İÇİndekİler - süleyman demirel universitytez.sdu.edu.tr/tezler/tf01429.pdf · ii Özet ....
TRANSCRIPT
i
İÇİNDEKİLER
Sayfa İÇİNDEKİLER ............................................................................................................. i
ÖZET ........................................................................................................................... ii
ABSTRACT................................................................................................................ iii
TEŞEKKÜR................................................................................................................ iv
ŞEKİLLER DİZİNİ ..................................................................................................... v
ÇİZELGELER DİZİNİ .............................................................................................. vii
1.GİRİŞ ........................................................................................................................ 1
2. KAYNAK ÖZETLERİ ............................................................................................ 3
3.MATERYAL ve YÖNTEM ................................................................................... 14
3.1. İmalat Teknolojisinin Önemli Bir Malzemesi Olarak Ahşap ve Ahşap Kompozitler .......................................................................................................... 14
3.2.Ahşabın İşlenmesi ................................................................................................ 18
3.3. Ağaç Malzemenin İşlenmesinde Ortaya Çıkan Kusurlar.................................... 22
3.4. Yüzey Pürüzlülük Parametreleri ......................................................................... 24
3.5. Yüzey Pürüzlülüğü Ölçme Yöntemleri............................................................... 27
3.6.Yüzey Pürüzlülüğü Üzerine Etkili Olan Faktörler............................................... 31
3.7.Bilgisayarla Bütünleşik Üretim (CAD, CAM,CNC) ........................................... 36
3.8. Kullanılan Materyaller ve Deney Düzeneği........................................................ 40
4. ARAŞTIRMA BULGULARI................................................................................ 45
4.1. Ra Açısından Değerlendirme.............................................................................. 47
4.2. Rz Açısından Değerlendirme.............................................................................. 57
4.3. Rq Açısından Değerlendirme.............................................................................. 61
5. TARTIŞMA ve SONUÇ........................................................................................ 66
6.KAYNAKLAR ....................................................................................................... 68
ÖZGEÇMİŞ ............................................................................................................... 75
ii
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
AHŞAP MALZEMENİN CNC İLE İŞLENMESİNDE YÜZEY KALİTESİNİ ETKİLEYEN İŞLEME PARAMETRELERİNİN BELİRLENMESİ
Ümmü KARAGÖZ
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Orman Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Abdullah SÜTÇÜ
Günümüzde tasarım ve moda sektörü olan mobilya endüstrisinde yüzey düzgünlüğü,
en önemli kalite karakteristiklerinden birisi olup, ahşap malzemenin özelliklerine ve
işleme parametrelerine bağlıdır. İşleme parametrelerinin ve ağaç malzemenin
özelliklerinin bilinmesi, büyük kaynaklar ayrılarak alınan CNC tezgâhların daha
verimli kullanılmasına, günümüz rekabet şartlarında müşterinin istediği ürünü
istediği kalite düzeyinde en kısa zamanda üretmeye dolaylı ya da doğrudan katkı
sağlayacaktır.
Bu deneysel çalışmada; mobilya sektörünün temel hammaddesi olan MDF levhaların
CNC freze ile cep işlenmesinde kullanılan işleme parametrelerinin yüzey
pürüzlülüğü üzerine etkisi araştırılmıştır. Çalışmada; MDF üzerine zig zag takım
yolu kullanılarak yüksek hız çeliği (HSS) kesici takımlarla cep işleme yapılmıştır.
Farklı değerlerde mil devir hızı, uç ilerleme hızı, yanal adım ve işleme derinliğinin
yüzey pürüzlülüğüne etkileri deneysel olarak araştırılmıştır. Deney sonuçlarına göre,
Ra, Rz, Rq için R² değeri sırasıyla 89.19, 77.65, 71.91 bulunmuştur. Varyans analizi
ile yüzey pürüzlülüğü üzerine ilerleme hızı, devir hızı, yanal adım ve dalma derinliği
faktörlerinin önemli derecede etkilerinin olduğu belirlenmiştir. Faktörlerin yüzey
pürüzlülüğüne etkileri ise grafik ve tablolar halinde sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Ahşap işleme, yüzey pürüzlülüğü, CNC freze,
2010, 76 Sayfa
iii
ABSTRACT
M.Sc. Thesis
INVESTIGATION OF MACHINING PARAMETERS ON THE SURFACE
QUALITY IN CNC ROUTING WOOD AND WOOD-BASED MATERIALS
Ümmü KARAGÖZ
Süleyman Demirel University Graduate School of Applied and Natural Sciences
Forest Products Engineering Department
Supervisor: Assist. Prof. Dr. Abdullah SÜTÇÜ
In furniture industry, design and fashion sector today, surface roughness, is one of
most quality characteristics, is related to wood properties and machining parameters.
Being aware of the machining parameters and wood properties, whether directly or
indirectly, will contribute to using more efficiently CNC router, invested a lot, also to
producing what customers ask for in shorter time and with expected quality in
today’s competitive environment.
In this experimental study; the effect of the machining parameters, used in pocket
milling of MDF (Medium Density Fiber Board), which is the main raw material of
furniture sector using CNC routing, on surface roughness have been studied. In
study; using zigzag cutter path, pocket milling has been employed on MDF by using
CNC router. The effects of different values of spindle speed, feed rate, stepover and
depth of cut on surface roughness have been studied experimentally. According to
the result of experiments, R² values for Ra, Rz, Rq have been found 89.19, 77.65,
71.91 respectively. Being significantly effects of spindle speed, feed rate, stepover
and depth of cut on surface roughness by analysis of variance have been determined.
The effect of factors on surface roughness has been showed in graphs and tables.
Key Words: Wood milling, surface roughness, CNC router
2010, 76 pages
iv
TEŞEKKÜR
Bu araştırma için beni yönlendiren, maddi ve manevi yardımlarını gördüğüm,
karşılaştığım zorlukları bilgi ve tecrübesi ile aşmamda yardımcı olan değerli
Danışman Hocam Yrd. Doç. Dr. Abdullah SÜTÇÜ’ ye teşekkürlerimi sunarım. CNC
ile ilgili her türlü problemlerde bana yardımcı olan ve yardımlarını esirgemeyen SDÜ
CAD/CAM Araştırma Uygulama Merkezi Araştırma Görevlisi Emre HAMAMCI’
ya, deney numunelerinin ölçümünde pürüzlük cihazını kullanmama olanak sağlayan
Yrd.Doç.Dr. Ergün GÜNTEKİN’e, istatistiksel analizlerde büyük desteğini
gördüğüm Yrd.Doç.Dr. Gültekin ÖZDEMİR ’e tez çalışmam boyunca bana yardımcı
olan değerli arkadaşım Onur İŞLEYEN ‘e teşekkür ederim.
1869-YL-09 No`lu Proje ile tezimi maddi olarak destekleyen Süleyman Demirel
Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Yönetim Birimi Başkanlığı’na teşekkür
ederim.
Tüm yaşantımda olduğu gibi, öğrenim hayatım boyunca da bana daima destek olan
Aileme minnet ve şükranlarımı sunarım.
Ümmü KARAGÖZ
ISPARTA, 2010
v
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil 3.1. Ülkemizdeki Lif levha üretim miktarı……………………………...... 16
Şekil 3.2. Yıllara göre mobilya ihracat ve ithalat değerleri…………………...... 17
Şekil 3.3. Kesici takımın açıları……………………………………………....... 19
Şekil 3.4. Ağaç malzemenin işlenmesi…………………………………………. 19
Şekil 3.5. Boyuna, Radyal ve Teget yönlerde kesme…………………………... 20
Şekil 3.6. Farklı işleme şekillerinin şematik gösterimi………………………… 20
Şekil 3.7. Planyalama işleminde kullanılan kalınlık makinesi…………………. 21
Şekil 3.8. Amerikan karaağacı (Ulmus americana) odununda planyalamada farklı derecelerde kalkık liflilik kusuru……………………………..
22
Şekil 3.9. Söğüt (Salix spp) odununda çeşitli derecelerde pürüzlü liflilik kusuru…………………………………………………………….....
23
Şekil 3.10. Seker akçaağacı (Acer saccharum) odununda çeşitli derecelerde yongalı liflilik kusuru………………………………….………........
23
Şekil 3.11. Lale ağacı (Liriodendron tulipifera) odununda çeşitli derecelerde yonga izi kusuru……………………………………….…………… 24
Şekil 3.12. Ağaç malzemenin islenmesinde ortaya çıkan gevsek liflilik kusuru 24
Şekil 3.13. İşlenmiş yüzeylerdeki yüzey pürüzlülük profili……………………. 25
Şekil 3.14. Yüzey karakteristiklerinin şematik görünümü……………………... 26
Şekil 3.15. Profil sapmalarının ortalaması……………………………………... 27
Şekil 3.16. Çukur ve tepe yüksekliklerinin mutlak ortalaması…………………. 27
Şekil 3.17. İğne taramalı ve lazer taramalı yöntemler ile elde edilen yüzey profilleri……………………………………………………………. 31
Şekil 3.18. Ağaç malzemenin işlenmesinde yüzey pürüzlülüğünü etkileyen faktörler…………………………………………………………….. 32
Şekil 3.19. Dik işlemede işleme parametreleri…………………………………. 33
Şekil 3.20. Aynı yönlü ve zıt yönlü işleme şekillerinin şematik gösterimi…….. 34
Şekil 3.21. Farklı takım yollarının karşılaştırılması……………………………. 34
Şekil 3.22. Meşe odununun kör ve keskin bıçakla işlenmesi sonucu yüzey profilinin durumu…………………………………………………...
35
Şekil 3.23. CAD/CAM/ CNC entegrasyon şeması……………………………... 40
Şekil 3.24. Mekano P 1500 model CNC Freze………………………………… 41
Şekil 3.25. Deneylerde kullanılan kesici uç……………………………………. 42
Şekil 3.26. ArtCAM de hazırlanmış cep işleme tasarımı………………………. 43
vi
Şekil 3.27. İşlenen örneklerin deney tasarımına göre numaralandırılması…….. 43
Şekil 3.28. Yüzey pürüzlülük ölçüm cihazı…………………………………….. 44
Şekil 4.1. 5 mm yanal adım ile işlenmiş örneklerin yüzey profili……………… 45
Şekil 4.2. 3 mm ve 2 mm yanal adım ile işlenmiş örnek yüzeyleri…………….. 46
Şekil 4.3. Ra değeri için uygulanan modelin doğruluk testi……………………. 48
Şekil 4.4. Ra değerinin yanal adım ve dalma derinliğine göre değişimi……...... 49
Şekil 4.5. Ra değerinin yanal adım ve devir hızına göre değişimi……………... 49
Şekil 4.6. Ra değerinin yanal adım ve ilerleme hızına göre değişimi………….. 50
Şekil 4.7. Ra değerinin dalma derinliği ve ilerleme hızına göre değişimi……... 50
Şekil 4.8. Ra değerinin ilerleme ve devir hızına göre değişimi………………… 51
Şekil 4.9. Ra değerinin ilerleme ve devir hızıyla değişimi……………………... 52
Şekil 4.10. Ra değerinin dalma derinliği ve devir hızına göre değişimi……….. 52
Şekil 4.11. Yanal adımın Ra değerine etkisi………………………………….... 53
Şekil 4.12. İlerleme hızının Ra değerine etkisi…………………………………. 53
Şekil 4.13. Devir hızının Ra değerine etkisi……………………………………. 54
Şekil 4.14. Dalma derinliğinin Ra değerine etkisi……………………………… 54
Şekil 4.15. Rz değeri için uygulanan modelin doğruluk testi…………………... 58
Şekil 4.16. Rz değerinin yanal adım ve ilerleme hızına göre değişimi………… 58
Şekil 4.17. Rz değerinin yanal adım ve dalma derinliğine göre değişimi……… 59
Şekil 4.18. Rz değerinin yanal adım ve devir hızına göre değişimi……………. 59
Şekil 4.19. Rz değerinin ilerleme hızı ve dalma derinliğine göre değişimi……. 60
Şekil 4.20. Rz değerinin ilerleme hızı ve devir hızına göre değişimi…………... 60
Şekil 4.21. Rz değerinin dalma derinliği ve devir hızına göre değişimi……….. 61
Şekil 4.22. Rq değeri için uygulanan modelin doğruluk testi………………….. 62
Şekil 4.23. Rq değerinin yanal adım ve ilerleme hızına göre değişimi……….. 63
Şekil 4.24. Rq değerinin yanal adım ve dalma derinliğine göre değişimi……... 63
Şekil 4.25. Rq değerinin yanal adım ve devir hızına göre değişimi……………. 64
Şekil 4.26. Rq değerinin ilerleme hızı ve dalma derinliğine göre değişimi……. 64
Şekil 4.27. Rq değerinin dalma derinliği ve devir hızına göre değişimi……….. 65
vii
ÇİZEL GELER DİZİNİ
Çizelge 3.1.Türkiye’de orman ürünleri talep ve karşılanma durumu…………... 15
Çizelge 3.2. Farklı yüzey pürüzlülük aletlerinin özellikleri……………………. 29
Çizelge 3.3. İğne taramalı ve Lazer yöntemlerin karşılaştırılması…………...... 30
Çizelge 3.4. İşleme parametreleri………………………………………………. 42
Çizelge 4.1. İşleme parametreleri, düzeyler ve değerleri………………………. 46
Çizelge 4.2. Tanımlayıcı istatistikler…………………………………………… 47
Çizelge 4.3. Ra değeri için varyans analiz tablosu……………………………... 47
Çizelge 4.4. Talaş Kaldırma Oranı……………………………………………... 56
Çizelge 4.5. Rz değeri için varyans analiz tablosu……………………………... 57
Çizelge 4.6. Rq değeri için varyans analiz tablosu……………………………... 62
1
1.GİRİŞ
Küresel rekabet şartlarının çetinleşmesi, ulusal ve uluslar arası pazarlarda mobilya
tasarımına olan ilginin artması, Orman Endüstri işletmelerini ileri teknolojilere
yatırım yapmaya, yüksek kalite ve hizmet üretmeye zorlamıştır. Günümüz
piyasalarında tasarım ve moda sektörü olan mobilya endüstrisi işletmeleri bu rekabet
koşullarında büyük yatırımlar yapmak durumunda kalmışlardır. Bu sebeple
işletmeler, son trendleri takip edebilmek, müşteri isteklerine anında cevap
verebilmek, farklı tasarımlar uygulayabilmek için ve ayrıca son yıllarda küreselleşme
ve düşük işçilik ücretleri ile rekabet üstünlüğü sağlayan Çin olgusuna karşı ileri
teknoloji ürünü olan CNC tezgâhlara yatırım yapmışlardır. Yüksek hızda işleme
yapan CNC tezgahlar üzerinde satıcı firma tarafından hazırlanmış hazır motifler ve
desenler bulunmakta ve işletmeler makine üzerinde gelen bu tasarımları
kullanmaktadırlar. Böylelikle müşteri isteklerine anında cevap verilebilmekte fakat
müşteri memnuniyeti sınırlı tasarımlarla karşılanmaktadır. Gelişmekte olan tüm
ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de orman ürünleri sanayinde CNC (Computer
Numerical Control) tezgahlarının kullanım oranı her geçen gün artmaktadır. Bunun
yanında mobilya tasarımı da büyük önem kazanmakta ve işletmeler CAD-CAM-
CNC entegrasyonuna önem vererek kendi kimliğine sahip tasarımlar
oluşturabilmektedirler.
Büyüyen dünya pazarında ülkelerin rekabet gücünde en etkili rol modern tasarıma
verilen önemdir. Mobilya sektörü de bir modern tasarım sektörü olduğu için,
ülkemizinde kendi kimliğine sahip tasarımlar yaparak dünya çapında rekabet gücüne
sahip bir marka oluşturması gerekmektedir. Bunun için sanayi kuruluşları, çağdaş
konfor anlayışına uygun yeni ürün üretilmesi, standardın yükseltilmesi, maliyet
düşürücü ve kalite yükseltici yeni tekniklerin uygulanması, yeni teknoloji
geliştirilmesi veya yeni teknolojilerin ülke koşullarına uydurulması gibi konularda
AR-GE faaliyetlerine önem ve öncelik vermelidir (Anonim, 2006). Bununla birlikte
mevcut kapasitelerinde bulunan CNC tezgahlardan maksimum şekilde yaralanmaları
gerekmekte ve CAD/CAM entegrasyonu ile hızlı ve değişik ürünler üretmeleri
gerekmektedir. Ayrıca üretilen ürünün yüzey kalitesi, işleme parametrelerine ve
2
işlenen malzemenin özelliklerine göre değişmektedir. Bu nedenle müşteri
memnuniyeti sağlamak amacıyla ve sıkıntılı dönemlerinde büyük yatırımlar yapılıp
alınan CNC tezgâhlardan maksimum verim elde edilebilmesi için, ilk olarak
CAD/CAM entegrasyonunun kurulması, farklı tasarımların oluşturulması, kullanılan
malzemenin işlenme özelliklerinin çok iyi bilinerek uygun işleme parametrelerinin
elde edilmesi gerekmektedir.
Metal işleme sektöründe bu konuda çok sayıda bilimsel araştırma bulunmasına
rağmen ahşap işleme sektöründe sınırlı sayıda araştırmanın varlığı görülmektedir. Bu
kapsamda gerçekleştirilen çalışmanın özellikle mobilya endüstrisine önemli bir yol
gösterici olacağı düşünülmektedir.
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Orman Endüstri
Mühendisliği Anabilim Dalında yüksek lisans tezi olarak hazırlanan bu çalışmada
başlangıçta kapsamlı bir literatür araştırması yapılarak konuya ilişkin ulusal ve
uluslararası güncel kaynaklar verilmiştir. Çalışmanın materyal ve yöntem kısmında;
öncelikle Orman Endüstri sanayisi hakkında kısaca bilgi verilmiş, arkasından
materyal olarak genel anlamda ahşap malzeme, işleme şekilleri, işleme kusurları ve
Bilgisayar destekli üretim-CNC işleme konuları kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır.
Deneysel çalışmanın en önemli kısmını oluşturan bulgular kısmında ise
gerçekleştirilen deney sonuçlarına göre MDF levhaların CNC freze ile farklı işleme
parametreleri altında işlendiğinde oluşan yüzey pürüzlülük değerleri istatistiksel
analizler ile değerlendirilmiş, mevcut literatür ile benzerlik ve farklılıkları, gelecekte
yapılacak çalışmalara yönelik öneriler tartışma ve sonuç kısmında ortaya
konulmuştur.
3
2. KAYNAK ÖZETLERİ
Ahşap malzemenin işlenmesinde istenilen yüzey kalitesinin ilk defada
sağlanamaması ek üretim süreçlerini ve yardımcı malzeme kullanımını, dolayısıyla
ek maliyetleri gerektirmektedir. Bu nedenle en iyi verimi, kabul edilebilir kalite
düzeyinde sağlayan işleme şartlarının bilinmesi konusunda yapılan bilimsel
çalışmalar yaklaşık elli yıldır devam etmektedir (Davis, 1962). Teknolojinin her
geçen gün daha da gelişmesiyle, farklı ahşap türevi levhalar, farklı teknolojik makine
ve tezgahlar ve kesici uçların geliştirilmesi, işleme parametrelerinin de sürekli
araştırılmasını gerekli kılmıştır.
Yüzey pürüzlülüğü ile ilgili metal işleme sektöründe çok sayıda çalışma
bulunmaktadır. Örneğin Lou vd. (1998), ilerleme hızı, devir hızı ve kesiş derinliği
faktörlerini bağımsız değişken olarak almış, bu faktörlere bağlı olarak yüzey
pürüzlülük değerini veren çoklu regresyon modelini geliştirmişlerdir. İlerleme
hızının çoklu regresyon modelinde yüzey pürüzlülüğünü belirlemek için önemli
olduğunu belirtmişlerdir.
Sakarya (2005), CNC tezgâhların ve imalat yazılımlarının gelişmesi ile büyük
hacimlerde talaş kaldırmanın mümkün olduğundan ve imalat maliyetlerinin oldukça
düştüğünden bahsetmiştir. İmalat maliyetlerinin azaltılmasında önemli etken olan
kesme parametrelerinin doğru seçimiyle ve iyi bir kombinasyonu ile istenilen yüzey
pürüzlülüğüne ulaşılabilineceğini belirtmiş, kalıp çeliği üzerinde tek yönlü, zigzag ve
spiral takım yolları kullanılarak yüksek hız çeliği (HSS) kesici takımlarla cep işleme
işlemlerini gerçekleştirmiştir. Her üç takım yolunda da kontrol edilebilen, ilerleme,
talaş derinliği ve kesici yanal adımı için dört farklı seviye değerlerini belirlemiştir.
Deneysel analizlerde Taguchi deney tasarımı yöntemi kullanılmıştır. Cep işleme için
son talaş işlemesinde kesme hızı, ilerleme, talaş derinliği ve yanal ilerlemenin en iyi
seviye değerleri uygulanarak yapılan deney neticesinde oluşan pürüzlülük değerleri
açısından spiral takım yolunun en ideal takım yolu olduğunu ifade etmiştir.
İşbilir (2006), tornalama işlemlerinde takım ömrüne etkili olan faktörleri, sebep-
sonuç diyagramı halinde ortaya koymuştur. Çeşitli parametrelerin yüzey pürüzlülüğü
4
ve takım ömrü üzerine etkisini tespit ederek, bu faktörlere göre yüzey pürüzlülüğü ve
takım ömrünü modellemiştir. Yüzey pürüzlülüğünde ve takım ömründe, kesme hızı,
malzeme sertliği, uç radüsü ve ilerleme faktörlerinin etkili olduğunu, kesme sıvısının
ve kesme derinliğinin de etkili olmadığını bulmuştur. Yüzey pürüzlülüğü ve takım
ömrü tahmini için yapılan regresyon analizinde, yüzey pürüzlülük için R² = 0,591,
takım ömrü için R² = 0,952 değerlerini elde etmiştir.
Yüzey kalitesi, müşterilerce talep edilen en belirgin isteklerden biridir ve işlenmiş
malzemenin yüzey kalitesinin en büyük göstergesindendir. Çalışmaların birçoğunda
yüzey pürüzlülüğü üzerine etki eden işleme parametrelerinin etkisi araştırılmıştır.
Bajıc vd. (2008), frezelenmiş metallerde kesme parametrelerinin yüzey pürüzlülüğü
üzerine etkisini incelemişlerdir. Etkili faktörler olarak kesme hızı, besleme oranı ve
kesme derinliği etkili faktörler olarak düşünülmüş ve yüzey pürüzlülüğü etkilerinin
belirlenmesi için regresyon analizi ve yapay sinir ağları gibi matematiksel modeller
kullanarak, optimal kesme parametreleri tek yönlü optimizasyon algoritması ile
belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlarda yapay sinir ağlarının regresyon analizine göre
daha iyi sonuçlar verdiği gözlenmiştir. Kesme hızı ve besleme oranının yüzey
pürüzlülüğüne etkisinin olduğu fakat kesme derinliğinin önemsiz olduğu, en önemli
etkiye sahip parametrenin ise besleme hızı olduğunu belirtmişlerdir.
Çoğun ve Özses (2002), metal endüstrisinde CNC tezgahlarda değişik işleme
koşullarının işlenen parçaların yüzey pürüzlülüğü üzerine etkisini deneysel olarak
incelemişlerdir. Deneylerde, takım ilerleme hızı, iş parçası / takım dönme hızı, tabla
ilerlemesi ve paso derinliği gibi işleme parametreleri değiştirilmiş ve yüzey
pürüzlülüğünün gösterdiği değişimi incelemişleridir. Deney sonuçlarında iş mili
dönme hızı arttırıldığında yüzey pürüzlülüğünün iyileştiği, takım ilerlemesi
arttırıldığında ise yüzey pürüzlülüğün kötüleştiğini belirtmişlerdir.
Çolak (2006) sert malzemelerin frezelenmesi esnasında oluşan kesici takım
aşınmalarını, CNC freze tezgahı üzerine yerleştirilen farklı sensörler ile belirleyerek
frezeleme için en uygun kesme koşullarını Bulanık Mantık Modelleme ve Genetik
Programlama gibi yapay zeka algoritmalarıyla değerlendirerek tespit etmiştir.
5
Çalışma sonunda, sert metal frezelemede kesici takım aşınmasını etkileyen faktörler
değerlendirilerek uygun sensör seçimi, optimum kesme şartlarının tespit edilebilmesi
yapay zeka algoritmaları kullanılarak elektronik ortamda gerçekleştirilmiştir. Bunun
yanında tırlama olmadan, kararlı kesme şartlarının tespiti için geliştirilen Bulanık
Mantık Modelinde, işleme anında oluşan ses sinyalleri ve kesme kuvveti
sinyallerinin detaylı analizi yapılarak optimum kesme koşullarına ulaşmaya
çalışmıştır.
Ahşap malzemenin işlenmesinde değişik işleme şekillerini kullanarak (planyalama,
zımparalama, tornalama. vb.) yüzey pürüzlülüğü üzerine etkili faktörleri araştıran
literatür incelendiğinde konuya ilişkin bilimsel çalışmalar aşağıda özetlenmiştir.
Masif panellerin veya levhaların (MDF,Yonga levha vb.) üst yüzey işlemlerine tabi
tutulmadan önce yüzey düzgünlüğünün sağlanması için zımparalama işleme
yapılması gerekmektedir. Zımparalama işleminin iyi yapılması son ürünün yüzey
kalitesinin düzgün olmasını etkiler. Bu nedenle farklı zımparalama faktörlerinin
yüzey pürüzlülüğüne etkisi veya zımparalanmış yüzeylerin pürüzlülük analizleri
üzerine birçok araştırmalar yapılmıştır (Rıchter vd., 1995; Lemaster ve Beall, 1996;
Gurau vd., 2006; Nemli vd., 2007).
Gürtekin (1996), mobilya üretiminde yaygın olarak kullanılan Kayın (Fagus
orientalis) ve Karaçam (Pinus nigra ) örneklerini rendeleme makinesi ile işleyerek,
rendeleme makinelerinin ilerleme hızı, kesme hızı ve kesici sayısına bağlı olarak,
işlenen ahşabın yüzey kalitesinde meydana gelen etkilenmeleri araştırmıştır. Düzgün
yüzey elde etmek için, ilerleme hızını düşürüp, kesme hızını ve kesici sayısını
artırmak gerektiğini belirtmiştir.
Akbulut ve Ayrılmış (2006), MDF üretiminde kullanılan basınç odunu ve normal
odun oranlarının yüzey pürüzlülüğü üzerine etkisini araştırmışlardır. Basınç odunu /
normal odun oranını, 75 / 25 ve 10 / 90 olarak almışlardır. Sonuç olarak yüksek
basınç odunu içeriğine sahip levhalarda (75 / 25) daha düşük yüzey adsorpsiyonu,
daha pürüzlü yüzeyler elde etmişlerdir.
6
Kılıç ve Demirci (2003), mobilya ve yapı endüstrisinde yaygın olarak kullanılan
sarıçam (Pinus sylvestris ) ve kestane ( Castanea sativa) odunlarını kullanarak, ağaç
türü, testere diş sayısı ve besleme hızlarının yüzey pürüzlülüğüne etkilerini
araştırmışlardır. Ölçümler TS 930 esas alınarak iğne taramalı ölçme cihazı ile
yapılmıştır. Ölçüm sonuçlarına göre, en düzgün yüzey sarıçamda 40 dişli testere ile
elde edilmiştir.
Ayrılmış vd. (2006), Tetra (Tetraberlinia bifoliolata) ağacından elde edilen
kontrplakları çeşitli yangın geciktirici kimyasallarla muamele ederek, kullanılan
emprenye maddelerinin yüzey pürüzlülüğüne etkisini araştırmışlardır. Çalışmada
yüzey pürüzlülük değerleri olarak; ortalama pürüzlülük (Ra), on nokta yüksekliği
(Rz) ve maksimum pürüzlülük (Rmax) değerleri ölçülmüştür. Çalışma sonunda; en
düşük ortalama pürüzlülük değeri %3 konsantrasyonundaki boraks ile muamele
edilmiş kontrplaklarda (Ra= 11,09 μm), en yüksek ortalama pürüzlülük değeri %6
konsantrasyonundaki borik asit ile muamele edilmiş kontrplaklarda (Ra= 12,44 μm )
bulmuşlar ve yangın geciktirici kimyasalların konsantrasyonunun artmasıyla yüzey
pürüzlülüğünün arttığını saptamışlardır.
Korkut (2005) ,yüzey pürüzlülüğü ile ilgili bilgi ayrıntılı bir literatür derlemesi
sunmuştur.
İlter vd. (2002), Uludağ göknarı odunu teğet ve radyal yönde kesildikten sonra,
rendelemede bıçak sayısı ve besleme hızına, zımparalamada değişik zımpara
numaralarına ve rutubete göre yüzey pürüzlülük değişimini incelemişlerdir. Sonuç
olarak; düşük rutubet miktarı ve besleme hızında yüzey pürüzlülük değerlerinin
düşük olduğun belirtmişlerdir. Ayrıca yüksek zımpara numaralarında ve teğet
yüzeylerde daha düzgün yüzeyler elde etmişlerdir.
Aras vd. (2007), farklı tornalama tekniklerinin ağaç malzemede yüzey pürüzlülüğüne
etkisini araştırmışlardır. Bu kapsamda ağaç tornacılığında yaygın olarak kullanılan
ceviz (Juglans regia), doğu kayını (Fagus orientalis ), ıhlamur (Tilia grandifolia) ve
kavak (Populus tremula) odunlarından hazırlanan örnekler, kesme ve kazıma tekniği
ile işlenmiştir. Fakat işlenen örneklerin yüzeyleri çok pürüzlü olduğu için iğne
7
taramalı pürüzlülük ölçüm cihazı ile ölçüm yapılamamıştır. Pürüzlülük ölçümlerini
duyusal değerlendirme yaparak, en düzgün yüzeyi kesme yöntemiyle tornalanmış
cevizde, en pürüzlü yüzeyi ise kazıma yöntemi ile tornalanmış kavakta elde
etmişlerdir. Ağaç malzeme tornalama işlemlerinde düzgün yüzey elde etmek için
kesme yönteminin kullanılmasını, malzeme olarak da cevizin tercih edilmesini
önermişlerdir.
Çalışmaların büyük bir kısmında, geleneksel makinelerle yapılan işleme, belirli ağaç
türleri, işlenme parametreleri ve yüzey kaliteleri incelenmiştir. Ahşap malzeme,
metal ve plastik malzemeye göre kolay işlenebilir olması nedeniyle yapı ve
doğramacılıkta daha çok tercih edilmektedir. Ayrıca masif malzemelerin heterojen
bir yapıya sahip olması nedeniyle işleme özellikleri üzerine yıllardan beri çalışmalar
yapılmaktadır.
Malkaçoğlu ve Özdemir (2006) ve Malkoçoğlu (2007), Batı Karadeniz bölgesinde
doğal olarak yetişen yapraklı ağaç ( kestane, kayın ve kızılağaç) ve iğne yapraklı
ağaç odun (sarıçam, doğu ladini) örneklerinin farklı işleme şekilleri ile işlenmesinde,
işlenme performanslarının ve yüzey pürüzlülüklerinin belirlenmesi üzerine bir
araştırma yapmışlardır. Çalışma sonucunda, yapraklı ağaçların (Y.A.) iğne yapraklı
ağaçlara (İ.Y.A.) göre daha yüksek işlenme performansına sahip olduğunu, bunun
nedeninin ise yapraklı ağaçların daha yüksek yoğunluk değerine sahip olduğunu
belirtmişlerdir. Bununla birlikte yapraklı ağaçlardan kayın ve iğne yapraklı
ağaçlardan sarıçam en yüksek işlenme performansına sahip türler olarak
belirtilmiştir.
Fujiwara vd. (2003; 2004; 2005) Japon meşesi (Quercus mongolica) ve Japon kayını
(Fagus crenata) üzerinde farklı kumlarda zımpara kullanarak yüzeyde meydana
gelen, düşük tepe yüksekliği (Rpk), çekirdek pürüzlük derinliği (Rk), azaltılmış
çukur derinliği (Rvk) gibi pürüzlülük parametrelerini iğne taramalı ölçüm cihazı ve
duyusal yöntemlerle ölçerek bu iki yöntemin karşılaştırmasını yapmışlardır. İğne
taramalı ölçüm cihazı ile ölçülen yüzey profili Gaussian cihazı ile filtrelenmiştir.
Ayrıca işlenmiş örnekler, on beş bayan ve on bay tarafından yüzeylere elle
8
dokunularak duyusal ölçümleri yapılmıştır. Sonuç olarak odunun yüzey
pürüzlülüğünün duyusal yöntemlerle de ölçülebileceğini belirterek, ölçümler için
kullanılan her iki yöntemin ölçüm sonuçlarının benzer olduğunu ifade etmişlerdir.
Aguilera ve Martin (2001), Kilic vd. (2006) kayın (Fagus orientalis) ve kavak
(Populus tremula) kerestelerinden kesilerek elde edilen örnekler üzerinde teğet ve
radyal yönde planyalama ve zımparalama işlemleri yaparak, iğne taramalı ölçüm
cihazı ile pürüzlülük ölçümlerini yapmışlardır. Sonuç olarak, kavak örneklerinde Ra
değerini planyalanmış yüzeylerde teğet ve radyal yönlerde, 7,05 ve 7,36 µm, kayın
örneklerinde 7,90 ve 8,90 µm bulmuşlardır.
Efe ve Gürleyen (2003) mobilya endüstrisinde yaygın olarak kullanılan yalancı
akasya (Robinia pseudoacacia), ve ceviz (Juglans regia) odunlarından hazırlanan
deney örneklerini kullanarak, ağaç türü, kesiş yönü, bıçak sayısı ve devir hızı gibi
parametrelerin yüzey pürüzlülük değeri üzerine etkilerini araştırmışlardır. Ölçümleri
TS 930 esaslarına göre iğne taramalı ölçüm cihazı kullanarak yapmışlardır. Ölçümler
sonucunda, dört bıçaklı kesicilerle teğet yönde 10000 dev/ dak. devir hızında akasya
örnekleri üzerinde en düşük yüzey pürüzlülük değerini elde edilmiştir.
Usta vd. (2007) planyalamada kesme derinliği, besleme oranı ve bıçak sayısının
yüzey pürüzlülüğü üzerine etkisini araştırmışlardır. Bu nedenle dekoratif mobilya
üretiminde yaygın kullanıma sahip akasya (Robinia pseudoacacia) ve meşe (Quercus
petraea) odunlarından 2 ve 4 bıçaklı planya bıçağı, 5 ve 9 m/min besleme oranı,1,2
ve 4 mm kesme derinliği uygulayarak örnek hazırlamışlardır. Yüzey pürüzlülük
ölçümlerini TS 930’ a göre Mitutoyo SJ-301 pürüzlülük cihazı ile yapmışlardır.
Ölçüm sonuçlarına göre akasyanın meşeye göre daha düzgün yüzey verdiğini,
besleme oranı ve kesme derinliği azaldıkça, bıçak sayısı arttıkça yüzey
pürüzlülüğünün azaldığını belirtmişlerdir.
İşleme parametrelerinin yüzey pürüzlülüğü üzerine etkisinin araştırılması ile ilgili
araştırmaların bir kısmında daha homojen bir malzeme olan MDF kullanılmıştır (bkz.
Aguilera vd., 2000). Hiziroğlu vd. (2004) Tayland‘ da geleneksel olarak üretilen
yonga levha ve MDF levhaların 180 ve 200 numaralı zımparalarla zımparalanması
9
sonucu, levhaların yüzey pürüzlülük değerlerini iğne taramalı ölçüm cihazı ile
ölçmüşlerdir. Levhaların yüzey pürüzlülük ölçüm sonuçlarına göre yonga levhaların
Ra, Rz, Rmax değerlerinin MDF’ye göre daha yüksek olduğunu, örneğin yonga
levhaların Ra değerinin (8,23µm) MDF’nin Ra değerinden 2,7 kat daha büyük
olduğunu belirtmişlerdir.
Lin vd. (2006), çalışmalarında laboratuar ortamında ve ticari olarak üretilen farklı
yoğunluktaki MDF levhaların işlenebilme özelliklerini araştırmışlardır. Dijital
kamera kullanarak işleme esnasında görüntü almışlardır. Sonuç olarak yüksek
yoğunluktaki MDF’lerin işlenebilirliğinin düşük yoğunluk değerine sahip MDF’lere
göre daha iyi yüzeyler verdiğini tespit etmişlerdir.
Stewart (1992), Engin vd. (2000), Philbin ve Gordon (2006), Davim vd. (2008a, b),
çalışmalarında MDF’nin işlenebilirliği üzerine kesme parametrelerinin, kesme
kuvvetlerinin, uç geometrisi ve iş parçasının etkisini araştırmışlardır. Sonuç olarak
yüksek devir sayısında ve düşük besleme oranında düşük pürüzlülük değeri elde
etmişlerdir.
Hızıroğlu (1996) sert levhalar ve MDF de yüzey pürüzlülük ölçümlerini iğne
taramalı ölçüm cihazı ile yapmış ve sert levhaların MDF’den daha iyi yüzey
stabilitesi gösterdiğini, ayrıca yüksek yoğunluğa sahip levhaların yüzey pürüzlülük
değerlerinin daha düşük olduğunu belirtmiştir. Hiziroğlu ve Kosonkorn (2006) ,
Hızıroğlu ve Suzuki (2007) MDF ve yonga levhaların zımparalama işleminden sonra
yüzey pürüzlülük ölçümlerini değerlendirmişlerdir.
Hernandez ve Cool (2008), yüzey işlemleri uygulanmadan önce Kanada Huş
odununu yüzeyleri üzerine liflere karşı ve paralel yönde helisel planyalanma ve alın
işleme yapmışlardır. Alın işlemesi için üç besleme hızı ve kesme derinliği, helisel
planyalama için üç kesme derinliği değeri uygulamışlardır. Her iki işleme sonucunda
da kesme derinliğinin yüzey pürüzlülüğüne etkisinin olmadığını, helisel işlemede
görsel herhangi bir işleme kusuru oluşmazken alın işleme yapılan örneklerde
ilerleme hızının yapışma direnci ve yüzey kalitesi üzerinde önemli etkisinin
olduğunu belirtmişlerdir. Yine Keturakıs ve Juodeikiene (2007) huş odunu üzerinde
10
keskin ve düz bıçaklarla liflere paralel ve karşı yönde planyalama işleme yaparak
işleme parametrelerinin yüzey pürüzlülüğü üzerine etkisini belirlemişlerdir.
Özellikle CNC frezeleme konusunda yapılan çalışmalarda;
Lin ve Lin (1999), kalıp endüstrisinde oyma işleminin bilgisayar destekli
üretiminden bahsetmektedirler. Bu amaçla bilgisayar destekli tasarım, üretim ve
kalite kontrol amaçlı CAD/CAM kullanmışlar ve NC kodlarını oluşturmuşlardır.
İşlem sırasında sapma analizleri için algoritmalar oluşturmuşlardır.
Costes ve Larricq (2002), yüksek hızda kesme işleminin yaklaşık 10 yıl önce metal
endüstrisinde kullanılmış olduğunu ve bu teknolojinin yüzey kalitesi ve ürün
çıktılarında avantaj sunması nedeniyle avantajlı olduğunu belirtmişlerdir. Bu nedenle
ahşap işlemede yüksek hızda kesme işlemlerinin avantajlı yönlerini belirlemek için
bir araştırma yapmışlardır. Bunun için sabit yonga kalınlıklarında ve kesme
hızlarında (3 m/s den 62,2 m/s e kadar) işleme deneyleri oluşturmuşlardır. Kesme
hızlarının artması ile daha iyi yüzey kalitesinin oluştuğunu belirtmişlerdir.
Iskra ve Tanaka (2005), üretim sürecinde süreç kontrolü ve izlenebilirliği açısından
ses şiddeti ve yüzey pürüzlülüğü arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Kayın (Fagus
crenata) odununun CNC ile frezelenmesinde yüzey pürüzlülüğünün eğim açısı,
besleme hızı ve lif yönü ile doğrudan ilişkili olduğunu, kesme genişliğinin ise ses
şiddetinde ki artışa rağmen yüzey pürüzlülüğünde herhangi bir değişime neden
olmadığını belirtmişlerdir. Ayrıca Iskra ve Tanaka (2006) ,farklı işleme koşullarında
aynı ağaç türünü kullanarak CNC ile frezelenmesi esnasında yüzey pürüzlülüğü
üzerine etli eden işleme esnasında meydana gelen ses sinyal şiddetinin RMS
ortalama, dinamik ve statik seviye ölçme metodu gibi üç farklı ses sinyal analizleri
ile belirleyip karşılaştırmasını yapmışlardır. Elde edilen veri sonuçlarına göre
uygulanan üç metottan RMS ortalama metodunun yüzey pürüzlülüğü ile en yüksek
korelasyon katsayısını gösterdiği için ses sinyallerinin ölçülmesinde en uygun metod
olduğunu belirlemişlerdir.
11
Aguilera vd. (2000), MDF levhalarda farklı katmanlarda (3 katman halinde
düşünerek) freze ile işlemede kesme kuvvetleri ve yüzey pürüzlülüğünü incelemişler
ve MDF levhalar için Ké tür sabitesini belirlemişlerdir. Çalışmada; düşük
yoğunluklarda yüzey pürüzlülüğü değerlerinin daha kötü olduğu, yüksek yoğunluk
ve ince yonga kalınlıklarında optimum yüzey düzgünlüğünün sağlanacağı ifade
edilmektedir.
Mitchell ve Lemaster (2002), Akçaağaç odununun CNC freze ile işlenmesi üzerine
yaptıkları çalışmalarında düz, eğri ve enine kesit yüzeylerde, besleme hızı, mil devir
hızı, işleme yönü ve kesici uç kaplamasının aşınmasını araştırmışlardır. Çalışmada;
düz yüzeylerde aynı yönlü frezelemenin zıt yönlü frezelemeden daha iyi yüzey
verdiğini, enine kesit yüzeylerde ise zıt yönlü frezeleme daha iyi sonuç elde
edildiğini belirtmişlerdir. Çalışma sonucunda genel ifade ile; lif doğrultusunda ve
düz yüzlerde işlemenin, liflere dik, eğri, ve enine kesit yüzlerden daha iyi yüzey
kalitesini oluşturduğu, ilerleme hızının artmasıyla düz, eğri ve enine kesit
yüzeylerde ise yüzey kalitesinin düştüğü ifade edilmektedir.
Büyük çaplı üretimi 1980’li yıllarda başlayan MDF, son zamanlarda masif oduna
karşı daha avantajlı hale gelmiş, bu nedenle hem iç hem dış hem de endüstriyel
uygulamalarda daha çok tercih edilir hale gelmiştir. Davim vd. (2009) MDF işlemede
yüzey pürüzlülüğüne etki eden kesme hızı ve besleme oranının etkisini
araştırmışlardır. CNC ile 8 mm çapında bir uç kullanarak 5 mm derinliğinde, 3 farklı
devir hızı (3000; 10500; 18000 rpm) ve kesme hızı (75; 264; 452 m /min) ile 4 farklı
besleme oranı (0,50; 2,75; 3,88; 5,00 m /min) kullanarak 16 mm MDF üzerinde
işleme yapmışlardır. İğne taramalı pürüzlülük ölçüm cihazı ile elde ettikleri sonuçlar
sonucunda yüzey pürüzlülük değerleri ile kesme hızı ve besleme oranı arasında bir
korelasyon oluşturmuşlar ve yüksek devir hızında ve düşük besleme oranında yüzey
pürüzlülüğünün azaldığını belirtmişlerdir. Sonuç olarak, Ra < 10 μm elde etmişler ve
iyi bir yüzey elde etmek için yüksek devir hızının avantajlı olduğunu belirtmişlerdir.
Yüzey pürüzlülüğüne etki eden optimal kesme koşullarının belirlemek için farklı
matematiksel modeller, yapay zeka, optimizasyon ve çeşitli algoritmalar
12
kullanılmıştır. Prakasvudhisarn vd. (2009) küresel rekabetin üreticileri
verimliliklerini arttırmak için yeni yollar aradıklarını, bu nedenle CNC teknolojisinin
son yıllarda daha çok önem kazandığını söylemişlerdir. Böylece yapay sinir ağları
yöntemi ile pürüzlülük modeli oluşturup sürü algoritması ile optimal kesme
parametrelerini belirlemişlerdir.
Aknouche vd. (2009), araştırma için Halep çamını (Pinus halepensis) kullanıp CNC
freze ile işleme yapmışlar ve kesme kuvvetlerinin bıçak aşınması üzerine etkisini
araştırmışlardır. Çalışma sonunda bıçak aşınması ile kesme kuvvetleri arasında bir
korelasyon olduğunu saptamışlardır. Bıçağın işleme parçası ile temas ettiği açısının
bu pratik işleme koşullarında bıçak aşınmasının tahmin edilmesinde önemli bir kriter
olduğunu belirtmişlerdir.
Sütçü vd. (2008), masif levhaların son teknoloji ürünü CNC tezgahlarda
işlenmesinde kullanılan işleme parametrelerinin malzemede yüzey pürüzlülüğüne
olan etkisini araştırmışlardır. İşlenen yüzeylerde yapılan ölçümlerin istatistiksel
değerlendirilmesi sonucunda ilgilenilen parametrelerin malzeme yüzeyindeki
pürüzlülüğün çamda (Rz) ~%34, ladinde (Rz) ~%49, kayında (Rq) ~%27’lik bir
kısmından sorumlu olabildiğini, çam için kesiş yönünün, ladin için kesiş derinliğinin
(uç çapı) ve itme hızının, kayın için ise kesiş yönünün ve itme hızının önemli
olduğunu belirtmişlerdir.
Özalp vd. (2006) lazer hakkında genel bilgi verilmiş, lazer ile dolap kapağına oyma
ve ahşap kutuya kakma işleminin nasıl yapıldığının işlem basamakları belirtilmiştir.
Çalışma sonucunda lazer sisteminin çok pahalı oluşu, alt yapı sorunu, arz talep
dengesi gibi etmenlerden dolayı mobilya endüstrisinde fazla kullanılmadığına, fakat
ilerleyen ve verimi artıran teknoloji sayesinde ileriki yıllarda kullanımının
yaygınlaşacağını ifade etmişlerdir.
Ohuchi ve Murase (2005; 2006), çalışmalarında CNC makinesi ile işlem yaparken
kenar profilinin otomatik olarak ölçülebilmesini amaçlamışlar ve bunu için bir sistem
geliştirmişlerdir. Bu sistem, Laser ölçüm sistemi, CNC için kontrol bilgisayarı,
sistemde bulunan cihazları kontrol etmek ve örnek numunelerin verilerini toplamak
13
için bir adet bilgisayardan oluşturulmuştur. Bu sistem sayesinde işleme esnasında
kenar profilleri otomatik olarak ölçülebilmiştir. Daha sonra bu sistemi genişleterek
MDF üzerinde kanal açma işleminde kullanmışlardır.
14
3.MATERYAL ve YÖNTEM
3.1. İmalat Teknolojisinin Önemli Bir Malzemesi Olarak Ahşap ve Ahşap Kompozitler
İnsanlık tarihinin başlangıcından itibaren ağaç malzeme, farklı ihtiyaçlar için
kullanılmış ve günümüzde imalat teknolojisinin önemli bir hammaddesi olmuştur.
Ağaç malzeme, estetik yapısı ve işlenebilme özellikleri nedeniyle yaklaşık 10.000
civarında kullanım yerine sahiptir (Bozkurt ve Erdin, 1997; Doğu, 2001).
Dünyada küresel rekabetin artması endüstriyel gelişmeyi de beraberinde
getirmektedir. Endüstriyel gelişmenin artmasına paralel olarak ise ağaç malzemenin
kullanımında bir artış meydana gelmekte ve bol olan orman kaynakları
tükenmektedir. Azalan kaynaklara karşılık; orman artıkları, bitkisel artıklar, tarım
artıkları gibi yaygın ve bol miktarda bulunan yenilenebilir kaynaklar yeterince
değerlendirilmemektedir ( Eroğlu ve Usta, 2000). Bu sebeple ulusal ve uluslar arası
bir çok sempozyum, kongre ve makalelerde sürdürülebilirlik konuları yer almakta ve
hammadde kaynakları olarak orman artıkları, bitkisel artıklar vb. ön plana
çıkarılmaktadır.
Ülkemiz orman kaynakları bakımından 21,2 milyon hektar ormanlık alana sahiptir.
Ülkemizde endüstriyel odun talebinin 13 - 14 Milyon m3’e ulaşması, buna karşılık
ülke içindeki endüstriyel odun arzının 11 - 12 Milyon m3 civarında seyretmesi
nedeniyle oluşan arz açığı ithalat yoluyla karşılanabilmektedir. Buna göre endüstriyel
odun talebinin % 58’i Orman Genel Müdürlüğü’nce (O.G.M.) devlet ormanlarından,
% 24’ü özel sektör ormanlarından, talebin % 18’lik bölümü ise ithal edilmektedir.
Türkiye’de orman endüstri sektörünün hammadde talebi ve karşılanma durumu 2006
OGM verilerine göre Çizelge 3.1.’de gösterilmektedir (Kaplan,2008).
15
Çizelge 3.1.Türkiye’de orman ürünleri talep ve karşılanma durumu
Hammadde Temin Yeri
OGM Özel sektör İthalat Ürünler
Mevcut Hammadde İşleme
Kapasitesi (1000m³/yıl
)
İşlenen Hammadde
Miktarı (1000m³)
Kapasite Kullanım
Oranı (%) Miktar
(1000m³) % Miktar
(1000m³) % Miktar
(1000m³)
%
Kereste 14899 7702 51 5104 66 1307 17 1291 17 Kaplama 248 118 48 17 14 4 3 98 83 Kontrplak 338 135 40 23 17 61 45 51 38 Yonga Levha
4691 2210 47 1480 67 654 30 76 3
Lif Levha 2428 2428 100 730 30 1062 44 636 26 Parke vb. 1270 529 42 423 80 17 3 89 17 Odun Hamuru
1754 1098 62 485 44 232 21 381 35
Toplam 25628 14221 55 8262 58 3337 24 2622 18
Kaynak: Kaplan,2008
Çizelge 3.1.1.‘de belirtilen ve birincil imalat sanayi grubu içersine giren orman
endüstri sektörlerinin ürettikleri hammaddeleri kullanan mobilya, doğrama, ahşap
parke, prefabrik ev vb. sektörler ise ikincil imalat sanayi grubu içersine girmektedir
(Akyüz, 2006).
İkincil orman ürünleri içersinde yer alan mobilya endüstrisi bir moda ve tasarım
sektörüdür. Ülkemizde mobilya üretiminde hammadde olarak MDF, Yonga levha ve
masif paneller kullanılmaktadır.
Tez çalışmasında, materyal olarak mobilya endüstrisinin en önemli hammadde
kaynağı olan MDF tercih edilmiştir. Çünkü MDF, işlenebilirliğinin ve üst yüzey
işlemlerinin kolay, boyutsal stabilitesinin ve yüzey karakteristiklerinin iyi olması
nedeniyle endüstriyel uygulamalarda (mutfak, banyo, çocuk odası, yatak odası
mobilyaları, profil vb.) yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. MDF’nin kullanım
yerlerinde üstünlük sağlamasının diğer en önemli özelliği ise homojen yapıya sahip
olmasıdır. Kalınlık yönündeki homojenlik kullanılan liflerin inceliğinden
kaynaklanmakla birlikte kullanılan pres teknolojisi de düzgün bir özgül ağırlık profili
sağlamaktadır. Yüzeyler ve orta tabaka arasındaki yoğunluk farkının az olması
nedeniyle yapısı daha homojendir. Bu özellik kenar ve yüzeylerin frezelenmesini
sağlamaktadır. Ayrıca MDF’den daha düzgün yüzey elde edilmektedir (Eroğlu ve
Usta, 2000).
Mobilya endüstrisinin gittikçe önem kazanması ile bu sektörün en önemli
hammaddesi olan MDF üretiminde de önemli derecede artış olmuştur. İlk MDF
fabrikası 1966 yılında New York’ta Allied Chemical Corporation tarafından
kurulmuştur (Eroğlu ve Usta, 2000). Ülkemizde ise ilk MDF üretimine 1982 yılında
Çamsan Ağaç ve Sanayi Ticaret A. Ş. tarafından başlanmıştır. Daha sonraki yıllarda
MDF üretimi artmış ve 2005 yılına kadar 15 adet lif levha fabrikası kurulmuştur. Bu
fabrikaların kuruluş yerlerine bölgesel olarak bakıldığında birinci sırada Marmara
bölgesi ikinci sırada Karadeniz bölgesi ve üçüncü sırada Ege bölgesi yer almaktadır
(Anonim, 2006). Ülkemizde bulunan lif levha fabrikalarının yıllara göre üretim
miktarları Şekil 3.1.’de gösterilmiştir (Kurtoğlu vd., 2009).
Şekil 3.1.Ülkemizdeki Lif levha üretim miktarı
Mobilya üretimi hala zanaatkâr ölçekte iş yapan firmaların egemenliğinde olan emek
yoğun bir sektördür. Ancak makineleşmenin sektöre hızlı girişi ve özellikle panel
mobilya tarzını tercih eden ve hızlı üretim yapan firmaların sektörde ağırlığının
artması ve yüksek teknolojiye yapılan yatırımlar bu süreci tersine çevirme
yolundadır. Gerek imalat için yapılan yatırımlar gerekse bu imalatı küresel pazarlara
16
aktarmak için kullanılan ihracat çalışmaları ile dış pazarda etkinliği ve imajı gün
geçtikçe olumluya dönen bir ülke imajı da oluşmaktadır (Görgüç, 2009). Ülkemizde
mobilya sektörü ortaya koyduğu 260.000 doğrudan istihdam ile toplam imalat sanayi
üretimi içersinde %3’lük paya sahiptir. Firma sayısı ve istihdam bakımından ilk beş
sırayı İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Kayseri almaktadır (Yeniçeri, 2008; Görgüç,
2009).
Türkiye’nin mobilya ihracatında yıllardır ilk sırayı Almanya almakta, daha sonra Irak
ve Fransa takip etmektedir. Bu üç ülkeye 2008 yılı ihracatımızın % 25’ten fazlasını
gerçekleştirirken, dört ve beşinci sıraları İran ve Yunanistan almıştır. Bu ülkelerin
yanı sıra Hollanda, İngiltere, Romanya, Rusya ve Azerbaycan da önemli ihracat
kapılarımız arasında yer almaktadır. Mobilya ithalatı bakımında ilk sırayı İtalya
almasına rağmen 2006 yılından itibaren Çin sahip olduğu maliyet avantajlarını
kullanarak toplam ithalatın %26’sını karşılar durumuma gelmiş ve en fazla ithalat
yapılan ülke olmuştur. Ayrıca Çin, İtalya, Almanya’nın ardından Fransa, Polonya,
İspanya, Endonezya, İngiltere ve Güney Afrika mobilya ithalatı yaptığımız ülkeler
arasında yer almaktadır (Yeniçeri, 2008). TÜİK’den alınan verilere göre Mobilya
ihracat ve ithalat değerleri açısından değerlendirme Şekil 3.2’de gösterilmektedir.
Şekil 3.2. Yıllara göre mobilya ihracat ve ithalat değerleri
17
18
Dünyada mobilya ihracatında büyük oranla AB ülkeleri söz sahibidir. 2005 yılında
dünya mobilya üretiminin yarısını gerçekleştiren AB mobilya sektörü 93,8 milyar
euro değerinde üretim hacmine sahiptir. İtalya ve Almanya en büyük mobilya
üreticileri ve ihracatçılarıdır. Fakat son yıllarda Çin mobilya ihracatında hızla
büyüyerek İtalya’yı geçmiştir. Polonya, Fransa, İngiltere, İspanya, Danimarka,
Avusturya ve Hollanda ise diğer önemli mobilya ihracatçılarıdır. Dünyada en büyük
mobilya ithalatçısı olan ülke ise ABD dir. ABD ‘den sonra Almanya gelmekte ve
İngiltere, Fransa, Kanada, Japonya, Belçika gibi ülkeler ise diğer önemli ithalatçı
ülkelerdir (Yeniçeri, 2008).
3.2.Ahşabın İşlenmesi
Yüzey işleme süreci bir seri kesme işleminden oluşmaktadır. Bu kesme sürecinde
kullanılan işleme parametreleri son ürünün yüzey kalitesi üzerinde etki oluşturmakta
ve ürünün doğrudan kullanım alanını belirlemektedir. Gelişen teknoloji ile farklı
teknolojik makine ve tezgahlar, farklı ahşap türevi levhalar ve kesici uçlar
üretilmekte ve bu nedenlerle de işleme parametrelerinin sürekli araştırılması
gerekmektedir. Aksi takdirde istenilen yüzey kalitesinin ilk defada sağlanamaması,
kaynak israfına, ek üretim süreçlerine ve yardımcı malzeme kullanımına dolayısıyla
ek maliyetlere sebep olabilmektedir.
Ağaç malzemenin yapı olarak anizotrop özellik göstermesi nedeniyle kesme teorisini
bilmek gerekmektedir. Kesme teorisi, makine ve aletleri tanımak, bu makine ve
aletleri tekniğine uygun şekilde kullanmak için bıçak geometrisini, yonga
oluşumunu, kesme hızlarını, kesme işleminin doğrusal ve açısal parametrelerini
bilmek demektir (İlhan vd., 1990). Şekil 3.3 ‘de kesici takımın şematik olarak
gösterimi verilmiştir (Hoadley, 2000).
Şekil 3.3. Kesici takımın açıları
Şekil 3.3.’de gösterilen kesici takımın açılarının tanımlanması; Kesme açısı (Rake
angle,hook angle,chip angle): bıçak yüzü ile kesme düzlemi arasında kalan açı, ß
Bileme açısı (Sharpness angle): bıçağın arka ve ön yüzü arasında kalan açı, �
Kaldırma açısı (Clearance angle) : bıçağın sırtı ile kesme düzlemi arasında kalan
açıdır (Hoadley, 2000).
Ağaç malzemenin işlenmesi Şekil 3.4’de şematik olarak gösterilmektedir (Hoadley,
2000).
Şekil 3.4. Ağaç malzemenin işlenmesi
19
Bir odundan örnek alınırken boyuna, teğet ve radyal yönde kesim yaparak örnek
alınmaktadır. Şekil 3.5.’de LT (boyuna-teget), LR (boyuna-radyal),TR (teget-radyal)
yönleri gösterilmektedir (Kopac ve Sali, 2003).
Şekil 3.5. Boyuna, Radyal ve Teget yönlerde kesme
Kesici takımın lifleri kesme şekline göre liflere paralel, liflere dik ve liflere teğet
yönlerde işleme şekilleri bulunmaktadır (Şekil 3.6). Liflere paralel yönde işlemede
kesici takım LT veya LR yönlerinde liflere paralel hareket ederek işleme yapar (Şekil
3.6a). Sembolik gösterimi ( // ) şeklindedir. Liflere dik yönde işlemede kesici takım
TR yönlerinde liflere dik hareket ederek işleme yapar (Şekil 3.6b). Liflere dik kesim
(┴ ) sembolü ile gösterilir. Liflere teğet yönde işlemede bıçak LT veya LR yönünde
liflere paralel yönde hareket eder ve bıçak ağzı liflere paraleldir ( Şekil 3.6c). Bu
kesim şekli (#) sembolü ile gösterilir (İlhan vd., 1990).
a) Liflere paralel kesim b) Liflere dik kesim c) Liflere teğet kesim
TR
LR TRTR LT LR LR LTLT
Şekil 3.6.Farklı işleme şekillerinin şematik gösterimi (Kopac ve Sali, 2003)
20
Odunun işlenmesi denilince genellikle planyalama, frezeleme, tornalama, delme,
lamba-zıvana açma, zımparalama ve diğer işleme şekilleri anlaşılmaktadır
(Kurtoğlu,1981).
Planyalama, biçmeden sonra her türlü amaç için yüzeyin düzeltilmesini sağlayan
işlemdir. Kaba ve son planyalama olmak üzere ikiye ayrılır (Kurtoğlu, 1981).
Şekil 3.7. Planyalama işleminde kullanılan kalınlık makinesi (Davis, 1962)
Frezeleme işlemi (şekil verme), geniş ölçüde mobilya ve doğrama endüstrisinde
kullanılmaktadır. Kullanım amaçlarına göre yatay ve dikey freze makineleri
bulunmaktadır (Sofuoğlu ve Kurtoğlu, 2006) .
Tornalama işlemi muhtemelen en eski odun işleme şeklidir. Tornala işlemi ile
mobilya, sandalye, spor malzemeleri, makara, bobin vb. ürünlerin üretimi
yapılmaktadır (Davis, 1962)
Delme işlemi, mobilya ve sandalye üretiminde kullanılan vida, dübel vb bağlantı
elemanların kullanılması için gerekli deliklerin açılması işlemidir (Davis, 1962).
Lamba-Zıvana açma işlemi, çok uzun zamandan beri oynak ve ekleme yeri yapmak
için ağaç malzeme konstrüksiyonlarının birleştirilmesinde kullanılmaktadır.
Mobilyacılıkta geniş şekilde kullanım yeri bulmaktadır (Kurtoğlu, 1981).
Zımparalama işlemi, mobilya ve yapı elemanlarının ve diğer fabrikasyon orman
endüstrisi ürünlerinin tamamlanmasında yüzeydeki bıçak izlerinin kaldırılması ile
21
boyama, vernikleme ve diğer bitirme işlemlerinin uygulanması için yüzeyin
hazırlanmasında bir iş kademesi olarak kullanılmaktadır (Sofuoğlu, 2008).
3.3. Ağaç Malzemenin İşlenmesinde Ortaya Çıkan Kusurlar
Bu kesme sürecinde kullanılan işleme parametreleri son ürünün yüzey kalitesi
üzerinde etki oluşturmakta ve ürünün doğrudan kullanım alanını belirlemektedir.
Kurtoğlu (1981), odunun işlenmesi esnasında karşılaşılabilen işleme hatalarını,
kalkık liflilik, pürüzlü liflilik, yongalı liflilik, yonga izi ve lif ayrılması olarak
bildirmektedir.
Kalkık liflilik, yıllık halkaların bir kısmında genel yüzeyden daha fazla bir yükselme
meydana gelmektedir. Fakat yırtılma ve kopma olmamaktadır (Kurtoğlu, 1981).
Şekil 3.8. Amerikan karaağacı (Ulmus americana) odununda planyalamada farklı
derecelerde kalkık liflilik kusuru (Davis, 1962)
Pürüzlü liflilik, işleme esnasında kopmayan küçük parçacıklardan veya lif
gruplarından meydana gelir (Şekil 3.9.). Fakat yüzeyde yukarı doğru bir kalkma
meydana gelmektedir (Davis, 1962). İşlenen ağaç malzemede reaksiyon odununun
olması pürüzlü lifliliği oluşturmaktır. Pürüzlü lifliliği önlemek için keskin bıçak
kullanılması, keşiş açısının iyi ayarlanması ve odun rutubetinin % 12‘nin üstüne
çıkmaması gerekmektedir (Davis, 1962; Kurtoğlu, 1981;Sofuoğlu, 2008).
22
Şekil 3.9. Söğüt (Salix spp.) odununda çeşitli derecelerde pürüzlü liflilik kusuru
(Davis,1962)
Yongalı liflilik, kesme işlemi esnasında kırılan çok küçük parçacıkların malzeme
yüzeyinde bulunmasıyla oluşur. Genel olarak yongalı liflilik ağaç malzemenin spiral
lifli yapısı ile bağlantılı bulunmaktadır. Bıçağın bu dokuyu dik olarak kestiği
yerlerde yongalı liflilik ortaya çıkmaktadır (Şekil 3.10), ( Davis, 1962; Kurtoğlu,
1981; Sofuoğlu, 2008).
Şekil 3.10. Seker akçaağacı (Acer saccharum) odununda çeşitli derecelerde yongalı
liflilik kusuru (Davis, 1962)
Yonga izi, emme donanımı ile kesiş esnasında oluşan toz ve yongaların
uzaklaştırılamaması nedeniyle malzeme yüzeyinde oluşan yüzeysel sığ çukurlardır.
23
Yonga izi yetersiz hava emme sistemi veya çok düşük hava akımından meydana
gelebilmektedir (Şekil 3.11) (Sofuoğlu, 2008).
Şekil 3.11. Lale ağacı (Liriodendron tulipifera) odununda çeşitli derecelerde yonga
izi kusuru (Davis, 1962)
Gevsek liflilik ve lif ayrılması, masif ağaç malzemenin planyalanması veya
zımparalanması esnasında oluşmaktadır. Özellikle teğet yüzeylerde gözükmektedir.
Bıçakların kör olmasıyla birlikte yeterli olmayan kurutma koşulları nedeniyle ortaya
çıkmaktadır (Şekil 3.12) (Kurtoğlu, 1981; Sofuoğlu, 2008).
Şekil 3.12. Ağaç malzemenin işlenmesinde ortaya çıkan gevşek liflilik kusuru
3.4. Yüzey Pürüzlülük Parametreleri
Ağaç malzemede ve levhalarda yüzey kalitesi, yapışma direnci veya yüzey işlemleri
gibi üretim süreçlerini etkileyen en önemli özellik ve en belirgin müşteri isteğidir
24
(Kılıç vd., 2006; Bajic vd., 2008). İşlenmiş bir parçanın yüzey kalitesinin en büyük
göstergesi de yüzey pürüzlülüğüdür. Yüzey pürüzlülüğü ise kontrol edilebilen veya
kontrol edilemeyen işleme parametrelerinin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır (
Bajic vd., 2008).
Yüzey pürüzlülüğü; işleme operasyonlarından veya işlenen malzemenin anatomik
yapısından meydana gelen işlenmiş yüzeydeki çukur ve tepe biçimindeki
düzensizliklerdir (Magoss, 2008). Şekil 13’de işlenmiş kayın ve karaçam da
meydana gelen yüzey pürüzlülük profili (tepe, çukur) gösterilmektedir (Magoss,
2008).
Şekil 3.13. İşlenmiş yüzeylerdeki yüzey pürüzlülük profili (Magos,2008)
Yüzey tekstürü; nominal yüzeyden, pürüzlülük, yüzey dalgalanmaları ve küçük
çatlakları da içine alan profil sapmaları olarak tanımlanmaktadır (Şekil 3.14.) (Aydın
ve Çolakoğlu, 2003).
25
Şekil 3.14. Yüzey karakteristiklerinin şematik görünümü (ASME B46.1, 1995)
Yüzey pürüzlülüğü ile ilgili ilk çalışmalar 1939’da metal endüstrisinde başlarken,
ağaç malzemenin yüzey pürüzlülüğünün ölçümü ile ilgili çalışmalar ise 1950’li
yıllarda başlamıştır (Stumbo, 1963; Aydın ve Çolakoğlu, 2003).İşlenmiş odun
yüzeyinin pürüzlülüğünün kalite kontrolüne ihtiyaç olduğunu fakat yüzey pürüzlülük
ölçümü için standart geliştirilemediğini belirtmiştir (Gurau vd., 2005).
Yüzey pürüzlülük ölçümlerinde en sık kullanılan parametreler Ra, Rz, Rq ve
Rmax’dır.
Profil sapmaların aritmetik ortalaması (Ra), numune uzunluğu içersinde profil
sapmaları mutlak değerinin aritmetik ortalamasıdır (TS 971)..
Kareler ortalamasının karekökü (Rq): Aritmetik ortalama sapmaların karekökü
anlamına gelmektedir
dxxZl
Ra ∫=1
0
)(1 (3.1)
l : Örnek uzunluğu Z(x) : pürüzlülük profilinin profil ordinat değeri
26
dxxZl
Rq ∫=1
0
2 )(1 (3.2)
Şekil 3.15. Profil sapmalarının ortalaması (DIN EN ISO 4287)
On nokta yüksekliği (Rz),numune uzunluğu içersinde en derin beş profil çukurluk
derinliği ile en yüksek beş profil tepe yüksekliğinin mutlak değerlerinin ortalamasıdır
(TS 971).
Maksimum profil yüksekliği (Ry,Rmax), numune uzunluğu içersindeki profilinin en
yüksek ile en çukur noktası arasında kalan mesafedir (TS 971).
27
554321 ZZZZZ RRRRR + + + +
Rz = (3.3)
Şekil 3.16. Çukur ve tepe yüksekliklerinin mutlak ortalaması (DIN EN ISO 4287)
3.5. Yüzey Pürüzlülüğü Ölçme Yöntemleri
Yüzey pürüzlülüğü, işlemede kullanılan takımın durumunu ve işleme kalitesini
gösterdiği için önemli bir parametredir. Bu nedenle malzeme işlenmede yüzey
pürüzlülüğünü ölçmek için birçok yaklaşımlar ortaya çıkmıştır (Lundberg ve
Porankiewicz, 1995). İlk yüzey pürüzlülük ölçümleri, duyusal (elle dokunma ve
28
gözle gözlemleme) yöntemler kullanılarak yapılmıştır. Fakat bu yöntemler çok
subjektif olduğu için farklı ölçme metotları geliştirilmiştir.
Ahşap malzemelerin üretim süreçlerinde, işleme parametrelerinin ve ürün kalitesinin
belirlenmesi için yüzey pürüzlülük ölçümü gerekmektedir. Ahşabın dokunmalı
aletler kullanılarak yüzey pürüzlülük ölçümleri, iğne taramalı, pinomatik, akustik
ölçüme dayanırken, dokunmasız aletler kullanılarak yapılan pürüzlülük ölçümleri,
nirengi tabanlı tek nokta lazer veya ultrasonik sistemler ve görsel denetimler ile
sınırlıdır (Funck vd.,1992; Hızıroğlu, 1996).
Son yıllarda pürüzlülük ölçümleri için kullanılan yöntemlere alternatif olarak görüntü
analiz sistemlerinin uygulanmaya başlandığını ve bu sistem ile malzemenin
işlenmesinden kaynaklanan pürüzlük ile odun anatomisinden kaynaklanan
pürüzlülüğün ayırt edilebildiğini belirtmişlerdir (Aydın ve Çolakoğlu, 2003).
Yıllardan beri farklı yüzey pürüzlülük ölçme metotları karşılaştırılmış ve en iyi
yöntemin iğne taramalı (Stylus) yüzey pürüzlülük ölçme yöntemi olduğu
belirtilmektedir (Funck vd., 1992; Lemaster ve Beall, 1993; Hızıroğlu, 1996). Bunun
yanı sıra her metodun faydaları ve sakıncaları bulunmaktadır. Akustik emisyon
yöntemi ile iğne taramalı ölçüm yöntemi karşılaştırıldığında, akustik yöntem ile çok
hızlı tarama yapılmasına rağmen yüzeylerin gerçek profili elde edilememekte, fakat
iğne taramalı ölçüm yöntemi ile yavaş tarama yapılmasına rağmen gerçek yüzey
profili elde edilebilmektedir (Hızıroğlu, 1996). Çizelge 3.2.’de bazı yüzey pürüzlülük
ölçme tekniklerinin faydaları ve sakıncaları belirtilmektedir (Lemaster ve Beall,
1996).
29
Çizelge 3.2. Farklı yüzey pürüzlülük aletlerinin özellikleri
Teknik Faydalar Sakıncalar
İğne taramalı Yüksek çözünürlük Hızı yavaş, dokunmalı metod, 2 boyutlu
analiz, lif ayrılmalarına karşı hassas değil
Pnömatik Liflere hassas, 3 boyutlu analiz
Poroziteye karşı hassas, dokunmalı
metod,gerçek profil vermez
Akustik Emisyon
Liflere hassas, 3 boyutlu analiz, hızı
yüksek
Dokunmalı metod, gerçek profil vermez
Lazer sistem Hız yüksek, dokunmasız sistem, yüksek çözünürlük
Dar örnekleme alanı, liflere karşı hassa değil
Kaynak: Lemaster ve Beall, 1996
Son yıllarda diğer yöntemlerin yanı sıra ultrasonik, video kamera ve taramalı
elektron mikroskop yöntemleri ile pürüzlülük ölçümleri üzerinde durulmakta
olduğunu; bunlardan taramalı elektron mikroskop yönteminde kullanılan örnek
boyutlarının çok küçük olmasından dolayı pürüzlülük değerlendirmeleri için yetersiz
olduğunu belirtmişlerdir (Aydın ve Çolakoğlu, 2003).
Dokunmasız yüzey pürüzlülük ölçüm metodlarından olan optik metodlar, hızlı alan
ölçümü yaptığı için yüzey tekstürü ölçümünde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu
metodların en büyük avantajları dokunmasız olması ve yüzeyleri tahrip etmemesidir.
Bu yöntem görüntü ve mikroskopik tabanlı olduğu için dokunmalı yöntemlere göre
daha hızlıdır (Vorburger vd., 2007). Dokunmalı iğne taramalı yöntem mekanik
yöntemler içinde en yaygın kullanıma sahiptir. Bu yöntemde hassas uçlu bir iğne ile
tarama yapıldığı için pürüzlülük ölçümlerine uygun tarama iğnesinin kullanılması
gerekmektedir (Aydın ve Çolakoğlu, 2003). Çizelge 3.3.’de Optik ve Stylus
yöntemleri karşılaştırılmış ve yöntemlerin avantajlı özellikleri tik işareti ( ) ile
belirtilmiştir (Whitehouse, 2002).
Çizelge 3.3. İğne taramalı ve Lazer yöntemlerin karşılaştırılması
30
in kırılmaz.
i ölçer.
rdur.
İğne Taramalı Yöntem Lazer Yöntem
Yüzeye zarar verebilir. Yüzeye zarar vermez.
Geometriyi ölçer Optik yolu ölçer
Uç boyutu ve açı değişmez Uç çözünürlüğü ve açı değişir
Tarama iğnesi kırılabilir. Yüzeye temas olmadığı iç
Tarama yavaş Tarama hızlı
Yüzeylerde istenmeyen durumları ölçmez.
Yüzeylerdeki iyi kötü her şey
Sürtünme ve sertlik gibi geometrilerin yanı sıra fiziksel parametreleri de ölçmek için kullanılabilir.
Sadece optik yolu ölçer.
Pürüzlülük kalibrasyonu kolaydır. Standartlarla kalibrasyonu zo
Yüzey eğriliğine karşı hassas değildir. Sınırlı eğriliklere izin verilir.
Kaynak: Whitehouse, 2002
Gurau vd. (2001) çalışmalarında meşe odunu örneklerine zımparalama işlemini
uyguladıktan sonra, yüzey pürüzlülük ölçümleri için iğne taramalı ve Lazer
pürüzlülük ölçme yöntemlerini kullanmışlardır. Ölçüm sonucu elde edilen pürüzlülük
değerlerini karşılaştırmışlardır (Şekil 3.17). Sonuç olarak iğne taramalı yöntem ile
düzenli zımpara izleri daha iyi ortaya konmuş ve odun yüzeyinin topografyası
hakkında daha detaylı bilgiler elde etmişlerdir. Fakat iğne taramalı yöntemin daha
uzun ölçüm zamanı gerektirdiğini belirtmişlerdir (Aydın ve Çolakoğlu, 2003).
Şekil 3.17. İğne taramalı ve lazer taramalı yöntemler ile elde edilen yüzey profilleri
3.6.Yüzey Pürüzlülüğü Üzerine Etkili Olan Faktörler
Ağaç malzeme heterojen yapıya sahip bir polimerdir. Bu nedenle işlemede yüzey
pürüzlülüğü üzerine etkili, ağaç türü, yıllık halka genişliği, ilkbahar-yaz odunu oranı,
rutubet miktarı, lif yönü gibi malzeme ile ve ilerleme hızı, devir hızı, kesiş derinliği,
bıçak geometrisi gibi işleme ile ilgili birçok faktör bulunmaktadır (Kurtoğlu, 1981;
Cristina vd., 2008; Magos, 2008). Şekil 3.18.’de odunun işlenmesinde yüzey
pürüzlülüğünü etkileyen işleme ve ağaç malzemenin özellikleri ile ilgili faktörler
belirtilmektedir. Amaca uygun bir işleme yapabilmek için kullanılacak hammaddenin
özelliklerinin ve işleme parametrelerinin iyi bilinmesi gerekmektedir (Kurtoğlu,
1981).
Şekil 3.18. Ağaç malzemenin işlenmesinde yüzey pürüzlülüğünü etkileyen faktörler
31
32
Ağaç türleri bakımından işlenme özellikleri (planyalama, zımparalama, tornalama,
frezeleme vb.) değerlendirildiğinde, yapraklı ağaçlar daha yüksek yoğunluğa sahip
olduğu için iğne yapraklı ağaçlara göre daha yüksek işlenme performanslarına
sahiptirler. Yapraklı ağaçlardan kayın daha yüksek işlenme özelliklerine sahipken,
Anadolu kestanesi ve kavak daha budaklı bir odun yapısına ve düşük yoğunluğa
sahip olmaları nedeniyle daha düşük işlenme özelliklerine sahiptirler (Malkoçoğlu ve
Özdemir, 2006). Yaz odununun yoğunluğu daha fazla olduğu için ilkbahar odununa
göre daha düşük yüzey pürüzlülük değeri vermektedir (Malkoçoğlu, 2007). Sadoh ve
Nakata (1987) , dağınık traheli odunlardan halkalı traheli odunlara göre daha düşük
yüzey pürüzlülük değerlerinin elde edildiğini belirtmişlerdir. Ayrıca teğet ve radyal
yönde işlemede yüzey pürüzlülük karşılaştırıldığında, teğet yönde işlemede daha
düşük yüzey pürüzlülük değeri elde edilmektedir (Malkoçoğlu, 2007).
Odunun işleme anındaki rutubet miktarı da yüzey pürüzlülüğünü etkileyen en önemli
faktörlerden birisidir. Genellikle odun % 6 rutubette daha iyi işlenmektedir. Çok
fazla rutubet içeriğine sahip ağaç türlerinde kalkık liflilik, pürüzlü liflilik ve yongalı
liflilik gibi yüzey kusurları meydana gelmektedir (Kurtoğlu,1981).
Farklı ağaç türlerinin planyalanması konusunda yapılan bir araştırmada, en iyi işleme
koşulları düşük kesme açısında (rake angle:15°-20°) elde edilmiştir (Malkoçoğlu ve
Özdemir, 2006). Planyalama işlemlerinde bıçak sayısının, besleme oranının ve
kesme derinliğinin yüzey pürüzlülük üzerine önemli bir etkisi bulunmaktadır ve
kesme derinliği ve besleme oranı arttıkça işlemenin kötüleştiği, bıçak sayısındaki
artışla yüzeylerin daha iyi olduğu belirlenmiştir (Usta vd., 2007).
Ağaç malzemenin ve kompozit malzemelerin iyi bir şekilde işlenebilmesi için işleme
parametrelerinin ve işleme yönünün işlenecek malzeme özelliklerine uygun olarak
ayarlanması gerekmektedir. Şekil 3.19.’da dik işlemede işleme parametreleri şematik
olarak gösterilmiştir.
Şekil 3.19. Dik işlemede işleme parametreleri (Aguilera vd., 2000)
CNC ile işlemede besleme oranı ve devir sayısı yüzey kalitesi üzerine önemli
derecede etki etmektedir. Yüksek devir hızında ve düşük besleme oranında yüzey
pürüzlülüğünün azaldığı belirtilmiştir (Davim vd., 2009). Kesme derinliği dolaylı
olarak yüzey kalitesine etki etmektedir. Kesme derinliğini arttırmak, kesme
direncinin ve titreşim şiddetinin artmasına sebep olmakta ve aynı zamanda kesme
sıcaklığı da artmaktadır. Aynı zamanda kesme genişliği de bıçak çapına göre
değişmekte ve kesme derinliği ile aynı etkiye sahip olmaktadır. Aynı yönlü işlemede
(Climb- cut milling) zıt yönlü işlemeye (conventional milling) göre daha düzgün
yüzeyler elde edilmektedir (Şekil 3.20.) (Benardos ve Vosniakos, 2002; Mitchell ve
Lemaster, 2002).
Aynı yönlü kesme işlemlerinin parça yüzeyindeki bıçak izlerinin görülmesi ve
kesilen yüzeyde çapaklanma olmaması gibi avantajlarının yanında kesicinin parçayı
altına alarak kırılma riskinin oluşması gibi dezavantajı da vardır (Apaydın, 1994).
33
Şekil 3.20.Aynı yönlü ve zıt yönlü işleme şekillerinin şematik gösterimi
Ağaç malzemenin CNC ile işlenmesinde, takım yolunun doğru seçimi imalat
süresini, işlenen yüzeyin kalitesini ve bunun sonucu olarak doğrudan maliyeti
etkilemektedir. Bu nedenle işlenecek unsur için en uygun takım yolunun seçilmesi
gerekmektedir. Doğru takım yolu seçimi tecrübe ile veya deneysel çalışma
sonucunda belirlenebilmektedir. Takım yolları çok çeşitli olmakla birlikte genel
olarak üç baslık altında toplanabilmektedir. Bunlar; Tek yönlü, zig-zag ve spiral
takım yollarıdır (Şekil 3.21.) (Sakarya, 2005).
Şekil 3.21. Farklı takım yollarının karşılaştırılması (Sakarya ve Göloğlu, 2006)
Tek yönlü takım yolunda, kesici takım parça yüzeyini paralel çizgiler seklinde
tarayarak işlemektedir. Kesici yanal adımı sabittir ve kesici her bir adımı isledikten
sonra o adımın başlangıç noktasına parçaya temas etmeden dönmekte ve bundan
34
sonra diğer adım için ilerlemektedir (a), (Sakarya,2005;Sakarya ve Göloğlu,2006).
Zig zag takım yollu ile kesici takım iş parçasının yatay X-Y düzleminde zig zag
olarak "S" seklinde bir hareketle işleme yapmaktadır (b) ( Sakarya ve Göloğlu,2006).
Bu takım yolu ile işleme zamanından tasarruf sağlanmakta ve basit bir hesaplama
sistemine ihtiyaç duymaktadır. Spiral takım yolunda ise kesici takım oluşturulan
modeli dıştan-içe veya içten-dışa doğru dairesel hareketlerle işleme yapmaktadır (c)
(Sakarya, 2005; Sakarya ve Göloğlu, 2006).
Bıçakların aşınması, işleme esnasında oluşan ısıdan ve mekanik gerilmelerden
meydana gelmekte ve zamanla körelmekte ya da kırılmaktadır. Bıçağın aşınıp
körleşmesi ile aşırı titreşimler meydana gelmekte ve yüzey kalitesinin giderek
kötüleşmesine neden olmaktadır (Benardos ve Vosniakos, 2002). Şekil 3.22.’de
keskin ve kör bıçak kullanılarak işlenmiş meşe odununun yüzey profili
gösterilmektedir.
Şekil 3.22. Meşe odununun kör ve keskin bıçakla işlenmesi sonucu yüzey profilinin
durumu (Magoss, 2008)
Ağaç malzemenin işlenmesinde kullanılan uçların hem maliyet açısından hem de
yüzey kalitesi açısından kaliteli olması gerekmektedir. CNC freze için kullanılacak
kesici takımlar uç şekline göre (düz, küresel, V-bit vb.), imal edildiği malzemeye
göre (karbür, tungsten, HSS), diş şekline göre (düz, helisel), dönüş yönüne göre (R,
35
36
L) sınıflandırılmaktadır. Bu nedenle düzgün yüzey elde edebilmek ve kesici takımın
aşınmasını önlemek için kesici ucu üreten firmanın kataloglarında belirtilen işleme
şartlarına göre uç seçimi önemlidir.
3.7.Bilgisayarla Bütünleşik Üretim (CAD, CAM,CNC)
Bilgisayarla bütünleşik üretim (CIM-Computer Integrated Manufacturing); üretilecek
olan ürünün tasarımından detay resminin çizilmesine, malzeme ihtiyaç
planlamasından maliyet analizlerine kadar olan aşamaların üretimden önce
tasarlanması ve üretim için gerekli planlamaların (işlem, zaman, maliyet) ve üretim
işleminin bilgisayar desteği ile yapılması olarak tanımlanabilir (Koç ve Koç, 2005).
Bilgisayar bütünleşik imalat sisteminin amacı, değişik teknolojileri kullanarak
otomasyon ve insan bütünleşmesini sağlayarak maksimum kârla çalışan bir fabrika
oluşturmaktır (Karakaya, 2007). Bilgisayar Destekli Tasarım ( CAD-Computer
Aided Design), Bilgisayar Destekli Üretim (CAM- Computer Aided Manufacturing),
Bilgisayarlı Sayısal kontrol (CNC- Computer Numerical Control ), yerel ağlar, ana
bilgisayarlar, CIM sistemi içersine girmektedir.
Bilgisayarla bütünleşik üretimin ana bileşenlerinden olan NC tezgâhların ilk
kullanımı 1960’lı yıllarda metal endüstrisinde başlamıştır. Bu tezgâhların orman
ürünleri endüstrisine girişi yaklaşık 10-15 yıllık bir gecikme ile olmuş, 1971 yılında
Hannover fuarında ilk defa pozisyon ayarlı montaj presi ve 1975 yılında Ligna
fuarında NC üst freze makinesi tanıtılmıştır. Bu gelişmelerden hareketle NC
makinelerin ağaç işleme alanının tümüne ulaşması ve kullanılması 1980’ li yıllarda
olmuştur (Koç ve Koç, 2005).
İmalat sanayinde üretim hızının arttırılması ve daha hassas ürünlerin ekonomik
olarak üretilmesine duyulan gereksinin otomasyon ve programlama düşüncesini
oluşturmuştur. Rekabetin ve pazarın büyük olması nedeniyle 20.yüzyılın başında
otomasyona ilk geçiş yapan endüstri kolları arasında tekstil ve metal endüstrisi
gelmektedir. Bu sektörler CNC tezgah kullanımına geçmeden önce çeşitli tezgahlar
kullanmışlardır. Tezgahların tarihsel gelişimi şu şekildedir: klasik tezgahlar, Otomat
37
Tezgahlar, Kopyalı Tezgahlar, Fiş Programlı Tezgahlar, NC Tezgahlar ve son olarak
NC tezgahlar geliştirilerek CNC Tezgahlar üretilmiştir (Bağcı, 2004).
CNC tezgahlar, NC tezgahların gelişimi ile meydana gelmiştir. NC tezgâhlardan
farklı olarak bir bilgisayarlı kontrol ünitesi bulunmaktadır. Böylece NC programları,
kesicilerle ilgili bazı teknik ve ofset bilgileri kalıcı olarak tezgah hafızasında
saklanabilmektedir. Ayrıca imalatın her aşamasında programa müdahale edilir ve
programda istenilen değişiklikler yapılabilmektedir. Bilgisayardaki programda
tezgahların hareketlerini kontrol etmek için harfler ve sayılardan oluşan komutlar
kullanılmaktadır (Akkurt, 1996). CNC tezgâhlarında bulunan kontrol ünitesi; ekran
tuş takımı, ana işlem kartı, eksen kartları ve diğer birçok elektronik devre
elemanlarından oluşmaktadır. Bu ünite belleğine yüklenmiş olan programlar
doğrultusunda iş mili motoruna, eksen motoruna takım magazinine ve yardımcı
fonksiyon elemanlarını kumanda edebilmektedir. Ayrıca yapılması istenilen
hareketlerin ve konumların tam olarak yerine getirilip getirilmediğini kontrol ederek,
matematiksel hesaplamalar yapmaktadır (Bağcı, 2004).
CNC tezgâhların avantajları olduğu gibi birtakım dezavantajları da bulunmaktadır.
Avantajları;
Verimliliği arttırır.
İşlenen parçaların ölçü ve şekil tamlığı yüksektir. Bu nedenle bozuk parça sayısı
çok düşüktür ve kalite kontrolü kolaydır.
Özel takım ve iş bağlama aparatlarına duyulan ihtiyaç azdır. Bu nedenle takım ve
aparat stoklama sorunu azdır. Ölü yatırımların maliyetleri düşüktür.
CNC Tezgahlarda çok sayıda işlem aynı anda (bir bağlamada) yapılabileceğinden
tezgahlar arasındaki iş parçası akışı azdır.
İşlem süreleri sabit olduğundan, üretim takibi yapmak, planlamak, denetlemek ve
önceden zaman tespiti yapmak (elle veya bilgisayarla programlama imkanı ile)
mümkündür. Bu da imalat seçeneklerinin tespit edilebilmesi ve üretim
planlamasıyla iş parçasının işlem maliyetinin belirlenme kolaylığını sağlar.
38
Programdaki esneklikler ve çabuk müdahalelerle dizayn değişiklikleri (ölçü-
şekil) oldukça hızlı ve kolay olacaktır.
Dezavantajları:
İlk yatırım ve işletme maliyeti yüksektir.
Tezgah programcı ve kullanıcıların özel eğitim görmeleri gerekmektedir.
Elektrik ve elektronik donanımlarının bakım-onarım maliyeti yüksektir ve bu
tür işlemler için kalifiye personel gerekmektedir.
Kesici takımların seçilmesi kesme şartlarının belirlenmesi, magazine
yerleştirilmesi, ölçülerin tespiti çok daha fazla dikkat ister.
Teknik resimlerin hazırlanması ve kalite kontrol aşamalarının tespiti bu
tezgahların özelliklerine göre yapılması gerekir.
Yukarıda verilen bilgiler doğrultusunda CNC Tezgahların her uygulama için
doğru ve ekonomik olmayacağı açıktır.
CNC de bir işi işlemeden önce hangi yolların takip edilmesi gerektiği bilinmeli ve bu
sebeple aşağıdaki bilgiler göz önün de tutulmalıdır (Nanfara vd., 2002).
Model oluşturmak (CAD)
Bu modelin hangi makine ile üretileceğini belirlemek
İşlem sıralarına karar vermek
Gerekli takım seçimini belirlemek
Program koordinatları için gerekli hesaplamaları yapmak
İşlenecek model ve takım için gerekli hızların ve beslemelerin hesaplanması
NC kodunu oluşturmak (CAM)
Takım listesi ve çizelge hazırlamak
Programı makineye göndermek (CNC)
Programı doğrulamak
İşlemeyi başlatmak gerekmektedir.
CNC tezgaha girilen komutlar ISO (International Standardization Organization) ve
EIA’ya (Electronics Industries Assosiation ) göre standartlaştırılmıştır (Bağcı, 2004).
CNC programlama da G ve M kodları kullanılarak program yazılmaktadır. G kodları
hareketi ve işlem şeklini kapsar yani kesicinin doğrusal hareketini, dairesel
hareketini, çalışma düzlemini ve ölçü birimi seçimini vb. kapsar. M kodları ise
tezgâhın fonksiyonu ile ilgili kodlardır. İş milinin dönmesi/ durması, metal
işlemelerde soğutma sıvısının açılıp/ kapanması gibi fonksiyonları içerir (Akkurt,
1996).
CAD/CAM sistemleri imalatta, tasarım, analiz, süreç planlama, parça programlama,
program doğrulama, parça işleme ve muayene gibi fonksiyonları etkin ve doğru bir
şekilde yerine getirebilmektedir. Tasarım ve imalat sistemlerinin ilk basamağını
oluşturan CAD (Computer Aided Design – Bilgisayar Destekli Tasarım), üretilecek
parçanın 2 veya 3 boyutlu modelinin oluşturulması, mevcut parçalar üzerinde
değişiklikler yapılması ve üretim için gerekli olan veritabanını hazırlayan bir sistem
yaklaşımı olarak tanımlanmaktadır (Yağmur, 2004).
CAM (Computer Aided Manufacturing – Bilgisayar Destekli Üretim) ise üretim
sürecini kontrolde, doğrudan veya dolaylı olarak yapılan işlerin bilgisayar desteğiyle
gerçekleştirilmesini kapsamaktadır. CAD programında tasarlanmış bir çizimin takım
yolunun oluşturulmasını ve G kodlarının oluşturulmasını ayrıca işlenecek parçanın
oluşturduğu takım yolları ile simülasyonu sağlar.
Türkiye mobilya endüstrisinde CNC makinelerin kullanımına 1990’lı yıllarda
başlanmıştır (Koç ve Koç, 2005). Günümüzde tasarım ve moda sektörü haline gelen
mobilya endüstrisi işletmelerinde CNC tezgahların kullanımı yanında CAD/CAM
sistemlerinin kullanımı da giderek yaygınlaşmaktadır. Bu durum otomasyonun ve
programlamanın birlikte entegrasyonu sonucu CAD/CAM/CNC sisteminin
oluştuğunu göstermektedir.
39
Şekil 3.23. CAD/ CAM/ CNC entegrasyon şeması (Tutar,2008)
Çalışmada işlemeler için ArtCAM Pro 2009 tasarım programı kullanılmıştır.
ArtCAM kullanım kılavuzunda belirtilen bilgilere göre, iki boyutlu çizgi veya
resimlerden üç boyutlu modeller hazırlanmasına izin veren bir artistik CAD/CAM
yazılımıdır. Dxf, Dwg, Eps, AI, Wmf, Pic, Dgk ve Pdf formatlarında çizgisel
çizimler ArtCAM içerisine alınabilmektedir. Aynı şekilde üç boyutlu modellemeler
ArtCAM içerisindeki özel komutlarla hazırlanabileceği gibi diğer CAD
yazılımlarında hazırlanmış olan üç boyutlu modeller de ArtCAM içerisine
alınabilmekte ve üretimi gerçekleştirilebilmektedir.
3.8. Kullanılan Materyaller ve Deney Düzeneği
Deneylerin yapılabilmesi için, CNC freze, iş parçası (MDF), kesici takım (6 mm
çapında düz freze uç), CAD/CAM yazılımı ve pürüzlülük ölçümleri için yüzey
pürüzlülük cihazı kullanılmıştır.
Çalışmada işlemlerler, Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi atölyesinde
bulunan modifiye edilmiş Mekano P 1500 model CNC Freze tezgâhında yapılmıştır
(Şekil 3.24.). CNC Freze Tezgahında tabla sabit, iş mili X,Y,Z eksenlerinde hareket
40
etmektedir. Tezgah tablası boyutları X ekseninde 1100mm, Y ekseninde 750mm dir.
Tezgah magazin kapasitesi 1 adet takım bağlamayla sınırlıdır. İş milinin en yüksek
dönme hızı 18000 rpm dir.
Şekil 3.24. Mekano P 1500 model CNC Freze
İşlenen malzeme ise Kastamonu Entegre Firmasına ait birinci kalite 18 mm ham
MDF dir. İşlemede kullanılan MDF levhaların rutubet tayinleri TS 2471’e göre,
yoğunlukları da TS 2472 ‘ye göre belirlenmiştir. Sonuç olarak rutubet % 6,6,
yoğunluk ise 0,736 gr / cm³ bulunmuştur.
Kesici takım olarak, Konyalı Kesici Takım Firmasına ait 6 mm çapında HSS iki
bıçaklı düz freze ucu kullanılmıştır. Şekil 3.25 ‘ de kullanılan kesici uç ve ucun ilgili
firmadan alınmış teknik resmi gösterilmektedir.
41
Şekil 3.25. Deneylerde kullanılan kesici uç
MDF levhalarının farklı işleme parametreleri ile pürüzlülük tayini belirlemek için
öncelikle deney tasarımı oluşturulmuştur. Deney tasarımı için gerekli olan işleme
parametreleri ve düzeyleri literatür verileri dikkate alınarak belirlenmiş ve Çizelge
3.4’de verilmiştir. Bu faktörler ile tam deney tasarımı yapılarak 81 adet örnek
işlenmiştir.
Çizelge 3.4. İşleme parametreleri
İşleme parametreleri Takım yolu Zig Zag Dalma Derinliği 2mm 4mm 6mm Yanal adım 1mm 3mm 5mm Uç ilerleme hızı 0,5 m/dk 2,5 m/dk 5 m/dk Mil devir hızı 12000 rpm 15000 rpm 18000 rpm
ArtCAM yazılımı ile 5X5 cm ebatlarında 81 adet kare oluşturulmuştur (Şekil 3.26).
Tasarım oluşturulduktan sonra Çizelge 3.4. de verilen işleme parametrelerine göre G
kodları çıkarılmış ve CNC tezgaha aktarılarak işleme yapılmıştır (Şekil 3.27).
42
Şekil 3.26. ArtCAM de hazırlanmış cep işleme tasarımı
Şekil 3.27. İşlenen örneklerin deney tasarımına göre numaralandırılması
İşleme yapıldıktan sonra yüzey pürüzlülük ölçümleri Mitutoya SJ 201 model
pürüzlülük ölçüm cihazı kullanılarak gerçekleştirilmiştir (Şekil 3.28.). Her bir örnek
için 0,8 cm ölçüm aralığında beş farklı noktalardan Ra,Rz ve Rq değerleri
ölçülmüştür.
43
Şekil 3.28. Yüzey pürüzlülük ölçüm cihazı
Yüzey pürüzlülük ölçüm sonucu elde edilen verilerin analizleri için Minitab 15
istatistik programı kullanılmıştır. Belirlediğimiz ilerleme hızı, dalma derinliği, yanal
adım ve devir hızlarının işlemede yüzey pürüzlülük parametreleri olan Ra, Rz ve Rq
üzerine etkili olup olmadıklarını varyans analizleri uygulanarak belirlenmiştir.
44
4. ARAŞTIRMA BULGULARI
Ağaç malzemenin işlenmesiyle ilgili yüzey pürüzlülük parametrelerinin
belirlenmesinde en yaygın kullanılan Ra, Rz, Rq parametreleridir. Bu parametreler
üzerine devir sayısı, ilerleme hızı, yanal adım, dalma derinliği gibi faktörlerin
etkisinin olup olmadığı araştırılmıştır.
Ölçümlerde 5 mm yanal adım ile yapılan bütün işlemelerde Ra,Rz,Rq değerleri
ölçülememiştir. 5 mm yanal adım uygulanan bütün yüzeylerde yüzey pürüzlüğünün,
pürüzlülük cihazının ölçüm değerinin üstünde olduğu tespit edilmiştir. Yani 5 mm
yanal adım ile yapılan bütün deneylerin Ra değerleri 350 µm üstündedir. Bu özellik
örnek 63 üzerinde de açık bir şekilde belli olmaktadır. Bu durumun sebebi deney
tasarımı esnasında kullanılan uç çapının 6 mm olması ve yanal adımın 5 mm
seçilmesidir.
Şekil 4.1. 5 mm yanal adım ile işlenmiş örneklerin yüzey profili
Görsel olarak bakıldığı zaman 3 mm ve 1 mm yanal adım ile işlenmiş örnek
yüzeyleri arasında da farklar mevcuttur. Görsel değerlendirmelerde genel olarak
1mm yanal adım ile işlenmiş örnek yüzeylerinde daha düzgün yüzey elde edilmiş
45
olup bu örnekleri işleme süresi daha uzun sürmüştür. Örnek 14, 3 mm, örnek 15
1mm yanal adım ile işlenmiş örneklerdir.
Şekil 4. 2. 3 mm ve 2 mm yanal adım ile işlenmiş örnek yüzeyleri
Her bir örnek üzerinden 5 farklı yerden Ra,Rz ve Rq değeri ölçülmüş ve toplamda
analizler için 270 adet veri elde edilmiştir. Bu değerler Minitab 15 istatistik
programı kullanılarak varyans analizi ile analiz edilmiştir. İstatistiksel analizlerde
kullanılan faktörler, düzeyleri ve değerleri Çizelge 4.1. ‘de ve bu faktörlere bağlı
olarak tanımlayıcı istatistikler çizelge 4.2.’de gösterilmektedir.
Çizelge 4.1. İşleme parametreleri, düzeyler ve değerleri
Faktör Seviye Değer
Yanal 2 1; 3
İlerleme 3 0,5; 2,5; 5
Dalma 3 2; 4; 6
Devir 3 12000; 15000; 18000
46
Çizelge 4.2. Tanımlayıcı istatistikler
Değişken N Ortalama Standart Varyasyon Minimum Maksimum Değer Sapma Katsayısı(%) Değer Değer Ra 270 8.486 1.853 21.83 4.420 13.980 Rz 270 51.580 10.908 21.15 27.540 88.690 Rq 270 10.882 3.406 31.30 5.710 51.720
4.1. Ra Açısından Değerlendirme
Yüzey pürüzlülüğünün belirlenmesinde en önemli parametre Ra’dır. Çizlege 4.3’ de
işleme parametrelerinin Ra değeri üzerine etkileri belirtilmektedir.
Çizelge 4.3. Ra değeri için varyans analiz tablosu
Değişim Serbestlik Kareler Kareler F P Kaynağı Derecesi Toplamı Ortalaması yanal 1 109,214 109,214 236,39 0,000 ilerleme 2 16,781 8,391 18,16 0,000 dalma 2 369,582 184,791 399,98 0,000 devir 2 9,574 4,787 10,36 0,000 yanal*ilerleme 2 12,718 6,359 13,76 0,000 yanal*dalma 2 0,129 0,065 0,14 0,870 yanal*devir 2 2,996 1,498 3,24 0,041 ilerleme*dalma 4 17,923 4,481 9,70 0,000 ilerleme*devir 4 38,084 9,521 20,61 0,000 dalma*devir 4 74,910 18,727 40,54 0,000 yanal*ilerleme*dalma 4 29,723 7,431 16,08 0,000 yanal*ilerleme*devir 4 19,369 4,842 10,48 0,000 yanal*dalma*devir 4 35,046 8,761 18,96 0,000 ilerleme*dalma*devir 8 28,218 3,527 7,63 0,000 yanal*ilerleme*dalma*devir 8 59,314 7,414 16,05 0,000 Hata 216 99,792 0,462 Total 269 923,372
S = 0,679705 R-Sq = 89,19% R-Sq(adj) = 86,54%
Ra’daki değişim % 89,19 ‘luk kısım yanal adım, ilerleme, dalma ve devir sayılarının
tek başlarına etkileşimleri, ikili etkileşimleri, üçlü etkileşimleri, dörtlü etkileşimleri
ile açıklanabilmektedir. İşleme parametrelerinin Ra değeri üzerinde önemli derecede
47
anlamlı bir etkisi bulunmaktadır. Yalnızca yanal adım*dalma derinliği ikili
etkileşiminin Ra değeri üzerinde herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.
Varyans analizinde uyguladığımız modelin uygun olup olmadığı Şekil 4.3’de
gösterilmektedir. Şekil üzerinde noktalar orta çizgi üzerinde rassal bir dağılım
gösterdiği için ve herhangi bir şekil ya da olağan dışı bir durum görünmediği için
uygulanan modelin uygun olduğu görülmektedir.
Şekil 4.3. Ra değeri için uygulanan modelin doğruluk testi
Yanal adım ve dalma derinliğine göre Ra değerinin değişimi Şekil 4.4’de
görülmektedir. En düşük Ra değeri 1 mm yanal adım ve 2 mm dalma derinliğinde
elde edilmiştir.
48
Şekil 4.4. Ra değerinin yanal adım ve dalma derinliğine göre değişimi
Ra değerinin, devir sayısı ve yanal adıma göre değişimi Şekil 4.5.’te görülmektedir.
Şekil 4.5. Ra değerinin yanal adım ve devir sayısına göre değişimi
En düşük Ra değeri 1 mm yanal adımda ve 18000 rpm devir hızında elde edilmiştir.
49
Şekil 4.6. Ra değerinin yanal adım ve ilerleme hızına göre değişimi
İlerleme hızı ve dalma derinliğine göre Ra değerindeki değişim Şekil 4.7‘de
görülmektedir.
Şekil 4.7. Ra değerinin dalma derinliği ve ilerleme hızına göre değişimi
50
Ra değerinin ilerleme hızı ve devir sayısına göre değişimi Şekil 4.8’de
gösterilmektedir. İlerleme ve devir sayısı yüzey pürüzlülüğünü etkileyen en önemli
faktörlerdendir. En düşük yüzey pürüzlülüğü 18000 rpm devir hızında ve 0,5 m/dk
ilerleme hızında elde edilmiştir. Fakat 2,5 mm / dk ilerleme hızında Ra değerindeki
değişmelerde bir sorun olduğu görülmektedir. Bunun sebebinin ise ilerleme ve dalma
derinliği ikili etkileşiminde Ra değerini diğer faktörlerin daha çok etkilediği
düşülmektedir.
Şekil 4.8. Ra değerinin ilerleme ve devir hızına göre değişimi
Davim vd. (2009), 8 mm çapında düz kesici uç ile MDF üzerine CNC freze ile
işleme yapmışlardır. Uygulama sonucunda Ra değerine ilerleme hızının ve devir
sayısının önemli derecede etkisi olduğunu, düşük ilerleme ve yüksek devir hızında
daha düşük Ra değeri elde etmişlerdir (Şekil 4.9).
51
Şekil 4.9. Ra değerinin ilerleme ve devir hızıyla değişimi (Davim vd., 2009)
Şekil 4.10. Ra değerinin dalma derinliği ve devir hızına göre değişimi
1 ve 3 mm yanal adımlarla işlenmiş örneklerin Ra değerlerindeki değişim Şekil
4.11’de görülmektedir. En düşük Ra değeri (5,192 µm) 1 mm yanal adım ile en
yüksek Ra (12,25 µm) değeri ise 3 mm yanal adım ile elde edilmiştir.
52
Şekil 4.11. Yanal adımın Ra değerine etkisi
İlerleme hızı ve devir hızının yüzey pürüzlük değeri üzerine önemli etkisi
bulunmaktadır. İlerleme hızının artması ile yüzeyler daha pürüzlü olmaktadır (Şekil
4.12.).
Şekil 4.12. İlerleme hızının Ra değerine etkisi
Devir hızının yüzey pürüzlülük değeri üzerine etkisi Şekil 4.13.’de görülmektedir.
Devir hızı arttıkça Ra değeri azalmaktadır. En düşük Ra değeri 18000 rpm devir
hızında elde edilmiştir.
53
Şekil 4.13. Devir hızının Ra değerine etkisi
Dalma derinliği arttıkça Ra değeri artmaktadır (Şekil 4.14.). Bunun sebebinin ise
MDF’nin orta tabakalarına doğru gidildikçe yoğunluğunun ve sertliğinin
azalmasından kaynaklandığı düşülmektedir
.
Şekil 4.14. Dalma derinliğinin Ra değerine etkisi
54
Talaş kaldırma işlemlerinde talaşın iş parçasından ayrılması, işlenen parçanın
özelliklerine ve kesme koşullarına bağlı olarak farklı biçimlerde gerçekleşmektedir.
Talaş kaldırma işlemlerinde temel amaç; kesici takımın yüksek performansla
istenilen yüzey özelliklerinde, maksimum takım ömründe talaş kaldırabilmesidir
(Işık ve Çakır, 2002). Bu nedenle talaş kaldırmayı etkileyen faktörlerin iyi bilinmesi
ve en etkili bir şekilde uygulanması gerekmektedir (Yalçın, 2002). Ayrıca frezeleme
işlemlerinde parça üretim maliyetlerinin minimum değerlerinin belirlenebilmesi için
kesme hızı, ilerleme ve talaş derinliği gibi talaş kaldırma faktörlerinin optimum
değerlerinin bulunması gerekmektedir ( Gürarda ve Çakır, 1999) .
CNC ile yüzey işlemede Talaş kaldırma oranı (Material Removal Rate-MRR),
ilerleme hızına, kesme genişliğine ve kesme derinliğine bağlıdır. Talaş kaldırma
oranı aşağıdaki denklemle hesaplanmaktadır ( Parashar veMittal, 2006).
55
1000
fdw× ×= (4.1.) MRR
MRR= Talaş kaldırma oranı (cm³/dk)
w= kesme genişliği (mm)
d=Kesme derinliği (mm)
f = İlerleme Hızı (mm/dk)
Literatürde Ra < 10µm değerlerini kabul edilebilir yüzey pürüzlülük değerleri olarak
belirmişlerdir (Davim, 2009). Bu nedenle talaş kaldırma oranı hesaplamalarında Ra <
10µm değerler kabul edilebilir Ra değerleri olduğu için yeşil ile gösterilmiştir.
(Çizelge 4.4 ). Maksimum talaş oranı (90 cm³/ dk.) , 3 mm yanal adım, 5000 mm/dk
ilerleme hızı, 6mm derinlik ve 18000 rpm devir hızında 79 nolu örnekte elde
edilmiştir. Bu örnek üzerinde maksimum talaş kaldırmada Ra değeri 8,43µm’dir. 61
nolu örnekte ise minimum yanal adım, dalma derinliği ve ilerleme hızında ve
maksimum devir hızında en düşük talaş kaldırma oranı (1 cm³/dk) elde dilmiştir.
Çizelge 4.4. Talaş kaldırma oranı
Örnek noYanal
adım (mm)İlerleme hızı
(mm/dk)Dalma
derinliği (mm)Devir sayısı
(rpm)OrtlamRA (µm
7
a )
Talaş Kaldırma Oranı (cm³/dk)
4 3 5000 6 12000 12,252 9039 3 5000 6 15000 11,854 9079 3 5000 6 18000 8,43 9021 3 5000 4 12000 11,142 6073 3 5000 4 18000 9,184 604 3 5000 4 15000 9,104 6027 3 2500 6 18000 11,6931 3 250
8 450 6 15000 11,29 45
2 3 2500 6 12000 9,3257 3 250
2 450 4 15000 10,188 30
34 3 2500 4 18000 9,804 3080 1 5000 6 15000 9,186 3025 1 5000 6 18000 9,014 3072 3 5000 2 18000 8,738 3036 3 2500 4 12000 7,96 3069 1 5000 6 12000 7,936 3054 3 5000 2 12000 6,872 3038 3 5000 2 15000 5,968 3047 1 5000 4 15000 9,554 2046 1 5000 4 18000 7,656 2028 1 5000 4 12000 7,646 2041 1 2500 6 18000 10,8 1568 1 2500 6 15000 10,2062 1 250
8 150 6 12000 8,96 15
59 3 2500 2 18000 8,0717 3 250
4 150 2 12000 7,21
14 15
4 3 2500 2 15000 6,0565 1 250
2 150 4 15000 9,116 10
67 1 2500 4 12000 8,862 1020 1 5000 2 12000 8,128 1078 1 2500 4 18000 7,642 1012 1 5000 2 18000 6,69 1015 1 5000 2 15000 5,454 1044 3 500 6 15000 11,56 935 3 500 6 12000 9,007
2 90 3 500 6 18000 8,14
52 3 504 9
0 4 12000 9,3353 3 50
8 60 4 15000 8,80
6 3 508 6
0 4 18000 8,7866 1 250
6 60 2 12000 7,16
18 1 2506 5
0 2 15000 6,387 1 250
2 50 2 18000 6,16
71 3 504 5
0 2 12000 10,933
2 30 1 500 6 15000 9,25
45 1 508 3
0 6 12000 8,9313 1 50
8 30 6 18000 8,36 3
10 3 500 2 18000 7,6275 3 50
4 30 2 15000 6,94
16 1 502 3
0 4 15000 8,3076 1 50
2 20 4 12000 7,82
81 1 502 2
0 4 18000 5,966
6 24 1 500 2 12000 6,00
49 1 508 1
0 2 15000 5,5261 1 50
8 10 2 18000 5,192 1
56
4.2. Rz Açısından Değerlendirme
Rz’daki değişim % 77,65 ‘lik kısım yanal adım, ilerleme, dalma ve devir sayılarının
tek başlarına etkileşimleri, ikili etkileşimleri, üçlü etkileşimleri, dörtlü etkileşimleri
ile açıklanabilmektedir. Bütün faktörlerin Rz değeri üzerinde anlamlı bir etkisi
vardır. Yanal adım* dalma, yanal adım*devir sayısı ve ilerleme*dalma ikili
etkileşimlerinin Rz değeri üzerinde anlamlı bir etkisi yoktur (Çizelge 4.5).
Çizelge 4.5. Rz değeri için varyans analiz tablosu
Değişim Serbestlik Kareler Kareler F P Kaynağı Derecesi Toplamı Ortalaması yanal 1 4137,33 4137,33 124,94 0,000 ilerleme 2 525,05 262,53 7,93 0,000 dalma 2 10166,97 5083,49 153,52 0,000 devir 2 711,70 355,85 10,75 0,000 yanal*ilerleme 2 526,31 263,16 7,95 0,000 yanal*dalma 2 15,37 7,69 0,23 0,793 yanal*devir 2 51,64 25,82 0,78 0,460 ilerleme*dalma 4 206,46 51,62 1,56 0,186 ilerleme*devir 4 730,14 182,53 5,51 0,000 dalma*devir 4 2391,97 597,99 18,06 0,000 yanal*ilerleme*dalma 4 663,52 165,88 5,01 0,001 yanal*ilerleme*devir 4 514,49 128,62 3,88 0,005 yanal*dalma*devir 4 1457,66 364,42 11,01 0,000 ilerleme*dalma*devir 8 643,57 80,45 2,43 0,016 yanal*ilerleme*dalma*devir 8 2114,64 264,33 7,98 0,000
Hata 216 7152,52 33,11 Toplam 269 32009,36 S = 5,75443 R-Sq = 77,65% R-Sq(adj) = 72,17%
57
Şekil 4.15. Rz değeri için uygulanan modelin doğruluk testi
Rz değeri üzerine işleme faktörlerinin önemli derecede Yanal adım ile ilerleme
hızının Rz değeri üzerine etkisi Şekil 4.16.’da görülmektedir. 1 mm yanal adım ve
0,5 m/dk ilerleme hızında en düşük Rz değeri elde edilmektedir.
Şekil 4.16. Rz değerinin yanal adım ve ilerleme hızına göre değişimi
58
Şekil 4.17. Rz değerinin yanal adım ve dalma derinliğine göre değişimi
2 mm dalma derinliğinde 1 mm yanal adımda minimum Rz değeri elde dilmiştir. Rz
değeri dalma derinliği ve yanal adım arttıkça artmaktadır.
Şekil 4.18. Rz değerinin yanal adım ve devir hızına göre değişimi
59
Şekil 4.19. Rz değerinin ilerleme hızı ve dalma derinliğine göre değişimi
Şekil 4.20. Rz değerinin ilerleme hızı ve devir hızına göre değişimi
60
Şekil 4.21. Rz değerinin dalma derinliği ve devir hızına göre değişimi
En yüksek devir hızında, 1 mm yanal adımda minimum Rz değeri elde edilmiştir
(bkz. Şekil.4.18.). Dalma derinliği arttıkça Rz değeri de artmaktadır. 18000 rpm
devir hızında ve 0,5 m/ dk ilerleme hızında en düşük Rz değeri elde edilmiştir.
İlerleme hızı 2,5 m/dk ‘da tanımlanamayan sebeplerden dolayı değişikliler olmuştur.
4.3. Rq Açısından Değerlendirme
Rq değeri üzerine işletme parametrelerin etkisi Çizelge 4.6.’da gösterilmektedir. Rq
değerindeki değişimin % 71,91’lik kısmı faktörlerin tek başlarına ve birbirleri ile
olan etkileşimleri ile açıklanabilmektedir. Yanal adım, ilerleme, devir ve dalma
derinliğinin Rq değeri üzerinde anlamlı bir etkisi bulunmaktadır.
61
Çizelge 4.6. Rq değeri için varyans analiz tablosu
Değişim Serbestlik Kareler Kareler F P
Kaynağı Derecesi Toplamı Ortalaması
yanal 1 176.613 176.613 102.61 0.000
ilerleme 2 27.603 13.801 8.02 0.000
dalma 2 574.559 287.280 166.91 0.000
devir 2 14.726 7.363 4.28 0.015
yanal*ilerleme 2 20.456 10.228 5.94 0.003
ilerleme*dalma 4 26.819 6.705 3.90 0.004
ilerleme*devir 4 59.427 14.857 8.63 0.000
dalma*devir 4 114.866 28.716 16.68 0.000
ilerleme*dalma*devir 8 42.626 5.328 3.10 0.002
Hata 240 413.071 1.721
Toplam 269 1470.766
S = 1.31192 R-Sq = 71.91% R-Sq(adj) = 68.52%
Şekil 4.22. Rq değeri için uygulanan modelin doğruluk testi
62
Şekil 4.23. Rq değerinin yanal adım ve ilerleme hızına göre değişimi
Düşük ilerleme hızında ve yanal adımda en düşük Rq değeri elde edilmiştir. Yanal
adım ve dalma derinliğine göre Rq değişimi Şekil 4.24 ‘te açık bir şekilde belli
olmaktadır.
4.24. Rq değerinin yanal adım ve dalma derinliğine göre değişimi
63
4.25. Rq değerinin yanal adım ve devir hızına göre değişimi
En düşük Rq değeri 18000 rpm devir hızında ve 1 mm yanal adımda elde edilmiştir.
4.26. Rq değerinin ilerleme hızı ve dalma derinliğine göre değişimi
64
4.27. Rq değerinin dalma derinliği ve devir hızına göre değişimi
Şekil 4.3.6 ‘ya bakıldığı zaman en düşük Rq değerinin 18000 rpm ve 2 mm dalma
derinliğinde olduğu görülmektedir. Dalma derinliği arttıkça Rq değeri artmaktadır.
65
66
5. TARTIŞMA ve SONUÇ
Küresel rekabet şartları altında müşteri odaklı üretimin ve estetik tasarımın ön plana
çıktığı mobilya endüstrisinde farklı tasarımlara dayalı üretim her geçen gün daha da
önem kazanmaktadır. Mobilya üretiminin temel hammaddesi olan MDF, CNC
tezgahlarda estetik işlemelere tabi tutulup sadece basit bir üst yüzey vernik veya lake
uygulaması ile son müşteriye teslim edilebilmektedir. Bu nedenle kesme sürecinde
kullanılan işleme parametreleri son ürünün yüzey kalitesini doğrudan etkilemekte ve
ürünün kalitesini belirlemektedir. Bu kapsamda; en iyi verimi, kabul edilebilir kalite
düzeyinde sağlayan işleme şartlarının bilinmesi hedef sanayi işletmeleri için
verimlilik ve maliyet açısından oldukça önemlidir. Çalışma bu kapsam
doğrultusunda yoğunlaşmış, kabul edilebilir yüzey pürüzlülük değerinde en etkin
işleme parametreleri ve talaş kaldırma oranları ortaya konulmuştur.
Bu tez çalışmasında MDF levhaların işlenmesinde etkili parametrelerin neler olduğu
dört faktör kapsamında araştırılmıştır. Bu faktörlerin Ra, Rz ve Rq üzerine etkileri
belirli bir istatistiksel anlamlılık düzeyinde değerlendirilmiş ve değerlendirme
sonucunda ilgilenilen parametrelerin Ra değeri üzerine önemli derecede etkisinin
olduğu belirlenmiştir.
Deney sonuçlarına göre yanal adım ve dalma derinliğinin ikili etkileşimin Ra değeri
üzerine hiçbir etkisinin bulunmadığı görülmüştür. Deney örneklerini işlenmesinde
kullanılan Zig zag takım yolunda uygulanan yanal adım değerleri karşılaştırılmış ve
1 mm yanal adımda en iyi yüzey elde edilmiştir. Fakat 1 mm yanal adım ile işlemede
işleme süresi diğer yanal adım değerlerine göre daha uzun sürmektedir. 3 mm yanal
adımda çok kötü olmayan bir yüzey pürüzlülük değeri ölçülmüştür.
Ra değeri farklı derinliklerde değişiklik göstermiştir. İşleme derinliği arttıkça
pürüzlülük artmıştır. Bunun yanında ilerle hızının artışı ile Ra değeri artmış, devir
hızı arttıkça azalmıştır. En iyi yüzey 18000 rpm devir hızında, 0,5 m/dk ilerleme de,
1 mm yanal adımda ve 2 mm derinlikte elde edilmiştir. Bulunan değerler daha önceki
çalışmalar ile paralellik göstermektedir. Davim vd. 2009, MDF ‘de uyguladığı kanal
açma işleminde de 0,5 m/ dk ilerleme ve 18000 rpm devir hızında en düşük Ra
67
değerini elde etmişlerdir. 5m / dk ilerleme de ve 18000 rpm devir hızında ise yüksek
Ra değeri elde etmişlerdir.
Bununla birlikte etkinlik ve maliyet avantajları açısından kabul edilebilir Ra
değerinde talaş kaldırma hacmi hesaplanmıştır. Ra < 10 µm altındaki Ra değerlerinde
maksimum talaş kaldırma oranı 90 mm³ / dk elde edilmiştir. Bu hacim 3 mm yanal
adım 6 mm derinlik, 5000 mm/dk ilerleme hızında ancak 18000 rpm devir sayısında
mümkün olabilmiştir. Aynı talaş kaldırma oranının mevcut olduğu durumlarda devir
hızı düştükçe Ra değeri artmaktadır.
Böylece; tasarımların işlenmesi sürecinde farklı işleme parametrelerinin işlenen
yüzey özelliklerine ne şekilde etki ettiği ortaya konulmuştur. Sonuç olarak; sektör
için, deneysel olarak elde edilmiş bilgiler yardımıyla üretim sürecinin
gereksinimlerine göre mevcut kaynaklardan daha yüksek etkinlik seviyesinde
yararlanmak için hangi parametrelerin ne şekilde uygulanabileceğine yönelik bir yol
gösterilmiştir.
Son yıllarda mobilya endüstrisinde tasarımın ön plana çıkmasıyla, MDF’nin CNC
tezgahlarla işlenip melamin kağıtlarla kaplanması ya da lake uygulanması en çok
tercih edilen uygulamalardır. Bu uygulamalarda malzemenin CNC ile işlenmesi
sonrasında ek bir faaliyete gerek kalmadan işleme esnasında uygun yüzey kalitesini
veren işleme parametrelerinin belirlenmesi hem maliyetlerin azalması hem de üretim
süresinin kısalması açısından önem taşımaktadır. Bu nedenle sektör için bu tez
çalışmasının önemli bir kaynak olacağı düşünülmektedir. Ayrıca geleceğe yönelik
çalışmalara öneri olarak; estetik işleme, farklı ahşap türevli levhaların işlenmesi ve
özel işleme uçları ile yüksek hızlı tezgahların daha etkin kullanımı konularında
araştırmalara yoğunlaşılması tavsiye edilebilir.
68
6.KAYNAKLAR
Aguilera, A., Martin, P., 2001. Machining qualification of solid wood of Fagus Silvatica and Picea Excelsa : cutting forces, power requirements and surface roughness, Holz als Roh-und Werkstoff , 59, 483–488
Aguilera, A., Meausoone, P.J., Martin, P., 2000. Wood material influence in routing operations:the MDF case. Holz als Roh-und Werkstoff, 58, 278-283
Akbulut, T., Ayrılmış, N., 2006. Effect of Compression Wood on Surface Roughness and Surface Absorption of Medium Density Fiberboar. Silva Fennica 40(1),161-167
Akkurt, M., 1996. Bilgisayar Destekli Takım Tezgahları (CNC) ve Bilgisayar Destekli Tasarım ve İmalat (CAD-CAM) Sistemleri. Birsen Yayınları, 400s. İstanbul
Aknouche, H., Outahyon, A., Nouveau, C., Marchal, R., Zerizer, A., Butaud J.C., 2009. Tool wear effect on cutting forces: In Routing Process of Aleppo Pine Wood. Journal of Materials Processing Technology, 209, 2918–2922
Akyüz, K.C., 2006. Avrupa Birliği Sürecinde Türkiye Orman Ürünleri Sanayinin Rekabet Düzeyi. ZKÜ Bartın Orman Fakültesi Dergisi, 8 (9), 83-94
Anonim. 2006. Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) Ağaç Ürünleri Ve Mobilya Sanayi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, www.iso.org.tr/ Documents/MKRaporlar/agac_mobilya.pdf. Erişim Tarihi:12.11.2008
Apaydın, H., 1994. CNC Nümerik Kontrollu Takım Tezgahları Ve Programlanması. Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi, Birsen Yayınları, 337s.
Aras, R., Budakçı, M., Özışık, Ö., 2007. Tornalama Tekniğinin Ağaç Malzeme Yüzey Pürüzlülüğüne Etkisi. Politeknik Dergisi,10(3), 325-330.
ASME B46.1 (1995) Surface texture. (Surface roughness, waviness, lay). ASME B46 Committee
Aydın,İ., Çolakoğlu, G., 2003. Odun Yüzeylerinde Pürüzlülük ve Pürüzlülük Ölçüm Yöntemleri. Artvin Orman Fakültesi Dergisi,1(2), 92-102
Ayrılmış, N., Korkut, S., Tanrıtanır, E., Winandy, E.J., 2006. Effect of various fire retardants on surface roughness of plywood. Building and Environment 41, 887–892
Bağcı, Ö., 2004. CNC Teknik.Değişim Yayınları, 229s .İstanbul.
Bajic, D., Lela, B., Zivkovic, D., 2008. Modeling Of Machined Surface Roughness and optimization of Cutting Parameters in Face Milling. Metalurgija 47 ( 4), 331-334
Benardos, P.G., Vosniakos, G.C., 2002. Prediction of surface roughness in CNC face milling using neural networks and Taguchi’s design of experiments. Robotics and Computer Integrated Manufacturing, 18,343–354
69
Bozkurt, A.Y., Erdin, N., 1997. Ağaç Teknolojisi. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi. İ.Ü. Basımevi, 372s. İstanbul.
Costes, J.P., Larricq, P., 2002. Towards high cutting speed in wood milling. Annals of Forest Science. 59, 857–865
Cristina, L., Coelho-Luisa M.H., Carvalho-Jorge M., Martins-Carlos A.V., Costa-Daniel, M., Pierre-Jean, M., 2008. Method for evaluating the influence of wood machining conditions on the objective characterization and subjective perception of a finished surface. Wood Sci Technol, 42, 181–195
Çoğun, C., Özses, B., 2002. Bilgisayar Sayısal Denetimli Takım Tezgahlarında Değişik İşleme Koşullarının Yüzey Pürüzlülüğüne Etkisi.Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dergisi,17(1), 59-75
Çolak, O., 2006. CNC Freze Tezgahı İçin Kesme Parametrelerinin Akıllı Yöntemlerle Elektronik Ortamda Optimizasyonu. Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 311s, Isparta.
Davis, E.M., 1962. Machining and Related Characteristics of United States Hardwoods. Technical Bulletin No.1267, Amerika.
Davim, J.P., Clemente V.C., Silva, S., 2009. Surface roughness Aspects in milling MDF (Medium Density Fibreboard). The International Journal of Advanced Manufacturing Technology. 40, 49–55
Davim, J.P., Clemente, V.C., Silva, S., 2008a. Drilling investigation of MDF (medium density fibreboard). Journal of materials processing technology, 203, 537–541
Davim, J.P., Gaitonde, V.N., Karnik, S.R., 2008b. An investigative study of delamination in drilling of medium density fibreboard (MDF) using response surface models. The International Journal of Advanced Manufacturing Technology. 37, 49–57
Doğu, D., 2001. Odun Teşhisinin Genel Özellikleri. DOA Dergisi, 7,83-96
Efe, H., Gürleyen, L., 2003. Bazı Ağaç Malzemelerde Kesiş Yönü Kesici Adedi Ve Devir Sayısının Yüzey Düzgünlüğüne Etkileri. Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Dergisi, 11(12),34-44
Engin, S., Altıntas, Y., Amara, F.B., 2000. Mechanics of routing medium density fiberboard. Forest Products Journal. 50 (9),65–69
Eroğlu, H., Usta, M., 2000. Lif Levha Üretim Teknolojisi. Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. K.T.Ü. Matbaası, 351s, Trabzon.
Fujiwara, Y., Fujii, Y., Sawada, Y., Okumura, S., 2004. Assessment of wood surface roughness: comparison of tactile roughness and three-dimensional parameters derived using a robust Gaussian regression fitler. Journal of Wood Science. 50, 35–40
70
Fujiwara, Y., Fujii, Y., Okumura, S., 2003. Effect of Removel of Deep Valleys on the evaluation of machined surfaces of wood. Forest Products Journal, 53(2), 58-62
Fujiwara, Y., Fujii, Y., Okumura, S., 2005. Relationship between roughness parameters based on material ratio curve and tactile roughness for sanded surfaces of two hardwoods. Journal of Wood Science, 51,274–277
Funck, J.W., Forrer, J.B., Buttler, D.A., Brunner, C.C., Maristany, A.G., 1992. Measuring surface roughness on wood: a comparison of laser-scatter and stylus-tracing approaches. The International Society for Optical Engineering (SPIE), 1821,173-184
Görgüç, B., 2009. Yılı Mobilya Sektör Raporu. www.mobsad.com, ErişimTarihi:10.04.2010
Gurau, L., Mansfield-Williams, H.D., Irle, M.A., 2001. A Comparison of Laser Triangulation and Stylus Scanning for Measuring The Roughness of Sanded Wood Surfaces, Proceedings of The 5th International Conference on The Development of Wood Science, Wood Technology and Forestry, 5th – 7th September 2001, Ljubliana, Slovenia.
Gurau, L., Williams, M.H., Irle, M., 2005. Processing roughness of sanded wood surfaces. Holz als Roh-und Werkstoff. 63,43–52
Gurau, L., Williams, M.H. Irle, M., 2006. Filtering the roughness of a sanded wood surface. Holz als Roh- und Werkstoff. 64,363–371
Gürarda, A, Çakır, M.C., 1999. Yüzey Pürüzlülüğünün Optimum Talaş Kaldırma Faktörleri Ve Üretim Maliyeti Üzerindeki Etkisi. Makina-İmalat Teknolojileri Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 14-15 Ekim, Konya.
Gürtekin, A., 1996, Ağaçisleri Rendeleme Makinalarında Kesme ve İlerleme Hızının Ahşap Yüzey Kalitesine Etkisi, Yüksek Lisans Tezi, Dumlupınar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Kütahya.
Hernandez, R.E., Cool, J., 2008. Effects of Cutting Parameters on Surface Quality of Paper Birch Wood Machined Across the Grain With Two Planing Techniques. Holz als Roh- und Werkstoff. 66,147-154
Hızıroğlu, S., 1996. Surface Roughness Analysis of Wood Composites:A Stylus Method. Forest Products Journal. 46( 7/8), 67-72
Hiziroglu, S., Suzuki, S., 2007. Evaluation of surface roughness of commercially manufactured particleboard and medium density fiberboard in Japan. Journal of Materials Processing Technology. 184, 436–440
Hiziroğlu, S., Jarusombuti, S., Fueangvivat, V., 2004.Surface characteristics of wood composites manufactured in Thailand. Building and Environment. 39, 1359 – 1364
Hiziroğlu, S., Kosonkorn, P., 2006, Evaluation of surface roughness of Thai medium density fiberboard (MDF) ,Building and Environment. 41, 527-533
71
Hoadley, R,B., 2000. Understanding wood: a craftsman's guide to wood technology. Taunton Press.ISBN-1-56158-358-8.Amerika
Iskra, P., Tanaka, C. 2005, The influence of wood fiber direction, feed rate, and cutting width on sound intensity during routing, Holz als Roh - und Werkstoff. 63(3), 167-172
Iskra, P., Tanaka, C. 2006.A comparison of selected acoustic signal analysis techniques to evaluate wood surface roughness produced during routing. Wood Science and Technology. 40, 247–259
Işık, Y., Çakır, M.C., 2002. Tornalama İşlemlerinde Hız Çeliği Takımların Ömürlerini Tamamladığı Anın Tespiti. Uludağ Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi. 7(1), 211-219
İlhan, R., Burdurlu,E., Baykan, İ.,1990.Ağaç işlerinde Kesme Teorisi ve Mobilya Endüstrisi Makinaları. Hacettepe Üniversitesi. Bizim Büro Basımevi.ss.420, Ankara.
İlter, E., Çamlıyurt, C., Balkız, Ö., 2002. Uludağ Göknarı Odununun Yüzey Pürüzlülük Değerlerinin Belirlenmesi Üzerine Araştırmalar, Orman Bakanlığı Yayın No:175,ss.48, Ankara.
İşbilir, F., 2006. Cep İşlemede Takım Yolu Hareketlerinin ve Kesme Parametrelerinin Yüzey Pürüzlülüğüne Etkilerinin İncelenmesi. Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,ss.74, Ankara.
Kaplan,E., 2008. Türkiye’de Orman Ürünleri Talebi İle Arz Kaynaklarının Değerlendirilmesi Ve Endüstriyel Plantasyonların Yeri. www.ogm.gov.tr/yukle/ekaplan.doc . Erişim Tarihi: 14.06.2010
Karakaya, T., 2007. Bilgisayar Tümleşik İmalat Sistemlerinin Türkiye İçin Önemi Ve Türkiye’ Deki Kullanım Alanları. www.turhankarakaya .com/web/goster.aspx?makale_id=183. Erişim Tarihi:15.12.2009
Keturakıs, G., Juodeıkıene, I., 2007. Investigation of Milled Wood Surface Roughness. Materıals Scıence (Medžıagotyra). 13(1), 47-51
Kılıç, Y., Demirci, S., 2003. Sarıçam (Pinus sylvestris L.) ve Kestane ( Castanea sativa Mill.) Odunlarının Yüzey Yüzey Pürüzlülük Değerlerinin Araştırılması. Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi. 16(3), 553-558
Kilic M., Hiziroglu S., Burdurlu E., 2006. Effect of machining on surface roughness of wood. Building and Environment. 41, 1074–1078
Koç, K.H., Koç, R., 2005. Bilgisayar Destekli Üretim ve Türkiye Mobilya Endüstrisinin Geleceği. http://ormanendustri.blogsome.com/category/ mobilya Erişim Tarihi: 26.02.2010
Kopac, J., Sali, S., 2003. Wood:an important material in manufacturing technology. Journal of Materials Processing Technology. 133,134-142
72
Korkut, S., 2005. Yüzey Pürüzlülüğü Çalışmaları. Ahşap Teknik, Ahşap-Araştırma-Teknoloji-Endüstriyel Tasarım ve Mobilya Dergisi. 10,10-16
Kurtoğlu, A., 1981. Odunun İşlenme Özellikleri. İ.Ü Orman Fakültesi Dergisi (B serisi). 31(2), 179-1999
Kurtoğlu, A., Koç, K.H., Erdinler, E.S., Sofuoğlu, S.D., 2009. Türkiye Orman Ürünleri Endüstrisinin Yapısal ve Eğitsel Sorunları. II.Ormancılık’ta Sosyo-Ekonomik Sorunlar Kongresi, 76-186, Isparta
Lemaster R.L., Beall F.C., 1993. The use of dual sensors to measure surface roughness of wood-based composites. Proceedings of the 9th Inter.Symp.on Nondestructive testing of wood .Forest Products Society, 123-130, Madison.
Lemaster, R.L., Beall F.C., 1996. The use of an optical profilometer to measure surface roughness in medium density fiberboard. Forest Products Journal. 46( 11/12), 73-78
Lin, A.C., Lin, S.Y., 1999. Computer-aided mold engraving: from point-data smoothing, NC machining, to accuracy checking, Journal of Materials Processing Technology. 86,101–114
Lin, R.J.T., Houts, J. V., Bhattacharyya, D., 2006. Machinability İnvestigation of Medium-Density Fibreboard. Holzforschung. 60,71-77
Lou, M.S., Chen, J.C., Li, C.M., 1998. Surface Roughness Prediction Technique For CNC End-Milling. Journal of Industrial Technology. 15(1), 1-6
Lundberg, I.A.S., Porankiewicz, B., 1995. Studies of non-contact methods for roughness measurements on wood surfaces. Holz als Roh-und Werkstoff. 53,309-314
Magoss, E., 2008. General Regularities of Wood Surface Roughness. Acta Silv. Lign. Hung. 4 , 81-93
Malkaçoğlu, A., Özdemir, T., 2006. The Machining Properties of some hardwoods and softwoods naturally grown in eastern black sea region of turkey. Journal of materials processing technology. 173 (3), 315-320
Malkoçoğlu, A., 2007. Machining properties and surface roughness of various wood species planed in different conditions, Building and Environment. 42, 2562-2567
Mitchell, P., Lemaster, R., 2002. Investigation of machine parameters on the surface quality in routing soft maple. Forest Products Journal. 52(6),85–90.
Nanfara, F., Uccello, T., Murphy, D., 2002. The CNC Workshop, A multımedia Introduction to Computer Numerical Control. SDC Publications. 378p. Amerika
Nemli, G., Akbulut, T., Zekoviç, E., 2007. Effects of Some Sanding Factors on the Surface Roughness of Particleboard. Silva Fennica. 41(2), 373–378.
73
Ohuchi, T., Murase, Y., 2005. Milling of wood and wood-based materials with a computerized numerically controlled router IV: development of automatic measurement system for cutting edge profile of throw-away type straight bit. J Wood Sci. 51, 278–281
Ohuchi, T., Murase, Y., 2006. Milling of wood and wood-based materials with a computerized numerically controlled router V: development of adaptive control grooving system corresponding to progression of tool wear. Journal of Wood Science. 52,395–400
Özalp, M., Gürtekin, A., Ordu, M., 2006. Lazerle Ahşap Oyma ve Süsleme. Dumlupınar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi. 1,177-188
Parashar, B.S.N., Mittal, R.K., 2006. Elements of Manufacturing Processes. PHI Learning Pvt. Ltd., 2004 , New Delhi, 496pp.
Philbin, P., Gordon, S., 2006. Recent research on the machining of wood-based composite materials. International Journal of Machine Tools and Manufacture. 1(2),186–201
Prakasvudhisarn, C., Kunnapapdeelert, S., Yenradee, P., 2009. Optimal cutting condition determination for desired surface roughness in end milling. The International Journal of Advanced Manufacturing Technology. 41, 440–451
Rıchter, K., Feıst, W.C., Knaebe, T., 1995. The effect of surface roughness on the performance of fınıshes. Part 1. Roughness characterızatıon and staın performance. Forest Products Journal. 45(7/8), 91-97
Sadoh, T., Nakato, K., 1987. Surface properties of wood in physical and sensory aspects. Wood Science and Technology. 21,111–20.
Sakarya, N., Göloğlu, C., 2006. Taguchi yöntemi ile cep işlemede kullanılan Takım yolu hareketlerinin ve kesme Parametrelerinin yüzey pürüzlülüğüne Etkilerinin belirlenmesi. Gazi Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi. 21(4), 603-611
Sakarya, N., 2005. Cep İşlemede Takım Yolu Hareketlerinin ve Kesme Parametrelerinin Yüzey Pürüzlülüğüne Etkilerinin İncelenmesi., Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi , ss.75,Zonguldak.
Sofuoğlu, S.D., Kurtoğlu, A., 2006. Masif Ağaç Malzemenin İşlenmesinde Fire Oranları. Dumlupınar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü 11;189-204
Sofuoğlu, S.D., 2008. Bazı Yerli Ağaç Türü Odunlarının İslenme Özelliklerinin Yüzey Kalitesi Üzerine Etkileri. İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, ss.243, İstanbul.
Stewart, H.A., 1992. High-temperature halogenation of tungsten carbide–cobalt tool material when machining MDF. Forest Products Journal. 42 (10), 27–31
Stumbo, D.A., 1963. Surface texture measurement method. Forest Products Journal, 17(7), 299-303
74
Sütçü, A., Güntekin, E., Özdemir, G., Şahin, H.T., 2008. Cnc İle İşlenen Yüzeylerde Yüzey Kalitesinin Taguchi Deney Tasarımı İle İyileştirilmesi. Süleyman Demirel Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri 1255-M-06 Nolu proje (yayınlanmamış proje raporu)
Tutar, M., 2008. CAD/CAM’in CNC Takım Tezgahlarına Entegrasyonu. UOS Teknik Eğitim Fakülteleri VII. Öğrenci Sempozyumu.
Usta, İ., Demirci, S., Kılıç, Y., 2007. Comparison of surface roughness of Locust acacia (Robinia pseudoacacia L.) and European oak (Quercus petraea (Mattu.) Lieble.) in terms of the preparative process by planing. Building and Environment. 42, 2988–2992
Vorburger, T.V., Rhee, H.G., Renegar, T.B., Song, J.F., Zheng, A., 2007. Comparison of optical and stylus methods for measurement of surface texture. The International Journal of Advanced Manufacturing Technology. 33, 110–118
Whitehouse, D.J., 2002.Surfaces and their measurement. Taylor ve Francis Book Ltd.ISBN 1-56032-969-6
Yağmur, L., 2004. Tasarım ve imalatta CNC ve CAD/CAM sistemlerinin fonksiyonları. TÜBİTAK - UME, www.turkcadcam.net/rapor/imalatta-cadcam/index.html. Erişim Tarihi: 26.02.2010
Yalçın, B., 2002. Yüksek Hız Çeliği Kesici Takım Üzerine Yapılan Titanyum Nitrür Kaplamanın Kesici Takım Performansına Etkilerinin İncelenmesi. Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,109, Isparta.
Yeniçeri, B., 2008. Mobilya Sektör Raporu. Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracat Geliştirme Etüd Merkezi ,www.igeme.gov.tr. Erişim tarihi: 10.01.2009
ÖZGEÇMİŞ
Adı Soyadı : Ümmü KARAGÖZ
Doğum Yeri ve Yılı: ALANYA / 1984
Medeni Hali : Bekar
Yabancı Dili : İngilizce
Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl)
Lise : Alanya Süper Lise ( 1998-2002)
Lisans : Abant İzzet Baysal Üniversitesi Orman Fakültesi, Orman Endüstri
Mühendisliği Bölümü (2002-2006)
Yüksek Lisans : Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Orman
Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı, (2007-2010)
Çalıştığı Kurum/Kuruluşlar ve Yıl:
1- Vekil Öğretmenlik, Kirazlı İlköğretim Okulu, DÜZCE, 2006-2007
2- Orman Endüstri Mühendisi, Çelik Mobilya ve Dekorasyon, Alanya, 2007-2008
3- Orman Endüstri Mühendisi, PEKSAN Orman Ürünleri Ltd.Şti, ISPARTA, 2009
4- Proje Asistanlığı, 109O432 Nolu TUBİTAK projesi
Aldığı Eğitimler ve Sertifikalar:
1‐ Bilgisayar Destekli Tasarım programı Artcam Pro 2009 eğitime katılım belgesi. 2009 Firma: Çağ CAD/CAM, İstanbul
2-CNC programlama Kursu 2009, Kurum: SDÜ CAD / CAM Merkezi , Isparta
Mesleki üyelikler:
Orman Mühendisleri Odası, 2007-
Katılınan Çalıştay, Seminer ve Sempozyumlar:
1-Raportör, Kırsal Alanda Kadın Çalıştayı , 2009, Denizli 2-Sözlü sunum, III.Ulusal Ormancılık Kongresi Artvin..20-22 Mayıs 2010, Artvin
75
76
Yayınları:
1- Sütçü, A., Karagöz , Ü., 2010 .Orman Endüstri Mühendisliği Alanında Türk
Bilim Adamlarınca Yapılmış Çalışmalar ve Geleceğe Yönelik Eğilimler. III.Ulusal
Ormancılık Kongresi Artvin. 20-22 Mayıs 2010
2- Akgül M., Şen S., Ateş S.,Korkut S., Karagöz Ü., 2006. Antalya-Alanya
Yöresindeki Bazı Orman Yan Ürünlerinin Değerlendirme Olanakları. I.Uluslararası
Odun Dışı Orman Ürünleri Sempozyumu KTÜ Trabzon.
Proje:
1- TUBİTAK-109O432 ; Ahşap Panellerin CNC Freze İle Estetik İşlenebilirliği ve
Yüzey Kalitesinin İstatistiksel Tahminlenmesi, TÜBİTAK Hızlı Destek Projesi,
(Bursiyer Öğrenci), Kabul:01.10.2009 [devam ediyor]