D00095s9y1997.pdf 19.01.2010 17:15:52 Page 2 (1, 2)

ONDOKUZ MAYIS ÜNiVERSiTESi

• A. • •• o

ILAHIYAT FAKUL TESI • •

DERGISI

SAYI: 9

Samsun - 1997

D00095s9y1997.pdf 19.01.2010 17:15:52 Page 3 (1, 1)

ONDOKUZ MAYIS ÜNiVERSiTESi iLAHiYAT FAKÜLTESi DERGiSi

Sayı : 9 Samsun 1997

Sahibi: ilahiyat Fakültesi Adına: Prof Dr. Sadık CİHAN

Mesul Müdür: Yayın Komisyonu Adına:

Prof Dr. Hüseyin PEKER

Yazı işleri Müdürü: Dr. Yavuz ÜNAL

Dizgi ve Mizanpaj: Arş. Gör. Vejdi BİLGİN

Baskı: Ondokuz Mayıs Üniversitesi

· Matbaası

Dergide yayınlanan yazıların bilim ve dil yönünden sorumluluğu yazarianna aittir.

D00095s9y1997.pdf 19.01.2010 17:15:52 Page 152 (1, 2)

·CiNLER VE RUH ÇAGIRMA*

ibrahi-m Kemal EDHEM Çev.: Arş. Gör. Mustafa TUNCER""

Ruh Çağırma Yöntemleri

Ölü ruhlarnun berzah alemini aşıp maddi aleme geri dönebilmeleri veya dönememeleri konusunun gerçekliğine geçmeden önce, ruhlan çağırdığını iddia eden kişilerin kullandıklan bazı

yöntemleri aydınlatmamız gerekir.

1. Kendinden Geçme Yöntemi :

Bu yöntemde ruhlan çağırdığını iddia eden kişi, gözlerini yumar ve bulunduğu ortamdan manen ayrılmaya çalışır . Kısa veya uzun bir müddet sonra yüzünde gülümseyen, kederleneo veya alın ekşiten hareketler meydana gelir ve kendi alışılmış sesinin dışında bir sesle selam verir. Bu hareketler veya bu çeşit konuşmalar ruhun geldiğini gösterir ve artık ruhsal oturum başlamıştır. O kişinin bedeninden de bel kısmı ince olan narin 'cisimler çıkar ve gelen ruhun bedeni olduğunu iddia eder.

2. Hipnotizma Yöntemi :

Bu yöntemde aracı uyuyuncaya kadar hipnotize edilir. Aracı uyuyunca hipnotize eden ona kendi sesinden başka bir ses işitmeyecek derecede derin bir uyku halini alıncaya kadar normal uyku aşamasından daha derin bir aşamaya geçmesini söyler ve istenmeyen ruhiann oturuma müdahalelerini engellemek üzere bir takım dualar okunduktan sonra ruhlar arasından belirli bir ruh çağırması için emir verildiğinde bu emirleri yerine getirir.

3r Mendil Yöntemi :

Bu metotta, ruhlan çağırdığını iddia eden kişi, bakışını cam bir

Çeviriye esas olan bu metin " İbrahim Kemal Edlıem, es-Sihr ve's-Sehere min Minzari'I Kur'an ve's-Sünne. Danı'n-Nedveti' I-İslfun.i. Beyrut 1991. ss. 171-I87'de yer almaktadır."

O.M Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü

D00095s9y1997.pdf 19.01.2010 17:15:52 Page 153 (1, 1)

i 1·

1.'

~ :

küreye veya içinde su bulunan ve üzerinde batmayan küçük bir yağ kütlesi bulunan su bardağına odaklaştınr. Akabinde, ruhlan çcı.ğırdığını ileri süren kişi ruhiann geldiğini gösteren bir takım hareketlerde ve imalarda bulunur. Gelen ruha selam verir ve soru cevap~ faslı başlar. Ruh çağırdığını iddia eden kişi zaman zaman kendisinin yerine cam küreye veya su bardağına gözlerini kırpmadan bakacak ergenlik çağına ulaşmamış bir erkek veya kız çocuk görevlendirir ve ruh çağıran kişi de oturumu idare eder.

4. Alfabe Harfleri ve Hareket Eden Fincan Yöntemi :

Bu yöntem şöyle özetlenebilir. Ruh çağıran kişi, üzerinde alfabe harflerinin daire şeklinde yazılı olduğu büyük bir kağıt hazırlar, bu dairenin ortasına ters çevrili küçük bir fincan yerleştirir, şahadet

parmağını bu ters çevrili fincanın taban kısmına dokundurur ve dualar okumaya başlar. Bir süre sonra el kaslannın kasılınası (hareketi) neticesinde fincan harfiere doğru hareket eder ve sonunda kelime ve cümleler oluşturmak üzere bu harfler toplanır.

5. Sehpa "Terbize"1 Yöntemiyle Ruhları Çağırmak:

Bu yöntemde, ruh çağıran kişi ellerini küçük sehpanın üzerine koyar, sonra bazı dualar okur ve sehpa hareket etmeye başlar. Bu hareket ruhun geldiğinin işaretidir. Bundan sonra da soru-cevap faslı başlar. Ruh çağırıcı sehpanın sağa doğru hareketinin "evet", sola doğru hareketinin "hayır", hareketsizliğinin "cevap yok" anlamına geldiğini bildirmesinden sonra oturum yönetilir. Ayrıca ruh çağırıcı, bazan kendi yerine sehpayı hareket ettrimesi için ergenlik çağına

ulaşmamış kişilerden yardım talebinde bulunur. ·

6. Masanın Üzerinde Ses Çıkarma Yöntemi :

Bu yöntemde ruh çağıran kişi, yanındakilerle birlikte sakin bir hava ve loş ışıklar altında yuvarlak bir masanın etrafinda ellerini birbirine geçirmek suretiyle oturur ve yanındaki kişilerin konsantre olmaları ve çağrılacak ruhun suretini zihinlerinde canlandırmaları

gerektiğini bildirir. Kısa veya uzun bir müddet sonra masadan ruhun gelişini bildiren sesler gelmeye başlar. Tek bir sesienişin "evet", iki kez tekrar edilişinin " hayır" ve ses gelmeyişinin "cevap yok" anlamında

1 et-Temize: Üç ayaklı hafif ve küçük sehpadan ibarettir.

302

D00095s9y1997.pdf 19.01.2010 17:15:52 Page 153 (1, 2)

1

olduğu v.s. gibi, konunun anlaşılması için genel kurallar açıklandıktan sonra sorular ve cevaplar başlar .

7. Dans ve Müzikle Ruhları Çağırma Yöntemi " ez­Zar'' :

Bu yöntemde dansöz oynatılır, davullar, defter çalınır ve kuvvetli bir şekilde vücutlar hareket eder, tütsü yakılır, başlar döner, irade ve idrak kaybolur. Kişiyi takrik eden çeşitli etkileyicilerle dolu bu ortamda ruh çağıran kişiden, ruhun gelmiş olduğunun işareti gelir.

8. Sepet Kullanarak Ruhları Çağırma :

Özetle, sepetin içine bir kalem konur, ruh çağıran kişi tarafindan el ayalarının üzerinde taşınır ve eller yatay bir şekilde öne doğru uzatılır. Sepeti taşıyan kişi bazı dualar okuduktan sonra ellerinde ağırlık ve sarsıntı hisseder. Sepette hareketlilik belirir ve daha sonra kalem, altına konan kağıda yazmaya başlar.

Bu sayılan yöntemlerin dışında ruh çağırdığını iddia eden kişilerin izlediği sayılamayacak kadar pek çok yöntem vardır. Ancak, gerek belirtilen ve gerekse belirtilmeyen yöntemler vasıtasıyla ruhlan çağırma iddiasının sıtıııati konusunda şüpheli ve zayıf noktalar yer almaktadır. Aralarında cahil, alim, zengin, fakir erkek ve kadınların bulunduğu her sınıf ve kesimden pekçok insanın ipine yapıştığı şeytanın yandaşlarını~, hilekarların ve şarlatanların incelendiği başka bir bölümde, bütün bu belirttiğim yöntemlerin ve sihir ve gözbağcılık

uygulamalannın tutarsızlıklannı Allah' ın rızasını kazanma amacıyla

ortaya koymaya çalışacağım .

Ruhun Gelişinin Hakikati :

Ne Yüce Allah'ın kitabında, ne de O'nun Resulü olan Hz. Muhammed {SAV)'in sünnetinde dua veya Kur'an'dan ayetlerle veyahutta başka bir usülle ruh çağırmanın mümkün olduğunu gösteren herhangi bir işaret vardır.Ancak dini açıdan sabit olan bir şey var ki, o da; bedenin ölümünden sonra ruhların ölümsüz olduğudur ve bu ruhlar bizim davetimizin dışında uyurken veya uyanıkken insanları ziyaret eder ve verilen selarnı işitip karşılık verirler. İnsanların onları diledikleri zaman çağırıp ve diledikleri yerde hizmetlerinde kullanabilecekleri yolunda onların insanlara boyun eğdikleri dini açıdan sabit değildir. O h~lde ruhlar, cesedden ayrıldıkları andan itibaren maddi dünyamızda

303

D00095s9y1997.pdf 19.01.2010 17:15:52 Page 154 (1, 1)

ı

l J j J.

alışılmışın dışında yeni kanun ve kurallara bağlı olduklan yeni bir aleme, "Berzah" alemine girerler. Bu konuda Allah (cc.) şöyle .buyurur. "Önlerinde ta diriltilecekleri güne kadar bir berzah vardır. "2 Berzah iki şey arasındaki engel (sırur)dır. Şeriatte ruhlan çağırmanın -mümkün olduğunu gösteren herhangi bir delil bulunmamasına rağmen, yine de ruhlan çağırmanın imkansızlığı düşüncesini destekleyen hususJar söz konusudur. Dini kurallara göre berzah aleminde sorgu-sual, azap ve nimet vardır. Ölünün kabirde sorgulanması hususu, akli olarak da imkan dahilinde olan bir durumdur. Bu konu hakkında hem Kur' an-ı

Kerim'de hem de Hz. Peygamber' in sünnetinde deliller vardır.

Alimierin çoğunluğu da bu konuda aynı görüşü paylaşmaktadırlar. Dolayısıyla bunlara inanmak gerekir.

Kur' an-ı Kerim'de Cenabı Allah şöyle buyurur: "Allah insanlan, dünya hayatında da, ahirette de sağlam sözle tesbit eder ( o sözden asla aynlmazlar, daima o tevhid sözüyle Allah'ın birliğini haykırırlar) . Allah, zalimleri de saptırır ve Allah dilediğini yapar. "3

İbni Abbas bu ayetin tefsiriyle ilgili olarak şu açıklamayı yapar : "Şehadet, ölüm sonrası kabirlerinde ondan sorgulanmalandır''. İbn Abbas'ın mevlası ve öğrencisi İkrime de ayetin yorumunda şöyle der : Hz. Muhammed' e iman ve tevhid konusunda sorgularurl ar; sonuçta iman, küfiir veya şüphe gibi ölüş şekillerine uygun cevap verirler. "4

Yine Yüce Allah şöyle huyurmaktadır :

"Allah onu, onlann kurduldan tuzaklann kötülüklerinden korudu ve Fir'avn ailesini, azabın en kötüsü kuşattı : Ateş ! Sabah akşam ona sunulurlar. Kıyamet koptuğu gün de: "Fir' avn ailesini azabın en çetinine sokun!" (denilir). "5 Bu ayetle delil getirme şekli şöyledir: Fir' avn ailesinin sabah akşam ateşe sunulması, "Kıyamet koptuğu

günde Fir' avn ailesini azabın en çetinine sokun" ifadesinin işaretiyle kıyamet gününden önce olduğunu göstermektedir.

Bu anlamda Muhammed Abdü'z-Zahir Halife şu açıklamayı yapar:

2 Mü' minun, 23/100 3 İbrahim, 14/27 4 Bkz. Tefsiru İbn Kesir (İbrahim Suresi) ll/535. s Mü' min, 40/45-46.

304

-----· ----·----·------~

D00095s9y1997.pdf 19.01.2010 17:15:52 Page 154 (1, 2)

1 1

ı 1

ct Aşikardır ki, cehenneme sokmak oraya sunulmaktan farklıdır. Çünkü ayetteki atıf başkalığı gerektirir. Eğer ateşe sokma kıyamet gününde ise, ateşe sunuş da kesinlikle bu günün dışında olur ve eğer sunuş ittifakla kıyamet gününde değilse zaruri ve doğal olarak ondan önce olur. Onların dünya hayatında ateşe sunulmalan uygun değildir. Çünkü bu durum dünya hayatında meydana gelmemiştir. Böylece, öldükten sonra kıyamet saatine kadar ateşe sunulma olayının kabir azabı olduğu açıklık kazannuş olur ve bu durum Fir'avn'ın ailesi için sabit olunca, onlann dışındakiler için de sabit olmuş olur. 6

Bununla ilgili olarak insaniann kabirlerinde veya berzah aleminde azap görecekleri konusunda delil olarak gösterilebilecek

· başka ayetler de mevcuttur. "Hatalarından dolayı boğuldular, ateşe

sokuldular. "7

Burada "fa" harfiyle yapılan atıf, geciktirme olmaksızın peşisıra gelişi gerektirir. O halde ayete düşen uygun anlam; Nuh kavminden Allah'ın davetine uymayan kişilerin tufanda boğulmuş olmaları ve bu boğulmanın akabinde derhal ateşe atılmış olmalarıdır. Burada berzah hayatından sonra ahiret ateşine atılmalan kastedilmemiştir (Allah en iyisirıi bilir).

"' Tekrar belirtmek gerekir ki, artık Meleklerin huzurunda bulunan kişi sorulan sorulara cevap vermekle karşı karşıyadır ve hiçkimsenin basit ve saçma şeylerle oyalanması için meleklerin ellerinden kurtulabilmesi mümkün değildir.

Hz. Peygamber'in sünnetindeki deliliere gelince, Osman b.Affan (r.a.)'dan yapılan rivayettekendisi şöyle der: "Hz. Peygamber (S.A.V.) birisirıin defiıedilebilmesi tamamlandığı zaman baş ucuna dikilir ve : "Kardeşirıiz için bağışlanma dileyirıiz ve onun sabit kılınmasını isteyirıiz. Zira o, şu anda sorgulanmaktadır", buyurmuş. "8

Başka bir hadiste Hz. Muhammed (s.a.v.)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir:

" Kul kabrine konulup onun eşi ve dostu geri dönüp

6 Halife, Muhammed Abdu'z-Zahir, el-Hayatü'l-Berzahiyye, Kahire, Danı' l-İ'tisam, 2. Baskı, 1983, s. 113-114.

7 Nuh, 71/25. 8 Ebu Davud, Cenaiz, 74.

305

lı '

{ ı.

1

D00095s9y1997.pdf 19.01.2010 17:15:52 Page 155 (1, 1)

1 :

1:~ 1:

1

gittiklerinde - ki ölü, bunlar yürürken ayakkabılannın sesini işitir- ona iki melek gelir, kendisini oturturlar ve ona " şu Muhammed (S.A.V.) denilen kişi hakkında ne dersin" diye sorarlar. O da " Muhammed Allah' ın kulu ve resulüdür" cevabını verir. Bunun üzerine " cehennemdeki yerine bak, Allah bu yerini cennetten bir makama değiştirdi" denilir. Hz. Muhammed " O kişi cehennem ve cennetteki iki makamını birden görür" buyurmuştur. Fakat kafir veya münafik olan kişi " (O'nun hakkında) bir şey bilmiyorum, halkın O'na dedikleri şeyi söylerdim" diye cevap verir. Bunun üzerine "Hay sen anlamaz ve uymaz olaydın" denilir. Sonra bu kişinin iki kulağı arasına demirden bir topuzia vurulur ve şiddetli bir sesle bağınr, ki bu feryadı insan ve cinden başka ona yakın olan herşey işitir. 9

Hz. Aişe' den gelen bir rivayette O şöyle der :

"M edineli Yahudilerin yaşlı kadınlanndan birisi yanıma geldi ve ölüler kab irierinde azap görürler" dedi. Ben onun bu sözlerini · yalan sayarak tasdik etmeye gönlüm razı olmadı. Sonra çıkıp gittiler. Derken Resuluilah yanıma girdi. Kendisine "Ya Resulallah ! Medineli Yahudilerin yaşlı kadınlardan birisi yanıma geldi ve ölülerin kab irierinde azap gördüklerini söyledi". dedim. O da, "o kadın doğru söylemiştir. Onlar öyle azap görürler ki, o ~abı bütün hayvanlar işitir" buyurdu. Artık bundan sonra Resuluilah hiçbir namazda kabir azabından Allah'a sığınmadığını görmedim., 10

Kabirdeki nimetiere ilişkin deliliere gelince, " Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanma : hayır (onlar) diridiri er, Rab'leri katında rızıklanmaktadırlar. AHalı'ın keremiyle kendilerine verdiklerinden sevinçli olarak, arkalanndan henüz kendilerine yetişemeyenlere de korku olmadığına, onlann da üzüntüye uğramayacaklanna seviniri er. 11

Bu iki ayetten Yüce Allah'ın şehitler için dünya hayatlanndan aynlmalannın akabinde dünya hayatının dışında bir hayat · balışettiğini anlamaktayız.

Sünnetteki dayanaklanınıza gelince, bir hadiste Hz. Peygam­ber(S.A V.) şöyle buyurur. " Kabir, ya cennet bahçelerinden bir bahçe

9 Buhari, Cenaiz, 67. 10 Buhari: Cenaiz 59, Müslim, Mesacid 125. ll Ali İmran, 3/169-170

306

D00095s9y1997.pdf 19.01.2010 17:15:52 Page 155 (1, 2)

-ı--·-·+ veya cehehnem çukurlanndan bir çukurdur. 12 Kabrinde cennete

bakınakla ve otanın iyi kokulanru koldamakla mükafatlandınlan kişiler, ruhları çağıran kişilerin dualarına uyarak cennetin nimet ve lezzetlerini bırakıp sorularına cevap vermek üzere gelmeleri nasıl mümkün olur? Ayru şekilde kabrinde azaba uğratılan kişi bu azaptan nasıl kaçar ? Bu kişi ruh çağıran kişilerin isteklerini yerine getirmek için onlardan rru, yoksa kendisine ceza verenden mi izin almaktadır ?

iddia edilen ruh çağırma çeşidi sadece bir tane değildir. Kimisinde psikolojik telkin, çeşitli etkileyiciler ve ilmi hileler kullamlan gerçekle ilgisi bulunmayan hususlardır. Kimisinde cin ve şeytan ve özellikle de ölmüş insarun dünyada iken yarundan ayrılmayan şeytan kullarulır. Prof Dr. Muhammed Muhammed Hüseyin" er-Ruhiyyetü'l­Hadise" adlı eserinde bu insaniann hilelerini ve _gerçekleri nasıl

saptırdıklanru ortaya koymuştur. Onlar uygulamaJanrun hepsini karaniılda aydınlık arasında loş kırrruzı ışıklar altında yaparlar. Bedenleştitme, doğrudan ses, cisirnlerin hareketi ve onların

hareketlendirilmesi fenomenleri koyu karanlıkta meydana gelir. izleyici, ne oturanların konumunu, ne sesin kaynağını keşfedebilir; benzer şekilde, ne de söz konusu mekarun duvarlan, kapılan ve pencer.eleri gibi ayrıntıya ilişkin şeylerin bilincine varabilir. Burada ruh çağıran kişilerin iddialanın yalanlayan durumlar söz konusudur. Onlardan birisi şöyledir : Çağrılan ruhlardan birisine kendi durumu hakkında sorulduğunda arkadaşlan küfur, günah ve isyan üzere oldukları halde, kendisinin cennette ve refah içinde olduğunu

söylemesi, nasıl mümkündür? Aynı şekilde İslam ve tevhid dini üzere ölmeyen kişi nasıl olur da mutlu ve refah içinde olur ? ! ! ! ve kendisinin cennetin nimetlerinden yararlandığıru nasıl haber veriyor? Nasıl olur da Allah' ın hükümranlığı altında iken serbest kalır ve hatta cehennemde tutuklanrruşken çağırtılır. Bir diğeri de; bu ruhiann gaypten haber vererek yalan haberlerde bulunmalandır. Ruhlar yalana yeltenemez ve Allah'ın bilgisi dahilinde olan gaypten haber veremezler.

Dilli açıdan, kafir ruhlar cehennemde hapiste tutulmuşken

kendilerinin cennette olduklan iddiaları, serbest bırakılnuş olmalan ve gaypten haber vermeleri kabul edilemez olduğuna göre, bu tip yalanlar, çağrılmak istenen bu ruhlardan değil bu ruhların cin arkadaşlanndan

12 Tirmizi veTaberani bwıu Ebu Said el-Hudri (r.a) ve Ebu Hureyre (r.a)'den rivayet .etmiştir. Her iki senet de ıayıftır. (Tirmizi Klyarne, 26).

307

D00095s9y1997.pdf 19.01.2010 17:15:52 Page 156 (1, 1)

veya oradan geçen yalancı bir cinden sadır olur. Akılda tutulması

gerekir ki, ruh çağırmanın insanlar arasında yaygınlaşması ve . onlardan hasta olanlarımızın tedavisi, dünyamızdaki anarşi sorunlarının çözümü hakkında yardım talep edilmesinde insanların inançlan nı ve -yaşamsal özelliklerini bozma ve onlan ·pozitif insan tiplerinden, ölmüş ve arneli kesilmiş insanlardan yardım ve medet bekleyen asalak, negatif insan tiplerine çevirme söz konusudur. Aynı şekilde, ruh çağırma uygulamasında hayat ve ölümün yaratılmasındaki hikmeti geçersiz kılma söz konusudur. Diri insanlarla ölüler arasındaki duvar veya berzahın varlığı, ancak Allah'ın (C.C.) dilediği bir hikmete dayalıdır. Akılda tutulması gereken bir başka husus da şudur : Bu gizli alemde kötülük ve bozgunculuk yapanlar, kafi.rler, sapıklar ve saptıranlar vardır. -Kur' an-ı Kerim bunu cinlerin kendi ifadeleriyle şöyle

belirtmektedir : " Bize gelince, bizden iyiler de var ve bizden başka , ~ türlü olan da var. Biz çeşitli yollara aynldık."ı3 Gerek canlı ve gerekse ı ölmüş insan ve cinlerin bilgileri, kavrayamadıklan yer ve zaman

sınırlanyla sınırlıdır ve bunları bilme yetenekleri de yoktur. Herşeyi bilgisiyle ihata eden yalnız Allah'tır. Gizli alemlerden yardım isteyen kişi, kendisinin kaldıramayacağı yükün altına girerek güçlüğe düşmüş ve kendisini tehlike ve küfiün içine atmış olur. Allah şöyle buyurur : " Doğrusu insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere sığırurlardı da onların şımanklığını artınrlardı."ı4 Allah'a sığınan ve ona güvenen kişiye Allah yeter vekendisine yardım eder. " Kim Allah' a dayanırsa O, ona yeter." 15

Prof Dr. Muhammed Muhammed Hüseyin cin çağırma

konusunda şöyle der:

" Yüce Allah müslümaniann dinini olgunluğa eriştirdi ve üzerlerine olan nimetini tamamladı. Şu halde sahibini helak ve perişanlığa sürükleyen bütün tehlikeli oyunlardan sonra kendisini · tehlikeye atan kişi, Allah' ın pergamber gönderdiği şu vasıftaki

yahudilerin yoluna atmış olur." Allah tarafindan kendilerine, yanlannda bulunanı doğrulayıcı bir elçi gelince, kitap verilmiş olanlardan bir grup, Allah'ın kitabını sanki bilmiyormuş gibi,sırtlanrun arkasına attılar.

Süleyman'ın hükümdarlığı hakkındda onlar, şeytaniann uydurduklan

13 Cin, 72/ll. 14 Cin, 72/6. 15 Talak ,65/3

308

D00095s9y1997.pdf 19.01.2010 17:15:52 Page 156 (1, 2)

j

sözlere uydular. Oysa Süleyman (büyü yaparak) küfre gitmemiştir. Fakat o şeytarilar, küfre gittiler. İnsanlara büyü ve Babil'de Harut ve Marut adlı melekler (den ilham alan iki kişiy)e indirileni öğretiyorlar. Halbuki onlar: " Biz bir fitneyiz (sizin için bir sınavız) sakın küfre gitme(yin)!" demedikçe kimseye bir şey öğretmiyorlardı. Fakat bunlar, onlardan erkekle kansının arasını açacak şeyler öğreniyorlardı. Ama, onlar Allah'ın izni olmadan onunla hiç kimseye zarar veremezler. Onlar, kendilerine yarar vereni değil, zarar vereni öğreniyorlardı.

Andolsun onu sat(ıp onunla çıkar sağlay)anın, ahirette bir nasibi olmadığını gayet iyi biliyorlardı. Vicdanlarını sattıklan şey ne kötüdür, keşke (bunu) bilselerdi!"16 Yüce Allah müslümanları bu tür aldatmalar vesilesiyle hidayet ve iyiliğe yeltenmekten menetmiştir ve onun üzerinde düşünüp tabi 9lduklarında sapıtmayacakları bir kitap indirmiştir. Kim bundan yüz çevirip bunun dışında hidayet ve doğru yol ararsa doğru yoldan sapmış olur ve şeytan da onun yoldaşı olur! Allah (C.C.) buyuruyor ki" Kim Ralıman'ın zikrine karşı kör olursa ona bir şeytanı sardırınz~ artık o, onun arkadaşı olur17

."18

Bu konunun sonunda şu özetierne yapılabilir:

1. Öldükten sonra insanların ruhlan berzah aleminde ya nimet ya da ateş içindedir. ..

2. Onları çağırmak hem dinen hem de aklen imkansız bir durumdur.

3. Onları çağırdığını ileri süren kişi, ya hiçbir şey çağırmayan yalancı bir münafiktır ya da her insanın yanında bulunan şeytanı veya herhangi bir cini çağırmaktadır.

4. Beşere yardım noktasında ölü ruhların gücüne İnanmak, kapsamında Allah'a ortak koşmanın söz konusu olduğu putperest inançlarındandır.

5. Söz konusu bütün bu uygulamalardan uzaklaşmak

müslümanın dini ve inançlan için en sıhhatli yol olacaktır.

16 Bakara,2/101-102. 17

Zutuut: 43/36 18 Hüseyin, Muharruned Mulıamıned, er-Ruhiyyetii'l-Hadise, s. 84-85.

309

D00095s9y1997.pdf 19.01.2010 17:15:52 Page 157 (1, 1)

1•

\ . ~\ ı· c V ll· r i . '. !'

.f 'ı

.1 '

ı· ı

i ..

\.

Ruhun Ortaya Çıktığı Şekillerin Hakikati:

Yüce Allah Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurur: "Sana ·ruhtan sorarlar. De ki : " Ruh Rabb' in emrindedir. Size ilimden pek-az bir şey verilrniştir." 19 Bu ayet-i kerime Hz. Peygamber'in davasındaki doğruluğunu sınamak isteyen yahudilere karşı Allah'ın verdiği bir cevaptır. Bu kıssa açıklanmasına gerek olmayacak kadar meşhurdur.

Burada ayetten anlaşılan odur ki, insanın bu konudaki ilmi düzeyi azdır ve ruhun hakikati ve mahiyetini anlamak için yeterli değildir. O halde ruha şekil biçtiğini ileri süren kişilere ne oluyor ! Hiçbir şüphe yoktur ki, ruhun ve hayaletlerin belirdiği bu suretler aldatma ve yarultmalara dayalıdır ve bu olayların arkasında cin şeytanlanndan çok insan şeytanlan vardır.

Doktor Roger Hory20 şöyle diyor: "Gizli oyunlarda kullanılan bu haplar, sahipleri tarafindan parapsikologları aldatmak için bilerek saklanır ve yaptıkları bu işin ruhların bir girişimi sonucu ortaya çıktığı veya kendilerinin ölülerle diriler alemi arasında bir aracı olduklan veyahut güçlü iradeleriyle parapsikolojik olaylara hükmettikleri imajını vermeye çalışırlar. Kişi bu hapı bedenindeki herhangi bir yerinden çıkardığında ve özellikle ağızda dişierin arasına-mesela kovuk dişin bir köşesine vb. konulduğunda o kişiden duman çıkıyormuş gibi olur ve eğer titiz bir şekilde hazırlarursa izleyenleri hayrete düşüren hayalet veya belirli bir insan şekil ya da suretini alır. Olaya tanık olanlardan birisi gördüğü şeyi olduğu gibi korumak isterse bunu başarabilir.

Çünkü o bu dumanın maddesini veya ağızdan çıkan hey'eti (şekil) toplayabilir ve onu incelediğinde onun şeffaf ":'eya naylon veyahutta karışı bir çeşit bezden oluştuğu görülür. Tek kelimeyle; aracı olan şahıs çıkardığı bu şeyi bedenine iade edemeyen sahtekar bir kişidir. Çünkü o madde gerçekten ektoplazma21 değildir, olsa olsa ona benzeyen bir şeydir.22

Gazete, dergi ve ruhsal olaylara önem veren bazı kitaplarda yayınlanan bedenlenmiş ruhlara ilişkin resimler; şeffaf, naylon bezlerden

19 İsra, 17/85 20

Roger Hoıy: Kadın HastalıkJannda uzman bir doktordur ve " el-Parapsikolocya fi Hidmeti' l-ilm" adlı eserin müellifidir. 1980 yılında Beyrut'ta yayınlarunıştır.

21 Bazı parapsikologlara göre ektoplazma aracı 'nın bedeninden çıkardığı ve beden göıiintüsü veren bir eneıji türüdür.

22 Hoıy, Roger, el-Parapsikolocya fi-Hidmeti'l-İlm. s.349

310

D00095s9y1997.pdf 19.01.2010 17:15:52 Page 157 (1, 2)

l veya bazı kimyasal maddelerden imal edilmiş şeylerdir. Ancak bazı parapsikologla'r, ruhiann bedenlenınesini aracı'nın vücudundan çıkan ekyoplazma olarak yorurnlamaktadırlar. Roger Hory bazı parapsikologlardan nakille şöyle diyor: Ektoplazma hayaletlerin veya şahitterin huzurunda gqz önüne gelen şeylerin yapurunda gerçek sebeptir. Aracı Kok'la birlikte deneylerinde araştırmacı Coprokis'e arkadaşlık eden Ross Charch, bize, şahitlerin Katee King adındaki

çağnlan ruhun elbisesinden bir parça sakladıklanru öğretiyor. Eve döndüklerinde sakladıkları parçadan hiçbir şey bulamadılar ve bu durum Lübnan'lı aracılann, mesela Doktor Dahiş gibi bazı eelselerini hatırlatıyor. Aynı şekilde Harrison, tecessüd eden varlığın bizzat kendisinin, elbisesinden bir parça koparıp oradakilere verdiğini, sonra onların isteği doğrultusunda onları geri aldığını ve yırtık elbiseyi kaldınp salladığını, sonuçta da, gerçekten orada bulunanların elbisede hiçbir deliğin olmadığını onayladıklarını söylüyor. Doğrusu biz, genç kızın elbisesinde meydana gelen değişimierin nedeninin ektoplazma olduğunu söyleyen Kyfeed ' in yorumu paraletindeki genel parapsikolojik yorumlara baktığınuzda olayı anlayabiliriz. Ektoplazma, sanki aracı'dan çıkıyormuşçasına bir duman bulutu gibi elbiseyi örter. Oysa ektoplazma maddesi izleyicilerin düşündüğünün aksine hafif bir şey değildir. Onlar onu muhafaza etmeye kalksalar, hatta onu kapalı bir zarf içine koysalar bile, birkaç dakika belki de birkaç saniye sonra kaybolur Çünkü ektoplazmayı çıkaran aracı'nın, onu yerine iade etmesi gerekir.23

Parapsikologların, ruhların bedenlenmesinin bedenden çıkan

enerjiden kaynaklanan ektoplazma olduğu şeklindeki yorumları aklı

selim ve · mantık tarafindan kabul edilebilecek bir husus değildir. Yukarıda da ortaya koyduğumuz gibi, ruhların herhangi bir insan tarafindan çağnlması ve onlann bu davete katılıp resimlerinin çekilmesi mümkün değildir. O halde bu hayaletlerin ve resimlerin aslı nedir? Bu konunun cevabı için bir kaç faraziye verebiliriz ki, bunların hepsi ya gerçektir ya da bazısı aracı'nın ilmi kültür ve geçmişiyle ilişkilidir.

I. Aracı'dan çıkan hayalet ve resimler aracı'nın ağzı, burnu, kulağı veya elbisesinin içinde saklannuş olan şeffaf bir kumaş

parçasından veya naylondan imal edilmiş bir çeşit aldatmacadan ibarettir.

23 Aynı eser, s.362.

311

D00095s9y1997.pdf 19.01.2010 17:15:52 Page 158 (1, 1)

. ı i

ı

i

il 1

2. Bu hayaletlerin, aracı'nın bedeninden buharlaşabilen ve sonra bedeni saran ve ince duman tabaka şeklini alabilen kimyasal maddelerden üretilmiş olması mümkündür. Bunu şu açıklama da desteklemektedir. Eğer orada bulunanlardan birisi bu maddeyi tutup saklamaya çalışsa bunu başaramaz. Zira bu madde naftalin gibi buharlaşıp gider. Yine bir kaptan çıkan su buharını saklayabilmemiz mümkün değildir. Zira bu buhann sıcaklık derecesi düştüğü zaman yoğunlaşması gerekir. Aynı şekilde sigara dumanını da kapalı bir kabın içinde uzun bir süre saklamarruz mümkün değildir. Çünkü onun da yoğunlaşrruş olması gerekir. Halbuki görülebilen bu madde sonra görülemez bir durum almaktadır.

3. Hayalet veya ruh suretlerinin, aracı tarafından çağnldığında bedenlenebilen bazı cin suretleri olması uzak bir ihtimal değildir. Ancak bu faraziye aklen mümkün olsa bile nadir olan olaylardandır. Çünkü bu tip işlerle uğraşanların çoğunluğu cin alemiyle irtibat kurma yöntemlerini bilmeyen kişilerdir.

Ruhları Çağırmanın Faydası Nedir ?

Ölülerin ruhlarını çağırdığını iddia eden kişi; ruhların gelecekten haber vermelerine, sırların deşifre edilmesine, hastaların tedavisine, ne çeşit olursa olsun güçlükterin aşılmasına ilaveten; geçmiş ve şu anki olayların bilinmesinde üstün ve büyük güçlerinin olduğunu iddia eder. Ancak yukanda ölülerin ruhlannın gelemeyeceğini, kendisinin ölünün ruhu olduğunu iddia edenin, şeytan ve cin olmasının mümkün olduğunu ve dahası cinlerin güçlerinin tamamen insanlannki gibi sınırlı olduğunu tesbit ettikten sonra; ruh çağırdığını iddia eden şahsın arzularını dayandırdığı şey, söz konusu bu yaratıklardan çıkması mümkün olan salt vehim ve abartmadır. Ayrıca belirtmemiz gerekir ki, gelen cinin -eğer geliyorsa- mürnin cin olması mümkün değildir. Çünkü ruhlan çağırdığını iddia eden kişilerden fasık olaniann mürnin cinler üzerinde herhangi bir yaptırım güçleri yoktur. Kaldı ki, yukanda da açıkladığımız gibi, genellikle gelen; yalancı, hilekar ve aldatıcı tabiatlı kafir, fasık veya münafik cinlerdir. Bu açıdan onların sözlerine güvenilmez, itimad edilmez. Geleceğin bilgisinin kime ait olduğu söz konusu olduğunda, bu ilmi Yüce Allah kendisine tahsis etmişken, böyle bir bilgiye sahip olmak ölülerden önce diri olanlar için bile imkansızdır. Kudreti yüce olan Allah bazı · ayetlerinde şöyle buyurur. "De ki: "Göklerde ve · yerde Allah'tan başka kimse gaybı (görünmeyeni,

312

D00095s9y1997.pdf 19.01.2010 17:15:52 Page 158 (1, 2)

Allah'ın gizli ilmini) bilmez. Ne zaman dirileceklerini de bilrnezler."24

"Allah (işte kıyamet) saat(inin ne zaman geleceği) hakkında bilgi, O'nun yanındadır. Yağmuru o yağdınr, rahimlerde olanı bilir. Hiç kimse yann ne kazanacağını bilmez ve hiç kimse hangi yerde öleceğini bilmez (Her şeyi) bilen. (her şeyden) haberi olan yalnız Allah'tır."25 Yine Yüce Allah cin suresinde şöyle buyurur : " Gaybı bilen O'dur. Gizli bilgisini kimseye göstermez. Ancak razı olduğu elçiye gösterir. Çünkü O, elçisinin önüne ve arkasına gözetleyiciler (koruyucular) koyar". Bu ayeti kerimeler gaybın bilgisini ruhlar veya hilekar cinler vasıtasıyla

aldığını iddia eden kişinin önünü kesmektedir.26 Üstelik Kur'an-ı Kerim cinlerin gaybı, hatta normal ölüm alametlerinin görülmesinin dışında Hz Süleyman(a.s.)'ın ölümü gibi bilmeleri mümkün olan konulan bile bilmedilderine işaret etmektedir. Cinler, Hz. Süleyman (a.s.)'ın

ölümünü bilmediklerini açıkça itiraf etmişlerdir. Cenab-ı Allah bu konuda şöyle buyurur :

"(Süleyman'ın) ölümüne hükmettiğimiz zaman, onun öldüğünü ancak değneğini yiyen bir ağaç kurdu gösterdi (Kurdun yemesiyle değnek çürüyüp de ona dayalı duran Süleyman) yıkılınca (onun öldüğü görüldü ve ) anlaşıldı ki eğer cinler gaybı bilselerdi, o küçük düşürücü aza b içinde kalmazla"tdı. "27 Ölmüş insan ruhlarının, insanlan tedavi edebildiklerini ve bazı cerrahi müdahaleleri yapabildiklerini söyleme­lerine gelince; bunun gerçekle bir ilgisi yoktur ve bu konuda hiçbir ikna edici delil de bulunmamaktadır. Bu konuda söylenenlerin, yazılanların gazete ve kitle iletişim araçlannın konu ile ilgili haberlerinin tümü bu konuda toz koparmaya, ve bilerek veya bilmeyerek saptırmaya

yöneliktir.

Bu alanda basının adından söz ettiği en meşhur şarlatan

doktorlardan biri gerçek ismi Jose de Freitas olan Brezilyalı şartatan doktor Erigo'dur. Batı ·ve doğu dünyasından pek çok insan bu uluslararası şarlatan doktora tedavi olmak amacıyla ona teveccüh göstererek peşine düşmüş ve bu uğurda mallarını ve vakitlerini harcarnışlardır. Bu zat, ölmüş meşhur bir göz doktorunun ruhunun kendisine geçtiğini ve böylece göz ameliyatlarını yapabildiğini ileri

~4 Neınl. 27/65. 25 Lo~ 31/34. 26 Cin, 72/26-27. 27 Sebe,34/14.

313

D00095s9y1997.pdf 19.01.2010 17:15:52 Page 159 (1, 1)

f ı. i 1:

ı. ı. i 1 1 IJ

'·

sürüyordu. Özellikle de bu orgaru seçnuştır; çünkü aracı ' lann çoğunluğu diğer organiara göre daha çok dikkat çeken bir o.rgan olduğu için ameliyatlarırun egzersizlerine gözden başlıyorlardı. Ancak dikkat etmemiz gerekir ki, gözde mevcut antiseptik bir madde olan göz yaşı, bu şartatan doktora hileli ameliyatı esnasında mikrop iltihabının engellenmesinde yardırncı olur.

Bu şarlatarun, gözünde katarak rahatsızlığı olan kız kardeşinin

göz ameliyatıru yapmaktan kaçınmış ve onu Brezilyada göz cerrahisi uzmaru Prof. Hilton Rocha'ya göndermiş olduğunu bilmemiz onun iddiasındaki yalanın ortaya konmasında yeterlidir. Doktor Roger Hory diyor ki:

"Erigo ' nun bir keresinde kataralet rahatsızlığı olan kız

kardeşinin ameliyatıru yapma konusunda kendisini tehlikeye atmadığı ve onu San Paulu'da göz hekimliğinde mütehassıs olan Prof. Hilton Rocha' ya gönderdiği bilinmektedir. Ayru şekilde ruhçu operatörler de ailelerini ameliyat yapma konusunda onlan öldürme korkusu nedeniyle kesinlikle kendilerini tehlikeye atmanuşlardır. Onlar, şer'i bir dektorun akrabasım ilmi metodlarla tedavi etmesinin daha doğru olduğu ve tedavisi uzun süreli olmayan telkin metoduyla iyileşemeyeceklerinin bilinci içindedirler. "28

Bu ruhiann beşer ruhlan olmadığı, yalancı olduklan, gayb.ı

bilmedikleri, hastalan tedavi etmeye kadir olamadıklan, insana herhangi bir fayda sunamadıkları halde neden bunlara sığınınaya çalışıyor ve yardım bekliyoruz; şu halde Allah'tan başkasından yardım dilemek bir çeşit şirk değil mi ?

28 Hoıy Roger, el-Parapsikolocya fi Hidmeti '1-İl.m, s. 102.

314

/