ÖĞretmenlİĞİ ttÜrkÜrkİyyee ggenelenelİ · okul öncesi e ğitime yönelik olarak e ğitsel...

KAMU PERSONELKAMU PERSONELSEÇME SINAVISEÇME SINAVI

OKUL ÖNCESİÖĞRETMENLİĞİ

TÜRKİYETÜRKİYEGENELİGENELİ

08

ÇÖZÜMLEROKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ

1. E 26. B

2. B 27. E

3. C 28. C

4. B 29. B

5. C 30. E

6. B 31. E

7. E 32. C

8. E 33. D

9. E 34. E

10. C 35. A

11. E 36. C

12. A 37. C

13. E 38. B

14. B 39. B

15. C 40. A

16. C 41. E

17. B 42. A

18. A 43. D

19. E 44. A

20. C 45. E

21. C 46. E

22. E 47. E

23. B 48. A

24. E 49. E

25. E 50. B

1. Okul öncesi eğitime yönelik olarak eğitsel yazılım türleri;

öğretim amaçlı yazılımlar, pekiştirme ve alıştırma amaçlı ya-

zılımlar, benzeşim amaçlı yazılımlar, oyun amaçlı yazılımlar

ve başvuru kaynağı amaçlı yazılımlardır. Buna göre E seçe-

neğinde verilen ifade okul öncesi eğitime yönelik olarak eğit-

sel yazılım türleri arasında gösterilemez.

Doğru yanıt “E” seçeneğidir.

2. Birçok araştırmada bilgisayar destekli eğitimin gelene-

kesl eğitime oranla matematik ve fen kavramları ile zaman

ve mekan kavramlarının öğretiminde daha etkili olduğu so-

nucun varılmıştır. Buna göre bilgisayar eğitiminin bir çok

avantajları bulunmaktadır. Ancak B seçeneğinde verilen ifa-

de olumlu bir etki değildir. Olumsuz bir durumdur. İstenilen bir

durum değildir.

Doğru yanıt “B” seçeneğidir.

3. Lineoik n-6 (omega 6) bir doymamış yağ türüdür. Bitki-

lerden ve bitkisel yağlardan edinilmektedir.

Doğru yanıt “C” seçeneğidir.

4. Ağızda proteinlerin sindirimi gerçekleşmez. Protein sin-

dirimi midede başlar ince bağırsakta biter. Amino asit haline

gelen proteinler ince bağırsakta geri emilir.


5. Tiroid hormonunun aşırı salgılanması; zayıfl ama, sinirlilik,

kalp atım hızının normalden fazla olması, ellerde titreme, kas-

larda güçsüzlük, yorgunluk ve ishal gibi etkiler yapmaktadır.


6. Hepatit B aşısı; doğumda, 1. ayın sonunda ve 6. ayın

sonunda olmak üzere tüm çocuklara 3 doz olarak uygulanan

aşı türüdür.


7. Hızlı ve doğru karar verebilme, insan vücudu hakkında

temel bilgilere sahip olma ve çevrede bulunan kişileri organi-

ze edebilme ilk yardımda temele alınan ilkeler arasında yer

alır.


8. Kilo, sigara kullanımı, ilaç kullanımı ve meslek riski ge-

beliğe hazırlanan bir anna adayının dikkat etmesi gereken

etmenler arasında yer alır.


9. Bölünerek çoğalmak ve yeni hücreler yapmak, alınan

besinleri işlemek ve besinleri enerjiye dönüştürmek ve yarar-

lı duruma getirmek hücrelerin görevleri arasında yer alır.


10. Eritrositler (alyuvarlar) iki taraftan içbükey yassı disk

şeklinde hücrelerdir. Kana kırmızı rengi veren hemoglobini

içerir. Çapları 7-8 mikrondur. Gaz alış verişini sağlar. Sayısı-

nın azalması anemiye sebep olmaktadır. Kana kırmızı rengi

veren hemoglobini içerir.


11. Karbonhidratların hem mekanik hem de kimyasal sindi-

rimi ağızda başlar ve ince bağırsakta biter.


12. Bedensel gelişimin en hızlı olduğu dönem doğum öncesi

dönem ve doğumdan sonraki ilk bir yılda en hızlı dönemidir.

Doğru yanıt “A” seçeneğidir.

13. Doğuştan anne ve babamızdan genetik yollarla geçen

özelliklerden biri olan yetenek ve özellikleri ifade eden kav-

ram kalıtımdır. Bu özellikler; cinsiyet, göz rengi, yaratıcılık

gibi özelliklerdir. Soruda da ifade edilen durum müzik yete-

neğinin , müzik ile uğraşan ailelerin çocuklarında da görül-

mesi kalıtımın bir sonucudur. Vurgulanan kavram kalıtımdır.


14. Çocuklarda her hangi bir davranış tepkisini gerçekleşti-

rirken önceleri tüm vücudunu kullanırken daha sonraları za-

man içerisinde kasların gelişimleri tamamlandıklarında daha

özel olan ve ince motor kaslarıyla hareket ederler. Bu durum

gelişimin genelden özele doğru ilerlediğini göstermektedir.


15. İlk çocukluk dönemi çocukların 2 ile 6 yaş arasında ser-

gileyecekleri davranışları kapsamaktadır. Buna göre verilen

seçenekler değerlendirildiğinde katı yiyeceklerin yenilebilme-

si bebeklik dönemi davranışları arasındadır.


16. Özümleme kavramı Piaget’in bilişsel gelişim kuramına

ait olan bir kavramdır. Buna göre özümleme; çocukların yeni

karşılaştığı herhangi bir uyarıcıyı, olayı ya da durumu kendi-

sinde var olan mevcutta oluşturmuş olduğu şemalarla açık-

lamasıdır. Buna göre Nuray da elindeki tarağın işlevlerini dü-

şünmeden var olan şemasına uygun olarak yerleştirmesi

özümleme kavramı ile açıklanmaktadır.


17. Gestalt yaklaşımında bireylerin algısal ve zihinsel süreç-

lerinin gerçekleştirmiş oldukları davranışların temelini oluş-

turduğu görüşü hakimdir. Gestalt yaklaşımı bireylerin gerçek-

leştirmiş oldukları davranışların bütününe göre incelenmesi

gerektiği üzerine dururlar. Çünkü bütün onu oluşturan parça-

ların toplamından fazladır, algısı söz konusudur.


18. Olgunlaşma kavramı bir öğrenmenin gerçekleşmesinin ilk

koşuludur. Bireyin bir davranışı yapabilecek gelişim düzeyine

erişmesi olarak adlandırılan olgunlaşmanın belli zamanlarda

gerçekleşmesi beklenen bir durumdur. Buna göre verilen ön-

cüllerde her yaş dönemine ait olan bir davranışın gerçekleşme-

si olgunlaşma kavramı ile açıklanmaktadır.


19. Çocuklarda oyun gelişim sayesinde hem etkin iletişim

kurmaları desteklenir hem de dil gelişimlerinde daha aktif ol-

maları desteklenir. Ayrıca yaşadığı toplumsal değerler kavra-

mına uygun oyunlar oynaması bu konuda öğrenmelerini de

destekleyecektir. Ancak E seçeneğinde verilen ifade ile ilgili

bir amaç yoktur. Bu durum çocukların bağımlılığını arttıraca-

ğından istenilen bir davranış olmayacaktır.


20. Okul öncesi eğitim sisteminde öğretmenin tutum ve dav-

ranışları çocuğun sonraki yaşamlarını etkileyecek bir öneme

sahiptir. Bu açıdan özerkliklerini desteklemek için çevre dü-

zenlemesini yaşlarına uygun olarak yapmak doğru bir davra-

nıştır. Sorduğu soruları yaşlarına uygun ve anlayabilecekleri

ifadelerle açıklamak girişimciliğini destekleyeceğinden doğru

bir davranış olacaktır. Sosyalleşmelerini de destekleyecektir.


21. Çocukta yaratıcılık ve zekâ arasında belli bir bağlantı-

nın olduğu yapılan araştırmalar sonucu belirlenmiştir. Öğ-

retmenin sormuş olduğu sorudaki gruplandırmaları kendine

özgü oluşturduğu kategori içinde açıklaması çocuğun yara-

tıcılık düzeyinin gelişmesinden kaynaklıdır. Soruda bahsedi-

len kavram yaratıcılık olmalıdır.


22. Yaratıcı kişilik yapısına sahip olan bireylerde; en başta

merak, sabır, buluş yapma yetisi, serüvenci düşünme, imge-

lerle düşünebilme ve hayal kurma özellikleri baskındır. Buna

göre verilen seçenekler incelendiğinde E seçeneğinin bulun-

ması gereken bir özellik olmadığı görülmektedir.


23. Grup çalışmalarında bireylerin özel yaşamış oldukları

problem durumunu dramatize ettirerek, farkındalık kazandır-

mak ve bu şekilde iletişim becerilerini oluşturmak için başvu-

rulması gereken çalışmalar psikodrama çalışmalarıdır. Soru-

da verilen durum da bir psikodrama örneğidir.


24. Yaratıcı Drama’ nın Aşamaları

1. Isınma: Çeşitli yöntemlerle beş duyuyu kullan-

ma, gözlem yetisinin geliştiği, beden-

sel ve dokunsal alıştırmaların yapıldı-

ğı, tanışma, etkileşim kurma, güven ve

uyum özelliklerini katılımcıya kazandı-

ran ve oldukça kesin kurallarla belirle-

nen, grup liderinin yönlendiriciliğinde

yapılan çalışmadır.

2. Oynama

(Pandomim

ve rol oynama):

Belirlenmiş kurallar içinde özgürce

oyun kurma ve geliştirme çalışmaların-

dan oluşur. Yaratıcılık bu aşamada ol-

dukça önemlidir.

3. Doğaçlama: Saptanan bir tema üzerinden yola çıkı-

larak, bir hedefe doğru belli aşamalar-

la yol alınır. Bireyselliğin ve yaratıcılı-

ğın ön plana çıktığı çalışmalardır.

4. Oluşumlar: Sürecin nasıl gelişeceği ve nereye va-

racağı önceden belirsizdir. Süreç, ön-

ceden belirlenmiş bir noktadan başlar.

Buna göre E seçeneğinde verilen alıştırmalar bir yaratıcı dra-

ma aşaması değildir.


25. Hafi f düzeyde zihinsel yetersizlik tanısı konmuş öğrenci-

nin özellikleri:

Yaşıtlarına oranla akademik açıdan başarısız olma

Görsel ve işitsel algıların zayıf olması

Duygu ve düşüncelerini açık ve net ifade edememe

Belleğin zayıf olması

Uzak gelecekle pek ilgilenmeme

Dikkatlerinin dağınık olması

İlgilerinin kısa süreli olması

Okuma-yazma ve temel aritmetik işlemler becerisinde

genelde başarısız olma


26. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan

bireylerin davranışsal özellikleri:

Aşırı hareketli olma

İstek ve dürtülerini engelleyememe

Kendi başlarına karar vermekte güçlük çekme

Genelde işleri yarım bırakma

Karşısındakini dinlerken dikkatini toplayamama

Buna göre I. ve II. öncül doğru, III. öncül yanlıştır.


27. Okul korkusu konusunda ailelere öneriler; çocuğunuz

bağımlı olmamalıdır. Kendi başına davranışları desteklen-

melidir. Yapmış olduğu davranışlarda hatalı olanlara aşırı

tepkiler verilmemelidir. Karşımızdaki bir çocuktur ve yeni öğ-

renmeye başlamıştır. Doğruyu ve yanlışı yaşayarak öğrene-

cektir. Çocuğunuza okula gitmediğinde derslerinden de geri

kalacağını, bu nedenle sorunun daha da büyümemesi için

okula gitmesi gerektiğini anlatın. Çocuğunuzun okuluyla iş-

birliği içerisinde olun. Çocuğunuzla iletişiminiz güçlü olsun ki

yaşadığı kaygı, sıkıntı ve endişeleri sizinle paylaşabilsin. Bir

uzmana başvurmaktan ve yardım almaktan çekinmeyin. Ola-

bilir ancak E seçeneğinde verilen ifade durumu daha fazla

zorlaştıracağı için önerilen bir ifade değildir.


28. Çocukların sergilemiş oldukları manidar, sıra dışı ve ani

gelişen olaylarda vaka kaydı tekniği kullanılmalıdır. Buna

göre anekdot tekniği kavgaya karışan her öğrenci için ayrı

ayrı doldurulmalıdır.


29. Yetenek testi; bireylerin doğuştan getirdiği zihinsel po-

tansiyellerini belirginleştirmek için uygulanan bir testtir. Birey-

lerin gelecekte hangi alanlarda başarılı olabilecekleri ile ilgili

yordama fırsatı sunması da bir avantajdır.


30. Öğrencilerin genel özelliklerini öğrenme amaçlı olarak

doldurulan öğrenci tanıma fi şi içinde, öğrencinin okul dışında

katılmış olduğu etkinlikleri, başarı durumları, ailenin ekonomik

durumu, kimlik bilgileri, ev adresi gibi bilgiler yer almaktadır.

Ancak disiplin durumu ile ilgili bilgilere yer verilmemektedir.


31. Karen Horney’in bütüncül yaklaşımına göre Oedipus

kompleksi hatalı anne-baba tutumlarıyla ilişkilidir. Anne-

babanın aşırı korumacı, mükemmeliyetçilik gibi hatalı tutum-

ları çocukta Oedipus kompleksini ortaya çıkarmaktadır.


32. Sullivan’ın kişilerarası ilişkiler kuramı: İnsanlar arası iliş-

kiler süreci içinde geliştirilen tepkiler, kuramın temelidir. Dav-

ranış bozuklukları da insanlar arası ilişkilerin çatışmaların-

dan kaynaklanır. Bu açıdan insanlar arası sözlü veya sözsüz

iletişim, insanın psikolojik sağlığının gelişiminde çok önemli-

dir. Psikolojik çözümlemenin temel birimi,insanlar arası etki-

leşimdir. Psikolojik danışman danışma sürecinde sadece ka-

tılımcı gözlemci rolündedir.


33. Davranışçı yaklaşım her şeyin sonradan öğrenildiği-

ni savunur. Korku ya da fobinin sonradan yanlış öğrenmeler

sonucu oluştuğunu savunurlar. Bu durumda da kullanılması

gereken teknik sistematik duyarsızlaştırmadır. Çünkü korku-

nun ya da fobi durumunun aşama aşama giderilmesine yö-

nelik uygulanması gerektiğini savunurlar.

Doğru yanıt “D” seçeneğidir.

34. Özel eğitimin amacı; özel eğitime muhtaç olan öğren-

cinin özelliklerini kabul etmesini destekleyerek, potansiyelini

ortaya koymasını sağlamak. Bu sayede iletişimlerini destek-

lemektir. Ancak öğrencinin eksikliklerini normalleştirmek gibi

bir amacımız olamaz.


35. Biyo-ekolojik kuram, insanların yaşadıkları çevre ile iliş-

kilerini irdelemektedir. Aile ekolojisi kuramı, aileler ile ailele-

rin içinde yaşadıkları farklı çevreler arasındaki ilişkilere odak-

lanır. Bahsedilen kuram biyo-ekolojik kuramdır.


36. Anne ve babalar çocuklarının sağlıklı doğmasını ve bü-

yümesini beklerler. Ancak sağlıklı ve normal gelişimlerini ser-

gileyemeyen çocukları bazen aileler reddedici tutum içerisin-

de davranışlar gösterebilmektedirler. Bu durum çocukların

temel ihtiyacı olan güven duygusunun gelişmemesine neden

olacaktır.


37. Soruda verilen açıklama sosyal ve duygusal gelişim ile

ilişkilidir. Çünkü öğrencilerin ilgi, istek, beklenti ya da ihtiyaç-

ları doğrultusunda seçimlerini yapabilme durumu sosyal ve

duygusal gelişimleri ile açıklanır. Buna göre okul öncesi süre-

cinde uygulamalar yaptıran bir öğretmenin öğrencilerin heye-

canlarına ve ilgilerine duyarlı olmaları bu gelişimi etkilemek-

tedir.


38. Alfabetik etkinlikler çocuklara harfl eri ve sözcükleri tanıt-

maya yönelik çalışmaları içerir. Bu çalışmalar; Türkçe dil ve

okuma yazmaya hazırlık etkinlikleri sırasında yapılabileceği

gibi gün boyu yapılan diğer etkinliklerle de bütünleştirilebilir.

Bu çalışmaların amacı; çocuklara alfabeyi ya da yazı yazma-

yı öğretmek değil, onların alfabedeki harfl ere ve sözcüklere

karşı farkındalıklarını artırmak ve erken yazma girişimlerine

rehberlik etmektir.


39. Yapılandırmacılık eğitim felsefesi ışığı altında “çocukla-

rın bireysel gereksinimlerine uygun olmalıdır.” ifadesi dikkat

çekicidir.


40.Yaratma ve Yeniden Yaratma DöngüsüYaratma ve Yeniden Yaratma Döngüsü

Deneyim, düşüncetasarlamak, ideoloji

Teknik beceriler veanlatım gücü

Algı yeteneğine aitgözleme, inceleme,hayal gücü, imgeleme

Estetik değerlervarsayılan okur

ANLATMA

METİN

YAŞAM ALANI

Deneyim, düşünceyapısı, ideoloji

Okuma deneyimive becerileri

Algılama vehayal gücü

Estetik değerlerve kişisel yanıt

METİN

GERÇEK

OKUR

YENİ

DEN

YARATMA


41. Çocuk kitaplarının çocuğun gelişim sürecine olan etkile-

ri; dil gelişimi, bilişsel gelişim, kişilik gelişimi ve toplumsal ge-

lişim alanlarındadır. Ancak psikomotor gelişim alanına doğ-

rudan bir etkisi olduğu söylenemez.


42. Çocuklar, aynı anda görülmesi mümkün olmayan çeşit-

li manzaraları betimlemek için ilginç bir yöntem kullanmakta-

dırlar. Bir objenin içinde veya arkasında bulunan ve görün-

memesi gereken şeyleri sanki görüyormuş gibi çizmektedir-

ler. Bir evi önden çizerken aynı zamanda içine insanları da

oturturlar, yani resmi saydamlaştırırlar. Böylece resim özel-

liklerinden bir diğeri olan saydamlaştırma özelliği görülür. Ör-

neğin, ev kompozisyonunda evin çatısı, duvarları, oda ve bö-

lümleri, buradaki aile bireyleri ve öteki tüm eşyalar (duvar-

daki saat, takvim, ayna, tablolar, yerdeki halı, koltuklar, soba

içindeki odun ve kömürler ateş ve hatta odaların elektrik lam-

baları) ayrı ayrı resimde gösterilir. Evin dışının ve içinin tü-

müyle gösterilmesi olayı resme bir saydamlık niteliği verir.


43. Verilen sorunun cevabı “Metronom” olarak açıklanmış-

tır. Metronom, bir hız belirleyici alettir. Bir çeşit sarkaçtır ve

üzerinde rakamlar yazılıdır. Bir sarkaç kolu bulunur ve sarkaç

kolunun üstünde, yukarı aşağı kayarak hareket edebilen bir

ağırlık vardır. Bu ağırlık rakamlar üzerinde uygun yere getiril-

diğinde sarkaç kolunun yavaş veya hızlı vurması, dakikada

kaç birim nota veya vuruş hızla çalınacağı ayarlanabilir.

Doğru yanıt “D” seçeneğidir.

44. Çizgi fi lmler; öğretim içeriğini destekleyerek, öğren-

cilerin ilgi ve motivasyonunu artırabilen ders materyalleri-

dir. Özellikle okulöncesinde çizgi fi lmler son derece önemli-

dir. Nesnelerin belirli bir zaman dilimi içerisinde konum değiş-

tirmesi, hareket etmesi, seslendirilmesi olarak tanımlanabilen

çizgi fi lmler, öğrenme üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Çizgi

fi lmler öğretim içeriklerinin anlaşılmasını kolaylaştırmaktadır.


45. Programlı öğretimin temel ilkeleri dikkate alınarak geliş-

tirilmiş bu öğretim tekniği, tamamen bireysel öğretimi des-

teklemektedir. Bu doğrultuda verilen seçenekler incelenecek

olursa; A, B, C ve D seçeneklerinde verilen açıklamalar bil-

gisayar destekli öğretim tekniğinin kullanım amaçlarındandır.

Ancak E seçeneğinde verilen ifade yanlıştır, çünkü programlı

öğretim bilme ve kavrama basamağındaki öğrenmelerin ger-

çekleşmesinde etkilidir üst düzey öğrenmeleri destekleme-

mektedir.


46. Verilen sorunun cevabı aktif öğrenmedir. Çünkü burada,

aktif öğrenmede öğrenciler öğrenme sürecine doğrudan ve

etkin katılırlar. Öğrenciler görev alarak, tartışarak, hipotezler

kurarak, araştırma – inceleme yaparak öğrenme sorumlulu-

ğunu üstlenirler. Öğrenci amacını belirler, etkinliklerini seçer,

hatalarını ve başarılarını belirler, öğrenmelerini gerçekleştirir,

kendi gelişmelerini sağlar. Bu süreçte öğretmen öğrencilerin

öğrenmesine yardımcı olur. Dolayısıyla aktif öğrenmenin uy-

gulandığı sınıf ortamlarında öğrencilerde gelişmesi beklenen

öncelikli özellikler öz denetim (bir konuyu planlama, uygula-

ma ve yapılanları değerlendirme) ve duyarlı olma (öğrenme-

ye istekli oluş) olacaktır.


47. Oyun yöntemi ile

Çocuğun hayal gücü ve yaratıcılığı gelişir.

Çocuk, oyun süresinde duygu ve enerjisini sağlıklı bir şe-

kilde ifade etmeyi öğrenir.

Çocuk, oyunlarında geçmiş ile bağlantı kurar ve böylece

gelecek için bir temel oluşturur.

Çocuk mantık yürütebilir ve gelişen olaylardaki sebep-

sonuç ilişkilerini anlayabilir.


48. Çocukların toplama ve çıkarmayı öğrenmeden önce

grupları nesnelerin belli niteliklerine göre ayırmayı ve birleştir-

meyi öğrenmiş olmaları gerekir. Bu işleme, sınıfl ama denir. Sı-

nıfl ama yaparken bir özellik belirlenir ve ona göre gruplanır.


49. Bilim ile ilgili olarak soru öncülünde verilen;“Bilim ve bi-

limsel bilgi içinde üretildikleri toplumun sosyal ve kültürel de-

ğerlerinden etkilenir.”, “Bilimsel bilgi kesin değildir.” ve “Bilim-

sel kanunlar doğadaki olgular ve kavramlar arasındaki ilişki-

leri ortaya koyan bilgi türleridir.” ifadeleri doğrudur.


50. Temel bilimsel süreç becerileri; ister bilimsel bir çalışma-

da isterse günlük hayatta herhangi bir konuda kullanılabilen

becerilerdir ve mutlaka kazandırılması gereken beceriler ara-

sında yer alır. Bu beceriler;

Gözlem yapma

Karşılaştırma

Sınıfl andırma

Sayma

Ölçme

İletişim kurma


ÖĞretmenlİĞİ ttÜrkÜrkİyyee ggenelenelİ · okul öncesi e ğitime yönelik olarak e ğitsel...

Documents