nĠl tĠlapyalarinda (oreochromis niloticus)...

73
TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSEL AEROMONAS HYDROPHİLA ENFEKSĠYONUNDAKĠ (BAKTERĠYEL HEMORAJĠK SEPTĠSEMĠ) PATOLOJĠK BULGULAR Banu YARDIMCI PATOLOJĠ ANABĠLĠM DALI DOKTORA TEZĠ DANIġMAN Prof. Dr. Yılmaz AYDIN 2007 ANKARA

Upload: others

Post on 24-Jan-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ

SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSEL

AEROMONAS HYDROPHİLA ENFEKSĠYONUNDAKĠ

(BAKTERĠYEL HEMORAJĠK SEPTĠSEMĠ)

PATOLOJĠK BULGULAR

Banu YARDIMCI

PATOLOJĠ ANABĠLĠM DALI DOKTORA TEZĠ

DANIġMAN

Prof. Dr. Yılmaz AYDIN

2007 – ANKARA

Page 2: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

ii

Page 3: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

iii

ĠÇĠNDEKĠLER

Kabul ve Onay ii

Ġçindekiler iii

Önsöz v

Simgeler ve Kısaltmalar vi

ġekiller vii

Çizelgeler ix

1. GĠRĠġ 1

1.1. Tilapya balığı 1

1.1.1. Kemikli Balıklarda Bazı Organların Histolojik Yapısı 1

1.1.1.1. Solungaç Yapısı 1

1.1.1.2. Karaciğerin Yapısı 2

1.1.1.3. Böbreğin Yapısı 3

1.1.1.4. Derinin Yapısı 4

1.2. Aeromonas hydrophila 5

1.2.1. Tarihçe 5

1.2.2. Etiyoloji 6

1.2.3. Epidemiyoloji 9

1.2.4. Patogenez 11

1.2.5. Bulgular 14

1.2.5.1. Klinik Bulgular 14

1.2.5.2. Makroskobik Bulgular 15

1.2.5.3. Mikroskobik Bulgular 16

2. GEREÇ VE YÖNTEM 18

2.1. Denemede Kullanılan Bakteri 18

2.2. Balık Materyali 18

2.3. Deney Akvaryumları ve Su 18

2.4. Aeromonas hydrophila LC50 Dozunun Belirlenmesi 19

2.5. Deneme Yeri 19

2.6. Deneme Ortamı 20

Page 4: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

iv

2.7. Deneysel Enfeksiyonun OluĢturulması 20

2.8. Deneysel Düzen ve Nekropsi Yöntemi 21

2.9. Histopatolojik Ġnceleme Ġçin Doku Kesitlerinin Hazırlanması 23

2.10. Mikrobiyolojik Ġncelemeler 23

3. BULGULAR 24

3.1. Klinik Bulgular 24

3.2. Makroskobik Bulgular 24

3.2.1. Deri Bulguları 24

3.2.2. Solungaç Bulguları 25

3.2.3. Karaciğer Bulguları 25

3.2.4. Böbrek Bulguları 25

3.2.5. Kalp Bulguları 26

3.2.6. Mide ve Bağırsak Bulguları 26

3.3. Histopatolojik Bulgular 33

3.3.1. Deri Bulguları 33

3.3.2. Solungaç Bulguları 33

3.3.3. Karaciğer Bulguları 34

3.3.4. Böbrek Bulguları 34

3.3.5. Kalp Bulguları 35

3.3.6. Mide Bulguları 36

3.3.7. Beyin Bulguları 36

4. TARTIġMA 44

5. SONUÇ VE ÖNERĠLER 49

ÖZET 51

SUMMARY 52

KAYNAKLAR 53

ÖZGEÇMĠġ 62

Page 5: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

v

ÖNSÖZ

Aeromonas hydrophila tatlı su balıklarında görülen salgınların en

önemli etkenlerinden biridir. Deride ülser, iç organlarda kanama ve nekroz

odakları ile karakterize hemorajik septisemi‟ye neden olarak, özellikle

entansif yetiĢtiricilik yapılan balık çiftliklerinde önemli kayıplara neden

olmaktadır. Özellikle Afrika ve Asya‟da beslenme ve yetiĢtiricilikte oldukça

büyük bir önem ve ekonomik değere sahip olan tilapya balıkları, günümüzde

Amerika, Avrupa ülkeleri ve Türkiye‟de de yetiĢtirilmeye baĢlanmıĢtır.

Hemorajik septisemi olguları tilapyalarda da önemli kayıplara neden

olmaktadır. Bu bağlamda bu çalıĢma ile yakın gelecekte Türkiye‟de de

ekonomik açıdan önemli olmaya aday bir balık türü olan tilapyalarda

(Oreochromis niloticus) daha önce deneysel enfeksiyon modeli çalıĢılmayan

hemorajik septisemi hastalığının patogenetik mekanizması ortaya konulmaya

çalıĢılmıĢtır .

Bu tezin oluĢturulmasında ve her aĢamasında değerli görüĢleri ile

yardımını esirgemeyen danıĢman hocam sayın Prof.Dr. Yılmaz AYDIN‟a,

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı akademik ve

idari personeline, Mikrobiyoloji Anabilim Dalı‟na, Ankara Üniversitesi Ziraat

Fakültesi Su Ürünleri Bölümü‟ne, öğrenim hayatım boyunca desteklerini

esirgemeyen annem Nigar ALTUNSARAY ile babam Cengiz

ALTUNSARAY‟a ve değerli meslektaĢım ve sevgili eĢim Yrd.Doç.Dr.Cenk

YARDIMCI‟ya teĢekkürlerimi bir borç bilirim.

Page 6: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

vi

SĠMGE VE KISALTMALAR

A. hydrophila Aeromonas hydrophila

Gram (-) Gram negatif

% Yüzde

g Gram

L Litre

oC Santigrat derece

RSKK Refik Saydam Ulusal Tıp Kültür Koleksiyonu

CFU Colony Forming Unit

LC50 Letal Konsantrasyon

H2S Hidrojen sülfür

HE Hematoksilen-Eozin

µm Mikrometre

PBS Phosphate Buffer Solution

ip Ġntraperitoneal

ark. ArkadaĢları

PAS Periodic Acid-Shiff

Page 7: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

vii

ġEKĠLLER

ġekil 2.1. Balıklarda intraperitoneal enjeksiyonun uygulanıĢı ġekil 2.2. Nekropsi yöntemi.

a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular ensizyon h.Lateral karın duvarının serbestleĢtirilmesi

ġekil 3.1. a.Kontrol grubu tilapya balığı b.Enfeksiyona bağlı olarak deri renginde koyulaĢma (E2) c.Kaudal (kuyruk) ve dorsal (sırt) yüzgeçte erime (E4; oklar) d.Pektoral (göğüs) yüzgeçte erime (E4; ok) e.Pektoral yüzgeç tabanında hiperemi (B4; ok) f.f.Akvaryum tabanında yan yüzme (E6)

ġekil 3.2. a.Kontrol grubu solungaç

b.Solungaçta hiperemi (C4). ġekil 3.3. a.Kontrol grubu mide ve bağırsak

bb.Mide serozasında hiperemi ve bağırsakta sarımtırak renkli mukuslu sıvı (E10;ok).

ġekil 3.4. a.Kontrol grubu karaciğer b.Karaciğerde geniĢ pariyetal yüzünde kanama odakları (E3; siyah oklar) c.Karaciğerde geniĢ boz beyaz odaklar (C7; siyah oklar); safra kesesinde

zümrüt yeĢili renginde aĢırı safra salgısı birikimi (kırmızı ok).

ġekil 3.5. a.Kontrol grubu böbrek b.Böbrekte hiperemi (C1) c.Böbrekte subkapsuler kanama (E2; oklar)

ġekil 3.6. a.Kontrol grubu kalp b, c.Kalpte atrioventriküler bölgede (E4) ve ventriküler bölgede (C2) kanama

ġekil 3.7. a, b.Yüzgeç tabanında hiperemi (A2, E9, oklar) , HE x100

ġekil 3.8. a.Kontrol grubu solungaç dokusu, HE x400 b.Solungaçta hiperemi (C8, çift yönlü ok), HE x100 c.Solungaçta sekonder lamellerde telangiektazi (C3, ok), HE x400 d.Solungaçta klorit hücre hiperplazisi (E3, ok), HE x400

ġekil 3.9. a.Kontrol grubu karaciğer dokusu, HE x400 b.Karaciğerde pasif hiperemi ve hepatosit sitoplazmalarında değiĢen büyüklükte

keskin sınırlı yağ vakuolleri (C5, siyah oklar), HE x400 c.Karaciğerde kapsula altında geniĢ kanama (E3), HE x100 d.Karaciğerde hepatositlerde fokal nekroz (ok) ve lenfosit infiltrasyonu (D7), HE

x100

ġekil 3.10. a.Karaciğerde diffuz yağlanma ve fokal lenfosit infiltrasyonu (E10, ok), HE x100 b.Karaciğerde diffuz yağlanma ve fokal lenfosit infiltrasyonunun daha büyük

büyütmeyle görünümü (E10), HE x400 c.Karaciğerde dejeneratif değiĢikliler ve pankreas hücrelerinde fokal nekroz (D4,

ok), HE x400 dd.Karaciğerde pankreas hücreleri çevresinde fokal lenfosit infiltrasyonu (E3), HE

x400

Page 8: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

viii

ġekil 3.11. a.Kontrol grubu böbrek dokusu, HE x400 b.Böbrekte Ģiddetli hiperemi (iki yönlü ok) ve tubul epitellerinde dejeneratif

değiĢiklikler (D4, sarı oklar), HE x400 c.Böbrekte kanama (iki yönlü ok) ve tubul epitellerinde dejeneratif değiĢikliler

(C2,sarı oklar), HE x400 d.Böbrekte kanama ve tubul epitellerinde nekroz (E2, beyaz oklar), HE x400 e.Böbrekte tubul epitellerinde nekroz (E8, beyaz oklar), HE x400 f.Böbrekte intersitisyumda lenfosit hücre infiltrasyonu (B4, sarı ok), HE x400

ġekil 3.12. a.Kontrol grubu kalp dokusu, HE x400 b.Kalpte perikardda kanama (C2), HE x100 c.Kalpte kas fibrilleri arasında Ģiddetli hiperemi ve çevresinde lenfosit hücre

infiltrasyonu ile mikrohemorajiler (D4, ok), HE x400 d. Kalpte kas fibrilleri arasında lenfosit infiltrasyonu (B7, oklar), HE x400

ġekil 3.13. a.Kontrol grubu mide dokusu, HE x100 b.Submukozada hiperemi ve submukoza ile tunika muskulariste lenfosit

infiltrasyonu (D7), HE x100

ġekil 3.14. a.Kontrol grubu beyin dokusu, HE x100 b.Beyinde fokal lenfosit infiltrasyonu (D8), HE x100 c.Beyinde fokal lenfosit infiltrasyonu (E6), HE x400

Page 9: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

ix

ÇĠZELGELER

Çizelge 1.1. Hareketli aeromonadların diferensiyasyon çizelgesi

Çizelge 3.1. Makroskobik bulguların organlara göre dağılımı ve derecelendirilmesi

Çizelge 3.2.Histopatolojik bulguların organlara göre dağılımı ve derecelendirilmesi

Page 10: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

1

1.GĠRĠġ

1.1. Tilapya Balığı (Oreochromis niloticus)

Agnatha (çenesiz balıklar), Chondrichthyes (kıkırdak iskeletli balıklar) ve

Osteichthyes (kemikli balıklar) olarak 3 grupta sınıflandırılan balıklardan

özellikle ekonomik yönden öneme sahip olan kemikli balıklardır. Tatlı ve tuzlu

sularda yaĢayan balıkları içine alan yaklaĢık olarak 20.000 türü kapsar.

Aslında kemikli balıklar Teleostemi alt sınıfında yer alan Teleost takımıdır

(Çelikkale, 1986). Cichlidae familyası içinde yer alan tilapyalar da bu takımda

yer alır (Waal, 2002; Alpbaz, 2005).

Tilapya balıklarının içinde bulunduğumuz yüzyıl içinde en önemli su

ürünleri arasında yer aldığı bildirilmektedir. Dünyada 85 ülkede yetiĢtiriciliği

yaygın olarak yapılmakta ve üretilen türlerin yaklaĢık % 90‟ı Oreochromis

niloticus olduğu bildirilmektedir (Bekcan, 1999). Ülkemizde de 1978 yılında

önce DSĠ daha sonrada Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından

Ġsrail ve Ġngiltere‟den getirilerek üretilmeye baĢlanmıĢtır (Sarıhan ve Toral,

1980).

1.1.1. Kemikli Balıklarda Bazı Organların Histolojik Yapısı

1.1.1.1.Solungaç Yapısı

Solungaçlar, teleostlarda (kemikli balıklar) tipik olarak farenksin altında

bulunan 4 çift holobranĢtan meydana gelir. Her holobranĢtan, branĢiyal yay

ya da solungaç yayının posterior kenarında, iki hemibranĢ çıkar. Taze bir

balık hemibranĢı yakından incelendiğinde bir dizi uzun kalın filamentten

meydana gelen primer lamellalar gözlenir. Görüntüsü yay üzerindeki tarak

diĢlerini andırır. Primer lamellanın dorsal ve ventral yüzeyinde sekonder

Page 11: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

2

lamella olarak adlandırılan düzgün yarım ay benzeri oluĢumlar

bulunmaktadır. Her primer lamella üzerinde dorsal ve ventral sıralar halinde

sekonder lamellalar yerleĢmiĢ olup, bitiĢik filamentin lamella sıraları

boĢlukları tamamlamaktadır (Roberts 2001). Solungaç lamellasının yüzeyi

basit skuamoz epitel hücrelerden ve yüzey boyunca paralel pillar hücrelerce

ayrılmıĢ birçok kapillarla kaplanmıĢtır. Pillar hücreler, kapillarlardan endotel

hücrelere ayrılır (Hibiya 1982). Gaz değiĢimi sekonder lamella yüzeyinde

meydana gelir. On mikrometre aralıklarla dizilmiĢ pillar hücrelerle ayrılan bir

kalın katman, destekleyici zarf gibi epitel hücrelerden oluĢur. Pillar hücreler,

amiplerde bulunan kontraktil protein benzeri sütunlar içerir. Kan, ventral

aortadan yüksek basınçla pompalandığında, kontraktil elemanlar normal

Ģartlar altında bu yüzeyleri geniĢleterek direnç oluĢturur. Ayrıca pillar

hücrelerin daralması ve bükülebilmesi, gaz değiĢim yüzeylerinde kan akıĢ

oranının kontrolünde önemli rol oynar. Pillar hücrelerin boyutları 0.5-4µm

arasındadır (Roberts 2001). Sekonder lamellanın bazı kısımlarında ve bazal

epitelinde mukus hücreleri vardır. Klorit hücreler sekonder lamellanın

tabanında yer alırlar ve asidofiliktirler. Deniz balıklarında, tatlı su balıklarına

oranla daha fazla bulunurlar. Sekonder lamellalar; fiziksel, kimyasal ya da

paraziter, etkenler tarafından çabuk etkilenir ve patolojik bulgular çok kısa

sürede Ģekillenir (Hibiya 1982).

1.1.1.2. Karaciğerin Yapısı

Teleostlarda vücut boĢluğunun ön kısmında yer alan karaciğer, kırmızı

kahverengi olup genellikle iki lopludur. Midenin üzerinde ve mideyi kısmen

sararak uzanır. Safra kesesi karaciğerin içerisinde gömülü bulunur.

Karaciğerin her iki lobundan bir hepatik kanal (ductus hepaticus) çıkar ve

safra kesesine birleĢerek ana safra kanalını oluĢturur (Demir, 1992).

Karaciğer dıĢtan seröz bir membran ile çevrilmiĢtir. Kemikli balıklarda yüksek

omurgalılardan farklı olarak, merkezinde vena içeren lobüler yapı görülmez.

Hepatik arter ile portal vena karaciğere girer ve portal vena birçok kola

ayrılarak sinuzoidleri meydana getirir. Sinuzoidlerin aralarında, parankimi

Page 12: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

3

oluĢturan hepatik hücreler, hücre kordonları teĢkil edecek Ģekilde

yerleĢmiĢlerdir. Parankim hücreleri poligonal hücreler olup yuvarlak

çekirdekleri ve çekirdekçikleri vardır (Hibiya, 1982; Ferguson 1989).

Karaciğer hücrelerinden salgılanan safra, hücrelerin aralarındaki ince

kanalcıklarla toplanarak daha büyük kanallara taĢınırlar ve bu kanallar safra

kanalına açılırlar. Safra kanalları ile safra ana kanalının bağlandığı bölgede

hepatik arteriol de bulunur. Karaciğer sinuozidleri endotel hücreler ile

kaplanmıĢtır. Makrofajlar sinuozidlere bitiĢik veya hepatositlerin aralarında

bulunur. Bazı kemikli balıklarda karaciğer basit ve kompakt bir organ olarak

bulunurken Cyprinus spp. (sazan), Tilapia spp., Sillago japonica,

Chrysophyrs major, Heliochoeres poecillopterus, Stephanolepsis cirrhifer ve

Platycephalus indicus gibi balık türlerinde pankreatik doku portal vena kolları

boyunca karaciğeri çevreler. Hepatik ve pankreatik dokunun birleĢtiği bu yapı

“hepatopankreas” olarak adlandırılmaktadır (Hibiya 1982, Ferguson 1989,

Roberts 2001).

1.1.1.3. Böbreğin Yapısı

Teleostlarda çift olan böbrek, vücut boĢluğunun dorsalinde yer almıĢ olup

omurganın ve dorsal aortanın ventralinde bulunur. Peritonun dıĢında bulunan

böbrek, ince, uzun, koyu kırmızı veya kahverengi bir organdır. Böbrek

yapısında çok sayıda nefron bulunmaktadır. Bir nefron baĢlıca iki katmandan

oluĢur. Bunlar renal korpüskül (Malpigi cisimciği) ve tubul kısmıdır. Renal

korpüskül glomerulus ve Bowman kapsülünden oluĢmuĢtur. Balık nefronu

yüksek omurgalılarda bulunan ince Henle segmentinden yoksundur. Renal

tubul kısmı tatlı su balıklarında iyi geliĢmiĢtir. Böbrekte boyun segmenti,

proksimal segment, ara segment, distal segment ve toplayıcı segment vardır

(Hibiya 1982). Nefron toplayıcı kanallarla devam ederek nefrik kanalı

oluĢturur. Nefrik kanal da mezodermal kökenli olan idrar kesesine açılır

(Demir 1992). Afferent arteriol duvarlarında PAS reaksiyonu ile pozitif

boyanan sekresyon granüllerinin bulunduğu jukstaglomerular hücreler

tanımlanabilir (Hibiya 1982).

Page 13: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

4

Boyun segmenti ince ve kısadır. Proksimal toplayıcı tubul iki segmente

ayrılır. Birinci segmentte fırça kenarlı kübik epitel hücreleri vardır. Yuvarlak

veya oval Ģekilli büyük çekirdekleri olan bu hücrelerin sitoplazmalarında

mitokondriler ve sekresyon granülleri bulunur. Ġkinci segment nefronun büyük

bir bölümünü oluĢturur. Kanal lümeni birinci segmentten biraz daha geniĢtir.

Ara segment ise, proksimal toplayıcı kanalın ikinci segmentinin özelliklerini

gösterir. Distal toplayıcı segmente ait epitel hücrelerinde fırça kenar yoktur.

Sitoplazmalarında kaba granüller bulunan bu hücreler eozin ile proksimal

toplayıcı kanallara göre daha koyu boyanırlar (Hibiya 1982).

1.1.1.4. Derinin Yapısı

Balıklarda derinin yapısı türlere göre değiĢmekle birlikte temel olarak iki

tabakadan oluĢur. DıĢ tabaka olan epidermis balığın vücudunu korurken,

içteki tabaka ise dermis (corium) olarak adlandırılır (Hibiya, 1982). Epidermis

tipik olarak çok incedir, kemikli balıkların çoğunda 10-30 hücre tabakasından

oluĢur ve ortalama kalınlığı 250 mikron kadardır. Epidermis altta stratum

bazale ile onun üzerindeki stratum germinativum‟dan meydana gelir. Stratum

germinativum hücreleri çok yüzlü ve yüzeye yaklaĢtıkça yassılaĢan

hücrelerdir. Stratum bazale‟ye ait hücreler ise genellikle silindirik, konik ya da

topuz biçiminde hücrelerdir (Demir 1992). Stratum bazale‟de devamlı olarak

hücre çoğalması olur. Balıklarda genellikle epidermisi tamamen örten bir

stratum korneum bulunmaz. Epidermiste mukus üreten salgı hücreleri ya da

goblet hücreleri bulunur. Epidermisle dermisi yalnızca elektron mikroskopta

görülebilen bir bazal membran ayırır. Dermis genellikle üç tabakalıdır. En

dıĢtaki tabaka membrana terminans çok ince ve homojendir. Onun altında

gevĢek bir bağ dokusu olan ve bol kan damarı içeren stratum laksum

bulunurken, en altta kalın ve yoğun bağ dokusu lifleri içeren stratum

kompaktum yer alır (Hibiya 1982).

Page 14: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

5

1.2. Aeromonas hydrohila

1.2.1. Tarihçe

Aeromonas hydrophila tatlı su balıklarında görülen salgınların en önemli

etkenlerinden biridir ve baĢlıca deride ülser, iç organlarda kanama ve nekroz

odakları ile karakterize bir enfeksiyona neden olur. Enfeksiyon; Bakteriyel

Hemorajik Septisemi, Aeromonad Septisemisi ya da Red Pest olarak da

adlandırılır (Roberts, 2001).

Daha önceleri Vibrionaceae familyası içinde yer alan Aeromonaslar,

günümüzde Aeromonadaceae familyası adı altında toplanmıĢtır (Colwell ve

ark., 1986; Rollins ve Joseph, 2000). Literatür verilerinde, ilk defa 1891

yılında Sanarelli tarafından izole edildiği ve Bacillus hydrophilus olarak

isimlendirildiği görülmektedir (Buchanan ve Gibbons, 1974; Richards ve

Roberts, 1978). Daha sonraları, Bacterium punctatum, Aeromonas punctata,

Aeromonas hydrophila, Aeromonas liquefaciens, Proteus hydrophilus,

Pseudomonas punctata, Pseudomonas hirudinis ve Pseudomonas granulata

olarak değiĢik isimlerle bildirilmiĢtir (Bullock, 1971). Ancak bu isimlerle

tanınan etken daha sonra Aeromonas hydrophila ve Aeromonas punctata

olmak üzere iki alt tür olarak yeniden sınıflandırmıĢtır (Buchanan ve Gibbons,

1974). Günümüzde de etken Aeromonas hydrophila adı ile anılmaktadır

(Roberts, 2001).

Tüm dünyada yaygın olarak görülen, en çok sazan ve diğer kültür

balıklarının hastalığı olan hemorajik septisemi ile ilgili ilk rapor 1930 yılında

Schäperclaus tarafından yayımlandığı bildirilmiĢtir (Bullock, 1971; Richards

ve Roberts, 1978; Erer, 1981). AraĢtırıcı tarafından tanımlanan hastalık

karında ĢiĢlik ve pulların kabarmasına neden olan asitesle karakterize edilmiĢ

ve bu nedenle hastalığa Dropsy adı verilmiĢtir. Spiczakow 1933 yılında

hastalığın karakteristik özelliklerini saptayarak, hastalığın etkeninin izole ve

Page 15: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

6

identifiye edildiği ve hastalığın “Hemorajik Septisemi” olarak tanımlandığı

bildirilmektedir (Bullock, 1971).

1.2.2. Etiyoloji

Hareketli aeromonad takson‟unun biyokimyası, genetiği ve serolojisi farklılık

gösterdiğinden, bu genus‟un taksonomik pozisyonu tartıĢmalıdır. Kluyver ve

van Niel (1936), balıklarda hemorajik septisemi oluĢturan Bacillus,

Pseudomonas, Proteus ve Aerobacter genuslarının hepsini Aeromonas

genusu altında toplamıĢtır. Bu aeromonadlar; kısa, gram (-), tek flagellalı

hareketli basil olup, glikozu gaz üreterek ya da üretmeyerek fermente ederler.

Snieszko (1957) bu genus‟u A. hydrophila, A. punctata ve A. liquefaciens

olarak üç türe ayırmıĢtır. Snieszko‟ya (1957) göre A. liquefaciens balık

patojenleri içinde en büyük yüzdeye sahip olan türdür. Schubert‟e (1967)

göre Aeromonas genus‟unun oluĢturulabilmesi için yeterli biyokimyasal

benzerlikler olmasına rağmen, doğrulanmamıĢ tür spesifik farklılıklar da

bulunmaktadır. Popoff ve Vernon (1976) hareketli aeromonadların iki farklı tür

olarak sınıflandırılabileceğini savunmuĢlardır. Bunlar; A. hydrophila (A.

punctata ve A. liquefaciens’i de içerir) ve yeni bir tür olarak da, A. sobria‟dır.

Biyokimyasal olarak, A. hydrophila eskülini hidrolize eder, salisin ve

arabinozu fermente ederken, A. sobria bu bileĢikleri kullanmaz (Lallier ve

ark., 1981). Hareketli aeromonadlar pleomorfik olabilir ancak genelde agarda

dairesel, pürüzsüz, kabarık koloniler oluĢtururlar. Mikroskobik muayenede

bakteri kısa (0.5x1.0 ~m), gram (-) basil olarak gözlenir. Fenotipik olarak,

hareketli aeromonadlar sitokrom oksidaz (+), glikozu gaz üreterek ya da

üretmeden fermente ederler ve vibriostatik ajan 0/129‟a (2,4-diamino,6,7-di-

isopropyl pteridine) karĢı duyarsızdırlar. Ayrıca bakteri 2,3-butanedol üretir ve

nitratı nitrite indirger. Hsu ve ark.‟nın (1985) yapmıĢ olduğu çalıĢmada

hareketli aeromonadların tümü (n=164) fruktoz, galaktoz, maltoz, mannitol,

trehaloz, dekstrin ve glikojenden, % 99,4‟ü glikozdan, %98,8‟i mannozdan ve

%98,2‟si de gliserolden asit üretir. Diğer karbonhidratlardan (arabinoz,

salisin, sellobiyoz, sükroz ve laktoz) asit üretimi değiĢkendir. Shotts ve ark.

Page 16: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

7

(1985) ayrıca tüm A. hydrophila kompleksleri‟nin albumin, kazein ve

fibrinojeni hidrolize ederken, çoğunun (%99,9) jelatini, hemoglobini (%94,3)

ve elastini (%73,2) sindirdiğini bildirmiĢlerdir. Ancak bu komplekslerden

hiçbiri kollajeni hidrolize edemez. En sık karĢılan yedi hareketli aeromonadın

fenotipik ayrımı Carnahan ve ark. (1991)‟na göre Çizelge 1.1‟de detaylı

olarak anlatılmıĢtır.

Page 17: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

8

Çizelge 1.1. Hareketli aeromonadların ayrımı çizelgesi (Carnahan ve ark., 1991)

+, pozitif ; -, negatif; V,değişken; R,dirençli; S,duyarlı

Özellikler

A.

hyd

roph

ila

A.

vero

nii

bv.

so

bri

a

A.

vero

nii

bv.

ver

on

ii

A.

cavi

ae

A.

scu

ber

tii

A.

jan

dd

aei

A.

tro

ta

Eskülin hidrolizi + - + + - - -

Voges-Proskauer reaksiyonu + + + - V + -

Pyrazinamidaz aktivitesi + - - + - - -

CAMP benzeri faktör

(aerobik) + + + - - V -

Arabinoz fermentasyonu V - - + - - -

Mannitol fermentasyonu + + + + - + +

Sükroz fermentasyonu + + + + - - -

Ampisilin duyarlılığı R R R R R R S

Karbenisillin duyarlılığı R R R R R R S

Sefalotin duyarlılığı R S S R S R R

Kolistin duyarlılığı V S S S S R S

Lizin dekarboksilaz + + + - + + +

Ornitin dekarboksilaz - - + - - - -

Arbutin hidrolizi + - + + - - V

İndol üretimi + + + - + +

H2S üretimi + + + - - + +

Glikozdan gaz üretimi + + + - - + +

Hemoliz (%5’lik koyun

eritrositi içeren TSA’da) + + + V + + V

Page 18: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

9

1.2.3. Epidemiyoloji

Aeromonas hydrophila ve diğer hareketli aeromonadlar, tatlı sularda

yaĢayanlarda en sık rastlanan bakteri olup, yaban ve kültür balıklarında

çoğunlukla hastalığa neden olurlar. GeçmiĢte yapılan bilimsel çalıĢmalar

doğrultusunda Otte (1963); ortaçağ boyunca Avrupa‟da hareketli

aeromonadlara bağlı Ģekillenen septisemik enfeksiyonlardan bahsetmiĢtir.

Her ne kadar bu bakteriyel etiyolojiler net olmasa da, patolojileri kurbağalarda

A. hydrophila‟ya bağlı olarak oluĢan kırmızı bacak hastalığına (red leg

disease) benzer özellikler göstermektedir. Balıkların hemorajik septisemi

tanısında hastalık etkeni bakımından bazı önemli farklılıklar olmasının

nedeni; aslında Aeromonas genusuna ait olan etkenin daha önceleri

Pseudomonas, Proteus, Bacillus, Aerobacter ve Achromobacter gibi

genuslara ait olduğunun düĢünülmesidir. Sonuç olarak hareketli

aeromonadlar, balıkların bakteriyel hemorajik septisemileri ve diğer ülseratif

durumlarından sıklıkla sorumlu bakteri grubudur (Bullock, 1971).

Aeromonas hydrophila su florasında geniĢ bir dağılım gösterir.

Organizma hem temiz hem de organik olarak kirletilmiĢ tatlı sularda

gözlenebildiği gibi, çok tuzlu olmamak kaydıyla deniz suyu sistemlerinde de

gözlenebilmektedir. Sularda yoğun olarak bulunması nedeniyle balıklar her

zaman risk altındadır (Newman, 1982; Holmes ve ark., 1996).

Her ne kadar hareketli aeromonadlar balıkların bilinen patojenlerinden

olsa da, sağlıklı balıkların normal bağırsak mikroflorasında da bulunduğu

unutulmamalıdır (Trust ve ark., 1974; Bardach ve ark., 1976). Bu yüzden bu

bakterinin varlığı tek baĢına bir hastalık nedeni olarak görülmemeli, stresin

salgınlarda büyük rol oynadığı unutulmamalıdır. Bunların baĢında çevresel ve

fizyolojik stres faktörleri gelmektedir ki; en çok su sıcaklığının artması

(özellikle ilkbahar-yaz aylarında), kalabalık barındırma, yetersiz yem alımı

gibi faktörler etkili olmaktadır (Roberts, 2001). Bu Ģekilde sazan ve

alabalıklarda sıklıkla salgınların ortaya çıktığı bildirilmiĢ ve son zamanlarda

Page 19: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

10

Kenya, Mısır, Gana, Uganda gibi Afrika ülkeleri ile Filipinler ve Japonya‟da

yetiĢtirilen tilapyalarda da (Oreochromis niloticus, Oreochromis mossambicus

ve Tilapya zillii) hemorajik septisemi olgularına rastlanılmıĢtır (Paperna,

1996). Bununla birlikte salgınların kültür balıklarında daha Ģiddetli seyrettiği

görülmüĢtür. Örneğin; Eissa ve ark.‟nın (1994) hareketli aeromonad

septisemisinin prevalansı üzerine yapmıĢ oldukları bir çalıĢmada, kültür ve

yabani Nil tilapyalarındaki prevalans sırasıyla %10 ve %2,5 iken, aynı oran

kültür ve yabani Karmout yayın balıklarında sırasıyla %18.75 ve %6.25

olarak bildirilmiĢtir. Ventura ve Grizzle (1987) kanal yayın balıklarında

(Ictalurus punctatus) yaptıkları çalıĢmada; sistemik enfeksiyonun deri

yaralarından verilmesinin, sindirim sistemi ile alınmasına göre daha etkili

olduğunu bildirmiĢlerdir. Ayrıca bu araĢtırmacılar kalabalık barındırma (13,1g

balık / L) ve yüksek sıcaklığın (24 ºC) hastalığın Ģiddetini arttırdığını

belirlemiĢlerdir. Aynı çalıĢmanın diğer bir grubundaki yayın balıklarında, daha

düĢük yoğunlukta (5,2g balık / L) ve sıcaklıkta (18 ºC) barındırma enfeksiyon

ĢekillenmemiĢtir. Peters ve ark. (1988)‟nın ikinci derece gökkuĢağı

alabalıklarını (Oncorhynchus mykiss), baskın olanlarla aynı ortama koyarak

üzerlerinde stres oluĢturmuĢ ve daha sonra A. hydrophila ile enfekte

etmiĢlerdir. Ġkinci derece olanlarda, baskın olanlara göre plazma glikoz

yoğunluğu ve lökosit hacminde belirgin artıĢ belirlenmiĢtir. Ayrıca patojene

maruz kalmayı takip eden dönemde, ikinci derece olanların iç organlarındaki

bakteri yüzdesinin, baskın olanlara göre daha yoğun olduğu belirlenmiĢtir.

Yabani balıklarda aeromonad septisemiyi tetikleyen faktörler daha farklıdır.

Örneğin Toranzo ve ark. (1989), Potomac nehrinde (Maryland, ABD)

Dorosoma cepedianum„larda yumurtlama stresi sonrasında oluĢan bir

salgından bahsetmiĢlerdir.

Amerika BirleĢik Devletleri‟nde hareketli aeromonadlar birincil olarak,

sıcak su kültür balıklarından sazan (Cyprinus carpio), kanal yayın balığı

(Ictalurus punctatus), çizgili levrek (Morone saxatilis), geniĢ ağızlı levrek

(Micropterus salmoides) ve tilapyalarda (Orechromis niloticus) hastalığa

neden olurlar. Patojen ayrıca birçok serin ve soğuk su türlerinde gözlenmekle

Page 20: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

11

birlikte, deniz balıklarında da enfeksiyona neden olur (Cipriano, 2001). Rahim

ve ark. (1985), A. hydrophila‟yı Platosus anguillaris, Lates calcarifer,

Epinephelus megachir, Labeo ruhita ve Serotherodon nilotica gibi beĢ farklı

tuzlu su balığındaki yaralardan izole etmiĢlerdir. Thampuran ve Surendran

(1995) hareketli aeromonadları sadece çiğ ve iĢlenmiĢ deniz balığı

ürünlerinden değil, ayrıca deniz balıkçılığı yapılan bölgelerin zemininden de

izole etmiĢlerdir.

Hareketli aeromonadlar sıcak kanlı omurgalılarda da hastalığa neden

olmaktadır. Ġmmun sistemi baskılanmıĢ insanlarda A.hydrophila septik artritis,

diyare, korneal ülser, deri ve yara enfeksiyonları, meningitis ve septisemiye

neden olmaktadır (Von Gravenitz ve Mensch, 1968; Davis, 1978).

Aeromonas hydrophila‟nın klinik izolatları perakende gıdalardan da (balık,

deniz ürünleri, çiğ süt, beyaz ve kırmızı et ürünleri) izole edilmiĢ olup tüm

izolatların biyotipleri enterotoksin üreten türlerle benzerlik gösterir (Palumbo

ve ark., 1989). Bu bakterinin 5°C‟de yarıĢmalı olarak üreyebilmesi halk

sağlığı için ciddi bir potansiyel tehlike oluĢturduğu görülmüĢ ancak 70°C‟de

piĢirilen yayın balığı filetolarında A.hydrophila‟ların saptanamayacak kadar

azaldığı belirlenmiĢtir (Huang ve ark., 1993; Hayes, 2004).

1.2.4. Patogenez

Hareketli aeromonadlar tarafından üretilen bulaĢmayı kolaylaĢtırıcı faktörler,

bakteriyel virulens için büyük önem taĢımaktadır. Ayrıca hastalıklı balıkların

lezyonlarından izole edilen hareketli aeromonadların deri mukusuna karĢı

olan Ģemotaktik yanıtı durgun sularda yaĢayan izolatlarınkine göre daha

yüksektir (Cipriano, 2001). Ascencio ve ark. (1998) A. hydrophila, A. caviae

ve A. sobria’nın mukus reseptörleri bulunan hücrelere daha kolay

bağlandığını belirlemiĢlerdir. Ayrıca bu araĢtırmacılar, müsine bağlanan A.

hydrophila oranının A. caviae ve A. sobria‟ya göre daha yüksek olduğunu

gözlemiĢlerdir. Trust ve ark. (1980), A. hydrophila‟nın ökaryotik hücrelere

bağlanmayı kolaylaĢtıran adeziv aglütinasyon özelliği bulunduğunu

Page 21: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

12

belirtmiĢlerdir. Elektron mikroskop çalıĢmaları, hareketli aeromonadların

adezyonu kolaylaĢtırıcı fimbria ürettiklerini göstermiĢ, ancak bu özelliğin

bakteri virulensi üzerine etkisinin olmadığı görülmüĢtür (delCorral,1990).

Hastalığın inkübasyon periyodunun, balık türü ve direnci ile birlikte

çevre koĢulları ve mevsime bağlı olduğu görülür. Bu sürenin doğal

enfeksiyonlarda 2-4 gün, deneysel enfeksiyonlarda ise 8-48 saat arasında

değiĢiklik gösterdiği belirlenmiĢtir (Amblacher, 1976; Bach ve ark., 1978;

Huizinga ve ark., 1979).

Hareketli aeromonadlar akut, kronik ve latent seyreden çeĢitli patolojik

bulgulara neden olurlar. Hastalığın Ģiddeti birçok faktörle iliĢkilidir. Bunlar;

bakteriyel virulens, balık populasyonu üzerindeki dıĢ stres, havuzların

fizyolojik Ģartları ve bazı balık popülasyonlarına ait kalıtsal genetik

dayanıklılık derecesidir. Hareketli aeromonadlar, tür içi ve türler arası

patojeniteleri ve hastalık oluĢturma yeteneklerine göre farklılaĢırlar (Wolke,

1975). Kontrollü laboratuvar Ģartlarında yapılan bir çalıĢmada, hastalıklı

balıklardan izole edilen hareketli aeromonad izolatlarının, göletlerdeki kanal

yayın balıklarından elde edilen izolatlara göre daha virulent olduğu

belirlenmiĢtir (De Figuerodo ve Plumb, 1977). GökkuĢağı alabalıklarında (O.

mykiss) A. hydrophila ve A. sobria‟nın göreceli virulensini karĢılaĢtırmak için

yapılan bir çalıĢmada (Lallier ve ark., 1981); sağlıklı ya da hastalıklı

balıklardan elde edilen A. hydrophila izolatlarının virulensinin, A. sobria

izolatlarınınkine göre daha yüksek olduğu belirlenmiĢtir. Ayrıca hareketli

aeromonad septisemisine ait klinik bulgular gösteren balıkların hiçbirinden A.

sobria izole edilmemiĢtir (Boulanger ve ark., 1977). Paniagua ve ark. (1990)

Leon eyaletindeki Porma nehri (Ġspanya) boyunca topladıkları izolatlarda üç

farklı aeromonadla karĢılaĢmıĢlardır. Bu türler sırasıyla, A. hydrophila (n=74),

A. sobria (n=11) ve A. caviae‟dir (n=12). Ayrıca araĢtırmacılar, intramuskuler

uygulamayı takiben A. hydrophila izolatlarının % 72,02‟sinin, A. sobria

izolatlarının ise % 63‟ünün virulent olduğunu belirlerken, A. caviae

izolatlarının hepsinin avirulent olduğunu saptamıĢlardır. Hareketli aeromonad

Page 22: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

13

kompleksindeki türlerin patolojik olarak; deride ülserleĢme, kuyruk ya da

yüzgeç erimesi, oküler ülser, eritrodermatitis, hemorajik septisemi, kırmızı

yara hastalığı (red sore disease), kırmızı yüzgeç hastalığı (red rot disease)

ve pul protrüzyonü hastalığı (scale protrusion disease) oluĢturduğu

belirlenmiĢtir (Cipriano, 2001).

Ogara ve ark. (1998) Ģiddetli bir hareketli aeromonad septisemisi

salgınında bir yaĢındaki ve daha yaĢlı gökkuĢağı alabalıklarındaki Ģiddetli

göz patolojileri ve yüksek ölüm gözlemiĢlerdir. Lezyonların ilk olarak bir gözü

etkiledikten sonra diğer göze sıçrayıp gözlerde iki tarflı körlük oluĢturduktan

sonra ölüme neden olduğu bildirilmiĢtir. Benzer olarak baĢka bir çalıĢmada,

Nil tilapyalarında akut ölüm ile seyreden bir salgında en belirgin bulgu olarak

bir ya da her iki gözde opasite, ekzoftalmus ve kornea delinmesi gözlenmiĢtir

(Yambot ve Inglis, 1994).

Sistemik enfeksiyonlarda bazı iç organlarda yaygın nekroz ve kanda

melanin içeren makrofaj varlığı tespit edilmiĢtir (Ventura ve Grizzle, 1988).

Bach ve ark. (1978), virulent A. hydrophila enjeksiyonu ile enfekte edilen

balıkların dalaklarında patolojik bulgular gözlemelerine rağmen, oral yolla

enfekte edilen balıklarda hiçbir lezyon gözlenmemiĢtir. En yoğun fagositoz

yapılan dalak elipsoidleri retiküler çatısında bakteri kolonilerine rastlanmıĢtır.

Fagosite edilen bakterilerin hücre içi-dıĢı bölündükten sonra elipsoid endotel

ve retiküler hücrelerinde hasara neden olduğu bildirilmiĢtir.

Aeromonas hydrophila; ilk çalıĢmalarda kırmızı yara hastalığında (red

sore disease) Epistylis isimli protozoondan sonra sekonder patojen olarak

kabul edilmiĢ (Rogers, 1971), ancak daha sonra Hazen ve ark. (1978) kırmızı

yara hastalığının etiyolojisi üzerine yaptıkları bir çalıĢmada balıklardaki ilk

lezyonların % 96‟sından A. hydrophila, % 35‟inden ise Epistylis izole

etmiĢlerdir. Elektron mikroskop çalıĢmalarında A. hydrophila‟nın kırmızı yara

hastalığının etiyolojisinde birincil patojen olduğu ve Epistylis adlı protozoonun

Page 23: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

14

bakterilerin proteolitik enzimleri sonucu oluĢan dermal lezyonlarda ikincil

patojen olarak hızla kolonize olduğu belirlenmiĢtir.

Kurbağalar ve diğer amfibilerde A.hydrophila enfeksiyonu bacak ve

karnın ventral yüzündeki kapillarlarda dolgunluğa neden olur. Bunun sonucu

olarak bu bölgelerde kırmızılaĢma gözlenir ki, hastalığa kırmızı bacak

hastalığı (red leg disease) denmesinin nedeni budur. Kurbağa ve sıcak su

balıklarındaki aeromonad septisemisi salgınları genellikle suların ısındığı

bahar aylarında baĢlar. Hastalığa karĢı direncin bu dönemde azalmasının

nedeni, kıĢ mevsiminin ardından açlığa bağlı serum proteinlerinde azalma ve

anemidir. Ayrıca su sıcaklığı artıĢının metabolizmayı hızlandırdığı,

kondisyonu düĢürdüğü ve sonuçta balığı strese soktuğunu, stresin

artmasının kortikosteroid üretimini uyararak balığı hastalığa duyarlı kıldığını

belirtmiĢlerdir (Huizinga ve ark., 1979).

1.2.5. Bulgular

1.2.5.1. Klinik Bulgular

Klinik olarak, hasta balıklarda genellikle halsizlik, havuz duvarına yakın

bulunma, durgunluk, iĢtahsızlık gibi genel bulgularla birlikte suda sıklıkla

bağırsak Ģeklini almıĢ mukus ve serbest dıĢkı parçaları gözlenir (Otte; 1963;

Amblacher, 1976; Baran ve ark., 1980; Austin ve Austin 1987; Afifi ve ark.,

2000).

Hastalığın akut formunda, birkaç ana semptom haricinde klinik bulgu

gerçekleĢemeden öldürücü septisemiye bağlı erken ölümler Ģekillenir.

Enfeksiyona bağlı klinik bulgular Ģekillendiğinde ise balıklarda ekzoftalmus,

deride kırmızılık ve pul keselerinde sıvı toplanması gözlenir (Faktorovich

1969). Asitese bağlı karın ĢiĢliği Ģekillenir ve pullar kabararak deride fırça

benzeri görünüm izlenir. Solungaçlarda kanama ve dermiste ülserler

Page 24: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

15

ĢekillenmiĢ ve bu balıkların göz, karaciğer ve böbreklerinden alınan doku

örneklerinden mikrobiyolojik olarak hareketli aeromonadlar izole edilmiĢtir

(Richards ve Roberts, 1978; Cipriano, 2001; Roberts, 2001) .

Kronik hareketli aeromonad enfeksiyonları hastalığın ülseratif formu

olup, fokal kanama ve yangı ile seyreden dermal lezyonlarla karakterizedir.

Bu ülser alanlarının altındaki kas dokusunda da yıkımlanma gözlenir

(Huizinga ve ark. 1979).

1.2.5.2. Makroskobik Bulgular

Makroskobik olarak; balıkların renklerinde koyulaĢma, ekzoftalmus, vücut

yüzeyleri ve yüzgeç diplerinde geniĢ kırmızı knamalı alanlar ve asites

gözlenir. Deri yüzeyindeki kanamalar ülserleĢerek sığ nekrotik lezyonlara

dönüĢür. Nekropside iç organlarda konjesyon, viserada kanamalar, böbrek

ve ĢiĢkin olan dalağa yapılan kesitlerde yarı sıvı kıvamlı içerik akıĢı gözlenir

(Paperna, 1996; Roberts, 2001).

Sistemik enfeksiyonlarda bazı iç organlarda yaygın nekroz ve kanda

melanin içeren makrofajların (melanomakrofaj) varlığı tespit edilmiĢtir

(Ventura ve Grizzle, 1988). Akut septisemide karaciğer ve böbrekler hedef

organlardır. Karaciğer solgun ya da yeĢilimsi, böbrekler ise ĢiĢkin ve gevrek

görülür. Bu organların bakteriyel toksinlerden dolayı yapısal bütünlüğü

bozulmuĢtur. Karaciğer ve böbreklerdeki doku yıkımının generalize olduğu

olgularda kalp ve dalakta genellikle lezyon gözlenmez. Ancak dalaktaki lenf

follikülleri makrofajların fagositik aktivitesinin yoğun olarak gözlendiği

merkezlerdendir. Genellikle ĢiĢkin, yangılı ve kanamalı olan bağırsağın,

bazen distal bağırsak kısmı ve anüsün prolebe olduğu bazen de

bağırsakların boĢ ya da sarı mukuslu bir sıvı ile dolu olduğu görülmüĢtür

(Huizinga ve ark. 1979, Afifi ve ark., 2000).

Page 25: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

16

1.2.5.3. Mikroskobik Bulgular

Histopatolojik bulgular, Pseudomonas enfeksiyonundaki bulgulara benzerse

de, böbrek ve dalağın hemopoietik dokusunda azalma ve geriye kalan

hücrelerde de nekroz gözlenmesiyle ayrılır. Bağırsak müköz membranları

genellikle nekrotik olup, lümenin içine gömülmüĢ olarak gözlenir. Kalp kası,

karaciğer, gonadlar ve pankreasta fokal nekroz odakları izlenir. Deri

lezyonları dermiste Ģiddetli ödem ve stratum reticulare‟de hiperemi ile baĢlar

sonra epidermiste spongiyozis ve ülserleĢme ile devam eder. Kas seviyesine

kadar inen kanamalı nekroz oluĢur ancak bu nekroz odakları

Campylobacteriosis’ te rastlananlara göre daha yüzeyseldir (Paperna, 1996;

Roberts, 2001).

Hastalığın akut formunda, histopatolojik olarak ön bağırsaklarda epitel

hiperplazisi, beyinde leptomeningeal konjesyon, gözün perisklerotik bölgesi

ve kornea epitelinde yangı ve tromboz gözlenir (Fuentes and Perez, 1998).

Ayrıca solungaçta, sentral venöz sinusların lökosit infiltrasyonu ve

dilatasyonu ile karakterize Ģiddetli branĢitis de gözlenebilir (Grizzle and Kiryu,

1993). Bu araĢtırmacılar ayrıca septisemili ve latent enfekte yayın

balıklarında branĢiyel epitel çekirdeklerinde büyüme yanında, solungaç

lezyonları ile karaciğer ve pankreas lezyonlarının Ģiddeti arasında belirgin

iliĢki saptamıĢlardır. BaĢka bir çalıĢmada da, ölmek üzere olan balıkların

beyin dokularındaki bakteriyel asetilkolinesteraz aktivitesinde artıĢ

gözlenmiĢtir (Rodriguez ve ark., 1992).

Kronik hareketli aeromonad enfeksiyonları hastalığın ülserli formu

olup, fokal kanama ve yangı ile seyreden deri lezyonlarla karakterizedir. Hem

dermis hem de epidermiste erozyonlar, bu erozyonların altındaki kaslarda ise

Ģiddetli nekroz gözlenir (Huizinga ve ark., 1979). Nekrotik kas gruplarında

genelde yangı hücrelerine rastlanmazken, bu bölgeye bitiĢik epidermiste

hiperplazi ve buna bağlı doku taĢkınlığı izlenir. Bu safhada enfeksiyon

sistemik hale geçer, periton ve kaslarda peteĢiyel kanama odakları gözlenir.

Page 26: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

17

Sadece deri enfeksiyonu bulguları gösteren balıklarda viseral organların

çoğunda nekroz gözlenmezken, karaciğer ve dalakta lipofuksin ve

hemosiderin artıĢı gözlenir (Ventura ve Grizzle, 1998).

Yabani ve kültür balıkçılığında ciddi ekonomik kayıplara neden olan ve

zoonotik özellik gösteren Aeromonas hydrophila enfeksiyonunun Nil

tilapyalarında (Oreochromis niloticus) meydana getirdiği patomorfolojik

değiĢikliklerin belirlenmesi ve bugüne kadar konu ile ilgili olarak gerek

ülkemizde gerekse de yurt dıĢında detaylı bir deneysel çalıĢmanın

yapılmamıĢ olması çalıĢmanın hedefini oluĢturdu.

Bu çalıĢmada; intraperitoneal olarak Aeromonas hydrophila RSKK

05049 suĢu ile enfekte edilen Nil tilapya‟larında (Oreochromis niloticus) doku

ve organlarda meydana gelen patolojik bulguların değerlendirilmesi

amaçlandı.

Page 27: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

18

2. GEREÇ VE YÖNTEM

2.1. Denemede Kullanılan Bakteri

ÇalıĢmada kullanılan Aeromonas hydrophila suĢu (RSKK 05049) Sağlık

Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıha Merkezi BaĢkanlığı, Refik Saydam Ulusal

Tıp Kültür Koleksiyonu‟ndan temin edildi.

2.2. Balık Materyali

AraĢtırmada kullanılan tilapya balıkları (Oreochromis niloticus) Ankara

Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölümü‟nden temin edildi.

ÇalıĢmada LC50 değerinin belirlenmesi için 18, denemede kullanılmak üzere

de 60 adet klinik olarak sağlıklı, ortalama 50-80 g ağırlığında toplam 78 adet

tilapya balığı kullanıldı.

2.3. Deney Akvaryumları ve Su

Denemede 65 x 40 x 50 cm boyutlarındaki 6 adet akvaryum çalıĢma öncesi

dezenfekte edildi ve 100‟er litre su alacak Ģekilde düzenlendi. Denemede en

az 48 saat dinlendirilmiĢ ve havalandırılarak kloru giderilmiĢ Ģehir suyu

kullanıldı. Deneme süresince su sıcaklığı 27 ± 1 oC, çözünmüĢ oksijen 8

mg/L ve pH ise 7,38 olacak Ģekilde ayarlandı.

Page 28: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

19

2.4. Aeromonas hydrophila LC50 Dozunun Belirlenmesi

Literatür bilgileri doğrultusunda, tilapyalarda enfektif dozun belirlenmesi

amacıyla McFarland Standart Tüp yöntemiyle hazırlanan 106-1011 seri bakteri

sulandırmaları daha önce oksijen, pH ve ısısı ayarlanan 6 adet 100 lt‟lik

akvaryumda üçlü gruplar halindeki balıklara intraperitoneal yolla verilerek

ölümler kaydedildi. Daha sonra Kärber metoduna göre (Arda 1971), A.

hydrophila LC50 dozu 109 CFU olarak belirlendi. Metotta kullanılan formül;

burada;

m: %100 ölüm meydana getiren son sulandırmanın logaritması;

d: sulandırmalar arası kat sayının logaritması;

p: pozitif reaksiyonlar;

p: pozitif reaksiyonlar toplamı;

n: kullanılan hayvan sayısı;

0,5: sabit değer.

2.5.Deneme Yeri

Bu çalıĢma, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölümü,

Deneme Ünitesi‟nde gerçekleĢtirildi.

Page 29: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

20

2.6. Deneme Ortamı

Denemede 27 ± 1 oC su sıcaklığı kullanıldı. Akvaryumlardaki su sıcaklığı,

termostatlı ısıtıcılar ile deneme süresince sabit tutuldu. Suyun sıcaklık

seviyesi tilapyanın yetiĢtiricilik koĢullarında tutulduğu optimal su sıcaklığı göz

önüne alınarak tercih edildi.

2.7. Deneysel Enfeksiyonun OluĢturulması

Balıklar uyum amacıyla, deneme baĢlamadan 15 gün önce her akvaryumda

10 balık olacak Ģekilde akvaryumlara yerleĢtirildi. Balıklar deneme süresince

vücut ağırlıklarının % 2‟si / gün oranında yem verildi. Onarlı gruplar halinde 5

akvaryuma bölünmüĢ olarak bulunan balıkların her birine LC50 değerinin

altındaki sublethal konsantrasyondaki (1x108 CFU) A. hydrophila

süspansiyonundan 0,1ml‟lik doz, ventral yüzgeçlerin orta noktasından

intraperitoneal (ip) olarak enjekte edildi (ġekil 2.1). Altıncı akvaryumda

bulunan, her grup için 2 balık olmak üzere toplam 10 balığa ise, 0,1 ml

dozunda PBS aynı yöntemle enjekte edilerek kontrol grubu oluĢturuldu.

Balıklar çalıĢmada özellikle nekropsi ve dokuların takibi sırasında kolaylık

sağlamak amacı ile 1. gün A grubu, 2. gün B grubu, 3. gün C grubu, 5. gün D

grubu ve 7. gün E grubu olarak adlandırıldı.

Şekil 2.1 Balıklarda intraperitoneal enjeksiyonun uygulanışı

Page 30: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

21

2.8. Deney Düzeni ve Nekropsi Yöntemi

Balıkların inokulasyondan sonraki 1.,2., 3., 5. ve 7. günlerde klinik bulgular

kaydedildikten sonra, dekapitasyon yöntemi ile ötenazileri gerçekleĢtirildi.

Arda ve ark. (2005)‟na göre, sivri uçlu bir makas ile kranial doğrultuda

anüsten baĢlayan ve karın yüzgeçlerinin arasından geçip göğüs yüzgeçlerine

kadar uzanan ventral bir ensizyon yapıldı (ġekil 2.2 a,b). Bunu takiben balık

lateral pozisyonda iken, dorsal doğrultuda anüsten baĢlayıp vücudun sırt

kısmı ve solungaç boĢluğu boyunca lateralden ikinci bir ensizyon

gerçekleĢtirildi (ġekil 2.2 c,d,e). Peritonla vücut duvarı arasındaki yapıĢmalar

dikkatli bir Ģekilde ayrıldıktan sonra solungaçların serbest olarak

görülebilmesi için ventrodorsal doğrultuda operkular bir ensizyon uygulandı

(ġekil 2.2 f,g). SerbestleĢtirilen lateral duvar uzaklaĢtırılmasını takiben (ġekil

2.2 h) tüm abdominal organlar, kalp ve solungaçlar dıĢarı alındı. En son

olarak kafatasında önden arkaya doğru yapılan bir ensizyon ile beyin

çıkarıldı. Lezyon gözlenen organlardan alınan örnekler, re-izolasyon ve

identifikasyon için Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji

Anabilim Dalı‟na gönderildi.

Page 31: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

22

g h

Şekil 2.2 Nekropsi yöntemi.

a, b.Ventral ensizyon

c, d, e. Lateral ensizyon

f, g. Operkular ensizyon

h. Lateral karın duvarının serbestleştirilmesi

f e

d c

b a

g h

Page 32: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

23

2.9. Histopatolojik Ġnceleme Ġçin Doku Kesitlerinin Hazırlanması

Ġnokulasyondan sonra 1., 2., 3., 5. ve 7. günlerde sistemik nekropsileri

yapılan enfekte ve kontrol grubu balıklardan deri, solungaç, yüzgeç, kas,

karaciğer, böbrek, dalak, kalp, mide, bağırsak, beyin, göz ve gonadlarından

histopatolojik inceleme için doku örnekleri alındı. Örnekler 6 saat Bouin

solüsyonunda, 6 saat süreyle de %50‟lik alkolde tespit edildikten sonra

%70‟lik alkole alındı. Tespit edilen dokular sırasıyla ikiĢer adet %80, %96,

%100 alkol ve ksilol serilerinden geçirilerek, parafinde bloklandı. Her bloktan

LEICA RM2125T mikrotom ile 5-6 mikron kalınlığındaki kesitler lamlara

alındıktan sonra Hematoksilen-Eosin (HE) ile boyanarak LEICA DM4000B

ıĢık mikroskobunda değerlendirildi.

2.10. Mikrobiyolojik Ġncelemeler (Deneme sürecinde A. hydrophila

izolasyonu ve identifikasyonu)

Lezyon gözlenen organlardan alınan doku örneklerinden, etkenin varlığının

tespiti için kanlı agara ekim yapıldı. Daha sonra agarda üreyen kolonilerin

identifikasyonu için biyokimyasal testler (β-hemoliz, eskülin hidroliz, H2S

üretimi, glikoz, maltoz, sükroz, mannitol fermantasyonu) uygulandı. Sonuçta

lezyonlu organlardan etkenin re-izolasyonu ve identifikasyonu yapıldı.

Page 33: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

24

3. BULGULAR

3.1. Klinik Bulgular

Etken verilmesinden 8-10 saat sonra tüm balıklarda durgunluk gözlenirken, 1.

günde deri renklerinde koyulaĢma, bazı balıklarda yüzgeç diplerinde hafif

hiperemi ve yem almada isteksizlik bulguları gözlendi. 2. günde pektoral

yüzgeçlerin üst kısmındaki deride fokal hiperemi, yüzeye yakın ve kenarda

yüzme dikkati çekti. 3. günde yüzgeç diplerindeki hipereminin daha belirgin

hale geldiği ve özellikle pektoral yüzgeçte olmak üzere yüzgeçlerin uç

bölgelerinin hafif erime bulguları göstererek düzensiz hal aldığı görüldü. 5.

günde derideki hipereminin gözden kaybolduğu ve derideki koyulaĢmanın

daha belirgin hale geldiği fark edildi. 7. günde balıklarda yem almama, havuz

dibinde yan yüzme (ġekil 3.1.f) ve yüzgeç diplerinde belirgin hiperemi ile

yüzgeçlerde Ģiddetli erime bulguları dikkati çekti.

3.2. Makroskobik Bulgular

Doku ve organlarda rastlanan makroskobik bulgular çizelge 3.1.‟de özetlendi.

Kontrol grubunda makroskobik olarak herhangi bir patolojik bulguya

rastlanmadı.

3.2.1. Deri Bulguları

Enjeksiyondan sonra tüm deneme boyunca, A grubunda 5, B grubunda 3, C

grubunda 5, D grubunda 2 ve E grubunda 6 balıkta değiĢen derecede deri

renginde koyulaĢma gözlenirken (ġekil 3.1.b), B grubundan 3, D grubundan

da 2 balıkta deride fokal hiperemi görüldü. Yüzgeçlerin tabanında, A

grubunda 3, B. grubunda 5, C grubunda 2, D grubunda 3 ve E grubunda 5

Page 34: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

25

balıkta hiperemi (ġekil 3.1.e) ile birlikte sadece E grubu balıklardan 4

tanesinde yüzgeçlerde erime dikkati çekti (ġekil 3.1.c, d).

3.2.2. Solungaç Bulguları

Solungaçlarda A grubunda 5, B grubunda 3, C grubunda 6, D grubunda 5 ve

E grubunda 6 balıkta hiperemi bulguları dıĢında herhangi bir bulguya

rastlanmadı (ġekil 3.2.b).

3.2.3. Karaciğer Bulguları

C ve D gruplarındaki 2‟Ģer balık dıĢında tüm balıkların karaciğerleri sarımsı

kahverenkli, gevrek kıvamda ve kenarları kütleĢmiĢ görünümdeydi. C

grubunda 1 ve D grubunda 4 balıkta çizgisel, E grubundan 2 balıkta çizgisel

ve 3 balıkta diffuz dağılımlı, özellikle pariyetal yüzde kanamalar gözlendi

(ġekil 3.4.b). A grubunda 7, B grubunda 7, C grubunda 10, D grubunda 8 ve

E grubunda 10 balıkta özellikle karaciğerin sol lobunda olmak üzere toplu

iğne baĢından mercimek büyüklüğüne kadar ulaĢan boyutlarda boz beyaz

odaklar görüldü (ġekil 3.4.c). Ayrıca son üç grupta daha belirgin olmak üzere

tüm gruplarda safra kesesinin oldukça geniĢlemiĢ ve içinin zümrüt yeĢili

renkte safra sıvısı ile dolu olduğu gözlendi (ġekil 3.4.b, c).

3.2.4. Böbrek Bulguları

Böbrek hafif ĢiĢkin görünümde ve gevrek kıvamlıydı. A grubunda 3, B

grubunda 3, C grubunda 6, D grubunda 7 ve E grubunda 3 balıkta

subkapsuler damarların dolgun olduğu gözlenirken (ġekil 3.5.b), C grubunda

3, D grubunda 2 ve E grubunda 5 balıkta kapsula altında Ģiddetli kanama

dikkati çekti (ġekil 3.5.c).

Page 35: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

26

3.2.5. Kalp Bulguları

B grubunda 4, C grubunda 3, D grubunda 3 ve E grubunda ise 3 balıkta

özellikle ventrikül ve atrioventriküler sınırda çizgisel tarzda kanama bulguları

görüldü (ġekil 3.6.b, c).

3.2.6. Mide ve Bağırsak Bulguları

Subserozal damarlar A grubunda 2, B grubunda 1, C grubunda 3, D

grubunda 7 ve E grubunda 5 balıkta dolgun durumdaydı. Özellikle, C, D ve E

grubu balıkların bağırsak lümenlerinin sarımtırak renkli, mukuslu sıvı ile dolu

olduğu gözlendi (ġekil 3.3.b).

Dalak, beyin, gonadlar, kas ile gözlerde orbital ve periorbital bölgede

herhangi bir makroskobik bulguya rastlanmadı.

Page 36: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

27

Çizelge 3.1. Makroskobik bulguların organlara göre dağılımı ve derecelendirilmesi Deri Solungaç Karaciğer Böbrek Kalp Mide

Ren

kte

Ko

yu

laşm

a

Hip

erem

i

zgeç

lerd

e

erim

e

zgeç

tab

anın

da

hip

erem

i

Hip

erem

i

Kan

ama

Hip

erem

i

Kan

ama

Boz

bey

az od

ak

Hip

erem

i

Kan

ama

Kan

ama

Hip

erem

i

Kan

ama

A Grubu

(1.Gün)

A1 + - - - + - - - + + - - - -

A2 + - - + ++ - - - ++ - - - - -

A3 - - - - + - - - ++ ++ - - + -

A4 - - - ++ + - - - - - - - - -

A5 + - - - - - - - - - - - ++ -

A6 + - - - + - - - ++ + - - + -

A7 - - - - - - - - + - - - - -

A8 - - - - - - - - + - - - ++ -

A9 + - - + - - - - - - - - + -

A10 - - - - - - - - + - - - - -

B Grubu

(2. Gün)

B1 + - - + - - - - - - - - - -

B2 + - - - - - - - + - - - + -

B3 - + - + - - - - ++ - - - - -

B4 ++ + - ++ - - - - ++ - - + - -

B5 - - - - - - - - ++ - - - + -

B6 - - - + + - - - ++ - - - - -

B7 - - - - - - - - +++ + - ++ - -

B8 - + - - + - - - + + - - + -

B9 - - - + - - - - - - - + - -

B10 - - - - + - - - - + - + - -

C Grubu

(3. Gün)

C1 ++ - - + - - - - + ++ - + ++ -

C2 - - - - ++ - - - + ++ - ++ ++ -

C3 + - - - + - - + +++ - ++ - - -

C4 + - - - ++ - - - + ++ - ++ ++ -

C5 - - - - - - - - ++ - - - ++ -

C6 - - - - - - - - ++ - ++ - - -

C7 + - - - ++ - - - +++ + - - ++ -

C8 + - - - + - - - + - ++ - - -

C9 - - - - + - - - + + - - + -

C10 - - - ++ - - - - ++ + - - - -

D Grubu

(5. Gün)

D1 - + - - ++ - - - ++ ++ - - ++ -

D2 ++ - - ++ - - - - ++ - - - ++ -

D3 - - - - ++ - - + - - + - + -

D4 - - - - ++ - - - ++ - ++ + ++ -

D5 - - - ++ - - - - +++ + - + + -

D6 - - - - + - - + ++ +++ - - + -

D7 - - - - - - - + + +++ - - ++ -

D8 + - - - - - - - + + - - - -

D9 - - - + ++ - - - ++ ++ - + - -

D10 - + - - - - - - - + - - ++ -

E Grubu

(7. Gün)

E1 + - - + +++ - - - + - ++ - ++ -

E2 ++ - - - - - - ++ +++ - ++ + ++ -

E3 - - - ++ +++ - - +++ +++ + - - ++ -

E4 ++ - +++ - ++ - - - ++ - - ++ + -

E5 + - + - - - - - + - ++ - ++ -

E6 + - ++ + ++ - - + + - - + ++ -

E7 - - - - - - - + ++ + ++ + ++ -

E8 - - + - ++ - - - + ++ - - ++ -

E9 - - - + - - - + ++ - - - ++ -

E10 + - - ++ ++ - - - ++ - + + - -

(-)Bulgu yok, (+) Zayıf, (++) Orta, (+++) Şiddetli

Page 37: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

28

b a

Şekil 3.1. a. Kontrol grubu tilapya balığı

b. Enfeksiyona bağlı olarak deri renginde koyulaşma (E2)

c. Kaudal (kuyruk) ve dorsal (sırt) yüzgeçte erime (E4; oklar)

d. Pektoral (göğüs) yüzgeçte erime (E4; ok)

e. Pektoral yüzgeç tabanında hiperemi (B4; ok)

f. Akvaryum tabanında yan yüzme (E6)

c d

a b

e f

Page 38: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

29

a b

Şekil 3.2.a. Kontrol grubu solungaç

b. Solungaçta hiperemi (C4).

a

Şekil 3.3. a. Kontrol grubu mide ve bağırsak

b. Mide serozasında hiperemi ve bağırsak lümeninde sarımtırak renkli mukuslu sıvı (E10;ok).

b

Page 39: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

30

Şekil 3.4.a. Kontrol grubu karaciğer

b. Karaciğerde pariyetal yüzünde geniş kanama odakları (E3; siyah oklar)

c. Karaciğerde geniş boz beyaz odaklar (C7; siyah oklar); safra kesesinde zümrüt yeşili renginde aşırı safra salgısı birikimi (kırmızı ok).

a

c

b

Page 40: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

31

a

b

Şekil 3.5.a. Kontrol grubu böbrek

b. Böbrekte hiperemi (C1)

c. Böbrekte subkapsuler kanama (E2; oklar)

c

Page 41: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

32

a

b c

Şekil 3.6. a. Kontrol grubu kalp

b, c. Kalpte atrioventriküler bölgede (E4) ve ventriküler bölgede (C2) kanama

Page 42: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

33

3.3. Histopatolojik Bulgular

Doku ve organlardaki histopatolojik bulgular çizelge 3. 2.‟de özetlendi.

Kontrol grubunda histopatolojik olarak herhangi bir bulguya rastlanmadı.

3.3.1. Deri Bulguları

Deride, özellikle yüzgeç ıĢınlarının deri ile birleĢtiği bölgelerde, A grubunda 2

(A2, A9), B grubunda 5 (B1, B3, B4, B6, B9), C grubunda 2 (C1, C10), D

grubunda 2 (D2, D9) ve E grubunda 4 (E1, E4, E6, E9) balıkta damarların

geniĢlediği ve içlerinin eritrositlerle dolu olduğu (ġekil 3.7.a, b); A grubunda 1

(A4), D grubunda 2 (D2, D5) ve E grubunda 2 (E3, E10) balıkta da aynı

bölgede serbest eritrositlere rastlandı. Ayrıca, bu bölgede D ve E grubunda

daha belirgin olmak üzere tüm gruplarda lenfosit infiltrasyonu ile birlikte A

grubunda 3 (A4, A5, A9) balıkta etrafı lenfosit hücreleri ile çevrili mavimsi mor

renkte bakteri kümeleri görüldü.

3.3.2. Solungaç Bulguları

Solungaçlarda, A grubunda 6 (A1, A2, A4, A5, A6, A7), B grubunda 3 (B6,

B8, B10), C grubunda 6 (C2,C3, C4, C7, C8, C9), D grubunda 3 (D1, D3, D4)

ve E grubunda 6 (E1, E3, E4, E6, E8, E10) balıkta branĢiyel arterlerin

eritrositlerle dolu olduğu görüldü (ġekil 3.8.b). A grubunda 1 (A3), B

grubunda 2 (B1, B7), C grubunda 4 (C2, C3, C4, C7) ve E grubunda 5 (E1,

E2, E3, E6, E8) balıkta sekonder lamellerde telangiektazi gözlenirken (ġekil

3.8.c), sadece B grubunda 1 (B5) ve E grubunda 2 (E3, E6) balıkta klorit

hücre hiperplazisi gözlendi (ġekil 3.8.d).

Page 43: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

34

3.3.3. Karaciğer Bulguları

Karaciğerde C, D ve E gruplarında daha Ģiddetli olmak üzere A grubunda 6,

B grubunda 8, C grubunda 8, D grubunda 7 ve E grubunda 9 balıkta

damarlar ve sinuzoidlerin geniĢlemiĢ, içlerinin eritrositlerle dolu olduğu ve

Remak kordonlarının düzenini kaybedip epitel hücrelerinin dissosiyasyona

uğradığı görüldü (ġekil 3.9.b). Ayrıca C grubunda 1 balıkta fokal, D

grubunda 3 ve E grubunda 3 balıkta geniĢ odaklar halinde, özellikle kapsül

altında kanama alanlarına rastlandı (ġekil 3.9.c).

Son üç grupta daha Ģiddetli olmak üzere, A grubunda 2 ve C grubunda

1 balık dıĢında tüm balıklarda parankimden hidropik dejenerasyona kadar

ilerleyen dejeneratif bulgularla birlikte, B grubunda 2, C grubunda 2, D

grubunda 3 ve E grubunda 6 balıkta hepatositlerde (ġekil 3.9.d), B grubunda

1, D grubunda 1 ve E grubunda 1 balıkta pankreas hücrelerinde fokal

nekrozlara rastlandı (ġekil 3.10.c). Ayrıca A grubunda 3, B grubunda 4

balıkta fokal, C grubunda 6, D grubunda 5 ve E grubunda 7 balıkta da diffuz

olmak üzere hepatosit sitoplazmalarında keskin sınırlı yağ vakuolleri dikkati

çekti (ġekil 3.9.b, ġekil 3.10.a, b).

A grubunda 1, B grubunda 5 balıkta birkaç odak halinde, C grubunda

6, D grubunda 5 ve E grubunda 6 balıkta da daha belirgin oranda, özellikle

kapsula altı, damar ve pankreatik doku çevresinde lenfosit infiltrasyonuna

rastlandı (ġekil 3.9.d, ġekil 3.10.d).

3.3.4. Böbrek Bulguları

Böbrekte, A grubunda 7 ve B grubunda 8 balıkta damarların hafif derecede

dolgun olduğu gözlenirken, C grubunda balıkların tamamı ile D grubunda 9

ve E grubunda 9 balıkta damarların oldukça geniĢlediği ve içlerinin

eritrositlerle dolu olduğu görüldü (ġekil 3.11.b). Bununla birlikte, A grubunda

Page 44: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

35

1, B grubunda 4 ve C grubunda 2 balıkta fokal, D grubunda 4 ve E grubunda

6 balıkta da yaygın, kapsula altı ve intersitisyumda kanama alanlarına

rastlandı (ġekil 3.11.c, d).

Son üç grupta daha belirgin olmak üzere, A grubunda 6 ve B grubunda

1 balık dıĢında tüm balıklarda, tubul epitel hücrelerinin ĢiĢkinleĢip

yuvarlaklaĢtığı ve sitoplazmalarının granüler görünümde olduğu görüldü

(ġekil 3.11.c). Parankim dejenerasyonuna ek olarak hücrelerin bazılarının

sitoplazmalarında vakuol oluĢumlarına rastlandı. Bazı alanlarda, B grubunda

4 ve C grubunda 6 balıkta tubullarda tek hücre nekrozları dikkati çekerken, D

grubunda 5 ve E grubunda 5 balıkta tubul epitellerinin tamamen homojen

pembe bir hal alarak tamamen nekroze olduğu görüldü (ġekil 3.11. d, e).

Ayrıca, A grubunda 2 balıkta az sayıda, B grubunda 5, C grubunda 9,

D grubunda 8 ve daha Ģiddetli olmak üzere E grubunda 9 balıkta fokal

odaklar Ģeklinde intersitisyum ve damar çevrelerinde lenfosit infiltrasyonuna

rastlandı (ġekil 3.11.f).

3.3.5. Kalp Bulguları

D ve E gruplarında daha belirgin olmak üzere, A grubunda 4, B grubunda 5,

C grubunda 5, D grubunda 4 ve E grubunda 7 balıkta perikard ve kaslar

arasında serbest eritrositlere rastlandı (ġekil 3.12.b). Bu kanama odaklarının

çevrelerinde ve kaslar arasında A grubunda hafif derecede 3, B grubunda 6,

C grubunda 7, D grubunda 8 ve E grubunda 8 balıkta lenfosit infiltrasyonu

görüldü (ġekil 3.12.c, d).

Page 45: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

36

3.3.6. Mide Bulguları

A grubunda 5 (A3, A5, A6, A8, A9), B grubunda 3 (B2, B5, B8), C grubunda 6

( C1, 2, C4, C5, C7, C9), D grubunda 8 (D1-D7, D10) ve E grubunda 9 (E1-

E9) balıkta submukozadaki damarların geniĢleyerek içlerinin eritrositlerle dolu

olduğu gözlendi. Bunlardan A grubunda 1 (A3), B grubunda 1 (B6), C

grubunda 1 (C2), D grubunda 3 (D1, D2, D7) ve E grubunda 3 (E2, E3, E4)

balıkta submukozadaki damar çevrelerinde ve lamina propria‟da bezler

arasında fokal lenfosit infiltrasyonuna rastlandı (ġekil 3.13.b).

3.3.7. Beyin Bulguları

A grubunda 1 (A2), B grubunda 3 (B3, B4, B7), C grubunda 3 (C3, C4, C5), D

grubunda 3 (D1, D5, D7) ve E grubunda 2 (E1, E5) balıkta damarlarda

dolgunluk ile C grubunda 2 (C4, C5), D grubunda 3 (D2, D6, D8) ve E

grubunda 3 (E1, E5, E6) balıkta fokal odaklar halinde lenfosit infiltrasyonuna

rastlandı (ġekil 3.14.b, c).

Dalak, gonadlar, kas ile gözlerde orbital ve periorbital bölgede önemli bir

histopatolojik bulguya rastlanmadı.

Page 46: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

37

Karaciğer

Böbrek Kalp

Pas

if

hip

erem

i

Kan

ama

Dej

ener

asyo

n

Nek

roz

Yağ

lanm

a

Monn

ükle

er

hücr

e

infi

ltra

syon

u

Hip

erem

i

Kan

ama

Dej

ener

asyo

n

Nek

roz

Monn

ükle

er

hücr

e

infi

ltra

syon

u

Kan

ama

Monn

ükle

er

hücr

e

infi

ltra

syon

u

AGrubu

(1.Gün)

A1 - - + - + - + ++ + - - - -

A2 + - + - - + - - - - - - -

A3 + - + - - - + - + - + + +

A4 + - + - - - ++ - + - + - -

A5 - - ++ - - - ++ - - - - + +

A6 ++ - + - ++ - ++ - - - - ++ +

A7 + - ++ - - - + - - - - ++ -

A8 + - + - - - - - - - - - -

A9 - - - - - - - - - - - - -

A10 - - - - + - + - + - - - -

BGrubu

(2. Gün)

B1 - - ++ - - - + - + - - - +

B2 - - + - ++ - + - + - - ++ +

B3 ++ - ++ - ++ ++ - ++ + - + - -

B4 ++ - +++ + - ++ + + + + ++ ++ ++

B5 + - + - - + + + + - ++ - ++

B6 + - + - + + + - + + - + -

B7 + - ++ + ++ - + - - - - +++ +++

B8 + - + - - - + - ++ + + - -

B9 + - + - - ++ - - + + + ++ +

B10 + - ++ - - - + + + - - - -

CGrubu

(3. Gün)

C1 ++ - ++ + ++ + + - ++ + ++ ++ -

C2 ++ - ++ - ++ ++ +++ + ++ + ++ - ++

C3 + + ++ - ++ ++ +++ - ++ - + ++ +

C4 + - +++ - + - ++ - + + ++ ++ ++

C5 + - +++ - ++ + + - + - + - +

C6 ++ - +++ + - - ++ - ++ + ++ ++ ++

C7 ++ - +++ - - - ++ - + + ++ - +

C8 - - ++ - - - ++ ++ ++ + + ++ +

C9 + - ++ - + + ++ - + - ++ - -

C10 - - ++ - - ++ + - + - - - -

DGrubu

(5. Gün)

D1 ++ - ++ - ++ ++ ++ - + - ++ - -

D2 - - +++ - - - + - ++ ++ ++ + +

D3 ++ ++ - - - - - - + - + - +

D4 - - ++ + - + ++ +++ ++ ++ + +++ ++

D5 ++ ++ ++ + ++ - ++ - ++ + + ++ ++

D6 - - ++ - + - ++ +++ ++ + + - ++

D7 ++ + ++ ++ + ++ +++ - + - + - ++

D8 + - +++ - + ++ + + ++ + + - -

D9 + - + - - + ++ ++ + - - - +

D10 ++ - ++ - - - + - + - - ++ -

EGrubu

(7. Gün)

E1 ++ - + + - ++ + +++ + - - ++ ++

E2 +++ ++ +++ + ++ ++ ++ +++ ++ ++ ++ +++ +

E3 ++ +++ + - ++ ++ +++ ++ ++ + + + +

E4 + - +++ + - - + - + - + ++ +

E5 + - ++ + ++ - + - + - +++ - -

E6 + - ++ - + + - - ++ ++ ++ +++ ++

E7 + + ++ - ++ - ++ +++ + - ++ + +

E8 ++ - ++ + - - +++ ++ + ++ ++ - +

E9 - - +++ + +++ + ++ - + ++ ++ ++ ++

E10 + - ++ - +++ ++ ++ + + - ++ - -

(-)Bulgu yok, (+) Zayıf, (++) Orta, (+++) Şiddetli

Çizelge 3.2. Histopatolojik bulguların organlara göre dağılımı ve derecelendirilmesi

Page 47: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

38

Şekil 3.7. a, b. Yüzgeç tabanında hiperemi (A2, HE x100, E9, HE x40; oklar)

a b

Şekil 3.8.a. Kontrol grubu solungaç dokusu, HE x400

b. Solungaçta hiperemi (C8, çift yönlü ok), HE x100

c. Solungaçta sekonder lamellerde telangiektazi (C3, ok), HE x400

d. Solungaçta klorit hücre hiperplazisi (E3, ok), HE x400

d c

a b

Page 48: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

39

a b

Şekil 3.9. a. Kontrol grubu karaciğer dokusu, HE x400

b. Karaciğerde pasif hiperemi ve hepatosit sitoplazmalarında değişen büyüklükte keskin sınırlı yağ

vakuolleri (C5, oklar), HE x400

c. Karaciğerde kapsula altında geniş kanama (E3), HE x100

d. Karaciğerde hepatositlerde fokal nekroz (ok) ve lenfosit infiltrasyonu (D7), HE x100

c d

Page 49: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

40

Şekil 3.10. a. Karaciğerde diffuz yağlanma ve fokal lenfosit infiltrasyonu (E10, ok), HE x100

b. Karaciğerde diffuz yağlanma ve fokal lenfosit infiltrasyonunun daha büyük büyütmeyle

görünümü (E10), HE x400

c. Karaciğerde dejeneratif değişiklikler ve pankreas hücrelerinde fokal nekroz (D4, ok), HE

x400

d. Karaciğerde pankreas hücreleri çevresinde fokal lenfosit infiltrasyonu (E3), HE x400

d c

b a

Page 50: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

41

a

e

d

Şekil 3.11. a. Kontrol grubu böbrek dokusu, HE x400

b. Böbrekte şiddetli hiperemi (iki yönlü ok) ve tubul epitellerinde dejeneratif değişiklikler

(D4, sarı oklar), HE x400

c. Böbrekte kanama (iki yönlü ok) ve tubul epitellerinde dejeneratif değişikliler (C2,sarı

oklar), HE x400

d. Böbrekte kanama ve tubul epitellerinde nekroz (E2, beyaz oklar), HE x400

e. Böbrekte tubul epitellerinde nekroz (E8, beyaz oklar), HE x400

f. Böbrekte intersitisyumda lenfosit hücre infiltrasyonu (B4, sarı ok), HE x400

b

c

f

Page 51: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

42

Şekil 3.12.a. Kontrol grubu kalp dokusu, HE x400

b. Kalpte perikardda kanama (C2), HE x100

c. Kalpte kas fibrilleri şiddetli hiperemi ve çevresinde lenfosit hücre infiltrasyonu (D4, ok) ile

mikrohemorajiler (beyaz oklar),HE x400

d. Kalpte kas fibrilleri arasında lenfosit infiltrasyonu (B7, oklar), HE x400

a b

c d

Page 52: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

43

a

b c

Şekil 3.14.a. Kontrol grubu beyin dokusu, HE x100

b. Beyinde fokal lenfosit infiltrasyonu (D8), HE x100

c. Beyinde fokal lenfosit infiltrasyonu (E6), HE x400

a b

Şekil 3.13.a. Kontrol grubu mide dokusu, HE x100

b. Submukozada hiperemi ve submukoza ile tunika muskularis’te lenfosit infiltrasyonu

(D7; oklar), HE x100

Page 53: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

44

4. TARTIġMA

Aeromonas hydrophila; doğada yoğun olarak bulunan önemli bir patojen olsa

da, balıkların normal intestinal florası ile diğer su canlılarının mikrobiyal

florasında bulunmakta ve bakteri varlığının tek baĢına hastalık nedeni

olmadığı, stresin epidemilerin ortaya çıkmasında en önemli faktör olduğu

belirtilmektedir (Trust ve ark., 1974; Kaper ve ark., 1981; Len, 1987; Khalil ve

Mansour, 1997).

Su sıcaklığındaki ani değiĢiklikler ve sıcaklık artıĢı, aĢırı stoklama,

çözünmüĢ oksijen yetersizliği ve yetersiz beslenme, salgınların esas

tetikleyicileridir (Leung ve ark., 1994; Roberts, 2001). Salgınların kültür

balıkçılığı yapılan çiftliklerde daha yoğun olmasının nedeni mevsim

geçiĢlerinde havuz su sıcaklığının nehirlere oranla daha hızlı değiĢmesi, dar

bir alanda çok sayıda balık bulunması ve günde bir defa yemleme

yapılmasına bağlanmıĢtır. Suudi Arabistan‟da havuz su sıcaklığının 40-50

°C‟ye çıktığı yaz mevsimlerinde yüksek mortalite ile seyreden Ģiddetli

salgınların ortaya çıktığı bildirilmiĢtir (Afifi ve ark., 2000).

Eissa ve ark. (1994)‟nın Nil tilapyalarında hareketli aeromonad

septisemisi (MAS) prevalansı üzerine yapmıĢ oldukları çalıĢmada, hastalık

kültür tilapyalarında yabani tilapyalara oranla 4 kat fazla olarak gözlenmiĢtir.

Bu bağlamda mevcut çalıĢmada akvaryumların ısısı 27 ± 1 °C‟ye ayarlanıp,

balıklar her 10 litreye 1 balık olacak Ģekilde yerleĢtirildikten sonra yemleme

vücut ağırlığının % 2‟si / gün‟ü geçmeyecek Ģekilde uygulandı. Optimum

çevre Ģartları sağlanarak stres faktörleri elemine edilip yalnızca subletal

bakteri konsantrasyonu ile bakterinin etkinliği ve hastalık oluĢturma

kapasitesi incelendi.

Hareketli aeromonad septisemisi gözlenen balıkların klinik olarak

halsiz yüzdükleri, havuzun kenarına yakın bulundukları, durgun ve iĢtahsız

Page 54: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

45

olmaları ile kolayca tanındıkları, ayrıca suda sıklıkla bağırsak Ģeklini almıĢ

mukus ve parçalar halinde dıĢkı bıraktıkları bildirilmiĢtir (Otte; 1963;

Amblacher, 1976; Baran ve ark., 1980; Austin ve Austin 1987; Afifi ve ark.,

2000). Bu çalıĢmadaki olgularda; durgunluk, yem yemede isteksizlik,

akvaryumların yüzeye yakın ve kenar bölgelerinde yüzme gibi bulgular

gözlenmesine karĢın suda bağırsak Ģeklinde mukus ve dıĢkı parçalarının

gözlenmemesi enfeksiyonun 7 gün süreli akut bir enfeksiyon olmasına

bağlandı.

Sazanlarda hastalığın akut formunda klinik olarak, gözlerde

ekzoftalmus, deride kırmızılık, balıkların deri renginde koyulaĢma ve pul

keselerinde sıvı toplandığı, asitese bağlı olarak karın ĢiĢliğinin geliĢtiği ve

pulların kabararak deride fırça benzeri görünüme yol açtığı bildirilmiĢtir

(Faktorovich, 1969; Richards ve Roberts, 1978; Cipriano, 2001; Roberts,

2001). Tilapyalarda yapılan bir saha çalıĢmasında ise; karın ve sırt bölgesi,

deri ile yüzgeç diplerinde ekimotik ve yer yer hemorajik alanlar ile pul kaybı

ve ülserleĢmeden bahsedilmiĢ ve ölmek üzere olan balıklarda göz küresi

çevresinde kırmızılık, korneal opasite ve hafif ekzoftalmus bulguları

gözlenmiĢtir (Afifi ve ark., 2000). Yapılan çalıĢmadaki olguların hiçbirinde

korneal opasite ve ekzoftalmus bulgusu gözlenmedi. Ayrıca deride herhangi

bir ülserleĢme ve pul kaybı gözlenmezken, pektoral yüzgeçlerin göğüse

bağlandığı bazal kısımlarında hastalığın Ģiddetiyle orantılı olarak belirgin

hiperemik alanlar gözlendi. Ayrıca 3. günden sonra hastalığın Ģiddetli

seyrettiği olgularda, özellikle pektoral yüzgeçlerde olmak üzere, yüzgeçlerin

uç bölgelerinin erime bulguları göstererek düzensiz bir hal aldığı izlendi.

Balıkların renklerinde 1. gün baĢlayıp 7. günde daha belirgin olmak üzere

fark edilebilir bir koyulaĢma dikkati çekti.

Huzinga ve ark. (1979) hastalığın fokal hemoraji ve dermal lezyonlarla

seyreden ülseratif formunun, belirgin olarak kronik hareketli aeromonad

enfeksiyonlarında gözlendiğini ve akut septisemide hedef organların

karaciğer ve böbrekler olduğunu bildirmiĢlerdir. Bu çalıĢmadaki olgularda deri

Page 55: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

46

lezyonlarının hafif seyretmesi, çalıĢmanın 1 hafta süreli, iç organ merkezli

akut bir enfeksiyon modeli olmasına ve lezyonların Ģekillenemeden balıkların

ötenazi yapılmasına bağlanabilir.

Ülkemizde, sazanlarda deneysel A. hydrophila enfeksiyonunda oluĢan

patolojik bulgular üzerine yapılan bir çalıĢmada (Erer, 1981), patolojik

değiĢikliklerin intraperitoneal enjeksiyon yapılan balıklarda daha çok iç

organlarda, intramusküler enjeksiyon yapılan balıklarda ise daha çok deri ve

kaslarda gözlendiği bildirilmiĢtir. Ayrıca havuz sazanlarında (Carassius

auratus) A. hydrophila enfeksiyonu ile ilgili yapılan baĢka bir çalıĢmada

(Miyazaki ve Kaige, 1985); intraperitoneal enjeksiyon uygulanan balıklardaki

bakteri virulensinin, intramuskuler enjeksiyon uygulanan balıklardaki bakteri

virulensine göre daha yüksek olduğu bildirilmiĢtir. Ġntraperitoneal

enfeksiyonlardaki bakteri virulensinin intramusküler enfeksiyonlardakine

oranla daha yüksek olması, bakterinin direkt olarak iç organlarla temasının,

periferdeki bir enfeksiyon odağına göre daha hızlı ve Ģiddetli bir enfeksiyon

oluĢturabilme özelliğine bağlanabilir. Mevcut çalıĢmada intraperitoneal

enjeksiyonu takiben lezyonların gerek makroskobik gerekse de mikroskobik

düzeyde özellikle böbrek, karaciğer ve kalp gibi iç organlarda odaklanması

bu teoriyi doğrulamaktadır.

Makroskobik olarak karaciğer sarımsı kahverenkli ve gevrek kıvamlı

olarak izlenirken, bazı olgularda hiperemi bazı olgularda da pariyetal yüzde

çizgisel kanamalar gözlendi. Ayrıca olguların çoğunda, özellikle karaciğerin

sol lobunda olmak üzere toplu iğne baĢından mercimek büyüklüğüne kadar

ulaĢan boyutlarda yangısal hücre infiltrasyonu ve yağlanmaya ilgili boz beyaz

odaklar görüldü. Safra kesesinin bir çok olguda zümrüt yeĢili renkte safra

sıvısıyla aĢırı gergin olarak dolgun olması da literatüre paralellik gösterdi

(Afifi ve ark., 2000).

Böbreklerin ĢiĢkin ve gevrek kıvamda olmasının yanında yer yer

subkapsüler dolgunluk ve kanama bulguları literatür verileri ile uyumluydu.

Page 56: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

47

Barsağın distal kısmının ĢiĢkin, yangılı ve hemorajik olması, anüste bazen

prolapsus gözlenebilmesi ve bağırsakların boĢ ya da sarı mukuslu bir sıvıyla

dolu olduğunun bildirilmesine (Huizinga ve ark. 1979) karĢın, sunulan

çalıĢmada, bağırsakların birçok olguda sadece sarımsı mukuslu sıvıyla dolu

olduğu gözlendi.

Afifi ve ark. (2000) tarafından yapılan bir çalıĢmada; dalaktaki melano-

makrofaj merkezlerindeki fagositik aktiviteyle iliĢkili belirgin bir

splenomegaliden bahsedilmesine rağmen, mevcut çalıĢmada ilginç olarak

hiçbir olguda splenomegali gözlenmemiĢtir. Huizinga ve ark. (1979),

karaciğer ve böbreklerdeki doku yıkımının yaygın olduğu akut olgularda,

genellikle kalp ve dalakta lezyon gözlenmediğini bildirmiĢlerdir. Yapılan

çalıĢmada, splenomegaliye ait herhangi bir bulgunun gözlenmemesi bu

bağlamda anlamlı bulunmasına rağmen, kalpte ventrikül ve atrioventriküler

sınırda çizgisel tarzda kanama bulguları gözlenmesi literatür verileri ile

uyuĢmamaktaydı. Sonuçta, etkenin intraperitoneal yolla verilmesini takiben

özellikle kalp ve karaciğer baĢta olmak üzere iç organların etkenle direkt

temasının daha belirgin lezyon oluĢturabileceği kanısına varıldı.

Mevcut çalıĢmada mikroskobik olarak en anlamlı bulgular karaciğer,

böbrek ve kalpte gözlendi. Karaciğerde; sinuzoidlerin geniĢleyip Remak

kordonlarının düzenini kaybetmesi, ilerleyen günlerde hepatosit ve pankreas

hücrelerinde fokal nekrozlar ile yaygın olarak hepatosit sitoplazmalarında

keskin sınırlı yağ vakuollerinin yaygın gözlenmesi literatür (Paperna, 1996)

verilerle uyumlu bulundu. Karaciğerdeki yağlanma ve nekrozun nedeni olarak

A. hydrophila tarafından üretilen hemolizin, proteaz, elastaz gibi toksinler ile

ekstraselüler ürünler ve asetilkolinesteraz gösterilmiĢtir (Ljungh ve

Wadstrom, 1982; Lallier ve ark., 1984; Kanai ve Wakabayashi, 1984; Nieto

ve ark., 1991; Rodriguez ve ark., 1992; Gado, 1998; Afifi ve ark., 2000).

Miyazaki ve Kaige (1985) tarafından sazanlarda oluĢturulan (Carassius

auratus) hareketli aeromonad septisemisi histopatolojisi üzerine bir yapılan

çalıĢmada, karaciğerdeki atrofik hepatositlerde ve intersitisyel dokudaki

Page 57: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

48

makrofajlarda hemosiderin, dalakta ise geniĢ çaplı hematoidin birikimi

gözlenmiĢtir. Ayrıca Ventura ve Grizzle (1998) sadece deri enfeksiyonu

bulguları olan balıklarda viseral organların çoğunda nekroz gözlenmediğini,

karaciğer ile dalakta lipofuksin ve hemosiderin artıĢı gözlendiğini

bildirmiĢlerdir. Bu çalıĢmadaki hiçbir olguda karaciğer ve dalakta

hemosiderin, lipofuksin ya da hematoidin gibi pigmentlere rastlanmadı.

Karaciğerde özellikle kapsula altı, damar ve pankreatik doku çevresinde

lenfosit infiltrasyonlarına rastlanması literatür bulgularla (Erer, 1981; Grizzle

ve Kirju, Afifi, 2000, Cipriano, 2001; Roberts, 2001) uyumluluk gösterdi.

Böbrekte; subkapsüler ve intersitisyel kanama, parankim

dejenerasyonu ve sitoplazmik vakuol oluĢumu, tubul epitellerinde nekroz ve

fokal lenfosit infiltrasyonu; kanama, nekroz ve intersitisyel nefritise iliĢkin

bulgular olarak yorumlandı ve bu bulgular daha önce yapılan çalıĢmalarla

(Richards ve Roberts, 1978; Erer, 1981; Roberts, 2001) paraleldi. Kalpte, kas

fibrilleri arasında, mikrokanama odakları ve bu odakların çevrelerinde lenfosit

infiltrasyonu gözlendi.

Karaciğer, böbrek ve kalpte gerek makroskobik gerekse de

mikroskobik düzeyde yoğun hemoraji ve lenfosit infiltrasyonu gözlenmesi,

viseral bir hemorajik septisemi tablosu çizmektedir. Bu bağlamda yapılan

çalıĢma süresince gözlediğimiz klinik, makroskobik ve mikroskobik bulgular

genel itibariyle diğer balıklarda Ģekillenen A. hydrophila enfeksiyonlarındaki

temel bulgularla benzerlik gösterdi.

Page 58: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

49

5. SONUÇ VE ÖNERĠLER

Aeromonas hydrophila; doğada yoğun olarak dağılmıĢ önemli bir

patojen olsa da, balıkların normal intestinal florası ile diğer su canlılarının

mikrobiyal florasında bulunmaktadır. Su sıcaklığındaki değiĢiklikler, kalabalık

barındırma ve yetersiz yemleme gibi stres faktörleri ortaya çıktığında, yüksek

mortalite ile seyreden hemorajik septisemi epidemilerine neden olur. Bundan

dolayı olası enfeksiyonlar entansif kültür balıkçılığının yapıldığı çiftlikler için

büyük bir tehdit olarak kabul edilmelidir. Hastalığın Ģekillenmesinde stres

faktörlerinin oldukça önemli olduğunun vurgulandığı bu enfeksiyonda, yapılan

çalıĢmada, optimum koĢullar sağlanıp stres faktörleri mümkün olduğunca

ortadan kaldırılmasına rağmen subletal konsantrasyondaki bakteri varlığının

da tek baĢına enfeksiyon oluĢturulabileceği sonucuna varıldı.

Mevcut çalıĢmada; iç organ lezyonlarının daha baskın olması,

intramuskuler ya da subkutan enjeksiyonlar ile iç organlara hematojen yolla

belirli bir sürede ulaĢacak olan etkenin, intraperitoneal enjeksiyon ile viseral

organları direkt olarak enfekte etmesi sonucuna varıldı.

ÇeĢitli araĢtırmacıların saha çalıĢmalarındaki deri ve göz lezyonlarının

iç organ lezyonlarına göre daha belirgin ve baskın olarak gözlenmesinin

nedeni, doğada etkenin suda bulunmasına ve dolayısıyla bakterinin su ile

direkt temas halindeki göz ve derideki morbiditesinin daha yüksek olması

olarak yorumlandı.

Tilapya (Oreochromis niloticus); özellikle Afrika‟da beslenme ve

yetiĢtiricilik açısından oldukça büyük bir önem ve ekonomik değere sahiptir.

Bununla birlikte günümüzde, Amerika, Uzak doğu ve Avrupa ülkeleri ile

Türkiye‟de de kültür yetiĢtiriciliğine baĢlanmıĢtır. Bu bağlamda tilapyanın

yakın gelecekte ülkemizde de ekonomik açıdan önemli olmaya aday bir balık

türü olacağı düĢünülmektedir.

Page 59: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

50

Aeromonas hydrophila; zoonotik özellik gösterdiğinden önemli bir halk

sağlığı sorunudur. Çiğ ve az piĢmiĢ deniz ürünleri, çiğ et gibi gıdalarda

etkenin yoğun olarak bulunulabileceği unutulmamalı ve gıdalar en az 70 oC

sıcaklıkta piĢirilerak tüketilmelidir.

Page 60: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

51

ÖZET

Nil Tilapyalarında (Oreochromis niloticus) Deneysel Aeromonas

hydrophila Enfeksiyonundaki (Bakteriyel Hemorajik Septisemi)

Patolojik Bulgular

Bu çalıĢmada; intraperitoneal olarak Aeromonas hydrophila ile enfekte edilen Nil

tilapyalarında (Oreochromis niloticus), enjeksiyonu izleyen 1., 2., 3., 5. ve 7.

günlerdeki klinik bulgular ile ötenaziyi takiben yapılan nekropsiler sonrasında doku

ve organlarda gözlenen patolojik değiĢikliklerin, makroskobik ve mikroskobik

düzeyde incelemesi amaçlandı.

Klinik olarak halsizlik, iĢtahızlık, yüzeye yakın yüzme, renkte koyulaĢma ile

yüzgeç diplerinde hiperemi ve erime gibi bulgular gözlendi. Nekropside karaciğerin

sarımsı kahverenkli olduğu ve kıvamının gevrekleĢip, üzerinde kanama ve boz

beyaz odaklar gözlendi. Safra kesesinin zümrüt yeĢili renkli safra sıvısıyla gergin bir

Ģekilde dolu olduğu dikkati çekti. Böbrekte ve kalpte kanama odakları gözlenirken,

bağırsak lümenlerinin sarımtırak renkli, mukuslu sıvı ile dolu olduğu izlendi.

Histopatolojik olarak karaciğerde dejeneratif değiĢiklikler, sitoplazmalarında

yağ vakuolleri ve lenfosit infiltrasyonu ile hepatosit ve pankreas hücrelerinde fokal

nekroz gözlendi. Böbrekte, parankim dejenerasyonu, tubul epitellerinde nekroz ve

fokal lenfosit infiltrasyonu görüldü. Deri, dalak, solungaç ve gözlerde belirgin bir

bulgu gözlenmedi. Karaciğer, böbrek ve kalpte gerek makroskobik gerekse de

mikroskobik düzeyde hemorajilerin ve lenfosit infiltrasyonunun yoğun olarak

gözlenmesi viseral bir hemorajik septisemi tablosu çizmektedir.

Bu bağlamda mevcut çalıĢma süresince gözlenen klinik, makroskobik ve

mikroskobik bulgular genel itibariyle diğer tatlı su balıklarında Ģekillenen A.

hydrophila enfeksiyonlarındaki temel bulgularla benzerlik gösterdi.

Anahtar kelimeler: Aeromonas hydrophila, bakteriyel hemorajik septisemi, Nil

tilapyası (Oreochromis niloticus), patoloji

Page 61: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

52

SUMMARY

Pathological Findings in Nile Tilapia (Oreochromis

niloticus)Experimentally Infected by Aeromonas hydrophila

(Bacterial Haemorrhagic Septicaemia)

In this study, clinical findings with macroscopic and microscopic pathologic changes

of the tissues and organs after necropsy examination at the 1st, 2nd, 3rd, 5th and 7th

days following intraperitoneally injection of Nile tilapia (Orechromis niloticus) with

Aeromonas hydrophila was aimed to be observed.

Clinically; weakness, anorexia, swimming closer to surface, darkness in color

with hyperemia and lysis of the fins were observed. In the macroscopic examination

the liver was seen to be yellowish brown and crispy with haemorrhagic and greyish

white foci on the surface. The gall bladder was tightly full with emerald green bile.

The kidney and hearth had haemorrhagic foci whilst intestine lumens observed to be

filled with yellow coloured mucoid liquid.

The degenerative changes, cytoplasmic fat vacuols and lymphocyte

infiltration in lever with focal necrosis of hepatocytes and pancreatic cells were

observed histologically. The skin, spleen, gill and eyes did not reveal any significant

symptoms. The haemorrhagies and intensive lymphocyte infiltrations in liver, kidney

and hearth both in macroscopic and microscopic levels revealed a visceral

haemorrhagic septicemia.

In this sense; clinical, macroscopic and microscopic findings observed during

the present study complied with the A. hydrophila infections recorded in the other

fresh water fishes.

Key Words: Aeromonas hydrophila, bacterial haemorrhagic septicemia, Nile tilapia

(Oreochromis niloticus), pathology

Page 62: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

53

KAYNAKLAR

AFIFI, S.H., AL-THOBIATI, S., HAZAA, M.S. (2000). Bacteriological and

histopathological studies on Aeromonas hydrophila infection of Nile

tilapia (Oreochromis niloticus) from fish farms in Saudi Arabia. Assiut

Vet. Med. J. 84:195-205.

ALPBAZ, A. (2005). Su Ürünleri YetiĢtiriciliği, Alp Yayınları, Ġzmir. 567s.

AMBLACHER, E. (1976). Taschenbuch der Fischkrankheiten. 3rd ed. VEB

Gustav Fischer Verlag, Jena. p.: 121-144.

ARDA, M. (1971). Hastalık etkenlerinin titrasyon ve nötralizasyon testlerinde

uygulanan laboratuar metodları, Ankara Üniversitesi Veteriner

Fakültesi, Yayın 273, Tatbikat Kılavuzu 175, 105s.

ARDA, M., SEÇER, S., SARIEYYÜPOĞLU, M. (2005). Balık Hastalıkları, 2.

Baskı. Medisan Yayın Serisi 61, Ankara. 230s

ASCENCIO, F., MARTINEZ-ARIAS, W., ROMERO, M.J., WADSTROM, T.

(1998). Analysis of the interaction of Aeromonas caviae, Aeromonas

hydrophila and Aeromonas sobria with mucins. FEMS Immunol and

Med Microbiol, 20:219-229.

AUSTIN, B., AUSTIN, D.A. (1987). Bacterial fish pathogens. In: Disease in

farmed and wild fish. Ed.: E. Horwood, Chichester, p.:191-197.

BACH, R., CHEN, P.K., CHAPMAN, C.B. (1978). Changes in the spleen of

the channel catfish Ictalurus punctatus rafinesque induced by

Aeromonas hydrophila. J. Fish. Dis. 1:205-207.

BARAN, Ġ., TĠMUR, M., AYDIN, N., ĠSTANBULLUOĞLU, E., AYDINTUĞ,

M.K. (1980). Çifteler-SakaryabaĢı balık üretim ve araĢtırma

istasyonunda alabalıklarda (Salmo gairdneri irideus) görülen bakteriyel

hemorajik septisemi hastalığı üzerine incelemeler. Ankara Üniv. Vet.

Fak. Derg., 27:467-473.

Page 63: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

54

BARDACH, J.E., RYTHER, J.H., MCLARNEY, W.O. (1976). The farming and

husbandry of fresh water and marine organisms. In: Aquaculture. Ed.:

J.E., Bardach, J.H., Ryther, W.O., Mclarney, USA.

BEKCAN, S. (1999). Tilapya yetiĢtiriciliği. Türk-Koop Ekin Dergisi, 10: 90-96.

BOULANGER, Y., LALLIER, R., COUSINEAU, G. (1977). Isolation of

enterotoxigenic Aeromonas from fish. Canadian Journal of

Microbiology, 23:1161-1164.

BUCHANAN, R.E., GIBBONS, N.E. (1974). Aeromonas hydrophila In:

Bergey’s Manual of Determinative Bacteriology. 8th ed., The Williams

and Wilkins Company, Baltimore, p.:345-348.

BULLOCK, G.L. (1971). Identification of fish pathogenic bacteria. In:

Diseases of Fishes, Book 2B, Eds.:B.S.F.Snieszko and H.R.Axelrod,

T.F.H. Publications, Inc., Jersey City, N.J. p: 10-18.

CARNAHAN, A.M., BEHRAM, S., JOSEPH, S.W. (1991). Aerokey II: a

flexible key for identifying clinical Aeromonas species. Journal of

Clinical Microbiology. 29:2843-2849

CIPRIANO, R.C. (2001). Aeromonas hydrophila and hareketlie aeromonad

septicemias of fish. EriĢim:

[http://w3.kunsan.ac.kr/~psw/technote/main.cgi/aeromonas. pdf?

down_num =1093572320&board=pds&command=down_load&d=&

filename = aeromonas.pdf]. EriĢim Tarihi: 11.07.2006

COLWELL, R.R., MacDONELL, R.R., DE LEY, J. (1986). Proposal to

recognise the family Aeromonadacea fam. nov. Int. J. Syst. Bacteriol.,

36:473-477.

ÇELĠKKALE, M.S. (1986). Balıkların sınıflandırılması. In: Balık Biyolojisi, Ed.:

M.S. Çelikkale, Karadeniz Üniversitesi Sürmene Deniz Bilimleri ve

Teknolojisi Yüksekokulu Yayınları, Trabzon, s.: 16-33.

Page 64: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

55

DAVIS, W.A., KANE, J.G., GARAGUSĠ, V.F. (1978). Human Aeromonas

infections: A review of the literature and a case report of endocarditis.

Journal of Medicine, 57:267-277.

DE FIGUEREDO, J., PLUMB, J.A. (1977). Virulence of different isolates of

Aeromonas hydrophila in channel catfish. Aquaculture, 11:349-354.

DEL CORRAL, F., SHOTTS, E.B., BROWN, J. (1990). Adherence,

haemagglutination and cell surface characteristics of hareketlie

aeromonads virulent for fish. Journal of Fish Diseases, 13:255-268.

DEMĠR, N. (1992). Ġhtiyoloji. Ġstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Basımevi,

Ġstanbul.

EISSA, I.A.M., BADRAN, A.F., MOUSTAFA, M., FETAIH, H. (1994).

Contribution to hareketlie Aeromonas septicemie in some cultured and

wild freshwater fish. Veterinary Medical Journal Giza, 42:63-69.

ERER, H. (1981). Aynalı sazanlarda (Cyprinus carpio L.) deneysel

Aeromonas hydrophila enfeksiyonunda (Bakteriyel hemorajik

septisemi) oluĢan patolojik bulguların incelenmesi. Doktora Tezi,

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi.

FAKTOROVICH, K.A. (1969). Histological changes in the liver, kidneys, skin

and brain of fish sick with red rot. In: Infectious Diseases of Fish and

Their Control, Division of Fisheries Research, Bureau of Sport

Fisheries and Wildlife. Washington, D.C. p.:83-101.

FERGUSON, H.W. (1989). Systemic Pathology of Fish. A text and Atlas of

Comparative Tissue Responses in Diseases of Teleosts. Iowa State

University Press, Iowa, USA.

FUENTES, R.J.M., PEREZ, H.J.A. (1998). Isolation of Aeromonas hydrophila

in the rainbow trout (Oncorhynchus mykiss). Veterinaria Mexico,

29:117-119.

Page 65: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

56

GADO, M.S.M. (1998). Studies on the virulence of Aeromonas hydrophila in

Nile Tilapia (Oreochromis niloticus). Assiut Vet. Med. J. 40: 190-200.

GRIZZLE, J.M., KIRJU, Y. (1993). Histopathology of gill, liver and pancreas

and serum enzyme levels of channel catfish infected with Aeromonas

hydrophila complex. Journal of Aquatic Animal Health, 5:36-50.

HAYES, J. (2004). Aeromonas hydrophila. EriĢim:

[http://hmsc.oregonstate.edu/ classes/MB492/hydrophilahayes/] EriĢim

tarihi: 11.07.2006

HAZEN, T.C., RAKER, M.L., ESCH, G.W., FLIERMANS, C.B. (1978).

Ultrastructure of red sore lesions on largemouth bass (Micropterus

salmoides): association of the ciliate Epistylis sp. and the bacterium

Aeromonas hydrophila. Journal of Protozoology, 25:351-355.

HIBIYA, T. (1982). An Atlas of Fish Histology. Normal and Pathological

Features. Kodansha, Tokyo, Japan.

HOLMES, P., NICCOLS, L.M., SARTORY, D.P. (1996). The ecology of

mesophilic Aeromonas in the aquatic environment. In: The genus

Aeromonas. Eds.: B. Austin, M. Altwegg, P.J. Gosling, S. Joseph.

Chichester: Wiley, p.: 127-150.

HSU, T.C., SHOTTS, E.B., WALTMAN, W.D. (1985). Action of Aeromonas

hydrophila complex on carbonhydrate substrates. Fish Pathology. 20:

23-35.

HUANG, Y.W., LEUNG, C.K., HARRISON, M.A., GATES, K.W. (1993). Fate

of Listeria monocytogenes and Aeromonas hydrophila on catfish fillets

cooked in microwave oven. Journal of Food Science (USA), 58:519-

521.

HUIZINGA, H.W., ESCH, G.W., HAZEN, T.C. (1979). Histopathology of red-

sore disease (Aeromonas hydrophila) in naturally and experimentally

infected largemouth bass Micropterus salmoides (Lacépéde). Journal

of Fish Diseases, 2:263-277.

Page 66: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

57

KANAI, K., WAKABAYASHI, H. (1984). Purification and some properties of

protease from Aeromonas hydrophila. B Jap Sco Sci Fish, 50:1367-

1374.

KAPER, J.B., LOCHMAN, H., COLWELL, R.R., JOSEPH, S.W. (1981).

Aeromonas hydrophila. Ecology and toxigenicity of isoloates from an

estuary. Journal of Applied Bacteriology, 50:359-377.

KHALIL, A.H., MANSOUR, E.H. (1997). Toxicity of crude extracellular

products of Aeromonas hydrophila in tilapia, Tilapia nilotica. Letters in

Applied Microbiology, 25:269-273

KLUYVER, A.J., VAN NIEL, C.B. (1936). Prospects for a natural system of

classification of bacteria. Zentraralbl Bakteriol, 94:369-403

LALLIER, R., LEBNANC, D., MITTAL K.R., OLIVIER, G. (1981).

Serogrouping of hareketlie Aeromonas species isolated from healty

and moribund fish. Journal of Applied and Environmental

Microbiology, 42:56-60.

LALLIER, R., BERNARD, F., LALONDA, G. (1984). Difference in the

extracellular products of two strains of Aeromonas hydrophila virulent

and weakly virulent for. Can. J. Microbial. 30:900-904.

LEN, P.P. (1987). Mesophilic spoilage of marine fish: bay trout (Arripis trutta),

bream (Acanthopagrus butcheri) and mullet (Aldrichetta forsteri). Food

Technology in Australia, 39:277-282.

LEUNG, K.Y., YEAB, I.V., LAM, T.J., SIN, Y.M. (1994). Serum reistance as a

good indicatorfor virulence in Aeromonas hydrophila strains isolated

from diseased fish in South East Asia. Journal of Fish Disease. 18:

511-518.

LJUNGH, A., WADSTROM, T. (1982). Aeromonas toxins. Pharmacology and

Therapeutics. 15: 339-354.

Page 67: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

58

MIYAZAKI, T., KAIGE, N. (1985). A histopathological study on hareketlie

Aeromonad disease of crucian carp. Fish Pathology, 21:181-185.

NEWMAN, S.G. (1982). Aeromonas hydrophila: A review with emphasis on

its role in fish disease. In: Antigens of Fish Pathogens: Development

and Production for Vaccines and Serodiagnostics, Ed.:D.P., Anderson,

M., Dorson and Ph., Dubouret. Lyon:Foundation Marcel Marieux. pp:

87-117.

NIETO, T.P., SANTOS, Y., RODRĠGUEZ, L.A., ELLIS, A.E. (1991). An

extracellular acetyl choline estrase produced by Aeromonas

hydrophila is a major lethal toxin for fish. Microbiol. Pathogenesis. 11:

101-110.

OGARA, W.O., MBUTHIA, P.G., KABURIA, H.F.A., SORUM, H., KAGUNYA,

D.K., NDUTHU, D.I., COLQUHOUN, D. (1998). Hareketlie

aeromonads associated with rainbow trout (Oncorhynchus mykiss)

mortality in Kenya. Bulletin of the European Association of Fish

Pathologists, 18:7-9.

OTTE, E. (1963). Die heutigen ansichten uber die aetiologie der infektiosen

bauchwassersucht der karpfen. Wien Tieraertzl Monatsschr, 50:996-

1005.

PALUMBO, S.A., BENCIVENGO, M.M., DEL CORRAL, F., WILLIAMS, A.C.,

BUCHANAN, R.L. (1989). Characterization of the Aeromonas

hydrophila group isolated from retail foods of animal origin. Journal of

Clinical Microbiology, 27:854-859.

PANIAGUA, C., RIVERO, O., ANGUITA, J., NAHARRO, G. (1990).

Pathogenicity factors and virulence for rainbow trout (Salmo gairdneri)

or hareketlie Aeromonas spp. isolated from a river. Journal of Clinical

Microbiology, 28:350-355.

Page 68: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

59

PAPERNA, I. (1996). Bacterial infections. In: Parasites, Infections and

Diseases of Fishes, Ed.: I., Paperna, An update, CIFA Technical

Paper, Rome, FAO. pp:10-28.

PETERS, G., FAISAL, M., LANG, T., AHMED, I. (1988). Stress caused by

social interaction and its effect on susceptibility to Aeromonas

hydrophila infection in rainbow trout Salmo gairdneri. Diseases of

Aquatic Organisms, 4:83-89.

POPOFF, M., VERNON M. (1976). A taxonomic study of the Aeromonas

hydrophila – Aeromonas punctata group. Journal of General

Microbiology, 94:11-22.

RAHIM, Z., AZIZ, K.M.S., HUQ, M.I., SAEED, H. (1985). Isolation of

Aeromonas hydrophila from the wounds of five species of brackish

water fish of Bangladesh. Bangladesh Journal of Zoology, 13:37-42.

RICHARDS, R.H., ROBERTS, R.J. (1978). The bacteriology of teleosts In:

Fish Pathology. Ed.: R.J. Roberts, Bailliere Tindall, London, p.:183-

204.

ROBERTS, R.J. (2001). The bacteriology of teleosts In: Fish Pathology. Ed.:

R.J. Roberts, 3rd ed., W.B. Saunders, Philadelphia, p.:315-321.

RODRIGUEZ, L.A., ELLIS, A.E., NIETO, T.P. (1992). Effects of

acetylcholinesterase toxin of Aeromonas hydrophila on the central

nervous system of fish. Microbial Pathogenesis, 14:411-415.

ROGERS, W.A. (1971). Disease in fish due to the protozoon Epistylis

(Ciliata: Peritrichia) in the southeastern U.S. Proceedings of the

Southeastern Association of Game and Fish Commissions, 25:493-

496.

ROLLINS, D.M., JOSEPH, S.W. (2000). BSCI 424-Pathogenic Microbiology

EriĢim:[http://www.life.umd.edu/classroom/bsci424/PathogensDescripti

ons/Aeromonas.htm] EriĢim tarihi:11.07.2006.

Page 69: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

60

SARIHAN, E., TORAL, Ö. (1980). Bir tropikal balık türü Tilapi nilotica L.‟nin

Çukurova bölgesinde yetiĢtirilme sorunları üzerine bir tartıĢma.

TÜBĠTAK, VII. Bilim Kongresi 29 Eylül-3 Ekim 1980, Ġstanbul, VHAG

Seri 14, s.:1-22.

SCHUBERT, R.H.W. (1967). The taxonomy and nomenclature of the genus

Aeromonas Kluyver and van Niel 1936. Part I. Suggestions on the

taxonomy and nomenclature of the aerogenic Aeromonas species.

International Journal of Systematic Bacteriology. 17: 23-37.

SHOTTS, E.B., HSU, T.C., WALTMAN, W.D. (1985). Extracellular proteolytic

activity of Aeromonas hydrophila complex. Fish Pathology. 20: 37-44.

SNIESZKO, S.F. (1957). Genus IV. Aeromonas Kluyver and van Niel 1936

.In: Bergey’s manual of determinative bacteriology. Ed.:R.S. Breed,

E.G.D. Murray, N.R. Smith, 7th ed., The Williams and Wilkins Co.,

Baltimore, Maryland. p.: 189-193.

THAMPURAN, N., SURENDRAN, P.K. (1995). Incidence of hareketlie

aeromonads in marine environment, fishes and processed fishery

products. National Symposium on Technological Advencements in

Fisheries and its Impact on Rural Development, 5th-7th December,

School of Industrial Fisheries, Cochin University of Science and

Technology, Cochin, Symposium Proceedings, p.:352-358.

TORANZO, A.E., BAYA, A.M., ROMALDE, J.L. HETRICK, F.M. (1989).

Association of Aeromonas sobria with mortalities of adult gizzard

shad, Dorosoma cepedianum Lesueur. Journal of Fish Disease,

12:439-448.

TRUST, T.J., BULL, M.L., CURRIE, B.R., BUCKLEY, J.T. (1974). Obligate

anaerobic bacteria in the gastrointestinal microflora of the grass carp

(Ctenopharyngodon idella), goldfish (Carassius auratus), and rainbow

trout (Salmo gairdneri). Journal of the Fisheries Research Board of

Canada. 36: 1174-1179.

Page 70: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

61

TRUST, T.J., COURTICE, I.D., ATKINSON, H.M. (1980). Hemagglutination

properties of Aeromonas. In: Fish Diseases, Ed.: W. Ahne, Berlin:

Springer Verlag, p.:128-223.

VENTURA, M.T., GRIZZLE, J.M. (1988). Lesions associated with natural and

experimental infections of Aeromonas hydrophila in channel catfish

Ictalurus punctatus (Rafinesque). Journal of Fish Diseases, 11:397-

407.

VON GRAVENITZ, A., MENSCH, A.H. (1968). The genus Aeromonas in

human bacteriology. N. English Journal of Medicine, 278:245-249.

WAAL, B.V.D. (2002). Another fish on its way to extinction?

EriĢim: [http://www.scienceinafrica.co.za/2002/january/tilapya.htm]

EriĢim tarihi:03.07.2006

WOLKE, R.E. (1975). Pathology of bacterial and fungal diseases affecting

fish. In: The Pathology of Fishes, Eds.: W.E., Ribelin, G.,Migaki.

University of Wisconsin Press. Madison, Wisconsin. p:33-116.

YAMBOT, A.V., INGLIS, V. (1994). Aeromonas hydrophila isolated from Nile

tilapia (Oreochromis niloticus L.) with “Eye Disease”. International

Symposium on Aquatic Animal Health, Seattle, WA (USA), 4th-8th

September, University of California, School of Veterinary Medicine,

Davis, CA. p.:103

Page 71: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

62

ÖZGEÇMĠġ

Adı: Banu

Soyadı: YARDIMCI

Doğum Yeri Ve Tarihi: Ankara / 23.09.1979

Uyruğu: T.C.

Medeni Hali: Evli

Yabancı Dili: Ġngilizce

Adres: Refik Belendir Sok. 8A/19 A.Ayrancı / Ankara

Telefon Numarası: Ev : 312 4678035 / Gsm: 535 6299775

e-mail: [email protected]

[email protected]

I. Eğitimi

2003-2007: Doktora, Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri

Enstitüsü, Ankara

1997-2003: Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi

DıĢkapı Kampüsü, DıĢkapı, Ankara

1993-1996: Anıttepe Lisesi, Anıttepe, Ankara

1990-1993: Namık Kemal Orta Okulu, Kızılay, Ankara

1985-1990: Namık Kemal Ġlkokulu , Kızılay, Ankara

II. Ünvanları

2005 -......: AraĢtırma Görevlisi, Ankara Üniversitesi,

Veteriner Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı

Page 72: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

63

III. Üye olduğu Bilimsel KuruluĢ

Veteriner Patoloji Derneği

IV. Bilimsel Ġlgi Alanları

Makaleler

1. Vural Atalay, S., Kapakin Terim, A.K., Yardımcı,B.(2007):

Glucagonoma and concomitant mammary neoplasia in a dog. Ind Vet J,

84: 521-522.

2. Yardımcı, B., Kutsal, O. (2007): Bir köpekte malign melanom olgusu.

Ankara Üniv Vet Fak Derg, 54(2): 145-146.

3. BaĢtan, A., Anadol, E., Özenç, E., Yardımcı, B. (2007): A case of

mammary neoplasm in a male cat. Ankara Üniv Vet Fak Derg, 54(2):

139-140.

4. Yardımcı, B., Hazıroğlu, R. (2007): Boxer ırkı bir köpekte embriyonik

kökeni farklı dörtlü tümör olgusu. Ankara Üniv Vet Fak Derg. 54(3): 215-

218.

5. Yardımcı, C., Yardımcı, B. (2008): Bir kedide indolent ülser olgusu.

Ankara Üniv Vet Fak Derg. 55(1): 65-67.

Sözlü Bildiriler

1. Yardımcı, B., Özyıldız, Z., Aydın, Y. (2006): Kedilerde

kolangıokarsınom olguları, III. Ulusal Veteriner Patoloji Kongresi 6-9

Eylül, ELAZIĞ

Poster Bildiriler

1. Vural Atalay, S., Kapakin Terim, A.K., Altunsaray (Yardımcı),B.(2004):

Bir köpekte multiple tümör olgusu, II. Veteriner Patoloji Kongresi, 6-10

Eylül, Kapadokya, NEVġEHĠR.

2. Yardımcı, B., Hazıroğlu, R. (2006): Bir köpekte multiple tümör olgusu,

III. Ulusal Veteriner Patoloji Kongresi 6-9 Eylül, ELAZIĞ.

Page 73: NĠL TĠLAPYALARINDA (Oreochromis niloticus) DENEYSELacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/26829/TEZ.pdfġekil 2.2. Nekropsi yöntemi. a, b.Ventral ensizyon c, d, e.Lateral ensizyon f, g.Operkular

64

3. Yardımcı, C., Yardımcı, B., Kemeröz, L., Demir, M. (2006): Bir

kedide indolent ülser olgusu, III. Ulusal Veteriner Patoloji Kongresi

6-9 Eylül, ELAZIĞ.

4. Yıldırım, M.Z., Avcıoğlu, H., Yardımcı, B., Aydın, Y. (2006):

Anadolu yaban koyunlarında karĢılaĢılan paraziter enfestasyonlar,

III.Ulusal Veteriner Patoloji Kongresi 6-9 Eylül, ELAZIĞ.

5. Özyıldız, Z., KeleĢ, H., Hanedan, B., Yardımcı, B., Aydın, Y.

(2006): Bir köpekte hemangiosarkom olgusu, III. Ulusal Veteriner

Patoloji Kongresi 6-9 Eylül, ELAZIĞ.

Projeler

1. Köpeklerde Meme Tümörlerinin Ġnce Ġğne Aspirasyon Biyopsi Tekniği

ile Değerlendirilmesi. Ankara Üniversitesi BAP 2006 0810083 No‟lu

projede Yardımcı AraĢtırmacı (Devam ediyor).

Seminerler

1.Kedilerin AĢı ĠliĢkili YumuĢak Doku Sarkomları

2.Tümörlerde Tanı

V.Bilimsel Etkinlikler

VIII. Ulusal Veteriner Cerrahi Kongresi, 3-6 Temmuz 2002 , Van

II. Ulusal Veteriner Patoloji Kongresi 6-10 Eylül 2004 NevĢehir

IX. Ulusal Veteriner Cerrahi Kongresi, 22-25 Eylül 2004 , Antalya

III. Ulusal Veteriner Patoloji Kongresi 6-9 Eylül 2006 Elazığ

VI.Diğer Bilgiler

1999- :Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Lisanslı Voleybol Hakemliği

(Aktif Ġl Hakemi)

1999- :Gençlik Ve Spor Genel Müdürlüğü Lisanslı Yüzme Hakemliği

(Aktif Milli Hakem)

2002- :Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Lisanslı Atletizm Hakemliği

(Aktif Ġl Hakemi)