otomatİk kontrol'a gİrİŞ -...
TRANSCRIPT
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 1
OTOMATİK KONTROL'A GİRİŞ*
1.1 GENEL BİLGİLER
Otomatik denetim sistemleri veya kısaca denetim sistemleri günümüzde ileri toplumların
günlük yaşantısına girmiş ve hemen hemen her alanda kullanılmaktadır. Evlerde kullanılan,
otomatik çamaşır makinesi, otomatik bulaşık makinesi, termostatlı fırınlar veya diğer bir
deyişle akıllı fırınlar, ütüler, endüstriyel ve araştırma alanında kullanılan robotlar,
mikroişlemciler, bilgisayarlar, uzay taşıtları v.b. denetim sistemleri üretimi ve üretim
kalitesini sürekli olarak arttırmakta olup yaşam biçimimize etki etmektedirler. Denetim
sistemleri herhangi bir endüstri toplumunun tamamlayıcı bir parçası olup artan dünya
nüfusunun ihtiyaç malzemelerini üretmek için gereklidirler. Teknolojik gelişmeler insanın aya
seyahatini ve bizim dışımızdaki uzayı keşfetmesine olanak tanımıştır. Uzay taşıtlarının, uzay
mekiğinin, uzay istasyonlarının ve uçuş denetim sistemlerinin başarılı bir şekilde çalışması bu
tür riskli işlerde çok sayıda kullanılan denetim sistemlerinin işlevlerini uygun bir şekilde
yapmasına bağlıdır.
Sistemlerin denetimi bilimler arası bir konudur ve tüm mühendislik alanlarına girer. Bu
nedenle denetim sistemleri farklı üretimler yapan değişik türde işlemlerde çalışan veya
çalışacak olan makine, elektronik, elektrik, tekstil, kimya, uçak, nükleer v.b. mühendisleri çok
yakından ilgilendirmektedir. Denetim organları donanımlarında kullanılan teknikler ve
bunların tasarımı daha çok doğrudan doğruya elektrik, elektronik ve makine mühendisliğini
ilgilendirmektedir. Denetim organlarının sistemlerde kullanımı ve değerlendirilmesi ise tüm
mühendislik dallarını doğrudan ilgilendirir. Çok yönlü otomatik denetim konusu bugün en
ümit verici alanlardan birisi olarak sayılmakta ve sınırsız büyüyen bir potansiyel olarak ortaya
çıkmaktadır. Denetim döngüsü içinde bilgisayarların kullanımı bu konuyu daha da geniş
kapsamlı hale getirmiştir. Denetim sistemleri kısaca enerji, malzeme veya diğer kaynakların
akışını düzenleyen aygıtlar olarak tanımlanır. Bunların düzenlenmesi, karmaşıklığı ve
görünüşü kullanım amaçları ve işlevlerine göre değişir. Denetim sistemleri denetlenen
niceliklerin değerlerini sabit tutar veya bu değerlerin, önceden belirlenmiş biçimde değişimini
sağlar. Sistemi oluşturan işlemler elektrikli ya da mekanik kumanda donanımlarıyla, akışkan
(sıvı ya da gaz) basıncıyla ya da bu benzeri araçların bileşik etkisiyle gerçekleştirilir. Denetim
devresinin herhangi bir bölümünde bilgisayarlardan yararlanıldığında, tüm denetim organları
donanımını elektrikle çalıştırmak daha uygun olmakta ve ayrıca karma sistemlerde yaygın
olarak kullanılmaktadır.
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 2
1.2 DENETİM SİSTEMLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ
Çok eski çağlardan beri insanoğlunun çok basit de olsa "kendi kendine çalışma sistemine"
göre çalışan "otomatik makineler" yaptığı bilinmekteydi. Bu aletler daha çok hayvan taklitleri
yapan oyuncak biçimi aygıtlar (M.Ö. 430 yılında Taretumlu Archytas'ın yaptığı otomatik
güvercin) veya zamanı ölçmeye (İskenderiyeli Ktesibios (Heron) M.Ö. 285-247 de yaptığı su
saati) ve su kemerlerindeki su düzeyini sabit tutmaya çalışan sistemlerdi. Bizde ise 1205'lerde
yaşamış olan Cizreli Eb-ül-iz adında bir Türk bilgininin Diyarbakır'da otomatik makinalar
yaptığı bilinmektedir. Batı Dünyasında "al cazari" olarakta bilinen Cizreli Eb-ül-iz İbni İsmail
İbni Razzaz'ın su saatleri, müzik otomatlar ve kuyu yada akarsulardan su çıkaran tulumlar
üzerinde tasarımlar yaptığı ve bunların imalatını gerçekleştirdiği ileri sürülmektedir. Bütün bu
örneklerde; makinenin, işlemden elde edilen bilgileri uyarınca çalıştırılması temeline dayalı
geribesleme ilkesi kullanılmıştır.
Sanayi Devrimi'nin başlangıç yıllarında bulunan geribeslemeli sistemler olarak Hollandalı C.
Drebeelin (1572-1633) sıcaklık düzenleyicisi, Fransız D. Papin'in (1647-1712) buhar
kazanları için bulduğu basınç düzenleyicisi gibi örnekler sayılabilir.
Endüstriyel alanda kullanılan ilk geribeslemeli denetim organı ise James Watt'ın 1769'da
geliştirdiği toplu hız düzenleyicisidir (regülatör). Bu aygıt buhar makinesine buhar akışını
ayarlayarak, yük değişimlerine rağmen buhar makinesinin sabit bir hızla çalışmasını
sağlıyordu. Tamamen mekanik olan bu aygıt çıkış milinin hızını mekanik olarak ölçer ve bu
hıza bağlı hareket eden metal küreciklerin hareketinden yararlanarak buhar valfinin açılıp
kapanmasını ve dolayısıyla makineye giren buhar miktarını denetler. Makinenin hızı artınca
merkezkaç kuvvetin etkisi ile metal kürecikler yukarı kalkmaya çalışır ve buna bağlı olarakta
çubuk-manivela mekanizması valfi kapamaya çalışır. Aksi bir durumda kürecikler aşağıya
doğru hareket ederek valf açmaya çalışır. Metal kürecikler; hız ölçümü ve valfın hareketi için
gerekli gücü makineden çektiklerinden hız ölçümünü tam doğrulukta sağlayamazlar.
Kürecikli hız düzenleyici hız denetim uygulamalarında bugün halen kullanılmaktadır. Yalnız
burada tamamen mekaniksel sistemler yerine valf hareketinde yüksek kuvvetler sağlayan
hidrolik servomotorlar yeralır.
Endüstriyel alanda kullanılan diğer bir uygulama ise 1801'de Fransız Joseph Jacquard'ın
geliştirdiği dokuma tezgahı olup açık döngü (ileribesleme) denetimin ilk örneğini içeriyordu.
Bu tezgahta, delikli kartlardan oluşan bir deste dokumanın desenlerini programlıyor, tezgahın
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 3
işlemlerinin kumanda edilmesinde sürece ilişkin herhangi bir bilgi kullanılmıyordu. Benzeri
açık döngü denetim düzeneklerinden 19. yüzyılda geliştirilen ve kesici takımların belirli bir
örnek (şablon) uyarınca çalışması esasına dayalı olan birçok takım tezgahında
yararlanılmıştır.
Bir denetim sistemine ilişkin ilk kuramsal çözümleme, 19. yüzyılda Watt regülatörünün bir
diferansiyel denklem modelini geliştiren İskoçyalı fizikçi James Clerk Maxwell
gerçekleştirdi. Maxwell'in yayımladığı bu çalışması kısa sürede genelleştirildi ve birçok başka
bilim adamlarının (Minorsky, Nyquist, Hazen v.b.) da katkısıyla denetim kuramı geliştirildi.
Özellikle 1922'de Minorsky'nin otomatik dümen sistemine ilişkin çalışması, bu doğrultudaki
çalışmalara hız kazandırdı. 1930'larda uzun mesafe telefon kuvvetlendiricilerindeki
(amplifikatör) elektrikli geribesleme düzeneklerinde önemli gelişmeler oldu. Benzer bir
gelişmede, az miktarda bir güçle çok büyük ölçekli güçlerin denetlenmesini ve bunlara
otomatik olarak kumanda edilmesini sağlayan servomekanizmaların genel kuramı alanında
görüldü. Bunu, kimya ve petrol sanayilerindeki otomatik sistemlerin önemli ölçüde
geliştirilmelerini olanaklı kılan pnömatik (havalı) denetim organlarının ve benzeşik (analog)
bilgisayarların keşfi izledi. Tüm bu ilerlemeler, kapsamlı bir denetim sistemi kuramının
oluşturulmasına ve II. Dünya Savaşı sırasında uçaksavar bataryaları ve atış denetim sistemleri
gibi çeşitli uygulamalara temel sağladı.
Klasik denetim kuramının özünü teşkil eden frekans cevabı yöntemi 1940'lı yıllarda ve kök-
yer eğrileri yöntemi 1950'li yıllarda gelişmelerini tamamlamış olup doğrusal geribeslemeli
sistemlerin tasarımında ve kararlılık çözümlemelerinde yaygın olarak kullanılagelmişlerdir.
Bu tarihlere kadar yapılan kuramsal çalışmaların ve uygulamaların çoğu tek döngülüydü, yani
bu sistemler yalnızca tek bir noktadan geribesleme ve kumanda özelliğine sahipti.
1950'li yılların sonlarına doğru denetim sistemlerinin tasarımında sayısal bilgisayarlar
kullanılmaya ve kendileri de bir denetim organı olarak uygulanmaya başlandı. Böylece çok
döngülü sistemlerin sunduğu olasılıklar incelenmeye başladı. Bu sistemlerde geribeslemenin,
belirli bir sürecin birden çok noktasından başlatılabileceği ve gerekli ayarların birkaç noktadan
yapılabileceği düşüncesi ortaya atıldı. Benzeşik ve sayısal bilgisayarların geliştirilmesi, çok
daha karmaşık otomatik denetim sistemlerinin kurulmasına yol açtı, bu doğrultuda oluşturulan
kuramlar eski "klasik denetim" den ayırt edilebilmeleri amacıyla "modern denetim" olarak
adlandırıldı. Modern denetim kuramı "durum-uzayı" yaklaşımına dayanır ve 1960'larda
yapılan tüm kuramsal gelişmelerde bu yaklaşım kullanılmıştır.
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 4
Bu alanda yapılan en önemli uygulamalar uzay programlarıdır. 1970'lerin başında, durum-
uzayı yaklaşımına dayanan modern denetim kuramının frekans cevabı ve Laplace
dönüşümüne dayanan, klasik denetim kuramının tamamen yerini alamayacağı gerçeğine
varıldı. Bu açıdan bugün çağdaş bir denetim mühendisi her iki yaklaşımın bilgilerine sahip
olmak zorundadır.
Son yıllarda denetim sistemlerinde kullanılan donanım açısından; ilk önce büyük ölçekli
makineler, daha sonra minibilgisayarlar ve nihayet mikrobilgisayarlar olarak sayısal
bilgisayarların çok yaygın olarak faydalandığı gözlenmiştir.
1980'ler ve daha sonraki yıllarda, mikrobilgisayarlar denetim organları olarak diğer aygıtların
yerini almaya devam edecektir. Buna rağmen yine de basitliği, güvenirliliği ve kuvvet
ihtiyaçları nedenleri ile işlemsel kuvvetlendiricilere, pnömatik ve hidrolik denetim organlarına
daima ihtiyaç olacaktır. Yakıt ekonomisi için gerekli talepler diğer türden güç sistemlerinde
olduğu kadar uçak ve otomobil motorları için iyileştirilmiş denetim sistemleri gerektirecektir.
Bugün otomobillerde mikroişlemcilerin de kullanıldığı, iyi bir yakıt tüketimi sağlayan ve
dolayısıyla kirliliği de azaltan ve aynı zamanda emniyetli seyir imkânları sağlayan denetim
sistemi uygulamalarına geçilmektedir.
Gelecekte, uzay programlarında, insanın uzaya gönderimi pahalı olduğunda, otomatik
denetim sistemlerinin önemli miktarlarda uygulanacağını bekleyebiliriz. Endüstriyel
durumlarda olduğu kadar uzay alanında robotların kullanımı daha yaygın hale gelecektir.
Robotikler riskli ve can sıkıcı işlerde daha yaygın olarak kullanılır hale gelecektir. Karada,
denizde ve havada yapılan ulaşım yolcuların emniyeti ve konforu için çok iyi çalışan denetim
sistemleri gerektirecektir.
1.3 TEMEL KAVRAMLAR VE TANIMLAR
Denetim sistemleri ile ilgili konulara ayrıntılı bir şekilde geçmeden önce, konunun iyi bir
şekilde anlaşılması açısından bazı önemli ifadelerin tanımlarını yapmak yerinde olacaktır. Bir
denetim sistemi bir takım elemanların karşılıklı şekilde birbirine bağlanmasından meydana
gelmiştir. Bu sistem elemanları birbirlerine giriş ve çıkışlar yoluyla bağlanmıştır. Sistem
elemanlarının işlevleri, bireysel giriş ve çıkışları ve sistem elemanları arasındaki bilgi akışı
işlevsel blok şemaları ile gösterilir. Bu şemalar sistem elemanlarının etki ve neden-sonuç
ilişkilerine göre sıralanmalarını, sistemin yapısının incelenmesini sağlar. İşlevsel bloklar bir
kara kutu elemanı olarak ele alınır ve bir sistem elemanını temsil eden bir kara-kutunun
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 5
davranışı giriş çıkış bağıntısı ile belirlenir. Burada giriş neden, çıkışta girişin neden olduğu bir
sonuçtur. Bu nedenle giriş-çıkış bağıntısı elemanın neden-sonuç davranışı olarak ifade edilir.
Örneğin bir elektrik direncine bir gerilim uygulandığında bu nedenin sonucu olarak dirençte
bir akım oluşur. İşlevsel şemadaki elemanların işlevlerini matematiksel ifadelerle gösteren
şemalara ise blok şema denir ve bu konu ayrıca ileride ayrıntılı olarak incelenecektir.
Şekil 1.1 Temel tanımları gösteren genelleştirilmiş geribeslemeli sistem blok şeması
Yapılan tanımlara esas teşkil etmek üzere, Şekil 1.2'de genelleştirilmiş kapalı-döngü bir
sistemin işlevsel blok şeması verilmiştir. Burada verilen tanımların bir kısmı blok şema
üzerinde gösterilen eleman ve işaretlerin işlevlerin tanımı, bir kısmı da konu ile ilgili genel
ifadelerin tanımları olacaktır.
SİSTEM (System): Genel anlamda; bir bütün oluşturacak şekilde karşılıklı olarak birbirine
bağlı elemanlar toplamıdır diye tanımlanabilir. Fiziksel anlamda; bir amacı gerçekleştirmek
için düzenlenmiş ve bütün bir birim olarak hareket etmek üzere birleştirilen etkileşimli ya da
ilişkili fiziksel elemanlar düzenidir.
DENETİM (Control): Denetim kelimesi genellikle ayarlamak, düzenlemek, yöneltmek veya
kumanda etmek anlamlarına gelir. Tanım olarak; bir değişken niceliğin ya da değişken
nicelikler kümesinin önceden belirlenmiş bir koşula uyumunu sağlamaya yönelik olarak
gerçekleştirilen işlemler bütünüdür.
DENETİM SİSTEMİ (Control System): Kendisini veya diğer bir sistemi kumanda etmek,
yönlendirmek veya ayarlamak üzere birleştirilen fiziksel organlar kümesidir. Mühendislik
açısından denetim sistemi, en az veya hiçbir insan girişimi gerektirmeyecek şekilde, arzu
edilen işlevleri ve sonuçları sağlamak üzere bir araya getirilen makine, süreç (process) ve diğer
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 6
aygıt donanımlarının (Instrumentation) otomatik çalışmasını ifade eder. Denetim sistemleri,
denetlenen niceliklerin değerlerini sabit tutar ya da bu değerleri, önceden belirlenmiş biçimde
değişmesini sağlar.
Şekil 1.2 Açık-döngü denetim sistemi
Şekil 1.3 Kapalı-döngü denetim sistemi
OTOMATİK DENETİM (Automatic Control): Bir sistemde denetim faaliyetlerinin insan
girişimi olmaksızın önceden belirlenen bir amaca göre denetimi ve yönlendirilmesidir. Genel
anlamda otomatik denetim, doğrudan insan girişimi olmaksızın çalışan aygıtların, makinelerin
ve sistemlerin çalışması ve gelişmesi ile ilgilenen bir bilim dalıdır. Uygulamada denetim veya
denetim sistemi denilince daha çok otomatik denetim anlaşılır. Günümüzde insan girişimi ile
yapılan denetim hemen hemen yok sayılır veya denetim sistemi tanımına girmez.
TESİSAT VEYA DENETLENEN SİSTEM (Plant): Amacı özel bir işlemi yerine getirmek
olan birlikte çalışan makine parçaları takımı veya bir cihaz, tesisat adını alır. Bu kitapta ısıtma
fırını, kimyasal reaktör, uzay taşıtı, damıtma tesisleri gibi denetlenmesi gerekli fiziksel
nesneler tesisat veya kısaca sistem adını alacaktır.
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 7
GİRİŞ (Input): Denetim sisteminden belli bir cevap almak üzere bir dış enerji kaynağından
sisteme uygulanan uyarıdır.
ÇIKIŞ (Output): Denetim sisteminden sağlanan gerçek cevaptır. Çıkış, girişin öngördüğü
cevaba eşit olur veya olmayabilir. Bir sistemin denetim amacını giriş ve çıkışlarını türü
belirler. Örneğin bir sıcaklık denetim sisteminde giriş arzu edilen sıcaklık çıkış ise sistemde
gerçeklenen ve ölçülen sıcaklıktır.
AYAR NOKTASI VE AYAR DEĞERİ (Set Point and Set Value): Denetim sistemlerinde
sabit bir kumanda değerinin ayarlandığı nokta ve ayarlanan değer. Örneğin sıcaklık denetim
sistemlerinde arzu edilen sıcaklığın ayarlandığı nokta bir ayar noktası ve ayarlanan sıcaklık
ayar değeridir. Diğer tanımları Şekil 1.2 de verilen şemadan izleyebiliriz.
KUMANDA GİRİŞİ VEYA ARZU EDİLEN GİRİŞ (Comand Input or Desired Input);\(t):
Sisteme uygulanan sevkedici giriş olup sistemin çıkışından bağımsızdır.
BAŞVURU GİRİŞ ELEMANI (Reference Input Element): Başvuru giriş değerini saptayan
birimdir. Başvuru giriş elemanı sistem çıkışının arzu edilen birimleri cinsinden kalibre (ayar)
edilir.
BAŞVURU GİRİŞİ (Reference Input); r(t): Denetlenen sistemin belirlenen bir eylemini
kumanda etmek üzere denetim sistemine uygulanan giriş sinyalidir. Başvuru giriş elemanının
sağladığı bu sinyal sistem tarafından doğrudan doğruya kullanılabilir biçimde bir kumanda
olarak ifade edilir. Denetim sistemi için gerçek sinyal girişi olup çoğunlukla ideal sistemin
çıkış davranışını temsil eder.
KARŞILAŞTIRICI VEYA HATA SEÇİCİ (Comparator or Error Detector): Başvuru giriş
sinyali ile geribesleme sinyalini karşılaştırıp mukayese eden ve bu iki sinyal arasındaki farka
eşit bir hata sinyali üreten elemandır. Karşılaştırıcı aynı boyut ve birimlerdeki sinyalleri
karşılaştırarak onların cebirsel toplamlarını alır.
HATA VE SAPMA (Error and Deviation); e(t): Çıkışın herhangi bir anda, arzu edilen
değere göre farkına hata denir. Hata sinyali başvuru girişi ile geribesleme sinyali arasındaki
farka eşittir. Karşılaştırma elemanı, çıkışın arzu edilen değerle karşılaştırarak hata
değişimlerini belirler. Hata sinyali, sistemin çıkışından arzu edilen değeri sağlamak üzere
denetim organını hareket ettirir. Denetim organı bu değişimlerini giriş olarak alır ve kendi
yapısına da bağlı olarak son denetim organı (mot. El.) için uygun bir denetim sinyali üretir.
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 8
Sapma; denetlenen değişkenlerin belirli değerler etrafında değişimleri sapma olarak ifade
edilir. Genel anlamda bir hata sinyali olup özellikle ayar değerine göre çalışan süreç denetim
sistemlerinde denetlenen değişkenin sabit bir ayar değerinden ayrılması sapma (deviation)
olarak ifade edilir.
DENETİM ORGANI (Controller or Control Element): Denetlenen sisteme uygulanacak
uygun bir denetim sinyali sağlayan elemandır.
SON DENETİM ELEMANI VEYA MOTOR ELEMAN (Actuator or Motor Element):
Denetim organından alınan sinyale göre belli bir fiziksel yapıda güç sağlayan elemandır. Bu
eleman denetlenen sistemde meydana gelen hatayı veya sapmayı düzeltmek için gerekli
hareketi sağlayan bir elemandır.
DENETİM SİNYALİ (Control Signal or Manipulated Variable); m(t): Denetim elemanları
grubunun denetlenen sisteme uyguladıkları nicelik veya koşuldur. Bu sinyal denetim organı
çıkışında denetim sinyali olarak son denetim elemanına gönderilir. Burada yeteri kadar
kuvvetlendirilerek denetlenen sistemin denetlenen değişkenini değiştirecek şekilde bir
düzeltme işleme meydana getirir. Fakat esas denetim biçimi denetim organı tarafından üretilir.
DENETLENEN SİSTEM (Controlled System or Plant): Özel bir niceliğin denetlendiği
tesisat, süreç veya bir makinedir.
ÇIKIŞ VEYA DENETLENEN DEĞİŞKEN (Controlled Variable); c(t): Denetlenen
sistemin niceliği veya koşuludur. Bu niceliğin, sistemin bozucu girişlerden etkilenmeksizin
kumanda girişini izleyecek şekilde önceden tanımlanan bir değerde sabit tutulması gerekir.
BOZUCU GİRİŞLER (Disturbance Inputs); d(t): Sistemin denetlenen çıkışı üzerinde arzu
edilmeyen yönde etki yapan girişlerdir. Eğer bozucu etkiler sistem kendi içinden meydana
geliyorsa iç bozucular, sistem dışından geliyorsa dış bozucular adını alır ve her ikisi de sistem
için bir giriştir. Bozucu giriş denetim sistemi döngüsüne herhangi bir noktadan etki edebilir.
GERİBESLEME SİNYALİ (Feedback Signal); b(t): Denetlenen değişkenin bir fonksiyonu
olup başvuru girişi ile karşılaştırılarak hata sinyalini elde edilmesini sağlar.
GERİBESLEME ELEMANI (Feedback Element): Denetlenen çıkış sinyali ile geribesleme
sinyali arasında işlevsel bağıntı kuran elemandır. Geribesleme elemanları özellikle denetlenen
değişken ile başvuru giriş sinyalinin farklı fiziksel yapıda olduğu durumlarda bir
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 9
dönüştürgeçten (transducer) ibarettir. Geribesleme elemanı denetlenen değişkenin ölçülen
değerini sağlar. Genellikle geribesleme elemanı bir ölçü elemanı biçimindedir.
GERİBESLEME YOLU (Feedback Path): Denetlenen çıkış sinyalinden geribesleme
sinyaline kadar uzanan iletim yoludur.
İLERİBESLEME ELEMANLARI (Feedfonvard or Fonvard Element): Arzu edilen çıkışı
sağlamak üzere hata sinyaline tepki gösteren birimdir.
İLERİBESLEME YOLU (Feedfonvard Path): Hata sinyalinden denetlenen çıkış sinyaline
kadar uzanan iletim yolu.
AÇIK-DÖNGÜ DENETİM SİSTEMİ (Open-Loop Control System): Denetim faaliyetinin
denetim sistemi çıkışından bağımsız olduğu sistemdir. Açık-döngü denetimde arzu edilen
çıkışın denetlenen çıkış değişkeni ile hiçbir karşılaştırması yoktur (Şekil 1.3).
KAPALI-DÖNGÜ DENETİM SİSTEMİ (Closed-Loop Control System): Denetim faaliyeti
sistemin denetlenen çıkışına bağlı olduğu sistemdir (Şekil 1.4).
GERİBESLEMELİ DENETİM (Feedback Control): Denetlenen çıkış değişkenin ölçülüp
geri beslenerek arzu edilen giriş değeri ile karşılaştırıldığı kapalı-döngü denetim sistemidir.
Sistemin çıkışı, arzu edilen çıkış değerini sağlayacak bir biçimde giriş niceliği üzerine etki
eder.
Açık-döngü ve kapalı-döngü denetim sistemleri arasındaki temel fark geribesleme etkisidir.
Geribesleme etkisi ise negatif geribesleme ve pozitif geribesleme olarak ikiye ayrılır. Negatif
geribesleme çıkışın girişe ters yönde etki ettiği ve pozitif geribeslemede çıkışın girişe aynı
yönde etkidiği sistem olarak tanımlanır. Endüstriyel denetim sistemlerinde uygulanan
geribesleme etkisi negatif türdendir.
DÜZENLEYİCİ DENETİM (Regülatör or Regulatory Control): Başvuru girişinin uzun
zaman aralıkları içersinde belli bir çalışma koşulu için, değişmez veya sabit tutulduğu
geribeslemeli denetim sistemidir. Düzenleyici denetimde sisteme etki eden bozucu girişlere
rağmen sistem çıkışının arzu edilen değerde tutulması esastır. Bu tür denetimde sabit bir
sinyal (ayar değeri) girişinde sabit kalıcı-durum çıkışı elde edilir.
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 10
SERVOMEKANİZMA VEYA SERVO (Servomechanism or servo): Çıkışın mekaniksel
konum, hız veya ivme olan geribeslemeli denetim sistemidir. Servo veya servomekanizma
ifadesi aynı zamanda güç yükseltme kalıcı durum hatası sıfırdır.
SÜREÇ DENETİM SİSTEMİ (Process Control System)'. Çıkışı sıcaklık, basınç, akış,
seviye ve pH gibi değişkenler olan düzenleyici denetim türünde geribeslemeli denetim
sistemidir. Süreç denetim, süreç endüstrilerinde yaygın olarak kullanılır.
NÜMERİK DENETİM (Numerical Control): Genelde takım tezgahları ve diğer tür
makinelerde (örneğin dokuma makineleri) kullanılan konum denetim sistemi anlamında
kullanılır. Eski bir uygulama olup denetim delikli kartlar, mıknatıslı teyplerle yapılmaktadır.
Sisteme delikli kartlarla verilen bilgiler bugün artık sayısal bilgisayarlarla verilmektedir. Bu
tür denetim sistemleri ise doğrudan sayısal denetim adını almaktadır.
DOĞRUDAN SAYISAL DENETİM (Direct Digital Control): Tek döngülü örneksel
denetleyiciler grubunun yerini tek bir sayısal bilgisayar alır. Bu bilgisayarların daha yüksek
hesaplama yeteneği, daha karmaşık ileri denetim tekniklerinin uygulanabilmesini olanaklı
kılar.
UYARLAMALI DENETİM (Adaptive Control): Uyarlamak denetim, sistemin kendi
işlemlerini en iyi olası işlem tarzını sağlamak doğrultusunda uyarlayabilme yeteneğinde olan
sistemdir. Uyarlamalı denetim sistemlerinin tanımlama, karar verme ve düzeltme gibi üç temel
ilkesi vardır.
ÖĞRENMELİ DENETİM (Learning Control): Belirli bir düzeyde hesap-lama yeteneğine
sahip ve böylece, denetlenen değişkenin matematiksel modelinin tanımlarını geliştirebilen ve
işlemlerini bu yeni bilgiler doğrultusunda düzeltebilen denetim sistemi. Bu açıdan öğrenmeli
denetim, uyarlamalı denetimin gelişkin bir biçimidir.
BİLGİSAYARLI DENETİM (Computer Control): Denetim sistemlerinde bilgisayarların ve
mikroişlemcilerin kullanıldığı denetim türü olup gözetleyici denetim ya da optimizasyon
denetimi, doğrudan sayısal denetim ve düzey (hiyerarşi) denetimi şeklinde uygulanır.
GÖZETLEYİCİ DENETİM (Supervisory Computer Control): Ya da optimizasyon
denetiminde bilgisayar, dış ya da ikincil türden bir sığayla (kapasite) işler ve ilk denetim
sistemindeki düzenlenmiş konumları, ya doğrudan ya da işleticinin yardımıyla değiştirir.
Örneğin, bir kimyasal işlem, sıcaklığı termostatik olarak ayarlanan bir tankta gerçekleşebilir.
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 11
Gözetleyici denetim sistemi, çeşitli nedenlerle termostatın düzeyini yeniden ayarlayabilir.
Gözetleyici denetimin amacı, tesisin işletim düzenini korumak ve böylece giderleri düşürmek
ya da üretimi arttırmaktır.
DÜZEY DENETİMİ: Bir tesisteki tüm denetim durumlarına bilgisayarların uygulanması
yoluyla kurulur. Bu nedenle de, bir tesisin işletimindeki en yüksek yönetsel kararlardan bir
valfın çevrilmesine kadar her düzeyden etkinliği bütünleştirebilmek için, en gelişkin
bilgisayarlara ve otomatik denetim aygıtlarına gereksinim duyar.
UZAKTAN KUMANDA (Remote Control): Bir sistemde donanımı, aygıtları ve işlemleri
belli bir uzaklıktan çalıştırma imkanı sağlıyan denetim türüdür. Endüstriyel denetim
sistemlerinin büyük bir oranı bu sınıfa girmektedir. Bu tür denetimde gösterge, kaydetme ve
denetim aygıtları denetlenen sistemden birkaç yüz metre mesafeye yerleştirilebilinirler.
Böylece bir sistemde kumanda odasından denetlenen işleme veya sisteme ve sistemden
kumanda odasına sinyal aktarımı ya pnömatik ya da elektriksel biçimde olmaktadır.
DUYARGA (Sensor, Detector): Ölçülen ve dolayısıyla denetlenen niceliğin değerini
algılayan veya seçen bir aygıttır. Duyarga eleman veya algılama organı ölçme sistemi zincirin
ilk halkası olup duyarga ifadesi bazen sezici (detector), birincil organ veya dönüştürgeç
(transducer) yerine de kullanılmaktadır.
DÖNÜŞTÜRGEÇ {Transducer): Genel olarak herhangi bir enerji biçimini diğer bir enerji
biçimine dönüştüren aygıt olarak tanımlanır. Örneğin ışık enerjisini elektriksel enerjiye
dönüştüren fotoseller, mekaniksel enerjiyi elektriksel enerjiye dönüştüren potansiyemetreler
v.s. özellikle ölçme sistemi açısından bir enerji dönüştürme aygıtı olarak çalışan dönüştürgeç
uyarıyı ölçmenin konusu olan fiziksel ortamdan alır ve bu uyarıyı bir ölçme sistemi girişine
göre daha uygun olan bir sinyale dönüştürür.
ROBOT veya MANİPÜLATÖR {Robot or Manipülatör): İnsan müdahalesi gerektirmeden
otomatik olarak hizmet görmek üzere tasarımlanmış programlı bir aygıttır. Endüstriyel bir
robot veya manipülatör bir insanın bel, omuz, dirsek ve bilek hareketlerine denk serbestlik
dereceleri içeren bir kol ve eldeıî ibaret olup ulaşma mesafesi içerisindeki herhangi bir
noktaya uzanabilir ve iş parçalarını veya aletleri kolayca yakalayabilir. Robot, endüstride
özellikle malzeme aktarma işlevlerinin yerine getirilmesinde çok kullanılır. Robotlar
endüstriyel uygulamalarda büyük bir potansiyel arzetmekle beraber günümüzde daha çok,
makinalarm yüklenmesi ve boşaltılması, tekrarlamak istifleme, ayırma (tasnif), parçaların
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 12
konumlandırılması, aktarılması, kaynak, boyama (otomobil endüstrilerinde) işlemlerinde
yaygın olarak kullanılmaktadırlar.
1.4 DENETİM SİSTEMLERİ VE TÜRLERİ
Denetim sistemlerini ve işlemlerini, bilinçli veya bilinçsiz günlük yaşantımızın her anında
kullanırız. Örneğin, insan vücudu ile ilgili fizyolojik denetim işlemleri olarak vücut
sıcaklığının denetimi, kan şekerinin ayarlanması, gözün ışığın şiddetine göre kısılması gibi
işlemleri sayabiliriz. Doğada benzeri denetim işlemlerinin binlerce örneğiyle karşılaşmak
mümkündür. Yine sosyal yaşamı doğrudan etkileyen denetim uygulamalarına rastlamak
mümkündür. Örneğin fiyat artışları (enflasyon) belli oranda pazardaki talebin azaltılması veya
paranın değerinin arttırılması yolu ile denetlenebilir. Endüstriyel anlamda bir sıcaklık denetim
sistemi bir kez ayarlandıktan sonra bizim müdahalemiz olmaksızın ortamın sıcaklığını
otomatik olarak belli bir değerde tutmak için sürekli olarak çalışabilir. .
Türü ne olursa olsun bir denetim sisteminde mutlaka denetleyen veya yöneten, yönlendiren ve
denetlenen veya yönetilen, yönlendirilen olmak üzere iki temel unsur vardır.
Bu anlamda üç temel denetim sistemi vardır: (i)Doğal denetim sistemleri, (ii) Endüstride
kullanılan insan yapısı denetim sistemleri ve (iii) Hem doğal ve hem de insan yapısı unsurlar
içeren karma denetim sistemleri. Karma denetim sistemlerinde denetim organı olarak doğal
unsur olan insan kullanılır. Örneğin, bir insanın bir otomobili belli bir rotaya göre sürmesi
gibi. Doğal denetim sistemleri esasında konumuz dışı olaylardır. Burada inceleme konusu
olan sistemler insan yapısı endüstriyel denetim sistemleridir.
Denetim sistemleri denetim etkisi açısından iki ana sınıfa ayrılır. Bunlar;
(i) Açık-döngü denetim sistemleri ve
(ii) Kapalı-döngü denetim sistemleri;
(i) Açık-döngü denetim sistemlerinde denetim eylemi sistem çıkışından bağımsızdır. Açık-
döngü sistemlerde çıkışın ölçülmesi ve geribeslenmesi söz konusu değildir. Dolayısıyla
sistemin girişi çıkış bilgisinden haberdar olmaz.
Uygulamada açık-döngü denetim sistemleri giriş-çıkış bağıntıları önceden belli olan ve iç
veya dış bozuculara maruz kalmayan sistemlerde kullanılır. Çıkış ve girişin bir karşılaştırması
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 13
yapılmadığından sistemin çalışma doğruluğu yapılan kalibrasyonun (ayarlama) derecesine
bağlıdır. Açık-döngü denetim sistemleri ya zamanlama ya da sıralama esasına göre çalışırlar.
Örneğin, otomatik çamaşır makinelerinde olduğu gibi, sistem girişi bir program şeklinde
verilir ve sistem program sırasını izler. Trafik ışıklarının denetimi örneğinde ise program
zaman esasına göredir. Işıkların yanıp sönmesi belli bir sırada belli bir zaman süresi kadardır.
(ii) Kapalı-döngü denetimde; denetim etkisi sistem çıkışına bağlıdır. Sistemin çıkışı ölçülüp
geribeslendikten sonra arzu edilen giriş değeri ile karşılaştırılır. Böylece sistemin girişi
çıkıştan haberdardır. Sistem çıkışı geri beslenerek girişe uygulandığından bu tür sistemlere
aynı zamanda geribeslemeli sistemler de denir. Açık-döngü sistem ile kapalı-döngü sistemi
birbirinden ayıran en önemli unsur geribesleme etkisidir. Geribesleme etkisi ise, negatif
geribesleme ve pozitif geribesleme olmak üzere iki şekilde olur.
Negatif geribeslemede, çıkıştaki değişimler girişe ters yönde etki eder. Böyle bir sistemde
çıkış, arzu edilen değere göre bir artış gösterecek olursa denetim etkisinin azaltılarak çıkışın
istenen değere geri dönmesi sağlanır.
Aksi bir durumda, eğer çıkış arzu edilen değere göre bir azalma (negatif değişme) gösterirse
denetim etkisi artırılarak çıkışın istenen değere yükselmesi sağlanır. Negatif geribeslemede
daima giriş ile çıkışın bir farkı alınır ve bu fark negatif veya pozitif değerli olabilir. Denetim
organına bir hata girişi olarak iletilen bu değer, yukarıda da açıklandığı gibi, çıkışın istenen
değere getirilmesini ve bu değerde sabit tutulmasını sağlar. Negatif geribesleme endüstriyel
sistemlerin en önemli özelliğidir ve daima hatayı en küçük değer de tutmaya veya sıfır
yapmaya çalışır.
Pozitif geribeslemede çıkış girişe aynı yönde etki eder. Buna göre çıkışta herhangi bir artış
meydana gelecek olursa bu giriş ile toplanarak hata sinyalinde bir artış ve dolayısıyle de
denetim sinyalinde bir artış meydana getirir. Bu sistemde çıkışı daha da artıracak yönde bir
etki yaratır. Sonuçta artış sistemin fiziksel sınırlamalarına kadar devam eder ve sistem
denetlenebilirliliğini kaybeder. Pozitif geribesleme iç döngüler hariç bir kapalı-döngü denetim
sisteminde kullanılmaz.
Denetim sistemleri uygulama alanları ve çalışma biçimlerine göre, düzenleyici denetim,
izleyici denetim, servomekanizma denetim gibi isimler de alırlar. Endüstriyel alanda
kullanılan bu sistemlerin tümü negatif geribeslemelidir.
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 14
Düzenleyici denetim sabit bir ayar değeri esasına göre çalışan ve sistem çıkışın, tüm bozucu
girişlerin varlığına rağmen sabit değerde tutmaya çalışan denetim sistemi çalışmasıdır.
Sıcaklık, seviye, debi, basınç v.b. değişkenlerin denetiminde kullanılan bu çalışma biçimi
yaygın olarak süreç endüstrilerinde kullanılır.
İzleyici denetimde giriş değişken olup sistem çıkışı bu girişi izlemeye çalışır. Burada sistem
çıkışının hem başvuru girişi ve hemde bozucu girişten doğan değişmeleri izlemesi ve arzu
edilen değere getirilmesi esastır. Bu tür denetim daha çok imalat endüstrilerinde, uzay taşıt
araçlarında kullanılır. Örneğin takım tezgahlarında kesici bıçağın bir şablonu izleyerek istenen
parça biçimini işlemesi bu türden çalışma olur. İzleyici denetim daha çok konum denetim
sistemi şeklindedir.
Servomekanizma, mekaniksel çıkışlı güç yükseltilmesi gerekli sistemlerde kullanılır. Yerine
göre izleyici türde, yerine göre de düzenleyici türde çalışabilir. Örneğin, büyük güç
yükseltmesi gereken konum servomekanizması izleyici türde, buna karşılık bir hız denetim
servomekanizması düzenleyici türde denetim çalışması gösterir. Endüstriyel alanda ise örneğin,
sıcaklık yanında, basınç, debi, seviye gibi diğer değişkenlerin denetimi de gerekebilir. Böyle
bir durumda tek girişli-tek çıkışlı bir denetim sistemi yeterli olamaz. Modern endüstriyel
sistemler daha çok çok girişli-çok çıkışlı sistemlerdir ve hatta bu giriş ve çıkışlar arasında
karşılıklı etkileşimler de mevcut olabilir. Bu tür denetim sistemlerinin temel yapısı yinede
geribeslemeli biçiminde olmakla beraber sistem içinde birden fazla döngü yer alır. Çeşitli
giriş ve çıkışlar arasında en uygun denetim sinyalini sağlamak için daha çok bilgisayarlardan
ve mikroişlemcilerden yararlanılır. Bu kitapta daha çok tek girişli-tek çıkışlı doğrusal
sistemler ele alınacaktır.
1.5 DENETİM SİSTEMLERİNİN YAPISI VE KULLANIM ALANLARI
Endüstriyel anlamda bir denetim sistemi; (i) denetlenen sistem veya süreç ve (ii) denetim
elemanları donanımı olmak üzere iki ana kısımdan ibarettir. Denetim organları donanımı ise
(i) ölçme sistemi, (ii) karşılaştırma elemanı, (iii) denetim organı, (iv) sürücü veya kumanda
elemanından meydana gelir (Şekil 1.2). Denetlenen sistem ve denetim elemanları donanımı
birbirlerine karşılıklı olarak birtakım hatlarla bağlanmıştır. Bunlar; (i) süreç ürünlerinin aktığı
enerji ile ilişkili olanı, süreç hattı, (ii) ölçme ve denetim sinyalleri aktığı hat, bilgi veya sinyal
hattı ve (iii) denetim elemanları ve sistem çalıştıran cihazlar için gerekli gücün aktığı, güç
hattı isimlerini alırlar.
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 15
Ölçme sistemi, duyarga veya duyar eleman ve sinyal kuvvetlendirme-şartlandırma olmak
üzere iki kısımdan ibarettir. Ayrıca denetlenen değişkenin ölçülen değerinin bilinmesi
gerekiyorsa birde gösterge elemanı bulunabilir. Duyarga sistemin çıkışındaki değişmeleri,
gözlenebilir ve denetlenebilir bir biçimde sistem girişi ile aynı fiziksel büyüklük cinsine
dönüştürür. Genellikle duyarga çıkış zayıf bir sinyal olup kuvvetlendirilmesi gerekir.
Kuvvetlendirici devresi genellikle bir dış güç kaynağından enerji çekerek denetim döngüsü
için gerekli güçte bir sinyal sağlar. Tüm denetim sistemi döngüsünün hassasiyeti ölçme
sisteminin hassasiyetine bağlıdır. Bu nedenle denetim sisteminin hassasiyeti ölçme sisteminin
hassasiyetinden daha yüksek olamaz.
Genellikle karşılaştırma elemanını da içine alan denetim organı; sistem çıkışının denetim
amaçlarına uygunluğunun saptanması ve sistemi denetim amaçlan doğrultusunda yönetmek
için gerekli denetim değişimlerini belirlemek gibi işlevleri yürütür. Denetim organın temel
görevi karşılaştırıcıdan kendisine hata veya sapma olarak iletilen giriş bilgisine göre denetim
sinyali şeklinde uygun karar üretmektir. Denetim organı fiziksel yapısı günümüzde daha çok
elektronik ve pnömatik olmaktadır. Elektronik olarak benzeşik (analog) devrelerden meydana
gelebildiği gibi sayısal devrelerden meydana gelebilir. Sayısal devrelerden (mikroişlemci)
meydana gelmiş denetim organı aynı zamanda gerekli hesaplamaları yapabilme yeterliliğine
de sahiptir.
Son denetim organı veya motor eleman adlarını da alan kumanda elemanı denetlenen sistemi
doğrudan etkileyen sürücü bir elemandır. Son denetim elemanı denetim organından aldığı
denetim sinyaline bağlı olarak dış enerji kaynağından aldığı güçle bir hareket üretir. Bu
hareket denetlenen değişkenin enerji akışını modüle eder. Kullanılan enerjinin biçimine bağlı
olarak motor elemanı, elektriksel, pnömatik veya hidrolik yapıda olabilir. Uygulamada
genellikle motor elemanın yapısına bağlı olarak denetim elemanları da elektriksel, pnömatik
veya hidrolik denetim elemanı isimlerini alırlar.
Çok küçük hacimlerde büyük güçler sağlayan hidrolik sistemlerin özel kullanım alanları
mevcuttur. Bunlarda 104 ila 108 mertebelerinde güç yükseltmeleri mümkündür.
Elektrik enerjisinin her yerde kolaylıkla sağlanabilir olması ve elektronik teknolojisindeki
gelişmeler günümüzde elektriksel sistemleri çok yaygın olarak kullanılır hale sokmuştur.
Pnömatik sistemler, özellikle yangın tehlikesi olan yerlerde kullanılmaktadır.
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 16
Ayrıca bu sistemlerin bileşimi olan karma sistemlerde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Bunlardan çoğunlukla denetim sistemi döngüsünün ölçme sistemi ve karşılaştırma elemanları
elektriksel-elektronik olarak çalışmakta, motor elemanı ise elektriksel pnömatik veya hidrolik
yapıdadırlar.
Kesin çizgilerle olmamakla beraber imalat endüstrilerinde izleyici veya servomekanizma
biçimi çalışan denetim sistemleri ve süreç endüstrilerinde ise düzenleyici (regulatory) biçimde
çalışan denetim sistemleri kullanılmaktadır. Takım tezgahlarında konum denetim sistemleri,
kağıt fabrikalarında ve dokuma makinalarmda gergi denetim sistemleri, metal çekme
makinalarmda kalınlık denetimi, robotikler v.b. servomekanizma biçimi çalışan sistemlerdir.
Ayrıca servomekanizmaların, füze rampaları ve güdümlü füzelerin konumlandırılması, radar
antenlerinin ve teleskopların yönlendirilmesi, otomatik dümen sistemleri, hava taşıtlarının
otomatik seyri gibi özel kullanım alanları da mevcuttur. Seviye, sıcaklık, basınç, debi gibi
değişkenlerin denetlendiği süreç denetim sistemleri düzenleyici (regulatory) biçimde
çalışırlar. Bunun dışında, elektrolit kaplama kalınlığının denetimi, gaz-karışımı denetimi,
harmanlama sistemleri, nükleer reaktörde tepkime denetimi sıvılarda kimyasal konsantrasyon
denetimi v.b. leri endüstrilerinde kullanılan denetim sistemleridir.
Süreç denetim sistemlerinin tasarım felsefesi servomekanizmaların tasarım felsefesinden
oldukça farklıdır. Bununla beraber, denetim sistemlerinin tüm dallarında ilgili analitik
problemler benzerdir ve pekçok analiz ve sentez teknikleri ve test yöntemleri ortaktır.
1.6 DENETİM SİSTEMLERİNİN TASARIM İLKELERİ
Denetim sisteminin amacı denetim büyüklüğünün girişteki arzu edilen değere uygun tutmaktır.
Düzenleyici (regulatory) tipinde çalışan süreç denetim sistemlerinde girişte sabit bir başvuru
değeri veya ayar değeri uygulanmakta, denetlenen büyüklüğün ayar değerinde olması, diğer
bir deyişle hatanın sıfır veya önemsenmeyecek kadar küçük olması istenir. İzleyici denetim
tipinde çalışan servomekanizmalarda ise çıkıştaki denetim büyüklüğünün değişken giriş
sinyalini hatasız bir şekilde izlemesi istenir. Ancak sisteme etki eden bozucu büyüklükler
denetim büyüklüğünü arzu edilen giriş değerinden saptırmaya çalışır. Bir denetim sisteminden
istenen başvuru değerinden uzaklaşan denetim büyüklüğünü yeniden başvuru değerine
erişmesini sağlamaktır.
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 17
Ayrıca başvuru değerinde herhangi bir değişim olduğu zaman denetim büyüklüğü bu yeni
başvuru değerine erişmeli ve düzenli bir şekilde bu değeri korumalıdır. Denetim sistemin bu
durumuna sürekli-durum veya kalıcı-durum çalışması denir. Denetim sistemlerinin kalıcı-
durum çalışmasına erişinceye kadar gösterdikleri çalışma şekline ise "geçici-durum" çalışması
adı verilir. Denetim sistemlerinin çözümlemelerinde geçici-durum ve kalıcı-durum çalışmaları
ile ilgili olarak aşağıdaki özellikleri sağlayıp sağlamadığı araştırılır.
i) Kararlı çalışma: Herhangi bir denetim sistemi herşeyden önce kararlı olmalıdır. Kararlı bir
çalışma sağlamayan denetim sistemi hiçbir işe yaramaz. Bir denetim sisteminin kararlılığı
denilince sistemin sınırlı bir giriş değerine karşılık sınırlı bir çıkış değeri vermesi anlaşılır.
Burada bir denetim sisteminde büyüklüğü bozucu etkenler sonucu kalıcı durum değerinden
sapma gösterdiğinde önceki kalıcı-durum değerine veya başvuru değerinde bir değişim
olmuşsa yeni kalıcı-durum değerine kararlı bir geçiş durumu ile erişmesi istenir. Yalnız bir
sistemin mutlak kararlı olup olmadığını bilmek çoğu durumlarda yeterli olmayıp genellikle
sistemin kararsız olmaya ne kadar yakın olduğunun da bilinmesi gerekir. Yani sistemin bağıl
kararlılığını bulmak gerekir.
Bir denetim sisteminin kararlılığı sistemin kendi yapısına bağlı olup başvuru girişinden ve
bozucu girişlerden bağımsızdır.
ii) Geçici durum çalışması halinde hızlı cevap: Bir denetim sisteminin geçici durum
çalışmasında denetim büyüklüğünün kalıcı durum değerine mümkün olan en kısa zamanda
erişmesi diğer bir deyişle uyarılara hızlı bir cevap vermesi istenir. Cevap hızlılığı sistemin
kazancı ile artar.
iii) Kalıcı-durum davranışı: (Kalıcı-durum doğruluğu veya müsaade edilebilinir hata) Bir
denetim sisteminde kalıcı-durum çalışmasında hataların sıfır veya önemsenmeyen değerlerde
tutulması istenir. Bu durum denetim sisteminin duyarlılığı (sensivity) ile ilgili olup sistemde
hata sıfır ise yani denetim büyüklüğü başvuru değerine eşitse ve kalıcı-durum çalışmasında
sıfır hata korunabiliyorsa "duyarlılık" gayet yüksektir denir. Duyarlılık sistem kazancı ile
artar. Hata değerini sıfırda tutmak pek kolay ve ekonomik bir iş olmayıp genellikle denetim
büyüklüğü başvuru değerini artı eksi bir tolerans sınırı içinde korur. Bu tolerans sınırı ne kadar
dar ise duyarlılık o kadar yüksek olur.
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 18
İdeal olarak bir denetim sisteminin çok kararlı, çok hızlı ve çok duyarlı olması istenir. Diğer
taraftan çok hızlı ve duyarlı sistemler kararsız çalışmaya eğilimlidir. Şöyle ki kalıcı-durum
hatasını en aza indirmek ve cevap hızını artırmak için sistemin duyarlılığını artırmak gerekir
ki bu da diğer taraftan sistemin kararlılığını azaltmaktadır. Denetim sistemlerinin tasarımında
bu iki temel özellik arasında uygun bir uzlaşma sağlanmaya çalışılır.
1.7 OTOMATİK DENETİM SİSTEMİ UYGULAMALARI
Doğada, çevremizde, günlük işlerimizde ve endüstriyel alanda kullandığımız sınırsız sayıda
denetim sistemi örneklerine rastlamak mümkündür. Doğadaki örneklerini, ekolojik denetim
sistemi, kan basıncı denetim sistemi, solunum denetim sistemi, adrenalin denetim sistemi v.s.
çevremizdeki örneklerini, ekonomi denetim sistemi, sosyoloji denetim sistemi v.s. günlük
işlerimizdeki örneklerini, ütü, buzdolabı, banyo sıcak su kazanı gibi yerlerde kullanılan
sıcaklık denetim sistemleri ve endüstriyel alanındaki örneklerini ise, süreç ve imalat
endüstrilerinde kullanılan sıcaklık, basınç, debi, pH, konsantrasyon, konum, hız v.b. denetim
sistemleri olarak sayabiliriz.
Doğada bulunan ve endüstride kullanılan denetim sistemlerinin çok büyük bir çoğunluğunu
kapalı-döngü geribeslemeli denetim sistemleri teşkil eder. Açık-döngü denetim sistemleri
uygulamalarının sayısı ise oldukça sınırlıdır. Evlerimizde kullandığımız tam otomatik çamaşır
makinası, trafik akışını düzenleyen trafik lambaları, imalat endüstrilerinde kullanılan sıralama
denetim sistemleri v.b. açık-döngü denetim sistemi örnekleri olarak ele alınabilir.
Tam otomatik çamaşır makinesi kendisine program olarak sunulan önceden saptanmış belli
bir işlem sırasına göre çalışır. Amacı belli bir temizlikte yıkanmış çamaşır elde etmektir.
Kendisine belli bir program şeklinde verilen ayar değerlerine göre, yıkama, durulama,
yumuşatma, sıkma v.b. işlemleri sırasıyla yerine getirir ve sonuçta çıkış olarak belli temizlikte
yıkanmış çamaşır elde edilir. Her ne kadar yıkama işlemi sırasında kullanılan suyun ısıtılması
termostatik bir düzenekle geribeslemeli olarak yerine getirilmiş olsa da, sistemin esas giriş
olan çamaşırların arzu edilen temizlik derecesi ile sonuçta gerçeklenen temizlik derecesinin
işlem sırasında bir karşılaştırması yoktur. Elde edilen temizlik derecesi arzu ettiğimiz temizlik
derecesine eşit olabilir veya olmayabilir. Dolayısıyla sistem denetim eylemi açısından açık-
döngü denetim tipindedir. Trafik ışıkları yoluyla yapılan trafik denetim sistemi de açık-döngü
şeklinde çalışır. Ortalama trafik yoğunluğuna göre belli bir merkezden zaman esasına göre
ayarlanan trafik ışıklarının sırasıyla yanıp sönmesi trafiğin sıkışmadan akmasını sağlamaya
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 19
çalışır. Fakat yeşil ışığın yanma süresi her zaman bekleyen trafiğin tamamının geçişini
sağlamayabilir. Çünkü burada arzu edilen trafik akışı, girişin gerçekleşen trafik akışı, çıkış ile
bir karşılaştırması yoktur.
a) Elle denetim
b) Otomatik denetim
Şekil 1.4 Sıcaklık denetim sistemi
Kapalı-döngü denetim sistemi örneği olarak Şekil 1.4'de görülen basit bir sıcaklık denetim
sistemi ele alınabilir. Şekil 1.4a'da elle çalışan kapalı-döngü denetim ve Şekil 1.4b'de ise
tamam otomatik denetim organları ile gerçeklenen kapalı-döngü denetim sistemi örneği
verilmiştir.
Elle denetimde denetim döngüsü insan unsuru ile kapanır. Burada insan hem karşılaştırma ve
hem de denetim organı işlevlerini yerine getirir. Arzu edilen sıcaklık giriş olarak insanın
belleğine daha önceden verilmiştir. İnsan sıcaklık ölçerle belirlenen, denetlenen çıkış
sıcaklığını gözleri vasıtasıyla algıladıktan sonra belleğindeki giriş bilgisi ile karşılaştırır.
Arada bir fark var ise bunu hata olarak görür ve bu hatayı düzeltici yönde işlem yapar.
Burada; eğer gözlenen çıkış sıcaklığı arzu edilen sıcaklıktan yüksekse sisteme buhar biçimde
bir vanadan giren ısı enerjisi miktarı insan kas gücü ile kısılır veya tersi bir durumda ısı
enerjisi miktarı artırılır. Kas gücü motor eleman işlevini yerine getirir. Şekil 1.4b'de ise
insanın yerini bir denetim organı almıştır. Arzu edilen giriş denetim organı üzerinde yer alan
bir düğme veya benzeri elemandan ayar değeri olarak belirlenir. Denetlenen çıkış sıcaklığı ise
bir sıcaklık ölçerin duyargası ile algılanıp denetim organının anlayabileceği sinyal yapısına
dönüştürülür ve denetim organında arzu edilen giriş sinyali ile karşılaştırılır. Giriş ve çıkış
arasında meydana gelebilecek herhangi bir fark hata olarak belirlendikten sonra denetim organı
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 20
bu hatayı düzeltecek bir denetim sinyali üretir. Denetim sinyali, bu sistemde motor vana olarak
gösterilen motor elemanı harekete geçirerek sisteme giren ısı enerjisi miktarını kısar veya açar.
Her iki denetim şeklini karşılaştıracak olursak her ikisinin de geribeslemeli kapalı-döngü
denetim sistemi olduğunu görürüz. Elle denetimde ölçülen çıkış değişkenin algılanması ve
bunu arzu edilen giriş değeri ile karşılaştırması ve meydana gelen hata sinyaline uygun bir
düzeltme işleminin yerine getirilmesi hep insan tarafından sağlanmaktadır. İkincisinde ise
insanın yerini bir otomatik denetim organı almıştır. Denetim organı insanın duyu organları ve
kas gücü ile yaptığı işlemleri otomatik olarak yapar. Bunun için de denetim organı
donanımında kullanılan ölçü sistemi donanımı, karşılaştırıcı, motor elemanın elle
çalışanlardan farklı olmalıdır. Ölçü sistemi duyargasından algıladığı ölçülen fiziksel
büyüklüğü karşılaştırma noktasında anlaşılan bir sinyale (giriş ile aynı cinsten)
dönüştürebilmen ve motor elemanında hata sinyaline bağlı olarak üretilen denetim sinyaline
cevap verebilmesi gerekir. Bu sinyaller genellikle denetim organı çalıştırmak için kullanılan
enerji (elektriksel, pnömatik, hidrolik) cinsinden olurlar.
Her iki sistemi; elle denetim de ve otomatik denetim açısından ele alacak olursak otomatik
denetimin elle denetime göre belli başlı özelliklerini ortaya koyabiliriz. Özellikle bu örnekte
olduğu gibi insan için sadece bir ölçü aletini gözleyip buna göre bir vanayı açıp kapama
işlemi basit, hiçbir yaratıcılık gerektirmeyen, monoton ve can sıkıcıdır. Bir insanın tepki
süresi 0.8 saniyenin üzerine çıkmaz. Buna karşılık otomatik denetim organlarının tepki süresi
milisaniyeler ve hata bazen mikrosaniyeler mertebelerindedir. Ayrıca insan aynı ürünü sürekli
olarak aynı standartta üretemez. Endüstride üretimi, verimi arttırmak ürünlerin kalitesini
yükseltmek açısından otomatik denetim gerekli olmaktadır.
Şekil 1.5'te kapalı-döngü sıvı seviye sisteminin dört farklı yapıda denetim organı ile çalışması
verilmiştir. Her üç sistemde de denetim sistemin amacı aynı olup sıvı seviyesini sabit bir
değerde tutmaktır. Şekil 1.5a sistem basit mekaniksel olarak çalışan denetim organı ile
donatılmıştır. Sıvının seviyesi şamandıra yardımıyla algılandıktan sonra manivela kolunda
arzu edilen seviye ile karşılaştırarak aradaki fark hata sinyali olarak düzeltme işlemi için
vananın tapa çubuğuna iletilir. Sonuç olarak şamandıraya etki eden kaldırma kuvveti,
manivela-mafsal çubuk mekanizması vasıtasıyla doğrudan doğruya vanaya iletilir ve vananın
açılma veya kapanma yönünde hareket etmesini sağlar. Mekaniksel olarak çalışan denetim
organı için dışarıdan uygulanacak hiçbir enerjiye gerek yoktur. Küçük hacimli depolarda
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 21
Şekil 1.5 Çeşitli sıvı seviye sistemleri
suyun kaldırma kuvveti bir vananın açılıp kapanması için yeterli olabilir. Buna karşılık eğer
buradan saniyede geçen sıvı miktarı ve sistem basıncı artacak olursa böyle bir denetim sistemi
yetersiz kalır. Şekil 1.5b'de aynı sistemin pnömatik enerji ile çalışan denetim organı ile
çalışması görülmektedir. Burada şamandıra yine sıvı seviyesini ölçmek için kullanılmakta,
yalnız bu kez sıvının kaldırma kuvveti doğrudan doğruya valf açmak için kullanılmamış
bunun yerine basınçlı hava enerjisinden yararlanılmıştır. Şamandıraya bağlı manivela
çubuğunun bir ucu basınçlı havanın atmosfere boşaltıldığı lülenin önünü açmak veya kapama
işlevini yerine getirir. Lülenin önü kapanınca atmosfere gidemeyen hava lüle arkasında bir
basınç oluşturur. Bu basınç pnömatik motor vananın diyaframı üzerinde bir basınç kuvveti
oluşturarak vananın kısılıp sisteme daha az sıvının girmesini sağlar. Tersi bir durumda diyafram
üzerine etki eden basmç kuvveti azalacak ve buna karşılık karşı yönden etkiyen yay kuvveti vanayı
açmaya çalışacaktır. Sonuçta yine sıvı seviyesi öngörülen sabit bir değerde tutulmaya çalışılacaktır.
Yalnız burada denetim organı donanımının dışarıdan verilen enerji ile çalışması yanında sistemin
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 22
hassasiyeti artmış, hata oranı azalmış ve denetim kapasitesi yükselmiştir. Mekaniksel sistemin
çubuk bağlantılarındaki boşluklar denetim hassasiyetini azaltır. Laçkalık olarak bilinen bu olayda
sistemin girişinde meydana gelen çok küçük değişimler aynı oranda çıkışa iletilemez. Ayrıca
mafsallarda karşılaşılan sürtünme kuvvetleri de kuvvetin aynı oranda iletilmesini önler. Bu nedenlerle
mekaniksel sistemin çalışma alanı sınırlı kalmaktadır.
Şekil 1.5c'de daha fazla hassasiyet ve denetim kuvveti gerektiren yerlerde kullanılan hidrolik
enerji ile çalışan denetim sistemi örneği gösterilmiştir. Suyun seviyesine göre hareket eden
şamandıranın bir ucu hidrolik valf-silindir sisteminin valf sürgüsünü hareket ettirerek basınçlı
hidrolik yağın silindir alt veya üst bölmesine girmesini sağlar. Basınçlı yağın silindirin alt
bölmesine etki ettirilmesi halinde sıvı denetim vanası açılarak sisteme daha fazla sıvının
girmesine ve aksi bir durumda ise vananın kısılarak sisteme giren sıvının azalmasına neden
olur. Pnömatik sistemlerde kullanılan basınç 5-10 bar mertebesinde buna karşılık hidrolik
sistemlerde 100-150 bar mertebesindedir. Bu nedenle büyük denetim kuvveti gerektiren
yerlerde örneğin barajlarda su seviyesinin denetiminde, hidrolik denetim sistemi daha
kullanışlı olmaktadır. Ayrıca pnömatik sistemlerde kullanılan gaz akışkanı sıkıştırılabilinir,
buna karşılık hidrolik sistemlerde kullanılan sıvı akışkanın sıkıştırılabilirliliği ihmal edilebilir
mertebededir. Bu da hidrolik sistemlerin daha hassas ve daha rijit çalışmasını sağlar.
Aynı sıvı seviye sistemini elektrik enerjisi ile çalışan denetim organı ile donatmakta
mümkündür(Şekil 1.5d). Örneğin şamandıranın hareketli bir potansiyometrenin hareketli
ucuna bağlanarak sıvı seviyesine orantılı bir gerilim sinyali sağlanabilir. Bu gerilim sinyali
arzu edilen sıvı seviyesine karşılık gelen ve denetim organı üzerinde ayar değeri olarak
verilen elektrik sinyali ile karşılaştırılır. Meydana gelen fark sinyal hata sinyali olarak bir
elektronik kuvvetlendiricide kuvvetlendirildikten sonra akışkan vanasını açıp kapayabilen bir
elektrik motorunu çalıştırabilir. Sistemdeki sıvı seviyesinin durumuna göre vana az veya çok
açılarak seviyenin belli bir değerde sabit tutulması sağlanmış olur. Elektriksel olarak çalışan
sistemler her ne kadar hidrolik sistemler kadar güçlü değilseler de yine bir takım üstünlükleri
vardır. Herşeyden önce elektrik enerjisini her yerde hazır olarak bulmak mümkündür. Diğer
yandan pnömatik veya hidrolik sistemlerde de sinyal aktarımı, iletişim ve karşılaştırma
elektriksel olabilir. Bu nedenle günümüzde pek çok sistem karma şekilde (elektro-pnömatik,
elektro-hidrolik) çalışır.
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 23
Şekil 1.6'da ayar değeri zamana bağlı olarak değiştirilen geribeslemeli sıcaklık denetim
sistemi görülmektedir. Endüstriyel tav fırınlarında sıcaklığı belli zaman aralıklarında belli
değerlerde sabit tutulması kadar bu sıcaklığın zamanla değişimi de önemlidir. Tavlanacak
malzemenin özelliğine bağlı olarak belli bölgelerde sıcaklığın yavaş yavaş ve belli bölgelerde
hızla yükselmesi veya düşürülmesi gerekir.
Şekil 1.6 Ayar değeri zaman bağlı değiştirilen sıcaklık denetim sistemi
Şekil l.6-a'da bu değişikliği bir zaman rölesine bağlı kam mekanizması ile mekaniksel olarak
yerine getirilmektedir. Eski bir sistem olan bu mekaniksel denetim mekanizması belli zaman
aralıkları için kam mekanizmasının belirlediği ayar değeri kapalı döngü çalışan fırın içi
sıcaklığının sabit bir değerde tutulmasını sağlar. Örneğin fırın içi sıcaklığın o an için
belirlenen değerin altına düşmesi halinde sıcaklık duyargası içinde yer alan akışkanda bir
büzülme meydana gelecek ve buna bağlı olarak yaylı körük yakıt vanasını açma yönünde
hareket ettirerek sisteme daha fazla ısı enerjisi sağlayacaktır. Aksi bir durumda ise sıcaklık
ölçer duyargasında yer alan akışkan genleşerek körüğü şişirmeye çalışacak ki bu da yakıt
denetim vanasının daha fazla açılmasını sağlayacaktır. Böylece kam mekanizması yoluyla
sisteme yeni bir ayar değeri verilene kadar sistem bu sıcaklık değerinde sabit tutulmaya
çalışılacaktır. Şekil l.6-b'de aynı sistem için günümüzde kullanılan mikroişlemci denetim
yapısı verilmiştir. Bu şekilde mekaniksel denetim organının yerini elektronik denetim organı
almış, fakat sistemin denetim mantığı aynı kalmıştır. Mikroişlemcili denetici hem A/D, D/A
çeviriciler ve hem de bellek içeren komple EPROM'lu programlanabilen deneticilerdir.
Bunlar elektronik teknolojisindeki gelişmelere bağlı olarak gerektiğinde tekbir geribesleme
döngüsü için kullanılabilecek kadar ucuz tahsisli denetim organlarıdır. Burada sıcaklık
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 24
algılayıcısının yapısı ile denetim valfınin yapısı, bir önceki yapıya göre değişiklik gösterir. En
önemli özelliği, sıcaklık algılayıcısı sıcaklığa bağlı olarak elektriksel sinyal üretmekte ve
denetim valfi de elektriksel sinyal yolu ile kumanda edilebilmektedir. Denetim valfi, valfın
hareketini sağlayan enerjinin türüne bağlı olarak elektromekanik (elektrik motoru) veya
elektroakışkan (elektropnömatik veya elektrohidrolik) türden olabilir.
Gerek birinci örnekte ele alınan sıcaklık denetim sistemi gerekse ikinci örnekte ele alman sıvı
seviye denetim sistemi düzenleyici (regülatory) türünde çalışan denetim sistemi örnekleridir.
Bunlarda temel özellikle sisteme etki eden tüm bozucu girişlere rağmen sistemin denetlenen
çıkışının ayar değeri ile belirlenen bir değerde sabit tutmak esastır. Şekil 1.7a'da bir zamanlar
takım tezgahlarında kullanılan izleyici türde çalışan bir hidrolik servomekanizma tipi,
mekaniksel kumandalı denetim sistemi verilmiştir. Giriş olarak işlenecek parçanın biçimi
şablon şeklinde hidrolik valfın sürgüsüne etki ettirilmektedir. Silindir pistonun konumu olarak
elde edilen çıkış işareti girişteki değişimleri aynı biçimde izlemek durumundadır. Şablonun ve
işlenecek parçanın bağlandığı kızak yatay düzlemde ileriye doğru hareket ettirilmektedir.
Şekil 1.7 İzleyici denetim
Şablonu izleyen valf sürgüsü silindire giden basınçlı yağ akışını silindirin alt veya üst
bölmesine yönlendirir. Silindirin hareketi aynı zamanda silindir ile valf gövdesi arasında yer
alan ankastre çubuk ile anında geribeslenerek giriş ile mukayese edilir. Dolayısıyla silindir
giriş ile çıkış arasındaki farktan doğan hatayı düzeltecek oranda hareket eder. Bu sistem aynı
zamanda servomekanizma tipi denetim sistemine de örnek teşkil eder. Sistem çıkışı görüldüğü
gibi mekaniksel bir hareket olan piston çubuğunun konumudur. Ayrıca giriş ile çıkış arasında
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 25
oldukça büyük kuvvetlendirmeler elde edilmektedir. Valf sürgüsünün şablonun yüzeyine hafif
şekilde teması sonucu kesme bıçağının işlenen parçayı derin bir şekilde kesmesi
sağlanmaktadır. Uygulamalarda hidrolik servomekanizmalarla 106-108 mertebelerinde
büyütmeler elde etmek mümkündür. Şekil 1.9b de aynı sistemin günümüzde CNC takım
tezgahlarında kullanılan bilgisayar denetimli yapısı verilmiştir. Burada CNC tezgahında iki
veya üç eksenli hareketin yalnızca tek bir ekseni gösterilmiştir. Diğer eksenler de aynı
biçimde denetlenmektedir. Genellikle her bir eksende bir mikroişlemci veya mikrodenetici
bulunan bu sistemde bilgisayar bu eksenlerin koordinasyonunu sağlamaktadır. Burada
şablonun yerini bilgisayar üzerinden yüklenilen yazılım programı almıştır. Böylece daha
esnek ve daha hassas bir imalat yapmak mümkün olmaktadır. Günümüzde enkoder
geribeslemeli bu sistemlerle 10-20 m hassasiyetinde parça işlemek mümkündür.
Buraya kadar verilen örneklerde tek girişli-tek çıkışlı sistemleri ele aldık. Endüstride pekçok
uygulamada sistemler daha karmaşık olup birden fazla giriş ve çıkış değişkenine sahiptirler.
Çok girişli-çok çıkışlı sistemlerin basit geleneksel yöntemlerle denetimi oldukça güçtür.
Günümüzde çok girişli-çok çıkışlı sistemler bilgisayar yardımıyla denetlenmektedir. Şekil
1.8'de buhar türbini ile çalışan çok girişli-çok çıkışlı elektrik üretim sisteminin bilgisayar
yardımıyla denetimi verilmiştir. Sistemin belli başlı girdileri besleme suyu yakıt ve hava olup
bunlara ait giriş değişkenleri arzu edilen sıcaklık, basınç, oksijen ve arzu edilen elektrik,
olarak belirlenmiştir. Sistem çıktısı ise gerçekleşen elektrik üretimidir. Ölçü sistemi donanımı
olarak sistemin değişik bölümlerine yerleştirilmiş bulunan oksijen ölçümü, sıcaklık ölçümü ve
basınç ölçümünü görmekteyiz. Ayrıca sistemde bir de hız düzenleyicisi yer almaktadır.
Dolayısıyla sistemin çeşitli kademesinde oksijen miktarının denetimi sıcaklık denetimi, basınç
denetimi ve hız denetimi gerçeklenmekte ve sonuçta da elektrik üretimi denetlenmektedir.
Burada bütün bu değişkenler arasında uygun bir denetim sağlayan organ bilgisayardır. Arzu
edilen giriş değerleri sistemi bilgisayardan verilmekte ve bilgisayarda sistem için en uygun
elektrik üretimini sağlayan besleme suyu, yakıt ve hava miktarlarını ve türbin hızını denetler.
Sistem içinde sıcaklık, hava miktarı, basınç ve hız denetim döngüsü olmak üzere birden fazla
geribeslemeli döngü mevcuttur.
Kaynak: Yüksel, İ., “Otomatik Kontrol Sistem Dinamiği ve Denetim Sistemleri, Bursa, 2001 26
Şekil 1.8 Bilgisayarlı çok girişli-çok çıkışlı denetim sistemi
Ayrıca sistem değişkenleri birbirleri ile karşılıklı etkileşim halindedir. Örneğin yakıt
miktarının değişimi hem sıcaklığın ve hem de türbin hızının değişimine neden olacaktır.
Bütün bu karşılıklı etkileşimler en iyi şekilde bilgisayar yardımıyla denetlenebilir.