sağlık p.p. 44 yenişehir ankara ankara tabip...

16
Sağlık emekçileri haklarını aramak için G(ö)revde Türkiye’nin dört bir yanındaki hastanelerden, haklarını arayan sağlık çalışanlarının grev haberleri yayılmaya başladı. Çoğu yerde grevlerden zaferle çıkılıyor. 4-5 )) Sağlıkta muhafazakârlaşmanın haritası Son yıllarda sağlık sistemine giderek egemen olan muhafazakâr bakış açısı, tedavi sürecinden sosyal güvenlik sistemine kadar her alanda kendisini hissettiriyor. 2 )) Kamu Hastaneleri Kurumu Sayıştay kıskacında Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, Sayıştay’ın 2012 yılı denetim raporunda sınıfta kaldı. Kurumun pek çok konuda ilgili yasa ve yönetmeliklere aykırı davrandığı belirlendi. 12 )) İşyeri hekimliği yazboz tahtasına döndü Dr. Sedat Abbasoğlu: “Siyasal iktidar, sermayenin istemleri doğrultusunda işçi sağlığı alanının içini boşaltmak, işlevsiz hale getirmek istiyor." 11 )) İade Adresi: Ankara Tabip Odası Mithatpaşa Cad. No: 62/18 06420 Kızılay ANKARA P.P. 44 Yenişehir Ankara Sağlık politikaları Güncel Güncel hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü İşyeri hekimliği Kültür sanat Yargı, hem insan hakları hem de tabip odalarının çalışmaları açısından son derece önemli bir karara imza attı. ATO’dan bir heyetin Numune Hastanesi mahkum koğuşunu ziyaretine izin vermeyen Bakanlık işlemi iptal edildi. Mahkemenin gerekçeli kararında, özel ya da kamu hastanelerini yerinde gözlemlemenin tabip odalarının görev ve sorumluluğu olduğu teslim edildi. 7 )) Sağlık torba yasa tasarısına ilişkin olarak TBMM’de devam eden görüşmelere 09 Aralık’ta ara verildi. Son oturumla birlikte 40 maddesi Genel Kurul’da kabul edilen tasarıya, 21 Aralık’ta bitecek olan bütçe görüşmelerinin ardından devam edilmesi bekleniyor. 8-9 )) Sağlık torbasına bütçe rötarı Yargıdan emsal niteliğinde karar! ÖZELDE YA DA KAMUDA Sağlık kuruluşlarının kapısı tabip odalarına kapatılamaz! Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi Nurullah Zengin hakkında, geçtiğimiz yılki olaylı 29 Ekim kutlamalarının ardından hastanesinde görevli bir hekime sözel şiddette bulunduğu gerekçesiyle ceza davası açıldı. 6 )) Hastane yöneticisine “sözlü şiddet” davası Aile hekimlerinden yurt çapında protesto 10 )) 12 Eylül’e boyun eğmeyenler Dr. Özen Aşut Mamak’ta geçirdiği yıllarla birlikte 12 Eylül’e dair biriktirdiklerini, tarihsel gerçeklere sadık kalarak “Boyun Eğmeyenler” adlı belgesel romanda kaleme aldı. 15 )) Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde bazı hekimler hiçbir açıklama olmadan semt polikliniklerine gönderiliyor. Hastanede kalan meslektaşlarına kıyasla aylık 2000 TL’ye varan ekonomik kayıpları olan hekimler amirlerin keyfi uygulamalarından şikayetçi olurken, hastalar da büyük mağduriyet yaşıyor. 5 )) Semt polikliniği çilesi Aralık 2013 Sayı: 57 Umutlar›n tazelendi€i ve gerçe€e dönüfltü€ü, sa€l›kl›, mutlu, huzurlu bir 2014 dile€iyle ...

Upload: others

Post on 19-Feb-2020

7 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Sağlık P.P. 44 Yenişehir Ankara Ankara Tabip Odasıato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Aralik2013.pdf · böyle komik durumlara düşme-seniz olmaz mı?! Bir çıktı mı te-lafisi

Sağlık emekçilerihaklarını aramak içinG(ö)revdeTürkiye’nin dört bir yanındaki hastanelerden,haklarını arayan sağlık çalışanlarınıngrev haberleri yayılmayabaşladı. Çoğu yerde grevlerdenzaferle çıkılıyor. 4-5 ))

Sağlıktamuhafazakârlaşmanınharitası Son yıllarda sağlık sisteminegiderek egemen olanmuhafazakâr bakış açısı, tedavi sürecinden sosyalgüvenlik sistemine kadar her alanda kendisini hissettiriyor. 2 ))

Kamu HastaneleriKurumu Sayıştaykıskacında

Türkiye KamuHastaneleri Kurumu,Sayıştay’ın 2012 yılı denetimraporunda sınıfta kaldı.Kurumun pek çok konuda ilgiliyasa ve yönetmeliklere aykırıdavrandığı belirlendi. 12 ))

İşyeri hekimliği yazboz tahtasınadöndüDr. Sedat Abbasoğlu: “Siyasal iktidar, sermayenin istemleridoğrultusunda işçi sağlığıalanının içini boşaltmak,işlevsiz hale getirmek istiyor." 11 ))

İad

e A

dre

si:

An

kara

Tab

ip O

dası

Mit

hat

paşa

Cad

. No:

62/

18

0642

0 K

ızıl

ay A

NK

AR

A

P.P.

44

Yen

işeh

ir A

nk

ara

Sağlık politikalarıGüncel Güncel

hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü

İşyeri hekimliği Kültür sanat

Yargı, hem insan hakları hem de tabip odalarının çalışmaları açısından son dereceönemli bir karara imza attı. ATO’dan bir heyetin Numune Hastanesi mahkum koğuşunuziyaretine izin vermeyen Bakanlık işlemi iptal edildi. Mahkemenin gerekçeli kararında,özel ya da kamu hastanelerini yerinde gözlemlemenin tabip odalarının görev vesorumluluğu olduğu teslim edildi. 7 ))

Sağlık torba yasa tasarısınailişkin olarak TBMM’de devameden görüşmelere 09 Aralık’ta

ara verildi. Son oturumlabirlikte 40 maddesi Genel

Kurul’da kabul edilen tasarıya,21 Aralık’ta bitecek olan bütçe

görüşmelerinin ardından devam edilmesi bekleniyor. 8-9 ))

Sağlıktorbasınabütçe rötarı

Yargıdan emsal niteliğinde karar!

ÖZELDE YA DA KAMUDA Sağlık kuruluşlarınınkapısı tabip odalarınakapatılamaz!

Numune Eğitim ve AraştırmaHastanesi Yöneticisi Nurullah Zenginhakkında, geçtiğimiz yılki olaylı 29Ekim kutlamalarının ardındanhastanesinde görevli bir hekime sözelşiddette bulunduğu gerekçesiyle cezadavası açıldı. 6 ))

Hastane yöneticisine “sözlü şiddet” davası

Aile hekimlerinden yurtçapında protesto 10 ))

12 Eylül’e boyun eğmeyenler

Dr. Özen Aşut Mamak’tageçirdiği yıllarla birlikte

12 Eylül’e dairbiriktirdiklerini, tarihselgerçeklere sadık kalarak

“Boyun Eğmeyenler” adlı belgesel romanda

kaleme aldı. 15 ))

Eğitim ve Araştırma Hastanelerindebazı hekimler hiçbir açıklama olmadansemt polikliniklerine gönderiliyor.Hastanede kalan meslektaşlarınakıyasla aylık 2000 TL’ye varanekonomik kayıpları olan hekimleramirlerin keyfi uygulamalarındanşikayetçi olurken, hastalar da büyükmağduriyet yaşıyor. 5 ))

Semt polikliniği çilesi

Aralık 2013 Sayı: 57

Umutlar›n tazelendi€i ve gerçe€e dönüfltü€ü,sa€l›kl›, mutlu,huzurlu bir 2014dile€iyle ...

Page 2: Sağlık P.P. 44 Yenişehir Ankara Ankara Tabip Odasıato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Aralik2013.pdf · böyle komik durumlara düşme-seniz olmaz mı?! Bir çıktı mı te-lafisi

Hekim PostasıSahibi:Ankara Tabip Odası adınaDr. H. Özden ŞenerSorumlu Yazı işleri Müdürü:Dr. H. Özden Şener

Yayımlayan:Ankara Tabip Odası Yayının Türü:Yerel, süreliYayının Şekli:Aylık Türkçe Yıl: 2013, Sayı: 5712.000 adet basılmıştır.

Yayın İdare Merkezi:Ankara Tabip Odası Mithatpaşa Cad. No: 62/18 Kızılay ANKARA www.ato.org.trTel : (312) 418 87 00 Fax : (312) 418 77 94

Yayın Kurulu: Dr. Hande Arpat,Dr. Burhanettin Kaya,Dr. Serdar Koç,Dr. Mine Önal, Dr. H. Özden Şener

Editör:Bercis Mani Şipal

Haber Merkezi:Bercis Mani Şipal,Kansu Yıldırım,Sibel Durak

Haber, yorum ve yazılarınızı [email protected] gönderebilirsiniz.Ankara Tabip Odası Basın YayınKomisyonu ürünüdür.Ayda bir yayınlanır.

ATO üyelerine ücretsiz gönderilir.

Baskı öncesi hazırlık: GEO Tanıtım ve Reklam HizmetleriTurgut Reis Caddesi 47/6 06570Maltepe /Ankara Tel :(0312) 229 09 85 Faks :(0312) 230 82 76 [email protected]

Basım yeri ve tarihi: İhlas Gazetecilik AŞ. TurgutÖzal Bulvarı Demirciler Sitesi 1.Cadde No:68Siteler Ankara TEL: 353 29 61 / 21 Aralık 2013

sağlık politikaları

Son yıllarda sağlık sistemine giderekegemen olan muhafazakâr bakış açısı,tedavi sürecinden sosyal güvenlik sis-temine kadar her alanda kendisini his-settiriyor. Gerek kurumsal düzenlemelergerekse yetkililerin yaptıkları açıkla-malar, muhafazakârlaşan sağlık siste-mini gözler önüne seriyor.

1. Diyanet İşleriBaşkanlığı ile Protokol

Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) ileSağlık Bakanlığı arasında 14 Aralık2009 tarihinde imzalanan işbirliği pro-tokolü kapsamında sağlık konularındabilinçlendirme faaliyetlerinde DİB’inön plana çıkması sağlandı. Protokolegöre cami içinde ve dışında, Kur’ankurslarında din görevlilerinin ana çocuksağlığı, üreme sağlığı gibi konulardakonuşmalar yapması, lojistik ve mekândesteğinin sunulmasına ilişkin maddeleryer alıyordu.

2. Dua Terapisi2010 yılında Sağlık Bakanlığı’na bağlı

hastanelerde hastaların “talepleri” doğ-rultusunda din hizmeti sunulması gün-deme geldi. Din İşleri Yüksek Kuru-lu’ndan yapılan “insanlar psikolojik ola-rak dua edildiği zaman rahatlıyorlarve daha çabuk iyileşiyorlar” şeklindekiaçıklamalar tartışmalara yol açtı.

3. Din PsikologlarıSağlık Bakanlığı’nın 2012 yılında

gündeme getirdiği, Aile ve Sosyal Poli-tikalar Bakanlığı ve DİB ile ortaklaşageliştirilen ve 2013 yılında uygulamayakonulan projeyle, üniversitelerin ilahiyat

fakültelerinden mezun olanlar “din psi-kolojisi” alanında yetiştirilerek, hasta-nelerde manevi bakım uzmanları olarakistihdam edilebilecekler. Bu görevlilertedavi sürecindeki hastalara sure veilahi okumakla yükümlü olacaklar.

4. Kürtaj DüzenlemesiBaşbakan Erdoğan’ın “Her kürtaj bir

Uludere’dir” açıklaması sonrasında mev-zuatı değiştiren Sağlık Bakanlığı, kürtajile ilgili yasal düzenlemeler getirdi. Sağ-lık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Aileve Sosyal Politikalar Bakanlığı, “ÜremeSağlığı Yasa Taslağı”na ilişkin çalışma-larını 2013 yılında tamamladı. Taslaktayasal kürtaj süresi geçtikten sonra be-beği kendi düşüren kadınlara verilenbir yıllık hapis cezası iki yıla çıkarıldı.Öte yandan öğrenci evleri tartışmasıesnasında Sağlık Bakanlığı MüşaviriAhmet Özdinç'in “… jinekologlarla ko-nuştum. Kız öğrenciler arasında kürtajpatlaması var” tweeti, özel bilgilerinsiyasi fikirler doğrultusunda çarpıtıl-masına örnek teşkil ediyor.

5. Sezaryen DüzenlemesiSezaryen Yasası olarak bilinen dü-

zenleme geçen yıl Temmuz ayında gün-deme geldi. 6354 sayılı Yasa ile UmumiHıfzıssıhha Kanunu'na sezaryenle do-ğumu tıbbi zorunluluk şartına bağlayanşu fıkra ertelenmişti: “Gebe veya rah-mindeki bebek için tıbbi zorunlulukbulunması halinde doğum sezaryenameliyatı ile yaptırılabilir.” Buna göresezaryen doğum, kadının isteğine bağlıolmaktan çıkartıldı. Sezaryen Yasası,Anayasa Mahkemesi tarafından Ana-yasa’ya uygun bulundu.

6. İçki FişlemesiSağlık Bakanlığı’na bağlı hastane-

lerde, şikâyetlerinden bağımsız olarakhastalara alkol kullanıp kullanmadık-larının sorulduğu bilgisi basına yansıdı.İçki içenlerin fişlendiği yönündeki eleş-tiriler üzerine Bakan Müezzinoğlu, so-ruların, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Va-tandaşlık İşleri Genel Müdürlüğününtalebi üzerine sorulduğunu söyledi.

7. Avuç İçi FişlemesiSosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ta-

rafından zorunlu hale getirilen ve 'Bi-yometrik Kimlik Doğrulama Sistemi'olarak bilinen avuç içi tarama sistemiAralık 2013 tarihinden itibaren özelhastanelerde kullanılmaya başlandı.Sistem, kişinin tedavi, hastalık, sosyalgüvenlik, medeni durum ve sosyal sta-tüsüne ilişkin pek çok bilgiyi toparla-yarak biyo-denetim havuzu oluşturuyor.Havuzda toplanan kronik hastalıklar,gebelik, kürtaj, sezaryen gibi doktor-hasta arasında kalması gereken özelbilgilere hangi kişi ve kurumların erişimizninin olduğu net değil. Bu bilgilerinkişi mahremini ihlal edecek şekildekullanılabilmesi veya yerel ve genelseçimlerde politik malzemeye dönüş-türülmesi tehlikesi ihtimali dile getiri-liyor. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denet-leme Kurulu’nun hazırladığı Kişisel Ve-rilerin Korunmasına Yönelik Rapor, 50milyonun üzerindeki kişinin bilgilerininSağlık Bakanlığı ve SGK’nın da arala-rında olduğu kamu kurumları tarafın-dan güvenliksiz biçimde toplandığını,siyasi partilere ve özel şirketlere ve-rildiğini ortaya koydu.

Kocaeli, Bursa ve Ankara’da hayatageçirilen uygulamalar ile il sağlık mü-dürlükleri ihale usulüyle acil sağlık hiz-meti vermek üzere özel firmalardanambulans kiralama yoluna gitti. Konu-nun basında geniş yer alması üzerineBakanlık tarafından yazılı bir açıklama

yapıldı. Açıklamada, “Kocaeli, Bursa veAnkara illerinde yapılan uygulama; has-tane öncesi acil sağlık hizmetlerinindaha etkin sunulabilmesine yönelik ola-rak il sağlık müdürlüklerimizin o yıliçin ortaya çıkan ihtiyaç ve taleplerinikarşılama adına sadece ambulans veyaşoförü ile birlikte ambulans kiralamasışeklindedir.” denildi.

Toplam 68 şoförlüambulans hizmeti alımıyapıldı

Açıklamada kiralama hizmeti içinihtiyaç ve talep bildiren illere bir yıliçin izin verildiği, 2013 yılı içinde ülkegenelinde toplam 68 şoförlü ambulanshizmet alımı yapıldığı ve 112 ambu-lansları ya da personellerinin taşeron

şirketlere verilmesinin söz konusu ol-madığı belirtildi. Yazılı açıklamada, “Bukapsamda görev yapan ambulanslar da112 hizmeti sunmakta, hizmetten ya-rarlanan vatandaş açısından hiçbir farkolmamakta ve herhangi bir ücret talepedilmemektedir. Bu ambulansların 24saat hizmet vermesinden maksat, hiz-metin kesintisiz sunulmasıdır” ifadele-rine yer verildi.

Bakanlık özelleştirme iddialarını reddettiSağlık Bakanlığı, Ankara 112 acil sağlık hizmetlerinin özel bir firmadan ihaleyle şoförlü 20 ambulans hizmeti almasınınardından basına yansıyan “112 özelleştiriliyor mu?” iddialarını reddetti.

Kansu Yıldırım

Hekim Postası

Sağlıkta muhafazakârlaşmanın haritası

Page 3: Sağlık P.P. 44 Yenişehir Ankara Ankara Tabip Odasıato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Aralik2013.pdf · böyle komik durumlara düşme-seniz olmaz mı?! Bir çıktı mı te-lafisi

Dr. Özden Şener ATO Yönetim Kurulu Başkanı[email protected]

Hadi hepsini yapıyorsunuz;aile hekimine angarya nöbet,

kamudaki hocaların özel hasta-neye kiralanması, devletin has-tanesinde hastadan para almadevrinin geri gelmesi, jet profesöreyeni fırsatlar, zorunlu hizmet tor-pili, falan filan. Hepsine eyvallah!

Ama bu ne?

Torba yasada 3359 Sayılı SağlıkHizmetleri Kanununa eklenmesiteklif edilen madde ile “ruhsatsızhekimlik” adı altında bir suç ya-ratılıp bir yıl ile 3 yıl arasındahapis cezası ve 20 bin gün adlipara cezası getiriliyor. Yani, elindekapı gibi diploması olan doktorsokakta, otobüste, halkın revir-lerinde hasta, yaralı baktı diyehapishaneye tıkılacak.

Gezi canınızı çok yakmış olabilir.Halkın doktorlarına ifrit olmuşolabilirsiniz. Revirlerde gönüllüçalışan hekimleri, tıp öğrencilerini,sağlıkçıları kendinize muhalif gör-müş olabilirsiniz.

Ama bu ne Allah aşkına?!

Türk Ceza Kanunu’ndan bir ilaüç yıl hapis gerektiren bazı hal-ler:

Sahte parayı bilerek kabul etmek

Bir özel belgeyi sahte olarak dü-zenlemek, değiştirmek, kullanmak

Halkın bir kesimini, diğer bir ke-simi aleyhine kin ve düşmanlığaalenen tahrik etmek

Suç işlemek amacıyla kurulmuşolan örgüte üye olmak

Çocukları, beden veya ruh bakı-mından kendini idare edemeyecekdurumda bulunan kimseleri di-lencilikte kullanmak

Bir çocuğun soybağını değiştirmekveya gizlemek

İhaleye fesat karıştırmak

Ticari sırları vermek

Yalancı tanıklık

Cebir ve tehdit kullanarak hapis-ten kaçmak

Kasten başkasının vücuduna acıvermek veya sağlığının ya da al-gılama yeteneğinin bozulmasınaneden olmak

İnsan üzerinde bilimsel deneyyapmak

Yetkisiz kişi tarafından kısırlaş-tırma

Şantaj

Cebir veya tehdit kullanılarak yada hukuka aykırı başka bir dav-ranışla, kamu kurumu veya kamukurumu niteliğindeki meslek ku-ruluşlarının faaliyetlerinin engel-lenmesi

Hırsızlık

İyi mi?

Şu suçlar içinse ceza altı aydanbaşlıyor. Yani bunlar sokakta yar-dıma muhtaç bekleyen hastaya,yaralıya bakmaktan daha hafifsuçlar:

Sağlık için tehlike oluşturabilecekmaddeleri çocuklara, akıl hasta-larına veya uçucu maddekullananlara vermek

Suç işlemeye tahrik

Suç delillerini yok etme, gizlemeveya değiştirme

Tehdit

Konut dokunulmazlığının ihlali

İş ve çalışma hürriyetinin ihlali

Genel güvenliği kasten tehlikeyesokacak şekilde yangın çıkarmak,silahla ateş etmek veya patlayıcımadde kullanmak.

İnsaf mı demeli yoksa maşallahmı? Hekimliği, hasta bakmayıbunların yanına nasıl getirip koy-dunuz? Bilemedim!..

Peşin peşin söyleyelim. Biz genebakacağız o hastalara, yaralılara,ihtiyacı olan herkese.

Demokratik haklara saygı göster-meyi, hazmetmeyi, hiç değilse ta-hammül etmeyi becerebilseniz deböyle komik durumlara düşme-seniz olmaz mı?! Bir çıktı mı te-lafisi de olmaz üstelik! Tarih siziböyle yazar artık. Mecbur!

RUHSAT

ato’dangüncel

Hastaneler, hasta tetkikleri için SGKtarafından ödenen paket fiyatlarını aş-mamak için farklı yöntemler uygulamayabaşladı. Hem özel hem de devlet hasta-nelerinin acil servislerinde karşılaşılanuygulamayla, kimi tetkiklere kısıtlamagetirildi.

Bazısında sözel uyarıbazısında sistemdenengelleme

Keçiören Göğüs Hastalıkları Eğitim veAraştırma Hastanesi acil servisinde bi-yokimya ve hormon testlerinin istenmesisistem tarafından engelleniyor. DışkapıYıldırım Beyazıt Eğitim ve AraştırmaHastanesi’nde hekimlere kimi tetkikleriyazmamaları sözel olarak söylendi. Kimiüniversite hastanelerinde ise “sistem üze-rinden istenen tetkikin bölüme gider ola-rak yansıyacağı ve bölümün performan-sını etkileyeceği” şeklinde uyarı yazıları

çıkıyor. Bir yıla yakın bir zamandır özel-likle gece hastane genelinde kimi tetkik-lerin yazılmasının engellendiğini kaydedenbir hekim, “Doktorların tetkikleri gereksizistediği görüşüne sığınarak böyle bir uy-gulamaya gitmek kabul edilemez bir şey.”diye konuştu.

Stetoskopun hastanın teninedeğmediği bir döneme girdik

Türkiye Acil Tıp Derneği Genel Sekre-teri Ahmet Demircan uygulamanın artılarıve eksileri olduğunu belirterek, “Hekiminstetoskopunun hastanın tenine değmediğibir döneme girdik. Laboratuvar, MR so-nuçlarına bakarak karar verir hale geldik.Bu kadar çok tetkikin önüne geçmek içinböyle bir uygulamaya gidildi. Tıbbi olarakgerekli bir tetkikse hekimin sonuna kadargidebilmesi gerekir. Tetkik yazılmasınınotomatik olarak engellenmesi sıkıntılısonuçlar yaratabilir. Bu durumun hastaneyönetimi ve gerekirse SGK’ya yapılacakgeribildirimlerle düzeltilmesi gerekir”diye konuştu.

Acillerde tetkik istemeye sınırlama geldiHastaneler, maliyetlerini düşürmek için tetkiklere sınırlamagetirdi. Hekimler, özellikle gece acil servislerde hastanesistemlerinin engellemesi nedeniyle kimi tetkikler için istemyapamıyorlar.

Hekim Postası

Çevre, sağlık, barış ve kadınhakları savunucusu Prof.Dr. Leziz Onaran hayatınıkaybetti.NÜSED Onursal Başkanı,Kadın Dayanışma VakfıKurucu Başkanı ve AnkaraTabip Odası KadınKomisyonu 2009 KadınEmeği Ödülü sahibi Prof.Dr. Leziz Onaran 4 Aralık’tayaşamını yitirdi.Ulusal Eğitim Derneği’ninde kurucularından olan 83yaşındaki Prof. Onaran için,uzun yıllar GastroentrolojiKliniğinde hizmet verdiğiAnkara Yüksek İhtisasHastanesi’nde 6 Aralık’tabir tören düzenlendi.Onaran’ın cenazesitörenden sonra Kocatepecamisinde kılınan cenazenamazının ardından CebeciMezarlığı’nda toprağaverildi.

Prof. Dr. Leziz Onaran’ı kaybettik

Page 4: Sağlık P.P. 44 Yenişehir Ankara Ankara Tabip Odasıato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Aralik2013.pdf · böyle komik durumlara düşme-seniz olmaz mı?! Bir çıktı mı te-lafisi

Sorunlarçözülmezsesüresiz iş bırakmaeylemi yapılacak

İzmir Bozyaka EAH geç-tiğimiz yıl Kasım ayında eği-timlerin aksaması, perfor-mans ücretlerinde yaşanankesintiler, çalışma şartlarınınolumsuzluğu ve 36 saati bu-lan zorunlu çalışma koşul-larını protesto etmek için biraraya gelen asistan hekim-lerin eylemine tanık olmuştu.Tam bir yıl sonra bu sefersağlık çalışanları, hastane-lerinde yaşanan sorunlaradikkat çekmek ve yöneticileriuyarmak üzere 28-29 Kasımtarihlerinde iş bırakma ey-lemi yaptılar. Türk TabipleriBirliği ve Sağlık EmekçileriSendikası da eyleme destekverdi.

Ameliyathane çalışanıanestezi teknisyenleri, hem-şire ve taşeron firma ele-manlarının önayak olduğueyleme başka servislerdenhemşire ve asistanlar da ka-tıldı. Sağlık çalışanları yap-tıkları basın açıklamasındagerek kendi sağlıkları gereksehastaların sağlığını düşüne-rek ameliyathanelerin olum-suz fiziki şartlarına ve an-garyaya varan çalışma şek-line karşı mücadele başlat-tıklarını söylediler. 2 günlükeylemin ardından sağlık ça-lışanları maddi gelirlerininazalmasından mobbing uy-gulamalarına varan sorun-larını içeren 14 maddelik bir

listeyi hastane başhekimliği veyönetimine sundular. BozyakaEğitim ve Araştırma Hastanesiişyeri temsilciliğinden edinilenbilgiye göre bu sorunların de-vam etmesi halinde ilerleyengünlerde sağlık çalışanlarınınsüresiz iş bırakma eyleminegidecekleri, mobbing ve sür-günlerin yaşanması durumun-daysa tarihe bakılmaksızın işbırakılacağı öğrenildi.

Behçet Uz’daasistanlar kazandı!

Geçen yıl Bozyaka’da yapı-lan asistan eylemlerine destekolan Behçet Uz Çocuk Hasta-lıkları ve Cerrahisi Eğitim veAraştırma Hastanesinde çalı-şan asistanlar bir yıl sonrayine benzer nedenlerle ancakbu sefer kendi hastanelerindeiş bırakma eylemi yaptılar. He-kimler, can güvenliklerinin ko-runması, daha nitelikli uzman-lık eğitimi alabilmeleri, ücret-lerin iyileştirilmesi, keyfi ça-lışma saatleri ve şartlarınındüzeltilmesi, izin haklarınınkullandırılması talepleriyle 10Aralık’ta başlattıkları iş bırak-mayı hastane yöneticisi ile ya-pılan görüşmelerden sonra ta-leplerinin büyük oranda kar-şılanacağı sözü üzerine 12 Ara-lık’ta sonlandırdılar. Asistanhekimler, kendilerine verilensözlerin ve başlatılan sürecintakipçisi olacaklarını belirterekbeklentilerinin karşılanmamasıhalinde daha kararlı bir şekildesüresiz greve gidecekleriniaçıkladılar.

Tunceli’de işbırakma

Tunceli Devlet Hastanesindesağlık çalışanları 27 Kasım’daperformansa dayalı çalışmasisteminin kaldırılması ve eködemelerin yapılması taleple-riyle gerçekleştirdikleri iki sa-atlik iş bırakma eyleminin ar-dından taleplerinin yerine ge-tirilmemesi üzerine 12 Ara-lık’ta hastane genelinde birgünlük iş bırakma eyleminegittiler.

Sağlık ve Sosyal HizmetEmekçileri Sendikası (SES)Tunceli Şube Temsilcisi Gür-büz Solmaz Hekim Postası’nayaptığı açıklamada, Valiliğinkurum amirlerine talimat ver-mesine karşın yaklaşık 20 gün-dür devam eden eylem etkinliğisüresince kendileriyle henüzbir görüşme yapılmadığını ak-tardı. Personel üzerinde kuru-lan baskının devam etmesiüzerine bir günlük grevi tümsağlık çalışanlarının katılımıylagerçekleştirdiklerini aktaranSolmaz, personel üzerindekibaskının sonlandırılması, gü-venlik sorunun çözülmesi, faz-la mesai ücretlerinin verilme-mesi, izin kullandırılmamasıgibi sorunlarına çözüm ara-dıklarını belirtti. Solmaz önü-müzdeki süreç içinde görüş-meler gerçekleşmez ve sorunlarçözülmezse basın açıklamaları,iş bırakma ve oturma eylem-leriyle mücadelelerini sürdü-receklerini duyurdu.

İstanbul yine grevde

İstanbul Üniversitesine bağlıhastanelerde geçen yıl Aralıkayında patoloji asistanlarınıninsanca çalışma koşulları ta-lepleriyle başlattıkları iş bı-rakma eylemi, bir yıl sonra busefer tüm sağlık çalışanlarınınkatılımıyla gerçekleştirildi. Sağ-lık emekçileri insanca yaşana-cak temel ücret, ek ödemelerinmaaşlara ve emekliliğe yansı-tılması talepleriyle iş bıraktı.

Çapa Tıp Fakültesi, Cerrah-paşa Tıp Fakültesi ve HasekiKardiyoloji bölümünde bir ara-ya gelen sağlık emekçileri,“Öfkeliyiz, emeğimizin karşı-lığını istiyoruz. Öfkeliyiz,grevdeyiz”, “Güvenceli iş is-tiyoruz”, “Performans sistemikaldırılsın, tedavide katkı vekatılım payları kaldırılsın”,

“Sağlıkçılar yürüyor yönetimuyuyor” sloganları attı. Kli-nikler önünde sağlık emekçi-leri adına açıklama yapan SESAksaray Şube Başkanı ErsoyAdıgüzel, ek ödemelerin ma-aşlara ve emekliliğe yansıtıl-ması ve insanca yaşanacaktemel ücret için mücadele et-tiklerini ifade etti.

Türkiye’nin dört bir yanındaki hastanelerden, haklarını arayan sağlık çalışanlarının grev haberleri yayılmaya başladı.İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yardımcı personelin eylemini İstanbul Üniversitesine bağlıhastaneler, Tunceli Devlet Hastanesi ve son olarak İzmir Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim veAraştırma Hastanesindeki grevler izledi.

Direniş çadırındanzaferle çıkıyorlar

güncel

Sağlık emekçileri haklarınıaramak için G(ö)revde

Hacettepe ÜniversitesiTıp Fakültesi Hastanesindeçalışan ve yapılacak taşeronihalesi öncesi aleyhlerineolan maddelerin düzeltil-mesi, ücretlerine gereklizammın yapılması ve sen-dikalarının tanınması ta-lepleriyle 6 Kasım’da eyle-me giden Dev Sağlık İş üyesitaşeron işçiler 12 Kasım’dafirma tarafından ‘yasadışıeyleme katıldıkları’ gerek-çesiyle işten çıkarıldılar.Devam eden eylemler sıra-sında işten çıkarmalarınartmasıyla toplamda sayı-ları 51’i bulan taşeron işçi,işe geri dönmeleri ve de-mokratik taleplerinin ya-şama geçirilmesi taleple-

riyle 13 Kasım’dan itibarenhastane bahçesine direnişçadırı kurdular.

40 günün sonundaanlaşmaya varıldı

İşçilerin yaklaşık 40 günsüren direnişi sonuç verdi.Hacettepe Rektörlüğü, Sağ-lık Bakanlığı yetkilileri, DevSağlık-İş Sendikası yöneti-cileri ve işçiler masaya otu-rarak mutabakata vardı.Sendika Genel Başkanı ArzuÇerkezoğlu, “Bütün arka-daşlarımızın taşeron olmak-sızın, doğrudan üniversi-tenin işçisi olarak görevyapması için anlaştık vesüreci başlattık” dedi.

Page 5: Sağlık P.P. 44 Yenişehir Ankara Ankara Tabip Odasıato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Aralik2013.pdf · böyle komik durumlara düşme-seniz olmaz mı?! Bir çıktı mı te-lafisi

Semtpolikliniğiçilesi

Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde bazıhekimler hiçbir açıklama olmadan semtpolikliniklerine gönderiliyor. Hastanedekalan meslektaşlarına kıyasla aylık 2000TL’ye varan ekonomik kayıpları olanhekimler amirlerin keyfiuygulamalarından şikayetçi olurken,hastalar da büyük mağduriyet yaşıyor.

ATO yalnız bırakmadı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde çalışan taşeron işçileri, direniş boyunca

pek çok kitle örgütünün yanı sıra Ankara Tabip Odası da yalnız bırakmadı. Çeşitli kerelerdireniş çadırını ziyaret eden ATO Yönetim Kurulu üyeleri, 4 Aralık’ta da TTB Merkez Konseyitemsilcileri ile birlikte, Rektör Prof. Dr. Murat Tuncer’i ziyaret ederek çıkarılan taşeronişçilerin işlerine iade edilmesi taleplerini ilettiler. Ankaralı hekimler de işçileri ziyaret ederekhem moral verdiler hem de dayanışma sandığına katkıda bulundular.

güncel

Aydın Adnan Menderes Tıp Fakültesindekiasistanlar, nöbet ücretlerinin düzenli yatırıl-ması, güvenlik önlemlerinin artırılması, eği-timlerin aksatılmaması ve sınırsız hasta sayısıuygulamasına son verilmesi gibi taleplerineilişkin olarak geçen yıl 24 Aralık’tan bu yanaBaşhekimlikle yapmak istedikleri görüşmelerkabul edilmeyince, yıl içerisinde aralıklarladüzenledikleri basın açıklamalarıyla sorun-larını kamuoyuyla paylaştılar. Sorunları devameden asistanların mücadelesi karşısında yö-netim ise uyguladığı baskıları artırdı.

Döner sermayenin düşürülmesikırılma noktası oldu

Asistanlar son olarak 11 Kasım 2013’deRektörlükle yaptıkları görüşmede, can gü-venliklerinin korunması için gerekli önlemlerinalınmadığı, eğitim şartlarının yeterli olmadığı,çalışma şartlarının ağırlığı, ücretlerin düşükve düzensiz oluşu ve asistanlar üzerinde mob-bing uygulandığına dair şikayetlerini yinele-diler. Bu görüşmeden de olumlu sonuç ala-mayan asistanlar için, döner sermayelerininazaltılarak Türkiye’deki diğer üniversite has-tanelerinde ödenen ortalamanın dörtte birininde altına düşmesi kırılma noktası oldu.

Süresiz iş bırakma eyleminebaşladılar

Asistanlar, 2 Aralık Dünya Köleliğin Ya-saklanma Günü’nde süresiz iş bırakma eyle-mine başladı. TTB, Aydın Tabip Odası veSağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri SendikasıAydın Şubesi sürece destek verdi. Eyleminilk üç gününde yapılan görüşmeler, yönetiminasistanların itirazlarını sadece para meselesine

indirgemesi nedeniyle olumsuz sonuçlandı. Eylemin dördüncü gününde yapılan gö-

rüşmede ise Rektörün iletilen bütün konulardaelinden gelen her şeyi yapacağına dair sözvermesi üzerine beşinci gün olan 6 Aralık2013’te eylem sonlandırıldı. Asistanlar, sürecintakipçisi olacaklarını ve sorunlarının devametmesi halinde mücadelelerini sürdürecekleriniduyurdular.

Asistanların taleplerineydi?Asistanlar genel taleplerininyanında, - Döner sermaye ücretlerininmaksimum seviyeyeçıkarılması, - Döner sermayebordrolarının şeffaf olması, - Bölümler arası farklılığınolmaması, - Yıllık izinlerde yüksekkesintilerin yapılmaması, - Kongreye gidişlerdekesintilerin olmaması, - Ücretlerin ayın 15-20’siarasında tek kalemdeödenmesi, - Yabancı uyruklu asistanlaradöner sermaye hakkınınverilmesi, - Döner sermaye kurulundabir asistan temsilcisininbulunmasını da talep ettiler.

Sibel Durak

“Biz kazandık sıra sizde”

Aydın’da asistan hekimlerinbir yıllık mücadelesi sonuç verdi

Atatürk Eğitim ve Araş-tırma Hastanesinde aynıbölümden 4 uzman hekimbir yıl süreyle semt po-likliniklerinde görevlen-dirildi. İki başasistan vebir yardımcı doçentin yeraldığı klinikte tek uzmankaldı. Klinikte hizmet ve-ren kimi özel servisler deuzmanların gönderilmesiüzerine kapatıldı.

Hastane yönetimi, semtpolikliniklerine gönderilenhekimlere görev süreleri-nin daha da uzatılabile-ceğini bildirdi. Hekimler,uygulamanın herhangi birgerekçe gösterilmeden vekendilerine bir açıklamayapılmadan hayata geçi-rilmesi karşısında, “Ami-riniz nasıl isterse öyle dav-ranılıyor. Köle gibisiniz.Bu tarz bir yaklaşım hiçhoş değil” diyorlar.

Ekonomik kayıp2000 TL’yi buluyor

Hasta sayısı daha azolan semt polikliniklerindehastalarına daha çok vakitayırabildiklerini bundanmemnuniyet duyduklarınıancak ekonomik kayıplarıolduğunu anlatan bir he-kim, hastane ile semt po-likliniğinde çalışan uz-manlar arasında aylık2000 TL’ye varan dönersermaye farkı oluştuğunukaydetti. Geçim sıkıntısıile iyi hekimlik arasındasıkıştıklarını ifade eden

hekimler mesleğin bu du-ruma düşürülmesindenduydukları rahatsızlığı ifa-de ettiler.

Hak damağduriyet deeşit olmalı

Semt polikliniklerindehekim ihtiyacı varsa buhizmetin eşit ve adil birbiçimde paylaştırılmasıgerektiğini savunan uz-man hekimler, “Semttemutlaka birinin bulunma-sı gerekiyorsa rotasyonatabi tutulmalı. Herkes bellibir süre semtte göreviniyapar. Haklarımız da mağ-duriyetimiz de eşit olur”diye konuştu.

Hastalar semtpolikliniğinetaşınıyor

Hastaneye gelip tedaviolduğu uzmanı bulamayanhastalar, semt polikliniğiile hastane arasında mekikdokumaya başladı. Özel-likle kronik hastalar budurumdan çok daha fazlaetkilendi. Bir hekim ko-nuya ilişkin olarak, “Takipettiğim kronik hastalarımvar. Buna bakmadan yinede gönderiyorlar. Bu, has-taneye veya hastaya hiz-met değil. Bizler normaldevlet memuru değiliz.Doktorluk memuriyettenöte bir şey. Benim yaptı-ğım işi başkası yapamı-yorsa, benden yararlananhastaya eziyet ediyorsundemektir.” diye konuştu.

Hekim Postası

Page 6: Sağlık P.P. 44 Yenişehir Ankara Ankara Tabip Odasıato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Aralik2013.pdf · böyle komik durumlara düşme-seniz olmaz mı?! Bir çıktı mı te-lafisi

Ankara Numune Eğitim ve AraştırmaHastanesi eski başhekimi, şimdiki has-tane yöneticisi Prof. Dr. Nurullah Zenginhakkında, aynı hastanede görev yapanacil tıp uzmanına hakarette bulunduğuiddiası ile ceza davası açıldı. AnkaraTabip Odası’nın suç duyurusu üzerineAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı tara-fından açılan ve Ankara 21. Sulh CezaMahkemesi’nde görülecek olan davanınilk duruşması 09 Ocak 2014’de yapıla-cak.

Acil servishekimlerine sözlü şiddet

Geçtiğimiz yıl 29 Ekim’de gerçek-leştirilmek istenen Cumhuriyet Bayramıkutlamaları sırasında çok sayıda yurttaşpolisin sert müdahalesine maruz kalmışve yaşanan olaylarda yaralananlar, ya-kında bulunan Ankara Numune Eğitimve Araştırma Hastanesi Acil Servisinebaşvurmuştu.

Hastane Acil Tıp Kliniğinde başasistanolarak görev yapan ve o gün acil servistenöbetçi bulunan Uzm. Dr. Engin DenizAslan ile yine o gün acil serviste görevlibir kadın asistan hekim; olayların ar-dından acil servise başvuran polis me-murlarının teşhis ve tedavilerini gere-ğince yapmayıp polis memurlarını başkahastanelere yönlendirdikleri suçlama-sına maruz kalmışlardı.

Konu ATO şiddet hattına bildirildiktensonra Ankara Tabip Odası Hukuk Bürosutarafından takip edilmeye başlandı.Suçlamalara maruz kalan hekimler adı-na savunma yapılırken, hekimlere yö-nelik sözlü şiddet uygulayan bir emniyetamiri, Sağlık Bakanlığından bir bürokratve hastanenin o dönemki başhekimihakkında da ayrıca suç duyurusundabulunuldu.

Hekimler hakkında“kovuşturmaya yer yoktur”

Suç duyurusu üzerine Ankara Cum-huriyet Başsavcılığı tarafından olaylailgili yürütülen adli soruşturma geçti-ğimiz günlerde tamamlandı. Çok sayıdatanık dinleyen ve hastane görüntü ka-yıtları ile acil servis tıbbi kayıtlarınıinceleyen Savcılık, Uzm. Dr. Engin DenizAslan ile asistan hekim hakkında, “Polismemurlarının teşhis ve tedavilerini ge-reği gibi yapmadıkları” yolundaki suç-lamayla ilgili olarak gerekli tıbbi iş-lemlerin usulünce yapıldığını tespit ettive “kovuşturmaya yer olmadığına” kararverdi.

Hekimlere karşı hakaret ve tehditsuçları işlediği iddia edilen Ankara Em-niyet Müdürlüğü İstihbarattan SorumluMüdür Yardımcısı Hami Güney ile Sağ-lık Bakanlığı bürokratlarından Dr. Os-man Arıkan Nacar hakkında da, atılısuçları işledikleri yolunda yeterli kanıt

bulunmadığı gerekçesi ile yine “kovuş-

turmaya yer olmadığı” kararı verildi.

Başhekimhakkında ceza davası

Öte yandan Savcılık, olayın olduğu

tarihte hastane başhekimi olan Prof.Dr. Nurullah Zengin’in, acil servistegörevli Uzm. Dr. Engin Deniz Aslan’ayönelik alenen hakaret suçunu işlediğiyönündeki kanıtlara dayanarak hakaretsuçundan cezalandırılması istemiylekamu davası açtı.

Hastane yöneticisine “sözlü şiddet” davasıNumune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi Nurullah Zengin hakkında, geçtiğimiz yılki olaylı 29 Ekimkutlamalarının ardından hastanesinde görevli bir hekime sözel şiddette bulunduğu gerekçesiyle ceza davası açıldı.

Hekim Postası

Hastanedene olmuştu?

29 Ekim kutlamalarına gölge dü-şüren polis müdahalesinin ardındanyaralananların akın ettiği NumuneHastanesi Acil Servisine gelen SağlıkBakanlığı bürokratı Dr. Osman Arı-kan Nacar’ın servisin işleyişine doğ-rudan müdahale etmeye çalıştığıifade edilmişti. Söz konusu müda-haleyi tıbbi gereklere, tıp etiğine veidari işleyiş kurallarına aykırı bulanserviste görevli hekimler, sözlü iti-razlarını dile getirmişler ancak id-dialara göre, idari konum gündemegetirilerek tehdit edilmişlerdi.

Ankara Emniyet Müdürlüğü’ndeİstihbarattan Sorumlu Müdür Yar-dımcısı Hami Güney’in de yine ben-zer şekilde acil servise geldiği vebazı polis memurlarının yoğunluknedeniyle başka hastanelere yön-lendirilmesine sinirlenerek, “Kim be-nim polisime bakmayan o doktor,gösterin onu bana” diyerek Uzm.

Dr. Engin Deniz Aslan’ın üzerineyürüdüğü ve gözaltına almakla tehditettiği iddia edilmişti.

Sen misin arkada duran?!Yaşananlar üzerine acil servise

inen dönemin Başhekimi Prof. Dr.Nurullah Zengin’in ise, görevi ba-şında sözel şiddete maruz kalan uz-man hekimlerin yanında yer almakyerine kendileriyle tartışmaya girdiğive alenen hakarette bulunduğu be-lirtilmişti.

Tanık ifadelerine göre Prof. Dr.Nurullah Zengin acil servisi gezerekpolis memurlarına uygulanan tıbbiişlemler konusunda bilgiler alırkenUzm. Dr. Engin Deniz Aslan’ın ka-labalık hekim grubu içinde arkalardadurmasına ve hastalarla ilgili sözlüanlatımda bulunmamasına sinirlen-miş ve “şerefsiz” diyerek hakarettebulunmuştu.

Hekime sürgün,başhekime terfi!

Olayların ardından Uzm. Dr. Engin

Deniz Aslan, başasistan unvanı ilegörev yaptığı Ankara Numune Eğitimve Araştırma Hastanesi’nden DışkapıYıldırım Beyazıt Eğitim ve AraştırmaHastanesi’ne sürülürken, Bakanlıkbürokratı Dr. Osman Arıkan Nacarve Başhekim Prof. Dr. Nurullah Zen-gin hakkında herhangi bir idari yap-tırım uygulanmadı. Prof. Dr. Zenginilerleyen dönemde aynı hastanede“Hastane Yöneticisi” olarak görev-lendirildi.

Ankara Tabip Odası ve Sağlık veSosyal Hizmet Emekçileri SendikasıAnkara Şubesi olayın hemen ardın-dan hastane bahçesinde bir basınaçıklaması geçekleştirerek, hekimlereyönelik şiddeti kınadıklarını açıkla-mışlardı. Başhekim Prof. Dr. NurullahZengin, bu basın açıklaması nede-niyle ATO Başkanı Prof. Dr. ÖzdenŞener ile Sendika Şube Başkanı İb-rahim Kara aleyhinde suç duyuru-sunda bulunsa da Ankara Cumhuri-yet Başsavcılığı Basın Bürosu, açık-lamanın “düşünce ve ifade özgürlü-ğü” ile “eleştiri hakkı” kapsamındayer aldığına karar verdi.

güncel

Page 7: Sağlık P.P. 44 Yenişehir Ankara Ankara Tabip Odasıato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Aralik2013.pdf · böyle komik durumlara düşme-seniz olmaz mı?! Bir çıktı mı te-lafisi

10 Aralık Dünya İnsan HaklarıGünü her yıl andığımız, bir günsonra ise söylenenleri unuttu-ğumuz günlerden biri. Bununnedeni insan hakları bilincimizinolmaması değil. Her gün farklıbiçimlerde farklı düzeylerde in-san hakları ihlallerine maruzkaldığımız, her gün örselendi-ğimiz ya da bu örselenmeleretanık olduğumuz ve duyarsız-laştığımız için farkında olmadı-ğımız bir gün. Bizim için hergün, günü kaplayan her güncel-lik, insan haklarını, ihlal edilenhakları, haklarımızı anlatıyor.Bu günü belki de bunu farkındaolan olmayan herkesin duyabi-leceği kadar bağırdığımız, hay-kırdığımız, sesimizi ötekilerlebuluşturduğumuz acı ve“örse”mizi daha görünür kıldı-ğımız ve belki de zihinlerde birazdaha tartışılır kılabildiğimiz içinönemsiyoruz.

Henüz 2013’ün insan haklarıbilançosunu tüm boyutlarıylabilmiyoruz. Ama biliyoruz kiinsan hakları ihlalleri her yıldaha da büyük boyutlara ula-şarak sürüyor. Sadece savaşlardaya da ülkeleri kaplayan çatış-malarda değil, sokakta, evde,okulda, mahallelerde, cezaevle-rinde. 2013 yılında kolluk güç-lerinin yargısız infazı sonucu 25kişi öldü, altı kişi araçlarla ezildi.Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinemüdahale sonucu doğrudan yada dolaylı olarak dokuz kişi ya-şamını yitirdi. Bir yılda 1222kişi işkence ve kötü muameleyemaruz kaldığı gerekçesiyle TİHVve İHD’ye başvurdu.

Artık işkence sokakta açıkalanda yapılır hale geliyor. İş-kence yapanlar ceza almamayadevam ediyor. İktidar “polisimiyedirtmem, o destan yazıyor”söylemiyle bu şiddeti kutsuyor,cezasızlığı meşrulaştırıyor. De-mokratik gösterilerde on binlercekişinin yaralandığı bir ülke Tür-kiye… İnsan sağlığını bozacakdüzeyde, uluslararası sözleşme-lerin izin verdiğinin çok ötesinde,stokları boşalacak kadar bibergazının kullanıldığı bir ülke.Kapasitesinin üzerinde tutukluve hükümlü bulunan cezaevleriile övünen, yeni cezaevleri ya-pıldığı müjdesiyle yöneticilerininmutlu olduğu bir ülke. AKP ik-tidara geldiğinde 59.429 olantutuklu ve hükümlü sayısı Kasım2013 itibariyle 141.161 kişiyeulaşmış durumda. Cezaevlerinde161’i ölüm sınırında olan 544

mahpus var. Tedavi olmayı, has-taneye gönderilmeyi bekliyorlar.Adli tıp kurumunun raporlarınarağmen sağlık hizmetine ulaş-maları engellenerek işkence sür-dürülüyor.

Bildiklerimizin bir kısmı bun-lar. Ayrıca insana ait kavramlarınve değerlerin ne kadar örselen-diğini, yıprandığını, hatta insanhakları kavramının bu süreçtendaha ne kadar yıpranarak çıktı-ğını ise bilmiyoruz.

Tüm bu gerçekliklerin ortayerinde, 10 Aralık İnsan Haklarıgünü nedeniyle TTB ve TİHV’ninkatkılarıyla Karaman Yavuz’unyönettiği “Diyarbakır: Hukuk-çuluğumdan Utanıyorum” adlıbelgesel film izleyicilerle buluştu.Çağdaş Sanatlar Merkezinde gös-terilen film, insan hakları ihlal-lerinin bir başka örneğini, Di-yarbakır cezaevinde yaşanan iş-kenceleri ve Kürt halkının ya-şadığı baskı ve acıları yenidengündemimize taşıdı.

1995 yılında Ankara Film Fes-tivalinin programına alınan, odönem yönetimi tarafından gös-terimi engellenen ancak AlmanKültür Merkezinde gösterilebil-miş olan belgesel, Kürt avukatlarŞerafettin Kaya ve Ruşen Ars-lan’ın hukuksal yaşamları ile il-gili.

Avukatlar, 1971 askeri dar-besinden sonra Diyarbakır AskeriMahkemelerinde Kürt müvek-killerini savunurlarken, Kürt dilive kültürünün varlığını ileri sü-rerek büyük bir tabuyu yıkar-larken, mahkeme tarafından “bö-lücülük“ suçlamasıyla tutukla-nırlar. Daha sonra serbest kalanavukatlar 80’li yıllarda Alman-ya’ya iltica ederler.  1971 ve1980 askeri darbelerinde devletin“hukuk devleti“  niteliğini yiti-rerek “polis devleti“ niteliği ka-zandığı bu iki dönemi de yaşayanavukatlar, filmde bu dönemler-deki baskı ve işkenceleri, hukukdışı uygulamaları, mahkemelerinKürt sorununa bakışını çok çar-pıcı bir dille anlatırlar. Filmde,özellikle 1993 yılında onlarcainsanın ölümüyle tarihe geçenNewroz eylemleri ile ilgili gö-rüntüler, devletin Kürt halkıüzerindeki baskılarının artaraksürdüğünü gösterir. Fakat Av.Kaya ve Av. Aslan kendilerineyapılan yoğun işkencelere ve in-sanlık dışı uygulamalara rağmen,kin ve nefretten uzak, iki halkıngeleceğe güvenle bakabilmeleri

arzularını dillendirirler.Av. Şerafettin Kaya, Türkiye

Barolar Birliği’nin o dönemdekibaşkanı Atilla Sav’a Diyarbakırcezaevinde yapılan işkencelerianlatır ve TBB olarak işkence-lerin önlenmesi için çaba göste-rilmesini, hukukun üstünlüğüilkesi çerçevesinde bunun so-rumlulukları olduğunu anımsa-tır. Fakat Sav, Kaya’nın müve-killerinin ülkeyi bölmek isteyenkişiler olduğunu söyleyerek ya-pılanları uygun bulduğunu ifadeeder, yani işkenceyi meşru görür.Bunun üzerine Kaya, bu tutumkarşısında belgeselin de ismiolan hukukçuluğumdan utanı-yorum cümlesini kullanır. Birhukukçunun ağzından çıkan,hukuku yok sayan bu ifade kar-şısında hukuk adına utanmaktanbaşka bir seçenek yoktur.

TBB 12 Eylül’ü böyle karşı-larken, Türk Tabipleri Birliğitoplumsal sorumluluğu ve du-yarlılığı çerçevesinde her zamansavaşın, şiddetin, işkence vekötü muamelenin karşısındadurmaya, insan haklarını sa-vunmaya, mağdurlara destek ol-maya devam etmiştir. Utanılacakbir hukukun karşısında onurlubir hekimliği güçlü harflerle ta-rihe not düşmüştür… Bunuanımsamak gerekir.

Fakat Sağlık Bakanlığı’nınneoliberal politikalarının egemenolduğu ve “sağlıkta dönüşümsloganıyla sağlığı ticarileştiripsağlıkçıları prestij ve özlük hak-ları bağlamında yitime uğrataraksağlığı biçimlendirdiği, bir çalı-şanı olmaktan utanmaya başla-dığımız bir dönemdeyiz. Hekimeve sağlık çalışanlarına şiddetimeşrulaştıran, mesleki bağım-sızlığımızı elimizden alan, insanhakları ihlallerini yasalarla meş-ru kılma uğraşısında olan birsağlık otoritesi… Kolluk güçle-rinin şiddeti ile yaralanan in-sanlara acil müdahalede bulunanhekimleri “ruhsatsız çalışıyorlar”diye suçlayarak hapse atmak is-teyen ve milyonlarca liralık cezavermeye kalkan bakandan, ba-kanlıktan, temsil ettiği siyasi ik-tidardan tüm hekimler ve sağlıkçalışanları adına utandığımız birdönemde…

Burada yapmamız gereken,onurlu duruşumuzu yeniden ha-tırlamak, yeniden hayata geçir-mek olmalıdır. İnsan hakkı, sağ-lık hakkı, hekim ve tüm sağlıkçalışanlarının temel hakları içinmücadele etmeye devam etmek.Hep birlikte, tüm sağlık emek-çileri arasında dünden yarınamesleki dayanışmayı örmek.

Evet bu sorunun yanıtını ver-memiz gerekiyor:

“Hukukçuluğumuzdan utanı-yoruz… Ya hekimliğimizden?”

Dr. Burhanettin KayaATO İnsan Hakları Komisyonu ü[email protected]

Hukukçuluğumdanutanıyorum.Ya hekimliğimden?

Ankara Tabip Odası’nınAdalet Bakanlığı aleyhine aç-tığı davadan emsal bir kararçıktı. Ankara Numune Eğitimve Araştırma Hastanesi mah-kum koğuşuna inceleme zi-yaretinde bulunmak isteyenATO’nun, gerekli izinleri ver-memesi nedeniyle Adalet Ba-kanlığı aleyhine açtığı davada28 Ekim 2013 tarihinde kararverildi. Davaya bakan Ankara10. İdare Mahkemesi tabipodasının itirazlarını haklı bu-larak, Bakanlık işlemini iptaletti.

Mahkemenin kararı, gerekinsan hakları mücadelesi ge-rekse tabip odalarının faali-yetlerini sağlık kurumlarındaherhangi bir engel-lemeye tabi olmak-sızın serbestçe ye-rine getirebil-meleri açısın-dan emsal ni-teliğinde.

Tabipodalarınıngörev vesorumluluğunda!

Mahkemenin gerekçeli ka-rarında; “Hekimlik mesleği-nin uygulandığı özel ya dakamudaki sağlık kuruluşla-rının ziyaret edilmesi sure-tiyle, buradaki tıbbi olanak-ların, fiziki alt yapının, teknikaraç gereçlerin, personel stan-dartlarının, sunulan sağlıkhizmetinin kapsam ve nite-liğinin, hekimlerin çalışmakoşullarının yerinde gözlem-lenerek, verilecek sağlık hiz-metinin kalitesinin ve stan-dartlarının belirlenmesininve bu konudaki sorunlara çö-züm bulunmasının tabip oda-larının görev ve sorumluluğu

olduğu hususunda herhangibir kuşku bulunmamaktadır”görüşüne yer verildi.

“Güvenlik”savunması kabulgörmedi

Ankara Tabip Odası’ndanbir heyetin Ankara NumuneEğitim ve Araştırma Hasta-nesi mahkum koğuşunu zi-yaret etmesine izin verilme-mesi için sebep gösterilme-mesi de hukuka aykırı bu-lundu. Öte yandan “ziyaretingüvenlik açısından sakıncalıolduğu” yolundaki savunma,gerekli güvenlik önlemlerinialmanın idarenin görev vesorumluluğunda olduğu ge-rekçesiyle haklı görülmedi.

A n -kara Ta-

bip OdasıY ö n e t i m

Kurulu ile İnsanHakları Komisyonu

üyesi hekimlerdenoluşan bir heyet,2012 yılı Mayıs

ayında Ankara Numu-ne Eğitim ve Araştırma

Hastanesi mahkum koğuşunuziyaret ederek yerinde ince-lemelerde bulunmak istemiş-ti. Bu yolda Sağlık Bakanlı-ğı’na yapılan başvuru olumlukarşılanırken, Adalet Bakan-lığı tarafından ziyarete izinverilmemişti.

ATO Hukuk Bürosu tara-fından Adalet Bakanlığı’nakarşı açılan iptal davasında,özünde kamusal bir faaliyetgerçekleştirmek isteyen tabipodası çalışmalarının keyfi bi-çimde engellendiği, sağlık ku-rumlarını ziyaret ederek ye-rinde incelemelerde bulunul-masının tabip odalarının gör-evi ve yetkisi olduğu dile ge-tirildi.

Yargıdan emsalniteliğinde karar!

ÖZELDE YA DA KAMUDASağlık kuruluşlarınınkapısı tabip odalarınakapatılamaz!Yargı, hem insan hakları hem de tabipodalarının çalışmaları açısından son dereceönemli bir karara imza attı.

Hekim Postası

güncel

Page 8: Sağlık P.P. 44 Yenişehir Ankara Ankara Tabip Odasıato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Aralik2013.pdf · böyle komik durumlara düşme-seniz olmaz mı?! Bir çıktı mı te-lafisi

a. Eğitim ve araştırmahastaneleri ve üniversitelerlebirlikte kullanımdaki has-tanelerde çalışan profesörve doçent ile eğitim görev-lilerinin, mesai dışında özelhastaneler veya vakıf üni-versitesi hastanelerinde ça-lıştırılabilmelerine karar ver-meye Bakanlar Kurulu yet-kili kılınıyor.

b. Tıp fakültelerinde ça-lışan hekimlerde olduğu gibiücretin ek ödeme tavan mik-tarından az olmaması, dönersermayeye yatırılması ve %50’sinin hekime ödenmesiesası kabul ediliyor.

a. 01 Ocak 2013 tarihindenönce yurt dışında meslekî faali-yette bulunan tabipler ve tıptauzmanlık mevzuatına göre uz-man olanlar ve bu maddenin yü-rürlüğe girdiği tarihten önce yurtdışında eğitimlerini tamamla-yanların, bu maddenin yürürlüğegirdiği tarihten itibaren altı ayiçinde Türkiye’ye dönmek ve enaz üç yıl süreyle Türkiye’de mes-lek icrasında bulunmak şartıyladevlet hizmeti yükümlüğündenmuaf tutulması düzenleniyor.

b. Beşinci ve altıncı grup ilçemerkezlerine bağlı yerleşim yer-leri ile Bakanlar Kurulunca tespitedilecek il merkezi ve il mer-kezlerine bağlı yerleşim yerle-rinde devlet hizmeti yükümlü-lüğünü yerine getiren hekimlerintekrar devlet hizmeti yükümlüsüolduklarında istekleri dışında buyerlere atanamayacakları dü-zenleniyor.

c. Aile hekimliği eğitiminebaşladıkları tarihte çalıştıklarıaile hekimliği birimini en az üçyıl değiştirmemek şartıyla uz-manlık eğitimini başarıyla ta-mamlayan hekimlerin devlet hiz-meti yükümlülüğünü yapmış sa-yılmaları düzenleniyor.

Zorunlu hizmetyönünden

Eğitim ve araştırmahastaneleri eğiticileriyönünden

a. Yalnızca doçent veprofesör kadrosunda bu-lunan öğretim üyelerininmesai saatleri bitimindekurumsal sözleşme ya-pılmak ve geliri üniver-site döner sermayesi he-sabına kaydedilmek şar-tıyla, mesai dışında özelhastaneler veya vakıfüniversitesi hastanele-rinde çalıştırılabilecek-leri düzenleniyor.

b. Sağlık Bakanlığı ileişbirliği sözleşmesi im-zalayan tıp fakültelerin-de öğretim üyelerininçalışmasına üniversiteyönetim kurulları değilBakanlar Kurulu kararvermeye yetkili kılınıyor.

c. 2547 sayılı YÖK Ya-sasının döner sermayeyeilişkin hükümleri içinde

bulunan öğ-retim üyele-ri için va-tandaştanilave ücretalınmayaca-ğına ilişkinhüküm kal-dırılıyor.

a. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 1219Sayılı Yasanın 12. Maddesi ve 2547 Sayılı YÖKKanunun 36. Maddesinde değişiklikler yapılarakhekimlerin kendi adlarına bağımsız çalışmalarıengelleniyor. Herhangi bir yerde çalışan hekim-lerin mesai bitiminde muayenehane açmaları,poliklinikte ve tıp merkezinde çalışmaları ya-saklanıyor.

b. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanhekimler ile aile hekimlerinin, mesai saatleridışında aylık 30 saati geçmemek üzere işyerihekimliği yapması düzenleniyor. Hekimlerinkendi adına bağımsız olarak ya da hekim mes-lektaşının açtığı işyerinde çalışması yasaklanır-ken, işverenlerin işçisi olmasında mahsur gö-rülmüyor.

c. İşyeri hekimliğine mesai sonrası ayda enfazla 30 saat sınırı getiriliyor. Çok tehlikeli vetehlikeli işyerleri dışında, işyeri hekimliği eğitimialma şartı kaldırılıyor.

d. Acilde, yoğun bakımda ve 112’de çalışanhekimlerin nöbet ücreti %

50 arttırılıyor. e. Aile he-

kimleri ve ailesağlığı ele-manlarınaayda en az16 saat nö-bet tutmazorunlu-luğu geti-riliyor.

güncel

Sağlık torbasına bütçe rötarıSağlık torba yasa tasarısına ilişkin olarak TBMM’de devam eden görüşmelere 09 Aralık’ta ara verildi. Son oturumlabirlikte 40 maddesi Genel Kurul’da kabul edilen tasarıya, 21 Aralık’ta bitecek olan bütçe görüşmelerinin ardından devamedilmesi bekleniyor.

Kamu kurumlarında çalışan hekimler,aile hekimleri, kurum hekimleri vemahalli idarelerde çalışan hekimleryönünden

Tıp ve diş hekimliğifakülteleri öğretimüyeleri yönünden;

Torba yasa tasarısına ilişkin tüm gelişmeleri internet sayfasında güncel olarak paylaşan TTB, tasarının hekimler, tıpfakülteleri ve asistanlar yönünden neler getirdiğini çeşitli alt başlıklara ayırarak maddeler halinde sıraladı.

Tıpta ve diş tabipliğindeyabancı uyruklu kontenja-nında uzmanlık eğitimi yap-makta olanlara, ilgili kuru-mun döner sermayesinden,döner sermayesi bulunma-yan kurumlarda kurum büt-çesinden, vakıf üniversite-lerinde ise kendi bütçelerin-den ödeme yapılması dü-zenleniyor.

Yabancı uyrukluasistanlar yönünden

Page 9: Sağlık P.P. 44 Yenişehir Ankara Ankara Tabip Odasıato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Aralik2013.pdf · böyle komik durumlara düşme-seniz olmaz mı?! Bir çıktı mı te-lafisi

a. Kamu, üniversite, vakıf üniversitesi vebağımsız çalışan hekimler dahil bütün he-kimlere yönelik çalışma yasakları getiren veesas olarak yalnızca işverenlere bağlı çalış-mayı dayatan 1219 sayılı Yasanın 12. mad-desinde yapılan değişiklikler kabul edildi.

b. Aile hekimleri, kurum hekimleri vekamu sağlık kuruluşlarında çalışan diğer he-kimlerin mesai bitiminde aylık 30 saati geç-memek üzere işyeri hekimliği yapabileceği,işyeri hekimliği sertifikası olmayan hekimlerinise yalnızca 10’dan az işçi çalıştıran az teh-likeli işyerlerinde çalışabilecekleri düzenlendi.

c. Tıpta uzmanlık eğitimi alan yabancıuyruklu asistanlara maaş ödenmesi kabuledildi.

d. Aile hekimliği uzmanlık eğitimini, dün-yanın hiçbir yerinde olmayan uzaktan eğitimyolu ile çalıştıkları yerde yapacak aile he-kimlerinin mecburi hizmetten muaf tutulmasıkabul edildi.

e. Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırmahastanelerindeki doçent ve profesör unvanınasahip hekimlerle eğitim görevlilerinin mesaidışında gelirlerinin yarısına el koyarak ‘ki-ralama’ sistemi ile çalıştırılabilmelerine yö-nelik madde uygun bulundu.

f. Üniversitede çalışmadan “jet profesör”olan bakanlık bürokratlarının, bakanlıktaçalıştıkları sürelerin üniversitede çalışmışgibi sayılmasına ve akademik unvanlarıhaksız bir biçimde kullanmalarına onay ve-rildi.

g. “Sağlık personelinin mesai saatleri dı-şında kuruma çağrılması” adı altında, ikametzorunluluğu gibi kölelik uygulamalarına kapıaralayan madde kabul edildi.

h. Memur olan hekimlerin mesai dışındamuayene açamayacakları, serbest meslekicra edemeyeceklerine ilişkin düzenlemekabul edildi.

i. Yükseköğretim kurumlarında çalışandoçent ve profesörlerin, mesai bitiminde ser-best çalışamayacaklarına, bunlardan ancakizin verilecek kişilerin özel hastane ve vakıfhastanelerinde çalışabileceklerine, bu du-rumda olanların alacakları paranın yarısınaüniversitenin el koyacağına, dışarıdan söz-leşmeli öğretim üyesi çalıştırılacağına ilişkinmadde kabul edildi.

j. Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırmahastanelerindeki doçent ve profesörler ileeğitim sorumlularının Bakanlar Kurulu kararıile üniversitelerdeki gibi kiralama sistemiile mesai saatleri bitiminde özel hastanelerve vakıf hastanelerinde çalışabileceklerineyönelik madde kabul edildi.

k. Türk Silahlı Kuvvetleri ile EmniyetGenel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi baş-kanlığında görevli personelin görev yaptıklarıesnada sağlık personeli yokluğunda veyasağlık personeli ulaşıncaya kadar acil tıbbimüdahaleleri yapabilecekleri kabul edildi.

TBMM bütçe görüşmelerinegeçilmeden önce Genel Kurul’datoplamda 40 madde kabul edildi.

TTB, hekimler açısından öne çıkanbelli başlı maddeleri ise şöylesıraladı:

Genel Kurul’da kabul edilen maddelerden biride Türk Tabipleri Birliği’nin uzun süredir önerdiğive mücadelesini verdiği, tıp fakültelerinde uzmanlıkeğitimi gören hekimlerin, uzmanlık eğitimini ta-mamladıkları Sağlık Bakanlığı’na bildirildiktensonraki ilk devlet hizmeti yükümlülüğü kurasınakadar araştırma görevlisi olarak çalışmaya devamedebileceklerine ilişkin düzenleme oldu.

Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı ve arkadaşları

tarafından verilen önergenin ardından kabul edilendüzenleme ile üniversitelerde uzmanlık eğitiminitamamlayan hekimlerin mecburi hizmet kurasınakadar işsiz kalmaları sorunu çözümlenecek.

“Ruhsatsız sağlık hizmeti verilmesini” suç sayanmaddede dahil olmaküzere toplam 16 madde-nin görüşmeleri ise henüzyapılmadı.

Torba yasa tasarısının Meclis’e gönderildiği ilk günden itibaren heraşamasını titizlikle takip eden TTB, 22 Aralık’ta Türkiye Büyük HekimMeclisi’ni (TBHM) toplama kararı aldı. Hazırlanan yasa tasarısının tümhekimler için zararlı olduğunu ifade edilen TTB çağrısında, TBMM’dedördüncü kez ertelenen “Sağlık Torbası”nın pazar günü gerçekleştirilecekMeclis’te tek celsede oylanacağı ve ardından fener alayı oluşturularakSıhhiye’ye yürüneceği belirtildii

Torba yasa tasarısında en tar-tışmalı maddelerden birisi de,“ruhsatsız hekimlik” adı altındabir suç tanımlayarak, pek çokolayda canları pahasına sağlıkhizmeti vermek üzere koşan he-kimleri hapis cezası tehdidi ilekarşı karşıya bırakan madde oldu.3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Ka-nuna eklenmesi teklif edilen vehekim camiası ile meslek örgü-tünün büyük tepkisini çekenmadde ile hekimlere 1 yıl ile 3yıl arasında hapis cezası ve 20bin gün adli para cezası getiriliyor.Öte yandan ruhsata aykırı ilaçimal edip halk sağlığını tehditedilmesi suç olarak görülmüyorve yalnızca para cezası getiriliyor.

Sadece hekimleri değil sağlıkalanında pek çok meslek grubunuda yakından ilgilendiren torbayasaya ilişkin olarak çeşitli sağlık

meslek örgütlerinin çağrısıylaTürkiye genelinde tüm şehirlerdeortak basın açıklamaları gerçek-leştirildi. Hekim, hemşire, sağlıkçalışanı ve dişhekimi meslek ör-gütlerinin torba yasaya getirdik-leri eleştirileri sıraladıkları 05Aralık tarihli basın açıklamasıAnkara’da Sağlık Bakanlığı binasıönünde yapıldı.

Topyekun saldırıÖrgütler adına ortak basın

açıklamasını okuyan Ankara Ta-bip Odası Başkanı Dr. Özden Şe-ner, yeni torba yasa ile tüm dün-yada bir ihtisas alanı olarak kabuledilen işyeri hekimliği için serti-fika alma şartının kaldırıldığınıhatırlatan Dr. Şener, hiçbir yerdeeğitimi olmayan “hacamat” ve“sülük tedavisinin” ise sertifikayabağlandığını söyledi.

“RuhsatımDiplomamdır!”

Kamuda çalışan ve mesai son-rası çalışabilme hakkı AnayasaMahkemesi kararıyla tespit edilenbir hekimin kendi muayeneha-nesinde çalışamayıp özel hasta-nede çalışmasına izin verilmesi-nin nasıl bir mantığa dayandığınısoran Dr. Şener, “ruhsatsız sağlıkhizmeti”ni suç sayan tasarıya dabüyük tepki gösterdi. ATO Baş-kanı, “Şimdi aramızda biri düşüpbayılsa, biz hekim olarak gidipbakamayacağız çünkü ruhsat ge-rekiyor. Benim ruhsatım diplo-mamdır!” diye konuştu.

Türkiye Büyük Hekim Meclisi toplanıyor

güncel

Asistanlar kuraya kadar maaş almayadevam edecek

Hekimlere ceza tehdidi!

Page 10: Sağlık P.P. 44 Yenişehir Ankara Ankara Tabip Odasıato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Aralik2013.pdf · böyle komik durumlara düşme-seniz olmaz mı?! Bir çıktı mı te-lafisi

güncel

Hazırlanan torba yasa tasa-rısı ile aile sağlığı merkezi ça-lışanlarının hastane acillerindenöbet tutmaya zorlanmasınave hazırlanan yeni yönetme-liklerle çalışanların ücretlerinindüşürülmesine tepki gösterenbinlerce aile hekimi alanlaraindi. Aile Hekimleri DernekleriFederasyonu (AHEF) çağırısıyla23 Kasım’da Sağlık Bakanlığıönünde bir basın açıklamasıgerçekleştiren aile hekimleri,4 Aralık günü de birçok ilde işbıraktı.

Bakanlık önünde yapılan ba-sın açıklamasına tüm illerdenkatılan aile hekimleri ve dernektemsilcileri, yaşadıkları sıkın-tıları duyurmaya çalıştı. AHEF

Başkanı Dr. Murat Girginer,Türk Tabipleri Birliği MerkezKonseyi üyesi Dr. Filiz Ünal İn-cekara ve İstanbul Aile Hekim-leri Derneği (İSTAHED) YönetimKurulu Üyesi Dr. Esin Şener,aile hekimlerinin yaşadığı so-runlar ve talepleriyle ilgili açık-lamalar yaptılar.

Hekimlerin sesinekulak verin!

“23 Kasımda Ankara’danuyardık. 4 Aralık’ta Tüm Tür-kiye’den uyarıyoruz.” diyen İs-tanbul, İzmir ve Antalya ailehekimleri derneklerinin 4 Aralıkiçin iş bırakma çağrısına, baştaTTB ve Ankara Tabip Odası ol-mak üzere pek çok tabip odası

ve aile hekimleri derneği destekverdi. Hekimlerin sesine kulakvermeden yapılacak yasalarınne halka ne de hekimlere ya-rayacağını söyleyen hekimler,“Torba yasanızı derhal çekin.”uyarısında bulundular.

Yasa tasarısın da aile he-kimleri ve aile sağlığı hemşi-releri açısından öngörülen dü-zenlemeler şöyle sıralanıyor:

- Aile hekimleri ve ailesağlığı hemşireleri ayda enaz 16 saat zorunlu nöbettutacak.

- Mesai saatleri sonrasıidare, doktoru istediğikoşullarda göreve

çağırabilecek. Artık definnöbetinden kaçış yok.Bakanlığın çıkaracağıyönetmelikle doktor nöbetegelmezse uygulanacakyaptırımlar belirlenecek,zorunlu ikamet şartıçıkarılacak yönetmelikteyer alacak.

- Doktorluk veyahemşirelik mesleğini ASM,hastane, poliklinik dışındayapanlara 1 yıldan 3 yılakadar hapis cezasıalabilecek.

- TSM nin istediğibelgeleri göndermeyen veyadüzenlemeyen aile hekimiiki defa uyarılacak,

üçüncüsünde para cezasıalacak.

- Bakanlığın ASM içinbelirlediği donanımıtamamlamayan, personel,tıbbi cihaz ve donanım,bina ve hizmet birimleri,malzeme ile ilaçstandartlarına uymayanaile hekimlerine paracezası verilecek.

- Cari giderödemelerinin içindentetkik ve sarf malzemesigiderleri çıkarılacak. Ailehekimlerinin hastalarındanistedikleri tetkiklerinbedeli aile hekimlerineayrıca ödenecek.

Aile hekimlerinden yurt çapında protesto

GAZİANTEPİSTANBULANKARA

Hekimlik faaliyetlerini tümden SağlıkBakanlığı’nın kontrolüne veren ve Geziolaylarında olduğu gibi olağandışı durumlarda dahil olmak üzere mesleğini insanlıkyararına uygulamaya çalışan hekimlerihapis ve ağır para cezası ile karşı karşıyabırakan Sağlık Torba Yasasına karşı ulus-lararası hekim ve insan hakları örgütleriart arda çağrıda bulunuyor.

BM, DTB ve PHR’den açıklama

Konuyla ilgili olarak Birleşmiş MilletlerSağlık Hakkı Özel Raportörü Anand Groverile Dünya Tabipler Birliği (DTB) Genel Se-kreteri Dr. Kloiber tarafından 9 Aralık’tabir açıklama yapılarak, TBMM’de görüşülenSağlık Torba Yasa Tasarısı’nın yeniden göz-den geçirilmesi çağrısında bulunuldu.

Yasa tasarısında yer alan 33. Madde hak-kındaki derin kaygılarını bildiren AnandGrover  ve Dr. Kloiber, Türkiye hükümetine,“Meclis’e, Türk halkının acil bakım hakkınıdikkate alma, tıbbi etiğe ve ülkedeki ba-ğımsız sağlık çalışanlarına saygı göstermeçağrısında bulunuyoruz. Umarız TBMMüyeleri isabetli bir tespitte bulunurlar vebu maddeyi bir kenara atarlar” mesajınıilettiler.

Konuyla ilgili kaygılarını dile getiren birdiğer uluslararası meslek örgütü de, 26 Ka-sım’da yaptığı basın açıklaması ile İnsanHakları İçin Hekimler Örgütü (PHR) oldu. Tümsağlık hizmetlerini Sağlık Bakanlığı’nın “ruh-satına” bağlayan düzenlemenin evrensel he-kimlik ilkelerine aykırı olduğunu belirtilenPHR açıklamasında, “Bu yasa tasarısı doktorlarıihtiyacı olanlara bakım sağlama etik görevleriniterk etmeye zorlayacaktır.” denildi.

BMJ: Tıp devlet politikasınınaracı haline gelecek

Uluslararası hekim örgütlerinin tepkileribu kadarla kalmadı. Saygın tıp dergilerindenBritish Medical Journal’da (BMJ) konuyla ilgiliolarak farklı zamanlarda iki ayrı mektup ya-yınlandı. Dünya Tabipler Birliği, Avrupa He-kimler Daimi Komitesi, İnsan Hakları İçin He-kimler Örgütü, İngiliz ve Alman tabip birlikleribaşta olmak üzere uluslararası hekim ve insanhakları örgütleri ile akademisyenlerin kalemealdığı mektupların ilki 21 Kasım’da, ikincisi17 Aralık’ta yayınlandı. Tasarının sağlık hiz-metlerinin tarafsızlığına bir saldırı olduğu be-lirtilen mektuplarda özetle “Tasarı tıbbı fiilendevlet politikasının bir aracı haline getirecek,bağımsızlığını ayaklar altına alacaktır” denildi.

Karikatür: Dr. Taner Özek

Uluslararası tepkilerin ardı arkası kesilmiyor!

Page 11: Sağlık P.P. 44 Yenişehir Ankara Ankara Tabip Odasıato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Aralik2013.pdf · böyle komik durumlara düşme-seniz olmaz mı?! Bir çıktı mı te-lafisi

işyeri hekimliği

Dr. Hande [email protected]

Zaza’ya...

Hepimizin bildiğiüzere, AKP’ninÇorba Yasası ile

iş yeri hekimliği sertifikasıkaldırılarak işçi sağlığı veiş güvenliği hizmetleri ser-mayenin insafına bırakılı-yor. Bunun yanında sağlıkhizmetlerinde ivmelenengericileşme; sülük “tedavi-si”, kupa “terapisi” gibi bilimdışı yöntemler sertifikayabağlanıyor.

Bu kaygı verici uygula-malar mecburi hizmette ya-şadığım, çok derinden sar-sıldığım, son derece çaresizhissettiğim ve örgütlü mü-cadelemize yeniden ve dahagüçlü bağlandığım bir va-kayı canlandırdı; korkunçbir iş cinayeti, maktulünismi ZAZA.

….O meşhur yirmi yedinci

yaşındaydı Zaza.Kasları spordan değil;Amelelikten.Çocuğu değil de, karısı

vardı.Ve evine azıcık ekmek

sokmak için, Sevdiklerine emanet bı-

rakıp karısını,Kalktı Gürcistan’dan gel-

di Taraklı’ya ağaç kesme-ye;

Ayda 300 ağacı 300 lirayakesmeye.

Bir tır tankında bir köşegösterdiler,

Dediler “Yatağın burası,Şuradaki testere ve bal-

tayla da Keseceksin köknarları.”Zaza kanadı, Zaza terle-

di.Testereyi kökledi durdu

köknara.Biriktirdi liraları,Evine götürecekti ya…

Sonra bir sabah ambu-lanstan aradılar beni,

“Hocam ağır hasta geti-riyoruz,

Hazır et servisini”Zaza’yı getirdiler, dediler

“Kalas düşmüş başına,Gören duyan yok, bulduk

dere kenarında.”Boynu kırık, kafası da-

ğınıktı Zaza’nın.Ben onu kalbi atarken

görmedim hiç;

Ben ölü bildim Zaza’yı.Müdahale odasından çık-

tım dışarı;Öyle ya, kefenlenecekti

Zaza.İki Laz kardeş, Zaza’nın

patronları,En çok akranlar Zaza’yla,“Zaza öldü” dedim, biri

vurdu başını duvara, (Babası ölse böyle ağla-

maz)“Bittik biz lan” diye baş-

ladı ağlamaya.Kardeşi durdurmaya ça-

baladı,“Tamam abi, hallederiz

abi.”Hem kanun nizam, hem

hükümet gibi babaları,Hepsine hazırız dercesine

sarıldı iki kardeş,Sımsıkı.Zaza ölürse ölsün de, on-

lara bir şey olmayaydı.

Sonra Jandarma Üsteğ-men bir adım ardındaki

İki eri ile girdi koridor-dan,

Sert ve keskin adımlar-la.

Zaza’nın kimliğini, olayınoluşunu sordular.

Patron kardeşler gerildi-ler, bunaldılar.

Sonra devlet plakalı şo-förlü arabadan savcı indi

Girdi içeri, dedik “Zazamorgda.”

Savcı “cesede” gitti mor-ga.

Bir Zaza vardı; “gerçek-ten.”

Gerçek bir “şey” içinevinden ayrılan,

Kanayan, terleyen, yaşa-yan

Gerçekten bir Zaza vardıaralarında,

Öldü o da.

Jandarma Üsteğmen pat-ron kardeşlere

“Siz benimle gelin” dedi.Savcı Zaza’nın ölüm ra-

porunu istedi. Herkes gitti.Zaza hala hepsinden ger-

çek;Buz kesmiştir artık

morgda,Evine götürülecekti…23.08.2010, Kocaeli

Meclis’te devam eden torbayasa görüşmelerinde işyeri he-kimliğine ilişkin yeni düzenle-meler de yer alıyor. Aile he-kimleri, kurum hekimleri vekamu sağlık kuruluşlarında ça-lışan diğer hekimlerin mesaibitiminde aylık 30 saati geç-memek üzere işyeri hekimliğiyapabilmesini öngören madde,“işyeri hekimliği sertifikası ol-mayan hekimlerin de 10’danaz işçi çalıştıran az tehlikeliişyerlerinde çalışabilecekleri“şeklinde düzenlendi.

Eğitimler önceticarileştirildişimdi kaldırılıyor

İşyeri hekimliği sertifikae ğ i t i m l e r iuzun birs ü r eTürk Ta-b i p l e r iBirliği ta-rafındanverilmek-teydi ancak2009 yılındaçıkarılan biryönetmelikleeğitimleri özel sek-törün de vermesininyolu açıldı. Temmuz ayın-da çıkarılan İşyeri Hekimi veDiğer Sağlık Personelinin Görev,Yetki, Sorumluluk ve EğitimleriHakkında Yönetmelik uyarıncaeğitim programını tamamlayanve eğitim sonunda Bakanlıkçayapılacak işyeri hekimliği sı-navında başarılı olan hekimleresertifika verileceği söylenirken;hazırlanan son düzenlemeyegöre hekimler işyeri hekimliğieğitimi alma ve işyeri hekimliğibelgesine sahip olma şartı aran-maksızın 10’dan az işçi çalış-tıran az tehlikeli işyerlerininhekimliğini yapabilecek. İşyerihekimliği için bu işyerlerindesadece tıp fakültesi diplomasıyeterli olurken, maden, inşaatgibi çok tehlikeli sınıfta yeralan işyerlerinde çalışacak he-kimler için eğitim, sınav vesertifika şartları aranmaya de-vam edecek.

İşçi sağlığı alanınıniçi boşalıyor

Yapılmak istenen düzenle-meye ilişkin olarak Ankara Ta-bip Odası İşçi Sağlığı, İşyeriHekimliği Komisyonundan Dr.Sedat Abbasoğlu “Siyasal ikti-dar, sermayenin istemleri doğ-rultusunda işçi sağlığı alanınıniçini boşaltmak, işlevsiz halegetirmek istiyor. İşyeri hekim-liğiyle beraber iş güvenliği uz-manlığının da içi boşaltıldı.

Tüm bu dü-zenlemelerden en çok

işçiler etkilenecek, onlarınsağlığı tehlikeye girecek.” yo-rumunu yaptı. Sermayenin işçisağlığı gibi bir derdi olmadığınıvurgulayan Abbasoğlu, devletinde bu düzenlemelerle kiminyanında olduğunu gösterdiğinibelirtti.

Her ay 140 işçiİş Sağlığı ve Güvenliği Yasası

Haziran 2012’de yürürlüğe gi-rerken iş kazaları, meslek has-talıklarının azalacağı ve işçisağlığı alanının düzenleneceğineilişkin bir illüzyon yaratıldığınıve artık bunun bozulduğunukaydeden Abbasoğlu, alandaher ay 140 işçinin iş cinayetisonucu yaşamını yitirdiğini,meslek hastalıkları nedeni ilebirçok işçinin hayatını kaybet-mesine rağmen ne meslek has-talıklarının ne de bunlara bağlı

ölümlerin hiçbirinin kayıt altınaalınmadığını aktardı.

1 ila 9 arasında çalışan sa-yısının küçümsenmemesi ge-rektiğini belirten Abbasoğlu,organize sanayi bölgelerindepek çok işyerinin taşeron işçiçalıştırmaları nedeniyle çalışansayısının 1-9 arasında olduğunukaydetti.

“Sertifikaya gerekyok” iddialarınacevap geldi

Yapılan düzenlemeyle kamukurum ve kuruluşlarında çalı-

şan ve yöneticilik görevi bu-lunmayan tabipler ile aile

hekimlerinin, kurum vekuruluşlarındaki çalışmasaatleri dışında ve ku-rumlarının izniyle ay-lık otuz saati geçme-mek üzere işyeri he-kimliği yapmalarınınönü açıldı. İşyeri he-kimliğinin bir uzman-

lık alanı olduğunuvurgulayan Abbas-soğlu, tıp fakültesimezunlarının ek bir

eğitim almadan işyerihekimliği sertifika sı-

navlarında zaten başarılıoldukları söylemleri karşı-

sında, “Önce sertifika progra-mını özel sektöre devrederekpiyasalaştırdılar ve parasınıveren sertifikasını aldı. Sonra-sında ‘sertifikaya ne gerek var’dediler. Bu söylem, işyeri he-kimliği eğitimlerini önemsizkılmaya yönelik bir çabanınürünüdür ve getirilen düzen-lemelere gerekçe yaratmayayöneliktir.” diye konuştu.

Rekabetin etiği olmazSayıları her geçen gün artan

Ortak Sağlık ve Güvenlik Bi-rimleri (OSGB) arasında yaşan-makta olan kıyasıya rekabetinhekim emeğinin ucuzlamasınave beraberinde işçi sağlığı hiz-metlerinin ortadan kalkmasınayol açacağını aktaran Abba-soğlu, bu süreçte kadrolu olaraktekil işyeri hekimliği yapan he-kimlerin zaman içinde OSGBişçileri durumuna düşeceklerinisöyledi.

“Siyasal iktidar, sermayenin istemleri doğrultusunda işçi sağlığıalanının içini boşaltmak, işlevsiz hale getirmek istiyor. İşyerihekimliğiyle beraber iş güvenliği uzmanlığının da içi boşaltıldı."

Hekim Postası

İşyeri hekimliği yazboztahtasına döndü

Page 12: Sağlık P.P. 44 Yenişehir Ankara Ankara Tabip Odasıato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Aralik2013.pdf · böyle komik durumlara düşme-seniz olmaz mı?! Bir çıktı mı te-lafisi

güncel

Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumumuhasebe iş ve işlemlerinin MaliyeBakanlığı tarafından yürütülmesi veSayıştay’a gönderilmesi gereken defter,tablo ve belgelerin temin edilememesinedeniyle, denetimler mali tablo vebelgeler hakkında görüş bildirilemedenyapıldı. Elektronik ortamda elde edilenve kesinleşmemiş olan yevmiye def-terleri kayıtları üzerinden yürütülen2012 yılı Genel Bütçe Denetimlerinde,kurumun personel maaş işlemleriniyürütürken bazı hatalı işlemler yaptığıgörüldü.

Kanuna aykırı aylık vetazminat ödendi

Denetimler sonucu 657 sayılı DevletMemurları Kanunu’na aykırı olarakbaşhekim, uzman hekim, asistan, dişhekimi, yardımcı sağlık personeli, sağlıkişleri müdürü, veri hazırlama ve kontrolişletmenliği ve mühendis kadrosundabulunan personele makam tazminatıödendiği belirlendi. Yine aynı kanunaaykırı olarak yardımcı hizmetler sınıfıpersoneli ile sağlık hizmetleri perso-neline ek gösterge ödemesi; hastanemüdür yardımcısı, sağlık memuru,hemşire, tekniker ve veri hazırlamave kontrol işletmenliği kadrosunda bu-lunan personele ikinci görev aylığı öde-mesi yapıldığı tespit edildi. Bunlarınyanında, 2155 sayılı Bazı Kamu Perso-neline Tayin Bedeli Verilmesi HakkındaKanuna aykırı olarak Kurum kadro-sunda istihdam edilen personele tayinbedeli ödemesi yapıldığı da denetimraporunda yer aldı.

Döner sermayeişletmeleri mercek altında

Kuruma bağlı 983 adet döner ser-mayeli işletmenin mercek altına alındığı2012 yılı Döner Sermaye Bütçesi De-netim Raporunda, bu işletmelerin hu-kuki yapısının Kamu Mali Yönetimive Kontrol Kanununda belirlenen temelilkeler ve bütçe esasları ile uyumlu ol-madığı sonucuna varıldı. Sayıştay’ateslim edilmesi gereken defter, tablove belgelerin teslim edilmemesindenötürü, bu defter ve tablolar hakkındaraporda bir görüş bildirilemedi.

Performans katsayılarıher ay farklı hesaplanıyor

Denetimlerde, 983 adet dönersermaye işletmesine ilişkin malitabloların tam ve doğru olmadığı,tabloların birbirini doğrulamadığı,hesap kayıtlarının gerçeği yansıt-madığı sonucuna varıldı. Tek dü-zen muhasebe sisteminde yer alanbilgilerin incelenmesiyle, dönersermaye dağıtımında esas alınankurumsal performans katsayısınınher ay farklı şekilde hesaplandığı,finansal değerlendirme katsayı-sının hatalı uygulandığı, kiralamagelirlerinin hatalı olarak emanethesaplarında muhasebeleştiril-diği ortaya çıkarıldı.

Sağlık turizmigelirleri deincelemeye takıldı

Sağlık turizmi gelirleri-nin incelenmesinde sağlık tu-rizmi ve turistin sağlığı hizmetikapsamında 2 milyon 371 bin 58TL gelirin 1 milyon 448 bin 992 TL’si-nin tahsil edildiği, 922 bin 66 TL’sininise tahsil edilmediği belirlendi. Kimihastanelerde sağlık turizminden eldeedilen gelirlerin Sağlık Turizmi ve Tu-ristin Sağlığı Kapsamında YapılacakMuhasebe Kayıtları düzenlemesine ay-kırı muhasebeleştirildiği ileri sürüldü.

Promosyon ödemeleribütçeden yapıldı

Promosyon ihalelerine ilişkin ban-kalarla imzalanan sözleşmelerde üc-retsiz izinli, geçici görevli ve sonradangelen personelin mağduriyetini önle-yecek önlemlerin alınmadığı ve personeltarafından dava açılması sonucu büt-çede ödenek olmamasına karşın pro-mosyon ödemesinin bütçeden yapıldığıgörüldü.

İhalelermevzuata uygun değil

Denetimlerde ayrıca sağlık tesisle-rindeki ticari alanlara ilişkin ihale iş-lemlerinin mevzuata uygun yürütül-mediği, kira bedelleri ile elektrik, suve ısınma giderlerine katılım paylarınıntam ve zamanında tahsil edilmediğive doğru muhasebeleştirilmediği tespit

edildi. Sağlık tesislerindeki ilaç ve tıbbimalzemeler ile diğer stok işlemlerininTaşınır Mal Yönetmeliğine uygun olarakyürütülmemesi nedeniyle fiili stok du-rumunun Hastane Bilgi Yönetim Sis-temi, Malzeme Kaynakları YönetimSistemi ve Tek Düzen Muhasebe Sistemikayıtları ile uyumlu olmadığı sonucunavarıldı.

Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, Sayıştay’ın 2012 yılı denetim raporunda sınıfta kaldı.Kurumun personel ödemelerinden performans katsayılarına, faturalandırmadan ihaleusullerine kadar pek çok konuda ilgili yasa ve yönetmeliklere aykırı davrandığı belirlendi.

Kamu Hastaneleri KurumuSayıştay kıskacında

TTB: Birinci yılusulsüzlüklerletamamlandıKonuyla ilgili basın açık-laması düzenleyen TTB,Sayıştay raporuna göreusulsüzlükleri tespit edi-len Kamu Hastaneler Bir-liği hakkında gerekli iş-lemleri yapması için Sağ-lık Bakanlığı’nı göreve ça-ğırdı. Sayıştay raporuna göreKamu Hastane Birlikleri-nin birinci yılını usulsüz-lüklerle tamamladığı be-lirtilen açıklamada, “Sağ-lık Bakanlığı, hukuki ola-rak Sayıştay’a gönderil-mesi gereken defter, tablove belgelerden istenenleriibraz etmemiş, bu neden-le mali tablo ve belgelerincelenememiş, denetimyapılamamıştır.” denildi.

Belgeler nedendenetimdenkaçırılıyor?

Gerekli bilgi ve belgelerinzamanında Sayıştay’agönderilmemesinin; bukurumların mali rapor vetablolarının kanunlara vehukuki düzenlemelere uy-madığına, doğru ve güve-nilir bilgi içermediğine vesonuç olarak da yolsuzlukyapılmış olabileceğine işa-ret edebileceğini belirtenTTB yöneticileri, kamuadına denetim görevi ya-pan Sayıştay’a gerekli bilgive belgelerin iletilmesi vebir an önce sorumlularhakkında gerekli işlem-lerin yapılmasını talep etti.

Hekim Postası

Page 13: Sağlık P.P. 44 Yenişehir Ankara Ankara Tabip Odasıato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Aralik2013.pdf · böyle komik durumlara düşme-seniz olmaz mı?! Bir çıktı mı te-lafisi

Dr. Adnan Yüce [email protected]

Pediatri polikliniğinden… (2)

-her gelişimizde antibiyotik ve-riyorsunuz-gerekiyorsa...-zararlı değil mi?-pardon son bir yıl içinde kaçkere getirdiniz çocuğu-üç kere...-hımmm...***-ne oldu?-boynunu arı soktu-yatırın çocuğu muayene ede-yim…(o sırada hasta yakını olmayanfakat her nedense(!) içeride otu-ran sakallı amca duruma hakimolur)-eşek arısı mı?-(anne) değil-bal arısı mı?-(anne) evet-o bizim arılardandır…-(anne) nasıl yani?-biz eskiden arıcılık yapardık -(doktor) peki amca, şimdi seninişin bittiyse ben çocuğu muaye-ne edeyim...-olur***-(Yeni doğan bebek için doktor)burnu çok tıkalı bebeğin-aslında ben bir şey yapıyorumama söylersem kızarsınız…-kızmam ama genellikle burundeliklerine anne sütü damlatır-lar…-…-damlatmayın… ciğerlerine gi-derse kötü olur-yok anne sütü değil…-ne?-minicik sana yağı sürüyorum,bebek rahatlıyor-aman yarabbi...***-çocuğun karnı ağrıyor-ishal var mı?-(çocuğa seslenerek) ishalin varmı oğlum?-ishal ne anne?-???***-yukarı bak yavrum-bakıyorum ya...-çok haklısın…(sırtüstü yatan bir çocuk tavanabakıyorsa zaten yukarı bakmak-tadır ve bunun eğitimini dokto-ra verir)***-(çocuk 8 yaşında/ishal) kakasın-da kan yada sümüğümsü maddevar mı?-yok-baktınız mı?-hayır-o halde?

-bence yoktur yani…-…***-kaç yaşında?-çocuk mu?-evet-altı yaşında-ne şikayeti var?-çocuğun mu?-evet-öksürüyor, ateşi oldu-ilaç verdiniz mi?-çocuğa mı?-han’fendi, bundan sonra sora-cağım tüm sorular bu çocukla il-gilidir-peki-gece artıyor mu öksürüğü?-dün gece mi?-tamam anlaşıldı, muayene di-vanına yatsın çocuk!!! ***-bizim önceliğimizin olması ge-rekiyor-neden?-hakim ve savcıların önceliğivar-hakim misiniz?-hayır-savcı?-hayır-peki bu ne önceliği?-kocam savcı-han’fendi o öncelik görevdekikişi geldiğinde geçerli olan birkural, zaman yitirmesin diye-hımmm…***-serum fizyolojiği her besleme-den önce burnuna bolca damla-tın (bebek sekiz aylık)-hiç damlattırmıyor ki…-ama çocuğun başka sorunuyok, hiç olmadı komşu yardımeder…-damlattırmıyor -burunu açmayı başaramazsa-nız orta kulak iltihabı gelişebilir-anlatamadım ki, hiç damlattır-mıyor burnuna-peki o zaman bebeği burnunuaçabilecek birine verin-?-burnu açılınca geri alırsınız…***-(çocuğun soyadı şırayder) il-ginç… kim almış bu soyadını?-kocamın dedesi-nereden gelmiş aklına?-alman arkadaşı varmış, çok ya-kınlarmış-evet-yedikleri içtikleri ayrı gitmez-miş, kardeşten daha öteydikdermiş-…

-arkadaşı Almanya’ya dönmekzorunda kalmış-…-kocamın dedesi de soyadı ola-rak arkadaşının soyadını almış,hikaye bu-çok güzel ve çılgınca***-(annenin tişörtünün önünde“I’d like to have bigger boobs”yazmaktadır)-(dayanamayarak) han’fendi ti-şörtünüzdeki yazının anlamınıbiliyor musunuz?-hayır…-(tümce tercüme edilir)-aman yarabbi…-…***-(genç çocuk, montunun arkası-na “surfing gays club” yazısı iş-lenmiş)-delikanlı, bu yazıyı annen yatümüyle söksün ya da “a” harfi-ni “u” yapmayı denesin-neden?-(sözcükler tercüme edilir)-oha yani…-…***-(çocuk çok huzursuz, dört ya-şında) senin ananı s..eyim-olur da, nasıl yapacaksın?-ne bileyim ben, anneme sora-rım…- :) …***-(bebek dokuz aylık/soyadı sek-reter/baba hastanede laborant)ilginç bir soyadınız var…-evet, büyük dedem katiboğlusoyadını almış-eee…-babam mahkemeye giderek de-ğiştirtmiş-???-evet, sekreter yaptırmış-…***-evde sigara içmeyin-pardon doktor bey, siz sigaraiçiyor musunuz?-evet-çocuklarınızın yanında?-evet-eee… nasıl oluyor bu?-kendileri içiyor zaten?-???-biri avukat biri öğretmen…-!!!-buluşunca rakı-balık yaparız,sigara da içeriz-hımmm…***

güncel

30 bin TL para cezasıAnkara Üniversitesi Tıp Fakültesi

İbn-i Sina Hastanesi acil servisindeKasım 2011’de bir asistan he-kim, alkollü hastanın kantetkikini yapmaması yö-nündeki talebi geri çe-virdiği için hastanınyakınları tarafındandarp edilmiş, hakaretve tehditlere maruzkalmıştı. Ankara Ta-bip Odası’nın huku-ki takibi ile Ankara17. Sulh Ceza Mah-kemesi’nde görülen da-vada, görüntü kayıtlarınıngelmesi ve bilirkişi incelemesi yapılmasının ardındanmahkeme, biri dışında tüm sanıklar için mahku-miyet kararı vererek, toplamda 30 bin 240 TL adlipara cezasına hükmetti.

ASM’de hasta yakınından hakaretGeçtiğimiz yıl Sincan 3 No’lu ASM de bir hekim,

hasta yakınının hakaretine maruz kalmış ve buolayla ilgili kamu davası açılmıştı. Sincan 3. SulhCeza Mahkemesi’nde görülen ve Ankara TabipOdası Hukuk Bürosu tarafından takip edilen davadada sanık, “kamu görevlisine görevinden dolayı ha-karet” suçundan 6 bin 80 TL adli para cezasınaçarptırıldı.

Numune acil serviste sözlü şiddetAnkara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

acil servisinde Aralık 2010’da gerçekleşen olayda,bir hasta yakınının hastasının gıyabında talepettiği kan tetkikini yapmayan ve öncelikle hastayıgörmesi gerektiğini dile getiren asistan hekim,hasta yakınının hakaretlerine maruz kalmış ancakolayla ilgili ihbarda bulunmasına rağmen AnkaraCumhuriyet Başsavcılığı tarafından “kovuşturmayayer olmadığı kararı” verilerek dosya kapatılmıştı.Bunun üzerine Ankara Tabip Odası’na hekiminitirazı üzerine, olayla ilgili Ankara 2. Sulh CezaMahkemesi’nde bir kamu davası açıldı. ATO HukukBürosu tarafından takip edilen davada mahkeme,“kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” su-çundan sanığı 3 bin 20 TL adli para cezasına mah-kum etti. Davanın ardından hukuk bürosu iletemasa geçen sanık, olaydan duyduğu pişmanlığıdile getirerek hekimden özür diledi.

ŞiddetcezasızkalmadıMaruz kaldıkları şiddet olaylarıkarşısında sessiz kalmayanhekimlerin ATO Hukuk Bürosudesteği ile sürdürdükleri adlisüreçlerde sanıklar hakkında arkaarkaya mahkumiyet kararları çıktı.

Hekim Postası

Page 14: Sağlık P.P. 44 Yenişehir Ankara Ankara Tabip Odasıato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Aralik2013.pdf · böyle komik durumlara düşme-seniz olmaz mı?! Bir çıktı mı te-lafisi

Nijerya’da grev hazırlığı

Nijerya’da doktorlar, sağlık sektöründe yaşanan krize çözüm bulmasıiçin Sağlık Bakanlığına ihtarda bulundu. Ülkedeki doktor maaşlarınındüşük olması nedeniyle doktorların refah seviyesinde gerileme ol-

duğunu söyleyen Nijerya Tabipleri Birliği, yılbaşından önce taleplerinin yerinegetirilmemesi durumunda ülke genelinde greve çıkacaklarını duyurdu.

Nijerya Tabipleri Birliği (NMA) Başkanı Dr. Osahon Enabulele yaptığı açık-lamada çalışma koşullarının gün geçtikçe kötüleştiğini, ücretlerde doktorlarlehine bir düzenleme yapılmadığını, bütün bunların müsebbibinin FederalSağlık Bakanlığı olduğunu söyledi.

NMA’nın yayımladığı ultimatom listesinde daha önce de Federal Hükümetile görüşüldüğü ve iyileştirmeler için süre verildiği ancak herhangi somutadım atılmadığı belirtildi. Taleplerin yerine getirilmemesi durumunda ülkegenelince acil servisler dışında grevlerin başlayacağı duyuruldu. (Kaynak:The Premium Times)

Tunus’ta doktorlarmecburi hizmete karşı sokakta

Arap isyanlarının başladığı Tunus’ta doktorlar, teknokrathükümetin Meclise getirdiği üç yıl zorunlu hizmetiöngören yasa taslağına karşı sokaktaydı.

Başkent Tunus’ta Ulusal Kurucu Meclis binası önünde protestogösterisi düzenleyen Tunuslu doktorlar, iç bölgelerde ve taşradaüç yıl zorunlu hizmeti getirmesi planlanan yasa taslağının geriçekilmesini istediler. Doktorlar, Eczacılar ve Halk SağlığıUzmanları Bölgesel Sendikası’nın önderliğindeki gösteride SağlıkBakanı Abdullatif el-Mekki aleyhine sloganlar atıldı.Sendika Genel Sekreteri Muhammed el-Hadi Suveysi, söz konusuyasa taslağındaki hizmet süresinin çok uzun olmasınındoktorların iş ve özel yaşamlarında büyük sıkıntılara yaratacağınıbelirtti. Muhammed el-Hadi Suveysi hükümetin öncelikli olarakTunus’un batısı ve güneyindeki iç bölgelerde sağlık hizmetlerialanındaki yetersizlikleri gidermesi gerektiğini söyledi. (Kaynak:Allafrica.com)

Sudoku yanıtına www.hekimpostasi.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Yunanistan’da 2300doktor işten çıkartıldı!

dünyadan

Ekonomik kriz ilemücadele eden

Yunanistan’da hükümetinkamu harcamalarında veücretlerde kemer sıkmapolitikalarına çalışanların

itirazı devam ediyor. Pek çokkamu sektöründe görülenişten çıkarmaların sağlıksektöründe de yaşanmasıüzerine doktorlar 24 saatlikgrev kararı aldı.

Devlet hastanelerindegörevli 6000’e yakın doktorve binlerce idari memur2300 doktorun iştençıkarılması üzerine ülkegenelinde greve gitti. Sağlıkçalışanları “Hiçbir hastanekapatılmasın”, “Sağlıksistemi herkes için bedavaolsun” sloganları eşliğindeSağlık Bakanlığına yürüdü.Doktorlar sendikasındanyapılan açıklamada grevsüresince devlethastanelerinde sadece acilservis ve güvenlikekiplerinin hazır bulunduğubildirildi.

Ne oldu?Hükümetin üzerinde

çalıştığı yasa taslağına göredevlet kontrolündeki sigortafonlarının birleşmesiyleoluşturulan EOPPY, kamu veözel sektörden sağlıkhizmeti satın alacak.Koruyucu tedavi, hastane veilaç harcamalarıylailgilenecek olan EOPPY,Yunanistan ulusal hastanesistemi altında çalışan klinikve hastaneleri tekeldetoplayacak.

Mevcut sistemdedoktorların özelmuayenehanelerini işletme

ve EOPYY’nin sevk ettiğihastaları tedavi etme hakkıbulunuyor. Ancak yasataslağının onaylanmasıhalinde, herhangi bir devlethastanesine atanma veyaEOPYY maaşı olmadansadece kendimuayenehanelerini işletmearasında tercih yapmakzorunda kalacaklar.Doktorlar muayenetercihinde bulunursa vizitesi10 avrodan olmak üzere heray maksimum 200 EOPYYsözleşmeli hasta için faturakesebilecekler. (Kaynak:Greek Reporter & Settimes)

Page 15: Sağlık P.P. 44 Yenişehir Ankara Ankara Tabip Odasıato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Aralik2013.pdf · böyle komik durumlara düşme-seniz olmaz mı?! Bir çıktı mı te-lafisi

Mamak,12 Eylül sonrası

insanlık dışı uygulamalarlaadından söz ettiren cezaevlerinden

yalnız bir tanesi. Yaşananlar, otuz yılıaşkın bir aradan sonra Mamaklı

kadınların anılarından oluşan “KaktüslerSusuz da Yaşar” kitabında gün yüzüne

çıkmıştı. Dönemin tanıklarından Dr. ÖzenAşut ise Mamak’ta geçirdiği yıllarla birlikte

12 Eylül’e dair biriktirdiklerini, tarihselgerçeklere sadık kalarak “Boyun Eğmeyenler”

adlı belgesel romanda kendi kurgusuylakaleme almayı tercih etti

“Sağlıkta 30 yıl” ve “Hekim ve Sigara”adlı iki bilimsel kitabı olan Dr. ÖzenAşut’un edebi anlamda ilk denemesi“Boyun Eğmeyenler”. Mamak’tan çık-tıktan sonra, emekli olunca bir şeyleryazarım diye düşünmüş Aşut. 2006 yı-lına gelince “İlham mı geldi, bir şeylereçok mu kızdım bilmiyorum, oturupyazmaya karar verdim.” diye anlatıyorromanın çıkış serüvenini. Aslında, dö-nemi genç kuşaklara aktarmaları ge-rektiği düşüncesinin kendisine yüklediğisorumlulukla eline kalemi alıyor. 2010yılına dek süren dört yıllık bir sürecikapsıyor romanın tamamlanması. Dr.Aşut’un Mamak’ta tuttuğu günlükler,günlük olaylara ilişkin notları yazmasürecinde ona yoldaşlık ediyor. Aşut,“Ki-tabı yazdığım dönemde aktif olarak ça-lışan bir hekimdim. Demek ki olabili-yormuş. Ne kadar yoğun olunursa olun-sun kimse yazmayı ertelemesin .” no-tunu düşüyor. Dönemi anlatan başkakitapların gelmesini bekliyor Aşut. Ki-tapta da geçen “Herkes yazabilir, herkesyazmalı, bunu ertelememeli” sözünüanımsatarak, “Herkesin farklı bir bakışaçısı, farklı yaşantısı olabilir. İlle deyazarların yazmasını beklememek ge-rek” diyor.

Belgesel romanınsorumluluğu ağır

12 Eylül’e ilişkin daha çok dışarıdakalanların kaleme aldıkları ya da içerdeolanların anılarını içeren kitaplar var-ken, Dr. Özen Aşut o yılları roman kur-gusuyla anlatmayı yeğliyor. “Boyun Eğ-meyenler”, Türkiye’nin kuşkusuz enkaranlık yıllarına doğru giden süreci1970’li yılların son yarısından başla-yarak anlatıyor. O yıllardan yirminciyüzyılın son çeyreğine doğru akıp gidenzamanı birbirinden farklı kadın karak-terlerin gözünden seyrediyoruz. Beyazıtve Maraş Katliamları, Kanlı 1 Mayıs, 7TİP’li öğrencinin katli gibi kıyımlar dakitabın sayfalarında yerlerini alıyor.Belgesel roman yazmanın zorluğunu,“Belgesel romanın sorumluluğu ağır.Hem okunabilir edebi tadı yakalamanızhem de gerçeğe sadık kalmanız gereki-yor. Maddi bir hata yapamazsınız. Ger-çekleri bir kurguya yerleştirmek, ikisinibirlikte yürütmekten ötürü zaman za-man zorluk çektiğim oldu ama çok dazevkli bir şey.” sözleriyle anlatıyor.

Örgütlü,bilinçli güçlü kadınlar

Aşut’un, TKP davası sonucunda 1Mayıs 1981 yılında tanıştığı ve 18 ayesaret hayatı yaşadığı Mamak KadınlarKoğuşunda yaşananları anlattığı satır-larını okurken, o çıtı pıtı kadınlarınelleri coplu iri kıyım askerlerin fizikselve psikolojik şiddetleri karşısında nasılda boyun eğmeden, yola gelmeden di-rendiklerine şahit olmak insanın yü-zünde ironik bir tebessüm uyandırıyor.O dönemin ilerici, devrimci kadınlarınınkişilikleri ve yaşadıklarını resmediyorAşut. Örgütlü, bilinçli ve güçlü kadınkarakterler çıkıyor karşımıza, öyle ki,erkek karakterlerin kadınların gölge-sinde kaldığı eleştirileri de geliyor. Aşutise bu eleştirilere, “Ben konuları o kadınkarakterlerin gözüyle anlatmaya çalış-tığım için bu bilinçli bir tercihti” cevabınıveriyor. Romanın geçmişle bugün ara-sında gidip gelen ve okuyucuyu uyanıkdurmak zorunda bırakan bir kurgusuvar. Yazmaya başladığı andan itibarenkurguda çok fazla oynama yapmadığınıbelirtiyor Aşut. Romanda, Ankara’danDiyarbakır’a Hatay’dan Doğu Karade-niz’e uzanan geniş bir çevre içinde ya-şanan toplumsal ve siyasal olaylar an-latılıyor. “Benim amacım sadece Anka-ra’dan bakmak değil başka yerlerdeneler oluyor bunu da göstermekti.”diyor Aşut bu tespit karşısında.

İçinde “tabip odası”geçen ilk roman

Romanın baş karakterlerinden De-ren’in mesleği hekimlik olunca, haliyleromanda tabip odası da sıklıkla geçiyor.“İçinde tabip odası geçen ilk roman.”di-yor Aşut bu durum için. Deren’in dok-torları temsil etmesi gibi tabip odasıda aslında yapılan çalışmalar, içindebarındırdığı çelişkiler ve çekişmelerledönemin diğer demokratik kitle ör-gütlerinin bir simgesi.

Üzülme hakkımız yokAşut’a sıklıkla sorulan so-

ruysa, yazarken o yılları dü-şünmenin zor olup olmadığı.Üzülme hakkını bile kendineçok görerek “O dönem sadecebenim değil birçok insanın ba-şına benzer şeyler geldi. Bendençok daha kötü şeyler yaşayanlar,ölenler oldu. O nedenle kendimdehayıflanıp üzülme hakkı görmü-yorum. Oturup ağlama lüksümüzyok. Bizim görevimiz bunu bir şekildeaktarmak, toplumsallaştırmak.” açık-lamasını yapıyor. Düzeltmeler için yaz-dıklarını tekrar okuduğunda, “Nasıl ol-muş bunlar. Biz neler yaşamışız.” diyedüşündüğünü de gizlemiyor. “Gülüm-semeden anımsanmayacak, katlanılma-yacak koşullardı.” diyor o günler için.

Bukadar ilgi

uyandıracağınıdüşünmüyordum

Aşut, yazarken kitabın bu ka-dar ilgi uyandıracağını düşünmedi-ğini itiraf ediyor. Özellikle gençlerinyaşamadıkları o döneme ilgi göster-mesi kendisini ayrıca mutlu ediyor.Aşut, kendisi veya yakın çevresi 12Eylül’den doğrudan etkilenmemiş

olanların “Biz bu kadar olduğunu bil-miyorduk, nasıl bu kadar kör ola-bilmişiz” cümlelerini ise kitaptan

sonra sıklıkla duymaya başla-dığını sözlerine ekliyor.

Sibel Durak

12 Eylül’e boyuneğmeyenler

kültür sanat

Dr.Özen Aşut, Nazım

Hikmet Kültür Mer-kezi II. Kitap Şenli-ğinde okurlarıyla

buluştu.

Page 16: Sağlık P.P. 44 Yenişehir Ankara Ankara Tabip Odasıato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2013/Aralik2013.pdf · böyle komik durumlara düşme-seniz olmaz mı?! Bir çıktı mı te-lafisi

ANKARA TABİP ODASIÖYKÜ YARIŞMASIHekimlere ve tıp fakültesi öğrencilerine açıkÖYKÜ YARIŞMASIYarışmanın bu yılki konusu

"yaşamın tanığı olmak"Son başvuru tarihi: 25 Ocak 2014Ayrıntılı bilgi için: www.ato.org.tr

Üye Olun Güç Verin

BİZİM MESLEK ÖRGÜTÜMÜZ