ömer alper

Upload: burak-dobur

Post on 03-Apr-2018

247 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • 7/28/2019 mer alper

    1/28

    slm felsefe gele-nei ierisindebn Rd (.595/1198) hemyneli ve gyehem de felsefesinin te-mel zellikleri bakmn-

    dan huss ve mmtzbir mevkiye sahiptir. Gerek rih olarak gerekse felsefenin bir ksm te-mel ve merkez sorunlarna getirdii zm nerileri bakmndan o, bnBcce (. 533/1138) ile balayan Bat slm felsefe tarihinde keml nok-tasn ifade etmektedir. Ayrca btn hussiyetleriyle birlikte o, Dou s-lm felsefe geleneinden ak bir farkllamay ortaya koymaktadr.1

    Kukusuz bn Rdn ierisinde bulunduu kltrel, sosyal ve siyasalortam, onun Frb (. 339/950) ve bn Sn (. 429/1037) ile temsiledilen Dou slm felsefe geleneinden belli noktalarda ayrlmasna sebe-

    biyet vermi, farkl bir istikamet belirlemesinde etkili olmutur. Bununlabirlikte bn Rdn gerek Aristotelese yapt erhleri, gerekse felsef vekelm grlerinin anlalmas iin en nemli kaynak olan Tehftt-Te-hft gibi baz eserleri incelendiinde sadece felsefesinin dierlerindenfarkl olduu deil, ayn zamanda onun muayyen meselelerde Frb vebn Sn gibi Dou slm dnyasna mensup baz filozof ve dnrlerieletirdii de aka grlecektir.

    DVN

    2001/1

    145

    bn Rdn

    bn Sny eletirisi:el-Fark beynereyeyil-hakmeyn*

    mer M. ALPER

    * Bu makalenin zeti, Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi, TDV. slm Ara-trmalar Merkezi, Alman Goethe Enstits, stanbul Orient Enstits ve Fran-

    sz Enstitsnn organizasyonu ile 11-13 Aralk 1998de stanbulda gerek-letirilen lmnn 800. Ylnda bn Rd konulu uluslararas sempozyum-da tebli olarak sunulmutur.

    1 Muhammed bid el-Cbir, bn Rdn genel olarak slm felsefesi ve zel ola-rak da Bat slm felsefe gelenei ierisindeki bu ve benzeri konumunu esas al-mak sretiyle ve dier Batl slm dnrlerinin de bir ksm grlerini hesa-ba katarak tartlabilir bir bak as ortaya koymaktadr. O, Bat-Dou (Ma-rib-Marik) kutuplamasna dayal bir mega teori kurmaya almakta ve so-nu olarak bn Rd ile temsil edilen Bat slm felsefe geleneinin Dou slmfelsefe gelenei karsnda rasyonel, felsef ve bilimsel dnme noktasndan ba-riz bir stnlk tadn iddia etmektedir. slm felsefe geleneinin byle bir

    erevede yaplan yorumu ve bunun zerine kurulan teorinin ayrntl bir ak-lamas iin bk. Muhammed bid el-Cbir, Nahn vet-Trs: Krt Musra

    f Trsinal-Felsef(Beyrut 1993), s. 211 vd.

  • 7/28/2019 mer alper

    2/28

    bn Rdn sz konusu edilen eletirisinin belli bir hedef ve programdhilinde gerekletirildii ikrdr. Bu hedef ve program, yle anlalmak-tadr ki, bir yandan Frb ve bn Sn tarafndan asllarndan koparlddnlen burhn felsefenin2yeniden gerek temellerine oturtulmas-n, te yandan Gazlnin (. 505/1111) Frb ve bn Sny ciddi bir bi-imde eletirmesi sretiyle itibarn kaybetme aamasna gelen felsefeye(din nazarndaki) stn mevkiinin yeniden kazandrlmasn kapsamaktadr.

    bn Rdn eserlerinin en mhim yanlarndan birini oluturan bn S-n eletirisinin3 hangi dzeyde olduu ve ne tr alanlar kapsadnn tes-piti ve tahlili onun, kendinden nceki slm filozoflarndan ayrld baztemel ynlerinin vuzha kavumas, bir ideal ve hedef olarak gerekletir-meye alt felsef projesinin daha doru bir biimde kavranmas ve bel-ki de slm dnyasndan ziyade Ortaa Avrupasnda etkili olmasnn ne-

    denlerinin anlalmasnda nem arzetmektedir.bn Rdn eserleri incelendiinde onun bn Sny eletirisinin (1)

    anlama ve yorumlama sorunu, (2) yntem sorunu ve (3) lhiyyt ve tab-iyyt ile ilgili bir ksm sorunlar olmak zere ana noktada topland g-rlmektedir.

    imdi bn Rdn bn Sn eletirisinin dayand bu temel noktayele alp incelemeye alalm.

    I. Anlama ve Yorumlama Sorunu

    Me filozoflar asndan Aristotelesin felsefesi byk nem arzet-mektedir. nk tarih sre ierisinde saf hakikati ortaya koyan burh-n felsefe, en mkemmel halini Aristoteleste (Muallim-i Evvel) almtr.O halde onun doru bir biimde anlalp yorumlanmas ve kapal nokta-larnn akla kavuturulmas nemli bir grev olmaktadr.4 te byle

    D V N

    2001/1

    146

    mer M. ALPER

    2 Burhn felsefe terimi burada ve ileriki sayfalarda, muhtelif kyas trleri arasn-dan kesin bilgiye gtren burhn kyas yntemine dayal felsefe anlamndakullanlmaktadr. Zann felsefe ve yanltc felsefenin kart olarak ortayakonulan burhn felsefe ya da ayn manaya gelen yakin felsefe teriminin F-

    rb tarafndan kullanmna rnek olarak bk. Frb, Kitbul-Hurf (Beyrut1990), th. Muhsin Mehdi, s. 153, 154, 155. Ayrca burhn kyas yntemiyle il-gili geni bilgi iin bu makalenin Yntem Sorunu blmne bak.

    3 Mcit Fahr hakl bir tespitle bn Rdn eserlerinin nemli yan olduunubelirtmektedir: (1) Aristoteles zerine erh yahut yorumlarda bulunmas, (2) saf

    Aristoculuk adna Frb ve bn Sny tenkit etmesi (ki bn Rde gre onlaronu ya tahrif etmiler ya da arptmlardr), (3) doru anlallan felsefe ile do-ru yorumlanan din arasndaki asl uyumu gstermesi. Bk. Mcit Fahr, slm Fel-sefesi Tarihi(stanbul 1987), ev. Kasm Turhan, s. 216.

    4 Bu konuyla ilgili olarak baz rnekler verilebilir. Mesela Kind lk Felsefe zerineadl rislesinde (s. 3) Aristotelesi Yunanllarn sekin kiisi olarak anmakta ve

    Aristotelesin Kitaplarnn Says zerinede (s. 154, 157) rencinin filozofolabilmesi iin matematik ilminden sonra Aristotelesin sra dzenine konulmuolan kitaplarn art arda okumas gerekmektedir demektedir. Aristotelesin

  • 7/28/2019 mer alper

    3/28

    bir gye ile ilk slm filozofu olarak kabul edilen Kindden (.260/873) balamak zere Frb, bn Sn ve bn Bcce gibi pekok fi-lozof dzey, kapsam ve konular birbirinden farkl olabilmekle birlikte

    Aristotelesin eserlerini erh etmi ve yorumlamlardr. Yine bu nemin-den dolaydr ki, bilimsel ve felsef konulara ilgi duyan ve bu alanlarda e-itli atlmlarda bulunan Muvahhidler Devletinin emri Eb Yakb Y-suf (. 580/1184) iyice kavranp asl sylenenin ortaya konulmas vebylece kolay bir biimde anlalmasnn salanmas gyesiyle Aristote-lesin eserlerinin erh edilmesini istediinde bn Rd, byle byk vezor bir ie girmekten kanmamtr.5

    Aristoteles rihi olmak ve yorumculuu aarak nemli felsef ve kelmmeseleleri ele alp zm retmeye almak gibi iki temel yn olan bnRdn yorumculuk yn asndan bakldnda sadece z olarak deil,

    ekil olarak da slm dnyasndaki Aristoteles rihlerinden farkl bir iz-giyi oluturduu grlmektedir. Nitekim Frb ve bn Sn bata olmakzere bu rihlerin yapm olduklar Aristoteles erhlerinde, skender

    Aphrodisias (ms. . 200 [?]), Themistius (ms. . 360 [?]) ve Simplicius(ms. . 533) gibi kendilerinden nceki Aristoteles yorumcularnn yolu-

    DVN

    2001/1

    147

    bn Rfldn bn Sny Elefltirisi: el-Fark Beyne Reyeyil Hakmeyn

    eserlerini yntem ve muhtev asndan belli noktalardan tanttktan sonra aynrislesinde (s. 165) o, insan son yetkinlie ulatracak olan ilmi elde etme yn-temlerini sra dzenine gre anlatm olduunu kaydetmektedir ki bu onunfelsefe ya da baka bir ifadeyle hakikatin bilgisiyle Aristotelesi nasl irtibatlandr-

    dnn ak bir gstergesidir. Kadm bilgelerin eserlerini aklama ve yorumla-ma konusunda da o yine lk Felsefe zerinede (s. 4) unlar kaydetmektedir:Bize den, detimiz olduu zere ele aldmz btn konularda eskilerin oalandaki grlerini tam olarak vermektir. Bu kitabmzda da ayn ilkeye balkalacaz; gcmz lsnde, dilin yaps ve zamann anlayna gre o fikirle-ri bu yolun yolcularna en ksa ve en kolay bir tarzda eksiklerini de tamamlaya-rak takdim edeceiz. (Kind, Felsef Risleler (stanbul 1994), ev. MahmutKaya). Bu konuyla ilgili olarak verilebilecek tipik bir dier rnek Frbdir. n-sanlk tarihi ierisinde burhn felsefenin bir anda deil, aksine eitli aamalar-dan geilerek elde edildiini ortaya koyan Frb, mstakil bir sistem olarakburhn felsefenin vcut bulmasnn Platon ile birlikte mmkn olabildiini

    sylemekte ve hatta tam bir istikrara kavumasnn Aristoteles ile salandnkaydetmektedir. Bu noktadan haraketle o, felsefenin btn eksikliklerden uzak

    ve her eyi kuatc keml noktasnn Aristoteles olduunu ifade etmektedir(Frb, Kitbul-Hurf, s. 150, 151, 152). Platon ve Aristotelesin her ilmdisiplinde kendisine dayanlacak asl olduunu belirten Frb, bu ikisinin fel-sefenin kurucusu, kayna, sonuna ve detaylarna varncaya kadar tamamlaycsolduunu kaydetmekte (Frb, Kitbul-Cem beyne Reyeyil-Hakmeyn(Bey-rut 1986) nr. Alber Nasri Ndir, s. 80) ve Aristotelesten sonra aratrlacak birkonu kalmadn, artk yaplacak eyin bu gerek filozoflar tarafndan ortayakonulanlarn renilmesi ve retilmesi olduunu vurgulamaktadr. (Frb,Hurf, s. 151-152).

    5 Bu olayla ilgili geni bilgi iin bk. Abdulvhid el-Merrku, el-Mucib f TelhsiAhbril-Marib(Kahire 1324), s. 158-159. Kr. Leon Gauthier, bn ThofailSa Vie Ses Oeuvres(Paris 1909), s. 17.

  • 7/28/2019 mer alper

    4/28

  • 7/28/2019 mer alper

    5/28

    me yoluna gitmektedir. bn Rd pekok meselede Gazlnin eletirile-rine hak vermektedir ve benzer bir biimde o da eletiriler sunmaktadr.Fakat bu abasyla o, aka sonraki filozoflarn gerek felsefeyi, yani es-kilerin ortaya koyduu burhn felsefeyi temsil etmediini, nk onudoru bir biimde anlayp ortaya koyamadklarn anlatmak istemektedir.Bu ereveden bakldnda Frb ve bn Snnn ahsnda filozoflarntutarszln ortaya koymak gerek filozoflarn deil, bu gerek filozof-lar anlayamad halde temsile kalkan bir ksm sonraki filozoflarn tu-tarszln ortaya koymak demektir. O halde Gazlnin asl yanl Fr-b ve bn Snnn kitaplarna bakarak bir ksm eletiriler getirmesidir.Oysa onlarn felsefesinin kusurlu olduu ve felsef meselelerde bakalar-na da kusur bulatrd ikrdr.10

    bn Rdn, Aristotelesi anlayamadklar ya da yanl anladklar ge-

    rekesiyle Frb ve bn Sny eletirisine somut bir rnek olarak onun,Tanr-lem ilikisi balamnda yapm olduu baz aklamalar verilebilir.Tehftt-Tehftadl eserinde Aristotelesin bir ve varlk konusun-daki baz grlerini zetledikten sonra bn Rd, Aristotelesten ncebu meseleyi kavrayan bir kimsenin bulunmam olmas ve onun anlamnkavramann zorluu nedeniyle sonradan gelen bir ok kimsenin bu konu-

    yu anlayamadn belirtmekte ve birden ancak bir kar diye bir zanierisinde olan kimselerin grnn Aristotelesin konuyla ilgili yakla-mna aykr olduunu belirtmektedir. Ona gre bu konuda filozoflar akbir yanlg ierisindedirler ve onlarn szn iyi aratrmak gerekir. Dola-

    ysyla meseleyle ilgili olarak eskilerin kitaplarna mracaat etmek elzemolup, bn Sn ve benzerlerinin kitaplarna bakmak doru deildir.11Yi-ne o, eynn oluu ve filinin ne olduu konusunda Frb ve bn S-nnn Platona meylederek yanlgya dmelerini Aristotelesin bu mese-le ile ilgili burhnn anlamamakla irtibatlandrmaktadr.12

    bn Rd, sadece yanl anlama problemi zerinde durmamakta, Mebaz filozoflarn kendi grlerini Aristotelesin grleriymi gibi sunduk-larn13, bilhassa bn Snnn Metafizik alannda kudemnn grleri-ni deitirip tahrif ettiini14ve yanl bir biimde Aristoculara bir ksm

    grler atfettiini, eletirilerine ilave etmektedir.15 Hatta o, daha da ile-ri giderek bn Sn bata olmak zere Frb ve dier sonraki filozoflarneski filozoflar hakknda aslsz szler uydurduklarn da kaydetmektedir.16

    DVN

    2001/1

    149

    bn Rfldn bn Sny Elefltirisi: el-Fark Beyne Reyeyil Hakmeyn

    10 bn Rd, Tehftt-Tehft, (Kahire 1980), th. Sleyman Dnya, c. I,s. 413.

    11 bn Rd, Tehftt-Tehft, I, 303-305.12 bn Rd, Tefsru M Badet-Taba(Beyrut 1983) th. S.J. Maurice Bouyges,

    c. II, s. 885.13 bn Rd, Tehftt-Tehft, I, 343.

    14 bn Rd, Tehftt-Tehft, I, 305.15 bn Rd, Tehftt-Tehft, I, 392.16 bn Rd, Tehftt-Tehft, I, 310.

  • 7/28/2019 mer alper

    6/28

  • 7/28/2019 mer alper

    7/28

  • 7/28/2019 mer alper

    8/28

  • 7/28/2019 mer alper

    9/28

    tonun grlerine eilim gstermesi de Platonun o konularda kelmc-larn grne yakn ve benzer olmas nedeniyledir.38

    bn Sny yntem olarak etkilediini iddia ettii kelmclarn ve zel-likle de Earlerin ortaya koyduu grleri cedel, hatb ve ir gibi e-itli ekillerde nitelendiren bn Rd, onlarn burhn yntemden uzakla-arak bu hakikat d grleri benimsemelerinin nedenini kesin ncller-den hareket etmemelerine balamakta ve bunun da mutlak lemle mu-kayyed lem, ehdet lemiyle gayb lemi arasnda benzerlik kurmaktankaynaklandn belirtmektedir. Mesela o, el-Kef an Menhicil-Edille fAkidil-Mille adl eserinde Earlerin arazlarn hepsinin hdis olduukonusundaki grlerinin, hidin gibe kysndan dolay ortaya kt-n sylemekte ve bu delilin hatb olduunu aka kaydetmektedir.39

    O, Tehftt-Tehftnde ise, lkin kendisinden bakasn bilmesi

    konusuyla alakal olarak kelmclarn sylediklerinin Tanry ezel bir in-san konumuna soktuunu, bunun da btn bir evreni insann irdesi, bil-gisi ve kudretinden meydana gelen eylere benzetmekten kaynakland-n ortaya koymaktadr. Onlarn ayn mevzu ile ilgili olarak sylediklerininir ve misl (benzetmeye dayal) olduunu syleyen bn Rd, bunlarnolduka ikn edici grnmesine ramen gerekte salam grler olma-dn ifade etmektedir. nk ezel olan ile ezel olmayan arasndakimesafe, trlerin birbirlerine olan uzaklklarndan daha fazladr. O haldebirbirlerine son derece zt olduklar halde nasl olur da grnen lemle(hid) ilgili bir hkm, grnmeyen leme (gib) uygulanabilir? Gr-nen lemle grnmeyen lemde var olan niteliklerin anlam kavranrsa, buikisi arasnda bir isim ortakl olduu ve grnenden grnmeyene ge-menin mmkn olmad aka ortaya kar.40

    Burada kelmclarn yntemiyle ilgili olarak sylenenlerin, yani onlarngrnen lem ile grnmeyen lem arasnda benzerlik kurarak bir alan-la ilgili olarak elde ettikleri hkm dier alana da uygulamalarndan kay-naklanan yntem hatalarnn bn Sn iin de sylenmi olduu aktr.Zira bn Rd yukarda sylendii gibi bn Sny burhn yntemi b-rakp eitli meselelerde kelmclarn yntemini benimsemesinden dola-

    y eletirmektedir. Bu yntem de asl itibariyle farkl tabiatlara sahip ol-duklar durumlarda bile grnen lem ile grnmeyen lem arasndabenzerlik kurarak bir alan hakknda ortaya konulan hkm dier alanatamaktan ibarettir. Nitekim o, rnek vermek gerekirse, birden ancakbir kar anlay konusunda Frb ve bn Sny grnmeyen lemde-

    DVN

    2001/1

    153

    bn Rfldn bn Sny Elefltirisi: el-Fark Beyne Reyeyil Hakmeyn

    38 bn Rd, Tefsru M Badet-Taba, c. II, s. 886.39 bn Rd, el-Kef an Menhicil-Edille, s. 52. Bununla birlikte ayn yerde bn

    Rd, hidden gibe geiin makul olduu durumlarda, yani her iki alannda tabiatnn kesin olduu bilindii hallerde byle bir geiin ya da istidllin

    yaplabileceini sylemektedir.40 bn Rd, Tehftt-Tehft, c. II, s. 644-645. Ayrca bk. a.g.e., s. 545 vd.;a. mlf., el-Kef an Menhicil-Edille, s. 49.

  • 7/28/2019 mer alper

    10/28

    ki fili grnen lemdeki fil gibi dnmelerinden dolay aka tenkitetmektedir.41

    Grld zere bn Rd bn Sny kesin bilginin ve hakikatin krite-ri olan burhn kyas yntemini kullanmamaktan dolay iddetle eletir-mekte ve bylece onu bu ideal yntemin keml seviyesini temsil eden Mu-allim-i Evvelin izgisinden uzaklamakla sulamaktadr. Ona gre bn S-n, gerek felsefecilerin izgisinden uzaklaarak zann grlere veya ke-lmclarn yntemine tabi olan bir kiidir. Bu tutumuyla da o, Aristote-lesin yolunu izleyen gerek bir filozof saylamaz. O nedenle hakikate vekesin bilgiye ulamak isteyen kimse, zanna dayal grlerden oluan bnSnnn eserlerine deil, burhna dayanan grlerin yer ald MuallimiEvvele dnmelidir.

    III. lhiyyt ve Tabiyyt Konularyla lgili Sorunlar

    bn Rdn eletirisi sadece anlama ve yorumlama ile yntem konu-sunda snrl kalmamakta, ayn zamanda o, lhiyyt ve tabiyyt ile ilgilieitli temel konularda da bn Sny eletirmektedir. bn Rdn bn S-ny Aristotelesi anlama ve yorumlama ile yntem konusundaki eletirisidoal olarak onun bn Snnn kurmu olduu felsef sistemin belli temelkonularnda da eletiriler getirmesini gerekli klmtr. Bir baka ifade ilebn Rdn bn Sn felsefesinin uslne ilikin yapm olduu eletiriler,tabi olarak bu usle uygun bir biimde meselelere yaklaan bn Snnn

    bir ksm temel meselelerde de eletirilmesine neden olmakta ya da imkansalamaktadr. nk bn Snnn felsefenin lhiyyt ve tabiyyt konu-lar bata olmak zere ele ald meseleler bu usul ve anlay erevesinde

    vcut bulmaktadr.

    Bir baka adan bakldnda ise bn Rdn bn Sny bu meseleler-de eletirisi onun uslne ynelik eletirisinin somut rnekleri olarak gn-deme gelmektedir. Ayrca o, bu konularda bn Snnn yanldn ortayakoymak sretiyle onun hakikate gtrc gerek felsef ynteme sahip ol-madn, dolaysyla da gerek filozof olamayacan kendi asndan is-batlam olmaktadr.

    Aadaki rnekler bn Rdn bu erevede bn Snya ynelttiieletiriler olarak olduka nem arzetmektedir.

    A. Varlk ve Mhiyet Arasndaki liki

    Varlk ve mhiyet arasndaki iliki konusu Aristotelesden itibaren akbir biimde felsef bir mesele olarak vazedilmeye balanm ve zellikle deOrtaa slm ve Hristiyan felsefelerinde zerinde oka durulan temelbir problem halini almtr. Bu balamda varlk ile mhiyetin ayn eyler mi

    yoksa birbirinden tamamen farkl eyler mi olduu sorusu, pekok mese-leye kap aralayan bir soru olarak felsefe tarihi boyunca tartmalarn ana

    eksenini oluturmutur.

    D V N

    2001/1

    154

    mer M. ALPER

    41 bn Rd, Tehftt-Tehft, c. I, s. 301-302.

  • 7/28/2019 mer alper

    11/28

    bn Rd varlk ve mhiyetin ayn eyler olduunu kabul eden Aristo-telesi42 takip ederek bu konuda farkl dnd grlen bn Sny,

    varlk ile mhiyet arasnda ayrm yapmas ve varl mhiyet zerine zid(sonradan katlan) bir nitelik olarak grmesi43 sebebiyle eletirmektedir.

    Nitekim o, Tehftt-Tehftadl eserinde Allah Telnn birliini veherbiri nedensiz olan iki zorunlu varl varsaymann imkanszln ispat-lama hususunda filozoflarn yetersizliini konu alan blmde Gaz-lnin, bn Snnn varlk ile mhiyeti birbirinden ayran yanl g-rne dayanarak bir takm itirazlar ileri srdn belirtmekte ve bu-rada Gazlyi eletirmekten ziyde bn Snya yklenmektedir.44

    Varln mhiyete sonradan katlan bir ey olduu ve varolan eylerin(mevcd) zlerinde (cevherlerinde) varln (vcd) varolmad eklin-deki bn Snnn grn aka tutarsz ve hatal bulan45 bn Rd,

    Aristotelesin Metafizikte ortaya koyduu bir ile varlk ayn grenyaklamn46 aklarken de bn Snnn konuyla ilgili grne atftabulunmakta ve onu bu adan sorgulamaktadr. Ona gre bn Snnnmevcd (var) ile biri, bir eyin ztna sonradan katlan bir sfat ola-rak grmesi o eyin ztyla varolmayp, kendisi zerine bir araz ya da s-fatn (varlk sfat) gelmesi ile mevcd olduunu dnmesi sebebiyledir.Onun grne gre bir ve mevcd bir eydeki araza dellet eder ki, bu,birok soruyu beraberinde getirmektedir. ncelikle u sorulabilir: Kendi-siyle birin bir olduu ve mevcdun mevcd olduu bu araz ya da sfat,zid anlamda m var ve birdir, yoksa kendi zyle (biztihi) mi var ve bir-

    dir? Eer zid anlamda var ve birdir denirse bu sonsuza kadar srp gi-der. nk mevcdu mevcd yapan zid bir sfat ise onu da mevcd ya-pan bir baka sfat olmas gereklidir. Yok eer kendi zyle var ve birdirdenirse, bu durumda da kendi bana bir eyin varlk sfatn hiz olduu

    DVN

    2001/1

    155

    bn Rfldn bn Sny Elefltirisi: el-Fark Beyne Reyeyil Hakmeyn

    42 Metafizikadl eserinde varlk ile mhiyetin ayn ey olmamas durumunda bireyin bilinemeyeceini (1031 b 1-5) ifade eden Aristoteles bu konuda akayle sylemektedir: Bu kantlardan her varln kendisinin, mhiyeti ile bir

    ve ayn olduu ve bu aynln ilineksel anlamda bir aynlk olmad ortaya k-maktadr. nk her varln ne olduunu bilmek onun mhiyetini bilmektir.Dolaysyla tmevarm da zorunlu olarak onlarn her ikisinin bir ve ayn ey ol-duunu gstermektedir (1031 b 15-20). Aristoteles, Metafizik (stanbul1996), ev. Ahmet Arslan.

    43 lk defa varlk ve mhiyetin ayrl zerinde duran Frb (Geni bilgi iin bk.Hseyin Atay, bn Snda Varlk Nazariyesi (Ankara 1983), s. 69-74.) gibibn Sn da Tanr dndaki varlklarn mhiyetlerine varln (vcd) bir illet(Tanr) sebebiyle dardan katldn kaydetmektedir. Bk. bn Sn, el-lhiy-

    yt, e-if(Tahran 1964) th. Muhammed Yusuf Musa-Sleyman Dnya vd.,c. II, s. 347; bn Sn, el-rt vet-Tenbht (Beyrut 1992), th. SleymanDnya, c. I, s. 154 vd. bn Sn, en-Nect (Beyrut 1992), th. AbdurrahmanUmeyra, c. II, s. 59 vd. Ayrca bk. Hseyin Atay, a.g.e., s. 80 vd.

    44 bn Rd, Tehftt-Tehft, c. II, s. 480-481.45 bn Rd, Tehftt-Tehft, c. II, s. 483.46 Aristoteles, Metafizik, 1054 a 13-19.

  • 7/28/2019 mer alper

    12/28

    kabul edilmi olur. Bu da varln mhiyet zerine zid (sonradan katlan)bir sfat olmad eklindeki gr dorular.47

    bn Rde gre aslnda bu adam (bn Sny) iki ey yanltmtr.Bunlardan birincisi onun, niceliin (saylarn) ilk ilkesi olan birin, mevcdkelimesiyle eanlaml olan bir olduuna inanmas ve birin arazlardan sa-

    ylmas sebebiyle de on kategoriye dellet eden birin araz olduunu sanma-s; ikincisi ise, doru (sdk) anlamna gelen mevcd kelimesi ile cins anla-mna gelen mevcd kelimesinin onun zihnindeki karkldr. u bir ger-ektir ki, doru anlamna gelen mevcd arazdr; cins anlamna gelen mev-cd ise on kategoriden her birine uygun bir biimde dellet etmektedir.48

    Dolaysyla bu anlamdaki mevcd araz olmadndan varln, bn Snnniddia ettii gibi, mhiyete rz olan bir nitelik olmas dnlemez.

    Bir ile mevcdun bir eyin ztna sonradan katlan sfatlar olduu ek-

    lindeki yanl anlay konusunda bn Rd bn Sny aknlkla karlar:Nasl olur da bu adam metafizik ile ilgili konulardaki grlerini Ear-lerin grleriyle kartrd ve onlara uyduu halde byle bir gr sa-

    vunabilir? nk onlar (Earler), sfatlar manev ve nefs (zt) olmakzere ikiye ayrmaktadrlar ve yle sylemektedirler: Bir ve mevcdkendileriyle nitelenen zta rc olup lim, canl ve beyaz gibi bir ksm s-fatlarda olduu ekilde zta sonradan katlan bir eye iret eden sfatlardeildir.49

    bn Rd, bn Snnn kendi grn eer bir ve mevcd kelimeleri

    tek bir anlama gelseydi, bizim mevcd birdir szmz mevcd mevcd-dur ve bir birdir szmz gibi sama olurdu eklinde delillendirdiinisyler. Oysa ona gre bu itiraz bir ey hakknda tek bir adan ve yndentek bir anlama gelecek ekilde o mevcddur ve birdir szn syleyenbirisi iin geerlidir. Dolaysyla bu delillendirme, bu iki terimi eitli yn-lerden ve alardan tek bir zt iin ayn anlama gelecek ekilde kulland-n syleyen birisi iin geerli deildir. bn Rde gre bn Snnn zih-ninde, belli bir zta sonradan katlan sfatlara dellet etmeksizin sadece oztn eitli ynlerine dellet eden anlamlarla, belli bir zta sonradan kat-lan sfatlara dellet eden ve bilfiil o zttan baka olan anlamlar birbirinden

    net bir biimde ayrlmamtr. Nitekim bn Sny bu noktada yanltan hu-suslarn belli ballar unlardr:

    D V N

    2001/1

    156

    mer M. ALPER

    47 bn Rd, Tefsru M Badet-Taba(Beyrut 1973) th. S.J. Maurice Bouyges,c. III, s. 1279-1280.

    48 bn Rd, Tefsru M Badet-Taba, c. III, s. 1280.49 bn Rd, Tefsru M Badet-Taba, c. I, s. 313. bn Snda varlk grn

    alan Hseyin Atay, bn Rdn bu meseleyle ilgili olarak bn Sny Earkelmclara uymak konusundaki eletirisini isabetli bulmamakta ve yle de-mektedir: bn Snnn mhiyet-varlk gr kelmclardan hibirine uyma-maktadr. bn Rdn ada Fahreddin Rz (606/1209) bn Sny bu g-

    rnde de tenkit etmitir. Ancak unu ilave edelim ki onun mhiyet-varlk g-r bn Sn paralelindedir. Fahreddin Rznin bn Sndan ayrld cihetbn Rdnkinden bakadr. Hseyin Atay, a.g.e., s. 88.

  • 7/28/2019 mer alper

    13/28

  • 7/28/2019 mer alper

    14/28

    cak eyler bu kelimenin kapsamna girer.53Ayn ekilde mevcd kelime-si de ncelikle Tanr iin kullanlr ve daha sonra Onun sebep olmas so-nucu varolan varlklara geer.

    Sonu olarak denilebilir ki bn Rdn bn Sny mhiyet ve varlkarasndaki ilikiyle balantl olarak eletirisi bir adan kullanlan kavram-lara farkl anlamlar yklenmesiyle alakal grnmektedir. Nitekim bazada mellifler, varl mhiyete katlan bir araz olarak grmesi konu-sunda bn Rdn bn Sny eletirisinde onun kullanm olduu arazkavramn mantktaki anlam dnda kullandn dikkate almadn, oysabn Snnn varlk ve mevcd kavramnn araz olduunu sylerken onunkelime anlamndan hareketle ontolojik anlamn kastettiini kaydetmekte-dirler. Yani onlara gre bn Sn araz kavramn mhiyetin tasavvur duru-mundan kp varolmas ve gereklik kazanmas anlamnda kullanmaktadr.

    Yoksa bn Snya gre mhiyet cevher gibi varolup da sonradan varlk s-fat ona araz olarak katlm deildir.54

    E. Gilson, bn Rdn konuyla ilgili olarak eletirisini yle dile getir-mektedir: bn Rd bn Snnn varln araz olmas nazariyesi aleyhine

    ynelttii btn delillerinde u faraziyeye dayanr: Aristotelesin aznagre sylenemeyen bir ey doru olamaz.55 Gerekten de bn Snnnkendisine kadar bir mantk terimi olan araz kavramn ilk defa ontolojidekullanm olmas bn Rdn ona ilk itiraz edenlerin banda yer almas-na neden olmutur. bn Snnn konuyla ilgili gr Aristotelesin man-

    tktaki kategorilerine uymamaktadr56

    ve bu nedenle de onun Aristoteles-i perspektiften baklarak eletirilmesini ortaya karmtr.

    B. Varlklarn Blmlenmesi

    Varlk ve mhiyet arasndaki ilikinin kavran biimi ile yakndan alakalolan varlklarn blmlenmesi konusunda da bn Rd, bn Snya ciddieletiriler yneltmekte ve onun varlklar blmlemesinin belli noktalar-dan geree aykr olduunu ne srmektedir. erh ve teliflerinde muay-

    yen ynlerden bu konuya temas eden bn Rdn, yukarda da deinil-dii gibi Makle fir-Red al Eb Ali bn Sn f Taksmihil-Mevcdt il

    Mmkin alal-tlk ve Mmkin-Biztihi Vcib-Bigayrihi ve il VcibBi-ztihiadnda dorudan meseleyle ilgili olarak bn Sny hedef alan bireseri de bulunmaktadr.

    bn Rd, temel noktalarda Frbyi izleyen bn Snnn varlklar,her ynden mmkn (mmkinl-vcd), ztyla zorunlu (vcibul-

    vcd biztihi) ve ztyla mmkn bakasyla zorunlu (vcibul-vcdD V N

    2001/1

    158

    mer M. ALPER

    53 bn Rd, Tehftt-Tehft, c. II, s. 480, 567-568.54 Hseyin Atay, a.g.e., s. 80; Mahmut Kaya, a.g.mk., s. 454.

    55 Etienne Gilson, Being and Some Philosopherstan naklen; Hseyin Atay, a.g.e., s.87.

    56 Hseyin Atay, a.g.e., s. 80, 87.

  • 7/28/2019 mer alper

    15/28

    biayrihi) eklindeki ayrmn57 belirli ynlerden asl olmayan ve kendiierisinde elikiler barndran bir ayrm olarak grmekte ve onu bylebir blmlemeye gtren mant hatal ve tutarsz bulmaktadr.

    O, Tehftt-Tehftnde, bn Snnn Varl mmkn olann yabakasyla zorunlu olanda ya da ztyla zorunluda son bulmas gerekir.Eer bakasyla zorunluda son bulursa, o zaman bakasyla zorunlununztyla zorunluda son bulmas gerekir. nk bakasyla zorunlu aslndaztyla mmkndr ve mmkn zorunluya gereksinim duyar eklindekigrne58 deinmekte ve onun mmkn ve zorunluya ilaveten yaptztyla mmkn bakasyla zorunlu eklindeki nc ayrmnn ge-reksiz ve hatal olduunu sylemektedir. Zira bn Rde, gre nasl d-nlrse dnlsn, zorunluda asla imkan yoktur ve bir ynden mm-kn bir ynden de zorunlu olduu sylenen bir tek tabiat sahibi bir ey

    kesinlikle mevct deildir. Ona gre bn Sn bakasyla zorunluyu nihaitahlilde ztyla mmkn grmektedir ki bu zorunluluk ve imkan ayneyde varsaymak demektir ve kendi ierisinde aka bir eliki tamakta-dr. Zaten nceki filozoflar (kavm) da zorunluda asla imknn olmad-n, nk imkann zorunlunun eliii (nakz) olduunu net olarak orta-

    ya koymulardr.59

    bn Rd, Aristotelesin Metafizikine yazd byk erhinde de aynkonuya deinerek bn Snnn ztyla mmkn bakasyla zorunlu ek-lindeki varlk ayrmnn doru olmadn belirtmektedir. Ona gre zo-

    runluyu ztyla zorunlu ve bakasyla zorunlu eklinde ikili bir ayrmatabi tutmak ancak gn hareketiyle ilgili olarak sz konusu olabilir. Bu-nunla birlikte cevherinde mmkn, bakasndan dolay zorunlu bir eyinmevct olmas mmkn deildir. nk bir eyin cevherinde mmkn

    varlk olup da zorunlu varl bakasndan alabilmesi (kabul etmesi) im-kan dahilinde grlemez. Byle bir durum ancak o eyin tabiatnn dei-mesi halinde gerekleebilir. Harekette ise, bakasyla zorunlu ztylammkn olma durumundan bahsedilebilir. Zira onun varl bir baka-sndan, yani hareket ettiriciden gelmektedir. Hernekadar hareket ezelolarak var ise de ne ztyla ne de araz olarak hareket etmeyen bir hareket

    ettirici tarafndan meydana getirilmesi zorunludur. Demek ki, hareketinbeks bakas tarafndan salanmaktadr. Cevherin beks ise onun ztn-dandr. O halde ztyla mmkn bakasyla zorunlu bir cevherin bulun-mas mmkn deildir.60

    DVN

    2001/1

    159

    bn Rfldn bn Sny Elefltirisi: el-Fark Beyne Reyeyil Hakmeyn

    57 bn Sn, el-lhiyyt, e-if, c. I, s. 37 vd.; bn Sn, en-Nect, c. II, s. 77 vd.;bn Sn, el-rt vet-Tenbht, c. III, s. 19 vd. Ayrca bk. Hseyin Atay,a.g.e., s. 142.

    58 Bu grn ayrntl izah iin bk. bn Sn, el-lhiyyt, e-if, c. I, s. 37 vd.59 bn Rd, Tehftt-Tehft, c. II, s. 602-603; a. mlf., el-Kef an Menhicil-

    Edille f Akidil-Mille, s. 57-58.60 bn Rd, Tefsru M Badet-Taba, c. III, s. 1632.

  • 7/28/2019 mer alper

    16/28

    Ztyla mmkn bakasyla zorunlu grn ilk ortaya atann bnSn olduunu syleyen bn Rde gre61 imkan, bilkuvve olan eyin

    yklemidir ve o ey bilfiil olarak var olduunda artk mmkn deil zo-runlu olmu olur. Ayn ekilde zorunlu olan varlk da bilkuvve var deil-

    dir. te yandan bn Snnn iddia ettii gibi lem bir taraftan btnylemmkn de deildir. nk huss bir varlkta son bulan tabi ve semvsebepler silsilesi kabul edildiinde o mmkn olarak adlandrlan varlk ar-tk hakik ve zorunlu demektir. Ayrca Aristotelesin ifade ettii gibi ezel-ebed olan hibir ey bilkuvve olarak var deildir.62 Bu, ezel-ebed varlk-larda imkann zorunlulukla ayn anlama gelmesi demektir. Zira ezel ola-rak mmkn olan eyin, ezel olarak imkansz olduu kabul edilmedikeki bu imkanszdr ezel olarak mevcut olmas gerekir.63

    Ztyla mmkn bakasyla zorunlu eklindeki ayrmn nedenini bn S-nnn imkana ykledii anlamla ilikilendiren bn Rd, onun bu kav-

    ram kendisinde imkan bulunan bir ey olarak deil de, bir eyin sfatolarak algladn belirtmekte ve byle bir imkan anlaynn lkin altn-daki ilk nedenlinin imkan ve zorunlulukla muttasf iki eyden mrekkebolduu sonucuna gtrdn kaydetmektedir. Oysa byle bir gr ke-sinlikle doru deildir.64

    bn Rde gre, bn Snnn anlad gibi zorunlu varlktan nedeni ol-mayan varlk, mmkn varlktan da nedeni olan varlk anlaldnda var-ln zorunlu ve mmkn olarak ikiye ayrlmas dahi doru grlemez.nk materyalistlerin itirazlarnda olduu gibi, muhlif biri bu lemde-

    ki eylerin bir nedeni olmadn syleyebilir. te yandan bn Snnnyapt bu blmlemeye gre varln bir blmn oluturan mmkn,nefsin dnda bilfiil bulunmamaktadr. O halde nasl olur da bilfiil bulun-mayan birey mmkn varlk kategorisine girebilir? nk varolmasndabir nedenin sz konusu olduu varln yokluktan baka, kendi ztndankaynaklanan bir kavram bulunmamaktadr. Ancak o eyin tabiat gerekmmknn tabiatna dntnde yokluktan baka bir kavram onunhakknda kullanlabilir. Bu durumda bn Snnn yokluk iin mmknkavramn kullanmas ve nedeni bulunan bir ey zt ile yokluu ifade eder-ken onun mmkn olduunu sylemesi doru deildir. Eer mmkn-

    den, bir eyde bilkuvve olarak bulunan ey anlalrsa ve o ey bilfiil var ol-duunda mmkn tabiatndan zorunlu hale getii kabul edilirse bu du-rumda byle bir ayrm (mmkn ve zorunlu) tutarl olarak yaplm olur.te bu nedenledir ki zorunlu varlktan zorunlu mevcd, mmkn varlk-tan da gerek mmkn anlalmadka varl mmkn ve zorunlu diyeikiye ayrmak doru bir ayrm olarak kabul edilemez.65

    D V N

    2001/1

    160

    mer M. ALPER

    61 bn Rd, Tehftt-Tehft, c. I, s. 330.62 Aristoteles, Metafizik, 1050 b 5-20.63 Mcit Fahr, slm Felsefesi Tarihi, s. 227. Ayrca bk. Crr Cehm, Mefhmus-

    Sebebiyye beynel-Mtekellimn vel-Felsife (beynel-Gazl ve bn Rd): Dir-

    st ve Tahll(Beyrut 1985), s. 39-47.64 bn Rd, Tehftt-Tehft, c. I, s. 330.65 bn Rd, Tehftt-Tehft, c. I, s. 330-333; c. II, s. 449, 636-637.

  • 7/28/2019 mer alper

    17/28

    Anlalaca zere bn Rd, varlklarn blmlenmesi konusunda bnSny eletirirken getirdii itirazlarn esasen iki nokta zerinde teksif et-mektedir. Bunlardan birincisi ztyla mmkn bakasyla zorunlu eklin-deki ayrmn kendi ierisindeki elikisiyle alakaldr. Buna gre bir ey

    zorunlu ise, tabiatn deitirmeksizin o eyin ayn zamanda mmkn ol-mas imkanszdr. mkan ile zorunluluun ayn anda bir arada olmasmmkn grlemez. kinci nokta ise, mmkn ve zorunlu kavramna

    yklenilen anlam ile ilgil idir. bn Rde gre bn Snnn mmkn vezorunlunun tanmna ilikin dnceleri salkl bir zemine oturmamak-tadr. Bu nedenle byle bir tanm karkl ve tutarszl ierisinde var-lklar mmkn ve zorunlu diye iki ksma ayrmak bile doru deildir.

    C. Tanrnn Kantlanmas (sbt- Vcip)

    Felsefe tarihi ierisinde Tanrnn kantlanmas konusu nemli bir yer

    tutmaktadr. Pekok filozof kendi felsef sistemine uygun ve parelel ola-rak Tanry kantlamaya alm ve bu erevede eitli yntem ve delil-ler ortaya koymutur. slam felsefe gelenei ierisinde bn Rdn ko-nuyla ilgili olarak zel bir ynelimi bulunmaktadr. O, Tanrnn kantlan-mas konusunda temel olarak ihtira ve inyet delillerini ne srer-ken66, kendinden nceki bir ksm slm dnrlerinin ve ekollerininTanrnn kantlanmasnda kullandklar yntem ve dellilleri de belli alar-dan eletiriye tabi tutmaktadr. Bu eletiriye muhatap olanlar arasnda di-er baz slm filozoflar yannda bn Sn da bulunmaktadr.

    bn Rd, el-Kef an Menhicil-Edilleadl kitabnn giri ksmnda g-

    rlerini serdetmeye ncelikle Yaratcnn varlna gtren yol ve yn-temleri irdelemekle balayacan belirtmekte ve buna neden olarak damkellefin ilk olarak bilmesi gerekenin bu olduunu gstermektedir.O, devamla ayn eserinde konuyla ilgili olarak kendi dnemindeki eitli

    yaygn yaklamlar ortaya koymakta ve Haeviyye, Eariyye, Mutezile veSfiyenin Tanrnn kantlanmas konusundaki yntemlerini ve delilleriniciddi bir biimde tenkit etmektedir.67

    bn Sny, yukarda da ortaya konulduu gibi aka kelmclarn yn-temini kullanmakla sulayan bn Rd, onun lk lkenin isbt konusun-

    da takip ettii yntemin kelmclarn yntemi olduunu belirtmekte-dir.68 Ona gre Frb ve bn Sn her fiilin bir fili olduu ve dolaysy-la lemin bir yaratcs olmas gerektiini ortaya koyarken burhn ynte-mi takip etmemekte, aksine iknaa ve cedele dayal bir yntemi benimse-mektedir. Hakikati vermeyen bu yntem ise nceki filozoflarn (mte-kaddimn) deil, mslman kelmclarn yntemidir.69

    DVN

    2001/1

    161

    bn Rfldn bn Sny Elefltirisi: el-Fark Beyne Reyeyil Hakmeyn

    66 bn Rd, el-Kef an Menhicil-Edille f Akidil-Mille, s. 65 vd.67 bn Rd, el-Kef an Menhicil-Edille f Akidil-Mille, s. 42-64.68 Bkz. 34 nolu dipnot.69 bn Rd, Tehftt-Tehft, c. I, s. 125-126. bn Teymiyye de bn Rd gi-

    bi, Frb ve bn Snnn bu yntemi kelmclardan aldn kaydetmektedir.Bk. bn Teymiyye, Deru Teruzil-Akl ven-Nakl(Yer yok 1978), th. Muham-med Red Slim, c. VIII, s. 131, 132, 133, 135, 136.

  • 7/28/2019 mer alper

    18/28

    phesiz varlklarn blmlenmesinde temel alnan bak as ile Tan-rnn kantlanmas arasnda yakn bir alaka sz konusudur ve bn Rdn

    varlklarn blmlenmesi konusunda bn Sny eletirmesinin bu alanda-ki eletirisiyle de irtibat bulunmaktadr. Nitekim o, Tehftt-Teh-

    ftnde bn Sny mmkn ve zorunlu varlk ayrm ve tanmlamas ko-nusunda eletirirken byle bir yanl anlaya dayal bir lk lke isbt giri-iminin de baarsz olduunu gstermeye almaktadr.

    bn Rde gre bn Snnn, varlklar mmkn ve zorunlu diye ikiyeayrarak nedeni olan varlk anlamna gelen mmknn nedeni olmayan birzorunlu varlkta, yani lk lkede son bulmas gerektii eklinde zetlene-bilecek kelm kant doru deildir. Buradaki yanllk esasen mmknbir nedeni olan, zorunluyu da bir nedeni olmayan varlk olarak tanmla-maktan ileri gelmektedir. nk muhlif biri, her var olann bir nedeninin

    var olmas gerektiini kabul etmeyebilir. Fakat zorunlu varlktan zorunlumevcud, mmknden de gerek mmkn, yani hdis anlaldnda bu-nun mutlaka bir nedeni olmayan varla gtrecei ikardr. Zira mevcd

    ya mmkn ya da zorunludur. Eer mmkn ise, bir nedeni var demek-tir. Bu neden de mmkn tabiatnda ise teselsl ortaya kar ve teselslnbir zorunlu nedende kesilmesi gerekir.70 O halde mmknden gerekmmkn anlalmadka nedeni olmayan bir zorunlu nedenden bahset-mek imkansz olur. nk mmknden bilfiil var olan ve fakat nedeniolan ey anlalrsa, bunun bir nedeni olmas gerektii zorunlu olarak ka-ntlanamaz. Yok eer mmknden d dnyada gereklii olmayan zihn

    bir imkan anlalrsa bu durumda da byle bir mmknden yokluktan ba-ka bir sonuca varlamaz. Tanrnn yokluktan bir ey yarattn sylemekveya yokluktan kalkarak Tanrya ulamak ise imkanszdr. Oysa mmkn,ilk maddede ya da olu ve bozulua urayabilecek eylerdeki imkan veyabilkuvve oluu ifade ettiinde ve bu anlamda mmknden d dnyadagereklii olan bir imkanllk hali anlaldnda, byle bir durumda o e-

    yi bilkuvve halden bilfiil hale getiren bir nedenin bulunmas, bunun da te-selsln olmamas iin bir zorunlu nedende son bulmas kanlmaz olur.

    bn Rd, el-Kef an Menhicil-Edille adl eserinde Earlerin Tan-rnn kantlanmas konusunda lemin sonradan olduu prensibine dayan-dklarn kaydetmekte ve bu konuda eitli aklama tarzlar getirdiklerinine srmektedir. Ona gre bn Sn, lemin hdis olduunu ortaya koy-ma asndan Earler arasnda nemli bir yeri olan nl kelmc Ebul-Mel el-Cveynnin (. 478) nclne71 tabi olmaktadr ve bu btlncle dayanmas sebebiyle Tanrnn kantlanmas konusunda baarszkalmaktadr.

    bn Rde gre el-Cveynnin hatab olan bu ncl u ekildedir:lem tm iindekileriyle birlikte cizdir (mmkn). Buna gre mesela

    D V N

    2001/1

    162

    mer M. ALPER

    70 bn Rd, Tehftt-Tehft, c. II, s. 635-636.71 Ebul-Mel el-Cveyn, elAkdetn-Nizmiyye fl-Erknil-slmiyye(Khi-re 1992), th. Muhammed Zhid el-Kevser, s. 16 vd.

  • 7/28/2019 mer alper

    19/28

  • 7/28/2019 mer alper

    20/28

    D. Tanrdan Varlklarn Sudru

    Bir olan Tanrdan, kendisinde okluk bulunan lemin nasl meydanageldii sorunu felsefe tarihi boyunca ciddi tartmalara yol am ve buerevede eitli aklamalar getirilmitir. Bu aklamalardan biri Plotinus

    ve dier Neo-Platonistlere atfedilen ve sonralar olduka etkili olan sudrya da feyz grdr. Aristoteles tarafndan formle edilen Bir olan Tan-rdan leme, yani oklua hibir geit olmad eklindeki eli-kolu bal

    ve savunulamaz bir Tanr anlaynn eksikliklerini gidermek isteyen Fr-b ve bn Sn gibi baz slm filozoflar, Neo-Platonist yaklamdan ilhamalarak Birden varlklarn nasl ktn ve bylece lemdeki okluun na-sl meydana geldiini sudr teorisine dayal olarak izaha almlardr.77

    Tanr-lem ilikisinin izhnda ya da Birden okluun nasl ktnnaklanmasnda filozoflar sudr grne iten neden onlarn, birden an-

    cak bir kar ilkesini benimsemi olmalarnda yatmaktadr. Yoktan yarat-ma anlayn devre d brakan bu gre gre okluun Bir olan Tan-rdan km olmas demek Tanrnn da oklua sahip olmasn kabullen-mek demektir. Oysa Tanr Bir olduuna gre Ondan dorudan okluunmeydana geldiini sylemek imkanszdr. O halde oklua sahip varlkla-rn Tanrdan sudr yoluyla meydana geldiini ve lk Birde okluun bu-lunmadn kabul etmek gerekmektedir.

    Varlklarn Tanrdan sudr yoluyla meydana geldii grnn tutarszve gerek d olduunu belirten bn Rd, bu gre kil olan filozoflareletirisini ncelikle birden ancak bir kar ilkesi erevesindeki sorgula-malaryla balatr. bn Rde gre, Frb ve bn Sn birden ancak bir -kar ilkesini lk File tamakla byk bir yanlg ierisine dmtr. Ziraonlar grlen lemle grlmeyen lemi bir tutmular ve bylece grlme-

    yen lemdeki fili grlen lemdeki file benzetmilerdir. Oysa bu ilke,grlen lemdeki filler iin geerli olsa bile, Tanr iin geerli deildir.nk grlmeyen lemdeki lk Fil mutlak bir fildir, grlen lemdekifil ise snrldr. Dolaysyla lk Filin fiili mutlak olarak ortaya karkensnrl fillerin fiilleri snrl olarak ortaya kacaktr.78 O halde Tanr iinbirden ancak bir kar ilkesi sz konusu olmamaktadr ve bu ilkeye dayal

    olarak tesis edilen sudr teorisi anlamn ve lzumunu yitirmektedir. Budurumda tabi ki lk Filden mutlak fiilin nasl sdr olduunun da orta-ya konulmas icap etmektedir.

    Birden ancak bir kar ilkesini kabul edenlerin ortak bir problemle kar

    karya olduklarn kaydeden bn Rd, bu filozoflarn gerekte okluun

    D V N

    2001/1

    164

    mer M. ALPER

    77 Frb ve bn Snnn varlklarn Tanrdan nasl ktna ilikin izahlar iin bk.Frb, Kitbu r-i Ehlil-Mednetil-Fzla(Beyrut 1986), nr. Alber NasriNdir, s. 61-62; a. mlf., Uynul-Mesil, es-Semeretl-Mardyye(Leiden 1890)iinde, nr. Friedrich Dieterici, s. 59; bn Sn, el-lhiyyt, c. II, s. 405 vd; a.

    mlf., el-rt vet-Tenbht, c. III, s. 219 vd.; a. mlf., el-Mebde vel-Med(Tah-ran 1984), th. Mehd Muhakkik, s. 78-79.78 bn Rd, Tehftt-Tehft, c. I, s. 302-303.

  • 7/28/2019 mer alper

    21/28

    nereden geldiini aklayamadklarn belirtmektedir. Ona gre byle bir

    ilkeyi lemin Tanrdan meydana geli eklini aklamakta kullananlar ce-

    del bir yola bavurmulardr ve bu yolun hakikate gtrmeyecei aktr.

    Kendi dneminde bu tr gerek d aklamalarn geersiz olduunun an-

    laldn kaydeden bn Rd, eitli ve birbirinden farkl btn varlkla-rn bir defada lk Birden sdr olduunu aka ifade etmektedir.79

    bn Rde gre filozoflarn ve bilhassa Frb ve bn Snnn birdenancak bir kar eklindeki grleri, sudur teorisini aklarken ortaya koy-duklar birden kendisinde okluk bulunan bir ey kar gryle eli-iklik arzetmektedir. nk birden ancak bir karsa, ilk nedenlideki ok-luun nereden geldiinin izahn yapmak gleir. Onlarn, ilk nedenlide-ki okluun her birinin ilk olduunu sylemeleri meseleyi izah etmeye

    yetmez; zira bu durumda da ilklerin ok olmas durumu ortaya kmak-

    tadr. Bylece onlar her adan elikiye dmektedirler. Fakat burada il-gin olan ey bu gerein nasl olup da Frb ve bn Snya gizli kala-bildiidir. nk bu tr hurfeleri ilk icad edenler onlardr. Dierleri bugrleri filozoflara mal ederek sadece onlar taklit etmitir.80

    Frb ve bn Snnn benimsemi olduu birtek ey ancak bir tek e-yi yapar nermesinden daha yanl bir nerme bulunamayacan kayde-den bn Rd81, bu filozoflarn lemdeki okluu lk lkeye balama-malar durumunda okluun nedenini de aklayamayacaklarn, dahadorusu bu okluun nedensiz olduunu kabul etmek durumunda kala-caklarn sylemektedir. nk okluun varl kesindir ve bunun nede-

    ni lk Nedenden bakas olamaz. O devamla, okluun ikinci nedenebalanmas konusunda da u soruyu sormaktadr: Niin okluk ikinci ne-dende bulunmaktadr da lk Nedende bulunmamaktadr? bn Rdegre onlarn bunun izahn yapmalar mmkn deildir ve sudr teorisiile ilgili syledikleri bo sz ve hurfeden ibarettir. Pekiyi onlar nasl by-le bir hataya dmlerdir? bn Rd, kendince bunun da nereden kay-naklandn tesbit eder ve yle der: Bunun asl nedeni, onlarn, Aristo-talese ve onlarn yolunu izleyen Melere gre Birin nasl neden (illet)olduunu anlayamamalardr.82

    bn Rd bu eletirisini bir baka adan yle temellendirir: Eer bu fi-lozoflar ikinci ilkedeki okluun, ztn ve bakasn akletmesinden dola-y meydana geldiini sylyorlarsa -ki byle sylemektedirler- o zamanonlarn ikinci ilkenin ztnn ift tabiatl, yani ift sretli olduunu dn-meleri gerekmektedir. Bu durumda bunlarn hangisinin lk lkeden sdrolduunu, hangisinin olmadn bilmek ise, imkanszdr. Ayn sorun, on-larn bu ikinci ilkenin ztyla mmkn bakasyla zorunlu olduunu sy-lediklerinde de geerlidir. nk bir ey ya mmkn tabiata ya da zorun-

    DVN

    2001/1

    165

    bn Rfldn bn Sny Elefltirisi: el-Fark Beyne Reyeyil Hakmeyn

    79 bn Rd, Tehftt-Tehft, c. I, s. 297, 299.80 bn Rd, Tehftt-Tehft, c. I, s. 400-401.81 bn Rd, Tehftt-Tehft, c. I, s. 399.82 bn Rd, Tehftt-Tehft, c. I, s. 406-407.

  • 7/28/2019 mer alper

    22/28

  • 7/28/2019 mer alper

    23/28

  • 7/28/2019 mer alper

    24/28

    Tab bir cismin sonsuz olmasn da imkan d gren bn Rd, sonsuzbir cismin bulunmas halinde o cismin ya bast ya da mrekkep olacansylemekte ve bast olmas ve btn boyutlaryla sonsuz olmas durumun-da hareket etmesinin ya da skn bulmasnn mmkn olamayacan be-

    lirtmektedir. nk byle bir durumda o cisim iin hareket edecei ve s-kn bulaca bir mekan yok demektir. Hareket ve skn vasfna sahip ol-mayan tabi bir cismin var olmas ise sz konusu deildir. Zira onda tabbir cisimde olmas gereken deiim ilkesi bulunmamaktadr. ayet o cis-min bir boyutunun sonlu olduu iddia edilip isbat edilirse, bu durumdadier boyutlarnn da ayn mantkla sonlu olduu isbat edilebilir. Bylececismin sonsuz olduu iddias da rtlm olur.90

    Bast cismin sonsuz olamayacan mekan, zaman ve hareket asndanda kantlamaya alan bn Rd, mrekkep cismin de sonsuz olamayaca-

    n ifade etmektedir. nk ona gre sonsuz mrekkep bir cisim ya tr-de saylar sonsuz olan ve byklkte her biri sonlu olan bastlerden m-rekkeptir ya da onlardan biri byklkte sonsuz, trde saysal olarak son-lu olur ki bu durum yukarda da belirtildii gibi aklen imkanszdr. Fakatmrekkep cismin byklkte sonlu, trde sonsuz bastlerden meydanageldii farzedilirse bu durumda da (yukar-aa, n-arka ve sa-sol gibi)mekan trlerinin sonsuz olmas gerekir. Bylece de hareket trleri sonsuzolmu olur. Oysa hem mekan trlerinin hem de hareket trlerinin sonluolduu bilinmektedir. Bylece her hlkrda mrekkep cisimlerin sonsuzolamayaca aa kmaktadr.91

    F. Nefsin Hdis (Sonradan) Oluu

    Nefsin gerek anlamda hdis olduunu bn Sndan92 baka hibir fi-lozofun sylemediini kaydeden bn Rd, nefsi hdis kabul etmesi nede-niyle bn Sny eletirmektedir. bn Rde gre btn filozoflar, nefsinhdis oluunu izf grmekte ve bunu nefs ile birlemeye hazr durumdaolan cismin birleme imkn olarak aklamaktadrlar. Bu imkan, tpk G-ne nlarnn aynadaki yansmalar rneinde ortaya kan bir durumabenzemektedir. Nasl Gne nlarnn ayna ile birleebilme ve aynann dabu nlar yanstabilme kabiliyeti varsa, ayn ekilde cismin de mevcut olan

    nefs ile birleebilme imkan sz konusudur ve bu durum hibir zamanonun gerek anlamda hdis olduu anlamna gelmemektedir.

    Nefsi almaya hazr durumda olan cisimlerdeki bu imkann nasl bir im-kan olduunu da ele alan bn Rd, filozoflara gre bunun, olu ve bozu-

    D V N

    2001/1

    168

    mer M. ALPER

    90 bn Rd, Rislets-Semit-Tab, s. 51-52.91 bn Rd, Rislets-Semit-Tab, s. 53. Ayrca bk. Hasen Mecd el-Ubeyd,

    el-Ulmut-Tabiyye f Felsefeti bn Rd, s. 45-50.92 bn Sn, Kitbn-Nefs, e-if(Khire 1975), th. G.C. Anawati, s. 198, 202-

    208; a. mlf., el-lhiyyt, c. I, s. 178-179; a. mlf., en-Nect, c. II, s. 35 vd.; ay-

    rca bn Snnn e-ifve dier baz eserlerindeki grlerinden vazgeip nef-sin bedenden nce ferd bir varla sahip olduu grn savunduunu iddiaedenlerin eletirisi iin bk. Ali Durusoy, a.g.e., s. 78.

  • 7/28/2019 mer alper

    25/28

    lua urayan sretlerin imkn gibi olmadn, kendisine burhnla ula-lan ve heylnn tabiatndan farkl bir tabiata sahip olan bir imkan oldu-unu belirtmektedir.93

    G. Gk Cisminin Mhiyeti

    Gk cisminin (el-cisms-semv) basit olduunu ve madde ve srettenmrekkep olmadn kaydeden bn Rd, bn Sn dnda hi bir filozo-fun bunun aksini iddia etmediini kaydetmektedir. Ona gre bn Sn,aa lemdeki basit cisimler gibi, gk cismini madde ve sretten mrek-kep olarak dnm ve bu konuda yanlmtr.94

    Gk cisimleri ile ilgili bn Rd ile bn Sn arasndaki ihtilaflardan birdieri, gk cisimlerinin tahayylde bulunup bulunmad hususudur. bnRd, bununla ilgili olarak da bn Sny yanlgya dmekle sulamakta

    ve onun filozoflarn izgisinden ayrldn syleyerek eletirmektedir.

    bn Rde gre gk cisimlerinin tahayylde bulunduunu ayn ekil-de filozoflardan sadece bn Sn sylemektedir. Nitekim Aphrodisiasl s-kender, gk cisimlerinin tahayylde bulunamayacan, nk haylin sa-dece canllarda kendilerini korumak iin sz konusu olduunu belirtmek-tedir. Oysa bu cisimlerde bozulmaya urama korkusu bulunmamaktadr

    ve bu sebeple de hayl onlar iin anlamszdr. Ayn ekilde onlarda duyuda bulunmamaktadr. Zaten onlar tahayylde bulunabilselerdi, duyuya dasahip olurlard. nk hayl edebilmek iin duyu arttr. Her haylde bu-lunann duyularyla alglamada bulunmas zorunludur.95 O halde bn S-nnn syledikleri doru grnmemektedir.

    bn Rdn, gk cisimlerinin tahayylde bulunmadn ortaya koy-mak iin ileri srd bir baka kant da tahayyln akl tasavvurla olanilikisine dayanmaktadr. bn Rde gre gk cisimleri tahayylde bulu-namaz, nk hayl bir baka ynden bakldnda akl tasavvurun birgereidir. te insanlarn tasavvurlarnn olu ve bozulua uramalar daonlarn haylle olan irtibatlar sebebiyledir. Gk cisimlerinin tasavvu-runun ise, olu ve bozulua uramadklar iin, haylle bir irtibatlar szkonusu deildir ve herhangi bir biimde hayle dayanmalar da gerekme-mektedir.96

    bn Rd, Risle M Badet-Tabaadl eserinde de bn Snnn gkcisimlerinin zerinde yer deitirdikleri konumlar tahayyl edebildiklerieklindeki grne kar karak bunun doru olmadn belirtir. Onagre bn Snnn bu gr doru olmu olsayd, tahayyl edilen eyle-rin ve onlardaki durumlarn srekli olarak deimesi sebebiyle gk cisim-lerinin hareketleri tek ve bitiik olamazd.97

    Gk cismi ile ilgili olarak ortaya kan bir baka husus da onun nefs sa- DVN2001/1

    169

    bn Rfldn bn Sny Elefltirisi: el-Fark Beyne Reyeyil Hakmeyn

    93 bn Rd, Tehftt-Tehft, c. II, s. 199.94 bn Rd, Tehftt-Tehft, c. II, s. 476-477.95 bn Rd, Tehftt-Tehft, c. II, s. 746-747.

    96 bn Rd, Tehftt-Tehft, c. II, s. 755.97 bn Rd, Risle M Badet-Taba(Beyrut 1994), th. Refk el-Acem, s. 148.

  • 7/28/2019 mer alper

    26/28

  • 7/28/2019 mer alper

    27/28

    linde olan varlklarn ilkelerini aklamaya girimemelidir. O sadece varl-n cevher-araz, mmkn-zorunlu ve kadm-hdis eklinde blmlenme-si konusunda olduu gibi mutlak varlkla ilgili bir ksm prensipler ortayakoyabilir.101

    bn Rde gre bn Snnn bu konudaki yanlgs, Aristotelesin ge-nel disiplin (metafizik) dier ilkelerin aklanmasn stne alr eklinde-ki ifadesini yanl alglamaktan kaynaklanmaktadr. bn Rde gre bnSn bu ifadeyi mutlak olarak alm ve tabiat bilgininin ilk ilkenin ya da ilkmaddenin aklanmas ve kantlanmasn metafizik ilminden alacan san-mtr. Oysa Aristoteles hibir zaman, cz ilim sahibinin kendi konusu-nun sebeplerini kantlayamayacan sylememitir. Onun syledii, tabi-at bilgininin kendi konusunun sebeplerini mutlak bir kantlamayla, yanionun sebebini ve varln ortaya koyan bir biimde kantlayamayacanailikindir. nk tabiat ilminin konusunun sebepleri, daha st bir tabiata

    aittir. Bu st tabiat, o disiplinin konusunun cinsi durumundadr. O haldebu st tabiat hakknda dnmek metafizik bilgininin ii olmaktadr. Zi-ra cz ilimlerin konusunu kapsayan bu st tabiat, mutlak olarak varlk-tr ve bu da metafiziin konusuna girmektedir. te bundan dolay Aris-toteles yukardaki ifadeyi u szleriyle devam ettirmitir: Bu byle olun-ca aktr ki, bir ilimde bilgin olan bir kimsenin o ilme zg ilkeleri ak-lamas mmkn deildir. Aristotelesin burada kastettii mutlak bir ak-lamadr, yani hem sebep hem de varlk itibariyle o ilmin ilkelerinin ak-lanmas anlamndadr. Yoksa bu ifade bir ilimde bilgin olan bir kiininkendi disiplininin ilkeleri konusunda hi bir aklama yapamayaca anla-mna gelmemektedir. nk Aristotelesin Semut-Tabide ilk maddeyi

    ve ilk hareket ettiriciyi aklamasnda olduu gibi cz ilimde yetkin olanbir kiinin delillerle, konusunun nedenlerini kantlamas mmkn olabi-lir. Hatta denilebilir ki, ilk muharrikin varlnn aklanmas ya da kant-lanmas ancak tabiat ilmindeki bir delille mmkndr. Yoksa bn Snnnsand gibi ilk ilkenin varlnn isbat, kll olarak sadece metafizik bil-gininin ii ya da konusu deildir.102

    IV. Sonu

    Klasik slm felsefe geleneinin yeknesk bir izgi olmayp bnyesinde,Me ya da rk gelenekte olduu gibi, baz ekoller ve ekollemeler ba-rndrd bilinen bir husustur. Bu ekollerin belli mtereklerine ramenkendi aralarnda farkllklar tad ve hatta bu farkllklarn tartmalara

    yol at da bir vkadr. Bununla birlikte ayn ekol ierisinde yer alan yada yle farzedilen filozoflarn ne lde mtecnis olduklar konusu hlnemli bir sorun olmaya devam etmektedir.

    Yaplan almalar, kaba bir tasniflemeyle ayn ekol ierisinde grnenya da gsterilen filozoflarn aslnda belli temel noktalardan ayrp farkl

    DVN

    2001/1

    171

    bn Rfldn bn Sny Elefltirisi: el-Fark Beyne Reyeyil Hakmeyn

    101 Hasen Mecd el-Ubeyd, el-Ulmut-Tabiyye f Felsefeti bn Rd, s. 24.102 bn Rd, erhl-Burhn li Aristu ve TelhslBurhn (Kuveyt 1984), s.

    297-298.

  • 7/28/2019 mer alper

    28/28