Zengin Olmak mı istiyorsunuz? Para Kazanmanın altın kuralları

– Keşke size servet edinmenin benim için kolay olduğunu söyleyebilseydim;

ama kolay olmadı.Bu doğrultuda “Nasıl başlasam?” sorusuna karşılık benim

önerim, günden güne düşünce sürecinden geçmek. Eşsiz pazarlıklar bulmak

gerçekten kolay. Sizi temin ederim. Bisiklete binmekten farksız. Biraz sağı

solu kolaçan ettikten sonra çantada keldik bilin. Ama para söz konusu

olduğunda kolaçan etme kararlılığı sizin bileceğiniz iş.

Ömür boyu insanın karşısına bir kez çıkan milyon dolarlık anlaşmalar

bulmak fınansal dehagerektirir. Gelgeldim, fınansal dehamız uykudadır, onu

çağırmamızı bekler. Yetiştirildiğimiz kültürde para sevgisinin şeytanca olduğu

bize öğretildiği için geri plana itilmiştir. Para kazanmak için çalışalım diye,

bizi meslek öğrenmeye teşvik etmiştir, ne var ki parayı kendimiz için nasıl

çalıştıracağımızı öğretmeyi başaramamıştır. Maddi geleceğimiz için

kaygılanmamamızı, çalıştığımız şirketin ya da devletin çalışma hayatımız sona

erdikten sonra bize bakacağını öğretmiştir. Ancak bunun bedelini er ya da geç

ödeyecek olanlar, aynı eğitim anlayışıyla yetiştirilen çocuklarımızdır. Verilen

mesaj hâlâ aynıdır, çok çalışın, para kazanın ve harcayın, eğer paranız yeterli

gelmezse borç alın.

Ne yazık ki, Batı dünyasının yüzde 90’ı bu görüşü benimsemektedir. Nedeni

basit; iş buluppara kazanmak için çalışmak daha kolay. Bu sürüye

katıklılardan değilseniz, finansal dehanızı uyandırmak için size on adım

öneririm. Kendi attığım adımlar bunlar. Birkaçını izleseniz bile çok iyi. Beğen-

mezseniz, kendi yolunuzu çizersiniz. Finan’sal dehanız kendi yönünüzü

bulacak kadar uyanıktır.

Peru’dayken kırk beş yaşlarında bir altın madencisiyle birlikteydim, ona altın

madeni bulma konusunda kendine nasıl bu kadar güvendiğini sordum. “Altın

her yerde,” oldu yanıtı. “Kimileri onu görmeyi bilmez.”

Doğru söylüyordu. Emlak işinde de farklı değildi; kimileri piyasaya çıkıp eli

boş dönerken, siz günde dört ya da beş anlaşma olasılığıyla dönerdiniz. Hem

de aynı yörede. Çünkü o kişiler finansal dehalarını geliştirmeye zaman

ayırnıamıştır.

Tanrı vergisi gücünüzü geliştirmeniz için izlemenizi önerdiğim on adım var.

Sadece sizin denetiminizde olan güçlerden söz ediyorum.

1. GERÇEĞİN ÖTESİNDE BİR SEBEP GEREK: Ruh gücü. Zengin

olmak ve maddi bağımsızlık ister misiniz diye sorduğunuzda

neredeyse herkesten “Evet” yanıtını alırsınız. Derken gerçek kendini

gösterir. Tırmanacak pek çok tepelerle dolu uzun bir yol katetmek

gerekmektedir. Para için çalışmak ve artanı bir borsa simsarının

ellerine teslim etmek daha kolaydır.

Amerikan Olimpiyat Yüzme Takımı’na katılmayı hayal eden genç bir kızla

tanışmıştım. Okula gitmeden önce her sabah saat dörtte kalkıp yüzme

antrenmanı yapması gerekiyordu. Cumartesi akşamlarını arkadaşlarıyla

eğlenmeye ayıramıyordu. Herkes gibi çok çalışması ve iyi notlar alması

gerekiyordu.

Böyle insanüstü bir hırs ve fedakârlığın nereden kaynaklandığını sorduğumda,

“Hem kendim hem de sevdiklerim için yapıyorum bunu,” yanıtını aldım.

“İçimdeki sevgi sayesinde engelleri aşmak ve fedakârlık etmek bana ağır gel-

miyor,” dedi.

Bir sebep ya da bir amaç ‘istenenlerin’ ve ‘istenmeyenlerin’ bileşimidir. Zengin

olmayı isteme gerekçemi soranlara, derin coşkulu ‘isteklerim’ ve

‘istemediklerindin kombinasyonu derim.

Birkaçım sayayım. Öncelikle ‘istenmeyenler’ çünkü ‘istenenler’ onlardan

doğar. Hayatım boyunca çalışmak istemiyorum. Annemle babamın bana

aşıladıkları iş güvencesini ve banliyöde bir ev istemiyorum. Başkası için

çalışan biri olmak istemiyorum. Babamın oynadığım maçları işinden dolayı

kaçırmasından nefret ederdim. Babamın yaşamı boyunca çok çalışmasından

nefret ettim, hele öldüğünde uğruna çalıştığı şeylere devletin el koyması

bardağı taşıran son damlaydı. Öldüğünde, elde etmek için çok çalıştığı hiçbir

şeyi miras bırakamadı. Zenginler bunu yapmaz. Sıkı çalışır ve elde ettiklerini

çocuklarına aktarırlar.

Şimdi sıra istediklerimde. Dünyayı dolaşmak ve sevdiğim yaşam tarzını

sürmek için özgür olmak istiyorum. Bunları genç yaşta yapmak istiyorum.

Özgür olmak istiyorum işte. Zamanımı ve yaşamımı ben kontrol edeyim

istiyorum. Paranın benim için çalışmasını istiyorum.

Bunlar kökleri derinlerde olan duygusal sebepler. Sizinkiler ne? Eğer yeterince

güçlü değillerse, önünüzde uzanan yolun gerçekliği gerekçelerinizden daha

baskın çıkabilir. Pek çok kez para kaybedip yeniden başlamak zorunda

kaldım, ancak köklü duygusal sebepler ayakta kalmamı ve yola devam

etmemi sağladı. Kırk yaşında özgürlüğüme kavuşmuş olmak istiyordum, fakat

yolda karşıma çıkan öğretici deneyimlerle bu amacıma ulaştığımda yaşım kırk

yediye gelmişti.

Dedim ya, keşke kolay olduğunu söyleye bilseydim. Değildi, ama zor da

olmadı. Ne var ki güçlü bir sebebiniz ya da amacınız yoksa, hayatta her şey

zordur.

EĞER SAĞLAM BİR SEBEBİNİZ YOKSA, GERİSİNİ OKUMANIZA GEREK

YOK, ÇÜNKÜ SİZE FAZLA ÇALIŞMA GİBİ GELECEKTİR.

2. GÜNLÜK SEÇİM: Seçmenin gücü. Özgür bir ülkede yaşamak

isteyen insanların temel nedeni bu- dur. Seçme gücümüz olsun

isteriz.

Elimizdeki her bir dolarla maddi açıdan zengin, yoksul ya da orta sınıftan

olmayı seçme gücümüz vardır. Harcama alışkanlıklarımız kim olduğumuzu

yansıtır. Yoksul kimselerin harcama alışkanlıkları da yoksuldur.

Benim avantajım çocukken sürekli Monopoli oynamayı sevmemdi. Kimse bana

Monopoli’nin çocuklara özgü bir oyun olduğunu söylememişti; büyüdükten

sonra da oynamayı bırakmadım. Aynı zamanda bana aktifle pasif arasındaki

farkı gösteren zengin bir baba vardı yanımda. Dolayısıyla uzun zaman önce,

henüz küçük bir çocukken seçmiştim zengin olmayı. Üstelik tek yapmam

gerekenin aktifler, gerçek aktifler edinmeyi öğrenmek olduğunun

farkındaydım. En yakın arkadaşım Mike eline teslim edilen aktif sütununa

sahipti, gene de onu elinde tutmasını öğrenmesi gerekiyordu. Zengin ailelerin

çoğu bir sonraki kuşakta aktif varlıklarını kaybederler. Nedeni basittir, o aktif

değerlere göz kulak olacak kimseyi eğitmemişlerdir.

Çoğu kimse zengin olmayı seçmez. Nüfusun yüzde doksanına göre zengin

olmak fazla eziyetlidir. Buna bağlı olarak şu deyişi uydurmuşlardır: “Para beni

ilgilendirmiyor.” Ya da “Asla zengin olmayacağım.” “Kaygılanmama gerek yok,

daha gencim.” Bazen de, “Biraz para kazanınca, geleceğimi

düşünmeye başlarım.” Ya da “Para işine kocam/karım bakar.” Böyle sözlerin

yarattığı sorun bu tür düşüncelere kafa yoranlardan iki şey çalmalarıdır; biri

en değerli varlığınız olan zaman, öteki de bilgi. Hiç paranız olmaması öğren-

memenize bahane değildir. Ama bu hepimizin her gün yaptığı bir seçim;

zamanımızı, paramızı nasıl harcadığımız ve kafamızı nelerle doldurduğumuzu

seçmek. İşte seçmenin gücü burada. Hepimizin tercihleri var. Ben zengin

olmayı seçtim ve bu seçimi her gün yaparım.

Devamıhttps://kredi7.com/zengin-olmak-mi-istiyorsunuz-para-kazanmanin-altin-kurallari/