sİgaranin kozmetİk etkİlerİ
DESCRIPTION
SİGARANIN KOZMETİK ETKİLERİ. Prof. Dr. Pelin Arıbal Fizyopatoloji Bilim Dalı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi. 10. yüzyılda Mayalar tütünü önemli günlerde ve toplantılarda ''dostluk simgesi'' olarak çubuk ucunda içiyorlardı… Maya dilinde 'Sikar' kelimesi içmek anlamına geliyordu. - PowerPoint PPT PresentationTRANSCRIPT
SİGARANIN KOZMETİK ETKİLERİ
Prof. Dr. Pelin ArıbalFizyopatoloji Bilim DalıAnkara Üniversitesi Tıp Fakültesi
10. yüzyılda Mayalar tütünü önemli günlerde ve toplantılarda ''dostluk simgesi'' olarak çubuk ucunda içiyorlardı…
Maya dilinde 'Sikar' kelimesi içmek anlamına geliyordu.
1492’de Kolomb yeni kıtaya ayak bastığında yerlilerin kullandıkları tütünü Avrupa’ya götürmek istedi.
Tütün, Avrupa'da ilk olarak 1556'da Fransızlar ve ardından Portekiz, İspanyol ve İngilizler tarafından kullanıldı..
ANADOLU İNSANI TÜTÜNLE 400 YIL ÖNCE TANIŞTI….
Tütünün sigara formu kazanması ise Osmanlı topraklarında gerçekleşti; Akka Kalesi'nin, Fransızlar tarafından kuşatılması sırasında askerlere moral olsun diye tütün ve nargile gönderildi.
Nargile bombardımanda parçalanınca, askerler tüfek fişeklerinde kullanılan kâğıda sararak tütün içmeye başladılar…
1601 yılında Saray Başhekimi Cerrah İbrahim Efendi'nin, tütün içmenin hem sağlığa zararlı hem de İslam dinine aykırı olduğu yönünde mücadelesi oldu…
SİGARA-KOZMETİK
Ciltte yaşlanma sürecinde ortaya çıkan çizgi ve kırışıklıkların oluşumunda; Genetik özellikler, Güneş ışınları, Hava kirliliği, Sigara, Yanlış beslenme
alışkanlıkları, Alkol…..
rol oynamaktadır.
Sigara kullanımı sonucu ortaya çıkan cilt problemleri
en çok kadınlarda görülmektedir.
Sigaranın iç organlardaki etkileri, deriye etkilerinden daha iyi bilinmektedir.
Sigara içenlerin sigara içmeyenlere oranla ciltlerinde 5 kat daha fazla kırışıklık olduğunu görülmektedir.
Bir sigara, cildin 90 dk yeterli oksijen almasını engeller.
Bir paket sigara, cildin yaklaşık bir gün yeterli oksijen almasını engeller.
Tek bir sigara, parmak uçlarında, 1-1,5 saat süre ile, % 25-30 civarında kan akımı azaltır.
Sigara dumanınki CO (karbon monoksit) hücrelerin oksijeni kullanmasını engeller..
Sigara; Yaklaşık 4.000 kadar zararlı
madde icerir. Örn; Boya sökücü aseton (zehir), Akü yapımında kullanılan
kadmiyum (ateroskleroz, kanser),
Roket yakıtı metanol (körlük), Çakmak gazı butan, Radyoaktif madde polonyum
(kanser) Temizlik maddesi amonyak, Fare zehiri arsenik (zehir), Öldürücü zehir hidrojen siyanür, Benzopiren, vinil klorid, üretan,
toluidin… kanser yapıcılar Naftalin (güve zehiri)…….gibi
Nikotin ise sigarada bulunan bağımlılıktan sorumlu
ana maddedir
•Bir elmayı kestikten sonra beklettiğinizde elmanın yüzeyi havadaki oksijenin etkisiyle oksidasyona uğrar ve kahverengi bir görünüm alır.
•Serbest radikaller, aynı yıkımı, vücudumuzun hem içinde, hem de dış görünümü olan cildimizde gerçekleştirmektedir!
Neden yaşlanıyoruz?
Oksijen yaşam için gerekli olsa da vücut üzerinde zararlı etkileri vardır.
Oksijen kullanımı sürecinde, kimyasal değişimler sonucu
SERBEST RADİKAL denen kararsız oksijen molekülleri oluşur.
Serbest radikaller sigara dumanı, alkol, nitrojen oksit ve ozon gibi kimyasal ajanlar, ultraviole ışın ve diğer radyasyon formları gibi dış faktörlerle de oluşur.
SERBEST RADİKALLERİN
KAYNAĞI • ENDOJEN• N metabolik
faaliyetler • Biyokimyasal redoks
reaksiyonları..
• Mitokondriler• Endoplazmik
retikulum• Peroksizomlar • Fagositler• Hücre membranları• Otooksidasyon
reaksiyonu
nötrofil
• EKZOJEN • Radyasyon• UV ışınları• Sigara• Hava kirliliği• Stres• Alkol • Toksik kimyasal
maddeler • Ağır metaller• İlaçlar;
antineoplastikler • Böcek ilaçları• Çözücüler• Anestezik maddeler
Serbest radikallerin hücrede aşırı miktarda ortaya çıkması ve hücreye zarar vermesi, ‘oksidatif stres’ olarak tanımlanmaktadır.
Serbest oksijen radikalleri Hücreler, moleküler oksijeni suya
indirgeyerek enerji açığa çıkarırlar. Bu süreçte, mitokondrial solunumun,
kaçınılmaz bir sonucu olarak, küçük miktarlarda serbest radikaller ortaya çıkar.
Serbest radikaller: Dış eksenlerinde çiftlenmemiş bir elektron taşıyan kimyasal
türevlerdir.
Reaktif Oksijen Türleri (ROS)(2)
,
Serbest radikal oluşturucu sistemlerSerbest radikal temizleyici sistemler
Dengesizlik
OKSİDAN STRES
Antioksidan kapasite, Oksidan-Antioksidan
Normal şartlarda, hücrelerde serbest radikaller (oksidanlar) tarafından oluşan hasarı önlemeye yönelik antioksidan savunma sistemleri denge halindedir.
Oksidatif stresin artması hücre hasarı, hücre ölümü,
bağ dokusu harabiyeti, vazokonstrüksiyon etkileri ile
ERKEN YAŞLANMAnın
tetikleyicisi olur.
Serbest radikaller/Oksidan stres: Membran lipidlerinde peroksidasyon, Protein hasarı, DNA zincirinde kırılmalar, Hücresel yaşlanma ve hücre ölümü Farklı sistemlerde hastalık, kanser, kalp-beyin
damar hastalıkları gelişimine……. neden olurlar…
Oksidatif stres •Yaşlanma hızında artış•Aterogenez, kalp hastalıkları,•Serebrovasküler bozukluklar, •Nörodejeneratif hastalıklar,•Kanser,•Amfizem/Bronşit, •Parkinson hastalığı, •Musküler distrofi, •Gebelik preeklampsisi, •Karaciğer hastalığı (alkolik krc.), •Diabetes mellitus, •Böbrek yetmezliği, •Down sendromu, •Retrolental fibroplazi, •İskemi/Reperfüzyon hasarı….
Antioksidan Savunma Sistemleri
• Radikallerin oluşumunun engellenmesi
• Oluşan radikallerin temizlenmesi• Daha güçlü radikallerin, daha zayıf
radikallere dönüştürülmesi• Hedef dokuların antioksidan
kapasitelerinin arttırılması
Antioksidan Savunma Sistemleri (antioksidanlar)ENZİMATİK
• Süperoksit dismutaz (SOD)• Katalaz (CAT)• Glutatyon peroksidaz (GSH-
Px)• Glutatyon-S-Transferazlar
(GST)
NONENZİMATİK• Melatonin• Seruloplazmin• Transferrin• Miyoglobin• Hemoglobin• Ferritin• Bilirubin• Glutatyon• Sistein• Metiyonin• Ürat• Laktoferrin• Albümin
O2-. ‘i, H2O2 ‘e dönüştüren SOD,
H2O2’i suya indirgeyen CAT ve glutatyon peroksidaz-glutatyon reduktaz sistemi…
Antioksidan vitaminler
-tokoferol (vitamin E) -karoten (vitamin A) Askorbik asit (vitamin C) Folik asit
Sigara içenlerde, artmış oksidan yüke maruz kalmaktadır.
Sigara dumanındaki toksik maddeler; Doğrudan serbest radikal kaynağı olurlar, Makrofaj ve nötrofil aktivasyonu ile daha fazla
serbest radikal üretimine neden olurlar, Serbest radikallerin ortadan kaldırılmasını
sağlayan antioksidan aktiviteyi düşürürler.
SİGARA İÇİMİ VE OKSİDAN STRES….
Sigaranın bir kez içe çekilmesi (inhalasyon) ile yaklaşık 2.1015 serbest radikal alınmaktadır.
Çalışmalarda sigara içen veya pasif içiçi olan kadınlarda, kontrollere oranla, serbest radikal düzeylerinin daha yüksek olduğu saptanmıştır.
Jendryozko ve ark., çalışmalarında eritrosit lipid peroksidasyonu pasif içicilerde de kontrollere göre artmış olarak bulunmuştur.
Akciğerlerde, alveoler makrafajlarda da fazla miktarda serbest radikal oluşarak doku yıkımına neden olmaktadır.
Yapılan çalışmalarda, sigara içenlerde; Alveoler makrofajlarda total SOD, katalaz aktivitesi ve
glutatyon düzeyleri de yüksek saptanmaktadır.
Çalışmalarda sigara içen bireylerde; Lipid peroksidasyon ürünü plazma malondialdehit artışı, Plazma Vit C ve Vit E, beta-karoten ve SOD düzeylerinin
azaldığını göstermişlerdir. Sigaranın bırakılmasından bir yıl sonra ise sayılan
bu oksidan-antioksidan dengenin, sigara içmeyen olgularla eşit düzeye geldiği bulunmuştur.
Sigara dumanı etkisi ile nötrofillerden salgılanan; Superoksit anyonu (O2
-.), Hidrojen peroksit (H2O2), Hidroksil radikali (OH.), Hipoklorasid (HOCI.), Monokloramin (NH2CI), Taurin monokloramin (TauNcl), Nitrojen dioksit (NO2
.), Semikinon radikali (HQ), Peroksil radikali (ROO.) gibi oksidan moleküller
endoteli ve epitel hücrelerinde hasar yaratırlar. Hasar hücre membranını, hücre içi protein
yapısını, DNA yapısını etkiler.
Sigaranın toksik madde etkisi
1. Toksinin kendisi bir serbest radikaldir.
*örn., azot dioksit gazı (NO2)
2. Toksin bir serbest radikale metabolize olur.
3. Toksin, antioksidan aktiviteyi düşürür.
*örn., toksinin karaciğerde sitokrom P450 tarafından metabolizması, glutatyonun miktarını azaltır.
4. Toksinin metabolizması sonucu serbest oksijen radikali meydana gelir.
sitokrom p450, aşırı miktarda süperoksit radikali (O2
) üreten bir izoenzime dönüşür.
Aktive olmuş makrofajlar ve nötrofiller fagositoz esnasında membran ve sitoplazmalarında bulundurdukları; NADPH oksidaz, Myeloperoksidaz enzimleri
hem serbest radikalleri ve hem de aşırı okside edici hipoklorik asit (HOCl)’le ajan patojenleri yok ederler.
Patogen
Patogen
•Fagosite ajan, oksijen tüketiminde patlama (solunumsal patlama) ürünlerinin etkisiyle öldürülür.
•Oksidanların aşırı artışı durumunda normal hücre yapısı zarar görür.
İnsan vücudunda her hücre günde ortalama 10.000 serbest radikalin saldırısına uğramaktadır.
Sigara içimi ve serbest radikal açığa çıkışı ile; Hücre harabiyeti, Hücre ölümü, Doku yaşlanması hız kazanacak,
Serbest radikallerin nikotine ek olarak oluşturduğu vazokonstrüktif etki cilt hücrelerinin erken ölümüne neden olarak ciltte kırışıklık oluşumuna neden olacaktır.
Sigaranın oluşturduğu serbest radikaller kollajen çapraz bağları oluşturarak ciltte derin çizgiler oluşmasına sebep olur.
SİGARANIN DERMİS’E ETKİLERİ…
Özelikle 30’lu yaşlardan itibaren cildin hücre üretiminde yavaşlama söz konusu olmaktadır Cildimizin sağlıklı ve genç kalması için, vücudumuzda iki mekanizmanın sağlıklı çalışıyor
olması gereklidir.
Kollajen, cildin pürüzsüz ve esnek olmasını
sağlayan bir proteindir ve sigara da kollajenin baş
düşmanıdır!
Kollajen oluşumu ve kollajen yıkım.. Kollajen normal derinin temel (%80)
elemanıdır. Matriks metalloproteinaz (MMP)’lar
ekstrasellüler matriks bileşenlerini, kollajeni yıkmakla sorumlu enzim ailesidir.
Sigara, kollajen ve MMP oranını bozmaktadır….
Sigara içenlerde kollajen üretiminde %40’lık bir azalma olmaktadır. (Hatta tavuk embriyolarında %88!!)
Sigara dumanına maruz kalan hücreler, normalden çok MMP enzimi üretmektedirler.
İki etkinin bir araya gelmesi; sigara içenlerdeki erken cilt yaşlanmasını açıklamaktadır.
UV ışınları ile birleşince kırışıklık oluşumu daha da artmaktadır.
Kollajen ve elastin yönünden fakirleşen cildimiz erken dönemde sarkmaya başlar…
Elastin, cildin esneklik ve elastikiyetini temin etmede önem taşımaktadır. Elastaz, elastinin yıkımından sorumlu olan bir enzimdir.
Alfa-1-antitripsin (A1AT), karaciğerde yapılan ve elastazı inhibe eden (baskılayan) enzimdir.
Sigara içim, A1AT’in üzerinde bulunan metiyonin amino asidinin yapısını bozmaktadır.
Böylece elastaz aktivitesi yüksek kalır, daha fazla elastin yıkımı gerçekleşir ve cilt elastikiyeti zarar görür.
C vitamini kuvvetli, suda eriyen antioksidan olup, kollajen ve elastin yapımında yardımcı faktördür, cilde gerginlik ve parlaklık kazandırır. Cildin tonusunu ve yapısını güçlendirir. Eksikliğinde, cildin gerginliği açısından kayıp, yara
iyileşmesinde gecikme, diş eti kanamaları…
Sigara, A vitaminin de kollajen üzerinde ortaya çıkardığı olumlu etkilerin ortadan kalkışına neden olur. Eksikliği; cilt, göz ve
saçlarda kuruluk, akne oluşumuna yatkınlık…
Sigara kan akımını
azaltıyor…
Sigaradaki nikotin, derideki kan damarlarında daralmaya yol açıp, vazokonstrüktif etkiyle, damarın beslediği dokunun yeterli oksijen almasını engellemektedir. •Kanın oksijen miktarı azalır, eritropoietin artışı vizkozitesinin artışına yol açar….
Sigara monositleri aktive eder
platelet reaktivitesini arttırır kan fibrinojen düzeylerini arttırır
Katekolaminler
•Endotel fonksiyonlarını bozar,•Vasküler tonüs artışı olur,•Fibrinojen düzeyini ve trombosit fonksiyonlarını arttırır,•Sekonder polisitemiyi indükler,•Protrombotik etki oluşturur…
SİGARA, KATEKOLAMİN DÜZEYLERİNİ DE ARTTIRIR…
Sigaranın açığa çıkardığı serbest radikaller endotel hücrelerinden nitrik oksit salınımını azaltır ve endotelin salınımını arttırır. Vazokonstrüksiyona katkı..
Sigara içmek, cilde giden oksijen akışını keserek, cildin %30 daha cansız görünmesine yol açar.
Bu durum; özellikle kadınlarda yüz bölgesindeki kırışıklıkların artması ve cildin daha soluk, kuru, sarımsı-gri olması sonucunu doğurmaktadır.
Kronik ve yoğun sigara tiryakilerinde, 1985’ te Dr. Douglas tarafından “smoker’s face” (tiryaki yüzü) olarak tanımlanmıştır: Çenede yüzeyel, yanaklarda derin ve yüzeyel çizgilenmeler,
Ciltte kaba, pürüzlü görünüm, Cildin kollajen ve elastin miktarı
azalmış, kuru deri, Yüzde kemik yapıyı belirgin hale
getiren zayıf, yorgun ve sağlıksız görüntü,
Serbest radikaller, deride zehirli artıklar birikimi ile, deride gri-boz renklenme,
Ciltte hafif hiperpigmente ve atrofik görünüm,
Dudak ve göz kenarlarında oluşan kırışıklıklar; Sigaranın toksik etkileri, Sigara içerken
dudakların çekme hareketi,
Dumandan korunmak üzere sıkça tekrarlanan göz kısma hareketlerine bağlanmaktadır.
Sigaranın derin izleri öncelikle cilt altı dokuların çok ince ve hassas olduğu;
Ağız, göz çevresi, boyun bölgesinde yerleşmektedir.
Anti-aging uygulamalardan Botoksla sigaranın bir kötü etkisi daha giderilmekte, sigaranın neden olduğu üst ve alt dudaktaki dikey çizgiler (sigara içimi çizgileri) ele alınmaktadır.
Sigara içenlerin saçları daha erken beyazlamakta ve saç dökülmeleri artmaktadır.
Katrana bağlı olarak sarımsı bir saç rengi çıkmaktadır.
Sigara içerken sigaranın tutulduğu parmaklar ve tırnaklarında sarı-kahverengi renklenme ortaya çıkar.
Sigara tiryakisi kadınlarda akne…. Bin kadında yapılan araştırmada, sigara
içenlerin % 42,2'sinde, gözeneklerin tıkanmasıyla oluşan ve inflamatuvar olmayan büyük beyaz başlı akne ve kistik yapılar bulunduğu, sigara içmeyenlerde bunun görülme oranının % 10 olduğu tespit edilmiştir.
Pasif içicilerin ciltleri de, aktif içiciler kadar olmasa bile bu tehlikelerle karşı karşıyadır.
Koltuk altında ve kasıklardaki iltihaplanma ya da avuç içlerinde ve ayak tabanlarında görülen sedef hastalığının sigara içenlerde içmeyenlere oranla 7 kat daha fazla görüldüğü tespit edilmiştir.
Sigara içenlerle içmeyenler arasında yara iyileşmesi yönünden de farklılıklar bulunmuştur. Nikotin ve serbest radikaller deri damarlarında,
ayrıca, ekstremitelerde vazokonstriksiyona ve kan akımında azalmaya yol açar.
Sigara, katekolamin artışı ile protrombotik etkiye yol açar…
Sigara içenlerde; Ekstrasellüler matriks içerisindeki hücre
proliferasyonunda azalma, Bağ dokusunda yavaş gelişme, Epitel rejenerasyonunda azalma ile
postoperatif dönemde yara iyileşmesinde gecikme ve yara enfeksiyonlarında artış gözlenmiştir.
Nikotinin, serbest radikallerle savaşan A ve C vitaminlerini de etkisiz hale getirdiği saptanmıştır.
Sigara içen kişilerde özellikle suda çözünen vitaminlerin vücuttan daha hızlı atıldığı bilinmektedir.
Günde bir paket ve üzeri sigara içenler daha fazla oksijene ve suya gereksinim duymaktadırlar.
Sigara içicilerinin; B vitaminleri, folik asit, C vitamini gibi mikro besin maddeleri yönünden eksiklik çekebilecekleri belirtilmektedir.
Ancak, sigara içen kişilerin özellikle B vitaminleri ve C vitamini, beta-karoten, E vitamini, selenyum, L-cysteine, glutathione gibi antioksidan besin maddelerini daha fazla almaları gerekmektedir. Bunun için de sebze-meyve ağırlıklı bir beslenme tavsiye edilmektedir.
Amerikan ve Avrupa beslenme
örgütleri: günde5 kez taze, meyve ve
sebze ve yarısını çiğ olarak tüketirse,
vitamin ve mineral almanıza gerek
kalmaz.
Besinlerden alınan beta karotene (vit A) ise trans ve 9-cis şeklinde iki molekül içerirken sentetik formu sadece trans beta-karotene içermekte..ve sigara içenlerde bu formu tek başına kanser oluşumunu arttırıcı yönde etki göstermektedir.
C vitamini desteğinin sigara içenlerde şart olduğuna dair bilimsel fikir birliği vardır.
Diğer yandan, B12 vitamini besinlerle veya sigara gibi alışkanlıklarla vücuda giren siyanürü etkisiz hale getirmektedir.
Kırmızı ginseng, diğer adıyla Panax Ginseng’in de sigaranın serbest radikal etkilerini azaltıcı olduğu görülmüştür.
Sigara içmek cilt kanseri (dudak, genital) riskini de atırır.
Sigaranın bağışıklık sistemine yaptığı baskılayıcı etki de rol oynamaktadır.
Sebep olduğu cilt, akciğer, boyun, meme, mesane kanserleri etyolojilerinde saptanmaktadır…
Unutulmaması gereken, hiçbir takviye programının sigarayı bırakmak kadar sağlığa olumlu etkileri olmayacağıdır.
Biyolojik yaşın kronolojik yaştan küçük olmasını isteyenler yani yaşlanmak
istemeyenler; sigara, alkol,stresden uzak bir hayat ile doğru beslenme ve temiz bir
çevreye dikkat etmeliler.