saffet Çam ilk-orta öğretim okulu kozalak dergisi sayı 1

68

Upload: samet-yilmaz

Post on 28-Mar-2016

277 views

Category:

Documents


10 download

DESCRIPTION

Kozalak okul dergisi

TRANSCRIPT

Page 1: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1
Page 2: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1
Page 3: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

1

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

OKULUMUZ HAKKINDA

Hacı Saffet Çam 1963 yılında, döne-min İlköğretim Müdürü Halil

PİRİNÇ ile görüşerek okul yapılması için bir arsasını Milli Eğitime bağışlamak istediğini bildirmiştir. Yapılan görüşmeler ve anlaşmalardan sonra okulumuzun bulunduğu arsa üzerine ilkokul yapılmasına karar verilmiştir. Yapılan anlaşma gereği okulumuzun adı, arsayı bağışlayan kişinin adından dolayı “Saffet Çam İlkokulu” olması şarta bağlanmış ve 1964 yılında devlet imkânları ile yapımına başlanan okul inşaatı 1967 yılında bitirilmiştir. 17 Mart 1967 tarihinde Atatürk İlkokulu ve Müfettiş Hamdi Girgin İlkokulundan bölünen öğrencilerle eğitim ve öğretim başlamıştır.

Okulumuz 12 derslik olarak yapılmış öğrenci artışları nedeniyle okula 3

derslik kazandırılarak Ocak 1999 yılına kadar 15 derslikle eğitim-öğretime devam etmiştir. Öğrenci mevcudunun yeniden artması ve sınıfların kalabalık olması nedeniyle dönemin okul müdürü Mustafa

ÖZEN in Okul Aile Birliği ve Koruma Derneği üyelerinin yoğun çabaları so-nucunda ek bina yapımına 1997 yılında başlamış ve Hacı Saffet Çam Çarşısı olarak 1.katta 8 dükkan olarak yeni bir bina yapılmıştır. 1999 Ocak ayında yeni binanın eğitim-öğretime başlamasıyla birlikte 1 Laboratuar ve 1 Bilgi Teknolojisi Sınıfı ile birlikte derslik sayısı 24’e çıkarılmıştır. Okulumuzun yan tarafında bulunan futbol sahası ile okul bahçesi bitişiğindeki haz-ineye ait arsada okul yönetiminin çabaları sonucu 1999 Ağustos ayında okul bahçe-sine katılmıştır.

Günümüzde okulumuz A ve B blok olmak üzere iki binada sabahçı ve

öğlenci grup olarak 47 şubede eğitim-öğretim yapan 4 idareci 61 personel,6 destek personeli ve 1307 öğrenciye sahip-tir. 2012-2013 eğitim öğretim yılında Saf-fet Çam İlkokulunda 712, Saffet Çam Or-taokulunda 595 öğrenci olmak üzere 1307 eğitim öğretime devam etmektedir.

Page 4: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

2

Saffet Çam Ortaokulu öğrencileri, bizim deyişimizle kozalaklarımız ile hazırlayıp sizlere sunduğumuz dergimiz ‘’Kozalak’’ın ilk sayısı ile karşınızda olmanın heyecanı ve mutluluğu içinde merhaba diyoruz.

Eğitim, hepimizin bildiği gibi kişilerin yaşamında olumlu yönde değişim gösterme sürecidir. Bizler bu süreçte öğrencilerimizin geleceğin temeli olan kozalaklar olduğunu bildiğimizden onların çok yönlü bireyler olarak yetişmesini istedik. Bu sebeple öğretimin yanında eğitime de azami özen gösterdik.

Bu sebeple derginin içeriğini belirlerken kültür, edebiyat, sanat, tarih, spor, bilim ve güncel ko-nulara değindik. Öğrencilerimizin bu alanlarda bilgi sahibi olmasını istedik ve kendi kalemlerini konuşturmalarını sağladık.

İlk sayımız olması sebebiyle biraz heyecanlıydık. Biliyoruz ki artılarımız olduğu kadar eksilerimiz de var. Sizden ricamız yayın yolculuğumuzun uzun olmasını istiyorsanız yapıcı eleştirilerde bulunmanız.

Derginin hazırlanış sürecin de röportaj teklifimizi kabul edip bilgi ve tecrübelerini bizimle paylaşan Belediye Başkanımız Yakup KOÇAL’a -İl Milli Eğitim Müdürümüz Ahmet YURTMAN’a, Sn Suna KOÇAL a bizlerden desteğini esirgemeyen okul aile birliğine, idaremize, fikirleri ile yön veren öğretmen arkadaşlarımıza ve özveri ile çalışan öğrencilerimize teşekkürü bir borç bili-yor; saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz.

EDİTÖRDEN İÇİNDEKİLER

1-5 Okulumuz hakkında6 -7 Atatürk’ün Yalova sevgisi8 - 9 Milli Eğitim Müdürü ile Röportaj10 - 11 Belediye Başkanıyla Röportaj12 - Bilim ve Teknoloji Merkezi Ziyareti14 - 15 Öğrencilerimiz Ebru Sanatını yerinde İnceledi17-19 Bilgi Köşesi: Kozalaklar20- Tarih Öncesi Canlılar : Kaplumbağalar21 – Edebiyat Köşesi : Victor Hugo Kimdir?24-Edebiyat Bölümü: Okulumuzdan Şiirler25-Teknoloji Bölümü: Telefonlar26-Bilim Bölümü : Tırnaklarımız neden uzar?27-Eğlence Bölümü :Kelime Bulmaca30-31 :Okulumuzda izcilik Etkinlikleri32- Comenius Kurum Ortaklığı Projesi33-İstiklal Marşından Çocuklara34- Yalvaç Ural’ın Kaleminden44-45 : Bizim Kahramanlarımız46- Kanuni Sultan Süleymanın Hayatı50-54 : Mezun olacak öğrencilerimiz55 – Polis Haftası Etkinlikleri56-57:Anasınıfı Hakkında60-61:Okulumuzda 23 Nisan Kutlamaları62: Satranç ve Okulumuzda Satranç

İmtiyaz SahibiHüseyin ÖZBEK

Yayın KuruluAnıl BALCI

Fatma Gül ÇAKIRRukiye DÖNMEZ

İnceleme KuruluVijdan ÖZGÜR

Güldener Şadiye BİLECEN

YayımcıAKROMEDIA

Dergi Tasarım & UygulamaSamet YILMAZ

Page 5: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

3

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Değerli veliler, sevgili öğrenciler;

Biz Saffet Çam İlk-Orta Okulu çalışanları, okulumuzun amaç ve hedeflerini geliştirmek, daha iyi bir eğitim seviyesini yakalayabilmek için bütün gücümüzle çalışmaktayız. Sürekli yenilenmeyi, değişimi ve kalite kültürünü kendimize ilke edindik. Bu amaçla çağın değişim ve gereksinimlerine ayak uydurarak; başta insan kaynaklarımızı, alt yapımızı, sosyal faaliy-etlerimizi ve kurumlar arası iletişimlerimizi her geçen gün geliştirmekteyiz.

Toplumların refah düzeylerinin çalışmakla yükseleceğini bilmekteyiz. Bunun için de çok çalışmalıyız. Balık yemeyi değil, balık tutmayı öğrenmeliyiz. Atatürk diyor ki : “ Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden rahat yaşamak isteyen toplumlar, önce haysiyetlerini, sonra hürriy-etlerini ve daha sonrada istiklal ve istikballerini kaybederler.” Biz de çalışan ve üreten bir toplum olmalıyız.Okulumuzun, üstlendiği vizyon ve misyonu uygulamaya çalışmaktadır.

Hızla gelişen ve değişen dünyaya ayak uydurmak, ancak ve ancak eğitim-öğretimle gerçekleşebilir. Atatürk’ün şu sözü ilkemizdir: “Eğitimdir ki bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, büyük bir toplum halinde yaşatır; ya da onu esaret ve sefalete terk eder.”

Biz de çocuklarımızın gelecekte özgür, bağımsız ve yüce bir fert olarak yaşamasını isti-yoruz. Yarınlarımızın teminatı olan çocuklarımızın daha iyi yetiştirilmesi, onların gelişen ve hızla değişen dünyamızda söz sahibi bireyler haline gelmeleri en büyük dileğimizdir.

Saffet Çam İlk-Orta Okulu adına hepinize sağlık, mutluluk ve başarı dolu günler dilerim.Hüseyin ÖZBEK

Okul Müdürü

Dergi Tasarım & UygulamaSamet YILMAZ

Page 6: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

4

1-Okulumuz tuvaletlerinin tadilatı ve yeniden yapılması2-Okulumuz 51 adet sınıf kapısının değiştirilmesi3-Okulumuz çatı tamiratının yapılması4-Okulumuz çok amaçlı salonunun koltuk ve sahnesinin yapılarak faaliyete geçirilmesi5-Okulumuz iç ve dış cephe boyasının yapılması6-Okulun kamera sisteminin yenilenmesi7-Tüm sınıflarımızda projeksiyon cihazı takılmas8-Tüm sınıflarımızda internet bağlantısının sağlanması.9-Okulumuz İst Cad ne bakan dış kapının elektron-ik geçişli olarak yapılması10-Okulumuz kalorifer dairesi girişinde öğretmenlerimizin çay içebilecekleri bir mekan yapılması11-Bahçe duvarlarının tadilatı

12-Bahçeye tenis, voleybol, badminton sahalarının çizilerek faaliyete geçirilmesi.13-Okulumuzda ensturuman eğitimi alınabilmesi ve daha sağlıklı şekilde ders işlenebilmesi için müzik sınıfı oluşturulması 14-Okulumuz idari ve öğretmenler odasının ye-nilenmesi15-Okulumuz öğrencilerine yönelik İngilizce Proje uygulaması - Fen Projesi uygulaması

17-Okulumuz da Ulusal Bayram ve Önemli gün-lerde hazırlanan aktivitelerin sergilenebilmesi için Portatif Platform yapılması.

18-Yeni bir fotokopi makinası alınarak faaliyete geçirilmesi.

OKULUMUZDA Kİ DEĞİŞİM

DEVAM EDİYOR

Page 7: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

5

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Anıl BALCIMüdür Yardımcısı

Burak BAYHANMüdür Yardımcısı

İbrahim SEVİMMüdür Yardımcısı

Page 8: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

6

ATATÜRK’ün Yalova Sevgisi

Atatürk, çağdaş dünyada iz bırakmış, tarihe damgasını vurmuş ölümsüz şahsiyetlerden biri-

dir.Atatürk’ün hayatında önemli yerlerden birini, Ya-lova işgal eder.

Modern Yalova’nın kurucusu, koruyucusu, kısacası her şeyi Atatürk’tür.

İlk çağlardan beri kaplıcalarıyla tanınan Yalova, kalkınma ve gelişimini Atatürk’e borçludur.Atatürk, ilk kez geldiği 19 Ağustos 1929’dan, son kez ayrıldığı 1 Şubat 1938’e kadar, her yıl düzenli olarak Yalova’ya gelmiş ve önemli çalışmalarını Yalova’da yapmıştır.

Atatürk, Yalova dışında hiçbir yere bu kadar sık gitmemiş, hiçbir yerde iki çiftliği ve üç evi birden olmamıştır.

Çeşitli vesilelerle bir liderin yakın çevresinde görev yapanlar ve onlarla aynı havayı teneffüs edenler,

aradan yıllar geçtikten sonra, liderle ilgili anılarını dile getirirken ilginç tespitlerde bulunurlar.

Atatürk’ün yanında, o zamanki tanımlamayla “ Mutat Zevat” içinde yer alan şanslı kişilerden

biri de, Kılıç Ali’ydi. Kılıç Ali, anılarında, Atatürk’ün çalışma yer ve şartlarını anlatırken, kent olarak İstanbul dışında sadece Yalova’dan söz etmektedir.Şüphesiz bu tespit, Yalova açısından çok önemlidir.

Atatürk’ün, Yalova’yı henüz keşfettiği günlerde çıkan gazete yazılarında da ilgi çekici satırlara rastlanır. İşte bir örnek:

“Gazi Hazretleri’nin Yalova’yı teşriflerinin tam beşinci günündeyiz. Gazi Hazretleri’nin ihyakâr emir ve irşadlarıyla elektrikçi, demirci, duvarcı, marangoz gibi muhtelif 400 Türk sanatkârı, tabii ve çok zengin güzellikler içerisinden harap, çalı, ısırganlarla kaplı bahçeleri temizlediler.Kuvvetli bir motörle elektrik, telsiz tertibatı ve tenviratı yaptılar. Demir borularla sıcak ve soğuk

Page 9: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

7

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Atatürk, çağdaş dünyada iz bırakmış, tarihe damgasını vurmuş ölümsüz şahsiyetlerden biridir.

Atatürk’ün hayatında önemli yerlerden birini Yalova işgal eder.

Modern Yalova’nın kurucusu, koruyucusu, kısacası her-şeyi Atatürk’tür.

İlk çağlardan beri kaplıcalarıyla tanınan Yalova, kalkınma ve gelişimini Atatürk’e borçludur.Atatürk, ilk kez geldiği 19 Ağustos 1929’dan, son kez ayrıldığı 1 Şubat 1938’e kadar, her yıl düzenli olarak Yalova’ya gelmiş ve önemli çalışmalarını Yalova’da yapmıştır.

Atatürk, Yalova dışında hiçbir yere bu kadar sık gitmemiş, hiçbir yerde iki çiftliği ve üç evi birden olmamıştır.Çeşitli vesilelerle bir liderin yakın çevresinde görev yapan-lar ve onlarla aynı havayı teneffüs edenler, aradan yıllar geçtikten sonra liderle ilgili anılarını dile getirirken ilginç tespitlerde bulunurlar.

Atatürk’ün yanında, o zamanki tanımlamayla “ Mutat zevat” içinde yer alan şanslı kişilerden biri de, Kılıç

Ali’ydi. Kılıç Ali, anılarında, Atatürk’ün çalışma yer ve şartlarını anlatırken, kent olarak İstanbul dışında sadece Yalova’dan söz etmektedir.Şüphesiz bu tespit, Yalova açısından çok önemlidir.

Atatürk’ün, Yalova’yı henüz keşfettiği günlerde çıkan gazete yazılarında da ilgi çekici satırlara rastlanır. İşte bir örnek:“Gazi Hazretleri’nin Yalova’yı teşriflerinin tam beşinci günündeyiz. Gazi Hazretleri’nin ihyakâr emir ve irşadlarıyla elektrikçi, demirci, duvarcı, marangoz gibi muhtelif 400 Türk sanatkârı, tabii ve çok zengin güzellikler içerisinden harap, çalı, ısırganlarla kaplı bahçeleri temizlediler.Kuvvetli bir motörle elektrik, telsiz tertibatı ve tenviratı yaptılar. Demir borularla sıcak ve soğuk suları kaynağından getirirken, acil durumlarda kullanmak üzere depolar hazırladılar.Tarihi kıymeti haiz kurşunlu banyosunun çini döşemeleri, kurşun ve sıvaları ikmal edildi.Kaplıcayı Yalova’ya bağlayan 12,5 km.lik şosenin muhtelif yerlerinde tamirat devam ediyor.Gazi Hazretleri, yalnız kaplıcayı değil, bütün yöreyi imar ve ihyaya başlatmışlardır.Samanlı ve Yalova derelerinin yatakları temizlenmekte ve böylece yöre halkının iliklerine kadar işleyen ve bugün maalesef hekimsizlik yüzünden şayanı merhamet hale gelen sağlık durumu bu surette kökünden ıslah edilmiş olacaktır.”31 Ağustos 1929 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde çıkan bu yazının dışında, ünlü yazar Yunus Nadi’nin de bizzat gözlemlediği ve yazılarında sık sık bahsettiği Atatürk’ün

bu Yalova sevgisi, gerçekten de dikkati çekecek kadar fazlaydı.

Atatürk’ün yaşantısında ve geleceğe dönük tasavvurlarında, Yalova’nın varlığı tartışmasızdır.

Örneğin ,Atatürk, rahatsızlanan bir tanıdığına, “ Zat-ı âliniz için Yalova faydalı olur. Eski bir Fransızca raporda okudum. Bu rapor, Yalova’dan bahsediyordu ve ‘ Yalova, beşeriyet için çok büyük bir nimettir ’ diyordu.” demesi ;

1937 yılında, trenle Diyarbakır’a giderken, demir yolunun yanından geçtiği göle “ Ha-zar Gölü “ adını vererek, “ Burayı Doğu’nun Yalovası yapmalıyız “ diye, Yalova’ya duyduğu özlemi belirtmesi, ondaki Yalova sevgisinin ve Yalova’nın geleceğine dönük tasavvurlarının büyüklüğünü gösteren önemli bir göstergedir.

Atatürk’ün gösterdiği bu özel ilgiden dolayı, onun sağlığında Yalova, küçük bir Ankara’ya dönüştü. Ne ilginçtir ki, Atatürk Ankara’ya ilk adım attığında, orası da tıpkı Yalova gibi kims-enin yaşamak istemediği bir sivrisinek yatağıydı.

Yalova, Atatürk’ün özel ilgisiyle süratle gelişirken, bir yandan da Atatürk’ün yerli ve yabancı devlet adamlarını ve konuklarını ağırladığı, devletin en önemli kararlarının alındığı bir yönetim yeri oldu.

Yalovalı, Atatürk’ün Yalova sevgisinin farkında olmalı, bu farkındalığını göstermeli ve Atatürk’ün emanetlerine sahip çıkmalıdır..

Page 10: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

8

YALOVA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ

Ahmet YURTMAN ile Soru - Cevap

1-KISACA BİZE KENDİNİZİ TANITIR MISINIZ?

Ben Ahmet YURTMAN .1959 Rize de doğdum.İlk-orta ve lise tahsilimi Rize’ yaptım. Daha son-ra İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakül-tesinden mezun oldum.1984 yılında öğretmenliğe başladım. İdarecilik yaptım. Bir çok sivil toplum çalışmalrında bulundum. 2012 Ocak ayında Yalova’ ya tayin oldum.2012 den beri bu görevi yapıyorum.

2-OKUL YILLARINIZDA NASIL BİR ÖĞRENCİYDİNİZ? HANGİ DERSLERDE

DAHA FAZLA BAŞARILIYDINIZ?O YIL-LARA AİT KEŞKELERİNİZ VAR MI?Okul yıllarım iyiydi. Heyecanlı bir öğrencilik yılları geçirdim. Derslerde sözel Kültür derslerine ilgim vardı. Sayısal dersleri matematik ve yabancı dil gibi özellikle Fransızca dersini pek sevemedim. Zorunlu olarak fizik ve kimya derslerini sevdim. Çok fazla keş kelerim olmadı.

3-SİZE GÖRE EĞİTİMDEKİ EN ÖNEMLİ SORUN NEDİR? NASIL ÇÖZÜLMELİDİR?

Tabi ki Eğitimde ki sorunları çözmek için sürekli çalışmalar da bulunuyoruz. En önemli sorunlar-dan başlıcaların dan biri olarak Aileler diye biliriz. Ailelerin biraz daha öğrencileri anlamaları ve sahip

çıkmalarını isterdim. Gün geçtikçe bilinçlenen Ailel-erin çocukları da başarılı oluyor.

4-ÖĞRENCİLERİN MOTİVASTONUNU ART-TIRMAK İÇİN NELER ÖNERİRSİNİZ?

Öğrencilerin kendi yaşlarına uygun davranmalarını isterim.Derslerinin yanı sıra her bir öğrencinin kabili-yetine göre sosyal faaliyetlerde bulunması çok önem-lidir. Bunlara zaman ayırmalıdır.Bir de ödüllendirme öğrenci motivasyonunda önemli rol oynar. Başarılı olan her bir öğrenci maddi veya manevi ödüllendirmesi, onun bir sonraki benzer çalışmalarında başarıya götürecek motivasyona sahip kılar. Moral ve motivasyonu yüksek tutmak için ka-deme kademe ödüllendirme yapılmalıdır.

5-SİZCE ÖĞRENCİLERİN EĞİTİMİNDE VELİLERE DÜŞEN GÖREVLER

NELERDİR?Öncelikle onları anlayışla karşılamalı ve örnek olmalıdır. Örnek olurken sadece sözlü anlatımlarla değil yaşantısı ile de bunu çocuğa hissettirmelidir. Kitap okumasını istediği çocuğuna sadece kitap okumalasın demektense karşısına kendisinin geçip gel birlikte kitap okuyalım demek daha da etkili olacaktır. Günümüzde en çok yapılan yanlışlardan biri de baba veya anne evde televizyon karşısında dizi ve maç izlerken - kızım -oğlum sen izleme ders

Page 11: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

9

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

çalış demesi çok da inandırıcı olmaz.Aile içinde sevgi ve saygı her bireyin arasında olması gereken en önemli unsurlardan biridir. Özel-likle sevgi bağların aile içinde kuvvetli kuran aileler-in çocukları daha başarılı olurlar. O yüzden gelecek nesillerin daha da başarılı olabilmesi için öncelikle aile içinde birbirinizi sevmeli ve saygı duymalıyız. Bu saygı sadece küçüklerin büyüklere gösterdiği saygı değil. Büyüklerinde aynı oranda çocuklara gösterdiği saygı ile olur. Biliyoruz ki çocuk önce-likle anne ve babayı örnek alır.

8-GELECEK YIL İÇİN OKULUMUZ HAKKINDAKİ DÜŞÜNCE VE PLANLAR-

INIZ NELERDİR? Okulunuz Yalova nın eski ve köklü okullarından biri ve iyi okullarımız arasındadır. 4+4 den dolayı okulların durumları değerlendirme alınmış ve dönüşümler yapılmıştır bu sene de bu dönüşümler diğer okullarla birlikte Atatürk İlkokulu ile dönüşüm planlaıyoruz. Çözüm arayışı içerisinde en doğruyu bulmak adına çalışıyoruz. Yalova merkezinde bulunan tüm liseleri

9-SON OLARAK BİZE VE ARKADAŞLARIMIZA NELER TAVSİYE

EDERSİNİZ?İyi ve güzel olanı bazen kendi başınıza seçem-eye bilirisiniz. O yüzden Ailenize, büyüklerin-ize, öğretmenlerinize lütfen paylaşın. En doğruyu bulmak adına derslerinize çalışın ve kendinize de zaman ayırın dinlenmek için. Manevi yönden de kendinizi güçleştirin. Hepiniz harikasının bahtınız da güzel olsun. Sizleri seviyoum

bir araya getirecek bir proje üzerinde çalışıyoruz. Bu preoje kapsamında boşalan liseleri orta-okul yapmak ve ilkokullarda tam gün eğitim verme konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Planlarımız uzun vadeli ve kısa vadeli olmak üzere 2025 yılına kadar eğitimdeki tüm sorunları ortadan kaldırmayı planlıyoruz. Okulunuzun bulunduğu arsa üzerinde yeni bir bina yapma konusunda bilirkişi araştırmalarımız da devam ediyor. Henüz yeni başlayan Eğitim Çalıştayı Ya-lova nın geleceğine yön vermek için çalışıyor.

Page 12: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

10

ÖĞRENCİLERİMİZ BELEDİYE BAŞKANI

YAKUP KOÇAL İLE RÖPÖRTAJ YAPTI

Soru 1: Türkiye’de çocuklara yöne-lik ilk tiyatroyu Yalova’ya

kazandıran bir Belediye Başkanı olarak sizlere teşekkür ederiz. Buna yönelik daha fazla çalışmalarınız olacak mı? Tiyatrodan nasıl faydalanacağız? Tiyatro hakkında bilgi verirmis-iniz?CEVAP: Yalova Belediyesi tarafından başlatılan ve halen devam eden öğrencilere tiyatro izletme projesi kapsamında; 15 bin öğrencinin çeşitli oyunlar izlediği ve bu yıldan itibaren Mevlana, Yunus Emre, Mimar Sinan ve Mehmet Akif Ersoy gibi ünlü kişilerin hayatını konu alan tiyatro oyunları 23 Nisan’da hizmete girecek yeni çocuk tiyatrosunda sahnele-necek.Bu proje, geleceğe olan bir yatırım olduğu için, Yalova Belediyesi’nin en büyük yatırımlarından biri olduğunu düşünüyorum. Yüksek maliyetler-le yol, köprü yapabilirsiniz. Ama çocuklarımıza yapılan hepsinden değerlidir. Yaptığınız parklar 5-10

sene sonra değişen ihtiyaç ve şartlarda bozulabilir. Oysa çocuklarımıza yaptığımız yatırım, kalıcı bir yatırımdır diye düşünüyorum. Uygulamanın buraya gelen çocuklarımıza katkılar sağlaması için seçme eserlerin, çocuklarımızın anlayacağı şekilde sunumu-nun yapılması için görüşmelerde bulunduk. Belediye olarak işin sponsorluğunu ve mekanını üstlendik. Bunların hepsi tamamdı. Bizim inisiyatifimizin dışında olan bir konu daha vardı. Yaklaşık 15 bin çocuğumuz buraya nasıl gelecekti? Düşünüyorum, ilköğretim çağında kaç tiyatroya gittim diye, ama 5 sayısına ulaşamıyorum. Ama şimdi hayal ediyorum. Bizim çocuklarımız 8 sene içerisinde, senede 3 tane oyundan, 24 tane oyun seyredecek. 24 tane tiyatro izleyen çocuğun alacağı kültürel katkıyı düşündüğümde işte o zaman heyecanlanıyorum. Heyecanımızın hayata geçirilmesine katkı sağlayan Valiliğimize ve Milli Eğitim Müdürlüğü’ne teşekkür ediyorum.

Soru 2: Bugüne kadar gerçekleşmesini isteyip de yapamadığınız bir

projeniz var mı?CEVAP: Gerçekleşmesini istediğim projeler arasında bilişim ve turizm ilk sıraları almaktadır. Bu projeler için Yalova çok zaman kaybetti. Ancak, bilişim ve turizm konusunda atılan adımlarla yakın zamanda gerçekleşmesini istediğimiz projeler hayata geçecek-tir.

Soru 3: Hangi takımı tutuyorsunuz?

CEVAP: Ben Fenerbahçeliyim. Ancak, ülkemizi başarıyla temsil eden tüm takımlarımızla gurur duyu- yorum. Takımlarımızın Yalova’daki derneklerine de belediye olarak her türlü desteği vermekteyiz.

Page 13: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

11

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Soru 4: Boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

CEVAP: Belediye Başkanlığı görevinde boş zamanım olmuyor. Zaman oluşturabilirsem, ailemle vakit geçirmeyi, vatandaşlarla sohbet etmeyi, çeşitli sosyal ve kültürel faaliyetlere katılıyorum.

Soru 5: Belediye başkanlığının en zor yönleri ve en keyifli yönleri ne-

lerdir? Belediye başkanlığına seçilme süreci ve olma isteğinizi anlatır mısınız?CEVAP: Belediye Başkanlığı’nın en zor yanı, zorlu hayat şartlarında insanların iş konusundaki istekleridir. Bu talepleri yerine getirememek bizleri üzmektedir. Elimizden geleni yapmamıza rağmen, işsizlik bir ülke sorunu ve bizler bu sorunu giderecek konumda değiliz. Hizmetler konusunda her talebi yerine getirememek de zorluk olarak görülebilir. Keyifli yönleri olarak, halkın mutluluğu, şehrimize yaptığımız hizmetlerin guru-runu söyleyebilirim. Belediye Başkanlığı’na seçilme sürecine gelince; 1999-2004 yılları arasında zorlu bir dönem geçirdik. Yalova’yı çok sevmenin ve hizmet etmenin aşkıyla görevimizi deprem yılları olmasına rağmen en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştık. 2009 yılında halkın yoğun talebi ile aday oldum ve büyük bir destekle seçildim.

Soru 6: Nasıl bir öğrencilik hayatınız oldu? Nerede okudunuz?

CEVAP: Öğrencilik hayatım başarılarla dolu diye-bilirim.İlköğrenimimi Yalova'da tamamladıktan sonra, orta ve lise eğitimi için yatılı olarak gittiğim İstanbul Erkek Lisesi'ni bitirdim. Yüksek Öğretimini Boğaziçi Üniversitesi'nde tamamladım. 1982 yılında Mühendis-lik Fakültesi'nden Endüstri Mühendisi olarak mezun oldum.

Soru 7: Sizin gözünüzde Yalova’yı bize anlatır mısınız?

CEVAP: Yalova; bana göre ülkemizin, hatta dünyanın en güzel şehridir. Bu kenti anlatmak için ne desek az olur. Bir daha dünyaya gelsem, yine Yalova’da yaşamak isterim.

Soru 8: Neden belediye başkanı ol-mak istediniz. Yorucu bir

iş mi? Çocuklarınıza zaman ayırabiliyor mu-sunuz?CEVAP: Yaşadığım ve çok sevdiğim Yalova’ma hizmet etmenin gururunu yaşamak için belediye başkanı oldum. Bu kutsal görevi yerine getirirken de çok mutlu oluyorum. Çocuklarıma elimden geldiği kadar çok zaman ayırmaya, onlarla ilgilen-meye çalışıyorum.

Soru 9: Bu makama gele-bilmek için yaptığınız

çalışmalar ve uğraşlardan bahseder misiniz? Çocuklarınızın belediye başkanı olmasını ister misiniz?CEVAP: Bir makama talip olmak için öncelikle hizmet edeceğiniz şehri sevmeniz gerekmektedir. Sevgi ile başlayan çalışmalarınız, dostlarınızın ve dolayısıyla halkın da desteği sizi makam koltuğuna oturtabilir. Önemli olan, o makam koltuğunda hakkaniyetle ve hizmet aşkıyla görev yapabilmektir. Çocuklarımın belediye başkanı olup olmayacağına yönelik karar kendile-rine aittir. Biz, anne ve baba olarak doğru karar almalarına yardımcı olabiliriz. Çocuklarımın belediye başkanlığı gibi onurlu, kutsal bir görev yapmasını tabii ki isterim.

Page 14: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

12

ÖğrencilerimizBilim ve Teknoloji Merkezindeydi

Saffet Çam İlköğretim Okulu öğrencileri Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi’ni ziyaret etti. Ziyaret

sırasında öğrencilerimiz keyifli anlar yaşarken bilim ve teknolojinin yapabildiklerine hayran kaldılar. “Dokun-mamak Yasak” Sloganlı merkezde öğrenciler 150 farklı deneyi testedebilirken bu deneyler sayesinde bilim ve teknolojiye adaptasyonları ve ilgileri arttı.

Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezinde Neler var?

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin vizyon projesi Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi, Türkiye’nin

bilim ve teknoloji alanındaki gelişimine hız kazandırmayı ve bu kapsamdaki ilk örnek olarak tüm Türkiye’ye model olmayı hedeflemektedir. Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Recep Al-tepe önderliğinde ve sosyal sorumluluk bilinciyle yürütülmekte olan bir projedir.Bursa’yı her alanda geleceğe taşıyacak projeleri bir bir hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi tarafından 21 Ekim’de Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki 2 bin 500 metrekarelik alanda ziyarete

açılan Bilim ve Teknoloji Merkezi, çocuklarımızın ve gençlerimizin bilim ve teknolojiye ilgisini çekmek, kolay anlaşılır ve eğlenceli bir şekilde bilimsel konuları sunmak amacıyla geliştirildi. Ekim ayından itibaren 15 bin kişi tarafından ziyaret edilen merkezde yaklaşık 150 deney düzeneği ve özel tasarım galerileri bulunmakta. Ayrıca eğitim salonlarının, kimya ve fizik atöly-elerinin olduğu merkezde çocuklarımızı bilimsel kampların, atölye çalışmalarının, bilimsel şovların yapıldığı yoğun bir içerik beklemekte.

Öğrencilerimiz Yalova’yı BaşarıylaTemsil Ettiler

Page 15: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

13

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Öğrencilerimiz Yalova’yı BaşarıylaTemsil Ettiler

2013 Eğitim Öğretim Yılı Küçük Bayanlar Bas-ketbol Turnuvasında şampiyon olan Saffet

Çam Ortaokulu ilimizi Bursa’da düzenlenen Bölge Müsabakalarında temsil etti. 20-22 Mart tarihleri arasında Bursa Çekirge Spor Salonunda yapılan şampiyonada Saffet Çam Ortaokulu umduğunu bu-lamazken Yalova’yı en iyi şekilde temsil etti.

Okulumuz bahçesinde basket potası olmamasına rağmen. basketbola gönül vermiş 12 kızımız tamamen kendi özverileri sayesinde hafta sonları toplanmış ve çalışmalar yapmıştır. Okul Müdürü-müz Hüseyin ÖZBEK in desteği sayesinde diğer okullarla görüşülmüş ve çalışmaları yapılacak salonlar hazırlanmıştır. 2 ay gibi kısa bir sürede, Abdullah FİRAR koçluğunda, her hafta sonu çalışmalar yapmıştır. Yalova’daki okullar içerisinde düzenlenen turnuvada birinci olmuş ve Bölge müsabakalarında Yalova yı temsil etmeye hak kazanmıştır.

Potanın Perileri

TÜMECZANELERDE

Sıla BAŞARANGökçe YURTSEVENCeyda GÜLÇENBeyza Nur KAYAİrem TOPLUAleyna TUNÇ

Gülhan TUTUKBeyda SÖNMEZDamla KAZANÇ

Miray KOYUNCUBeyza NUR FİRAR

Tuğçe ÖZTÜRK

Page 16: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

14

Saffet Çam Ortaokulu öğrencileri Yalova Nakışhanesi’ni ziyaret ederek en eski Türk sanatlarından birisi olan ebru hakkında

Nakışhane Başkanı Suna Selma Koçal’dan bilgi aldılar. Ülkeden halen çok az sanatçı tarafından yaşatılmaya çalışılan ebru sanatının en işlevsel merkezlerin-den birisi de Yalova Nakışhanesi. Burada verilen kurslar sayesinde ebru sanatı ile uğraşanların sayısı arttırılmaya ve bu sanat yaşatılmaya çalışılıyor. Saffet Çam Ortaokulu öğrencileri de öğretmenler ile birlik-te Yalova Nakışhanesi’ni ziyaret ederek bu sanatı yerinde görme imkanı buldular.

İlk olarak ebru sanatının tarihçesi hakkında minik konuklarına bilgi veren Nakışhane Başkanı Suna Selma Koçal Ebru’nun Ortaasyadan günümüze ka-dar ulaşan nadir sanatlardan birisi olduğunu söyledi. Ebru sanatının en parlak zamanını Osmanlı döne-minde yaşadığını dile getiren Koçal, “ebru sanatı Or-taasyadan gelen bir sanat. Çağtayca da ‘Ebre’ olarak adlandırılan bu sanat su yüzü anlamına geliyor. Bu ad günümüze gelene kadar ise, ‘Ebru’ adını alıyor. İpek yolu ile birlikte bu sanat Anadolu’ya gelmiş. Ebru en parlak zamanlarını da Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaşamış. O dönemde çok büyük ustaların yaptığı birbirinden güzel ebru çalışmaları dünyanın bir çok köşesine yayılmış. Avrupa’da da kısa sürede çok rağbet görmeye başlayan ebru kitap içlerinde ve

aralarında kullanılmaya başlanmış ve ‘Türk Kağıdı’ olarak anılmış. Günümüzde ise bu sanatı yapan çok fazla usta kalmadı. Bizde Yalova Nakışhanesi olarak hem bu sanatı yaşatmayı hem de bu sanata ilgi duyanları eğitmeyi amaçlıyoruz” dedi.

“Ebru Şifa Kaynağıdır”Ebru Sanatının çarpıcı özelliklerinden birinin de Osmanlı Devleti zamanında şifahanelerde tedavi amaçlı kullanılması olduğunu belirten Koçal bu sanatın o zamanın hastanelerinde hastaların su ve kuş sesleri eşliğinde yapılan ebru çalışmalarıyla tedavi olduklarını ve bu sanatla uğraşanların da sağlıklı ve huzurlu olduğunu dile getirdi.

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

14

Page 17: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

15

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

“Her Çalışmada Heyecan Duyuyorum”

Saffet Çam Ortaokulu öğrencilerinin sorularını da yanıtlayan Yalova Nakışhanesi Başkanı Suna

Selma Koçal her çalışmada heyecan duyduğuna dikkat çekerek, “Her Ebru’yu yaparken yeni bir heyecan duyuyorum. Çünkü bu sanata Zuhurat Sanatı deniyor. Yani bir yaptığınız diğeri ile aynı olmuyor. Bir yaptığınız çalışmayı bir dahakine tekrarlama şansınız yok. Onun içinde her sefer-

inde yep yeni bir eser oluşturabilmenin verdiği o heyecanı yaşıyorum” şeklinde konuştu. Saffet Çam Ortaokulu öğrencileri için de özel bir Ebru çalışması yapan Koçal minik konuklarına Ebru yapmanın inceliklerini göstermeyi de ihmal et-medi. Öğrencilerle zevkli bir söyleşi gerçekleştiren Yalova Nakışhanesi Başkanı Suna Selma Koçal öğrencileri yeniden Nakışhanede görmek istediğini de söyledi.

15

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Page 18: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

16

MERAK KÖŞESİ : İLK ARABALAR

Arkadaşlar, hiç merak ettiniz mi? Hayatımızı kolaylaştıran, bir yere hızlıca gitmemizi sağlayan otomobiller ilk ne za-

man bulunmuş, kim bulmuştur diye. İşte şimdi sizinle birlikte bunu öğreneceğiz.

İlk benzinle çalışan içten yanmalı motora sahip otomobil 1885 yılında alman mühendis KARL BENZ tarafından yapılmıştır.İlk seri üretim T modeli adındaki otomobili ABD’li Henry Ford yapmıştır.1961’de Türkiye %100 yerli otomobilini üretmiştir.

Arabalar günümüze kadar çok gelişmiştir.Artık ulaşım daha rahat ve konforlu yapılmaktadır.Eskiden araba yaygın değilken şimdi araba-lar çok yaygınlaşmıştır.1907 yılında dünyada 250.000 otomobil varken,Ford Model T’nin ortaya çıkışıyla 1914’te 500.000’e çıkmıştır. II. Dünya Savaşı’ndan önce 50 milyon oto-mobil vardır. Savaştan sonra otuz yıl içinde bu sayı altı katına çıkmış ve 1975’te 300 mi-lyona ulaşmıştır.2007 yılında yıllık otomobil üretimi 70 milyonu geçmiştir.

Arabaların sayısı arttığı için arabaların egzozundan çıkan kirli dumanlar çevre kirliliğine yol açmıştır. Bu yüzden günümüzde güneş enerjisi, elektrik ve su ile çalışan oto-

mobiller icat edilmiştir.

Page 19: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

17

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

İğneyapraklılardan olan kozalaklı ağaçlar,dünyada milyonlarca

yıl önce ortaya çıkmış ilk bit-kilerden. İğneyapraklılar genel-likle yapraklarının tamamını aynı zamanda dökmediklerinden dört mevsim yeşil kalır. Bitkile-rin çoğunlukla iğnemsi, pulsu ya da şeritsi yapıda yaprakları olur. Bir de içinde tohumlarının bulunduğu ko-zalak adı verilen meyveleri vardır. Ayrıca kozalaklar,sikas olarak bi-linen palmiye benzeri ağaçlar ve mabet ağaçları gibi başka bazı bit-kilerde de bulunur. Şimdi çamların kozalaklarını biraz daha yakından inceleyelim. Kozalaklı bitkilerin çoğunda olduğu gibi çamlarda da dişi ve erkek olmak üzere iki çeşit kozalak var. Çamlarda dişi ve erkek kozalaklar aynı ağaçta olur. Yumur-ta adı verilen üreme hücreleri dişi kozalaklarda, çiçektozu adı verilen üreme hücreleri de erkek kozal-aklarda bulunur. Erkek kozalaklar olgunlaştığında çiçektozlarının içinde bulunduğu keselerin açılmasıyla milyonlarca çiçektozu rüzgâr sayesinde çevreye yayılır. Bu çiçektozlarından bazıları dişi kozalaklardaki yumurtalara ulaşır ve tozlaşma adı verilen olay gerçekleşir. Ardından dişi kozalakların içinde tohumlar gelişmeye başlar.

Dişi kozalakların olgunlaşması genellikle birkaç yıl sürer. Bazı çam türlerinde olgunlaşan

dişi kozalakların pulları kendiliğinden açılır ve tohumları toprağa düşer. Bazı türlerdeyse pul-lar kendiliğinden değil de hayvanlar, yangın ya da çürüme gibi dış etkenler nedeniyle açılır. Toprağa düşen tohumlar nem ve sıcaklık gibi koşullara uygun olduğunda çimlenir ve bunlardan yeni ağaçlar gelişir.

KOZALAKLAR

Page 20: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

18

Tohumlar

Sarıçam kozalaklarıkoni biçimindedir.Bunlar ikili üçlü gruplarhalinde bulunur.

Birkozalağınboyunakesiti

KuzeyAmerika’yaözgü bir türolan Veymutçamınınkozalağı

Pullarkapalıyken

Pullaraçıkken

En uzunkozalaklardanbiri KuzeyAmerika’yaözgü bir türolan şekerçamınınkidir.Bu çam türününkozalaklarınınboyu 25-50

Karaçambitkisinin dişikozalakları

KOZALAKLAR

Page 21: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

19

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Pullaraçıkken

Avrupa melezininkozalakları

Japon çamıolarak da bilinenbir servi türününkozalakları Kaliforniya ladininin

kozalaklarındaneredeyse her pulunüzerinde sivri uçluyaprakçıklar bulunur.

Bir servi türününolgunlaşmamışkozalakları

Avrupaladinininkozalakları

Dev sekoyalarınkozalakları ovalbiçimli ve küçüktür.

Servi kozalaklarıgenellikleküçük ve topbiçimindedir.

Bu da birservi türününkozalağıSedir kozalakları

KOZALAKLAR

Page 22: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

20

Tarih öncesi canlılar:KAPLUMBAĞALARHareketleri yönünden ne kadar telaşsız ve ağır hayvanlarsa onların tarih boyunca gelişimi de o kadar yavaş olmuştur. Kaplumbağalar, öteki sürüngenlerle birlikte Mezozoik’in ilk dönemi olan Trias Çağı’nda ortaya çıktılar. 200 milyon yıldan beri kaplumbağaların vücut yapıları önemli hiçbir değişikliğe uğramamıştır. Hal-buki kaplumbağalar, dünyada soyu henüz tükenmemiş en eski hayvanlardandır.Açlığa pek dayanıklıdırlar. Çok uzun ömürlüdürler. Yüz, yüz elli yıl kadar yaşarlar.

Kaplumbağa sık sık ölümsü bir uykuya dalar. Yaşadığı çevrede sıcaklık düşmeye başlayınca hayvan iyice uyuşup kalır. Bol Güneş ışığı alan kuru

topraklarda kendine bir delik kazıp bütün kışı orada geçirmek üzere içine girer. Günümüzde, soyunu sürdürmekte olan 250'ye yakın kaplumbağa türü bulunmaktadır.

Sürüngenler sınıfının, kaplumbağalar (Tes-tudinata) takımından, vücutları, “bağa”

denilen kemiksi bir kabukla örtülü, kısa bacaklı, dişsiz gaga ağızlı türlerine verilen ge-nel ad. Tosbağa da denir. Karada, denizde ve tatlı sularda yaşayan 250 kadar türü vardır. Ke-mik parçalarının kaynaşmasından meydana gelen zırhlarının iki ucunda birer delik vardır. Ön delikten kaplumbağanın başı ile ön iki ayağı, arkadakinden kuyruğu ve iki

arka bacağı çıkar. Tehlike anında bu kısımlarını kabuğunun içine çekebilirler. Alt ve üst yüzeyleri boynuzsu deri levhalarla kaplıdır. Her sene ilave edilen halkalarına bakılarak hayvanın yaşı tahmin edilebilir. Yaş ilerledikçe veya hastalık ve fiziki şartlara bağlı olarak katları belirleyen çizgiler bozulabilir. 123 sene yaşamış deniz kaplumbağası tespit edilmiştir.

Bacakları kitinsel pullarla örtülü ve dört parmaklıdır. Parmakları pençelidir. Karada yavaş yürürler. Suda yaşayanlarda ayak-

lar palet şeklinde olup, parmakları deri ile birbirine yapışıktır. Kuş gagasına benzer, nasırlaşmış, dişsiz çeneleri vardır. Boynuzsu gaga, bıçak gibi keskindir. Dilleri alt çene kaidesine bağlıdır.

Çukurda olan gözleri kapaklıdır. Koku alma duyuları hassastır. Türüne göre otçul veya etçil olanları vardır. Hepsi yumurta ile

çoğalır. Akciğer solunumu yapar ve kış uykusuna yatarlar. Günlerce açlık ve susuzluğa dayanabilirler.

Mahmuzlu Akdeniz kaplumbağası (Testudo graeca)Herman kaplumbağası (Testudo hermanni)Benekli kaplumbağa (Emys orbicularis)Çizgili kaplumbağa (Mauremys caspica)Fırat kaplumbağası (Rafetus euphraticus)

Sini kaplumbağası (Caretta caretta)Yeşil kaplumbağa (Chelonia mydas)Nil kaplumbağası (Trionyx triunguis)Sini kaplumbağası (Caretta caretta )

TÜRKİYE’DE YAŞAYAN KAPLUMBAĞA TÜRLERİ

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

20

150 YILA KADAR YAŞAYABİLİRLER

Page 23: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

21

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Victor HUGO Kimdir?26 Şubat 1802 - 22 Mayıs 1885

Victor Hugo 26 Şubat 1802’de Fransa’da doğdu. Liseyi bitirdikten sonra kendini tümüyle edebiyata adadı. 1824 yılında Fransız coşumcularının (romantikler) yayın organı olan La Muse Française dergisini kurdu. Cenacle adını taşıyan coşumcu sanatçılar çevresinin üyesi ve onun odak noktası oldu. 1830-1843 arasında en verimli dönemlerinden biri-ni yaşadı. Romanları, tiyatro yapıtları ve şiirleriyle başarıdan başarıya koştu. 1831’de Notre Dame de Paris (Paris’in Notredame Kilisesi) adlı büyük romanını yayımladı. 1841 yılında Fransız Akademisi’ne üye seçildi. Çok sevdiği kızı Leopoldine’nin 1843’de kazayla boğularak ölmesi üzerine 1852’ye dek yeni yapıt vermedi. 1848 Devrimleri’nden sonra parlemento üyeliğine seçildi. 3. Napoleon’un hükümet darbesini engellemeye çalıştı, başaramayınca 1851 yılında Belçika’ya kaçmak zo-runda kaldı.

Ateşli bir demokrasi ve cumhuriyet yanlısı olarak imparatorluk rejimini eleştiren yapıtlar yazdı. 1855-1870 arasını küçük bir İngiliz adası olan Guernsey’de geçirdi. O dönem yazarlığının en üretken yılları olmuştur. 1862 yılında başyapıtı olan Les Misérables (Sefiller) adlı romanını yayımladı. Bunu 1866’da Les Travail-leurs de la Mer (Deniz İşçileri) ve aynı yıl L’Homme qui Rit(Gülen Adam) gibi önemli romanları izledi.

1885 yılında ölüm döşeğinde iken;“Tanrı’ya inanıyorum, ahirete inanıyorum; fakat hiçbir kilise papazını başımda istemiyorum. Beni seven bütün dünya insanlarının gönülden dualarını bekliyorum. Bu benim için kafidir.”diyerek 22 Mayıs 1885 yılında hayata gözlerini yummuştur.

Sefiller adlı romanı ilk önce 1998 yılında , daha sonra ise 2012 de ise müzikal film şeklinde beyaz perd-eye uyarlanmıştır.

SEFİLLER (lés misarables) HAKKINDA

Fransız Romantik döneminin en önemli yazarlarından sayılan Vik-tor Hugo, romancı oyun yazarı ve şairdir. 1862’de yayımlanan “Sefill-er” olağanüstü bir ilgiyle karşılandı ve Hugo, Fransa’da büyük bir üne kavuştu. Yayımlandığı yıllarda kısa sürede dünyanın bütün önemli dil-lerine çevrilen roman, yazarın ününe de Fransa sınırlarının dışına taşıyarak onu bir dünya yazarı yaptı. Paris’in yer altı dünyasında geçen bir dedektif öyküsüne dayanan roman, aynı zamanda Paris halkının yaşamının da bir destanıydı... Gizem ve esrarengiz hava yaratmakta usta olan Hugo’nun “Sefiller” i dünyada en çok dile çevirilen ve hala en fazla okunan roman-lar arasındadır.

Fransız edebiyatında Hugo kadar yapıt vermiş hemen hemen başka bir yazar yoktur. 1830’da “Romantizm’in en önemli temsilcisi” sayılmış, şiirleri ve yazılarıyla Çağdaş Fransız edebiyatının temellerinden biri olmuştur

21

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Page 24: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

22

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Merhaba Arkadaşlar Bu Bölümde İlk Ayakkabıları öğreneceğiz.

Ayakkabı konusunda oldukça yaratıcı olan Mısırlılar, M.Ö. 3500 yıllarında ıslatılmış kum-da ayaklarının kalıplarını çıkarıp, bu kalıplarda şekillendirdikleri tabanı ham deriye bağlayarak san-daletler yapmışlardır. Mısırda yaygın olarak sandalet kullanılırken Anadolu’ da Hititler, bugün kullanılan çarıklara benzer ayakkabılar giymişlerdir.Eski Yunan’ da ise bildiğimiz sandaletlerin yanı sıra, bot tipi ayakkabılar da giyilmiştir.

MİLATTAN SONRAKİ DÖNEMDE AYAKKABI

M.S. 270-275 yılları arasında Roma İmparatoru Au-relianus, erkeklerin renkli ayakkabı

giymelerini yasaklamış, kadınlara kırmızı, yeşil, sarı ve beyaz ayakkabı kullanma izni vermiştir.Eski Yunan ve Roma döneminde sandaletin yaygın olarak kullanılmasına karşın, Bizanslılar 4. Yüzyıldan başlayarak kahverengi ve siyah deriden yapılmış terlik ve kapalı ayakkabılar giymeye başlamışlardır.

Bizans ayakkabıları, Pers formlarından ve Orta Asya Türk kavimlerinin ayakkabı formlarından da etkilenmiştir: Mezopotamya uygarlığının son

temsilcisi Persler (İranlılar), Hitit çizme ve botlarında kendi kültürlerine uy-gun değişiklikler yaparak ucu kesik, bilekten üç bağcıkla (siyah ve kırmızı ren-klerde) bağlanan modeli geliştirmişlerdir. Bu model, Antik Yunan, Roma ve Bi-zans’ ta da görülmüştür. 1000’ li yılların başlarından itibaren Anadolu’ ya giren Türklerin giydiği siyah, kırmızı, sarı bot ve çizmeler de Bizanslılar tarafından kullanılmıştır.

Ortaçağ’ da, 13. yüzyıl ortalarında özellikle Avrupa saraylarında görülen, “poulaine” isimli ucu sivri ve yukarı kalkık model Hitit formları

ile Doğu etkisiyle biçimlenmiştir.

İnsanoğlu’nun İlk Ayakkabıları

Page 25: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

23

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

İnsanlar genelde üzgün olduğunda ya da sinirli olduğu zaman ağlarlar. Gözlerimizi dışardan gel-en zararlı etkenlerden koruyan ince tabakalı de-

rimiz, gözdeki nem oranını da düzenler. Gözyaşında bakterilere karşı maddeler bulunur. Göz merceği toz vb. maddeler ile karşılaştığında gözyaşı hemen devreye girer. Gözdeki zararlı maddeleri dışarı atar. İnsanlar ömürleri boyunca ortalama 80 litre gözyaşı döker. Bu miktar büyük bir küveti doldurabilecek ka-dar fazladır. Bebekler ise konuşmayı bilmezler. Bu-nun yerine ağlayarak iletişim kurarlar.

Neden Parmak İzlerimiz Vardır

Neden Ağladığımızda Gözümüzden Yaş Gelir?

Peki, Gözyaşı Nereden Gelir? Göz kapakları arabalardaki silecekler gibi işlev görür. Üst göz kapağımızda bulunan gözyaşı bezleri günde hemen hemen bir yüksük dolusu sıvı üretir. Her göz kırpmamızda bu sıvı göz yüzeyine dağılır. Daha sonra sıvı kirlenerek gözün burna yakın kısmındaki kanalcıklar aracılığıyla burun

boşluğuna akar. Ağladığımızda, fazla sıvı üretimi olur. Burun boşluğu kanalcıkları bu sıvıyı burun boşluğuna iletmek için yetersiz kalır. Bu durumda iletilemeyen sıvılar su damlası şeklinde yanaklarımıza doğru süzülür.

Parmak uçlarını örten derinin üzerinde, değişik de-senler oluşturan ince çiz giler ve kıvrımlar bulu-

nur Parmak ucundaki bu çizgiler her insanda, hatta tek yumurta ikizlerinde bile farklıdır 19 yüzyılın önemli bilim adamlarından Sir Francis Galton, yaşlılık neden-iyle deri ne kadar kırışmış olursa olsun bu çizgilerin yaşam boyunca hiç değişmediğini saptamıştır

ABD’nin Washington kentindeki Federal Soruşturma Bürosu (FBI) çok geniş bir parmak

izi koleksiyonuna sahiptir. Burada suçluların yanı sıra, orduda ve devlet işlerinde görevli olanların, göç-menlerin ve yabancıların da parmak izleri bulunur Ayrıca birçok insan belleğini yitirme ya da adının

başka biri tarafından kullanılma tehlikesine karşı ken-di isteğiyle parmak izini aldırmaktadır Parmak izinin kullanıldığı başka bir alan da, imza atamayan kişilerle ilgilidir İmza atamayan, örneğin okuryazar olmayan bir kişi herhangi bir konuda yazılı onayını belirtmek için parmak basabilir Resmi kurumların gözetiminde uygulanan bu yöntemle parmak izi imza yerine geçer Sir Edward Henry adında bir İngiliz, yıllarca çalışarak parmak izlerini sınıflandıran bir yöntem geliştirdi ve kendi içlerinde gruplara ayrılan parmak izlerinin dosyalanarak kolayca bulanabilmelerini sağladı. İlk kez 1901′de Scotland Yard tarafından benimsenen ve Gal ton-Henry sistemi olarak bilinen bu yöntem bugün dünyanın birçok yerinde bazı değişik liklerle kullanılmaktadır.

Edward Henry tüm parmak izlerinin kemer (ark), kement, sarmal (halka merkezli) ve karma biçimli

olarak dört ana gruba ayrılabi leceğini saptadı Son-ra her gruptaki parmak izlerini alt gruplar içinde yeniden sınıflandırdı ve ardından daha da ayrıntılı bir sınıflandırmayla bu grupları kendi içinde binlerce küçük gruba böldü Böylece herhangi bir parmak izinin birkaç dakika içinde bulunabilmesini sağladı.

Page 26: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

24

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

OKULUMSana ilk geldiğimde küçüktüm,Sıcaklığınla büyüttün beni,Ellerin minicikti, çantam askılıYuva oldun büyüttün beni Anne oldun, açtın bana yüreğiniBuldum benim gibi seni sevenleriGönlümü hoş ettin her zamanKol kanat gerdin büyüttün beni

Beslenme çantam suluğumDefterim kitabım her şeyimAblalarım, ağabeylerim ve öğretmenlerimPaylaşarak büyüttün beni

Okuma yazma öğrendim, yeniden doğdumYaşım büyüdü adam oldumÜlkem için umut oldumIşığınla büyüttün beni

Yurdumun bütün çocuklarıVatanımı, milletimi bütün değerlerimiAtamın açtığı yoldaGüzel okulum SAFFET ÇAMFaydalı bir insan oldumMennan BÖLÜKBAŞ

Bacaklarımız olmayabilir, saçlarımız da.Ayağımız taşa takıldığında acı hissedebilirsiniz. ‘Allah kahretsin’ diye-

bilirsiniz. Oysa ki şükretmelisiniz. Yere basan,yürümemizi, koşmamızı sağlayan ayaklarımız var. Saçlarımız dökülebilir ya da hiç olmamış olabilir. Kepek, yağlanma gibi sorunlar-dan kurtulduğunuz için dua edebilirsiniz. Evet size pollyanna gibi gelebilirim ama sizin yaşınız, kilonuz, boyunuz sadece bir sayıdır. Önemli olan kalbiniz… Kalbinizi sarıya ya da siyaha boyayamazsınız ama ruhumuzu boyayabiliriz. Hayatınızda olan birkaç kötü şey yüzünden karamsar bir hale geliyorsunuz. Hay-at yaşamak için çok kısa. Hayatın güzelliklerine odaklanın ve mutlu olun. BUSE OKYAY

UĞUR BÖCEĞİ MİSALİÖğretmenlerimiz başımızın tacıBiraz kızarlar,biraz gülerlerAma hep tebessüm vardır suratlarındaHayal gücümüzü geliştirirlerUfuklara daldırırlar ve sonraDerin ufuklardan teker tekerSeslenirler gururlaSonra bir hedef seçinirlerMühendis,mimar,doktor…Sonra gönderirler hedefe doğru biziBir uğur böceği misali…EBRAR TORALA

Page 27: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

25

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Hayvanlar pençelerini toprağı kazmada, savun-mada ve saldırıda kullandıkları için bunların

sivri oldukları, insanların tırnaklarının ise geçirdikleri evrim sonucunda düzleştiği ileri sürülüyor. Genel anlamda tırnaklarımız saçlarımızla ortak bir özellik gösterir. İkisinin de görülen kısımları ölü hücrelerden oluşmuştur ve kompozisyonlarındaki ana madde ker-atindir. Tırnaklarımız parmaklarımızı mekanik dış tehlikelere karşı korurlar. Özellikle el tırnaklarımız parmaklarımız için çok önemlidir. Onlar olmasaydı derimizin yumuşak tabakası ile eşyaları tutup kaldıramazdık.

El ve ayak tırnaklarımız, derimizin altındaki, tırnak diplerine çok yakın köklerinden çıkarlar. Burada

tırnak çok inceleşir ve yarım ay şeklinde beyaz bir. renk alır. Bu bölüm baş parmaklarda çok belirgin-dir, diğer parmaklarda olabilir de olmayabilir de ama serçe parmağımızda pek görülmez. Kökteki hücreler ölü bir hücre olan keratin üretirler ve yeni hücreler

üredikçe ölü tırnağı dışarı doğru iterler. Bu nedenle de aynen saçlarımız gibi tırnaklarımızı keserken de acı duymayız.Yani kesilmezlerse yılda 2,5 - 3,0 santimetre uzunluğa ulaşabilirler. Ayak tırnaklarının uzama hızı bunun dörtte biri kadardır.

TIRNAKLARIMIZ NEDEN UZAR?

Page 28: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

26

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Telefonlarımız

Sesi uzağa ileterek konuşmayı sağlayan bir araç. Telefonda konuşan kimse konuşanın yanında

imiş gibi aynı sesi vererek konuşur. Böylece, çok uzaklarda bulunan bir kimse ile aynı yerde imiş gibi konuşmak imkânı vardır.İnsanlığa büyük faydalar sağlayan bu önemli buluş, ilkin 1875 yılında, Amerikalı bilgin Graham Bell tarafından gerçekleştirilmiştir. Bugün artık, pek çok evde bu-lunan önemli bir haberleşme vasıtasıdır.Telefonda esas, ses dalgalarının havayı titreştirmesi sonucu meydana gelen titreşmelerin, bir huninin içindeki demir bir levhaya çarparak onu harekete getirme- leridir. Bunun yerinde bulunan bir bobini mıknatıs, değişik yönde kuvvette elektrik akımı meydana gelmesini sağlar. Bu değişik elektrik akımı bir telle, karşı tarafta konuşma yapılan kimseye, eşit bir düzenekle ulaşır ve buradaki diyagramın titreşen değişikliklerine göre ses haline gelir.

Bugünkü telefonlarda, ağızlık kısmında mıknatıs yerine karbonlu mikrofon kullanılmaktadır.

Diyaframın gerisinde, kömür parçacıkları bulunur. Bu kömür parçacıkları arasından bir akım geçer-ek telefon hattına girer. Diyaframın titreşimi, bu-nun gerisinde olan kömür parçacıklarını birbirine yaklaştırır veya birbirinden uzaklaştırır. Kömür par cacıkları birbirine ne kadar yakınsa, geçen akım

o kadar az dirençle karşılaşır, aksi halde direnç fazlalaşır. Böylelikle titreşimin durumuna göre tele-fon hattından az veya çok elektrik akımı geçerek alıcıya varır.

Telefonların çalışması ya otomatiktir, yahut bir santral aracılığıyla konuşulur. Otomatik tele-

fonlarda konuşacak olan kimse istediği numarayı kendisi çevirerek konuşacağı yeri bulur. Otomatik olarak çalışmayan telefon sisteminde konuşacağımız numarayı önce santrale haber verirsiniz buradaki memur sizin telefonunuzla konuşmak istediğiniz kimsenin telefonunu birbirine bağlar. Telefon hatlarında genel olarak birkaç tel bulunur, böyle-likle aynı hatta birkaç konuşmanın birden yapılması sağlanır.Birbirine bağlar. Telefon hatlarında ge-nel olarak birkaç tel bulunur, böylelikle aynı hatta birkaç konuşmanın birden yapılması sağlanır.

Merhaba arkadaşlar bu bölümde Telefon Hakkında Bilgi edineceğiz.

Page 29: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

27

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

1-Peygamberimizin sözlerine verilen ad.2-Kur’an daki sözlerin her biri.3-Peygamberlerimizin arkadaşlarına verilen ad4-Peygamberimizin vefat ettiği ve kabrinin olduğu şehir.5-Kur-an ‘ ı Kerim’in indirildiği gece6-Hem bir dağ,hem de peygamberimizin katıldığı bir savaş.7-Allah’a inanıp,iyi işler yapanların girip içinde sonsuza kadar yaşayacakları çok güzel bir yer.8-Mutluluğun kaynağı olan ve insanları birbirine bağlayan çok güzel duygu9-Allah’ın Peygamber Efendimize ilk indirdiği ‘’oku’’ emriyle başlayan ayetlerin bulunduğu sürenin adı.10-Allah’ın ‘besmele’ içinde geçen isimlerinden biri.11-‘Allah’ın kulu’ anlamında bir isim12-‘Allah’tan başka İlah yoktur’ anlamında ki ‘La ilahe İllallah’ sözüne verilen ad

13-Allah’ın emrini yerine getiren,onun emirler-inden asla dışına çıkmayan, nurdan yaratılmış varlık14-Duadan sonra ‘Allah’ım bu duayı kabul et’ anlamındaki söz.15-Bir iş,sadece Allah rızası için yapmak anlamına gelen bir kelime. ( aynı zamanda Kur-an ı Kerim’deki kısa bir sürenin adı )16-Kur-an I Kerimi tamamını ezberleyene ver-ilen isim17-Adaleti ile yakından tanıdığımız 4 Büyük Halifeden biri:Hz…………..18-Hz.Yakup (as)’ın oğlu.Kur-an da kardeşleri tarafından kuyuya atılması ile ilgili hikayesi anlatılan peygamber….19-Cennet’te içilen güzel bir içecek. ( Kur-an da bir süre adı )20-Bütün canlılar ile konuşma yeteneğine sahip bir Peygamber..21.İslamın beş şartından biri.

Not : Bulmacanın şifresini nasıl bulacağız? -Önce bulmacayı çözelim

-Bulmacadaki numaralardaki harfleri şifredeki kutulara yazalım.

cevaplar için dergiyi okumaya devam edin...

Page 30: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

28

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

GELENEKSEL KERMESİMİZ BU YILDA İLGİ GÖRDÜ

Saffet Çam İlk ve Ortaokulu tarafından her yıl düzenlenen gele-neksel kermes bu yıl da büyük ilgi

gördü. Okul Aile Birliği önderliğinde öğrenci velileri tarafından yapılan ev işi gıda maddeleri okul bahçesinde satışa sunuldu. Kermese veliler ka-dar öğretmen ve idareciler de ilgi göstererek katkı amaçlı alışveriş gerçekleştirdiler. Oldukça eğlenceli ve samimi bir havada

geçen kermes neticesinde elde edilen tüm ge-lir ise okulun ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacıyla okula bağış yapıldı. Saffet Çam İlk ve Ortaokulu Okul Aile Birliği Başkanı Sev-gi Morgül, “Geleneksel kermesimiz bu yıl da ailelerimizin ve okul yönetimimizin katkıları ile gerçekleştirildi. Gösterilen ilgi ve elde edi-len gelirden de çok memnunuz. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz” dedi.

Page 31: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

29

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

29

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

UÇURTMA ŞENLİĞİ BÜYÜKLERİNİLGİSİNİ GÖRDÜ

Saffet Çam ilköğretim okulu 3/C sınıfı öğrencileri uçurtma şenliğine katıldı. Velileri ile birlikte şenliğe gelen öğrenciler bir süre sonra ipleri velilerine kaptırdı. Bir anda çocukluk günlerine dönen veliler uçurtmaları

kapınca uçurtma şenliği renkli görüntülere sahne oldu. İşte uçurtma şenliğinden bazı renkli kareler.

daha fazla fotograf için facebook sayfamızı ziyaret edin. facebook.com/yalovaokuldergisi

Page 32: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

30

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

OKULUMUZDA

İZCİLİK

ETKİNLİKLERİ

Sosyal etkinlik çalışmalarından eğitim amaçlı olan izcilik faaliyetleri okulumuzda 1997 yılında

Müdür Yardımcısı Oymakbaşı Hilal BAYDAR ile başlamıştır.1998-1999-2000-2002 yıllarında oku-lumuz öğretmenleri Oymakbaşı Hilal BAYDAR , Kümebaşı Tülay KARADENİZ , Kümebaşı Yavuz YILMAZ ile birlikte MEB izcilik faaliyetlerinin en parlak dönemini yaşamıştır.

Yalova’da MEB izcilik faaliyetlerinin yavaşlaması döneminden sonra 2005 yılından itibaren iz-

cilik faaliyetlerinde Türkiye İzcilik Federasyonu bünyesinde Lider Yavuz YILMAZ tarafından yeniden yapılandırmaya gidilmiştir.2006 yılından itibaren Türkiye İzcilik Federasyonu bağlı kulüplerde izcilik devam etmiş ve şimdi devam etmektedir.

Lider Yavuz YILMAZ 2005 yılında Türkiye İzcilik Federasyonu Yalova İl Temsilcisi olmuş; izcilik

faaliyetlerine devam etmiş ve 2007 yılında Yalova Yürüyen Köşk İzcilik Gençlik ve Spor Kulübü’nü kurmuş,deniz izciliği branşında izcilik yapılmaktadır. Halen izcilik faaliyetlerine okulumuzda da izcilik faa-liyetleri aktif olarak sürdürmektedir.

Page 33: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

31

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Lider Hilal BAYDAR ise Yalova Polis Spor Gücü İzcilik Şubesi

Kulüp Önderi olarak izcilik faaliyetlerine de-vam etmektedir.İzcilik çalışmalarına katılan çocuk ve gençleri, kendine özgüvenini sağlayan,paylaşmayı ve grup içinde sorumluluk almayı öğrenen , yurduna, milletine ve Atatürk İlkelerine bağlı, bütün insan-lara karşı dürüst ve iyi duygulu, iyi karakterli ve toplum içinde yapıcı ruha sahip, kanun, nizam, talimat ve emirlere uyan, saygılı, disiplin-li, özveri sahibi, toplum ve çevre kalkınmasına hizmet edven, ken- disi için gerekli el becerilerine sa-hip, kendine güvenen, sorumluluk

almaya hazır, sağlıklı ve olumlu düşünen, doğa ve kültür eserlerini seven ve koruyan bir yurttaş olarak yetiştiriyoruz.

İzcilik faaliyetlerimiz üniformalı yapılmaktadır. Yalova Yürüyen Köşk İzcilik Gençlik ve

Spor Kulübü ,Saffet Çam ilkokulu ve Ortaokulu’nu kardeş okul seçmiş ve öğrencilerin % 90’ı Yalova Yürüyen Köşk İzcilik Gençlik ve Spor Kulübü’nde izcilik faaliyetlerine devam etmektedir. İzcilik faaliyetleri için verilen eğitimler ücretsizdir.2012-2013 Eğitim-Öğretim yılı itibarı ile Okulumuzda izcilik eğitimi Lider Yavuz Yılmaz tarafından verilmektedir.

Page 34: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

32

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

AVRUPA BİRLİĞİ COMENIUS KURUM ORTAKLIĞI PROJESİ

Okulumuz İngiltere’nin Buckinghamshire İlindeki Belediye ve Sir William Ramsay Okulu ile or-

tak bir proje yürütmektedir.Proje ‘Öğrencilerimizin kişisel gelişimlerini artırmak ve onlara hem özgüven kazandırmak hem de girişimcilik ruhlarını artırmak’ amacını güdüyor. Kendini ifade etmede zorlanan öğrencilerimizi öncelikle uzmanlar eşliğinde bir haftalık grup çalışmasına tabi tuttuk.Daha sonra bu öğrencilerimize hedefler verdik.Onlardan okulda ya da çevrelerinde ülkemizde kalkınma öncelikli bölgelerden birindeki bir okula gönderilmek üzere kitaplar toplamalarını istedik.

1 ay gibi kısa bir sürede 60 a yakın öğrencimiz toplam 560 adet kitap toplamayı başardı.Ve bizler bu kitapları

ücretsiz yada en kısa maliyetle hedeflediğimiz yere gön-dermeyi amaçlıyoruz.Bunu da bu öğrencilerimiz tek kar-go şirketleri ile görüşüp fiyat alacak ve en uygun maliyetle göndereceğiz.Böyle aktiviteyi öğrencilerimizle yapmak hem çok keyifli hem de öğrencilerimizin bir şeyi başarmış olmanın ne demek olduğunu tecrübeyle öğrenmeleri ve çok az bir gayretle nelerin başarılabileceğini görmeleri bizim çok iyi bir başarı.

Milli Eğitim Müdürümüz Ahmet YURTMAN’da oku-lumuza gelerek avrupa birliği comenius kurum ortaklığı projesi’ni incelemiştir.

Proje kapsamında mayıs ayında Yalova’dan İngiltere’ye bir heyetin gidecek olması ve heye-

tin bizim okulumuzun yaptığı faaliyetlerin bir ben-zerini de İngiltere’deki proje ortağı olduğumuz oku-lun yaptığı faaliyetlerle kıyaslaması ayrıca bizler için büyük bir tecrübe olacaktır.

Page 35: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

33

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

AVRUPA BİRLİĞİ COMENIUS KURUM ORTAKLIĞI PROJESİ İSTİKLÂL MARŞI’NDAN ÇOCUKLARA!

Aziz milletimin sevgili çocukları! Varlığımızın güvencesi, yurt toprağının genç fidanları!

Ben, her pazartesi okul başlarken ve her cuma okul kapanırken coşkuyla söylediğiniz İstiklâl Marşı’yım. Her bayrak töreninde öğretmeninizin komutuyla kalbinizin nasıl coşkuyla attığını biliyorum. Çünkü siz,benim ve şanlı bayrağımızın uğrunda can vermiş bir mil-letin torunlarısınız. Elbette ki benim önemimi sizden daha iyi anlayan olamaz. Çünkü ben hiçbir ülkenin marşına ben-zemem. Hem anlam olarak, hem yazılış gerekçesi olarak onlardan çok farklıyım.Öğretmenleriniz elbette ki benim hikâyemi size anlatmışlardır. Bugün de dinleyeceksiniz.Her 12 Mart’ta okul gazetelerinin en güzel köşelerinin bana ayrıldığını, her okulda törenlerle anıldığımı biliyorum. Bu törenlerde öğretmenlerinizin verdiği görevleri yerine ge-tirirken yaşadığınız heyecanları da… Hatta beni “okuma yarışmaları” yapıldığını, bu yarışmalarda nasıl coştuğunuzu da…

Benim taşıdığım anlamı fark edin. Ben bunu çok önemsiyorum. Bir şarkı gibi, söyleyip

geçmeyin beni. Özümseyin istiyorum.Ben istiyo-rum ki, bütün millet evlatları beni tanısın. Beni tanıdığınızda, benim hikâyemi bildiğinizde beni daha çok seveceğinizi biliyo-rum.Sevgili çocuklar!Yurdumuzun düşmanlar tarafından işgal edilmeye çalışıldığı yıllardı. Milletimizin yüreğini

coşturacak, onların arasındaki birlik ruhunu ayağa kaldıracak bir bağımsızlık marşına ihtiyaç vardı. Onu söyleyenlerinyüreği coşmalı, dinleyenlerin duyguları kabarmalıydı. Beni yazmak için bütün yurtta bir yarışma açılmıştı. Yüzlerce şairin katıldığı yarışmada beni en güzel anlatan şair Mehmet Âkif Ersoy olmuştu.12 Mart 1921 benim doğum günüm. Yani marş olarak TBMM’nde kabul edilişimin yıldönümü.Bugün benim doğum günümü kutluyorsunuz. Hepiniz var olun. Gözünüz yaş, göğsünüz taş görmesin. Çok yaşayın!Sizden istediğim beni bayraksız, bayrağı ben-siz bırakmayın. Ben okunuyorken oturuyorsanız kalkın. Yürüyorsanız durun. Konuşuyorsanız susun. Beni yüceltin ki bayrak da gülsün, vatan da… Beni yüceltin ki siz de yüce-lesiniz. Size güveniyor, size inanıyorum.Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum. Millî Marşınız İstiklâl Marşı

SELAMİ YILDIRIMNilüfer Şehit Kara Pilot Yüzbaşı Hakan Tan

İlkokulu Müdürü – BursaDergimize Katkılarından Dolayı Kend-

isine Teşekkür Ederiz

Page 36: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

34

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

YALVAÇ URAL’IN

KALEMİNDENOkul söyleşilerinde öğretmenlerin, önemle üzerin-

de durduklar ve üstüne basa basa konuk yazardan istedikleri tek şey; yazarın, çocuklara kitap okumak, okur olmak konusunda söyleyeceği sihirli tümcelerle, anne babanın yedi yılda, öğretmenin bir eğitim yıl boyunca kazandıramadığı “Okuma alışkınlığı” bece-risini, bir saatlik bir söyleşide yazarın sağlamasıdır. Genellikle bu istekten sonra cümle şöyle biter. “Hiç kitap okumuyorlar hocam!” Bireylere kitap oku-ma alışkanlığını kazandırmanın, ister çocuk, isterse yetişkin olsun yöntemi ve öncül yolu: Meraktır. Bu istek, bizlerde öğrenmeyi, okumayı, bilgi edin-meyi kazandıran bir dürtüdür. Çoğu zaman merakın bu itme gücüde yeterli olmaz. Hele çocuklara oku-ma alışkınlığını yalnızca kitap alarak kazandıra bileceğimizi düşünmek de başka bir safdilliktir. Çünkü

her çocuğun kazanılmamış yetisizliğinin altında yatan, pek çok neden ve sorun vardır. Eğitimciler, öğretmenler bunları bulup, çıkarmak ve ebeveynlerle paylaşarak, çocukları meraklı, öğrenme tutkusuyla yanıp tutuşan bireylere dönüştürmek zorundadırlar. Bu onları hem ezberci eğitimin parçası olmaktan kurtara-cak, hem de eğitimin gerçek amacı olan “araştırarak bilinçli öğrenme” yönteminin bir parçası haline ge-tirecektir. Kitap okumayan okumayı sevmeyen bir çocuğun isteksizliğinin altında öyle çok neden vardır ki, bunları dışarı çıkarmadan, onu gerçek anlamda

Page 37: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

35

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

okuryazar yapamazsınız. Ama şu da önemle bilinmelidir ki, kitap sevgisinin yeşerdiği ilk sunu alanı da anne baba okuludur. Her çocuk, okul öncesi eğitimden önce anne baba okulunda eğitim görür ve ilk edinimlerini orada öğrenir. Çocuğun öğrenme yetisi, kavrama düzeyi hep eğitimcilerle belirlenir. Algısı, algıda seçiçiliği, odaklan-ma eksikliği, görsel okuması, farkındalığı, farkındalık eşiği ve ilgi alanları gibi daha pek çok öğretmenlerce açığa çıkarılır.

OKULÖNCESİ EĞİTİM

Okulöncesi eğitim, bireylerin yaşamında öyle-sine etkilidir ki, okulöncesi eğitimden geçmemiş

çocuklar çiçeklerin adını, balıkların adını, elmanın neden dörde kesilerek yendiğini, evcil ve yabanıl hayvanların yavrularını ve adlarını, renkleri ve onların karışımlarını, bir bebeğin nasıl doğduğunu, beş duyuyu, sütü, böceklerin evlerini, hangi canlıların yumurtadan çıktıklarını, yeryüzünü, gökyüzünü, vücudumuzu ve tabii ki büyürken onun yaşadığı toplumla ilişki kuracağı en önemli iletişim aracı olan anadilini hiçbir zaman gerektiği gibi öğrenemezler. İşte bu yüzden yüksek öğrenimden geçmemiş bir birey, belki meslek edinme konusunda eksik kalmıştır; ama okulöncesi eğitimden geçmemiş bir çocuk, yarım, yanlış, temelsiz ve eksik yetişmiş bir birey demektir.

ÇOCUKLARA KİTAP ALMAK CİDDİ BİR İŞTİR

Gerçekten bir çocuğa kitap almak, armağan etmek ciddi bir iştir. Kitapçıya girip, “Sizde çocuk kitabı

var mı?” sorusuna “Evet” yanıtı alarak kitap seçmek, ya da uzman olmayan kişilerin önerdiği kitapları almak doğru bir yöntem değildir. Kitap alan anne-babaların kendisinin de okur olması, en azından seçeceği kitaplar

konusunda bilgi sahibi olması gerekir. Günümüzde ne yazık ki çocuk kitapları dünyası öylesine kötüye kullanılmaya başlanmıştır ki; dili, yazım kurallarını bilmeyen, çocuk psikolojisinden ve pedagojiden na-sibini almamış bir yığın yazarın eline kalmıştır. El-bette aralarında yenilikçi, çocuğun gözüyle çağdaş dünyayı izleyen ve ürünler veren yazarlarımız vardır. Ama hiçbir dünya görüşüne üye olmayan, kendi var oluş eksikliklerini çocuk yazarlığıyla açığa çıkarmak isteyen pek çok kişi kitaplarıyla raflarda yer işgal etmekte ve okullarda koltuklarının altına aldıkları kitaplarla imza günleri adı altında çocuklara o kötü kitaplarını sunmaktadırlar. Öğretmenlerimizin büyük bir çoğunluğu da çocuk kitapları, dergileri okumamaktadırlar. Mesleki açıdan bile yayın dünyasını izlememektedirler. Çocukların ilgi alanlarını, sevdikleri kahramanları tanımamaktadırlar. Oysa pek çok Avrupa ül-kesinde özellikle Hollanda, Almanya ve eski Yugoslavya’daki pek çok okulda öğretmenlerin çocuk kitaplarını çocuklardan önce okuduklarına tanık oldum.

Dergimize bulunduğu katkıdan dolayıYalvaç URAL’a teşekkür ederiz

Page 38: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

36

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Page 39: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

37

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

ANLADIĞININ İSPATITanıdıklardan biri, yazdığı romanın müsvedde- lerini Neyzen Tevfike göstererek fikrini sorar:Neyzen beğenmediğini ifade edince, adam:-İyi ama, der. Siz hiç roman yazmadınız ki!Neyzen Tevfik şu cevabı verir:-Ben yumurtanın tazesini bayatını iyi anlarım. Ama bu güne kadar hiç yumurtlamadım.

FİKİR YAKALAMAKŞahabettin Süleyman, bir gün Ahmet Haşim‘e:-Üç günden beri zihnimde önemli bir fikir saklıyorum, dediğinde, Ahmet Haşim, onun fikir üretmedeki kısırlığını ima ederek şöyle demiş:-Günahtır yahu, salıver gitsin şu fikri. Zavallıcık günlerden beri tek başına kim bilir ne kadar

sıkılmıştır?

ÇIKMAYAN MANAMehmet Akif, Baytar Mektebinde müdür mua-vini olarak çalıştığı bir dönemde, muhasebe-den gelen bir yazıyı anlayamaz. Yazıyı kaleme alan Salih Efendiyi aratarak yazıda ne demek istediğini sorar:.:-Salih Efendi İki türlü mana çıksın diye böyle yazdık efendim cevabını verince, Akif day-anamaz ve:-Hayret doğrusu, der. Biz birini bile çıkartamadık da.

BRAVO!..Genç bir şair, saçma sapan şiirlerini Victor Hu-goya okuduktan sonra:-Üstad, diye sormuş. Şiirlerimi nasıl buldunuz?Victor Hugo:-Vezinsiz, kafiyesiz ve manasız bir şey yazmak istemiş ve tam muvaffak olmuşsunuz, demiş. Bravo doğrusu

YIKA DA GETİR Süleyman Nazif ve Abdülhak Şinasi birlikte yemek yerken, Şinasi garsonu çağırır ve su is-ter. Şinasinin kirden ve mikroptan eldivenle el sıkacak derecede korktuğunu bilen Süleyman Nazif garsona seslenmeden edemez:-Oğlum, beyefendinin suyunu yıka da öyle getir.

NE ALIRSINIZ? Yahya Kemal bir yokuşu çıkıncaya kadar nefes nefese kalır. Yokuşun sonundaki lokantadan bir garson seslenir:-Buyrun beyim ne alırsınız?Yahya Kemal tebessümle:-Evlat,müsaade edersen bir nefes alacağım.

SIR SAKLAMAK Yavuz Sultan Selim, bir çok Osmanlı Padişahı gibi devletin selameti için sefer hazırlıklarını gizli tutarmış. Bir keresinde vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:- Sen sır saklamasını bilir misin? diye sormuş.Vezir, Yavuzdan cevap alacağı ümidiyle:-Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Sultan Ya-vuz cevabı yapıştırmış:-Ben de bilirim.

BÖYLE KORUNUR Çok değerli olan kütüphanesini millete vak-feden Koca Ragıp Paşa, onların bakımı için tanıdıklarından birini memur tayin eder.Bir gün ansızın kütüphanesini ziyarete giden Paşa, etrafı ve kitapları toz, toprak içinde bulunca canı çok sıkılır ve belli etmemeye çalışarak:-Seni tebrik ederim yavrum, der. Gerçekten de gerçekten de emniyetli bir adammışsın. Teslim edilen şeylere hiç el sürmemişsin, âferin!

GÜLMECE GÜLDÜRMECE

Page 40: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

38

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

DÜŞÜNDÜREN RESİMLER

Page 41: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

39

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER UNESCO ÖRGÜTÜ’NÜN(Eğitim, Bil-im ve Kültür Örgütü)2013 YILINI PİRİ REİS YILI İLAN ETMESİ İLE YENİDEN HATIRLADIĞIMIZ VE DEĞERİNİ BİR KEZ DAHA HİSSETTİĞİMİZ BU DENİZ ADAMI KİMDİR?NELER YAPMIŞTIR?DERGİMİZİN İLK SAYISINDA SİZİ TARİHTEKİ BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRMİŞ OLAN BİR TÜRK BÜYÜYÜĞÜ İLE TANIŞTIRMAK İSTEDİK.İŞTE HUZURLARINIZDA PİRİ RESİ VE ONUN ESERLERİ:

**Kendisi Karaman’dan İstanbul’a oradan Gelibolu’ya göç etmiş bir ailenin oğludur.**Amcası ünlü korsan ve denizci Kemal Reis olup onun sayesinde deni-zlerle tanışmış ve bu işi meslek edinmiştir.**Kemal Reis ile 1487-93 yılları arasında Akdeniz’de korsanlık yapmıştır.**Fransa ve İtalya kıyılarına ,adalarına amcasıyla akınlar gerçekleştirmiştir.**Endülüs’te(İspanya’da)katledilen Müslümanları amcası ile kurtarıp, Kuzey Afrika’ya taşımışlardır.**II.Bayezıt zamanında (Kanuni Sultan Süleyman’ın dedesi) Osmanlı Devleti hizmetine girerek korsanlığı bırakmıştır.**Amcası Kemal Reis’in ölmesi üzerine Gelibolu’ya dönerek tarihe geçmesini sağlayacak harita ve kitap yazma çalışmalarına başlamıştır.**1513 yılında İLK DÜNYA HARİTASINI ÇİZMİŞTİR.**1516-1517 yılında Yavuz Sultan Selim’in emrinde tekrara Osmanlı donanmasında çalışmaya başlamış

ve haritasını padişaha sunmuştur. Padişahın haritayı görünce “Dünya ne kadar da küçük “dediği ve haritayı ikiye bölerek”..biz doğu tarafını elimizde tutacağız..”diye söylediği rivayet ed-ilmektedir.***Bir ara tekrar Gelibolu’ya dönen Piri Reis burada kitap çalışmalarına hız vermiş ve KİTAB-I BAHRİYE adlı eserini tamamlamıştır.***Bu sefer, eserini dönemin yeni padişahı Kanuni Sultan Süleyman’a Pargalı Damat İbrahim Paşa aracılığı ile sunmuş ve takdir kazanmıştır.***1528’de daha da geliştirdiği II.Dünya haritasını çizmiştir.**Peki bu değerli denizci ne zaman ve neden ölmüştür?Kendisi 1552’de katıldığı Mısır seferi’ndeHürmüz Kalesi’ni kuşattıktan sonra donanmasını Basra’da bırakıp kendisi gani-met yüklü üç gemiyle Mısır limanına gittiği ve yolda bir gemisi battığı için idam edilmiştir.**1554 yılında öldüğünde 80 yılı devirmiş yaşlı bir denizciydi.

DENİZLERİN “PİRİ” REİS MUHYİDDİN BEY

Piri Reisin Çizdiği Dünya HaritasıAynı Zamanda ilk dünyta haritası

Page 42: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

40

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Eğlenme,rahatlama, hoşça vakit geçirme

amaçlı dinlediğimiz müziğin her dinleyişte beyni farklı etkinleştirdiğini biliyor musunuz?

Amerikalı bilim adamları, bir müzik parçasının her dinlenişten sonra beynin farklı bir biçimde etkinleştirdiğini buldu-

lar. Sonuç, beynin aynı bilgileri dinamik bir biçimde yeniden işlediğine dayanan tahmini doğrulamakta.

Bilim adamları statiksel yöntemler saye- sinde müziğin analizinden sorumlu bir

beyin merkezi saptayabilmişler. Melodiler ilk önce şakakların arkasındaki beyin bölgelerinde işlenirken, analiz merkezi hemen alnın arkasındaki bölümde yer alıyor. Bu bölge (rostromedial bölge) daha önceleri duygusal ifadelerin mantıklı kara-rlarla işlendiği beyin bölgesi olarak saptanmıştı. Fakat müziğin neden özellikle de bu bölgede anal-iz edildiğini bilim adamları henüz bilemiyorlar.

Dünyanın en çok söylenen şarkısı hangisidir ? Bu şarkı “Happy birthday to you” dur.

Şarkının asıl kaynağı Amerikalı iki kız kardeşe aittir. Orijinal adı “Good Morning to All” yani “hepinize günaydın”dır. Daha sonra güftesi değiştirilerek bütün dünyaya yayılmıştır. Fakat te-lif hakkı kardeşlere aittir, onlardan sonra da War-ner/chappel müzik şirketine geçmiştir. Müzik tica-ri amaçlı kullanıldığı zaman şirkete ödeme yapma zorunluluğu vardır.

Müzik Notaları Nasıl Bulunmuştur?

Müzikteki matematiksel gizemi keşfederek yazıya dökmenin ilk temeli Pisagor …

Pythagoras, M.Ö. 530 450 tarafından atılmıştır. Biz kendisini okul sıralarından o meşhur dik üç-gen teoremi ile hatırlarız ama Pisagor günümüzde ulaştığımız bilim seviyesinin babasıdır. O kendi devrine kadar gelişmiş bütün çalışmaları bir disip-lin altında toplamış, geometri, aritmetik, astrono-mi, coğrafya, müzik ve tabiat bilgisi olarak ayrı ayrı bilim dalları yaratmıştır.

Pisagorun müziğin içindeki matematiği bir demirci dükkanının önünden geçerken

keşfettiği rivayet edilir. Demirci ustasının demir döverken kullandığı aletlere göre değişik ses-ler çıkarması Pisagorun ilgisini çekmiş, dükkanı kapattırarak ustaya çeşitli aletler kullandırmış, çıkan sesleri incelemiş ve kayıtlar almış.

Batı müziği 9. yüzyılın başına kadar nota-lamadan habersizdi. Eserler kulak yoluyla

kuşaktan kuşağa aktarılıyor, bu arada değişime uğruyor, zamanla unutulabiliyordu. 9. yüzyılın ikinci yarısında ilk notalama sistemi ortaya çıktı. Arezzolu Guidonun Guid Arezzo notalama sistem-inin seslerin yüksekliğini kesin olarak belirtm-eye başlamasıyla büyük bir ilerleme kaydedil-di. 11. yüzyılda notaların üzerine dizildiği beş çizgiden oluşan portenin kullanılmasıyla notaların yüksekliği do, re, mi,…. ve süresi birlik, ikilik, dörtlük,…. kesin biçimde belirlenebilir hale geldi. Aslında müziğin dört parametresi vardır .Yüksek-lik, süre, şiddet ve tını.

Çeşitli sesleri belirtmek ve bunların birbirlerine karışmasını önlemek için sesleri temsil eden

notalara özel isimler verildi. Do, re, mi, fa, sol, la, si. İngilizcede ve Almancada ise notalar harflerle gösterildi C do, D re, E mi, F fa, G sol, A la, B si ing. H si alm.

Si hariç diğer notaların isim babası Gui d Arez-zodur. Arezzo bu adları Aziz Iohannes Bat-

tista ilahesindeki mısraların birinci hecelerinden alarak takmıştır. Yedinci notanın adı uzun zaman B olarak kalmış, sonradan 13. yüzyılda Sanete Iohannes kelimelerinin baş harflerinden mey-dana gelen si adını almıştır. Notalamanın keşfi ve gelişimi müzik pratiğine olağanüstü bir gelişme ortamı yaratmıştır.

MÜZİKLE İLGİLİ İLGİNÇ ARAŞTIRMA....

Page 43: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

41

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Müzik; Sesleri Kulağa Hoş Gelecek Biçimde Düzenleme Sanatıdır. (J.J.Rausseau)Müzik; Heyecanlı Kalplerdeki Kederi Unutturur. (Chateaubriand)Çocuklarınıza Mutlaka Müzik ve Matematik Öğretiniz. (Eflatun)Müzik; Felsefenin En Yüksek Noktasıdır. (Sokrates)Müziği Gençliğinde Öğrenen Filozofiyi Daha İyi Anlar. (Eflatun)Müzik Bir İnsanın Para Ödemesi Gereken Tek Gürültüdür. (A.Dumas 1802–1870)Müzik; Evrensel Bir Dildir Ki, Hayatın Tüm Duygularını Uyumlu Bir Biçimde Anlatır. (Madam Cottin)Müzik, Doğruca Ruha Seslenir, Ruhta Kendisini En İyi Müzik Yoluyla İfade Edebilir. (Congreven)Müziğin Olduğu Yerde Kötülük Barınamaz. (Cervantes)Müzik Fakir İnsanların Cennetidir... (EMERSON)Müzik Kulağın Gözüdür. (Thomas Draxe)Müzik; Bir Ritm ve Ezgi Gelişmesidir. (Edman)Müzik Sesler Aracılığı İle Duyguların Anlatımıdır. (Koch)Müzik Sonsuzluğun Anlatımıdır. (Schelling)Müziği Sevmeyenden Çekininiz. (Ludwig Wan Beethoven)

Okulumuz Korosu

MÜZİKLE İLGİLİ SÖZLER

Page 44: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

42

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

OKULUMUZDAN ETKİNLİKLER

Page 45: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

43

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Üç A’dır sınıfımızÇalışkanlıktır hedefimiz

Atamızın yolundan gideriz

Sevgi dolu yüreklerimiz,Irmaklar gibi çağlar.Ne hor görürüz nede hakir.Isıtır içimizi öğretmenimizFedakârlığı ondan öğrendikIşıktır o, pervaneyiz biz.

3-A SINIFIMIZDAN 3-A

Page 46: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

44

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

KAYMAKAM HULİSİ BEY

1921 yılının Ocak ayında Yalova’ya kaymak-am olarak atandı.Yalova’nın birkaç köyü hariç tüm bölge işgal altındaydı. Bu yüzden Demir Hulusi Bey Kabaklı köyünü ilçe merkezi yaptı. Kocaeli Grup Komutanlığının emrinde mücadelesini sürdürdü. İstanbul’da vefat etti.

ŞEYH ŞERAFETTİN (ŞERAFETTİN BİNGÖL)Milli Mücadele döneminde, Yalova çevresin-deki dağınık kuvvetlerin Kuvay-ı Milli’ye katılmasını halka telkin etmiştir. Şeyh Şerafettin Efendi ağır bir katliam altındaki yöre halkını, müfrezelerin koruyuculuğunda Güneyköy’e aldırtmış, oradan da daha içlerde, güvenli bir yerde korumalarını sağlamış. Kabri Yalova- Güneyköy’de bulunmaktadır.

YÜZBAŞI HACI İSMAİL KEMAL AYDIN

İstanbul’da hukuk tahsili görmüş ve 1. Dünya savaşında yedek subay, Kurtuluş savaşında ise yüzbaşı olarak görev yapmıştır. Yalova’da Demir Hulusi Bey ile birlik-te savaşmıştır. İstiklal madalyası sahibi yüzbaşı 1971 yılında vefat etmiştir.

YÜZBAŞI KAZIM BEY

Demir Hulusi Bey’le savaşa katılmış, dağınık olarak bulunan vatanseverleri toplamış ve komutanın bir merkezden verilmesini sağlamıştır. Kocaeli Grup Komutanlığının emirleri doğrultusunda Yalova Müstakil Bölüğünün kuruluşunu ve komutanlığını yapmıştır.

RASİM EFENDİ (RASİM KOÇAL)

1.Dünya Savaşı sırasında pilot okulunda okurken, imzalanan Mondros Mütarekesi ile birlikte, köyüne (Burhaniye Köyü) döndü. Bulundukları yerin korunmasını kurdukları Burhaniye Müfrezesi ile yaptı. Yalova Müstakil Bölüğünde komutan olarak görev yaptı. Kurtuluş Savaşından sonra,17 Mart 1926 tarihinde İstiklal Madalyası aldı. 9 kasım 1982

tarihinde öldü.

ZABİT ABDULKADİR EFENDİ (ÜSTEĞMEN ABDULKADİR EFENDİ)1.Dünya savaşı sırasında 3 yıl Bağdat ceph-esinde görev aldı. Daha sonra Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasıyla köyüne (Burhaniye köyü) döndü. Arkadaş Rasim Efendi ile Burhaniye Müfrezesini kurarak, Yunan işgaline karşı ilk direnişi başlattı.14 Eylül 1921 tarihinde 897 rakımlı tepeyi

BİZİM KAHRAMANLARIMIZ

44

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Page 47: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

45

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

ÇOBAN MUSTAFAKüçük Mustafa, 1918 yılında Varna civarında doğmuş, daha sonra bütün mal ve mülkünü Bulgaristan’da bırakan ailesiyle birlikte Türkiye’ye göçmen olarak gelmiştir. Atatürk, ailesinin rızasını aldıktan sonra, okuma- yazma bilmeyen bu küçük çocuğu önce Şişli Et-fal Hastanesi’ne tedavi olması için yatırır;zaman zaman hastaneyi ziyaret ederek onun sağlık duru-muyla yakından ilgilenir. Küçük sığırtmaç, kısa zamanda sağlığına kavuşur; Beşiktaş’taki19 uncu İlkokulu, Işık Lisesi’nin orta kısmını ve Kuleli Askeri Lisesi’ni bitirir.

KARA AHMET (AHMET KARA)1920 yılında Kabaklı köyünde kurulan Milli Teşkilata katılmış, Milli mücadelenin sonuna kadar Bursa, Gemlik ve Mudanya cephesinde savaşmıştır. Daha sonra İstiklal Madalyası ile onurlandırılmıştır.

ÖĞRETMEN YUSUF ZİYA BEY1919 yılında Yalova Merkez Okulu başöğretmenliğine atanmıştır. Yunan işgalinden sonra kabaklı köyünde Kaymakam Demir Hu-lusi Bey yönetimindeki orduya ve muharebelere katılmıştır. 20 Mart 1923 yılında Kabaklı Köyü öğretmenliğine atanmıştır. 12 Mayıs 1923 tari-hinde tekrar silah altına alınmıştır. El-Cezire hattına gönderilmiş ve burada gösterdiği başarı so-nucu İstiklal Madalyası ile onurlandırılmıştır.1923 yılında Yalova-Fevziye köyüne öğretmen olarak atanmış, daha sonra kendi isteğiyle Çınarcık öğretmenliğine atanmıştır. Daha Yalova Merkez Okulu öğretmenliğine tayin edildi. Başarılı çalışmaları sonucu Yalova Maarif memurluğuna atandı. 1935 yılına kadar Yalova’da hizmet yapmış ve daha sonra kendi isteğiyle İstanbul 22. İlkokul öğretmenliğine atandı. 3 Haziran 1938 tarihinde görevi başında vefat etti.

İSMAİL ÜSTÜN

Osmanlı döneminde Kapı Karakolu görevinde iken, Yalova’ya gelmiş ve bir daha geri dönmemiştir. Kay-makam Demir Hulusi Bey’in komutasındaki orduya girip savaşlarda görev almış ve daha sonra Kay-makam Demir Hulusi Bey tarafından komutanlığına getirilmiştir.

YEMENİCİ İSMAİL BEYSavaş sırasında Kabaklı Burhaniye ve Merde gözünde çatışmalara katılmıştır. Kendisi Yalova Müstakil Bölüğünde yer almıştır

YALOVA JANDARMA BAŞÇAVUŞU NACİ BEYEsadiye’denAbdulhadi Yılmaz, Zula Mehmet, Abbas Cent ve beraberindeki milislerle, Orhangazi- Ya-lova arasındaki geçiş noktasını savunmuşlardır. Ermeni ve Rum çeteleriyle sıkı mücadeleye girmiş ve Çengiler köyündeki çeteleri yok eden baskını arkadaşlarıyla birlikte düzenlemişlerdir. Yalova yöresin-deki bir çok katliamı gerçekleştiren Paşa Yohan çetesini imha etmiştir. 1946 yılında vefat etmiştir.

ESİR MEHMET/GOCA MEHMET (MEHMET EFENDİ)Kurtuluş Savaşı sırasında Müdafaa-i Milliye’ye katılmış, daha sonra Güneyköyde’de kurulan Şeyh Şamil bölüğünü oluşturarak, burada düşmanla savaşmıştır. Yunanlılara esir düşmüş ve birkaç ay sonra ellerinden kurtulmuştur.

BİZİM KAHRAMANLARIMIZKİMİ KAYMAKAM,KİMİ ÖĞRETMEN KİMİ HUKUKÇU KİMİ ÖĞRENCİ AMA HEPSİ BİZDEN BİRİ VE BİZİM İÇİN DİRENDİ.YALOVAMIZI MİLLİ MÜCADELE SIRASINDA DÜŞMANA,RUM VE ERMENİ ÇETELERİNE KARŞI AMANSIZCA SAVUNAN BU YÜREKLİ İNSANLAR ACABA KİMLERDİR?NELER YAPMIŞLARDIR?NASIL ARAMIZDAN AYRILMIŞLARDIR?İŞTE YALOVANIN ULUBATLI HASANLARI,SEYİT ONBAŞILARI ,KISACA ŞEREFLİ MEHMETÇİKLERİ….

45

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Page 48: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

46

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Babası . Yavuz Sultan Selim Annesi . Hafsa Hatun Doğumu : 27 Nisan 1495Vefatı . 7 Eylül 1566 Saltanatı : 1520 - 1566 (46) sene

-Kanüni Sultan Süleyman, Trabzon'da dünyaya geldi. O sırada babası orada vali idi. Babası O'nu küçük yaştan itibaren çok titiz bir şekilde yetiştirmeye başladı ve emsali görülmeyen bir terbiye ve tahsil ile yetiştirildi.

-26 yaşında padişah oldu. Çok ciddi ve vakurdu. Yapacağı işler hakkında hiç acele etmez, gayet geniş düşünür ve verdiği emirden geri dönmezdi. İs başına getireceği adamların kabiliyet derece- lerine göre vazife verirdi.

-Kanuni’nin yüzü yuvarlak, gözleri elâ, kaşlarının arası biraz açık, doğan burunlu, uzun boylu ve seyrek sakallı idi. Azim ve irade sahibiydi.

-Devri Türk hakimiyetinin mükemmeliğe ulaştığı bir devir olmuştur. Kendisine Kanuni denmesi, yeni kanunlar icad etmesinden değil, mevcut kanunları yazdırtıp çok sıkı bir şekilde uygulamasından dolayıdır.

-Zamanında İngiltere Kralı .Vlll. Henry, İstanbul’a bir heyet gönderip, adalet mekanizmasının nasıl işlediğini araştırtarak kendi memleketine örnek almıştır.Avrupâ tarihçilerinin Muhteşem Süley-man dedikleri büyük hükümdar, büyük dede-si Fatih gibi sayısız seferlere bizzat kendisi katılmıştır.

-Zamanında meydana gelen önemli olaylardan bazıları şunlardır :-1522 senesinde Rodos’u aldı. Fransa KraIının yardım isteğini kabul ederek Alman İmparatoruna bir mektup yazdı ve Fransa İmparatoru, Birinci François’i serbest bıraktı.

-1526’da Mohaç Muharebesi ile Macarista’nın ortadan kaldırdı. Budapeşte’yi fethetti.-1529’da Viyana’yı kuşattı. -1532’de Avusturya seferine çıktı. -1533’te Almanya ile anlaşma imzalandı. -1543’de Estergon, İstoini ve Belgrad’ı fethetti. Barbaros kardeşler Akdeniz’de yenmedik

donanma bırakmadılar ve Kuzey Afrika’yı alarak Osmanlı topraklarına bağladılar..Hint Okyanusu’na donanma gönderilerek oradaki müslümanlara yardımlarda bulunuldu.Sudan ve Habeşistan’da fetihler yapıldı.

-1548’de Tebriz dördüncü defa alındı.Osmanlıların en büyüklerinden birisi olan Muhteşem Padişah 7 Eylül 1566 günü savaş meydanında iken ahirete göç etti. O anda Ziget-var kuşatmasını idare ediyordu. Süleymaniye Camii avlusundaki türbesinde gömülüdür.

-Vefatında 71 yaşını 4 ay 10 gün geçiyordu. 46 sene padişahlık yaptı. Büyük bir devlet adamı ve ünlü bir şairdi. Meşhur şiirlerinden birisi şudur:Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi.Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi.Saltanat dedikleri bir cihân kavgasıdır.Olmaya baht ü saadet dünyada vahdet gibi.

-Babasından 6.557.000 km. kare olarak devraldığı İmparatorluğun topraklarını, 14.893.000 km. kareye çıkarmıştı..

-Çocukları:Ikinci Selim, Bayezid, Abdullah, Murad, Mehmed, Mahmud, Cihangir, Mustafa ,Mihrimah Sultan, Raziye Sultan.

Böyle muhteşem bir tarihe ve hükümdarlara sahiplik etmiş olan Osmanlı devleti’nin en büyük hanlarından birini tanıttık sizlere.Mil-letler tarihleriyle vardır,tarihleriyle tutunurlar geleceğe..Tarihimizi unutmamak,sahip çıkmak ve öğrenmek dileğiyle..

46

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN’INHAYATI VE ÖZELLİKLERİ

Page 49: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

47

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

AİKİDO’NUN

FAYFALARI

Büyükler dinlenmek, iç huzurları sağlamak ya da kendilerini ko-rumak için aikido yaparlar. Ancak bu tip fikirler çocukların aklına bile gelmeyen şeylerdir. 1- Aikido agresif olmayan bir sanattır. Peki bu ne deme-ktir? Bu şu demektir; aikido yaparken durup dururken kavga başlatmazsınız, sadece bir kavgayı sonlandırabilirisiniz.2- Aikido çocuklara sakin olmayı öğretir. Eğer okulda kıpırdamadan durmaları, bir ödeve odaklanmaları gerekirse ai-kido bunu tam olarak nasıl yapacaklarını öğretir.3- Aikido pratik bir şekilde kendini korumayı öğretir.4- Aikido pozitif bir dünya bakışı öğretir. Bir şey yaratmak isteyenlerin dünyaya uyumla bakması gerektiğini gösterir. Eğer belaya yol açarsan kaybedeceğini , ama aklın doğru yoldaysa dünyanın senin ellerinde olduğunu öğretir.

ÇOCUKLARIN AİKİDO YAPMASI İÇİN 10 NEDEN

5- Aikido hayatı basit bir şekilde algılamayı öğretir.6- Aikido çocuğa okulda yardımcı olur. Bilgilerin daha ko-lay abzorbe olmasını daha açık ve ne biçimde düşünmeyi sağlar.7- Başka sporlarda başarıya yardım eder.8- Herkes aikido yapabilir, atletik bir beden gerektirmez. Aikido’da başarının anahtarı iyi bir gözlem, dikkat ve pozitif bir bakış açısıdır. Çocuklarımıza bundan daha iyi bir ders verebilir miyiz?9- Aikido küçük çocuklar için de uygundur. Hatta küçücük çocukların kocaman büyükleri nasıl da yere devirdiğini görüp şaşırabilirsiniz. Aikido için kilo , boy önemli değildir.10- Aikido çocukları yorar. Böylelikle cumartesi akşamları erken yatarlar.

47

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Page 50: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

48

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Erken yaşlarda yabancı dil eğitiminin çocukların zihinsel ve duyusal üstünlükleri ve esnekliklerinden dolayı çok daha etkin sonuçlar verdiği kanıtlanmıştır.

- Çocuğun erken yaşlarda yabancı dil öğrenmesini gerektirecek bir çok neden vardır.

- Yabancı dil eğitimi çocuğun zihinsel gelişimini düzenlemektedir.

- Erken yaşta yabancı dil öğretimi çocukta düşünmeye yönelik kıvraklık ve esnekliği, dinleme yetisini ve hassasiyetini geliştirir. Aynı zamanda anadilinde anlama kabiliyetini geliştirir.

-Çocuğa, insanlarla daha kolay iletişim kurma olanağı sağlar.

YABANCI DİL ÖĞRENMENİN ÖNEMİ

Ülkemizde 4 + 4 eğitim sistemine geçmesi ile birlikte Ortaokullarda yabancı dil eğitimleri başlamıştır. Artık yabancı dil dersleri daha alt sınıflara indirgenmiş ve daha erken yaşta çocukların yabancı dil ile tanışması sağlanmaya çalışılmıştır.Gelecekte hangi mesleği yaparsa yapsın, yabancı dil bilgisi gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Matematik, Fen ve Sosyal derslerin yanı sıra öğrencilerin Yabancı dil eğitimlerine önem verilmelidir.

Page 51: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

49

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Page 52: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

50

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

8-A SINIFIMIZMEZUN OLACAK ÖĞRENCİLERİMİZ

En Yaramaz : Hazar YıldırımEn Sessiz : Fatmanur Tosun , Aleyna SanırEn Süslü : Zehra TopEn Kısa : Ali KalyoncuEn Şımarık : Barkın BingölEn Şakacı : AhmetMuaz GülenEn Gür Sesli : Beyza TürkanEn Utangaç : Asrın Aleyna YazmanEn Dağınık : İrem AldemirEn Yetenekli : Cansu Damla MudaraEn Güzel Sesli : Seçil YıldırımEn Hanımefendi : Aslı Kaçar

En Geç Gelen : Mehmetcan ÖztürkEn Güzel Gözlü : Rabia melisa KurtbaşEn Kendini Beğenmiş : Gizem VarolEn Kurnaz : İsmail BoraEn Esmer : Elif Budak , Uğur Arda AkköseEn Sinirli : Sinem MutiEn Üşengeç : Merve ÇatalcaEn Sakin : Berat Mustafa En Çok Gülen : Ömer AltayEn Telaşlı : Hasan Utku UnutEn Çocuk Ruhlu : Merve Koç

Page 53: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

51

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

8-B SINIFIMIZMEZUN OLACAK ÖĞRENCİLERİMİZ

En Alçak Gönüllü : Canan KöseEn Çılgın : ÇağlaAkşoşEn İyi Resim Çizen : EzgiMelekisEn Güzel Sesi Olan : İrem PolatEn İspiyoncu : Mustafa DurmuşEn Havalı : Şevval ÇobanoğluEn Sessiz : Eda CanEn Neşeli : Vildan OğuzEn Obur : Süleyman Kaya

En Güçlü : ŞahinTaşkırEn Hayvansever : Mustafa PerişanEn İyi Futbolcu : Anıl GülçerEn Sportmen : Gürkan SevinçEn Soğuk Espirili : DilaraYücepurEn iyi Dans Eden : Berfu ÖzkanEn Dedikoducu : Beyza Kara En Sakin : Kader YıldızEn Çok Müzik Dinleyen : AyçaAltun

Page 54: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

52

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

8-C SINIFIMIZMEZUN OLACAK ÖĞRENCİLERİMİZ

En çalışkanları : Ece Tuna - Tuğçe TunaEn komiği : Muhammet Mert SağdıçEn havalısı : Buse OkyayEn yaratıcıları : Ali Mert Başaran - Cem ŞahinEn duygusal : Doğukan PaşalıEn sesizleri : Serenay Bulut-Sena PehlivanEn güzel seslisi : Muhammed Üveys YılmazEn hiperaktifi : Ali Erdal BozkuşEn tatlı cadı : Aysema YavuzEn çıtkırıldım: Büşra Tepe En sevecen : İpek Hilal AkkoyunÜçü bi arada: Aysema Yavuz-Şeyda Turan-İpek

Hilal AkkoyunEn mankeni : Şevval KeçeciSınıfın tarihçisi : Kutlu Kaan AksanEn güzel gözlüler : Sinem Karabulut-Kadir NazlıcanEn müzisyen : Ecrin ŞahinSınıfımızın İmamı : Burak TayEn Brad Pitt : Emrah HacıbekiroğluEn politikacısı : Buse OkyayEn çok gülen: Furkan YolcuEn işsizi : Ertan KapitanEn süslüler : Kübra Tepe-Hazal Bayar-Vesile Akay

Page 55: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

53

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

8-D SINIFIMIZMEZUN OLACAK ÖĞRENCİLERİMİZ

Levent Muhammet Gündüz Sınıfımızın en komiğiEmre Savuk Sınıfımızın en ergeniSergen Korkmaz Sınıfımızın en iyi sayısalcısıAhsen Dilara Balcı Sınıfımızın en sempatiğiÖzlem Pehlivan Sınıfımızın en iyi şarkı söyleniOnur Cenk Aysel Sınıfımızın güreşcisiHamza Göktuğ Özateş Sınıfımızın en uzun boylusuRümeysa Akdeniz Sınıfımızın en çalışkan kızıSema Enise Akdeniz Sınıfımızın en meraklısıAygül Kahyaoğlu Sınıfımızın en cırtlak seslisiSinem Teker Sınıfımızın en süslüsüHalil Furkan Üstün Sınıfımızın en iyi güreş cisiKazım Kaan Zeybek Sınıfımızın uzun boylu sarışınıHazel Bayraktutan Sınıfımızın başkanıNida Sınıfımızın uzunuRamazan Titiz Sınıfımızın mavişiAbdul Kadir Gülsün O yeter ki ‘’gülsün ‘’ :)

Şeyma Arvas Sınıfımızın atarlısıEce Selin Alkın Sınıfımızın en sessiziymiş miş! :)Naime Sena Erhan Sınıfımızın en iyi şiir yazanı Ayça Öztürk Sınıfımızın Fenerbahçeli sarışınıHüsna Beşler Sınıfımızın en iyi yazı yazanıÖzge Topçu Sınıfımızın en çok konuşanıKerim Öztürk Sınıfımızın en hızlı koşanıAyça İdil Kazbek Sınıfımızın en zekisiBerkcan Öztürk Sınıfımızın ultra uzun kirpiklis iBerkant Özer Sınıfımızın en çok düşüneniEnes Tanıl Sınıfımızın en çok güleniSenem Tokgün Sınıfımızın sürekli geç kalanıEray Şanlı Sınıfımızın kikirdeğiMuhammed Akbaş Sınıfımızın devamsızıFadime Barutçu Sınıfımızın en alınganıEngincan Yıldırım Sınıfımızın ressamı

Page 56: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

54

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

8-E SINIFIMIZMEZUN OLACAK ÖĞRENCİLERİMİZ

En Sakar: Metin KızılkanEn Espirik: Fehmi YaşacanSınıfın En apaçisi: Kemal Emre ErolSınıfın En Sırığı: Berkan ÖzyerSınıfın En Sessizi: Halil TosunSınıfın En Ayrılmaz İkilisi: Enes Ve DilaraEn Uykucu: BeyzaEn Ağır Abi: Emre MadenSınıfın En Çıtıpıtısı:Aleyna KurşunEn Gizli Şeytan :Gülçe GülpınarSınıfın En Vampiri:Nilsu GülerSınıfın En Zekisi: Umut KedüzEn Suskun:Meils Tezcan

Sınıfın En Fanatiği: Ayberk TuranSınıfın En Avukatı: Şeyma Nur KayaSınıfın En İyimseri: Elif KalaycıSınıfın En Güleri:Eda TaşdemirSınıfın En Biebarcıları:Dilara.B ve Gülşah MorgülSınıfın En Mavisi: Elif AslanSınıfın En Gotiği: Melike GüdenSınıfın En Kokoşu: Merve GüdenSınıfın En Kaslısı:Furkan CebeciSınıfın En Directioncusu:Şule Müge AyyıldızSınıfın En Komiği: Ömer Faruk AykaçEn İdarecisi:Emre Maden

Page 57: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

55

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

10 Nisan

İşte Geldi 10 NisanPolisim sen gururlanYanınızdayız her anHepiniz birer aslan

Emniyetimiz için Var olmalısınız sizBu güzel Türkiye’ninEvladıyız hepimiz

Emniyetin bahçesiHer yerden çok güvenliTürkiye’nin PolisiHem Onurlu ,hem Şerefli

Uykumuzda rahatızÇünkü biz güvendeyizPolisimiz uyumazOnlar bizim bekçimiz

Dalgalan Türk BayrağıPolisim anlı şanlıRahat olun Ey MilletArkamızda Emniyet..

Türk polis teşkilatının 168. kuruluş yıldönümü Yalova’da törenle kutlandı. Polis teşkilatının kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen resim, şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilerimiz YAREN KILIÇ ve KURTULUŞ ASLANHAN a ödülleri verildi. Yarışmaya katılan 5 –B sınıfı öğrencilerimizden Yaren KILIÇ’a 10 Nisan isimli şiiri ile birincilik ödülünü Yalova Vali Yardımcısı Cezmi Türk Göçer , 8-B sınıfından Kurtuluş ASLANHAN’a 10 nisan şiir i ile üçüncülük ödülünü ise Emniyet Müdür Vekili Ersin Deniz verdi.

Yurdun her karış toprağında Vardır polis unutmaRahat rahat nefes alabiliyorsan bu vatandaPolis sayesinde hatırla

Sana basit bir meslek gibi gelebilir.Ama kutsal bir meslektirPolis olmasa eğerKim rahat uyuyabilir?

Polis, polis, polisBu kelimeyi unutmaBaşın sıkışınca Hemen 155’i ara

Bizler rahat uyuyabiliyorsakOnların sayesinde unutma!Bizler sabaha kadar uyurken Onlar uyumaz asla!

Kurtuluş ARSLANHAN8 B sınıfı Öğrencisi

Yaren KILIÇ5 B Sınıfı Öğrencisi

10 Nisan

Page 58: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

56

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Çocuklar, bizlerin yaşam zorunluluklarından dolayı evlerde hapsolunarak büyüyorlar. Bir de tıka basa dolu eşyaların içinde ona dokunma, bunu elleme diyerek hareket alanlarını da kısıtlıyoruz. Bununla birlikte eşyalara zarar verecekler diye ne komşunun çocuklarını evimize çağırıyoruz ne de çocuklarımızı onlara gönderiyoruz. Bunun sonucunda da çocuğun hareket etme ve oyun oynama özgürlüğünü elin-den alarak zihinsel gelişmelerine zarar verdiğimiz gibi sosyalleşmelerini de engellemiş oluyoruz. Bu çocukların yaşıtlarıyla oyun oynamalarından daha

doğal bir şey olamaz. Çünkü çocuklar toplumsal ilişkileri akranlarıyla oynayarak öğrenmektedirler. Çocukların anasınıfında alacakları iyi bir eğitim, daha sonraki eğitim ve öğretim hayatına büyük katkı sağlayacaktır. Bunun en güzel örnekleri geçmişte Aydın bugünde Trakya’daki illerimizdir. Geçmişte uzun süre üniversiteyi kazanma ve yerleşmede en başarılı ilin Aydın ve bugünde Trakya’daki illerimizin olmasının temelinde anasınıfların bu illerimizde çok yaygın olmasına bağlanmaktadır.

AN

ASI

NIF

IMIZ

NEDEN ANASINIFI ?

ANASINIFININFAYDALARI NELERDİR?

1Anasınıfında çocuklar; öz bakım bece-rileri dediğimiz kendi ihtiyaçlarını kendileri

karşılamayı, toplumsal kuralları, başkalarının haklarına saygı göstermeyi, kendi haklarını korumayı, paylaşmayı, yardımlaşmayı, okul çevresini, okul kurallarını, kendine güvenmeyi, sorumluluk almayı öğrenirler

Page 59: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

57

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

2Anasınıfında çocuklar; renkleri, kavramları, sayıları, uygulamalı olarak öğrenirler. Bu-

nun yanında arkadaşlık ilişkilerini, yemek yeme adabını, tuvalet ihtiyaçlarını, oyun oynamayı, eşyaları ortak kullanmayı, sahiplenmeyi, zamanı kullanmayı öğrenir.

3Anasınıfında çocuklar; okuma yazma öğrenmezler, sadece okuma yazma olgunluğu

kazanmaya çalışırlar. Bunun için de el kaslarını geliştirmek amacıyla ve boyama işleri yapılırken, dil gelişimleri amacıyla de anlatma ve dinleme becerileri kazanırlar.

4Sonuç olarak anasınıfında bu çocuklar; psiko-motor, sosyal, duygusal gelişimlerle

öz bakım becerilerini geliştirirler. Bunları geliştiren çocuklar okul olgunluğuna erişmiş, zihinsel, duygusal, bedensel ve sosyal açıdan birinci sınıf için hazır demektir

ANASINIFIMIZDAN GÖRÜNTÜLER

27. SAYFA BULMACA ÇÖZÜMLERİ 1- HADİS 2-AYET 3-SAHABE 4-MEDİNE 5-KADİR 6-UHUD 7-CENNET 8-SEVGİ 9-ALAK 10-RAHİM 11-ABDULLAH 12 KELİMEİ TEVHİD 13-MELEK 14-AMİN 15-İHLAS 16-HAFIZ 17-ÖMER 18-YUSUF 19-KEVSER 20-SÜLEYMAN 21-ORUÇ

Page 60: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

58

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Okulumuzdan bir çok eser ile hem kompozisyon

hem de resim dalında katıldığımız; Afet ve Acil Du-rum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından 2013 eğitim ve öğretim döneminde

okul çağında bulunan büyük nüfusun dikkatinin afet ve acil durum konularına çekilmesi ve toplumun sa-hip olduğu afet bilincinin istenilen seviyeye ulaşması amacıyla düzenlediği yarışmaya katılmıştır.Resim dalında okulumuz öğrencilerinden İrem Aleyna ŞABA yarışmada 2. Olarak ödülünü İl Afet ve Acil Durum Müdürü Bora YALÇIN’ın elinden aldı. İrem in ödülü DVD Player. Güle Güle kullan.

Kompozisyon dalında okulumuz öğrencilerinden Ayça ALTUN yarışmada 1.olarak ödülünü Vali

Yardımcısı Cezmi Türk GÖÇER’in elinden aldı. Ayça’nın ödülü Digital Fotoğraf makinesi. Güle güle kullan.

Yalova İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından ödüllendirilen bu eserler Başbakanlık

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığına (AFAD) gönderilerek. Diğer şehirlerinden gönderilen eser-ler arasında resim ve kompozisyon dalında tekrar değerlendirilmeye alınacak olup 04 MAYIS 2013 tar-ihinde ilk üçe giren eserleri ilan edecektir. Ayrıca ilk üçe giren eserlerin sahipleri olan öğrencilere de ayrı bir ödüllendirme yapacaktır.

ÖĞRENCİLERİMİZ ÖDÜLE DOYMUYOR

YARIŞMAYA KATILAN ŞİİR

YARIŞMAYA KATILAN RESİM

Page 61: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

59

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

KUTLU DOĞUM HAFTASI OKULUMUZDA KUTLANDI

Peygamberimizin dünyaya teşrifleri, asırlardır kutlanmaktadır. Ancak bu kutlamalar günlere

sığmamış, haftalara hatta aylara kadar devam etmiştir. 1989 yılından beri Diyanet İşleri Başkanlığı Peygam-berimizin doğum gününü içine alan haftayı ‘’ KUTLU DOĞUM HAFTASI ‘’ olarak ilan etmiştir. Bizler de Saffet Çam Orta Okulu öğrencileri olarak bu haftayı çeşitli etkinliklerle bir nebze de olsa anmak istedik. Bu amaçla okul panolarını hazırladık, sınıf kapılarını üzerinde hadis yazılı gonca güllerle donattık.

Öğretmenlerimiz Sermin CEBECİ ve Mehmet Emin IŞIK’ın hazırladığı ‘ O NURLA ONURLANDIK’

programı 19-Nisan -2013 Cuma günü okulumuzun toplantı salonunda 3 oturum olarak öğrencilerimize sunuldu.

Program kapsamında 8-B sınıfı öğrencileri Sema-nur IŞIK ve İrem POLAT Kutlu Doğum Haftası

dolayısıyla bir sunum gerçekleştirdiler. Işık ve Po-lat okudukları şiirlerle herkesi kendilerine hayran bıraktılar. 7/E sınıfı öğrencisi Fatih PEHLİVANOĞLU ve İbrahim AYAZ ise Kuran’ı-Kerim okudu. Bakara suresinin ayetini ve mealini okuyan öğrenciler programa katılanların beğenisini kazandı.

Programın devamında 5/E sınıfı öğrencisi Kayra ÖZDEMİR, “Dua” adlı şiiri, 7/E sınıfı öğrencisi

Şura GÜR, “Sevgili Peygamberim” adlı ilahiyi, 7/C sınıfı öğrencisi Özge KOCABAŞ ise “Yetim Kız” adlı ilahileri seslendirdiler.

Page 62: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

60

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

60

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Çocuklar şarkı söylerken Kanatlanır gökyüzüne

Melek olurÇocuklar şarkı söylerken Bulut olur gökkuşağı olur

Deniz olurÇocuklar şarkı söylerken

Sarı saçlı mavi gözlü bebek olurÇocuklar şarkı söylerken Pırıl Pırıl saydam kanatlı

Kelebek olur

Page 63: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

61

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİKOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Page 64: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

62

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

ARILARYaren BUDAK

Hüseyin Esat UYANIKMuhsin YILMAZ

Hatice Kübra KALENDERMuhammet REÇBER

KARINCALAR Mert Can AKTUNA

M.Emre OSMANOĞLUM.Emre ERDEMEmirhan ÇELİK

Efe YILDIZ

ALTAYLARYiğit Eren KARBartu SEZENAkif TEMEL

Furkan YALDIZ

Satra

nç G

rupl

arım

ızOkulumuzda Satranç aktiviteleri öğretmenlerimiz

Mennan BÖLÜKBAŞ, Mustafa CANCA ve Mus-tafa BİNGÖL tarafından yürütülmektedir. Yaklaşık yüz öğrenci sürekli bu etkinliklere aktif olarak katılmaktadır. İlköğretim düzeyinde ki çocuklarımız hafta içi pazartesi-çarşamba ve cuma günleri okulu-muzda satranç dersleri almaktadır.

İlimizde düzenlenen birçok satranç turnuvasına katılma fırsatı yakaladılar. En son Kasım ayında

düzenlenen turnuvada 7-8-9-10-11-12 yaş gruplarında 3 grup olarak katıldık. Yarışmaya katılan gruplar içinde MERT CAN AKTUNA 8 yaş erkeklerde Yalova üçüncüsü, Hatice Kübra KALENDER 7 yaş kızlarda Yalova Birincisi ve Yaren BUDAK 8 yaş kızlarda Ya-lova üçüncüsü olarak bizleri gururlandırdılar.

OKULUMUZDA SATRANÇ

Page 65: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

63

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

63

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Satranç tahtası karelerden oluşmuştur. 8 x 8 düzeninde 64 kareden meydana gelmiştir. Satranç dilinde bu kareler beyaz ve siyah olarak adlandırılır. Satranç tahtasının doğru olarak yerleştirilmesi için beyaz karenin sağ alt köşeye gelmesi gerekmekte-dir; ‘beyaz kare sağda olacaktır‘.Tüm kareleri n bir ismi vardır

ile işaretli kare b2’dir. ile işaretli kare e4’tür. ile işaretli kare ise f6’dır.

Bu diyagramda tüm karel-erin isimleri kendi yerlerinde gösterilmiştir.

Sıralar (‘yataylar‘) soldan sağa doğru gider ve sayılarla göster-ilir. Birinci yataydaki tüm kareler(a1,b1,c1,d1,e1,g1 ve h1) 1 rakamı ile ifade edilir. 5 sayısının bulunduğu tüm kareler 5. yataydadır.

Hatlar(‘dikeyler’) yukarıdan aşağı doğru iner ve harflerle tüm kareler(h1’den h8’e kadar) h harfi ile ifade edilir.

Sekiz hattın ve sekiz yatayın tümü aynı uzunluktadır.

a1,b2,c3,d4,e5,f6,g7 ve h8 karel-erinin tümü aynı diyagonaldadır. Tüm diyagonaller aynı uzunluk-ta değildir. En kısa diyagonal iki kareden oluşur.En uzun diyagonallar sekiz kareden meydana gelir. Bu uzun diyagonallerden iki adet vardır. a1,h8 ve h1 a8

Başlangıç Konumu.Satranç tahtasındaki taşlar diyagramda görüldüğü gibi yerleştirilmelidir. Bu görünüm beyaz oyuncunun bakış açısından verilmiştir. İlk ham-leyi yaparak oyuna daşma beya-zlar başlar. Beyaz vezirin daima beyaz kareye yerleştirildiğine dikkat ediniz.

Diyagramdaki satranç tahtası si-yah oyuncunun bakış açısından verilmiştir. Yine; ilk hamleyi yaparak oyuna Beyazlar başlar.

Siyah vezirin daima siyah kareye yerleştirildiğine dikkat ediniz.

Page 66: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1

64

KOZALAK ÖĞRENCİ DERGİSİ

Sn. Ahmet AKYOL’aWinox Araç Yıkama Noktaları - Serkan Demirci’ye

Emirhan Çiçekçilik’eAtalay Mobilya - Tarıak Atalay’a Reçberler Halı - Rıza Reçber’e

Kadırga Yemek Salonu - Hüseyin Şeker’e YS Tavukçuluk - Selçuk Atasoy’aYakut Kuruyemiş - Hasan Bulut’a

Agroplant Çiçekçilik - Evren Kulunyar’a Nejdet Cenat’a

Meteor Petrol - Ümit Yaşar’aTunç Düğün Salonu - Mustafa Yıldız’a

ve Tüm Reklamverenlerimize katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

Ayrıca;Damla Kazanç 5/B

Aleyna Nur ÇETİNKAYA 5/BBuse ERDEM 5-A

Aleyna Nur ÇOLAK 5-bSeyna BOYACI 5-d

Engin IŞIK 5-DAleyna BABA 6-C

İrem Aleyna ŞABA 7-DAleyna Rana AR 7-A

Kübra Nazlı TAŞKIR 6-aŞevval KAYA 6-ANurcan Çelik 5-aDoğa Bingöl 5-a

Adlı Dergimize Katkıda Bulunan Öğrencilerimize Teşekkür Ederiz

TEŞEKKÜRLER

Page 67: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1
Page 68: Saffet Çam ilk-orta öğretim okulu Kozalak Dergisi Sayı 1