sürecinde türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en...

52

Upload: others

Post on 18-Jan-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal
Page 2: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal
Page 3: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal
Page 4: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

IÇINDEKlLER

• TMMOB ZIRAAT MüHENDISLERİ ODASI 25. GENEL KURULU IÇIN ÇAGRI .......................................... .................................................. ı

• 25. GENEL KURUL GüNDEMI .............................................................. 1 • ZIRAAT MüHENDISLERI ODASI ORGANLARI .................................. 2 • GIRIŞ ...................................................................................................... 3 • 24. UÖNEM ÇALIŞMA PROGRAMI.. .. ................................................... S • 24. DöNEM YÖNETIM KURULU ÇALIŞMALARI....... ......................... 7

• ULUSLARARASI T ARlM FUARI .............. ............................ .. ............................. 7 • ODA HUKUK D ANI ŞMANLIGI ................ ............................................................ 8 • ODA YER SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ....... .............. ................................................ 8 • KAMU KURULUŞLARININ YÖNETICiLERi ILE ORTAK

TOPLANTilAR ......................................................... ........................................... 8 • TÜRKiYE 1.ÇiÇEKÇiLiK KONGRESI................................................................. 9 • TOPRAK REFORMU iLE ILGILi ÇALIŞMALAR................................................ 9 • "TARIMSAL ÜRETiM PLANLAMASI" DANIŞMA TOPLANTlLARI ................. 17 e "GIDA TARIM VE HAYVANCillK BAKANLIGININ YENiDEN DÜZEN

LEMESi YASA TASARlSI "DANI ŞMA TOPLANTlLARI.. .................................. 17

• "TÜRKiYE HAYVANCILIGINiN SORUNLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI"

DANIŞMA TOPLANTlLARI ......... : ..... .................................................................. 17 • UYE ANKET FORMU ÇALIŞMALARI ... ............................................................. 20 e 4. BEŞ YILLIK KALKlNMA PLANI iLE iLGILi ÇALIŞMALAR ........................ 22 e ÇEVRE SORUNLARI VE TARIM TOPRAKLARININ KORUNMASI

IÇiN YAPILAN ÇALIŞMALAR .................................................................. .......... 24 e BÖLGE TOPLANTlLARI ......... ............................... ..................... .......................... 25

e 1. ULUSAL GÜBRE KONGRESi ........................... ............ .................................... 27 e TRAKTÖR SORUNU ................. ......................................................... ................... 29

e TÜRKiYE 3. GENEL ENERJi KONGRESi ........................................................... 30 • AGAÇ BAYRAMI ........................................................ .......................................... 30 • TORKiYE 3. SÜTÇÜLÜK KONGRESi ................................................................. 31 • TARIMSAL ÖGREN iMi N 133. YILI KUTLAMA TÖRENi .................................. . 32 • KARA YOLLARI PEYZAJ PLANLAMA iLKELERi SEMiNERI ........................... 33 • T.M.M.O.B. iLE iLiŞKiLER .................................................................................. 33

• YAYlNLAR .............. ............... ............................................ .. .............................. ... 34 • TÜRK ZiRAAT MÜHENDiSLERi DERNEGi DOSYASI ...................................... 34 e 23. DöNEM YASALLIGINI BiR KEZ DAHA KANITLADI . ............................... 34

• OLAYLAR ............................................................................................... . 36 e YA VER KABAKÇI'NIN ÖLDÜRÜLMESI ............................................................. 36 • FERiT UZUN OLA YI ........ .................................................................................... 36 • SAMSUN ŞUBE BiNASININ BOMBALANMASI .................................................. 37 • AKIN ÖZDEMiR ................................ ................................................ ..................... 37 • KAHRAMANMARAŞ OLAYLARINA ILiŞKIN BASlN BILDIRIMIZ ................. 38

• T .M.M.O.B. ZIRAAT MüHENDISLERI ODASI 24. DöNEM BASlN BILDIRILERI DIZIMI ................... ... ............................ ............... 38

• GENEL SEKRETERLIK .......................................................................... 39 e GENEL SEKRETER ............................................................................................. 39 e GENEL SEKRETER iDARi YARDIMCıSI ............................................................ 39 e BÜRO iŞLERI ....................................................................................................... 39 e ÖLÜM Y ARDlM FONU ................................ ......................................................... 40 • BÜRO PERSONELi ................ ................................................................................ 40

Page 5: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

. -~- ....

ODA BAŞI<ANI 2. BAŞKAN YAZMAN ÜYE SAYMAN ÜYE üYE üYE ÜYE

ODA DENETLEME

Zeki AKDAG

...

Dr. Ali KARABULUT Metin GÜVENER Dr. Yalçın MEMLUK Yaver ŞENYUVA Ebubekir ÇAGDAŞ Hilmi MERTTÜRK Orhan BAHÇELIOGLU

Doç. Dr. Muammer KAYHAN Yenal KUŞCUOGLU

ODA ONUR KURULU

'Atal~y Ei..ı;!JôYLl., . Celal GÖKSU Doğan ÖZALP Hüseyin ÖZER Bahattin SAY AN

T. M. M. O. B. YÖNETİM KURULU ADAYLARI

Kemal YENER Ömer FETHULLAHOGLU Naci YÜKSEL •.

T. M. M. O. B. DENETLEME KURULU ADAYI

- Sait KOCA

T. M. M. O. B. YÜKSEK ONUR KURULU ADAYI

Muzaffer HACIBEKIROGLU

···--.·-· , .. ····· , ... ,)

, .... ~ ' ....

1 ) Ziraat Mühendisleri Odası 24. Olağan Genel Kurulu 25 Şubat 1978 gÜnü Makina Mühendisleri ., Odası Salonunda toplanmış ve yaptığı seçim sonucunda Demokratik Sol Grubu tam liste olarak ·. görev başına getirmiştir.

2) 5.4.1978 Günü Toplanan ODA YÖNETIM KURULU TMMOB ZIRAAT MÜHENDISLERI ODASI, 24. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Mahir GÜRBOZ'ün sağlık nedenleri dolayısıyla Oda Başk~n- · lığından ve Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa istemini kabul. etmiş,, Yönetmelik hükümleri gere-:, ğince Yönetim Kurulu, yedek üyeliğinden 1. sıradaki Y AVER ŞENYUVA'nın göreve davet edil· mesiyle yukarıdaki şekilde görev bölüşümü yapmıştır.

,. .. ... -l ' ••. ,.,_.,.. . -' • .., __ . f' .. d ••••

-2-

Page 6: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

IGIRIŞ 1 1945 lerden beri siyasal demokrasi deneyimini yaşayan ve geliştirme uğraşısı içinde bulunan

Türkiye'de 1960 devrimi ile ekonomik - toplumsal ve siyasal mücadele daha geniş ve daha somut bo·

yutlara ulaşma olanagını bulmuştur.

1960 Devriminin yarattığı göreli özgürlük ortamı, ekonomik platformda sanayi sermayesının

gelişmesi için birtakım bürokratik engelleri ortadan kaldırmak la kalmıyor, toplumsal planda da işçi ve

diğer emekci kesimlerde toplumsal bilinçlenme hareketliligeve örgütlenmeye olanaklar tanıyordu. Batı·

, daki burjuva demokratik devrimlerine koşut, toplumsal - Siyasal gelişimini sürdürernemiş Türkiye'de

1960 olayı yılların birikiminin diğer ülkelere göre çok hızlı bir biçimde patlamaya dönüşmesine neden olmuştur. Bunun doğal sonucu olarakta sol toplumsal güçlerin ekonomik - demokratik' taleplerinin

yoğun bir biçimde siyasal platformda yansıdığı görülmektedir. Toplumsal değişimin, toplumdaki bi·

linçfenişin ve örgütlenişin hızlanması, ve bunun ekonomik güç yapısında, toplumsal ve siyasal yapıda

yapmaya başladığı ve daha yapacağı köklü değişiklik, çıkarları kurulu düzenin d~vamına bağlı egemen çevreleri ürkütmcktedir. Bu nedenle bu'ı çevreler can. havliyle mücadeleye, direriişe yönelmektedirler.

Nitekim 12 mart faşizminin temelinde yatanda bu olgudur."Sol toplumsal güçlerin ekonomik- demok­

ratik talepleri ve bu talepler doğrultusunda siyasal iktidara yönelmelerinin t~hlikesini gören egemen

güçler bu hak ve talepleri askıya almak amacı ile 12 Mart ara rejimf oluşturmuşlardır.

Emekçi kesi~lerin yoğun ve kararlı mücadelesi, toplumsal mücadele tarihi içerisinde çok kısa

sayılabilecek bir sürede demokratik - ekonomik hak ve talepleri askıya alan bu ara rejimin son bulmasını

sağlamıştır. Çünkü ülkemizdeki kadar demokratik bilinçlcnme ve kararlılık düzeyine ulaşmış bir toplumda

artık, yasal yollardan halkın özgürlüğiinü, örgütlenmesini ve iktidara gelmesini, iktidara doğru ilerlemesini

durdurmak veya sınırlamak olanağı yoktur. Yasal yollardan bu olanağı bulamıyacağını, anlayanlar, şimdi

şiddet yoluna sindirme yoluna, ezdirmc yoluna, bölüp dağıtma yoluna sapmışlardır.

Işçi, diğer emekçi kesimler ve öğrencilere yönelik bireysel terör eyleml.erinin bekledikleri amacı

sağlamadığını görerek etnik ayrılıkları, mezhep f.uklılıklarını körüklemektc ve sol siyasal parti üyelerini

kitle katliamı ilc öldürerek terörü yeni boyutlara ulaştırriıa çabaları içerisine girmiş bulunmaktadırlar.

Amaçları kitleleri hassas noktalarından vurup, toplumsal kargaşayı sağlıyarak, sol toplumsal güçleri

czecek ortamı hazırlamaktır. Terör ·ve Provakasyonların _hedefi, salt özgürlükçü demokrasiyi ortadan

kaldırma &irişimi ola_rak nitclendirilemez. iÇinde bulunduğumuz aşamada, Türkiye ve özgürlükçü demok­

rasi mücadelesi artık soyut bir rejim mücadelesi değildir.

Sadece, özgürlüğe bağlılığı fazla olanlarla, özgürlüğe tahammülü az olanlar arasında bir mücadele,

bir psikolojik Uyumsuzluk sonucu .doğmuş mücadele değildir. Bugünün özgürlükçü demokrasi mücadelesi

eskisine oranla büyük .ölçüde toplumsal ve ekonomik içerik kazanmıştır.

Türkiye de artık özgürHikçli dem~krasiyi savunan, bunun için direnen mücadele edefı kimseler,

yalnız soyut bir düşünce özgürlüğünün mücadelesini vermiş olmuyorlar, aynı zamanda halkın, işçinin, köylünün, çalışanların ekonomik ve toplumsal halklarının, özgUrlüklerinin mücadelesinide vermiş olu­

yorlar. Bugün demokrasiyi korumaya çalışanlara .karşı durum alanların mücadele edenlerin direnci, doğ­rudan doğruya bir Çıkar direncidir, bir toplumsal iktidar olma savaşıdır. Türkiye'de artık iktidar savaşı .salt pa-rtiler arasında bir savaş, bir mücadele olmaktan çıkmıştır. Türkiye'de toplumsal iktidarın müca­

delesi verilmektedir. Türkiye'de hangi partiler değH, kimler iktidar olacaktır, toplumun hangi kesimleri

iktidara daha çok ağırlığını koyacaktır, bunun mücadelesi verilmektedir ve mücadele böyle bir nitelik

kazandığı i.çindirki amansızve şiddetli olmaktadır.

Bütün bu olayların nedeni, mevcut bozuk düzen ve onun gittikçe daha hızlı dönen iç ve dış

sömürü çarklarıdır. Bugünkü düzeni korumak için çırpınan sağ toplumsal güçler bütün olanaklarını sefer­

ber ederek halkın sömürüye son verme ve daha insanca yaşama uğraşısına karşı çıkmaktadır. Bu ortam

gerçekiere olayların tarihi derinliklerinden bilimsel yöntemlerle. bakmak istemiyenler içi.n çok şaşırtıcı­

dır. Üretici güçlerin aldığı büyük yolun etkisiyle iktidarı sarsılmakta olan güçler telaş içindedirler. Bu telasiçerisinde siyasal demokrasiyi çökertmeye yönelik provakasyonlarının temel nedeni elli yıllık gelişme

-3-

, ...

Page 7: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

• sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal demokrasi çalışan halkımızın bilinçle~mesi.· için en elverişli ortamdır. Bu nedcn·ıe, güncel görevimiz demokrasinin yaşatılması ve geliştirilmesi için emekçi halkımızla birlikte savaşım vermektir.

Ziraat mühendisliği meslcğinin doğal uğraşı alanının tarım olması, bizlere emekçi halkımızın en önemli kesimlerinden olan yoksul köylülerle birlikte çalışma olanağını sağlamaktadır. Günümüz Tür­kiye'si kOşullarında ise örgütlenmeye enaz· yatkın hatta bugünkü örgütlenmesi tam anlamı ile burjuvap zinin ipoteği altında olan kesim köyülcrdir. Zaten toplumumuzun en az politize olmuş kesimi de köyp lülerdir. Köylülerin politize olma hedeflerini özellikle kendi üretim sorunlarına bağlıyarak toplumun kalkınması için sınıfsal mücadele yolunda daha aktif .hale getirmek gerekmektedir. Ülkemiz tarımının geri kalmışfığının ve bu alandaki sömürünün temel nedenlerinin tarımdaki çağdışı feodal üretim iliŞki­

lerinin yanısıra giderek artan hızla· süren dışa bağımlı kapitalistleşme sürecinden kaynaklandığı açık ör­neklerle anlatılmalıdır. Bu amaca yönelik çalışmalar sırasında en önemli bilinçleme ögesi olarak köylü

sorunlarının işçi ve diğer çalışanların ve aydınların sorunlarına karşıt değil, tamamlayan bir bütünün parçası olduğu bilinci yerleştirilmelidir. Tüm bu çalışmaların gerçekleşmesinin sorumluluğu büyük ölçüde

. Ziraat· Mühendislerinin omuzlarındadır. Yoksul köylü ile iç içe çalışmalarını sürdüren ve sürdürmek zorun­luluğunda olan ziraat mühendisleri yoksul ·köylülerin, işçi ve diğer çalışanlarla bütünleşerek sömürüye

karşı mücadele de aktif hale getirilmesi çalışmalarının en önemli itici gücüdür. Bu sorumluluk bilinci içerisinde çalışmalarımızı sürdürmek zorundayız. Bu zorunluluk sadece sömürüye karşı demokrasi müca­delesine katkıda bulunmak ve mesleğimizin hizmet götürdüğü kesimdeki etkinliğinin artması açısından

değil, ekonomok - demokratik hak ve özgürlüklerimizi kazanmamızın emekçi kesimlerle bütünleşerek savaşını vermekle olanaklı olması açısında!) da önemlidir. Bugün ziraat mühendisliğinin toplumsal yaşam içerisinde özlenen etkinliğe kavuşmamış olmasının temelinde yatan nedenlerin en önemlilerinden biri­side yoksul köylülerin siyasal, toplumsal·planda beklenen etkinlik ve ağırlığı koyamamış olmasının doğal

sonucu olarak ekonomik hak ve özgürlüklerini elde edememiş olmasıdır. Yoksul köylülerin toplumsal ve

siyasal etkinliklerinin .artması faşizmin kaynağının kurutulması ve demokrasinin toplumun en geniş'

kesimi içerisinde kök salarak güçlenmesi demektir.

T. M. M. O. B. Ziraat Mühendisleri odasının yirmidördüncü dönem genel kurulunun görevlendir­

diği yönetim kur'ulumuzun bu dönem içerisinde yapmış olduğu tüm çalışma ve faaliyetleri. yukarıda ana.

hatları ile sıralamaya çalıştığımız ilke ve hedefler doğrultusunda olmuştur. Bu ilkeler salt demokratik

kitle örgütü olmamızın doğal sonucu olarak sürdürdüğümüz demokratik, ekonomik ve toplumsal müca­dele, eylem ve çalışmalarımızı yönlendirmekle kalmamış, ülkemiz· tarımı, meslek ve meslektaş sorun­larına ilişkin çalışmalarımızında kaynağını oluşturmuştur. Ülkemiz tarımı ve mesl.ek sorunlarının ülke­mizin diğer sorunlarından soyutlanamıyacağı ilkesinden hareketle raporumuzun ileriki bölümlerinde ay­rıntıları ile görüleceği gibi tarım,· meslek ve diğer teknik sorunlara ilişkin çalışmalarımız yurt sorunları ile bir bütünlük içerisinde irdelenip, çözümleme önerileri getirilmiştir.

Çalışma döneminde yapabildiklerimizin meslektaşlarımızın katkılarından ve güveninden kay­

naklandığını biliyor, yapamadıklarımızın yükümlülüğünü ise yalnızca biz taşıyoruz.

-4-

~:.~'.·-

Page 8: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

T, M. M. O. B. ZİRAAT MÜHENDISLERİ ODASI 24. DöNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA PROGRAMI

. . . . . . . . T. M. M. O. B. Ziraat Mühendisieri Odası 24. dönem çalışmalarına başlarken, Yönetim Kurulu­

muz bir yandan geçmiş döneniiı~ iç·i~de bulund.uğu zor' koşullai-ın ortaya çıkardığı sOrunlara çözüm aramayı, öte yandan bugünkü ortam içinde ülke ve meslek sorunlarına,- ülke ve meslek çıkarları doğrul­tusunda bir yön vermeyi amaç edinmiştir. ·

Ziraat Mühendisleri Odası, ülkemizde görev· yapan tÜm. ziraat Yüksek MüherlctiSieriniiı haklarını gözeten ve mesleki denetim yapan Anayasal bir kuruluştur. A-ncak, odamız,·üyelerimizin içiıide bulun­duğu somut sorunlarla, bUnların kaynaklandığı ülke sorunlarını bir bütün olarak görmektedir. Bu nedenle, meslek alanındaki oluşumları ctkileme, yönlendirme, eleştirme çalışmaları ve üyele.ri~iziri sor"Unlarına

çözüm arama çabalarını bu anlayışla ele alm<;ıya ve uygulamaya çalışacağız.

24. dönem Yönetim Kurulu, Oda çalışmalarını yurt düzeyinde yaygınlaştirmayı ve yapacağı tüm çalışmalar için Ziraat Mühendislerinin katkılarından ve güveninden kaynaklanmayı umutlamaktadır.

Bu anlayış .içinde hazırlanan çalışma programın uygulayabilmek için büyük bir çaba göster-ıneyi amaçlamaktayız.

Yeni dönem çalışmalarına ilişkin.görüşlerimiz:

T. M.M. O. B., Diğe; Odalar ve Demokratik Kitle Örgütleri ile İlişkiler.

Bu dönemde de ~~mokratik örgütlenmenin bir gereği olarak, üst örgütümüz T. M. M. O. B.'nin örgütler arası çalışmalarda aldığı kararların Odamıza. yansıyan bölümleri ile OdamıZ görüşlerinin T. M. M. O. B.'de etkin bir şekilde uygulanması için çaba sarfedilecektir.

Yine bu bölümde T. M. M. O. B.'nin odaların bfrlikte çalışacağı platformlar olarak belirlediği komisyonlarda görev almayı amaçlamaktayız.

Diğer Odalar ve ·demokratik kitle örgiitleri ile Odamız arasında sürekli bir ilişki kurmayı, ülke­mizin tarımsal sorunlarına geniş platformda çözümler getirmek ve meslektaşlarımızın çalışmalarına de­ğişik boyutlar kazandırmak için yararlı görmekteyiz.

Bu faaliyetlerimizin genelde kongre, seminer,·· sim pazyum v:b: gibi düzenlemelerle kendilerinden yararlanmak, kendi görüşlerini almak ve ortak düzenlemelere gitmek şeklinde planlamak amacındayız.

Toplumsal ve Konomik Yapının Mesleğimize Yansıyan Sorunlarının Araştırılınası ve Bu Sorunları Çözümlemeye İlişkin Çalışmalar.

Tarım kesiminin sor.~ n ları, gjde.rek ağırtaşmak ta ve büyük boyutlar· kazanmaktadır. Enflasyonisı gelişmenin ve enerji bunalım ının. tarim. keshnindeki yansıması; tarımsal yapının toplumun gereksinmele­rini karşılayacak üretim kapasitesi ve iç dinanizmden gittikçe yoksunlaşmasına neden olmaktadır. Tarım kesiminde gerekli miktarda üretim artışı sağlayabilmek için mevcut ü~etim ilişkileriniri toplumun gerek­sinmesini karşılayabi lecek ve modern teknolojiyi uygulayabilecek biçimde toplum xararına değiştirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, Türkiye'nfn tarımsal sorunları ve tarımda bilinen sınırlayıcı etkenleri giderici önlemler üzerinde ciddi çalişmalar yapmak ·ve etkili olmak zorundayız. Bu nedenle, geçerli ve etkili bir tarım politikası saptamak1 tarıhı kesiminde plaiılı arazi kullanmayı sağlamak ve üretim plaıilamasıyla ilgili çeşitli kuruluşlar arasında eşgüdümü yaratmak için çeşitli faaliyetleri yürütmeyi amaçlamaktayız. Bu nedenle, başta Gıda - Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm kuruluşlarla etkin bir genel politikanınsağlanması için girişimlerde bulunacağız.

Tarımsal ürünlerin pazarlama, değerlendirme, koopcratifçilik ve kredi sorunları)- taban fiyat politikası1 tarımsal verimliliği arttırma 1 hayvancılık sorunları v.b. için bilimsel bir tabanın oluşturulması amacımız olacaktır. Ayrıca kırsal alanda toprak - insan ilişkilerini ve kırsal yerleşimierin tarım ve diğer fonksiyonlar yönünden yeni mekansal boyutlarını düzenlemeye yönelik bilimsel çalışmalara ağırlık verilecektir.

Kırsat alana hizmet götüren kamu kuruluşlarının yönetim. biçiminin reorganizasyonun sağlan­.ması açısından parJemento ve ~iğer üst düzey kuruluşlara girişimde bulunacaktır.

-5-

Page 9: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

Ziraat Mühendislerinin Sonmları :

Ziraat Mühendislerinin mesleki faaliyetlerini sürdürürken görev aldıkları kesimler oldukça fark­lılık göstermektcdir. Bu nedenle, uğraşımızın kamu kesiminde çalışan meslektaşlarımızın sorunları başta olmak üzere, özel kesimde ve serbest çalışanlarında haklarını korumak şeklinde yürütülmesine çalışı­lacaktır.

Üyelerimizin büyük bir çoğunluğu kamu kesiminde hizmet görmektedir. Hizmetin tarafsızlığı ve etkenliğini tam olarak uygulayabilmesi için üyelerimizin grevli ve toplu sözleşmeli sendikal haklar~ sahip olması gerekliğine inanıyor ve bu yolda mücadele vermeyi amaçlıyoruz.

Ziraat mühendislerinin yetki ve sorumluluklarını belirleyecek olan tüzüğün yeniden güncel konu haline getirilip, bir an evvel çıkartılması ve buna etkinlik kazandırılması için çalışacağız.

Ayrıca, genel sorunların dışında Odamıza iletilen kişisel meslek sorunlarının çözümlenebilmesi için olanaklar ölçüsünde çaba harcanacaktır. Mesleki ihtisasa saygınlık duyan Yönetim Kurulumuz, mes: leğimizin ihtisası olan tüm çalışma alanlarında Ziraat mühendislerinin görev alması için yoğun çaba sarfedecektir.

Şube ve Temsilciliklerle Ilişkiler :

Bir demokratik kitle örgütünün etken bir şekilde çalışabilmesi, alt örgütleriyle kurucağı diyalo­ğun düzenli bir şekilde biçimicomesi ile mümkün olacağına inanıyoruz. Oda - üye ilişkisini yoğunlaştır­mak, ülke ve üye sorunlarına önce yerinde çözüm aramak amacıyla, şube ve temsilciliklerimizin daha etkin görev yapmalarına ve ortak ilişkilerin yoğunlaştırılmasına çalışacağız. Bu konuyla ilgili olarak, Genel Kurul Kararlar doğrultusunda, ola~aklar ölçüsünde bölge toplantıları düzenlenecektir.

Yayın - Haberleşme Faaliyetleri :

Günümüzde yayın - haberleşme faaliyetlerinin kamuoyu ve bilgilerin aktarılmasında büyük bir etken olduğuna inanıyoruz. Bu dönemde, yayın - haberleşme için olanakların elverdiği ölçüde faaliyet

sürdürülecektir.

Odamız, kendi olanaklarıyla hazırlandığı "Oda Haberler"in en azından düzenli bir şekilde çıka·

rılması için gerekli çabayı gösterecektir.

Ayrıca, ileride olanaklarım ız elveridği ölçüde bilimsel içeriği fazla olan bir oda Dergisini üyeleri· · mize sunmayı amaçlamaktayız. Yine bu dönemde, yapmayı amaçladığımız, ülke ve meslek sorunlarıyla

ilgili açık oturum, kongre, seminer v.b. gibi düzenlemelenin yayın olarakta gerçekleşmesine çalışacağız.

Görev yılı süresince, TRT ve basm ilişkilcrimizi ileri bir düzeye çıkarmaya çalışacağız.

Yine bu dönemde Odamız, meslektaşlarımızın yararlanabileceği, çağdaş düzeyde bir oda kütüp­

hanesinin ve dökümantasyon merkezinin kurulması için yoğun Çaba sarfedeCek tir.

Dış Ilişkiler :

Odamız, en azından komşu ülkeleri~, olanakların elverdiği oranda da dünya ülkelerinin tarım tekniği ve politikaları hakkındaki deneyimlerinin ortaya koyduğu bilgileri ve mevcut durumu meslek­

taşlarımıza ve ilgilere duyurmak ve onları bu konuda bilgilendirmek amacındadır.

Bu konuyla. ilgili olarak, başta komşu ülkeler ve Kıbrıs olmak üzere diğer ülkelerin tarımsal

meslek örgütleriyle bilgi alış - verişleri yapılmasında çaba sarfedeceğiz.

Tarım teknolojisinin ortaya koyduğu yenilikleri ve bu yeniliklerden ülkemiz tarım kesimin bilgi· sahibi olması amacıyla "Uluslararası" Tarım Fuarı'nın gerçekleştirilmesi için faaliyet göstereceğiz. Bu konuyla ilgili olarak, bir ön çalışma başlatılmış bulunmaktadır. Saygılarımızla.

24. Dönem Yönetim Kurulu

-6-

Page 10: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

24. DÜNEM YüNETIM KURULU ÇALIŞMALARI

TMMOB Ziraat Miihendislcri Odası 24. Dönem Yöneti nı Kurul, Oda çalışmalarını yurt düzeyin­de yaygınlaştırnı;,1yı, ve. y.1pacağı tiiın çalışın;_ılar için Ziraat Yüksek Mühendislerinin katkılarından -ve güveninden kaynaklanınayı gHrcv. bilnıiştir. ,.(,

Bu anlayış içinde, Odamız geniş bir çalışma grubuyla "Türkiyc'nin Tarım. Sorunları, Çözümleri",

konusurıda görliş genellemesi .yapılmasına karar vermiş ve aşağıda bildirilen konularla ilgili olan k~ruluş yada kişilerin bilgi ve yaklaşırnlarından yararl~nmayı amaçlamıştır.

Oda ve Çalışma kurullarının hazırladıği konular aşağıda verilmiştir.

Toprak Reformu Yasasından ne Bekliyoruz Nasıl bir Tarıın:;al Destekleme Politikası Türkiye Tarımında nasıl bir Koopcratif Modeli Traktör Sorunu nasıl çözümlenir

Giibre Sorunu nasıl çözümlenir Tarınısal Kredi Çözümü Tarımsal Ürünlerin Pazarlanması Bitkisel Yağ Sorunu nasıl çözümlenir Çevre Sorunları Orman Köyliisiinün Sorunla~ı nasıl ,çiizünılenir. Aşağı Fırat Projesinin Türk Tarımına katkısı Canlı Hayvan Kaçakcılığı sorunu nasıl çöziinılenir Enerji Sorunu ve Tarıma Yansınıası. A. E. T. Karşısında Türk Tarını ı· Tarım Sigortası uygulanıaları

Taban Fiatları Politikası Tarım- iş kanunu t.k. yeni görüşler

Hayvancılık sorunları

Türkiye'de küçük Üreticilerin sorunları Türkiye'ni,n Toprak Potansiyeli

Bir dönem boyunca Oda çalışmalarına katkıda bulunan 'kuruluş, kişi ve üyelerimize Odamız .Teşekkür eder. Bu konularla ilgili çalışmaların büyük bir bölümüne "Oda Haberleri" ve "Yıllık 78"de yer verilmiştir.

ULIJSLARARASI TARIM FUARI

Odaniız Tarını Tek~oloiisinin ortaya koyduğu yenilikleri ve bu yeniliklerden Ülkemiz Tarını Kesiminin bilgi sahibi olması ve· dış pazara açılmada yardımcı olacağı inancı ilc "Uluslararası Tarım

Fuarı'nın gerçekleştirilmesi_ için girişimde bulunmayı kararlaştırmış bu konuyla ilgili olarak bir ön ça­lışma yapılması .için ·A. O, Ziraat Fakültesi Peyzai Mimarisi Bölümü ve Peyzai Mimarisi Derneğine 24.5.1978 tarihinde baş vurmuştur.

Konuyla ilgili ön hazırlık çalışmalarına ışık tutması amacıyla Bölüm ve Derneğin istemi üzerine 23.5.1978 tarihinde imar ve lskan Bakanlığına ve Ankara Metropoliten Nazım Plan Bürosuna yaptıkları çalışmaların ilgili kuruluşlara gönderilmesi için başvurulmuş ve olumlu cevap aiınmıştır.

Yapılan ön çalışmalar sonucunda Ankara'da gerçekleştirilinesi düşünülen "Uluslararası Tarım Fuarı" için AtatG.·k Orman çiftliği, Türk Tarımı açısından taşıdığı anlam ve içerik yönünden uygun görül­müştür. Uluslararası Tarım Fuarı'na ilişkin çalışmalar sürdürülmcktcdir.

-7-

Page 11: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

1 ODA HUK~~·DA~IŞMANLI~I 1 .• Ziraat Mühendisleri Odasının mesleğimiz içerisindeki Faşist uzantılar tarafından işgal girişimleri

elbette cezasız kalan;aiciı.23. Dönem Yönetim Kurulunun büyük mücadele vererek yargı önüne getirdiği ve bir avuç faşizm heveslisinin eylem.lerinin ve iddialarının geçersiZliğinin yargı önünde ortaya çıkmasi herşeyden önce yurt ölçeğinde büyük mücadeie veren Ziraat Yüksek Mühendislerine bir vefa borcuydu,

Ayrıca faşist i·şgal olgusunun ortaya koyduğu pek çok sorunun aciliyetini de göz önünde tutan· Oda yönetim kurulu, Ankara Barosu Avukatlarından ismail iNAN ve Teoman KIP ile Oda Avukatları olarak sözleşme yapmış v_e Oda adına vek3Jctname verilmesine·karar vermiştir.

T. M. M. O. B. Ziraat Mühendisleri Odasının Yargı önünde bulunan davaları şunlardır:

ı. Oda eski personelinden Oya Yüksel tarafından 40.426.62 TL. sı kıdem tezminatı talebi ile açtığı dava, Ankara 6. Iş Mahkemesinin ı978/ı5ı sayılı esasında kayıtlı olup, devam etmektedir.

2. Yine, oda eski personelinden Meral Çelik tarafından, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 2ı00.00 TL. sı kıdem lazminatı talebi ile açtığı dava, Ankara 2 .. 1ş Mahkemesinin ı978/557 sayılı esasında kayıtlı olup, dava devam etmektedir.

3. Ad o eski Avukatı Sadık Erdoğan'ın 36.000.00 TL. tazminat;l9.00moo TL. sı aylık olmak üzere toplam 55.000.00 TL. lık alacak talebi ile açtığı dava, Ankara 2. Iş Mahkemesinin ı978/557 sayıli esasında kayıtlı olup, dava devam etmektedir.

4. Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliğinin Grundig marka televizyon'un iadesi veya bedeli olan 11.000.00 TL. sının ödenınesi için açtığı dava sonuçlanmış ve mahkeme televizyon bedeli olarak 5.000.00 TL. sının ödenmesine karar vermiş, televizyon bedeli ve mahkeme masrafları odaca karşılan~ mıştır.

5. Oda üyelerinin, üyelik aidatını ödemeyenler hakkında, borçlarının tahsili için icraya başvu­rulmuştur.

6. Odaya ait eşya, evrak ve dosyaların iadesi için belirtilen kişilere durum ihtarname ile bil­dirilmiştir; istenen eşya, evrak ve dosyalar iade edilmediği takdirde dava açılacaktır.

ODA YER SORUNUNUN ÇöZüMü

.24. Dönem Yönetiryı kurulu olarak görevi devraldığımızda önümüzde gerid.en gelen iki Çneml,i sorun vardı;

ı. Geçen dönemde değerli katkılarına sonsuz teşekkürü borç bildiğimiz köy-koop'un odamız için tahsis ettiği yerin acilen boşaltılması sorunu.

2. Geçmiş dönemde TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasının sömürüy~ karşı demokrasi 'müca­delesinde etkin bir biçimde yer alnıası nedeniyle faşist güçlerin hükümet desteği altında Odamızın mali

gücünü yoketme ve etkisizleştirme çabaları sonucu yönetimimizide büyük ölçüde·etkiliyen borçlar.

Oda yönetim kurulu yer sorununu SELANiK CADDESi 26/12 KlZlLAY/ANKARA adresin­deki daireyi kiralayarak· bundan sonra ·asıl sahibi olduğu yerine dönünceye kadar geçici çözüme kavuş­turmaya karar vermiştir. Kısa zamanda gerekli malzemeleri oluşturma çalışmalarına başlamış ve bugünkü

düzeye gelinmiştir.

KAMU KURULUŞLARININ YÖNETICILERIILE ORTAK TOPLANTlLAR .

Göreve başladığımız H k aylar içinde üyelerimizin büyük çoğunluğu nu bünyesinde bulunduran. Gıda - Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Köyişleri ve Kooperatifler Bakanlıkları yöneticileriyle Oda yöne­tim kurulumuz ortak toplantılar yapmıştır.

Toplantıların düzcnlenmcsindeki amaç : Ülke tarım, meslek ve meslektaş sorunlarına ilişkin Odamız görüşlerini yetkililere iletmek olmuştur. Bu sorunların çözümü için hertürlü ortak çalışmaya

-8-

Page 12: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

hazır olduğumuz kendilerine bildirilmiştir. Daha sonraki diinenılcrde sürdürülen ikili ve Çoklu görüşme­lerde üyelerimizin ve ülke tarımının sorunlarına yör:ıelik çeşitli önerilerimiz bir süreklilik içerisinde yet­kililere ilctil miştir.

TORKiYE 1. ÇIÇEKÇILiK KONGRESI

larıının büyük ağırlık taŞıdığı ülkemizde dışsatırnın temelini Tarımsal ürünler oluşturmaktadır. Dışsatıma çok önem verilen bir dönemde iklim ve toprak olanakları yönünden ülkemizin olumlu koşul­lara sahip .plnıasına .karşın kesme çiçek dışsatımıniızın yok denecek düzeyde olması, çiçekliğin ne ölçüde ihmal edilmiş olduğunun somut bir göstergesidir. Bu nedenle konuyla ilgili kuruluşlarca 9 - 10 Haziran

1978 tarihlcrindc.,Ankara'da düzenlenen "Türkiye L çiçekçilik kongresi" ne büyük önem verenyöneti· ınimiz Bu kongreye Ziraat Yüksek Müh. Z. MEFTUNE EMiROGLU'nun "Türk Tarımında Dışsatım so­runu ve bu Dışsatım içinde çiçekçiliğin yeri ve gülyağı Sanayii" adlı bir tebliğ ile katılınasına karar vermiştir. Bu tebliğ (ODA HABERLERiNi'J HAZiRAN 1978) sayısında siz .üyelcriınize sonulmuştur.

TOPRAK REFORMU iLE iLGILI ÇALIŞMALAR·

!\nayasa Mahkemesi tarafından yürürlükten kaldırılan 1757 sayılı Toprak ve Tarım Reformu yasa-. sı yı:-rinc yeni bir yasa tasarısının bu dönemde meclis!Cre sunulması aşamasında kırsal alandaki yapısal degişim ve sömiirünün yok Cdilrricsinin temel kaynağı olabilecek Demokratik Toprak Reformu konusun­da .tutarlı bir davranış ın ortaya kOnulmadığını gören yönetimimiz sorurlun büt~n boyutları ilc irdelenerek, kır emekçileri nden- yana kamuoyu oluşturma çalışmalarında' ve yeni Toprak Reformu "Yasa Tasarısı" hakkında Oda görüşünü belirlemede yararlanmak üzere bir komisyon kurmuş ve konuyla ilgili olarak Türk kamuovuna aşağıdaki basın bildirisini sunmuştur.

TMMOD Zimat Mühendisleri Odasının "Toprak Reformuna" Ilişkin Görüşleri

Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen ve 10 Mayıs 1978 tarihinde süresi dolan Toprak Reformu Yasasının ycrihe yeni bir tasarı hazırla~dığı ve söz konusu ya~anın Bakanların görüşüne sunu).

·d uğu Devlet Bakanı SayınEnverAkova tarafından açıklanmıştır. '

Iptal edilen yasanın yerine yeni bir tasarının hazırlanmış olması önemli değildir. Esas olan yasa· nın içeriği ve yasayı hazırlayanlardır. YaSa t~saFısı~ın hazırlanması için kurulan komisyon üyelerinin ba· sında çıkan isimlerine bakıldığında, çoğunluğunun Toprak Reformu konusunda geçmiş dönemde yapılan uygulama sırasında büyiik toprak sahiplerinin yanında yer almış, gerçek reform inancını taşımayan ve faşist ideolojinin yandaşlarından oluştuğu görülmektedir ..

Hazırlanan tasanda getirilmek·istenen yenilikler yine toprak sahiplerinin, az topraklı ve toprak· sız kır emekçileri üzerindeki ekonomik ve siyasal baskısını artırmakta ve bu durumu yasallaştırmaktadır. :Hazırlanan tasarının içeriği, MC döneminde hazırlanan ve zamanın Devlet Bakanı tarafından açıklanan · tasarıdan farklı değildir. Tasarı, topraksı~ ve az topraklı köylümüze yarar değil zarar getirici bir ortam hazırlamaktan öteye gitıncyccektir.

Ve bu tasarı içeriği ilc yine Anayasa'ya aykırıdır.

Yine bu tasarı hükümet programına ters düşmektedir.

Topraksız ve az topraklı yoksul kır emekçilerinin ekonomik ·ve siyasal özgürlüğüne kavuşması gelirlerinin irisanca bir yaşam düzeyine yükseltilmesi, halktan yana olmayan kişilerin dört duvar arasında hazırladıkları tasartlarla gerçeklcştirilmez. Ancak, belli çevrelerin uyguladıkları bu yöntemle, günümüze kadar Toprak Reformu konusu ve buna bağlı olarak yoksul kır emekçileri daima sömürülmüştür.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, Topraksız ve az topraklı köylümüzün insanca ve hakça bir yaşam düzeyine kavuşturulmasının, kırsal kesimdeki toprak ve gelir adaletsizliğinin giderilmesinin ve toplumsal adaletin sağlanmasının, ancak topraksız ve az topraklılar ilc birlikte ilgili demokratik kitle

-9-

Page 13: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

örgütlerinin temsilcileri tarafından hazırlanacak toprak Reformu yasaları ile olanak dahilinde olduğuna

inanmaktadır.

Her konuda olduğu gibi Toprak Reformu uygulamasında da MC Hükümetleri bir enkaz bırakmış-tır.lnançsızlığın ve köylümüze ihaneti n en somut örneği bu uygulama ile verilmiştir.

"Kimin toprağını kime vereceksiniz"

"Tapuyu deldirtmcyiz" diyen zihniyetin temsil~ilerinden esasen başka bir şey beklenemezdi.

Ilan edilen bölgelçrde kamulaştırıldığı ifade edilen 2.000.000 dekarı Hazineye ait toplam 5.000.000 dekar tarım arazisi bilerek ve istenerek toprak ağalarına ve zorbalara terk edilmiş ve istifade­

lerine sunulmuştur.

1977 - 1978 yılı bütçe yasasında toplam 2.000.000 dekar araziyi topraksıziara dağıtaeağız di­yenler, toprak sahiplerine zarar verir düşüncesiyle bu dönemde bir kişiye bir dekar arazi dahi vermemiş­

lerdir.

Kasıtlı olarak yapılan bu uygulama ve yaratılan toprak anarşisinin önüne geçmek için, gerek kamulaştırılan ve gerekse hazineye ait tarım topraklarının hemen topraksız ve az topraklı köylünün kul· lanımına vererek üretime geçmelerini sağlayacak önlemler alınmalıdır. Bu amaçla bir maddelik bir yasa çıkarılarak bu böigedcki gerçek hak sahiplerine topraklar dağıtılmalıdır.

Toprak ve Tarım Reformu Örgütü, halen bölge konuk evlerinde adam öldürenler, faşist örgüilere kayıt olmadığı için kendi uzmanlarını sokakta dövdürenler, devlet maaş ı' ile faşist propaganda yaptıkları için haklarında soruşturma açılanlar, Ankara'da devletin araçlarını kullanarak gece yarıları okul kurşun­layanlar, diğer Bakanlık ve kuruluşlardan çeşitli yolsuzluklar nedeni ile uzaklaştırılanliır nu orgüı iarafın­dan ise alınarak eski alıskanlıklarını sürdürenler tar~fından halen işgale devam edilmektedir. Bu işgali sağlayanlar Müşteşarlığı yönetmektc ve bu örgütün işgalini yoğunlaştırarak sürdürmektedir.

Hükümetten, Hükümet Programı ilkelerine ters düşen bu kadrolaşmanın kısa sürede giderilmesini

bekliyoruz.

Atatürk ilkelerine ve Anayasamıza uygun, köylüden yana bir toprak reformu geçmiş hükümetler­ce gcrçekleştirilememiştir. Bu durum toplumumuzun günümüzdeki çarpık yapısını oluşturmuştur. Halk· tan yana olan hükümetlerin Atatürk ilkelerine ve Anayasaya uygun demokratik bir Toprak Reformu

Yasası hazırlaması ve gerçekleştirmesi temel ödevlerinden biridir.

Bu görüşün ışığı altında hazırlanacak yeni tasarıda;

1. "Toprak işleyenindir" i-lkesi esas olunmalıdır.

2. Toprak Işleyeni kısa sürede toprağa kavuşturulmalıdır.

3. Topraksız ve az topraklı çiftçinin daha çok .üretme ve daha yüksek gelire ulaştırolması

hedef alınmalıdır.

4. Demokratik toprak reformu, demokratik üretim kooperatifleri ile bütünleştirilmelidir.

Bunlara bağlı olarak Topraksız ve az topraklı köylüler ekonomik ve siyasal yönden güçlendirile­rek özgürlüğüne kavuşturulmalı ve özgürlükçü demokrasi içinde gerçek yerlerini almaları ·sağlanmalıdır.

Saygılarımızla

Ayrıca yönetimimiz bu konuyla ve Toprak ve Tarım Reformu müşteşarlığıyla ilgili olarak hazır­ladığı bir rapor ile kamuoyu oluşturma çalışmalarını sürdiirdürmüştür. Oda Haberlerinin Ocak '1979

sayısında özet olarak yayınlanan bu raporun tamamı aşağıda verilmiştir.

~10-

Page 14: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

I. Giriş

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası'nın Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığı Ilc Yeni Toprak Reformu

Yasa Tasiağına ilişkin Raporu·

ÜLKEMiZDE yıllardan beri üzerinde yoğun eleştiri ve tartışmaların yapıldığı ve. bugüne kadaf iarımımızın çözüme kavuşturulamamış en önemli sorunlarından birisi de "TOPRAK REFORMU" dur. Ziraat Mühendisliğinin doğal uğraşı alanı olan tarım sektöründe, istenilen dü~eye ulaşılması, toprak ve su kaynaklarının etkin bir şekilde değerlendirilmesi, araz~ kullanımının denetlenmesi, tarımsal üretimin planlanması, verimliliğin, üretimin ve gelirin arttırılması ve gelirin emekçiler arasındaki dengeli olarak dağıtılınasının, ancak Türk emekçilerinin çıkarına uygun, gerçek bir Toprak Reformu Yasasının çıkar-

. tılması ve uygulanması ilc gerçekleşebileceğinin bilincinde olan Ziraat Mühendislerinin demokratik kitl~ örgütü TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, 1978 yılı çalışmalarının büyük bir bölümünü TOPRAK

. REFORMU konusuna ayırmıştır. 1979 Yılı Bütçe Yasasının meclisiere sunulduğu bugünlerede, konu, özellikle Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığı örgütü açısından ayrı bir önem kazanmaktadır. Bu ne­denle, özellikle konunun Yasama Organinda da tartrşılıp, irdelenmesi sırasında Toprak Reformuna inan~ mış ve gönül vermiş parlamenterler, bakanlar ve siyasi partilerin tartışmalarda yararlanacaklarının um~ duğumuz ve 1978 yılı içerisindeki konu ile ilgili çalışmalarımızın tümünü içeren bir raporun hazırlan­

masında yarar göriilmüştür. Bu rapor, Ülkemizde uygulanacak Toprak Reformunun uygulama yükümlü· lüğünü üstlenen Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığının bugünkü yapısı ile gerçek bir Toprak Reformu uygulamasının sürdürülmesi yerine, belli bir siyasal .kuruluşun ve ideolojinin karargShı, güç kaynağı ve örgütlenme aracı olduğunurl yanısıra bu kuruluş· tarafından hazırlanan yasa taslağının, gerçek anlamda bir Toprak Reformu yasa tasarısı olmayıp; sözkonusu örgütte görev alan ve siyasal yanlılıkları, bugüne kadarki çeşitli uygulama ve davranışları ile açık bir biçimde ortaya çıkan kişilerin dünya görüşlerine uygun olan ve tarımda kapitalistlcşmeyi hızlandırıp perçinleyecek bir tasarı olduğunu, bütünkanıtlarıy­

.la ortaya koymak amacını taşımaktadır. ·

II. Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığı

Halkın yararına: bir Toprak Reformu yasasının hazırlanıp, uygulanmasının birinci koşulunuri ilerici, yurtsever ve Toprak Reformuna inanmış kadroların işbaşında olduğu bir örgüt yapısının kurul­ması ilc olanaklı olduğun~ inanan TM MOB ·Ziraat· Mühendisleri Odası, bugüne kadar kamuoyu oluştur· maya yönelik tüm çalışmalarında bu gerçeği vurgulamaya Çalışmıştır. "Toprak ve Tarım Reformu örgü· tü, bölge konukevlerinde adam öldürenler, faşist örgütlere kayıt olmadığı için kendi uzmanlarını sokakta dövdürenler, devlet parası ile faşist propaganda yaptıkları için haklarında soruşturma açılanları, Anka· ra'da devletin araçlarını kullanarak geceyarıları okul kurşunlayanları, diğer bakanlık ve kuruluşlardan çeşitli yolsuzluklar nedeni ile uzaklaştırılan ve bu örgüt tarafından alınarak eski alışkanlıklarını sürdü­renler tarafından halen işgale devam edilmektedir. Bu işgali sağlayanlar, Müsteşarlığı yönetmekte ve bu örgütün işgalini yoğunlaştırarak sürdürmektedir. Hükümetten, hükümet programına, ilkelerine ters düşen bu kadrolaş.manın giderilmesini beklemek hakkımızdır."(*) '

Yukarıda konu ile ilgili olarak kamuoyu oluşturmaya yönelik çeşitli basın bildirilerimiz ve böl­ge toplantılarımızdan. yaptığımız alıntıdaki görüşlerimizin doğruluğunu, somut delilleri ile ortaya koy·.

duğumuz zaman, konunun sadece Toprak Reformunun geleceği açısından değil; aynı zamanda Ülkemi­zin ve demokratik parlamenter sistemin geleceği açısından da büyük öneme sahip olduğu anlaşılır.

1 -Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığı, halen MHP eğilimli ve ülkücü adı verilen çağdışı düşünce sahibi kişilerin yönetimi altında olduğu gibi, bu kişiler, giderek artan bir hızla üst düzey yö­

neticiliklerine getirilerek etkinlikleri arttırılmaktadır. (Tablo 1)

---.,-------------------------------------(*)Kaynak : 1) 6.6.1978 tarihli Basın Bildirisi

2) 7.10.1978 tarihli ZMO G. Doğu Anadolu Böl. Top. Bas. Bil.

3) 4.11.1978 " " Marmara- Trakya " " " 11

-11-

Page 15: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

p

2- Ülkü Ocaklarına kaydalmayan yada MHP'nin görüşlerini benimsememiş olanlar, maddi . ve manevi baskı altında tutulurken, sözkonusu örgüdere hizmet edenler eiı üst kademeden en alt kade­._meye kadar kadro yönünden ödüllendirildiği gibi, çoğu işe gelmeden maaş, yanödeme ve % 20'ilk maaş zammını kesintisiz olarak almaktadırlar (Tablo 2).

3- Partizanca uygulamaları devam ettirebilmek için idari kademelere, 1, 2, 3 ve 4 yıllık hiz­_meti olan, fakat partizanca eylemlerine güvenilen kişiler vekaleten getirilmektedirler.

Kapsamlı bir araştırma ile, bu tür uygulamaların daha çok olduğu görülecektir.

4- Halen, gerek üst kadernede görev yapan ve gerekse yardımcı personelin birçoğu, çeşitli

yasal olmayan eylemiere katılmış, bazıları yakalanmış, bazıları saklanmış ve bazıları da bu ·kurumda göreve devam etmektedir. Konuyla ilgili olarak çeşitli örnekler gösterilebilir.

TTRM'de yöneticilik yapan bazı kişiler 10 Haziran 1978 tarihinde yapılan Ziraat Mühendisleri Derneği seçiminde Ankara Site Öğrenci Yurdundan ve sokaktan topladıkları komandoları arkalarma alarak, seçime katılmak isteyen diğer grubun üzerine taşlı, sopalı ve silahlı saldırıda bulundukları, 11 Haziran 1978 tarihinde Ankara Valisi tarafından basma açıklanmıştır. Bunların yanısıra, TTRM'de ça­lışan yardımcı personelin de sözkonusu saldırının içinde oldukları saptanmıştır. Tüm bu açıklamalara rağmen, bu kişiler hakkında herhangi bir idari ve yasal işlem yapılmamıştır.

. S - Diğer bakanlıklardan çeşitli nedenlerle görevden alınanlar hakkında hiç bir soruşturma ya­pılmadan T. T. R. M.na alınmışlardır. Yıllardanberi bu kuruluşta görev yapan yurtsever elemanlara hak­ları verilmemiş, kasıtlı olarak terfi ve intibakları yapılmamıştır. Buna karşılık, Ecevit Hükümeti kurulduk, tan sonra (26 Mart 1978 tarih ve 16240 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan) alınan 93 adet 1 - 4 dere­cedeki Kadrolar, ya bu yeni alınan elemanlara verilmiş yada MHP'liler birer kadro yükseltilerek, bitiril­miştir.

6- Tarım ve Ticaret Bakanlıkları müfettişlerince yapılan tesbitlerde, kurumlarından sahte sınav belgesi ile işe giren elemanlara bu belgelerin TTRM 'dan verildiği görülmüş, bu belgeleri verenler hakkın­da hiç bir işlem yapılmamış ve durum ilgili Bakaniıkiara bile iletilmemiştir. (Belgelerin verildiği tarihte Genel Sekreter olan Metin Kumal, şimdi Müşteşar Yardımcısıdır)

7- TTRM'nin istanbul yolu üzerindeki binasınd~ açık açık, merkez binada ise, gizliden gizliye

ülkücü derneklere para toplamaya devam edilmektedir.

8- TTRM araçları ülkücüleri n emrinde istenildiği gibi kullanılmaktadır.

9- Ecevit Hükümeti kurulduktan sonra Basılan "Toprak ve Tarım Reformu Dergisi"inde MHP'in programında yer alan konuların ve ülküciilüğün methiyesi yapılmaktadır. (Top. ve Tar. Ref. Dergisi Sayı: S

sayfa 23;Sayı: 6, sayfa 7 -10).

Yukarıda sıraladığımız gerçekler, Ankara'daki anarşinin tezgahlandığı merkez durumunda olan TTRM'nin eski yapısından hiçbir şey kaybetmediği gibi yeni alınanlarla MHP'nin kalesi durumuna geti­rildiğini göstermektedir. TTRM'ğı yöneticilerinin tanımlama şekli ile, müşteşarlık kurtanimış bölge haline getirilmiş bulunmaktadır. Böy!e bir yapıdan gerçek anlamda bir Toprak Reformu Yasası ve uygu­

lamasının beklenemeyeceği bütün çıplaklığı ile. ortadadır.

Bunların yanı sıra 17S7 sayılı Yasanın Urfa'da uygulanmasına ilişkin aşağıda bildirilen çeşitli bilgilerde, bu örgütün bugünkü yapısı ile temel hedefinin Toprak Reformu'nu gerçekleştirmek yerine, siyasal kadrolaşmayı hedef aldığının açık bir kanıtıdır. (Tablo 3)

Tablonun incelenmesinden de anlaşılacağı üzere, S yıllık uygulama süresi içersinde S Milyar TL. den fazla devlet parası Reform aldatmacası adı altında faşist ideolojinin yandaşlarınca Urfa topraklarına sayısından daha az aileye (1218 aile) toprak dağıtımının yapılmış olması ve toplam 2.970.669 dekar toprak rezervinin sadece 231.000 dekarının dağıtılmış olması bu örgütün hangi amaçlar için kullanıldığı­

nın acı bir kanıtı olarak bütün çıplaklığı ile karşımızda durmaktadır.

lll- Toprak Rel"nrınu

Ülkemizin toplam nüfusu, bu nüfusun kentsal ve kırsal alana dağılımı ile sektörel ilişkilere bak­

tığımızda, tarımın belirgin bir ağırlığa sahip olduğu gözlenir.

-12-

Page 16: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

Tarımın genel yapısı, kırsal-alandaki halkın yaşamı, toprak dağılımı, eğitim, sağlık, kısaca ta~ rımsal ve fiziksel alt ve üst yapı ise daha da ilginç bulguları içermektedir.

Temel Çelişkiler :

laşmaktadır.

Tarım kesiminde toprak dağılımı adaletsizdir. insan emeği feodalizm in ve tarım kapitalizminin temsilcilerince sömürülmektedir. Tarımda çağdışı toprak nıülkiyeti vardır. Tarımda. gelir dağılımı adaletsizdir.

Tarımda üretim ilişkileri demokratik kitle örgütleri ve devlet kontrolünde yoksundur. Tarımda giderek cüceleşen işletmeler artarken, kapitalistleşme yoğun bir biçimde yaygın-

Üretimin değerlendirilme ve pazarlanmasında üretici etkin değildir.

Kırsal alanda, bu nedenlerle toprak önemli bir ögedir ve güncel olarakta TOPRAK REFORMU gündemdedir. Buna karşılık, hazırlanması sırasında özenle halktan ve demokratik kitle örgütlerinden sak­lanan yeni Toprak Reformu Yasa Tasarısının tümü ile Türk halkı ve kır emekçilerinin zararına olduğu ve bir reform tasarısı olmaktan öte tarımda kapitalistleşmeyi hızlandıracak yasal düzenlemeyi amaçladı­ğını, tasarı üzerinde yaptiğımız inceleme'lerle saptamış bulunmaktayız. Tasarının bazı önemli maddeleri ile ilgili eleştirilerimiz aşağıda belirtilmiştir.

1 - Bu tasarı, rcformun amacını belirleyen 1. maddesi ile, ekonomik amacı ön planda tutmuŞ· ve böylece toplumsal ve siyasal amaçları ihmal ederek, her üç amacı aynı düzeyde tutan Anayasamıza ters düşmüştür.

2- Kanıulaştırma bedellerinin RAYiÇ DE GER üzerinden ödenmesini öngörmektedir. Bu ödeme biçimi, reform un gerçekleşme olasılığının şimdiden ortadan kaldırdığı gibi, yüksek bedel ödenerek kamulaştırdan arazilerin topraksız çiftçiye bedeli karşılığı verilmesi, reformun tüm mali yükünün devlet eliyle toprak .ağaları lehine eme'<çi kesimler ve yoksul kır emekçilerinin sırtına yüklenmesi anlamına gelmektedir. Bunun yanısıra, 10 - 15 yıl içerisinde birkaç yüzmilyarın hazineden yalnız kanıulaştırma karşılığı olarak çıkmasının olanak dışı olduğunu tartışmaya bile gerek yoktur.

3- Tasarının 27. maddesi ile asıl işi çiftçilik olmayan büyük toprak sahiplerine belirli büyük­lükte arazi bırakılması öngörülmektedir. Bu madde, demokratik - toplumcu Toprak Reformu yasaları­nın temel ilkesi olan .. Toprak işleyeni ndir" ilkesi ile çeliştiği gibi, zaten kıt olan dağıtılacak arazi kaynağı bu yolla biraz daha azaltılmaktadır.

4- Tasarı, 9. maddesiyle, kendi olanakları ile arazisini sulanır hale getiren kişiye bırakılacak arazide KURU ARAZi NORMU'nun uygulanmasını öngörmektedir. Burada amaçlanan, toprak sahiple­rini arazilerini kendi olanakları ile sulamaya özendirmek olsa bile, reformun kısa sürede bitirilmesi düşü~ nüldüğünde, bu özendirmenin anlamı kalmama.kta, kaynak savurganlığı halini almaktadır. Diğer yönden, arazisine bu yatırım yapan, belirli bir karlılığı gözettiğine ve harcamasının da karşılığını büyük bir olası­lıkla kısa sürede aldığına, ayrıca, arazisiyle birlikte üstündeki tesislerin de karşılığını devletten alacağına

göre, böyle bir ayrıcalığ)n gereksizliği ortaya çıkmaktadır.

5- Tasarının 17. maddesi ile reform bölgelerinin ilanından başlayarak 3 yıl süreyle bütün "Tem­liki Tasarrufların" durdurulması hükme bağlanmıştır. Ancak, iptal edilen 1757 sayılı Yasadan farklı

olarak konulan bu yasağa rağmen, arazisini satmak isteyenlerin" arazilerinin, TTRM'ca satın alınabilece­ği yada TTRM'nın izniyle üçüncü kişiler03 ay içerisinde satılabileceği, bir fıkra ile eklenmiştir. Böylece,

reform bölgesi ilan edilen yerde satış yasağı koymakla amaçlanan, "T'iim toprak kaynağını denetleme" ilkesine ters düşülmektedir. Dağıtılabilecek toprak kaynağının tümden yitirilmesine bile neden olabilecek böyle bir hükmün gerçek Toprak Reformu Yasasında yer alması düşünülemez.

6- Tasarının 41. maddesi ilc, kanıulaştırma karşılıkları özel yada kamu endüstri kurulaşiarına ait hisse senetleriyle ödenmesinde toprak sahibine vadeli mevduata ödenen en yüksek faiz düzeyinde bir kar garantisi getirmiştir. Böylece, büyük toprak sahipleri, devletin koruyucu kanatları altına alınmak istenmiştir. Ayrıca, bu madde reform maliyetinin çok büyük boyutlara ulaş;,ası sonucu verecektir.

-13-

Page 17: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

p

7 - Bu tasarı, genel anlamda sahibine bırakılacak toprakları büyük, dağıiılacak toprağı ise küçük tutma yanlışını sürdürmektedir. Sınırsız örnek işletmeler ve benzeri düzenlemeler, toprak sahiblne eh büyük ölçüde toprak bırakma isteğinin kanıtıdır.

Görüldüğü gibi, yeni yasa tasarısı, çağdaş, toplumcu bir reform tasarısı olmadığı gibi, reformun toplumsal ve siyasal amaçlarını reddeden, tarımdaki sömürü düzeninin yasallaşmasını amaçlayan bir tasarı olmaktadır. Bu nedenle, TMMOB Zira~t Mühendisleri Odası, bu tasarının yasallaşmaması için, demokratik savaşımını emekçi halkımızla birlikte sürdürmeye kararlıdır.

Bize göre, halktan ve kır emekçilerinden yana Demokratik Toprak Reformu yasa tasarılarının aşağıdaki ilkeleri kapsaması kesin zorunluluktur.

1 -Toprak işleyenindir ilkesi esas alınmalıdır.

2 - Toprak Reformuyla toprak, köylüye bedelsiz dağılılmalıdır. Yoksul köylüye toprağın bir bedel karşılığı verilmesi, geçimini zorlukla sağlayan köyliinün eski toprak sahibine ranı ödemeye devam etmesi demektir. Aslında yoksul olan köylü, çoğu zaman bu bedeli kendi ücretinden ödemek zorund~ kalacak, o zaman geçimini sağlamak için tefeciye borçlanması kaçınılmaz olacaktır. Bu ise onu;· topra­ğının mülkiyetini yada tasarruf hakkını tefeci sermayeye kaptırması için zorlayan bir·etmen olacaktır.

3- Topraksız ve az topraklı çiftçinin daha çok üretme ve daha yüksek gelire ulaştırılması hedef alınmalıdır.

4- Toprak dağıtımından toprak alan köylüye üretim araçlarını sağlamak için uzun vadeli ve faizsiz' yardmı yapılmalı, köylünün üretim sermayesi edinmek için tefeci sermayeye faiz ödemesi önlen­melidir.

5 - Tapu lama, yani arazi kadastrosunun Anayasanın özüne uygun, kamu ve toplum yararına bir içeriğe kavuşturulması ve reform hedefleriyle uyumlu bir toprak kadastrosuna dönüştürülmesinin sağlanması gerekmektedir.

6- Tapulama sırasında zilyctlik hükümleriyle toprak verilmesi kuralının kaldırılması yani 766 sayılı Tapulama Yasasının 33. maddesinin ve eklentilerinin ylirürlükten kaldırılması sağlanmalıdır. Yada, . tapulama ile toprak dağıtımı, aynı aşamada ele alınarak zilyetlik kuralının toprak reformu ilkelerine ve ölçütlerine uygun olarak kullanılması yolu seçilmelidir.

7- Tüm yurt yüzeyi Toprak Reformu Bölgesi olarak ilan edilmelidir.

8- T~prak · refo~rnu uygulama bölgeleri, aynı zamanda Tarımsal Üretim Planlamasının uygu­lama bölgeleri· olarak ele alınmalıdır.

9- Toprak reformu, sadece feodal ilişkileri tasfiye etmek endişesinden hareket etmemeli, tarımdaki her tlirlü sömürüyü yok edecek ve kapitalistleşmeyi ortadan kaldıracak bir yapıya sahip ol­malıdır.

i O - Demokratik Toprak Reformu, Demokratik Halk Kooperatifleri ile bütünleştirilmelidir.

11 - Topraksız ve az topraklı köylümlizün insanca ve hakça bir yaşam düzeyine kavuştunıl· ması, kırsal kesimdeki toprak ve gelir adaletsizliklerinin giderilmesi ve toplumsal adaletin sağlanması anc~k topraksız ve az topraklı köylüler ile demokratik kitle örgütlerinin katılımı ile hazırlanacak Toprak Re­formu Yasası ilc olanaklıdır.

Yukarıdaki gerçekler Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığı'nın bügünkü yapısı ile amaçlarından tamamen saplığını ve belirli bir siyasal düşüncenin karagahı haline geldiğini açık bir şekilde göstermekte­dir. Böyle bir örgüt yapısı ile Toprak Reformu gerçekleştirmenin olanak dışı olduğu açıktır. Nitekim, sözkonusu örgüt tarafından hazırlanan son yasa tasarısıda bunun açık bir kanıtıdır.lster Cumhurbaşkanı, ister Başbakan, ister Bakan, ister Parlementc~, isterse sade vatandaş olalım, Ülkemiz ve Halkımızın .ge,le.­ccği açısından Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığının çağdaş düşünce ve demokrasiye inanmış, en azından demokrotik düşünce yapısına sahip kişilerin idaresinde olması ve örgüt yapısındaki çağ dışı

faşist güçlerin etkinliklerinin kırılması tarihsel görevimi~dir. Her yerde ve her düzeyde koyacağımız'dav­ranış biçimi ve eylem, Toprak Reformu umudunu ya Urfa topraklarına gömecek, ya da Ülkeinizin çağdaş sosyo - ekonomik, siyasal yapıya ulaşmadaki önemli e~gel olan tarımdaki çağ dışı üretim ilişkiıctiıiin kırıl!:!'asını sağlayacaktır. Ziraat Mühendislerinin Demokratik Kitle Örgütü olan TMMOB Ziraat Mühcndis-

-'14-

Page 18: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

leri Odası, toplumsal işleviiemi sizden beklemektedir. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Demokratik Toprak Reformu gerçekleşinceye kadar savaşımını sürdürmeye kararlıdır ...

Gereğinin yapılacağını umutlar, esenlikler dileriz.

Sayg.ılarımızla

Tablo 1 - TTRM'de Yöneticilik Görevi Yapan ve MHP'den Adayiıkiarını Koyan Kişilere Ilişkin Bilgiler

Görevli Sayısı

2 kişi

4 " 4 " 1 " 6"

TTRM'deki

Görev Düzeyi

Müsteşar yardımcılığı

Genel müdürlük ve yardımcılığı

Daire başkanlığı

Grup başkanlığı

Diğer görevler

Tablo 2- Müktesep Kadrolarının Çok üstünde Kadro ve Makama Sahip Kişilere Ilişkin Bilgiler

Görevli Sayısı Aldığı Kadro Asıl Kadrosu

3 kişi 1. derece 3. derece

2 " 1. " 4. " 1 " 1. " s. " 1 " 1. " 6. " 3 " 2. " 4. " s " 2. " s. " s " 3. " s. " 3 " 3. " 6. " s " 3. " 7. " 1 " 3. " 8. " 1 " 4. " 9. "

Not: Bu kişilerin çoğu MHP'den milletvekili adayı olmuştur.

-1S-

Page 19: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

Tablo 3-1757 Sayılı Yasanın Urfa'da Uygulanmasına Ilişkin Bilgiler

697 Köyden Kamulaştırma Yapılan Köy Sayısı Kamulaştırılan Arazi Miktarı Hazine Arazisi

Toplam

Ödenen Kamulaştırma Bedeli Dağıtım Yapılan Köy Sayısı Topraklandırılan Aile Sayısı Dağıtılan Arazi Miktarı .

Toprak Isieminde Bulunan Aile Sayısı Hak Sahibi Aile Sayısı Toprak Alabilecek Aile Sayısı Kurulan Kooperatif Sayısı Üye Sayısı Traktör Sayısı Rezerv Hazine Arazisi Miktarı

329 1. 771.981 dekar 1.198.168 "

2.970.149 "

430.000.000 TL 47 1.218 231.000 dekar 75.600 53.200 14.000 12 1.027 aile

. 424

2. 739.669 dekar

TTRM BÜTÇESI

1974 yılı-----------1975 ll _...!-________ _

1976 " -----------1977 " 1978 "

TOPLAM

-16-

1.100.000.000 TL 904.270.600 TL

1.143.777.700 TL 1.107.465.000 TL

639.926.000 TL

5.195.439.300 TL

Page 20: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

·"TARIMSAL ÜRETiM PLANLAMASI" DANIŞMA TOPLANTıLARI

Tarımsal Üretim Planlaması ülkemizde bugüne değin yeterince ağırlığa kavuşmamış bir konudur. Bu nedenle ülke tarımına genelde bir çözüml~mcyi, bir politikayı sapıamadan özelde çözümlemelerde bulunmak beklenen amacı sağlamayacaktır. Bunun yanısıra tarımsal üretim planlamasından beklenen faydaların sağlanmasının temel koşulu, tarımdaki çağdışı üretim ilişkilerinin kırılması ile olanaklıdır.

Bu nedenle Tarımsal Üretim Planlamasının Toprak Reformu ve Demokratik Halk Kooperatifleri ilc bir bütünlük içerisinde ele alınması zorunludur. Ayrıca bu kurumun demokratik bir yapıda olabilmesi için kır emekçilerinin örgüt yapısı içerisinde etkin bir biçimde yer alması gerekir. Odamız "Tarımsal Üretim Planlaması konusunda görüşlerinden yararlanmak üzere konuyla ilgili olan üyelerine bir çağrıda bulun­muştur. (Oda Haberleri Haziran- 1978)

Bu konuyla ilgili çalışmalarda ülkemizde daha henüz arazi kullanımına ilişkin görüşlerin tam olarak saptanamadığı gerçeği ortaya çıkmış ve bu gerçeğin özellikle Tarım kesimini çok boyutlu olarak ilgilendiren çevre sorunlarına büyük ölçüde neden olduğu ortaya konmuştur.

Bu gerçekten hareketle odamız önce çevre sorunları konusunda ilgili kuruluş ve kişilerin görüş· lerini almış (Oda Haberleri Ağustos/Ekim/1978) daha sonrada Peyzaj Mimarisi Derneği ile müştereken "TARIMSAL SİT" kavramının geliştirmiştir. (Oda haberleri Aralık 1978)

Bu konuyla ilgili görüş sahiplerinin bilimsel içcrik~i .vaı;ılarını "Yıllık 78" içinde bulabilirsiniz.

"GIDA-TARIM VE HAYVANClLlK BAKANLIGININ YENiDEN DüZENLENMESI" YASA TASARlSI DANIŞMA TOPLANTıLARI

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası "Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Reorg~nizasyonu" sorununu 20. yönetim döneminde bir komisyon aracılığı ile incelemiş ve geniş bir rapor hazırlamıştır. Hazırlanan rapor TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasının 49. Nolu yayını olarak o dönemde bastırılmış ve dağıtılmıştır.

"Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yeniden Düzenlenmesi" konusununda hazırlanan

rapordaki görüşlerden kaynaklanarak hazırlanan yasa tasarısı 22. dönem'de Odamız üyelerinden Kayseri

Milletvekili Sayın Mehmet YüCELER ve 52 arkadaşı tarafından Meclis Başkanlığına sunularak, Meclis Tarım komisy.onu Başkanlığına iletil miştir.

Bu yasanın bugüne değin T. B. M. M. den çıkmaması üzerine Odamız haı:ekete geçmiş; Gıda­Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yeniden düzenlenmesi ile ilgili olarak bir komisyon oluşturmuştur.

Komisyon ilk toplantısında daha önce bu konuda yapılmış çalışmaları gözden geçirme kararı almıştır. Bu karar iizerinc Odamız sözko~usu çalışmaları komisyon iiyelerine ve Oda Şubelerine yeniden görüş bildirmeleri amacıyla yollamıştır. Meslektaşlarımızın uzun yıllar özlemini çektiği böyle bir oluşumun gerçekleşmesi için her tür girişimlerini tamamlayan Odamız, meslektaş parlementerlerimiz tarafından konunun T.B.M.M. ye bir yasa teklifi olarak götürülmesi içi~ girişimlerde bulunmuştur.

"TüRKiYE HA YVANCILIGININ SORUNLARI VE ÇöZüM YOLLARI" UA.Nli;>MA TOPLANTlLARI

Tlirkiyc tarımının en önemli sorunlarından olan hayvancılığın ülke gerçeklerine uygun olarak kır emekçilerinir yararını geliştirilmesi gerekliliği üzerinde duran yönetimimiz gerekli kişi ve kuruluş­ları harekete geçirmek sorunları sadece meslek çıkarları doğrultusunda kullananları da sorunların çözü­müne birliktelik içinde yöneltmek için "ÜLKESEL HA YVANCILIK PRO] ESi" ne gidilmesi gerekliliğine inanmış itici güç olarak bu konuda geniş ıabanlı danışma toplantıları düzenlenmiştir. Ülke çıkarları açı­sından Hayvansal ve Bitkisel iiretimin ayrı ayrı değerlendirilmesinin söz konusu olamıyacağı gerçeğine inanan yönetimimiz bu alandaki çalışınalarını Hayvancılığın sorunlarının tarımın diğer sorunlarından

-17-

Page 21: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

soyutlanamıyacağı ve bu sorunların kaynağının emek-sermaye çelişkisi olduğu düşüncesinden hareketle sürdürmüştür. Bu konularla ilgili olarak güncelliği ve önemi nedeniyle iki basın bildirisi Türk kamu oyuna 'sunulmuştur. Bu basın bildirileri Oda Haberleri'nin Haziran 1978 sayısı aracılığı ile siz değerli üyelerimize de iletilmiştir.

"ERKEN KUZU KESIMINE" ilişkin olarak sunulan basın bildirimiz şöyledir;

Hızlı kapitalistleşme süreci içerisine giren ülkemiz tarımının en önemli sorunlarından birisi savur­·ganlık ve kaynak israfına neden olan üretim ilişkilerine sahip olmasıdır. Türkiye tarımının aracı ve tefeci­ler tarafından sömürülen ve bunun doğal sonucu olarakta tam anlamı ile israf cililen kaynaklarının başında

ise koyunculuk gelmektedir.

Ülkemiz 41 milyon baş koyun varlığı ile dünyada ilk sıralarda yer almasına rağmen, bu kaynak­tan rasyonel olarak yararlanılamaması sonucu koyun ve kuzu eti üretiminde en alt sıralarda yer almakta­dır. Nitekim yapılan hesaplamalara göre ülkemizde her yıl 6 milyon baş kuzu kesilmektedir. Vaktinden önce kesildikleri için kuzularda ortalama karkas (kesilmiş gövde) ağırlığı 8 kg dır. Buna karşılık yerli koyun ırkiarımızia ilgili olarak yapılan araştırmalar bu kuzuların bilimsel anlamda entansif besiye alınma-. ları halinde karkas ağırlıklarının 50-60 gün gibi kısa süreler içerisinde 15-16 kg'a ulaşabileceğini göster­miştir. Bu gerçekler gerekli önlem!erin alınması halinde toplam 6 milyon baş kuzudan yılda 50 milyon kg daha fazla et üretmenin olanak dahilinde olduğunu göstermektedir. Bu ise mevcut piyasa değeri ile yakla­şık 5 milyar TL. lık daha fazla üretim ve milli gelire katkı demektir.

Erken kuzu kesimi sorununun temelinde dışa bağımlı kapitalist düzen yatmaktadır. Gerçek tarımsal kalkınmanın en önemli engeli olan bu düzende tüm tarımsal yatırım ve girişimler toprak ağaları tarım kapitalistleri ve aracı-tcfecilere yöneliktir. Böylece yaklaşık %80'i küçük tarım üreticisi olan koyun yetiştiricileri bu yatırımlardan yararlanmakta ve aracı, tefeci, kasap ve celeplerin kucağına düşerek kuzula­rını erken elden çıkarmak zorunda kalmaktadırlar.

Bugüne kadar ele alınan önlemler erken kuzu kesiminin Batı Anadolu ve Marmara bölgelerine özgü bir sorun olduğu varsayımından hareket edilerek sadece bu bölgeler düzeyinde ele alınmıştır. Halbu­.ki bu bölgelerde tarımdaki entansifleşmenin doğal sonucu olarak koyunculuk tarımsal yapı içerisinde ikinci planda kalmış ve koyun sayısı sürekli olarak azalmıştır. Bugün artık toplam kuzu üretimimizin sade­ce %20-25 lik kısmı bu bölgelerdedir. Bu nedenle erken kuzu kesimini önlemeye yönelik çalışmaların sadece bu bölgeler düzeYinde ele alınması sorunu çözemez. Artan ulaşım olanakları diğer bölgelerimiz ve özellikle Iç Anadolu bölgesinin de erken kuzu kesiminin yapıldığı büyük şehirlerin kuzu eti gereksinimini karşılayan kaynaklar haline gelmelerine neden olmuştur. Bu nedenle sorunun çözümü için ele alınacak önlemlerin tüm yurt düzeyinde uygulanması zorunludur. ...,

Bugüne kadarki önlemler besiciye kredi temini. biçiminde olmuştur. Gerçek koyun yetiştiricisine yönelik olmayan bu tür girişimler sorunun çözümüne yetmemiştir. Erken k\ızu kesimi sorununu çözümle· rnek için hükümet, kısa -ve uzun dönemli aşağıdaki önlemleri almalıdır.

önümüzdeki günler. özellikle Iç Anadolu bölgesinde kasaplık kuzuların döküm mevsimidir. Bu bölge vakit geçirilmeden "erken kuzu kesim bölgesi" ilan cdilmCsi ve 30 kg canlı ağırlıktan daha az canlı ağırlıktaki kuzuların k esr mJ yasaklanmalıdır.

Bu bölgedeki koyun yetiştiricilerinin kredi ve yem gereksinimleri karşılanarak sütten kesilmiş

kuzuların entansif besiciliği teşvik edilmelidir.

Devlet her türlü olanakları ile piyasaya girerek yetiştiricilerin aracı ve tefeci eline düşmesini ön­lemeli. olanaklar ölçüsünde besi yaparnıyan yetiştiricHerin kuzularını satın alarak, Devlet Üretme Çift­likleri, Tarım Okulları ve Haralarda kuracağı tesislerde (kuzu besisi için basit sundurmalar yeterlidir)

besiye almalıdır.

Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Ziraat işleri Genel Müdürlüğü örgütü vasıtası ile yoğun bir yetiştirici eğitim kampanyası başlatmalıdır.

-18-

r ı 1

ı

Page 22: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

Gerek erken kuzu kesimi ve gerekse diğer hayvancılık sorunlarımızın temelinde. gerçekçi olma· yan ve küçük üreticinin sömürüsünü öngören hayvancılık politikası yatmakta'dır. Bugüne kadar uygula· nan hayvancılık politikası ülke gerçeklerinden kaynaklanmıyan ve dolayısı ile başarısız kalan "ihtisaslaş· mış kapitalist hayvancılık işletmeleri" yaratmayı hedef almıştır. %80'i küçük işletmelerden oluşan bir tarımsal yapı içerisinde yukarıdaki politikanın uygulanması, doğal olarak başarısız kalacağı gibi kaynak savurganlığı ve yetiştiricilerin sömürüsü gibi sonuçlar doğuracaktır. Bu nedenle. hükümet küçük üreticiyi güçlendirmeye yönelik ve tarımsal işletmeleri bitkisel ve hayvansal üretim açısından bir bütün olarak ele alacak ve bu alandaki sömiirüyli önleyecek bir hayvancılık politikası saptarnal ıdır. ·

Tarımda kapitalistleşm~yi önleyecek ve küçük üreticilerin üretimden pazarlamaya kadar etkinli· ğini sağlayacak çôk yönlü kooperatif örgütlenme modeli geliştirilerek yurt düzeyinde uygulamaya konma·

i ıdır.

Hayvancılık Hakanlığı Kurulmasına ilişkin görüşlerimizi ortaya koyan basın bildirimiz ise şöyledir:

Halkımızın düzenli ve yeterli bir şekilde beslenmesi,_ ulusal ekonomiye önemli ölçüde katkısı ve doğal koşullara uygunluğu açısından ülkemizde hayvancılığın geliştirilmesi gerekir. Tüm tarımsal ürünler· den sağlanan gelir içerisindeki, hayvancılıktan sağlanan gelirin oranı ülkelerin gelişmişliğinin belirlenme· sinde ele alınan kriterlerin başında gelmektedir. Nitekim hayvancıhktan sağlanan gelirin, tüm tarımsal ürünlerden sağlanan gelir içerisindeki oranı Almanya'da %70'2, Fransa'da %56,8, Hollanda'da %68,3, Danimarka'da %65,8 iken Türkiye'de %23,75 düzeyindedir. Bu oranlar ülkemizde kişi başına hayvansal ürünler tüketiminin çok düşük düzeyde olduğunu ve hayvansal protein açığının bulunduğunu ortaya koy· maktadır. Buna karşın hayvansal ürünler kaynağı sayısal yönden büyük varlığa sahiptir.

Ülke hayvancılığının sorunlarının ağır olması ve halkımızın gereksinmelerini karşılamaktap uzak bulunması konunun sık sık ülke düzeyinde gündeme getirilip tartışılmasına neden olmaktadır. Nitekim son günlerde konu yeniden tartışmaya açılmış bulunmakta ve konuların başında Türkiye'de bir "Hayvan· cılık Bakanlığının" kurulması görüşü gelmektedir.

Türkiye hayvan·cııığının sorunlarının çözümlenememiş olması~ı, hayvancılfğın temel sorunlarına eğilerek onların çözümü içiı:ı çareler aramak yerine, hayvancılığı ileri ülkelerin hiçbirinde bulunmayan ve ülke tarımının yapısına ters bir üst örgütlenme biçimini öneren bu görüşlerin yoksul kır emekçilerinin çıkarlarına ters düştüğünü biliyor ve bu tür istemiere TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası olarak kar~ı çıkıyoruz.

Hayvancılığın geliştirilmesi için kurulması önerilen "Hayvancılık Bakanlığının" ülke yararına hizmet görme olanağı yoktur. Bu bilimsel, yaşamsal ve ekonomik gerçeği bir kez daha açıklamakta yarar vardır. Bir tarımsal işletmede bitki ve hayvan yetiştiriciliği arasında doğal, ekonomik ve organik bağlar vardır. Bunlar birbirini tamamlayan ve destekleyen, çalışmaları rasyonel kılan faaliyetlerdir. Işlet· menin üretim ve değerlendirme yapısı ve pazar isteklerini de dikkate alarak ne kadar uygun bir şekilde

.kurulursa işletmede verimlilik o ölçüde artar.

..,

Ülkemiz tarımının kendine özgü bir niteliği de tarım işletmelerinin %90'a yakın kısmının küçük aile işletmesi tipinde olmasıdır. Buna bağlı olarak, hayvancılık bu işletmelerde tarımın diğer kollaroyla iç-içe yürütülmektedir. Ancak, bugline dek yürütülen hayvancılık politikası ihtisaslaşmış ve üretim kapasi· tesi büyük kapitalist hayvancılık işletmelerinin kurulup geliştidimesini öngörmüştür. Gerçek üretici kitle olan küçük tarım (hayvancılık) işletmelerini ihmal eden ve hatta ortadan kaldırmayı amaçlıyan bu politi·

ka, ülke tarım yapısına ters bir yaklaşım getirdiği için hayvancılıktabeklenen ilerleme gerçekleşememiş· tir. Hayvancılık Bakanlığı kurulması istemleri temelde bu yanlış politikaya hizmet eder, Temel sorun "Hayvancılık Bakanlığı" kurulması sorunu değil, yoksul üreticiler yararına hayvancılık politikasının sap· tanarak yürürlüğü konması sorunudur.

Yukarıda da belirtildiği gibi tarım işletmelerinde bitkisel üretim ile hizmet gören örgütlerin ay· rılarak parçalanması yerine daha fazla bütünleştirilmeleri ve tek bir üst örgüt içerisinde uyumlu bir şekilde çalışmaları gerektiğini ortaya koymaktadır. Tersine uygulamalar son yıllarda hızlanan kapitalistleşme

-19-

Page 23: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

sürecinin sonucu olarak ortaya çıkan ve yoksul üreticilerin sÖmürülmesine ve hayvansal ürünlerin fiyatla­rını~ yapay bir biçi.mde artmasılıa neden olan "racı ve tefecilerin (cambaz; celep, a'f'~cı besici vb.) güçlen­meleri sonucu verecektir. Ayrıca, son yıllarda giderek bozulan bitki hayvan ilişkilerinin nedeni bir "Hay. . . vancılık Bakanlığı'nın kurulmamış olması değil, bu alanda bilerek ve isteyerek sürdürülmek istenen bozuk düzendir. Bu nedenle yapılması gereken iş, bitkisel ve hayvansal üretimi toplumun gereksinimleri doğrul· tusunda yeniden düzenieyecek bir tarımın bu ·iki üretim dalının daha fazla bütünleşmesini sağlayarak

yoksuı·ureticilerin sömürülmesini önleyecek toplumcu bir düzen için savaşını vermektedir. Bu düzende de yoksul üreticilerin hayvancılık işletmesi yada bitkisel üretim işletmesi gibi yapay bir biçimde bölünmeleri-'. ne yer yoktur. Aksine üreticilere hizmetleri en rasyonel ve ucuz biçimde götürecek, bitki-hayvan ilişkisin'ı bilimsel olarak düzenieyecek tek bir üst örgüte yer vardır.

' TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, bu alanda üretici ve tüketiciyi sömüren aracıların kurumlaştı·

rtlmaları sonucu yaratacak ve yoksul üreticilerin bölünerek sömürülmelerini kolaylaştıracak bir tür bilim . dışı istem ve girişimlerin gerçek üreticilerden gerekt:n cevabı alacağı inancınd~.dır. . .. .

Ayrıca bu konuyla ilgili olarak .odam.ızıı; ;apt;ğı ç~ğrıya cevap veren görÜŞ{~;; ıçeren i<ffiset ... raporlar "Yıllık 78" içinde yer verilmiştir.

ÜYE ANKET FORMU ÇALIŞMALARI

~------------~· Çağımız, teknoloji ve toplumsal yaşam kriterleri yönünden her geçen gün hızla değişen bir görü-' nüm kazanmaktadır .. Bu genelierne içinde T.M.M.O.B. Ziraat Mühendisleri Odası yönetim kurulu çağdaş değişimierin üyeleri üzerindeki etkilerini ve Teknolojik değişimleri üyelerine ulaştırmayı bir ~örev bilmiş­tir. Yukardaki amaçların ötesinde üyeleri ilei·iletişimin daha sağlıklı ve bilimsel temellere oturtutmasının yarariarına inanan yönetimimiz Oda merkezine Bağlı bir dökümantasyon merkezi hazırlamayı ve bu yö­nüyle·mesleKtaşlarına yararlı olmayı amaçlamıştır. Böyle bir girişimin başlangıcını Ziraat Yüksek Mühen· dislerinin bugünkü· durUmlarının .saptanması şeklinde düşünen Odamız, tüm meslektaşlarımızı içeren bir anket yapmayı kararlaştırmış kıi olanaklarına rağmen oluşturduğu "Üye Anket Form"larını ülke çapında·

tüm meslektaşlarına dağıtımını büyük ölçüde başarmıştır.

Değerli üyelerimizin bu konuda büyük bir ilgi göstererek geri gönderdikleri anket formlarının değ~rlendirilmesi için çalışmalar başlatılmıştır. Bu girişimin daha büyük boyutlarla devam etmesinin meslek ve meslek:taşlarımız açısından .. büyük yarailar sağlaYacağına inanmaktayıi.

·Bu çalışmalarla ilgili olarak yurt düzeyinde üyelerimize dağıtımını yaptığımız Anket Formunun

içeriğini burada bir kez daha sunmaktan yarar görüyoruz.

' .

-20-

j

'1

1

Page 24: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

r TMMOB

ZIRAAT MüHENDISLERI ODASI

Selanik caddesi. N o: 26/12

Tel: 17 30 38 Kızılay/ANKARA

OYE ANKET FORMU

ADI VE SOY ADI ODA~ICIL NO KURUM SIC IL NO ÇALIŞTIGI KURUMUN AÇIK ADRESi

·MEZUN OLDUGU FAKÜLTE VE YILI BÖLÜMÜ , ÇALlŞMAKTA OLDUGU KONU FAKÜLTE SONU ÖGRENiMI VE KONUSU BILDIGiYABANCI DIL YURT DIŞINDA KALDI GI ÜLKELER KONUSU VE SÜRESI

.... -...................................... -.................................. .

MEDENI HALi ............................................................................ . EŞININ MESLEGI VE ÇALIŞTIGI KURULUŞ ....................................................................... , ... .. KADRONUZ ............................................................................ . MAAŞ ALMAKTA OLDUGUNUZ KADRO YAN ÖDEME KADROSU VE ÜNVANI ŞU ANDA YÜRÜTTÜGÜNÜZ GÖREV BILIRKiŞi OLDUGUNUZ YERLER üYE AIDATI ÖDEMEDEKi SORUNUNUZ ÖNERILERINIZ

LOJMANDA Ml OTURUYORSUNUZ? ........ ·· ................................. ; .................................. .

EViNIZ VARMI? ........................................................................... .. KIRADAMl OTURUYORSUNUZ? KIRA MIKTARl ................................................................... . YAPI KOOPERATlFlNE EGILiMiNIZ NEDIR? ................................... , ....................................... ~

ÇALIŞTIGINIZ KURULUŞLA SORUNUN UZ

NEDIR

............................................................................. - . ·············································································

······························-··············································· BAGLI OLDUGUNUZ BAKANLIKLA SORUNUNUZ NEDIR? ..............................................................................

.............................................................................

............................................................................. ODADA KURULACAK KOMiSYONLARDA GÖREV. ALABiLIR MISiNiZ-HANGi KONUYU TERCiH EDERSINIZ. BELiRGIN BiR KONUDA SEMINER PANEL ÖNERINiZ NEDIR?. .. .......................................................................... .

................................................... !'"'''"'"''""''"""

..... ; ...................................................................... . ODADAN NE GI.BI BIR ÇALIŞMA BEKLIYOR-SUNUZ? .............................................................................

.............................................................................

............................................................................. DIGER DÜŞÜNCELERiNiZ .............................................................................

.............................................................................

............................................................................. -21-

Page 25: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

4. BEŞYILLIK KALKlNMA PLANI ILE ILGILI ÇALIŞMALAR

. Bir ülkenin kalkınması için sanayi sekt?ründcn itici güç olarak yararlanılması gerekmekle beraber, sanayı ve tarım Sektörlerinin hangisinin öncelik taşıdığı savından hareket etmek zamanı çoktan geçmiştir. Artık her iki kesiminin karşılıklı ilişki içinde olması gerçeği, hatta tarımsalkalkınma olmadan sanayideki kalkınmanın sınırlı kalacağı olgusu üzerinde önemle durmak gerekmektedir. Bu nedenle özellikle ülkemiz­de tarımın, tarım sektörünün Qnemi, en azından sanayi ve diğer kesimler kadar büyüktür.

Ülkemiz için ülke gerçeklerinden kaynaklanan Kalkınma Planlarının önemine inanç duyan oda· mız 4. Beş yıllık kalkınma planlarını hazırlanmasında esas teşkel etmesi amacıyla yukarıda belirlenen ana görü~Jerin ışığı altında Gıda-Tarım ve Hayvanqlık Bakardığı ile T.M.M.O.B. 4. Beş yıllık kalkınma planı komısyonlarına bu konUdaki görüşlerini· sunmuştur .. Bu görüşlcrimizi içeren rapor "Oda haberleri Kasım 1978'' sayısında sizlere sunulmuştur. · '

Odamızın 4. Beş yıllık kalkınma Planrkonusundaki görüşleri şöyledir:

Türkiye faal nüfusunun %61 '2'nin uğraşısı olan toplam ihracaat gelirimizin o/o 62,6'sı ve toplamı · milli gelirimizin %22,2'siııi olUşturan tarım sektörü; ekono-mideki payı, barındırdığı nüfus ve ihracaat yö~ nündcn ekonomide önemli bir yer tutmaktadır. Ancak emperyalist8 kapitalist sistem içerisende tckelci burjuvazinin dcsteğine sahip bulunan bey, ağa, şeyh, kapitalist çiftçi ve aracı koalisyonu 'nedeniyle tarım sektörü bugün kır emekçilerinin alehine. işlemektedir.

Genelde üretim araçları mülkiyeti, özelde ise toprak·insan ·ilişkilerinin ortaya çıkardığı sorunlar, özellikle son yıllarda kendisini iyice hissettirmiş ve kırsal kesimde gelişm~, bugün belirtilen hedefin bile altında kalmıştır._Ülkemizde tarım işletmelerinin yapısı, tarımsal .girdi ve fıyatları üretimi, destekleme alımları ve taban_, fiatı tesbiti. uygulamaları, pazarlamadaki yetersizlik; tarıh'\Sal üreİfmde yCni teknolojinin uygulanamayışı nedeniyle üretimin ekolojik faktörlere bağımlılığı (verim düşüklüğü), amacından saptı·

rılmış kooperatifçilik, üretici ve tüketici açısından fıyatlar (son 5 yılda gıda maddelerindeki fıyat artışı o/o45-50'dir). Ve nihayet Ortak Pazar ile ilişkiler tarım sektöründe Türkiye'nin ~ışa bağımlılığımpekiştir· miştir.

Kırsal kesimdeki ilişkiler içerisinde, tarım proletaryası az topraklı ve topraksız yoksul köyJülcr,­Uretim sürecinde büyük toprak sahipleri tarafından S.ömürülmektedir. Buna ek olarak, küçük üreticiler ve orta köylüler de, pazar ilişkileri çerçevesinde tefeciler, toptancı tüccarlar ve tckelci sermaye tarafından sömürülmektcdirler. Üreticiler ürünlerini değerlerinin altında fıya~larla satarak emeklerinin karşılığını

alamamakta, öte yanda tarım girdilerini (tarım aletlerini, gübre, ilaç) ve temel tüketim maddeleri değeri· nin üzerinde tekel fiyatlarıyla ve çoğu zaman karaborsa fıyatıyla satın almak zorunda kalmaktadırlar.

Bu sömürü ve soygun mekanizması içerisind_e, aracıların büyük tüccarın ve köylüyü fahiş faiz oranları ilc borçlandıran tefecileri n, varlık nedenlerinin başında emekçi kesimlerin· pazarlama ve nakliye olanaklarından yoksun bulunmaları tarımsal kredilerdeki korkunç eşitsizlikler ve kooperatifierin çoğun· Jukla büyük mülk sahiplerinin ve aracıların etkinliği altında olmasından gelmektedir.

Tarım sektöründe istenilen düzeye ulaşılması, toprak ve su kaynaklarının etkin bir şekilde değer· lendirilmesi, arazi kullanımının denetlenmesi, tarımsal üretimin planlanması vcrimliliğiiı, üretimin ve geli­rin arttırılması ve gelirin emekçiler arasındaki dengeli olarak dağılması, ancak Türk emekçilerinin çıkarına uygun gerçek bir Toprak Reformu Yasasının uygulanması ile gerçekleşebilir.

Toprak Reformu

Anayasa Mahkemesince iptal nedeniyle yürürlükten kalkan 1757 sayılı "Toprak ve Tarım Refor· mu Yasası" yerine hazırlana;ak Bakanlar Kuruluna sunulan ve özünde 1757 sayılı yasadan daha geri

-22-

Page 26: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

hükümler içeren "Toprak ve Tarım Reformu Yasa Tasarısı" yerine aşağıda belirttiğimiz 'ilkeleri içeren

demokratik bir "Toprak Reformu" y.1sasıuygulaınaya konulmalıdır.

Toprak Reformunda anıaç; feodal ilişkileri tasfiye etmek, büyük toprak ağalarının iktisadi ve

dolayısıyla siyasi Ctkinliğine son vermek olmalıdır. Toprak reformunun demokratik Yönünü belirleyen,

köylünün toprak köleliğinden ve büyük toprak s.ıliiplerinin ağır baskı ve sömürüsünden kurtarılmasıdır.

Bu doğrultuda bir toprak reformu şu ilkeleri kapsamal ıdır:

1. Toprak reformuyla toprak, köyliiye bedelsiz dağıtılmalıdır. Yoksul köylüye toprağın bir

bedel karşılığı verilmesi, geçimini zorlukla sağlayan köylünün eski toprak sahibine rant

ödemeye devanı etmesi demektir. Esascn yoksul olan köylü, çoğu zaman bu bedeli kendi ücretinden ödemek zorunda kalacak, o zaman geçimini sağlamak için tefcciye borçlanması

kaçınılmaz olacaktır. Bu ise onu; toprağının mülkiyetini, ya da tasarruf ~akkını tefeci ser­

mayeye kaptırması için zorlayan bir etmen olacaktır. 2. Toprak dağıtınıında toprak alan köylüye, üretim araçlarını sağlamak için uzun vadeli ve faiz·

siz yardım yapılmalı, köylülıün, üretim sermayesi edilmek için tefeci scrmay'eye, faiz ödemesi

önlenmelidir.

3. Toprak Reformu'nun devlete yük getiren bir unsur olarak ortaya çıkmasını önlemek amacı

ilc tarıma yönelik sabit yatırımların öncelikle reform un yanıldığı bölgelere kaydınlması gere­

kir.

4. Tüm yurt düzeyi "Toprak Reformu Bölgesi" olarak ilan edilmelidir.

S. Toprak Reformu uygulama bölgeleri aynı zamanda "Tarımsal Üretim Plarııa·ması'nın uygula­

ma bölgeleri olarak ele alınmalıdır.

6. Tapulama, yani arazi kadastrosuııun Ana'yasaııın özüne uygun, kamu ve toplum yararına bir

içeriğe kavuşturulması ve reform hedefleriyle ~ıyumlu bir toprak kadastrosuna dönüştürül­

mesinin sağlanması gerekmektedir.

7. Tapulama sırasında zilliyetlik hiikünıleriyle toprak verilmesi kuralının kaldırılması yani, 766

sayılı Tapulama Yasasının 33. maddesinin ve eklentilerinin yürürlükten kaldırılması sağlan­

malıdır: Ya da, taptilama ile toprak dağıtımı aynı aşamada ele alınarak zilliyetlik kuralının

toprak reformu ilkelerine ve ölçütlerine uygun olarak kullanıl~ası yolu seçilmelidir.

8. Kamulaştırrı:ıalarda izlenecek yol, bugünkü sınırlamalar içinde toplum yapısına en düşük

toplumsal maliyetic karşılanacak biçimde ve toprak dağıtılan köylüden bir rant ödemesine

yol açmayacak niteliktc belirlenmelidir.

Tarını Kesimine Ilişkin Diğer Sorunlar

1. Tarımsal Destekleme Politikasının küçük üreticinin emeğinin karşılığını verecek düzeYe geti­rilmesinin yanısıra tarımda kapitalistleşme olgusunu olumsuz yönde etkileyecek bazı önemli

fiyat dışı araçları da içermesi gerekir. Bu amaca uygun olarak da;

1.1. Üretim araçlarının yaygınlaştırılmasını sağlayacak Toprak reformu,

1.2. Tarımın hava koşullarına bağlılığını en az düzeye indirecek, verim ve dolayısıyla üretim dal­galanmalarını azaltacak uygun bir sulama politikası,

1.3. Yine verimlilik dalgalanmalarını azaltacak ve tarımda prodüktivite ve maliyet sor~nlarını çö­

zümleyecek teknoloji dü~cnini değiştirecek ve geliştirecek, ucuz girdi tedarik, ürCtim ve dağı­tımını amaçlayan programlar,

1.4. Küçük üreticiyi himaye ede.n bir kredi politikası,

1.5. Tarımda belirsizlik ve risk faktörlerinin etkilerini azaltıcı "Tarım Sigorta Kurumu",

1.6. Tarım üreticilerinin kooperatifler ve birlikte halinde örgütlenmeleri ve bu örgütlerin pazar­

lama tesiSleriyle donanımların sağlanması gibi temel unsurların hayata geçirilmesi gerekir.

2. Tarım ürünlerinde ekimden önce garanti fiyatları, hasattan önce destekleme fıyatları ilan edilmelidir.

-23-

Page 27: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

3. Gıda Tarım ve Hayvanıdık Bakanlığı bünyesinde Tarımsal Dcsteklcm~ Politikası'nın yür~­

tülmcsinden sorumlu, destekleme politikasının amaç, araç ve uygulama alanlarını saptaya­cak fıyat yoluyla desteklenecek ürünleri seçecek ve fıyat düzeylerini sapıayacak ·d~stek programları için gerekli araştırma ve etüdler yapılacak ve yaptıracak, fınansman -ve Pazar­lama sorunlarıyla ilgilenecek, iç ve dış pazar haberlerini izleyecck, destek programiarına ı

bütünlük ve esneklik getirecek, yasa ile kurulmuş aktif bir örgüt kurulmalıdır.

4. Tarımsal krediler küçük ve orta .ürcticiyeyönlcndirilmeli, aracı ve toptarıcı tüccarların fonk·

siyonu. kaldırılmalıdır. Tarım sektörüne kredi sağlayan kurumlar yerindçn düzenlenecek "Tarımsal Yatırım Bankası'' kurulmalı ve tarım kredileri kesinlikle projeye· dayandırılma- · lıdır.

S. Tarımsal girdi üretimi ve fıyatları kır emekçilerinin- yararına düzcnlcnmelidir. Girdi üreti­

minde öncelikle yurt içi hammadde kaynakları değerlendirilmeli tesislerin tam kapasite ve

çalışmalarını sağlayacak gerekli önlemler alınmalıdır.

6. Tarımsal girdi temini amacı ilc Yapılacak yatırımlar (traktör,· zirai 'alet ve' ekipman, gübre

ilac v.b.) kamu veya üretici kooperatifler tarafından gcrçekleştirilmcli ve desteklenmelidir.

7. Tarımsal arazilerin amaç dışı kullanılmasını önleyici yasal önlemler acilen alınmalıdır.

8. Tarımsal ürünlerin ihraç maksadı ile standardizasyonu, kalite kontrolü, zirai karantina hiz­

metleri ve ihraç müsaadeleri birleştirilerek tek elden Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanlı­

ğınca yürütülmes~ için gerekli yasal önlemler alınmalıdır.

9. Sanayi ilc tarım sektörleri arasında gelir dağılınıının uyumlu şekilde gelişmesi için gerekli

yasa düzenleme'lere süratle gidilmelidir.

1 O. Bütün mcr'alar, orman alanları ve su kaynaklarında (balıkçılık dahil) kamu denetimi arttı·

rılmalı, toplumsal denetim altında kullanılmalıdır.

11. Tarım işletmesi bitkisel ve hayvansal üretim olarak bir bütü~dür. Amaç b~ bütünlüğü boz·

ma dan hayvansal üretimi artırmak olmalıdır.

12. Türkiye hayvancılığında özellikle danıızlık yönünden dışa bağımlılığı süratle ortadan kal·

racak hayvancılık politikası beninıserımcli ve bu alanda sürdüdilen kaynak savurganlığına

son verilmelidir.

13. Ulusal Tarım Politikası yeniden saptanmalı ve disipline edilmelidir. bu amaçla bir Tarım

Şurası kurulmalı ve üretim planlaması uygulanmasına süratle geçilmelidir.

14. Kayncİk birikiminin tarım sektörü ile diğer sektörler arasındaki sömürü mekanizması kırı­

larak tarım sektörü elinde kalması ve devletçe desteklenen üretici kuruluşlar yolu ilc tarıma

day<İiı sanayiye yönlendirilmesi ve. bunun için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.

15. Ekonomik önemi olan bazı su ürünlerinde taban fıyat uygulamasına geçilmeli ve üreticiler

kooperatifler bünyesinde örgütlenerek gerekli destek sağlamalıdır.

ÇEVRESORUNLARiYE TARIM TOPRAKLARININ KORUNMASI IÇIN Y APlLAN ÇALIŞMALAR

Bir ülkenin sağlıklı gelişmesini sağlayan unsurlardan b iriside o ülkenin "Doğal ve kültürel kay­

nak"larının korunup geliştirilmesidir. Aşırı kentleşme ve Sanayiye yer seçiminde kullanılan yanlış kriter·

lerin neden olduğu sorunlar büyük ölçüde tarım kesimi ve kır emekçilerini içinden çıkılamaz boyutlarda

büyük bir boşluğa itmektedir.

T.M.M.O.B. Ziraat Mühendisleri Odası''Arazi kullanım planla:.ması'' ''Tarımsal Üretim Planlaması''

ve bunlara koşut olarak "Tarımsal alanların korunması ve geliştirilmesi" olgularını tarımsal sorunların

önemli bir bölümünün çözümünde bir itici güç olarak harekete geçirmeyi am~çlamıştır.

Bu konularla ilgili olarak Odamız ile bir meslek kuruluşumuz olan Peyzaj Mimarisi Derneği

Tarım Topraklarının korunması ve geliştirilmesine yönelik görüş ve önerilerinin saptanması amacıyla

yaptıkları çalışmalar sonucu oluşturdukları "Tarımsal Sit" kavramının ülkemizde geçerlilik kazanması

için girişimde bulunmayı kararlaştırmışlardır. Oda haberlerinin Aralık 1978 sayısında bu konuyla ilgili

geniş bilgi sayın üyelerimize sunulmuştur.

-24-

Page 28: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

r 1

Ülkemiz tarımına ve Tarım Topraklarının korunmasına büyük yararlar sağlayacak böyle bir girişimi üyclcrinıize bir kez daha sunmakta yarar duyuyoruz.

-TARIM TOPRAKLARIZIMI KORUY ALIM ...

DÜNYAMIZDA 1 CM KALINLIKTAKI TOPRAKTABAKASI EN AZ 1000 YILDA OLUŞUR.

OYSA, ÜLKEMIZDE.

• BILINÇSIZ PLANLAMALAR,

• HATALl ALAN KULLANlMLARI,

• VAROLAN YASALARlN YETERSiZLiGi VE

• DEVLET SIVASASININ iLGISiZLIGi

DOGANIN EN KUTSAL ARMAGANLARINDAN BiRI, OLAN BU ÜRETKEN YAŞAM ORTAMI TARIM TOPRAKLARININ BIR ANDA YOK EDiLMESiNE 'NEDEN OLMAKTADlR.

NE ISTiYORUZ?

1' ll VE lll. SINIF TARIM TOPRAKLARIMIZIN KESINLIKLE KORUNMALARI: GELIŞTIRILME­LERI VE

GELECEK KUŞAKLARlN DA YARARLANMALARINI SAGLAMAK IÇiN

GENIŞ KAPSAMLI BiR "TARIM TOPRAKLARINI KORUMA VE TARIMSAL SIT YASASI" GEREKLI VE ZORUNLUDUR.

• ZIRAAT Y. MÜHENDiSLERiNE UGRAŞ içiNÇAGRIDABULUNUYOR,

• GIDA-TARIM VE HAVVANCILIK BAKANLIGINI UYARlYOR,

e MECLISLERDEKI MESLEKTAŞ PARLAMENTERLERiMIZiN iVEDiLIKLE EYLEME GEÇMESINI

IsTIYORUZ.

1 BÖLGE TOPLANTlLARI 1

ZIRAAT MÜHENDISLERI ODASI A.ü. ZIRAAT FAKüLTESI PEYZAJ

MIMARISI BÖLÜMÜ

PEYZAJ MIMARISI DERNEGI

Oda-Üye ilişkilerini yoğunlaştırmak, üyelerimizin ve bağlı oldukları organların sorunlarını

yerinde öğrenmek, bu sorunları ilgili kuruluşlara ve kamu oyuna yansıtmak amaçoyla görev aldığı yıl

içerisinde yönetim kurulumuz Bölge Toplantıları yapmaya ve bu toplantılarda oluşan görüş ve alınan· ka·

.rarları ilgili kurumlara ve kamuoyuna yansıtmaya karar vermiştir.

Oda Yönetim Kurulunun aldığı bu karar çerçevesinde gerçekleştirdiği" 1978 Yılı Bölge toplan·

tıları "Programı Oda Haberlerinin Eylül1978 sayısında sayın üyelerimize duyurulmuştur.

Bu program çerçevesinde

-25-

Page 29: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

1-) 7 Ekim 1978 Diyarbakır GÜNEYDOGU ANADOLU BÖLGE TOPLANTISI 2-) 9 Ekim 1978 Van DOGU ANADOLU BÖLGE TOPLANTISI 3-) 14 Ekim 1978 Trabzon DOGU KARADENIZ BÖLGE TOPLANTISI 4-) 15 Ekim 1978 Samsun BATI KARADENIZ BÖLGE TOPLANTISI 5-) 4 Kasım 1978 Istanbul MARMARA-TRAKYA BÖLGE TOPLANTISI 6-) 16 Kasını 1978 lzmir BATI ANADOLU BÖLGE TOPLANTISI 7-) 11 Aralık 1978 Adana GÜNEY ANADOLU BÖLGE TOPLANTISI gerçekleştirilmiştir. Bütün Bölge toplantılarında çağrılı illerin katılma oranı çok yüksek olmuş, Oda-Üye ilişkileri açısından yararlı sonuçlar alınmıştır.

Bölge toplantıları ile ilgili görüşleri içeren hususlar "Oda Haberleri" nin Ekim Kasım ve Aralık 1978 sayılarında sayın üyclerimize duyuru!muştur.

Bölge Toplantıları ile ilgili açış konuşmalarında TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Ali KARABULUT çeşitli konulara ilişkin oda görüşlerini şu şekilde belirlemiştir. {özet olarak) 1)

GÜNEYDOGU ANADOLU BÖLGE TOPLANTISI

"FAŞIST IDEOLOJININ YANDAŞLARlNCA IŞGAL EDILMIŞ BIR KURUMDAN HALKIN YA­RARlNA DEMOKRATIK BIR TOPRAK REFORM YASA TASARISININ ÇlKMASlNI BEKLEMEK: HAYALDIR' TOPRAK VE TARIM REFORMU ÖRGÜTÜ HALEN BÖLGE KONUK EVLERINDE ADAM ÖLDÜRENLER FAŞIST ÖRGÜTLERE KAYIT OLMADIGI iÇiN KENDI UZMANLARINI SOKAKTA DÖVDÜRENLER, DEVLET MAAŞI ILE FAŞiST PROPAGANDA YAPTlKLARI IÇIN HAKLARINDA SORUŞTURMA AÇ ILANLAR, ANKARA'DA DEVLETiN ARAÇLARINI KULLANA­RAK GECE YARILARI OKUL KURŞUNLAY ANLAR, DiGER BAKANLIK VE KURULUŞLARDAN ÇEŞITLI YOLSUZLUKLAR NEDENI iLE UZAKLAŞTIRILAN VE BU ÖRGÜT TARAFINDAN ALINARAK ESKI AllŞKANLlKLARlNI SÜRDÜRENLER TARAFINDAN HALEN IŞGALE DEVAM EDILMEKTEDIR."

2) DOGU ANADOLU BÖLGE TOPLANTISI

"ÜLKEMIZ HAYVANSAL ÜRETiMINI SADECE HASTALIK VE ZARARllLARDAN DOLAYI YILDA EN AZ 15-20 MILYAR LIRAYI BULAN MADDI KAYlPLARA UGRADIGI BUGÜNE KADAR YAPI­LAN TÜM ISTATiSTIKLERLE SAPTANMIŞ BULUNMAKTADlR' BUNA RAGMEN VETERINER HEKIMLERiN BU KAYIPLARI GIDERECEK BiÇiMDE KENDi IHTISAS ALANLARINA GiREN SAGLIK HiZMETLERiNi YÜRÜTME ÇABALARINI YOGUNLAŞTIRMAK YERINE DOGRUDAN ZIRAAT MÜHENDISLIGiNi iLGiLENDiREN KONULARIN iÇERiSiNE GiRMIŞ OLMASI ÜLKEMIZ ADlNA ÜZÜNTÜ VERiCi BiR OLAYDlR."

3) DOGU KARADENiZ BÖLGE TOPLANTISI

"MEVCUT SOSYO-EKONOMIK YAPININ OLUŞTURDUGU SÖMÜRÜ DÜZENiNIN DOGAL BIR SO­NUCU OLARAK GEREK KARADENIZ GEREKSE DIGER BÖLGELERiMiZDEKI SU ÜRÜNLERI­MIZDEN HALKIMIZIN ETKiN BIR BiÇIMDE YARARLANDIGI SÖYLENEMEZ' ÜÇ TARAFI DE­NIZLERLE ÇEVRILI ÜLKEMIZDE; SU ÜRÜNLERINiN HALKIN ALIM GÜCÜNÜN ÇOK ÜSTÜNDE FIYATLARLA SATILIRKEN EMEGiNI HER TÜRLÜ TEHLiKEYE KARŞI DENIZIN DERIN MAVl­siNE BIRAKAN BALlKÇlLARlN DA YETERLI GELiRi ELDE EDEMEMELERI VE DENIZ EMEK-

. ÇILERlNlN YAŞADIGI SÖMÜRÜ: BU KAYNAKLARlN EGEMEN GÜÇLERIN YARARINA KULLA­NILDIGININ ACI BIR GöSTERGESiDIR.

4) BATI KARADENIZ BÖLGE TOPLANTISI

"TARIMIMIZDAKI SORUNLARlN TEMELDE MEVCUT ÇARPIK SOSYO-EKONOMIK YAPININ SAGLIKSIZ ÜRÜNLERi OLDUGU KADAR TARIMIN ÜLKEMIZIN GEREKSINIMINI KARŞilAYACAK VE HALKIN YARARINA DÜZENLENECEK BiÇIMDE HEDEF PLANLAMA-:

SININ YAPILMAMASlNDAN KAYNAKLANMAKTADlR."

-26-

Page 30: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

5) MARMARA TRAKYA BÖLGE TOPLANTISI

"HAZlRLANMASI SIRASINDA ÖZENLE HAL,KTANVE DEMOKRATiK KITLE ÖRGÜTLE­RINDEN SAKLANAN YENI TOPRAK REFORMU TASARlSI TÜMÜ iLE KIR EMEKÇILERININ ZARARINA HÜKÜMLER GETiRMEKTE VE BiR REFORM TASARlSI OLMAKTAN ÖTE TARiMDA KAPITALISTLEŞMEYi HAZIRLANDIRACA.K YASAL. DÜZENLEMEYI AMAÇLAMAKTADlR"

"TASARI 27, 17, 41 ve DiGER BAZI ÖNEMLi MADDELERiYLE GETIRDIGI.HüKÜMLER AÇlSlNDAN 1757 SAYILI TOPRAK VE TARIM REFORMA YASASININ DA GERISINE DÜŞMÜŞ­TÜR."

!<OCAELI YARlMADASI, TRAKYA VE MARMARA'NIN KlYI KESiMLERI: AKDENIZ VE EGE'NIN VERIMLI, BIRiM ALANA EN YÜKSEK VERiMi SAGLAYABiLEN OVALARININ GIDE­REK SANAYI VE DiGER SEKTÖRLER TARAFINDAN IŞGAL EDiLDiGiNE TANlK OLMAKTAY IZ. TARIMSAL ÜRETiM; ORTA, DOGU VE GÜNEYDOGU ANADOLU BÖLGELERINE ITILMEKTE VE BÖYLECE DÜŞÜK VERiM POTANSIYELiNE SAHiP ÇEVRELERE SIKIŞTIRILMAKTADIR. YILDA IKi, ÜÇ VE HATTA DÖRT DEFA ÜRÜN ALlNABlLEN DEGERLI OVALAR BETON BiNALARA DÖNÜŞMEKTE SU ÜRÜNLERI VE TARIMSAL üRETiM GÜCÜ TEHLiKEYE DÜŞMEKTEDIR."

6) BATI ANADOLU BÖLGE TOPLANTISI

"ÖZELLIKLE 1970'DEN iTiBAREN ORTAYA ÇlKAN ÇOK ÖNEMLi KONULARDAN BI­RISININ DE GIDEREK ARTAN BiR HIZLA ENDÜSTRi-TICARET -TURIZM VE KENTSEL YER­LEŞIMIN YÜKSEK VERiMLi TARIM ARAZiLERiNi IŞGAL ETMESIDiR. BUGÜNE KADAR 172.000 HEKTAR IYi NITELIKLi TARIM ARAZiSiNIN SADECE YERLEŞME ALANLARINA VE­RiLMiŞ OLMASI, TARIMIMIZIN GELECEGi VE HALKIMIZIN BESLENMESi AÇlSlNDAN SON DERECE ENDiŞE VERiCIDiR' ÜLKEMiliN PLANLI ARAZi KULLANIMINA YÖN VERECEK YASALARlN ÇlKARTlLMASlNDA VE GIDA-TARIM VE HAYVANClLlK BAKANLIGI VE KÖY­IŞLERI VE KOOPERATiFLER BAKANLIGI GiBi KAMU KURULUŞLARIMIZIN DEGERLI TOP­RAKLARlMlZA SAHiP ÇIKMASI VE TARIMSAL ALANLARIMIZIN KORUNMASI KESIN BIR ZO­

RUNLULUKTUR."

"TARIMSAL SORUNLARIMIZIN BUGÜNE KADAR ÇÖZÜMLENEMEMiŞ OLMASININ NEDENLERiNDEN BiRiSi D.E TARIMA HiZMET GÖTÜREN VE YÖN VEREN ZiRAAT YÜKSEK MÜHENDiSLERiNiN YETKi VE SORUMLULUKLARINI BELiRLEYEN YASANIN ÇlKMAMlŞ OLMASIDI'R."

7) GÜNEY ANADOLU BÖLGE TOPLANTISI

"AZ GELiŞMiŞ ÜLKELERiN KALKlNMASlNDA ENDÜSTRiNiN öNEMi iNKAR EDiLE­MEZ' ANCAK ÇUKUROVA GiBI ÇOK YÜKSEK TARIMSAL POTANSiYELE SAHiP BiR BÖLGENIN SALT EKONOMIK BÜYÜME AMACI iLE ENDÜSTRiYE YÖN EL TiLDiGi YA DA FEDA EDILMEKTE OLDUGU GÖZLENMEKTEDIR' ÇUKUROVA'DA TARIMA ELVERiŞLI TOPRAK POTANSlYALI 1.800.0'oo HEKTAR OLUP BUNUN %67.6' SI (797.000 HEKTAR) OVA VE EŞIK ALANLARI OLUŞ­TURMAKTADlR' YAKIN BiR GELECEKTE ÇUKUROVA'NIN KIRSAL NiTELIGiNDEN ENDÜST­RIYEL NiTELIGE. DÖNÜŞÜMÜ BiR ÇOK SORUNLARI DA BERABERiNDE GETIRECEKTIR' ENDÜSTRiYEL GELIŞiMiN VE HER TÜRLÜ YENi YERLEŞMELERiN, iNSAN-DOGA ARASIN­DAKl BIYOLOJiK DENGEYI BOZMAYACAK DÜZENDE OLMASI SAGLANMALI VE ÇUKUROVA­NIN BEREKETLi TOPRAKLARI ENDÜSTRi DEViNE TERKEDiLMEMELiDIR.

1 1. ULUSAL GüBRE KONGRESI ı Türkiyenin gübre gereksinimi ve sorunları konusunda mevcut durumu saptamak, çözüm yolla­

rını araştırmak ama~ıyla TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, Devlet Bakanı Sayın Ahmet ŞENER, Gıda· Tarım ve Hayvancılık Bakanı sayın. Mehmet YÜCELER, Köyişleri ve Kooperatifler Bakanı sayın Ali TOPUZ, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Orhan ALP'in koordinatörlüğiinde" 1. Ulusal Gübre Kongresi'· ni düzenlemiştir. 25-29 Eylül 19'18 tarihleri arasında A.Ü. Ziraat Fakültesi Radyofizyoloji ve Toprak

-27-

Page 31: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

verimliliği kürsüsünde gerçekleştirilen kongre'de TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası adına Dr. Ali KARA­BULUT gübre sorununa ilişkin Oda göriişlcrini şöyle özetlemiştir.

"GüBRE O RETIMINE ILIŞKIN SORUNLARlN ÇöZOMUNON TEMEL KOŞULU, GO BRE SANA YilNIN HAMMADDESI VE TEKNOLOJISIILE DI.ŞA BAOIMLILIKTAN KURTARILARAK TOMO ILE DEVLETLEŞTIRILMESIDIR"

Ülkemfz tarımsal alanlarının marjinal sınırına ulaşmış olması nedeniyle halkın beslenme gereksi·

nimini karşılamak ve sanayileşmeye kaynak yaratabilmek için tek seçenek olan birim alandan elde edilen

verimi artırmada, en etkili tarımsal girdilerden gübre ve gübre kullanımının geniş bir platformda tartışı­

larak irdelenmesine olanak sağlayacak 1. ULUSAL GÜBRE KONGRESINi, TMMOB ZiRAAT MÜHEN­

DISLERI ODASI, konu ile ilgili kuruluşlarm katılımı ile gerçekleştirmiş bulunmaktadır.

1. Ulusal Gübre Kongresi, gübre ile ilgili sorunların bilimsel düzeyde tartışılıp irdelenmesinin yanı·

sıra bu konuda kamuoyu oluşturulması açısından da önem kazanmaktadır. Bu nedenle ·gübrenin, salt üretim, tüketim ve kullanımı ile ilgili bilimsel ve teknolojik sorunların ötesinde, bu alanda ülkemizin ÖZ·

lencn düzeye ulaşamamış olmasının ekonomik ve toplumsal ~edenlerinin de bu kongrede tartışılması gerekmektedir. Bunun yanısıra, diğer tarımsal sorunlarda olduğu gibi, gübre sorunu da, tarımsal yapı,

ekonıonik ve toplumsal koşullardan soyutlanarak ele alınacak olursa, konunun doğru çöziimlemelerine ulaşmak mümkün olmayacaktır.

Genel olarak, gübre konusuna ilişkin sorunları başlıca 4 ana başlık altında toplanması gerekli görülmektcdir 1) Tarımsal yapıdan kaynaklanan sorunlar, 2} Gübre üretiminde karşılaşılan sorunlar,

3) Dağıtırnda karşılaşılan sorunlar, 4) Giibre kullanımı ile ilgili .sorunlar.

Türkiye tarımının yapısı il)celcndiğinde, işletmelerin büyük bir bölümiinün optimum işletme bil·

yiikleri~in çok altında olduğu görüliir. Nitekim, işletmelerin yaklaşık %97'si 200 dekardan kiiçük arazi

varlığına sahiptir. Bu işletmeler, toplam tarım Jrazisiııin yaklaşık %75'ini işletmektedirler. Öte yandan,

işletmelerin % 3 gibi çok kliçük bir böliinıünü, oluşturan kesim ise toplam arazinin yaklaşık %25'ini

işlemektedir. Bilindiği gibi, tarım tekniğinin işletmeler düzeyinde etkin bir bfçimde uygulanabilmesi,

büyiik ölçiide, optimum işletme biiyüklUk lerini. gerekli. kılmaktadır. Bu açıdan bakıldığında, yukarıdaki

sayısal veriler, mevcut arazi dağılımı nedeniyle, işletmeler düzeyinde tarım teJs.niklerinin ve dolayısıyla,

girdi kullanımının etkin ve ekonomik biçimde uygulanamayacağı gerçeğini ortaya koymaktadır.

Yukandaki verilerden anlaşılacağı gibi, gübre kullanımından beklenen teknik ekonomik ve top·

lumsal faydaların sağlanmasının temel koşulu, demokratik halk kooperatifçiliği ile bütünlcştirilmiş, çağ

dışı üretim ilişkilerini ort<~ dan kaldırmaya ytinelik etkin bir Toprak reformunun öncelikle uygulamaya

konulmasıdır.

Tarımsal yapı ile ilgili sorunların yanısıra, glibrc iiretiminde de önemli sorunların bulunduğu

yadsınmaz bir gerçektir.

Gübre üretimine ilişkin sorunların çözümünün temel koşulu gübre sanayiinin, hammaddesi ve

teknolojisi ile dışa bağımlılıktan kurtarılnıasıdır. Bunun için de yurdumuzda bulunan hammadde kaynak·

ları kullanılır duruma getirilmeli, ve üretim teknolojileri de buna göre saptanmalıdır. Dışa bağımlı ham· maddelerin kullanımını öngören teknolojiler tasfiye edilmeli, üretim tesislerinin tam kapasite ile çalışması

sağlanmalı ve gübre sanayii kamulaştırılarak yeni örgütsel düzenlemelere gidilmelidir.

Bilindiği gibi, ülke düzeyinde gübre dağıtımı gerçekçi ve etkin biçimde yapılamam;iktadır. Bölge·

sel koşullara uygun cins ve yeterli miktarda gübre dağıtımı gerekli zamanda yapılamamakta bu durum

ise ulaştırma, depolama ve satış konusunda sorunlar yaratmaktadır.

Tedarik, ulaştırma ve depolama, bir bütün halinde ele alını:nalı ve belli bir plan ve program dahi·

linde yiirütiilmelidir.

Üretici va dağıtıcı kuruluşlar arasında iyi bir koordinasyon sağlanmalıdır.

Krcdilerne ve satışlar konusunda, küçük üretici yararına önlemler alınmalıdır.

Giibrenin, karaborsacı tüccar ve sanayici eline geçmcmesi için devlet ve üretici kooperatiflerinin

etkinlikleri artırılmalıdır.

-28-

1l 1 i

Page 32: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

Tarımsal yapıdan kaynaklanan sorunl~r ve üretimle ilgili sorunların yanısıra gübre kullanımında da çeşitli ve önemli sorunlarla karşılaşılmaktadır. BUnlar aşağıdaki şekilde özetlenebilir.

Özellikle fiyatlar konusunda, objektif ve bilimsel esaslara uyulmamakta, bu alanda politik karar-.. lar önde gelmektedir. ·

Türk çiftçisinin büyük bir bölününün. eğitim ve kültür düzeyinin çok düşük olması ve ·yayım kuruluşlarının işlevlerini yeterli ölçüde yerine getirememeleri, diğer tarımsal konularda olduğu gibi, gübre kullanımı konusunda da beklenen sonuçların elde edilmesini engellemektedir.

Görüldüğü gibi gubre sorunu, üretim, dağıtım ve kullanımı açısından gerçekten büyük boyutlara ulaşmış bulunmaktadır. T .M.M.O.B. Ziraat Mühendisleri Odası olarak, sorunun çözümün temel koşulunun mevcut sosyo-ekonomik yapının halkın yararına değiştirilmesi ile olanaklı olduğuna inanmaktayız.'·

1. Ulusal Gübre Kongresi ile ilgili olarak "oda Haberleri" Eylüi/Ekim/1978 sayılarında üyelerinıiz.: geniŞ bir şekilde bilgilendirilmişlerdir.

[ TRAKTÖR SORUNU ·ı

Tarımın karşılaştığı en öneın'i s.orunlardan.birisi de traktör üzerinde egemen çevrelerin bugüne değin sergiledikleri karaborsa oyunlarıdır.

Traktör sorunu dışalımdaki gümrük vergisi oranlarının değiştirilmesi yoluylada çözümlenemez.' Bu sorunun temel ve köklü çözümü mevcut traktör sanayiinin devletleştirilmesi ve traktör gereksiniminr yerli üretimle karşılanmas_ıdır.

Bu görüşün ışığı altında traktör sorununun yeniden güncel konu haline geldiği günlerde \MMOB, .• , ,. Ziraat Mühendisleri Odası "Traktör sorunu"na aşağıdaki basın bildirisiyle kamu oyuna ve Oda haberleri Eylül 1978 sayısıyla Sayın üyelerine bir kez daha sundu.

Türkiye tarımının sorunları dile getirilirken hemen her yerde, Türkiye ekonomisinin tarıma dayalı olduğu ve bu nedenle Türkiye'nin bir tar;m ülkesi olduğu gerçeği, haklı olarak.vurgulanmaktadır. Ancak, buna karşın tarımın ana sorlınlarıiıın çöziimle.iimesi aşamasında, belirtilen doğrultuda sorunları temeldeiı çözücü önlemlerin alınınasında gereken et~inlik görülmemektedir.

Çöziimü gereken önemli sorÜnlardan biri de traktör .sOrunudur. Buna karşın uzun yıllar boyu. konuya gereken önemin verilmemiş olması sonucu, traktör soiunu iç ve dış sCrmaye çevreleri için tatlı

kar aracı olmaktan öteye gitmemiş, traktör imalatı adı ·altında" montaj talimatnamesine bağlı oı'arak çok sayıda montaj tesisi kurulmuş ve gerek bu yolla gerekse dışalım yoluyla çok sayıda marka (32çeşit) ve modelde {89çeşit) traktör yurda sokulmuş bulunmaktadır. Ancak, bu traktörler için gerekli yedek parça·· ların ve bakım hizmetlerinin sağlaOarlıaması sonucu, çiftçi belli bir süre· sonunda traktörünü hurdaya çıkartmak zorunda kalmaktadır. ·

Durum böyle iken, geçmiş iktidarl_ar döneminde, kalkınma hamleleri adı altında yürütülen savur· ganlık 54.000 adet/yıllık üretim kapasitesine ek olarak, 216.500 adet/yıl kapasitede yabancı firmaların

güdümündeki çeşitli firmalara yatırım izni verilmiş bulunmaktadır. Burada oynanan oyun açık olarak, dışa bağımlı sermayenin gerçek anlamda yerli tercihidir.

Geçmiş yıllarda kamyonun normal yollarla 300.000.TL.na, karaborsada 700.000.TL.na satılması ve traktör gümrük vergisinin %1'e düşürülerek lOO.OOO.TL. civarında tutulması, traktörün önemli ölçüde·

sanayi ve inşaat sektörlerinde bir ulaşım-ve taşıma aracı olarak tarım dışı amaçlarla kullanılmasına neden olmuştur. Entansif tarımın en önemli girdilerinden olan ve tarımda verimliliği ve karlılığı arttırmadan_en önemli etkenlerden traktörün yetiştiriciye daha ucuza sağlanması amacıyla, gümrük vergisinin % 1'e düşürülmesinin temelinde hakim sınıfların kurduğu çarpık kapitalist düzen yatmaktadır.

-29-

Page 33: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

,.

Traktör gümrük vergisinin% l'c düşürülmesinin doğurdugu bu sakıncaları ortadan kaldırma var­sayımı ile DPT'nin traktör gümrük vergi oranını %28.5'c çıkarma girişimi ve hazırlakları l:lakim sınıfların

Türk çiftçisi üzerindeki süınürüsünü arttırmaktan başka bir soruç vermeyecektir. Çünkü %28.S'Iik bir gümrUk oranı traktör fıyatlarında anormal artışlara neden olarak ve traktörün yctiştiriciye maliyetinin 400.000-500.000 TL'na çıkmasına neden olacağı gibi hakim sınıfiann piyasada karaborsa yaralmalarına da olanak tanımış olacaktır. ., ...

GörüldiiğU gibi, mevcut düzen çerçevesi içerisinde alınacak her tiirlü, önlem temelde düzenin sürdürülmesinden yana olan hakim sınıfların yararına çalışmaktan başka bir ~onuç vermeyecektir. Türk

tarımının tüm sorunlarında olduğu gibi, traktör sorununda da t'cmel çözüm, kır emekçilerinden yana dü­zen değişikliği ve onların ekonomik iktidarının kurulmasıyla sağlanacaktır. Traktörün Türk tarımının soru· nu haline gelmesinin tenıci nedenlerinden biri bu alanda yoğun iç ve dış sömürüyü sağlayan dışa bağımi i montaj sanayii tcrcihidir. Bunun yanı sıra traktör imalatında aşırı kar ve SÖf!lÜrüyü temel alan özel sektö­rün tercih edilmesi de_bugiinkü açmaza neden olmuştur.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası olarak traktör sorununun çözümü için, aşağıda sıralanan önlemlerin kısa siiredc uygulanmaya konulmasının zorunluluğuna inanmaktayız.

1. Mevcut traktör sanayii zaman geçirmeden devlctleştirilmclidir.

2. Traktör üretiminde gerek teknik bilgi deneyimi ve gerek-sc üretim araçları kapasitesi yönünden en yeterli birikime sahip olan Gıda~Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı Türkiye Zirai· Donatım Kurumu aracılığı ile devletin ve demokratik halk kooperatifleri nin· söz sahibi olmasına yönelik .önlem ve yatırımlar vakit geçirilmeden gcrçeklcştirilmclidir.

Bu sağlanana kadar dışaJ.ım ve dağıtım ın yine devlet tarafından üretici örgütleri olan demokratik halk kooperatifleri kanalıyla gerçekleştirill'lclidir.

TORKIYE 3. GENEL ENERJI KONGRESi

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası bu yılda Dünya Enerji Konferansı Türk Milli Komitesi yöne· tim kurulu üyeliğine seçilmiştir. Dünya Enerji Konferansı Milli Komitesi yönetim kurulu'nda meslek örgütü olarak TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasından başka Elektirik Mühendisleri Odası bulunmaktadır.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasını Dünya Enerji Konferansı Türk Milli Komitesi yönetim ku(ulunda Dr. Mustafa özcan OL TANI R temsil etmektedir.

Dünya Enerji Konferansı Türk Milli Koinitesi bu yıl 10 yıllık bir aradan sonra "Türkiye 3. Genel Enerji Kongrcsi"ni 20-23 Kasım 1978 tarihlerinde Ankara'da Gerçekleştirdi. Enerji Sorununun her geçen gün gittikçe .büyüyen boyutlara ulaştığı bir dönemde ülkemizde enerji sorununun tüm olarak ele alınıp inccl~nmesi, çöziimlerin önerilmesi amaçıyla yapılan Kongrenin Organizasyon Grubunda'da Ziraat Mü­hcndislcri Odası düzen:oyici kuruluş olarak yer almıştır.

AGAÇ BAYRAMI

Özellikle son yıllarda başta Ankara olmak üzere, aşırı kentleşmeyle karşı karşıya kalan pekçok büyük kentimizi tehtit eden sorunların başında hava kirliliği gelmektedir. Özellikle Ankara'da insan sağ· lığını tehtit eden, kirlenme. başta devlet olmak üzere pekçok kişi yada kuruluşun çözüm aradığı bir so· run haline gelmiştir.

Ankara çevresindeki tarımsal alanların (bağların, bahçelerin, scbzeliklerin, v.b.) kentlcşme

sonunda yokolması sorunun büyümesinde en büyük etken olarak gösterilmektedir. Bu noktadan hareket eden ANKARA BELEDIYESI kent çevresinde bir yeşil kuşak oluşturmak için her yıl geleneksel bir AGAÇ BAYRAMI yapmayı kararlaştırmıştır.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasının düzenleyici kuruluş olarak katıldığı bu seneki Ağaç bay.

ramı 26.11.1978 günü Hacettepe sırtiarına ağaç dikimi ilc başlamıştır. Önümüzdeki dönemlerde bu tür ça· lışmaların dahada geliştirilmesinin yararlı olacağı kanısındayız.

-30-

l ı

! '

Page 34: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

TORKIYE 3. SüTÇÜLOK KONGRESi

.

A.Ü. Ziraat Fakültesi Dckanlığı, Ti.irkiyc Slit Endiistrisi Kurumu, Türkiye Ticaret Odaları, Sa~ayi Odaları ve Bors.ılar Birliği ve TMMOB Ziraat Mlihcndisleri Odası tarafından düzenlenen TÜRKIYE 3. SÜT ÇÜ LÜK KONGRESi 7-8 Aralık 1978 tarihlerinde Ankara'da Gıda-Tarını ve Hayvancılık Bakanlığı konferans salonunda gerçekleştirilmiştir.

Tarım Sektörünün önemli bir kesimini oluşturan slitçlilüğümüzün içinde bulunduğu sorunları değişik yönleriyle tartışmak daha ileriye götürülmesi'için çıkış yolları aramak ve bu alanda çalışan kuru­luşlara ışık tutabiirnek amacıyla düzenlenen kongrenin yanısıra kamu ve özel sektör kuruluşlarının katıl·. dığı bir scrgidc düzenlenmiştir.

Ayrıca Oda başkanı Dr. Ali KARABULUT konu ile ilgili olarak TRT tarafından düzenlenen radyo açık oturumuna da katılmıştır.

Kongrede düzenleyici kuruluş olarak yer alan TMMOB Ziraat Mühendisleri odası adına yönetim Kurulu Boşkanı Dr. Ali KARABULUT'un yaptığı kongre aç ış konuşması şu şekildedir.

Değerli konuklar, kıymetli mcstcktaşlarım.

Halkımızın beslenmesi açısından son dcreec büyük öneme sahip olan siitiin, tireti minden tiiketimi­nc k;;ıdar, tarımsal yap m ın biitünlüğü içerisinde irıcclenmcsirıe olanak sağlayan ve TMMOB Ziraat Miihcn­disleri Odası ilc diğer ilgili kuruluşların ortaklaşa düzenledikleri geleneksel SlitçUiük Kongresinin üçüncü­slindc, sütçülüğümüzlin içinde bulunduğu sorunları değişik yönleri ilc tartışmak, daha ileriye götürülinesi i çın çıkış yolları aramak ve bu alanda çalışan kişi ve kuruluşlara ışık tutmak aÇısından olumlu sonuçlar vereceği inancı ilc Ziraat Mühendisleri Odası adına saygılar sunarım.

Değerli Arkadaşlarını.

Evrensel diizeydc incelendiği zaman dlinya nüfusunun %10-15'inin aç, %35'inin de yetersiz beslendiği gerçeği bütiin trajik görünümü ilc karşımıza çıkmaktadır. Dliııya nUfusunun %70'ini oluşturan gerikalmış ülkelerde ise yetersiz beslenme ve açlık sorununun daha ileri boyutlarda olduğu görliliir. Nitc­kim bu ülkeler halklarının %20'si aç, %40'ı da yetersiL beslenmektedir. Genel anlamda azgelişmiş ülkeler kapsamı içerisinde yer alan Ulkenıizde kesin bir açlık sözkonusu olmasa da, büyiik ölçiide yetersiz beslen· men in varlığı gözardı edilemeyecek acı bir gerçektir. Dengeli ve yeterli beslenmenin temel unsurları olan, et, süt, yumurta gibi hayvansal kökenli besin kaynakları tüketimi çok düşük düzeydedir. Nitekim halen kişi başına yıllık ct tüketimi-17,8 kg. süt tüketimi 93 lt. yumurta tüketimimiz ise 3,2 tanedir. Buna bağlı olarak da, beslenmenin en Önemli unsurlarından olan hayvansal protein_in giinlük tüketiminin 16-17 gm'ı geçmediğ i anlaşılmaktadır. Genel anlamdaki bu yetersizliğin yanısıra, beslenme sorunu, toplumdaki çeşitli sınıf ve toplumsal tabakalar ilc gerikalmış çeşitli yöreler açısından daha bliyliktür. Temel besin maddelerinin fıyatları ilc işçi, köyiii ve diğer dar geliriiierin gelir dlizcyleriniıı karşılaştırılması halinde, emekçi kesimlerin Türkiye ortalam;ısınııı daha altında hayvansal besin maddeleri tüketmek zorunda bırakıldıkları anlaşılır.

ülkemizdeki beslenme yetersizliğiııin temel nedeni, genelde tarımsal üretimin, özelde ise hayvan­sal üretimin yıllardan beri özlenen diizeye ulaşmanıış olmasından kaynaklanmaktadır.

Nitekim, beslenmeınizde son dereec önemli yer tutan inek başına yıllık süt verimi 600 kg civa­rında olup, gelişmiş ülkelerdekine göre çok düşük düzeydedir.

Genel anlamda tarımımızdaki yapısal bozukluklardan kaynaklanan süt üretimi sorunlarının yanı­sıra, süt üretimi ve tüketimini olumsuz yönde etkileyen diğer gelişmelerin varlığı da yadsınama.z. Genel ekonomik gelişmelere koşut olarak siit teknolojisi alanındaki gelişmelerin, özellikle kır emekçileri ve tüketiciler açısından son dereec endişe verici boyutlara ulaştığı gözlenmektedir. Tarıma dayalı sanayiin en önemli kollarından birini oluşturan süt sanayiinin, özellikle son yıllarda belirli ellerde toplandığı, diğer bir tanımlama şekli ilc bu alanda tekelleşme eğilimlerinin giiçlendiği görülmektedir. Bu alanda ekonomik gücün belirli kişi veya grupların elinde toplaımıası iiretici kesimin emeğinin karşılıığını alamamasının yanısıra, tüketici kitlelerin bu ürünlere alın giiçlerinin çok lizerinde fiyatlar ödemelerine neden olmaktadır. Ayrıca devletin bu alanda üzerine diişen görevi etkin bir biçimde yerine getirmemesi ve üretici!crin üretim· den tüketime kadar etkinliklerini sağlayacak ekonomik-toplumsal öı:gütlenmclcrini sağlayamaması~ürkiyc

· sütçülüğünün bugünkü olumsuz noktaya gelmesine neden olmuştur.

-31-

Page 35: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

Değerli Arkatlaşl.ırıın

Anayas.ın~ızın 52. maddesi devleti l1.1lkın gereği gibi bcslcnrncsiııc ilişkin Hnlcmlcri almakla görcvlcndirınişlir. Bu nedenle insan hcslcruncsinin ternci unsurlarından ol.m sütün, yeterli ve dülenli üretimi ilc sağlıklı bir biçimde tüketime sunulması devletin temel görevleri arasındadır. Türkiye 3. Sütçülük Kongresinin, sütçülüğiin sorunlarının çC)Ltimüne ytinclik çalışm;ılarının yanısıra devletin bu görevi ilc ilgili kamuoyu oluşturma ve kitleleri bilgilendirme yönünde olumlu sonuçlar vereceği inancı ilc hepinize saygılar sunarım.

Kongreye sunulan tebliğler Odamız tarafından kitap halinde derlenmiş ve Oda Merkelimizde satışa sunulmuştur.

TARIMSAL ÖGRENIMIN 133. YILI KUTLAMA TöRENI Geleneksel oıarak hcr.yıl 10 ocak günü yapılan "Türkiye'de Tarımsal Öğrenimin" yıldönümü kut·

lama toplantısı bu yılda TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası ve Türkiye Ziraalcılar Derneğinin Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı salonunda birlikte düzenledikleri bir törenle kutlandı.

Devlet Bakanı Sayın Ahmet ŞENER, Gıda- Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Mehmet YÜCE LER, parlenıenterlcr, Demokratik kitle örgütleri yöneticileri ve çok sayıda meslcktaşımızın katıldı·

ğı toplantıyı -TMMOB Ziraat Miihendisleri Odası Adına açan Dr. ALl KARABULUT yaptığı konuŞmada· konu ile ilgili oda görüşlerini aşağıdaki şekilde özetiemi ştir.

Uygariaşına sürecinin belirleyici etkenlerinden olan göçebe toplum düzcriinden, yerleşik tarım toplumu düzenine geçiş aşamasına, dünya üzerinde ilk önce ula.şan bölge Anadolu' dur. Diğer bir tanımla­ma şekli ilc tarımın bilimsel verilere dayalı bir kültür haline döniiştiirülmesi ilk olarak bu bölgede gerçek·· leştirilmiştir. Nitekim yeryüziinde ilk buğdayın binlerce yıl önce Doğu Anadolu dolaylarında yetiştiği

saptanmıştır. Milaltan Önce 6700 yılından kalma kömürleşmiş buğday daneleri bu bölgemizde bulunmuş·

tur. Dünyanın bu yöresinde yaşayan insanlar, uzun süre kendi çağlarının en gelişmiş yöntcmleriyle, tarım­la uğraşmışlar ve bilgilcrini başka toplurnlara aktarmışlardır. Nitekim daha 10. yüzyılda Anadolu insanı·

nın yazdığı önemli tarımsal yapıtların varlığı da bu savı doğrulamaktadır. O dönemin değer ölçülerine gö­re, en ileri tarım teknikierinin uygulandığı bölgemizde kurulan ve başlangıçta toplumun ve ekonominin gereksinmelerine cevap verebilecek toprak mlirkıyeti ve üretim ilişkilerine sahip Osmanlı Devletinin batı ilc ilişkilerinin ve ekonomik yönden batıya bağımlılığının artmasına koşut olarak bu düzenli üretim ilişkile­rinin bozulduğu gözlenmektedir. Toplumsal değer yargılarındaki çözülme, kaderciliğin toplumun diğer kesimlerinde olduğu gibi tarım kesiminde de hakim unsur haline gelmesine neden olmuştur. Böylece ta­rımsal üretimi bir bilim ve teknik işi olmak yerine, tanrının lutfu olduğu inancı yaygınJaşarak bir tutucu­luk kaynağı haline gelmiştir. Bugün yıldönümünü kutladığımız Tarımsal Öğrenim, bundan 133 yıl önce bu

tutuculuğa karşı,"lstanbul Yeşilköy'de kurulan ilk tarım okulu ilc bir tepki olarak doğmuştur. Tutucuların yoğun baskı ve saldırıları karşısında ancak iki yıl yaşama olanağı bulan bu okulun, kuruluşu olan 10 ocak

gününü tarımda bilimselliğc dönüşün bir başlangıcı olarak kutlanıaktayız.

Değerli Arkadaşlarım,

Tarımda ileri gitmiş birçok ülkeden ,daha önce tarımsal öğrenime başlamış olmasına karşın,

ülkemizde tarımsal öğrenimde süreklilik, ancak istanbul'da Halkalı Yüksek Ziraat Okulu'nun 1891. yılında öğrenime başlaması ile olanaklı hale gelebilmiştir. Tarımsal eğitimin her düzeyde hız ve etkinlik kaza na·.

bilmesi, cumhuriyet döneminde gerçekleşmiştir. Bu dönem içersinde gerek orta ve gerekse yüksek düzey­deki tarım okullarını bitiren teknik elemanlar, toplumumuzun en büyük kesimini oluşturan köylülerin ya­şam düzeylerinin yükseltilmesi ve tarımsal üretimin, toplumun ve ekonominin gerek~inimlerini karşıla­yacak düzeye ulaşması için bilgi ve becerileri ni, toplumun hizmetine sunmuşlardır. Nitekim, tarımsal öğretimden önceki üretim düzeyi ilc daha .sonraki döncmlerdc_ki üretim artışlarının karşılaştırılması ilc bu gerçek daha blirgin bir biçimde karşımıza çıkacaktır.

Bütün bu olumlu gelişmelere karşın, tarımsal üretimin bugün ulaştığı düzeyin, çağdaş toplumlar­da ulaşılan düzeyin çok altında kaldığı da yadsınamayacak bir gerçektir. Üretim düşüklüğünün sayısal

-32-

ıı 1 !

Page 36: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

ve yapısal değerinin yanısıra sosyo-ekonomik nedenlerin de tartışılıp irdelc(ırtiCsi::·t~~ııTl~rögi:enimin yıldönümlerinde biz tarımcılara düşen en önemli görevler arasındadır. Böylec;:e }e~_rjik 'P.il&i .. y.e becerile· rimizi halkımızın hizmetine yeterince suııamamamızın nedenlerinin yanısıra, tarımsal kalkınmada bekle­nen hedeflere ulaşamamış almamızın gerçek nedenleride ortaya çıkmış olacaktır. Bu:tartışma, sadece

yukarıda sıraladığımız gerçeklerin aydınlanması açısından deği1 1 aynı zamanda çağdaş teknotrat olma

açısından da önemlidir. Çünkü, çağdaş değer" yargıianna göre, teknotrat, ·sadece tekniğin bir ·dalında

uzmanlaşmış kişi değil, ekonomi ve toplunı-.biliınin hiç. olmazsa temel kavramlarını bilen, genellikle

kalkınma sorunlarına, özellikle kendi ülke~inin sorunlarına çözüm arayabilecek, genel bilgi ve kültür dü­

zeyinde seçkin bir kişi olmak zorundadır.

Tarımımızın yapısına baktığımız zaman, yer yer feodal kal_ıntıların varlığını sürdürmesinin yanısı­

ra hızlı bir kapitalistleşme süreci içerisine girildiği görülecektir. Bu gelişmenin doğal sonucu olarak da ta­

rım topraklarının belirli ellerde yoğunlaşmasının yanısıra, tarımsal işletmelerde hızlı bir parçalanma ve

ufalanma da göriilmektedir. Böylece toprak dağılımındaki mevcut denge"sizlik daha da artarak, kır emekçi­

lerinin yoksullaşma sı ve daha fazla sömürülmesi sonucunu doğurmaktadır. Bunun yanısıra~ tarımda aracı­

lık ve tefeciliğin giderek artan bir yoğunlukta sürdüğü gözlenmektedir. Bütün bu olumsuz unsurlanı:ı

yanısıra çarpık sanayileşme sürecinin tarımınıız üzerindeki ağır tahribatları da özellikle son yıllarda ortaya

çıkan bir olgudur. Bütün bu olumsuz unsurlar, kır emekçilerinin, yoksullaşmasının yanısıra çağdaş tarım

tekniklerinin uygulanmanıası ve sanayi ile bütünleşmiş ileri tarımsal yapıya ulaşılamamasında ·en öneml.i

engelidirler. Görüldüğü gibi ülkemiz tarınıının sorunları, mevcut sosyo-ekonomik, siyasal yapısından so­yutlanamaz. Bu nedenle, teknik elemanlar olarak görevi miz, .salt teknik hizmet üretmek değil, aynı za­

manda tarım sorunlarına emekçilerden yana toplumsal ve siyasal çözümlemeleri de getirmektedir. Toprak

ağalığının aracılığın ve tefeciliğin sona erdirilmesi, kırsal emeğin değerinin eksiksiz verilmesi, üreticilerin demokratik ha'lk kooperatiflerinde örgütlendirilmesi, _kır emekçilerinin ·ekonomik ve toplunisal güvenee­

lere kavuşturulması ve kırsal alanda yaşayanların ·yazgılarına terk edilmemesi için yoğun çaba göstermek

temel görevlerimiz arasında~lır. Ziraat Mühendisleri ve teknisyenleri emekçi halkımızın çıkarları ilc çelişen bu tarımsal yapının değişmesi için tüm olanakları ile çalışacaklardır. Çünkü, bu çalışmaların başarısı,

tarımsal üretimin artmasını sağlamanın ötesinde, kır emekçilerinin toplumsal ve siyasal etkinliklerinin artmasını da sağlayacaktır~ Bu ise, faşizmin kaynağının kurutulması ve (siyasal) demokrasinin toplumun

en geniş kesimi içerisinde kök salarak gliçlennıcsi demektir.

Ülkemizdeki eğitim si.steminin yoğun bir biçimde tartışmaya açıldığı bu dönemde, her düzeyde­

ki tarımsal eğitimi inccleyip tartışarak yukarıda sıralamaya çalıştığını amaç ve hedefleri gerçekleştirecek

teknik gücü yctiştirmeyc yönelik eğitim modelini ortaya koymak güncel görevlcri·miz arasmdadır sariırıhı.

Tarımsal Öğrenirnin 133. yıldönümü kutlu olsun. Tören sonunda haince katledilen nıeslektaşlarımız Yavcr KABAKÇI, Ferit UZUN ve Akın

ÖZDEMIR anıtarına odaınızca birer Anı-saygı plaketi verilmiştir.

KARAYOLLARI PEYZAJ PLANLAMA iLKELERİ SEMINERI

T.C. Bayındırlık Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü, A.Ü. Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarisi

· Bölümü, Peyzaj Mimarisi Derneği, ve T.M.M.O.B. Zii-aat Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen" Kara­

Y'liiarı Peyzaj Planlama ilkeleri, Ülkemizden ve dış ülkelerden uygulama örnekleri" konulu serninerin

hazırlık aşamaları gerçekleştirilmiştir. Önümüzdeki Mart Ayı içinde yapıtmasıda kesinleşen bu seminer

· sırasında odamızın katkılarıyla bir de Sergi düzenlenecektir.

T.M.M.O.B ILE ILIŞKiLER

T .M.M.O B tarafından kurulan teknik komisyonların pekçağuna odamız yapılan çağnlara göre ilgili gördüğü üyelerini görevlendirıniş, ya da yönetim kurulunda-n görevlendirmelerle bu komisyonlara

katkıda bulunmuştur. Ayrıca yine bu dönenıde yönetim kurulumuz üst örgütümüz T.M.M.O.B ' ne olan

maddi borçlarınıda olanaklan ölçüsünde azaltmaya azami çaba göstermiştir.

-33-

Page 37: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

YAYlNLAR

24. Dönem yönetim kurulu Oda liyeleri ar<ısırıdaki ilişkiyi güçlendirmek, oda çalışmalarılıdan ve mcslckr f,ı;,ıliyctlcrdcn üyclcriıniıi bilgi s.ıhibi kılm.ık <ımacıyla "Oda habcrlcri"ni sürekli ve kısa aralar­l.ı çıJ....ırınay.ı k.ıroırlaşllrmıştır.

M.ıddi olarMksızlıklar nedeniyle "Oda habcrlcri"nin Yönetim döncnıinıizdc ilk sayısı 1978/Mayıs. ayınd,ı çıkarılmış. Bundan sonr.ıd.ı her ;ıy bir tane olmak üıcrc 10 adet oda haberleri gazetesi çıkarılarak

üyclcriıniıc, ilgili Id şi ve kuruluşl.ıroı dağıtılmıştır.

Yine bu dönemde odamız, değerli nıcslcktaşlarınıııın Tarım sorunları ilc ilgili çalışmaların_ı

"Yıllık 78" adı altında bir dergi kitap'da toplamış ve liyclcrinıizc sunmuş tur.

Bunların yanısıra yayın faaliyetlerimiz arasında

1. Hayvancılık, Çayır-Mer'a ve Yenı Bitkileri Teknik Kongresi Kitabı ve

3. Sütçülük Kongresi kitabıda yer almaktadır.

Oda ıııerkeziıııizôc satışa sunulan bu kitaplım üyelerimiz 'ıla bilirler.

TüRK ZIRAAT MüHENDISLERI DERNEGi. DOSYASI

Tiirk Ziraat Miihendisleri Derneğinin bugün Him işlevleri bir grup faşist gerici ittifak tarafından kendi amaçları doğrultusunda anti-demokratik yöntem ve faşizan zorbalıkla kullanılmaktadır.

1. M.C. Dönemine rastlayan 1976 Dernek Genel Kurulunda iktidar ve tüm devlet olanaklarını kullanarak derneği işgal edenler halen derneği tam bir faşist eylemler karargahı haline getirmiştir. 27 Şubat ve 10 Haziran seçimleriYle ilgili olarak faşist işgalciler hakkında açılan kamu davaları yargı önünde devanı ct; mektcdir. TMMOB Ziraat Mühendisleri odası her savaşınıda olduğu gibi üyelerimizin öz örgütlerinden ·

biri olan Türk Ziraat Mühendisleri Derneğinde de yasalara saygılı demokrasiden ve halktan yana yönetim gelinceye kadar üyelerimizin yasal sava_şınıları yanında yer alacaktır.

10 Haziran Olaylarından sonra T.M.M.O.B ve Ziraat Miihendisleri odası Türk Kamuoyuna aşa· ğıdaki bildiriyi açıklamıştır.

Ziraat Viiksek Mühendisleri Derneğinin 10 Haziran 1978 tarihinde yapılması kararlaştırılan

Genel Kurul Toplantısı için yasal haklarını kullanmak üzere Genel Kurul yerine giden mcslekdaşlarımıza MHP milletvekilleri Agah Oktay Güner. i h san Kabadayı ve Cengiz Gökçek yönetimindeki eli kanlı faşist

çeteler tar~fındansilahlı, taşlı ve sopalı saldırıda bulunulmuş ve 30 arkadaşımız ağır biçimde yaralanmış­

tır.

Başta Ankara Valisi Tekin Alp olmak li zere tlim yetkililerin uzun zamandan bu yana uyarmalara karşınAnayasal haklarını kullanmak durumunda bulunan savunmasız arkadaşlarımıza, polisin de desteği ilc sayısı bini bulan katil çetelerin ortasında her türlü saldırının ve tuzağın yapılabilmesi yöneticilerin de

!uzakta katkılarınıkanıtlamaktadır.

Tüm saldırı ve tuzaklara karşın Ziraat Viiksek Mühendisleri öz örgütlerinin yönetimini faşist

çetelere bırakmama kararındadır. Dernek Binası MHP'nin üssü olmaktan mutlaka kararlı mücadelemizle kurtarılacaktır. Bu amaçla Anayasal ve demokratikmiicadelcnıizdeyetkili kamu görevlilerinin Devlet say· gınlığının gerektirdiği sorumluluk bilincini taşıyacaklarını son kez umar bundan sonra çıkacak olaylar­

dan yöneticilerin sorumlu olacaklarını b_ildirir say~ılarımı sunarı m.

23. DÖNEM YASALLIGINI BIR KEZ DAHA KANITLADI

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasını faşist amaçlarına yönelik -olarak işgale heveslenen faşist

zorbaların yüce mahkeme kararı ilc mahkum olarak faşizan heveslerini yilirdikleri 10.10.1978 tarihli

mahkeme kararıyla bir kez daha kanıtlanmıştır.

-34-

) !

Page 38: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

ANKARA ASLIYE BIRINCI llUKUK MAilKEMESI

ESAS NO: 1977/78

KARAR NO: 1978/604

KARAR

Ilakim : Şer.ıfettin llenli 12160

K:ıtip :Ramazan Yniçınkaya

Davacı : 1-Dr. Şenol Erdoğan, 2-Kaya Güngür Aykent

Vekili : Ankanı Harosu'ndan Avukat Özber Duvarcı.

Davah : Zinıat Mühendislel'i Odası

Vekili : Aıtkanı Barosu'ndan Avukat Sadık Erdoğan

Dava :Delege Seçimi Iptali

Dava Tarihi : 21.2.1977

DAVA : Ziraat Mühendisleri Odası 1. Kademe Ankara ili delege seçimi ile ilgili olarak 13.2.1977 günü

yapdan seçimin geçersiz olduğunun tesbitine. yapılan işlemin iptaline.

CEVAP :Yersiz olduğunda hahisle davanın reddine karar verilmesi isteklerini k:.ıpsanıaktadır.

DELILLER VE GEREKÇE: Taraflaren giisterilen deliller toplannıış. belgeler dosyaya konıııuştnr.

Davalı vekili tarafından ileri sürülen görevsizlik itirazı, anlaşmaılığın özel hukuk alanına girmiş bulunması nedeniyle yerinde ve doğru görülmediğ i için reddedilmiştir.'

Tarafların dava ve ~vunnıaları ilc verdikleri ve gctirtilcn delillerden delege seçimi için yapılan

genel kurul top13ntısında, yönetim kurulunun yasal ve hukuksal işlemini yapmadığı ve toplantıyı bir baş­ka günü ertelernek yönline gittiği, bir kısım genel kurul liyesinin bu işlemi yas.ıl bulmadığı için topla·nıı­

ya devam ederek gündemdeki maddeleri güriişüp, seçimi yaptığı dava lı tarafın o.glin yapmadığı bir toplan­

tıyı bir başka giinc erteleyerek, toplantıyı yasal olmayan biçimde gerçekleştirmek suretiyle bu davaya

sebep olduğu, davacı tarafm ise kararlaştırılan toplantının yapılmamasına çalışarak erteleme zorunluluğu­

nu ortaya çıkarttığı, bundan sonra kendi aralarında yas.ıl olmayan toplantı yapıp delege seçmek cihetinc

gittiği, tarafların karşılıklı göriiş ve iddiaları olarak belirlenmiştir.

Taraflar vekillcı·i mevcut yazılı delillerin dışında başkaca delilleri olmadığını, özellikle tanık din­

Ietmeyeceklerini açıklamışlardar.

Her dava, kanıtlanabildiği oranda olumlu sonuca ulaşmak durumundadır. Oysa, davacı taraf

davaya konu yaptığı iddiasını kanıdayamamıştır. Özellikle ilk toplantının çalışma emniyetinin 'sağlananı.a­dığı cihctle yönetim kurulu tarafından ertelenmiş ve yapılan işlernde yasal olmayan bir yön bulunmamış

olması bakımından yönetim kurulunun toplantıyı bir başka güne crteleyip durumu y_a.sal usüllcr doğrul· ·

tusunda gerçekleştirmeslnde. dava edildiği gibi haksız, ycr_siz ve yasa dışı bir takdir ve tasarruf görülme­

miştir.

Yukarıda açıklarınıaya çalışılan nedenlerle yerinde ve doğru bulunmadığı sonuç ve kanısına va­

rılan davanın reddine karar verilmek gerekmiştir.

llÜKÜM :Açıklanan bu duruma göre,

Ka tip

1. Yerinde ve doğru bulur:mıayan davanın reddine,

2. 15. Lira harç peşin alındığından başkaca harç alınmamasına. davacı tarafçayapılan yargılama ;~

giderinin kendi üzerinde bırakılnıasına.

3. Davalı tarafça yapılan (9.-) lira yargılama gideri ilc 1000. lira nisbi vekillik ücretinin dava­

cılardan alınıp dava lı ya ödenmesine, 10.10.1978 günü karar verildi. 10.10.1978.

Hakim 12160

/ '

-35-

Page 39: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

ı OLAYLAR 1 YA VER KABAKÇI'NIN ÖLDÜRÜLMESi

Odoımız iiyclcrindcıı T.M.O. Genel Mlldiirli Y.ıvcr KABAKÇI 1978-Kasımıntla görevi başında

katlcdilnıiştir. Mcslcğinc ve ıncslektaşlarıınıza karşı .gittikçe yoğunlaşan saldırılar ve· Yavcr KABAKÇI'·

NIN kosticdilmesi Uzerine yönetim kurulu aşağıdaki b~ısın bildirisiyle olayı Him kamu önünde 'kınamıştır ..

"ODAMIZ üYESi YAVER KABAKÇI'NIN ÖLDÜRÜLMESi TOPLUMUN ÇEŞITLI KESiM­LERi VE KiŞiLER ARASINDA KiN, NEFRET VE DÜŞMANLIK TOHUMLARININ EKiLEREK YASAL VE DEMOKRATiK YOLLARlN ÖNEMLi ÖLÇÜDE TlKANMASlNlN SONUCUDUR"

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası üyelerin.den Ziraat Viiksek Mühendisi ve Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdiirü Yaver KABAKÇI ve Makanı Odacısı, silahlı bir saldırı sonucu katledilnıişlerdir. Oda· mızın değerli üyesi Ya ver KABAKÇI'nın makamında katledilmesi basit bir öldürme olayının çok ötesinde

bir anlam taşımaktadır. Bu olay ülkemiz ve .toplumumuz açısından üzücü olduğu kadar düşiindürücü~ür de.

Yıllardan beri bilinçli bir biçimde uygulanan ayırırncı politikalar, toplumun çeşitli kesimlerinde derin

yaralar açmıştır. Uygulanan bu- politika sonucunda DcVIetiıı etkinliği ortadan kaldırılmış, ~cr kesimden

insan Devlete olan giivcniııi yitirerek kendi hakkını kendi alması gerc~tiği yönünde koşullandırılmıştır.

Ayrıca, bu ayrımcı politika toplumun çeşitli kesimleri ve kişiler arasında kin, nefret ve düşmanlık tohum·.

larını ckerek yasal ve demokratik yolların önemli ~lçüde tıkaiıması sonucunu doğurmuştur. Odamız üyesi

v~~ver Kabakçı'nın öldiirülmeSi de bu politikanın doğal bir sonucudur.

Bu menfur olayı şiddet ve nefretle kınar toplumumuzun yapısında derin yaralar açan bu tür

olayların son bulması ve adaletin en kısa sUredeycrinc gelmesi dileğiyle, değerli üyemiz Yaver Kabak çı' nın

ailcsine, Toprak Mahsulleri Ofisi Genel MiidüriUğii.Toplunıuna ve tüm· meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz.

FERiT UZUN OLAYI

Odamız üyelerinden Ziraat Yüksek Mühendisi Devrimci kardeşimiz Ferit UZUN, feodal baskının

en yoğun olduğu Hilvaıı ve Siverek'te toprak ağalarına karşı yürüttüğü cesur mücadelesinde faşist ve gerici

güçlerin boy hedefi oldu.

Ferit UZUN'un Siverek'te faşistleri n silahlı saldırısı sonucu katiedilmesini Açık Faşizmi kırmaya yönelik Provakasyonların bir parçası olarak gören Odamız aşağıdaki basın bildirisiyle olayı tüm kamu

önünde kına:dı.

"ODAMIZ ÜYESi ZiRAAT YÜKSEK MÜHENDISi FERiT UZUN'UN SiVEREK'TE FAŞiST­LERIN SILAHLI SALDIRISI SONUCU KATLEDiLMESi AÇIK FAŞiZMi KURMAYA YöNELIK PROVOKASYONLARlN BiR PARÇASlDlR."

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası üyelerinden Ziraat Yüksek Mühendisi Ferit Uıun Siverek'te faşistlerin silahlı saldırısı sonucu katlcdilmiştir. Odamızın değerli ~yesi Ferit Uzun'un katledilmesi basit

bir öldürme olayının çok ötesinde bir anlam taşımaktadır. Bu olay Ülkemizde tırmanan faşizmin geçmiş

MC döneminde boy hedefi haline getirilen mcsleğimize saldırılarının bir parçasıdır. Işçi, _öğrenci, teknik

eieman ve diğer emekçi kesimlere yönelik saldırılarını sürdüren faşizm, kitleleri hassas noktalarından vurup

toplumsal kargaşayı sağlayarak, toplumsal güçleri ezerek sıkı yönetim ortamını hazırlama çabalarını

sürdürmektedir. Odamızın liyesi Ferit Uzun'un öldürülmesi de bu amaca yönelik. provokasyon çabalarının

bir zinciridir. Değerli üyemiz ferit Uzun'un katıedilmesi olayını şiddet ve nefretle kınarız. Meslcktaşlarımı­za yönelik tüm bu saldırılara rağmen Ziraat Mühendisleri demokrasiden yana ve sömürüsüz bir düzen

kurulmasına yönelik çabalarınıyılmadan sürdüreceklerdir.

-36-

Page 40: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

SAMSUN ŞUBE BINASININ BOMBALANMASI

_faşiziın heveslisi zorb31arın ıncslcğiınizc. ve mcslcktaş!arımıza !~arşı giriştikleri eylemlerden biri­side T.M.M.O.B. Ziraat Mühendisleri Odası Samsun. Şubesinin bonıbalannıasıydı . Şube merkezinin bombalanmasıyla ilgili olari.lk odaınız Türk kamuoyuna aşağıdaki bi.ldiriyi ~unmuştur. ·

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Sanısun Şubesi 9 Aralık 1978 günü sabaha karşı saat 0.3.00 dolaylarında kimlikleri hcniiz saptanama yan faşist saldırganlarca b?mb~lanmıştır.

Bu tür saldırıları nefretle kınayan Odamız, 10 Aralık 1978'de bir basın duyurusuyla olayı kamuo· yuna açıklamayı görev sayar.

Odanıızın Samsun Şubesi 9 Aralık 1978 günü geceyarısı saat 03.00'te faşist saldırganlar tarafın­dan bombalanmıştır. Faşist terör ve saldırıların doruk noktasına ulaştığı şu giinlcrde, hükümetin tam bir kararlılık içinde sorunun üzerine giderek, insanlık ve çağdışı faşiSt odakları bir an önce dağıtmasının kesin

bir zorunluluk olduğu, her geçen gün daha açık olarak görülmektcdir. Kitlelerde yılgınlık ve dağınıklık yaratarak, kafalarınöaki çağdı·şı faşist amaçlarına ulaşacaklarını sanan belli çevreler, tarihin her dönemin~ de olduğu gibi buglin de kesin yen!lgiye uğratılacaklardır. Bu tür saldırıların, bizi, faşizme karşı mücade~ lernizden alık.oyanıayacağını bir kez ·daha :vurgular, mücadelenıizi tüm emckçilcrle birlikte sürdürmcyc tüm kararlılığınıız(a devam edeceğimizi kamuoyuna duyururuz.

Saygılarınıızla.

AKIN ÖZDEMİR

T.M.M.O.B. Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi Başkanı ve. Adako Birlik Genel Müdürü Ziraat Y. Mühendisi Akın ÖZDEMiR, kaynağı arta k çok iyi bilinen egemen sınıfların uşağı faşist çeteler

tarafından katiedildL

Faşist terörün kitleleri sindirmek, baskı ve cinayetler karşısında toPlumun etkisiz kalmasını sağ~ lamak için tüm emekçi halkımıza, onun yanında yer alan aydınlara, öğretınenlere, öğrencilere, teknik elemanlara, bilim adamlarına ve basma yönelik saldırıları sonunila Akın ÖZDEMIR'i aramızdan aldı.

T .M.M.O.B .. Ziraat Mühendisleri Odası ve Adana Şubesi Akın Özdemir'in anısını yaşatmak için geniş kapsanılı bir yayın hazırlığı içine girmişlerdir.

Adana Şube Başkanımız Akın Özdemir'in katledilmesiyle ilgili olarak Odamız Türk Kamu

oyuna aşağıdaki bildiriyi sunmuştur.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, Adana Bölge Şube Başkanı değerli nıeslektaşımız, yiği\ insan Akın Özdemir' 18 Aralık 1978 günü akşam saat .18.30'da işinden çıkarken faşist katillerce katiedildL

Demokrasi_,: bağımsızlık ve özgürlükten_ yana senelerdir birlikte kavga. verdiğimiz meslcktaşımı· zın katledilmesi basıt bir öldürme olayının çok ötesinde bir anlam taşımaktadır. Adana Bölge Şube Başkanımızın katledilmesi, sermayenin uşaklarının bugüne kadar uyguladıkları faşist terörünbir uzantı· sıdır. Faşist terör ve anarşinin kaynağı belirgin bir biçimde aydınlığa çıkm.ış olmasına' karşın hükümetin bu konudaki hareketsizlik ve kararsızlıktan sıy.rılmaması ve faşist güçlerin kaynağını kurutacak. önlemle~ ri almak yerine bu konuda dcınagoji ve gösterişten öteye gitmeyen tutum. ve davranışlar içersine girmesi, faşist terörün giderek tırmanmasına neden olmaktadır. Ceph~ dönemlerinden beri faşist saldırıların boy hedefi haline gelen mesleğinıiz ve odamız, bugline kadarki tüm eylemleri ile fa'şizmc karşı savaşan ve emekten yana mücadele Veren yiğit bir üyesini kaybetmiştir.

Çukurova'daki toprak ağalarına karşı yiğitçe kavga veren Akın Özdemir halkımızın ve tüm

kır emekçilerinin çıkarları doğrultusunda savaşımını sürdürürken hayatını kaybetmiştir.

TMMOBZiraat Mühendisleri Odası olarak, halkian yana kavganıızı yılnıadan ve blr adını gerile·

meden sürdüreceğiz. Verdiğimiz şehitlerin bayraklarını daha yükseklere çıkarabilmenin uğraşısı içinde

oiacağız. Bu böyle bilinmelidir.

Bu olay nedeni ile. tüm meslek camiasma ve halkımıza başsağlığı· dilerken, faşist katilleri şiddet

ve nefretle kınarız.

-37-

Page 41: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

KAliRAMAN MARAŞ OLAYLARINA ILIŞKiNBASlN BILDIRIMIZ

Işçi, ~ğrcnci, teknik eleman ve öğretim liyeleri ilc· diğCr emekçi kitlelere yönelik bireysel terör

cylcnılcrinı.Jı; bekledikleri amacı sağlayo.tnı.ıyan faşist gliçlcr, etnik ayrılıkları planlı şekilde körükleyerek

kitleleri hassas noktalarından vurup, toplums<ll karg<ışayı s<ığlayarak, sol toplumsal güçleri czccck sıkıyö.

net im ortanıını hazırlamak çabası içinde olanlar, son oyunl.arıııı Kahramanmaraş'ta oynamışlar ve çoğun·

luğu çocuk ve kadın olmak Uzcrc yiizlercc kişiyi acımasızca katlctnıişlerdir.

TMMOB Ziraat Miihcndisleri Odası Kahramanmaraş olayiarına ilişkin olarak kamuoyuna aşağıda·

ki basın duyurusunu sunmo.1y.1 ko.ırar vermiştir:

"Faşist çeteterin Doğu ve Giincydoğu Anadolu'da çeşitli aralıklarla siirdürdükleri katliamların

en büyüğli ve dehşet vcricisi Kahramanmaraş'ta yaşandı. Masum insanları, kadınları, çocukları, gençleri,,

ihtiyarları vurarak, hatta yakarak öldürenleri bu tıfl)sun evlatları kabul etmek olanaksızdır. işçi, öğrcnçi,

. teknik eleman ve öğretim üyc!eri ile diğer emekçi kitlelere yönelik bireysel terö.r eylemlerinden bekledik·

leri amacı s..ığlayanıayan faşist giiçler, .etnik ayrılıkları planlı bir şekilde körükleyerek kitleleri hassas

noktalarından vurup, toplumsal kargaşayı sağlayarak, sol toplumsal güçleri ezecek sıkıyönetim ortamını

hazırlamak çabası içindedirler. Halkımızın .bilinç diizeyi ve demokratik geleneği bu tür tertipleri de boşa

çıkaracaktır

"Faşist terör ve anarşinin kaynağının belirgin bir biçimde aydınlığa çıktığı günümüzde, hüküme­

tin hareketsiz ~c kararsızlıkta_n bir an önce sıyrılarak konuya ilişkin önlemleri acilen alması zorunludur.

''Bu tiir, eylemler halkımızı ve tüm demokratik kitle örgiitlerini yıldırmayacak özellikle fa.şizme

karşı bütünleşmelerini sağlayacaktır.

TMMOB Zir<ıat Mlihendisleri Odası, üyeleri ac!ına Kahramanmaraşlı yurttaşlarınıızın derin acı·

larını paylaşırken, hayatlarını kaybedeniere tanrıdan-rahmet di ler.

T.M.M.O.ll ZiRAAT MüHENDiSLERi ODASI 24. DÖNEM IlASIN BiLDi.RiLERi DiZiMi

1 Yeni Vergi Tasarısı hakkında Basın Bildirisi

2 Erken Kuzu Kesimi Konusunda Basın Bildirisi

3 Hayvancılık Bakanlığı Konusunda Basın Bildirisi

4 Toprak Reformu Konusunda Basın Bildirisi

5 Ziraat Mühendisleri Birliği Sorunu (TMMOil ile ortak)

6 Traktör Sorunu Basın Bildirisi

7 Tarımsal Destekleme Konusunda Basın Bildirisi

8 Gübre Sorunu Basın Bildirisi

9 Sütçülük Sorunu Basın Bildirisi

10 Diyarbakır Bölge Toplantısı Basın Bildirisi

11 Van Bölge Toplantısı Basın Bildirisi

12 Trabzon Bölge Toplantısı Basın Bildirisi

13 Samsun Bölge Toplantısı Basın Bildirisi

14 Istanbul Bölge Toplantısı Basın Bildirisi

15 lznıir Bölge Toplantısı Basın Bildirisi

16 Adana BölgeToplantısı Basın Bildirisi 17 Ya ver KABAK ÇI 'nın Öldürülmesi Olayı Basın Bildirisi

18 Ferit UZUN'un Öldürülmesi Olayı Basııı Bildirisi.

19 Sanısun Şubesinin Bombalanması Basın Bildirisi

20 Akın öZDEMiR'iN Öldürülmesi Olayı Basın Bildirisi

21 Kahramanmaraş Olayları. Basın Bildirisi 22 Tarımsal Oğrenimin 133. Yıldönüınii Basın Bildirisi

-38-

"Saygılarnnızla,

ı i

Page 42: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

1 GENEL SEKRETERLiK 1. 1 ). GENEL SEKRETER

' '

T.M.M.O.B. Ziraat Mühendisleri Odası 24. Genel .Kurulunda yönetime gelen ve ,Maddi olanak­sızlıklar içerisinde göreve başlayan yönetim kurulumuz Genel Sekreterlik görevini de başlangıçta yönet­melik hükümlerince özerine olmuş, daha sonra yapılan ila na göre müracaat olmayınCa bu görevin ·Yönetim Kurulu Üyesi EBUBEKIR ÇAGDAŞ Tarafından yÜrütülmesi ni kararlaştırmıştır.

2). GENEL SEKRETER IDARi YARDIMCISI

1S Yıldan beri odamızda çalışan Süreyya ERS UN 28.2.1974 tarihinden beri Oda genel Sekreter idari Yardımcılığı görevini yapmaktadır. Genel Sekreter idari Yardımcısı, Oda Genel Sekreteri adına Büro ve Muhasebe işleri ile tüm idari işleri yönetmekle sorumlu V'e·Görevlidir.

ı979 tarihinde görevinden istifa eden Süreyya !'rsun'a Odamız adına sağlık ve Başarılar dileriz.

3). BÜRO iŞLERi

ı978 yılında Odanııza S72 üye kaydı yapılmıştır. 3ı.1.ı9.79 tarihine dek .ı786 gelen, 1886 giden yazı bulunmaktadır. (Genelgeler bu sayıya ekli değildir.) ı978 yılında Odamıza kayıt olan S72 üye ile birlikte ı978 yılı sonun da Odamıza üye kayıt sıra numarası 9S94'a ulaşmıştır. Bu sayıya ölenler, emekliye ayrılanlar, yurtdışında ve askerde olanlarla adresi bilinmeyenler eklidir. ı22 sayılı yasa ile değiştirilen 6830 sayılı istimfak yasası gereğince 1979 Bilirkişi seçimleri süresi içinde tamamlanmış ve Hukuk Mahke­melerine aktanlmak üzere Valilik Makamlarona gönderilmiştir. Bu arada ayrıca lı Temsilcilerimizede bilgi verilmiştir. Ankara ilinde bilirkişi yönetmeliğine göre bilirkişi seçilmeye hak kazanmış olan üyelerimizin isimleri saptanarak Ocak-ı979 ayının ilk haftasında kura çekme usulü ile bilirkişiler saptanmış ıs. Asil üye ismi kırk nüsha olarak Valiliğe sunulmuştur. Bu bilirkişilerin seçimi hususunda yönetim kurulumuz hassasiyetle dur.muş Ve hiç bilirkişilik yapmayan üyelerimizin içerisinden kuruluşlarıda göz önüne alına­rak bir seçim yapılmıştır. Böylece hiç bir meslektaşımızın mağduriyetine meydan verilmemiştir. 14-17 Ocak 1974 tarihinde Erzurumdayapılan ı.· hayvancılık Çayır-Mer'a ve yem bitkileri Teknik kongresine ait kitabın dökümanları tamamlanarak değerli meslektaşlarımızın faydalanabilmesi için ı soo adet bastı· rılmıştır.

Odamızda 1978 yılı içerisinde ıs geçici ,uzmanlık .komisyonu oluşturulmuştur. Komisyonların çoğunun çalışmaları devam etmektedir. Çalışmalarını bitirmiş olan komisyonların hazırladığı raporların gerekli değerlendirilmesi yapılmış ve ilgili kuruluşlara dağıtılmıştır.

Üyelerimizin durumlarını saptamak amaçıyla geliştirilen anket formları çoğaltılarak üyelerimize. gönderilmiştir. Üyelerimiz tarafından doldurulup tekrar genel Merkezimize gönderilen Anket formları dosyafanmış ve dcğerlendorilmeye hazır hale gelmiştir.

Yönetim Kurulumuzun çalışma dönemi içerisinde düzenlenen 7 adet bölgesel toplantının bütün organizasyon v.b. işlemleri zamanında ve eksiksiz olarak yapılmıştır.

Aylık Yayın Organımız "Oda Haberleri" nin bütünüyelerimize bu dönemde sağlıklı dağıtımının yapılması için şube ve il temsilcilikleri ile dağıtımları gerçekleştirilmeye çalışılmıştır.

1978 Yılında odamıza iletilen duruma göre 8 üyemiz aramızdan ayrılmıştır.

1978 Yılında aramızdan ayrılan. Ziraat Y. Mühendisi.

YA VER KABAKÇI, FERiT UZUN, AKIN öZDEMiR, CANiP EGILMEZ, KEMAL ACARER,

CELAL YALÇINKAYA, KENAN TOKÖZLÜ, AHMET BÜYÜKSELI'yi

rahmetic anar, Camiamız adına anıları önünde saygı ile eğilir tüm yakınlarına başsağlığı dileriz.

ı978 Yılı içinde odamıza iletilen bilgilere göre 68 Üyemiz emekli olmuştur.

1978 Yılında emekli olan Ziraat Yüksek Mühendisi ı

-39-

Page 43: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

A, Necati SERTÇELIK, Mclina ÖZKAN, Ülkü KAFAOGLU, M. Emin BATTALGAZI, lbrahim

GÜNALT AY, 1. Hakkı ŞENER, Ahmet AYVAZ, M. Faik ZORLU, Hüsnü AKSOYLAR, Türkan EMRE

Hüseyin AKGÜN, Muharrem YAZGAN, Selahattin TÜRÜT. Yaşar ZENDER, Süleyman BALAMIR,

Hayretlin ALPAY, Ertuğrul TAMAY, Recep BERBEROGLU, Kasım GÜMÜŞ, A.Recep YILMAZ,

Recep ÇALI, Nainıc KURHAN, Davut GÜRSOY, G. Ülvi ARSLANPAY, Sevim EROKAY, Lütfıye

YILDIRIM, Müzeyycn GÜNDOGAN, Orhan HEPGÜVENDiK, Recai TAŞAN, Enise ATAÇ, Kemal

ALAY, H.Hüseyin KARASU, Osman ADAY, Ahmet ALAŞEHiRLI, Turgut KUTLU, Niyazi AKŞIN, Harndi YETKINER, Isınail OKTAR, M.Sait ALPER, Muaffık KA YI, Masife TUATAY, A.Zait GÜVEN·

GIRIŞ, Emine TÜRYüKSEK, Mustafa BIRLER, Horşit MEMIŞOGLU, Sadeddin DEMlRÖZ, Mesut

ÖZUYGUR, Cahit ÖZGÖREN, Hüseyin AKGÜL, Isınail ÜNAL, Fahri SARDAŞ, Füsun SAYINER,

Suat KONAKÇI, Naim SARAÇOGLU, Mehmet PERÇlN, Yusuf ALTINTEK, Aytcn DERMAN, Kadir

KÖKE, Necati KiRIŞLI, Zeki KARACA, Isınail ŞENTÜRK, Sadi DOSTOGLU, Salih ARSEVEN, Emin

KU RHAN, A. Nazım DURLU, Ramazan TÜRKER, Mediha ŞENTÜRK, Ecir ERDOGAN.'a

Odamız camiamız adına, bundan sonraki yaşamlarında sağlık ve esenlikler diler.

ÖLÜM Y ARDlM FONU :

1.3.1976 tarihinde yeniden düzenlenen Ölüm Yardım Fonuna eldeki mevcut bilgilere göre 970 üye kayıtlıdır. Vefat eden ve bu fona kayıtlı olan üyelerimizin varisierine 1500 TL. cenaze 10000 TL. Ölüm Yardımı yapılmaktadır. Bugüne değin bu fondan yararlanamayan kaybettiğimiz dcğirli üyelerimizin aileleri sırası ilc bu fondan yararlanacaklardır.

BÜRO PERSONELI

Geçmiş yıllara oranla, üye sayısının artması, Büro hizmetlerinin çoğalması büro'nun iş kapasite· sini arttırmıştır. Personel sayımızın geçen yıllara oranla yok denecek kadar az olmasına karşın bazı ufak aksaklıklar haricinde hizmetler zamanında yapılmış, üyelerimizin her türlü başvurmaları zamanında yapıl­mıştır.

Odaınııda halen 4 personel çalışmaktadır. Bu personelden birisinin odadan ayrılma durumunda olmasını gözönünde tutan yönetim kurulu geçici olarak büro işleri için bir personeli halen çalıştırmakta­d ır.

ı ŞUBELERiMiZ] Bu Yıl; Istanbul Şubemiz: 181.733.69.TL, lzmir Şuliemiz: 314.191.15.TL, Adana Şubemiz: 195.690.75. Tl., Sanısun Şubemiz 64.011.63. TL. gelir elde etmişlerdir.

Şubelerimiz toplam olarak 755.627.22 TL. gelir elde etmelerine karşın odamıza bu yıl Genel merkez payı olarak ancak 65.000 TL. ödeyebilmişlerdir. Odamızın çalışmalarında, prensip karar ve uygu­laınalarında yanında yer alan, olumlu çalışma ve davranışlari' ile bölgelerinde Odamızı eksiksiz temsil

eden Başta izmir ve Istanbul Şubelerimiz olmak üzere Adana ve Samsun Şu belerimize bu olumlu çalış­ma ve davranışlarından ötürü Yönetimlerine huzurunuıda teşekkürü borç biliriz.

1 TEMSiLCiLiKLERiMiZ 1 Oda Genel Merkezimizin bulunduğu Ankara ili lle Şubelerimizin bulunduğu Istanbul, lzmir,

Adana ve Samsun ilieri dışındaki 62 ilimizde odamız temsilciliklerimizle temsil edilmektedir.

1978 Yılı içerisinde il temsilciliklerinin olumlu ve başarılı çalışmaları ve yönetim Kurulumuza büyük yardımları olmuştur.

i ı i{!msilciliği görevinde mesai veren ve emeği geçen il temsilcisi üyelerimize huzurunuıda teşekkürü borç biliriz.

-40-

1

.i )

Page 44: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

TMMOB ZIRAAT MüHENDiSLERi ODASI 1978 YILI DENETLEME KURULU RAI'ORU

25. Genel Kurul Sayın Üyeleri,

Ziraat Mühendisleri Odası Yönetmeliğinin ilgili maddesine g<:Jre, Odanın hesapları ve buna bağlı tüm işlemlerin 1978 yılı dcnetleıncleri yapılarak;

1. Muhasebe ve bütçe ilc ilgili çalışmaları yönünden; · 1- Odanın muhasebe işleri ile.ilgili gelir-gider belgelerinin, yönetmeliğeuygun olarak iş­

Jenip yürUtüldüğü saptanmıştır.

2- 1978 yılı gelir-gider durumu, çalışma raponuna ekli tabloda gösterildiği gibi, Odanın 1978 yılı toplam net gcliri1.084.476.01 TL. gidcri ise 845.714.33 TL. dir. Buna göre Odanın 1978 yılı gelirleri 238.76).68 TL.fazla olmuştur. Ancak, Odanın 1977 yılı so­nunda devraldığı, 1.755.111.90 TL. borcun 31.12.1978 tarihinde 1.836.140.49 TL'na çıkmış olması yanında aradaki 81.028,59 TL'na gÖre iyimser bir değerdir. Çünkü Oda­nın bu döncmdeki devreye giren borcu, gelir-gider farkı 238.761,68 TL'dan daha düşük bulunmuştur.

3- 31.12.1978 tarihine göre Odanın bankalardaki varlığı 199.030,92 TL olup kasasında da 39.730,76 TL bulunmaktadır.

4- T'M.M.O.B. Ziraat Miihcndisleri Odası Yönetmeliği genel hükümlcrhıde; şubelcrin tüm muhasebe ilc ilgili dökümanlarını her ay Odaya, bir sonraki ayın ohuncu gününe kadar

göndermeleri gerektiğini belirtmektedir .. Bunun yanında, her ay sonunda· Oda hisscsi ödentilerini de Oda hesabına aktarılması öngörülmektedir. Yapılan incelemelerde şube-

, '

!erin bu hükümlere u yınadıkları saptanmıştır.

ll. Odanın YCSııctimi ve mesleksel çalışmaları' yönlinden:

1- Oda Yönetim Kurulu göreve başladığı 25.2.1978 tarihinden 1978 yılı sonuna kadar yap-. tığı 36 oturumda toplam 123 karar almış olup üyeler toplantılara düzenli olarak katıl­mışlar ve imzalar normal yürütülmüştiir.

2- Oda Yönetim Kurulu, görevde bulunduğu dönemde, çeşitli kuruluşlarca düzenlenen bilimsel toplantı, seminer ve kongre gibi çalışmalarda onur verici bir biçimde temsil edilmiş olduğu yargısına varılmıştır.

3- Ölüm Yardım Fonu ilc ilgili hiçbir işlemin yapılmadığı görülmüştür. Buna neden olarak, tüm kamu oyunca da bilinen, Odanın geçmiş dönemlerde çalıştığı binaya girilmc olana­ğının bulunmadığı ve konu ilc ilgili tüm belgelerin bu binada kaldığı gösterilmiştir.

4- Tüm bunlardan ayrı olarak, T.M.M.O B. Ziraat Mühendisleri Odası'nın ilgili yasa ve yö­netmelikıere göre amacına uygun ve daha' etkin bir görev yapabilmesi için;

. a) Günün koşullarına uygun bir ücretle Odaya bir Gen.el Sekreter atanmasının,

b) Üyelerin aylık ödentilerinin de yine günün koşullarına uygun bir değere çıkarılması­nın gerekliliğine inandığımız ı ve Odanın içinde bulunduğu parasal yöndeki gliç ko­şullardan ivedilikle kurtulması nedeni de gözönüne alınarak Genel Kurulda önerimiz doğrultusuı:ıda bir ~arar alınmasını arz ederiz.

Yenal KUŞÇUOGLU Denelteme K.Üyesi

11 Şubat 1979

Y. Zeki AKDAG Denetleme K. Üyesi

-41-

Saygılarımızla

Doç.Dr. Muammer KAYlHAN Denetleme K.Üycsi

Page 45: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

0-

Ol-

02-

03'-

04-

05-

06-

07-

08-

HIMOB

ZIRAAT ~IOHENDISLERI ODASI

31.12.197S Tarihi hib:ıriyle ['ıliz:ın

TOPLlM

llESAlliN ADI BORÇ ALACAK

ÖZ KAYNAKLAR

01- Yasal Gclirlt!r 1.946.740.37 02~ Genel Gelirler 210.855.40 o:ı- Ö-lüm. Yar. fonu 41.657.-

TOPLAM 2.199.252.77

TAŞlNlR YE TAŞlNMAl MALLAR 011 Yapılar

012- Dcınirb.ı~lar 200.956.44 TOPLAM 200,956..14

KASA 021-~ K.ıs.ı 910.1..JO.'I2 834.719.3M 022 Pul Kasası

TOI'LAM 910.140.12 834.719.38

BANKALAR

031- Şekerbank T.A.Ş. 25:J.482.22 100.800.-032- T.lş Bankası 188.031.49 150.000.-033- T.C. Zir;ı.u Bankası 100.-034- T.Emlak Kredi ll<ınk. 30.634.28 30.000.-035- T .Emlak kredi. ll. Öliim. Y .F. 7.582.93 036- Adana Şh. B.ınka. Hes. 24.676.-037-lıınir Şb. Banka Hes. 49.904.98 038- Samsun Sh. Banka Hes. 18.298.86

TOPLAM 572.710.76 280.800.-

)'AHYIL HESABI

041- Tahvil 120.-TOPLAM 120.--

DEPOLAR

os·ı-- Gereç Deposu 052- Kitap Deposu 80.fı68,46

TOPLAM 80.668.46

BORÇLU HESABI 061 Borçlular H5.286,09 10.000.-

TOPLAM 1$5.286,09 10.000.-

ALACAKLI HESABI

07- Alacaklar 110.945,70 2.009.823.52

TOPLAM 110.945,70 2.009.823.52

GIDERLER

091- Gereç Giderleri 95.593 ..

092- Personel Giderleri 677.389,15 093- Dışarıdan sağlanan Hizmet 25.959,85 094- Çeşitli Giderler 817.087,02 095-Öiüm Yardım Fonu gid.

096- Odalar Birliği Hesabı 60.900.-097 Şubeler Hesabı 32.442.89

TOPLAM 1.710.371.91 ----

--~--_!2~)4j77Y.._~Iı N<.'ti...ı~5l 1593.396.22 ----... ,,,, GENEL TOPLAM 5.334.595.67 5.33·Lii95.67

-42-

KALINTI

BORÇ ALACIK

1.946.740,37 210.855,40

41.657.-

2.199.252.77

200.956.41 ' 200.956.4 ı

75.420.74

' 75.120.74

152.682.22 38.031.49

100.-634.28

7.582.93 24.676.-

ll 49.904.98 18.298.86

. 291.910.76

120.-120.-

80.668.46

80.668.46

145.286.09

145.286.09

'•

1.8.98.877,82

1.898.877.82

95.593. -677.3S9,1.s"·

25.959,1)5 817.087,o2

60.900.· -32.442.89

1.710.371.91

1.593.396.22

4.09R.I30,S9 .ı.o98 .. ı3o,;9

Page 46: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

AKTIF

Ol- Taşınır Taşınmaz Mallar

02- Kasa

03- Bankalar

04- Tahvil

05- Depolar

06- Borçlular

08- Giderler

1964/77 Yılı Neticeleri

TMMOB

ZIRAAT MüHENDISLERI ODASI 1978 Takvim Yılı Bil:ınçosıı

Ura Kr

'200.956; 41

75.420, 74

291.910, 76,

120, .-

80.668, 46

145.286, 09.

1.710.371, 91

1.593.396, 22

4.098.130, 59

O -:- öz Kaynakl:ır,

07-Alacaklar

-43_;

PASIF

Lira Kr

·2.199.252, 77

1.898.877. 82

4.098.130. 59

Page 47: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

TMMOB ZlRAArMOHENDlSLERl ODASI

1979-Yılı Büiçesi

GELIRLER

BÖLÜMMADDE 1- Geçen Yıldan Devreden 1- Borçlular

a) Çeşitli Borçlular b) Üye ödentisinden borçlular

1 BÖLÜM TOPLAMI ll- ODA GELIRLERI

1- Üye giriş ödentileri (600x100) 2- Üye yıllık Ödentisi (8100x480.-TL) 3- Hizmet Karşılığı alınan 4- Kimlik Belgesi karşılığı 5- Yayım gelirleri 6- Bağış ve Yardımlar 7- Para cezaları 8- Bilirkişi ödentisi %5 oda payı 9- Katılma (Iştirak) gelirleri 10- Banka Faizleri 11- Tahvil, Bono kira ve faizi 12- Amortismanlar 13- Sair gelirler

ll. BÖLÜM TOPLAMI GELIRLER GENEL TOPLAMI

GIDERLER

1- Yatırım giderleri 1· Demirbaşlar

ilÖLÜM TOPLAMI ll- Borç ödemeleri

1-a) Çeşitli alacaklılar b) Eski ölüm yardım fonu alacaklılar c) Sair ödemeler

II.BÖLÜM TOPLAMI 111-A. Gereç giderleri

1- Büro gereç ve tüketim giderleri 2· Basılı Kağıtlar 3- Sair gereçler B- Personel giderleri 1- Kadrolu personel 2- Gündelik personel 3· fazla çalışmalar 4- Yıllık ikramiyeler,kıdem lazminatı v.b. 5- Personel yollukları 6- Sigorta primi işveren payı 7- Personel sosyal giderleri

145.286,09 2.066.894.23

60.000 .. 3.888.000.-

1.-12.000.-

100.000.-1.-1.-

25.000.~

1.-1.000.-

1.-10.000.-

1.-

50.000.-

1.898.877.82

40.000.-1.-

-44-

30.000.-5.000.-1.000.-

704.000.-1.-

50.000.-500.000.-

20.000.-130.000.-200.000.-

Lira Kr

2.212.180. 32•

4.096.006 .-

50.000 .-

1.938.878 82

36.000

1.604.001 .-

Lka Kr

2.212.180. 32

4.096.006 6.308.186 32

50.000

1.938.878. 82

Page 48: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

B· Personel giderleri 1· Kadrolu personel 2· Gündelikli personel 3· Fazla çalışmalar 4, Yıllık lkramiyeler, kıdem lazminatı v.b.

5. Personel yolluklan 6· Sigorta primiişveren payı 1· Personel sosyal giderleri

C· Dışardan sağlanan hizmetler ı.· Onarım ve bakım giderleri 2· Sair hizmetler J. Ödentiloplayan mutemez yüzdeleri D· Çeşitli giderler

1· Yönetim kurulu oturum ödenekleri (50x7x60) 2· Denetleme (75x3x12) J. Onur Kurulu " (50xS~12) 4· Yardımcı organlar

a) Danışma Konseyi oturum ödenekleri

(50x3x30) 4.500.-b) Daimi ihtisaskom Oturum ödenekieri . ·

(50x2xl2x2) 20400.­d) Geçici ihtisaskom. Oturum ödenekleri ·

(50x10-3x3) 4500. 5· Kiralar (10000x12) 120.000.-6· Vergi ve resimler 1· Genel kurul giderleri 8· Kongre ve Bölge Toplantılan giderleri 9· Isıtma Aydınlatma, Su 1 O.PTT Giderleri ll-Damga Pulu 12-Yayın giderleri 13· Yargı, yüriitme Noter giderleri 14·Amortismanlar 15-Bağış ve yardımlar 16-T emsil giderleri 17-Demirbaş giderleri

50.000.-100.000.-50.000.-15.000.-50.000.-

7.500.-200.000.-150.000.-

10.000.-50.000.-30.000.-5.000.-

18-Sair giderler 1.000::;.-::..__;.._ _________ _

lll BÖLÜM TOPLAMI IV-ODALAR BIRLIGI

1· TMMOB payı 2· Sair giderler

IV.BÖLÜMTOPLAMI

V- ŞUBELER

A-ISTANBUL ŞUBESI. 1. Yatırım giderleri _. a) Demirbaşlar_

2- Gereç giderleri a) Biiro gereç ve tlikı,tim

b) Basılı kağıtlar c) Sa ir gereçler

534.902.-1.

534,902,-

5.000.-

7.000.-..

2.551.701-

534.902.-

196,300.-

Page 49: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal
Page 50: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

C- ADANA ŞU BESi 181.300.-

1· Yatırım giderleri 10.000.-

a) Demirbaşlar 10.000.-2- Gereç Giderleri 5.000.-a) Büro gereç ve tüketim Malları 4.000.-b) Basılı kağıtlar soo.-d) Sair gereçler 500.-

3- Personel Giderleri 96.200:-. a) Kadrolu Personel 60.600.-b) Yıllık ikramiye, kıdeın lazminatı v.b. 8.600.-c) Personel yollukları ' 2:iıao.~ d} Sigorta prim.i işveren his~esi 5.000.-f) Personel Sosyalgideri 20.000-.

4- Çeşitli giderler 70.TOO.-a) Yönetim kurulu qturum ödenekleri

(50x7x12) 4.200.-b) Yardımcı organlar (50x3x6) 900.-c) Kiralar 35.000.-d) Vergi ve resimler 1.500.-e) Genel kurul giderleri 5. 000.-g) Isıtma aydınlatma, Su 5.000.-h) PTT giderleri 10.000.-ı) Temsil giderleri 3.000.-i) B<lsın yanın gid~rlcri 5.000.-i) Sair giderler 500.-

ADANA ;iUBESI GIDERLERi 181.300. D- · SAMSUN ŞUBESi 99.100.-

1· Yatırım giderleri 5.000.-a) Demirbaşlar 5.000.-

2- Gereç giderleri 5.500.-a) Biiro gereç ve tüketim malları 3.000.-b) Basılı kağıtlar 2.000.-c) Sa ir gereçler 500.-

3- Çeşitli Giderler 78.600.--

a) yönetim kurulu oturum ödemeleri

(50x7x 12) 4.200.-b) Yardımcı Organlar (50x3x6) 900.-

r c) Kiralar 40.000.-

'· d) Vergi ve Resimler 2.500.-c) Genel kurul giderleri 5.000.-f) Kongre giderleri 2.500.-g) Isıtma aydınlatma, Su 5.000.-h) PTT Giderleri 10.000.-ı) Temsil giderleri 3.000.-i) Basın yayın giderleri 5.000.-

i) Sa ir Gid!!t:k 500. SAMSUN ŞUBESi GiDERLER TOPLAMI 99.100.-

E- YENi AÇlLACAK ŞUBELER 250.000.- 250.000.- 250.000.-

GIDER'-ER TOPLAMI 6. C25. 481.82

1980 YILINA DEVREDEN GELiR FAZLASI 282.704.50

GIDERLER GENEL TOPLAMI 6. 308.186.32

-47-

Page 51: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal

PERSONEL KADRO CETVELI

A- KADROLU VEYA SÖZLEŞME Li PORSON EL

KADRO ÜNVANI

Genel Sekreter Hukuk Danışmanı

1978 YILI KADROSU ÜCRETI (TL)

15.000 1.000

B- TOPLU i Ş SÖZLEŞMESI KAPSAMINDA OLAN KADROLU PERSONEL

KADRO ÜNV ANI Genel Sek. id. Yrd; Kasa Tazmimitı Büro Şefi Muhasebe Servis Şefi Büro Memuru Muhasebe Memuru Büro Memuru Büro Memuru Büro Memuru Büro Memuru Büro Memuru MUstahdem

Büro Memuru (isı. Şb.) Büro Memuru (lzm.Şb.) Büro Memuru (Ada.Şb.)

1978 YILI KADROSU ÜCRETi (TL)

8.400.-1.000.-5.900.-

3.300.-

8.400.-

4.865.-3.300.-3.800.-

4.300.-3.300.-

-48-

1979 YIL.I KADROSU ÜCRETI (TL)

30.000 1.000

.1979 YILI KADROSU ÜCRETI (TL)

1.000.-6.650.-

4.050.

9.150.'-

"- ..

5.610.-

4.350.-5.050.-4.050.-

Page 52: sürecinde Türkiye emekçi örgütlenmesinin toplumculuk yolunda ilerlemesi için elindeki en gUçlü ·v~··bi-"· ri cik silah ın demokrasi olmasıdır. Bugün ülkemizdeki siyasal