sosyalist İşçi 338

12
Yeni sol ve devrimci parti Can Irmak Özinanýr sayfa 8 Ekim devrimi darbe miydi? Chris Bambery sayfa 9 Ergenekon ve kokmaz bulaþmazlar Özden Dönmez sayfa 2 1908 - 2008: Nerede kalmýþtýk? Onur Öztürk sayfa 7 sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 338 24 Ekim 2008 1 YTL Kapitalizmin yeni krizi kapýda FATURAYI GENE BÝZ MÝ ÖDEYECEÐÝZ? Mali kriz nedeniyle kapitalist devletler önlemler alýyor. Birçok ülkede emekçilerin ödediði vergilerden oluþan yüz mil- yarlarca dolar bankalarýn ve bankacýlarýn kurtarýlmasý için harcanýyor. Þimdiden bankalarýn ve diðer sermaye kurumlarýnýn kamulaþtýrýlmasý için harcanan para Türkiye’nin 7-8 katýna ulaþmýþ durumda. On yýllar boyunca emekçilere özelleþtirmenin nimetlerini anlatanlar þimdi bankalarý, si- gorta þirketlerini kamulaþtýrý- yor. Bize sürekli olarak devletin piyasalara müdahalesi yanlýþtýr diyenler þimdi yüz milyarlarca dolarla piyasalara müdahale ediyor. Demek ki bize hep yalan söylediler. Krize karþý Türkiye sermayesi de hazýrlanýyor. 2009 yýlý bütçesi krize karþý sermayedarlarý, büyük patron- larý korumak için hazýrlandý. Amaç krizin faturasýný çalýþan, emekleri ile geçinen sýradan insanlara yýkmak. Bütçe önümüzdeki haftalarda görüþülmeye baþlanýyor. Bu görüþmeler sürerken emekçi- lerde sokaklarý, meydanlarý doldurarak krizin faturasýný ödemeyeceklerini ilan etmeliler. Sosyal harcamalar artýrýlsýn: sayfa 6-7 Kriz üzerine: dsip.org.tr Kamu emekçisine sefalet zammý Hükümet, 2009 bütçesini meclise taþýdý. Bütçenin kriz karþýsýnda kemer sýkma bütçesi olduðu anlatýlýyordu. Kemer sýk- masý istenenlerse yine kamu emekçileri. 2009 ilk altý ayý için yüzde 4, ikinci altý ay içinse yüzde 4,5 ücret zammý öngörülüyor. Bu zam bir kamu çalýþanýnýn günde 1 simit bir de çay almasýna yarýyor. Türkiye’de enflasyon yüzde 10’un üzerinde. Fiyatlar artýyor. Kamu emekçi- sine layýk görülen ücret bu artýþýn çok gerisinde kalýyor. En büyük pay faizlere ayrýldý 2009 bütçesi 262 milyar YTL. Genel bütçe ödeneklerinin toplamý 257 milyar 634.7 milyon YTL olarak belirlendi. Bütçe ödeneklerinden en büyük pay, 58 milyar YTL ile faiz ödemelerine ayrýldý. Faizler IMF ve Dünya Bankasý’na ödenecek, alýnan bor- cun ana parasý ise olduðu gibi duracak. Bütçede faizlere ayrýlan pay, bir yýlda eðitime ayrýlan miktarýn 2 katýndan fazla. Saðlýða ayrýlan payýn ise yaklaþýk 5 katý. Bütçe gelirlerinin 220.6 milyar YTL’si vergiden geliyor Susmayýn! 1996 yýlýnda bir suikastla öldürülen Kýbrýslý gazeteci Kutlu Adalý'nýn cinayetindeki sýr perde- si 12 yýldýr aralanamadý. Adalý cinayetinden dönemin Sivil Savunma Teþkilatý Baþkaný Galip Mendi’yi sorumlu tutuluyor. Korgeneral Mendi, Ergenekoncu generalleri hapishanede ziyaret etmiþti. Kutlu Adalý’nýn eþi Ýlkay Adalý, eþleri suikastle öldürülen Güldal Mumcu ve Þengül Hablemitoðlu’na seslendi: "Onlara çaðrým, susmamalarý. Çünkü, onlar sustukça sýra baþkalarýna gelecek. Faili meçhul cinayetler devam edecek"

Upload: sosyalist-isci

Post on 22-Mar-2016

238 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 338

TRANSCRIPT

Page 1: Sosyalist İşçi 338

Yeni sol vedevrimci parti

Can Irmak Özinanýr

sayfa 8

Ekim devrimidarbe miydi?

Chris Bambery

sayfa 9

Ergenekon vekokmazbulaþmazlar

Özden Dönmez

sayfa 2

1908-22008:Neredekalmýþtýk?

Onur Öztürk

sayfa 7

sosyalist isciDEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SAYI: 338 24 Ekim 2008 1 YTL

Kapitalizmin yeni krizi kapýda

FATURAYIGENEBÝZMÝÖDEYECEÐÝZ?Mali kriz nedeniyle kapitalist

devletler önlemler alýyor. Birçokülkede emekçilerin ödediðivergilerden oluþan yüz mil-yarlarca dolar bankalarýn vebankacýlarýn kurtarýlmaasý içinharcanýyor. Þimdidenbankalarýn ve diðer sermayekurumlarýnýn kamulaþtýrýlmasýiçin harcanan para Türkiye’nin7-88 katýna ulaþmýþ durumda.

On yýllar boyunca emekçillereözelleþtirmenin nimetlerinianlatanlar þimdi bankalarý, si-gorta þirketlerini kamullaþtýrý-yor.

Bize sürekli olarak devletinpiyasalara müdahalesi yanlýþtýrdiyenler þimdii yüz milyarlarcadolarla piyasalara müdahaleediyor.

Demek ki bize hep yalansöylediiler.

Krize karþý Türkiye sermayeside hazýrlanýyor.

2009 yýlý bütçesi krize karþýseermayedarlarý, büyük patron-larý korumak için hazýrlandý.Amaç krizin faturasýný çalýþan,emekleri ile geçinen sýradaninsanlara yýkmak.

Bütçe önümüzdeki haftalardagörüþüülmeye baþlanýyor. Bugörüþmeler sürerken emekçi-lerde sokaklarý, meydanlarýdoldurarak krizin faturasýnýödemeyeceklerini ilan etmeliler.

Sosyal harcamalarartýrýlsýn: sayfa 6-7

Kriz üzerine: dsip.org.tr

Kamu emekçisinesefalet zammý

Hükümet, 2009 bütçesinimeclise taþýdý. Bütçenin krizkarþýsýnda kemer sýkma bütçesiolduðu anlatýlýyordu. Kemer sýk-masý istenenlerse yine kamuemekçileri. 2009 ilk altý ayý içinyüzde 4, ikinci altý ay içinseyüzde 4,5 ücret zammýöngörülüyor. Bu zam bir kamuçalýþanýnýn günde 1 simit bir deçay almasýna yarýyor. Türkiye’deenflasyon yüzde 10’un üzerinde.Fiyatlar artýyor. Kamu emekçi-sine layýk görülen ücret buartýþýn çok gerisinde kalýyor.

En büyük payfaizlere ayrýldý

2009 bütçesi 262 milyar YTL.Genel bütçe ödeneklerinintoplamý 257 milyar 634.7 milyonYTL olarak belirlendi. Bütçeödeneklerinden en büyük pay, 58milyar YTL ile faiz ödemelerineayrýldý. Faizler IMF ve DünyaBankasý’na ödenecek, alýnan bor-cun ana parasý ise olduðu gibiduracak. Bütçede faizlere ayrýlanpay, bir yýlda eðitime ayrýlanmiktarýn 2 katýndan fazla.Saðlýða ayrýlan payýn ise yaklaþýk5 katý. Bütçe gelirlerinin 220.6milyar YTL’si vergiden geliyor

Susmayýn!1996 yýlýnda bir suikastla

öldürülen Kýbrýslý gazeteci KutluAdalý'nýn cinayetindeki sýr perde-si 12 yýldýr aralanamadý. Adalýcinayetinden dönemin SivilSavunma Teþkilatý Baþkaný GalipMendi’yi sorumlu tutuluyor.Korgeneral Mendi, Ergenekoncugeneralleri hapishanede ziyaretetmiþti. Kutlu Adalý’nýn eþi ÝlkayAdalý, eþleri suikastle öldürülenGüldal Mumcu ve ÞengülHablemitoðlu’na seslendi:"Onlara çaðrým, susmamalarý.Çünkü, onlar sustukça sýrabaþkalarýna gelecek. Faili meçhulcinayetler devam edecek"

Page 2: Sosyalist İşçi 338

2 sosyalist iþçi sayý: 338

Ergenekon vekokmaz bulaþmazlar

Ergenekon'un ilk operasyonlarý yapýlýrken kimileridalga geçiyordu. Bazýlarý bulunduklarý durumatamamen ters bir biçimde Ergenekon'uFethullahçýlarýn ve Sorosçularýn derin devleti elegeçirme operasyonu olarak görüyordu. Bu eðilimdaha sonra Ergenekon'u "AKP'nin psikolojikharekatý" olarak deðerlendirdi.

Ergenekon davasýnda ard arda yeni bulgularaulaþýldý. Bir eski Jandarma Kuvvetleri Komutaný vegene bir eski ordu komutaný tutuklandý. Ergenekondavasý nedeniyle tutuklu olan general sayýsý üçeçýktý.

Cumhuriyet gazetesinin bombalanmasý veDanýþtay cinayeti ile Ergenekon çetesi arasýndabaðlar ortaya çýkarýldý. Ama bazý çevreler gene"AKP'nin psikolojik harekatý" nitelemesine devamettiler. Operasyon büyüdü, muvazzaf askerler gözaltýna alýndý ama o bazý çevreler için Ergenekon hala"AKP'nin psikolojik harekatý" olarak kaldý.

Þimdi dava baþladý. Bakalým davanýn hakimleri vesavcýlar nereye kadar devam edebilecekler. Güçlerive soluklarý neye yetecek. Bunlarý göreceðiz. Amaen baþtan söylediðimiz gibi eðer desteklenmezlersebir noktadan itibaren soluklarýnýn yetmeyeceði açýk.

Peki devletin kirli iþlerinin (hepsi deðil elbettesadece bazýlarý) ortaya dökülmesi en baþta kimiilgilendirir. En baþta kim derin devletin hiç deðilsebazý pisliklerinin ortaya dökülmesini ister. Elbettesol. Peki Ergenekon'a biryandan "AKP'nin psikolo-jik harekatý" deyip diðer yandan derin devletinhesabýný sormak mümkün mü? Hayýr.

Bu bazý "sol", "halkçý" çevreler adeta Ergenekon'unbaþarýsýz olmasýný istiyorlar. Paþalar serbest býrakýl-sa sevinecekler. Gerçekler ortaya dökülmesesevinecekler. Dönüp biz dcemedik mi diyebilmekiçin böyle bir çizgiye düþmek yiz kýzartýcý birdurum. Ama utanmasýný bilenlere...

Bir de Ergenekon'dan çok fazla þey bekleyen vegöremeyince Ergenekon'u küçümseyenler var.Aslýnda onlar Ergenekon'u deðil Türkiye'de derindevleti küçümsüyorlar. Derin devletin on yýllardýrsüren operasyonlarý bir dava da ortaya çýkarýlabilirdeðildir. Ergenekon eðer derin devletin iliþkilerininve yaptýklarýnýn bir kýsmýný ortaya çýkarabilirsebelki baþkalarý da ileride ortaya çýkarýlabilir. YaniErgenekon sadece bir baþlangýç olarak kabuledilmeli.

Bir de darbe ile Ergenekon arasýnda ki iliþki var.Sayýsýz belge Ergenekoncularýn darbe hazýrladýk-larýný iddia ediyor. Bu iddia mahkeme kararý ilekesinleþtirildiði takdirde son derece önemli birgeliþme yaþanmýþ olacak. Bu ülkede ilk kez birileridarbeyi gerçekleþtiremeden darbe yapma suçundandolayý cezalandýrýlmýþ olacak.

Darbe giriþimleri bir hayal mi. Bir savcýnýn AKP'yikurtarma hevesi mi? Bunu söyleyenler var. Bunedenle Ergenekon'a "AKP'nin psikolojik harekatý"diyorlar. Yani sayýsýz genelkurmay bildirisi, ortayaçýkan sayýsýz belge, kuvvet komutanlarýnýn günlük-leri, Cumhuriyet Mitingleri, Anayasa Mahkemesikararlarý. Bütün bunlar ortada dururken darbe gir-iþimi iddiasýný "AKP'nin psikolojik harekatý" olarakyorumlamak gerçekten de insana ortada bir"psikolojik harekat" olduðu kanýsýný uyandýrýyorama Ergenekon'a "AKP'nin psikolojik harekatý"diyen solcular elbette bir "psikolojik harekatýn"parçasý deðiller. Onlar sadece politik bir hata, poli-tik bir körlük içindeler.

Ýçlerinden kimileri Cumhuriyet Mitingleri'nekatýldý, kimileri katýlmadý ama katýlmak için içi gitti,kimleri ise Cumhuriyet Mitingleri'ni kutsadý. Vehepsi birden darbeye karþý çýkanlarý AKP'li olmaklasuçladý, suçluyor. Oysa kimse onlarý darbeci olmak-la suçlamýyor. Bir darbeyi gizlemek için bu kadarçok çýrpýnýrsan, saflarýnda darbeyi "tercih edenler"oluþmaya baþlarsa oturup düþünmek lazým. Nereyegidiyoruz, kimin kucaðýna düþüyoruz diye düþün-mek lazým.

Devrimci sosyalizm bir yandan darbeye karþýtutum alýyor. Bu nedenle Ergenekon davasýna enbaþtan beri bütün eksikliklerine raðmen olumlubakýyor. Diðer taraftan ise sermayenin gözde partisiAKP'nin yeni liberal politikalarýna karþý tutum alý-yor. Bu iki tutumu ayný anda almadan solda dur-mak artýk çok güç.

Özden Dönmez

Darbeciler ilk kez yargýlanýyorErgenekon’un üzeri örtülmemeli

Ergenekon’dan önceSusurluk vardý.Türkiye’de kontrgerillaörgütlenmesi ilk kezSusurluk’ta görünür halegelmiþti. Özel harekatçý veçete lideri AbdullahÇatlý’nýn arkadaþý AyhanÇarkýn deþifre olan isim-lerden biriydi.

Çarkýn ve arkadaþlarý,1995’te Ýstanbul’da GaziMahallesi’nde bir Alevikahvesini taramýþ, ardýn-

dan çýkan olaylarda 17kiþi yaþamýný yitirimiþti.Ayhan Çarkýn vearkadaþlarýnýn halka ateþaçarken ki fotoðraflarýyayýnlandý. Ama onahiçbir þey yapýlmadý.Susurluk’un üstüörtülmüþtü.

Çarkýn ve özel harekatçýarkadaþlarý bir çok failimeçhul cinayeti iþlemeklesuçlandý. Ergenekondavasýnýn ilk günü TV

ekranlarýna çýkan AyhanÇarkýn iþledikleri korkunçsuçlarý açýkça söyledi:““Terörle mücadelesýrasýnda 1000 kiþi öldür-müþ olabilirim”, “kul-lanýldýk.”

Çarkýn arkadaþý olan veBursa’da bir silahlý çatýþ-mada ölen özel harekatçýOðuz Yorulmaz’ýn anneside Çarkýn’ýn itiraflarýnýdoðrular nitelikte bir açýk-lamayý 1 ay önce yap-

mýþtý. Anne NurhanYorulmaz da oðlunundevlet tarafýndan kul-lanýldýðýný itiraf emiþti:“Devlet tüm faili meçhulcinayetleri oðlum vearkadaþlarýna iþletti.Ergenekon’da sadecepaþalar deðil siyasetçilerde var. Ben evladýmýdevlete memur verdim,çeteci vermedim.Ortalama 93-94 kiþiyiöldürmüþler.” Anneninardýndan, þimdi de Çarkýnkonuþtu. Yarýnsa birbaþkasý. Ergenekon davasýilerledikçe Susurluk’taaçýða çýkabilir.

Susurluk çetesi üyesi özel harekatçý polis Ayhan Çarkýn:

“Terörle mücadelede 1000 kiþi öldürdüm”

Bombalama, suikast, failimeçhul cinayetler, iftira veitibarsýzlaþtýrma kampan-yalarýyla darbe koþullarýnýyaratmak isteyenErgenekoncular ilk kezmahkeme önüne çýktý. Ýlkduruþma Ergenekoncularýdestekleyenlerin mahke-meyi sabote etme giriþim-lerine sahne oldu.Mahkeme salonunu doldu-ran sanýk yakýnlarý vetaraftarlarý izdiham yarat-týlar. Dýþarýda ise ulusal-cýlar gün boyunca gösteriyaptý. DSÝP, DTP gibibirçok Ergenekon karþýtýparti ve örgütte oradaadalet için bekledi.

Tarihi dava ulusalcýlaragöre "fasa fiso"ydu.Susurluk çetesi de döne-min baþbakaný NecmettinErbakan tarafýndan aynýþekilde deðerlendirilmiþti.Ancak davanýn ilk günübu tip yorumlar yerineErgenekoncularýn iþlediðisuçlar konuþuldu.

Davaya iliþkin öne çýkansoru Ergenekon'unSusurluk ve Þemdinli gibiüzerinin örtülüpörtülmeyeceði. Bu hemdavanýn seyrine hem de budavanýn ileriye gitmesiniisteyenlerin mücadelesine

baðlý. Ancak iki darbecikomutanýnýn veErgenekoncularýn mahke-meye çýkartýlmasý bile baþlýbaþýna önemli bir adým.

TV ekranlarý “adilyargýlama” isteyen, sanýk-larýn rencide edilmemesinidileyen yorumcularladoldu. Birileri þimdiden elikanlý katilleri oradansaygýn ve maðdur devletadamlarý olarak çýkartmakniyetinde. Ancak iþledik-leri suçlarý, toplumaverdikleri acýlarý, dünekadar oturduklarý koltuk-larý kimse unutturamaz.

Ýki darbeci komutanhakkýnda hazýrlanan ekiddianame bir dizi belgeylebirlikte bugüne kadar gizlitutuldu. Ancak Tolon veEruygur mahkeme karþýsý-na çýktýðýnda bu ek iddi-anamede ortaya döküle-cek.

Gerçekliði mahkemekararýyla kanýtlananOramiral Özden Örnek’inDarbe Günlükleri komu-tanlarýn 3 kez baþarýsýzdarbe giriþiminde bulun-duklarýný açýkça bel-gelemiþti.

Davanýn bir diðer ayaðýise JÝTEM. Ergenekonsanýðý Albay Doðan

JÝTEM’in kurucusuolduðunu ititraf etmiþti.Veli Küçük’ün yöneticili-ðindeki JÝTEM birliklerininiþledikleri suçlar bizzatiþleyenler tarafýndan ifadeedilmiþti.

Dava ilerledikçe ortayabir çok itiraf ve yeni bilgidökülecek. Bu bilgilerJÝTEM’e, Kürt illerindekisavaþýn 24 yýllýk kanlý tari-hine ýþýk tutabilir.

Susurluk, Þemdinli, UðurMumcu’ya dek uzananonlarca tanýnmýþ kiþinin

kurban edildiði failimeçhul cinayetler, HrantDink suikasti ve Malatyakatliamý Ergenekondavasýyla birleþebilirseTürkiye’de kontrgerillafaaliyetleri esaslý bir darbeyiyebilir.

Ergenekon’u öncekilergibi karartmak isteyenleriniþi zor. Çünkü toplumunçoðunluðun bu pisliðinartýk son bulmasýný istiyor.Çoðunluk iktidar üzerindebaský kurarsa Ergenkon’uörtemezler.

Page 3: Sosyalist İşçi 338

sayý: 338 sosyalist iþçi 3

sosyalist isci

DSiP’eüye ol

Darbeye karþýysan,Kürt sorununda

demokratik bir çözümistiyorsan,

Cinsiyetçiliðe vehomofobiye karþýysan

Tuzla’da ve baþkayerlerde iþ cinayetleri-ne karþýysan

Küresel ýsýnmaya,nükleer santrallarakarþýysan

sosyalist isciSosyalist Ýþçi her hafta savaþa, darbelere, ýrkçýlýða ve milliyetçiliðe,yeni liberalizme, cinsiyetçiliðe ve homofobiye karþý devrimci,antikapitalist bir yayýn yapýyor. Ona omuz verebilirsiniz.Abone olun, daðýtýmcýlarýmýz size her hafta gazetenizi iletsinler ya daposta ile yollayalým. 5 sayý 5 YTL.

i n t e r n e tbarisarock.org

kureselbarisveadalet.org

kureseleylem.org

durde.org

mahalledenmeclise.org

hranticinadaleticin.com

tuzladaolumlereson.blogspot.com

70milyonadim.org

dtpkapatilamaz.blogspot.com

Kapitalizm hýzla yeni bir krize giriyor.Eylül ayýnýn sonu ve Ekim ayýnýn baþýn-da yaþanan mali kriz henüz durulmadý.Hala heryerden banka kurtarmaoperasyonlarý haberleri geliyor.Geliþmiþ bütün kapitalist ülkeleryüzlerce milyarý banka kurtarmaoperasyonlarý için ayýrýyor.

Emekçilerin parasýyla bankalar,bankerler kurtarýlýyor.

Kriz henüz Türkiye’yi vurmadý amaTürkiye’de de bankacýlýk yapan ikiuluslararasý banka krizden zar zor kur-tarýldý. Fortis ve ING Bank. Türkiyekrizden böyle elini kolunu sallayarakçýkamayacak. Mutlaka ciddi boyutluolarak krizden etkilenecek.

Zaten krizin mali piyasalar dýþýndakiboyutlarý da giderek daha açýkça ortayaçýkmaya baþladý. Ýngiltere’den sonraABD’de de bir ekonomik durgunluðagirildiði artýk kabul ediliyor. Hemenherkes þimdilik kaydýyla içine girilenresesyonun 1982’den bu yanaki en ciddikriz olduðunda anlaþýyor. TüketicilerAmerikan ekonomisinin yüzde 72’si veartýk tüketicilerin alým güçleri dibe vur-maya doðru gidiyor. Yani pazar dara-lýyor. Yani kriz derinleþecek.

Ýþsizlik týrmanýyor ve pazar daha dadaralýyor. Bütün bunlarýn kapitalistsýnýf için bir tek anlamý var: 1960’larýnsonundan beri düþen kârlar þimdi dahada düþüyor.

Ve yeni liberalizm, yani herþeyi pazarçözer, devlet ekononmiye müdahaleetmemeli anlayýþý artýk battý. Batansayýsýz banka ve mali kuruluþla birlikteThatcher-Reagan döneminden beridünyaya egemen olan bu ideoloji vetüm uygulamasý çöpe gidiyor. Devletsayýsýz ülkede ekonomiye en yoðunölçüde müdahale ediyor.

Aslýnda bütün bu müdahaleler krizinfaturasýnýn emekçilere yüklenmesianlamýna geliyor.

Kriz Türkiye’de henüz þiddetli birbiçimde hissedilmese de ilk sarsýntýlargeldi ve ilk hazýrlýklar yapýlýyor.

Bugünlerde meclise gelen bütçe aslýn-da krize karþý egemen sýnýfýn çýkarlarýiçin hazýrlandý. Her zaman ve her yerdeolduðu gibi burada da krizin faturasýemekçilere kesilmeye çalýþýlacak.

Buna karþý direnmek gerekir. 12 Eylüldarbesinden bu yana hakim olan yeniliberalizmin çöktüðü bugünlerde krizinfaturasýnýn emekçilere kesilmemesi içindirenmek ve dünyanýn baþka yer-lerindeki direniþlerle baðlantýlý olmakönemli.

Direnmek için güçlü örgütlere ihtiya-cýmýz var. Bu nedenle devrimci sosya-listler önümüzdeki dönemde bir yan-dan sokakta yeni bir antikapitalist solpartinin inþasý için her zamanki gibihayatýn her alanýnda kampanyalarörgütleyecekler, toplumsal hareketli-

liðin örgütlenmesi için çalýþacaklar,diðer yandan da devrimci partinininþasý için çalýþacaklar.

Önümüzdeki ilk mücadele alanýsendikalarýn yeni bütçeye karþýmücadelesinin örgütlenmesine bütüngücümüz ve olanaklarýmýzla katýlmak-týr.

Darbe ve ergenekonKrize karþý, yeni liberalizme karþý

mücadele AKP hükümetine karþýmücadeledir. Devrimci sosyalistler bumücadelenin en önünde olacaktýr.

Ancak, bugün Türkiye’nin günde-mindeki üç diðer sorunda da kampan-yaya devam etmek zorundayýz.Bunlardan birisi darbe ve Ergenekon’akarþý mücadele, diðeri ise NATO’ya vesavaþa karþý mücadele.

Üçüncüsü, Kürt sorunu. Bütünyakýcýlýðý ile gündemde.

Bir süredir Kürt sorunu gündemin enönüne fýrlamýþ durumda. Bir taraftanDaðlýca ve ardýndan Aktütün baskýn-larý. Bu baskýnlarla ilgili iddialar vebunlara verilemeyen yanýtlar ve bun-lara paralel olarak artýk askercenazelerinin havasýnýn deðiþmeye

baþlamasý. Diðer taraftan da PKK lideriÖcalan’a yapýlan baský ve bunaKürtlerin yaygýn yýðýnsal cevaplarý.Bütün bunlara ek olarak ise Altýnova vebenzeri yerlerde Türk ýrkçýlarýnýnsaldýrýlarý.

Bütün bu koþullarda devrimci sosya-listler daima Kürtlerin yanýnda koþul-suz bir biçimde yer alacaklardýr.

Yerel seçimlerBütün bu koþullarda yerel seçimler

geliyor. Kamuoyu araþtýrmalarýAKP’nin bu seçimlerde de son seçim-lerdeki desteðinin civarýnda (az aþaðý,az yukarý) oy alacaðýný gösteriyor.Bunun tek nedeni karþýsýnda gerçek birsol alternatifin olmamasýdýr.

2002 yýlýnda yapýlan hata, geniþ birittifakýn saðlanamamasý, AKP iktidarýnayol açmýþtý. Bugün de benzer bir koþul-la karþý karþýyayýz. Eðer gene AKP’yekarþý güçlü bir antikapitalist sol ortayaçýkmazsa AKP zaferi engellenemez.

Oysa güçlü bir antikapitalist sololanaðý vardýr.

Devrimci sosyalistler bu olanaðýnörgütlenmesi için ellerinden geleniyapacaklardýr.

Sendikalmücadeleningünümüzdeki önemi

Yeni liberalizmin çöküntü içinde olduðugünümüzde açýk ki dünyanýn her yerinde iþçihareketinin direniþleri yoðunlaþacak. Budireniþler herþeyden önce yeni liberalizminçöküþünü daha da hýzlandýracak.

Türkiye’de de benzer bir geliþmeyi bekleme-liyiz. Ancak yükeselecek bir iþçi hareketi içinbazý adýmlarýn þimdiden atýlmasý son dereceönemli. Herþeyden önce bir süre önce Türkiyeiþçi sýnýfý mücadelesinin yükselmesinde çokönemli bir rol oynayan Emek Platformudaðýlmýþ durumda.

Emek Platformu’nýn yenilenmesi þart. Özel-likle Türk-Ýþ’in yeniden mücadeleye kazanýl-masý büyük bir önem taþýyor.

Emek Platformu’nýn daðýlmasýnýn ardýndanbazý solcular “Dörtlü” diye bir kavram icatettiler. Dörtlü, TMMOB, DÝSK, KESK ve TürkTabibler Birliði, TTB’den oluþmaktaydý. Fiileniþçi sýnýfýnýn bölünmesine hizmet eden bu“Dörtlü” anlayýþý da üstelik bugün yok.

Bu durumda ilk önemli adým EmekPlatformu’nun yeniden kurulmasý ve hareketegeçmesidir.

Ýkinci önemli nokta acilen harekete geçmeningerekliliðidir. Kriz Türkiye’yi de vuýrduðundaeðer iþçi hareketinin düzeyi o gün düþük olur-sa o andan itibaren iþçi hareketinin yükselmesibeklenemez. Krize karþý iþçiler ancak yüksekdüzeyli bir iþçi hareketi içindeyken ciddi birbir direniþ gösterebilirler aksi takdirde hareketgeri çekilir, önce mevzilerini korumaya çalýþýrsonra herkes kendisini korumak için hareketegeçer ve sonunda herkes, her iþçi kapitalistsaldýrý karþýsýnda tek baþýna kalýr. Aðýr birsaldýrýnýn arkasýndan hareketin toparlanmasýçok zaman alýr.

Türkiye’de emekçi hareketi için ilk mücadelealaný önümüzdeki bütçedir. Açýk ki bütçekrize karþý sermaye sýnýfýný korumak içinhazýrlandý. Ve her zamanki gibi sýradan insan-larýn ihtiyaçlarý yerine kapitalistlerinihtiyaçlarý belirleyici. Ek olarak ise gene herzamanki gibi bütçeninen hatýrý sayýlýr parçasýaskeri harcamalar. Bu harcamalarýn nereye veneden yapýldýðý bilinmiyor. Ordu her konudaolduðu gibi bu konuda da kimseye ama kim-seye hesap vermiyor.

Bütçe bir-iki hafta içinde parlamentoya geli-yor. KESK þimdiden hazýrlanýyor. Devrimcisosyalistler KESK’in yanýnda, sosyal bir bütçeiçin mücadele edecekler.

Marksizm 2009Devrimci Sosyalist Ýþçi Partisi’nin her sene

düzenlediði Marksizm toplantýlarý bu sene 6þehirde birden, Ankara, Ýzmir, Bursa, Akhisar,Ýzmit ve Ýstanbul’da yapýlacak.

Marksizm 2009 hakkýnda daha ayrýntýlý bilgialmak için 0536-335 10 19’u aramak gerekiyor.

Yeni dönem

Mücadele ve örgütlenme

Page 4: Sosyalist İşçi 338

4 sosyalist iþçi sayý: 338

Amerika'nýn habis emelleri

Ekonomik kriz, Amerika'dan kaynaklanýyor.Bir önceki krizde, 2000-2001 yýllarýnda, "nokta

com" þirketlerinin hisselerinden oluþan balon pat-lamýþtý. Tamam, tamam, açýklayacaðým. Bu þir-ketler, internet üzerinden iþ yapan, mal satan,müzayede yapan, çöpçatanlýk ve daha bin türlühizmet sunan þirketlerdi. Google, Yahoo, Ebay filangibi þirketler. Bunlar 1990'lar boyunca yeni ve ilginçolduklarý için iþ hacimleri hýzla büyüdü. Bir dizüstübilgisayar ve bir fincan kahveyle üniversitedeokurken kurduðu þirketi yüz milyonlarca dolarasatan gençler gazetelere manþet oldu. Teknolojiningeliþmesiyle birlikte gelecekte büyümeye hepdevam edeceklerine inanýlan bu þirketlerin hissesenetleri kapýþ kapýþ kapýþýldý ve müthiþ deðerlendi.Hisselerin deðeri, þirketlerin gerçek deðerinin katkat ötesine çýktý.

Kaçýnýlmaz olarak bu balon birgün patladý.Þirketler battý, hisselerinin deðeri sýfýra düþtü. Balonpatlayýnca, birincisi, borsalar sarsýlýyor; ikincisi,elindeki deðerli "nokta com" hisselerini teminatolarak gösterip kredi almýþ olanlar bankalara borçtakýyor; üçüncüsü, hisse sahibi olduðu için kendinizengin zannederken bol bol harcama yapanlar, hiçharcama yapmaz oluyor, ekonomi daralmayabaþlýyor.

Söylemeye herhalde gerek yok, "nokta com" þir-ketlerinin hemen hepsi Amerikan þirketiydi vebalon 2000-2001'de patladýðýnda, Amerika'da pat-ladý. Amerikan hükümeti, patlamanýn yayýlmasýný,tüm ekonomiyi etkilemesini engellemek içinpiyasalara oluk oluk para akýttý.

Bu para halkýn cebine deðil, bankalara akýtýldý.Faizler düþürüldü, kredi almak kolaylaþtýrýldý, tüke-tim özendirildi. Hükümetin döktüðü paralarýbankalar tüketim ve konut kredisi olarak vermeyebaþladý. Verecekleri makul kiþiler (yani borcunuödeyebilecek kiþiler) tükendiðinde, makul olmayankiþilere (yani hiçbir garanti gösteremeyen, borçödeme yeteneði olmayan kiþilere) vermeyebaþladýlar. Kredi alan herkes konut aldýkça, ev fiy-atlarý yükselmeye baþladý. Ev fiyatlarý yükseldikçe,ev sahipleri kendilerini zengin hissedip daha çokkredi aldý, daha çok tüketim yaptý. Ve bir balondaha þiþmeye baþladý.

Geçen sene bu aralar patlayan ve etkileri dalgadalga yayýlan balon, bu balon. Konut kredileriödenemedi, konut fiyatlarý düþmeye baþladý,bankalar verdikleri borçlarý geri alamayacaðýnauyandý, tüketim daralmaya baþladý.

Söylemeye yine gerek yok herhalde, bu balon daAmerika'da patladý. Konut sektörü en fazlaAmerika'da þiþmiþti, ilk batan bankalar ve konutkredisi kurumlarý Amerika'da battý.

Ýþçi Partisi'nin ve TKP'nin yayýnlarýný zamanzaman izleyen bir kiþi olarak, düþünmeden edemiy-orum: Acaba Amerika'nýn yeni bir oyunuyla mýkarþý karþýyayýz?

Hepimiz biliyoruz, Amerikan emperyalizmiTürkiye'yi bölmeye, parçalamaya ve þey etmeyeçalýþýyor. Irakmýþ, Afganistanmýþ, Kafkaslarmýþ,Latin Amerikaymýþ; bunlar Washington için ikincilve kolay iþler. Önemli olan Türkiye. "Þunu nasýlböleceðiz, yahu?" diye yýllardýr düþünüyorlar.

Önce Necmettin Erbakan'ý baþbakan yaptýlar.Olmadý. Kahraman ve vatansever ordumuz herifidevirip Amerika'nýn oyununu boþa çýkardý. SonraAKP'yi hükümet yaptýlar. Yine olmadý. Akýlsýzhalkýmýz AKP'yi ve Tayyip Erdoðan'ý beðeniverdi.Kahraman ve vatansever ordumuz herifi devirmeyeçalýþtý, maalesef deviremedi. Soros'u gönderdiler,olmadý. Fethullah'ýn milyonlarca adamýný gön-derdiler, olmadý. Taraf gazetesini yayýnladýlar,olmadý. Cumhuriyet'i koruyanlarýn salak olduðunukanýtlamak için Aydemir Güler, Veli Küçük, Yalçýndaha da Küçük ve Ýlker Baþbuð'u gönderdiler. Yineolmadý.

Bence bu ekonomik krizi Amerikalýlar Türkiye'yibölmek için çýkarttý. Ama çok güveniyorum; ÝþçiPartisi, TKP, Genelkurmay ve Ergenekon sonunakadar direnecektir. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilele-bet payidar olmasýný saðlayacaklardýr. Korkacak birþey yok. Rahat uyuyabiliriz.

Roni Margulies

GÖRÜÞPKK'nin Aktütün'de

gerçekleþtirdiði saldýrýnýnardýndan keskinleþentartýþmalardaGenelkurmay, Tarafgazetesini hedef tahtasýnaoturtarak basýna muhtýraverdi. Taraf'ýn ortayaçýkarttýðý gerçekler, tümsavaþ þahinlerini rahatsýzetti.

Golf oynayan generaller,önceden bilinen operasy-onun sessizce izlenmesi,Daðlýca'dan sonraAktütün'de çok sayýdaaskerin ölmesi, üstelikAktütün'de birkaç ayiçinde 45 askerin yaþamýnýyitirmesi, toplumun geniþkesimlerinde savaþ poli-tikalarýnýn daha öncegörülmemiþ ölçüde sorgu-lanmasýný getirdi.

Geçen sene yaþananDaðlýca olayýndan sonra,sanatçý Bülent Ersoy,"Ölüm deðil, çözüm"demiþti. Aktütün'den sonraKürt sorununda çözümsü-zlüðe karþý geliþen tepki,milyonlarca insanýn ölüm-den deðil çözümden yanaolduðunu gösteriyor.

Sadece Kürt halký deðil,Batý'da yaþayan emekçil-erde savaþ istemiyor.

Halklar, savaþtan yorgundüþtü.

Halklar, barýþ içinde bir-likte yaþamak istiyor.

Aktütün, barýþ içinde bir-likte yaþamak iddiasýnýnsoyut bir temenni olmak-tan kurtulmasý için Kürthalkýnýn haklý taleplerininacilen karþýlanmasý gerek-tiðini de gösterdi. Kürtsorunu, ABD'nin Irakiþgaliye baþlamadý. Kürtsorununun nedeni, KuzeyIrak'ta özerk Kürt devletyapýlanmasý da deðil. Kürtsorunu siyasal bir sorun.Türkiye Cumhuriyeti'ninkuruluþundan, Türk devletyapýsýnýn oluþumundanberi var olan siyasal birsorun. Kürt halkýnýn tanýn-mamasýndan kaynaklanan,siyasal taleplerininkarþýlanmamasýndan kay-naklanan bir sorun Kürtsorunu.

Bu yüzden sorunun

çözümünde ne savaþ poli-tikalarý ne Kuzey Irak'tagerçekleþtirilecek harekat-lar ne de baský politikalarýadým atýlmasýný saðlaya-bilir.

Kürt sorunu, ýrkçý ve mil-liyetçilerin iddia ettiði gibi"kökü dýþarýda" bir sorunda deðildir. Kürt sorunu,esas olarak TürkiyeCumhuriyeti'nin içindenkaynaklanmaktadýr.

Kürt halkýnýn örgütlen-meleri, siyasi partileri veözgürlükleri ya yok sayýl-makta ya da yasaklanmak-tadýr.

Kürt halký dilini özgürcekonuþamamaktadýr.

Kürtler bütün baskýbiçimlerini bir de ulusalbaskýya maruz kalarakyaþýyor.

Bu sorunun tek bir

çözümü var: Demokrasi!Devlet, sorunun

çözümünde askeri poli-tikalara derhal son verme-lidir.

Tezkereden alýnan yetkikullanýlmamalýdýr. Karaharekatý kesinlikle yapýl-mamalýdýr. Hava operasy-onlarýna bir son verilme-lidir.

DTP'yi kapatma çabalarýsona ermeli, Kürtlerözgürce örgütlenme hakký-na sahip olmalýdýr.

Kürt halkýna güven ver-ilmelidir. Demokrasi sonsýnýrlarýna kadargeniþlemeden Kürt halkýnagüven verilemez. Kürthalkýna güven verilmesiiçin demokrasinin geliþtir-ilmesi ise, golf oynayanpaþalarýn hayatta sadecegolf oynamaya devam

etmeleri demektir. Siyasaldemokrasi üzerindekiaskeri vesayet sona erme-lidir.

Ergenekon adý verilenkontrgerilla örgütlenmesidaðýtýlmalýdýr.

Artýk baþka bir yol yok!Hükümet, savaþ poli-tikalarýna devam ettiðisürece, Tayyip Erdoðan'ýntabiriyle, askeriyle, siya-sisiyle Kürt sorunundasavaþçý politikalarý tercihettiði sürece, askeriçözümün çözümolmadýðýný gösteren çoksayýda Aktütün olayýnýnyaþanacaðý açýk bir gerçek!

Çözüm siyasal adýmlarýnatýlmasýnda. Çözüm,demokratik açýlýmlar saðla-narak Kürt halkýna güvenverilmesinde.

Abdullah Gül'ünzaman tüneli

Cumhurbaþkaný Abdullah Gül DerSpeigel'e verdiði demeçte, Kürt yurt-taþlarýn geçmiþte ayrýmcýlýða uðradýðýný veKürtçe konuþamayýp yazamadýðýný söyledi.

Daha birkaç gün önce Abdullah Öcalan'ayönelik Ýmralý'da yapýlan hakaret ve fizikiþiddete tepki gösteren genç bir Kürt, poliskurþunuyla öldürüldü.

DTP'nin, Kürtlerin partisinin kapatýlmasýiçin açýlan dava hala devam ediyor.

Kürtçe yayýnlar hala yasaklanýyor.Abdullah Gül yanýlýyor. Kürtlerin uðradýðý

ayrýmcýlýk utanýlmasý gereken bir geçmiþeait deðil. Kürtler bugün ayrýmcýlýða maruzkalmaya devam ediyor. Siyasi, kültürel,ekonomik tüm alanlarda Kürtler þiddetlibir ayrýmcýlýk yaþýyor.

Abdullah Gül tam özür dilemeli, yaniKürtlerin bugün de maruz kaldýðý ayrým-cýlýðý eleþtirmeli. Kürt halký bu türden açýk-lamalara itibar etmiyor.

Aktütün olayýndan sonra,Genelkurmay tüm toplumuazarlamaya, basýna göz-daðý vermeye devam etti.Özellikle Taraf gazetesi,asker tarafýndan doðrudanmuhtýraya maruz kaldý.

Ordu sadece basýna göz-daðý vermekle yetinmedi.Yeni bir OHAL (OlaðanüstüHal Yönetimi) talebinde debulundu. Genelkurmay,açýk bir biçimde, savaþ har-camalarý için bütçedendaha fazla pay istedi.

Baþbakan Tayyip Erdoðanda Genelkurmay çizgisindeilerleyerek, Kürt sorununda

demokratik açýlýmlarakapalý olduðunun ve savaþpolitikalarýnda ýsrar ede-ceðinin iþaretlerini verdi.Genelkurmay'ýn hemenardýndan Tayyip Erdoðanda basýna saldýrdý.

Genelkurmay Taraf'ýnyayýnladýðý görüntüleringerçeði yansýtmadýðýnýiddia etse de Taraf aynýyayýnlarý daha da geliþtir-erek, Genelkurmay'ýn iddi-alarýný çürüttü.

Kürt sorununda çözümiçin atýlacak ilk adýmdemokrasinin geliþtirilme-siyse, bu konuda öncelik,

askerlerin muhtýralarýna birson verilmesidir.

Muhtýra veren, basýnözgürlüðüne yönelik açýkla-malar yapan, basýný hedefgösteren, kendi beceriksi-zliðinin üstünü, savaþ poli-tikalarýnýn çözümsü-zlüðünün inkâr edilemezgerçekliðini topluma,meclise, milletvekillerine,basýna, kýsacasýdemokrasiye muhtýra ver-erek kapatmaya çalýþanlaraartýk görevlerinden el çek-tirilmelidir.

Ýki sene önce devlet adýnaKürt halkýndan özrü dileyen

Tayyip Erdoðan iseMeclisin en çok tezkeregeçirmeye meraklýbaþbakaný olarak tarihegeçmek üzere. 1 Mart'tareddedilen ABD ile birlikteIrak'a müdahale yetisiveren tezkere, 2006'daLübnan'a Türk askeri gön-dermek için yetki tezkeresi,geçen yýl ve geçtiðimiz ayKuzey Irak'a müdahaleyetkisi veren tezkere.

Kürt sorununda savaþpolitikalarý kýsa vadedekarlý gibi görünse de ortave uzun vadede bu poli-tikalarý uygulayanlarýnsiyasi ömrünü kýsaltýr.Demirel, Çiller, Ecevit veYýlmaz örneklerindegörüldüðü gibi.

Aktütün:

Savaþýn çözüm olmadýðýnýn kanýtý

Paþalar sussun, demokrasi konuþsun

Aktütün’de yakýnlarýný yitirenler ‘vatan saðolsun’ demiyor

Page 5: Sosyalist İşçi 338

sayý: 338 sosyalist iþçi 5

LGBTT HaklarýPlatformu 23 Ekim'deAnayasa'da eþitlik ile ilgilidüzenlenen 10. Maddeye,cinsel yönelim ve cinsiyetkimliði ibarelerinin eklen-mesi ile ilgili baþlattýklarýimza kampanyasýndatoplanan imzalarýTBMM'ye sunacak.

Ýzmir Travesti veTranseksüel Ýnisiyatifi,Kaos GL Derneði, KaosGL Ýzmir Oluþumu,

Lambdaistanbul LGBTTDayanýþma Derneði,MorEL Eskiþehir LGBTTOluþumu, Piramid LGBTTDiyarbakýr Oluþumu,Pembe Hayat LGBTTDayanýþma Derneði'nden

oluþan Lezbiyen, Gey,Biseksüel, Travesti veTransseksüel HaklarýPlatformu hükümeti hak-larýný tanýmaya çaðýrýyor.

LGBTT HaklarýPlatformuLambdaistanbul Derneðihakkýnda açýlan ve þu anYargýtay'da bekleyen kap-atma davasýna dikkatçekiyor. Herkesin dernekkurma hakký varken buhakký kullanan LGBTTbireylere vatandaþsayýlmýyor.

Yakýn geçmiþte ýrkçý 301.maddenin militansavunucusu olan AKP'libakan Cemil Çiçek "cinselyönelim temelli ayrým-cýlýðýn" yasalarca kapsan-masýna gerek olmadýðýný,cinsiyet kavramýnýn cinselyönelim kavramýný kap-sadýðýný söylemiþti. OysaLambdaistanbul hakkýndakapatma kararý verenhâkim Anayasa'daki eþit-lik maddesinde eþcinsel,biseksüel, travesti vetransseksüellerin kapsan-

madýðýný söylemiþ,kararýný bu gerekçeyedayandýrmýþtý.

LGBTT örgütleri bukararýn ardýndan bir imzakampanyasý baþlattý.Toplanan imzalar 23Ekim'de meclis önündeyapýlacak bir basýn açýkla-masýnýn ardýndanCumhurbaþkaný,Baþbakan, Meclis Baþkanýve TBMM AnayasaKomisyonu BaþkanýBurhan Kuzu'ya iletilecek.

Siz de Lambdaistanbulweb sitesine uðrayýp birimza vererek eþcinsellerinhak mücadelesine destekolabilirsiniz.www.lambdaistanbul.org

Moda sahilinedev hançer:Corner Otel

Kadýköy MühürdarCaddesi'nde göðüdelen bir binanýninþaatý hýzla devamediyor. Corner Otel'deþimdi 13. kat yapýlýyorve görüldüðü kadarýylainþaat daha da artarakdevam edecek. CornerOtel, bölge için belir-lenen imar þartlarýnýhiçe sayarak veçevresindeki tümyapýlarý çoktan geridebýrakarak yükselmeyedevam ediyor.

Mimarlar Odasý Ýstan-bul Þubesi üyeleri bir"kent suçu" olarak nite-lendirdikleri CornerOtel inþaatýný bireylemle protesto etti.Otel önünde toplananeylemciler dövizler açtýve inþaata siyah birçelenk konuldu.

Mimarlar Odasý Ýstan-bul Büyükkent ÞubeBaþkaný Eyüp Muhçuyaptýðý açýklamada,"otelin mimarlýk vekültür cinayetiolduðunu" söyledi.

Yoksullarýn evleriyýkýlýrken Corner Otelbelediyelerin gözleriönünde yükselmeyedevam ediyor.

Ege'dekuraklýkartýyor

Ege'deki kuraklýktehlikeli boyutlaraulaþtý. Ege Üniversitesi(EÜ) Ziraat FakültesiToprak Bölümü öðre-tim üyesi Prof.Dr.Yusuf Kurucu'ya göredurum vahim: "Ürünçeþitliðinde büyük birazalma var. Ýklimdeðiþikliðine baðlýyaþanan çoraklýk buhýzla devam ederseülkemizde gýda kriziyaþanabilir. Bununolmamasý için acileylem planýnýn yapýl-masý þart."

Kurucu, uyardý:"Gediz ve BüyükMenderes HavzasýTürkiye'nin çok önemlitarýmsal üretiminikarþýlayan bölgelerdir.Özellikle pamuk vemýsýr üretiminin büyükbir bölümü buhavzalardan eldeedilmekte. Ýklimdeðiþikliðinin þimdiyekadar ürün desenideðiþikliðine nedenolduðunu düþünürdük.Ama bu böyle deðil.Taban suyunun vekötü sulama suyununyüzeye býraktýðý tuzlu-luk buharlaþma ileiyice etkisini gösterm-eye baþladý. Bu datopraðýn üst katmanýn-da yoðun bir çoraklaþ-mayý baþlattý. Çoraklaþ-ma Batý'dan Doðu'yadoðru geliþen bir yolizlemekte"

"Metal iþçisiköledeðildir"

Metal iþkolundaçalýþan 100 bin iþçiyiilgilendiren toplusözleþme süreci 10Ekim'de uyuþmazlýklasonuçlanmýþtý. Metaliþkolunda örgütlüDÝSK'e baðlý BirleþikMetal-Ýþ Sendikasýüyeleri metal patron-larýný yaptýklarý eylem-lerle protesto etti.

Gebze'de bulunanSarkuysan, Areva,Akkardan, MakineTakým, Çayýrova Boru,Yücel Boru, Poly Metal,Bosal Mimaysan veKroman Çelik'te yak-laþýk 3 bin iþçi servisler-den iþyerine yaklaþýk biriki kilometre mesafedeinip buradan itibarenyürüyüþe geçti.

Kocaeli'de Bekaert iþçi-leri, Ege SerbestBölgesi'nde DelphiDizel ve Lisi-FTB iþçi-leri, Ýstanbul'da ABBiþçileri servislerdeninerek iþyerlerine slo-ganlarla yürüdü.

Metal patronlarý ilk altýay için yüzde 4.15'likücret artýþý öneriyor. Buve önerilen bir çokbaþka maddenin iþçi-lerin ihtiyaçlarýnýkarþýlaþmaktan uzakolduðunu belirtenBirleþik Metal-ÝþSendikasý talepleri kabuledilene kadar her Cumabenzer eylemler gerçek-leþtireceðini açýkladý.Ýþkolunda en çok üyeyesahip olan Türk-Ýþ'ebaðlý T. Metal-Ýþ yaptýðýeylemlerle deðil,baþkanýnýn serveti veErgenekon'la iliþki-leriyle gündeme geliyor.

Türüt’ündostu yinebaro baþkaný

Nevzat Erdemir,yeniden Ýzmir BarosuBaþkaný seçildi.Erdemir, Hrant Dinkcinayetini savunan veÝsmail Türüt tarafýndansöylenen "plan yap-mayýn plan" adlý þarkýyýsavunmuþtu.

301. maddenin veErgenekon sanýklarýnýnda savunucusu olanErdemir, CumhuriyetçiAvukatlar Grubu'nunadayý olarak 1138 oyaldý. Çaðdaþ AvukatlarGrubunun adayý olanArif Ali Cancý ise 995oyla ikinci olabildi.

Hukukun merkeziolmasý gereken ÝzmirBarosu ýrkçýlarýn elinde.

Pir Sultan Abdal KültürDerneði, Ankara'ya"Ayrýmcýlýða karþý eþityurttaþlýk hakký" içinyürüyor. PSKAD üyeleri,Alevi inancý ve kimliðinekarþý devlet tarafýndanuygulanan ayrýmcýlýðason verilmesini istiyor.

PSKAD, 7 Kasým'daOrdu, Ýstanbul, Balýkesir,Ýzmir, Antalya, Adana veDiyarbakýr'dan yola çýka-cak. 2 gün boyunca yolüstündeki birçokmerkezde Alevilere karþýuygulanan ayrýmcý poli-tikalar protesto edilecek. 9Kasým yürüyüþ kollarýAnkara'da buluþacak vebir miting düzenleyecek.

Ne istiyorlar?PSKAD, 4 talebi öne

sürüyor:12 Eylül Askeri dik-

tatörlüðü tarafýndanbaþlatýlan zorunlu dinderslerine son verilmesi,

Alevilerin ibade-thaneleri olan Cem Evleridevlet tarafýndan tanýnsýn,diðer inançlarýn ibade-thaneleriyle ayný statüdegörülsün,

Diyanet ÝþleriBaþkanlýðý kaldýrýlsýn,

Sivas'ta yakýlanMadýmak Oteli müzeolsun.

PSKAD, AKP hükümeti-ni bu 12 Eylül'ün AlevileriSünnileþtirme politikalarý-na savunmakla suçluyor.

Ýnanç özgürlüðüSayýlarý 10 milyona

yakýn olduðu söylenenAlevilerin inancýcumhuriyetin kuruluþ yýl-larýndan itibaren baskýaltýnda. Milli kimlik day-atmasýnýn bir yüzüTürkleþtirmeyse diðeryüzü Sünnileþtirme oldu.Mustafa Kemal ve CHPiktidarý tarafýndan kuru-

lan Diyanet ÝþleriBaþkanlýðý devletin resmiSünnilik anlayýþýnýnbekçisi oldu.

Türkiye'deki laiklikdevletin tüm inançlaraeþit mesafede durmasýn-dan çok bir inancýn biryorumunu dayatmakoldu. Alevi inancý busüreçte baský altýna alýndý.Aleviler hakkýnda ayrým-cýlýk hem devlet hem detoplum katýnda uygu-landý.

Sünniler de mutsuzAlevilere karþý utanç

verici bu ayrýmcýlýðýn bul-masýnýn zamaný geldi.Mevcut laiklik uygula-masýndan ve devletindine karþý tutumundanAleviler kadar Sünniler deþikâyetçi. Alevi öðrencilerSünniliðin propagan-dasýný içeren zorunlu dinderslerine girmeye zor-lanýr, baþörtülü öðren-

cilere üniversitelere sokul-muyor. Türkiye'dekiHýristiyanlar üzerindekibaskýnýn boyutlarýný iseMalatya'da 3 Hýristiyanmisyonerin vahþicekatledilmesinden,kiliselere dönük sistem-atik saldýrýlardan görebili-riz.

Türkiye'de her türlüinancýn üzerindekibaskýya son verecek birdüzenlemeye gidilmeden,inanç özgürlüðü tanýn-madan sorun çözülmeye-cek. Her dinsel cemaatkendi ibadethanesini aça-bilmeli, kendi inancýnýkendi imkânlarýylayaþatabilmeli. Ankara'yayürüyen PSKADüyelerinin haklý talepleri,zorunlu din derslerininkaldýrýlmasý ve diyanetiþlerinin kapatýlmasý buyolda atýlacak gerekli vesomut adýmlarýn baþýndageliyor.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneði Ankara’ya yürüyor

Eþcinsel örgütleri23 Ekim’de meclis önünde

Türkiye, BirleþmiþMilletler Güvenlik Konseyigeçici üyeliðine seçildi.Hükümet ve hâkim medyatarafýndan büyük birbaþarý olarak sunulan 2 yýl-lýk geçici üyelik CHP'ninhoþuna gitti. Hükümetidevirmek ya da devirt-tirmek için elinden geleniyapan CHP hükümetitebrik etti.

BM, 2. Dünya Savaþý'nýnardýndan kurulanemperyalist hiyerarþininbir dünya hukuku halinegetirilmesi amacýyla kurul-du. Bugün 192 ülke BMüyesi. BM birçok organdanoluþuyor, GüvenlikKonseyi ise en önemliorganlardan biri, iþlevipolitik bir yürütme organýolmasý. Yani dünyadakianlaþmazlýklar, çatýþmalar,savaþlar ve silahlanmakonusunda yetkili.

Konseyin 5 daimi üyesiolan ABD, Çin, Ýngiltere,Fransa ve Rusya'nýn alýnankararlar üzerinde veto

hakký bulunmakta. Yaniasýl sözü dünyanýn efendi-leri söylüyor ve onlarýnbirinin bile istemediði birkarar asla uygulanmýyor.

Geri kalan 10 üyelik isecoðrafi esaslara göreseçiliyor. Geçici üyelerolan ülkeler BM poli-tikalarýnda etkin olamýyor.

Mevcut iþleyiþ anti-demokratik.

BM Güvenlik Konseyi,dünyada barýþ misyonuylailiþkilendiriliyor. Ancakaldýðý kararlar barýþtan çoksavaþa hizmet ediyor. 1950yýlýndaki Kore Savaþý ve1991'deki Körfez Savaþý(Irak'a yönelik ilk ABD)saldýrýsý konseyin aldýðýkarar doðrultusundagerçekleþmiþti. Konseyinveto hakkýna sahip 5 üyesidünyanýn en büyük silahüreticileri. Konsey, Irak'ýnvurulmasýna gözyumarken bir korsandevlet olarak kurulanÝsrail'e karþý hiçbir þeyyapmadý. Bu yöndeyapýlan her öneri ABDtarafýndan veto ediliyor.

Silahlanmaya ve savaþahevesli Türkiye'nin geçiciüyelik egemen güçlertarafýndan. Herhangi biryaptýrým gücü olmayan buüyelik savaþ politikalarýnaortaklýktan baþka bir anla-ma gelmiyor.

Türkiye BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliðine seçildi

Utanç verici bir ortaklýk

Page 6: Sosyalist İşçi 338

6 sosyalist iþçi sayý: 338

Küresel sermayeözelleþtirmeci kapitalizminkrizine çözüm bulamýyor.Piyasalara tonla paraaktarýlýyor, ancak dünyaborsalarý geçici yükseliþ-lerin ardýndan yenidengeriliyor. Küresel finanskrizinin reel sektöre, yaniüretime olan etkisininyakýnda belireceðini herkessöylüyor.

Türkiye'deki en zengin-lerin örgütü olan TürkiyeSanayici ve ÝþadamlarýDerneði'nin BaþkanýArzuhan Doðan Yalçýndaðda onlardan biri "Kriz etk-ileyecek. Hakikaten birekonomik kriz... Bu artýkbir finansal kriz deðil. Ýþdünyasý olarak oldukçatedirginiz. Dünyadaki busallantýnýn Türkiye'yi et-kilemeyeceðini söylemekolacak þey deðil."

Patronlar, hükümetikendilerini dinlemeyeçaðýrdý ve çantalarýndançýkarttýklarý acý reçeteyiönlerine koydu:

Vergi yükümüzüazaltýn.

2009 bütçesinde kamuharcamalarýný kýsýn. Kamuçalýþanlarýnýn ücret artýþýnýsýnýrlayýn.

Bize ucuz kredilerverin. Mesela her ayçalýþanlarýn ücretlerindenkesilen iþsizlik sigortasýprimlerinin biriktiði Ýþsiz-lik Fonu'nda 30 milyardolarý kredi olarak daðýtýn.

IMF yeniden yapýsaluyum anlaþmasýna imzaatýn.

TÜSÝAD'ýn bu önerilerietrafýnda TÝSK, TOBB(Baþkaný Ergenekon sanýðýve eski ATO Baþkaný SinanAygün'e destek vermiþti),MÜSÝAD (Türkiye'de gizlibir planý olduðu söylenen"yeþil sermaye") gibi tümpatron örgütleri kenetlen-di. Aralarýndaki çatýþma vesiyasal farklýlýklar bir andaçöpe atýldý. Krizin fatura-sýný çalýþanlara ödetmektebirleþmiþlerdi.

Hükümet ise krizkarþýsýnda patronlarýnimdadýna çoktan yetiþ-meye hazýrdý. TÜSÝAD ençok güven istiyordu. Ýnsan-larýn bankalar batacak diyeparalarýný çekmesi, harca-malarýný kýsmasý engellen-meliydi. Boynuna darbeci-lerin ilmiði geçirilmiþBaþbakan gittiði her yerdeTürkiye ekonomisinin krizkarþýsýnda korunaklýolduðunu "bize bir þeyolmaz" tavrýyla anlatýyor-du. Kendisini bu iþe öyle-

sine kaptýrdý ki TÜSÝADtarafýndan azarlandý.

Baþbakanýn açýðýný kapat-mak için birçok hükümetüyesi sýraya girdi.Ekonomiden SorumluDevlet Bakaný MehmetÞimþek tüm dünyanýnvazgeçtiði, Türkiye'demilyonlarca insanýn fakir-leþmesine neden olan 1999ve 2001 krizlerinin sorum-lusu Uluslararasý ParaFonu (IMF) ile yenidenanlaþma yapabilecekleriniaçýkladý. Sanayi ve TicaretBakaný Zafer Çaðlayanpatronlarýn önerilerine"sýcak" baktýklarýnýsöylerken, Devlet Bakanýve Baþbakan YardýmcýsýNazým Erken özel sektörünönerilerinin 2009'a dairekonomik programda gözönüne alýnacaðýný açýkladý.

Hiçbirisi iþini kaybetmetehlikesi ile karþý karþýyaolanlar hakkýnda bir açýk-

lama yapmadý. Kriz tümtoplumu etkileyecekti,ancak krize karþý alýnanönlemler sadece toplumunazýnlýðý olan zenginlertarafýndan belirleniyordu.CHP ve MHP sessizdi.Tüm düzen partileriekonomik politikalardabirleþmiþ, demokrasi rafakaldýrýlmýþtý.

Hükümetin patronlarasevgi dolu mesajlarýnýkamu emekçilerine yapýlanyüzde 4'lük zam izledi.Enflasyon yüzde 10'unüzerindeyken kamuemekçisine verilen günde 1simit 1 çay oldu.

Toplumun ezici çoðun-luðunun istemediði IMFþimdiden "her türlüyardýmý yapmaya hazýrýz"dedi. Anlaþmaya imza atýn,borç verelim, siz de kamuharcamalarýný kýsýn,paranýn büyük bölümünüborcunuzun faizi olarak

bize verin - Yapýsal uyumanlaþmalarý, on yýllardýrTürkiye bu döngüyesokuyor, çalýþanlarý fakir-leþtiriyordu. Þimdi dahafazlasýný istiyorlar: Ücret-leri kýsýn, hastane, okul,fabrika yapmayýn!

Kriz 30 yýldýr dünyadahâkim olan yeni-liberalkapitalizmin ürünü. Krizinsahipleri faturayý da kendi-leri ödemeli.

Patronlar nasýlkenetlendiyse çalýþanlar dabirleþmek zorunda.Faturayý patronlara ödet-meliyiz. Ýlk büyükmücadele KESK'in eylem-leri olacak. KESK, insancayaþanacak bir ücret,saðlýða ve eðitime dahafazla kaynak ayrýlmasý,askeri harcamalarýn kýsýl-masý talepleriyle Kasým'dasokaða çýkýyor. KESKkazanýrsa tüm çalýþanlarkazanýr.

Kamu emekçilerinin bütçeden ve GSYÝH’dan aldýðý payazaltýlmaktadýr. Bütçeden personnele ayrýlan pay 1992yýlýnda yüzde 41,74 düzeyinde iken bu oranýn 2008 yýlýiçin yüzde 24,8 olmasý hedeflenmiþti. (KESK-AAR)

2008 yýlýnda faiz hariç kamu harcamalarýnýn oraný iseyüzde 23 civarýnda oldu. AAskeri harcamalar dadüþüldüðünde bu oran yaklaþýk yüzde 21’dir. OECD orta-lamasýnnda ise bu oran 34,8’dir. Türkiye kamu harca-malarýna son derece az kaynak ayýrmaktadýr. Kamu har-camalarýna ayrýlan payýn az olmasý, yetersiz sayýda okul,haastane, doktor, öðretmen, fabrika, yol ve iþ demektir.Aþaðýdaki tabloda kamu harrcamalarýnda OECD veTürkiye ortalamalarý karþýlaþtýrýlmýþtýr. (KESK-AAR)

Kamu emekçileri kazanýrsa tüm çalýþanlar kazanýrsa tüm çalýþanlar kazanýr

AB üyesi 27 ülkede kamu personel giderlerinin GSMHiçindeki oraný (yani ülkede ttoplam zenginlik içindekipayý) 2008 yýlý için yüzde 10,7 iken Türkiye"de bu ooranyüzde 6,6.

Orta Vadeli Mali plana göre personel giderlerininGSMH’deki payýnýn 2009 ve 2010 yýllarýnda yüzde 6,3düzeyine çekileceði kaydedildi. (KESK-AAR)

2009 bütçesindesosyal harcamalar artýrýlsýn!

Uluslararasý ÇalýþmaÖrgütü (ILO),Uluslararasý ParuFonu’nun (IMF) tahmin-lerine dayanarak verdiðirakamlara göre, halendünya genelinde 190milyonu bulan iþsizsayýsý 20 milyon kiþinineklenmesiyle 210 mil-yona ulaþacak. Bu kriz-den muhtemelen en çokinþaat, emlak, mali

hizmetler ve otomotivsektörü etkilenecek.

Temmuz ayýndaTürkiye’de 100 bin kiþiiþini kaybetmiþti. Ýzleyenaylarda bu sayýnýn art-týðý, ancak esas dalganýnKasým ve Aralýk’ta gele-ceði söyleniyor.

KESK, tam zamanýndasokaða çýkarak çalýþan-lara mücadele yolunugösteriyor.

Uluslarasý Çalýþma Örgütü:

20 milyon kiþi iþsiz kalacak

Page 7: Sosyalist İşçi 338

“Kaynak yok,” tüm yeni-liberaller gibi maliyebakaný Kemal Unakýtan’daçalýþanlar daha fazla ücretisteyince bu gerekçeyi ilerisürüyor.

Kamu emekçilerine alayeder gibi yüzde 4 zamyapanlar iþ askeri harca-malara gelince keseninaðzýna açýyor.

Türkiye’nin yeni-liberalpolitikalarýn acýmasýzcauygulanmasýyla geçen son30 yýlýnda emekçilere vesosyal harcamalara dahafazla kaynak ayrýlmasýtalebi hep reddedildi.Çalýþanlar için küçülendevlet, milyarlarca dolarýaskeri harcamalara vesavaþa harcadý. Dað taþödediðimiz vergilerle bom-balandý. Kürt sorunuçözülmedi. 50 binden fazlainsan öldü. Aktütün’deolduðu gibi ölmeye devamediyorlar.

Türkiye ordusuyla övü-nen bir ülke. Dünyada enbüyük 17. orduya sahip.800 bin asker besliyor. Heraskerin masraflarý,kuþandýðý silah, atýlan herbomba çalýþanlardan alý-

nan vergilerle ödeniyor.Çalýþanlarýn ücretlerinden,asgari ücretten vergi yükükaldýrýlmýyor. Ama patron-lar kriz kapýyý çalýnca vergiindirimi istiyor.

Kriz dünyadaki savaþ vesilahlanma eðiliminigüçlendirecek. Çalýþanlarbu geliþmeye karþý çýkmalý.

Ýnsanca bir ücret, dahafazla hastane ve okul içinkaynak var! Askeri harca-malarý kýsýn, sosyal harca-malarý artýrýn!

KESK her yýl bütçelerdenaskeri harcamalara ayrýlanpayýn kýsýlmasýný savunu-yor.

Türkiye, NATO'daaskeri harcamalarda 8.sýrada yer alýyor. Yanibütçesinden savunmaya ençok pay ayýran ülkelerin önsýralarýnda yer alýyor.Askeri harcamalara Ýran3.8, Rusya 4.3, Pakistan 4.4oranýnda harcamayaparken Türkiye'de buoran 4.9.

Türkiye'de kiþi baþýnasavunma harcamalarý 102dolar. Askeri harcamalar,alýnan tek bir mermi bilebizim vergilerimizle

karþýlanýyor.Türkiye buna karþýlýk

saðlýk harcamalarýnda,dünya ülkeleri arasýndason sýralarda yer almakta.Kiþi baþýna saðlýk harca-

masý, ABD'de 5635,Yunanistan'da 2011,Kore'de 1074, YeniZelanda'da 1886,Macaristan'da 1115,Türkiye'de 452 dolar.

sayý: 338 sosyalist iþçi 7

1908'den 2008'e Nerede Kalmýþtýk ?

Onur Öztürk2008 yýlý "2.Meþrutiyet" olarak anýlan Jön Türk Burjuva devriminin

yüzüncü yýlý. Bu yýlýn 29 Ekiminde ise Türkiye Cumhuriyeti kuruluþu-nun 85.yýlýný kutlayacak. Tarihçiler, Osmanlý siyasal yapýsý ileCumhuriyet dönemi kurumlarý arasýnda bir geçiþliliðin olup olmadýðýveya Türkiye'de bir burjuva demokratik devrimin yaþanýp yaþan-madýðý konusunu defalarca tartýþmýþlardý.

1908 Jön Türk HareketiOsmanlý Ýmparatorluðu 19.Yüzyýldan itibaren batý kapitalizminin

etkisine girer. Özellikle yeni geliþen ekonomik iliþkilerin etkisi ileimparatorluðun geleneksel yapýsý giderek aþýnmaya baþlar.Avrupa'dan yayýlan "burjuva milliyetçi" akýmlarla da çok ulusluimparatorluk bünyesinde bulunan topluluklar Osmanlý'ya karþý ayak-lanmaya baþlar. Bu geliþmeler imparatorluðun daðýlma sürecini hýz-landýrýr. Bürokratik gelenekten gelen ve batý tarzý okullarda okuyup(Bir kýsmý Avrupa'ya eðitim görmeye gitmiþtir.) burjuva kültürü ileyetiþen aydýnlar. Ýmparatorluðun çöküþüne son vermek yani "devletikurtarmak" için kapitalizmin kimi üst yapý kurumlarýnýn Osmanlý'yataþýnmasýný savunuyorlardý. 1800'leride görülen Tanzimat, Islahat veBirinci Meþrutiyet türü kimi geliþmeler bu giriþimlerin bir ürünüydü.19.Yüzyýlda bu giriþimlerin en önemlisi kuþkusuz 1. Meþrutiyet olmuþ-tur. 1. Meþrutiyet ile birlikte biçimsel ve göstermelik de olsa ilk defabir anaysa yürürlüðe girmiþ ve Osmanlý toplumu "parlamento"kavramý ile tanýþmýþtýr."

1908 Önce Özgürlük, Sonra DiktatörlükBu deneyim kýsa sürdü, 2. Abdülhamit Rusya ile yapýlan savaþý

bahane ederek parlamentoyu tatile sokmuþ, Anayasa'yý da rafakaldýrmýþtýr, Bir süre sonra bu durum karþýsýnda Jön TürklerAnayasanýn yeniden yürürlüðe girmesi için Abdülhamit'e baský yap-mak için çeþitli faaliyetlerin içersine girerler. Ýþte bu faaliyetlerin enönemli unsurlarýndan biri Ýttihat ve Terakki Cemiyeti olmuþtur. 1908yýlýnda Makedonya sorunun derinleþmesi ile birlikte Jön Türkleringüçlü olduklarý Selanik ve çevresinde ayaklanmýþlardýr. Bunun üzer-ine Abdülhamit, Anayasa'yý yeniden ilan etmek zorunda kalmýþtýr.

Meþrutiyet'in ilaný halk arasýnda "hürriyetin ilaný" olarak algýlandýve Ýstanbul, Anadolu baþta olmak üzere ülkenin pek çok bölgesinde"yaþasýn hürriyet" sloganlarý ile sevinç gösterileri yapýldý. Aþaðýdangeliþen dinamikler ivme kazandý. O güne kadar görülmemiþ sayýdagazete, dergi, yayýn çýktý, onlarca cemiyet ve farklý eðilimlerde siyasiparti kuruldu. Yine örgütlü kadýn hareketleri bu dönemde ortaya çýktý.Ýlk sosyalist parti bu dönemde kuruldu (Osmanlý Sosyalist Fýrkasýyayýn organý iþtirak). Yine meþrutiyet'le birlikte Türkiye tarihinde odöneme kadar pek sýk rastlanmayan yaygýnlýkta bir grev dalgasýyaþandý. O dönemin parlamentosunda ise (Her ne kadar sýnýrlý bir oyhakký olsa da) farklý uluslardan ve dinlerde, çeþitli siyasi eðilimlerdenmebuslar toplanmýþtý.

Ancak bu bahar ortamý uzun sürmeyecekti. Meþrutiyetin ilanýnedeniyle Ýttihat ve Terakki Cemiyeti önemli bir güç elde etti.Önceleri doðrudan iktidarý eline almadý. Ve dolaylý olarak hükümetlerikontrol etti. Diðer yandan Cemiyetin meclis grubu dýþýnda kalanörgütlenmesinin gizliliði sürdü.. 1909'da toplanan kongresindeseçilen merkez komite üyeleri gizli tutuldu. Bir yandan da Ýttihat veTerakki'ye yönelik eleþtiriler artýnca ÝTC çeteci yöntemleri kullanmayabaþladý. 6 Nisan 1909'da ÝTC karþýtý -tutumu ile bilinen Serbestigazetesi yazarý Hasan Fehmi Galata Köprüsü önünde öldürüldü, buolayý sonraki yýllarda baþka gazeteci cinayetleri izledi. Grevleri bastýr-mak için Tatil-i Eþgal kanunu çýkartýldý. 1909'daki 31 Mart vakasýbahane edilerek sýkýyönetim ilan edildi. 1912 sopalý seçimleri ve 1913Bab-ý Ali baskýný(Türkiye'de ilk darbelerden biri bütün muhalefetsindirildi ve Ýttihat ve Terakki diktatörlüðü kuruldu. Sonrasý malumgeliþmeler. 1.Dünya felaketi, ýrkçý politikalar, Ermeni kýrýmý vs.

Cumhuriyet Döneminde de Ayný MirasBirinci Dünya Savaþý sonrasý, jön Türk geleneðinden gelen kadro-

lar, kalan topraklar üzerinde devletin varlýðýný korumak için "MilliMücadele" sürecini baþlatacaklardý. Bu dönemde oluþan BirinciMeclis, 1908 Meclisi kadar olmasa da, savaþ koþullarýna raðmen,erken dönem cumhuriyet meclislerinden çok daha demokratik birözellik gösteriyordu. Mustafa Kemal'in liderliðinde 1. Gruba karþý,Liderliðini Liberal kiþiliði ile bilinen Hüseyin Avni Ulaþ'ýn yaptýðý 2.Grup oluþmuþtu. Ýkinci Grup, Ýslamcýsýndan muhafazakârýna, liber-alinden hatta Rusya'daki Ekim Devrimi'ne sempati duyan mebuslarakadar geniþ bir yelpazeyi kapsýyordu. Oysa resmi tarih bu grubu salthilafetçi ve saltanatçý olarak anlatýr. Yine birinci Meclis'in sonundamuhalefet tasfiye edilecektir. Önce Lozan görüþmelerini eleþtirenTrabzon Mebusu Ali Þükrü Bey, Mustafa Kemal'i korumakla görevlimuhafýz Alayý komutaný Topal Osman tarafýndan öldürülecektir.Sonra 1923'ün ilkbaharýnda 1.Meclis feshedilecek yapýlan yeni seçim-lerde, adaylarýn sýký kontrolü nedeniyle üyelerinin tamamýnýn birincigruptan oluþtuðu yeni bir meclis þekillenecekti. Ýþte cumhuriyet debu meclis tarafýndan ilan edilecek, karar muhalefet eden kimi mil-letvekilinin katýlmasýnýn engellendiði ve çok az katýlýmýn olduðu biroturumda olacaktý. Cumhuriyet dönemi ile birlikte özellikle de 1925yýlýnda patlak veren Þeyh Sait isyaný ile birlikte bütün muhalefet sus-turulacak, tek yasal muhalefet Partisi TCP kapatýlacak, üyelerinin birbölümü idamla yargýlanacak (Çoðu üstelik Mustafa Kemal'in yakýnsilah arkadaþý olmalarýna raðmen.), bütün baskýlara raðmen varolmaya çalýþan sol yayýnlar, Aydýnlýk, Orak Çekiç'in yayýný durdurulup,dönemin tek örgütlü yer altý sol faaliyeti olan TKP'ye yönelik geniþ birtutuklama kampanyasý baþlatýlacaktýr.

Türkiye'de burjuva dönüþüm otoriter bir görünümde gerçek-leþmiþtir. Osmanlý-Türk modernleþmesinin geç bir tarihte yani burju-vazinin tarihsel olarak gerici bir konuma geldiði zaman dilimindeolmuþtur. 20.Yüzyýlda ise emperyalizm çaðý ve ilk sosyalist devrimingerçekleþmesi güçsüz burjuvaziyi ve onun siyasi temsilcilerini dahada hýrçýnlaþtýrmýþtýr. Aþaðýdan geliþebilecek bütün iþçi-, köylü, kadýnve emekçi halk hareketlerinin önü kesilmiþtir. Bu yöntemin bahanesiolarak "halkýn demokrasi deneyimi olmamasý" gösterilmiþtir. Oysayukarda da anlatmaya çalýþtýðýmýz gibi, gerek 1908 deneyimi,gerekse, 1919-1922 arasý savaþ dönemine raðmen yaþananlar buargümaný çürütmektedir. Türkiye'de burjuva demokrasisinin nedenkof ve sýð olduðu tarihsel deneyimlerle anlaþýlabilir.

“Savunma masraflarýný finanse eden üç kaynak mevcut:Bütçe ödenekleri, Savunma Sanayii Destekleme Fonu(SSDE) ve Türk Silahlý Kuvvetleri'ni Güçlendirme Vakfý(TSKGV). Harcamalar % 86 oranýnda savunma bütçesin-den, % 14 oranýnda SSDF'den ve % 05 kadarý daTSKGV'den karþýlanýyor. Ayrýca, silah, donaným ve yedekparça gereksiniminin % 79'u ithal yolu ile saðlandýðýn-dan dýþ krediler de kullanýlmaktadýr. Bu borçlarýn faiz veana para ödemeleri, Savunma Bakanlýðý'nýn deðil, fakatMaliye Bakanlýðý'nýn bütçesinde yer alýr. Askeri nitelikliborçlarýn dökümü, diðer bütün ülkelerde olduðu gibibizde de açýklanmamaktadýr. “ (TESEV)

Savaþa deðil emekçiye bütçe

Askeri harcamalara akýtýlan para: (Cari fiyatlarla, Milyon dolar)

1985 2000 2005 2006 20072.365 9.994 10.301 11.560 3.446

Avrupalý patronlar krizinfaturasýný çalýþanlara ödet-meye baþladý. “Geçici birsüre iþten çýkarma” ya daücretsiz izin gibi açýkla-malar korkunç gerçeði örtbas etmek için kullanýlýy-or. Krizin derinleþeceði veetkilerinin artacaðýdüþündüldüðünde iþinikaybedenlerin geri dönmeþansý yok.

Ýngiltere'de iþsizlik son17 yýlýn en yüksek oranýnaulaþtý. Bugün 1,5 milyonolan iþsiz sayýsýnýn

2010'da 3 milyona çýkmasýbekleniyor.

Pepsi 3 bin 300 çalýþanýiþten çýkartýyor

Ford þirketinin sahipolduðu Volvo Cars'tanyapýlan açýklamada,talebin düþmesi nedeniyleÝsveç'te 2,000 "maviyakalý" ile 700 "beyazyakalý" çalýþanýn iþtençýkarýlacaðý belirtildi.

Dünyanýn en büyükyük kamyonu üreticisiDaimler'deki toplam 3,500fabrika ve büro çalýþanýiþini kaybetmek üzere.Daimler'in ABD veKanada'da bulunan ikifabrikasýný kapatacaðý veSterling marka kamyon-larýn üretimini durdura-caðý açýklandý. Ýki fabrika-da çalýþan 2,300 iþçinin

yaný sýra, ABD veKanada'daki 1,200 beyazyakalý iþçi iþten çýkarýla-cak.

Otomobil sektöründedünya devleri arasýndabulunan Opel fabrikasý,Almanya'daki Bochum veEisenach kentlerinde üre-tim yapan bölümlerinikapattý. Bochum kentindebulunan Opel'da çalýþan 5bin iþçi iþsizler ordusunakatýldý. Opel Eisenach'daçalýþan bin 800 iþçininiþine de son verilecek.

Devler fabrikalarýný kapatýyorDünyada iþten çýkarma dalgasý

Page 8: Sosyalist İşçi 338

8 sosyalist iþçi sayý: 338

Can Irmak Özinanýr

Sosyalist Ýþçi gazetesi uzun birsüredir yeni bir sol alternatifininþa edilmesi gerektiðinisavunuyor. DSÝP'li aktivistler yýl-lardýr savaþa ve kapitalizmekarþý kampanyalar örgütlerken,bir yandan devrimci fikirlerisavunan DSÝP'i, bir yandansadaha geniþ bir sol partiyi inþaetmek için mücadele ediyor Peki,neden hem bir devrimci partiiçin hem de baþka türlü bir partiiçin mücadele ediyoruz?

Ýngiltere, Ýtalya veAlmanya

Son yýllarda dünyada bir takýmyeni sol parti deneyimleriyaþandý. Latin Amerika'daki ikti-darlardan, Avrupa'daki yeniörgütlenmelere bir dizi deneyimyaþandý. Bunlardan belli baþlý birkaçýnýn deneyimlerine bakarakdersler çýkarabiliriz.

RESPECT, savaþ karþýtý hareketiçinde birlikte hareket eden müs-lümanlar, devrimci marksistlerve sol kanat reformistler tarafýn-dan kuruldu. Bundan önceÝngiltere'de, Ýþçi Partisi'nin sol-unda bir alternatif yoktu.RESPECT, yapýlan ilk seçimlerdemeclise bir milletvekili soktu. Bumilletvekili Ýþçi Partisi'nden kýsabir süre önce kopan GeorgeGalloway'di. Bu büyük bir zaferolmasa da bir heyecan yarattý.Ancak kýsa bir süre önceGalloway öncülüðündekireformistler, parti içindekidevrimcilere karþý tavýr almayabaþladýlar. Reformist kanat, müs-lümanlarýn da büyükbölümünün desteðiyle dahapopülist bir politika izlemekistiyordu ve gözünü parlamen-toya dikmiþti. Devrimciler isesoldan yükselen bu alternatifipopülizme terk etmek istemiyor-lardý. Ve RESPECT bölündü.Yerel seçimlerde Ýþçi Partisi ciddioy kayýplarýna uðrarken, iþçi par-tisinin solundaki iki alternatif deciddi bir etki yaratmayý baþara-madý, muhafazakar parti seçim-den oylarýný ciddi bir ölçüde art-týrarak çýktý.

Ýtalya'da ise daha farklý birdeneyim yaþandý. 2006Nisan'ýnda sol, seçimlere blokhalinde girdi ve Berlusconi'yeufak bir fark atarak iktidarageldi. Hareketin liderliðireformistti, neoliberal politikalarýve savaþ politikalarýný sürdürüy-ordu. Baþbakan Prodi, merkezsolda yer alan bir politikacýydý.

Koalisyonun içindeki en büyükdevrimci güç RifandazioneCommunista, Avrupa'daantikapitalist hareketin tamgöbeðinde yer alan bir partiydi,Berlusconi hükümetinin neolib-eral politikalarýna ve Irak savaþý-na karþý gösteriler içinde güçlübir þekilde yer alýyordu. Sonrasol koalisyon içinde yer almasýy-

la birlikte parlamentoya temsilci-lerini soktu. Ancak parlamento-daki Rifandazione üyeleri koal-isyonun bir parçasý olarak,Afganistan'ýn iþgali yönünde oykullandý. Merkez soldaki bir bur-juva politikacýsýnýn olanProdi'nin peþine takýlarak parla-menter hayaller peþine düþmekÝtalya'da sol için intihar oldu.Rifandazione, Prodi'nin poli-tikalarýný teþhir ederek, devrimcifikirlerin yaygýnlýk kazanmasýnýsaðlayabilirdi ancak bunu yap-madý. Prodi hükümeti sonundaistifa etmek zorunda kaldý. Birsonraki seçimlerde sað büyük biryükseliþe geçti, üstelik bu seferfaþistler de sað koalisyon içindeciddi bir güç olarak ortaya çýk-maya baþladýlar.

Almanya'da ise daha umutverici bir tablo ortaya çýktý. Birgrup antikapitalist aktivist ve

sendikacý tarafýndan kurulan veneoliberal politkalara karþýdireniþ içinde þekillenenWahlalternative ile Almanya'nýnbatýsýnda bir varlýk göstere-meyen Doðu Almanya'nýn eskikomünist partisinin devamý PDSbirleþti. Neoliberal politikalarýnuygulayýcýsý olan Alman SosyalDemokrat Partisi(SPD)'denkopan sol sosyal demokratlar dabu harekete katýldýlar. Özellikleilkeli bir þekilde SPD'den istifaeden Oscar Lafontaine'in katýl-masý bu birliði güçlendirdi vesonuç olarak Die Linke isimliparti ortaya çýktý. Bu parti seçim-lerde ciddi bir oy oranýnaulaþarak, burjuva poli-tikacýlarýnýn bütün hesaplarýnýalt üst etmeyi baþardý.

Tabii ki Die Linke içinde dereformistler ile devrimci mark-sistler arasýnda bir çeþit tartýþma

yürüyor. Baþarýnýn devamýnýdevrimcilerin bir yandan birliðikorumasý, bir yandan da devrim-ci fikirlerin iþçi sýnýfý ve ezilenlerarasýnda yaygýnlaþmasýný saðla-masý getirecek.

Tabii ki amacýmýz, dünyadakibütün yeni sol partilerin baþarýsý-zlýklarýný sýralamak deðil. Bütünbu partiler, iþçi sýnýfý ve ezilenleraçýsýndan yeni bir dinamik oluþ-turmayý baþarabildiler ancakÝtalya örneðinde açýk bir þekildegörüleceði gibi devrimci parti-lerin hegemonik olamadýðý ya dayanlýþ adýmlar attýklarý durum-larda baþarý çok büyük bir hýzlasað politikalarýn yükselmeyebaþlamasýna neden olabilir. Vekitle partileri açýsýndan bir süresonra Reform Mu, Devrim mi?"sorusu kaçýnýlmaz bir þekildeortaya çýkar. Burada yapýlacakseçim, hem mevcut politik

duruþu hem de iþçi sýnýfýnýngeleceðini yakýndanilgilendirmektedir. Bu sebeplehem yeni bir siyasal alternatifinyaratýlmasý hem de devrimcipartinin inþa edilmesi gerekmek-tedir.

Yeni bir solaihtiyacýmýz var

Kapitalizmin krizi giderekyayýlýyor. Egemen sýnýf ise bukrizin faturasýný iþçilere,emekçilere ödetmeye çalýþacak.Bütün dünyada iþsizliðin art-maya baþlamasýna, haklarýmýzýnhýzla tasfiye edilmeye baþlamasý-na tanýklýk edeceðiz. Sýnýfmücadelesi daha net bir þekildeortaya çýkacak.

Bu tablo iþçi sýnýfý için büyükbir yýkým anlamýna geliyor.Ancak sýnýf mücadelesininnetleþmeye baþlamasý, kriz sebe-biyle kapitalizmin ideolojikörtüsünün bir anda gözler önün-den çekilmesi, iþçi hareketine birivme kazandýrabilir. Ýþçiler hak-larýný kaybetmemek için direnm-eye baþlayabilir ve çok büyükihtimalle baþlayacaklardýr.Ancak böyle bir direniþinyaygýnlaþmasý ancak bu direniþinsiyasal alanda bir karþýlýðýnýnolmasýyla, solda krize karþýumudu örgütleyebilecek birsiyasal alternatifin oluþmasý ilemümkündür.

Açýk ki, daha önce denenmiþformüller, tepeden kurulacak itti-faklar, mevcut sol partilerin buþekilde bir araya gelmesi vs. bualternatifi inþa edemez. Bu alter-natif ancak sokakta, iþ yerinde,sendikada kampanyalar yaparak,sosyal haklarýmýza dönüksaldýrýlara sokakta yanýt verirkeninþa edilebilir.

Bunu yapabilmek için antikapi-talist hareketin örgütlenmedeneyimlerinden faydalanmak,bugüne kadar kapitalizmin birçok farklý tahribatýna karþýyapýlan kampanyalarýn, verilenmücadelelerin birikimiüzerinden gitmek gerekir.

Yeni bir sol alternatif mutlakaörgütlü iþçi sýnýfýna dayan-malýdýr, iþçi sýnýfýnýn mücadelesiile bütün ezilenlerin taleplerinibirleþtirmeyi baþarabilmelidir.Bu sebeple özgürlük sorunununüzerinden atlanamaz. Darbelerekarþý çýkmadan, inanç ve inançsý-zlýk özgürlüðünü, sýnýrsýzörgütlenme ve eylem özgür-lüðünü savunmadan ezilenlerinpartisini inþa etmek mümkündeðildir.

DSÝP'li aktivistler var güçleriyleböyle bir alternatifin inþasý içinçalýþmaktadýr. Yeni bir sola, iþçisýnýfýyla birlikte krize yanýt vere-bilecek bir örgüte ihtiyacýmýzvardýr. DSÝP hem yeni bir solunortaya çýkabilmesi hem dedevrimci fikirlerin yaygýnlaþmasýiçin uðraþacaktýr.

Yeni sol ve devrimci parti

Kapitalizm bileþik ama eþitsizgeliþen bir sistemdir. Bu eþitsiz-lik iþçiler arasýnda da vardýr.Kapitalizmin istikrar dönem-lerinde, hakim olan fikirler ege-men sýnýfýn fikirleridir. Ancakkapitalizm üzerindeki sis perde-si aralandýðýnda, iþçiler ve geniþkitleler gerçek çýkarlarýný görm-eye baþlarlar ve mücadele etm-eye baþlarlar.

Tarih bir çok mücadele, zafer

ve yenilgi ile doludur. Devrimciparti, bütün bu mücadelelerinhafýzasýný oluþturur. Geçmiþmücadele deneyimlerinden der-sler çýkararak, iþçi sýnýfýnýngeçmiþteki hatalara düþmemesi-ni, zafer kazanmýþ olan yollarýbulmasýný saðlamaya çalýþýr. Biryandan da her dönemde iþçisýnýfýný suni olarak bölen her türfikre karþý mücadele eder.Irkçýlýk, milliyetçilik, cinsiyetçi-

lik gibi ideolojilere karþý tavizsizbir þekilde mücadele eder.

Ýþçi sýnýfýný ezilen halklarýnkendi kaderlerini tayin hakkýiçin mücadeleye çaðýrýr. Buyolla ezilen ulusun iþçileri ileezen ulusun iþçilerini egemensýnýfa karþý bir araya getirmeyeçabalar.

Tarih, sýradan insanlarýndünyayý deðiþtirebileceklerinisayýsýz defalar göstermiþtir.1917'de Rusya'da iþçi sýnýfýnýnkurtuluþunun kendi eseri ola-caðý pratik olarak kanýtlan-

mýþtýr. DSÝP,bumücadelelerindeneylerine,ezilenlerinaþaðýdansosyalizmgeleneðineyaslanmak-tadýr. Dünyayýdeðiþtirecekfikirleri savunmak için, krizemarksizmle cevap vermek içiniþçi sýnýfýnýn hafýzasýný iyi tut-mak, örgütlenmek gerekir.

Devrimci parti: Ýþçi sýnýfýnýn hafýzasý Ne okumalý?Devrimci partinin sýnýf

mücadelesinde ve devrimdeoynadýðý rol üzerine okumakisteyenler Z Yayýnlarý tarafýn-dan yayýnlanan iki kay-naklara baþvurabilir:

Parti ve Sýnýf/Chris Harman, Broþür, 40 sf.

Lenin: Partinin ÝnþasýTony Cliff, Kitap, 404 sf.

Page 9: Sosyalist İşçi 338

sayý: 338 sosyalist iþçi 9

Aylardan Ekim, yýllardan 1917Birinci Dünya Savaþý'nýn yarattýðý yýkýmýn içinde

Rusya'da cephede ölümler cephe gerisinde iseekonomik çöküntü ve açlýk büyük bir öfke yarattý. 1916yýlýnda 1410 greve 1 milyon iþçi katýldý. Bu grevlerden243'ü politik grevlerdi. 1917 yýlýnýn Þubat ayýnda iþçilerarka arkaya grevlere ve gösterilere çýkmaya baþladý. 13Þubat'ta 500 bin iþçi yürüyüþ yaptý. 18 Þubat'ta 50 biniþçi greve çýktý. Grevin talebi ekmekti. Ýþçiler ekmek yer-ine ekmeðin karneye baðlanmasýyla yanýtlandý. Þehirmerkezlerinde ekmek ayaklanmalarý baþladý. 8 Mart'takadýnlar gününde 50 fabrikadan 87 bin kadýn iþçi greveçýktý. Diðer fabrikalardan 50 bin iþçi kadýnlarýn eylem-ine destek verdi.

20-25 Þubat günleri ise hareket önlenemez boyutlarasýçradý. Askerler kýþlalarýný terk ederek iþçilere katýldý.Önce 25 bin asker silahlarýyla birlikte grevci iþçilerinsafýna geçti. Ardýndan 385 bin iþçiyi bastýrmaya gelen70 bin asker de iþçilerin safýna katýldý.

Yüzlerce yýllýk baskýcý Çarlýk rejimi, 28 Þubat 1917'deiþçilerin savaþa ve yoksulluða karþý kendiliðinden pat-layan hareketinin sonucunda yýkýldý.

Fakat Þubat devrimi sadece bir ilk adýmdý.Devrim Çarlýk rejimini yýktý ama iþçiler henüz Çarlýk

rejiminin ve kapitalizmin tüm pisliklerinden sýyrýla-mamýþtý. Kurulan Geçici Hükümet, orduyu,mahkemeleri, geleneksel devlet mekanizmasýnýdenetliyordu.

Þubat devrimi, bir baþka iktidar organý daha yarat-mýþtý. Sovyet adý verilen bu organlar, iþçilerin fab-rikalardaki grev komitelerinin geliþmiþ biçimiydi.Sovyet, iþçilerin doðrudan demokrasiye dayalý, düzenliorduyu gereksizleþtiren iktidar organý, GeçiciHükümet'in yaný sýra fiili iktidar odaðý olarak ezilen-lerin gözündeki en meþru yapýydý.

Geçici Hükümet Þubat devrimine neden olan hiçbirsorunda tek bir adým bile atamadý. Devrimi gerçek-leþtiren iþçi sýnýfý içinde bilinç ve mücadele düzeyiaçýsýndan farklýlýk olduðu için devrimin tamamlanmasý,iktidarýn iþçilerin ellerinde toparlanmasý için, devrimcipartinin sýnýfýn çoðunluðunu kazanmasý gerekiyordu.Ýþçi hareketinin zaman zaman temposunun düþürülme-si zaman zaman daha birleþik ve keskin bir biçimdemücadeleye atýlmasý gerekiyordu. Ekim ayýnagelindiðinde burjuvalarla ittifak kurarak iþçilerin veköylülerin aþaðýdan eylemlerinde yükselttikleri tale-plere arkasýný dönen sol partiler teþhir olurkenBolþevikler her geçen gün iþçilere daha fazla güvenverdi. General Kornilov tüm eski pislik adýna devrimintüm kazanýmlarýný ezmek için darbe giriþiminebaþladýðýnda Bolþevikler birleþik iþçi cephesini önererekve bu öneriyi hayata geçirerek darbeninpüskürtülmesinde temel bir rol oynadý. Bu, iþçilerintaleplerini burjuvalarla uzlaþmadan savunan tek par-tinin Bolþevik Partisi olduðuna iþçi sýnýfýnýn büyükçoðunluðunu ikna etti.

Ekim ayýnda iþçi sýnýfýnýn aþaðýdan ayaklanma basýncý-na önderlik eden, titiz bir ayaklanma planýyla GeçiciHükümeti deviren hareketi birleþtiren Bolþevik Partisi,tüm iktidarýn Sovyetlere geçmesinde belirleyici güçoldu. Ekim devrimi baþarý kazanan ilk sosyalist devrimolarak, bir çýrpýda, kadýnlarýn seçme hakkýný tanýdý, cin-sel baskýlara son verdi, "piç" sözcüðünün kullanýlmasýnýyasakladý, üretenler yönetmeye, neyi ne kadar üretecek-lerine kendileri karar vermeye baþladý, savaþa hemenson verildi, topraksýz köylülere toprak daðýtýldý, kadýn-lar sadece seçme ve seçilme hakkýný kazanmadý, evköleliðinden kurtulmasý için ev iþlerine toplumsal birkarakter kazandýrýldý, sýnýrsýz örgütlenme ve düþünceözgürlüðü yaygýnlaþtý, tüm ezilen uluslarýn kendikaderlerini tayin etme hakký hemen tanýndý.

Ekim devrimiyle birlikte Rusya, dünyanýn o günekadar tanýk olduðu en demokratik toplumsal yapýyaulaþtý.

Ekim devrimi, kapitalizme karþý bugüne kadarki enbüyük meydan okuma olduðu için, iþçi sýnýfýnýn eylemi-nin gücünü gösterdiði için, devrimlerin kendiliðindenpatlamasýnýn devrimci bir partiyle birleþtiðindegözümüzde büyüyen kapitalist devlet aygýtýný bir çýrpý-da devirebileceðini kanýtladýðý için, savaþlara ancak iþçidevrimlerinin son verebileceðinin açýk bir göstergesiolduðu için, sýradan bir tarihi gün olmanýn ötesinde,bugünümüzdür, geleceðimizdir.

Þenol Karakaþ

Chris Bambery

1917 Ekim Devrimi yenibir toplumu iþaret ediyor-du: Üretim üzerinde iþçidenetimi, topraðýn iþleyeneverilmesi, sömürge halk-lara kendi kaderini belir-leme hakký ve toprak ilhakýolmaksýzýn acil barýþ.Bunlar iþçilerin, askerlerinve denizcilerin Rusya'nýnbaþkenti Petrograd'ýn(þimdi St. Petersburg) kon-trolünü ele geçirdiði 7Kasým 1917'nin (Rustakvimine göre) ilk birkaçsaati içinde atýlan adým-lardý. Ve bugünkü hak-larýmýza göre bile devasaadýmlardý.

Yeni Sovyet anayasasýkadýnlara tam ve eþit oyhakký saðlýyordu. Bu adýmýsadece Ýngiltere, o da 1928yýlýnda atabilmiþti.Örneðin Ýsviçreli kadýnlarayný hak için 1971'e kadarbeklemek zorundakalmýþlardý.

Kürtaj gibi eþcinsel iliþkide yasal hale getirildi.Boþanmada eþlerden her-hangi birinin talebi yeterlisayýldý. Ýngiltere'de boþan-ma hakký 1969'da tanýndý.Kürtaj ve eþcinsellik iseancak 1967'de yasallaþtý.

Kilise ve devlet ayrýldý,yeni devlet hiçbir dineayrýcalýk tanýmadý ama hertürlü ibadet özgürlüðügaranti altýna alýndý. Kendikaderini tayin hakký ile bir-likte bunun anlamýMüslüman okullarýnýnSovyet Rusya'nýn güney-doðusunda faaliyetgösterebilmesi olmuþtu.

Bugün siyasidemokrasimiz çok sýnýrlý.Her beþ yýlda bir milletvek-ili seçebiliyoruz amahükümetlerin uygula-malarý (örneðin savaþagirme) üzerinde sözhakkýmýz yok. Þirketlerbinlerce iþçiyi iþten ata-biliyor, kâr oranlarý inipçýkýyor, ev fiyatlarý büyükçoðunluðun bütçesine hiçde uymadan aþýrý yükseliy-or ve tüm bunlar þirketyönetimlerindeki bir avuçinsanýn istekleri doðrul-tusunda gerçekleþiyor. Ýþçi-lerin ürettikleri ürünler yada hizmetler üzerinde sözhakký olmasý ciddi birtartýþma konusu haline bilegelemiyor.

Sovyet demokrasisi iseseçilmiþ temsilcilerin oluþ-turduðu fabrika, köylü ve

asker konseylerinedayanýyordu. Ýþinigereðince yerinegetirmeyen temsilcilerkendilerini seçenler tarafýn-dan derhal görevden alýn-abiliyordu.

1917'nin Haziran ve Ekimaylarýnda Petrograd'da 15bin kiþi fabrika komitelerive Sovyet seçimlerinekatýlmýþtý. Rus iþçileri ilkkez 1905 devrimi sýrasýndakitle grevlerini örgütlemeküzere Sovyetleri kur-muþlardý. Þubat 1917'deRusya devrime doðru iler-lerken iþçiler bir kez dahaSovyetleri kurdular. Þubatdevrimi (ki kadýnlarýn gýdafiyatlarýný protestosuylapatlak vermiþti) Rus çarýnýdevirdi. Sonraki sekiz aydaülkeyi Batý'nýn parlamenterdemokrasisine benzetmeiddiasýnda bulunan liberal-merkez sol ittifaký yönetti.

Baþlangýçta, Sovyetlerdebu fikirler belirleyiciydi.Parlamenter demokrasibüyük bir ilerleme vaatediyor gibi görünüyordu.Ancak bu partiler enbüyük siyasi sorun olanRusya'nýn Birinci DünyaSavaþý'na katýlýmýçözemediler. Petrograd iþçisýnýfý radikal çözümler

istiyordu. 1917 yazý boyun-ca Bolþevikler hemen herfabrikada Sovyetlerinçoðunluðunu kazandý.Þubat'ta 10 bin olanBolþevik parti üye sayýsýEkim'de 250 bine fýrladý.

Ekim devrimi konusun-daki en büyük yalan Leninve Bolþeviklerin Rus kitlel-erden baðýmsýz olarak ikti-darý bir gecede elegeçirdikleridir. Buradasorulacak soru iki devrim-in de merkezinde yer alan,Avrupa'nýn en radikal veyenilikçi iþçi sýnýfýnýn her-hangi birinin iktidarýalmasýna izin verip ver-meyeceðidir. Gerçekte,1917 Þubat ve Ekim aylarýarasýnda radikalleþen iþçil-er anayasal demokrasisözü veren bütün partiler-den barýþ, toprak reformuve ekonomik kaosa sonverme gibi konulardaçözüm bekliyorlardý.Bütün partiler teker tekerbu testten sýnýfta kaldý.

Temmuz 1917'dePetrograd iþçi sýnýfý ayak-lanmýþtý. Bolþevikler bunakarþýydý çünkü iþçi veköylüler her yerde aynýdurumda deðillerdi.Aðustos'ta devrim askeribir darbeyle bastýrýlmaya

çalýþýldý. Hükümet tered-dütteydi. Bolþeviklerinöncülüðündeki iþçiler dar-beye karþý inisiyatifi elegeçirdiler. Ekim'dehükümetin hiç hükmükalmamýþtý. Kitleler ekmek,toprak ve barýþ istiyordu.Bolþevikler bunun yolunugösteriyordu: "Bütün ikti-dar Sovyetlere!".

Bolþevik parti kitlelerinbasýncý altýnda hareketediyor ve ayný zamanda bustratejisine destek saðla-maya çalýþýyordu. Ýki yönlübir süreçti bu. Bu ise par-tinin uzun vadeli bazý poli-tikalar uygulamasýnýgerektiriyordu. Örneðin,topraklarýn köylüleredaðýtýlmasý yerine kamu-laþtýrýlmasýna çalýþýyordu.Ayrýca halka açýk toplan-týlarda da bir devriminkaçýnýlmazlýðý veyaAlmanya ile derhal birbarýþ anlaþmasý imzalan-masý gibi önemli konularýda tartýþmak zorundaydý.

Kýsacasý, Ekim Devrimiyeni toplumun tüm karar-larýna, bugün ancak hayaledebildiðimiz, kitlesel birkatýlým üzerine þekilleniy-ordu ve diktatörlükten çokama çok uzaktý.

(Çeviren: Cengiz Alðan)

Ekim Devrimi bir darbe miydi?Þimdiki takvine göre 24 Ekim, o dönemki takvime göre 7

Kasým’da Rusya’da tarihhin ilk baþarýlý sosyalist devrimi

gerçekleþtirdi. Kimsenin Ekim Devrimi’nin insanlýkk tarihinde

oynadýðý önemli rolden, koca bir yüzyýlý belirlemesinden

kuþkusu yok. Ancak bugün liberal demokrasinin insanlýðýn

ulaþabileceði en ileri biçim olduðu düþüünenler Ekim

Devrimi’ni bir darbe olarak nitelendiriyor. Kardeþ gazetemiz

Socialist Worker’ýn yazarý Chris Bambery Ekim Devrimi’nin

kimler tarafýndan nasýl yapýldýðý ve neleri baþardýðýnný

anlatarak liberal tezlere yanýt veriyor.

1917, Petrograd Sovyeti toplanýrken

Page 10: Sosyalist İşçi 338

10 sosyalist iþçi sayý: 338

A N T Ý K A P Ý T A L Ý S T T A R T I Þ M A L A RMARKSIZM 2

008.

ANKARA8-99 KASIM

NELERTARTIÞILACAK?

MARKSÝZMÝNGÜNCELLÝÐÝ

TROÇKÝ:STALÝNÝZMÝN DEVRÝMCÝELEÞTÝRÝSÝ

STALÝNÝZMÝN ÝFLASI VEAÞAÐIDAN SOSYALÝZM

SIRADAN ÝNSANLARDÜNYAYIDEÐÝÞTÝREBÝLÝR MÝ?

ANTÝKAPÝTALÝSTHAREKET VE SOLDABBÝRLÝK ARAYIÞLARI

GÜNDELÝK HAYATTADÝRENÝÞ

ÖZGÜRLÜKÇÜYENÝ SOL ÖRGÜTLENME

21. YÜZYILINSOSYALÝZMÝ

KÜRESEL ISINMA VEEKOLOJÝK KRÝZ

YAKLAÞAN FELAKET:KÜRESEL ÝKLÝMDEÐÝÞÝKLÝÐÝ

ÞÝRKETLER VEKÜRESSEL ISINMA

KRÝZ VE DEVRÝMCÝOLASILIKLAR

KAPÝTALÝZMÝN KRÝZÝ VEEMEKÇÝ SINIFLAR

YENÝ-LLÝÝBERALÝZMÝNÝFLASIVE GELECEK

DARBE, ERGENEKON,DEMOKRASÝ

KEMALÝZM VE DÝN

KEMALÝZM, ERGGENEKONVE TÜRK SOLU

KÜRT SORUNUNASIL ÇÖZÜLECEK?

ÖLÜM DEÐÝL ÇÖZÜMÝSTÝYORUZ

CÝNSEL AYRIMCILIK VEKAPÝTALÝZM

HOMOFOBÝYE KARÞINASIL BÝR MÜCADELE?

ÝZMÝR14-115-116 KASIM

KOCAELÝ19 KASIM

ÝSTANBUL26-227-228 ARALIK

BURSA22 KASIM

Ý l e t i þ i m v e k a y ý t i ç i n : m a r k s i z m 2 0 0 8 @ g m a i l . c o m - 00 5 3 6 3 3 5 1 0 1 9

Marksizm tartýþmalarý 1992’den bu yana yapýlýy-or. DSÝP ev sahibi, ancak kürsüyü farklý mücadeleve geleneklerden gelenlerle paylaþýyor.

Her bir toplantý 1 saat 15 dk sürüyor. Sunuþlarýnardýndan tüm katýlýmcýlar söz alarak tartýþabiliyor.Toplantýlara katýlým için davetiye almak yeterli.

Bu yýl ki Marksizm tartýþmalarýnýn ilki bahardaÝstanbul’da yapýldý. Bine yakýn katýlýmcý üç günboyunca dünyayý, Türkiye’yi ve sosyalizmi tartýþtý.

Yýlýn ikinci Marksizmi ise Ýstanbul’un yanýsýraAnkara, Ýzmir, Kocaeli ve Bursa’da da gerçekleþe-cek.

Orhan Pamuk, Kerem Kabadayý, Ahmet Ýnsel,Küçük Ýskender, Metin Üstündað, Ufuk Uras,Sinan Özbek, Aydýn Cýngý, Ercan Karakaþ, MuratCoþkun, Kemal Nebioðlu, Metin Çulhaoðlu,Tayfun Görgün, Bülent Somay, Talad Ahmet,Murathan Mungan, Bejan Matur, Orhan Koçak,Ragýp Duran, Roni Margulies, Rýdvan Akar,Doðan Tarkan, Hayri Kozanoðlu, ErtuðrulKürkçü, Ömer Laçiner, Sevgi Göðçe, Barýþ

Pirhasan, Nuray Mert, Tayfun Mater, MuratÇelikkan, Mete Çubukçu, Metin Yeðin, DoðanErbaþ, Seyfi Öngider, Hakan Tahmaz, ÜmitÞahin, Ömer Madra, Mehmet Ali Alabora,Sabahat Tuncel, Fethiye Çetin, Stefan Bornost,Avi Haligua, Akýn Birdal, Alex Callinicos, FerhatKentel, Yýldýray Oður, Chris Harman, Eray Özer,Eylem Çaðdaþ, Yelda, Panos Garganas, ÖzgürGürbüz, Talat Ahmet, Ayhan Bilgen….

MARKSÝZM TOPLANTILARINDA KONUÞTULAR:

Küresel kapitalizm krizlesarsýlýyor. 30 yýldýrdünyaya hakim olan yeni-liberal ekonomik poli-tikalar iflas etti. Küreselsermaye krizin faturasýnýemekçi sýnýflara ödetmekistiyor. Tüm dünyadaçalkantýlý ve radikaldeðiþikliklere gebe birdöneme girdik.

Küresel kapitalizm ekolo-jik krizi de derinleþtiriyor.Sera gazlarý üretimi budüzeyde giderse 20 yýl için2 ya da daha fazla derece-lik ýsý artýþýnýn dünyayýcehenneme çevireceðibilim insanlarý tarafýndanher gün dile getiriliyor.Kuraklýk, çölleþme, iklimfelaketleri kýsa bir sürededünyanýn tümünü etkile-yecek. Su, yiyecek vebarýnmak için milyonlarcainsanýn katýldýðý büyüktoplumsal hareketler,isyanlar ve çatýþmalarkapýda.

Dünyada acý var amaumut da var.

1999 Kasým’ýndaSeattle’da küreselkapitalizmin süslü kurumuDünya Ticaret Örgütü’nüprotesto edenler antikapi-talist hareketi baþlattýlar.Yaklaþýk 10 yýl son bugünantikapitalist hareket dörtkýtada bir çok ülkedeörgütlü ve sisteme karþýdireniyor.

ABD, 11 Eylül saldýrýsýnýnardýndan önce Afganistan’ýsonra Irak’ý iþgal etti.Karþýsýnda küresel savaþkarþýtý hareketi buldu.Savaþ karþýtý hareket yýl-lardýr sokakta ve yüzbin-lerce insan tarafýndandestekleniyor.

Aþaðýdan küreselleþmeinsanlýðý hiç olmadýðýkadar birleþtirdi. Ýþçi sýnýfýeðitimli ve örgütlü. Ýþçisýnýfýnýn ve ezilenlerinçýkarýnýn ortak mücadele-den geçtiði paylaþýlanortak bir kaný.

Bütün bu etkenlerkapitalizmin karþý özgür-lüçkü ve aþaðýdan bir alter-natifin, baþka bir dünyanýnmümkün olduðunu gös-teriyor. Marksizm 2008’debu kötü dünyayý nasýldeðiþtireceðimizi birliktetartýþalým.

Page 11: Sosyalist İşçi 338

sayý: 338 sosyalist iþçi 11

Aþaðýdan sosyalizm-Kapitalist toplumda tüm

zenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretim araçlarý-na kolektif olarak el koyupüretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-

tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýna karþýsermaye sahiplerini, ege-men sýnýfý korumak içinoluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devlet ge-reklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda bir mücade-lenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkeleriniþçileri ile daima dayanýþ-ma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðini savunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperyalizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareketleri-ni desteklerler.

-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tek birülkede izole olarak yaþaya-maz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalistdeðil, devlet kapitalistidir.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýn enmilitan, en mücadeleci kes-imi devrimci sosyalist birpartide örgütlenmelidir.Böylesi bir parti iþçi sý-nýfýnýn yýðýnsal örgütleri vehareketi içindeki çalýþmaile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlere katýlanherkesi devrimci bir sosyal-ist iþçi partisinin inþasýçalýþmasýna omuz vermeyeçaðýrýyoruz.

sosyalist iþçine savunuyor?

haksýzlýklarý,mücadalenizi,yorumlarýnýzý

bize yazýn

[email protected]

Yeni Alman sinemasýnýn önemliyönetmenlerinden WernerHerzog'un 2007 yapýmý 'ÞafakHarekatý' isimli filmi vizyondayer bulamamýþ olmasýna raðmenDVD olarak piyasaya sürüldü.Herzog'un (baþrolünde sonBatman'den hatýrladýðýmýzChristian Bale ile) Hollywood'abelki de en yakýn durduðu filmyaþanmýþ özgün bir Vietnamhikâyesi anlatýyor. Amerikalýpilot Dieter Dengler 1965 yýlýndaLaos yakýnýnda gizli bir görevdevurularak düþmesi üzerineyaþadýðý kamp hayatý ve kaçýþýnýkonu alan film ikircikli bir nokta-da duruyor.

Bazý eleþtirilerde buruk birvatanseverlik temasý üzerindedurduðu ifade edilen filmdeþaþýrtýcý bir biçimde görmeyealýþtýðýmýz dalgalanan Amerikan

bayraðý yer almýyor, bir ülkeyüceltmesine gidilmemiþ ancakizlediðimiz süre boyunca dasavaþ karþýtý olduðunu söyleye-bileceðimiz hareketin izine, ipu-cuna da rastlamýyoruz. Bununyerine karþýmýzda kýrýlganolduðunu hissettiðimiz insanyaþamýnýn dayanabilme gücü yeralýyor.

Basit insanýn en büyük erdemihayatta kalma içgüdüsüdürdercesine, seyrettiðimiz Dieterkarakteri savaþ pilotu olmasýnýnasýl anlamsýzca uçma isteðinebaðlamýþsa ayný anlamsýzlýklatüm doðal ve çevresel þartlarakendini adapte ederek direniyor.Savaþ sadece bombardýmanuçaklarýndan ve ilerleyenmüfrezelerden ibaret deðil, aynýzamanda esirler, kamplar,iþkenceler gibi insanlýktan

çýkaran bir bütün delilik olarakkarþýmýza dikiliyor. Filminsonuna geldiðimizde Dieter tümyaþadýklarýndan sonra kendisiniþüpheyle sorgulayan hükümetinekarþýna kin dolmuyor (belki

bunu izleyiciye býrakýyor), kims-eye söyleyecek anlamlý bir sözü,mantýklý bir çýkarsamasý yok.Yalnýzca herþeyin bitmiþolmasýnýn mutluluðu, hepsi bu.

Orhan Göztepe

Vizyonda yer bulamayan Herzog f i lminin DVD's i p iyasada

Þafak Harekatý

Krizin adý geçmeyenkurbanlarý

Dünya gündemi haftalardýr Amerika'da patlakveren (aslýnda baþlangýcý birkaç yýl öncesine giden)finansal kriz nedeni ile birbiri ardýna batan finanskurumlarý, bankalar hatta ülkeler (alan oldu mubilmiyorum ama Ýzlanda e-bay'da satýlýk) yüzündenjet hýzý ile deðiþiyor… Dünya medyasýndan ise yineayný hýzda dünya devletlerinin sistemi kurtarmaplanlarý arka arkaya diziliyor. Yüz milyarlarcadolarlýk paketler, dünya ölçeðinde toplamda trilyon-lar tutanýn elinde kalýyor. El koyulan ya da hisselerialýnarak devletlerce ortak olunan kurumlarýnCEO'larý ise ya kendilerine milyonlarca dolar tazmi-nat ödeyip iþten çýkartýyor ya da Ýngiltere'de tilki avýpartilerinde stres atýyorlar. Hatta buradan usabaþkanlýk seçimi için birbiri ile yarýþan McCain ileObama ya da ekmek çýktý artýk Iraktan "çekilmelimi? Çekilmemeli?"yi deðil "Kimin ekonomiyi kur-tarma paketi daha iyi"yiyi tartýþýyorlar. Birde iþindiðer tarafý, finansal krizin Amerika da ki ilk mað-durlarý var mortgage kredileri ile ev alan amaevlerinden atýlan 400 binden fazla (buna en az birbu kadar daha eklenmesi bekleniyor) alt gelirgurubunda ki Amerikalý insanlar. Bunlar bulunduk-larý eyaletin tahsis ettiði yerlerdeki çadýr kentlerdeyaþýyorlar. Tilki avýndaki CEO'larýn þirketleri içinmilyarlarca dolar harcayan devlet bu 400 bin insaniçin birkaç yüz milyon dolar harcamýyor, yapa-bildiklerinin en iyisi ise dolan çadýr kentler için yeniaraziler göstermek. Ýnsan biraz düþününce "Netezat" diyor kendi kendine ama ortada tezat deðilbir gerçek var, devlet tamda görevini yapýyor aslýn-da sermaye sýnýfýný kolluyor, kendi yegâne göreviniicra ediyor. Son bir aydýr tanýk olduðumuz gibi kap-italist dünyanýn devletleri kendi ulusal ser-mayelerinin hizmetçileri sadece. Devlet þimdilikonlarýn devleti...

Volkan ERKILINÇ / Ýzmir

NATODAÐITILSIN!

60 yýl yeter!

KÜRESEL BARIÞ VE ADALETKOALÝSYONU

www.kureselbarisveadalet.org

4 Nisan 2009MÝTÝNG-ÝSTANBUL

6 ARALIK

Baþka bir enerji mümkün!

KÜRESEL EYLEM GRUBU

www.kureseleylem.org

FORUM, KONSER, YÜRÜYÜÞ

Darbeciler yargýlansýn!

ÝSTANBULwww.70milyonadim.org

12 Mart 2009

VÝCDAN MAHKEMESÝTOPLANIYOR

28 Þubat 2009

27 Mayýs 2009

DTP’YÝKAPATMAYIN

VEKÝLLEREDOKUNMAYINÝletiþim için ve imzanýzý vermek

için mail atýnýz: [email protected]

www.dtpkapatilamaz.blogspot.com/

Kampanyalar devam ediyor

Page 12: Sosyalist İşçi 338

sosyalist isciZ Yayýncýlýk ve tanýtým hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Arife Köse Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:Volkan Tamusta Adres: Caferaða Mahallesi,

Nail Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/ÝstanbulBaský: Yön Matbaasý, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, B Blok 366 Topkapý, ÝstanbulYerel süreli yayýn, haftada bir yayýnlanýr

www.sosyalistisci.org

Lüks yaþantýnýn vezenginliðin ölçütü olarakgösterilen otomobil, yak-laþýk 100 yýldýr insan hay-atýnda önemli bir yertutuyor.

Baþlangýçta üst ve ortasýnýflarýn ulaþým aracýolarak tüketime sokulanotomobil, zamanla emekçi-lerin ücretlerine ya dabirikimlerine de göz dik-erek alanýný geniþletti.

Bugün dünyada 700 mily-on otomobil olmak üzere, 1milyara yakýn motorluaracýn olduðu tahminediliyor. Bu rakamýnbüyük çoðunluðu elbettegeliþmiþ kapitalist ülkel-erde bulunuyor.

Örneðin ABD’de 1000kiþiye düþen otomobilsayýsý 533 ve Avrupa’da328 iken, Asya’da sadece88 adet. Buna paralelolarak da tabi ki benzintüketimlerini düþünmekgerekir. Dünyada her yýl 5milyon yeni aracýnpiyasaya sürüldüðüdüþünülürse, bu rakam-larýn giderek yükselmeeðiliminde olduðu birgerçek.

Sektörde muazzamkarlar

Özel otomobiller özelliklebüyük þehirlerde yaþayaninsanlar için trafiktesýkýþýklýðýn yarattýðý zamankaybý, gürültü kirliliði vestres anlamýna geliyor.

Þehirlerin ayrýlmaz birparçasý haline gelen oto-mobiller insanlara artýkrahatlýk deðil yaþamkalitesini düþüren bir fak-tör olarak görülüyor.

Otomobillerin nedenolduðu trafik sýkýþýklýðýndaortaya çýkan milyarlarcadolarlýk kayýp elbette kidünyanýn en büyük 20 þir-ketinin 15’ini oluþturanpetrol ve otomotiv þirket-leri için çokta sorun deðil.Çünkü onlar yýllýk bilanço-larýný milyarlarca dolarlýkkarla kapatýyorlar.

Önde gelen 6 petrol þirke-tinin 2007 cirosu 1.4 trilyondolarý aþmýþ durumda.Bunlardan Exxon Mobil’innet karý 41 milyar dolar.

Otomotiv devi Toyota’nýnise 2007 verilerine görecirosu 230 milyar dolar,karý ise 15 milyar dolar.

Ýnsana ve doðayaetkisi

Böylesine muazzam kar-lara sahip olan otomotiv vepetrol sektörü temsilcilerielde ettikleri yüksek karlarýdoðada ve insanda yol

açtýklarý tahribatý gidermekiçin kullanmýyorlar elbette.Özel otomobiller dünyadaüretilen kauçuðun %60’ný,çeliðin %20’sini, alüminyu-mun da %10’unu tüketiy-orlar. Ayný zamanda oto-mobiller karbondioksitin%20’sinin, havada bulunanpartiküller ve uçucuorganik bileþiklerin%34’ünün oluþumuna

katkýda bulunuyor. Bunlardoðrudan solunum yollarýve akciðerler için zararlýmaddeler. Otomobillerinzararý insanlarda yarattýðýkötü etkiyle sýnýrlý deðil.Asit yaðmurlarýna nedenolarak sudaki doðal hayatave bitkisel yaþama zararveriyorlar. Otomobillerdensalýnan karbon monoksit,ozonun sera etkisini

artýrarak iklim deðiþimindede yýkýcý sonuçlara katkýdabulunuyor.

Motorlu araçlarýn eksozgazýndan çýkan kurþun daoldukça zararlý etkileresahip. Kurþun çocuklarýnzihinsel geliþimini etkil-erken, yetiþkinlerde önemlikalp saðlýðý ve kan basýncýsorunlarýna neden oluyor.Mexico City þehrinde

yapýlan bir araþtýrmayagöre otomobillerden salý-nan kurþuna baðlý olarakyýlda 140 bin çocukzehirleniyor. 46 binyetiþkin ise kalp ve onabaðlý sorunlardan hayatýnýkaybediyor.

Türkiye’de durumTürkiye’de de durum

dünyadan çok farklý deðil.Türkiye’nin en büyük þir-ketleri yine petrol ve oto-motiv þirketleri.

Tüpraþ 14.2 milyar dolarcirosuyla, Ford otomotiv5.1 milyar dolar ve Toyotaotomotiv 3.4 milyar dolarlabu klasmanýn içinde.Tüpraþ’ýn ve FordOtomotiv’in sahibi olanKoç grubu ayný zamandaulaþým poitikalarýný daþekillendiren isim.

Türkiye’de bugünkü ver-ilerle yaklaþýk 5 milyonotomobil bulunuyor. Bunabaðlý olarak yük ve yolcutaþýmacýlýðýnýn %92.5’ukarayolu ile, %7’si demiry-olu ile, %0.2’si denizyoluve %0.2’si de havayolu ileyapýlýyor. Yani Türkiye,merkezinde otomobil olanbir ulaþým politikasýnasahip.

Otomobil olmadanolur mu?

Otomobil giderek hayatýkuþatýrken, doðadaki veinsandaki yýkýcý etkileri degiderek çoðalacaktýr. Ýnsandeðil, otomobil odaklý poli-tikalar yüzünden kentmerkezlerinde yürümek,bisiklet ve toplu taþýmaaraçlarýný kullanmak içingerekli koþullar giderekkýsýtlanýyor.

Oysa, otomobilsiz birhayat mümkün. En saðlýklýulaþým olan yürümeolanaklarýný kolaylaþtýran,toplu taþýmayý merkezinealan ve petrol tüketiminideðil, alternatif enerji kay-naklarýný merkezine alanpolitikalar hayata geçerse.

Bunlar hayata geçiril-mezse, dizginsiz sanayiylebirlikte, gündelik hayattakiotomobillerde dizginsizzararlarýna kaldýklarý yer-den devam edecekler.

Otomobil tahrip ediyor

“Bugün dünyada 700 milyon oto-mobil olmak üzere, 1 milyara yakýnmotorlu aracýn olduðu tahminediliyor. Bu rakamýn büyük çoðun-luðu elbette geliþmiþ kapitalistülkelerde bulunuyor.”

“Otomobillerin neden olduðutrafik sýkýþýklýðýnda ortaya çýkanmilyarlarca dolarlýk kayýp elbette kidünyanýn en büyük 20 þirketinin15’ini oluþturan petrol ve otomotivþirketleri için çok da sorun deðil.”

Otomobillerin egzoslarýndan çýkankarbondioksit atmosferi doldurdukça

dünyamýz ýsýnýyor. Ýklim hýzla deðiþiyor.Ýnsan ve canlý yaþamý tehdit altýnda.

OTOMOBÝLLERE HAYIR!TOPLU ULAÞIMA YATIRIM YAPILSIN!

w w w . k u r e s e l e y l e m . o r gKüresel Eylem Grubu