mÜbhematu'l.kur'an tlmt ve kur'an...

29

Upload: others

Post on 18-Jan-2021

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir
Page 2: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Kt YERı

Yrd. Doç. Dr.' Halis ALBAYRAK

GİRİŞ

Bilindiği gibi Peygamher (a.s.) döneminde henüz ihtiyaç duyulma-dığı için Kur'an'lll çeşitli yönleriyle ilgili araştırmalardan !5özedeıniyo-ruz. Ancak hemen her konuda islam dunyasındaki bazı oluşumların baş-.langıcı olarak sayılan İslam fütuhatı ve Arap olmayan kavimleriıı İs-lam') kabulü, Kur'an'ın doğru bir biçimde okunup yazılmasından vemushafta toplanmasından icaz yönüne kadar çeşitli yanlarının ayrı ayrıele .alınıp incelımmesinin de başlangıcı olmuştur, diyebiliriz.

Önceleri, Kur'an'ın, sonraki nesillere -özellikle Arap olmayanlara-öğretilmesi faaliyetinin kaçınılmaz olarak doğurduğu ihtiyaca cevap ver_Ornek içiu yavaş yavaş oluşmaya başlayaıı Kur'anın çeşitli yönleriyle il-gili açıklamalar ve ııakledilen rivayetler, sonraki asırlarda ortaya çıkaııve müdevven hale gelt~n Kur'an İlimlerinin1 ilk ~alzemeleri olmuşlar-dır. Sonraki asırlardaki sosyal, siyası, kültürel, felsefl vh. alanlarda İslamdünyasındaki değişil1l1t~rin de etkisiyle Kur'an İlimleriniıı hem çeşit.hem de hacim itibariyle büyüdüğünü ve bu konuda yazılaıı müstakil eser-lerin de giderek sonraki müellifleree daha. da genişletildiğini görmek-teyiz.

Öyleki iinecleri ger\~ckçi ihtiyaçlardan doğan KUr'aıı !Jimlerindegidcrek gereksiz faııtezilerin, Kur'an Tefsiri a'çısmdan işlcvsel olmayanbilgilerin arttığı söylenebilir. Dcnebilir ki, zamanla K'ur'an İlimlerindeKur'anııı yorumlanmasına faydalı katkılar sağlamak gibi asıl bir hedefinneredeyse ikinci plana atılması söz konusu olmuş, amaç, adeta bu ilim-leriıı -daha doğru bir ifadeyle bilgilerin- miktar olarak artırılması ol-muştur.

1 Hicri 3. asır müclliflerinden Buharinin şeyhi Ali b. el.Medini Esbabu'n-l\"üziıl'e dair,Ebu Ubeyd Kôsım b. Sellilm N,isih-MeDsııhla ilgili eserler vermişlerdir. (bkz. Zerkeşi cl-Burhônfi U1iııni'I.Kur'iin Beyrut, tarihsiz, I. 23; Suyiıti, d-İtkiin fi Uliımi'l-Kur'an Mısır 1398/1978 4.haskı), II, 27, Öte yandan Garlbu'I.Kur'an'a dair ilk eserverenlerden Ebu Bekr es.Sicistani de3. asır miielliflerindendir. (bkz. Zerkeşi, el-Burhan, I, 291)

Page 3: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

156 HALis ALIlA YRAK

Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir. Bunlar-dau birkısmı tamamjy~e nakHdir ki bunlar arasında Esbfibu'n-Niizul,Mühhematu'l-Kur'an, Kıraat, İJin-u Resmi'l-Kur'fini, İlmu'l-Mekkive'l-Medenı gibilerini sayabiliriz. Diğer bir kısmı ise Kur'an metni üze-rinde incelemeğe dayalı olanlardır ki bunlar, İrabu'I-Kur'an, İcazu'l-Kur'an, Mecazu'I-Kur'an gibileridir.

Biz bu çalışmamızda nakıl olduğu söylenen Kur'an İlimlerindenMübhematu'I.Kur'an ilıni'nİ çeşitli açılardan ele almaya çalışacağız::

i. MÜBHEMATU'L-~UR'AN fLMİ

Miibhem!itu'I-Kur'an İlmi ile ilgili ilk müstakil eserin, ulaşabildi-ğimiz kaynaklardan edindiğimiz bilgiye göre Hicrl 6. asıl'da Süheyli(ö. 581) tarafından telif edildiği anlaşılmakt:;.dır. Mübhemat ilmiyle iI-gili bilinen ilk eseı her ne kadar 6. asırda yazılmış olsa da bu ilmin konuedindiği hususlarla ilgili bilgiler, başlangıçtan beri, Kur'an Tefsirlerindeyeralmıştır. Süheyll'nin et-Tarif ve'l-A'lam'ından sonraİbn Asakir'inct-Tekmil ve'l-İtmam'ıyla el-Kadı Bedrüddin b. Cemaa 'nın et-Tibyan'ınısayabiliriz2•

A. Kon~8u:

Önce "İlnıu Mübhematİ'I-Kur'an" adından hareketle "mübhe.mat'''m ne olduğunu ele alırak gerekir. "Mübhem '''in lüg~tta algılan-ması, anlaşılması zor 'olan şey, ayırıcı bir özelliği olmayan şey, kendisin-den maksadın ne olduğu, açık ve belirli olmayan söz gibi anlamlara gel.diğini biliyoruz3• Nahivcilere göre. ism-i ' işaretler, ism-i mevsuller vezamirler, mübhem isimlerdir. Zerkeşı ve Suyutinin ifadelerine ve verdik.leri misalIere baktığımızda Kur'in'ın mübhematının da temelde nahiv-cilerin kabul ettiği mübhem isimler olduğu anlaşılmaktadır4• Ancak özel-likle Suyutrnin mübhematla ilgili eserine baktığımızda "mübhemat"'ın,söz konusu isimlerden ibaret olmadığı görülür. Buna göre "mübhemat"'ın,kendisinden ne kastedildiği kesin olarak tayin edilmemiş olan kelimelerolduğunu söyleyebiliriz. İşte "Mübheniatu'l-Kur'an İlmi"'nin konusuda bu kelimelerdir. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

2 Bkz. Kfitip (debi, Keşfı.:zzunıın, İstanbul 1943 ır, 1583, 1,42',4223 İbn ~unzıır, Lisfınu'l.Arab, Beyrut 1970. I, 2804 Bkz. Suyut!, el.1tı:an fi Ulilıni'!.Kur'ôn, Mısır 1398/1978, n, 186-192,

Page 4: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

MOBHEMA TU'L-KUR' AN iLMİ VE KURAN 157

İsm-i işaretler, ism.-İmevsüller, zam.irler, cins isimler, belirsiz zamanzarfları, belirsiz mekan zarfları ve belirsiz miktar bildiren kelimeler.

Bunları tek tck ele almak istiyoruz.

1. İsnı-i İşaretler:

Knr'an apaçık arapça bir kitap olması bakımından Arap dilinin bü.tün anlatım imkanlarını kullanmaktadır. Arapça anlatımda önemli biryer tutan isın-i işaretleri, tabii olarak Kur'iinın ifadeleriilde de görü-yoruz. Bilindiği gibi ism-i işaretler, muhatapların, hakkında fikir sahibioldukları durumlarda kullanılırlar. Bu yolla söz b~ yere uzatılmamışolur. Kur'anda da durumun Lüyle olduğu~u söyleyebiliriz. İsm-i işaret-lerin geçtii;ri ifadelerin önccsinde veya sonrasında, onların gösterdiğinesnelerin zatlarmdan olmasa da hiç değilse özelliklerinden bahsedil-mektedir. Kur'anda çokça rastlanan ifade kalıplarından birini misalolarak verebiliriz: '

J r.-A,iIJ ~ı ..;.t~ IJ'\'>~J I.Y.\;J. tr oJ,>,''')J .:iı4 I..,.:..T .:.ı:.jJl 0..,.:..;11 Lt'i

• .:ı ..,.~l....,JI r-" d.:J..ıl .:iı\ ch-- (IIucurat 15) Bu ayettc d.:J Jt ile işaret olunankişilerin özelliklerinin ,belirtildiğini görüyoruz. '

Bilindiği gibi Kur'an'da şahıslar ve özc1 İsimlcrin vurgulanmasıönemli değildir. Önemli olan fikirlerin ve niteliklerin ön plana çıkarıl-masıdır. Kur'amn evrensel hedefler gözettiğini şüpheye mahal kalma-yacak biçimde aksettiren husus, onun hu ifade iizelliğidir, denebilir.Mübhemattan sayılan ism-i işaretIerin bir kısmının gerek mübhemada, .ilgili kitaplarda gerekse Kur'iin Tefsirlerinde açıklanmaya çalışıldığııııgörınckteyizS• Bu açıklamalarııı Kur'an'ııı anlaşılmasına neler sağla-dığını ileriki sayfalarda ele alacağız.

2. lsm-i mevsuller:

Kur'anda en çok kullanılan kelimelerden olan ism-i mevsuller demübhemattan sayılmışlardır. Mübhematu'I-Kur'anla igili kitaplarınbelki yarısı isrn-i mevsullerle kasdedilen kişilerin veya nesnelerin aç,ık-lamalarıyla dolııdur6• Esasen Kur'[m, bütün insanlığa hitap ettiği için,onda genel ifadeler mühim bir yer tutar. Hiç şüphesiz ism-i mevsullerde genel ifadelerde kaçınılmaz olarak kullanılan kelimelerdendir.

5 Misa!ler için bkz. Celalüddin es-Suyiıt1, Mııfbematu'l-Akran fi Mübhemati'I-Kur'ı1ıı.ss, 24, 29, 33, 4,3; aynea bkz. İlın Cerir et-Taberi, Camiu'I-Beyan an Te'vi1i'I-Kur'an, 1\Iısır1388/1963, LXX, 131

6 SUyUti'nin Mıfilıemôlu'I-Akrıın'ıwn hemen her sayfasında bunun misa)lerini görebiliriz.

Page 5: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

158 HALis ALBA YRAK

İsm-i mevsullcr, sıla cü~eleriyle zaten açıklık kazanırlar. İfadebütünlüğü içinde onlardan ne kastedildiği, muh~tabın anlamasına ye-tecek ölçüde açıktır. Fakat Mübhematu'l-Kur'an İlmi açısından mese-leye baktığınuzda, ism-i mevsuıler ifadenin bütünlüğü içinde ıo.çıklıkkazansa da, onlar yine de mübheınattan sayılır. Çünkü bu konuda am.aç,ism-i mevsullerle kas dedilen şahıs veya nesnclerip bizatilıi kendilerininbilinmesidir. Onların genel manada özelli~leTinin sıla cümlesiyle belir-lenmesi yetmez.

Kur'an, ister geçmiş olaylarla isterse indirildiği dönemle ilgili olsunbirtakım gerçek hadiselere ve onların kahramanlarına bazan ad ver-meksizin atıflarda bulunur. İşte bu dmumda metnin, okuyucuya ver-mek istediği mesaj anlaşılmaktadır. Ancak ism-i' mevsulle zikredilenşahsın belirlenmesinin asıl ehemmiyeti, Kur'anın daha önceki yal':IIıveya şifa!ı.i kaynaklarda bulunan tarihi hadiselere yer vermiş olduğununanlaşılması noktasında kendini gösterir. Yani Kur'an ınetninin bir ba-kılna kaynağı itibariyle güvenilir olduğunun sağlaması yapılır. Meseleyibu yönüyle ele alırsak, tarilıi hadiselerden bahseden Kur'an ifadelerin-deki ism-i mevsullIerle kastedilen şahısların isimlerinin belirlenmesininyararlı olacağından söz edebiliriz?

3. Zamirler:

Zamirler de mübhemauan sayılnuş ve onların kime ve neye aitoldukları belirlenmeğe çalışılmış. Arapça olan Kur'an, ism-i zahirIcnnyerine.ifadeIerin akışı içinde zamirIeri kullanmaktadır. Kur'anda zamir-lerin tamamına yakın bir kısmının mercilerinin bulunmasında herhangibir güçlük olmamıştır. Fakat kabul etmek gerekir ki bazı zamirlerin mer-cilerini tek ihtimale. indirmekte müşkilat çekilmiştil'. Mesela Nisa Su-resi'nin 159. ayetindeki 'l-Jy .y ifadesinde durum böyledir. Burada za-mirin hem Hz. İsa'ya hem de EIıl-i kitab'a raci olması muhte!ncldir.Nitekim bazı müfessirler bir ihtimali, bazıları da ötekini tercih etmiş-lerdir8•

7 Buna misaller verecek olursak, mesela, Bakam Suresi'niu 258. uyetindeki ;":"1 J. \ c::l> •.•~1ifadesinde Hz. İbrahim'le münakaşa eden sah"n adımn Nemruz olduğu bildirilmektedir. Yinı

aynı sureniu 259. uyetindeki"=.} J...J" •.•ıJl5'} ifadesinde •.•ıJI ile kasdedilen şahsın eze~rolduğu söylenmektedir. (bkz. Suyuti, Mufhemutu'I-Akrun, s. 12)

8 Bkz. Fahruddin er-Rôzt, Tefsir.i Kebir, XI, 104; İbn Kesir zamirin Hz. lsa'ya raei ol-duğu görüşünü tercih etmektedir. bkz. İbn Kesir, Tefsiru'I-Kur'iini'I-Azim, Beyrut 1408 LL 988,

1.590 1,L

2~2

Page 6: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

MÜBHEMATU'L- KUR'AN İLMİ VE KURAN 159

Fakat Mübhematu'l-Kur'an İlmi, bu tür zamirlerin mercİİni bul-ma gayesini gütlhez. Daha ziyade zamirlerle kastedilen şahısların isim-lerini tesbite çalışır. Mesela Enmı Suresi'nin 19. ayetindeki i~~j .:.ıiifadesinde çoğul muhatap zamiriyle Ebu Ceh1'in kasdedildiği söylen-mektedir ki, aslında burada zamirin ait olduğu kelimeni.n tespiti sö~ ko-nusu değildi.r. A,.maç, isim tespitidir ve tahsistir9•

4,. Cins Isimler:

Marife olsun nekrc olsun cins isimler de mübhemattan sayılmışlar-dıl". Bunlar, tekil, ikil veya çoğul halde bulunabilirler. Kur'i'mın ifadeözelliği icabı cins isimleri kullandığı, herkesin malumudur. Bütün in-sanlara hitap eden, onları kendine eezbeden Kur'an, fevkalade bir ge-reklilik olmadığı sürece ifadelerinde tahsise gitmcz. Kur'an'ın ifade sis-teminde varlıkların adlarından ziyade, onların cinsleri ve nitelikleri önem-lidir. Diyebiliriz ki cins isimler, bir yerde Kur'anın evrensel hedeflergözettiğinin göstergesidir.

Miibhemat İlmi açısından baktığımızda açıklamalarda bu cins isim-lere özel isim bulma gayretini görürüz. Cins isimler marife olsun nekreolsun özelde karşıladıkları zatlar bilinmedikçe mübhemdirler. Onlartahsis edildikleri zaman açıklığa kavuşurlar.

Mesela Kehf Suresi'nin32. ayetinde iki, adam darb-ı mesel olarakanlatılrnakta. Ayetin geçtiği pasaj dikkatle incelendiğinde orada olumluve makul düşünen, kendisinin ve -yaratıcısının farkında olan insanla,zenginliği, gerçeği görmcsine engel olan bir kişilik arasında bir diyalogayer verildiği görülür. Sonuçta herşeyin, Mutlak Kudret sahibi Allah'ınelinde olduğu vurgulanır. Kur'frn'ın bu ifade seyri içinde~.) kelime-sinden hangi zatların kasdedildiği belki hiç önem taşımamaktadır. Amamübhematla ilgili rivayetlere baktığım.ızda bu iki adamın kimlik tespit-lerinin yapıldığını görürüzlO. Cins isimlerle ilgili belirlemelere baktığı-mızda özel insan isimleri!l, hayvan isimleri!2, insan gruplarıyla ilgili

9 Bkz. Taberi, Camİu'I-Beyan IX, 207; Suyııtl, Mufhemiitu'I.Akriin, ss. 28, 31, 38.10 Bkz. Suyuti, Mufhemiitu'l-Akriın, s. 40

II Nisa Suresi'nin 128. ayetindeki - .;.;L,.:. öf.rl .:.ıı" ifadesindeki ;ifı kelimesindenmaksadın, Hz. Peygamber'in hanunlarından Sevde olduğu söylenmektedir. (bkz. ıbn S'ad"Tabakat, VIn, 36)

12 Saffiit Suresi'ndeki';"';'1 ~Lj ifadesinde (Saffiit 142) sözü edilen, Hz. Yunus'u yutaıı:balığın adı belirlenmekte, (bkz. Suyuti Mufhemiitu'I-Akrsn, s. 54); Öte yandan l'ieml Suresi'-nin 20. ayetinde geçen Hüdhüd kuşunun adının Süleyman Anber olduğu söylenmektedir. (bkz.aynı eser, s. 46)

Page 7: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

160 HALIs ALBA YRAK

isimlerB, dağ isimleril4, şehir isimleriıS, ülke isimleril6, özel bina isim-leriı?, belde isimleril8, hayvanların renkleri i9, hayvanların cinsiyet-leri20, ein isimledı!, şeytan isimleri22, ay adları23, gün adlarıN, melekadları2Snın tespit cdildiğini 9örürüz.

5. Belirsiz Zaman Zarfları:

Mübhemattan sayılan bir kelime grubu ,da belirsiz zam.an zarfları-dır. Zaman zarflarının birkısmının, ifadcnin scvkedildiği ycrde açıklığakavuştuğu~u söyleyebiliriz. Bakara Suresinin28ı. ayctini ( lay. 1;o;IJJ..,; ( ..:iıl Jl oy (.)J"":'; ) misalolarak verebiliriz.' Bu ayette loy. kcli-mesinİn, kendisinden sonraki sıfat cümlesiyle açıklandığını, görüyoruz.

13 Mesela Nisa Suresi'nin BL ayetindeki ~l1 kelimesinden nifak ehlinin kasdedildiği,ed-Dahhak tarafından belirtilmiştir, (bkz, Suyut1 Mufhemat, s, 18)

14 Mesela Lukınan Suresi'nin 10, ayeti (<.5'IJ.) ~ .))11 J JT J )'udeki <.5'1J.) kelimesigereksiz yere tahsis edilmiş ve elidi, Lübnan, Kal', Ebu Kııbeys, Tlir.i Sinin, Tı1r-i Sina gibi dağisimleri sayılnuştır, bkz, Suyuti, Mufhemat, s. 49

15. Müminlin Suresi'nin 50, ayeti'ndeki •J!.) nin Dıma~k olduğu anlatılmakta. bkz. Taben,Camiu'I.Beyan, x.VIlI, 26, Suyuii Mufhemat, s. 44

16 Müminlin Sliresi'nin 50. ilyetineleki •y,.) kelimesinin I\iısır olduğJl ıivayet eelilmck.tedir. bkz. Taben, C. Beyan, "ynı y~r; Suyuti M.ıfhemat, aynı yer'

I? Aynı Sure'nin aynı ayetindeki. y,.) kelimesinden Beytu'l.Maksdisin 'kasdedildiği' söy-lenmektedir, bkz. Taberi C, Beyan XVIII, 26; Suyutt :llufhemat s. 44

18 Müminfln Slire,i'nin 50. ayetindeki. y,.) kelimesinin Filistin'in Remle bölgesi olduğusöyleniyor. bkz. Tabert, C. Beyan, XVIII, 26: Suyutt, Mufhemat, s. 44

19 Ashab-ı Kehf'in köpeğinin ren~inin kimilerine göre san, kimilerine ~öre de !urmızı ol.duğu zikredilmektedir. Bkz. Suyuti, Mııfhemat, s. 39

20 NemI Suresi'nin lll. ayetinde sözü edilen kanncanın cinsiyeti tesp~t edilmiştir. Bkz.Suyuti, Mufhemat, s. 45

21 NemI Suresi'nin 39. ayetinde cinlerden olduğu söylenen ~.ri<> in adının Klizen ol-duğu rivayet edilmektedir. Bkz. Taberi C. Beyan, LXX, 161; Suyutt, Muflıernat, s. 46

22 Sad Slircsi'nin 41. ayetinde Hz. Eyyuh'un hastalanmasına. sebep olan şeytanın adınınMııit/Muayt olduğu ifade edilmektedir. Bkz. Suyuti, Munıemııt, ss. 40, 55

23 BakaraSliresi'nin 217. ayetindeki il,}-1 ~I'la kasdedilen ayın Heeeb olduğusöylenmektedir. Bkz. Suyuti, Munıemat, s. LO

24 Hlid Sııresi'nin 65. ayetindeki r4l ~')~ f.)b j iy'::..c- ifadesinde SemM hvrnine üçgün müWet tanındığı ifade edilmekte. Katade'den gelen bir rivayete göre bu üç ~ün, perşembe,cuma ve cumartesi günleridir. Bki. Suyuti, Mufhemat, s. 33

25 Hier Süresi' nin H.ayetindeki. *~y 4 j-'.l ifadesinde Cehennemin herbirkapısından girecek gruplann yahudiler, hristiyanlar. sabiiler, meeeıstler, münafıklar, müşriklerve tevhid ehli olduğu belirtilmektedir. Bkz. Sıiyuti, Mufhemat, s. 36

Page 8: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

MÜBHEMATU'L-KUR'ANİLMl VE KURAN 161

Am~ bazı zamanla ilgili belirsiz kelimeler vardır ki onların medllilleri-ni bilm.ek, Kur'anın indiği dönemin kültürünü bilmeyi 'gerektirir.Mesela Bakara Suresinin 197. ayetindeki ..:"L.~ J~i <:::~i ifadesinde hac-cın, bilinenaylaula yapıldığı ifade edilirken Kur'iin~n indirildiği dö-nemin İnsanı bu zaman diliminin, yılm hangi aylarına tekabül ettiğinibiliyordu. Bu kabil belirsiz zaman zarfları ile i)gili bilgilere, açıklamalaraMübh\;m:ıtu'l-Kur'i'ın ilmi'ne dair mü'stakil eserlertle, Kıır'aıı Tefsil'-lerinde Ye l~sbil.hu'n-Nüzı1l'a dair esedertle rastlıo:maktayız. Bu tür ko-. nUI~l'da gerçekten o devrin insanının bilgisine muhtacı:>:. Diğer yandangelecekle ilgüi belirsiz zaman. zaıfları vardır ki, bunlar da mübhemat-tan sayılmış ve gaybi bir konu olmasına rağmen açıklanmaya çalışıl-mıştır. r..:f&. i.J~ y \j.~ gibi ifadelerin açıklanışında bunu gÖrmek müm-kündür26.

6. Belirsiz Mekiin Zarfları:

Kur'antla ~::> gibi belirsiz mekan zarflarının yanında ism-imekan sıygasında kelimeler de kullanılmaktadır. Bu kelimeler de müb-hemihtansayllmaktadı1. Mesela Bakara Suresi'nin 199. ayetindekiü'l:JI cr'l!\ ~ ır iy..•.;\ ( ifadesinde verilen emrin, hangi mekandaniera ediImeğe başlanucağı hususu, Kur'anınindiriIdiği dÖnemdeve mekantla yaşamamış olanlar için açıkdeğildir. Aııah, Kur'an'ıinzal buyurduğu topluma böyle bir emri verirken onların, bu mekanıbildikleri anlaşılmaktadır. Ayetteki "insanların aktığı, harekete geçtiğiyerden" ibaresi, muhatapların bıı konuda müşahedelerinin olduğunugösteriyor. Fakat sonraki nesiller için böyle bir müşahede söz konusuolmadığından ~ ile kasdedilen mekar., onlar tarafından malum de~iI-dir.

Mekan konusundaki belirsiz kelimelere Kehf Sı1resi'nin 60. ayetin-deki J.~1 L~ 27 ve Furkfm Suresi'nın 53. ayetindeki cJ..J~1 ~J" ifa-delerini misalolarak verebilirizl!8.

26 Hac Süresi'nin 55. &).etindeki (i"' iy. ) belirsiz' gün Redr harbinin yapıldığı gün. olarak zikredilmektedir. Bkz. Suyuti Mufhemfıt, s. 43 .

27 iki denizin birleştiği yer konusunda ~eşitli tahminler yürütülmUştür. Katade'den gelenhir rivayete göre burası, doğu ye batı denizinin birleştiği yer veya İran ve Rum denizlerinin bir"leştiği yerdir. er-Rebi'den {refenbir rivayete göre iki nehrin denize döküldüğü yerdir. Bkz. İbnKesir, Tefsiru'i-Kur'ani'I-Azim, ırı, 97; ayrıca bkz. Suyuti, Mufhemat, s. 41

28 Said b. e1.Müseyyeb'den gelen hir rivayete göre bu iki denizin gök ve yer denizi olduğubildirilmektedir. Bkz. Suyuti Mufhemfıt, s. 44

Page 9: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

162 HALİS ALBA YRAK

7, Belirsiz Miktar Bildiren Kelimeler

Belirsiz miktar bildiren kelimelere misal olarak '-'~ ve J,LS gihikelimeleri verebiliriz29,

Bu konuda belirsiz sayı bildiren ...:,)1 veya '~J.l...oi41 gibi kelimeleride misalolarak vermek mümkündür3o•

B. Mühhematu'ı~Kur'an İlmi'nİn Amacı:

Bu ilimle amaçlanan, yukarıda vermeğe çalıştığımız mübhematmbelirlenmesidir. Mübhemat açıklannken, fikirler, kavramlar ve ifadelerin.muhataba vermek istediği mesajın belirlenmesi veya Esbalm'n-Nüzul iı-mi'nde olduğu gibi hadiselerin cereyan ediş tarzının bütün teferruatıylaanlatılması gibi bir amaç güdülmemektedir. Amaç, sadece mübhemsaydan kelimelerin medlullerinin ortaya konmasıdır. Amaç, şahıs, grup,eşya ve hayvan isimlerinin belirlenmesi, coğrafi bölge adlarının tespiti,sayı ve miktarla ilgili belirsizliklerin giderilmesi gibi şeylerdir.

C. Mübhcmatu'I.Kur'an İlıni'nİn Kaynakları

Suyfıti'nin beyanına göre Mübhematu'l-Kuean ilmi'nin kaynağısadece nakildir. Bu konuda kişilerin kendi görüşlerine yer yoktur. Buhususta sadece Hz, Peygamber'e Ashab'a ve Tabiin'e başvurulur31•Nitekim Suyuti, mübhematla ilgili açıklamalarını, Peygamher'e, Sa-habe'ye ve Tabiin'e dayandırmaktadır. Aneak onun kitabı baştan sonaincelendiğinde Hz. Peygamber'den mübhematla ilgili olarak nakledilenhaberlerin sayıca çok az olduğu kolayca görülür~ Mübhematla ilgili ha-berlerin hemen bütününe yakını Ashab ve Tabun'dendir.

29 Bakara Siiresi'nin 72. iıyetindeki ~ 0y..r"1 ibaresinde ineğin hangi parçasıyla vurul.duğu konusu belirlenmeğe çalışılmış. Bu konuda çeşitli rivayetler bulunmaktadır. Bunlardan bir.kaçı şöyledir: omuzlan arasındaki parçayla, kemiklerinden herhangi biriyle, kuyruk sokumuyla,k~yruğuyla ve diliyle .Bu konuda bk~. Zemahşeri, Tefsiru'l-Keşşiıf an Hakiıiki't.Teıızil, tah.Muhammed lIfursi Amir, Kahire 1393/1973,2. baskı,I, 289; Suyuti Mufhemiıt. s. 7. Ayrıca Hud

Suresi'nin 40. iıyetindeki J,LS ile kasdedilen sayı ko~usunda çeşitli. tahminler yürütülmüştür.Bkz. ıbn Kesir, Tefsiru'I.Kur'iın, Il, 461; Suyuti Mufhemiıt, s. 32

30 Geçmiş kavimlerle ilgili ibret verici hadiselerden bahsedilen bir ayet (Bakara 2.13) te,ölüm korkusuyla binlerce kişinin ülkelerinden çıktıklarından sözedilmektedir. Said b. Ciibeyr'inİbn Abbas'dan rivayet ettiğine göre bu kişilerin sayısının 4000, İbn Cerir'in Süddi'den nakieui.tiğine göre 30000 civarında, Atau'I-IIorasani'den ~elen bir rivayete göre :ı000 ve İbn Cerir'inıhn Abbas'daıı naklettiği bir rivayete göre de 40000 oldıı~ söylenmektedir. Bkz. Suyuti,

Mufhemiıt, s. ıl. A}nea Bakara Sıiresi'nin 80. iıyetindeki ;;~J.l...o \..1.1 ifadesiyle ilgili olarakYahudilerin yedi veya kırk gün Cehennemde kalaeaklanndan bahsediliyor. Bkz. Suyuti, Mufhe-mat, s. 7.

:ıı Bkz. Suyuti, lIIufhemut, s. 3

Page 10: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

MÜBHEMATU'L-KUR'AN iLMİ VE KURAN 163

Mühhematul-Kur'[ın İlmi'nin kaynaklarından sözederken, haberle-rm dayandığı Salıabe ve Tabiin dönemi müfessirlerinin konuyla ilgiliaçıklama ve helirlemelerinin kaynaklarını kastediyoruz. Acaba Ashabve Tabiin müfessirleri, mühhematı açıklarken nelere dayanmışlardır?Bu sorunun cevabını gerek Uhlmu'l-Kur'an'a dair eserlerde gerek Su-yuti'nin l\1ııfhemat'ında gerekse Kur'an Tefsirleri'nde bulmaya çalıştık.Rivayetleri tahlil ederken öncelikle bir önemli nokta açıklığa kavuştu.O da mühhemada ilgili üçıklamaların, Sahabe'nin alimlercc merfıl hadishükmünde kabul edilen müşahedelerine dayalı baberlerden32 ibaret ol-madığı hususuydu. Hem Ashab'm hem Tabiin'in açıkama)armın büyükbir bölümü, onların mevcut birikimIerine ve anlayış seviyelerine göreyaptıkları yorumlar olarakgöze çarpıyordu. Açıklamalarda bulunurkenonların Kur'an'a, Tevrat'a ve onun etrafında ôluşan yorumlara, tarihe,mitolojiye, müşahedelerine ve şahsi yorumlarına dayandıklarınrsöyleye-biliriz. Biz, hunları sırasıyla ele almak istiyoruz.

1. KlI":an

Kur'an tefsirinin ilk akla gelen kaynağı olan Kur'anın, mübhema-tm belirlenmesinde, de kaynak olduğunu görüyoruz. Mühhematın birkısmı, bazan ayet çerçevesinde bazan siyak-sibak çerçevesinde bazan daKur'[uun bütünü içerisinde açıklığa kavuşmaktadırn. Mesela MaideSuresi'nin 41. ayeti ( pi J.:.ıY'.)L..~ .::..iJI .!tf:)I) ndeki .::..lJI jle kaste-dilenIerin bir rivayete göre Yahudiler bir diğerine göre de münafıklarolduğu zikredilmektedir34• Bu kişilerin Yahıldiler ve münafıklar olduk-ları ayetin devamındaki ibarelerden zaten anlaşılmaktadır.

Öte yandan Meryem Siiresi'nin 2/t. ayetindeki ~ .:r- l.r.~L:.; ifa~desiyle ilgili çeşitligörüşler hulunmaktadır. Bu görüşler, Meryem'İnaltından nida edenin kimliği hakkındadır. Kimi, onun herhangi bir me-lek olduğunu, kimi Cebrail olduğunu, kimi de onun Hz. İsa olduğunuileri sürmektedir ki35 bu görüş, ifadenin sevkedildiği pasajın bütünlüğüiçinde doğrulanmaktadır. Çünkü daha sonraki ayetlerde Meryem 'in,Hz. İsa'yt işaret ettiği36 ifade edilmektedir ki bu da, onun, İsa'nın ko-

.~2 Suyutl, el-İtkaıı, II, 229:~~ Bkz. Mufhemut, ", 4; Ccrrahoğlu, İsmail, Tefsır UsUlü, Ankara 1979, s. 187; aynen bu

konuda misaller için bkz. Alhayrak, Halis, Kur'anın Bütünlüğü Üzerine İstanbul, 1992 ss.

107-11434 Bkz. Mufhemfıt, s. 2235 Bu görüş Mücahid ve el-Hasen'e izafe edilmektedir. bkz. lIfufhemat, s. 42; Taberi

de bu g(jrü~ti tercih etmektedir. Bkz. C. Beyan, XVI, 68-6936 Meryem 29

Page 11: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

164 HALIs ALBA YRAK

nuştuğunu bildiğini gösterir. Aksi takdirde Hz. Meryem'in 'bana değilona sorun' deıeesine çocuğu giistermesinin anlanı olmazdı.

Yine Zariyıh Siiresi'nin 24. ayetindeki ~IJ.i ~,...; ifadesinde sözüedilen misafirlerin, melek I)ldukları gerek ifadenin geçtiği pasajdangerekse Hiid Suresi'ndeki konuyla ilgili iradelerden anlaşllmaktadır37•

2. Tevrat

Gerek sahabi müfessirlerin gerekse tabii n mi'fessirleriııin, İsraililıabeılere iltifat ettikleri, hatta bazılarının TeHat'ı okudukları bilin-mektedir38• Özellikle kıssalarla ilgili pasajlarda Kur'aıan iltifat etme-diği bazı detaylal'ın Tevrat'la bulunduğu bir vakıadır. Zaten Kur'ankıssalunyla Tevrat'ta geçen kıssalar arasında şaşırtıcı henzerliklerin bu-lunduğunu görmek mümkündür. t; f

Bilhassa önceki topluluklarla ilgili olaylardan bahşeden Kur'anifadelerindeki. genel ve mutlak kelimeler mübhemattaıı say:lmışlardır.Bu kabil mübhem sayılan hususlar Tevrattaki daha açık, daha hususiifadelerle belirlenm.eğe çalışılmıştır. Mesela SaHat Suresi'nin 107. aye-tindeki ~ ~~ -4";.J ifadesinde sözü edilen kurbanlığın koç olduğu yo-lunda bir haber.W v~ıı'dır ki bunu, Tevrat'ın Tekvin bölümünde bula-büiriz4o. Yine AnkeMt Suresi'nin 31. ayetindeki '-!.,;JI ,ı.. J-T ı."s:::ı... L;!ifa-desindeki yerin Sodom olduğunu Suyuti, Mübhem.atında vermektedir41•Tevrat'ta da .bu şehrin Sod?rn olduğu söylenmektediI42.Bu ve bunabenzer örnekler, mübhematla ilgili açıklamaların birkısmınEl kaynağınınTevrat olduğunu gösterir.

3. Tarih:

Mübhematla ilgili açıklamalar getiIenlcr, Tevrat'ı kaynak olarakkullandıkları ölçüde tarih bilgilerine de dayanmışlardır diyebiliriz.Çünkü mübhematla ilgili belirlemelerin büyük bir bölümü tarihte geçenolaylar ve o olayların geçtiği mekanlar ve ilgili kahramanlarla alakahdır.Dolayısıyla yapılan açıklamalar, şifahi olsun yazılı olsun ta~ih bilgisine

37 Mufhemat, s. 6); ba~l<a misaııer için bkz aynı eser, ss. 8, ll, 11-,23, 29, 57~8 Ebu Abdiilah Şemsüddin ez.Zelıebl, Tezkiretu'I.Huffiiz, Haydaraba,) 1375!' 955

3. baskı I, 36.39 Bkz. Taberi, C. Beyan, XXILI, 81; Razi, TeMr-İ Kebir, f(XV1, 153; M••fhemiit, s. 5440 The Bible, Genesis, I, 22[) 341 Bkz. Mufheınat,s. 48; Taberi, CO Beyan, XX, 14742 Bkz. The Dible, Genesis, I, 13[10

Page 12: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

MÜBHEMATU'L- KUR'AN iL,Mt VE KURAN .165

dayalı olmak durumundadır. Aksi takdirde mübhemiltla ilgilİ beyan-ların çoğunun Ashab Ye Tabiin müfessirkrinin :GlUhayyilelerininınahsulü olduğunun kabul edilmesi gere!ur ki b'ı, onlara karşı haksızlıkolur.

Aneak diğer konulardaki açıklarnalmda olduğu gibi tarihi hadise-lerle alakalı açıklamalarda da birbirini tutmaya!.! farklı bilgilerle karşı-laşılmaktadır. Mesela Milide Suresi'nin ı9. ayetiadeki ;;; e>l&. ifadesininaçıklanması sadedinde dört farklı rakaını~ kafşıiaşm.aktayız. Hz. İsa

. ile Hz. :Muhammed arasında gc~ca ~üre, yani fetret devri, Katade'dengelen iki farklı rivayetc göre 570 veyı:! 600 yıl, l\'Ia'mer'e göre 54.0 yıl,Dahhak'a göre ise yakla91k 4,30 yılolarak belirlenmektedir43•

4. Mitoloji:

Mühhematla ilgili nçıklamalardan birinde mitolojik 'motiflerdenanka kuşlinun adının geçtiğinigörmekteyiz. Ebabil kuşlarının ankaoldukları Mücahid, İkrime ve diğerlerinden rivayet edilm.iştir44•

5. Sahabenin' Müşahedesi :

Sahabenin müşahedesi'nden, onların Kur'anın indiği dönemde ya-şamış olmalarının, kendilerine sağladığı hcl' türlü Lilgi, tecrübe ve göz-lemlerini kasdediyomz. Cilhili kültürel yapıyı' bilmeleri, o devirdekidini anlayışlardan haberli olmaları ve dinlerin pratikleri konusundafikir sahibi bulunmaları, onlara Kur'an'ın bazı kelimelerinin m,edluIle-rını anlama imkanı sağlıyo.du. Mesela Kur'an'ın

..,..l:JI ,""",[;1 ~-:- ..:ro ıJ...;,,;1 (.- üI~JJ.•.•r4,1 j - üL.)....k1. ~:l-Igibi ifadelerine baktıf:,TImızdamuhataplar için malum olan hususlardanbahsedildiğini görmekteyiz. Tabü olarak sonraki nesiller, bu kelimelerlenelerin kasdedildiğini Ashabın gözlemlerine dayalı olarak bilmektedir.

Öte yandan ayetleI'in sebeb-i nüzulleriyle ilgili rivayetlerde de kay-nak, sahabenin müşahedesidir. Ancak burada bir nokt~ya işaret et-mek ge~'ekir ki, scl:eb-i nüzullerle ilgili olarak Mübhemitu?l-Kur'andayeralan habe,I'lerde olayların cereyan tarzıyla ilgili detaylı bilgiler veril-memekte, daha ziyade sadece kahramanların isimleri, sayılan veya yerisimlerinin kaydedilmesiyle yetinilmektedir45. Mübhcmatu'l-Kur'an

43 Bkz. Mufhemiit, ss. 21-2244 Aynı eser, s. 7245 Mesela Suyuti'nin Muflıematıiıın 10. sayfasındaki bilgileri Valıidi'nin Esbiibu'n-Nü-

zUI'ünün (1968 Mısır 2. baskı) 34, 35 ve 38. sayfalanyla,karşılaştınnız.

Page 13: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

166 HALİs ALBAYRAK

ilm.i'ne dair kitaplarda yeralan scbeb-i nüzfıIle ilgili rivayetlerin, Es-'bfıbu'n-NüzuIle ilgili müstakil kitaplarda da aynen yeraldıklarını gör-mekteylz46.

6. Sahabe ve Tabiinin Şahsi Yanunları:

Sahabe ve Tabiinden nakledilen mübhemat'la ilgili rivayetlerin bir-kısmının, yukarıda ~aydığımız kaynaklarla irtibatlannm olmadığı ra-hatça söylenebilir. Çünkü bu kahil haberlerin açıklığa kavuşturınayaçalıştığı Kur'an ifadeleri, sahahenin ınüşahadesiyle, Kur'fın'la, İsraili.yada ve tarihle belirlenecek türden değildir. Bu tür Kur'an ifadeleri-nin m.edluIlerinin kesin tayini, insanoğlunun akli kapasitesini, araştırmave inceleme imkanlarını aşmaktadır. Başka bir ifadeyle bunlar genel-likle gayba dair hususlardır.

Görebildiğimiz kadarıyla Mübhematu 'loKur'an 'la ilgili haheı veyorumlarda gaybın taşlandığı, birtakım tahminlere ve yakıştırmalaragidildiği aşikardır. Bunun örnekleri çok olmakla biılikte biz sadecebiıkaçma kısaca işaret etmeğe .çalışacağız.

Enfal Suresi'nin 60. ayetindeki rrl-!. .:ilI r'; ,.,.J..,.;':I r.(.j:> .;~ .:.-.y:.T.Jibaresinde Allah'ın bilip, müminlerin bilmediğidüşmanlardan bahsedilo.mektedir. Artık bu ifadeden sonra insanın, bilemeyeceği şeyin arkasınatakılıp o konuda lüzumsuz spekülasyonlara girmesine ,gerek yoktur.Ama bu hususta çok çeşitli tahminler yapılmıştır. Suyuti, bunlardandört farklı tahmini zikretmektedir47•

Vakıa Suresi'nin 61. ayetindeki ıJ,.,...1.; ';j ~.; ~:"=':";.J ifadesinde, Allah'ın,insanları, onların bilmediği ve bilerneyeceği bir biçimde yaratiıbileeeğin-den bahsediliyor. Fakat insalar, bilim kurgudak; tahminlere benzerbir şekilde talımin yürütmüşler ve insanın, sığırcık kuşu biçiminde ya-ratılacağını söylemişlerdir48.

Yine Saffat Suresi'nin 40. ayetinden 55. ayetinin sonuna kadaıCennette cennetliklerin içinde bulundukları nimetlerden bahsedildiktensonra onların aralarında konuştuklarından sözediliyor. İçlerinden biribir arkadaşlIlın dilnyada iken öldükten sonra dirilmeyi inkar ettiğinisöylüyor ve arkadaşının Cehennemdeki dUlumunu anlatıyor. Süddi'nindediğine göre bunlar:, İsrailoğlullarından, biri mümin diğeri kafir iki

46 Yine Mufhemat'llı 7. sayfasıylu'Ytllıidi'nin eöeriniıı 26, 27 ve 28. sayfalarını kat'~ılaş-tınnız. Aynea Muflıemat'ıu 8. sayfu,ıylu Yt.hiılll1in eserinin 2(1.sayfnsını karşıluştınnız.

47 Bkz. Mufheıniit, s. 29; Zemab~eri, Ke~şiif, ll, 1661.8 lIfufhemiit, s. 62

Page 14: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

MÜBHEMA.TU'L-KUR'A.N iLMİ VE KURAN 167

arkadaştır. Suyuti'nin Kirm.iini'den naklettiğinc göre de isimleri Yahyave Natrus'tur49• Bu açıklamalar gerçekten ilginçtir. Ziiıinlerde Cennet-teki o insanla göriişülmüş ve onun kim olduğu sorulmu~ gibi bir fikiruyandırıyor.

Bu konuda yapılan bir yakıştırmaya da şu örneği verebiliriz:

Ad kavminin hdak'indf~n bahseden bir <"ıyettc (Kamer 19).r:-~..ri i'>o j ifadesiyle uğursuz ve bitmek tükenmek bilnıt~yen hir giin.bulunduğundan bahisle o günün dehşetinden, korkunçluğundan söz-ediliyor. Garip olan şudur ki ..ri kelimesinin liigatta uğursuz anlamınagelişiyleSO çarşamba güniinünuğursuzluğu gibi asılsız bir fikir yanyanagetirilmiş ve söz konusu günün çarşamba olduğu söylenmiştirSI. Bununapaçık bir yakıştırma olduğunda şüphe yoktur. !7~

Verdiğimiz örneklerden de anlaşılacağı üzere mübhematla ilgilibilgilerin bir kısmının tam.amen m.esnedden yoksun, sadece indi yo-rumlara ve mulıayyilc gücüne dayandığı söylenebilirS2.

Kaynaklar hakkında genel olarak şunlar söylenebilir:..., ~. . . !- :.:;,

Kur'an'ın dışında öteki kaynaklara dayalı olarak getirilen açıkla-malara, kesin doğrular olarak bakmak söz koıı:usu olamaz. Bunlardansahabenin miişahedesine dayalı haberlere bir ölçiide giivenilebileceğinisöylemek gerekir. Ancak bazı konularda müşah'edeye dayalı çok çeşitlirivayetlerle karşılaşıldığında hangisinin doğru olabileceğini tespit etmek,İınkansıza yakın dcrecede güçlük arzetmektedir.iUifakla bütün tariklerinbirleştiği noktalarda sahabcnin müşahedesinin dışında bir kaynaktanelde edemeyeeeğimiz bilgilerin doğruluğunu kabul etmek dı.:rıımundayız.Esa?en hangi kaynaktan olursa olsun mübhem.atla ilgili rivayetlerin bü-yük bir bölümünde naklcdilen görüşler çeşitlilik arzetmektedir. Dolayı-sıyla daha işin başında okuyucu haberlerin doğruluğu konusunda şüp-heye düşmektedir. Burada güvensizlik, m.übhematla alakalı kaynaklaradeğil, bizatihi haberlerin kendilcriq.edir. ~ s'

Il..MÜBHEMATLA İLGİLİ AÇıKLAMALARDA TENKİD EDİ-LECEK NOKTALAR

Tenkit noktaları dört grup altında ele alınabilir: Kur'an'a aykı-rılık, akla ve mantığa aykırılık, Arap diline aykırılık ve bilgi yanlı~lığı.

49 Taberi, C. Beyan, XXIif, 59; )lufhcmat, ss. 5:1-5450 İbn lIIanzur, Lisan, III, 59651 lIIuflıeıni'lt, s. 6152 Daha fazla i;rnek İçin bkz. Taberi, C. noyan, VIJl, 192, VI, 38 )fııflıcnı,ıı ss. 19,20,

25, 36

Page 15: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

168!

HALis ALBAYRAK

A. Kur'an'a Aykırılık'

Mübh::matla ilgilibazı açıklamalarda hem Kur'an metniyle hem deKur'an'ın ı'uhuyla bağdaşmayan ifadelere rastlamak mümkündür. Buhususu örnekleriyle ele alm.akta yarar olacaktır.

Hadid Süresi'nin 27. ayetindeki ,'.J~I .:,-jJ\ y-,li jU",:".J ifadesin-deki mansub zam.İrin mercii Hz. Muhammed ol,arak gösterilmiştir53•Oysa ayetin baş tarafma bakıldığında bu zamirle, Hz. Peygamber'inkastolunmasınııı imkansız olduğu görülür. BuradaHz. İsa ve ona tabiolanlardan sözedilınektedir. Bu bakımdan burada metne aykırı birbelirleme söz konusudur. £ ,

Öte yandan Hier Suresi'nİn 44. fıyetindeki YI.J~i ~ 4J ifadesindeCehennem in yedi kapısı olduğundan bahsedilmektedir. Mübhematlaalakalı açıklamaların büyük ölçüde aşırı merakın bir sonucu olduğunusöylemek insafsızlık olmaz. Nitekim bu konuda da böyle bir merak saika-sıyla Cehennem.in kapılarının adları' üzerine spekülasyon yapılm.ıştır.Suyuti, biri el-A'meş'den, diğeri İhn Abbas'dan nakledilen iki haberdebu kapıların adlarının el-Hutame, el-Haviye, Leza, Sekar, e1-Cehim,es-Seır ve Cehennem olduğunu zikretmektedir54• Oysa bu kelimeleringeçtiği siyak-sibak' çerçevderine baktığımızda bunların, Cehennem inkapıları olduğu konusunda bir işa;-ct görrr..ck kabil değildir. Bunlarıngeçtiği pasajlardan anlaşıldığına göre bu kelimeler, C"hennemin diğeradları olabilirler. Kaldı ki söz konusu rivayetlerde bir mantıki çelişkivardır. Çünkü Cehennemin kapıları sayılırken "Cehennem" keli.ircsi deCehennemin bir kapısı olarak sayılmaktadır. Sonuç itibariyle bu ri-vayetler akla da aykırıdır. .1/ ( .

Kur'an'ın ruhuna aykırı bir rivayete daha temas etmeden geçeme-yeceğiz. Enan:'. Suresi'nin 89. ayetinde L.';lt: lJ).J ..w .':if' lt:.r"-:':..:ılibuyurulmaktadır. Allah bu ayette eğer Peygamber'in muhatr.pları,önceki ayetlerde bahsedildiği üzere kendilerine kitap ve hikmet verilenpeygamberleri inkar ,ederlersc bu teklifi, inkar etmeyecek bir kavme yapaeağını söylemektedir. Suyutı.bu konuda iki farklı rivayet e yer ver-mektedir. Hivayetin birine göre bu kavim, Medine halkıdll', diğeriilc göreise meleklerdir55• Biz birinci rivayet üzerİnde durmayaeağız. Konuıı:ı.uzitibariyle ikinci rivayeti ele aldığımızda gerek ayet çerçevesi ve ayetingc(;tiği pasajın bütünlüğü gerekse Kur'anın bütünlüğü içinde ayetteki

53 Mofhemat, s. 6254 Munıemat, s. 36; Taberi de, başka bir tarikden aynı isimleri vermektedir. bkz. Taberi,

C, Beyan, XIV, '35 .55 Mufhemat, s. 24

Page 16: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

MÜBHEMATU'L-KUR'AN iLMİ VE KURAN 169

L.•J,; kelimesinden, meleklerin kastedildiğini anlamak mümkün gö-rünmemektedir. Herşeyden enee ifadeyi kendi bütünliiğü içinde güzönüne aldığım.ızda onda, -tabir yerindeyse- anlam açısından bir si-metri söz konusudur, diyebiliriz. Çünkü ibarenin birinci bölümlinde in-kar. etme, ikinci bölümünde inkar etm.eme durumu vardı~. Birinci grup-ta inkar edebilecek bir insan grubundan sözedildiğine göre, ikinci grup- 'ta da yine insan cinsinden inkar edip etmeme hürriyetine sahip bir top-luluktan sözcdiliyor, dem.ektir. Dolayısıyla burada meleklerden bah-setm.enin uygunsuzluğu ortadadır. Zaten Kur'anın biitünlüğü içindemeseleye baktığımızda, m.elekler, inanan \reyu inkur eden varlıklar ol-mak yerine, AJlah'ın verdiği em.irleri ve görevleri isyan etmeden, karşıgelmeden yerine getiren varlıklar olarak karşımıza (;ıkmaktadır. EsasenTaberı de söz konusu Kur'una aykırı habere yer vermekte, fakat itiba~etmemektedirs6• MisaJleri çoğaltmak mümklinse de burada sözü uzat-mak istemiyoruzS7•

B. Akla ve Mantığa Aykırıhk

MüLhematla ilgili açıklamalarda akla aykırı unsurlara da rastlana-bilmektedir.

Yusuf Suresi'nin 26. uyetindeki 4hi w.- ..(,oL:. ~.J ifadesiyle ilgili İbnAbbas'dan nakledilen hir rivayette şahidin, beşikteki bir bebek olduğunakledilmektedir kis8bu mümkün değildir. Bu haber, akla, mantığaters düştüğü gibi Allah'ın koydiığu kevni kanunlara da ters düşer. Öteyandan yine aynı ayetle ilgili başka bir rivayette ise şahidin bir kediolduğu ifade edilmektedir ki, bunun da mantıkla ve fizik kanunlarlabağdaşmadığı' ortadadır.

Bu tür rivayetleri hiçbir teraziye vurmadan nakletme işinde, aklıhiçe sayan boyutlara ulaşsa da naklin, Kur'unı anlamad'a, onu tefsiretmedeki tartışılmaz önceliği olduğu düşüncesini sezmek zor değildir.

Yine Furkail Suresi'nin 53. ayetindeki J.,~I (:,,;''<$.1)~.Y'..J ifadesindegeçen iki denizin Gök ve Yer denizi olduğu yolunda Said b. cI-Müseyyeb'-den bir haber nakledihnektedirs9 ki bu da akla, mantığa ve insanlığıntecrübesine aykırı bir açıklamadır.

56 Taberi, C. Beyan, VII, 26457 Önıekler için bkz. Mufhemat, "s. 8, 13, 34,' 6058 Bkz. Mufhema!, s. 3459 Aynı eser, s. 44

Page 17: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

lif) HALis ALSA YRAK

c. Arap DiIi~e Aykırılık

Mühhematla ilgili açıklamalarda arapça kelimelerin lügat mana.larına ve yaygın kullanımlarına ters düşen anlamlandırmalarla karşıla-şılıyor.

Yusuf Süresi'nin 42. üyetinde 0-', L"'~ ..r~!' j ~~ifadesinde Hz.Yusuf'un, hapishanede hirkaç yıl kaldığından sözediliyoJ" Esascn~ kelimesindeıı, ü/;Ie dokuz arasındaki sayılardan herhangi birininkastedildiği kon usunda liigatçiler arasında ittifak olduğu ortadadır60•Hal böyle olrn~asına rağme'n hu ayettı~ ge<:en0-' ~ le kasdedilen sü-sürenin 12 veya 16 yılolduğu yolunda, rivayetl/~r vardır61 ki bu ~kelimesini, Arabm kuUandığl çerçevedt~n çıkarmak demektir.

Bakara Suresi'nin 101. ayetindeki r''':'' JJ.) ,.i.:-, ifadesindeki J:ı.) kelime-siyle alakalı yine yanlış bir belirlemeye şahid olmaktayız. Taheri'ninİbn Abhas'dan naklettiği bir rivayete göre J:ı) den maksat, Malikb. es-Sayf'dır62• Bu durumda J:ı.) kelimesinden, yalnızca bir kişininkasdedildiği sonucu çıkmaktadır ki, herşeyden önce J:ı.) kelim.esi grupanlamına gelmekte ve lügatlara baktığımızda bu Kelimeyle, kesinliklebir kişiden fazla insanın kasdedildiği anlaşllmaktadır63• Kaldı ki birsonraki ayette geçen r-J.>~~ 'I.J J ifadesindeki r-" zamiri de ~) lll,

bir kişi yerinde kuııanılmadığınm açık delilidİr.

D. Bilgi Yanlışlığı

Mübhematu'l-Kur'an İlmi'nd/~, biliDt~n şeylcre ters düşen açıkla-maları görmek de mümkündür. Esasen aynı kelimeyle alakalı açıkla-malar, çoğu zaman birbirinden çok. farklı sonuçlar doğurduğu için hup-lardanhepsinin bir anda doğru olmasına zaten imkim yoktur. Dolayı-sıyla söz konusu rivayetlerin, her sahanın uzmanınca köklü bir tenkittengeçirilmesi gerekir. Belki hu sayede bilgi yanlışlarının ne kadar çok ol-duğu ortaya çıkacaktır. Ancak biz çok açık birkaç misal vermekle ye-tineeeğiz.

Kehf Suresi'nin 60. ayetinde ~~i t'"~ tabiri geçmektedir. AyettcHz. Musa, genç arkadaşına, iki denizin birleştiği yere kadar yürüyece-ğini anlatmaktadır. İki denizin birleştiği yer konusunda çeşitli tahmin-lerİn yürütüldüğiinü görüyoruz. Bu konudaki giirüşlerdcıı biri dc bu

60 ibn j\.ianzıir, Li,iin, 1. 22361 Mufhemiit, s. 3462 Taberi, C. Beyan, I, 442; MııfI,cmiit, s, i63 İbn lifanzIİr, Lisan, II, 1085

Page 18: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

MÜSHEMATU'L- KUR'AN iLMi VE KURAN 171

yerin, İran ve Rum denizıcrinin birleştiği yer olduğu şeklinde64• Buradacoğrafya konusunda a({ık bir bilgisüdiğin söz k~ıııısu olabileceğini dü-şünüyoruz. Eğclİran denizinden, İraif körfezi ve Hint Okyanusununbaşlangıcı kastediliyorsa, söz konusu dcnizleriıı, H.um denizi denebile-cek bir denizlc. fiziki olarak irtibatını kmmak imkansızdır. Rum deni~ -zinden olsa olsa Karadeniz, Ege,' Akdeniz gibi denizler anlaşılabilir.Bu durumda bu denizIerin İran deniziyle irtibatını, -hele o devrin ijart-larında- kurmak oldukça zord~ır. 6~

Yine tarih bilgimiz açısından kabul edilemeyecek hir görüşe dahatemas etmek istiyoruz.

Hac Suresi'nin 56. ayetindeki i" i Y.. ":" 1.1"ifadesindeki d''' i.Y. inBedr harbinin yapıldığı gün olduğu rivayet edilmiştir6S ki, basit tarihbilgimiz, bu günün Bedr günü olamayacağını söylemektedir. Ayettekıyamet veya kısır bir günün azahı gelinceye kadar inkarcıların, Kur'-an' dan şüphe etmeye devam edecekleri anlatılmaktadır. Eğer Bedir'den.sonra inkarcılar, şüphelerinden vazgeçtilerse. bu habeıin doğru olduğusöylenebilir. Ama inkareıların Bedr harbinden sonra da şüphede olma-ya dçvaın ettikleri, tarih kaynaklarına başvurmayı bile gerektirmeyecekölçüde açıktır. g()

III. MÜBHEMATLA İLGİLİ ÇABALARıN DOGUH.DUGUOLUMSVZ SONUÇLAR

A. Yorum Zenginliğine EngelOlması

MüLhematta bilineLilir olsa da olmasa da medlunerin kesin tesbitiamaç olduğundan, genellikle engin manalar yüklü, hemen her türlüyorum zenginliğine açık, şiimullü, genel ve mutlak ifadeler hep tahsiscilıetine gidildiği için yapılan tespitler, okuyucuyu, gereksiz yere ön-ceden şartlandırabilmektedir. Her Kur'an kelimesini bire bir manalarvererek açıklama gayreti, çoğu zaman düşünceyi kısırlaştırmakta, sığ-laştırınakta ve Kur'an ifadelerinin mfıııa zenginliğinden istifadeyi fev-kalade oluınsuz yönde etkilemektedir.

Hele söz konusu belirlemelerin, idealize edilmiş devrin insanlarıtarafından yapıldığı gözönüne alınırsa o zaınan onların, sonraki nesil-lerin o konuda en azından rahatça imal-i fike etmelerini güçleştirebile-ceği söylenebilir.

64 Bkz. Mııfhenıfıı, s. 4165 Ayın eser, s. 43

Page 19: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

172~HALis ALBAYRAK

MübheiP..atu'I~Kur'an ilmi'nin nakli olduğu fikri savunuluyorsao zaman sonraki nesillerin 'işi daha da bir zorlaşıl'. Bu bakın'ldan buradaMübhematu'l-Kur'[m İlıni'nin naklüiği üzerinde biraz durmak gerekir.Mübhematlailgili söylenebilecek sözleri sadece Asbab ve Tabiıne mün-hasır kılmak, esas en doğru değildir. Eğer K.ur'iin, ilk devirde ~nlaşılmışve bitmiştir denirse, o zaman ilk de~ir ınüfeşsirlerinin açıklamalarıdışında mübhcmat hakkında sij:ı söyleme hakkı kalmamıştır, demektir.Ancak höyl~ birşeyİ kabul etmek Kur'an'ın ruhuna, ortaya koyduğuprensipIere ve oyun fikir bütünlüğüne ters düşer. Bu 'tutum, Kur'ani,sadece öneeki1:~rin anlayışına mahkum eqnek di~illcktir. Oysa Kur'aı!,--ne ilk devjr insanl[l.rımn, n,c de' ondan soı;ıraki herhangi bi! :ıaillan dili-minde yaşamışların i!lhısarmdadır. Böyle Li.r ipotek, Kur'an'ı, peşinenstatikbir hüviyete büründürmektir. Bu mülaha:ıal&r1a biz, Kur'an'diıeğer mühlıemat ~arsa bu müh)ıerr: ifadelerin, Sahabe ve Tabiınden nak-ledilen görüşlerin dışında başka yollarla dil açıklığa kavuşabileceği gö-rüşünü taşıyoruz.

Bu durumda Mübherr.üt İlıni'nin naklIlik de~erini nasıl anlamak \gerekir aeaha? Denebilir ki,miihhem.atla al~kaIı bilgiler, -isnadyönüylesağlam olup olm.adıklarını hir kenara bırakaIım- gerçek müşahadeye,tecrübeye ve sağI'anı bilgiye dayanıyorsa, sonraki nesiller için bir değertaşır. Yani sonrakilenn, mevcut imkanlarıyla tespit edemeyeceklerialana "it açıklamaların nakledilm.iş olmaları, daha uygtın bir tabitle'---nakliI'iklcri, bir ayneaIıktır. Eğer nakil, sadece kişilerin Kur'anın müb~hem.leri hakkındaki şahsı görüş ve yorumlarının n"akliyse bu, o kişilerinşahı~la~ından dolayı üzerinde ak,1 yü~ütülemez nitelik taşımaz. Şurasıbir' gerçektir ki hi:ı, müLhematla ilgili bilgilerde ~çoğunlukıa muhayyi-lenin ve tahmin gücünün kullanılmasıyla varılan sonuçların söz konusuolduğunu, dolayısıyla bu kabil açıklamaların, müşahedeye ve sonrakinesillerin imkan b~k.ımında~ ulaşamayacağ-ı bir kaynağa müstenid ol-madıklarını rahatlıkla ~öyleyehilirj:ı. Kaldı ki naklı olduğu söylenenmübhcmada alakalı açıklainalara baktığımızda onların, nakil değeritaşı:n~dıklarmı en I;üyük nakli delil olan Kur'ania ters düştüklerini, aklaaykırı olduklarını, gaybJ: konularla ilgili hulunduklarını, bazan da zanve tahminden ibarct olduklarını görm.ekteyiz. Sonuç itibariyle m.übhe--matl:ı alakalı açıklamaların, sauece nakille mümkü;" olabileceğini kabuletmek dogru olmaz. Pı~ygamber (a.s;)'in dahi Kur'an ifadeleri hakkın-daki bw.ll tahsislerinin66, o anki durumun gereği olarak yapll,dığı varsayı-

66 Tahcri, C. Beyım; J •. R1.; Tirmizi, ~I-Cumiu's-Salı.ih, tah. Ahmed Muhammed Şakir,c1-~ıektehetii'I-İsıumiyye, tarihsiz, V, 204".

Page 20: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

MOBHEMATU'L-KUR'AN ILMİ, VE KURAN 173

lar~k, onlarl11, kesin sınırlandırmalar olarak alınmaması, Taberi -gibiı:!lmessirlcrin de öngördüğü bir husustur67• Hal böyle olunca Kur'anifadelerinin mana zenginliğini ön planda tutmanın gereği ortadadır.Burada yorum zenginliğine engelolabilecek bir örnek vermek istiyoruz.

Suyuti'nin beyanına göre İsra Sııresi'nin 80. ayetindeki .;..\... j.:..ı..ifadesinden maksat, :M:cdine'dir68•. Oysa ifade son derece şümııllü veher seviyeden insanın düşünme kapasitesi oranında dersler çıkarmasınamüsait genel bir ifadeclir. Belki bu ayetteki duayı, pratik hayat açısın-dan düşündüğümüzde onun, sayısız konuda kullanı..labileceğini görürüz.Çünkü üyette, herşeye, her yere dürüstlük ve doğrulukla girmek talepediliyor.

B. Kur'an'm Evrensel Hedeflerinin Gölgelenmesİ

Mübhematla ilgili açıklamalar genel olarak ele alındığında, Kur'anifadclerinin, mahalIl bir çerçevede hapsedilmiş birduruma düşürüldüğüintibaı edinilir. Kur'anın evrensel boyutunun perdelendiği görülür. Şa-hısların, yerlerin adlarının tesbitindeki çoğu zaman son derece gereksizaçıklamalar; ne kontekstin ne de Kur'ani bütünlüğün katiyyen amaçolarak görmediği unsurlann açıklanması yolundaki gayretler, adetaKur'anın, mahalIl çerçevede sıkışıp kal~ası sonucunu doğurmaktadır.Halbuki Kur'an, yine kendi ifadesiyle bütün insanlığın rehber kitabıdır.Onu gereksiz dar mahalIl kalıpla~ içine sokmadan, çok daha engin vegeniş bir çerçevede anlamak gerekir. Kanaatımızca Mübhematu'l-Kuc'anIlmi'nin Kur'an ~raştırmacısına kazandırdığı bilgilerin pek çoğu, onungözlerinin, bütün bir dünyaya ve kainata değil, aksine dar bir mekanave çerçeveye çevrilmesine yardımcı olabilecek niteliktedir. Söz konusubilgilerin hu özellikleriyle Kur'anla ilgili araştırma yapanlara pek ya-rarlı malzeme oluşturduklarını söylemek zordul.

Çünkü miibhematla ilgili açıklamaların amacında fikirleI'in ve kav-ramların, genel ve mutlak ifadelerin, insanı insan olması bakımından he-def alan genel yaklaşımların ele alınıp açıklanması diye bi,rşey yoktur.Asıl maksat, Allah'ın, muhataha, fikirleri, öğütleri, dersleri vermek içinsadece malzeme olarak kullandığı olaylardaki -bu ister Kur'amn indiğidöneme ait olsun isteı Kur'andan önceki dönemlerle ilgili bulunsun-şahıs, mekan ve zaman gibi unsurların açıklanmasıdır.

67 Taberi, Aynı eser, X, 32; aynea konuyla ilgili olarak bkz. Cerrahoğlu, İsmail, Kur'DnTef.irinin Doğuşu ve Buna Hız Veren Amiller, s. 26 ve Tef.ir Tarihi, D,t.B.Y. Ankara 1988,I, 50; Yıldınm Suat, Peygamberimizin Kur'unı Tefsiri, İstanbul 1983, •. 130

68 Mufhemilt, •. 38

Page 21: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

174 HALİS ALBA YRAK

C. Şahısların Ebedileştirilmesİ

Mübhematla alırkah açıklamaların önemli biı hölümünü oluştı~ranşahısların kimliklerinin belirlenmesi, yukarıda da ifade ettiğimiz gibisadece dikkatlerin, anaf.ikirden başka yönlere çevrilmesi sonucunu do-ğurmakla kalmıyor, bunun yanında başIm mahzurlar da taşıyor.

İster iyiliğiriden 'ister kötülüğünden bahsedilen bir insan tipi sözkonusu olsu~ bu~arın şahısJannın ebcdileştirilİnesinin- çeşitli mahzurlardoğurabileceği söylenebilir. Bu meyanda Kilr'fında, kendilerinden öv-güyle bahsedilen tipleı in i~inileıinin helirlenmiş oln~asının, bu zatların,sonra~i nesiller tarafından idealize edilmesi sonucunu doğurmuş olabil-diğini söylemek mümkündür. Bu durumda sonraki nesiller, psilwlojikolarak Kur'anın söz konusu if~deleriyle adeta özdeşleşen bu şahıslargibi olmanın neredeyse imkansızlığını düşüncbilmişlerdir. Bu düşünce. .

/ ise, Km'anın öngördüğü yüce hedp;flcri amaçlama konusundabir öL-çüde sonraki nesillerin, ~endilerine güvenleıini zayıflatmıştır, denebilir.Çünkü idealizasyonda, kişiler, oldukları gibi değil onlan idealize eden, '

insanların tahayyül ettikleri gibi düşünülürler. Bu imaj da, hiçbir zamanonların gerçekliklerinin tam bir yansıması olamaz.

. Bu bakımdan belki de denebilir ki Allah, şahısları değil, fikirleriebedileştirme hikmetine mebni olarak şahısları, adlarıyla zikretmek-tense, oniarı, tip olarak vermeği tercih etmiştir. Mübhematla ilgilenenlerise, meraklarına engel olamayışlarının tabii bir sonucu olarak muhteme-len Alll!h'ınKur'andaki bn tavrına uygun bir yol tutaınamışlardır, dene-bilir.

Şahısların belirlenmesinin, idealizasyonun dışında ikinci bir mahzuru----daha .vardır. Kur'im, insanı, devamlİ değişen dinamik Lir va'i-hk olarak

öngörür. Ona görebugün inkarda olan bir insan yarın inanabilir, bngünniürnin ola~ yaı:ın kafir olabilir. Bu' ihtimal her zaman için. sözkonusu-dur. Kur'an tiplerden bahsederken, bu tiplerin hayatlarının bütün kesit-lerinde hiç değişmeden özelliklerini muhafaza etmelerini şart koşmaz.Hele birtakım kimselerip, küfür, fısk ve nifak gibi olumsuz özelliklerindenba'hsediliyorsa, Kur':1na göre bu niteliklerin onlarda sabit kalinası, hun-ların, imana, İslama ve ihsana inkılab et~emesi matlup değildir. Aksinebu insanlar, sürekli olgun mümin olmaya t;ağrıhrlar. Nitekim gerçekhayat da, Önoeleri inkarcı ik~n sonra inanan insanların misalleriyle do-ludur. Tabiidir ki, Kur'anın indirildiği dönemde de bunun misalIeri çok-

__ tur. Halid Q. Velid ve Ebı1 Süfyan, bunlara örnek olarak verilebilir .•

Page 22: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

MÜBHEMATU'L-KUR'AN İLMİ VE KURAN 175

Fakat öyle dikkat çekicid~r ki, Ebu Süfyan adı, .:.ı~ 1.1..,£ J..iJI .:ıllyl..a.::J ~ i J.i (Enfal 36) iiyetiyle ebedileştirilmiştir. Bu ayetin, Ebu Süf-yan hakkında indirildiği rivayet edilmİştir69• Bu durumda sonradan inan-mış, sahabl olmuş bir insanın, ayette belirtilen tiplerin nümunesi olarakkayda geçirilip; sonrakinesillere aktarılm.ası bahis konusudur ki bunun~Kur'an açısından kabul edilebilir yanı yoktur. Kur'an,bazı kötü şahıs-ların isimlerini verirken bile şahısları değil, onların temsil ettikleri ti-pi, 'muhatapların zi~inlerinde yerleştirmek isterken, bir insan dpindenbahseden bu ayetin, Ebu Süfyii~'la özdeşleştirilmesi, Kur'anın sunduğuinsan anlayışına sığmaz. Ebu Süfyan, bilahare müslüman olmuştur.Inanmak, önceden yapılan hataları siler, süpürür. Hiçbir münıin ~e buayetin inişine sebep olarak ebediyyen kayda geçmek istemez. Çünküşahıslar ölür, ebedi olan: tiplerdir. Sonuç- itibariyle ister kendilerindenövgüyle bahsedilmiş, isterse yergiyle bahsediimiş olsun mübhematlailgili açıklam.alar, fikirlerden ziyade şahısların ön plana çıkmalarını ko-laylaştırrnıştır, denebilir.

D. Mübhemat Konusunun İstismar Edilmesi

Kur'anda mübbem sayılan kelimelerin belirlenmesi işi, her zamanıçın mezhebi ve siyasi görüşlerin desteklenmesi konusunda elverişli birortam sağlamıştır. Bu bakımdan mübhemat konusu sürekli olarak ~stis-mara açık olmuştur7o• Şiilerin dışındakilerin de mübhematı kendi lehleri.ne kullandıkları görüIse de mübhemihın İstisman konusunda Şiilerio çoközel"bir yeri vardır. Şii müfessir ve alimler gerçekten mübhematı sonunakadar kendi kabullerine hizmet amacıyla kuııanmışlardır, denebilir7l•Onlar, özellikle imamet, vdayet, mebdilik, vasilik ve ehl-i beyt konu-larında mübhemattan yararlanmışlardır. Yaptıkları açıklamaların tama-miyle batıni temelli oldukları, akla, mantığa ve Kur'iina aykırı oluş özel.likleri taşıdıkları söylenebilir. Şii ulemanın yazdığı Kur'an Tefsirleri vediğer Şii kaynaklar, özellikle Kuleyni'nin Usulu'l-Kiifi'si mübhemat hak-kındaki mesnedsiz, sadece mezheb kaygısıyla yakıştırılmış açıklamalarladoludur72• Konuyla ilgili misaller oldukça çok olduğu için burada onlarınhepsi üzerinde durmak uyguiı olmayacağından, sadece birkaç misalleyetineceğiz.

69 lI1ufhemat, s. 2870 Cerrahoğlu, t, Tefsir Usulü, s. 1867l Goldziher, 1., Mczahihu't-Tefsiri'I-İslami, arapçaya çev. Abdullahalim en-]\'eeear, Mı.

sır 1374/1955, s. 306; Şiilerin Tefsir anlayışı konusunda geniş bilgi kin bkz. Ateş, Süleyman,"İmamiyye Şiasının Tefsir Anlayışı", A.ü.ı.F. Dergisi XX, 147-172

72 Bkz. Kuleyni, Usulu'I~Kafi, Şiraz, tarihsiz, l, 221, II, 297-298, 293, 304

Page 23: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

176 HALis ALBA YRAK

.İbrahim Süresinin 28. ayetinde (i".A) .:lı i ~ 1)J.ı Ct..iJI J1; (t) kafir.oldukları söylenenlerin, Beni Ümeyye ve Benı Muğire olduklarısöylenmektedir73• Yine Şiilere göre İsra Süresi'nin 60. ayetindeki.:ıI;oJI j ~j..uı.~ı ifadesindeki lanetlenmiş ağaçtan maksat Emevilerdir74•İbrahim Süresi'nin 26. ayetindeki 47,> •J~ den maksat, yine Emevısülalesidir 75.

Öte yandan Tabresi, Mecmau'l-Beyfm'ında Milide Süresinin 67. aye-tindeki 411 Jj't Lot4 Jj"'}l.ı:t ~ ifadesindeki Loile, Peygamber (a.s.)'den,tebliğ etmesi istenen şeyin, Hz. Ali'nin nasbı ve onun vdayet; konusuolduğu yolunda rivayetleri sıralamaktadır76•

Ayrıca R'ad Süresinin 7. ayet;ndeki ~\.:.ij; j>:J.J ifadesinden Hz.A1i'nin imameti anlamı çıkarılmaya çalışılınıştır77 •

Yine Ahzab Süresinin 33. ayetindekigirenlerin, Hz. Peygamber, Fatıma, Ali,ibaret beş kişi olduğu rivayet edilmiştir78•

.:..JI ~ı tabirinin ıçmeHasan ve Hüseyn'den

Bütün bu yorumların ve burada yer verme imkanı bulamadiğımızdiğer açıklamaların79 Kur'an metninin okuyucuya verdiği şeyler olma-dığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu bakımdan Şiilerin, bu konudakiyaklaşımları tamamiyle batinı temelli yakıştırmalardır.

IV. MÜBHEMATU'L-KUR'AN İLMİ'NİN KUR'AN TEFSİ-RİNDEKİYERİ

Öncelikle Kur'anın ifade tarzı açısından meseleye bakarsak, AI-lah'ın muhataplarına hitap ederken Arap dilinin bütün anlatım imkan-larılli gözönüne aldığını görebiliriz. Mübhemat diye adlandırılan ism-i~evsuller, ism-i işaretler, cins isimler, zamirIer ve d.iğederi, Arap dilin-

73 Tusi, Tefslru't-Tibyiın, Necef P76j1957, VI, 294; Tahresi, Mecmau'I-Beyiın, Tahran,tarihsiz, VI, 314; Tahatabaı M. Hüseyn, el-Miziın fi.Tefsiri'I-Kur'ôn, tariHsiz, XII, 66

74 Tabresi, M. Beyôn, VI, 4.2475 Tabataba!, el-Mizlin, XII, 6376 Tahresi, III, 223

77 Kuleyni, Usulu'I-Kafi, 1,192; Tabresi, M. Beylin, VI, 278; İbn Kesir, Tefsiru'I-Kur'un,II, 502

78 Tabresi, M. Beyan, VIII, 357; Tabatabai, e!-Mizôn, XVI, 316

79 Bkz. Suyuti, Mufhemat, ss. 30, 31; Kuleyni, cl-Kafi, I, 221, 321,323; Tabresi, M. Be-yan, III, 210-IV,106- VI, 474-VII, 143-VIII, 398-IX, 28; Tabataba!, el-Mizôn, XLL, 175-XVI,393-XVII, 70-XVIII, 46

Page 24: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

MOBHEMATU'L- KUR' AN İLMİ VE KURAN 177

deki ifadelel'in vazgeçilmez unsurlarıdır. Kclamın sahibi de apaçık arap-ça olan kitabında, dilin bu özelliklerini kullanmıştır. Allah Teala dile-seydi cins ismi tercih etmez, anlatacağını; hep özel isimlerle anlatırdı.Ama görünen o ki, O, Kur'anında böyle bir yol seçmemiştir. ÇünküKur'an ifadelerinin genel karakterine baktığımızda tahsisden ziyadeta'mim, takyiddcn ziyade mutlaklık SÖ7.konusudur.

Kendi ifadesiyle söylersck Kur'an, bütün insanlığı muhatap aldığıiçiııBOyer yer indirildiği dönemin mahalli kültürünü malzeme olarak kul-lansa da hedef, insanlığa doğruyu göstermektir. Yani ifadeleI'in amacı,bünyelerinde taşıdıkları mahalli kültürel motifleri okuyucuya öğretmekdeğil, onlara belli bir fikri vermektir. Kıssalarda ve Kur'anın indirildiğidönemin olaylarından bahseden ifadelerde asıl amaç, ders vermektir.

Denebilir ki, mübhemilttan sayılan kelime türleri de evrensel he-defler gÖ7.etenKur'anın, genel ve kuşatıcı ifade tarzı için en uygun keli-mcIerdir. Dolayısıyla mübhemattan sayılan kelime türlerinin, ,açıklan-maya muhtaç, yani medlullcrinin kesin ve net biçimde tayin edilmesizarurı keIiDl:eler olarak görülmesi yanlıştır.

Şu halde Kur'anın anlaşılması ve hidayete ulaştıran özelliğini ortayaçıkaracak biçimde yorumlanması açısından esas en söz konusu kelime-lerin medlullerinin belirlenmesi gerekmez. Başka bir ifadeyle, mÜbhe-matın, kelime anlaunyla mübhem ve kapalı olduğunu kabul etmekzordur. Mübhemflt, ancak kastettiği özel durumlar açısından mübhemolarak kabul edilebilir.

Bu noktada mübhematla ilgili açıkIaU?-aları, genel karakterlerinegöre üç ana grupta toplayabiliriz.

A. Gereksiz Açıklamalar

Bunların, bilgi olarak değeri olduğunu kabul etmek oldukça zordur.Mesela NemI Suresi'nin 18. ayetinde H7.. Süleyman'ın ordusu geçerkenkarıncalardan birinin, diğerlerini, ezihnemeleri için uyardığı ifade edili-.yol' .. Bu karıncanınadı konusunda spekülasyon yapılmış ve çok ,çeşitliisimler üzerinde 'durulmuş, ayrıca aynı karıncanın cinsiyeti bile araş-tmlmıştırBI ki bunlar son derece gereksizdir. Öte yandan Ashab-ı Kehf'inköpeğinin adı ve rengi tespit edilmeğe çaIışılınıştırB2.

BO Bakara 185; Scbc 2881 Bkz. Zcmalışeri. Keşşaf, ın, 141; Suyutl, Mufhemat, 8. 4582 Suyut., Muflıcmat, 8. 39

Page 25: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

178 I-IALİS ALBA YRAK

Görebildiğimiz kadarıyla bir~ok ayette de mübhemiyet ihdas edil-miş ve ihdas edilen mübhemiyeti açıklama gayretler~ görülmüştür. Me-sela Enbiya Suresinin 47. ayetindeki.k-AJ\ .):).,11 t...a.;.J ifadesinde, adaletterazilerinden bahsediliyor. Belki metinden yola çıkarak düşünürsekmübhematı araştıranlarca hurada mübhem olan husus, terazileI'in neliğive nasıllığıdır. Ama nedense bu konuya ilgi gösterilmemiş, terazilerinsahibi tesbit edilmiştir8~. Aslında ayette bu konuda bir mübhem keİime....-----söz konusu değ~ldir. Burada mübhem icad edil~iş ve açıklanmağa çalışıl.mıştır.

Bu gert;ıksiz açıklamaların, Kur'anın tefsiri a~ısından berhangibir değer taşıdıklarını söylemek doğru olmaz.

B. Kur'an Araştırıcılal'ına Bir Ölçüde Bilgi Kaynağı OlabilecekNitelikte Açıklamalar

Bu kabil açıklamalar bir bakıma Kur'anın, sözünü ettiği hususla-rın, hayal mahsulü -olmayıp gerçek karşılıklarının olduğunun isbatıbakımından ö'nem taşırlar. Kur'anın söylediklerinin doğruluğunun s~ğ-lamasının yapılması konusunda roloynarlar. Bu özellikleriyle bu kate-goriye giren açıklamalar, csasen Kur'andan alınacak hidfıyetin ve nu-'run mahiyet olarak artışı m sağlamak yerine Kur'ana dayalıbilimselaraştırmalar için materyal değeri taşırlar. Araştırmacı bu bilgileri a)'ık-layarak, Kur'anın umumi esprisini de kıstas almak suretiyle Kur'anın,konu ettiği bir hadise hakkında sağlıklı sonuçlara ulaşmaya çalışır.Bu tür çalışmaların, sonuçları itibariyle dolaylı olarak Kuı"an konusundauzman olmayan kişilerin de Kur'anın bahsettiği söz konusu hfi?iseninözünü kaVramalarına yardımcı olabileceğini söylemek inümkündür.Çünkü söz konusu kişiler, Kur'limnindiği 'dönemle Kur'an ifadelerininirtibatıııı kavrarlar. Bu bilgileri kullanan Kur'an araştırmacıları, ~giliKur'an ifadelerinin, zihinlerde daha net şekillenmesine yardım ederler.Ancak bu yardım, Kur'an muhatapları için son derece önemli ve hayatiilave prensipler ortaya koymaz. Çiinkü Kur'an, bu tüt pasajlardainsanlara ortak olarak kavramaları, bilmeleri ve duymaları gerekenprensipleri çok açık üsluplarIli vermiştir. Burada konuyu misaııe aç"makşüphesiz yararlı olacaktır.

Enfal Suresinin 7. ayetindeki ~LkJI .>..l>-! ifadesin4e "iki gıup-tan biri" tabirindeki iki grubun,. kimlerin grubu olduğu hususunu müb-

83 Suyuti, Mufheniat, s. 42; aynca mübhemiyetin ihdas! ile ilgili örnekler için bkz. aynıeser, 8S. 13, -54

Page 26: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

i

MÜBHEMATU'L-KUR'AN tLM! VE KURAN 179

hem.atla ilgili açıklamalı\rdan anlıyol'Uz. Bu iki grup, mübhematta EbuSüfya~ ve Ebu Cehl"in grupları olarak geçiyor84• Aslında Mübhematu'l-Kur'unda geçtiği şekliyle alırsak ~1L. in ne yaptığı, nerede bn-lunduğu konusunda bİlgisahibi olaıpıyol'Uz. Aina gerek tarih kaynak~larından gerekse Kur'an Tefsirlerinden konuyla ilgili daha teferrulitlıbilgiler elde,cdebiliyo'ruz8s• ~U iki gruptan birinin kervan, diğerini,n ordubirliğ.i olduğunu anlıyoruz. Şimdi bunu bilmemiz, ~ıyette verilmek is-teneııin okuyucuya intikalinde, ne gibi I~irkatkı sağlıyor acaba? Bu ha-diseyi hiç bilmediğimizi farzedip, bu konuda zilınimizi boşaltarak, ayct-ten, pasajın .bütünü içinde ne anlayabileceğimize bakalım.

~, Bu siyak-sibak çerçevesi içinde Allah'ın, müıninlerden, karşıla-maiımnı bekledıği grupla, miiminlerin karşılamak istediği grubunfa~klıolduğu ve müıninlerin, daha kolayolanını tercih ettikleri; esasen inanan-lar için daha' yararlı olan grubun, Allah:ın vadettiği grup olduğu a~atıl-maktadu. Çünkü AI.lah, inananların eliyle valıyinin gerçek oluşununpı:atikte isbatmı ve inkarcıların bozguna uğratılmasını, hakkın, batılagalip gelmesini istemektedir. Biz mübhematla ilgili açıklamalar olmak-sızın metinden _bu fil'ir1eri anlayabildiğimizi zannediyoruz., Hadiseyiacaba bütün teferruatıyla bilirsek, ay'eti değişik biçimlerde anlayabilirmiyiz? sorusuna ise rahatlıkla "hayır" cevabını verebileceğimizi düşü-nüyoruz.

Meseleyi bir başka yönüyle düşünürsek, hadisenin iyinde yaşayanmüminler, zaten olayları bütün detaylarıyla bildiklerinegöre, bu hadi-

"-seden niçin bahsedilmiştir? Allah, bu ayetJeri, o devrin insanlarına sırfolayı anlatma~, tasvir etm.ek için ıni indirmiştir? Gayet tabiidir ki amaçbu değildir. Amaç, onların yanlışlarına işaret edilerek, ,bir daha aynı na-taya düşmem,elerini, sağlamaktır. Bu dUlumda bu ayetler, sonraki in-sanlar için ne ifade edebilir? Hangi konuda onlara ders verebilir? BusOl'Uları sorup kendi kendimize düşündüğümüzde öncekilere verilen f.ik-rin aynının sonrakilere de verilmiş olduğu sonucuna var~yoruz. Bir ba-kıma Kur'anın indirildi ği dönemde yaşayan insanlar için daha öncekikavimlcre ait kıssalar ne ifade ediyorsa Kur'anın indirildiği dönemden.sonra yaşayan insanlar için de, Kur'anın indirildiği devrin olaylarından

/' hc:hseden pasajlar aynı' şeyi ifade eder. Kur'an kıssalarıyla K'ur'anınindirildiği dönem hadiselerini 'kıssa eden pasajlar arasında ders almabakımı~dan sonraki nesiller için herhangi bir fark yoktur. Adeta kıssa-

84 Taberi, C, Beyan, IX, 188; Suyut!, Mıifhemat, 59.27'-2885 Aynı eser, IX, 186-188

331

Page 27: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

180 HALİ s ALBA YRAK

ların gayele~iyle, sözkonusu e~-ıiğimiz Kur'an' ayetlerinin gayeleri ay-nıdır.

Kur'.ana göre Hz. Peygamberin 'Ve Ashfıbınııı, Kuı'al1dıı geçmiştopluluklarla ilgili kıssaları bütün detayları yla bildiklerini söyleyemeyiz.Kur'an, bunların Hz. Peygamber (a.s,) için gayb olduğundan bahset-mektedir86• Şu halde kıssalal'ın anlatıldığı pasajh~rda geçen biitün ke~limelel'in medlulleFinin bire-bir anlamda Peygam.heı (a.s.) tarafınd~nbilindiğini söylemek mümkün değildir. Aynı şekilde Hz. Peygamber'iııbu kıssalal'da anlatılmak isteneni anlamadığıııı söylemek de im.kansızdır.Bu durumda Peygamber (a.s.), hadiseleri bütün yönleriyle bilmediğihalde kıssalarda verilmek istenen fikri almıştır. Onun detayları bilme-mesi, kendisi için bir nakisa teşkil etmemiştir. Kıssalardaki durum Pey-

/""gamher (a.8.) için böyle oldiığunda, durum pek yadırgannıamaktadır.Ama nedense Kur'anın indirildiği dönemle ilgili hadiselerden sözedenayetleri anlamada, sonraki nesiller için, detayları bilme külfeti getiril-mek istenmiştir. Kanaatimıza gpre sonraki nesiller için böyle bir yükyüklenmemelidir .

Netice itibariyle ister Kur'anın indirildiği döneme ait olaylarlailgili ifadelerde, ister kıssaların anlatildığı ,pasajlarda olsun, mübhe-mattan sayılan kelimeler açıklandıkları zaman okuyucuya hidfıyet nok-ta-.i nazarından değişik sonuçlar doğurmamaktadır.

C. Kur'fuıın Yaşanan Hayatla ilgili İfadelerindcki Mübhemlerleİlgili Açıklamalar

"Bu grupta olanlar yaşanan hayatla doğrudan ilgili oldukları ıçınfonksiyonel özeııiğe sahiptirler. Bunlar,diğer gruplardaki aQlklamalar gibigereksiz fanteziler ol~rak değerlendirilemezIcI'. Belki d,emübhemat diye-

---- bileceğimiz asıl hususlar bunlal'dır. Kur'anda bunun misaııeri vardır.Mesela u L.,.,.ko J~T<::ı 187 ifadesinde "bilinen aylar" tabirinin, sonraki re-siller için beliİlenmesi gerekir. Nitekim bu husus, hem yazılı olamk tef-,sirlerde ve diğer kaynaklarda yeralmış, hem de nesilden n'esile tevatürensözlü ve fi'li olarak nakledilegelmiştir. İbadetlerle ilgili mübhcmatm,daha güçlü olarak, yaşanan h~yatın içinde nakledilegelmesi, işin Y!.lzıIıoları;ık nakledilmesi yanının kıymetini azaitmasa d"a en azın~dan yazılıkaynakların üzerindeki yükü hafifletmektedir.

86 Ali tmran 44, Htld, 49, Yusuf, 102, Kasas, 44, 4687 Bkz. Bakara 197'

Page 28: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

/<?MÜBHEMATU'I,.-KUR'AN iLMİ VE KuRAN 181

Belki de bu konudaki mühhematla alakalı yazılı açıklamalarlatatbikat öylesine bütünleşmiştir ~i artık, Kur'anın o. ifadelerine li.elimeanlamıyla ınübhem demek güçleşmiştir.

Sonuç olerak mübhematla ilgili Ü(,- grup altında toplamaya çalış-tığımız açıklamalardan sadece 3. gruptakiler, metnin tefsirinde doğru-dan fonksiyon İcra edebilir nit~liktedir, djy(~biliriz. Diğ(~r gl'Uplardak;aç:klaıııaların, metnin yorumlanmasmda ana fikri değiştirecek 1)oyut-larda rol oynamadıklarını rahatt;c: söyleyeIJiliriz.

V. MÜBHEMATU'L-KIJH'A.N İL)'1İNİN KONULARI~IN DE-GİŞİK AHAŞ)'IRMALAU YOLUYLA İNCELENlVIESİ

Herşeyden önce :Müblwmatu'l-Kuc'an İlmi'y!e vanlmak istenenhedeflere artık sadece onun nakliliğini ön plana çıkararak sahitsa)'laarivayetlerle vc-rmanın imkansızlığı ortadadır. Önce mc;eut bilgi kay~---naklarına gOre Kur'anm hangi unsurlarının açıklığa kavuşturulabileeeğikonusu, yineKıır'anın hedefleri gözönüne alınarak mütehassıslarıneatespit ediİmelidir. Çünkü imkansızı ba~ar.ma peşinde koşmanın k:?zan-dıraeağı birşey yoktur. Mesela gayba ait hir alandan bahseden ifadeler-deki tamamiyle gayba muHali olmakla bilinebilecek hususların peşindenkoşmamn anlamsızlığını kabullenmek gerekir. i

"""'Mülıhernatın konu edindiği kelimeleıin hangilerinin KUI"an tefsi-

riyle ve Kıır'anın, fizik ve sosyal kanunlarıyla hütün hir kaiıiatın; ta-rihiyle coğrafyasıyla, haşarılarıyla, başindan geçen olaylarla, tecrübe-leriyle bütün bir' insanlığın gerçeğiyle irtibatı açısmdan ara..'Ştırllmayadeğe •. olduğunun tespiti çok önemlidir. Böylece gereksiz işlerle uğraşıl-mamış olacaktır. Bilindiği gibi, Mübheınatu"l-Kın'an. İlıni'nin son de-rece gereksiz konuları irdel~diği için fonksiyonel olmadığ.nı yukaTılla -ortay~ koym:aya çalışTıuştık.

Sö~ünü ettiğimiz bu ön eleme işinde ara~tmlmaya değer bulunacakID.iibhematın sayısının çok çok azalacağını ifade etm.ek gerekir. Tahminıbir oran verme cüretinde hulunun;ak, ~u anda mafbı1 olarak elimizdebulunan Suyuti'nin Mufhemiitınllaki açıklamalarııı yüzde doks'aDlnınbir 'çırpıda saf dişı edilebileceği,ni zaniıediyoruz. Bundan sonra incelen-ıııeğe değer hususların da k~nularıııa göre özellikl~ ta-rihi, arkeolojik88

ve antropolojik araştırmala~a iht.iyaç gösterdiklerini söylemek mümkün-

88 Kelıf Siıresi'nin 96, ,ıyetinde .:,~ .\..,..]1 01e anlatılan iki dağın Ermenistan v.eAzerbeycan uıraflarııırla olduğu söylenmektedir. Hkz. Sıryuti, Murbemiit,-'. 41. Kanaatıı~ızea

-bu gibi konularm açıklık kazanması arkeolojik araştırmalara ihtiyaç gü't;rir. -

Page 29: MÜBHEMATU'L.KUR'AN tLMt VE KUR'AN TEFstRtND~Ktisamveri.org/pdfdrg/D00001/1992_32/1992_c32_ALBAYRAKH.pdf156 HALis ALIlAYRAK Kur'an İlimleri genellikle iki grupta mütalaa edilmektedir

182 HALis ALSA YRAK

dür. Çünkü gerek Kur'anıı:i indirildiği dönemle, gerekse daha önceki top-lulukların başından geçen olaylarla ilgili Kur'an ifadelerindeki, yer, za.man ve şahıs isimlerinin tespit edilebilmesinin en sağlam ve güveniliryolu, bu olsa gerektir. Bu konuda sadece Kitah-ı Mukaddes'i kaynakolarak kullanmak t.ek başına yeterli olamayacağı gibi ilmi anlamda ke-sinlik de ifade etmez.

Öte yandan her sahadaki sağlam. ilmi veriler, insanın ve evreninsırlarını çözme yolunda atılan müşahhas adımlar da bukonııda Kur'anaraştmcısının en büyük destekçileridir.

SONUÇ

Sonuç itibariyle Kur'anın mübhem denilen bazı kelimelerinin açık-lanmasını amaç edinmiş olan Mübhematu'J.K ur'an İlmi'nin ortayakoyduğu sonuçlar çeşitli açılardan tenkide açıktır. Yukarıda da ifadeedildiği ~zere açıklamaların tenkidçi bir gözle ele alınıp, akla, muhake-meye, tecrübeye, fizik gerçekıere ve artık mütearife haline gelmjş ilmigerçekliklere, dahası Kur'ftn metnine ve ruhuna aykırı unsurları ayıklan-dığı takdirde, Kur'anın tarihi ifadeleriyle ilgili detayların tesbitinde mal-zeme olarak bir değer ifade edebileceğini söyleyebiliriz. Burada şunuilaveetmek gerekir ki, Mübhematu'l-Kur'£mdaki bilgilerde Kur'iimn evrenselhoyutunun kavranmasında do~rudan katkı sağlayacak unsurlar bulmakoldukça zordur. Ancak Kur'anın, tarihi açıdan ilmi olarak araştırılmasıesnasında hareket noktası olabilecek bilgilerin mevcudiyetindcn sözet-mek mümkündür.