rd building issue jan 2011

ISSN:

BIMONTHLY RESEARCH & DEVELOPMENTBUILDING SECTORIAL REPORT

JUN 2011 / HAZİRAN 2011

İKİ AYLIK YAPI SEKTÖRÜ ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME RAPORU

R&DBUILDINGSTURKEY EDITION

ww

w.rd

build

ings

.com

YAPISAL AR-GE

İstanbul, 3D Sokak Ressamlarının İstilasına Uğradı! /mimarizm.com

DAP yapının dinamik projesi /Dap Burgu

ESKOOP’ta klasik müzik ziyafeti

Konutlara zam geliyor!

Mimarlıktan müteahhitlige geçti

Yeni yasam akıllı iletisim teknolojilerinde

Harp: “Yapı Mekanigi Laboratuarı çok önemli”

kaynak : steel orbisİtalyan Arvedi, arastırma projeleri için

“Tekne Community”’yi kurdu.

İtalyan çelik üreticisi Arvedi, Tekne (teknolojik çelik) projesi ile hammaddesi hurda olan premium

yassı haddelenmis çelik üretimini gelistirdi. Bu teknoloji ile karbon salımı ortadan kalkarken, enerji

tüketimi yarıya, su kullanımı ise minimum seviy-eye iniyor.

Bu projenin basarılı olmasıyla birlikte, Arvedi, 6 Haziran’da, Arvedi ve Arvedi’nin teknolojik çeligi-nin

baslıca alıcılarını bir araya getiren bir ag olan “Tekne Community”’yi resmen devreye aldı. Bu olusum

ile enerji tüketimini azaltma, çevre dostu kalkınma, operasyonel verimlilik ve hayat kalitesini

iyilestirme gibi konuları elen arastırma projel-erinin finansmanının saglanması amaçlanıyor.

Buna göre, Arvedi tarafından gelistirilen çeligin alıcıları, satın aldıkları her bir metrik ton Tekne çelik

ürünü için 0,50 € bagıslayarak Roma’da bulunan Centro Sviluppo Materiali arastırma merkezine

finansman saglamıs olacak. Arvedi de aynı merkeze, satıslardan elde edilen toplam tutar kadar bagıs

yapacak.

[email protected]

Istanbul, 3D Sokak Ressamlarının Istilasına Ugradı!

kaynak: mimarizm

Istanbul, aynı hafta içinde 3 boyutlu sokak resminin üç ünlü ismini agırlıyor. Joe Hill,

LG’nin Cinema 3D Road Show’u kapsamında Bogaziçi Köprüsü’nü üçüncü boyuta

tasırken; “Kaldırım Picasso’su” lakaplı Julian Beever Volk-swagen Ticari Araç’ın yeni

pick-up modelini çizmek üzere Istanbul’a konuk oluyor. Gösterilerin üçüncü ayagı ise

Vestel’in yeni 3D televizyonunu Bagdat Caddesi’ne naksedecek olan Kurt Wenner...

Üçüncü Bogaz Köprüsü gerçek olduTüketici elektronigi, mobil iletisim ve ev aletleri sektörlerinin

teknoloji öncüsü LGElectronics, ‘LG Cinema 3D TV Serisi’ ile baslattıgı yeni nesil

3D deneyimini,dünyaca ünlü 3D resim sanatçısı Joe Hill ’in katıldıgı Road

Show ile baslattı.Alısveris Merkezi’nde kurulacak LG Cinema 3D Evi’nde

görülebilecek. Etkinligin, 11-12 Haziran tarihlerinde Marmara Forum’da tekrarlanacagı

bildiriliyor.Dünyanın önde gelen kentlerinde kaldırımlara yaptıgı üç

boyutlu resimler ile sanaldünyada fenomene dönüsen, “Kaldırım Picasso’su” lakaplı Ju-

lian Beever ise,Volkswagen Ticari Araç’ın yeni pick-up modeli Amarok’u

çizmek üzere Istanbul’augruyor.Dünyanın en ünlü sokak sanatçılarından biri olan Ingiliz res-

sam Julian Beever,kaldırımlara çizdigi, bakanı içine çeken üç boyutlu resimleri

ile internette büyük begenitopladı. Sadece tebesir kullanarak gerçeklestirdigi çizimleri,

internet üzerindenmilyonlarca kisi tarafından paylasılan sanatçı, ismi bilinmese

de dünyanın en çoktanınan sanatçıları arasına girmeyi basardı.Kaldırım Picasso’su, 3 boyutlu dev Amarok çizimini 31 Mayıs

- 4 Haziran tarihleriarasında Nisantası Abdi Ipekçi Caddesi’nde gerçeklestirecek.

Türkiye’yi ilk kezziyaret eden Beever eserine, ilham verici bir kent olarak nitele-

digi Istanbul’dan datemalar katacak.Julian Beever’ın 4 gün sürecek çalısması halka açık olacak ve

Istanbullular bu ilginçresmin tüm yapım asamasını izleyebilecek. Çizim aynı zaman-

da, Volkswagen TicariAraç’ın Facebook sayfasından da asama asama paylasılacak.

3D televizyon keyfi evlerden önce Bagdat Caddesi’ndeAvrupa yakasını istila eden üç boyutlu sokak ressamları, Anadolu

yakasını da tegetgeçmiyor. Diger etkinliklerle aynı dönemde, Bagdat Caddesi de

canlı bir 3D sokakresmi uygulamasına sahit olacak. Vestel’in konugu olarak

Istanbul’a gelen, 3 boyutlusokak grafigi sanatının mucidi Kurt Wenner, 1 Haziran 2011 günü

BagdatCaddesi’nde Vestel’in yeni üç boyutlu LED TV’si için üç boyutlu

bir zemin grafigitasarlayacak.Etkinlikte ortaya çıkacak grafikle birlikte, üç boyutlu televizyon

deneyimi evlerden öncesokaklarda yasanacak.

Kurt Wenner 3D grafik gösterisiYer: Nezih Kitabevi önü, No: 378 SaskınbakkalZaman: 01 Haziran 2011 / 11.30 – 12.00

BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT NEWS

YAPISAL AR-GE HABERLERI

İsrail ar-ge yatırımlarında birinci sırada.kaynak : Şalom Gazetesi

İsrail, rekabet gücü sıralamasında, 59 lider ülke arasından on yedinci

seçildi. sviçre Lozan’da yer alan Uluslararası Yönetim Ge-listirme

Enstitüsü (IMD) tarafından, 2011 yılı dünya rekabet edebil-irlik raporuna

göre, srail, Ar-Ge yatırımlarında birinci sırada yer alıyor.Yıllık raporda, ülkeler farklı ekonomik parametrelere göre

ve dünyadaki çesitliorganizasyonlardan elde edilen bilgilere göre sırlandırılıyorlar.2011’in listesinin basında, Hong Kong, ABD, Singapur,

(sveç ve (sviçre yeralırken, listenin alt sıralarında, Yunanistan, Bulgaristan ve

Ukrayna yer alıyor.Merkez Bankasının olumlu etkisi ile (srail ekonomisi Ar-Ge

yatırımlarında, 2010yılında da oldugu gibi birinci sırayı aldı. Bunun yanı sıra is-

gücü katılımında 54.sırada yer alırken, hayat pahallılıgında, 47. sıradan 49. sıraya

düstü.Teknolojik altyapı kategorisinde ise (srail, besinci sıradan

dördüncü sırayayükseldi.Uluslararası Yönetim Gelistirme Enstitüsü (IMD), (srail’de,

(srail Ticaret OdalarıFederasyonu tarafından temsil ediliyor.

[email protected]



Degisimin basladıgı yer!Varyap Meridian’ ın Zirvesi satısta...ntvmsnbc

VARYAP - İstanbul’un yeni finans merkezi Batı Atasehir’de insa edilen Varyap Meridian’ın zirvesindeki en gözde dairelerin

geçen hafta baslayan satısları devam ediyor. 360 derecelik stanbul manzarası ile Türkiye’nin ilk yesil gökdeleni Varyap Meridian Grand Tower’ın, en üst katında 1.000 metrekarelik “penthouse” çok özel daireler de yer alıyor.

Varyap CEO’su Erdinç Varlıbas, “Dünya tarafından tescillenmis Varyap Meridian’ın zirvesindeki özel kısımlarının satısına basladık. Varyap Meridian’da öngördügümüz projeksiyonlara ve ortaklarımız olarak nitelendirdigimiz müsterilerimize verdigimiz sözlere baglı kalarak, projede sona yaklasıyoruz” dedi.

TOKİ istiraki Emlak Konut GYO ile Hasılat Paylasımı Modeli ile insa edilen LEED kayıtlı Türkiye’nin ilk yesil karma konut projesi Varyap Meridian, 2010’da Dünyanın En İyi Mimari Projesi seçilmisti. En üst katı tamamıyla rezidans kullanıcılarına özel ‘executive lounge’ olarak tasarlanan Varyap Grand Tower’da, teras büyüklükleri 4 ile 65

metrekare arasında degisen 38 teraslı daire bulunuyor. Dairelerin yüzde 80’inde ise kat bahçeleri yer alıyor.

Varyap Meridian projesinde, 20 ile 61 kata sahip 5 rezidans kule içerisinde 1,500 konut, 50 bin metrekarelik kiralık alana kurulan bir is merkezi, 20 bin metrekarelik ofis binası, kongre ve is merkezi ile toplam

6 kule ve 3 adet yatay ticari blok bulunuyor.Varyap Meridian projesi basladıgı günden bugüne kadar artan satıs ve pirim performansı ile sadece Türkiye’de

degil dünyada da yatırımcıların ilgisini çekiyor. Projenin, tamamlanıncaya kadar yüzde 300’e varan oranda pirim yapması ön görülüyor. Zirvesi satısa çıkan Varyap Grand Tower’da, stüdyodan, 4+1’e kadar, her biri kendi içinde özel tasarımlı pek çok daire seçenegi bulunuyor. Varyap Grand Tower’da, 3 bin TL pesinat ödenerek, Türkiye’nin en

düsük konut kredisiyle daire sahibi olmak mümkün. Üst düzey bir proje olan Varyap Grand Tower’daki stüdyo ile 4+1 arasındaki dairelerin satıs fiyatları ise 323 bin TL ile 2 milyon 102 bin TL arasında degisiyor.

“Varyap Meridian projesinin altın degeri” Varyap Grand Tower’da satısa çıkan ilk dairelerin yüzde 75’ininsatıldıgına isaret eden Varyap CEO’su Erdinç Varlıbas, “Bizim ilk günden beri amacımız, piyasadaki en hızlı satısı

yapmak degil, prim yaptırarak belli zaman aralıgına satısları yaymaktı. Varyap Meridian’da, 2 yılda, 3.000-3.500 TL’lerden 7.000 TL’lere çıkan bir metrekare fiyat grafigi görülmektedir. Bunun, projeksiyonlarımız ve satıs

realizasyon verilerimize göre, 10.000 TL/m2’yi asacagını öngörebiliyoruz. Fiyat merkezi hayata geçtiginde, bu fiyatların çok yukarı egilim göstereceginden emin olabilirsiniz

NEWS BUILDING RESEARCH AND DEVELOPMENT


Çünkü biz müsterilerimize kazandırarak büyümeyi se-viyoruz ve bundan vazgeçmeyecegiz” seklinde konustu.

Varyap Meridian zirvesi için, yerli yatırımcılardan ol-dugu kadar yabancı yatırımcılardan da talep gelmesini beklediklerini belirten Erdinç Varlıbas, “Varyap Grand Tower’daki son katımızı, dünyaca ünlü bir tasarımcı

dekore edecek ve komple kat olarak satısa sunuyoruz. Müsterimiz isterse kendi tasarımını yaptırabilecekler” dedi. Zirvede 1.000 metrekarelik “penthouse”

Erdinç Varlıbas’ın verdigi bilgiye göre, Varyap Grand Tower’da en son kat, komple kat olarak satısa sunulacagı için fiyatları özel olarak belirlenecek.

1,000 metrekarelik bir alana sahip olan bu kat, dünya-ca ünlü tasarımcılar tarafından özel olarak tasarlanacak. Bu penthouse daireye, Türkiye ve dünyadan da göster-ilen yogun ilginin fiyatını belirlenmesi bekleniyor.

Varyap Meridian’da kullanılan teknolojiler ile insaat maliyetleri büyük oranda artsa da, bu yaklasım, uzun vadede ortak alanların bir kısmınıngünes panelleri ve rüzgâr türbinleriyle üretilecek en-erjiyle aydınlatılmasını saglayacak. Yagmur ve gri suların topla-narak, yesilalanların sulanması sayesinde de, binaların toplam maliyetleri düsürülecek ve böylece yüksek oranda verimlilik elde edilecek.

Le Monde’un degerlendirmesi: “Bu yesil konut projesi, devrimniteliginde.” Varyap Meridian’ın basarısı ödüllerle sınırlı

kalmadı. Proje, Herald Tribune, New York Times ve CNN International’dan sonra son olarak Fransa’nın en yüksek tirajlı ve dünyanın en itibarlı günlük haber gazetelerinden Le Monde’da haber konusu oldu. Haber, “ İstanbul’un Anadolu Yakası’nda ‘bir yesil sehir’ örnek olmayı umuyor” baslıgı ile yayınlandı. Le Monde haberinde, su degerlendirmeye yer verdi: “13 milyondan fazla çalısan insanı barındıran ve kentsel gelismenin ‘sürdürülebilir’ bir çözüm üretemedigi bir mega kentte, insaat sirketi Varyap’ın insa ettigi ‘yesil konut projesi’, küçük çaplı bir devrim niteliginde.”

Mimaride çıtayı yükseltti, sektöründe standartları belirliyorVaryap Meridian, mimaride mükemmeliyet gelenegini devam

ettirerek, sürdürülebilir ticari tasarım konusunda yeni bir sektör standardı olusturmayı vaat ediyor. İstanbul’un tarihi yarımadasına ve siluetine gönderme yapan bu essiz tasarım, teknolojik alt ve üst yapısıyla da İstanbul’un en seçkin gayrimenkul projesi ve markalarından birisi olarak degerlendiriliyor.

35 yıllık bir geçmisi, yenilikçi ve her zaman mükemmeli arayan is yapma biçimiyle Varyap, ülke ekonomisine katkıda bulunurken, egitim, kültür ve sanat alanlarında, sosyal sorumluluk projelerini desteklemeye ve topluma katma deger saglamaya devam ediyor.

Gelecege emanet edilecek yasam alanlarını olustururken “hayatadeger katma” ve “çevreyi koruma” ilkesi, Varyap’ın is yapmadisiplinlerindeki ana rotasını olusturuyor. Ödül rekorları kıran

Varyap Meridian projesi, bu disiplinler içinde insa edilen grubun, gurur projelerinden birisi olarak öne çıkıyor.

Varlıbas Holding bugün 7 bine yakın çalısanı, alt yükleniciler ve çözüm ortaklarıyla birlikte, 20 binden fazla kisiye dogrudan ya da dolaylı olarak istihdam saglıyor. Uzmanlıga verilen önem, teknik bilginin gücü ve yenilikçiligin yanı sıra, ilkeli ve seffaf çalısma prensipleri, Grubun is yapma biçimi ve basarısının omurgasını olusturuyor.

www.varyapmeridian.com

SIRKETLER ROPORTAJLAR

MAKALELER

INDEX

MALZEMELER

PROJELER

RAPORLAR

Antalya Limanı Otoma-syona Geçiyor.

“Liman Takip Sistemi”ni uygulamaya baslayacagı bildirildi.

Global Yatırım Holding tarafından isletilen Antalya Limanı’nın, dünyada belli baslı limanların

kullandıgı otomasyona geçerek“Liman Takip Sistemi”ni uygulamaya baslayacagı

bildirildi.Global Yatırım Holding A. S’ye baglı Port Akdeniz Anta-

lya Limanı Ticari Operasyon MüdürüLevent Adalı, A. A muhabirine yaptıgı açıklamada, turiz-

min ve tarım sektörünün baskentiolan Antalya’da limanın hem turizm hem de ihracat ve

ithalat açısından çok önemlioldugunu söyledi. Antalya Limanı’nın Konya, Denizli,

Afyon ve bu illerin çevresindekiihracatçı ve ithalatçılara hizmet verdigini belirten Adalı,

fiyatlarının da uygun oldugunukaydetti.Antalya Limanı’ndan yapılan ihracatın geçen yıllara göre

çok büyük oranlarda arttıgınadikkati çeken Adalı, limanda 2009 yılında 60 bin olan

konteyner yükünün 2010 yılında 126bin konteynere yükseldigini bildirdi. 2011 yılında 175 bin

konteyner yükü hedeflediklerinikaydeden Adalı, kruvaziyer yolcu sayısında da önemli

artıslar saglandıgını ifade etti.Geçen yıl kruvaziyer gemilerle Antalya Limanı’na 200

bin yolcu girisi oldugunu vurgulayanAdalı, 2011 yılında ise 260 bin yolcu beklediklerini

söyledi.Antalya Limanı yolcu terminalinde iyilestirmeler

yapıldıgını, limanı devraldıkları günden buyana yük elleçleme ve yeni atılımlarla 12 milyon dolarlık

yatırım yapıldıgını anlatan Adalı,sunları kaydetti:“Antalya Limanı hem ülkemiz için hem bölge açısından

çok önemli bir liman. Yıllardıryatırım yapılmayan Antalya Limanı’na 20 milyon dolar-

dan fazla yatırım harcamasıöngörüyoruz. Vinçlerin kapasiteleri artırıldı. Yeni vinçler

alınacak. Yatırımlarla birlikte yükve yolcu kapasitemiz artıyor. Antalya Limanı tamamen

otomasyon sistemine geçecek.Dünyada ve Türkiye’de bazı limanlarda kullanılan‘Liman Takip Sistemi’ne geçiyoruz. Bunun alt yapısı

basladı. Agustos ayında tamamenotomasyona geçecegiz. Liman Takip Sistemi ile tüm

hizmetler disiplin altına alınacak vekaçaklar önlenecek. Böylece denizden limana inen kargo

ve konteyner ya da karadanlimana giren yükün tüm hizmetleri disiplin altına alınmıs

olacak. Liman Takip Sistemi için500 bin dolarlık yatırım gerçeklestirildi. “- Antalya (Anadolu Ajansı)

Konutlara zam geliyor!Zam ve konut kredisi faiz oranlarındaki yükselis

beklentisi satısları hızlandırdı!

Önce maliyetlerine yansıtmayan insaat sirketleri seçimden sonraki üç aylık periyotta fiyatları artırmaya hazırlanıyor. İnsaat sektörünün önde gelen isimleri, projelerin satıs hızlarına göre bu artısın yüzde 5 ila 20 arasında degisebilecegisinyali verdi. Sabah Gazetesi’nden Dilek Tas’ın haberine göre,

Sur Yapı Yönetim Kurulu Baskanı Altan Elmas, hazirandan sonra yüzde 10-15 arası bir fiyat artısı yapacaklarını söyledi. Teknik Yapı Yönetim Kurulu Baskanı Nazmi Durbakayım ise ilanlarında

“zamdan önceki son günler” mesajı verdiklerini söylerken, Dumankaya nsaat Yönetim Kurulu Baskanı Ali Dumankaya ise

“Biz fiyat artıslarını seçimlerin hemen sonrasında degilRamazan sonrasında yansıtacagız” diye konustu.Bu arada seçimlerin ardından yaz tatiliyle emlaktadurgunlugun baslaması beklenirken, patronlar“Hem zam, hem de konut kredisi faiz oranlarındakiyükselis beklentisi seçim öncesi satıslarıhızlandırdı”diyor.Nazmi Durbakayım- Teknik Yapı Yönetim Kurulu Baskanı:Zamsız son günler Seçimlerden sonra herkes bir fiyat artısına

gidecegimi deklare etti. Yüzde 10 ila 20 arasında zambekleniyor. Bu sektör canlı bir sektör. Seçim döneminde de piyasa

devam ediyor. Bu bakımdan seçimden sonra bir beklenti sürecine girecek, Ramazan’a kadar ise bu artıslar hayata geçirilecek.

Ali Dumankaya: Dumankaya !nsaat Yönetim Kurulu Üyesi:Zamlar Ramazan sonrasına yansır Seçimlerin hemen sonrasında

degil ama eylül ayına dogru projelerde bir fiyat artısı yasanacak.Proje bazlı satıs grafigine göre daha öncesinde de birtakım artıslar

olabilir. stikrarlı bir dönem gelirse bununla beraber eylülden sonra ufak bir hareketlilik yasanabilir. Yüzde 5-10 arasında

artıslar bekliyoruz. Biz de Dumankaya Cadde, Flex, Modern ve Vizyon ofis projelerinde eylül aylarında aynı oranda artıslar yapacagız.

Altan Elmas- Sur Yapı Yönetim Kurulu Baskanı:Haziran sonrasında artıs var Haziran sonuna kadar fiyatlarımızı

degistirmeyecegiz. Bunun en temel nedenlerinden biri demirfiyatları. Yüzde 3-4 oranında bir maliyet artısı getirdi. Beton

fiyatları da aynı sekilde arttı. Onun dısında iyi bir sezon geçirdik. Seçim olmasına ragmen seçim yokmus gibi ev sattık. Belli yüzdeleri

gerçeklestigimiz için bir artıs yapacagız. Bu artıs yüzde 10 civarında olur.

KENT GRUP’tan dev proje

KENT GRUP’un hayata geçirecegi ‘Kent Optimum Zekeriyaköy’ projesiyle tek katlı villa seçenekleri sunulurken, proje; bölgenin ilk tek katlı villaları, sıra

evleri ve daire uygulamasıyla karma bir proje özelligi tasıyor.

Konsept proje Can Çinici, iç dekorasyonu iseMahmut Nuvit Doksatli ve Domenico Vicenzo

Rotolo’nun üstlendigi Kent Optimum Zekeriyaköyprojesinde, her türlü detay düsünülerek evsahiplerine ayrıcalıklı yasam vaad ediliyor.

1+1’den 5+1’e kadar seçeneklerin oldugu KentOptimum Zekeriyaköy’de tüm villalar tek katlı. 300

metrekarenden baslayan villalarda hayat yekparebir alanda tasarlandı. Gözü yormayan, iç mekanla

dıs mekan arasındaki bütünlük duygusunukoruyan, mimari ve tasarım degeri çok yüksek,her biri ‘eser’ niteligindeki villalarda seffaf bir

yasamın temelleri atıldı.Boslukların önemini vurgulayan, konseptiyle ferah

bir yasam anlayısını canlandıracak olan projede,ortalama 400 metrekare bahçeli ve 4 metrelik

yüksek tavanlı villalar, galerili ve özel bahçe kullanımlı dubleks daireler farklı yasam

tarzlarına bir alternatif olusturuyor. 1+1, 2+1 ve 3+1 bahçe katları ve özel bahçe kullanımı,

esi bulunmayacak yeni bir yasam anlayısı, 170 bin dolardan baslayan fiyatlarla birçok

seçenek arasından tarzınızı yansıtacak alternatif planlar sunuyor.Tenis kortu, basketbol sahası, futbol sahası, küçükler ve yetiskinler

için yüzme havuzu,fitness alanı, çocuk oyun odaları ve kafeterya gün boyu enerjiyi ta-

zeleyecek özel mekanlarolarak tasarlandı.Zekeriyaköy’deki ana caddelerin kesisme noktasında yer alan Kent

Optimum Zekeriyaköy,Bogaz ve Maslak bölgesine sadece 20 dakika mesafede. Konumu

sayesinde SarıyerÇayırbasıTüneli’yle Maslak’taki metro istasyonlarına baglanıyor.

KENT GRUP, bünyesindeki insaat, elektrik ve mekanik taahhüt gruplarıyla yurt içi ve yurt

dısı birçok projeyi basarıyla bitirmistir. Sirketin yüksek insaat teknolojisi gerektiren

uygulamalardaki uzmanlıgı, proje yönetim deneyimi, üstlendigi projeleri zamanında bitirme

gelenegi ve kaliteli isçilige verdigi önem sonucunda imza attıgı projeler arasında

Zekeriyaköy bölgesinde Yesil Vadi Evleri, Doktorlar Sitesi ve Akapark Evleri, Göcek’te

Bayview ve Brandrup projeleri, yurt dısında Port Bakü Residence, Bakü Mariott, Shuvelan (Azerbaycan), Enfidha Havaalanı (Tunus), So-fya Havaalanı, Sofya Serdika AVM

(Bulgaristan), Ramstore Kapitoly (Rusya), Lermontova AVM ve Residence (Ukrayna) projeleri sayılabilir.

Dev projelere Türk imzası

Türkiye’de 2004’ten beri hızlı gelisim gösteren sektörün ünü, yakın cografyaya da yayıldı.

Türk insaat sektörünün, sayıları binleri asan toplu konutlarızamanında ve sorunsuz teslimetmesi dünyanın dikkatiniçekiyor. Markalı projelerdeki erformansımız, yakın cografyadakamunun toplu konut projelerindeki müteahhitarayısında bizi öncelikli konuma getirdi.Rüzgar Avrupa’ya yöneldiTOKI’ye dünyanın pek çok ülkesinden is ve isbirligi teklifi ge-

lirken, Türk özel sektörü de onbinlerce konuttanolusan projelere imza atmaya basladı. Ortadogu’dan baslayan

rüzgar, Avrupa’ya da sıçradı. Son bir ayda 3 ayrı sirketten ayrı ayrı açıklamalar geldi. Kuzu Grup, Iran’da 20

bin konutu 8 ay gibi kısa bir sürede tamamlayıp, zamanından önce teslimederken,aynı ülkede Mimart Yapı da 6 bin konutluk bir projeyi üstlendi.

Meskeni Sazan projesinin ilk etabında 2 bin konut bulunacak.6 bin hanelik Cosmopolis Türk insaat sirketi Büyükhanlı GYO

da Romanya’nın Bükres sehrinde 1 milyonmetrekarelik alanda konut projesi yapıyor. 6 bin konutluk

Cosmopolis’te fiyatlar 38 bin eurodan baslıyor. Farklı tipte konut, ticari ve sosyal alanlardan olusan proje 2014 ılında tamamlana-cak. Iki farklı fazda yapımı planlanan Cosmopolis‘in 586 dairelik ilk fazı tamamlandı. Projenin ikinci fazı 1.200 daireden olusuyor. Projeden 1,7 milyar euroluk ciro bekleniyor.

Gökdelen ve villalar da varSırf toplu konutlarda degil, lüks projelerde de Türk sirketleri

iddialı. Agaoglu Londra’daki arsasının üzerine 300 milyon dol-ara 39 ve 54 katlı iki kule yapmayı planlarken, Bulgaristan ve Rusya’da farklı isler yapan Ant Yapı 306 metrelik yüksekligi ile Avrupa’nın en yüksek binası, Capital Tower’ı Moskova’ya dikti. Ofton Insaat, konsept markası Elysium’u dünya jet sosyetesinin ugrak yeri Cannes’e tasıdı.

Regnum’un da Bulgaristan’da devam eden lüks projeleri bu-lunuyor.

2011 AB Kalite Ödülü’nü aldıTüketici Akademisi tarafından bu yıl 3’üncüsü düzenlenen

2011 Uluslararası AB Kalite Ödülleri Zirvesi’nde Gögüs Yapı, AB Kalite Ödülü’ne layık görüldü. Ödülü,

Yönetim Kurulu Baskanı Kerem Gögüs, Tüketici Akademisi Baskan Yardımcısı Dr. Necip Uludag’dan aldı. Gögüs, “Insaatta bu yıl 10. yılımızı kutluyoruz. Daha pozitif isler

yapmak için çok çalısacagız” dedi.BUGUN

[email protected]

17 yılda 8. zafer !

AKP ve Erdogan, son üç seçimdende üst üste zaferle ayrılmayıbasardı..

AK Parti ve Tayyip Erdogan, üç seçim üst üste oylarını artırarak demokrasi tarihine geçti. AK Parti, 2002 seçimlerinde yüzde 34.28, 2007 seçimlerinde yüzde 46.58 oy almıstı. Sandıkların yüzde 80’den fazlasının açıldıgı su saatlerde AK Parti’nin oylarının

yüzde 50’nin üzerinde oldugu görülüyor. BALKON KONUS-MASI BEKLENYOR Bugün yapılan milletvekili genel seçimleri farklı bir yönü ile daha Türk siyasi tarihine geçti. Basbakan Re-cep Tayyip Erdogan’ın kazanma gelenegi, bugün yapılan seçimle devam etti. Bu seçimde yüzde 50’lik zafer yazmaya hazırlanan Erdogan’ın yapacagı balkon konusması merakla

bekleniyor. SON KEZ ADAY OLDUGUNU AÇIKLAMISTIBasbakan Erdogan son defa milletvekili adayı oldugunu daha önce

açıklamıstı. Erdogan, 3 kez aday olduktan sonra 4. de ara vermekgerektigini söylemisti. STE LK SONUÇLAR AK PART1: %

50.7 326 milletvekili CHP: % 25.6 136 milletvekili MHP: % 13.3 56 milletvekili BAGIMSIZ: % 5.3 32 milletvekil

1lk kez 1986 milletvekili ara seçimleriyle halkın karsısına çıkıpkazanamayan Basbakan Erdogan, 1989 1stanbul belediye

baskanlıgı ve 1991 milletvekili seçimlerinde de umdugunu bulamadı. Fazilet Partisi’nin kapatılmasıyla Adalet ve Kalkınma Partisi’ni kuran Erdogan 2002’de girdigi oldugu iki referandumdan basarıyla çıktı. Basbakan Recep Tayyip Erdogan halkın karsısına çıktıgı 1986-1991 arasındaki ilk üç seçimi kaybetti ama sonrasında tam 7 seçim ve referandumdan basarıyla çıktı... 1994’TEN BER KAZANIYOR Erdogan, 1976’da Beyoglu MSP Gençlik Kolları Baskanlıgı’na seçilerek basladıgı siyasi kariyerinde, halkın karsısına ilk kez 1986 ara seçimlerinde milletvekili adayı olarak çıktı. Onu, 1989’da belediye baskanlıgı, digeri ise 1991’de millet-vekilligi seçimleri izledi. Üçünde de seçilmeyi basaramadı.

Ta ki 1994’te 1stanbul’a Belediye Baskanı adayı olup seçimi kazandıgı güne kadar. Ancak, bu tarihten sonra girdigi tüm seçimleri ve taraf oldugu referandumları hep kazandı. STE ERDOGAN’IN SYAS ZAFERLER 1994’te 1stanbul Büyüksehir Belediye Baskanı oldu. 2002’de AK Parti’yi yüzde 34 oyla iktidara tasıdı. 2004’te belediye seçimlerinden yüzde 41.7’lik oyla çıkarak Türkiye gene-linde agırlıklı olarak belediyelerde de iktidar oldu. 22 Temmuz 2007’de yüzde 47 oy alarak ikinci kez iktidar oldu. 2008’de Cumhurbaskanı’nın halk tarafından seçilmesine iliskin eferandumu halka götürdü. Referandumdan yüzde 69.12 galip çıktı. 29 Mart 2009’da yapılan yerel seçimlerde yüzde 38.6 ile yine galip çıktı.

-12 Eylül 2010 Anayasa Referandumu’ndan da yüzde 58’lik oyla galip çıktı. pılan anketler ve uzman görüsleri, 12 Temmuz 2011 milletvekili eçimlerinden de Erdogan’ın partisinin 1. parti olarak çıkacagı söyleniyor.



ikitelli / ESKOOP’ta klasik müzik ziyafeti.Piyanist Sevki Karayel ile Keman Virtüözü Noe Inui’nin ESKOOP’ta klasik müzik konseri verdi. Eskoop Atatürk Kültür Merkezi, stanbul 2010 Avrupa Kültür Baskenti etkinlikleri çerçevesinde klasik müzik konserine ev sahipligi yaptı. Türkiye - Yunanistan Ev-rensel Sanat Birlikteligi çerçevesinde ünlü piyanist Sev-ki Karayel ile Yunan keman virtüözü Noe nui unutulmaz bir konser verdi.

stanbul 2010 Avrupa Kültür Baskenti etkinlikleri çervesinde Almanya Düsseldorf Robert Schuman Müzik Yüksek Okulu’nda

ögretim görevlisi olarak çalısan ünlü Türk Piyanist Sevki Karayel ve Yunanistan’ın genç kusak ünlü keman virtüö-zlerinden Noe nui muhtesem bir konser verdi. ESKOOP Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen konser ES-KOOP Baskanı Yusuf Akgün, ESKOOP Koordinatörü Ali Göngür Öngören, OSB’de faaliyet gösteren kooperatiflerin baskanları ve üyeleri aileleri, Sükrü Bagcı Polis Meslek

Yüksek Okulu Müdürü Ali Barlas ve kalabalık bir ögrenci grubu ve sanatseverler katıldı.

ESKOOP’un sanat hizmetleri ;

Konser baslamadan önce kürsüye ESKOOP Baskanı Yusuf Akgün çıkarak kısa bir konusma yaptı. Akgün, ESKOOP olarak yürüttükleri sanayi faaliyetlerinin yanında kültürel ve sanatsal etkinliklerle topluma hizmet etmek istediklerini söyledi. Akgün konusmasının sonunda sanatçılar

Sevki Karayel ve Noe Nui alkıslar eslig-inde sahneye davet etti. Sevki Karayel ise konsere baslamadan önce yaptıgı kısa ko-nusmada ESKOOP’ta bulunmaktan ötürü çok mutlu oldugunu belirtti. Karayel ve nui Fazıl Say’ın keman ve piyano için sonat es-eriyle konserlerine basladı.

İkili, Pablo de Sarasate, Johannes Brahms’ın yanısıra Yunanlı Yannis Con-stantinidis ve Ahmet Adnan Saygun’un eserlerini icra etti.

Özellikle Yunan, Balkan ve Türk ezgileri katılımcılara büyük keyif yasattı. Akgün, konser bitiminde dakikalarca alkıslanan ikiliye birer buket

çiçek ve hediyeler takdim etti. Konserden sonra ise Atatürk Kültür Merkezi fuayes-inde bir kokytel verildi. İkramlar eslig-inde sıcak sohbetlerin yasandıgı kokteylde katılımcılar sanatçılarla fotograf çektirmek için adeta birbiriyle yarıstı.

mehmet samur / kent yasam



6. Uluslar Arası Komsu Ülkeler Fuarı” Devam Ediyor.“6. Uluslararası Komsu Ülkeler Fuarı”, Ortadogu Fuar Merkezi’nde ziyaretçilerini agırlamaya devam ediyor.Dıs Ticaret Müstesarlıgı koordinatörlügünde Gaziantep Ticaret Odası (GTO), Gaziantep Sanayi Odası (GSO) ve Fo-

rum Fuarcılık isbirligiyle toplam 25 bin metrekarelik alanda düzenlenen fuarda, 400’ü askın yerli ve yabancı firma ürün-lerini sergiliyor. Tarım, gıda, gıda teknolojileri ve yan sanayi, insaat teknolojileri, yapı malzemeleri, enerji malzemeleri ve ekipmanları, genel ticaret ve sanayi ürünleri sektörlerinin yer aldıgı fuar, Ortadogu ile is yapmak isteyen firmalara önemli fırsatlar sunuyor. Forum Fuarcılık Yönetim Kurulu Baskanı Bilgin Aygül, gazetecilere yaptıgı açıklamada, 2006’da Bagdat’ta gerçeklestirilemeyen fuarı Gaziantep’e getirdiklerini ve 4 yıl boyunca “Irak Uluslararası Fuarı” olarak gerçekle-stirdiklerini, bu fuarın 2009 yılında tekrar Bagdat’ta yapılmaya baslandıgını hatırlattı. Bunun üzerine Gaziantep’te “Komsu Ülkeler Fuarı” düzenlediklerini anlatan Aygül, fuarın bugün üçüncü günü oldugunu, binden fazla yabancı isadamının geld-igini bildirdi.

Bilgin Aygül, fuar ile bölgede önemli bir sanayi kenti, rekabete edebilir fiyatları ve kalitesiyle önemli üretim potansi-yeli olan ve Türkiye’de en fazla ihracat gerçeklestiren bes il arasında bulunan Gaziantep’te özelikle Ortadogu ülkelerinin isadamlarını bulusturmaya amaçladıklarını vurguladı. Aygül, sunları söyledi: “Uluslararası rekabet çok önemli. Lojistik destek olarak Gaziantep önemli bir avantaja sahip. Bölgenin en önemli sanayi kentlerinden birisi. (stiyoruz ki dünya da Ortadogu pazarına Antep’ten girsin. Antep’te fiziki altyapı olarak son 5 yılda önemli gelismeler oldu; 15 bin metrekare-lik kapalı alanı bulunan fuar alanını kazandı, 5 tane 5 yıldızı otel kazandı. Umuyoruz ki kongrelerle workshoplarla bu fuarlar zenginlesecek ve Ortadogu’da isadamlarının özellikle Lübnan, Ürdün , Irak,Suriye’den gelen isadamları ile Türk isadamlarıyla burası bir bulusma ve sergileme yeri olacak. “

Dıs Ticaret Müstesarlıgı’nın düzenledigi alım heyetleri kapsamında yüzlerce isadamının geldigini belirten Aygül, “Alım heyetleri kapsamında gelen ziyaretlerimiz vardı. Ama bizim de kendi imkanlarımızla otobüslerle Lazkiye, Sam, Halep, Erbil, Bagdat, Necef’ten tasıdıgımız isadamları var. Agırlıklı olarak Suriye ve Irak’tan gelen isadamları oldu. Suriye, Irak, Ürdün ve Lübnan’dan 1, 500’ün üzerinde isadamı fuarımıza geldi” dedi,

Ortadogu’da yasanan olayların olumlu ve olumsuz etkileri oldugunu dile getiren Aygül, özellikle Halep’teki isadamlarının daha çok Gaziantep’ten alısveris yapmak istedigini ve Türkiye’ye ilginin arttıgını, diger yandan istikrar bozuklugu dolayısıyla yatırım imkanı azalacagı için yatırım mallarına olan talebin de düsecegini kaydetti.

Kaynak: GAZ(ANTEP (Anadolu Ajansı)



Basılı Gazetenin Ömrü Bitti Diyenler Yanılmış Olabilir mi? Haber : Amber EROYAN-mimarizm

Mieke Meijer , 2003 yılında henüz De-sign Academy Eindhoven’da öğrenci iken geliştirdiği “NewspaperWood” (GazeteAhşabı) malzemesini, Hollandalı tasarım pratiği Vij5 ‘in desteğiyle tasarım dünyasının hizmetine sundu.

Kendisine iyi bir ödev notu olarak yansıyan icadını akademik bir araştırma olmanın öte-sine taşıyan Meijer, genç tasarımcıların fikirl-erini gereçeğe dönüştürmelerine yardımcı olan Vij5 tasarım pratiği ile birlikte, eski gazetelerden elde edilen bu ekolojik yapı malzemesini gündelik objelere dönüştürdü.

Hollandalı yedi tasarımcı tarafından yorumlanarak, Milano Tasarım Haftası 2011 ‘e konuk olan GazeteAhşabı işleri; “geridönüşüm” (recycling) eylemini, salt sosyal sorumluluğun gereği olarak yerine getiren “çevreci” markalara da iyi bir yanıt niteliğinde... “Geri dönüşüm sonrasında, önceki kullanıma göre daha nitelikli bir malzeme elde edilmesi” şeklinde tarif edilebilecek “upcycling” (üstdönüşüm) durumuna örnek teşkil eden gazeteden ahşap elde etme işlemi, bir yandan kağıdın kullanım ömrünü uzatırken bir yandan da yeni kullanım için daha az enerji sarf edilmesine olanak tanıyor.

Ahşabın hammadde, kağıdın son ürün olduğu geleneksel üretim sürecini tersine çeviren GazeteAhşabı’nı, ilk üreten yine yaratıcısı Mieke Meijer olmuştu. İstiflediği eski gazete yapraklarını birbirine yapıştıran ve bu kağıt tomarını elinden geldiğince sıkı bir şekilde yuvarlayıp tek bir bütün haline getiren Meijer, ortaya çıkan ürünün tıpkı ahşap gibi pürüzlü bir dokuya sahip olduğunu ve dilendiğinde zımparayla pürüssüzleştirilebileceğini gö-zlemledi.

Ödevin başarıyla tamamlanmasının ardından rafa kalkan proje, 2007 yılında Meijer’in, Vij5’ten Arjan van Raadshooven ve Anieke Branderhorst ile tanışmasıyla tekrar gün yüzüne çıktı.

GazeteAhşabı’nı uygulamaya dönüştüren ekibin aslında çok da kolay bir süreçten geçmediğini öğreniyoruz. Zahmetli bir süre-cin ardından pazarlanabilir bir ürün haline getirilen GazeteAhşabı’nın nihai hali, ahşap damarı ya da ahşap halkası görünümüne benzer bir dokuya sahip.

GazeteAhşabı’nı orijinal ahşabın yerine geçecek bir ürün olarak geliştirmediklerini ifade eden tasarım ekibi, bu girişimin sadece yeni dokular, şekiller, mobilyalar ve objeler yaratmak amacıyla kağıda yeni bir şekil ver-ilmesi şeklinde tariflenebileceğini belirtiyor.

Vij5 tarafından, GazeteAhşabı’nı yorumlamaya davet edilen Hollandalı tasarımcıların çalışmaları, Milano Tasarım Haftası 2011 boyunca Ventura Lambrate ‘de sergilendi. rENs, Breg Hanssen, Greetje van Tiem, Ontwerpduo, Floris Hovers, Christian Kocx ve Tessa Kuyvenhoven ‘ın işlerinin yer aldığı sergi, daha etkileyici bir ortam sunması açısından, “Autofficina” adlı eski bir garajda gerçekleştirildi.

ParkOran’ın avantajı ‘hemen teslim’MESA Mesken ve Aktürk Yapı tarafından Ankara’nın seçkin

semti Oran’da gerçeklestirilen ParkOran Projesi, toplam 146 bin metrekarelik alan üzerinde, genis bir yesil alanın çevreledigi 1832 konut ve çesitli sosyal yapılardan olusuyor.

Ankara’da alısılagelmisin dısında farklı bir yasam tarzının kurgulandıgı ParkOran’ın avantajı ise hemen teslim ediliyor olması.

ParkOran’ın avantajı ‘hemen teslim’İNSAAT sektörünün en önemli ve en köklü sirketlerinden MESA,

geride bıraktıgı 42 yılda,gerek yurtiçinde çesitli illerde gerekse yurtdısında yüzlerce projeyi tamamlarken, toplam 7.5 milyon metrekarelik insaat alanı ile yaklasık 70 bin aileye yasam olanagı sagladı. Yıllar önce gerçeklestirdigi projeleri bugün de prestijini koruyan ve öncü olmaya devam eden MESA, su anda Ankara’daki ParkOran projesinin satıslarına da devam ediyor. Mesa Mesken ve Aktürk Yapı tarafından Ankara’nın seçkin semti Oran’da gerçekle-stirilen ParkOran Projesi, toplam 146 bin metrekarelik alan üzeri-nde, genis bir yesil alanın çevreledigi 1832 konut ve çesitli sosyal yapılardan olusuyor. Ankara’da alısılagelmisin dısında farklı bir yasam tarzının kurgulandıgı ParkOran’da, doganın içinde, yüksek

standartlarda ve modern bir hayat sunuluyor. ParkOran’da 1832 konut ParkOran Projesi, toplam 146 bin metrekarelik alan üzeri-nde, genis bir yesil alanın çevreledigi 1832 konut ve çesitli sosyal yapılardan olusuyor. Doga dokusunu koruyan ParkOran, 31 katlı 12 adet A ve B blok ile 7’ser kattan olusan 5 adet C ve D tipi blokla-rdan olusuyor. Bu bloklarda, 1+1’den 5+1’e kadar dairelerin yanı sıra 5+1 ve 6+1 dubleks daireler de bulunuyor. 60 metrekareden 478 metrekareye kadar farklı büyüklükteki daireler tüm ailelerin ihtiyaçlarını karsılayacak çesitlilige sahip. ParkOran’ın hemen yanında çam ormanı ve göllerin olusturdugu dogal yasam dokusu bulunuyor.

Doganın üzerine kurulu uyumlu mimarisi ile de ParkOran, içinde yasayanlara, Ankara’da adeta ‘hiç bitmeyen bir bahar’ sunuyor.

2007 yılında basladı.insaatına Haziran 2007’de baslanan proje etaplar halinde teslim

ediliyor. Projede son etabın teslim tarihi ise Aralık 2012 olarakbelirlendi. 60 ile 478 metrekare arasında degisen konutların bu-

lundugu projede, fiyatlar ise 290 bin liradan baslayıp 1 milyon 550 bin liraya çıkıyor. Buna göre metrekare ortalama satıs fiyatı 3 bin 500 TL oluyor.

36 ay vadelendirmeProjenin yüzde 50’si satılmıs durumda bulunurken, vadeli ödemel-

erde, etaplara göre degisen ödeme seçenekleri mevcut. Teslim edilen bloklarda yüzde 50 pesinat, teslim edilmeyen bloklarda ise yüzde 30 pesinat ödenmesi gerekiyor. Akbank, Yapı Kredi ve s Bankası ile

anlasmalı olan projede faiz oranı da ortalama yüzde 0.77 ile 0.87 arasında degisiyor. En fazla 36 ay vade yapılıyor.

Sosyal alanlarKonutlarda kalitenin yüksek standartlarda yasatıldıgı ParkOran’da,

sosyal alanlarla da; güvenli, mutlu ve huzurlu yasam; saglık, keyifve eglence ile bir arada sunuluyor. Bisiklet yolu, kafeler, çok amaçlı

spor alanı, alısveris merkezi, oyun alanları, fitness, yüzme havuzu,çocuk havuzu, yürüyüs parkuru, kapalı otopark gibi birçok yapı

ile ‘kaliteli yasam’ için gerekli tüm ihtiyaçlar karsılanmıs. Ses ısı yalıtımı,

manyetik girisler, üst düzey güvenlik, teknolojik altyapı, aydınlatma otomasyonları ve diger bir çok özellikleri de mevcut.

/stanbul’da projeler olacak2011 yılına sürdürdükleri projelerde ellerindeki yeterli konut

stokuyla girdiklerini ifade eden Erhan Boysanoglu, “stanbul’daÇengelköy’de MESA ve MESA Nurol Bahçesehir projeleri,

Ankara’da Park Oran Evleri, Çamlıpark Evleri, zmir’de Urla Evleri 2.Etap,

Bodrum Yalıkavak Evleri projelerimiz var. Önümüzdeki dönem gerek konut ve gerekse ticari açıdan gerçeklestirecegimiz projelerde

stanbul ön plana çıkıyor. Kentin her iki yakasında da projelerimiz yer alacak” dedi.

Arazi degerlendirme kabiliyetiMESA’yı sektördeki diger firmalardan ayrıstıran en önemli özel-

liklerinden birinin arazi degerlendirme kabiliyeti oldugunu da ifade eden

Erhan Boysanoglu, söyle konustu: “Bunun en güzel örnekleri stanbul’un gözde uydukenti Bahçesehir ve Ankara’nın uydukenti Eskisehir

Yolu çayyolu’dur. Türkiye’nin en önemli bu iki kentinin en önemli uydukentlerindeki olusum, ilk yapılan MESA projeleri ile baslamıstır.

Bugün için MESA’nın elinde imar çalısmaları süren yeterli arazi mevcut ama bunun yanında grup olarak en iyi yaptıgımız islerden biri

olan arazi degerlendirme faaliyetlerimizi de aralıksız sürdürüy-oruz.”



Mimar Tabanlıoglu: ‘Eski dokuyu bir kenara bırakıp...’Haber : Kürsat Bumin

Levent’te yükselen bir projesiyle RIBA ödülünü alan mimar Murat Tabanlıoglu’nun geçenlerde gazetede

(Radikal, 7 Haziran) Ömer Kanıpak’ın sorularına verdigi ceva-plar içinden özellikle bazıları 2stanbul basta olmak

üzere ülke olarak benimsedigimiz yapılasma tarzına iliskin önemli degerlendirmeler içeriyordu.

Söze baslarken Tabanlıoglu’nun 2stanbul’da yükselen projel-erinin de yüksek fiyatlarından dolayı yanına

yaklasılmayacak türden oldugunu hatırlamayı unutmayalım. Ama dogrusu bu basarılı mimarın –projeleri “yüksek

sınıfa” hitap eder türden olsa da- özelikle 2stanbul’da her gün bir yenisinin temelinin atıldıgına sahit oldugumuz

yüksek yapıların “meçhul mimarları”ndan farklı olarak -kendi sözleriyle- “heyecan verici tektonik form”lar

arayısından vazgeçmemis oldugu anlasılıyor.

“Meçhul mimarlar”ın birbirinden ayırt edilemeyen eserlerini tanıyoruz: Kaz temeli ve dik 40 kat yükseklikte bir

betonarme kutuyu, kapla dıs yüzeylerini ısık kesen camla, oldu sana bir “gökdelen”! Bu yapıların “mühendis isi” oldugu muhakkak, ama bunlara “mi-mar isi” diyebilir miyiz? Dıs düzeylerini camla kaplamayı ihmal edenlerin durumu daha vahim... Geçen gün otomobille yanından geçtigimiz –yine en az 40 katlı- “güneye bakan” yeni bitmis bir yapının sakinleri 2stanbul’u geçen gün aniden basan asırı sıcak havada kendilerini nasıl hissediyorlardı

acaba? 30. katta, günese karsı, büyük ihtimal pencereleri açılmayan (“klimatize” yani) balkonsuz bir dairedesiniz ve o günes yaz mevsiminde aksam 21’den önce batmayacak ve siz bu beton hücrelere yüz binlerce dolar saymıssınız...

Yahya Kemal, sanırım Menderes’in 2stanbul’da uyguladıgı “imar faaliyetleri”ne iliskin olarak söylemisti:

Türk’ün “kör kazma”yı çok sevdigini, eski (tarihi), birazı yıkılmıs birazı ayakta kalmıs seylerden hiç haz etmediginden bunları yıkıp yerine yenisini yükseltmek için elini hemen “kör kazma”ya attıgını söylemisti! “İstanbul’un sairi” bugün pes pese yükselen sözünü ettigim yapıları görse kim bilir neler söylerdi? Tabanlıoglu da söyledigim gibi yüksek ve pahalı projeler çiziyor. Ama baktım, “heyecan vereci tektonik formlar” gibi mimarlarda olmaz ise olmaz bir arayıstan vazgeçmemis görünüyor. Bir kere her seyden önce RIBA ödülünü alan projesini (“Loft Bahçe”) çok iyi tarif etmis: “Daha çok çocuksuz çiftlerin, yalnız yasayanların ömür boyu degil ama birkaç sene yasamak isteyebilecekleri bir yasam sekline göre tasarlandı.”

Bu tarifin yapılması önemli, çünkü gazete sayfalarını kaplayan insaat reklamlarını hatırlayacak olursanız, önümüze getirilen projelerin kim-kimler için tasarlandıgına dair tek bir satır açıklama bulamıyorsunuz. Oysa “Loft Bahçe”, -her ne kadar bu ülkede emlak “evladiyelik” denerek satın alınmasına ragmen!- kim/kimler için tasarlandıgını açık-seçik olarak belirlemis bir proje.

Projelerin kim-kimler için tasarlandıgını en basta mimarın bilmesi gerekmez mi? (Bu konuda bazen ölçünün hepten kaçtıgı da oluyor tabii ki. Le Corbusier’nin Marsilya’da uyguladıgı “isçi evleri” projesini hatırlayın. Ünlü mimar bu evlerde ikamet edeceklerin nasıl yasamasını, ne yiyip içmeleri gerektigine kadar (salonun bir kösesine tasınan mutfak (“açık mutfak”!) isçilerin “sogan çorbası” içmek alıskanlıgına uygun degildi mesela!) sıralamıyor muydu? Dolayısıyla, “Loft Bahçe”de yer alan apartmanları nternetten incelendiginde Tabanlıoglu’nun tasarımının çok yerinde oldugu hemen anlasılıyor. 200 metrekareden büyük bu apartmanlar (daireler yani) sadece “iki piece”den olusmus. Çocuklara oda yok yani! Tabanlıoglu’nun önümdeki röportajda gazete sayfalarını kaplayan ve sayıları hızla artan “projeler”e iliskin bir soruya verdigi su yanıt olup bitmekte olan epeyce açıklayan nitelikteydi: “Bunların arkasında yatan beyinler ve kimler oldugunu biliyoruz zaten. Mimardan çok yatırımcıların ve onları yönlen-diren danısmanların inisiyatifleri, sablon yapı tipolojileri ve hatta kliselesmis pazarlama tetkikleri ile sekilleniyor kentler. Mimarlar çogu zaman bu sablonların ve kliselerin görsellestirilmesi için kullanılıyor ve bu çok tehlikeli aslında.” Bu sözler, benim biraz önce “mimarı meçhul projeler” derken anlatmak istediklerimin bir açılımı niteliginde. Yani özetle: Sehir “yatırımcılar” ve onların “danısmanları”nın önceliklerine teslim olmus. Mimarlık ve mimarlar bu teslimiyetin bir halkasını olusturmus... Sehirler için ne büyük bir felaket.... Tabanlıoglu’nun yukarıdaki sözleri tamam-layan düsünceleri de söyle: “Her projemizde öncelikle oradaki yasamı kurguluyoruz, düsünüyoruz, sorguluyoruz. Bize verilen programı oldugu gibi alıp tasarıma baslamak yerine mal sahibi ile önce o programı tartısıp bastan tasarlıyoruz. Ancak ondan sonra iyi bir tasarım ortaya çıkabiliyor.” Bu düsüncesini desteklemek için verdigi su örnek de ögretici: “Örnegin simdi Hamburg’da bir projeye davet edildik birkaç ekiple birlikte. Belediye yatırımcıya öncelikle temasını soruyor. Ama bu pazarlama amaçlı bir tema degil. O projenin içinde yer alacak islevler neler olacak, kente verdikleri, kentten aldıkları nelerdir, bunları tanımlamalarını istiyorlar.” Son olarak mimar Tabanlıoglu’nun TOK2 yapıları ve “Kanal” ve “2kinci 2stanbul” projelerini degerlendiren sözlerinden kısa bir alıntı yapmak istiyorum. Önce TOK2 meselesi: “Özellikle Anadolu’nun her yerinde aynı tipte, cografi ve sosyal kosulları hiç dikkate almadan yapılan TOK2 yapılarının ileride büyük sorun olacagını düsünüyorum.” Sonra da diger projeler: “Bu projel-erin esas bahanesi deprem tehlikesine karsı önlem alınması ise, sahsen elimizde mevcut yapıların iyilestirilmesi için yerinde dönüsüm

mekanizmalarının harekete geçirilmesini tercihederim. Eski dokuyu bir tarafa bırakıp ikinci bir sehir yapmak, yatırımcıları çekecek

sekilde yeni kanal açmak pekde mantıklı çözümler görünmüyor bana.” //Yeni Safak

İç mimar olun, yasamı tasarlayın

İzmir Üniversitesi (İZÜ) Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Nuri Türeyen,

Son yıllarda lüks konut, rezidans ve is alanlarıyla dikkat çeken insaat sektörünün, her gün daha fazla iç mimar ve çevre tasarımcısına ihtiyaç duydugunu söyledi.

Türeyen, “Aslında mimar olan birçok kisi, bugün iç mimar ve çevre tasarımcısı larak sektörde yer alıyor. Oysa mimarlar, yapının dört duvarını yapar. İçindeki yasamı ise iç mimar tasarlar. Duvardan bölmeye, kolondan kirise, kullanılacak donanımın tasarlanmasına kadar tüm detaylar iç mimarın çalısmasıdır.” dedi.Bir mimarın yaptıgı iç mimari ve çevre tasarımıyla konunun uzmanının yaptıgı arasında büyük fark olacagını vurgulayan Dekan Türeyen, “Gerek eski

binaların üncel ihtiyaçlara uygun olarak yenilenmesi, ger-ekse yeni bir binanın yasam alanı olarak tasarlanması noktasında islevsel-lik ve çevreye duyarlılık açısından iç mimar ve çevre tasarımcısının görevi çok önemli.” seklinde ko-nustu. ZÜ ç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölü-mü özel yetenek sınavı basvurularının basladıgını da hatırlatan Prof. Dr. Türeyen, akademik geçmis-inde çok sayıda ödül ve basarıya sahip bir kadronun

bulustugunu sözlerine ekledi.

haber : star

95 ÜLKEDEN 2 BİN 692 MİMAR THYSSENKRUPP ELEVATÖR MİMARLIK ÖDÜLÜ İÇİN YARIŞIYOR

Bakırköy’deki Afet Önleme veEgitim Merkezi mimari fikir projesiiçin tasarım önerilerini sunuyor.

Katılımcılar istanbul, Bakırköy’deki Afet Önleme ve Egitim Merkezi mimari fikir projesi için tasarım önerilerini sunuyor.

ThyssenKrupp Elevator Mimarlık Ödülü’nün kayıt süreci, İstanbul, Bakırköy’deki Afet Önleme ve Egitim

Merkezi için mimari tasarım fikri sunma yarısmasına yönelik büyük ilgiyi gözler önüne serdi. 95 ülkeden 1.495 ekip halindeki toplam 2.692 mimar, yarısma özetindeki gerekliliklere göre bu yılın ödülü için yarısmaya uygun bulundu.

Katılımda bası çeken bes ülke Amerika Birlesik Devletleri, İspanya, Türkiye, Fransa ve Mısır oldu. Ödül Jürisi Baskanı

Javier del Pozo “ThyssenKrupp Elevator Mimarlık Ödülü’nün bu yıl da rekor sayıda basvuru alması bizi son derece memnun etti” yoru-munu yaptı.

İstanbul Büyüksehir Belediyesi’nin isbirligiyle gerçeklestirilen bu

prestijli yarısma, stanbul Afet Önleme ve Egitim Merkezi’nin tasarımı için yaratıcı yeni vizyonları tesvik etmeyi amaçlıyor. Ödül, tanınmıs Uluslararası Mimarlar Birligi’nin himayesinde düzenlenmek-tedir. Ödül duyurusu 9 Subat 2011 tarihinde stanbul’da yapılmıstı.

Merkez, deprem, fırtına, yangınla mücadele, duman, sel, tsunami, ilk

yardım ve acil durum iletisimi deneyimini yeniden yaratmak üzere görsel, isitsel egitim teçhizatları ve simülasyon sistemleri ile donatılacak. Ayrıca planetaryum, kütüphane, bilgi panoları, seminer ve toplantı odaları ile ziyaretçilerin bilgilendirilmesi hedeflenmekte. Fikir projelerinin sunulması için son tarih 19 Eylül 2011. Bunun ardından, tanınmıs mimarlardan olusan bir jüri sunulan teklifleri degerlendirecek ve en iyi tasarımları seçecek. Kazananların Aralık 2011’de açıklanması

bekleniyor.

İNŞAAT SEKTÖRÜ REKLAMLARI AĞIR BASTI...

Reklam takibi konusunda hizmet veren Nar Ajans, televizyonda yayınlanan

reklamları mercek altına aldıgı arastırmaya göre, Mayıs ayında ekranda en çok

reklamı insaat ve dekorasyon hizmetleri sektörünün verdigi belirlen-di. Toplam 73

bin 635 adet spot reklamı yayınlanan insaat ve dekorasyon hizmetleri sektöründe,

bu reklamlar 379 saati astı. Bu sektörde en çok reklamı yayınlanan markalar

arasında ilk üç sıra ise “Dap Burgu Kule”, “Fıratpen” ve “Sur Yapı” seklinde olustu.

Yapılan aynı arastırmada, televizyonda yayınlanan reklamlar içinde ikinci sırada 63

bin 382 spot ile gıda sektörü yer aldı. Kanallarda reklamı yayınlanan gıda firmaları

içinde en çok “Ülker”, “Algida” ve “Eti” yer aldı. Geçtigimiz ay ekranlarda en çok

reklamı yayınlanan sektörler arasında iletisim sektörü ise 55 bin 914 spotla

üçüncü sırada yer aldı. Sektörün en çok reklam verenleri sırasıyla “Turkcell”,

“Vodafone” ve “Türk Telekom” oldu.Nar Ajans’ın televizyonu kapsayan reklam arastırmasında, finans

sektörü toplam37 bin 719 spotla dördüncü sırayı alırken, “Halkbank”, “Finansbank”

ve “Denizbank- Dexia” kendi sektörü içinde en çok reklamı yayınlanan markalardı.

Mayıs ayındatelevizyonda en çok reklamı yayınlanan besinci sektör ise, toplam 27

bin 787 spotsayısıyla Siyasi Partiler ve Kamu Kurulusları olurken, bu alanda “AK

Parti”,“Cumhuriyet Halk Partisi” ve “Saglık Bakanlıgı” çıkan spot sayısına

göre ilk üç sırayıolusturdu.Marketing Türkiye

Mimarlıktan müteahhitlige geçti.Mimar Gürhan Bakırküre 20 yıldır ünlü binalarını büyük sirketler için tasarlıyor. Ancak o bundan sonrakendi insa edecegi yapıları tasarlayacak.Bakırküre bugüne kadar KG Mimarlık sirketi çatısı altında Red Bull, Turkcell, TTNet, Microsoft, Toyota, Akyatırım, JP Morgan,

Deloitte Genel Müdürlükleri; Flatofis, Akbatı gibi karma projeleri, Tbank, Akbank, Sekerbank subelerini tasarladı. Simdi ise Bakırküre Insaat ve Gayrimenkul Gelistirme (BIGG) isimli sirketiyle insaat sektörüne girdi. Gürhan Bakırküre KG Mimarlık’ın 2010 yılındaki 14 milyon dolarlık cirosuyla Türkiye’nin en büyük 10 mimarlık ofisi arasında yer aldıgını tahmin ettiklerini ifade etti. Batı ülkelerinde ünlü

mimarlık ofisleri projeden yüzde 7-10 pay alırken, Bakırküre, Türkiye’de bu oranın yüzde 1-2 civarında oldugunu kaydetti.Istanbul Mecidiyeköy’de ofis, konut ve ticari alanlardan olusan karma bir proje ve Kâgıthane’de 120 konut insa edecek olan BIGG,Istinye’de de bir konut projesini hayata geçirecek. Mecidiyeköy Trum Towers’a yakın noktadaki projede 80 konut, 10 bin metrekareofis alanı ve 5 bin metrekare çarsı ile 2.500 metrekarelik toplantı merkezi yer alacak. Sirket 2 bölgede ise kentsel dönüsüm içingörüsmeler yapıyor. Bakırküre, insa edecegi yapılar için hedef alıcı kitlesinin A ve üzeri gelir grubunda olacagını söyledi. Mecidiyeköyprojesinde ofislerin metrekare fiyatları 4 bin dolar, konutlarınki ise 5 bin dolar olacak. Kâgıthane’de ise metrekare fiyatı 3 bin dolar

olarak planlandı. Bu projelerin sonbaharda satısa çıkması ve 2012 yılı içinde tamamlanması planlanıyor. ZAMAN



Afrika’da müthis fırsatlar!Her geçen gün zenginlesen Afrikaülkeleri, girisimcilere cazip fırsatlarsunuyor...Özbey Men’in haberi/Para Dergisi Etiyopya, Kenya, Sudan, Tanza-nya, Senegal,Kamerun, Güney Afrika... Petrol, altın, uranyum gibi de-gerli madenleri ve uçsuz bucaksız verimli topraklarıyla her geçen gün zenginlesen buülkeler, girisimcilere cazip fırsatlar sunuyor...

AFRIKA’DA kabile savasları devri geride kaldı.Daha düne kadar yoksullugun kol gezdigi kıtada artık kalite ve lüks merakı var. Altın, petrol,

uranyum, fosfat gibi birçok degerli madenin bulundugu Afrika ülkelerinin çogu verimli topraklarıyla da önemli bir ekonomik potansiyel

sunuyor.

Dıs Ticaret Müstesarlıgı (DTM), Türkiye’nin bu pazarlardan daha fazla pay alabilmesi için 2003 yılında, Afrika’yla ekonomik iliskilerin gelistirilm-esi stratejisini uygulamaya koymustu. Bu strateji kapsamında 2003-2009 yılları arasında basta Sahra Altı Afrika ülkeleri olmak üzere bölgeye 40’ın

üzerinde resmi ziyaret gerçeklestirildi. Bu ziyaretlere yüzlerce isadamı, girisimci katıldı. Tüm kıtada birçok kez Türk ihraç ürünleri fuarları düzen-lendi. 2003’te tüm Afrika kıtasına 1.5 milyar dolar olan ihracatımız, bu çalısmalarla birlikte 2009’da 10.2 milyar dolara ulastı. Türkiye, böylece son 8 yılda Çin’den sonra Afrika’ya ihracatını en fazla artıran ülke oldu. 2009 yılı ihracatımız 2008’e göre yüzde 20 gerilerken, Afrika ülkelerine yapılan satıslar yüzde 15 artıs gösterdi. Türkiye’nin toplam ihracatında Afrika’nın payı yüzde 10’lara ulastı. Türk firmalarının Afrika kıtasındaki yatırımlarının hacmi ise 1.5 milyar doları buluyor.

Afrika ülkeleri arasında Afrika Birligi Örgütü (OAU), Batı Afrika Ekonomik Toplulugu (ECOWAS), Güney ve Dogu Afrika Ortak Pazarı (COMESA) gibi birçok siyasi ve ekonomik anlasma var. Ancak bu anlasmalar henüz tam olarak yürürlükte degil. Afrika’da ilk kez bir bölgesel isbirligi anlasması 1 Temmuz 2010’da yürürlüge girecek. Kenya, Tanzanya, Uganda, Ruanda ve Burundi’nin olusturdugu Dogu Afrika Toplulugu (EAC) anlasmasına göre, bu ülkeler arasında kisilerin ve malların serbest dolasımı mümkün olacak. Iste bu önemli gelisme öncesinde, ekonomik potansiyelleri itibariyle öne çıkan Afrika ülkelerinden Sudan, Senegal, Güney Afrika, Tanzanya, Kenya, Etiyopya ve Kamerun’u inceledik. Hangi ülkede hangi yatırımlar daha cazip? Tesvik sistemleri nasıl? Gündemde olan projeler neler?..

Etiyopya160 TÜRK SIRKETI VAR

Siyasi olarak federal bir yapının bulundugu Etiyopya, 9 eyaletten olusuyor. Yerel dilde “yeni çiçek” anlamına gelen baskent Addis Ababa’nın da içinde bulundugu Oromia eyaleti ülkenin merkezi konumunda. Addis Ababa aynı zamanda Afrika Birligi’nin de merkezi. Ülkede resmi dil Ingilizce.

Yüzölçümü Türkiye’ye göre yüzde 30 daha büyük olan Etiyopya, Afrika kıtasında tarıma elverisli toprakları en genis ülkelerden biri. Kahvenin dünyada ilk üretildigi yer olan Etiyopya’da susam, çat bitkisi, pamuk, nohut, kuru fasulye, ayçiçegi, keten tohumu, kanola gibi daha birçok tarım ürünü yetisiyor. Bu ürünleri isleyen sanayi tesisi sayısı ise çok fazla degil. Olanlar da verimli çalıstırılamıyor. Hayvancılık sektörü de gelismis du-rumda. Ülkede 45 milyon adet büyük bas hayvan bulunuyor. Buna baglı olarak et üretimi bir hayli fazla. Deri sektöründe ise Afrika ülkeleri arasında ilk sıralarda geliyor. Ülkede 20 civarında tabakhane var. Bu isletmelerin 4’ünü devlet, kalanını özel sektör isletiyor. Sanayi sektörünün yok denecek kadar az oldugu Etiyopya’da yatırım tesvikleri de son derece cazip. Tesviklerde yerli ve yabancı ayrımı gözetilmiyor. Kurulan tesislerin arsaları bedava oldugu gibi yatırım miktarının yüzde 70’ini 15 yıl gibi uzun vadeyle Etiyopya hükümeti finanse ediyor. Burada üretilen ürünler Avrupa Birligi ve ABD’ye gümrüksüz ve kotaya tabi tutulmadan ihraç edilebiliyor. Ihraç edilen hiçbir maldan her hangi bir vergi alınmıyor. Türk sirketlerinin sayısının artmasıyla birlikte Türkiye ile Etiyopya arasındaki dıs ticaret hacmi de hızla yükseliyor. 2000 yılında 27 milyon dolar olan iki ülke arasındaki dıs ticaret hacmi 2009 yılında 255 milyon dolara ulastı. Bunun 231 milyon dolarını Türkiye’nin ihracatı olusturuyor. Etiyopya’da 160’a yakın Türk sirketi var. Bu firmalar tekstil, deri, insaat, insaat malzemeleri, gıda, turizm, saglık ve kuyumculuk sektörlerinde faaliyet gösteriyor. En büyük yatırımı yapan Türk sirketlerden biri Ayka Tekstil. Türkiye’nin önde gelen iplik üreticilerinden Ayka’nın Addis Ababa’daki iplik fabrikası geçen ay açıldı. Kayseri merkezli Saygın Tekstil’in iplik fabrikası da Addis Ababa’da. Akgün Insaat ise Addis Ababa’da sanayi bölgesi kuruyor. Altyapı insaatı süren bölgede çesitli sanayi tesisleri yer alacak. Bu ülkede yatırıma hazırlanan Türk sirketlerinden biri de Orkide Yagları. Izmir’de üretim yapan sirket, yaklasık 12 yıldır Etiyopya’ya bitkisel yag ihraç ediyor. Orkide Yagları Dıs Ticaret Müdürü ve Etiyopya’nın Izmir Fahri Konsolos Yardımcısı Ahmet Us, bitkisel yag üretimi bakımından Etiyopya’nın son derece uygun oldugunu belirtiyor. Us, Etiyopya’da birkaç yag isletmesini incelediklerini, ya bu tesislerden birini satın alacaklarını ya da sıfırdan bir fabrika kuracaklarını söylüyor.

THY’nin Istanbul Addis Ababa arasında direkt seferleri var. Uçus yaklasık 5.5 saat sürüyor. Etiyopya’nın denize kıyısı yok. Ancak Hint Okyanusu kıyısında bulunan Cibuti Limanı, Addis Ababa’ya 700 kilometre uzaklıkta. Bu arada, Arap Yarımadası’nı Afrika’ya baglamak amacıyla Yemen ile Cibuti arasında köprü insa edilmesi planlanıyor. Etiyopya’da ihaleye çıkacak önemli projeler Halele Werabesa HES Chemoga Yeda HES Geba 1 ve 2 HES Karadobe HES Border HES Mendaye HES Addis Ababa-Modjo-Awash-Dire Dawa-Djibouti demiryolu Mojo-Shashem-

ene-Awasha-Konso-Woyito-Including Konso-Moyale demiryolu Addis Ababa-Ejaji-Jimma-Guraferda-Dima-Directed to Boma demiryolu Ejaji-Nekemet-Asossa-Kummruk demiryolu Awash-Kombolcha-Mekele-Shire demiryolu Çok katlı 100 bin toplu konut insaatı



....Afrika’da müthis fırsatlar!Etiyopya’daki bazı Türk sirketleriAyka Addis TekstilAhmet Aydeniz InsaatTümasAkgün InsaatDeniz InsaatOyap Ethio EndüstriAta RayHamidiye SuNarin ÖrmeSaygın TekstilAssan FoodFatih MedikalTekron AlüminyumKaradis TourBaskent Addis AbabaNüfusu 81 milyonPara birimi BirrIhracatı 1.5 milyar dolarIthalatı 7.7 milyar dolarKisi bası milli gelir 802 dolar

Sudan200 MILYAR DOLARLIK PAZARYüzölçümü itibariyle Afrika’nın en büyük, dünyanın 10’uncu büyük ülkesi olan Sudan, Türkiye’nin 2katı büyüklükte sulanabilir araziye sahip. Bu özelligiyle Kanada ve Avustralya’dan sonra tarıma enelverisli üçüncü ülke. Ancak tarımsal üretimi yeterli düzey-de degil. En önemli tarım ürünü susamve pamuk...Ekonomisi neredeyse tamamen petrole dayalı olan Sudan, OPEC’e gözlemci üye olarak katılıyor.Ileride bu kurulusa üye olması bekleniyor.Yıllık 8.9 milyar dolar olan ihracatının 8.4 milyar dolarını petrol olusturuyor. Ülkenin ispatlanmıspetrol rezervi 700 milyon varil. Toplam rezervlerinin ise 5 milyar varil civarında oldugu tahminediliyor.Sudan ayrıca dünyanın önde gelen canlı hayvan üreticileri arasında yer alıyor. Sıgır, koyun, keçive deve olmak üzere 132 milyon büyük bas hayvanı var. Sudan’ın ihracatında önemli yer tutan birdiger ürün de Arap zamkı. Ilaç ve kimya sanayinde kullanılan bu ürünün tüm dünya tüketimininyüzde 80’ini Sudan karsılıyor.En fazla ithal ettigi ürünlerse makine ve ekipmanları, islenmis ürünler, tasımacılık ekipmanları,gıda maddeleri ve kimyasallar. Sudan’ın en büyük dıs ticar-et partneri Çin.Sudan, Dogu ve Güney Afrika Gümrük Birligi (COME-SA) üyesi olması nedeniyle 374 milyonluk ve203 milyar dolarlık bir pazara hitap ediyor. Ancak ABD ambargosu nedeniyle yabancı yatırımcılarınen az ilgi gösterdigi ülkelerden biri durumunda.Türkiye’nin Hartum Büyükelçiligi Ticaret Müsaviri Sela-hattin Tümer, Dünya Bankası’nın 2007yılında yayınladıgı “En kolay is yapılabilen ülkeler” sıralamasında Sudan’ın 155 ülke arasında151’inci sırada yer aldıgını, buna karsılık is potansiyelinin yüksek oldugunu belirtiyor. Tümer,Sudan’da is yapmak isteyen girisimcilerin sabırlı olmaları gerektiginin altını çiziyor.Türkiye ile Sudan arasındaki ekonomik ve ticari iliskiler son yıllarda artıs içinde. 2000 yılında 42milyon dolar olan iki ülke arasındaki dıs ticaret hacmi 2009 yılında 267 milyon dolara çıktı. Bunun260 milyon dolarını Türkiye’nin ihracatı olusturuyor.



...Afrika’da müthis fırsatlar!Bir süredir devam eden serbest ticaretanlasması görüsmelerinin tamamlanması durumunda bu rakamın çok daha artacagı kesin. Sudan Türk müteahhitlik firmaları için de ciddi bir pazar. Nitekim Türk müt-eahhitlik firmaları bugüne kadar yaklasık 500 milyon dolar tutarında 32 proje gerçeklestirmis. 4 projenin insaatı sürüyor.Sudan’da dekorasyon, mobilya, su sondajları, kapı, pencere, PVC ve insaat mal-zemeleri alanlarında faaliyet gösteren 200’e yakın Türk sirketi var.Abdülkadir TAÇYILDIZ / DEIK Türk-Sudan Is Konseyi Baskanı“ABD ambargosu kalkabilir” Sudan, petrolü olan bir ülke. Uranyum, altın

gibi degerli madenleri de var ancak henüz tam olarak isletilmiyor. Çünkü ABD’nin ambargosu var. Bu yüzden yabancı yatırımcılar ürküyor. Finans kurulusları bu ülkedeki yatırımlara kredi kullandırmıyorlar. Ancak ambargonun kalkmasınıbekliyoruz. 2 yıl önce baslayan ikili görüsmeler gayet iyi gidiyor. Ambargo kalktıgı zaman kredi muslukları açılacak. Sudan aynı zamanda tarım ülkesi. Tüm Afrika’yı doyuracak potansiyeli var. Toprakları özellikle pamuk için çok elverisli. El Cezire bölgesinde dünyanın en kaliteli pamugu Toprakları özellikle pamuk için çok elverisli. El Cezire bölgesinde dünyanın en kaliteli pamugu yetisiyor. Buna ragmen tekstil sanayi yok denecek kadar az. Hemen her ürüne ihtiyaçları var. Birçok insaat projesi baslatılmıs durumda. Ihale sistemleri gelismis ülkelerle aynı ve seffaf. Gap Insaat olarak Sudan’da birçok proje gerçeklestirdik. Afrika’nın ikinci yüksek binası olan 32 katlı Sudan Telekom binasını tamamladık. Cumhurbaskanlıgı villalarını 10 ay gibi kısa bir sürede insa edip teslim etti. Birkaç ihaleye daha girdik, sonucunu bekli-yoruz. Bizim dısımızda birçok Türk müteahhitlik firması Sudan’da is yapıyor. DEIK olarak önümüzdeki günlerde Sudan’da genis bir is heyeti götürmeyi planlıyoruz.

YUSUF AKGÜN

SUDAN Baskent HartumNüfusu 41.3 milyonPara birimi Sudan PounduIhracatı 8.9 milyar dolarIthalatı 7.7 milyar dolarKisi bası milli gelir 2.206 dolarSudan’da yapılabilecek isler* Pamuk, yaglı tohum, yer fıstıgı/ayçiçegi, seker kamısı ve kesme çiçek üretimi Seracılık* Ihracata yönelik konsantre meyve ve meyve suyu üreti-mi* Silo, ambalaj ve soguk depolama tesisi kurulması ve isletmesi* Modern besicilik, kültür balıkçılıgı* Mezbaha ve kasap isletmeciligi* Deri isleme* Reçel, helva, domates salçası üretimi* Tugla, briket, bordür tası, kilit tası üretimi* Motorlu pompa imalatı* Traktör ve biçerdöver üretimi* Gübre üretimi* Turizm ve otel isletmeciligi* Modern ve kaliteli restoran ve kafe isletmeciligi

* Araç servis ve bakımı (Hyundai, Toyota)

Sudan’daki bazı Türk sirketleriAkdeniz InsaatBuzluklar InsaatVeziroglu InsaatGap InsaatSahinsoy InsaatYapı MerkeziMersin Onar InsaatSaray Su SondajlarAkay AlüminyumInci InternationalKaradeniz MobilyaMarmara MobilyaBakımcı InvestmentHaktan Otomotiv---------------

TanzanyaINSAAT SEKTÖRÜ BÜYÜYORTanzanya, Güneydogu Afrika’da Kenya, Uganda, Ruanda, Burundi, Demokratik KongoCumhuriyeti, Zambiya, Malavi ve Mozambik’e komsu; Hint Okyanusu kıyısında bulunuyor. Nüfusu41 milyon. Ancak toprakları Türkiye’nin 3 katı büyüklükte. Afrika’nın can damarı Nil Nehri bu ülketopraklarından doguyor. Klimanjaro Dagı ve Zanzibar Adası da yine bu ülkede...



TANZANYA devam.. Ekonomisi daha çok baharat üretimi ve turizme dayalı. Turizm gelirlerinin neredeyse tamamını safari turlarına katılan turistlerden elde ediyor. Klimanjaro ve baskent Darüsselam, Afrika’nın önde elen safari bölgeleri arasında. Safari

turlarına ilgi duyan turistler arasında Türkler de var.Tanzanya’nın Istanbul Fahri Konsolosu Ziya Kara-han, yılda yaklasık bin kisiye Tanzanya vizesiverdikleri belirtiyor. Karahan, ülkede Sheraton, Holi-day Inn, Kempinsk gibi uluslararası otel zincirlerinin bulundugunu söylüyor.Tanzanya, Hint fıstıgı (kaju) üretiminde iddialı ülkel-erden. Sert ve dayanıklı oldugu için mobilyasektöründe özellikle talep gören tik agacı da en fazla yine bu ülkede yetisiyor.Tanzanya’nın ekonomik potansiyeli bunlarla da sınırlı degil. Tanzanya topraklarında yüzlercekilometre kat eden Nil Nehri’nin kıyıları basta uzun lifli pamuk olmak üzere birçok tarım ürünüyetistirmek için elverisli.Ziya Karahan, buna ragmen pamuk üretiminin yeter-siz oldugunu belirtiyor ve Türk yatırımcılara bualana yatırım yapmalarını öneriyor. Karahan’a göre, Tanzanya birkaç yıl içinde dünyanın önemlipamuk üreticilerinden biri haline gelebilir.Ülkenin tarıma elverisli topraklarını degerlendirmek için harekete geçen yatırımcılar arasında Muammer

Öksüzhan isimli Türk isadamı da var. Öksüzhan, Darüsselam’da 99 yıllıgına kiraladıgı 30 bin dönüm arazide mısır yetistiriyor. Mehmet Özendi’ye ait Özendi Mobilya ve Engin Tavukçuoglu’nun Atlas Group isimli sirketi ise mobilya üretiyor. Ismail Dag isimli Türk isadamının ise Darülselam’da kozmetik alanında faaliyet gösteren ADT limited isimli sirketi var.Ziya Karahan, Çinlilerin hemen her yerde oldugu gibi Tanzanya pazarında da etkili olduklarını, özellikle tekstil ve konfeksiyon piyasasını ele geçirdiklerini vurguluyor. Bu kuskusuz Tanzanya halkının alım gücünün düsük olmasından kaynaklanıyor. Buna ragmen Türk tekstil ve konfeksiyon firmalarının ucuz ancak kaliteli ürünleriyle bu piyasaya gire-bileceklerini vurguluyor. Ancak bunun için Tanzanya’da mutlaka sirket kurmalarını öneriyor: “Tanzanya’da sirket kurmanın maliyeti 2 bin 500 dolar. Ancak 50 bin dolarlık da sermayenizin olması lazım. Türk tekstil firmaları buradaki eski makinelerini söküp orada üretim yapabilirler. Fahri konsolosluk olarak yatırım yapmak isteyen firmalara her türlü destegi veriyoruz.” Karahan’ın dikkat çektigi bir baska konu da ülkede insaat sektörünün hızlı bir sekilde gelismeyebaslaması. Karahan, Hint Okyanusu kıyısındaki yerlesim birimlerimde son dönemlerde villa insaatlarının basladıgını, insaat sektörü piyasası açısından Tanzanya’nın birkaç yıla kadar Kuzey Afrika ülkelerinin yerini alacagını iddia ediyor.Baskenti DarüsselamNüfusu 42.4 milyonPara birimi Tanzanya SiliniIhracatı 2.1 milyar dolarIthalatı 5.7 milyar dolarKisi bası milli geliri 1.163 dolar



KenyaYATIRIMCIYA HER TÜRLÜ GARANTI VARKenya, stratejik bir konuma sahip. Uganda, Raunda, Burundi, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Sudan pazarlarına giris noktasında bulunuyor. Bu özelligiyle Dogu Afrika’nın finans, iletisim ve lojistik merkezi rolünü üstlenmis durum-da. Nitekim birçok yabancı uluslararası sirketin Dogu Afrika Bölgesi yönetim merkezi Nairobi’de. Çok sayıda yabancı sirketin bulundugu, 300 bin yabancının yasadıgı Kenya’da özel sektör önemli oranda gelismis durumda.AB’nin Afrika, Karayip ve Pasifik ülkeleriyle imzaladıgı ortaklık anlasmalarına Kenya da dahil oldu.Böylece tüm sanayi ürünleri, sıgır eti, süt ve süt ürünleri, tahıllar, taze ve islenmis meyve ve sebzeler için Kenya’dan AB pazarına giriste gümrük vergisi indirimi ve kota muafiyeti gibi tercihli ticaret imkanlarından faydalanılabiliyor. Kenya’da üretilen tekstil, konfeksiyon ve geleneksel el sanatları ürünleri ABD’ye de gümrük vergisi ödenmeden ihraç ediliyor.Genellestirilmis Tercihler Sistemi kapsamında Kenya’nın çok sayıda sanayi ürünü ABD, Japonya, Kanada, Yeni Zelanda, Avustralya, Isviçre, Isveç, Norveç, Finlandiya gibi gelismis ülkelere herhangi bir miktar kısıtlaması olmadan giriyor.

Is kurmak için gerekli izin-lerin alınmasında, 2005 Ocak ayında yürürlüge giren Yatırımların Korunmasına Iliskin Kanun kapsamında her türlü kolaylık saglanıyor. Bu kanuna göre yabancıyatırımcılar karlarının tamamını ülke dısına transfer edebiliyor. Kenya, üye ülkel-erdeki ticari olmayan riskleri garanti eden ve Dünya Bankası’na baglı faaliyet gösteren Çok Taraflı Yatırımolmayan riskleri garanti eden ve Dünya Bankası’na baglı faaliyet gösteren Çok Taraflı Yatırım Garanti Ajansı üyesi. Ihracata yönelik üretim bölgelerinde faaliyet gösteren isletmelere 10 yıl vergimuafiyeti var. Bu sürenin bitiminde ise vergi oranı 10 yıl boyunca yüzde 25 uygulanıyor. Ayrıcadamga verisi ve KDV muafiy-eti var. Ara malı girdilerinde sınırlama yok. Türkiye’nin

Nairobi Büyükelçisi olarak atanan eski Dıs Ticaret Müstesarı Tuncer Kayalar, Kenya’daki somut yatırım projelerini ve ticaret imkanlarını inceleyerek bir eylem planı hazırladıklarını belirtiyor: “Kenya’yı 130 milyonluk Dogu Afrika güm-rük birliginin kapısı olarak görmek gerekiyor. Türk yatırım ve ihracatçısına ‘Gelin Kenya’yı Konya yapalım’ diyoruz. Gerçekten ekonomik potansiyeli Konya’ya benziyor. Iliskilerimizin hukuki altyapısını süratle tamamlamak amacıyla yatırımların karsılıklı tesviki ve korunması, çifte vergilendirmenin önlenmesi, Afrika Ekonomik Toplulugu çerçevesindeyürütülmekte olan serbest ticaret anlasması, bilim, kültür, tarım ve turizm alanlarında isbirligi anlasmalarını önümüzde-ki dönemde sonuçlandırmayı öngörüyoruz. Türkiye-Kenya birinci dönem karma ekonomik komisyon toplantısını bu yıl gerçeklestirecegiz. Türkiye’den her 3 haftada bir is heyeti davet edecegiz. Kenya’yı Türk yatırım ve ticareti için bir üs haline getirmek istiyoruz.” Hakan GÜL / Evoteks Yönetim Kurulu Üyesi“Standartlar yükseliyor” Kenya’ya yatak, baza, baslık, yastık ve dösemelik kumas ihraç ediyoruz. Ihracat baglantısını

fuarlarda kurduk. Ödemeyi genellikle sevkıyattan önce alıyoruz. Bazen de Türkiye’deki anlasmalı firmaları üzerinden çekle tahsil ediyoruz. Sevkıyatımız iki sekilde oluyor. Eger ürün teslimi için zaman sıkıntısı yoksa denizyoluyla, zaman kısıtlı ise uçakla gönderiyoruz. Kenya’ya mal göndermede ulasım açısından sorun yok. Ihracatçı firmalara ihracata baslamadan önce bölgeyi gezmelerini öneriyorum.



.......Afrika her geçen gün degisiyor. Ürün standartları da artıyor. Bu yüzden ihraç edilecek ürünlerin kalite kontrolleri üst düzeyde yapılmalı.Kenya’da yapılabilecek isler Yıllık 10 milyon yolcu kapasiteli Nairobi havalimanı ihtiyaca cevap veremiyor. Türkiye’nin Nairobi Büyükelçiligi, havalimanının YID modeliyle büyütülmesi konusunda Kenyalı yetkililerle temas halinde. Görüsmeler olumlu sonuçlandıgı takdirde bu alanda tecrübeli Türk sirketler ihaleye davet edilecek.Nairobi’de henüz 5 yıldızlı otel yok. Toplu konut, rezidans, is ve alısveris merkezlerine de ihtiyaç var. Öyle ki insaatın temeli atılır atılmaz tüm konut ve dükkanlar kısa sürede alıcı buluyor. Dünya Bankası finansmanıyla teknoloji sehri kurulması planlanıyor. Kenya’da kalite ve markaya büyük talep var. Tugla fabrikası, PVC ve alüminyum dograma, düz cam dahil tüm insaat malzemeleri konusunda hem yatırım hem de ihracat potansiyeli var. Sondaj makine ve ekipmanları, günes panelleri, jeneratör, trafo ve kabloya da talep yüksek. Elektrik üretimine yönelik yap-islet ve yap-islet-devret modeliyle birçok somut proje var. Jeotermal enerji üretimi için gerekli sondajı devlet yapıyor. Proje buharı bulduktan sonra alım garantisi verilerek yatırımcı firmaya devrediliyor. Ev ve otel tekstil ürünleri büyük ilgili görüyor. Mısır ve ayçiçegi yagı üretimi, çay ve kahve ambalajı, ev mobilyası ve mutfak sistemleri üretimi, ekmek ve pasta fırını isletmeciligi de cazip isler arasında. Baskenti NairobiNüfusu 38.7 milyonPara birimi Kenya SiliniIhracatı 5 milyar dolarIthalatı 11 milyar dolarKisi bası milli geliri 2.123 dolarKenya’daki Türk sirketleriParagon KenyaNewlineMekanHorizon KenyaGeylanYılmaz CompanyModa KenyaTürk DönerTürk Restaurant

KamerunGÜL’ÜN ZIYARETI ETKISINI GÖSTERDIGine Körfezi’yle 402 kilometrelik sahil seridi olan Kamerun, siyasi açıdan Afrika’nın en istikrarlıülkelerinden. Çad ve Orta Afrika Cumhuriyeti’ni Atlas Okyanusu’na açan kapı durumunda.Petrolü ve dogalgazı var. Ayrıca çok ciddi miktarda boksit ve demir cevheri rezervlerine sahip.Ancak bunları isleyecek tesisleri yok. Sanayi sektöründe 1 tane çimento, 1 adet de alüminyumtesisi var. Kaliteli pamuk yetisebilen verimli toprakları olmasına ragmen bu ürünü bile halengeleneksel yöntemlerle yetistiriyor. Pastörize süt dahil temel gıda maddelerinin bile çogunu ithalediyor.Kamerunlular birçok konuda Türkiye’yle isbirligine hazır. Nitekim Cumhurbaskanı Abdullah Gülbaskanlıgında yaklasık 100 kisilik bir isadamı heyeti geçtigimiz mart ayında Kamerun’a gitti. Buziyarete büyük ilgi gösteren Kamerunlular, o günü resmi tatil ilan ettiler.Bu ülkedeki tek Türk yatırımı bahçe mobilyası üreten Bofor Cameroon S.A. Türk ve KamerunluIsadamları Dernegi Baskanı da olan Barıs Ertan’a ait bu firma 2005 yılında kurulmus. Ancaközellikle Gül’ün ziyaretinden sonra bu ülkeye ilgi duyan Türk firmaların sayısında önemli artıs var.Bu firmalardan biri Dorçe Holding. Ankara merkezli olan sirket, prefabrik yapı alanında faaliyetgösteriyor. Dorçe Holding, Kamerun’da toplu konut ve üniversite insa etmek için teklif vermis.Bir baska Türk sirketi Dinamo Group ise toz çimentoyu gemiyle Kamerun’a götürüp, paketlemesiniorada yapacagı bir tesis kurmak için görüsmelere baslamıs durumda.Elektra isimli bir baska Türk sirketi de bu ülkede elektrik hatlarının bakımını üstlenmek istiyor.



...Afrika’da müthis fırsatlar!Hatta Kamerun Elektra ismiyle sirket bile kurmus.Kamerun’u mercek altına alan Terramar Insaat isimli firma ise bu ülkede sürekli açık olacak bir fuar merkezi kurmak niyetinde. Turcam ismiyle kurulacak bu merkezin Türkiye’de üretilen ürünlerinin pazarlanacagı bir merkez olması planlanıyor.Kamerun hükümeti özellikle ihracat yapmak amacıyla kurulacak yabancı sirketlere ciddi tesvikler veriyor. Resmi dil Fransızca ve Ingilizce. Ancak ülkenin yüzde 80’i Fransızca konusuyor. Istanbul’dan Yaounde’ye gitmek için THY ile Fas Kazablanka’ya, oradan da Fas Kraliyet Hava Yolları ile Yaounde’ye uçmak gerekiyor. Toplam uçus süresi 9.5 saat.

Kamerun’da bu isler cazipKereste üretimiEt ve süt isleme tesisiTarım ürünleri üretimiTavukçulukBalıkçılıkMeyve suyu üretimiMadencilikSüpermarket isletmeciligiOtelcilikNakliyecilikHastane ve diyaliz merkezi

Barıs ERTAN / Türk ve Kamerunlu Isadamları Dernegi Baskanı

“Birçok proje var”Bodrum’daki bahçe mobilyası tesisimizi 2005 yılında Kamerun’a tasıdık. Bu kararı Kamerunlu devlet yetkililerinin tekli-fi üzerine aldık. Bize ucuz arsa verdiler. Vergi dahil birçok konuda kolaylık sagladılar. Bofor Cameroon S.A. isimli sirket-imizde tamamı Kamerunlu 45 kisi çalısıyor. Ürettigimiz bahçe mobilyalarının bir bölümünü ihraç ediyor, bir bölümünü iç piyasaya satıyoruz. Kamerun’da isçilik ücretleri ortalama 100 dolar. Elektrik sıkıntısı yok. En önemli sorun yeteri kadarteknik elemanın olmaması. Bu konuda Türkiye’den yardım bekliyorlar. Dernegin 5’i Türk, 25’i Kamerunlu olmak üzere 30 üyesi var. Kamerun’da toplu konut yapımı, liman insaatı, balıkçı gemilerinin yapımı, tüp gaz imalatı, beton santral-lerinin kurulması gibi birçok proje var. Kamerunlular bu projeleri Türk sirketlerin yapmasını istiyor.Osman MERZECI / Kamerun’un Istanbul Fahri Baskonsolosu“STA’nın imzalanmasını bekliyoruz”Para transferi konusunda sorun yok. Uluslararası bankaların bazıları Kamerun’da da var.Olmayanlarınsa muhabir bankaları var. Kamerun, komsuları Çad, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Gabon’un lojistik merkezi durumunda.Afrika’da her firmayla is yapılmaz. Kamerun’la ticaret yapan bazı Türk sirketleri dolandırıldıklarını söylüyorlar. O yüzden partner seçerken Türkiye’nin bölgedeki ticaret müsavirliklerinden mutlaka söylüyorlar. O yüzden partner seçerken Türkiye’nin bölgedeki ticaret müsavirliklerinden mutlaka bilgi alın. Türkiye’nin Kamerun büyükelçiligi henüz resmi olarak açılmadı ancak büyükelçi atandı. Büyükelçilik binasının insaatı sürüyor. Türkiye ile Kamerun arasında ser-best ticaret anlasması konusunda görüsmeler var. Anlasmanın önümüzdeki günlerde imzalanması bekleniyor.Baskenti Yaounde / Nüfusu 19 milyon / Para birimi CFA Frangı / Ihracatı 2.5 milyar dolar / Ithalatı 1.8 milyar dolar Kisi bası milli geliri 2.334 dolar



SenegalTURIZM REVAÇTABatı Afrika ülkesi olan Senegal, Kara Afrika’da en çok yabancı sermaye çeken ülkelerden biri. Yabancı sirketlerin Senegal’e yatırım yapmalarında en önemli etkenlerden biri baskenti Dakar’ın önemli bir deniz ve havayolu transfer merkezi olması. Bugün aralarında Türk Hava Yolları’nın da bulundugu 25 uluslararası havayolu sirketi Dakar’a direkt uçuyor. Dakar limanı Avrupa, Uzakdogu ve Afrika arasında mal tasıyan denizcilik sirketleri için merkez konumunda.Senegal’in Türkiye Büyükelçiligi Müstesarı Nicolas A. Nyouky, karayolu ve liman altyapısını daha da gelistirmeyi planladıklarını belirtiyor. Senegal hükümeti, Dünya Bankası’yla isbirligi içinde tarım sektörünü de gelistirmeyi planlıyor. Bu amaçla REVA adı verilen bir proje baslatılmıs. Böylece tarım ürünleri ihracatının artırılması düsünülüyor. Birçok tarım ürünü yetistiren Senegal; yerfıstıgı, kuskonmaz ve kiraz (çeri) domateste iddialı. Bunun yanında pamuk, mısır, sorgum, pirinç, bezelye, feslegen, sogan, patlıcan, mango, üzüm, kavun ve turunçgiller üretiyor. REVA adlı projeyle bahçe bitkileri üretiminin de artırılması hedefleniyor.Gelisen sektörlerinden biri de turizm. Fransızca konusulan Afrika ülkeleri arasında en fazla turisti Senegal çekiyor. Senegalliler bu yıl 1.5 milyon turist bekliyorlar. Nicolas A. Nyouky, önümüzdeki dönemde turizm sektöründe de birçok yatırım yapılacagını söylüyor. Kilometrelerce uzunlukta plajları bulunan Senegal, safari turları için de elverisli bir ülke. Petrol ve dogalgaz kaynakları olan Senegal’de basta fosfat olmak üzere altın ve mermer yatakları da var. Nyouky, Senegal hükümetinin yabancı yatırımcılara birçok tesvik sundugunu belirtiyor. Buna göre yabancı yatırımcılardan 3 yıl gümrük vergisi ve KDV alınmıyor. Yerli ve yabancı yatırımcılar aynı statüde. Senegal’de yatırım yapan yabancı bir sirket, bu ülkeye istedigi kadar eleman getirebiliyor. Hukuki sorunların çözümü için uluslararası bir mah-keme bile kurulmus. 2 günde sirket kurmak mümkün.Nyouky’nin dikkat çektigi bir baska konu da Senegal’in AB, ABD ve Kanada’yla imzaladıgı ser-best ticaret anlasmaları. Ülkede üretilen ürünler bu sayede Avrupa, ABD ve Kanada’ya düsük gümrük vergisi ödenerek ihraç edilebiliyor. Ayrıca bu ülkeler Senegal’den ithal edilen ürünlere kota uygulamıyor.Bu arada Senegal’in Batı Afrika Ekonomik Birligi (ECOWAS) üyesi oldugunu da hatırlatalım. Birli-gi olusturan ve Nijerya, Mali, Liberya, Benin ve Gambiya’nın da aralarında bulundugu 16 ülke, birbirl-eriyle yaptıkları ticarette gümrük uygulamıyorlar. Sen-egal aynı zamanda 8 ülkenin (Mali, Burkina Faso, Fildisi Sahili, Gine Bissau, Benin, Nijer, Togo, Senegal) olusturdugu Batı Afrika Parasal Birligi’nin (UMOA) de üyesi. Batı Afrika Ülkeleri Merkez Bankası (BCEAO) Dakar’da bulunuyor.KUTUNihat BOYTÜZÜN / Senegal’in Istanbul Fahri Baskonsolosu “Senegal balıgı yiyoruz”Senegalliler Türkiye’yi yeni yeni tanıyor. Türk mallarını eskiden Dubai’den alıyorlardı. Artık direkt almaya basladılar. Su anda daha çok bavul ticareti yoluyla ithalat yapıyorlar. Bu ülkede Fransız, Hintli ve Çinli firmalar çok etkin. Ancak Türk mallarına karsı büyük bir sempatileri var. Para transferinde hiçbir sorun yok. Türk firmaları Senegal’e her sey satabilir. Fındık, fıstık gibi kuruyemis ürünlerine talep yüksek. Kuyumculuk firmaları orada is yapabilirler. Ayrıca insaat mal-zemesi ve otomotiv yedek parçası üreticilerine de pazar var. Türk firmaların Senegal’e ilgileri artmıs durumda. Özellikle mobilya sektöründeki firmalar yatırım yapmak için arastırma yapıyorlar. PVC, kapı, pencere üreticilerinin de ilgisi var. Fırat Un, Senegal’de un fabrikası kurdu. Su anda Senegal’den en çok balık geliyor. Piyasada lagos diye satılan balıkların çogu aslında Senegal’den geliyor. Bu ülkede söz konusu balıgın adı çof... Senegal’den karides ve ıstakoz da ithal ediliyor. Dıs ticaret hacmimiz 600 milyon doları buldu.Baskenti Dakar / Nüfusu 12.2 milyon / Nüfusu 12.2 milyon /Para birimi CFA Frangı / Ihracatı 2.1 milyar dolarIthalatı 5.7 milyar dolar / Kisi bası milli geliri 1.659 dolar Senegal’deki bazı Türk sirketleri; Seher Tekstil/Turquoise Auto/ Aridim SARL / Metrotech/ISO Senegal/ Kipri Kimya Tekstil/Bosfore SA/ Le Four du Khalif SARL



Güney AfrikaTÜRKIYE’NIN YENI DIS TICARET PARTNERI

Afrika kıtasında en fazla yabancı sermaye çeken ülke olan Güney Afrika’da birçok Türk sirketi var. Bu sirketler daha çok madencilik ve tekstil sektörlerinde faaliyet gösteriyorlar. Johannes-burg, Cape Town, Durban ve Pretoria sehirlerinde bulunan Türk sirketlerinin bir kısmı halı ve gıda alanında toptan ve perakende satıs yapıyor.2002 yılında 85 milyon dolar olan Türkiye’nin Güney Afrika’ya ihracatı, 2008 yılında 1 milyar 239 milyon dolara çıktı. 2009 yılında ise ekonomik krizin etkisiyle 867 milyon dolarda kaldı.

2002 yılında 207 milyon dolar olan ithalat ise en yüksek düzeye 2 milyar 172 milyon dolarla 2007 yılında ulastı.Ithalat, 2009 yılında 1 milyar 102 milyon dolar olarak gerçeklesti.Tarım ürünleri bakımından kendi kendine yetebilen ülkelerden olan Güney Afrika, bu sektörde aynı zamanda ihracatçı bir ülke. En çok yetistirdigi tarım ürünleri mısır, bugday, arpa, yer fıstıgı, ayçiçegi tohumu, soya fasulyesi, seker kamısı, tütün, elma, kayısı, üzüm, armut, seftali, erik, karpuz, kavun, avokado, muz, mango ve ananas.Bagcılık, ülke ekonomis-inde önemli bir yer tutuyor. Yılda yaklasık 700 milyon litre sarap üreten Güney Afrika, bu rakamla dünya sıralamasında 9’uncu sırada. Özellikle Western Cape eyaleti dünyanın en kaliteli saraplarının yetistigi yerler arasında. Güney Afrika sarap ihracatından yılda ortalama 25 milyar dolar kazanıyor.Önemli bir tiftik, yün ve ham deri ihracatçısı olan Güney Afrika, devekusu yetistiriciliginde de dünyada söz sahibi. Dünya devekusu pazarının yüzde 68’i Güney Afrika’nın elinde bulunuyor. Altın, krom, manganez, platin, alüminyum, silikat ve vanadyum rezervleri açısından dünya lideri.Kömür rezervi bakımındansa dünya 5’incisi. Güney Afrika hükümeti, ülkenin altyapısını modernize etmek amacıyla 2007 yılında ciddi kaynaklar ayırdı. Bunun da etkisiyle in-saat sektöründe büyük bir canlanma var. 2010 FIFA Dünya Kupası’na ev sahipligi yapmaya hazırlanan ülkede, insaat sektöründeki büyümenin önümüzdeki yıllarda dadevam etmesi bekleniyor.Afrika kıtasında en çok turist çeken ülke olan Güney Afrika’da en fazla büyüme beklenen sektörlerden biri de turizm. Bu sektörde 2014 yılına kadar her yıl yüzde 6 büyüme bekleniyor. 2007 yılı itibariyle GSYIH’nın yüzde 8.1’ini olusturan turizm sektörünün 2014 yılında yüzde 14’e çıkması planlanıyor.Güney Afrika perakende piyasası büyük holdinglere ait magaza zincirlerinin elinde bulunuyor. Bu nedenle Güney Af-rika pazarına girmek isteyen perakendecilerin yabancı markaların distribütörlügünü yürüten güçlü firmalarla isbirligi yapmalarında fayda var.Güney Afrika’nın sundugu avantajlar Afrika kıtasının toplam gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 25’ini tek basına ger-çeklestiriyor. Dünya Bankası verilerine göre is yapma kolaylıgı sıralamasında 2008 yılı itibariyle 178 ülke arasında35’inci sırada. Avrupa Birligi ve EFTA ülkeleriyle serbest ticaret anlasmaları var. Güney Afrika Gümrük Birligiçerçevesinde Botsvana, Lesoto, Namibya ve Svaziland’la da gümrük birligi anlasması var. Latin Amerika, Güneydogu Asya ve Afrika ülkelerine kolay ulasım imkanına sahip. Afrika kıtasındaki en modern ulastırma ve haberlesme altyapısı da yine bu ülkede. Gelismekte olan kıtasındaki en modern ulastırma ve haberlesme altyapısı da yine bu ülkede. Gelis-mekte olan ülkelerle kıyaslandıgında en ucuz is gücüne sahip ülkelerin basında geliyor. Modern bir bankacılık ve finans sektörü var. Elektrigin en ucuz oldugu ülkelerden biri.Baskenti Pretoria / Nüfusu 49.6 milyon / Para birimi Rand / Ihracatı 79.5 milyar dolar /Ithalatı 89.7 milyar dolarKisi bası milli geliri 9.456 dolar Güney Afrika’daki bazı Türk sirketleri :Korteks Textiles / Mediterranean Leather / Afro-Global Group / Artmar Natural Stones / Carmina Curtaining & Tex-tile / Çilek Mobilya / Demir Trading CC / Hereke Carpets / Sesli Textiles / Sumo Coal / Xavier Motors /Ahlesa Blan-kets /Eres Trading CC / Afri Turk Textiles CC / Tasca de Belem Restaurant



Afrika’yla ticaret yapmanın püf noktaları* Internet sitelerinde bulunan firma bilgilerine çok fazla güvenmeyin. Çünkü bu bilgilerin çoguhayali. Dolandırılma riski çok fazla.* Resmi veya sivil toplum kuruluslarıyla ya da bu ülkelerde yerlesik Türk sir-ketlerle görüsmedenharekete geçmeyin.* Ticaret yapacagınız sirketi mutlaka gidip yerinde görün.* Mümkünse yerel bir firmayı ortak alın. Bu firmayı seçerken ilgili ülkedeki

resmi kurumlardan yardım isteyin. * Eger ithalat yapacaksanız, malı teslim almadan ödeme yapmayın.Ithalatı cazip ürünlerPamuk, susam, mısır, kanola, baharat, bal, tik agacı, kereste, kaju (hintfıstıgı), balık, kahve, tropikal meyveler, deri, bakli-yat, palmiye yagı, Arap zamkı, altın, fosfat, alüminyum, kauçuk...Hangi ürünler satılabilir?Makarna, un, bisküvi, sekerleme, maya ve kabartma tozları, konserve, salça, margarin, bitkisel yaglar, tuz, pastörize süt, kumas, hazır giyim, makine halısı, çarsaf, yatak örtüsü, iç çamasırı, çorap, akü, lastik, otomotiv parçaları, buzdolabı, tele-vizyon, jeneratör, ampul, günes enerjisi panelleri, elektrik motorları, zirai ilaçlar, suni gübre, tohum, traktör, balıkçılık malzemeleri, temizlik maddeleri, makine yagları, insaat malzemeleri, kereste kurutma fırınları, el arabası, sondaj maki-neleri...

Bu yıl Afrika’da düzenlenecek fuarlarIkinci Türk Ticaret Fuarı 23-26 Haziran Kenya TürkelTurkish Fashion Fair 15-17 Temmuz Güney Afrika TürkelSaitex 25-27 Temmuz Güney Afrika SeltenAfrica’s Big Seven 25-27 Temmuz Güney Afrika SeltenAfrica’s Big Seven 25-27 Temmuz Güney Afrika SeltenGıda, Gıda Isleme Makineleri ve Tarım Fuarı 26-29 Agus-tos Tanzanya TürkelInterbuild Africa 8-11 Eylül Güney Afrika SenexpoTürk Ihraç Ürünleri Fuarı 15-17 Eylül Nijerya ForemTurkish Expo 30 Eylül-3 Ekim Tanzanya ForumElectra Mining Africa 4-8 Ekim Güney Afrika ForemYapı ve Yapı Gereçleri Fuarı 5-8 Kasım Senegal ExpotimYapı Malzemeleri Fuarı 9-12 Kasım Kenya TürkelTürk Ihraç Ürünleri Fuarı 8-11 Aralık Gana MeridyenTHY’nin Afrika seferleriIstanbul-Johannesburg Pazartesi, Çarsamba, Persembe, CumartesiJohannesburg-Cape Town Salı, Persembe, Cuma, PazarCape Town-Johannesburg Salı, Persembe, Cuma, PazarJohannesburg-Istanbul Salı, Persembe, Cuma, PazarIstanbul-Entebbe Pazartesi, Çarsamba, CumartesiEntebbe-Darüsselam Pazartesi, Çarsamba, CumartesiDarüsselam-Entebbe Pazartesi, Çarsamba, CumartesiEntebbe-Istanbul Pazartesi, Çarsamba, CumartesiIstanbul-Nairobi Pazartesi, Salı, Çarsamba, Persembe, Cuma, Cumartesi, PazarNairobi-Istanbul Pazartesi, Salı, Çarsamba, Persembe, Cuma, Cumartesi, Pazar

Istanbul-Kazablanka Pazartesi, Salı, Çarsamba, Persembe, Cuma, Cumartesi, PazarKazablanka-Istanbul Pazartesi, Salı, Çarsamba, Persembe, Cuma, Cumartesi, PazarIstanbul-Lagos Pazartesi, Salı, Persembe, Cu-martesiLagos-Istanbul Pazartesi, Salı, Persembe, Cu-martesiIstanbul-Dakar Salı, Cuma, PazarDakar-Istanbul Salı, Cuma, PazarIstanbul-Addis Ababa Pazartesi, Salı, Çarsamba, Persembe, Cuma, Cumartesi, PazarAddis Ababa-Istanbul Pazartesi, Salı, Çarsamba, Persembe, Cuma, Cumartesi, PazarIstanbul-Hartum Pazartesi, Salı, Çarsamba, Persembe, Cuma, Cumartesi, PazarHartum-Istanbul Pazartesi, Salı, Çarsamba, Persembe, Cuma, Cumartesi, PazarAfrika’nın Türkiye’deki fahri konsoloslarıÜlke Fahri konsolos TelefonuEtiyopya Ismail Hakkı Kısacık 0212 446 40 04Kenya Bilal Alkoç 0216 394 03 72Sudan Zeynel Abidin Erdem 0212 2876850Tanzanya Ziya Karahan 0212 232 25 46Güney Afrika Tamer Taskın 0232 376 84 45Senegal Nihat Böytüzün 0212 241 73 72Kamerun Osman Merzeci 0212 676 01 28

Beü’de Motor Ve nsaat Projeleri Sergisi

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Teknik Bil-imler Meslek Yüksek Okulu ögrencileri tarafından hazırlanan motor ve insaat projeleri sergisi Rektör Prof. Dr. Mahmut Dogru tarafından açıldı.

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Teknik Bilimler MeslekYüksek Okulu ögrencileri tarafından hazırlanan motorve insaat projeleri sergisi Rektör Prof. Dr. Mahmut

Dogru tarafından açıldı.Üniversite bahçesinde açılan ve 15 projenin yer aldıgı

sergiyi açan Rektör Prof. Dr. Dogru, çalısmalarlayakından ilgilendi. Gazetecilere proje sergisi hakkında

bilgi veren Prof. Dr. Dogru, “Geçen yıl da bunabenzer bir sergi açtık. Bu yıl teknoloji agırlıgından öte

tarihi mekanların maketlerini ön plana aldık. Busergide degisik projeler yer alıyor. Üniversitemiz gelis-

tikçe projelerimizde gelisecektir. Ögrencilerimizinhazırladıkları birbirinden ilginç projeler yer alıyor.

Emegi geçen bütün ögretimgörevlileri ve ögrencilere tesekkür ediyorum. Amacımız

önümüzde ki yıllarda bu projeleri degisikyarısmalarda üniversitemiz adına katılmaktır” diye ko-

nustu.Açılan sergide 5 otomotiv, 3 insaat ve 7 makine bölümü

projesi yer aldı.

AGB YAPI YALITIM ÜRÜNLERINITANITTISakarya’da insaat sektöründe 11 yıldır faaliyet

gösteren AGB Yapı; yeni nesil yalıtım ürünlerinin tanıtımı amacıyla üç ayrı kuruma yönelik semi-ner düzenledi.

ÜÇ AYRI SEM(NERlk seminerini Makina Mühendisleri Odası Sakarya l

Temsilciligi’ne, ikinciseminerini Sakarya Mimarlar Odası ve üçüncü semin-

erini de Sakarya Ticaretve Sanayi Odası (SATSO) 13 ve 18. Meslek Grupları’na

veren AGB Yapı;burada yeni nesil yalıtım ürünlerinin tanıttı.DAHA KAL(TEL( YALITIMSeminere konusmacı olarak katılan Okka Group Arge

Müdürü hsan Koçak;yeni nesil yalıtım ürünleri ile ilgili teknik bilgileri

aktardı AGB Yapı yetkilileri ise,seminerde sektörde eskiden beri yeni ürünleri

tanıtılmasına çabagösterdiklerini ve hem ülke ekonomisine hemde

kullanıcıları daha düsükmaliyetlerle daha kaliteli yalıtımlar yapabileceklerini

anlatttı.YEN( MANTOLAMA VE SAP SEKTÖRÜTüm Dünya’da ve Türkiye’de yeni kullanılmaya basla-

nan bu ürünlerdebölgedeki tecrübe ve bilgilerini katarak hizmet vermeye

devam edeceklerinibelirten AGB Yapı yetkilileri; özellikle yeni mantolama

ve sap sektörlerindekiuygulamaların yerini yeni nesil yalıtım ürünlerinin her-

kes tarafındanincelenmesinin gerektigini vurguladı.Levent CANDANÇARK HABER

HES karsıtı mücadelenin halkın gözünden belgeseli

Türkiye’nin birçok bölgesinde yürüyen HES karsıtı mücadelelerianlatan Sudaki Suretler, bu aksam

nsaat Mühendisleri Odası’ndagala yapıyor.Suları dogadan ve insandan koparan HES uygulamalarını,

projelerini halkın gözünden, dilinden gösteren filmin yönetmeni Erkal Tülek, Ankara Hürriyet’e filmle ilgili açıklamalarda bulundu.

“HES’ler dogayı zora sokuyor. &lkin agaç kesimleri; çok yogun agaç kesimleri gerçeklesiyor. Borular, kanallar aga-çtan korunmak isteniyor.

Kilometrelerce kanal/boru boyunca civar kesimi gerçeklestiriliyor.Balıklar ölüyorÖte yandan suyun yatagının oynatılması, tünele, boruya

hapsedilmesi nem dengesini degistiriyor, iklimi ve dolayısıyla ormanı fevkalade olumsuz etkiliyor. Balık ölümlerini çok yerde görüyoruz, suyun içeriginin, akıs/yatak degisikligine ve dogadan izole edilmesine baglı olarak tümüyle farklılasması söz konusu. HES’ler yenilenebilir enerji kaynakları olarak görülür hep. Fakat yenilenebilir tanımına oldukça ters bir durum var esasen ortada. Sistemin basından girenin su olmasına karsın sistemden su özelligini yitirmis bir sıvı/akıskan çıkıyor. Yenilenebilir olması sözkonusu degil. Zira çıkan tüm kimyasal yapısı degismis, güzergah boyunca toplaması gerekenleri toplayamamıs bir sıvı artık.

Kuslar göç ediyorDiger canlıların terk-i diyar etmeleri var. Sözgelimi Ordu-

Melet çayında havzanın üstlerinden itibaren kilometrelerceırmak yatagında damla su akmıyor ve ormanın içinde

olmanıza karsın duydugunuz (Efes, Didim, Milet gibi bölgelerde yaz sıcagında, kupkuru bir ortamda duymaya alıstıgımız) sadece cırcır böcekleri. Hiç kus sesi yok zira su-suzluk kusları havzadan göçüp gitmeye zorlamıs durumda. Bu da tabii ekolojik dengede bir eksiklik veyahut kusun

avladıgında bir fazlalık demek; bu zincirleme gidecek bir olgu.

Geri dönülemez tahribatÖte yandan su yataktan sökülüp alındıgı için veyahut

Amasya’da oldugu gibi tellerle izole edilmis açık kanallaraalınmıs oldugu için yaban hayatı yol güzergahları ve su

ihtiyacı olumsuz etkileniyor. Yabani hayvan ölümlerindenbahsediyor köylüler. Sonuçta geri dönülemez tahribatlar

var ama doganın gücü, sermaye ona zarar vermeyi keserkesmez HES’i söküp atmaya ve oraya yeniden kendini

kurmaya muktedir. Boruları, kanalları ve sair HES tekmili-ni doga, serbest bıraksanız yok edecek güçte. Burada kilit olan suyun basını tutarak süregen bir sekilde dogayı, dogal

çevreyi ve insanı yükseklerden alçaga dogru zapt etmektir. Dilimizde bir deyim olan “suyun basını tutmak”, her

anlamda istenilmektedir.Bölge halkı farklı açılarla ve üsluplarda direniyor. Hukuki

yol var; çokça davadan bahsetmek mümkün. Dogrudanmüdahale ile önüne geçmek yolu var. Örgütlülük halkın

direnis silahı elbette. Bir bilinç fevkalade etraflıca yerlesmis:‘Kesif, sondaj, kesim ve saire öncül is baslarsa, HES de

pesi sıra baslar.’ Dolayısıyla öncül çalısmaya baskaldırıdan ya

da onu durdurmaktan bahsetmek bence yerinde olur. Zira bu Dersim’den Mugla’ya, Kastamonu’dan Artvin’e ortak

strateji.”Yöre halkı ihtiyaçları seve seve karsıladı“G&TT&G&M&Z her yerde yemek, yatak gibi hemen

hemen tüm gereksinmelerimizi, yöre halkı seve seve, hiç yükhissettirmeden çözdü. Küçük fısıldasmalarla tüm esgüdü-

mü yapıp bize hep sonucu bildirdiler diyebiliriz. Hepsineminnettarız. &nsaat Mühendisleri Odası ve Renas Yapım

filmin yapımcılarıdır. Büyük özveriler sözkonusu? Öte yan-dan

arsiv görüntü, ses kaydı, haber küpürü gibi birçok malze-meyi çekimlerde ve sonrasında bize sagladı halk. Oralardaki

direnisler gibi kolektif bir film oldu filmimiz.”

12 bin km yol gittikF&LM çekimleri Türkiye’nin dört bir yanında yapıldı

diyebilirim. Yaklasık 12 bin km yol gittik belgesel için. Artvin, Rize,Trabzon, Giresun, Ordu, Tokat, Amasya, Mugla, Antalya ve Dersim’de çekim yaptık. Türkiye’nin her yerinde var HES ve biz de mümkün oldugunca çok yere gitmeye çalıstık.

Flycam ile hayal gücünüzü uçurunHaber : Turknet

Flycam’in sundugu havadan görüntüleme hizmetleri ile farklı sektörlere yönelik özel çözümler sunuyor.

Flycam 2006 yılından bu yana hem fotograf hem de video çekimlerinde, hayal gücünün ötesinde açılar yakalayarak,gökyüzünde degisik açılardan kaliteli, net ve

pürüzsüz görüntüler elde eden bir Havadan Görüntüleme ve Reklam sirketidir olarak hizmet vermeye devam ediyor. Türkiye’de ilk kez uygulanan bu sistem ile100’ün

üstünde marka gökyüzünde uçmus, son derece yaratıcı ve dikkat çekici bu yöntemle belirledikleri hedef kitleye isimlerini ulastırma sansı yakaladı.

Flycam yöneticileri Mehmet Öztekin ve Seyit Ömer Gülas sirketlerini ve kurulus amaçlarını söyle anlatıyor; “Flycam’in kurulus amacının basında;’Vizontele’ sinema

filminin çekimlerinde kullanılan bu sistemi (Fly-cam Sistemi) Türkiye pazarına kazandırmaktır.Sistem, kusbakısı görüntünün elde edilmesine yönelik oldugu

için,zorlu ve profesyonel bir ekip çalısmasına dayan-makta. Çok genis bir kadrosu bulunan Flycam’de, dalında ödül almıs görüntü yönetmenleri ve fotografçılar ile

çalısmaktayız. Bu sebeple kisisel yetenekler ve sıra dısı çekim teknikleri ile hayal gücünüzü ve bakıs açınızı yük-seklere tasıyabiliyoruz.

Flycam, helikopter pilotlugu ile birlikte çok genis bir Ar-ge isteyen ekipmanlarla, uzun seneler süren çalısmalar sonuncunda uluslararası çapta mükemmel tasarımlara

dönerek, Istanbul ve diger illerde uçmaya basladık. Zor olan bu iki isi birbiriyle harmanlamayı basarmıs olan Fly-cam, çekim tekniklerine her geçen gün yenilerini

eklemeye devam ediyor.Flycam, model helikopterin yanı sıra ipli balonu, yine

uzaktan kumandayla kontrol edilen zeplinlerini ve kablo kamera gibi degisik çekim teknikleri kullanıyoruz. Göz

temasıyla kullanılan Flycam Helikopteri 150 metre veya uydu kontrolü ile 1.500 metre; zeplin ve balon ise 250 metreye kadar yükselebilmekte ve iki metreye kadar da

alçalabilmektedir. Bu, hiçbir hava aracının yapamayacagı bir aralıkta hareket etmek anlamına geldigi için ticari olarak da birçok avantaj saglıyor.”

Flycam sisteminin pratikte uygulanabilecegi alanlar kısaca söyle; Basın yayın: Dergiler, gazeteler ve arastırma kitaplarında yer alan açıklayıcı ve farklı anlatımlar hava-dan çekilen görüntülerle desteklenmektedir.

Turizm: Birçok tatil köyü, otel, turistik tesisler vb. için tanıtım filmleri ve katalog çalısmalarında kullanılmak üzere havadan görüntü alarak görselligi yüksek kaynaklar

olusturulmaktadır.

Insaat: Genel hava fotografları, katlar arası Panoramik ve Sanal tur, 3D animasyon,arazi, tarihi alanlar vb. için yine tanıtım amaçlı ve projelendirme samasında kullanılacak dokü-manlara Flycam teknolojisi kullanılarak havadan görüntülerle

destek verilmektedir.Flycam Sisteminin Avantajları: 10 – 20 dakika içinde kuru-

lumu yapılıp uçusa baslayabildigi için zaman yönetimiaçısından büyük avantaj dogurmaktadır.• Ergonomik olması dolayısı ile tüm mekânlarda

kullanılabilir özelliktedir. Elletasınabilecek kadar hafiftir ve 180 cm lik boyu ile her yere

tasınabilmektedir.• Ekstra bir uçus pistine gerek duymamakta, süper ergono-

misi dolayısı ile 8-10metrekarelik her alanda kalkıs – inis yapabilmektedir.• Uçus izni gerektirmezD 70 kg ve üzeri tüm hava araçları

için lisans ve uçus izni belgesi gerekmektedir ancak Flycam süper ergonomik yapısı ve hafifligi ile bu yönde

ki bürokratik islemlere gerek duymamakta dolayısı ile çekim süreci hızlanmakta ve kolaylasmaktadır.

• 2 metreye kadar her objeye yaklasabilmekte 250 metreye kadar da uzaklasabilmektedir.

• Kablosuz görüntü aktarıcı ile canlı olarak yerden izlenip yönetilebilmektedir.

• Özel kamera ayaklıkları ile 360 derece her yöne döndürül-ebilmektedir.

• Uçus maliyeti diger hava araçlarının yaklasık onda biri kadar olup maliyet açısından büyük avantaj saglamaktadır.

• Çevreye duyarlı olup sesi azdır, karbon salınımı diger hava araçlarına göre çok düsüktür.

• Elektrikli modeller tamamen çevrecidir ve sesleri azdır.• Zeplin ve balonlarda kullanılan helyum gazları kesinlikle

yanıcı ve patlayıcı degildir.• Süper ergonomisi ile gerçek helikopterlerden daha keskin

manevralar yapabilmektedir.Flycam’in sundugu havadan görüntüleme hizmetleri

hakkında detaylı bilgiye ww.flycam.com.tr web sitesinden ulasılabilir.

SUSTAINABILITY AND ENVI-RONMENTAL PROTECTION

FOR SPORTLIFESTYLE LEADER, GIVING RISE TO ONE OF THE LARGEST SOLAR EN-

ERGY PROJECTS IN LOS ANGELES COUNTY

Over 8,500 high efficiency solar panels coupled with out-standing engineering in greater Los Angeles Facilities In-stalled for PUMA North America

LOS ANGELES--(BUSINESS WIRE)--PUMA North America and Premier Power Renewable Energy, Inc. (OTCBB:PPRW), a global leader in the development, de-sign, engineering and construction of solar power systems for commercial, government and utility markets globally, jointly announced today the completion of a 1.9 megawatt (MW) solar energy system in greater Los Angeles. The two Brookvale International buildings, in Carson and Torrance, are part of PUMA North America’s warehouse and distribu-tion facilities.

“PUMA’s mission is to be the most desirable and sustain-able SportLifestyle company in the world”

The high performance solar installations have used over 8,500 high efficiency solar photovoltaic (PV) panels cov-ering nearly 340,000 square feet of roof-top area convert-ing them into clean energy producing sites. The light-gauge steel, customer designed racking system, designed and in-stalled by Premier Power, allowed to optimize roof space while used fewer ballast blocks than traditional system. Given the optimal design of the roof-mounted solar system, Puma will receive the advantageous electricity production, which will allow them to stabilize long-term electricity rates, ultimately benefiting its customers, employees and the local communities.

“PUMA is certainly a significant trendsetter in sportlife-style, a true leader in sustainability and environmental con-cerns and now with the solar power installations, a true ad-vocate of renewable energy helping shape consumers’ and suppliers’ minds to a much greener supply chain,” said Dean Marks, Chief Executive Officer at Premier Power. “Our en-gineering team designed this unique racking system as a solution out of our European operations and felt that the design and capabilities provided the best option for meeting the site characteristics and production needs of PUMA.”

“PUMA’s mission is to be the most desirable and sustain-able SportLifestyle company in the world,” said Helmut Leibbrandt, Senior Vice President of Operations at PUMA North America. “The solar energy system installed in our California facilities continues to reinforce our beliefs and principles.”

ABOUT THE SYSTEM

The solar system installation consists of 8,547 high effi-ciency solar PV panels, equal to approximately 380 residential solar systems, based on median residential solar system size in 2010. The solar arrays cover approximately 340,000 square feet of roof space. Premier Power designed and engineered the solar systems to produce approximately 2.2 million kilowatt-hours (kWh) of electricity annually. For comparison, the elec-tricity generated onsite will be approximately enough to offset the annual carbon monoxide emission of 243 California homes or avoiding the annual carbon monoxide emission from using 4,662 barrels of oil or 225,501 gallons of gasoline.

ABOUT PUMA

PUMA is one of the world’s leading Sportlifestyle compa-nies that designs and develops footwear, apparel and acces-sories. It is committed to working in ways that contribute to the world by supporting Creativity, SAFE Sustainability and Peace, and by staying true to the principles of being Fair, Hon-est, Positive and Creative in decisions made and actions taken. PUMA starts in Sport and ends in Fashion. Its Sport Perfor-mance and Lifestyle labels include categories such as Football, Running, MotorSport, Golf and Sailing. Sport Fashion features collaborations with renowned designer labels such as Alexan-der McQueen, Mihara Yasuhiro and Sergio Rossi. The PUMA Group owns the brands PUMA, Cobra Golf and Tretorn. The company, which was founded in 1948, distributes its products in more than 120 countries, employs more than 9,000 people worldwide and has headquarters in Herzogenaurach/Germany, Boston, London and Hong Kong. For more information, please visit http://www.puma.com

ABOUT BROOKVALE INTERNATIONAL / CAL CARTAGE

Beginning in 2007, Brookvale International, a sister com-pany of California Cartage Company, partnered with PUMA to handle their distribution needs. Within this partnership, Brookvale International operates two automated PUMA ware-houses: 180,000 square feet for apparel and 300,000 square feet for footwear. Since 1944 when California Cartage Com-pany made its first delivery, it has become an industry leader in trucking, warehousing, and deconsolidation. With its six logistics companies, Cal Cartage operates over 1,200 trucks and over 4.25 million square feet of warehouse space through-out the United States and Mexico. Like PUMA, Cal Cartage is dedicated to significantly reducing their carbon footprint. In addition to the 340,000 square feet of solar panels at the two PUMA warehouses, Cal Cartage operates the largest fleet of green trucks in the Los Angeles and Long Beach harbors, in-cluding LNG, CNG, and clean diesel trucks. Please visit www.calcartage.com to learn more about Cal Cartage and Brookvale International.

ABOUT PREMIER POWER

Premier Power Renewable Energy, Inc. currently main-tains offices in the U.S., Italy, Spain, and the Czech Repub-lic. Premier Power uses its global experience to develop and maintaining the industry best practices and cutting edge in-novation. Premier Power is a leading global provider of large and small-scale solar power systems, delivering unmatched experience to commercial, governmental and residential cus-tomers globally. Premier Power designs, engineers and in-tegrates the solar industry’s leading products. Premier Pow-er’s technologies and services have enabled its customers to maximize clean energy output along with project savings. Premier Power is headquartered in El Dorado Hills, CA and has common stock quoted on the OTC Bulletin Board under the symbol PPRW.OB. Additional information is available at the Company’s website at www.premierpower.com

FORWARD-LOOKING STATEMENTS

This release contains certain “forward-looking statements” relating to the business of Premier Power Renewable Ener-gy, Inc. (“Premier”), which can be identified by the use of forward-looking terminology such as “believes,” “expects” or similar expressions. Such forward-looking statements in-volve known and unknown risks and uncertainties, includ-ing all business uncertainties relating to reliance on a limited number of customers, market demand, cyclical nature of our markets, reliance on key personnel, future capital require-ments, competition in general and other factors that may cause actual results to be materially different from those de-scribed herein as anticipated, believed, estimated or expect-ed. Certain of these risks and uncertainties are or will be de-scribed in greater detail in our filings with the Securities and Exchange Commission. These forward-looking statements are based on Premier’s current expectations and beliefs con-cerning future developments and their potential effects on the company. There can be no assurance that future develop-ments affecting Premier will be those anticipated by Premier. These forward-looking statements involve a number of risks, uncertainties (some of which are beyond the control of the Company) or other assumptions that may cause actual re-sults or performance to be materially different from those expressed or implied by such forward-looking statements. Premier undertakes no obligation to publicly update or re-vise any forward-looking statements, whether as a result of new information, future events or otherwise, except as may be required under applicable securities laws.

ContactsPUMA North AmericaKristina Fields, 978-698-1144Director of Marketing [email protected] Power Renewable Energy, Inc.Rita Edwards, 916-939-0400 ext. 124Marketing [email protected]



Bayramiç’te “Ekolojik Mimari Egitim” Semineri“Ekolojik Mirami Egitim” semineri sona erdi.

Çanakkale’nin Bayramiç ilçesinde düzenlenen

“Ekolojik Mirami Egitim” semineri sona erdi.

Muratlar köyüne baglı Ye-niköy Mahallesi’nde, Yeniköy Grubu tarafından gerçekle-stirilen seminere, yurt içinden ve yurt dısından katılan 70 kisi, ekolojik mimari egitimi aldı.

Yeniköy Gurubu üyelerin-den )nsaat Mühendisi Mustafa Ülgen, seminerin sona ermesi üzerine düzenlenen etkinlikte yaptıgı konusmada, 4 Haziran’da baslayan seminere, 8 uzman, 7 asistan ile 55 kursiyerin katıldıgını söyledi.

Hiç tükenmeyecekmis gibi görünen dogal Kaynak-lar ile doganın dengesini koruyan alanların hoyratça tahrip edildigini belirten Ül-gen, yerli tohumların yok olma tehlikesi ile karsı karsıya oldugu uyarısında bulundu. Yapılasmada ise betonlasmanın hakim oldugunu kaydeden Ülgen, söyle konustu:

“Bunlarla mücadele etmek, doganın daha fazla tahrip edilmesinin önüne geçmek, insanların daha saglıklı yasayabilecegi alanların korunması için çalısma yapıyoruz.

Güney Afrika, Almanya, Hollanda, Fransa ve ABD’den gelen uzmanların rehberlig-inde ekolojik mimari konusunda egitim verdik. Muratlar köyüne baglı Yeniköy Mahallesi’nde olusturulan

yerleskede mimariden, eko-tarıma birçok alanda çalısma yapmaktayız. Yetistir-digimiz tüm ürünler yerli tohum ve kimyasal maddelerin kullanılmadıgı bir tarım çalısması. Yöre halkını da bu çalısmalara dahil etme çabası içerisindeyiz. 24 - 28 Haziran tarihleri arasında ise daha genis bir katılımla Türkiye Perma Kültür

Bulusması’nı gerçeklestirecegiz. Muratlarbölgesini seçmekteki amacımız ise yörenin toprak yapısı ve bölgesel önemi. Yöre halkına yerli tohumları kullanarak

elde edecekleri ürünlerin pazarlanmasında destek saglıyoruz. Bu çalısmalarla yok olma tehlikesi ile karsı karsıya olan yerli tohumların devamlılıgını saglıyoruz.

“Grup üyelerinden Filiz Selek de, sürdürülebilir yasamla ilgili etkin-

likler düzenlediklerini, akademik olmasa da bunların önemli girisimler oldugunu söyledi.

Ekolojik mimari ve dogal yapı üzerine ABD’den gelen iki uzman reh-berliginde 2 bina insa ettiklerini ifade eden Selek, dogal evlerin yapımı, planlanması, malzeme seçimi ve dekor çalısmalarını uzmanların gözeti-minde yaptıklarını bildirdi.

Bayramiç Belediye Baskanı )smail Sakin Tunçer ise, etkinligi düzen-leyenlere yaptıkları çalısmadan dolayı tesekkür ederek, belediye olarak bu tür egitsel etkinliklere her zaman destek ver-diklerini ve yardımcı olduklarını vurguladı.

kaynak . haberler.com

BIGG, Istanbul’a 3 projeyle geliyor !Bakırküre Insaat ve Gayrimenkul Gelistirme (BIGG), ilk etapta Istanbul’da 3büyük proje ile sektöre girmeye hazırlanıyor.

20 yılı askın süredir sektörde ses getiren projelere imza atan KG Mimarlık’ın ortaklarından Gürhan Bakırküre’nin kurdugu BIGG (Bakırküre Insaat ve Gayrimenkul Gelistirme), gayrimenkul piyasasına yeni bir soluk getirecek yepyeni projelerle geliyor. BIGG’in mimar olarak sahip oldugu anlayıs ve vizyonun bir devamı olacak sekilde sektörde yerini alacagını belirten Gürhan Bakırküre “Yüksek nitelikli, iyi mimariye sahip, çevreye ve dogaya saygılı, insani degerlere önem veren, fiziki çevresine artı deger katan, çagdas ve teknolojik yapılar üretmekten taviz vermeyecegiz. BIGG olarak ana hedefimiz ise A ve A+ çizgide projeler üretmek. Fakat hitap ettigimiz her kesime de yüksek nitelikli yapılar sunacagız” dedi.

Dogaya saygılı, yenilikçi projeler Bugüne kadar KG Mimarlık çatısı altında Red Bull, Turkcell, Ttnet, Microsoft, Toyota, Akyatırım, JP Morgan, Deloitte

Genel Müdürlükleri; Flatofis, Akbatı gibi mix use projeler; Tbank, Akbank, Sekerbank gibi bankaların sube konseptleri veprojeleri gibi ek çok projeye imza attıklarını anlatan Bakırküre, “KG Mimarlık her zaman çagdas, fonksiyonel, yenilikçi,

çevresine ve dogaya saygılı projeler üretti.KG’nin özelliklerinden biri de bir projenin basından sonuna kadar, hem mimari, hemiç mimari alanında komple bir hizmet vermek, hatta müsterinin talebi halinde, bunu uygulama hizmeti ile de tamamla-

mak olmustur” dedi. Tüm bu süreçlerin kendisini BIGG’in kurulması noktasına getirdigini söyleyen Bakırküre sözlerini söyle sürdürdü: “20 yılı askın bir süredir içinde bulundugumuz insaat sektöründe, gayrimenkul fizibilitesinden baslayıp, proje, uygulama, kontrolörlük gibi tüm asamalarda bir orkestra sefi olarak önderlik ederek bulunmak, çok önemli bir deneyim kazanmamıza yol açtı. Ayrıca yaptıgımız projelerle yatırımcıya önemli katma deger sagladık. Bunun sonucunda da bu tecrübe, bilgi birikimi ve katma de-geri artık kendi projelerimiz için kullanmanın zamanı geldigine inandıgım için insaat sirketi kurmaya karar verdim. Yatırımcı-mimar rolüyle bu sektörde yer almanın önemli avantaj ve ayrıcalıklar getirecegine inanıyorum.”

Ilk etapta 3 yeni projeBIGG’in ilk etapta 3 projeyi hayata geçirecegini söyleyen Bakırküre, “Bunlardan ilki Mecidiyeköy’de, yaklasık 25 binm2 insaat alanına sahip olacak ‘mix use’ (ofis-konut-ticaret) bir proje. 80 konut, 10 bin m2 ofis, 5 bin m2 çarsı ve 2bin 500 m2 toplantı ve seminer merkezi olan bir proje olacak. Dairelerin m2’leri 70 - 140 arasında degisiyor” dedi. Buprojede daireler metrekaresi 5 bin dolardan, ofisler ise 4 bin dolardan satılacak.BIGG’in 2’nci projesinin ise, Istanbul’un yükselen bölgelerinden Kagıthane’de yer aldıgını anlatan Bakırküre, proje ileilgili su bilgileri verdi: “Yaklasık 12 bin m2 insaat alanına sahip projede, 120 konut yer alacak. 1+1 ve 2+1 evlerinm2’leri 75 - 95 arasında degisiyor. “ Bu projede ise konutlar metrekaresi 3 bin dolardan satılacak.BIGG’in projelerini diger insaat sirketlerinin projelerinden ayıran en büyük farkın fiyat - kalite oranlarının çok cazipolması oldugunun altını çizen Bakırküre, 3. projelerinin ise Avrupa yakası Bogaz Bölgesinde, manzaralı, lüks birkonut projesi oldugunu, ilk 2 projenin tamamlanması için 2012 sonu hedeflediklerini söyledi.Bir mimar olarak tecrübesini insaat yatırımcılıgına aktarmanın büyük avantajları olacagına inandıgını vurgulayan

Bakırküre, “Bizzat bir mimar-yatırımcı olarak yatırımın her konusuna hakim olabilmek, çok önemli bir ayrıcalık.Mimar kimligim de hiç süphesiz BIGG yapılarına yansıyacak ve tüm mimarlık, mühendislik ve teknolojik gerekliliklertaviz vermeden uygulanacak” dedi.

Diyarbakır’daki teknokenttenano teknolojiye geçildi.Diyarbakır Dicle Üniversitesi’nde kurulan ve kısa

süre önce yüzde 100 doluluk oranına ulasan Tekno-kent, firmalara nano teknoloji imkânı sunacak.

Teknokent’te nano teklonoji arastırmalarına baslanırken,Avrupa’dan gelen heyet çalısmaları inceledi. Resmi olarak 2009yılında kurulan ve 1 yıl gibi kısa bir sürede bina insaatı tamamla-

nan Dicle Üniversitesi Teknokent, 1 Mart 2011’de girisimci kabul etmeye basladı. Türkiye’de bulunan yaklasık 29 teknokent arasında 2 ay gibi kısa bir sürede yüzde 100 doluluk oranına ulasan ilk teknopark olan Dicle Üniversitesi Teknokent, Avrupalı girisimcile-rin dikkatlerini çekmeye basladı. Isveç Svenska Aerogel AB, KTH Teknoloji Enstitüsü Yönetim Kurul Baskanı ve Gävle Üniversitesi Insaat ve Mimarlık Fakültesi Teknik Arastırma Bölüm Baskanı Prof. Christer Sjöström, Svenska Aerogel AB Genel Müdürü MSc Anders, HK Consulting Genel Müdürü MSc Halit Kosmaz ve DIMER Grup

Yönetim Kurulu Baskanı Raif Türk, Dicle Üniversitesi Teknokent’i ziyaret etti. Isveç heyetine, Dicle Üniversitesi Teknoloji Gelistirme Bölgesi’ni tanıtan ve çalısmalar hakkında bilgi veren Dicle Üni-versitesi Teknokent Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Tuna, gelen heyetin ortak proje çalısmaları için tanısmak amacıyla ziyarette bulunduklarını söyledi. Tuna, nano teknoloji alanında yapılan çalısmalar hakkında fikir alısverisinde bulunduklarını, bu teknolo-jinin Diyarbakır’da arastırma, gelistirme ve üretim asamasına geçilmesi için isbirligi ve olanaklar üzerinde görüstüklerini belirtti.

BÖLGENIN EN BÜYÜK LABORATUVARI OLACAK

Mustafa Tuna, teknokentlerde AR-GE çalısmalarının üst düzey-de olabilmesi ve bölge ekonomis-ine katkı sunabilmesi için baglı

üniversitede nitelikli arastırmacı ve arastırma ortamlarının yeterli

olması gerektigini anlattı. Tuna, Dicle Üniversitesi merkezi

laboratuvar insaatının devam et-tigini ve yıl sonunda hizmete

açılacagını kaydetti. Tuna, merkezin proje fizik, kimya biyoloji,mühendislik, iletkenlik, XR, SEM, TEM, moleküler, ziraat veveteriner laboratuvarı, ameliyathane, teknik ve idari kısımlardanolustugunu, Teknokent’teki girisimcilerin de Ar-Ge alısmalarındamerkezden istifade edebileceklerini vurguladı.

AK Parti’den Bursa’ya “100 Büyük Proje”Basbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bayındırlık ve (skan Bakanlıgınca

yapılan ve yakında yürürlüge girecek planla Uludag’ın, yeni dönemde önemli bir merkez kimligini kazanacagını belirtti.

Devlet Bakanı ve Basbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bayındırlık ve (skan Bakanlıgınca yapılan ve yakında yürürlüge girecek planla Uludag’ın, yeni dönemde önemli bir merkez kimligini kazanacagını belirterek, “Uludag, Türkiye’nin Davos’u olacak” dedi.

Arınç, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen, Bursa’ya yönelik hazırlanan Hedef 2023 Projesi’nin tanıtım toplantısında, egitim alanındaki projeler kapsamında Bursa’ya 3 büyük ilk ve ortaögretim kampüsü kurulacagını, tüm okullarda tekli egitime geçilecegini, 4 bin 904 derslik yapılarak tüm dersliklerde sınıf mevcudunun 30 olacagını bildirdi.

Kent merkezinde yeterince okul arsası bulunmadıgını belirten Arınç, “Bu nedenle Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer ilçelerimize 3 ayrı ilk ve ortaögretim kampüsü kuracagız. Raylı sisteme entegre sekilde yüzme havuzları, futbol sahaları, spor salonları ile birlikte egitim kampüsleri yazın çocuklarımıza yaz okulları olarak hizmet verecek. Bursa’da tüm egitim kurumlarının dersliklerinde akıllı tahta uygulamasına geçilecek. Tüm okullar genis bant internet erisimine sahip olacak. Ögrencilerimiz artık, çanta degil elektronik kitapla okula gidecek” diye konustu.

Arınç, kendi dönemlerinde kurulan Bursa Teknik Üniversitesinin (BTÜ) kampüsünü kısa sürede insa edeceklerini, dünya çapında bir üniversite haline getireceklerini ve il sanayisiyle isbirligi yapacagını kaydetti.

Spor alanında hayata geçirecekleri projelerden önemli olarak öne çıkanın, Görükle Olimpiyat Köyü olduguna dikkati çeken Arınç, söyle devam etti:

“15 bin kisilik spor salonunun yanı sıra tüm branslarda spor tesislerinin yer alacagı olimpiyat köyü, Uludag Üniversitesi Beden Egitimi Bölümünün de faaliyet merkezi olacak. Olimpiyat köyü kapsamında dev bir gençlik merkezinin yanı sıra hem sporculara hem de ögrencilere hizmet verecek. Nilüfer’e 7 bin 500 seyirci kapasiteli spor salonu kazandırıyoruz. Os-mangazi ve Yıldırım tamam da Nilüfer nereden çıktı? Bu neyin alameti?’ diyebilirsiniz. AK Parti Hükümetinde taraf tutmak yok. Her yere hizmet götürüyoruz. Ayrımı bugüne kadar ne yaptık ne de yaparız. Nilüfer’e de saglık, egitim, spor gibi birçok alanda en güzel tesisleri kazandıracagız. Partiye göre yer ayrımı yok. “

Atıcılar’a buz pateni salonu, bisiklet veledromu, Çekirge’ye spor salonu, Nilüfer’e gençlik merkezi kazandıracaklarını dile getiren Arınç, ayrıca devam eden Orhangazi Çok Amaçlı Spor Salonu, Atıcılar’da 3 ayrı sentetik yüzeyli futbol sahası ile atletizm antrenman sahasını bitireceklerini söyledi.

Bülent Arınç, Büyüksehir Belediyesinin insaatına basladıgı Timsah Arena’nın, 2012 sonunda tamamlanacagını belirterek, “Hükümetimizin 50 milyon lira kaynak aktaracagı bu yatırımla Bursa, uluslararası futbol organizasyonlarının gözde merkezi olacak” dedi.

Uludag-Alaçam bölgesinin kıs sporlarına açılacagını anlatan Arınç, “Bölgede hiçbir tesis kurulmayacak. Sadece telesiyej hatlarının kurulacagı bölgede konaklama hizmetleri, Bursa ve civardaki turistik tesislerde verilecek. Ayrıca bu proje kapsamında pansiyonculugun Alaçam ve civar köylerine gelisimini saglayacagız” diye konustu.

-TURiZM PROJELERi-Arınç, turizm alanındaki projelerinin de Bursa açısından çok önemli oldu-

gunu ifade ederek, sunları söyledi:“Bursa, bir tarih, kültür, inanç ve doga kenti olmasına ragmen turizmde

hak ettigi konumda degil. Yeni bir anlayıs ve perspektif ile Bursa’nın turizm potansiyelini harekete geçirmeyi hedefliyoruz. Yapacagımız yeni yatırımlarla Bursa’yı turizmde cazip bir kente dönüstürecegiz. Uludag’da uzun yıllardan beri plan dısı yapılasmayla yasanan karmasa ve hizmet kusurlarına artık son verilecek. Bayındırlık ve (skan Bakanlıgımızca yapılan ve yakında yürürlüge girecek olan planla Uludag, yeni dönemde önemli bir merkez kimligini kazanacak. Altyapı yetkisi Büyüksehir Belediyesine verilen Uludag’da önümüzdeki günlerde kanuni düzenlemeleri kesinlestirec-egiz ve Basbakanımızın söyledigi gibi Uludag, Türkiye’nin Davos’u olacak. Adeta Bursa’nın bir simgesi olan teleferige yeni hatlar eklenecek. “

Bursa’nın müze kenti olacagını belirten Arınç, “Bursa Arkeoloji Müzesi için dünya standartlarında bir bina insa edilecek. Ayrıca bir Hat Müzesi’yle bir Vakıf Müzesi önümüzdeki süreçte Bursa’ya kazandırılacak. Bursa gene-lindeki tüm müzelerin güvenlik sistemleri gözden geçirilecek ve personel açıgı giderilecek” dedi.

.....AK Parti’den Bursa’ya “100 Büyük Proje”

-SAH(NKAYA MAGARASI VE APAME(A ANT(K KENT(-Arınç, Orhaneli Yolu’ndaki Sahinkaya Magarası’nın çevresinde Prehisto-

rik döneme ait önemli izler tasıyan alanın açık hava müzesine dönüstürül-ecegini anlatarak,söyle devam etti:

“M. Ö. 400 bin ile 1 milyon yıl arasına uzanan geçmisiyle büyük önem tasıyan bu magaranın bulundugu tepe, altından geçen dere ile birlikte bir bütün olarak günü birlik turizme uygun biçimde düzenlenecek ve burada çocuklara uygulamalı arkeoloji dersi verilecek. Bursa’nın Marmara’ya açılan kapısı Mudanya’nın turizmden daha fazla pay alabilmesi için Hilal

Tepe bölgesinde bulunan Apa-meia Antik Kenti’ni gün yüzüne çıkaracagız. Dünya için büyük önem tasıyan eserleri itibariyle (znikve Mudanya, yeni dönemde inanç turizminin en önemli merkezi haline gelecek. “

-Bursa’YA KRUVAZiYER LiMANBursa’ya “kruvaziyer li-man” kazandıracaklarını ifade eden Arınç, “Bursa turizmi için son derece önemli olan kruvaziyer gemiler için Gemlik’e özel bir liman kuracagız. Gemlik Limanı’na inen yolcuların

saglıklı bir sekilde Bursa, Mudanya ve (znik’e transferi saglanacak” diye konustu. Arınç, Türkiye’nin en büyük termal tatil köyünün Dagyenice’ye kurulacagını dile getirerek, turizm bölgesi olarak ilan edilen Dagyenice’nin dünya ölçeginde termal bir tatil köyü olarak Bursa turizmine hizmet verece-gini anlattı.

Tamamlanan ve yapımı devam eden otel yatırımlarıyla birlikte Bursa’nın 10 bin olan turistik yatak kapasitesinin 2023 yılında 20 bine çıkarılacagını vurgulayan Arınç, projeleriyle Bursa’nın turizmde adından daha fazla söz ettirecegini söyledi.

-EKONOMi PROJELERiBülent Arınç, ekonomi projelerinde, orta ve yüksek teknolojili sektörün

üretimini ve ihracatını destekleyeceklerini belirterek, Bursa genelinde kir-

letici sanayi kuruluslarının faaliyetlerini 10 yıla kadar sona erdireceklerini, deniz ve akarsuların temiz akacagını bildirdi.

Sanayi bölgelerinde de dönüsüm saglayacaklarını vurgulayan Arınç, sunları ifade etti:

“Bu çerçevede, mobilya, tekstil, gıda, kimya, makine ve elektronik ihtisas sanayi bölgeleri kuracagız. Yeni nesil otomobiller için özel destekler saglayacagız. Bursa, yerli oto üretiminde ARGE merkezi olacak. (lk yerli otomobil üretimi için özel çalısmalar gerçeklestirilecek. Bugün dünya gene-linde 320 milyar dolar büyüklügünde bir degere sahip olan çagrı merkezleri son dönemde Türkiye’de de önemli bir konuma geldi. Ticari açıdan büyük önem tasıyan çagrı merkezi Bursa’nın kurumsal markalar için kritik bir rol üstlenecek. Bursa çagrı merkezi, aynı zamanda istihdama da katkı saglaya-cak. “

Arınç, kömür maden rezerviyle önemli bir bölge olan dag yöresine kömür ayrıstırma ve yüksek kalorili karbon yakıt üretim tesisleri kuracaklarını dile getirerek, Keles, Harmancık, Orhaneli ve Büyükorhan ilçelerine yönelik sektörel ve bölgesel tesvik sistemine geçeceklerini anlattı.

Bursa’nın 2010 yılında 10, 6 milyar dolar olarak gerçeklesen ihracatını 2023 yılında 75 milyar dolara çıkaracaklarına dikkati çeken Arınç, bu ko-nuda önemli çalısmaları hayata geçireceklerini söyledi.

Projeleri ile Bursa’nın gelisimine önemli katkı saglayacaklarını vurgu-layan Arınç, sunları ifade etti:

[email protected]

rd building issue jan 2011

Documents