilen, Usame b. Zeyd’in (r.a) hadîslerinden öğrenmekteyiz. Ay-rıca hepimizin bildiği bir âyet-i kerime vardır, meâlen şöyledir: “Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.” (66/Tahrim 6) Yani insanların evvela kendileri-ni, sonrada kendi yakınlarını dünya ve âhiret ateşinden kurtarma-ya çalışması başlıca görevlerinden olmakla beraber, çocuklarını

11 ١١

güzelce öğretip, Allah’ın ve Resulünün emirlerini güzelce tutma-sı, yine Allah’ın yasaklarını ve günahları bilip onlardan kaçması;

ailesini, yakınlarını, dost ve arkadaşlarını, özellikle de komşula-rını kendisinin yaptığı hayırlı şeyleri yapmaya, günah ve yasak şeylerden kaçındırmaya çalışması zorunlu vazifelerimizdendir. Çünkü Müslümanlık nasihatle ayakta durur denilmiştir. Şu hal-de cehennemin ve dünyanın azabından hem kendini, hem de baş-kalarını kurtarmak her Müslüman’ın görevi değil midir? Bu oku-duğumuz duaların, yaptığımız ve yapacağımız bütün ibadetlerin Allah’ın huzurunda kabul olabilmesi için günahlardan tamamıy-la sıyrılıp kurtulmak gerekir. Kötü huylar bu günahlardan hiç de aşağı değildir. Mesela; bir eşkiyâ dağda yol keser, hırsızlık yapar para kazanır, bir diğeri de şehirde oturduğu yerde seni lafıyla kan-dırıp paralarını kolaylıkla alır. Şimdi bunların ikisi de eşkıya, biri gizli biri de aşikâr. İkisi de birbirinden tehlikeli. İşte günahlar da böyle, birisi aşikâr günah: Zina, kumar, adam öldürme gibi, diğeri: Kibir, gösteriş, kıskançlık ve sair gizli günah. Bunların hepsinden sakınmak ve kaçınmak nasıl gerekli ise ibadetlerin kabul edilme-si için de mutlaka bütün büyük ve küçük günahlardan, bütün kötü huylardan ve günahlardan, hele de para sevgisinden (kendini kur-tar da göreyim seni) kaçınmak lazımdır. Allah hepimizi korusun. İnsan para sevgisine ve günaha kapılınca artık gözleri perdelenir. Hakkı görmez olur. İşte o zaman farkında olmadan doğruya yan-lış, yanlışa da doğru dedikleri artık hepimizin gözü önünde mey-dana gelen hadiselerdendir. Onun için aziz ve muhterem karde-şim! Bu duaları güzelce oku, ibadetlerini de yap, sonra da günah-lardan hem kendin kaç, hem de başkalarını kaçındır. Müslüman-lık ancak böyle yaşar. Müslümanlıkta buna “Emr-i bil ma’ruf, nehy-i anil münker” (iyiliği emretmek kötülükten sakındırmak) denir. Müslümanlığın can damarıdır, iyiliği emretmek kötülükten sakındırmak.

12 ١٢

Sonra ikinci kısımda ise Peygamber Efendimizin (s.a.v.) mü-barek ağızlarından duyulmuş olan dualar vardır ki bunlar hepi-mizin baş tacıdır. Bunlara ek olarak başka dualar da vardır. Biz-leri duadan unutmamanıza vesile olur ümidiyle sizlere takdim ediyoruz. Hak Teâla cümlemizden ve cümlenizden razı olsun. Ebu Bekir Sıddık Hazretlerinin (r.a.) yukarıda bahsettiğimiz Âyet-i kerime hakkında söyledikleri meşhurdur. İnsanın gerek kendisini ve gerek diğerlerini ateşten koruması ve kurtarması, ancak cihad ve cihada yardım ile olacağından kimsenin şüphesi yoktur. Cihaddan ve ona yardımdan kaçmak, hem İslâmın yok olmasına sebep olur, hem de cehennemin içine düşülmüş olma-sına sebep olur. Cihadın mutlaka kâfirlere karşı yapılması da şart değildir. Düşman ve kâfirler ile yapılan cihada küçük cihad denildiği bilinmektedir. Asıl cihad, örnek bir Müslüman oldu-ğumuzu tüm dünyaya göstermeye çalışmaktır.

Onun için aziz kardeşim, sana sözlerimi tekrar edeyim: Müs-lümanlık bir taraftan ibadet etmek diğer taraftan da yasak ve gü-nahlardan kaçmaktır. İşte bunları öğren ve mümkün olduğu ka-dar her müslümana da öğretmeye çalış. Yalnız ibadetle kulluk tamam olmaz. Her hâl ü kârda hem ibadet, hem inanç, hem ev-lilik ve hem de alış-verişte Müslüman usulünden ve yolundan dışarı çıkma ve bunu her Müslümana söylemekten de çekinme vesselâm. Zira dua “Muhhu’l-ibadeh” (ibadetin özü) yani kulun Allah-ü Teâlâ’ya yalvarıp yakarmasıdır ki, kulun Hakka bu ka-dar yakın olduğu başka bir hal yoktur. Bu da Cenab-ı Hakk’ın en sevdiği haldir ki, kulunu bu halde ümitsiz ve üzüntülü bırak-maz. Elbette ve elbette isteklerini fazlasıyla verir. Sen de bun-dan habersiz kalma. Senin kendi uydurduğun dua, dua değil, asıl dua Hakkın sana öğrettiği Kur’an lafızlarıdır. Sen bu duala-rı canı gönülden oku ve bizleri de dualarından ayırma.

13 ١٣

Bu evradı Hazırlayan MEHMET ZÂHİD KOTKU Hazretlerinin (K.S.)

Kısa Hayat HikayesiHoca Efendi, Miladî 1897 (Rumi 1313) yılında Bursa’da doğdu. Ai-

lesi, 1883’de (Rumî 1297) Kafkasya’dan Bursa’ya göç eden Müslü-manlardandır. Seyyid ve ehl-i tarik bir zat olan babası İbrahim Efen-di, 1929 yılında 76 yaşında Bursa’nın İzvat Köyü’nde vefat etmiştir. Babası Onu: “Oğlum Mehemmed” diye çağırırmış. Soyadı “müteva-zi” (alçak gönüllü) anlamındadır. Annesi Sabire Hanım, 1900 yılında Bursa’da vefat etmiştir.

Okuluna devam ederken Birinci Cihan Harbi nedeniyle 1916’da 19 yaşında askere alındı ve çeşitli cephelerde görev yaptı. 10 Temmuz 1919’dan itibaren askerlik görevine İstanbul’da 25 K 30 şubede yazıcı olarak devam etti. Hatıra defteri kayıtlarından Mart 1922 tarihinde hala bu görevde olduğu anlaşılmaktadır.

İstanbul’da bulunduğu yıllarda dini toplantı, ders ve vaazların sü-rekli katılımcısı idi. 16 Temmuz 1920 günü Cuma namazını Ayasofya Camii’nde kıldıktan sonra Gümüşhaneli Tekkesine giderek Şeyh Ömer Ziyaeddin Efendi’ye intisab etti.

Onun 18 Kasım 1921’de vefatı üzerine irşad makamı olan Tekirdağ-lı Mustafa Feyzi Efendi mürşidliğinde tasavvufî eğitimine devam eyle-di. Defalarca halvete girdi. Seyr-ü sülukunu tamamladı.

1924 yılında 27 yaşında hilafet namesini ve Râmuz-ül Ehâdîs, Hizb-i Azam, Delail-i Hayrat ve Kaside-i Bürde icazetnamelerini aldı. Bu süre zarfında hafızlığını da tamamladı. Hocasının işareti üzerine muhtelif kasaba ve köylerde dini hizmetler ifa etti.

30 Kasım 1925 tarihli kanunla Tekke ve zaviyelerin kapatılmasın-dan sonra Bursa’ya döndü ve evlendi. 1929 senesinde babasının ölü-mü ile boşalan İzvat Köyü İmam-Hatipliği görevine başladı. Burada 16 sene kadar hizmet ettikten sonra 1945 senesinde Bursa’da Üftade Ca-mii imamlığına atandı. Bu görevi 1952 yılına kadar devam etti. 1952 senesinde Abdülaziz Bekkine Efendi’nin vefatı ve bağlılarının sürek-li istekleri üzerine İstanbul Çivicizade Camii İmam-Hatipliği görevi-ne tayin oldu. Bu meyanda Zeyrekteki Ümmü Gülsüm Mescidi İmam Hatipliği görevini de ifa etti. 1 Ekim 1958 de Fatih İskenderpaşa Camii İmam Hatipliği görevine atandı. 13 Kasım 1980 (5 Muharrem 1401) Perşembe günü 83 yaşında vefatına kadar 22 sene bu göreve devam etti. 14 Kasım 1980 Cuma günü Süleymaniye Camii’nde kılınan ce-naze namazından sonra Kanuni Sultan Süleyman Türbesi Hazinesin-de kendisinden feyz aldığı hoca ve üstadlarının yanındaki istirahatga-hına defn oldu.

14 ١٤

KASİDE-İ BÜRDE VE İMAM-I BUSİRÎ (K.S.) HAZRETLERİ

Kaside-i Bürde’nin yazarı, Muhammed bin Said bin Hammad bin Abdullah el-Busirî’dir (k.s.). Babasının Mısır’ın Busir kar-yesinden olması münasebetiyle bu ismi almıştır. Hicrî 608 (1212 M.) de doğmuş ve Hicrî 696 (1296 M.) Mısır’ın İskenderiye şeh-rinde vefat etmiştir. Halen türbesi de oradadır. Büyük bir şairdir. Fesahat ve belagatta eşsizdir. Bir rivayete göre Mısır’da vezirlik de yapmıştır. İlk önceleri şiir ve başka uğraşılarla ilgilendiğini Kaside-i Bürde’nin 140. beytinde şöyle ifade eder:

O’na övgü ile hizmetim; Olsun vesile affınaŞiirle ve boş işlerle, geçmiş ömrün günahınaMısır sultanlarının yakınları arasına girdikten sonra güzel şi-

irleriyle onları öven, düşmanlarını da hicv eden pek çok şiir yaz-mıştır. Bir gün evine giderken yolda rastladığı güzel yüzlü yaş-lı bir zat ona: Ya Busirî! Bu gece rüyanda Resulullah’ı gördün mü? diye sorar. İmam-ı Busirî:

- Hayır görmedim! diye cevap verir. Bu muhavereden son-ra o yaşlı zat başka bir şey söylemeden ayrılır. Ne var ki İmam-ı Busirî’nin gönlüne, o anda Hazret-i Peygamber’in aşk ve mu-habbeti düşer. O gece, rüyasında Hazret-i Peygamberi görür ve içinin neşe ve huzurla dolduğunu fark ederek uyanır. Bunun üze-rine Peygamber Efendimizi (s.a.v.) medh eden ve nice peygam-ber aşıklarını muhabbet deryasında yıkayan Mudariyye, Hem-ziyye gibi bir çok medhiyeler yazar. Kaside-i Bürde’nin 149. beytinde bunu şöylece dile getirir:

Düşüncemi övgüsüne, yönlendirildiğimden beri,Başı darda her insana, O Resulü buldum hami.Daha sonraki yıllarda vücudunun yarısı felç olur. Yürüye-

mez ve hareket edemez duruma düşer. İşte o zaman bu Kaside-i Bürde’yi yazıp bununla Cenab-ı Hakk’tan şifa dilemeye yönelir. Kasideyi bitirdiği gece rüyasında Hazret-i Peygamber’i görür ve Kasideyi Peygamber Efendimize okur. Tamamı 161 beyitten iba-ret bulunan Kaside’nin 51. Beyti’nin birinci mısraını

15 ١٥

- Hakkında ilmin son hükmü; “O da bir insandır ancak.” ola-rak okuduktan sonra ikinci mısrasını hatırlayamayarak takılır ka-lır, Bunun üzerine Resul-ü Ekrem Hazretleri: Oku ya İmam! diye buyurur. İmam-ı Busirî:

- İkinci mısrayı hatırlayamadım ya Resulallah! der. Bunun üzerine mucize içinde mucize olmak üzere Peygamber Efendi-miz:

Yaratmıştır O’nu Allah, en hayırlı kul olarak” şeklinde ikin-ci mısrasını ikmal buyurarak beyti tamamlar. Kasidenin tama-men okunmasından sonra Resulullah mübarek elleriyle İmam-ı Busirî’nin felçli uzuvlarını mesh eder. Ne derin muhabbetin ese-ridir ki, İmam-ı Busirî uyandığı zaman hastalığının zail olduğu-nu görüp Allah’a şükreder.

O gecenin sabahında sıhhatine kavuşmuş olarak ve sürur için-de camiye giderken yolda Şeyh Ebu’r-Reca Hazretleri’ne rastlar. Ebu’r-Reca ona:

- Ya Busirî! Fahr-i Alemi övdüğün kasideyi getir! der. İmam-ı Busirî: “Resulullah (A.S.M.) Efendimizi övdüğüm kasidelerim pek çok hangisini istiyorsunuz?” diye sorunca Şeyh Ebu’r-Reca:

Gönül yakan o hasret mi? Selemdeki komşuları,Gözünden akan yaşlara, karıştırıyor kanları.Diye başlayan kasideyi istiyorum. Çünkü sen onu

Peygamber’in (s.a.v.) huzurunda okurken işittim ve Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) çok memnun olduğunu gördüm de. Bu ka-sideyi daha hiç kimsenin duymadığını bilen İmam-ı Busirî hay-retler içinde kalır.

161 kıt’adan meydana gelen Kaside-i Bürde on bölüm üzere düzenlenmiştir.

1-12 ...............Hz. Peygamber’e (s.a.v.) duyulan aşk ve özlem13-28 .............Nefsin kötülüğü ve terbiye edilme gereği.29-58 .............Hz. Peygamber’e (s.a.v.) övgü59-71 .............Hz. Peygamber’in (s.a.v.) doğumu.72-87 .............Hz. Peygamber’in (s.a.v.) mu’cizeleri88-104 ...........Kur’an-ı Kerim’in üstünlük ve erdemleri.

16 ١٦

105-117 ..........Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Mi’racı118-139 ..........Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Cihadları140-151 .........Hz. Peygamber’den (s.a.v.) şefaat dileme.152-161 .........Allah’a yakarış ve dua.

Kaside-i Bürde Haftalık vird olarak şu şekilde okunmaktadır:1-23 ...............Cuma Günü24-45 .............Cumartesi Günü46-68 .............Pazar Günü69-90 .............Pazartesi Günü91-114 ............Salı Günü115-137 ..........Çarşamba Günü138-161 .........Perşembe Günü

Kasidenin altında çizgi bulunan duraklarında birer defa, çiz-ginin yanında 3 rakamı bulunan duraklarında 3 er defa, Kaside-nin her günkü kıraatının en sonunda ise birer defa olmak üzere;

Mevlaya Salli ve Sellim daimen ebedaAla Habibike hayril halki küllihimiVeya bunun Türkçe anlamı olanSonsuz salat ve selamlar, eyleriz Mevlam daimaBütün yaratılanların en üstünü Habibinebeyti okunacaktır.

17 ١٧

Bu kısımhergün

okunacaktır.

18 ١٨

ء عا ادل ائل االحاديث ىف فض

:

٦٠ ـ ا : اد ل ا دة. ا ء ـ ا :

م ان ء د ا ـ د ا ا ء ا:

رض ات وا ر ا و د ا و ح ا ء ا:

ة ح ا ء وا ح ا ء ا. ح ا ة وا

: ا ا

ة و ر ا و ا ل ا ق ر .

Hergün Okunacak Evrâd

19 ١٩

Dua ve işrak namazıyla ilgili hadisi şerifler.Bera bin Azib’den (r.a.): Resulullah Sallallahü Aleyhi

Vesellem şöyle buyurdu: “Dua ibadettir. Çünkü Allah-ü Teâlâ şöyle buyuruyor:

“Bana dua edin ki Ben de size icabet edeyim (karşılık vere-yim.)”. (Mü'min 60)

Ebu Musa’dan (r.a.): Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesel-lem şöyle buyurdu:

“Dua, Allah-ü Teâlânın askerlerinden bir ordudur ki ka-çınılmaz kazayı bile önleyebilir.” (İbn Hibban ve Deylemî)

Hazret-i Ali’den (r.a.): Resulullah Sallallahü Aleyhi Ve-sellem şöyle buyurdu:

“Dua, müminin silahı, dinin direği, göklerin ve yerin nu-rudur.” (Ebu Ya’la ve Hakîm)İbn-i Abbas’dan (r.a.): Resulullah Sallallahü Aleyhi Ve-

sellem şöyle buyurdu: “Dua rahmetin anahtarı, abdest namazın anahtarı, namaz

da cennetin anahtarıdır.” (Deylemî)Enes’den (r.a.): Allah’ın Nebi’si Sallallahü Aleyhi Vesel-

lem şöyle buyurdu: “Her kim sabah namazını cemaatle kılar, sonra oturup

güneş doğuncaya kadar Allah’ı zikreder ve iki rekat (işrak) namazını kılarsa kendisine tam bir hac ve umre sevabı veri-lir.” (Üç defa “tam” buyurdu).

Allah’ın Resulü doğru söyledi.

Dua Hakkında

20 ٢٠

﷽ ر ل ا ـ و ا ا ز رى ا ء ى و را وا و ى وارز و و و

ـ ا ر وا ـ اف ا وا ء ا آر ا وآ و ا

ن ا ر أ و ء ا آن اءة ا ـ دمحم ا ء و ا وروح ل و ب ا ط وا ن ا د و ا ات

ن ء ا ان و ا ة ت وا ر ا ور ا ا ا أر ء ا و

رب ا واHergün Okunacak Evrâd

اء يقرا قبل تالوة القران الكرمي ع هذا ادل

21 ٢١

KUR'AN-I KERİM OKUMAYABAŞLARKEN OKUNACAK DUA

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla“Ey Allah’ım! Sen O (Kur’anı) hak ile indirdin, O da hak

ile indi. Allah’ım! Kur’an’a olan bağlılığımı, düşkünlüğü-mü artır, onu gözüme nur, kalbime şifa kıl.

Ey Allah’ım! Onunla dilimi süsle, onunla yüzümü güzel-leştir, onunla bedenimi kuvvetlendir.

Sana itaat ederek gecenin ve gündüzün belli saatlerinde onu okumayı bana nasip et.

Beni, peygamber (s.a.v.) ve O’nun en hayırlı yakınları ile haşret.

Rahman (olan Allah)’ın rızası için, iman ehlinin kabirle-rinin nurlanması için, bütün peygamberlerin efendisi, güne-şi, Resullerin ay ışığı olan, Efendimiz Muhammed (s.a.v.)’in ruhu için, şeytanın kovulması, günahların silinmesi, tövbe-lerin kabulü, derecelerin yükselmesi, cehennem ateşinden kurtuluş için, iman üzere kalmak ve Rahmana kavuşmak için Kur’an okumaya niyet ettim.

Ey Merhametlilerin en merhametlisi!(Rahmetinle dualarımı kabul et.)Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.”

Kur'an-ı Kerim Okumaya Başlarken Okunacak Dua

22 ٢٢

ت ا رض و ات وا ا ي ا اي ا ن ١ وا ا ر وا

ا ه وا ا رض ا ات و ا ا ون ٢ و

ن ٣ و و ﷽

دة وا ا ا ا ي ا ا ا ا ي ا ا ٢٢ ا ا

ر ا ا ا م ا وس ا ا ا ا ا ن ٢٣ ن ا ا

ء ا ا ر رئ ا ا ٢٤ ا ا رض و ات وا ا

Hergün Okunacak Evrâd

23 ٢٣

Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım.Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı

var eden Allah’a mahsustur.(Bunca âyet ve delillerden) sonra kâfir olanlar (hala put-

ları) Rab’leri ile denk tutuyorlar. Sizi bir çamurdan yaratan, sonra bir ömür (bir yaşama süresi) takdir eden ancak O’dur. Bir de O’nun katında belirlenmiş bir ömür vardır.

Siz hala şüphe ediyorsunuz. O göklerde de, yerde de (var olan) Allah’tır. Gizlinizi, açığınızı bilir. (Hayır ve şerden) ne kazanacağınızı da bilir.” (6/En’am Sûresi 1-3)

Rahmân ve Rahîm Olan Allah'ın adıyla“O, öyle Allah’tır ki, O’ndan başka tanrı yoktur. Görülme-

yeni ve görüleni bilendir.O, esirgeyendir, bağışlayandır. O, öyle Allah’tır ki, kendi-

sinden başka hiçbir tanrı yoktur.O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, selâmet ve-

rendir, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üstün-dür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır.

Allah, müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzeh-tir. O, yaratan, var eden, şekil veren Allah’tır.

En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanlar O’nun şanını yüceltmektedirler.

O, azizdir, hikmet sahibidir.” (59/Haşr Sûresi 22–24)

Hergün Okunacak Evrâd

24 ٢٤Yâ-sîn Sûresi

﷽ ٣ ا ا ٢ ا ان وا ١ ر ٥ ا ا ٤ اط ل ا ن ٦ ؤ ا ر ا ا ا ا ن ٧ ا ا و ن ٨ ن ذ ا ا ون ٩ ا و ا ن ١٠ ر ام ر ءا اء وه ا و ا ا ر ا و يت ا ا ١١ وا ة ١٢ م ا ه ا ء و ر وا ا

25 ٢٥

YASİN SÛRESİ

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.

1.Yasin,

2.Hikmet dolu Kur’an hakkı için,

3.Sen şüphesiz peygamberlerdensin.

4.Doğru yol üzerindesin.

5.(Bu Kur’an) üstün ve çok merhametli Allah tarafından indi-rilmiştir.

6.Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir.

7.Andolsun ki onların çoğu gafletlerinin cezasını hak etmiş-lerdir. Çünkü onlar iman etmiyorlar.

8.Biz, onların boyunlarına halkalar geçirdik. O halkalar çene-lere kadar dayanmaktadır. Bu yüzden kafaları yukarı kalkıktır.

9.Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları kapattık, artık göremezler.

10.Onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, inanmaz-lar.

11.Sen ancak zikre (Kur’an’a) uyan ve görmeden Rahman’dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini, bir mağfiret ve gü-zel bir mükâfatla müjdele.

12.Şüphesiz ölüleri ancak biz diriltiriz. Onların yaptıkları her işi, bıraktıkları her izi yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) sayıp yazmışızdır.

Yâ-sîn Sûresi

26 ٢٦

ن ا ء اذ ا ب ا ب وا ز ا ا ار اذ ١٣ ا ا ا ن ١٤ ا ا ا ا ن ١٥ ا ا ان ء ا ل ا وغ ا ا و ن ١٦ ا ا ر ا ا ا ١٧ ا ئ ا ١٨ ا اب و ا ء و ن ١٩ م ا ذ ائ ٢٠ ا ا ا م ل ر ا و ون ٢١ و ا ا ئـ ا ا دو ءا ن ٢٢ وا ي ا ا ئـ ا دن ان ا ا ا ٢٤ ل اذا ا ون ٢٣ و ل ا اد ن ٢٥ ٢٧ ا و رىب ن ٢٦

Yâ-sîn Sûresi

27 ٢٧

13.Onlara şu şehir halkını misal getir: Hani onlara elçiler gel-mişti.

14.İşte o zaman biz, onlara iki elçi göndermiştik. Onları ya-lanladılar. Bunun üzerine üçüncü bir elçi gönderdik. Onlar: “Biz size gönderilmiş Allah elçileriyiz!” dediler.

15.Elçilere dediler ki: “Siz de ancak bizim gibi birer insansı-nız. Rahman, herhangi bir şey indirmedi. Siz ancak yalan söylü-yorsunuz.”

16.(Elçiler) dediler ki: “Rabbimiz biliyor, biz gerçekten size gönderilmiş elçileriz.”

17.“Bizim vazifemiz, açık bir şekilde Allah’ın buyruklarını size tebliğ etmekten başka bir şey değildir” dediler.

18.(Bunun üzerine onlar:) “Doğrusu siz bize uğursuz geldi-niz. Eğer bu işten vazgeçmezseniz, andolsun sizi taşlarız. Ve biz-den size mutlaka fena bir kötülük dokunur, ” dediler.

19.Elçiler şöyle cevap verdi: “Sizin uğursuzluğunuz sizinle beraberdir. Size nasihat ediliyorsa bu uğursuzluk mudur? Bila-kis, siz aşırı giden bir milletsiniz.”

20.Derken şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. “Ey kavmim! “Dedi,” bu elçilere uyunuz.”

21.“Sizden herhangi bir ücret istemeyen bu kimselere tabi olun, çünkü onlar hidayete ermiş kimselerdir.”

22.“Bana ne olmuş ki, beni yaratana ibadet etmeyecekmişim! Hâlbuki hepiniz O’na döndürüleceksiniz.”

23.“O’ndan başka tanrılar mı edineyim? O çok esirgeyici Al-lah, eğer bana bir zarar dilerse onların (putların) şefaati bana hiç-bir fayda vermez ve onlar beni kurtaramazlar.”

24.“İşte o zaman ben apaçık bir sapıklığın içine gömülmüş olurum.”25.“Şüphesiz ben, Rabbinize inandım, beni dinleyin.”26-27- Gir cennete! denildi. “Keşke, dedi, Rabbimin beni bağışla-

dığını ve beni ikrama mazhar olanlardan kıldığını kavmim de bilseydi.

Yâ-sîn Sûresi

28 ٢٨

و ء ا ه ا و ذا ة وا ا ان ٢٨ ل ر د ا ة ون ٢٩ ا وا ا ن ٣٠ ؤ ا ا وان ن ٣١ ا ا ون ا ا ا رض ا وا ون ٣٢ و ن ٣٣ وان ٣٤ ا و ب وا ت ون ٣٥ ا ا و ه ا و رض ا زواج ا ي ا ن ا وا ن ٣٦ و ا ي وا ن ٣٧ ذا ر ا زل ه ر وا ٣٨ ا ا ذرك ان ا ٣٩ ا ن د ن ٤٠ و ر ا ا و ا

Yâ-sîn Sûresi

29 ٢٩

28- Biz ondan sonra, onun milletini helak etmek için üzerleri-ne gökten herhangi bir ordu indirmedik ve indirecek de değildik.

29- (Onları helak eden) korkunç sesten başka bir şey değildi. Birdenbire sönüverdiler.

30- Ne yazık şu kullara! Onlara bir peygamber gelmeye gör-sün, ille de onunla alay etmeye kalkışırlar.

31- Müşrikler görmüyorlar mı ki, onlardan önce nice kavimle-ri helak ettik. Onlar tekrar dönüp de bunlara gelmezler.

32- Elbette onların hepsi (kıyamet gününde) karşımızda hazır bulunacaklar.

33- (Bu hususta) ölü toprak onlar için (önemli) bir delildir. Biz ona yağmurla hayat verdik ve ondan taneli bitkiler çıkardık. İşte onlar bunlarla beslenmektedirler.

34- Biz, yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri, üzüm bağları yarattık ve oralarda birçok pınarlar fışkırttık.

35- Ta ki, onların meyvelerinden ve elleriyle bunlardan imal ettiklerinden yesinler. Hala şükretmeyecekler mi?

36- Yerin bitirdiklerinden, insanların kendilerinden ve henüz mahiyetini bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan (Allah) bütün eksiklerden münezzehtir. Allah’ı tesbih ederim.

37- Gece de onlar için bir ibret alametidir. Biz ondan gündüzü sıyırıp çekeriz de onlar karanlıklara gömülürler.

38- Güneş, kendisi için belirlenen yerde akar (döner). İşte bu aziz ve âlim olan Allah’ın takdiridir.

39- Ay için de, bir takım menziller (yörüngeler) tayin ettik. Nihayet o, eğri hurma dalı gibi (hilal) olur da geri döner.

40- Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzerler.

Yâ-sîn Sûresi

30 ٣٠

٤١ و ن ا ا ذر ا وا ن ٤٢ وان ا و ر ا ٤٣ ون و و ا ا ا ٤٤ واذا ا ا ر ت ا ا و ن ٤٥ ا رز ا ا واذا ٤٦ ا ء ا ا ا ا وا ل ا ان ا ا ن ٤٧ و ل ا ان ا ة وا ون ا ٤٨ د ا ا و ن ن ٤٩ و ا اث ا ذا ر ا و ن ٥٠ ۔ و ا ن ٥١ ر ا ان ن ٥٢ ا ق و ا و ا م ون ٥٣ ذا ة وا ن ٥٤ ون ا ئـ و

Yâ-sîn Sûresi

31 ٣١

41- Onların zürriyetlerini dopdolu bir gemide taşımamız da onlar için büyük bir ibrettir.

42- Onlar için, bunun gibi binecekleri başka şeyler de yarattık.43- Dilesek onları suda boğarız. O zaman ne onların imdadına

koşan olur, ne de onlar kurtarılırlar.44- Ancak bizim tarafımızdan bir rahmetin (onlara ulaşma-

sı) ve belli bir zamana kadar dünyadan faydalandırmamız müs-tesnadır.

45- Onlara yapmakta olduğunuz ve yapıp arkada bıraktığınız işlerde Allah’tan korkun; umulur ki size merhamet olunur denil-diğinde (aldırmazlar).

46- Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmeye görsün, ille de ondan yüz çevirmişlerdir.

47- “Allah’ın size rızık olarak verdiklerinden hayra sarf edi-niz,” denildiğinde, kâfirler müminlere dediler ki; “Allah’ın dile-diği takdirde doyuracağı kimseleri biz mi doyuracağız? Siz ger-çekten apaçık bir sapıklık içindesiniz.”

48- Onlar: “Eğer gerçekten doğru söylüyorsanız, bu tehdit ne zaman gerçekleşecektir?” derler.

49- Onlar, birbirleriyle çekişip dururken kendilerini ansızın yakalayacak korkunç bir sesi bekliyorlar.

50- İşte o anda onlar ne bir vasiyette bulunabilirler, ne de ai-lelerine dönebilirler.

51- Nihayet Sur’a üfürülecek. Bir de bakarsın ki onlar kabir-lerinden kalkıp koşarak Rablerine giderler.

52- (İşte o zaman:) “Eyvah, eyvah! Bizi kabrimizden kim kal-dırdı? Bu, Rahman’ın vadettiğidir. Peygamberler gerçekten doğ-ru söylemişler!” derler.

53- Olan müthiş bir sesten ibarettir. Bunun üzerine onların hepsi hemen huzurumuzda hazır bulunurlar.

54- O gün hiçbir kimse en ufak bir haksızlığa uğramaz. Siz orada ancak yaptıklarınızın karşılığını alırsınız.

Yâ-sîn Sûresi

32 ٣٢

٥٥ ن م ا ا ب ا ان ن ٥٦ رائ ا ل وازوا ر رب م ن ٥٧ و ا ا ا ن ٥٩ ا ا م ا زوا وا ٥٨ ٦٠ و ا ن ا وا ان ادم ا و ٦١ اط ا و ا وان ا ه ن ٦٢ ا ا ا ون م ا ا ون ٦٣ و ا و ا ا م ا ٦٤ ء و ن ٦٥ ا ارء و ون ٦٦ اط ا ا ان و ا ا و ن ٦٨ ا ا ه و ٦٧ ان و ذ ا ان و ا ه ٧٠ ا ل ا و ن ر ٦٩

Yâ-sîn Sûresi

33 ٣٣

55- O gün cennetlikler, gerçekten nimetler içinde safa sürerler.

56- Onlar ve eşleri gölgeler altında tahtlara kurulurlar.

57- Orada onlar için her çeşit meyve vardır. Bütün arzuları ye-rine getirilir.

58- Onlara merhametli Rabb’in söylediği selâm vardır.

59- “Ayrılın bir tarafa bugün, ey günahkârlar!”

60- “Ey Adem oğulları! Size şeytana tapmayın, çünkü o sizin apaçık bir düşmanınızdır” demedim mi?

61- “Ve bana kulluk ediniz, doğru yol budur” demedim mi?

62- Şeytan sizden pek çok milleti kandırıp saptırdı. Hala akıl erdiremiyor musunuz?

63- İşte, bu size vaat edilen cehennemdir.

64- İnkârınız sebebiyle bugün oraya girin!

65- O gün onların ağızlarını mühürleriz; yaptıklarını bize elle-ri anlatır, ayakları da şahitlik eder.

66- Dileseydik onların gözlerini büsbütün kör ederdik. O za-man doğru yolu bulmaya koşuşurlardı, ama nasıl göreceklerdi?

67- Eğer dilesek oldukları yerde onların şekillerini değiştirir-dik de ne ileriye gitmeye güçleri yeterdi ne de geri gelmeye!

68- Kime uzun ömür verirsek biz onun gelişmesini tersine çe-viririz. Hiç düşünmüyorlar mı?

69- Biz ona (Peygamber’e) şiir öğretmedik. Zaten ona yaraş-mazdı da. Onun söyledikleri, ancak Allah’tan gelmiş bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’dır.

70- Diri olanları uyarsın ve kâfirler cezayı hak etsinler diye.

Yâ-sîn Sûresi

34 ٣٤

ا ا ا وا او و ر وذ ن ٧١ ون ا رب و و ن ٧٢ ون ٧٤ ا ا دون وا وا ٧٣ ون ٧٥ و ن ن ٧٦ و ون ا ذا ه ا ن ا او ل و ب و ٧٧ ا ي ا ٧٨ ر و م ا ي ا ٧٩ و ة ل اوون ٨٠ ا ذا را ا ا ان در رض وا ات ا ي ا او ه ا ا ٨١ ا ق ا و ن ن ٨٢ ل ان ئـ اراد اذا ن ٨٣ وا ء ت ه ي ا

Yâ-sîn Sûresi

35 ٣٥

71- Görmüyorlar mı ki, biz kudretimizin eseri olmak üzere onlar için birçok hayvan yarattık. Bu sayede onlar bunlara sahip olmuşlardır.

72- Bu hayvanları onların emrine verdik. Onların bazısını bi-nek olarak kullanırlar, bazısını besin olarak yerler.

73- Bu hayvanlarda onlar için nice faydalar ve içilecek sütler vardır. Hala şükretmezler mi?

74- Onlar, yardım göreceklerini umarak Allah’tan başka ilah-lar edindiler.

75- Hâlbuki bu (sahte) ilahların onlara yardım etmeye güçle-ri yetmez. Aksine kendileri bu sahte ilahlar için hizmete hazır as-kerler durumundadırlar.

76- (Resulüm!) O halde onların sözleri sakın seni üzmesin. Kuşkusuz biz, onların gizlemekte olduklarını da, açığa vurdukla-rını da biliyoruz.

77- İnsan görmez mi ki, biz onu meniden yarattık. Bir de ba-kıyorsun ki, apaçık düşman kesilmiş.

78- Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kal-kışıyor ve: “Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?” diyor.

79- De ki: Onları ilk defa yaratmış olan diriltecek. Çünkü O, her türlü yaratmayı gayet iyi bilir.

80- Yeşil ağaçtan sizin için ateş çıkaran O’dur. İşte siz ateşi ondan yakıyorsunuz.

81- Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratmaya kâdir değil midir? Evet! Elbette kâdirdir. O, her şeyi hakkıyla bi-len yaratıcıdır.

82- Bir şey yaratmak istediği zaman Onun yaptığı “Ol” de-mekten ibarettir. O şey hemen oluverir.

83- Her şeyin mülkü kendi elinde olan Allah’ın şanı ne kadar yücedir! Siz de O’na döneceksiniz.

Yâ-sîn Sûresi

36 ٣٦

ة ﷽

ا ا ا ا ا ن ئ و ان ا٥٦ ا و ا

ن دمحم و ة ا ائ ا ب و ا ج و ا ى ا

و ا ا و ئ ا ل و و آ و ا م ا

م د و ا ا ا ى ا ا ه) ا ٢٥) ا ا ا ة وا وا ا ئـ و ب ا م و ا

اب ا ا را ة و و

Hergün Okunacak Evrâd

37 ٣٧

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.Allah ve melekleri, Peygamber’e çok salâvat getirirler.

Ey müminler! Siz de ona salâvat getirin ve tam bir teslimi-yetle selâm verin. (33/Ahzab: 56)

Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e (s.a.v.) salâtın (rah-metin) en güzeliyle salât (rahmet) et ve O’na tam bir selâmla selâm et.

O öyle bir zattır ki, onunla düğümler çözülür, sıkıntılar gider, ihtiyaçlar karşılanır, emellere ve güzel sonuçlara ula-şılır, yağmur O’nun yüzü suyu hürmetine istenir.

O’na, her an (her göz açıp kapama süresi içinde) ve her nefeste, sana malum olan sayıda salât ve selâm et Allah’ım.

O’nun yakınlarına ve dostlarına da salât ve selâm olsun.“Allah'tan bağışlanma diliyoruz. (Bu istek 25 defa tekrar-

lanır.)”Azim ve Kerim olan, kendisinden başka ilah olmayan,

Hayy (canlı) ve Kayyum (her an kaim) olan Allah’tan mağ-firet diliyor ve O’na tevbe ediyoruz.

Tevbemizi kabul etmesini, bizi bağışlamasını ve doğruya hidayet etmesini istiyoruz.

Muhakkak ki O, tevbeleri çok kabul eden ve merhametli olandır.

(Biz), kendisine zulmeden, kendisi için ne ölüm, ne ha-yat, ne de ölümden sonra dirilme üzerinde gücü olmayan (aciz) bir kulun tövbesiyle tevbe ediyoruz.

Salât-ı Tefriciyye Duası

38 ٣٨

ك وا ك وا ا ا ا رىب ا ا ء ا ذ ا ا ك وو

ا ب ا ا ء وا رىب ا ك و ا ا ا ا ا ا ىب ذ وا ك وا

ا ب ا ا ف وا ا ا ق ا وا وا و ا ا ئ ف ئ و ر ر وا ا ا وا

ب ا ك و و د وا ا ء ى ا ا ا ا ب ا ا ا

ب ق وا ا ت ي و ا و ا ه و ا ا ا

Hergün Okunacak Evrâd

39 ٣٩

Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka ilah yoktur.Beni sen yarattın. Ben senin kulunum. Gücümün yettiği kadar

seninle olan ahdime ve sana verdiğim söze sadığım.Yaptığım hataların şerrinden sana sığınırım. Benim üzerimde-

ki nimetlerini anıyorum ve günahımı da itiraf ediyorum. Beni ba-ğışla.

Biliyorum ki günahları ancak sen bağışlarsın.Allah’ım! Sen mülkün sahibisin. Senden başka Melik yoktur.

Seni tesbih eder ve sana hamd ederim.Sen benim Rabbimsin, ben de senin kulunum. Nefsime zul-

mettim, günahımı itiraf ediyorum.Bütün günahlarımı bağışla. Çünkü günahları senden başka ba-

ğışlayacak yoktur.(Allah’ım!) Beni güzel ahlaka ilet. Senden başka beni güzel

ahlaka eriştirecek yoktur.Kötü ahlakı da benden uzaklaştır. Kötü ahlakı benden uzak-

laştıracak olan ancak sensin.Davetine uydum, yüce huzuruna geldim. Hayırların hepsi se-

nin elindedir. Sana kötülük ulaşamaz. Ben senden geldim ve sana döneceğim.

Ey Rabbimiz! Sen çok mübarek ve çok yücesin. Mağfiretini diliyor ve sana dönüyoruz.

Allah’ım! Hatalarımı kar ile, kar suyu ile temizle. Beyaz el-bisenin lekelerden temizlendiği gibi benim de kalbimi günahlar-dan temizle.

Allah’ım! Doğu ile batı arasını uzak kıldığın gibi, günahla-rımla benim aramı da uzak kıl.

Bir olan ve ortağı olmayan Allah’tan başka ilah yoktur. Mülk onundur, hamd (övgü) O’nadır.

Hergün Okunacak Evrâd

40 ٤٠

ء و و ا وا ا ا ا و وا ن ا

ا ا ة ا ل و و ا ه ا و ا ن ا ه و ن ا وز ور د ه و ا ن ن ء و ا د ن ا اد و ذ ن ا رض و ا د ا ذ ا وا د ن ا و

ذ ا ا ا و ذ وا ذ ة ا ل و و

﷽ : ل ا ه د ء ا ا و

و ا ل و ا د ا ا و ان

Hergün Okunacak Evrâd

41 ٤١

Diriltir ve öldürür. O her şeye kadirdir.Allah-ü Teâlâyı noksan sıfatlardan tenzih eder, kemal sıfat-

larla tavsif ederim. Bütün hamdler Allah’a aittir. Allah’tan baş-ka ilah yoktur.

Allah en büyüktür. Yüce ve azametli olan Allah’ın gücünden ve kuvvetinden başka güç ve kuvvet yoktur.

Allah’ı hamd ile tesbih ederim. Azim olan Allah’ı hamd ile tesbih eder, mağfiret dilerim.

Mahlûkatı sayısınca, rızası miktarınca, Arşın ağırlığınca ve kelimelerin sayısınca Allah’ı hamd ile tesbih ederim.

Gökyüzünde yarattıkları sayısınca Allah’ı tesbih ederim.Yeryüzünde yarattıkları sayısınca Allah’ı tesbih ederim.Yer ve gök arasında yarattıkları sayısınca Allah’ı tesbih ede-

rim.Yaratıcısı olduğu mahlukat sayısınca Allah’ı tesbih ederim. Yine bunlar sayısınca “Allahu ekber”.Bunlar sayısınca “Elhamdü lillah”.Bunlar sayısınca “La ilahe illallah”.Bunlar sayısınca Allah’tan başka güç ve kuvvet sahibi yok-

tur, derim.Allah-ü Teâlâ buyuruyorki:Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla:“En güzel isimler (El- Esma-ül Hüsna) Allah’ındır. O halde

O’na o güzel isimlerle dua edin.” (A’raf Sûresi 180)Allah’ın Resulü (s.a.v.) de şöyle buyurur: “Allah’ın doksan

dokuz ismi vardır. Kim bunları sayarsa (anarsa) cennete girer.” (Buhari-Müslim)

Hergün Okunacak Evrâd

42 ٤٢

﷽ هلالج لج ا ا ي ا ا

هلالج لج ا هلالج لج ا دود هلالج لج ا هلالج لج ا ا

هلالج لج ام هلالج لج ار هلالج لج ار هلالج لج ااق هلالج لج ز ا

هلالج لج ـ ال هلالج لج ال هلالج لج ا

هلالج لج ا هلالج لج ا هلالج لج ا

هلالج لج ا هلالج لج ا هلالج لج ا

ر هلالج لج اح هلالج لج ا

هلالج لج ا هلالج لج ا

هلالج لج ار هلالج لج ا

هلالج لج ا هلالج لج ا

هلالج لج ا هلالج لج ا هلالج لج ار هلالج لج ا

هلالج لج ا هلالج لج ا ا

هلالج لج ا هلالج لج ا

ر هلالج لج ا هلالج لج ا هلالج لج ا

وس هلالج لج ا هلالج لج ارئ هلالج لج ـ اب هلالج لج ا هلالج لج ا هلالج لج ا

هلالج لج ا هلالج لج ا

هلالج لج ا هلالج لج ا هلالج لج ا

Hergün Okunacak Evrâd

43 ٤٣

er-RAHMAN: Bütün yarattıklarına, rahmeti ile muamele eden.er-RAHİM: Çok merhamet edici. el-MELİK: Bütün mahlukatın hakiki sahibi.el-KUDDÛS: Her türlü eksiklikten uzak ve temiz.es-SELÂM: Tehlikelerden kullarını selâmete çıkaran.el-MÜ’MİN: Kendine sığınanlara aman verip koruyan.el-MÜHEYMİN: Gözetici ve koruyucu.el-AZİZ: Mağlûb edilmesi mümkün olmayan.el-CEBBAR: Kırılanları onaran, Di-lediğini yaptırmaya muktedir.el-MÜTEKEBBİR: Her şeyde bü-yüklüğünü gösteren.el-HALIK: Her şeyi yoktan var eden.el-BARİ: En uygun şekilde yaratan.el-MUSÂVVİR: Şekil veren.el-GAFFAR: Mağfireti bol olan.el-KAHHAR: Her şeye, galib ve hakim.el-VEHHAB: Nimetleri bağışlayıp duran.er-REZZAK: Yaratılmışlara, ihsan eden.el-FETTAH: Müşkülleri açan ve ko-laylaştıran.el-ALÎM: Her şeyi bilen.el-KABID: Sıkan, daraltan.el-BÂSİT: Açan, genişleten.el-HAFİD: Alçaltan.er-RAFİ’: Yükselten.el-MUIZ: İzzet veren.el-MÜZİLL: Zillete düşüren.

es-SEMİ’: İyi işiten.el-BASÎR: İyi gören.el-HAKEM: Hakkı yerine getiren.el-ADL: Tam adaletli.el-LATÎF: En ince işlerin bütün ince-liklerini bilen.el-HABÎR: Her şeyin iç yüzünden, haberdar olan.el-HALİM: Yumuşak davranan ve cezaları geriye bırakan.el-AZÎM: Bütün büyüklüklerin sahibi.el-GAFÛR: Mağfireti çok.eş-ŞEKÛR: Rızası için yapılan işleri, daha ziyadesiyle karşılayan.el-ALİYY: Her şeyden yüce olan.el-KEBÎR: Büyük.el-HAFÎZ: Yapılan işlerin kaydını tutan, âfât ve belâlardan saklayan.el-MUKÎT: Azıkları beden ve kalple-re gönderen.el-HASÎB: Herkesin bütün tafsilat ve teferruatıyla hesabını iyi bilen.el-CELÎL: Heybet sahibi.el-KERÎM: Keremi, bol.er-RAKÎB: Bütün varlıklar üzerinde gözcü.el-MÜCÎB: Dua edip yalvaranların isteklerini işitip cevap veren, onları cevapsız bırakmayan.el-VASİ’: Geniş olan.el-HAKÎM: İşleri hikmetli olan.el-VEDÛD: Kullarını seven.el-MECÎD: Her türlü övgüye lâyık.

ALLAH: Bu isim Allah’ın (C.C.) has (özel) ismidir. Bütün isimlerin ifadeettiği güzel manaları kendisinde toplamıştır. İsm-i Azamdır.

Esmâ-ül Hüsnâ

44 ٤٤

هلالج لج ا ا

هلالج لج ا

هلالج لج ا

ى هلالج لج ا

در هلالج لج ا

هلالج لج ا

هلالج لج ا

هلالج لج ا

هلالج لج ا

هلالج لج ا

ل هلالج لج و ا هلالج لج ا

هلالج لج ا

ر هلالج لج ا

هلالج لج ا

ر هلالج لج ا

هلالج لج ا

هلالج لج هلالج لج ا ؤف هلالج لج ا ا

هلالج لج ا ا

ئ هلالج لج ا

هلالج لج ا

هلالج لج ا هلالج لج ا

م هلالج لج ا

هلالج لج ا

هلالج لج ا

ب هلالج لج ا ام هلالج لج ل وا ذوا هلالج لج ا

م هلالج لج ا

هلالج لج ا

هلالج لج ا

هلالج لج ا

هلالج لج ا

هلالج لج ااب هلالج لج ا

هلالج لج ا ا

ر هلالج لج ا

هلالج لج ا

هلالج لج ا

هلالج لج ا

هلالج لج ا

هلالج لج ا

هلالج لج ا

هلالج لج ا

هلالج لج ا

دى هلالج لج ا هلالج لج ا

هلالج لج ار هلالج لج ا

هلالج لج ادق هلالج لج ا

ارث هلالج لج ار هلالج لج ا

Hergün Okunacak Evrâd

45 ٤٥

el-BAİS: Ölüleri diriltip kabirlerin-den kaldıran.eş-ŞEHÎD: Her yerde hâzır ve nâzır olan.el-HAKK: Varlığı hiç değişmeden duran.el-VEKİL: Kendisine tevdi edilen iş-leri en güzel şekilde neticelendiren.el-KAVİYY: Kuvvetli.el-METÎN: Sağlam.el-VELİYY: Kullarına dost olan.el-HAMÎD: Övülen, medhedilen.el-MUHSÎ: Her şeyin sayısını bilen.el-MÜBDİ’: Mahlûkatı örneksiz ola-rak yaratan.el-MUÎD: Yaratılmışları yok ettikten sonra tekrar yaratan.el-MUHYÎ: Hayat veren.el-MÜMÎT: Canlı mahlûku öldüren.el-HAYY: Her şeye gücü yeten.el KAYYÛM: Gökleri, yeri, her şeyi ayakta tutan.el-VACİD: İstediğini, istediği vakit bulan.el-MACİD: Şânı büyük.el-VAHİD: İsimlerinde ve sıfatların-da tek olan.el-EHAD: Eşi benzeri olmayan.es-SAMED: Hâcetlerin giderilmesi için tek merci.el-KADİR: İstediği gibi yapmaya gücü yeten.el-MUKTEDİR: Kudret sahipleri üzerinde istediği gibi tasarruf eden.el-MUKADDİM: İstediğini öne alan.el-MUAHHİR: İstediğini arkaya bırakan.el-EVVEL: Başlangıcı olmayan.el-AHİR: Sonu olmayan.ez-ZAHİR: Aşikâr olan.

el-BATIN: Gizli olan; duyu organları ile idrâk edilemeyen.el-VALÎ: Mahlûkatın işlerini yoluna koyan.el-MÜTEALÎ: Pek yüce, münezzeh.el-BERR: İyilikte bulunan.et-TEVVAB: Tevbeleri kabul eden.el-MÜN’İM: Nimet veren.el-MÜNTEKİM: Suçluları cezaya çarptıran.el-AFÜVV: Affı çok.er-RAÛF: Çok şefkatli.MALİKÜ’L-MÜLK: Mülkün hem sâhibi, hem hükümdârı.ZÜ’L-CELALİ ve’l İKRAM: Bü-yüklük ve fazl-ı kerem sahibi.el-RABBÜ: Besleyen, terbiye eden.el-MUKSİT: Bütün işlerini birbirine uygun yapan.el-CAMİ’: İstediğini, istediği yerde toplayan.el-GANİYY: Hiçbir şeye ihtiyacı ol-mayan.el-MUĞNÎ: İstediğini zengin eden.el-MU’Tİ: Veren.el-MANİ’: İstemediği bir şeyin mey-dana gelmesine müsâade etmeyen.ed-DARR: Elem ve zarar veren.en-NAFİ’: Hayır ve fayda veren.en-NÛR: Alemleri nurlandıran, aydınlatan.el-HADÎ: Hidayet veren.el-BEDÎ’: Örneksiz, îcad eden.el-BAKİ: Varlığının sonu olmayan.el-VARİS: Servetlerin hakiki sahibi.er-REŞİD: Bütün işleri bir nizam üzere âkıbetine ulaştıran.es-SABÛR: Çok sabırlı olan.es-SADIK: Doğru, ve dürüst.es-SETTAR: Günahları gizleyen.

Esmâ-ül Hüsnâ

46 ٤٦

ه ا و ا و ذا ه ا

ل ا و ا ا و د و ت و

د و وا ف ن و وف

ف و وف ء ا ر وا اء ا ل أو

و ء ر و و و وا ا ب ذ و

ا ا ء و ا و ا ا و ا

Hergün Okunacak Evrâd

47 ٤٧

Nimeti herkesedir. Kendinden başka İlah yoktur. Ey zatına denk bulunmayan, sıfatları başkalarına benze-

mekten uzak olan (Allah’ım!).Ey âyetleri birliğine delil, yarattıkları Rablığına şahit-

lik eden, azlıktan kaynaklanmaksızın bir, bir sebebe dayan-maksızın var olan (Allah’ım!).

Ey iyilikleri ile bilinen, iyilikle vasıflanan!Sınırsız olmasıyla tanınan sıfatlarıyla sonsuz olan!İlk olan fakat varlığının başlangıcı olmayan! Her şeyden sonra var olmakta devam eden fakat sonu ol-

mayan, cömert, merhametli!Merhamet ve bilgisiyle her şeyi kapsayan!Günahkarların ve isyancıların günahlarını, büyüklüğün-

den, iyiliğinden ve yumuşaklığından bağışlayan!Ey güzel huylu, benzeri bulunmayan, her şeyi işiten ve

gören (Allah’ım!).Allah bize yeter, O ne güzel vekildir.Ne güzel Mevla ve ne güzel yardımcıdır.

Hergün Okunacak Evrâd

48 ٤٨

باح يـقرا عند النوم وعند الص

ا ر ا وا ا ا ى ا ا وا وا ء وا وا ا وا ه و و ر وا وا

ص ا م و ة ا ام ة وا ا دمحم د و

م ة وا ا ا ا وه وا واو ا ل او ا ا

ا ا أر ذ ه وا م و ا ا ئ ا إ ا

ه م و ا ا ذ رب ا ء ا و ا ذ رب ا

ا ا ا ا اب ر و ا اب ا ا

Hergün Okunacak Evrâd

49 ٤٩

BU DUA UYURKEN VESABAH KALKINCA OKUNUR

Hamd bizi öldükten sonra diriltecek olan Allah’a aittir.

Dönüş O’nadır. Biz Allah’a aidiz. Bütün varlık Allah’ındır.

Büyüklük, büyüklenmek, yaratmak, emretmek, gece ve gündüz, gece ve gündüzde bulunan her şey Allah’ındır.

Şanı yücedir, birdir, ortağı yoktur.

(Allah’ım!) Biz İslâm fıtratı ve ihlâs üzereyiz, Peygambe-rimiz Muhammed (s.a.v.)’in dini, babamız İbrahim (a.s)’ın milleti (yolu) üzereyiz.

Allah’ım! Bu günümüzün önünü hayra vesile kıl, ortası-nı cennete kavuşmaya vesile kıl ve sonunu da cehennemden kurtuluşa vesile kıl.

Rahmetinle (bunları ver) Ey merhametlilerin en merha-metlisi.

Allah’ım! Bu günün ve yarının iyiliğini senden istiyorum.

Yine bu günün ve yarının şerrinden de sana sığınıyorum.

Tembellikten ve ihtiyarlığın kötülüklerinden sana sığınırım.

Rabbim! Cehennem azabından ve kabir azabından sana sığınıyorum.

Senden başka ilah yoktur. Seni tesbih ederim.

Ben (günah işleyip) kendime yazık ettim.

Uyurken ve Sabah Kalkınca Okunacak Dua

50 ٥٠

ء ا ء و ا ح و ا ا ـئـ ا ا ا و ا و ا و ا ر و ا و

ح و ا ذ وا ا ى ة و ا و ا و ا ر و ا ء و ا ء و ا

ا ى ة و ا و ا ا ا ر د ا و و

ة ا ل و و﷽

و ا اب و اب ذ ا ا ال ا ا ت و وا ا

ت ٣ ا ت و ا رك ات ات ا ن ا

ت ٣ ا وHergün Okunacak Evrâd

51 ٥١

Allah’ım! Senden sabah ve akşamın hayrını, kaza ve ka-derin hayrını, ikametin ve yolculuğun hayrını, dünya ve âhiretin hayrını ve kalemin yazdıklarının hayrını istiyorum.

Akşamın, sabahın, kaza ve kaderin, ikametin ve seferin şerrinden, dünya ve âhiretin şerrinden ve kalemin yazdıkla-rının şerrinden sana sığınırım.

Allah’a inanıyor ve güveniyoruz. İşlerimizin neticesini Allah’a bırakıyoruz. Güç ve kuvvet ancak Allah’a aittir.

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.Allah’ım! Cehennem azabından sana sığınırım. Kabir

azabından, hayatın ve ölümün fitnesinden, deccalın şerrin-den sana sığınırım.

Allah’ım! Bize ölümü ve ölüm ötesi hayatı mübarek kıl. (3 defa)

Allah’ım! Bize ölüm anında acımızı hafiflet ve bizi ölüm-den sonra cezalandırma. (3 defa).

Uyurken ve Sabah Kalkınca Okunacak Dua

52 ٥٢

53 ٥٣

PazartesiGünü

okunacakdualar

(EVRAD)

54 ٥٤

﷽ و وا ان ن ئ اذ

ن ١٢٢ ا ا و ا و ا ر

ور و وا ا ا ذا ا

١٥٩ ا ان ا ا ان

ه ي ذا ا وان ن ١٦٠ ا ا و

ئ ك زوا ذا ن ون ل وا ي ا

٨١ و و ا و ض Pazartesi Evrâdı

55 ٥٥

TEVEKKÜL ÂYETLERİ

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“O zaman içinizden iki bölük bozulmaya yüz tutmuştu.Hâlbuki Allah onların yardımcısı idi. Müminler, yalnız,

Allah’a dayanıp güvensinler.” (3/Âl-i İmran 122)“O vakit Allah’tan bir rahmet ile onlara yumuşak davran-

dın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, et-rafından dağılıp giderlerdi.Şu halde onları affet; bağışlanmaları için dua et; iş hak-

kında onlara danış.Kararını verdiğin zaman da artık Allah’a dayanıp güven.

Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever.” (3/ Âl-i İmran 159)

“Allah size yardım ederse, artık size üstün gelecek hiç kimse yoktur. Eğer sizi bırakıverirse, ondan sonra size kim yardım eder?

Müminler ancak Allah’a güvenip dayanmalıdırlar.” (3/Âl-i İmran 160)

“Başüstüne” derler, ama yanından ayrılınca onlardan bir kısmı, senin dediğinden başkasını gizlice kurar. Allah da on-ların gizlice kurduklarını yazar.

Sen onlara aldırma ve Allah’a dayan; sana vekil olarak Allah yeter. (4/Nisa 81)

Tevekkül Âyetleri

56 ٥٦

م اذ ا وا ا اذ ا ا ا ا ا ا ا ان

ن ١١ ا ا و ا ا وا ٢٣ ا ان ا و

ان ا ا د ان ن و ا اذ ء ر و ر ء ا ان ا و ا ر ا

٨٩ ا وا واذا و ا اذا ذ ن ا ا ان ٢ ر و ا زاد ا ء ض ن وا ل ا اذ ٤٩ ن ا ا و د

Pazartesi Evrâdı

57 ٥٧

“Ey iman edenler! Allah’ın size olan nimetini unutmayın; hani bir topluluk size el uzatmaya yeltenmişti de

Allah, onların ellerini sizden çekmişti. Allah’tan korkun ve müminler yalnızca Allah’a güvensinler.” (5/Maide 11)

“Eğer müminler iseniz ancak Allah’a güvenin.” (5/Maide 23)

“Doğrusu Allah bizi ondan kurtardıktan sonra tekrar si-zin dininize dönersek Allah’a karşı yalan uydurmuş oluruz. Rabbimiz Allah dilemiş başka, yoksa ona geri dönmemiz bi-zim için olacak şey değildir.

Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz sadece Allah’a dayanırız. Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında adaletle hükmet! Sen hükmedenlerin en hayırlısısın.” (7/A’raf 89)

“Müminler o kişilerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekle-ri titrer, kendilerine Allah’ın âyetleri okunduğunda bu onla-rın imanlarını artırır ve onlar yalnız Rablerine dayanıp gü-venirler.” (8/ Enfal 2)

“O zaman münafıklarla kalplerinde hastalık bulunanlar, (sizin için), “Bunları, dinleri aldatmış” diyorlardı.

Hâlbuki kim Allah’a dayanırsa, bilsin ki Allah mutlak ga-liptir, hikmet sahibidir. (Kendisine güveneni üstün ve galip kılacak O’dur. Yoksa orduların sayı ve teçhizat üstünlüğü değildir).” (8/Enfal 49)

Tevekkül Âyetleri

58 ٥٨

ا و ا وان ٦١ ا ا ا

ا ا ن ٥١ ا ا و

ا ا ا ا ن ١٢٩ ش ا رب ا و

ن م ان ل اذ ح وا ا ا ا ت ا ي و

ا ء وون ٧١ و ا ا ا

ا ا م ان ل و ا ا ٨٤ ان

٨٥ م ا رPazartesi Evrâdı

59 ٥٩

“Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de barıştan yana ol ve Allah’a tevekkül et, çünkü O işitendir, bilendir.” (8/Enfal 61)

“De ki: Allah’ın bizim için yazdığından başkası bize asla erişmez. O bizim mevlâmızdır. Onun için müminler yalnız Allah’a dayanıp güvensinler.” (9/Tevbe 51)

“(Ey Muhammed!) Yüz çevirirlerse de ki: Allah bana ye-ter. O’ndan başka ilâh yoktur. Ben sadece O’na güvenip da-yanırım. O yüce Arş’ın sahibidir.” (9/Tevbe 129)

“Onlara Nuh’un haberini oku: Hani o kavmine demiş-ti ki: Ey kavmim! Eğer benim (aranızdaki) konumum ve Allah’ın âyetlerini hatırlatmam size ağır geldi ise, ben yal-nız Allah’a dayanıp güvenirim.

Siz de ortaklarınızla beraber toplanıp yapacağınızı ka-rarlaştırın. Sonra işiniz başınıza dert olmasın. Bundan son-ra (vereceğiniz) hükmü, bana uygulayın ve bana mühlet de vermeyin.” (10/Yunus 71)

“Musa dedi ki: Ey kavmim! Eğer Allah’a inandıysanız ve O’na teslim olduysanız sadece O’na güvenip dayanın.” (10/Yunus 84)

“Onlar da dediler ki: “Allah’a dayandık. Ey Rabimiz! Bizi o zalimler topluluğu için deneme konusu kılma.” (10/Yunus 85)

Tevekkül Âyetleri

60 ٦٠

رىب ور ا ا ا ا دا ٥٦ اط ان رىب

رز رىب ورز ان م ارا ل ان ار ا ا ان ا ار و

ا و ا ح ا ا ٨٨ ا وا

ا رض وا ات وا ا ون ١٢٣ ر و ه و

ا واد ب وا ا ل و ا ا و اب ا ا ء ان ا

ن ٦٧ ا وPazartesi Evrâdı

61 ٦١

“Ben, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a dayandım.

Çünkü yürüyen hiçbir varlık yoktur ki, (Allah) onun per-çemini (kaderini) elinde tutuyor olmasın. Şüphesiz Rabbim dosdoğru yoldadır.” (11/Hud 56)

“Dedi ki: Ey kavmim! Eğer benim, Rabbim tarafından (verilmiş) apaçık bir delilim varsa ve O bana katından güzel bir rızık vermişse buna ne dersiniz?

Size yasak ettiğim şeylerin aksini yaparak size aykırı davranmak istemiyorum. Ben sadece gücümün yettiği ka-dar ıslah etmek istiyorum. Fakat başarmam ancak Allah’ın yardımı iledir. Yalnız O’na dayandım ve yalnız O’na döne-ceğim.” (11/Hud 88)

“Göklerin ve yerin gaybı (sırrı) yalnız Allah’a aittir. Her iş O’na döndürülür.

Öyle ise O’na kulluk et ve O’na dayan! Rabbin yaptıkla-rınızdan gafil değildir.” (11/Hud 123)

“Sonra şöyle dedi: Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapı-dan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah’tan (ge-lecek) hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm Allah’tan başka-sının değildir.

(Onun için) ben yalnız O’na dayandım. Tevekkül edenler yalnız O’na dayansınlar.” (12/Yusuf 67)

Tevekkül Âyetleri

62 ٦٢

ا ا ا ك ار رىب ون و ا ي او ا

ب ٣٠ وا ا ا ا و ا ان ر ذن ا ن ا ان ن ده و ء

ن ١١ ا ا ون و و ا ا و

ن ١٢ ا ا و اذ ن ٤٢ ر وا و ا

ن ٩٩ ر ا و ا ا ن اه ت و ي ا ا و

٥٨ ا ده ب و٢١٧ ا ا و

Pazartesi Evrâdı

63 ٦٣

“(Ey Muhammed!) Böylece seni, kendilerinden önce nice üm-metlerin gelip geçtiği bir ümmete gönderdik ki, sana vahyettiği-mizi onlara okuyasın.

Onlar Rahman’ı inkâr ediyorlar. De ki: O benim Rabbimdir. O’ndan başka tanrı yoktur. Sadece O’na tevekkül ettim ve dönüş sadece O’nadır.” (13/ Rad 30)

Peygamberleri onlara dediler ki: “(Evet) biz sizin gibi bir in-sandan başkası değiliz. Fakat Allah nimetini kullarından diledi-ğine lütfeder. Allah’ın izni olmadan bizim size bir delil getirme-mize imkân yoktur.

Müminler ancak Allah’a dayansınlar.”

“Hem, bize yollarımızı göstermiş olduğu halde ne diye biz, Allah’a dayanıp güvenmeyelim?

Sizin bize verdiğiniz eziyete elbette katlanacağız. Tevekkül eden-ler yalnız Allah’a tevekkülde sebat etsinler.” (14/İbrahim 11-12)

“(Onlar) sadece Rab’lerine tevekkül ederek sabredenlerdir.” (16/Nahl 42)

“Gerçek şu ki, iman edip de yalnız Rab’lerine tevekkül eden-ler üzerinde o (şeytanın) bir hakimiyeti yoktur.” (16/Nahl 99)

“Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. O’nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarını O’nun bilmesi yeter.” (25/Furkan 58)

“Sen O mutlak galib ve engin merhamet sahibine güvenip da-yan.” (26/ Şuara 217)

Tevekkül Âyetleri

64 ٦٤

٧٩ ا ا ا ا ن ٥٩ ر وا و ا٣ و و ا و

ودع اذ وا ا و٤٨ و و ا و

ا رض ات وا ا و ا ان اراد دون ا ن ا ا

ت ر ه او اراد ت ن ٣٨ ا ا

ا ا ء ا و ١٠ ا وا رىب ا ذ

ا و ة ا ع ا ء او ن ٣٦ ر ا و ا وا

Pazartesi Evrâdı

65 ٦٥

“O halde sen Allah’a güvenip dayan. Çünkü sen apaçık hakikat üzeresin.” (27/Neml 79)

“Onlar, sabreden kimselerdir ve yalnız Rab’lerine güve-nip dayanmaktadırlar.” (29/Ankebut 59)

“Allah’a güven. Vekîl olarak Allah yeter.” (33/Ahzab 3)“Kâfirlere ve münafıklara boyun eğme. Onların eziyetle-

rine aldırma. Allah’a güvenip dayan, vekîl ve destek olarak Allah yeter.” (33/ Ahzab 48)

“Andolsun ki onlara: Gökleri ve yeri kim yarattı? Diye sorsan, elbette “Allah’tır” derler.

De ki: Öyleyse bana söyler misiniz? Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah’ı bırakıp da taptıklarınız, O’nun ver-diği zararı giderebilir mi?

Yahut Allah, bana bir rahmet dilerse, onlar O’nun bu rah-metini önleyebilirler mi? De ki: bana Allah yeter. Tevekkül edenler, ancak O’na güvenip dayanırlar.” (39/Zümer 38)

“Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde hüküm vermek, Allah’a mahsustur. İşte, bu Allah, benim Rabbimdir. O’na dayandım ve O’na yönelirim.” (42/Şura 10)

“Size verilen şey, yalnızca dünya hayatının geçimliğidir. Allah’ın yanında bulunanlar ise daha iyi ve daha süreklidir.

Bu mükâfat iman edenler ve Rab’lerine dayanıp güve-nenler içindir.” (42/Şura 36)

Tevekkül Âyetleri

66 ٦٦

ن ا ن ا ى ا ا ذن ا ئـ ا ر ا و ا

ن ١٠ ا ا وا اذ وا ا ة ا

دون ا ون و ا ءؤ ا ا ء ا اوة وا ا و ا و ن ل ا ا ه و ا

ء ر ا ا و ٤ ا وا ا وا

ن ١٣ ا ا و ا ا ا ز ٢ و ا و

ا و را ٣ ء ا ه ا ان ا

Pazartesi Evrâdı

67 ٦٧

“Gizli konuşmalar şeytandandır. Bu, iman edenleri üz-mek içindir. Oysa şeytan, Allah’ın izni olmadıkça, mümin-lere hiçbir zarar veremez. Müminler Allah’a dayanıp güven-sinler.” (58/Mücadele 10)

“İbrahim’de ve onunla beraber olanlarda, sizin için ger-çekten güzel bir örnek vardır.

Onlar kavimlerine demişlerdi ki: “Biz sizden ve Allah’ı bırakıp taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Allah’a inanıncaya kadar, sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve öfke belirmiştir. Şu kadar var ki. İbrahim babasına: “Andolsun senin için

mağfiret dileyeceğim. Fakat Allah’tan sana gelecek herhan-gi bir şeyi önlemeye gücüm yetmez” demişti.

(O müminler şöyle dediler:) Rabbimiz! Ancak sana da-yandık, sana yöneldik. Dönüş de ancak sanadır.” (60/Müm-tehine 4)

“Allah; O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. Müminler yalnız Allah’a dayanıp güvensinler.” (64/Teğabun 13)

“Kim Allah’tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder. Ve ona beklemediği yerden rızık verir.

Kim Allah’a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, em-rini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.” (65/Talak 2-3)

Tevekkül Âyetleri

68 ٦٨

ن و ا ا ؤ ان ا ارا ٢٩ ل

٣٠ ء را ﷽

ة ات وا ا ا ٢٣٨ ا و ا

م و ه م ا ا ا ا ا ه ي ذا ا رض ا ات و ا

ء ن و و ا ذ اات ا و ء ا

٢٥٥ ا ا و ده رض و وا٣٤ ا ت ت ت

٨٠ ك ار وPazartesi Evrâdı

69 ٦٩

“De ki: O, Rahmandır; biz O'na iman etmiş ve O'na güve-nip dayanmışızdır. Siz kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğu-nu yakında öğreneceksiniz! De ki: Suyunuz çekiliverse, söyle-yin bakalım, size kim bir akarsu getirebilir?” (67/Mülk 29-30)

HIFZ (KORUNMA) ÂYETLERİ

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah’a saygı ve

bağlılık içinde namaz kılın.” (2/Bakara 238)“Allah, O’ndan başka tanrı yoktur; O, hayydır, kayyûmdur.

Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yer-dekilerin hepsi O’nundur.İzni olmadan O’nun katında kim şefaat edebilir? O, kul-

larının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O’na hiçbir şey gizli kalmaz.)

O’nun bildirdiklerinin dışında insanlar O’nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri kuşatır, onları koruyup gözetlemek kendisine zor gel-mez. O, yücedir, büyüktür.” (2/Bakara 255)

“...Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allah’ın kendile-rini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namusla-rını) koruyucudurlar...” (4/Nisa 34)

“Yüz çevirene gelince, seni onların başına bekçi gönder-medik!” (4/Nisa 80)

Hıfz (Korunma) Âyetleri

70 ٧٠

ب ا ا ا ر ن وا وا ٨٩ ا ا وا اء ا و

٦١ ده و ق ا ون ة ن وا

ن ٩٢ و ١٠٤ ا و

١٠٧ ك و ١١٢ ا و ود ا ن وا

٥٧ ء ان رىب ن ١٢ وا

٦٤ ا ا ار و ٦٥ ا و ا و٨١ و

Pazartesi Evrâdı

71 ٧١

“Allah’ın Kitabı’nı korumaları kendilerinden istendiği için Rablerine teslim olmuş zâhidler ve bilginler de (onun-la hükmederlerdi). Hepsi Onun (hak olduğuna) şahitlerdi.” (5/Maide 44)

“Yeminlerinizi koruyun (onlara riayet edin).” (5/Maide 89)“O, kullarının üstünde yegâne kudret ve tasarruf sahibi-

dir. Size koruyucular gönderir.” (6/En’am 61)“Âhirete inananlar buna da inanırlar ve onlar namazlarını

hakkıyla kılmaya devam ederler.” (6/En’am 92)“Ben üzerinize bekçi değilim.” (6/En’am 104)“Biz seni onların üzerine bir bekçi kılmadık.” (6/En’am 107)“Ve Allah’ın sınırlarını koruyanlara gelince, işte o mü-

minleri müjdele!” (9/ Tevbe 112)“Çünkü benim Rabbim her şeyi gözetendir.” (11/Hud 57)“Biz onu mutlaka koruruz.” (12/Yusuf 12)“Allah en hayırlı koruyucudur. O, acıyanların en merha-

metlisidir.” (12/Yusuf 64)“(Onunla yine) ailemize yiyecek getiririz, kardeşimizi

koruruz.” (12/Yusuf 65)“Biz gaybın bekçileri değiliz.” (12/Yusuf 81)

Hıfz (Korunma) Âyetleri

72 ٧٢

١١ ا ا و ت ن ٩ وا ا ا

١٧ ن ر ون ٣٢ ا و ء ا و

٨٢ و ٥ ن و وا

ن ٩ ا وا ٣١ و ٣٠ و و ا و

ت ٣٥ وا و وا ٢١ ء ور

رد ٧ ن و و ء ا ا وز

١٢ ا ا ذPazartesi Evrâdı

73 ٧٣

“Onun önünde ve arkasında Allah’ın emriyle onu koru-yan takipçiler (melekler) vardır.” (13/Rad 11)

“Kur’an’ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz ko-ruyacağız.” (15/Hicr 9)

“Onları, taşlanmış (kovulmuş) her şeytandan koruduk.” (15/Hicr 17)

“Biz, gökyüzünü korunmuş bir tavan gibi yaptık. Onlar ise, gökyüzünün âyetlerinden yüz çevirirler.” (21/Enbiya 32)

“Biz onları gözetim altında tutuyorduk.” (21/Enbiya 82)“Ve onlar ki, iffetlerini korurlar.” (23/Müminun 5)“Ve onlar ki, namazlarına devam ederler.” (23/Müminun 9)“Irzlarını da korumalarını söyle.” (24/Nur 30)“(Hanımlar) Namus ve iffetlerini esirgesinler.” (24/Nur 31)“Irzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadın-

lar, ” (33/Ahzab 35)“Rabbin gerçekten her şeyi koruyandır.” (34/Sebe 21)“Ve (gökyüzünü) itaat dışına çıkan her şeytandan koru-

duk.” (37/Saffat 7)“Ve biz, yakın semâyı kandillerle donattık, bozulmaktan

da koruduk. İşte bu, azîz, alîm Allah’ın takdiridir.” (41/Fussilet 12)

Hıfz (Korunma) Âyetleri

74 ٧٤

ء ا او دو وا ا وا٦ ا و

ك ار ا ن ا غ ٤٨ ا ا ان

٤ ب و رض ا ٢٩ ن و وا

٣٤ ن وا ١٠ وان

٣٣ ا ار و ٢٠ ورائ وا

ظ ٢٢ ح ٢١ ان ٤ ان

درون ٢٣ ا ر Pazartesi Evrâdı

75 ٧٥

“Allah’tan başka dostlar edinenleri Allah daima gözetle-mektedir. Sen onlara vekil değilsin.” (42/Şura 6)

“Eğer yüz çevirirlerse, bilesin ki biz seni onların üzerine bekçi göndermedik. Sana düşen sadece duyurmaktır.” (42/Şura 48)

“Biz, toprağın onlardan neleri eksilttiğini kesinlikle bil-mekteyiz. Yanımızda o bilgileri koruyan bir kitap vardır.” (50/Kaf 4)

“Onlar ırzlarını koruyanlardır” (70/Mearic 29)“Ve onlar namazlarını koruyanlardır, ” (70/Mearic 34)“Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler vardır.”

(82/İnfitar 10)“Halbuki onlar, müminlerin üzerine denetleyici olarak

gönderilmediler.” (83/Mutaffifin 33)“Allah onları arkalarından kuşatmıştır. Hakikatte o (yalanladıkları, aslı) levh-i mahfuzda bulu-

nan şerefli Kur’an’dır.” (85/Buruc 20-22)“Hiç kimse yoktur ki üzerinde bir koruyucu, bir denetle-

yici bulunmasın.” (86/Tarık 4)“Biz (buna) güç yetirmişizdir. Ve bizim gücümüz ne bü-

yüktür!” (77/Mürselat 23)

Hıfz (Korunma) Âyetleri

76 ٧٦

﷽ ا ا

ن ٥١ ا ا و﷽

راد دك وان ا ا وان ١٠٧ ر ا ا و ده ء

﷽ رز ا رض ا ا دا و

٦ ب د و و﷽

ا دا رىب ور ا ا٥٦ اط ان رىب ا

بع ال اابىل ىف هذا اليوم ايت السـ اذا قرئت هذه االائـهتا كون انجيا بربكة قر ماء اىل االرض ال لو نزل الس

Pazartesi Evrâdı

77 ٧٧

Bu yedi âyet okunduğu vakit, bu günde hiçbir şeye aldırmam. Zira gök yere inmiş olsa bile, onları okuma bereketiyle kur-tulurum.

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“De ki: Allah’ın bizim için yazdığından başkası bize asla

erişmez. O bizim Mevlâmızdır. Onun için müminler yalnız Allah’a dayanıp güvensinler.” (9/Tevbe 51)

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa, onu yine O’ndan

başka giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun keremini geri çevirecek de yoktur. O, hayrını kullarından di-lediğine eriştirir. Ve O bağışlayandır, esirgeyendir.” (10/Yunus 107)

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“Yeryüzünde yürüyen her canlının rızkı, yalnızca Allah’ın

üzerinedir. Allah O canlının durduğu yeri ve sonunda bırakı-lacağı mekânı bilir. (Bunların) hepsi açık bir kitapta (levh-i mahfuz’da) dır.” (11/Hud 6)

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“Ben, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a

dayandım. Çünkü yürüyen hiçbir varlık yoktur ki, O, onun perçemini (kaderini) elinde tutuyor olmasın. Şüphesiz Rab-bim dosdoğru yoldadır.” (11/Hud 56)

7 Korunma Âyeti

78 ٧٨

﷽ وا ز ا رز دا و

٦٠ ا ا و

﷽ و ر س ا

٢ ا ا ه و ﷽

ا رض ات وا ا و ا ان اراد دون ا ن ا ا

ه او اراد ت ا ت ر

ن ٣٨ ا

Pazartesi Evrâdı

79 ٧٩

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“Nice canlı var ki, rızkını (yanında) taşımıyor. Onlara da

size de rızık veren Allah’tır. O, her şeyi işitir ve bilir.” (29/Ankebut 60)

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“Allah’ın insanlara açacağı herhangi bir rahmeti tutup

hapseden olamaz. O’nun tuttuğunu O’ndan sonra salıvere-cek de yoktur. O, üstündür, hikmet sahibidir.” (35/Fatır 2)

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“Andolsun ki onlara: Gökleri ve yeri kim yarattı? Diye

sorsan, elbette “Allah’tır” derler. De ki: Öyleyse bana söyler misiniz? Allah bana bir zarar

vermek isterse, Allah’ı bırakıp da taptıklarınız, O’nun verdi-ği zararı giderebilir mi?

Yahut Allah, bana bir rahmet dilerse, onlar O’nun bu rah-metini önleyebilirler mi?

De ki: Bana Allah yeter. Tevekkül edenler, ancak O’na gü-venip dayanırlar.” (39/Zümer 38)

7 Korunma Âyeti

80 ٨٠

ر ا ا ا ا ا ا ك و ر

ء وا ا ب ا ك و و ر ر

و ا ـ ا ا ذا ا و راد و

Pazartesi Evrâdı

81 ٨١

Allah’ım, sen nimet veren, ihsan eden, özür ve şükürleri kabul edensin.

Bizi kendi elinle yarattın Rabbimiz. Yarattıklarının birçoğuna da üstün kıldın. Hamd ve nimet sana aittir. Çok mübareksin Rabbimiz ve çok yücesin. Bizi bağışla. Sana döndük.Allah’ım! Senin verdiğin nimete engel olacak yoktur. Vermediğine de verebilecek yoktur.Hükmün geçersiz kılınamaz. Çalışana (iznin olmadıkça) çalışması fayda vermez.

Hıfz (Korunma) Âyetleri

82 ٨٢

ا ا ت ا ا اط ا ا ان ا ا

ا وا ا ا ا ا ا

ي ا ا ا ا ا ا ء د ا ا

ف ؤ ا ا م ا ا ا اط ا ا ا ث ا ئ ا

ا ا ب ا ا ا ر وا ا ا ا ان ا

ش رب ا و ا ا ا ا ب ا ا

ادعيۀ حسـىب هللا

Pazartesi Evrâdı

83 ٨٣

HASBİYALLAH (Allah bana yeter) DUALARI

Ölüm anında Allah bana yeter. Kabirdeyken Allah bana yeter. Terazinin başında (amellerim tartılırken) Allah bana yeter. Sırat köprüsünü geçerken Allah bana yeter. Allah bana yeter, Ondan başka ilah yoktur. O’na güvendim ve O’na yöneldim. Allah dinimiz için (âhiretde) bize yeter.Allah dünyamız için bize yeter. Yüce Allah önemli işlerimizde bize yeter. Halim ve kuvvetli olan Allah, bize yapılan saldırılarda bize yeter.Güçlü olan Allah, bize kötü tuzak kuranlara karşı bize yeter. Rahim olan Allah, ölüm anında bize yeter.Acıyan Allah, kabirde soru sorulurken bize yeter.Her şeye gücü yeten Allah, sıratta bize yeter. Kerim olan Allah, hesap anında bize yeter.Latif olan Allah, terazinin başında bize yeter. Bütün işleri hikmetli olan Allah, cennet ve cehennemin nezdin-

de bize yeter. Allah bana yeter, O’ndan başka ilah yoktur. O’na güvendim. O büyük arşın Rabbidir.(Gerçek) Rab (olan Allah) rablık iddiasında olanlara karşı bana

yeter.

Hasbiyallah (Allah bana yeter) Duaları

84 ٨٤

در ا ا ا زو ا ازق ا ور ا

ر ا ا ر ا ا ى ا ر ا ا

و ا ل ا ان و ا ا

ا ا ب و ل ا ي ا ا ا و ا ال ل و

ا ا ا و ا ا ى ا ا و ا ا

ا ت ا ا ا

ا ا ة ا ل و Pazartesi Evrâdı

85 ٨٥

Mahlûkata karşı, yaratıcı olan Allah bana yeter.Tüm güç sahibi olanlara karşı, güçlü olan Allah bana yeter.Bütün rızık verenlere karşı, rızık veren olarak (Allah) bana

yeter.(Ayıpları) örten olarak Allah bana yeter. Yardım eden olarak Allah bana yeter.Düşmanları perişan edici olarak Allah bana yeter.Bana yeten olarak Allah bana yeter.Bana yeterli olması devam eden Allah bana yeter.Allah bana yeter, O ne güzel vekildir.Bütün mahlûkata karşı Allah bana yeter.Benim hakiki dostum, kitabı indiren Allah’tır. İyi kişiler

O’nu dost edinirler. Hiç yok olmayacak olan ve devamlı olan Allah bana yeter.Allah bana yeter, O ne güzel vekildir. Ne güzel dost ve ne

güzel yardımcıdır. Allah bana yeter.Allah’a güvendim. Allah’a yöneldim. İşlerimi Allah’a ıs-

marladım. Allah ile yetindim. Allah ile korundum. Allah’tan yardım istedim. Allah'ı yardıma çağırdım. Allah’ın ipine sa-rıldım. Allah’tan zafer istedim.

Büyük ve yüce olan Allah’tan başka güç ve kuvvet sahi-bi yoktur.

Hasbiyallah (Allah bana yeter) Duaları

86 ٨٦

﷽ ا ا ا ا ا ا ا

دى و او و ا و د و ل ا ا ا ا و اد ىب و ا و

ا ا ا ا ا ا ا دى او و ا و د و ل ا

ا ا ا ا و اد ىب و ا و ا ا ا ا ا ا ا

دى و او و ا و د و ل ا ا ا ا ا ا و اد ىب و ا و

ا ا ة ا ل و

حزب الحفظ

Pazartesi Evrâdı

87 ٨٧

KORUNMA DUASI

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.Bismillahi Allahu Ekber (en büyük olan Allah’ın adıyla).

Allahu Ekber Allahu Ekber.Nefsime, dinime, aileme, çocuklarıma, malıma, dostları-

ma, onların dinlerine, mallarına bin kere Bismillahi Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber.

Nefsime, dinime, aileme, çocuklarıma, malıma, dostları-ma, onların dinlerine, mallarına milyon kere Bismillahi Alla-hu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber.

Nefsime, dinime, aileme, çocuklarıma, malıma, dost-larıma, onların dinlerine, mallarına milyar kere “la havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim” (Büyük ve yüce olan Allah’tan başka güç ve kuvvet sahibi yoktur).

Korunma Duası

88 ٨٨

ا و ا و ا وا ا و و ا ا ا ة ا ل و و

دى او و و د ا ا و ا

رىب ء ا ا ا ر ورب ا ات ا رب ا ا

ا ا ش ا ورب ارض ا ء ا ى ا ا

ا ا ء و ا و ا ء ا و رض ا ء ا ا

ئ ك ا رىب ا ا ا ا ا و اء رض ورب ا رب ا ا ء ا ا

ا ا ا ا ا ا Pazartesi Evrâdı

89 ٨٩

Allah’ın adıyla, Allah ile, Allah’tan, Allah’a doğru, Allah için, Allah’ta “la havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim” (Büyük ve yüce olan Allah’tan başka güç ve kuvvet sahibi yoktur).

Dinime, nefsime, çocuklarıma bismillah. Malıma ve aileme bismillah. Rabbimin bana verdiği her şeye bismillah.Yedi kat göğün rabbi, yedi kat yerin rabbi ve büyük arşın

rabbi olan Allah’ın adıyla.Büyük olan Allah’ın adıyla. İsmiyle birlikte (olana) gökte ve yerde kimsenin zarar ve-

remediği, her şeyi işiten ve bilen Allah’ın adıyla.Yerde ve gökte isimlerin en hayırlısı Allah’ın ismiyle. Allah’ın ismiyle başlıyorum ve onunla bitiriyorum.Allah, Allah, Allah. Allah benim Rabbimdir, O'na hiçbir şeyi ortak koşmam. İsimlerin en hayırlısı Allah’ın adıyla.Yerin ve göğün Rabbi olan Allah’ın adıyla. Şifa veren Allah’ın adıyla. Her şeye yeten Allah’ın adıyla.Afiyet veren Allah’ın adıyla.

Korunma Duası

90 ٩٠

رض ا ء ا ى ا ا ا ا ء و ا و

ا ا ا ا ا ار ف و وا وا

ه و ا ا ان ا ء و ا و ا

ا دق ا ا ه ور ا ان دمحم وا

Pazartesi Evrâdı

91 ٩١

Yerde ve gökte ismiyle beraber hiçbir şeyin zarar vereme-diği, her şeyi işiten ve bilen Allah’ın adıyla.

Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber.O, korktuğumuz ve çekindiğimiz her şeyden, çok yüce ve

daha büyüktür.Ben şahitlik ederim ki O’ndan başka ilah yoktur. Tektir,

ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Hamd O’nadır. O’nun her şeye gücü yeter.

Ve yine şahitlik ederim ki Muhammed O’nun, doğru söz-lü, güvenilir bir kulu ve elçisidir.

Korunma Duası

92 ٩٢

ــ ـ ـ ــ ا ـ ء أ ا ـ ـ أ ل ــ أ ــ ــم ا ـ ا ــ

ر ـ را ـ أو م ـــ ــ ا ــ ـــ ا

ة ـ ر ـ ا ــ ءت م ق ـ ا ـ ا ـ ت ـ ــ ـ ا ا ـ ـ و ة ئ ـ ـ ر ـ أ ــ ا ــ ـ و ـ ان ا ا ا ورة م و ر ـــ ى ا و ر ا ف ــ وـ ر وا ــ ا ق أرم ر ــ ـ ن و

Nakarat

Pazartesi Evrâdı

93 ٩٣

BÜRDE KASİDESİ69- Hatta vahiy yolundan hezimete uğrayarak gitti şeytanlar,

Kaçıştılar takip ederek birbirlerini.

70- Ve kaçtılar Ebrehe’nin kahramanları gibi,Ya da iki avucundan atılan çakıl taşları karşısındaki asker gi-biydiler.

71- Tespih ettikten sonra iki avucundaki taşlar,Balığın karnında tespih edenin fırlatılışı gibi atıldılar.

BEŞİNCİ BÖLÜM:PEYGAMBER (S.A.V.)'İN MUCİZELERİ HAKKINDA

72- Secde ederek çağrısına uydu ağaçlar,Ayaksız oldukları hâlde yürüdüler gövdeleri üzerinde.

73- Ağaçlar öyle bir çizgi çizdiler ki,Sanki yol ortasına yazdılar dallarıyla güzel yazıları.

74- Her nereye gitse bulut gibi onu takiptedir melekler,Gün ortası sıcağından bile onu esirgerler.

75- O yarılan aya ant olsun kiOnun peygamber kalbiyle vardır bir benzerliği.

76- Ant olsun mağaranın bir araya getirdiği iyiliğe ve erdeme,Onu göremediler gözleri kör oldu kâfirlerin.

77- Peygamberle Ebubekir’i mağarada göremediler,Bu mağarada kimse yok dediler.

Bürde Kasidesi

94 ٩٤

Nakarat

Nakarat

ـ و ـ ا رك ـ ـ ــ ــ و ــــ غ ــ وذاك ــ ل ـ ـ

ان ه ـ رؤ ا ـــ ـ ن ـ ا ــ اذا ه ـ ار ا ــ ا و ـ ى ا ا ا ت ـ وا ا ـ ـ ارا ـ ــ و ا

را ـ أت و أ ــ ا ــ ر أر وأ د ء ــ ا ا وأ ـ ا ا ة ــ ح ـ ا أو د رض م ا ـ أو ا ـ ت ت ـ آ وو د ـ ـ ى ا ر ـ ر

و ـ داد ر ــ را ــ ـ و ا ا ل ــ آ ول ـ ــ ق وا م ا ـ ـ

ت ا ا م و ــ ا ا

ــ أ ا ـــ و

و ـ ـ ا ــ ا ل ــ و روع ا

٣

Pazartesi Evrâdı

95 ٩٥

78- Zannettiler ki bir güvercin ve bir örümcek,Varlıkların en hayırlısının üzerine yuva kurup onu gizlemeye-cek.

79- Allah'ın koruması ihtiyaç bırakmamıştır artık,Ne yüksek burçlara ne dc kat kat zırhlara.

80- Zamanın kahrına uğradıkça hep ona sığındım ben,Başka yol bulamadım onun tam himayesinden.

81- Ondan dünya ve ukba zenginliğini her dilediğim zaman,Bol bol ihsan buldum iyilerin en iyisinden.

82- Vahiy aldığını inkâr etme sakın rüyadayken!Zira onun uyumaz bir kalbi vardır gözleri uykuda iken.

83- Rüyadaki bu vahiy peygamberlik mertebesine erdiğindendir,O hâlde böyle bir anda rüyada vahiy görenin durumuinkâr edilmezdir.

84- Allah’ın şanı yücedir ve vahiy çalışmakla kazanılamaz,Hiçbir peygamber gaipten verdiği haberlerde yanılmaz.

85- Nice hasta şifa bulmuştur ellerinden,Kurtarmıştır nicelerini cinnet geçirmekten.

86- Duası kıtlık yılma hayat verdi,O yıl olmuştu asırların en parlak yılı.

87- Duası üzerine rahmet yağmuru döküldü,Denizden gelen su gibiydi ya da bir Arim seli.

88- Bırak bahsedeyim onun apaçık mucizelerinden,Alem Dağında gece vakti yakılan şölen ateşi gibi görünen.

89- Değeri yüksektir incinin dizilmişken,Dizilmemiş olsa dahi değişmez değeri.

90- Övenin muhayyilesi ona yetişebilir mi acaba?Güzel ahlâkını ve huyunu hep anlatabilir mi?

Bürde Kasidesi

96 ٩٦

﷽ه ه و ى ا ا ا

وا ا و واء وا ء وا وا ا ر

ا رض ذو ا ات وا ا اب ا ب و ر رب ا ة ا وا

ء ا ا ر رئ ا ا ا ا ا ا و رض وا ات ا ئ ر ا و ا و ا ا ا

ار ا زا ا م ا م رج ا ا د ا و

ثنني دعاء يوم اال

Pazartesi Evrâdı

97 ٩٧

PAZARTESİ GÜNÜ DUASI

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla,Hamd, yüceliği ile övülen, övmesiyle yücelen, gücü her

yerde geçen, gizliyi ve açığı bilen Allah’a aittir. Rabbimiz, hamd, ebedilik, azamet ve büyüklük sana aittir. Sen göklerin ve yerin var edicisisin. Şiddetli yakalayış ve metin kuvvet sahibisin.Terbiye edenlerin terbiyecisi, kullarının malikisin.“O, yaratan, var eden, şekil veren Allah’tır. En güzel isim-

ler O’nundur. Göklerde ve yerde olanlar O’nun şanını yücelt-mektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir.” (59/Haşr 24)

Allah’ım! Hainleri, hilekârların hilesini, zalimlerin zul-münü tut ve benden uzaklaştır.

Çünkü ben sana sığınıyorum. İsteklerime (sensiz) sahip olamıyorum. İçimden geçenleri atmaya kadir olamıyorum. Ey kederleri gideren, gamları açan!

Pazartesi Günü Duası

98 ٩٨

ىب ة ذ م ة ا د و وان ان وار

ا ا ا ع ا ا و و د و ا

و وة وا ى ا وارز

ء ا

Pazartesi Evrâdı

99 ٩٩

Ey mazlumun duasına karşılık veren (Allah’ım)! Günahlarımın çokluğu sebebiyle bana azap etme. Beni bağışla, bana acı. Eğer beni cezalandırırsan günahımdandır. Ama eğer affedersen, muhakkak ki sen güçlüsün ve hik-

met sahibisin. Allah’ım! Bizi ve dinimizi saldıranlardan koru. Ölüm anında imanımızı söküp alma. Senden korkmayan ve bize acımayanları bizim başımıza

musallat etme. Bizi dünya ve âhiretin en hayırlı rızkıyla rızıklandır. Senin her şeye gücün yeter.

Pazartesi Günü Duası

100 ١٠٠

101 ١٠١

Salı Günüokunacak

dualar(EVRAD)

102 ١٠٢

﷽ا ا ا اذا ا ا ا

م ا ا ا ا و ة ا ة ا ض ا ن

ا ا ا ٩٤ ن ن ان ا

م ا ا ر ا ا ي ذ ر ا ت ا ا و

١٦ اط ا و ن ءك ا واذا

ا ر م ه ب ءا ا

٥٤ ر ر واSalı Evrâdı

103 ١٠٣

SELÂMET(KURTULUŞ) ÂYETLERİ

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“Ey iman edenler! Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman

iyi anlayıp dinleyin. Size selâm verene, dünya hayatının ge-çici menfaatine göz dikerek “Sen mümin değilsin” demeyin.

Çünkü Allah’ın nezdinde sayısız ganimetler vardır. Önce-den siz de böyle iken Allah size lütfetti;

o halde iyi anlayıp dinleyin.Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.”

(4/Nisa 94)“Rızasını arayanı Allah onunla kurtuluş yollarına götürür

ve onları iradesiyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır, dosdoğ-ru bir yola iletir.” (5/Maide 16)

“Ayetlerimize inananlar sana geldiğinde onlara de ki: Selâm size! Rabbiniz merhamet etmeyi kendisine yazdı.

Gerçek şu ki: Sizden kim, bilmeyerek bir kötülük yapar, sonra ardından tevbe edip de kendini ıslah ederse, bilsin ki Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (6/En’am 54)

Selâmet (Kurtuluş) Âyetleri

104 ١٠٤

ن ل اف ر ا ب و وم ان ب ا دوا ا و

ن ٤٦ و م و ا د

١٠ رب ا ان ا د وا ا و ت و م ح ا

٤٨ اب ا وا ا ى ا ءت ر و

٦٩ ء ان م ل ار ٢٤ ا م

ت ت ا ا ا و ا ا واد ذن ر ر ا ي

م ٢٣ Salı Evrâdı

105 ١٠٥

“İki taraf (cennetlikler ve cehennemlikler) arasında bir per-de ve A’râf üzerinde de herkesi simalarından tanıyan adam-lar vardır ki, bunlar henüz cennete girmedikleri halde (gir-meyi) umarak cennet ehline: “Selâm size!” diye seslenirler.” (7/A’raf 46)

“Onların oradaki duası: Allah’ım! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz!” (sözleridir). Orada birbirleriyle karşılaştıkça söyledikleri ise “selâm” dır. Onların dualarının sonu da şu-dur: Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.” (10/ Yunus 10)

“Denildi ki: Ey Nuh! Sana ve seninle beraber olan ümmet-lere bizden selâm ve bereketlerle (gemiden) in! Kendileri-ni (dünyada) faydalandıracağımız, sonra da bizden kendile-rine elem verici bir azabın dokunacağı ümmetler de olacak-tır.” (11/Hud 48)

“Andolsun ki elçilerimiz (melekler) İbrahim’e müjde ge-tirdiler ve “Selâm (sana)” dediler. O da: (Size de) selâm” dedi ve hemen kızartılmış bir buzağı getirdi. (11/Hud 69)

“(Melekler:) Sabrettiğinize karşılık size selâm olsun! Dünya yurdunun sonu (cennet) ne güzeldir! (derler).” (13/Rad 24)

“İman edip de iyi şeyler yapanlar, Rab’lerinin izniyle için-de ebedî kalacakları ve zemininden ırmaklar akan cennetlere sokulacaklardır. Orada (birbirleriyle) karşılaştıkça söyledik-leri “selâm” dır.” (14/İbrahim 23)

Selâmet (Kurtuluş) Âyetleri

106 ١٠٦

٤٦ م ا ن ٤٥ اد ت و ان ان ٥٢ و ا ل ا ا د اذ

م ن ئ ا ان ٣٢ ا ا اد

١٥ م ت و م و م و م و٣٣ م ا ت و م ا ت و م و م وا

٤٧ ن ىب ا رىب م ل ا ا ن ٦٢ ة و رز و

ا ا ر ر ر ا ه ر ك ئ و

ى ٤٧ ا ا م وا ٦٩ ا دا و ر

Salı Evrâdı

107 ١٠٧

“(Allah’ın azabından korkup rahmetine sığınan) takvâ sa-hipleri, mutlaka cennetlerde ve pınar başlarında olacaklar.

“Oraya emniyet ve selâmetle girin.” (denilir, onlara). (15/Hicr 45-46)

“Onun yanına girdikleri zaman, “selâm” dediler. (İbra-him:) Biz senden çekiniyoruz, dedi.” (15/Hicr 52)

“(Onlar) meleklerin, “Size selâm olsun. Yapmış olduğu-nuz (iyi) işlere karşılık cennete girin” diyerek tertemiz olarak canlarını aldıkları kimselerdir.” (16/Nahl 32)

“Doğduğu gün, öleceği gün ve diri olarak kabirden kaldı-rılacağı gün ona selâm olsun!” (19/Meryem 15)

“Doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kabirden kaldırılacağım gün esenlik banadır.” (19/Meryem 33)

“İbrahim: Selâm sana, dedi, Rabbinden senin için mağfiret dileyeceğim. Çünkü O bana karşı çok lütufkârdır.” (19/ Meryem 47)

“Orada boş söz değil, hoş söz duyarlar. Ve orada, sabah-akşam kendilerine ait rızıkları vardır.” (19/Meryem 62)

“Haydi, ona gidin de deyin ki: Biz senin Rabbinin elçile-riyiz. İsrailoğullarını hemen bizimle birlikte gönder; onlara eziyet etme! Biz, senin Rabbinden bir âyet getirdik. Kurtu-luş, hidayete uyanlarındır.” (20/Taha 47)

“Ey ateş! İbrahim için serinlik ve esenlik ol!” dedik.” (21/Enbiya 69)

Selâmet (Kurtuluş) Âyetleri

108 ١٠٨

رض ا ن ا د ا و ٦٣ ا ن ا واذا

٧٥ و ن وا و ون ا ئ او ا ده ا م و ا

٥٩ ن ا ا ا ا و ا ا ا ا واذا

٥٥ ا م ا و ٤٤ ا ا وا م م

٥٨ رب ر م ٧٩ ا ح م

١٠٩ ا م ون ١٢٠ و م

١٣٠ ال م Salı Evrâdı

109 ١٠٩

“Rahmân’ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara laf attığında (incitmeksizin) “Selâm!” der, (geçerler)” (25/Furkan 63)

“İşte onlara, sabretmelerine karşılık cennetin en yüksek makamı verilecek, orada hürmet ve selâmla karşılanacaklar-dır.” (25/Furkan 75)

“(Resulüm!) De ki: Hamd olsun Allah’a, selâm olsun seç-kin kıldığı kullarına. Allah mı daha hayırlı, yoksa O’na koş-tukları ortaklar mı?” (27/Neml 59)

“Onlar, boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve: Bi-zim işlerimiz bize, sizin işleriniz size. Size selâm olsun. Biz kendini bilmezleri (arkadaş edinmek) istemeyiz, derler.” (28/Kasas 55)

“Kendisine kavuştukları gün, Allah’ın onlara iltifatı “selâm” dır. Allah onlara çok değerli mükâfat hazırlamıştır.” (33/Ahzab 44)

“Onlara merhametli Rabbin söylediği selâm vardır.” (36/Yasin 58)

“Bütün âlemlerden Nuh’a selâm olsun!” (37/Saffat 79)“İbrahim’e selâm! (dedik.)” (37/Saffat 109)“Musa ve Harun’a selâm olsun” (37/Saffat 120)“İlyas’a selâm” (37/Saffat 130)

Selâmet (Kurtuluş) Âyetleri

110 ١١٠

١٨٢ رب ا ١٨١ وا ا م و ؤ اذا ا ز ا ا ر ا ا ا و

م ل و ا ا و ٧٣ د

ن ٨٩ ف م و د ٣٤ م ا م ذ اد

ون ٢٥ م م ل ا ا د اذ ٢٦ ٢٥ ا ا و ن

٩١ ب ا ا م ب ا ا ب ا ر وا ب ا ي ا ا ان ا ا ا ون ٢٠ ئ ا ل ا و ا

ون ٢١ س Salı Evrâdı

111 ١١١

“Gönderilen bütün peygamberlere selâm olsun! Âlemlerin Rabbi olan Allah’a da hamd olsun!”

(37/Saffat 181-182)“Rablerine karşı gelmekten sakınanlar ise, bölük bölük

cennete sevk edilir, oraya varıp da kapıları açıldığında bek-çileri onlara:

Selâm size! Tertemiz geldiniz. Artık ebedî kalmak üzere girin buraya, derler.” (39/Zümer 73)

“(Allah:) Şimdilik sen onlardan yüz çevir ve size selâm olsun de. Yakında bilecekler! (buyurdu.)” (43/ Zuhruf 89)

“Oraya selâmetle girin. İşte bu, ebedi yaşamanın başladı-ğı gündür.” (50/Kaf 34)

“Onlar İbrahim’in yanına girmişler, selâm vermişlerdi. İb-rahim de selâmı almış, içinden, “Bunlar, yabancılar” demiş-ti.” (51/Zariyat 25)

“Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler. Söylenen, yalnızca “selâm, selâm”dır.” (56/Vakıa 25-26)“Ey sağdaki! Sana selâm olsun!” (56/Vakıa 91)“Cehennem ehliyle cennet ehli bir olmaz. Cennet ehli, is-

teklerine erişenlerdir. Eğer biz bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki

onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş gö-rürdün.

Bu misalleri insanlara düşünsünler diye veriyoruz.

Selâmet (Kurtuluş) Âyetleri

112 ١١٢

ا دة وا ا ا ا ي ا ا وس ا ا ا ا ي ا ا ٢٢ ان ا ر ا ا ا ا م ار ا رئ ا ا ا ن ٢٣ ا

رض ات وا ا ء ا ا ٢٤ ا ا و﷽

ر ٢ ا ادر و ١ ر ا ه ا ا وح وا ئ ل ا ٣ ا ر ا ٥ ا م ٤ ا ذن ر

Salı Evrâdı

113 ١١٣

O, öyle Allah’tır ki, kendisinden başka tanrı yoktur. Görülmeyeni ve görüleni bilendir. O, esirgeyendir, bağışlayandır. O, öyle Allah’tır ki, kendisinden başka hiçbir tanrı yoktur.O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, selâmet ve-

rendir, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üstün-dür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır. Al-lah, müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzehtir.

O, yaratan, var eden, şekil veren Allah’tır. En güzel isim-ler O’nundur.

Göklerde ve yerde olanlar O’nun şanını yüceltmektedir-ler. O, galiptir, hikmet sahibidir.” (59/Haşr 20-24)

Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla.“Biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gece-

sinin ne olduğunu sen bilir misin?Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. O gecede, Rab’lerinin

izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar.O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar.”

(97/Kadr 1-5)

Selâmet (Kurtuluş) Âyetleri

114 ١١٤

﷽١٤ م ور و

٥٧ ى ور ور و ا ء وس ء ا ا اب ج

ون ٦٩ م ذ ان ٨٢ ء ور ان ا ل و

٨٠ واذا ٤٤ ء ى و ا ا

المسجد ىف يوم ذات جلس وسمل عليه هللا صىل هللا رسول ان روى رسول ورد هللا رسول اي عليمك الم الس وقال الم الس عليه يل جرب وجاء هللا ان الم الس عليه يل جرب قال مث سالمه وسمل عليه هللا صىل هللا هل مح او قراه من عاء ادل هذا تك وام اليك واهدى الم الس وامتك يقراك ائهل فض ىف قال ما وقال البحار رمل عدد ذنوبه اكن لو ذنوبه هللا غفر عليه

دعاء امس اعظم

اء ـف اايت الش

Salı Evrâdı

115 ١١٥

ŞİFA ÂYETLERİRahman ve rahim olan Allah’ın adıyla.“Ve mümin toplumun kalplerini ferahlatsın.” (9/Tevbe 14)“Gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rah-

met gelmiştir.” (10/Yunus 57)“Onların karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çı-

kar ki, onda insanlar için şifa vardır. Elbette bunda düşünen bir kavim için büyük bir ibret vardır” (16/Nahl 69)

“Biz, Kur’an’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, müminler için şifa ve rahmettir.” (17/İsra 82)

“Hastalandığım zaman şifa veren O’dur.” (26/Şuara 80)“De ki: O, inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuz-

dur ve şifadır.” (41/Fussilet 44)

İSM-İ AZAM DUASI

Rivayet edildi ki Resulullah (s.a.v.) bir gün mescitte oturuyor-du. Cebrail (as) geldi ve “es-Selâmü aleyküm ya Resulullah dedi. Resulullah da selâmı aldı. Sonra Cebrail (as) şöyle dedi:

“Allah (cc) sana ve ümmetine selâm etti. Sana ve ümmetine şu duayı hediye etti. Kim bu duayı okur ya da üzerinde taşırsa, o ki-şinin günahlarını denizlerin kumları sayısınca da olsa bağışlaya-caktır.” Bu duanın fazileti hakkında daha birçok şeyler söylendi.

Şifâ Âyetleri ve İsm-i Azam Duası

116 ١١٦

﷽ ا ا ا ا ف ا ف رؤ ا

ا ا ا وف ا ن د ا ن ا ن

ا ن ا ن ا ا ن ا ا ن ا ن

ا ر ا ر ا ل ا د ا ا ا ا ا ا و

ا ا ا دق ا د ا ا ا ا دى ا ا

ا ر ا ا در ا ح ا ر ا ر

Salı Evrâdı

117 ١١٧

Ey cemil ya Allah. Ey çok yakın ya Allah. Ey duaya icabet eden ya Allah. Ey çok sevilen ya Allah. Ey şefkatli ya Allah. Ey merhamet eden ya Allah. Ey âyetleriyle bilinen ya Allah. Ey bağışı çok olan ya Allah. Ey yüce ya Allah.Ey nimeti bol olan ya Allah. Ey ihsanı çok olan ya Allah. Ey borç veren, hesap soran ya Allah. Ey noksanlıktan münezzeh ya Allah. Ey güvenilir ya Allah. Ey kesin delil ya Allah. Ey hükmeden ya Allah.Ey kendisinden yardım iste-nen, ya Allah. Ey ihsan eden ya Allah. Ey şanı yüce olan ya Allah. Ey merhametli ya Allah. Ey acıyan ya Allah. Ey cömert ya Allah.

Ey şerefli ya Allah. Ey tek olan ya Allah. Ey tek ya Allah. Ey bir ya Allah. Ey hiçbir şeye ihtiyacı olma-yan ya Allah. Ey övülen ya Allah. Ey verdiği sözde duran ya Allah. Ey şanı yüce olan ya Allah. Ey çok zengin, ya Allah. Ey şifa veren ya Allah. Ey her şeye yeten ya Allah. Ey afiyet veren ya Allah. Ey devamlı olan ya Allah. Ey doğruya ileten ya Allah. Ey gücü yeten ya Allah. Ey ayıpları örten ya Allah. Ey düşmanları yok eden ya Allah. Ey dilediğini zorla yaptıran ya Allah. Ey affeden ya Allah. Ey zorlukları açan, fetheden ya Allah.

Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla

İsm-i Azam Duası

118 ١١٨

ام ل و ا ذا ا رض ات و ا رب ا دمحم ان ء ه ا ئ ا

ر و و ا دمحم و ار ال دمحم و ا ال ا و ا ا و و ر

ا ر ا ا ا ار

رب ا و ا

Salı Evrâdı

119 ١١٩

(Allah’ın isimlerinin tam anlamı için Esma-i Hüsna kitap-larına başvurulmalıdır.)

Ey Göklerin ve yerin Rabbi! Ey yücelik ve ikram sahibi! Senden, bu isimlerinin hepsinin hakkı için, Efendimiz

Muhammed’e (s.a.v.) ve Muhammed ailesine rahmet etme-ni istiyorum.

Muhammed’e (s.a.v.); Âlemler içinde İbrahim (as)’e ve İbrahim ailesine rahmet ettiğin, selâmet verdiğin, mübarek kıldığın, acıdığın ve şefkat ettiğin gibi rahmet et.

Rabbimiz! Muhakkak ki sen övgüye layık olan, üstün şe-ref sahibisin.

Rahmet et ey merhametlilerin en merhametlisi. Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.

İsm-i Azam Duası

120 ١٢٠

﷽ لایر ئ ا ا ا

لایر لایر و ول لایر لایر و ول لایر ـ ل لایر و و لایر لایر و و

وت لایر ت لایر و وء لایر ء لایر و و لایر ا ء لایر و و لایر ن لایر و وة لایر ة لایر و و

رة لایر و

يفه اايت بسملۀ رش

Salı Evrâdı

121 ١٢١

BESMELE-İ ŞERİFE DUASI

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.Allah’ım! Besmele hakkı için senden ihsanını istiyorum.Besmelenin hürmeti,Besmelenin fazileti,Besmelenin büyüklüğü,Besmelenin yüceliği,Besmelenin güzelliği,Besmelenin mükemmelliği,Besmelenin heybeti,Besmelenin mertebesi,Besmelenin geçerli olduğu alan,Besmelenin gücü,Besmelenin yüceliği,Besmelenin övgüsü,Besmelenin değeri,Besmelenin kerameti,Besmelenin kuvveti,Besmelenin bereketi,Besmelenin izzeti,Besmelenin gücü ve Besmelenin kudreti hakkı için(senden af ve ihsanını istiyorum.)

Besmele-i Şerife Duası

122 ١٢٢

وارز ى ا و رى ح وا رى ار و وت و ا ل و ة ا ل ئ وا ف ا ا دك ان ا

ا ا ار ن و دمحم ال و دمحم وان

ليةل وافعل ىل كذا وكذا فان الزمت ذكل ىف لك كتبت ىف ديوان االوليـاء

يوقاريده كيلر ٧٨٦ بسمهل رشيفه و ١٣٣ صلوات رشيفه دن صوݣره اوقوانجقدر

اي الهـى

Salı Evrâdı

123 ١٢٣

YA İLAHÎ(Allah’ım!) değerimi yükselt. Kalbimi genişlet.İşimi kolaylaştır. Hesap edilemeyen rızıklarla beni rızık-

landır.İhsanın ve keremin hürmetine Ey Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd

ve Hâ, Mim, Ayn, Sin, Kâf olan!İzzet ve büyüklüğünün celali, azametinin büyüklüğü hak-

kı için; rahmetinle beni kendilerine ne korku ne de üzüntü dokunmayacak olan Salih kullarından yapmanı istiyorum, ey merhametlilerin en merhametlisi.

Ve yine Efendimiz Muhammed’e (s.a.v.) ve Muhammed ailesine rahmet etmeni istiyorum.

(Daha ne isteniyorsa dua olarak istenecektir. Eğer her gece bu dualara devam edersen, veliler defterine yazılırsın. Yukarıdakiler 786 besmele-i şerife ve 133 salâvat-ı Şerife’den sonra okunacaktır.)

Yâ İlâhî Duası

124 ١٢٤

﷽ق ا وا ا وا ا ب وا ا ا اك ا وا ا زوق وا ا ازق وا ا وا

ا وا ا وا ا وا ا وا ا وا ا وا ا وا ا وا

ئ ا وا ا وا ا وا ا وا

ا وا ا وا ا وا ر ا وا ئ ا وا ا وا ا وا ي ا وا ا وا اد ا وا ئ ا وا ا وا وز و ىب ذ ا ا وا ا وا

ا ا ار

ه العاىل س رس هذا من اوراد رئيس العاشقني اويس القرىن قد

Salı Evrâdı

125 ١٢٥

AŞIKLARIN REİSİ VEYSEL KARANİ’NİN (K.S.)DUALARINDAN BİR KISIM

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıylaAllah’ım! Sen Rabsın ben kulum. Sen yaratıcısın ben yaratılanım.Sen rızık verensin ben rızıklandırılanım. Sen mülk sahibisin ben (senin) mülkündeyim.Sen azizsin ben zelilim. Sen zenginsin ben fakirim.Sen dirisin ben öleceğim. Sen ebedisin ben geçiciyim. Sen şereflisin ben alçağım. Sen iyilik edensin ben kötülük edenim.Sen bağışlayansın ben günahkârım.Sen yücesin, ben hakirim.Sen güçlüsün ben zayıfım.Sen verensin ben dilenciyim.Sen eminsin ben korkağım.Sen cömertsin ben miskin (güçsüzüm).Sen (duaya) icabet edensin ben dua edenim.Günahlarımı bağışla ve beni cezalandırma.Rahmetinle ey merhametlilerin en merhametlisi!

Veysel Karânî'nin Duası

126 ١٢٦

ح ا و ء ا و ئ ا ئ ا ا ات ا ة و ا اب و ا و ا و

ا و از و رب ئ يت وا و در وار

ا ا ت ا ر ا ئ واى را و را ا ا

را و را و ي را و را و را و را وى را و ى را و را و

د را و را و ى را ورا ا ا را و

را وا را وا

ميان دعاء حسن الخاتمة واال

Salı Evrâdı

127 ١٢٧

HÜSN-Ü HATİME (Güzel ölebilme)VE İMAN DUASI

Allah’ım! Senden, istenilenin hayırlısını, duanın hayırlısı-nı, kurtuluşun hayırlısını, işin hayırlısını, sevabın hayırlısını, hayatın hayırlısını, ölümün hayırlısını istiyorum.

Rabbim! Beni (hak dininde) sabit kıl. (Kıyamet günü hayır) tartımı ağır kıl. İmanımı tahkîkî iman eyle. Derecemi yükselt. Namazımı ve duamı kabul et. Hatalarımı bağışla. Cennetinde yüksek dereceler istiyorum. Âmin.Allah’ım! Benim kalbimde bir nur, kabrimde bir nur,

önümde ve arkamda bir nur sağımda bir nur, solumda bir nur, üstümde bir nur, altımda bir nur, kulağımda bir nur, gözümde bir nur, saçımda bir nur, derimde bir nur, etimde ve kanımda bir nur, kemiklerimde bir nur var et.

Allah’ım! Nurumu artır. Bana nur ver. Benim için bir nur yarat.

Hüsn-ü Hatime Duası

128 ١٢٨

و ئ و ا ﷽ه ه و ر ت و ا وا م ا وا ور ر وا وا ان وا ب وا ا و د ا وا وا

ا ا و و ا

واو ا و ا و ا ـ ا ئ ا ا ا ا ا ت ا ر وا ه و ه و وا

رو ى و و رك ان ئ ا ا ا و يت و ي و و و

ت ا ر ا ئ يت وا و ا ا ا

ميان ديد اال دعاء جت

ميان دعاء لحسن الخاتمة واال

Salı Evrâdı

129 ١٢٩

İMANI YENİLEME DUASI

Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla. Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret

gününe, ölümden sonra dirilmeye, kadere, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inandım.

Hesap, mizan cennet ve cehennem, hepsi haktır. Allah bir-dir, (Onun birliği) sayıyla değil, hiçbir ortağının bulunma-masıyladır. O doğurmamış ve doğmamıştır. Ona denk hiçbir kimse yoktur.

HÜSN-Ü HATİMEVE İMAN DUASI

Allah’ım! Senden, hayırlı başlangıçlar, hayırlı sonuçlar, bunların arasındaki hayırların hepsini, önünü sonunu, açığı-nı, gizlisini ve cennette yüksek makamlar istiyorum. Amin!

Allah’ım! Senden, kulağımı, gözümü, ruhumu, yaratılışı-mı, ahlakımı, yaşantımı, ölümümü ve işlerimi (ibadetlerimi) mübarek kılmanı istiyorum.

Allah’ım! İyiliklerimi kabul et. Cennete yüksek makam-lar ver. Âmin.

İmanı Yenileme Duası

130 ١٣٠

ن ا ا ا ا ا ان ا ا ع ا و

ا ر و ك م م ا و ا

د ا ا ا ا ﷽ ا ا ا ن د ا ا ا ا ن زن ر ا ا ا ا ن ا وف ان ن ا ا ا ا ا ن م ا ا ا ن ا ن ا و ن ا زوال ا ا ار ان ر

ا ا ا وا دمحم ا و

ميان دعاء اال

ميان دعاء اال

Salı Evrâdı

131 ١٣١

İMAN DUASIAllah’ım, hayatımız boyunca, özellikle de ölüm anında

can verirken imanımızı, kovulmuş şeytandan yüce Kur’an’ın bereketi ve yüce Resulünün (s.a.v.) hürmetine koru.

Allah’ım! Ey Müslümanların dostu! Bizi sana kavuşunca-ya kadar İslâm’da sabit kıl.

İMAN DUASIRahman ve rahim olan Allah’ın adıyla.Bütün zamanlarda var olan Allah’tan başka ilah yoktur. Bütün mekanlarda kendisine ibadet edilen Allah’tan baş-

ka ilah yoktur. Bütün iyilikleriyle bilinen Allah’tan başka ilah yoktur. Bütün dillerde anılan Allah’tan başka ilah yoktur. Her an yeni bir işte olan Allah’tan başka ilah yoktur.İmanın yok olmasından, şeytanın şerrinden kendisine sı-

ğındığımız Allah’tan başka ilah yoktur. Ey ihsanı sonsuz olan. Ey çok bağışlayan.Rahmetinle muamele et ey merhametlilerin en merhamet-

lisi. Ve Efendimiz Muhammed (s.a.v.)’e ve Muhammed (s.a.v.)

ailesine, hepsine rahmet et, ya Allah, ya Allah.

İman Duası

132 ١٣٢

و ك و دمحم ا ٣ و و ا و ا ا ور

ا ا دمحم ا ٣ ن ا وا م ا ا

ا وا ا ا ا ا ا ا ا ئ ف ا ا دا و واز ا ت ا ر و ا ئ ا وم و ا وا و ا ار ا و وا ا ء ا ر ئ و ا از و ا ا اء ا ا ا ا ار ا و زل ا ار ا ا ا وا ا و م ا ن ن و ول ا

صلوات عبد القادر الگيالىن

Salı Evrâdı

133 ١٣٣

ABDÜLKADİR-İ GEYLANİ’NİN SALÂVAT DUASI

Allah’ım! Kulun, peygamberin, sevgili kulun, ümmi-nebi Resulün olan Efendimiz, Muhammed (s.a.v.)’e Onun ailesi-ne ve arkadaşlarının hepsine rahmet ve selâm et. (3 defa)

Allah’ım, en yüce makam ve fasih dil sahibi, güzel yüzlü efen-dimiz ve peygamberimiz Muhammed (s.a.v.)’e rahmet et. (3 defa)

Allah’ım! Salât ve selâmın en üstününü, bereketlerin en bolunu ve ikramların en kıymetlisini, İnsanlığın en şereflisi, İmanî gerçeklerin hazinesi, İyiliklerin tecelli şahikası, Gizli sırların konağı; Peygamberler gerdanlığının mücevheri, Resuller ordusunun öncüsü, Yüce Nebiler kafilesinin komutanı, Yaratılanların en üstünü; En yüce izzet ve şeref sancağının bayraktarı, Şeref dizginlerinin sahibi; Sonsuzluk sırlarının şahidi, Önceden gelip geçenlerin nurlarının müşahidi.Değerler lisanının tercümanı,ilim, Güzel huy ve hikmetin kaynağı;

Abdulkadir-i Geylânî'nin Duası

134 ١٣٤

د ا ن وا وا د ا ا وا ار ا ة و ا روح وا ي ات ا ق ا د ا ر ا دمحم ا وا م ا ا ئ ا

ا ا ا ا ا و ا و

ون ا ا ه وذ ك ذ اد و د ا ا ن و ه ا ك وذ ذ و

ن ا ا م ا و ذى و ر وج و رض ا و ء ا ء ا

دا و ج ء و ا ل و ا ا

Salı Evrâdı

135 ١٣٥

Külli ve cüzi varlığın aynası Ulvi ve süfli varlığın gözbebeği, Dünya ve âhiret binasının ruhu, İki dünya hayatının kaynağı, Kulluk rütbelerinin en üst seviyesini gerçekleştiren, Seçilmiş makamların ahlakı ile ahlaklanmış, En üstün dost, en sevilen kul, Efendimiz, Peygamberlerin sonuncusu peygamberimiz; Abdulmuttalib’in oğlu Abdullah’ın oğlu Muhammed

(s.a.v.)’e, ailesine tüm arkadaşlarına; ilmin sayısınca, keli-melerinin sayısınca seni ve Onu ananların her anışında,

Gâfillerin Seni ve Onu anmaktan her gaflet edişinde de-vamlı ve ebedi rahmet et.

Kıyamete kadar O'nu selamınla kuşat!Allah’ım! Her lanetli şeytanın şerrinden, Her inatçı zorbacının şerrinden, Her şerlinin şerrinden, Kötü kazanın şerrinden, Yere giren ve yerden çıkan her şeyin şerrinden, Gökten inen ve göğe çıkan her şeyin şerrinden, Perçeminden tutacağın her canlının şerrinden beni koru.

Abdulkadir-i Geylânî'nin Duası

136 ١٣٦

ء و اط ان رىب ١٩٦ ا ب و ل ا ي ا ان و

ا ا ا ا ن ١٢٩ ش ا رب ا و

ا ا وذ وا وا و ج ا م ا ا و و رب ا وا ا ا ار و

و ا و دمحم اك ا ا وا ئ ا ا ا

ر ا ا ل ا ر ل ا ا ا ا

ك ٣ ا وا ا وا

ارد وا ا وSalı Evrâdı

137 ١٣٧

Benim rabbim doğru yol üzerindedir ve O her şeye gücü yetendir.

“Şüphesiz ki, benim koruyanım Kitab’ı indiren Allah’tır. Ve O bütün Salih kullarını görüp gözetir.” (7/A’raf 196)

“(Ey Muhammed!) Yüz çevirirlerse de ki: Allah bana ye-ter. O’ndan başka ilâh yoktur. Ben sadece O’na güvenip da-yanırım. O yüce Arş’ın sahibidir.” (9/ Tevbe 129)

Allah’ım! Rahmetinle, fazlınla ve kereminle gam ve kede-rimi gider, hüznümü aç, düşmanımı helak et ve zelil kıl.

Ey cömertlerin en cömerti. Ey rahmet edenlerin en merhametlisi.Hamd âlemlerin rabbi olan Allah’a mahsustur.Allah’ım! Efendimiz Muhammed (s.a.v.)’e ve ailesine

salât ve selâm et.Allah’ım, senden diliyor, katında seçilmiş habibinle sana

yöneliyorum.Ey sevdiğimiz Allah’ın Resulü! Biz seninle Rabbimize

ulaşıyoruz. Yüce Mevla’nın huzurunda bize şefaat et, ey te-miz güzel Resul.

Allah’ım katındaki makamı hürmetine O’nu hakkımızda şefaatçi kıl. (3 defa).

Bizi Ona salât ve selâm getirenlerin en hayırlısı, Ona ya-kın olanlardan, Ona ulaşanlardan kıl.

Abdulkadir-i Geylânî'nin Duası

138 ١٣٨

وا ء ا ا و وا رب ا ان ا ا د وا

﷽ ا دمحم و و ا دمحم ا ا دمحم و ا دمحم و

م ا ا ء ا ا دمحم وف وا وا ا ا دمحم ا ا

ة ا ر وا ن رؤ ا اره و ا ا ا وا و وارز

ا ه ا ئ ئ رو ء ا

و روح دمحم ا اSalı Evrâdı

139 ١٣٩

Bizi, ölü ve diri bütün Müslümanları bağışla.En son duamız şudur; Hamd âlemlerin rabbi olan Allah’a mahsustur.Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.Allah’ım! Öncekiler içinde Muhammed (s.a.v.)’e rahmet et.Allah’ım! Sonrakiler içinde Muhammed (s.a.v.)’e rahmet et.Allah’ım! Peygamberler içinde Muhammed (s.a.v.)’e rah-

met et. Allah’ım! Resuller içinde Muhammed (s.a.v.)’e rahmet et.Allah’ım! Kıyamet günü yüce varlıklar içinde Muham-

med (s.a.v.)’e rahmet et.Allah’ım! Muhammed (s.a.v.)’e, vesileyi, üstün makamı,

şeref ve büyük dereceyi lütfet.Allah’ım! Ben Muhammed (s.a.v.)’e inandım, fakat Onu

(dünyada) görmedim. Onu cennette görmekten beni mahrum etme.

Sohbetiyle beni rızıklandır. Beni Onun dini üzere öldür. Onun havuzundan içir ki bir daha ebediyen susamayalım. Muhakkak ki senin her şeye gücün yeter.

Allah’ım! Benden Muhammed (s.a.v.)’in ruhuna salât-u selâm ulaştır.

Abdulkadir-i Geylânî'nin Duası

140 ١٤٠

ن رؤ ا اره و ا و ا ا در ى وار ا دمحم ا

و ة وا ا وا و ا دمحم م ا ا و ه وذ و وا و

ز ووا و و ود ــ و و

ذ وا ك ا ئ ا ا ا ء اف ا

دمحم ئ ئ ا ا ا و ا ور

دمحم ذك ا ذ وا و ا ور

Salı Evrâdı

141 ١٤١

Allah’ım, Onu görmediğim halde inandım, Onu cennette görmekten beni mahrum etme.

Allah’ım, Muhammed (s.a.v.)’in büyük şefaatini kabul et.Üstün olan derecesini daha da yükselt. Dünyevi ve uhrevi isteklerini Ona ver.Allah’ım! Beni, Peygamber Muhammed (s.a.v.)’in yolunu

tutan, saygınlığını yücelten, sözünü yükselten, Ona verdiği sözü ve antlaşmasını tutan, ordusuna, davetine yardım eden, Ona tabi olanları ve grupları çoğaltanlardan eyle!

Ona tabi olanlara vefalı eyle, yoluna ve sünnetine muhalif olmayanlardan eyle.

Allah’ım, senden beni peygamberin sünnetine uymaya muvaffak kılmanı istiyorum ve getirdiği şeylere aykırı dav-ranmaktan sana sığınıyorum.

Allah’ım! Nebin ve Resulün olan Muhammed (s.a.v.) sen-den ne istediyse ben de onu istiyorum.

Allah’ım! Nebin ve Resulün Muhammed (s.a.v.) sana ne-lerden sığındıysa, ben de onlardan sana sığınıyorum.

Abdulkadir-i Geylânî'nin Duası

142 ١٤٢

را ا ﷽ ارا ى را و را و را و و

را را و را و و ذا ر ر را وا را وا را زد ا ا دمحم ر و و و

ا ا ار و

﷽ ر ا دمحم ا ر ا ر ا دمحم ر ا دمحم

دمحم ر ا دمحم ق ر را ر ا ار ا ا ا ا ء ا ه ا دمحم

دعاء النور

Salı Evrâdı

143 ١٤٣

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.Allah’ım beni nur kıl, kalbimde, aklımda, kulağımda, gö-

zümde, üstümde, sağımda ve solumda nur kıl. Allah’ım nurumu artır, bana nur ver, beni nur yap ey nur,

zatın ve sıfatın hürmetine, habibinin sevgisi, kitabının sırrı hürmetine, Muhammed (s.a.v.)’in nuru hürmetine! Rahme-tinle beni aydınlat ey merhametlilerin en merhametlisi.

NUR DUASI

Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla.Allah’ım! Gözümü Muhammed (s.a.v.)’in ismi hürmeti-

ne nurlandır.Allah’ım! Gözümü Muhammed (s.a.v.)’in yaptığı iş hür-

metine nurlandır.Allah’ım! Gözümü Muhammed (s.a.v.)’in sırrı hürmeti-

ne nurlandır. Allah’ım! Gözümü Muhammed (s.a.v.)’in doğruluğu hür-

metine nurlandır.Allah’ım! Gözümü Muhammed (s.a.v.)’in güzel huyu hür-

metine nurlandır.Ey işleri nurlandıran!Ey şifa veren!Ey her şeye yeten!Ey afiyet veren!Beni, bu isimler hürmetine Muhammed (s.a.v.)’e âşık eyle. Ya Allah. Ya Allah. Ya Allah.

Nûr Duası

144 ١٤٤

ب د ــ ا ر ا ا دى ـ ا ى ـ أ ـ ــ ت ـ و ق ـ ى ــة ــ ـ م دا ـ و ءت اذ ا ــ و ن ــ ن ارم و د ـ و د ـــ ا

ــ ا ت ـ م آ ـ ف ـ ا ـ

ـ ر ى د ــ م ردت ا ــ ا ـ ر ا رد د ـ ا ج ن ــ وا ـ ا ه ق ـ وـ ئ ـ و ـ ءم ر ــ ا م ـ و ر ـ ت ـ ا ـ ت ـ ـ ر ان ا ورد ر ت ا ـ ه ا ض ا ــ ـ ؤه ــ و ة ا

Salı Evrâdı

145 ١٤٥

BÜRDE KASİDESİ - ALTINCI BÖLÜM:

KUR’ÂN-I KERİMİN FAZİLETLERİ HAKKINDA

91- Sonradan var olmuştur Allah’ın hak olan âyetleri,Mana olarak Allah’ın Kadîm sıfatından dolayı ezelîdir.

92- Haberler verir bize zamana bağlı kalmaksızın,Ahiretten Âd ve İrem kavimlerinden.

93- Her biri devam etmektedir ve tüm mucizelere üstün gelmektedir,Başka peygamberlerin mucizeleri gerçekleşmiş, ancak devam etmemiştir.

94- Muhaliflerde şüphe oluşturmaz; âyetleri muhkemdir,Muhtaç değildirler arada başka bir hakeme.

95- Kuran’a harp açanlar bir bir boyun eğdiler,En azılı düşmanları ona teslim oldular.

96- Belâgatı çürüttü savlarını muhaliflerinin,Hain eli kırdığı gibi namuslu bir erkeğin.

97- Onların deniz dalgaları gibi birbirini destekleyen manaları vardır,

Güzellikte ve değerde inciden de üstündür cümlesi.

98- Sayılamaz Kur’ân âyetlerinin olağanüstülükleri,Çok okumakla usanç vermez kesinlikle.

99- O âyetleri okuyarak aydınlanana dedim ki:Zafere ulaştın artık tut Allah’ın ipini.

100- Eğer onları korkarak okursan Cehennem ateşinin hararetinden, Onların serin suyuyla söndürebilirsin cehennemin hararetini.

101- Pâk olur onunla, Kevser havuzu gibidir Kuran, Günahkârların yüzü ki kapkara gelip onunla yıkanan.

Bürde Kasidesi

146 ١٤٦

ــ ان ـ و اط ـ وــ راح د ـ

س ـ ا

ا ذق ـ ا ـ ـ و

م ـ رك و ـ ب

ا ـ ا ـ و ـ ى ا ا ــ و

ر ء ا ا ــ ء ا ا و

اذ ـ م ــ

ك ـ ر ــ ت

ــ ا د ا ـ د

د م ــ ــ ت و

ــ وا ــ ع اذا

ــ أي ــ ز

ــ و ا

أي ـــ و ن ــ ا

ـ ن ـ ا ـ ـ ا ن ا ق ـ و

م ا ـ م ـ ا داج ر ى ا ـ ــ ـ أن ا وـــ ء ـ ا ـ م و وم وا

ق ا ــ ا ق وأ ـ ا ـ

Nakarat

Nakarat

Salı Evrâdı

147 ١٤٧

102- Adalette Sırat ve Mizan gibidir âyetler,Adalet dâim olamaz beşer için onlardan başkasıyla.

103- Hasetçinin inkâra yeltenişi şaşırtmasın seni,Ki o iyi anladığı hâlde bilmezden gelir âyetleri.

104- Bazen göz hastalanıp inkâr eder gün ışığını,Hastalığından ağız da inkâr eder suyun tadını.

YEDİNCİ BÖLÜM:PEYGAMBER (S.A.V)’İN MİRACI HAKKINDA

105- Ey hacet sahiplerinin koşarak ve develerleKapısına yöneldiği kimselerin en efdali!

106- Ey ibret alana en büyük delil olan!Ey Resul! Ganimet bilene büyük nimet olan!

107- Mescid-i Harâm’dan Aksâ’ya gittin bir gece vakti,Zifiri karanlıklara dolunayın çıktığı gibi.

108- Yükseldikçe yükseldin bir yere ulaşana kadar ki,Ne erişilebilir ne de erişmek düşünülebilir Kâbe kavseyn gibi.

109- O gece bütün peygamberler öne geçirdiler seni,Hizmet ettiği zata yaptığı gibi hizmet görenin.

110- Yedi kat gökleri yarıp gittin,Peygamberler topluluğunun bayraktarı idin.

111- İleriye geçmek ve Allah’a yaklaşmak isteyenlere,Bir yer bırakmadın yükselecek ya da ilerleyecek.

112- Makamın aşağıda bıraktı bütün makamları,Zirvede dalgalanan yalnız bir sancak misali.

113- Gözlerden ırak bir vuslata erişmen için,Nice gizemlere erişmek için miraca yükseldin.

114- Ortağın olmaksızın elde ettin sen bütün övgüleri, Tek başına geçtin bütün dereceleri.

Bürde Kasidesi

148 ١٤٨

﷽ م ا ا ا رب ا ب ر ا وا ر ا و و ات و ا ه و ا

ه اب ا ت و ائ وا ا ا ا ا ب ور ا و ا ئ وء و ا وا وب ث

ا ا ار و ر رىب ا ا ا وا دمحم ا و

ك ك وو ك وا وا ا ا ا ء ا ذ ا ا

ا ب ا ا ء وا

لثاء دعاء يوم الث

Salı Evrâdı

149 ١٤٩

SALI GÜNÜ DUASIRahman ve rahim olan Allah’ın adıyla.Sayısız hamd, yüce ve üstün olan, kendisinden başkasına

hamd layık olmayan âlemlerin Rabbi Allah’a aittir.O bütün varlıkları kudretiyle yarattı, izzetiyle bütün efen-

dileri kendine kul eyledi, diller O'nun övgüsüyle yumuşadı, heybetinden sesler kısıldı ve yüzler O’na boyun eğdi.

Allah’ım! Sen nefislerin niyetini ve sırlarını, kalplerin ulaşamadıkları arzularını, gözlerin hain bakışlarını ve sinede saklı tutulanları bilirsin.

Beni her türlü sıkıntıdan kurtar. Sen her darda kalanın yar-dımcısısın. Benden zararı def et. Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır.

Rahmetinle muâmele et, ey merhametlilerin en merha-metlisi. Allah’ın rahmeti, Peygamber Muhammed (s.a.v.) ve ailesinin hepsinin üzerine olsun.

Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka ilah yok-tur. Beni sen yarattın. Ben senin kulunum.

Gücümün yettiği kadar seninle olan ahdime ve sana verdi-ğim söze sadığım.

Yaptığım hataların şerrinden sana sığınırım.Benim üzerimdeki nimetlerini anıyorum ve günahımı da

itiraf ediyorum. Beni bağışla. Biliyorum ki günahları ancak sen bağışlarsın.

Salı Günü Duası

150 ١٥٠

151 ١٥١

ÇarşambaGünü

okunacakdualar

(EVRAD)

152 ١٥٢

ن ا ا ذ ا﷽

١٦٣ ا ا ا ا وا ا وا م و ه م ا ا ا ا ا ذ ا ه ي ا ذا رض ا و ات ا ء ن و و ا ده رض و ات وا ا و ء ا ا ا اه ا ٢٥٥ ا ا و ا و ت ا

٢٥٦ وا م ا وة ا وا ر ا ت ا ا ا ا ا و ات ا ر ا ا ت ا ؤ وا او

ون ٢٥٧ ر ب ا ا ئ اوÇarşamba Evrâdı

153 ١٥٣

TEHLÎL ÂYETLERİ

Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım.Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“İlâhınız bir tek Allah’tır. O’ndan başka ilâh yoktur. O,

rahmandır, rahîmdir.” (2/Bakara 163)“Allah, O’ndan başka tanrı yoktur; O, hayydır, kayyûmdur.

Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerde-kilerin hepsi O’nundur. İzni olmadan O’nun katında kim şe-faat edebilir?

O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O’na hiç-bir şey gizli kalmaz.) O’nun bildirdiklerinin dışında insanlar O’nun ilminden hiçbirşeyi tam olarak bilemezler. O’nun kür-süsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek ken-disine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür” (2/Bakara 255)

“Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirin-den ayrılmıştır. O halde kim tâğutu reddedip Allah’a inanır-sa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir.” (2/Bakara 256)

“Allah, inananların dostudur, onları karanlıklardan ay-dınlığa çıkarır. İnkâr edenlere gelince, onların dostları da tâğuttur, onları aydınlıktan alıp karanlığa götürürler. İşte bunlar cehennemliklerdir. Onlar orada devamlı kalırlar.” (2/Bakara 257)

Tehlîl Ayetleri

154 ١٥٤

ب ا ل م ٢ ا ا ا ا ١ ا ا ٣ وا ر ل ا وا

ا ت وا ا ان ن ا ل وا س ى م ٤ ذو ا وا اب

٥ ء ا رض و ا ء ان ام ر ا ر ي ا

٦ ا ا ا ا ء ا ا واو ئ وا ا ا ا ا ١٨ ا ا ا ا ئ

ا ا ا و ا ا ا ان ٦٢ ا ا وان ا

Çarşamba Evrâdı

155 ١٥٥

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“Elif. Lâm. Mîm. Hayy ve Kayyûm olan Allah’tan başka ilâh yoktur. (Resulüm!) O, sana Kitab’ı hak ve önceki kitapları tasdik

edici olarak tedricen indirmiş; daha önce de, insanlara doğ-ru yolu göstermek üzere Tevrat ile İncil’i ve Furkan’ı indir-miştir.

Bilinmeli ki, Allah’ın âyetlerini inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah, suçlunun hakkından gelen mutlak güç sahibidir. Şüphesiz ki ne yerde ne de gökte hiçbir şey Allah’a giz-

li kalmaz. Rahimlerde sizi dilediği gibi şekillendiren O’dur. O’ndan

başka ilâh yoktur. O mutlak güç ve hikmet sahibidir.” (3/Âl-i İmran 1-6)

“Allah, adaleti ayakta tutarak (delilleriyle) şu hususu açık-lamıştır ki, kendisinden başka ilâh yoktur. Melekler ve ilim sahipleri de (bunu ikrar etmişlerdir. Evet) mutlak güç ve hik-met sahibi Allah’tan başka ilâh yoktur.” (3/Âl-i İmran 18)

“Şüphesiz bu (İsa hakkında söylenenler), doğru haberler-dir. Allah’tan başka ilâh yoktur. Muhakkak ki Allah, evet O, mutlak güç ve hikmet sahibidir.” (3/Âl-i İmran 62)

Tehlîl Ayetleri

156 ١٥٦

ر م ا ا ا ا ا ٨٧ ا ق ا و

ا و ا ان ا ا ا ن ا وان وا ا ا

٧٣ اب ا وا وه ء ا ا ر ا ذ

١٠٢ ء و و ا ا ر ا او ا

١٠٦ ا ض وا ي ا ا ل ا ر س ا ا ا

ا و ا ا رض ات وا ا و ي ا ا ا ور

ون ١٥٨ ه واÇarşamba Evrâdı

157 ١٥٧

“Allah ki ondan başka hiçbir tanrı yoktur. Elbette sizi kı-yamet günü toplayacaktır, bunda asla şüphe yoktur. Söz ba-kımından Allah’tan doğru kim vardır!” (4/Nisa 87)

“Andolsun “Allah, üçün üçüncüsüdür” diyenler de kâfir olmuşlardır. Hâlbuki bir tek Allah’tan başka hiçbir tanrı yok-tur.

Eğer bu dillerini doladıkları (safsata) dan vazgeçmezlerse, içlerinden kâfir olanlara acı bir azap isabet edecektir.” (5/Maide 73)

“İşte Rabbiniz Allah O’dur. O’ndan başka tanrı yoktur. O, her şeyin yaratıcısıdır. Öyle ise O’na kulluk edin, O her şeye vekildir (güvenilip dayanılacak tek varlık O’dur).” (6/En’am 102)

“Rabbinden sana vahyolunana uy. O’ndan başka tanrı yoktur. Müşriklerden yüz çevir.” (6/En’am 106)

“De ki: Ey insanlar! Gerçekten ben sizin hepinize, gökle-rin ve yerin sahibi olan Allah’ın elçisiyim. Ondan başka tan-rı yoktur, O diriltir ve öldürür.

Öyle ise Allah’a ve ümmî Peygamber olan Resulüne -ki o, Allah’a ve onun sözlerine inanır- iman edin ve O’na uyun ki doğru yolu bulasınız.” (7/A’raf 158)

Tehlîl Ayetleri

158 ١٥٨

دون ا ار ور ر وا ا اا وا وا ا وا ا ا و ا وا

ن ٣١ ا ا ا ا ا ا ن

١٢٩ ش ا رب ا و ده و ن ا ا ا وز و ي ا ا ا ا ا ل ا ق ا اذا ادر وا و

٩٠ ا وا ا ا ا ا ل ا ا ا ا

ن ١٤ ا ا ا وان ا ا ا ك ار

ون و ا ي او ا ب ٣٠ وا ا ا رىب

Çarşamba Evrâdı

159 ١٥٩

“(Yahudiler) Allah’ı bırakıp bilginlerini (hahamları-nı); (Hristiyanlar) da rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i (İsa’yı) rabler edindiler.

Hâlbuki onlara ancak tek ilâha kulluk etmeleri emrolundu. O’ndan başka tanrı yoktur. O bunların ortak koştukları şey-lerden uzaktır.” (9/Tevbe 31)

“(Ey Muhammed!) Yüz çevirirlerse de ki: Allah bana ye-ter. O’ndan başka ilâh yoktur. Ben sadece O’na güvenip da-yanırım. O yüce Arş’ın sahibidir.” (9/Tevbe 129)

“Biz, İsrail oğullarını denizden geçirdik. Ama Firavun ve askerleri zulmetmek ve saldırmak üzere onları takip etti. Ni-hayet (denizde) boğulma haline gelince, (Firavun:) “Gerçek-ten, İsrail oğullarının inandığı Tanrı’dan başka tanrı olmadı-ğına ben de iman ettim. Ben de Müslümanlardanım!” dedi.” (10/Yunus 90)

“Eğer (onlar) size cevap veremiyorlarsa, bilin ki, o ancak Allah’ın ilmiyle indirilmiştir ve O’ndan başka tanrı yoktur.

Artık siz Müslüman oluyor musunuz?” (11/Hud 14)“(Ey Muhammed!) Böylece seni, kendilerinden önce nice

ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmete gönderdik ki, sana vah-yettiğimizi onlara okuyasın.

Onlar Rahman’ı inkâr ediyorlar. De ki: O benim Rabbim-dir. O’ndan başka tanrı yoktur. Sadece O’na tevekkül ettim ve dönüş sadece O’nadır.” (13/Rad 30)

Tehlîl Ayetleri

160 ١٦٠

ء ه ا وح ئ ل ا ن ٢ ا ا ا روا ا ده ان ا ٧ وا ا ل وان

٨ ء ا ا ا ا ا ١٣ ا وا

ي ١٤ ة ا وا ا ا ا ا ا ا٩٨ ء و ا ا ي ا ا ا ا

ا ا ل ا ر ار وون ٢٥ ا ا ا

دى ر ان ذ اذ ن ا وذا ٨٧ ا ا ا ا ا ت ان ا١١٦ ش ا رب ا ا ا ا ا ا

٢٦ ش ا رب ا ا ا اÇarşamba Evrâdı

161 ١٦١

“Allah kendi emriyle melekleri, kullarından dilediği kim-seye vahiy ile, “Benden başka tanrı olmadığına dair (kulla-rımı) uyarın ve benden korkun” diye gönderir.” (16/ Nahl 2)

“Eğer sen, sözü açıktan söylersen, bilesin ki O, gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir.

Allah, kendisinden başka ilâh olmayandır. En güzel isim-ler O’na mahsustur.” (20/Taha 7-8)

“Ben seni seçtim. Şimdi vahyedilene kulak ver. Muhakkak ki ben, yalnızca benim, Allah! Benden başka ilâh

yoktur. Bana kulluk et; beni anmak için namaz kıl.” (20/Taha 13-14)

“Sizin ilâhınız, yalnızca, kendisinden başka ilâh olmayan Allah’tır. O’nun ilmi her şeyi kuşatmıştır.” (20/Taha 98)

“Senden önce hiçbir resul göndermedik ki ona: “Benden başka ilâh yoktur; şu halde bana kulluk edin” diye vahyetmiş olmayalım.” (21/Enbiya 25)

“Zünnûn’u da (Yunus’u da zikret). O öfkeli bir halde geçip gitmişti; bizim kendisini asla sıkıştırmayacağımızı zannet-mişti. Nihayet karanlıklar içinde: “Senden başka hiçbir tan-rı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden ol-dum!” diye niyaz etti.” (21/Enbiya 87)

“Mutlak hakim ve hak olan Allah, çok yücedir. O’ndan baş-ka tanrı yoktur. O, yüce Arş’ın sahibidir.” (23/Müminun 116)

“(Hâlbuki) büyük arş’ın sahibi olan Allah’tan başka tanrı yoktur.” (27/Neml 26)

Tehlîl Ayetleri

162 ١٦٢

ة وا و ا ا ا ا ا ون ٧٠ وا ا و

ا ا ا ا ا ع ون ٨٨ وا ا و ا ء

ا وا س اذ ا ا رض ء وا ا ز ا

ن ٣ ا ا ٣٥ ون ا ا ا ا اذا ار ٦٥ ا ا ا ا ا ا ر و ا ا

ل وا زو ة وا ن ا ازواج م ا ر ا ذ ت

ن ٦ ا ا ا Çarşamba Evrâdı

163 ١٦٣

“İşte O, Allah’tır. O’ndan başka tanrı yoktur. Önünde de, sonunda da hamd O’nundur, hüküm O’nundur. Ve ancak O’na döndürüleceksiniz.” (28/Kasas 70)

“Allah ile birlikte başka bir tanrıya tapıp yalvarma! O’ndan başka tanrı yoktur. O’nun zâtından başka her şey yok olacak-tır. Hüküm O’nundur ve siz ancak O’na döndürüleceksiniz.” (28/Kasas 88)

“Ey insanlar! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın; Allah’tan başka size gökten ve yerden rızık verecek bir yara-tıcı var mı? O’ndan başka tanrı yoktur. Nasıl oluyor da (tev-hidden küfre) çevriliyorsunuz!” (35/Fatr 3)

“Çünkü onlara: Allah’tan başka tanrı yoktur, denildiği za-man kibirle direnirlerdi.” (37/Saffat 35)

“(Resulüm!) De ki: Ben sadece bir uyarıcıyım. Tek ve kahhâr olan Allah’tan başka bir tanrı yoktur.” (38/Sad 65)

Allah sizi birtek nefisten (Adem’den) yarattı, sonra on-dan da eşini yarattı. Sizin için hayvanlardan sekiz eş meyda-na getirdi.

Sizi de annelerinizin karınlarında üç katlı, karanlık içinde çeşitli safhalardan geçirerek yaratıyor. İşte bu yaratıcı, Rab-biniz Allah’tır.

Mülk O’nundur. O’ndan başka tanrı yoktur. Öyleyken na-sıl oluyor da (O’na kulluktan) çevriliyorsunuz?” (39/Zümer 6)

Tehlîl Ayetleri

164 ١٦٤

﷽٢ ا ا ا ب ا ١

ل ب ذي ا ا ب ا و ا ٣ ا ا ا ا

ن ٦٢ ا ا ء ر ا ذ ا ه د ا ا ا

٦٥ رب ا ا ٠٧ ان رض و ات وا رب ا ٨ و ا ئ ورب ا ر و ا ا

ت وا و وا ا ا ا ا ١٩ و وا

Çarşamba Evrâdı

165 ١٦٥

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“Hâ. Mîm. Bu kitap galip, hakkıyla bilen, günahı bağışlayan, tevbe-

yi kabul eden, azabı çetin, lütuf sahibi Allah tarafından indi-rilmiştir.

O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur, dönüş ancak O’nadır.” (40/Mümin 1-3)

“İşte O, her şeyin yaratıcısı olan Rabbiniz Allah’tır. O’ndan başka tanrı yoktur. O halde nasıl olup da döndürülü-yorsunuz!” (40/Mümin 62)

“O daima diridir; O’ndan başka hiçbir tanrı yoktur. O halde dinde ihlâslı ve samimi kişiler olarak O’na dua edin. Her tür-lü övgü âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” (40/Mümin 65)

“Eğer kesin olarak inanıyorsanız (bilin ki Allah), göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların rabbidir.” (44/Duhan 7)

“O’ndan başka ilah yoktur. (Her şeyi O) diriltir ve öldürür. Sizin de Rabbiniz, önceki atalarınızın da Rabbidir.” (44/Duhan 8)

“Bil ki, Allah’tan başka ilah yoktur. (Habibim!) Hem ken-dinin hem de mümin erkeklerin ve mümin kadınların günah-larının bağışlanmasını dile! Allah, gezip dolaştığınız yeri de duracağınız yeri de bilir.” (47/Muhammed 19)

Tehlîl Ayetleri

166 ١٦٦

دة وا ا ا ا ي ا ا ا ا ا ي ا ا ٢٢ ا ا

ر ا ا ا ا م ا وس ا ان ٢٣ ن ا

ء ا ا ر رئ ا ا ا ا ٢٤ ا ا رض و ات وا ا

ن ١٣ ا ا و ا ا ا٩ و ه ا ا ب وا ق ا رب

Çarşamba Evrâdı

167 ١٦٧

“O, öyle Allah’tır ki, O’ndan başka tanrı yoktur. Görül-meyeni ve görüleni bilendir. O, esirgeyendir, bağışlayandır.

O, öyle Allah’tır ki, kendisinden başka hiçbir tanrı yoktur. O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, selâmet ve-

rendir, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üstün-dür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır.

Allah, müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzeh-tir.

O, yaratan, var eden, şekil veren Allah’tır.En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanlar

O’nun şanını yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibi-dir.” (59/Haşr 22-24)

“Allah; O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Müminler yalnız Allah’a dayanıp güvensinler.” (64/Teğabun 13)

“O, doğunun da batının da Rabbidir, O’ndan başka ilâh yoktur.

Öyleyse yalnız O’nun himayesine sığın.” (73/Müzzemmil 9)

Tehlîl Ayetleri

168 ١٦٨

ن ا ا ذ ا﷽

م و ه م ا ا ا ا ا ذ ا ه ي ا ذا رض ا و ات ا

ن و و ا ات ا ء و ا ء ٢٥٥ ا ا و ده رض و وا

ا ٣٣ ا ٣٣ ا ن ا ٣٣ ه و ا ا ا

ء و ا و ا

ين اوراد شهاب ادل

Çarşamba Evrâdı

169 ١٦٩

ŞİHABEDDİN'İN (k.s) DUASI

Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım.Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla,“Allah, O’ndan başka tanrı yoktur; O, hayydır, kayyûmdur.

Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama.Göklerde ve yerdekilerin hepsi O’nundur. İzni olmadan

O’nun katında kim şefaat edebilir?O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O’na hiç-

bir şey gizli kalmaz.) O’nun bildirdiklerinin dışında insanlar O’nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler.

O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gö-zetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.” (2/Bakara 255)

33 kere Sübhanallah (Allah’ı tesbih ederim).33 kere Elhamdü lillah (Allah’a hamdolsun).33 kere Allahu Ekber (Allah en büyüktür).Allah’tan başka ilâh yoktur.Tektir, O’nun ortağı da yoktur.Mülk O’nundur.Hamd O’na aittir.O’nun her şeye gücü yeter.

Şihabeddin'nin (k.s) Duası

170 ١٧٠

ر ا ا ا ا ا ا ر ا ا ا ا ا ر ا ا ا ا ا ر ا ا ا ا ا

ل ا ا ا ا ا ر وا ا ا ا ا ا ن د ا ا ا ا ن ر ا ا ا ا

ن ا وف ا ا ا ا ءن م ا ا ا

ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا

ة ا ل و و ا ا ا ا ا ا ه ا ا و ا ا ا

ا ور ا ا ا و ا ا ا ا Çarşamba Evrâdı

171 ١٧١

Yöneten ve cebbar olan Allah’tan başka ilah yoktur. Bir ve çok kuvvetli olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Çok güçlü ve çok bağışlayıcı olan Allah’tan başka ilâh

yoktur. Çok cömert ve ayıpları örtücü olan Allah’tan başka ilâh

yoktur. Büyük ve yüce olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Gece ve gündüzün yaratıcısı olan Allah’tan başka ilâh

yoktur. Her yerde kendisine kulluk yapılan Allah’tan başka ilâh

yoktur. Her dilde anılan Allah’tan başka ilâh yoktur. Bütün iyilikleriyle bilinen Allah’tan başka ilâh yoktur. Her gün bir yeni işte olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Allah’a inanarak Allah’tan başka ilâh yoktur derim. Allah’ın azabından kurtuluş için Allah’tan başka ilâh yok-

tur. Allah’ın katında bir güvence olması için Allah’tan başka

ilâh yoktur.Allah’tan başka ilah yoktur. Allah’tan başka güç ve kuvvet sahibi yoktur. Allah’tan başka ilâh yoktur. O’ndan başkasına ibadet et-

meyiz. Muhakkak ve muhakkak Allah’tan başka ilâh yoktur. İnanarak ve doğru sözle (derim ki) Allah’tan başka ilâh

yoktur. Allah’a kulluk ve köleliğimi ifade etmek için (derim ki)

Allah’tan başka ilâh yoktur.

Şihabeddin'nin (k.s) Duası

172 ١٧٢

ء ا ا ا ور ا ا ا ا ا ا ء ا ا ا

ء ت و و ر ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا

ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا

ا ا ا ا ا ا ا ئ ا ا ا ئ ا ا ا

ا ا ا ؤه ا ا ا د ا ا ا ؤه ا ا ا ا ئ د ا ا ا ا د ا ا ا

ش ا ورب ا ات ا رب ا ا ا ا Çarşamba Evrâdı

173 ١٧٣

Nezaket ve yumuşaklıkla (derim ki) Allah’tan başka ilâh yoktur.

Her şeyden önce (derim ki) Allah’tan başka ilâh yoktur.Her şeyden sonra (derim ki) Allah’tan başka ilâh yoktur. Allah’tan başka ilâh yoktur, her şey ölür ve yok olur, an-

cak Rabbimiz baki kalır. Hükümran olan, ve her şeyi açıklayan Allah’tan başka ilâh

yoktur. Hükümran olan ve gerçek hak olan Allah’tan başka ilâh

yoktur. Yüce ve büyük olan Allah’tan başka ilâh yoktur.Hilim sahibi ve cömert olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Şanı büyük olan Allah’tan başka ilâh yoktur. İyiliği her şeyi kapsayan Allah’tan başka ilâh yoktur.Şanı yüce olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Övgüsü yüce olan Allah’tan başka ilâh yoktur.Devamlılığı yüce olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Büyüklüğü yüce olan Allah’tan başka ilâh yoktur.Sıfatları noksanlıktan uzak olan Allah’tan başka ilâh yoktur. İsimleri kutsal olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Yarattıkları sayısınca derim ki Allah’tan başka ilâh yoktur.Yaratacakları sayısınca derim ki Allah’tan başka ilah yok-

tur. Melekler sayısınca derim ki Allah’tan başka ilâh yoktur. Yedi kat göğün ve arş’ın Rabbi olan Allah’tan başka ilâh

yoktur.

Şihabeddin'nin (k.s) Duası

174 ١٧٤

م ا ا ا ا ا ا ا ار ا ا ا

ا ا ا ا ا ا را ا ا ا دى ا ا ا ا

ئ ا د ا ا ا ئ ن ا ا ا ا ا

ث ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا

ا ا ا ا ار ا ا ا ا ا ا ا ا از ا ا ا ا

ا ا ا ا ار ا ا ار ا ا ا ا ا

Çarşamba Evrâdı

175 ١٧٥

Cömertlerin en cömerti olan Allah’tan başka ilâh yoktur.

Merhametlilerin en merhametlisi olan Allah’tan başka ilâh yoktur.

Tevbe edenleri seven Allah’tan başka ilâh yoktur.

Fakirlere acıyan Allah’tan başka ilâh yoktur.

Sapmış olanları doğru yola ileten Allah’tan başka ilâh yoktur.

Şaşkınların kılavuzu olan Allah’tan başka ilâh yoktur.

Korkanların güvencesi olan Allah’tan başka ilâh yoktur.

Yardım isteyenlerin mededi olan Allah’tan başka ilâh yok-tur.

Yardımcıların en hayırlısı olan Allah’tan başka ilâh yoktur.

Koruyucuların en hayırlısı olan Allah’tan başka ilâh yoktur.

Vâris olanların en hayırlısı olan Allah’tan başka ilâh yoktur.

Hâkimlerin en hayırlısı olan Allah’tan başka ilâh yoktur.

Rızık verenlerin en hayırlısı olan Allah’tan başka ilâh yoktur.

Zorlukları açan Allah’tan başka ilâh yoktur.

Bağışlayanların en hayırlısı olan Allah’tan başka ilâh yok-tur.

Merhamet edenlerin en hayırlısı olan Allah’tan başka ilâh yoktur.

Ey merhamet edenlerin en merhametlisi! Bize merhamet et.

Şihabeddin'nin (k.s) Duası

176 ١٧٦

ه ه وا ه و ق و ه و و ا ا ا ه ء ه و اب و م ا و

ء ا ا و ا ا ا ا ا د ا ا ا د ا ا ا

ز ا ا ا د ا ا ا ور د ا ا ا

اد و وز ز ا ا دا ا ا ا ا ا ا

و و و ى ا ا ه و ا ا ا

و ا و ا ه ا ت و

ء وÇarşamba Evrâdı

177 ١٧٧

Bir olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Sözünde durmuş, (Muhammed) kuluna yardım etmiş, or-

dusunu muzaffer kılmış, tek başına düşman ordularını hezi-mete uğratmıştır. O’ndan sonra hiçbir şey olmayacaktır.

Allah’tan başka ilâh yoktur. Nimet ehlidir. Güzel övgüler O’na aittir.

(Yere atılan) taneler sayısınca derim ki Allah’tan başka ilâh yoktur.

Çakıl taşları sayısınca derim ki Allah’tan başka ilâh yok-tur.

Kelimeleri sayısınca derim ki Allah’tan başka ilâh yoktur.Arşın ağırlığı miktarınca derim ki Allah’tan başka ilâh

yoktur.Yarattıkları sayısınca, kendisinin rızası, arşının ağırlığı ve

kelimelerinin mürekkebi miktarınca derim ki Allah’tan baş-ka ilâh yoktur.

Birlik, teklik, evvelinde yokluk bulunmayan, ezeli ve ebe-dilik sıfatlarının sahibi, kendisinin zıddı, dengi, benzeri ve ortağı olmayan Allah’tan başka ilâh yoktur.

Bir olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Mülk O’nundur. Hamd O’na aittir. Diriltir ve öldürür. O

diridir, ölmez. Hayır O’nun elindedir. O her şeye kadirdir.

Şihabeddin (k.s)'in Duası

178 ١٧٨

م ا ا ا ا ا م ا ا ا ا ا ه و ا ا ا

ل ا و ا ا ا ا ر ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا

ر ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا

ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ب ا ا ا ا ا

ر ر ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا اد ا ا ا ا ا

ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا

الم ورد حرض عليه الس

Çarşamba Evrâdı

179 ١٧٩

HIZIR (AS)’IN DUASI

Hayy ve kayyum olan, Allah’tan başka ilâh yoktur. Baki ve daimi olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Tek olan, eşi ve benzeri olmayan Allah’tan başka ilâh yok-

tur.İlk ve son olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Ayetleriyle açık, zatıyla gizli olan Allah’tan başka ilâh

yoktur. Güçlü ve kuvvetli olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Hikmetli ve bağışlayıcı olan Allah’tan başka ilâh yoktur.İşiten ve gören Allah’tan başka ilâh yoktur. Lütuf sahibi ve her şeyden haberi olan Allah’tan başka

ilâh yoktur. Güzel huylu ve ilim sahibi olan Allah’tan başka ilâh yok-

tur.Nimetleri bahşeden ve kudretli olan Allah’tan başka ilâh

yoktur. Günahları bağışlayan ve şükürleri kabul eden Allah’tan

başka ilâh yoktur. Çok cömert ve kerim olan Allah’tan başka ilâh yoktur.Çok iyilik yapan ve merhametli olan Allah’tan başka ilâh

yoktur. Güçlü ve hikmetli olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Alçaltan ve yükselten Allah’tan başka ilâh yoktur. Koruyan ve zengin eden Allah’tan başka ilâh yoktur. Cömert ve ihtiyaçları veren Allah’tan başka ilâh yoktur.

Hızır (a.s)'ın Duası

180 ١٨٠

ا ا ا ا ا ا ئ ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا اق ز ا ا ا ا ا ح ا ا ا ا ا

ا ا ا ا ا د ل و ا ا ا ا

دود ا ا ا ا ا د ا ا ا ا ئ ا ا ا ا ا

ل ا ا ا ا ا ا ا ا ا ارث ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ر رئ ا ا ا ا ا ن ا ن ا ا ا ا ن ا ا ا ا ا

ن وا ذو ا ا ا ا ى دى ا ا ا ا ا

Çarşamba Evrâdı

181 ١٨١

Kaim olan, uyumayan, temiz ve saf olan Allah’tan başka ilâh yoktur.

Yücelik ve güzellik sahibi olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Her şeye şahid olan ve gözeten Allah’tan başka ilâh yoktur.Kullarına çok yakın olan ve duaya icabet eden Allah’tan baş-

ka ilâh yoktur. Zorlukları açan ve bilen Allah’tan başka ilâh yoktur. Vekil ve rızık veren Allah’tan başka ilâh yoktur.Büyük ve yaratıcı olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Önem verilecek şeylerin ilki olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Yardıma ihtiyacı olmaksızın baki olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Çok sevilen ve şanı yüce olan Allah’tan başka ilâh yoktur. İlk defa örneksiz herşeyi yaratan sonra da yeniden yaratacak

olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Her dilediğini yapan Allah’tan başka ilâh yoktur. Melik olan, vâris olan Allah’tan başka ilâh yoktur.Baki olan, kıyamet günü ölüleri diriltecek olan Allah’tan

başka ilâh yoktur. Var eden ve şekil veren Allah’tan başka ilâh yoktur. İşlerin inceliklerini bilen ve onları düzenleyen Allah’tan

başka ilâh yoktur.Herşeye galip ve hakim varlıkların efendisi Allah’tan başka

ilah yoktur.Nimeti bol ve ihsanı geniş olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Bağış ve iyilik sahibi Allah’tan başka ilâh yoktur. Doğruya hidayet eden ve kuvvetli olan Allah’tan başka ilâh

yoktur.

Hızır (a.s)'ın Duası

182 ١٨٢

ا ا ا ا ا ا ا ذو ا ا ا اب ا ا ا ا ا

ل ن وا م وا ذو ا ا ا ا ا ل م وا ذو ا ا ا ا

د ا ا ا ا ا و و ا ا ا

ب ا ذو ا ا ا ا ا ا ا ا ا ن ذو ا ا ا ا ا ا

م ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا

ش ا رض ورب ا ات وا رب ا ا ا ا ا و وا دمحم و ا و

ا ا أر Çarşamba Evrâdı

183 ١٨٣

Verdiği sözü tutan Allah’tan başka ilâh yoktur. Gerçek hak olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Tövbeleri kabul eden ve yardım eden Allah’tan başka ilâh

yoktur. Yücelik, ihsan, ikram sahibi ve büyüklük kendisine ait olan

Allah’tan başka ilâh yoktur. Cömertlik ve üstün kılma kendisine has olan Allah’tan baş-

ka ilâh yoktur. Tek olan ve hiçbir şeye ihtiyaç duymayan Allah’tan başka

ilâh yoktur.Ne eşi ne de çocuğu bulunmayan Allah’tan başka ilah yoktur. Kâinatı yoktan yaratan ve bol nimet veren Allah’tan başka

ilâh yoktur. Hızlı hesap gören Allah’tan başka ilâh yoktur. Geniş nimet ve ihsan sahibi olan Allah’tan başka ilâh yok-

tur.Selâmete çıkaran ve emniyette kılan Allah’tan başka ilâh

yoktur. Kefil ve koruyucu olan Allah’tan başka ilâh yoktur.Hikmetli ve ihsanı bol olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Göklerin, yerin ve büyük arşın Rabbi olan Allah’tan başka

ilâh yoktur.Allah’ın rahmeti, Efendimiz ve Peygamberimiz Muham-

med (s.a.v.)’in, ailesinin ve arkadaşlarının hepsinin üzerine ol-sun.

(Onlara) rahmetinle muamele et Ey merhametlilerin en merhametlisi!

Hızır (a.s)'ın Duası

184 ١٨٤

﷽ وا رب ا ا ا ك ا ا وا ك اد وا ا اد ا و ا وا و ا ك ا و ر رىب ا ا ب ا ا ك ر ب ا

ك ا و ور ر و ان

ا اء ا ل ا ء و ذ ا ا ا ا ا ا ا

ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا

ورد عظمي

Çarşamba Evrâdı

185 ١٨٥

BÜYÜK DUARahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.Allah’ım! Ben senin, zayıf, günahkâr ve isyankâr bir ku-

lunum.Ey rabbim! Sen buyurdun ki -ve de senin buyruğun hak-

tır- “Bana dua edin, kabul edeyim.” (40/Mümin 60)Ben de sana dua ediyorum. Ben senin zayıf bir kulunum.Kendime haksızlık ettim (günah işledim). Günahımı sana

itiraf ediyorum.İnanıyorum ki günahları ancak sen bağışlarsın. Sen benim Rabbimsin, merhametlisin ve cömertsin.Bu kul senin rızan olmayacak ne iş yaptıysa hepsinden do-

layı tevbe etti.Ey Allah’ım! Kudretin, rahmetin ve mağfiretin hakkı için

bu zayıf kulundan tövbesini kabul etmeni ve ona acımanı di-liyorum.

Ey zelil olanları ancak kendisi izzetli kılan ve izzetli olan-ları da ancak kendisi zelil eden (Allah’ım)!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh ol-mayışının hakkı için!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh ol-mayışının hürmetine,

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh ol-mayışının büyüklüğü için!

Büyük Dua

186 ١٨٦

ا ا ا ل ا ا ا ا ا ا ا ا ا

ا ا ا ل ا ا ا ا ا ا ا ا ا

ا ا ا ا ا ا ا ا ا ن ا ا ا

ا ا ا ت ا ا ا ا ا ا وت ا ا ا

ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ة ا ا ا

ا ا ا ل ا ا ا ا ا ا ا ا ا

Çarşamba Evrâdı

187 ١٨٧

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh olmayışının yüceliği için!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh olmayışının büyüklüğü için!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh olmayışının kemali için!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh olmayışının mülkü için!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh olmayışının izzeti için!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh olmayışının hâkimiyeti için!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh olmayışının hükümranlığı için!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh olmayışının kuvveti için!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh olmayışının üstünlüğü için!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh olmayışının rahmeti için!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Kendisinden başka ilâh olmayışının mağfireti için!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh yoktur sözü için!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh yoktur sözünün hükmü için!

Büyük Dua

188 ١٨٨

ا ا ا ا ا ا ا ا ا ر ا ا ا

ا ا ا ا ا ا ا ا ا ل ا ا ا ا ا ا ق ا ا ا ا ا ا م ا ا ا ا ا ا وام ا ا ا

ا ا ا ء ا ا ا ا دائ ا ا ا ا

درا ئ ا ر ر ا

م ر

Çarşamba Evrâdı

189 ١٨٩

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh yoktur sözünün zikri için!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh yoktur sözünün nuru için!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh yoktur sözünün lütfu için!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh yoktur sözünün adaleti için!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh yoktur sözünün doğruluğu için!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh yoktur sözünün kıdemi için!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh yoktur sözünün devamlılığı hakkı için!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Senden başka ilâh yoktur sözünün bekası hakkı için!

Ey kendisinden başka ilâh olmayan!

Ey ebediyen, sonsuz ve devamlı, baki, kaim, kadir, emni-yet veren, gözetip koruyucu olan!

Ey Allah! Ey Rahman! Ey Rahim! Ey Cömert! Ey Halim! Ey herşeyi Bilen! Ey çok Büyük! Ey Kaim olan, uyumayan! Ey Mülkün sahibi! Ey Her şeyi kuşatan! Ey Şükre karşılık veren! Ey Evvelinde yokluk olmayan! Ey herşeye gücü ye-ten!

Büyük Dua

190 ١٩٠

وا اب و راف رؤ و

ام ل وا ذاا ا ـ

ا دى ر ر وا

ودود ا ا ا ن ن ل

ق ن ن ن دب ا ب و ح اق رز

Çarşamba Evrâdı

191 ١٩١

Ey Tövbeleri kabul eden! Ey Yardımcı! Ey Geniş olan! Ey Yeten! Ey Yücelten! Ey Gözetleyen! Ey Vekil! Ey Kuvvetli! Ey Dost! Ey Şanı yüce olan! Ey İntikam alan! Ey Acıyan! Ey Mülkün sahibi! Ey Celal ve ikram sahibi! Ey Ortayı bulan, dengeyi koruyan! Ey Mahşere toplayacak olan! Ey Zengin! Ey Dilediğini engelleyen! Ey Nur! Ey Doğruya götüren! Ey Güzel yaratan! Ey Allah! Ey bir olan! Ey Çok bağışlayıcı! Ey Elinde tutan, vermeyen! Ey Açan, genişleten! Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Ey Hu! Ey Sevilen! Ey Yüce! Ey dilediğini her zaman yapan! Ey Nimeti bol olan! Ey İhsanı bol olan! Ey Borç veren, daima alacaklı olan! Ey Eksiklikten uzak olan! Ey Hükmü her yerde geçen! Ey Çok yaratan! Ey Rızık veren! Ey Zorluk kapılarını açan!Ey Bağışı çok olan! Ey hızlı hesap gören!Ey şiddetli olan! Ey yardıma koşan! Ey üstün olan!Ey temiz olan! Ey galip ve hakim olan!Ey Herşeye gücü yeten! Ey Lütfu bol olan!

Büyük Dua

192 ١٩٢

ا و ا دق

ا ل او وس ر ا ر

ا ا و و ء ه ا

ور ا و ا دمحم ا ا ا و ك و و و ور

ائ ام ان ل وا ذا ا ال دمحم و دمحم وان

ا وان و

Çarşamba Evrâdı

193 ١٩٣

Ey en güzel dost! Ey en güzel yardımcı! Ey koruyan! Ey yakın olan!Ey duaya icabet eden! Ey doğru söyleyen!Ey (ölüleri kıyamette tekrar) diriltecek olan! Ey ilk! Ey son! Ey âyetleriyle açık, zatıyla gizli olan!Ey Hakkı-batılı açıklayan! Ey Nur! Ey Mukaddes olan! Ey intikam alıcı olan!Ey Yüce buyruk sahibi! Ey Çok güçlü!Ey Büyüklüğü kendisinden olan!Ey Bir! Ey Kimseye muhtaç olmayan, doğurmamış ve

doğmamış, hiçbir şey kendisine denk olmayan!Bu isimlerin, La ilahe illallah’ın ve nebiyyullah Muham-

med (s.a.v.)’in hakkı için! İlahlığının, Rahmetinin, Rablığının, Hükümranlığının, af-

fının ve büyüklüğünün hakkı için, Ey Celal ve ikram sahibi! İhtiyaçlarımızı karşıla.Muhammed (s.a.v.)’e ve Muhammed ailesine rahmet et.

İşlerimize genişlik ve çıkış yolu ver.

Büyük Dua

194 ١٩٤

اء هللا ورد دعاء امس

٣ ر ٣ ر ٣ ا ا ا ا

وس ا ا ا ا ا ر ا ا ا ا ا ا ر ر ا ا ا رئ ا ا ا اب اق ا ز ا ا ب ر ا ا ا

ا ا ا ح ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ل ا ا ا

ا ا ا ر ر ا ا ا ا ا ا ا ا ا

Çarşamba Evrâdı

195 ١٩٥

ESMAULLAH (Allah’ın isimleri) DUASI

Ya Allah!(3) Ya Rahman!(3) Ya Rahim! (3)Ey kendisinden başka ilâh bulunmayan! Ey rahman olan

Allah! Ey Melik ve Kuddüs olan Allah!Ey gözetici, koruyucu ve aziz Allah! Ey Cebbar ve mütekebbir olan Allah! Ey her varlığı uyumlu bir şekilde yaratan Allah! Ey her varlığa şeklini veren, kusurlarını bağışlayan Allah!Ey galip ve hakim olan, bağış ve ikramı bol olan Allah! Ey rızık veren ve tevbe eden kullarının tevbelerini çok ka-

bul eden Allah! Ey hayır kapılarını açan ve her şeyi bilen Allah! Ey dilediğine darlık veren ve dilediğine de bol bol veren

Allah!Ey dereceleri indiren ve yükselten Allah! Ey işiten ve gören Allah! Ey hükmünde adaletli olan Allah! Ey işlerin inceliklerini bilip haberdar olan Allah! Ey bağışlayıcı ve şükre karşılık veren Allah! Ey koruyan ve her canlıya yaşaması için rızkını veren Allah! Ey kendisine güvenenlere yeten ve şanı yüce olan Allah! Ey yaratılmışlara cömert davranan ve onları gözeten Allah!

Esmaullah Duası

196 ١٩٦

دود ا ا ا ا ا ا ا دات ا ا ارث ا ا ا

ت ر ا ر ا ات ا ا ت ا ا ت ا و ا

ت ئ ا ا ت ئ ا ا ت ا را ا ات ا ا

ت وا ا ا ا ا ا ا

ة وا ت ا ا ا ا ا ا ا ا ا

٣ ٣ ر ٣ ر ٣ ا م ام ر

ت ت دائÇarşamba Evrâdı

197 ١٩٧

Ey ilmi, rahmeti ve ihsanı geniş, hikmet sahibi olan Allah! Ey çok sevilen ve şerefi yüce olan Allah! Ey ölüleri diriltecek olan ve varis olan Allah! Ey efendilerin efendisi! Ya Allah! Ey dualara icabet eden! Ya Allah!Ey dereceleri yükselten! Ya Allah! Ey iyiliklerin sahibi! Ya Allah! Ey bereketleri artıran! Ya Allah! Ey günahları affeden! Ya Allah! Ey istekleri veren! Ya Allah!Ey sesleri duyan Ya Allah! Ey belaları kaldıran! Ya Allah! Ey sırları ve gizlilikleri bilen! Ya Allah!Seni tesbih ederim ey kendisinden başka ilâh olmayan Al-

lah! Allah’ım! Bizi dünya ve âhiretin afetlerinden koru. Ey merhametlilerin hayırlısı! Ya Allah! Ey koruyanların hayırlısı! Ya Allah!Ya Allah! (üç defa) Ya Rahman! (üç defa) Ya Rahim! (üç

defa) Ya Aziz! (üç defa) Ey dilediğine bela veren! Ey büyük lütuf sahibi!Ey gökleri, yeri, her şeyi tutan ve uyumayan, yok olmayan

devamlı var olan; ey diri olan, ölmeyecek olan;

Esmaullah Duası

198 ١٩٨

ب ا

ام ا رب ا ا م ر وا رب ا ا ام ا رب ا ا

م وا رب ا ا ا ا

ا و ا

ف ا وز رب ا

ا ا د ا

ا ا ا ا ا ا Çarşamba Evrâdı

199 ١٩٩

Ey mağlup edilemeyen mülk sahibi; Ey yokluktan uzak baki olan; Ey anlatılması güç olan yüce Rab! Ey şüphe götürmez derecede gören; Ey unutması olmayan, her şeye galip gelen. Ey Beyti Haram’ın, (Kâbe’nin) Rabbi! Ya Allah! Ey Mescid-i Haram’ın Rabbi! Ya Allah! Ey aydınlığın ve karanlığın Rabbi! Ya Allah! Ey iyi dilek ve selâmın Rabbi! Ya Allah!Ey zıttı olmaksızın bir olan! Ya Allah! Ey aybı olmayan, kimseye muhtaç olmayan! Ya Allah!Ey keyfiyeti bilinmeyen Tek olan! Ya Allah! Ey benzeri olmamakla vasıflanan! Ya Allah! Ey yardımcısı bulunmayan Rab! Ya Allah! Ey fakirlik görmemiş zengin! Ya Allah! Ey dengi olmayan Melik! Ya Allah! Ey benzeri olmaksızın var olan! Ya Allah! Ey kendisinden başka ilâh olmayan! Ya Allah!Seni tesbih ederim, ben kendime zulmettim.

Esmaullah Duası

200 ٢٠٠

رك ا ك و و ا ك ا ك و و

ا ا ا ا ا ا ا ا ا و ا ا ا ا ا ا

ا ا و ا ا ا ا دمحم ا ا ا ا ادم ا ا ا ا ح ا ا ا

ا ا ا ا ا روح ا ا ا ا ا ا ا ا

ل ا ر دمحم ا ا ا ه و ا ا ا

ء و ا و ا Çarşamba Evrâdı

201 ٢٠١

Seni hamd ile tesbih ederim Allah’ım, ismin çok mübarek, Şanın çok yücedir. Senden başka ilâh yoktur.

De ki Allah birdir. Allah’tan başka ilâh yoktur. O’nun hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Allah’tan başka ilâh

yoktur. O doğurmamıştır. Allah’tan başka ilâh yoktur. O doğmamıştır. Allah’tan başka ilâh yoktur. O’na denk hiç kimse yoktur. Allah’tan başka ilâh yoktur. Allah’tan başka ilâh yoktur. Muhammed (s.a.v.) Habibul-

lah (Allah’ın sevgili) kuludur.Allah’tan başka ilâh yoktur. Adem (as) Allah’ın arındırdı-

ğı kuldur. Allah’tan başka ilâh yoktur. Nuh (as) (Neciyyullah)

Allah’ın kurtardığı kişidir. Allah’tan başka ilâh yoktur. İbrahim (as) (Halilullah)

Allah’ın dostudur. Allah’tan başka ilâh yoktur. Musa (as) (Kelimullah)

Allah’ın kendisi ile konuştuğu kişidir. Allah’tan başka ilâh yoktur. İsa (as) (Ruhullah) Allah’ın

ruhundan üfürerek yarattığı kişidir. Allah’tan başka ilâh yoktur. Muhammed (s.a.v.) Allah’ın

Resulüdür.Bir olan Allah’tan başka ilâh yoktur, O’nun ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Hamd O’na aittir. O her şeye kadirdir.

Esmaullah Duası

202 ٢٠٢

﷽ر ا ا ا ا ا ا ر ا ا ا ا ا ا ا ا ا ر ا ا ا ا ا ا و وا ا ه و ا ا ا ر وا ا و وا ا ه و ا ا ا ون ا و وا ا ه و ا ا ا ون

ه و ا ا ا ون م ل ا ر دمحم

وا دمحم ات ا و ا ا ا و ا ا رب

ا ا ار ا ا ا Çarşamba Evrâdı

دعاء امس جليل

203 ٢٠٣

İSM-İ CELİL DUASI

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.Şanı yüce ve cebbar olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Bir ve kahhar olan Allah’tan başka ilâh yoktur.Her şeye vâkıf olan ve ayıpları örten Allah’tan başka ilâh

yoktur.Gece ve gündüzün yaratıcısı olan Allah’tan başka ilâh

yoktur.Bir olan ve ortağı olmayan Allah'tan başka ilah yoktur; O

tek ilahtır. Biz O'nun kullarıyız.Bir olan ve ortağı olmayan Allah’tan başka ilâh yoktur. O tek ilahtır. Biz O’na hamd ederiz.Bir olan ve ortağı olmayan Allah’tan başka ilâh yoktur. O tek ilahtır. Biz O’na şükrederiz. Bir olan ve ortağı olmayan Allah’tan başka ilâh yoktur.

Muhammed (s.a.v.)’de Allah’ın Resulüdür.Ey diri ve kayyum olan! Allah’ın rahmeti, yarattıklarının

en hayırlısı olan Muhammed (s.a.v.)’in, onun ailesinin ve ar-kadaşlarının hepsinin üzerine olsun.

Ben şahitlik ederim ki Sen Rabsın ve yaratıcısın. Allah’ım beni bağışla.Ya Allah! Ya Allah! Ya Allah! Rahmetinle ey merhametlilerin en merhametlisi.

İsm-i Celil Duası

204 ٢٠٤

ك ـ ــ زال ـ ـ و ـ ا ء ـــ أ ا ـ ا ب را ـ ا ـ أ ة ـ

ــ ـ دا ا د ـ ـ ا م ـ أ ـ ا م ـ ان م ـ ا ـ ى ـ م ــ ـ ـ ر ـ ا ر و ـ ار ـ ـ و ــ أو ــ ادراك و

ـ ن دوا ــ ار ا وا ود ن وا ـ ا ـ ء ـ أـ رون و ـ ا م ـ ا ا ــ

ـ ا ـ م ـ ى ــ ا ا م ــ ــ ق ـ ـ ـ ل ــ ا ج ـ

ـ ب ـ ــ ـ ـ ـ Nakarat

Nakarat

Çarşamba Evrâdı

205 ٢٠٥

BÜRDE KASİDESİ

115- Değeri büyüktür sana verilen rütbelerin,Kavranması zordur bahşedilen nimetlerin.

116- Ey Müslümanlar bize müjdeler olsun ki!Cenab-ı Allah bize yıkılmayacak bir din lütfetti.

117- Allah çağırınca bizi kulluğa davet edeni,O en aziz nebidir diye ümmetlerin en saygını olduk biz.

SEKİZİNCİ BÖLÜM:

PEYGAMBER (S.A.V.)’İN CİHADI HAKKINDA

118- Düşmanların kalbine korku salar onun peygamberlik alametleri,

Aslan sesinin kendi hâlinde otlayan koyunları ürküttüğü gibi.

119- Her gazvede düşmanlarına karşı savaştı,Ta ki onlar çengeldeki et gibi oluncaya kadar.

120- Müşrikler öyle istemişlerdi ki kaçıp kurtulmayı,Kartal ve akbabaların yakaladığı leşlere gıpta ettiler.

121- Günler geldi geçti de düşmanlar onların sayısını bilemedi,Gelip geçmedikçe haram ayların geceleri.

122- Din, düşmanların sahasına giren bir misafir gibiydiBütün taraftarlarıyla onların etlerini yemek istedi.

123- İdare etti küheylanlar üzerinde bir asker denizini,Dalga dalga ok atan kahramanların teşkil ettiği.

124- Hakkın rızası için Hakka koşan yiğitler,Küfrü kökünden sökmek için hücum ederler.

Bürde Kasidesi

206 ٢٠٦

م ا ا

ف ــ أ ا ــ وا

ا أ را و ـ و ـ و ا أد ل ـ

ـ و ى ــ و و ــ و ــ ـ ا ل ـ ـ و

ــ ز ـ ـ أ ــ أ

ــ آ ـ ا ان

أ ل ـ ا

وردت ا ري ا ا ـ ا د ى ــ ا

ح ـ ا ـ ـ ا ز ـ رد وا

ـ ا ح ر ـ ا ي ـ ر ا ر م ــ ا ة ـ م ا ة ـ

ـ ى ب ا رت ـ وا ـ ا ق ـ ـ

ـ و م ـ ا ت أب ـ ـ ا ـ أ ـ د ـ ل ـ ا

ـ ا ــ

ئـ و ـ ــ ـ وم ـ راوا ذا

Çarşamba Evrâdı

Nakarat

207 ٢٠٧

125- Nihayet o kahramanlara kavuştu İslam dini,Uzak kalmalarının ardından akrabalarına.

126- Hayırlı baba ve kocalar sayesinde düşmanlardan korunmuştur,İslam milleti ne yetim kalmış ne de dul olmuştur.

127- Sanki dağlar gibidirler, savaştıklarına sor onları,Her savaşta neler çektiler onların elinden.

128-Huneyn’e, Bedr’e ve Uhud’a sor!..O devirler onlara vebadan daha beterdir.

129- Onlar düşmanın sarkan saçlarıyla siyahlaşmış ense köküne inen,Ve beyaz kılıçları kırmızıya boyanarak kalkanlardır.

130- Onlardır Hatt oklarıyla yazı yazan mücahitler,Bırakmamıştır kalemleri düşman vücutlarında noktasız yer.

131- Silahla kuşandıklarında simaları farklıdır,Gülün palamut ağacından farklı olduğu gibidirler.

132- Zafer rüzgârları sana onların kokularını sunar, Her mücahidi kılıfından çıkmamış çiçek sanırsın.

133- Onlar atlarının sırtında tepelerdeki sağlam ağaçlar gibi,Kolanların sıkı bağlanmasından değildir bu; azimli olmalarından.

134- Ödleri koptu kâfirlerin mücahitlerin yiğitliğinden,Ayırt edemez oldular kuzuyla kurdu birbirinden.

135- Kimin Resulullah olursa yardımcısı,Aslan bile korkar ondan ormanda karşılaştığı.

136- Göremezsin onun yardımıyla bir dostu ki zafer kazanmayan,Ve hezimete uğramamış tek bir düşman.

137- Peygamber, ümmetini dinin sağlam sığınağına yerleştirdi,Yavrularıyla ormana indiği gibi aslanların.

Bürde Kasidesi

208 ٢٠٨

﷽ ا ى ا ا ا ا رب ا دائ ا ه و ه و ه ان ا ا ا ه ا و او ت و ا ف وا رات ا ا ا ا ا ار ت و ا ج و

ا و وا دمحم ا ور ب وا ا ا

ر وا ا و و د

ا ذ ا و

اء اء يوم االربع دع

Çarşamba Evrâdı

209 ٢٠٩

ÇARŞAMBA GÜNÜ DUASI

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.

Âlemlerin Rabbi olan Allah’a sayısız hamd olsun.Kendisine, devamlı, artan, evveli kesilmeyen ve sonsuz

şekilde hamdetmemizi, şükretmemizi ve ibadet etmemizi üzerimize farz kıldı.

Ona layık olduğu şekilde, sınırsız hamdolsun. Allah’ım! Kusurlarımı ört. Kötü olan şeyleri benden uzak-

laştır. Üzüntü ve sıkıntılarımdan beni kurtar.Rahmetinle ey merhametlilerin en merhametlisi.(Allah’ım) yaratılmışların en hayırlısı Muhammed

(s.a.v.)’e, Muhammed ailesine ve arkadaşlarının hepsine rah-met et.

Allah’ım! Ey kalpleri ve gözleri halden hale çeviren!Ey geceyi ve gündüzü ard arda getiren! Kalbimi senin dininde ve sana itaatte sabit kıl.Göz açıp kapayıncaya kadar, hatta bundan daha az bir süre

için bile olsa beni nefsimin eline bırakma.

Çarşamba Günü Duası

210 ٢١٠

211 ٢١١

PerşembeGünü

okunacakdualar

(EVRAD)

212 ٢١٢

لایر ١ ٢ ا رب ا ٣ ا اك وا ك ا ٤ ا م اط ا ا ٥ ا اط ٦ اب ا ا

٧ ا و

Perşembe Evrâdı

213 ٢١٣

DUA ÂYETLERİ

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi

Allah’a mahsustur.O, Rahmândır ve Rahîmdir. Ceza gününün

Mâlikidir.(Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve

yalnız senden medet umarız.Bize doğru yolu göster. Kendilerine lütuf ve

ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gaza-ba uğramışların ve sapmışların yolunu değil. Âmin.” (1/Fatiha 1-7)

Dua Ayetleri

214 ٢١٤

لایر ر وا ا ا ا ا واذ وا ر ١٢٧ ا ا ا ا و وار ا ذر و

وا ١٢٨ ر اب ا ا ا اب ا و ا ا ر

١٢٩ ا ا ا ا و وا او ء ا وا ا ذ ذا

و ا ا ل ر س ا ا ذ ا ا ل ر ق ٢٠٠ و ة ار ٢٠١ اب ا و ة ا و ا

ا و غ ا ا ر ده ت و زوا و٢٥٠ م ا ا وا ا ا

Perşembe Evrâdı

215 ٢١٥

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“Bir zamanlar İbrahim, İsmail ile beraber Beytullah’ın te-

mellerini yükseltiyor, (şöyle diyorlardı:)Ey Rabbimiz! Bizden bunu kabul buyur; şüphesiz sen işi-

tensin bilensin. Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimiz-

den de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usulleri-mizi göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin.

Ey Rabbimiz! Onlara, içlerinden senin âyetlerini kendile-rine okuyacak, onlara kitap ve hikmeti öğretecek, onları te-mizleyecek bir peygamber gönder. Çünkü üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin.” (2/Bakara 127-129)

“Hac ibadetlerinizi bitirince, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah’ı anın. İnsanlardan öyleleri var ki: Ey Rabbimiz! Bize dünyada

ver, derler. Böyle kimselerin âhiretten hiç nasibi yoktur. Onlardan bir kısmı da: Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyi-

lik ver, âhirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru! derler.” (2/Bakara 200-201)

“Câlût ve askerleriyle savaşa tutuştuklarında: Ey Rabbi-miz! Yüreğimizi sabırla doldur; bize direnme gücü ver; kâfir kavme karşı bize yardım et, dediler.” (2/Bakara 250)

Dua Ayetleri

216 ٢١٦

ا ن وا ر ا ل ا ل ا ا ر ا ق ور و ئ و ٢٨٥ ا وا ر ا وا ا و ا و و ا ا و ر ا او ان ا ر و ر ا ا ا ا وار وا وا

٢٨٦ م ا ا ر و اذ غ ر ر م س ا ا ب ٨ ر ا ا ا

٩ د ا ان ا ا ا ن ر ا

١٦ ر اب ا و ذPerşembe Evrâdı

217 ٢١٧

“Peygamber, Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti, müminler de (iman ettiler).

Her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberleri-ne iman ettiler. “Allah’ın peygamberlerinden hiç biri arasın-da ayrım yapmayız. İşittik, itaat ettik.

Ey Rabbimiz, affına sığındık! Dönüş sanadır” dediler. Allah her şahsı, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef

kılar. Herkesin kazandığı (hayır) kendine, yapacağı (şer) de kendinedir.

Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme.

Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükle-me! Bizi affet! Bizi bağışla! Bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!” (2/Bakara 285-286)

“(Onlar şöyle yakarırlar:) Rabbimiz! Bizi doğru yola ilet-tikten sonra kalplerimizi eğriltme.

Bize tarafından rahmet bağışla. Lütfu en bol olan sensin. Rabbimiz! Gelmesinde şüphe edilmeyen bir günde, in-

sanları mutlaka toplayacak olan sensin. Allah asla sözünden dönmez.” (3/Âl-i İmran 8-9)

“(Bu nimetler) “Ey Rabbimiz! İman ettik; bizim günahla-rımızı bağışla, bizi ateş azabından koru!” diyenler (içindir).” (3/Âl-i İmran 16)

Dua Ayetleri

218 ٢١٨

ا ع و ء ا يت ا ا ا ك ء ل و ء و ء ر ا ر و ا ا ٢٦ ء ا ا ا ج و ا ا ج و ا

ب ٢٧ ء زق و٥٣ ا ل ا وا ا ا ر

ذ ا ا ر ان ا ن و ا ا و ا ا وا١٤٧ م ا ا وا

ون و دا و و ون ا ا ا رض ر ات وا ا ا ر ا ا ر ر ١٩١ ا اب

ر ١٩٢ ا وPerşembe Evrâdı

219 ٢١٩

“(Resulüm!) De ki: Mülkün gerçek sahibi olan Allah’ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın.

Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye ka-dirsin.

Geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katarsın. Ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkarırsın. Dilediği-

ne de sayısız rızk verirsin.” (3/Âl-i İmran 26-27)“(Havâriler:) Rabbimiz! İndirdiğine inandık ve

Peygamber’e uyduk. Şimdi bizi (birliğini ve peygamberle-rini tasdik eden) şahitlerden yaz, dediler.” (3/Âl-i İmran 53)

Onların sözleri, sadece şöyle demekten ibaretti: “Ey Rab-bimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı bağışla; ayaklarımızı (yolunda) sabit kıl; kâfirler topluluğuna karşı bizi muzaffer kıl!” (3/Âl-i İmran 147)

“Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatar-ken (her vakit) Allah’ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:)

Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ede-riz. Bizi cehennem azabından koru!

Ey Rabbimiz! Doğrusu sen, kimi cehenneme koyarsan, ar-tık onu rüsva etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur.

Dua Ayetleri

220 ٢٢٠

ا ا ان ن دي د ا ر ار ا و ئـ و ذ ر ا م و ر و وا ر ١٩٣

د ١٩٤ ا ال ا وا ا ن و ا ه ا ر ن ا ان وا ء وا

و وا ا ا٧٥ ا وا

ة ا ا وا ا ا ا ا ا اذا ل ا ة ا ا وا ر ا و ا او ا س ا ن ع ا ا ا ل ا ٧٧ ن و ا ة وا ا

Perşembe Evrâdı

221 ٢٢١

Ey Rabbimiz! Gerçek şu ki biz, “Rabbinize inanın!” diye imana çağıran bir davetçiyi (Peygamber’i ve Kur’an’ı) işit-tik, hemen iman ettik. Artık bizim günahlarımızı bağışla, kö-tülüklerimizi ört, ruhumuzu iyilerle beraber al, ey Rabbimiz!

Rabbimiz! Bize peygamberlerin vasıtasıyla vaat ettikleri-ni de ikram et ve kıyamet gününde bizi rezil-rüsva etme; şüp-hesiz sen vâdinden caymazsın!” (3/Âl-i İmran 191-194)

Size ne oldu da Allah yolunda ve “Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gön-der, bize katından bir yardımcı yolla!” Diyen zavallı erkek-ler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz! (4/Nisa 75)

“Kendilerine, ellerinizi savaştan çekin, namazı kılın ve zekâtı verin, denilen kimseleri görmedin mi? Sonra onlara savaş farz kılınınca, içlerinden bir grup hemen Allah’tan korkar gibi, hatta daha fazla bir korku ile insanlardan korkmaya başladılar da “Rabbimiz! Savaşı bize niçin yazdın! Bizi yakın bir süreye kadar ertelesen (daha bir müddet savaşı) farz kılmasan olmaz mıydı?” dediler.

Onlara de ki: “Dünya menfaati önemsizdir, Allah’tan korkanlar için âhiret daha hayırlıdır ve size kıl payı kadar haksızlık edilmez.” (4/Nisa 77)

Dua Ayetleri

222 ٢٢٢

ى ا ل ا ل ا ا ا واذا ن ر ا ا ا

٨٣ ا اة ئ ل ا ر ا ا ل

وا وا و ا ن ء ا ١١٤ از ا وا وارز

د اط ا رىب ا يت ان ١٦١ ا ن و ا ١٦٢ ا رب يت و ي و و

ا ا ا ١٦٣ ل ا او ت وا ا و ا و ء رب و ر ر ا ى ر وازرة وزر ا و

ن ١٦٤ ئ Perşembe Evrâdı

223 ٢٢٣

“Resul’e indirileni duydukları zaman, tanıyıp bildikleri gerçeği işitiyor olmalarından dolayı gözlerinden yaşlar bo-şandığını görürsün. Derler ki: “Rabbimiz! İman ettik, bizi (hakka) şahit olanlarla beraber yaz.” (5/Maide 83)

“Meryem oğlu İsa şöyle dedi: Ey Rabbimiz! Bize gökten bir sofra indir ki, bu bizim için, hem geçmişimiz ve geleceği-miz için bir bayram olsun hem de senin katından (insanlara) bir âyet (mucize) olsun. Bizi rızıklandır; zaten sen, rızık ve-renlerin en hayırlısısın.” (5/Maide 114)

“De ki: Şüphesiz Rabbim beni doğru yola, dosdoğru dine Allah’ı birleyen İbrahim’in dinine iletti. O, ortak koşanlar-dan değildi.

De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir.

O’nun ortağı yoktur. Bana sadece bu emrolundu ve ben Müslümanların ilkiyim.

De ki: Allah her şeyin Rabbi iken ben ondan başka Rab mı arayacağım? Herkesin kazanacağı yalnız kendisine aittir. Hiçbir suçlu başkasının suçunu yüklenemez. Sonunda dönü-şünüz Rabbinizedir. Ve O, uyuşmazlığa düştüğünüz gerçeği size haber verecektir.

Dua Ayetleri

224 ٢٢٤

رض ور ا ئ ي ا و ا ت در ق

١٦٥ ر ر ب وا ا ان ر وان ا ر ٢٣ ا و

ا ر ب ا ء ا ر ا واذا ٤٧ م ا ا ر

م ا رض ات وا ا ي ا ا ان ر ر ا ا ش ا ى ا

ه ات م وا وا وا ٥٤ رب ا رك ا وا ا ا

و ا ر اد٥٥ ا ا

Perşembe Evrâdı

225 ٢٢٥

Sizi yeryüzünün halifeleri kılan, size verdiği (nimetler) hususunda sizi denemek için kiminizi kiminizden dereceler-le üstün kılan O’dur. Şüphesiz Rabbin, cezası çabuk olandır ve gerçekten O,

bağışlayan merhamet edendir.” (6/En’am 161-165)“(Adem ile eşi) dediler ki: Ey Rabbimiz! Biz kendimize

zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.” (7/A’raf 23)

“Gözleri cehennem ehli tarafına döndürülünce de: Ey Rabbimiz! Bizi zalimler topluluğu ile beraber bulundurma! derler.” (7/A’raf 47)

“Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş’a istivâ eden, geceyi, durmadan kendisini kovala-yan gündüze bürüyüp örten; güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğmiş durumda yaratan Allah’tır. Bilesiniz ki, yarat-mak da emretmek de O’na mahsustur. Âlemlerin Rabbi Al-lah ne yücedir!

Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin. Bilesiniz ki O haddi aşanları sevmez.

Dua Ayetleri

226 ٢٢٦

و ه واد ا رض ا وا و٥٦ ا ا ان ر

ا اذ ان ا ا ر و ر ء ا ان ا د ان ن و و ا ر ا ء

٨٩ ا وا ء ت ر ان ا ا و ١٢٦ ا و غ ا ر

ا ا وراوا ا ا و ١٤٩ ا و ر

ر واد و ل رب ا ١٥١ ا ا ار وا

١٥٥ ا وا وار و اPerşembe Evrâdı

227 ٢٢٧

Islah edilmesinden sonra yeryüzünde bozgunculuk yap-mayın. Allah’a korkarak ve (rahmetini) umarak dua edin. Muhakkak ki iyilik edenlere Allah'ın rahmeti çok yakındır.” (7/A’raf 54-56)

“Doğrusu Allah bizi ondan kurtardıktan sonra tekrar si-zin dininize dönersek Allah’a karşı yalan uydurmuş oluruz. Rabbimiz Allah’ın dilemesi dışında ona geri dönmemiz bi-zim için olacak şey değildir.

Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz sadece Allah’a dayanırız. Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında adaletle hükmet! Sen hükmedenlerin en hayırlısısın.” (7/A’raf 89)

“Sen sadece Rabbimizin âyetleri bize geldiğinde onla-ra inandığımız için bizden intikam alıyorsun. Ey rabbimiz! Bize bol bol sabır ver, Müslüman olarak canımızı al, dedi-ler.” (7/A’raf 126)

“Pişman olup da kendilerinin gerçekten sapmış olduk-larını görünce dediler ki: Eğer Rabbimiz bize acımaz ve bizi bağışlamazsa mutlaka ziyana uğrayanlardan olacağız!” (7/A’raf 149)

“(Musa da) Ey Rabbim, beni ve kardeşimi bağışla, bizi rahmetine kabul et. Zira sen merhametlilerin en merhametli-sisin! dedi.” (7/A’raf 151)

“Sen bizim sahibimizsin, bizi bağışla ve bize acı! Sen ba-ğışlayanların en iyisisin! (7/A’raf 155)

Dua Ayetleri

228 ٢٢٨

١٥٦ ا ة ا ا و ه ا وا ر ا ا

٨٥ م ا ٨٦ م ا ا و

ه ز ن و ا ا ر ل و ا ر ة ا ا ا وا

ا د وا ا ا ا ر ٨٨ اب ا وا ا

ئـ ان ا ذ ا ل رب ا ٤٧ ا ا و وا

ا دا رىب ور ا ا٥٦ اط ان رىب ا

د ا و و ا ا رب Perşembe Evrâdı

229 ٢٢٩

Bize, bu dünyada da iyilik yaz, âhirette de. Şüphesiz biz sana döndük.” (7/A’raf 156)

“Onlar da dediler ki: “Allah’a dayandık. Ey Rabbimiz! Bizi o zalimler topluluğu için deneme konusu kılma!

Ve bizi rahmetinle kâfirler topluluğundan kurtar!” (10/Yunus 85-86)

“Musa dedi ki: Ey Rabbimiz! Gerçekten sen Firavun ve kavmine dünya hayatında ziynet ve nice mallar verdin.

Ey Rabbimiz! (Onlara bu nimetleri), insanları senin yo-lundan saptırsınlar ve elem verici cezayı görünceye kadar iman etmesinler, diye mi (verdin)? Ey Rabbimiz! Onların mallarını yok et, kalplerine sıkıntı ver (ki iman etsinler).” (10/Yunus 88)

“Nuh dedi ki: Ey Rabbim! Ben senden hakkında bilgim olmayan şeyi istemekten sana sığınırım. Eğer beni bağışla-maz ve esirgemezsen, ben ziyana uğrayanlardan olurum!” (11/Hud 47)

“Ben, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a dayandım. Çünkü yürüyen hiçbir varlık yoktur ki, O, onun perçeminden tutmuş olmasın. Şüphesiz Rabbim dosdoğru yoldadır.” (11/Hud 56)

“Ey Rabbim! Mülkten bana (nasibimi) verdin ve bana (rü-yada görülen) olayların yorumunu da öğrettin.

Dua Ayetleri

230 ٢٣٠

ة وا ا و رض ا ات وا ا ١٠١ وا

ان و وا ا ا ا ا رب ا ل واذ س ا ا ا ا رب ٣٥ م ا ا ر ٣٦ ر ر و م ر ا ذي زرع اد ذر ا وارز ي ا س ا ة ئـ ا ة ا ا و ا ون ٣٧ ر ات ا ء ٣٨ ا رض و ا ء ا و رىب ان وا ا ا و ي ا ا

ذر ة و ا ء ٣٩ رب ا ا ي ا و ا ء ٤٠ ر د و ر

ب ٤١ م ا م وPerşembe Evrâdı

231 ٢٣١

Ey gökleri ve yeri yaratan! Sen dünyada da âhirette de be-nim sahibimsin. Beni Müslüman olarak öldür ve beni Sâlihler arasına kat!” (12/Yusuf 101)

“Hatırla ki İbrahim şöyle demişti: “Rabbim! Bu şehri (Mekke’yi) emniyetli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmak-tan uzak tut!

Çünkü, onlar (putlar), insanlardan birçoğunun sapmasına sebep oldular, Rabbim. Şimdi kim bana uyarsa o bendendir.

Kim de bana karşı gelirse, artık sen gerçekten çok bağış-layan, pek esirgeyesin.

Ey Rabbimiz! Ey sahibimiz! Namazı dosdoğru kılmala-rı için ben, neslimden bir kısmını senin Beyt-i Harem’inin (Kâbe’nin) yanında, ziraat yapılmayan bir vâdiye yerleştir-dim. Artık sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onla-ra meyledici kıl ve meyvelerden bunlara rızık ver! Umulur ki bu nimetlere şükrederler.

Ey Rabbimiz! Şüphesiz ki sen bizim gizleyeceğimizi de açıklayacağımızı da bilirsin. Çünkü ne yerde ne de gökte hiç-bir şey Allah’a gizli kalmaz.

Yaşlılık çağımda bana İsmail’i ve İshak’ı lütfeden Allah’a hamdolsun! Şüphesiz Rabbim duayı işitendir.

Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı de-vamlı kılanlardan eyle; ey Rabbimiz! Duamı kabul et!

Ey Rabbimiz (Amellerin) hesap olunacağı gün beni, ana-babamı ve müminleri bağışla!” (14/İbrahim 35-41)

Dua Ayetleri

232 ٢٣٢

ا ر ل ا اب ا م س ر ا وا ا و د ا ا ا زوال ٤٤ ا ا او

ا ل ح ا وا ٢٤ ا ر رب ار و

ج ق وا رب اد وا ٨٠ ق وا

ا ا ر ا ا اذ اوى اا ١٠ ر ا و ر

ي ٢٦ ا ري ٢٥ و ح ل رب ا ٢٨ ا ٢٧ ة وا

٤٥ او ان ط ف ان ا ر وارى ٤٦ ا ا ل

Perşembe Evrâdı

233 ٢٣٣

“Kendilerine azabın geleceği, bu yüzden zalimlerin: “Ey Rabbimiz! Yakın bir müddete kadar bize süre ver de senin davetine uyalım ve peygamberlere tâbi olalım” diyecekleri gün hakkında insanları uyar.

(O gün onlara şöyle denilir:) “Daha önce, sizin için bir zevâl olmadığına, yemin etmemiş miydiniz?” (14/İbrahim 44)

“Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: “Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştir-mişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!” diyerek dua et.” (17/İsra 24)

“Ve şöyle niyaz et: Rabbim! Gireceğim yere dürüstlük-le girmemi sağla; çıkacağım yerden de dürüstlükle çıkmamı sağla. Bana tarafından hakkıyla yardım edici bir kuvvet ver.” (17/İsra 80)

“O (yiğit) gençler mağaraya sığınmışlar ve: Rabbimiz! Bize tarafından rahmet ver, bize (şu) durumumuzdan bir kur-tuluş yolu hazırla! demişlerdi.” (18/Kehf 10)

“Musa: Rabbim! dedi, yüreğime genişlik ver. İşimi bana kolaylaştır.

Dilimden (şu) bağı çöz. Ki sözümü anlasınlar.” (20/Taha 25-28)

“Dediler ki: Rabbimiz! Doğrusu biz, onun bize aşırı de-recede kötü davranmasından yahut iyice azmasından endi-şe ediyoruz.

Buyurdu ki: Korkmayın, çünkü ben sizinle beraberim; işi-tir ve görürüm.” (20/Taha 45-46)

Dua Ayetleri

234 ٢٣٤

ان و ا ا ا ١١٤ رب زد و و ا ان

ار ر ا اب ا ا وى ١٣٤ ل و ان ا ر ا

ن ا ى ١٣٥ ا ي و اط ا ب ا ا

ا ا دى ر ب اذ وا٨٣ ا ا ار وا

ر ان ن اذ ذ وذا ا ا ا ا ت ان ا دى

٨٧ ا ادا ر رب دى ر اذ وز

٨٩ ار ا واPerşembe Evrâdı

235 ٢٣٥

“Gerçek hükümdar olan Allah yücedir. Sana O’nun vah-yi tamamlanmazdan önce Kur’an’ı (okumakta) acele etme ve (Rabbim, benim ilmimi artır)” de.” (20/Taha 114)

“Eğer biz, bundan (Kur’an’dan) önce onları bir azapla helâk etseydik, muhakkak ki şöyle diyeceklerdi:

Ya Rabbi! Ne olurdu bize bir elçi gönderseydin de, şu aşa-ğılık duruma ve rüsvalığa düşmeden önce âyetlerine uysay-dık!” (20/Taha 134)

“De ki: Herkes beklemektedir: Öyle ise siz de bekleyin. Yakında anlayacaksınız; doğru düzgün yolun yolcuları kim-miş ve hidayette olan kimmiş!” (20/Taha 135)

“Eyyub’u da (an). Hani Rabbine: “Başıma bu dert geldi. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin” diye niyaz etmiş-ti.” (21/Enbiya 83)

“Zünnûn’u da (Yunus’u da zikret). O öfkeli bir halde ge-çip gitmişti; bizim kendisini asla sıkıştırmayacağımızı zan-netmişti.

Nihayet karanlıklar içinde: “Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden ol-dum!” diye niyaz etti.” (21/Enbiya 87)

“Zekeriyya’yı da (an). Hani o, Rabbine şöyle niyaz etmiş-ti: Rabbim! beni yalnız bırakma! Sen, vârislerin en hayırlısı-sın, (her şey sonunda senindir).” (21/Enbiya 89)

Dua Ayetleri

236 ٢٣٦

ل رب ا ن ١١٢ ن ا ا ور

٢٩ ا وا ر رب ا و ٩٤ م ا ا رب ٩٧ ات ا ذ رب ا و

ون ٩٨ رب ان ذ وان ٩٩ ل رب ار ت ا ء ا اذا

١٠٦ و ا ر ن ١٠٧ ن ا ر

ا ن ر دي ن ا ١٠٩ ا ا وا وار

١١٨ ا ا وا وار رب ا ورا ٣٠ ان ا ا وا ا رب ان ل ل ا و

Perşembe Evrâdı

237 ٢٣٧

“(Muhammed:) Rabbim! (Onlar hakkında) adaletinle hük-münü ver. Bizim Rabbimiz Rahman’dır. Sizin anlattıklarını-za karşı yardımı umulandır, dedi.” (21/Enbiya 112)

“Ve de ki: Rabbim! Beni bereketli bir yere indir. Sen, iskân edenlerin en hayırlısısın.” (23/Müminun 29)

“Bu durumda beni zalimler topluluğunun içinde bulun-durma rabbim!” (23/Müminun 94)

“Ve de ki: Rabbim! Şeytanların kışkırtmalarından sana sı-ğınırım!

Onların yanımda bulunmalarından da sana sığınırım, Rab-bim!

Nihayet onlardan (müşriklerden) birine ölüm gelip çattığın-da: “Rabbim! der, beni geri gönder; ” (23/Müminun 97-99)

“Derler ki: Rabbimiz! Azgınlığımız bizi altetti; biz, bir sa-pıklar topluluğu idik.

Rabbimiz! Bizi buradan çıkar. Eğer bir daha (ettiklerimi-ze) dönersek, artık belli ki biz zalim insanlarız.” (23/Müminun 106-107)

“Zira kullarımdan bir zümre: Rabbimiz! Biz iman ettik; öyle ise bizi affet; bize acı! Sen, merhametlilerin en iyisisin, demişlerdi.” (23/Müminun 109)

“(Resulüm!) De ki: Bağışla ve merhamet et Rabbim! Sen merhametlilerin en iyisisin.” (23/Müminun 118)

“Peygamber der ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kur’an’ı büsbütün terk ettiler.” (25/Furkan 30)

Dua Ayetleri

238 ٢٣٨

ا ان اب ف ا ن ر وا٦٦ ا و ءت ٦٥ ا ا ن

ة وذر ازوا ن ر وا ون ا ئ ٧٤ او ا وا ا

٧٥ و ن و وا رىب ا ٧٦ ا و ٧٧ ا ن ف ؤ د

ن ٥٠ ر ا ا ا ٥١ ا ل او ان ر ان ا

٨٣ وا رب ٨٤ ا ق ن وا

٨٥ ا ور وا ٨٨ ن ل و م ٨٧ ن م و

Perşembe Evrâdı

239 ٢٣٩

Ve şöyle derler: Rabbimiz! Cehennem azabını üzerimiz-den sav. Doğrusu onun azabı gelip geçici değil, devamlıdır.

Orası cidden ne kötü bir yerleşme ve ikamet yeridir! (25/Furkan 65-66)

(Ve o kullar): Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eş-ler ve zürriyetler bağışla ve bizi takvâ sahiplerine önder kıl! derler.İşte onlara, sabretmelerine karşılık cennetin en yüksek ma-

kamı verilecek, orada hürmet ve selâmla karşılanacaklardır. Orada ebedî kalacaklardır. Orası ne güzel bir yerleşme ve

ikamet yeridir.(Resulüm!) De ki: (Kulluk ve) yalvarmanız olmasa, Rab-

bim size ne diye değer versin? (Ey inkârcılar! Size Resul’ün bildirdiklerini) kesinkes yalan saydınız; onun için azap yaka-nızı bırakmayacaktır!” (25/Furkan 74-77)

“Zararı yok. Dediler, (nasıl olsa) biz şüphesiz Rabbimi-ze döneceğiz.

Biz, ilk iman edenler olduğumuz için Rabbimizin hataları-mızı bağışlayacağını umarız.” (26/Şuara 50-51)

“Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat. Bana, sonra gelecekler içinde, iyilikle anılmak nasip eyle! Beni, Naîm cennetinin vârislerinden kıl.” (26/Şuara 83-85)“(İnsanların) dirilecekleri gün, beni mahcup etme. O gün, ne mal fayda verir ne de evlât. (26/Şuara 87-88)

Dua Ayetleri

240 ٢٤٠

٨٩ ايت ا ان ١٦٩ وا رب

ان ا ل رب اوز و ي وان ا وا و ا ا ١٩ دك ا واد

ل رب ا ١٦ ر ا ا ا

ئ ج ٢١ م ا ا ل رب ل ا ا ٢٤ ا ا رب ا

ا ر ا ان و٤٧ ا ن و ا ر ا ار

Perşembe Evrâdı

241 ٢٤١

Ancak Allah’a kalb-i selîm (temiz bir kalp) ile gelenler (o günde fayda bulur).” (26/Şuara 89)

“Ey Rabbim! Beni ve ailemi onların yapageldikleri (bu kötülüğün azabı)ndan kurtar.” (26/Şuara 169)

“(Süleyman) onun sözünden dolayı gülümsedi ve dedi ki: Ey Rabbim! Beni, gerek bana gerekse ana-babama verdiğin nimete şükretmeye ve hoşnut olacağın iyi işler yapmaya mu-vaffak kıl. Rahmetinle, beni iyi kulların arasına kat.” (27/Neml 19)

“Musa: Rabbim! Doğrusu kendime zulmettim (başıma iş açtım). Beni bağışla dedi, Allah da onu bağışladı. Çünkü çok bağışlayıcı, çok esirgeyici olan ancak O’dur.” (28/Kasas 16)

“Musa korka korka, (etrafı) gözetleyerek oradan çıktı. “Rabbim! Beni zalimler güruhundan kurtar” dedi.” (28/Kasas 21)

“Bunun üzerine Musa, onların yerine (koyunlarını) sulayı-verdi. Sonra gölgeye çekildi ve: Rabbim! Doğrusu bana indi-receğin her hayra (lütfuna) muhtacım, dedi.” (28/Kasas 24)

“Bizzat kendi yaptıklarından dolayı başlarına bir musibet geldiğinde: Rabbimiz! Ne olurdu bize bir peygamber gön-derseydin de, âyetlerine uysak ve müminlerden olsaydık! Di-yecek olmasalardı (seni göndermezdik).” (28/Kasas 47)

Dua Ayetleri

242 ٢٤٢

٣٠ م ا ا ل رب ا ن ١٧ ن و ن ا

ون ١٨ و رض و ات وا ا ا و ا ج ا و ا ج ا ١٩ ن و رض ا و

ن ا ي اذ ا ا ا ور ٣٤ ر ان ر١٠٠ ا رب

و ل رب ا ب ٣٥ ا ا ي ا

دى ب اذ ا واذن ا ا ر

اب ٤١ و Perşembe Evrâdı

243 ٢٤٣

“(Lût:) Şu fesatçılar güruhuna karşı bana yardım eyle Rabbim! dedi.” (29/Ankebut 30)

“Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktin-de) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vak-tine eriştiğinizde Allah’ı tesbih edin (namaz kılın), ki gökler-de ve yerde hamd O’na mahsustur.

Ölüden diriyi, diriden de ölüyü O çıkarıyor, yeryüzünü ölümünün ardından O canlandırıyor. İşte siz de (kabirleriniz-den) böyle çıkarılacaksınız.” (30/Rum 17-19)

“(Cennette şöyle) derler: Bizden tasayı gideren Allah’a hamdolsun. Doğrusu Rabbimiz çok bağışlayan, çok nimet verendir.” (35/Fatr 34)

“Rabbim! Bana Sâlihlerden olacak bir evlat ver.” (37/Saffat 100)

“Süleyman: Rabbim! Beni bağışla; bana, benden sonra kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlık ver. Şüphesiz sen, daima bağışta bulunansın, dedi.” (38/Sad 35)

“(Resulüm!) Kulumuz Eyyub’u da an. O Rabbine: Doğru-su şeytan bana bir yorgunluk ve eziyet verdi, diye seslenmiş-ti.” (38/Sad 41)

Dua Ayetleri

244 ٢٤٤

ن ش و ن ا ا و ر ا ا ون و ن و ر

ا ا وا و ء ر ٧ اب ا و

و و ن ا ت واد ر وذر وازوا ئ ا

٨ ا ا ا ا وو ا ا ا ن ا وو و ه ا اذا ا ن و و

ا ان ا ل رب اوز ار ي وان ا وا و ا

ا ذر وا ١٥ ا وا ا

Perşembe Evrâdı

245 ٢٤٥

“Arş’ı yüklenen ve bir de onun çevresinde bulunanlar (me-lekler), Rablerini hamd ile tesbih ederler, O’na iman ederler. Müminlerin de bağışlanmasını isterler:

Ey Rabbimiz! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tevbe eden ve senin yoluna gidenleri bağışla, onları cehennem azabından koru! (derler). (40/Mümin 7)

Rabbimiz! Onları da, onların atalarından, zevcelerinden, nesillerinden iyi olanları da kendilerine vaat ettiğin Adn cen-netlerine koy. Şüphesiz azîz ve hakîm olan sensin!” (40/Mümin 8)

“Biz insana, ana-babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Taşınması ile sütten kesilmesi, otuz ay sürer.

Nihayet insan, güçlü çağına erip kırk yaşına varınca der ki: Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretme-mi ve razı olacağın yararlı iş yapmamı temin et. Benim için de zürriyetim için de iyiliği devam ettir.

Ben sana döndüm. Ve elbette ki ben Müslümanlardanım.” (46/Ahkaf 15)

Dua Ayetleri

246 ٢٤٦

ا و ا ن ر ؤ وا ن و ا

١٠ ف ر رؤ ا ا ر ا ا اذ وا ا ة ا دون ا ون و ا ؤ ء ا ا ا ا ء وا اوة ا و ا و ا و ن ل ا ا ه و ا وا ا وا ر ء ا

ر وا وا ٤ ر٥ ا ا ا ا

ر ا ا ا ا ا ا ا ي ت و ئـ ان ا ا وا ا ا ي م ر ا

Perşembe Evrâdı

247 ٢٤٧

“Bunların arkasından gelenler şöyle derler: Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi ba-ğışla; kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma!

Rabbimiz! Şüphesiz ki sen çok şefkatli, çok merhametli-sin!” (59/Haşr 10)

“İbrahim’de ve onunla beraber olanlarda, sizin için gerçekten güzel bir örnek vardır. Onlar kavimlerine demişlerdi ki: “Biz sizden ve Allah’ı bırakıp taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz.

Siz bir tek Allah’a inanıncaya kadar, sizinle bizim aramız-da sürekli bir düşmanlık ve öfke belirmiştir. Şu kadar var ki İbrahim babasına: “Andolsun senin için

mağfiret dileyeceğim. Fakat Allah’tan sana gelecek herhangi bir şeyi önlemeye gücüm yetmez” demişti.

(O müminler şöyle dediler:) Rabbimiz! Ancak sana dayan-dık, sana yöneldik. Dönüş de ancak sanadır.

Rabbimiz! Bizi, inkâr edenler için deneme konusu kılma, bizi bağışla! Ey rabbimiz! Yegâne galip ve hikmet sahibi, an-cak sensin. (60/Mümtehine 4-5)

Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah’a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter.

Peygamberi ve Onunla birlikte iman edenleri utandırma-yacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetle-re sokar.

Dua Ayetleri

248 ٢٤٨

ا ن ر و ا ر ٨ ء ا وا ر

د ي و ا و رب ارا ٢٨ ا د ا ت و وا و

﷽ ٢ ١ ب ا ذ ا

٤ ا ت ا ٣ و اذا و و ٥ اذا و﷽

س ٣ ا س ٢ ا ا س ١ ب ا ذ ا س ي س ٤ ا اس ا ا س ٦ وا ا س ٥ ور ا

ا ق ا Perşembe Evrâdı

249 ٢٤٩

Onların önlerinden ve sağlarından (amellerinin) nurları aydınlatıp gider de, “Ey Rabbimiz! Nûrumuzu bizim için ta-mamla, bizi bağışla; çünkü sen her şeye kadirsin” derler. (66/Tahrim 8)

“Rabbim! Beni, ana-babamı, iman etmiş olarak evime gi-renleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla, zalimlerin de ancak helâkini artır.” (71/Nuh 28)

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden, Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, Düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin şerrinden Ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden Sabahın Rabbine sığınırım!” (113/Felak 1-5)

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“De ki: İnsanların kalplerine vesvese sokan, (insan Allah’ı

andığında) pusuya çekilen cin ve insan şeytanının şerrinden İnsanların Rabbine, İnsanların Melikine (mutlak sahip ve hakimine) İnsanların İlâhına sığınırım!” (114/Nas 1-6)

Dua Ayetleri

250 ٢٥٠

ا ء و ا ق و ا اور ا و ا ئ

ه و ن ا و و رز ىب وو ذ ا ا ء ا و رز وا

ا و ا ا ار

ا ا وا ه ا ى ا اك م ا ا وا

د ا ا ا ل ا ا اء ا ة ا

الم الة والس دعاء النيب عليه الص

Perşembe Evrâdı

251 ٢٥١

PEYGAMBER (s.a.v.)’İN DUASI

Allah’ım! Kalbimi ikiyüzlülükten, ibadetimi gösterişten, gözümü hain bakıştan temizle.

Sen, gözlerin hain bakışını da kalplerde gizli olanı da hak-kıyla bilensin.

Allah’ı hamd ile tesbih ederim. Allah’ım günahlarımı bağışla. Rızkımı genişlet. Ahlakımı güzelleştir. Kazancımı temiz şeylerden eyle. Beni, bana verdiğin rızka kanaatkâr kıl. Bana vermeyip çevirdiğin hiçbir şeye nefsimi sürükleme. Benden razı olmadan beni dünyadan çıkarma. Rahmetinle ey merhametlilerin en merhametlisi. Allah’ım! Ömrümün en hayırlı bölümünü sonu eyle. İbadetlerimin en hayırlıları sonuncuları olsun. Günlerimin en hayırlısı da sana kavuştuğum gün olsun.Ey dehşete kapılanların cana yakın dostu, ey yalnızların

arkadaşı, ey kimsesizlerin yardımcısı, ey yoksulların varı, ey zayıfların kuvveti, ey fakirlerin hazinesi,

Peygamber (s.a.v.)'in Duası

252 ٢٥٢

ل دا ء ى ا ال و

وا دمحم ل ا ا

﷽ ا دمحم وال دمحم ئ ا ا ا و ء ك و

اب ا ا ا ا ا ب ا اذا رض وا ات ا م رب ا ا ا ا ا ام وا ل ا ر ان ئ ا ا ا ا

ن ا ا ا ا ا ا ا ا ار

الم دعوات ادم عليه الس

Perşembe Evrâdı

253 ٢٥٣

Ey gariplerin şikâyet makamı, ey büyüklüğünde tek olan, ey bağışları ile tanınan, ey fazl-u keremiyle (cömertliğinden) bol veren (Allah’ım)!

Muhammed (s.a.v.) ailesi hürmetine sıkıntı zamanımda yardımıma yetiş.

HZ. ADEM’İN (A.S.) DUASI

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.Allah’ım, Muhammed (s.a.v.) ve Muhammed ailesi hakkı

için senden istiyorum. Allah’ım seni hamd ile tesbih ederim. Bir kötülük yaptım, kendime zulmettim. Beni bağışla.Senden başkası günahları bağışlamaz. Beni affet. Sen töv-

beleri kabul eden ve çok merhametli olansın.Ey Allah’ım! Ey Rabbim! Ey Diri olan! Ey varlıkların işi

ile kaim! Ey gökleri ve yeri örneksiz olarak yaratan! Ey bü-yüklük ve ikram sahibi! Ey kendisinden başka ilâh bulunma-yan! Seni tesbih ederim.

Ben zalimlerden oldum. Ey Allah’ım! Senden marifet nu-runla ebedi olarak kalbimi diriltmeni istiyorum.

Böylece beni iman ile yaşatırsın. Ya Allah! Ya Allah! Ya Allah! Rahmetinle ey merhamet edenlerin en merhametlisi.

Hz. Adem (a.s.)'in Duası

254 ٢٥٤

و ا ع ا و و د ا ة وا ى ا وارز

و ء اار ا ا ر واد ا ا ا

ر و ل ا ا ا ل ال ل وا ل ا ا

ا و دى ا ا دى و ا ا ا ا ا ل ا و

ا ا ذ و ء ا و و ا و ا و

ا ن ا و ء ا ر و ا و

ا ر ء و وPerşembe Evrâdı

255 ٢٥٥

Allah’ım dinimizi güvenlik içinde tut. Ölüm anında can çıkacağı zaman imanımızı çekip alma.

Bize acımayanı üzerimize musallat etme. Dünya ve âhiretin iyi şeyleri ile bizi rızıklandır. Şüphesiz sen her şeye kadirsin ve duaları kabul etme ma-

kamındasın.Allah’ım! Bizi ateşten koru. Senden bir iyilik ve ihsan olarak bizi iyilerle birlikte cen-

nete sok. Ey Yüce, ey çok bağışlayan! Ey Allah’ım! Ey zamanı ve

halleri değiştiren! Bizim halimizi en güzel hale çevir. Allah hidayete erdirendir. Güvenim sanadır. Allah başarıya ulaştırandır. O en güzel arkadaştır.Her korkuyu “La ilahe illallah” (Allah’tan başka ilah yoktur), Her üzüntüyü ve kederi “Maşaallah” (Allah’ın dilediği olur), Her bir günahı “Estağfirullah” (Allah’tan beni bağışlama-

sını isterim), Her belayı “İnna lillah” (Allah’a âidiz), her nimeti “El-

hamdü lillah” (Allah’a hamdolsun), Her bolluğu “Eşşükrü lillah" (Allah’a şükür), Her şaşılacak işi “Sübhanallah” (Allah’ı tesbih ederim), Her sıkıntıyı “Hasbiyallah” (Allah bana yeter), Her bir kaza ve kaderi “Tevekkeltü alallah” (Allah’a gü-

vendim),

Hz. Adem (a.s.)'in Duası

256 ٢٥٦

ة ا ل و و وريت ى و ا ا

وىب ذ و

ا د و ا ئ ا ا ا ور ا ا

و وا ئ ا ا ا وا م و ورو و

و ا ن دمحم د و ر داو وز ا ئ او ء او او و

ل او ا او ا او و ا ى ا ا ئ وا

دعاء اىب بكر رىض هللا عنه

Perşembe Evrâdı

257 ٢٥٧

Her itaat ve isyanı “La havle vela kuvvete illa billah” (Allah’tan başka güç ve kuvvet sahibi yoktur)” sözleri ile kar-şıladım.

Allah’ım! Sen gizlimi ve açığımı bilirsin. Özrümü kabul et. İhtiyacımı da bilirsin. İstediğim şeyi bana ver. Nefsimde olanı bilirsin. Günahlarımı affet. Allah’ım! Senden kalbimi sevinçle dolduracak öylesi-

ne bir iman ve doğru bilgi istiyorum ki, senin yazdığından başkasının bana isabet etmeyeceğini bileyim. Bana verdiğin paydan hoşnut olmamı sağla.

HZ. EBÛ BEKR’İN (R.A.) DUASIAllah’ım! Peygamberin Muhammed (s.a.v.), Dostun İbrahim (as), Sırdaşın Musa (as), Kelimen ve Ruhun İsa (as) hürmetine, Musa (as)’ın Kelamı, İsa (as)’ın İncili, Davud (as)’ın Ze-

buru ve Muhammed (s.a.v.)’in Kur’an’ı hürmetine senden hayır istiyorum.

Peygamberine bildirdiğin her vahiy, Hükmettiğin her hüküm, İhsanda bulunduğun her dilenci, Fakirleştirdiğin her zengin, Zenginleştirdiğin her fakir, Doğru yola erdirdiğin her sapıtmış, (Bütün bunlar) hürmetine senden istiyorum.Musa (as)’a indirdiğin ismin hürmetine senden istiyorum.

Hz. Ebû Bekr'in (r.a.) Duası

258 ٢٥٨

د ارزاق ا ى ا ئ وات ا و ى ا ئ وا ات ا ى و ا ئ وا ر ل ا و ى ا ئ وا

ى ا ا ئ وال ا ا ا ا ا ا ئ وا

ز ا ا ر ر ا ى و ا ئ وا

ر و و ئ و و ا و و وا ان ا ا ز ان ى ى و و و و ة ا ل و و

ا ا ار Perşembe Evrâdı

259 ٢٥٩

Kendisiyle kulların rızklarını tespit ettiğin sıfatın hürme-tine senden istiyorum.

Tecelli ettiğinde geceyi sükûna erdiren sıfatın hürmetine senden istiyorum.

Tecelli ettiğinde gökleri yükselten sıfatın hürmetine sen-den istiyorum.

Tecelli ettiğinde dağların sağlam olarak durmalarını sağ-layan sıfatın hürmetine senden istiyorum.

Arşın yükselmesini sağlayan sıfatın hürmetine senden is-tiyorum.

Senin katında bulunan ve kitabında indirilen, senin temiz, temizleyici, bir, muhtaç olmayan tek ismin hürmetine sen-den istiyorum.

Gündüz üzerine tecelli ettiğinde gündüzü aydınlatan,Gecenin üzerine tecelli ettiğinde geceyi karartan ismin

hürmetine, azametin, büyüklüğün ve zatının nuru hürmetine beni yüce Kur’an ile ve onun ilmiyle rızıklandırmanı,

Onu benim kanıma, etime, kulağıma ve gözüme karıştır-manı, senin kuvvet ve kudretinle istiyorum.

Çünkü kuvvet ve kudret ancak senindir. Ey merhametlilerin en merhametlisi.

Hz. Ebû Bekr'in (r.a.) Duası

260 ٢٦٠

ق ءا و ق وا ق ا ذ ا ا ا ا ا ار

وارز ا ا ن و ك و ن ا ا وا

ا ا ار

ا ا وا ا ا ا ا ار

ا رض ات وا ا ام ا ا ا دة ا وا

ام ل وا ن ذاا ن ا ا

دعاء عىل رىض هللا عنه

زة رىض هللا عنه دعاء مح

ادق رىض هللا عنه دعاء جعفر الص

Perşembe Evrâdı

261 ٢٦١

HZ. ALİ’NİN (RA) DUASI

Allah’ım! Ayrımcılıktan, iki yüzlülükten ve kötü huylardan sana sığınırım, rahmetinle ey merhametlilerin en merhametlisi.

HZ. HAMZA’NIN (RA) DUASI

Allah’ım! Beni ipinle (Kur’an’la) koru. İhsanınla beni rızıklandır.Beni senin emrine uyanlardan ve tavsiyeni gözetenlerden

kıl.Ey merhametlilerin en merhametlisi.

HZ. CAFERİ SADIK’IN (RA) DUASI

Allah’ım! Beni mümin olarak yaşat ve şehit olarak öldür.Rahmetinle ey merhametlilerin en merhametlisi.Allah’ım! Ey gökleri ve yeri yoktan yaratan, gizliyi ve gö-

rüleni bilen, Rahman, Rahim, diri, her daim işte olan, hesaba çeken, çok ihsan eden, büyüklük ve ikram sahibi!

Hz. Ali, Hz. Hamza ve Hz. Caferi Sadık'ın (r.a.) Duaları

262 ٢٦٢

رع ا ا ا ك ئ ب ا ئ اذا ا و

وان ء ان ا ئ ك وا ور و وا وا وا وا

اب وا ا وا ا وا ئ ا ا ئ

ا و ا و ص ا وا ن ار ى ا ر و ا ئ و

ا رع ان ف ان

دمحم ا و ا و وا

Perşembe Evrâdı

263 ٢٦٣

Varlıkların kalpleri senin elinde, dizginleri sendedir. Onların gönüllerine hayrı sen ekersin, dilediğinde onların

kalplerinden şerri silersin.Allah’ım! Senden, çirkin gördüğün her şeyi kalbimden sil-

meni istiyorum ve kalbime senin saygını vermeni istiyorum.Marifetini, büyüklüğünü, katındakilere rağbeti, güven ve

afiyeti kalbime yerleştir. Katından rahmet ve bereketle bize şefkat et. Bize doğruyu ve hikmeti ilham et. Allah’ım! Senden korkanların ilmini, alçakgönüllülerin

sana yönelişini, tam inanç sahibi müminlerin ihlâsını, sabır-lıların şükrünü, sıddıkların tövbesini istiyoruz.

Allah’ım! Arşının rükunlarını dolduran zatının nuru hür-metine, senden seni bildiren ilimle kalbimi doldurmanı isti-yorum.

Ta ki seni hakkıyla bilinmen gerektiği şekilde bileyim. Allah’ın rahmeti Efendimiz Muhammed (s.a.v.)’in, Onun

ailesinin ve arkadaşlarının hepsinin üzerine olsun.

Hz. Caferi Sadık'ın (r.a.) Duası

264 ٢٦٤

ـ ر رة ــ ـ ـ و ـ ا ــ و ا ا م أ ـ وا م ـ ا ا ـ ا ـ ـ ا ـ اذ ا ي ــ ــ ـ ــ أ ــ م وا ا ب ذة ا ـ ك ــ ل ا ت ـ ـ

ا د ــ وا ـ ا

ن ا ـ و

ـ ـ ـ آ ــ و ـ و ـ ا ـ ي ــ ـ ذ آت م ان ـــ ـ و ا

ـ ــ ذ ن ــ ـ ـ ا أو و ا دمحمي ا دي آ ـ ـ م ان ا ز ــ ــ وا ر ا ا م أن ه ــ م ـ ر ــ ا أو

Nakarat

Perşembe Evrâdı

265 ٢٦٥

BÜRDE KASİDESİ138- Allah’ın kelamı nice mücadele edenleri yere serdi,

Delilleri mağlup etti nice azılı düşmanı.

139- Cahiliye döneminde ümmî iken ilim sahibi olman,Yetim olduğun hâlde edebin sana mucize olarak yeter.

9. BÖLÜM: ALLAH (C.C.)’TAN MAĞFİRET VE PEYGAMBER (S.A.V.)’DEN ŞEFAAT DİLEME HAKKINDA

140- Peygambere bu methiye ile hizmette bulundum,Şiir ve hizmetle geçen ömrün günahlarına af ümit ederim.

141- Bunlar sonucundan korkulan gerdanlığı boynuma taktı,Bunlarla ben sanki kurbanlık bir deve gibiyim.

142- Her iki çağımda çocukça sapıklıklara uydum ben,Günah ve pişmanlıktan başka bir şey geçmedi elime.

143- Ey yaptığı ticarette zarar eden nefis!Dünyaya karşılık dini almadın, olmadı bir tevessülün.

144- Kim peşini veresiyeye satarsa din hususunda,Açıktır bu alışverişte zarar edeceği.

145- Günah işlesem de bozulmaz peygamberle olan kelamım,Kesilmiş sayılmaz onunla manevî bağım.

146- İsmi Muhammed’dir onun ve ben onun himayesindeyim,O yaratılanların arasında ahde en vefalı olandır.

147- Eğer kıyamet günü tutmaz ise benim elimi,Bana de ki: Ey ayağı kaymış adam, vay senin hâline!

148- Kendisinden medet umanı boş çevirmez,Ona sığınan komşu hürmet görmeden dönmez.

Bürde Kasidesi

266 ٢٦٦

Nakarat

Nakarat

ا ن ا يت

وا ح ا و و ا دك ن

ذ أ ا م أ ــ دث ا ل ا ـ اك ـ

ا وا ل م وا وا وا وا ا ا دائ ة واذن

ـ ر ن ا ت ا ر

ـ و ــ ا ـ

دي ا ب ا وأ

ىب ا ل ـ ر و ـ ا ــ ا اذ

ز ـ ـ ـ ان ا ئ ـ ا ان

ــ رىب ر ـ

ر وا رب م٣ ىب وا ـ

ـ ان ار ا ك م وا ال ـ ا ـ ا

ا ري ـــ أ أ و ا ــ ا ت و ا ـ ا ة ا أرد ز و

م ـ ــ ـ و

ـ ا ر ز ا ـ ان ام ـ أ ـ ز ا ــ

Perşembe Evrâdı

267 ٢٦٧

149- Düşüncelerimi onun methine tahsis ettiğimden beri,Buldum kurtuluş için hamilerin en efdalini

150- Muhtaç olanı asla eli boş çevirmezdi,Yağmurun tepelerde çiçekler bitirdiği gibi.

151- Methimle istemedim dünya çiçeklerini,Herem’i övmesi üzerine Zuheyr’in topladığı gibi.

ONUNCU BÖLÜM:MÜNÂCÂT VE İHTİYAÇLARI ARZ ETME HAKKINDA

152- Ey yaratılmışların en hayırlısı senden başka kimim var benim,Ölüm gelip çattığında sığınabileceğim.

153- Bana şefaat etmekle gelmez makamına noksanlıkKerim olan Allah Müntakim ismiyle tecelli edince.

154- Şüphesiz dünya ve ahret senin cömertliğindendir,Levh- i Mahfûz ve ilın- i kalem senin ilimlerindendir.

155- Ey nefis büyük günahlarından dolayı düşme yeise,Büyük günahlar kusurlar gibidir Allah’ın affediciliğinde.

156- Umulur ki Rabbim paylaştırırken rahmetini,Bu taksimde günah miktarınca olur rahmeti.

157- Ya Rabbi huzurunda ümidimi çıkarma boşa,Hesabımı da eyleme noksan.

158- Kuluna dünya ve ahrette lütfünle davran,Çünkü onun bir sabrı vardır korkularla bozulan.

159- Allah’ım salât bulutlarına izin ver de;Sağanak sağanak boşalsalar Peygamberin üzerine.

160- Ailesine, ashabına ve onlara tabi olanların üzerine,Muttakilere, temizlere, halimlere ve cömertlere.

161- Salât olsun saba rüzgârı sorgun ağacının dallarını salladıkça,Salat olsun deveci nameleriyle boz develeri coşturdukça.

Bürde Kasidesi

268 ٢٦٨

﷽ ا و ا ر ا ا وا ك ا و

ن ا ه وا و وت وا ن ذى ا وت ة وا ن ذى ا

ا ا ن ت ى ا ا ن ا ا ا رك ا ا ا ن

ا ن و ا ـ ا ذ ا ا ا ا ا ان ا ى و ا

ل ا ف ا ة و ا ل ا وء ل و ا ا ا

اء يوم الخميس

دع

Perşembe Evrâdı

269 ٢٦٩

PERŞEMBE GÜNÜ DUASI

Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla.Allah’ım! Rabbimiz, bütün hamdler sanadır. Mülk senindir. Hayrın hepsi senin elindedir. Bütün işler açığıyla gizlisiyle sonunda sana döner. Zira işlerin dönüş noktası sensin. Görünen ve görünmeyen âlemin sahibi (Allah’ı) tesbih

ederim. İzzet ve kuvvet sahibi (Allah’ı) tesbih ederim. Ölmeyen, diri olan (Allah’ı) tesbih ederim. Melik ve güzel huylu olan (Allah’ı) tesbih ederim. Bir ve büyük olan (Allah’ı) tesbih ederim. Yaratıcıların en güzeli olan Allah çok yücedir. Allah’ım! İmandan sonra küfre düşmekten, Hidayetten sonra sapıklığa düşmekten, Şereflendikten sonra hor görülmekten, İzzet bulduktan sonra zillete düşmekten, İslâmı kabullendikten sonra ihtilafa düşmekten sana sığı-

nırım. Allah’ım! Sen ilksin senden önce hiçbir şey yoktur.

Peşembe Günü Duası

270 ٢٧٠

ا ء وا ك ا واء دو ا ء وا ء دك وا ق ا وا

ا ا واا ا ن ل ا و ر

ا ا ار ا ا وا ا ا ة ا ل و و

ا ا ا و وا دمحم ا و و ا و ا

ا و ر ا ت و ا ا ك ا وا ا ئ ا ا ا

وا ر وا ا ان Perşembe Evrâdı

271 ٢٧١

Sen sonsun senden sonra hiçbir şey yoktur. Sen âyetlerinle bilinensin senin üstünde hiçbir şey yoktur. Sen zatınla gizlisin senden ötede hiçbir şey yoktur. Sen kullarının üzerinde mutlak güç sahibisin.Sen mahlûkat yok olduktan sonra yine baki olacaksın.Sen aziz ve hikmet sahibisin. Seni tesbih ederim.Sen zalimlerin iftiralarından çok uzak ve yücesin. Sayısız hamd Allah’a aittir.Ey merhametlilerin en merhametlisi (bize) rahmet eyle. Güç ve kuvvet büyük ve yüce olan Allah’a aittir.Allah’ın rahmeti efendimiz Muhammed (s.a.v.)’in, ailesi-

nin, güzel ve temiz arkadaşlarının hepsinin üzerine olsun. Nefsimi, ailemi ve malımı (korumak için) “bismillah”.Allah’ım! Hakkımdaki hükmüne beni razı eyle. Beni yaşattığın müddetçe bana afiyet ver ki; ertelediğin

şeyin çabucak verilmesini, erken verdiğinin de ertelenmesi-ni istemeyeyim.

Ey Allah’ım, Kerim olan zatın ve yüce olan emrin hür-metine beni ateşten, küfürden ve fakirlikten korumanı dili-yorum.

Peşembe Günü Duası

272 ٢٧٢

273 ٢٧٣

Cuma Günüokunacak

dualar(EVRÂD)

274 ٢٧٤

١ ٢ ا رب ا ٣ ا اك وا ك ا ٤ ا م اط ا ا ٥ ا اط ٦ اب ا ا

٧ ا و

Cuma Evrâdı

275 ٢٧٥

HAMD ÂYETLERİ

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi

Allah’a mahsustur.O, Rahmândır ve Rahîmdir. Ceza gününün

Mâlikidir.(Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve

yalnız senden medet umarız.Bize doğru yolu göster. Kendilerine lütuf ve

ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gaza-ba uğramışların ve sapmışların yolunu değil. Âmin.” (1/Fatiha 1-7)

Hamd Âyetleri

276 ٢٧٦

﷽ا رض ا ا ئ ر ل واذ و ء ا و ا

ن ٣٠ ا ل ا س ك و ﷽

رض ات وا ا ي ا ان ١ وا ا ر ت وا ا و

٤٥ رب ا وا ا م ا ا دا ور و

ي ا ا ا ر و ا ي ا ان ي ا و

ا دوا ان و ر ءت ر ن ٤٣ اور

Cuma Evrâdı

277 ٢٧٧

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla, “Hatırla ki Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife

yaratacağım, dedi.Onlar: Bizler hamdinle seni tesbih ve seni takdis edip du-

rurken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insa-nı mı halife kılıyorsun? dediler. Allah da onlara: Sizin bile-meyeceğinizi herhalde ben bilirim, dedi.” (2/Bakara 30)

“Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur. (Bunca âyet ve delillerden) son-ra kâfir olanlar (hala putları) Rab’leri ile denk tutuyorlar.” (6/En’am 1)

“Böylece zulmeden toplumun kökü kesildi. Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” (6/En’am 45)

“(Cennette) onların altlarından ırmaklar akarken, kalple-rinde kinden ne varsa hepsini çıkarır atarız. Ve onlar derler ki: “Hidayetiyle bizi (bu nimete) kavuşturan Allah’a hamdol-sun!

Allah bizi doğru yola iletmeseydi kendiliğimizden doğ-ru yolu bulacak değildik. Hakikaten Rabbimizin elçileri ger-çeği getirmişler.” Onlara: İşte size cennet; yapmış olduğu-nuz iyi amellere karşılık ona vâris kılındınız diye seslenilir.” (7/A’raf 43)

Hamd Âyetleri

278 ٢٧٨

م و ا د١٠ رب ا ان ا د وا

ئ ه وا ا و ا ا و ا ن د ء و

ل ١٣ ا و وا ا ا ي و ا ا

ء ٣٩ ا ان رىب ٩٨ ا و ر

٩٩ ا ر واء ر ا ب ا

ا ا و رز ه رز ون ٧٥ ا ن ا

Cuma Evrâdı

279 ٢٧٩

“Onların oradaki duası: “Allah’ım! Seni noksan sıfatlar-dan tenzih ederiz!” (sözleridir).

Orada birbirleriyle karşılaştıkça söyledikleri ise “selâm”dır.

Onların dualarının sonu da şudur:Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.”

(10/Yunus 10)Gök gürültüsü Allah’ı hamd ile tesbih eder. Melekler de

O’nun heybetinden dolayı tesbih ederler. Onlar (inanmayan-lar), Allah hakkında mücâdele edip dururken O, yıldırımlar gönderip onlarla dilediğini çarpar. Ve O, azabı pek şiddetli olandır. (13/Ra’d 13)

“Yaşlılığımda bana İsmail’i ve İshak’ı lütfeden Allah’a hamdolsun! Şüphesiz Rabbim duayı işitendir.” (14/İbrahim 39)

Sen şimdi Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenler-den ol!

Ve sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibadet et! (15/Hicr 98-99)

“Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan (hür) bir kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olurlar mı?

Doğrusu hamd Allah’a mahsustur. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.” (16/ Nahl 75)

Hamd Âyetleri

280 ٢٨٠

ء وان رض و وا ات ا ا ن ه و ا

را ٤٤ ن ا٥٢ ا ن ان ه و ن م ا و و ي ا ا وا ١١١ ه ل و ا و و ا

﷽ ۔ ١ ب و ه ا ل ي ا ا ان ا ا و ا ر ٣ ا ا ٢ ا ا ان ت ا

ع ا ر ن و ئ ا ا و و و١٣٠ ر اف ا وا

Cuma Evrâdı

281 ٢٨١

“Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan herkes O’nu tesbih eder. O’nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz, onların tesbihini anlamazsınız. O, halimdir, bağışlayı-cıdır.” (17/ İsra 44)

“Allah sizi çağıracağı gün, kendisine hamdederek çağrısı-na uyarsınız ve (dirilmeden önceki halinizde) çok az kaldığı-nızı sanırsınız.” (17/İsra 52)

Çocuk edinmeyen, hâkimiyette ortağı bulunmayan, âcizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah’a ham-dederim” de ve tekbir getirerek O’nun şanını yücelt! (17/ İsra 111)

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“Hamd olsun Allah’a ki, O, (insanları) kendi tarafından

çetin bir azap ile ikaz etmek, iyi iş ve davranışlarda bulu-nan müminlere, kendileri için, içinde ebedi kalacakları (cen-nette) güzel bir ecir bulunduğunu müjdelemek için kuluna (Muhammed’e), kendisinde hiçbir (tezat ve) eğrilik bulun-mayan dosdoğru Kitab’ı indirdi.” (18/ Kehf 1-3)

“(Resulüm!) Sen, onların söylediklerine sabret. Güneşin doğmasından önce de batmasından önce de Rabbini övgü ile tesbih et; gecenin bir kısım saatleri ile gündüzün etrafında (iki ucunda) da tesbih et ki, sen, Allah’tan hoşnut olasın, (Al-lah da senden!)”. (20/ Taha 130)

Hamd Âyetleri

282 ٢٨٢

ا ا و ا ذا ا ٢٨ م ا ا ي ا

ه ت و ي ا ا و٥٨ ا ده ب و

ي ا ا و د و داو ا و١٥ ده ا

٥٩ ن ا ا ا ا ده م و ا ا ا و

ن ٩٣ ر وة وا و ا ا ا ا ا و

ن ٧٠ وا ا و رض ا ء ء ا ل ون ٦٣ ا ا ا

Cuma Evrâdı

283 ٢٨٣

“Sen, yanındakilerle birlikte gemiye yerleştiğinde:“Bizi zalimler topluluğundan kurtaran Allah’a hamdol-

sun” de”. (23/Müminun 28)“Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. O’nu

hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarını O’nun bilmesi ye-ter”. (25/ Furkan 58)

“Andolsun ki biz, Davud’a ve Süleyman’a ilim verdik. Onlar: Bizi, mümin kullarının bir çoğundan üstün kılan Allah’a hamd olsun, dediler”. (27/Neml 15)

“(Resulüm!) De ki: ”Hamd olsun Allah’a selâm olsun seç-kin kıldığı kullarına. Allah mı daha hayırlı, yoksa O’na koş-tukları ortaklar mı?” (27/Neml 59)

“Ve şöyle de: “Hamd Allah’a mahsustur. O, âyetlerini size gösterecek, siz de onları görüp tanıyacaksınız (ama artık fay-dası olmayacaktır). Rabbin, yaptıklarınızdan habersiz değil-dir.” (27/Neml 93)

“İşte O, Allah’tır. O’ndan başka ilah yoktur. Önünde de, sonunda da hamd O’nundur, hüküm O’nundur. Ve ancak O’na döndürüleceksiniz.” (28/Kasas 70)

“Andolsun ki onlara: “Gökten su indirip onunla ölümünün ardından yeryüzünü canlandıran kimdir?” diye sorsan, mut-laka, “Allah” derler.

De ki: (Öyleyse) hamd da Allah’a mahsustur. Fakat onla-rın çoğu (söyledikleri üzerinde) düşünmezler.” (29/Ankebut 63)

Hamd Âyetleri

284 ٢٨٤

رض ات وا ا ا وون ١٨ و و

ا رض ات وا ا ون ٢٥ ا ا

ا و ا وا وا ذ اذا ا اة) ون ١٥ ( و ر

﷽ ا رض و ا ات و ا ي ا ا

١ ا ا ة و ا﷽

ر ئ ا رض ات وا ا ا ء ا ع ور و ا او

١ ء ان اCuma Evrâdı

285 ٢٨٥

“(Haydi siz) gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiği-nizde Allah’ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O’na mahsustur.” (30/Rum 18)

“Andolsun ki onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan, mutlaka “Allah...”derler.

De ki: (Öyleyse) övgü de yalnız Allah’a mahsustur, ama onların çoğu bilmezler.” (31/Lokman 25)

“Bizim âyetlerimize ancak o kimseler inanırlar ki, bunlar-la kendilerine öğüt verildiğinde, büyüklük taslamadan secde-ye kapanırlar ve Rablerini hamd ile tesbih ederler.” (32/Secde15) (Bu ayet okununca secde edilecektir.)

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“Hamd, göklerde ve yerde bulunanların hepsinin sahibi

olan Allah’a mahsustur. Âhirette de hamd O’na mahsustur. O, hikmet sahibidir, (her şeyden) haberi olandır.” (34/Sebe’1)

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“Gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder ka-

natlı elçiler yapan Allah’a hamdolsun. O, yaratmada dilediği arttırmayı yapar. Şüphesiz Allah,

her şeye gücü yetendir.” (35/Fatır 1)

Hamd Âyetleri

286 ٢٨٦

ن ا ي اذ ا ا ا ور ٣٤ ر ان ر

ن ١٨٠ ة رب ا ن ر ١٨١ ا م و١٨٢ رب ا وا

ن ء ر ب ا ا ن ور

ن ٢٩ ا رض ا ه واور و ي ا ا ا و٧٤ ا ا ء ا ا

ش ل ا ئ ى ا و و ر ن

٧٥ رب ا ا وCuma Evrâdı

287 ٢٨٧

“(Cennette şöyle) derler: Bizden tasayı gideren Allah’a hamdolsun.

Doğrusu Rabbimiz çok bağışlayan, çok nimet verendir.” (35/Fatır 34)

“Senin izzet sahibi Rabbin, onların isnad etmekte oldukla-rı vasıflardan yücedir, münezzehtir.

Gönderilen bütün peygamberlere selâm olsun! Âlemlerin Rabbi olan Allah’a da hamd olsun!”

(37/Saffat 180-182)“Allah bir biriyle çekişip duran bir çok ortakların sahip ol-

duğu bir adam (köle) ile yalnız bir kişiye bağlı olan bir adamı misal olarak verir. Bu ikisi eşit midir? Hamd Allah’a mah-sustur. Fakat onların çoğu bilmezler.” (39/Zümer 29)

“Onlar: Bize verdiği sözde sadık olan ve bizi, dilediğimiz ye-rinde oturacağımız bu cennet yurduna vâris kılan Allah’a ham-dolsun. İyi amelde bulunanların mükâfatı ne güzelmiş! derler.

Melekleri görürsün ki, Rablerine hamd ile tesbih ederek Arş’ın etrafını kuşatmışlardır. Artık aralarında adaletle hükmo-lunmuş ve “âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun” denilmiş-tir.” (39/Zümer 74-75)

Hamd Âyetleri

288 ٢٨٨

ر ن ش و ن ا اا ا ون و ن و

ا ا وا و ء ر و ر٧ اب ا و

وا ا ان و ر ٥٥ وا ر و

ا ه د ا ا ا ٦٥ رب ا ا

ئ وا ن ات د ا رض ا ون و ر ن

٥ ر ا ا ان ا ا ٣٦ ا رب رض ا ورب ات ا رب ا ٣٧ ا ا و رض وا ات ا ء ا و

Cuma Evrâdı

289 ٢٨٩

“Arş’ı yüklenen ve bir de onun çevresinde bulunanlar (me-lekler), Rablerini hamd ile tesbih ederler, O’na iman ederler. Müminlerin de bağışlanmasını isterler:

Ey Rabbimiz! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tevbe eden ve senin yoluna gidenleri bağışla, onları cehennem azabından koru! (derler).” (40/ Mümin 7)

“(Resulüm!) Şimdi sen sabret. Çünkü Allah’ın vâ’di ger-çektir. Günahının bağışlanmasını iste. Akşam-sabah Rabbini hamd ile tesbih et.” (40/ Mümin 55)

“O daima diridir; O’ndan başka hiçbir tanrı yoktur. O halde dinde ihlâslı ve samimi kişiler olarak O’na dua edin. Her tür-lü övgü âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” (40/Mümin 65)

“Neredeyse yukarılarından gökler çatlayacak! Melek-ler de Rablerini hamd ile tesbih ediyorlar ve yerdekiler için mağfiret diliyorlar, iyi bilin ki Allah çok bağışlayan, çok esir-geyendir.” (42/Şura 5)

“Hamd, göklerin Rabbi, yerin Rabbi bütün âlemlerin Rab-bi olan Allah’a mahsustur.

Göklerde ve yerde azamet yalnız O’nundur. O, azîzdir, hakîmdir.” (45/Casiye 36-37)

Hamd Âyetleri

290 ٢٩٠

ا ع ر و ن د ٤٠ ر ا واد ا وب ٣٩ و ا و

ر و ر وام ٤٩ ر ا واد ا م ٤٨ و

﷽رض ا ات و ا

١ ء و ا و ا ﷽

س ا ١ ورا وا ا ء اذا ٢ ا ا ا د ن

ه وا ر ٣ ا ن ا

Cuma Evrâdı

291 ٢٩١

“(Resulüm!) Onların dediklerine sabret. Güneşin doğu-şundan önce de, batışından önce de Rabbini hamd ile tes-bih et.

Gecenin bir bölümünde ve secdelerin ardından da O’nu tesbih et.” (50/Kaf 39-40)

“Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen gözlerimizin önün-desin. Kalktığın zaman da Rabbini hamd ile tesbih et.

Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışından sonra da O’nu tesbih et.” (52/Tur 48-49)

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. “Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder.

Mülk O’nundur, hamd O’nadır. O her şeye kadirdir.” (64/Teğabun 1)

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. “Allah’ın yardımı ve zaferi gelip de insanların bölük bölük

Allah’ın dinine girmekte olduklarını gördüğün vakit Rabbine hamdederek O’nu tesbih et ve O’ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir.” (110/Nasr 1-3)

Hamd Âyetleri

292 ٢٩٢

كر حزب الش

ا ا ا و ا ا ا ا

ا و ا ا ا ا و ا ا ا ا ا و ا ا ا ا و ا ا ا ا و ا رازق ا ا

ا و ا ن ا ا ا و ا ر ا ا ا و ا در ا ا ا و ا ا ا ا و ا ا ا

Cuma Evrâdı

293 ٢٩٣

ŞÜKÜR DUASI

Allah’ım! Övgüler sanadır.İlâhî! İlah ancak sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Mülkün hakimi ancak sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Tek olan ancak sensin, övgüler sanadır.İlâhî! yüce olan ancak sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Yaratıcı olan ancak sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Rızık veren ancak sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Hakimiyet senindir, övgüler sanadır.İlâhî! Bir şeyi zorla ancak sen yaptırırsın, övgüler sanadır.İlâhî! Kudret sahibi ancak sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Hakkıyla gören ancak sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Hakkıyla işiten ancak sensin, övgüler sanadır.

Şükür Duası

294 ٢٩٤

ا ات و ا ا ا ا و ا ا ا ا

ا و ا ا ا ا ا و ا ا ا ا و ار ا ا ا ا و ا ا ا

ا ر و ب وا ا ا ا ا و دى ا ا ا ا ا ئ و ا ا ا ا

ر ا ا ا ا ا و ا ر ا و

ا و ا ا ا ا ا و ا ا ا ا

Cuma Evrâdı

295 ٢٩٥

İlâhî! Göklerin hakimi sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Rahman ve rahim olan sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Yaratıcıların en güzeli sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Bağışlayanların en hayırlısı sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Varislerin en hayırlısı sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Hayır kapılarını açanların en hayırlısı sensin, övgü-

ler sanadır.İlâhî! Kalpleri ve gözleri çeviren sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Her şeye yeten ve hidayete ulaştıran ancak sensin,

övgüler sanadır.İlâhî! Yoktan örneksiz olarak yaratan sensin, övgüler sa-

nadır.İlâhî! Geceyi gündüze, gündüzü de geceye bürüyen sen-

sin, övgüler sanadır.İlâhî! (Bize) en yakın olan ve duaya icabet eden sensin,

övgüler sanadır.İlâhî! Gözetleyen ve hesap soran ancak sensin, övgüler sa-

nadır.

Şükür Duası

296 ٢٩٦

ا ب و اب ا ا ا ا ا ب و ر رب ا ا ا

ا ب و ا ا ا ا دات و ا ا ا

ا ت و ر ا ر ا ا ا ات و ا ا ا ا ارث و ا ا ا ا ا و ث ا ا ا ا ا ر و ا ا ا ا ا ر و ا ا ا ا

ا و ا ا ا ا و ا ا ا ا و ا ا ا

Cuma Evrâdı

297 ٢٩٧

İlâhî! Tevbeleri kabul eden, bağışı çok olan sensin, övgü-ler sanadır.İlâhî! Besleyip büyüten ve eğitip yetiştirenlerin Rabbi

sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Sebepleri yaratan sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Efendilerin efendisi sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Dereceleri yükselten sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Gökleri yaratan sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Öldükten sonra diriltecek olan ve her şeyin varisi

olan sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Destekleyen ve yardımcı olan sensin, övgüler sana-

dır.İlâhî! Yaratan ve istediğini zorla yaptırabilen sensin, öv-

güler sanadır.İlâhî! Daima galip gelen, (dilediğini) bozguna uğratan

sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Bir olan sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Kendisine muhtaç olunan sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Şerefli olan sensin, övgüler sanadır.

Şükür Duası

298 ٢٩٨

ا و ا ا ا ا دود و ا ا ا

ا و ا ا ا ا ا و ا ا ا ا

ا و ا ا ا ا ا ر و ر ا ا ا ا ا و ا ا ا ا

ا و ا ا ا ا ا و ا ا ا ا

ا و ا ا ا ا ا و ا ا ا ا

ا و ا ا ا ا ا وس و ا ا ا ا

Cuma Evrâdı

299 ٢٩٩

İlâhî! Doğruya ulaştıran sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Çok seven ve sevilen sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Yüce olan, nimet veren sensin, övgüler sanadır.İlâhî! âyetleri ile apaçık olan, zatıyla gizli olan sensin, öv-

güler sanadır.İlâhî! En iyi bilen, hikmetli olan sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Mağfiret eden, şükrü kabul eden sensin, övgüler sa-

nadır.İlâhî! Çok övülen, şeref sahibi sensin, övgüler sanadır.İlâhî! İyiliği çok, merhameti bol olan sensin, övgüler sa-

nadır.İlâhî! Lütuf ve ihsanı bol, güzel davranan, sensin, övgü-

ler sanadır.İlâhî! Evveli olmayan, sonsuza dek var olacak olan sen-

sin, övgüler sanadır.İlâhî! Aziz olan ve izzetli kılan sensin, övgüler sanadır.İlâhî! En büyük sensin, en büyük izzet sahibi sensin, öv-

güler sanadır.İlâhî! Her şeyi idare eden melik sensin, en mukaddes olan

sensin, övgüler sanadır.

Şükür Duası

300 ٣٠٠

ا و ا ا ا ا ا ب و ا ا ا

ا ب و ا ا ا ا ن و ن ا ا ا ا

ا ن و ا ا ا ا ن و وا ذو ا ا ا

ا و ا ا ا ا ا و ا ا ا ا ا ا و ا ا ا

ا ا ا ا ب و م ا ا ا﷽

ا دة وا ا ا ا ي ا ا م وس ا ا ا ا ا ي ا ا ٢٢ ان ٢٣ ن ا ر ا ا ا ا ا

Cuma Evrâdı

301 ٣٠١

İlâhî! Cömert olan ve (dilediğini) cömert yapan sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Kölelikten azad eden sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Bulutları inşa eden sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Rahmeti ve ihsanı bol olan sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Halimizi bilen sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Nimeti karşılıksız bolca veren, ihsan eden sensin,

övgüler sanadır.İlâhî! Yüce olan, en güzel yaratan sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Yücelten, faydalandıran sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Varlıkların sahibi sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Gayb ilmini bilen sensin, övgüler sanadır.İlâhî! Allah sensin.Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla“O, öyle Allah’tır ki, O’ndan başka tanrı yoktur. Görülme-

yeni ve görüleni bilendir. O, esirgeyendir, bağışlayandır. O, öyle Allah’tır ki, kendisinden başka hiçbir tanrı yoktur.

O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, selâmet ve-rendir, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üstün-dür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır. Al-lah, müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzehtir.

Şükür Duası

302 ٣٠٢

ا ء ا ر ا رئ ا ا ا ٢٤ ا ا و رض وا ات ا ١٥٩ ا ا ان ا ذا

و ا ا ا ا ن ١٢٩ ش ا رب ا

ه ا ان ا ا ورا ٣ ء ا

ا ا ا ة و ل و ء ر وا ر ا ك وا ك ا ا ا ا و وا ا رك و وا

ت وا ت وا وا ا وم ا ا ا ائ وا

ام ل وا ذااCuma Evrâdı

303 ٣٠٣

O, yaratan, var eden, şekil veren Allah’tır. En güzel isim-ler O’nundur. Göklerde ve yerde olanlar O’nun şanını yücelt-mektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir.” (59/Haşr 22-24)

“Kararını verdiğin zaman da artık Allah’a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever.” (3/Al-i İmran 159)

“(Ey Muhammed!) Yüz çevirirlerse de ki: Allah bana ye-ter. O’ndan başka ilah yoktur. Ben sadece O’na güvenip da-yanırım. O yüce Arş’ın sahibidir.” (9/Tevbe 129)

“Kim Allah’a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, em-rini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur” (65/Talak 3)

Allah dilediğini yapmağa muktedirdir. Güç ve kuvvet, yüce ve büyük olan Allah’a aittir.

Ey alemlerin İlahı olan (Allah’ım)! Ey kendisinden başka-sına kulluk etmediğim ve kendisinden başkasından yardım istemediğim (Allah’ım)!

Bize işlerimizi kolaylaştır. Durumumuzu düzelt. Bize ver-diklerini bereketli kıl. Bizi, ana-babamızı, mümin erkekleri ve mümine hanımları, Müslüman erkekleri ve Müslüman ka-dınları bağışla.

Bütün ihtiyaçlarımızı karşıla. Senden başka ilah yoktur. Ey diri olan, her daim uyanık olan (Allah’ım)! Ey celal ve ik-ram sahibi!

Şükür Duası

304 ٣٠٤

ا و ئ ا ا ا ا و ئ ا و

ا ا و ئ ا و ا ا و ا و

ان ا و ا وة ا ل و وا ا و اذا ر ا و ا و

ة ا ى وا ا ا ا ا و ا ا

ا دائـ ا ا و ئ و ئ ا ا ا ك ا

ات ا ات ا د ذر وا

االحاديث ىف الحمد

Cuma Evrâdı

305 ٣٠٥

ALLAH’A HAMD İLE İLGİLİ HADİSLER

Allah’ım! Yarattıklarına verdiğin musibet için de ihsan için de sana hamdolsun.

Aile efradımıza verdiğin musibet için de, nimet için de sana hamdolsun.

Hususen kendimize verdiğin musibet ve nimetlerden do-layı sana hamdolsun.

Bizi doğruya iletmenden dolayı sana hamdolsun. Bize olan ikramlarından dolayı sana hamdolsun.Hatalarımızı örtmenden dolayı sana hamdolsun. Bize Kur’anı göndermenden dolayı sana hamdolsun.Bize verdiğin aile efradı ve mal-mülkten dolayı sana ham-

dolsun.Bizi afiyette kılmandan dolayı sana hamdolsun. Seni razı edecek kadar sana hamdolsun.Bizden razı olduğunda sana hamdolsun,Ey takva ehlinin sahibi ve ey bağışlayan Allah’ım! Seni

razı edecek kadar sana hamdolsun.Senin razı olmandan sonra da sana hamdolsun. Allah’ım! Sürekli sana hamdolsun, seni överiz. Allah’ım!Üzerimizdeki iyiliklerden, nimetlerinden, lütfundan ve

ihsanından dolayı sana, zerreler sayısınca binlerce kere çok çok hamdolsun.

Hamd İle İlgili Hadisler

306 ٣٠٦

و ئ و ئ ا ا ا ك ا وات ا ات ا د ذر وا

ا و وا دمحم ا و رب ا وا

ا ي ا ا ي ا وا

ي ذل ا وا ر ي ا ا وا

ر ا ا ا و ان ر

دك ا ا ا ا ا دون ا ا و

ئ دون ا ا وCuma Evrâdı

307 ٣٠٧

Üzerimizdeki iyiliklerinden, nimetlerinden, lütfundan ve ihsanından dolayı sana, zerreler sayısınca binlerce kere çok çok şükürler olsun.

Efendimiz Muhammed (s.a.v.)’e, onun aile efradına ve as-habının cümlesine rahmet et.

Hamd, yaratılmışların Rabbi olan Allah’a aittir.Hamd, büyüklüğüne her şeyin boyun eğdiği Allah’a aittir.Hamd, hükümranlığına her şeyin boyun eğdiği Allah’a

aittir. Hamd, izzeti önünde her şeyin boyun eğdiği Allah’a aittir.Hamd, her şeyin, güç ve kuvvetine teslim olduğu Allah’a

aittir.Sayısız, güzel, bereketli, Rabbimizin şanına yaraşır bir şe-

kilde Allah’a hamd ederiz.Allah’ım! Senin ebedi kalıcı vasfına layık hamdlerle sana

hamd ederiz. İlmine, sonsuzluğuna yakışır bir hamdle sana hamd ede-

riz.İstek ve iradene yakışır bir hamdle sana hamd ederiz.

Hamd İle İlgili Hadisler

308 ٣٠٨

ك ر ا ئ ا ا ا و ا و ا و ا ا

ا ئ ا ا وا ا ذ وا

ء ا د اء رض وا ا د واء رض وا ا ء وا

ا د وا ا ء وا ا د وا

ء وا وار ا ء وا

د واCuma Evrâdı

309 ٣٠٩

Senin rızanı sağlamadıkça sonu gelmeyecek olan bir hamdle sana hamd ederiz.

Allah’ım! Bütün övgüler sanadır. Bütün mülk senindir. Bütün yaratılmışlar senindir.Bütün işlerin dönüşü sanadır. Her konuda senden hayır niyaz ediyorum.Ve kötülüklerin hepsinden sana sığınıyorum. Yarattıkları adedince Allah’a hamdolsun.Yarattıkları kadar Allah’a hamdolsun.Yerde ve gökte bulunanlar sayısınca Allah’a hamdolsun.Yerde ve gökte bulunanlar kadar Allah’a hamdolsun. Kitabının saydıkları sayısınca Allah’a hamdolsun.Kitabının saydıkları kadar Allah’a hamdolsun. Yarattıklarının adedince Allah’a hamdolsun. Yarattıkları kadar Allah’a hamdolsun.Göklerin ve yerin dolusunca Allah’a hamdolsun. Her şeyin sayısınca Allah’a hamdolsun.

Hamd İle İlgili Hadisler

310 ٣١٠

ذ ن ا وا ذ ا وا

ل ا رب و و

ر ا ا رب ا اه و ا ا ل، ا ك ا و ا و ا ا

ه و ا وا ا ا و

ىب وا ذ ا ا ا ى وارز

و زا ا ا أر

Cuma Evrâdı

311 ٣١١

Her şeyden dolayı Allah’a hamdolsun. Bunlar sayısınca Allah’ı tesbih ederim (Sübhanallah).Bunlar sayısınca Allah’ı tekbir ederim (Allahu Ekber).Ey Rabbim! Hamd, şanına ve büyüklüğüne yaraşır bir şe-

kilde sana aittir.Her halukârda Allah’a en güzel, çok bereketli bir hamd ile

hamdolsun.Nimetlerine denk ve artmasına yetecek kadar bir hamd ile

Allah’a hamdolsun.Allah’ım! Hamdin hepsi sanadır. Mülkün hepsi senindir. Bütün hayırlar senin elindedir. Bütün işler, açığıyla gizlisiyle sonunda sana döner. Hamd ancak sanadır. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter.Ya İlahi! Geçmiş günahlarımı bağışla. Ömrümün kalan kısmında beni günahlardan koru.Benden razı olacağın faydalı işleri yapmamı bana nasip et.

Tevbemi kabul et, Ey merhametlilerin en merhametlisi!

Hamd İle İlgili Hadisler

312 ٣١٢

١ ﷽ ٣ ا ا ٢ ا رب ااط ا ا ٥ ك وا ك ا ٤ ا م ب ا ا اط ا ٦ ا

٧ ا و ا ن ئ و ان ا

٥٦ ا و ا ا ا ا ا دمحم رك و و ا

ا و ا ون ١٨٠ ة رب ا ن ر

١٨١ ا م و١٨٢ رب ا وا

اوراد سلطان عبد القادر الگيالىن

Cuma Evrâdı

313 ٣١٣

SULTAN ABDULKÂDİRGEYLANÎ’NİN DUASI

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah’a mah-

sustur. O, rahmândır ve rahîmdir. Ceza gününün Mâlikidir.(Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden

meded umarız. Bize doğru yolu göster.Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolu-

nu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil. Amin. (1/Fatiha 1-7)

“Allah ve melekleri, Peygamber’e çok salâvat getirirler. Ey müminler! Siz de ona salâvat getirin ve tam bir teslimi-yetle selâm verin.” (33/Ahzab 56)

Allah’ım Efendimiz Muhammed (s.a.v.)’e, onun aile efra-dına, arkadaşlarına; hepsine salât ve selâm et ve (onları) mü-barek kıl.

“Senin izzet sahibi Rabbin, onların isnat etmekte oldukla-rı vasıflardan yücedir, münezzehtir.

Gönderilen bütün peygamberlere selâm olsun! Âlemlerin Rabbi olan Allah’a da hamd olsun!”

(37/Saffat 180-182)

Abdulkâdir-i Geylâni'nin Duası

314 ٣١٤

ل ا ر م ة وا ا ا م ة وا ا

ا م ة وا ا ا م ة وا ا ا م ة وا ا ا و م ة وا ا

ا م ة وا ا ش ا ر م ة وا ا ا و ا م ة وا ا

ا ز م ة وا ا ا م ة وا ا ا م ة وا ا ا م ة وا ا

Cuma Evrâdı

315 ٣١٥

Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey Allah’ın Resulü!Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey Allah’ın Sevdiği!Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey Allah’ın Nebisi!Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey Allah’ın Dostu!Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey Allah’ın temiz kulu!Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey Allah’ın velisi!Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey Allah’ın yarattıkla-

rının en hayırlısı!Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey Allah’ın arşının

nuru!Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey Allah’ın vahyinin

emini!Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey Allah’ın ziynetlendir-

diği!Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey Allah’ın şereflen-

dirdiği!Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey Allah’ın üstün kıl-

dığı!Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey Allah’ın yücelttiği!

Abdulkâdir-i Geylâni'nin Duası

316 ٣١٦

ا م ة وا ا ا م ة وا ا

ره ا ا م ة وا ا وا و ا م ة وا ا

ا م ة وا ا ا م ة وا ا

ر م ة وا ا م ا ا م ة وا ا

ل رب ا ر م ة وا ا و ور ئ وا ئ و ات ا

ا و ا و دمحم و و و ح وا وادم و دمحم ا

وا ا وCuma Evrâdı

317 ٣١٧

Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey Allah’ın öğrettiği!Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey Allah’ın kurtuluşa

erdirdiği!Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey Allah’ın seçtiği!Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey öncekilerin ve son-

rakilerin efendisi!Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey günahkârların şefaat-

çisi!Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey Peygamberlerin sonun-

cusu!Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey âlemlere rahmet

olan!Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey Allah’tan korkanla-

rın önderi!Salât ve selâm senin üzerine olsun Ey Âlemlerin Rabbinin el-

çisi!Allah’ın, meleklerin, nebilerin, peygamberlerin, arşı taşı-

yanların ve bütün yaratılmışların salâtı efendimiz Muham-med (s.a.v.)’ in, Onun aile efradının ve arkadaşlarının tümü-nün üzerine olsun.

Allah’ım! Efendimiz Muhammed (s.a.v.)’e, Adem (a.s)’e, Nuh (a.s)’a, İbrahim (a.s)’e, Musa (a.s)’ya, İsa (a.s)’ya, bun-ların arsında gelmiş geçmiş olan bütün Nebi ve Resullere rahmet et.

Abdulkâdir-i Geylâni'nin Duası

318 ٣١٨

ا و ات ا

رواح ا دمحم روح اد ا دمحم و

و و ا ر و ا دمحم و وا و ا دمحم ا

م ا ا ا ا و و وارواح ا رو ا

ب ودواء ا دمحم ا ء ان و ا و ء ر و ر ا و

و و ا و

Cuma Evrâdı

319 ٣١٩

Allah’ın rahmeti selâmı bunların hepsinin üzerine olsun. Allah’ım! Ruhlar arasında Efendimiz Muhammed

(s.a.v.)’in ruhuna rahmet et. Bedenler arasında Efendimiz Muhammed (s.a.v.)’in bede-

nine rahmet et. Kabirler arasında Efendimiz Muhammed (s.a.v.)’in kabri-

ne rahmet et. Onun aile efradına ve arkadaşlarına da salât ve selâm et.Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e (s.a.v.), öncekilerin,

sonrakilerin ve yüce seçilmişlerin içinde kıyamete dek rah-met et.

Allah’ım! Onun ruhuna ve aile efradının ruhlarına bizden hürmet ve selâmlarımızı ilet.

Allah’ım! Kalplerin tabibi ve şifası, bedenlerin afiyeti ve şifası, gözlerin nuru ve ışığı olan Efendimiz Muhammed (s.a.v.)’e, Onun aile efradına ve arkadaşlarına rahmet et.

Abdulkâdir-i Geylâni'nin Duası

320 ٣٢٠

﷽ ا رك و و ا

ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص دق ملسو هيلع هللا ىلص ق ملسو هيلع هللا ىلص

ملسو هيلع هللا ىلص دمحم ملسو هيلع هللا ىلص

داع ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص

ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ر ملسو هيلع هللا ىلص

ملسو هيلع هللا ىلص ن ملسو هيلع هللا ىلص

د ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص اج ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص

ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ن ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص

ملسو هيلع هللا ىلص ا ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ر ملسو هيلع هللا ىلص

ي ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص

ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص

ر ملسو هيلع هللا ىلص

ملسو هيلع هللا ىلص ح ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ل ملسو هيلع هللا ىلص ر ملسو هيلع هللا ىلص

ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ئ دل ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص وا

Cuma Evrâdı

321 ٣٢١

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.

Allah’ım! İsimleri (aşağıda sayılan) Efendimize salât ve selâm et ve onu mübarek kıl.Muhammed (s.a.v.), (övülmüş)Mahmud (s.a.v.), (çok methedilen)Ahmed (s.a.v.), (Allahı çok öven)Hamid (s.a.v.), (Allahı öven)Kasım (s.a.v.), (Paylaştıran)Akıb (s.a.v.), (Sonradan gelen)Hatem (s.a.v.), (Peygamberle-rin sonuncusu)Mâhi (s.a.v.), (Günahları silen)Dâi (s.a.v.), (Hakka çağıran)Sirac (s.a.v.), (Işık kaynağı)Münir (s.a.v.), (Aydınlatan)Haşir (s.a.v.), (Mahşere toplayan)Mübeşşir (s.a.v.), (Müjdeci)Nezir (s.a.v.), (Uyarıcı)Münzir (s.a.v.), (Uyaran)Resul (s.a.v.), (Elçi)Mürsel (s.a.v.), (Peygamber olarak gönderilen)Nebi (s.a.v.), (Peygamber)Mehdi (s.a.v.), (Doğruya götüren)Mühted (s.a.v.), (Doğru üzere bulunan)Halil (s.a.v.), (Dost)Habib (s.a.v.), (Sevilen)Tabib (s.a.v.), (Tedavi eden)Taha (s.a.v.)

Yasin (s.a.v.)Mustafa (s.a.v.), (Seçilmiş)Mücteba (s.a.v.), (Tercih edilmiş)Mürteza (s.a.v.), (Kendisinden hoşnut olunan)Nur-u Mübin (s.a.v.), (Apaçık nur)Burhan (s.a.v.), (Kesin delil)Nasır (s.a.v.), (Yardımcı)Kaim (s.a.v.), (Görevini yapan)Hafız (s.a.v.), (Koruyucu)Şahid (s.a.v.), (Şahidlik eden)Şehid (s.a.v.), (Gözleyen)Adil (s.a.v.), (Adaletli)Alim (s.a.v.), (Bilgili)Halim (s.a.v.), (Yumuşak huylu)Safi (s.a.v.), (Temiz)Hüccet (s.a.v.), (Delil)Beyan (s.a.v.), (Hakkı açıklayan)Mutî (s.a.v.), (İtaat eden)Mezkur (s.a.v.), (Adı önceki ki-taplarda anılan)Vaiz (s.a.v.), (Nasihat eden)Sahib (s.a.v.), (Arkadaş)Nâtık (s.a.v.), (Konuşan)Sadık (s.a.v.), (Doğru sözlü)Musaddık (s.a.v.), (Tasdik eden)

Peygamberimiz (s.a.v.)'in İsm-i Şerifleri

322 ٣٢٢

ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص

ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص

ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ر

ملسو هيلع هللا ىلص ىب ملسو هيلع هللا ىلص

ف ملسو هيلع هللا ىلص رؤح ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص م ملسو هيلع هللا ىلص ا ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص

ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص

ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ر ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ر ملسو هيلع هللا ىلص ال ملسو هيلع هللا ىلص او ملسو هيلع هللا ىلص

ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص

ملسو هيلع هللا ىلص ا ملسو هيلع هللا ىلص اد ملسو هيلع هللا ىلص

ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص

ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ا

ملسو هيلع هللا ىلص مملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص دملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ه ملسو هيلع هللا ىلص ا

ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص ر ملسو هيلع هللا ىلص ر ملسو هيلع هللا ىلص

ملسو هيلع هللا ىلص ملسو هيلع هللا ىلص

Cuma Evrâdı

323 ٣٢٣

Muzaffer (s.a.v.), (Zafer kazanan)Mekkî (s.a.v.), (Mekkeli)Medenî (s.a.v.), (Medineli)Ebtahî (s.a.v.), (Ebtah kabile-sinden)Kureyşî (s.a.v.), (Kureyşli)Arabî (s.a.v.), (Arab)Haşimî (s.a.v.), (Benî Haşim soyundan)Aziz (s.a.v.), (Güçlü, kuvvetli)Haris (s.a.v.), (Ümmetine düşkün)Rauf (s.a.v.), (Şefkatli)Rahim (s.a.v.), (Merhametli)Cevad (s.a.v.), (Çok cömert)Gani (s.a.v.), (Gönlü zengin)Fettah (s.a.v.), (Zorluk kapıları-nı açan)Alîm (s.a.v.), (Çok bilgili)Münib (s.a.v.), (Allah’a boyun eğen)Hâtib (s.a.v.), (İyi konuşan)Fasih (s.a.v.), (Sözü anlaşılır olan)Reşid (s.a.v.), (Eğriyi doğruyu ayırt edici)Tahir (s.a.v.), (Temiz)Mutahhar (s.a.v.), (Temizlenmiş)İmam (s.a.v.), (Önder, rehber)Emir (s.a.v.), (Liderlik yapan)Mutavassıt (s.a.v.), (Orta yolda giden)Sâbık (s.a.v.), (Hayırlarda öne geçen)Muktasıd (s.a.v.), (İ'tidal ve dengeli)

Evvel (s.a.v.), (Kabirden ilk kal-kacak)Ahir (s.a.v.), (Son)Zahir (s.a.v.), (Apaçık bilinen)Batın (s.a.v.), (Gizli)Şafi’ (s.a.v.), (Şefaat edecek olan)Müşeffa’ (s.a.v.), (Şefaat hak-kı olan)Hadî (s.a.v.), (Doğruya ulaştıran)Muhallil (s.a.v.), (Helal kılan)Muharrim (s.a.v.), (Haram kılan)Âmir (s.a.v.), (Emreden, idare eden)Nahî (s.a.v.), (Kötülükleri ya-saklayan)Hakim (s.a.v.), (Hüküm veren)Karîb (s.a.v.), (Yakın)Şâkir (s.a.v.), (Şükreden)Şekûr (s.a.v.), (Şükrü çok olan)Sabûr (s.a.v.), (Çok sabırlı)Rakîb (s.a.v.), (Gözetici)Müzzemmil (s.a.v.), (Örtüsüne bürünen)Müddessir (s.a.v.), (Sarınıp bü-rünen)Muallâ (s.a.v.), (Şerefli üstün)Müzekkâ (s.a.v.), (Nefsini te-mizlemiş olan)Müşfik (s.a.v.), (Şefkatli acıyan)Muhsin (s.a.v.), (İyilik yapan)Mütemmim (s.a.v.), (Eksik ola-nı tamamlayan)

Peygamberimiz (s.a.v.)'in İsm-i Şerifleri

324 ٣٢٤

و دمحم و رك و و ا د و ان ا وف د و اد و ئ ا ف د و ا ا ف

ة ذر د ة و ة ذر ل ذر د ا و ا ا ى و ط ا د ة و ا ا

ئ ك و ك و و ا ط ا د و

وا ئ وا ا ا رك و و ا

دمحم و و ا و

ذ

Cuma Evrâdı

325 ٣٢٥

Allah’ım! Efendimiz ve mevlamız, Muhammed (s.a.v.)’e, onun aile efradına ve arkadaşlarına,

Harf harf Kur’an’ın harfleri sayısınca,Böyle daha binlerce harf sayısınca,Saf saf olmuş meleklerin safları sayısınca,Böyle daha binlerce saf sayısınca,Tane tane kumlar sayısınca,Böyle tane tane olan her zerre sayısınca,Senin ilminde bulunanlar ve kaleminin yazdıkları sayısın-

ca;Kara, deniz ve diğer yerlerde yarattıkların hakkında verdi-

ğin hükümler sayısınca Ve senin ezeli ilminde bulunan, bulunması mümkün olan

ve olmayanlar sayısıncaSalât ve selâm et ve onu mübarek kıl.Allah’ım! Yine bunlar kadar salât ve selâm, Efendimiz ve

Mevlamız olan Muhammed (s.a.v.)’in, onun aile efradının ve arkadaşlarının üzerine olsun.

Peygamberimiz (s.a.v.)'in İsm-i Şerifleri

326 ٣٢٦

﷽ زاد ـ إ ـ ـ يت ق ـ ـ ا ـ ـ ا ذ ذ ـ ذ ـ ـ ـ إ

ـ ـ ن و ـ ن و ـ ـ ء ا ـ إ ـ ن و إ ـــ ـــ ــ ر ــ ـ ىب ـ ــ رب ذ ل ــ ا ا ذ

ـ ـ ا ـ إ ـــ يت ـ ـ زاد ــ ـــ ء أ

عنه يـق رىض ا د قصيدة اىب بكرن الص

Cuma Evrâdı

327 ٣٢٧

EBU BEKR ES-SIDDIK’IN (R.A.) KASİDESİ

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla!

Ya İlahi, azığı pek az bu kuluna lütfunu esirgeme, İflas etmiş olsa da sadakatle yine kapına geldi, ey Celil.

Onun günahı büyüktür, büyük günahı sen bağışla, Gerçekten o, kimsesiz, suçlu ve hakir bir kuldur.

Onun isyanı, unutkanlığı ve hata üstüne hatası var, Senin ise bol ikramından sonra, ihsanın ve bağışın var.

Sana seslendi: Ya Rabbi! Günahlarım kum gibi çok, sayılmaz, Bütün günahlarımı affet ve beni engin hoşgörünle karşıla.

Benim hayırlı amelim yok, benim halim nice olur? Ya İlahî, kötü amelim çok, taat azığım az.

Hz. Ebu Bekr'in (r.a) Kasidesi

328 ٣٢٨

ــ ـــ ـ داء وا ـ ا أ ـ إن

ـ ـ ـ رب دي ا ري ــ ا أ ر

ر ت ا ــ أ ــ أ ـ ا أ رىب أ أ ـ ب و أ رب ــ ا ي د ــ ــ أف ــ ـ ـ ا ـ ـ ائ دي ـ وا ـ إذ أ ـ رح ـ أ ـ ـ أ ـ ـ أ ـ أ

ا ا إ ـ ـ أCuma Evrâdı

329 ٣٢٩

Bütün hastalıklarımdan beni kurtar, ihtiyacımı karşıla, Bende hasta bir kalp var, sen ise hastaya şifa verensin.

Benim ateşime de “soğuk ol! de” ey Rabbim, İbrahim’in ateşine “ey ateş soğuk ol” dediğin gibi.

Sen şifa verensin, sen en önemli işlerde kâfisin, Sen Rabbimsin, Sen bana yetersin, Sen benim ne güzel

vekilimsin.

Rabbim! Bana zengin hazinenden ver, sen çok bağış ya-pansın, cömertsin,

Kalbimden geçeni bana ver, bana hayra ulaşacağım yolu göster.

Rabbimiz! Sen büyük günde hükmederken, Cebrail de nida ederken,

Bize o gün büyük saltanat ver ve korktuğumuzdan emin kıl.

Nerde Musa, nerde İsa, nerde Yahya, nerde Nuh, Ey asi sıddık, Yüce Mevlana tevbe et.

Hz. Ebu Bekr'in (r.a) Kasidesi

330 ٣٣٠

م ا اا أ ـ دائ و ي

م ا ر ا ة ا

ـ ا ــ ــــ

﷽ ــ ي ــ ان ــ م أ ى ــ د ء ــ ا أم ا ء ـ ا ق ا وأو

ـ ـ ا ان ـ ـ ــ ـ ا ان و ــ أن ا ا ــ م أ ـ ـ و ــ

ـــ ق د ى ا ـ وا ن ـ ا ــ أر وت ــ ـ ـ ـ وا ـ ا ول ـ ـ ة و ـ ـ ا وأ ـ وا ـ ر ـ ا

Cuma Evrâdı

331 ٣٣١

BÜRDE KASİDESİ

Hamd, mahlukatı yoktan var eden Allah’a dır. Sonra salât, Kı-dem bakımından en seçkin olanadır.

Mevlam! Salât ve selâm daima ve ebediyen, yaratılmışların en hayırlısı sevgili kulunun üzerine olsun.

(Bu beyt bütün günlere ait beyitler arasında rastlanan her kısa çizgiden sonra, bir de her günün virdi bitince okunacaktır.

Aslında her beyitten sonra okunması, müsait vakti olanlar için tavsiye edilmektedir.)

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla,

BİRİNCİ BÖLÜM:PEYGAMBER (S.A.V.)’E AŞIK OLMA HAKKINDA

1 - Selem’deki komşuları hatırlayıp da mı,?Karıştırdın gözlerden akan kana gözyaşını?

2 - Ya da bir yel mi esti Medine yönünden?Yahut karanlık gecede şimşek mi çaktı İdam Dağından?

3 - Ne oldu gözlerine ağlama dedikçe coşmakta,Ne oldu dediğinde gönlüne gamı kederi artmakta.

4 - Sevginin gizli kalacağını mı düşünür âşık acaba?Döktüğü göz yaşıyla tutuşan kalp arasında.

5 - Oysa ağlamazdın viranelere eğer aşk olmasaydı,Uykusuz kalmazdın yâd ederek Bân ağacını ve ‘Alem Dağını

6 - Nasıl inkâr edebilirsin aşkı,Şahit iken gözyaşın ve tükenmişliğin.

7 - Aşk ateşidir ki kırmızı sarı bir çizgi çekti,Yanaklarına senin sarı kırmızı bir gül gibi.

Bürde Kasidesi

332 ٣٣٢

ى ا ا ت ــ أ و ـ أ ـ أ ا ـ ـ ء ـ ريت أ ن م ـ ـ وا ـ ا ـ ـ ا ا ا ا ـ أ ـ وا أ ا ـ ال ــ ا ا ان ـ ي ـ ـــ ــ دا و ة ــ ا

رة ـ ري ى ا ا ئ ــ ـ ـ أ و ـ ا ر ـ ى ـ أ ى ـ ـ ات ـ ا ض ـ وا

ه أو ــ أ ـ أ ــ ا ــ ا ـ

ــ ا ح ــ د ـ ــ ا ح د

ـ ـ م ـ ا ة ـ ـ ي م ـ ا ان إن وا ــ ع وان ا أن ذر و ــ ا ف أو ـ ـ ى ا ان ئ ـ ل ا و ـ ورا ـ ا ا وان

Cuma Evrâdı

333 ٣٣٣

8- Evet beni uykumdan etti sevdiğimin cemali,Aşk ıstırapla def eyledi dünyada var olan lezzetleri.

9- Ey ‘Uzrî aşkımdan dolayı beni hor gören!Bu bir sitemdir benden sana, vicdanın olsa horlamazdın beni.

10- İşte bildin hâlimi artık kalmadı gizlim saklım,Dedikoducular da bilir bitmeyecektir ıstırabım.

11- Öğütlere boğdun beni; fakat kulaklarım bunlara kapalı,Çünkü âşık duymaz kendini kınayanları.

12- Ak saçların öğüdünü töhmettir deyip kabul etmedim,Oysa öğüt verirken suçlamaktan uzak durur yaşlılar.

2. BÖLÜM: NEFSİN İSTEKLERİNE KARŞI ÇIKMA HK.

13- Kötülüğü emreden nefsim ki yüz çevirdi öğütlerden,Göremedi ak saçları ve yaşlılığı bilgisizliğinden.

14- Bir ziyafet vermedi hiç güzel amellerle,Kahrından kafama indirdi misafirimi.

15- Bilseydim yaşlılığa saygı gösteremeyeceğimi,Saçlarımı ketemle boyardım, saklardım içimdeki gizemi.

16- Kim kurtarır benliğimi serkeş nefsin elinden?Azgın atı zapt etmeye gem kâfi mi?

17- Sanma ki başkaldırışınla bastıracaksın şehvetini,Yedikçe yemek ister oburun kişi.

18- Bir çocuğa benzer nefis emer hep süt verirsen,Aramaz arkasını lâkin eğer sütten kesersen.

19- Vazgeçir isteklerinden yoksa hükmeder sana,Ya rezil eder ya da helak nefis hâkim olunca.

20- İyi güt onu otladığı merada,Otlatma eğer otlağını tatlı bulursa.

Bürde Kasidesi

334 ٣٣٤

﷽ة وت وا ا و ء وا ا ا ا ا

ة وا ا و وا ا ووة ر ا ب و ا ب و ر رب ا

ت وا ائ ا ت و ئ ا ء وت ا ت ا

ب ا ا ا ه وا ا ا ه و د اه و ر ا

و ا ا در ا ، ا دو

دعاء يوم الجمعة

ء ة ـ ــ ـ ـ ا ر أن ا ع و ئ ا وا ـ ا ـــ ب ت ا ـ غ ا م وا ـ ا ـ م وا رم ـ ا

Cuma Evrâdı

335 ٣٣٥

21- Nefis çoğu zaman güzel gösterir keskin zehrini,Yağlı lokmanın içindeki zehri anlayamaz kişi.

22- Korkmalısın açlığın ve tokluğun oyunlarından,Daha zararlıdır mutlak bunca açlık tokluktan,

23- Boşalt yaşı haramlarla dolu gözden,Sıkı sarıl perhizine pişmanlığın pençesinden.

CUMA GÜNÜNÜN DUASI

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla.Allah en büyüktür. Büyüklüğün ve azametin sahibidir.

Gücün ve izzetin son haddidir.Yağmurun ve rahmetin velisi, dünya ve âhiretin meliki,

Rab (sayılan)ların Rabbi, sebeplerin müsebbibidir.Zorluların en zorlusudur, gizlilikleri açığa çıkaran, sırları

ve yazgıdaki her şeyi açığa çıkaran, hâkimiyeti büyük, ceza-landırması şiddetli olandır.

Dilediğine karşı lütufkârdır. Her şeyden önce ve her şeyden sonra en büyük olan O’dur.

İlah olarak ancak O vardır. Kalpler Ona boyun eğer, işler hakkında Ondan başkası hü-

küm veremez. Ondan başkası kaderleri düzenleyemez. Onsuz hiçbir şey tamam olamaz. Kudretlidir, halimdir, lütfeden, cömert olandır. Eksiklik-

ten münezzeh ve âlâdır.

Cuma Günü Duası

336 ٣٣٦

ن و ا و وا ا وا ط ا ن و

ذ ا و ا دت دا ا ا ء و و ا ا ا ل و و ا و ا ا ذ و

ا و ء ا ر و ا ا و ن ا

ا ر ء و ول و و

ـ ة ا ــ و ا ا

Cuma Evrâdı

337 ٣٣٧

O'nun şanı ne yücedir. Cezalandırması ne şiddetlidir. Yaratılmışların hepsi O'nu tesbih eder, O'ndan sakınır ve

O'na boyun büküp yalvarırlar. İlmiyle her şeyi kuşatmıştır. Her şeyin sayısını bilir. Hayrın hepsini “bismillah” ile (Allah’ın ismiyle), Kötülüğün hepsini de “euzü billâh” ile (Allah’a sığınarak)

karşıladım.Her korkuyu “La ilahe illallah” (Allah’tan başka ilah yok-

tur), Her üzüntü ve kederi “Maşaallah” (Allah’ın dilediği olur), Her bir günahı “estağfirullah” (Allah’tan beni bağışlama-

sını isterim), Her belayı “inna lillah” (Allah’tan geldik), Her nimeti “Elhamdülillah” (Allah’a hamdolsun), Her bolluğu "Eşşükrü lillah" (Allah’a şükür), Her şaşılacak işi “Sübhanallah" (Allah’ı tesbih ederim), Her sıkıntıyı “Hasbiyallah” (Allah bana yeter), Her bir kaza ve kaderi “Tevekkeltü alallah" (Allah’a gü-

vendim), Her taat ve isyanı “Lâ havle vela kuvvete illâ billah”

(Allah’tan başka güç ve kuvvet sahibi yoktur) Sözleri ile karşıladım.

Cuma Günü Duası

338 ٣٣٨

339 ٣٣٩

Cumartesi Günü

okunacak dualar

(EVRAD)

340 ٣٤٠

﷽ وا ا س وا ض ا ا ا ا

١٩٩ ر ر ان ا وا د وا ا

ر ١٧ وا وا وا ا ذ ا ا او ا اذا وا

ا ب ا ا و وا ن ١٣٥ ا و وا و

ا و ا ر ور و وا ا ١٥٩ ا ان ا ا ذا ا

اذ ا و ا ذن ع ا ل ر ار و وا ا وا ك ؤ ا ا

٦٤ ر ا وا ا ل اCumartesi Evrâdı

341 ٣٤١

İSTİĞFAR ÂYETLERİ

Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla.“Sonra insanların (sel gibi) aktığı yerden siz de akın.

Allah’tan mağfiret isteyin. Çünkü Allah affedici ve esirgeyi-cidir.” (2/Bakara 199)

“(O muttakiler) Sabreden, dürüst olan, huzurda boyun bü-ken, hayra harcayan ve seher vaktinde Allah’tan bağış dile-yenlerdir.” (3/ Âl-i İmran 17)

“Yine onlar ki, bir kötülük yaptıklarında, ya da kendileri-ne zulmettiklerinde Allah’ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tevbe istiğfar ederler.

Zaten günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir ki! Bir de onlar, işledikleri kötülüklerde, bile bile ısrar etmezler.” (3/ Âl-i İmran 135)

“O vakit Allah’tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın!Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etra-

fından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet; bağışlanmala-rı için dua et; iş hakkında onlara danış. Kararını verdiğin za-manda artık Allah’a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever.” (3/Âl-i İmran 159)

“Biz her peygamberi Allah’ın izniyle ancak kendisine ita-at edilmesi için gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettik-leri zaman sana gelseler de Allah’tan bağışlanmayı dileseler,

Resul de onlar için istiğfar etseydi Allah’ı ziyadesiyle af-fedici, esirgeyici bulurlardı.” (4/ Nisa 64)

İstiğfar Âyetleri

342 ٣٤٢

١٠٦ را ر ن ان ا ا وا ا ءا او و

١١٠ را ر ا ٧٤ ر ر وا و و ا ن ا ا

وا ن ا وون ٣٣ و ن ا و

ة ان او ا ور وا ذ ا

٨٠ م ا ي ا واا و وا ا ان ا وا ن ١١٣ ا ب ا ا ىب او ه ا و ة ا ا ر ا ن و١١٤ اه و ان ا ا و ا

Cumartesi Evrâdı

343 ٣٤٣

“Ve Allah’tan mağfiret iste, çünkü Allah çok bağışlayıcı, ziyadesiyle esirgeyicidir.” (4/ Nisa 106)

“Kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder de sonra Allah’tan mağfiret dilerse, Allah’ı çok bağışlayıcı ve esirge-yici bulacaktır.” (4/Nisa 110)

“Hâla Allah’a tevbe edip ondan bağışlanmayı dilemeye-cekler mi? Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir” (5/Maide 74)

“Hâlbuki sen onların içinde iken Allah, onlara azap ede-cek değildir. Ve onlar mağfiret diledikleri halde Allah onlara azap edici değildir.” (8/Enfal 33)

“Onların bağışlanmasını ister dile ister dileme; istersen onlar için yetmiş sefer bağışlanma dile, Allah onları bağış-lamayacaktır.

Bu onların Allah ve Resulünü inkâra yeltenmeleri yüzün-dendir. Allah fasıklar güruhunu doğru yola yöneltmez.” (9/Tevbe 80)

“(Kâfir olarak ölüp) cehennem ehli oldukları onlara açık-ça belli olduktan sonra, akraba dahi olsalar, (Allah’a) ortak koşanlar için af dilemek ne peygambere yaraşır ne de inanan-lara.” (9/ Tevbe 113)

“İbrahim’in babası için af dilemesi, sadece ona verdiği sözden dolayı idi. Ne var ki, onun Allah’ın düşmanı olduğu kendisine belli olunca, ondan uzaklaştı. Şüphesiz ki İbrahim çok yumuşak huylu ve pek sabırlı idi.” (9/Tevbe 114)

İstiğfar Âyetleri

344 ٣٤٤

ا ا ا وا ر وان اف ا ا وان ذي ت و ا

٣ م اب ء ا ا ا وا ر م ا و٥٢ ا و ا ة د و رارا

ا وا ا م ا ل د ا واوه رض وا ا ا ه

٦١ ان رىب ا ا ودود ٩٠ ان رىب ر ا ا وا ر وا

ي ا وا ض ا ٢٩ ئـ ا ا

٩٧ ئـ ا ذ ا ا ا ٩٨ ر ا ا ا رىب ف ا ل

Cumartesi Evrâdı

345 ٣٤٥

“Ve Rabbinizden mağfiret dilemeniz, sonra da ona tevbe etmeniz için indirildi. Eğer bu emrolunanları yaparsanız, Al-lah sizi, tayin edilmiş bir süreye kadar güzel bir şekilde yaşa-tır, yükümlü olduğundan fazlasını yapan herkese de iyiliğinin karşılığını verir. Eğer yüz çevirirseniz, ben sizin başınıza ge-lecek büyük bir günün azabından korkarım.” (11/Hud 3)

“Ey kavmim! Rabbinizden bağış dileyin; sonra da O’na tevbe edin ki, üzerinize göğü (yağmuru) bol bol göndersin ve kuvvetinize kuvvet katsın. Günah işleyerek (Allah’tan) yüz çevirmeyin.” (11/Hud 52)

“Semûd kavmine de kardeşleri Sâlih’i (gönderdik). (Onla-ra) Dedi ki: Ey kavmim! Allah’a kulluk edin. Sizin O’ndan başka tanrınız yoktur. O sizi yerden (topraktan) yarattı. Ve sizi orada yaşattı. O halde O’ndan mağfiret isteyin; sonra da O’na tevbe edin. Çünkü Rabbim (kullarına) çok yakındır, (dualarını) kabul edendir.” (11/Hud 61)

“Rabbinizden bağışlanma dileyin; sonra O’na tevbe edin. Muhakkak ki Rabbim çok merhametlidir, (müminleri) çok sever.” (11/Hud 90)

“Ey Yusuf! Sen bundan (olanları söylemekten) vaz-geç! (Ey kadın!) Sen de günahının affını dile! Çünkü sen günahkârlardan oldun” (12/Yusuf 29)

(Oğulları) dediler ki: “Ey babamız! (Allah’tan) bizim gü-nahlarımızın affını dile! Çünkü biz gerçekten günahkârlar idik.” (12/Yusuf 97)

“(Yakub:) sizin için Rabbimden af dileyeceğim. Çünkü O çok bağışlayan, pek esirgeyendir dedi.” (12/Yusuf 98)

İstiğfar Âyetleri

346 ٣٤٦

وا ر ى و ا ء ا اذ س ان ا و٥٥ اب ا او و ا ان ا٤٧ ن ىب ا رىب م ل

ا ا واذا ور ا ا ا ن ا ا ئ او ذ ا ان ه ذ ا ذن ك ذ ا ذا ور ن ا

٦٢ ر ر ان ا ا وا ئ ا ئ ن م ل

ن ٤٦ ون ا ء ا ا وان ا ال ل ت ا ا و ا ا ا ا

ر ه د ا داو و وه) ) ب ٢٤ وا را و

Cumartesi Evrâdı

347 ٣٤٧

“Kendilerine yol gösterici haber geldiğinde insanları iman etmekten ve Rablerinden mağfiret talep etmekten alıkoyan şey, sadece, öncekilerinin başına gelenlerin kendi başlarına da gelmesini, yahut azabın göz göre göre kendilerine gelme-sini beklemeleridir!” (18/Kehf 55)İbrahim: “Sana selâm olsun!” dedi. “Rabbimden senin

için bağışlanma dileyeceğim, çünkü O bana karşı lütufkar olmuştur.” (19/Meryem 47)

“Müminler, ancak Allah’a ve Resulüne gönülden inanmış kimselerdir. Onlar, o Peygamber ile ortak bir iş üzerindeyken ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler.

(Resulüm!) Şu senden izin isteyenler, hakikaten Allah’a ve Resulüne iman etmiş kimselerdir. Öyleyse, bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver; onlar için Allah’tan bağış dile; Allah mağfiret edicidir, merhametlidir.” (24/Nur 62)

Sâlih dedi ki: “Ey kavmim! İyilik dururken niçin kötülüğe koşuyorsunuz? Allah’tan mağfiret dileseniz olmaz mı? Belki size merhamet edilir.” (27/ Neml 46)

Davut: Andolsun ki, senin koyununu kendi koyunlarına katmak istemekle sana haksızlıkta bulunmuştur. Doğrusu or-takçıların çoğu, birbirlerinin haklarına tecâvüz ederler.

Yalnız iman edip de iyi işler yapanlar müstesna. Bunlar da ne kadar az! dedi. Davud, kendisini denediğimizi anladı ve Rabbinden mağfiret dileyerek eğilip secdeye kapandı, tevbe edip Allah’a yöneldi.” (38/Sad 24) (Bu âyet okununca secde edilecektir.)

İstiğfar Âyetleri

348 ٣٤٨

ر ن و ش ا ن ا و ا ر ا ون و ن وا ا وا و ء ر

٧ اب ا و وا ا ان و ر ٥٥ وا ر و

وا ا ا ا ا ا ا ٦ وو وه وا ا ا

ن ئ وا ن ات د ا رض ا ون و ر

٥ ر ا ا ان ا ات وا و وا ا ا ا ا

١٩ و واCumartesi Evrâdı

349 ٣٤٩

“Arş’ı yüklenen ve onun çevresinde bulunanlar (melek-ler), Rablerini hamd ile tesbih ederler, O’na iman ederler. Müminlerin de bağışlanmasını isterler:

Ey Rabbimiz! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tevbe eden ve senin yoluna gidenleri bağışla, onları cehennem azabından koru! (derler).” (40/Mü’min 7)

“(Resulüm!) Şimdi sen sabret. Çünkü Allah’ın vâdi ger-çektir. Günahının bağışlanmasını iste. Akşam sabah Rabbini hamd ile tesbîh et.” (40/Mü’min 55)

De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana ilâhınızın bir tek ilâh olduğu vahyolunuyor. Artık O’na yönelin, O’ndan mağfiret dileyin. Ortak koşanların vay haline!” (41/Fussilet 6)

“Neredeyse yukarılarından gökler çatlayacak! Melek-ler de Rablerini hamd ile tesbih ediyorlar ve yerdekiler için mağfiret diliyorlar, iyi bilin ki Allah çok bağışlayan, çok esir-geyendir.” (42/Şura 5)

“Bil ki, Allah’tan başka ilâh yoktur. (Habibim!) Hem ken-dinin hem de mümin erkeklerin ve mümin kadınların günah-larının bağışlanmasını dile!

Allah, gezip dolaştığınız yeri de duracağınız yeri de bilir.” (47/ Muhammed 19)

İstiğfar Âyetleri

350 ٣٥٠

ا ا اب ا ن ا ل ن وا

ا ئـ ان اراد ا ا ١١ ن ن ا او اراد

ن ١٧ ا ا ون ١٨ ر و

ا ة ا ا ؤ ء ا ا اذ وا

ا و دون ا ون و ه و ا ا ء ا اوة وا ا و

ا و ن ل ا ا ء ر ا

٤ ا وا ا واCumartesi Evrâdı

351 ٣٥١

Bedevîlerden geri kalmış olanlar sana diyecekler ki: “Mal-larımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu. Allah’tan bizim bağış-lanmamızı dile.” Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söy-lerler.

De ki Allah size bir zarar gelmesini dilerse veya bir fayda elde etmenizi isterse O’na karşı kimin bir şeye gücü yetebilir? Kaldı ki, Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (48/Fetih 11)

“Geceleri pek az uyurlardı. Seher vakitlerinde de istiğfar ederlerdi.” (51/Zariyat 17-18)İbrahim’de ve onunla beraber olanlarda, sizin için gerçek-

ten güzel bir örnek vardır. Onlar kavimlerine demişlerdi ki:Biz sizden ve Allah’ı bırakıp taptıklarınızdan uzağız. Sizi

tanımıyoruz.Siz bir tek Allah’a inanıncaya kadar, sizinle bizim aramız-

da sürekli bir düşmanlık ve öfke belirmiştir. Şu kadar var ki İbrahim babasına: “Andolsun senin için mağfiret dileyece-ğim.

Fakat Allah’tan sana gelecek herhangi bir şeyi önlemeye gücüm yetmez” demişti. (O müminler şöyle dediler:)

Rabbimiz! Ancak sana dayandık, sana yöneldik. Dönüş de ancak Sanadır.” (60/Mümtehine 4)

İstiğfar Âyetleri

352 ٣٥٢

ان ت ا ءك اذا ا ا د او و و ئـ و

وار ا ن و وا وف و

١٢ ر ر ان ا ا رؤ وا ا ل ر ا واذا اء ون ٥ و ون ورا

ا ام ت ا٦ م ا ي ا ان ا

١٠ را ن ا وا ر ا ئ و و و ا م اد ا ان ره ان ر وا ا ر وا ا

ان ا ؤا ب Cumartesi Evrâdı

353 ٣٥٣

“Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah’a hiçbir şeyi or-tak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocukla-rını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydu-rup getirmemek, iyi iş işlemekte sana karşı gelmemek husu-sunda sana biat etmeye geldikleri zaman, biatlerini kabul et ve onlar için Allah’tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.”

(60/Mümtehine 12)“Onlara: Gelin, Allah’ın Peygamberi sizin için mağfiret

dilesin, denildiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların, büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün.

Onlara mağfiret dilesen de dilemesen de birdir. Allah on-ları kesinlikle bağışlamayacaktır. Çünkü Allah, yoldan çık-mış topluluğu doğru yola iletmez.” (63/Münafikun 5-6)

“Dedim ki: Rabbinizden mağfiret dileyin; çünkü O çok bağışlayıcıdır.” (71/Nuh 10)

“(Resulüm!) Senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, (bazen) yarısını, (bazen de) üçte birini yatmadan (ibadetle) geçirdiğini ve beraberinde bulunanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını) Rabbin elbette biliyor.

Gece ve gündüzü (içinde olup bitenleri iyiden iyiye) öl-çüp biçen ancak Allah’tır. O sizin, bunu sayamayacağınızı bildiği için, sizi bağışladı. Artık, Kur’an’dan kolayınıza ge-leni okuyun.

İstiğfar Âyetleri

354 ٣٥٤

ن ون وا ن ان ن ون وا ا ن رض ا

ة ا ا ة وا ا ا وا ا ؤ ا ا و ا ا وا ا ا ا وا ا وه

٢٠ ر ر ان ا وا ا وا﷽

ن س ا ١ ورا وا ا ء اذا ه وا ر ٢ ا ا ا د

٣ ا ن ا

Cumartesi Evrâdı

355 ٣٥٥

Allah bilmektedir ki, içinizde hastalar bulunacak, bir kıs-mınız Allah’ın lütfundan (rızık) aramak üzere yeryüzünde yol tepecekler, diğer bir kısmınız da Allah yolunda çarpışa-caklardır.

O halde Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı kı-lın, zekâtı verin,

Allah’a gönül hoşluğuyla ödünç verin. Kendiniz için ön-den (dünyada iken) ne iyilik hazırlarsanız Allah katında onu bulursunuz; hem de daha üstün ve mükâfatça daha büyük ol-mak üzere.

Allah’tan mağfiret dileyin, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.” (73/Müzzemmil 20)

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla.“Allah’ın yardımı ve zaferi gelip de insanların bölük bö-

lük Allah’ın dinine girmekte olduklarını gördüğün vakit Rab-bine hamdederek O’nu tesbih et ve O’ndan mağfiret dile.

Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir.” (110 / Nasr 1-3)

İstiğfar Âyetleri

356 ٣٥٦

﷽ ا و ا ا ان د ا

ل ا ر دمحم ا ا ا ص ل وا ا و ا ا د ان ا

ا ل ر دمحم ا ا ا ص ل وا ا ك و ى ا ك ا ان د ا

ل ا ر دمحم ا ا ا ص ل وا ا ك و ا ا ان د ا

ل ا ر دمحم ا ا ا ص ل وا ا و ء وا ا ان د ا

ل ا ر دمحم ا ا ا ص ل وا

ت ك لحرض حزب الحفظ من الرششة رىض هللا عنه دان عاك ي سـ

Cumartesi Evrâdı

357 ٣٥٧

HZ. UKKÂŞE (RA) EFENDİMİZİNŞİRKTEN KORUNMAK İÇİN OKUDUĞU DUA

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla.

Allah’ım! Eğer bilmeyerek, sana olan imanıma şüp-he karışmışsa, ondan dolayı sana tevbe ediyorum ve ihlâsla Allah’tan başka ilah yoktur, Muhammed Onun Resulüdür di-yorum.

Allah’ım! Eğer bilmeyerek, sana olan teslimiyetime kü-für (inkâr) karışmışsa, ondan dolayı sana tevbe ediyorum ve ihlâsla Allah’tan başka ilah yoktur, Muhammed Onun Resu-lüdür diyorum.

Allah’ım! Eğer bilmeyerek, tevhid inancıma şirk karış-mışsa, ondan dolayı sana tevbe ediyorum ve ihlâsla Allah’tan başka ilah yoktur, Muhammed O’nun Resulüdür diyorum.

Allah’ım! Eğer bilmeyerek, senin hakkındaki bilgime teş-bih (başkasına benzetme) karışmış ise, ondan dolayı sana tevbe ediyorum ve ihlâsla Allah’tan başka ilah yoktur, Mu-hammed Onun Resulüdür diyorum.

Allah’ım! Eğer bilmeyerek, ibadetime gösteriş ve kendini beğenmişlik karışmışsa, ondan dolayı sana tevbe ediyorum ve ihlâsla Allah’tan başka ilah yoktur, Muhammed Onun Re-sulüdür diyorum.

Hz. Ukkaşe'nin (r.a) Şirkten Korunma Duası

358 ٣٥٨

ئ وا ئ ا ب ا ق ا د ان اص ل وا ا و

ل ا ر دمحم ا ا ا ص ل ا وا ن د ا ا ا ا

ل ا ر دمحم ا ا ا ام ل وا ذا ا رض ات وا ا م

ن وا ل وا وا ا و ا ا ا

ء ء وا ء وا وا ا ا و ا ا اء و ور ا و

ء رة ا وا ء ا وا ء ا ا ا ا وا ر ا ا م ا و

Cumartesi Evrâdı

359 ٣٥٩

Allah’ım! Eğer bilmeyerek, büyük ve küçük günahlarım-dan dolayı, kalbime iki yüzlülük girmişse ondan dolayı sana tevbe ediyorum ve ihlasla Allah’tan başka ilah yoktur, Mu-hammed Onun Resulüdür diyorum.

Allah’ım! İmanımı yeniden tazeliyorum ve ihlâsla Allah’tan başka ilah yoktur, Muhammed Onun Resulüdür di-yorum.

Ey diri olan, kayyum olan, göklerin ve yerin yaratıcı-sı, celal, ikram, kemal, azamet ve hükümranlık sahibi olan (Allah’ım!).

Allah’ım! Halimi düzene sok, işlerimi güzelleştir; beni fa-kirlik, bela, kaza ve veba acılarından kurtar.

Düşmanların şerrinden, şeytanların ve sapıkların şerrin-den, kötülüğü emreden nefsimin şerrinden de koru.

Allah’ım! Beni ibadet eden salihlerden ve şükreden zen-ginlerden yap.

Dinî ve dünyevî bütün işlerimizde düzenli olmayı nasip et.

Hz. Ukkaşe'nin (r.a) Şirkten Korunma Duası

360 ٣٦٠

ا اد و ئ وا ئ ب ا ا ن وا ا و

رة م ا رف وا ا ار ر و ا وا ر ا

ى ا ع ل ا ن ار ا و ه و ا ا ا ان ل ا ن ا

ا و ه ور ا ان دمحم وا و ا و ا و و

رض ات وا ا ئ وام ل وا ذا ا

رب و ا ا ا وا ر ا ا و ا

ا ا ة ا ل و Cumartesi Evrâdı

361 ٣٦١

Hayırlı olan isteklerimize kavuştur. Şer ve isyan gibi günahların büyüğünden ve küçüğünden

uzaklaştır.Kalbimi, arifler ve ilmiyle amel eden alimler arasındaki

maarifet ve ilimlerin nurlarıyla aydınlat.Ömrümün sonunda ruhun bedenden ayrılacağı zaman

Şehâdet ederim ki, tek olan ve ortağı bulunmayan Allah’tan başka ilah yoktur.

Yine şehâdet ederim ki Muhammed onun kulu ve Resulü-dür diyerek kalbimi iman nuruyla aydınlat.

Yüce Allah’ın salât ve selâmı peygamberin, aile efradının ve arkadaşlarının hepsinin üzerine olsun.

Rahmetinle, şerefinle ve büyüklüğünle dualarımızı kabul et.Ey göklerin ve yerin yaratıcısı, yücelik sahibi, ebediyen

var olacak olan, büyük olan ve ikram sahibi olan Allah’ım!Allah’ım! Güzel amellerimiz az, ihtiyacımız çok. Sen ise

zengin ve cömert bir Rab’sin. Ne güzel dost ve ne güzel yar-dımcısın. Bizi bağışlamanı istiyoruz ey Rabbimiz.

Dönüş sanadır. Büyük ve yüce olan Allah’tan başka güç ve kuvvet sahibi yoktur.

Hz. Ukkaşe'nin (r.a) Şirkten Korunma Duası

362 ٣٦٢

ات ء ح وا ا اء ات ا ه ا

ة ا و ا ل ا ر اء ذن ا رئ ا وا﷽

ان ا ا ا و دمحم اان ا ان وا ر ا ان و ا وم وا ا وارواح ا رو و

ا ا رك و و وارار وا م ا ا

ة ا ئ اء ات ات ه ا اء

يفة الملوان صلوات رش

Cumartesi Evrâdı

363 ٣٦٣

(Gece ve gündüz okunacak)SALÂVAT-I ŞERİFELER

Aşağıdaki salâvat-ı Şerifeleri akşam sabah kim üç defa okursa, Resulullah (s.a.v.) üzerine otuz bin salâvat okumuş olur ve okuyana Allah’ın izni ile sevabı verilir.

Rahman ve Rahim olan Allah’ın Adıyla.Allah’ım! Gece ile gündüz birbirini izlemeye devam et-

tiği, asırların peş peşe geçtiği, yenilikler tekrarlandığı, ku-tup yıldızları göründüğü müddetçe efendimiz Muhammed’e (s.a.v.) ve onun aile efradına rahmet et.

Bizden O’nun ve ailesinin ruhlarına saygı ve selâm ilet. Onlara merhamet et, onları mübarek kıl, kıyamet gününe ka-dar O’na sayısız selâm et.

Aşağıdaki şu salâvat-ı şerifeyi kim üç defa okursa, yüz bin defa okumuş gibi olur:

Gece ve Gündüz Okunacak Salâvat-ı Şerifeler

364 ٣٦٤

ارك و ن ا ارك و ا دمحم ا و وا وس و ا و

ا وا و م وا ن و ى ا ا ا ور و ك اات ا ا ا ئ و ء وا ا

ا ان ا ر ر ا وا رب ا وا ا ا ار

ا ا ا ا ا ا ب ا ا ا ا ا د ا ا ا ا ا ن ا ا ا ا

ا ن ا ا ا ا ا ات ا ا ا ا

اء اي ا دع

Cumartesi Evrâdı

365 ٣٦٥

Allah’ım! Nurlarının denizi, sırlarının özü, yardım pı-narın, hidayet güneşin, mülkünün tacı, velayetinin emniye-ti, sevginin dili, sana bağlı topluluğun imamı, yarattıkları-nın en hayırlısı, yaratılanların sana en sevgili olanı, kulun ve habibin peygamber ve nebilerin sonuncusu olarak gönderdi-ğin, ümmi peygamber Muhammed’e (s.a.v.) ve sana en yakın olan gökteki ve yerdeki meleklerine rahmet et.

Allah’ın rahmeti bunların hepsinin üzerine olsun. Rahme-tinle onlara acı ey merhametlilerin en merhametlisi! Övgü âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.

YÂ ALLAH DUASI

Allah’ım! Ya Allah! Kalpler de ilah olarak ancak Allah vardır.

Allah’ım! Ya Allah! Gizlide yalnızca Allah vardır.Allah’ım! Ya Allah! Varlıkta ilah olarak yalnızca Allah

vardır. Allah’ım! Ya Allah! Kâinatta hakiki varlık olarak ancak

Allah vardır.Allah’ım! Ya Allah! Varlıklar âleminde ilah olarak ancak

Allah vardır.Allah’ım! Ya Allah! Göklerde ilah olarak ancak Allah var-

dır.

Yâ Allah Duası

366 ٣٦٦

ا ا ر ا ا ا ا ا ا ا ا

ا ة ا ا ا ا ا ل ا او ا ا ا ا ا ا ا

ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا

ا ا ا ا ا ا ا ا ز ا ا ا

ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا

Cumartesi Evrâdı

367 ٣٦٧

Allah’ım! Ya Allah! Yerde ilah olarak ancak Allah vardır.Allah’ım! Ya Allah! Dünyada ilah olarak ancak Allah var-

dır.Allah’ım! Ya Allah! Âhirette ilah olarak ancak Allah var-

dır. Allah’ım! Ya Allah! Öncesi olmayan ancak Allah’tır. Allah’ım! Ya Allah! Sonu olmayan ancak Allah’tır.Allah’ım! Ya Allah! Âyetleri ile zâhir olan ancak Allah’tır.Allah’ım! Ya Allah! Gizli olan ancak Allah’tır. Allah’ım! Ya Allah! Mülkün sahibi ancak Allah’tır. Allah’ım! Ya Allah! Allah’tan başka yönetici yoktur. Allah’ım! Ya Allah! Bize Lâ ilâhe illallah’ın ilmini kolay-

laştır. Allah’ım! Ya Allah! Bize Lâ ilâhe illallah’ın hazineleri-

ni aç. Allah’ım! Ya Allah! Lâ ilâhe illallah’ın ihsan ve bağışını

üzerimize saç. Allah’ım! Ya Allah! Lâ ilâhe illallah’ın fazlıyla beni zen-

gin eyle.

Yâ Allah Duası

368 ٣٦٨

ا ا ا ا ا ا ا ا ا ز ا ا

ا ا ا ل ا ا ا ا ا ل ا ا

ا ا ا ة ا ا ا ا ا وح ا ا ا

ا ا ا رو ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ط ا ا ا ا ا ا ض ر ه رو ا ا

ا ا ا ا ا ا ا ا ا ار ا ا

ا ا ا ائ ا ا اCumartesi Evrâdı

369 ٣٦٩

Allah’ım! Ya Allah! Lâ ilâhe illallah’ın izzetiyle beni şeref-lendir.

Allah’ım! Ya Allah! Lâ ilâhe illallah’ın süsü ile beni süsle.Allah’ım! Ya Allah! Lâ ilâhe illallah’ın güzelliği ile beni

güzelleştir.Allah’ım! Ya Allah! Lâ ilâhe illallah’ın kemali ile beni

mükemmelliğe ulaştır.Allah’ım! Ya Allah! Lâ ilâhe illallah’ın kuvvetiyle beni güç-

lendir.Allah’ım! Ya Allah! Lâ ilâhe illallah’ın ruhuyla beni des-

tekle.Allah’ım! Ya Allah! Lâ ilâhe illallah’ın ruhaniyetini bana

âmâde kıl.Allah’ım! Ya Allah! Lâ ilâhe illallah kılıcıyla düşmanlarımı

yok et.Allah’ım! Ya Allah! Beni Lâ ilâhe illallah sergisine oturt.Allah’ım! Ya Allah! Ruhumu Lâ ilâhe illallah’ın bahçe-

sinde gezdir.Allah’ım! Ya Allah! Bana Lâ ilâhe illallah’ın elbisesini

giydir.Allah’ım! Ya Allah! Beni Lâ ilâhe illallah’ın nurlarıyla

taçlandır.Allah’ım! Ya Allah! Beni Lâ ilâhe illallah’ın sofrasından do-

yur.

Yâ Allah Duası

370 ٣٧٠

ا ا ا اب ا ا ا ا ا ا ار ر ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا ا

اط ا ا ا ا ا ا ا ا ا ة

ا ا ا ز ان ا ا ا ا ا ا ا ة دوس ا ا اد ا ا

ا ة و زد ا ا ا ا ا ار ر ا

ل ا ر دمحم ا ا ا ا اCumartesi Evrâdı

371 ٣٧١

Allah’ım! Ya Allah! Beni Lâ ilâhe illallah içeceği ile sula.Allah’ım! Ya Allah! Lâ ilâhe illallah’ın nurlarıyla kalbi-

mi aydınlat.Allah’ım! Ya Allah! Lâ ilâhe illallah kelimesini söyleme-

mi devamlı kıl.Allah’ım! Ya Allah! Beni Lâ ilâhe illallah kelimesiyle ya-

şat.Allah’ım! Ya Allah! Lâ ilâhe illallah kelimesini söyleye-

rek ruhumu al.Allah’ım! Ya Allah! Beni Lâ ilâhe illallah kelimesiyle ka-

birden kaldır.Allah’ım! Ya Allah! Lâ ilâhe illallah’ın kuvvetiyle ayağı-

mı doğru yol üzerinde sabit kıl.Allah’ım! Ya Allah! Beni Lâ ilâhe illallah’ın korumasıyla

cehennem ateşinden koru.Allah’ım! Ya Allah! Beni Lâ ilâhe illallah’ın izzetiyle

Firdevs-i âlâya girdir.Allah’ım! Ya Allah! Lâ ilâhe illallah’ın nurlarının ışığında

Kerîm olan cemalini çok görenlerden eyle.Allah’ım! Ya Allah! Allah’tan başka ilah yoktur ve Mu-

hammed (s.a.v.) Allah’ın Resulüdür.

Yâ Allah Duası

372 ٣٧٢

ل ا ر دمحم ا ا ا ا ا و ا

ا ت و و ا ئ ا ا ء ا ان

و و ا و وا دمحم ا و

Cumartesi Evrâdı

373 ٣٧٣

Allah’ım! Ya Allah! Allah’tan başka ilah yoktur ve Mu-hammed (s.a.v.) Allah’ın elçisidir.

Allah’ın keremi, nimeti ve ihsanıyla müjdelenmiş; gönlü ferah bir mümin olarak, yalnız kelimeyi tevhid üzere yaşar, onun üzerine ölür ve yarın (kıyamette) onun üzerine haşro-luruz inşallah.

Allah’ın rahmeti efendimiz Muhammed (s.a.v.)’in, ailesi-nin ve arkadaşlarının tamamının üzerine olsun.

Yâ Allah Duası

374 ٣٧٤

﷽ و وان ا ر

٢٣ ا ٨٧ ا ا ا ا ا

ا و ا ا و ا ا وا ر ا

ا ا ا ش ا رب ا و

ا ا ا ا ا ا ا دق ا ل ا ر دمحم

و د و ا ل ر دمحم ا ا ا ا ه ا ا و ا ا ا ا

ون ه ا وCumartesi Evrâdı

375 ٣٧٥

ASHÂB-I KİRAM'IN (r.a.) ve BÜTÜN MÜ'MİNLERİN DUASI

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.

“Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağış-lamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.” (7/A’raf 23)

“Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum” (21/Enbiya 87)

Allah bize yeter. O ne güzel dost, ne güzel yardımcı ve ne güzel vekildir. Bizi bağışla ey Rabbimiz. Dönüş sanadır.

Kendisinden başka ilah olmayan Allah bana yeter. Ona güvendim. O büyük arşın Rabbidir. Allah’tan başka ilah yok-tur. O hükmedendir.

Haktır ve her şeyi açıklayandır. Muhammed (s.a.v.) Allah’ın elçisi, doğru sözlü ve emin

bir zattır. Her an ve her nefeste, Allah’ın ilminin kapsadığı her şey

sayısınca “Lâ ilâhe illallah, Muhammedün Resulullah” Allah’tan başka ilah yoktur. Ondan başkasına değil, dini

sadece O’na mahsus kılarak ihlâsla ibadet ederiz. Kâfirler hoş görmesede.

Ashab-ı Kiram'ın (r.a) ve Bütün Mü'minlerin Duası

376 ٣٧٦

د ا ا ا د ا ا ا ا ء ا ا ا ز ا ا ا

ذ ا ا ا ذ ا وا ذ وا

ا ا ا ا ا اون ا ن ا ر ا د

ن ا ن ا ن ا ن ا د

ا ا اون ه ا د

ا ا ا ا ا اون ه ا د

Cumartesi Evrâdı

377 ٣٧٧

Allah’ın kelimeleri sayısınca Lâ ilahe illallah. Allah’ın yarattıkları sayısınca Lâ ilahe illallah. Arşının ağırlığınca Lâ ilahe illallah. Göklerde bulunanlar sayısınca Lâ ilahe illallah. Yine bunlar kadar daha Lâ ilahe illallah. Bunlar kadar Allahu Ekber.Bunların sayısı kadar Allah’a hamdolsun. Allah’tan bağışlanma dileyenlerin istiğfarları sayısınca

Estağfirullah (Allah’ım beni bağışla), Estağfirullah, Estağ-firullah,

Allah'ı tesbih edenlerin tesbihleri sayısınca Sübhanallah (Allah'ı tesbih ederim), Sübhanallah, Sübhanallah

Allah’a hamdedenlerin hamdleri sayısınca Elhamdülillah (Allah’a hamd ederim), Elhamdülillah, Elhamdülillah

Tekbir getirenlerin tekbirleri sayısınca Allahu ekber, Alla-hu ekber, Allahu ekber.

Ashab-ı Kiram'ın (r.a) ve Bütün Mü'minlerin Duası

378 ٣٧٨

ا ا ا ا ا ا ا ا ا ن ا ـ د

ون ا ه ا ذ ذ د ا ا ان ه ا ذ و

ا ا ا ا ا ا دى ا ا ا دى ا ا ا دى ا ا ا دى ا ا ا دى ا ا ا دى ا ا ا

ء و وا وا ل وا و ا

Cumartesi Evrâdı

379 ٣٧٩

Lâ ilahe illallah diyenlerin söyledikleri sayısınca Lâ ilahe illallah, Lâ ilahe illallah, Lâ ilahe illallah.

Zikredenlerin zikri, gafillerin unuttukları zikir sayısınca Allah, Allah, Allah.

Sen ebedisin ey baki olan! Sen ebedisin ey baki olan! Sen ebedisin ey baki olan!

Sen hidayet verensin, Sen haksın, O'ndan başka hidayet verecek yoktur.

Sen hidayet verensin, Sen haksın, O'ndan başka hidayet verecek yoktur.

Sen hidayet verensin, Sen haksın, O'ndan başka hidayet verecek yoktur.

O ilktir, her şey yok olduktan sonra varlığı yine devam edecek olandır, âyetleriyle zahir olan ve gizli olandır. O her şeyi en iyi bilendir.

Ashab-ı Kiram'ın (r.a) ve Bütün Mü'minlerin Duası

380 ٣٨٠

ا ض و ى ا و

ى ل ا ا

ـ ن وا وا ا و ـ ا ك ـ ـ وان

ــ ور ه ز ت ــ وأ ا و ــ ورة ان ا ذ ـ ا ل ا ــ وراود ـــ أ را ـ ـ

ــ و و ـ وا ا ـ ف

ت ء ا ا ا ا و

ت ا دت و و ا م ا ــ أ ـ ورم ه ا ــ ـ أن اى ـ و ءه ـ ـ أ دم و ف ا ــ رة ا

Nakarat

Cumartesi Evrâdı

381 ٣٨١

BÜRDE KASİDESİ

24- Uyma nefse ve iblise karşı çık her ikisine de,Şüphe et sözlerinde sana öğüt verseler de.

25- Uyma onlara hasım ya da hakem olsalar bile,Bileceksin hasmın ve hakemin oyunlarını.

26- Allah’tan af dilerim tutmadığım sözümden,Zürriyetsiz kimseye nesil isnat etmiş gibi oldum ben.

27- İyiliği emrettim sana oysa ben iyilik etmedim,Doğrul desem ne fayda doğrultmadan kendimi.

28- Bir azık hazırlamadım ölümden önce nafile ibadetlerden,Kılamadım farzlardan başka namazı, tutamadım orucu.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM:PEYGAMBER (SAV)’E ÖVGÜ HAKKINDA

29- Uyamadım sünnetine geceleri ihya edenin,Şikâyet edene dek şişen ayakları ağrısından.

30- Böğrüne taş bağladı açlığa sabrederek,Taşın altına toplayıp büktü yanlardaki cildini,

31- Altın dolu dağlar sunuldu onun şahsına,Ululuk etti tenezzül etmemekle sunulanlara.

32- Çile çekmek perçinledi zahitliğini,Kuşkusuz etki etmez masum olana çile çekmek.

Bürde Kasidesi

382 ٣٨٢

ـ ن ـ ـ ا ا ـ د ـ ـ ن ـ ـ ي ــ ا ا ال ـ ا ل ــ

ــ أ ــ ا ا ـ ـ و ـ ل ــ ـ أ ـ وا ــ ا ـ دمحم ـ و ب ـ ـ وا ورة ا ا ا م و ا ا ج ه

ـ و ـ ا ق م ــ ـ و ــ ه ا ـ و ـ ا ل ـ ر ــ و ـ ا أو ر ا

ــ ـ ــ ن ـ ووا ـ ا أو ا ر و ه ــ ى ـــ ا ــ رىء ا ه ـ ا

ــ ـ ـ ه ـ ـ ـ ا ـ ـ رى ا اد ــ دع ف ـ ئـ ذا ا ـ ا ل ــ ر ن ــ

ـ وا ئ وا

ـ ئ ره ا وا

ــ ـ ب ـ ـ

Nakarat

Nakarat

Cumartesi Evrâdı

383 ٣٨٣

33- Nasıl çağırır dünya peygamberi yoksulluktan,Ki o olmasaydı dünya kurtulmazdı yokluktan.

34- Muhammed iki âlemin, insanların ve cinlerin,Efendisidir Arap’ın ve Arap olmayan herkesin.

35- Kötülükten sakındırandır peygamberimiz, iyiliği emredendir,“Evet” veya “hayır” diyebilen hiç kimse onun kadar doğru karar vermiş değildir.

36- Şefaati arzulanan Hakk’ın sevgilisidir Muhammet,Onunla yok edilir her korku ve her dert.

37- Hep insanları Allah’a davet etti,Kopmaz ona sarılanların ve tutunanların ipi.

38- Yaratılış ve ahlâkta üstün kılındı bütün peygamberlere,İlim ve cömertlikte hiç biri yaklaşamadı onun mertebesine.

39- Bütün peygamberler hep istediler ondan,Denizinden bir avuç ve bir yudum yağmurundan.

40- Onun yüce katında dururlar hadlerince,İlminde nokta ya da hareke gibi hikmetinde.

41- Maddesi ve manâsı kemale ermiş bir peygamberdir,Sonra da insanı yaratan Allah onu kendisine sevgili seçmiştir

42- Ve bir eşi daha bulunmaz güzellikte,Hiç bölünmemiştir ondaki güzelliğin cevheri

43- Vazgeç Hıristiyanların peygamberine dair savlarından,Hazreti Peygamber hakkında dilediğin hükmü ver.

44- Nispet eyle onun şahsına istediğin şerefi,Nispet eyle kadrine olanca azameti.

45- Bir sınır yoktur erdeminde peygamberin,Ki konuşan biri erdemini dile getirebilsin.

Bürde Kasidesi

384 ٣٨٤

﷽ش ا ورب ا ات ا رب ا ا ا ا ا وراز ا ه و ء وا ل او ا ا او ر ئ ا رض وا ات ا وال دمحم دمحم ء ع وا ور و

ا و ا ذ ك وا اد ا ار وا ا ث و

ر ا ئ و ئ ا ا ا ا ا ا ا ء د ا ا

ا ا ئ ا ا ت ا ا اط ا ا ان ا

ش ا رب ا و ا ا Cumartesi Evrâdı

385 ٣٨٥

CUMARTESİ GÜNÜ DUASIRahman ve Rahim olan Allah’ın adıylaAllah’ım! Senden başka bir ilah yoktur.Sen yedi kat göğün ve büyük arşın Rabbisin.Her şeyden önce sen vardın yine her şey yok olduktan

sonra da varlığın devam edecek.Yaratılmışların yaratıcısı ve rızıklarını verensin.Gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer ve dörder

kanatlı elçiler yapan sensin.Senin her şeye gücün yeter. Muhammed (s.a.v.)’e ve onun

ailesine rahmet et.Allah’ım! Sana dua ediyorum; fakirlikten, işlerin dağı-

nıklığından, gece ve gündüz meydana gelecek kötülüklerden sana sığınıyorum.

Allah’ım! Beni cehennem ateşinden kurtulanlardan eyle.Allah (cc) dinim için bana yeter.En önemli işlerimde Allah (cc) bana yeter.Bana saldırı da bulunana karşı Allah (cc) bana yeter.Beni kıskananlara karşı Allah (cc) bana yeter.Bana kötü tuzak kuranlara karşı Allah (cc) bana yeter.Ölüm anında Allah (cc) bana yeter.Kabirde soru sorulurken Allah (cc) bana yeter.(Amellerim tartılırken) terazinin başında Allah (cc) bana yeter.Sırat köprüsünü geçerken Allah (cc) bana yeter.Allah (cc) bana yeter, ondan başka bir ilah yoktur.Yalnız O’na güvendim. O büyük arşın Rabbidir.

Cumartesi Günü Duası

386 ٣٨٦

387 ٣٨٧

Pazar Günü

Okunacak dualar

(EVRAD)

388 ٣٨٨

﷽ا رض ا ا ئ ل ر واذ و ء ا و ا

ن ٣٠ ا ل ا س ك و ا ا

٣٢ ا ا ا ا ا و ا ا ا و

ن ١١٦ رض ات وا ا ا ر م ا ا س ا ا ل ا ا ل رب ا

٤١ ر وا ا و ر واذون و دا و و ون ا ا

ا رض ر ات وا ا ر ١٩١ اب ا

Pazar Evrâdı

389 ٣٨٩

TESBİH ÂYETLERİ

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla“Hatırla ki Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir hali-

fe yaratacağım, dedi. Onlar: Bizler hamdin ile seni tesbih ve takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek birini mi halife kılıyorsun? dediler. Allah da onla-ra: Sizin bilemeyeceğiniz şeyi herhalde ben bilirim, dedi.” (2/ Bakara 30)

“Melekler: Yâ Rab! Seni noksan sıfatlardan tenzih ede-riz, senin bize öğrettiklerinden başka bizim bilgimiz yoktur. Şüphesiz alîm ve hâkim olan ancak sensin, dediler.” (2/Bakara 32)

“Allah çocuk edindi” dediler. Hâşâ! O, bundan münezzeh-tir. Göklerde ve yerde olanların hepsi O’nundur, hepsi O’na boyun eğmiştir. (2/Bakara116)

“Zekeriyya: Rabbim! (Oğlum olacağına dair) bana bir alâmet göster, dedi. Allah buyurdu ki: Senin için alâmet, in-sanlara, üç gün, işaretten başka söz söylememendir. Ayrıca Rabbini çok an, sabah akşam tesbih et.” (3/Âl-i İmran 41)

“Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatar-ken (her vakit) Allah’ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin düşünürler (ve şöyle derler:)

Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ede-riz. Bizi cehennem azabından koru!” (3/Âl-i İmran 191)

Tesbih Âyetleri

390 ٣٩٠

ا ا ا ا و د ا ب ا ا ا و ل ا ر ا ا ا ا و ور ا وروح ان ان وا ا ا ا ا ا ا

رض ا ات و ا و ١٧١ و و

وا و س ا ءا ا ل ا واذ ل ان ا ن ل دون ا ا

ان ا و

ب ١١٦ م ا ا ات و ا و و ء ا ا و

ن ١٠٠ و Pazar Evrâdı

391 ٣٩١

“Ey ehl-i kitap! Dininizde aşırı gitmeyin ve Allah hakkın-da gerçekten başkasını söylemeyin.

Meryem oğlu İsa Mesih, ancak Allah’ın Resulüdür, (O) Allah’ın, Meryem’e ulaştırdığı “Kün: Ol” kelimesi (nin ese-ri) dir, O’ndan bir ruhtur. (O’nun tarafından gönderilmiş ya-hud teyid edilmiş yahud da Cebrail tarafından üfürülmüş bir ruhtur). Şu halde Allah’a ve peygamberlerine iman edin. “(Tanrı)

üçtür” demeyin, sizin için hayırlı olmak üzere bundan vaz-geçin.

Allah ancak bir tek Allah’tır. O, çocuğu olmaktan münez-zehtir. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. Vekil ola-rak Allah yeter.” (4/Nisa 171)

“Allah: Ey Meryem oğlu İsa! İnsanlara, “Beni ve anamı, Allah’tan başka iki tanrı bilin” diye sen mi dedin, buyurdu-ğu zaman o, “Hâşâ! Seni tenzih ederim; hakkım olmayan şeyi söylemek bana yakışmaz. Hem ben söyleseydim sen onu şüp-hesiz bilirdin. Sen benim içimdekini bilirsin, hâlbuki ben se-nin zâtında olanı bilmem. Gizlilikleri eksiksiz bilen yalnızca sensin.” (5/Maide 116)

“Cinleri Allah’a ortak koştular. Oysaki onları da Allah ya-ratmıştı.

Bilgisizce O’na oğullar ve kızlar yakıştırdılar. Hâşâ! O, onların ileri sürdüğü vasıflardan uzak ve yücedir.” (6/En’am 100)

Tesbih Âyetleri

392 ٣٩٢

ا ا ل رب ار ر و ء و ن ا ا ا ا و ل

د ر ف ل ق ا و

١٤٣ ل ا او وا ا دون ا ار ور ر وا ا ا

ا وا وا ا وا ا ا و ا وان ٣١ ا ا

م و ا د١٠ رب ا ان ا د وا

ن و و ا دون ون و ا ن ا ا ؤ ء

ن ١٨ و رض ا ات و اPazar Evrâdı

393 ٣٩٣

“Musa, tayin ettiğimiz vakitte (Tûr’a) gelip de Rabbi onunla konuşunca “Rabbim! Bana (kendini) göster; seni gö-reyim!” dedi.

(Rabbi): “Sen beni asla göremezsin. Fakat şu dağa bak, eğer o yerinde durabilirse sende beni göreceksin! buyurdu.

Rabbi o dağa tecelli edince onu paramparça etti, Musa’da baygın düştü. Ayılınca dedi ki: Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim, sana tevbe ettim. Ben inananların ilkiyim.” (87/A’raf 143)

“(Yahudiler) Allah’ı bırakıp bilginlerini (hahamları-nı); (Hristiyanlar) da rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i (İsa’yı) rabler edindiler.

Hâlbuki onlara ancak tek ilâha kulluk etmeleri emrolun-muştu. O’ndan başka tanrı yoktur. O, bunların ortak koştuk-ları şeylerden uzaktır.” (9/Tevbe 31)

“Onların oradaki duası: “Allah’ım! Seni noksan sıfatlar-dan tenzih ederiz!” (sözleridir). Orada birbirleriyle karşılaş-tıkça söyledikleri ise “selâm” dır.

Onların dualarının sonu da şudur:Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” (10/Yunus 10)“Onlar Allah’ı bırakıp kendilerine ne zarar ne de fayda ve-

rebilecek şeylere tapıyorlar ve “Bunlar, Allah katında bizim şefaatçılarımızdır” diyorlar.

De ki: “Siz Allah’a göklerde ve yerde bilemeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Hâşâ! O, onların ortak koştuk-larından uzak ve yücedir.” (10/Yunus 18)

Tesbih Âyetleri

394 ٣٩٤

ات ا ا ا و ا ا ا ا ن رض ان ا و

ن ٦٨ ا ن ا ا و ة ا ا ا ا اد ه

١٠٨ ا ا و ن ا و﷽

ن ١ و ه ا ايت ان ٥٧ و ت ا ن و

﷽ام ا ا ه ى ي ا ن ا ا ر ي ا ا ا ا

١ ا ا اا ٤٣ ا ن و

Pazar Evrâdı

395 ٣٩٥

“(Müşrikler:) “Allah çocuk edindi” dediler. Hâşâ! O bun-dan münezzehtir. O’nun (çocuğa) ihtiyacı yoktur. Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur.

Bu hususta yanınızda herhangi bir delil yoktur. Allah hak-kında bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz?” (10/Yunus 68)

“(Resulüm!) De ki: “İşte bu, benim yolumdur. Ben Allah’a çağırıyorum, ben ve bana uyanlar aydınlık bir yol üzerinde-yiz. Allah’ı (ortaklardan) tenzih ederim! Ve ben ortak koşan-lardan değilim.” (12/Yusuf 108)

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“Allah’ın emri gelmiştir. Artık onu istemekte acele etme-

yin. Allah, onların koştukları ortaklardan uzak ve yücedir.” (16/Nahl 1)

“Onlar, kızların Allah’a ait olduğunu iddia ediyorlar. Hâşâ! Allah bundan münezzehtir. Beğendikleri de (erkek ço-cuklar) kendilerinin oluyor.” (16/Nahl 57)

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.“Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kısmını göstere-

lim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Harâm’dan, çevresi-ni mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah nok-san sıfatlardan münezzehtir;

O, gerçekten işitendir, görendir.” (17/İsra 1)“Allah, onların söyledikleri şeylerden münezzehtir; son

derece yücedir ve uludur.” (17/İsra 43)

Tesbih Âyetleri

396 ٣٩٦

ء وان رض و وا ات ا ا ن ه و ا

را ٤٤ ن ا و ء ا او ف ز ن او

ن ه ؤ ل ٩٣ ا ر ا رىب

١٠٨ ر ن و ان ن ر ن وا ا اذا و ان ن

ن ٣٥ ل ع ر ن و

ئ ا ا و و و ا١٣٠ ر اف ا وا

ون ٢٠ ر وا ن ا Pazar Evrâdı

397 ٣٩٧

“Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan herkes O’nu tesbih eder. O’nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz, onların tesbihini anlamazsınız. O, halîmdir, bağışlayı-cıdır.” (17/İsra 44)

“(İnanmayanlar şöyle dediler) Yahut da altından bir evin olmalı, ya da göğe çıkmalısın. Bize, okuyacağımız bir kitap indirmediğin sürece (göğe) çıktığına da asla inanmayız.” De ki: Rabbimi tenzih ederim. Ben sadece beşer bir elçiyim. (17/İsra 93)

“Ve derler ki: Rabbimizi tesbih ederiz. Rabbimizin vâdi mutlaka yerine getirilir.” (17/İsra 108)

“Allah’ın bir evlât edinmesi olacak şey değildir. O, bun-dan münezzehtir. Bir işe hükmettiği zaman, ona sadece “Ol”! der ve hemen olur.” (19/Meryem 35)

“(Resulüm!) Sen, onların söylediklerine sabret. Güneşin doğmasından önce de batmasından önce de Rabbini övgü ile tesbih et; gecenin bir kısım saatleri ile gündüzün etrafında (iki ucunda) da tesbih et ki, sen, Allah’tan hoşnut olasın, (Al-lah da senden!).” (20/Taha 130)

“Onlar, bıkıp usanmaksızın gece gündüz (Allah’ı) tesbih ederler.” (21/Enbiya 20)

Tesbih Âyetleri

398 ٣٩٨

ا ا ا ن ن ٢٢ ش رب ا ن ا

٢٦ ن د ا و ا ا ا و وا ر وا وا ا ي ا و

ن ٣٣ ر ان ن اذ ذ وذا ا

ا ا ا ت ان ا دى ٨٧ ا ا

اذا ا ن و و ا ا و ا

ن ٩١ ن ا ا ان ن ه اذ و

١٦ ن ا Pazar Evrâdı

399 ٣٩٩

“Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka tanrılar bulunsay-dı, yer ve gök, (bunların nizamı) kesinlikle bozulup gitmişti. Demek ki Arş’ın Rabbi olan Allah, onların yakıştırdıkları sı-fatlardan münezzehtir.” (21/Enbiya 22)

“Rahman (olan Allah, melekleri) evlât edindi, dediler. Hâşâ! O, bundan münezzehtir. Bilakis (melekler), lütuf ve ihsana mazhar olmuş kullardır.” (21/Enbiya 26)

“O, geceyi, gündüzü, güneşi, ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler.” (21/Enbiya 33)

“Zünnûn’u da (Yunus’u da zikret). O öfkeli bir halde ge-çip gitmişti; bizim kendisini asla sıkıştırmayacağımızı zan-netmişti.

Nihayet karanlıklar içinde: “Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden ol-dum!” diye niyaz etti.” (21/Enbiya 87)

“Allah evlât edinmemiştir, O’nunla beraber hiçbir tanrı da yoktur. Aksi takdirde her tanrı kendi yarattığını sevk ve idare eder ve mutlaka onlardan biri diğerine galebe çalardı.

Allah, onların (müşriklerin) yakıştırdıkları şeylerden mü-nezzehtir.” (23/Müminun 91)

“Onu duyduğunuzda: “Bunu konuşup yaymamız bize ya-kışmaz. Hâşâ! Bu, çok büyük bir iftiradır” demeli değil miy-diniz?” (24/Nur 16)

Tesbih Âyetleri

400 ٤٠٠

ا و ان ت اذن ا ل ٣٦ و وا

رض ات وا ا ان ا ا و ت وا

ن ٤١ واء او دو ان ن ا را ١٨ ا و ا ا ء وا و

ه ت و ي ا ا و٥٨ ا ده ب و

ر و ا رك دي ان ء ٨ رب ا ن ا و

ة ا ن ر ء و ورن ٦٨ و ن ا

Pazar Evrâdı

401 ٤٠١

“(Bu kandil) birtakım evlerdedir ki, Allah (o evlerin) yü-celmesine ve içlerinde isminin anılmasına izin vermiştir.

Orada sabah akşam O’nu (öyle kimseler) tesbih eder ki...” (24/Nur 36)

“Göklerde ve yerde bulunanlarla dizi dizi kuşların Allah’ı tesbih ettiklerini görmez misin? Her biri kendi duasını ve tes-bihini (öğrenmiş) bilmiştir. Allah, onların yapmakta oldukla-rını hakkıyla bilir.” (24/Nur 41)

“Onlar: Seni tenzih ederiz. Seni bırakıp da başka dostlar edinmek bize yaraşmaz; fakat sen onlara ve atalarına o ka-dar bol nimet verdin ki, sonunda (seni) anmayı unuttular ve helâki hak eden bir kavim oldular, derler.” (25/Furkan 18)

“Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. O’nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarını O’nun bilmesi ye-ter.” (25/Furkan 58)

“Oraya geldiğinde şöyle seslenildi; ateşin bulunduğu yer-deki ve çevresindekiler mübarek kılınmıştır. Alemlerin Rab-bi olan Allah eksikliklerden münezzehtir.” (27/Neml 8)

“Rabbin, dilediğini yaratır ve seçer. Onların seçim hakkı yoktur. Allah, onların ortak koştuklarından münezzehtir ve şanı yücedir.” (28/Kasas 68)

Tesbih Âyetleri

402 ٤٠٢

ن ١٧ ن و ن ا رز ي ا ا

ء ذ ئ ن ٤٠ و

ا و ا وا وا ذ اذا ا اه) ون ١٥ ( و ر

ا ون ا دو و ا ا ن ٤١ ا

رض ا زواج ا ي ن ا ن ٣٦ و ا و

ن ٨٣ ء وا ت ه ي ن ا ١٥٩ ن ن ا ن ١٦٦ ا وا

Pazar Evrâdı

403 ٤٠٣

“Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktin-de) sabaha kavuştuğunuzda, Allah’ı tesbih edin (namaz kı-lın).” (30/Rum 17)

“Allah, (o yüce varlıktır) ki sizi yaratmış, sonra rızıklan-dırmıştır; sonra O, hayatınızı sona erdirecek, daha sonra da sizi (tekrar) diriltecektir. Peki sizin (Allah’a eş tuttuğunuz) ortaklarınız içinde bunlardan birini yapabilecek var mı? Al-lah onların ortak koştuklarından münezzehtir ve yücedir.” (30/Rum 40)

“Bizim âyetlerimize ancak o kimseler inanırlar ki, bunlar-la kendilerine öğüt verildiğinde, büyüklük taslamadan secde-ye kapanırlar ve Rablerini hamd ile tesbih ederler.”(32/Secde 15) (Bu âyet okununca secde edilir)

“(Melekler de:) Sen yücesin, bizim dostumuz onlar değil, sensin. Belki onlar cinlere tapıyorlardı. Çoğu onlara inan-mıştı; diyecekler.” (34/Sebe 41)

“Yerin bitirdiklerinden, insanların kendilerinden ve he-nüz mahiyetini bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah’ı tesbih ve takdis ederim” (36/Yasin 36)

Her şeyin mülkü kendi elinde olan Allah’ın şanı ne kadar yücedir! Siz de O’na döneceksiniz.” (36/Yasin 83)

“Allah, onların isnat edegeldiklerinden yücedir, münez-zehtir” (37/Saffat 159)

“Şüphesiz biz, Allah’ı tesbih ederiz.” (37/Saffat 166)

Tesbih Âyetleri

404 ٤٠٤

ن ١٨٠ ة رب ا ن ر ١٨٢ رب ا ١٨١ وا ا م و

ا و ان اراد ا ر ٤ ا ا ا ا ء

رض ره وا روا ا و ت ات وا م ا

ن ٦٧ و ن ش ا ل ئ ا ى و٧٥ رب ا ا و و ر ر ن ش و ن ا ا

و ا ر ا ون و ن وا ا وا و ء ر

٧ اب ا و Pazar Evrâdı

405 ٤٠٥

“Senin izzet sahibi Rabbin, onların isnat etmekte oldukla-rı vasıflardan yücedir, münezzehtir.

Gönderilen bütün peygamberlere selâm olsun! Alemlerin Rabbi olan Allah’a da hamd olsun!”

(37/Saffat 180-182)“Eğer Allah bir evlât edinmek isteseydi, elbette yarattık-

larından dilediğini seçerdi. O yücedir. O, tek ve kahhâr olan Allah’tır.” (39/Zümer 4)

“Onlar Allah’ı hakkıyla tanıyıp bilemediler. Kıyamet günü bütün yeryüzü O’nun tasarrufundadır. Gökler O’nun kudret eliyle dürülmüş olacaktır. O, müşriklerin ortak koşmaların-dan yüce ve münezzehtir. (39/Zümer 67)

“Melekleri görürsün ki, Rablerine hamd ile tesbih ederek Arş’ın etrafını kuşatmışlardır. Artık aralarında adaletle hük-molunmuş ve “âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun” de-nilmiştir.” (39/Zümer 75)

“Arş’ı yüklenen ve bir de onun çevresinde bulunanlar (me-lekler), Rablerini hamd ile tesbih ederler, O’na iman ederler.

Müminlerin de bağışlanmasını isterler: Ey Rabbimiz! Se-nin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tevbe eden ve senin yoluna gidenleri bağışla, onları cehennem azabın-dan koru! (derler).” (40/Mümin 7)

Tesbih Âyetleri

406 ٤٠٦

وا ا ان و ر ٥٥ وا ر و

ن ر وا ن ا ن ٣٨ ئـ ر و وا

ئ وا ن ات د ا رض ا ون و ر ن

٥ ر ا ا ان ا ا اذا ا ر وا ره ا ١٣ و ا ي ا ن ا و

ن ١٤ ر ا وان ٨٢ ش ا رب رض وا ات ا رب ن

وه روه و و ور ا ٩ ة وا ه و

Pazar Evrâdı

407 ٤٠٧

“(Resulüm!) Şimdi sen sabret. Çünkü Allah’ın vâdi ger-çektir. Günahının bağışlanmasını iste. Akşam, sabah Rabbini hamd ile tesbîh et.” (40/Mümin 55)

“Eğer insanlar büyüklük taslarlarsa (bilsinler ki) Rabbi-nin yanında bulunan (melekler) hiç usanmadan, gece gündüz O’nu tesbih ederler.” (41/Fussilet 38)

“Neredeyse yukarılarından gökler çatlayacak! Melek-ler de Rablerini hamd ile tesbih ediyorlar ve yerdekiler için mağfiret diliyorlar, iyi bilin ki Allah çok bağışlayan, çok esir-geyendir.” (42/Şura 5)

“Ki böylece onların sırtına binip üzerlerine yerleşince, Rabbinizin ni’metini anarak: Bunu bizim hizmetimize vere-ni tesbih ve takdis ederiz, yoksa biz bunlara güç yetiremez-dik, diyesiniz.

Biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz (demelisiniz).” (43/Zuhruf 13-14)

“Göklerin ve yerin Rabbi, Arş’ın da Rabbi olan Allah on-ların vasıflandırmalarından yücedir, münezzehtir.” (43/Zuhruf 82)

“Ta ki (Ey müminler!) Allah’a ve Resulüne iman edesiniz, Resulüne yardım edesiniz, O’na saygı gösteresiniz ve sabah akşam Allah’ı tesbih edesiniz.” (48/Fetih 9)

Tesbih Âyetleri

408 ٤٠٨

ا ع ر و ن د ٤٠ ر ا واد ا وب ٣٩ و ا و

ن ٤٣ ن ا ا ا ام ر و ر وا

م ٤٩ ر ا واد ا م ٤٨ و ٧٤ ا ر ٩٦ ا ر ﷽

١ ا ا و رض وا ات ا ﷽

١ ا ا رض و ات وا ا ب ا ر وا ب ا ي ا

ون ٢٠ ئ ا ب ا اPazar Evrâdı

409 ٤٠٩

“(Resulüm!) Onların dediklerine sabret. Güneşin doğu-şundan önce de, batışından önce de Rabbini hamd ile tes-bih et.

Gecenin bir bölümünde ve secdelerin ardından da O’nu tesbih et.” (50/Kaf 39-40)

“Veya onların Allah’tan başka bir tanrısı mı var? Allah, onların ortak koştukları şeylerden uzaktır.” (52/Tur 43)

“Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen gözlerimizin önün-desin. Kalktığın zaman da Rabbini hamd ile tesbih et.

Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışından sonra da O’nu tesbih et.” (52/Tur 48-49)

“Öyleyse ulu Rabbinin adını tesbih et.” (56/Vakıa 74)“Öyleyse ulu Rabbinin adını tesbih et.” (56/Vakıa 96)Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla.“Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah’ı tesbih etmek-

tedir. O, azîzdir, hakîmdir.” (57/ Hadid 1)Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla.“Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah’ı tesbih etmek-

tedir. O, üstündür, hikmet sahibidir.” (59/Haşr 1)“Cehennem ehliyle cennet ehli bir olmaz. Cennet ehli, is-

teklerine erişenlerdir.

Tesbih Âyetleri

410 ٤١٠

ا ان ا ا ا ون س ل ا و ا دة وا ا ا ا ي ا ا ٢١ ا ا ا ي ا ا ٢٢ ا ا ا ر ا ا ا ا م ا وس ارئ ا ا ا ن ٢٣ ا ن رض ات وا ا ء ا ا ر ا

٢٤ ا ا و﷽

١ ا ا رض و ا ات و ا ﷽

رض ا ا ات و ا ١ ا وس ا ا

Pazar Evrâdı

411 ٤١١

Eğer biz Kur’an’ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş görürdün. Bu misalleri insanlara düşünsünler diye veriyoruz.” (59/Haşr 20-21)

“O, öyle Allah’tır ki, O’ndan başka tanrı yoktur. Görünmeyeni ve görüneni bilendir. O, esirgeyendir, bağışlayandır.

O, öyle Allah’tır ki, kendisinden başka hiçbir tanrı yoktur. O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, selâmet verendir, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üstündür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır. Allah, müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzehtir.

O, yaratan, var eden, şekil veren Allah’tır. En güzel isim-ler O’nundur.

Göklerde ve yerde olanlar O’nun şanını yüceltmektedir-ler. O, galiptir, hikmet sahibidir.” (59/Haşr 22-24)

Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla.“Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah’ı tesbih eder. O, üs-

tündür, hikmet sahibidir.” (61/Saf 1)

Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla.“Göklerde ve yerde olanların hepsi, mülkün sahibi, eksik-

likten münezzeh, azîz ve hakîm olan Allah’ı tesbih eder.” (62/Cuma 1)

Tesbih Âyetleri

412 ٤١٢

﷽ ا و ا رض ا و ات ا

١ ء ون ٢٨ ا ا ل او

٢٩ ا ن ر ا ٥٢ ا ر ٥١ ا وا

٢٦ و ا و﷽

ى ٢ ي ١ ا ا ر ا ﷽

ن س ا ١ ورا وا ا ء اذا ر ٢ ا ا ا د

٣ ا ن ا ه واPazar Evrâdı

413 ٤١٣

Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla.“Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder.

Mülk O’nundur, hamd O’nadır. O her şeye kadirdir.”(64/Teğabun 1)

“İçlerinden en makul olanı şöyle dedi: Ben size “Rabbini-zi tesbih etsenize” dememiş miydim?

Rabbimizi tesbih ederiz; doğrusu biz (kendi kendimize) ya-zık etmişiz, dediler.” (68/Kalem 28-29)

“Ve o, gerçekten kat’î bilginin ta kendisidir. O halde, ulu Rabbinin adını yüceltip noksanlıklarından ten-

zih et.” (69/ Hakka 51-52)“Gecenin bir kısmında O’na secde et; gecenin uzun bir

bölümünde de O’nu tesbih et.” (76/İnsan 26)

Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla.“Yaratıp düzene koyan, yüce Rabbinin adını tesbih (ve

takdis) et.” (87/A’la 1-2)

Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla.“Allah’ın yardımı ve zaferi gelip de insanların bölük bölük

Allah’ın dinine girmekte olduklarını gördüğün vakit Rabbine hamdederek O’nu tesbih et ve O’ndan mağfiret dile. Çünkü O, tövbeleri çok kabul edendir.” (110/Nasr 1-3)

Tesbih Âyetleri

414 ٤١٤

ك و ا ا ا ه و ن ا ا ة د ا و ا رج ا

ة ور وا ا ر

ء ك و ا ا ا و ا وا و

اب ا ا ا ا

رئ ا ن ا ا ن ا ف ا ؤ ن ا ا ن ا

ا ح ن ى ا ن

الم د عليه الس تسبيح محم

الم تسبيح ادم عليه الس

الم تسبيح نوح عليه الس

الم تسبيح ابرهمي عليه الس

Pazar Evrâdı

415 ٤١٥

Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselâmın Tesbihi.Allahı hamdederek tesbih ederim. Senden başka ilah yok-

tur. Hamd sanadır. Ey tasayı gideren, kederi kaldırıp ferahla-tan, zorda kalanların duasına icabet eden, dünya ve âhiretin rahman ve rahimi olan Allah’ım!

Adem Aleyhisselâmın Tesbihi.Senden başka ilah yoktur (Allah’ım), seni hamd ile tesbih

ederim. Ben günah işledim. Nefsime haksızlık ettim. Beni ba-ğışla. Sen bağışlayanların en hayırlısısın. Tövbemi kabul et. Sen şüphesiz tevbeleri kabul eden ve merhameti bol olansın.

Nuh Aleyhisselâmın Tesbihi.Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, övgüye layık olan Allah’ı

tesbih ederim. Yaratan, var eden Allah’ı tesbih ederim. Güzel olan, hakiki güzellik sahibi Allah’ı tesbih ederim. Çok acıyan ve çok merhametli olan Allah’ı tesbih ederim.

İbrahim Aleyhisselâmın Tesbihi.Kâinatta en yüce olan Allah’ı tesbih ederim. Bütün alemlerin içinden Nuh’u selâmete çıkaran Allah’ı

tesbih ederim.

Peygamberler'in (a.s) Tesbihleri

416 ٤١٦

ئ ادم ب ن ر ر ا و ت ا س ن

ب ارح ا ن رض ات وا ا ن

ف ا ؤ ن ا

ا ن ا د ا ن ا ن ا

ر ن ر ن اد ن

ن

الم عيل عليه الس تسبيح امس

الم تسبيح احساق عليه الس

الم تسبيح يوسف عليه الس

Pazar Evrâdı

417 ٤١٧

Günahına tevbe eden Adem’i bağışlayan Allah’ı tesbih ederim.

Gece karanlığının takdis ettiği, gündüz aydınlığının yü-celttiği Allah’ı tesbih ederim.

İsmail Aleyhisselâmın Tesbihi.Kalplerdeki bilgiye ulaşabilen Allah’ı tesbih ederim. Göklerde ve yerde kendisine gizlilik bulunmayan Allah’ı

tesbih ederim.Çok acıyan ve çok merhametli olan Allah’ı tesbih ederim.

İshak Aleyhisselâmın Tesbihi.Bir ve tek olan Allah’ı tesbih ederim. Büyüklerin büyüğü olan Allah’ı tesbih ederim. Yüce Allah’ı tesbih ederim.

Yusuf Aleyhisselâmın Tesbihi.Merhametli olan, acele etmeyen Allah’ı tesbih ederim. (Bizi) gözetleyen, dikkatinden bir şey kaçmayan Allah’ı

tesbih ederim.Cimrilik etmeyen, çok cömert olan Allah’ı tesbih ederim. Zengin olan (her şey kendisinin olan), hiçbir şeye ihtiyacı

olmayan Allah’ı tesbih ederim.

Peygamberler'in (a.s) Tesbihleri

418 ٤١٨

ا ن ا ا ن ا ن ا ا ا ن ا

ا ن

رئ ا ن ا ا ن ا ه و ا ن ا ر در ا ن ا ا ا ن ا ا ن ا

ا ا ن ا ا ن ا

ائ ا ئ ن ا ارث ا ن ا ا ن ا ه و ن ا

الم وب عليه الس تسبيح اي

الم تسبيح يونس عليه الس

الم تسبيح عيىس عليه الس

Pazar Evrâdı

419 ٤١٩

Eyyub Aleyhisselâmın Tesbihi.Şanı yüce ve güzel olan Allah’ı tesbih ederim. Yüce ve övgüye layık olan (her zaman övülen) Allah’ı tes-

bih ederim.Her şeyi bol veren ve zengin olan Allah’ı tesbih ederim. Yüce Allah’ı tesbih ederim. Sıkıntıyı gideren Allah’ı tesbih ederim.

Yunus Aleyhisselâmın Tesbihi.Hükmeden, en büyük olan Allah’ı tesbih ederim. Yaratan, var eden Allah’ı tesbih ederim.Gücü olan, dilediği her şeyi yapmaya gücü yeten Allah’ı

tesbih ederim.Şanı büyük olan Allah’ı hamd ile tesbih ederim.Hak olan Allah’ı tesbih ederim. Dilediğine nimetini daraltan, dilediğine nimetlerini bolca

veren Allah’ı tesbih ederim.Dilediğini nimetlerinden yararlandıran Allah’ı tesbih ede-

rim. Gerçek hâkim olan Allah’ı tesbih ederim.

İsa Aleyhisselâmın Tesbihi.Dirilten, vâris olan Allah’ı tesbih ederim. Her zaman var olan, hükmü devamlı olan Allah’ı hamd ile

tesbih ederim. Büyük olan Allah’ı tesbih ederim.

Peygamberler'in (a.s) Tesbihleri

420 ٤٢٠

ب ر وح رب ا وا ئ وس رب ا ح ا ا ن ا

ء وا ت ده ءو وا رة ز ن ام ل وا ن ذى ا ل ا ن ا

ا ا إ إ ا ا ا ا إ إ ا ا ة ا ل و

ا ا ا ن ا ي ا ن ء ا را ن ا د ا ن

ء رض ا ن دا وا ا ن

الم ئل عليه الس تسبيح مياك

الم ائيل عليه الس تسبيح عزر

مام االعظم تسبيح اال

Pazar Evrâdı

421 ٤٢١

Mikail Aleyhisselâmın Tesbihi.Kendisine çok tesbih edilen, çok kutsanan, meleklerin ve

Cebrailin rabbi, bütün mürebbilerin, mülk ve emir sahipleri-nin Rabbi olan yüce ve büyük Allah’ı tesbih ederim.

Azrail Aleyhisselâmın Tesbihi.Kudreti ve ebediliği ile yücelen, kullarını öldürüp yok ede-

rek gücünü gösteren Allah’ı tesbih ederim. Adaletle hükmeden Allah’ı tesbih ederim. Yücelik ve şeref sahibi Allah’ı tesbih ederim.

Büyük olan Allah’tan başka ilah yoktur. Büyük olan Allah’a iman ettim. Büyük olan Allah’tan başka ilah yok-tur. Yüce ve büyük olan Allah’tan başka güç ve kuvvet sahi-bi yoktur.

İmam-ı Azamın tesbihi.Ebedi ve sonsuz Allah’ı tesbih ederim. Bir tek olan Allah’ı tesbih ederim.Tek olan, kimseye ihtiyacı olmayan Allah’ı tesbih ederim. Göğü direksiz yükselten Allah’ı tesbih ederim.Dünyayı donmuş su üzerine döşeyen Allah’ı tesbih ederim. Varlıkları yaratıp sayılarını tutan Allah’ı tesbih ederim.

Mikail ve Azrail (a.s) ve İmam-ı Azam'ın Tesbihleri

422 ٤٢٢

ا ا زق و ا ن ا و و ى ن ا

ا ا و و ى ا ن ل و ى ن ا

م و ا ى ن ا ا ا ى ن ا

م وا ن ذى ا وا ن ذى ا ام ل وا ن ذى ا

ت وا ا ت وا ا ا

ئ ا ا وا ر ا ت ا ا

Pazar Evrâdı

423 ٤٢٣

Rızkı taksim eden ve kimseyi unutmayan Allah’ı tesbih ederim.

Eş ve evlat edinmeyen Allah’ı tesbih ederim. Doğmamış, doğurmamış olan ve hiç bir dengi bulunma-

yan Allah’ı tesbih ederim.Şerefli olan ve onunla hükmeden Allah’ı tesbih ederim. Yüceliğe sahip olan ve bununla ikram eden Allah’ı tesbih

ederim. Kendisinden başkasına tesbih layık olmayan Allah’ı tes-

bih ederim.Bağışı ve nimetleri çok olan Allah’ı tesbih ederim. Yücelik ve kerem sahibi olan Allah’ı tesbih ederim. Şeref ve ikram sahibi olan Allah’ı tesbih ederim.Ey sırları ve gizliliklerin hakikatini bilen Allah’ım, seni

tesbih ederim.Ey büyüyen ve gelişenlere hayat veren Allah’ım seni tes-

bih ederim.Ey bütün varlıkların kendisine ibadet ettiği Allah’ım seni

tesbih ederim.Ey aşkı, musibetleri ve belaları takdir eden Allah’ım, seni

tesbih ederim.Ey kendisine bir kötülük erişemeyen Allah’ım, seni tes-

bih ederim.

İmam-ı Azam'ın Tesbihi

424 ٤٢٤

رك ت و وا ز ن ا ا ا ن ل ا و

ن ء ا ة ا ه و ن ا ء ان ا ا و

ء ط ا وان اوس ا ا ن ا

ت وا ذى ا ن ا وت ء وا رة وا ة وا ن ذى ا

ا ت ا م و ى م ا ا ا ن ا وح وا ئ ورب ا وس ر ح دائ

و ء ا ك و ا و رك ا ا ا د ء

ك ا و ك و و ك م و ؤك Pazar Evrâdı

425 ٤٢٥

Ey zamanları ve vakitleri yaratan Allah’ım, seni tesbih ede-rim.

Kıymetin yücedir. Zalimlerin yersiz iftiralarından çok çok uzaktasın ve yücesin.

Allah’ı hamd ile tesbih ederim. Allah’tan başka güç ve kuvvet sahibi yoktur. Allah’ın dilediği olur, dilemediği ise olmaz.

Ben kesin inanıyorum ki Allah’ın her şeye gücü yeter ve onun ilmi her şeyi kuşatır.

Hükmeden ve mukaddes olan Allah’ı tesbih ederim. Görünen ve görünmeyen âlemin sahibi olan Allah’ı tes-

bih ederim.Şeref, kuvvet, büyüklük ve güç sahibi olan Allah’ı tesbih

ederim. Mutlak buyruk sahibi, diri, kendisine uyuklama gelme-

yen, daima uyanık olan, ölmeyecek olan, ebediyen varlığı devam edecek olan Allah’ı tesbih ederim.

Allah’ım! Sen en çok tesbih edilen ve kutsanansın. Bizim, meleklerin ve er- Ruh’un (Cebrailin) Rabbisin Sen.

Seni hamd ile tesbih ederim Allah’ım. Sana olan övgümü sayamam. Nasıl sayabilirim ki, her övenin övgüsü sana dö-ner.

Sen kendini övdüğün gibisin. Senin himayende olan de-ğerlidir, methin yücedir. Ordun yenilmez. Vaat ettiğin yerine gelir. Senden başka ilah yoktur.

İmam-ı Azam'ın Tesbihi

426 ٤٢٦

ر ن ا ر ن ا ز ن ا ز ن ا

اد ن ا اد ن ا د ن ا اد ن ا

ء ن ا ء رض وا ا د ن ا ء رض وا ا ء ن ا

ا د ن ا ء د ن ا ا ء ن ا

ا ء ء ن ا م م ا

در وارث وس ا ن ا ر

Pazar Evrâdı

427 ٤٢٧

Kendisi razı olacak kadar Allah’ı tesbih ederim. Kendisi razı olacak kadar Allah’ı tesbih ederim.Arşın ağırlığı kadar Allah’ı tesbih ederim. Arşın ağırlığı kadar Allah’ı tesbih ederim. Kelimelerinin mürekkebi kadar Allah’ı tesbih ederim. Kelimelerinin mürekkebi kadar Allah’ı tesbih ederim. Kelimelerinin mürekkebi kadar Allah’ı tesbih ederim. Yarattıkları sayısınca Allah’ı tesbih ederim. Yarattıklarının çokluğu kadar Allah’ı tesbih ederim. Yerde ve gökte bulunanlar sayısınca Allah’ı tesbih ederim. Yerde ve gökte bulunanların çokluğu kadar Allah’ı tesbih

ederim. Allah’ın kitabının saydıkları sayısınca Allah’ı tesbih ederim. Allah’ın kitabının saydıklarının çokluğu kadar Allah’ı tes-

bih ederim.Her şeyin sayısı kadar Allah’ı tesbih ederim. Her şeyin çokluğu kadar Allah’ı tesbih ederim.Ey büyük ve kuvvetli olan Allah’ım, seni tesbih ederim.Şerefli ve her an yaratmada olan Allah’ım, seni tesbih ede-

rim.Ey dirilten Allah’ım, seni tesbih ederim.Ey vâris olan Allah’ım seni tesbih ederim.Ey kudret sahibi olan Allah’ım, seni tesbih ederim.Ey her şeye gücü yeten Allah’ım, seni tesbih ederim.Hüküm sahibi ve mukaddes olan Allah’ı tesbih ederim.

İmam-ı Azam'ın Tesbihi

428 ٤٢٨

ت وا ن ذى ا ل وا رة وا وا ة وا ن ذى ا

ء ء وا ء وا ء وا ء وا ل وا ل وا واد ا ن ا وت ء وا وا

د ا وا ن ا ت م و ى ا ا ا ن ا

ن ا ا و ا وا ا و و ا ء ك و ا

ا وء ك و ا ا ا ا

ا ا ار ر وء ك و ا ا ا ا

اب ا ا ا وPazar Evrâdı

429 ٤٢٩

Görünen ve görünmeyen alemin sahibi olan Allah’ı tes-bih ederim.İzzet, büyüklük, kudret, heybet, celal, güzellik, mükem-

mellik, kalıcılık, ışık, nimet, ihsan, büyüklük ve kudret sahi-bi olan övgüye layık Allah’ı tesbih ederim.

Hükmeden ve kendisine ibadet edilen Allah’ı tesbih ede-rim. Hükmeden, mutlak var olan Allah’ı tesbih ederim.

Hükmeden, yaratıcı, diri, uyumayan ve ölmeyecek olan Allah’ı tesbih ederim.

Allah’ın ismiyle, Allah’la ve Allah’tan gelenle başlar, Allah’a yönelirim.

Müminler ancak Allah’a güvensinler. Seni hamd ile tesbih ederim Allah’ım.

Günah işledim, nefsime zulmettim. Beni bağışla.Muhakkak ki bağışlayanların en hayırlısı sensin. Senden

başka ilah yoktur.Seni hamd ile tesbih ederim Allah’ım.Günah işledim, nefsime zulmettim. Bana acı.Merhamet edenlerin en merhametlisi mutlak sensin. Sen-

den başka ilah yoktur.Seni hamd ile tesbih ederim Allah’ım. Günah işledim, nef-

sime zulmettim. Beni affet. Zira sen çok affeden ve çok mer-hametli olansın.

İmam-ı Azam'ın Tesbihi

430 ٤٣٠

ب ا ا ا ا ب ا

ت ى م ا ت ا وا ا

ت م و رى ا و ا ا

ء ر وا دى ء ا

ء ا ى ء رة وا ز

ر ر ى ان و اك ك و رب و

ب ا ا ا ن رىب Pazar Evrâdı

431 ٤٣١

Senden başka ilah yoktur. Ey kölelikten kurtaran Allah’ım, seni tesbih ederim.

Ey her şeyin sebebini yaratan Allah’ım, seni tesbih ederim.Ey diri ve ölümsüz olup her şeyin varlığını sağlayan

Allah’ım, seni tesbih ederim.Ey benim ve varlıkların ilahı olan Allah’ım, seni tesbih

ederim.Ey uyumayan ve ölmeyen Allah’ım, seni tesbih ederim.Ey, başlangıçta dışındaki bütün varlıklara gizlilik perde-

siyle görünmeyen Allah’ım, seni tesbih ederim.Ey olgunluk ve büyüklük sahibi olan Allah’ım, seni tes-

bih ederim.Ey her şeyin sahibi olan Allah’ım, seni tesbih ederim.Ey kendi mülkünde sadece kendi isteği olan Allah’ım,

seni tesbih ederim.Kudreti ve yüceliğiyle her şeye üstün gelen Allah’ım, seni

tesbih ederim.Ey yüce olan ve görülmekten uzak olan Allah’ım seni tes-

bih ederim.Rabbimiz! Çok mübarek ve üstünsün. Senden başka rab

yoktur. Senden başka hükmüne boyun eğdiren yoktur.Yüce, en yüksek ve bol ihsan sahibi Rabbimi tesbih ederim.

İmam-ı Azam'ın Tesbihi

432 ٤٣٢

ب و ب ا ا ن رىب د د ك

وف ك ر ك ك

ر ك ذ ك ذ د ه و ن ا

اد و وز ورء ا د ن ا

رض ا د ن ا و ذ ن ا و

ذ ا وا د ن ا و ذ ا ا ا و ذ وا

ذ ة ا ل و وPazar Evrâdı

433 ٤٣٣

Çok veren ve Kerim olan Rabbim, seni tesbih ederim, ey Vahhâb!

Seni tesbih ederiz, sana hakkıyla ibadet edemedik ey iba-dete layık olan Allah’ım.

Seni tesbih ederiz, seni hakkıyla bilemedik ey bilinmeye layık olan Allah’ım.

Seni tesbih ederiz, sana hakkıyla şükredemedik ey şükre layık olan Allah’ım.

Seni tesbih ederiz, seni hakkıyla anamadık ey anılmaya layık olan Allah’ım.

Yarattıkları sayısınca, hoşnutluğu nisbetince, arşının ağır-lığı nisbetince, kelimelerinin mürekkebi kadar ve gökte ya-rattıkları sayısınca Allah’ı hamd ile tesbih ederim.

Yerde yarattıkları sayısınca Allah’ı tesbih ederim.Yerle gök arasında yarattıkları sayısınca Allah’ı tesbih

ederim.Yaratıcısı olduğu varlıklar sayısınca Allah’ı tesbih ederim. Yine bunlar kadar “Allahu Ekber” (Allah en büyüktür).Bunların sayısı kadar “Elhamdülillah” (Allah’a hamdol-

sun).Bunlar sayısınca “Lailahe illallah” (Allah’tan başka ilah

yoktur).Yine bunlar sayısınca “La havle velâ kuvvete illâ billâh” (Allahtan başka güç ve kuvvet sahibi yoktur) derim.

İmam-ı Azam'ın Tesbihi

434 ٤٣٤

ر ا ر ك ر ا ا

ر ر ك ر ا ا

ر ك ر ا ا

ر ك ر ا ا

م وس ر ك ر ا ا

ان امس اعظم هذا دعاء ترمج

Pazar Evrâdı

435 ٤٣٥

İSM-İ AZAM’I AÇIKLAYAN DUA

Seni tesbih ederim ey Allah, çok yücesin ey Rahman.

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey çok merhametli, çok yücesin ey cömert,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey çok övülen, çok yücesin ey hikmet sahibi,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey şerefli, çok yü-cesin ey her şeye hükmeden,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey çok kutsanan, çok yücesin ey selâmet veren,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

İsm-i Azam'ı Açıklayan Dua

436 ٤٣٦

ر ك ر ا ار ر ك ر ا ال او

ر ك ر ا ا ا ر ك ر ا ار رئ ر ك ر ا اب و اب ر ك ر ا ا

Pazar Evrâdı

437 ٤٣٧

Seni tesbih ederim ey emniyette kılan, çok yücesin ey gözetici,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey izzet sahibi, çok yücesin ey istediğini zorla yaptırabilen,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey büyüklük kendi-sine ait olan, çok yücesin ey ilk,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey her şey yok ol-duktan sonra da varlığı devam eden, çok yücesin ey âyetleriyle zahir olan,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey yaratan, çok yü-cesin ey her şeye şekil veren,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey tövbeleri kabul eden, çok yücesin ey bağışı çok olan,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

İsm-i Azam'ı Açıklayan Dua

438 ٤٣٨

وارث ر ك ر ا ا ر ك ر ا ا و د ر ك ر ا ا ر ر ك ر ا ا ر ك ر ا ادر ر ك ر ا ا

Pazar Evrâdı

439 ٤٣٩

Seni tesbih ederim ey dirilten, çok yü-cesin ey mülkün gerçek vârisi,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey evveli olmayan, çok yücesin ey hükmü devamlı olan,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey tek başına olan, çok yücesin ey tek olan,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey Nur, çok yücesin ey Kahreden,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey şanı yüce olan, çok yücesin ey güzel olan,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey emrine boyun eğdiren, çok yücesin ey kudret sahibi,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

İsm-i Azam'ı Açıklayan Dua

440 ٤٤٠

ر ر ك ر ا ام ر ك ر ا ار ر ك ر ا اودود ر ك ر ا ا ر ك ر ا ال ر ك ر ا ا

Pazar Evrâdı

441 ٤٤١

Seni tesbih ederim ey Hakim, çok yü-cesin ey her şeye gücü yeten,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey her şeyi bilen, çok yücesin ey bilen,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey büyük olan, çok yücesin ey bağışlayan,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey halim, çok yüce-sin ey sevilen,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey her şeye şahid olan, çok yücesin ey şahid,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey büyük, çok yü-cesin ey şanı yüce,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

İsm-i Azam'ı Açıklayan Dua

442 ٤٤٢

ر ر ك ر ا ا ر ك ر ا ا ر ك ر ا ا ر ك ر ا ا ر ف رؤ ر ك ر ا ا ر ك ر ا ا

Pazar Evrâdı

443 ٤٤٣

Seni tesbih ederim ey Nur, çok yüce-sin ey en ince işlerin bütün inceliklerini bilen,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey her şeyi çok iyi işi-ten, çok yücesin ey kendisine güvenilen,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey yakın olan, çok yücesin ey her şeyin özünü gören,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey Hak, çok yücesin ey her şeyi açığa kavuşturan, açıklayan,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey şefkatli olan, çok yücesin ey merhameti bol olan,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey temiz olan, çok yücesin ey kullarını günahlardan temizle-yen,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

İsm-i Azam'ı Açıklayan Dua

444 ٤٤٤

ر ك ر ا ا ر ك ر ا ان ن ر ك ر ا ا

دمحم ا و ا و وا

ا ا أر

Pazar Evrâdı

445 ٤٤٥

Seni tesbih ederim ey güzelliği yara-tan, çok yücesin ey üstün kılan, şereflen-diren,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey kullarını günah-lardan temizleyen, çok yücesin ey bol ni-met veren,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Seni tesbih ederim ey gerçekleri açık-layan, çok yücesin ey hükümran olan,

Bizi affedip cehennem ateşinden koru ey Rahman.

Ve efendimiz Muhammed (s.a.v.)’e, O’nun ailesine ve arkadaşlarının hepsine rahmet et.

Rahmetinle ey merhametlilerin en merhametlisi!

İsm-i Azam'ı Açıklayan Dua

446 ٤٤٦

ـ ل ا ــ ـ ــ و ـ ـ ـ

ـ آ ره ـ ـ ـ دارس ا ـ ا أ

ى ه ــ رى ا أ ـ ـ وا ب ا ــ ـ ـ أ ف ـ ا ـ و ة

ــ ا رك ــ و ـ ا م ــ م ــ ــ ــ أ ــ ا ـــ ا ـ ــ وأ

ام ـ ا ـ ا أيت آي ـ و ــ ره ا ـ ــ

ا ـ ـ ـ ـ ـ ـ ــ زا ـ م أف ـ ر ـ وا ف

ا س ــ ار ـ أ ن ـ ـ ـ ـ ـ وا م ــ وا

Pazar Evrâdı

447 ٤٤٧

BÜRDE KASİDESİ

46- Kişiliği kadar büyük olsaydı eğer mucizeleri,Adı anıldığında bile diriltirdi çürüyen kemikleri.

47- İmtihan etmedi bizi bir şeyle aklın almadığı,Şüpheye ve hataya düşmedik bize ilgisinden dolayı.

48- Onun gerçeğini kavramada aciz kaldı bütün varlıklar,Ona yakın ve uzak olanlarda şaşkınlıktan başka bir şey görülmedi.

49- Güneş gibidir uzaktan küçük görünen,Yakından baktığında kamaştırır gözleri.

50- Dünyada onun gerçek yönünü nasıl anlayabilsinler,Uyuyan ve gördükleri düşle avunan insanlar.

51- Onun hakkında ilmin vardığı en son nokta,O insanların ve varlıkların en hayırlısıdır.

52- Bütün ulu peygamberlerin gösterdiği mucizeler dahi,Onun nurundan ulaşanlardan ibaret.

53- O güneşidir faziletin ve yıldızdır diğer peygamberler,Nurlarıyla insanlara karanlıkta ışık verirler.

54- Ne büyük nimettir güzel ahlâkın süslediği peygamberin yaratılışı,Güzelliklere bezenerek olmuştur güler yüzlülük nişanı.

55- Yumuşaklıkta bir çiçek şerefte dolunay gibidir,Cömertlikte deniz himmetlerde sonsuz zaman misalidir.

Bürde Kasidesi

448 ٤٤٨

ـ أ س ا ــ س م ــ وا س ا ل روا ـ أ ــه ــ ه ن ــ أ ـ و ا ـ ـــ أ ل ــ ـ ـ و ـــ ـ ىب ف ن ا ا ـ و ـ ــ ــ د ـ و ــ و ه ـ

ع و ى ـ ان ا ت ـ و ئ ى ـ ب أ ـ

ـ أ س ـ ا ة ـ ر م وا ـ ا ـ وا ـ أن وة ـ ء ـ و ـ ـ وارد ورد

ـ ء ـ ر ـ ن م ـ ر ء ـ و ـ ــ ار ــ وا وا ـ و ـ ـ وا

ئ ـ ن ا ــ ا ا و ام ا أ ـ

ـ ا ا ـ و

ـ ار ا ر ـــ و

ـ ج ـ ا ـ ـ د ن رض ا ـ ـ و

Nakarat

Nakarat

Pazar Evrâdı

449 ٤٤٩

56- Yalnızken bile yegânedir heybetlilikte,Bir ordu ve hizmetkârlar arasında gibidir karşılaştığında.

57- Sedefin içinde saklı olan inciler,Sanki olmuştur onun sözünden ve gülümseyişinden.

58- Hiçbir koku denk olamaz kemiklerini kucaklayan toprağa,Ne mutlu o türabı öpene ve koklayana!

4. BÖLÜM: PEYGAMBER (S.A.V.)’İN DOĞUMU HK.

59- Doğumu ortaya çıkardı özündeki temizliği,Ey en güzel başlangıç ve ey en harika son!

60- Doğduğu gün İranlılar anladılar ki,Uyarılmaktadırlar gelişiyle sefalet ve sıkıntıların.

61- Yıkıldı Kisra’nın sarayı o gece,Bir daha kendine gelemeyecek olan adamları gibi.

62- Mecusîlerin ateşi söndü üzüntüden,Akağını şaşırdı nehirleri kederinden.

63- Ümitsizliğe düştü Savalılar yere battığında gölleri,Susadıkları zaman göle gidenler hiddetle döndü geri.

64- Sanki ateşte su özelliği vardı da söndü tasadan,Ateşin sıcaklığı gibi bir nitelik belirdi suda.

65- Cinler çığlık atıyor ve etrafa nurlar saçılmakta,Gerçek açığa çıkıyor sözde ve anlamda.

66- Kör ve sağır kesildiklerinden duyulmadı geldiğinin müjdesi,Görülmedi kâfirlerce uyarı şimşekleri.

67- Bildirdikten sonra kavimlerine kâhinleri,Sapık dinlerinin artık devam etmeyeceğini.

68- Ufukta yıldızların kaymasını izleyerek,Gördüler yeryüzünde putların devrildiğini.

Bürde Kasidesi

450 ٤٥٠

﷽ك و ا

ور ر و و ر ا واو وا ا ا وا

ك ا و دو ئ ا

ء ا ى ن ا رض ا ى ن ا رض ا ى ن ا

اء و ىب ا ا د وا ا وا

ا دك ا ا ا ر ا ا ا ا وا

Pazar Evrâdı

451 ٤٥١

PAZAR GÜNÜ DUASIRahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.Seni hamd ile tesbih ederim Allah’ım.Büyüklüğün miktarınca, ilminin genişliği miktarınca, gü-

cünün sonsuzluğu miktarınca, zatının hoşnutluğu miktarınca hamd sana mahsustur.

Sen övülmeye layık olansın. Övgüyü en çok hak eden ve övgüye en layık olansın.

Senden başka hamd edilecek (övülecek), senden başka kendisine varılacak kimse yoktur.

Bütün nimetlerinden dolayı bütün hamdler sanadır. Arşı semada olan Allah’ı tesbih ederim.Hükmü yeryüzünü kuşatan Allah’ı tesbih ederim. Hak yolu yeryüzünde olan Allah’ı tesbih ederim.Allah’ım bana düşmanları musallat etme. Bana zararları-

nın dokunmasına imkan verme, ellerini benden çek ve al, ik-tidarlarını azalt.

Allah’ım, muhakkak ki kullarından çoğuna zulmettim. Rahmetinle benden sadır olan kötülüklere karşı onları koru. Beni de affet. Sen çok bağışlayan ve çok merhamet edensin.

Pazar Günü Duası

452 ٤٥٢

ئ ك ان ا ذ ا ا ا ا ك وا ا وا

ك وا ا ا ا ا ا ا ا ا ا و

ب ا ك وا ا ك و ك ور ا ان دمحم وا

Pazar Evrâdı

453 ٤٥٣

Allah’ım, bilerek herhangi bir şeyi sana ortak koşmaktan, sana sığınırım.

Bilmediklerim için de af diliyorum.Allah’ım, ben seni, arşını taşıyan meleklerini ve bütün

mahlûkatı şahit tutarım ki, Sen Allah’sın, senden başka ilah yoktur. Teksin, ortağın yoktur.

Af diliyorum, sana yöneliyorum.Ve şehadet ediyorum ki Muhammed (s.a.v.) senin kulun

ve Resulündür.

Pazar Günü Duası

454 ٤٥٤

ا ب ذ ء ا ء و ء ا ا ا

100 defa - Pazartesi Günü Tesbihi

ا و ال دمحم و دمحم ا100 defa - Salı Günü Tesbihi

ا ا ا 100 defa - Çarşamba Günü Tesbihi

ء ء و ا ا ا 100 defa - Perşembe Günü Tesbihi

ا وا ا ا ا و وا ن ا ا ا ة ا ل و و

100 defa - Cuma Günü Tesbihi

ا ا ا ا ا 100 defa - Cumartesi Günü Tesbihi

ا ا ا ا ا ا 100 defa - Pazar Günü Tesbihi

Her Günün Tesbihi

455 ٤٥٥

Herşeyin bir şifası vardır. Kalbin şifası da Allah’ı anmaktır.

Pazartesi Günü TesbihiAziz ve Celil olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Ey Aziz!

Ey Celil! (100 kere)Salı Günü TesbihiAllah’ım, Muhammed (s.a.v.)’e ve Muhammed ailesine

rahmet ve selâm et. (100 kere)Çarşamba Günü TesbihiTam bir samimiyet ve içtenlikle “La İlahe İllallah” derim.

(100 kere)Perşembe Günü TesbihiHer şeyi yaratan Allah’tan başka ilâh yoktur ve O her şeye

kadirdir. (100 kere)Cuma Günü TesbihiAllah’ı tesbih ederim. Bütün hamdler Allah’a aittir. Allah’tan

başka ilâh yoktur. Allah en büyüktür. Yüce ve büyük olan Allah’tan başka güç ve kuvvet sahibi yoktur. (100 kere)

Cumartesi Günü TesbihiSenden başka İlâh yok. Ancak sen varsın. Seni tesbih ede-

rim. Ben zalimlerden oldum. (100 kere)Pazar Günü TesbihiMelik, Hak ve her şeyi açıklayıcı Allah’tan başka ilâh

yoktur. (100 kere)

Her Günün Tesbihi

456 ٤٥٦

د ون ر ان اون ٢٠٦ و و

رض ات وا ا ول ١٥ و وا و و

دا رض ا ات و ا و ن ر ون ٤٩ و ئ وا

ون ٥٠ ن و ن ذ ون اذا ا ا او ان ا ر و ن ان ر ن ن و ا ١٠٧ ١٠٩ و ن ن ذ ون و ١٠٨

و ادم ذر ا ا ا ا ئ او و ا وا ا ذر و ح ٥٨ ا و وا ت ا ا اذا وا

Secde Âyetleri

457 ٤٥٧

“Kuşkusuz Rabbin katındakiler O’na kulluk etmekten ki-birlenmezler, O’nu tesbih eder ve yalnız O’na secde ederler.” (7/A’raf 206)

“Göklerde ve yerde bulunanlar da onların gölgeleri de sa-bah akşam ister istemez sadece Allah’a secde ederler.” (13/Rad 15)

“Göklerde bulunanlar, yerdeki canlılar ve bütün melekler, büyüklük taslamadan Allah’a secde ederler. Onlar, üstlerin-deki Rab’lerinden korkarlar ve kendilerine ne emrolunursa onu yaparlar.” (16/Nahl 49-50)

“Şu bir gerçek ki, bundan önce kendilerine ilim verilen kimselere o (Kur’an) okununca, derhal yüz üstü secdeye ka-panırlar. Ve derlerdi ki: Rabbimizi tesbih ederiz. Rabbimizin vâdi mutlaka yerine getirilir.

Ağlayarak yüz üstü yere kapanırlar. (Kur’an okumak) on-ların saygısını artırır.” (17/İsra 107-109)

“İşte bunlar, Allah’ın kendilerine nimetler verdiği pey-gamberlerden, Adem’in soyundan, Nuh ile birlikte (gemide) taşıdıklarımızdan, İbrahim ve İsrail‘in (Ya’kub) soyundan, doğruya ulaştırdığımız ve seçkin kıldığımız kimselerdendir. Onlara, çok merhametli olan Allah’ın âyetleri okunduğunda ağlayarak secdeye kapanırlardı.” (19/Meryem 58)

SECDE AYETLERİ

Secde Âyetleri

458 ٤٥٨

ات ا ان ا ال م وا وا وا رض وا ا و

س و ا واب و وا وام ا اب و ا

ء ١٨ ان ا ا ا و وا ا واذا

٦٠ را وزاد اات ا ء ج ا ي ا وا ا

ن ٢٥ ن و رض و واوا وا اذا ذ ا ا

ون ١٥ و ر ا ا و ب ٢٤ وا را و ر ه ا د داو و

ب ٢٥ و وان ذ Secde Âyetleri

459 ٤٥٩

“Görmez misin ki, göklerde olanlar ve yerde olanlar, gü-neş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların bir-çoğu Allah’a secde ediyor; birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur.

Allah kimi hor ve hakir kılarsa, artık onu değerli kılacak bir kimse yoktur. Şüphesiz Allah dilediğini yapar.” (22/Hac 18)

“Onlara: Rahmân’a secde edin! denildiği zaman: “Rah-man da neymiş! Bize emrettiğin şeye secde eder miyiz hiç!” derler ve bu emir onların nefretini artırır.” (25/Furkan 60)

“(Şeytan böyle yapmış ki) göklerde ve yerde gizleneni açı-ğa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen Allah’a sec-de etmesinler.” (27/Neml 25)

“Bizim âyetlerimize ancak o kimseler inanırlar ki, bunlar-la kendilerine öğüt verildiğinde, büyüklük taslamadan secde-ye kapanırlar ve Rab’lerini hamd ile tesbih ederler.” (32/Secde 15)

“Davud, kendisini denediğimizi düşündü ve Rabbinden mağfiret dileyerek eğilip secdeye kapandı, tevbe edip Allah’a yöneldi.

Sonra bu tutumundan dolayı onu bağışladık. Kuşkusuz ya-nımızda onun yüksek bir makamı ve güzel bir geleceği var-dır.” (38/Sad 24-25)

Secde Âyetleri

460 ٤٦٠

وا وا وا ر وا ا ا وون ٣٧ ه ا ان ي ا وا وا و

ن ر وا ن ا ن ٣٨ ئـ ر و وا

٦٠ ن ن و ٥٩ و ن ا ا اوا ٦٢ وا وا ون ٦١ وا

٢٠ ن ٢١ ون ان ا ئ واذا ب ١٩ وا وا

Secde Âyetleri

461 ٤٦١

“Gece ve gündüz, güneş ve ay O’nun âyetlerindendir. Eğer Allah’a ibadet etmek istiyorsanız, güneşe de aya da secde et-meyin. Onları yaratan Allah’a secde edin!

Eğer insanlar büyüklük taslarlarsa (bilsinler ki) Rabbi-nin yanında bulunan (melekler) hiç usanmadan, gece gündüz O’nu tesbih etmektedirler.” (41/Fussilet 37-38)

“Şimdi siz bu söze (Kur’an’a) mı şaşıyorsunuz? Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz! Ve siz gaflet içinde oyalanmaktasınız! Haydi Allah’a secde edip O’na kulluk edin!”

(53/Necm 59-62)“Böyleyken onlar acaba neden iman etmezler? Onlar kendilerine Kur’an okununca secde de etmezler?”

(84/İnşikak 20-21)“Hayır! Ona uyma! Allah’a secde et ve (yalnızca O’na)

yaklaş!” (96/Alak 19)

Secde Âyetleri

462 ٤٦٢

Pek muhterem okuyucu kardeşim

Sabahleyin erken kalkmaya gayret et. Abdestini al ve kat’iyen abdestsiz gezmemeye çalış. Sabah duasını oku ve seni ölüme ben-zeyen uykudan uyandırıp yeni bir hayata kavuşturduğundan do-layı Allah’a şükret. Namazını mümkün oldukça camide cemaatle kılmaya dikkat et. Mühim bir işin olmadıkça namazı kılınca he-men camiden çıkma. İşrak vaktine kadar Kur’an okumak, tesbih çekmek veya günlük dualarını okumakla vaktini geçir. Sonra iş-rak namazını iki veya dört kıl duanı yap öyle çık. Hiç eksiksiz bir hac ve bir umre sevabını alacağın gibi rızkının da o nispette bol ve kolay olacağına şüphe etme. Öğle namazına bir saat veya kırk beş dakika kalıncaya kadar dört, sekiz veya on iki rekât dörder dörder olarak duha namazını kılmayı unutma. Akşam namazından sonra dört veya altı rekât (ikişer ikişer) evvabin namazını bırakma. Yat-sı namazını camide cemaatle kılmayı ihmal etme. Evine çekildi-ğin zaman yatmazdan evvel bir miktar Kur’an ve zikir ile meşgul ol. Bir saatçik de olsa nefsini hesaba çek. Kendini bir yokla hatta bu yoklamayı her zaman yap. Kendini daima kontrol altında bu-lundur. Bak bakalım nefeslerin ve ömrün hakkın rızası yolundamı yoksa rızası haricinde mi geçmektedir. Eğer rızası yolunda isen buna şükretmek gerek. Yok rızası haricinde isen ki bu azabı ge-rektirir, bundan derhal dönüp tövbe istiğfarla nedamet ve pişman-lıkla bir daha yapmamaya çalış. Uykuya yatacağın zaman abdes-tini tazele ve hiç olmazsa dört rekât namaz kıl. Mümkünse birin-ci rekâtta Fatihadan sonra Âyet-el Kürsi’yi ve altındaki iki âyeti de oku. İkinci rekâtta Amener resulu’yu üzerindeki bir âyet ile birlikte sonuna kadar oku. Üçüncü rekâtta yine Elham’dan sonra Hadid sûresinin başından altı veya on âyet oku. Dördüncü rekâtta Fatiha sûresinden sonra Haşr sûresinin sonundaki (her sabah na-mazından sonra okuyun) üç âyeti oku ve namazdan sonra güzel-ce duanı yap. Sağ tarafına yatmadan evvel otuz üç Sübhanallah,

Okuyucuya Hatırlatma (Sonsöz)

463 ٤٦٣

otuz üç Elhamdülillah, otuz dört Allahu Ekber dedikten sonra, du-alarını oku ve öyle yat. Gece biraz uyuyup dinlendikten sonra ses seda kesilip herkes tatlı uykuya daldığı zaman yatağından kalk güzel bir abdest al, Mevla’nın, Hak Teala’nın, kâinatın yaratıcısı Rabbilalemin’in huzurunda el bağlayıp gözlerinden de yaşlar akı-ta akıta hiç olmazsa dört rekat (ikişer ikişer) Teheccüd namazı kı-labilirsen ne mutlu sana. Duanı yap bir miktar da Kur’an-ı Kerim okuduktan sonra mümkünse sabah namazına kadar Allah’ı zikir-le meşgul ol.

Tam bir edep ve saygıyla Kur’an-ı Kerim okumaya devam et. Özellikle her sabah Yasin-i Şerif’i oku ve ezberle. Öğle namazın-dan sonra Fetih sûresini, ikindi namazından sonra Amme’yi (Nebe sûresi), akşam namazından sonra Vakıa sûresini, yatsı namazın-dan sonra Tebareke’yi (Mülk Sûresi) okumayı bunları ezberleme-yi ihmal etme. Ayrıca Cuma günleri Kehf, Duhan ve Fetih sureleri-ni oku. Abdestli olarak kıbleye karşı diz üzerine oturarak ağır ağır sanki Resulullah (s.a.v.) huzurunda okuyormuş gibi huzur ile oku-maya dikkat et. Kendin işitebilecek kadar sesini çıkar, fazla ses çı-karma ve gözünle sessiz de okuma. Mutlaka erbabından ders alarak (bilenden) oldukça güzel okumaya çalış. Dünya kazancı için okuma-ya kesinlikle alışmamak, okurken musiki makamlarına benzetmekten son derece sakınmak lazımdır. İyi bilesin ki Kur’an- Kerim Allah-u Teala’nın kitabıdır, kullarına lütuf ve ikramıdır. Allah-u Teala Hazret-lerini ancak Kur’an vasıtası ile bilebiliriz, ona ancak Kur’an vasıta-sı ile gidilir. Kur’an-ı Kerim herkese şefaati dokunan bir şifa kayna-ğıdır. Kendisine sımsıkı yapışanı daima korur. Bundan dolayı Müs-lümanın ilk vazifesi inanıp iman getirdiği kitabın inceliklerini araştı-rıp İslâm dininden başka bir dinin sağlıklı ve itibarlı olmadığını anla-yarak ona tam manasıyla sarılmasıdır. Kendin okuduğun ve uyguladı-ğın gibi bütün aile fertlerinin üzerinde titizlikle durarak onlara da öğ-ret. Oku ve uygulat. Onların İslâm dışı yaşamalarına göz yummanın

Okuyucuya Hatırlatma (Sonsöz)

464 ٤٦٤

onlara karşı merhametsizlik ve şefkatsizlik alameti olduğunu unutma. Derse başlarken abdest al ve sessiz bir yerde kıbleye kar-şı oturmayı tercih et. Her an Allah-ü Teâlâ’nın manevi huzurunda olduğunu, biz onu her ne kadar görmez isek de Onun bizi daima görmekte ve bizleri gözetlemekte olduğunu unutma. Allah görür, bilir, işitir ve her şeye gücü yeter. Her günkü vazifeni ona göre yapmaya çalış. Önce bir Fatiha ve üç İhlas-ı Şerifi okuyup seva-bını Peygamber Efendimizin ve bütün Peygamber Hazretlerinin, evlatlarının, hanımlarının, arkadaşlarının ve ona tabi olanların ve bütün geçmiş büyüklerimizin ruhlarına hediye ederek onların ma-nevi huzurlarında daima dur. Sonra ölümünü güzelce düşün.

İyi bil ki bir gün her şeyi bırakıp Hakk’ın huzuruna gidece-ğiz. Kabristanlarda yatanları, akraba-yı taallukatını düşün, onla-rın da birçoğu, bizlerden çok kuvvetli, zengin, bilgili, ibadet ehli, kuvvet ve kudret sahibi kimselerdi, bak bu gün onların hiç sesle-ri çıkmıyor. Çürümüş gitmişler fakat başlarına dikilen taşlar on-ları bizlere haber veriyor. Onlar bizlere hal dili ile “aç gözünü bu dünya kalıcı âlem değil, yarın senin de bizim gibi adın unutu-lacak, mal mülkün taksim olacak, sen de sonunda burada bizler gibi kalacaksın” diyorlar. Nasıl can verip yıkandığını, tabuta ko-nularak musallada namazının kılınıp mezara konduğunu ve her-kesin evine dönüp senin orada yapayalnız kaldığını, münker ve nekir meleklerinin sorularına “Rabbim Allah, dinim İslâm, pey-gamberim Muhammed Mustafa (s.a.v.), kitabım Kur’an-ı Kerim, kıblem Kabeyi Şeriftir” diye cevap verdiğini ve kıyametin halle-rini şöyle gözünün önünden güzelce geçir. Büyüklerini hatırın-dan çıkarma. Allah-ü Teâlâ’ya daima yalvarış ve yakarışta bulu-nup “Ya Rabbi! Beni de seni daima zikreden ve nimetlerine şük-reden kullarının arasına kabul eyle” der ve bir müddet tefekkür (düşünme) den sonra hocandan aldığın dersine ve aşağıda yazılan dua ve tesbihlere devam edersin. Allah muvaffak eylesin. Amin.

Okuyucuya Hatırlatma (Sonsöz)

465 ٤٦٥

1. Yüz defa istiğfar (estağfirullah el azim…)2. Yüz defa Allah (hafifçe dilinle söyle)3. Yüz defa La İlahe İllallah4. Yüz defa salâvatı şerife5. Yüz defa İhlâs-ı Şerif (kul hüvallahü ehad)Bundan sonra en az üç Salâvat-ı Şerife okuyup kabulünü

Allah-ü Teâlâ’dan niyaz eyle. Her namazın arkasından on kere “La İlahe İllallah” (Allah’tan başka ilah yoktur) demeyi ihmal etme. Bu tesbihler Peygamber (s.a.v.) hazretlerinin tavsiyesidir. Devamında elbette büyük faydalar vardır. Bununla beraber gön-lünü uyandırmak için gönül tesbihine çok ehemmiyet vermek la-zımdır. Çünkü mevlid sahibinin dediği gibi:

Bir kez Allah dese aşk ile lisanDökülür cümle günah misli hazanGönül ise bu organların merkezidir. Onun için bir kere aşk ile

içinden Allah deyişi bütün vücut hücrelerinin de Allah deyişi demek-tir ki milyarlara bedeldir. Çünkü yalnız beyin hücrelerindeki zerreler milyonlar belki milyarlarca olduğuna göre bütün vücut makinesinin zerrelerinin sayısını ancak Allah bilir demek daha doğru olur. Onun için gönül zikrine ehemmiyet ver. Allah-ü Teâlâ hazretlerini hatırın-dan asla çıkarmamak şartıyla kalp ile zikre devam et. Fakat mümin-lere vaaz kitabının son kısmındaki günahları tekrar tekrar oku. Güna-hı gerektiren her şeyden ve her yerden son derece korkup kaç. Ve iyi bil ki günahlar bir ateş ve zehirdir. Günahlara büyük ve küçük deyip geçme. Bazen bir kibritin ev yakmaya yeterli geldiğini pekâlâ bilir-sin. Sonra tevbe ederim diye şeytana uyup aldanma. Alışılan şeyler ikinci bir tabiat halinde insanın içine yerleşir. Lokmana dikkat eyle, gönlünü de Mevla’dan asla ayırma. “az ye, az iç, az uyu, az konuş, çok düşün ve çok zikret”. Allah-ü Teâlâ’nın rahmetine mazhar olur-sun inşallah. Cenab-ı Hak cümlemizi İlahi mağfiretine mazhar kılıp, kapısında boynu bükük, elleri havada, dilleri duada olan sevgili bah-tiyar kullarından ayırmasın. Ve bizleri de o sevdikleri hürmetine sev-diği ve razı olduğu kullarından eylesin.

Okuyucuya Hatırlatma (Sonsöz)

466 ٤٦٦

ا و ا ه و ا ا ا ه ا ت و و

ء و ا وا ا ا ا و وا ن ا

ا ا ة ا ل و و ا ه ا و ا ن ا ه و ن ا

ل ا ر دمحم ا ا ا ا ا ا ا دق ا

و وان ا ر ا

ا ا ا ا ا ا ر و اذ غ ر

ب ا ا ا

Ayrıca: Yüz defa

Yüz defa

Yüz defa

Yüz defa

On veya Yüz defa

On veya Yüz defa

On defa

Tesbihler

467 ٤٦٧

Ayrıca yüz defa:Allah’tan başka ilâh yoktur. O birdir ortağı yoktur. Mülk

O’nundur. Hamd O’na aittir. Diriltir ve öldürür. O diridir öl-mez. Hayır O’nun elindedir ve O’nun her şeye gücü yeter.

Yüz defa:Allah’ı tesbih ederim. Hamd Allah’a aittir. Allah’tan başka

ilâh yoktur. Allah en büyüktür. Büyük ve yüce olan Allah’tan başka güç ve kuvvet sahibi yoktur.

Yüz defa:Allah’ı hamd ile tesbih ederim. Büyük olan Allah’ı hamd

tesbih ederim. Allah’tan bağışlanmayı dilerim.Yüz defa:Melik, Hak ve her şeyi açıklayan Allah’tan başka ilâh yok-

tur. Muhammed (s.a.v.) emin ve sözünde duran Allah’ın Re-sulüdür.

On veya yüz defa:Rabbimiz nefislerimize zulmettik eğer bizi bağışlamaz ve

bize acımazsan zarara uğrayanlardan oluruz.On veya yüz defa:(Allah’ım!) Senden başka İlâh yoktur. Seni tesbih ederim.

Ben zalimlerden oldum.On defa:Rabbimiz bizi hidayete ulaştırdıktan sonra kalplerimizi hak-

tan saptırma katından bize rahmet ver. Sen çok lütfedicisin.

Tesbihler

468 ٤٦٨

﷽ ا ا ا ) ا (٣ د ل ا ر دمحم ا ا ا

ا و ا ا ا وا ا ا ا ا ا ا ا ر ر ا

اب ا ا ا ا و وا ة ا وا ا ا وو وا

ا ا ا ور و

وا ر وا

م ا ا و ذ وا ا ا ار و

هليل دعاء خمت التـ

Tehlil Hatmi Duası

469 ٤٦٩

TEHLİL HATMİ DUASIRahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

Allah’tan başka İlâh yoktur. Muhammed (s.a.v.) Allah’ın Resulüdür (üç defa).

Allah en büyüktür, Allah en büyüktür. Allah’tan başka İlâh yoktur. Hamd Allah’a aittir.

Allah’ım! Rabbimiz! Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur, Sen işiten ve bilensin. Bizi bağışla ey Mevlamız. Sen çok bağışlayan ve çok merhametlisin. Bizi doğruya ilet. Hakka, kurtuluşa, dosdoğru yola ulaştır.

Büyük tehlil hatminin bereketi yüce Resulün ve Habibin hürmetine (kabul et ya Rabbi). Bizi bağışla ey Kerim. Bizi bağışla ey Rahim. Günahlarımızı fazlı kereminle affet.

Ey cömertlerin en cömerdi ve merhametlilerin en merha-metlisi!

Tehlil Hatmi Duası

470 ٤٧٠

ا ا ا وح رو ا ل ا ر دمحم ر ر و

ا ا ا ا ل ا ر دمحم وا

ا واد ا ا ا ص ا ا وا ا ا ا ز ا ل ا ر دمحم ا ا ا ا ل ر دمحم ار ا ل ر دمحم اء وا ا ا ا

ا ا ا ا ارز ا ل ا ر دمحم

وا ا ا ا ر ا ر ا ا و وا ا وا ا وا وا ء ا ب ر

ا ا ا ر ا ـ وTehlil Hatmi Duası

471 ٤٧١

Allah’ım! La İlahe İllallah’ın rahatlığıyla bizi huzura ka-vuştur. Kalplerimizi efendimiz Muhammed (s.a.v.)’in nuruy-la aydınlat.

Allah’ım! Bize La İlahe İllallah’ın manasını öğret. Bizi efendimiz Muhammed (s.a.v.)’in sünnetine uydur. Allah’ım! Bize La İlahe İllallah’ın anlamına yürekten bağlı kalmayı kolaylaştır. Bizi efendimiz Muhammed (s.a.v.)’in müjdesiy-le cennete sok.

Allah’ım! Bizi La İlahe İllallah’ın ziynetiyle süsle.Bizi efendimiz Muhammed (s.a.v.)’in yakınına yerleştir.

Allah’ım! Bizi La İlahe İllallah’ın üstünlüğüyle şereflendir. Bizi efendimiz Muhammed (s.a.v.)’in sancağı altında topla.

Allah’ım, efendimiz Muhammed (s.a.v.) hürmetine son nefesimizde bize La İlahe İllallah kelime-i tevhidiyle rızık-landır.

Allah’ım! La İlahe İllallah’ın hürmetine bizleri cehen-nemden azat et. Babalarımızı, annelerimizi, kız ve erkek kar-deşlerimizi, hocalarımızı, şeyhlerimizi, şeyhlerimizin şeyh-lerini La İlahe İllallah’ın büyüklüğü hürmetine cehennem-den azat eyle.

Tehlil Hatmi Duası

472 ٤٧٢

د و د و وار ا ا ت ت وا ت وا ا ا ئ

ل ا ر دمحم ا ا ا ل ا ه ر ه و ا اب ا

و و روح رو ن ا وا و ا دمحم

ارواح ا وا ء وا ا ارواح وا ان ا ر وا وا وا

ا ا وا ا وا وا ء ارواح ا وا ارواح وا و ارواح ا وا

ت وا ا Tehlil Hatmi Duası

473 ٤٧٣

Allah’ım! Hastalarımıza şifa ver. Ölülerimize rah-met et. Memleketimizi ve diğer müslüman memleketlerini âfetlerden, belalardan ve cezalardan La İlahe İllallah Mu-hammedün Resulullahın hükümranlığı ile koru.

Allah’ım! Okuduklarımızın sevabını ve tehlillerimizin nu-runu kendi ihsan ve fazlın ile kabul ettikten sonra, ruhumu-zun ruhu, efendimiz ve şefaatçimiz Muhammed (s.a.v.)’in ruhuna, bütün peygamberler ve Resullerin ruhuna, Onun ve bütün peygamberlerin ailelerinin ve arkadaşlarının (Allah onlardan razı olsun) ruhlarına, babalarımızın, annelerimizin, kız ve erkek kardeşlerimizin, Hocalarımızın, şeyhlerimizin, bütün mümin erkek ve mümin kadınların hepsinin ruhlarına,

Tehlil Hatmi Duası

474 ٤٧٤

ر ر ج ا ر ا م ا ارواح ا وا ن) ن ا ر ( ا

ارواح وا ورا رو رو ذوق ا ا ا ار ات ان وا ت وا ء وا ا

ض ا ر رو ر ا اان ا ة و

ان ا ا و ا وو و وا وذ ذ ا ا

ا و وا ر و ر و و ملسو هيلع هللا ىلص دمحم

ن ١٨٠ ة رب ا ن ر ١٨٢ رب ا ١٨١ وا ا م و

Tehlil Hatmi Duası

475 ٤٧٥

özellikle; merhum mağfur ve O bağışlayıcı rabbin rahmeti-ne muhtaç (falan oğlu falanların) ruhlarına ulaştır. Allah’ım! Onun ruhuna ve bütün akrabalarımızın, babalarımızın, anne-lerimizin, kız ve erkek kardeşlerimizin ruhlarına rahatlık ve esenlik ver. Ey merhametlilerin en merhametlisi. Allah’ım! Onların kabirlerini cennet bahçelerinden bir bahçe eyle. Ce-hennem çukurlarından bir çukur eyleme. Tehlil hatmi hürme-tine ve Kur’an-ı Kerim hürmetine (Ey Allah’ım). Allah’ım bizim ve onların günahlarını bağışla. Ayıplarımızı ve onla-rın ayıplarını ört. Kabirlerimizi ve onların kabirlerini geniş-let. Bizi ve bütün ümmeti Muhammed’i affet. Lütfun, kere-min ve habibin Muhammed (s.a.v.)’in hürmetine.

“Senin izzet sahibi Rabbin, onların isnat etmekte oldukla-rı vasıflardan yücedir, münezzehtir.

Gönderilen bütün peygamberlere selâm olsun! Âlemlerin Rabbi olan Allah’a da hamd olsun!”

(37/Saffat 180-182)

Tehlil Hatmi Duası

476 ٤٧٦

﷽ه ا ب ا ا ا رىب ن

ا و دمحم م ة وا وا ا و

ه ر و ه ا اب واو ا ل ا ا وا ا ا ه ا ة و رؤ ج و رو روح ا ن وا و و و ذ و ود ء و ا و ء ا ن ا ق وا ا ا ا زل و ا ى و ر ا ء و ء واىب ا ا

ة اىب ا ئ ا ا و ا ا دمحم

دعاء خمت خواجه گان

Hâcegân Hatmi Duası