netter histoloji solunum endokrin
TRANSCRIPT
ÖNSÖZ
Histoloji t›bb›n birçok dal›, uygulamal› bilimler ve yard›mc› sa¤l›k meslekleri için te-mel bilimlerden bir tanesidir. Görsel bir bilim olan histoloji, mikroskopik yap›lar vefonksiyonlar› ile ilgilidir. Netter Temel Histoloji klasik Netter illüstrasyonlar›n› ve Net-ter stilinde haz›rlanm›fl yeni resimleri, orijinal ›fl›k ve elektron mikrografilerini ve yeter-li aç›klay›c› metni birlefltiren, normal histoloji ile ilgili modern ve görsel kitapt›r. Bir his-toloji kitab› olarak vücuttaki hücre, doku ve organlar›n önemli mikroskopik özellikleri-ne vurgu yapar. Bu kitap okuyucu dostudur ve kavranmas› kolay bir formatta olmas›t›p, difl hekimli¤i ve bilimsel lisans programlar›na devam eden, revize edilmifl, proble-me dayal›, entegre müfredatlar› olan ö¤renciler için özellikle önemlidir. Yard›mc› sa¤l›kmesleklerinde çal›flanlar, asistanlar, t›bbi laboratuar teknisyenleri, ö¤retmenler ve arafl-t›rmac›lar›n da bu kaynaktan yararlanabilecekleri flüphesizdir.
Biyomedikal bilimlerdeki h›zl› ilerlemeler ve yeni müfredat bilgilerin daha etkili birflekilde sunulmas›n› gerektirmektedir. Bu zorluklar›n üstesinden gelmek amac›yla Net-ter Temel Histoloji’de histolojik organizasyonun temelleri ve ana kavramlara daha faz-la önem verilmifltir. Kitapta morfolojik bütünlü¤e dikkat çekilmekte ve anatomi, embri-yoloji, histoloji, hücre biyolojisi ve ince yap› entegre edilmektedir. Bu kitap ayr›ca klinikolarak önemli çeflitli bilgiler sunmaktad›r.
Her bölüm genel bir anlat›mla bafllar ve mikrografiler düflükten yüksek büyütmeli-ye do¤ru, k›sa aç›klamalar ile birlikte mant›ksal bir s›ra ile sunulur. Konunun anlafl›lma-s›na yard›mc› olaca¤› düflünülen yerlerde embriyonun geliflim özellikleri verilmifltir. ‹l-lüstrasyonlar ve mikrografiler ile ayn› sayfada güncel, detayl› metin yer almaktad›r. Ki-fliye özel ö¤renmeyi cesaretlendirmek amac›yla ince detaylar yerine histolojinin temelle-rinin anlafl›lmas› gerekti¤ine vurgu yap›lm›fl, modern t›pta biyolojik yap›-ifllev iliflkisineönem verilmifltir. Metin k›sm›nda bulunan klinik kutucuklar yap›daki patolojiler hak-k›nda bilgi vermekte ve anormalli¤i ve hastal›¤› anlamak için normal yap›ya hakim ol-man›n öneminin alt›n› çizmektedir.
Biyopsi, otopsi ve kadavralardan al›nan insan dokusu örneklerinden, histoloji ve pa-tolojide s›k kullan›lan boyama yöntemleri ile ›fl›k mikrografileri haz›rlanm›flt›r. Yüksekresolüsyonlu elektron mikrografileri ço¤unlukla taze fikse edilmifl kemirgen örnekleri-dir, baz› durumlarda ise insana ait materyallerden haz›rlanm›flt›r. Elektron mikrografi-leri spesifik olarak, hücre fonksiyonu ile iliflkili temel hücresel yap›lar hakk›ndaki bilgi-leri zenginlefltirmek amac›yla kullan›lm›flt›r.
Netter Temel Histoloji birçok amaca hizmet eder. Hekim adaylar› ve di¤er sa¤l›k ça-l›flanlar› için elzem olan histolojik bilgilere yönelik görsel bir k›lavuzdur. Mikroskop al-t›nda slaytlar› ve bir bilgisayar ekran›nda dijital görüntüleri inceleyen ö¤rencilere ve uz-manlara yard›mc›d›r. Mikroskopik kesitlerin tan›nmas› ve yorumlanmas›n› kolaylaflt›r›r,temel histolojik prensiplerin daha iyi anlafl›lmas› için referanslar sa¤lar. Derslerin dahaiyi anlafl›lmas›na yard›mc› olur, standart kitaplar› tamamlay›c› niteliktedir ve s›navlariçin iyi bir kaynakt›r. Ayr›ca “National Board and Licensing” S›navlar›na haz›rlanan ö¤-renciler için yararl›d›r. Son olarak bu kitap okuyucuya insan vücudunun iflleyiflini vehücre, doku ve organ sistemlerindeki güzellikleri göstermeyi amaçlar.
William K. OvallePatrick C. Nahirney
v
ÇEV‹R‹ ED‹TÖRLER‹ÖNSÖZÜ
T›p Biliminde insan vücudunun organ, doku ve hücrelerinin histolojik yap›lanmalar› veince yap› özellikleri ortaya konan bilgiler ile klini¤e yönelik yararlar› gün geçtikçe dahaönem kazanm›flt›r. “Netter’in Temel Histoloji” kitab› organ, doku ve hücrelerin stereolo-jik flemalar› ve çizimleri gerek ›fl›k mikroskobik gerekse elektron mikroskobik görüntü-leri, ifllevsel özellikleri ve klinikle ba¤lant›l› özellikleri bu kitapta tart›fl›lm›fl ve yeni bil-gilerle donat›lm›flt›r. T›p bilimiyle ilgili tüm alanlarda ö¤renim gören ve bilgilenme ihti-yac›nda olan ö¤renci, araflt›rma görevlileri, s›navlara haz›rlanan ö¤renciler hatta uzman-lar› için oldukça yararl› olaca¤›n› düflündü¤ümüz bilgi birikimlerinin paylafl›ld›¤› birkaynakt›r. Birçok çizim, resim ve grafiklerle desteklenmifl olan yaz›l› metinler ve resimalt› yaz›lar› bilgiyi ayd›nlatmaya yönelik haz›rlanm›fl ve konuyu daha anlafl›labilir k›l-m›flt›r.
‹ngilizce bask›dan dilimize çevrilmesinde yazar ekibinde yer alan tüm Histoloji veEmbriyoloji Anabilim Dal› ö¤retim üyelerimiz büyük özveri ve özenle çal›flarak bu kita-b› haz›rlam›fllard›r.
Eserin Türkçe’ye kazand›r›lmas›nda destek olan Günefl T›p Kitabevlerine ve Dr. Nejat Ünlükal’a teflekkürlerimizi sunar›z. Editor ekibi olarak “Netter’in Temel Histoloji” kitab›n›n; Histolojiyi ö¤renmeye çal›flan tüm okuyuculara yararl› olmas›n› dileriz .
Prof. Dr. Sevda Müftüo¤luDoç. Dr. Figen Kaymaz
Doç. Dr. Pergin Atilla
vii
‹Ç‹NDEK‹LER
1. Hücre ...................................................................................................... 1Çeviri: Prof. Dr. Esra Erdemli, Yrd. Doç. Dr. Sibel Serin K›l›ço¤lu
2. Epitel ve Ekzokrin Bezler .................................................................. 29Çeviri: Prof. Dr. Emel Koptagel
3. Ba¤ Dokusu ........................................................................................ 51Çeviri: Prof. Dr. Feriha Ercan
4. Kas Doku ............................................................................................ 71Çeviri: Prof. Dr. Aysel Kükner
5. Sinir Dokusu ...................................................................................... 101Çeviri: Doç. Dr. Necdet Demir
6. Kemi¤in Yap›s› .................................................................................. 131Çeviri: Doç. Dr. Necat Y›lmaz
7. Kan ve Kemik ‹li¤i ............................................................................ 157Çeviri: Doç. Dr. Seda Vatansever
I: HÜCRE VE DOKULAR
8. Kardiyovasküler Sistem .................................................................. 173Çeviri: Doç. Dr. Kaz›m Tu¤yan
9. Lenfoid Sistem .................................................................................. 195Çeviri: Doç. Dr. Feral Öztürk
10. Endokrin Sistemi .............................................................................. 213Çeviri: Prof. Dr. Hakk› Dalç›k
11. Deri ve Ekleri .................................................................................... 243Çeviri: Prof. Dr. Candan Özo¤ul, Yrd. Doç. Dr. Çi¤dem Elmas
12. Üst Sindirim Sistemi .......................................................................... 263Çeviri: Doç. Dr. Petek Korkusuz, Ö¤r. Görv. Dr. Dilara Zeybek
13. Alt Sindirim Sistemi .......................................................................... 285Çeviri: Doç. Dr. Gülçin Abban
14. Karaci¤er, Safra Kesesi ve Ekzokrin Pankreas .............................. 311Çeviri: Doç. Dr. Alpaslan Çimen
15. Solunum Sistemi ................................................................................ 333Çeviri: Doç. Dr. Hüseyin Aktu¤
16. Üriner Sistem ...................................................................................... 353Çeviri: Prof. Dr. ‹smail Seçkin, Uzm. Dr. Elif Güzel O¤uz
17. Erkek Üreme Sistemi ........................................................................ 377Çeviri: Prof. Dr. Seyhun Solako¤lu, Dr. Mine Gültomruk
18. Kad›n Üreme sistemi .......................................................................... 399Çeviri: Prof. Dr. Semiha Noyan
19. Göz ve Ekleri ...................................................................................... 427Çeviri: Prof. Dr. Engin Yenilmez
20. Duyu Organlar› .................................................................................. 447Çeviri: Doç Dr. Elvan Özbek
Ekler .......................................................................................................... 471Dizin .......................................................................................................... 473
II: S‹STEMLER
xvii
1HÜCREÇeviri: Prof. Dr. Esra Erdemli,
Yrd. Doç. Dr. Sibel Serin K›l›ço¤lu
HÜCRE VE DOKULARI:
1.1 Genel Bilgi1.2 Mikroskoplar ve Teknik1.3 Tekni¤e Göre Hücrelerin Farkl› Görünümleri1.4 Hücre Zar› ‹nce Yap›s› ve Fonksiyonu1.5 Hücreleraras› Ba¤lant›lar: S›k› Ba¤lant›lar›n (tight junction) ‹nce Yap›s›
ve ‹fllevi1.6 Hücreleraras› Ba¤lant›lar: Tutundurucu Ba¤lant›lar›n
(anchoring junction) ‹nce Yap›s› ve ‹fllevi1.7 Hücreleraras› Ba¤lant›lar: Oluklu Ba¤lant›lar›n (gap junction) ‹nce
Yap›s› ve ‹fllevi1.8 Çekirdek ve Çekirdekci¤in ‹nce Yap›s› ve ‹fllevi1.9 Çekirdek ‹nce Yap›s› ve ‹fllevi: Kromatin ve Matriks
1.10 Çekirdek Zar›n›n ‹nce Yap›s› ve ‹fllevi1.11 Mitokondriyon ‹nce Yap›s› ve ‹fllevi1.12 Mitokondriyal Krista ve Matriks ‹nce Yap›s› ve ‹fllevi1.13 Granülsüz (Düz yüzlü) Endoplazma Retikulumu ‹nce Yap›s› ve ‹fllevi1.14 Granüllü Endoplazma Retikulumu ‹nce Yap›s› ve ‹fllevi1.15 Ribozom ‹nce Yap›s› ve ‹fllevi1.16 Golgi Kompleksi ‹nce Yap›s› 1.17 Golgi Kompleksi ‹fllevi1.18 Lizozom ‹nce Yap›s› ve ‹fllevi1.19 Peroksizom ‹nce Yap›s› ve ‹fllevi 1.20 ‹nklüzyon ‹nce Yap›s› ve ‹fllevi: Glikojen1.21 ‹nklüzyon ‹nce Yap›s› ve ‹fllevi: Lipid damlac›klar›1.22 Sitoplazmik Veziküllerin ‹nce Yap›s› ve ‹fllevi: Endositoz,
Transitoz ve Ekzositoz1.23 Mikrotübüllerin ‹nce Yap›s› ve ‹fllevi1.24 Sitoplazma Filamanlar›n›n ‹nce Yap›s› ve ‹fllevi1.25 Sentrozom ve Sentriyolün ‹nce Yap›s› ve ‹fllevi1.26 Hücre Döngüsü, Mitoz ve Di¤er Hücresel Olaylar 1.27 Hücre Yüzey Farkl›laflmalar›: Silya ve Bazal Cisim
1
1.1 GENEL B‹LG‹‹nsan vücudu hücreler ve hücre-d›fl› (ekstraselüler) matrikse sa-hip dört temel dokudan (epitel, kas, sinir ve ba¤ dokusu) olu-flur. Hücre, bütün canl› organizmalar›n yap›sal ve fonksiyonel te-mel birimidir. Vücut, -büyüklük ve flekilleri de¤iflken 200 farkl›tipte- yaklafl›k 60 x 1012 hücre içerir ancak bunlar›n hepsinin ya-p›s› ayn›d›r. Ökaryotik hücre, d›fl› bir plazma zar›yla (s›n›rlay›c›zar) çevrili protoplazma kitlesi içerir. Protoplazman›n çekirdekve sitoplazma olmak üzere iki içeri¤i vard›r. Çekirdek, genomuiçeren kromozomlar, sitoplazma ise su (yaklafl›k %70), proteinler,ya¤lar, karbonhidratlar ve organik ya da inorganik molekülleri
içeren karma bir jeldir. Organeller (fonksiyonel yetene¤e sahipözel yap›lar) ve inklüzyonlar (k›smen dura¤an, geçici yap›lar) si-toplazmada bulunur. Çekirdeksiz olgun k›rm›z› kan hücreler ha-riç bütün hücrelerin, hücre flekline uyan bir çekirdekleri vard›r.Osteoklastlar ve iskelet kas› gibi baz› hücreler çok çekirdeklidir.Çekirdek zar›, kromatin ve bir veya daha fazla çekirdekcik içe-ren çekirde¤i çevreler. Hücre iç yap›s›, fonksiyonu yans›tacak fle-kilde de¤iflim gösterir. Örne¤in; kas hücreleri kas›lmaya; sinirhücreleri (nöron) iletime; fibroblast gibi ba¤ dokusu hücreleridestek oluflturmaya ve bez epiteli hücreleri salg›lamaya uygunde¤iflim gösterir.
2 Hücre
� Arka kök gangliyonundan bir ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Çevredeki küçükhücrelere göre büyük bir sinir hücresi. Sinir hücresinin yuvarlak çekirde¤i ve küçük koyu çekirdekçi¤i (çk) izlenmektedir. Sitoplazma, ribozomlar ve granüllü endoplazma retikulumunedeniyle mavimsi benekli yap›da görülüyor. x500 H.E.
� Kemik ili¤i yaymas›nda megakaryosit ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Bu büyük hücrelerin sitoplazmas› köpüksü ve ince granüler yap›dad›r. Her hücre poliploid ve koyubazofilik yap›da çok loblu, büyük bir çekirdek içerir. Bu hücrelerperiferik kana verilen plataletleri–küçük sitoplazmik parçac›klar–oluflturur (ok). Bu hücrelerin çevresindeki s›k›ca paketlenmifl çoksay›da küçük hücre, k›rm›z› kan hücresidir. Olgun k›rm›z› kanhücreler çekirdek içermez. x530. Wright boyas›
çk
Sitoplazma
Megakaryosit
Çekirdek
Sentriyoller
Mikrovilluslar
Pinositozvezikülleri
Granüllüendoplazma
retikulumu
Granülsüz (Düz yüzlü)endoplazma
retikulumu BazalGER üzerindeki ribozomlar
Mitokondriyon
Çekirdekçik
Çekirdekçik
Çekirdekzar›
Golgikompleksi
Salg›vezikülleri
Kromatin
Hücre zar›
� Elektron mikroskobunda görülen flekliyle hücrenin temel içeri¤inin düzenlenifli. Hücreyi saran bazal, apikal ve lateral olarak kutuplaflma gösteren plazma zar›. Çekirde¤i çevreleyen sitoplazma çok say›da organel ve inklüzyon içerir. Baz› organeller zarla çevrelenirken baz›lar›çevrelerinde zar içermez. Apikal yüz mikroviluslar ad› verilen çok say›da parmak fleklinde uzant›lara sahiptir. Lateral yüz, hücreleraras› ba¤lant›lar içerir.
1.2 M‹KROSKOPLAR VE TEKN‹KHistoloji, vücuttaki doku ve hücrelerin yap›lar›n› araflt›r›r. Hüc-reler ç›plak gözle görülemez bu nedenle hücrelerle çal›flmak içinilk kullan›lacak araç mikroskoptur. Mikroskop hücrelerin görün-tülerini büyütürken ay›r›m detaylar›n› da artt›r›r. Birçok mikros-kop çeflidi vard›r bunlardan en önemli ikisi, ›fl›k ve elektron mik-roskoplar›d›r. Bunlar›n farkl› lensleri, ayd›nlatma kaynaklar› vede¤iflik seviyelerde çözünürlük ve büyütme güçleri vard›r. Çözünür-lük (rezolüsyon) bir mikroskopta elde edilebilen en yak›n iki nok-ta aras›ndaki mesafedir. Bu da ›fl›¤›n dalga boyuna ba¤l›d›r. Bili-nen ayd›nl›k alan ›fl›k mikroskoplar›n›n çözünürlü¤ü yaklafl›k0,2μm dir. Çal›flma örnekleri görülen ›fl›¤› emer; cam lensler örne-¤i odaklar ve büyütür. Birçok hücre ›fl›¤› çok az emer bu nedenle›fl›k emilimini artt›rmak için boyama gereklidir. Öncelikle hücre-
ler ve dokular bir seri uygulama basama¤›ndan geçirilir. Aldehit-lerle fiksasyon ve alkollerde dehidratasyonu takiben parafin ve-ya plasti¤e gömme ifllemi uygulan›r. Örneklerden mikrotomlakesit almay› boyama ifllemi takip eder. Transmisyon elektron mik-roskobunda (TEM) ayd›nlatma kayna¤› küçük dalga boyuna sahipelektronlard›r. TEM’ un çözünürlü¤ü ›fl›k mikroskobundan 103
daha fazla, 0.2- 0.5nm dir. TEM için tespit edilen örnekler, incekesildikten sonra plasti¤e gömülür. Kesitler siyah-beyaz kontras-t›n› artt›rmak için a¤›r metallerle boyan›r. Renkli görüntü yoktur.Scanning elektron mikroskop (SEM)’da, kal›n örnekler ve bütün ola-rak hücreler tespit edilip, kurutulup, ince metal film tabakas›ylakapland›ktan sonra incelenir. Üç boyutlu bir görüntü elde edilir.Yüksek- çözünürlük SEM (HRSEM) genifl odaklama derinli¤iylehücre ve organellerin iç yap›s›n› ay›rt etmeye olanak sa¤lar.
3Hücre
�Konvansiyonel ›fl›k mikroskobunun (ayd›nl›k alan)optik bölümleri. Bu tip mikroskopta›fl›k üç cam lensten geçer. Ifl›k önce örnek tablas›n›n alt›ndaki kondensörlensle boyal› örnekte odaklan›r, örnektengeçer ve objektif lensler görüntüyü büyüterek oküler lense iletir. Okülerlens, görüntüyü büyütür ve göze veyafoto¤raf pla¤›na yans›t›r. Birçok dokurenksizdir. Boyalar ›fl›¤› farkl› emerekyap›lar›n farkl› boyanmas›n› ve yap›lar›ntan›nmas›n sa¤lar.
Ifl›k mikroskobu Elektron mikroskobuGörüntü
ProjektörLens Bobin
Lens Bobin
Lens
Ifl›k
Gama ve X-›fl›n› Ultraviyole ‹nfrared Radyo dalgalar›Görülebilir ›fl›n
Elektron
Kuramsalçözünürlük
Bobin
Ara görüntü
Objektif
Örnek
Kaynak
Kondensör
Transmisyon elektronmikroskobunun (TEM) optikbölümleri. TEM ‘da ultramikro-tomla kesilmifl ince kesitlerdenelektron demeti geçer. Ayn› ›fl›kmikroskobu prensibiyle görüntüyükondense etmek, odaklamak ve bü-yütmek için lensler kullan›l›r. Bulensler bobin yap›s›nda elektroman-yetik lenslerdir. Is›nm›fl tungsten fi-lamandan (veya katod) kaynaklananelektronlar vakum içindeki kolondaanota çekilir. Elektronlar ç›plak göz-le görülemez. Görüntü floresan birekranda veya foto¤raf pla¤›nda siyah-beyaz elektron mikroskobugörüntüsü (EM) olarak kaydedilir.TEM’un avantaj› çözünürlük gücünün yüksek olmas›d›r.
▼
FH
FHOosit
Oosit
��Ovaryumdan al›nan kesitlerin ›fl›k (sol) ve elektron (sa¤) mikroskobundaki karfl›laflt›rmal› görüntüleri.Büyük bir oosit hücresi onu çevreleyen küçük follikülühücreleriyle (FH) görülmektedir.›fl›k mikroskobu görüntüsünde parafin kesit hematoksilen ve eozin (H.E.) ile boyanm›flt›r. Hematoksilen, doku kesitlerindebazofilik, anyonik (negatif yüklü)bölgelere ba¤lanan mavi katyonikbir boyad›r. Eozin pembe, anyonikbir boyad›r ve asidofilik (pozitifyüklü) doku bölgelerine ba¤lan›r.Elektron mikroskobu görüntüsündeince plastik kesitler a¤›r metallerle(uranil asetat ve kurflun sitrat) boyan›r. Sol: x200; Sa¤: x1800
1.3 TEKN‹⁄E GÖRE HÜCRELER‹N FARKLI GÖRÜNÜMLER‹
Histolojik teknikler, hastal›kl› veya sa¤l›kl› hücre fonksiyonlar›-
n›n anlafl›labilmesi için birbirinden farkl› ama birbirini tamamla-
y›c›, temel yap›sal hücre görünümlerinin elde edilmesini sa¤lar.
Parafin kesitler rutin olarak hematoksilen ve eozin (H.E.) ile bo-
yan›r ve ›fl›k mikroskobunda incelenir. Hücre çekirdekleri (DNA
ve RNA nükleik asitlerinden zengindir) bazik bir boya olan he-
matoksilene karfl› afinite gösterir ve mavi boyan›rlar. Bazofilik
olarak adland›r›l›rlar. Bunun tersine, hücre sitoplazmas› ve eks-traselüler matriks eozine (anyonik boya) karfl› afinite gösterir vepembe boyan›r. Eozinofilik (veya asidofilik) olarak adland›r›l›r.Yüksek çözünürlük gücüyle TEM, zarlar ve organeller gibi hücredetaylar›nda ›fl›k mikroskobundan çok daha ayd›nlat›c›d›r. ‹ncekesitlerde hücrenin farkl› bölümleri metal boyalara farkl› afinite-ler gösterir, sonuçta siyah-beyaz olarak farkl› elektron yo¤unluk-lar›nda iki boyutlu görüntüler elde edilir. HRSEM görüntüleriise donmufl ve k›r›lm›fl hücrelerde organeller ve inklüzyonlar›nüç boyutlu iliflkilerini verir.
4 Hücre
�Hiyalin k›k›rdak içindeki kondrositlerin ›fl›k mikroskobu görüntüsü. K›k›rda¤›n bu esas hücrelerinin görevi çevredeki ekstrasellüler matriksi (ESM) sentezlemek vesalg›lamakt›r. Her hücrenin yuvarlaktan elipse de¤iflen çekirde¤ive soluk sitoplazmas› vard›r. Bu hücreler taraf›ndan salg›lanan,protein ve karbonhidrat içeren ESM de boyan›r. x400 H.E.
�Yüksek-çözünürlüklü scanning EM (High ResolutionScanning Electron Microscop)’da bir kondrosit. Hücredeüç boyutlu iç yüzey kenarlar› görülmektedir. Hücreler dondurulmufl,k›r›larak aç›lm›fl, ince metal filmle kaplanm›fl ve yüzeyleri taranm›flt›r.SEM’un çözünürlü¤ü TEM kadar yüksek de¤ildir ancak hücre kesitine de ihtiyaç göstermez. Her iki mikroskopla birbirlerini tamamlay›c› bilgiler elde edilir. x2000. (Dr. M.J. Hollenberg izniyle)
�Çekirdek ve sitoplazmas›yla bir kondrosit elektronmikroskobu görüntüsü. A¤›r metal boyalar›yla hücrenin farkl›bölgeleri aç›k ve koyu olarak boyanma gösterir. Hücre zar› ve organeller gibi koyu gözlenen bölgelerde -elektron yo¤un- elektronlar kesitten geri yans›r. Aç›k renk görülen bölgelerde(elektron geçirgen) ise tam tersi söz konusudur. Sitoplazmada çeflitli organellerin da¤›l›m› dikkat çekicidir. x2000 (Dr. B. J. Crawfod’’a izniyle).
Çekirdek
Çekirdek
Çekirdek
Sitoplazma
Ekstraselülermatriks
Ekstraselülermatriks
Sitoplazma
Sitoplazma
ESM
1.4 HÜCRE ZARININ ‹NCE YAPISI VE ‹fiLEV‹
Zarlar -iyonlar, su ve makromoleküllerin hareketlerini seçici ola-rak düzenleyen yar› geçirgen bariyerler- hücrede süreklidir. Hüc-re tipi ve yerine göre içerikleri de¤iflse de genel içeri¤i %35 lipit-ler, %60 proteinler ve %5 karbonhidratlardan oluflur. Hücre zar›(plazma zar›) bir d›fl s›n›r oluflturur. Hücre içi zarlar, çekirdek vezarla çevrili organelleri çevreler. Zarlar, ›fl›k mikroskobunun çö-zünürlük s›n›r›n›n alt›nda oldu¤u için özel teknikler uygulanma-dan görmek güçtür. Elektron mikroskobunda büyük büyütme-lerde iki koyu çizgi aras›nda ince elektron geçirgen bir bölge içe-ren üç tabakal› bir görüntüsü vard›r. Üç katl› zar›n (ünit zar) ta-mam› 5-8 nm kal›nl›¤›ndad›r. Zarlar, s›v› mozaik modeli ad› ve-
rilen yap›sal olarak birbirini oldukça kuvvetli tutan iki tabakal› li-pitten oluflur. Burada polar fosfat bafllar›yla iki hidrofilik fosfoli-pit moleküllü d›flar›da yerleflir. Hidrofobik ya¤ asiti kuyruk böl-geleri ise iç zar›n iskeletini yapar. Kolesterol molekülleri zara ya-y›lm›flt›r ve ak›c›l›¤› sa¤lar. ‹ntrensek (integral) globular prote-inler ikili ya¤ tabakas› içinde zar kal›nl›¤› boyunca bir yandan di-¤er yana uzanarak yerleflirler. Ekstrensek (periferal) proteinlerde zara tutunmufltur ancak d›fl veya iç yüzde yer al›r. Karbonhid-ratlar s›kl›kla zar›n d›fl yüzünde glikokaliks ad› verilen belirsiz birmanto oluflturur. Zarlarda kanallar ve elektrik yükü farkl›l›¤›nagöre hücrenin iç ortam›n› ayarlayan, proteinden yap›lm›fl iyonpompalar› vard›r. Zarlar hormon ve büyütme faktörlerine karfl› re-septörler içerir. Nöron ve kas hücrelerinde nörotransmitterlerekarfl› da reseptörler vard›r.
5Hücre
Protein tabakas› (≅2.5 nm)‹kili fosfolipid tabakas› (≅ 5nm)Protein tabakas› (≅ 2.Snm}
Zar deli¤i
Zar deli¤i
Fosfolipid matrikse gömülmüflglobüler proteinler
‹kili fosfolipidtabakas›
�Klasik üç tabakal› zar modeli (Davson veDanielli’den sonra). 1935’de tan›mlanan plazma zar›; her lipidyüzüne
�Günümüzde plazma zar› yorumu. ‹ntegral ve ekstensek proteinler ikili fosfolipid tabakas›yla iliflkilidir. Bu proteinlerin, adezyonmolekülleriyle birlikte doku düzenlenmesi, iyon kanallar›yla iki yönlümadde tafl›nmas›, yüzey antijenleriyle hücre tan›nmas›, ve nörotransmiter ve hormon reseptörleriyle hücreleraras› iletiflimin sa¤lanmas› gibi görevleri vard›r.
�S›v› mozaik modeli (Singer ve Nicholson’dan sonra). 1972’de tan›mlanan plazma zar›; ikili s›v› lipid tabakas› içine proteinlerin k›smen ya da tam olarak gömüldü¤ü bir modeldir.
�Hücre zar›n›n elektron mikroskobu görüntüsü. Birbirine komflu iki hücrenin her birininplazma zar› (PM) üç katl› görüntüye sahiptir. Hücre yüzeyine yak›n aktin filamanlar›n›n (AF) eninekesitleri izlenmektedir. x100,000, (Dr. A. W.Vagl izniyle).
‹yon
Antikor Ligand Kollagen
Adezyonmolekülü
ReseptörYüzeyantijeni
‹yonkanal›
Periferal zarproteini‹ntegral zar
proteini
1.5 HÜCRELERARASI BA⁄LANTILAR: SIKIBA⁄LANTILARIN (TIGHT JUNCTION)‹NCE YAPISI VE ‹fiLEV‹
Birçok komflu hücre aras›nda yap›flmay› art›rmak için basit par-maks› uzant›lar bulunur. Hücre zarlar› hücre adezyon molekülle-rini içeren yap›flt›r›c› ba¤lant›larla ekstraselüler matriksle etkile-flir. Hücreler ayn› zamanda çok say›da özelleflmifl plazma zar› de-¤ifliklikleri gösterirler – farkl› tiplerde hücreleraras› ba¤lant›lar.Bafll›ca üç tip ba¤lant› vard›r: s›k› (zonula ve makula okludens),tutundurucu (makula ve zonula adherens) ve oluklu (gap veyailetiflimsel). S›k› ba¤lant›lar, epitel hücrelerinin lümene bakanyüzünde, kuflak tarz›nda hücreleri sararak tam olarak geçifle en-gel olur. Farkl› bölgelerde gelifligüzel madde geçiflini önlemek
üzere geçirgenlik bariyerleri oluflturur. T›kay›c›l›k ve geçirgenliközellikleri hücre tipine ve yerine göre de¤ifliklik gösterir. Baz›özelleflmifl k›lcal damar endotel hücrelerinde, kan-beyin, kan- gözve kan- testis bariyerinin temelini olufltururlar. Di¤er taraftanplazma zar›n›n apikal ve bazolateral bölgeleri aras›nda bir s›n›rmeydana getirir. Büyük büyütmedeki elektron mikrograflarda,komflu hücrelerin plazma zarlar› bir veya daha fazla temas nok-talar›yla ekstraselüler alan› yok edecek flekilde kaynaflm›fl görü-lür. Her temas bölgesi okludin ve klaudinlerin farkl› s›n›flar› olmaküzere transmembran proteinleri içerir. Kadherin gibi di¤er sitoplaz-ma proteinleri de destekleyicidir. S›k› ba¤lant›lar›n dondurma-k›rma elektron mikrograftlar›nda a¤ fleklindeki iletiflimin trans-membran proteinleriyle oldu¤u görülür. Hücre iskeletinin aktin fi-lamanlar› da s›k› ba¤lant›lar›n sitoplazmik bölgeleriyle iliflkilidir.
6 Hücre
Bazal katlant›lar
MO
ZA
ZO
MV’lar›nenine kesiti
MV
Hücreleraras› aral›k
Kaynaflma Kaynaflma
HAB HAB
Zonula adherenste (ZA) hücreler aras› aral›k
Makula okludenste (MO)fokal zarkaynaflma bölgeleri
Mikrovilluslar›n (MV) sagittal kesiti
Zonula okludenste (ZO)hücre zarlar›n›nkaynaflmas›
Çekirdek
�Bir böbrek tübülü duvar›ndaki iki epitel hücresiaras›ndaki s›k› ba¤lant›n›n elektron mikroskobu görüntüsü. ‹ki komflu hücre plazma zarlar›n›n (oklar) birbirine yapt›¤› parmaks› uzant›lar. Tübül lümenine (*) yak›n bir s›k› ba¤lant› (daire). Solda hücre çekirde¤inin bir bölümü.x50,000. (Dr. W.A. Webber izniyle).
�Üç hücrenin apikal yüzündeki mikrovilluslar ve yanyüzlerdeki ba¤lant› kompleksleri. S›k› ba¤lant›lar (zonula vemakula okludens) ve zonula aderens gibi hücreler aras› ba¤lant›lar›ntipik bir hücreler aras› ba¤lant› kompleksini oluflturdu¤u görülüyor.
�‹ki hücrenin karfl›l›kl› plazma zarlar›. Ba¤lant›lardaki hücreleraras› boflluk (HAB) göreceli kal›nl›¤› izleniyor. S›k› ba¤lant›larda komfluhücre zarlar› aras›ndaki hücreleraras› aral›k tamamen kapan›r. Makulaokludens bu tip ba¤lant›n›n bir baflka biçimidir.
�Retinadaki iki epitel hücresi aras›ndaki s›k› ba¤lant›lar›n elektron mikroskobu görüntüsü.Hücrelerin karfl›l›kl› plazma zarlar›n›n (PM) üç tabakal› görüntüsü belirgin. Birkaç fokal s›k› ba¤lant› (daire) izleniyor.x1OO,OOO. (Dr. B.j. Crawford izniyle)
1.6 HÜCRELERARASI BA⁄LANTILAR: TUTUNDURUCU BA⁄LANTILARIN(ANCHORING JUNCTION) ‹NCE YAPISI VE ‹fiLEV‹
Zonula adherens ve makula adherens (desmozom) olmak üzerehücreleri bir arada tutan iki tip tutundurucu ba¤lant› vard›r. Bun-lar genellikle komflu epitel hücrelerinin yan yüzlerinde bulunur.Epiteli, sabitleyerek mekanik stres ve yan yüz bozulmalar›na kar-fl› korur. Sitoplazmadaki aktin filamanlar› zonula adherenslere;ara filamanlar (tonofilamanlar) ise dezmozomlara tutunur. Ço-¤u epitelde zonula adherens genellikle hücrelerin apikal bölü-münde, s›k› ba¤lant›lar›n alt›nda kuflak gibi tüm hücreleri sarar.Genellikle kadherin içeren transmembran proteinleri ba¤lant›n›niki yan›nda bulunur. Komflu hücreler aras›ndaki dar ekstraselü-
ler geçit 20 nm dir; hücrelerin iç yüzleri di¤er sitoplazma protein-leriyle (vinkülin ve α-aktinin) hücre iskeletindeki aktin filamanla-r›na yap›fl›r. Dezmozomlar, epitel hücrelerinde bulunan dahakarmafl›k plak benzeri ba¤lant›lard›r. Bunlar kalp ve düz kas hüc-relerinde hücreleri s›k›ca ba¤layan noktasal bölgelere benzerler.Yo¤un sitoplazmik plaklar birbirine bakan plazma zarlar›n›n si-toplazma yüzündedir. Birbirine paralel plazma zarlar› aras›nda-ki mesafe 20-25 nm geniflli¤indedir ve s›kl›kla merkezinde koyubir çizgi görülür. Bu aral›k komflu plazma zarlar›n› birbirine ba¤-layan transmembran kadherinlerini (desmogleinler ve desmokolin-ler) içerir. Yo¤un plaktaki yard›mc› proteinler (desmoplakin ve pla-koglobin) ara filamanlara tutunur. Epitel hücrelerinde keratinler,kalp kas› hücrelerinde desmin gibi dezmozomlar›n yer ald›¤› yeregöre de¤iflebilen farkl› ara filamanlar› vard›r.
7Hücre
�Böbrekte komflu epitel hücreleri aras›ndaki zonula adherenslerin elektron mikroskobu görüntüsü. Hücrenin ümene (*) yak›n yan yüz parmaks› uzant›lar› zonula adherens (oklar)yap›s› gösterir. Plazma zar› alt›ndaki sitoplazma yo¤unluklar› aktin filamanlar› içerirler. Bunlar›n baz›lar› mikrovilluslara (Mv) girer. Mitokondriyonun (Mi) bir bölümü izleniyor. X40,000. (Dr. W. A Webberizniyle).
� Böbrekte komflu epitel hücreleri aras›ndaki dezmozomlar›n elektron mikroskobu görüntüsü. Ba¤lant›lar›nher iki taraf›nda ara filamanlar›n toplanmas›na ba¤l› olarak yo¤un sitoplazma plaklar› izleniyor. Dezmozomlar›n aras›ndaki hücreler aras›aral›¤›n merkezinde elektron yo¤un bir çizgi uzan›r. Sitoplazmada mitokondriyonlar (Mi) izleniyor. x40,000. (Dr. W.A. Webber izniyle)
Dezmozom
Dezmozom
▼ Desmozomlar›n ayr›nt›l› yap›s›.
▼ Üç hücrenin bölümleri.
BC = Basal cisimBL = Bazal lamina
HPU = Hücresel parmaks› uzant›larSL = Silyum
EYL = Elektron yo¤un lamina
YAFP = Yo¤un ara filaman pla¤›EGL = Elektron geçirgen laminaFIL = Filamanlar DM = DesmozomHDM = Hemidesmozomlar
HAB = Hücreleraras› bofllukMV = Mikrovillus PV = Pinositoz vezikülü KF = Kök fibrilleri TF = Tonofibriller
SL
MV
ZOZA
HPU
PVEGLEYL
HAB HAB’ta DMbirleflkesi
BL birleflkesindeHDM
SL
FIL
BC
KF
BL
ZA = Zonula adherens ZO = Zonula okludens
EGL EYL
BL
YAFP HAB
TF
Hücreleraras› ba¤lant›da dezmozom
1.7 HÜCRELERARASI BA⁄LANTILAR:OLUKLU BA⁄LANTILARIN (GAP JUNCTION) ‹NCE YAPISI VE ‹fiLEV‹
Komflu hücreler aras›nda metabolik, iyonik ve düflük- rezistansl›elektriksel iletim, oluklu ba¤lant›larca sa¤lan›r. Karfl›l›kl› hücrezarlar› aras›nda yaklafl›k 2 nm. lik dar bir aral›k vard›r. RutinEM‘unda oluklu ba¤lant›lar› ay›rt etmek zordur; ‹nce yap› detay-lar›n› ortaya ç›karmak için dondurup – k›rma metotlar› veya anti-korlarla iflaretlemenin kullan›ld›¤› immünositokimya gibi di¤erteknikler kullan›labilir. Oluklu ba¤lant›lar komflu hücreleri birbi-rine ba¤layan büyük, s›k› paketlenmifl hücreler aras› kanallar›içeren özel bölgelerdir. Her silindirik kanal, 10-12 nm uzunlu-¤unda ve 2.8-3.0 nm çap›nda bir çift yar›m kanald›r. Hücre zar›-na gömülüdür ve konnekson olarak adland›r›l›r. Her konnekson,ortas›nda merkezi deli¤i (pore) (çap›: 1.5-2.0 nm) çevreleyen kon-neksin ad› verilen alt› adet simetrik transmembran proteinindenoluflur. Dar aral›¤› geçen konnekson komflu hücreninkiyle devam
eder dolays›yla merkezdeki delik direk iletimi sa¤lar. Hücre d›fl›alana iyon veya s›v› geçifli olmaz. Her biri farkl› 20 konneksinproteinini ayr› genler kodlar. Konneksonlar ve benzeri di¤er vol-taj-kap›l› zar kanallar›, geri dönüflümlü de¤ifliklikler gösterebilir.Oluklu ba¤lant›lar aç›l›p, kapanabilir.
8 Hücre
� Kalp kas›ndaki olukluba¤lant›lar›n elektron mikroskobu görüntüsü.A. ‹ki kalp kas› hücresi aras›ndadiskus interkabris’lerdeki olukluba¤lant›lar (kare içinde)x35,000. B. Küçük resimde, s›k›olarak karfl›l›kl› biraraya gelmiflkomflu hücrelerin plazma zarlar›aras›ndaki 2 nm’lik dar oluklar›ayr›nt›l› göstermektedir. Oluklardaki periyodik yo¤unlaflmalar konneksonlaraaittir. x150,000.
� Dondurma-k›rma yöntemiyle oluklu ba¤lant› yap›s›n›n elektron mikroskobu görüntüsü. C. Bu teknik tespit yöntemi gerektirmedenzarlar›n iç ve yüzey topografisinin izlenebilmesine olanak sa¤lar. Doku s›v› nitrojenle h›zl›ca dondurularak yüksek vakum alt›nda metal b›çakla k›r›l›r.K›rma yöntemiyle, zarlar genellikle çift tabakal› lipid yap›n›n merkezi boyunca ayr›l›r. Ortaya ç›kan karfl›l›kl› yüzeyler a¤›r bir metal olan platinle ince birfilm tabakas› halinde kaplan›r. Burada, oluklu ba¤lant›da (oklar) bulunan ve s›k›ca paketlenmifl zar içi parçac›k kümelenmesi içeren plak benzeri alanizleniyor. x50,000, (Dr. B. J. Crawford izniyle)
KL‹N‹K B‹LG‹Moleküler büyüklüklerine göre isimlendirilen konneksinleri kodla-yan genlerdeki mutasyonlar sonucu birçok hastal›k ortaya ç›kar.Moleküler a¤›rl›¤› 26 kD olan konneksin-26’daki resesif mutasyon,s›kl›kla ileri yafllarda görülen kal›tsal sa¤›rl›¤›n (inherited humandeafness) en s›k nedenidir. Konneksin-26, genellikle koklear tüyhücrelerinde K+ tafl›n›m›n› sa¤lar. X’e ba¤l› tafl›nan Charcot-Marie-Tooth hastal›¤› konneksin-32’deki mutasyon nedeniyle görülür vesantral ve periferik sinir sisteminde miyelin k›l›f dejenerasyonlar›-na neden olur. Konneksin-50 ‘deki mutasyon da göz lensinde kata-rakta neden olur.
1.8 ÇEK‹RDEK VE ÇEK‹RDEKC‹⁄‹N ‹NCEYAPISI VE FONKS‹YONU
Çekirdek - hücredeki en büyük ve göze çarpan yap›- genetik ma-teryali içerir. Büyüklü¤ü ve flekli hücre tipine ba¤l›d›r: uzun hüc-relerde (prizmatik epitel hücreleri gibi) yuvarlak veya elips flek-linde veya lobludur (polimorfonüklear lökositler ve megakaryo-sitlerdeki gibi). Ço¤u hücre tek çekirdeklidir; ancak baz›lar› (ör-ne¤in hepatosit) çift çekirdeklidir (binucleated) di¤er baz›lar›ysa(örne¤in osteoklastlar, çizgili kas hücreleri) çok çekirdeklidir(multinucleated). Çekirdek, çekirdekçik, kromatin, çekirdek mat-riksi ve çekirdek zar›n› içerir. Çekirdekçik çekirde¤in en gözeçarpan bölümüdür; yo¤un, oval flekilli, çap› 1 μm ve üstü büyük-lüktedir ve çevresinde zar içermez. Büyüklü¤ü, say›s› ve yerlefli-
mi hücrenin fonksiyonel ifllevine göre de¤ifliklik gösterir. Çekir-dekçik ribosomal RNA (rRNA)’n›n transkripsiyonun oldu¤u ve ri-bozomlar›n yap›m yeridir. Yüksek oranda RNA içerdi¤i için ›fl›kmikroskobunda bazofilik boyan›r. Elektron mikrografda çekir-dekçik birbiri aras›nda belirgin bir s›n›r olmayan iki alan gösterir.Bunlar pars granüloza ve pars fibrozad›r. Pars granüloza, preri-bozomlar›n topland›¤› çekirdekçik çevresi aland›r. Buras› ribo-nükleoproteinden zengin, s›k›ca bir araya gelmifl preribozomalparçac›klar›n (çap›: 15-20 nm) toplanma yeridir. Pars fibrozan›nmerkezi, yo¤un ve düzensiz ince filaman (çap›. 5 nm) a¤›, rRNAgenleri ve transkripsiyon faktörleri içerir. Çekirdekçik mitozunprofaz aflamas›nda da¤›l›r ancak yeni oluflmufl genç hücrelerdebölünme tamamland›ktan sonra yeniden oluflturulur.
9Hücre
� Bir lenfositin elektron mikroskobu görüntüsü. Merkezde ökromatin, çevrede daha koyu boyanan hetekromatin yap› gösteren çekirdek. Çekirde¤i sitoplazmadan ay›ran belirgin çekirdek zar›. x12750.
� Spinal gangliyon sinir hücresi perikaryonunun elektronmikroskobu görüntüsü. Hemen hemen hiç heterokromatin içermeyen, esas olarak ökromatin çekirdek içeren aktif protein senteziyapan hücre. Kesitte zarla çevrili olmayan, eksentrik (merkezde olmayan) yerleflimli, elektron yo¤un ve yuvarlak çekirdekçik. x5600
Ökromatin
Çekirdekçik
Heterokromatin
Ökromatin
Çekirdekzar›
Çekirdek çevresi
Çekirdek zar›
Çekirdek çevresisarn›çlar›
(sisterna’lar)
Çekirdek porlar›D›fl çekirdek zar› ‹ç çekirdek zar›
HeterokromatinÖkromatin Kromatin
Çekirdekçik
Parsgranuloza
Pars fibroza
▼ Çekirde¤in yap›s›.
1.9 ÇEK‹RDEK ‹NCE YAPISI VE ‹fiLEV‹:KROMAT‹N VE MATR‹KS
Çekirde¤in kromatini, koyu boyanm›fl düzensiz kümeler fleklin-de görülür. Ço¤unlu¤u histon yap›sal proteinleriyle paketlenmiflnükleik asit DNA ‘y› içerir. Ayn› zamanda DNA’dan kopyalananRNA ve histon olmayan proteinlere de sahiptir. Kromatinin ›fl›kmikroskobunda kullan›lan hematoksilen gibi bazik boyalara yük-sek afinitesi vard›r. Çekirdek kromatini ökromatin ve heterokro-matin gibi iki flekilde gözlenir. Paketlenmemifl kromozomlar›nda¤›n›k bölgelerinde oldu¤u gibi soluk ve aç›k renk boyanan ök-romatin, hücreler, belirgin protein sentezleyen ve kopyalamadaaktif hücrelerdir. Yo¤un görülen heterokromatin hücreler kopya-lamada inaktiftir. Bazik boyalarla daha koyu boyan›r ve elektronmikrograftta ökromatinle k›yasland›¤›nda oldukça elektron-yo-¤un boyan›r. Her iki tip hücrede de tipik çekirdek farkl› say›lar-dad›r. Heterokromatin genellikle hücre zar›n›n yan›ndad›r. Kro-matin ve çekirdekçik aras›ndaki sünger benzeri alanlar çekirdekmatriksini oluflturur. Kondensinler ad› verilen histon olmayan
proteinlerden zengindir. Ayn› zamanda, çekirdek zar›n›n iç k›s-m›na yerleflmifl 10 nm ‘lik ara filamanlar›n›n a¤ fleklinde olufltur-du¤u çekirdek laminlerini içerir. Matriks mitoz ve mayoz gibi kro-mozomlar›n düzenlendi¤i durumlarda elektron mikrografttaözel teknikler yöntemiyle görülebilir. Gen transkripsiyonunundüzenlenmesine yard›mc› olurlar.
10 Hücre
� ‹nterfazdaki bir iskelet kas› çekirde¤inin HRSEM görüntüsü.Kromatin ince iplikçikleri a¤›d›r. ‹ki çekirdekçik s›k›ca paketlenmifl yuvarlakalanlar fleklinde görülüyor. x11000.
� Anafazda bölünen bir çekirde¤in HRSEM görüntüsü.Mitozun bu evresinde kromozomlar, iç yap›s› gevflek düzenlenmiflk›vr›ml› iplikler fleklinde yo¤un kromatin olarak görülüyor.x11.000. (Dr. M. J. Hollenberg izniyle)
� Mitozun profaz evresinde bir iskelet kas› satellithücresinin mikrograf›. Kromatin yo¤unlaflm›fl ve kal›n iplikfleklindedir. Burada, çekirdekçik ve çekirdek zar› parçalanm›flt›r.Satellit hücreleri iskelet kas› lifinin yüzeyindeki kök hücrelerdir.Büyütme ve yenilenmede bu hücreler aktifleflerek yeni iskelet kas› liflerini yapmak üzere mitoza giderler. x8000
Çekirdekçik
Kromatin
Kromatin
Sitoplazma
‹skelet kas› lifleri
Kromatin
KL‹N‹K B‹LG‹Kromozomlar, DNA ve di¤er proteinlerin iplik fleklindeki halidir.‹nsan hücreleri 23 çift kromozom içerir, bunlar›n en küçü¤ü 21. kro-mozomdur. Hücre bölünmesi s›ras›nda kromozomlar›n uygun ol-mayan da¤›l›mlar›, kromozomal anormalliklere neden olur. En s›kgörülen do¤umsal otozomal kromozom hastal›¤› Down sendro-mudur (trizomi 21). Genellikle döllenme s›ras›nda, mayoz bölün-mede 21. kromozomun ayr›lamamas› sonucu iki yerine 3, 21. kro-mozom olur. Bu sendromda mental retardasyon, do¤umda hipoto-ni ve tipik yüz görünümü vard›r. Görülme s›kl›¤› tüm do¤umlar›n%0.1’i oran›ndad›r; anne yafl›n›n büyük olmas› riski artt›r›r.
1.10 ÇEK‹RDEK ZARININ ‹NCE YAPISI VE‹fiLEV‹
Çekirdek zar›, interfazdaki hücrelerde çekirde¤i çevreler ve si-toplazmadan çekirde¤i ay›r›r. Birbirine paralel çift ünit zardanyap›lm›flt›r. Bu ünit zarlar aras›nda 10-70 nm aral›¤›nda dar birmesafe bulunur buraya perinüklear boflluk (sisterna) denir. D›flzar d›fl›nda ribozomlar bulunur, d›fl zar granüllü endoplazma re-tikulumu (GER) ile devam eder. Dolay›s›yla perinüklear bofllukda GER lümeniyle devam eder. ‹ç zarda ribozom bulunmaz ve içzar ço¤unlukla çekirde¤in heterokromatin kümeleriyle temaseder. Çok say›da oktagonal yap›, zar› deler ve çekirdek porlar›n›oluflturur. Yaklafl›k 10 nm çap›ndad›r. Geçifle seçici olarak izin ve-rir; iki yönlü küçük moleküllerin de¤iflimi, ribozomal alt birimler
ve di¤er maddeler çekirdek ve sitoplazma aras›nda bu flekildeyer de¤ifltirir. Bunlar›n say›s› ve da¤›l›m› hücrenin tipine ve akti-vitesine ba¤l› olarak de¤iflir. Metabolik olarak aktif hücrelerdeçok say›da bulunur. Her porun d›fl k›sm›nda iç ve d›fl zarlar kay-nafl›r. Çekirdek por kompleksi, merkezde bir santral t›kaç veyagranül çevresinde bir yandan di¤erine uzanan 8 proteinden, nük-leoporin oluflur. Bu kompleks bir moleküler elektir; 10 nm den kü-çük moleküllerin pasif difüzyonla geçifline izin verirken pordanbüyük moleküllerin geçifli için enerji- ba¤›ml› mekanizmalara ih-tiyaç vard›r. Zar›n çekirde¤e bakan yüzünde laminleri içeren arafilamanlar›n yapt›¤› bir a¤ nüklear laminay› (çekirdek laminas›) ya-par. Bu laminler çekirdek fleklini korur, çekirdek zar›n›n kuvvet-lendirilmesine yard›mc› olur ve kromozomlar›n sonlar›na yap›-fl›r.
11Hücre
� Dondurma-k›rma yöntemiyle çift çekirdekzar›. ‹ç ve d›fl çekirdek zarlar› görülmektedir. ‹ç zar,d›fl zara göre integral zar proteinleri denilen zar içipartikülleri daha fazla içerir. Perinuklear boflluk (oklar) izlenmektedir. Zar›, çok say›da çekirdek porlar› delmekte, her bir por kompleksinin merkeziyuvarlak tanecikler içermektedir. x50.000. (Dr. B. J.Crawford izniyle)
� Çekirdek zar› elektron mikroskobu görüntüsü. ‹ki konsantrik unit zar› (kutu içinde) çekirdek çevresi boflluk (perinuclear sisterna) ay›rmaktad›r. Düz iç zar yap›s› çekirdekteki eterokromatin bölgelerle direk olarak temas halindedir.D›fl zar genellikle tutunan ribozomlarla adeta donat›lm›flt›r fakat burada izlenmemektedir. Herbir poraç›kl›¤› lifsi maddeyle dolu gibi görülen iki çekirdek porkompleksi (oklar) perinüklear bofllukta bulunur. Komflu sitoplazmada bir mitokondriyon görülmektedir.x80,000. (Dr. W.A. Webber izniyle)
Çekirdek d›fl zar›
Çekirdekporlar›
Mitokondriyon
Heterokromatin
Ökromatin
Çekirdek zar›
Çekirdekiç
zar›
1.11 M‹TOKONDR‹YON ‹NCE YAPISI VE‹fiLEV‹
Mitokondriyon en çok tan›nan zarla çevrili organeldir. Ço¤u hüc-rede sitoplazmada da¤›n›kt›r ancak ATP formunda yüksek ener-ji yap›m›n›n gerekli oldu¤u yerlerde bir alanda yo¤unlafl›r. Bunaörnek, silyal› hücrelerin apikal yüzleri, iyon tafl›yan hücrelerinbazal yüzleri, iskelet ve kalp kas›nda subsarkolemmal bölgelerverilebilir. Mitokondriyonlar›n say›s› ve büyüklü¤ü hücre tipineve metabolik aktivitesine ba¤l› olarak de¤ifliklik gösterir: Olgunk›rm›z› kan hücrelerde yoktur; bir hepatositte 2500’den fazlad›r.
1-10 μm büyüklü¤ünde, uzun, yuvarlak veya pleomorfik flekildeolabilir. Hücrelerde oldukça dinamik organeller olup sürekli ha-reket, birleflme ve bölünme gösterir. Elektron mikrografta iki zararas›nda 8-10 nm mesafede bir alan oldu¤u gözlenir. D›fl mito-kondriyon zar› düzdür ve organelin flekline uyar. Zar genelliklebüyük kanal-yap›c› protein, porin içerir. Porin moleküllere karfl›zar geçirgenli¤ini ve ATP sentezi metabolizmas›n› artt›r›r. Bunakarfl›l›k iç mitokondriyon zar› enine raf fleklinde veya tübülerkatlant› fleklinde kristalar içerir. Bu kristalar mitokondriyal mat-riks ad› verilen granüler yap›da ve elektron yo¤un iç bölgeyedo¤ru uzan›r.
12 Hücre
▼ Raf benzeri ve tübüler kristalar›yla mitokondriyon.
‹Z = ‹ç zarK‹B = Krista içi boflluk LK = Lameller kristalar
M = MatriksDZ = D›fl zarTK = Tübüler kristalar
� Bir mitokondriyonun HRSEM görüntüsü. K›rma yöntemiyle aç›lm›fl içkrista (oklar) görüntüsü. x100,000
Mitokondriyon
Endoplazmaretikulumu
Mitokondriyon
� Bir hepatositteki mitokondriyonlar›n elektron mikroskobu görüntüsü. Hücre türüne ve kesit düzlemine göre biçimleri çeflitlilik gösterir. Burada biri uzam›fl di¤erleri daha oval mitokondriyonlar. Her biri ince, rafbenzeri mitokondriyon matriksine ç›k›nt› yapan kristalar. Sitoplazmada endoplazma retikulumu sarn›çlar›, x54,000.
DZ
‹Z
K‹B
TKLKM
1.12 M‹TOKONDR‹YAL KR‹STA VE MATR‹KS‹N ‹NCE YAPISI VE ‹fiLEVLER‹
Mitokondriyon kristalar›n›n büyüklü¤ü, flekli ve say›s› hücrenintipine ve metabolik aktivitesine göre de¤ifliklik gösterir. KristalarATP sentezi için gerekli yüzey alan›n› artt›r›r. Bu reaksiyonlarelektron tafl›nmas›, Krebs sitrik asit döngüsü ve oksidatif fosfori-lizasyondur. Matriks, Krebs döngüsünün oksidasyon reaksiyon-lar› için gerekli birçok enzimi içerir. Kristalar her zaman olmasada genellikle karfl› iç mitokondriyon zar›na ulaflabilir. Ço¤u hüc-re, genellikle mitokondriyonun uzunlamas›na eksenine dik olanyass› lameller krista yap›s› içerir. Steroidogenez için enzimler içe-ren tübüler ve tübüloveziküler kristalar, steroid sentezleyenhücrelerde yayg›nd›r. Di¤er organellerden farkl› olarak, mito-kondriyon hücre içinde belli bir düzeyde otonomiye sahiptir.Matrikslerinde kendi sirküler DNA, RNA ve ribozomlar› vard›r.Mitokondriyonlar›n bakteriler gibi milyonlarca y›l önce enfekteolmufl ve ifllevsel iliflkisi kalm›fl, ilkel bir simbiyotik organizma
oldu¤u düflünülür. Mitokondriyonlarda matriks granülleri flek-linde (çap›: 30-50 nm.) kalsiyum ve di¤er iki de¤erlikli katyonlarbirikir. Hücrenin fonksiyonel ihtiyac›na cevap verir. Özellikle ke-mik matriksini yapan osteoblastlarda ve böbrek ve ince ba¤›rsakgibi iyon tafl›yan hücrelerde belirgindir.
13Hücre
� ‹ki farkl› hücredeki mitokondriyonlar›n elektron mikroskobu görüntüsü. Sol Bir iskelet kas› lifindeki dallanm›fl ve yüksek yo¤unlukta s›k›ca paketlenmifl krista yap›s›yla mitokondriyon (Mi). Sitoplazmada kas›labilir filamanlar (Fi). Sa¤. Steroid sentezleyen hücrede tübüler ve raf benzeri olmayan krista ve yo¤un matriks yap›s›yla mitokondriyon. Sitoplazmada bol granülsüz (düz yüzlü) endoplazma retikulumu(DER). x24,QQQ. (Dr. D. M. Pfeiffer izniyle)
� Diyafram kas lifinde mitokondriyonun HRSEM görüntüsü. Yüksek aerobik iskelet kas› lifi birçok büyük mitokondriyon (Mi) içerir. Belirgin raf benzeri yap›s›yla kristalar organelin geniflli¤i boyunca uzan›r ve oksidatif fosforilasyon için yüzey alan›n› önemli derecede art›r›r. Bir DERbiçimi olan sarkoplazma retikulumu (SR) da izleniyor. x46,000.
DER
KL‹N‹K B‹LG‹Mitokondriyonu etkileyen ve esas olarak kas güçsüzlü¤ü ve dis-fonksiyonuyla sonuçlanan hastal›klar, mitokondriyonal miyopati-ler olarak bilinir. Mitokondriyon DNA’s›nda hasara yol açan50’den fazla mutasyon, kal›t›msal bozukluklara neden olur. Hafifveya hayat› tehdit edici flekilde çeflitlilik gösterir. En yayg›n görü-len semptomlar, ciddi kas güçsüzlü¤ü, kramplar, spazm ve kalp tu-tulumudur. En yayg›n formu olan kronik progresif eksternal of-talmopleji ekstraokuller kaslar› etkiler; Leber herediter optik nö-ropatisi görmeyi etkiler. Mitokondriyal ensefalomiyopatilerde be-yin tutulumu nörolojik nöbetlere yol açar. Prognoz çeflitlilik göste-rir ve tedavi spesifik olarak nedene yöneliktir.
1.13 GRANÜLSÜZ (DÜZ YÜZLÜ) ENDOPLAZMARET‹KULUMU ‹NCE YAPISI VE ‹fiLEV‹
Endoplazma retikulumu (ER), oldukça kar›fl›k, birbirleriyle ba¤-lant›l› a¤ yap›s›nda ince tübüller, küçük yuvarlak veziküller veyass›laflm›fl membranöz keselerden (sarn›ç/cisternae) oluflur.Miktar›, da¤›l›m› ve karmafl›kl›¤›, hücre tipi ve fonksiyonuna gö-re çok fazla çeflitlilik gösterir. Birbirleriyle anastomoz yapan tü-büller sitoplazmada tek tek da¤›lm›fl olabilirler; fakat s›kl›kla bir-den fazla paralel sarn›ç kümeleri fleklinde bulunurlar. ER’nun lü-meni sitoplazmadan, hücre plazma zar›ndan daha ince devaml›-l›k gösteren bir zar ile ayr›lm›flt›r. Bu hassas organelin iki ana for-mu granülsüz (düz yüzlü) endoplazma retikulumu (DER) vegranüllü endoplazma retikulumu’dur (GER). GER d›fl taraf› ri-bozomlarla donat›lm›flt›r, granüllü gibi izlenir; ancak DER, ribo-
zom içermeyen düzgün yüzeyli bir zara sahiptir ve dolay›s›ylaelektron mikrograftlarda agranüler olarak görülür. DER’nun bir-çok görevi bulundu¤u yere göre de¤iflir. Hepatositlerde DER kar-bonhidrat metabolizmas›nda görevlidir. Glukoz-6-fosfataz gibizar›nda bununan enzimler glikojeni glikoza çevirmek için kullan›-l›r. Hepatositler ya¤da çözünen ilaçlar (barbitüratlar gibi) ve al-kolün ayr›flt›r›lmas› için zarlar›nda (sitokrom p-450 gibi) ilaç me-tabolize eden enzimler bulunduran, bol miktarda DER içerirler.Ovaryum, testis ve adrenal bez gibi steroid salg›layan ve koleste-rol depolayan hücrelerde lipid ve lipoprotein sentezinde görevalan bol miktarda DER bulunur. Kas hücrelerinde DER, sarkop-lazma retikulumu olarak adland›r›l›r ve kas kas›lmas›n›n baflla-mas› için kritik olan kalsiyum iyonun düzenlenmesinde göreval›r.
14 Hücre
Düz yüzlüDER'nun
tübüler a¤ yap›s›
DER ve GERaras›ndaki
ba¤lant›
Çekirdek zar›
Porlar
Perinükleer sarn›çlar›nGER ile ba¤lant›lar›
Perinükleersarn›ç
Granüllü endoplazma retikulumu'na (GER) ba¤lanm›flribozom spiralleri (RIB)
Granüllü endoplazma retikulumu'nun (GER) laminar sarn›çlar› (sisterna)Granüllü endoplazmaretikulumu (GER) üzerinde-ki ribozomlarda pentazomoluflumu
� ER'un üç boyutlu flemas›. Bu organel zarla s›n›rlanm›fl tübüller, veziküller,ve sarn›çlar›n (sisterna) birbirleriyle devam ettikleri birorganeldir. Düzgün yüzeyli birzar sitoplazmadan ayr›lm›fl merkezi lümeni çevreler. Tübüllerin genellikle yass›laflm›flgenifllemelerine sarn›ç (sisterna) ad› verilir. GER veDER aras›nda ba¤lant›lar vard›r.Bunun yan›nda çekirdek zar›n›nperinüklear bofllu¤u da GER iledevaml›l›k gösterir.
� Hepatositte DER’u sagittal ve enine kesitlerinin elektron mikroskobu görüntüsü. Hepatositlerde oldukça fazla miktarda bulunan G’süzER küçük, dallanm›fl tübüller ve birçok yass›laflm›fl sarn›ç kümeleri halinde görülür. Burada G’süzER lipid damlac›klar›ile yak›n iliflki içerisindedir. Sitoplazmada pleomorfik bir mitokondriyon ve farkl› GERtipleri de bulunmaktad›r. x20000.
Mitokondriyon
DER
Ya¤ damlac›¤›
GER
SER sarn›çlar›
1.14 GRANÜLLÜ ENDOPLAZMA RET‹KULUMU ‹NCE YAPISI VE ‹fiLEV‹
Elektron mikrograftta GER’nda d›fl yüzde bulunan ribozomlar,küçük boncuklar ya da kal›n z›mpara ka¤›d›na benzer pürtüklübir görüntü oluflturur ve bu nedenle GER granüllü ad›n› al›r. GER,zarla çevrili sarn›ç ve veziküllerin birbirleriyle olan a¤›ndan olu-flur. GER zar›, d›fl çekirdek zar›yla devaml›l›k gösterir. RibozomlarGER sarn›çlar›n›n d›fl (sitoplazmik) yüzeylerine oturan rozet yada lineer bir yap› olufltururlar. Haberci-RNA (mRNA) zincirleriy-le birbirlerine ba¤lanm›fl ribozomlardan oluflan poliribozomlar
da GER’nun d›fl yüzeylerine tutunurlar. GER, protein ve glikopro-
tein sentez ve tafl›nmas›nda görev al›r. Hücre zar›nda integralmembran proteinlerin ve transmembran reseptörlerini oluflturacakproteinlerin veya ekzositozla salg›lanacak baz› yeni oluflan prote-inlerin translasyon, katlanma ve tafl›nma yeridir. Ribozomlar sar-n›ç lümenine verilen polipeptidleri oluflturur. Yeni oluflan prote-in daha sonra do¤al konf›gürasyonunu oluflturmak için katlan›r.Proteinler sentezlendikten sonra birço¤u tafl›y›c› vezîküller içeri-sinde Golgi kompleksine tafl›n›rlar. GER zar› büyük ribozom altünitesini ba¤layacak bir reseptör ve bunun hemen yan›nda yenioluflan proteinin GER lümenine geçifline izin veren bir por içerir.Protein sentezleyen ve salg›layan birçok farkl› hücre tipi iyi gelifl-mifl ve genifl bir GER’na sahiptir.
15Hücre
� Tendon içerisinde bir fibroblast'›n elektron mikroskobu görüntüsü. D›fl taraf› ribozomlarla donat›lm›fl zarla çevrili tübüllerin yapt›¤› yayg›n GER a¤› yap›s› izlenmektedir. Lümen içeri¤i orta derecede elektron yo¤un ve flekilsizdir. GER ve perinüklear bofllu¤un devaml›l›¤› okla gösterilmifltir. Sitoplazmada birçok serbest ribozom görülmektedir. Hücre d›fl›na verilmek üzere protein salg›layan hücrelerdefazla say›da GER genellikle bir veya daha fazla supranükleer Golgi kompleksi (GK) ile ba¤lant›l›d›r.Bir mitokondriyon (Mi) ve plazma zar› (PZ) görülmektedir. x25000.
� GER'nun detayl› yap›s›n› gösteren büyük büyütmedeki bir elektron mikroskobu görüntüsü. Protein sentezleyen bir fibroblastaait bu görüntüde ribozomlann (oklar) GER membranlar› ile ba¤lant›lar› aç›kça görülmektedir. Ribozomlarda sentezlenen polipeptid zincirler do¤rudan GER lümenine b›rak›lmaktad›r. Sitoplazmada, birkaç uzunlamas›na GER sarn›c› (GER), birçok serbest ribozom (yuvarlak içerisinde),bir mitokondriyon (Mi) bulunmaktad›r. Protein salg›layan birçok hücre tipi bu GER düzenlenmesine sahiptir: ba¤ dokusu fibroblastlar› (kollagen salg›lar), sinir hücreleri (bunlardaki GER ve ribozomlara Nissl cisimci¤i denilir), pankreas›n asiner hücreleri (sindirim enzimleri üretirler), pankreasada hücreleri (insulin hormonu sentezler) ve plazma hücreleri (immunglobulin ad› verilen antikorlar sentezler), x10000. (Dr. B, J. Crawford izniyle)
GER
GER
GER
GK
GK
Ribozomlar
Çekirdek PZ
1.15 RIBOZOM ‹NCE YAPISI VE ‹fiLEV‹Ribozomlar, protein sentezleyen küçük, yuvarlak, elektron yo-¤un parçac›klard›r. Standart boyutlar›nda çaplar› 15-20 nm’dir.S›kl›kla RNA île ilgili proteinler içerirler. Sitoplazmadaki serbestribozomlar tek partikül olarak ya da poliribozom ad› verilen,mRNA zinciri boyunca dizilmifl birkaç ribozomdan oluflan rozetbenzeri kümeler halinde bulunurlar. Tek ribozomlar inaktiftir;poliribozomlar aminoasitleri polipeptîdlere çevirerek proteinsentezine aktif olarak kat›l›rlar. Ribozomlar bunun yan›nda GERzarlar›na ve d›fl çekirdek zar›na tutunabilirler. Serbest ribozom-lar hücre içinde kullan›lmak üzere protein sentezlerken, GER’eba¤l› ribozomlar hücre d›fl›na verilmek için ya da lizozomlara ta-fl›nan proteinleri sentezler. Ribozomlar oldukça küçüktürler ve›fl›k mikroskobunun çözünürlük de¤erinin alt›ndad›rlar, ancakpolianyonik yap›lar›yla hematoksilen gibi bazik boyalara yüksekaffinite gösterirler ve çok kuvvetli bazofiliktirler. H.E.-boyal› ke-
sitlerde aktif olan protein sentezleyen hücrelerde sitoplazmik ba-zofili ortaya ç›kar›rlar. Yüksek çözünürlüklü elektron mikrograf-lar›nda her ribozomun, mRNA translasyonu s›ras›nda birbirineba¤lanan ve boyutlar› birbirine eflit olmayan iki alt-ünitesi oldu-¤u görülür. Bu alt ünitelerden büyük olan› iki RNA molekülü ve49 protein içerirken, küçük alt ünite bir RNA molekülü ve 33 kü-çük protein içerir. Ribozomun alt üniteleri ve bunlarla ilgili pro-teinler, çekirdekçikte sentezlenirler ve sitoplazmaya çekirdek por-lar› arac›l›¤›yla ulafl›rlar. Hem mRNA hem de transfer-RNA(tRNA) için ba¤lant› noktalar› içeren ribozomlar, öncelikle çekir-dekte kopyalanm›fl mRNA ‘dan gelen kodlanm›fl genetik mesaj›kullan›rlar. Translasyon, mRNA zinciri boyunca ribozomlar›nhareketinden oluflur ve translasyon s›ras›nda iki alt ünite farkl›görevleri yerine getirir. tRNA, aminoasitleri, polimerizasyon vepolipeptid sentezi için ribozomlara tafl›r. mRNA’n›n yenidenkodlanmas› ve polipeptid sentezi, alt üniteler aras›nda kalan birbofllukta gerçekleflir.
16 Hücre
� Bazofilik sitoplazmas›yla sinir hücrelerininIfl›k mikrograf›. Mavi renkte boyanan ve sitoplazmay›dolduran Nissl cisimci¤i. Bu görüntü, bol miktarda ribozomve GER'nun dolay›s›yla protein sentezinin göstergesidir. Lipofuksin (Lf)—yafll›l›k pigmenti—bir hücrede izleniyor.x440. H.E.
� Protein sentezleyen hücrenin bir bölümününbüyük büyütmedeki elektron mikroskobu görüntüsü. Ribozomlarla ba¤l› birkaç GER sarn›c› (GER)görülmektedir, Sitoplazmada bunun yan›nda birço¤u incemRNA iplikleriyle ba¤lanm›fl rozetler fleklinde (oklar) serbest ribozomlar görülmektedir. x50000 (Dr. B. J. Cravnfoff izniyle)
� Aktif bir fibroblast'›n elektron mikroskobu görüntüsü. Bu hücre, hücre içinde kullan›lmak ve hücre d›fl›na yollanmak üzere protein sentezler. Sitoplazmas›nda bol miktarda serbest ve GER sarn›çlar›na tutunmufl ribozomlarbulunur. Çekirdek etraf›ndaki d›fl zarda (oklar) ribozomlar görülmektedir, Sitoplazmada bunlarla birlikte mitokondriyon (Mi) da izlenmektedir. x17,000
▼ Tek bir ribozom'un kesiti.
Küçük alt ünite
Büyük alt ünite
GER
GER
Fibroblast çekirde¤i
Bo¤um
Santralkanal
Büyütmekteolan polipeptid zinciri
mRNA'lar taraf›ndanba¤lanm›fl ribozom sarmal›
mRNA
mRNA
mRNA'Iar taraf›ndan ba¤lanm›flribozom rozetleriPolizom biçimleri
1.16 GOLG‹ KOMPLEKS‹ ‹NCE YAPISIGolgi kompleksi (veya apparatus) nörohistolog Camillo Golgi ta-raf›ndan ilk olarak 1898 y›l›nda nöronlar içerisinde bulunmufltur.Golgi ›fl›k mikroskobunda gümüfl boyalar› kullanarak çal›flm›fl veGolgi’yi tan›mlam›flt›r. ‹lk önce apparato reticolare interno, ad›n›vermifl fakat daha sonra kendi ismiyle an›lmaya bafllanm›flt›r.Elektron mikroskobunun 1950’lerîn ortas›nda kullan›lmas›na dekbu dinamik organelin karmafl›k ince yap›s› tamamen anlafl›lama-m›flt›r. Hücrenin merkezi olan sitosentrum’da bulunan Golgi, çe-kirdek ve sentrozoma yak›n bir flekilde bulunur. Düzleflmifl vehafif e¤imli s›k›ca paketlenmifl zarla s›n›rl› keselerden (sarn›ç-cisternae) ve bunlarla ilgili veziküller ve daha büyük vakuoller-
den oluflmufltur. Yüksek polarize ve bölümlere ayr›lm›fl bu orga-nelin konveks ve konkav kenarlar› ve fonksiyonel olarak birbirle-rinden ayr›lan üç bölümü bulunur: konveks tarafta veziküller ta-raf›ndan oluflturulan bir cis-golgi a¤ yap›s›, düzleflmifl kesecikkümelerinden oluflan bir orta bölüm, ve konkav tarafta salg›la-nan ürünlerin düzenlenmesi ve da¤›t›m› için vezikül ve vakuol-lerden oluflan bir trans-golgi a¤ yap›s› vard›r. Baz› hücreler tekbir Golgi kompleksi içerirken aktif olarak protein ve polisakkaritsentezleyen baz› hücrelerde birçok Golgi kompleksi bulunabilir.Golgi kompleksi, proteinlere fleker ekleyerek glikoproteinleri, po-lisakkaritleri, zar lipidlerini oluflturur ve hücrelerde bulunan li-zozomlar› meydana getirir.
17Hücre
� Bir hepatositteki Golgi komplesininelektron mikroskobu görüntüsü. Konvekskenardaki cis-yüzü birçok küçük transfer vezikülü(TV) ve GER ile iliflkilidir. Birkaç yass›laflm›fl kesecik de orta bölümde görülmektedir. Birçok veziküller ve vakuoller (oklar) ise konkav kenarda,trans-yüzde görülmektedir. Mitokondriyon (Mi)izlenmektedir. x30,000.
� Büyük büyütmede Golgi kompleksinin fonksiyonel bölümlerini gösteren bir elektron mikroskobu görüntüsü. Kompleksintüm bileflenleri ribozom içermeyen düzgün yüzeyli zarlard›r. Cis-yüzü (konveks kenar) GER'a yak›n konumdad›r. Orta bölümün paralel keseciklerihafif e¤imlidir, baz›lar›nda da hafif geniflleyen sonlanmalar görülmektedir.Trans-yüzde (d›fl taraftaki konkav kenar) birçok vezikül ve vakuol görülmektedir. Trans yüze en yak›n konumlanm›fl ve en küçük olan kesecikler aç›k bir lümene sahiptirler, daha uzak olanlar ise daha büyük ve orta derecede elektron yo¤undurlar. x76,000.
GER
Kesecikler
Golgi kesecikleriGER
1.17 GOLG‹ KOMPLEKS‹ ‹fiLEV‹Golgi kompleksinin esas görevi GER’nda sentezlenen salg› prote-inlerinin düzenlenmesi ve paketlenmesidir. Veziküllerin büyüt-mesiyle ve birbirleriyle kaynaflmas›yla lümende bulunan yenisentezlenen salg› maddesi organelin proksimal (cis) bölümündendistal (trans) bölümüne geçer. GER’dan gelen transfer vezikülle-
ri cis-Golgi kompleksi ile birleflerek, proteinlerin kimyasal olarakmodifîye edildikleri, yass› keseciklere yeni oluflturulan proteinle-ri tafl›rlar. Her orta bölümdeki kesecik zarlar› farkl› tipte çal›flanenzimler içerir -integral membran proteinleri. Posttranslasyonel modi-
fikasyon ad› verilen bu kimyasal reaksiyonlar protein öncülerinin
proteolîtik yolla ifllenmesini, glîkozilasyonu, fosforilasyonu, hid-roksilasyonu ve sülfatlanmas›n› içerir. Endoplazma retikulumuve Golgi kompleksi özellikle zarlarla ilgili olan ve hücreler ve or-ganeller taraf›ndan depolanan birçok lipidin de üretiminden so-rumludur. Golgi kompleksi ile yak›n iliflki halinde olan sitoplaz-mik mikrotübüller veziküllerin ve vakuollerin hücrenin farkl› k›-s›mlar›na tafl›nmalar›na ve hareketlerine yard›mc› olurlar. Trans-Golgi a¤› ile iliflkili olan veziküller de üç amaçtan birini gerçek-lefltirirler. ‹çeriklerini hücre d›fl›na ekzositoz ile salan salg› vezi-külleri oluflturabilirler, proteinlerin ve lipidlerin içeriye girebil-meleri için plazma zar›yla birleflebilirler, veya lizozom haline gele-bilirler.
18 Hücre
▼ Golgi kompleksindeki aktivitenin farkl› aflamalar›
Sarn›çlarda üretilen ve salg›lanan salg›ürününün Golgi vezikülleri (GV)Zarla çevrilivezikülünenine kesiti
Vezikül oluflturmaküzere sal›nmadan öncesarn›c›n fliflkinleflmifl ucu
GV
GV
GVS
SV
Salg› ürünüyle doluolan sarn›çlar
Sarn›çlardan (S)ayr›ld›ktan sonra salg›vakuolleri (SV) vegolgi vezikülleri (GV)
Birbirleriyle iliflkilikanallar oluflturanve genifl lamelleryap›da sarn›çlar
Sessiz dönem
Üretim dönemi
Salg› dönemi
Vakuoller
Veziküller
Kesecikler
GER
GER
GER
Cis-yüzü
Trans-yüzü
� Golgi kompleksinin yüzey topografisinin HRSEMgörüntüsü. Golgi kompleksinin konvansiyonel Elektron mikrograf›nda normal olarak görülemeyen karmafl›k yap›s›n›nüç boyutlu görünümü, içte zar yap›s›na sahip organellerin görülebilmesi için hücre k›r›larak aç›lm›flt›r. Cis-yüzünün hemen yan›nda (afla¤›da) d›fl yüzeylerindeki ribozomlarla birlikte birkaç GER sarn›c› görülmektedir. Küçük transfer vezikülleri (yuvarlaklar içerisinde) GER sarn›çlar›ndanGolgi'nin cis-taraf›na madde tafl›rlar. Fenestrasyonlar›n da görüldü¤ü (oklar), orta bölümdeki keseciklerin detayl› yap›lar›ve ba¤lant›lar› da net bir flekilde görülmektedir. Birçok küçükvezikül ve büyük vakuoller de trans yüzden ç›kmaktad›r. Bunlar›n düzenlenmeleri ar› kovan›ndaki ar›lara benzeyen birgörüntü oluflturmaktad›r. x50,000 (Dr M. J. Hollenberg izniyle)
1.18 L‹ZOZOM ‹NCE YAPISI VE ‹fiLEV‹Lizozomlar, Golgi kompleksinden köken alan zarla çevrili vezi-küllerin ve vakuollerin heterojen bir flekilde toplanmas›ndan olu-flur, Birço¤u asit pH’da aktif olan glikoproteinlerden oluflan 50veya daha fazla say›da hidrolitik enzim içerirler ve sitokimyasalolarak asit-fosfatazla pozitif boyan›rlar. Lizozomlar 0.25-0.8 mikro-metre çap›nda yuvarlak ya da düzensiz flekillidirler. Birçok hüc-rede bulunabilen lizozomlar özellikle fagositozdan sorumlu olanhücrelerde daha fazla bulunurlar. Virüsler, bakteriler ve di¤erpatojenleri içlerine al›p ortadan kald›rarak savunma mekanizma-s›nda rol al›rlar. Hücre içinde yafllanm›fl ve y›pranm›fl hücrelerindo¤al olarak yenilenmesi ve ortadan kald›r›lmas› görevini yerinegetiren hücre içi bir sindirim sistemi olufltururlar. Bunun yan›n-da hücre hasar›na cevap olarak hücrenin otolizine yard›mc› olur-lar ve paketlenmifl lizozomal enzimlerin sal›nmas›yla hücre ölü-mü ile sonuçlanan bir kendini yok etme sürecine kat›l›rlar. Yenioluflan elektron-yo¤un primer lizozomlar, içinde sindirilmiflmadde bulunmayan homojen granüler içeri¤e sahiptirler. Dahasonra normalde daha büyük, elektron yo¤un ve daha heterojengörünümde sekonder lizozomlara dönüflürler. S›kl›kla sindiril-mifl maddelerin art›klar›n› içerirler. En yafll› lizozomlar olan ter-siyer lizozomlar (rezidüel cisimler) sindirim fonksiyonlar›n› ta-mamlam›fllard›r ve kalp kas› veya sinir hücreleri gibi uzun ömre
sahip hücrelerde çok daha belirgindirler. Genellikle garip flekille-re sahiptirler ve neredeyse tamamen konsantrik lamel, sindirile-meyen maddeler ve kristalin art›klar›ndan oluflan birikinti ile do-lu haldedirler. S›kl›kla bir yafll›l›k pigmenti olan lipofuksin depo-larlar. Lizozomal zarlar, lizozomal enzimler taraf›ndan bozulma-ya dirençli özel bir fosfolipid içerirler, böylece di¤er hücre bile-flenleri bunlardan ayr›l›rlar.
19Hücre
▼ Lizozom aktivitesinin farkl› aflamalar›.
� Lizozomlar›n elektron mikroskobu görüntüsü Sol. Zarla çevrili birprimer lizozom (Li) lümeninde homojen elektron-yo¤un granüller görülmekte,Sa¤ Tam tersine daha büyük bir sekonder lizozom lümeninde k›smen sindirilmiflbir madde (oklar) ile görülmekte. x40,000.
� Bir tersiyer lizozomun elektron mikroskobu görüntüsü. Bir di¤er ismi de rezidüel cisim olan tersiyer lizozom (RC) flekil ve görüntü aç›s›ndan primer ve sekonder lizozomlardan daha fazla farkl›l›k gösterir. Hem elektron yo¤unhem de elekron geçirgen sahalar›n lümen içerisinde bulundu¤unadikkat ediniz. Lizozomlar Golgi kompleksinin trans-yüzünden ortaya ç›karlar, dolay›s›yla bu bölge yak›nlar›nda bulunurlar. Sitoplazma içerisinde birkaç mitokondriyon (Mi) ve hücre zar› (HZ) gösterilmifltir. x40,000.
Al›nanmadde
Granüller
Granüller
Mitokondriyonkal›nt›lar›
Sindirilenmateryal
Sindirilenmateryal
Miyelin
MembranPrimer lizozom Fagolizozom
Sekonder lizozom Rezidüel cisim (tersiyer lizozom)
L‹
RC
HZ
Golgi kompleksi
KL‹N‹K B‹LG‹Lizozomal depo hastal›¤› olan Tay-Sachs hastal›¤› s›kl›kla h›zl› ilerle-yen ölümcül bir genetik hastal›kt›r. Bu hastal›kta hekzoaminidaz A(Hex A) ad› verilen bir lizozomal enzimin eksikli¤i sonucu sinirhücrelerinde zararl› derecede gangliozid GM2 birikimi meydanagelmektedir. Beyin hücrelerinde rezidüel cisimlerin ilerleyici veanormal art›fl› sonucu ciddi beyin hasar›, sa¤›rl›k ve körlük meyda-na gelir. Çocuklarda görülen ve sonradan geliflen her iki formu da15. kromozomdaki Hex A geninin mutasyonuna ba¤l›d›r. Tan›,kandaki Hex A oran›n› belirleyen basit bir testle veya prenatal dö-nemde amniyosentez ile Hex A eksikli¤inin gösterilmesi ile gerçek-lefltirilir.
1.19 PEROKS‹ZOM ‹NCE YAPISI VE ‹fiLEV‹Peroksizomlar her hücrede bulunan çaplar› yaklafl›k 0.1-0.5 mik-rometre aras›nda olan yuvarlak-ovoid flekilli zarla s›n›rl› organel-lerdir. Belçika’l› bilim adam› Christian de Düve 1950’lerde lizo-zomlar› isimlendirmifl ve 1960’l› y›llarda peroksizomlar›n farkl›organeller oldu¤unu farkedip onlar› da isimlendirmifltir. Organelyap›s› ve fonksiyonlar› üzerinde yapt›¤› öncü çal›flmalarla 1974y›l›nda Nobel F›zyoloji-T›p ödülüne lay›k görülmüfltür. Neredey-se tüm hücre tiplerinde bulunan peroksizomlar özellikle hepato-sitlerde ve böbrek proksimal tüp hücrelerinde daha belirgindir.Peroksizomlar hücrenin tipine ve ortam›n koflullar›na göre farkl›anabolik ve katabolik fonksiyonlara sahiptirler. Oksidat›f enzimlerolan katalaz ve ürat oksidaz gibi enzimler içerirler ve esas olarakmoleküler oksijen kullanan oksidatif reaksiyonlara kat›l›rlar. Bir-çok türde ürat oksidazdan oluflan yo¤un bir kristal merkeze sahip-tirler. Görevleri aras›nda hücre solunumu, ya¤ asidi metaboliz-mas›, alkolün indirgenmesi, transaminasyon, H2O2 düzenlenme-si ve safra asidi metabolizmas› say›labilir. Peroksizomlar bununyan›nda sinir hücrelerinin miyelinizasyonu için gerekli olan plaz-malojen gibi özel fosfolipidlerin sentezinde de görev al›r. Lizozom-lar gibi tek bir plazma zar›na sahiptirler ancak bu zar lizozomla-
r›nkine göre daha ince ve daha geçirgendir. Mitokondriyonlar gi-bi kendileri ço¤alabilen organellerdir ancak kendi DNA ve ribo-zomlar› yoktur bu nedenle proteinleri sitoplazmadan içeri almakzorundad›rlar. S›kl›kla endoplazma retikulumuyla yak›n kom-fluluk içerisindedirler. Elektron mikroskobu görüntüsünde içmatriksleri oldukça granüler olarak izlenir.
20 Hücre
� Karaci¤er'deki peroksizomlar›n elektronmikroskobu görüntüsü. Sol. Bir hepatosit içerisindeki supranükleer Golgi kompleksinin hemer›yan›nda bir zar taraf›ndan kuflat›lm›fl 4 adet yuvarlak-ovoid peroksizom görülmektedir. Bunlar ikili zar yap›s› taraf›ndan çevrelenmifl mitokondriyonlardan(Mi) farkl›d›rlar. Bölgelerin etraf›n› çevreleyen glikojen art›klar› (Gl) belirtilmifltir. 40,000;Afla¤›da. Daha büyük büyütmede bir EM görüntüsünde peroksizomun detayl› bir görüntüsüyer almaktad›r. Tek bir plazma zar› net olarak zlenmekte ve yo¤un ve iplik benzeri bir art›k (küçük ok) lümenini kaplamaktad›r. x100,000.
� Peroksizomlar›n büyük büyütmedekiTEM görüntüsü. Bu organellerin morfolojisi çokfazla de¤iflkenlik gösterir. Lizozomlarla çok benzerlikgösterirler, ancak baz› canl› türlerinde hücre s›kl›klaamorf bir granüler matriks içerisinde gömülmüfl yo¤un merkezler ve belirgin kristal art›klar (oklar)içerirler. x50,000.
Peroksizomlar
Peroksizomlar
Peroksizomlar
Golgi kompleksi
Hepatositçekirde¤i
KL‹N‹K B‹LG‹Baz› nadir kal›tsal hastal›klar peroksizomal eksiklikler sonucu orta-ya ç›kabilirler. Bunlardan en s›k rastlan›lan› Zellweger ya da sereb-rohepatorenal sendrom, beyin, böbrekler ve karaci¤erde anomali-lere yol açar. Etkilenen yeni do¤anlar, intrauterin hayattaki hatal›sinir hücresi miyelimzasyonuna ba¤l› olarak s›kl›kla do¤umdan he-men sonra ölürler. Esas sorun yeni oluflan proteinlerin peroksizo-mal membranlardan geçememesidir. Peroksizomlarda sentezlenenplazmalojenler sinir dokusunun miyelin k›l›f›nda en fazla bulunanfosfolipidlerdendir. Bu nedenle peroksizomal hastal›klar plazmalo-jen eksikli¤ine ba¤l› anormal miyelin oluflumu gibi s›kl›kla ciddinörolojik hasarlara neden olurlar.
1.20 ‹NKLÜZYON ‹NCE YAPISI VE ‹fiLEV‹: GL‹KOJEN
Organellerin -hücrelerin aktif olarak fonksiyonel bölümleri- aksi-ne inklüzyonlar, tip ve da¤›l›mlar› çok farkl›l›k gösteren nispetensabit, hücre için varl›¤› zorunlu olmayan, geçici bileflenlerdir. Ge-nellikle glikojen, lipid damlac›klar› ve pigment granülleri gibimetabolik yan ürünler veya depolanm›fl g›dalard›r. Glikojen s›k-l›kla hepatositlerin sitoplazmas›nda ve iskelet kas› hücrelerindedepolanan D-glikoz polimeridir. Daha az oranlarda da di¤er do-kular›n hücrelerinde bulunabilir. Glikojenin sentezi, depolanma-s› ve parçalanmas› ihtiyaca göre h›zl› bir flekilde gerçeklefltirilir.Glikojen rutin kesitlerde izlenmez. Glikojenin korunabilmesi, bo-yanmas› ve kesitlerde görülebilmesi için periodik asit-Schiff boyas›ile ›fl›k mikroskobunda immünohistokimya gibi özel tekniklerkullan›lmal›d›r. Elektron mikroskobu görüntülerinde glikojen,zarla s›n›rl› olmayan, düzensiz flekilli elektron-yo¤un granüllerolarak izlenir. 20-40 nn› çaplar› ile genellikle ribozomlardan dahayo¤un ve büyüktürler. Karaci¤erde izole glikojen granüllerinebeta partikülleri ad› verilir. S›kl›kla, alfa partikülleri ad› verilen,
90-95 nm boyutlar›nda, daha büyük rozet benzeri birikintilerolufltururlar. Glikojen s›kl›kla glikojenin h›zla glikoza çevrildi¤iDER’e yak›n konumdad›r. DER enzimleri glikojeni parçalad›ktansonra glikoz hücreden ayr›l›r ve ana enerji kayna¤› olarak di¤erdokulara gitmek üzere dolafl›ma kat›l›r.
21Hücre
� Glikojen rozetlerinin daha büyük büyütme-deki elektron mikroskobu görüntüsü. Glikojenpartikülleri bir araya gelerek alfa partikülleri (ya da rozetleri) ad› verilen düzensiz flekiller olufltururlar. Glikojen partikülleri, GER üzerindeki ribozomlara göredaha büyük ve daha elektron-yo¤undur. Mitokondriyonlar da görülmektedir. (Mi). x90000.
� Bir hepatosit sitoplazmas›ndaki glikojeninelektron mikroskobu görüntüsü. Merkezde yeralan glikojen kümelerinin di¤er organeller taraf›ndan -mitokondriyonlar (Mi), granüllü (GER) ve düz yüzlü(DER) endoplazma retikulumu -çevriimifl oldu¤u görülüyor. elektron mikrograf›nda glikojen partiküllerisitoplazma içerisinde serbest, zarla çevrili olmayan, küçük, elektron-yo¤un partiküller olarak görülürler.x12,OOO.
Glikojen rozetleri
GERGlikojen
Glikojen
DERGER
� Hepatositlerdeki glikojeni göstermek üzere boyanm›fl bir karaci¤er ›fl›k mikroskobugörüntüsü. Birçok hücrede bulunan büyük orandakiglikojen PAS boyas› ile magenta rengi verir. x160 PAS.
KL‹N‹K B‹LG‹Glikojen sentezi ve parçalanmas›n› etkileyen ve say›lar› lO'dan faz-la yenido¤an metabolizma hastal›klar›n›n tümüne birden glikojendepo hastal›klar› (GDH) ad› verilir. Bu otozomal resessif hastal›klars›kl›kla çocukluk döneminde ortaya ç›karlar. Semptomlar de¤ifl-kenlik göstermekle birlikte bazlar› hayati tehlikeye sahiptir. Bun-lardan bir olan Von Gierke hastal›¤›nda (tip 1 GDH) glikoz-6-fos-fataz enzimi eksikli¤i vard›r. Bu eksiklik kas ve karaci¤er hücrele-rinde anormal seviyede glikojen toplanmas›na neden olur ve kliniköneme sahip son-organ hasar› ve morbiditeye neden olur. Tan› bi-yokimyasal testler ve fizik muayene ile konulur ve kesin tan› içinkas veya karaci¤er biyopsisi gerekebilir.
1.21 ‹NKLÜZYON INCE YAPISI VE ‹fiLEV‹: L‹P‹D DAMLACIKLARI
Lipid (veya ya¤ damlac›klar›) birçok hücrenin sitoplaz›nasmdadepolan›r. Ya¤, suda çözünmedi¤inden farkl› büyüklükte yuvar-lak ya¤ damlac›klar› olufltururlar. Bu inklüzyonlar hücre meta-bolizmas›nda kullan›lan enerji için esas depo alanlar›d›r. Termalizolasyon, fiziksel dolgu maddesi ve flok emici görevleri olan adi-positler (ya¤ hücreleri) vücutta ya¤›n esas depolanma alanlar›-d›r. Bu hücrelerde küçük damlac›klar s›kl›kla bîr araya gelerek,sîtoplazmay› dolduran ve di¤er organelleri hücrenin periferinedo¤ru iten (boyutu 90 mikrometreye kadar ulaflabilen) bir büyükdamlac›k olufltururlar. Lipid di¤er hücrelerin ihtiyaçlar›na görekullanabilmeleri için hücreler taraf›ndan kan ak›m›na verilirler.Hücreler bunun yan›nda zarlar›n ola¤an döngüsü için lipid kul-lan›rlar. Lipid damlac›klar› normalde plazma zar› içermezler ve
trigliserid ve kolesterol esterleri içerirler. Kolesterol sentezinin esasyeri olan hepatositler farkl› say›da lipid damlac›klar› içerirler. Buinklüzyonlar s›kl›kla, lipid, kolesterol ve lipoprotein senteziningerçekleflti¤i DER ile yak›n iliflki halindedir. Kolesterol, steroidhormonlar›n bir öncüsüdür, dolay›s›yla steroid salg›layan hücre-lerde (adrenal korteks, testis ve ovaryum gibi), çok say›da küçüklipid damlac›klar› vard›r. Adrenal korteks hücreleri ya¤ içerikle-rinden dolay› süngerimsi bir görüntüye sahiptirler, bu nedenlespongiosit ad›n› al›rlar. Histolojik preparat haz›rlanmas› için kul-lan›lan organik çözücüler farkl› yöntemler kullan›lmad›¤› süreces›kl›kla ya¤ dokuyu uzaklaflt›r›rlar, bu nedenle rutin kesitlerdeya¤ içeren alanlar bofl, vakuol benzerî alanlar olarak görülürler.EM’lar için gluteraldehit ve osmiyum fiksasyonu lipidi ay›rt edi-lebilir yuvarlak damlac›klar olarak korurlar. Kimyasal içerikleri-ne göre EM’unda baz› damlac›klar elektron yo¤un olarak görülür-ken baz›lar› da elektron geçirgen olarak görülebilirler.
22 Hücre
� Ya¤ dokusundaki ya¤ hücrelerinin ›fl›k mikroskobugörüntüsü. Ya¤hücreleri rutin kesitlerde iyi korunamazlar ve silikleflmifl olarak görülürler. Bu resimde çekirdekleri perifere do¤ru itilmifl, lipid içeren (*) birkaç ya¤ hücresi (adipositler) görülmektedir. Bu nedenle hücreler transvers kesitlerde tafll› yüzük görüntüsüne sahip olurlar. x480. H.E.
� Steroid salg›layan hücrelerdeki lipid damlac›klar›n›n elektron mikroskobu görüntüsü. Sitoplazmada birkaç adet yuvarlak ya¤damlac›klar› (*) görülmektedir. Bu intersitisyel Leydig hücresi bir steroid hormon olan testosteronüretmektedir. Hormonun öncüsü ya¤ damlac›klar›ndakolesterol olarak depolanmaktad›r. x750O. (Dr. A. WVogl izniyle)
� Daha büyütmede bir ya¤ damlac›¤›n›nelektron mikroskobu görüntüsü. Bu büyük yuvarlak ya¤ damlac›¤› orta derecede elektron yo¤undur. DER, zarla s›n›rl› olmayan lipid damlac›¤›n›n etraf›n› çevirmektedir. DER ile lipiddamlac›¤›n›n bu yak›n iliflkisinin fonksiyonel olarakönemi vard›r: DER lipid, lipoprotein ve kolesterol türevlerinin sentezlendi¤i yerdir. Sitoplazmada birkaçadet m›tokondriyon (Mi) görülmektedir. x15,000.
DER
Ya¤ damlac›¤›
Leydig hücreçekirde¤i
1.22 S‹TOPLAZM‹K VEZ‹KÜLLER‹N ‹NCEYAPISI VE ‹fiLEV‹: ENDOS‹TOZ,TRANS‹TOZ VE EKZOS‹TOZ
Hücreler plazma zar›n›n parmaks› ç›k›nt›lar›yla oluflturulanfarkl› tiplerde zarla çevrili veziküller içerirler. Bunlar daha sonrayüzeyden koparak sitoplazmaya girerler ve hücrenin di¤er k›-s›mlar›na tafl›n›rlar. Endositoz, ekstraselüler s›v›, makromolekül-ler ve eriyikleri hücre içine almak için vezikülleri kullan›r. Seçiciolmayan tip (non-selective form) s›v›-faz endositoz, (pinositoz, hüc-renin içmesi anlam›na gelir), (çap› 50-80 nm olan) hücre zar›ndanhücre içine girmek üzere kopan düzgün yüzeyli vezikülleri içerir.Reseptör arac›l› endositoz ise hormonlar ve büyütme faktörleri gibimakromoleküllerin hücre içine al›nmas›nda yüksek derecede se-çicidir. Kapl› çukurlar ad› verilen yüzey çöküntüleri -klatrin kapl›vezikülleri (çaplar› yaklafl›k 200 nm olan) olufltururlar. Özel mak-romoleküller, 20’den fazla farkl› tipi olan transmembran reseptörle-ri ile ba¤lan›rlar. Vezikül sitoplazmaya girdikten hemen sonraklatrin ayr›l›r. Bu yol birçok hücre zar› için gerekli olan kolesterolmetabolizmas›nda kullan›l›r. Kolesterol karaci¤erde sentezlenir,düflük yo¤unluklu lipoprotein (LDL) olarak kanda tafl›n›r ve resep-tör arac›l› endositoz ile hücre içine tafl›n›r. Seçici endositoz ayr›caçaplar› 50-100 nm olan plazma zar›n›n kese benzeri oluflumlar› -kaveola taraf›ndan da yürütülür. Bunlar kaveolin proteini taraf›n-
dan kaplanm›fllard›r. Endotel hücrelerindeki birçok kaveola tran-sitoza arac›l›k ederler, bu flekilde kaveoladan köken alan vezikül-ler hücre boyunca tafl›n›r ve di¤er tarafta içeriklerini boflalt›rlar.Kaveola, sinyal iletiminde, patojenik bakterilerin yakalanmas›n-da ve onkogenezde görev al›r. Birço¤u Golgi kompleksinden kö-ken alan di¤er sitoplazmik vezikül tipleri de ekzositozda göreval›rlar. Bu yolda veziküller hücre yüzeyine do¤ru hareket ederler,plazma zar›yla kaynafl›rlar ve içeriklerini hücre d›fl›na boflalt›rlar.Nöronlar›n sinaptik vezikülleri ve salg› yapan hücrelerin birço-¤unun salg› vezikülleri ürünlerini bu flekilde salg›larlar.
23Hücre
� Büyük büyütmede kaveolalar ve veziküllerin elektronmikroskobu görüntüsü Kaveolalar›n (oklar) ve sitoplazmik veziküllerin (*) detaylar› bu kapiller endoteli hücresinde görülmektedir.Canl›da kan, s›kl›kla kapiller lümeni içerisindedir. x80000.
Sinir hücresi
Endotel hücresi
PZ
Lümen
Lümen
Sinaptik yar›k
Kas hücresi
� Endotel hücresindeki kaveolalar ve veziküllerin elektronmikroskobu görüntüsü. Plazma zar› (PZ) çok say›da balon fleklindekaveolalar (oklar) oluflturmaktad›r. Transitozda yüzeyden al›nan veziküllersitoplazmada hücre boyunca geçerek içeriklerini hücrenin karfl› taraf›na boflalt›rlar x50,000.
� Nöromuskuler kavflaktaki sinaptik veziküllerin elektronmikroskobu görüntüsü. Sinir hücresinin ucu çok say›da düz yüzeylisinaptik veziküller (oklar) içerir. Bunlar bir nörotransmitter olan ve ekzositoz yoluyla sinaptik yar›¤a boflalt›lan asetilkolini içerirler. Enerjiyisa¤layan mitokondriyon (Mi) hem sinir hem de kas hücresinin sitoplazmas›nda bulunmaktad›r. x60000.
KL‹N‹K B‹LG‹Ailesel hiperkolesterolemi, LDL reseptörlerini kodlayan 19. kro-mozomun genlerindeki mutasyon sonucu meydana gelen bir oto-zomal dominant hastal›kt›r. Hatal› reseptörler kapl› çukurlara olanaffinitclerini kaybederler, ve sonucunda hücrenin kolesterol al›m›bloke olur. Fazla miktarda artan serum kolesterol düzeyleri koro-ner arterler gibi kan damarlar›n›n duvarlar›nda prematür ateroskle-rotik lezyonlara neden olabilirler. Hastal›k tedavi edilmezse erkendönemde miyokard infarktüsü, inme ve ölüm görülebilir. Tedavisin-de doymufl ya¤ oran› düflük diyet, egzersiz ve kolesterol düflürücüilaçlar kullan›lmaktad›r.
1.23 M‹KROTÜBÜLLER‹N ‹NCE YAPISI VE‹fiLEV‹
Mikrotübüller elektron mikrograftta, pipetlere benzeyen içi bofl.yar› sert silindirik organeller olarak görülürler. Standart çapa(25nm) sahip olan mikrotübüller, dallanmazlar ve çok farkl› boy-larda olabilirler. Birçok hücrede bulunurlar ancak nöronlarda,plateletlerde, lökositlerde ve bölünen hücrelerde daha fazla bulu-nurlar, Silyum, flagella ve sentriyollerin ana bileflenleridir. Bununyan›nda mekanik direnci art›r›rlar ve hücre iskeletinin esas bö-lümü olarak hücre fleklini sa¤larlar. Mitokondriyon ve sitoplaz-mik veziküller gibi organellerin hücre içi tafl›nmas›nda, silyum veflagella hareketinde ve hücre bölünmesinde sitokinezde göreval›rlar. Zarlar› yoktur ve duvarlar› bir globuler protein olan tübü-lin’den oluflan lineer polimerlerdir (protofilamanlar). Her mikro-tübüldeki 13 protofilaman çak›flmayacak flekilde düzenlenmifl al-fa ve beta alt birimlerden oluflmufltur, bu da tübülin heterodimer-lerinin silîndirik duvarda heliks fleklinde bir düzenlenme içeri-sinde bulunmalar›na neden olur. Mikrotübüller hücrelerde sü-rekli devir içerisindedirler. ‹çsel olarak sabit de¤ildirler ve sürek-li polimerizasyon île uzarlar, depolimerizasyon ile k›sal›rlar. Bu-nun yan›nda yap›sal bir kutuplaflmaya sahiptirler ve bir art› uçla-r› (a盤a ç›kan beta-alt birimleri) ve bir eksi uçlar› (a盤a ç›kan alfabirimleri) içerirler. Mikrotübüllerin büyütmesi s›kl›kla guanozintrifosfat›n varl›¤›nda tübülin eklenmesiyle art› uçta gerçekleflir.
Eksi uç nispeten daha yavafl büyür ve s›kl›kla bir baflka yap›ya
veya organele ba¤l›d›r. Mikrotübüller, oluflmalar› ve da¤›lmala-
r›nda mikrotübüllerin kararl›l›¤›n› sa¤layan mikrotübülle ilgili pro-
teinlerle iliflki halindedir. Mikrotübül motor proteinleri olan kine-
sin ve dynein mikrotübüller boyunca hareket eder ve bunlardan
kinesin art› uca do¤ru hareket ederken, dynein eksi uca do¤ru
hareket eder.
24 Hücre
TEKN‹K B‹LG‹‹mmunositokimya, hücrelerde antijen ad› verilen protein ve di¤ermolekülleri göstermek için antikorlar›n kullan›ld›¤› güçlü bir arafl-t›rma ve tan›sal iflaretleme tekni¤idir. Hücre bileflenlerine karfl› an-tikorlar kona¤a saflaflt›r›lm›fl antijen (ör: protein) enjeksiyonu ileoluflturulur. Proteindeki özgün bir aminoasit dizisini tan›yan kona-¤›n immün hücreleri antikorlar oluflturur. Saflaflt›r›lm›fl antikorlar,ilgili proteini gösterebilmek için doku kesitlerinde veya kültür hüc-relerinde kullan›labilir. Monoklonal veya poliklonal antikorlar seçi-lebilir ancak monoklonal antikorlar daha özgündür. En yayg›n› ›fl›kmikroskobunda uyar›ld›¤›nda belirli dalga boylar›nda ›fl›k yayanantikor-antijen kompleksini alg›layabilen floresan iflaretleyicilerinkullan›lmas›d›r. Di¤er teknikler substratlar› görünebilir hale geti-ren horseradish peroksidaz ve alkalin fosfataz gibi enzimleri kulla-n›rlar.
� Kültür hücresindeki mikrotübüllerinelektron mikroskobu görüntüsü.Sitoplazma uzunlamas›na kesitte görülen rnikrotübüller (oklar) içermektedir. Mikrotübüller tren yollar›na benzemekte vebunlar›n üzerinde mitokondriyon gibi di¤er organeller hücrenin bir taraf›ndan di¤er taraf›nda hareket etmektedir. fiekilde mitokondriyon (Mi) ve plazma zar› (PZ) belirtilmifltir. x42,500. (Dr. AM.Vogl izniyle)
� Hücre iskeletinin mikrotübüler organizasyonunu gösteren bir ›fl›kmikroskobu görüntüsü. Maymun böbre¤inden al›nan fibroblast-kültür hücrele-rinde immunohistokimyasal yöntemlerle mikrotübüller görünür hale getirilmifltir. Floresan immün iflaretleyici -tübülin'in antikorlar›- sitoplazmada yayg›n mikrotübüla¤›n› göstermektedir, Mikrotübüller, sentrozom ad› verilen mikrotübül düzenleyicimerkezden (ok) bafllamaktad›r. ÇekirdekDNA’ya ba¤lanan boyalarla mavi renge boyanm›flt›r. x1800. Anti-β tübülin ve DAPI(4',6-Diamidino-2-fenilindol)
PZ
1.24 S‹TOPLAZMA F‹LAMANLARININ ‹NCEYAPISI ve ‹fiLEV‹
Birçok hücrenin hücre iskeleti iki tipte ince çubuk benzeri fila-mandan oluflur, bunlar ara f›lamanlar ve aktin filamanlar› ola-rak adland›r›l›r. Zar yap›s›na sahip olmayan bu organeller çap,protein içeri¤i, da¤›l›m ve mekanik özellikler aç›s›ndan farkl›l›k-lar gösterirler. Çaplar› 8-12 n›n aras›nda de¤iflen ara f›lamanlar üçboyutlu dallanan a¤ yap›s› içerisinde dalgal› demetler oluflturur-lar. Bunlar esas olarak hücrelere mekanik direnç sa¤lar ve esnekolmalar›na ra¤men afl›r› gerilmeleri engeller, mikrotübüller veaktin filamanlar› ile iliflkilidirler. Heterojen ara filaman proteinleriailesi taraf›ndan oluflturulan bu yap›lar halat benzeri molekülerbir yap›ya sahiptir. 50 gen taraf›ndan kodlanan, alt› farkl› tip arafilaman bulunmaktad›r. Farkl› hücre tipleri kendilerine özgüntipte ara filamanlar içerirler. En yayg›n olan çekirdek laminleri, iççekirdek zar›n› destekler ve interfaz evresinde kromozomal yap›-n›n düzenlenmesine yard›m ederler. Di¤er ara filamanlar dezmo-
zomlar arac›l›¤›yla hücreler aras›nda, hemidezmozomlar arac›l›¤›ylada hücre d›fl› matrikse mekanik kuvvetleri iletirler. Keratin sade-ce epitel hücrelerinde bulunur ve derinin epidermis tabakas›n›nmekanik bütünlü¤ünü sa¤lar. Desmin kas hücrelerinde, vimentinmezenflimal hücrelerde, nörofilamanlar sinir hücrelerinde ve gli-yal filamanlar da gliya hücrelerinde bulunurlar. Bunun yan›ndaaktin filamanlar›, ince filamanlar veya mikrofilamanlar olarakda adland›r›l›rlar ve hücre iskeleti ve hareketiyle iigili görevlerivard›r. 6-8 nm çap›nda olan bu yap›lar fibröz bir protein olan ak-tinden yap›lm›flt›r. Esnek olmalar›n›n yan› s›ra deformasyonakarfl› koyarlar ve yükleri iletirler. Ayn› zamanda hücre hareketi-ne katk›da bulunurlar ve kas hücrelerindeki kas›lma s›ras›ndakal›n (miyozin) filamanlar›yla iliflkilidirler. Kas harici hücrelerinsitoplazmalar›nda da¤›n›k veya linear demetler halinde düzen-lenmifl olarak bulunurlar. Hücre yüzeyinin fleklini belirlemeküzere mikrovillus içinde veya plazma zar›n›n hemen alt›nda bulu-nurlar, hücre hareketine, sitokineze ve fagositoza katk›da bulu-nurlar.
25Hücre
�Memeli epitel hücresindeki aktin filamanlar›n›nda¤›l›m›n› gösteren elektron mikroskobu görüntüsü.Bu konfokal mikroskop görüntüsünde, falloidin floresan iflaretlemeyle aktin filaman demetlerindeki F-aktin (oklar) görülmektedir. Alan›n ortas›nda hücrede filamanlann çaprazlaflmas› vard›r. x400. Falloidin-floresan Izotiyosiyanat(FITC). (Dr.J. G Goetz izniyle)
� Kültüre hücrede ara filamanlann elektron mikroskobu görüntüsü. Ara filaman demetlerinin birbiriiçerisine giren yo¤un a¤ yap›s› (oklar) hücre iskeletini oluflturuyor. Sitoplazmada mitokondriyonlar (Mi) ve tersiyerl›zozom (Li) görülmektedir. x25000. (Dr A. W. Vogl izniyle)
� Bir düz kas hücresinde aktin ve ara filamanlar›nelektron mikroskobu görüntüsü. Bu enine kesitte birçoks›k›ca paketlenmifl filamanlar-küçük, yo¤un ve noktasal görüntü- sitoplazmada belirgindir. Çaplar›na göre ince (veya aktin) ve ara filaman olarak tan›mlanabilir. Çekirdek üst k›sm›nda Golgi kompleksi, birkaç mitokondriyon (Mi) ve granüllü endoplazma retikulumu (GER) gösterilmifltir. x25,000.
Li
Golgi kompleksi
FilamanlarGERDüz kas hücresi
çekirde¤i
1.25 SENTROZOM ve SENTR‹YOLÜN ‹NCEYAPISI VE ‹fiLEVi
Sentrozom hücrenin ana mîkrotübül organize eden merkezidirve yeni sitoplazmik mikrotübüllerin ve mitotik i¤lerin oluflmamerkezidir. Bu zarla çevrili olmayan organel, genellikle çekirde-¤in hemen yan›ndad›r ve s›kl›kla bir bölümü Golgi kompleksiy-le çevrilidir. Sentrozom, diplozom ad› verilen birbirine dik veyaoblik olarak konumlanm›fl bir çift sentriyolden oluflur. Her sentri-yol yaklafl›k 200 nm çap›nda ve 500-700 nm uzunlu¤unda k›sa birsilindir fleklindedir. Her biri 9 tak›m kaynaflm›fl üçlü mikrotü-bülden oluflan bir halka içerir ve bu da enine kesitlerde bir türbi-nin pervanelerine benzer görüntü oluflturur. Birçok hücrede mik-rotübüller, sentrozomdan y›ld›z benzeri ›fl›nsal flekilde uzan›r vehücre flekline katk›da bulunurlar. Sentriyoler rnikrotübüller, tü-bülinin farkl› tiplerini ve buna ek olarak kalsiyum ba¤layan bir
protein olan sentrinin izoformlar›n› içerir. Bu mikrotübüller sitop-lazmik mikrotübüllere göre daha stabildir. Bu sentriyollerin etra-f›nda, sitoplazmik mikrotübüllerin polimerizasyonunu bafllatanve onlar› birbirine ba¤layan ve protein yap›s›nda bir perisentri-yoler matriks bulunur. Bu matriks ayn› zamanda Golgi komplek-siyle iliflkilidir ve Golgi-kökenli vezikülleri hücrenin farkl› yönle-rine göndermeye yard›m eder. Sentrozomlar hücre bölünmesin-de belirgindir: Mitozda farkl› kutuplara hareket ederek, bölüne-rek ve kromozomal hareket için gerekli olan mikrotübül oda¤›olarak mitotik meki¤in geliflmesini sa¤larlar. Hücre yüzeyinin al-t›nda, sentriyollere benzeyen, silyum ve flagellalar›n mikrotübülle-rinin organizasyon merkezleri olan bazal cisimlerin geliflmesiniuyar›rlar. Sentrozom anomalileri, s›kl›kla kötü huylu hücrelerdegörülür, bu tür kusurlarla karsinogenezis aras›nda s›k› bir ba¤lan-t› oldu¤u ileri sürülmektedir.
26 Hücre
� Oblik kesitte bir sentriyol bölümününelektron mikroskobu görüntüsü. Bu küçük,silindirik, zarla çevrili olmayan organel yaklafl›k0,5μm uzunlu¤unda ve 0,15 μm geniflli¤indedir.Kendini kopyalayabilen organel, en iyi flekilde eninekesitlerde görülebilen 9 çevresel mikrotübüldenoluflmufltur. Sentriyolün, veziküllerin ve Golgikompleksi (GK) keseciklerinin hemen yak›n›ndayerleflti¤ine dikkat ediniz. Sentriyolün hemen yan›ndaki alan da birçok mikrotübül ve bir m›tokondriyon (Mi) vard›r. x55,000.
� Hücre merkezindeki mikrotübüllerinelektron mikroskobu görüntüsü. Çekirde¤inhemen yan›ndaki sitoplazmada farkl› yönlerde ilerleyen birçok mikrotübül (oklar) görülmektedir.Di¤er alanlar mitokondriyon (Mi) ve di¤er organellertaraf›ndan doldurulmufltur. Çekirdekten tanjantal geçen kesitte çekirdek porlar› da görülmektedir.x25000 (Dr.A. W. Vogl izniyle)
Sentriyol
Mikrotübüller
GK
GK
Çekirdek
Çekirdek porlar›
Çekirdek
Mikrotübül üçlüsü (toplam› 9)
Mikrotübül AMikrotübül B
Mikrotübül C
1.26 HÜCRE DÖNGÜSÜ, M‹TOZ VE D‹⁄ERHÜCRE OLAYLARI
Hücrenin iki baflar›l› bölünmesi aras›nda geçen zamana hücredöngüsü ad› verilir. Bu döngü ana hücrenin genomunun ayn›s›n›içeren iki kardefl hücrenin oluflumunu sa¤layan olaylar s›ralan-mas›d›r. ‹ki ana faz, interfaz ve mitozdur. Devam eden hücrebüyütmesi süresince, interfaz, G0 evresi (sessiz evre), Gl evresi(hücre büyütmesi bafllang›c›), S evresi (DNA sentezi, kromozom-lar›n ve sentriyollerin kopyalanmas›) ve G2 evresinden (hücrebölünmesine haz›rl›k) oluflur. Bütün bunlar mîtoza (M evresi)do¤ru gidifltir.. Interfazda çekirdek içinde kromozomlar net ola-rak görülemez, ancak heterokromatin ad› verilen yo¤unlaflm›fl kro-matin kümeleri ve bir çekirdekçik görülür. Bununla beraber si-toplazmada mikrotübüllerin düzenlenme alanlar› olan bir çiftsentriyol de bulunur. Mitoz da evrelerden oluflmufltur. Profazdaçekirdek zar› da¤›l›r, kromatin yo¤unlafl›r ve çekirdekçik kaybo-lur. Kromozomlar herbirine kromatid ad› verilen sentromerlebirbirine tutunmufl, paralel bir çift iplikten oluflur. Sentriyoller çe-kirde¤in karfl› kutuplar›na do¤ru göç ederler. Metafazda kromo-zomlar›n hücrenin ortas›nda dizildi¤i ekvatoryal plak ile birliktemitoz meki¤i oluflur. Mekik, hücrenin her iki ucuna uzanan vesentriyolleri kromozomlara ba¤layan mikrotübüllerden oluflur.Anafazda kardefl kromatidler ayr›l›r ve mitoz meki¤inin karfl›tkutuplar›na do¤ru hareket etmeye bafllar. Hücrenin ekvator böl-gesinin içe do¤ru katlanmas›yla bir yar›klanma çizgisi oluflur.
Telofazda kromatidler meki¤in uçlar›na do¤ru hareketlerini ta-mamlarlar, kromatid DNA’s› da¤›l›r, çekirdekçik ve çekirdek za-r› tekrar oluflur. Sitoplazman›n s›k›flmas› ile kas›lma halkas› oluflurve sonucunda sitokinezis ve kardefl hücrelerin ayr›lmas› gerçek-leflir. Hücrenin hayat›n› baflka iki önemli olay daha etkiler. Apo-pitozis baz› dokularda normal bir süreçtir: hücre ölüme prog-ramland›¤›nda, çekirdek piknozuyla beraber hücre yuvarlaklafl›rve plazma zar› tomurcuklan›r, daha sonra bu hücreler makrofaj-lar taraf›ndan fagosite edilir. Genotiplerin rekombinasyonu vekar›fl›m›na izin veren mayoz bölünme, gametogenezde çekirdekmateryalinin diploidden haploide azalmas›d›r.
27Hücre
� Telofaz. Hücre zar› yeniden oluflur veiki kardefl hücre yar›klanma çizgisinden(oklar) bölünerek sitokineze bafllar.
� Anafaz. Kardefl kromatidler ayr›larak mitoz meki¤ininkarfl› kutuplar›na giderler, iki kutup aras›nda orta bölgedebir yar›klanma çizgisi oluflur.
� Metafaz. Hücre zar›n›n y›k›lmas›ndan, DNA vesentrozom kopyalanmas›ndan sonra z›t sentriyolkutuplar› aras›nda m›krotübül i¤leri oluflur. Yo¤unlaflm›fl kromozomlar mekik ekvatorunda dizilirler ve kinetokorlar arac›l›¤›yla mikrotübülleregergin bir flekilde ba¤lan›rlar. Mikrotübüller kromozomlar› kutuplara do¤ru çeker.
� Kültüre hücrelerdeki mitozu gösteren›fl›k mikroskobu görüntüsü. Siyah-beyazgörüntüler canl› hücrelerdeki do¤al yap›n›n kontrast›n› art›rmak için Momarski diferansiyelinterferans kontrast mikroskobuyla çekilmifltir.Floresan görüntüler mikrotübül β-tübülin için k›rm›z› imnün iflaretlenmifl ve DNA/kromozomlar,DAPI ile mavi boyanm›flt›r. x1000.
KL‹N‹K B‹LG‹Tümör hücreleri normalden daha h›zl› bölünürler, bu nedenle vin-ka alkaloidleri vinblastin ve vinkristin gibi kemoterapötik mitozinhibitörlerine daha duyarl›d›rlar, Catharanthus roseus'un (cezayirmenekflesi) do¤al ekstreleri olan bu maddeler hücreleri metafazdahapsettikleri için klinik olarak çok faydal›d›r. Tübülin polimerizas-yonunu engelleyerek (mikrotübüller oluflmaz) ve oluflmufl olanmikrotübül1erin depolimerizasyonunu indükleyerck bölünen hüc-relerde i¤ oluflumunu engellerler. Vinblastin esas olarak Hodgkinhastal›¤›n›n, ileri testis kanserinin ve meme kanserinin tedavisinde,vinkristin ise akut lösemi ve di¤er lenfomalar›n tedavisinde kullan›l›r.
1.27 HÜCRE YÜZEY FARKLILAfiMALARI S‹LYA VE BAZAL C‹S‹MC‹KLER
Hücreler, farkl› fonksiyonlarla ilgili olarak baz› özel yüzey farkl›-laflmalar›na sahiptirler- mîkrovilli, stereosilyalar, silyalar ve flagel-lalar. Mikrovilli ince ba¤›rsak ve böbrek gibi baz› bölgelerdekiepitel hücrelerinin yüzeylerinde bulunan basit parmaks› ç›k›nt›-lard›r. Esas görevleri emilim için yüzey alan›n›n art›r›lmas›d›r.Dallanmayan, l μm boyunda veya daha k›sa ve aktin filamanlar›n-dan oluflan bir merkeze sahip yap›lard›r. Stereosilyalar ise iç ku-lak ve erkek üreme sisteminin yüzeyini örten epitel hücrelerininserbest kenarlar›nda bulunan normalden daha uzun dallanm›fln›ikrovilluslard›r. En kar›fl›k iç yap›ya sahip olan silyalar, hücreyüzeyinin hareketli uzant›lar›d›r ve tipik olarak 10-12 μm uzun-lu¤unda, 0,2 μm çap›ndad›r. Yap›lar› flagellan›nkine benzer an-cak hareket modelleri farkl›d›r. Silyalar, solunum ve kad›n geni-
tal sistemi yollar›nda bulunurlar. Silyalardan daha uzun olan fla-gellalar ise spermlerde bulunur. Baz› hücreler tek bir silyumlariçerebilir ancak baz›lar› daha fazla say›da silya içerir ve bunlarsenkronize bir flekilde hareket ederler. Sentriyollerle ayn› yap›yasahip olan bazal cisimciklerden köken al›r. Silyumlar›n taban›n-daki apikal sitoplazmadaki bazal cisimcikler 9 adet mikrotübülüçlüsü taraf›ndan oluflturulmufl, merkezi mikrotübül çifti içerme-yen bofl silindirlerdir. Aksonem, plazma zar› taraf›ndan çevrelen-mifl ve 9+2 mikrotübül düzenlenmesine sahip bir silyum düzeni-dir. Hareket için gerekli gücü oluflturacak olan bir motor proteinve ATPaz içeren iki dynein kolu, d›fl mikrotübül çiftlerine ba¤l›haldedir. Bir çiftin dynein kollar› bir sonraki çiftin mikrotübülle-ri ile etkileflim halindedir, böylece mikrotübüllerin kayma hare-keti bir sonrakine atlayarak ilerler ve böylece silyum e¤ilir vesiliyer hareket meydana getirilmifl olur.
28 Hücre
� Bir silyumun bazal cisimci¤inin enine kesitteki elektron mikroskobu görüntüsü. Yaklafl›k 0.5 mikrometre uzunlu¤unda ve 0,2 mikrometre geniflli¤inde olan buküçük silindir, 9 periferik mikrotübül üçlüsü içeren bir sentriyol gibi görünmektedir. Arabatekerle¤indeki organizasyona benzer flekilde ›fl›nsal yap›lar bu üçlülerden bafllamaktad›rx100,000 (Dr. W.A Webber izniyle)
� Bir silyumun gövdesinden al›nm›fl eninekesitin elektron mikroskobu görüntüsü. Silyumu d›fl taraftanbir plazma zar› sarar. Aksonemdeki9+2 mikrotübül düzenlenmesi dikkati çekmektedir. x200,000.(Dr. B. J. Cravford izniyle)
� Bir silyum ve bazal cisimci¤in uzunlamas›na kesidinin elektron mikroskobugörüntüsü. Hücre yüzeyinden d›fla do¤ru uzanan ve apikal sitoplazmadaki bazal cisimciklerdenköken alan silyum görünmekte.Uzunlamas›na ve enine kesitte görülen basal cisimcik, alt ucunatutunmufl bir kök içerir. Bazal cisimcikte oluflmufl mikrotübüllersilyan›n gövdesine kadar ulafl›r.x60,000. (Dr; VVA Webber izniyle)
Silyum gövdesi
Silyumun bazal cisimci¤i
Aksiyal filaman kompleksi
Mikrotübül üçlüsü(toplam 9)
Hücre zar› Mikrotübül BMikrotübül A
Mikrotübül çifti (toplam 9)
Bazalcisimcik
Kök
10ENDOKR‹N S‹STEM‹
213
10.1 Genel Bilgi
10.2 Hipofiz Anatomisi
10.3 Hipofiz Geliflimi
10.4 Hipofizin Bölümleri ve ‹fllevleri
10.5 Hipofizin Kan Damarlar›
10.6 Hipofiz Loblar›n›n Histolojisi ve ‹fllevleri
10.7 Anteriyor Lobun Histolojisi: Kromofiller ve Kromofoblar
10.8 Pars Distalisdeki Hücrelerin ‹mmünositokimyasal Olarak Belirlenmesi
10.9 Adenohipofizin ‹fllevi
10.10 Anteriyor Lobun ‹nce Yap›s›
10.11 Nörohipofizin ‹fllevleri
10.12 Posteriyor Lobun Histolojisi
10.13 Posteriyor Lobun ‹nce Yap›s› ve ‹fllevi
10.14 Tiroid Ve Paratiroidin Genel Bilgisi
10.15 Tiroidin Histolojisi ve ‹fllevi
10.16 Tiroid Follikül Hücrelerinin ‹nce Yap›s› ve ‹fllevi
10.17 Paratiroid Bezin Histolojisi ve ‹fllevi
10.18 Paratiroid Esas Hücrelerinin Histolojisi ve ‹nce Yap›s›
10.19 Adrenal Bez ve Kan Damarlar›yla Beslenmesi
10.20 Adrenal Bezin Geliflimi
10.21 Adrenal Bezin Histolojisi ve Histokimyas›
10.22 Adrenal Korteks ve Adrenal Medullan›n Histolojisi ve ‹fllevi
10.23 Zona Fasikülatadaki Spongiositlerin ‹nce Yap›s›
10.24 Adrenal Medulladaki Kromaffin Hücrelerin ‹nce Yap›s›
10.25 Langerhans Adac›klar›n›n Genel Bilgisi ve Histolojisi
10.26 Pankreastaki Beta Hücrelerinin ‹mmünositokimyas› ve ‹nce Yap›s›
10.27 Langerhans Adac›klar›n›n ‹nce Yap›s›
10.28 Pineal Bezin Histolojisi
Çeviri: Prof. Dr. Hakk› Dalç›k
10.1 GENEL B‹LG‹Endokrin sistem, parankim hücrelerinden hormon sentezleyereksalg›layan bezler ve dokulardan meydana gelir. Hormon terimiyunanca “harekete geçirici” anlam› tafl›yan bir kelimeden türetil-mifltir. Endokrin sistem t›pk› sinir sistemi gibi birçok organ ve do-kular›n fonksiyonlar›n› kontrol eden ve düzenleyen bir iflleve sa-hiptir. Bu iki sisteme ortak ve birbirleriyle ilgili ifllevlerinden do-lay› nöroendokrin sistem ad› verilir. Belli bafll› endokrin yani ka-nals›z bezler; hipofiz, hipotalamus, tiroid, paratiroid, adrenal,Langerhans adac›klar› ve pinealdir. Sadece hamilelik dönemle-rinde görülen plasenta da birçok hormonu üretmektedir. Ayr›ca,di¤er organlarda örne¤in, kalpde, böbreklerde, timusda, gonad-larda (testis, ovaryum) ve ba¤›rsaklarda tek tek yada hücre grup-lar› fleklinde bulunan hücrelerin endokrin fonksiyonlar› bulun-maktad›r. Salg› ürünlerini kanallar arac›l›¤› ile yüzeye veren ek-zokrin bezlerin aksine endokrin bezler kanals›zd›r, hormonlar›ara ba¤ dokusuna ve oradan kan veya lenfatik dolafl›ma geçer.
Hormonlar›n salg›lanmas› genellikle “feedback” mekanizmaylakontrol edilmektedir. Hormonlar farkl› kimyasal içerikte olabil-mektedir. Örne¤in; aminoasitler, peptidler, glikoproteinler, stero-idler veya biyojenikaminler v.b. Bu moleküller sentezlendikleriyerden daha uzak mesafedeki hedef reseptörlerine ba¤lanarak ifl-lev görürler. Hormonlar genellikle hücre membran›na yada hüc-re stoplazmas› içinde bulunan hedef reseptörlerine ba¤lan›rlar.Birçok endokrin bez pencereli (fenestral›) kapillerler tafl›yan da-mardan zengin vasküler alanlar›n yan›nda bulunan parankimhücrelerinden ve az miktardaki stromal hücrelerinden oluflmak-tad›r. Hormon üreten hücrelerin hepsi olmasa bile büyük ço¤un-lu¤u epitel özelli¤inde olan hücrelerdir ve yanlar›nda kan ve len-fatik damarlar› bulunur. Epitel hücre özelli¤inde olmayan ve en-dokrin fonksiyon gören hücreler de vard›r örne¤in; kalpde atri-yumda bulunan miyokardiyal hücreler, böbrekteki jukstaglo-merular aparatusdaki düz kas hücreleri ve ya¤ dokusundakiya¤ hücreleri.
214 Endokrin Sistemi
HipotalamusADH, oksitosin, salg›lat›c›
hormonlar›n yap›m›, (TRH,CRH, GHRH, GnRH) ve
somatostatinHipofiz
Anteriyor hipofiz:ACTH, TSH, GH, PRL, FSH,
LH ve MSH Posteriyor hipofiz:
ADH ve Oksitosin sal›n›m›
Paratiroid bezleri(tiroid bezinin arka yüzünde)
Paratiroid hormon (PTH)
KalpAtriyal natriüretik
peptit (ANP)
Adrenal bezlerHer adrenal
bezin k›s›mlar›:Adrenal medulla:
epinefrin (E),norepinefrin (NE)Adrenal korteks:
kortizol, aldosteron,androjenler
BöbrekEritropoyetin
(EPO), kalsitriol,renin
Ya¤Leptin
TestislerAndrojenler (özellikle
testosteron)
Pineal bezMelatonin
Tiroid beziTiroksin (T4)Triiyodotironin (T3)Kalsitonin (CT)
Timus(Ergenlikte atrofiyegider)Timopoyetin
Sindirim kanal›Birçok hormonlar:gastrin, sekretin, CCK,GIP, motilin
Pankreas adac›klar›‹nsulin, glukagonsomatostatin
OvaryumlarÖstrojenler, progestinler,
inhibin, relaksin
Endokrin sistemin organizasyonu.t
10.2 H‹POF‹Z ANATOM‹S‹Hipofiz bezi, endokrin bezlerin en önemlisi olarak görülmekte-dir. Bu bezden sal›nan hormonlar di¤er birçok endokrin bezlerinve dokular›n ifllevlerini düzenlemektedir. Örne¤in, büyütmeyi,farkl›laflmay› ve birçok organ›n fonksiyonunu ya kendi hormon-lar› yada di¤er bezlerden sal›nan hormonlar arac›l›¤› ile düzenle-mektedir. Eriflkinlerde bir nohut büyüklü¤ünde ve yaklafl›k 500-900 mg a¤›rl›¤›nda, kad›nlarda özellikle hamilelik döneminde isebiraz daha büyüktür. Hipofiz bezi beynin taban›nda bulunmak-tad›r. Hipotalamus’a, damarlar›n çevreledi¤i ve nöral ba¤lant›-n›n bulundu¤u infundibular sap ile as›l› durmaktad›r. Hipofizbezi, sfenoid kemikde orta hatta bulunan “sella tursika” ad› ve-rilen çok iyi korunakl› bir yerde bulunmaktad›r. Bu bez önemli
birçok anatomik komfluluklara sahiptir örne¤in; anterolateralolarak “optik kiazma”ya ve “optik sinir” lere yak›nd›r. Dolay›-s›yla hipofiz lezyon ve tümörleri bu yap›lara bas› yaparak ciddigörme problemlerine yol açmaktad›r. Sfenoid hava sinüs’u be-zin alt›nda yer almaktad›r ve bu yak›n komflulu¤u nedeniyle, hi-pofiz ameliyatlar›nda trans-sfenoidal olarak hipofiz bezine giri-flim yapmak mümkün olmaktad›r. Bezin üst taraf› kal›n dura ma-ter’in uzant›s› olan diyafragmatik sella taraf›ndan örtülmüfltür,di¤er taraflar› ise ince ba¤ dokusu kapsülü taraf›ndan sar›lm›flt›r.Bu bez, hormonlar›n› kana verdi¤inden dolay› damar aç›s›ndanson derece zengindir. Hipofiz bezi ve hipotalamus fonksiyonlar›birbirlerine ba¤lant›l› olduklar›nda birlikte nöroendokrin devre’yioluflturmaktad›rlar. Hipofiz bezi küçük bir organ olmas›na karfl›nyaflam için son derece önemlidir.
215Endokrin Sistemi
Korpus kallosum
Optik kiazma
Sfenoid sinüs
Nazal septum
Optik kiazma
Superiyor hipofiz arteri
Diyafragmatik sella
Duramater
Hipofizin anteriyor lobu
‹nferiyor hipofiz veni
Sfenoid kemi¤in sella tursika bölümü
Hipotalamus
Hipofiz bezi
Beyin sap› (pons)
Hipotalamus
‹nfundibuler sap
Hipofizin posteriyor lobu
‹nferiyor hipofiz arteri
Hipofizin anatomisi ve iliflkileri.t
10.3 H‹POF‹Z GEL‹fi‹M‹Hipofiz, iki farkl› dokudan köken alm›flt›r. Gebeli¤in erken döne-minde hipofizin bir bölümü olan adenohipofiz yada anteriyorhipofiz, oral ektoderm’den bir cep fleklinde yukar›ya do¤ru bü-yüyen ve Rathke kesesi olarak adland›r›lan kal›n doku kitlesin-den meydana gelir. Gebeli¤in 6. haftas›nda oral bofllu¤un tava-n›ndan ayr›l›r ve efl zamanl› olarak afla¤›ya do¤ru büyüyen venöral ektoderm’den kaynaklanan infundibular uzant›’n›n he-men önüne yerleflir. Rahtke kesesinin ön duvar›nda h›zl› hücreço¤almas› sonucu anteriyor lobun önemli k›s›mlar›ndan pars dis-talisi oluflturur. Nöral ektodermden geliflen ve afla¤› do¤ru uza-nan dokudaki hücreler, nörohipofizi yani pars nervosa’y› (pos-teriyor, arka lob) oluflturur. Nörohipofiz, hipofizin beyin ile nö-ral ba¤lant›s›n› sa¤layan bölümdür. Bu iki doku birbirlerine ya-k›n yerleflimde olmas›na ra¤men mikroskopik görüntüleri farkl›-d›r, bu da iki dokunun farkl› yerlerden köken ald›¤›n› göstermek-tedir. Rahtke kesesi, yar›k yada kolloid içeren kistik yap›lar flek-linde nörohipofizin ön s›n›r›nda kal›c› olabilmektedir. Yar›¤›n,
üst bölümüne bitiflik posteriyor lobla birleflerek pars intermed-ya’y› (ara) oluflturur. Eriflkinde transvers düzlemde 1.2-1.5 cm vesagittal düzlemde yaklafl›k 1 cm büyüklü¤ündedir. Bezin büyük-lü¤ü yaflam süresince fizyolojik koflullara ba¤l› olarak de¤iflebil-mektedir.
216 Endokrin Sistemi
KL‹N‹K B‹LG‹‹ntrakraniyal tümörlerin yaklafl›k %10-%15’i adenohipofizin be-nign hipofiz adenoma’s›d›r. Çok az oranda malignant tipi görüle-bilir, bunlar sekretuvar yada nonsekretuvar olabilmektedir. Bunlargenellikle çoklu onkogen anomalilerin sonucu olarak geliflmektedirörne¤in; G-protein ve ras geni mutasyonu, p53 geni delesyonu veçoklu endokrin neoplazi’ye neden olan mutasyonlard›r. Sekresyo-na ba¤l› olarak ortaya ç›kan adenom vakalar›nda cerrahi giriflimgerekli olmaktad›r. Bu adenomlardan eriflkinlerde görülen akrome-gali ve çocuklarda görülen gigantism’dir. Bir baflka tipide Cushinghastal›¤›, bu hastal›kta normalden fazla kortikotrofin hormonu(ACTH) bulunmaktad›r, bu da adrenal bezden fazla miktarda kor-tizol sal›nmas›na neden olmaktad›r.
‹nfundibuler uzant›
Ön beyin
‹nfundibuler uzant›Nöral ektoderm
Rathke kesesi
Oral ektoderm
Mezoderm
Sfenoid sinüs
1. Rathke kesesi ve infundibuleruzant›n›n oluflumu
2. Rathke kesesinin boyun bölgesininmezoderm taraf›ndan daralt›lmas›
3. Rathke kesesinin kopmas›
Rathke kesesi
Medyan eminens
Pars tuberalis‹nfundibulumPars nervosa
Pars intermedya
Yar›k
Pars distalis
6. Eriflkin flekli5. Pars tuberalis infundibuler sap›n etraf›n›çevreler (yan yüz görüntüsü)
4. Kopan bölüm nöral uzant› ile temasageçer ve pars distalis, pars intermedya vepars tuberalis oluflur.
10.4 H‹POF‹Z‹N BÖLÜMLER‹ VE ‹fiLEVLER‹Eriflkindeki adenohipofiz ve nörohipofiz, üç ayr› bölümden
oluflmaktad›r. Bez epitelinden oluflan adenohipofiz; en büyük bö-
lümü olan anteriyor (ön) lob (pars distalis), infundibulum sap›
çevreleyen ince bir doku olan pars tuberalis ve posteriyor lobla
komflu ince ve uzun kal›nt› dokusu olan pars intermedya
(ara)’dan meydana gelir. Nörohipofiz ise nöral dokudan meyda-
na gelmifltir. Posteriyor (arka) lob, en büyük ve en önemli parça-
s›d›r, üst bölgede yer alan ve bezi hipotalamusa ba¤layan medi-an eminens ve infundibuler sap’tan oluflur. Median eminens’de-ki birçok kapillerler sayesinde median eminens, anteriyor lobaba¤lamaktad›r. Adenohipofiz birçok farkl› tipdeki polipeptit veglikoprotein hormonlar› sentezleyip salmaktad›r. Nörohipofiz isehipotalamusdaki nöronlar taraf›ndan üretilen iki farkl› peptithormonlar› salmaktad›r. Bütün üretilen hormonlar sistemik dola-fl›ma verilir ve oradan uzak mesafedeki dokulara ulaflarak düzen-leyici etkisini göstermektedir.
217Endokrin Sistemi
‹nfundibuler sap
Pars tuberalis
‹ntermediyer lob
Posteriyor (arka) lob
Anteriyor (ön) lob
Adenohipofiz (anteriyor, ön hipofiz) (oral ekdodermden)
Pars distalis (anteriyor, ön lob)Pars tuberalisPars intermedya (intermediyat, ara lob)
Pars nervosa (posteriyor, arka lob)‹nfundibular sapMedyan eminens
Nörohipofiz (posteriyor, arka hipofiz)(nöral ektodermden)
Alt bölümlerAna bölümler
Hipofiz Hormonlar›
Anteriyor lob Posteriyor lob
Büyütme hormonu (Growth homone; GH)Prolaktin (PRL)Kortikotrofin (ACTH)Follikül stimüle-edici hormon (FSH)Lüteinizan hormonu (LH)Tirotropin (TSH)
Oksitosin (OXY)Antidiüretik hormonu (ADH)
‹ntermediyer (ara) lob
Melanosit stimüle-edici hormon (MSH)β-endorfin
� Hipofiz sagittal kesitinin ›fl›k mikroskobugörüntüsü. Genel olarak koyu boyanan anteriyor lobve soluk boyanan posteriyor lob görülmektedir. ‹ntermediyer (ara) lob yar›k kal›nt›s› içerir. Pars tuberalis, anteriyor lobdan uzanan ve infindubuler sap›k›smen saran ince bir doku flerididir. x15. Masson trichrome.
10.5 H‹POF‹Z‹N KAN DAMARLARI‹nternal karotid arterlerin bir dal› olan iki çift hipofiz arteri, be-zin yüzeyinde anastomoz olufltururlar. Üstte yer alan superiyor
hipofiz arterleri median eminens ve pars tuberalis bölgelerindeprimer kapiller pleksus’u olufltururlar ve kan› anteriyor loba ge-tirir. Bu damarlar sonra hipofiz portal sistemi oluflturan ve por-
tal venüller’den meydana gelen hipofiz sap›n›n önünden geçerekanteriyor lob’daki ve sinuzoidal pencereli (fenestral›) özelli¤in-deki sekonder kapiller pleksus’a gelir. Bu portal sistem sayesin-de adenohipofiz, hipotalamik nöronlar taraf›ndan primer kapillerpleksus’a verilen stimüle edici ve inhibe edici hormonlar taraf›n-
dan kontrol edilmektedir. Bu hormonlar sonra sekonder pleksu-sa gelerek adenohipofiz’in sal›n›mlar›n› kontrol etmek üzere ade-nohipofiz hücrelerine gelir. Küçük efferent venler, bezi çevrele-yen kavernöz sinüsler’e akmaktad›r. Altta yer alan inferiyor hi-pofiz arterleri, kan› posteriyor loba tafl›r. Oradan sinuzsoidalpencereli (fenestral›) kapillerlerden efferent hipofiz venlere veoradan kavernöz sinüslara aç›l›r. Superiyor hipofiz arterin önem-li bir dal› olan trabeküler arter, portal dolafl›ma u¤ramadan parsintermediya’da küçük kapilleri oluflturur ve anteriyor lob’dakikapillerlerle anastomozlafl›rlar. Anteriyor lob ve posteriyor lobçok zengin damar a¤›na sahipken, pars intermedya’da bu özellikbulunmamaktad›r.
218 Endokrin Sistemi
Superiyor hipofiz arteri
Kavernözsinüs
Sap
Anteriyorlob
Posteriyorlob
Trabeküler arter
Anteriyor lob
Kavernöz sinüs’a gidenefferent hipofiz venleri
Hipofiz portal sistemin sekonder kapiller pleksusu
Hipofiz arterleri
‹nternal karotid arteri
Hipofiz portal sisteminprimer kapiller pleksusu
Uzun hipofiz portal venleri
K›sa hipofiz portal venleri
Posteriyor lob
‹nferiyor hipofiz arteri
Par nervosa’n›nkapiller pleksusu
Hipotalamik damarlar
Alttan görüntü.
t
10.6 H‹POF‹Z LOBLARININ H‹STOLOJ‹S‹ VE ‹fiLEVLER‹
Anteriyor (ön) lob’a dahil olan pars distalis ve posteriyor (arka)lob’a dahil olan pars nervosa aras›ndaki histolojik farkl›l›klar kü-çük büyütmede daha belirgin olarak görülmektedir. Anteriyorlob, yap›s›nda çok say›daki s›k›ca bir araya gelmifl parankimalhücre toplulu¤undan dolay› koyu boyanan bez epitelidir. Poste-riyor lob sinir dokusundan meydana geldi¤i için daha aç›k gö-rünmektedir. ‹ntermediyer (ara) lob ise posteriyor lobla komflu-luk yapmakta ve Rafhke kesesinin art›k ürünü olan kolloidle do-
lu küçük kistik yap›lar bulunur. Hipofizin bu bölgesi türler ara-s›nda büyüklük farkl›l›klar› göstermesine ra¤men eriflkin insanhipofiz bezinin %2’sini oluflturur. ‹ntermediyer lob insanlarda ar-t›k bir yap›y› temsil etti¤inden görevi tam bilinmektedir, genel-likle kolloid dolu follikülleri alçak silindirik epiteli çevrelerler vebazofilik parankimal hücreleri ve az miktarda aç›k görünen po-ligonal hücrelerden meydana gelir. Bu lobdaki hücreler melano-
sit stimüle edici hormon’u ve opiat bir peptit olan β-endorfin hor-monu üretmektedir. Genellikle bu ara lobdaki bazofilik hücrelerarka loba geçerek yerleflebilirler.
219Endokrin Sistemi
� Küçük büyütmede üç ayr› hipofiz lobunun ›fl›k mikroskobugörüntüsü. Anteriyor lob glandüler epitelden oluflmaktad›r: posteriyor lob,merkezi sinir sisteminde oldu¤u gibi sinir dokusundan meydana gelmifltir. Kolloidle dolu küçük kistik yap›lar (*) ve da¤›n›k olarak bulunan bazofilik hücreler (ok) ara lobda görülmektedir. x160. H.E.
� Anteriyor ve posteriyor lobun geçifl bölgesindeki yap›s›n›n›fl›k mikroskobu görüntüsü. Ara lob di¤er iki loblar›n aras›nda yer almaktad›r. Az miktardaki bazofilik hücreler ve kolloidle dolu küçük kistik yap›lar (*) fark edilmektedir. x320. H.E.
‹ntermediyer (ara) lob
‹ntermediyen (ara) lob
Kapillerler
Anteriyor (ön) lob
Anteriyor (ön) lob
Posteriyor (arka) lob
Posteriyor (arka) lob
10. 7 ANTER‹YOR LOBUN H‹STOLOJ‹S‹: KROMOF‹LLER VE KROMOFOBLAR
Adenohipofizin yaklafl›k %75’i anteriyor lob’dur. Sinuzoidal ka-pillerle yak›n temas olan ve gruplar halinde yada kordon fleklin-de uzanan glandüler epitel hücrelerinden meydana gelmifltir.Glandüler hücreleri ve sinuzoidal duvar› destekleyen az miktar-da ince retiküler liflerden oluflmufl stroma bulunmaktad›r. H.E ilebelirgin iki adet parankimal hücre tipi görülmektedir. Kromofilhücreleri (büyük, salg› granülleri içeren, yo¤un boyanan) ve kro-mofob hücreleri (küçük, çok az yada hiç olmayan salg› granülle-ri, soluk boyanan) olmak üzere. Kromofob hücreleri kromofilhücrelerine göre daha az stoplazmaya sahip, granülleri boflalm›fl
ve farkl›laflmam›fl hücreler olabilir. Kromofiller, stoplazman›nasidik veya bazik ve salg› granüllerin içeriklerine göre asidofilhücreleri ve bazofil hücreleri olmak üzere iki’ye ayr›l›r. Asidofil-ler, daha küçük olan hücrelerdir ve iki polipeptit hormonu sen-tezlerler. Daha büyük bazofiller ise daha granüler görünümdeolup dört önemli polipeptit hormonu sentezlemektedir. Rutin bo-yalarla bak›ld›¤›nda bu glandüler hücrelerin bulunma s›kl›¤› flöy-le; %40 asidofiller, %10 bazofiller ve %50 kromofoblar olmak üze-re. Bu hücrelerin bulunduklar› bölgeye göre oranlar› de¤iflmekte-dir. ‹mmunositokimyasal olarak bu hücreler ve içerdikleri hor-monlar daha belirgin olarak tan›mlanm›flt›r. fiimdi rutin olarakbu hücreler salg›lad›klar› hormonlarla isimlendirilmektedir.
220 Endokrin Sistemi
Kap
Kap
Kap
Kap
Kap
Kap
Bazofiller
Asidofiller
Asidofiller
� Anteriyor lobda kromofillerin ve kromofoblar›n ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Kromofillerin (oklar) stoplazmalar› boyal›d›r, küçük kromofob hücreleri ise boyanmam›fl olup sadece çekirdekleri (okbafl›) görünmektedir. Hücreler sinuzoidal kapillerler(kap) ve çok ince ba¤ dokusu stromas› ile yak›n temastad›r. Parankimalhücreler yuvarlak- poligonal flekillidir. Kromofoblar genellikle küçük heterokromatik çekirde¤e sahipken kromofiller ise daha büyük ve çekirdekçi¤i belirgin ökromatik çekirde¤e sahiptir. x420, H.E.
� Anteriyor lobun ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Küçük asidofillerinve büyük bazofillerin farkl› flekilde boyanmalar›, granüllerindeki hormoniçeri¤inin farkl›l›¤›n› yans›tmaktad›r. Parankimal hücre y›¤›nlar›n aralar›ndasinuzoidal kapillerler (kap) a¤› bulunmaktad›r. Bu damarlar söz edilenhücrelerden sal›nan hormonlar› alarak hedef organlara gitmesini ayn› zamanda hipotalamohipofizyal portal sistemden gelen uyar›c› ve inhibe edici faktörlerin anteriyor lobdaki hücreleri etkilemesini sa¤lar. x420, H.E.
� Anteriyor lobdaki kromofiller ve kromofoblar aras›ndakiboyanma farkl›l›klar›n› gösteren ›fl›k mikroskobu görüntüsü.Asidofil hücreleri (A) eozinofilik stoplazmaya (k›rm›z›) sahip, bazofilhücreleri (B) daha koyu (yeflil), kromofob hücreleri (C) ise zay›f boyanm›flt›r. Kapillerler (kap) de görünmektedir. x636, Masson trikrom.
10.8 PARS D‹STAL‹SDEK‹ HÜCRELER‹N ‹MMÜNOS‹TOK‹MYASAL OLARAK BEL‹RLENMES‹
Adenohipofizdeki befl hücre tipinin belirlenmesi için immünosi-tokimya tekni¤i kullan›lmaktad›r. Bu teknikte kullan›lan antikor-lar sayesinde bu hücrelerin sentezledikleri hormonlar görünür ha-le getirilmektedir. ‹mmünositokimya, hücrelerin normal da¤›l›-m›, tümör teflhisinde ve yap› fonksiyon iliflkisinin kurulmas› ko-nusunda bilgi veren bir tekniktir. Küçük ovoid flekilli somatotrofhücreleri (büyütme hormonu; GH) sentezler), genellikle anteri-yor lob’un yan bölgesinde bulunurlar. ‹mmünboyanmas› çok yo-¤un olarak gözlenir. Kortikotrof yada kortikotrofin hücreleri(adrenokortikotrofik hormunu; ACTH) sentezler) genellikle be-zin orta ve arka bölgelerinde gruplar halinde bulunurlar. Bu po-ligonal orta yada büyük çapdaki hücreler kortikotrofin, melano-sit-uyar›c› hormon, endorfin ve enkefalin immünboyanmas›n›gösterirler. Çekirde¤in çevresinde boyanmam›fl alan görülür bualan büyük lizozomun varl›¤›n› gösterir. Orta çapdaki köfleli hüc-re olan tirotrop ya da tirotropin hücreleri (tiroid-uyar›c› hor-mon; TSH sentezler) küçük gruplar halinde bezin ön bölümündeyerleflir. Gonadotrop hücreleri (follikül-uyar›c› hormon; FSH)ve lüteinize edici hormonu (LH) sentezler) anteriyor lobun her
yerinde eflit bir flekilde da¤›lm›flt›r. Büyük çok köfleli mamotrophücreleri (prolaktin; PRL) veya laktojenik hormon (LTH) hüc-releri;) yan bölümün arka k›sm›nda yerlefltikleri görülür. Bu hüc-reler yo¤un granüllü olarak gözlenirler, özellikle gebelik yadaemzirme dönemlerinde hiperplazik (hücrelerin say›sal art›fl›) vehipertrofik (hücrelerin hacimsel art›fl›) de¤ifliklikler gösterirler.
221Endokrin Sistemi
KL‹N‹K B‹LG‹‹mmünositokimya, neoplastik hücrelerin hangi tip hormon sentez-lediklerini belirleyerek hipofiz adenomlar›n tan›mlanmas›nda kul-lan›lan önemli bir tekniktir. Prolaktinoma, en s›k görülür ve neop-lastik hipofiz (pituiter) tümörlerin %30’unu oluflturur. Mamotroptümörü tafl›yan kad›nlarda amenore, infertilite, osteopeni ve galak-tore görülürken erkeklerde erektil fonksiyon bozuklu¤u ve libidokayb› gözlenir. Afl›r› derecede prolaktin sentez ve salg›lanmas› so-nucu amiloid art›klar ve kalsifiye cisimler (veya psammoma cisimleri)görülür. Bu hastalara dopamin agonisti olan bromokriptin verildi-¤inde tümör çap›n›n›n azald›¤› ve prolaktin sal›n›m›n durdu¤u gö-rülmüfltür. Tümör çap›n›n 10 mm’nin üstü (makroadenom) oldu¤udurumlarda cerrahi müdahale yada radyasyon uygulaman›n do¤-ru olaca¤› düflünülmektedir.
ACTH’u üreten hücreler
Adrenokortikotrofik hormon
Büyütme hormonu
GH’› üretenhücreler
TSH’› üreten
hücreler
Tirotropik hormon
Lutenize edici hormon
LH üreten hücreler
� ‹mmünositokimya uygulanm›fl Pars distalis kesitlerinin farkl› tipdeki adenohipofizyal hücrelerin ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Özgün hormonlara karfl› gelifltirilen antikorlar sayesinde hücrelerin stoplazmas› kahverengi olarak boyanmaktad›r. A. GH sentezleyenhücreler küçük hücrelerdir ancak çok yo¤un olarak boyanm›flt›r. B. Büyük poligonal ACTH sentezleyen hücreler gruplar halinde yerleflmifllerdir. C.TSH sentezleyen hücreler orta büyüklükte ve çok köflelidir. D. LH sentezleyen hücreler orta büyüklükte ve çok yüzlüdür. x350, Diaminobenzidine,immünoperoksidaz. (Dr. K. Dorovini-Zis izniyle). Küçük kare içindeki hücre aldehid tionin-PAS ile boyanm›flt›r. Ortadaki hücre bir PRL hücresidir.
10.9 ADENOH‹POF‹Z‹N ‹fiLEV‹Hipotalamik uyar›c› ve inhibe edici faktörler iki hipotalamik çe-
kirdek (paraventriküler nükleus; PVN ve supraoptik nükleus; SON)
taraf›ndan sentezlenerek hipotalamohipofizyal portal sisteme ve-
rilir. Adenohipofizdeki epitelyal parankim hücreleri bu faktörler
taraf›ndan uyar›larak kendi hormonlar›n› üretip salg›larlar. Bu
hormonlar, uzak mesafedeki hedef organlara giderek ifllevlerini
etkilerler. Hedef organlardan sal›nan hormonlar bu sefer hipota-
lamus ve anteriyor lobu etkilerler, buna negative feedback etkisi de-
nir. Anteriyor lobda, iki tip asidofil hücre bulunur; somatotrofhücreleri ve mamotrop hücreleri olmak üzere. Bu hücreler en iyiimmünositokimyasal olarak görüntülenmektedir. Bu hücreler s›-ras›yla büyütme hormonu ve prolaktin hormonu sentezlemektedir-ler. Anteriyor lobda, özel boyalarla boyand›¤›nda üç farkl› tipde-ki bazofil hücrenin oldu¤u görülmektedir; sentezledikleri hormo-na ve etkiledikleri hedef organa göre kortikotrof hücreleri, gona-dotrop hücreleri ve tirotrop hücreleri olmak üzere. Pars inter-medyada bazofillerin bir tipi, melanosit-uyar›c› hormonu (MSH)üretmektedir.
222 Endokrin Sistemi
Paraventriküler çekirdek
Uyar›c› ve inhibe edici faktörleri anteriyor loba ileten hipotalamik nöronlar
Supraoptik nükleus
Hipotalamusdaki nörosekresyonlar› alan primer kapiller pleksusu
Nörosekresyonlar› anteriyor loba götüren hipofiz portal venleri
Anteriyor lobdaki glandüler hücreler
Anteriyor lob
MSH
GH
PRLLH
FSHACTHTSHN
egat
if “f
eedb
ack”
sis
tem
i
Deri (melanositler)
Diyabetojenik faktör
Ya¤ dokusu
‹nsülin
Pankreas
Hipotalamusa giden afferent sinirler
Hipotalamusdan posteriyorloba giden sinirler
Hipotalamik arter
VP, OKS‹
ADH, OKS‹
Süperiyorhipofiz arteri
Posteriyor lob
Tiroidbezi
Adrenalkorteks Testis
Tiroid hormonlar›Testosteron
ÖstrojenProgesteron
Adrenokortikalhormonlar
Ovaryum
Meme (süt üretimi),
Büyütmefaktörü
kemik, kas, organlar (büyütme)
Somatotrop
Mamotrop
Kortikotrof
Gonadotrop
Tirotrop
Büyütme hormonu (GH)
Prolaktin (PRL)
Adrenokortikotrofik hormon (ACTH)
Follikül-uyar›c› hormon (FSH)Lüteinize edici hormon (LH)
Tiroid-uyar›c› hormonu (TSH)
Kemiklerin, kaslar›n ve organlar›n büyütmesini sa¤lar
Süt salg›lanmas›n› sa¤lar
Adrenal korteksden hormon sal›nmas›n› sa¤lar
Kad›nlarda ovaryum folliküllerin geliflimini erkeklerde ise spermatogenezis’i sa¤lar.
Tiroid hormonun sentez ve sal›m›n› sa¤lar
40-50
15-20
15-20
10
5
Hücre Tipi Hormon
Bazofiller
Etkisi Hücrelerin %’si
Asidofiller
10.10 ANTER‹YOR LOBUN ‹NCE YAPISIElektron mikroskobun kullan›lmas›yla, adenohipofizin sitolojikyap›s› ortaya ç›km›flt›r. Protein hormonu sentezleyen di¤er bir-çok endokrin bezler gibi adenohipofizin parankimal hücreleri-nin ince yap›s›, glandüler epitel hücrelerinin ince yap›s›yla ben-zerlik göstermektedir. Bu hücreler yuvarlak çok köfleli olup, sal-g› ürünlerinin sentezi, paketlenmesi, depolanmas› ve sal›nmas›için gerekli organeller içermektedir. Aktif hücrelerde belirginGolgi kompleksi, çok say›da mitokondriyum ve granüllü endoplaz-ma retikulumu ve yo¤un salg› granülleri (veziküller) bulunmak-tad›r. Düzgün olmayan flekilli çekirdek, bir yada birden fazla çe-kirdekçi¤e sahiptir. Stoplazmada da¤›lm›fl veya hücre membran›-na yak›n yerleflmifl salg› granülleri, ekzositozis ile d›flar›ya yani ya-
k›n yerleflmifl ince duvarl› geçirgen özelli¤i bulunan diyaframl›pencereli tip kapillerlere verilir. Böylelikle anteriyor lobdan(hormonlar, faktörler) damarlara ve damarlardan dokuya h›zl›geçifller gerçekleflmektedir. Elektron mikroskopla birlikte immü-nositokimyada kullan›ld›¤› takdirde salg› granüllerin tipleriniay›rmak mümkün olmaktad›r. Salg› granüllerin çap›, flekli ve bo-yanma özellikleri ile birlikte immünositokimyasal boyanmas›n›da göz önünde tutuldu¤unda ince yap›da hücre tan›mlanmas›mümkün olabilmektedir. Bu hücreler; somatotrof/GH, mamot-rop/PRL, tirotrop/TSH, gonadotrofp/FSH ve LH, kortikot-rof/ACTH’dir. Hücreler, bir bazal lamina taraf›ndan sar›lm›flt›r.Aç›k stoplazmal› fibroblast-benzeri hücreler ise bezi fiziksel ola-rak destek sa¤lamaktad›r.
223Endokrin Sistemi
Somatotrofin çekirde¤i
Golgi kompleksi
Gonadotrop hücre
Kap
Somatotrof
� Anteriyor lobda iki farkl› hücrenin salg› veziküllerinigösteren elektron mikroskobu görüntüsü. Somatotrofhücrelerinde salg› vezikülleri gonadodotrop hücrelerine göre dahabüyük ve yo¤un boyanm›fl olarak görülmektedir. Hücreleraras›aral›kta, mikrotübüller ve filamanlar içeren fibroblast-benzeri hücreler (F) bulunmaktad›r. Bu destekleyici hücrelerin aralar›ndaba¤lant› kompleksleri bulunmaktad›r ve büyük büyütmede dahakolay görünebilmektedir. x10.000.
� Anteriyor lobda bir somatotrof hücresininelektron mikroskobu görüntüsü. Bu hücrenin ince yap› özellikleri protein salg›layan endokrin hücreleriyle benzerlik göstermektedir. Hormon senteziiçin gerekli iyi geliflmifl bir golgi kompleks ve membranayak›n yerleflimli çok say›da yuvarlak yada ovoid ortas›daha yo¤un salg› vezikülleri (oklar) bulunmaktad›r.Oval ökromatik çekirdek belirgin bir çekirdekçi¤e (Çe)sahiptir. Hücreye yak›n temas olan pencereli (fenestral›) kapillerler (kap) yer almaktad›r. x12.000.
Çe
10.11 NÖROH‹POF‹Z‹N ‹fiLEVLER‹Nörohipofizde oksitosin ve antidiüretik hormonu (ADH, ayn› za-manda vazopressin de denilmektedir) kan damarlar›na verilmek-tedir. Bu hormonlar hipotalamus’daki paraventriküler çekirdekve supraoptik çekirdek’de sentezlenirler ve buradan aksoplaz-mik tafl›nma ile hipotalamohipofizyal yolak ile posteriyor lobagelirler. Bu nöronlar uyar›ld›¤›nda nörosekretuvar granülleri ek-sositoz ile d›fl ortama boflalt›r, ince duvarl› sinuzoidal tip pence-reli kapillerlere geçer. ADH, böbrekte su geri emilimini ve arteri-yol vazokonstrüksiyonu sa¤lar. Oksitosin ise, gebeli¤in geç dö-nemlerindeki uterus kas›lmas›n› ve memelerdeki süt ç›k›fl› içinmiyoepitel hücrelerini uyararak kas›lmalar›n› sa¤lar.
224 Endokrin Sistemi
Akson
Nörosekretuvarveziküller
Bazal lamina
Endotel hücresi
Hipotalamusa gidenarteriyel kan
Hipotalamohipofizyal yolak
Herring cisimleri
Anteriyor lob
Beyin sap›yola¤›
Ön beyinyola¤›
Paraventrikülerçekirdek
Posteriyor lob
Supraoptik çekirdek
Hormonlar›nç›k›fl yeri
Efferent ven
‹nferiyor hipofiz arteri
Posteriyor lob
Herringcisimleri
Pencerelikapillerler
Miyelinsizakson
Hipotalamiknöron
Kapillerler
Pituisit uzant›lar›
ADH’nin kayna¤›.t
KL‹N‹K B‹LG‹ADH, böbrekten ç›kan idrar›n konsantrasyonunu artt›r›r. Böbrektetoplay›c› tübül yada kanallarda ve distal k›vr›nt›l› tübüllerde suemilimini artt›rarak vücutta suyun tutulmas› sa¤lanmaktad›r. Hi-potalamus’daki paraventriküler çekirdek ve supraoptik çekirdekya da hipotalamohipofizyal yolak hasar gördü¤ünde, ADH üretimigerçekleflmedi¤inden diabetes insipidus görülmektedir. Bu hasta-l›¤›n semptomlar› aras›nda; poliüri, günlük olarak bol miktarda hi-potonik ürenin üretilmesi (15-20 L) ve polidipsia (çok susamak)vard›r.
Hormon Ana Görevi Köken Ald›¤› Çekirdek
Oksitosin (OKSI) Uterus kas›lmas›, süt ç›k›fl›
Paraventriküler
Antidiüretikhormon (ADH)
Böbrekte su geriemilimi, arteriyolarkonstrüksiyon
Supraoptik
Nörosekretuvar sonlanma (posteriyor lob).t
10.12 POSTER‹YOR LOBUN H‹STOLOJ‹S‹Nörohipofiz ço¤unlukla, perikaryonlar› hipotalamik paraventri-küler ve supraoptik çekirdek’te bulunan nörosekretuvar nöron-
lar›n miyelinsiz aksonlar›ndan oluflmaktad›r. Ayr›ca burada, hi-
potalamohipofizyal yola¤›n yaklafl›k 100.000 aksonu ile birliktedüzensiz flekilli oval çekirdekli hücreler olan pitüisitler ve yak›nyerleflimli sinuzoidal pencereli (fenestral›) kapillerler bulunur.
T›pk› merkezi sinir sistemindeki astrositler gibi, pituisitler de ak-
sonlar› çevrelemekte ve desteklemektedir. Nörohipofize özgü
olan Herring cisimleri ›fl›k mikroskobunda ay›rt etmek güçtür.
Aksonlar›n uç k›s›mlar›nda nörosekretuvar yap›n›n burada sal›n-
madan önce biriktirilmekte ve genifllemifl olarak gözlenmektedir.
Ifl›k mikroskobu ile incelendi¤inde bu cisimler flekilsiz, hafif eozi-
nofilik ve kapillerler ile yak›n temasta olduklar› görülür.
225Endokrin Sistemi
� Posteriyor lobun ›fl›k mikroskobugörüntüsü. Hipotalamohipofizyal yola¤›n(HY) akson demetleri, çok flekilli çekirdekleri olan (oklar) pitüisitler ile birlikte görünmektedir. Bir sinuzoidal kapillerler (kap) ve içinde k›rm›z› kanhücreler görünmektedir. Yuvarlak flekilliHerring cismi (HC), düzgün kenarl› ve aç›kboyanmas›yla tan›mlanmaktad›r. x530, H.E.
� Herring cisimlerin sinuzoidal kapillerler ile aras›ndaki yak›n iliflkiyi gösteren büyük büyütmeligörüntüsü. Son derece ince bir duvara(okbafl›) sahip olan damar, endotel hücreleriyle çevrilmifltir. Lümende, ertrositler ve az say›da lökositler vard›r. Damar›n bu yap›s›yla nörosekretuvar içeri¤içok kolay bir flekilde kan dolafl›m›na geçebilmektedir. Yak›n yerlerde yerleflenbirçok pituisit (oklar) dolgun çekirde¤e sahiptir. x790, H.E.Sinuzoidal
kapilerlerHC
HC
HY
Kap
10.13 POSTER‹YOR LOBUN ‹NCE YAPISI VE ‹fiLEV‹
Nörohipofizde miyelinsiz aksonlardaki nörosekretuvar granül-leri ve miyelinsiz aksonlar›n terminal uçlar›ndaki fliflkinliklerelektron mikroskopik olarak daha iyi ay›rt edilebilir. Bu mem-branla kapl› sekretuvar vezikülleri (120-200 nm çap›nda), özgünnörofisinlere ba¤l› oksitosin ve ADH içermektedirler. Aksonda,tafl›nma için gerekli olan mitokondriyonlar ve mikrotübüller bulun-maktad›r. Aksona yak›n yerleflimli pituisit uzant›lar›, uzun çokflekilli ve az stoplazmal› olarak göze çarpmaktad›r. T›pk› merke-zi sinir sisteminde nöronlar ve astrositler aras›ndaki iliflkiler gibi
pituisitler de akson fliflkinliklerin etraf›n› çevreleyerek benzer ya-k›n iliflki içindedirler. Posteriyor lobda ince ve diyaframla kapl› fe-
nestral› (küçük por, pencere) endotel hücresi ve etraf›nda incebir basal lamina içeren çok say›da sinuzoidal kapillerler bulun-maktad›r. Merkezi yo¤un sekretuvar vezikülleri ve aç›k görü-nümlü sekretuvar vezikülleri içeren akson terminalleri, sinuzoidendoteli ile yak›n temas halindedir. Bu yak›n komfluluk iliflkisiaksondan ç›kan hormonlar›n h›zl› bir flekilde dolafl›ma kat›lmas›-na neden olmaktad›r. Oksitosin ve ADH aksondan ekzositosis ilesal›nd›ktan sonra k›sa bir mesafe gider ve pencereden (fenestra-lardan) geçip dolafl›ma kat›l›rlar.
226 Endokrin Sistemi
� Posteriyor lobda pencereli (fenestral›) vesinuzoidal tip kapillerlerin elektron mikroskobu görüntüsü. Çok miktarda merkeziyo¤un sekretuvar vezikülleri içeren akson terminalleri,kapillerler ile yak›n bir iliflki vard›r. Kapiller duvar›n›oluflturan ince endotel hücreleri hücreleraras› ba¤lant›larla (dörtgen) tutunmufllard›r. Pencereler-Fenestralar (halka) geçirgenli¤i artt›rmaktad›r. Kapiller lümeninde üç k›rm›z› kan hücreler bulunmaktad›r. (E). x12.000.
� Posteriyor lobun elektron mikroskobu görüntüsü. Birçok akson uzant›lar›nda genifllemiflalanlar göze çarpmaktad›r. Bu alanlar ince yap› düzeyinde Herring cisimlerine (HC) karfl›l›k gelmektedir. Pencereli (fenestral›) kapillerlerin (kap) bir bölümü görülmektedir. Pituisit (P) uzant›s›n›n biraksonla yak›n temas› görünmektedir. x12.000.
Kap
HC
HC
Akson terminali
Akson terminali
E
E
E
10.14 T‹RO‹D VE PARAT‹RO‹D BEZLER‹N GENEL B‹LG‹S‹
Tiroid bezi boynun alt ön bölgesinde ve trakean›n üst k›sm›yla te-mas halindedir. Servikal fasiyadan gelen ba¤ dokusu kapsülü, ti-roidin her iki lob’u ve istmus’u çevrelemektedir. Bez normaldeasimetrik yap›dad›r. Sa¤ lob genellikle sol lobun iki kat› kadard›r.Embriyodaki tiroglossal kanal’›n bir kal›nt›s› olan küçük pirami-dal lob, populasyonun %15’inde bulunur. Eriflkinlerde dört kü-çük, oval paratiroid bezi elma çekirde¤i büyüklü¤ündedir. (3-6mm) Bu bezler tiroid bezin arka yüzünde gömülü olarak ve tiro-
id arterlerin süperiyor ve inferiyor dalla›na ayr›ld›klar› yere ya-k›n yerleflmifllerdir. Çok ince s›k› ba¤ dokusu yap›s›nda kapsülütaraf›ndan sar›larak tiroid bezinden ay›rmaktad›r. Dört haftal›kembriyoda tiroid bezi, 1. ve 2. Yutak cebi seviyesinde yuta¤›n (fa-rinksin) önündeki endoderm kökenli kese fleklinde olan ç›k›nt›-dan geliflir. ‹lk önce yutak (farinks) taban›na tiroglossal kanal ileba¤l›d›r, kese sonra arkaya do¤ru göç eder ve yüzeyle ba¤lant›s›-n› kopartarak tiroid parankimas›n› oluflturur. Çevre mezenflimdokusu organ›n stromas›n› oluflturur. Hamileli¤in 6. haftas›ndaparatiroidler, faringeyal yüzeyle ba¤lant›lar›n› keserek her iki ta-rafta 3. ve 4. yutak cebi endoderminden köken al›rlar.
227Endokrin Sistemi
Önden görüntü
A. Carotis communis
‹nternal jugular ven
Tiroid k›k›rda¤›
Piramidal lobSa¤ lobSol lob‹stmus
Trakea
Arcus aorta
Superiyor tiroid arteriSüperiyor paratiroid bezi
Dil
Paratiroid IIIParatiroid IV
Lateraltiroid lobuuTiroidistmus
Yutak (Farinks) ve yutaktan (farinksten)köken alan yap›lar (6. ve 7. haftalar aras›)
‹nferiyor paratiroid bezi
A. carotis communis‹nternal jugular ven‹nferiyor tiroid arteri
Sa¤ yan görüntü
Tiroidbezi
Dorsal aorta
2. yutak cebi1. yutak cebi
Tiroid divertikülü
Yutak cepleri
Farinks (önden görüntü, 4. hafta)
Geliflimi.tTiroid ve paratiroid bezleri anatomisi.t
10.15 T‹RO‹D BEZ‹N H‹STOLOJ‹S‹ VE ‹fiLEV‹Organ› çevreleyen kapsül’den ayr›lan trabeküla, bezin içine girerekorgana fiziksel destek sa¤lar ve damarlar›n ve sinirlerin geçifl yer-lerini oluflturur. Glandüler parankima, say›s› yaklafl›k 20 milyontane olabilen de¤iflik çaptaki (50-500 μm) yuvarla¤›ms› follikül-ler’den meydan gelmektedir. Folliküllerin lümeni tiroglobu-lin’den meydana gelmifl jelatin k›vam›nda kolloid ile doludur.Bu iodin’li glikoprotein, tiroid hormonlar›n yani triiodotironin (T3)ve tetraiodotironin (tiroksin; T4) olarak sal›nmadan önce geçici de-po edilme flekilleridir. Bu hormonlar vücudun birçok dokusununoksijen kullan›m›n› ve metabolik h›z›n› artt›rmakta ve normal bü-yütme, geliflme ve mental ifllevlerin yerine getirilmesi için gerek-li olan hormonlard›r. Folliküller, follikül hücreleri’nden olufl-mufl tek katl› kübik epitelinden meydana gelmifltir ve belli belir-siz bir bazal membran üzerine oturmaktad›r. Epitelin yüksekli¤igenellikle iflleve göre de¤iflmektedir, örne¤in, genellikle alçak kü-bik flekilli oldu¤unda aktif olmayan bir bez, yüksek kübik oldu-¤unda ise aktif bir bezi göstermektedir. Folliküllerin aras›nda bolmiktarda (pencereli) fenestral› kapillerleri içeren retiküler ba¤dokusu bulunmaktad›r. Ayr›ca, az say›da daha büyük ve aç›k gö-rünen parafolliküler (veya C) hücreleri folliküllerin bazal mem-
bran› ile follikül hücreleri aras›nda ya tek tek yada küçük gruplarhalinde yer almaktad›rlar. Parafolliküler hücreler, krista nöraliskökenli parankimal hücreler olup kalsitonin hormonu salg›layarakkan kalsiyum seviyesini düflürür ve paratiroid hormonunun etki-lerini dengelerler. Bu hücreleri rutin histolojik kesitlerde görmekgüçtür, ancak immünositokimyasal boyamalarda yada elektronmikroskopta daha kolay ay›rt edilebilmektedirler.
228 Endokrin Sistemi
KL‹N‹K B‹LG‹Guatr, tiroid bezinin nonspesifik kronik büyütmesi durumudur veorgan›n birçok hastal›¤›nda görülebilir. Hipertiroidizm birçok tiroidhastal›klar›na neden olabilmektedir, en belirgini ekzoftalmik gu-atr’d›r (Graves hastal›¤›). Bu otoimmün hastal›k, folliküler hücrele-rin membran›nda bulunan TSH reseptörüne karfl› gelifltirilen anti-korlar›n etkilerinden kaynaklanmaktad›r. Bu büyümüfl olan bezhistolojik olarak bak›ld›¤›nda kübik epitel ile örtülü katlant›l› folli-küllerden meydan gelmifltir. Bu durumda tiroid homonu ciddioranda artm›flt›r, kolloid hacim azalm›fl ve adenohipofizden TSHüretimi bask›lanm›flt›r. Ayr›ca stromada lenfosit infiltrasyonuna vegerminal merkezli lenfoid folliküllerine rastlamak mümkündür.
� Tiroid bezinin büyük büyütmedeki ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Folliküller aras›nda bir grup parafolliküler (C) hücreler stromada görülmektedir. Bu hücreler büyük olup ve aç›k boyanan stoplazmas› ile tan›nmaktad›r. Her birinin yuvarlak ökromatik çekirde¤ivard›r. Folliküllerdeki follikül hücreleri ise koyu boyanm›fl bir çekirde¤i sahip, alçak yada yüksek küboidal flekilli epitel hücreleridir. Parafollikülhücrelere göre daha küçüktürler. x550, H.E.
� Tiroid bezinin küçük büyütmedeki ›fl›k mikroskobu görüntüsü.Bezin ifllevsel birimi olan folliküller, de¤iflik büyüklükte ve flekildedir. Yass› kübik flekilli epitel hücreleri taraf›ndan döflenmifltir. Follikül lümeni homojen veeozinofilik boyanm›flt›r. Bu alanlar tiroglobulinin bulundu¤u alanlard›r ve ›fl›kmikroskopta baz› fiksasyon hatalar›ndan kaynaklanan çatlak flekilli olarak dagörülebilirler. Bol miktarda kapillerleri içeren gevflek ba¤ dokusundan oluflmuflince bir stroma bulunmaktad›r. x240, H.E.
� Tiroid follikülünün ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Herhangi bir tespithatas› olmayan bir tiroid follikülünde lümen homojen olarak görülmektedir.Follikül hücreleri follikül lümenini döflemektedir. Bu hücreler ifllevsel olarak aktif olduklar›nda ökromatik çekirde¤e sahiptirler. x640, Plastik kesit, toluidinmavisi.
Kolloid
Folliküler hücreler
Folliküller
Stroma
C hücreleri
Follikül
Folliküler hücreler
10.16 T‹RO‹D FOLL‹KÜL HÜCRELER‹N‹N ‹NCE YAPISI VE ‹fiLEV‹
Tiroid bezi di¤er endokrin bezlerden farkl› olarak salg› ürünü ti-roglobulin’i hücre içinde vezikül fleklinde de¤il kolloid olarakhücre d›fl›nda depo edilmektedir. Hipofizden sal›nan TSH, tirog-lobulinin sentezi ve depolanmas› için follikül hücrelerini uyar›r.Sentez için kullan›lacak aminoasitler follikül hücrelerinin taba-n›nda bulunan kan damarlar›ndan al›n›r. Bu tirozinden zenginprotein granüllü endoplazma retikulumunda (GER) sentezlenir, ar-kadan hem GER’de hemde golgi kompleks’inde glikolizasyon iflle-mi meydana gelir, en son olarak da vezikül içinde paketlenme ifl-lemi gerçekleflir. Veziküllerin apikal plazma membran› ile birleflme-sinden sonra tiroglobulin proteini ekzositosis ile follikül lümenineverilir. Hücre bazal membran› alt›nda dolafl›mdan gelen iodid
hücre taraf›ndan al›n›r ve peroksidaz yard›m›yla okside edildik-den sonra hücre apeksine tafl›n›r. Hücrenin kolloid içine uzananapikal yüzeyindeki mikrovillusda, tiroglobulindeki tirozinin io-dinasyonunu katalize eden enzim bulunmaktad›r. TSH’n›n hüc-releri uyarmas› sonucu, hücreler pinositozis ile kolloid parças›n›hücre içerisine al›r ve iodinli tiroglobulin içeren vezikül oluflur.Bu vezikül lizozom ile birleflerek tiroglobulini bölümlere ay›r›r.Sonuçta T3 ve T4 sekonder lizozomdan ayr›l›r ve bazal bölgedekiplazma membran›ndan ayr›larak pencereli tip kapillerlere ge-çer. T3 ve T4 hormonlar› farkl› bölgelerdeki hücreleri etkileyerekhücre büyütmesini sa¤lamakta, bazal metabolik h›z›n›, kalp at›flh›z›, vücut ›s›s›n› ve enerji gerektiren hücre ifllevlerini artt›rmak-tad›r. Ayn› zamanda adenohipofizden sal›nanan TSH’n›n etkisi-ni azaltmak için “negative feedback” mekanizmas› ile tirotrophücreleri etkileyerek ifllevini azaltmaktad›r.
229Endokrin Sistemi
Pencereli tip kapillerler
Folliküler hücreninçekirde¤i
Folliküler lümeni
� Tiroid follikül hücresinin ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Hücrede, ökromatik yuvarlak çekirdek ve çok say›da organeller bulunur. Hücrenin bazali pencereli tip kapillerlere yak›n konumundad›r.Apikal yüzden ç›kan k›sa ve kal›n mikrovilluslar (oklar) kolloid ile dolu follikül lümenine uzan›r. Hücreler, hücreleraras› ba¤lant›larla (halka) yan yüzleriyle birbirlerine ba¤l›lar. Bazal yüzlerinde farkedilmeyen bir bazal lamina (okbafl›) bulunmaktad›r. x15.000.
10.17 PARAT‹RO‹D BEZ‹N H‹STOLOJ‹S‹ VE‹fiLEV‹
Bezi d›fltan çevreleyen fibröz bir kapsül’den ince trabekülalarayr›l›r ve bezin içine girererek bezi belli belirsiz lobüller’e ay›r›r.Bu trabekülay› kan damarlar›, lenfatikler ve sinirler takip ederekiçeriye girer. Paratiroid bezi, paratiroid hormon (PTH) sentezleyipsalg›lar. Bu görevi, osteoklast hücrelerini etkileyerek kemik’tenkalsiyum ç›k›fl›n› artt›r›r ve kan kalsiyum seviyesini sabit tutara-rak yerine getirir. Eriflkin parankimas› iki çeflit hücreden meyda-na gelir; esas hücreler ve oksifil hücreleri olmak üzere. Köfleli,hafif eozinofilik esas hücreleri çok say›dad›r ve ince ba¤ dokusutaraf›ndan desteklenen düzensiz anastomoz yapan kordonlarfleklinde bulunurlar. Bu hücreler PTH sentez ve sal›n›m›ndan so-rumludur, kapillerlere yak›n yerleflimlidir ve di¤er endokrinhücrelerin özelliklerine sahiptir. Oksifil hücreleri ise daha büyükve daha eozinofilik hücrelerdir. Organ içinde düzensiz bir flekil-de ya tek tek yada gruplar halinde yerleflmifllerdir. Elektron mik-roskopik olarak oksifil hücrelerde bol miktarda mitokondriyon bu-lunmas›na ra¤men esas hücrelerin aksine salg› vezikülleri bulun-
mad›¤›ndan salg› ifllevleri olmad›¤› bilinir. Ya¤ hücreleri stro-ma’da bulunan di¤er bir hücre çeflididir ve yaflla beraber say›s›artmaktad›r. Paratiroid bezleri yaflam için son derece gerekli olanbir organd›r.
230 Endokrin Sistemi
KL‹N‹K B‹LG‹Primer hiperparatiroidizm, paratiroid bezlerin adenomu sonucugörülen bir durumdur. Histolojik olarak bak›ld›¤›nda bu tümördes›k›ca bir araya gelmifl esas hücreler ve aralar›nda da¤›lm›fl çok çe-kirdekli dev hücreler (giant cells) görülmektedir. Bu vakada çokmiktarda PTH üretimi gerçekleflir ve dolays›yla kemiklerdeki oste-oklast aktivitesinin yükselmesi sonucu hiperkalsemia (yüksek serumkalsiyum seviyesi) görülür. Bu olay böbrek’deki renal tübüllerdenyüksek miktardaki kalsiyum emilimi sonucu nefrolitiasis yani kalsi-yum oksalat ve kalsiyum fosfat’tan zengin böbrek tafllar›n oluflumugörülür. Primer hiperparatiroidizm de az görülen bir tipi de karsi-nom’un neden oldu¤u durumdur. Bu vakalarda hastal›¤›n geliflimive sonucunu tahmin etmek zordur, çünkü uzak yerlere metastazgöstermektedir.
� Paratiroid bez kesitinin ›fl›k mikroskobugörüntüsü. ‹nce ba¤ dokusundan meydana gelmiflkapsülden ç›kan ve organ›n içine do¤ru giren trabeküla,parankimay› lobüllere ay›rmaktad›r. Damarlarca zenginbir dokudur. Yaflla beraber artan ya¤ hücreleri dikkatiçekmektedir. x20, H.E.
� Paratiroid bezin bir bölümünün ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Parankima ve stroman›ngenel yap›s› görülmektedir. Kan damarlar› (KD), sinirlerve ya¤ hücreleri stromay› oluflturmaktad›r. Parankimalhücreler, lobülü oluflturmaktad›r. Esas hücreleri en çokbulunan ve kordon fleklinde düzenlenen hücrelerdir. Oksifil hücreleri ise ya esas hücrelerin aralar›nda ya dafarkl› lobülde yerleflmifltir. x80, H.E.
� Paratiroid bezin çevresel bölümünün ›fl›kmikroskobu görüntüsü. Organ› çevreleyen birkapsül ve buradan ç›kan trabeküla beraberinde kandamarlar› (KD) ve sinirleri tafl›yarak içeriye girmektedir.Parankiman›n büyük bir k›sm› s›k›ca bir araya gelmifl esas hücrelerden meydana gelmifltir (iç kutudadaha büyük büyütme ile gösterilmifltir). x400; iç kutu:x650, Plastik kesit, toluidin mavisi.
Esas hücreleri
Esas hücreleri
KDSinirlerYa¤
Ya¤
Stroma
Lobül
Oksifik hücreleri
Kapsül
Kapsül
Kan damarlar›
Parankima Trabekül
Trabekül
KD
10.18 PARAT‹RO‹D ESAS HÜCRELER‹N‹N H‹STOLOJ‹S‹ VE ‹NCE YAPISI
Paratiroid esas hücrelerinin ince yap›s› ve salg› vezikülleri, di¤erpolipeptid salg›layan endokrin hücrelerdeki gibidir. Bu yap›salözellikler hücrelerin ifllevlerini yans›tmaktad›r. 5-8 μm çap›ndakiçok köfleli olan bu hücre komflu hücrelerle dezmozom ba¤lant›kompleksiyle ba¤lanm›flt›r. Çekirde¤in ortas›nda belirgin bir çe-kirdekçik bulunmaktad›r. Aktif hücrelerde bu hücrede de oldu-¤u gibi, ökromatik çekirde¤in etraf›nda belirgin bir Golgikompleksi bulunmaktad›r. Birçok GER, da¤›lm›fl serbest ribo-zom, az miktarda mitokondriyon, az miktarda lizozom ve gliko-
jen tanecikleri bulunmaktad›r. Bu hücrelerin en belirgin özellik-leri çok say›da küçük (200-400 nm çap›nda) salg› veziküllerininbulunmas›d›r. Membranla kapl› veziküller, merkezi yo¤un, çev-resi ise daha aç›k olarak görünmektedir. Bu veziküller PTH içer-mektedir ve plazma membran›n hemen yan›nda yer almaktad›r.T›pk› di¤er endokrin hücreleri gibi vezikül içeri¤i, buradan pen-cereli tip kapillerlere verilir (eksositozis). Bu özellikle hipokalsemisonucu görülür (düflük kan kalsiyum seviyesi). ‹nce bir bazal la-mina, esas hücreleri ve kapiller endotelini çevrelemektedir. Çokaz miktarda kollagen fibril ise perivasküler aral›¤› doldurmakta-d›r.
231Endokrin Sistemi
� Paratiroid bezin bir bölümünün büyük büyütmeli ›fl›k mikroskobu görüntüsü. ‹ki çeflitparankimal hücre ve onlar›n özellikleri görünmektedir.Yuvarlak esas hücreleri, soluk sitoplazmal› ve merkeziyerleflimli yuvarlak bir çekirde¤e sahiptir. Oksifil hücreleri ise daha büyük ve daha eozinofiliktir, ayn› zamanda küçük ve koyu boyal› bir çekirde¤e sahiptir.Stromada ise çok miktarda kan damarlar› bulunmaktad›r.Bu damarlar›n ço¤u sinuzoidal tip kapillerler olup parankimal hücrelerle temas halindedirler. x300, H.E.
Paratiroid bezin ince yap›s›.t
Kapillerin lümeni
Endotel hücresi
Çekirdek
Endoplazma retikulumu
Mitokondriyon
Perivasküler alana veziküliçeri¤inin boflalt›lmas›
Kapillerlerin bazal laminas›
Esas hücrenin bazal laminas›
Hücre membran›
Salg› (sekretuvar) vezikülleri
Golgi kompleksi
Oksifil hücreleri
Kan damarlar›
Esas hücreleri
10.19 ADRENAL BEZ VE KAN DAMARLARIYLA BESLENMES‹
Bir çift olan adrenal yada suprarenal bez her iki böbre¤in üst
kutbunda yer almaktad›r. Bez, yaklafl›k üçgen fleklinde yass›lafl-
m›fl, 7 cm uzunlu¤unda, 3 cm yüksekli¤inde ve 1 cm kal›nl›¤›nda
ve yaklafl›k 10 g a¤›rl›¤›ndad›r. Organ ba¤ dokusu yap›s›nda
kapsülü taraf›ndan örtülmüfltür ve korteks ve medulla ad›nda
farkl› ifllevleri olan iki bölümden meydana gelir. Adrenaller da-
mardan zengin bir organd›r. Korteks, kapsülde birçok say›daki
arteriyollerden beslenir. Buradaki arteriyoller sinuzoidal tip ka-
pillerlere ayr›l›r ve parankimal hücrelerle yak›n temas halindeorgan›n alt katmanlar›na do¤ru ilerlerler. ‹nce ve çok say›da fe-nestralara sahip bu kapillerler korteksin üç tabakas›n› geçerler.Kortikomedullar birleflkede medullaya aktar›lmak üzere venleredrene olurlar. Kapsüldeki baz› arteriyoller korteksi beslemedendirekt medullaya geçerler. Medullada bu arteriyoller sinuzoidalpencereli kapillerlere akarlar ve sonra toplay›c› venlere aç›l›rlar.Dolay›s›yla, medulla iki ayr› yerden beslenebilmektedir. Korteks-den ve medulladan gelen venöz kan büyük santral vene geçmek-te ve organ›n hilum bölgesinde ise adrenal (ya da suprarenal) venolarak ayr›lmaktad›r.
232 Endokrin Sistemi
� Tüm adrenal bezin ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Üçgen ve yass›laflm›fl flekli dikkati çekmektedir Organ çok zengin bir damar a¤›na sahiptirve d›fl korteks ve iç medulla olmak üzere ikiye ayr›lmaktad›r. x6, H.E.
Adrenal bezin histolojisi.t
Kapsül (K)
Zona glomeruloza (ZG)
Zona fasikulata (ZF)
Soladrenalbez
Sa¤ suprarenal ven
Sa¤ adrenal bez
Sa¤ suprarenalarterleri
(superior ve inferior)
Zona retikülaris (ZR)
Medulla (M)
Suprarenal arter
Kapsüler pleksusKapsül
ZG
Kortikal kapillerlerZF
ZR
MSantral ven
Medüller arteriyolSol suprarenal ven
Medüller kapillerler
‹ntrinsik dolafl›m›n çizimi.
t
Adrenal bezin (suprarenal) anatomisi ve damarlanmas›. t
Medulla
Korteks
Spongiyosit (fleffaf hücreler) H.E.
Kompakt parankimhücreler, H.E.
Kromaffin hücreler medullada
(krommoffin boya)
10.20 ADRENAL BEZ‹N GEL‹fi‹M‹Adrenaller iki ayr› embriyonik dokudan meydana gelir bunlar;mezoderm (korteks’i oluflturacakt›r) ve krista nöralis ektodermi(medulla’y› oluflturacakt›r). Geliflim s›ras›nda bu iki ayr› yap› tekbir bez olacak flekilde birleflirler ve ortak ba¤ dokusu kapsülü tara-f›ndan örtülmüfltür. Hamileli¤in erken dönemlerinde peritonepiteli’nden geliflen mezodermal hücrelerin proliferasyonu so-nucu fetal korteks oluflur. Bu hücreler dorsal mezenterin kök k›s-m›na yak›n yerde ve ilkel böbre¤in yani mezonefroz’un kranial k›s-m›n›n yan›nda yer almaktad›r. Böbrekle olan bu yak›n anatomikyerleflimi, tüm yaflam boyunca devam eder ve bundan dolay› bubeze adrenal (suprarenal) bez denmektedir. ‹lk gelen mezoder-mal hücreler, sonradan s›k›ca paketlenmifl hücre y›¤›nlar› taraf›n-dan sar›lm›flt›r ve bu mezodermal hücreler kal›c› korteks’i olufltu-
racakt›r. Fetal korteks, fetal yaflamda kortikosteriod hormonuüretmesiyle son derece aktiftir ve do¤um an›nda bezin yaklafl›k%80’nini oluflturur. Do¤umla birlikte bez gerilemeye bafllar ve ilkbirkaç ay içinde kal›c› korteks yerini al›r. ‹lk üç sene içinde glome-ruloza, fasikülata ve retikülaris olmak üzere üç zon oluflur. Medullaise, fetusun erken dönemlerinde otonom sinir sistemin bir parças›olan sempatik özelli¤indeki söliyak gangliyon’u oluflturan kristanöralis hücreleri taraf›ndan oluflturulmaktad›r. Bu hücreler kor-tekse göç ederek iç medullay› oluflturur, epinefrin içermelerindendolay› krom tuzlar›yla muamele edildiklerinde sar›-kahverenkliolarak görülürler ve bu özelli¤inden dolay› bu hücrelere kromaf-fin hücreleri denilmektedir. Pregangliyonik sempatik sinir lifleriy-le sinaps yapmalar›na ra¤men gangliyon hücreleri olarak de¤ilde, iki adet hormonu üreten medullan›n salg› yapan epitel hücrele-ri olarak tan›mlan›rlar.
233Endokrin Sistemi
Mezonefroz
Kromaffin hücre
Ektoderm
Notokord
Kristanöralis
Nöral tüp(Medullaspinalis)
Sempatik gangliyon
Aorta
Suprarenal bez
Periton bofllu¤u
Böbrek
Ovaryum
Üreter
Rektum(kesilmifl)
Paramezonefrik(Müllerian) kanal
Supra renalbezinkal›c›
korteksleri
Ortak oluflan korteks
Pre-aortikgangliyon
Medulla’y› oluflturmaküzere kortikal bölgeyegöç eden kromaffinhücreleri
Sempatik gangliyonun visseral
motor nöronu
Spinal gangliyonun (arka kökgangliyon) duyu nöronu
Spinal gangliyon(arka kök gangliyon)
Medullaspinalis
SempatikgangliyonAorta
Pre-aortikgangliyon
Suprarenalbezin kortekstasla¤›
Dorsalmezenter
Ba¤›rsak
6. hafta
4. hafta
Adrenal bezin embriyonik kökeni ve geliflimi.
7. hafta 8. hafta
‹leride oluflacak gonad›ngerminal epiteli
Abdominal sölomun (periton bofllu¤u) seröz örtüsü (periton)
10.21 ADRENAL BEZ‹N H‹STOLOJ‹S‹ VE H‹STOK‹MYASI
Adrenal bezin d›fl korteks ve iç medullas› yap›, ifllev ve de geli-flim yönünden farkl›d›rlar. Korteks yaflam için son derece önemlioldu¤u halde medulla ise de¤ildir. Korteks, ç›plak gözle bak›ld›-¤›nda sar› renkte olup organ›n %90’›n› oluflturur. Salg› yapanhücreleri, steroid yap›s›ndaki üç çeflit hormonu üretir. Medullaise ç›plak gözle bak›ld›¤›nda k›rm›z›-kahverengi olup organ›n%10’unu oluflturur. Kromik asitin, tuzlar›n gerçeklefltirdi¤i oksi-dasyonu sonucu oluflan kromaffin reaksiyonu özelli¤inden dolay›salg› yapan hücrelerine, kromaffin hücreleri ad› verilir. Bu hüc-reler epinefrin ve norepinefrin ad› verilen katekolaminleri üretereksalg› granüllerinde depo edilmektedir. Potasyum dikromat ilefiske tespit edildi¤inde katekolamin prekürsörlerin oksidasyonusonucu kahverengi olarak görmek mümkündür. Özellikle kap-sül’ün d›fl k›sm› kollagen lifin ço¤unlukta ve aralar›nda fibrob-lastlar›n oldu¤u s›k› ba¤ dokusundan oluflmaktad›r. Kapsüldenç›kan özellikle retiküler liflerden meydana gelmifl ince trabeküla,
organ›n iç k›sm›na girerek stroma’y› oluflturur, ayn› zamanda
hem kotekste hem de medullada parankimal hücrelerine fiziksel
destek sa¤lamaktad›r.
234 Endokrin Sistemi
KL‹N‹K B‹LG‹Addison hastal›¤› veya primer adrenokortikal yetersizli¤i, adre-nal korteksden yeteri miktarda glukokortikoid ve mineralokortiko-id hormonlar›n sentezlenememesi durumudur. Bu hastal›¤›n ne-denleri aras›nda korteksin geliflim bozuklu¤u, otoimmün hastal›k, tü-berküloz gibi ciddi enfeksiyonlar›n yada idiyopatik olarak geliflen atro-fi’nin neden olabilece¤i düflünülmektedir. Glukokortikoid hormon-lar›n yetersizli¤i sonucu, hipofiz bezinden ACTH’n›n fazla üretimi-ni sa¤lar ve bunun sonucu olarak derinin ve oral müköz membran-lar›n anormal derecede pigmentasyonuna neden olur. Kortizol ye-tersizli¤i ayn› zamanda kas zay›fl›¤› ve yorgunlu¤a neden olmakta-d›r. Yetersiz aldosteron seviyeleri, renal s›v› ve elektrolit dengesinibozarak sistemik kan bas›nc›n›n azalmas›na ve flokun geliflimineneden olabilmektedir.
� Adrenal bezin küçük büyütmeli ›fl›k mikroskobu görüntüsü.Kapsülün d›fl k›sm› s›k› ba¤ dokusu taraf›ndan oluflturulmufltur. Korteks,kapsüle dik olacak flekilde hücre kordonlar› fleklinde düzenlenmifl üç belirgin tabakalardan oluflmaktad›r. ‹ç medulla ise düzensiz yerleflimlihücreler, çok miktarda kapillerler ve ince duvarl› venlerden meydana gelmifltir. x95, H.E.
� Adrenal bezin potasyum dikromat solusyonu ile tespitedilmifl görüntüsü. Bu metotla medulladaki parankimal hücreler histokimyasal reaksiyona girerek korteksdeki parankimal hücrelerindenay›rmak mümkün. Ayn› zamanda kromaffin hücreleri de denilen medullahücrelerin stoplazmas› kahverenklidir. x80, Kromaffin.
Korteks
Ven
VenMedulla
Zona retikularis
Zona fasikulata
Zona glomeruloza
Kapsül
Medulla
Kapsül
10.22 ADRENAL KORTEKS VE ADRENAL MEDULLANIN H‹STOLOJ‹S‹ VE ‹fiLEV‹
Adrenal korteksde birbirine parelel düzenlenmifl üç tabaka bu-lunmaktad›r. Bunlarda ilki zona glomeruloza tabakas›, kapsülünhemen alt›nda yeralmaktad›r ve korteksin yaklafl›k %10-15’inioluflturur. Bu tabakadaki hücreler yuvarlak flekilli s›k›ca paket-lenmifl gruplar halinde bulunurlar ve mineralokortikoidleri özellik-le aldosteron denilen hormonu üretirler. Orta tabaka olan zona fa-sikülata, korteksin yaklafl›k %75’ini oluflturur. Bu tabakadakihücreler uzunlamas›na kordonlar fleklinde, çok köfleli hücregruplar›ndan meydana gelmifl ve sinuzoidal pencereli (fenestra-l›) tip kapillerlere yak›n yerleflimli olarak görülürler. Bu hücrelerçok miktarda ya¤ damlac›klar› tafl›d›¤›ndan ve süngerimsi gö-rüntüsünden dolay› bu hücrelere ayn› zamanda spongiyositlerde denilmektedir. Kortizol gibi steroid hormonlar›n en önemli kay-na¤›n› olufltururlar, bunun yan›nda androjenleri de üretirler. Eniçte yer alan ve ince bir tabaka olan zona retikülaris korteksin%5-%10’unu oluflturur. Asidofilik stoplazmas› olan ve birbirle-riyle anastomozlaflan küçük gruplar halindeki parankimal hücre-
leri, sinuzoidal kapillerler ile yak›n yerleflimli olarak bulunurlar.Bu hücreler androjenler üretirler. Organ›n medullas› ise kromaf-
fin hücreleri ve etraf›nda pencereli (fenestral›) tip kapillerlerinoldu¤u bir yap›dan meydana gelir. Bu hücreler embriyolojik ola-rak de¤iflikli¤e u¤ram›fl postgangliyonik sempatik nöronlar olupiki tipdeki katekolaminleri üretirler.
235Endokrin Sistemi
Kromaffin hücreleri
Sinuzoidalkapillerler
Kapsül
Zona glomeruloza
Zona fasikülata
Stroma
KL‹N‹K B‹LG‹Feokromositoma ve nöroblastoma, adrenal medulla tümörlerin-dendir. Genelde eriflkinlerde görülmektedir. Bir neoplastik doku olanfeokromositoma, katekolamin üreten hücrelerden kaynaklanmak-tad›r. Bu hücrelerin afl›r› aktiviteleri, kanda yüksek oranda epinef-rin ve norepinefrin bulunmas›na ve bunun sonucu olarak da hiper-tansiyonun geliflmesine neden olmaktad›r. Tam tersi nöroblastomaise malign tümörüdür ve çocuklarda görülür. Kromaffin hücreleriniveya postgangliyonik sinir hücrelerini oluflturmak üzere medulla-ya göç eden embriyonik krista nöralis hücrelerinden kaynaklan-maktad›r. Bu hücrelerden geliflen tümörler, göç etme özelliklerinikorurlar.
� Adrenal bezin lipid birikimini gösteren ›fl›kmikroskobu görüntüsü. Zona glomeruloza (ZG), zona fasikülata (ZF) ve zona retikülaris (ZR)’deki lipiddamlac›klar› bulunmaktad›r ve k›rm›z› olarak boyanm›flt›r.Medulladaki hücreler (Me) lipid bulundurmad›¤›ndan boyanmam›flt›r. x60, Oil red O, hematoksilen.
� Adrenal korteksin ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Kapsülün alt›ndaki belirgin bir morfolojiyesahip, koyu boyanan zona glomerulozadaki parankimalhücreler görülmektedir. Bunun hemen alt›nda aç›krenkte, lipid-bulunduran bir yap› görüntüsünü verenspongiyositlerden meydana gelmifl zona fasikülata bulunmaktad›r. Bu hücre gruplar›n›n aras›nda ince duvarl› pencereli (fenestral›) kapillerler bulunmaktad›r.x175, H.E.
� Adrenal medullan›n düzensiz, anastomozlaflan çok köfleli parankimal hücrelerini gösteren ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Gruplar halinde bir araya gelmifl kromaffin hücreleri, vasküler yap›larla yak›n yerleflimiçindedir. Bazofilik stoplazma ve bir tane yuvarlak ökromatik çekirde¤e sahiptir. Parankimaya destek veren ba¤ dokusu stromas› bulunmaktad›r. x285, H.E.
10.23 ZONA FAS‹KÜLATADAK‹ SPONG‹YOS‹TLER‹N ‹NCE YAPISI
Bu tabakada yer alan spongiyositlerin ince yap›s›n›n özelli¤i tipiksteroid hormonlar› üreten hücrelerin yap›s› ile ayn›d›r. Örne¤in,çok miktarda düz endoplazma retikulumu (DER) ve tubulove-zilüler mitokondriyonlar stoplazman›n en belirgin organellerin-dendir. Çok miktarda membranla kapl› olmayan lipid tanecikle-ri, kortikosteroid hormonlar›n öncü maddesi olan kolesterolundepo yerleridir. Kolesterol mitokondriyonlar taraf›ndan al›n›r veorada de¤iflikli¤e u¤rat›larak (belli yerlerinden kesilir) olgunlafl-t›r›l›r. Mitokondriyonlar›n kristas› üzerine yerleflmifl kesim ifllem-lerinde görevli katalitik enzimler bulunur. Ayn› zamanda, DERmembranlar› üzerinde, hormon sentezi ve oluflumunda görevli
enzimler bulunmaktad›r. Steroid salg›layan bu hücreler salg›ürünlerini depo etmezler, sadece gerekli olduklar›nda üretilirler.Bu özellik, steroid salg› yapan hücreler için genel bir kurald›r. Li-pitte eriyebilen bu hormonlar pencereli (fenestral›) kapillerlereverilir. Spongiyosit plazma membranlar›nda genellikle salg›lamaiçin yüzey alan›n› artt›rmaya yönelik k›sa ve kal›n mikrovilluslarbulunur. Perivasküler alan›n yan›nda bu membranlar kapillerle-rin pencereli (fenestral›) endotel hücreleri ince bazal membran› iletemas halindedir. Zona glomerulozadaki ve zona retikülarisdekihücrelerin ince yap›lar› spongiyositlerinki gibidir ancak stoplaz-malar›nda daha az miktarda lipid damlac›¤› bulunmaktad›r. Yafl-l›l›k ve hasar belirleyicisi olan lipofuskin pigmenti, tersiyer lizozomile ilgili olup kortikal tabakalar aras›nda en çok zona retikülaris-de bulunur.
236 Endokrin Sistemi
Kapillerler
Kapillerler
Spongiyositinçekirde¤i
Çe
DER
� Adrenal korteksdeki spongiyositlerin elektron mikroskobu görüntüsü. Bir spongiyosit iki tane yak›n yerleflimli pencereli (fenestral›)kapiller ile birlikte görünmktedir. Hücrenin stolazmas›nda, çok say›da yuvarlak elektron-yo¤un lipid damlac›klar› (Li), düz yüzlü endoplazma retikulumu (DER) ve tubuloveziküler krista’l› mitokondriyonlar (Mi) bulunmaktad›r. Bu son derece aktif hücrede ökromatik çekirdekte belirgin bir çekirdekçik (Çe) görünmektedir. Kapillerlerin endotel duvar› son derece ince ve fenestral›d›r. x8200.
10.24 ADRENAL MEDULLADAK‹ KROMAFF‹NHÜCRELER‹N ‹NCE YAPISI
Membranla kapl› elektron-yo¤un salg› veziküllerin varl›¤› me-
duldaki kromaffin hücrelerinin ince yap› özelliklerindendir. Gol-
gi yap›ml› ve 150-350 nm çap›ndaki bu veziküller, medullan›n iki
önemli peptidinin depo yeridir. Kural olarak, epinefrin içeren
vezikül küçük ve daha aç›k merkezli vezikül, norepinefrin içe-
ren vezikül ise daha büyük ve daha yo¤un merkezli bir vezikülfleklindedir. Memelilerde örne¤in, kemiricilerde iki tip kromaffinhücre bulunur; bir tanesi sadece epinefrin vezikülleri tafl›yan di-¤eri ise sadece norepinefrin vezikülleri tafl›yan hücreler. ‹nsandaise, ayn› hücrede hem epinefrin hemde norepinefrin vezikülleribulunur, ancak norepinefrin vezikülleri daha fazla say›da bulun-maktad›r. Pregangliyonik sempatik nöronlar bu hücreleri uyararaksalg›lamalar›n› düzenlemektedirler.
237Endokrin Sistemi
� Adrenal korteks ve medulla aras›ndakibirleflkenin ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Zonaretikülarisin bir bölümünde (sol) görülen spongiyositlerin beraberinde sinuzoidal kapillerler görülmektedir (*). Medulladaki koyu ve aç›k kromaffinhücreleri (sa¤ alt) görülmektedir. x1000, Toluidinmavisi, plastik kesit.
� Adrenal medullan›n küçük büyütmeli elektron mikroskobu görüntüsü. S›k›ca bir araya gelmifl kromaffinhücreleri, yuvarlak ökromatik bir çekirde¤e ve çok say›da yo¤un merkezli vezikülleri içeren bir stoplazmaya sahiptir. Norepinefrin vezikülleri büyük ve yo¤undur. Epinefrin içeren veziküller ise daha küçük ve daha aç›k merkezlidir. x6600.
Norepinefrin
Epinefrin
Kromaffin hücreninçekirde¤i
Kromaffin hücreleri
Spongiyositler
10.25 LANGERHANS ADACIKLARIN GENELB‹LG‹S‹ VE H‹STOLOJ‹S‹
Pankreas iyi geliflmifl asinüs ve kanal sistemleriyle sindirim ka-nal›n›n en önemli ve en geliflmifl ekzokrin bezidir. Erken embriyo-nik geliflimde, endoderm kaynakl› kanallar›n uç k›s›mlar›ndan ç›-kan hücre gruplar› daha sonra bu yerden ba¤lant›lar›n› keserler.Bu hücreler bir arada yuvarla¤a yak›n bir flekil alarak pankreasadac›¤› ad› verilen pankreas›n endokrin bölümünü olufltururlar.Bu adac›klar pankreas›n her taraf›na da¤›lmas›na ra¤men pan-
kreas›n kuyruk k›sm›nda daha fazla oranda bulunmaktad›r. Nor-mal insan pankreas›nda yaklafl›k 1 milyon adet langerhans adac›-¤› bulunmakta ve hepsi birlikte yaklafl›k 1.5 gr a¤›rl›¤›ndad›r veçaplar› 300 μm’dir. Langerhans adac›¤›, damar aç›s›nda son dere-ce zengindir ve ekzokrin pankreasdan tam olmayan ve ince reti-küler ba¤ dokusu taraf›ndan ayr›lm›flt›r. Adac›k hücreleri, H.Eile boyanm›fl kesitlerde s›k›ca paketlenmifl, aç›k ve poligonal fle-killi olarak görünmektedirler. Adac›k hücrelerini tan›mlamakiçin özel boyalar›n kullan›lmas› gerekmektedir.
238 Endokrin Sistemi
� Pankreas›n de¤iflik yerlerindeki langerhans adac›¤›n görüntüsü. Etraf› serözasinüs taraf›ndan çevrelenmifl adac›ktan geçen birkesit (x220). Gomori’nin aldehit fuksin ve ponceauboyas›: beta granülleri mor, alfa granülleri ise portakal-pembe görünür.
Betahücresi
Sinuzoid
Serözasinüs
Pankreas
DuktuspancreafikusSantorini kanal›
Wirsung kanal›
Duktus choledicus
Safra kesesi Duktus sisticusDuktus hepatikus kommünis
Sa¤ ve sol duktus hepatikusAlfa hücresi
Pankreas.t
Seröz asinüs
Kap
Langerhansadac›¤›
Kanal
Kap
Kap
Serözasinüs
Langerhansadac›¤›
� Pankreas›n ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Koyu boyanm›fl serözasinüslar damar aç›s›ndan zengin Langerhans adac›¤›n› çevirmifltir. ‹ncegevflek ba¤ dokusu (*) aç›k görünen ve grup halinde olan adac›k hücrelerini örtmektedir. Adac›¤›n ortas›nda bir kapiller (kap) görünmektedir. Hücreleri tek tek tan›mlamak için elektron mikroskop ya da immünositokimya tekni¤ini uygulamak gerekir. x470, H.E.
� Pankreastaki Langerhans adac›¤›n›n ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Çok say›da s›k›ca bir araya gelmifl aç›k hücrelerden oluflanadac›k görünmektedir. Bu yuvarlak hücreler bir adet ökromatik çekirde¤esahiptir. Birçok kapillerler (kap) adac›¤› beslemektedir. Adac›¤› çevreleyen ekzokrin pankreas, seröz asinüslardan ve küçük kanallardanmeydana gelir. x390, Masson trikrom.
10.26 PANKREAT‹K BETA HÜCRELER‹N‹N‹MMÜNOS‹TOK‹MYASI VE ‹NCE YAPISI
‹mmünositokimya uygulamas›nda kullan›lan iflaretli antikorlarsayesinde adac›k içerisindeki özgün hücreleri ay›rmak mümkün-dür. Bu çok önemli teknik sayesinde, beta hücreleri taraf›ndansentezlenen insulin hormonun varl›¤›n›n bilinmesiyle diyabetin,adac›k hücre morfolojisini nas›l etkiledi¤i saptanabilir. Elektronmikroskop, beta hücrelerinin ince yap›lar›n› ortaya koymak içinönemli bir cihazd›r. Bu cihaz hücre içinde insulinin sentezi, salg›-lanmas› ve ekzositoz ile dolafl›ma verilme flekli konusunda bilgiverebilir. Beta hücresi stoplazmas›nda çekirde¤in yan›nda yeralan belirgin bir golgi kompleksi, granüllü endoplazma retiku-lumu, serbest ribozomlar ve az say›da mitokondriyon yer al›r. Gol-gi kompleksden gelen membranla kapl› salg› vezikülleri, tümstoplazmay› doldurmaktad›r ve oradan d›fl ortamdaki pencereli(fenestral›) kapillerlere verilir. Bu salg› veziküllerinin yap›lar›,di¤er adac›k hücrelerinden ve ayn› zamanda türden türe farkl›l›k
göstermektedir. ‹nsandaki beta hücrelerinin salg› vezikülleri,
200-250 nm çap›nda olup, insulin-çinko birlefli¤inden meydan
gelmifl elekron dens kristal bir yap›n›n çevresinde aç›k bir alan
bulunur ve bu da en d›fltan ince bir membranla kaplanm›flt›r.
239Endokrin Sistemi
KL‹N‹K B‹LG‹Diyabetes mellitus, insanlarda endokrin pankreas›n ifllev bozuklu-¤u sonucu ortaya ç›kan morbiditesi ve mortalitesi yüksek olan birhastal›kt›r. ‹ki tipi bulunmaktad›r; Tip I ve Tip II olmak üzere. Tip I,insulin-ba¤›ml› bir diyabet tipidir ve bu diyabet tipinde adac›k betahücrelerin otoimmün olarak y›k›lmas›yla sonuçlanmaktad›r. Erkendönemlerinde lenfositler adac›¤› infiltre eder, fibrotik de¤iflikliklergörülür ve amiloyid birikimi sonucu ileriki dönemlerde adac›k ar-t›k insulin üretemez hale gelir. Tip II, insulin-ba¤›ms›z olan bir diya-bet tipidir ve bu diyabet tipinde adac›klar genellikle normal görü-nürler ancak yeterli miktarda insulin üretmezler bunun yan› s›rahedef hücrelerindeki insulin reseptörleri normal ifllevini yerine ge-tiremezler.
� Normal (sol) ve Tip I diyabetli (sa¤) bir fare pankreas›ndan dondurularak al›nan bir kesitin ›fl›k mikroskobu görüntüsü.‹mmünafloresan uygulanan doku kesitlerinde insulin içeren beta hücreleri (yeflil) ve glukagon içeren alfa hücreleri (k›rm›z›) görünmektedir. Normal biradac›kta, alfa hücrelerin önemli bir k›sm› çevrede yer al›rken, bask›n olan beta hücreleri ise adac›¤›n merkezinde yer almaktad›r. Tip-I diyabet’te, betahücreleri hemen hemen hiç görünmezken alfa hücreleri ço¤unluktad›r. Bu diyabet tipi beta hücrelerin otoimmün olarak y›k›m› sonucu geliflmektedir.x585, Alexa Fluor ve Texas Red (Dr. B. Verchere izniyle).
Golgi kompleks
Hücre çekirde¤i
Mitokondriyon
Endotel hücrenin çekirde¤i
Ekzositoz vezikül içeri¤inin ile d›flar›ya verilmesi
Salg› vezikülün hücre membran› ile birleflmesi
Membranla kaplanm›fl salg› vezikülü
‹nsülinin perivasküler alana geçmesi
Beta hücresinin bazal laminas›
Fenestral› kapillerin lümeniBeta hücrelerinin elektron mikroskobu görüntüsüt
10.27 LANGERHANS ADACIKLARIN ‹NCE YAPISI
Elektron mikroskopta adac›k hücreleri kordonlar fleklinde dü-
zenlenmifl olduklar› ve birbirleriyle ba¤lant› kompleksleriyle
ba¤land›klar› görülmektedir. Bu hücrelerin serbest yüzleri pence-
reli (fenestral›) kapillerlere dönüktür. Adac›k hücreleri, peptid
hormonu sentezleyen ve salg›layan hücrelerin ince yap›s›na sa-
hiptir. Stoplazmalar›n en belirgin özellikleri, de¤iflik büyüklükte
membranla kapl› salg› veziküllerin bulunmas›d›r. Karbonhidratmetabolizmas›n› düzenleyen önemli hormonlardan insulin hor-monu, glukozun hücreye geçiflini sa¤layarak kan glukoz seviyesi-ni azaltmaktad›r, glukagon hormonu ise tam tersi kan glukoz sevi-yesini artt›rmaktad›r. Adac›k içindeki yerleri, boyutlar› ve salg›veziküllerinin yap›lar›na bak›larak adac›k hücrelerini dört çeflithücre tipine ay›rmak mümkündür: glukagon üreten alfa hücrele-ri, insulin üreten beta hücreleri, somatostatin üreten delta (D) hüc-releri ve pankreatik polipeptid üreten F-hücreleri olmak üzere.
240 Endokrin Sistemi
� Fare pankreas adac›¤›n›n elektron mikroskobu görüntüsü. Çok köfleli s›k›ca bir araya gelmifl adac›k hücreleri pencereli (fenestral›)kapillerlere yak›n yerlefltikleri görülmektedir. Bu hücrelerin en önemli özellikleri türler aras›nda farkl›l›k gösteren merkezi yo¤un salg› vezikülleridir(oklar). Faredeki beta hücresinin vezikülleri nispeten küçüktür. Veziküller, membranla kapl› olup merkezde yo¤un cisim ve çevresinde ise aç›k biralan görünmektedir. Sitoplazmada ayr›ca, granüllü endoplazma retikulumu (GER), iyi geliflmifl Golgi kompleksi (GK) ve da¤›lm›fl mitokondriyonlar(Mi) bulunmaktad›r. x8600.
Alfa hücresi
Pencereli (fenestral›) kapilerler
Beta hücresi
ÇKGER
Mi
Delta hücresi
10.28 P‹NEAL BEZ‹N H‹STOLOJ‹S‹Pineal, küçük, koni flekilli ve damar aç›s›ndan son derece zenginnöroendokrin bir organd›r. Yaklafl›k 7 mm uzunlu¤unda, 0.2 ga¤›rl›¤›nda ortabeyinin önünde 3. ventrikülün tavan›ndan uzana-rak ç›kar ve hem sempatik hem de parasempatik sinirlerce uyar›l›r.Piyamater taraf›ndan oluflturulan ve organ› saran kapsülden, or-gan› lobüllere ay›ran ince ba¤ dokusu septalar ç›kar. Pineal da-ha çok glandüler yap›ya benzemektedir. Pinealositler ad› verilenaç›k, s›k›ca bir araya gelmifl hücre gruplar›ndan meydana gelmifl-tir. Embriyolojik olarak nöral ektodermden meydana gelmektedir.Pinealositler melatonin ad› verilen bir hormonu üretir, ve hücre-nin uzun uzant›s›ndan yak›n temasta olan pencereli (fenestral›)kapillerlere verir. Bu hormon sirkadian ritmi üzerinde son dere-ce etkildir ve baz› türlerde üremeyi de düzenlemektedir. Pubertesonras›, corpora aranacea (beyin kumu) ad› verilen ekstraselülertafllar belirgin olarak gözlenir. Yaflla birlikte bu tafllar artmakta veradyo-opak özelli¤i dolay›s›yla orta hatt› belirledi¤inden, radyo-lojik teflhislerinde yararlan›lmaktad›r. Astrositlere benzeyen daha
küçük ve koyu hücreler de bulunmaktad›r. Bu hücreler destekle-yici ifllevi yerine getirir ve gliyal fibriller asidik protein (GFAP) an-tikoru kullanarak immünboyama ile görüntülenebilir.
241Endokrin Sistemi
� Pineal bezin küçük büyütmedeki ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Çok say›da s›k›ca bir araya gelmifl ve tübül fleklinde (kesik halka) parankimal hücrelerden meydana gelen glandüler yap›gözlenmektedir. Parankimay› destekleyen aradaki stromada çok say›daince duvarl› kapillerler (Kap) ve venül görülmektedir (*). Piya kaynakl›gevflek ba¤ dokusu, bezin d›fl yüzünü örtmektedir. x55, H.E.
KL‹N‹K B‹LG‹Frans›z felsefesici olan Rene Descartes 1629 y›l›nda pineal bezi, ru-hun bulundu¤u yer olarak tan›mlanm›flt›r. ‹nsan pineal bezin ger-çek görevi tam olarak bilinmemektedir. Ancak melatonin hormo-nu miktar›ndaki de¤ifliklik, di¤er endokrin bezlerin etkilendi¤i ay-d›nl›k ve karanl›k olan diurnal ritmi düzenledi¤i görülmektedir. Pi-neal ayn› zamanda hipotalamus-hipofiz ekseni üzerinden büyütmehormonu ve gonadotropinin sentezini bask›layarak, puberte öncesigonad geliflimini kontrol etmektedir. Çocukluk döneminde görülenpineal tümörleri, gonad hipertrofisine ve pubertenin erken gelifli-mine neden olmaktad›r. Bunun yan› s›ra, zaman fark›ndan do¤anuyku düzensizli¤e ve yorgunlu¤a karfl› d›flar›dan al›nan melatoni-nin yaral› etkileri gözlenmifltir.
� Pineal bezin büyük büyütmedeki ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Belirgin ökromatik çekirdek ve çekirdekçik içeren pinealositlerin (oklar) aralar›nda küçük ve koyu boyanan gliya hücrelerigörülmektedir. Ayr›ca ince ba¤ dokusundan oluflan stroma içinde bolmiktarda kapillerler (Kap) bulunur. Ayr›ca halkasal lamellerden oluflaniki tane korpora aranacea görülmektedir. x275, H.E.
� Pineal bezin daha büyük büyütmedeki ›fl›k mikroskobugörüntüsü. S›k›ca bir araya gelmifl birçok pinealositler (oklar), organ› oluflturmaktad›r. Bu hücrelerin stolazmas›nda alt›n-kahverenkli lipofuksin pigmenti görünmektedir. ‹nce uzun heterokromatik çekirde¤esahip gliya hücreleri ise, destek görevini görürler. Bir sinuzoidal kapillerler (Kap) görülmektedir. x635, H.E.
Kap
Kap
Piya
Kap Corpora aranacea
Kap
15SOLUNUM S‹STEM‹
333
15.1 Genel Bilgi
15.2 Nazal Kavitelerin Ve Paranazal Sinüslerin Yap›s›
15.3 Nazal Kavitelerin ve Paranazal Sinuslar›n Histolojisi
15.4 Epiglottisin Histolojisi
15.5 Larinks ve Vokal Kordlar›n Histolojisi
15.6 Trakea ve Ana Bronfllar›n Yap›s›
15.7 Trakea’n›n Histolojisi
15.8 Trakea ve Bronfl Epitelinin ‹nce Yap›s›
15.9 Respiratuvar Silyumlar›n ‹nce Yap›s› ve ‹fllevi
15.10 Bronfllar›n Histolojisi
15.11 ‹ntrapulmoner Hava Yollar›n Yap›s›
15.12 Terminal ve Respiratuvar Bronfliyollerin Histolojisi
15.13 Bronfliyol Epitelinin ‹nce Yap›s›: Clara Hücreleri
15.14 ‹ntrapulmoner Kan Dolafl›m›
15.15 Pulmoner Alveollerin Histolojisi ve ‹nce Yap›s›
15.16 Kan-Hava Bariyerinin ‹nce Yap›s›
15.17 Tip II Pnömositlerin ‹nce Yap›s›
15.18 Alveoler Makrofajlar›n ‹nce Yap›s›
15.19 Alt Solunum Sisteminin Geliflimi
Çeviri: Doç. Dr. Hüseyin Aktu¤
15.1 GENEL B‹LG‹Solunum sistemi ifllevsel aç›dan, vücudun d›fl›ndan akci¤erlerehava tafl›yan iletici k›s›m ve hava ile kan aras›ndaki gaz al›flveri-flinin meydana geldi¤i solunum k›sm› olmak üzere ikiye ayr›l›r.‹letici hava yollar› havay› nemlendirir, ›s›t›r ve temizlerken, solu-num k›sm› havadan O2 temin eder ve kandaki fazla CO2 ’yi atar.‹letici yollar anatomik olarak, burun ve paranazal sinüsler; hemhava hem yiyecek geçifline yarayan farinks; sesi üreten larinks;boyutlar› küçülerek bronfl ve bronfliyoller’ e ayr›lan trakea; veterminal bronfliyoller’den oluflur. Solunum k›sm› ise, alveoler ka-nallara ve pulmoner alveollere ayr›lan solunum bronfliyollerinikapsar ve burada bitiflik kapillerle gaz al›flverifli meydana gelir.‹letici k›sm›n, üst hava kanallar›n›n mukozas›, yalanc› çok katl›
silli prizmatik epitel ve mukus-salg›layan çok say›da Goblet hüc-resi ile kapl›d›r. Genelde solunumla ilgili epitel olarak bilinen busilli epitel, hava yollar›n›n korunmas›, temizlenmesi ve ayr›capartiküllerin maddelerin at›lmas› için uygundur. Silyumlar, oralkaviteye do¤ru ritmik bir flekilde hareket eder, at›klar› ve patojenyüklü mukusu hareket ettirirler ve böylece bunlar tükürerek vü-cuttan at›labilir ya da yutulabilirler. Subepitelyal mukus ve serözsalg› bezleri de, yine partikülleri yakalamaya, nemlendirmeye vekayganlaflt›rmaya yard›mc› olmak için, sekresyonlar›n› mukozalyüzeye do¤ru salg›larlar. Solunum sisteminin do¤ru biçimde ifl-lemesi için gereken yard›mc› yap›lar, plevra, diyafram, gö¤üs du-var› ve nefes alma ve nefes verme s›ras›nda kaburgalar› kald›r›p in-diren kaslard›r.
334 Solunum Sistemi
Hipofiz bezi Sfenoidal sinüs
Nazal Kavite
Frontal Sinus
Üst ve son
Orta
Alt
Nazalkonka
Nazal Vestibul
Östaki borusu
Dil
Epiglottis
Larinks
Vokal katlant›(kord)
Trakea
Aorta
Sol Pulmonerarter
Sol ana bronkus
Lenf Dü¤ümleri
‹nternal oblik kas
Rektus Abdominis kas›
Medulla
Nazofarinks
OrofarinksFarinks
Laringofarinks
Özofagus
Klavikula
Mediyastinalpariyetal plevra
Sa¤ Ana Bronfl
Sa¤ PulmonerArter
Sa¤ Akci¤erin
hilusuPerikardiyal
mediyastinalplevra
Substernal ve subkostalpariyetal plevra
Diyafragmatikpariyetal plevra Diyafram
Sa¤ Akci¤erüzeri visseralplevra
Plevran›n Kubbesi (Tepesi)
15.2 NAZAL KAV‹TELER‹N VE PARANAZALS‹NÜSLER‹N YAPISI
Bir nazal septumun ay›rd›¤› çifte kanallar olan nazal kaviteler,solunum sisteminin iletici k›sm›n›n ilk yap›lar›d›r. Her bir kavite,anteriyor vestibül ve nazal kavitenin kendisini içerir. Pek çok ya¤bezi, ter bezlerini ve saç folliküllerini içeren epidermis ile kapl›olan vestibül, nazal kaviteye aç›l›r ve bu da aralar›nda kadeh hüc-reler bulunan ve belirgin bazal membran üzerinde bulunan ya-lanc› çok katl› silli prizmatik epitele sahip bir mukoza ile kapl›d›r.Altta lamina propriya kollagen ve elastik lifler ve damardan zen-gin olan ba¤ dokusudur, nazal kavitenin kemikli ve k›k›rdakl› çe-perlerinin periost ve perikondriyum’una s›k›ca tutunur; bunlarnefes alma s›ras›nda sertli¤i sa¤lar. Lamina propriya’da seromü-köz bezler de bulunur ve küçük kanallar vas›tas›yla epiteliyalyüzeye do¤ru akarlar. Epiteliyal yüzeyde bulunan silyumlar, yü-zeyel salg›lar› nazofarinkse do¤ru itmek için hareket ederler. La-mina propriya’da, bafll›ca görevi al›nan havay› ›s›tmak olan bü-yük venöz pleksus’lar bulunur. Pleksuslar alerjik bir reaksiyonya da nazal enfeksiyon s›ras›nda t›kanabilirler ve bu da mukoza-da fliflmeye ve hava kanal›n›n daralmas›na yol açar. Paranazal si-
nüsler –frontal, etmoidal, sfenoidal ve maksiller- nazal kavite-
lerle ba¤lant›l›, havayla dolu kavitelerdir. Onlar›n mukozalar›
pek çok kadeh hücre ile solunum epitelini içerir ve nazal kavite-
lerin mukozas›yla kesintisiz ba¤lant›l›d›r ve bu enfeksiyonun ya-
y›l›m›n› kolaylaflt›r›r. Lamina propriya çok incedir ve etraf›n› sa-
ran kemik dokunun periyosteum’u ile iç içedir. Paranazal sinüs-
lerin mukozas›nda birkaç tane küçük seromüköz bez bulunur.
335Solunum Sistemi
KL‹N‹K B‹LG‹Sinüzit, sinüslerin mukoza zar›n›n inflamasyonuna iflaret edenyayg›n klinik bir durumdur. Genellikle üflütme ve alerjilerle ba¤-daflt›r›l›r ve sebebi bakteri, virüs ya da mantar enfeksiyonu olabilir.Akut ve kronik formlar› her y›l Kuzey Amerika’da 30-40 milyon ki-fliyi etkiler. Nazal ve paranazal sinüslerin mukozal iç k›sm› gündeyaklafl›k 750 mL mukus üretir. ‹nflamasyonlu sinüsler mukusla t›-kan›r ve enfekte olabilirler. Kronik sinüzit vakalar›nda, sinüslerindirenaj kanallar› t›kan›r ve ifllevlerini kaybederler. Muköz bezleri,kavitelerde kalan yo¤un salg›lar üretirler ve bu da bakteriyel bü-yütmeyi art›r›p iç çeperi kal›nlaflt›r›r.
t Nazal kavite ve sinüslar›n frontal kesiti.
Frontal sinüsün mukosiliyertemizli¤i (klirensi)
Maksiler sinüsün
mukosiliyer temizli¤i (klirensi)
OsteomeatalKompleks
Nazaldöngü
Sinüstes›v›birikimi
Mukosiliyer ak›m›n yönü
Müköz Bez
Periyosteum
Kemik
ArterVen
Venöz sinüs
Submukozalkapiller yatak
Mukus
Silyal› HücrelerGoblet hücresi
Arteriyovenöz flant
Silyalar Nazal kavite içine küçük aç›kl›k(kanal) boyunca mukusu ilerleterek(mukosiliyer klirens) sinüsleri direne eder.
t Nazal veya sinüs duvar›n›n flematik çizimi.
15.3 NAZAL KAV‹TELER‹N VE PARANAZALS‹NÜSLER‹N H‹STOLOJ‹S‹
Her bir nazal kavite dar birer geçittir ve küçük bir orifis olan koa-na vas›tas›yla nazofarinks ile arkadan ba¤lant›l›d›r. Mukoza zar›ile kapl› olan kemik trabekülünden oluflan nazal konka, kavite-nin yüzey alan›n› önemli oranda art›r›r. Mukoza zar›n›n yalanc›çok katl› silyal› prizmatik epiteli, çok miktarda, düzensiz biçim-de da¤›lm›fl, mukus salg›layan kadeh hücreye sahiptir. Dallaraayr›lm›fl pek çok seromüköz bez, alttaki lamina propriya’ya uza-n›r ve küçük kanallar vas›tas›yla yüzeyle ba¤lant›l›d›r. Kapiller-ler yayg›n ve venöz sinüs a¤› ve arteriyovenöz anastomozler, la-mina için tipiktir. Nazal mukozan›n baz› bölümlerinde, yüzeyselbiçimde yerleflmifl ince duvarl› venöz sinüsler, erektil dokuyu an-d›r›r ve al›nan havay› ›s›t›rlar. Yüzeyde bulunan ve seromüköz
bezler ve goblet hücreleri taraf›ndan üretilen mukus katman› ya-banc› partikülleri yakalar ve silyumlar taraf›ndan devaml› hare-ket ettirilir. Mukosiliyer klerens olarak bilinen bu ifllem, partikülle-ri nazofarinkse do¤ru sürükler ve bu maddeler burada yutulurya da tükürüklenerek at›l›r. Paranazal sinüslerdeki çeperi olufltu-ran epitel, nazal kaviteninkinden daha alçaktad›r ve nazal kavite-ye oranla daha az say›da goblet hücresi vard›r. Solunum epitelin-de üç tür hücre bulunur: bazal, silyal› ve goblet hücreleri. Bazalhücreler, yedek hücreler olarak ifl görürler ve sürekli olarak dö-külen di¤er epitel hücrelerinin yerini al›rlar. Bunlar bazal mem-bran üzerinde bir tek katman içerisinde bulunan küçük yuvarlakbiçimli hücrelerdir. Goblet hücreleri ise bazal membran üzerindebulunur ve yüzeye uzan›rlar ve burada nispeten genifl bir apikalbölgeye sahiptirler. Bu bölge, de¤iflkenlik gösteren mukus içeri¤inedeniyle soluk ya da y›kanm›fl gibi görünür.
336 Solunum Sistemi
� Nazal konkalar›n küçük büyütmelerdeki›fl›k mikroskobu görüntüsü. solunum epitelikonkalar› d›fltan sarar ve nazal kavite lümeni (*) iledo¤rudan iliflkidedir. Gevflek ba¤ dokusu içinde inceduvarl› venöz sinüsler (V) ve kemik trabekülalar› (K)yer almaktad›r. Yüzeye aç›lan bir kanal ile lamina propriyadaki bir küçük bezin drenaj› görünmektedir(ok). x100 H.E.
� Nazal kaviteyi döfleyen solunum mukozas›n›n ›fl›k mikroskobu görüntüsü.Uzun yalanc› çok katl› epitel bazal hücreler (B), goblethücreleri (G) ve apikalde silyalar› olan silindirik hücrelerden meydana gelmektedir (K›sa ok). Silyumlu zemin üzerindeki pürtüklü yap›ya (Uzun ok)dikkat ediniz. ‹nce belirsiz bir bazal membran (Bm)epiteli alttaki hücreden ve damardan zengin vaskülarizeolan lamina propriyadan ay›r›r. Bu laminada kapiller a¤(K) yap›s› yer almaktad›r. (K) x300. H.E.
K
K
15.4 EP‹GLOTT‹S‹N H‹STOLOJ‹S‹Epiglottis, dil kökünün alt›nda, larinksin giriflini örten, yaprakbiçiminde bir yap›d›r. Hiyoid kemi¤e tutunan ve çok esnek olanelastik k›k›rdakdan bir iç yap›s› vard›r. Bunun lingual yüzeyini,dilin dorsal yüzeyini kaplayan epitel ile direkt ba¤lant›l› olan ko-ruyucu mukozal keratinize olmayan çok katl› yass› epitel kap-lar. Bu epitel, epiglottisin laringeyal alt yüzeyine kadar uzan›r.Bu yüzeyin daha derinlerinde, geçifl bölgesinde, çok katl› priz-matik epitel, goblet hücreli yalanc› çok katl› silyal› prizmatikepitel haline gelir ki bu yayg›n olarak solunum epiteli olarak bi-linir. Alt yüzeyi kaplayan mukozan›n yak›n›nda ya da elastik k›-k›rdak tabakalar›n aras›nda da¤›n›k halde seromüköz bezler bu-
lunur. Epitelin alt›ndaki gevflek ba¤ dokusu yap›s›nda laminapropriyada, pek çok kan damar›, lenfatik damar, sinirler ve yay-g›n mononükleer ba¤ dokusu hücreleri bulunur. Elastik k›k›rda-¤› saran perikondriyum lamina propriya’ya s›k›ca tutunur. Epig-lottis hareket etmiyorken genellikle dik durur ve havan›n, larink-se ve daha alttaki solunum kanallar›n›n tümüne ulaflmas›na izinverir. Yutma s›ras›nda, yiyecek ve s›v›lar›n trakeaya girmesini en-gellemek için larinks giriflini kapatmak amac›yla bir kapak gibigeriye do¤ru katlan›r. Bo¤az yang›s› – yani tonsillalar›n, farinksinveya larinksin inflamasyonu ya da infeksiyonu – trakeay› t›kayabi-lir ve nefes almay› daha zahmetli hale getirebilir ve hemen teda-vi edilmezse ölümcül olabilir.
337Solunum Sistemi
� Epiglottisin ›fl›k mikroskobu görüntüsünde küçük büyütmedeki görüntüsü. Epiglottisin elastik k›k›rdaktan (EK) yap›lm›fl bir merkezi vard›r. Dile bakan yüzü(altta) ve serbest kenar› (sa¤üstte) keratinize olmam›fl çok katl› yass› epitel ile örtülüdür. Laringealyüzün yar›s› (ok) boyunca epitel de¤iflim gösterir ve sonunda solunumepiteline döner. x15 H.E
� Epiglottisin bir k›sm›n›n ›fl›k mikroskobugörüntüsü. Her ne kadar bu büyütmede geçiflin gösterilmesi zor da olsa, epitel (üstte) çok katl› yass›dan (ÇKYE) yalanc› çok katl› prizmatik epitele(YÇKPE) de¤iflim gösterir. Lamina propriya (LP) hüc-reden zengindir ve çok say›da kan damar› ve sinir yap›s›içerir. Elastik k›k›rdak (EK) perikondriyum (PK) ile ör-tülüdür. x70 H.E.
� Büyük büyütmede epiglottisin laringeyal yüzünde epitel geçifl bölgesinin detaylar›. Sa¤dakeratinize olmam›fl çok katl› yass› epitelin sola do¤ru çokkatl› prizmatik epitele ani de¤iflimi izlenmektedir. Bu tür epitel de¤iflim bölgeleri tümör oluflum bölgeleri olabilir. ‹nce bir bazal membran (BM) epitel alttaki gevflek ba¤ dokusundan (BD) yap›lm›fl lamina propriyadan ay›r›r.Oklar epitel içi lenfositleri iflaret etmektedir. x500 H.E
EK
PK
ÇKYE
YÇKPE
EK
BD
15.5 LAR‹NKS VE VOKAL KORDLARIN H‹STOLOJ‹S‹
Larinks, farinks ve trakea aras›nda bulunur ve 4-5 cm boyunda-d›r. Solunum iletici sistemin bir parças› olarak, fonasyonda önem-li bir rol oynar, yutma s›ras›nda kapan›r ve böylece yiyeceklerindaha alttaki hava kanallar›na giriflini engeller. Larinksin duvar›,ba¤ dokunun birlefltirdi¤i hiyalin ve elastik k›k›rdak dokudanoluflan bir kafestir (framework) ve iskelet kaslar›yla iliflkilidir.Larinks mukoza zar›nda, içeri do¤ru katlant› yapan, iki dizi be-lirgin k›vr›m vard›r: sahte (veya ventriküler) k›vr›mlar ve ger-çek vokal k›vr›mlar (veya kordlar). Bu k›vr›mlar›n aras›nda ven-triküler girintiler diye bilinen, dar ve kese benzeri invajinasyon-lar ile laringeyal ventrikül denen bir boflluk bulunur. Vokal k›v-r›mlar, vokal ligamentlerini elastik liflerin içerir ve tiroaritenoidkaslar›n vokalis k›sm›n›n iskelet kas lifleri bunlara tutunur. Vo-
kalis kas›n kas›lmas›, vokal ligamentlerin elastik liflerini gevfle-terek laringeyal ventriküllerin fleklini de¤ifltirir ve farkl› seslerinüretilmesini mümkün k›lar. Larinksin mukoza zar› temelde solu-num epitelin oluflur fakat bu ses k›vr›mlar›n›n üst k›sm›nda, ke-ratinleflmemifl çok katl› yass› epitel haline gelir. Bu de¤ifliklik,k›vr›mlar›n aktif hareketinin bir ifllevidir ve sürtünmenin tetikle-di¤i do¤al bir afl›nmad›r. ‹ki tür k›vr›m›n kesiflim noktas›ndakiepitel, silli çok katl› prizmatik’dir. Epitelin alt›nda, lamina prop-riya gevflek, hücreden zengin ba¤ dokusu yap›s›ndad›r ve larin-geyal girintilerin yan›nda lenfoid nodüller (folliküller) bulunur.Epitelin invajinasyonlar› olan kar›fl›k seromüköz bezler, ventri-küler k›vr›mlarda meydana gelir, fakat vokal kordlarda meydanagelmezler. Larinks normal d›fl› bir biçimde, alerjik yan›tlar s›ra-s›nda histamin salg›layan mast hücreler ile doludur ve bu da ha-yat› tehdit edebilen ödem ile sonuçlan›r (hava kanal›n› t›kayabi-lir).
338 Solunum Sistemi
Larinksin inspiriyumdaki laringoskopgörüntüsü.
t
ÖzefagusTrakea
Dil kökü Epiglottis
Ventriküler(Yalanc›Vokal)Katlant›lar
Vokal katlant›lar
(Gerçek)
� Larinksin frontal kesiti. Vokal kordlar (VK)elastik lifler içerir. Yalanc› ses telleri (YST) (false vocalfold:FF) seromüköz bezler içerir. Keratinize olmam›fl çokkatl› yas› epitel her iki katlant›y› da örter (oklar) larngeyal ventrikül (LV) yap›s› ve vokalis kas› (VK) izlenmektedir. x15 H.E
� Larinkste ventriküler bofllu¤un ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Keratinize olmam›fl çok katl› yass› epitel (ÇKYE) ve olunum epiteli (SE) mukoza yüzeyini örtmektedir. Lamina propriyadaseromüköz bezler (SB) bulunmaktad›r. x60 H.E.
� Larinksin vokalis kas› parças›n›n ›fl›k mikroskobugörüntüsü. Enine kesitte iskelet kas› lifleri (‹K) bir bezin (B) müköz asinüsü yak›n›ndad›r. Mast hücresi (MH) ba¤ dokusu içindeizlenmektedir. x300 H.E.
YST
VK
ÇKYE
SB SB
SE
B
‹K
MH
15.6 TRAKEA VE ANA BRONfiLARIN YAPISI
Havan›n akci¤erlerde alveollere ve alveollerden tafl›nmas›na ya-rayan bir kanal olan trakeabronfliyal a¤aç, trakea, sa¤ ve solbronfllar ve onlar›n daha alt dallar›n› kapsar. Trakean›n d›fl ante-rolateral k›sm›, hiyalin k›k›rdaktan 16-20 hilal biçimli halkayasahiptir ve bunlar sertli¤i sa¤lar, flekli muhafaza eder ve trakeallümenin aç›kl›¤›n› sa¤lar. Yafllanma sonucu k›k›rdak genellikledejeneratif de¤ifliklikler gösterir ve kireçlenebilir. Posteriyor ola-rak k›k›rdak halkalar›n›n uçlar›, trakealis kas› oluflturan düz kasliflerini içeren fibröz bir zar taraf›ndan gerilir. Bu kas›n, oryantas-yonu temelde dairesel olan kas›lma hareketi, trakeal lümenin da-ralmas›na yol açar. Yalanc› çok katl› silli prizmatik epitel, lümenikaplar ve vücuttaki en kal›n zarlardan biri olan belirgin bazal
membran üzerinde durur. Bölgesel sürtünmeye ve kronik öksü-rü¤e yan›t olarak epitel metaplazisi meydana gelir. Epitelin içindegoblet hücreleri, mukus salg›lar ve bu trakean›n yüzeyini kay-ganlaflt›r›rken, toz ve bakteri gibi yabanc› partikülleri yakalar.Alttaki submukozadaa, küçük seromüköz bezler bulunur. Muko-zay› alttaki submukozada, muskularis mukoza yerine, uzunla-mas›na duran elastik liflerden oluflan bir tabaka ay›r›r. Trakea-n›n epitelindeki silyumlar, mukusun yakalad›¤› partikülleri, sen-kronize dalgaya benzer hareketlerle yukar› do¤ru sürükler. Mo-nonükleer hücreler –lenfositler, plazma hücreleri, ve makrofajlar-tamamen damardan zengin lamina propriya’n›n iyi içine s›zarlar.Bronfllar; histolojik olarak trakeay› and›r›rlar fakat çaplar› dahaküçük, duvarlar› daha incedir ve ayr›ca kesintili ve sirkumferan-siyel olan düzensiz k›k›rdak plaklar›na sahiptirler. Düz kas herbir bronflun lümenini kuflat›r.
339Solunum Sistemi
Tiroid k›k›rda¤›
Krikotiroid ligamentKrikoid K›k›rdak
Ba¤ doku k›l›f›(aç›lm›fl)
K›k›rdak aras› ligamentler
K›k›rdakElastik lifler
Elastik lifler
Özofagus kas›
Trakealis kas›
Bez
Bez
Küçük ArterLenf Damarlar›
Lenf Damarlar›
Lingulaya
Sinir
Sinir
Epitel
Epitel
Ön duvar
Arka duvar
Küçük arterler
Trakean›n eninekesit görünümü
Ba¤ doku k›l›f›
Trakea k›k›rdaklar›
Bronflaç›kl›¤›
Üstloba
Üstloba
Ortaloba
Sa¤ anabronfl
Sol anabronfl
Altloba
Altloba
‹ntrapulmoner Ekstrapulmoner Ba¤ dokusu k›l›f
Mukoza, elastik liflerinyo¤un birikimden oluflmufl
uzunlamas›na katlant›largösterir.
15.7 TRAKEA’NIN H‹STOLOJ‹S‹Trakea, boyu 15-20 cm, çap› 2-3 cm olan yar› sert bir tüptür ve la-rinks ile karina aras›nda bulunur; buras› trakean›n iki ana bronflaçatalland›¤› yerdir. Trakea’n›n duvar›, lümeni kuflatan dört taba-kadan oluflur. ‹lk tabaka yani en iç k›s›mdaki mukoza, goblethücreli yalanc› çok katl› silli prizmatik epitelden (solunum epite-li) oluflur. Ola¤an d›fl› kal›nl›ktaki bir bazal membran›n üzerindedurur ve bu, epiteli, altta bulunan elastik liflerine zengin gevflekba¤ dokusu yap›s›nda lamina propriya’dan ay›r›r. Lamina prop-riya ayr›ca difüz lenfoid doku ve da¤›n›k lenfatik nodüller de içe-rir. Bir sonraki tabaka yani submukoza, kar›fl›k seromüköz bez-ler içerir. Muköz ve seröz Asinüsler, lümene, kanallar yoluylageçen salg›lar üretir. Asinüsün taban k›s›mlar› boyunca, küçüky›ld›z biçimli miyoepitelyal hücreler bulunur ve bunlar, kas›l-mayla, salg›lar›n kanallara at›lmas›na yard›m ederler. Üçüncü ta-baka, hiyalin k›k›rdak halkalar›n› bir arada tutan fibroelastikba¤ dokusudur ve k›k›rda¤› saran perikondriyum ile kaynafl›r.K›k›rdak halkalar sayesinde trakea kapanmaz ve akci¤erlere ser-best hava geçifli engellenmez. Posteriyor olarak, k›k›rdak halkala-r›n serbest uçlar› aras›nda gerili olan trakeal kas lifleri, enine ve
e¤ik. Bu lifler, trakeal lümenin çap›n› düzenlemede rol oynarlar.En d›fltaki tabaka olan adventisya ise trakeay› besleyen kan da-marlar› ve sinirleri kapsayan gevflek ba¤ dokusudur. Adventisya,etraf›ndaki ba¤ dokuyla fark edilmeyecek derecede kaynaflm›flt›r.
340 Solunum Sistemi
KL‹N‹K B‹LG‹Kistik fibrozis, solunum yolundaki seromüköz bezlerin muközhücrelerinde ve ayr›ca vücudun di¤er bölgelerinde bulunan, pan-kreas salg›lar›, ter ve tükürük üreten hücrelerde, klorür iyonlar›n›ndefektif biçimde tafl›nmas›ndan kaynaklanan otozomal, resesif birbozukluktur. Defektif bir gen, aktif tafl›ma ifllevi olan, zarla iliflkilibir proteini de¤iflime u¤rat›r. KF transmembran düzenleyici iletkenolarak bilinen bu protein, klorürün hücrelere ve hücrelerden d›flar›hareketini kontrol eden bir kanald›r. Defektif klorür iyonu tafl›n›m›,yo¤un ve yap›flkan mukusa sebep olur ve hastalar› kronik akci¤erenfeksiyonlar›na ve di¤er semptomlara yatk›n hale getirir. Solu-num yetersizli¤i en tehlikeli sonuçtur ve hayat› tehdit edebilir. Kis-tik fibrozisi olan hastalar, gen terapisi için iyi adaylard›r.
� Trakea duvar›n›n enine kesitte ›fl›kmikroskobu görüntüsü. Sa¤da trakea lümenisolunum epiteli (SE) ile örtülüdür. Submukozadakiserömüköz bir bez (B) epitelyal yüzeye küçük bir kanal arac›l›¤› ile aç›lmaktad›r (ok). Perikondriyumile çevrili hiyalin k›k›rdak (HK) hava yolunun d›fl k›sm›na yerleflmifltir. x60 H.E.
�Trakeada serömüköz bir bezin büyükbüyütmedeki ›fl›k mikroskobu görüntüsü.Müköz asinüslar (MA), seröz asinüslar ve ço¤u serözyar›maylar (SD) fleklinde organize olmufl olan serözhücrelerden oluflan bir kar›fl›m bu bezin salg› yapank›sm›n› oluflturmaktad›r. Müköz hücreler göreceli olarak büyük ve soluk hücreler olup, bazalde yass›laflm›fl çekirdekleri vard›r. Seröz hücreler dahaküçük olup, yuvarlak çekirdekleri ile daha koyu boyal›olan hücrelerdir. Etrafta yer alan stroma ise oldukçahücrelerden zengindir. x265 H.E.
HK
B
SE
15.8 TRAKEA VE BRONfi EP‹TEL‹N‹N ‹NCEYAPISI
Hem trakea hem de bronfllar›n yüzey epitelyumu temelde, kadehfleklinde müköz hücrelerle (Goblet hücreleri) ve küçük yuvarlakve üçgen bazal hücrelerle kar›flm›fl durumdaki uzun silli prizma-tik hücrelerden oluflur. Her hücre lümene ulaflmad›¤›ndan ve çe-kirdekleri çeflitli seviyelerde bulundu¤undan, epitel, yalanc› çokkatl› olarak bilinir. Hücreler tek katl› prizmatik ve daha sonra kü-bik gibi bir flekil ald›kça bu görünüm distal bronfllarda yavafl ya-vafl kaybolur. Silli hücre en belirgin hücre tipidir ve luminal yü-zeyden bazal membrana kadar uzan›r. Hücreler apikal s›k› ba¤-lant›larla birbirine s›k›ca tutunur. Silli hücrelerin yüzeyinden 200-250 silyum ve daha k›sa boyda birçok mikrovillus ç›kar. Dahaproksimal hava kanallar›nda Goblet hücreleri, hücrelerin yakla-fl›k %20-%30’unu oluflturur ve daha distal bölgelerde say›lar› dü-
fler. Pek çok membran ile çevrili mukus damlac›¤›, bu hücrelerinapikal k›sm›n› geniflletir fakat bazal k›s›m dard›r ve daha az or-ganele sahiptir ve bundan dolay› kadeh fleklindedir. Bazal hücre-ler, bazal membrana yak›n tek bir s›ra halinde dururlar ve bunla-r›n apeksleri lümene ulaflmaz. Bunlar sitoplazmada çok az özel-leflme gösterirler ve di¤er epitel hücrelerinin yenilenmesi için kökhücreler olarak ifl görürler. Solunum yolunun di¤er k›s›mlar›ndaoldu¤u gibi, epitelde, elektron mikroskopi ile daha iyi görülebi-len di¤er birkaç hücre tipi bulunur. Küçük apikal mikrovilluslarasahip f›rçams› hücreler ve özel bir niteli¤i olmayan ara hücrelerde bulunur fakat bunlar›n ifllevleri belirsizdir. Alttaki submuko-zal bezlerde görülenleri and›ran tek tük seröz hücreler ve gastro-intestinal kanal›n enteroendokrin (difüz nöroendokrin) hücrelerinebenzeyen ve küçük membran ile çevrili sekretuvar granülleriolan nöroendokrin (Kulchitsky, ya da K) hücreler de bulunur.
341Solunum Sistemi
� Trakeadaki solunum epitelinin ›fl›k mikroskobugörüntüsü. Küçük yuvarlak bazal hücreler (B) bazal membran üzerinde (BM) yerlefliktirler. Goblet hücrelerinin (G)içi boflalm›fl görünümleri vard›r. Her iki hücre tipi de lümen (*)ile iliflkili apikal silyumlar› (oklar) olan silindirik hücreler ile kar›flm›fl halde bulunurlar. x420, H.E.
Trakea ve büyük bronkuslar›n inceyap›s›n›n flematik resmi.t
� Trakea mukozas›n›nelektron mikroskobu görüntüsü. Solunum epiteli, lümen (*) ile iliflkide olup, bazalhücreleri (B), silyal› hücreleri (S),ve mukus salg›layan goblet hücrelerini (G) içerir. Altta sub-mukozada miyoepitel hücreleri ile(oklar) sar›lm›fl seromüköz bez(GL) izlenmektedir, salg› hücreleri, miyoepitel hücrelerininalt›nda belirgin salg› vezikülleriiçerir. x2500.
F›rçams› hücre
Bazal hücre
Silyal› hücreGoblet hücresi
K hücresi
Seröz hücre
Bazalmembran
Mukus
S
S
15.9 RESP‹RATUVAR S‹LYUMLALRIN ‹NCE YAPISI VE ‹fiLEV‹
Nazal kaviteden respiratuvar bronfliyollere kadar olan solunumkanal› boyunca silli epitel hücreleri bulunur. Siller, hücrelerin lu-minal yüzey ç›k›nt›lar›d›r ve bir hücrede birkaç yüz tane buluna-bilir. Bunlar›n bafll›ca görevi, toz ve ölü hücreler de dahil olmaküzere yakalanan partikülleri ve mukusu, oral kavitede elimineedilebilmeleri veya yutulabilmeleri için, hücrelerin yüzeyi üze-rinden oraya kadar sürüklemektir. Bunlar›n çap› 0.25 μm’dir veboylar› 5-10 μm aras›nda de¤iflir. Bir sil taban› sitoplazmik mik-rotübülüslerle ve bir bazal ayak ve kökçükten oluflan bazal cisim-cik (bazal body) ile sabitlenmifltir. Silyumlar›n hareketi, kurba¤a-lama yüzme hareketine benzer: ileri do¤ru h›zl› güçlü bir hamleve ard›ndan daha yavafl ve esnek olan ilk pozisyona dönüfl ham-lesi. Bir silyumun hareketi, merkezi flaft›na yani aksoneme ba¤l›-d›r. Aksonem, iki adet merkezi mikrotübulüs çiftinden oluflur vebunlar dokuz periferal mikrotübülüs çifti ve bunlar›n iliflkili pro-teinleri taraf›ndan sar›lm›flt›r. Tübülin, mikrotübülüslerin temelyap›sal proteinidir ve neksin bunlar› mekanik olarak ba¤lar. Herbir çift, bir A tubül ve bir B tubülden oluflur. A tubüllerinden ç›-kan ç›k›nt›lar ya da yan kollar, tubül boyunca düzenli olarak veiki s›ra halinde bulunurlar. Bunlar, bükülmeye sebep olan kayd›-
r›c› gücü yaratmak için ATP’yi hidrolize eden siliyer dynein’i içe-rirler. Hareket esnas›nda d›fl taraftaki çiftler, mikrotübülüslerdebir k›salma olmaks›z›n birbirlerinin yan›ndan kayarak geçerler.Bunlar birbirlerine neksin ile ba¤l› olduklar›ndan, bükülme mey-dana gelir. Silyumlar koordine ve tek yönlü bir tarzda, ard›fl›k,kamç› gibi hareket dalgalar›yla saniyede 10-25 at›m yaparlar.At›mlar›n yönünü genetik belirler.
342 Solunum Sistemi
Enine kesitgörünümü.
t
Silyumun büyütülmüfl detayl›görünümü.
t
� Trakean›n silyal› hücresininelektron mikroskobu görüntüsü.Hücre yüzeyinden pek çok silya uzan›r vetrakea lümenine do¤ru ç›k›nt› yapar. Plazma membran›n›n hemen alt›nda hücreapeksindeki bazal cisimciklerden (BC) köken al›rlar ve ortalar›nda kompleks ›fl›nsal düzenlenim gösteren mikrotübülleribar›nd›r›rlar. Göreceli olarak daha basit sitoplazmik yap›s› olan ve daha küçük olanmikrovilluslar (oklar) ilyumlar›n aras›ndaizlenebilmektedir. Mitokondriyonlar (Mi)silyal› hücrelerde bulunurlar ve silyum otilitesi için enerji sa¤larlar. Komflu birgoblet hücresinin (GH) bir k›sm› daizlenmektedir. x20,000.
KL‹N‹K B‹LG‹Kartagener sendromu (veya bir immotil silya sendromu olan pri-mer siliyer diskinezi) ender görülen bir genetik bozukluktur ve si-tus inversus (prenatal geliflim s›ras›nda organ yerlefliminin ters ol-mas›), sinüzit ve bronflektazi (bronfliyal hava kanallar›n›n kronikgenifllemesi) ile karakterizedir. Bu sendrom, bir otozomal resesifpatern yoluyla kal›tsal olarak geçer ve etiyolojisi bilinmemektedir.Elektron mikroskopisi, silyumlar›n dynein kollar›nda, hareket etmedefektine yol açan bir yetersizlik gösterir. Bu sendrom, neonatal ya-flamda, defektif mukosiliyer klerens ile sonuçlanan kronik üst ve altsolunum yolu hastal›¤› da dahil olmak üzere klinik belirtilerle be-lirgin hale gelebilir. Erkekler hareketsiz spermatozoaya sekonderinfertilite gösterebilirler.
BC
GH
15.10 BRONfiLARIN H‹STOLOJ‹S‹Ekstrapulmoner bronfllar›n çap› trakeaya k›yasla daha küçüktürfakat histolojik olarak trakeaya çok benzerler. Daha büyük bronfl-larda hiyalin k›k›rdak ve düz kas, trakeadaki ile ayn› düzenlen-meye sahiptir. Hilumda, primer bronfllar, akci¤er içine girerkeniki parça halinde (dikotomal) dallan›rlar. Bronfl duvarlar›ndakihiyalin k›k›rdak duvar›n çökmesini önler ve bronfllar daha küçükbronfllara bölündükçe k›k›rdak, düzensiz tabakalar biçimine gi-rer. K›k›rda¤›n iç k›sm›nda longitudinal duran elastik lifler vekollagenden oluflan bir a¤ bulunur ve bunlar›n içine gömülü du-rumda, intrapulmoner bronfllar›n lümenini tamamen çevreleyençaprazlamas›na dizili fleritler halinde duran düz kas hücrelerivard›r. Parasempatik vagal uyar›m bronfliyal düz kas›n kas›lmas›-na yol açarken sempatik uyar›m gevflemesine yol açar. K›k›rda¤›n
hemen üzerindeki submukozada bulunan bronfliyal seromüközbezler, yar›may fleklinde dizili muköz ve seröz hücrelerden olu-flur. Bunlar›n küçük kanallar› mukozal yüzeye aç›l›r ve burada iç-lerindekiler, nemli, yap›flkan, koruyucu bir mukus yüzey katma-n› oluflturmak için serbest b›rak›l›r. Seröz hücreler, büyük olas›-l›kla muköz hücrelerin salg›lar›n› gönderen sulu, protein benzeri,ak›flkanl›¤› düflük bir salg› üretirler. Küçük lenfatik doku birikim-leri genellikle lenfoid nodüller (folliküller) olarak lamina propri-yada yayg›n olarak bulunurlar. Bunlar patojenlere karfl› immuno-lojik savunma sa¤larlar ve antikor salg›layan plazma hücrelerininüretimi için, B lenfosit farkl›laflma alanlar›n› (germinal merkez-ler) temsil edebilirler. Bronfllar küçülürken dallanmaya devamederler ve dallan›rken epitelin yüksekli¤inde azalma ve goblethücrelerle silyal› hücrelerin say›s›nda kademeli bir azalma mey-dana gelir.
343Solunum Sistemi
Büyük bronkusun flematik kesiti.t
� Bronkus duvar› kesitinin ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Silyal› solunum epiteli (SE) lümeni (*) örter. Alttaki lamina propriyada düzkaslar (DK) yer al›r. Bir hiyalin k›k›rdak tabakas› (HK) hava yollar›n›n d›fl k›sm›na yerlefliktir. Sa¤da seromüköz bir bez izlenmektedir. x300 H.E.
Bronflial seromüköz bir bezin ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Aç›k boyanm›fl müköz asinilerden (MA), koyu boyal› seröz yar›maylar(SY) ve yar›maylar› d›flar›dan saran yass›laflm›fl miyoepitelyal hücrelerden oluflur. x300 H.E.
t
Goblet hücreli silyal› prizmatik epitel
Bazal membran üzerine dizilmifl Bazal hücreler
Elastik fibriller, kan damarlar› ve lenfatikler içeren lamina propriya
Düz kas
Submukozal bezler
Sinir demeti
Perikondriumla çevrili hiyalin k›k›rdak pla¤›
Kan damarlar›
Lenf Damarlar›
SE
HK
DK
SY
15.11 ‹NTRAPULMONER HAVAKANALLARININ YAPISI
‹ntrapulmoner hava kanallar›, ard›fl›k iki parça halinde dallanmave bronfllardan respiratuvar bronfliyollerine kadar yaklafl›k 20oluflum ile karakterizedir. Bronfllardaki k›k›rdak tabakalar peri-fere do¤ru seyrekleflir ve son oluflumlarda sadece dallanma nok-talar›nda bulunurlar. Terminal bronfliyoller bronfllardan uzakta,son k›k›rdak tabakadan sonrad›r ve respiratuvar bronfliyollerineaç›l›rlar ve bunlar›n duvarlar›nda, küçük, küresel, alveolerç›k›nt›lanmalar bulunur. Respiratuvar bronfliyollerinin daha öte-sinde alveoler kanallar ve yuvarlak biçimli alveoler keseler bu-lunur ve bunlar alveollerin kendisine aç›l›r. Hava kanallar›n›ndallanma paternine oranla en küçük anatomik birim, akci¤erin,terminal bronfliyol ve onun tüm dallar› taraf›ndan beslenen k›sm›olarak tan›mlanan pulmoner asinüstür. ‹nsanlarda 6-10 mm ça-p›nda olan asinüs radyolojik olarak görülebilir. Patologlar akci-¤er hastal›¤›n›n yay›l›m›n› tan›mlamak için asinüsü kullan›rlar.Daha büyük bir solunum birimi olan pulmoner lobülün çap›yaklafl›k 2.5 cm’dir ve fibröz ba¤ doku septumlar› ile ayr›l›r. Herbir lobül piramit fleklinde bir akci¤er doku bölgesidir ve tepesi hi-luma, taban› viseral plevraya dönüktür. Bir bronfl, lobüle tepesin-den girer ve k›k›rda¤›n› hemen kaybedip bronfliyol olur ve bu da
dallan›p pulmoner alveol demetleri halinde son bulur. Befl ile se-kiz asinüs bir lobülü oluflturur. Alveoler duvarlardaki yuvarlakve oval delikler vas›tas›yla asinüslar aras›nda kollateral hava ge-çitleri meydana gelir ve interalveoler Kohn gözenekleri olarakbilinirler. Bu aç›kl›klar ayn› zamanda bir alveolden di¤erine havageçifline izin verir ve enfeksiyon yay›l›m›n› mümkün hale getire-bilirler.
344 Solunum Sistemi
KL‹N‹K B‹LG‹Akci¤er kanseri tüm dünyada kanserden ölümlerin bafll›ca sebebi-dir ve bu ölümlerin %85’den fazlas› sigara içmekten kaynaklan›r.Trakeabronfliyal a¤ac›n solunum epitelinden ya da pulmoner alve-ollerin pnömositlerinden ç›kan tümörlerin ço¤u karsinomdur. His-tolojik çal›flma, tan›y› destekler ve klinik derecelendirme ile prog-nozda yard›mc› olur. En yayg›n görülen küçük hücreli olmayan kar-sinomlar h›zla geliflir, genellikle metastaz yapar ve kemoterapi yada radyasyona kötü yan›t verirler. Küçük hücreli (eski ad›yla oat-cell)karsinomlar, tümörlerin yaklafl›k %20’sini teflkil eder, genelliklebronfliyal epitele ç›karlar ve yüksek oranda maligndirler. Karsinoidtümörlerse, solunum epitelinin pluripotansiyel bazal hücrelerinden,yavafl geliflen, nöroendokrin tümörlerdir ve akci¤er kanserlerinin%5’inden sorumludur.
Düz kas
Alveol kesesive alveoller
Alveol kanallar›
Submukozal bez
Düz kas
K›k›rdak Solunum epiteli
� ‹ntrapulmoner hava yollar›n›n orta çapl› birbronkus ve bronfliyole k›yasla yap›lar› ve altgruplanmalar›
�Orta çapl› bronfl ve bronfliyollerin efllik eden kesitleri.
Bro
nflla
rB
ronfl
iyol
ler
Lobü
l RespiratuvarBronfliyollerAlveol kanallar› vealveol keseleri
Asinüs
Asinüs
K›k›rdak
Alveol
Terminal Bronfliyol
Elastik fiberlerDüz kaslar
Kohn’un inter alveoler delikleri
Bronfliyol lümeniAlveoller
15.12 TERM‹NAL VE RESP‹RATUVAR BRONfi‹YOLLER‹N‹N H‹STOLOJ‹S‹
Hava yollar›n›n çap› 1 mm ya da daha alt›na ulaflt›¤›nda ve du-varlar› k›k›rdaktan yoksun kald›¤›nda, bunlara bronfliyol denir.Bu küçük iletici tüpler tekrar tekrar dallan›rlar ve basit histolojikyap›s› olan ince duvarlar› vard›r. Bunlar tek katl› prizmatikep;itel ile kapl›d›r. Pek çok silyal› hücre bulunur fakat Clarahücreleri diye adland›r›lan kubbe biçimli silyal› olmayan sekre-tuvar hücreler, üst hava yollar›ndaki goblet hücrelerinin yerinial›r. Silyumlar senkronize bir flekilde at›mlar yaparlar ve toz par-tiküllerini yukar› bronfllara do¤ru iterler. Üst hava yollar›n›n ak-sine bronfliyol epitelinin alt›nda hiç bez bulunmaz. Nispeten bü-yük miktarda, helika biçimde dizilmifl düz kas, hava yolu duvar-lar›n› sarar ve bunlar kas›lmayla, hava yolunu k›salt›p lümeni bü-zebilirler. Bunlar› saran gevflek ba¤ doku stromas›, pulmoner al-veolleri saran ile kesintisiz ba¤l›d›r ve ço¤unlukla oryantasyonudik olan bol miktarda elastik lif içerir. Terminal bronfliyoller, enaz iki ard›fl›k dallanma düzeni gösteren respiratuvar bronfliyolle-rine ve her bir respiratuvar bronfliyolü 2-10 alveoler kanal halin-de dallan›r ve bunlar da pulmoner alveol demetlerine aç›l›r. Bun-
lar›n histolojisi iletici bronfliyollerin histolojisini and›rmas›na ra¤-men, respiratuvar bronfliyolleri son derece ince duvarlara sahip-tir ve daha küçük dallarda hiç silyuma sahip olmayan tek katl› al-çak, kübik epitelle kapl›d›r. Çapraz duran düz kas y›¤›nlar› ara-s›nda, respiratuvar bronfliyollerinin duvarlar›, pek çok küçük al-veol ç›k›nt›laflmalar›n› içerir. Bu küçük sakkülasyonlar, tek katl›yass› epitelle kapl› son derece incelmifl duvarlara sahiptirler.
345Solunum Sistemi
KL‹N‹K B‹LG‹Trakeabronfliyal a¤ac›n bir çok uyarana fliddetli yan›t vermesiylekarakterize bir bozukluk olan ast›m, her y›l milyonlarca kifliyi etki-ler. Dispne, öksürük, solunum distresi ve h›r›lt›l› soluma, bronkos-pazmdan, bronfliyal duvar ödeminden ve muköz bezlerin afl›r› sek-resyonundan kaynaklan›r. Patolojik özellikleri flunlard›r: bronfl vebronfliyollerde mukozal ve submukozal ödem, bazal membran›nkal›nlaflmas›, düz kas›n hipertrofisi ve lökositlerin ve özellikle deeozinofillerin fazla miktarda infiltrasyonu. ‹ntralüminal muköz t›-kaçlar çok yap›flkand›r; bronfliyal duvarlara yap›fl›rlar ve hava yo-lu luminas›n› daralt›rlar. Düz kas›n afl›r› kas›lmas› bu etkileri dahada kötülefltirir ve hava geçifline direnci art›r›r.
� Küçük büyütmede bir terminal bronfliyolü de gösteren akci¤er dokusunun enine kesitteki ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Bu hava yollar› nispeten ince duvarl› ve daha basit histolojik yap›dad›r. Yap›s›ndaki düz kaslar›n k›smi kontraksiyonlar› y›ld›zs› bir lümen (*) görünümüneyol açmaktad›r. Birbirine yak›n paketlenmifl çok say›daki alveol akci¤er panakimas›n› oluflturmak üzere bronfliyollerin etraf›n› çevirir. x150. H.E
Respiratuvar bronfliyol
� Respiratuvar bronfliyolün daha büyük büyütmedeki görünümü. Tek katl›prizmatik epitel lümeni örter ve kubbe biçimli Clarahücreleri (oklar) ile silyal› hücrelerden oluflur.Pulmoner alveoller, respiratuvar bronfliyollerin duvar›nda d›fla do¤ru cepleflmeler (*) oluflturur.Akci¤er dokusunu (A) saran di¤er bölgelerde deizlenebilmektedir. x270. H.E.
15.13 BRONfi‹YOL EP‹TEL‹N‹N ‹NCE YAPISI:CLARA HÜCRELER‹
Clara hücreleri, bronfliyollere özgü, silyal› olmayan prizmatikhücrelerdir. Bu hava yollar›n›n luminas›n› kaplayan epitel hücre-lerinin %75-%80’ini teflkil ederler. Temelde sekretuvar hücreler-dir ve ürünlerini do¤ruca bu luminaya boflalt›rlar. Elektron mik-roskopisi, çok bölümlere ayr›lm›fl hücreler gösterir: bunlar›n, me-rokrin tarzda salg›lanan büyük, ovoid, elektron yo¤un sekretuvarveziküller ile dolu apikal sitoplazmalar› vard›r. Clara hücreleri,apikal bölgeyi supranükleer bölgeden ay›r›p, s›k›flt›rabilirler vemateryalleri hava yolu lümenine boflalt›rlar. Bunlar›n salg›lar›n›nantiinflamatuvar bir rol oynad›klar›na inan›l›r. Apikal sitoplaz-mada ayn› zamanda, s›k›ca paketlenmifl düz endoplazma retikü-lümünu (DER) tubülleri bulunur. DER’in detoksifikasyonda rolü
oldu¤una inan›l›r çünkü Clara hücreleri, nefesle al›nan azot diok-sit gibi pek çok zararl› maddeyi detoksifiye edebilir. Sitoplazmaayn› zamanda birçok mitokondriyon içerir ve bu yüksek oksida-tif kapasiteyi akla getirir. Hücrelerin bazal bölümlerinde s›kl›kla,granüllü endoplazma retikülümu ve de¤iflken miktarlarda gliko-jen görülür. Clara hücreleri ayr›ca, bronfliyol epitel yüzeyini sa-ran, sürfaktan gibi koruyucu bir madde; trakeobronfliyal a¤ac›nüst k›sm›nda üretilen mukusu parçalayan proteolitik enzimler;bronfliyol epitelinin bütünlü¤ünü korumada önemli olabilen birlökosit proteaz inhibitör; ve lizozimler salg›larlar. Bunun yan› s›-ra bu hücreler, su ve elektrolitlerin tafl›nmas›nda ve özellikle deklorür iyonlar›n›n sal›n›m›nda rol oynarlar. Özellikle yaralanma-lara yan›t olarak, silyal› ve silyas›z bronfliyol epitel hücrelerininnormal yenilenmesi için progenitör (stem) hücreler olarak ifl gö-rürler.
346 Solunum Sistemi
� Bronfliyol epitelinindikkat çeken özelliklerininelektron mikroskobu görüntüsü. Epitelde Clara hücreleri (Cl) ve silyal› hücreler(Si) bulunmaktad›r. Komflu hücreler apikal s›k› ba¤lant›lar ile(halkalar) tutundurulmaktad›r.Clara hücrelerinin apikal bölgelerilümene (*) do¤ru ç›k›nt› yapmaktad›r ve çok say›da ve s›k›ca paketlenmifl (DER) ve çoksay›da elektron yo¤un salg› vezikülü (oklar) içermektedir. ‹n-ce bir bazal membran epiteli altaki düz kas hücreleri (DK) bulunduran dokudan ay›rmaktad›r. x5000.
Clara hücresi
Bazal membranBazal hücre
Silyal› hücre
Bronfliyol epitelinin elektron mikroskobu görüntüsü.t
DER
DER
Si
Si
DK
15.14 ‹NTRAPULMONER KAN DOLAfiIMIAkci¤erlerde, hilumdan giren çifte kan deste¤i – kalbin her biryan›ndan bir tane olmak üzere- vard›r. Sa¤ ventrikülden gelenpulmoner arterler, oksijenlenmemifl kan› düflük bas›nç alt›nda,alveoler duvarlarda bulunan genifl bir pulmoner kapiller a¤a ta-fl›rlar ve burada CO2, O2 ile de¤ifltirilir. ‹ntrapulmoner dolafl›m›ndetaylar› en iyi, periferal hava yollar›n›n dallanma paterni ile ilifl-ki kurularak anlafl›l›r. Pulmoner arterler ve bunlar›n dallar›, ba¤dokusundan bir k›l›f içerisinde hava yollar›na efllik ederler. Dahaproksimal arterler, elastik tiptir ve bronfl ve bronfliyollerin ba¤-lant› noktalar›na kadar uzan›rlar. Daha distal olan arterler isemüsküler arterlerdir ve alveoler keselerin etraf›nda sonlanan ar-teriyollere aç›l›rlar ve en sonunda kan›, genifl, birbirleriyle ba¤-lant› halinde olan bir pulmoner kapiller a¤a tafl›rlar. Torasik aor-tadan gelen bronfliyal arterler, oksijenlenmifl kan›, yüksek bas›nç
alt›nda, hilumdan solunum bronfliyollerine kadar uzanan havayollar›n›n duvarlar›na tafl›rlar. Bu arterler, bu hava yollar›n›nmukozas›na kadar uzanan kapillerlerin pleksusuna akan besleyi-ci damarlar olarak ifl görürler. Bronfliyal arterler ayn› zamanda,akci¤erleri saran visseral plevraya da kan temin ederler. Pulmo-ner ve bronfliyal sistemlerden gelen venöz kan, kalbin sol atriyu-muna kan tafl›yan pulmoner venlerden akar. Pulmoner arterlerve venler, lobüllerde birlikte ilerlemezler: arterler hava yollar› ileilerlerken toplardamarlar septumlar içerisinde ilerlerler. Akci¤er-lerin ayr›ca ikili ve genifl bir lenfatik drenaj sistemi vard›r. Bir yü-zeysel lenfatik pleksus, visseral plevray› süzer ve lenfi, akci¤erle-rin hilumuna, birkaç lenf dü¤ümünün oldu¤u yere tafl›r. Dahaderin bir lenfatik pleksus ise bronfliyol ve bronfllarla iliflkilidir veo da hiler lenf dü¤ümlerine lenf tafl›r. Akci¤er lobülleri içerisindelenf damarlar›, tipik olarak, hava yollar› ile ya da interalveolerduvarlarla de¤il septumlar içerisinde ilerlerler.
347Solunum Sistemi
‹ntrapulmoner kan dolafl›m›n›n flemas›.
t
Terminal bronfliyol Solunum (Respiratuar)bronfliyoller
� Pulmoner arterin (PA) bir dal› ile terminalbronfliyol (*) aras›ndaki yak›n iliflkiyi gösterenakci¤er dokusunun ›fl›k mikroskobu görüntüsü.Pulmoner arter oblik olarak kesitte yer almaktad›r ve duvar›nda düz kaslar belirgindir. Sola do¤ru giderek küçülen bir bronfliyole efllik etmektedir. Pulmoneralveoller (A) akci¤erin geri kalan bölümlerini doldurmaktad›r. x105. H.E.
Septum
Alveol üzerinde kapiller pleksus
Pulmoner ven (sol kalbe)
Bronfliyol Arter (sol kalpten torasik aortayla)
Pulmoner Arter (sa¤ kalpten)
Pulmoner ven (sol kalbe) Alveol keselerinin üzerinde
kapiller pleksus (kesintiye u¤ram›fl yerler)
15.15 PULMONER ALVEOLLER‹N H‹STOLOJ‹S‹ VE ‹NCE YAPISI
Pulmoner alveoller, respiratuvar bronfliyollerinin, alveoler kanal-lar›n ve keselerin, bir bal pete¤inin birbirine s›k›ca kenetlenmiflhücrelerine benzetebilece¤imiz küçük kupa biçimli evajinasyon-lar›d›r. Çaplar› 200-250 μm’dir. Çok ince yap›l› bölmeleri –inte-ralveoler septumlar- komflu alveolleri s›n›rlay›p ay›r›r. Bu sep-tumlar›n özelliklerini klasik ›fl›k mikroskobuyla ay›rt etmek zor-dur. Alveoller, pnömosit diye bilinen ve elektron mikroskopi iledaha iyi görülebilen, bazal lamina üzerinde bulunan bitiflik hüc-relerden oluflan, 0.2 μm’den daha düflük kal›nl›kta olan tek katl›yass› epitel ile kesintisiz olarak kaplanm›flt›r. Bu epiteli iki türpnömosit oluflturur: tip 1 hücreler yass›d›r ve gaz al›flveriflini ko-laylaflt›rmak için genifl bir yüzey sahas›na sahiptirler. Bunlar›nincelmifl sitoplazmas›, hücrenin tek, uzam›fl ve koyu çekirde¤i
hariç, ›fl›k mikroskobunun çözünürlük s›n›rlar›n›n ötesindedir.Tip 1 pnömositler alveoler yüzeyin yaklafl›k %95’ini kaplarlar fa-kat tüm epitel hücrelerin sadece %40’›n› teflkil ederler. Tip 2 pnö-mositler alveolleri kaplayan hücrelerin geriye kalan %60’›n› olufl-turur. Fakat daha kübik olan biçimlerinden ötürü, kaplay›c› hüc-relerin sadece %5’ini olufltururlar. Tip 2 hücreler bazal membranüzerinde bulunur ve genellikle, iki alveolün birleflti¤i köflelereyak›n tip 1 hücrelerin aras›nda dururlar. Alveoler makrofajlar(toz hücreleri), yüzeyi çöplerden ar›nd›rarak alveoler boflluklar›korurlar. ‹nteralveoler septumlar, elastik liflerce zengin olan has-sas bir ba¤ doku stromas› – pulmoner interstisyum- taraf›ndandesteklenirler. Septumlar›n ana bilefleni, k›vr›ml› bir yol izleyen,anastomoz yapan genifl bir pulmoner kapiller a¤›d›r. Septumlar-daki ço¤u hücre, kapillerlerin endotel hücreleridir; yay›lm›fl fib-roblastlar, makrofajlar ve tek tük mast hücre de görülür.
348 Solunum Sistemi
� Akciger parankimas›n›n ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Pulmoner alvolleri koyu boyal› çekirdekleri ileyass›laflm›fl tip I pnömositler (I) ve daha ökromatik çekirdekleri ile izoprizmatik (küboidal) flekilli tipII pnömositler (II) döfler. ‹çi eritrositler ile dolu pulmoner kapillerler (PK) interalveoler septumu boydan boya kateder.Alveoler makrofajlar (toz hücreleri, dust cells) (M) partikülleri sindirdikten sonra belirgin hale gelirler. Pulmonervenin (PV) küçük bir dal› ince duvar› ile pulmoner kapillerlerden venöz kan› toplar. x675. H.E
Alveoller ve interalveoler septumun flemas›.t
� Akci¤er alveollerinin elektron mikroskobu görüntüsü. ‹nteralveoler septumlar boyunca seyreden pulmoner kapillerlerin lümeninieritrositler k›rm›z› kan hücresi (KKH) ve beyaz kan hücreleri (BKH) doldurur. Alveoler boflluklar (*) tipI pnömositler (I) ile döfleli olup en iyi elongeuzam›fl çekirdeklerin oldu¤u yerlerde izlenirler. Alveoler makrofajlar (toz hücreleri, dust cells) (M) insterstisyumda lizozom içerikleri ile tan›n›rlar.Dikdörtgen içine al›nm›fl olan alan daha büyük büyütmede fiekil 15.16 da izlenmektedir. x1000. (Dr. B.J. Crawford izniyle)
Alveol toz hücresi
Kapiller
Kapiller
Tip II hücresi
Alveoller aras› septumS›k› ba¤lant›lar ileTip 1 hücre
Alveol (hava bofllu¤u)
Alveol (hava
bofllu¤u)
M
M
BKH
KKH
PK
15.16 KAN-HAVA BAR‹YER‹N‹N ‹NCE YAPISIKan ve hava aras›ndaki gaz al›flverifli çok özel bir pulmoner alve-ol bölgesi üzerinden - kan-hava bariyeri ya da alveoler kapillermembran – gerçekleflir ve bu, difüzyon yoluyla kolayl›kla gaz ge-çirgenli¤i sa¤lar. Geniflli¤i 2 μm’den daha düflüktür ve en iyielektron mikroskopi ile görülür. Pulmoner kapillerlerin incelmiflendoteli, alveolü kaplayan tip 1 pnömositler ve onlar›n birleflmiflbazal laminalar›ndan oluflur. Tip 2 pnömositlerin üretti¤i incebir sürfaktan katman› da alveoler yüzeyi kaplar. Kal›nl›¤›n mini-mal oldu¤u bölgede, tip 1 pnömositler, çok say›da sitoplazmikvezikül hariç az say›da organele sahip ince bir sitoplazma kasna-¤›na sahiptirler ve bu da s›v› ve çözüntü tafl›nmas›nda aktif rolüoldu¤unu düflündürür. Komflu pnömositler s›k› ba¤lant›larlayal›t›lm›fllard›r ve bu, s›v› ve çözüntü s›z›nt›s›n› engeller. Kesinti-siz penceresi tip kapiler endoteli de s›k› ba¤lant›lar içerir. Elek-
tron mikroskopisinde endotel hücrelerinin birbirine kenetlenmifl,bitiflik bir mozaik gibi dizildikleri görülür. Luminal yüzey üze-rindeki çok say›da mikrovillus, yüzey alan›n› iyice art›r›r. ‹mmu-nositokimya göstermifltir ki mikrovilluslar, antikorlara, inhibitör-leri konjestif kalp yetmezli¤inin tedavisinde kullan›lan anjioten-sin dönüfltürücü enzime (ACE) tepki verirler. Endotel hücreleri-nin sitoplazmas›, (çekirdek yak›n›nda), mitokondriyon, Golgikompleksi, mikrotübülüsler, mikrofilamanlar, Weibel-Palade ci-simleri ve granüllü endoplazma retikülümu içerir. Endotel hücre-lerinin ince uzant›lar›nda organeller neredeyse hiç yoktur vebunlar baz› bölgelerde çok ince olabilir – 0.1 μm. Bu hücrelerin ençarp›c› özelli¤i, çok say›da vezikülün bulunmas›d›r; bunlar sitop-lazmada serbest haldedir, luminal ve ablüminal yüzeylerle ya-k›ndan iliflkilidirler ve ifllevleri, kan ve etraf›n› saran interstis-yum aras›nda s›v› ve protein tafl›makt›r.
349Solunum Sistemi
Alveol kapiller birimininince yap›s›n›n flemas›.
t
� Büyük büyütmede kan hava bariyerinin elektronmikroskobu görüntüsü. Kan vehava aras›ndaki bu aral›k gazlar›npasif difüzyonuna olanak sa¤lar. Birk›rm›z› kan hücresi (E) pulmonerkapillerin lümeninde izlenmektedirve sa¤ tarafta da bir pulmoner alveolün lümeni izlenmektedir. Kapillerlerin incelmifl endoteli, tip Ipnömositin ince uzant›lar›, ve bu ikiyap›n›n birleflmifl bazal laminas› bubariyerin ana yap›lar›n› oluflturmak-tad›r. Az say›daki sitoplazma veziküllerini de içeren birkaç organel endotel hücrelerinin vepnömositlerin sitoplazmalar›ndaizlenmektedir. Alveollerin epitel örtüsünü ince bir katman surfaktannormalde örter ancak bu mikrograftabelirgin olarak izlenememektedir ve(fiksasyon artefakt› olarak) uzaklaflm›flt›r. x47000.
S›k› ba¤lant›yla ba¤l› Tip 1 pnömosit
Kaynaflm›fl bazal lamina
Alveoler septumda interstisyel hücre
Kapiller endotel hücresi
Endotel
Birleflmifl BazalLaminalar
Tip I Pnömonositler
E
Alveol
Alveol (hava bofllu¤u)
Kapiller lümeni
15.17 T‹P II PNÖMOS‹TLER‹N ‹NCE YAPISITip II pnömositler kübik hücrelerdir, çaplar› 10-12 μm’dir ve çokfarkl› ince yap›lar› vard›r. Tek, merkezi noktada konumlanm›fl,yuvarlak çekirdekleri vard›r. Çekirdek genellikle ökromatiktirve bir veya iki belirgin çekirdekçi¤i vard›r. K›sa küt mikrovillus-lar hücre yüzeyinden alveoler lümene do¤ru ç›k›nt› yaparlar. Si-toplazmalar›, çok geliflmifl bir Golgi kompleksi, granüllü ve düzendoplazma retikülümu, da¤›n›k mitokondriyon ve peroksi-zomlar içerir. Bu hücrelerin kendine has bir özelli¤i olan genifl,pleomorfik membran ile çevrili multilameller cisimler, içlerinde-kileri alveoler boflluklara boflalt›rken gözlemlenebilirler. Oluflum-lar elektron yo¤un lamellar materyal ile doludur ve sekretuvar
vezikülleri temsil ederler. Golgi kompleksinde yap›l›rlar ve ensonunda hücre yüzeyinde, ekzositoz taraf›ndan boflalt›l›rlar. Tip IIhücreler pulmoner sürfaktan› sentezler ve salg›larlar; bu, fosfoli-pid kompleksleri, protein ve alveoler yüzeyleri kaplayan s›v›n›nbir parças› olan karbonhidrat› içerir. Sürfaktan›n deterjan›ms›özelli¤i yüzey gerilimini düflürerek, alveollerin kapanmas›n› en-geller ve böylece inspirasyon s›ras›nda alveoler havalanmay› ko-laylaflt›r›r. Pek çok tip II hücre mitotik olarak aktiftir ve alveoleryüzeyi, tip 1 pnömositlere farklanarak yenilerler. Akci¤er hasa-r›ndan sonra iyileflme aç›s›ndan ço¤alma h›z› önemlidir çünkütip 1 hücrelerin genifl yüzey alan›, bu hücreleri hasara özellikleyatk›n hale getirir.
350 Solunum Sistemi
Tip II pnömosit ve surfaktan tabakas›n›nince yap›s› flemas› .t
� Tip II pnömositin elektron mikroskobu görüntüsü. Sitoplazmas› aralar›ndan bir tanesi hücre yüzeyi uzant›s›nda (uzun oklar) yer alan çok say›daki multilameller cisimcik (MC) ile doludur. K›sa künt mikrovilluslar hücre yüzeyinin di¤er k›s›mlar›ndad›r (küçükoklar). Ökromatik çekirdek yüksek fonksiyonal aktiviteyi iflaret etmektedir. Pulmoner kapillerlerin izlenimleri (Kap) vealveoler boflluk bölgeleri (*) de izlenmektedir. x9000.
Çekirdek
MC
� Büyük büyütmede surfaktan›n elektron mikroskobu görüntüsü. Bu örnekte surfaktana ba¤l› parmak izi benzeri tipik yap› belirgin olarak izlenmektedir. Surfaktan lipoproteinden zengin paralel düzenlenmifl osmiofiliklameller (OL) fleklinde izlenmektedir. Lameller yeni sal›nm›flmultilameller cisimcikler (MC) ile devaml›l›k gösterirler.x45000.
Multilameller cisminiçeri¤inin at›lmas› Surfaktan
Tip 2hücreninplazmamembran›
Sitoplazma
MitokondriyonMultilamellar cisim
Kap
Kap
Kap
MC
15.18 ALVEOLER MAKROFAJLARIN ‹NCE YAPISI
Alveoler makrofajlar 15-50 μm çap›nda genifl, yuvarlak hücreler-dir. Genellikle alveoler bofllu¤a do¤ru fliflkinlik yaparlar ve s›kl›k-la komflu interalveoler septumlar aras›ndaki ba¤lant› noktalar›n-da bulunurlar. Tek, merkezi biçimde yerleflmifl bir çekirdeklerivard›r ve ço¤unlukla derin bir flekilde girinti yaparlar. Bu hücre-lerin sitoplazmas› çeflitli organeller ve pek çok primer ve sekon-der lizozomlar içerir. Karbon partiküllerini içlerine ald›ktan son-ra ald›klar› tozlu görünüm nedeniyle, bunlar ayn› zamanda al-veoler toz hücreleri olarak bilinirler. Ana ifllevleri, inspirasyon s›-ras›nda alveol boflluklar›na giren yabanc› partikül ve tozlar› ye-mektir. Elektron mikroskopisinde bu hücrelerin düzensiz flekille-ri ve yüzeylerinde k›sa mikrovilluslar “yalanc› ayaklar” oldu¤ugörülmüfltür. Bu hareketli hücreler, prekürsörleri kemik ili¤in-den gelen kan monositlerinden farklan›r. Pulmoner kapillerlerinduvarlar›ndan interalveoler septumlara göç ederler. Akci¤erininterstisyumunda matürasyon bölünmesi geçirir ve ondan sonraluminada serbest kalmak için alveol boflluklar›na girerler. Debri-si alveollerden uzaklaflt›rd›ktan sonra, yukar› bronfliyal a¤aca
do¤ru ilerlerler ve burada silyumlar taraf›ndan tafl›n›p en sonun-da yutulur ya da mukusla tükürülerek at›l›rlar. Konjestif kalp yet-mezli¤i gibi baz› kalp hastal›¤› türlerinde, kan dolafl›m›ndan gelenk›rm›z› kan hücreler, pulmoner alveol boflluklar›na kaçar ve bu-rada alveoler makrofajlar taraf›ndan fagositoza u¤rarlar. Yutulanbu hemosiderin ile fliflmifl makrofajlar balgamda görülebilir vekalp yetmezli¤i hücreleri olarak bilinirler.
351Solunum Sistemi
KL‹N‹K B‹LG‹‹nfant respiratuvar distres sendromu ya da eski ad›yla hiyalinmembran hastal›¤›, premature infantlar›n %10’unu etkileyen yay-g›n bir bozukluktur. Belirtileri, pulmoner alveollerin geniflleyeme-mesi ya da inspirasyondan sonra aç›k kalmas› nedeniyle oluflan s›-k›nt›l› solunum ve morarmad›r. Do¤umda yeterli sürfaktan sa¤lan-mamas›ndan kaynaklan›r ve bu, yetersiz sürfaktan üretimi veya tipII pnömositlerin geliflememesi ya da olgunlaflamamas› ile ilgilidir.Tedavi seçenekleri hastal›¤›n fliddetine ve infant›n prematuritesineba¤l›d›r ve tedavi flunlar› kapsar: solunuma yard›mc› olmak için O2
sa¤lanmas›, mekanik ventilasyon, kortikosteroid tedavisi ve akci-¤erlere yapay sürfaktan aktar›lmas›d›r.
� Küçük büyütmede alveoler makrofaj (M) (toz hücresi, dust cell)içeren akci¤erin elektron mikroskobu görüntüsü. Hücreler pulmoner alveollerin (*) iç yüzeyine yerleflmifllerdir. Üçgenimsi flekli motiliteyi iflaret ederken,sitoplazmas› lizozomlar ile t›ka basa doludur. Pulmoner kapillerler interalveoler septalar› dolduran eritrositler ile doludur. x1000. (Dr. B. J. Crawford izniyle)
� Alveoler bir makrofaj›n (toz hücresi, dust cell) dikkat çekenözelliklerini gösteren elektron mikroskobu görüntüsü. Bu hareketlihücrenin düzensiz kenarlar› çok say›da yalanc› ayak (psödopod) ve mikrovillusiçermektedir. Sitoplazman›n en önemliözelliklerinden birisi primer ve sekonder lizozomlar olup çekirde¤inin de çentikli birkenar› vard›r. Ayr›ca alveolleri (*) döfleyentip I pnömositlerin (oklar) ince uzant›lar›ve iki pulmoner kapillerin (Kap) lümeniizlenmektedir. x9800.
Kap
Kap
Makrofaj
M
15.19 ALT SOLUNUM S‹STEM‹N‹N GEL‹fi‹M‹4 haftal›k embriyoda, farengeyal (yutak) ceplerin hemen arkak›sm›nda, laringotrakeal kabart› olarak bilinen bir orta hat endo-dermal tomurcu¤u geliflir. Farinksin zemininde bir kabart› olufl-turur ve kaudal olarak geliflip tüp halini al›r. Gelecekte larinks tü-pün üst k›sm›ndan ve trakea da kaudal k›s›mdan geliflir. En uzakucunda iki yumru biçimli kal›nlaflma bronfliyal tomurcuklar olurve bunlar do¤umdan önce 20 ard›fl›k bölümlenmeden geçer vedaha sonra da postnatal geliflim sürer. Endodermal epitelyumungeliflimine, tüpü saran splanknik mezenflimin kondensasyonuve invazyonu efllik eder. Mezenflim, ba¤ dokusuna, düz kasa vehava yollar›n›n k›k›rda¤›na farklan›rken endoderm, epitelin veonunla iliflkili intramural bezlerin kayna¤›d›r. Bronfllar ve akci-
¤erler, ekzokrin bir bez gibi geliflir: bronfllar ekstralobüler kanal-lara denk düflerken bronfliyoller intralobüler kanallara eflde¤er-dir. Akci¤er gelifliminin befl aflamas› flunlard›r: 26 gün 6 hafta ara-s› olan embriyonik dönemde lober bronfllar›n ilk geliflimi meydanagelir. 6 ve 16 hafta aras›, psödoglandular dönemde, kübik ya da priz-matik epitelle kapl› kör tubüller olarak görünen terminal bronfli-yoller geliflir. 16 ve 28 hafta aras› kanaliküler dönemde asinüslar ge-liflir ve buna etraf› saran mezenflimden kapillerlerin invazyonuefllik eder. 28 ve 36 hafta aras› sakküler dönemin ard›ndan 36’nc›haftadan do¤uma kadar olan alveoler dönem gelir. 28 haftada tip Ive tip II pnömositler geliflmeye bafllar ve ilk sürfaktan üretimimeydana gelir. Do¤umdan sonra ve 8 yafl›na kadar, alveolleringeliflimi sürer.
352 Solunum Sistemi
Trakea
Ventral ön ba¤›rsa¤›nsplanknik mezodermi
(akci¤er stromas›)
Sa¤ bronkiyal tomurcuk
Yutakcepleri
1. yutak cebi1.aort yay› 2. yutak cebi
6.aort (pulmoner) yay›
Sol dorsalaorta
Bronfliyal tomurcuklar
Tek katl›yass›
epitel
Elastif lifler
Kapillerleri örten incehücreler (Tip I hücreler)
Düz kashücreleri
Özofagus
TrakeaLaringotrakeal kabart›
ÖzofagusPulmoner arter
Tek katl›kübik epitel
24. Hafta
20. Hafta
Tek katl›kübik epitel
Respiratuar bronfliyolAlveol kanal›
Ba¤ dokusu
Terminal keseler(future alveoli)
Terminal keseler(future alveoli)
Alveol kanallar›TerminalBronfliyol
Stomadeum
Sol brankiyaltomurcuk
Laringotrakealkabart›
Tiroid ç›k›nt›s›
Orofaringealmembran
Mandibular (1. yutak) yayVentral aorta
Kalbin ventrikülü
Orofaringealmembran
4-5. haftalarda geliflen solunum yollar› (üstte) ile 5-6.haftalarda bronkuslar ve akci¤erler.t
Fetal akci¤erde geliflen hava yollar›.t
Farinksin ventral görünümü.t
� Fetal akci¤erin ›fl›k mikroskobu görüntüsü. Bu psödoglanduler geliflim evresinde akci¤erin çok say›da ince duvarl›tüpler ve keselerden(*) oluflan tek katl› yass› epitelden tek katl›izoprizmatik (küboidal) epitele de¤iflen yap›s›n›n bir bez dokusunabenzer bir görünümü vard›r. Gevflek mezenkimal ba¤ dokusundanoluflmufl bir matriks geliflen hava yollar›n› birbirinden ay›rmaktad›r.Akci¤eri örten visseral plevra (oklar) mezenflimden köken almaktad›r ve tek katl› kübik epitelden oluflan mezotelyal hücrelerden meydana gelir. x95. H.E.