spb2012 kent jeolojisi, doğal afetler ve planlama

513
Hüseyin YALÇIN Cumhuriyet Üniversitesi, Cumhuriyet Üniversitesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, 58140 Sivas [email protected] http://yalcin.cumhuriyet.edu.tr/ SBP2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Upload: phamduong

Post on 31-Jan-2017

361 views

Category:

Documents


14 download

TRANSCRIPT

Page 1: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Hüseyin YALÇINCumhuriyet Üniversitesi,

Jeoloji Mühendisliği Bölümü,58140 Sivas

[email protected]://yalcin.cumhuriyet.edu.tr/

Hüseyin YALÇINCumhuriyet Üniversitesi,

Jeoloji Mühendisliği Bölümü,58140 Sivas

[email protected]://yalcin.cumhuriyet.edu.tr/

SBP2012 Kent Jeolojisi, DoğalAfetler ve Planlama

Page 2: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

GİRİŞTürkiye’nin bugünkü büyük kentlerinin hemen hepsininkentleşme açısından gelişimi, geçmişte, kuruldukları bölgeninjeolojik ve jeoteknik özellikleri dikkate alınmaksızın olmuştur.Oysa, herhangi bir bölgedeki yerleşme, ulaşım ve sanayileşme, obölgedeki doğal çevre dengesini büyük ölçüde etkiler. Buetkileşimden doğabilecek olası zararların önlenebilmesi için,bu tür bir gelişmenin doğal çevre üzerindeki etkilerinin denetimaltına alınması zorunludur. Bunun için de, o bölgenin sosyal,kültürel ve ekonomik koşullarının yanında, jeolojik ve jeoteknikkoşullarının da çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Ancak böyle birilke içinde öngörülen bir kentsel gelişme, yerleşme, ulaşım vesanayileşme ile doğal çevre arasında bir denge sağlayabilirve bu dengenin sürekliliğini olanaklı kılabilir. Ekolojik yaklaşımınbir gereği olan bu temel ilke, pek çok büyük kentimizin kentselplanlama ve gelişiminde, ne yazık ki, hep ikinci plana itilmiş veçoğu kez de unutulmuştur. (K. Erçin KASAPOĞLU)

GİRİŞTürkiye’nin bugünkü büyük kentlerinin hemen hepsininkentleşme açısından gelişimi, geçmişte, kuruldukları bölgeninjeolojik ve jeoteknik özellikleri dikkate alınmaksızın olmuştur.Oysa, herhangi bir bölgedeki yerleşme, ulaşım ve sanayileşme, obölgedeki doğal çevre dengesini büyük ölçüde etkiler. Buetkileşimden doğabilecek olası zararların önlenebilmesi için,bu tür bir gelişmenin doğal çevre üzerindeki etkilerinin denetimaltına alınması zorunludur. Bunun için de, o bölgenin sosyal,kültürel ve ekonomik koşullarının yanında, jeolojik ve jeoteknikkoşullarının da çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Ancak böyle birilke içinde öngörülen bir kentsel gelişme, yerleşme, ulaşım vesanayileşme ile doğal çevre arasında bir denge sağlayabilirve bu dengenin sürekliliğini olanaklı kılabilir. Ekolojik yaklaşımınbir gereği olan bu temel ilke, pek çok büyük kentimizin kentselplanlama ve gelişiminde, ne yazık ki, hep ikinci plana itilmiş veçoğu kez de unutulmuştur. (K. Erçin KASAPOĞLU)

Page 3: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent nedir?

Şehir sözcüğü aslen Farsça’dır. Kent sözcüğü İrankökenli antik bir dil olan Soğdca/Soğdakça’dantüretilmiştir Türkçe’de şehir ve kent aynı anlamdakullanılmaktadır.

Şehir; tüzel ve yönetimsel olarak da kullanılagelen birterim olmakla birlikte, insan yerleşkesi dolayısıyla,kasaba, köy gibi birimlerden daha fazla nüfusubarındıran ve daha karmaşık bir yapıdır.

İl/vilayet ise şehir/kentin yanı sıra belirli bir alandakiorman, otlak, dağ, köy, bataklık, göl gibi bütün coğrafiunsurları içermektedir.

Kent nedir?

Şehir sözcüğü aslen Farsça’dır. Kent sözcüğü İrankökenli antik bir dil olan Soğdca/Soğdakça’dantüretilmiştir Türkçe’de şehir ve kent aynı anlamdakullanılmaktadır.

Şehir; tüzel ve yönetimsel olarak da kullanılagelen birterim olmakla birlikte, insan yerleşkesi dolayısıyla,kasaba, köy gibi birimlerden daha fazla nüfusubarındıran ve daha karmaşık bir yapıdır.

İl/vilayet ise şehir/kentin yanı sıra belirli bir alandakiorman, otlak, dağ, köy, bataklık, göl gibi bütün coğrafiunsurları içermektedir.

Page 4: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Jeoloji, geniş anlamda,yer kürenin güneş sistemi içindeki durumundan,fiziksel ve kimyasal bileşiminden,iç ve dış süreçler nedeniyle uğradığı değişikliklerden,yaklaşık 5 milyar yıllık bir süreçte oluşumu vegelişiminden,canlıların başlangıçtan günümüze kadar geçirmişoldukları evrimlerindensöz eder.

JEOLOJİ (Geology-Yer Bilimi)• Yunanca’da geo "yer (earth)"; ve logos, "bilim (knowledge)“terimlerinden türemiştir.• Türkçe'ye Fransızca "géologie" sözcüğünden gelmistir. Asılköken Latince "geologia"dır.

Jeoloji: Yer’in kökenini, yapısını ve tarihini inceleyen bir bilimdalıdır.

Jeoloji, geniş anlamda,yer kürenin güneş sistemi içindeki durumundan,fiziksel ve kimyasal bileşiminden,iç ve dış süreçler nedeniyle uğradığı değişikliklerden,yaklaşık 5 milyar yıllık bir süreçte oluşumu vegelişiminden,canlıların başlangıçtan günümüze kadar geçirmişoldukları evrimlerindensöz eder.

Page 5: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

JEOLOJİNİN ÖNEMİKentsel gelişmede, özellikle inşaat sorunları ile ilgili olarak yapılacakolan yer seçiminde, zeminin jeolojik yapısının, jeoteknik özelliklerininve jeolojik çevre koşullarının, yapılacak inşaat üzerindeki etkilerinininşaat öncesinde çok iyi şekilde değerlendirilmesi ve gerekli önlemlerinzamanında alınması kaçınılmaz bir zorunluluk ve aynı zamanda birsorumluluktur. Oysa bugün kentleşmede, özellikle inşaat sektöründe,jeolojinin önemi, ne yazık ki, jeolojik nedenlerle oluşan, deprem,taşkın, heyelan sonucu gelişen göçme ve yıkılma gibi olaylardan vebunların neden olduğu can ve mal kayıplarından sonra ancak ilgililereve halka mal olabilmektedir. Bu durumun en önemli nedeni, pek çokinşaat projesinde ve genelde kent planlamasında, jeolojik çevreninsınırlayıcı etkilerinin yeterince düşünülüp değerlendirilmemiş ve gerekliönlemlerin zamanında alınmamış olmasıdır. Bu konudaki bilgisizlik,ilgisizlik ve sorumsuzlukların ürünü olan pek çok olay, başkent Ankaradahil tüm büyük ve gelişmekte olan kentlerimizde hemen her günyaşanmaktadır. (K.Erçin KASAPOĞLU)

JEOLOJİNİN ÖNEMİKentsel gelişmede, özellikle inşaat sorunları ile ilgili olarak yapılacakolan yer seçiminde, zeminin jeolojik yapısının, jeoteknik özelliklerininve jeolojik çevre koşullarının, yapılacak inşaat üzerindeki etkilerinininşaat öncesinde çok iyi şekilde değerlendirilmesi ve gerekli önlemlerinzamanında alınması kaçınılmaz bir zorunluluk ve aynı zamanda birsorumluluktur. Oysa bugün kentleşmede, özellikle inşaat sektöründe,jeolojinin önemi, ne yazık ki, jeolojik nedenlerle oluşan, deprem,taşkın, heyelan sonucu gelişen göçme ve yıkılma gibi olaylardan vebunların neden olduğu can ve mal kayıplarından sonra ancak ilgililereve halka mal olabilmektedir. Bu durumun en önemli nedeni, pek çokinşaat projesinde ve genelde kent planlamasında, jeolojik çevreninsınırlayıcı etkilerinin yeterince düşünülüp değerlendirilmemiş ve gerekliönlemlerin zamanında alınmamış olmasıdır. Bu konudaki bilgisizlik,ilgisizlik ve sorumsuzlukların ürünü olan pek çok olay, başkent Ankaradahil tüm büyük ve gelişmekte olan kentlerimizde hemen her günyaşanmaktadır. (K.Erçin KASAPOĞLU)

Page 6: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Jeolojisi; mühendislik jeolojisi ilkelerinin kent planlanmasınauygulanması şeklinde tanımlanabilir.

Burada, yapı ve inşaat tipini dikkate alma gereksinimi yoktur. Buradakiyaklaşım, bir inşaat mühendisliği uygulamasından çok farklıdır; çünkü,her iki uygulamanın boyutları farklıdır.

Kent plancılarının geliştirmeyi düşündükleri bir alan için, jeolog / jeolojimühendislerinden isteyecekleri bilgiler iki ana kategoride toplanabilir:1. Söz konusu alanların arazi kullanım potansiyeli,2. Bu potansiyeli kontrol eden jeolojik sınırlamalar,Örneğin bir alan, taşkın alanı olması nedeniyle, yerleşim ve özelliklekonut inşaatı için uygun olmayabilir, ancak aynı alan, yeşil alan, parkalanı ve yükseltilmiş yapılar için, belirli sınırlamalarla, uygun görülebilirve kullanılabilir.

Jeoloji mühendislerinin görevi, kentsel planlama için öngörülen biralana ilişkin jeolojik ve jeoteknik bilgilerin, bu meslekten olmayankişilere, plancılara, onların kolayca anlayıp yorumlayabilecekleri birbiçimde sunabilmektir

Kent Jeolojisi; mühendislik jeolojisi ilkelerinin kent planlanmasınauygulanması şeklinde tanımlanabilir.

Burada, yapı ve inşaat tipini dikkate alma gereksinimi yoktur. Buradakiyaklaşım, bir inşaat mühendisliği uygulamasından çok farklıdır; çünkü,her iki uygulamanın boyutları farklıdır.

Kent plancılarının geliştirmeyi düşündükleri bir alan için, jeolog / jeolojimühendislerinden isteyecekleri bilgiler iki ana kategoride toplanabilir:1. Söz konusu alanların arazi kullanım potansiyeli,2. Bu potansiyeli kontrol eden jeolojik sınırlamalar,Örneğin bir alan, taşkın alanı olması nedeniyle, yerleşim ve özelliklekonut inşaatı için uygun olmayabilir, ancak aynı alan, yeşil alan, parkalanı ve yükseltilmiş yapılar için, belirli sınırlamalarla, uygun görülebilirve kullanılabilir.

Jeoloji mühendislerinin görevi, kentsel planlama için öngörülen biralana ilişkin jeolojik ve jeoteknik bilgilerin, bu meslekten olmayankişilere, plancılara, onların kolayca anlayıp yorumlayabilecekleri birbiçimde sunabilmektir

Page 7: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Neden Jeoloji Öğrenmeliyiz?Çevremizi anlamak içinÖrneğin Türkiye’nin kabartmalı fiziksel haritasına baktığımızdabazı alanların doğu batı uzanımlı dağlar ile kaplı olduğunu,bazı yerlerin düz ovalar şeklinde olduğunu, bazı alanlardakatmanlı kayaların bulunduğunu görürken bazı yerlerde iseoldukça sivri tepelerin bulunduğunu görürüz. Bütün bunlarınnedenlerini ancak jeoloji ile anlayabiliriz.

Gereksinim duyduğumuz maddeleri sağlamak içinEnerji kaynaklarımızı, yapı malzemelerimizi ulaşım araçlarımızıüretim ve iletişim donanımlarımızı, yemek hazırlarken veyerken kullandığımız mutfak malzemelerini daha doğrusurahat bir yaşam sürmemizi sağlayan her şeyi yeryüzü vederinliklerinden sağlarız. Buna giderek artan insan nüfusununtatlı su gereksinimlerini karşılamak için önem kazanan yer altısularının sağlanmasını da ekleyebiliriz. Bütün bunların nasıloluştuğunu nerelerde toplandığını ve nasıl bulabileceğimizijeoloji bilimine baş vurmadan başaramayız.

Neden Jeoloji Öğrenmeliyiz?Çevremizi anlamak içinÖrneğin Türkiye’nin kabartmalı fiziksel haritasına baktığımızdabazı alanların doğu batı uzanımlı dağlar ile kaplı olduğunu,bazı yerlerin düz ovalar şeklinde olduğunu, bazı alanlardakatmanlı kayaların bulunduğunu görürken bazı yerlerde iseoldukça sivri tepelerin bulunduğunu görürüz. Bütün bunlarınnedenlerini ancak jeoloji ile anlayabiliriz.

Gereksinim duyduğumuz maddeleri sağlamak içinEnerji kaynaklarımızı, yapı malzemelerimizi ulaşım araçlarımızıüretim ve iletişim donanımlarımızı, yemek hazırlarken veyerken kullandığımız mutfak malzemelerini daha doğrusurahat bir yaşam sürmemizi sağlayan her şeyi yeryüzü vederinliklerinden sağlarız. Buna giderek artan insan nüfusununtatlı su gereksinimlerini karşılamak için önem kazanan yer altısularının sağlanmasını da ekleyebiliriz. Bütün bunların nasıloluştuğunu nerelerde toplandığını ve nasıl bulabileceğimizijeoloji bilimine baş vurmadan başaramayız.

Page 8: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Çevreyi korumak içinDaha çok enerji ve metal talebimiz ve artan endüstriyelhammadde üretimi yeryüzü sakinleri olan bizlerin de dahilolduğumuz doğal dengeyi bozmaktadır. Örneğin dikkatsizceyapılan madencilik faaliyetleri su kaynaklarımıza asitlerinkarışmasına neden olmaktadır. Atıklarını yeteri kadararıtmayan ya da ısıtmayan sanayi tesisleri bir çok gölün ,körfezin, akarsuyun canlılar için yaşanmaz duruma gelmesineneden olmaktadır. Bu olayların anlaşılması ve önlenebilmesiiçin de jeoloji biliminden geniş ölçüde yararlanmakzorundayız.

Doğal afetlerden korunmak içinEvlerimizin ve tesislerimizin deprem riski daha az olan yerlere,volkanlara lav akıntılarına, çamur akmalarına, heyelanlara vebuna benzer afetlere uğramayacak yerlere yapılmasını daancak jeoloji bilimiyle gerçekleştirmek olanaklıdır.

Çevreyi korumak içinDaha çok enerji ve metal talebimiz ve artan endüstriyelhammadde üretimi yeryüzü sakinleri olan bizlerin de dahilolduğumuz doğal dengeyi bozmaktadır. Örneğin dikkatsizceyapılan madencilik faaliyetleri su kaynaklarımıza asitlerinkarışmasına neden olmaktadır. Atıklarını yeteri kadararıtmayan ya da ısıtmayan sanayi tesisleri bir çok gölün ,körfezin, akarsuyun canlılar için yaşanmaz duruma gelmesineneden olmaktadır. Bu olayların anlaşılması ve önlenebilmesiiçin de jeoloji biliminden geniş ölçüde yararlanmakzorundayız.

Doğal afetlerden korunmak içinEvlerimizin ve tesislerimizin deprem riski daha az olan yerlere,volkanlara lav akıntılarına, çamur akmalarına, heyelanlara vebuna benzer afetlere uğramayacak yerlere yapılmasını daancak jeoloji bilimiyle gerçekleştirmek olanaklıdır.

Page 9: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Afet; İnsanlar için, fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplardoğuran, normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veyakesintiye uğratarak toplulukları etkileyen, ve etkilenentopluluğun kendi imkan ve kaynaklarını kullanarak üstesindengelemeyeceği, doğal, teknolojik veya insan kökenli olaylarındoğurduğu sonuçlardır.

Afet Türleri:Doğal afetler: Deprem, Arazi çökmesi, Tsunami, Sel, Taşkın,Çığ, Heyelan, Tayfun / Kasırga, Volkanik aktivite, Erozyon,Kuraklık, Küresel Isınma, Doğal radyasyon ve radyonüklidler,Zararlı istilası,..

İnsan kaynaklı afetler: Teknoloji kazaları, Ulaşım kazaları,Terörizm, Toplusal Kargaşa,..

Karmaşık afetler: Kıtlık, Salgın hastalık, Savaşlar, Sığınmacılar,..

Afet yaşantınız süresince sizi en az bir kez yakalama olasılığıçok büyük olan bir yaşam gerçeğidir.

AFETAfet; İnsanlar için, fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplardoğuran, normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veyakesintiye uğratarak toplulukları etkileyen, ve etkilenentopluluğun kendi imkan ve kaynaklarını kullanarak üstesindengelemeyeceği, doğal, teknolojik veya insan kökenli olaylarındoğurduğu sonuçlardır.

Afet Türleri:Doğal afetler: Deprem, Arazi çökmesi, Tsunami, Sel, Taşkın,Çığ, Heyelan, Tayfun / Kasırga, Volkanik aktivite, Erozyon,Kuraklık, Küresel Isınma, Doğal radyasyon ve radyonüklidler,Zararlı istilası,..

İnsan kaynaklı afetler: Teknoloji kazaları, Ulaşım kazaları,Terörizm, Toplusal Kargaşa,..

Karmaşık afetler: Kıtlık, Salgın hastalık, Savaşlar, Sığınmacılar,..

Afet yaşantınız süresince sizi en az bir kez yakalama olasılığıçok büyük olan bir yaşam gerçeğidir.

Page 10: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Tehlike; insan toplulukları için olumsuz etkiler doğurmasımümkün olan doğal, teknolojik ve insan kökenli olayların tümütehlike olarak tanımlanabilir. Tehlike; fiziksel, ekonomik, sosyalkayıplara yol açabilecek afetleri aniden veya yavaş yavaşortaya çıkaran kaynaktır.

Tehlike türleriDoğal tehlikeler:-Astronomik tehlikeler-Meteorolojik tehlikeler-Yerkabuğu tehlikelerİnsan kökenli tehlikeler:-Teknolojik tehlikeler-Sosyal tehlikeler

Tehlikeleri özellikle de doğal tehlikeleri tamamen ortadankaldıramayız, ancak riskleri en alt düzeye indirebilmek içinyapılacak çok şey vardır.

TEHLİKETehlike; insan toplulukları için olumsuz etkiler doğurmasımümkün olan doğal, teknolojik ve insan kökenli olayların tümütehlike olarak tanımlanabilir. Tehlike; fiziksel, ekonomik, sosyalkayıplara yol açabilecek afetleri aniden veya yavaş yavaşortaya çıkaran kaynaktır.

Tehlike türleriDoğal tehlikeler:-Astronomik tehlikeler-Meteorolojik tehlikeler-Yerkabuğu tehlikelerİnsan kökenli tehlikeler:-Teknolojik tehlikeler-Sosyal tehlikeler

Tehlikeleri özellikle de doğal tehlikeleri tamamen ortadankaldıramayız, ancak riskleri en alt düzeye indirebilmek içinyapılacak çok şey vardır.

Page 11: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

ZARAR GÖREBİLİRLİK VE ACİL DURUM

Zarar Görebilirlik; bir toplumun, bir yapının veya bir hizmetin,afet tehlikesi oluştuğunda görebileceği hasar veya zararınolası ölçüsü olarak tanımlanır. Zarar Görebilirlik; herhangi birtehlikenin etkilerini tahmin etme, vereceği zararlarını azaltma,sonuçlarına direnç gösterme ve başa çıkma, normal yaşamadönebilme konularında, bir insanın ya da sosyal grubunimkan ve kapasite eksikliği olarak tanımlanır.

Acil Durum; İvedilikle müdahale etmeyi gerektiren tümdurum ve olaylar ile bu haller ortadan kalkana kadaryapılması gerekenleri ifade eder.

Zarar görebilirlik faktörünü azaltmak kolay değildir, fakat yeterlikaynak, planlı ve programlı çalışmayla başarılması mümkündür.

Zarar Görebilirlik; bir toplumun, bir yapının veya bir hizmetin,afet tehlikesi oluştuğunda görebileceği hasar veya zararınolası ölçüsü olarak tanımlanır. Zarar Görebilirlik; herhangi birtehlikenin etkilerini tahmin etme, vereceği zararlarını azaltma,sonuçlarına direnç gösterme ve başa çıkma, normal yaşamadönebilme konularında, bir insanın ya da sosyal grubunimkan ve kapasite eksikliği olarak tanımlanır.

Acil Durum; İvedilikle müdahale etmeyi gerektiren tümdurum ve olaylar ile bu haller ortadan kalkana kadaryapılması gerekenleri ifade eder.

Zarar görebilirlik faktörünü azaltmak kolay değildir, fakat yeterlikaynak, planlı ve programlı çalışmayla başarılması mümkündür.

Page 12: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

RİSK

Risk; bir olayın meydana getirebileceği olumsuz sonuçlarıntoplamı risk kavramını oluşturur. Mühendislikte “kayıpolasılığı”olarak da tanımlanmaktadır.

Riskten yani kayıp olasılığından bahsedebilmek için, belirli biryerde, belirli bir büyüklükte bir tehlike veya olayın olması,mevcut değerlerin bundan zarar görebilir olması, etkilenmeveya zarar görebilirlik oranlarının tahmin edilebilmesigerekmektedir.

Riskleri azaltmada başarılı olabilirsek, afet sonrasındauğranılacak kayıplar daha az, yapılacak acil yardım çalışmalarıçok daha hızlı ve yeterli olabilecektir.

Risk; bir olayın meydana getirebileceği olumsuz sonuçlarıntoplamı risk kavramını oluşturur. Mühendislikte “kayıpolasılığı”olarak da tanımlanmaktadır.

Riskten yani kayıp olasılığından bahsedebilmek için, belirli biryerde, belirli bir büyüklükte bir tehlike veya olayın olması,mevcut değerlerin bundan zarar görebilir olması, etkilenmeveya zarar görebilirlik oranlarının tahmin edilebilmesigerekmektedir.

Riskleri azaltmada başarılı olabilirsek, afet sonrasındauğranılacak kayıplar daha az, yapılacak acil yardım çalışmalarıçok daha hızlı ve yeterli olabilecektir.

Page 13: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Birçok şekilde birbirini etkileyen / etkileşen birbirinebağlı bileşenlerden oluşan bir sistem olarak Yeryuvarınıinceleyebiliriz.

Yer‘in başlıca altsistemleri atmosfer (hava küre) ,biyosfer (canlı küre), hidrosfer (su küre),litosfer (taşküre), manto ve çekirdektir.

Bu altsistemlerin arasındaki karmaşık ilişkiler madde veenerjinin değişerek farklı biçimlere dönüştüğü dinamikolarak değişen bir kütleyle sonlanır.

Bir sistem olarak YeryuvarıBirçok şekilde birbirini etkileyen / etkileşen birbirinebağlı bileşenlerden oluşan bir sistem olarak Yeryuvarınıinceleyebiliriz.

Yer‘in başlıca altsistemleri atmosfer (hava küre) ,biyosfer (canlı küre), hidrosfer (su küre),litosfer (taşküre), manto ve çekirdektir.

Bu altsistemlerin arasındaki karmaşık ilişkiler madde veenerjinin değişerek farklı biçimlere dönüştüğü dinamikolarak değişen bir kütleyle sonlanır.

Page 14: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Yeryuvarı'nın Başlıca Altsistemleri Arasındaki Etkileşimler

Page 15: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

AtmosferYeri saran gazlardan oluşanortam–yaşamın sürmesinisağlar.

Atmosfer canlılarınsolunumuna yarayan havayısağlar ve onları güneşinsıcaklığı ve ultraviyoleışınlarından korur.

Gazların bileşimi, volkanikpatlamalar ve bitki solunumuile denetlenir.

Günümüzde ozon deliği veküresel ısınma nedeniyleatmosfer ilgi odağımızdadır.

Yeri saran gazlardan oluşanortam–yaşamın sürmesinisağlar.

Atmosfer canlılarınsolunumuna yarayan havayısağlar ve onları güneşinsıcaklığı ve ultraviyoleışınlarından korur.

Gazların bileşimi, volkanikpatlamalar ve bitki solunumuile denetlenir.

Günümüzde ozon deliği veküresel ısınma nedeniyleatmosfer ilgi odağımızdadır.

Page 16: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

HidrosferSu mavi gezegenimizde yaşamaolanak verir.Suyun hareketleri – HidrolojikdöngüOkyanuslardan buharlaşma,

atmosferden yağış veakarsularla okyanuslara yenidentaşınma % 97 okyanus ve denizlerin

suyu, % 3 tatlı suTatlı su, yüzey suları, (göller,

kaynaklar), yeraltı suları vebuzullardan oluşur.

Okyanuslar Yer yüzeyinin % 71’nikaplar ve ortalama derinliği 3800 m(12,500 feet)dir

Hidrolojik döngü

Su mavi gezegenimizde yaşamaolanak verir.Suyun hareketleri – HidrolojikdöngüOkyanuslardan buharlaşma,

atmosferden yağış veakarsularla okyanuslara yenidentaşınma % 97 okyanus ve denizlerin

suyu, % 3 tatlı suTatlı su, yüzey suları, (göller,

kaynaklar), yeraltı suları vebuzullardan oluşur.

Okyanuslar Yer yüzeyinin % 71’nikaplar ve ortalama derinliği 3800 m(12,500 feet)dir

Hidrolojik döngü

Page 17: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

BiyosferBiyosfer bütün yaşam türlerini kapsar(insanlığı da)Deniz tabanından atmosferin birkaç km içinekadar uzanmasına karşın yeryüzündeyoğunlaşmıştır.Canlılar ortamla sayısız türde etkileşimgösterir.Değişen ortama başarılı uyum – türlerin evrimiUyumda başarısızlık – yokoluş.Survival of the “fittest” – Darwin’s Legacy

Biyosfer bütün yaşam türlerini kapsar(insanlığı da)Deniz tabanından atmosferin birkaç km içinekadar uzanmasına karşın yeryüzündeyoğunlaşmıştır.Canlılar ortamla sayısız türde etkileşimgösterir.Değişen ortama başarılı uyum – türlerin evrimiUyumda başarısızlık – yokoluş.Survival of the “fittest” – Darwin’s Legacy

Page 18: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Katı Yeryuvarı: kayalar ve topraktanoluşur.Yüzeysel ve yeraltı özellikleri dinamiksüreçleri açığa çıkarır – Plate Tectonics Yeryüzü Yerin içi

Kaya döngüsü –Bir kayanın diğerinedönüştüğü süreçleri kapsayan döngü

LİTOSFERKatı Yeryuvarı: kayalar ve topraktanoluşur.Yüzeysel ve yeraltı özellikleri dinamiksüreçleri açığa çıkarır – Plate Tectonics Yeryüzü Yerin içi

Kaya döngüsü –Bir kayanın diğerinedönüştüğü süreçleri kapsayan döngü

Page 19: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Atmosfer Hidrosfer Biyosfer Litosfer

Atmosfer Çeşitli havakütleleri

Rüzgarlahareketlenenyüzey akıntılarıBuharlaşma

Solunan gazlarRüzgarlasporların,polenlerin vetohumlarındağılması

Rüzgar aşındırmasıylaayrışmaYağmur ve kar yağışıiçin su buharınıntaşınması

Hidrosfer Su buharı girdisive depolanangüneş ısısı

Hidrolojik döngü Yaşam için su YağışAyrışma ve aşınma

Yeryuvarı'nın Başlıca Altsistemleri Arasındaki Etkileşimler

Su buharı girdisive depolanangüneş ısısı

Biyosfer Solunan gazlar Organizmalartarafındançözülenmalzemelerinatılması

KüreselekosistemlerBesin döngüleri

Ayrışma ve aşınmasüreçlerinindönüşümüToprak oluşumu

Litosfer Depolanan güneşısısı girdisiYer şekilleri havahareketlerinietkiler

Katı ve çözünenmalzemelerinkaynağı

Mineralbesleyicilerinkaynağı

Ekosistemlerinlevhahareketleriyledönüşümü

Levha tektoniği

Page 20: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

YeryüzüYeryüzü – iki ana bölümden oluşur.KıtalarOkyanusal havzalar

Kıtalar ve okyanus havzaları arasındakien önemli fark görece yükseklikleridirKıtalar, deniz düzeyi (DD)nin ortalama olarak 2750

feet üzerindedir.Okyanus tabanı deniz düzeyi (DD)nin ortalama

olarak 12,500 feet altındadırKıtalar, okyanus tabanının ortalama olarak 15,250

feet üzerindedir.

Yeryüzü – iki ana bölümden oluşur.KıtalarOkyanusal havzalar

Kıtalar ve okyanus havzaları arasındakien önemli fark görece yükseklikleridirKıtalar, deniz düzeyi (DD)nin ortalama olarak 2750

feet üzerindedir.Okyanus tabanı deniz düzeyi (DD)nin ortalama

olarak 12,500 feet altındadırKıtalar, okyanus tabanının ortalama olarak 15,250

feet üzerindedir.

Page 21: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Yerin iç yapısıYer bazı ana katmanlardan oluşur.Kimyasal bileşime göre belirlenen katmanlar

• Kabuk –kayalardan oluşan dış katman• Manto – kayalardan oluşan katı katman• Çekirdek – Demir-nikel alaşımdan oluşan çekirdek

Fiziksel özelliklere göre belirlenen katmanlar• Litosfer – Kayalardan oluşan katman• Astenosfer – Zayıf katman• Mezosfer – Orta katman• Core – dış (likit),

iç (katı)

Yer bazı ana katmanlardan oluşur.Kimyasal bileşime göre belirlenen katmanlar

• Kabuk –kayalardan oluşan dış katman• Manto – kayalardan oluşan katı katman• Çekirdek – Demir-nikel alaşımdan oluşan çekirdek

Fiziksel özelliklere göre belirlenen katmanlar• Litosfer – Kayalardan oluşan katman• Astenosfer – Zayıf katman• Mezosfer – Orta katman• Core – dış (likit),

iç (katı)

Page 22: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Yerin katmanlı yapısı

Page 23: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Mineral ve KayaçDoğal olarak oluşan, katı,homojen, genellikle inorganik,oldukça düzenli atom dizilimineve belirli bir kimyasal bileşimesahip olan maddelere mineral(kristal) denir.

Kayaç, minerallerden meydana gelen jeolojik malzemedir.Başlıca üç kayaç grubu tanımlanır:-magmatik,-sedimanter / çökel,-metamorfik / başkalaşım

Page 24: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Magmatik kayalar, magmakristallenmesi ya da kül gibivolkanik malzemelerin birikipkatılaşması ile oluşur.Magmanın soğuması ilemineraller kristallenir vesonuçta mineralleri birbirleriylegirift özellikte bir kaya oluşur.Magmanın Yer yüzeyininaltında yavaş soğumasısonucu plütonik (derinlik)kayalarımagmanm yüzeye çıkıpsoğuması durumunda isevolkanik kayalar oluşur.

Magmatik kayalar, magmakristallenmesi ya da kül gibivolkanik malzemelerin birikipkatılaşması ile oluşur.Magmanın soğuması ilemineraller kristallenir vesonuçta mineralleri birbirleriylegirift özellikte bir kaya oluşur.Magmanın Yer yüzeyininaltında yavaş soğumasısonucu plütonik (derinlik)kayalarımagmanm yüzeye çıkıpsoğuması durumunda isevolkanik kayalar oluşur.

Page 25: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Çökel kayaçlarYer yüzünde bulunan kayalarçeşitli ayrışma süreçleriyleufalanır ve çözünür. Ufalanan veçözünen kayaç kırıntıları rüzgar,su ya da buzul gibi dışetmenlerle taşınarak sonundaçökel olarak biriktirilir. Buçökelen malzemeler sıkışıpçimentolanarak çökel kayalarınıoluşturur.Eriyikte çözünmüş haldebulunan mineral malzemelerininçökelmesiYa da bitki ya da hayvankalıntılarının çökelmesi ile deçökel kayalar oluşur

Çökel kayaçlarYer yüzünde bulunan kayalarçeşitli ayrışma süreçleriyleufalanır ve çözünür. Ufalanan veçözünen kayaç kırıntıları rüzgar,su ya da buzul gibi dışetmenlerle taşınarak sonundaçökel olarak biriktirilir. Buçökelen malzemeler sıkışıpçimentolanarak çökel kayalarınıoluşturur.Eriyikte çözünmüş haldebulunan mineral malzemelerininçökelmesiYa da bitki ya da hayvankalıntılarının çökelmesi ile deçökel kayalar oluşur

Page 26: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Metamorfik kayalar:diğer kaya türlerinin,genellikle Yer yüzeyininaltında ısı, basınç veakışkanların kimyasaletkinliği sonucu değişimi ileoluşur.

Metamorfik kayalar:diğer kaya türlerinin,genellikle Yer yüzeyininaltında ısı, basınç veakışkanların kimyasaletkinliği sonucu değişimi ileoluşur.

Page 27: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kayaç DöngüsüKaya döngüsü, Yeryuvarı'nın iç ve dışsüreçleri arasındaki ilişkileri incelemeyöntemidir.Kaya döngüsü üç kayaç grubunu birbiriyleilişkilendirir.Bu ilişkiler ayrışma, taşınma ve birikme gibiyeryüzü süreçleri ile magma oluşumu vemetamorfizma gibi yer içinde olan süreçlerdir.Levha hareketi, kaya türlerinin döngüsünüsağlayan bir mekanizmadır.

Kaya döngüsü, Yeryuvarı'nın iç ve dışsüreçleri arasındaki ilişkileri incelemeyöntemidir.Kaya döngüsü üç kayaç grubunu birbiriyleilişkilendirir.Bu ilişkiler ayrışma, taşınma ve birikme gibiyeryüzü süreçleri ile magma oluşumu vemetamorfizma gibi yer içinde olan süreçlerdir.Levha hareketi, kaya türlerinin döngüsünüsağlayan bir mekanizmadır.

Page 28: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 29: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

DOĞAL AFETLER

1. Depremler2. Erozyon3. Volkanik Faaliyetler4. Su Sistemleri (Sel, Taşkınlar, Çığ, Tsunami,Dalgalar)5. Kitle Hareketleri (Heyelanlar, AraziÇökmeleri)6. Küresel Isınma, Kuraklık, Tayfun/Kasırga7. Doğal radyasyon ve Radyonüklidler8. Zararlı İstilası

1. Depremler2. Erozyon3. Volkanik Faaliyetler4. Su Sistemleri (Sel, Taşkınlar, Çığ, Tsunami,Dalgalar)5. Kitle Hareketleri (Heyelanlar, AraziÇökmeleri)6. Küresel Isınma, Kuraklık, Tayfun/Kasırga7. Doğal radyasyon ve Radyonüklidler8. Zararlı İstilası

Page 30: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Depremler ve Tsunami

Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama Prof.Dr.Orhan TATAR

Page 31: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Aynı kıyılar… Bugün / Beşiktaş

Page 32: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 33: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Genel bir tanımla “afet (halk dilinde kıran)”, insanlar için fiziksel, ekonomik ve

sosyal kayıplar doğuran, normal yaşamı ve insan faaliyetlerini bozarak veya

kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen, doğal, teknolojik veya insan yapısı

kökenli olaylardır.

Meydana geliş hızlarına göre afetler; ani gelişen ve yavaş gelişen afetler olarak iki ana

gruba ayrılabilir.

Ani gelişen afetlerin meydana gelebilecekleri tahmin edilebilmiş olsa bile, kesin olarak

hangi gün ve saatte meydana gelebilecekleri bilinememekte ve olayların kayıpları aniden

meydana gelmektedir. Bu tür afetlere, depremler, volkan patlamaları, çığ ve kaya düşmeleri,

fırtına, tayfun, su baskını gibi olaylar örnek olarak gösterilebilir.

Yavaş gelişen afetlerde ise, afet bir anda ortaya çıkmamakta, zaman içerisinde yavaş yavaş

kayıplar meydana getirdiği için, koruyucu ve önleyici tedbirleri almak daha kolay

olmaktadır.

Bu tür afetlere, çevre kirlenmesi, kuraklık, erozyon, orman tahribatı, çöp faciaları, deniz

suyu yükselmesi gibi olaylar örnek olarak verilebilir.

Afet olaylarını, kökenlerine göre de şöyle sınıflandırmak olanaklıdır

a. Jeolojik ve jeotektonik kökenli; depremler, volkanlar,

heyelanlar, kaya düşmeleri, zemin oturma, çökme ve sıvılaşmaları gibi,

b. Meteorolojik kökenli; fırtına, tayfun, kasırga, çığ, kuraklık,

su baskınları, yer altı suyu yükselmeleri gibi,

c. Teknolojik ve insan yapısı kökenli; nükleer veya

kimyasal kazalar, orman yangınları, salgın hastalıklar, savaşlar, çevre kirlenmeleri gibi.

Page 34: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 35: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Birçok eski uygarlık doğal afetlerle yok olmuştur!

Pamukkale-Hieropolis

Patara Antik Kenti

Page 36: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kekova-Batık Şehir

Sart Harabeleri-Salihli

Assos Antik Kenti-Çanakkale

Page 37: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Yeryuvarı

Atmosfer

Biyosfer

Manto

Çekirdek

Gazların boşalımı

Page 38: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Eastern Alps-Himalayan Belt,

Geodetic movement rates!

Türkiye Alp-Himalaya dağ oluşum kuşağı üzerinde jeolojik olarak çok karmaşık alanda yer almaktadır

Page 39: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Anadolu bloğu Kuzey ve Doğu Anadolu Fay Zonları boyuncaAfrika plakasının okyanusal plakası üzerinde batıya doğru

Hareket etmektedir. Bu hız yılda ortalama 2.5 cm’dir

Page 40: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun 1999 Depremi

Öncesi Stres Haritası !

Page 41: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Deprem Bölgeleri Haritası

Page 42: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

SİVAS VE İLÇELERİNİN DEPREM TEHLİKESİ BÖLGELERİNE GÖRE NÜFUS VE ALANSAL DEĞERLERİ

1.DERECE 2. DERECE 3.DERECE 4 DERECE

YÜZÖLÇÜM

(28.488 Km2)

9.116 Km2

(%32)

3133 Km2

(%11)

8546 Km2

(%30)

7691 Km2

(%27)

NÜFUS

(625.000)0 Kişi)

105.000

% 18

11.000

% 3

394.000

% 60

115.000

% 19

Yüzölçümün % 43’ü 1 ve 2. DereceNüfusun % 21’i 1 ve 2. Derece

Page 43: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

SİVAS

TOKAT

Şarkışla

Niksar

Suşehri

Divriği

KAYSERİ

Gürün

Almus

ERZİNCAN

Page 44: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Bölüm 1: Jeolojiye Giriş

Plaka tektoniği

Page 45: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Plaka Sınırları ve Deprem Episantırları

Arasındaki İlişki

Page 46: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Fay Nedir ?Yerkabuğundaki deformasyon enerjisinin artması sonucunda, kayaç

kütlelerinin bir kırılma düzlemi boyunca yerlerinden

kayması ile ortaya çıkan kırık.

VEYA

Yerkabuğunu oluşturan kayaçların

bir yüzey boyunca kırılması ve oluşan iki parçanın

birbirine göre göreceli olarak yerdeğiştirmesidir.

Fay Çeşitleri Nelerdir ?•Normal Fay

•Ters Fay

•Doğrultu Atımlı Fay

Fay n

edir

?

Page 47: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

FAY (KIRILMA)F

ay n

edir

?

Page 48: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

FAY (KIRILMA)F

ay n

edir

?

Page 49: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Elastik Yeniden Düzenlenme (Rebound)

Teorisi Nedir?

Bölümü oku!

• Kayaçlarda enerjinin

nasıl biriktiğini açıklar.

– Kayaçlar dayanma

gücünü geçinceye

kadar bükülür

– Kırılma oluşur ve

kayaçlar hızlı bir

şekilde deformasyon

öncesi şekline

dönüşür

– Enerji faydan

dışarıya doğru

dalgalar şeklinde

yayılır

Page 50: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Deprem olan her yerde fay

varmıdır?

Eğer yoksa bile

deprem sırasında

mutlaka yeni bir tane

oluşmuştur.

De

pre

m v

e F

ay ?

Page 51: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Depremler yer içinde birikmiş gerilim enerjisinin aniden

boşalmasıdır.Bu enerji boşalması elastik kırılma teorisine göre oluşur.

Depremleri inceleyen bilim dalına Sismoloji denir. Yer içindeki enerji

birikiminin nedeni Dünyayı saran levhaların hareketleridir. Hareket eden

levhalar birbirleri üzerine kuvvet uygulayarak belirli bölgelerde enerji

birikmesine yol açar. Bu enerji kayacın kırılma sınırını geçtiği anda

kırılma (faylanma) olur ve enerji boşalır. Depremler derinliklerine göre

3’e ayrılır

Sığ depremler 0-60 km derinliklerde genelde kıtasal alanlarda

(Türkiye, Asya, Ege) meydana gelir

Orta derinlikli depremler 60-300 km derinliklerde, dalma-batma

bölgelerinde (Japonya, Filipinler, Şili) görülürler

Derin Depremler 300-700 km derinlikte meydana gelir. Dalma-

batma bölgelerinde dalan okyanus levhasının en uç kesimlerinde

görülürler.

Deprem nedir ?

Page 52: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Büyüklük(Richter Yılda tekrarlanma sayısı

Ölçeğine göre)

8 ve yukarı 1 adet

7 - 7.9 18 adet

6 - 6.9 120 adet

5 - 5.9 800 adet

4 - 4.9 6200 adet

3 - 3.9 49000 adet

2 - 2.9 Günde 1000 adet

1 - 1.9 Günde 8000 adet

DÜNYADA MEYDANA GELEN

DEPREMLERİN SIKLIĞI

Page 53: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

•Büyüklük

•Şiddet

•Episantır

•Hiposantır (Odak)

•Oluş Zamanı

•Episantır Koordinatı

•Depremin Enerjisi

Deprem parametreleri ?

Page 54: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Episantır (Merkez Üstü): Yerkabuğu içinde bulunan

odak noktasının yeryüzündeki izdüşümüdür.

Hiposantır (Odak): Depremin yerkabuğu içinde

boşaldığı ve enerjinin açığa çıktığı noktadır.

Oluş Zamanı: Depremin oluş zamanının (saat: dakika:

saniye) Greenwich (GMT) zamanına göre değeridir.

Episantır Koordinatı: Depremin merkezinin (odak)

yeryüzündeki izdüşümünün enlem ve boylam cinsinden

değeridir.

Depremin enerjisi: Depremlerde açığa çıkan enerji çok

büyüktür. Kabaca Atom bombasıX1000 = Büyüklüğü 8

olan deprem, Büyüklüğü 7.4 olan Kocaeli depremi

sırasında açığa çıkan enerji Hiroşimaya atılan atom

bombasının yaydığı enerjiden 400 kat daha fazladır.

Deprem parametreleri ?

Page 55: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Deprem parametreleri ?

Fay izi

Dalga yayılımıEpisantır

Hiposantır/odak

Fay

Magnitüd/Büyüklük; depremin kaynağındaaçığa çıkan enerjinin bir ölçüsü;

şiddet ise depremin yapılar veinsanlar üzerindeki etkilerinin birölçüsüdür.

Page 56: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Bir depremin ardından hissettiğimiz sarsıntı, depremin

odağından boşalan enerjinin oluşturduğu ve küresel olarak

yayılan elastik dalgaların sonucudur. Bunların en önemlileri:

P dalgaları yayılma hızları en fazla olan ve bu nedenle kayıt

merkezlerine ilk ulaşan dalgalardır.

S dalgaları hızları P dalgalarından daha az olduğundan

kayıtçılarda ikinci görülür. Titreşim hareketi yayılma

doğrultusuna diktir. Bu dalgalar sıvı içinde yayılamazlar.

Yüzey dalgaları P ve S dalgalarına oranla daha yavaş

yayılırlar ancak genlikleri daha büyüktür.

Yapılar için yıkıcı olan S ve Yüzey dalgalarıdır. S ve Yüzey

dalgaları yanal salınım yaptıklarından yapılara yatay kuvvetler

uygular.

Deprem dalgaları ?

Page 57: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Zemin özelliklerinin deprem dalgalarının iletimine etkisi

Ana kaya İyi pekişmişkumtaşı

Yumuşak zemin

Suya doygunçamur

Sismikdalga

Su

Sarsıntının seviyesini; büyüklük, uzaklık, yerel zemin koşulları belirler.

Depremin diğer etkileri; sıvılaşma, çökme/yükselme, heyelanlar, yangın, tsunami

Page 58: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kum-kil gibi gevşek zemin malzemelerinden oluşan katmanların deprem sırasında sıvılarınçalkalanmasına benzer bir özellik göstermesidir.

Sıvılaşma (liquefaction) nedir

Page 59: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Depremlerden…

Page 60: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

1999 depremi…Çınarlı

Page 61: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Depremlerden…

Page 62: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Dağdibi Köyü’nde (Düzce Güneyi) 12 Kasım 1999 Düzce Depremi Kırığı

Page 63: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Depremler ve yapılar üzerindeki etkisi

Page 64: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Depremlerden…

Page 65: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Depremlerden…

Page 66: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Depremlerden…17 Ağustos 1999

• 17.127 can kaybı• 43.953 yaralı• 250.000 evsiz• Milyarlarca dolar

ekonomik kayıp

Page 67: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

1906 San Francisco Depremi

Depremlerden…

Page 68: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Niigata, Japonya, 1964

Depremlerden…

Page 69: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Dünyanın önemli tsunami alanları

Page 70: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Deprem ve Tsunami…

Page 71: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Tsunami - Hokkaido, 1993

Deprem ve Tsunami…

Page 72: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Deprem ve Tsunami…

Page 73: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Tsunami ve çevresel etkisi

Page 74: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Tsunami öncesi Sendai (Japonya) 2011

Page 75: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Tsunami sonrası Sendai (Japonya) 2011

Page 76: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Deprem ve Tsunami… 2006 Endonezya

…ve geride bıraktıkları

Page 77: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

1985 Şili Depremi

Page 78: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Pasifik okyanusunda ilerleyen

tsunami dalgaları

Page 79: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Tsunami Uyarı Merkezi : Hawai ve

diğer yerler için alarm!

Page 80: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

11 MART 2011 Tohoku (Japonya) DepremiMs:8.9, Derinlik 24.4 Km, 15.828 Ölü, 3760 Kayıp,

Page 81: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

11 MART 2011 Tohoku (Japonya) Depremi ve TsunamiMs:8.9, Derinlik 24.4 Km

Page 82: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

11 MART 2011 Tohoku (Japonya) Depremi ve TsunamiMs:8.9, Derinlik 24.4 Km, Tsunami yüks. 37.9 m., Hızı (maks) 500 Km

Page 83: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Tarihte ülkemizde tsunami gözlemlenmiş olan bölgeleri gösteren harita.Kaynak: Y. Altınok ve S. Ersoy; Natural Hazards 21: 185–205, 2000

Page 84: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

SON 12 YILDA DÜNYADA AFETLERİN EKONOMİYE VE İNSANA ETKİSİ

Page 85: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 86: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

1

2 3

Marmara İçinde Kırılmayan Fay Parçaları Hangileri?

1 – 70 Km 2 – 60 Km 3 – 40 KmToplam Kırılmayan Parça : 170 Km

Page 87: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

~ 70 km~ 7.2

Page 88: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

~ 60 km~ 7.1

Page 89: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

~ 40km~ 6.9

10.07.1894 Io = X

18.09.1963 Io=VII, M = 6.3

Page 90: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

~ 160 km~ 7.6

Page 91: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

~ 130 km~ 7.5

Page 92: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 93: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 94: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Afete Dirençli Şehir

Page 95: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Ne kadar güvenli bir

binada oturuyorum?

Zemin-Bina Performans İlişkisi!

Bina içi yapısal olmayan elemanların güvenliği!

Page 96: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 97: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 98: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 99: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 100: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 101: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) Rehber Kitaplar

Page 102: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Doğal Afetler : Kütle Hareketleri ve Heyelanlar

Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Page 103: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Yamaç ve Şev Stabilitesi nedir?

Page 104: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Projenin amacı ve nitelikleri Proje Aşaması

Topografya-MorfolojiJeolojik durum

Sismik etkiler-DepremsellikKayaçların Mühendislik Jeolojisi

Parametreleri Kayaçların Jeomekanik Parametreleri

Yeraltısuyu Durumu ve drenaj koşulları

Yamaç ve Şev Stabilitesi İçin Neler Bilinmeli?

Page 105: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

YOL

GEOMETRİSİ

YARMA-ŞEV

GEOMETRİSİ3

1 JEOLOJİ

2

KAZI VE YAPIM

ÖNLEMLERİ,

İŞLEMLERİ,

YÖNTEMLERİ

DEPREMSELLİK

HESAPLAMA

YÖNTEMLERİ 4

5

Page 106: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Mühendislik Jeolojisinde

ORTAMLAR

Vardar ve diğ. 2012

Page 107: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Sistem Büyüklüğü - Kaya Davranışı

Page 108: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Yamaçlardaki olası su hareketleri

Page 109: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Figure 9.4

Kayma Türleri

Page 110: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Yamaç Duraylılığı

•Güvenlik Faktörü: = Mukavemet/İtici GüçlerEğer SF >1, Güvenli yada güvenli yamaçEğer SF <1, Güvensiz yada duraysız yamaç

•İtici ve mukavemet gücü değişik nedenlere bağlıdır:•Kayma yüzeyi – “zayıflık yüzeyi”•Yerkabuğundaki malzemelerin türü•Yamaç açısı ve topografya•İklim, bitki örtüsü ve su•Sarsıntı

Page 111: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Arazi Kullanımı ve Heyelan

• Kentleşme, sulama• Zayıf ve göreceli duraysız alanlarda

ağaç kesimi• Gevşek malzemelerin yapay dolguları• Yüzey şekillerinin yapay değişimi• Baraj yapımı

Page 112: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Heyelan Zararlarını Azaltma (1)

• Potansiyel heyelanların belirlenmesi• Fotografik analizler• Topografik harita ve detay arazi çalışması• Tarihsel veriler

• Heyelan Envanter Haritası• En düşükten en yüksek duraylı alanların

derecelendirilmesi• Bir yamaçta yapılaşma öncesi jeolojik ve mühendislik

bilgilerinin kullanımı

Page 113: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Heyelan Zararlarını Azaltma (2)

•Heyelanları Önleme• Drenaj Kontrolü: Yüzey akışı ve süzülmeyi azaltmak• Yamaç sınıflandırması: Yamacın tümünü azaltmak• Yamaç destekleri: İstinat duvarları veya derin

destekleyici kazıklar

•Heyelan Zararlarından Sakınmak• Kritik alanlar için heyelan uyarısı• Heyelanların iyileştirilmesi

Page 114: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

HEYELANLARIN KARAKTERİSTİK KISIMLARI

Heyelan

başlangıç(taç) kısmı

Gerilme çatlakları

Esas ayna

Tepe

En Echelon fissür ve

çatlaklar

Esas kayma yüzü

kesiti

Kayma kaması

Kayma yüzeyi

Alçalan blok

Yükselen blok

Hareket yönü

Kaynak

Heyelan gölü

Çökme bölgesi

Kabarma bölgesi

Enine çatlaklar

Devrilen ağaçlar

Kayan kitle

Kaymayan temel

Kayan kitlenin topuğu

Boyuna çatlaklar

Akma

Akma ucu

Vardar ve diğ. 2012

Page 115: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Harekete geçen süreksizlik yüzeylerindeki dayanım azalması

Page 116: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

JEOTEKNİK

Jeosistem ile teknik girişim arasındaki

ETKİLEŞİMLERÖGELER, ÖNLEMLER,

İŞLEMLER,YÖNTEMLER

TEMEL – BARAJ – YOL - LİMAN

YARMA - DOLGU

HEYELANLAR

TÜNEL – METRO - YERALTI SANTRALLARI -

KUYULAR

YERALTI MADEN OCAKLARI

AÇIK OCAKLAR

Page 117: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Jeoteknikte OptimizasyonYÖNTEM, MAKİNA - EKİPMAN

JEOTEKNOLOJİ

PLANLAMA VE PROGRAMLAMA BİLGİSİ,

MAKİNA BİLGİSİ, SONDAJ TEKNİĞİ,

KAZI VE ÜRETİM MAKİNALARI,

İŞ MAKİNALARI,

SAĞLAMLAŞTIRMA- İYİLEŞTİRME – DESTEKLEME MAKİNA VE

GEREÇLERİ, DRENAJ VE HAVALANDIRMA EKİPMANI,

SERVOKONTROL-UZAKTAN KUMANDA TEKNOLOJİSİ

Page 118: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Heyelanlı yamaç ve şevlerde stabilitenin sağlanabilmesi için alınabilecek mühendislik önlemleri

Vardar ve diğ. 2012

Page 119: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Filtre zonlu, enerji kırıcı palye düzenlemesi

Page 120: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Vardar ve diğ. 2012

Page 121: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 122: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 123: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Eğrisel yüzeyli kayma (heyelan)türleri

taban kayması

topuk heyelanı

şev kayması

Page 124: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Ayrık kayaçlarda davranış belirleyici etmenler

• Dane boyutu

• Dane dizilimi ve biçimi

• Kimyasal bileşim

• Jeolojik Yapı

• Yeraltı suyu

A- Suyun teğetsel kuvvete etkisi

B- Suyun normal kuvvete etkisi

C- Boşluk suyu basıncının gerilme durumunu değiştirici etkisi

Page 125: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

24

Kütle Hareketlerine etkiyen 3 ana faktör

• Yamaç eğimi malzemesinin doğası

• Su Miktarı

• Yamaç eğimi

Page 126: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

25

Kütle Hareketlerinin Sınıflandırılması

• Kayaç çığı

• Moloz çığı

• Kaya düşmesi

• Kaya kayması

• Moloz kaymasu

Moloz akması

Çamur akması

Yer akması

Kayma

Yavaş akma

Toprak akması

Page 127: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

26

Kayaç çığı

Page 128: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

27

Moloz Çığı

Page 129: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

28

Kaya düşmesi

Page 130: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

29

Kaya kaymasıKütleHareketleri

Ana kaya blokları gevşer ve eğim aşağı kayar

Eğer pekişmemişse : “moloz akması”

Genellikle tabakaların eğimli olduğu yerlerde

Nedenleri:

Hızlı, ölümcül

Yamaç tabanının oyulması

Yağmur yada kar erimesi kayan bir yüzeyi hızlandırır

Page 131: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

30

Page 132: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

31

Page 133: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

32

Page 134: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

33

Moloz kayması

Page 135: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

34

Moloz Akması

Çok fazla su içeren toprağın akması

Bazen çamur akması olarak da adlandırılır.

Yarı kurak yada volkanik bölgelerde yaygın

Çok tehlikeli

Page 136: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

35

Ani kayma

Malzemenin aşağı doğru kayması

Eğimli bir yüzey üzerinde tüm kütlenin hareketi

genellikle yavaş, malzeme çok uzağa hareket etmez

çoğunlukla birçok blok olaya eşlik eder

çoğunlukla yamaç eğiminin artışına bağlıdır

Page 137: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

36

Daha Yavaş Hareketler

Yavaş akma/krip

Malzemenin yamaç aşağı yavaş hareketi

Genellikle donma/çözülme, ıslanma/kurumaya bağlı olarak malzemenin düzenli olarak genişleme/büzülmesi sonucu oluşur

Page 138: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

37

Page 139: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

38

Page 140: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

39

Page 141: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

40

Page 142: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

METEOROLOJİK

AFETLERSeller, Tayfunlar, Çığ, Toz Bulutları

Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama Prof. Dr. Orhan TATAR

Page 143: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Genel bir tanımla “afet (halk dilinde kıran)”, insanlar için fiziksel, ekonomik ve

sosyal kayıplar doğuran, normal yaşamı ve insan faaliyetlerini bozarak veya

kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen, doğal, teknolojik veya insan yapısı

kökenli olaylardır.

Meydana geliş hızlarına göre afetler; ani gelişen ve yavaş gelişen afetler olarak iki ana

gruba ayrılabilir.

Ani gelişen afetlerin meydana gelebilecekleri tahmin edilebilmiş olsa bile, kesin olarak

hangi gün ve saatte meydana gelebilecekleri bilinememekte ve olayların kayıpları aniden

meydana gelmektedir. Bu tür afetlere, depremler, volkan patlamaları, çığ ve kaya düşmeleri,

fırtına, tayfun, su baskını gibi olaylar örnek olarak gösterilebilir.

Yavaş gelişen afetlerde ise, afet bir anda ortaya çıkmamakta, zaman içerisinde yavaş yavaş

kayıplar meydana getirdiği için, koruyucu ve önleyici tedbirleri almak daha kolay

olmaktadır.

Bu tür afetlere, çevre kirlenmesi, kuraklık, erozyon, orman tahribatı, çöp faciaları, deniz

suyu yükselmesi gibi olaylar örnek olarak verilebilir.

Afet olaylarını, kökenlerine göre de şöyle sınıflandırmak olanaklıdır

a. Jeolojik ve jeotektonik kökenli; depremler, volkanlar,

heyelanlar, kaya düşmeleri, zemin oturma, çökme ve sıvılaşmaları gibi,

b. Meteorolojik kökenli; fırtına, tayfun, kasırga, çığ, kuraklık,

su baskınları, yer altı suyu yükselmeleri gibi,

c. Teknolojik ve insan yapısı kökenli; nükleer veya

kimyasal kazalar, orman yangınları, salgın hastalıklar, savaşlar, çevre kirlenmeleri gibi.

Page 144: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

3

Hidrolojik döngü

• hidrolojik döngü yerin su akış döngüsünün bir özetidir.

• hidrolojik döngüdeki süreçler

• Yağmur

• Buharlaşma

• Filtreleme/süzülme

• Yüzey akışı

• Terleme

Page 145: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Hidrolojik Döngü

Page 146: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Drenaj Türleri

Page 147: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Aktif Nehir Erozyonu

Page 148: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Çökelme

Bar

Page 149: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

8

Seller/Su Taşkınları

• Seller en yaygın ve en yıkıcı jeolojik

tehlikelerdendir

• Nedenleri• Doğal olarak oluşur

• İnsan kaynaklı faktörler

• Sel türleri• Bölgesel seller

• Ani seller

• Buz yığılması sonucu oluşan seller

• Baraj yıkılması

Page 150: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Sel, Salt River, AZ

Page 151: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Taşkın-Kontrol Barajları– Suyu depolar ve yavaşca salıverilmesini

sağlar

– Taşkının hızını keser ve zamana yayar

– Çoğunlukla başka işlevleri de vardır

• Tarımsal sulama

• hidroelektrik gücü

• rekreasyon

– Rezervuar eski kullanım alanlarını,verimli arazileri, tarihi alanları, doğal güzelliği olan vadileri örtebilir.

– Baraj gerisinde sediman birikimi

– Balık göçü için uygun alan

Page 152: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kanal oluşumu

– Bir nehir kanalını düzenleyerek su hızını artırıp, taşkın oluşturacak düzeye gelmesi önlenebilir

• Kanaldaki molozların temizliği

• Kanalın derinleştirilip genişletilmesi

• Kanalın betonla kaplanması

– Yapay önlemler: kanal uzanımı

• Daha kısa nehirler gradyan ve su akış hızını artırır

• Taşkınla ilişkili büyük boşalımlar daha hızlı dağılır

Page 153: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Erozyonal

Taşkın Ovası

Page 154: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Nehir taraçaları

Page 155: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

İnsan etkisi

• Kötü tarım uygulamaları

• Kötü altyapı

• Ormanların yokoluşu

• Kırsalda nüfus artışı

Page 156: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

En önemli sonuçları

• Ölüm

• Ekonomik kayıplar

• İnsanların tahliyesi

• Altyapıda zarar

Page 157: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

• Q – Bir noktadan birim zamanda geçen su

hacmi

• Q=VA yada WDV

Boşalım

Page 158: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Akış Yolları

www.usda.gov/stream_restoration/chap1.html Fig. - 2.10

Page 159: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Yüzey akışı• Toprak

– Doygun olduğunda (kar erimesi yada yoğunyağış sonrası)

– Düşük permeabiliteye sahip olduğunda (örn,kil)

• Büyük oranda yüzey şekilleri ve arazikullanımından etkilenir– Kaba yapılı buzul çökelleri oldukça

geçirgendir; ana kayalar & eski göl tabanlarıgeçirgen değildir veya çok düşük geçirgenliğe sahiptir

– Düzensiz yüzeyler, ormanların yok edilişi ve tarımsal faaliyetler nehir akışını etkilemektedir

Page 160: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.mmsd.com/stormwaterweb/Volume1B.htm

Yüzey akışı ve gelişimi

Page 161: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

• Kanallara hızlı akış, akış aşağı sel riskini

artırır.

www.aquatic.uoguelph.ca/rivers/chphys.htm

Sellerde insan etkisi

www.aquatic.uoguelph.ca/rivers/chphys.htm

Page 162: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 163: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Sediman taşınımı

Page 164: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Sel Görüntüleri, Pakistan

Page 165: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Sel Görüntüleri, Pakistan

Page 166: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Aynı Fırtına – Farklı İsim

Page 167: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Tropik Seller

• Özelliği: – Öldürücü olabilir!

• Örneğin, 1991’de Bangladeş’teki büyük bir siklon iki gün içinde >138,000 kişinin ölümüne neden oldu

Page 168: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

• En yaygın hasar verici

meteorolojik afettir

– Örneğin: 1999 Floyd

Kasırgası

• Orta çaplı bir kasırga

• US$5.6 milyar zarar,

Bahama ve Kuzey Carolina

(ABD) ve 57 fölüm

Tropik Kasırgalar

(sol) üç farklı siklon (Batı Pasifik Okyanusu, 7

Agustos 2006).

Page 169: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Siklonlar nasıl oluşur?Siklonlar, sadeceekvator yakınında ılık okyanus suları

üzerinde oluşur

Yeşil oklar sıcak havanın yükseldiği, kırmızı oklar soğuk havanın çöktüğü yerleri göstermektedir.

Page 170: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Siklon Kategorileri

Kategori Rüzgar Hızı

(mph)

Zarar Kasırga Surge

(feet)

1 74-95 Minimal 4-5

2 96-110 Ortalama 6-8

3 111-130 Yaygın 9-12

4 131-155 İleri Derecede 13-18

5 > 155 Katastrofik 19+

The Saffir-Simpson Hurricane Scale

Page 171: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Katrina Kasırgası

• Katrina kasırgası

• ABD tarihindeki en büyük kasırgadır– Kategori 5

• En az 1,836 ölüm

• Zarar US$ 81.2 milyar

Page 172: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Katrina Kasırgası

Page 173: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Ne tür zararlar

oluşturdu?

• Fırtına etkisi

– Siklon rüzgarlarının gücüyle kıyıya doğru itilen su kütlesi

Page 174: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Ne tür zararlar oluşturdu?

• Rüzgar– Enerji kaybı

– Çok geniş alanları etkiler

– Uçan moloz parçaları

– Ağaç kaybı

Page 175: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Ne tür zararlar oluşturdu?

• Uçan moloz parçaları– Yüksek hızda uçan malzeme

Page 176: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Siklon zararlarını nasıl

azaltabiliriz?

• İzleme

– Erken uyarı sistemleri

• Altyapı

– siklon duvarları

– Toplu barınaklar

• Eğitim ve planlama

Page 177: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 178: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 179: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 180: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kar Çığı

Page 181: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Çığ ve ulaşım

• Kara ve demiryolları

• kontrol ve zarar azaltma

• Yüksek maliyet

• Potensiyel afet

Page 182: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Ulaşım

• aktif kontrol

WSDOT

www.gaz-ex.com

Page 183: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

çığ terminolojisi

Başlangıç Zonu

İz

Runout zonu

Page 184: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Çığa açık arazi

• faktörler:

– Yamaç eğim açısı

– Yamaç boyutu ve sonuçları

– Yamaç şekli

– Bitki örtüsü ve ağaçlar

– runout

– Rüzgara bağlı olaylar

– yükseklik

Page 185: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

terrainÇığa açık bir arazi mi?

Page 186: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Çığı hareket ettirici noktalar

KONVEKSKONKAV

AĞAÇ SARP

KAYALIK

YASTIK

Page 187: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 188: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 189: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Arazi

kapanımı

Page 190: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 191: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

rüzgar

• kar dağılması

• Kar yoğunluğunda

değişim

• Saçak buz oluşumu

Page 192: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

wind

Page 193: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

stabilite testleri

• katı ve zayıf kar

tabakası

arasında

dayanım/stres

dengesi

Chris Landry

www.pmru.org Gallatin National Forest Avalanche Center

Page 194: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kırağı

• Donmuş çığ

– sublimasyon

– Tüy gibi hafif kristal

oluşumu

– genellikle 3-4 cm

uzunluğunda

• Oldukça sıkışmış

• Zayıf dayanım

Page 195: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 196: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 197: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 198: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kalın tabaka çığ içeriği

yamaç

Kalın tabaka

Zayıf tabaka

Harekete geçirici

Page 199: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

kurtarma• Eğer çığa yakalanırsanız, en büyük ümidiniz

yanınızdaki arkadaşınızdır

diğer seçenekler:

– Kendi kendine-kurtarma

– organize kurtarma

• Gömülme zamanı kritiktir

Page 200: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Doğal Afetler Özet

Page 201: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

60

Meteorolojik karakterli doğal afetlerden biri olan sel; bir akarsuyun çeşitli sebeplerle yatağından taşarak, etki alanında bulunan tüm yapı ve yaşantıya zarar veren bir akış büyüklüğü oluşturmasıdır.

Ülkemizde depremden sonra en büyük can ve mal kaybına sebep olan doğal afettir.

SEL & KURAKLIK

• Dünyadaki doğal afetlerin karakteristik özellikleri ve çeşitli etkilerinin

puanlamasına göre önem sıraları Bryant,1993.Önem

Sırası

Afet Afetin

Şiddeti

Etkili

olduğu

süre

Etkilediği

toplam

alan

Toplam

can

kaybı

Toplam

ekonomik

kayıp

Sosyal

etkisi

Etkisinin

kalıcılığı

1 Kuraklık 1 1 1 1 1 1 1

2Tropikal

Siklon1 2 2 2 2 2 1

3Bölgesel

sel ve

taşkınlar2 2 2 1 1 1 2

4 Deprem 1 5 1 2 1 1 2

1 = en yüksek 5 = en düşük

Page 202: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

61

Meteorolojik Karakterli Doğal Afetler

• Meteorolojik ve hidrolojik afetlerin kuraklık,

sel ve kuvvetli rüzgar gibi sayısında önemli

bir artış gözlenmiştir.

• İklimlerdeki değişimler, ekstrem hadiselerin

frekansında kaçınılmaz bir değişime neden

olacaktır. Örneğin 100 yılda 1 kez görülen

bir hadise 10 yılda 1 görülmesi sonucunu

doğurabilecektir.

KURAKLIK (?)

Page 203: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

62

İklimsel Değişimler ve Küresel Isınma

• Küresel ısınma, su kaynaklarını

tehdit ediyor ve bunun etkileri

dünyanın bir çok yerinde artan

şiddette hissedilmeye başlandı.

Küresel Isınmanın etkileri gün

geçtikçe sel ve kuraklık

felaketlerinin yaşanma riskini

arttırmaktadır.

Yeterlilik açısından “Su Stresi” içindeki ülkeler sınıfına yaklaşıyoruz.

Page 204: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kuraklıkta artış

Küresel İklim Değişiminde beklenen tehlikeler

Page 205: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Ani sellerde artış

Küresel İklim Değişiminde beklenen tehlikeler

Page 206: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Hidrolojik Kuraklığın Baraj Haznesine Etkileri

• Azalma

– Ham su doluluk miktarında

– Ham suyun kalitesinde

• Bozulma

– Ekolojik dengede

(alg patlamaları)

• Artış

– Sedimantasyonda ve erozyonda (faydalı

hacimde düşüş)

Page 207: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

66

Page 208: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

67

HAZİRAN 2005

169,14 m DSG

Page 209: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

68

Page 210: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

69

Page 211: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

70

Page 212: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

71

Page 213: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Amaç (İşletme Politikası)

1

2

3Selleri haznede maksimum

düzeyde sönümlendirmeye

çalışarak ötelemek

Gövdenin stabilitesini

korumak

Sel ve Kuraklık Riskini

dikkate alarak optimum

deşarj yapmak

• Temel ihtiyaç olan içilebilir suyun güvenilir bir şekilde ve sürekli

karşılanabilmesi

• Risklerin minimize edilmesi ve riskler arasında optimum dengenin

sağlanması

• Suyun akılcı ve verimli yönetimi (Su Bütçesi)

Sürekli ve Kaliteli Su Temini

Page 214: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

73

Modern Afet Yönetim Sistemi

1

2

34

Müdahale

Hazırlık

İyileştirme

Zarar Azaltma

Risk yönetimi

Kriz yönetimi

Düzeltme

Koruma

Tahmin ve Erken Uyarı

Yeniden yapılanma Etki Analizi

Afet

Page 215: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

75

Stratejiler

• Mevcut hidro-meteorolojik koşullar altında ;

– Kısa Vadeli işletme politikalarında

“Sel Yönetimi”

– Uzun Vadeli işletme politikalarında

“Kuraklık Yönetimi”

belirleyicidir.

Page 216: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

76

Bara

j S

eviy

esi

(m D

SG

)

Grafiğin başladığı tarihi yazın.

1) The total amount of water discharged from radial gates is 0,00 Mm3 in this year's water season.

1) As of 1st of December’05, the long term monthly reservoir inlet flow averages are about 159% for November‘05 and 113% for this year's water season.

110

120

130

140

150

160

170

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 01 02 03 04 05 06 07 08

RE

SE

RV

OIR

LE

VE

L (m

AS

L)

110

120

130

140

150

160

170 Critical Level

Minimum Level

Res Level Similarity Case

Scenario -Year 1974

*Flood Control 100 Years

Maximum Operation

Level

Res Level This Year

Res Level Last Year

0

1.000

2.000

3.000

4.000

5.000

Kritik Dönemler

•Haziranda gecikmiş bahar

feyezanları baraj gölünü dolu

durumda yakalar, hızlı gelişir.

• Yaz aylarında baraj gölü giriş

akımları azalır.

• Mevsimsel yağışlardaki

gecikmeler kuraklık riskini

arttırır.

•Yağmur ve kar erimesi

aynı anda oluşur.

1 2 3

Page 217: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

77

Page 218: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

78

*DSİ

Page 219: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Sel Yönetiminin Dünya’da Uygulanma Yöntemleri

1. Bilgi Toplanması

2. Selin Sebep Olacağı Kayıpların Tespiti

3. Selin Yönetilmesi

4. Bölgede Selin Sebep Olacağı Zararların Azaltılması

Page 220: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Baraj Yönetim Sistemi

6 adet Yağış Ölçüm İstasyonu (Isıtıcılı ve ısıtıcısız)

4 adet Meteoroloji İstasyonu (Yağış Ölçer, Kar Derinliği,

Sıcaklık, Bağıl Nem)

2 adet Mobil İstasyon (Yağış Ölçer , Sıcaklık ve Bağıl Nem)

WS

• 1 adet Hava İstasyonu :

Sıcaklık, Net Radyasyon,

Rüzgar Hızı, Rüzgar Yönü,

Bağıl Nem

• 4 adet Akış Ölçer İstasyonu

WS

Page 221: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

81

Meteoroloji İstasyonu

Yağış Ölçer

Kar Derinlik

Sıcaklık, Bağıl Nem

Page 222: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Akış Ölçer

UltrasonikSeviye Ölçerler

Yüzey HızınıÖlçen Radar Sensör

Page 223: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

83

Hava İstasyonu

Page 224: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Selle kaplı yollar

(Avusturalya, Mart

2012)

Page 225: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

BRISBANE (Au): Sel öncesi

Page 226: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

BRISBANE (Au): Sel sonrası

Page 227: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Nehir Taşkını ileAni Taşkınlar Arasındaki Farklar

Ani Taşkın, herhangi bir alt havzada belirli bir süre içinde drenaj kanalının (dere, nehir) dolu olarak akmasını sağlayan yağış miktarı.

Page 228: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Nehir Taşkınları 6 saatten daha fazla süre içinde meydana gelen hadiselerdir.

Ani Taşkın, 0-6 Saat arasında şiddetli yağışların meydana getirdiği

hadiselerdir.

Nehir Taşkını ile Ani Taşkınlar Arasındaki Farklar

Page 229: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Şehir taşkınlarına genellikle kısa süreli şiddetli yağışlar neden olmaktadır. Karadeniz bölgesinde meydana gelen taşkınların çoğu kısa süreli şiddetli yağışlardan dolayı oluşmuştur.

Nehir Taşkını ile Ani Taşkınlar Arasındaki Farklar

Page 230: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 231: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Katrina

Hızla eriyen kutup buzları

BUGÜN OLAN İKLİM

DEĞİŞİMİ GEÇMİŞTE

BENZERİ OLMAYAN

BİR DEĞİŞİMDİR

Page 232: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

(Gore,2006)

Page 233: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Sera gazları arttığı zaman daha

çok enerji atmosfere hapsolur

(Gore, 2006)

Page 234: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

MİLYAR TON OLARAK KÜRESEL

KARBONDİYOKSİT ÇIKIŞI

(Time

iklim

dosyası)

Page 235: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

CO yoğunluğu2

Global sıcaklık

Global sıcaklık-CO ilişkisi (Gore, 2006)2

Page 236: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

200.000 YIL ÖNCESİNDEN 130.000 YIL SONRASINA

KADAR KUZEY YARIMKÜREDEKİ BUZ HACMİ (Berger

ve Loutre, 2006)

Alarm!

Atmosfere

gelen güneş

enerjisi

Yörüngede

dairesellikten

sapma

Buz

hacmi

Page 237: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

KUZEY YARIMKÜREDE SON 1000 YILIN SICAKLIK

DAĞILIMI (BUGÜNKÜ ORTALAMA 0 KABUL

EDİLMİŞTİR) Al Gore’un

kitabından

Page 238: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

1992-2002 arasında meydana gelen deniz

düzeyi yükselmesi (10 yılda yaklaşık 3 cm)

Ortalama deniz

düzeyi

Cazenave 2006’dan

Page 239: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

2100’E KADAR MUHTEMEL DENİZ DÜZEYİ

DEĞİŞMELE DEĞERLERİ ( METRE OLARAK)

(Time, iklim özel dosyasından)

Page 240: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

DÜNYADAKİ OKYANUS İÇİ SU DOLAŞIMI

MAVİ: SOĞUK SU

KIRMIZI: SICAK SU

Gulf Stream

Al Gore’un

kitabından

Page 241: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Mil

yon k

m

ola

rak

2

KUZEYYARIMKÜREDE DENİZ BUZU ALANI

DEĞİŞİMİ (Al Gore’dan)

Page 242: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

İlk insanlar

2050’de 9,1 milyar!ALARM!

DÜNYA NÜFUS ARTIŞI

Dünya nüfusu

Page 243: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kimyasal kayaç

ayrışması:

CaSiO3+CO2=

SiO2+CaCO3

Page 244: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

MANTO

Kıt’a kabuğu

Sıcak

Toprak

ayrışması

Wollastonit’i

çözerKabuk

Kalsit

Page 245: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

TÜRKİYE’YE NELER OLACAK?

Azalan yağış

Artan yağış

Page 246: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Taşkın Nedir?

• Bir akarsuyun yatağından taşarak veya

farklı nedenlerle yükselen suların meskun

veya olmayan araziyi kaplamasıdır.

Page 247: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Taşkınlar Niçin Meydana Gelir?

Doğal yollarla ya da insan müdahalesi

sonucu oluşan afetlerin en

önemlilerinden biri olan taşkınlar,

günümüzde sahip olunan bilgi

birikimine rağmen ülkemizde ve

dünyanın pek çok bölgesinde etkilerini

hala sürdürmektedir.

Page 248: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Taşkınlar Niçin Meydana Gelir?

Taşkınlar esas itibarıyla doğal bir olaydır. Bu

olayı can ve mal kaybına neden olacak

nitelikte afet niteliğine dönüştüren neden

ise çoğunlukla insan müdahalesidir.

Page 249: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Taşkınlar Niçin Meydana Gelir?

Taşkınların nedeni iki boyuta indirgenebilir:

• Doğal nedenler: günümüzde dünyanın pek çok bölgesinde uzun yıllar ortalamasının çok üzerinde yağışlar oluşmuştur.

• İnsan müdahalesine dayanan nedenler: insanın doğa ile uyum içinde olmayan veya doğaya engel niteliğinde olan her türlü faaliyetleri taşkından doğacak zararları arttırarak taşkını bir afet haline dönüştürmektedir.

Page 250: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Taşkınların Nedenleri

• Doğal meteorolojik koşullar: İzmir’de son 5 yılda meydana gelen yağış miktarının uzun dönem ortalamalarının 2-3 katı olduğu belirlenmiştir.

Doğal meteorolojik koşullara müdahale mümkün olmadığından bu konuda herhangi bir önlem alınması da söz konusu değildir.

Page 251: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Taşkınların Nedenleri

• Şiddetli yağmurlar veya karların birden erimesi veya buz yığılmaları ile akış kesitlerinin daralması

• Barajların yıkılması: Dolu savak kapasitesinin yeterli olmayışı, temel zemininin kötü oluşu, geçirimsizlik çekirdeğinin geçirimsiz temel tabakasına bağlanmayıp alttan sızıntılar meydana gelmesi gibi sebeplerle oluşabilir.

• Okyanuslarda oluşan gel-git olayları veya çok şiddetli fırtınalar, depremler: Bu koşullara müdahale mümkün olmadığından bu konuda herhangi bir önlem alınması da söz konusu değildir.

Page 252: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Taşkınların Nedenleri

Jeomorfolojik koşullar: Bu koşullar dere havzalarının doğal özellikleri ile ilişkili olduğundan herhangi bir müdahale söz konusu değildir.

İnsan müdahalesi ve sosyal faktör: Hatalı arazi kullanımı, bitkilerin yok edilmesi, ormansızlaşma, dere yataklarında usulsüz yerleşimler, erozyon gibi temelde insan müdahalesine dayanan koşulların kontrolü mümkün olup, alınacak önlemlerle taşkın zararları en aza indirgenebilir.

Page 253: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

• Karla örtülü bir akarsu havzası üzerine

düşen yağmurlarla karların birden erimesi

de büyük taşkınlara neden olabilir.

• Yağmur esnasında zemin nemi de

önemlidir.

Page 254: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

TAŞKIN TÜRLERİ

• Meteorolojik açıdan:– Kış yağışları taşkınları: batılı çökelmeler (depresyonlar)

iyice gelişmiş olan ılık cephelerin getirdiği kış yağışları orta ve kuzey Avrupa’da etkili olur. Yağış hacmi büyük, sürekli ve uzun süreli olursa zemin doyar ve büyük hacimlerde akışlar oluşur.

– Yaz konvektif fırtına esaslı taşkınlar: yoğun sıcaklık farkı (konvektif) fırtınalı yağışlar çok şiddetli taşkınları ortaya çıkarabilir.

– Sıcaklık farkı (konvektif) cephe esaslı fırtınalı taşkınlar:Türkiye’yi de içine alan güneydoğu ve batı Avrupa bölgelerinde sıklıkla ortaya çıkan meteorolojik şartlar soğuk cephelerle bir araya gelince Akdeniz’den kıta içlerine doğru hareket eder. Bunlar 24 saatten fazla süren aşırı yağışlar meydana getirebilir.

Page 255: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

TAŞKIN TÜRLERİ

– Kar erimesi taşkınları

– Meskun bölge kanal taşması taşkınları

– Deniz dalgası ve gelgit taşkınları

– Baraj yıkılması taşkınları

Page 256: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

TAŞKIN TÜRLERİ

• Ortaya çıkma yerleri bakımından:

– Dere ve nehir taşkınları

– Dağlık alan taşkınları

– Şehir taşkınları

– Kıyı taşkınları

Page 257: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

TAŞKIN TÜRLERİ

• Daha ayrıntılı incelenecek olursa:

– Akarsu taşkınları

– Dalga su basması

– Deniz depremleri (tsunami)

– Ani taşkınlar

– Buz yığılması

– Çamur akışı

– Yeraltısuyu

Page 258: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

ÖNEMLİ TAŞKIN OLAYLARI

• Türkiye’de son 20 yılda 288 taşkın olayı yaşanmış ve

bu taşkınlarda 436 kişi hayatını kaybetmiştir.

Taşkından etkilenen tarım alanı ise 500,000 hektarın

üzerinde olup, taşkınlardan kaynaklanan ekonomik

kayıp 2 milyar 100 milyon $’dan fazladır.

Page 259: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

ÖNEMLİ TAŞKIN OLAYLARI

• Son yıllarda Avrupa’da yıllık ortalama taşkın hasarı yıllık

4 milyar avro mertebesindedir. 1998-2004 yılları

arasında sadece Avrupa’da 700 kişinin ölümüyle

sonuçlanan 100’den fazla önemli taşkın olayı

gözlemlenmiştir.

Page 260: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

21. Yüzyıldaki Önemli Taşkın

Olayları

Page 261: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 262: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 263: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

ÜLKEMİZDE DURUM

• Su baskını tehlikesi, 1959 yılında yasalaşan 7269 sayılı “Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun” kapsamında tanımlı bir afet tehlikesidir. Kanunun 2. ve 3. maddelerinde olmuş veya olması muhtemel su baskını olaylarına ilişkin taşkın ve taşkın koruma acısından etüt ve proje çalışmalarının yapılması, etkilenen alan sınırlarının belirlenmesi ve gerekli ödeneklerin ayrılarak önlem projelerinin gerçekleştirilmesi görevleri Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’ ne (DSİ) verilmiştir.

Page 264: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

E Erozyon Kayaçların ayrışıp parçalanarak kısa veya uzunKayaçların ayrışıp parçalanarak kısa veya uzun mesafeler boyunca bir kısım taşınma olaylarına erozyon denilmektedirerozyon denilmektedir.Erozyonlar

• Akarsuların• Akarsuların• Dalgaların• Buzulların• Buzulların• Rüzgarın• İnsanların• İnsanların

etkisiyle gelişmektedir.

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 265: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

E Erozyon Yerçekimi Buzul Su RüzgarYerçekimi Buzul Su Rüzgar

Çeşitli Kilden iri bloğa kadar değişir

Kilden iri bloğa kadar değişir

Kum ya da daha küçükkadar değişir kadar değişir küçük

Boylanma yok Genellikle boylanma yok

Boylanma hem düşey hem de yatay ö d kl i

Her yerde eş boylanma

yönde gerçekleşir

Köşeli Köşeli Köşeliden yuvarlağa kadar

İyi yuvarlanmış

Çizikli Çizikli Çakıl: rugose yüzeyler

K m pürüzsüz

Çarpışma kırağılı yüzeylerin oluşmasınaKum: pürüzsüz,

kaygan yüzeyler

Silt: az etkili

oluşmasına neden olur

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 266: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

E Erozyon

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 267: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

E Erozyon

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 268: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

E Erozyon

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 269: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

E Erozyon

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 270: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

E Erozyon

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 271: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

E Erozyon

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 272: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

E Erozyon

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 273: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Toprak ve çevresel problemlerp ç pToprak Erozyonu:• Rüzgar ve akarsu enerjileri sürekli olarak toprağın ana yerinden başkaRüzgar ve akarsu enerjileri sürekli olarak toprağın ana yerinden başka

yerlere taşınmasına neden olmaktadır. Ancak insan aktiviteleri rüzgar ve akarsuların sebep oldukları erozyondan çok daha fazlasına neden l l Bi l d ü ki i il kl kolurlar. Bir tarım alanında su ve rüzgarın etkisi ile gerçekleşen toprak

kaybı 0.04 cm/yıl iken yapılanma alanlarındaki topraklar bunun üç katı bir oranla erozyona maruz kalabilirler (Montgomery, 2000). y ( g y, )

• Amerika’da yılda 750 milyon ton sediman göl ve akarsulara ulaşmaktadır (Montgomery, 2000).

• Toprak erozyon hızının hesap edilmesi olayın boyutunun anlaşılması ve gerekli tedbirlerin alınması açısından önemlidir. A RxKxLSxCPA=RxKxLSxCPA: Yıllık toprak kaybı, R: İklimsel faktör, K: Toprak erodibility faktörü, LS: Topoğrafya faktörü, CP:Erozyon kontrol x ürün yönetimi faktörü

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

LS: Topoğrafya faktörü, CP:Erozyon kontrol x ürün yönetimi faktörü

Page 274: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Toprak ve çevresel problemlerp ç pToprak Erozyonu:• Türkiye kara yüzeyinin % 90’ında çeşitli şiddetlerde y y y ç ş ş

erozyon cereyan etmektedir. Arazinin % 63'ü çok şiddetli ve şiddetli, % 20'si ise orta şiddetli erozyonla karşı karşıyadırkarşıyadır

• Ülke genelinde yaklaşık 67 milyon hektarlık bir arazide toprak giderek yok olmaktadır. S e ü ga e o on tüm ülke top akla n n % 86 5'inde• Su ve rüzgar erozyonu tüm ülke topraklarının % 86.5'inde cereyan etmekte, rüzgar erozyonu 506 bin hektarlık bir yayılımla daha çok kural iklime sahip olan Konya ve d l l d ö ül kt didolaylarında görülmektedir

• Türkiye'de akarsularla birlikte alandan taşınan toprak, ABD'nin 7, Avrupa'nın 17 ve Afrika'nın 22 katı daha fazla , pdüzeydedir. Fırat Nehri, yılda 108 milyon ton, Yeşilırmak 55 milyon ton toprak taşımaktadır.

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 275: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Toprak ve çevresel problemlerp ç pÇölleşme:• Bir zamanlar verimli olan toprakların bu özelliğini kaybedip canlı

d kl d l idi O lyaşamını destekleyemez duruma gelmesidir. Ormanların yokedilmesi, otlakların azalması, erozyon, sulanan toprakların yetersiz drenajı ve su kaynaklarının gereğinden fazla kullanılması çölleşmenin sebeplerinden bazılarıdır (Keller 2000)çölleşmenin sebeplerinden bazılarıdır (Keller, 2000).

• Çölleşme aşağıda sırasıyla gelişen olayların sonunda gerçekleşir (Merritts vd., 1998):

1. Açıkta kalma (exposure) ve aşırı stres toprağı kurutur2. Doğal bitki türleri ve dolayısıyla organık madde üretimi azalır3 Toprağın verimliliği düştükçe toprak sertleşmeye başlar3. Toprağın verimliliği düştükçe toprak sertleşmeye başlar4. Yağışlar sırasında daha az suyun sertleşen toprakların içine

sızması, toprağın iyice kurumasına ve sertleşmesine neden olur.5 Yağışlar sırasında toprak içerisine sızmak yerine yüzey akışı5. Yağışlar sırasında toprak içerisine sızmak yerine yüzey akışı

haline gelen su, sel yataklarının (gully) oluşmasına ve geniş alanlarda erozyona sebep olur.

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 276: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Volkanik FaaliyetlerVolkanik Faaliyetler

Volkanik etkinliğin belirtileri

1. Yer kayması/heyelanlar2 l2. Depremler3. Yer sıcaklığının artması4. Sıcaksu aktivitelerinde belirgin artışlar

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 277: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Diğer bir volkanik yapı ise kalderadır. Şiddetli patlamalar ve magma odasından büyük miktarlarda magmanın boşalmasımiktarlarda magmanın boşalması sonucu magma odasının tavanı çöker ve çapı onlarca km’yi bulan çö e ve çap o a ca y bu ayuvarlak, dik yamaçlı çukurlar oluşur. Bu çukurların zamanla su ile dolu dolması ile göletler oluşur. Nemrut dağı kalderası buna örnek olarak verilebilirolarak verilebilir

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 278: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Volkan kalkanıKrater

Volkan höyüğüYrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAMAğaç kalıbı

Vo a öyüğü

Page 279: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

V lk ik Af tlVolkanik Afetler1 Lavlar1. Lavlar2. Piroklastik Yağışlar3. Piroklastik Akışlar4. Gaz Yayılması5. Yapısal Çökme

Volkanik afetlerin kontrolü1. Bombalama2 Yapay Bariyerler2. Yapay Bariyerler3. Su Püskürtmek

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 280: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

LavlarLavlar

Lav deltası Lav şelalesi

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 281: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

LavlarLavlar

L d i Lav deltasıLav perdesi

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAMLav akışı Lav kabarması

Page 282: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

LavlarLavlar

Çatlaktan Lav Lav topu

Çakışı

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 283: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

LavlarLavlar

Deniz dibiLav pınarı yayı

Deniz dibi

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAMLav pınarı domu

Page 284: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Piroklastik Yağışlar

Piroklastik malzemeler boyutlarınaboyutlarına göre farklı isimlendirilir:isimlendirilir: • Volkan bombası • lapilli • kül.

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 285: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Piroklastik Akışlar

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 286: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Mi ll ( lk ) Ob idi GöMineraller (volk.) Obsidiyen Gözyaşı

Lav kabarcığı Lav sarması

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 287: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Lav parmağı Volkanik kayaç

Lav serpintisiLYrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

av se p t sLav sıçraması

Page 288: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

G Y lGaz Yayılması

Gaz

Fü lYrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Fümerol

Page 289: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Yapısal Çökmep Ç

Ç t iYrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM Lav tüpü

Çatı penceresi

Page 290: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Volkanik faaliyetlerin tahmini:Volkanik faaliyetlerin tahmini:1- Magmanın hareketinin, zeminin termal radyasyonundaki g , y ydeğişikliklerin ve gaz çıkışının uydular aracılıyla gözlenmesi sayesinde püskürmelerin gerçekleşeceğine dair uyarıların elde edilmesi mümkün olabilir

2 Volkanik patlama milyonlarca ton magmanın yüzeye doğru2- Volkanik patlama milyonlarca ton magmanın yüzeye doğru transferini içerdiğinden volkanların yüksekliğinde değişikliğe sebep olur. Mount St. Helens’in yamacı günde 2 m olmak üzere p y g100 m yükselmiştir (Bell, 1998).

3- Volkanik patlamalardan önce bölgede sismik hareketliliğin tespiti önemli bir ipucudur.

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 291: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Volkanik faaliyetlerin tahmini:Volkanik faaliyetlerin tahmini:4- Volkanik patlamanın yaklaşmasıyla, sıcak su kaynakların ve k t öll i i kl kl t A lk l dkrater göllerinin sıcaklıkları artar. Ayrıca volkan yanlarında bulunan fumarollerden çıkan gazlarda HCI, HF ve SO4 miktarlarında artış ya da S’ün Cl’a oranında değişikliklermiktarlarında artış ya da S ün Cl a oranında değişiklikler meydana gelebilir. Bunlara ilaveten hidrotermal sistemde asidik volkanik gazların çözünmesinde meydana gelen artış genelde pH değerinde küçük miktarlarda düşmelere sebep olur. Göl suyunun kimyasında da değişiklikler meydana gelebilir (Bell, 1998).

5- Sıcaklık artışıyla kayaçların manyetik özelliklerinde değişiklikler meydana gelebilmektedir Bu değişikliğin tespitideğişiklikler meydana gelebilmektedir. Bu değişikliğin tespiti yine sürekli yapılmakta olan gözlemler sayesinde ortaya çıkmaktadır.

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 292: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Volkanik afetlerin kontrolü:1- Bombalama: Genellikle kanallar içerisinde akan lavın akış

yönünü daha az zarar verebileceği bölgelere doğru yönlendirmek l l B b l k ti l k l t kamacıyla yapılır. Bombalamak suretiyle kanalın tıkanması ve

böylece lavın kendisine yeni bir rota tayin etmesi sağlanmaktadır Diğer bir yöntem ise bacayı bombalamak ve lavsağlanmaktadır. Diğer bir yöntem ise bacayı bombalamak ve lav akışının daha geniş alanlara dağılımını ve soğumasını sağlamaktır.

2- Yapay Bariyerler: Uygun topografik şartların uygunluğu durumunda bariyerler yardımıyla lav akış yönünün d ği ti il idi B ö t i k l i i ddeğiştirilmesidir. Bu yöntem ince akışlar için uygundur.

3- Su Püskürtmek: Su püskürterek lavları soğutma yöntemidir. 0.7 m3 lavın sıcaklığını 1100°C’den 100°C’ye düşürmek içinm3 lavın sıcaklığını 1100 C den 100 C ye düşürmek için yaklaşık olarak 1 m3 su gerekmektedir. Bunun içinde büyük miktarlarda suya; genellikle deniz suyuna ihtiyaç vardır (Bennett

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAMve Doyle, 1999).

Page 293: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

M d iliği Ç l Etkil iMadenciliğin Çevresel Etkileri• Madencilik faaliyetleri zemine, atmosfere, su kalitesine ve çevrede

yaşayan canlılar üzerine olumsuz etkiler oluşturabilmektedir.• İşletme sırasında oluşan atıklar, çökmeler ve kullanılan kimyasallarİşletme sırasında oluşan atıklar, çökmeler ve kullanılan kimyasallar

oldukça etkilidir.• Yavaş hareket eden yeraltısuları maden sahalarındaki atıklar ile temas

haline geldiği zaman da kirlenebilmektedir.haline geldiği zaman da kirlenebilmektedir. • Maden sahalarında drene olan asidik suların arıtılmasında da

biyoteknolojiden faydalanılmaktadır. Biyolojik aktivite ile asitleri nötürleştiren bitkiler bu amaç için geliştirilmiş havuzlara ekilmektenötürleştiren bitkiler bu amaç için geliştirilmiş havuzlara ekilmekte, havuzlara bir taraftan giren kirlenmiş su diğer taraftan çevreye zararsız hale getirilmiş vaziyette salıverilmektedir. Ayrıca son yıllarda yeraltı madenciliğinden arta kalan işletilmiş yeraltı galerilerinin tehlikeliyeraltı madenciliğinden arta kalan işletilmiş yeraltı galerilerinin tehlikeli atık çöp depolama alanları olarak kullanılması üzerinde çalışmalar da yapılmaktadır.

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 294: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

E ji Ü ti i Ç l Etkil iEnerji Üretimi ve Çevresel Etkileri• Düşük kalitede gerçekleştirilen üretimler; örneğin

düşük kalorili kömür üretimi ve bunun k ll l l l h ki liliği kl lkullanılmasıyla oluşan hava kirliliği ve atıklarıyla yeraltısuyu kirliliği oluşumu.P t l d ğ l ü ti i d d jl l• Petrol ve doğal gaz üretimi esnasında sondajlarla gelen kirli suların çevreye yayılması, bunların taşınması sırasında meydana gelen kazalartaşınması sırasında meydana gelen kazalar.

• Jeotermal sıcak sular içinde bulunan hidrojen sülfür bor arsenik amonyak radon ve civa gibisülfür, bor, arsenik, amonyak, radon ve civa gibi maddeler çevreye zarar verebilmektedir.

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 295: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

E ji Ü ti i Ç l Etkil iEnerji Üretimi ve Çevresel Etkileri• Nükleer Enerji Üretiminin Çevresel Etkileri, Radyasyon tehlikesi

muhtemelen nükleer santrallerden doğar ve insanlara ve çevreye çok büyük zararlı etkiler yaparbüyük zararlı etkiler yapar.

• Barajların Yarattığı Çevresel Problemler: Sedimanların barajlar tarafından tutulması ile akarsuların denize ulaştırdıkları yüklerindeki ş yazalma sebebiyle kumsalların kendilerini yenileyememesi, göllerin su seviyesinde düşmeler (örn. Tuz Gölü), suyun yüksek barajlardan akması sırasında nitrojen gazlarını toplaması ve bu gazın balıklarınakması sırasında nitrojen gazlarını toplaması ve bu gazın balıkların kanına girdiğinde genişleyerek onların ölümüne sebep olması (Keller, 1999), sivrisinek miktarında artış olması ve baraj sularının birçok yerleşim ve arkeolojik alanın sular altında kalması başlıca karşılaşılan problemlerdir.

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 296: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Atıkların depolanmasıAtıkların depolanması• Bütün toplumlar çöp üretirler fakat endüstri ve p ç pşehirleşmeler bu çöplerin hızla çoğalmasında etkili olmaktadır. Bunların bertaraf edilmesi artan çöplerle bi lik bl l i d b b l i d i k dibirlikte problemleri de beraberlerinde getirmektedir.

• Gelişmiş ülkelerde sıvı ve katı atıkların düzenlenme veya yok edilmesi ile ilgili çalışmalar ulusal yerleşim alanları veyok edilmesi ile ilgili çalışmalar ulusal yerleşim alanları ve şehir planlama acentalarınca her yıl milyarlarca lira harcanarak sürdürülmektedir. Bu çalışmalar; çöplerinharcanarak sürdürülmektedir. Bu çalışmalar; çöplerin yeniden kullanılabilir materyal haline dönüştürülmesi, çürütülüp organik madde haline getirilmesi, bir kenarda yok edilmesi, yakarak kül haline getirilmesi ve düzenli bir şekilde depolanması gibi çalışmalardır.

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 297: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Katı atıklarKatı atıklar• Katı atıklar; belediye atıkları, endüstriyel atıklar ve

t hlik li t kl l k ü b l bilitehlikeli atıklar olarak üç gruba ayrılabilir.• Belediye atıkları:

Kaynak Atıkların üretildiği tipik tesis aktivite ve yerler Atık tipiKaynak Atıkların üretildiği tipik tesis, aktivite ve yerler Atık tipiEvsel Tek ailenin ve birden çok ailenin ikamet ettiği az-,

orta-, çok katlı apartmanlarYiyecek atıkları, süprüntü, kül

ve özel çöplerTicari Mağaza, restoran, market, ofis binaları, oteller, Yiyecek atıkları, süprüntü, kül,

moteller, basımevleri, araba tamir dükkanları, tibbi tesisler ve institüler

yıkım ve yapım atıkları, özel çöpler

Açık Alanlar Caddeler, vadiler, parklar, boş alanlar, oyun alanları, kumsallar, çevreyolları, eğlence

Özel çöpler, süprüntü

alanlarıİyileştirme fabrikalarının

bulunduğu sahalarSu, kirli su ve endüstriyel iyileştirme işlemleri, vb. Başlıca artık tortularından

oluşan İyileştirme fabrikalarının atıkları

• Endüstriyel atıklar, endüstriyel aktivitelerin sebep olduğu kül, süprüntü, yıkım ve yapım atıkları ile özel ve tehlikeli

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAMatıkları içerir.

Page 298: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Katı atıklar• Tehlikeli atıklar, patlayıcı, parlayıcı, kendiliğinden yanmaya müsait, suyla

temas halinde parlayıcı gazlar çıkaran, oksitleyici, organik peroksit içerikli, zehirli korozif, hava ve su ile temasında toksik gaz bırakan, toksik ve ekotoksik özellik taşıyan ve T.C. Çevre Bakanlığı’nca tehlikeli ve zararlı atık olduğu onaylanan atıkları kapsar

Kullanılan ürün Potansiyel Tehlike AtıkKullanılan ürün Potansiyel Tehlike Atık

Plastikler Organik klorin bileşikleri

Böcek ilaçları Organik klorin bileşikleri, organik fosfat bileşikleri

Tıbbı ilaçlar Organik çözücüler ve kalıntıları, ağır metaller (cıva ve çinko)

Boyalar Ağır metaller, pigmentler, çözücüler, organik kalıntılar

Benzin gazyağı ve diğer Benzin fenoler ve diğer organik bileşenler ağır metallerBenzin, gazyağı ve diğer petrol ürünleri

Benzin, fenoler, ve diğer organik bileşenler, ağır metaller, amonyak tuzları, asitler ve yakıcı maddeler

Metaller Ağır metaller, florlu ve siyanurlu bileşikler, asit ve alkali temizleyıciler, çözücüler, pigmentler, aşındırıcılar, levhalamatemizleyıciler, çözücüler, pigmentler, aşındırıcılar, levhalama

tuzları, yağlar, fenoller

Deri Ağır metaller, organik çözücüler

Tekstil Ağır metaller boyalar organik klorin bileşikleri çözücülerYrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Tekstil Ağır metaller, boyalar, organik klorin bileşikleri, çözücüler

Page 299: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Katı Atık Depolama Yöntemleri• Yerinde Bertaraf

Kompostlaştırma• Kompostlaştırma• Yakma• Depolama

Düzenli depolama alanları için yer seçiminde topoğrafik röliyef, yeraltısuseviyesi, yağış miktarı ve temeli oluşturan zemin ve kayanın çeşidi, seçileny , y ğ ş ş y ç ş , çalanın yüzey ve yer altı suları akış sistemi içerisindeki yeri önemlidir.

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 300: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Deponi Alanı SeçimiDüzenli depolama alanları için yer seçiminde

T ğ fik öli f• Topoğrafik röliyef,

• Yeraltısu seviyesi,

• Yağış miktarı

• Temeli oluşturan zemin ve kayanın çeşidi,

• Seçilen alanın yüzey ve yeraltısuları akış sistemiç y y y ş

içerisindeki yeri önemlidir.

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 301: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Düzenli Katı Atık Depolama Alanları İçin Yer SeçimiDüzenli Katı Atık Depolama Alanları İçin Yer SeçimiDüzenli depolama alanları için aşağıdaki hususlara dikkat

edilmelidir:edilmelidir:• Kireçtaşı ve diğer çatlaklı kayalarda açılan taş ocakları ile kum ve

çakıl ocağı işletmelerinden geriye kalan çukurluklar iyi akifer niteliğinde olduklarından atık depolama alanı için uygun yerlerniteliğinde olduklarından atık depolama alanı için uygun yerler değildir.

• Uygun şekilde drene edilmediği sürece bataklık alanları da atık depolaması için uygun yerler değildirdepolaması için uygun yerler değildir.

• Sel düzlükleri zaman içerisinde su istilasına uğrama ihtimalinden dolayı uygun alanlar değildir.Y lt i i i ük k ld ğ ük k hid lik i i liliğ• Yeraltısu seviyesinin yüksek olduğu, yüksek hidrolik geçirimliliğe sahip jeolojik formasyonlar uygun alanlar değildir.

• Engebeli topoğrafyadaki en uygun alanlar yüzey suyunun en az ld ğ d l k l dolduğu vadilerin uç kısımlarıdır.

• Akifer üzerinde killi malzemenin bulunduğu düz alanlar düşük hidrolik iletkenliğe sahip olması şartıyla uygun alanlar olabilir.

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 302: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Düzenli depolama yerleriDüzenli depolama yerleri• Düzenli depolama yerleri bazı hidrolojik, hidrojeolojik unsurlar ile

diğer birtakım noktalara belli bir uzaklıkta inşa edilmelidir. ğ şBunlar:Göl, gölcük : 300 mAkarsu : 100 mAkarsu : 100 mSel düzlüğü : 100 yıllık baskın sınırları dışındaKarayolu : 300mUmumi park : 300 mUmumi park : 300 mHavaalanı : 3 kmSu kuyusu (umumi) : 350 mKonut : 200 mKonut : 200 mEv kuyusu (içme) : 200 m

l k l l d k b d l k k l• Yerleşik alanlarda kişi başına günde üretilen atık miktarı 0.5 ile 2 kg arasında değişmektedir.

• Depolama alanının efektif depolama hacmi genellikle toplam hacminin % 75 80’arasındadır

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAMhacminin % 75-80’arasındadır.

Page 303: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Düzenli depolama alanlarının projelendirilmesiDüzenli depolama alanlarının projelendirilmesiDüzenli depolama alanlarının projelendirilmesinde zeminin

stratigrafisini ve yeraltısuyu durumunu belirlemek amacıyla aşağıda sıralanan işlemlerin yerine getirilmesi gerekir:

• Sondaj kuyularının sahadaki yayılımı düzenli depolama alanı olarak tespit edilen alandan % 25 daha geniş bir alanaolarak tespit edilen alandan % 25 daha geniş bir alana yayılmalıdır,

• Alanın ilk iki hektarı için 5 sondaj kuyusu ve sonraki her bir hektar için 2 sondaj kuyusu açılmalı, kuyuların alandaki dağılımı düzenli olmalıdır.

• Sondajların derinliği planlanan depolama alanının taban• Sondajların derinliği planlanan depolama alanının taban seviyesinden en az 7.5 m daha derin olmalıdır.

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 304: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

EPA’nın (Enviromental Protection Agency; ABD ÇevreEPA nın (Enviromental Protection Agency; ABD Çevre Koruma Kurumu) düzenli katı atık depolama alanlarının çevreye verebileceği tehlikeleri azaltmak amacıyla bu tür alanların yapımında ve işletilmesinde üzerinde önemlealanların yapımında ve işletilmesinde üzerinde önemle durduğu bazı konular şunlardır:

• Düzenli depolama alanları sel düzlüğü, bataklık, sitDüzenli depolama alanları sel düzlüğü, bataklık, sit alanları, duraysız arazi ve deprem üreten fay kuşakları üzerine inşa edilmemeli; ayrıca, atık sahaları kuşlar için bir cazibe merkezi olduğundan havaalanı yakınlarına inşacazibe merkezi olduğundan havaalanı yakınlarına inşa edilmemeli,

• Düzenli depolama alanı dizaynında taban astarı ve sızıntıDüzenli depolama alanı dizaynında taban astarı ve sızıntı suyu toplama sistemi mutlaka bulunmalıdır,

• Depolama alanını işleten kuruluşlar toksik madde kapsamı b k d l dü li l k ö l lidibakımından yer altı suyunu düzenli olarak gözlemelidir,

• İşletmeci işletimin sona ermesinden sonra 30 yıl süreyle depolama alanını gözetmelidir

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

depolama alanını gözetmelidir.

Page 305: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Tehlikeli Atıkların YönetimiTehlikeli Atıkların YönetimiTehlikeli atıklar kapsamına giren kimyasal atık miktarı her

geçen gün artmakta ve bununla birlikte kontrolsüzcegeçen gün artmakta ve bununla birlikte kontrolsüzce yapılan bertaraflar, çeşitli yollarla çevre kirlenmesine neden olmaktadır. Bu tür bertaraf şekillerin bazıları:

• Variller içerisinde gerek zemin yüzeyinde ve gerekse gömülerek depolanan kimyasal atıkların zamanla varillerin paslanıp çürümesiyle yüzeyde zeminde ve yer altıpaslanıp çürümesiyle yüzeyde, zeminde ve yer altı suyunda kirlenmeye yol açması.

• Sıvı kimyasal atıkların astarsız vagonlarda depolanması, zemin veya çatlaklı kaya ortamından süzülen kirleticilerin zamanla yeraltısuyuna ulaşması,

• Kimyasal sıvı atıkların ıssız bölgelerde veya toprak yol• Kimyasal sıvı atıkların ıssız bölgelerde veya toprak yol kenarına illegal olarak boşaltılmasıdır.

Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 306: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Emniyetli DepolamaEmniyetli DepolamaTehlikeli kimyasal atıkların çevreye olan negatify ç y g

etkilerini asgariye indirmede başvurulanmetotlardan biri “emniyetli” depolamaalanlarıdır. Tehlikeli kimyasal atıkların emniyetlidepolanmasındaki işlemler:

• Belirli bir lokasyonda depolama,• Tehlikeli kimyasal atıklardan süzülen sıvıların

kontrolü,• Sızıntı suların toplanma ve arıtılması,• Depolama alanı altındaki muhtemel sızıntıların

tespit edilmesidir.Yrd. Doç. Dr. Ferhat BAYRAM

Page 307: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.tema.org.tr

Küresel Isınmave Küresel İklim Değişimi

www.tema.org.tr

Page 308: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.tema.org.tr

Küresel Isınma nedir?• Sera gazlarının atmosferde birikmesi ileyeryüzü ile yeryüzüne yakın atmosfertabakalarında sıcaklığın artması

Küresel İklim Değişimi nedir?• Küresel ısınmaya bağlı olarak, diğer iklim

elemanlarının değişmesi

Page 309: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.tema.org.tr

1998 yılında Dünya sıcaklık ortalaması, 1961 – 1990 yıllarıarasındaki ortalama dünya sıcaklığından 0,57ºC fazla

Binlerce, milyonlarca yıllık buzullarerimeye başladı.

Patagonya Buzulları 1928Patagonya Buzulları 1928

Patagonya Buzulları 2004Kuzey Kutbu 2002

Kuzey Kutbu 1918

Page 310: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.tema.org.tr

Klimanjaro Dağı (1993 Yılı) Klimanjaro Dağı (2000 Yılı)

Klimanjaro’nun buzullarını eritensebep nedir?

Kaynak: Bergkamp, G. Orlando, B. And Burton I. (2003). Change. Adaptation of water management to climate change.IUCN, Gland, Switzerland and Cambridge, UK. page.3

• Son 50 yılda Antarktika’da 2,5 °C’lik sıcaklık artışı ölçüldü.• 1860 yılından günümüze küresel ortalama hava sıcaklıklarında

0,4 - 0,8ºC artış olmuştur. Bu geçen 1000 yılın herhangi birdöneminden daha büyüktür.

• Son buzul çağında yerküre ortalama sıcaklığı bu güne göre 5 ºCdaha soğuktu.

Kaynak: Bergkamp, G. Orlando, B. And Burton I. (2003). Change. Adaptation of water management to climate change.IUCN, Gland, Switzerland and Cambridge, UK. page.3

Page 311: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.tema.org.tr

• Sera gazlarını fazla üretiyoruz • Ormanları yok ediyoruz, yakıyoruz.

Küresel ısınmaya

biz sebep oluyoruz !

• Çarpık kentleşiyoruz

• Hızlı sanayileşiyoruz

• Denizlerdeki bitkisel planktonlarınyok olmasına sebep oluyoruz

• Yanlış tarım yapıyoruz

Page 312: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.tema.org.tr

Kömür Petrol Doğal gaz

Karbondioksit

İşte bu gazları atmosfere salarakküresel ısınmaya neden oluyoruz.

Kömür Petrol Doğal gaz

Halokarbonlar

Buzdolapları İtici gazlarKlimalar

Page 313: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.tema.org.tr

Metan

Çöp Yığınları Hayvan Gübresi Pirinç TarlalarıBataklıklar

Sadece onlar değil bu gazlar da var

Yaşa

m d

üşm

anı o

zon

OzonDiazot monoksit

Egzoz Gazları Azotlu Gübreler Anız Yakma

Çöp Yığınları Hayvan Gübresi

Page 314: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.tema.org.tr

Azot oksitler% 5Ozon

% 7

Metan% 13

Peki, “suçlu” gazlarınpayları ne kadar?

Karbondioksit% 50Halokarbonlar

(CFC,HCFC,HFC)% 17

Kaynak: Dialog-Zeitschr-3/1995, s.9

Page 315: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.tema.org.tr

Geleceğimiz daha sıcak vedaha kurak olabilir.

KuraklıkAşırı sıcaklık ve yangınlar

Page 316: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.tema.org.tr

Seller

Artan doğal afetlerin ve yangınlarınnedenini biliyor muyuz?

Kasırgalar

2005 yılı Katrina ve Wilma,2007 yılı Florida Kasırgaları

Page 317: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.tema.org.tr

Gıda üretim düzeni bozulacak

Anadolu’da buğday yetişmeyecek mi?

Örnek olarak; orta kuşak iklim bölgesinde bulunan buğday yetiştirme alanlarıkutuplara doğru kayacak. Bu durum bir çok ürün için de geçerlidir.

Page 318: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.tema.org.tr

Açlık, yoksulluk ve hastalıklar

Bizleri bekleyen tehlikeleringerçekten farkında mıyız?

Önce adalar, sonra kıyılarsular altında kalacak

Page 319: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.tema.org.tr

• Petrol, kömür ve doğal gaz (fosil yakıtlar)kullanımını sınırlandıralım

• Enerjiyi tasarruflu kullanalım

• Güneş, rüzgâr ve jeotermal gibiyenilenebilir enerji kaynaklarına yönelelim.

Herkesin yapabileceğibir şeyler var !

Herkesin yapabileceğibir şeyler var !

Güneş pilli lamba

Page 320: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.tema.org.tr

Ormanları koruyalımve miktarını arttıralım

1,7 kg Oksijen

2,3 kg CO 2

1 saatte

Herkesin yapabileceğibir şeyler var !

Herkesin yapabileceğibir şeyler var !

Plansız ve çarpıkkentleşmeye izinvermeyelim

Yetişkin bir ağaç 1 saatte 2,3 kgkarbondioksiti alıp 1,7 kg oksijen verir.

Page 321: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.tema.org.tr

Enerjiyi tasarruflu kullanınEnerjiyi tasarruflu kullanın

Enerji tasarruflu ampulleri kullanın.

Tasarruf ampullerin kullanılması konusunda dünyaçapında bir karar alınsaydı ; kömürle çalışanyüzlerce santral kapatılırdı.

Enerji tasarruflu lamba akkor lamba göre % 80kadar enerji tasarrufu sağlar.

Buzdolabınızın kapağının iyi kapanıp kapanmadığını kontrolederek enerji tasarruf edin.

Yeni bir buzdolabı 8-10 yaşında olandan çok daha azenerji tüketir.

Buzdolabınızı güneş alacak yere, soba veya radyatöryanına yerleştirmeyiniz.

Buzdolabına sıcak malzeme koymayınız.

Üstü açık sıvı yiyecekler nem oranını arttırarakkompresörün daha fazla çalışmasına neden olur.

Kaynak: www.eie.gov.tr

Page 322: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.tema.org.tr

Televizyon, bilgisayar, yazıcı, VCD, CD gösterici, gibi elektronikaletleri “bekleme durumunda” (stand-by) bırakmayın.

Bu tip enerji tüketimine sızıntı adı verilmektedirve aletin açık iken harcadığı enerjinin yaklaşık% 5'i kadardır.

Energy Star etiketli yeni teknoloji TV ve VCR'lar kayıp enerjiyi %75'e kadar azaltmaktadırlar.

Enerjiyi tasarruflu kullanınEnerjiyi tasarruflu kullanın

Energy Star etiketli yeni teknoloji TV ve VCR'lar kayıp enerjiyi %75'e kadar azaltmaktadırlar.

Kaynak: www.eie.gov.tr

Yüksek sıcaklıkta yıkamak yerine ılık veya soğuk suylayıkamalı, durulama ise soğuk su ile yapılmalıdır.

Çok kirli değil Ilık su

Eğer mümkünse çamaşırlar dışarıda güneş verüzgardan yararlanarak kurutulmalıdır.

Page 323: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.tema.org.tr

Tüketim alışkanlığınızıdeğiştirin.

Tüketim alışkanlığınızıdeğiştirin.

Geri dönüşümü mümkün olan şişe ve kutulardaki yiyecek veiçecekleri tüketin. Kağıtları geri dönüşüm çöp kutusuna atın.

Kaynak: www.eie.gov.tr

Çöplerin yüzde 50’si geri dönüşüme uğrasa, daha az karbondioksit gazı açığa çıkar.

Damlayan bir musluk ayda 2250 litre, günde 75 litre sukaybına neden olur. Bu suyla yılda 900 kere duş yapılabilir.

5 dakikalık duşla yetinin. Daha az su tüketirsiniz.

Page 324: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.tema.org.tr

Binaların yalıtımı ile %25 den %50’ye varan yakıt tasarrufusağlar. Çatı, kapı ve pencerelerinizin yalıtımını yapınız.

Pencereler ve kapılar, ısının dörtte birininkaybına neden olmaktadır. Çift cam veyaısıcam ısı kaybını yarı yarıya azalmaktadır.

Havayı değil binalarımızı ısıtalım.Havayı değil binalarımızı ısıtalım.

Evinizin dış cephesini koyu renkle boyamaksıcaklığı muhafaza eder.

Pencere bandı ve süngerler kullanınız.

Evinizin duvarlarını yalıtın.

Kaynak: www.eie.gov.tr

Page 325: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.tema.org.tr

Kaloriferin derecesini çok açmayın.

068

+ºC

20

Oda sıcaklığını 1°C arttırmak için yaklaşık% 6 oranında daha fazla yakıt gerekmektedir.

Oda sıcaklığı• 23 °C iken ısı kaybı 100 ise;• 22 °C olursa % 6 tasarruf• 21 °C olursa % 12 tasarruf• 20 °C olursa % 18 tasarruf sağlanabilir.

Fosil yakıt tüketiminizi azaltın.Fosil yakıt tüketiminizi azaltın.

0

Oda sıcaklığı• 23 °C iken ısı kaybı 100 ise;• 22 °C olursa % 6 tasarruf• 21 °C olursa % 12 tasarruf• 20 °C olursa % 18 tasarruf sağlanabilir.

Fazla sıcakta pencereleri açmak yerine radyatörmusluğunu kısınız. 2 saat açık duran pencerelerden50-75 kW/m2 yıl ısı kaybı olduğu söylenebilir.

Oda ısısına duyarlı termostatik vanalar kullanın.Kaynak: www.eie.gov.tr

Page 326: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.tema.org.tr Aracınızı gerekmediği zamanlarda kullanmayın. Toplu ulaşımaraçlarını kullanın.

Lastiklerinizin hava basınçları düşük ise yakıt tüketimi artar.

Gereksiz yere ani fren ve gaza basmak benzin tüketimini % 5arttırır.

Camları açık olarak Saatte 100 Km'lik bir hızla otomobilinizisürmeniz % 4 aşırı yakıt tüketimine sebep olur.

Tatilinizi yakın yerlerde yapın. Böylece kişi başına harcananyakıt azalmış olur.

Araçlar da fosil yakıt kullanır!Araçlar da fosil yakıt kullanır!

Kaynak: www.eie.gov.tr

Tatilinizi yakın yerlerde yapın. Böylece kişi başına harcananyakıt azalmış olur.

Mevsim sebze ve meyvesi tüketin. Dış ülkelerden ithal edilenürünler çok yakıt tüketilmesine neden olur.

Page 327: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

www.tema.org.tr

Bu dünya bize atalarımızın mirası değil geleceknesillerin bir emanetidir.

www.tema.org.tr

Emanete ihanet edildiğini görmek istemiyoruz !

Page 328: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

DOĞAL RADYASYON KAYNAKLARI 1. GİRİŞ Kaynağı doğada olan radyasyonlar, güneşten, yıldızlardan gelen kozmik ışınlar ile kayaçlarda, toprakta, havada, suda, bitkilerde, besinlerde ve tüm canlıların yapısında bulunan doğal radyoaktif maddelerden yayılan radyasyonlardır (Şekil 1).

Şekil 1. Doğal radyonüklidlerin oluşumu, radyoaktif bozunmaları ve dağılımları.

Page 329: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

İnsanoğlu ve diğer canlılar, milyonlarca yıldan beri evrenden gelen kozmik ışınlar ve yerkürede bulunan doğal radyoaktif maddelerden yayılan radyasyonla ışınlanmakta olup; tüm canlıların varoluşlarından bu yana sürekli olarak doğal radyasyonla iç içe yaşamaktadırlar. Radyoaktif maddeler vücudumuza solunum ve sindirim yollarıyla alınmakta, bunlarda zamanla çeşitli organlarda birikmektedir. Buna ek olarak kozmik ışınlardan ve yerkürede bulunan doğal radyoaktif maddelerden etkilendiğimiz de düşünüldüğünde, insan vücudu hem iç hem de dış radyasyon ışınlanmasına doğal olarak maruz kalmaktadır (Şekil 2).

Şekil 2. Dünya Genelinde Doğal Radyasyon Kaynaklarından Maruz Kalınan Radyasyon Dozlarının Oransal Değerleri. Her çeşit ışının, cinsine göre az ya da çok enerji içerdiğini, duruma göre ya elektromanyetik dalgadan ya da tanecik akımından oluşmuş gibi davrandığını son yüz yıldır biliyoruz. Işınların enerjisi yüksek olduğunda, bunlar maddenin yapısındaki atom ve moleküllere girerek, enerjilerini iyon çiftleri oluşturarak maddeye aktarıyorlar. Aktarılan bu enerji miktarına, “vücudun” veya “belirli bir organın” aldığı ya da soğurduğu “radyasyon dozu” ve enerjileri çok yüksek olan bu çeşit girici ışınlara da “iyonlayıcı radyasyonlar” ya da “iyonlayıcı ışınlar” diyoruz. Çoğunlukla bu çeşit girici ışınlar, “radyoaktif madde” olarak bilinen Uranyum, Radyum, Radyoiyot, Trityum gibi “kararsız atom çekirdeklerinden”, nükleer parçacık hızlandırıcılarından, Röntgen aygıtlarından kaynaklanıyor ya da uzaydan gelen “Kozmik Işınlardan‟ oluşuyorlar. Aslında insan, milyonlarca yıldan beridir uzaydan gelen kozmik ışınlar ile çevresinde ve vücudunda bulunan‚ “Doğal Radyoaktif Maddelerden” yayılan radyasyonlarla birlikte yaşamaktadır. Vücudumuza solunum ve sindirim yollarıyla, hava, su, tüm bitkisel ve hayvansal besinlerde az da olsa bulunan, radyoaktif maddeler girmekte, bunlar zamanla çeşitli organlarda birikmektedir. Vücudumuzda her saniye 9000 adet kadar atom çekirdeği parçalanıyor (günde 800 milyona yakın!) ve her parçalanmada ortaya çıkan enerjileri yüksek radyasyonlar, insan vücudunu “içten” ışınlıyorlar. Ayrıca kozmik ışınların ve çevremizdeki her çeşit maddenin içindeki radyoaktif maddelerden salınan ışınlara da sürekli olarak “dıştan” hedef olmaktayız. Vücudumuzdan yayınlanan radyasyonlar da, çevremizde bize yakın kişileri az da olsa ışınlamaktadır. Öte yandan, bir röntgen filmi çektirdiğimizde, vücudumuza 100 milyar kadar ışın girmesine rağmen vücutta “belirgin bir hasar” ya da hastalık baş göstermiyor. Her ne kadar hücreler, radyasyonlara karşı gerekli savunmayı yaparak kendilerini korumakta iseler de giriciliği yüksek iyonlayıcı ışınların, hücre ve organlarda hasar oluşturabilmesi, düşük dozlarda çok seyrek olarak da kanser gibi ölümle sonuçlanabilecek hastalıklara yol açması olasılığı vardır. Bu çeşit ışınların insan vücudunda oluşturduğu radyasyon dozunu belirlemede kullanılan birimler aşağıda verilmiştir: Radyoaktif bir maddenin yayınladığı ışınlar yoluyla gösterdiği etkinliğe radyoaktivite ya da aktivite diyoruz.

Page 330: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Radyoaktivite ölçüsü, radyoaktif bir maddenin atom çekirdeğindeki zaman birimindeki parçalanma ya da bozunma sayısı olup birimi Becquerel (Bq)’dir. 1 Bq=1 adet çekirdek parçalanması / 1 saniye Eski birim: 1 Curie=Saniyede 3,7 . 1010 adet çekirdek bozunması Enerji Dozu, radyasyonun herhangi bir maddedeki soğrulma dozu olup, birimi Gray’dir. 1 Gray herhangi bir maddenin kilogramı başına 1 Joule enerji soğurumuna eşdeğerdir. 1 Joule günlük kullanımda oldukça küçük bir enerji miktarı: örneğin 100 gramlık bir çukulata paketini yerden 1 m yüksekliğe kaldırdığımızda 1 Joule’lük enerji harcamış oluruz. Ancak bu enerji iyonlayıcı ışınlarla hücrelerimize aktarıldığında durum değişiyor, çünkü hücrenin yapısındaki molekül ve atomların durumu bu enerjiyle değişiyor ve hücrenin normal yapısı bozulabiliyor. 1 Gy= 1 J/kg madde (örneğin vücut dokusu) Eşdeğer Doz: Birimi => Sievert (Sv)

Eşdeğer doz, iyonlayıcı ışınların biyolojik etkinliğinin bir ölçüsüdür. Vücutta aynı “enerji dozunu” oluşturan α, ß, γ gibi iyonlayıcı ışınlar vücuttaki doku ve hücrelerde farklı bozunmalara (hasarlara) yol açabiliyorlar. Örneğin kütleleri büyük Alfa’lar deriyi geçerken enerjilerinin büyük bir bölümünü ya da tümünü dıştaki hücrelere aktararak bunlarda bozunmaya neden olabiliyor. Bu nedenle alfaların hücrelerde oluşturduğu “iyonizasyon yoğunluğu” çok büyük olduğundan “sık ya da yoğun iyonlayıcılar” olarak da adlandırılıyorlar. Aynı enerji dozunu (Gy) oluşturan Beta’lar ise, kütlelerinin çok daha küçük olmaları sonucu, daha derinlerdeki hücrelere kadar girebildiklerinden, enerji soğurumu, yolları boyunca birçok hücrede oluyor. Betalara, bu nedenle “seyrek iyonlayıcılar” deniyor. Böylece hücre başına düşen enerji soğurumu (ya da iyonizasyon yoğunluğu) azalıyor ve bunun sonucu olarak hücreler daha az bozunmaya uğramaktadır. Buradan Alfa’ların “biyolojik etkinliğinin”, Beta’lara göre çok daha büyük olduğu görülüyor. Bu biyolojik etkinliği gözönüne alan “Kalite Katsayıları”, iyonlayıcı ışınların cinslerine göre Uluslararası Radyasyon Güvenlik Kurulunca (ICRP) belirlenmektedir: Beta ve Gama’lar için: 1 Alfa’lar için: 20 Yüksek enerjili proton ve nötronlar için (enerjilerine göre): 5 ile 20 arası Bunun sonucu olarak “Biyolojik Etkinliği” de hesaba katan Eşdeğer Doz (H) kavramı ortaya çıkıyor ki bu da Gy cinsinden Enerji Dozunun, kalite katsayısıyla çarpımından başka birşey değildir: H (Sv)= Enerji Dozu (Gy) . Kalite Katsayısı (q) Kalite katsayısının birimsiz olmasına rağmen, “Enerji Dozu” yla “Eşdeğer Dozu” ayrımsamak için, Eşdeğer doz (H) birimi olarak Gray yerine Sievert seçilmiştir. Sievert’ lik dozlar hücreler için büyük dozlar olduğundan daha çok mSv ve µSv kullanılıyor: 1 mSv=10−3 Sv; 1 µSv=10−6 Sv Eski birim 1 rem (rad equivalent man)=0,01 Sievert ; 1 Sv=100 rem Etkin Doz : Birimi => Sievert (Sv) Vücudun çeşitli organ ve dokularının radyasyona duyarlığı farklı olduğundan, bunları karşılaştırabilmek ve vücudun tümünün etkilendiği dozu belirleyebilmek için “Etkin Doz” kavramı türetilmiştir. Etkin doz, bir organ ya da doku için “Eşdeğer Doz”un, o dokunun radyasyona duyarlığını göz önüne alan “Ağırlık Katsayı”sıyla çarpımından oluşmakta ve birimi Eşdeğer Doz birimiyle aynı: Sievert. “Etkin Doz” ile “her bir organ ve dokunun” ya da “tüm vücudun” ışınlanması durumunda ortaya çıkabilecek “rastgele hasar riski” göz önüne alınmış oluyor. Böylece ağırlık katsayıları, ışınlanan ilgili organların ya da dokuların tüm vücuttaki rast gele hasar riskine olan katkılarını gösteriyor.

Page 331: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Topluluk dozu (kollektif doz)

Bir topluluğun tümünün ışınlanmasında, kişi başına alınan dozun o topluluktaki insan sayısıyla

çarpımı sonucu hesaplanan doz. Topluluk Dozu radyasyon risk hesapları için önemli.

Kozmik ıĢınlar : Güneş ve yıldızlardan kaynaklanan yüksek enerjili kozmik ışınlar daha çok (%93)

hızlı protonlardan (hidrojen atomu çekirdeklerinden) ve daha az da (%6,3) alfalardan (helyum atomu

çekirdeklerinden) ve bir miktar da Trityum ve Carbon 14 çekirdeklerinden oluşuyor. Bunlar atmosferdeki hava molekülleriyle ve atomlarıyla çarpışarak yeni çekirdekler üretip, enerjilerini

gitgide aktararak azalıyor ya da yitiriliyorlar. Bunun sonunda, kozmik ışınlardan ikincil ve daha

sonraki bir dizi tepkimelerle üretilen protonlar, nötronlar, elektronlar, mezonlar, gamalar (fotonlar)

gibi daha bir çok ışınlar yeryüzüne ulaşmakta.. Deniz düzeyinden yükseldikçe kozmik ışınların şiddeti iyice artıyor: her 1500 metrede 2 katına çıkıyor ve dolayısıyla yüksek yerleşim yerlerinde

oturanların, uçak personelinin, uzun uçuş yapan işadamlarının alacakları radyasyon dozu da artıyor.

Deniz düzeyindeki bir yerleşim yerinde yıllık ortalama 0,25-0,3 mSv olan kozmik ışınlardan kaynaklanan radyasyon dozu,3 000 m‟de 1,1 ve 10 000 m yüksekliğinde ise ortalama 44 mSv “e yükselmektedir ki bu

da saatte 0,005 mSv ( = 5 mikro Sievert)‟lik bir dozhızı demektir (Deniz düzeyindeki değerin 150 katına

yakın). Bu nedenle kozmik ışınlardan, uçak personelinin aldığı radyasyon dozları, nükleer reaktörlerde, nükleer tıpta ve diğer nükleer araştırma merkezlerindeki personel gruplarının (radyasyonla uğraşanların)

aldıkları yıllık ortalama dozların çok üstünde olup, örneğin Almanyadaki 30 000 kişilik uçak personeli en

çok radyasyon dozu alan grubu oluşturuyor.

Yerkabuğu kaynaklı radyasyonlar

İnsanın çevresindeki toprak, su, hava ve yapı malzemesi gibi daha birçok ortamda doğal olarak

bulunan radyoaktif maddelerden yayılan radyasyonlar. Yeryüzündeki doğal radyoaktif maddelerin

çoğunun yarılanma süreleri kabaca yerküresinin jeolojik yaşı kadar (109

yıldan çok) olmakla birlikte bunlardan türeyen radyoizotoplar çok daha kısa yarılanma süreli. Yer kabuğunda bulunan önemli

radyoaktif maddeler olarak Toryum, Uranyum-Aktinyum ve Uranyum-Radyum Dizilerindeki

radyoizotoplar sayılabilir ki bunların tümü bir dizi radyoaktif bozunma (parçalanma) sonucunda

Kurşuna (Pb) dönüşerek, atom çekirdekleri kararlı duruma geçerek son buluyorlar.

Çizelge-1 Primordial radyonüklitler (yerkabuğunun oluşumundan beri bulunanlar)

Nüklit Simge Yarılanma Süresi Doğada bulunma oranları

Uranyum 235 235U 7,04 x 10

8 yıl 0,72% (Toplam doğal uranyumun)

Uranyum 238 238U 4,47 x 10

9 yıl

99,27% (Toplam doğal uranyumun); Toplam doğal uranyum (genellikle kayalarda): 0,5 - 4,7

ppm

Toryum 232 232Th 1,41 x 10

10 yıl

1,6 - 20 ppm genellikle kayalarda, ortalama olarak:

10,7 ppm (= 11 g / 10 ton)

Radyum 226 226Ra 1600 yıl Kireçtaşında:16 Bq/kg ; kayalarda:48 Bq/kg

Radon 222 222Rn 3,82 gün

Asal Gaz; ABD‟de açık havada yıllık ortalama derişimi : 0,6 Bq/m

3 - 28 Bq/m

3)

Potasyum 40 40K 1,28 x 10

9 yıl

Toprakta : 37-1100 Bq/kg (Yerkabuğunun %2‟i

potasyum, bunun da %0,01 K-40)

Page 332: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Çizelge-2 Kozmik kaynaklı radyonüklitler

Nüklit Simge Yarılanma

Süresi Kaynak

Doğal

Radyoaktiviteleri

Karbon 14 14C 5730 yr Kozmik ışın tepkimeleri, 14N(n,p)14C

0,22 Bq/g organik

maddede

Hidrojen 3

(Trityum) 3H 12,3 yr

Kozmik ışınların N and O ile çarpışmalarıyla oluşan 6Li(n,

alpha)3H

1,2 x 10-3 Bq/kg

Berilyum 7 7Be 53,28 gün

Kozmik ışınların N and O ile

çarpışmalarıyla 0,01 Bq/kg

Çizelge-3 10 cm kalınlığıdaki 1 km2 ’lik topraktaki ortalama radyoaktivite

Nüklit Ort.Aktivite/kg Nüklit kütlesi Radyoaktivite

x 10 9 Bq

Uranyum 25 Bq/kg 286 kg 4,0

Toryum 40 Bq/kg 1527 kg 6,8

Potasyum 40 400 Bq/kg 260 kg 65,1

Radyum 48 Bq/kg 0,22 g 8,2

Radon 10 kBq/m3Toprak 1,43 µg 0,96

Toplam: >85 Milyar Bq

Page 333: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kaynak: Bundesministerium für Umwelt, Naturschutz und Reaktorsicherheit,

Umwelt-radioaktivität und Strahlenbelastung, Jahresbericht 1995

Çizelge -4 Çeşitli kaya ve toprak cinslerinin tipik özgül radyoaktiviteleri (Yerine göre, değerler büyük ölçüde

değişebilir)

Yapı malzemesindeki doğal radyoaktivite ve sınırlamalar

Taş, tuğla, beton gibi yapı malzemeleri yer kabuğundan kaynaklanan birçok radyoaktif

maddeyi yerine göre az ya da çok içerebiliyor. Bunlardan, radyasyon fiziği ve biyolojisi yönünden en

önemlileri:

Ra-226, Th- 232 ve K-40

Herhangibir yapı malzemesinin, vücutta oluşturabileceği radyasyon dozuna bir sınırlama getirmek

amacıyla radyum eşdeğerini (Ra eĢ ) temel alan ve Leningrad Ölçütü (B) de denilen aşağıdaki bağıntı kullanılmakta.Bu bağıntıdaki Ra, Th ve K simgeleri malzemenin kilogramı başına olan ilgili özgül

radyoaktiviteleri göstermekte.

B = Ra/370 + Th/259 + K/4800 = 0,0027 Ra + 0,00386 Th + 0,00021 K

B nin iki yanı 370 ile çarpıldığında, ilgili bilimsel yayınlarda çok karşılaşılan ve Radyum Eşdeğeri (Ra

eĢ ) adındaki aşağıdaki bağıntı ortaya çıkıyor:

Ra eĢ = B x 370 = Ra + Th (370/259) + K (370/4800) = Ra + 1,43 Th + 0,077 K

Bu bağıntı, ilgili yapı malzemesinde kg başına 370 Bq Ra-226, 259 Bq Th-232 ve 4810 Bq K-40 miktarlarındaki özgül radyoaktivitelerden herbirinin aynı gama dozunu oluşturduğunu gözönüne

almakta. Bu bağıntının kaynağı, genellikle sınır değer olarak alınan 370 Bq/kg‟lık Ra-226 özgül

aktivitesinin altındaki maddelerin serbest dolaşımına izin verilmesi ve bu değerin üstündekiler için ise

yetkili kurumlara bildiri zorunluluğu. Buradan görüldüğü gibi malzemede sadece radyum bulunsaydı 370 Bq‟lik sınır değerin aşılmaması için ilgili malzemedeki radyum radyoaktivitesinin 370 Bq‟in

altında kalma zorunluluğu sonucu B‟nin 1 den küçük olması gerekirdi ya da en çok : B = 370/370 = 1

olabilirdi. Malzemede radyumun yanı sıra genellikle Th ve K da bulunduğundan tüm toplam için B‟nin ancak 1 den küçük olması durumunda malzeme için 370 Bq‟lik sınır değer korunabiliyor ve bu

bir yapı malzemesi sınıflandırma ölçütü oluyor. Ancak bu bir ilk sınıflandırma olup kritik durumlarda,

malzemedeki diğer tüm radyoizotopların ölçülmesi ve yapılan binanın ne amaçla ve içinde ne süre kalınacağının hesaba katılması gerekir. Bu ölçüt, hem dıştan ve hem de içten radyasyonlarla ışınlanma

durumunda geçerli olduğundan, malzemenin yaydığı radon gazından oluşan katkı da krıtik

durumlarda ölçülüp belirlenmelidir. Bu nedenle vücudun dıştan ve içten ışınlanması gözönüne

alınarak, herbir ışınlanma yolu için B/2 değeri alınması doğru olur.

Kaya ve Toprak

cinsi

Özgül Radyoaktivite (Bq/kg) Kuru madde

K-40 Th-232 U-238

Granit 1000 80 60

Bazalt 250 10 10

Kireçtaşı/Kalker 90 7 30

Kumtaşı 350 10 20

Kilyaprak taşı 700 50 40

Gri toprak 650 50 35

Kara toprak 400 40 20

Ağartma Toprağı 150 10 7

Bataklık 100 7 7

Page 334: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

2. DOĞAL RADYASYON KAYNAKLARI VE İNSANDA OLUŞTURDUĞU DOZ DEĞERLERİ Doğal radyasyondan kaynaklanan ışınlanma, -Uzaydan dünya atmosferine gelen yüksek enerjili kozmik ışınlara ait paracıklardan, -Yer kabuğunda (toprak, hava, su, bitkiler ve diğer canlılar) bulunan doğal radyoaktif izotoplardan olmak üzere iki ana nedenden kaynaklanır. Doğal radyasyon yolu ile alınan ortalama yıllık etkin doz 2,4 mSv civarındadır. Bununla birlikte, bazı ülkelerde bu miktar 10 mSv'in üzerindedir.

(a) Deniz seviyesinden yüksekliğe bağlı (b) Toprak ve yapı malzemelerinin karışımlarına bağlı (c) Radon gazı konsantrasyonuna bağlı (d) Yiyecek ve içme sularındaki radyoizotopların konsantrasyonlarına bağlı.

Çizelge 1. Dünya Genelinde Doğal Radyasyon Kaynaklarından Maruz Kalınan Ortalama Radyasyon Doz Değerleri.

Işınlanma Kaynağı Yıllık Etkin Doz Değeri ( mSv ) Ortalama Değişim Aralığı KOZMİK RADYASYON • Foton bileşeni • Nötron bileşeni KOZMOJENİK RADYOİZOTOPLAR Toplam

0,28 0,10 0,01 0,39

0,3 – 1,0 (a)

YERYÜZÜ KAYNAKLI DIŞ IŞINLANMA • Bina dışı • Bina içi Toplam

0,07 0,41 0,48

0,3 – 0,6 (b)

SOLUNUM YOLU İLE IŞINLANMA • Uranyum ve Toryum serileri • Radon ( Rn -222) • Toron ( Rn -220) Toplam

0,006 1,15 0,10 1,26

0,2 – 10 (c)

BESLENME YOLU İLE IŞINLANMA • K-40 • Uranyum ve Toryum serileri Toplam

0,17 0,12 0,29

0,2 – 0,8 (d)

GENEL TOPLAM 2,4 1 – 10

2.1. Kozmik Işınlar Dünyamız uzaydan gelen yüksek enerjili parçacıklarla sürekli olarak bombardıman edilmektedir. Yüksek enerjili parçacıkların büyük bir çoğunluğu atmosfere ulaşan protonlardır. Güneşin aktif durumuna (güneş patlamalarına), yerin manyetik alanına ve yerküreden yüksekliğe (irtifa) bağlı olarak kozmik ışınların yoğunluğu değişir. Protonlar elektrik yüklü parçacıklar olduklarından atmosfere ulaştıklarında dünyanın manyetik alanının etkisine girerler. Bu nedenle kozmik ışın yoğunluğu ekvatordan kutuplara gidildikçe artar. Böylece, İnsanların aldığı radyasyon enlem arttıkça artar. Bu ışınların büyük bir kısmı dünya atmosferinden geçmeye çalışırken tutulurlar. Yani atmosferimiz kısmi olarak radyasyonu zırhlar. Bu nedenle, deniz seviyesine yaklaştıkça kozmik ışınların yoğunluğu dolayısıyla doz miktarı da azalır. UNSCEAR tarafından yapılan hesaplamalara göre, kozmik ışınlardan kaynaklanan yer seviyesindeki yıllık etkin doz enlem ve yükseklikle değişse de 0,4 mSv civarındadır.

Page 335: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

İnsanların büyük çoğunluğu rakımı düşük bölgelerde yaşadıkları için kozmik radyasyon nedeni ile maruz kaldıkları dozlarda fazla farklılıklar gözlenmez. Bununla birlikte dünyada önemli sayılabilecek yoğunlukta nüfus barındıran yerleşim bölgelerinde yaşayan insanların aldıkları yıllık dozlar (Örneğin And Dağlarındaki Quito ve La Paz, Himalayalardaki Lhasa) deniz seviyesinde yaşayan insanlara oranla birkaç kat daha fazla olabilir. Örneğin La Paz'da bu rakam küresel ortalamanın 5 katıdır. Uçuş yüksekliğindeki kozmik ışın yoğunluğu yer seviyesine oranla daha fazla olduğundan, uçakla yapılan seyahatlerde yer seviyelerine göre daha fazla kozmik ışına maruz kalınır. Uçuşlarda alınan radyasyon dozu uçuş sürerine, uçuş rotasına ve irtifaya bağlı olarak değişmekle birlikte, yıllık dozun üzerine 0,01 mSv 'lik ek doz alınmasına sebep olur ancak, dünya ortalaması olan 0,4 mSv değerini etkilemez. Yüksek enerjili kozmik ışınlara ait nötronlar ve protonlar atmosferin alt tabakalarına kadar uzanarak bu bölgelerde de atmosferde bulunan elementlerle etkileşerek çeşitli radyoizotoplar (trityum, karbon-14, berilyum-7, sodyum-22) oluşturabilmektedir. Atmosferik şartlara bağlı olarak yeryüzüne inen bu radyoizotoplar, gerek solunum gerekse de besinler yolu ile iç ışınlanmaya neden olurlar. Bu radyoizotoplardan kaynaklanan yıllık tahmini ortalama etkin doz değerleri trityum için 0,01 µ Sv, berilyum-7 için 0,03 µSv, karbon-14 için 12 µSv ve sodyum-22 için 0,15 µSv 'dir. 2.2. Yeryüzü kaynaklı doğal radyasyon Dünyanın oluşumundan itibaren yerkabuğunda doğal olarak bulunan radyoizotoplar, vücudumuzu iki şekilde ışınlanmaya maruz bırakırlar: Dış ışınlanma ve İç ışınlanma. İnsan vücudunun dış kaynaklı ışınlamaya maruz kalmasının temel nedeni doğal olarak bulunan U-238 ve Th -232 serilerinden ve K-40 radyoizotoplarından kaynaklanan gama ışınlarıdır. Bu radyoizotoplar, insan vücudu içerisinde ayrıca bulunmakta ve gama ışınlarında olduğu gibi, alfa ve beta parçacıkları ile çeşitli organlarda iç ışınlanmaya neden olmaktadır. 2.2.1. Dış ışınlanma Yeryüzündeki radyoizotopların yaydığı gama ışınları nedeniyle tüm vücudumuz dış kaynaklı radyasyona maruz kalır. Özellikle granit gibi volkanik kayalarda, fosfat kayalarda, tortularda yüksek radyoaktivite bulunabilmektedir. Yapı malzemeleri taş ve topraktan üretildikleri için düşük oranda da olsa radyoaktivite içerebilirler. Böylece insanlar konutları dışında olduğu gibi, bina içinde de radyasyona maruz kalırlar. Yaşanılan bölgenin jeolojik özellikleri yanında, binada kullanılan yapı malzemeleri alınan radyasyon dozunu etkilemektedir. Gama yayınlayan U-238 ve Th-232 serileri ile K-40 dış kaynaklı radyasyon alanın belirlenebilen üç önemli bileşenidir. Uranyum, kaya ve toprak katmanları boyunca düşük konsantrasyonlarda dağılmıştır. U-238 birçok elementin uzun radyoizotop bozunma serisinin başlangıç kaynağı olup, kararlı kurşun-206 haline gelinceye kadar bozunur. Oluşan ilk ürünler arasında yer alan ve radyoaktif gaz olan radon radyoizotopu ( Rn -222) atmosfere dağılır ve bozunmaya devam eder. Toryum da benzer şekilde yeryüzüne dağılmıştır ve Th -232, başka bir radyoaktif serinin başlangıç kaynağıdır. Yerkabuğunun ağırlık olarak % 2,4' ünü oluşturan K-40'ın aktivite konsantrasyonu genelde, U-238 ve Th -232' den büyüktür.

Page 336: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Çizelge 2. Toprakta Bulunan Doğal Radyonüklitler (UNSCEAR-2000)

Radyonüklit Konsantrasyonu ( Bq /kg) K-40 U-238 Ra -226 Th -232 Değişim Aralığı 140-850 16-110 17-60 11-64 Ortalama 400 35 35 45 Taş ve topraktan üretilen yapı malzemeleri düşük oranda radyoaktivite içerebilirler. Böylece insanlar yaşam alanları dışında olduğu gibi bina içinde de radyasyona maruz kalırlar. Alınan radyasyon dozu yaşanılan bölgenin jeolojik özelliklerine, binada kullanılan yapı malzemelerine bağlı olarak değişmektedir. Betonarme binalardaki radyasyon dozu, ahşap yapılara oranla daha fazladır. Doğal gama radyasyonu nedeniyle alınan yıllık toplam etkin doz değeri yaklaşık 0,48 mSv'dir. Bazı insanların aldıkları doz bu ortalamanın altında, bazılarınınki ise üstünde olabilir. Doğal toprak yapısının yüksek radyoizotop konsantrasyonu içeren yerler az da olsa vardır. Örneğin Hindistan'ın Kerala bölgesinde, Fransa ve Brezilya'nın bazı bölgelerinde alınan doz dünya ortalamasının 20 katına kadar ulaşabilmektedir. 2.2.1. İç Işınlanma İç ışınlama, yeryüzü kaynaklı doğal olarak bulunan radyoizotopların solunum ve sindirim yolu ile alınmasından kaynaklanır. Havada bulunan U-238 ve Th -232 bozunum zincirlerindeki radyoizotoplardan oluşan toz parçacıkları solunum yolu ile vücuda alınmaktadır. Solunum yolu ile iç ışınlanmanın en önemli bileşenini radon ürünleri oluşturmaktadır. Yiyecek ve içeceklerde bulunan K-40, U-238 ve Th -232 serileri, sindirim yolu ile alınan dozun temel nedenini oluşturmaktadır. Vücuttaki Radyoaktivite: Vücudumuzda bulunan radyoaktif elementlerden (özelikle Potasyum-40 radyoaktif elementinden) dolayı da belli bir radyasyon dozuna maruz kalırız. İnsan vücudundaki potasyum miktarının biyolojik proseslerle kontrol edildiği bilinmesine rağmen toplam değerin kişiden kişiye nasıl değiştiği hakkında çok az bilgi bulunmaktadır. Çok yüksek miktarda radyoaktivite içeren yiyeceklerin yenmemesi dışında iç ışınlanmayı önleyecek herhangi bir yol bulunmamaktadır. 2.2.1.1. Sindirim Yolu ile İç Işınlama Doğal radyoizotopların sindirim yolu ile vücuda alınması yiyecek ve içeceklerin tüketim hızına ve radyoizotop konsantrasyonuna bağlı olarak değişir. Besin maddelerinde doğal olarak bulunan radyoizotop konsantrasyonu bölgenin doğal fon seviyelerine, iklimine ve tarım uygulamalarına bağlı olarak değişir. Aynı şekilde beslenme alışkanlıkları da bölgeden bölgeye, ülkeden ülkeye farklılıklar göstermektedir. Uranyum ve toryum serilerinin diğer radyonüklitleri , özellikle Kurşun-210 ve Polonyum-210 hava, su ve gıdalarda bulunur ve iç ışınlanmaya sebep olur. Potasyum-40 da normal beslenme yoluyla vücuda giren radyonüklitlerden birisidir. Bu iç ışınlanma kaynaklarından alınan yıllık ortalama etkin doz miktarının 0,3 mSv olduğu ve bunun yarısının Potasyum-40'dan kaynaklandığı tahmin edilmektedir.

Page 337: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

İçme Suyu: Avrupa Birliği mevzuatına uyum çerçevesinde Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 17.02.2005 tarih ve 25730 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmelik”te içme suyuna ilişkin r adyolojik parametre ve limit değerleri aşağıdaki şekilde verilmiştir.

Parametre Değer Birim Trityum (H-3) 100 Bq/L

Toplam gösterge dozu (TGD) 0,10 mSv/yıl Radyoaktiviteye ilişkin kalitenin belirlenmesine yönelik parametrelerden toplam gösterge dozu için öngörülen 0,1 mSv/yıl limit değeri, içme suyu nedeniyle alınan doğal radyasyon dozunu en aza indirmeye yönelik bir değer olup doğal kaynaklardan alınan dünya genelindeki ortalama radyasyon dozunun en düşük değerlerinin %10'unu temsil etmektedir. Toplam gösterge dozunun doğrudan ölçülmesi mümkün olmadığından alfa ve beta radyoaktivitesine dayalı izleme sınır değerleri kullanılmaktadır. Bu bağlamda, daha önce Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından toplam alfa aktivitesi için 0,1 Bq/L, toplam beta aktivitesi için 1,0 Bq/L olarak tavsiye edilen radyoaktivite limitleri, toplam gösterge dozu kavramı çerçevesinde yeniden düzenlenerek 2006 yılında yayımlanan “Guidelines for Drinking-water Quality, First Addendum. Volume 1, Recommendations, Third Edition,” adlı içme suyu kalitesi ile ilgili kılavuzunun 9. Bölümünde (Radiological aspects), alfa yayınlayıcılara ait izleme sınır değeri olarak (toplam alfa aktivitesi) 0,5 Bq/L, beta yayınlayıcılara ait izleme sınır değeri olarak ise (toplam beta aktivitesi) 1,0 Bq/L verilmiştir. Buna göre, toplam alfa aktivitesi 0,5 Bq/L ve toplam beta aktivitesi 1,0 Bq/L değerlerini karşılayan içme sularına ait toplam gösterge dozunun 0,1 mSv/yıl limit değerini aşmayacağı kabul edilmekte, bu aktivite değerleri üzerindeki sular için ileri inceleme yapılarak toplam gösterge dozunun hesaplanması tavsiye edilmektedir. 2.2.1.2. Solunum Yolu ile İç Işınlama Radon haricinde doğal radyoizotopların solunum yolu ile vücuda alınmasından kaynaklı iç ışınlamaya katkısı oldukça azdır. Genelde toprak içerisindeki U-238 ve Th -232 konsantrasyonunun hava içerisinde yol açacağı aktivite değeri 1 – 2 µ Bq /m3' tür. Toprak haricinde özellikle sanayi bölgelerinde ve kış aylarında havada bulunan kül parçacıkları içerisinde uranyum konsantrasyonu yüksek olabilmektedir. 3. RADON Renksiz, kokusuz, tatsız, 86 atom numarası ile periyodik cetvelin soy gazlar sınıfında yer alan radon kaya, toprak ve sudaki doğal uranyumun radyoaktif bozunması sonucunda oluşur. Bu bozunma zincirinin ana atomları bütün doğal malzemelerde bulunabilir. Bu yüzden radon, tüm yüzey kaya ve toprak parçalarından ve yapı malzemelerinden ortama salınır. Radonun reaktivitesi zayıftır. Bu nedenle teneffüs edildiğinde dokulara kimyasal olarak bağlanmaz. Ayrıca, dokulardaki çözünürlüğü çok düşüktür. Ancak, radon bozunma ürünleri, toz ve diğer parçacıklara tutunarak radyoaktif aerosoller oluştururlar. Bu nedenle, taşınarak solunum yoluyla alınabilirler. Bozunma ürünleri kararlı hale gelinceye kadar bozunma devam eder; bozunma sürecinin her aşamasında radyasyon salımı olur. Solunum borusunda olan bozunma sonucunda, bronşal epiteldeki radyasyon dozu artar. Bozunma ürünlerinin bazılarının alfa yayıcı olmaları nedeniyle alfa radyoaktivitesinin biyolojik etkileri önem kazanmaktadır.

Page 338: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Radon gazının teneffüs edilmesi, solunum yetmezliği, baş ağrısı, öksürük gibi akut etkilere neden olmaz. Radyoaktif bozunmaya uğrayan radon gazı, teneffüs edildiğinde akciğerler tarafından tutulabilecek parçacıklara dönüşür. Bu parçacıkların bozunması devam ettiğinde ortaya çıkan enerji, akciğer dokusunda hasara, dolayısıyla, zaman içerisinde kansere sebep olur. Ancak bu, yüksek dozda radona maruz kalmış herkes akciğer kanserine yakalanacak anlamına gelmez. Sigara, kanser riskini arttırmaktadır. Hem sigara içip hem de yüksek dozda radona maruz kalmış kişilerde kansere yakalanma riski oldukça yüksektir. Sigaranın bırakılıp, maruz kalınan radon seviyesinin düşürülmesiyle kanser riski azaltılacaktır. Ancak, sigara içiminin az bilinen bir zararı da içindeki radyoaktif maddelerin soluma yoluyla insan vücuduna alınmasından kaynaklanmaktadır. 3.1. Binalarda Radon Girişleri (a) Zemindeki çatlaklar (b) Yapı bağlantı noktaları (c) Duvar çatlakları (d) Asma kat boşlukları (e) Tesisat boru boşlukları (f) Duvar arası boşlukları (g) İçme suyu 3.2. Radon Neden Problem Olarak Görülmektedir? Genelde insanlar zamanlarının hemen hemen %90'ını kapalı mekânlarda geçirdikleri için radona maruz kalmaları önemli bir problem olarak ortaya çıkmaktadır. Binalardaki radon kaynağının büyük bir kısmı, binanın temelindeki toprak ve kayalardır. Radonun büyük kısmı, binalara, altındaki toprak ya da kayalardan girer. Radon ve diğer gazlar, toprak boyunca yükselir, binanın altında hapsolur. Hapsolan bu gazlar, basınç oluşturur. Evlerdeki hava basıncı genelde topraktaki basınçtan daha düşüktür. Binanın altındaki bu yüksek basınç nedeniyle gazlar yerden ve duvarlardan, daha çok çatlak ve boşluklardan, bina içlerine sızarlar. Radon özellikle yeraltı suyu olmak üzere, suda da çözünebilir. Tipik olarak, musluktan akan su içindeki radonun 10000'de biri havaya yayılır. Sudaki radon miktarı arttıkça, bina içindeki radon düzeyi de artacaktır. İnşaat sektöründe kullanılan yapı malzemelerinde bulunan eser miktardaki uranyum da binalardaki radon düzeyini arttırıcı etmenlerden birisidir. 3.3. Binalardaki Radon Konsantrasyonunu Belirleyen Unsurlar Nelerdir? -Topraktaki ve yapı malzemelerindeki Ra -226 miktarı -Toprak ve yapı malzemelerinin nem oranı -Toprak ve yapı malzemelerinde yayılma ( difüzyon ) potansiyeli -Toprakla temasta olan yapının yüzey alanı ve yalıtım niteliği -Bina zemini -Binadaki havalandırma kapasitesi -İklim koşulları -İç-dış hava sıcaklık ve basınç farkı binalardaki radon konsantrasyonunu etkileyen temel unsurlardır.

Page 339: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

3.4. Radon Konsantrasyon Limitleri Kapalı ortamlarda radon gazı konsantrasyonunun kontrolü amacıyla gerek ülkeler gerekse uluslararası kuruluşlar tarafından limit değerler belirlenmiştir. Söz konusu limit değerlerin aşılması halinde, radon konsantrasyonunu düşürücü tedbirlerin alınması tavsiye edilmektedir. Uluslararası Atom Enerji Ajansı Temel Güvenlik Standartları (IAEA-BSS) çerçevesinde, radon için tavsiye edilen düzeyler 200-600 Bq /m3 olarak belirlenmiştir. Türkiye'de müsaade edilebilir radon konsantrasyonu ise 400 Bq /m3 'tür. 3.5. Radon Risklerinin Azaltılması İçin Alınabilecek Tedbirler -Yapı malzemelerinin radyoaktivite analizleri ve doz değerlendirmeleri yapılarak, değerlendirme sonuçları tavsiye edilen radyoaktivite düzeylerinin üzerinde olan malzemeler bina yapımında kullanılmamalıdır. -Binaların, özellikle bodrum katlarının toprakla yalıtımı iyi yapılmalıdır. Bodrum katların ve zemin katların tabanına şap, beton vb. dökülmelidir. Toprak ile temas eden yüzeyler sızıntıya imkân vermeyecek şekilde izole edilmelidir. -Radon düzeyi yüksek olabileceğinden, 20 yıldan eski olan evlerde çatlakların kapatılması, yalıtım ile bakımı sürekli yapılmalıdır. -Yerden ve duvarlardan bina içine sızan radon gazı bina dışına çıkamazsa bina içindeki konsantrasyon artacaktır. Bu nedenle kapalı ortamların havalandırılmasına özen gösterilmelidir. -Evlerde, kapı ve pencerelerde yalıtım yapıldıysa havalandırma süresi arttırılmalıdır. -Radonun kanser riskini arttırdığından, kapalı ortamlarda sigara içilmemelidir. Kaynaklar Türkiye Atom Enerjisi http://www.taek.gov.tr/ Atakan, Y., 2008. Doğal radyoaktivite, doğal radyasyon ve insanda oluşturduğu dozlar.

Uluslararası Katılımlı Tıbbi Jeoloji Sempozyumu Kitabı, (Editör: Dr. Eşref Atabey), s. 51-63.

Page 340: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Harita Bilgisi ve Planlamadaki Önemi

Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Harita Bilgisi ve Planlamadaki Önemi

Prof. Dr. Orhan Tatar

Page 341: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Harita : Yeryüzünün tamamını veya bir bölümünü birtakım çizgi, işaret, renk veSimgelerle kuşbakışı ve belli bir ölçeğe göre küçültülmüş olarak kağıt üzerindeGösteren iki boyutlu şekillere denir. Bu tanım özellikle ölçekleri 1/900.000 üzerindeolan topografya haritaları ile fiziksel coğrafya haritalarını içine alır.

Harita Çeşitleri

-Topografya Haritaları-Konulu Haritalar (jeoloji, yağış, toprak, bitki örtüsü)

Topografik Harita : Yeryüzü şekillerini birtakım çizgi, işaret, renk vesimgeler yardımıyla, belli bir ölçeğe göre küçültülmüş olarak gösteren haritalaradenir. Topografik haritaların ölçekleri küçüldükçe gösterdikleri ayrıntı da azalır. Bunedenle topografik haritaların ölçekleri 1/900.000’den daha küçük olamaz.

Ölçekleri 1/200.000 ile 1/900.000 arasındaki topografik haritalar “çok küçük ölçekli”Topografik haritalar olarak nitelendirilir.

Harita : Yeryüzünün tamamını veya bir bölümünü birtakım çizgi, işaret, renk veSimgelerle kuşbakışı ve belli bir ölçeğe göre küçültülmüş olarak kağıt üzerindeGösteren iki boyutlu şekillere denir. Bu tanım özellikle ölçekleri 1/900.000 üzerindeolan topografya haritaları ile fiziksel coğrafya haritalarını içine alır.

Harita Çeşitleri

-Topografya Haritaları-Konulu Haritalar (jeoloji, yağış, toprak, bitki örtüsü)

Topografik Harita : Yeryüzü şekillerini birtakım çizgi, işaret, renk vesimgeler yardımıyla, belli bir ölçeğe göre küçültülmüş olarak gösteren haritalaradenir. Topografik haritaların ölçekleri küçüldükçe gösterdikleri ayrıntı da azalır. Bunedenle topografik haritaların ölçekleri 1/900.000’den daha küçük olamaz.

Ölçekleri 1/200.000 ile 1/900.000 arasındaki topografik haritalar “çok küçük ölçekli”Topografik haritalar olarak nitelendirilir.

Page 342: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Harita Örnekleri(Fiziki)

Piri Reis HaritasıPiri Reis Haritası

Page 343: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Harita Örnekleri

Sivas 1:100.000 ölçekliJeoloji haritasıSivas 1:100.000 ölçekliJeoloji haritası1:500.000

ölçekliJeoloji haritası

Diri Fay Haritası

Sivas 1:100.000 ölçekliJeoloji haritası

Sivas metalojeni haritası

Sivas 1:100.000 ölçekliJeoloji haritası

Page 344: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Harita Örnekleri (konulu)Harita Örnekleri (konulu)

Page 345: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Harita Örnekleri (konulu)

SıcaklıkMarmara batimetri

Manyetik şiddet

Deprem odak dağılım

Harita Örnekleri (konulu)

Marmara batimetriKirlilik

Deprem odak dağılım

Kent haritası

Page 346: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Topografik Haritalar Üzerinde Bulunan Başlıca Veriler

-Engebe (yeryüzü şekilleri, rölyef) : Tepeler, sırtlar, vadiler, düzlükler vb.

-Drenaj Ağı : Dereler, çaylar, nehirler, kuru dereler vb.

-Durgun Sular : Göller, denizler, göletler, barajlar

-Buzullar ve sürekli karlar

-Bitki Örtüsü

-Kültürel Yapıtlar : Binalar, köprüler, yollar, elektrik telleri gibi insan eliyleyapılmış yapıtlar

-Diğer veriler : Kaynaklar, çeşmeler, çeşitli kuyular, bataklıklar, tuzlalar, örenyerleri, taş ocakları gibi.

-Engebe (yeryüzü şekilleri, rölyef) : Tepeler, sırtlar, vadiler, düzlükler vb.

-Drenaj Ağı : Dereler, çaylar, nehirler, kuru dereler vb.

-Durgun Sular : Göller, denizler, göletler, barajlar

-Buzullar ve sürekli karlar

-Bitki Örtüsü

-Kültürel Yapıtlar : Binalar, köprüler, yollar, elektrik telleri gibi insan eliyleyapılmış yapıtlar

-Diğer veriler : Kaynaklar, çeşmeler, çeşitli kuyular, bataklıklar, tuzlalar, örenyerleri, taş ocakları gibi.

Topografik Haritalar Üzerinde Bulunan Başlıca Veriler

-Engebe (yeryüzü şekilleri, rölyef) : Tepeler, sırtlar, vadiler, düzlükler vb.

-Drenaj Ağı : Dereler, çaylar, nehirler, kuru dereler vb.

-Durgun Sular : Göller, denizler, göletler, barajlar

-Buzullar ve sürekli karlar

-Bitki Örtüsü

-Kültürel Yapıtlar : Binalar, köprüler, yollar, elektrik telleri gibi insan eliyleyapılmış yapıtlar

-Diğer veriler : Kaynaklar, çeşmeler, çeşitli kuyular, bataklıklar, tuzlalar, örenyerleri, taş ocakları gibi.

-Engebe (yeryüzü şekilleri, rölyef) : Tepeler, sırtlar, vadiler, düzlükler vb.

-Drenaj Ağı : Dereler, çaylar, nehirler, kuru dereler vb.

-Durgun Sular : Göller, denizler, göletler, barajlar

-Buzullar ve sürekli karlar

-Bitki Örtüsü

-Kültürel Yapıtlar : Binalar, köprüler, yollar, elektrik telleri gibi insan eliyleyapılmış yapıtlar

-Diğer veriler : Kaynaklar, çeşmeler, çeşitli kuyular, bataklıklar, tuzlalar, örenyerleri, taş ocakları gibi.

Page 347: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Sayısal Topografik Haritalar : Topoğrafik haritalara ait eşyükseklikeğrilerinin bilgisayar ortamına aktarılmasıyla elde edilenbilgisayar kütüğü.

Sayısal Topografik Haritalar : Topoğrafik haritalara ait eşyükseklikeğrilerinin bilgisayar ortamına aktarılmasıyla elde edilenbilgisayar kütüğü.

Page 348: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Haritada Bulunan İşaret veAçıklamalarHaritada Bulunan İşaret veAçıklamalar

Page 349: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Haritada Bulunan İşaret veAçıklamalarHaritada Bulunan İşaret veAçıklamalar

Page 350: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

KHaritada Bulunan İşaret veAçıklamalarHaritada Bulunan İşaret veAçıklamalar

Page 351: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Haritada Bulunan İşaretler veAçıklamalarKHaritada Bulunan İşaretler veAçıklamalar

Page 352: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Haritada Bulunan İşaret veAçıklamalarKHaritada Bulunan İşaret veAçıklamalar

Page 353: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Haritada Bulunan İşaret veAçıklamalarK Haritada Bulunan İşaret veAçıklamalar

Page 354: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Haritada Bulunan İşaret veAçıklamalarKHaritada Bulunan İşaret veAçıklamalar

Page 355: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Haritada Bulunan İşaret veAçıklamalarKHaritada Bulunan İşaret veAçıklamalar

Page 356: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Haritada Bulunan İşaret veAçıklamalarK Haritada Bulunan İşaret veAçıklamalar

Page 357: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Haritada Bulunan İşaret veAçıklamalarK Haritada Bulunan İşaret veAçıklamalar

Page 358: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Haritada Yer Bulma UygulamalarıK

Haritada Yer Bulma Uygulamaları

Page 359: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Türkiye’de Harita Üretimi ve Kullanımı

- Harita Genel Komutanlığı (www.hgk.mil.tr)

- İzin ve kullanım şekli

- Jeodezi ve Fotogrametri, Kartografya Bilim dalı

Harita yapımı konusunda bazı yararlı web siteleri

www.e-harita.gen.trwww.hkmo.org.tr

- Harita Genel Komutanlığı (www.hgk.mil.tr)

- İzin ve kullanım şekli

- Jeodezi ve Fotogrametri, Kartografya Bilim dalı

Harita yapımı konusunda bazı yararlı web siteleri

www.e-harita.gen.trwww.hkmo.org.tr

Türkiye’de Harita Üretimi ve Kullanımı

- Harita Genel Komutanlığı (www.hgk.mil.tr)

- İzin ve kullanım şekli

- Jeodezi ve Fotogrametri, Kartografya Bilim dalı

Harita yapımı konusunda bazı yararlı web siteleri

www.e-harita.gen.trwww.hkmo.org.tr

- Harita Genel Komutanlığı (www.hgk.mil.tr)

- İzin ve kullanım şekli

- Jeodezi ve Fotogrametri, Kartografya Bilim dalı

Harita yapımı konusunda bazı yararlı web siteleri

www.e-harita.gen.trwww.hkmo.org.tr

Page 360: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Topografik Harita Ölçekleri ve paftalanması1:25.000, 1:50.000, 1:100.000 ve 1:200.000 ölçekli topografik haritalar

21 adet 1:500.000 ölçekli jeolojik harita paftası

Topografik Harita Ölçekleri ve paftalanması1:25.000, 1:50.000, 1:100.000 ve 1:200.000 ölçekli topografik haritalar

21 adet 1:500.000 ölçekli jeolojik harita paftası

Page 361: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 362: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 363: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

1 adet 1:500.000ölçekli jeolojiharitasında;

24 adet 1:100.000ölçekli topoğrafikharita bulunur.

Kayseri J311:100.000 ölçekliharitası

Page 364: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

KAYSERİ J31

1 adet 1:100.000ölçekli topografikharita içerisinde 16adet 1:25.000 ölçeklitopografik haritabulunur.

Page 365: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Ölçeklerine Göre Haritalar

Büyük ölçekli haritalar:

Planlar: Ölçeği 1/20.000 ‘den daha büyük olan haritalardır.En ayrıntılı haritalardır.

Topoğrafya haritaları: Ölçeği 1/20.000-1/200.000 arasında olan haritalardır.Yer şekillerini en ayrıntılı gösteren haritalardır.

Orta ölçekli haritalar: Ölçeği 1/200.000-1/500.000 arasındaki haritalardır.

Küçük ölçekli haritalar: Ölçeği 1/500.000 ‘den daha küçük ölçekli haritalardır.

Ölçeklerine Göre Haritalar

Büyük ölçekli haritalar:

Planlar: Ölçeği 1/20.000 ‘den daha büyük olan haritalardır.En ayrıntılı haritalardır.

Topoğrafya haritaları: Ölçeği 1/20.000-1/200.000 arasında olan haritalardır.Yer şekillerini en ayrıntılı gösteren haritalardır.

Orta ölçekli haritalar: Ölçeği 1/200.000-1/500.000 arasındaki haritalardır.

Küçük ölçekli haritalar: Ölçeği 1/500.000 ‘den daha küçük ölçekli haritalardır.

Plan –HaritaBenzer özellikleri:Kuş bakışı olarak çizilme ve ölçekli olmalarıdır.

Farkları: Ayrıntıları gösterme gücü ve kullanım alanları farklıdır.

Ölçeklerine Göre Haritalar

Büyük ölçekli haritalar:

Planlar: Ölçeği 1/20.000 ‘den daha büyük olan haritalardır.En ayrıntılı haritalardır.

Topoğrafya haritaları: Ölçeği 1/20.000-1/200.000 arasında olan haritalardır.Yer şekillerini en ayrıntılı gösteren haritalardır.

Orta ölçekli haritalar: Ölçeği 1/200.000-1/500.000 arasındaki haritalardır.

Küçük ölçekli haritalar: Ölçeği 1/500.000 ‘den daha küçük ölçekli haritalardır.

Ölçeklerine Göre Haritalar

Büyük ölçekli haritalar:

Planlar: Ölçeği 1/20.000 ‘den daha büyük olan haritalardır.En ayrıntılı haritalardır.

Topoğrafya haritaları: Ölçeği 1/20.000-1/200.000 arasında olan haritalardır.Yer şekillerini en ayrıntılı gösteren haritalardır.

Orta ölçekli haritalar: Ölçeği 1/200.000-1/500.000 arasındaki haritalardır.

Küçük ölçekli haritalar: Ölçeği 1/500.000 ‘den daha küçük ölçekli haritalardır.

Plan –HaritaBenzer özellikleri:Kuş bakışı olarak çizilme ve ölçekli olmalarıdır.

Farkları: Ayrıntıları gösterme gücü ve kullanım alanları farklıdır.

Page 366: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Büyük ölçekli haritalar

Ölçek paydası küçük Büyük

Gösterilen alan dar Geniş

Ayrıntı fazla Az

Bozulma az Fazla

Harita alanı geniş (aynı bölge için) Dar

İzohipsler arası yükselti farkı az (10-20 m gibi) İzohipsler arası yükselti farkı fazla (100-200 m gibi)

Büyük ve Küçük Ölçekli Haritalar

Küçük ölçekli haritalar

Büyük

Geniş

Az

Fazla

Dar

İzohipsler arası yükselti farkı fazla (100-200 m gibi)

Page 367: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

1.KESİR ÖLÇEK

Kesirlerle ifade edilen ölçeklerdir. Kesir ölçekte birim yazılmaz.Her zaman cm cinsindendir.

ÖLÇEK TÜRLERİ

1- Kesir Ölçek2- Çizgisel Ölçek

Örnek: Gerçekte 90 km olan Manisa-Soma arası haritada 6cm ile gösterilmiştir. Haritanın ölçeği nedir?Gerçek Uzunluk= Harita U. x ölçek Paydası

Örnek:1/200.000 ölçekli haritada 16cm ile ölçülen bir uzunluk gerçekte kaç km’dir?G.U= 16x200.000=3.200.000cm=32 km***Ölçek ne kadar değişirse değişsin; gerçek alan , gerçek uzunluk, enlem- boylam ve özelkonum değişmez.

1.KESİR ÖLÇEK

Kesirlerle ifade edilen ölçeklerdir. Kesir ölçekte birim yazılmaz.Her zaman cm cinsindendir.

Örnek: Gerçekte 90 km olan Manisa-Soma arası haritada 6cm ile gösterilmiştir. Haritanın ölçeği nedir?Gerçek Uzunluk= Harita U. x ölçek Paydası

Örnek:1/200.000 ölçekli haritada 16cm ile ölçülen bir uzunluk gerçekte kaç km’dir?G.U= 16x200.000=3.200.000cm=32 km***Ölçek ne kadar değişirse değişsin; gerçek alan , gerçek uzunluk, enlem- boylam ve özelkonum değişmez.

Page 368: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

2.ÇİZGİ (GRAFİK ) ÖLÇEĞİ

Çizgilerle ifade edilen ölçeklerdir. Bu ölçekte çentikler arasındaki uzaklık farkıbirbirine eşittir.

***Bir yolun gerçek uzaklığı ile kuş uçuşu uzaklığı arasında fark fazla ise o yolengebeli bir yerden geçmektedir. Fark az ise yol düz bir yerden geçmektedir

Çizgilerle ifade edilen ölçeklerdir. Bu ölçekte çentikler arasındaki uzaklık farkıbirbirine eşittir.

***Bir yolun gerçek uzaklığı ile kuş uçuşu uzaklığı arasında fark fazla ise o yolengebeli bir yerden geçmektedir. Fark az ise yol düz bir yerden geçmektedir

Page 369: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

YER ŞEKİLLERİNİ GÖSTERME YÖNTEMLERİ

Renklendirme Yöntemi: Fiziki haritalarda kullanılır. Her renkbelirli bir yüksekliği göstermek için kullanılır.

YER ŞEKİLLERİNİ GÖSTERME YÖNTEMLERİ

Renklendirme Yöntemi: Fiziki haritalarda kullanılır. Her renkbelirli bir yüksekliği göstermek için kullanılır.

Page 370: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

• Tarama Yöntemi: Bu yöntemde eğimin fazla olduğu yerlerde taramalarsık, kalın ve kısa geçirilirken eğimin azaldığı yerlerde uzun, ince veseyrek geçirilmektedir. Düz yerler ise boş bırakılmaktadır.

• Gölgeleme Yöntemi: Haritanın bir köşesinden 45 açıyla ışık geldiğivarsayılmaktadır. Buna göre ışık alan yerlerde herhangi bir işlemyapılmazken, ışık almayan yerde gölgeleme yapılmaktadır. Tek başınakullanışlı değildir.

• Kabartma Yöntemi: Maket türü haritalardır. Yer şekillerini en iyigösteren haritalardır. Fakat yapılması ve taşınması zor olduğundanpek kullanışlı değildir.

• Tarama Yöntemi: Bu yöntemde eğimin fazla olduğu yerlerde taramalarsık, kalın ve kısa geçirilirken eğimin azaldığı yerlerde uzun, ince veseyrek geçirilmektedir. Düz yerler ise boş bırakılmaktadır.

• Gölgeleme Yöntemi: Haritanın bir köşesinden 45 açıyla ışık geldiğivarsayılmaktadır. Buna göre ışık alan yerlerde herhangi bir işlemyapılmazken, ışık almayan yerde gölgeleme yapılmaktadır. Tek başınakullanışlı değildir.

• Kabartma Yöntemi: Maket türü haritalardır. Yer şekillerini en iyigösteren haritalardır. Fakat yapılması ve taşınması zor olduğundanpek kullanışlı değildir.

• Tarama Yöntemi: Bu yöntemde eğimin fazla olduğu yerlerde taramalarsık, kalın ve kısa geçirilirken eğimin azaldığı yerlerde uzun, ince veseyrek geçirilmektedir. Düz yerler ise boş bırakılmaktadır.

• Gölgeleme Yöntemi: Haritanın bir köşesinden 45 açıyla ışık geldiğivarsayılmaktadır. Buna göre ışık alan yerlerde herhangi bir işlemyapılmazken, ışık almayan yerde gölgeleme yapılmaktadır. Tek başınakullanışlı değildir.

• Kabartma Yöntemi: Maket türü haritalardır. Yer şekillerini en iyigösteren haritalardır. Fakat yapılması ve taşınması zor olduğundanpek kullanışlı değildir.

• Tarama Yöntemi: Bu yöntemde eğimin fazla olduğu yerlerde taramalarsık, kalın ve kısa geçirilirken eğimin azaldığı yerlerde uzun, ince veseyrek geçirilmektedir. Düz yerler ise boş bırakılmaktadır.

• Gölgeleme Yöntemi: Haritanın bir köşesinden 45 açıyla ışık geldiğivarsayılmaktadır. Buna göre ışık alan yerlerde herhangi bir işlemyapılmazken, ışık almayan yerde gölgeleme yapılmaktadır. Tek başınakullanışlı değildir.

• Kabartma Yöntemi: Maket türü haritalardır. Yer şekillerini en iyigösteren haritalardır. Fakat yapılması ve taşınması zor olduğundanpek kullanışlı değildir.

Page 371: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

İzohips: Eş yükseltiİzobat: Eş derinlik (deniz ve göllerde kullanılır).İzoterm: Eş sıcaklıkİzobar: Eş basınçİzohyet: Eş yağışİzohel : Eş güneşlenme

İzohips (Eşyükselti) Eğrilerinin Özellikleri

İç içe kapalı eğrilerdir.Birbirini kesmezler.Yükseltisi en az olan en dıştadır.Yükseltisi en fazla olan en içtedir.Aralarındaki yükselti farkı birbirine eşittir (Equdistance)Aynı izohips çizgisi üzerindeki bütün noktalarda yükselti aynıdır.İzohips çizgisi üzerinde olmayan bir noktanın kesin yükseltisi bilinemez.Kıyı İzohipslerin sık veya seyrek geçmesi yer şekillerine bağlıdır.çizgisi (deniz kıyısı) sıfır metredir.İzohipslerin sık geçtiği yerde eğim fazladır. Seyrek geçtiği yerdeeğim azdır.Dağ dorukları (zirveler ) nokta halinde gösterilir.Akarsu vadileri yükseltinin arttığı yöne doğru girinti oluşturur.

İzohips (Eşyükselti) Eğrilerinin Özellikleri

İzohips: Eş yükseltiİzobat: Eş derinlik (deniz ve göllerde kullanılır).İzoterm: Eş sıcaklıkİzobar: Eş basınçİzohyet: Eş yağışİzohel : Eş güneşlenme

İzohips (Eşyükselti) Eğrilerinin Özellikleri

İç içe kapalı eğrilerdir.Birbirini kesmezler.Yükseltisi en az olan en dıştadır.Yükseltisi en fazla olan en içtedir.Aralarındaki yükselti farkı birbirine eşittir (Equdistance)Aynı izohips çizgisi üzerindeki bütün noktalarda yükselti aynıdır.İzohips çizgisi üzerinde olmayan bir noktanın kesin yükseltisi bilinemez.Kıyı İzohipslerin sık veya seyrek geçmesi yer şekillerine bağlıdır.çizgisi (deniz kıyısı) sıfır metredir.İzohipslerin sık geçtiği yerde eğim fazladır. Seyrek geçtiği yerdeeğim azdır.Dağ dorukları (zirveler ) nokta halinde gösterilir.Akarsu vadileri yükseltinin arttığı yöne doğru girinti oluşturur.

İzohips (Eşyükselti) Eğrilerinin Özellikleri

Page 372: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Ok işareti çevresine göre çukur olan (kapalı çukur-çanak-krater) yerleri gösterir.Tabanı aynı olan iki tepe arasındaki küçük düzlüğe boyun denir.Ok işareti çevresine göre çukur olan (kapalı çukur-çanak-krater) yerleri gösterir.Tabanı aynı olan iki tepe arasındaki küçük düzlüğe boyun denir.

Page 373: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Tabanları aynı olan tepelerin başlangıç yükseltileri de aynıdır.Akarsudan sonraki ilk yükseltiler birbirine eşittir.

Yükseltinin arttığı yöne doğru "U " harfi oluşmuş ise buna sırt denir.Yükseltinin arttığı yöne doğru "U " harfi oluşmuş ise buna sırt denir.

Tabanları aynı olan tepelerin başlangıç yükseltileri de aynıdır.Akarsudan sonraki ilk yükseltiler birbirine eşittir.

Yükseltinin arttığı yöne doğru "U " harfi oluşmuş ise buna sırt denir.Yükseltinin arttığı yöne doğru "U " harfi oluşmuş ise buna sırt denir.

Page 374: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Afet envanter / duyarlılık – tehlike / risk haritaları tek bir olaya yönelik olabildiğigibi (örneğin sadece heyelan ya da su baskını) bir kaç afet olayını kapsayacakşekilde ‘bütünleştirilmiş afet haritaları’ şeklinde de hazırlanabilir. Çeşitli meslekdisiplinlerinin araştırma yöntemleri kullanılarak elde edilenveriler üzerinden afet olaylarının tehlike (yer, büyüklük ve bazen zaman) ve risk(can ve mal kaybı) analizlerine yönelik olarak yapılan çalışmalar sonucuhazırlanan bütünleşik afet tehlike haritaları, genel olarak 1/25.000 ve dahaküçük ölçeklerde hazırlanmaları ve yerel zemin koşullarını yansıtmamalarındandolayı ancak makro ölçek çalışmalar ile uyumludur.Gerçekte bu tür çalışmaların ölçeği haritanın kullanım amacına göre belirlenir.Ölçek ve kullanılacak yöntem, mevcut veri, veri detayı ve kalitesi ile uyumluolmalıdır.

a. Bölgesel ölçekteki çalışmalar: (1/1,000,000 – 1/50,000) Temel olarak üstölçek planlama çalışmaları için, örneğin heyelan problemi olan geniş alanlarıbelirlemek bakımından yardımcı olur.b. Orta ölçekteki çalışmalar: (1/100,000 – 1/10,000) Üst ölçek planlama, yerelmühendislik çalışmaları, altyapı planlaması, konut yerleşimi ve sanayiyerleşimleri için kullanılabilir.c. Detaylı çalışmalar: (1/5000 ve daha büyük ölçekler) bu çalışmalar imarplanları, belirli sahaların tehlike durumları ile ilgilenen özel şirketler, belde vebelediyeler ile özel/tüzel şahıslar ya da kuruluşlar için yapılır.

Afet envanter / duyarlılık – tehlike / risk haritaları tek bir olaya yönelik olabildiğigibi (örneğin sadece heyelan ya da su baskını) bir kaç afet olayını kapsayacakşekilde ‘bütünleştirilmiş afet haritaları’ şeklinde de hazırlanabilir. Çeşitli meslekdisiplinlerinin araştırma yöntemleri kullanılarak elde edilenveriler üzerinden afet olaylarının tehlike (yer, büyüklük ve bazen zaman) ve risk(can ve mal kaybı) analizlerine yönelik olarak yapılan çalışmalar sonucuhazırlanan bütünleşik afet tehlike haritaları, genel olarak 1/25.000 ve dahaküçük ölçeklerde hazırlanmaları ve yerel zemin koşullarını yansıtmamalarındandolayı ancak makro ölçek çalışmalar ile uyumludur.Gerçekte bu tür çalışmaların ölçeği haritanın kullanım amacına göre belirlenir.Ölçek ve kullanılacak yöntem, mevcut veri, veri detayı ve kalitesi ile uyumluolmalıdır.

a. Bölgesel ölçekteki çalışmalar: (1/1,000,000 – 1/50,000) Temel olarak üstölçek planlama çalışmaları için, örneğin heyelan problemi olan geniş alanlarıbelirlemek bakımından yardımcı olur.b. Orta ölçekteki çalışmalar: (1/100,000 – 1/10,000) Üst ölçek planlama, yerelmühendislik çalışmaları, altyapı planlaması, konut yerleşimi ve sanayiyerleşimleri için kullanılabilir.c. Detaylı çalışmalar: (1/5000 ve daha büyük ölçekler) bu çalışmalar imarplanları, belirli sahaların tehlike durumları ile ilgilenen özel şirketler, belde vebelediyeler ile özel/tüzel şahıslar ya da kuruluşlar için yapılır.

Afet envanter / duyarlılık – tehlike / risk haritaları tek bir olaya yönelik olabildiğigibi (örneğin sadece heyelan ya da su baskını) bir kaç afet olayını kapsayacakşekilde ‘bütünleştirilmiş afet haritaları’ şeklinde de hazırlanabilir. Çeşitli meslekdisiplinlerinin araştırma yöntemleri kullanılarak elde edilenveriler üzerinden afet olaylarının tehlike (yer, büyüklük ve bazen zaman) ve risk(can ve mal kaybı) analizlerine yönelik olarak yapılan çalışmalar sonucuhazırlanan bütünleşik afet tehlike haritaları, genel olarak 1/25.000 ve dahaküçük ölçeklerde hazırlanmaları ve yerel zemin koşullarını yansıtmamalarındandolayı ancak makro ölçek çalışmalar ile uyumludur.Gerçekte bu tür çalışmaların ölçeği haritanın kullanım amacına göre belirlenir.Ölçek ve kullanılacak yöntem, mevcut veri, veri detayı ve kalitesi ile uyumluolmalıdır.

a. Bölgesel ölçekteki çalışmalar: (1/1,000,000 – 1/50,000) Temel olarak üstölçek planlama çalışmaları için, örneğin heyelan problemi olan geniş alanlarıbelirlemek bakımından yardımcı olur.b. Orta ölçekteki çalışmalar: (1/100,000 – 1/10,000) Üst ölçek planlama, yerelmühendislik çalışmaları, altyapı planlaması, konut yerleşimi ve sanayiyerleşimleri için kullanılabilir.c. Detaylı çalışmalar: (1/5000 ve daha büyük ölçekler) bu çalışmalar imarplanları, belirli sahaların tehlike durumları ile ilgilenen özel şirketler, belde vebelediyeler ile özel/tüzel şahıslar ya da kuruluşlar için yapılır.

Afet envanter / duyarlılık – tehlike / risk haritaları tek bir olaya yönelik olabildiğigibi (örneğin sadece heyelan ya da su baskını) bir kaç afet olayını kapsayacakşekilde ‘bütünleştirilmiş afet haritaları’ şeklinde de hazırlanabilir. Çeşitli meslekdisiplinlerinin araştırma yöntemleri kullanılarak elde edilenveriler üzerinden afet olaylarının tehlike (yer, büyüklük ve bazen zaman) ve risk(can ve mal kaybı) analizlerine yönelik olarak yapılan çalışmalar sonucuhazırlanan bütünleşik afet tehlike haritaları, genel olarak 1/25.000 ve dahaküçük ölçeklerde hazırlanmaları ve yerel zemin koşullarını yansıtmamalarındandolayı ancak makro ölçek çalışmalar ile uyumludur.Gerçekte bu tür çalışmaların ölçeği haritanın kullanım amacına göre belirlenir.Ölçek ve kullanılacak yöntem, mevcut veri, veri detayı ve kalitesi ile uyumluolmalıdır.

a. Bölgesel ölçekteki çalışmalar: (1/1,000,000 – 1/50,000) Temel olarak üstölçek planlama çalışmaları için, örneğin heyelan problemi olan geniş alanlarıbelirlemek bakımından yardımcı olur.b. Orta ölçekteki çalışmalar: (1/100,000 – 1/10,000) Üst ölçek planlama, yerelmühendislik çalışmaları, altyapı planlaması, konut yerleşimi ve sanayiyerleşimleri için kullanılabilir.c. Detaylı çalışmalar: (1/5000 ve daha büyük ölçekler) bu çalışmalar imarplanları, belirli sahaların tehlike durumları ile ilgilenen özel şirketler, belde vebelediyeler ile özel/tüzel şahıslar ya da kuruluşlar için yapılır.

Page 375: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Afet tehlikelerinin belirlenmesine yönelik mevcut uygulamalar ve yetkiler,yerbilimsel veriler, afet tehlike haritaları ve planlama arasındaki ilişkiler elealınarak irdelenebilir. Buna göre, ülkemizde mevcut uygulamada, planlama veyerbilimsel veriler arasındaki ilişki (yani planlama için altlık teşkil edecekjeolojik araştırmalar ve sonuçları), özellikle bölge planı ve çevre düzeniplanı gibi üst ölçekli plan kademelerine altlık oluşturacak düzeyde yerbilimselveri – planlama ilişkisi tanımsız ve belirsizdir (Tablo 4).

Afet tehlikelerinin belirlenmesine yönelik mevcut uygulamalar ve yetkiler,yerbilimsel veriler, afet tehlike haritaları ve planlama arasındaki ilişkiler elealınarak irdelenebilir. Buna göre, ülkemizde mevcut uygulamada, planlama veyerbilimsel veriler arasındaki ilişki (yani planlama için altlık teşkil edecekjeolojik araştırmalar ve sonuçları), özellikle bölge planı ve çevre düzeniplanı gibi üst ölçekli plan kademelerine altlık oluşturacak düzeyde yerbilimselveri – planlama ilişkisi tanımsız ve belirsizdir (Tablo 4).

Page 376: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Jeolojik çalışmalar - yerbilimsel etütler, plan kademelerine ve niteliklerine göre aşağıdaki gibisınıflandırılır:

Bölge ve çevre düzeni ölçeğindeki üst kademe planlara esas olan çalışmalar, afet tehlikeharitaları ya da bütünleşik afet tehlike haritalarıdır. (Orta ve küçük ölçekli – 1/25.000 ya da1/100.000 ya da daha küçük)

Nazım ve uygulama imar planı ölçeğindeki alt kademe çalışmalara esas olanlar, jeolojik (1),jeolojik – jeoteknik etütler (2) ve mikrobölgeleme çalışmaları – haritalarıdır (3). (Büyük ölçekli –1/5.000 ya da 1/1.000) Sıklıkla jeolojik – jeoteknik etütlerle karıştırılan zemin / temel etütleri ise,planlamaya değil, yapılaşmaya esas olan ve veri sağlayan etütlerdir.

Jeolojik çalışmalar - yerbilimsel etütler, plan kademelerine ve niteliklerine göre aşağıdaki gibisınıflandırılır:

Bölge ve çevre düzeni ölçeğindeki üst kademe planlara esas olan çalışmalar, afet tehlikeharitaları ya da bütünleşik afet tehlike haritalarıdır. (Orta ve küçük ölçekli – 1/25.000 ya da1/100.000 ya da daha küçük)

Nazım ve uygulama imar planı ölçeğindeki alt kademe çalışmalara esas olanlar, jeolojik (1),jeolojik – jeoteknik etütler (2) ve mikrobölgeleme çalışmaları – haritalarıdır (3). (Büyük ölçekli –1/5.000 ya da 1/1.000) Sıklıkla jeolojik – jeoteknik etütlerle karıştırılan zemin / temel etütleri ise,planlamaya değil, yapılaşmaya esas olan ve veri sağlayan etütlerdir.

Page 377: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

1/1.000.000 ölçekli 1992 tarihli Türkiye diri fay haritasına göre; diri ve olası diri fayhatları ile kesişen il sayısı 68, ilçe sayısı 400 adettir (Türkiye’deki il toplam sayısı 81,ilçeler toplamı ise 922 adettir). Diri ve olasılı diri faylar etrafında oluşturulan 10 kmgenişliğindeki kuşak içinde, 554 belde bazında yerleşim birimi, 6174 belde ve köybazında yerleşim birimi kalmaktadır.

Türkiye`nin diri fay haritasının güncelleştirilmesi projesi kapsamında 2010 yılı sonundaMTA tarafından 1/250.000 ölçekli diri fay haritasının üretilmesini müteakip, daha önceMTA tarafından üretilen 1/1.000.000 ölçekli diri fay haritasındaki güncellemeler vedeğişiklikler nedeniyle, diri faylara yakın olan veya bu faylardan etkilenebilecekyerleşim birimleri sayısında azalış ve/veya artışlar olabilecektir. Bu nedenle bu projeninkentsel planlama açısından nedenli önemli olduğu göz ardı edilmemelidir.

Deprem Bölgeleri ve Güncellenmiş Türkiye Diri FayHaritası ve Planlamadaki Önemi1/1.000.000 ölçekli 1992 tarihli Türkiye diri fay haritasına göre; diri ve olası diri fayhatları ile kesişen il sayısı 68, ilçe sayısı 400 adettir (Türkiye’deki il toplam sayısı 81,ilçeler toplamı ise 922 adettir). Diri ve olasılı diri faylar etrafında oluşturulan 10 kmgenişliğindeki kuşak içinde, 554 belde bazında yerleşim birimi, 6174 belde ve köybazında yerleşim birimi kalmaktadır.

Türkiye`nin diri fay haritasının güncelleştirilmesi projesi kapsamında 2010 yılı sonundaMTA tarafından 1/250.000 ölçekli diri fay haritasının üretilmesini müteakip, daha önceMTA tarafından üretilen 1/1.000.000 ölçekli diri fay haritasındaki güncellemeler vedeğişiklikler nedeniyle, diri faylara yakın olan veya bu faylardan etkilenebilecekyerleşim birimleri sayısında azalış ve/veya artışlar olabilecektir. Bu nedenle bu projeninkentsel planlama açısından nedenli önemli olduğu göz ardı edilmemelidir.

1/1.000.000 ölçekli 1992 tarihli Türkiye diri fay haritasına göre; diri ve olası diri fayhatları ile kesişen il sayısı 68, ilçe sayısı 400 adettir (Türkiye’deki il toplam sayısı 81,ilçeler toplamı ise 922 adettir). Diri ve olasılı diri faylar etrafında oluşturulan 10 kmgenişliğindeki kuşak içinde, 554 belde bazında yerleşim birimi, 6174 belde ve köybazında yerleşim birimi kalmaktadır.

Türkiye`nin diri fay haritasının güncelleştirilmesi projesi kapsamında 2010 yılı sonundaMTA tarafından 1/250.000 ölçekli diri fay haritasının üretilmesini müteakip, daha önceMTA tarafından üretilen 1/1.000.000 ölçekli diri fay haritasındaki güncellemeler vedeğişiklikler nedeniyle, diri faylara yakın olan veya bu faylardan etkilenebilecekyerleşim birimleri sayısında azalış ve/veya artışlar olabilecektir. Bu nedenle bu projeninkentsel planlama açısından nedenli önemli olduğu göz ardı edilmemelidir.

Deprem Bölgeleri ve Güncellenmiş Türkiye Diri FayHaritası ve Planlamadaki Önemi1/1.000.000 ölçekli 1992 tarihli Türkiye diri fay haritasına göre; diri ve olası diri fayhatları ile kesişen il sayısı 68, ilçe sayısı 400 adettir (Türkiye’deki il toplam sayısı 81,ilçeler toplamı ise 922 adettir). Diri ve olasılı diri faylar etrafında oluşturulan 10 kmgenişliğindeki kuşak içinde, 554 belde bazında yerleşim birimi, 6174 belde ve köybazında yerleşim birimi kalmaktadır.

Türkiye`nin diri fay haritasının güncelleştirilmesi projesi kapsamında 2010 yılı sonundaMTA tarafından 1/250.000 ölçekli diri fay haritasının üretilmesini müteakip, daha önceMTA tarafından üretilen 1/1.000.000 ölçekli diri fay haritasındaki güncellemeler vedeğişiklikler nedeniyle, diri faylara yakın olan veya bu faylardan etkilenebilecekyerleşim birimleri sayısında azalış ve/veya artışlar olabilecektir. Bu nedenle bu projeninkentsel planlama açısından nedenli önemli olduğu göz ardı edilmemelidir.

Page 378: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Deprem Bölgeleri ve Güncellenmiş Türkiye Diri Fay Haritası ve Planlamadaki ÖnemiDeprem Bölgeleri ve Güncellenmiş Türkiye Diri Fay Haritası ve Planlamadaki Önemi

Page 379: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Deprem Bölgeleri ve Güncellenmiş Türkiye Diri Fay Haritası ve Planlamadaki ÖnemiDeprem Bölgeleri ve Güncellenmiş Türkiye Diri Fay Haritası ve Planlamadaki Önemi

Page 380: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 381: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 382: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 383: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 384: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 385: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 386: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 387: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 388: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 389: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 390: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 391: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Deprem ve Tsunami…Deprem ve Tsunami…Deprem ve Tsunami…Deprem ve Tsunami…

Page 392: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

KentKent Planlaması:Planlaması:Jeolojik veJeolojik ve JeoteknikJeoteknik

ParametrelerParametreler--Topoğrafya,Topoğrafya,Jeolojik yapıJeolojik yapı

KentKent Planlaması:Planlaması:Jeolojik veJeolojik ve JeoteknikJeoteknik

ParametrelerParametreler--Topoğrafya,Topoğrafya,Jeolojik yapıJeolojik yapı

Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama Prof. Dr. Orhan TATAR

Page 393: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Genel bir tanımla “afet (halk dilinde kıran)”, insanlar içinfiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal yaşamı veinsan faaliyetlerini bozarak veya kesintiye uğratarak topluluklarıetkileyen, doğal, teknolojik veya insan yapısı kökenli olaylardır.Meydana geliş hızlarına göre afetler; ani gelişen ve yavaş gelişenafetler olarak iki ana gruba ayrılabilir.Ani gelişen afetlerin meydana gelebilecekleri tahmin edilebilmiş olsabile, kesin olarak hangi gün ve saatte meydana gelebilecekleribilinememekte ve olayların kayıpları aniden meydana gelmektedir. Bu türafetlere, depremler, volkan patlamaları, çığ ve kaya düşmeleri, fırtına,tayfun, su baskını gibi olaylar örnek olarak gösterilebilir.Yavaş gelişen afetlerde ise, afet bir anda ortaya çıkmamakta, zamaniçerisinde yavaş yavaş kayıplar meydana getirdiği için, koruyucu veönleyici tedbirleri almak daha kolay olmaktadır.Bu tür afetlere, çevre kirlenmesi, kuraklık, erozyon, orman tahribatı, çöpfaciaları, deniz suyu yükselmesi gibi olaylar örnek olarak verilebilir.Afet olaylarını, kökenlerine göre de şöyle sınıflandırmak olanaklıdıra. Jeolojik ve jeotektonik kökenli; depremler, volkanlar,heyelanlar, kaya düşmeleri, zemin oturma, çökme ve sıvılaşmaları gibi,b. Meteorolojik kökenli; fırtına, tayfun, kasırga, çığ, kuraklık,su baskınları, yer altı suyu yükselmeleri gibi,c. Teknolojik ve insan yapısı kökenli; nükleer veyakimyasal kazalar, orman yangınları, salgın hastalıklar, savaşlar, çevrekirlenmeleri gibi.

Genel bir tanımla “afet (halk dilinde kıran)”, insanlar içinfiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal yaşamı veinsan faaliyetlerini bozarak veya kesintiye uğratarak topluluklarıetkileyen, doğal, teknolojik veya insan yapısı kökenli olaylardır.Meydana geliş hızlarına göre afetler; ani gelişen ve yavaş gelişenafetler olarak iki ana gruba ayrılabilir.Ani gelişen afetlerin meydana gelebilecekleri tahmin edilebilmiş olsabile, kesin olarak hangi gün ve saatte meydana gelebilecekleribilinememekte ve olayların kayıpları aniden meydana gelmektedir. Bu türafetlere, depremler, volkan patlamaları, çığ ve kaya düşmeleri, fırtına,tayfun, su baskını gibi olaylar örnek olarak gösterilebilir.Yavaş gelişen afetlerde ise, afet bir anda ortaya çıkmamakta, zamaniçerisinde yavaş yavaş kayıplar meydana getirdiği için, koruyucu veönleyici tedbirleri almak daha kolay olmaktadır.Bu tür afetlere, çevre kirlenmesi, kuraklık, erozyon, orman tahribatı, çöpfaciaları, deniz suyu yükselmesi gibi olaylar örnek olarak verilebilir.Afet olaylarını, kökenlerine göre de şöyle sınıflandırmak olanaklıdıra. Jeolojik ve jeotektonik kökenli; depremler, volkanlar,heyelanlar, kaya düşmeleri, zemin oturma, çökme ve sıvılaşmaları gibi,b. Meteorolojik kökenli; fırtına, tayfun, kasırga, çığ, kuraklık,su baskınları, yer altı suyu yükselmeleri gibi,c. Teknolojik ve insan yapısı kökenli; nükleer veyakimyasal kazalar, orman yangınları, salgın hastalıklar, savaşlar, çevrekirlenmeleri gibi.

Page 394: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kentsel RisklerBir kentte doğal afetlerin yanında, kentingenel yerleşme düzeni, kentsel doku, kullanımalanları, var olan yapılaşma, ulaşım sistemi vealt yapılar, planlama ve yönetim zafiyetleri vb.nedenlerle oluşabilecek olası kayıp vezararların tümüdür.

Birçok insan, çeşitli nedenlerle kırsal alanlardan kentlere göç etmekte vebundan dolayı şehirlerde aşırı nüfus artışı gözlenmektedir. İstatistikleredayanarak uzmanlar, gelecekte dünya nüfusunun %60’ının şehirlerdeyaşayacağını söylemektedirler.Yoğun göç, plansız şehirleşme, kaçak yapılaşma, politik yaptırımların,kaynakların, kapasitenin ve eğitimli teknik elemanların eksikliği, bilgi,deneyim, ekip-ekipman yetersizliği ve gerekli hazırlıkların yapılmamasıriski daha da yükseklere tırmandırmaktadır.

Birçok insan, çeşitli nedenlerle kırsal alanlardan kentlere göç etmekte vebundan dolayı şehirlerde aşırı nüfus artışı gözlenmektedir. İstatistikleredayanarak uzmanlar, gelecekte dünya nüfusunun %60’ının şehirlerdeyaşayacağını söylemektedirler.Yoğun göç, plansız şehirleşme, kaçak yapılaşma, politik yaptırımların,kaynakların, kapasitenin ve eğitimli teknik elemanların eksikliği, bilgi,deneyim, ekip-ekipman yetersizliği ve gerekli hazırlıkların yapılmamasıriski daha da yükseklere tırmandırmaktadır.

Page 395: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kentsel Risk Değerlendirmesi, Dünya Bankası ve kilit ortakkurumlar tarafından yürütülen çalışmalarda tutarlılık veuzlaşmayı güçlendirme, mükerrer çabaları en aza indirmearayışındadır. Amaç doğal tehlikelerden zarar görebilecekinsanların sayısını ve yerini, zarar gördüğünde kentsel nüfusüzerinde zararlı etkilere neden olacak hassas altyapılarıbelirlemektir.

Önümüzdeki yirmi yılda, hâlihazırda gelişmekte olan dünyaşehirlerine iki milyar yeni kentlinin yerleşmesi beklenmektedir.Toprak için artan rekabet, bitki örtüsünün azalışı, arazikullanımındaki değişiklikler, iklimde meydana gelen büyükdeğişimler gibi faktörlerle beraber hızlı kentleşme nüfusdağılımındaki değişimin, göreli zenginlik ve yoksullaşmanın vepotansiyel tehlikeler ve zarar görebilirliklerin tetikleyicisi olarakufukta görünmektedir.

Kentsel Risk Değerlendirmesi, Dünya Bankası ve kilit ortakkurumlar tarafından yürütülen çalışmalarda tutarlılık veuzlaşmayı güçlendirme, mükerrer çabaları en aza indirmearayışındadır. Amaç doğal tehlikelerden zarar görebilecekinsanların sayısını ve yerini, zarar gördüğünde kentsel nüfusüzerinde zararlı etkilere neden olacak hassas altyapılarıbelirlemektir.

Önümüzdeki yirmi yılda, hâlihazırda gelişmekte olan dünyaşehirlerine iki milyar yeni kentlinin yerleşmesi beklenmektedir.Toprak için artan rekabet, bitki örtüsünün azalışı, arazikullanımındaki değişiklikler, iklimde meydana gelen büyükdeğişimler gibi faktörlerle beraber hızlı kentleşme nüfusdağılımındaki değişimin, göreli zenginlik ve yoksullaşmanın vepotansiyel tehlikeler ve zarar görebilirliklerin tetikleyicisi olarakufukta görünmektedir.

Doğal tehlikelerin ve iklim değişikliğinin kentsel yatırımlar üzerindeki büyüketkisi nedeniyle öncelik artık, potansiyel afetler, iklim değişikliğinin azaltılmasıve yönetilmesi için proaktif uyarlanabilir planlamaya verilmektedir.

Bu yaklaşımla yüksek riskli alanların tanımlanması, teşhis edilmesi veharitalanması önem kazanırken, bir yandan da ortak bir yaklaşım olmadankentsel tehlike ve risk değerlendirmelerinin yayılmasına neden olmaktadır.

Page 396: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Arazi Kullanımı ve Riskli AlanlarArazi kullanımından kaynaklanabilecek risklerin belirlenmesi için mevcutyapılaşmış dokuda kullanım türlerinin gerek tehlikeli alanlara göre, gerekse yanyana geliş biçimleriyle oluşturduğu risklerin tanımlanması ve bu risklerin birafet sırasında olası etkilerinin hem yapılaşmış, hem de sosyoekonomikÇevreye verebileceği zararların tanımlanması gerekmektedir.

Ayrıca su havzası, doğal ve arkeolojik alanlar, tarım alanları gibi ekolojik açıdanöneme sahip alanlar ile bu alanlar üzerindeki ya da yakınındaki yapılaşma vekullanımın tanımlanarak riskli alanların tespiti, Jeolojik açıdan sakıncalı alanlar,depremsellik ile heyelan alanları, bu alanlarda gerek zemin özellikleri, gereksemevcut konut dokusunun yoğunluğu ile fiziki kalitesinin kötülüğü ve donatıeksikliği gibi problemlerin yarattığı riskler belirlenmelidir.

Arazi Kullanımı ve Riskli AlanlarArazi kullanımından kaynaklanabilecek risklerin belirlenmesi için mevcutyapılaşmış dokuda kullanım türlerinin gerek tehlikeli alanlara göre, gerekse yanyana geliş biçimleriyle oluşturduğu risklerin tanımlanması ve bu risklerin birafet sırasında olası etkilerinin hem yapılaşmış, hem de sosyoekonomikÇevreye verebileceği zararların tanımlanması gerekmektedir.

Ayrıca su havzası, doğal ve arkeolojik alanlar, tarım alanları gibi ekolojik açıdanöneme sahip alanlar ile bu alanlar üzerindeki ya da yakınındaki yapılaşma vekullanımın tanımlanarak riskli alanların tespiti, Jeolojik açıdan sakıncalı alanlar,depremsellik ile heyelan alanları, bu alanlarda gerek zemin özellikleri, gereksemevcut konut dokusunun yoğunluğu ile fiziki kalitesinin kötülüğü ve donatıeksikliği gibi problemlerin yarattığı riskler belirlenmelidir.

Page 397: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

ÇEVRE DÜZENİ PLANI NEDİR ?Ülke ve varsa bölge planı kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, turizm,ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen, 1/100 000,1/50 000 veya 1/25000 ölçekte Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca İmar Kanunuçerçevesinde yapılan, yaptırılan ve onaylanan, raporuyla bir bütün olan plandır.

644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile sektörel planların çevre düzeniplanlarına uyumlu hale getirilmesi dahil olmak üzere çevre düzeni planlarınınyapılması ve onaylanması görevi Çevre ve Şehircilik Bakanlığına verilmiştir.Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 2005-2015 yılları arasında 18 PlanlamaBölgesine (58 İl) ve Amasya iline ait 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planlarıonaylanmıştır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı / Mekansal Planlama Genel Müdürlüğüwww.csb.gov.tr

Page 398: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

NAZIM İMAR PLANIOnaylı halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olan, varsabölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hazırlanan ve arazi parçalarının;genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfusyoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarınıngelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerininçözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasınaesas olmak üzere 1/2000 veya 1/5000 ölçekte düzenlenen, detaylı bir raporlaaçıklanan ve raporu ile bir bütün olan plandır.-Nazım imar planları belediye meclislerince onaylanıp ilan ile yürürlüğe girerler.-Nazım imar planı yapılmayan bir bölgenin uygulama imar planı yapılamaz.-Büyükşehir Belediyesi olan yerlerde nazım plan yapma yetkisi Büyükşehirbelediyesine aittir.-Belde belediyelerinin nazım plan yapma yetkisi vardır.

NAZIM İMAR PLANIOnaylı halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olan, varsabölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hazırlanan ve arazi parçalarının;genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfusyoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarınıngelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerininçözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasınaesas olmak üzere 1/2000 veya 1/5000 ölçekte düzenlenen, detaylı bir raporlaaçıklanan ve raporu ile bir bütün olan plandır.-Nazım imar planları belediye meclislerince onaylanıp ilan ile yürürlüğe girerler.-Nazım imar planı yapılmayan bir bölgenin uygulama imar planı yapılamaz.-Büyükşehir Belediyesi olan yerlerde nazım plan yapma yetkisi Büyükşehirbelediyesine aittir.-Belde belediyelerinin nazım plan yapma yetkisi vardır.

Page 399: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

UYGULAMA İMAR PLANIOnaylı halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olan venazım imar planına uygun olarak hazırlanan ve çeşitli bölgelerin yapıadalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imaruygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve esaslarını vediğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren ve 1/1000 ölçekte düzenlenen raporuylabir bütün olan plandır.

Page 400: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

BÖLGE PLANLARI NEDİR ?Sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini,sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzerehazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Kalkınma Bakanlığıyapar veya yaptırır.

Page 401: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Planlamada Aktif FaylarPlanlama öncesi ve sonrasında, aktif faylardan kaynaklanarakyüzey kırığı oluşturan deformasyon alanlarının tespitinde,deprem - fay ilişkisinin ortaya konması gerekmektedir.Depremler genel olarak bir bölgede daha önce meydanagelmiş kırık hatlar boyunca gelişebileceği gibi deprem sonrasıoluşan yeni bir kayma yüzeyi boyunca da gelişebilmektedir.Deprem çalışmalarında, yüzeyde yer değiştirmeleri oluşturanve kentsel / kırsal planlama ve yapılaşma sürecini olumsuzyönden etkileyen aktif fayların belirlenmesi ve haritalanmasıgerekliliği bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Çünküdeprem öncesi alınacak tedbirler, depremden en az hasarlakurtulmayı sağlayacaktır. Bu tedbirler ise temelde sağlıklı birplanlama ve yapılaşmayla gerçekleşebilecektir. Her tür veölçekteki planlama, afet zararlarının azaltılmasında önemli biraraçtır. Afete duyarlı planlama, doğal afet tehlikelerini verisklerini göz önüne alan ve afetlerin önlenmesi-zararlarınınazaltılmasını amaçlayan bir planlama süreci ve yaklaşım biçimiolarak tanımlanmaktadır.

Planlama öncesi ve sonrasında, aktif faylardan kaynaklanarakyüzey kırığı oluşturan deformasyon alanlarının tespitinde,deprem - fay ilişkisinin ortaya konması gerekmektedir.Depremler genel olarak bir bölgede daha önce meydanagelmiş kırık hatlar boyunca gelişebileceği gibi deprem sonrasıoluşan yeni bir kayma yüzeyi boyunca da gelişebilmektedir.Deprem çalışmalarında, yüzeyde yer değiştirmeleri oluşturanve kentsel / kırsal planlama ve yapılaşma sürecini olumsuzyönden etkileyen aktif fayların belirlenmesi ve haritalanmasıgerekliliği bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Çünküdeprem öncesi alınacak tedbirler, depremden en az hasarlakurtulmayı sağlayacaktır. Bu tedbirler ise temelde sağlıklı birplanlama ve yapılaşmayla gerçekleşebilecektir. Her tür veölçekteki planlama, afet zararlarının azaltılmasında önemli biraraçtır. Afete duyarlı planlama, doğal afet tehlikelerini verisklerini göz önüne alan ve afetlerin önlenmesi-zararlarınınazaltılmasını amaçlayan bir planlama süreci ve yaklaşım biçimiolarak tanımlanmaktadır.

Page 402: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Aktif Faylar ve Depremler

Page 403: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

YÜZEY FAYLANMASI TEHLİKESİ veYOL AÇTIĞI ZARARLAR

Yüzey faylanması, fay üzerinde meydana gelen hareketin yeryüzeyindeki görünümüdür. Genellikle bu yer değiştirmeler, yeryüzeyinde kuşaklar ya da hatlar halinde haritalanmış aktif faylarboyunca orta – yıkıcı büyüklüğe (magnitüde) (M ≥ 6) sahipdepremler sonucu oluşurlar. Yüzey faylanmasının gerçekleşmeolasılığı ve yüzeydeki yer değiştirme miktarı, deprem büyüklüğünün,odak derinliğinin, fay geometrisinin, kırılma sürecinin ve yüzeye yakınzeminin (toprak ya da kaya) içsel özelliğinin (rehology) birfonksiyonudur. Yüzeyde gözlenen yer değiştirme miktarı, depreminbüyüklüğü ve diğer faktörlere bağlı olarak 1 – 5 metre hatta dahafazla olabilir. Yüzey faylanması sonucu oluşan yer değiştirmeler,kırılma kuşağı boyunca konumlanmış yapılarda çok büyük hasarlarayol açabilirler.Birçok durumda, yüzey faylanması riskini azaltmanın en kolay vehesaplı yolu, ondan kaçınmaktır. Bu yüzden, yüzey faylanmasının biryerde varlığını ya da yokluğunu saptamak ve varsa konumunu, faygeometrisini, yer değiştirme miktarını, yüzeydeki yer biriminin(toprak ya da kaya) içsel özelliğini ve faylanmanın üzerinde yeralacak yapılara etkisini raporlamak gereklidir (Rathje ve diğ., 2010).

Yüzey faylanması, fay üzerinde meydana gelen hareketin yeryüzeyindeki görünümüdür. Genellikle bu yer değiştirmeler, yeryüzeyinde kuşaklar ya da hatlar halinde haritalanmış aktif faylarboyunca orta – yıkıcı büyüklüğe (magnitüde) (M ≥ 6) sahipdepremler sonucu oluşurlar. Yüzey faylanmasının gerçekleşmeolasılığı ve yüzeydeki yer değiştirme miktarı, deprem büyüklüğünün,odak derinliğinin, fay geometrisinin, kırılma sürecinin ve yüzeye yakınzeminin (toprak ya da kaya) içsel özelliğinin (rehology) birfonksiyonudur. Yüzeyde gözlenen yer değiştirme miktarı, depreminbüyüklüğü ve diğer faktörlere bağlı olarak 1 – 5 metre hatta dahafazla olabilir. Yüzey faylanması sonucu oluşan yer değiştirmeler,kırılma kuşağı boyunca konumlanmış yapılarda çok büyük hasarlarayol açabilirler.Birçok durumda, yüzey faylanması riskini azaltmanın en kolay vehesaplı yolu, ondan kaçınmaktır. Bu yüzden, yüzey faylanmasının biryerde varlığını ya da yokluğunu saptamak ve varsa konumunu, faygeometrisini, yer değiştirme miktarını, yüzeydeki yer biriminin(toprak ya da kaya) içsel özelliğini ve faylanmanın üzerinde yeralacak yapılara etkisini raporlamak gereklidir (Rathje ve diğ., 2010).

Page 404: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Yüzey Faylanma Örnekleri

Page 405: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Yüzey Faylanma Tehlikesi İle İlgili MevzuatYüzey faylanması yeni fark edilmiş bir tehlike olmamakla birlikte,birkaç ülke dışında, riski azaltmak için öneri ve kurallar içerenkanunlar/yönetmelikler dahilinde olmayan bir olgudur. Bunun sebebi,(1) yüzey faylanmasının sıklıkla gerçekleşmeyişi, (2) faylanmadanetkilenecek lokasyonlarda bulunan mevcut alt yapı ve binalar içinzararı önleme ve azaltmadaki büyük güçlük, (3) geniş alanlarda olasıfay konumu, geometrisi ve hareketi, (4) zemin ve kaya birimlerininmekanik özellikleri gibi birçok bilinmeyen faktörden dolayı ilgili kalıcıdeformasyonları hesaplama güçlüğüdür (Kazuo, 2003 ve 2007).Dünyada üç ülkede, ABD’de California ve Utah eyaletlerinde, YeniZelanda’da ve 1999 depreminden sonra Tayvan’da yüzey faylanmasıtehlikesine karşı “fay tehlikesi zonlaması” kanunu (fault zoning act)yürürlüktedir. Mevcut kanunlar, bilinen bir fay hattından belirli birmesafe içerisinde yapılaşmayı önler veya sınırlar. Bu yaklaşım doğalolarak yeni inşa edilecek yapılar için riski azaltmaktadır. Ancak fay hattıboyunca zaten inşa edilmiş yapılar için alternatif iyileştirici uygulamalargerekmektedir ki mevcut kanunlar bunlar hakkında detaylı çözümleriçermedikleri gibi deformasyon oluşum olasılıkları, deformasyonlarınolası genişlikleri hakkında da belirli bir söylemleri yoktur (Konagai,2007).

Yüzey faylanması yeni fark edilmiş bir tehlike olmamakla birlikte,birkaç ülke dışında, riski azaltmak için öneri ve kurallar içerenkanunlar/yönetmelikler dahilinde olmayan bir olgudur. Bunun sebebi,(1) yüzey faylanmasının sıklıkla gerçekleşmeyişi, (2) faylanmadanetkilenecek lokasyonlarda bulunan mevcut alt yapı ve binalar içinzararı önleme ve azaltmadaki büyük güçlük, (3) geniş alanlarda olasıfay konumu, geometrisi ve hareketi, (4) zemin ve kaya birimlerininmekanik özellikleri gibi birçok bilinmeyen faktörden dolayı ilgili kalıcıdeformasyonları hesaplama güçlüğüdür (Kazuo, 2003 ve 2007).Dünyada üç ülkede, ABD’de California ve Utah eyaletlerinde, YeniZelanda’da ve 1999 depreminden sonra Tayvan’da yüzey faylanmasıtehlikesine karşı “fay tehlikesi zonlaması” kanunu (fault zoning act)yürürlüktedir. Mevcut kanunlar, bilinen bir fay hattından belirli birmesafe içerisinde yapılaşmayı önler veya sınırlar. Bu yaklaşım doğalolarak yeni inşa edilecek yapılar için riski azaltmaktadır. Ancak fay hattıboyunca zaten inşa edilmiş yapılar için alternatif iyileştirici uygulamalargerekmektedir ki mevcut kanunlar bunlar hakkında detaylı çözümleriçermedikleri gibi deformasyon oluşum olasılıkları, deformasyonlarınolası genişlikleri hakkında da belirli bir söylemleri yoktur (Konagai,2007).

Page 406: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 407: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Yüzey Faylanması

Page 408: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Yüzey Faylanması ve YapılardakiHasar

Page 409: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Yüzey Faylanması ve YapılardakiHasar

Page 410: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

YüzeyFaylanması ve

YapılardakiHasar

Page 411: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Türkiye ve Aktif Faylar

Page 412: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Genel olarak faylar üretecekleri deprem potansiyelleri bakımından ikigruba ayrılır: (i) aktif faylar ve (ii) aktif olmayan faylar. Ayrıca, aktiffayların aktivite dereceleri de tekrarlanma aralıkları ve depreminbüyüklüğü ile doğrudan ilişkilidir. Özellikle yerleşim alanlarınınplanlanması konusunda bölgede bulunan aktif fayların belirlenmesibüyük önem arz etmektedir. Faylar hakkındaki genel bir kanı da, aktiffaylara yakın olan yerlerin tehlikeli, uzak olan yerlerin ise güvenliolduğudur. Ancak bu düşüncenin her zaman doğru olmadığı, örneğin2011 Van depremi ile bir kez daha görülmüştür. Depreme kaynaklıkeden fay, Van il merkezine daha yakın olmasına rağmen daha kuzeydebulunan Erciş ilçesinde de büyük yıkım meydana gelmiştir. Depremmekanizması, zemin-yapı ilişkisi, yapıların özellikleri gibi kriterlerdikkate alınmadan bu durum, bu denli basite indirgenmemelidir.

Genel olarak faylar üretecekleri deprem potansiyelleri bakımından ikigruba ayrılır: (i) aktif faylar ve (ii) aktif olmayan faylar. Ayrıca, aktiffayların aktivite dereceleri de tekrarlanma aralıkları ve depreminbüyüklüğü ile doğrudan ilişkilidir. Özellikle yerleşim alanlarınınplanlanması konusunda bölgede bulunan aktif fayların belirlenmesibüyük önem arz etmektedir. Faylar hakkındaki genel bir kanı da, aktiffaylara yakın olan yerlerin tehlikeli, uzak olan yerlerin ise güvenliolduğudur. Ancak bu düşüncenin her zaman doğru olmadığı, örneğin2011 Van depremi ile bir kez daha görülmüştür. Depreme kaynaklıkeden fay, Van il merkezine daha yakın olmasına rağmen daha kuzeydebulunan Erciş ilçesinde de büyük yıkım meydana gelmiştir. Depremmekanizması, zemin-yapı ilişkisi, yapıların özellikleri gibi kriterlerdikkate alınmadan bu durum, bu denli basite indirgenmemelidir.

Page 413: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Planlama, Yapılaşma ve Yerbilimsel Veriler Arasındaki İlişkiAfete duyarlı planlama ve yapılaşma yaklaşımında, her tür ve ölçekteki planlamaçalışmalarına ışık tutacak afet tehlikelerini irdeleyen çalışmalara ihtiyaçduyulmaktadır. Bir başka deyişle; planlama ya da yapılaşma gerçekleşmedenönce, amaç, tür ve ölçeğe bağlı olarak, ilgili alanın mikro, makro ya dayersel (site investigations) jeolojik etütleri yapılmalıdır. Küçük ve orta ölçektetehlike haritaları vasıtasıyla daha genel manada arazi kullanımı değerlendirmeleriyapılırken, büyük ölçekte detaya inilerek yerleşime uygunluk değerlendirmeleriyürütülmeli varsa tehlikesi yüksek / sakıncalı alanların belirlenmesigerekmektedir. Bu sayede, arazi kullanımı ve yerleşime uygunluk açısından,optimum kaynak kullanımı sağlanır, olası afetlerde can ve mal kaybı asgariyeiner. Türkiye’de gerek kırsal kesimin gerekse büyük kentlerin hemen hepsininplanlama, arazi kullanımı ya da kentleşme açısından gelişimi, geçmişte,kuruldukları bölgenin jeolojisi, jeolojik birimlerin de jeodinamik ve jeomekaniközellikleri dikkate alınmaksızın olmuştur. Oysa herhangi bir bölgedeki arazikullanımı, yerleşme, ulaşım ve sanayileşme, o bölgedeki doğal çevre dengesinibüyük ölçüde etkiler. Bu etkileşimden doğabilecek olası zararların önlenebilmesiiçin, bu tür bir gelişmenin doğal çevre üzerindeki etkilerinin denetim altınaalınması zorunludur. Düzenli planlama, arazi kullanımı ve kentleşme ana hatlarıile iki aşamalı bir süreçten geçmektedir.1- Her tür ve ölçekte afete duyarlı planların yapılması,2- Bu planlara uyulması ve planlara uygun yapıların yapılması.

Planlama, Yapılaşma ve Yerbilimsel Veriler Arasındaki İlişkiAfete duyarlı planlama ve yapılaşma yaklaşımında, her tür ve ölçekteki planlamaçalışmalarına ışık tutacak afet tehlikelerini irdeleyen çalışmalara ihtiyaçduyulmaktadır. Bir başka deyişle; planlama ya da yapılaşma gerçekleşmedenönce, amaç, tür ve ölçeğe bağlı olarak, ilgili alanın mikro, makro ya dayersel (site investigations) jeolojik etütleri yapılmalıdır. Küçük ve orta ölçektetehlike haritaları vasıtasıyla daha genel manada arazi kullanımı değerlendirmeleriyapılırken, büyük ölçekte detaya inilerek yerleşime uygunluk değerlendirmeleriyürütülmeli varsa tehlikesi yüksek / sakıncalı alanların belirlenmesigerekmektedir. Bu sayede, arazi kullanımı ve yerleşime uygunluk açısından,optimum kaynak kullanımı sağlanır, olası afetlerde can ve mal kaybı asgariyeiner. Türkiye’de gerek kırsal kesimin gerekse büyük kentlerin hemen hepsininplanlama, arazi kullanımı ya da kentleşme açısından gelişimi, geçmişte,kuruldukları bölgenin jeolojisi, jeolojik birimlerin de jeodinamik ve jeomekaniközellikleri dikkate alınmaksızın olmuştur. Oysa herhangi bir bölgedeki arazikullanımı, yerleşme, ulaşım ve sanayileşme, o bölgedeki doğal çevre dengesinibüyük ölçüde etkiler. Bu etkileşimden doğabilecek olası zararların önlenebilmesiiçin, bu tür bir gelişmenin doğal çevre üzerindeki etkilerinin denetim altınaalınması zorunludur. Düzenli planlama, arazi kullanımı ve kentleşme ana hatlarıile iki aşamalı bir süreçten geçmektedir.1- Her tür ve ölçekte afete duyarlı planların yapılması,2- Bu planlara uyulması ve planlara uygun yapıların yapılması.

Page 414: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Afet tehlikeleri açısından hassas bir coğrafyada bulunan ülkemizde, gerek kırsalgerekse kentsel yerleşim alanlarında afet tehlikelerinin önlenmesi ve zararlarınınazaltılmasında en akılcı ve etkin yöntemin, planlama ve uygulama sürecininafete duyarlı planlama yaklaşımlarını ve risk yönetimini içerecek bir biçimdekurgulanması olduğu bilinmektedir. Afet duyarlı planlama yaklaşımınıgerçekleştirmek için yerbilimsel (jeolojik / jeoteknik / jeofizik) verilerin, her türve ölçekteki planlamaya entegrasyonun sağlanması gerekmektedir.Bölge ve ülke düzeyinde afet zararlarını en aza indirmek amacıyla, yerel jeolojikyapının, tehlikelerin ve zemin koşullarının, farklı ölçeklerde incelenerektanımlanması, buna göre ülke, bölge ve kent planlamasına yönelik haritalarınüretilmesi gerekir. Afet zararlarını en aza indirebilmek ve uzun dönemliçalışmaları planlayabilmek amacıyla afet tehlikelerine göre bölgelemeyi ikiboyutta düşünmek gerekir: Birincisi makro ölçekli bölgeleme, diğeri ise dahamikro ölçekli bölgeleme haritalarıdır. Makro bölgeleme haritaları, ülke, bölge, altbölge, çevre planı ölçeğindeki yani göreceli olarak orta – küçük ölçekplanlamaları; mikro bölgeleme haritaları ise nazım / uygulama imarplanlamalarını yönlendirici belgeler olarak yani büyük ölçekli çalışmalarıtanımlanmalıdır. Bu haritalar, çalışmalar, en üst ölçekten en alt ölçeğe kadarbirbirlerini tamamlamalıdırlar.Plan kademeleri arasındaki uyum ve yönlendiricilik gibi plana esas yerbilimselçalışmalarda da benzeri bir etkileşim söz konusudur. Sadece plancılık açısındandeğil genel olarak afetlere yönelik çalışmalarda ilk adımı makro ölçektekibütünleşik afet haritalarının hazırlanmasına yönelik çalışmalar oluşturur.

Afet tehlikeleri açısından hassas bir coğrafyada bulunan ülkemizde, gerek kırsalgerekse kentsel yerleşim alanlarında afet tehlikelerinin önlenmesi ve zararlarınınazaltılmasında en akılcı ve etkin yöntemin, planlama ve uygulama sürecininafete duyarlı planlama yaklaşımlarını ve risk yönetimini içerecek bir biçimdekurgulanması olduğu bilinmektedir. Afet duyarlı planlama yaklaşımınıgerçekleştirmek için yerbilimsel (jeolojik / jeoteknik / jeofizik) verilerin, her türve ölçekteki planlamaya entegrasyonun sağlanması gerekmektedir.Bölge ve ülke düzeyinde afet zararlarını en aza indirmek amacıyla, yerel jeolojikyapının, tehlikelerin ve zemin koşullarının, farklı ölçeklerde incelenerektanımlanması, buna göre ülke, bölge ve kent planlamasına yönelik haritalarınüretilmesi gerekir. Afet zararlarını en aza indirebilmek ve uzun dönemliçalışmaları planlayabilmek amacıyla afet tehlikelerine göre bölgelemeyi ikiboyutta düşünmek gerekir: Birincisi makro ölçekli bölgeleme, diğeri ise dahamikro ölçekli bölgeleme haritalarıdır. Makro bölgeleme haritaları, ülke, bölge, altbölge, çevre planı ölçeğindeki yani göreceli olarak orta – küçük ölçekplanlamaları; mikro bölgeleme haritaları ise nazım / uygulama imarplanlamalarını yönlendirici belgeler olarak yani büyük ölçekli çalışmalarıtanımlanmalıdır. Bu haritalar, çalışmalar, en üst ölçekten en alt ölçeğe kadarbirbirlerini tamamlamalıdırlar.Plan kademeleri arasındaki uyum ve yönlendiricilik gibi plana esas yerbilimselçalışmalarda da benzeri bir etkileşim söz konusudur. Sadece plancılık açısındandeğil genel olarak afetlere yönelik çalışmalarda ilk adımı makro ölçektekibütünleşik afet haritalarının hazırlanmasına yönelik çalışmalar oluşturur.

Page 415: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Afet envanter / duyarlılık – tehlike / risk haritaları tek bir olaya yönelik olabildiğigibi (örneğin sadece heyelan ya da su baskını) bir kaç afet olayını kapsayacakşekilde ‘bütünleştirilmiş afet haritaları’ şeklinde de hazırlanabilir. Çeşitli meslekdisiplinlerinin araştırma yöntemleri kullanılarak elde edilenveriler üzerinden afet olaylarının tehlike (yer, büyüklük ve bazen zaman) ve risk(can ve mal kaybı) analizlerine yönelik olarak yapılan çalışmalar sonucuhazırlanan bütünleşik afet tehlike haritaları, genel olarak 1/25.000 ve dahaküçük ölçeklerde hazırlanmaları ve yerel zemin koşullarını yansıtmamalarındandolayı ancak makro ölçek çalışmalar ile uyumludur.Gerçekte bu tür çalışmaların ölçeği haritanın kullanım amacına göre belirlenir.Ölçek ve kullanılacak yöntem, mevcut veri, veri detayı ve kalitesi ile uyumluolmalıdır.

a. Bölgesel ölçekteki çalışmalar: (1/1,000,000 – 1/50,000) Temel olarak üstölçek planlama çalışmaları için, örneğin heyelan problemi olan geniş alanlarıbelirlemek bakımından yardımcı olur.b. Orta ölçekteki çalışmalar: (1/100,000 – 1/10,000) Üst ölçek planlama, yerelmühendislik çalışmaları, altyapı planlaması, konut yerleşimi ve sanayiyerleşimleri için kullanılabilir.c. Detaylı çalışmalar: (1/5000 ve daha büyük ölçekler) bu çalışmalar imarplanları, belirli sahaların tehlike durumları ile ilgilenen özel şirketler, belde vebelediyeler ile özel/tüzel şahıslar ya da kuruluşlar için yapılır.

Afet envanter / duyarlılık – tehlike / risk haritaları tek bir olaya yönelik olabildiğigibi (örneğin sadece heyelan ya da su baskını) bir kaç afet olayını kapsayacakşekilde ‘bütünleştirilmiş afet haritaları’ şeklinde de hazırlanabilir. Çeşitli meslekdisiplinlerinin araştırma yöntemleri kullanılarak elde edilenveriler üzerinden afet olaylarının tehlike (yer, büyüklük ve bazen zaman) ve risk(can ve mal kaybı) analizlerine yönelik olarak yapılan çalışmalar sonucuhazırlanan bütünleşik afet tehlike haritaları, genel olarak 1/25.000 ve dahaküçük ölçeklerde hazırlanmaları ve yerel zemin koşullarını yansıtmamalarındandolayı ancak makro ölçek çalışmalar ile uyumludur.Gerçekte bu tür çalışmaların ölçeği haritanın kullanım amacına göre belirlenir.Ölçek ve kullanılacak yöntem, mevcut veri, veri detayı ve kalitesi ile uyumluolmalıdır.

a. Bölgesel ölçekteki çalışmalar: (1/1,000,000 – 1/50,000) Temel olarak üstölçek planlama çalışmaları için, örneğin heyelan problemi olan geniş alanlarıbelirlemek bakımından yardımcı olur.b. Orta ölçekteki çalışmalar: (1/100,000 – 1/10,000) Üst ölçek planlama, yerelmühendislik çalışmaları, altyapı planlaması, konut yerleşimi ve sanayiyerleşimleri için kullanılabilir.c. Detaylı çalışmalar: (1/5000 ve daha büyük ölçekler) bu çalışmalar imarplanları, belirli sahaların tehlike durumları ile ilgilenen özel şirketler, belde vebelediyeler ile özel/tüzel şahıslar ya da kuruluşlar için yapılır.

Page 416: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Afet tehlikelerinin belirlenmesine yönelik mevcut uygulamalar ve yetkiler,yerbilimsel veriler, afet tehlike haritaları ve planlama arasındaki ilişkiler elealınarak irdelenebilir. Buna göre, ülkemizde mevcut uygulamada, planlama veyerbilimsel veriler arasındaki ilişki (yani planlama için altlık teşkil edecekjeolojik araştırmalar ve sonuçları), özellikle bölge planı ve çevre düzeniplanı gibi üst ölçekli plan kademelerine altlık oluşturacak düzeyde yerbilimselveri – planlama ilişkisi tanımsız ve belirsizdir (Tablo 4).

Page 417: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Jeolojik çalışmalar - yerbilimsel etütler, plan kademelerine veniteliklerine göre aşağıdaki gibisınıflandırılır:

-Bölge ve çevre düzeni ölçeğindeki üst kademe planlara esasolan çalışmalar, afet tehlike haritaları ya da bütünleşik afettehlike haritalarıdır. (Orta ve küçük ölçekli – 1/25.000 ya da1/100.000 ya da daha küçük)

- Nazım ve uygulama imar planı ölçeğindeki alt kademeçalışmalara esas olanlar, jeolojik (1), jeolojik – jeotekniketütler (2) ve mikrobölgeleme çalışmaları – haritalarıdır (3).(Büyük ölçekli – 1/5.000 ya da 1/1.000) Sıklıkla jeolojik –jeoteknik etütlerle karıştırılan zemin / temel etütleri ise,planlamaya değil, yapılaşmaya esas olan ve veri sağlayanetütlerdir.

Jeolojik çalışmalar - yerbilimsel etütler, plan kademelerine veniteliklerine göre aşağıdaki gibisınıflandırılır:

-Bölge ve çevre düzeni ölçeğindeki üst kademe planlara esasolan çalışmalar, afet tehlike haritaları ya da bütünleşik afettehlike haritalarıdır. (Orta ve küçük ölçekli – 1/25.000 ya da1/100.000 ya da daha küçük)

- Nazım ve uygulama imar planı ölçeğindeki alt kademeçalışmalara esas olanlar, jeolojik (1), jeolojik – jeotekniketütler (2) ve mikrobölgeleme çalışmaları – haritalarıdır (3).(Büyük ölçekli – 1/5.000 ya da 1/1.000) Sıklıkla jeolojik –jeoteknik etütlerle karıştırılan zemin / temel etütleri ise,planlamaya değil, yapılaşmaya esas olan ve veri sağlayanetütlerdir.

Page 418: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Ülkemizde, afet risklerini azaltma amacıyla hazırlanan, yerleşimnoktalarını etkileyen, çeşitli afet olayları ile bütünleşik afet(deprem, heyelan, su baskını, kaya düşmesi, çığ, yangın vb.)tehlikelerinin incelenmesini ve değerlendirilmesini içeren iki türçalışma bulunmaktadır.Birincisi; Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD)tarafından usul ve esasları belirlenen ve İl Afet ve Acil DurumMüdürlükleri teknik elemanları tarafından hazırlanan, incelenen vedeğerlendirilen, genellikle plansız alanlarda (kırsal alanlarda), köysıfatındaki yerleşim birimleri için olmuş ya da muhtemel afettehlikelerinin değerlendirildiği “jeolojik (afet) etüt raporları” dır.Bir başka deyişle, AFAD tarafından detayları yönetmelik /genelgelerle belirlenen, olmuş ya da muhtemel, münferit, yerelölçekteki afet olaylarını yerbilimsel veriler ıþıðında değerlendiren,“afete maruz bölge” sınırlarını ve afetzede listelerini içeren teknikraporlar ve haritalardır. Bu raporlar ilgili kamukurum/kuruluşunun imkânları doğrultusunda hazırlandığından,örnek alma, yerinde ya da laboratuvarda deney/ölçümiçermediklerinden, genellikle detaylı jeoteknik ya da jeofizik veriiçermezler.

Ülkemizde, afet risklerini azaltma amacıyla hazırlanan, yerleşimnoktalarını etkileyen, çeşitli afet olayları ile bütünleşik afet(deprem, heyelan, su baskını, kaya düşmesi, çığ, yangın vb.)tehlikelerinin incelenmesini ve değerlendirilmesini içeren iki türçalışma bulunmaktadır.Birincisi; Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD)tarafından usul ve esasları belirlenen ve İl Afet ve Acil DurumMüdürlükleri teknik elemanları tarafından hazırlanan, incelenen vedeğerlendirilen, genellikle plansız alanlarda (kırsal alanlarda), köysıfatındaki yerleşim birimleri için olmuş ya da muhtemel afettehlikelerinin değerlendirildiği “jeolojik (afet) etüt raporları” dır.Bir başka deyişle, AFAD tarafından detayları yönetmelik /genelgelerle belirlenen, olmuş ya da muhtemel, münferit, yerelölçekteki afet olaylarını yerbilimsel veriler ıþıðında değerlendiren,“afete maruz bölge” sınırlarını ve afetzede listelerini içeren teknikraporlar ve haritalardır. Bu raporlar ilgili kamukurum/kuruluşunun imkânları doğrultusunda hazırlandığından,örnek alma, yerinde ya da laboratuvarda deney/ölçümiçermediklerinden, genellikle detaylı jeoteknik ya da jeofizik veriiçermezler.

Page 419: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

1/1.000.000 ölçekli 1992 tarihli Türkiye diri fayharitasına göre; diri ve olası diri fay hatları ilekesişen il sayısı 68, ilçe sayısı 400 adettir (Türkiye’dekiil toplam sayısı 81, ilçeler toplamı ise 922 adettir).Diri ve olasılı diri faylar etrafında oluşturulan 10 kmgenişliğindeki kuşak içinde, 554 belde bazındayerleşim birimi, 6174 belde ve köy bazında yerleşimbirimi kalmaktadır.Türkiye’nin diri fay haritasının güncelleştirilmesi projesikapsamında 2010 yılı sonunda MTA tarafından1/250.000 ölçekli diri fay haritasının üretilmesinimüteakip, daha önce MTA tarafından üretilen1/1.000.000 ölçekli diri fay haritasındaki güncellemelerve değişiklikler nedeniyle, diri faylara yakın olan veyabu faylardan etkilenebilecek yerleşim birimleri sayısındaazalış ve/veya artışlar olabilecektir. Bu nedenle buprojenin kentsel planlama açısından nedenli önemliolduğu göz ardı edilmemelidir.

1/1.000.000 ölçekli 1992 tarihli Türkiye diri fayharitasına göre; diri ve olası diri fay hatları ilekesişen il sayısı 68, ilçe sayısı 400 adettir (Türkiye’dekiil toplam sayısı 81, ilçeler toplamı ise 922 adettir).Diri ve olasılı diri faylar etrafında oluşturulan 10 kmgenişliğindeki kuşak içinde, 554 belde bazındayerleşim birimi, 6174 belde ve köy bazında yerleşimbirimi kalmaktadır.Türkiye’nin diri fay haritasının güncelleştirilmesi projesikapsamında 2010 yılı sonunda MTA tarafından1/250.000 ölçekli diri fay haritasının üretilmesinimüteakip, daha önce MTA tarafından üretilen1/1.000.000 ölçekli diri fay haritasındaki güncellemelerve değişiklikler nedeniyle, diri faylara yakın olan veyabu faylardan etkilenebilecek yerleşim birimleri sayısındaazalış ve/veya artışlar olabilecektir. Bu nedenle buprojenin kentsel planlama açısından nedenli önemliolduğu göz ardı edilmemelidir.

Page 420: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Diğer bir rapor türü ise, planlı alanlar için; yani çevredüzeni, nazım ve uygulama imar planları, köyyerleşme planı ve mevzi imar planlarına (genellikle1/5.000 ve daha büyük ölçekli) esas altlık teşkileden, özel sektör ve üniversiteler tarafındanhazırlanan “jeolojik etüt, jeolojik-jeoteknik etüt vemikrobölgeleme raporları” dır. Afet tehlikeleriniortaya koyan genellikle alt ölçekteki planlar içinhazırlanan, amacına göre yerleşime uygunluğa –arazi kullanımına yönelik sonuçlar üretenve/veya zemin etütlerine atıflarda bulunan,planlama aşamasında dikkate alınması gerekenönlemler ve öneriler içeren ve amacına, ölçeğine veafet çekincesine göre detayı ve içeriği değişen, ekleriharitalar ile bir bütün oluşturan jeolojik çalışmalardır.

Diğer bir rapor türü ise, planlı alanlar için; yani çevredüzeni, nazım ve uygulama imar planları, köyyerleşme planı ve mevzi imar planlarına (genellikle1/5.000 ve daha büyük ölçekli) esas altlık teşkileden, özel sektör ve üniversiteler tarafındanhazırlanan “jeolojik etüt, jeolojik-jeoteknik etüt vemikrobölgeleme raporları” dır. Afet tehlikeleriniortaya koyan genellikle alt ölçekteki planlar içinhazırlanan, amacına göre yerleşime uygunluğa –arazi kullanımına yönelik sonuçlar üretenve/veya zemin etütlerine atıflarda bulunan,planlama aşamasında dikkate alınması gerekenönlemler ve öneriler içeren ve amacına, ölçeğine veafet çekincesine göre detayı ve içeriği değişen, ekleriharitalar ile bir bütün oluşturan jeolojik çalışmalardır.

Page 421: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Türkiye’de Mevcut Mevzuat ve UygulamaTürkiye de, afet yönetimi ile doğrudan ve dolaylı olarakilişkili bulunan ve halen uygulanan 7269 sayılı “UmumiHayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak TedbirlerleYapılacak Yardımlara Dair Kanun”, 3194 sayılı “İmarKanunu”, 5902 sayılı “Afet ve Acil Durum YönetimiBaşkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun”içerisinde aktif faylar, yüzey faylanması tehlikesi ve butehlikenin kentsel ve kırsal planlama ile etkileşimineyönelik herhangi bir yasal düzenleme mevcut değildir.Yapılan araştırmalarda görülmüştür ki aktif faylar ileyapılmış münferit bilimsel çalışmalar, şura ve çeşitlikomisyon çalışmaları kapsamında hazırlananraporlarda, aktif fayların depremselliğine değinilmişolmasına rağmen, yüzey faylanması tehlikesinedoğrudan atıfta bulunulmamıştır.

Türkiye’de Mevcut Mevzuat ve UygulamaTürkiye de, afet yönetimi ile doğrudan ve dolaylı olarakilişkili bulunan ve halen uygulanan 7269 sayılı “UmumiHayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak TedbirlerleYapılacak Yardımlara Dair Kanun”, 3194 sayılı “İmarKanunu”, 5902 sayılı “Afet ve Acil Durum YönetimiBaşkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun”içerisinde aktif faylar, yüzey faylanması tehlikesi ve butehlikenin kentsel ve kırsal planlama ile etkileşimineyönelik herhangi bir yasal düzenleme mevcut değildir.Yapılan araştırmalarda görülmüştür ki aktif faylar ileyapılmış münferit bilimsel çalışmalar, şura ve çeşitlikomisyon çalışmaları kapsamında hazırlananraporlarda, aktif fayların depremselliğine değinilmişolmasına rağmen, yüzey faylanması tehlikesinedoğrudan atıfta bulunulmamıştır.

Page 422: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 423: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 424: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

PaleosismolojiDeprem potansiyeli bakımından değerlendirildiğindeülkemiz oldukça yüksek bir orana sahip olmasınedeniyle, bu kapsamda yapılan tüm çalışmalarınönemi büyüktür. Yapılan çalışmalar ve kullanılanyöntemler bakımından değerlendirildiğinde bu sürecideprem öncesi, sırası ve sonrası olarak 3 ana bölümeayırmak gerekmektedir. Deprem öncesi yapılançalışmalar özellikle jeolojik temellere dayanançalışmaları kapsamaktadır. Aletsel dönemden öncemeydana gelmiş yıkıcı depremlerin saptanması vetüm özelliklerinin ortaya konması için önemli verilersunan yöntemlerden biri "Paleosismoloji" dir.

PaleosismolojiDeprem potansiyeli bakımından değerlendirildiğindeülkemiz oldukça yüksek bir orana sahip olmasınedeniyle, bu kapsamda yapılan tüm çalışmalarınönemi büyüktür. Yapılan çalışmalar ve kullanılanyöntemler bakımından değerlendirildiğinde bu sürecideprem öncesi, sırası ve sonrası olarak 3 ana bölümeayırmak gerekmektedir. Deprem öncesi yapılançalışmalar özellikle jeolojik temellere dayanançalışmaları kapsamaktadır. Aletsel dönemden öncemeydana gelmiş yıkıcı depremlerin saptanması vetüm özelliklerinin ortaya konması için önemli verilersunan yöntemlerden biri "Paleosismoloji" dir.

Page 425: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Paleosismoloji son yıllarda etkin bir şekildekullanılan ve aktif fayların özelliklerininaraştırılmasını sağlayan bir yöntemdir. Paleosismoloji,aletsel dönem öncesi, başka bir deyişle tarihsel vetarih öncesi dönemlerde oluşmuş ve yüzey kırığıoluşturmuş depremlerin sayısını, büyüklüğünü, atımmiktarını (düşey, yatay ya da her iki yönde) veyinelenme aralıðını saptamak için yapılan çalışmalarıntümüdür (Solonenko, 1973; Wallace, 1981; McCalpin,1996). Paleosismolojinin uygulanmasında kullanılanen etkin yöntem "Hendek" çalışmalarıdır. Yapılacakhendek çalışmaları çok titizlikle yürütülmesi gerekenve çalışma alanının tüm jeolojik özelliklerinin detaylıolarak incelenmesini gerektiren zorlu bir süreçtir.Hendek yerinin tespiti kadar buradan elde edilenverilerin değerlendirilmesi de büyük önemtaşımaktadır.

Paleosismoloji son yıllarda etkin bir şekildekullanılan ve aktif fayların özelliklerininaraştırılmasını sağlayan bir yöntemdir. Paleosismoloji,aletsel dönem öncesi, başka bir deyişle tarihsel vetarih öncesi dönemlerde oluşmuş ve yüzey kırığıoluşturmuş depremlerin sayısını, büyüklüğünü, atımmiktarını (düşey, yatay ya da her iki yönde) veyinelenme aralıðını saptamak için yapılan çalışmalarıntümüdür (Solonenko, 1973; Wallace, 1981; McCalpin,1996). Paleosismolojinin uygulanmasında kullanılanen etkin yöntem "Hendek" çalışmalarıdır. Yapılacakhendek çalışmaları çok titizlikle yürütülmesi gerekenve çalışma alanının tüm jeolojik özelliklerinin detaylıolarak incelenmesini gerektiren zorlu bir süreçtir.Hendek yerinin tespiti kadar buradan elde edilenverilerin değerlendirilmesi de büyük önemtaşımaktadır.

Page 426: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Jeomorfolojik Çalışmalar

Page 427: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Jeolojik ÇalışmalarSismik Çalışmalar

Page 428: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

GPR (Ground-Penetratıng Radar)Elektrik Rezistivite (Özdirenç) YöntemiSismik Yansıma ve Kırılma YöntemiManyetik ve Gravite Yöntemi

Page 429: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Hendek Çalışmaları

Page 430: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Yüzey Faylanması Tehlikesinin Değerlendirilmesi ve Planlama–YapılaşmayaEntegrasyonu

Yüzey faylanması tehlikesinin belirlenmesi ve haritalanması gereklidir, çünküyapıların çok azı faylanmayla ortaya çıkan deformasyonu tolere edebilir. Diğeryandan, bir fay kuşağında, geniş alanlarda planlama ve yapılaşmanın tamamenyasaklanması da mühendislik açısından oldukça muhafazakâr birdavranıştır ve gerçekte neredeyse imkânsızdır.

Yapılaşmaya gidilecek alandaki aktif bir fay, bu tür bir jeolojik yapınınbulunmadığı yerlere göre yapı güvenliği açısından artan bir tehlikeyi içerir.Buna göre;

• Yüzey faylanması boyunca yapılar, civardaki yapılara göre çok daha fazlahasar görürler ve bunu önleyecek bir teknoloji yoktur. [Faccioli (2008)’e göre,devamlı ve sert temellere sahip göreceli olarak “ağır” ya da katı yapılar,yüzey faylanmasını saptırabilirler. Bu tür yapılar, yapısal yıkım olmaksızın katıkütle/cisim rotasyonuna (rigid body rotation) maruz kalırlar.]• Arazi kullanımı ve yerleşime uygunluk konusunda mevcut bulunansorumluluklara ve mevzuata rağmen, özellikle yüzey faylanması konusundazarar azaltıcı mevzuat ve planlanmalar yetersizdir.• Bu tür tehlikelerin azaltılabilmesi için pratik kurallara - kılavuzlara acilenihtiyaç vardır.

Yapılaşmaya gidilecek alandaki aktif bir fay, bu tür bir jeolojik yapınınbulunmadığı yerlere göre yapı güvenliği açısından artan bir tehlikeyi içerir.Buna göre;

• Yüzey faylanması boyunca yapılar, civardaki yapılara göre çok daha fazlahasar görürler ve bunu önleyecek bir teknoloji yoktur. [Faccioli (2008)’e göre,devamlı ve sert temellere sahip göreceli olarak “ağır” ya da katı yapılar,yüzey faylanmasını saptırabilirler. Bu tür yapılar, yapısal yıkım olmaksızın katıkütle/cisim rotasyonuna (rigid body rotation) maruz kalırlar.]• Arazi kullanımı ve yerleşime uygunluk konusunda mevcut bulunansorumluluklara ve mevzuata rağmen, özellikle yüzey faylanması konusundazarar azaltıcı mevzuat ve planlanmalar yetersizdir.• Bu tür tehlikelerin azaltılabilmesi için pratik kurallara - kılavuzlara acilenihtiyaç vardır.

Page 431: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Yüzey faylanması çalışmalarında diri faylar haritalanmalı (en az 1/10.000 ölçekteya da daha büyük), mümkünse tekrarlanma aralıkları belirlenmeli (fayın, yüzeyfaylanmaları - yaratan depremler - arasındaki ortalama zaman aralığı) ve faykarmaşıklığı (fault complexity) dikkate alınmalıdır. Fay izinin karmaşıklığını ve fayboyunca bir tehlike kuşağı/çekme mesafesi/tampon bölge kombinasyonunudikkate alan bir fay sakınım bandı, haritalarda fayın çevresine çizilmelidir. Beckerve diğ., (2005), nominal bir değer olarak fayın her iki tarafında 20’şer metrelik“fay sakınım kuşağı” oluşturulmasını önermektedirler.

Page 432: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 433: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Doğrultu atımlı faylarda, güvenlik mesafesi olarak ise olarak ise uluslararasıörneklerinde de sıklıkla karşılaşıldığı üzere 20 metre (fayın her iki tarafında 20’şer metre, toplam 40 metre) uygun bir mesafe olacaktır.

Page 434: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama
Page 435: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Yapılaşmış ve Yapılaşmamış Alanlarda SakınımBandı YaklaşımıYeni yerleşime açılacak gelişme alanlarının ve henüzgelişmemiş kırsal alanların planlamasında, yüzeyfaylanması tehlikesi dikkate alınarak planlamayapmak gerekir. Örneğin, imara yeni açılan alanlardayüzey faylanması tehlikesinden dolayı oluşturulacakfay sakınım bantları vasıtasıyla yapılaşmadankaçınılması sağlanabilir. Bu yaklaşım, arazi sahiplerive bölgesel otoriteler için en güvenli ve en tatminedici uzun vadeli çözüm olacaktır. Ayrıca maliyeti deyoktur. Tabii ki, planlayamama ve yapılaşamama hemkişiler hem de belediyeler için rantsal ve/veyayönetimsel bir kayıptır, ancak tehlikeden uzak durmakiçin gerekli bir fedakârlıktır.

Yapılaşmış ve Yapılaşmamış Alanlarda SakınımBandı YaklaşımıYeni yerleşime açılacak gelişme alanlarının ve henüzgelişmemiş kırsal alanların planlamasında, yüzeyfaylanması tehlikesi dikkate alınarak planlamayapmak gerekir. Örneğin, imara yeni açılan alanlardayüzey faylanması tehlikesinden dolayı oluşturulacakfay sakınım bantları vasıtasıyla yapılaşmadankaçınılması sağlanabilir. Bu yaklaşım, arazi sahiplerive bölgesel otoriteler için en güvenli ve en tatminedici uzun vadeli çözüm olacaktır. Ayrıca maliyeti deyoktur. Tabii ki, planlayamama ve yapılaşamama hemkişiler hem de belediyeler için rantsal ve/veyayönetimsel bir kayıptır, ancak tehlikeden uzak durmakiçin gerekli bir fedakârlıktır.

Page 436: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Eğer söz konusu alanlar zaten planlanmış ve yapılaşmışsa,yüzey faylanması tehlikesinin olası olduğu yerlerdeyapılaşma için bazı istisnai durumlar söz konusu olabilir.Yüzey faylanması sakınım bandını dikkate alan bir arazikullanımı – yerleşime uygunluk planlaması, riskleriazaltmaya ya da risklerden kaçınmaya yol açar. Yapılaşmayoğunluğunu ve hatalı yapılaşmayı azaltır. Ancak buyaklaşım, bir binanın deprem sırasında oluşturabileceğiyüzey faylanmasından zarar görmeyeceğini garanti etmez.Her ne kadar aktif faylardan kaçınmak en basit ve kesinönleyici bir tedbir olsa da, yüzey faylanması tehlikesindenkaçınmak için özellikle de zaten gelişmiş – yapılaşmışalanlar için farklı yaklaşımlar gerektiği konusu tartışmalıdır.Bir başka deyişle; zaten yapılalmış alanlar için, yüzeyfaylanması tehlikesine sahip bir aktif fay tehdidi mevcutsa,bu fay boyunca yerleşim ve yapılaşma açısından “UygunOlmayan Alan” ve “Afete Maruz Bölge” kararı almak enazından kesinlikle ekonomik olmayabilir. Bu da genel kabulgörmüş olan aşağıdaki prensipleri ortaya çıkarır ve bilgilerinelde edilmesini gerektirebilir:

Eğer söz konusu alanlar zaten planlanmış ve yapılaşmışsa,yüzey faylanması tehlikesinin olası olduğu yerlerdeyapılaşma için bazı istisnai durumlar söz konusu olabilir.Yüzey faylanması sakınım bandını dikkate alan bir arazikullanımı – yerleşime uygunluk planlaması, riskleriazaltmaya ya da risklerden kaçınmaya yol açar. Yapılaşmayoğunluğunu ve hatalı yapılaşmayı azaltır. Ancak buyaklaşım, bir binanın deprem sırasında oluşturabileceğiyüzey faylanmasından zarar görmeyeceğini garanti etmez.Her ne kadar aktif faylardan kaçınmak en basit ve kesinönleyici bir tedbir olsa da, yüzey faylanması tehlikesindenkaçınmak için özellikle de zaten gelişmiş – yapılaşmışalanlar için farklı yaklaşımlar gerektiği konusu tartışmalıdır.Bir başka deyişle; zaten yapılalmış alanlar için, yüzeyfaylanması tehlikesine sahip bir aktif fay tehdidi mevcutsa,bu fay boyunca yerleşim ve yapılaşma açısından “UygunOlmayan Alan” ve “Afete Maruz Bölge” kararı almak enazından kesinlikle ekonomik olmayabilir. Bu da genel kabulgörmüş olan aşağıdaki prensipleri ortaya çıkarır ve bilgilerinelde edilmesini gerektirebilir:

Page 437: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 1

Bu bölüm; “Şehir ve Çevre Jeolojisi” kitabından(Hüseyin Kurt ve Fetullah Arık) alınmıştır.

13. KENT PLANLAMASINDA JEOLOJİK VEJEOTEKNİK ÇALIŞMALAR

Şehir ve Bölge Planlama çalışmalarında göz önünde bulundurulmasıgereken birçok verinin içinde belki de en önemlisi o bölgeye ait jeolojik vejeoteknik özelliklerin yer aldığı mühendislik jeolojisi bilgileridir. Temel birMühendislik Jeolojisi araştırması o bölgede bulunan jeolojik, morfolojik, zemin,kayaç, mühendislik jeolojisi ve çevresel özelliklerini ortaya çıkarmakta olup(Erguvanlı, 1986) aynı zamanda yörede bulunan malzemelerin sebep olabileceğijeolojik tehlikeleri önceden tanımlayarak yerleşim alanlarının ve mühendislikyapılarının bu tehlikelere karşı güvenliğini sağlayacak arazi kullanımplanlamasına ve zarar azaltma önlemlerine yönelik kriterlerin oluşturulmasıilkesine göre yapılmaktadır. Mühendislik jeolojisi araştırma sonuçları genelolarak afet tehlike ve risk analizlerinde; arazi kullanım planlarında, yerseçiminde, kütle hareketlerinin sınıflanması ve izlenmesinde, duraylılıkanalizleri ve stabilizasyon önlemlerinde kullanılmaktadır. Ayrıca baraj ve tünelçalışmaları, maden ve endüstriyel hammadde işletmeciliği, boru hattı, kanal,demiryolu ve otoyol güzergahı belirlenmesi ve çevresel etki değerlendirmesiçalışmalarında kullanılır.

Dolayısıyla çevre şartlarını (yörenin kayaç ve topraklarının mühendisliközellikleri, geçirmiş oldukları jeolojik süreçler ve yörenin uğrayabileceği doğalafetlerin belirlenmesi) ve yörenin sahip olduğu mineral ve yapı malzemesikaynaklarının tespiti söz konusu alanın en uygun şekilde değerlendirilmesiaçısından büyük önem taşımaktadır. Fiziksel faktörlerin kent ve çevreplanlamasında doğrudan etkili olduğu düşüldüğünde; yeryüzünü ve doğalkaynakları araştırıp inceleyen ve bunları değerlendiren jeoloji bilimine özel birönem verilmelidir.

İmar planına esas olmak üzere yapılacak jeolojik etütlerle öncelikleincelenen alanda bulunan jeolojik birimler, bunların gözlemsel olarak özellikleri,

Page 438: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 2

yapısal jeoloji özellikleri ortaya çıkarılmaktadır. Verilerin elde edilmesi süreciharitalama, sondaj, arazi deneyleri (SPT, CPT, Presiyometre vb), zeminlerinindeks/fiziksel ve mekanik özelliklerinin belirlenmesine yönelik laboratuvardeneyleri, hidrojeolojik ve hidrolojik, jeofizik ve sismo-tektonik yöntemler gibideğişik teknikler kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Araştırmalarla elde edilenverilerin analizleri sonucu eğim, jeoloji, deprem tehlike, sıvılaşma ve şişmepotansiyeli, kütle hareketleri gibi bir çok konu tartışılmaktadır. Bu çalışmalarlayerleşime uygun olduğu belirlenen alanlar imara açılmaktadır.

İmara açılan alanda ise planlanan her tür yapı için ayrıca zemin etüdüyapılarak yapının mimari projesi ve statik hesaplamaları için gerekli bilgilersağlanmaktadır. Bütün yapıların zeminle ilişkili olduğu düşünüldüğünde, yeterlive güvenilir zemin etütlerinin önemi ortaya çıkmaktadır. Zemin etütleri her nekadar parsel bazında yapılsa da öncelikle içinde bulunduğu alanın bölgeseljeolojik özellikleri bilinmelidir. Zemin durumu, deprem etkisi ve kat adedinegöre hangi çalışmaların yapılacağı yasa ve yönetmeliklerle belirlenmiştir. Ancakuygulamada bu sınırlamaların çoğu kez yeterli olmadığı görüldüğündendeneyimli bir jeoloji mühendisi her parsel için istenen özellikleri ortayaçıkarabilecek çalışma programı geliştirmelidir.

13.1. Kent Planlamasında Jeolojik – Jeoteknik VerilerKent planlamasında yer seçimini etkileyebilecek en temel özellik fiziksel

ve jeolojik sınırlamalardır. Bu sınırlamalar başlıca; topografya, jeolojik yapı,iklim şartları, sismoloji, hidrojeolojik özellikler, yapı malzemeleri ve toprakkalitesi olarak özetlenebilir (Şengüler, 1993; Ulusay, 1999). Gerek bölgesel,gerek yerel alt yapılar ve iskan alanlarının seçiminde öncelikle, seçilecek yenikentlerin kuruluşunda ve varolan kentlerin genişlemesinde-gelişmesinde bufaktörler plancılar için önemli verilerdir (Sancar ve Aydemir, 1998). Kentplanlaması için yapılacak jeolojik ve jeoteknik etütler daha sonraki planlamaçalışmaları için de bilgi kaynaklarını oluşturacaklardır (Forster ve Culshaw,1990). Bölge ve kent planlamasından önce yerleşim alanları için bu özellikleriiçeren haritalar oluşturulur. Elde edilen haritalarda, tüm sınırlamalar için kabuledilebilir ölçülerdeki arazi yapısı belirlenir üst üste çakıştırılarak yerleşmeyeuygun ve uygun olmayan alanların sınırları bulunur (Kasapoğlu, 1998).

13.1.1. TopoğrafyaTopografik haritalar yeryüzü şeklinin belirli bir ölçek ile küçültülerek

harita düzlemi üzerine iz düşürülmesi ile elde edilen haritalardır. Topografikharitalarda morfoloji yani yeryüzünün şeklini oluşturan dağ, tepe, vadi, ova, göl

Page 439: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 3

akarsu, bataklık, plaj, yar ve kumul gibi doğal şekiller, karayolu, demiryolu,hava alanı, köprü, yerleşim alanları, kuyular, maden ve taş ocakları, liman veiskele gibi yapay yüzeysel şekiller açık bir şekilde gösterilir.

Jeolojik verilerin işlendiği topografik haritalara baz harita denilmektedir.Ülkemizde kullanılan baz haritalar Harita Genel Komutanlığı tarafındanhazırlanan ve gizlilik derecesine sahip 1/25000 ölçekli haritalardır. Ayrıca1/100.000, 1/200.000 ve 1/500.000 ölçekli haritalar da bulunmaktadır. 1/25.000ölçekli topografik haritalarda yükseklik 50 m’de bir ana kontur (eşyükseltieğrisi) ve her 10 m’de bir ara kontur çizilerek yapılmaktadır. Her 50 m’dengeçen eğriler kalın kahverengi bir çizgi ile çizilmekte ve çizginin üzerine deyükseklikleri yazılmaktadır. Her 10 m’den geçen konturlar ince kahverengi çizgiile çizilir ve arazinin düze yakın olduğu yerlerde bazen bu çizgilerin üzerine deyükseklikler yazılmaktadır. Arazinin çok düz olması durumunda 5 m’den geçeneşyükseklik eğrileri kesikli ince kahverengi çizgi ile çizilmekte ve zaman zamanüzerine yükseklik not edilmektedir. Eşyükseklik eğrileri aynı yükseklikten geçennoktaların birleştirilmesi ile elde edilirler. Haritada bir noktanın denizdenyüksekliği o noktanın kotu olarak bilinmektedir. Yukarıdaki verilere görenoktanın yüksekliği rahatlıkla hesaplanabilmektedir.

Topografik haritalarda sık geçen konturlar dik yamaçları, seyrek konturlarise düzlükleri göstermektedir. Dik yamaçlı kayalıklar, ve büyük heyelanlardakikayma yüzeyleri, kumullar ve blok şeklindeki kayalık alanlar özel taramalarlagösterilmektedir. Bunlardan kumullar sık kahverengi noktalar ile, dereler sürekliakış halinde ise düz mavi, kuru dereler kesikli mavi çizgilerle, ırmak ve nehirlerçift mavi çizgi arasında mavi boyama ile gösterilmektedir. Göl ve denizlerinsınırları da mavi çizgi ile belirtilmiş olup derinliğe göre koyulaşan mavi renkleboyanmaktadır. Kanal, kaynak ve kuyular da mavi renkle gösterilmektedir.

Bütün yapay yapılar kırmızı ve siyah renkle çizilmektedir. Örneğin büyükkarayolları kalın ve kırmızı çizgi ile, araba yolu ve şoseler biri düz diğeri kesiklisiyah çift çizgi, patika ve toprak yollar ise kesikli siyah çizgi ilegösterilmektedir. Demiryolları siyah kalın kesikli çizgilerle, istasyonlar ise siyahdolgulu dikdörtgen ile gösterilirken, resmi bina, okul, hastane, cami, türbe,mezarlıklar vb özel simgeleri ile gösterilir. Elektrik, telefon hatları da siyah çizgiile gösterilmektedir. Topografik haritalarda orman, bağ – bahçe gibi alanlar yeşilrenkli olarak gösterilir. 1/25000 ölçekli haritaların kenarlarında komşu paftalarve coğrafi koordinatlar ve harita üzerinde kullanılan bütün çizgi, tarama vesimgelerin açıklamaları bulunmaktadır.

Bütün bu özel işaretlerden yararlanılarak harita üzerinde her hangi birnokta kolaylıkla bulunabilir. Ancak arazinin çok düz veya sık ormanlık olması

Page 440: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 4

gibi durumlarda yer bulma zor ve deneyim gerektirmektedir. Günümüzdealtimetre, GPS, hava fotoğrafları gibi uzaktan algılama yöntemleri ile geliştirilencoğrafi bilgi sistemleri sayesinde bu problem kolaylıkla çözülmektedir. Arazijeologları GPS yardımı ile yer tayinini neredeyse hatasız olarak yapabilmektedir.

Topografya yer seçimini etkileyebilecek en önemli parametredir. Çünkü;bazı yüksek yapıların alçak kotlara, bazı alçak yapıların da yüksek kotlara inşaedilmesi zorunluluğu vardır. Topografya incelenen alanın eğim özelliklerini debelirleyeceği için, yol inşaatı, tünel ya da köprülü geçit gibi ulaşımplanlamalarında da gereklidir. Topografik haritalar eğimi gösterse de, eğimderecesinin önemini yansıtmazlar. Özellikle killi kayaçlardan oluşan yamaç veşevlerin eğimleri düşük de olsa stabilite yönünden sorunludurlar. Topografikharitalarda kayalık alanlar da gösterilmektedir. Kayalık alanlarda planlamayapıldığında bazı sorunlar ortaya çıkabilir. Planlamada kayalık yamaçlarınsüreksizliği doğrultu ve eğimleri duraylılık açısından önemlidir. Topografyadiğer şartlarla birlikte değerlendirildiğinde, yer kayması, heyelan gibi jeolojiksüreçlerin oluşumunu da belirleyen bir parametredir. Bu nedenle kentplanlamasında yer alacak yapılaşmaların yer seçimini de önemli olaraketkileyecektir (Kasapoğlu, 1998).

13.1.2. Jeolojik yapıPlanlama alanında yer alan toprak ve kayaç gibi jeolojik malzemeler,

bunların yatay ve düşey dağılımları, birbirleri ile olan sınır ilişkileri,tabakalanma, kırık, çatlak, kıvrımlanma, eklem ve fay gibi yapısal özellikler;sertlik, geçirimlilik, deformasyon ve dayanım gibi jeoteknik özellikleri kentplanlaması içerisinde yapılar için yapılacak yer seçimini etkileyecektir. Bununiçin öncelikle inceleme alanındaki birimlerin stratigrafik konumları, yapısal,litolojik ve fiziksel özellikleri ile ayrışma durumu ortaya çıkarılmalıdır. Tabakagenel doğrultu ve eğim yönleri, hafriyat özellikleri, toprak kalınlıkları,depremsellik, drenaj, ana kaya yapısı ve toprak yapısı, yağışlar, dere ve nehirdebileri, kitle hareketleri (heyelan, kaya ve çığ düşmesi, yamaç döküntüsü),yeraltı ve yüzey sularının mevcut durumu, varsa kirliliklerinin belirlenmesi,endüstriyel hammaddeler, taş, kum ve çakıl ocakları, kıyı dolgu alanları, taşkınalanlarının saptanması, arazi kullanım potansiyelinin belirlenmesi özelliklesanayi bölgelerinin ve kentsel gelişme alanlarının imara açılıp açılmamasındadeğerlendirilmesi kaçınılmaz verilerdir.

Zeminin taşıma gücü kent ve bölge planlamasında arazi kullanım kararlarıaçısından önemlidir. Zemin ve kayaçların homojen olmayan yapısı ve zeminlebirkaç metrekarelik bir temas alanı olan temel boyutları düşünüldüğünde taşıma

Page 441: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 5

gücüne ilişkin değerlerin bütün yapıların ön projelerinin hazırlanmasındahesaplanması gerekmektedir Zeminlerin taşıma güçleri deneysel olarak bulunanfiziksel özelliklere bağlı olmakla birlikte temel boyutuna ve gömme derinliğinebağlıdır. Kayaçlara ait taşıma güçleri az ayrışmış bölgelerde yüksek değerdeolmasına rağmen; değişik alanlarda az ayrışmış kayaçlar içerisinde daha fazlaayrışmış mercek şeklinde kısımlar ve yapılardan gelecek yüklerdenetkilenebilecek süreksizliklerin varlığı özellikle büyük yapılar için ayrıntılızemin etüdü gerektirmektedir.

Öte yandan, atık depolama alanları için yeraltı suyunu üzerleyengeçirimsiz jeolojik malzemeler tercih edilirken; yerleşim alanları için, yüzeyakışını ve taşkınları engelleyecek, yeraltı suyunun beslenmesini engellemeyecekgeçirimli alanlar tercih edilmelidir. Kireçtaşı ve tuz bulunduran zeminlerdeyeraltında doğal mağaralar ve boşluklar bulunabilir. Yerleşme alanları madenhavzaları yakınında ya da üstünde yer almamalıdır. Aksi durumda maden dekömür galerindeki çökmeler zemin üstünde yapılarda hasarlara neden olacaktır.Yukarıda sayılanlara ek olarak yerleşim alanlarının üzerinde yer alacağı arazininderinliği, sürekliliği veya dolgulanma durumu da çok önemlidir. Aksi halde kazı,temel, tünel, kanalizasyon galerileri yapımında büyük sorunlar yaşanabilir.İnşaat sonrasında da çökmeler olabilir. Deprem riski açısından, jeolojik yapınınçok iyi değerlendirilmesi, özellikle aktif faylara yakın alanlardan, yerleşim alanıseçiminde olabildiğince kaçınılması gerekmektedir.

Bazı durumlarda zeminin özelliklerinin daha ayrıntılı olarak ortayaçıkarılması için araştırmanın sondajlarla desteklenmesi gerekmektedir. Özelliklebüyük ölçekli mühendislik yapılarında, sonradan ortaya çıkabilecek veonarılması mümkün olmayan problemlerin önceden tahmin edilebilmesi içinsondajlı çalışmaların mutlaka yapılması gerekmektedir. Sondaj çalışmaları ileyapının oturacağı zemin derinlemesine ortaya çıkarılabilmekte ve arazideyapılan yerinde deneylerle zeminin bir çok özelliği belirlenebilmektedir.

Çalışmalarda kullanılan harita ölçeği çok önemli olup 1/25000 ve dahaküçük ölçekteki araştırmalarda birimler Mühendislik Formasyonları veyaMühendislik Grupları seviyesinde fasiyese dayalı olarak sınırlı jeoteknikkarakterleriyle haritalanabilirken, 1/5000 ve daha büyük ölçekte haritalanacakbirimler fiziksel ve mekanik özellikleri açısından en yüksek derecede üniformlukkarakterine göre haritalanmalıdır.

13.1.3. Hidrojeolojik şartlarİnceleme alanında yeraltı suyu düzeyi, hidrolik eğim, birimlerin

hidrojeolojik özellikleri (akifer, iletim katsayısı), suyun kimyasal ve

Page 442: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 6

fizikokimyasal özelliklerinin belirlenmesi (pH, elektirik iletkenlik, sıcaklık, asiteve alkanite değerleri), yeraltı suyunun yapı temellerine etkisinin belirlenmesidir.Ayrıca yüzey sularının taşkın durumuna yönelik veriler de bu başlık altında elealınmalıdır.

Gerek kentin içme ve kullanma suyu gereksinimlerinin karşılanması,gerek su ile ilgili olarak oluşabilecek taşkın, sel, heyelan, zemin oturması vesıvılaşma gibi jeolojik ve jeoteknik oluşumların önlemesi ve ayrıca su kirliliğisorunlarının çözümü için, planlama alanının hidrojeolojik şartlarının çok iyideğerlendirilmesi gerekir.

Evsel veya sanayi amaçlı veya hangi amaçla olursa olsun kullanılansuların bir şekilde kimyasal, fiziksel özellikleri değişmekte yani kirlenmektedir.Kullanıldıktan sonra herhangi bir işlem yapılmaksızın yeraltına verilen veyasızan sular yer altı sularını da kirletmektedir. Sirkülasyonun yüzey sularına göredaha az olduğu kirlenmiş yer altı sularının doğal haline dönmesi ise çok uzun birsüre gerektirmektedir. Ayrıca kirlikler nedeniyle kimyasal bileşimi değişen veyaasitliliği artan yeraltı suları kireçtaşı, mermer, tuz, jips gibi tabakaların içindedolaşırken bunları eritmekte ve zeminde zayıflamaya neden olmaktadır. Yeraltısu seviyesi ve su hareketine bağlı olarak zemindeki çökmeler nedeni ile büyükboyutlu anıtsal yapılar da dahi yan-yatmalar ve çatlamalar meydana gelmektedir(Örneğin Pizza kulesi gibi). Özellikle kent atıklarının depolandığı depolamaalanlarının yer seçiminde yapılacak hatalar, bu atıkların yeraltı suyuna karışarakonu kirletmesine neden olacağı gibi, hem kentin su gereksinimininkarşılanmasında hem de kent halkının sağlığı açısından çok ciddi sorunlarlakarşı karşıya gelinmektedir. Ayrıca endüstriyel, zehirli ve radyoaktif atıklarınsulara karışmasını önleyecek yerlerde tutulması gerekmektedir.

Dolgu ile yer kazanma deniz kıyılarında da sık başvurulan bir işlemdir.Gereksiz dolgu alanları yaratmak, doğal dengeyi bozmakta, binlerce yılda oluşandoğal plajlar yok olmaktadır (Şanver, 1999). Akarsu biriktirmesi ile denizaşındırması arasındaki denge insan müdahalesi ile kolayca bozulabilmekte vehiçbir jeolojik çalışma yapılmadan dalgakıran, balıkçı barınağı, limanyapılmakta veya denizden malzeme alınmaktadır. Akarsu yatakları kesinlikteiskana açılmamalıdır. Mevcut taşkın tehdidi altındaki bölgeler iskandanarındırılarak, yeşil alan haline dönüştürülmelidir.

13.1.4. Jeolojik tehlikelerİnceleme alanındaki deprem, kütle hareketleri, sıvılaşma, şişme, çökme,

eriyebilen kaya ve insan girişimleri sonucu oluşmuş boşluk durumu, çığ

Page 443: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 7

düşmesi, volkanik Aktivite gibi jeolojik tehlike potansiyelleri tanımlanmalı vealansal dağılımı sunulmalıdır. Bu çerçevede gibi tehlikelere yönelik verilerinharitalaması gerçekleştirilir. Yukarıda sayılanlar dışında toplum sağlığı için riskoluşturan radon gazı ve asbest, arsenik, zeolit minerallerine ve etkilerine yönelikaraştırmalarda jeolojik tehlike (Jeo – Sağlık /Tıbbi Jeoloji) başlığı altındasayılmaktadır.

13.1.5. Jeofizik çalışmalarJeolojik etüt yapılırken fay, kayma dairesi, makaslama zonları ve zeminin

dinamik parametrelerinin teyit edilmesini gerektiren durumlarda jeofizikyöntemler kullanılır. Zeminin derinlerdeki durumunun ayrıntılı bir şekilde otayaçıkarılabilmesi için daha ayrıntılı jeolojik ve jeofizik çalışmalar yapılmalıdır.Özellikle üstü örtülü yapıların belirlenebilmesi ve deprem gibi dinamik etkilerinzeminde meydana getirebileceği deformasyonlar jeofizik çalışmalarla kolaycaortaya çıkarılabilmektedir. İmara açılması planlanan yerlerde, sahanın deprembölgeleri haritasındaki yeri, en yakın diri fay veya faylara göre konumubelirlenmelidir. Sismotektonik haritalar yardımıyla imar sahası ve çevresindebulunan aktif faylar, ölü faylar veya gömülü faylar belirlenebilmektedir. Ayrıcayörede oluşan tarihsel depremler ve aletsel büyüklükleri ve etkin yer ivmesiaraştırılmalıdır. Ancak jeofizik çalışmalar sadece jeoteknik etüdün bir parçasıdırve tek başına zemin etüdü anlamına gelmemektedir.

13.1.6. İklim şartlarıBölgenin iklim şartlarına bağlı olarak, gece-gündüz sıcaklık farkları, kent

alanına düşen yağış miktarı, kışın bölgedeki don süresi ve derinliği; bölgeninjeolojik yapısı ile birlikte, kent planlamasında yer alacak bazı yapılar için yerseçimini, temel tipini ve derinliğini etkileyecektir (Kasapoğlu, 1998). İklimşartlarına bağlı olarak, bölgede egemen olan rüzgar yönü ve şiddeti de, özelliklehava kirliliğine neden olabilecek sanayi tesislerinin yer seçimini etkileyenönemli bir parametredir. Yine iklim şartlarına bağlı olarak bölgeye düşen yağışıncinsi ve miktarı binaların projelendirilmesinde önemli yer tutmaktadır.

13.1.7. Yapı malzemeleri ve jeo-sit alanlarıZeminde bulunan malzemenin litolojik özellikleri her tür inşaat malzemesi

sağlanması için de önemlidir (Sancar ve Aydemir, 1998). Bölgesel ve kentselgelişme durmayacağına göre, gelişmenin gereksinim duyduğu doğal kaynaklar;(yeraltı ve yer üstü) özenle ve dengeli kullanılmak zorundadır.

Page 444: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 8

Köprü, baraj, tünel, santral vb bir çok büyük mühendislik projesindestabilite hesaplarının yapılabilmesi için, temelde bulunan kayaçlarla, yapıdakullanılacak malzemenin mühendislik özelliklerinin bilinmesi gerekir. Kentininşasında bina, yol, köprü, vb. yapılar için kum-çakıl gibi beton agregası veyapıtaşlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu malzemelerin kent alanı içinde veyayakınında bulunması, erişilebilirliği, ucuz elde edilebilirliği ve bunların jeolojik -jeoteknik özellikleri kentin inşasını ekonomik açıdan olumlu yada olumsuzyönde etkilemektedir (Kasapoğlu, 1998). Malzemeler, yeraltından, su altındanalınabileceği (kum, çakıl vb.) gibi tuğla; kiremit, çimento vb. inşaatmalzemelerinde olduğu gibi yer üstünden de sağlanabilir. Ulaşım alt yapısıolarak kara ve deniz yolları için malzeme (toprak, mıcır, beton, kum, çakıl, hafifagregalar, kül, curuf, vb.) sağlanması zorunludur. Kentsel ve bölgesel yapılar butür malzeme yataklarına ne uzak, ne çok yakın olmalıdır.

Sahadan derlenen zemin örneklerinin mühendislik özeliklerinin bir çoğulaboratuvar deneyleriyle belirlenebilmektedir. Ancak laboratuvarda elde edilensonuçlar her zaman sağlıklı olmaz. Çünkü her hangi bir cins kayacın, belli biryerinden alınan örnek üzerinde yapılacak deneyde elde edilecek sonuç, aynıkayacın bir başka kesiminde, hatta aynı kesimin çeşitli noktalarında farklıözellikler gösterebilmektedir. Bu nedenle incelenen bir kayacın, her yerde ve herzaman aynı özellikleri göstereceğini beklemek yanlış olacaktır. Bu türyanılgılardan kurtulmak için arazi gözlemlerinde farklılık gösterebileceğidüşünülen yerlerden yeteri kadar örnek alınmalı, laboratuvarda ortayaçıkabilecek bütün ihtimalleri açık bir şekilde belirleyebilecek sayıda ve türdedeney yapılmalı ve veriler uygun veri analizi yöntemleri ile değerlendirilmelidir.

Kayacı meydana getiren tanelerin boyu, türü ve taneleri bağlayançimentonun özelliği kayacın bütün özelliklerini etkilerken, bu bileşenler herhangi bir kayaç kütlesinin farklı kesimlerinde farklı olabilir. Buna göreplanlanan her yapı için ayrı ayrı proje alanında bulunan zemin ve kayanumunelerinin fiziksel, mekanik ve teknolojik özelliklerinin araştırılması,bunların yapılara olan etkisinin ayrıntılı olarak incelenmesi ve elde edilenverilerin uygun veri analizi yöntemi ile değerlendirilmesi bir zorunluluktur.

Doğal kaynakların rezerv hesapları yapılabilmektedir. Yerüstü veyeraltında maden çıkarma ve inşaat malzemesi alma işlemleri yüzey ekolojisininoluşumunu etkileyerek doğal ekolojinin sürdürülebilirliğini kısıtlayıcı etkilereneden olmaktadır. İşletme yapıldıktan sonra rehabilite edilmeden terk edilenmaden ocakları her zaman problem oluşturmaktadır.

Page 445: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 9

Ayrıca oluşumları, yapıları ve görünüşleri ile jeolojik önem arzedenjeolojik miras alanları (fosil zonları, taşlaşmış ağaçlar, yeryüzü şekilleri)haritalanmalı ve bu yapıların olduğu bölgeler imara açılmamalıdır.

13.2. Zemin Etütleriİmar planına esas olmak üzere yapılan bir dizi jeolojik ve jeoteknik

çalışma sonucunda yerleşime uygun olan alanlar ortaya çıkmaktadır. Yerleşimeuygun alanlarda kat adedi ve binaların genişliği planlama çalışmalarında ortayaçıkarılmaktadır. Yerleşime uygun alanlarda yapılacak binaların zemininin dahaayrıntılı çalışmalarla desteklenmesi gerekmektedir. Bu aşamada yapılarınmimari projelerine ve statik hesaplamalarına esas teşkil edecek çalışmalar zeminetüdü adı altında toplanmıştır.

Bu çalışmalar ya mevcut yapılarda ortaya çıkan stabilite problemlerinnedenlerinin araştırılmasında ya da yeni planlanan bir yapının zeminini tanımaamacıyla gerçekleştirilir.

Mevcut yapılarda ortaya çıkan problemlerin nedenlerinin araştırılması(stabilite bozulmaları, deformasyonlar): Yapı temellerinde herhangi bir nedenlekaymalar meydana gelmesi veya kayma tehlikesinin ortaya çıkması durumundayapılır. Yapıların altında ve çevresinde tabii veya dolgu zeminlerde meydanagelecek kaymalar ve kayma eğilimleri, çevrede bulunan yapılardan kaynaklanançatlak ve çökmeler vb. yapı üzerinde olumsuz etkiler meydana getirmektedir.Ayrıca normal şartlarda, herhangi bir problem yokken, çevrede yapılacak kazıveya yapılar nedeniyle ortaya çıkabilecek birtakım problemleri önlemekamacıyla da stabilite etütleri yapılır.

Yeni yapılacak yapılar için temel zeminin araştırılması: Bunlar belli biralanda (baraj, köprü, bina vb) veya belli bir güzergâh boyunca (tünel, karayolu,demiryolu, kanal vb.) yapılmaktadır. Birinci durumda belli sınırlar içindeki alanve bu alanın yakın çevresinde etüt yapılır. İmar planına esas jeolojik ve jeotekniketütlerde ayrıntılı olarak anlatıldığı için bu çalışmaları kısaca şöyleözetleyebiliriz.

Zemin etütleri bölgesel çapta yapılan jeolojik ve jeoteknik etütlerin parselbazına indirgenmiş ve olarak yapılan ayrıntılı şeklidir. Yapılacak zeminetüdünün çerçevesi, yapının önemi, tipi, kat adedi ve büyüklüğü, zaman faktörü,zemini oluşturan malzemenin cinsi gibi bir çok faktöre bağlıdır.

Zemin tabakalarının sağlamlık, derinlik ve genişliği her yerde aynıözelliklere sahipse, yapılacak zemin etüdü kolay ve masrafsız olacaktır. Oysa,zeminin özellikleri hem yatay, hem de düşey yönlerde önemli değişiklikler

Page 446: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 10

gösterebilmektedir. Özellikle zeminde kil, silt ve ince kum gibi yapılaşma içinuygun olmayan özellikte tabakalar bulunuyorsa yapılacak olan zemin etüdü dahaciddi ve doğal olarak ta daha pahalı olacaktır. Zeminde bulunan önemli birkusur, yapı ne kadar mükemmel yapılmış olursa olsun, problem çıkaracaktır.

Yapılacak etüt için bazen sığ bir araştırma çukuru ve oradan derlenennumunelerin analizi yeterli iken, bazı durumlarda bir çok sondaj ve jeofiziketütler gerektirebilir. Özellikle 1999 depremlerinden sonra Türkiye’deBayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın deprem durumu, zemin cinsi ve kat adedinegöre belirlenmiş olan zemin etüdü çizelgeleri kullanılmaktadır. Bu çizelgelerdebelirlenen en önemli kriter bölgenin deprem durumudur. Ancak uygulamadakullanılan deprem bölgeleri haritalarının geçmişte oluşan depremlerin sıklığınagöre hazırlanmış olması, çoğu zaman bu sınırlamaların yetersiz kaldığını ortayaçıkarmıştır. Bu nedenle zemin etütleri yapılırken deneyimli bir jeoloji mühendisietüt yapılacak parselde bulunan zeminin özelliklerine, planlanan binanın önemive büyüklüğüne göre yapılacak çalışmanın çerçevesini belirlemelidir. Negereğinden fazla araştırma ile maliyet artırılmalı ne de yetersiz araştırma ileinsan hayatı riske atılmamalıdır.13.3. Jeolojik –Jeoteknik Etütlerle İlgili Yasal Çerçeve

Türkiye’de imar planları için altlık olacak “İmar Planına Esas JeolojikEtüt”, “İmar Planına Esas Jeoteknik Etüt” ve “Yapıların Mimari Projesi ve StatikHesaplarına Temel Olacak Zemin Etütleri” ile ilgili yapılacak çalışmalarBayındırlık ve İmar Bakanlığı’nın ilgili birimleri (Yapı işleri Genel Müdürlüğü,Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü)tarafından hazırlanan ve uygulamada karşılaşılan özel durumlara göregüncelleştirilip geliştirilen yönetmeliklerle açık bir şekilde belirlenmiştir (BİB,1989; 1993, 1999; 2000, 2004, 2005, 2006). Bu nedenle belediye ve mücaviralan sınırları içinde veya dışında gecekondu önleme bölgesi, toplu konut alanı veıslah imar planları ile sanayi tesis ve bölge planları, turistik tesis, akaryakıtistasyonu, liman ve depolama tesisi, atık çöp alanları vb. yerlerde yapılacak hertür ve ölçekte imar planlarının hazırlanmasından önce, plan kararlarınıyönlendirmek amacıyla jeolojik ve jeoteknik etüt yaptırılması ve ilgili kurumlaraonaylatılması zorunlu hale getirilmiştir (BİB, 2001). Jeolojik ve jeoteknik etütlerbelediye ve mücavir alan sınırları içinde imar ve mevzi imar planlarında; imarplanı hazırlanacak alanlarda yerleşim açısından jeolojik sakıncaların bulunupbulunmadığını ortaya çıkarmalıdır. Dolayısıyla bu çalışmalarla etüdü yapılanalanın yerleşime uygunluk değerlendirmesi yapılmalı, Yerleşime Uygun,Önlemli, Jeoteknik Etüt Gerektiren ve Yerleşime Uygun olmayan Alanlarınbelirlenmesi ve alınabilecek önlemler belirtilmelidir. Hazırlanacak raporların

Page 447: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 11

içerik ve formatları yine bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın ilgili birimleritarafından belirlenmiştir (BİB, 1989; 1993, 1999; 2000, 2001, 2005, 2006).

13.3.1. İmar planına esas jeolojik – jeoteknik etüt raporları

Her tü imar planına esas olmak üzere yapılan zemin araştırma raporları “İmarplanına esas jeolojik etüt” ve imar planına esas jeoteknik etüt olmak üzere iki şekildeyapılmaktadır.

13.3.1.1. İmar planına esas jeolojik etütler

Madde 3- Jeolojik etüt raporu, başlıkları aşağıda belirtilen şekil ve içeriktehazırlanacaktır.

1- Amaç ve Kapsam: İncelemenin ne amaçla, kime veya hangi kuruluşayapıldığı, çalışma yöntemi ve kapsamı ile etüt tarihi belirtilecektir.

2- Etüt Alanının Yeri: Etüdü yapılan alanın il, ilçe, köy veya semt, bağlıolduğu belediye ile pafta-ada, halihazır haritanın pafta numaraları ve ölçeği ilearaştırma alanının büyüklüğü ve koordinatları verilecektir(EK-1)

3- Coğrafi Konumu, Morfolojisi, Çevre ve İklim Özellikleri: Raporda,etüt alanının, çevredeki önemli yerleşim birimlerine olan uzaklığı, yol ve ulaşımolanakları ile iklim özellikleri kısa ve öz olarak yazılacaktır. Etüt alanıntopografyası, eğim dağılımı, doğal drenaj ağı ile varsa yapay drenaj sistemleriaçıklanacaktır. Ayrıca, kültürel varlıklar, maden ve taş ocağı işletme alanları,yeraltı büyük inşaat yapıları vb. alanlar belirtilecektir.

4- İmar Planı Durumu: İmar planı veya mevzii imar planı bulunupbulunmadığı, imar planındaki tahsis amacı; konut,sanayi tesisi, kat adedi vb.belirtilecek, plan değişikliği varsa nedenleri açıklanacak, imar planına esasjeolojik etüt raporunda sahanın durumu, herhangi bir yasak kararının bulunupbulunmadığı, varsa olan değişiklikler gibi, hususlar belirtilecektir (EK-2).

5- Jeolojik Durum:

5.1- Bölgenin Genel Jeolojisi ve Tektoniği: Etüt alanının bulunduğubölgenin genel jeolojisi, stratigrafisi, litolojisi, oluşumları, yatay ve düşeyyayılımları ile yapısal jeolojisi açıklanacaktır. Ayrıca bölgenin jeoloji haritasırapora eklenecektir (EK-3).

5.2- Etüt Alanının Jeolojisi: Etüd alanında yer alan birimlerin litolojisi,

Page 448: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 12

kökeni sedimanter, volkanik, metamorfik vb. jeolojik özellikleri belirlenecektir.Ayrıca etüt alanının jeolojik haritası rapora eklenecektir (EK-4).

6- Zemin ve Kaya Türlerinin Mühendislik Jeolojisi YönündenÖzellikleri: Etüt alanı içerisinde kaya birimlerinin; tabaka kalınlığı, doğrultu veeğimi, eklem, eklem takım sayıları, ayrışma ve bozuşma sınırları sahayıkarakterize edecek şekilde araştırılacaktır. Mevcut litolojilerin örtü altındabulunduğu durumlarda ise örtü kalınlığı, örtü birimlerinin özellikleri ile örtüaltındaki kaya birimlerinin yukarıda belirtilen özelliklerinin tespit edilmesi içinaraştırma çukuru, el burgusu ve/veya temel sondaj kuyuları açılarak bunlarailişkin bilgiler Form-1 ve Form-2 ye göre düzenlenecektir. Etüt alanınınmühendislik jeolojisi haritası ile buna ait kesitler hazırlanacak ve rapor ekindeverilecektir (EK-5, EK-6). Ayrıca, birimler aşağıdaki gibi açıklanacaktır.

6.1- Ayrık Taneli Zeminler

6.1.1- İnce Taneli Zeminler: Adı, rengi, yüzde olarak tane boyu dağılımı,varsa iri tanelerin yüzdesi ve şekli; köşeli, yuvarlak oluşu, orijini, organik maddeiçeriği, nemi, su içeriği, kuru ve doygun olup olmadığı, kıvamlılığı ve zeminsınıfı belirtilecektir.

6.1.2- İri Taneli Zeminler: Adı, rengi, maksimum tane büyüklüğü, taneboyu dağılımı, çakıl-kum ve silt-kil yüzdeleri, derecelenme, sıkılık, tanelerinşekli, çimentolanma durumu, ıslak-kuru oluşu, ince malzeme içeri yorsa; incemalzemenin özelliği ve zemin sınıfı belirtilecektir.

6.2- Kaya Zeminler: Adı, rengi, dokusu, petrografik ve mineralojiközellikleri, iri-ince tane özelliği, tabakalanma durumu ve kalınlığı, laminasyon,foliasyon, şistozite, bant, klivaj, masif veya akma yapısı olduğu, ayrışmaderecesi, çakı-çekiç vb. ile sertlik sınıflaması, erime boşluğu olup olmadığı, sudaparçalanmaya karşı dayanıklılığı, kaya kalitesi, süreksizliklerin durumu,eklemlerin pürüzlü olup olmadığı, açıklığı, dolgulu ise dolgu cinsi, kalınlığı veözelliği, kırık, çatlak, eklem ve eklem sistemleri, makaslama düzlemleri, fayvarsa fay zonu kalınlığı, iklim ve gerilme değişimlerine karşı hassasiyeti vb.bulgular belirtilerek kaya kütle sınıflaması yapılacaktır.

7- Hidrojeolojik Durum: Devamlı ve/veya mevsimsel akışlı yüzeysularının varlığı, yatak derinliği, genişliği, akış hızı ve buna bağlı olarakaşındırma ile taşkın durumu, tabii bitki örtüsü, yeraltısuyu durumu, statik ve

Page 449: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 13

dinamik seviyesi ile yeraltı su seviyesinin temel zeminine etkisideğerlendirilecek. Ayrıca, inceleme alanında varsa, içme ve kullanma suyuolarak yararlanılabilecek yeraltısuyu varlığının miktarı ve kalitesi tespitedilecektir. Bunun yanında mevcut kuyu ve kaynakların durumu belirtilecektir.Gerektiğinde yeraltı suyundaki kimyasal maddelerin betona zararlı etkisi olupolmadığı araştırılarak konuya ilişkin hazırlanmış onaylı laboratuvar analizsonuçları rapora eklenecektir.

8- Afet Durumu: Etüt alanının; heyelan, kaya düşmesi, Çığ, su baskını,feyezan gibi doğal afetlere karşı duyarlılığı belirtilecektir. Yeraltısuyu durumuyamaç eğimi ile birlikte şev duraylılığı yönünden irdelenecektir.

9- Deprem Durumu: Sahanın deprem bölgeleri haritasındaki yeri, en yakındiri fay veya faylara göre konumu irdelenecektir. Bölgenin sismotektonikharitası ile bölgede oluşan tarihsel depremler ve aletsel büyüklükleri ve etkin yerivmesi verilecektir.

10. Etüd Alanının Yerleşime Uygunluk Açısından Değerlendirilmesi:Yapılan tüm çalışmaların irdelenmesi ve değerlendirilmesi sonucu incelemealanı yapılaşma yönünden;

a-) Uygun alanlar

b) Az riskli alanlar

c-) Riskli alanlar

d-) Çok riskli veya uygun olmayan alanlar

Başlıkları altında arazi kullanım sınıflamasına tabi tutulacaktır (EK-7) Bualanların tanımlanması aşağıda belirtilen tariflere göre yapılacaktır.

10.1- Uygun Alanlar: Morfolojik ve jeolojik özellikleri itibarıyla yapılaşmayönünden hiçbir sakıncası olmayan, kaya düşmesi, heyelan, çığ düşmesi,feyezan, çökme ve benzeri doğal afet riski taşımayan, sıvılaşma, oturma ve farklıoturma, göçme, şişme ve kayma yönünden riski bulunmayan alanlar.

10.2- Az Riskli Alanlar: Yerleşilebilirliği bazı koşullara bağlı olan önlemlialanlardır. Bu koşullarla ilgili önlemler alındığı taktirde yerleşim açısındanuygun alanlardır.

Bu önlemlere şunlar sıralanabilir; Teraslama, istinat duvarı, küçük çaplı

Page 450: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 14

kaya temizliği, çevre drenajı, zemin ıslah ve iyileştirilmesi, vb.

10.3- Riskli Alanlar: Yerleşime uygunluğu ancak sondajlı jeoteknikaraştırmalar sonucunda karar verilecek alanlardır. Bu alanlar jeoteknikaraştırmaların sonucuna göre yapılaşmaya açılacaktır.

10.4- Çok Riskli yada Uygun Olmayan Alanlar: Heyelan, kaya düşmesi,Çığ düşmesi, feyezan, zemine çok yakın doğal mağara ve yapay. yeraltıboşluklarının yaratacağı çökme tehlikesi gösteren alanlar ile aktif faylara veyafay zonlarına göre konumu tehlikeli olacak alanlar yerleşime uygun olmayan çokriskli alanlardır.

11- Sonuç ve Öneriler: Etüt alanının; morfolojik durumu, jeolojisi,litolojisi, zemin durumu, sıvılaşma ve çökme potansiyel riski, eğimli arazilerdeyamaç stabilitesi, afet ve deprem durumu, yeraltı ve yerüstü suyu durumu ile buveriler kullanılarak yapılaşma yönünden yerleşim değerlendirmesi maddelerhalinde verilecek ve gerekli öneriler sıralanacaktır

12- Yararlanılan Kaynaklar: Çalışmalarda ve rapor yazımındayararlanılan, alıntı yapılan, varsa önceki etüt raporları, ile sözlü başvurudabulunulan yazar isimlerinin alfabetik listesi soyadı, adı, tarih, yayın adı,yayınlayan kurum veya kuruluş adı, yayın numarası, sayfa numarası, veyayımlandığı yer belirtilerek rapora eklenecektir

EKLER

EK-1 ETÜD ALANI YER BULDURU HARİTASI VEYA KROKİSİ

EK-2 İMAR PLANI- KADASTRO PAFTASI, VARSA

EK-3 BÖLGENİN JEOLOJİ HARİTASI (Ölçek: 1/25000 VEYA 1/100000)

EK-4 ETÜD ALANININ JEOLOJİ HARİTASI (Ölçek: 1/1000, 1/2000, 1/5000)

EK-5 MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ HARİTASI (ÖLÇEK: 1/1000, 1/2000,1/5000)

EK-6 JEOLOJİK KESİT VE PROFİLLER

EK-7 YERLEŞİMEUYGUNLUK HARİTASI (ayrıca verilebilir veyamühendislik jeolojisi haritasına işlenir).

Page 451: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 15

JEOLOJİ VE JEOTEKNİK ETÜT RAPORU VE EKLERİ İLE İLGİLİESASLAR

AMAÇ

Kime ve hangi kuruluşa yapıldığı, inceleme konusu (toplu konut, mevziiimar planı, imar planı, fabrika vs.) düşünülen yapılaşma özellikleri (kat adedivs.)

İNCELEME ALANINI TANITILMASI- ÇALIŞMA METODLARI

İnceleme alanının yeri, hâlihazır harita sahası içindeki yatay ve düşeykoordinatları, kullanılan hâlihazır harita ölçeği ile pafta numaraları, etüt alanınınhektar olarak büyüklüğü, etüt tarihi, çalışma şekli (yöntem).

(Zemin etüt çalışmalarında bu başlık altında yapımı düşünülen yapı vebileşenlerinin özellik ve büyüklükleri, yükler, yapı malzemeleri, yapısalelemanlar, komşu yapılar vb yönelik bilgiler sunulmalıdır.)

COĞRAFİ KONUM VE MORFOLOJİ

Yol, iklim, topoğrafik durum inceleme alanı içindeki eğimlerin analizi(eğimlerin dağılımı), drenaj, örnekleri (yüzey, sel tabii drenaj vs) topoğrafikanormallikler ve açıklamaları.

İMAR PLANI DURUMU

İmar planının, mevzii imar planının bulunup bulunmadığı, imarplanındaki tahsis amacı belirtilecek tadilat planı varsa nedenleri açıklanacak,imar planına esas olacak jeolojik etüt raporunda sahanın durumunun ne olduğuve herhangi yasak kararın bulunup bulunmadığı gibi hususlar belirtilecek.

JEOLOJİ

V-I Genel Jeoloji- Tektonik

V–2 İnceleme Alanının Jeolojisi

İnceleme alanını çevreleyen yeterli genişlikteki (büyüklükteki) sahanıngenel jeolojisi, birimlerin ismi varsa jeolojik adı, İnceleme alanının jeolojisi,

Page 452: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 16

inceleme alanı içindeki yapı ve temel zeminleri (litolojiler) ve bunların jeolojiközellikleri.

SONDAJ ARAŞTIRMALARI VE ARAZİ DENEYLERİ

a- Amaç

b- Kuyular (ekli haritada yerleri belirtilmiş olacak)

c- Kuyu logları (standart bilgileri kapsayacaktır)

d- Kuyularda geçilen birimlerin yanal ve düşey yönde değişen özelliklerininarazi deneyleri ve kuyu bilgileri ile ayrıntılı değerlendirilmesi

LABORATUVAR DENEYLERİ

Sondajlardan elde edilen bozulmuş, bozulmamış veya karot örnekleriüzerinde hangi deneylerin hangi kurum veya kuruluşlara yaptırıldığı

ZEMİN VE KAYA TÜRLERİNİN JEOTEKNİK ÖZELLİKLERİ

İnceleme alanı içinde kaya birimlerinin yüzeylenmesi halinde herdönümde en az bir gözlem noktasında tabaka doğrultulu ve eğimi ve eklem-eklem takımı ölçümleri olacak şekilde tüm alanda ölçülerin alınması, mevcutlitolojilerin toprak örtü altında bulunduğu yerler ve yaklaşık kalınlıkları, kayabirimlerin ayrışmış ve sık kırıklı kısımlarının ayrılması, ayrışmış kısmının cinsve kalınlığı ile örtü kalınlığının tespiti için burgu veya çukur açtırılması vesüreksizlik duruşları ile doğal yamaç ilişkisi, altyapı ve temel kazısüreksizliklerinin ilişkilerinin açıklanması.

(Gerçekleştirilen deney ve analizlerin ulusal ( TSE) Standartlarına ,konuya ilişkin ulusal standart oluşturulmamış ise uluslar arası ( ASTM vb )standartlara uygun yapılması ve bu standartların rapor içeriğinde belirtilmesizorunludur.)

a.ZEMİNLER :

1.İnce Taneli Zeminler

İsmi, rengi, dane boyu dağılımı (% olarak) varsa iri danelerin şekli(köşeli, yarı yuvarlak vb). Organik madde ihtiva edip etmediği nemli-ıslak-kuru-

Page 453: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 17

doygun olup olmadığı plastisite özelliği, kıvamlılık (katı, sert vs). Lokal veyajeolojik ismi, grup sembolü, kuru mukavemeti.

2.İri Taneli Zeminler :

İsmi, rengi, maksimum dane büyüklüğü, dağılışı, çakıl, kum ve silt-kilyüzdeleri, derecelenme, sıkılık dane şekli (yuvarlak, köşeli vs), çimentolanma(varsa), nem durumu (kuru, ıslak vs.), ince malzeme ihtiva ediyorsa incemalzemenin plastisitesi, lokal ve jeolojik ismi, grup sembolü (kullanılansınıflanmanın belirtilmesi).

b.Kaya Türleri :

İsmi, renk, doku, dane özelliği (iri, ince)

Yapı (Tabakalanma kalınlığı), lamina, şistozite, foliasyon, bant, klivaj, masifveya akma yapılı,

Süreksizlikler: Durum ve duruşu, yüzeylerin durumu (pürüzlü vs.) dolgu varsacinsi ve özelliği, açıklığı ve aralığı, kırık, çatlak, eklem, fissür, shear düzlemleri,fay, fay zonu (kalınlığı ile), klivaj vs.

Ayrışma: Derecesi

Direnç Sınıflanması: Çakı, çekiç vs, kullanılarak

Erime Şekilleri: Karstik boşluklar

Kaya Kütle Sınıflanması : (Yukarıdaki Bilgiler kullanılarak)

IX-SU DURUMU

VII-I. Yeraltı ve Yerüstü suları

VII-II.İçme ve Kullanma suyu

Devamlı akışları olup olmadığı, akış hızı ve buna bağlı olarak yamaçeteklerinde aşındırma olup olmadığı, yatak derinliği ve taşkın karakterli olupolmadıkları, statik su seviyesi ve mevsimlere göre değişimi işletmeye elverişli suvarlığı halinde beslenme ve boşaltma sahaları, kuyu ve kaynaklarla ilgilihidrojeolojik bilgiler, yeraltı suyu kalitesinin betona etkisinin saptanması içinalınmış su örneğinin laboratuvar sonuçlarının açıklanması, inceleme alanında

Page 454: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 18

yeteri sayıda kuyu bulunmaması halinde eş su seviye eğrilerinin ekli haritaüzerinde çizilmiş olması ve bu başlık altında piyezometre yüzeyinin irdelenmesi.

X-DEPREM DURUMU

Yörenin kaçıncı derecede deprem bölgesinde olduğu ve depremyönetmeliğine uyulmasının zorunlu olduğu, siltli, kumlu zeminlerde sıvılaşmariskinin olup, olmadığı gibi hususlar raporda belirtilecek ayrıca Binalarınköşelerine göre alınacak deprem katsayıları da belirtilmelidir. Deprem bölgeleriharitasının bölgeyi kapsayan bölümü üzerine inceleme alanı işlenip lejant takonarak rapor ekinde verilmelidir.

XI-AFET DURUMU

Sahanın doğal afet yönünden aktif, muhtemel ve potansiyel alanların(heyelan, kaya düşmesi, su baskını, çığ) durumları detaylı olarak açıklanacak.Afet yönünden daha önce inceleme yapılıp, yapılmadığı ve bu hususta 7269sayılı yasa gereği alınmış herhangi bir karar bulunup bulunmadığı, sakıncalı,önlem gerektiren, yasak alanlar ve bu husustaki görüşler belirtilecek. Yamaçstabilite analizleri yapılacak. Yeraltı suyu durumu-yamaç eğimi ile birliktebunun sonuçlarına göre sondaj ve laboratuvar deneylerine dayalı bir araştırmayagerek olup olmadığı, heyelan yönünden durumun açıklığa kavuşturulması içinsondaj ve laboratuvar deneylerinin gerekliliği hususu, ilgili olarak önerileraçıklıkla ifade edilecek.

XII-İNCELEME ALANININ YERLEŞİME UYGUNLUK AÇISINDANDEĞERLENDİRİLMESİ

X-I.Uygun Alanlar

X-2.Önlemli Alanlar

X-3.Jeoteknik Etüt Gerektiren Alanlar

X-4.Uygun Olmayan Alanlar

(ZEMİN ETÜT RAPORLARINDA bu başlığın “ YAPI TASARIMVERİLERİ DEĞERLENDİRMESİ “ şeklinde yer alması ve parselde inşaatı

Page 455: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 19

planlanan yapının tasarım parametrelerinin tartışılması ve gerekli görülendenetim ve gözetleme faaliyetlerine yönelik bilgilerinin sunulması gereklidir.)

XIII-SONUÇ VE ÖNERİLER

XIV-EKLER

1-LOKASYON HARİTASI (1/1000 veya 1/2000)

2-İMAR PLANI-KADASTRO PAFTASI (VARSA)

3-BÖLGENİN JEOLOJİ HARİTASI

4-İNCELEME ALANININ JEOLOJİ HARİTASI (1/1000 veya 1/2000)

5-MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ HARİTASI (1/1000 veya 1/2000)

6-EĞİM HARİTASI

7-JEOLOJİK KESİTLER

8-SONDAJ LOKASYON HARİTASI-LOG (VARSA)

9-LABORATUVAR DENEYLERİ (VARSA)

10-KUYU KORELASYON PROFİLLERİ

11-YERLEŞİME UYGUNLUK DEĞERLENDİRMESİ HARİTASI

XV-KAYNAKÇA

YERLEŞİM AMAÇLI JEOLOJİ VE JEOTEKNİK ETÜT RAPORU VEEKLERİ İLE İLGİLİ ESASLARYERLEŞİM AMAÇLI JEOLOJİ VE JEOTEKNİK ETÜT RAPORU VEEKLERİ

Yerleşim amaçlı imar planı-mevzii plan-toplu konut-Turistik tesis vs.)mühendislik jeolojisi etütlerinde uyulacak esaslar ile bu etütler sonucuhazırlanacak raporlarda bulunması gereken bilgiler aşağıdaki ana başlıklaraltında açıklanmıştır.

Genel olarak yerleşim amaçlı etütler 2 ana grup altında toplanmıştır.Sondaj gerektiren etütler ile gözlemsel tesbit sonuçlarına dayalı olanlarbirbirlerinden farklı içerikli olmak durumundadır.

Hangi amaçla olursa olsun tamamlanmış etüt sonucu hazırlanacak

Page 456: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 20

raporlar aşağıdaki şekilde takdim edilecektir.A. RAPOR

Rapor spiral vs. şekilde ciltlenmiş olacaktır. Fotokopi ile çoğaltılmış raporlarda her sayfadaki paraflarda ve

rapor sonundaki imzalarda mürekkepli kalem kullanılacaktır. Ekler rapor kapağından taşmayacaktır.

B. EKLER Harita çalışmaları Kuzey esas alınarak orijinaller üzerinde

yapılmış olacak ve bunlardan çekilmiş ozalitler eklenecektir.Ozalit üzerine işlenmiş (çini mürekkebi kullanılmış olsa da)çalışmalar kabul edilmeyecektir.

Ek olarak harita fotokopisi kullanılmayacaktır. Ekler rapor kapağından taşmayacak şekilde ve usulüne uygun

normda katlanmış olacaktır. Eklerin fazla olması halinde haritalar cep içinde verilecektir. Çok yönlü çalışmanın yapıldığı her yerde (eğim haritası,

mühendislik jeolojisi haritası, yerleşime uygunluk haritası vs.)birden fazla harita kullanılarak haritaların karmaşıklığıönlenecektir.

Haritalamada ve diğer konularda alışılmış semboller kullanılacakve ayrıntılı lejant konacaktır.

Haritalarda yatay ve düşey koordinatlar kesinlikle bulunacaktır. Jeoloji ve Mühendislik Jeolojisi haritasında birimler ve sınırları,

gözlem noktaları ile bu noktalarda elde edilmiş süreksizliklere aitölçümler (tabaka, eklem, eklem takımları, fay, vs.) uygun-uygunolmayan alan sınırları belirtilmiş olacaktır.

Kaya türlerinin yaygın olduğu yerlerde süreksizliklere ait ölçüler lhektarlık alan içinde 10’dan az olmayacaktır.

Haritalar arasında sınır ve sembol uyuşmazlığı olmayacaktır. Yeraltısuyu varlığı halinde, betona zararlı etkisinin olmadığı

hususundaki laboratuvar raporu da eklenmiş olacaktır. Eğim haritasında eğim sınırlarının limitleri litolojik ve topoğrafik

eğim göz önünde tutularak belirlenebilir.JEOLOJİK VE JEOTEKNİK ETÜT RAPORLARININDÜZENLENMESİNDEN SONRA YAPILACAK İŞLEMLER

1-Raporda firma kaşesi ve düzenleyenin adı-soyadı, ünvanı ve imzasıbulunacak

2-Tüm eklere hazırlayanların adı ve soyadı yazılacak ve imzalanacak.3-Raporlar 6 nüsha olarak düzenlenecek (GENELGENİN

UYGULANMASINA AİT EK AÇIKLAMA: Saha kısmen veya tamamen sakıncalıise 8 takım rapor teslim edilecektir).

Page 457: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 21

4-Raporlar TMMOB’ği Jeoloji Mühendisleri Odasına tasdik ettirilecek(Tasdik edenin adı soyadı ve imzası bulunacak).

5-Raporlar bir dilekçeyle (............................) adresine gönderilecek(MEVCUT UYGULAMAYA İLİŞKİN EK AÇIKLAMA: Çalışılan saha Belediyesınırları içerisinde ise Belediyesinin, dışında ise Valiliğinin (Bayındırlık ve İskanMüdürlüğü) ön izin yazım (İlgili kurumlardan görüş alınmış ise bunlarınsuretleri de eklenerek) ekinde Valiliği kanalı ile Afet İşleri Genel Müdürlüğünegönderilecektir).GÖZLEMSEL ETÜT RAPORU İÇERİĞİ :

Büro ve arazi çalışmalarının tamamlanmasından sonra elde edilen

bilgiler aşağıda belirtilen başlıklar altında toplanacaktır.

I-AMAÇII-İNCELEME ALANININ TANITILMASI-ÇALIŞMA METOTLARIIII-COĞRAFİ KONUM VE MORFOLOJİIV-İMAR PLANI DURUMUV-JEOLOJİV-I.Genel Jeoloji-TektonikV-2.İnceleme Alanının JeolojisiVI-ZEMİN VE KAYA TÜRLERİNİN ÖZELLİKLERİVII-SU DURUMU

VII-I. Yer altı ve Yerüstü SularıVII-2.İçme ve Kullanma Suyu

VIII-DEPREM DURUMU (Uygulamada bu bölüm isteniyor.)IX-AFET DURUMUX-İNCELEME ALANININ YERLEŞİME UYGUNLUK AÇISINDAN

DEĞERLENDİRİLMESİX-I.Uygun AlanlarX-2.Önlemli AlanlarX-3.Sondaj Şartlı AlanlarX-4.Uygun Olmayan AlanlarXI-SONUÇ VE ÖNERİLER

EKLER1-LOKASYON HARİTASI (1/1000 veya 1/2000)2-İMAR PLANI-KADASTRO PAFTASI (VARSA)3-BÖLGENİN JEOLOJİ HARİTASI4-İNCELEME ALANININ JEOLOJİ HARİTASI (1/1000 veya 1/2000)5-MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ HARİTASI (1/1000 veya 1/2000)6-EĞİM HARİTASI7-JEOLOJİK KESİTLER

Page 458: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 22

8-SONDAJ LOKASYON HARİTASI-LOG (VARSA)9-LABARATUVAR DENEYLERİ (VARSA)10-KUYU KORELASYON PROFİLLERİ Sondajlı çalışmalarda aranır.11-YAPIYA AÇIK VE KAPALI ALAN SINIRLARI (Ayrıca

verilebilir).1.a. RAPOR BAŞLIKLARI İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR

I.AMAÇ VE KAPSAM :Kime ve hangi kuruluşa yapıldığı, inceleme konusu (toplu konut, mevzii

imar planı, imar planı, fabrika vs.), düşünülen yapılaşma özellikleri (kat adedivs.)II.İNCELEME ALANININ TANITILMASI-ÇALIŞMA METODLARI

İnceleme alanının yeri, halihazır harita sahası içindeki yatay ve düşeykoordinatları, kullanılan halihazır harita ölçeği ile pafta numaraları, etüt alanınınhektar olarak büyüklüğü, etüt tarihi, çalışma şekli (yöntem).

III.COĞRAFİ KONUM VE MORFOLOJİSİ :Yol, iklim, topoğrafik durum inceleme alanı içindeki eğimlerin analizi

(eğimlerin dağılımı), drenaj, örnekleri (yüzey, sel tabii drenaj vs) topoğrafikanormallikler ve açıklamaları.

IV.İMAR PLANI DURUMUİmar planının, mevzii imar planının bulunup bulunmadığı, imar

planındaki tahsis amacı belirtilecek tadilat planı varsa nedenleri açıklanacak,imar planına esas olacak jeolojik etüt raporunda sahanın durumunun ne olduğuve herhangi yasak kararın bulunup bulunmadığı gibi hususlar belirtilecek.V. JEOLOJİ (Genel ve Lokal)

İnceleme alanını çevreleyen yeterli genişlikteki (büyüklükteki) sahanıngenel jeolojisi, birimlerin ismi varsa jeolojik adı, inceleme alanının jeolojisi,inceleme alanı içindeki yapı ve temel zeminleri (litolojiler) ve bunların jeolojiközellikleri.VI.ZEMİN VE KAYA TÜRLERİNİN JEOTEKNİK ÖZELLİKLER (Kalitatif)

İnceleme alanı içinde kaya birimlerinin yüzeylenmesi halinde herdönümde en az bir gözlem noktasında tabaka doğrultulu ve eğimi ve eklem-eklem takımı ölçümleri olacak şekilde tüm alanda ölçülerin alınması, mevcutlitolojilerin toprak örtü altında bulunduğu yerler ve yaklaşık kalınlıkları, kayabirimlerin ayrışmış ve sık kırıklı kısımlarının ayrılması, ayrışmış kısmının cinsve kalınlığı ile örtü kalınlığının tespiti için burgu veya çukur açtırılması vesüreksizlik duruşları ile doğal yamaç ilişkisi, altyapı ve temel kazısüreksizliklerinin ilişkilerinin açıklanması.

Bu başlık altında birimler aşağıdaki şekilde incelenecektir.a.ZEMİNLER :

1.İnce Taneli Zeminlerİsmi, rengi, dane boyo dağılımı (% olarak) varsa iri danelerin şekli

Page 459: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 23

(köşeli, yarı yuvarlak vb). Organik madde ihtiva edip etmediği nemli-ıslak-kuru-doygun olup olmadığı plastisite özelliği, kıvamlılık (katı, sert vs). Lokal veyajeolojik ismi, grup sembolü, kuru mukavemeti.

2.İri Taneli Zeminler :İsmi, rengi, maksimum dane büyüklüğü, dağılışı, çakıl, kum ve silt-kil

yüzdeleri, derecelenme, sıkılık dane şekli (yuvarlak, köşeli vs), çimentolanma(varsa), nem durumu (kuru, ıslak vs.), ince malzeve ihtiva ediyorsa incemalzemenin plastisitesi, lokal ve jeolojik ismi, grup sembolü (kullanılansınıflanmanın belirtilmesi).

b.Kaya Türleri :İsmi, renk, doku, dane özelliği (iri, ince)

Yapı (Tabakalanma kalınlığı), lamina şistozite, foliasyon, bant, klivaj,masif veya akma yapılı,

Süreksizlikler: Durum ve duruşu, yüzeylerin durumu (pürüzlü vs.) dolguvarsa cinsi ve özelliği, açıklığı ve aralığı, kırık, çatlak, eklem, fisür, sheardüzlemleri, fay, fay zonu (kalınlığı ile), klivaj vs.

Ayrışma : DerecesiDirenç Sınıflanması : çakı, çekiç vs. kullanılarakErime Şekilleri :Kaya Kütle Sınıflanması : (Yukarıdaki Bilgiler kullanılarak)

VII. SU DURUMU :Devamlı akışları olup olmadığı, akış hızı ve buna bağlı olarak yamaç

eteklerinde aşındırma olup olmadığı, yatak derinliği ve taşkın karakterli olupolmadıkları, statik su seviyesi ve mevsimlere göre değişimi işletmeye elverişli suvarlığı halinde beslenme ve boşaltma sahaları, kuyu ve kaynaklarla ilgilihidrojeolojik bilgiler, yeraltı suyu kalitesinin betona etkisinin saptanması içinalınmış su örneğinin laboratuvar sonuçlarının açıklanması, inceleme alanındayeterli sayıda kuyu bulunmaması halinde eş su seviye eğrilerinin ekli haritaüzerinde çizilmiş olması ve bu başlık altında piezometre yüzeyinin irdelenmesi.VIII. DEPREM DURUMU :

(MEVCUT UYGULAMAYA İLİŞKİN EK AÇIKLAMA : Yörenin kaçıncıderecede deprem bölgesinde olduğu ve deprem yönetmeliğine uyulmasınınzorunlu olduğu, siltli, kumlu zeminlere sıvılaşma riskinin olup, olmadığı gibihususlar raporda belirtilecek ayrıca Binaların köşelerine göre depremkatsayıları da belirtilmelidir. Deprem bölgeleri haritasının bölgeyi kapsayanbölümü üzerine inceleme alanı işlenip lejant ta konarak rapor ekindeverilmektedir.)IX. AFET DURUMU :

Sahanın doğal afet yönünden aktif, muhtemel ve potansiyel alanların(heyelan, kaya düşmesi, su baskını, çığ) durumları detaylı olarak açıklanacak.Afet yönünden daha önce inceleme yapılıp, yapılmadığı ve bu hususta 7269sayılı yasa gereği alınmış herhangi bir karar bulunup bulunmadığı, sakıncalı,

Page 460: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 24

önlem gerektiren, yasak alanlar ve bu husustaki görüşler belirtilecek. Yamaçstabilite analizleri yapılacak. Yeraltı suyu durumu-yamaç eğimi ile birliktebunun sonuçlarına göre sondaj ve laboratuvar deneylerine dayalı bir araştırmayagerek olup olmadığı, heyelan yönünden durumun açıklığa kavuşturulması içinsondaj ve laboratuvar deneylerinin gerekliliği hususu, ilgili olarak önerileraçıklıkla ifade edilecek.X. İNCELEME ALANININ YERLEŞİME UYGUNLUK AÇISINDANDEĞERLENDİRİLMESİ :

Morfolojik, jeolojik ve jeoteknik çalışmalar sonucu inceleme alanınınyapılaşma yönünden;

X.I. Uygun AlanlarX.2. Önlemli AlanlarX3. Sondaj ŞartlıX.4. Uygun Olmayan Alanlarİkincil başlıkları altında ayrı ayrı tarif edilerek ve nedenleri açıklanarak

anlatılacaktır.XI. SONUÇ VE ÖNERİLER :

Çalışmalar sonuçları elde edilen hususlar açıklanacak, inceleme alanıyapılaşma özellikleri özet halinde belirtilecek. Jeolojik ve jeoteknik özelliklergöz önünde tutularak bunlara bağlı olarak yerine getirilmesi gereken hususlarnedenleri belirtilerek öneri şeklinde verilecektir.2- SONDAJLI ETÜT RAPORU İÇERİĞİ :

Sondajlı etütler genellikle aktif ve potansiyel heyelan sahaları veya dahaönce İller Bankası Genel Müdürlüğü veya Afet İşleri Genel Müdürlüğünceyapılan etütlerde yerleşime kapatılmış alanlar için yapılmaktadır. Bu nedenle butip etütlerin ve hazırlanacak raporların daha ayrıntılı bilgi içermelerigerekmektedir.

Bu tip çalışmalarla ilgili olarak hazırlanacak raporların başlıkları :I- AMAÇII- İNCELEME ALANINI TANITILMASI- ÇALIŞMA METODLARIIII- COĞRAFİ KONUM VE MORFOLOJİIV- İMAR PLANI DURUMUV- JEOLOJİV-I Genel Jeoloji- TektonikV-2 İnceleme Alanının JeolojisiVI- SONDAJ ARAŞTIRMALARI VE ARAZİ DENEYLERİVII- LABORATUVAR DENEYLERİVIII- ZEMİN VE KAYA TÜRLERİNİN JEOTEKNİK ÖZELLİKLERİIX- SU DURUMUIX-I. Yeralt ve Yerüstü SularıIX-2. İçme ve Kullanma SuyuX- DEPREM DURUMU

Page 461: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 25

XI- AFET DURUMUXII- İNCELEME ALANININ YERLEŞİME UYGUNLUK AÇISINDANDEĞERLENDİRİLMESİXII-I. Uygun AlanlarXII-2. Önlemli AlanlarXII-3. Uygun Olmayan AlanlarXIII- SONUÇ VE ÖNERİLEREkler Daha önce (Sayfa 4’te) verilmiştir.

2.a. RAPOR BAŞLIKLARI İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR : (Gözlemsel etütraporundaki başlıklar dışında kalanlar.)VI-SONDAJ ARAŞTIRMALARI VE ARAZİ DENEYLERİ :

a- Amaçb- Kuyular (ekli haritada yerleri belirtilmiş olacak)c- Kuyu logları (standart bilgileri kapsayacaktır)d- Kuyularda geçilen birimlerin yanal ve düşey yönde değişen özelliklerininarazi deneyleri ve kaya bilgileri ile ayrıntılı değerlendirilmesi

VII- LABARATUVARLAR DENEYLERİSondajlardan elde edilen bozulmuş, bozulmamış veya karot örnekler üzerinde

hangi deneylerin hangi kurum veya kuruluşlara yaptırıldığıVIII-BİRİMLERİN JEOTEKNİK ÖZELLİKLERİ (Kantitatif)

Yapı yasaklı alanlar içinde açılmış sondajlardan elde edilen arazi velaboratuvar deneyi sonuçlarının açıklanması, birimlere ait ayrıntılı özelliklerve parametreler.

İMAR PLANLARINA ESAS JEOLOJİK ETÜTLERLE İLGİLİYÖNETMELİK

BÖLÜM IGENEL HÜKÜMLER

Madde 1- Bu yönetmeliğin amacı imar planlarına esas ve Belediye vemücavir alan sınırları içinde veya dışında gecekondu önleme bölgesi, toplukonut alanı ve ıslah imar planları ile sanayi tesis ve bölge planları, turistik tesis,akaryakıt istasyonu, liman ve depolama tesisi, atık çöp alanları vb. yerlerdeyapılacak jeolojik ve jeoteknik etütlerin esaslarını belirlemektir.

Madde 2- Jeolojik Etüt; belediye ve mücavir alan sınırları içinde imar vemevzi imar planlarında; imar planı hazırlanacak alanlarda yerleşim açısındanjeolojik sakıncaların bulunup bulunmadığının, varsa alınabilecek önlemlerinaraştırılması çalışmalarını kapsar. Bu etüdün içeriği BÖLÜM II' de ayrıntılıolarak açıklanmıştır.

Page 462: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 26

BÖLÜM II.JEOLOJİK ETÜT

İMAR PLANLARINA ESAS JEOTEKNİK ETÜTLERLE İLGİLİYÖNETMELİK

BÖLÜM IGENEL HÜKÜMLER

Madde I-Bu yönetmeliğin amacı imar planlarına esas jeolojik etütraporlarında "az riskli alanlar, riskli alanlar, çok riskli alanlar veya uygunolmayan alanlar" olarak belirlenen bölgelerde yerleşilebilme olanakları ile, hangikoşullarda risklerin giderilebileceğinin araştırılması amacıyla yapılacakjeoteknik etütlerin esaslarını belirlemektir.

Madde 2-.Jeoteknik etüt raporuna temel teşkil edecek imar planına esasjeolojik etüt raporu olmadığı hallerde jeolojik etüt raporu ve jeoteknik etütraporu birlikte hazırlanabilir

BÖLÜM IIJEOTEKNİK ETÜT RAPORU

Madde 3- imar planlarına esas jeolojik etüt raporlarında "az riskli alanlar,riskli alanlar, çok riskli alanlar veya uygun olmayan alanlar" için hazırlanacakjeoteknik etüt raporları aşağıda belirtilen şekil ve içerikte hazırlanacaktır.

1- Amaç ve Kapsam: Yapılan jeoteknik etüdün kimin, hangi tarihli jeolojiketüt raporuna dayanılarak, kime veya hangi kuruluşa yapıldığı, yapılan etüdünamacı ile çalışma yöntemi ve kapsamı belirtilecektir. imar planlarına esasjeolojik etüt raporlarında "az riskli alan, riskli alan, çok riskli alan veya uygunolmayan alan" olarak belirtilen bölgelerde risklere uygun çalışma yöntemleribelirlenecek ve gerekli deneyler yapılacaktır. Yapılan çalışmada araştırmaçukuru, el burgusu, sondaj çalışmaları, jeofizik yöntemlerden hangilerininkullanıldığı, arazi ve laboratuvar deneylerinin isimleri, sayı ve derinlikleriyazılacaktır.

2- Etüt Alanının Yeri: Etüdü yapılan alanın il, ilçe, köy/mevki veyamahalle, bağlı olduğu belediye ile halihazır haritanın ölçeği, pafta, ada ve parselnumaraları ile araştırma alanının büyüklüğü ve yatay-düşey koordinatları

Page 463: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 27

verilecektir (EK-2).

3- Coğrafi Konumu, Morfolojisi, Çevre ve İklim Özellikleri: Etütalanının, bağlı bulunduğu yerleşim birimine göre konumu, uzaklığı, yol veulaşım olanakları, bölgenin iklim özellikleri kısaca belirtilerek, etüt alanınmorfolojisi, eğimlerin dağılımı, yüzeysel, doğal vb. drenaj durumlarıaçıklanacaktır (EK-3).

4- İmar Plan Durumu: inceleme alanının imar planı veya mevzii imarplanının bulunup bulunmadığı ve daha önce yapılan jeolojik etüt raporundaalanın ne tür bir riskli alan içerisinde kaldığı ve jeoteknik etüdün sonucuna bağlıolarak yapılması düşünülen plan değişikliği belirtilecektir (EK-4).

5- Jeolojik Durum: İmar planına esas jeolojik etüt raporuna atıftabulunularak etüt alanının genel jeolojisi ve tektoniği hakkında özet bilgiverilecek ve inceleme alanının ayrıntılı jeolojik özellikleri belirtilecektir. Ayrıcaetüt alanının jeolojik haritası, dikme kesiti ve enine kesiti çizilerek raporaeklenecektir (EK-5, EK-6 ve EK-7).

6- Zemin ve Kaya Türlerinin Jeoteknik Özellikleri: Etüt alanındabulunan litolojik birimlerin mühendislik jeolojisi yönünden özellikleriaraştırılacaktır. Zeminin kumlu killi, siltli, çakıllı, alüvyon, kolüvyon, talus,yamaç molozu, yapay dolgu vb. özellikleri belirtilerek, zemin sınıflamasıyapılacak, varsa zemin sıvılaşma potansiyeli araştırılacak ve ilgili zeminparametreleri belirlenecektir. Kaya türlerinde; cinsi, kalitesi, örtü kalınlığı,boşluklu olup olmadığı, ayrışma derecesi ve kalınlığı, eklem sıklığı,tabakalanma özelliği ve gerekli mühendislik parametreleri belirlenecektir. imarplanına esas jeolojik etüt raporunda "az riskli alan, riski alan, çok riskli. alanve uygun olmayan alan" olarak belirtilen bölgelerde risklere uygun çalışmayöntemleri belirlenecek ve gerekli laboratuvar deneyleri yapılacaktır. Deneysonuçları deneyleri yapan kamu kurum veya özel firmaların antetli ve normlarauygun formlarına işlenecek ve ayrıca formlarda deneylerin yapıldığı tarih iledeneyleri yapanların isim, imza ve kaşeleri bulunacaktır. Bu sonuçlar raporlaraeklenecektir (EK-1). Bu değerlendirme ve hesaplamaları yapmak için gerekliyöntemlerin detayları aşağıda verilmiştir. ihtiyaca ve zemin durumuna görebunlardan biri veya birkaçı birlikte uygulanacaktır

Page 464: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 28

6.1. Araştırma Çukuru: Alüvyonlarda, kaya birimlerinin ince toprak ya dayamaç molozu örtüsüyle kaplı olduğu durumlarda, yumuşak kaya özelliğigösteren kısımlarda; tabaka doğrultu ve eğimi ölçmek, birimlerin ayrışmış vealterasyona uğramış kısımlarını saptamak, kalınlığını belirlemek, kayazeminlerden blok, zeminlerden örselenmiş-örselenmemiş örnek almak vb.nedenlerden dolayı açılacak olan araştırma çukurları ile ilgili bilgiler Form-1 deolduğu şekliyle düzenlenecektir

6.2. Sondajlı Çalışmalar: Zeminin kırık, çatlak, eklem, fay vb.süreksizliklerini, ayrışma ve bozuşma derecelerini tespit etmek, zemininüzerinde yer alan bitkisel toprak, yamaç molozu, alüvyon konisi, alüvyon vb.pekişmemiş çökellerin kalınlığını, yer altı suyu seviyesini belirlemek, jeoteknikparametrelerini saptamak amacıyla kaya ve zemin mekaniği laboratuvardeneylerinde kullanılmak üzere örselenmiş-örselenmemiş örnek. almak ve/veyaarazi (in-situ) deneyleri yapmak, heyelan riski bulunan alanlarda şev stabiliteanalizleri için veri toplamak vb. amaçlarla yapılacaktır. Sondajlarla ilgili bilgilerForm-2 deki norma göre düzenlenecektir. Ayrıca örselenmiş-örselenmemişörnekler TS 1901’e uygun olarak alınacaktır. Sondaj kuyuları PVC boruları ilemuhafaza altına alınacak ve kuyu ağzı betonla kaplanacaktır.

6.3. Laboratuvar deneyleri: Deney sonuçları, deneyleri yapan kamukurum veya özel firmaların antetli ve normlara uygun formlarına işlenecek veayrıca formlarda deneyleri yapanların isim, imza ve kaşeleri bulunacaktır. Busonuçlar raporlara eklenecektir.

6.3.1.Kaya Mekaniği Deneyleri: Kaya temeller üzerine inşa edilecekhassas ve çok katlı yapılar (4 kattan fazla) için karot numuneler üzerindelaboratuvar deneyleri yapılarak; kaya temelin tek eksenli basınç dayanımı, tabibirim ağırlığı ile gerekli diğer deneyler yapılacaktır.

6.3.2. Zemin Mekaniği Deneyleri: Araziden TS 1901’e uygun olarakalınan örnekler üzerinde TS 1900’e göre zemin deneyleri yapılarak, zeminin TS1500’e göre sınıflandırılması yapılacaktır.

Zeminin taşıma gücü ile oluşacak oturma miktarlarını hesaplamak içingerekli basınç dayanımı ve makaslama parametreleri bulunacaktır.

Ayrıca killi zeminlerde, atterberg limitleri; likit limit, plastik limit, plastisiteindeksi ile konsolidasyon deneyleri yapılarak zeminin konsolidasyon katsayısı

Page 465: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 29

(Cv), hacimsel sıkışma katsayısı (mv), boşluk oranı (e) bulunacaktır

Bunların yanında, betona kimyasal olarak zararlı olabilecek sülfür, sülfat,tuz, vb. mineraller içeren zeminlerde kimyasal madde tayini için gerekli olandeneyler yaptırılacak ve deneyleri yapanların imzalarını taşıyan deney raporlarıetüt raporuna eklenecektir

6.4. Arazi / in-situ Deneyleri: Temel zeminine göre TS 5744’e veya DIN, BSve ASTM standartlarına uygun olarak, zeminin basınç dayanım ve kaymaparametrelerini yerinde tayin etmek için; aşağıda yazılı deneylerden gerekliolanlar yapılacaktır.

6.4.1.Standart Penetrasyon Deneyi (SPT) ve Konik Penetrasyon Deneyi(CPT): Deney sonuçları Form-2’ye işlenecektir. Kum ve kumlu zeminlerdesıkılık, killi zeminlerde kıvamlılık değerleri tespit edilecektir. Ayrıca,kohezyonsuz yani kumlu zeminlerde zeminin taşıma gücü ve temel altındaoluşacak oturma miktarları belirlenecektir. Deneylerin derinliği ve yapım sıklığızemin durumuna göre belirlenecektir. Sonuçlar tablolar halinde verilecektir

6.4.2.Pressiometre Deneyi: Zeminin dayanım parametrelerini belirlemek vesonucunda MENARD formülasyonları kullanılarak zeminin taşıma gücü, temelaltında oluşacak oturma ve farklı oturma miktarlarını hesaplamak için yapılır.Çakıllı, kumlu, killi, siltli, alüvyonal zeminlerde ve bozuşmuş, ayrışmış kayalarile yumuşak kaya-temellerinde uygulanacaktır. Pressiometre deney verileriForm-3’deki tablo kullanılarak doldurulacak ve hesaplamalarda “Menard”formülasyonları kullanılacaktır. Deneylerin derinliği ve yapım sıklığı, projeözellikleri ve zemin durumuna göre belirlenmelidir. Sonuçlar tablo ve grafiklerhalinde verilmelidir

6.4.3. Kanatlı Kesici Deneyi (veyn): Yumuşak kil bantları veya tabakalarınınkayma direncini saptamak için, TS 5744’e göre yapılacaktır

6.4.4. Plaka Yükleme Deneyi: Bu deney, zeminin rijit bir plaka ile yüklenerekplaka çapının iki katı bir derinlikte son taşıma gücü, deformasyon modülü veyatak katsayısının hesaplanmasını sağlayacak verileri elde etmek için uygulanır.Bu deney TS 5744’e göre yapılacaktır.

6.5. Jeofizik Yöntemler: Jeolojik etüdü yapan mühendisin veya onay merciidarenin gerekli görmesi yada yapılan araştırmaların; kayma dairesi, fay vemakaslama zonları, zeminin dinamik parametrelerinin vb. teyit edilmesini

Page 466: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 30

gerektiren durumlarda jeofizik yöntemler kullanılır. Bunlarla ilgili loglar veprofiller rapor ekinde sunulacaktır (EK-8).

7- Hidrojeolojik Durum: Devamlı ve/veya fasılalı akışlı yüzey sularınınvarlığı, yatak derinliği, genişliği, akış hızı ve buna bağlı olarak aşındırma iletaşkın durumu, tabii bitki örtüsü, yeraltısuyu durumu, statik ve dinamik seviyesi,varsa mevcut kuyu ve kaynakların durumu ile gerektiğinde yer altı suyundakikimyasal maddelerin betona zararlı etkisi olup olmadığı araştırılarak konuyailişkin hazırlanmış onaylı laboratuvar analiz sonuçları rapora eklenecektir

8- Afet Durumu: Etüt alanı içerisinde daha önce Bakanlar Kurulu tarafındanalınmış "Afete Maruz Bölge" kararının olup olmadığı; inceleme alanınınheyelan, kaya düşmesi, Çığ, su baskını gibi doğal afetlere karşı duyarlılığı,yeraltısuyu durumu yamaç eğimi ile birlikte irdelenerek ve kabul görmüşyöntemlerle şev stabilite durumları verilecektir. Ayrıca alanın büyüklüğü. ileuygun ölçekte eğim haritası yapılacaktır

9- Deprem Durumu: Sahanın deprem bölgeleri haritasındaki yeri, en yakın dirifaya göre konumu irdelenerek, bölgede oluşan tarihsel depremler ve aletselbüyüklüğü ile bölgenin sismotektonik haritası ve etkin yer ivmesi değeriverilecektir

10- Etüt Alanının Yerleşime Uygunluk Açısından Değerlendirilmesi:Yapılan çalışmalar sonucunda elde edilen veriler ışığında gerekli taşıma gücü,temel altında oluşacak oturma ve farklı oturma miktarları hesaplanacak, zemininsıvılaşma, şişme, çökme potansiyelleri irdelenecek, temel kazı ve yamaç şevstabilitesi, kaya düşme potansiyelleri incelenerek, bunların hangi yöntemlebelirlendiği veya hesaplandığı belirtilecektir. Ayrıca gerekli durumlarda zeminıslah çalışmaları hakkında bilgi verilecektir (EK-9).

11- Sonuç ve Öneriler: Etüt alanının halihazır pafta, ada ve parsel numarasıbelirtilerek, sahanın morfolojik durumu, jeolojisi, litolojisi, zemin durumu,sıvılaşma potansiyeli, meyilli arazilerde şev stabilitesi, afet ve deprem durumu,yeraltı ve yerüstü suyu durumu ile bu veriler kullanılarak yapılaşma yönündenyerleşim değerlendirmesi verilecek ve gerekli öneriler sıralanacaktır

12- Yararlanılan Kaynaklar: Çalışmalarda ve rapor yazımında yararlanılan,alıntı yapılan, varsa önceki etüt raporları, ile sözlü başvuruda bulunulan yazarisimlerinin alfabetik listesi soyadı, adı, tarih, yayın adı, yayımlayan kurum veya

Page 467: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 31

kuruluş adı, yayın numarası, sayfa numarası, ve yayımlandığı yer belirtilerekrapora eklenecektir.

EKLER

EK-1 SONDAJ, ARAŞTIRMA ÇUKURU, ARAZI DENEYLERİ VELABORATUVAR SONUÇLARININ LOG, FORM VE TABLOLARI

EK-2 İNCELEME ALANI YER BULDURU HARİTASI VEYA KROKİSİ

EK-3 EĞİM HARİTASI (EĞİM>%10 İSE)

EK-4 İMAR PLANI- KADASTRO PAFTASI,VARSA

EK-5 BÖLGENİN JEOLOJİ HARİTASI (ÖLÇEK: 1/25000 VEYA 1/100000)

EK-6 İNCELEME ALANININ JEOLOJİ HARİTASI (ÖLÇEK: 1/1000, 1/2000,1/5000)

EK-7 JEOLOJİK KESİT VE PROFİLLER

EK-8 JEOFİZİK LOG VE PROFİLLER!

EK-9 YERLEŞİME UYGUNLUK HARİTASI (istenirse ayrıca verilebilir veyainceleme alanının jeoloji haritasına işlenir).

-

Yerseçimi çalışmalarına esas araştırmalar, veriler ile bu veri vedeğerlendirmelerin kullanıcılara sunumu konusunda 4343 Sayılı genelgenintaşıdığı yetersizliklerin ele alınması ve genelgenin yeniden hazırlanmasıgerekmektedir. Ancak mevzuattaki geçerliliği gözönüne alınarak ilgili genelgeaşağıda sunulmuştur.

13.3.2. ZEMİN ETÜT RAPORLARI

Zemin, geniş anlamda yapının üzerine geldiği doğal halindeki kaya veya toprakveya yerleştirilmiş haldeki dolgu karakterindeki malzemedir. Mühendisinöncelikle zemin özelliklerini tanımak, bir sonraki aşamada da zemin - yapıetkileşimi içinde problemini çözmek durumundadır.

Genel olarak Zemin Etütlerini 3 grupta sınıflamak mümkündür;

1.) Yeni Yapılacak Yapılara Yönelik Etütler: İster karayolu, boru hattı vbçizgisel yapılar, ister baraj, bina, fabrika vb noktasal yapı unsurları için yapılsın,yeni bir projenin tasarım parametreleri için yapılan etütlerdir.

Page 468: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 32

2.) Mevcut Yapılarda ve/veya Zeminde Güçlendirme Amaçlı Etütler: Mevcutçizgisel veya noktasal yapıların proje veya zemin etkileri nedeniylekarşılaştıkları sorunların çözümüne yönelik etütlerdir.

3.) Malzeme Uygunluk Etütleri: Çizgisel ya da noktasal yapıda kullanılacakdoğal malzemenin karakterine ve kullanım uygunluğunu belirlemeye yöneliketütlerdir.

Ulusal imar mevzuatında öne çıkan haliyle Zemin Etütleri, bir yapının statikproje parametrelerinin belirlenmesine yönelik etütlerdir. Bu etütlerin kapsamınıbelirleyen tehlike ve güvenliktir. Mühendis aşağıdaki temel etkenleri gözeterekbir zemin etüt programı hazırlar:

Özel şartlar dâhil olmak üzere yapı ve bileşenlerinin özellik ve büyüklükleri

Yakın çevresel şartlar ( komşu yapılar, trafik, hizmet yapıları, bitkiler,zararlıkimyasallar vb.)

Zemin şartları

Yeraltı suyu durumu,

Bölgesel sismik şartlar

Çevresel şartlar (hidroloji, yüzey suyu, yeraltı su seviyesinin mevsimseldeğişimi .)

Bu faktörler gözetilerek yeter sayıda laboratuvar deneyleri, arazideneyleri, analizler ve jeolojik araştırma yapılır. Yapı özellikleri ile zemin profiliiçindeki tabakaların jeoteknik parametrelerinin iyi olduğu, mekân dağılımının (x– y –z) uygun ve üniform olduğu, yeraltısuyu koşullarının ve depremsellikverilerinin uygun olduğu oranda minimum zemin etüt programı yeterliolabilecektir. Önem derecesi yüksek yapılarda, afet tehlikelerini riskedönüştürecek jeoteknik parametrelerine sahip zeminlerde, istinad, temeliyileştirme vb önlemler gerektiren koşullarda etüt programları kapsamlıtutulmalıdır.

Ancak sonuçta ister nitel jeoteknik ister nicel jeoteknik parametreleredayansın zemin etütleri kaçınılmaz bir zorunluluktur. Mühendislik yapılarındagüvenliği sağlayıcı en önemli koşullardan biri, yapı temellerinin üzerine geldiği

Page 469: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 33

zeminin jeoteknik parametrelerinin önceden bilinmesi ve yapı statik projesininbu parametrelere uyumlu olarak belirlenmesi gerekir.

Bu konuda 3194 odaklı imar mevzuatının taşıdığı eksikliler ancak, 1999Depremlerinden sonra giderilmeye çalışılmış ve yapı inşaatından önce ZeminEtüdü olarak adlandırılan jeoteknik etütlerin yaptırılması zorunlu halegetirilmiştir.13.07.2000 gün ve 24108 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan “ 3030sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar YönetmeliğindeDeğişiklik Yapılmasına Dair: Yönetmeliğin” 5. Maddesinde “Yapılacakyapıların inşasında 02.02.1997 gün ve 23098 mükerrer sayılı Resmi Gazetedeyayınlanan Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikhükümlerine uyması” ile yapı ruhsatı için yapılacak işlemleri tanımlayan 57.Maddesinde “ ilgili idarece imar planının yapımına veri teşkil edenjeolojik/jeoteknik etüt raporunun, parselin bulunduğu alanı da kapsayan bölümüparsel sahibine verilir. Bu bilgilere göre gerektiğinde ilgili mühendislerceparsele ilişkin zemin etüt (jeoteknik etüt) raporu da hazırlanır ” denilmiştir.

Aynı yönetmelikte “ ilgili mühendislerce hazırlanan parsele ilişkinzemin etüt (jeoteknik etüt) rapor”larının “Zemin ve Temel Etüdü RaporlarınınHazırlanmasına İlişkin Esaslara” (Bayındırlık ve İskân Bakanlığı–1993) uygunhazırlanması istenmiştir. (Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından açılan davasonucu mahkemece yönetmelikteki “ilgili mühendis” kavramına JeolojiMühendisleri açısından açıklık getirilmiştir.)

Zemin etütleri raporlarının en temel karakteristiği çalışma/sorumlulukalanının yapı temellerinin oturacağı alanlarla veya “inşaat parseli” ile sınırlıolmasıdır. Ancak tehlike olarak adlandırabileceğimiz deprem (fay), sıvılaşma,heyelan, şişme, çökme, kaya düşmesi vb olaylarına ve yeraltı suyu koşullarınayönelik, daha üst ölçekte yapılan değerlendirmelerin bu etütleri yönlendirmesiesastır. Bu açıdan zemin etüt programları oluşturulurken öncelikle “imar planınaesas jeolojik ve jeoteknik etüt raporları” olmak üzere bölgesel nitelikteki sismotektonik, heyelan duyarlılık, taşkın vb tehlike haritalarının verileri de gözönünealınmalıdır.

Diğer yandan, yapı ve zemin ilişkilerine yönelik araştırma ve analizaşamalarından sonra tasarım parametreleri seçilir. Bu parametrelerin güvenilir

Page 470: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 34

olması gereklidir. Bu raporlar yapı ve bileşenlerinin özellik ve büyüklükleri,yükler, yapı malzemeleri, yapısal elemanlar, komşu yapılar vb yönelik bilgileriiçermesi gereklidir.

Ayrıca, yapı inşaatı sırasında veya sonrasında gerekli denetim vegözetleme süreçlerine yönelik (gözlem, ölçüm noktaları, yöntemleri ve değersınırları vb) bilgilerde sunulmalıdır.

RAPOR FORMATI

Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca hazırlanan “Zemin ve Temel EtüdüRaporlarının Hazırlanmasına İlişkin Esaslara” dair 28.06.1993 gün ve 373 sayılıgenelgede zemin etüt raporlarında bulunması gereken bilgiler belirtilmeklebirlikte doğrudan bir rapor formatı önerisi yapılmadığı gözönüne alındığındaaşağıdaki formatta sunulan başlıkların her iki amaca yönelik raporlardakullanılmasında bir sakınca bulunmamaktadır.

Uygulamada bu format meslektaşlarımız tarafından benimsenmiştir.İlgili kurum tarafından yayınlandığı şekliyle ve zemin etütleri kapsamındayapılacak işler üzerine ilave edilerek aşağıda sunulmuştur.

YAPILARIN MİMARİ PROJESİ VE STATİK HESAPLARINA TEMELOLACAK ZEMİN ETÜTLERİ İLE İLGİLİ YÖNETMELİK

BÖLÜM IGENEL HÜKÜMLER

Madde-1. Bu yönetmeliğin amacı yapıların mimari proje ve statikhesaplarına temel oluşturacak zemin etüt raporlarının hazırlanmasına ait esaslarıbelirlemektir.

BÖLÜM IIZEMIN ETÜDÜ

1. Amaç ve Kapsam: Etüdün kime veya hangi kuruluşa ve hangi tarihteyapıldığı daha önce hazırlanan imar planlarında jeolojik ve jeoteknik etüt yapılıpyapılmadığı, yapıldıysa ne zaman ve hangi amaç için yapıldığı belirtilecekYapılan etütte hangi yöntemlerin kullanıldığı; araştırma çukuru, burgu, sondaj,

Page 471: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 35

jeofizik, arazi ve laboratuvar deneylerinin sayı ve derinlikleri yazılacaktır.

2. Etüt Alanının Yeri: Etüdü yapılan parselin il, ilçe, köy veya semt, bağlıbulunduğu belediye ile pafta-ada parsel numaraları ve parselin boyutları,topoğrafik eğimi ile koordinatları verilecek ve etüt alanının krokisi raporaeklenecektir (EK-1).

3. İmar Planı Durumu: İmar planındaki tahsis amacı; konut, sanayi tesisi,kat adedi vb. belirtilecek, imar planına esas jeolojik etüt raporundaki sahanındurumu açıklanacak, herhangi bir yasak kararının olmadığı belirtilecektir.Ayrıca imar planı-kadastro paftası rapora eklenecektir (EK-2).

4. Jeoloji ve Tektonik: Etüt alanında yer alan birimlerin litolojisi,stratigrafik dizilimdeki yeri, kökeni; sedimanter, volkanik, metamorfik vb.jeolojik özellikleri ve yapısal jeolojisi belirtilecektir

5. Yeraltısuyu Durumu: İklim ve çevre koşullarına bağlı olarak yeraltısuyu seviyesindeki değişimler, neden olabileceği sorunlar, yapı temeline etkisi,drenaj veya tahliye kuyularının yer ve kapasiteleri tespit edilecektir

6. Afet Durumu: imar planlarına esas jeolojik ve jeoteknik etüt raporlarınaatıfta bulunularak irdelenecek, sahanın afet alanına dahil olup olmadığıbelirtilecektir. Bu yönetmelik çıkmadan önce jeolojik ve jeoteknik etütleriyapılmadan imara açılan yerlerde, etüt alanının bulunduğu bölge; heyelan, kayadüşmesi, su baskını, feyezan gibi doğal afetlere karşı duyarlılığı incelenecektir

7. Deprem Durumu: İmar planlarına esas jeolojik ve jeoteknik etütraporlarına atıfta bulunularak irdelenecektir. Bu yönetmelik çıkmadan öncejeolojik ve jeoteknik etütleri yapılmadan imara açılan yerlerde, sahanın deprembölgeleri haritasındaki yeri, en yakın diri fay veya faylara göre konumusaptanacak, bölgenin sismotektonik haritası verilecek ve oluşan tarihseldepremler ve aletsel büyüklükleri ve etkin yer ivmesi verilecektir

8. Jeoteknik Araştırma ve Değerlendirme: Etüt alanında bulunan kaya vezemin türlerinin mühendislik jeolojisi yönünden özellikleri araştırılacaktır.Temel zemininin kumlu, killi, siltli, çakıllı, alüvyon, kolüvyon, talus, yamaçmolozu, yapay dolgu vb. sınıflandırılması yapılacak, özellikleri belirtilecektir.Bunun yanında, temel zemininin- kaya olması durumunda; cinsi, kalitesi, örtükalınlığı, boşluklu olup olmadığı, ayrışma derecesi ve kalınlığı, eklem sıklığı veeklem takımlarının yapı temeline olası etkisi değerlendirilecektir. Zemin etüdü

Page 472: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 36

çalışmaları; imar planlarına esas jeolojik etüt veya jeolojik-jeoteknik etütraporlarında belirtilen uygunluk durumuna göre yönlendirilecektir. Ayrıca imaraaçılmadan önce yapılan jeoteknik etütler incelenerek; saptanmış olan zeminparametreleri ve özellikleri dikkate alınacaktır

a-) 1996 yılında Bakanlar Kurulu Kararıyla yayımlanan Deprem BölgeleriHaritasında 1. ve 2. derece deprem bölgesi dışında kalan jeolojik etütlerde“Uygun Alan” olarak belirtilen alanlarda, zemin-temeller için iki (2), kaya-temeller için dört (4) kata kadar olan, can ve mal kaybı riski az olan iskan amaçlıyapılar için; komşu yapılar ve kazılar dikkate alınarak, kabul görmüş tabloverileri ile tecrübeye dayanılarak zemin etüt raporu hazırlanacaktır. Ancakyeraltı su seviyesinin kazı tabanının üzerinde veya tabana yakın olması halinde,

b-) Can ve mal yönünden özel veya büyük risk taşıyan, özel taşıyıcısistemli, çok büyük açıklıklı, alışılmamış ve/veya karmaşık yük durumlarınasahip, titreşimli ve dinamik yüklere maruz kalacak yapılar ile imar planlarınaesas yapılan jeolojik-jeoteknik etütlerde “Riskli Alan” içine giren tümyapılarda; temel-zeminin basınç dayanım, kayma, deformasyon vb. gerekliparametreler laboratuvar ve arazi deneyleri ile birlikte belirlenecek ve yapı-temel-zemin ilişkisi çevre yapılarla birlikte dikkate alınacaktır. Bu deneyler içinaçılan temel sondaj ve araştırma çukurları sayısı ve yerleri uygun ölçeklikrokilerde gösterilecek (EK-5) ve burada yer alan bilgiler Form-l ve Form-2’yegöre değerlendirilecektir. Yapılan arazi deneyleri uygun formlara işlenerek raporekinde verilecektir (EK-6).

c-) Deney planları proje ile ilgili değişik parametrelerin teminini sağlamayayeterli sayıda deney içermelidir. Her parametre değeri yayınlanmış veriler ileyerel ve genel tecrübeler ile kıyaslanmalıdır. Parametreler arasındakikorelasyonlar dikkate alınmalıdır. Araştırmalar en azından projeyle ilgili olduğu.farz edilen tabakaları kapsamalı ve yapı davranışı üzerinde somut etkisi olmayanzemin seviyesine kadar yapılmalıdır. Araştırma noktaları arasındaki uzaklıklarve derinlikler; arazinin jeolojisi, zemin şartları, yapının büyüklüğü ve tipi esasalınarak tespit edilecektir.

d-) Tekil veya mütemadi temeller için araştırma çukuru, el burgusu, sondajve yerinde deneylerin derinliği tahmin edilen temel seviyesi altına doğru temelelemanlarının genişliğinin en az iki (2) katına kadar olmalıdır. Bazı araştırmanoktalarında oturma şartları ve yeraltısuyu problemlerini değerlendirmek üzere

Page 473: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 37

daha fazla derinlikte araştırma yapılmalıdır

Radye jeneral temeller için yerinde deneyler ve sondaj derinliği, anakayanın bu derinlikte olmaması kabulüyle temel genişliği veya zemin şartlarınabağlı olarak daha fazla alınacaktır.

e-) Kazıklı temellerde emniyeti sağlayacak derinliğe kadar araştırmasondajları açılmalıdır. Araştırma yapılacak derinlik normal şartlarda kazığıninmesi düşünülen derinlikten itibaren kazık çapının 5 katı kadar daha derineindirilmelidir. Bu kuyularda kazık projeleri için, uç direnç, çeper sürtünmesi vb.parametreler elde edebilmek için gerekli yerinde ve laboratuvar deneyleriplanlanmalıdır. Ayrıca kazık grupları için; sondaj derinliği ve deney seviyesikazık grubunun alt uçlarının oluşturduğu dörtgen şeklin küçük kenarından dahafazla olacaktır.

f-) Yukarıda belirtilen araştırmalar sonucu veriler elde edildikten sonra,temel projelendirilmesinde gerekli; taşıma gücü, temel altında oluşacak ani vekonsolidasyon oturmaları ve farklı oturma miktarları ile temel zeminin emniyetgerilmesi hesaplanacak, zeminin sıvılaşma, şişme, çökme potansiyelleriirdelenecek, temel kazı ve şev stabilitesi incelenerek, bunların hangi yöntemlebelirlendiği veya hesaplandığı belirtilecektir. Ayrıca gerekli durumlarda zeminve şev ıslah çalışmaları hakkında bilgi verilecektir.

g-) Komşu yapıların davranışı ve güvenliği incelenerek gerekli önlemlerönerilecektir. Temel kazısı zorlukları belirtilecek ve kazı malzemesinin dolguolarak kullanılıp kullanılamayacağı irdelenecektir.

Bu değerlendirme ve hesaplamaları yapmak için gerekli yöntemlerindetayları aşağıda verilmiştir.

İhtiyaca ve zemin durumuna göre bunlardan biri veya birkaçı birlikteuygulanacaktır.

9- Jeoteknik Araştırma Yöntemleri:

9.1. Araştırma Çukuru: Kaya birimlerinin bitkisel toprak, yamaç molozu,alüvyon, birikinti konisi, yapay dolgu vb. ile örtülü olduğu durumlarda,kayaçların yumuşak kaya özelliği gösteren kısımlarında; tabaka doğrultu veeğimi ölçmek, birimlerin ayrışmış ve bozuşmuş kısımlarını saptamak, kalınlığınıbelirlemek, kaya birimlerinden blok, zeminlerden örselenmiş-örselenmemiş

Page 474: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 38

örnek almak vb. nedenlerden dolayı açılacak olan araştırma çukurları ile ilgilibilgiler Form-l’de olduğu şekliyle düzenlenecektir.

9.2. Temel Sondajlar: Temel zemininin, kırık, çatlak ,eklem, fay vb.süreksizliklerini, ayrışma ve bozuşma derecelerini tespit etmek, temel-zemininüzerinde yer alan bitkisel toprak, yamaç molozu, birikinti konisi, alüvyon, yapaydolgu vb. çökellerin kalınlığını belirlemek, temel-zemininin ve üzerinde yer alanbu birimlerin jeoteknik parametrelerini saptamak için; laboratuvar deneylerindekullanılmak üzere örselenmiş-örselenmemiş örnek almak ve/veya arazi (in-situ)deneyleri yapmak amacıyla açılan temel sondajları ile ilgili bilgiler Form-2'dekigibi düzenlenecektir. Örselenmiş-örselenmemiş örnekler TS 1901'e uygunolarak alınacaktır. Ayrıca, temel sondaj kuyuları PVC boruları ile muhafazaaltına alınarak kuyu ağzı betonlanarak emniyete alınacaktır.

9.3. Jeofizik Yöntemler: Zemin etütlerde; etüdü yapan mühendisin veya onaymerci idarenin gerekli görmesi ya da yapılan araştırmaların; kayma dairesi, fayve makaslama zonları, zeminin dinamik parametrelerinin teyit edilmesinigerektiren durumlarda etüt verileri jeofizik yöntemler kullanılarak güçlendirilir.Bunlarla ilgili loglar rapor ekinde sunulacaktır.

9. 4. Laboratuvar deneyleri: Deney sonuçları, deneyleri yapan kamu kurumveya özel firmaların antetli ve normlara uygun formlarına işlenecek ve ayrıcaformlarda deneyleri yapanların isim, imza ve kaşeleri bulunacaktır. Bu sonuçlarraporlara eklenecektir.

9.4.1.Kaya Mekaniği Deneyleri: Kaya temeller üzerine inşaa edilecek hassasve çok katlı yapılar (4 kattan fazla) için karot numuneler üzerinde laboratuvardeneyleri yapılarak; kaya temelin tek eksenli basınç dayanımı, tabii birimağırlığı ile yapının hassasiyeti ve temelin konumuna göre gerekli diğer deneyleryapılacaktır.

9.4.2.Zemin Mekaniği Deneyleri: Araziden TS 1901'e uygun olarak alınanörnekler üzerinde TS 1900'e göre zemin deneyleri yapılarak, zeminin TS 1500'egöre sınıflandırılması yapılacaktır.

Temel-zeminin taşıma gücü ile temel altında oluşacak oturma miktarlarınıhesaplamak için gerekli basınç dayanım ve makaslama parametreleribulunacaktır.

Page 475: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 39

Ayrıca killi zeminlerde, atterberg limitleri; likit limit, plastik limit, plastisiteindeksi ile konsolidasyon deneyleri yapılarak zeminin konsolidasyon katsayısı(Cv), hacimsel sıkışma katsayısı (mv), boşluk oranı (e) bulunacaktır.

Bunların yanında, betona kimyasal olarak zararlı olabilecek sülfür, sülfat,tuz, vb. mineraller içeren zeminlerde kimyasal madde tayini için gerekli olandeneyler yaptırılacak ve deneyleri yapanların imzalarını taşıyan deney raporlarıetüt raporuna eklenecektir.

9.5. Arazi / in-situ Deneyleri: Temel zeminine göre TS 5744'e veya DIN, BSve ASTM standartlarına uygun olarak, temel-zeminin basınç dayanım ve kaymaparametrelerini yerinde tayin etmek için; aşağıda yazılı deneylerden gerekliolanlar yapılacaktır.

9.5.1. Standart Penetrasyon Deneyi (SPT) ve Konik Penetrasyon Deneyi(CPT): Deney sonuçları Form-2'ye işlenecektir. Kum ve kumlu zeminlerdesıkılık, killi zeminlerde kıvamlılık değerleri tespit edilecektir. Ayrıca,kohezyonsuz yani kumlu zeminlerde temel-zeminin taşıma gücü ve temel altındaoluşacak oturma miktarları belirlenecektir. Bunun yanında kazık temeller içingerekli parametreler; uç direnç, çeper sürtünmesi vb. bulunacaktır. Deneylerinderinliği ve yapım sıklığı, proje özellikleri ve zemin durumuna görebelirlenecektir. Sonuçlar tablolar halinde verilecektir.

9.5.2. Pressiometre Deneyi: Zeminin dayanım parametrelerini belirlemek vesonucunda MENARD formülasyonları kullanılarak zeminin taşıma gücü, temelaltında oluşacak oturma ve farklı oturma miktarlarını saptamak ve temel-zemininemniyet gerilmesini hesaplamak için yapılır. Çakıllı, kumlu, killi, siltli,alüvyonal zeminlerde ve bozuşmuş, ayrışmış kayalar ile yumuşak kaya-temellerinde uygulanacaktır. Pressiometre deney verileri Form-3'deki tablokullanılarak doldurulacak ve hesaplamalarda “Menard” formülasyonlarıkullanılacaktır. Deneylerin derinliği ve yapım sıklığı, proje özellikleri ve zemindurumuna göre belirlenmelidir. Sonuçlar tablo ve grafikler halinde verilmelidir.

9.5.3. Kanatlı Kesici Deneyi (veyn): Yumuşak kil bantları veya tabakalarınınkayma direncini saptamak için, TS 5744’ye göre yapılacaktır.

9.5.4.Plaka Yükleme Deneyi: Bu deney, zeminin rijit bir plaka ile yüklenerekplaka çapının iki katı bir derinlikte son taşıma gücü, deformasyon modülü ve

Page 476: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 40

yatak katsayısının hesaplanmasını sağlayacak verileri elde etmek için uygulanır.Bu deney TS 5744'e göre yapılacaktır.

10- Sonuçlar ve Öneriler: Laboratuvar ve/veya arazi deneyleri, temel sondaj veyüzey jeolojisi verileri sonucunda elde edilen tüm veriler özetlenecektir.Yapılacak yapının temel kazı sınırları ve stabilitesi, temel tipi, temel boyutları,drenaj sistemleri vb. ile gerekli durumlarda temel iyileştirme yöntemleri projeverileri göz önüne alınarak yada proje sorumlu mühendisi ile birliktebelirlenecektir. Bu veriler çerçevesinde, temel zeminin taşıma gücü, temelaltında oluşacak oturma-farklı oturma miktarı ile zeminin çökme, şişme,sıvılaşma potansiyeli irdelenerek , yeraltı suyunun temel zeminine etkileri,deprem durumu ve komşu yapı etkileri de dikkate alınarak temel zemininemniyet gerilmesi bulunacaktır. Proje verilerinin mevcut olmadığı durumlarda,hesaplarda genel kabuller kullanılarak, temel boyutları saptanarakhesaplanacaktır. Kazı klası ve kazının dolguda kullanılıp kullanılamayacağıbelirtilecektir. Bu sonuçlar ve öneriler maddeler halinde sıralanacaktır.

11- Yararlanılan Kaynaklar: imar planlarına esas jeolojik-jeoteknik rapor veyaraporların; tarihi, hangi kurum, kuruluş veya özel firma tarafından yapıldığı vekim tarafından hazırlandığı belirtilecek.

Ayrıca, çalışmalarda ve rapor yayımında yaralanılan, alıntı, makale,rapor,kitap ve önceki etüt raporlarının yazar isimlerinin alfabetik listesi, soyadı,adı, tarih, yayının adı, yayımlayan kurum yada kuruluş adı, yayın numarası veyayımlandığı yer belirtilerek rapora eklenecektir.

EKLER

EK-1 ETÜT ALANININ YER BULDURU HARİTASI VEYA KROKİSİ

EK-2 İMAR PLAN KADASTRO PAFTASI

EK-3 ETÜT ALANININ JEOLOJİ HARİTASI ( Ölçek: 1/1000 )

EK-4 KROKİ, JEOLOJİK KESİT VE PROFİLLER

EK-5 SONDAJ, ARAŞTIRMA ÇUKURU, ARAZI DENEYLER VELABORATUVAR SONUÇLARININ; LOG, FORM VE TABLOLALAR.

T.C.BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI

Yapı İşleri Genel Müdürlüğü

Page 477: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 41

ANKARASayı : B.09.0.Y.İ.G. 0.13.00.09/ § ^ ^fe1 8 4GUST0S 2(JL)5Konu : Zemin ve Temel Etüdü Raporu Genel FormatıVALİLİĞİNE (Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü)İlgi: 10.08.2005 tarih ve 815 sayılı Olur.

Bilindiği üzere, bina ve bina türü yapıların projelendirme safhasındagerekli olan zemin ve temel etütlerinin, uygun ve standart bir metotlayapılabilmesini sağlamak amacıyla 28.06.1993 tarih ve B09.0.YFK.0.00.00.00-6-5/373 sayılı genelge ile "Zemin ve Temel Etüdü Raporunun Hazırlanmasınaİlişkin Esaslar" yayınlanmıştır.

BİNA ve BİNA TÜRÜ YAPILAR İÇİN ZEMİN VE TEMEL ETÜDÜRAPORU GENEL FORMATI

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞIYAPI İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

2005T.C.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞIYapı İşleri Genel Müdürlüğü

ANKARASayı : B.09.0.Y.İ.G. 0.13.00.09+13/ #/$" Konu : Zemin ve Temel Etüdü RaporuGenel Formatı'İt* AĞUSTOS.200$

BAKANLIK MAKAMINABilindiği üzere, bina ve bina türü yapıların projelendirme safhasında

gerekli olan zemin ve temel etütlerinin, uygun ve standart bir metotlayapılabilmesini sağlamak amacıyla 28.06.1993 tarih ve B09.0.YFK.0.00.00.00-6-5/373 sayılı genelge ile "Zemin ve Temel Etüdü Raporunun Hazırlanmasınaİlişkin Esaslar" yayınlanmıştır.

Bakanlığımızca 29-30 Eylül - 01 Ekim 2004 tarihleri arasındadüzenlenen Deprem Şurasının komisyon raporlarında, zemin etüt raporlarınınhazırlanmasında bir standart bulunmadığı; "Zemin ve Temel Etüdü RaporununHazırlanmasına İlişkin Esaslar"da eksikliklerin bulunduğu ve güncellenmesigerektiği, raporların hazırlanmasına yönelik kapsam, yöntem ve içeriğinbütüncül bir yaklaşımla ele alınarak bilim ve teknolojideki son gelişmelerışığında yenilenerek uygulamada birlikteliğin sağlanması gereği belirtilmiştir.

Ayrıca yine Deprem Şurası sonuç bildirgesinde temel ve zemin etütleriiçin yeni bir rapor formatınm düzenlenmesi zorunluluğu yer almıştır.

Bu çerçevede Bakanlığımızca hazırlanarak çeşitli kurum, kuruluş veakademik çevrelerden alınan görüşler doğrultusunda düzenlenen ekli "Zemin ve

Page 478: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 42

Temel Etüdü Raporu Genel Formatı"nın yürürlüğe konulmasını tensiplerinizearz ederim.EK;1. Zemin ve Temel Etüdü Raporu Genel FormatıBu belge kapsam ve içerik yönünden Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın28.06.1993 tarih ve 6-5/373 sayılı “Zemin ve Temel Etüdü RaporununHazırlanmasına İlişkin Esaslar” doğrultusunda yapılacak zemin ve temel etütleriraporlarının hazırlanmasına yönelik genel bir format’ı gösterir.

İmar planına esas Jeolojik-Jeoteknik Etüt Raporunda yerleşimeuygunluğu belirlenmiş alanda kalan bir parselde temel tasarımı için gerekli olanzemin değerlendirmesi amacıyla, “Zemin ve Temel Etüdü Raporu” formatınailişkin hükümler belirtilmekte olup, raporu hazırlayacak kişi / kuruluşlara yolgöstererek yeterli ve kabul edilebilir belirlemelere dayalı raporlar bu formatagöre düzenlenecektir.

Bildirilen hükümler, Zemin ve Temel Etüdü Raporu içeriğine yönelikasgari kurallar olmakla birlikte, raporu hazırlayanlar tarafından gerekli meslekibilgiler ile ilgili standartlar ve güncel bilimsel çalışmaların göz önündebulundurulması zorunludur.

Amaca göre farklılıklar gösterebilecek inşaat projeleri, jeolojikkoşulların değişken olması, Zemin ve Temel Etüdü Raporu içeriğinde bir takımfarklılıkların oluşmasına neden olmakla birlikte, raporu hazırlayanlar tarafındanburada belirtilen hükümlere uyulması gerekmektedir.

Zemin ve Temel Etüdü Raporunun Hazırlanmasına İlişkin Esaslardabelirtilen yapı ve zemin koşullarının etüt kategorilerinden, 1. kategori için“Gözlemsel Zemin Etüt Raporu”, 2. ve 3. kategoriler için “Sondaja DayalıZemin ve Temel Etüt Raporu” düzenlenecektir.

Zemin ve Temel Etüdü Raporu, öncelikle zeminin jeolojik ve fizikiverilerini ve varsa çevresel faktörleri yansıtmalı; ayrıca bu verilerindeğerlendirilmesi ile ortaya konulacak sonuçlar somut ve mesleki doğruluğasahip önerileri içermelidir.

Bu esaslar doğrultusunda hazırlanacak rapor, düzenlenme tarihindenitibaren bir yılı aşkın bir süre geçmesine karşın temel inşaatına halenbaşlanmamış olması durumunda, raporun içeriğinde belirtilen koşullardadeğişiklik olabileceği göz önüne alınarak raporun halen mevcut durumuyansıttığı ek raporla doğrulanmalı, aksi halde ilave çalışma yapılmalıdır.Zemin ve Temel Etüdü Raporu, genel anlamda beş bölümden oluşmalıdır;

Genel Bilgiler başlığı altındaki birinci bölümde, mevcut yerel zemininfiziksel ve mekanik özellikleri ile jeolojik koşullara ait verilere ilişkin bilgilereyer verilmeli,

Page 479: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 43

Arazi Araştırmaları-Deneyler, Laboratuvar Deneyleri-Analizler başlığıaltındaki ikinci ve üçüncü bölümlerde, tasarım için seçilen zemin parametrelerive yapılan çalışmalar literatüre atıfta bulunularak güncel bilimsel yöntemleregöre açıklanmalı,

Mühendislik Analizleri ve Değerlendirmeler başlığı altındaki dördüncübölümde; temel tasarımına yönelik zemin parametreleri, sıvılaşma, oturma,şişme-büzülme, göçebilme, şev duraylılığı, temel çukurunda stabilite gibimuhtemel problemlerin mühendislik analizleri ile ortaya konulmalı vedeğerlendirilmeli,

Sonuç ve Öneriler başlığı altındaki beşinci bölümde ise, temel tasarımıve inşaatına yön verecek öneriler ve uyarılar yer almalıdır.Etüt Raporları, kategorilerine göre aşağıda belirtildiği şekilde olacaktır.A. GÖZLEMSEL ZEMİN ETÜDÜ RAPORU

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın “Zemin ve Temel Etüdü RaporununHazırlanmasına İlişkin Esaslar” Kategori-1’de yer alan binalar için imar planınaesas jeolojik – jeoteknik rapordan inceleme alanı ve çevresine ilişkin jeolojikbilgiler alınıp yapı parselinde muayene çukuru açtırılarak, mevcut şevaynalarının ve çevre yapılarının incelenmesi sonucunda “Gözlemsel ZeminEtüdü Raporu” hazırlanacak, bu raporun içeriği aşağıda belirtilen başlıklaraltında toplanacaktır.KAPAK SAYFASI İÇİNDEKİLER1. GENEL BİLGİLER1.1. Etüdün Amacı ve Kapsamı1.2. İnceleme Alanının Tanıtılması1.2.1. Jeomorfolojik ve Çevresel Bilgiler1.2.2. Projeye ait Bilgiler1.2.3. İmar Planı Durumu1.2.4. Varsa Önceki Zemin Çalışmaları1.3. Jeoloji1.3.1.Genel Jeoloji1.3.2. İnceleme Alanının Mühendislik Jeolojisi2. ARAZİ ARAŞTIRMALARI VE DENEYLER2.1. Yeraltı ve Yerüstü Suları3. LABORATUVAR DENEYLERİ VE ANALİZLER4. DEĞERLENDİRME4.1. Bina-Zemin İlişkisinin Belirlenmesi4.2. Doğal Afet Risklerinin Değerlendirilmesi

Page 480: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 44

5. SONUÇ VE ÖNERİLER6. EKLER1- Muayene Çukurlarına Ait Çizim ve Fotoğraflar2- İnceleme Alanının Plankotesi ve Vaziyet Planı3- İmar Planına Esas Jeolojik-Jeoteknik Rapordan İnceleme Alanına AitSağlanmış Bilgiler4- Fotoğraflar (Arsanın genel görünümü, sorunlu kısımlar, yarmalar, vb.B. SONDAJA DAYALI ZEMİN ve TEMEL ETÜDÜ RAPORU :

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın “Zemin ve Temel Etüdü RaporununHazırlanmasına İlişkin Esaslar” başlıklı 93/94 belgesinde Kategori 2 ve 3’egiren binalarda sondaj çalışmaları, arazi deneyleri, alınan örselenmiş ve/veyaörselenmemiş zemin ve karot örneklerinin laboratuvarda gerekli deneylere tabitutulması sonucunda “Zemin ve Temel Etüdü Raporu” hazırlanacaktır.

İmar planına esas rapordan inceleme alanı ve çevresine ilişkin jeolojik-jeoteknik bilgiler alınarak zemin araştırmalarına dayanak oluşturulacaktır.

Bu raporun içeriği aşağıda belirtilen başlıklar altında toplanacaktır.Gerekli görülmesi durumunda formatta belirtilmeyen ek çalışmalara da yerverilebilir.KAPAK SAYFASI İÇİNDEKİLER1. GENEL BİLGİLER1.1. Etüdün Amacı Ve Kapsamı1.2. İnceleme Alanının Tanıtılması

1.2.1. Jeomorfolojik ve Çevresel Bilgiler1.2.2. Projeye ait Bilgiler1.2.3. İmar Planı Durumu1.2.4. Önceki Zemin Çalışmaları

1.3 JEOLOJİ1.3.1.Genel Jeoloji1.3.2. İnceleme Alanı Mühendislik Jeolojisi

2. ARAZİ ARAŞTIRMALARI VE DENEYLER2.1. Arazi, Laboratuar ve Büro Çalışma Metotlarının kısaca tanıtılması ve

kullanılan ekipmanlar2.2. Araştırma Çukurları2.3. Sondaj Kuyuları2.4. Yeraltı ve Yerüstü Suları2.5. Arazi Deneyleri

Page 481: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 45

2.5.1. SPT Deneyleri2.5.2. Konik Penetrasyon (CPT) Deneyleri2.5.3. Presiyometre2.5.4. Kanatlı Kesici Deneyleri2.5.5. Plaka Yükleme Deneyi2.5.6. Jeofizik Çalışmalar

2.5.6.1. Sismik kırılma2.5.6.2. Sismik yansıma2.5.6.3. Elektrik özdirenç2.5.6.4. Mikrotremör çalışmaları

3. LABORATUVAR DENEYLERİ VE ANALİZLER3.1. Zeminlerin İndeks / Fiziksel Özelliklerinin Belirlenmesi3.2. Zeminlerin Mekanik Özelliklerinin Belirlenmesi3.3. Kayaların Mekanik Özelliklerinin Belirlenmesi4. MÜHENDİSLİK ANALİZLERİ VE DEĞERLENDİRMELER4.1. Bina-Zemin İlişkisinin İrdelenmesi4.2. Zemin ve Kaya Türlerinin Değerlendirilmesi4.2.1. Ayrışmış Kaya ve Zemin Türlerinin Sınıflandırılması4.2.2. Kaya Türlerinin Sınıflandırılması4.2.3. Zemin Profilinin Yorumlanması4.2.4. Sıvılaşma ve Yanal Yayılma Analizi ve Değerlendirilmesi4.2.5. Oturma-Şişme ve Göçme Potansiyelinin Değerlendirilmesi4.2.6. Karstik Boşlukların Değerlendirilmesi4.2.7. Temel Zemini Olarak Seçilen Birimlerin Değerlendirilmesi4.2.8. Şev Duraylılığı Analizi ve Değerlendirmesi4.2.9. Kazı Güvenliği ve Gerekli Önlemlerin Alternatifli OlarakDeğerlendirilmesi4.2.10. Doğal Afet Risklerinin Değerlendirilmesi5. SONUÇ VE ÖNERİLER6.YARARLANILAN KAYNAKLAR7. EKLERRAPOR BAŞLIKLARI İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR1. GENEL BİLGİLER1.1. ETÜDÜN AMACI VE KAPSAMI

Page 482: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 46

Raporun hangi tür (Gözlemsel Zemin Etüdü, ya da Sondaja DayalıZemin ve Temel Etüdü Raporu) bir çalışma olduğu, kime ve hangi kuruluşayapıldığı, yapının özellikleri (kat adedi, bina boyutları, bodrumlu olup olmadığıvb.) belirtilmelidir. Çalışmayı talep eden kurum veya kişinin planlamaya ilişkinisteğini belirten görüşü veya kararı, çalışmanın amacı ve kapsamı ile ilgilifirmaların ve danışmanların isimleri belirtilmelidir.1.2. İNCELEME ALANININ TANITILMASI1.2.1. Jeomorfolojik ve Çevresel Bilgiler

İnceleme alanının genel morfolojik özellikleri, yol, iklim, topoğrafikdurum, drenaj örnekleri (yüzey, sel suları, tabii drenaj vb.) eğimler (genel eğimyönlenmeleri vb.), doğal / yüzeysel drenaj durumu, var ise bölgedeki muhtemelşev duraylılığı problemleri ile doğrudan ilişkisi olan yağış alma durumu vetopoğrafik anomaliler açıklanmalı ve 1:200 veya uygun ölçekli plankote vevaziyet planı üzerinde gösterilmelidir.

İnceleme alanının yeri tanımlanarak, karayolu bağlantıları, arsanıngünümüze kadar ne amaçla kullanıldığı, günümüze kadar tutulan kayıtlar esasalınarak şev duraysızlığı, deprem, vb. doğal afete maruz kalıp kalmadığı vesismik tarihçesine değinilmelidir.

Arsa üzerinde yapılaşma var ise, hakkında bilgi verilerek arsanın en aziki farklı yönden çekilmiş genel görünüm fotoğrafları ile sorun yaratabilecekçevresel faktörlere ait fotoğraflar da yer almalıdır.1.2.2. Projeye ait Bilgiler

Yapılması planlanan projenin kısaca tanıtılması, yapılacak yapının neamaçla kullanılacağı, binanın temel seviyesindeki muhtemel yükler, taşıyıcısistemi ile geometrisine ait bilgilere yer verilmelidir.1.2.3. İmar Planı Durumu

Etüt alanının büyüklüğü, binanın yapılacağı arsanın imar bilgilerine,plan notlarına, mevcut yapılaşmaya yönelik genel bilgilere (yapı tipi, katyüksekliği, ayrık veya bitişik nizam olduğu, yapılaşma yoğunluğu vb.), ayrıcaimar planına esas Jeolojik-Jeoteknik Etüt Raporunda hangi alanda (uygun alan,önlemli alan, vb.) yer aldığına değinilmeli ve ilgi rapor eki haritaların ilgiliparseli içeren kısmı eklenmelidir.1.2.4. Önceki Zemin Çalışmaları

İnceleme alanının; diğer kurum ve kuruluşlarca daha önce yapılmışçalışmalara göre önlem gerektiren alanlar içinde kalması durumunda, yapılanaraştırmalar ile ilgili kararların alındığı rapor ve belgelere atıfta bulunularak, buraporların ilgili kısımları rapor ekinde verilmelidir.1.3. JEOLOJİ1.3.1. Genel Jeoloji

Page 483: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 47

İnceleme alanının da içinde yer aldığı bölgenin jeolojisi özet olarakaçıklanmalı ve çevrede yer alan kıvrım, kırık, fay(diri-ölü), heyelan kütlesi vb.yapısal özelliklere değinilmelidir.1.3.2. İnceleme alanı mühendislik jeolojisi

İnceleme alanındaki birimlerin yatay ve düşey yönlerdeki değişimi vebunların jeolojik özellikleri ayrıntılı olarak verilmeli; arsanın jeolojik yapısıeksiksiz olarak tanımlanmalı, özellikle sondaj ve arazi çalışmalarına katılanpersonelin gözlemlerine yer verilmelidir.2. ARAZİ ARAŞTIRMALARI VE DENEYLER2.1. ARAZİ, LABORATUAR VE BÜRO ÇALIŞMA YÖNTEMLERİNKISACA TANITILMASI VE KULLANILAN EKİPMAN

Bu çalışmalarda hangi yöntemlerin kullanıldığı ve nasıl bir çalışmadüzeni izlendiğine kısaca değinilmeli, çalışmaların yapıldığı tarihlerbelirtilmelidir. Ayrıca kullanılan yöntemler güncel olmalıdır.2.2. ARAŞTIRMA ÇUKURLARI

Temel derinliğinden az olmamak koşuluyla açtırılan muayeneçukurlarının konumu, derinliği ve gözlenen birimlere ait geçiş seviyeleri ayrıntılıolarak açıklanmalı, vaziyet planı ve plankote üzerinde muayene çukurlarınınyerleri gösterilmeli, muayene çukurlarına ait çizim ve fotoğraflar ekteverilmelidir.2.3. SONDAJ KUYULARI

İnceleme alanındaki birimlerin yanal ve düşey yönlerdeki değişimlerinibelirleyebilecek yeterli sayıda sığ ve derin sondajlar yapılmalı, sondajçalışmaları TSE standartlarına uygun olarak gerçekleştirilmeli ve sondajyerlerinin seçimi titizlikle yapılmalıdır. Örneğin ; projede yer alan binabloklarının köşe noktalarına ve bir tane de orta noktaya gelecek şekilde sondajnoktaları planlanmalıdır. 1. ve 2. Derece Deprem Bölgelerinde, sıvılaşmaaçısından sondajların derinliği 20 m’den az olmamalıdır. Hedeflenen sondajderinliğinden önce kaya birimine rastlanması durumunda ise, kaya içerisinde 3metre ilerlendikten sonra sondaj bitirilmelidir. Ayrıca topoğrafya nedeniyleeğimli arazilerde veya yapıda bodrum düşünülmesi durumunda temel tasarımınaesas olacak olan örnekleme işlemine ve arazi deneylerine muhtemel temelderinliğinin altından itibaren başlanılmalıdır.

Kazıklı temel gereken hallerde, muhtemel kazık boyu ve kazık ucununsağlam zemine giriş derinlikleri dikkate alınarak buna uygun sondaj derinliğibelirlenmelidir.

Sondaj ve arazi deneylerinden elde edilen veriler çizelgeler halinde veyorumlanarak verilmelidir. Ayrıca sondaj yerlerinin koordinatları bir tablohalinde verilmeli ve plankote ve vaziyet planı üzerine işlenmelidir. Ek olarakverilecek sondaj loglarında TSE standartlarında belirlenmiş semboller

Page 484: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 48

kullanılacak, sondaj yerlerinin koordinatları, sondaj makinesinin türü, sondörünadı ve soyadı, sondajın yapıldığı tarihler, hava durumu, yeraltısuyuna ilişkin enaz 7 günlük gözlemler, zemin birimlerinin düşey yöndeki değişimleri, zemintanımlamaları, alınan örselenmiş ve örselenmemiş örneklerin derinlikleri,örselenmemiş örneğin türü, arazide yapılan deneyler logu hazırlayan tarafındanimzalı olarak sunulmalıdır.

Sondaj kuyularının tabanına kadar alt kısmı delikli PVC boru indirilereksondaj deliğinin çeperlerindeki göçmeler ve yüzeyden düşebilecek parçalarnedeniyle kuyunun kapanması önlenmeli, gerekirse kuyu ağzına beton kapakyapılmalı, böylece uzun süreli yeraltısuyu ölçümü yapılmasına olanaksağlanmalıdır.

Sondaj karotlarının fotoğrafları standartlara uygun olarak çekilerekraporun ekinde sunulmalı, sandıklanarak koruma altına alınan karotlar raporonay süreci tamamlanana değin muhafaza edilmelidir.

Sondajlar sonucunda çizilen kesitlerde sondaj noktaları belirtilmeli,jeolojik veriler kesitte farklı renklerde verilmeli, yeraltısuyu seviyesinin en sığve en derin kotları noktalı çizgi ile gösterilmelidir.2.4. YERALTI VE YERÜSTÜ SULARI

İnceleme alanında yeraltısuyunun gözlendiği en düşük ve en yüksekseviyeler, ölçüm noktaları esas alınarak en az 7 günlük değerler tablo halindeverilmelidir. Yeraltı suyu seviyesi, PVC boru ile teçhiz edilmiş olan sondajkuyularından, sondaj sıvısı kullanılması durumunda kuyunun boşaltılması veortamı temsil edebilecek seviyenin oluşabilmesi için uygun bir süre beklenilmesisonrasında yapılacak ölçümlerle belirlenmelidir. Çalışma alanında yeraltı suyunarastlanması ve su tablasının temel seviyesine yakın olması durumunda,yeraltısuyunun betona ve diğer imalatlara yapabileceği olumsuz etkilerinbelirlenmesi için laboratuvar deneyleri(sülfat içeriği, pH vb.) yapılmalı vesonuçları verilmelidir.

Ayrıca inceleme sahasındaki drenaj özellikleri ile don derinliğikonusunda açıklama getirilmelidir.2.5 ARAZİ DENEYLERİ

Sondajlarda yapılacak Standart Penetrasyon (SPT), Konik Penetrasyon(CPT), Kanatlı Kesici Deneyi, Presiyometre Deneyi, Plaka Yükleme Deneyi vb.deneyler ile Jeofizik Çalışmalar, ilgili standarda uygun olarak, yapı ve zeminşartlarına uygun seçilen deneyler görevlendirilecek kontrol mühendisinindenetiminde yapılacaktır.

Yapılan tüm deneylere ait veriler tablolar halinde raporda yer alacak,deneyler sırasında belirlenen aşırı farklı değerler gösteren parametrelerdekisapmalar nedenleri belirtilerek açıklanacaktır. Deneylerde yapılan her hataaçıklanmalıdır. Aşağıda genel hatlarıyla açıklanan yöntemlerden en az biri olmaküzere (jeofizik yöntemler en az başka bir yöntemle birlikte kullanılabilir), inşa

Page 485: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 49

edilecek yapının özelliği doğrultusunda uygun görülen sayıda deney yapılmalıve her bir yöntemden bulunan parametreler kontrol edilmelidir.2.5.1. Standart Penetrasyon Deneyi (SPT)

Bu deneyin TS-5744’e göre yapılması gerekmekte olup, deneysonuçlarının(darbe sayılarının) gerekli bütün düzeltme faktörlerine (şahmerdantipi ve şahmerdan bırakma mekanizması, kedi başı sarım sayısı yeraltısuyu,enerji, kuyu çapı, iç tüp kullanılıp kullanılmadığı, tij uzunluğu, tipi vb.) tabitutularak düzeltilmesi gerekmektedir.2.5.2. Konik Penetrasyon Deneyi (CPT)

Gerekmesi durumunda, taş ve bloklu olmayan ve özellikleyumuşak/gevşek zeminlerde statik baskı ile yapılan, zemin profilini gerçekşekilde belirleyebilen ve dayanım, sıkışabilirlik parametrelerinin tayini vesıvılaşma kontrolü için yararlı olan bu penetrasyon deneyi tercih edilmelidir.2.5.3. Presiyometre Deneyi :

Zemin,yumuşak kaya ve kaya (dilatometre) birimlerinde gerilme-deformasyon ilişkisinden faydalanılarak, zeminin dayanım parametrelerinintayini ve temel altında oluşacak oturmaların hesaplanması amacıyla yapılacak budeneyin hangi yönteme göre yapıldığı, kullanılan cihazların tipi vekalibrasyonuna ait bilgiler ile zemin parametrelerinin bulunmasında kullanılanformüllerin hangi kaynaklardan alındığı belirtilerek verilmeli, deney sonuçları ekçizelge ve grafik halinde raporda yer almalıdır.2.5.4. Kanatlı Kesici Deneyi

Yumuşak kil bantları veya tabakaların kayma direncini saptaması amacıiçin yapılan bu deney için TS-5744’e uyulması gerekmektedir.2.5.5. Plaka Yükleme Deneyi

Zeminin nihai taşıma gücüne, deformasyon modülüne ve yatakkatsayısının hesaplanmasına yönelik veriler elde etmek amacıyla TS-5744’euygun olarak yapılmalıdır.2.5.6. Jeofizik Çalışmalar

Jeofizik yöntemlerin sondaj çalışmalarına yardımcı bir unsuroluşturacağı ilkesi esas alınarak sondaj sayısını azaltarak arada geçilen zemintabakalarının belirlenmesi, özellikleri ve sınırlarının anlaşılması içinkullanılabilir.

Yapılacak yerel jeofizik çalışmaların amaçları tam olarak belirlenmeli,alınan tüm kayıtlar ve yapılan hesaplamalar ayrıntılı bir şekilde yorumlanarakverilmelidir.

Çalışmaların amacı, yöntemi, kullanılan araçların adı, özellikleri, alınanölçüm sonuçları, tüm tablo ve grafikler yorumlarıyla birlikte verilmelidir.

Page 486: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 50

Jeofizik çalışmalar ayrıca sondaj loglarıyla birlikte yorumlanmalı, ölçümyerlerinin koordinatları tablo halinde verilmelidir.2.5.6.1. Sismik KırılmaSığ derinlikler için yapılacak araştırmalarda aşağıda belirtilen amaçlar içinkullanılmalıdır.

a. Yeraltı yapısı nın (tabaka sayısı, kalınlıkları, boyuna Vp, enine Vs dalgahızları) belirlenmesi,

b. Yerin elastik parametrelerinin belirlenmesi (yoğunluk, poisson oranı,elastisite modülü, kayma (shear) modülü, zemin hakim titreşimperiyodu),

c. Elde edilen parametrelere göre zemin sınıfının belirlenmesi,d. Gömülü fay izlerinin araştırılması,e. Varsa zemin içerisindeki boşlukların ve süreksizliklerin bulunması vb.

2.5.6.2. Sismik YansımaDaha derin zemin araştırmaları için Sismik Kırılma bölümünde belirtilenamaçlar için kullanılmalıdır.2.5.6.3. Elektrik Özdirença. Nemlenme derinliği veya suya doygun seviyenin belirlenmesi,b. Tabaka sayısı ve derinliklerinin belirlenmesi,c. Sağlam zemin ve temel kaya derinliğinin belirlenmesi,d. Yerin direnç özelliğine göre yeraltı jeofizik yapısının belirlenmesi vb.amaçlarıyla yapılmalıdır.2.5.6.4. Mikrotremör Çalışmalarıa. Zemin hakim titreşim periyotlarının belirlenmesi, (TA, TB )b. Zeminin büyütme katsayısının belirlenmesi,3. LABORATUVAR DENEYLERİ VE ANALİZLER

Sondaj çalışmaları sırasında alınan örselenmiş ve örselenmemiş zeminve kaya örnekleri en kısa sürede laboratuvara sondajları yapan firma tarafındantutanak karşılığı teslim edilerek, düzenlenen Örnek Teslim Tutanağı, yapılanzemin ve kaya mekaniği deneyleri ve elde edilen sonuçlar, onaylı orijinal deneyföyleri kullanılarak ekler arasında yer almalıdır.

Laboratuvar deneylerinden elde edilen her türlü veri metin içinde gereklibölümlerde tablo halinde verilmeli ve bu veriler yorumlanmalıdır.3.1. ZEMİNLERİN İNDEKS / FİZİKSEL ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİa. Boşluk Oranı veya Poroziteb. Su İçeriği ve Doygunluk Derecesic. Tabii Birim Hacim Ağırlık

Page 487: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 51

d. Kuru Birim Hacim Ağırlıke. Elek ve Hidrometre/Pipet Analizlerif. Kıvam Limitleri (Atterberg Limitleri)g. Yeraltısuyunun Kimyasal Analizi3.2. ZEMİNLERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİa. Serbest Basınç Dayanımıb. Üç Eksenli Basınç Dayanımıc. Kesme Dayanımıd. Konsolidasyon3.3. KAYALARIN MEKANİK ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİa. Kaya Kalitesinin Belirlenmesib. Tek Eksenli Basma Dayanımıc. Nokta Yük Dayanım İndeksi veya disk makaslama dayanım indeksi4. MÜHENDİSLİK ANALİZLERİ VE DEĞERLENDİRME :

Arazi ve laboratuvar çalışmaları özeti, eksik veriler ile hatalı veyageçersiz veriler varsa bunların ayrıntısı, mühendisin kendi görüş ve yorumlarıverilmelidir.

Beklenmeyen deney sonuçları dikkatle incelenmeli, bunların hatalı veyadoğru ve gerçek durumu yansıtıp yansıtmadığı irdelenmelidir.

Gerekirse yapılacak ek arazi ve laboratuvar çalışmalarının tarifi ve buyönde öneriler sunulmalıdır.4.1. Bina – Zemin İlişkisinin İrdelenmesi

Bu bölümde mevcut zemin parametreleri ve yapılması planlananbinalardan gelecek yükler göz önünde bulundurularak, bina temellerinin inşaedilmesinin uygun olabileceği zemin birimi / birimleri için ayrıntılı bir çalışmayapılmalıdır. Uygun görülen her derinliğe karşılık (öngörülen temel tipleri için)bir taşıma gücü ve muhtemel oturma miktarı hesaplanmalı, temel projesininhesap ve tasarımına imkan verecek parametreler belirtilmelidir. Temel türü,boyutları ve derinliği biliniyorsa ilgili hesaplamalar bu değerlere göreyapılmalıdır.4.2.ZEMİN ve KAYA TÜRLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:4.2.1. Ayrışmış Zemin Türlerinin Sınıflandırılması

İnceleme alanı içinde yer alan zemin birimleri, TS-1500’e göresınıflandırılarak, aşağıda verilen özellikleri ile tanımlanmalıdır.a. Renkb. Zemin birimlerinin tanımı, yapısı litolojik özellikleri. (ayrık danelizeminlerde sıkılık, kohezyonlu zeminlerde ise sertlik)

Page 488: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 52

4.2.2. Kaya Türlerinin Sınıflandırılmasıİnceleme alanı içinde temel derinliğinde kaya birimlerinin gözlenmesi

halinde birimi tanımlamaya yetecek sayıda gözlem noktasında tabakadoğrultulusu, eğimi ile eklem-eklem takımı ölçümleri alınmalı, mevcutlitolojilerin toprak örtüsü altında bulunduğu yerler ve yaklaşık kalınlıkları, kayabirimlerin ayrışma derecesi ve sık kırıklı kısımlarının ayrılması,

ayrışmış kısmının cins ve kalınlığı ile örtü kalınlığının tespiti için sondajveya çukur açtırılması ve süreksizlik duruşları ile doğal yamaç ilişkisi, altyapı vetemel kazı süreksizliklerinin ilişkilerinin açıklanması gerekmektedir.

Kayaçlar aşağıdaki özellikleri saptanarak tanımlanmalıdırlar.a. Renk,b. Doku ve yapı,c. Süreksizliklerin özellikleri,d. Tabaka eğimi ve doğrultusu,e. Ayrışmanın derecesi,f. İkincil litolojik özellikler,g. Kayacın Adı,h. Kayacın dayanımı,i. Kayacın geçirimliliği,j. Tabaka ve kırık-çatlaklar arasındaki dolguların cinsi ve (killi birimler

veya karbonat) yeraltı ve yerüstü sularına maruz kalması durumundakiduraylılıkları,

k. Kaya Kalitesil. Özel mühendislik özelliklerini belirten diğer terimler,

4.2.3. Zemin Profilinin Yorumlanmasıİnceleme sahasını oluşturan zemin profili, litolojik özellikleri ve

dayanım parametreleri göz önünde bulundurularak temellerin yer alacağı uygunseviyenin belirlenmesi için öneriler getirilmelidir.4.2.4. Sıvılaşma ve Yanal Yayılma Analizi ve Değerlendirmesi :

Çalışma alanında bulunan sıvılaşma riski içeren seviyeler için sıvılaşmapotansiyelinin bulunup bulunmadığı uygun analiz yöntemleri ile incelenmeli,analiz sonuçları ve tüm hesaplamalar tablolar halinde verilmelidir. İri danelizeminlerde SPT(N) değerlerine göre yapılacak hesaplamalarda gereklidüzeltmeler yapılmalı (enerji, yeraltı suyu, örtü yükü, ekipman, vb.), sıvılaşmahesaplamasında kullanılan maksimum ivme değerinin tekrarlama periyodubelirtilerek yorumlanmalı ve gerekiyorsa alınması gereken veya alınabilecekönlemler ve öneriler verilmelidir. Sıvılaşması beklenen zemin birimleri içinmuhtemel oturma miktarları belirlenmelidir.

Page 489: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 53

4.2.5. Oturma-Şişme Potansiyelinin DeğerlendirilmesiÇalışma alanında içinde üstteki mühendislik yapısına zarar verebilecek

oranda toplam ve farklı oturmalar, şişme özelliği gösterebilecek killimalzemelerin deney sonuçlarına göre yorumu yapılmalı, gerekiyorsa önlem içinuygun yöntemler ve öneriler verilmelidir.4.2.6. Karstik Boşlukların Değerlendirilmesi

Çalışma alanı içinde eriyebilen kayalardaki veya insan girişimlerisonucu oluşan boşluklar varsa, bunların büyüklükleri, neden olacakları tehlikeleryorumlanmalı, gerekiyorsa alınabilecek önlemler belirtilmelidir.4.2.7. Temel Zemini Olarak Seçilebilecek Birimlerin Değerlendirilmesi

Çalışma alanında bulunan birimler temel zemini olma özellikleriaçısından yorumlanmalı, gerekiyorsa alınabilecek önlemler belirtilmelidir.4.2.8. Şev Duraylılığı Analizleri

Uzun ve kısa döneme ilişkin şev duraylılık analizleri yapılmalıdır. Uzundöneme ait analizler yapılırken olası dinamik etkiler (deprem vb.) dikkatealınmalıdır.4.2.9. Kazı Güvenliği ve Gerekli Önlemlerin Alternatifli OlarakDeğerlendirilmesi

Özellikle bodrum katlı yapıların temel kazısı sırasında oluşacak şevlerdealınması gerekebilecek önlemler (geçici veya kalıcı destek sistemleri), mevcutyapıların kazıya etkisi, yeraltı suyunun varlığı ve bunun tahkimat üzerindekietkileri ile olabilecek sürşarj(örtü) yükleri de dikkate alınarak, alternatifli olarakbelirlenmelidir.4.2.10. Doğal Afet Risklerinin Değerlendirilmesi

Bu bölümde, raporun önceki bölümlerinde verilen tüm arazi velaboratuar çalışmaları, analiz, literatür tarama vb. çalışmalar ışığında çalışmaalanının doğal afet riskleri açısından değerlendirmesi yapılmalı, uygun,sakıncalı, önlem gerektiren, yasak alanlar ve bu husustaki görüşlerbelirtilmelidir. Buna göre; inceleme alanının depremselliği, kaçıncı derecedeprem bölgesinde yer aldığı, çevredeki muhtemel şev duraysızlık problemitaşımakta olan sahaların durumu ve diğer doğal afet riski durumları bilimselanalizleri yapılarak ayrıntılı bir biçimde değerlendirilmeli, yapılan hesaplamalaraçıklamalı olarak raporda yer almalıdır.5. SONUÇ VE ÖNERİLER

Sonuç ve Öneriler Bölümünde raporda yapılan değerlendirmelerin,aşağıdaki hususları içerecek şekilde özeti sunulmalıdır.a. İnceleme alanındaki yerel zemin koşullarının tanımıb. Önerilen tasarım parametreleri, temel derinliği seçimi (yüzeysel ya derintemeller için), en az temel derinliği, temel tipinin muhtemel oturmalara göre

Page 490: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 54

tespiti, yayılı (radye) ve sürekli temellerde rijitlik önerisi; derin temellerde kazıktipi, kesiti ve boyunun irdelenmesi ve seçimi ile temel projesinin hesap vetasarımına imkan verecek öneri ve sayısal değerlerc. Temel kazıları ve sonrası imalatlar esnasında ortaya çıkabilecek sorunlar veekonomik/güvenilir çözüm önerileri,d. Zemin iyileştirmesi gerekiyorsa, önerilen yöntem(ler) ile ilgili açıklamalar,e. Yüzey ve çevre drenajı ile temel seviyesinde yüzey ve yeraltı suyu etkilerinekarşı alınması gereken tedbirler,f. Gerekli hallerde zemin büyütmesi ve sıvılaşma riski ile ilgili açıklamalar,değerlendirmeler ve öneriler.6. YARARLANILAN KAYNAKLARMetinde, şekil ve çizelge açıklamalarında atıfta bulunulan tüm kaynaklarverilmelidir.7. EKLER1. Çalışma alanına ait Vaziyet Planı ve Plankote2. Genel Jeoloji3. Mevcut İmar Planı ve eki inşaatın yapılacağı parsel ile ilgili haritalar4. Jeoloji Kesitleri5. Sondaj Logları6. Arazi ve Laboratuvar Deney Raporları ile Analizler7. Jeofizik Ölçümler, Kesitler ve Hesaplamalar8. Fotoğraflar (Sahanın genel görünümü, sorunlu kısımlar, araştırma çukurları,

sondaj çalışmaları, yarmalar, karot ve diğer örnekler vb. )NOT :Ekler cep, yada ayrı klasörler içinde verilmeli ve A4 boyutlarındakatlanmış olmalıdır.

13.3. Planlamada Jeolojik ve Mühendislik Jeolojisi HaritalarıJeoloji mühendislerinin bir çok jeolojik veriyi aynı anda ve kolayca

sunabilmesi hazırlanan haritalar sayesinde olur. Bu haritanın en iyi şekildedeğerlendirilmesi planlamacılarla jeoloji mühendisleri arasındaki işbirliğisayesinde gerçekleşebilir.

13.3.1. Jeolojik haritalarTürkiye’de yaygın olarak kullanılan jeolojik haritalar 1/25000 ölçekli

topografik haritalar üzerinde jeolojik özellikler çizilerek hazırlanmaktadır.Haritalama çalışmalarında öncelikle oluşumu, konumu ve yaşı itibariyle farklıözellik arz eden kaya birimleri ayırtlanmakta ve harita üzerine çizilmektedir.

Page 491: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 55

Ayrıca düzlemsel (tabaka, yapraklanma fay düzlemi vb) ve çizgisel yapılar(kırık, çatlak, fay, kıvrım ekseni izi vb) işaretlenmektedir.

Jeolojik birimlerin oluşum yaşı; bulunduğu konuma göre stratigrafikolarak altında ya da üstünde bulunan ve yaşı daha önceden bilinen diğerformasyonlarla karşılaştırılarak göreceli olarak bulunabilmektedir. Kesme-kesilme, örtme veya dereceli geçiş gibi sınır ilişkileri de incelen formasyonunoluşum yaşı hakkında bilgi verebilmektedir. Örneğin diğer kayaçları keserekyüzeyleyen magmatik birim diğerlerinden daha yaşlıdır. Birim sedimanter(tortul) ise içerisinde bulunabilecek fosil toplulukları kullanılarak yaş tayiniyapılabilmektedir. Ayrıca radyoaktif elementlerin farklı izotoplarının yarılanmaömrü kullanılarak ta (Rb/Sr, K/Ar vb) yaş tayini yapılmaktadır.

Jeolojik haritalarda çizilen bütün çizgilerin, kullanılan renklerin ve taramadesenlerinin anlamı vardır. Örneğin arazide gözlenebilen faylar siyah, 0.5 mmkalınlığında çizgi ile çizilirken, örtülü bir formasyon sınırı kesikli 0.2 mmkalınlığında siyah çizgi ile gösterilir (Şekil 13.1 ve Şekil 13.2). Genel olarakönemli faylar 0.5 mm, formasyon sınırları 0.2 mm kalınlığında çizgi ile çizilir.Sınır veya fay; örtülü, olası veya arazi çalışmalarının dışında diğer yöntemlerlebelirlenmişse kesikli veya soru işaretli olarak türetilmiş diğer çizgi tipleri ileçizilir. Yine tabaka veya yapraklanma konumu, dilinimler ve kıvrımlar da haritaüzerine özel çigileri ile çizilerek gösterilir. Jeolojik haritalarda kullanılan buçizgilerin ne anlam ifade ettiği açıklama bölümünde verilir (Şekil 13.3).

Page 492: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 56

Şekil 13.1. Jeolojik haritalarda kullanılan sınır, fay ve tabaka konumlarınıngösterimi (JMO, 1994’ten sadeleştirilerek alınmıştır).

Page 493: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 57

Şekil 13.2. Jeolojik haritalarda kullanılan yapraklanma, dilinim, antiklinal vesenklinal çizgileri (JMO, 1994’ten sadeleştirilerek alınmıştır).

Page 494: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 58

Şekil 13.3. Aktepe-Kavacık (Gümüşköy – Kütahya) gümüş yatağının jeoloji haritası(Arık, 2002).

Page 495: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 59

Haritalarda kullanılan renkler ya kayacın litolojik özelliklerine ya daoluşum yaşına göre belirlenir. Kayacın litolojik özelliklerine göre yapılanrenklendirmede (Tablo 13.1) benzer birimlerin bulunması veya renklerinzamanla soluklaşması nedeniyle meydana gelebilecek karışıklıkların önlenmesiiçin ayrıca kayacın litolojik özelliklerini esas alan özel simgeler de kullanılır.Örneğin mermer için “Mr”, granit için “Π”, gabrolar için “ω” simgelerikullanılmaktadır. Oluşum yaşı esas alınarak yapılan renklendirmelerde dünyadakabul edilmiş olan jeolojik zaman tablosundaki renkler kullanılmaktadır (Şekil13.4). Jeolojik zaman tablosunda ele alınan formasyonun oluşum yaşındakullanılan hassasiyet derecesine göre renkler belirlenmektedir. Bir üst yaş grubualt gruba ait olan renkleri temsil eden ortalama bir renk ile gösterilmiştir.

Tablo 13.1. Litostratigrafik esaslara göre jeolojik haritalarda kullanılabilecek renklerLİTOLOJİ RENK AÇIKLAMA

Metamorfik kayaçlar Açık pembeAsit-Ortaç bileşimli Derinlik kayaçları KırmızıBazik-ultrabazik derinlik kayaçları Koyu maviGabro-peridodit Nefti yeşilAsit-Ortaç bileşimli volkanik kayaçlar Pembemsi kırmızıAlüvyon Açık/koyu griTutturulmamış çakıl, kum, kil) Açık sarıTaban kırıntılıları (Çakıltaşı, kumtaşı vb) Koyu kahverengiKonglomera Koyu sarıKuvarsit-kumtaşı Açık turuncuGrovak Kırmızımsı kahverengiÇamur/çamurtaşı Açık yeşilSilttaşı, kiltaşı YeşilŞeyl Koyu yeşilMarn Açık mavi/açık yeşilKireçtaşı MaviDolomit / dolomitik kireçtaşı Koyu Mavi

(* Seymen, 1989’dan düzenlenerek)

Jeolojik haritalarda kullanılan tarama desenleri ise birimin arazidekigörünümüne benzer olarak düzenlenir. Örneğin kumtaşları kuma benzeyennoktalı tarama ile gösterilirken, kireçtaşları genellikle çatlaklı olduğu için duvarabenzeyan tarama deseni ile gösterilimektedir. Çalışma yapılan arazide farklıözellikler gösteren kayaçlar varsa hakim litolojik özelliğe göre bu taramalargeliştirilebilmektedir (Şekil 13.5).

Page 496: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 60

Şekil 13.4. Jeolojik zaman tablosu, yaş aralıkları ve kullanılan renkler

Page 497: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 61

Şekil 13.5. Jeolojik haritalarda kullanılan tarama desenleri. Tarama desenleri yaygınolarak bulunan kayaçlara göre belirlenmiştir ve yapılan çalışmada ortayaçıkabilecek yeni birimlere göre bu desenler türetilebilir (JMO, 1994’ten).

Page 498: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 62

13.3.2. Mühendislik jeolojisi haritalarıMühendislik jeolojisi haritaları, incelenen bölgedeki kaya ve/veya toprak

zeminlerin litolojik, yapısal, jeo-mühendislik, jeoteknik ve hidrojeolojiközelliklerini ve bozunmanın derecesini tanımlayan haritalardır (Erguvanlı, 1982;Tahran, 1996; Şekercioğlu, 2001; Ulusay, 2001). Bu haritalarda aşağıdakijeolojik özellikler temsil edilir (Unesco, 1976):

Mühendislik jeolojisi haritaları, incelenen bölgedeki kaya ve/veya toprakzeminlerin litolojik, yapısal, jeo-mühendislik, jeoteknik ve hidrojeolojiközelliklerini ve bozunmanın derecesini tanımlayan haritalardır (Ulusay, 2001).Bu haritalarda aşağıdaki jeolojik özellikler temsil edilir (Unesco, 1976):

1. Dağılım, stratigrafik ve yapısal konum, yaş, köken, litoloji, fizikseldurum, fiziksel ve mekanik özelliklerini içeren kayaçların ve topraklarınkarakterleri.

2. Su içeren toprakların ve kayaçların dağılımı, doygun açık süreksizlikzonları, su tablasına olan derinlik ve değişim aralığı, basınçlı subölgeleri ve piezometrik seviyeler, depolama katsayıları, akışın yönü;kaynaklar, akarsular, göller ve taşkınların sınırları ve oluşum sıklıkları;pH, tuzluluk ve aşındırıcılık özelliklerini kapsayan hidrojeolojikkoşullar.

3. Yüzey topografyası ve peyzaj unsurlarını içeren jeomorfolojik şartlar.

4. Erozyon ve çökelim, eolien olayları, donma zonları, yamaç hareketleri,karstik koşulların oluşumları, dolgu (suffusion), çökme, topraktakihacimsel değişimleri, aktif fayları, güncel bölgesel tektonik hareketlerive volkanik aktiviteyi içeren sismik olaylara ilişkin verileri kapsayanjeodinamik olaylar.

Mühendislik jeolojisi haritaları amaç, içerik ve ölçeklerine göresınıflandırılmışlardır (Unesco, 1976):

13.3.2.1. Amaçlarına göre mühendislik jeolojisi haritalarıa. Çok amaçlı: Çeşitli planlama ve mühendislik amaçları için

mühendislik jeolojisinin bir çok yönünü kapsayan bilgiler sunan haritalardır(Şekil 13.6).

b. Özel amaçlı: Mühendislik jeolojisinin özel bir durumu (heyelan,yapısal jeoloji, hafriyat, kırık vb) ya da sadece bir özel amaca yönelik bilgilersağlayan haritalardır (Şekil 13.7).

Page 499: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 63

Şekil 13.6. Çok amaçlı mühendislik jeolojisi haritası örneği: Zvolen (Çekoslavakya)bölgesinin mühendislik jeolojisi haritası

Page 500: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 64

Şekil 13.7. Özel amaçlı bir mühendislik jeolojisi haritası: Utah-ABD göreceli hafriyatedilebilirlik haritası.

Page 501: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 65

13.3.2.2. İçeriklerine göre mühendislik jeolojisi haritalarıa. Analitik haritalar: Jeolojik çevreyi oluşturan unsurlar hakkında

ayrıntılı bilgi verir ya da değerlendirir. Bir kural olarak içerik başlıkta ifadeedilir. Örneğin, bozunma dereceleri haritası, eklem haritası, sismik risk haritası

b. Ayrıntılı haritalar: İki türü vardır; jeolojik çevrenin mühendislikyönünün bütün ana elemanlarını içeren mühendislik jeolojisi koşullarını gösterenharitalar şeklinde ya da her bölgesel birimi eş mühendislik jeolojisi konularınagöre sınıflandırıp değerlendiren jeolojik zon haritaları şeklinde olabilir. Özellikledeprem etkileri için bütün kentlerimizde mikrobölgelendrme haritalarınınhazırlanması gerekmektedir (Şekil 13.8).

c. Yardımcı haritalar: Dökümantasyon haritaları, yapısal konturharitaları ve izopak haritaları gibi gerçeklere dayanan verileri sunan haritalardır.

d. Tamamlayıcı haritalar: Jeolojik, tektonik, jeomorfolojik, pedolojik,jeofizik ve hidrojeolojik haritalardır. Bu haritalar, bazen mühendislik jeolojisiharitalarından oluşan takıma dahil edilen temel veri haritalarıdır.

13.3.2.3. Ölçeklerine göre mühendislik jeolojisi haritaları

a. Büyük ölçek: 1: 10 000 ve daha büyükb. Orta ölçek: 1:10 000’den küçük ve 1: 100 000’den büyükc. Küçük ölçek: 1:100 000 ve daha küçükYeni yerleşim alanlarının oluşturulması ya da eskilerinin büyümesi alt

yapı ve çevre sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Bu sorunlarınçözümünde mühendislik jeolojisi haritalarının yapılmış olması ya da yapılması,proje yapıcılarını yönlendirmekte ve kolaylık sağlamaktadır. Bu nedenlemühendislik jeolojisi haritalarının günümüzde önemi büyüktür. Arazi kullanımharitaları (Petak ve diğ., 1976, ile yerleşime açılacak bölgeler hakkında ön bilgisahibi olunabilmektedir. Matula (1979) tarafından hazırlanmış arazi kullanımharitasında harita alanı, yapı tür ve büyüklükleri göz önüne alınarakgruplandırılmış ve nerelere ne tür yapıların inşa edilebileceği gösterilmiştir(Şekil 13.9).

13.3.3. Çevresel jeoloji haritalarıÇevresel jeoloji haritaları jeolojik bilgileri sınırlı olan planlamacılar ve

idareciler tarafından daha rahat anlaşılmasını sağlamak amacıyla hazırlananharitalardır (Şekil 13.10). Çevresel jeoloji haritaları çeşitli konular üzerinehazırlanabilir: alanın hidrojeolojisi, heyelan riski, taşkın riski, mineral

Page 502: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 66

kaynakları, zeminin jeoteknik özellikleri vb. Bu haritalar da amaç gelişmeye enuygun alanları en açık şekilde ortaya sunmaktır. Dolayısıyla belli bir amaç veaçıkça tanımlanmış bir içerik için yapılmaktadırlar (Dearman, 1991)

Şekil 13.8. Wellington’da (Yeni Zelanda) deprem etkileri için mikrobölgelendirme(Dearman, 1991; Grant-Taylor ve diğ.1974’ten).

Page 503: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 67

Şekil 13.9. Yapılar için arazi kullanım haritası (Matula, 1979’dan). Gruplandırılmışarazi birimleri; A) Geniş ve küçük yapılar için uygun alanlar, B) Endüstriyelyapılar için çok uygun alanlar, C) Sadece küçük tür yapılar için çok uygunalanlar, D) Yapılar için orta ve kötü uygunlukta alanlar, AP) Yüksek derecedeönlem alınması şartıyla geniş yapılar için uygun alanlar, R) Yapı çalışmasındaen yüksek derecede önlem alınması gereken alanlar.

Page 504: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 68

Şekil 13.10. Medford (Oregon-Amerika Birleşik Devletleri) kuzeyindeki RogueNehri’nin taşkın risk haritası; 1) Taşkın riski yok, 2) Taşkın riski az, 3)Taşkın riski orta, 4) Taşkın riski yüksek, 5) Taşkın riski çok yüksek(Dearman, 1991; Rickert ve diğ., 1978).

Page 505: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 69

13.4. Değişik Zemin Tiplerinde Yapılaşma ProblemleriBirçok yapı üzerinde bulunduğu zemin araştırılmadan yapılmaktadır. En

sık karşılaşılan uygulama örnekleri aşağıdaki şekillerde verilebilir;1. Ayrışma zonlarının oluşumu ve sakıncalı yerleşim. Çok iyi zeminde olsa

yerleşim ayrışmanın olmadığı zemin olarak seçilmelidir (Şekil 13.11).

Şekil 13.11. Ayrışma zonunda sakıncalı ve uygun yerleşim2. Çok iyi-iyi zeminlerde tabaka, kırık, çatlak sistemlerine bağlı blok, kaya

düşmeleri olabileceğinden bu tür süreksizlikler dikkate alınarak yerleşim yeriseçilmelidir (Şekil 13.12).

Şekil 13.12. Sağlam zemin olarak bilinen kireçtaşlarında uygun ve sakıncalı yerleşim

Page 506: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 70

3. Karbonatlı kayaçlarda erimeye bağlı boşluk, mağara oluşumlarına bağlı kırık,çatlak ve göçme gibi deformasyonlar oluşabilir. Onun için bu tür tehlikelerdikkate alınarak yerleşim yeri seçilmelidir (Şekil 13.13).

Şekil 13.13. Karstik arazilerde uygun ve sakıncalı yerleşim4. Orta ve zayıf zeminlerde karşılaşılan bitişik nizam problemleri. Bitişik

olmasına rağmen binalar farklı zemine oturmuş olabilir ve sonuç olarakbirbirlerine tehlike oluşturabilirler (Şekil 13.14).

Şekil 13.14. Bitişik nizam yapılarda uygulama sorunları5. Orta ve zayıf zeminlerde bina temelleri diğer yapı temellerini etkilemeyecek

mesafede olmalıdır (Şekil 13.15).

Şekil 13.15. Orta ve zayıf zeminlerde binaların birbirini etkilemesi

Page 507: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 71

6. Orta ve zayıf zeminlerde binalar arasındaki mesafe ve birbiriyle olankonumları. Binaların birbirini etkilemeyecek uzaklıkta ve birbirlerininzeminini etkilemeyecek yükseklikte olması gerekir (Şekil 13.16).

Şekil 13.16. Zayıf zeminlerde binaların birbirini etkilemesi7. Zemin cinsi ne olursa olsun, eğimli arazide, temeller aynı yükseklikte inşa

edilmelidir (Şekil 13.17).

Şekil 13.17. Yamaç eğiminin olumsuz etkisi8. Yerleşim alanları seçilirken kütle hareketlerinin etkileyebileceği

hareketlerden kaçınılmalıdır (Şekil 13.19).

Şekil 13.19. Heyelanın kayma bölgesine göre uygun ve sakıncalı yapılaşma

Page 508: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 72

9. Killi birimlerde yapılaşmadan kaçınılmalıdır. Kil tabakaları bünyelerine fazlamiktarda su alabilmektedirler. Özellikle montmorillonitten oluşan killerde suimkanı olduğu sürece hacimlerinin 15 katı kadar orijinallerine göregenleşebilirler (Şekil 13.18-a). Şişen veya su kaybederek daralan zeminlerüzerine inşa edilen tesislerde hasarlar meydana gelmektedir (Şekil 13-18-b).

Şekil 13.18. Killi birimlerde; a) Tabakaların su alması ve genişleme, b) Şişme ve çekmeile yapılarda meydana gelen olumsuz sonuçlar

10.Çok iyi zeminlerde yapısal unsurların ve süreksizliklerin eğim yönü ile nizamyönü arasındaki ilişki dikkate alınarak projeler uygulanmalıdır (Şekil 13.20).

Şekil 13.20. Tünel yapımında uygun ve sakıncalı durumlar; a) İdeal bir tünel kesiti, b)Tünele göre üstte bulunan tabakalar risk taşımaktadır, c) Drenaj sularının tüneliçerisine geleceği şekilde son derece tehlikeli bir senklinal içerisineoturtulmuştur (Keller, 2000’den)

11.Zemini oluşturan taneler küresel şekilde ise taneler arasında % 26 dan %47’ye kadar boşluk oluşabilir ve taneleri birbirine tutturan bağlar çok zayıf vedolayısıyla tanelerin oluşturduğu zeminde duraysızdır (Şekil 13.21).

Şekil 13.21.Küresel şekilli tanelerden oluşan zeminde; a) Duraysız zemin, b) Su kaybısonucu porozite azalarak zeminin duraylı hale gelmesi.

ab

Page 509: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 73

13.5. Büyük Mühendislik Projelerinde Dikkat Edilmesi GerekenJeolojik Unsurlar

Büyük mühendislik projeleri olarak karayolları, havaalanları, büyükinşaatlar ve tüneller vb. projeler düşünülebilir. Bu projelerle ilgili çalışmalarınçevresel ve mühendislik özellikleri aşağıdaki gibi açıklanabilir.

13.5.1. KarayollarıYol inşaatındaki jeolojik incelemelerde güzergah boyunca 400-1000 m

genişlikte bir şerit alanın jeolojisi ve bu alanda yeralan kayaçların yol inşaatı içinönemli özellikleri jeolojik harita ve kesitlerle ortaya konmaya çalışılır. Zemininşev stabilitesi ve yeraltısuyu açısından derin yarmalara uygun olup olmadığıaraştırılır. Güzergahta tünel açılacaksa tünel açılma şartları araştırılır. Yolundoğal görünümü ve peyzajı olabildiğince bozmamasına özen gösterilip alternatifgüzergahlar düşünülür. Ayrıca, yol yapımı sırasında kullanılacak olan çakıl, kumvb. malzemenin karşılanabileceği yol güzergahına yakın bölgelerin tespiti deönemlidir. Yol üzerinde köprü, viyadük gibi önemli yapılar planlanmışsa temelsondajları yapılarak zeminin mühendislik jeolojisi özellikleri belirlenir.Köprülerin emniyetli bir zemine yapılması için gerekli önlemler alınır. Örneğinyumuşak ve taşıma gücü az olan tabakalar bulunuyorsa köprü kazık temellerüzerine oturtulur.

Özellikle Karadeniz’de akarsular üzerinde yapılan ve akarsuyun üniformakışını baz alan çok açıklıklı köprüler akarsuyun taşkınından taşıdığı malzemenedeniyle kolayca tıkanmakta ve yıkılmaktadır. Bunun neticesinde her yıl birçok can ve mal kaybı olmakta ve bazen ulaşım kesilmektedir. Bunun için,akarsular üzerinde inşa edilecek köprüler, tek açıklıklı olarak, akarsuların pikakımları dikkate alınarak projelendirilmelidir. Trabzon- Erzurum kara yolunungeçtiği Çatak-Trabzon kesiminde 1996 yılında heyelan neticesi 40 kişi hayatınıkaybetmiş ve bir çok hasar meydana gelmiştir. Karayolunun içerisinden geçtiğimoloz ve piroklastik birimler şiddetli yağış etkisiyle su ile birlikte bulamaçhalinde büyük bir şiddetle akışa geçmiştir. Bu nedenle yo güzergahı boyunca butür kayaçlar içerisinden veya akarsu vadilerinden kaçınılmalı, akarsu vadileriboyunca belli kotun altına indirilmemelidir.

13.5.2. HavaalanlarıHavaalanlarında sellenmenin olmaması için topografya yüzeyi ve drenaj

ilişkisi çok önemlidir. Zeminlerin yüksek kapasiteli, iyi drenajlı ve kaba taneliolması ve inşaat materyallerinin yakın civarda mümkün olması istenir. Ses,gürültü, görüş mesafesi, trafik yoğunluğunun azaltılması, havayolu tehlikelerigöz önüne alındığında yerleşim alanlarından en az 3 km uzakta olması istenir.

Page 510: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 74

Bodrum Ipsik havaalanı görüş mesafesi açısından düşünüldüğünde kötü birörnek oluşturur. Yine Trabzon havaalanı çevresinde 1995 yılına kadar 5 kattanfazla bina yapımına izin verilmezken, bugün Karadeniz Teknik Üniversitesi ileTEK arasında hemen havaalanına yakın mesafede çok katlı yapıların gelecektedoğacak tehlikeler düşünülmeden yükseldiği görülmektedir.

13.5.3. Büyük inşaatlarNükleer tesisler, hastaneler, okullar vb. kritik tesislerin yapımında çok

detaylı jeolojik incelemelerle bölgedeki en küçük kırık, çatlak veya fayların olupolmadığı kontrol edilmelidir. İlave olarak eski kırıkların fiziksel karakterleri(kırıkların uzunluğu, genişliği), kayaç alterasyon dereceleri ve inşaat öncesizeminin mühendislik özellikleri incelenmelidir. 17 Ağustos 1999 Marmaradepremiyle proje aşamasında dikkate alınmayan jeolojik nedenlerden dolayı birçok okul ve hastane işlevini göremez hale gelmiştir.

13.5.4. TünellerTünel ekseni boyunca topoğrafik ve jeolojik etütler hazırlanır. Yüzey

jeolojisi ile yeraltı jeolojisinin korelasyonu ve yeraltısuyu durumununaydınlatılması gerekir. Bunun için jeofizik, rezistivite ve sismik etütler önerilir.Bütün bu etütlerden kayaçların fiziksel ve mekanik karakteri belirlenir. Tüneljeolojisi kesiti hazırlanırken, başlıca güzergah ve çevresini etkileyen yapısalunsurların (tektonizmanın) mutlaka değerlendirilmeye alınması gerekir. Yeterlisayıda yapılan sondajlardan elde edilen verilerine göre tahmin edilen jeolojikkesitlerin doğruluk derecesi artmaktadır. Tünel açılırken karşılaşılan jeolojikproblemlerden bazıları şunlardır: faylar (özellikle aktif faylar büyük bir titizlikleincelenmelidir), kıvrımlar, akış hızı yüksek olan yeraltısuları, sıkışan zemin (kilve şeyllerin aşırı yük yüzünden açılan boşluğu kapatmaya yönelik plastikdeformasyona uğraması (Bennett ve Doyle, 1999), yumuşak zeminlerde kumlumateryallerin suya doygun hale geldiklerinde akması ve tüneli doldurması,derinlerde aşırı gerilme sonucu kaya patlaması (Barton ve diğ., 1974).

Bolu tünelinde bölgenin tektonik rejimi ve yeterli sayıda ve derinliktesondaj yapılmaması tahmin edilen ile gerçekleşen kaya koşullarının farklıolmasına neden olmuştur. Bolu tüneli 3250 m uzunluğunda otoyol tüneli olup,tünel güzergahı değişik doğrultu atımlı faylar ile bindirme zonlarındangeçmektedir. Bu doğrultu atımlı faylar Kuzey Anadolu fay zonu ile ilişkiliolarak gelişmiştir. Çalışmalar bu tür jeolojik yapılar dikkate alınarakyapılmaktadır. Tünel bitirildiğinde çevreye sağlayacağı yararın çok fazla olacağıkesindir. Hem karayolu mesafesi kısalmış olacak, hem de her yıl buradameydana gelen bir çok kazalara, ölümlere ve maddi hasara neden olan olaylar

Page 511: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 75

azalmış olacaktır. Ayrıca tünel öncesi harcanan yakıt, zaman ve çevre kirliliğiortadan kalkmış olacaktır (Dalgiç, 1997a ve 1997b).

Ülkemizden tünellere diğer bir örnek ise Atatürk barajında düzenleneceksuları sulama alanlarına aktaracak olan Şanlıurfa tünelleri olup, bunlar dünyanınen uzun sulama tünelleridir. Her birinin iç çapı 7.62 m ve uzunluğu 26.40 kmolan 2 tünelden oluşmaktadır. Toplam uzunluğu 52.80 km olan bu iki tüneldensaniyede nihai gelişmede 328 m3 su geçecektir. Tünellerle, Atatürk barajındadepolanacak olan suyun bir bölümü Şanlıurfa-Harran, Ceylanpınar ve Mardinovalarını sulamak amacıyla iletilecektir. Bu tünellerde toplam 3 milyon m3 tünelkazısı, 4 650000m3 açık kazı yapılmış ve 1 200000m3 betonarme betonudökülmüştür (Aklan, 1983).

13.5.5. BarajlarBeton barajlar ya da toprak dolgu barajlarda planlama safhasında önce

jeoloji haritaları çok detaylı tamamlanır. Baraj yapılacak alanın geçmişi vegeleceği jeolojik yönden çok detaylarıyla değerlendirilir. Mevcut olan ve deolması muhtemel yamaç duraysızlıkları, fay ve kırık sistemleri, baraj temelininoturacağı zeminin etüdü, tahmini sedimantasyon miktarı ve barajın inşasısırasında kullanılan olan malzemenin temin edilebilirliği araştırılır. Magmatikkayaçlardan granit bu inşaatlar için çok uygundur. Ancak kayaçta kırıklar var isedoldurma işlemiyle muhtemel sızıntılar da önlenmiş olur. Metamorfik kayaçlarda baraj kurulması için uygun olur fakat barajın eksenine kayaçlarınyapraklanması paralel olmalıdır. Sedimanter kayaçlardan özellikle kireçtaşları vesıkışmış şeyller büyük bir problem olabilir. Çünkü kireçtaşları yeraltında bir çokerime boşluğu veya mağara içerebilirler ve sıkışma şeyller ise şekil bozukluğunave yük altında çökme eğilimlerinden dolayı problemli olabilirler. Ayrıcasedimanter kayaçların ıslanma-kuruma, donma-çözünme olayları sonrasıdayanıklıkları da dikkate alınmalıdır (Keller, 2000).

Bir bölgede baraj kurulunca doğal koşulların değiştiği, mevcut dengeninbozulduğu görülür. Buna en güzel örnek Nil nehrinin her yıl güneyden getirdiğitopraklar Asuan barajı yapıldıktan sonra gelmemiş, Nil deltası çoraklaşmışayrıca delta ağzındaki karides ve balıklar bölgeyi terk etmişlerdir. Barajkurulmasıyla, buharlaşmanın ve havadaki su buharı yüzdesinin artmasına sebepolmakta ve bu da canlılara etki etmektedir. Büyük barajlarda su toplanması subasıncının aktif fayları etkilemesiyle depremler oluşmakta ayrıca yeraltısuseviyesi yükselmekte ve civarda su kaynakları oluşmaktadır. Doğal dengeninbozulmasıyla oluşan bütün bu olaylar önceden hesaplanamayan sorunlarmeydana getirmektedir. Dolayısıyla bütün bu konular çok titizlikle ve büyük bir

Page 512: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 76

duyarlılıkla önceden incelenip önlemler alınmalıdır. Bazen çok dikkat edilmişolsa da büyük hatalar gözden kaçırılabilmektedir.

12 Mart 1928 gecesi Kaliforniya’da St. Francis Barajı’nın yıkılmasısonucu 500 den fazla kişi ölmüş ve 10 milyon dolardan daha fazla hasarmeydana gelmiştir. Barajın boyutları 63 m yüksekliğinde, 214 m uzunluğunda,47 milyon m3 su kapasitesine sahipti. Barajın yıkılma nedeni ise tamamenjeolojik sebeplerden kaynaklanmıştır. Birinci hata, barajın doğu kanyonduvarları, duvarlara paralel foliasyon düzlemleri ile şisti özellikte metamorfikkayaçlardır. Bu tür kayaçların kaymaya çok uygun olduğu öncedenbilinmektedir. İkinci hata ise, barajın batı kanyon duvarlarının üzerinde yeraldığı ve kuru iklim şartlarında gayet sert ve dayanıklı olan sedimanterkayaçlardır. Oysa bu kayaçların su aldığında ayrışabileceği düşünülerek barajyapılmadan önce hiçbir deneysel teste tabi tutulmamışlardır. Üçüncü ve enbüyük hata ise iki kayaç birimi arasında yaklaşık 1.5 m kalınlığında ezilmezonlarından ibaret bir fay yer almaktadır. Bu fay 1922 yılında yapılmışKaliforniya bölgesinin jeolojik haritalarında gösterilmiştir, fakat baraj yapımındabu fay dikkate alınmamış veya gözden kaçmıştır. Barajın asıl yıkılmasınınsebebi ise su alan metamorfik kayaçların ayrılıp dağılması, kayması vesedimanter kayaçların fay zonu boyunca suların sızmasıyla yıkanması veayrışması olmuştur. Bu üç sebeple birlikte yıkılma ihmali beton ve kayaçlararasındaki bağların kopmasına neden olmuştur. Bu da göstermiştir ki böylebüyük mühendislik projelerinde yer materyallerinin özellikle arazi velaboratuvarlarda standartlar düzeyinde yapılmasına özen gösterilmelidir.

Barajların yapılması, büyük göllerin oluşması bu bölgedeki insanlarınbaşka yerlere taşınmalarına, yerleşme problemlerinin doğmasına mal vetarlalarının değerlendirilmesinde farklı ekonomik ve sosyal problemlerin ortayaçıkmasına neden olmaktadır. Bugün Elazığ Keban’da ve Urfa- Atatürk barajınınetkilediği alanlarda bu tür problemler ve açılan davalar sayılamayacak kadarçoktur ve mali yönü de oldukça fazladır. Evlerini yurtlarını terkeden insanlarıntaşındıkları büyük şehirlerdeki sosyal problemleri ise düşünülemeyecek kadarfazladır.BİB, 1989, Yerleşim amaçlı jeoloji ve jeoteknik etüt raporu ve ekleri ile ilgili

esaslar, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı , Afet İşleri Genel Müdürlüğü,31.08.1989 gün ve 4343 sayılı genelge

BİB, 1993, Zemin ve Temel etüdü Raporlarının hazırlanmasına ilişkin esaslar”Bayındırlık ve İskan Bakanlığı 28.06.1993 gün ve 373 sayılı genelge

BİB, 1999, 3030 sayılı kanun kapsamı dışında kalan belediyeler tip imaryönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik, Bayındırlık veİskan Bakanlığı 2 Eylül 1999 gün 23804 sayılı resmi gazete

Page 513: SPB2012 Kent Jeolojisi, Doğal Afetler ve Planlama

Kent Planlamasında Jeolojik ve Jeoteknik Çalışmalar ---- 77

BİB, 2000,BİB, 2001,BİB, 2005, Zemin ve temel etüdü raporu genel formatı, Bayındırlık ve İskan

Bakanlığı, Afet İşleri Genel Müdürlüğü, 10.08.2005 gün ve 815 sayılıolur

Erguvanlı, K., 1994, Mühendislik Jeolojisi, İstanbul Teknik Üniv. Bas. 590 s.TSE, 1997, EUROCODE7: Jeoteknik tasarım-Bölüm 1; Genel Kurallar. Tsen

1997-1Ulusay, R., 2001, Uygulamalı Jeoteknik Bilgiler, 2001Ulusay, R., 1999, Kentleşme sürecinde yerseçimi ve depreme dayanıklı yapı

inşasında jeolojik-jeoteknik etütlerin önemi ve işlevi, Jeoloji Müh. OdasıYay. 51, 23 s.