beykoz sayı 15 / mayıs 2016 kultur&sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde...

84
Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 beykoz.bel.tr Kultur & Sanat Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin: “Türkiye’de Geleneksel Türk Tiyatrosu Konservatuarı olmaması çok büyük bir ayıptır. Bunu hayata geçirmek istiyorum.”

Upload: doantruc

Post on 13-May-2018

240 views

Category:

Documents


8 download

TRANSCRIPT

Page 1: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

BeykozSayı 15 / Mayıs 2016 beykoz.bel.trKultur&Sanat

Ölümünün 850. sene-i devriyesinde

Hoca Ahmet Yesevi

29 Nisan 2016

Kut’ül Amare

Tiyatrocu Abdullah Şahin: “Türkiye’de Geleneksel Türk Tiyatrosu Konservatuarı olmaması çok büyük bir ayıptır. Bunu hayata geçirmek istiyorum.”

Page 2: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

www.beykoz.bel.tr

Page 3: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

Mübarek Ramazanayının hayırlara vesile olmasını diler,

tüm halkımızınRamazan Bayramı’nı kutlarız.

Page 4: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

2 BeykozKultur&Sanat

13BeykozSayı 15 / Mayıs 2016 / beykoz.bel.tr

Kultur&Sanat

Yayın KoordinatörüMehmet Salih Adıgüzel

Editör Ali Yıldız

Kreatif Direktör Serap Yılmaz

Grafik TasarımFaruk Karakuş

Yazı İşleriSerpil Köse, Muzaffer Topcu, Bade Sümen, Aysel Alkan, Zeynep Küçük

FotoğraflarMuzaffer Topcu, Bade Sümen, Gökmen Kanberoğlu, Murat Karakaya, Mehmet Akif Birinci

Yayın TürüYEREL SÜRELİÜç ayda bir yayınlanır Yayım - Basım - HazırlıkEmsay İnşaat Gıda Tekstil San. Tic. Ltd. Şti.Mahmut Şevket Paşa Mh. Ersan Sk. No:22/2Okmeydanı / İstanbulTel : +90(212) 219 2293 - Fax : +90(212) 219 23 39

Baskı & CiltMATSİS MATBAA SİSTEMLERİTevfikbey MahallesiDr. Ali Demir Caddesi NO:5134290 Sefaköy/İSTANBULTel: 0212 624 21 11Fax: 0212 624 21 17www.matbaasistemleri.com

“BEYKOZ KÜLTÜR SANAT” ismi başkaları tarafından kullanılmaz. Copyright sahibinden izin alınarak ve kay-nak belirtilerek yazı ve fotoğraflar kullanılabilir. Reklam-ların sorumluluğu reklam veren firmaya ait olup, Emsay İnşaat Gıda Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Dergide yayınlanan yazılar yazarın düşüncelerini kapsamaktadır.

Beykoz Belediyesi adına sahibiYücel Çelikbilek

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Muzaffer Topcu

Yayın KuruluM. Hanefi DilmaçMuharrem KaşıtoğluMahmut GülbasarSalim ÖztürkEyüp Salih ElmasSuphi UçakAdem Çalışkan

Ölü

münün 8

50

. sene-i

devri

yesin

de

Hoca Ahmet Yesevi

17

Beykoz ilk kez Uluslararası Caz Festivali’ne evsahipliği yapıyor

Page 5: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

3BeykozKultur&Sanat

İÇİNDEKİLER BB

69

42

Bahar zamanı, balkon zamanı

Tiyatrocu Abdullah Şahin:

“Türkiye’de Geleneksel Türk Tiyatrosu Konservatuarı olmaması çok büyük bir ayıptır. Bunu hayata geçirmek istiyorum.”

66

İngilizler için hezimetOsmanlı için özgüven

29 Nisan 2016Kut’ül Amare

Page 6: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

4 BeykozKultur&Sanat

Editör’den

UNESCO tarafından 2016 yılı Hoca Ahmet Yesevi ve Mehmet Fuad Köprülü yılı olarak ilan edildi. Bu sayımızda “Anısına” köşemiz için Anadolu irfanının kurucusu olarak gösterilen büyük mutasavvıf Ahmed Yesevi’ye yer verdik. Yıl dolayısıyla başta TİKA ve Ahmet Yesevi Üniversitesi olmak üzere pek çok kurum ve kuruluş etkinlikler düzenliyor, eserleri yeniden yayımlanıyor. Biz de Anadolu’nun İslamlaşması ve Türkleşmesi’nde en büyük pay sahibi bu gönül erenini tanımak ve tanıtmak istedik. Artık payımıza ne düştüyse...

“Anısına” köşesini bu sayımızda da ikiledik. Zira Nisan ayı, 1952 yılından bu yana unutuluşa terk edilmiş KUT’lu bir güne evsahipliği yapıyor: Kut’ül Amare Zaferi. Tarihçilerin 1.Dünya Savaşı’nda İngilizler’i allak bullak eden 2 muharebeden biri olarak gösterdikleri zafer, nihayet bu yıl yeniden kutlanmaya başladı. Maksat elbette Cumhuriyet’in resmi tarihine alternatifler üretmek değil tarihi yerli yerine oturtmak olunca, bize de buna katkı yapmak nasip olduysa ne mutlu!

Tarih denince akla hafıza ve unutuş geliyor. 90’lardan önce doğmuş olanların hatırlayacakları bir televizyon şovu vardı: Nokta ile Virgül. Tek kanallı televizyon yıllarının sevilen bu komedi ikilisinden Nokta’ya hayat veren tiyatrocu Abdullah Şahin ile; kısmen o günler ve bugün ile, tiyatroculuk ve tiyatro üstüne sohbet ettik. Şahin, hiç bilmediğimiz bir gerçeği gösterdi bize: Meğer ülkemizde geleneksel Türk tiyatrosu eğitimi veren bir okul yokmuş. Ve kurmak isteyenlerin ilgisini bekliyor, kendisi de elinden gelen desteği vereceğini belirtiyor. Belediyemiz’in öncü olacağını umuyoruz.

Söyleşimizde çok değerli tiyatro sanatçısı Altan Karındaş’tan bahsederken sanatçının Huzurevi’nde olduğundu söyleyip duygulandı Şahin ve “vefa” duygusunu da hatırlattı bize tarih, hafıza kavramlarının.

Tarih ve hafıza belki rakamsal, kuramsal ve dolayısıyla pozitivist görünse de beraberinde “vefa”, “gurbet”, “hakikat” gibi manevi çağrışımlar da sunduğunu fark ettik...

Page 7: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

5BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT AJANDASI BB

Muse, 26 Temmuz’da ile KüçükÇiftlik Park’ta. Dünyanın en önemli rock

gruplarından ve son albümü Drones ile 2016 yılında Grammy ödülü alan Muse, olmazları olduranların festivali İstanbul

Blue Night’a geliyor. Muse performansının yanı sıra, Hollandalı psychedelic rock grubu

Birth of Joy, Ferman Akgül&friends ve post-hardcore grubu You May Kiss The

Bride de katılımcılara müzikle dolu bir gün yaşatacak.

İstanbulBlue Night Festivali

26 Temmuz

Senenin en dikkat çeken, prestijli festivallerde övgüler toplamış filmlerini kampüse taşıyan Boğaziçi Üniversitesi’nin sinema salonu SineBU, Mayıs’da 1 yaşını dolduruyor! SineBU birinci

yaşında Goodnight Mommy, The Brand New Testament ve Toz Bezi gibi ödüllü filmleri sinemaseverlerle buluşturuyor. SineBU’da mayıs’ın ilk haftası Goodnight Mommy ve The Brand

New Testament vizyonda olacak. The Brand New Testament ay boyunca sesli betimleme seanslarında da gösterilecek. SineBU’da bu ay Türkiye sinemasının ‘auteur’u olarak tanımlanan

Zeki Demirkubuz dikkat çekiyor. Yönetmenin merakla beklenen filmi Kor, Mayıs’ın ikinci haftasında vizyonda olacak. Nisan ayında yoğun ilgi gören ‘İlkler’ serisinde beğeniyle karşılanan Toz Bezi ve Kar Korsanları kaçıranlar için Mayıs ayında da gösterimde olacak. 35. İstanbul Film Festivali’nde En İyi Kısa Film Ödülü’nü alan 12 dakikalık SALI filmi ise, ödüllü seans göndermesi

ile her Toz Bezi filmi öncesinde vizyonda olacak. SineBU’da Mayıs’ın son haftası ise iki güçlü film vizyonda olacak: Yılın en merak edilen yapımlarından biri olan Hitchcok Truffaut isimli belgesel

ve başta Berlin Film Festivali olmak üzere, uluslararası yarışmalarda başarı kazanmış The Second Mother. Cannes’da En İyi Senaryo ödülü almış Chronic ve Türkiye sinemasından, anne-kız

çatışmasını konu alan, Altın Koza’da En İyi Senaryo Ödülü’nü almış Ana Yurdu filmleri ise Mayıs ayında ön gösterimleri ile vizyonda olacak. Geçtiğimiz ay yoğun ilgiyle karşılanan Son of Saul ise,

kaçıranlar için Mayıs ayında tek gösterim ile yeniden SineBU perdesinde olacak.

SineBU’da ödüllü filmlerMayıs 2016

Page 8: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

6 BeykozKultur&Sanat

İstanbul Moda Akademisi, Dice Kayek işbirliği ile ülkemizde eski önemini zaman içinde yitirerek unutulmaya yüz tutmuş, geleneksel el sanatlarının yaşatılması ve yeniden canlandırılması amacıyla “Türk El Sanatları Koleksiyon Projesi’’ gerçekleştirdi. Türk el sanatlarının yeniden yorumlandığı “İZLER” adını taşıyan sergi, unutulmuş el işçiliğini kullandırmayı özendirerek yeni nesile tanıtmayı hedefliyor. Sergi, İMA’nın Teşvikiye Caddesi No:10/1 Nişantaşı adresinde bulunan Sadrazam Sait Paşa Konağı’ndaki binasında Haziran ortasına kadar görülebilecek.

Öğrencileri “İZLER” için Anadolu el sanatlarını araştırdı

Türk El Sanatları Koleksiyon Projesi kapsamında, İMA Moda Tasarımı ve Teknolojisi Lisans Programı ve Moda Tasarımı ve Yönetimi Lisansüstü Diploma programlarından 5 öğrenci seçildi. Anadolu el sanatlarını araştıran öğrenciler, 2 ay süren yoğun bir çalışmanın ardından iğne oyası, tel sarma, tel kırma, sedef kakma, sanatlarını kullanarak 15 sunum hazırladı. Her bir öğrenci 3 sunumdan oluşturduğu tasarımlarında, tüm süreci couture tekniği ve el dikişi ile hazırladı. Geleneksel el sanatlarının çağdaş bir formatla sunulduğu sergide tasarımlar arasında yer alan 9.000 adet tel kırmadan oluşan kafes ceket, 5.200 metre tel ile hazırlandı, toplamda 6.510 metre tel kullanıldı. Çeşm-i bülbül desenlerinden esinlenerek 4.800 adet üfleme boncuk tasarımlara işlendi. 410 adet sedef taşı ve 600 metre tül kumaş kullanıldı. 70 metre Ödemiş keteni ile hazırlanan tasarımlar 1.200 adet iğne oyası ile tasarlandı. Öğrenciler koleksiyonlarını toplam 21.532 saatlik bir çalışma süresinde tamamladılar.

2 Mayıs-15 Haziran

“İZLER” Sergisi

Page 9: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

7BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT AJANDASI BB

İBB Kültür Daire Başkanlığı kültür ve sanatla dolu programıyla dikkat çekiyor. İlk olarak 16 Mayıs-6 Haziran tarihleri arasında karma bir seramik sergisi olan Seramik Sanat Günleri, MAKSEM, CRR Konser Salonu Fuayeleri ve

Atatürk Kitaplığı Galerisi’nde gerçekleştiriliyor. Peşinden İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi

Altunizade Yerleşkesi’nde 20-22 Mayıs tarihlerinde Osmanlı İstanbulu 4.Uluslararası

Sempozyumu yapılıyor. 25 Mayıs’ta Prof.Zekeriya Kurşun, 1.Dünya Savaşı’nın 100.

Yılı Konferans Dizisi kapsamında 1.Dünya Savaşı’nda Araplar konulu bir konferans veriyor.

27 Mayıs’ta Prof.İnci Enginün’e saygı gecesi Fatih’te Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi’nde

gerçekleşiyor.

Zengin konser programı ise farklı ilçelerdeki sahnelerde pek çok isme evsahipliği yapıyor.

21 Mayıs’ta Muammer Ketencioğlu, 24 Mayıs’ta Gülşen Kutlu, 25 Mayıs Uğur Işılak, Muzaffer

Özdemir, Resul Dindar, 26 Mayıs’ta Serkan Çağrı ve Doğuş, 27 Mayıs’ta Eşref Ziya Terzi, Hülya Polat, Suat Suna, Armağan Elçi, Ömer

Karaoğlu, Tuncay Kemertaş, 28 Mayıs’ta Cengiz Özkan, Hüner Coşkuner, Mustafa Sağyaşar

konserleri takip edilebilir. Elbette zengin bir konuşma, seminer programı da belediyenin web

sitesinden takip edilebilir.

İBB ile dopdolu

Armando Alemdar Ara, İngiltere, Fransa, Kaliforniya, New York ve Makedonya’dan sonra “INNER VISION” resim sergisi ile ilk

kez Türkiye’de sanatseverlerle buluşuyor. 7 Mayıs, Cumartesi günü seçkin konukların katılımı ile gerçekleşecek açılış kokteyli

ile başlayacak olan sergi, 7 Haziran tarihine kadar Bebek Gallery Art.No12’de devam edecek. Ressam kimliğinin yanısıra aynı zamanda bir sanat kuramcısı ve eğitimci olan Armando,

çalışmalarına Londra’da devam ediyor. 2001 yılında kurulan ve sanatta manevi ve estetik değerleri savunan Neo-modernism

sanat akımının kurucularından. Armando’nun sanat eserleri, Avrupa ve ABD’de birçok özel ve halka açık koleksiyonda yer

alıyor.

INNER VISION Resim Sergisi 7 Mayıs-7 Haziran

Mayıs 2016

Page 10: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

8 BeykozKultur&Sanat

30 Mayıs’a kadar

8 BeykozKultur&Sanat

İbn-i Arabi’yi çıkaracak kadar mistik, astronomi, tıp, coğrafya ve matematik gibi birçok disiplinde yeni değerler üretecek kadar bilimsel… Elhamra

Sarayı, Kordoba Camii ve Giralda Kulesi gibi güzel ve egzotik yapıların arkasındaki büyük güç… Aşkla ve sancıyla yoğrularak üreten ve geride büyük bir düşünsel miras bırakan Endülüs İslam Medeniyeti,

kitap sanatına da büyük ilgi gösterdi. Avrupa’yı Rönesans’a hazırlayan parlak medeniyet, geride

görkemli eserler bıraktı. Türk İslam Eserleri Müzesi’nde sanatseverlerin beğenisine sunulan

“Mucize Kitabın Muhteşem Hattı: Kûfi” Sergisi, işte bu parlak döneme ait nadir eserlere evsahipliği

yapıyor. Kareye yakın ölçülerde, parşömen üzerine Mağribî hatla yazılmış Kur’an-ı Kerim nüshaları 30

Mayıs’a kadar sanatseverleri bekliyor.

Devrin ünlü hattatlarından örnekler

Sepya (kahverengi) mürekkeple yazılmış bu mushaflar, devrin sanat özelliğini göstermesi

açısından büyük bir öneme sahip. Endülüs medeniyeti, Ebu Kasım ve İbn-i Rüşd gibi önemli

bilim adamı ve filozoflar yetiştirmiş. Onların eserleriyle Orta Çağ Avrupası’nın entelektüel

hayatını şekillendirici rol oynamış bir medeniyet. “Mucize Kitabın Muhteşem Hattı: Kûfi” Sergisinde bulunan ve genel olarak Endülüs’ün Muvahhidler

(1157-1232) dönemine ait olan nüshalar, devrin ünlü hattatları tarafından yazılmış, usta müzehhipler

tarafından süslenmiş ve hünerli mücellitler tarafından ciltlenmiş örnekler. Endülüslü hattatlar

bu örneklerde yazı türü olarak Kur’an’ın ilk hattı olarak kabul edilen Kûfi’yi kullanmışlar.

Saray duvarlarında şiir

Endülüs edebiyat açısından da parlak geçen bir dönem. Bu yüzden devrin mimari özelliklerini

yansıtan Elhamra Sarayı’nın duvar ve sütunları elliden fazla şiir ve birçok farklı Kur’an ayetiyle

süslenmiş. Bugün bile gözümüzü kamaştıran Endülüs Medeniyetinde saraylarda, binalarda, el sanatlarında ve günlük yaşamda Kûfi yazı çokça

kullanılmış.

“Mucize Kitabın Muhteşem Hattı: Kûfi” sergisi

Page 11: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

9BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT AJANDASI BB

Doğal taşları cam ile birleştirerek sanat hayatını toplumsal algıya ve doğaya adamış olan Heykeltıraş Ayşen Savcı, “Kadın

Olmak” sergisiyle, 6 Mayıs 2016 tarihinde Anneler Gününe ithafen, İKASD İstanbul Kültürlerarası Sanat Diyalogları

Derneği’nin desteğiyle Gallery Art&Life’da sanatseverlerle buluşuyor. Camın zor doğasındaki ışığın gizemine üç boyutu kazandıran Ayşen Savcı, ‘’Kadın olmak’’ adlı sergisinde kadını

ve kadının zorlu yolculuğunu cam eserler üzerinden aktarıyor.

Kadın Olmak 6 Mayıs-6 Haziran

İKSV 20. İstanbul Tiyatro Festivali 3-28 Mayıs, 44. İstanbul Müzik Festivali 1-24 Haziran ve 23. İstanbul Caz Festivali ise 27 Haziran-25 Temmuz tarihlerinde gerçekleştiriliyor. Tiyatro Festivali yurtdışından 9, Türkiye’den 23 oyun, dans ve performanstan oluşan 90’a yakın gösterim sunacak. Müzik Festivali aralarında, İdil Biret, Murray Perahia, Gautier Capuçon, Angel Blue, Gérard Caussé, Herbert Schuch, Patricia Petibon, Alice Sara Ott, Maria João Pires, Antonio Meneses, Maxim Vengerov, Richard Galliano, Sylvain Luc gibi isimlerle dünyanın önde gelen topluluklarından Viyana Senfoni Orkestrası, Venedik Barok Orkestrası, Orchestra of the Swan, Artemis Quartet, Academy of St Martin in the Fields’i ve festivalin bu yılki yerleşik konuk orkestrası Varşova Filarmoni’nin de bulunduğu 600’e yakın yerli ve yabancı sanatçıyı İstanbul’da ağırlayacak. 23. İstanbul Caz Festivali, 200’ü aşkın yerli ve yabancı sanatçının katılımıyla gerçekleştirilecek yaklaşık 50 konserle, bu yaz da İstanbulluları caz müziğinin efsaneleriyle buluşturacak.

Festivallerle dopdolu 3 ayMayıs, Haziran, Temmuz

Page 12: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

10 BeykozKultur&Sanat

“Duo” sergisi

1-31 Mayıs

Bir sanat eserine bakarken eseri anlama çabasının veya içimizde uyandıracağı hissi keşfetmenin anahtarı aslında o eserin hika-yesinde saklıdır. Eserin hikayesini ve yapım aşamasındaki süreci öğrenmek de sanatçıyı daha yakından tanımayı ve anlamayı müm-kün kılar. Selma Gürbüz, Mustafa Horasan ve Mustafa Ata’nın eser edisyonlarının anla-tılacağı Limart Duo sergisi kapılarını 1 Mayıs 2016 , Pazar günü Limart Nişantaşı Pop-up Store’da açıyor. “DUO” yani Latince “İki” anla-mına gelen sergi başlığı, “Baskısı ve Hikayesi” anlamını barındırıyor. Limart bünyesindeki her baskının orijinal bir eserin yeniden üre-tilmiş sınırlı sayıda edisyonu olması sebe-biyle bu sergi, Limart sanatçılarından seçili baskıların yapım aşamasındaki hikayelerini baskıyla yanyana konumlandırıyor.

27 Mayıs’ta Tindersticks’i ağırlayacak olan Zorlu PSM, 8 Haziran’da PJ Harvey, 11 Haziran’da Sigur Ros, 23 Haziran’da Patti Smith ve ekibini, 29 Temmuz’da Damien

Rice ile 2-3 Eylül’de Empyrium konserlerine evsahipliği yapacak. Melankoliyi notaya

dökmesini en iyi bilen gruplardan biri olan Tindersticks’in konseri, yeni albümü The

Waiting Room’un turnesi kapsamında Türkiye’de. Bugüne kadar yayınladığı 8

stüdyo albümüyle günümüz müzik dünyasının en önemli isimlerinden biri olmayı başaran

İngiliz şarkıcı, besteci, şair ve yazar PJ Harvey heyecanla beklenen bir başka isim.

İzlanda’da başlayan serüvenini büyük bir başarıyla tüm dünyaya taşıyan, post-rock sahnesinin en önemli gruplarından Sigur

Rós, canlı performansıyla Türkiye’de ilk kez sahne alacak. Punk’ın vaftiz annesi, müzisyen, besteci, şair ve yazar, sadece müzik tarihine

değil, sanat tarihine damgasını vuran yaşayan efsane Patti Smith, izleyicilerine ömür boyu

unutulmayacak türden bir deneyim yaşatacak.

Zorlu PSM’de gelecek 3 ay

Page 13: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

11BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT AJANDASI BB

13 Ocak - 5 Haziran

Kats Sahne ile hayallerini gerçeğe dönüştüren Kamuran Akkor, şimdi de eskilerin gazino kültürünü yeniden canlandırmak için Kats Sahne’de… Kamuran

Akkor ve korosu sanat merkezi Kats Sahne’de 27 Mayıs tarihinde saat 20:30’da sahne alacak. Bu özel

geceye katılanlar Kamuran Akkor ile eski gazino kültürünü, onun eşsiz sesi ve Kats Sahne’nin leziz

menüsü eşliğinde yeniden yaşayacaklar.

Kamuran Akkor vekorosu ile Gazino Geceleri

“Yok Olmadan” Sergisi

İstanbul Modern’in 2016 yılındaki ilk ana sergisi olan ve 2016 tarihleri arasında dünyanın farklı köşelerinden 20 sanatçı ve sanat grubunu ağırlayan “YOK OLMADAN: Doğa ve Sürdürülebilirlik Üzerine Bir Sergi”, doğa algımıza dair farklı bakış açıları ve ekosistemle ilişkimize dair yeni farkındalıklar öneren çalışmalara yer veriyor. 1997’den bu yana ahşap tabutlar ve bitkilerle bir dizi çalışma yapan Yoko Ono’nun “YOK OLMADAN”da sergilenen “Ex It” adlı yerleştirmesi barışın, yeniden dirilişin, ölümsüzlüğün simgesi kabul edilen zeytin ağaçlarını ahşap tabutların içine yerleştirerek sunuyor.

27 Mayıs

Page 14: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

12 BeykozKultur&Sanat

Açıldığı günden bu yana modern sana-tın temsilcilerini ağırlayan O’Art, Sanat Yarışması ile her disiplinden genç sa-natçılara yeni kapılar açacak. 35 yaş altı tüm sanatçılara açık olan yarışmaya 15 Haziran’a kadar başvurulabilecek. Konu, teknik ve ebat sınırlaması olmayan ya-rışmaya 35 yaş altı tüm sanatçılar, daha önce herhangi bir yerde sergilenmemiş eserleriyle katılabilecekler. 22 Eylül 2016 tarihinde yapılacak sergi açılısında ilan edilecek kazananlar, 10’ar bin TL para ödülü ile ödüllendirilecek.

O’Art Sanat Yarışması Son başvuru tarihi: 15 Haziran

Bozlu Art Project Nişantaşı, 3 Mayıs – 16 Haziran 2016 tarihleri arasında Utku Varlık’ın “HİÇ: Gidilmemiş denizler, söylenmemiş sözler” isimli sergisine evsahipliği yapıyor. Sanatçının kendi deneyimlerinden yola çıkarak kaleme aldığı kısa bir hikâye üzerine kurgulanan sergide, Varlık’ın tamamı ilk kez sergilenecek yeni resimlerine yer veriliyor. 1970’li yıllardan beri Paris’te yaşayan Utku Varlık, yeni sergisi için geleceği İstanbul’da Bozlu Art Project için bir sanatçı konuşması da gerçekleştirecek. Peki neyi anlatmak? HİÇ’likten hareketle şimdi geldiği yer, her geçen gün, bilinmez bir denize doğru dingin akarken, yaşam diyeceğimiz olguyla tekrar bir HİÇ’e ulaşıyor… Doğu ve Batı felsefelerinde önemli yere sahip bir kavramdan, HİÇ’likten yola çıkan sergi, izleyiciyi hem sanatçının kişisel geçmişine hem de kavramsal sorgulamalarına uzanan sezgisel bir yolculuğa davet ediyor.

“HİÇ: Gidilmemiş denizler,söylenmemiş sözler” sergisi3 Mayıs-16 Haziran

KÜLTÜR SANAT AJANDASIBB

Page 15: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

13BeykozKultur&Sanat

ANISINA BB

“Kafir bile olsan, hiç kimsenin kalbini kırma. Çünkü kalbi kırmak Allah’ü Teala’yı kırmaktır. Gönlü kırık zavallı garip birini görsen, yarasına merhem koy, yoldaşı ve yardımcısı ol.”

UNESCO, ölümünün 850.yıldönümü olan 2016 yılını Hoca Ahmet Yesevi yılı olarak ilan etti. Pekiyi ama kim bu Hoca Ahmet Yesevi?

(Hoca) Ahmet Yesevi ya da Ata Yesevi miladi 1093 yılında Kazakistan Sayram’da doğmuş ve 1166 yı-lında Türkistan’ın Yesi şehrinde vefat etmiş Türk mutasavvıf ve şairdir. Kabri üzerine türbe, 200 yıl sonra, Timur Han tarafından inşa ve 2015 yılında da TİKA tarafından tamir edilmiştir.

Türkistan’da yetişen büyük velilerdendir. Asıl adı Ahmet bin İbrahim bin İlyas Yesevi olup, Piri Sultan, Hoca Ahmet, Kul Hace Ahmet diye de tanınır. Babası Hace İbrahim’in nesebi Hz. Ali’nin oğlu Muhammet bin Hanefi’ye dayanır. Çok küçük yaşta babasını, 7 yaşında da annesini kaybetmiş-tir. Yesi şehrinde ilim ve terbiye tahsil etmiştir. Bundan dolayı YESEVİ nisbetiyle şöhret bulduğu kabul edilmiştir. Yesi’de, Arslan Baba Hazretleri’n-

Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi:

Page 16: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

14 BeykozKultur&Sanat

den ders aldı. Arslan Baba’nın vefatıyla Buha-ra’ya gitti. Orada Ehli Sünnet alimlerinden Yusuf Hamedani’ye bağlandı ve manevi ilimleri tahsil etti. İnsanlara doğru yolu göstermek için on-dan icazet (diploma) aldı. Buhara bu tarihlerde Karahanlılar’ın hakimiyeti altındaydı ve devrin en büyük ilim merkezlerinden biriydi. Dünyanın çeşitli yerlerinden talebeler buraya gelip ilim tahsil ediyorlardı. Buhara’da güçlü bir Hanefi Fıkıh geleneği mevcuttu. Hoca, Buhara’da bir müddet ders verdi. Daha sonra bu vazifeyi baş-kasına devredip Yesi’ye döndü ve burada talebe yetiştirmeye başladı. Büyüklüğü ve şöhreti kısa zamanda Maveraünnehir, Horasan ve Harzem dolaylarına yayıldı. Zamanın en büyük ve üstün evliyalarından oldu. Zahiri ve batını bütün ilimler-de derin alim olan hazret, Hızır Aleyhisselam ile görüşür sohbet ederdi. Günün büyük bölümünü ibadet ve zikir ile geçirirdi. Zamanında arta kalan diğer bir kısmında, talebelerine zahiri ve batını ilimleri öğretir, günün kısa bir bölümünde ise, alınteri ile geçimini sağlamak üzere, tahta kaşık ve kepçe yapıp bunları satardı.

Türkçe yazdı, Anadolu’yu Türk yurdu kıldı

Yetiştirdiği talebelerinin her birini bir memlekete göndermek suretiyle İslamiyet’in doğru olarak öğretilip yayılmasını sağladı. Onun bu şekilde gönderdiği talebelerinden bir kısmı da Anado-lu’ya geldiler. Bu vesileyle onun yolu Anadolu’da yayılıp tanındı. Anadolu’nun Müslüman Türkler’e yurt olması, onun manevi işaretiyle hazırlan-dı. Talebelerinin gayretiyle Anadolu Türk yurdu oldu. Hazretlerinin en önemli özelliği, Arapça ve Farsça bilmesine rağmen çok sade bir Türkçe ile “hikmet” denilen eğitici sözleridir. Türkistan Türkleri üzerinde büyük izler bırakmış bu hik-metli sözlerde şeriat erkanını ve tarikat adapla-rını anlatmıştır.

Nakşilik ve Bektaşilik Yesevilik’in kollarıdır

Yesevi Ocağı aynı zamanda bir tarikattır. Önem-li ve büyük tarikatlardan Nakşilik ve Bektaşilik

Yeseviliğin kollarıdır. Yeseviliğin, adapları, mürid-lerin uyması gerekli hususlar ve ahkamları vardır. Yesevi Dergahı, fakirler, yoksullar, yetim ve ça-resizler için bir sığınak yeriydi. Bu dergahlar aynı zamanda, tekke edebiyatının ilk temsil edildiği yerler olmuştur. Hazretleri tekke edebiyatının ilk temsilcisidir. Bu vesileyle Anadolu’daki Türk Ede-biyatı’nın yeşerip gelişmesine zemin hazırlamış, Yunus Emre gibi büyük şairlerin yetişmesine se-bep olmuştur. Önemli halifeleri arasında; Mansur Ata, Abdülmelik Ata, Süleyman Hakim Ata, Tac Hoca ve Zengi Ata sayılabilir. Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde tespit ettiği Yesevî-Bektâşî dervişlerinden bazıları şöyledir: Rumeli’de Sarı Saltuk, Deliorman’da Demirci Baba, Niyazabad’da Avşar Baba, Merzifon’da Pir Dede, Bulgaristan Varna-Batova’da Akyazılı, Bursa’da Geyikli Baba, Abdal Musa, İstanbul Unkapanı’nda Horos Dede, Yozgat’ta Emir Çin Osman, Tokat’ta Gaj-Gaj Dede, Zile’de Şeyh Nusret, Nevşehir’de Hacı Bek-taş-ı Veli, Amasya’da Baba İlyas. Bu halifelerinin yetiştirdiği birçok talebe ki; Ahi Evran, Mevlana, Taptuk Emre, Yunus Emre gibi talebeler Anado-lu’da, Hazretlerinin çizdiği yolda ilerlemiş ve Türk dilini, edebiyatını, kültürünü özellikle İslam dinini doğru olarak gelecek nesillere aktarmışlardır.

En büyük eseri “Divan-ı Hikmet”, irfanı tanıtmıştır

Ahmet Yesevî, Divan-ı Hikmet adıyla yüzyıllar sonra derlenecek olan Hikmetleri aracılığıyla Türklere İslam’ı kolaylaştırarak benimsetmiştir. Bunun için İslam inancını, Türk gelenek, inanç ve yaşam tarzı ile uygun biçimde sentezleme yolu-nu seçmiştir. İslâm’ı yeni kabul etmiş Türk top-luluklarına dinin irfan yönünü tanıtmıştır. Eserin Çağatay Türkçesi ile orijinal yazılmış tam metni Türkiye’de ilk defa AYÜ-Ahmet Yesevi Üniversi-tesi tarafından yayınlanmıştır. Diğer iki eserin-den; “Akaid”, İslam’ın esaslarının yer aldığı temel eseridir. AYÜ tarafından yeniden yayınlanan “Fakr-Nâme” de öğrencileri tarafından yazılmış ve kendisine mal edilmiştir.

HAKKINDA NE SÖYLEDİLER?

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi Doç. İbrahim Kalın: “Ne çok hüküm var ama hikmet yok!”

“Hayatımızda ne kadar çok hüküm ama ne kadar az hikmet var. Ahmet Yesevi’ye göre gerçek manada aklını kullanan kişi neyi aradığını da bilen kişidir. Bu yüzdendir ki Hoca Ahmet Ye-sevi Türkçe’yi manevi bir şiir dili olarak kullanıp, şiirlerini tüm insanlık için yazmıştır. İlahi dinler, insanın imanlı, ahlaklı ve erdemli yaşamasını

İbrahim Kalın - Musa Yıldız

Page 17: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

15BeykozKultur&Sanat

ANISINA BB

temin edecek kurallar koyar. Hikmet bize yaptığı-mız her işin manasını ve gayesini anlatır. Hikmet olmadan, emirler ve yasaklar basmakalıp, for-

mel kurallar haline gelir. Hükümler, kurallar, emir ve yasaklar varlık sebebini hükmün ötesindeki hikmetten alır. İşte burada de meselenin özüne geliyoruz aslında. Bugün insanlığın ve hassaten İslam dünyasının temel sorunu, hüküm ile hikmet arasındaki dengeyi kaybetmesinden kaynaklanı-yor. Baktığınız zaman hayatımızda ne kadar çok hüküm ama ne kadar az hikmet var. Hüküm ver-mek kolay ama hikmeti bulmak zor iş. Bugün bu hikmet anlayışını yeniden keşfetmek zorundayız. Ahmet Yesevi bize hükmün ötesindeki hikmeti öğreten hekimdir aslında. Çünkü Kur’ani, peygam-beri metoda baktığımızda bir konuyla ilgili yasa konmadan yani hükme bağlanmadan önce insan-ların aklına ve kalbine hikmeti anlattığını görü-yoruz. Vahiyin de zaten kalkış noktası budur. Bir şeyin hikmetini, manasını kavramadan zaten onu bir hüküm olarak hayata geçirmek de mümkün değildir. Kur’an’ın yüzlerce ayeti, insanları evre-ne ve kendilerine bakarak her şeyin anlamını ve gayesini öğrenmeye davet eder. Allah hiçbir şeyi amaçsız yapmıyorsa, insanların da herhangi bir şeyi amaçsız ve gayesiz yapmaması gerekir.”

AYÜ Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Musa Yıldız: İslam’ın evrensellik mesajının taşıyıcısı

“Ahmed Yesevî, Türk-İslâm dünyasının yetiştirdi-ği önemli bir gönül ve irfan ehlidir. Ayrıca, İmâm Mâturîdî’nin oluşturduğu Mâturîdîlik ile İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe’ce teşekkül ettirilen Hanefîlik

Page 18: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

16 BeykozKultur&Sanat

düşüncesini irfanla mezcetmiş ve bu günkü bili-nen adıyla ‘Yesevîlik tarikatının’ da banisi olmuş-tur. Bu yönüyle o Mevlânâ’da olgunluk noktasına varan bir geleneğe zemin teşkil etmiştir. Günü-müz açısından bakıldığında, insan düşüncesinin gelişimi, belki en önemli zamanlarına ulaşmış ve bu ulaşılan süreç de kendisini küreselleşme olarak tanımlamıştır. Ahmed Yesevî’nin ortaya koyduğu fikirlerle tanınması ve tanıtılması söz konusu süreçte kültürel ve fikrî mirasımızı koru-yabilmemiz için olduğu kadar, evrensel düşünerek yerel davranabilmemiz yahut da yerli olandan kalkarak evrensel olana ulaşabilmek için de son derece önemlidir. Çünkü o insan düşüncesinin gelişimine katkısı açısından tarihi ve güncel tec-rübeye küresel ölçekte ışık tutmakla kalmamış, küresel sürecin güncel ve sorunlu kavramalarının her birine adeta ayrı ayrı yer vererek onların çö-zümlerini dillendiren öneriler sunmuştur. Küresel sürecin önemli kavramlarından başka günümüz dinî problemlerine de çözümler üreten önem-li bir şahsiyet olarak Ahmed Yesevî’nin yetiştiği ortam, şahsiyeti, fikirleri, kısaca din, insan, toplum ve dünya görüşü, bu görüşlerin etki alanları ve eserleri, özellikle son dönemlere kadar hak ettiği ölçüde araştırma ve inceleme konusu edilmemiştir.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Fazlıoğlu: “Bir fikir, entelektü-el hareket şiir üretmeye başladığı zaman onun kalıcılığı ve sürekliliği artar”

“Şiir, kıyasa konu olmaz. Şiir üzerine çalışan ve şiir üzerinden o dönemin entelektüel hayatı, metafi-ziği, varlık anlayışı ve benzeri konularda bir metin üretecek kişinin, özellikle metin içi kavramsal örgüleri ve yargıları ciddi bir şekilde göz önün-de bulundurması gerekiyor. Divan-ı Hikmet’in kavramsal ve yargısal ilişkilerini dikkate alarak bir modelleme yapacağım. Kişisel kanaatim, şiir müzikle birlikte insan olma bilincinin en üst ifade-sidir. Şiir yazan bir zihni ya da bir kültürü yenmek çok zordur. Özellikle, bir fikir, entelektüel hareket şiir üretmeye başladığı zaman onun kalıcılığı ve

sürekliliği artar. Türk tarihine baktığımız zaman Yunus Emre, Aşık Paşa gibi adlar bizim kalıcı-lığımızı arttıran, sürekliliğimizi sağlayan ve dik durmamızı, uyanıklığımızı örgütleyen metinlerdir. Ahmed Yesevi’nin Divan-ı Hikmet’i, özellikle Orta Asya dünyasında dolaştığım ve gördüğüm ka-darıyla oradaki farklı siyasi teşekküller kurmakla birlikte hemen hemen tüm Türkçe konuşan halk-ların bir tür manevi vatanı olarak bugüne kadar gelmiştir. Yesevi’nin şikâyet ettiği önemli bir konu, yalan dediği; sahtelik, riyakarlık, yalan, ya-lancılık ve bunlara eşlik eden diğer kavramlardır. Özellikle söze bağlı yaşamak. Bunun karşılığı ise, ihlas, samimiyet, liyakat ve mana ile yaşamak. Do-layısıyla bütün modelin dayandığı kavram çiftleri ve bu kavram çiftlerinin özeti, söz ile yaşamak ve mana ile yaşamaktır.”

Edebiyatçı-Yazar Beşir Ayvazoğlu: “Türk-lük’ün İslamı kavrayış tarzının yayılması onun sayesindedir”

“Türk dünyasında İslam’ın yayılmasına vesile olan, Türklük’ün İslam’ı kavrayış tarzının Türkistan ve Anadolu coğrafyasında yayılmasını sağlayan bü-yük bir isim Ahmet Yesevi. Ahmet Yesevi deyince aklımıza ilk gelen şeylerden biri hiç şüphesiz ‘hik-met’. Çok önemli ve İslam dünyasını temsil eden bir kavram bu aynı zamanda.”

Beşir Ayvazoğlu

İhsan Fazlıoğlu

ANISINABB

Page 19: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

17BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BB

23. İstanbul Caz Festivali, 20’nin üzerinde mekân-da 200’ü aşkın yerli ve yabancı sanatçının katılı-mıyla gerçekleştirilecek yaklaşık 50 konserle, bu yaz da İstanbulluları caz müziğinin efsaneleriyle buluşturacak. Başta müziğin efsane ismi Nile Rodgers ve grubu Chic olmak üzere, aralarında Damon Albarn ve Suriyeli Müzisyenler Orkestrası, Kamasi Washington, Ernest Ranglin, Hugh Colt-man, Joss Stone & Vintage Trouble ve Gregory Porter gibi caz, funk, dünya müziği, blues ve rock’ın farklı seslerini ağırlayacak olan 23. İstan-bul Caz Festivali programında bu yıl kullanılacak mekanlara Beykoz’dan bir yer eklendi: Beykoz Kundura Fabrikası

Ibeyi ve Washington

14 Temmuz Perşembe akşamı saat 20:45’te Beykoz Kundura Fabrikası, Kamasi Washington konserine sahne olacak. Saksofonun, Amerikan cazının yeni ustası, Flying Lotus’un plak şirketi Brainfeeder’ın ilk 11’inde yer alan, Thundercat ve Kendrick Lamar’ın 2015 listelerinin tozunu atan albümlerindeki üflemelilere hayat veren Washin-gton ile yeni cazın nereye gittiğini göreceksiniz. Öncesinde XL Recordings’in müzik dünyasına yeni yıldız transferi, yarı Kübalı yarı Fransız ikiz kar-deşlerin soul, downtempo projesi Ibeyi sahneyi ısıtacak.

Amigdala’nın yaratıcısı ünlü heykeltıraş Sonia Serpil Aslan, bu özgün ve farklı konsepti, yeni sergisi “Eudaimonia” ile harmanlayarak Amerika’dan sonra ilk kez İstanbullu sanatseverlerle Beykoz Acarkent’te yer alan Coliseum Fifth’te buluştu. Evsahipliğini Acarlar Şirketler Topluluğu Yönetim Kurulu Üyesi Funda Acar’ın Sanat Danışmanlığını ise Gizem Tatlıcı’nın yaptığı serginin, Coliseum Fifth’te dün akşam yapılan açılışına, cemiyet hayatının tanınmış isimlerinden Sibel Kerimoğlu, Tülay Özmen, Sevgi Toprak, Neylan Vardar, Zeynep Germen, Yavuz Seçkin gibi isimler de katıldı.

Geçtiğimiz yıl Aralık ayında sanat dünyasının en önemli etkinliklerinden Miami Art Fair 2015’de ilk kez çalışmalarıyla yer alan, sonrasında ise bu yıl Art Expo New York 2016’ya Türkiye’den katılan tek sanatçı olan Sonia Serpil Aslan, Amigdala serisinin nadide örneklerini oluşturan heykellerini bu sefer de yeni solo sergisi ‘Eudaimonia’ ile harmanlayarak İstanbullu sanatseverlerle buluşturduğunu belirterek,

“Heykellerimde zamanı parçalamadan; geçmişin, şimdinin ve gelecek zamanın bütünlüğü içinde oluşan durumların kalıplaşmış hallerini ‘Çocukluk Psişeni’ üzerinden sorguluyorum. Eserler, bizlere geçmişin, şimdinin ve gelecek zamana dönük yaşamla bağlantılar kurarak yaşadığı zamanla ilgili notlar düşüyor” açıklamasında bulundu.

Satışa sunulacak heykellerin her birinin satışından kazanılacak gelirin %10’u Otizm Vakfı’na aktarılacak olan sergi 26 Mayıs’a kadar açık olacak.

Gelirinin %10’u Otizm Vakfı’na...

Beykoz ilk kez Uluslararası Caz Festivali’ne evsahipliği yapıyor

Page 20: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

18 BeykozKultur&Sanat

THF Erkekler 1.Lig Final Grubu’nda sergilediği başarılı performansla Süper Lig’e çıkmayı başaran Beykoz Belediyespor Hentbol Takımı, THF1.Lig’de şampiyon olarak ilçeye çifte sevinç yaşattı.

Ankara’da yapılan final müsabakalarında Konya Selçuklu Belediyespor’u 35-30 mağlup eden hentbol takımına şampiyonluk kupası Türkiye Hentbol Federasyonu Başkanı Bilal Eyüpoğlu tarafından verildi. Yeşil-Mavili ekip, yarı final ve final karşılaşmalarında oynadığı 6 maçın da tamamını kazanarak mutlu sona ulaştı. Takımın şampiyonluk haberi ilçede sevinçle karşılandı. Beykoz Belediyespor Kulübü Başkanı ve Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu şampiyonluk kupasını almak üzere takımın yanında yer aldı.

Kaşıtoğlu: “Hedef Avrupa kupaları”

Gururlu olduklarını ifade eden Muharrem Kaşıtoğlu: “Geçen yıl 2. Lig’de şampiyonluğu elde eden ve bu sene de aynı başarıyı gösteren hentbol takımımız ilçemize büyük heyecan ve coşku yaşattı. Bu mutluluğu bizlere armağan eden başta takım antrenörlerimiz İsmail Tarakçı ve Akın Yenigün olmak üzere tüm sporcularımızı kutluyorum. Artık yeni hedeflere yelken açmanın zamanı geldi. Önümüzdeki sezon sonunda Avrupa Kupaları’na kalan bir takım olarak sezonu kapatmak istiyoruz. Türk Hentbolu’na renk ve heyecan katmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Hentbol 1.Lig şampiyonu oldu

Page 21: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

19BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BB

Beykoz Belediyesi tarafından 52. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet turu kapsamında düzenlenen “52. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu- Beykoz Etabı” konulu fotoğraf yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi. Organizasyonu en iyi anlatan fotoğrafın seçildiği yarışmada birinciliği Okan Özdemir, ikinciliği Soner Eker ve üçüncülüğü ise Kenan Demir kazandı. Mansiyon Ödülünü ise Gencebay Gür aldı. Birinciye 1.000 TL, ikinciye 750 TL, üçüncüye ise 500 TL ödül verildi.

Ödül töreni için İBB Beykoz Korusu Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen geceye Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu ve İstanbul Belediyeleri Fotoğrafçıları ve Kameramanları Platformu (İSFOKAP) üyeleri katıldı. Fotoğrafçıları kutlayan ve ödüllerini takdim eden Kaşıtoğlu, tura evsahipliği yapmaktan gurur duyduklarını ifade ederek ilçenin adını duyuracak yarışma organizasyonlarına devam edeceklerini söyledi.

Beykoz’da52. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet turu

Page 22: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

20 BeykozKultur&Sanat

“Okumak Geleceğim” temasıyla düzenlenen, Türkiye’de alanında ilk ve tek olan “2. Beykoz Çocuk Kitapları Fuarı”, 16-24 Nisan tarihleri arasında 75 yayınevi ve 50 çocuk kitabı yazarını okurlarla buluşturdu. Beykoz sahilinde 2.500 metrekare kapalı alanda kurulan fuarda her gün çocuklar için masal saatleri, meslek etkinlikleri, söyleşi ve gösteriler yer aldı. Fuarı

14 bini aşkın çocuğun ziyaret ettiği belirtiliyor. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında düzenlenen fuarda ayrıca çocukların hayal dünyaları düşünülerek, astronot, bilim adamı, doktor, mimar, mühendis, pilot ve yazar gibi meslekler için her gün tiyatral gösteriler gerçekleştirildi.

Çocuk rüyasında kitap görmeli

Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, kitapla dost nesillerin yetişmesi için çalıştıklarını söyleyerek şöyle konuştu: “Çocuk rüyasında kitap görmeli, kitaplar rüyalarını süslemeli. Kültür Merkezimizde 20 bin kitaplı bir kütüphanemiz var. Ne kadar okuyan çocuğumuz olursa Beykoz’un geleceğiyle ilgili ümitlerimiz o kadar artar.”

Çocukları doğru kaynaklara yönlendirmek şart

Açılışa onur misafiri olarak katılan çocuk edebiyatının duayeni Yalvaç Ural ise, “Bugün dünyada yalnızca İtalya’da çocuk yayınları fuarı

Alanında “ilk” ve “tek” olan fuara 14 bin ziyaretçi

Page 23: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

21BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BBaçılıyor. Bu fuar çok önemli bir ilk. Bugün şiddet unsurlarıyla dolu, korku kitaplarıyla fantastik kitaplar adı altında enerji içeceği yudumluyormuş gibi çocukların bu kitaplara yönlendirildiği, popüler kültürün çocukları sarmaladığı bir dönemde her türlü yayınla, özgün kitaplar ve usta yayınevleriyle çocukları buluşturmak çok önemli. 75 yayınevi ve 50 yazar bu fuarın kalıcı olduğunu gösteriyor“ dedi.

Beykozlu çocuk yazar Nisa, ilk kitabını imzaladı

Beğeniyle takip edilen onlarca yazarın, söyleşi, imza etkinlikleri ve okur yazar buluşmalarıyla okurlara hitap ettiği etkinlikte Beykozlu 9 yaşındaki yazar Nisa Naz Kılıç, “Nisa’dan Çocukça Hikâyeler” adlı kitabını imzaladı. Halide Edip İlkokulu 3. Sınıfı öğrencisi Nisa’nın yazarlık serüveninin ilk ürünü olan kitabı kendi gibi küçük okurlardan büyük ilgi gördü. İskele Yayınevi’nde kitabını imzalayan küçük yazar tüm çocukları kitaplarla arkadaş olmaya ve kitap okumaya çağırdı.

Kardeş 23 Nisan çocukları da Beykoz’daydı

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları için Beykoz’un kardeş şehirleri; Kosova Prizren ve KKTC İskele’den gelen 60 öğrenci, Beykoz Kaymakamı Ahmet Katırcı’nın da hazır bulunduğu bir programla Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’i ziyaret ederek ülkelerinden getirdikleri kardeşlik ve dostluk mesajlarını Beykozlular’a ilettiler. 23 Nisan anısına verilen karşılıklı hediyelerin ardından konuk çocuklar hep birlikte hatıra fotoğrafı çektirdiler ve Beykoz Çocuk Kitapları Fuarı’nı gezdiler.

Page 24: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

22 BeykozKultur&Sanat

Beykoz Belediyesi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel düzenlediği konserde Türk Halk Müziği Sanatçısı Sevcan Orhan’ı Beykozlu hanımlarla buluşturdu. Ahmet Mithat Efendi Kültür Merkezi’ndeki etkinliğe, Beykoz Kaymakamı Ahmet Katırcı, Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu, belediye meclis üyeleri, danışmanlar ve ilçe sakini kadınlar katıldı.

Sürprizlerle doluydu...

Sevilen sanatçı Sevcan Orhan’ın seslendirdiği; Potpori, Halay ezgileri, Aynalı Körük, Bahçede Yeşil Çınar, Pınarın Başında, Ezilim Üzülim, Gene Ben Yandım, Sevdiğim Küçük Yaşta gibi birbirinden güzel türkülere iştirak eden hanımlar eğlenceli saatler geçirdi. 8 Mart Konseri, Beykoz Kaymakamı Ahmet Katırcı ile Sevcan Orhan’ın “Yüce Dağ Başında Yanar Bir Işık” türkü düetine ve, sevdiği genç kıza, tüm hanımların önünde evlenme teklifi yapan Beykozlu gencin sürprizine sahne oldu.

Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu, “Hz. Muhammed, der ki; ‘Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimseler değer verir.’ Bu vesileyle tüm yaşamınızı kıymeti bilinen bireyler olarak geçirmenizi diler, 8 Mart Dünya

Kadınlar Gününü tebrik ederim” diyerek Sevcan Orhan’a çiçek takdim etti ve teşekkür etti. Konseri izlemeye gelen tüm kadınlara günün anısına çiçek dağıtıldı.

Kadınlar Günü, Sevcan Orhan türküleriyle kutlandı

Page 25: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

23BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BB

Ailede mutluluğu artırmayı, sağlam evlilikler kurulmasını ve evleneceklere rehberlik etmeyi amaçlayan Aile ve Evlilik Okulu Beykoz’da açıl-dı. Beykoz Kaymakamlığı, Beykoz Belediyesi, Beykoz Müftülüğü, Deva Vakfı ve Beykoz Aileyi Koruma Derneği işbirliğiyle açılan okul, uzman psikologlar eşliğinde mutlu yuvanın sırlarını öğrenmek isteyen ilçe sakinlerini bekliyor.

Her salı saat 10.00-13.00 arası Prof. Dr. Nec-mettin Erbakan Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlenecek eğitimler uzman psikolog ve eğitimciler tarafından verilecek. 10 hafta sürecek eğitimin sonunda katılımcılara sertifika takdim edilecek.

Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’n-de tanıtımı yapılan programa Beykoz Kayma-kamı Ahmet Katırcı, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, İl Müftü Yardımcısı Gül Sefa Uygur, Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu, İlçe Müftüsü Hüseyin Demirtaş, İlçe Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay, Deva Vakfı ve Beykoz Aile Koruma Derneği Koruma üyele-riyle ilçe sakinleri katıldı.

Ahmet Katırcı: “Aile evlilik bağlarıyla kurulur”

Konuşmasında gençlere rehberliğin önemini vurgulan Beykoz Kaymakamı Ahmet Katırcı; “Aile, evlilik bağlarıyla kurulur. Eğitim, anne kar-nında başlar. ‘Cennet annelerin ayakları altın-dadır’ diyen bir toplumdan geliyoruz. İnsanlar boşanmak için evlenmemeli. Bu yüzden genç-lerimizi evlendirmeden önce hayatın gerçek-leriyle tanıştırmak, eğitmek gerekir. İdealimde var olan aileyle ilgili yapılan bu çalışmalarda emeği geçen başta Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek olmak üzere herkese teşekkür edi-yorum“ dedi.

Yücel Çelikbilek: “Mutlu insan olmadan mutlu ilçe olmaz”

Aileyle destek vermek için maddi imkânı ol-mayan ilçe sakinlerini evlendirdiklerini belir-ten Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, “Her yıl çiftlerimizi çeyiz ve eşyalarını vererek evlen-diriyoruz. Onların mutluluğunu görmek bizi de sevindiriyor. İnsana yatırım yapmak mutlu aileden geçer. Çocukların, anne babanın elini öpmesine alıştırmadıysanız onlardan ileride bir şey beklemeyin. Katılımcılar buraya samimi olarak bilgi edinmek için gelmeliler. Dağılan bir aileyi ihya etmek hayırların en güzelidir. Mutlu insan olmadan mutlu ilçe olmaz“ diye konuştu.

Hüseyin Demirtaş: “İdeal evlilik yoktur, idareli evlilik vardır”

İdeal evliliğin olmadığını, idareli evliliğin oldu-ğunu ifade eden Beykoz Müftüsü Hüseyin Demirtaş ise, “Beykoz’da boşanma sayısı her geçen gün azalıyor. Devletimizin son yıllarda güçlendirdiği Aile ve Politikalar Bakanlığı ile Müftülüklerimiz, aileye yönelik tüm çalışma-lara katkı sunuyor. Toplumumuzu dinimizdeki güven, saygı, huzur ortamına taşıyacak örnek bir aile okulunu Beykoz’da oluşturmalıyız” dedi. İl Müftü Yardımcısı Gül Sefa Uygur da toplumu aydınlatmakla görevli olduklarını, 2003 den bu yana Müftülük olarak il ve ilçe Aile İrşad Bü-rosu açtıklarını ve ailelerin mutluluğu için dini hizmet verdiklerini belirtti.

Kayıt ve Bilgi İçin:

Beykoz Müftülüğü Aile ve Dini Rehberlik Bürosu Telefon : 0 216 323 50 03 (mesai saatlerinde)Web : www. beykozmuftulugu.gov.tr E-mail : [email protected]

Aile ve Evlilik Okulu açıldı

Page 26: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

24 BeykozKultur&Sanat

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AB standartlarında kapalı pazar yeri talimatı, Beykoz Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Göksu Pazar Yeri’nde hayata geçirildi.

Çocuklar, yorulanlar ve araç sahipleri düşünüldü

Pazar Yeri’nin açılışında konuşan Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, sadece bir gün hizmet verecek ve 1.700 metrekare alan üzerinde yer alan pazar yerinde; çocuk parkı, otopark ve dinlenme alanları bulunduğunu söyledi. Pazarda ileride organik ürünlerin de satılacağını vurgulayan Çelikbilek, şöyle konuştu: “Beykozlu olup da pazardan alışveriş yapmayan kimse olmaz. Burası da ilk defa yaptığımız kapalı pazarımız. Yaz-kış demeden esnafımız ürünleri satma, vatandaşımız da alma şansına sahip olacaklar. Pazar yerlerinin sayısını da çoğalttığımız zaman Beykoz’da pazar daha zevkli hale gelecek. Yağmurda, karda kışta alışveriş yapmak, hem satan için hem de alan için zorluktu. Şimdi bunlar olmayacak. Genelde bizim halkımızın AVM ve büyük satış yerlerine çok fazla talebi yok. Pazar gerçekten bizim halkımızın itibar ettiği yerlerdir. Beykoz halkı ile vatandaşların da sanki bir akrabalıkları oluşuyor. ‘Kendilerine eksik ürün satar’ diye akıllarına bile gelmiyor.”

Tabii ki çevre de...

Çelikbilek, pazarlarda artık poşet yerine kese kâğıdı kullanmalarını istediklerini vurgulayarak, kese kâğıdı dağıtım yapılmasını talep ettiklerini söyledi. Çelikbilek, poşetin tabiata verdiği zararları anlatarak, poşetler kaldırıldığında bölgeye en büyük iyiliğin yapılacağını ifade etti.

Konuşmanın ardından Çelikbilek, “hayırlı olsun” dilekleriyle davetlilerle beraber kurdele kesiminin ardından pazarı gezdi. Çelikbilek, pazardaki tezgâhları gezerek sebze ve meyve satın aldı. Pazarcılarla sohbet eden ve onların sorunlarını dinleyen Çelikbilek, kendisinin de fırsat bulduğu sürece pazarları gezdiğini ve alışveriş yaptığını anlattı.

AB standartlarında ilk pazar Beykoz’da açıldı

Page 27: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

25BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BB

Beykoz Belediyesi’nin Paşmandıra’da kurduğu Meyve Bahçeleri hizmete açıldı. 17 farklı türde 950 meyve ağacının yer aldığı alanda ilk meyveler bu yaz toplanacak, ziyaretçiler mevsim meyvelerini dalından koparıp yemenin keyfini yaşayacak.18.600 m2’lik geniş bir arazide yer alan Meyve Bahçeleri’nde ilçenin doğal dokusuna uygun olarak elma, armut, nar, ceviz, kiraz, kayısı, karayemiş, vişne, incir, erik, kivi, şeftali, ayva, üzüm, dut, hünnap ve ruscus ağaçlarının dikimi yapıldı. Kent yaşamı içinde giderek topraktan uzaklaşan insanların doğayla ve tarımla buluşacağı alanda, piknik ve dinlenme üniteleri, çocuk parkları, spor ve aktivite sahaları ve bir de yöresel köy evi yer alıyor.

Yemyeşil doğanın kucağında kurulan Meyve Bahçeleri’nin açılışına; Beykoz Kaymakamı Ahmet Katırcı, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek ve eşi Ayşe Çelikbilek, Belediye Başkan Yardımcıları başkan danışmanları, müdürler, mahalle muhtarı Adem Demirel, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile vatandaşlar katıldı. Konuşmaların ardından Meyve Bahçeleri’nin alanın açılışı Başkan Danışmanı Muhammed Küçükkonuklar’ın duaları eşliğinde yapıldı.

Başkan Çelikbilek: “Türkiye’nin her köşesinden ziyaretçiler gelecek”

Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek: “İstanbul’un nefesi ve akciğeri olan ilçemizde, doğayı vurgulayacak farklı bir konsept geliştirmek istedik. Özellikle çocuklarımız için meyvelerin nasıl büyüdüğünü görmek ve dalından toplamak bir ayrıcalık olacak. Beykoz’un doğasına renk katacak bu bahçelerde Türkiye’nin her köşesinden ziyaretçiler buraya gelip meyve yiyecek” dedi.

Paşamandıra Halı Sahası da hizmete açıldı

Meyve Bahçeleri’nin açılış programı kapsamında Beykoz Belediyesi’nin ilçedeki spor sahalarını yenileme çalışmalarına aldığı Paşamandıra Halı Sahası’nın da açılışı yapıldı. Yeni yapılan sahayla belediyenin ilçedeki mahallelerde yenilediği sahaların sayısı 10’a ulaştı. Başkan Çelikbilek halı saha çalışmalarıyla ilgili olarak gençlerin spor olanaklarını artırmayı hedeflediklerini bu sahaların yanı sıra Şahinkaya’da 10 bin kişilik spor kompleksinin yapımı için çalışmaların devam ettiğini söyledi.

İstanbul’un en büyük meyve bahçesi Beykoz’da açıldı

Page 28: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

26 BeykozKultur&Sanat

İstanbul’un en çok bal üretilen ilçesi Beykoz’da arıcılığı geliştirmeye yönelik çalışmalar devam ediyor. Beykoz İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Beykoz Belediyesi ve Beykoz Halk Eğitim Müdürlüğü, işbirliğiyle “Arıcılık” konulu seminer ve sertifika töreni düzenlendi. Konuşmalarla başlayan etkinlikte, içerisinde arı figürü olan, Beykoz’un ceviz ağacından hazırlanan bir plaket, Başkan Yardımcısı Hanefi Dilmaç’a takdim edildi. Onur Konuğu Nizamettin Kayral’a ve Apimaye Kovanları Sahibi Muzaffer Yıldırım’a da katkılarından dolayı birer plaket verildi. Programın sonunda, Dr. Fatih Kebeli, Doç. Dr. Devrim Özkay; tozlaşma ve arı sağlığıyla ilgili konferans verdi. Arıcılık kursuna katılan 94 kişiye de sertifikaları sunuldu.

Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde düzenlenen sertifika dağıtım törenine; İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hamit Aygül, Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Hanefi Dilmaç, İBB Veteriner İşleri Müdür Yardımcısı

Mehmet K. Ayan, Beykoz İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü İbrahim Keskin, Beykoz Halk Eğitim Müdürü Mustafa Mamur, Nizamettin Kayral, Apimaye Temsilcisi Muzaffer Yıldırım, Akbaba Köyü Muhtarı Yüksel Kılıç, arıcılar ve vatandaşlar katıldı.

Hanefi Dilmaç: “Dünya Arıcılık Kongresi, 2017’de Beykoz’da yapılacak”

Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Hanefi Dilmaç, Başkan Yücel Çelikbilek’in selamlarını ileterek, “Beykoz’da arıcılık konusunda 300’e yakın üretici var. Arıcılığın ilçemizde gelişmesi ve marka haline gelmesi için belediye olarak arıcılarımıza destek veriyoruz. Arıcılarımıza her sene dünya çapında birincilik ödülüne sahip kovanları ücretsiz olarak dağıtıyoruz. Dünya Arıcılık Kongresi’nin bir ayağı da 2017 yılında Beykoz’da yapılacak. Bu kongrenin ilçemize katkılarından hep birlikte istifade edeceğiz” dedi.

Balkent yolunda çalışmalar devam ediyor

Page 29: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

27BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BBHalil İbrahim Keskin: “Çalışmalarımız sürecek”

Beykoz İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Halil İbrahim Keskin: “Kursa devam eden arıcılarımızın %90’ı bilgilenmede beni geçmiştir. Bu sabrın sonucudur. Bundan sonraki süreçte de Arıcılar Birliği grubuyla, Beykoz Belediyesi ve Halk Eğitim Merkezi’yle bu çalışmalarımızı devam ettireceğiz” şeklinde desteklerinin süreceğini söyledi.

Mustafa Mamur: “Arıcılıkta dünyada 2. sıradayız ”

Beykoz Halk Eğitim Müdürü Mustafa Mamur ise, “Halk Eğitim Müdürlüğümüzde 3.200 civarında programımız var. Bunlardan bir tanesi de arıcılık kursumuz. Beykoz, arıcılık konusunda İstanbul’un sayılı ilçelerinden birisi haline geldi. Dünyada bal üretiminde Türkiye, Çin’in ardından ikinci sırada yer alıyor. Biz daha fazla üretim yapabilirsek, belediyemizin dağıttığı kovanları doldurursak gelecekte birinci sırada yer alacak olan ülkemize önemli bir katkı sağlamış oluruz” diye konuştu.

Muhtar Yüksel Kılıç: “Arıcılığın yapıldığı ilk yer Akbaba’dır”

Beykoz’daki arıcılığın mahallelerinde başlamasından dolayı gurur duyduğunu belirten Akbaba Muhtarı Yüksel Kılıç; “Akbaba’da bu kursları başlatan Nizamettin Kayral Hocamız’a teşekkür ediyorum. Aynı zamanda bu arıcılığın ilk başladığı nokta Akbaba’da Tarım Öğretmenimiz Ünsal Yıldırım vardı. İyi ki onlar vardı ve bu arıcılığı bizlere öğrettiler!” dediği konuşmasında, ilçede arıcılığın gelişmesi, teşviki ve tanıtımı için çalışan herkese teşekkürlerini iletti.

Bal üreticilerine yönelik eğitim desteklerinin süreceğini belirten, İBB Veteriner İşleri Müdür Yardımcısı Mehmet Ayan ise arıcılık konusunda İSMEK’in katkılarından istifade edilebileceğini vurguladı ve tüm kursiyerlere başarılar diledi.

Page 30: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

28 BeykozKultur&Sanat

Türkiye’de bir ilk olan “Geleceğimi Kuruyorum” Projesi’yle, Beykoz’daki devlet okullarında eğitim veren 70 anasınıfına ahşap eğitim stantları ve oyuncaklar hediye edildi. Beykoz Belediyesi ve Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle okul öncesi eğitimi desteklemek amacıyla hazırlanan setlerde 1. sınıf ahşap malzemeden yapılmış 102 farklı eğitici oyuncak ve zekâ oyunları yer alıyor. Beykoz Belediyesi’nin hazırladığı stantlarda, Zekâ Oyunları, Tangram, Ahşap Bloklar, Mangala, Geometrik Şekiller, İngilizce Setler, Puzzle setler, Koordinasyon, Kule, Bağ Evi, Fırıldak, Arabalar, Topaç, Çak Çak, desen ve kelime oyunları gibi okul öncesi eğitimin vazgeçilmezi oyun ve oyuncaklar yer alıyor.

Setlerin dağıtımı dolayısıyla Soğuksu Güler Keçeli Vakfı Anaokulu’nda düzenlenen törene Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu, İlçe Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay, muhtarlar, okul müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve veliler katıldı. Programın sonunda ise diş sağlığına dikkat çekmek amacıyla anasınıfı öğrencilerine diş fırçası ve diş macunu seti dağıtıldı. Minik öğrenciler de büyüklerine kendi hazırladıkları elişi faaliyetlerini hediye etti.

Beykozlu çocuklar “Geleceğini Kuruyor”...

Page 31: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

29BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BB

Beykoz Belediyesi’nin düzenlediği Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Mavera Türk Müziği Topluluğu’nun verdiği Mehterin Sesinden Dervişin Nefesine konserinde mehter ve tasavvuf ezgileri buluştu. Ahmet Mithat Efendi Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve ilçe sakininin ilgiyle takip ettiği konserde, 26 kişilik mehter heyeti, tasavvuf müziği ve semazenler eşliğinde ruha ve gönüllere hitap etti.

Mâverâ Türk Müziği Topluluğu ve mehteranın birlikte sahne aldığı konserde semazenler de mistik bir gösteri sundu. Manevi bir atmosferde icra edilen etkinlikte izleyenlere tasavvuf müziği hakkında bilgiler de verildi.

Başkan Çelikbilek: “Gelecek çocuklarımızındır”

Belediye olarak, anaokulundan üniversiteye kadar eğitimin her kademesini desteklediklerini vurgulayan Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, “Gelecek bizim çocuklarımızındır. Onlara yapılan her yatırım doğru ve değerlidir. Beykoz, eğitimde kaliteyi hak ediyor. İlçemizde inşallah birkaç yıl sonra okul fazlası olacak. Yeni okul inşaatlarına başlayacağız. Öğretmenlere tavsiyem, çocuklarınıza, dersin yanında milli manevi değerleri, aileyi, hayatı da anlatmanız. Anaokullarında anlattıklarınızla ve öğrettiklerinizle geleceğin mimarı olursunuz” diye konuştu.

Okullaşma oranı %80

İlçe Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay ise, Beykoz’da okullaşma oranının %80’lere çıktığını, anaokuluna giden çocukların daha başarılı olduklarını vurgulayarak, eğitime verdiği destekten dolayı Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’e teşekkür etti. Okul Müdürü Özge Gümüş de çocukların oyun yoluyla öğrendiklerini ifade ederek okullarına hediye edilen sağlıklı ve eğitici oyuncaklar için Başkan Çelikbilek’e teşekkür etti.

Kutlu Doğum Haftası’nda mistik ezgiler

Page 32: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

30 BeykozKultur&Sanat

Arnavutça’da “flija” şeklinde yazılan, Kosova’nın çeşitli yerlerinde “fulya” veya “fuliya” gibi isimlerle de anılan fliya, Arnavut ve Balkan mutfağının en önemli lezzetlerinden biri olarak kabul ediliyor. Malzeme miktarı oldukça az olmasına rağmen pişirilmesi oldukça zahmetli olan fliya, alışılmış pişirme tekniklerinin aksine, alttan yanan bir ateşle değil, pişirildiği tepsinin üstüne kapatılan bir sacın verdiği ateşle pişiriliyor. Sac ise, ortalama çanak anten boyutlarında olan, demirden bir pişirme malzemesi olarak ayarlanıyor. Bir nevi gözleme yapılan saca benzemekle birlikte, gözleme gibi malzemeler üstünde değil, altında pişiyor. Odun ateşinin üstünde ısıtılan sac tepsinin üzerine konuluyor ve saç sıcaklığıyla birlikte alttaki hamuru pişiriyor. Öte yandan un, su ve tuz ile hazırlanan hamurun krep hamuru kıvamında, yani boza gibi olması gerekiyor. Yaklaşık dört saatte pişirilen ve ilk kalınlığının 2-3 katına erişen fliya, balla servis ediliyor.

Kosova Prizren’den Türkiye’ye gelenler ve torunları, Göktürk’te düzenlenen Geleneksel Fliya Fest’te buluştu. Kosova kültüründe önemli bir yer tutan ve 4 saatte pişen lezzetlerinden “fliya”nın pişirilip dağıtıldığı festival, renkli karelere sahne oldu. Fliya hamuruyla sevgi, dostluk, birlik ve beraberlik tohumlarının serpildiği bu güzel güne Rumelili ünlü halk müziği sanatçısı, Kosovalılar’ın “Arif Aga”sı Arif Şentürk, Rüstem Avcı ve Aluş Nuş gibi önemli isimler de katıldı. Kosova göçmenlerinin her yıl Mayıs ayında bir araya geldiği bu geleneksel kültürel etkinlik, halaylar, oyunlar ve türkülerle eğlenceli anlara sahne oldu. Fliya’nın pişirilmesinde kullanılacak odunlar atın sırtında törenle temsili Kosova Köprüsü üzerinden festival alanına getirildi. Kosovalı bayanların sıra ile tek tek katlarını döktükleri friya Kosovalı erkekler tarafından hazırlanan ateşin üzerinde pişirildi.

Fliya nedir, nasıl yapılır?

Peki Kosova, Balkan ve Arnavut kültüründe önemli bir yer tutan fliya hamuru nasıl hazırlanıyor? İçindeki malzemeler, pişirilmesi ve servisi nasıl yapılıyor?

Prizrenliler Fliya Festivali’nde buluştu

Page 33: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

31BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BB

Elmalı İlkokulu’nun temeli atıldı

Beykoz Belediyesi’nin ilçedeki eğitim yatırımları kapsamında yenileyeceği Elmalı İlkokulu’nun temeli atıldı. 1 milyar 907 bin TL’ye mal olacak 8 derslikli okulun tüm proje ve yapım maliyeti belediye tarafından karşılanıyor.

Bodrum ve çatı katı dâhil olmak üzere toplam 5 kattan oluşan, 2.365 m2 alan üzerine inşa edilecek okulda 8 dersliğin yanısıra, anasınıfı ve yemekhanesi, 1 adet çok amaçlı salon, beden eğitimi salonu, laboratuvar, görsel sanatlar atölyesi, müzik odası ve kütüphane bulunacak.

İlçeye modern ve bakımlı bir eğitim yuvası daha kazandıracak Elmalı İlkokulu’nun temel atma törenine; Beykoz Kaymakamı Ahmet Katırcı, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay, Belediye Başkan Yardımcıları Salim Öztürk, Hanefi Dilmaç, Mahmut Gülbasar ile başkan danışmanları, meclis üyeleri, öğretmen, öğrenci ve vatandaşlar katıldı.

Beykoz’a modern bir okul daha

Beykoz Belediyesi ve Toplum Sağlığı Merkezi işbirliğiyle gerçekleştirilen sağlık seminerinde Beykozlu hanımlara meme kanseri, rahim ağzı kanseri ve kadın hastalıklarında erken tanı ve önlemler hakkında bilgi verildi. Beytaş Sahil Restoran’da düzenlenen eğitim programına Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu, Beykoz Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Nur Şatıroğlu, Beykoz Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Meral Ocak, Milli Eğitim Şube Müdürü Necla Çağlayan, sağlık çalışanları ve Beykozlu hanımlar katıldı.

Sağlık kuruluşu gibi çalışıyoruz

Sağlık Bakanlığı seminerlerinin 2016 yılı sonuna kadar devam edeceğini ve Belediye olarak destek olacaklarını belirten Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu, “Erken teşhis hayat kurtarır. Belediye olarak erken teşhis konusunda sağlık otobüsümüzle mahalle mahalle dolaşıp halkımızın ayağına giderek pek çok çalışma yaptık. Beykoz’da adeta alternatif bir sağlık kurumu gibi çalışıyoruz. Sağlık İşleri Müdürlüğümüz 30 kişilik ekiple 2015 yılında 15 binden fazla vatandaşımıza hizmet verdi. Tam donanımlı 3 hasta nakil ambulansımızla ve binek

araçlarımızla 5.700 vatandaşımızı evlerinden alıp, tedavilerinden sonra evlerine bırakarak ulaşımlarını sağladık. 4 uzman psikoloğumuzla yine 2015 yılında yüzlerce Beykozlu’ya psikolojik danışmanlık hizmeti verdik. Başkanımız Yücel Çelikbilek’in direktifleri ve bu konudaki hassasiyetleri doğrultusunda asli görevimiz olmamasına rağmen vatandaşlarımıza sağlık konusunda hizmet etmeye, destek olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Hanımlara sağlık seminerleri

Page 34: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

32 BeykozKultur&Sanat

İstanbullular’ın yaz aylarındaki gözdesi Riva’da kullanım ömrü dolan köprüye alternatif olarak İBB tarafından modern bir köprü yapılıyor. Eskiyen köprüye alternatif, 124 metre uzunluğunda ve 2 şeritli inşa edilen köprü, ulaşım kolaylığı ve güvenliği sağlayacak. Türkiye Futbol Federasyonu Hasan Doğan Tesisleri ve Riva Spor Kulübü Tesisleri’nin hemen yanında inşa edilen köprü çalışması kapsamında; kavşak, yol, meydan ve çevre düzenlemesi de yapılacak.

Başlangıçta 4 şeritli olarak tasarlanan köprü projesi, Beykoz Belediyesi ve Riva halkının girişimleri sonucu Riva Spor Kulübü’ne ait mevcut sahayı korumak amacıyla 2 şeritli olarak yeni güzergâhına çekildi.

Başkan Çelikbilek: “Riva’da turizmin gelişmesini istiyoruz”

Denizi ve doğasıyla İstanbul’un parlayan yıldızı Riva’da turizmi geliştirecek yatırımları önemsediklerini ifade eden Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, “Beykoz tarihinin en önemli ve uzun soluklu projelerinden biri olan Kanal Riva Projesi’nde çalışmalar devam ederken ilçeye kazandırmayı düşündüğümüz 4 mesire alanından ilkine Riva’da başladık. Meydan düzenleme çalışması da büyük bir titizlikle yapılacak. İBB’nin vereceği destekle mevcut köprüye alternatif teknik olarak daha modern bir köprüyü Riva’ya kazandırıyoruz. Hem bölgeye gelen ziyaretçilere ulaşım kolaylığı sağlanacak hem de ilçemiz, modern bir köprüye kavuşacak” dedi.

Riva’ya modern köprü

Page 35: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

33BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BB

Beykoz’da örnek temizlik hizmetleri sunan Beykoz Belediyesi, Rüzgarlıbahçe’de yapımını tamamladığı Temizlik İşleri Müdürlüğü hizmet binasını törenle açtı. Aynı zamanda ambalaj atık transfer noktası olarak da kullanılacak 2 katlı yeni hizmet binasında idari bölümler, veteriner kliniği ve yüklenici firmalar yer alacak.

Yeni hizmet binasının açılışına Beykoz Kaymakamı Ahmet Katırcı, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, Belediye Başkan Yardımcıları Hanefi Dilmaç, Salim Öztürk, Muharrem Kaşıtoğlu, meclis üyeleri, Beykoz İlçe Gençlik ve Spor Müdürü Bülent Küçük, başkan danışmanları, Muhtarlar Birliği Dernek Başkanı Hüseyin Kolcu, ilçedeki STK ve siyasi parti temsilcileri, muhtarlar ve ilçe sakinleri katıldı.

Başkan Çelikbilek: “Temizlik alanında öncü hizmetlerimiz devam edecek”

Açılışı yapılan binanın, temizlik hizmetlerinin verileceği güzel bir mekân olduğunu belirten Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, “Allah hayırlı hizmetler yapmayı bizlere nasip etsin. İnşaallah kazasız belasız, sağlık, huzur ve mutluluk içerisinde Beykozlu hemşerilerimize çok güzel hizmetler yapacağız. Temizlik bizim için önemli bir konudur. Peygamberimiz’in dilimize pelesenk olmuş, ‘Temizlik imandan gelir’ hadisi bize yön gösterici olmalıdır. Bu nedenle daha duyarlı davranmamız gerekmektedir temizlik hususunda. Beykoz’da bugüne kadar temizlik alanında güzel çalışmalar yaptık, zemindeki çöp konteynerlerini yer altına indirdik. ‘Yeşil Okul Projesi’yle öğrencilere geri dönüşümü ve önemini aşıladık. Atığın tek merkezde toplanmasına imkân veren hizmetlerle sürdürülebilir çevre için çalışmalarımız devam ediyor. Hizmet binasının yapımında emeği

geçenleri tebrik ediyor, hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi.

Belediye Başkan Danışmanı Muhammed Küçükkonuklar’ın dua okumasının ardından, kurdele kesilerek Rüzgârlıbahçe Hizmet Binası Beykozlular’ın hizmetine açıldı. Açılışın ardından hizmet binasında incelemeler yapan Çelikbilek, personele çalışmalarında başarılar diledi.

Modern temizlik için modern bina

Page 36: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

34 BeykozKultur&Sanat

Beykoz, bu yıl 15-22 Nisan 2016 tarihleri arasında kutlanan 40. Turizm Haftası’na evsahipliği yaptı. Doğa gezileri, fotoğraf turları, cam şovları, spor müsabakaları, yarışmalar ve uçurtma festivaliyle renklenen hafta kapsamında bir de çalıştay yer aldı.

İstanbul Kültür Turizm İl Müdürlüğü ve Beykoz Belediyesi’nin ortak etkinlikleriyle kutlanan 40. Turizm Haftası’nın basın lansmanı, turizm acenteleri, sektör yayıncıları ve basın mensuplarının katıldığı tanıtım turuyla yapıldı. Kültür ve Turizm İl Müdürü Nedret Apaydın, Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu’nun katılımıyla Küçüksu İskelesi’nden tekneyle açılan turizmcilere Göksu’dan Anadoluhisarı, Kanlıca, Anadolukavağı ve Poyrazköy’e kadar Boğaz’ın güzellikleri eşliğinde gezi güzergâhı tanıtıldı. Basın Lansmanı katılan turizm dostları hafta kapsamında belirlenen Cam Ocağı, Polonezköy Tabiat Parkı ve Kelebek Çiftliği gibi ilçenin turizm noktalarını da gezdi.

Başkan Çelikbilek: “Beykoz turizmin yıldızı olacak”

İstanbul’un en yeşil ilçesi olan Beykoz’da turizm haftasına ev sahipliği yapmaktan kıvanç duyduklarını ifade eden Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek: “Kanal Riva, Hollykoz, Kılıçlı Film Platosu, Yalıköy Cam Sokağı, Kanlıca-Çubuklu Sahil Yolu, Kanuni Sultan Süleyman Kent Ormanı,

Karlıtepe Mesire Alanı, Bal Kent, Yuşa Tepesi Yenileme ve Teleferik Projeleri’yle Beykoz birkaç yıl içinde turizmin yıldızı olacak” dedi.

Fotoğraf tutkunlarıyla Beykoz keşfi

Hafta kapsamında fotoğraf ve doğa tutkunları ağırlandı. Amatör ve profesyonel fotoğrafçıların iştirak ettiği turda ilçenin doğal güzellikleri kare kare sosyal medyada paylaşıldı. Beykoz’un güzelliklerini belgelemek için buluşan fotoğraf ve doğa tutkunları, ilçenin önemli doğa ve turizm noktalarından Polonezköy Tabiat Parkı ve Kelebek Çiftliği’nde doğa ve fotoğraf turu

Turizm Haftası Beykoz’da coşkuyla kutlandı

Page 37: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

35BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BByaptılar. Polonezköy Tabiat Parkı’ndaki hayvanat bahçesini ve Kelebek Çiftliği’ndeki tropik alanı gezen fotoğraf gönüllüleri doğal yaşamı objektiflerine yansıttılar.

Çalıştayın sonunda ödüller verildi

Hafta kapsamında düzenlenen “Beykoz’da Sürdürülebilir Turizm ve Çözümleri” Çalıştayı’nda sektör temsilcilerinin katılımıyla ilçenin turizm dinamiğini artıracak öneriler masaya yatırıldı. “Beykoz’da Sürdürülebilir Turizm ve Çözümleri”, “Markalaşma ve Tanıtım” ile “Teknik Konular” başlıklarında üç farklı oturumda buluşan katılımcılar ilçenin turizm potansiyelini geliştirecek öneriler sundular ve değerlendirmeler yaptılar. Çalıştayın kapanışında Turizm Haftası kapsamında yer alan fotoğraf turuna katılan fotoğrafçılara ödülleri verildi.

Birinci : Seda Türkölmez

İkinci : Yasemin Yıldırım

Üçüncü : Koray Eroğlu

Yoğurt Yeme Yarışması’nda eğlenceli sahneler

Beykoz’un marka lezzetleri arasında yer alan, kökeni yüzyıllar öncesine dayanan tarihi Kanlıca Yoğurdu’nun tanıtımı için düzenlenen halka açık yarışma, renkli ve eğlenceli görüntülere sahne oldu. Pudra şekeriyle lezzetlenen yoğurtları bitirmek için çaba sarf eden yarışmacılar ödül için zamanla yarıştılar. Yarışmayı Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi öğrencisi Batıkan Aydın kazanarak, çeyrek altınla ödüllendirildi.

Türkiye’nin lezzetleri yarıştı

Beykoz’da kutlanan 40. Turizm Haftası kapsamında düzenlenen Yöresel Yemek Yarışması’nda Türkiye’nin lezzetleri yarıştı. Lahana sarmasından mantı ve helvaya kadar evhanımlarının özenle hazırladığı yemekler hem damağa hem göze hitap etti.

Beykoz Belediyesi ve Anadoluhisarı Turizm ve Kalkındırma Derneği işbirliğiyle ilçe turizmine katkı sunmak, yöresel yemek kültürünü yaşatmak ve tanıtmak amacıyla bu yıl 22. si yapılan yemek yarışmasına ilçe genelinden 28 ev hanımı katıldı. Geleneksel tatlarımızın şık sunumları ve lezzetleriyle yer aldığı yarışmada Ana Yemek dalında birincilik ödülünü Pırasa Sarması ile Canan Bağdatlı, Börek dalında Boşnak Böreği ile Hanife Metin ve Tatlı dalında ise Parmak Tatlısı ile Seval Ege kazandı. Yarışmanın birincilerine Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu tarafından çeyrek altın ve fincan takımı, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından ise madalya ve katılım belgesi takdim edildi. İkinci ve üçüncü gelen yarışmacılar da çeyrek altınla ödüllendirildi.

Tarihi Beykoz Çayırı uçurtmalarla şenlendi

Haftanın son gününde Tarihi Beykoz Çayırı’nda düzenlenen Uçurtma Festivali’ne Ziya Ünsel, Hacınuman ve Tokatköy Ortaokulu’dan öğrenciler ile 23 Nisan kutlamaları için kardeş şehirlerden gelen öğrenciler katıldı. Beykoz Belediyesi tarafından dağıtılan uçurtmaları gönüllerince uçurmanın keyfini yaşayan öğrenciler rengârenk ve desen desen uçurtmalarla gökyüzünü kapladı. Çayıra gelen anne-baba ve öğretmenler de çocukların sevincini paylaştı.

Page 38: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

36 BeykozKultur&Sanat

Beykoz Belediyesi’nin evsahipliğinde düzenlenen Yöre Geceleri’nde Anadolu kültürü motif motif yansıtılıyor. Yörelerin kültürleri, yaşantıları, halk dansları, el sanatları, geleneksel ürün ve lezzetlerini yaşatma ve tanıtma misyonuyla gerçekleşen geceler ilçe sakinlerinden büyük ilgi görüyor.

Kastamonululardan kültür şöleni

Anadolu’nun eşsiz renkleri, kardeşliği ve samimiyetinin sergilendiği Yöre Geceleri’nde Kurtuluş Savaşı’nın simge şehirlerinden Şerife Bacı’nın diyarı Kastamonu ili tanıtıldı. Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde düzenlenen Kastamonulular Gecesi’ne Beykoz Belediyesi Başkan Danışmanı Nevin Çalışkan, Kas-Der Başkanı Süleyman Çalık Kas-Der Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Kirpitçi, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri ve yöre derneklerinden temsilciler katıldı. Kastamonu’nun tarihi, doğal güzellikleri ile kültürel zenginliklerinin

Anadolu motif motif Beykoz’da dokunuyor

Page 39: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

37BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BBtanıtımı yapıldı program, halk oyunları, Türk Sanat Müziği Sanatçısı Yılmaz Cesur’un türküleri, yöresel lezzetlerin sunumu ve ikramıyla kültür şölenine dönüştü. Kastamonu yöresel lezzetlerinden ekşi mayalı ekmek, çekme helva, sade simit, erişte, katmer, sarımsak, bal çeşitleri, Osmanlı şerbeti, lokum, pekmez gibi yemek türleri sergilenerek konuklara ikram edildi.

Kastamonu günleri

Kastamonulular Derneği Beykoz Şubesi, Barbaros Hayrettin Paşa Denizcilik Lisesi karşısındaki otopark alanında 29 Nisan - 8 Mayıs tarihleri arasında “Kastamonu Kültür Sanat Fuarı” düzenledi. Etkinliklerde açılan standlar ve gösteri alanlarında yöresel Kastamonu yemekleri, sergiler, paneller, konserler ziyaretçilere sunuldu. Fuar alanında Kastamonu’yu tanıtan bilgiler yer verildi, bir kuyu kazılarak Kastamonu’ya özgü Kuyu Kebabı yapıldı.

Artvin Gecesi’nde Gürcü ve Azeri esintileri

Anadolu’nun zengin kültürünü yansıtan Yöre Geceleri’nde Beykoz Artvinliler Derneği ağırlandı. Halk oyunlarının sergilendiği gecede tarihi ve doğal güzelliklerle mutfak kültürü tanıtıldı. Anadoluhisarı Ahmet Mithat Efendi Kültür Merkezi’nde düzenlenen geceye, Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu, Beykozlu Artvinliler Derneği Başkanı Mehmet Uzun ve yönetim kurulu üyeleri, İstanbul Arhavililer Derneği Başkanı Hüseyin Altun, ilçe protokolü STK ve dernek temsilcileri katıldı.

Artvin’in tanıtıldığı slayt gösterimiyle başlayan gecede özgü sazlar eşliğinde Karadeniz ve Kafkas kültürüne has müzik ve danslar icra edildi. Yöre sanatçıları Evin Can Vahiç ve Mavi Göç Faik Pala sahne alırken 13 yaşındaki Artvinli Yağmur Keskin adlı öğrenci enfes bir keman dinletisi sundu. Laz Böreği, Karalahana Dolması, Cevizli Börek, Hamsili Ekmek kokteyl eşliğinde davetlilere ikram edildi.

Batum Gecesi’nde Kafkas coşkusu

Beykozlu Batum Havalisi Gürcü Derneği ağırlandığı gecede Gürcü gelenek ve görenekleri ile coşkulu müzik ve halk dansları sergilendi. Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde düzenlenen geceye, Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu, Dernek Başkanı Ali Kemal Kılıç, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri ve yöre derneklerinin başkan ve yöneticileri katıldı.

Gürcistan’ın tarihi, doğal güzellikleri ve kültürel zenginliklerinin tanıtımının sinevizyonla yapıldığı programda, Ertoba Folklör Ekibi sahne aldı ve Sanatçı Bayar Şahin ve Grubu yöreye ait ritmik ve hareketli türküler seslendirdi. Gece kapsamında yöreye has yemeklerden lahana yemeği, mısır ekmeği, lokum tatlısı, sinor, kiraz turşusu, hodan kavurması, mısır unu tatlısı, sütlü Batum böreği sergilenerek davetlilere ikram edildi.

Page 40: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

38 BeykozKultur&Sanat

Dadaşlar da buluştu

Anadolu’nun eşsiz renkleri, kardeşliği ve samimiyetinin yansıdığı Yöre Geceleri’nde dadaşlar diyarı Erzurum ili tanıtıldı. Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde düzenlenen Erzurumlular Gecesi’ne Beykozlu Erzurumlular Derneği Başkanı Ziya İnik, Erzurum Dernekler Federasyonu Genel Başkanı ve İsfalt Genel Müdürü Ahmet Ağırman, siyasi parti ve STK ve yöre derneklerinden temsilciler katıldı.

Erzurum’un tarihi, doğal güzellikleri ile kültürel zenginliklerinin tanıtıldığı gece davul zurna ekibinden oluşan ‘Erzurum Bar Ekibi’ halk oyunları ile başladı. Program, yöre sanatçısı İsmail Bingöl’ün türküleri ve geleneksel lezzetlerin sunumu renklendi. Gecede Erzurum denince akla ilk gelen yöresel lezzetlerden olan cağ kebabı, Erzurum’dan özel getirilen kadayıf dolması, su böreği, ayran aşı, kesme çorbası, ekşi mayalı ekmek, çekme helva, kara ve un helvası gibi yemek türleri sergilenerek konuklara ikram edildi.

Trabzonlular Gecesi

Anadolu’nun farklı renklerini sunan Yöre Geceleri’nde Beykozlu Trabzonlular Derneği ağırlandı. Trabzon’un gelenek ve göreneklerini tanıtıldığı gecede horon coşkusu da sergilendi.

Yöre Gecesi konuklar için hazırlanan kokteyl ile başladı. Ardından Trabzonlular Derneği Başkanı ve Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek tarafından Trabzon’un tarihi, doğal güzellikleri ile kültürel zenginliklerinin tanıtımı sinevizyon eşliğinde yapıldı. Yöre folklör ekibinin sahne aldığı program, TRT Sanatçısı İbrahim Can’ın türküleriyle renklendi.

Page 41: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

39BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BB

Beykoz Kaymakamlığı’nın muhtarlarla düzenlediği istişare toplantısında buluşan muhtarlar, organ bağışı kampanyası başlatarak önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza attılar. Kampanya kapsamında organlarını bağışlayan Beykozlu muhtarlar tüm vatandaşları organ bağışı konusunda duyarlı olmaya davet etti. Muhtarlar başlattıkları kampanya sağlık alanında çok önemli bir eksik olan organ bağışına dikkat çekmeyi, ilçe sakinlerini bilinçlendirmeyi ve bağışçı sayısının artmasını amaçlıyor.

İBB Korusu Tesisleri’nde düzenlenen istişare toplantısı, Beykoz Kaymakamı Ahmet Katırcı, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, Başkan Yardımcısı Hanefi Dilmaç, İlçe Müftüsü Hüseyin Demirtaş, Beykoz Muhtarlar Derneği Başkanı Hüseyin Hüsnü Kolcu, Belediye Muhtarlık İşleri Müdürü Tacettin Aksu ve mahalle muhtarlarının katılımıyla gerçekleşti.

İlçe Müftüsü Hüseyin Demirtaş: “Organ bağışı caizdir, duyarlı olalım”

Belediye hizmetleri ve organ bağışının ele alındığı programda İlçe Müftüsü Hüseyin Demirtaş, organ bağışının caiz olduğunu, bu konuda hassasiyet gösterilmesi ve duyarlı olunması gerektiğini vurguladı. Beykoz Devlet Hastanesi Başhekimi Süleyman Erdoğdu ise organ bağışının önemine değinerek, sorumluluk bilinciyle ve gönüllü olarak herkesi organ bağışı yapmaya davet etti.

Duyarlı muhtarlarımızdan Organ Bağışı kampanyası

Page 42: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

40 BeykozKultur&Sanat

Beykoz Belediyesi’nin düzenlediği, ilçe sakinlerini spora teşvik, sağlıklı sportif bir yaşamı gelecek nesillere aktarmak, birlik, beraberlik ve dayanışma duygularını pekiştirmek amacıyla gerçekleştirilen “Beykoz Belediyesi Geleneksel Halk Koşusu” bu yıl 7. kez yapıldı. 5 bin metrelik parkurda yapılan koşu, Belediye Meydanı’ndan başlayarak Kaymakdonduran Kavşağı’ndan aynı güzergâhın dönülmesiyle sona erdi. İlçe sakinleri, bu yıl maraton yarışlarında kullanılan başlangıç ve varış noktasını belirleyen uluslararası çipli yarışma sistemiyle ilk kez koştular. Escort eşliğinde takip edilen koşuyu bitiren katılımcılar, çiplerini teslim ederek madalyalarını aldılar. Koşu öncesi ve sonrasında vatandaşlara çay, sandviç, meyve suyu ve kek ikramı yapıldı.

Toplam ödül 26 bin TL

1.000’e yakın katılımın olduğu ve renkli görüntülere sahne olan Halk Koşusu’nda yarışmacılara toplam 26.000 TL’lik para ödülü dağıtıldı. Her kategoride 1. olan yarışmacılarına 750 TL, 2.’lere 500 TL, 3.’lere ise 300 TL para ödülü verildi. Halk Koşusunda TRT’de yayımlanan ‘Diriliş Ertuğrul’ dizisi sanatçılarından Osman Soykut ve Esma Kürkçü ile dizi ekibi, koşuya destek verirken, ‘Osman’ın Taksisi’ programını sunan ünlü radyocu Onur Sakar da eğlenceli sunumuyla etkinliğe renk kattı.

Geleneksel Halk KoşusuBu kez teknoloji destekli yapıldı

Page 43: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

41BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BBBayanlar Kategorisi

14-17 Yaş Bayanlar:

1. Doğanur Yılmaz

2. Fatma Aktürk

3. Rüyanur Tomaç

18- 22 Yaş Bayanlar:

1. Elif Koca

2. Elif Koca

3. Songül Çakır

23- 27 Yaş Bayanlar:

1. Miray Gür

2. Bahar Demiray

3. Bahar Akay

28- 32 Yaş Bayanlar

1. Sunay Erbay Babasız

2. İlknur Aslanyılmaz

3. Duygu Tufan

33- 37 Yaş Bayanlar

1. Tuğba Bozkurt

2. Sevgican Aslanbaş

3. Nurcan Şişman

38- 42 Yaş Bayanlar:

1. Pembe Ayşe Yesir

2. Aynur Gül

43- 47 Yaş Bayanlar:

1.Semiha Bayraktar

2.Mine Kılıçaslan

3.Aynur Ünal

48 Yaş Üstü Bayanlar

1. Emine Sevda Hergülman

2. Zeynep Savcı Yaşlıca

3.Kerime Özkan

Erkekler Kategorisi

14- 17 Yaş Erkekler

1. Atakan Ayhan

2.Furkan Aydoğan

3. Şahin Akbacak

18- 22 Erkekler

1. Murat Güneş

2. Emrah Akbacak

3. Halil Yalçın

23- 27 Yaş Erkekler

1. Erdem Güler

2. Hasan Güler

3. Yıldırım Alkan

28- 32 Yaş Erkekler

1. Aytekin Sanin

2. İbrahim Aktürk

3. Levent Kara

33- 37 Yaş Erkekler

1. Erkan Karakahraman

2. Özgür Danışan

3. Hüseyin Gülpınar

38- 42 Yaş Erkekler

1. Kemal Balcı

2. Turgay Kömürcüoğlu

3.Zafer Erkanal

43- 47 Erkekler

1.Ufuk Öztürk

2.Ahmet Avşar

3. Yüksel Kaşıtoğlu

48 Yaş Üstü Erkekler

1. Salim Keleş

2. Özcan Korkmaz

3. Birol Kılıç

Onur Ödülleri

Emine Sevda Hergülman ve Nazım Can

Page 44: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

42 BeykozKultur&Sanat

“Türkiye’de Geleneksel Türk Tiyatrosu Konservatuarıolmaması çok büyük bir ayıptır. Bunu hayata geçirmek istiyorum.”

Tiyatrocu Abdullah Şahin:

Bursa’da subay bir baba, öğretmen bir annenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya gelen Abdullah Şahin ile tiyatroyu konuştuk. Enver Demirkan ile döneminin en parlak tiyatro oyunlarını sahneye koyan Abdullah Şahin, Nokta ile Virgül Tiyatro-su’nu tüm Türkiye’ye tanıttı. İzleyen herkesin çok sevdiği Nokta ile Virgül parodileri ile başlayan macerasında, yediden yetmişe birçok insana

tiyatroyu sevdirdi. Daha sonra yoluna Nokta Tiyatrosu ile devam eden Şahin bugün, Gelenek-sel Türk Tiyatrosu Konservatuarı kurmak için çalışmalar yürütüyor. Ünlü tiyatrocu, bu hayalini hayata geçirebilmek için yetkili mercilerle bir-likte çalışmak istediğini beirtiyor. Evrensel dilde en güzel şarkıları anlatan tiyatroyu Abdullah Şahin’den dinledik...

Biraz kendinizden bahseder misiniz?

Ben memur bir ailenin çocuğuyum. Çocukluğum devamlı yollarda geçti. İki sene orada, üç sene burada... Babam Konya’nın Bozkır kazasının Al-içerçi köyünden. Annem de Bursalı bir eğitimci. Babam emekli olunca Bursa’ya yerleştik, benim de gençliğimin bir kısmı Bursa’da geçti. Bursa Erkek Lisesi’nde okudum. 2 ağabeyim var, Haluk ve Selçuk Şahin isminde. Haluk Abim’i de tel-evizyondan tanırsınız. Haberciydi kendisi. Onlar çok çalışkanlardı, ben de evin en tembeliydim. Ailesi tarafından çok takdir edilmeyen bir çocuk-luk geçirdim. Babam asker olduğu için biraz sert mizaçlı bir insandı. Ama dünyanın en duyarlı, en kültürlü adamıydı. Beş vakit namazını kılan, Müslüman bir filozoftu.

Tiyatroyla ilişkiniz nasıl başladı?

Bursa Halkevi’nin tiyatrosu vardı. Haluk Ağabey-im orada yazarlık eğitimi alıyordu, 1965-66 yıllarında. O zamanlar telefon yoktu tabi, annem hep beni Haluk ağabeyimi yemeğe çağırmam için gönderirdi. Bende de gide gele tiyatro sevgisi oluştu. Bursa Halkevi Tiyatrosu’nda Atilla Alpo-ge’nin Çürük Elma isimli oyunu vardı. Türkiye’deki bütün amatör tiyatrolar oynamıştır bu oyunu, ben de oynadım. O dönemde Turgut Özakman’ın Duvarların Ötesi de amatör tiyatrolarda çok yaygın oynanan oyunlardı. Ben ikisini de oynadım. Ve böylece tiyatro hayatım yavaş yavaş başlamış oldu. Sonra İstanbul Üniversitesi’nde konserva-tuvar sınavlarına girdim ama ailem tiyatrocu olmamı istemiyorlardı. Şimdi düşünüyorum da haklılarmış, ben de çocuklarımın artist olmasını

Page 45: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

43BeykozKultur&Sanat

BEN DE BURADAYIM BBistemiyorum. Kızım birkaç defa yanımda oynadı ama sonra, akıllı bir kız olduğu için, ben bunu taşıyamam diyerek bıraktı. Sonuç olarak ben konservatuvarı kazandım. Tabii o zamanlar çok önemliydi konserva-tuvar okumak. Öğretmen-lerimiz Yıldız Kenter, Melih Cevdet Anday, Sabahattin Kudret Aksal, Haldun Dor-men, Çetin İpekkaya, Seyit Mısırlı idi. Türkiye’nin en kaliteli tiyatrocu kadro-sundan eğitim aldım.

Konservatuvarın ar-dından ne yaptınız?

Ailem tiyatro dünyasına girmemi istemiyordu. O zamanlar kimseler iste-mezdi. Bu nedenle çeşitli sıkıntılar yaşadım, zorluk-ları kendi çabamla aşmaya çalıştım. Maddi sıkıntılar çektim, arkadaşlarımın yanında kaldım. Zar zor at-lattım o dönemleri. Sonra çeşitli özel tiyatrolarda oynamaya başladım. İlk patronum Lale Oraloğlu idi. Oraloğlu’nun ardından Altan Karındaş’la çalıştım. Altan Karındaş müthiş bir tiyatrocudur, kendisin-den çok fazla şey öğrendim. Şu anda Marma-ris’te bir huzurevinde kalıyor. En yakın zamanda gidip, elini öpmek istiyorum ben de, uzun süredir aklımda. Oraloğlu ve Karındaş tiyatrolarının ar-dından birçok tiyatroda çalıştım. Konservatuvar-da öğrenciyken Münir Özkul ve Çetin İpekkaya öğretmenimizdi. O zamanlar Münir Hoca ve Çetin Hoca “Sersem Karının Kurnaz Kocası”nı oynuyorlardı. Çetin Hoca elimden tuttu, Küçük İsmalil’i ben oynadım. Şov hayatına geçişimle alakalı ilginç bir hikayem var. Ayşen Gruda’nın televizyonda çok meşhur olmuş bir programı vardı: Domates Güzeli. Ayşen bu programa beni aldı. O zamanlar Erşan Başbuğ’la çok iyi arkadaş olduk. Erşan bir gün dedi ki, “ben sana mutlaka bir program yapacağım televizyonda”. Çok büyük bir olay bu tabii ki çünkü tek kanal var. O ara, tabii oyunlarıma devam ederken oradaki esmer güzel kadın Nilgin Belgün’e aşık oldum ve evlen-dim. Sonra Erşan TRT’de oynanacak program için hazırlıkları tamamladı, ben de parodileri hazırlamaya başladım. Partnerim de Yavuz Laçin oldu. Tam Ankara’ya çekime gideceğimiz gece Yavuz geldi, “ben vazgeçtim, gelemeyeceğim” dedi. “Ne oldu, neden?” derken, sonunda; “eşim izin vermiyor, gelemem” dedi. Ben de benim eski partnerim Enver’i aldım yanıma, onunla gittik. Nokta ile Virgül böylece başlamış oldu. 6 ay çok hızlı geçti. Fahrettin Aslan’ın gazinoların-

da oynamaya başladık çünkü Nokta İle Virgül patladı. Bir süre sonra bir organizatör bizi Anadolu turnesine çıkarmayı teklif etti. O günlerde turn-eye çıkmak kolay değildi, herkes çıkamazdı. Biz de kabul ettik tabii. Böyle de devam etti. Farklı yerlerde farklı oyunlar, tiyatroyu geliştirme çalışmalarıyla bugüne kadar geldim.

Bu arada kitaplarınız da var sanırım, anılarınızı anlattığınız?

Bu zamana kadar üç kitap yazdım: İnsan Maymunu, Vesikalı Komik, Beni Artiz Yapanın! İlk kitabımın adı, tiyatroculuğu tarif ettiğim anneannemin verdiği tep-kiden geliyor. Konserva-tuar tiyatro bölümüne girmek istediğimi duyunca anneannem; “Oğlum bu konservecilik mi ne haltsa, okuyup ne olacaksın?” diye sorunca, “Tiyatrocu olucam” dedim. “O nasıl bir şey” diye sorunca da;

Page 46: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

44 BeykozKultur&Sanat

“Kılıktan kılığa girip insanları güldürüp ağlatıcam” dedim. “Kaç sene oğlum bu konservecilik okulu” diye sordu bu sefer, “5 sene” dedim. “Tuu Allah kahretsin! Ağabeylerin 5 sene okuyup mühendis, avukat oldular, sen 5 sene okuyup ‘insan may-munu’ mu olacaksın, vah vah vah!!!

Konservatuvardayken tiyatroya bakış açınız nasıldı, tiyatro için neler hissediyor-dunuz, şimdi menfi anladığım kadarıyla..?

O zamanlardan bu zamana çok şey değişti tabii. O zamanlar Dormen Tiyatrosu çok büyük bir tiyatroydu. Bütün oyuncuların hedefinde orada oynamak vardı. O zamanlar bir kulise girdiğimde bir muhabbete girmiş gibi hissederdim. Şimdi kulise girdiğim zaman kaygan bir zemine gird-iğimi biliyorum. Eskiden birçok bağımsız tiyatro vardı ve seyircisi olan tiyatrolardı bunlar. Şimdi bunların hiçbiri kalmadı, hepsi kapandı. Vergisi, izni, seyircisi derken bugün bir tiyatroyu işletmek ve başarılı olmak çok zor. Ama şu aralar eski tiyatrocuların bir araya gelip tiyatro kurma fikri var, umarım başarıya ulaşır bu düşünce. Çünkü artık sabit bir tiyatroyu yürütmek çok zor.

Beykoz Belediyesi ile nasıl projeleriniz var?

Beykoz Belediye Başkanı ile Beykoz’daki bir etkinlikte tanıştık. Elimizde 3 hazır oyun var. Ramazan için “Dünden Bugüne Ramazan” diye bir oyun hazırlıyoruz. Onun dışında başka belediyel-erle de çalışıyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediye-si de “Komik-i Meşhur Dümbüllü” adlı oyunumuzu satın aldı. Kısmetse her ay oynayacağız. Bunlar dışında benim esas üzerinde durduğum bir projem var. Türkiye’de tiyatro alanında hemen her şey yapıldı. Kültür-sanat alanında birçok farklı branşta etkinlikler oluyor, eğitim alanları açılıyor. Ama Geleneksel Türk Tiyatrosu Kon-servatuvarı yok. Bu çok büyük bir ayıp. Devletin katkılarıyla bunun hayata geçirilmesini istiyorum, bu konuda da elimden gelen her şeyi yapmaya hazırım.

Beykoz’da oturuyorsunuz sanırım, neden?

Tiyatro çalışmaları kazandıran işler değil. 3 evim vardı, hepsini tiyatro yolunda sattım. Bir köpeğim var. Ev ararken Yalıköy’de bahçeli bir ev buldum. Hayvan besleyenler için ideal bir yer. Tek mesele iş yaptığımız yerlere biraz uzak oluşu. Gerçi den-izyolunu kullanıyorum genelde. Bu sayede hem trafik sorunundan bir nebze kurtuluyor hem de trafiğin yarattığı stresi üzerimden atıyorum.

Page 47: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

45BeykozKultur&Sanat

BBUzmanlar uyardı: “Teknoloji bağımlılığında sorumluluk ebeveynde... Kural koyun ve sınırlayın”

Yeşilay’ın evsahipliğinde düzenlenen 3.Uluslara-rası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi, dünyanın önde gelen uzmanlarını, 3-4 Mayıs tarihlerinde İstan-bul’da bir araya getirdi. Kongrede yerli, yabancı alanında birçok uzmanla birlikte 1.200 katılımcı yer aldı. Kongrede, internet, video oyunu ve te-levizyon bağımlılığı, siber zorbalık, cep telefonu bağımlılığı, sosyal medya, alışveriş bağımlılığı gibi çağın hastalığı olarak nitelendirilen kritik başlık-lar ele alınarak bu konularda yapılan araştırma-ların sonuçları açıklandı.

“Sanal dünya, aileleri yıkılışa kadar itiyor”

Türkiye’yi BM nezdinde örnek alınan bir ülke ko-numuna yükselten Yeşilay’a başarılarından ötürü teşekkür eden Emine Erdoğan, açılışta yaptığı konuşmada, “Eskiden bilgiye ihtiyacımız olduğun-da ansiklopediye, sözlüğe bakar, yüzyüze iletişim kurar, posta ile mesajlarımızı iletirdik. Şimdi in-ternetten görüşüyor, bilgi arıyoruz. Çocuklarımız sokakta topaç oynamak yerine internette oyun oynuyor. Alışverişimizi, bankacılık işlemlerimizi internetten yapıyoruz. Elbette internet bu tip işlerde bize zaman kazandırıyor. Ama sorun aynı zamanda bizi de kendine bağlı hale getirmesi-dir. Hayatımızın merkezine sosyal siteler, oyunlar oturdu. Sosyal ortamlarda bile teknoloji insan ilişkilerinin önüne geçiyor. Adetlerimizden, spor, sanat gibi etkinliklerden uzaklaşmamıza neden

oluyor; aynı zamanda maruz kaldığımız manyetik dalgalar nedeniyle sağlık sorunlarına da yol açı-yor. Çocuklarımızı ve tabii kendimizi, bu etkiler-den olabildiğince korumalıyız. İnternetle çok fazla vakit geçiren çocuklarda sabırsızlık, hoşgörüsüz-lük ve empati yapamama sorunları ortaya çıkıyor. Sanal ilişkiler, aileleri yıkılışa kadar itiyor” şeklinde konuştu.

Teknolojinin doğru, sınırlı, sorumlu, yasal ve bilinçli şekilde kullanılması lazım

İnsan davranışlarının %40’tan fazlasının alışkan-lıklar olduğuna dikkati çeken Erdoğan, çocukların yetişmesinde ve doğru alışkanlıklar edinmesinde anne-babaların rol model olmaları gerektiğine, çocuklara ölçülü şekilde teknoloji kullanmayı öğretmek gerektiğine dikkat çekti. Teknolojinin doğru, sınırlı, sorumlu, yasal ve bilinçli şekilde kullanılması halinde büyük bir imkân olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Nitelikli insanın en büyük göstergesi vaktini nasıl kullandığıyla ilgilidir. Ha-yatımızda kitaba, sanata, spora, yüzyüze iletişime yer açmalıyız” dedi.

“Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Prog-ramı (TBM) adıyla dünyanın en kapsamlı ya-pılandırılmış okul temelli önleme programını geliştirmiş bulunuyoruz”

Algun Tüfekçi

EĞİTİM

Page 48: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

46 BeykozKultur&Sanat

da; tütün, alkol, uyuşturucu ve artık günümüzde kumar ve teknoloji bağımlılığını da kapsayacak şekilde genişlettiğini söyleyerek, “Yeşilay olarak her yıl mücadele alanlarımızla ilgili büyük çaplı ve uluslararası nitelikte bir toplantı gerçekleştiriyo-ruz. Bu yılki uluslararası kongremizi de teknoloji bağımlılığı olarak belirledik. Birincisi ve ikincisi İstanbul’da şahsımın da gayretleriyle düzenlenen Teknoloji Bağımlılığı Kongresi’nin üçüncüsünü Ye-şilay’ın öncülüğünde düzenlemekten duyduğum memnuniyeti ifade etmek isterim. Bu vesiley-le dünyada ilk defa 3 ayrı uluslararası kongreyi İstanbul’da düzenleyerek uluslararası düzeyde farkındalığın arttırılmasında ülkemiz adına önemli bir katkı sunduğumuza inanıyorum” dedi.

Teknolojik alanda yeni nesil araçların hızlı bir şekilde gelişmesi ve yaygınlaşmasının beklenme-dik olumsuz sonuçları da beraberinde getirdiğini belirten Öztürk, “Bu sebeple Yeşilay yakın bir döneme kadar kimyasal bağımlılıklar olarak ifade ettiğimiz tütün, alkol ve uyuşturucu gibi madde-lerin bağımlılıklarıyla ilgilenirken, yeni gelişmelerin ortaya çıkartmış olduğu teknoloji bağımlılığı ol-gusunu mücadele alanına dahil etti. Kumar, yeme

Milli Eğitim Bakanı Prof. Avcı: “Teknoloji-nin bağımlılığa dönüşmemesi için önlemler geliştirilmeli”

Açılışta konuşan Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, sanal dünyanın yoğun baskısı altında aile içi sohbetleri ve komşuluğu kaybettiğimizi ifade etti. İnternet dünyasında çocukların büyük bir tehdit altında olduğunu anlatan Avcı, bu amaçla MEB tarafından Eğitim Bilişim Ağı’nın (eba.gov.tr) kurulduğunu söyledi. Avcı, “Bu arama motoru çocuklara derslerle ilgili faydalı içerikler, yarar-lı oyun ve uygulamalar da sunuyor. İnternette güvenle girebileceği siteler öneriyor. Teknoloji özellikle gençlerin hayatında gittikçe daha fazla yer kaplayacak. Bu kaçınılmaz olarak önümüzde duruyor. Bu durumun bir bağımlılık olarak ge-lişmemesi için önlemler geliştirmeli, farkındalık uyandırmalı, bilgilenmeliyiz. ” dedi.

Yeşilay Başkanı Prof. Öztürk: “Teknoloji bağımlılığı eğitimlerimizi tüm Türkiye’ye ulaştırıyoruz”

Yeşilay Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, Yeşi-lay’ın tarihsel süreç içerisinde bağımlılıkla müca-dele vizyonunu, toplumsal ihtiyaçlar doğrultusun-

RAKAMLARLA TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI

Üniversite öğrencileri arasında yapılan bir araştırmaya göre:

1. Yoksunluk durumu, bağımlı öğrencilerin %74,5’inde saptanırken bağımlı olmayanların %10,5’inde saptandı.

2. İnternette geçirdiği zamanı gizlemek için yalan söyleme, bağımlı öğrencilerin %38’inde saptanırken, bağımlı olmayanların %4’ünde saptandı.

3. İnternette geçirdiği zamandan suçluluk duyma, bağımlı öğrencilerin %33’ünde sapta-nırken bağımlı olmayanların %4,3’ünde saptan-dı.

4. FOMO (Gelişmeleri kaçırma korkusu): 15-24 ve 25-34 yaş aralığında rastlanıyor. 34-48 ve 48-67 yaş aralığındaki yetişkinlerin %26’sı dışlanmışlık hissine kapılıyor. En güvensiz hissedenler ise %42 oranla 18-34 yaş grubu. Kullanıcıların yarıya yakını, gözden kaçırma ya da gündemin gerisinde kalma korkularının sosyal medya tarafından beslendiğini, artırıl-dığını düşünüyor.

Emine Erdoğan

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı

Yeşilay Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk

Page 49: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

47BeykozKultur&Sanat

BBEĞİTİM

içme, alışveriş gibi çok farklı alanlarda karşımıza çıkan davranışsal bağımlılıkların dünya genelinde son yıllarda özellikle genç nüfusta yükselen bir tehlike haline geldiğini görüyoruz. Yeşilay olarak Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM) adıyla dünyanın en kapsamlı yapılandırıl-mış okul temelli önleme programını geliştirmiş bulunuyoruz. TBM program içeriklerinin rehber öğretmenler vasıtasıyla 20 milyon öğrenciye ulaştırılması için Milli Eğitim Bakanlığımızla yürüt-tüğümüz eğitimler devam ediyor. TBM kapsamın-da geliştirdiğimiz teknoloji bağımlılığı eğitimlerini diğer modüllerden farklı olarak anaokulundan itibaren başlattık. Diğer bağımlılık türleri yanında teknoloji bağımlılığı modüllerini de içeren eği-timlerimizi, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile gençlik liderlerine, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye’de-ki din görevlilerine, İşkur aracılığıyla iş ve meslek danışmanlarına ulaştırdık. Yeşilay e-kütüphane, dergiler, yayınlar, yüksek lisans ve doktora burs programları ve hakemli dergilerle ülkemizin bağımlılıklarla mücadeledeki bilimsel vizyonuna önemli katkılar sunuyor” dedi.

Çocuklar için teknoloji ve internet bağım-lılığın yarattığı en önemli sorunlar neler?

Fiziksel şikâyetler: Gözlerde yanma, Boyun kaslarında ağrı ve sertleşme, Beden duruşunda bozukluk, Elde uyuşukluk, Halsizlik.

Sosyal alanda görülen şikâyetler: Akademik ba-şarıda düşüş, Kişisel, aile ve okul sorunları, Zama-nı idare etmede başarısızlık, Uyku bozuklukları, Yemek yememe, Aktivitelerde azalma, İnternet arkadaşları dışında izolasyon.***

Aile örnek olmalı, sosyal etkinliklere ağırlık vermeli, yasaklamaktan kaçınmalı

Üsküdar Üniversitesi Çocuk ve Ergen Psikiyat-risti Uzm. Dr. Algun Tüfekçi de, şunları söylüyor: “İnternet, sosyal medya ve internet oyunlarının getirdiği yeniliklere engel olmak mümkün değil-dir. Ancak çocukların ve gençlerin iyi ve doğru bir internet ve sosyal medya kullanıcısı olmaları için önce ailelerin örnek olması gerekmektedir. Çocukların tek taraflı iletişim kurmalarına neden olan sosyal medya ve internet oyunları yerine sosyal açıdan gelişimini destekleyecek etkinlik-lere yönlendirilmeleri uygun olacaktır. Aile önce kendi bilgisayar kullanımını gözden geçirmeli, rol modeli olmalı. Kendileri internet kullanımla-rını kontrol etmede sorun yaşıyor mu? Önce bu durum gözden geçirilmeli. Bilgisayar ve internet kullanımı yasaklanmamalı bu ancak çocukların öfkelenmesine ve internet kafelere daha fazla gitmesine yol açar.”

“Tedbir alın ama muhakkak onunla daha KALİTELİ vakit geçirin”

“Çocuğunuzu ilgisini çekebilecek fiziksel aktivite-lere yönlendirin. Mesela akşam eve gelir gelmez internet başına geçen bir kişinin eve daha geç gelmesini sağlamak için bir kursa başlatmak, sabah saatlerinde spor yapıyorsa bunu akşama kaydırmak gibi müdahaleler etkili olabilir. Hobi gruplarına yönlendirebilirsiniz. Şifreleme prog-ramları araştırabilirsiniz. Ancak en önemli ve en etkili yöntem ise onunla daha çok ilgilenmektir. Çocuğunuzla daha fazla vakit geçirin.”

İnternet ve teknoloji kullanımında ço-cukları ve gençleri bilinçlendirme adına neler yapılmalı?

2 yaşından küçük çocukların internet, tv ya da bilgisayarla karşılaşması uygun değildir. Okul öncesi yaş grubu için günde 30 dakikayı geçmeyecek şekilde internet kullanımı yeter-lidir. İlköğretimin ilk 4 yılında ödev haricinde oyun ve eğlence için günlük 45 dakika zaman ayrılmalıdır. Sonraki yıllarda hafta sonu daha esnek olmakla birlikte günde 1 saat kulla-nım uygundur. Lise çağında da günlük 2 saat yeterlidir.

Çocuklarınızı arkadaşları ile doğal yollardan görüşmeleri için yönlendirin, akran grupları içerisinde sosyalleşmesini sağlayın.

Çocuklarınızı yetenek ve ilgi alanlarına uygun spor dallarına yönlendirin.

Çocuğunuzun arkadaşlık ilişkilerini destekle-yin, onları bir araya getirecek aktivite planla-yın.

Çocuğunuzun bilgisayar kullanımını kontrol edin ve sanal ortamdaki arkadaşlarını tanıyın.

Bilgisayarlarınızda güvenli internet uygulama-larının olmasına özen gösterin.

Uzun süreli bilgisayar kullanan çocuğunuzu engelleyemiyorsanız mutlaka uzman yardımı alın.

“İnternet dünyasında çocuklar büyük bir tehdit altında. Bu amaçla MEB tarafından Eğitim Bilişim Ağı (eba.gov.tr) kuruldu. Bu arama motoru çocuklara; derslerle ilgili faydalı içerikler, yararlı oyun ve uygulamalar sunuyor, internette güvenle girebilecekleri siteler öneriyor.”

Page 50: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

48 BeykozKultur&Sanat

Zorlu PSM, Good Music in Town konserleri serisi kapsamında 5 Mayıs’ta Yasmin Levy ve 7 Mayıs’ta Flamenko’nun yıldızı dünyaca ünlü İspanyol Sara Baras’ ağırladı. Good Music in Town kapsamında bugüne kadar Andre Rieu, Sarah Brightman, Dee Dee Bridgewater, Placido Domingo gibi dünya yıl-dızları ülkemize geldi. ‘Vestel Gururla Yerli Konser-leri’ kapsamında ise 3 Mayıs’ta Nil Karaibrahimgil ve 17 Mayıs’ta Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu sahne aldı.

Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BE-BKA) tarafından bu yıl 2. kez düzenlenen “Anadolu Animasyon ve Dijital İşler Festiva-li” 10-11 Mayıs 2016 tarihleri arasında Eski-şehir’de gerçekleştirildi. BEBKA’dan yapılan açıklamada, animasyon merkezi olma yolun-da emin adımlarla ilerleyen Eskişehir’in ev-sahipliğinde gerçekleştirilen festival amatör ve profesyonel animasyon meraklıları buluş-turduğu gibi, ulusal ve uluslararası alanda kabul görmüş, animasyon filmlerinin yönet-men, yapımcı ve sanatçılarını da ağırladı.

Genç yetenekler ödüllendirildi

Başta Eskişehir olmak üzere, TR41 bölgesin-de çizgi film (animasyon) sektörünün ulusal ve uluslararası alanda tanınırlığını ve reka-bet edebilirliğini artırmak, bölgedeki sektör potansiyeline dikkat çekmek amacı ile dü-zenlenen 2. Anadolu Çizgi Film (Animasyon) Yarışması’nın ödül töreni de festival kapsa-mında gerçekleştirildi. Yarışmanın birincilik ödülü 25.000, ikincilik ödülü 20.000, üçün-cülük ödülü 15.000 ve öğrenci özel ödülü ise 5.000 TL oldu.

İlimizde İyi Müzik konserleri sürüyor

2. Anadolu Animasyon ve Dijital İşler Festivali

Page 51: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

49BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT DÜNYASI BB

Üniversite mezunları yarışıyor 6 Mayıs - 5 Haziran 2016 tarihleri arasında iş dün-yası ve üniversite mezunlarını birçok farklı spor dalında gerçekleşecek yarışlarla bir araya getiren MasterGames, 3. senesinde eğlence ve mücadele dolu bir turnuvaya imza atacak. MasterGames bu etkinliklerle üniversite mezunlarının kendi okulla-rının mezunlar dernekleriyle iletişimlerini artırmayı ve eski okul arkadaşlarının spor bağlamında yeni-den bir araya gelerek keyifli zaman geçirmesine vesile olmayı hedefliyor.

Boğaziçi, İTÜ, ODTÜ, Bilkent, Bahçeşehir, Haliç, Işık, Yeditepe ve Galatasaray gibi Türkiye’nin önde gelen 14 üniversitesinden 600’den fazla mezun, turnuvada voleybol, basketbol, futbol ve yelken olmak üzere 4 takım sporunda ve tenis, yüzme, koşu, masa tenisi, satranç, ve tavla olmak üzere 6 bireysel spor dalında yarışacak. 3. yılında 14 üniver-siteye ulaştıklarını belirten MasterGames Orga-nizasyon Komitesi Başkanı Tijen Mergen turnuva hakkında şunları söyledi: “Amacımız genç üniver-siteleri de kapsayarak, binlerce kişinin katılımıyla tüm Türkiye’ye yayılmak ve ardından uluslararası bir turnuva haline dönüşerek büyümek.”

Okul günlerindeki gibi birlikte spor yapmaya, top-lumu daha aktif yaşamaya teşvik etmek ve me-zunlar arası bağları güçlendirmek amacıyla ger-çekleştirilecek yarışların, üniversitelerin mezun etkinlikleri günlerinde yapılması planlanıyor. Tur-nuvalar yalnızca yarışan mezunlara değil, mezunlar gününe katılan diğer mezunları da bir araya getir-meyi hedefliyor.

Etkinlik Programı: http://www.mastergames.org/Yil/2016.html

Tarih: 6 Mayıs – 5 Haziran 2016

Yer: Boğaziçi, Bahçeşehir, Bilgi, ODTÜ ve İstan-bul Teknik Üniversitesi Kampüsleri, lokallleri

Page 52: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

50 BeykozKultur&Sanat

Suriye’deki savaş nedeniyle dünya, bir nesilde tek bir çatışma nedeniyle yerinden edilmiş en büyük mülteci nüfusuyla karşıkarşıya kaldı. Türkiye’de-ki kamplarda ise 272 bin, şehirlerde de 2.5 milyon sığınmacı var. Eğitim ihtiyacı olan en az 800 bin Suriyeli çocuk bulunuyor. İstatistiklere göre 2026 yılında Türkiye’de 4 milyon Suriyeli olma ihtimali mevcut. Eğer gerekli çalışmalar yapılmazsa eğitim-siz çocukların ileride işsiz, ötekileştirilmiş, insanların korktuğu, saldırgan bireyler olabilme olasılığı bizleri bekliyor...

Bu konuda yerel yönetimlere de büyük bir sorum-luluk düşüyor. Marmara Belediyeler Birliği tarafın-dan, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, UNHCR ve UNICEF işbirliği ile birlikte düzenlenen 2. Uluslara-rası Çocukların Şehri Kongresi, “göçmen çocuk” te-masıyla 30 Nisan Cumartesi günü Harbiye Askeri Müze’de yapıldı. Göçmen çocukların; psiko-sosyal destek, çalışma / erken yetişkinlik, eğitim ve şe-hir ve belediye hizmetleri noktalarında; yerel yö-netimler, akademisyenler, uzmanlar ve tasarımcılar tarafından problemlerinin fark edilmesi ve bunla-ra çözüm önerileri geliştirilmesi Kongre’nin temel amacını oluşturuyordu.

2. Uluslararası Çocukların Şehri Kongresi “Göçmen Çocuk” temasıyla düzenlendi

Page 53: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

51BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT DÜNYASI BBKongrede göçmen çocukların yaşadıkları yeni şe-hirle ilişkilerinin farklı alanlarda ele alındığı akade-mik oturumlar ve çalıştaylar yapıldı. Göçmen ço-cukların da katılım gösterdiği çalıştaylarda çocuklar sorunlarını, isteklerini ve hayallerini birinci ağızdan aktarma imkanı buldu. Kongre süresince yerel yö-netimler, stantlarında çocuklarla ilgili çalışmalarını sergilrken çocuk katılımcılar belediyelerin standla-rında belediyelerin sunduğu hizmetleri deneyimle-me ve oyunlar oynama fırsatı yakaladı.

Kongre kapsamında, Kilis Öncüpınar Geçici Barın-ma Merkezi’nde eğitim gören öğrencilerden oluşan halk oyunları ekibi, Suriye ve Kilis yöresine ait halk oyunları gösterisi yaptı.

BİLİYOR MUYDUNUZ?

• Türkiye’de her gün 125 Suriyeli bebek dün-yaya geliyor. Bu sayı yılda 45 bine tekabül ediyor. En az 200 bin Suriyeli çocuk Türki-ye’de doğdu.

• Türkiye’de en az 830 bin Suriyeli çocuk eğitim çağında ve bunların ancak %30’u okula gidebiliyor.

• Türkiye’deki çocuk mültecilerin 75 bini Türk devlet okullarına gidiyor ve Türkçe eğitim alıyor.

• Yaklaşık 85 bin kadar kamplarda yaşa-makta olan mülteci çocuklar, AFAD dene-timinde okula gidiyor. Arapça eğitim alıyor ve Suriye müfredatı izleniyor.

• Mülteci çocukların 170 bini Geçici Eğitim Merkezleri’nde (GEM) ders alıyor.

• Türkiye’deki mülteci çocukların %60.2’si yani en az 500 bin mülteci çocuk okula gitmiyor.

• Türkiye’deki bütün mülteci çocukların eği-tilebilmesi için 35 bin öğretmene ve 25 bin dersliğe ihtiyaç var.

• Türkiye’de kayıt altına alınmış Suriyeliler’in %20’si 0-6 yaş aralığında.

Page 54: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

52 BeykozKultur&Sanat

“Yeni nesil bir yeşil devrime ve tarım yöne-timine ihtiyacımız var”

EKODesign 2016’ya anahtar konuşmacı olarak ka-tılan ve konferansın ilk sunumunu gerçekleştiren İsveçli mimar Jonas Lundberg, uluslar ve disiplin-

ler arası deneyim paylaşımına dayalı Urban Future Organization (UFO) bünyesinde gerçekleştirdikleri sürdürülebilir projeleri aktarırken, ofisin yenilikçi tasarım felsefesi hakkında bilgiler paylaştı. Shen-zhen kentindeki yeni ticaret bölgesi için açılan yarışmada birinci gelen “Cloud Citizen” projesini

9. Ekodesign“Yeni Nesil Yeşil” temasıyla...

Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) tarafından yeni nesil düşünme biçimleriyle “Sürdürülebilir ta-sarım ve kentleşme” kavramlarının önünü açmak, sürdürülebilir kentleşme politikalarını de-ğerlendirerek yapı sektöründe farkındalık yaratmak amacıyla düzenlenen EKODesign Kon-feransı kurumun Fulya’daki merkezinde düzenlendi.

Page 55: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

53BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT DÜNYASI BB

aktaran Lundberg, Çin’deki yoğun kentleşme kar-şısında tarım alanlarına duyulan ihtiyaca da çözüm üreten bu önerinin, köy yaşamının modern versi-yonu olduğunu belirtti. 2016 itibariyle dünya nüfu-sunun 7,4 milyara ulaştığını ve kentlerde 50 milyon mültecinin yaşadığını hatırlatan Jonas Lundberg, yeni enerji ve gıda kaynaklarına duyulan ihtiyacın arttığına işaret ederek; “Yeni nesil bir yeşil devri-me ve tarım yönetimine ihtiyacımız var. Teknolojiyi kullanmanın yeni yollarını bulmalıyız. Günümüz ve geleceğin şartları ile uzlaşabilmek için teknolojik evrimleri kucaklamalı ve yeni durumumuzu göz-den geçirmeliyiz” dedi.

“Geleceği yeniden kullanım kurtaracak”

EKODesign 2016’nın ikinci anahtar konuşmacısı, İtalyan mimarlık kuramcısı Luca Molinari idi. Kon-feransa, “Yeniden Kullanım Sanatı: Basit Şeylerle Sürdürülebilirliği Sağlamak” başlıklı sunumuyla ka-tılan Molinari, insanlık tarihinin en eski ve sürdürü-lebilir alışkanlığı olan ‘yeniden kullanım’ın mimarlık dünyasındaki yansımalarını paylaştı. “Dehaya sahip insanlar her zaman egolarını ortaya koymak zo-runda değil, bazen gerçeği dinlemek ve bundan bir şeyler öğrenmek gerekir” diyen Molinari, ko-nuşmasında farklı şehirlerinden sosyal konutlar, atıl yapılar ve kamusal alanlar ile ilgili başarılı ye-niden kullanım örnekleri de sundu. “Her bina yeni bir şanstır” diyen Luca Molinari, yeniden kullanımın mimarlık için zorlayıcı olduğu kadar müthiş bir de-neyim alanı olduğunu belirterek “Geleceğimizi kur-tarmanın en iyi yolu, yeniden kullanım sanatıdır” diye konuştu.

“Kamuda ‘sürdürülebilir bina yapmak mali-yetlidir tabusu’ yıkılıyor”

Etkinliğin bir diğer oturumunda ise ODTÜ Mimar-lık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Abdi Gü-zer, UNDP Türkiye Binalarda Enerji Verimliliğinin Artırılması Projesi Yöneticisi Aslı Karabacak, Ener-ji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü Enerji Verimliliği Daire Başkan-lığı’ndan Makine Mühendisi Korkmaz Gül ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü, Enerji Verimliliği ve Tesisat Dairesi, Enerji Verimliliği Şube Müdürlüğü’nden Yüksek Mimar Nilay Özeler Kanan konuşmacı olarak yer aldı. Türkiye’nin tasarım süreçlerindeki yerini konu alan oturumda, Prof. Güzer, mimarlığın ‘yer’le ilişki kurmak olduğunu anlatarak, ekolojik ve sürdürü-lebilir olmanın mimarlığın doğasında bulunduğuna vurgu yaptı. Bütünleşik bina tasarımı yaklaşımının farklı uzmanlık alanlarının birikimlerinin, bina inşa sürecinin en başından itibaren bir araya getiril-

Page 56: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

54 BeykozKultur&Sanat

mesini ve etkileşim içinde bulunmasını sağladığı-nı kaydeden Karabacak, Türkiye’de bu yaklaşımın yaygın olarak benimsenmesini amaçlandıklarını ifade etti. Enerji Bakanlığı yetkilisi Gül ise sözle-rine Türkiye’deki genel enerji durumundan bah-sederek başladı. Gül, artan nüfus, şehirleşme ve ekonomik büyüme ile Türkiye’de enerji tüketiminin arttığına dikkat çekerek, yerli enerji kaynakları ile artan talebin karşılanamadığını kaydetti. Yüksek Mimar Nilay Özeler Kanan da enerji etkin bina ta-sarımında bütünleşik tasarımının amacının çevreyi korumak, maliyeti düşürmek ve kaliteyi artırmak olduğunu kaydetti. Bütünleşik bina tasarımı yakla-şımında kullanılan aktif teknolojilerden bahseden Kanan, bu yaklaşıma dünya mimarlığından örnek-ler verdi.

“Kentsel tasarımda oyun tasarımı kullanımı”

Tasarımın Yeni Oyunları oturumuna Bahçeşehir Üniversitesi Oyun Laboratuvarı (BUG) ve Oyun Tasarımı Yüksek Lisans Programı’nın kurucu di-rektörü Yrd. Doç. Dr. Güven Çatak ile yüksek mi-mar Alper Derinboğaz konuşmacı olarak katıldı. İstanbul’un dev bir şantiyeye dönüştüğüne dikkat çeken Derinboğaz, mimarinin objeler, insanlar gibi fiziksel kavramlar üzerine şekillendiğini söyledi. Kentlerin yönetiminde, oluşturulmasında oyunun ciddi rolü olabileceğini belirten Derinboğaz, kent-lerin bilgi yönetimi ile idare edilen alanlara dönüş-

tüğünü, oyunun ilkeleri doğrultusunda oluşturulan bilgi organizasyonu ile sürdürülebilirliğin kentliler arasında hayata geçirilebileceğini belirtti. Çatak ise mimari tasarım ile oyun tasarımının birbirine çok benzediğini ifade ederek “Oyun” kavramının endüstrileştiğinden bahsetti. Oyunun teknolo-jilerden beslendiğini dile getiren Çatak, oyunun mimaride kullanımına değindi. Mimari tasarımın oyunlardan faydalandığını söyleyen Çatak, oyun-daki doğaçlamanın mimaride de var olduğuna vurgu yaptı. Oyunlaştırma ile kullanıcı bilgilerinden oluşan büyük data toplanabileceğini kaydeden Çatak, bu toplanan datanın iyi analiz edilmesinin sürdürülebilirlik ve ekoloji doğrultusunda kullanı-larak kente faydalar sağlayabileceğini söyledi

Yeşil binalar SCOLA örneği üzerinden tartışıldı

Konferansın “YAPI Dergisi Özel Seçkisi” adlı bö-lümünde “Anatomik Bir Vaka Etüdü: ÖzÜ SCOLA Binası” başlıklı oturum ile Özyeğin Üniversitesi’nin İngilizce Hazırlık Binası masaya yatırıldı. Oturumun moderatörlüğünü YAPI Dergisi Genel Yayın Yö-netmeni Y. Mimar Yasemin Keskin Enginöz yaptı. Enginöz, yeşil bina olarak tasarlanan birçok yapı-da sürdürülebilirliğin olmadığını vurgulayarak; “Ye-şil binalar enerji verimli olarak doğuyor ama bu verimliliği sürdüremiyor” dedi. Bu anlamda SCOLA binasının bütünleşik bir yapı ve tasarım sunduğu-nu ifade eden Enginöz, örneklem olarak bu bina-

Page 57: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

55BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT DÜNYASI BBnın tercih edilmesinin nedenini ise binanın yeşil doğup yeşil olarak yaşamaya devam etmesi ola-rak açıkladı.

Oturumun ilk konuşmacısı olan Özyeğin Üniversi-tesi Enerji Çevre ve Ekonomi Merkezi Direktörü Pınar Mengüç, SCOLA binasını oluştururken ge-zegendeki kaynakların yetmeyeceği ve birtakım şeylerin değişmesi gerektiği fikrinden yola çıktık-larını anlatarak; “Biz SCOLA’da tabiat ve iklim mer-kezinde, insan ve toplum çerçevesinde bir proje tasarladık. Burada ‘bina kullanım amaçları’, ‘bina kullanıcılarının istekleri’, ‘termal ve görsel konfor”, ‘işletme maliyetleri’, ‘entegre mimarlık-mühendis-lik’, ‘sürdürülebilir finans/risk’ başlıklarını dikkate aldık” dedi.

Özyeğin Üniversitesi Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezi Kıdemli Araştırmacı Yasemin Somuncu, SCOLA projesinin “European Commission throu-gh the Seventh Framework Programme” çerçe-vesinde geliştirilen NEED4B projesi kapsamında oluşturulduğunu ifade etti. Türkiye dışında İspan-ya, Belçika, İsveç ve İtalya’da da benzer proje-ler yürütüldüğünü anlatan Somuncu, “Bu sayede farklı inşaat kültürleri olan, farklı coğrafyalardan gelen deneyimlerle ortak bir metodoloji oluştur-maya çalışıyoruz” dedi.

B Design Mimarlık Yönetici Ortağı Emre Gürsoy ise SCOLA binası için yapılan enerji verimliliği ça-lışmalarına değinerek, projenin yeşil bina olmasını sağlayan detayları dile getirdi. Özyeğin Üniversi-tesi Teknik Hizmetler Müdürü Saadet Özkan da projedeki enerji dağıtım merkezini ele aldı. Isıtma, soğutma, havalandırma, temiz su, yangın söndür-me gibi birçok durumu buradan kontrol ettiklerini vurgulayan Özkan, “Yeşile uygun olarak, doğal kay-nakları en verimli şekilde koruyarak bu kontrolle-ri yapmaya çalışıyoruz” dedi. Özyeğin Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu Direktörü Nergis Uyan Akbay ise binanın 7/24 yaşadığına dikkat çekerek; “Biz derslerimizde bahsedilen sürdürülebilirlik ko-nusunu burada somut olarak örnekliyoruz” diye konuştu.

Yeni Nesil Yeşil üzerine serbest kürsü

Konferansa “Doğal-Yapılı Çevre Sürekliliği” baş-lıklı sunumuyla katılan Aboutblank Kurucu Ortağı Mimar Erhan Vural, sunumunda ekolojiye yönelik farklı bakış açılarını nostaljik, kozmetik ve anali-tik ekoloji başlıkları altında toplayarak dile getirdi. “Marx’ın ‘Doğa insanın inorganik bedenidir’ sözü reddediliyor” dedi. Super Eight Kurucu Ortağı Mi-mar Bilge Kobaş ise konuşmasına, “Akıllı Binayı Nasıl Tanımlarız?” sorusuyla başladı. “Bir binanın akıllı olup olmaması hangi araçları kullandığıyla il-gili değildir” diyen Kobaş, yeni dünyanın akıllı bina

algısından bahsetti: “Aklın yolu bir (0) değil” dedi. EPITOME Collaborative Network Kurucu Ortakları Cemal Koray Bingöl, Deniz Tümerdem ve Gamze Gündüz, “Ölçekler Arası Sürdürülebilirlik” başlıklı sunumlarında, 11 farklı proje üzerinden sürdürüle-bilirliğin geleneksel olmadığını ve kalıplardan sıy-rılabildiğini anlattı. ATÖLYE Labs Kurucu Ortağı ve Tasarım Yöneticisi Engin Ayaz da serbest kürsü-de, Konteyner Park projesinin hikayesini aktardı. Eski bir yapının kalıntıları üzerine projelendirilen Konteyner Park’ın kullanıma açıldıktan sonraki ya-şamından da görüntüler sunan Ayaz, “Önemli olan kullanıcı deneyimidir. Binayı sürdürülebilir kılan güzel fotoğraflar değil, insanlar tarafından benim-semesidir.” dedi.

Page 58: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

56 BeykozKultur&Sanat

Daha fazla vapur seferi içinimza kampanyası Boğaziçi kıyısında bulunan 11 semt derneğinin oluşturduğu Boğaziçi Dernekleri Platfor-mu, vapur seferlerinin arttı-rılması için imza kampanyası başlattı. “Karadan değil ma-viden” sloganı ile Sarıyer İs-kele Meydanı’nda 2 Mayıs’ta başlatılan imza kampanyası ile deniz ulaşımına ağırlık verilmesi amaçlanıyor.

Boğaziçi Dernekleri Plat-formu (BODEP) adına basın bildirisini okuyan Koordina-tör Başkan Kamile Yılmaz, İstanbul ulaşımında denizin ulaşımının payının %3’lere kadar düştüğünü, ağırlığın kara ulaşımına verilmesi ne-deniyle Boğaz kıyıları boyun-ca trafiğin durma noktasına geldiğini, otopark sorununun çözülemez boyutlara ulaştı-ğını belirtti.

Zaman içerisinde vapur se-ferlerinin azaltılması ve iske-lelerin kapatılması nedeniyle Boğaziçi’nde ulaşımın çileye dönüştüğünü, iki yakanın bir-birinden uzaklaştığını belir-ten Yılmaz çözüm için deniz ulaşımına ağırlık verilmesini istedi.

İstinye İskelesi önünden baş-latılan imza kampanyasının önümüzdeki günlerde Arna-vutköy, Emirgan ve Anado-luhisarı iskeleleri önünden devam ettirileceğini söyleyen Yılmaz, trafik sorunundan bunalan, vapur seferlerinin arttırılmasını isteyen, Boğaziçi’ne gönül veren herkesi kampanyaya destek olmaya davet etti.

11 semt derneği adına BODEP tarafından başlatılan imza kampanyasına “www.change.org/p/karadan-değil-maviden” adresinden erişip, on-line olarak katılmak mümkün. Kampanyaya face-book, twitter, instagram vb. sosyal medya kanalları üzerinden destek vermek isteyen kullanıcı-ların paylaşımlarında #banabivapurlazim hashtagini kullanmaları istendi.

Page 59: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

57BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT DÜNYASI BB

Türkiye’deki bilim, kültür ve sanat alanlarında yapılan çalışmalara, araştırmalara ve hizmetlere katkıda bulunmak, bu alanların gelişimine destek olmak amacıyla Elginkan Vakfı tarafından dü-zenlenen “Elginkan Vakfı Türk Kültürü Araştırma ve Teknoloji Ödülleri” töreninin 10.su 14 Nisan’da gerçekleştirildi. Elginkan Vakfı Türk Kültürü Araş-tırma Ödülü 4 araştırmacı, Teknoloji Ödülü ise 2 araştırmacı ve 2 proje ekibi arasında paylaştırıldı.

Türk Kültürü Araştırma dalında ödül kazananlar

Bu yıl Türk Kültürüne yapmış olduğu hizmetler ve halk bilimi alanında yapmış olduğu çalışmalar ve yetiştirdiği öğrencileri gerekçesi ile Prof. Dr. Dursun YILDIRIM, Türk halk edebiyatı ve kültürü alanında yapmış olduğu çalışmalar ve yetiştirdiği öğrencileri dolayısıyla Prof. Dr. Ali Berat ALPTE-KİN, gerek Türkiye Türkolojisi gerekse uluslara-rası Türkoloji için önemli boşlukların kapatılması yolunda yaptığı çalışmalar kazandırdığı eserler-den dolayı Prof. Dr. Mustafa ÖNER ve 18. Yüzyıl Osmanlı Devleti’nin tarihi ve sosyo-kültürel yapısı hakkındaki araştırmalara kaynak olacak nitelikte olan kitabı “Osmanlı Lale Şenlikleri/Çerağan” ve

genç araştırmacıların desteklenmesi sebebiyle Dr. Neslihan KOÇ KESKİN ödüle layık görüldüler.

Teknoloji dalında ödül kazananlar

Kanserli dokuların, hastaya zarar vermeden, mu-ayene ya da müdahale sırasında belirlenmelerine imkan sağlayan iki farklı teknik geliştirmesi, pro-totip cihaz üretmesi ve klinik uygulamalarından dolayı Prof. Dr. Murat CANPOLAT’a, Kesik-Halka Rezonatörü kullanılarak geliştirilen mikrodalga tabanlı biyosensör ve kanser teşhis teknoloji-sini geliştiren Prof. Dr. Günhan DÜNDAR, Doç. Dr. Arda Deniz YALÇINKAYA, Yrd. Doç. Dr. Hamdi TURAN’dan oluşan ekibe, SU Tabancası (Saban-cı University Tissue Ablating Bubbles) projeleri ile Prof. Dr. Sinan EKİCİ, Prof. Dr. Mustafa ÜNEL, Prof. Dr. Asif SABANOVİC, Yrd. Doç. Dr. Hüse-yin ÜVET, Doç. Dr. Devrim GÖZÜAÇIK, Dr. Özlem ORAL, Dr. Cenk KIĞ ve Doç. Dr. Ali KOŞAR’dan oluşan ekibe ve kompozitpartikül içeren biyo-bozunur kemik dolguları, membranları ve iskele yapıları projesi ile Prof. Dr. Nesrin HASIRCI’ya ödülleri takdim edildi.

10. Türk Kültürü Araştırma ve Teknoloji Ödülleri sahiplerini buldu

Page 60: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

58 BeykozKultur&Sanat

Valide Sultanların İstanbul’daki Hayratları Sergisi Tünel’de açıldı

Sultan 2. Mahmud’un eşi ve Sultan Abdülmecit’in annesi Bezmialem Valide Sultan’ı anma etkinlik-leri kapsamında açılan “Valide Sultanların İstan-bul’daki Hayratları” fotoğraf sergisi Karaköy’deki Tünel’de 8 Mayıs’a kadar izlendi.

Yardımseverlik, cömertlik ve merhametin peşinde...

İETT Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ahmet Bağış serginin açışında emeği geçenlere teşekkür ederek başladığı konuşmasında Valide Sultan’ın İstanbul’a birçok hizmet kazandırdığını, son de-rece cömert, eli açık, şefkat ve merhametli birisi olduğunu, yaşadığı sürece pek çok hayır eserleri meydana getirdiğini bu serginin de bu hizmetle-rin devamlılığı için az da olsa bir katkı mahiyetin-de olduğunu ifade etti. Bezmialem Vakıf Üniver-sitesi Rektörü Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu da serginin açılışında yaptığı konuşmada Sultan 2. Mahmud’un eşi ve Sultan Abdülmecit’in annesi Bezmialem Valide Sultan’ın diğer valide sultanlar gibi kendini hayrata adadığını belirterek birçok mimari eserlerin yapılmasına öncülük ettiğini söyledi. Fakirlere yardım için yaptığı çalışmalar-dan dolayı sevilen ve saygı duyulan bir Valide sul-tan olarak tarihe geçtiğini kaydeden Kazancığlu, “Bezmiâlem Valide Sultan’ın hayır eserlerinden en önemlisi 1843 yılında yaptırdığı ülkemizin modern anlamda ilk hastanesi olan “Gureba-i Müslimin

Hastanesi”dir. 173 yıldan beri milyonlarca yoksul ve hasta insana aralıksız hizmet veren hastane, 2010 yılında üniversiteye dönüşerek “Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi” adıyla eğitim ve araştırma hastanesi misyonunu da yüklendi” dedi.

Page 61: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

59BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT DÜNYASI BB

İstanbul’un en köklü liselerini bir araya getiren ve bu yıl ikincisi gerçekleşen Genç Bi Şenlik ‘16; Gripin, Model, Yüksek Sadakat ve birçok sevilen grup ve sanatçıyı ağırladı. Bu yıl da birbirinden güzel sahne performansları, kültür-sanat etkinlikleri ve eğlence ile buluşturan şenlik, 21 Mayıs’ta KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleşti.

Organizasyonunda lise öğrenci birliklerinin aktif rol aldığı, 20 yaş üstünün katıl-madığı tek etkinlik olan “Genç Bi Şenlik ‘16” İstanbul’da düzenlenen en büyük ve en popüler gençlik şenliği olma özelliğini taşıyor. Büyük sahne gösterilerinin ve müzik gruplarının yanı sıra; sosyal sorumluluk, kültür, sanat ve spor etkinliklerine de evsahipliği yapan şenliğe geçen yıl 11 liseden 8 bin öğrencinin katılmıştı.

21 Mayıs’ta KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleşen “Genç Bi Şenlik ‘16”da; sevilen gruplar Gripin, Model, Yüksek Sadakat, Adamlar, Sen Üzülme şarkısıyla ye-teneğini herkese kanıtlayan Gürcan Ersoy ve alternatif rock müziğin çiçeği burnunda gruplarından Hayat Meyal sahne aldı. Sosyal medya fenomenle-rinden DJ Kerimcan Durmaz ise enerjisi bitmeyen gençlerle festivalin ilerle-yen saatlerinde buluştu. Festival kapsamında 17 Nisan’da yapılan jüri oyla-ması ile başlayıp internet oylaması ile süren Liseler Arası Müzik Yarışması’nı kazanan ilk 3 yarışmacı festival günü ana sahneden duyuruldu.

Bu yıl Türkiye’de ilk kez düzenlenen OneBeat İstanbul’un final konseri, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin evsahipliğinde 29 Nisan Cuma akşamı gerçekleştirilen coşku dolu bir konserle final yap-tı. Türkiye, Suriye ve Amerika’dan toplam 10 müzisyen; 10 günlük müzikal birliktelikle ortaya koydukları yeni bestelerini santralis-tanbul’da düzenlenen konserle ilk kez müzik dünyasına duyurdu.

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin santralistanbul Kampüsü’nde yer alan Enerji Müzesi’nde gerçekleştirilen konser, farklı müzikal geleneklerle harmanlanmış özgün ezgilerin performansına sahne oldu. 20 Nisan’da başlayan ve Türkiye’de ilk kez düzenle-nen OneBeat İstanbul’da 10 gün boyunca birlikte müzik yapan müzisyenler, kendi müzikal köklerinden ilham alarak ürettikleri yeni eserleri ilk kez seslendirdiler.

santralistanbul’da Müzikal Yolculuk

Hem müzisyenleri hem de katılımcıları müziğin evrensel gücü etrafında birleştiren konserde, OneBeat İstanbul süresince bestelenen eserler seslendirildi. Konserde Amerika Birleşik Devletleri’nden iki, Suriye’den üç, Türkiye’den sekiz müzisyen sahne aldı. ABD’den Eva Salina, Pat Swoboda; Türkiye’den Ru-şen Can Acet, Gülşah Erol, Tarık Aslan, Zeynep Ayşe Hatipoğ-lu, Fulya Uçanok ile Suriyeli müzisyenler Jinda Kanjo, Osama Badawe ve Hozan Osman; dinleyicileri kültürlerarası müzikal bir yolculuğa çıkardı.

Liselileri buluşturdu

Türkiye, Suriye ve Amerika’dan ezgiler buluştu

Page 62: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

60 BeykozKultur&Sanat

Küresel Üretim Sektörünün Geleceğine Bakış Raporu: Endüstriyel üretim inovasyona odaklandı

Küresel üretim sektörünün geleceğini araştırıp 386 üst düzey yöneticiyle yapılan anket çalışmasıyla, dünyanın farklı yerlerindeki üreticilerin inovasyon ve teknoloji odaklı dönüşüme hazırlanmak için hangi adımları attığını inceleyen KPMG Türkiye’nin Endüstri-yel Üretim Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Hakan Ölekli, “Üreticiler arasında çığır açan inovasyon yapma anla-yışı yaygınlaşıyor ve Ar-Ge’ye yapılan yatırım artıyor” dedi.

Rapor için yapılan ankete, Amerika, Avrupa ve As-ya’dan, çoğunluğu yıllık cirosu 5 milyar doların üzerin-deki şirketlerin üst düzey yöneticileri katıldı. Raporun sonuçlarını değerlendiren Ölekli, “Dünya ekonomisinde yaşanan değişim ve belirsizlik dönemine baktığımızda, teknolojinin, gerçekleştirilen inovasyonların ve inovatif oyuncuların etkisiyle üretim sektörünün büyük bir dö-nüşüme gireceğini söyleyebiliriz. Biraz daha yakından baktığımızda ise, etrafımız dönüşümü mümkün kılacak faktörlerle çevrili olduğu halde üreticilerin pek azının gerçekten dönüştüğünü görüyoruz” yorumunu yaptı.

Uyarlama yetmez dönüşüm şart

Şirketlerin işletme yapılarını dönüştürmeye değil uyarlamaya odaklandıkları için, maliyet yapılarında, tedarik zincirlerinde ve iş modellerinde küçük değişik-

likler yapmakla yetindiklerini belirten Ölekli, “Raporun sonuçlarına göre inovasyona dayalı büyüme modeline odaklananlar Ar-Ge’ye yaptıkları yatırımı arttırıyor. Verimliliği ve yenilikçiliği artırmak için yeni üretim teknolojilerini kullanmaya başlıyor. Bunun sonucunda daha hızlı, şeffaf ve talebe dayalı tedarik zincirlerine ve entegre iş planlaması modellerine duyulan ihtiyaç artıyor. İnovasyon alanında mücadeleyi kazanmak isteyen üreticilerin hem teknolojiye hem de yetenekli iş gücüne daha fazla yatırım yapmaları gerekecek” şeklinde konuştu. “Bu raporun bulgularının ve çıkardığı sonuçların, üreticilerin rekabetteki konumlarını daha iyi anlamalarına ve uzun vadeli büyümeyi gerçekleş-tirmek ve rekabet avantajına sahip olmak için daha iyi hazırlık yapmalarına yardımcı olacağına inanıyorum” diyen Ölekli raporda öne çıkan noktaları şöyle sıraladı:

‘Çığır açan inovasyon’ anlayışı yaygınlaşıyor

• Üreticiler bugün Ar-Ge verimliliğini ve değerini artır-mayı hedefliyor. Üreticilerin yarısı stratejilerinin inovas-yon odaklı olduğunu söylüyor. Katılımcıların %32’si, yeni Ür-Ge ve Ar-Ge’nin stratejik öncelikleri arasında yer aldığını belirtiyor.

• Üreticiler arasında çığır açan inovasyon yapma an-layışı yaygınlaşıyor ve Ar-Ge’ye yapılan yatırım artıyor.

Page 63: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

61BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT DÜNYASI BB

Katılımcıların %41’i, inovasyon konusundaki en önemli stratejilerinin çığır açacak bir buluş yapmaya çalışmak olduğunu söylerken, %74’ü önümüzdeki 2 yılda gelirleri-nin %4’ünü Ar-Ge’ye harcayacaklarını belirtiyor.

• Üreticiler piyasaya sürme hızını artırmak ve inovas-yon maliyetlerini düşürmek için yeni ortaklıklar yapıyor ve yeni teknolojiler kullanmaya başlıyor. Katılımcıların dörtte üçünden daha fazlası, şirketlerinde yapılacak

inovasyonlarda kurdukları ortaklıkların çok önemli bir rol oynayacağını belirtiyor. Yaklaşık yarısı, inovasyonu artırmak için yeni üretim teknolojilerini kullanmaya başladıklarını söylüyor.

Üretim sektöründe büyük bir dönüşümün ilk evreleri yaşanıyor

Raporla ilgili değerlendirmelerine üreticiler açısından 5 önemli sonuçla devam eden Ölekli, “Üretim sektö-ründe büyük bir dönüşümün ilk evreleri yaşanıyor. Bü-yüme, yenilikçilik, maliyet yapıları ve tedarik zincirinin verimliliğini artırmak herkesin gündeminde üst sıra-larda yer alıyor ancak ‘yeni stratejileri’ hayata geçiren şirket sayısı azınlıkta. Ezber bozan inovasyon geliştiri-ciler ürün geliştirme, üretim süreçleri, otomasyon ve iş modellerinde devrim niteliğinde değişimler gerçek-leştirirken, inovasyon hızı da artmaya devam edecek. Bu yarışın kazananları önlerinde birçok fırsat bulacak. Kısa vadede ise satış sonrası ürün ve hizmetlere daha fazla önem verilmesi, müşteri arayüzü teknolojisinin iyileştirilmesi ve kullanılan kanalların artırılması gibi mevcut fırsatlar kullanılarak satışlar artırılabilir” dedi.

Hakan Ölekli

Page 64: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

62 BeykozKultur&Sanat

Kredi Kayıt Bürosu’nun, üniversite öğrencilerinin sosyal sorumluluk konularındaki farkındalıkla-rını ve toplumsal sorunlara karşı duyarlılıklarını artırmak amacıyla başlattığı ve yoğun ilgi gören “Hayal Edin Gerçekleştirelim” yarışmasının üçüncü döneminin en başarılı projeleri belirlendi. Türki-ye genelindeki 135 farklı üniversitede ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimi gören 1.253 öğrencinin Çevre, Eğitim, Findeks Finansal Okuryazarlık, Kültür-Sanat, Sağlık & Spor ve Top-lumsal kategorilerinde toplam 920 proje baş-vurusu alındı. Geçtiğimiz yıla kıyasla yarışmaya başvuran proje sayısında %64, başvuran öğrenci sayısında ise %71 artış gerçekleşti. Kültür-Sanat

kategorisinde birinciliğe layık görülen proje, aynı zamanda yarışmanın büyük ödülünün de sahibi oldu.

Üniversitelilerin yoğun ilgi gösterdiği yarışmanın, 26 Nisan 2016 tarihinde İş Sanat Kültür Merke-zi’nde gerçekleştirilen ödül töreninde, Hayal Edin Gerçekleştirelim web sitesi üzerinden sosyal medya oylaması ile seçilen projeye ‘Sosyal Med-ya Ödülü’, tüm kategoriler arasından en yüksek puanı alan projeye ‘Büyük Ödül’ ve her katego-rinin “Birincilik”, “İkincilik” ve “Üçüncülük” ödülleri takdim edildi.

Büyük ödülKültür-Sanat kategorisine...

• Çevre Kategori Birincisi

Proje Adı: Tasarrufa Geç Stand By’da kalma

Öğrenci Adı: Cenk Samet Yangın, Ayşe Gül-tekin ( Grup Perla )

Üniversite: Akdeniz Üniversitesi

• Eğitim Kategori Birincisi

Proje Adı: Sesli Soru Bankası

Öğrenci Adı: Emre Taşgın

Üniversite: Gazi Üniversitesi

• Findeks Finansal Okuryazarlık Birincisi

Proje Adı: Finansal Danışmanım

Öğrenci Adı: Mahmut Gel

Üniversite: Düzce Üniversitesi

• Kültür-Sanat Kategori Birincisi

Proje Adı: Ellerle Üretilen Renkler

Öğrenci Adı: Meltem Akar

Üniversite: Anadolu Üniversitesi

• Sağlık Kategori Birincisi

Proje Adı: Sağlıklı Yolculuk Sağlıklı Müdahale

Öğrenci Adı: Muhammet Tırpan

Üniversite: Selçuk Üniversitesi

• Toplumsal Kategori Birincisi

Proje Adı: Park etme, Fark et!

Öğrenci Adı: Taylan Ahen, Selim Burunkaya, Mert Ercan ( Grup Filtre)

Üniversite: Akdeniz Üniversitesi

Page 65: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

63BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT DÜNYASI BB

İstanbul’un yeni nesil kültür-sanat ve yaşam merkezi UNIQ İstanbul; hizmete sunduğu kon-sept mekanlarına bir yenisini daha ekledi. İstan-bul’da özellikle festival, sanat ve kültür alanında önemli bir boşluğu doldurmak amacıyla hizme-te sunulan UNIQ Hall kapılarını 3 Mayıs’ta açtı. Dünya standartlarındaki alt yapısı, akustik düzeni, fonksiyonel tasarımı, koltuk kapasitesi ile festi-vallerin, konserlerin, müzikallerin, kongrelerin ve film galalarının yeni adresi UNIQ Hall olacak.

İstanbul festivallerinin yeni merkezi olmak için yola çıkan UNIQ Hall, 1.200 kişi kapasiteli çok amaçlı salonuyla sanatseverleri ağırlamaya hazır-lanıyor. Şehrin yeni nesil kültür-sanat ve yaşam merkezi UNIQ İstanbul’un içerisinde yer alan ve yine Turkmall tarafından hayata geçirilen 9.000 metrekarelik festival merkezinde, yılda 200 et-kinlik gerçekleştirilmesi hedefleniyor.

Kapasite

10 milyon Avro değerinde Turkmall yatırımıyla tamamlanan UNIQ Hall, Era Mimarlık tarafından projelendirildi. 930 kişilik alt salon ve 270 kişilik balkon ile 1.200 kişi kapasiteli çok amaçlı salon 275 metrekarelik sahneye sahip. Geniş fuaye alanıyla birçok etkinliğe ev sahipliği yapacak olan festival merkezinin 7 toplantı salonu, 8 dilde si-multane çeviri imkanı olan 6 adet tercüman oda-sı, bale odası ve 7 adet sanatçı odası bulunuyor. 1.400 araçlık otopark UNIQ Hall’deki her etkinlik için oldukça yeterli bir alan sunuyor.

Tiyatro Festivali’yle açılacak, Müzik Festi-vali’yle sürecek

Festival merkezi ilk olarak İstanbul Tiyatro Fes-tivali’ni ağırlıyor. Festival kapsamında, ‘Godot’yu Beklerken’, ‘Merhametliler’ ve ‘Her Gün Biraz Daha’ oyunlarının sergileneceği UNIQ Hall, 12 ve 19 Haziran tarihlerinde de İstanbul Müzik Fes-tivali kapsamında festivalin tek çocuk etkinliği olan Cadı ve Maestro konserine ve Tekfen Filar-moni Orkestrası konserine ev sahipliği yapacak. 2 Haziran tarihinde Altın Örümcek Ödül Töreni’nin düzenleneceği mekan benzer törenler için de bir cazibe merkezi olacak.

Büyük ödül Eskişehir’e gitti!

Jüri üyelerinden en yüksek oyu alan her katego-riden ilk üç projenin “Kategori Birinciliği”, “Kate-gori İkinciliği” ve “Kategori Üçüncülüğü” ödülü, kategori birincileri arasından en yüksek puanı alan projenin ‘Büyük Ödül’ü ve yarışmanın web sitesi üzerinden kullanıcıların sosyal medya he-saplarından oy vererek belirlediği Sosyal Medya birincisinin de ‘Sosyal Medya Ödülü’ ile taçlandığı Ödül Töreni’nde kazananlar ödüllerini büyük bir heyecanla aldı.

Yarışmada, “Büyük Ödül”ü jüriden en yüksek pu-anı alarak, Kültür-Sanat kategorisindeki ‘Ellerle Üretilen Renkler’ projesiyle Anadolu Üniversitesi İç Mimarlık bölümünden Meltem Akar kazandı. Kültür Sanat kategorisinde de kategori birincisi olan Akar, 10.000 TL’lik büyük ödülün sahibi oldu.

Hapishanede doğup büyüyen çocukların hayat-larına dışarıda olan akranları aracılığıyla renk katmanın hedeflendiği projede, çöpe gidecek kâğıt ve mum boyaların geri dönüşüm kutuların-da biriktirilerek hapishanedeki çocuklara gönde-rilmesi hedeflenmektedir.

Bu yıl da Çevre kategorisine gelen ‘Sosyal Med-ya Ödülü’ ise Ege Üniversitesi’nden Engin Arı-kan ve Mehmet Bilir’e ait ‘TemizLike’ projesine verildi. Proje sahipleri 5.000 TL’lik ödülü almaya hak kazandı.

Her kategoride jüri üyelerinden en yüksek puanı alan kategori birincileri 5.000 TL’lik ödülün sahibi olurken, kategori ikincileri 3.000 TL ve kategori üçüncüleri 1.000 TL’lik para ödülünü kazandı.

İstanbul yeni bir festival merkezine kavuştu

Page 66: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

64 BeykozKultur&Sanat

Yaşlılar Haftası’nda acı gerçek!Dünyada Gençler, Türkiye’de Yaşlılar İntihar Ediyor

Ülkemizde her yıl 18–24 Mart tarihleri arası “YAŞLILAR HAFTASI” olarak kutlanıyor.

Yaşlılar kültürel mirastır ve herkes yaşlanacaktır

Her insan için değişik mana ve önem ifade eden yaşlılık, hayatın çok özel bir dönemidir. Yaş-lılarımız dün ile bugün arasında köprü kuran, kültürümüzü ve değerlerimizi yarınlara taşıma-mızı sağlayan en değerli varlıklarımızdır. Yaşlılık dönemi itibar gerektirmektedir. Bu aynı zamanda bir minnet borcudur. Yaşlı bireylerin bir ömrün büyük kısmını topluma ve ülkeye hizmetle ge-çirmiş insanların, yaşlandıkları ve bakıma muhtaç oldukları dönemde ömürlerinin sonuna kadar insan onuruna yakışır bir şekilde bakım talep etme hakları vardır. Ailelerinden ve çocuklarından bu hizmeti çeşitli nedenlerle alamayanlara bu hizmet imkânlar ölçüsünde devletler tarafından verilmektedir.

Devleti halka hizmet etme aracı olarak gören hükümetler, bir sınıf ve kesimin değil, bütün vatandaşların refah ve mutluluğunu sağlayacak

sosyal politikalar yürütmeyi, bu bağlamda yok-sullar, bakıma muhtaç yaşlılar, çocuklar ve işsizler için özel programlar oluşturmayı, zor durumdaki vatandaşlarımıza, terkedilmiş ve kimsesizlik duy-gusu yaşatmamayı hedeflemektedir.

Ancak devletin çalışmaları yaşlılarımızın sorun-larının çözümü ve toplumda hak ettikleri yeri almaları konusunda tek başına yeterli değildir. Toplumda bu bilincin yerleşmesi, bugüne kadar olduğu gibi gönüllü kuruluşlarımızın ve yurttaşla-rımızın katkıları ile yaşlılarımıza daha iyi yaşama koşulları sağlanabilir.

Bizleri bugünlere ve geleceğe hazırlayan yaşlıla-rımız için hayatı kolaylaştırmak ve kimseye muh-taç olmadan yaşamalarını sağlamak devletimizin öncelikli görevleri arasındadır.. Unutmayın ki bir gün herkes yaşlanacaktır!

En önemli neden depresyon

Psikofarmakoloji Derneği’nin “Beyin Aklımızda” sloganı ile düzenlediği 8. Uluslararası Psikofar-makoloji Kongresi & 4. Çocuk ve Ergen Psiko-farmakolojisi Sempozyumu’nda konuşan Doç. Dr. Sibel Çakır “Dünyada intihar ederek yaşamını kaybedenler arasında, yaşlı nüfusun ilk sıralarda-ki yeri giderek azalmasına rağmen, ülkemizdeki istatistikler en yüksek yaşa özel intihar hızı-nın erkeklerde 80-84 yaş grubu yaşlı nüfusta olduğunu göstermektedir” dedi. Doç. Dr. Çakır intiharların en önemli nedeninin depresyon oldu-ğunu belirtirken şu açıklamalarda bulundu: “Ülke-mizde ve dünyada yaşlı nüfus giderek artmakta, giderek yaşlanmaktayız. 2012 yılı nüfus verilerine göre, ülkemizde 60 yaş üzerindeki kişiler top-lam nüfusun %9.6’sını oluşturmaktadır. Bu oranın 2050 yılında %26’ya ulaşacağı beklenmektedir. Bu hızlı yaşlanmaya hazır mıyız, sağlıklı ve mutlu yaşlanıyor muyuz? Yaşlılarımızın ruh sağlığı nasıl?

Page 67: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

65BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT DÜNYASI BB

Bu kez “hayır” için alışveriş yapıldı

Semerkand Vakfı tarafından 2 yıldır organize edilen “Hayra Davet Şenliği” bu yıl 4-12 Mayıs ta-rihleri arasında İstanbul Maltepe Sahil Parkı’nda düzenlendi. Alışveriş şenliğini hayra dönüştüren etkinlik kapsamında imza günleri, konserler, meddah gösterileri ve tarih sohbetleri de gerçekleşti. 12 il ve ortalama 130 ilçeden toplanan ev tekstilinden beyaz eşyaya, ayakkabıdan giyime kadar binlerce çeşit ürün uygun fiyatlarla satışa sunuldu. Geliri öğrencilere burs olarak dağıtılan Hay-ra Davet Şenliği’nin ilki 2014 yılında 300 bin kişinin katılımıyla Trabzon’da, ikincisi ise 2015 yılında 250 bin kişinin katılımıyla Ankara’da gerçekleşmişti. İstanbul’daki şenliğe 1 milyon kişinin katıldığı tahmin ediliyor.

İstanbul Maltepe Sahil Parkı’ndaki 32 bin metrekarelik alan üzerinde 9 gün süren, alışverişin kül-tür şöleniyle buluştuğu ‘Hayra Davet Şenliği’, bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Uluslararası Fetih ve Gençlik Buluşması’na da evsahipliği yaptı. Türkiye’nin 72 ilinden ve 16 farklı ülkeden 5 bin üniver-site öğrencisinin katıldığı Uluslararası Fetih ve Gençlik Buluşması da 7 Mayıs’ta resmi açılış ile birlikte organize edildi.

Dünyada intihar ederek yaşamını kaybedenler arasında, yaşlı nüfusun ilk sıralardaki yeri gide-rek azalmasına rağmen, ülkemizdeki istatistikler en yüksek yaşa özel intihar hızının erkeklerde 80-84 yaş grubu yaşlı nüfusta olduğunu göster-mektedir. Bu veriler yaşlanan nüfusun pek çok sorunu olduğunu, onların problemlerini çözmeye hazır olmadığımızı, yaşlı kişilerimizin yeterli sosyal, tıbbi ve psikiyatrik desteği alamadığını düşün-dürmektedir.

Yaşlı nüfusun %10’unda

İntiharların en önemli nedeni depresyondur ve depresyon tedavi edilebilen, tedavi edilme-si gereken bir sağlık sorunudur. Yaşlı nüfusun %10’unda depresif belirtiler görülmektedir. Bu yaştaki depresyonlar genç kuşaktaki hasta-lardan bazı farklılıklar göstermektedir. Gençler depresyonda iken, mutsuzluk, isteksizlik duygu-larından daha çok yakınırken yaşlı hastalar daha

çok ağrı, yoğun halsizlik gibi bedensel belirtiler, ağır unutkanlık gibi sorunları belirtir. Gençler bunların depresyon olduğunu, tedavi ve yardım alması gerektiğinin daha çok farkındadır. Yaşlılar ve yakınları depresyonu çok tanıyamaz ve yardım alması gerektiğini fark edemez. Uyku problemleri yaşlı hastalarda çok daha yaygın ve şiddetlidir. Uyku bozukluğu, unutkanlık, içe kapanma yaş-lanmanın normal bir belirtisi gibi düşünülür. Oysa bunların depresyon kaynaklı olabileceği akla gelmelidir. Yaşlılar psikiyatriste gitme konusunda daha tutucu, utangaç ve isteksizdir. Depresyon eşlik ettiğinde, kalp damar hastalıkları gibi kronik tıbbi sorunların seyri daha kötüye gitmekte, bunlara bağlı ölüm oranları depresyon varlığında artmaktadır. Yaşlı nüfusta depresyon tedavisinde antidepresan ilaç kullanımı genç nüfustan farklı olmalıdır. Yaşlıların diğer tıbbi sorunları için kul-landığı ilaçlarla etkileşmeyen, yaşlılardaki yan et-kileri az olan ilaçlar seçilmeli ilaç kullanım süresi de yine yaşlı depresyonlarına göre ayarlanmalıdır.

Page 68: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

66 BeykozKultur&Sanat

Tarihçiler, 1952 yılına Kut Bayramı olarak kutlanan Kûtu’l Amâre Zaferi’nin, Türkiye’nin 1952 yılında NA-TO’ya üye olmasıyla kaldırıldığını belirtiyor. Adnan Menderes yönetimindeki 20. hükümetin aldığı karar kapsamında, Kûtu’l Amâre’ye ilişkin bilgilerin de bu tarihten sonra tarih kitaplarından çıkarıldığı kay-dediliyor. “Kutü’l-Amare zaferi, öksüz girdiği Cum-huriyet döneminde, 1945’e kadar iyi-kötü kutlanmış ama sonradan İngilizlerle iyi ilişkiler uğruna, unutul-muşlar mezarlığındaki kahramanlıklarımızın arasına defnedilmiştir” diyor Tarihçi Mustafa Armağan bir yazısında. Kısaca bir zaferi hatırlayalım isterseniz. Sonra yeniden tarihçilerin değerlendirmelerine dö-neceğiz...

Kut’ül Amare, birden çok zafere sahne oldu

Kut’ül Amare Kuşatma ve Zaferi, I. Dünya Savaşı es-nasında İngiliz-Hint garnizonu ile Osmanlı kuvvetleri arasında 7 Aralık 1915 - 29 Nisan 1916’da, Irak Cephe-si’nde geçen bir muharebedir. 8.000 askerden olu-şan İngiliz-Hint garnizonu, Bağdat’ın 160 km güne-yinde Kut kasabasında Osmanlı ordusu tarafından kuşatılır ve teslim alınarak Halep’e götürülür. İngiliz kuvvetleri ve müttefikleri, 23.000 ölü ve yaralı, Os-manlı kuvvetleri 10.000 ölü ve yaralı vermiş, 13.100

29 Nisan 2016, Kut’ül Amare:İngilizler için hezimet Osmanlı için özgüven

Miralay Sakallı Nurettin Paşa

Page 69: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

67BeykozKultur&Sanat

ANISINA BB(bazı kaynaklara göre 18.000) İngiliz askeri esir alınmıştır. Ordunun çoğu Hint Müslümanlar’dan oluştuğu için savaş sırasında İngilizlerin takviye ve yiyecek göndermedikleri bilinir.

Aslında zafer, başka bir zaferle başlamıştır. Tüm-general Charles Vere Ferrers Townshend ko-mutasındaki İngiliz 6. Poona Tümeni (Hint Tüme-ni) Bağdat’a ilerlemeye çalışırken 22-23 Kasım 1915’te Selman-ı Pak Muharebesi’ni (Ctesiphon) kazanamayarak geri çekildi ve 3 Aralık’ta Kut’a sığındı. Yeni kurulan Osmanlı 6. Ordusu’nun ko-mutanlığına atanarak 5 Aralık’ta Bağdat’a varan Mareşal Colmar Freiherr von der Goltz Paşa’nın emriyle Irak ve Havalisi Komutanı Miralay (Albay) ‘Sakallı’ Nurettin Bey’in birlikleri 27 Aralık’ta Kut’u kuşattı. İngilizler Kut’u kurtarmak için General Aylmer komutasındaki Tigris (Dicle) Kolordusu’y-la hücuma geçtiyse de 6 Ocak 1916 tarihli Şeyh Saad Muharebesi’nde 4.000 askerini kaybederek geri çekildi. Bu muharebede geri çekilme emrini veren 9. Kolordu Komutanı Miralay (Albay) ‘Sakallı’ Nurettin Bey görevinden alındı ve yerine Enver Paşa’nın, kendisinden bir yaş küçük amcası olan Mirliva Halil Paşa (Soyadı Kanunu sonrası kendisi-ne Kut soyadı verilmiştir) getirildi. İngiliz Ordusu, 13 Ocak 1916 tarihli Vadi Muharebesi’nde 1.600, 21 Ocak Hannah Muharebesi’nde 2.700 askeri kay-

bederek geri püskürtüldü. İngilizler Mart başın-da tekrar taarruza geçti. Ancak 8 Mart 1916’da Sabis (Dujaila) mevkiinde Miralay (Albay) Ali İhsan Bey (Sabis) komutasındaki 13. Kolordu’ya hücum ettiyse de 3.500 asker kaybederek geri çekildi. Bu yenilgiden dolayı General Aylmer azledilerek yerine General Gorringe getirildi. Osmanlı ordusu Vadi’nin yukarısındaki Hanna’da mevzilendi. Bura-sı Dicle ve Suwaikiya bataklığı arasında daralan kuru zeminde bir geçitti. İngilizler Felahiye Mu-harebesi’ni ölü ve yaralı 2.700 miktarında kayıpla kaybetti.

Tarihte bilinen ilk havadan ikmali yaptılarsa da yetmedi

19 Nisan 1916’da 6. Ordu Komutanı Mareşal Von der Goltz Paşa, Bağdat’ta bulunan karargâhında tifüsten ölünce, yerine Mirliva Halil Paşa getirildi. 29 Nisan 1916’da Townshend birlikleri diğer 13 ge-neral, 481 subay ve 13.300 er ile birlikte Osmanlı Kuvvetleri’ne teslim oldu. Bu çarpışmaların askeri tarih açısından bir başka önemi de bilinen ilk ha-vadan ikmal denemesini İngiliz ordusunun, Kut’ta-ki birliklerini ikmal için 26 gün boyunca Dicle’deki Ora Üssü’nden 3 adet Short 184 tipi 225 beygirlik deniz uçakları ile gerçekleştirmiş olmalarıdır. An-cak bu çaba yeterli olmamış ve sonucu değiştir-memiştir.

Çanakkale 1, Kut 2

Halil Paşa, Kutü’l-Amare zaferinden sonra 6. Or-du’ya yayınladığı mesajda şöyle dedi: “Arslanlar! Bütün Osmanlılar’a şeref ve şan, İngilizler’e kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasın-da şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümleni-zi tebrik ediyorum. Ordumuz gerek Kut karşısında ve gerekse Kut’u kurtarmaya gelen ordular kar-şısında 350 subay ve 10 bin erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut’ta 13 general, 481 subay ve 13.300 er teslim alıyorum. Bu teslim al-dığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30 bin zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek ka-dar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Osmanlı sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale’de, ikinci zaferi burada görüyo-ruz.” İngiliz tarihçisi James Morris, Kut’un kaybını “Britanya (İngiltere) askeri tarihindeki en aşağılık şartlı teslimi” olarak tanımlamıştır. Bu yenilgi İngi-liz basınında ve kamuoyunda çok büyük bir infial uyandırdı. Mirliva Halil (Kut) Paşa

Page 70: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

68 BeykozKultur&Sanat

Britanya’nın hayal kırıklığı

Tarihçi İlber Ortaylı da Çanakkale’den sonra Kut Zaferi’nin Britanya halkı ve hükümetinin inancı-nı sarstığını şöyle anlatıyor: “Kûtu’l-Amâre Zaferi Britanya kamuoyunda hiddetli bir tepki yarattı. İngiltere iki asır boyunca Napolyon savaşları dahil hiçbir yerde I. Cihan Harbi’ndeki kadar uzun ve kırıcı savaşlardan geçmemiştir. Çarpıştığı temel düşman kuvveti Türk İmparatorluğu’nun ordula-rıdır. Bunun Britanya yönetici çevrelerinde yarat-tığı hiddet Mondros Mütarekesi’nde ve mütea-kiben görülecektir. 1916 yılının Nisan sonunda ise Britanya halkı ve politikacıları orduya karşı hayal kırıklığına uğramış, küçümseyici bir tenkit havası esmişti.”

İngilizler’de sükut-u hayal, bizde özgüven

Benzeri şeyleri Armağan da şöyle aktarıyor: “Kut’ül Amare, Çanakkale’den sonra İngiliz ordusu-nu yenebilecek kadar özgüvenin zirveye ulaştığı bir savaş. Bu özgüvenle Nisan 1917’de 1. Gazze ve hemen ardından Mayıs 1917’de 2. Gazze muhare-besiyle İngilizler’e karşı bir kez daha zafer elde edildi. Arada bazı yenilgilerimiz olmakla beraber, başabaş giden muharebeler, Osmanlı ordusunun, İngiliz ordusunu yenebilecek kadar güçlü bir as-keri potansiyele sahip olduğunun göstergesidir. Bir İngiliz ordusunu 1780’lerden bu yana ilk kez teslim alan taraf biz olduk. Yani 135 yıldır İngilizler hiçbir orduya karşı askerlerini esir vermemiştir.”

Bölge halkının, Araplar’ın desteği de unutulmamalı

Ortaylı şöyle devam ediyor: “Israrla belirtmek ge-rekir; Osmanlı İmparatorluğu’ndaki bütün Araplar, Lawrence’a katılan Şerif Hüseyin’in aşireti gibi değildir. Kut ahalisi, Britanyalılar’ı hiç sevmedi ve dışarıdaki inatçı kuşatmayı sürdüren ordumuzun 5. kolu gibi hareket etti.”V

Teslime giden yol; sıkıştırılmışlık, açlık, hastalık

Armağan’a dönersek, verdiği bilgilere göre; 143 günlük kuşatmada İngiliz birlikleri, Dicle nehrinin üç tarafı suyla çevrili bir kıstağına sıkıştırılmıştı, üstelik önünde kademe kademe sıralanan İngiliz ve Osmanlı siperleri çıkış (huruç) yapmayı imkân-sızlaştırmıştı. Açlıktan günde 8 İngiliz, 28 Hindu askeri ölüyordu. Gıda yardımı getiren uçaklar ise çuvalları İngiliz siperlerine atıyor ama çoğu Dicle nehrini boyluyordu. Açlıktan atlarını kesip yeme-ye başlamıştı İngilizler. Ancak Hintli askerlerini at eti yemeye bir türlü razı edemiyorlardı. Bir kıs-mı Müslüman, diğerleri Sih vs mezhebindeydiler. Townshend radyo aracılığıyla o askerlerin Hindis-tan’daki dinî reisleriyle görüşüp fetva aldıysa da bu yetmedi. Üstüne de hastalıklar bindirdi. (Gene-ral Townshend, muharebenin tafsilatını “Mezopo-tamya Seferim” adlı eserinde anlatıyor. Dileyenler oradan da okuyabilir.)

Esirlere insani muamele

Gerek Armağan, gerek Ortaylı, esirlere centilmen-ce muamele edildiğini yazıyor. General önce Hey-beliada, sonra Büyükada’da ağırlandı. Hatta yanın-daki köpeğini cephede unutmuştu. İstedi, köpeği özel bir kurye ile kendisine ulaştırıldı. Halil Paşa, harp esirlerinin uzun mesafeyi kuzeye doğru yü-rümesinin kırıcı olacağını düşündüğünden şayet yakındaki Britanya üsleri yakıt verirlerse onla-rı nehir gemileriyle taşımayı teklif etti. Bu teklifi geri çeviren Britanya kuvvetleri, çölde uzun ve çetin bir yolculuğa çıkarak zahmetli uzun bir yü-rüyüşle tutsaklık geçirecekleri mevkiye ulaştılar.

Mayıs 1916 tarihli bir Alman dergisinde resmedilen “yaralı aslan” İngiltere. General Townshend’in Halil Paşa’ya kılıcını teslim anı bir Türk

ressamı tarafından böyle resmedilmiş.

ANISINABB

Page 71: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

69BeykozKultur&Sanat

DEKOR BBBahar zamanı, balkon zamanı

Anadolu’da ‘şifalı’ kabul edilen bahar yağmurlarının toprağa düşmesiyle birlikte patlamayan tomur-cuk, açılmayan çiçek neredeyse kalmadı. Soğuk kış günleri boyunca kapalı duran balkon kapıla-rınızı ardına kadar açma vakti geldi. Balkonunuz bahara hazır değil mi? Mimar Funda Varlık ile İç Mimar Oya Çavdar, bahçeli olmayan evlerde de baharın en güzel şekilde yaşanabileceğini hazır-ladıkları çeşitli bahar balkonu dekorasyon fikirleri ile kanıtlıyorlar. Balkon dizaynının herhangi başka bir odanın dizaynı kadar önemli olduğunu belirten Varlık ve Çavdar; çiçekler, bitkiler ve diğer tamam-layıcı malzemelerle bezenen bir balkonun stresli günlerde rahatlamanıza ve ruh halinizin iyileşme-sine yardımcı olacağını hatırlatıyor.

İşte balkonunuzu güzel havalarda keyif içinde kullanmanızı sağlayacak ipuçları...

Duvarlardan başlayın

Balkonunuzu dekore ederken ilk odak noktanız duvarlar olmalı. Balkon duvarlarınızı boş ve sıkıcı bırakmayın. Duvarlarınızda bir tercih cesur renk-ler olabilir. Birbirini tamamlayan renkler kullanın. Mavi ile turuncuyu ya da yeşil ile kırmızıyı, mor ya da pembeyi, hatta yanlarına sarıyı kullanmaktan korkmayın.

Balkon ve pencereleri çocuklar için nasıl güvenli yaparız?

Balkon korkuluğunuzun ve parmaklıkların sağlam olup olmadığını kontrol etmek ilk iş. Salladığınızda ya da yaslandığınızda yerinden oynamamalıdır. Çocuğun parmaklıklar arasından geçmemesi için dikmelerin arasının 15 cm’den fazla ve yüksekliğin ise 92 cm’den az olmaması gerekmektedir. Geniş ise çocuğunuzun sıkışmasını önlemek için sağlam malzemeler ile kapatabilirsiniz. Balkon korkuluğu büyük oranda camdan oluşuyorsa cam kırıldığında dağılıp aşağıya düşmemeli, temperli cam kullanılmasına dikkat edilmelidir. Filmli çift camlar da düşünülebilir. Balkon camı darbelere dayanıklı değilse mutlaka ahşap ya da metalden kısa aralıklarla dikey parmaklıklar yaptırmalısınız. Üzerine çıkabileceği eşyaları uzaklaştırın, tırmanmasını engelleyin. Balkon kapısının mandalı ulaşamayacağı mesafede olmalı. Emniyet ağı kullanabilirsiniz.

Page 72: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

70 BeykozKultur&Sanat

Daha yumuşak tonların insanı iseniz duvarları pas-tel tonlarla renklendirebilirsiniz. Açık toprak ton-larla boyalı veya tuğla dokulu bir duvar, daha koyu ve keskin renkli mobilyalarınızla uygun bir kont-rast yaratır. Yeşilin her tonunu barındıran bitkileri turkuaz, yeşilimsi mavi (teal) ve deniz suyu anla-mına gelen aquamarin ile tamamlarsanız ahşap mobilyalarınızla birlikte doğanın tüm unsurlarını balkonunuza taşıyacaktır.

Modern bir apartmanda yaşıyorsanız duvardaki griler ve beyazı limon küfü yeşili ile ahenk içinde eşleştirebilirsiniz. Dilerseniz balkonunuzu tama-men beyaza boyayıp sadeliğe ve tazeliğe vurgu yapabilirsiniz. Mobilyalarınızın rengini de yeni bo-yadığınız duvar rengine uygun olarak değiştirebi-lirsiniz.

Sprey boya ve duvar resimleri

Duvarlarınıza sprey boya ile bazı denemeler uygu-layabilirsiniz. Basit bir kat sprey boya balkonunu-zun bütün havasını değiştirebilir. Renkler alanınızı daha geniş ve atmosferi daha temiz gösterebilir. Hobi marketlerden alabileceğiniz şablonlarla veya internette duvar resimleri konusunda uzmanlaş-mış web sayfalarından yararlanarak duvarlarınızda resim ve desen denemeleri yapabilirsiniz.

Gerçek bir bahar bahçesi

Bitkiler bütün dizaynın en önemli unsurlarıdır. Ye-şili olmayan balkon olmaz. Her balkonda olması gereken ilk şey bitkilerdir. Balkonunuzu küçük bir bahçeye dönüştürün. Hatta kendi botanik bahçe-nizi oluşturun. Bir dizi saksı bitkisi, ahşap sandal-yeler ve bambu duvarlarla bunu yapabilirsiniz. Gö-rüntüyü tamamlamak için değişik tropikal bitkiler, çiçekler ve kaktüsler kullanabilirsiniz. Eğer farklı bir görüntü yaratmak istiyorsanız değişik saksı bitkileri koymanız buna yardımcı olacaktır. Bu tür yeşil bitkiler büyük miktarda oksijen de sağlar.

En kolay bahar dekoru, saksı ve vazo içinde çiçek-lerdir. Dekor için renkli saksılar, kaktüsler ve favori çiçeklerinizi kullanın. Nergis, lale, sümbül gibi so-ğanlı bahar müjdecilerini atlamayın. Eğer çok ala-nınız yoksa bunları asabilir veya balkon parmak-lıklarına takabilirsiniz. Asılı bitkiler, küçük bir masa ve birkaç sandalye önünde güzel bir kombinasyon oluşturur. Duvarlarınızı ayna, çerçeve gibi çeşitli aksesuarlar asmak için kullanırken çiçekleriniz için saksı alanı olarak da kullanabilirsiniz.

Duvarlarınıza ve çerçevelerinize uygun özel raf-lar yaparken kaktüsleriniz için de bu raflarda alan yaratmayı unutmayın. Dairenizin balkonundaki bit-kiler kadar rahatlatıcı bir şey yoktur. Eğer gerçek-ten istiyorsanız balkonunuzda ağaç bile yetiştire-bilirsiniz.

Nelerle dekore edilebileceğini bilseniz şaşarsınız...

Balkon dekorunuzu basit ve ferah tutun. Sadelik güzelliktir. Evinizdeki ambalajlar, kavanozlar, yo-ğurt kaseleri, boya kutuları, kırık saksılar, tabak ve çanaklar vs’yi zevkinize ve işlevine uygun boyayıp kaplayarak balkon ve bahçelerinizde aksesuvar olarak kullanabilirsiniz. Yahut eski bezlerden ya-malama vb metodlarla yaygılar, battaniyeler, per-deler vs yapabilirsiniz.

Mobilyalarınızla, saksılarınızla uyumlu yaygılar, renkli battaniyeler, sandıklar ve hatta perdeler seçin. Antika objeler veya uzun süredir kullanma-dığınız ama severek sakladığınız bazı eski eşyala-rınız da balkonunuzda hayat bulabilir.

Page 73: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

71BeykozKultur&Sanat

DEKOR BBBalkonunuza sıcaklık katmak, evinizin içindeki ha-vayı dışarı taşımak için hasır kilimler, renkli min-derler ve yastıklar, armut koltuklar iyi bir seçim olacaktır. Rahatça uzanmak için etrafa saçılmış büyük yastıklar, mum ışığının sıcaklığında sıcak bir ortam yaratacaktır. Çakıl taşlarından bir yığın yapın veya renkli taşlarla çeşitli desenler oluştu-rarak yaratıcılığınızı ortaya çıkarın. Balkonunuzda çime bile yer verebilirsiniz. Etrafı ahşap ya da çakıl taşları ile çevrili bir miktar çimen yumuşacık bir görüntü yaratacak çılgın bir fikir olabilir.

Ahşabı unutmayın

Balkonunuzu en iyi şekilde kullanmak için basit fa-kat çok amaçlı mobilyalar kullanın. Örneğin hem sehpa hem masa olarak kullanılabilen iki amaçlı mobilya seçmek yer kazanmanıza yarar. Balkonu-nuz sadece daha geniş olmaz aynı zamanda daha yaratıcı bir görünüme sahip olur. Birçok açılır ka-panır mobilya, divan veya masa seçeneği bulabilir-siniz. Tamamen doğal ahşap temalar daima güzel gözükür. Bir sedir ve ahşap sandalyeler balkonu-nuzun atmosferini değiştirir. Duvarları ve yerleri tamamen ahşap ile kaplayarak da rustik bir etki yaratabilirsiniz.

Balkonunuza işlenmemiş malzemelerle daha do-ğal bir görüntü de verebilirsiniz. Bunu otantik ah-şap çitler ve şirin saksılar koyarak yapabilirsiniz. Dekorunuzu rahat bir kollu sandalye ve ortada bir kilimle tamamlayabilirsiniz. Rüzgar çanları balko-nunuz için vazgeçilmez aksesuarlardır. Tercihinize göre cam, seramik, ahşap veya metalden yapılmış bir kaç rüzgar çanı asabilirsiniz. Dekorunuza uya-cak değişik tarzlarda çok çeşitli el yapımı çanlar bulabilirsiniz.

Aydınlatma ile sıcak ortamlar

Balkonda doğru aydınlatma da gözardı edilme-meli. Duvarlarda asılı fenerler, yerde gömülü ışık

kaynakları veya ayaklı köşe aydınlatmaları kulla-nabilirsiniz. Sadece aydınlatma amaçlı değil ya-ratılmak istenen ambiyansın birer çekici parçası olarak küçük bir rafın üzerine dekoratif mumlar koyabilirsiniz. Loş, dinlendirici bir ortam için alevi hava akımından koruyacak kavanozlara koyacağı-nız bir kaç kokulu mum hemen sıcacık bir ortam yaratacaktır.

Bambu gibi bitkiler...

Bambu doku sadece estetik görünüşü için değil, etrafı serin tuttuğu için de tercih sebebidir. Dip-lerine yassı beyaz çakıl taşları ve başka bitkiler ekleyerek balkonunuzda hafif bir rüzgar esintisi hissine sahip olabilirsiniz. Taş, ahşap, bambu gibi öğelerle süslenen bronz, demir gibi malzemelerle yapılan mini şelaleli veya fıskiyeli bir çeşme deko-runuza serinlik katacak, oluşan küçük su sesi çok dinlendirici olacaktır.

Hamak, sanatsal objeler, okuma alanı...

Bahçe hamakları balkonlarda da kullanılabilir. Bal-konunuza sahil havası vermek isterseniz mobilya-larınıza uygun renkli bir hamak veya küçük boyut-larda bir şezlong koyabilirsiniz. Sanat eserleri de bitkilerin arasında çok güzel durur. Kitapseverler için balkon mükemmel bir yerdir. Duvarınıza kalın kitap rafları yerleştirip temanıza uygun renklerde boyatabilirsiniz. Kitaplar sürekli olarak balkonda yer alamayacağından diğer kullanacağınız akse-suarların arasında ara ara yerini alabilir.

Özenli ve detaylara dikkat edilerek yapılmış bir balkon dekorasyonu size bir bahçede olduğunuz hissini verecektir. Artık balkonunuzun ambiyansı-nın ve bitkilerden gelen temiz taze havanın tadını çıkarabilirsiniz.

Page 74: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

72 BeykozKultur&Sanat

“Ahlak Islatan-Medya Hikayeleri”

Gazeteci-yazar Nazım Alpman’ın yeni kitabı “Ahlak Islatan-Medya Hikayeleri” okuyucuyla buluştu. Alpman’ın yeni kitabı, gerçekte olmayan, gazetelerde ve televizyonlarda geçen medya hikayelerinden oluşuyor. Gazetecilik adına ya-pılmış bir özeleştiri olarak da kabul edilebilecek hikayeler, Alpman’ın tabiriyle haberciliğin “maymunlaşma” dönemine denk geliyor. “Ahlak Islatan-Medya Hi-kayeleri” kitabı ağırlıklı olarak haber medyasından seçilmiş olmasına karşın, okurlara, iletişim alanının en gelişmiş kolu olan reklamcılık ve halkla ilişkiler dalından da örnek hikayeler sunuyor. Alpman, kitabında 22 kısa hikaye ile bir solukta okuyucuya medyada olup bitenleri farklı özeleştirel bir üslupla veriyor.

“Soğuk sular iner omurgandan aşağı, bir yandan da alnın terler ama. “İyi misin?” sorusunu sormasınlar diye ara sokaklara, daha önce hiç geçme-diğin yollara saparsın. Yabancılarla konuşur, en yakın olanından kaçarsın. Utanırsın, çünkü birinin utanması gerekir”.

Asiye Kabahat’ten Şarkılar Dinlediniz, kimi zaman sözler anlamsız kaldığından kimi zaman kelimeler boğazda düğümlendiğinden dile getirilemeyen acıların bir sis bulutu gibi etrafımızı kuşattığı sarsıcı bir kitap. Karin Karakaşlı’nın hepsi bir-birine sıkı sıkıya kenetlenmiş metinleri; Berlin’de, İstanbul’da, kalabalık konferans salonlarında, havaalanlarında, kimsesiz otel odalarında, kafelerde; yazılamamış romanların, yazarından hesap soran öksüz kahramanlarıyla zavallı dünyamızın kimseye hesap sormaya gücü yetmeyen ezilmişleri arasında dolaşıyor.

Güzelgâh

Asiye Kabahat’ten Şarkılar Dinlediniz

Her insan en az bir kıssanın içinden geçer. Kıssaların serin gölgesinde büyür insan düşleri. Kıssaların başucunda uyur gerçeğin acısı. Kıssa-ların çağlayanından dökülür insanlığın gözyaşları. Kişisel menkıbesinin yatağını dolduran nehirdir insanın nefesleri. Güzel’e akıyor insan. Bulan-sa da Güzel’e varıyor, Güzel’e doğru duruluyor. Yıllarca suskun kalmış bir yazarın kıssalara b/akışının duru kayıtlarını tutuyor Güzelgâh. Yolu güzel eyleyenin yoldan yürüyenlerin güzelliği olduğunu fısıldıyor satır aralarında. Sessizliğin göğe uzanan acemi tomurcuklarına üflüyor hece hece. Esma-i hüsna’yı eşyanın yüzünde, hayatın kıpırtılarında okuyor. İnsanın, sonsuz güzelliğin cümlesi içinde nezaketle kullanılan bir kelime olduğunu duyumsuyor. “Damdan düşmüş”lüğün yaralarını kanata kanata acıyı bal eyliyor. Yazı olsun diye yazılanlardan değil, yaşamanın ince gö-zeneklerinden sızan bir bilgelik bekliyor sizi... Semine Demirci’nin eseri Hayy Kitap’tan...

Kanseri Yenenler KulübüKanseri Yenenler Kulübü, kanserle olan kavgalarında yılmayan ve has-talığı nakavt eden insanların çarpıcı hikayelerinden oluşuyor. Kendisi de “kanseri yenmiş” bir kişi olan Chris Geiger’ın derlediği, kansere kafa tu-tan ve onu yenen insanların bu zorlu hastalığa meydan okuma hikâye-leri Geoturka tarafından yayımlandı. Kitapta, metastaz yapan hastalık-larını defalarca yenen ve iyileşen, “Gördüğünüz kemoterapi sonucunda artık çocuğunuz olamaz” dendiği halde ikiz bebekler dünyaya getiren, kendilerine sadece 3 ay ömür biçildiği halde senelerdir yaşayan insan-ların motive edici yaşam öyküleri yer alıyor.

Kitabın bir başka özelliği ise dünyanın en çok basılan gazete makalesi dalında Guiness dünya rekorunu elinde tutan makaleyi de içeriyor ol-ması.

Page 75: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

73BeykozKultur&Sanat

YENİ YAYINLAR BBÇağdaş Sanat Müzeleri

Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY), sanat kategorisinde Çağdaş Sanat Müzeleri adlı kitabı yayımladı. Zaragoza Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nde görev yapan J.

Pedro Lorente’nin kaleme aldığı kitap, Şeyda Öztürk tarafından Türkçe’ye kazan-dırıldı. J. Pedro Lorente’nin bu kitabında, ilk çağdaş sanat müzelerinin nerede, nasıl ve kim tarafından yaratıldığına ilişkin sorular tartışılıyor. Kitapta, çağdaş

sanat müzeleri kavramı ve tarihinin yanı sıra bu müzelerin tasarım ve sunumunun zaman içinde değişen biçimleri de ele alınıyor. Kitap, çağdaş sanat müzelerinin

gelişimini uzun vadeli ve evrensel bir perspektife oturtulmuş bir anlatıyla suna-rak konuyu uluslararası bir perspektife yerleştirmeyi de başarıyor.

İmparatorluk Simsarları: Venedik-İstanbul Arasında Mekik Dokuyanlar

Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY), Tarih ve Antropoloji kategorisinde İmpa-ratorluk Simsarları: Venedik-İstanbul Arasında Mekik Dokuyanlar adlı kitabı

yayımladı. Toronto Scarborough Üniversitesi Tarihi ve Kültürel Çalışmalar Bölümü’nde tarih doçenti E. Natalie Rothman’ın kaleme aldığı kitap, Ebru Kılıç

tarafından Türkçe’ye kazandırıldı. Kitap, 1570-1670 arası dönemde Venedik-Os-manlı ilişkilerini ele alırken sömürge göçmenleri, azat edilmiş köleler, tüccarlar,

simsarlar, mühtediler ve siyasi tercümanlar gibi erken modern Venedik-Osmanlı sınırını düzenli olarak geçenlerin kesişen dünyalarını inceliyor.

Milada Dönüş: Ulus-Devletten Devlet-Ulusa Türk ve Kürt Meselesinin Üç İkilemi

Murat Somer’in yazdığı Milada Dönüş: Ulus-Devletten Devlet-Ulusa Türk ve Kürt Meselesinin Üç İkilemi adlı kitap ikinci baskısıyla raflardaki yerini aldı. Kitap,

geçtiğimiz yıl Sedat Simavi Sosyal Bilimler Ödülü’ne layık görülmüştü. Somer, kitapta, Kürt (ve Türk) meselesinin altında yatan ikilemleri inceliyor, bunları

aşmak için uyumlu ortak kimlikler ve devlet-ulus gibi kavramlar getirerek somut çözüm önerileri sunuyor. Milada Dönüş: Ulus-Devletten Devlet Ulusa Türk ve

Kürt Meselesinin Üç İkilemi, sadece sosyal bilim veya siyaset bilimi alanlarında çalışanların değil, Türklerle Kürtlerin ne yöne gittiklerini merak eden herkesin

ilgisini çekecek bir kitap olarak gösteriliyor.

Sanat Dünyasının Senaryoları

Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY) tarafından yayımlanan, Sanat Dünyasının Senaryoları adlı kitap raflardaki yerini aldı. Kitap, Burak Delier’in 2005-2014

yılları arasın¬da kaleme aldığı yazıları ve kendi işleri üzerine yaptığı söyle-şileri kapsıyor. Delier’in sanat ve siyaset ilişkisini somut örnek ve durum-lar içinden ele al¬mak amacıyla yürüttüğü tartışma, sorunlara çözümler

üretmekten çok, be¬lirli bağlamlarda etkinleşen sanatsal, eleştirel, siyasal konuşma edimlerinin biçim ve siyasetlerini sorgulamayı hedefliyor. Türkiye’de

ve dünyadaki boykot çağrılarına ve bu çağrıların ortaya çıkardığı politik ve etik söyleme odaklanan Delier, bu boykot çağrılarında ortaya çıkan dilin bizi inan-

dırmak istediği “sanat kapiptalizme karşı” anlatısının, temelde bir kazan-ka-zan senaryosu olarak işlendiğini öne sürüyor. Oyunun bir tarafta “kötü neo-liberal kapitalizm”, diğer tarafta “iyicil aktivist sanat” olarak kurgulanmasının handikaplarına dikkkat çektiği yazıları kitabın temel metinlerini oluşturuyor.

Yaşam Neden Var?

Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY), Biyoloji kategorisinde Yaşam Neden Var? adlı kitabı yayımladı. Doktorasını Royal Free Hastanesi Tıp Fakültesi’nde tamamla-yan ve halen University College London’da evrimsel biyokimya araştırmalarını

yürüterek bu konuda ders veren Nick Lane tarafından kaleme alınan kitap, Ebru Kılıç tarafından Türkçe’ye çevrildi. Biyoloji kategorisinde yayımlanan kitap,

enerjiye ve yaşama yepyeni bir bakış açısı sunarken, biyolojinin temel sorula-rına yanıt arayan Nick Lane, yaşamın evrilişindeki anlaşılmaz noktalara bakıyor. Hücrelerin enerji sağlama biçimlerini bir yol gösterici olarak kullanmasının ya-

nında enerjiyle yaşam arasındaki ilişkinin başlangıca dek uzandığını öne sürerek, yalnızca yaşamın kökeni değil, sağlık ve ölüm üzerine de yeni fikirler geliştiriyor.

Page 76: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

74 BeykozKultur&Sanat

Jar

Daha önce Haw ve Ucunda Ölüm Var adlı romanları İletişim Yayınları tarafından yayımlanan Kemal Varol’un bu kez ilk romanı Jar yeniden okurlarla buluşuyor. Ro-manda birbirinden nefret eden iki yaşlı adamın hikâyesi, Kemal Varol’un masalsı ve büyülü diliyle birleşiyor…

Lüks ve Şiddet

Hamit Bozarslan’ın Med 21 Programı İbn Haldun Ödülü’ne sahip çalışması Lüks ve Şiddet, İletişim Yayınları tarafından yayımlandı. Bozarslan, Ortaçağ İslâm düşünürü ve tarihçi İbn Haldun’un önerdiği siyasi modeli incelemesinin mer-kezine koyarken, İbn Halduncu siyaset felsefesini Machiavelli, Pareto, Toynbee gibi Avrupalı düşünürlerle karşılaştırarak yorumluyor.

Adı Başka Acı Başka

İletişim Yayınları, İbrahim Dizman’ın, hemşehrisi Harut Usta’yı anlattığı çalışması Adı Başka Acı Başka’yı okurlarla buluşturuyor. Ordu’daki (yeni adı Zafermilli olan) Ermeni Mahallesi’nde yaşayanların hayatlarını gözlem ve tanıklıklara dayanarak anlatan bu çalışma, Türkiyeli Ermeniler’in son 150 yılda başlarına gelenleri de gözler önüne se-riyor. “Bakır tavayı, güğümü herkes yapar. Ben farklı, orijinal ve memlekete yararlı şeyler yapmayı istedim hayatım boyunca” diyen, memlekete ilk şofben geldiğinde onu söküp inceleyerek sırrını keşfeden mahir bir ustanın hikâyesi bu aynı zamanda.

Ölülerle Konuşmak

Meltem Gürle’nin Türkçe edebiyatın en önemli eserlerinden Tutunamayanlar’ın yazılma sürecine ışık tuttuğu çalışması Ölülerle Konuşmak, İletişim Yayınları’ndan çıktı. Gürle, çalışmasında Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar’ı yazmasına katkı sağla-yan metinlerle Tutunamayanlar arasındaki bağı incelerken, Oğuz Atay metinleri üzerine yeniden düşünmenin de yollarını açıyor.

Öyküler

Tolstoy’un sekiz öyküsünden oluşan bu derlemede okur, dünya edebiyatının baş-yapıtlarının çıktığı atölyeyi ziyaret etme fırsatı bulacak.

Alevi Hafızasını Tanımlamak

Efsaneler, mitoslar, menkıbeler ve beyitlerden oluşan devasa bir hafızanın içine da-lan Erdal Gezik, Alevi Hafızasını Tanımlamak’ta bu hafızayı daha yakından tanımaya, anlamaya, başka kültür ve medeniyetlerle derin bağlantılarını ortaya çıkarmaya ça-lışıyor

Page 77: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

YENİ YAYINLAR BB

75BeykozKultur&Sanat

Çocuk ve Gençlik Edebiyatın usta kalemi Gülten Dayıoğlu, Yoksa Sen misin? adlı 80. kitabıyla bir kez daha okurlarıyla buluştu! Altın Kitaplar etiketiyle raflardaki yerini alan kita-bın konusu şöyle: Bürküt 15. Yüzyıl’da Orta Asya’da yaşayan bir Türkmen kızı. Doğuştan Şamanlık yeteneğine sahip. Kutsal Vooo Bataklığı’nda boğulmak üzereyken çamurda-ki Anaşidalar ona uzaylı-insan niteliği kazandırırlar. Çünkü kendisine göksel güçler tarafından, insan soyunun yok ol-maması konusunda önemli bir görev verilmiştir. Bengü ise 21. Yüzyıl’da İstanbul’da yaşamaktadır. Kayak kazasında çığ altında kalır. Ruhu varlığından kıvılcım gibi sıçrayıp çıkar. Paralel evrenlerdeki geç-miş zaman katmanlarına savrulur. Orada Bürküt’e sığınıp onunla bütünleşir. Bürküt, ruh eşiyle birlik-te Asya’da on yıl sürey-le destansı serüvenler yaşar. Sonunda Oğuz

Kağan’ın Çin’de yaptırmış olduğu efsanevi Beyaz Piramitler’e ulaşır. İnanı-şa göre piramitlerde, tüm dünyada barışı sağlayacak gizemli bir güç saklıdır. 2001 yılbaşı gecesinde, dünyayı şaşırtan bir olay yaşanır...

FIKIH ve SİYASET: Osmanlılar’daSiyâset-i Şer’iyye

Ortaçağ İslâmı’nda Mesihçi İnançlar ve İmparatorluk Siyaseti: Dokuzuncu Yüzyılın

Başlarında Abbâsî Hilafeti

Yoksa Sen misin?

Osmanlılar’da siyâset-i şer’iyye konusunu teorik ve pratik veçhele-riyle bir bütün hâlinde ele alan ilk modern akademik çalışma olan Fıkıh ve Siyaset: Osmanlılar’da Siyâset-i Şer’iyye, temsil edici nitelik-teki müellif ve eserlere odaklanarak alanın temel meselelerine ışık tutmayı hedeflemektedir. Eserde siyâset-i şer’iyye’yi yalnız belirli bir perspektiften ortaya koyan ve bu alanın tartışmalı uygulamaları-na onay veren eserlere değil, Osmanlılar’ın hukukî-siyasî düzenini eleştiren isim ve eserlere de yer verilmiştir. Ayrıca kitap Osmanlılar döneminde siyasetin yalnız hukukî veçhelerine tahsis edilmiş eser-leri değil, aynı zamanda siyasetin farklı meselelerini ele alan geniş –ve hatırı sayılır bölümü hâlen yazma halindeki– literatürü de dik-kate almakta; şeriat-siyaset ilişkisine dair bürokrat ve tarihçilerin, ahlâkçıların, ulemâ ve sûfîlerin yazdığı risale ve kitaplara da atıfta bulunmaktadır.

Ortaçağ İslâm’ında Mesihçi İnançlar ve İmparatorluk Siyaseti, Ab-bâsî hilafetinin ilk dönemlerini ele almakta ve el-Me’mûn’un tahta geçmesiyle sonuçlanan el-Emîn ile el-Me’mûn arasındaki iç sava-şın, sıklıkla gözden kaçırılan bir yönünü, o dönemde Müslümanlar ve Müslüman olmayanlar arasında dolaşımda olan geleceğe dair rivayetler bağlamında Me’mûn’un dikkat çekici siyasetini izah etme-ye çalışmaktadır. 809-833 yılları arasındaki dönemi daha yakından incelemesine rağmen, Ortaçağ İslâmı’nda Mesihçi İnançlar’ın temel amacı, halifelerin kendi dinî-siyasal gündemlerini biçimlendirdikleri, idame ettirdikleri ve meşrulaştırdıkları başlıca hâkim ideolojilerden birisi olarak mesihçi ve âhir zamancı (apocalyptic) inançların Abbâsî siyasal davranışını şekillendirmesindeki rolüne ışık tutmaktır.

Page 78: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

76 BeykozKultur&Sanat

Arı Gibi Olalım

Peygamber Efendimiz’den (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle bir hadis rivayet edilir: “Müminin mi-sali arının misali gibidir. Yediği zaman temiz olanı yer. Bir şey vereceği zaman güzel ve temiz ola-nından verir. Çok narin bir dala konsa bile, onu in-citmez ve zedelemez. (Beyhaki, El-Bani Sahih de-miştir).

Kısaca arı ve ırkları

Dünyada 100.000 dolayında olan böcek türlerinin içerisinde 25.000 dolayında arı türü bulunmakta-dır. Bal arısına ilk defa 1758 yılında Linnaeus tara-fından “bal taşıyan arı” anlamında Apis Mellifera adı verilmiş olup bugüne kadar dünyada 25 arı ırkı tanımlanmıştır. Bunlardan ancak bazıları ekonomik öneme sahip olup, ekolojik şartların elverdiği her yerde yetiştirilirler. Bu arı ırklarından; İtalyan, Kaf-kas, Karniyol ve Anadolu arı ırkları ilk sıralarda yer almaktadır.

Anadolu arıları

Dünyada tescillenmiş 25 adet arı ırkının altısı; Ana-dolu Arısı (A. Mellifera Anatoliaca), Kafkas Arısı (A. Mellifera Caucasica), Karniyol Arısı (Apis Mellifera Carnica), Kıbrıs Arısı (A. M. Cypria), Suriye Arısı (A. M. Syriaca) ve İran Arısı (A. Mellifera Meda) Ana-dolumuz’da yetiştirilmektedir. Ülkemizde; Trakya, Muğla, Balıkesir, Eskişehir ve Yığlıca arıları olarak tanımlanan eko tipler bulunmaktadır. İsrail’de ya-pılan kazılarda bulunan arı fosillerinin DNA’ları ile

Anadolu Arısının DNA’larının aynı olduğu tespit edilmiştir.

Dr. Bahri IŞIK*

Page 79: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

77BeykozKultur&Sanat

BBOKURLARDAN BB

*Ziraat Yüksek Mühendisi, Beykoz İlçe Gıda, Tarım ve

Hayvancılık Müdürlüğü

Arıların bazı özel hususiyyetleri

Bugün en gelişmiş bilgisayar saniyede 16 milyar işlem yapmaktadır. Arı beyninin işlem sayısı ise bu-nun tam 625 katı, yani 10 trilyondur.

İşçi arılar 0.74 milimetreküplük bir beyne sahiptir.

10 milyon arının tükettiği enerji, ancak 100 wat’lık bir ampulü yakmak için harcanan enerji kadardır.

Arının beyni 10 mikrowattan daha az enerji tüketir.

İşçi arılarının ağırlığı 100 mgr, ana ve erkek arıların ağırlığı 200 mgr’dir.

Arıların uçuş uzunluğu yaklaşık 800 km’dir.

Yanlardaki iki bileşik gözlerdeki ufak gözcük sayısı 3.000-8.600 adettir.

Alnında yön bulmak için ışık sinyali alan, Oselaz adı verilen 3 adet göz bulunmaktadır.

Arıların dört kanadı olup, uçuş esnasında kanatlar ikişer-ikişer kancalarla bağlanıp, saniyede 200 ke-reden daha fazla çırpar.

Ana arı görevinin kölesidir. Bir günde 1.500, en iyi koşullarda 6.000 adet, ömründe 2 milyon yumurta yumurtlayabilir.

Bir arı yumurtası 0,132 mgr ağırlığındadır.

Ana arı 8-12 saniyede 1 yumurta yumurtlar.

Ana arı günde 1.500 adet yumurta yumurtlayarak, 1 günde yumurtladığı yumurtanın toplam ağırlığı 200 mgr olup, bu ağırlık ana arının ağırlığına eşittir.

Arıların ine uzunluğu 1,5 mm. olup bir işçi arı, ömrü boyunca 0,1-0,3 mgr dolayında zehir üretir.

Arka ayakta polen ve propolis taşımada kullanılan cepler 1,8 mm uzunluktadır.

Arıların uçuş koridorları vardır. İşçi arılar 8-10 m yükseklikte, ana arılar 15-25 m yükseklikte ve er-kek arılar da 10-35 m yükseklikte uçarlar.

Ana arının beslenmesi arı sütü ile 15 dakika arayla olmaktadır.

Ana arı 24 saatte 86 m yürür.

Page 80: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

78 BeykozKultur&Sanat

3 yaşa kadar dikkat!Kişilik anne karnında şekillenmeye başlıyor...

İnsan yaşamının ilk 1.000 gününün önemine dikkat çeken Uzman Psikolog Yaprak Veziroğlu, kişiliğin anne karnında şekillenmeye başladığını vurguluyor. Veziroğlu, hamilelik döneminin bebe-ğin sağlıklı biyolojik gelişiminin yanı sıra ruhsal gelişimi açısından da en önemli yaşam evresi olduğunun altını çiziyor.

Anne ve bebek sağlığı açısından hamilelik döne-mi de içinde olmak üzere ilk 1.000 günün, yani 3 yaşa kadar olan dönemin hayati önemine dikkat çekmek ve kamuoyunda bu konuda farkındalık yaratmak amacıyla konuşan Uzman Psikolog Yaprak Veziroğlu; kadınlar için hamileliğin çoğun-lukla heyecan verici bir deneyim olduğunu, bazı kadınların bu duruma uyum sağlaması çok kolay olurken bazıları için oldukça zorlu olabildiğini belirtiyor.

Hamilelikte stress altında olmak...

Veziroğlu; hamilelik istenen bir deneyim ise uyu-mun kolaylaştığını, beklenmeyen bir zaman ya da şartlar altında ise anne adaylarına ciddi sıkıntı-lar verebildiğini ifade ederek, bazen istenen bir hamilelikte bile anne ve baba adaylarının gelişen yeni duruma uyum sağlamakta zorluk yaşayabil-diğini kaydediyor. Kadınların hamilelik döneminde

belli başlı stresler yaşadığını söyleyen Veziroğlu, bunların bedenen yaşanan değişiklikler, kendini güzel bulamama, kilo alma ve eşine güzel görün-meme endişesi, bebeğin sağlığıyla ilgili kaygılar, bebek bakımı konusundaki endişeler, bazen anne adayının sağlık sorunları nedeniyle uzun süre yatması, yükselen insülin, tansiyon gibi hastalıklar ve düşük yapma korkusu olduğunu belirtiyor. Bu nedenle hamilelik döneminde eşler arasındaki ilişkinin son derece önemli olduğunu dile getiren Veziroğlu, baba adayının anneye destek olması, doğacak bebeğiyle temas kurmaya istekli ol-masının anne adayını mutlu edip rahatlattığını kaydediyor.

Annelik tecrübesi arttıkça...

Bir çocuğa sahip iken ikinci çocuğa hamile kal-manın farklı duygular yaşattığını ifade eden Vezi-roğlu, anne olan birinin ikinci kez anne olmasının çok daha kolay olduğunu, daha önceden deneyim sahibi olması nedeniyle doğumun hemen ardın-dan annenin kendini yeterli hissettiğini, bunun da bebeğe yansıdığını belirtiyor. Bebeğin bu sayede kendini güvende hissettiğini söyleyen Veziroğlu, çünkü onun asıl tutacağını, emzireceğini, gazını çıkaracağını bilen bir anne olduğunu ifade ediyor.

Yaprak Veziroğlu

Page 81: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

79BeykozKultur&Sanat

SAĞLIK BB

Ancak ikinci kez anne olan kadınlarda da ilk çocuğunu ihmal etme kaygısı görülebildiğini söyleyen Veziroğlu, çoğunlukla görülen eğilimin ikinciye fazla ilgi göstermeyip, büyüğü kıskandır-mamak olduğunu kaydediyor. Fakat bu durumun yeni doğan bebek için adil olmadığını belirten Veziroğlu, ikinci bebeğin de en az birincisi kadar ilgiye ihtiyacı olduğunun unutulmaması gerektiği-ne dikkat çekiyor.

Hamilelikteki duygulanımlar bebeği etkiliyor

Annenin hamilelikte yaşadığı duyguların bebeğe doğrudan etkisinin bilimsel olarak kanıtlanmış olduğunu ileri süren Veziroğlu, anne karnında fetusun yaşadığı bedensel duyumların hafızayı oluşturmaya başladığını söylüyor. Bunların oto-biyografik hafıza gibi yaşananların akılda kalması şeklinde olmadığını ifade eden Veziroğlu, ancak bu algının duyular ve hisler şeklinde depolandığı-nı belirtiyor. Annenin düşüncelerinin bile duygula-rı etkilediğini, bu duyguların da bebek tarafından algılandığını belirten Veziroğlu, istenmeyen, cinsel taciz sonucu, savaş zamanı ya da çatışmalı evli-likler içinde oluşan, düşürülmeye çalışılan ya da annesi toksik madde kullanan bebeklerin daha sinirli olduğu ve agresif davranışlar sergiledikleri-nin tespit edildiğini söylüyor.

İstenmeyen bebeklerin ileriki hayatlarında utanç duygusu ve kaygı yaşadıklarının bilindiğini be-lirten Veziroğlu, anne rahminde ideal şartların

bulunmaması durumunda bebeğin ölüm korkusu geliştirebildiğine dikkat çekiyor. Veziroğlu, annesi yoğun duygusal problemler geçiren bebeklerin de mutsuz, düşük yapmış annelerin bebekleri-nin daha kaygılı olduğu, hamilelikte uyuşturucu madde kullanan annelerin bebeklerinin ileride uyuşturucu kullanma riskinin arttığı, hamilelikte depresif duygu durumuna sahip annelerin ço-cuklarınında ileride davranış bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna daha yat-kın olduklarını ifade ediyor.

Babanın ve anneyle ilişkide olan diğer yakınların da anne adayı üzerinde, dolayısıyla bebek üzerin-de etkisi olduğunu belirten Veziroğlu, eğer anne adayı fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak çevre-sinden destek alıyorsa bebeğin de gelişiminin desteklendiğini, ancak anne adayı fiziksel ve duy-gusal taciz görüyor, korku içinde yaşıyorsa, stresi yoğunsa, bebeğin etkilenmesinin kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Veziroğlu, bu olumsuz etkiler ne kadar yoğunsa, ne kadar sıklıkla tekrarlıyorsa bebek üzerinde o kadar fazla etki oluştuğunu kaydediyor.

Page 82: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

80 BeykozKultur&Sanat

Alerjiye dikkat!

Mevsimsel allerjik nezle (Allerjik Rinit) burun ve üst solunum yollarının tekrarlayan bir hastalığı olup, burun tıkanıklığı, hapşırık, burun akıntısı, burun kaşıntısı, damakta kaşıntı gibi bulgularla ortaya çıkmaktadır. Allerjik Rinittte şikayetler çift taraflıdır. Kaşıntı nedeniyle sık sık elleriyle burunlarını yukarıya doğru itme hareketi (allerjik selam) ve buna bağlı burun ucunda yatay çizgi oluşumu ile beraber gözaltlarında görülen ödem, hafif koyu renk değişikliği allerjik rinitin tipik bul-gularıdır. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Çiğdem Eliaçık, yaklaşan alerji mevsimi ve çocuk-lardaki alerjik semptomlar hakkında bilgilendirdi.

Nedenler

Çocukluk yaşlarında her yaş içinde ilk bulgular ortaya çıkmaktadır. Ebeveynlerde allerjik nezle veya bir başka allerjik hastalığı olanlarda allerjik nezle görülme sıklığı artmaktadır. Hastalık bulgu-ları en sıklıkla bitkilerin havada uçuşan polenleri ile ve ayrıca ev tozu akarları, küf sporları, evcil hayvanların deri ve tüy döküntüleri gibi alerjen-lerle karşılaşmayı takiben ortaya çıkar. Ayrıca sigara dumanı, hava kirliliği, keskin kokular, soğuk hava, rüzgarlı hava gibi üst solunum yollarını rahatsız edici faktörler tarafından tetiklenerek bulguları başlar. Bulguların olmadığı dönemlerde çocuk son derece iyi olup tamamen sağlıklı bir görünümde olabilir.

Allerjik olduğunu nasıl anlarız?

Tanıda en önemli nokta hastanın hikayesidir. Ne-lerin tetiklediği ve hangi mevsimde ortaya çıktığı tanıyı koymada yardımcı olacaktır . Allerjik nezle tanısı sık burun ve göz kaşıntısı, akıntısı, tıkan-ması olan çocuklarda muayene bulguları, labora-

tuvar testleri ve allerji deri testleri ile konur. Deri Allerji testleri her yaş grubunda yapılabilir çocuk hekimleri ve allerji uzmanları tarafından değer-lendirilmelidir. Allerjik rinit, enfeksiyona bağlı rinit, allerjik olmayan rinit, rinosinüzit, polip (burunda et), geniz eti büyüklüğü, yabancı cisim, kistik-fibrozis, kartegener sendromu ve tümör gibi pek çok hastalıkla karışabileceğinden hastalar ayrın-tılı değerlendirilmelidir .

Tedavi edilmezse hangi sorunlara yol açar?

Allerjik nezle hastalığı olan çocuklarda üst solu-num yollarının komşuluğu ve hassaslığı nedeniyle zaman zaman sinüzit, geniz eti büyümesi, orta kulak iltihabı gibi diğer hastalıklar da eşlik ede-bilir. Ayrıca astım hastalığı olanlarda sıklıkla yıl boyunca devam eden allerjik nezle hastalığı da vardır. Hastalık tedavi edilmediğinde çocuğun günlük yaşamını, yaşam kalitesini, okul başarısı-nı olumsuz yönde etkileyebilir. Ayrıca bir aller-jik hastalığı bulunan kişilerde bazen bir başka allerjik hastalık bulguları zaman içinde eklenebilir. Örneğin Allerjik nezleli çocuklarda zaman için-de astım bulguları da ortaya çıkabilir. Hastalara uygulanan tedavi ile genellikle hastalık bulguları süratle iyileşir ve yakınmaların şiddeti ve sıklığı azalır. Hastalığın tedavisinde tam olarak iyileşme değil hastalığın kontrol altına alınması amaçlanır

SAĞLIKBB

Page 83: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

Mayıs’ta

Ramazan’da sürprizetkinliklerle...

ve

Page 84: Beykoz Sayı 15 / Mayıs 2016 Kultur&Sanat beykoz.bel.tr Ölümünün 850. sene-i devriyesinde Hoca Ahmet Yesevi 29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Tiyatrocu Abdullah Şahin:

Ayrıntılı bilgi www.beykozicintasarla.org

ÖDÜLLERBirincilik Ödülü30.000 TL İkincilik Ödülü 15.000 TL Üçüncülük Ödülü7.500 TL 1. 2. 3.Mansiyon Ödülü2.000 TL

BeykozBelediyesiLogoYarışması

Lo

go

Yar

ışm

ası