Çocuklarda teknolojİ baĞimliliĞi · günümüzde teknoloji çok hızlı ve çok etkili...
TRANSCRIPT
1
ÇOCUKLARDA TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI
Nedir Nasıl Önlenir
2
SUNUM
Günümüzde teknoloji çok hızlı ve çok etkili ilerliyor. Globalleşme, teknolojik gelişmeleri
anında kapımıza getiriyor ve günlük yaşamınız harika ürünlerle renkleniyor, değişiyor
ve gelişiyor. İletişim ve informasyon teknolojilerine kolay erişim yaşamamızın çeşitli
yönlerinde teknolojiye bağımlılığımızı arttırıyor. Bugün dünya nüfusunun yarıya yakını
internet kullanıyor ve internet sosyal yaşamın ve çalışma yaşamının bütünsel bir
parçası olmuş durumda. Bununla birlikte toplumun farklı kısımlarını farklı düzeylerde
etkileyen ve fakat global bir konu hatta sorun haline gelen bir medya, ekran, dijital
teknoloji veya internet bağımlılığı söz konusu. Bu teknolojilerin tıbbi anlamda
bağımlılık yapıcı olup olmadığına ilişkin kavramsal tartışmalar bir yana, bugün internet
kullanımının problemli bir davranış biçimi haline gelebildiğine ilişkin ortak görüşler var.
Dijital teknolojilerinin hem olumlu, hem de olumsuz etkileri olduğuna göre bu
teknolojilerin kullanımının tamamen yarar için olacak şekilde yönetilmesi,
düzenlenmesi gerekli. En öncelikli konu da özellikle çocukların ve gençlerin olası
zararlı etkilerden korunmasının sağlanması. O halde dijital teknoloji kullanımı temelde
pozitif bir olay ama biriken veriler bu teknolojilerin sağlıksız derecede yüksek
kullanımının da olduğunu gösteriyor. Oysa her şeyin özünde atalarımızın bilgece
söylediği değişmez bir gerçek var: “Her Şeyin Azı Karar, Çoğu Zarar”
Akıllı telefonlar için de, bilgisayar oyunları için de; internet, Instagram ve sosyal medya
dahil her türlü dijital teknoloji ürünleri için de bu kural geçerli.
Nasıl mı? Anlatalım, kısa kısa..
3
ÇOCUKLAR ve
“MEDYA- EKRAN- DİGİTAL TEKNOLOJİ”
-OLASI SORUNLAR ve GÜVENLİ KULLANIMI
Bugünün çocukları yoğun bir dijital ortamda büyüyorlar. Bunun hem olumlu hem de
olumsuz etkileri var. Etkileşimli (interaktif) medya programlarının küçük çocuklar için
eğitsel potansiyeli olduğu ileri sürülüyor. Ancak, aşırı medya kullanımının olası zararlı
etkilerine ilişkin de endişeler var. Özellikle beyinsel gelişimin çok hızlı olduğu çok
küçük çocuklarda olumsuz etkilenmelerin olduğuna ilişkin veriler uzmanları
araştırmaya ve tedbirli olmaya yönlendiriyor.
Bu konuda mevcut bilgileri, uzman görüşleriyle ve bilimsel değerlendirmelerle birlikte
özetlediğimiz bu dokümanı, etkin ve güvenli teknoloji kullanımı konusunda anne
babalarını bilgilendirmek için hazırladık. Bu yolla, Kiwanis Ankara Derneği olarak,
geleceğimiz olan çocuklarımızın sağlıklı gelişimlerine ve donanımlı yetişmelerine katkı
yapmayı amaçladık.
KÜÇÜK ÇOCUKLAR ve MEDYA- EKRAN- DİGİTAL TEKNOLOJİ
Bebeklere ve çocuklara yönelik programların ve videoların yararlı oldukları, eğitim
aracı oldukları, beyin gelişimini ve bilişsel yetileri artırdıkları iddia ediliyor. Birçok anne
ve babanın çocuklarına TV seyrettirme nedenlerinin başında da TV’nun beynin
gelişimi için yararlı olduğu görüşünün yer aldığı gözleniyor.
Oysa giderek artan sayıda araştırma, fazla TV seyreden çocukların davranışlarında,
başarılarında ve sağlıkları üzerinde olumsuz etkilerin olduğunu göstermekte. Çocuğun
ne kadar süre TV seyrettiği kadar, TV’da ne seyrettiği de önemli. Bununla birlikte
çocuğun yaşı tüm bunların önünde bir öneme sahip. Örneğin, Susam Sokağı gibi
eğitici programları seyreden okul öncesi çocukların ilkokul başarılarının daha iyi
olduğu gözlenmekte. Buna karşılık 2-3 yaşın altındaki çocuklar TV’u daha farklı
algılarlar ve farklı etkilenirler. Bu nedenle 2 yaşın altındaki çocukların illa da TV ve
diğer digital medya araçları ile tanıştırılması gerekli görülmüyor ve önerilmiyor. Daha
4
büyüklerde ve okul öncesi çocuklarda ise günde en çok 1 saat kaliteli program
seyredilebileceği kabul ediliyor. Tüm bunlara karşın pek çok küçük çocuğun ve
bebeğin her gün birkaç saat TV veya videoya maruz kaldığı, evde sürekli açık olan
TV’lar da dikkate alındığında günlük maruziyetin toplam 4 saate ulaştığı gözleniyor.
BEBEKLER, YENİ YÜRÜYEN ÇOCUKLAR ve MEDYA
Yaşamın ilk üç yılı, çocuğun gelişimi için en kritik dönemdir. Özellikle de vücudun diğer
kısımlarından daha hızlı büyüyüp gelişen beynin gelişimi için bu dönem çok
önemlidir. Beyin bu dönemde olumlu etkilere daha açıktır, olumsuz etkilere karşı ise
daha korunmasızdır, daha çok zedelenir. Yeni doğanın beyni sahip olabileceği tüm
nöronlara (sinir hücreleri) taşır, ama, nöronlar arasında bağlantı kurulması yetisi tam
değildir. Bir bebek için TV, her 6 saniyede bir değişen 2 boyutlu resimlerin akışıdır ve
bunlar arasında bir bağlantı yoktur. Yani “Bebeklerin beyni TV’ye hazır değildir!”.
İlk 6 ayda bebek ekranda gördüklerinin çok azını anlar. TV’nin renkleri ve sesleri kısa
süre ilgisini çeker, lakin ne seyrettiğini anlaması ve uzun süre dikkat göstermesi
yeteneği yoktur. Daha sonra 1 yaşına kadar olan dönemde öğrenme ve algılama
yetileri gelişmeye devam eder ve çocuk ekrandakileri tanımaya başlar, ama bu
görüntülerln birbiriyle ilişkisini kuramaz ve temsil ettikleri gerçek obje ve insanları
anlayamaz. Bu nedenlerle 3 yaşın altındaki bebek ve çocukların TV vd dijital
medyadan anlamlı bir öğrenme sağlaması mümkün değildir.
Tüm bunlara karşılık “Bebekler Sosyal Öğrenicilerdir”. Şöyle ki, bebeğin beyin
donanımı TV’u anlamaya uygun değildir, ama, sosyal etkileşmeyle öğrenmeye
hazırdır. Bebek resimden ziyade insanla etkileşerek öğrenir. Dolayısıyla bebeğin
öğrenmesinin en iyi yolu, anne baba veya çevresindeki diğer insanlarla sosyal olarak
temas etmesidir.
Bu nedenle de 2 yaşın altındaki çocuklar, bilişsel, dil, motor ve sosyal becerilerinin
gelişimi için kendi deneyimlerine ve sosyal etkileşmelere ihtiyaç gösterirler. Bu
yollardan öğrendiklerini dijital medyadan öğrenemezler, medyadan aldıkları bilgiyi de
3 boyutlu deneyime dönüştürmekte güçlük çekerler. Anne ve babaların, 15 aylıktan
başlayarak, TV vd medya programlarını çocukla birlikte seyretmeleri ve çocuğa
5
açıklamalar yapıp anlatmaları çocuğun medyadan öğrenmesini kolaylaştırır ve
bunların çocuk için yararlı olmasını sağlayabilir.
Bu yaş grubundaki çocuklar Skype, Facetime gibi etkileşimli medyayla iletişime
katılabilirler, ancak gördüklerini anlayabilmeleri için yine ebeveyn desteğine ihtiyaçları
vardır. Dokunmatik ekran kullanılarak etkileşim sağlayan uygulamalardan da
ebeveyn/yetişkin desteği olmak koşulu ile öğrenmeleri mümkündür.
Özetlersek, 2 yaşın altındaki çocuklarda:
Medyanın yararlı olduğu konusundaki veriler sınırlıdır
TV vd medya araçlarından yaralanabilmeleri ancak yetişkinlerle birlikte
olmaları ve onların yardımını almaları ile olasıdır.
Aşırı maruziyetin (aşağıda ayrıntıları verilen) zararlı etkileri vardır
OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARDA MEDYA VE ÖĞRENME
3-5 yaş çocuklarda Susam Sokağı gibi iyi düzenlenmiş eğitsel programlar çocuğun
bilişsel ve okuma yazma becerilerini, sosyal becerilerini ve gelişimini artırabilir. Ancak
uzmanlar, eğitici olduğu iddia edilen birçok programın bu nitelikde olmadığını ileri
sürmektedir. Ayrıca anne ve babalar unutmamalıdır ki çocukların okul çağındaki
başarısı için gerekli olan iyi ve esnek düşünebilme, duygularını yönetme, dürtü
kontrolü gibi beceriler, ancak sosyal oyunlarla ve etkileşimlerle ve iyi bir ebeveyn-
çocuk ilişkisiyle öğretilebilir. Olumlu bir etkileşim çocuğun öğrenmesi için en iyi yoldur.
Aktif uygulamalı oyunlar, sıcak ve iletişime açık bir anne baba ilgisi çocuğun erken
gelişmesi için temel faktörlerdir. TV karşısında fazla zaman geçirilmesi oyun vd
paylaşmalı aktiviteler için daha az zaman ayrılması demektir. TV açıkken anne ve
babalar çocuklarla daha az konuşurlar ve daha az oyun oynarlar. Ayrıca bütün bunlar
birlikte yapılırken eğer TV açıksa, doğrudan seyredilmese bile, çocuğun dikkati dağılır
ve odaklanması azalır.
Diğer tarafdan, bazı koşullarda TV’u açık tutmak ebeveyn için kolay bir çözüm gibi
görünebilir. Ancak çok meşgul ailelerde bile başka seçenekler de vardır: Anne iş
yaparken de çocukla konuşulabilir, havadan sudan, günün olaylarından ne olursa
6
anlatılabilir, şarkı söyleyebilir. Çocuğa bir obje gösterip dokunmasını istenebilir,
gösterdiklerini sayılabilir. Uzmanlar, bebeğin bu yolla basit matematik bile
öğrenebildiğini söylemektedir.
BEBEKLERDE ve OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARDA MEDYANIN OLASI OLUMSUZ
ETKİLERİ, SAĞLIK VE GELİŞİMLE İLGİLİ ENDİŞELER
OBESİTE: Araştırmalar, okul öncesi dönemde aşırı medya kullanan çocuklarda
önemli kilo artışı olduğunu ve bu çocukların daha sonraki yıllarda obez olma riskinin
yüksek olduğunu göstermektedir. 2 yaş grubu çocuklarda yapılan yeni bir araştırma
da, haftalık TV izleme süresi ile kilo arasında güçlü bir ilişki olduğunu göstermiştir.
Besin reklamlarının ve TV karşısında atıştırma alışkanlığının bu ilişkiye katkısı vardır.
UYKU: Medya kullanım süresinin fazla olması, yatak odasında TV, bilgisayar vd mobil
dijital aletlerin bulunması çocuğun uyuma süresini azaltır. Gece TV seyreden
çocukların uyku sürelerinin diğer çocuklardan daha az olduğu gözlenmiştir. Bunun
nedeni ekran içeriğinin uyarıcı olması olduğu gibi, ekranın mavi ışığının endojen
melatonini baskılaması da etkilidir.
ÇOCUĞUN GELİŞİMİ: Erken çocukluk döneminde yoğun medya maruziyeti çocuğun
bilişsel yeteneğinin gecikmesine, dil yeteneğinde ve sosyal/duygusal becerilerinde
gecikmelere neden olmaktadır. Bu durum, ebeveyn-çocuk ilişkisinin TV açıkken az
olması ile ilişkisi vardır. Ayrıca, özellikle gelir düzeyi düşük ailelerin küçük evlerinde
sürekli açık olan TV’a doğrudan bakmasa bile çocuğun sürekli maruz kalması ile de
ilişkilidir. Böyle koşullarda toplam maruziyet süresinin uzunluğu ve çocuğun uygun
olmayan programları seyretmesi söz konusudur. Ancak böylesi olumsuz koşullarda
bile, ebeveynin sıcak ve bilinçli ilgisi gelişimi olumlu yönde etkileyebilmektedir
Çocuğun karakteri de medya kullanım süresini etkiler. Güç mizaçlı çocuklarda ve öz
denetim sorunu olanlarda aşırı medya kullanımı daha sık görülmektedir. Sosyal ve
duygusal gelişim geriliği olan çocukların sakinleştirilmesi için ellerine mobil aletlerin
verilmesi de sıklıkla görülen yanlış davranışlardır.
ANNE BABABININ MEDYA KULLANIMI: Ebeveynin televizyon alışkanlığı ve kullanım
düzeyi de çok önemlidir. Çünkü böyle ebeveynler çocukla daha az konuşup daha az
7
etkileşirler, çocukla uyuşmazlıkları daha fazla olur. Ebeveynlerin medya alışkanlığı
çocuğun gelecekteki medya alışkanlığı ve hatta bağımlılığının güçlü bir belirleyicisidir.
AİLELERE ÖNERİLER özetlenecek olursa:
Aşırı medya kullanımının küçük çocuklarda gelişim ve sağlık üzerindeki
etkilerine ilişkin çeşitli endişeler ve bu endişeleri destekleyen veriler
bulunmaktadır.
18 aydan küçük çocuklarda, videolu iletişim dışında, dijital medya araçlarının
kullanılmamalıdır
18-24 aylık çocuklara dijital teknolojilerle tanıştırmak isteyen anne babalar
içerik kalitesi yüksek programları seçmeli ve bu araçları çocukla birlikte
seyretmeli/ kullanmalıdır. Bu yaşdaki çocukların medyayı yalnız başına
kullanmalarından kaçınılmalıdır.
Aileler çocuklarını dijital teknolojiyle erken tanıştırma konusunda baskı
hissetmemeli, acele etmemelidir. Çünkü çocuklar evde ya da okulda bu
teknolojiye başladıklarından itibaren çok çabuk öğrenirler
2-5 yaş çocuklarda digital medya maruziyetini günde en fazla 1 saatle
sınırlanması gereklidir. İleri yaşlarda obesite riski ile gelişim ve sağlık için
önemli olan diğer aktivitelere yeterli zamanın kalmaması bu öneriyi gerekli kılan
kanıtlardır. Ayrıca içeriği nitelikli programlar seçilmeli, çocukla birlikte
seyredilmeli, gördüklerini anlaması sağlanmalı ve öğrendiklerini gerçek
yaşamda uygulamalarına yardım edilmelidir.
Çok tempolu programlardan uzak durulmalıdır, küçük çocuklar anlayamazlar.
Dikkat dağıtıcı ve şiddet içerikli programlardan da kaçınılmalıdır.
Kullanılmazken TV vd medya araçları kapatılmalıdır.
Çocuğu sakinleştirmek için medya kullanılmamalıdır. Gerçi tıbbi müdahale,
uçak yolculuğu gibi medyanın yatıştırıcı olarak kullanılabileceği düşünülen
8
durumlar olabilir. Ancak böyle hallerde bile kullanım zamanının sınırlanması
sorunu, çocuğun duygusal öz denetimini geliştirme becerisinin engellenmesi
gibi mahzurlar vardır, mümkün olduğunca sakınılması önerilmektedir.
Dijital teknolojilerin bu kadar yaygınlaştığı bir ortamda öncelikle çocuğun
seyretme süresi ve içeriğin kalitesi önemli olduğu gibi, aşağıdaki hususlara
özen gösterilmelidir:
o Program içeriği mutlaka önceden kontrol edilmelidir.
o Yeni teknolojilerin sosyal ve yaratıcı şekilde kullanımı sağlanmalıdır.
o Medya ve ekranın uyku, eksersiz, oyun, yüksek sesle okuma ve sosyal
etkileşimin yerini almaması sağlanmalıdır.
o Yatak odasında, yemek zamanı ve çocuğun oyun zamanında ekran
kapalı olmalıdır. Böyle zamanlarda telefonların bile kapalı tutulması
daha uygundur.
o Çocukların yatak odalarında ekran olmamalı ve uykudan 1 saat önce
ekranlar karartılmalıdır
o Aileler bir “Aile Medya Kullanım planı” hazırlayıp “ekransız mekânlar ve
zamanlar” belirlemeli, bu alanlarda ve zamanlarda ekransız kalınması ilkesine
uyulmasına özen gösterilmelidir.
OKUL ÇAĞI ÇOCUKLARI ve ERGENLERDE MEDYA KULLANIMI
5 ila 18 yaş grubu çocuklarda ve ergenlerde yapılan araştırmalar, dijital medyanın hem
yararlı hem de riskli olabildiğini göstermektedir. Yararlar yeni fikirler ve bilgi kazanımı,
sosyal temas ve destek fırsatlarının artması, sağlığa ilişkin mesaj ve bilgilere erişimin
kolaylığı şeklinde özetlenebilir. Risklerin başında da kilo ve uyku konusunda olumsuz
sağlık etkileri, yanlış, uygunsuz ve güvensiz içerikler, gizlilik ve mahremiyetin ihlal
edilmesi gelir. Bu nedenle anne ve babalar gerek kendi medya kullanımlarını, gerekse
çocuklarının medya kullanımını dengeli ve sağlıklı bir biçimde yönetmek ve çocukları
için pozitif bir rol model olmak zorundadırlar
9
Günümüzde çocukların ve ergenlerin içinde büyüdüğü yoğun medya ortamı yayın
medyası ve sosyal medyadan oluşur. Yayın medyası TV ve sinema filmlerini kapsar.
Etkileşimli (interaktif) medya ise sosyal medyayı ve video oyunlarını kapsamaktadır
ve bilgi ve haber paylaşımını sağladığı gibi büyük ölçüde bireyselleştirilir bir dijital
ortam oluşturmaktadır.
Okul Çağı Çocukları ve Ergenlerde Medya Kullanımının Boyutları
Araştırmalar 8 yaş üstü çocuklar ve ergenlerde ortalama TV kullanımının günde 2
saatden fazla olduğunu gösteriyor. Diğer taraftan, Youtube, Netflix gibi “streaming
medya teknolojisi” ve sosyal medya sitelerinin artması, çok yaygınlaşan akıllı
telefonlarla internete doğrudan erişim kolaylığı, bir yandan TV kullanım profilini
değişirirken, diğer yandan da medya kullanımını büyük ölçüde artırıyor. Akıllı telefonlar
şehirsel ergenlerin neredeyse ¾ elinde ve çoğunluk sürekli bağlı (on-line) olduğunu
söylüyor. Sosyal medya siteleri (örn. Facebook) ve mobil uygulamalar kullananlara
sanal bir kimlik kazandırıyor, hızlı ve kolay iletişim sağlıyor, sosyal ağlar kuruluyor ve
fotoğraf, video dahil her türlü paylaşım yapılabiliyor. Diğer taraftan özellikle erkek
ergenler arasında video oyunları hala revaçda. Kızlar ise sosyal medyayı tercih
ediyorlar.
Medyanın Yararları
Geleneksel medya da sosyal medya da yeni fikir ve bilgi sağlama ve güncel
konulardan haberdar etme niteliğine sahip
Interaktif medya sivil aktivitelere toplumsal katılıma olanak sağlama niteliği var
Öğrenciler ödev ve proje çalışmalarını on-line medya ortamında arkadaşlarıyla
işbirliği yaparak gerçekleştirebiliyorlar.
Sosyal medya birbirinden uzakta ailelerin ve arkadaşların hızla ve kolay
iletişimini sağlıyor
Sosyal medya ve bu yolla oluşturulan destek ağları özellikle hastalar veya
özürlüler için çok yararlı hizmetler verebiliyor, yaşamlarını kolaylaştırıyor
10
Doğru sitelere girildiği takdirde sağlıkla ilgili (sigara bırakma, dengeli beslenme
dahil) doğru ve çok yararlı bilgiler almak mümkün.
MEDYANIN RİSKLERİ
Obesite: Sağlıkla ilgili ilk risk konusu obesitedir. Bir araştırmanın sonuçları günde 5
saatden fazla TV seyreden ergenlerin, en çok 2 saat seyredenlere kıyasla 5 kez daha
yüksek kilo sorunu olduğunu ortaya koymuştur. Nitekim geçmiş yıllarda, bu
çalışmadan hareketle çocukların günlük en çok 2 saat ekran karşısında kalabileceği
önerilmiştir. Yakınlarda yapılan bir çalışmada ise 4-9 yaş grubu çocuklarda 1.5 saat
TV seyretme ile obesite riskinin artığını gözlenmiştir. Çocuğun ekran karşısındaki
hareketsizliği ve sağlıklı eksersiz ve oyunun yerini alması aşırı kilo almanın temel
nedenleridir. Bunlara ilaveten ekrandaki besin reklamları, TV karşısında yüksek
kalorili besin atıştırma alışkanlığı ve yatak odasında TV bulunması obesite sorununa
önemli ölçüde katkı yapar.
Uyku Bozukluğu: Medyanın uykuyu olumsuz etkilediğine ilişkin kanıtlar bulunmaktadır.
Fazla sosyal medya kullananlarda ve yatak odasında cep telefonu bulunduranlarda
daha yüksek oranda uyku bozuklukları gözlenmektedir. Uyku öncesinde seyredilen
ekranın ışığı (özellikle mavi ışık) ve yayının hareketi melatonin düzeyini olumsuz
etkileyerek uykuyu bozar. Aşırı medya kullanan çocuklarda bu uyku bozuklukları ile
birlikte okuldaki performanslarının azaldığı gösterilmiştir.
Problemli İnternet Kullanımı, Bağımlılık: Dijital teknolojilerin saplantılı kullanımının
gerçek bir sorun olduğu son zamanlarda hem ebeveynler, hem sağlık elemanları
tarafından dile getirilmektedir. İnternet bağımlılığı internetin aşırı kullanılması isteğinin
önüne geçilememesi, internette geçirilen süreye gittikçe daha fazla ihtiyaç duyulması,
internete bağlı olmadan geçirilen zamanın önemini yitirmesi, yoksun kalındığında aşırı
sinirlilik gerginlik, huzursuzluk gibi hallerin ortaya çıkması ve kişinin iş, sosyal ve ailevi
hayatının giderek bozulması olarak tanımlanabilir. Fakat internet bağımlılığının mental
bir hastalık olarak tanımlanması henüz resmen yapılmamıştır, konu halen tartışma
aşamasındadır. Buna karşılık yakınlarda “Problemli Internet Kullanımı” ve “İnternet
Oyun Bozukluğu” adıyla anılan iki bozukluğa, mental hastalıklar sınıfında yer
verilmiştir. Aşırı internet kullanan çocuklarda Problemli Internet Kullanımı riskinin
olduğu, video oyunlarıyla aşırı düzeyde oynayan çocukların ise İnternet Oyun
11
Bozukluğu riski altında olduğu gözlenmiştir. Araştırma aşamasında olmakla birlikte, bu
bozuklukların belirtileri gerçek yaşam aktivitelerine ilginin azalması, azaltmaya karşı
isteksizlik ve bırakıldığı takdirde yoksunluk belirtileri olarak tanımlanmaktadır.
Akademik Performans: Ders çalışma ve ödev yapma sırasında eğlendirici
medyanın/ekranın açık olması öğrenmeyi olumsuz etkiler ve okul başarısını düşürür.
Medya Etkisi: Ergenlerde sigara, alkol ve madde kullanımına erken başlama, seksüel
davranışlar, kendi kendine zarar verme, yeme bozukluğu gibi sağlığa aykırı
alışkanlıklar edinmede medya kullanımının etkisi olduğu görülmektedir. Medya yoluyla
sanal zorbalık, seks mesajları ve taciz de olasıdır. Sanal zorbalığın hem yapan hem
de hedef kişiler için kısa ve uzun vadede sosyal, akademik ve sağlık yönünden negatif
etkileri vardır. Çocukların ve ergenlerin yanlış, uygunsuz ve güvensiz içerikli siteler
girmesi, gizlilik ve mahremiyetin ihlal edilmesi gibi sorunlarla karşılaşılabilir. Tüm
bunlar ebeveynlerin ilgi, bilgi ve önlemleri ile engellenip çocuklar korunabilir.
SONUÇ OLARAK;
Medya kullanımının etkileri, medyanın tipi, kullanım şekli, süresi ve derecesi ve
çocuğun kişisel özellikleri gibi çok sayıda faktöre bağlıdır. Bugün çocuklarımız büyük
ölçüde bireyselleşmiş bir medya kullanım deneyimi döneminde yaşıyorlar. Medya
kullanımının tüm yararları ve riskleri bir arada değerlendirildiğinde, anne ve babaların
çocukları için yapacakları en güvenli ve yararlı işin bir “Medya Kullanım Planı” yapmak
olduğu ortaya çıkmaktadır. Medya Kullanım Planını, çocuğun yaşı, sağlığı, mizacı ve
gelişim evresi dikkate alınarak yapılmalıdır.
ÖNERİLER- özetle
Anne ve babalar bir “Aile Medya Kullanım Planı” yapmalı, bu planın
uygulanışını dikkatle izlemeli ve düzenli aralıklarla gözden geçirip gerekiyorsa
revize etmelidir.
o Çocuğunuz (veya çocuklarınız) için hangi tip medya ve programın ve ne
kadar süre ile uygun olduğunu belirleyiniz. Bu konuda tutarlı, özenli ve
kararlı olunuz
12
o Çocuklarınızın günlük fiziksel aktivitelerinin önerilen miktarda olmasını
ve yeterli süre uyumalarını (yaşa bağlı olarak 8-12 saat) destekleyip
denetleyiniz
o Çocuğunuzun yatak odasında TV, bilgisayar veya akıllı telefon ile
uyumamasını sağlayınız.
o Yatmadan 1 saat önce bu aletlerin kullanımının bırakılmasını, tüm
ekranlar karartılmasını sağlayınız.
o Ev ödevi yaparken, ders çalışırken eğlendirici medya programlarının da
kapalı olmasını öğütleyiniz.
o Evinizde medyasız / EKRANSIZ alanları ve zamanları belirleme işini
çocuğunuzla birlikte aile ortamında (örn. akşam yemeğinde) yapınız.
o Çocuğun gelişimini ve sağlıklı olmasını destekleyen, birlikte okuma,
konuşma, oyun ve öğretme gibi pozitif ebeveyn- çocuk ilişkilerini ihmal
etmeyiniz.
o Evdeki büyüklerin ve bakıcı dahil herkesin bu kurallara uymasını
sağlayınız.
Çocuğunuzun öğrenmesine ve yaratıcılığına katkısı olacak medya seçimlerini
çocuğunuzla birlikte yapınız ve bu deneyiminizi ailenizle ve çevrenizle
paylaşınız.
Medyanın güvenli ve saygılı kullanımı konusunda çocuğunuzla konuşup
öğretici ve eğitici olunuz. İnsanlara saygılı olmak, sanal zorbalıktan ve seks
mesajlarından sakınmak, on-line istekler konusunda tedbirli olmak, kişisel
mahremiyet, gizlilik ve güvenliği ihlal etmek gibi konularda çocuklarınızı özenle
bilgilendiriniz.
Çocuğunuz için gerektiğinde başvurabileceği güvenilir akraba ve arkadaşlardan
oluşan aktif bir sosyal grup/sosyal ağ oluşturunuz
13
Unutmayın! Çocuklar en değerli varlıklarımızdır. Onları tehlikelerden koruyalım.
Ankara Kiwanis Kulübünün kuruluşundan bugüne çocuklar için ürettiği projeler için
“ANKARA KİWANİS 25. YIL” broşürünü inceleyin ve lütfen
1-Siz de bölgenizde, mahallenizde
YENİ BİR KİWANİS KULÜBÜ
kurmak veya
2-Ankara Kiwanis’e veya diğer Kiwanis kulüplerine üye olmak için bizi arayınız.
KİWANİS ÜYESİ OLUN: GÜLÜMSETİN GÜLÜMSEYİN
Adres ve iletişim bilgileri
Ankara Kiwanis Kulübü
Tunalı Hilmi Cad. No.68/8 Kavaklıdere Çankaya-Ankara
www.ankarakiwanis.org.tr
www.kiwanis.eu
www.kiwanis.org
Facebook: /Ankara Kiwanis Kulübü @ankarakiwanis
Tel: 0533 4594721 Tel: 0533 4949952
14