reportturk e-dergİsİ aralik 2012 sayisi

36

Upload: reportturk-kurumsal-kiymetler-dergisi

Post on 30-Mar-2016

243 views

Category:

Documents


7 download

DESCRIPTION

İŞ DÜNYASININ KURUMSAL KIYMETLER E-DERGİSİ

TRANSCRIPT

Page 1: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI
Page 2: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

Türkiye İtibar Endeksi için geri sayım başladı

Her ay olduğu gibi altıncı sayımızda da siz okuyucularımız için birbirinden

değerli köşe yazarlarına ve özel haberlere yer verdik. Türkiye İtibar Endeksi

için geri sayım başladı. Biz de yayınlandığında Türk iş dünyasında ölçümle-

nebilir değerler dönemini başlatacak Türkiye İtibar Endeksi’nin İcra Kurulu

Üyesi Alican Çağdaş’a projenin yol haritasını sorduk.

Bu sayımızda ayrıca TAVAK Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen,

Avrupa Birliği’ndeki Türk girişimcilere ilişkin makalesine yer veriyoruz. Destek

Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz de makalesinde

global pazarda dünya markası olma yolundaki şirketlere dünya çapında

marka olabilmelerinin ipuçları veriyor.

Çeşitli sektörlerden çok sayıda kurum ve markanın haberlerinin yanı sıra bu

sayımızda, Texas Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tevfik Dalgıç, Mali

Müşavir Osman Yılmaz, BTD Danışmanlık Genel Müdürü Tufan Darbaz’ın

makalelerinin yanı sıra İtibar Atölyesi Kurucu Başkanı ve Türkiye İtibar Endek-

si proje sahibi Ertan Acar’ın hedef kitle üzerinde markanın değerinin ölçül-

ebilir olması ile ilgili makalesi markalara itibar konusunda ve iş dünyasında

siz okuyucularımıza yön verecek.

Keyifli okumalar…

İmtiyaz Sahibi:Ertan Acar Medya İlişkileri Danışmanlığı adına

Ertan Acar●

Genel Yayın YönetmeniNurgül Acar

Genel Yayın KoordinatörüSinem Aktaş

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüMetin Koca

EditörSedef Kenter, Aylin Levendoğlu

Yayın KuruluAdnan Dalgakıran, Ali Eren, Fatih Acer,

Kemal Yamankaradeniz, Pınar Güleçyüz İşçi,Tufan Darbaz, Prof. Dr. Faruk Şen, Aytaç Mesçi,

Mehmet Canıtatlı, Dr. Yusuf Adıgüzel,Çiğdem Penn, Osman Yıldız, Metin Koca

İletişim AdresleriEsentepe Mah. Kasap Sok.

Aslan Apt. No:11 D:7 Şişli / İst●

Yazı işlerieditö[email protected]

Web www.reportturk.com

Telefon0212.272.49.50

Faks0212.272.49.50

Ankara TemsilcisiAbdullah Kuş

Portakal Çiçeği Sok. Ansera İş MerkeziNo: 17 / 55 Çankaya / Ankara

Telefon: 0312.440.99.57●

Abd TemsilcisiProf. Dr. Tevfik DalgıçDallas, Texas, USA

Telefon: 214-2124343e-posta: [email protected]

İngiltere TemsilcisiVehbi Koca

10 Avocet Close, Se1 5En London / UKTelefon: +44 (0)20-7232 0291

Dijital Yayın PlatformuDijimecmua

Sayfa TasarımV2 Medya İletişim

● REPORTTURK Basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.●Köşe ve makalelerdeki yorum, bilgi ve haberlere ilişkin sorumluk yazarına aittir.

Reklam ve pazarlama:

● REPORTTURK Basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.● Köşe ve makalelerdeki yorum, bilgi ve haberlere ilişkin sorumluluk yazarına aittir.

destekphone: 444 43 44 www.destekpatent.com.tr Bilgi ve Birikimin Gücü

Page 3: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

destekphone: 444 43 44 www.destekpatent.com.tr Bilgi ve Birikimin Gücü

Page 4: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

İçindekiler

KISA KISA Türkiye’nin ilk TV arama motoru

“TVarsivi.com” yayında BIOTA’ya Avrupa Kalite Ödülü Alacakaranlıktan ilham alan reklam Toyota Türkiye’ye yeni model üretecek Bir zamanlar Anadolu’da fi lmine

ödül yağmuru Microsoft’tan Yahoo’yu almak için

bir hamle daha Nestlé DAMAK ambalaj tasarımına

CB’a Pentawards ödülü BIOTA’ya Avrupa Kalite Ödülü Sosyal ağlarda ne kadar

gülümsüyorsunuz?

HABER Suriye füzelerini Türkiye’ye çevirdi

MAKALELER PROF.DR. FARUK ŞEN

Avrupa Birliği’ndeki Türk Girişimciler KEMAL YAMANKARADENİZ

Global pazarda dünya markası olmak ERTAN ACAR

Hedef kitleniz markanızın değerini ele veriyor TUFAN DARBAZ

Aile şirketleri dikkat PROF. DR. TEVFİK DALGIÇ

Türk’ün marka ile imtihanı OSMAN YILDIZ

Van depreminin ardından

15

HABER Kıvanç’ın kasları protein toz satışlarını

yükseltti

HABER Sosyal medya Bumads gecesinde buluştu

3430

HABER Time dergisine kapak olan dördüncü lider

HABER İşte 2011’in en iyi KSS projesi!

2228

6

RÖPORTAJ Ali Çağdaş

Türkiye İtibar Endeksi için geri sayım başladı

17

HABERLER

10

14

20

24

25

32

Page 5: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

ilan1.pdf 1 11.02.2011 16:05

Page 6: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

Televizyon yayınları konusunda Türkiye’nin ilk ve tek TV arama motoru http://tvarsivi.com, zengin görüntü arşivi ve hızlı video izletme özelliğiyle ziyaretçilerine merhaba dedi.Bir süredir test yayını devam eden TVarsivi.com, video izleme hakkındaki yerleşik algıları yık-maya hazırlanıyor.Yeni Medya Platformları tarafından uzun süren hazırlıklar sonunda yayın hayatına başlatılan arama motoru, düşük internet bağlantılarında dahi video izlemeyi çile olmaktan çıkarıyor.İstenilen herhangi bir görüntüyü saniyeler içinde izlemeye sunan TVarsivi.com’da yer alan içe-rikler, youtube başta olmak üzere tüm sosyal paylaşım platformlarına anında aktarılabiliyor.

KISA

KSI

A

6 | Report Türk - Aralık 2011

BIOTA’ya Avrupa Kalite Ödülü

2011 Avrupa Kalite Zirvesi Londra’ da gerçekleştirildi. BIOA-

TA yenilikçi ürünleri ve hizmet kalitesi ile ödüle layık görülen

isimler arasında yer aldı. Tüketici Akademisi ( Consumer

Academy) tarafından düzenlenen zirveye TBMM Anaya-

sa Komisyon Başkanı Burhan Kuzu, KKTC Turizm ve Kültür

Bakanı Ünal Üstel, TÜSİAD yetkilileri, devlet ve özel sektör

temsilcisi ile akademisyenler katıldı.

Londra’da düzenlenen toplantıda, Avrupa Vizyonu ve Türkiye

ile markalar için geleceğin habercisi AR-GE’ nin önemi konu-

ları tartışıldı. Avrupa Kalite ödülünü kazanan Biota Labaratu-

varları Genel Müdürü Cihat Dündar, Yurtdışına açılmak iste-

yen yerli firmaların sınırları aşarken kalitenin önemli olduğunu

bilmeleri gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi;

“Uluslararası pazarlarda ürünlerini satmak isteyen Türk fir-

malarının öncelikle çok kaliteli ürünler geliştirmeleri gerekli-

dir. Daha sonra, pazar analizlerini çok iyi yapıp, doğru pazar-

lama stratejileri oluşturmaları şarttır. Çok iyi dağıtım gücünüz

ve finansal kaynaklarınız olabilir ancak ürünlerin artık belli bir

kalite üzerinde ve farklı olması şarttır.

Bioxcine baktığımızda, tüketicinin ihtiyacını

giderecek ürünü, tasarım ve dizaynı hepsini

bir arada görebiliyorsunuz. Firmamızın ürüne/

lerine verdiği değer, yaptığı ciddi yatırımlar

bizi hem Türkiye’de, hem yurtdışında belli

noktalara ulaştırarak, kısa bir sürede Avrupa

ve Amerika’da tercih edilir bir duruma geldi. ‘‘

Alacakaranlıktan ilham alan reklam

İngiltere’de dünyanın dört bir yanında büyük bir hayran kitle-si bulunan Twilight serisinden esinlenen diş sağlığı reklamı beğeni topladı. Ulusal Sağlık Hizmeti Portsmouth şubesi tara-fından gençleri diş hekimine gitmeleri yönünde teşvik etmek üzere hazırlanan videoda, seksi iç çamaşırlı Lola Molar adlı genç kız sevişmeye başladığı erkek vampiri kötü ağız kokusu ve dişleri yüzünden reddediyor.Reklam, Portsmouth’ta diş sağlığı oranlarının düşük çıkması-nın ardından hazırlandı. Zira yapılan araştırmaya göre, şehirde yaşayan 16-35 yaş arası erkekler, ancak anneleri ya da sevgi-lileri hatırlattığında diş hekimlerine görünüyor. Portsmouth bürodan Lee Loveless, “Gençleri teşvik amaçlı geleneksel yöntemler işe yaramadı. Biz de hedef kitlemize neyin hitap ettiğine baktık. Genç erkekler ancak çok ağrı çek-tiklerinde diş hekiminin yolunu tutuyor. Biz onların düzenli ve önleyici tedavi sürdürmelerini istiyoruz” diye konuştu.

Henüz test aşamasındayken, kullanıcılarının yanı sıra televizyon kanalları ve pek çok yapımcı-nın başvuru adresi haline gelen platformun, normal yayına başlamasıyla internetin yeni yıldız-larından olması bekleniyor.“En çok izlenenler” ve “En çok arananlar” bölümleriyle anlık ölçümler yapan arama motoru, yorumlama, paylaşma ve ölçümle-me servisleriyle, internette en çok izlenen yapımları da ortaya koyuyor.Geçtiğimiz yıl aktüel habercilik alanında GazeteA24.com’u yayına alarak kısa sürede gündeme damga vuran röportaj ve dosya haberlere imza atan Yeni Medya Platformları’nın son yayını http://tvarsivi.com’un, kendi alanında yeni bir döneme öncülük etmesi muhtemel görünüyor. İddialı arama motoru, sadece içerik aratmakla kalmayıp merak-lısına keyifli saatler geçirme imkanı da sunacak. Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyan ve internet alışkanlıklarını tamamen değiştirecek olan kardeş sitemiz TvArşivi.com’a Medyaloji.net olarak yayın hayatında başarılar diliyoruz.

Türkiye’nin ilk TV arama motoru “TVarsivi.com” yayında

Page 7: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

Aralık 2011 - Report Türk | 7

Microsoft’tan Yahoo’yu almak için bir hamle daha

Eylül ayında CEO’su ile yollarını ayıran ve bir hayli zor durumda olduğu bi-linen Yahoo’yu satın almak için Microsoft bir hamle daha gerçekleştiri-yor. Yapılan anlaşmayla Microsoft’un görevlendirdiği iki finansal kuruluş Yahoo’nun tüm yapısını inceleyerek yüzde 20’lik hisse alımı ya da şirketin tamamını satın almanın neler getireceğini incelemeye başladı. BTnet’in ha-berine göre; KKR ve TPG Capital şirketlerinin yaptıkları incelemelere göre Microsoft’un nihai kararını vereceği belirtildi. All Things D’nin haberinde de Yahoo’nun da bir başka yatırım şirketi Silver Lake ile anlaşma imzaladığı ve çalışmalar yürüttüğü belirtildi.Geçtiğimiz ay Microsoft’un Yahoo için 57 milyar doları gözden çıkardığı iddia edilmişti. 2008 yılında da Microsoft, Yahoo için 47.5 milyar dolar önermiş, Ya-hoo teklifi reddetmişti. Bahsi geçen rakamlar son dönemde sıkıntılı günler geçiren Yahoo hisse değerlerinin çok üzerinde bulunuyor. 2009 yılında iki şirket arasında yapılan anlaşmayla 10 süreyle Yahoo’nun aramalarında Microsoft teknolojileri-nin kullanılmasına izin verilmiş, karşılığında da Yahoo’nun reklam gelirinin yüzde 12’si Microsoft’un olmuştu. Microsoft bu satın almayla Yahoo’nun arama motorundaki gücünün kullanmanın yanı sıra katma değerli servislerinden de faydalanmak istiyor. Daha önce Yahoo’yu satın alamayan Microsoft’un bu kez anlaşmaya daha yakın olduğu görülüyor. Ancak henüz iki şirketten de konuyla ilgili açıklama gelmedi.

Toyota Türkiye’ye yeni model üretecekToyota Otomotiv’in Türkiye birimi Toyota Otomotiv Türkiye, Sakarya’da bulunan

üretim tesislerinde, 150 milyon Euro ek yatırım ve 400 kişilik ek istihdamla, C

segment sedan üretimine başlayacak. Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye’den ya-

pılan açıklamaya göre, yeni modelin Toyota Türkiye üretim hattından çıkışının,

iki yıl içinde gerçekleşeceği ifade edildi. Açıklamada, C segment Sedan projesi

için planlanan ek yatırım tutarının 150 milyon Euro olduğu belirtilerek, “Sakarya

fabrikasında istihdam edilmek üzere mevcut işgücüne ilave olarak 400 kişilik

yeni eleman alımı gerçekleştirecektir. Verso modelinin yanısıra üretimi gerçek-

leşecek olan yeni proje ile birlikte Toyota Türkiye’nin toplam üretim miktarı ve

yerlileştirme de artacaktır” denildi.Toyota’nın Avrupa üretiminde optimizasyon ve C segment üretiminde yerlileş-

tirme stratejisi ile paralel olarak, ilgili segmentte Sedan üretimi Toyota Türkiye

tarafından yapılacak, C segment hatchback üretimleri de Toyota İngiltere Fabri-

kası tarafından gerçekleştirilecek.Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Genel Sek-reteri Ercan Tezer, Toyota’nın Türkiye’de üretimini genişletmesinin Türkiye ve sana-yinin geleceği açısından olumlu bir işaret olduğunu belirtti. Tezer, ‘’Tıpkı Doblo’da, Connect’te olduğu gibi. Toyota’nın bir süre-dir bekleyip, böyle yeni bir projeye girmesi, kapasitesini büyüteceği anlamı da taşıyor’’ dedi.

Bir zamanlar Anadolu’da filmine

ödül yağmuru

Nuri Bilge Ceylan, son filmiyle ‘Asya-Pasifik

Film Ödülleri’ne damgasını vurdu.

Nuri Bilge Ceylan ve son filmi ‘Bir Zamanlar

Anadolu’da’, dört kategoride yarıştığı ‘As-

ya-Pasifik Film Ödülleri’nde ödüle boğuldu.

2008 yılında ‘Üç Maymun’ filmiyle ‘En İyi

Yönetmen’ ödülünü alan Ceylan, ‘Bir Za-

manlar Anadolu’da’ ile bir kez daha aynı

ödüle layık görüldü.

Gökhan Tiryaki’nin ‘En İyi Sinematografi’

kategorisinde ödüllendirildiği törende, film

‘Jüri Büyük Ödülü’nü de alarak, törende

en çok ödül alan yapım oldu. Nuri Bilge

Ceylan’ın katılamadığı törende, ödülleri

Zeynep Özbatur Atakan teslim aldı.

‘En İyi Film Ödülü’, Asghar Farhadi’nin ‘A

Seperation’ filmine verildi.

Page 8: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

Dünya çapında ambalaj tasarımı alanında en saygıdeğer ödüller arasında yer alan, ambalaj tasarımı alanında ilk ve tek uluslararası tasarım yarışması olan Pentawards’ın bu yılki yarışmasında Nestlé DAMAK hediyelik çikolata paketiyle yiyecek kategorisinde yarıştı. Tasarımı CB’a tarafından gerçekleştirilen paket sade ve şık tasarımıyla rakipleri arasından sıyrılarak yiyecek kategorisinin şekerleme ve tatlı atıştırmalıklar dalında bronz ödülün sahibi oldu. New York’ta gerçekleştirilen ödül töreninde kazanan tasarımların sahipleri açıklandı. Nestlé DAMAK’ın hedi-yelik çikolata paketi, sade beyaz konsept üzerine iştah açıcı akışkan çikolatasının

KISA

KSI

A

8 | Report Türk - Aralık 2011

Avea’dan üç dilli

yepyeni hizmet

Avea, yepyeni bir hizmete daha imza atıyor. Katma de-

ğerli servislerle müşterilerin hayatına değer katan Avea,

Sözlük Servisi ile cepte sözlük uygulamasını hayata geçi-

riyor. “Avea Sözlük Servisi” ile Avealılar, 3 farklı yabancı

dili cebinde taşıyarak cep telefonlarından İngilizce-Türk-

çe, Türkçe-İngilizce, Almanca-Türkçe, Türkçe-Almanca,

Fransızca-Türkçe ve Türkçe-Fransızca dillerinde sözlük

hizmeti alabilecek.

Yeni servisten faydalanmak isteyen Avealılar, anlamını

öğrenmek istedikleri kelimeyi ve dili (Türkçe için TR, İngi-

lizce için ING, Fransızca için FR, Almanca için ALM) ya-

zıp 7171’ e SMS göndermeleri yeterli. (Örnek: BULMAK

ING).Avea Sözlük Servisi’nde başarılı her sorgu 0,99 TL

ile ücretlendiriliyor.

Sosyal ağlarda ne kadar gül-ümsüyorsunuz?Yandex’in endekslenen sitelerden düzenli olarak topladığı verilere göre, internet kullanıcılarının duygularını ifade eden özel simgeler (duygu simgeleri veya emoticonlar) tüm Türk-çe içerikli web sayfalarının en az üçte birinde bulunuyor. 500 milyona yakın farklı çeşidi olan duygu simgeleri arasında, olumlu duyguları ifade edenlerin sayısı olumsuz duygularla ilgili olanlardan üç buçuk kat daha fazla. En çok rastalanan duygu simgesi elbette :) şeklinde yazılan gülümseme işareti. 230 milyon adetle ilk sırada yer alan gülümsemeyi, :D şeklin-de yazılan ‘kahkaha’ tipografisi izliyor (90 milyon).Türkçe içerikli sitelerde kullanılan duygu simgelerinin adetle-re göre sıralaması şöyle:

(milyon adet)

fıstıkla buluşma anının resmedildiği tasarımıyla 3.olarak yarışmada bronz ödülün sahibi oldu.Pentawards; içecek, gıda, kişisel bakım, lüks tüketim ve diğer sektörler olmak üzere toplamda beş ana kategoride düzenlenen, farklı ülkelerden katılımcıların yarıştığı prestijli bir tasarım yarışması olarak dikkat çekiyor. Bu yıl 5’incisi düzenle-nen ve 51 farklı ülkeden toplamda 1000 tasarımın katıldığı yarışmada farklı kate-

gorilerde renkli ve ilginç tasarımlar yer aldı. 2010-2011 yılı yarışmasın-da ödül alan tüm tasarımlar Ekim 2011’de Taschen Yayınevi tarafından çıkarılacak özel kitapta derlenip yayınlanacak. Ayrıca tasarımların tümü Paris’teki Tasarım Paketi Galerisi‘nde Ocak 2012’den itibaren sergilen-meye başlayacak.

Nestlé DAMAK ambalaj tasarımına CB’a Pentawards ödülü

Page 9: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI
Page 10: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

10 | REPORTTURK / Aralık 2011

MAKALEMAKALE

PROF.DR. FARUK ŞEN

2011 yılında 6,5 milyon Türk göçmen ülke sınır-ları dışında yaşıyor. TAVAK Vakfı 2011 yılında

Avrupa Birliği sınırları içinde yaşayan 5.200.000 Türk göçmeni içeren araştırması kapsamında AB’deki Türk gi-rişimcilerin konumunu inceledi. 1961´de Almanya Federal Cumhuriyeti ile ilk iş gücü alım antlaşmasını imzalayan

Türkiye Cumhuriyeti, bu antlaşmanın benzerlerini 1964´de Hollanda, Belçika ve Avusturya ve 1965´de Fransa ile de imzaladı. Bu ülkeler, bugün AB´deki Türk göçünün yoğun-laştığı ülkeleri oluşturuyorlar. Mevcut durumda 4,2 milyon nüfuslu Türk göçmenler AB nüfusunun % 1´ine tekabül ediyor.

Ülke

Belçika Danimarka Almanya Fransa Hollanda Avusturya İsveç Büyük Britanya Diğer 19 AB- Ülkeleri 130 Toplam (1)

Yunanistan Bulgaristan Romanya Toplam (2)

13056

2.90045047023363150130

4.217

15075070970

15075070970

----

- - - -

4029

1.9502701401101270120

2.440

9027950

123518010

1.777

69,248,235,147,472,852,880,962,57,7

42,1

Toplam TürkSayısı (Bin)

Türk Vatandasları(Bin)

Türk Vatandasları(Bin)

AB-VatandaslarıOranı (Bin)

Tablo 1 : Avrupa Birliği ülkelerinde Türk nüfus

EU-27 Ülkelerinde Türk Göçmenler

Türk Azınlıklar

AB´deki Türk göçmenler ve azınlıklar

Avrupa Birliği’ndeki Türk Girişimcilerin yıllık ciroları 62,8 Milyar Avroya ulaştı ve Avrupa Birliği´nin 27 ülkesinde yaşayan girişimci sayısı 145 500 sınırını aştı

EU-27 Toplam. (1+2)

Kayn

ak: T

AVAK

201

1

5.187 2.747 -2.440

Page 11: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

Aralık 2011/ REPORTTURK | 11

MAKALEMAKALE

Bu sayıya Yunanistan´da yaşayan 150 bin Batı Trakya Türkü ile 1 Ocak 2007´de AB´ye katılan Bulgaristan ve Romanya´da yaşayan Türk azınlıklar eklendiğinde sayı 5,2 milyona (bu sayıya Kuzey Kıbrıslı Türkler dahil değildir) ula-şıyor. Bu şekilde, Türk kökenli nüfus 8 AB ülkesinden daha yüksek bir seviyeye ulaşıyor ve Türkler, birliğin 19. büyük ulusal topluluğunu meydana getiriyorlar. Almanya´da ol-duğu gibi AB ülkelerinde yaşayan Türkler genç bir nüfus oluşturuyorlar. Bu bağlamda hedef ülkelerde kendilerine bir

perspektif yaratmak isteyen, iş kurma çağındaki dinamik bir gruptan söz edilebilir. Yeni yerleştikleri ülkelerle bağları vatandaşlığa geçiş rakamlarına yansıyan Türk göçmenlerin 1,8 milyonluk bölümü Avrupa Birliği vatandaşlığına sahiptir. Diğer yandan, Türkler bulundukları ülkelerin ekonomik ya-şamı için de önemli bir faktör haline gelmeye başlamıştır. AB’nin ilk 15 ülkesinde bağımsız çalışarak geçimlerini sağ-layan Türk girişimcilerin sayısı 118.000´e ulaşmıştır.

AB´deki Türk girişimcilerin büyük bölümü (% 68) Almanya´da yaşıyor. Bunun ardından Fransa ve Hollanda geliyor. 1996´dan 2006´ya kadar geçen 10 yıllık dönem-de Türk işletmelerinin yatırım hacimleri 6 Milyar Avro´dan 13,2 Milyar Avro´ya yükselmiştir. 1997´da elde edilen 25,7 Milyar Avroluk ciro 2010 itibariyle 51 Milyar Avro´ya ulaşmıştır. Büyümeye paralel, istihdam edilen personel sa-yılarında da yükselme olmuştur. 1997´de 254.000 olan çalışan sayısı, bugün 550.000 seviyesindedir. Avrupa´daki Türk girişimciliğinin Almanya´da olduğu gibi oldukça yeni

olduğu göz önüne alınırsa orta ve uzun vadede büyüme-

nin süreceği beklenmeli. AB´nin yeni üyeleri Polonya,

Çek Cumhuriyeti ve Macaristan bünyesinde sayısal ola-

rak önemli bir Türk işletmeciliği barındırır. Bu ülkelerde

yaşayan Türklerin hemen hemen tamamı yaşamlarını ba-

ğımsız çalışma yoluyla kazanır. 2007 başında AB´ye

katılan Bulgaristan ve Romanya´daki Türk nüfus da göz ö-

nüne alındığında ilgili sayılara 27.500 Türk kökenli girişimci

daha eklenmektedir.

2010 yılında 140 Milyar Avrodan oluşan AB bütçesi ile karşılaştırıldığı zaman yarısını oluşturuyor.

Girişimci Sayısı

İşletme Başına Ortalama Yatırım (EU)

Toplam Yatırım Hacmi (milyar EU)

İşletme Başına Ortalama Ciro (EU)

Yıllık Toplam Ciro (milyar EU)

İşletme Başına Çalısan Sayısı

Toplam İstihdam

(Bu Tablo 15 AB ülkesini içermektedir. Daha sonra katılan 12 ülke dahil değildir.) Kaynak: TAVAK 2011

62.000

97.000

6

415.000

25,7

4,1

254.000

82.300

112.000

9,2

425.000

35,0

5

411.000

102.000

107.000

10,9

445.000

45,4

4,6

469.000

118.000

112.000

13,2

454.000

51

4,8

550.000

Tablo 2 : Avrupa Birliği ülkelerinde (AB-15) Türk girişimci gelişimi

Türklerin yıllık ciruso 62,8 Milyar Avro ile AB bütçesinın yarısına yaklaşmış bulunmaktadır.

Page 12: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

12 | REPORTTURK / Aralık 2011

MAKALE

Yeni ÜyelerEU-10 (01.05.2004´ten beri yeni AB-üyeler) Bulgaristan (01.01.2007´den itibaren) Romanya (01.01.2007´den itibaren) Toplam AB-ToplamYeni Üye Ülkeler (2004+2007) AB-15 Toplam AB-27 Toplam

7.5009.000

11.00027.500

27.500

118.000145.500

Tablo 3 : Avrupa Birliği tüm ülkelerinde Türk girişimcilerin ekonomik gücü

Kayn

ak: T

AVAK

201

1

Telefon anketleri yoluyla derlenen veriler toplam değerler üzerine uygulandığında, AB´de yaşayan yak-laşık Bulgaristan, Romanya´daki Türk azınlıklarda dahil edersek 145.500 Türk kökenli girişimcinin 16,3 Milyar Avro´luk bir yatırım hacmine ulaştıkları, 62,8 Milyar Avro toplam ciro elde ettikleri ve 627.000 kişi-ye istihdam olanağı sağladıkları görülür.

Türklerin bu ekonomik gücü Türkiye’ye büyük yararlar sağlamaktadır. 18-19 Kasım tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilen Dünya İş Adamları Kurultay’ında Başbakan Tayyip Erdoğan bu gelişmeyi özellikle vurgulamıştır. TAVAK’ın son tespitlerin gore 2020 yı-lında AB’deki Türk girişimci sayısı 200.000 sınırını da aşacaktır.

Page 13: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI
Page 14: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

14 | REPORTTURK / Aralık 201114 | REPORTTURK / Aralık 2011REPORTTURK / Aralık 2011REPORTTURK

İşletmeciliğin en önemli unsurlarından birisi olarak devamlı gelişme ve büyümenin optimal bir şekilde

karşımıza çıktığı global ekonomileşme süreci, firma olarak ve ürünlerimiz olarak isim sahibi olmamızı ve tanınmışlı-ğımızı şart koşmaktadır. Bir dünya firması olabilmek için markamızı dünya markası haline getirmemizin şart olduğu çok açıktır. Firmaların ürünlerini tüketiciye sunarken kali-telerini ve hizmetlerini de yansıttıkları markalarının tescili, gelişim süreci olarak çeşitli basamaklara yayılmıştır. Firmaların ticari ve yasal olarak zaten işlemlerini sürdüre-bilmeleri ve olası rakiplerine kötü niyetli taklitler için fırsat vermemeleri açısından markalarını yurt içinde tescil et-tirmeleri olmazsa olmaz bir koşuldur. Zaten artık hemen hemen her türlü yasal işlemde karşımıza markamızın tescilli olması gerektiğine dair yaptırımlar da çıkmaktadır. Bunun haricinde markalı ürünlerini yurt dışında pazarlayan firmaların, gelişen dünya ekonomisine ayak uydurabilme-si ve bir dünya firması haline gelebilmesi için yurt dışında da, özellikle aktif olarak faaliyet gösterdikleri ülkelerde mar-kalarını tescil ettirmeleri gerekir. Bununla beraber marka tescilinden önce, ilgili markanın olası rakiplerini tespit e-debilmek veya daha önceden tescil edilmiş olan benzer markaları görebilmek açısından ön araştırmanın yapılması önemlidir. Daha sonradan karşımıza çıkabilecek sorunları ve masrafları önceden engellemek hem zaman hem de maddi kayıba baştan engel olacaktır. Marka ön araştırma işlemi ya ülke bazında tek tek araştırılarak ya da 4 ana bölgeye bölün-müş ve dünya ülkelerini bölge bölge sınıflandırarak yapılmış olan bölgesel marka araştırması ile gerçekleştirilebilir. Çok sayıda ülkede ürünlerini pazarlayan firmaların bölgesel

bazda marka ön araştırma işlemine başvurması daha ka-zançlı bir yöntemdir. Marka tescil müracaatında ise tek tek ülke bazında müracaat yapılabileceği gibi, toplu marka mü-racaat sistemlerinden faydalanmakta mümkündür. Örnek vermek gerekirse CTM adı verilen Avrupa Topluluğu ül-kelerine mahsus olan fakat gümrük birliği çerçevesinde başvuruda bulunmamıza müsaade eden ve 27 ülkeden o-luşan Topluluk Markası bu toplu müracaat sistemlerinden birisidir. Bir diğeri ise Türkiye dahil toplam 85’den fazla ül-keden oluşan ve içlerinden ülke olarak seçim yapmamıza olanak veren Madrid Protokolü’ dür.Toplu marka müracaatlarının sağladığı en büyük a-vantajlar ise, tek bir başvuru yapılarak birden fazla ülkede marka tescilini sağlamak ve standart ücretler sayesinde tek tek müracaatlara göre daha az maliyetli olmalarıyla birlikte daha kısa sürede sonuçlanmalarıdır. Gelişen dünya ekonomisine ayak uydurabilmek ve daha sağlam ekonomik ve yasal temeller üzerinde yükse-lebilmek için marka tescilinin taşıdığı önem büyüktür. Fakat olay sadece bu aşamada bırakılmamalı markanın tescil aşamasından sonra da düzenli takibi yapılmalıdır. Olası rakiplerin diğer ülkelerde ve yurt içinde yayılma-ları, kötü niyetli taklit olayları gibi olumsuz etkenler marka takibini şart koşmaktadır. Sürekli ve dengeli gelişimin sağlam temeller üzerine otur-tulması için marka tescili ne kadar şart ise takip işleminin sürekliliği ve profesyonel bir ekip ile çalışmanın gerekliliği de göz ardı edilmemesi gereken bir faktördür. Çünkü bir dünya markası ya da dünya firması olmak önemli değil, önemli o-lan o unvanı ve yeri koruyabilmektir.

Global pazarda dünya markası olmak

KEMAL YAMANKARADENİZ

MAKALE

Page 15: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

Aralık 2011/ REPORTTURK | 15

HABER

İranlı muhabir bu haberi “Türk kaynaklara” dayandırdı. Bu kaynaklar, Türkiye ve Irak’a yakın olan Kamışlı ve Ayn Divar bölgelerindeki füzelerin, Ankara’nın Şam’a yönelik eleştirilerini artırdığı bir dönemde Türkiye’ye nişan aldığını öne sürdü.

Suriye yaptırımında ilk fireyi Lübnan verdi Arap Birliği ve Türkiye, Suriye’ye yönelik yaptırımları ağırlaştırır-ken, Arap Birliği üyelerinden Lübnan, Arap Birliği'nin kararına rağmen Suriye'ye yaptırım uygulamayacak. Suriye'ye yönelik ekonomik yaptırım getirme kararı

Suriye füzelerini Türkiye’ye çevirdi

İran’ın İngilizce yayın yapan devlet kanalı Press TV’nin Ankara muhabirine göre Suriye, Rus yapımı SCUD füzelerini Türkiye is-tikametine çevirdi.

Page 16: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

HABER

16 | REPORTTURK / Aralık 2011

alan Arap Birliği'nin dün yaptığı oylamada çekimser kalan Lübnan, Şam'a yaptırım uygulamayacağını açık-ladı. Lübnan Dışişleri Bakanı Adnan Mansur, "Suriye'ye yö-nelik yaptırımları desteklemiyoruz. Yaptırımları kabul etmiyoruz" ifadesini kullandı.Reuters'a konuşan Mansur, söz konusu yaptırımlar Lübnan'a zarar vereceği için alınan karara karşı olduk-larını belirtti.Arap Birliği üyelerinden Lübnan, dünkü oylamada, Suriye'nin bir diğer komşusu Irak'la birlikte çekimser kalmıştı. İki ülke, Suriye'nin en büyük ticaret ortakları arasında yer alıyor.

"Bu bir ekonomik savaş ilanıdır"Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ise bugün dü-zenlediği basın toplantısında Arap Birliği’ne sert tepki gösterdi.Arap Birliği ve diğer ülkelerin Suriye’de yaşananların yabancıların bir komplosu olduğuna inanmayı reddet-tiğini belirten Muallim, Şam hükümetinin krizin aşıl-ması için bütün pencereleri açtığını, Arap Birliği’nin ise açılan bu pencerelerin tamamını kapattığını söy-ledi.Örgütün dün kabul ettiği dokuz maddelik yaptırım pa-ketinin “bir ekonomik savaş ilanı” anlamına geldiğini ifade eden Suriyeli bakan, “Sizi temin ederim Arap ül-kelerindeki varlıklarımızın yüzde 95-96’sını geri çektik. Halkımızın çıkarlarını korumak zorundayız” dedi.Kahire'deki Arap Birliği Dışişleri Bakanları toplantısın-da kabul edilen yaptırımlar arasında Suriyeli yetkililerin mal varlıklarının dondurulması, Suriye Merkez Bankası ile yapılan anlaşmaların ve yatırımların durdurulması gibi maddeler bulunuyor.

İşte Arap Birliği'nin oy çokluğu ile kabul etti-ği yaptırımlar:1- Suriyeli yetkililer ve büyük şahsiyetlerin Arap ülke-lerine seyahatlerinin yasaklanması. Arap ülkelerindeki mal varlıklarının dondurulması. Teknik heyetin bu kişi-lerin isimlerini belirlemesi.2- Suriye merkez bankasıyla ilişkilerin durdurulması.3- Suriye halkını etkileyen stratejik malların dışında hükümetle devlet düzeyinde ticaretin durdurulması.4- Suriye hükümeti mal varlıklarının dondurulması.5- Suriye ile parasal ilişkilerin durdurulması.6- Suriye Ticaret Bankası ile işlemlerin durdurulması.7- Yurtdışında çalışan Suriyelilerin ailelerine gönder-

dikleri havaleler ile Suriye’deki Arapların gönderdikle-rinin dışında tüm havale ve ticari akreditlerin dene-timlerinin Arap merkez bankalarından talep edilmesi.8- Arap ülkelerinin Suriye topraklarındaki projelerinin finansmanının dondurulması.9- Teknik icra komitesinin bir hafta içinde Suriye’ye çift yönlü havayolu seyahatlerinin durdurulması için tarih belirlemesi.

Fransa: Suriye Rejiminin günleri sayılıFransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe, Arap Birliği'nin Suriye hakkında yaptırım kararları almasının ardından Suriye rejiminin "günlerinin sayılı" olduğunu belirtti.Juppe, France Info radyosuna yaptığı açıklamada, "Suriye rejiminin günlerinin sayılı olduğunu, bunun apaçık ortada olduğunu, rejimin şu anda tamamen tecrit altında bulunduğunu, ancak baskıyı durdurma konusunda olayların yavaş geliştiğini" belirterek, "Arap Birliği'nin Suriye rejimini biraz daha fazla tecrit edecek kararlar almasıyla ilerleme kaydedildiğini" söyledi.Juppe, insani yardım koridoru fikrinin tamamen göz-den çıkarılmadığını ümit ettiğini, çünkü bunun bir ge-reklilik olduğunu, bunun kısa vadede halkın acılarını dindirmenin tek yolu olarak gördüğünü belirtti.

Esad yanlıları sokaklara döküldüArap Birliği’nin krizden çıkış için verdiği yol haritası-nı reddeden Şam Yönetimi operasyonlarını sürdürdü. Muhaliflerin iddiasına göre 6’sı isyanın merkezindeki Humus’ta olmak üzere dün 8 sivil öldü. Deyrezzor’da 17 kişi gözaltına alındı. Bahreyn ve Katar Dışişleri Ba-kanlıklarından dün yapılan yazılı açıklamalarda, şiddet ve istikrarsızlık nedeniyle Suriye’deki vatandaşlarına ülkeyi bir an önce terk etme çağrısında bulunuldu. Açıklamalarda, iki ülke vatandaşlarından Suriye’ye gitmemeleri de istendi. Birleşik Arap Emirlikleri de Suriye’deki vatandaşlarından ihtiyatlı olmalarını ve bu ülkeye seyahat etmeyi düşünenlerden yolculuklarını ertelemelerini istedi. Arap Birliği'nin dün Suriye'ye uygulanacak yaptırımları basına açıklamasının hemen ardından sokaklara inen Devlet Başkanı Beşar Esad yanlıları, ülkenin birçok kentinde gösteriler düzenledi.Başkent Şam'ın Yedi Deniz Meydanı ve bazı banliyöle-rin yanı sıra, Halep, Süveyda, Haseke, Lazkiye kentle-rinde büyük kitleler halinde gösteriler düzenleyen re-jim yanlısı Suriyeliler, Arap Birliği kararlarını protesto ederek, Esad'a destek sloganları attı.

Page 17: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

Aralık 2011/ REPORTTURK | 17

Türkiye İtibar Endeksi için düğ-meye basıldı ve nihayetinde Türk ekonomisi kendi itibar endeksine kavuşmak için gün saymaya başladı. Türkiye’de bugüne kadar üzerinde mü-tabakata varılmış bir itibar en-deksi mevcut değildi. Evrensel kriterlerle yapılacak olan İtibar Endeksi Araştırması Türk tü-keticisini ve kurumların hedef kitleleriyle olan bağını daha iyi analiz edebilecek. Peki yürütül-mekte olan endeksin ”itibarlı” ve ”güvenilir” olması için nasıl bir yol haritası izleniyor? Türkiye İtibar Endeksi’nin ilk sonuçları açıklandığında Türk iş dünyası Türkiye İtibar Endeksi ile neler kazanacak? İşte tüm bu soruların yanıtlarını bize Türkiye İtibar Endeksi İcra Kurulu Üyesi ve Sözcüsü Sayın Alican Çağdaş verdi…

Türkiye İtibar Endeksi için geri sayım

başladı

RÖPO

RTA

JA

lican

Çağ

daş

Page 18: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

RÖPO

RTA

JA

lican

Çağ

daş

Türkiye için bir itibar endeksi oluşturulması fik-ri nereden aklınıza geldi? Şu anda piyasada ya-pılmış birçok itibar endeksi ve kurumsal itibar modeli var. TİE’nin bu yapılmış çalışmalardan farkı ne olacak? En azından son 20-30 yıldır dünyanın gelişmiş ülkelerinde uygulanan itibar çalışmaları ne yazık ki ülkemizde kısıtlı sayıda kurum tarafından takip ediliyor. Buna bağlı olarak da sektörlerin ve kurumların kendi durumlarını belirleye-bilecekleri bir itibar endeksi çalışması da yapılmıyordu. Konuya gönül vermiş öncü bir kısım dostlarımız zaman içinde çok emek verdiler ve kısıtlı sayıda şirket ya da kurumda itibar çalışmaları yapabildiler. Ancak erişilen bilgiler anonim ve sektörel olamadığı için konu yeterli yaygınlığa da ulaşamadı. Kurumların gelecek vizyonlarını şekillendirmede gereksi-nim duydukları verileri elde etmede yararlanacakları bir İtibar Endeksi’nin Türkiye’de de yapılmasının zamanı gel-mişti. Bu yöndeki ilk adım İletişim Danışmanı Ertan Acar tarafından İtibar Atölyesi’nin kurulması ile atıldı. Ardın-dan iş, medya ve akademik camiadan katılımlarla Türkiye İtibar Endeksi çalışma grubu oluşturuldu. Önce model araştırmaları yapıldı. Ardından kullanılacak model geliştirildi ve araştırma şirketi saptanarak düğme-ye basıldı. Çünkü Türk iş dünyası için bir İtibar Endeksinin oluşması ve kamuoyuna mal edilmesi bu konuda var olan kısıtlı bilinci artıracak, konunun aslında bir finansal parametre olduğunun altı çizilecektir.

Endeksin araştırma sürecini hangi şirket ya-pacak ve bu araştırma için nasıl bir metodoloji uygulayacak?Söz konusu itibar ise, her araştırmada olması gerektiği gibi, çok güvenilir bir metodolojiye ve aynı güvenilirlik-te bir araştırma süreci ve şirketine ihtiyacınız olacaktır. Bu konuda çok tecrübeli olan, aslında ülkemizde yeni faaliyet gösteren, ESOMAR üyesi bir araştırma şirketi ile birlikte çalışıyoruz. Adı X-Sights. Yöneticisi Çiğdem Penn. Şu an sahada test çalışmaları tamamlandı ve zor-lu anket formu ile anketör ve denek uyumu test edildi. Model kusursuz çalışıyor. Ekonomimize yön veren 12 büyük sektörü ölçümüne başladık ve ilk yıl 2000 yüz yüze, 2000 de e-mail ile ölçüm yapacağız. Gelecek yılki çalışmanın anket yapısını bu modelimiz belirleyecek. Önemli olan güven aralığını en yüksek düzeyde tutarak toplumu çok büyük bir ölçüde temsil edebilmek. Hede-fimiz yüzde 98-99 güven aralığında bu tutarlılığı yaka-

lamak. Çalışmalarımız bu yönde test verileri de bunu yakalayacağımızı gösteriyor.

Yapılacak itibar araştırmasında küresel uygun-luğun yanında yerel unsurları da görebilecek miyiz?İtibar evrensel bir değer ya da kavramdır. Kurumlar söz konusu olduğunda ülkeden ülkeye fazlaca bir fark göste-remez. Çünkü bu konuda farklı toplumların çok da farklı değerleri olduğunu söylemek oldukça zordur. O zamanda araştırma diğer uygulamalarda olduğu gibi küresel kriter-lere uygun ya da uyumlu olacaktır. Ancak yapısı gereği Türk toplumuna has bazı unsurların farkına varılabilmesi için de olanak sağlayabilir. Bunu bu günden söylemek zor; ama bu tür bir çıktıya erişebilirsek bizler için şaşırtıcı olmayacaktır.Türkiye itibar endeksi olarak nasıl bir farkın-dalık yaratacaksınız? “İtibarlı” bir araştırma yapabilmek için güven çok önemli, bu hassas dengeyi nasıl sağlayacaksınız?Dediğiniz çok doğru, itibar çok önemli ve titizlikle takip edilmesi gereken bir konudur; asla yönetilmeden kendi başına oluşması da beklenemez. İtibar bu kadar önemliy-ken onu belirleyecek bir araştırma da diğer araştırmalar-dan bir miktar farklılaşmalıdır. Bu farklılaşma da özellikle ‘güvenilirlik’ yönünde olmalıdır. Gerek araştırma şirketi ve gerekse model ve uygulama konusunda gösterdiğimiz aşırı titizliğin bundan başka bir gerekçesi yoktur. Sırf bu titiz yaklaşım sonucu ilk test çalışmaların düğmesine bile çok kısa bir süre evvel basabildik.Siz endeks çalışmanız ile algılanan değer ve beğeniyi ile beraber geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek eksenin de güven ve gönüldaşlığı da ölçeceğinizi belirtiyorsunuz.

Mevcut algıların dışında endeks sonuçlarının kurumlara nasıl katkıları olacak?Soruların yapısı sektör ya da kurumlara geçmişi ve bu günü gösterebildiği gibi gelecekte yapmaları gereken şeyler konusunda da çok önemli yön göstermelerde bu-lunuyor. Sonuçları gördüğümüzde bu çalışmanın aslında bir jiroskop iş dünyası için bir navigasyon aracı görevi üstleneceğini fark edeceğiz. Rotayı belirledikten sonra hiç bir sapmaya meydan vermeden itibarı yönetmek adına önemli bir araç olacağına inanıyoruz. Gönüldaşlık bu araş-tırma modelinin en önemli yeniliği bence. Özellikle Türk toplumunun markalarla oluşturduğu duygusal bağları dü-şündüğümüzde bu farklılık ileri ölçüde müşteri sadakatinin yolunu aydınlatacak bir parametre olarak görülecektir.

18 | REPORTTURK / Aralık 2011

Page 19: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

Aralık 2011/ REPORTTURK | 19

Endeksin ilk çalışması tamamlandığında ve ta-nıtıldığında Türk iş dünyası İtibar Endeksi ile neler kazanacak? Kurumlar ve markalar bu so-nuçları nasıl değerlendirebilecek? Burada itibarını 15 yıla yakındır yöneten kamuya mal ol-muş kurumlarımızın adını, diğerlerine haksızlık olmaması için vermiyorum. Örneğin kimler olduğunu tahmin edebi-leceğiniz bu kurumlar çok farklı kriz dönemlerinde hisse-lerinin olması gerekenden çok daha az değer kaybettiğini ve hatta krizden güçlenerek çıktıklarının bilincindedirler.Bu nedenle, az önce de ifade ettiğim gibi her yıl düzenli olarak gerçekleştirilecek endeksin ilk çalışması tamam-landığında ve tanıtıldığında sadece iş ve iletişim dünya-mız değil yatırımcılar da bir jiroskop ya da çok gelişmiş bir pusulaya veya başka bir değişle bir navigasyon aracına kavuşacaktır. Çünkü bu araştırma sektörlerin ve aktörlerinin mevcut konumları ve gelecekteki rotaları konusunda röntgenle-rini çekmekle kalmayacak. İtibar Atölyesi tarafından Türk iş dünyasına kazandırılacak Türkiye İtibar Endeksi sektör-lerin MR’ını ortaya koyacak. Bu paralelde kurumlar da gelecek değerlerinin artmaya başladığını ve bu değerin küresel ya da yerel çalkantılar-dan, finansal kasırgalardan nispeten daha az etkilendiğini göreceklerdir.

İtibar Atölyesi’nin hazırladığı endeksin mevcut endekslerden farkı neler olacak? Gerek soru bataryası ve model ve gerekse kapsam olarak belirgin farklılıkları vardır. Tamamlanıp yayınlandığında bu konuda daha detay karşılaştırmalar yapmak, endeksin sosyal paydaşları için mümkün olacaktır. Şu an bu konu-da iddialı laflar söylemek çalışmanın ciddiyetine aykırıdır ve rekabet hiyerarşisi içinde asla dile getirilmeyecektir.İtibar konusunda yapılan ve yapılacak tüm çalışmalar çok değerlidir ve ülkemizin küreselleşme yolundaki iş alemi adına çok çok yararlıdır. Ancak bir parça ipucu vermek isterim. İtibar Atölyesi tarafından Türk iş dünyasına kazandırılacak Türkiye İtibar Endeksi, sadece İtibar Atölyesi omurgası üzerinde ger-çekleştirilmiyor. Endeksin akademik ve STK partnerleri, iş, medya ve iletişim dünyasından seçkin bir danışma ve icra kurulu olacak.

İtibar Endeksini hazırlarken çok titiz davrandığı-nızı ifade ettiniz. O halde bu endeksi hazırlaken ticari kaygı taşımıyor musunuz?Sanırım titizliğin sebeplerini yeterince anlattım. Ticari

kaygıya gelince, bizler Türk toprağında yıllarımızı geçir-dik ve öğrendiğimiz her şeyi çok önemli bir bölümünü bu coğrafyada öğrendik. Bu çalışmada biraz da geri ödeme var. Kısaca önemli olan bu endeks sayesinde yaygınla-şacak olan itibar bilincidir. Onun gelişmesi, ona yatırım yapan herkese deyim yerindeyse “para kazandırır”. Bu oluşumun içinde kimler var? İtibar Endeksi araştırma-sının tarafları, paydaşları kimler olacak? Şu an sizlere sadece icra kurulunu söyleyebilirim. İş, sivil toplum, akademik camia, medya ve iletişim dünyasından kanaat önderlerinin yer alacağı Danışma Kurulumuzu önü-müzdeki günlerde ilan edeceğiz. İcra Kurulunda benim dışımda, İtibar Atölyesi’ni temsilen kurucusu ve İletişim Danışmanı Sayın Ertan Acar, iş ve iletişim dünyasından tanıdığımız Sayın Fatma Çelenk, araştırma şirketimizin temsilen X-Sights Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Çiğdem Penn, yayıncı partnerimiz Marketing Türkiye’nin de Genel Yayın Yönetmeni olan gazeteci-yazar Sayın Günseli Özen Ocakoğlu ve yine isimlerini önümüzdeki günlerde açıkla-yacağımız bazı akademisyenler yer alıyor…

Page 20: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

20 | REPORTTURK / Aralık 2011

Uluslararası standartlara göre bir ürünün, kuru-mun ya da hizmet sunucusunun marka olarak

kabul edilmesi için sektöründe en az 25 yıldır faaliyette olması gerektiği söylenir.Ekonomik verilere göre; dünyada şirketlerin ortalama ömrü yaklaşık 12 yıl. Türkiye’de ise 7 yıl. Yani pek çok marka daha doğmadan yok oluyor.Neden markalar doğmadan yok olurlar? Hemen arz edelim: Pazar ve talep yaratamadıkları için... İletişim ve pazarlamada hedef kitleyi doğru tespit et-mek, onları doğru analiz etmek, onlara hangi mesajlarla ve nasıl ulaşacağını bilmek, başarının anahtarını elde tutmak, markayı yaşatmak demektir. Pekiyi kimdir bu hedef kitle?Hedef kitle; ürününüzü, hizmetinizi, itibarınızı, onların size duyacağı güveni pazarladığınız, mevcut veya po-tansiyel müşterileriniz ya da tüketicilerinizdir. Pazarlama kavramının tabiri caiz ise ağababası, Northwestern Üniversitesi öğretim görevlisi olan ve Financial Times’ın Jack Wellvec, Bill Gates ve Peter Drucker’ın ardından tüm zamanların en iyi dördüncü

gurusu olarak gösterdiği Dr. Philip Kotler, markalara “Ölçemiyorsan yapma” öğüdünde bulunur.Çünkü Kotler’e göre, ölçemediğin şeyi kontrol ede-mezsin. Kontrol edemediğin iletişim ve pazarlama faaliyetleri de boşa zaman ve para kaybından başka bir şey getirmez. O yüzden pek çok kurum ve marka, hedef kitlesi tara-fından nasıl algılandığını düzenli aralıklarla ölçtürür. Bu sayede yeni rotalar çizer ya da daha önce çizdikleri ro-taları revize ederler. Doğrusu da zaten budur. Bunun yanı sıra, markanın mevcut değerini ve marka iletişiminin performansını ölçmek de kuşkusuz gerek-li bir adımdır. Pazarlama ve iletişim yatırımlarının geri dönüşünü ölçebilmek ve geleceği planlayabilmek için satış rakam-larına bakmak, akla ilk gelen yoldur. Ancak, insanların mağazaların önünde uzun kuyruklar oluşturması ve bir ürünü hemen satın almak için yanıp tutuşmaları çok sık rastlanan bir durum değildir. Tüm bu çabalara milyonlarca dolar harcamış olsanız bi-le, sonuçta bir markanın değeri, pazar gücü, kalitesi, tüketicilerinin zihnindeki yer kadardır.

Hedef kitleniz markanızın değerini ele veriyor

ERTAN ACAR

MAKALE

Page 21: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI
Page 22: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

HABER

22 | REPORTTURK / Aralık 2011

ABD’nin ünlü dergisi piyasaya yeni çıkacak olan sayısında Asya ve Avrupa’da Erdoğan kapağı ile çıkıyor. Manşetteki söz "Erdoğan’ın Yolu" (Erdoğan’s Way). Erdoğan’ın kendi doğru bildiği yolda gittiği vurgulanan haberde, Türkiye’nin bölgesinde Arap baharı için giderek güçlü bir model oluşturduğu belirtiliyor.

Kapakta Erdoğan varABD’nin ünlü dergisi TİME piyasaya yeni çıkacak olan sayısında Asya ve Avrupa’da Erdoğan kapağı ile çıkıyor. ABD’de ise teknolojik yenilikleri ele alan bir kapak var.

Erdoğan’ın yoluManşetteki söz "Erdoğan’ın Yolu" (Erdoğan’s Way). Erdoğan’ın kendi doğru bildiği yolda gittiği vurgulanan haberde, Türkiye’nin bölgesinde Arap baharı için giderek güçlü bir model oluşturduğu belirtiliyor.

İslam yanlısı ErdoğanKapakta ayrıca Türkiye’nin "pro-İslamic" lideri, yani İslam yanlısı lideri Erdoğan (Laik, demokratik ve Batı yanlısı) ül-kesini bir bölgesel güç haline getirdi deniyor.Bu Türkiye modelinin ve Erdoğan’ın izlediği politik çizginin arap baharı için bir model ve örnek olup olamayacağı tartışılıyor.Türkiye’nin büyüyen ekonomisindeki risklere de dikkat çekiliyor.

Kendi bildiği yolda gidiyorErdoğan’ın gerek ülke içinde gerek bölgede izlediği poli-tikalarla kendi bildiği yolda gittiği belirtiliyor. Türkiye’de

askerin siyasetteki gücünü sınırlayarak sivil iktidarın otoritesini pekiştirdiğine de dikkat çekiliyor.Erdoğan’ın bölgede İsrail’e karşı sert bir politika izleyerek Arap dünyasında büyük sempati ve prestij sağladığı da belirtiliyor.

Erdoğan’ın Time’a kapak olması Türk başbakanının Avrupa’da ve tüm bölgedeki etkisi açısından önemli bir PR başarısı olarak değerlendiriliyor.Erdoğan Time Dergisi’ne kapak olan dördüncü lider. Daha önce Atatürk, İsmet İnönü ve Adnan Menderes kapak olmuştu.

Time dergisine kapak olan dördüncü liderABD'nin ünlü dergisi TIME, Asya ve Avrupa’daki yeni sayısında Başbakan Erdoğan'ı kapak yaptı. Detaylar için…

Page 23: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI
Page 24: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

24 | REPORTTURK / Aralık 2011

TUFAN DARBAZ

“KURUMSALLAŞMA” sizlerin “ya da iyi ye-tişmiş” evlatlarınızın iş başından uzaklaştırıl-

ması değildir. Sadece ve sadece belirli prensiplere uyma kararlılığıdır. Bu kararlılık “Aile Anayasası” ya da benzeri şeylerle kağıtlara/yazıya geçirilerek sağ-lanmaz. Unutmayın dünyanın en gelişmiş demok-rasilerinden birine sahip olan İngiltere’nin yazılı bir anayasası yoktur.Size iki formül vereceğim. Birincisi; her kurumun be-nimsediği 4 prensip, diğeri 3.nesilde çatışmanın önü-ne nasıl geçersiniz.

1. 4 PRENSİPa- ADİLLİKBütün paydaşlarınıza yani çalışanlarınıza, ortakla-rınıza, müşterilerinize ve size mal/hizmet tedarik edenlere adil olmanızdır. Mesela tedarikçilerinize ödemeleriniz zamanında yapın, kriz zamanlarında sakın ola fiyatlarını düşür diye baskı yapmayın farklı formülleri birlikte bulun. Ortaklarınız arasında imtiyazlar yaratmayın, kar payı, kurucu hisse gibi. Müşterinize koşulsuz mutluluk sağlayın. Çalışanla-rınıza da onu siz zaten biliyorsunuz.

b- SORUMLULUKBulunduğunuz ülkenin yazılı / yazısız kurallarına uymayı temel görev edinin, ancak sorumluluğu-nuzu bununla sınırlamayın, iyi bir sosyal vatandaş

olun,kazancınızın bir bölümünü sosyal işlere ayırın, çalışanlarınızı sosyal etkinliklere katılmaları için teşvik edin.

c- ŞEFFAFLIKSosyal paydaşlarınıza karşı şeffaf olun, şeffaf ol-mak ticari sırlarınızı açığa vurmak değildir. Halka açıksanız regülasyonların öngördüğü bildirimleri zamanında yapın, hisse senetlerinize yatırım ya-panlar için onları bilgilendirmek için bir kişi görev-lendirin, düzenli toplantılar organize edin.

d-HESAP VEREBİLİRLİKYönetim kurulunuz, genel kurula, üst yönetiminiz yönetim kuruluna velhasıl yukarıdan aşağıya doğ-ru herkesin hesap verebileceği bir anlayışa sahip olun ve nihayet kurum olarak topluma hesap ver-meyi benimseyin.

2.ÇATIŞMA NASIL ENGELLENİRİster holding ister tek şirket olun esas mukaveleni-zi Türk Ticaret Kanununun serbesti veren hükümleri çerçevesinde düzenleyin, şirketinizi halka açın, aile bireylerinin sevdikleri ve yapmak istedikleri şeye yön-lenmelerine olanak sağlayın, işinizde çalışacak olan-lardan dışarıda en az 5 yıl çalışmalarını sağlayın, sonra ve eğer başarılı olmuş iseler işinizin içine alın sakın ola en üst basamaklardan başlatmayın.

Aile şirketleri dikkat

MAKALE

Page 25: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

Aralık 2011/ REPORTTURK | 25

PROF. DR. TEVFİK DALGIÇ

Bundan iki yıl kadar önce Türkiye Makine İmalatçıları’nın ‘tıkır tıkır’ deyimini sözde deği-

şik dillerdeki aksanlı telaffuzları ile söyleten ve aklınca küresel bir sanayi dalı imajı yaratmaya yönelik tanıtım reklamını görmüşsünüzdür. Kuşkusuz bu tıkırlı reklam içe dönük bir tür tanıtım reklamı. Yani Türk izleyicisine, okuruna, tüketicisine, sanayicisine ve özellikle de bü-rokratına, politikacısına, rakiplere veya tedarikçilere, bankacılara, sigortacılara, kısaca tüm Türkiye halkına ve sistemine dönük bir reklam. Amaç; bir bakıma ko-nuşlandırma, konumlandırma veya İngilizce deyimi ile positioning reklamı. Yani Türk makine sanayi dünyanın her tarafına makine satıyor ve bu makineler de oralar-da sorun yaratmadan, bozulmadan, kırılmadan, ‘tıkır tıkır’ çalışıyor mesajı vermek. Bunu yaparken de biraz hamaset, biraz ulusal gurur, biraz da özgüven vermek ve Türk sanayicisinin nelere kadir olduğu mesajını vermek hedefleniyor. Bu tür çabaları serbest rekabet kuralı ile çalışan birçok ekonomide görmek mümkün. Aslında üreticileri, sanayicileri, imalatçıları (her sektör değişik terim kullandığı için hepsini yazmaya çalıştım) temsil eden bu tür meslek kuruluşları bir çeşit halkla ilişkiler veya lobicilik kuruluşları olarak da görev ya-parlar, içinde bulundukları ülkelerin yasalarına ve ge-leneklerine uygun olarak çalışmak koşuluyla.

Gelelim marka işineYıllardır değişik gazetelerde ve internet sitelerinde reklam, tanıtma, iletişim, pazarlama konularında yazı-lar yazdım, gözlemlerimi aktardım, aktarmaya ve yaz-maya da devam edeceğim kısmet olursa. Referans yayın hayatına atıldığından bu yana, 5 yıldır marka ve reklam konuları ile ilgili çeşitli yazılar yazdım. Bu tı-kırtılı tanıtım reklamından sonra biraz daha dikkatlice inceledim gazete reklamlarını, iş ilanlarını, gazetelerin

ekonomi-işletme sayfalarını ve değişik, tutarlı olabi-lecek markalar gelişip geliştirilmedi mi onu anlamaya çalıştım. İlk izlenimim hiç de olumlu değil. Biz her şeyi içerden dışarıya bakan bir gözle görmeye alışmışız. Kulağımıza hoş gelen, Türkçede kolayca söylenen bir kelimeyi, harfler karışımını, kısaltmayı hemen marka olur sanıyoruz. Eğer dindar kesimden geliyorsak ve işadamının kültürü daha çok din eksenli ise seçilen kelimeler çoğu kere dinsel bilgilere, kelimelere, isim-lere veya deyimlere atıfta buluyor. Köken olarak Arap-ça ama Türkçe söylendiği gibi yazılan kelimeler veya markalar. Yani Arap harfleri ile yazılsa muhtemelen başka ülkelerde de kayıtlı olabilme riski taşıyan bazı markalar.Eğer birazcık yabancı dil biliyorsak ortaya dilde cina-yet diyebileceğimiz acayiplikler sergiliyoruz. Bu ko-nuda örnek isteyenler bazı tekstil markalarına veya Merter’deki markalara biraz dikkat etsinler. Marka kısa olmalı, her dilde aşağı yukarı aynı şekilde telaf-fuz edilebilmeli -bazı ufak farklılıklar hariç- örneğin Hyundai’ye Amerikalılar Handey diyorlar, Michelin lastikleri Türkçede mişlen, İngilizcede Micelin oluyor. Marka bir mesaj verebilmeli, ürünün kalitesi, özellikle-ri veya farklılıkları konusunda. Size bir klasik örnek ver-mek istiyorum. Kuveyt petrol şirketinin işlenmiş ürün-lerini pazarlayan perakende petrol şirketinin markası Q8. bunu İngilizce okursanız Kuveyt, yani Kuveyt. Bu markayı geliştiren firmanın yaratıcı uzmanı iki harfle koskoca bir ülkeyi anlatıyor. Bundan daha güzel örnek bulmak mümkün mü? Gerçi Q8 Türkçede küsekiz diye okunsa da hedef piyasa durumundaki Batı Avrupa’da özellikle İngilizce konuşulan ülke pazarlarında büyük bir ilgi gördü ve Kuveyt petrol ürünlerini pazarlayan petrol şirketi aynı markayı kullanarak hem iyi bir ko-nuşlandırma politikası izledi hem de başarılı bir portre

Türk’ün marka ile imtihanı

MAKALE

Page 26: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

26 | REPORTTURK / Aralık 2011

MAKALEMAKALE

çizdi tüketicinin kafasında. Türkiye’de nedense marka yaratma veya üretme ve bunu küresel hale getirme konusunda bir yeteneksizlik var. Kanımca bu da yeter-siz marka yaratma bilgisizliğinden, yabancı dil bilgisiz-liğinden veya işadamlarımızdaki vizyon eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir. Batı’da başarılı olmakİster sevelim ister karşısında olalım, o da şu ekono-mik gerçek halen geçerli bir kural: Doğu pazarlarında bile başarılı marka olabilmek için Batı pazarlarında başarılı olmak gerekiyor. Batı pazarları için kabul edilebilir marka yaratmak için de Batılı gibi düşüne-bilmek gerekir. Önce dil konusundaki yetersizliklerin üstesinden gelmek lazım. Batı dillerinin kökeni olarak kabul edilen Latince birçok markanın da beslendiği bir kaynak. Nokia isminin bir Japon ürünü sanıldığını hiç aklınıza getirebilir misiniz? Ama Japon ismi gibi bir Finlandiya ürünü. kanımızca önemli olan ‘kendi

kendimize reklam yapmak yerine’ başkalarına dönük reklam yapmak, marka yaratmak ve başarılı olmak-tır. Değilse iç pazara dönük; ‘kendimizi ağırlamak’ herkesin yapabileceği bir şey. Önemli olan küreseli, evrenseli yakalayabilmek ve markalar yaratabilmek küresel piyasalar için. 1950’lerde ekmeğe muhtaç olan Güney Kore’nin bugün dünya çapında üstünlüğü-nü kanıtlamış kaç tane markası var şöyle bir hatırla-yalım: LG, Hyundai, KIA, Samsung, benim aklıma ilk gelenler, sıradan bir tüketici gözüyle. Bugün Kore’nin yılda yaklaşık 400 milyar dolara yaklaşan ihracatı ve kişi başına düşen 27 bin dolarlık milli gelirini hesaba katarsak, markalaşmanın özellikle küresel pazarlarda markalaşmanın önemini de daha iyi görmüş oluruz. Bence malına, ürününe, kalitesine güvenen Türk işa-damlarına buradan seslenmek istiyorum. İşletmele-rinizde markalaşmayı, ama bilinçli, bilgili, gerçekçi markalaşmayı teşvik ediniz.

Page 27: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI
Page 28: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

HABER

28 | REPORTTURK / Aralık 2011

Avea'nın Türkiye Okul Sporları Federasyonu (TOSF) işbir-

liğiyle hayata geçirdiği ‘Türkiye'nin Minikleri, Dünyanın

Yıldızları' adlı sosyal sorumluluk projesi dünya çapında

ödüller almaya devam ediyor. Proje son olarak dünyanın

en saygın ödüllerinden olan Best Business Awards'ın

"2011 En İyi Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi" ödülü-

nü almaya hak kazandı.

Avea'nın hayata geçirdiği "Türkiye'nin Minikleri, Dünyanın

Yıldızları" projesi tüm dünyadan spor projelerinin değer-

lendirildiği 5.Uluslararası Spor Etkinlikleri Organizasyon-

ları Ödülleri kapsamında da en iyi 4 proje arasında yer

almıştı. İspanyol futbol kulübü Barcelona'nın 2013 sezo-

nuna kadar Türkiye'deki resmi telekomünikasyon iş orta-

ğı olan Avea, bu kapsamda gerçekleştirdiği ‘Türkiye'nin

Minikleri, Dünyanın Yıldızları' projesi ile; Hakkari'den

Diyarbakır'a, İzmir'den Bursa'ya kadar 18 miniğe sıra dışı

bir eğitim fırsatı sundu.

TOSF'un Avea işbirliği ile düzenlediği Türkiye Yıldız-

lar Şampiyonası'nda kendi yaş gruplarının en iyisi olan

1000'den fazla futbolcu adayı arasından en iyi 24 genç

seçilmiş ve İstanbul kampına davet edilmişti. Bir hafta

süresince İstanbul'da eğitim alan en başarılı 18 çocuk

ise yine bir hafta süresince Barcelona Kampı çerçeve-

sinde, dünyanın en ünlü takımının sahasında, Barcelona

alt yapı hocalarından ders alma şansına erişti. Avea'nın

Avrupa'nın en büyük futbol kulübü ile iş birliğini, Türki-

ye'deki yetenekli genç oyuncular için bir fırsata çevirme-

sinin önemine dikkat çeken Best Business Awards Jüri

Başkanı Andrew Areoff yaptığı açıklamada, ‘Türkiye'nin

Minikleri, Dünyanın Yıldızları' projesinin, kalıpları yıkan ve

son derece övgüye değer bir KSS projesi olduğunun al-

tını çizdi. Areoff, projeyi Türkiye'de "futbol" hayali kuran

çocuklara fırsat eşitliği sunması açısından oldukça çarpı-

cı olarak nitelendirdi.

‘Türkiye'nin Minikleri, Dünyanın Yıldızları' projesinin,

dünyadaki saygın ödül organizasyonlarının dikkatini çek-

mesinden duydukları memnuniyeti dile getiren, Avea

Kurumsal İletişim Direktörü Füsun Feridun, kazanılan

ödül hakkında şu açıklamayı yaptı: "Avea, kurulduğu

günden beri sosyal sorumluluk bilinci doğrultusunda,

duyarlı ve yararlı projeler ile fark yaratmaya devam edi-

yor. ‘Türkiye'nin Minikleri, Dünyanın Yıldızları' projesi de

en fazla heyecan duyduğumuz projelerin başında geli-

yor. Avea olarak, tertemiz hedefleri olan ve hayallerinin

peşinden giden yeteneklere, hayallerini gerçekleştire-

bilmeleri için dünyanın kapılarını açmanın gurur ve mut-

luluğunu yaşıyoruz. Bunu yaparken de dünyanın örnek

gösterilen projeleri arasında yer almak bizi ayrıca gurur-

landırıyor. Projemizin bizi grurulandıran bir diğer önemli

yönü ise, fırsat eşitliği sunması. Projemiz ile Hakkari ve

Diyarbakır'dan çocuklarımız Türkiye'nin diğer illerindeki

futbolsever yaşıtları ile birlikte Barselona'ya gidip, eğitim

alabiliyor. Fırsat eşitliği sunuyor olmak; hayata geçirdiği-

miz projelerde, hatta teknolojilerde bizim için önemli bir

kriteri teşkil ediyor."

Avea, kısa bir süre önce ise ‘Best Business Awards'ın

2011 En İyi İnovasyon Ödülü'nü kazanmıştı.

İşte 2011’in en iyi KSS projesi!Dünyanın en saygın ödüllerinden olan Best Business Awards ödülleri sahiplerini buldu. Türkiye’den hangi proje "2011 En İyi Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi" ödülünü almaya hak kazandı?

Page 29: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI
Page 30: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

HABER

30 | REPORTTURK / Aralık 2011

Hürriyet'ten 15 yılda 9 dev iş modeli Hürriyet İnternet ve Bilgi Teknolojileri Grup Başkanı Ahmet Dalman gecenin açılışında yaptığı konuşmada 2011 yılının Hürriyet İnternet Grubu'nun 15. Kuruluş yılı olduğunu vurgu-ladı. Hürriyet İnternet Grubu'nun kuruluş hikâyesini paylaşan Dalman, "1 Ocak 1997'de Hürriyet internet sitesinin resmi açılışını yaptık. İşte o günlerde internet Hürriyet'in DNA'sına işledi. Sene 2011, bugün birbirinden çok farklı alanlarda 9 sitemiz var. Milyonlarca kullanıcımız, ziyaretçimiz var. Ama ben bu akşam 15 yıl önceki kadar heyecanlıyım. Çünkü bu kez sizlerle birlikte yeni bir kapı açıyoruz" dedi. Bumads ile markalara yeni bir kapı aralanıyor Yılların fikri mülkiyet ve teknoloji birikimini sosyal med-

yadaki yepyeni projeleri Bumads'e aktardıklarını anlatan Hürriyet İnternet Grubu Başkan Yardımcısı Erhan Acar da yaptığı konuşmada, ‘yapılmayanı yapmak' sloganı ile yola çıktıklarını söyledi. ‘Garaj ruhu' ile Bumads'i kur-duklarını belirten Acar, "Markalara sosyal medyada var olmaları için yepyeni bir kapı araladık ve sosyal med-ya reklam sektöründe puzzle'ın eksik kalan parçasını tamamladık"dedi. Arkasına Bumerang'ın gücünü alan Bumads sayesinde, marka sahiplerinin istedikleri me-tin, video gibi içerikleri, seçtikleri Bumerang web si-telerinde yayınlama şansı bulacaklarını belirten Acar, bu platform aracılığı ile site sahiplerinin de istedikleri trafiğe kavuşacaklarının, okundukları kadar kazanma imkanı bulacaklarının altını çizdi. Acar konuşmasını, "4

Sosyal medya Bumads gecesinde buluştu

Page 31: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

Aralık 2011/ REPORTTURK | 31

HABER

Sosyal medya Bumads gecesinde buluştu

Hurriyet.com.tr'nin girişimiyle hayata geçirilen sosyal medya reklam platformu Bumads, 23 Kasım Çarşamba akşamı Hilton Convention Center'da düzenlenen muhteşem gecede önemli markalar ve reklam dünyasına yön veren ajanslar ile buluştu. Bumads'in viral yayılımın merkezine yerleşeceğinin ilk sinyalle-rini verdiği gecede, Bumerang Blog Ağı'nın en iyileri de ödül-lerine kavuştu. Kreatif ajanslardan, medya planlama ve satınal-ma ajanslarına, dijital ajanslardan son yılların yükselen trendi sosyal medya ajanslarına kadar reklam dünyasına yön veren isimlerin bir araya geldiği Bumads Gecesi'nde çifte heyecan ya-şandı. Çok sayıda seçkin davetlinin yer aldığı gecede Hürriyet İnternet Grubu'nun yeni sosyal medya reklam platformu Bu-mads ilk kez sahneye çıktı. Hürriyet Gazetecilik Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı'nın da katıldığı gecede nitelikli blog ve seçkin web sitesi ağı Bumerang ödülleri sahiplerini bul-du. Elektronik müziğin prensi Bedük ise muhteşem performan-sıyla gece katılımcılarına unutulmayacak anlar yaşattı.

yıl önce Bumerang sistemini kurduk, buraya binlerce siteyi ve blog sahibini topladık. Onlara trafik, görünürlük sağladık. Şimdi de burayı bir reklam ekonomisi haline getiriyoruz" diyerek tamamladı. Bumerang'ın "en" leri ödüllerine kavuştu Uzun zamandır büyük bir heyecanla beklenen Bume-rang ödülleri, Bumads Gecesi'ne damgasını vurdu. In-ternet dünyasının büyük ilgi gösterdiği oylama süreci reklam, pazarlama, sosyal medya ve iletişim dünyası-nın seçkin isimlerinden oluşan bir jüri ve kamuoyu de-ğerlendirmesiyle yapıldı. Oylama sonuçlarının açıklan-dığı Bumads Gecesi'nde birinci olan blog ve web sitesi sahipleri ödüllerine kavuşurken, 6 kategoride finale ka-

lan Bumerang yazarları ise özel bir plaket ile onurlandı-rıldı. En Tarz Blog ödülünün sahibi http://hakancezhifi.stereomecmuasi.com olurken, En Çalışkan Blog ödü-lünü kazanan finalist ise http://egoistokur.com olarak açıklandı. En Sosyal Blog ödülü http://www.semiyun.com isimli bloga giderken, http://www.grafikerler.org ise En Bilge Blog ödülü ile taçlandırıldı. En İyi Yerel Site Ödülü'ne http://www.erzurumrehberi.net layık görü-lürken, Jüri Özel Ödülü ise http://www.businessona-ir.net isimli siteye verildi. Bumerang Ödül Töreni'nin ardından kariyerinde sosyal medyayı kullanan ve en başından beri jüri koltuğunda blog yazarlarına destek veren Bedük ise Bumads Gecesi katılımcılarına özel bir konser verdi.

Page 32: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

32 | REPORTTURK / Aralık 2011

MAKALEMAKALE

OSMAN YILDIZS.M MALİ MÜŞAVİR

Vanlılar, kaybettikleri yakınlarının acısını hâlâ yüreklerinde hissediyor. Bayrama çadırda gi-

ren depremzedeler Yaşadıkları afet yüzünden bayra-mın geldiğinden bile haberdar olamadılar.7,2’lik depremle sarsılan Van’da, Kurban Bayramı hü-zünlü karşılandı. Depremde 604 kişi hayatını kaybe-derken, 4 bin 152 kişi de yaralanmıştı. 231 kişi ise enkazdan sağ çıkarıldı. Van ve Erciş’te yaşayanların büyük bölümü evi hasarlı olduğu için kurulan çadırlar-da yaşıyor. Depremzedelerin konaklaması için şu ana kadar 36 bin çadır kuruldu. Bayramı çadırlarında karşı-layacak Vanlılar, her şeye rağmen hayatlarına devam ediyor. Yavaş yavaş yaraların sarılmaya başlandığı şu günlerde herkesin merak ettiği bir soru var.1999 yılında Marmara bölgesinde meydana gelen dep-remin ardından toplanan deprem vergilerinin nerede olduğu? Hatırlayacağınız gibi, 17 AĞUSTOS 1999’da Bolu’dan Tekirdağ’a ve Eskişehir’e kadar 400 kilomet-re uzunluğundaki çok geniş sahada 9 vilâyeti etkileyen “Büyük Marmara Bölgesi Depremi” sonrasında geçici olarak” konulan fakat daha sonra hükümet tarafından kalıcı hale getirilen Deprem Vergisi diye adlandırılan ‘Özel İletişim Vergisi’nin çarçur edildiği anlaşıldı.Türkiye’nin maruz kaldığı 17 binden fazla can kaybına yol açan 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999’daki deprem-lerin yaralarının sanlması için 4481 sayılı Yasa ile 31 Aralık 2000 tarihine kadar uygulanmak üzere çıkanlan ÖİV, ilk defa 4605 sayılı Yasa ile 31/12/2002 tarihine

kadar uzatılmış, daha sona bu vergi 4783 sayılı Yasa ile 31/12/2003 tarihine kadar uzatmış; 25 Aralık 2003 tarih ve 5035 sayılı Yasa ile ‘Gider Vergileri Kanununun 39’uncu maddesine ekleyerek sürekli hale getirmiştir. Cep telefonu ile görüşmelerde %25, sabit telefon gö-rüşmelerinde %15, internet, uydu ve televizyon hiz-metleri alanında %51 alınıp dünyanın hiçbir ülkesinde Örneği olmayan bu vergi ile ayrıca yeni abone girişle-rinde alınmakta olan 34 liralık ‘Abone Vergisi’ 2012 yılında 38tl ‘ye çıkacak.Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yaptığı basın top-lantısında sorulan bir soru üzerine açıklamak zorun-da kaldığı ve 46-48 milyar lira, yani 30 milyar Dolar civarında olması gereken ‘Deprem Vergisi’nin sağlık, duble yollar, demiryolları, havayolları ve eğitim hiz-metleri için kullanıldığını belirterek, “Bu vergiler sağlı-ğımıza gidiyor, 44 milyar liralık bir sağlık harcamamız var. Vatandaşın sağlığı için sadece bir yılda yapılan harcama 44 milyar lira. Biz iktidar olmadan, 2002 yılın-da eğitime, üniversiteler dâhil olmak üzere 10 milyar lira harcanırken; bugün 56 milyar lira para harcıyoruz” dedi. Oysa yasanın amacına baktığımızda toplanan bu vergiler deprem sonrası afet bölgesinin kalkınmasında kullanılması gerekmekteydi. 81 ilin 57’sinin aktif fay hatlarında yer aldığı ve bu illerden 11’inin nüfusunun 1 milyonun üzerinde olduğu ifade ediliyor ‘Türkiye’de ‘afet’ denince yaşattığı can kayıpları, verdiği ekonomik zararlar ve etki süresi göz önünde bulundurulduğunda

Van depreminin ardından

Page 33: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

Aralık 2011/ REPORTTURK | 33

MAKALEMAKALE

ilk akla gelen ‘deprem’, neredeyse ülkemizin tamamı-nı etkilemektedir’.1900-2010 yılları arasındaki deprem bilançosu ince-lendiğinde hasar yaratan 200’den fazla depremde, 580 bin konutun hasar gördüğü, 99 bin 389 insanın yaşamını yitirmiştir. Depremlerin bu süreçte neden olduğu mali kaybın ise yaklaşık 20 milyar dolar civa-rında olduğu tahmin ediliyor.Deprem önlenemez ve kaçınılamaz bir doğal afettir. Bizlere düşenin bu afet karşısında tedbir alarak can ve ekonomik kayıpları en aza indirmektir. Bu hususta deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrası olmak üzere üç aşamalı kriz planı idare etmek gerekir. Van depremi deprem sonrası kriz planın iyi yönetildiğinin örneğidir. Fakat deprem öncesi hazırlık amaçlı bir kriz planın Van’da olmadığını gördük. Burada asıl önemli

olan deprem öncesi tedbirler almak depremde olası can ve mal kayıplarını önemli ölçüde azaltmak. Araştırmalara göre, son 10 yılda meydana gelen depremlerin yol açtığı can ve mal kayıplarının dışın-da ülkeye verdiği ekonomik hasar yaklaşık 33 milyar Dolar olarak saptanmıştır. Türkiye risk altında ve dep-remlere direnmek zorundadır, deprem zararlarının azaltılmasının, her şeyden önce bu konudaki temel politikanın saptanmasına bağlı olduğunu ifade ede-rek, depremden sonra çare arama politikası yerine, deprem öncesi önlemleri içeren halkın yararına bir deprem politikası oluşturulmalıdır. Depremlerden en az zararla kurtulmak ve gerekli önlemleri almak eli-mizdedir. Bir an önce gerekli yasaların çıkartılmasının yanı sıra sağlıksız ve çarpık kentleşmeye yol açan imar affı yasalarının çıkartılmaması gerekmektedir.

MAKALE

Page 34: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

HABER

34 | REPORTTURK / Aralık 2011

Dizilerde rol alan kaslı, güzel fizikli erkekler sayesinde Türkiye'de protein tozları satışları patladı. Kaslı vücu-du olmasını isteyen birçok erkek de aynı yolu izleyerek protein tozlarına yöneldi. Yakamoz Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Kurtuluş, bünyelerinde bulunan sporcu gıdaları satışında protein7.com'da protein tozlarına karşı talebin inanılmaz derecede arttığını söyledi. Türkiye'de en çok 18-30 yaş gurubu erkeklerin sporcu gıdaları kullandığını ifade eden Kurtuluş, "Türk erkekleri artık fi-ziklerine özen gösteriyor. Özellikle üniversite öğrencileri ve bekar erkekler fiziklerine daha çok dikkat ediyor. Bir-çok kişi televizyon ekranlarında gördükleri güzel vücutlu oyunculara özeniyor ve onlar gibi bir vücuda sahip olmak istiyor. Spartacus'ten sonra Kuzey ve Güney'de oynayan Kıvanç Tatlıtuğ'un vücudu Türk erkeklerini harekete ge-

çirdi. Ekranlarda gördükleri kaslı oyuncuların, vücut ge-lişiminde protein tozu kullandıklarını öğrenen birçok kişi de aynı yolu izlemeye başladı, çünkü sonuç ortada" dedi.Kaslı vücuda sahip olmanın erkekler arasında adeta bir ‘trend' haline geldiğine değinen Hasan Kurtuluş, "Eski-den metroseksüellik ön plandaydı. Son iki yıldır ise kaslı vücut popüler oldu" diye konuştu. Bilinenin aksine doğru kullanıldığı zaman sporcu gıdalarının herhangi bir zararı olmadığını ifade eden Kurtuluş, şunları söyledi: "Spor yaparken vücudumuz en çok protein ve karbonhidrata ihtiyaç duyar. Temel amaç, alınan karbonhidratla enerji sağlayıp, proteinle çalıştırdığınız kası yapılandırmaktır. Vücudunuzun ihtiyaç duyduğu proteini karşıladığınızda vücudunuz doğru bir şekilde gelişim gösterir. Bunun için protein içeren yiyecekler tüketmeniz şart. Bunlar; et, süt, yumurta ve protein içeren tahıllardır. Spor yapan kişilerin spor yapmayanlara göre beslenme ve protein ihtiyacı çok daha fazladır. En iyi sonuca ulaşmak ve emeklerinizin kar-şılığını almak için, eksik kalan oranlarda dışarıdan takviye almak gerekiyor. Ayrıca bu besinleri alırken birçok kilo ve kolesterol yapıcı gıdalarda almış olursunuz. Bunu en aza hatta sıfıra indirmek için protein tozlarını kullanmak en doğrusudur. Tabi ki aldığınız öğünlerin ve besinlerin yerini tutmaz çünkü protein tozları ek gıda sınıfındadır. İstenilen verimi alabilmek için günlük beslenme şeklinize devam edip bu tozları da doğru bir şekilde kullanmanız gerekir. Aksi takdirde gereken verimi alamazsınız."Protein tozlarında dikkat edilmesi gereken en büyük hu-susun ham maddesi olduğunu vurgulayan Kurtuluş, "Pro-teinleri peynir altı suyu (whey) proteini, süt proteini, yu-murta proteini ve bitkisel proteinler olarak inceleyebiliriz. Sporcular vücut ihtiyaçlarına göre farklı protein takviyele-ri kullanırlar, en çok tercih edilen protein peynir altı suyu (whey) proteinidir. Çünkü vücut tarafından kaslara en hızlı ulaştırılan protein tozudur. Çoğu sporcu idmandan

Kıvanç'ın kasları protein toz satışlarını yükseltti

Page 35: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

Aralık 2011/ REPORTTURK | 35

HABER

yarım saat önce ve hemen sonra ihtiyacı olan protein to-zunu kullanmaktadır. Bunun yanında geceleri yatmadan önce yavaş işleyen casein protein tercih edilmektedir. Böylece uyku süresince vücut tarafından kaslara protein gönderimi sağlanmaktadır. Protein tozlarının en doğru kullanım şekli, hedefiniz, antrenmanınız ve beslenmenize göre hesaplanarak, alınması gereken protein miktarının belirlenerek kullanılmasıdır. Protein tozları öğün olarak kullanılmamalıdır. Öğünlere takviye besin olarak ve gere-ken performansta idman yaptıktan sonra kullanıldığında maksimum verim sağlanır" ifadesini kullandı.Sporcu gıdaları doğru kullanıldığı takdirde kişinin kaslı bir vücuda sahip olabileceğini söyleyen Hasan Kurtuluş, "Pa-zulu kollar ve karın baklavaları hayal olmaktan çıktı artık. Düzenli bir spor ve doğru ürünler eşliğinde istenilen vücu-

da ulaşılabilir" dedi. Protein7.com'da en çok satılan spor-cu gıdaları arasında Xpro protein tozlarının olduğunu dile getiren Kurtuluş, "Süt ve süt kaynaklarından elde edilen ürünler olduğu için sağlığa zararları yok. Aynı zamanda sporcunun en iyi yardımcısı" diye konuştu.Sağlık ve fiziklerine özen gösteren erkeklerin ‘light' ürün-leri tercih ettiğini belirten Hasan Kurtuluş, "Eskiden light ürünler erkekler tarafından ilgi görmüyordu. Erkek adam light kullanır mı? düşüncesi hakimdi. Fakat toplumuzda artık 7'den 70'e erkek bayan herkes sağlığını düşünüyor. Fırsat buldukça da spor yapıyor. Günümüzde birçok er-kek şeker yerine tatlandırıcı, beyaz ekmek yerine tahıllı ekmek ve light süt ürünlerini tüketiyor. Bu ürünleri kul-lanmak sağlık ile beraber fit vücudu korumak içinde çok etkili oluyor" dedi.

Page 36: REPORTTURK E-DERGİSİ ARALIK 2012 SAYISI

Kitabın Editörlüğünü Prof.Dr.Faruk Şen Yaptı

50 yıllık göç serüvenini özetlemek, Türkiye’yi 50 yıldır Avrupa’da var eden göçmenleri anmak ve bu tarihi olgunun altını çizmek için T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Prof.Dr. Faruk Şen’in editörlüğünde hazırlanan “Göçün 50.Yılı” başlıklı prestij kitabını piyasaya sürdü. Kitap, göçün 50.yılı nedeniyle Almanya ve Türkiye’de hazırlanan 344 sayfadan oluşan en kapsamlı eser niteliğindedir. Bugüne kadar CNN Türk, A Haber, ATV gibi kanallarda ve Hürriyet Avrupa gibi Türk ve Alman basınında da ön tanıtımı yapılmış bulunmaktadır.

Kültür Bakanlığı’ndan ve seçkin kitapçılardan temin edilebilir

Yazarların listesi: Burcu Akkaya, M.Nail Alkan, Sezen Bayrak, Habib Bektaş, Latif Çelik, Hasan Çil, Ahmet Güler, Nilüfer Narlı, Onur Bilge Kula, İnci Şen, Ümit Yaşar Gözüm, Hanefi Yeter, Şinasi Dikmen vb…