İstanbul teknİk Ünİversİtesİ fen bİlİmlerİ ...4. tİyatro salonunda iŞik 30 4.1. tiyatroda...
TRANSCRIPT
İ STANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ FEN Bİ Lİ MLERİ ENSTİ TÜSÜ
I ŞI K VE RENK KULLANI MI NI N SAHNE AYDI NLATMASI NDAKİ YERİ
YÜKSEK Lİ SANS TEZİ
Mi mar İ dil GENÇAYDI N
MAYI S 2003
Anabili m Dalı : Mİ MARLI K
Pr ogra mı : YAPI Bİ LGİ Sİ
17
Ġ STANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ FEN BĠ LĠ MLERĠ ENSTĠ TÜSÜ
I ġI K VE RENK KULLANI MI NI N SAHNE AYDI NLATMASI NDAKĠ YERĠ
YÜKSEK LĠ SANS TEZĠ Mi mar Ġ dil GENÇAYDI N
(502991037)
MAYI S 2003
Tezi n Enstit üye Verildi ği Tari h : 5 Mayı s 2003 Tezi n Savunul duğu Tari h : 29 Mayı s 2003
Tez Danı Ģmanı : Pr of. Dr. Mehmet ġener KÜÇÜKDOĞU
Di ğer Jüri Üyel eri Doç. Dr. Ser mi n ONAYGĠ L (Ġ. T. Ü.)
Doç. Dr. Rengi n ÜNVER ( Y. T. Ü.)
ii
ÖNSÖZ
Çal ı şmal arı m boyunca yar dı ml arı nı esi rgemeyen, yor uml arı ve fi ki rl eri il e bana yol göst er en sevgili hocam Pr of. Dr. Mehmet Şener Küçükdoğu’ ya; kar şılı ğı nı ödeyemeyeceği m yar dıml arı i çi n yazar, yönet men, el eştir men, çevi r men ve değerli i nsan Sn. Yıl maz Onay’ a; bi t mez t ükenmez manevi dest ekl eri i çi n anneme, babama ve kar deşi me; ger ekti ği nde evi ni ve bi l gi sayarı nı bana açan can dost um, mi m. Ni yazi Er doğan’ a; ve varlı ğı nı benden hi ç bi r zaman esi rgemeyen mesl ekt aşım, dost um, eşi m, di ğer yarı m, mi m. Atıl Beçi n’ e çok t eşekkür ederi m.
Mayı s, 2003 İ dil Gençaydı n
iii
İ Çİ NDEKİ LER
KI SALTMALAR vi TABLO Lİ STESİ vii ŞEKİ L Lİ STESİ viii SEMBOL Lİ STESİ i x ÖZET x SUMMARY xi
1. Gİ Rİ Ş 1
2. I ŞI K VE RENK 3 2. 1. Gör me - Görsel Al gılama 3 2. 2. I şı k 4 2. 3. Renk 6
3. I ŞI K VE RENK YAKLAŞI MLARI 16 3. 1. Renk Teori si 16 3. 2. Renkl eri n Et kil eri 22 3. 3. Renk Kar akt erl eri ve Ol uşt ur dukl arı Psi kol oji k Al gıl ar 24
4. Tİ YATRO SALONUNDA I ŞI K 30 4. 1. Ti yatroda I şı k Üzeri ne Genel Düşüncel er 30
4. 2. Ti yatro Sal onunda I şığı n ( Aydı nl at manı n) Tarihi 31 4. 3. Sahne Aydı nl at masını n Tari hsel Geli şi mi 34
5. Tİ YATROLAR - YAPI SAL ÖZELLİ KLERİ 40 5. 1. Ot ur ma Sal onundaki Işı k Konuml arı 40 5. 2. Sahne - üst ü I şı k Konuml arı 41
6. SAHNE AYDI NLATMASI KAVRAMLARI 45 6. 1. Sahne Aydı nl at masını n Özelli kl eri 45
6. 1. 1. Aydı nlı k Düzeyi 45
6. 1. 2. Renk 46
6. 1. 3. I şı ğı n Dağılı mı ve Doğr ul t usu 47
iv
6. 1. 4. I şı ğı n Har eketi 47 6. 2. Sahne Aydı nl at masını n Amaçl arı 47
6. 2. 1. Seçi ci Gör ünürl ük 47
6. 2. 2. Boyut Kazandır ma 49
6. 2. 3. Kompozi syon 49
6. 2. 4. Akı ş 50
6. 2. 5. At mosf er Yar at ma 50
6. 2. 6. Tarz 51
7. SAHNE AYDI NLATMASI NI N ELEMANLARI 52 7. 1. I şı k Kaynakl arı 52
7. 1. 1. Akkor Telli Lambal ar 52
7. 1. 2. Ark Lambal arı 54
7. 1. 3. Deşarj Lambal arı 54 7. 2. Ar mat ürl er 56
7. 2. 1. Ar mat ürl eri n Opti k Si st eml eri 57
7. 2. 2. Ar mat ür Ti pl eri 58
8. SAHNE AYDI NLATMASI TASARI M SÜRECİ 62 8. 1. Aydı nl at ma Tasarı mında İl k Adı ml ar 62 8. 2. Bi r Aydı nl at ma Resmi / Pl anı Geli ştir mek 62 8. 3. I şı k Ti pi Seçi mi ( Deneysel Aydı nl at ma Düzenl emel eri ) 63 8. 4. I şı k Doğr ult u Açıl arını n Seçi mi 64 8. 5. Aydı nl at ma Ti pi ve Doğr ul t usunun Seçi mi 67
9. SAHNE AYDI NLATMASI KURULUM SÜRECİ 70 9. 1. I şı k Doğr ult u Açıl arı 70 9. 2. Açıl ara Kar ar Ver me 72 9. 3. Mevcut Donanı mı n Değerl endi ril mesi 73
10. SAHNE AYDI NLATMASI PROVA SÜRECİ 77 10. 1. I şı ğı n Odakl anması 78 10. 2. Lamba Kur gul arı 80 10. 3. Kuvvetli Işı k ve Renk Deği ştiri cil eri n Kur gusu 80 10. 4. Son Pr oval ar 80
v
11. ESERLERİ N AYDI NLATMA YAKLAŞI MLARI 82 11. 1. Oper a Aydı nl at ması 82 11. 2. Müzi kal ve Oper etleri n Aydı nl at ması 83 11. 3. Göst eril eri n Aydı nlat ması 85 11. 4. Bal e ve Dans Aydınl at ması 85 11. 5. Oyunl arı n Aydı nl atması 86
12. ESERLERİ N SAHNE AYDI NLATMASI NA ÖRNEKLER 88
13. SONUÇ: I ŞI KSAL YARATI MLAR - Bİ R ÖZET - Bİ R DEĞERLENDİ RME 103
KAYNAKLAR 109
EK A. RENK KARI ŞI MLARI 112
EK B. RENK ALGI SI 116
EK C. AYDI NLATMA (I ŞI K) AÇI LARI 118
ÖZGEÇMİ Ş 120
vi
KI SALTMALAR
CI E : Commi ssi on I nt er nati onal e de l’ cl ai rage DMX : Di git al Mul ti pl exi ng HMI : Met al Hali de Lamba ( OSRAM t ar afı ndan veril en i smi ) Hi dr arjirum,
mi di -ark uzunl ukl u, I odi d deşarj l ambası YI A : Yüksek I şı k Akılı ( Hi gh Int ensit y Di schar ge Lamp, HI D) KKI : Kompakt Kaynakl ı I odi d ( CSI) PAY : Par aboli k Al umi nyum Yansıtı cılı, PAR PK : Pl ano Konveks, PC MY : Mi ni Yansıtı cılı PI : Per de I şı kl arı CAD : Comput er Ai ded Desi gn (bil gi sayar dest ekli t asarı m)
vii
TABLO Lİ STESİ
Sayf a No
Tabl o 2. 1. Bi ri ncil renkl er i çi ndeki ana renk or anl arı ....................................... 8 Tabl o 2. 2. Açı k renkl eri n renk sı cakl ı ğı düzeyl eri .......................................... 9
Tabl o 2. 3. Kul l anı m yeri ne gör e renksel geri veri m ger eksi nmel eri.................. 12
viii
ŞEKİ L Lİ STESİ
Sayf a No
Şekil 2. 1 Şekil 2. 2 Şekil 2. 3 Şekil 3. 1 Şekil 3. 2 Şekil 3. 3 Şekil 4. 1 Şekil 5. 1 Şekil 5. 2 Şekil 10. 1 Şekil 12. 1 Şekil 12. 2 Şekil 12. 3 Şekil 12. 4 Şekil 12. 5 Şekil 12. 6 Şekil 12. 7 Şekil 12. 8 Şekil 12. 9 Şekil 12. 10 Şekil 12. 11 Şekil 12. 12 Şekil 12. 13 Şekil 12. 14 Şekil 12. 15 Şekil 12. 16 Şekil 12. 17 Şekil 12. 18 Şekil 12. 19 Şekil 12. 20 Şekil 12. 21
: Işı kl arı n dal ga boyl arı na gör e bul undukl arı renk böl gel eri .......... : x, y, z değerl eri ni n si yah nokt adan t am renksel doygunl uğa vekt ör el geli şi mi ...........................................................................
: Renkli ışı kl arı n t opl amsal bil eşi mi ve boyal arı n çıkarı msal bil eşi mi ........................................................................................
: Schopenhauer’i n skal ası ............................................................. : Kandi nsky’ ni n har eket kavr amı ................................................... : Renkl eri n geometri k f orml arı ....................................................... : Tari ht e mum kar art ma yönt eml eri nden i ki si ................................ : Sal ondaki ışı k pozi syonl arı ......................................................... : Sahnedeki ı şı k pozi syonl arı ........................................................ : Kar akt er aydı nl at ması nda odakl ama .......................................... : Ağıt sahnesi ................................................................................ : Çeki şme sahnesi ......................................................................... : Veda sahnesi .............................................................................. : Al em sahnesi .............................................................................. : Dumr ul il e babası nı n can pazarlı ğı …. ......................................... : Cümbüş sahnel eri ……………………. . ........................................ : Kal abal ı k sahnel er ……………………. ......................................... : Kor o sahnesi ………………………. …. ......................................... : Sevi şme sahnesi …………………. . ….......................................... : Güneş kursu, genel aydı nl at ma …. …. ......................................... : Güneş kursu, arkadan aydı nl at ma ….......................................... : Güneş kursu üzeri ndeki göl gel er ... ….......................................... : Güneş kursu üzeri ndeki göl ge oyunl arı ....................................... : Tepegöz biti ş sahnel eri …………. .. ….......................................... : Güneş kursunun yırtılışı …………. . ….......................................... : Genel aydı nl at ma uygul anan sahnel er e ör nek ........................... : Işı k -- renk deği şi mi ……………………………. ............................. : Ar mat ür maskel emesi …………………………. . ........................... : Işı kl a yapay sı nırl ar ……………………………. . ........................... : Doğal açı klı kl arl a aydı nl at ma …………………. . ........................... : Renk karşıtlıkl arı ………………………………. .............................
5 10 14 18 20 21 32 41 42 79 90 90 90 91 91 92 92 95 95 96 96 97 97 98 98 99 100 101 101 102 102
ix
SEMBOL Lİ STESİ
nm : Nanometre ( mm’ ni n milyonda bi ri), ışı k dal gaboyu bi ri mi
C : Der ece santi grad
K : Kel vi n der ece, 0C = 273 K Ra : Renksel geri veri m i ndi si / i ndeksi W : Watt V : Vol t
x
I ŞI K VE RENK KULLANI MI NI N SAHNE AYDI NLATMASI NDAKİ YERİ
ÖZET
Işı k ve r enk al gı sı üzeri ne sadece aydı nl at ma tasarı mı al anı nda değil; psi kol oji, sağl ı k bili mi gi bi al anl arda da ar aştır mal ar yapılmakt adır. Her ne kadar kesi n ve mutl ak doğr u bi r sonuçt an bahset mek mü mkün ol masa da, her gün yapıl an ar aştır mal ar a bi r yeni si ekl enmekt e, t asarı mcıl ar i çi n de bunl arı değerl endi r mek şart ol makt adır. Tüm bu araştır mal ar ı şı ğı nda, günl ük hayatı mı zda aydınl at ma i l e sağl adı ğı mı z görsel konfor, sadece duyul ara deği l; duygul ar a ve psi kol oji k al gı ya da hi z met edebilir, et meli dir. Özelli kl e ı şı k, r enk i le bi rli kt e el e al ı ndı ğı nda psi kol oji k et kil eri ni gözar dı et mek i mkansı z ol acaktır. Tezi n yol a çı kı ş nokt ası da bu i mkansı zlı ktır.
Işı k ve r engi n kull anı mı, al gı sal ve psi kol oji k özelli kl eri, günl ük hayatı mı za hi z met eden her t ürl ü aydı nl atma t asarı mı nda i ncel enebilir. Ancak el bett e ki , sı r adan hayatı mı zı geçi rdi ği mi z mekanl ar ve bu mekanl arı n aydı nl at mal arı ( ev, ofi s, sokak vs.), bi ze sür ekli duygusal ve psi kol oji k al gı ya yöneli k mesaj ver mek kaygı sı t aşı madı kl arı i çi n, daha yal ı n ve dur ağan aydınl at mal ar dır. Dol ayı sı ile, bu t ür aydı nl at mal ar da genelli kle opti mum bi r çözüm aranır ve uygul anır. Göst eri sanatl arı ve buna bağl ı aydı nl at ma t asarı ml arı nda i se, ar al ıksı z devam eden bi r duygu, mesaj akt arı mı söz konusu ol duğu i çi n, sahne aydı nl atması da ar ka ar kaya sıral anan; ı şı k ve r enk kur gul arı bi rbi ri nden f arklı aydı nl at ma di zi l eri nden ol uşacaktır. Sahnede ol up bi t eni n i zl eyi ci ye akt arımı nda, aydı nl at manı n kaçı nıl maz bi r et ki si vardı r. I şı k ve renk, en uç nokt ada değerl endi rilir. Eseri n genel anl ayı şı na, ti pi ne, kar akt erl er e, dekor ve makyaj a göre fi zyol oji k ve psi koloji k ol ar ak değerl endi ril mi ş ol an aydı nl at ma di zil eri ar darda i zl eyi ci ye sunul ur ve ı şı k – r enk kur gul arı nı n psi kol oj i k ve al gı sal et kil eri üzeri ne de di nami k bi r sı nama ort amı ol uşt ur ur.
Bu düşünce i l e yol a çı karak, t ezde önce bili msel tanı ml ar yapıl mı ş, ti yatro mekanı ve sahne t anıtıl mı ş, t ari hsel gel i şi ml eri ve el e al ı ml arı i ncel enmi ş, sahne aydınl at ması sür eci ve bu sür eci ol uşt ur an gi rdil er değerl endi ril mi ştir. Bu değerl endir mel er den yol a çı kar ak, f arklı eser ti pl eri i çi n ol uşt ur ul abilecek sahne aydı nl at ması kur gul arı belirl enmi ş ve f arklı kül türl erl e ort ak sayıl abil ecek bi r genell eme ol uşt urul muş; üç eser üzeri nde anali zl er ve yor uml ar veril mi ştir. Sonuç böl ümünde i se, ı şı ksal yar atı ml ar örnekl endi ril mi ş ve bi r özet – bi r değerlendi r me yapıl mı ştır.
xi
THE PLACES OF LI GHT AND COLOR USAGE I N STAGE LI GHTI NG
SUMMARY
Ther e ar e r esearches about l i ght and col or percepti on, not onl y i n fi el d of l i ghti ng desi gn but al so i n psychol ogy and medi cal sci ence. Though i t’ s i mpossi bl e t al ki ng about an absol ut e t r ut h or a fi nal deci si on, a new one i s added t o t he exi sti ng st udi es everyday and i t becomes obl i gat ory t o eval uat e t hem f or t he desi gner s. I n t he l i ght of t hese r esearches, vi sual comf ort t hat i s pr oduced by l i ghti ng i n our dai l y life, shoul d serve not onl y t o sensati on but al so t o f eeli ngs and psychol ogi cal percepti on. When l i ghti ng i s handl ed wi t h col or, i t wi ll be i mpossi bl e overlooki ng i t s psychol ogi cal eff ect s. Thi s i mpossi bility i s t he st arti ng poi nt of t he t hesi s.
The usage of l i ght and col or; percepti onal and psychol ogi cal f eat ur es of t hem, can be exami ned i n all li ghti ng desi gns t hat ar e servi ng t o our dail y li ves. But sur el y, t he pl aces i n our or di nary l i ves and t hei r li ghti ng ( home, offi ce, street et c.) do not worry about gi vi ng conti nuous messages i ncli ned t o f eeli ngs and psychol ogi cal per cepti on so t hey ar e mor e si mpl e and st abl e. I n t hese ki nds of li ghti ng, an opti mum sol uti on i s searched and appli ed. In perf or mi ng art s and t hei r li ghti ng desi gn, because of a conti nuous t ransf er of feeli ngs and messages, t he st age l i ghti ng wi ll consi st of li ghti ng sequences, whi ch ar e i ncl udi ng di ff erent l i ght and col or composi ti ons. Li ghti ng has an i nevit able eff ect about tr ansf er of happeni ngs on st age. Li ght and col or ar e eval uat ed i n t he extreme. The l i ghti ng sequences, t hose are handl ed physi ol ogi call y and psychol ogi call y accor di ng t o t he concept of pr oducti on; t ype of i t; char act ers; set and make- up, ar e pr esent ed t o t he audi ences, and so t hey f or m a dynami c t est space about li ght – col or psychol ogies and t hei r percepti onal eff ect s.
St arti ng f rom t hese approaches, i n t he t hesi s, fi rst t he sci entifi c meani ngs ar e gi ven; t heatre and st age ar e defi ned; t hei r hi st ori cal devel opment s ar e handl ed; then st age li ghti ng pr ocess and i t s i nput s ar e eval uat ed. I n t he way of t hese eval uations, st age li ghti ng composi ti ons f or di ff erent t ypes of pr oducti ons ar e det er mi ned; a gener ali zati on, whi ch can be t hought as si mil ar i n di ff erent cul t ures, i s f or med; and aft er t hese secti ons, anal ysi s of t hr ee pl ays are gi ven as exampl es. In t he fi nal secti on, some i deas are gi ven about li ghti ng cr eati ons and a summar y – an eval uati on i s made.
1
1. GĠ RĠ ġ
‘ ‘Renk, öyl e bi r si hi rli kudr ettir ki , onun di li nden anl amak ve yeri nde kull anabil meyi öğrenmek i çi n
zahmet e değer.’ ’ Ercümend Kal mı k.
Her t ür t asarı mda ve sanat dal ı nda i nsan al gı sı sı nanır. İ nsan al gı sı nı n sı nırl arı nı
t am ol ar ak bil mek ve bi r f or mül e uyarl ayabilmek ne yazı k ki mü mkün değil di r.
Dol ayı sı il e, her t asarı m veya sanat dal ı nda ol duğu gi bi, ı şı k ve r enk t asarı ml arı nda
da kesi n bi r doğr udan söz et mek mü mkün değil di r. Ancak bazı al gı sal t epkil er,
genell ener ek ‘ ‘ görsel al ışkanl ı kl ar’ ’ ol arak kabul edilir ve ı şı k - r enk t asarı ml arı nda
bi rer yol göst eri ci ol arak kull anılır.
Bu gör sel al ı şkanl ı kl ar, ki şi ye kazandırıl abilir; öğr etil ebilir ve bu nedenl e de kül t ür den
kül t üre deği şi kli k göst erir; si yahı n bi r çok kül t ürde yas anl amı t aşı masına karşılık;
Uzak Doğu’ da beyazı n bu anl ama gel mesi gi bi ör neği n. Yani , r enkl er e ve bununl a
bi rl eşen ı şı ğa, öğr etil diği şekil de t epki verilir. Günümüzde gör sel al ışkanl ı kl ar,
t el evi zyondan f azl ası il e et kil enmekt edi r ve bu kökl ü et ki den kurt ul abil mek ol dukça
zor dur. Bel ki bu dur um bi r ‘ ‘ al gı dayat ması’ ’ ol ar ak da yor uml anabili r. Ancak
öğr etil mi ş de ol sa, al gı yı bel irl er ve r ekl am dünyası, endüstri yel t asarı m, mi marlı k,
göst eri sanatl arı gi bi bi r çok al anda rehberli k eder.
Rengi n al gı ya yöneli k kull anı mı gi bi ı şı k da, nesnel eri gör ünür kıl makt an öt e bi r
anl am t aşı mal ı dır; yani al gı ya yöneli k ol ar ak şekill endi ril meli ve kull anılabil meli di r.
Sağl ı k bili mi , kendi mi zi i yi hi sset me mi zi n, yüksek aydı nlı k düzeyi sağl ayan bi r
aydı nl at ma i l e dest ekl enebil eceği ni belirti yor. El bett e ki , bu dur um çok parl ak bi r
i mgeye bak makl a sağl anamaz; ancak, şu anl ama geli r; ı şı k ve t ayfı, sadece
aydı nl at ma i çi n kull anıl makl a kal mayı p bi yol oji k olar ak da i nsan al gı sı nı et kil er.
İ nsan al gı sı na dayanan ı şı k ve r enk, hayatı mı zı n her al anı nda ol duğu gi bi sahnede
de bi rer i f ade ar acı ol arak kull anılır. Göst eri sanatl arı, i nsan al gı sı na ar acı sı z hi t ap
etti kl eri i çi n, bu t ür sı namal ar a bi r deney zemi ni de ol uşt ur muş ol ur. Göst er mek
i st edi ği ni z, di kkati üzerine çek mek i st edi ği ni z veya al gıl anması nı i st ediği ni z şeyi
aydı nl at ma i l e belirgi n kılabilirsi ni z. Sahnede, aydınl at manı n amacı var ol anı gör ünür
kıl mak değil di r; i st enen bi çi mde gör ünmesi ni sağlamaktır.
2
Günü müzde, ger ek i nsan al gı sı na yöneli k çal ı şmal ar ger ekse i nanıl maz bi r hı zl a
geli şen t eknol oji, sahnede aydı nl at ma kur gusu ve r enk t asarı mı nı yönl endi r mekt edi r.
Ner edeyse düşünül ebil ecek her şeyi ol anaklı kılan t eknol oji ni n öneml i bi r t ehli kesi
var dır ki bunu Di et er Dor n aşağı daki yazı sı nda çok güzel dil e geti ri yor;’ ’...sanat,
t eknol oji hali ne gel memeli; t eknol oji sanat a dönüş meli...’ ’; di yor ve i nsan al gı sı nı n
sı nırl arı nı zorl ayan sahne aydı nl at ması na bi r gi ri ş; bi r özet yapı yor:
‘ ‘Geçmi şe bi r yol cul uk yaparsak, yönet menl eri n t ek kaygıl arı nı n sahnede yaktı kl arı aydı nl at ma
aygıtl arı nı n yet eri der ecede parl ak ol ması ol duğunu gör ürüz. Bundan çok daha da öncesi nde i se
yönet menl er sahne aydı nl at ması ol ar ak sadece gün ı şı ğı nı kull anabil mi şl er di r.
Günü müzde i se, HMI , HQI, sodyum l ambal arı, günı şı ğı l ambal arı i l e ı şı ğı n sahnede yapabil ecekl eri
i nanıl maz boyutl ara ul aş mı ştır.
Ti yatro, artı k bi li m gi bi bi r büyünün et ki si al tı nda bul unuyor. İ nsanoğl u ul aşıl abilir ol an her şeyi i sti yor.
Ol anakl arı n sı nırl arı i se her gün bi raz daha geni şli yor, çark i st eseni z de i st emeseni z de dön meye
devam edi yor. Öncel eri ner ede ol ursa ol sun, el l e hall edilebil ecek bi r şey büyük bi r t ekni k pr obl em
hali ne geli yor ve çözüm i çi n de mutl aka bi r uz man ger ekti riyor. Artı k mekani k kabl ol ar yeri ne el ektri k
kabl ol arı kull anılı yor ( sanatı n her dal ı nda t abi !) ve çal ı ştır mak i çi n de bi r bi l gi sayar yazılımı na i hti yaç
duyul uyor. Her şey bi r maki neye bağl ı ol duğu i çi n de si st emi n t akıl ması dur umunda yapabi l ecek hi çbi r
şey ol muyor.
İşt e bu nokt ada bi r pr obl em, bi r par adoks baş göst eri yor. Bi zl er ti yatronun canl ı ol duğunu söyl üyor uz;
sahneyi ve üzeri ndeki i nsanl arı, hazır-yapı m dünyanı n ‘ ‘zombi’ ’l eri ne karşı bi r ‘ ‘savunma’ ’ ol ar ak
kull anı yor uz. Ti yatronun artisti k bi r al an, özgür bi r al an, bi r üt opya ol duğunu i ddi a edi yor uz.
Za manı mı zı, dünyamı zı t anıml ı yor, ona kar şı har eketl erde bul unuyor, sahnede ‘ ‘ karşıt-dünyal ar’ ’
kur gul uyor; hi çbi r şeyi n gör ündüğü gi bi ol madı ğı nı göst er meye çal ı şı yor; gör ül en doğr ul ara karşı arti sti k
doğr ul ar ol uşt ur uyor uz. Ve t üm bunl arı, kesi nli kl e, yaşadı ğımı z dünyanı n kaynakl arı il e yapı yor uz. Yani
bi zi m ‘ ‘cesur yeni dünyamı z’ ’ onu el eşti r mek i çi n ger ekli t ekni k donanı mı sağl ı yor bi ze bi r anl amda.
Düş manl a kendi si l ahl arı i l e çar pı şmak i yi bi r fi ki r ol abilir a ma bunu yapar ken kendi i ti barı mı zı da
kaybet me ri ski t aşı yor uz.
Bu t ehli kede kur ban dur umuna düş me mek i çi n, sanatı t eknol oji ni n koll arı na t esli m et memel i yi z. Yani
sanat, t eknol oji hali ne gel me meli; t eknol oji sanat a dönüş mel i....... Aydı nl at ma t eknol oji si, artisti k sür eci n
bi r par çası ol mal ı. Ul aşıl abilir ol anı sunan bi r hi zmett en öt e ol mal ı; arti sti k bi r r üyanı n t ekni k i mgel em i l e
ger çekl eş mesi ne kat kı sı ol mal ı ve daha önce yapıl mamı ş ol anı yapabil meli. Günl ük hayatt a ı şı k,
sadece var ol anı gör ünür kıl abilir; sahnede i se yeni bi r gerçekli k yar atır.....’ ’ [1 s: 9].
3
2. I ġI K VE RENK
Bu böl ümde, gör me, ı şı k ve renk’l e il gili bili msel t anı ml ar el e alı nacaktır.
2. 1. Gör me -- Görsel Algıl ama
Gör me, göze gi ren ı şı ğın doğur duğu duyumsal i zl erl e dı ş çevr edeki ayrı ntıl arı n
al gıl anması dır [ 2 s: 62]. İ nsan, çevr esi ndeki nesnel eri -- özdeksel varl ı ğı-, ı şı ğı n
bunl ar dan geçerken, ya da bunl ar dan yansı rken uğr adı ğı ni cel ve ni t el deği şi kli kl erl e
gözüne gel mesi sonucunda al gıl ar. Yani görsel al gıl ama ( gör me), ı şı k aracılı ğı i l e
ol ur. Gör sel al gıl amanı n ana öğel eri ni; ı şı k, nesnel er (yüzeyl er) ve görsel al gıl amayı
gerçekl eştiren, gör me organı ‘ ‘göz’ ’ ol uşt ur ur [ 1, 3,4].
Göz aşağı dakil eri al gıl ayabilir:
parıltı f arkl arı
renk f arkl arı
şekill er
har eket
mesaf e
Işı k, gözün bu f onksi yonl arı nı yeri ne geti r mesi ni kol ayl aştırır ve en öneml i si de
i mkanl ı kıl ar. Beli rli öl çüdeki mi ni mum bi r aydı nl atma; gör mek, al gıl amak ve t anı mak
i çi n ger ekli di r. Al gı, öznel bi r sür eçtir; duyul arl a i l gili di r ve yukarı da bel irtil en beş
maddeni n bi rbi ri il e et kileşi mi ni n fi zi ksel ve psi kol oji k et ki si sonucunda ol uşan bi r
dürt üdür.
Gözün Uy ması
Yaşayan or gani zmal arı n, ort am deği şi kli kl eri ne al ı şma özelli kl eri ne bilimsel di l de
‘ ‘uyma, adapt asyon’ ’ deni r. Gözün;
ışı klılık uy ması,
renksel uy ma, ol mak üzere i ki t ür uy ması söz konusudur.
4
En yaygı n ı şı klılık uy ması; kar anl ı ğa al ı şma, karanlı kt a gör meye başl ama, ya da
kar anl ı kt an aydı nlı ğa çı kıl dı ğı nda kamaş manın geç mesi yl e aydı nl ığa al ı şma
bi çi mi nde ol ur.
Gözün r enksel uy ması, ağ t abakada yer al an al ıcıl arı n dal ga boyuna duyarlılıkl arı nı
deği ştir mesi il e ol ur. Bu, bi r bakı ma ‘ ‘renkl er e al ış ma bi çi mi nde de düşünül ebilir ve
gör ünen r enksel doy muşl uğa (t üm duyul anma i çi ndeki arı t ayf sal / t ekrenkl i r enk
or anı nı değerl endi r meyi sağl ayan duyul anma) duyarlılı ğı n azal ması gi bi belirir.
Ör neği n, beyaz ı şı kl a aydı nl atıl an bi r haci m, ani den pembe bi r ı şı kl a
aydı nl atıl dı ğı nda i l k anda pembe gör ünen nesnel er zamanl a daha az pembe, hatt a
ışı k bi raz da beyaza yakı nsa, zamanl a hal a beyaz ı şı kl a aydı nl anı yor muş gi bi
gör ünmeye başl ar. Benzeri dur uml ar, gün ı şı ğı ve akkor l amba i l e aydı nl atıl mı ş
haci ml er de de i zl enebilir [ 3].
2. 2. I Ģı k
Çeşi tli ışı nı ml ar ar ası nda, i nsan gözünü et kil eyenl er e ‘ ‘ışık’ ’ adı verilir [ 1- 8].
Işı k, r adyoaktif bi r enerji şekli di r. Her doğr ultuda ve dal gal ar şekli nde yayılır.
Dal gal ar, bi rbi ri nden frekansl arı ve dal ga boyl arı i l e ayrılırl ar ve bu i ki f aktör de hı zı
doğur ur. Gör ünür ı şı ğı n dal ga boyu 380nm -- mavi ı şı k i l e 760nm -- kır mı zı ı şı k
ar ası ndadır ( nm: nanometre). Gör ünür ı şı ğı n, daha kı sa boyl u komşul arı mor öt esi ;
daha uzun dal ga boyl u komşul arı i se kı zıl öt esi ışını ml ar dır.
Bel i rli bi r dal ga boyu ol an, ya da t ek bi r frekansl a ni t el enen ı şı nı ma ‘ ‘tek r enkli ı şı nı m’ ’
adı verilir. Tek r enkli ı şını mı n gör ünür ı şı nı m ol ması dur umunda i se, kısaca, ‘ ‘yalı n
ışı k’ ’ ya da ‘ ‘t ek r enkli ışı k’ ’ adl arı kull anılır. Yal ı n ı şı kl arı n her bi ri başka r enkt e
gör ül ür. Yal ı n ı şı kl arı n dal ga boyl arı na gör e hangi r enk böl gesi nde yer al dı kl arı şekil
2. 1’ de göst eril mi ştir.
Gözün duyarlılı ğı, skal anı n başı ve sonunda düşük ol mak üzer e; 380nm i l e 760nm
ar ası ndadır. Gör ül emeyen ı şı nl ar, bazı mi nerall er yar dı mı i l e gör ünür ı şı nl ar a
dönüşt ür ül ebilirl er.
Bi r çok t ek r enkli ı şı nı mdan ol uşan ı şı nı ma i se ‘ ‘kar maşı k ı şı nı m’ ’ adı verilir. Doğal ya
da yapay ı şı nı ml arı n çoğu kar maşı k ı şı nı ml ar dır; güneş, akkor l amba, mum gi bi.
5
I Ģı ğı n Spektrumu ( Tayfı)
Far klı dal ga boyl arı ndaki ışı kl ar, göze f arklı renkl erde gör ünürl er.
Beyaz ı şı ğı n bi l eşenl eri, spektrumu i l e gör ünür hal e geti ril ebilir. Renkl er en yoğun
ol ar ak:
Mor* = 440 nm
Mavi = 480 nm
Yeşil = 520 nm
Sarı = 570 nm
Kı r mı zı = 650 nm ‘ de al gıl anırl ar.
Bi rbi ri ni t aki p eden bi ri ncil r enkl er ( el ement ary col ours), spektr umda, mor -- cyan --
yeşil -- sarı -- t ur uncu ol ar ak sıral anır. Fi zyol oji k şartl ar, 6. ana r enk ol an magent a
(pur pl e) ’ nı n gör ül mesi ni zorl aştırır.
Işı k; el mas, kri st al ve aynada f arklı der ecel er de kırılır. Beyaz ı şı k, bi r pri z mada
kırıl dı ğı nda, ı şı nl ar, kendi yönl eri nden saparl ar ve f arkl ı doğr ult ul arda saçılırl ar. Kı sa
dal ga boyl u mor ı şı nl ar en çok; uzun dal ga boyl u kır mı zı ı şı nl ar en az saparl ar.
380
420
470
520
620
675
760
450
550
570
590
MO
RÖ
TE
Sİ
MO
R
LA
CİV
ER
T
MA
Vİ
YE
ŞİL
-MA
Vİ
YE
ŞİL
SA
RI-
YE
ŞİL
SA
RI
TU
RU
NC
U
KIR
MIZ
I
KO
YU
KIR
MIZ
I
KIZ
ILÖ
TE
Sİ
Şekil 2. 1 Işı kl arı n dal ga boyl arı na gör e bul undukları renk böl gel eri
I Ģı ğı n Tayf Eğri si
Bi r ı şı ğı n t ayf eğri si (t ayfsal dağılı ş eğri si ), dal ga boyu ya da f rekans f onksi yonunda
ışı nı m büyükl üğünün t ayf sal yoğunl uğunu göster en eğri di r. I şı ğı n t ayf eğri si , x
ekseni nde dal ga boyu (λ), y ekseni nde i se bağı l enerji ni n ( E) yer al dı ğı bi r gr afi k
düzen ar acılı ğı il e verilir.
* Bazı r enkl eri Türkçe’ ye çevi rmek karı şı klı ğa neden ol acağı ndan veya t am kar şılı kl arı ol madı ğı ndan İ ngili zce bı rakıl mı ştır: ‘ ‘vi ol et’ ’ mor ol ar ak çevril mi ş; ‘ ‘ magent a ( bazı kaynakl ar da pur pl e ol ar ak da geç mekt edi r) ve cyan’ ’ orji nal hall eri nde kull anıl mı ştır.
6
Beyaz I Ģı k - Renkli I Ģı k
Çoğunl ukl a büt ün t ek renkli ı şı kl arı n eşi t or anl ar da karı şması ndan ol uş muş bi r
kar maşı k ı şı k beyaz görül ür. Bi l eşi mi nde t üm t ek r enkli ı şı kl arı eşi t or anda i çer en
ışı ğa ‘ ‘kuramsal beyaz ı şık’ ’ adı veril mekt edi r [ 1].
2. 3. Renk -- Genel Tanıml ar
Renk, bi r fi zi ksel uyartı (r enk uyartı sı) il e başl ayan fi zyol oji k bi r sür eci n sonucu
ol uşur. Tayf sal yansıt ma çar panı, dal ga boyu i l e deği şen nesnel er, r enkli nesnel er /
yüzeyl er ol ar ak adl andırılır. Bi r yüzeyi n r enkli görünmesi , o yüzeyi aydı nl at an beyaz
ışı ğı n bil eşi mi ndeki bütün r enkli ı şı kl arı n yüzeyden aynı or anda yansı mal arı nı n
sonucudur. Yani , yüzeyden yansı yar ak göze gel en ı şı ğı n bil eşi mi ni n, beyaz
ışı ğı nki nden deği şi k ol ması, yüzeyi n r enkli gör ünmesi ne yol açar. Ör neği n, eğer bi r
yüzey yeşil gör ünüyorsa, bu o yüzeyi n yeşil ı şı kları öt ekil erden daha büyük or anda
yansıt ması, yeşil den uzak r enkt eki ı şı kl arı daha büyük or anda yut ması demekti r.
Böyl ece, yeşil yüzeyden göze gel en ı şı kt a, yeşil ı şı kl arı n or anı daha büyük ol ur ve
yüzey yeşil gör ünür [ 1, 2].
Tayf sal yansıt ma çar panı, dal ga boyuna gör e deği ş meyen nesnel er, renksi z ( gri )
nesnel er / yüzeyl er ol arak adl andırılır. Renksi z yüzeyl er, bu özelli kl eri nden dol ayı,
üzerl eri ne düşen ı şı ğı, tayf sal bil eşi mi nde bi r deği şi kli k yapmadan -- ı şığı n r engi ni
deği ştir meden- yansıtırl ar. Bu nedenl e de gri, renksi z gör ünürl er.
Gör ünen Renk -- Öz Renk
Bi r yüzeyi aydı nl at an ı şığı n t ayf eğri si, o yüzeyi n t ayf sal yansıt ma çar panl arı eğri si
il e çar pıl dı ğı nda, yüzeyden yansı yan ı şı ğı n t ayf eğri si el de edili r. Bu yüzden,
yansı yan ı şı ğı n t ayf eğrisi i se, o yüzeyi n ‘ ‘ gör ünen r engi ni n’ ’ eğri si di r. Bu t anı mdan
anl aşıl acağı üzer e, bi r yüzeyi n gör ünen rengi ;
yüzeyi n t ayf sal yansıt ma çar panl arı eğri si,
yüzeyi aydı nl at an ı şı ğı n tayf eğri si,
gi bi i ki ayrı et kene bağl ı dır.
Renkli bi r yüzey, kur amsal beyaz ı şı kl a, yani büt ün dal ga boyl arı nda enerji si aynı
ol an (t ayf eğri si, x ekseni ne koşut bi r doğr u ol an) bi r ı şı kl a aydı nl atıl dı ğı nda, bu
yüzeyden yansı yan ı şı ğın t ayf eğri si ni n, yüzeyi n t ayf sal yansıt ma çar panl arı eğri si ne
7
benzer ol acağı açı ktır. Bu özel dur umda, yüzeyi n gör ünen r engi ne ‘ ‘ öz r enk’ ’ deni r.
Gör ünen rengi n, ol ağan koşull arda, dai ma öz renkt en f arklı ol acağı açı ktır [ 3].
Renk Gör me
Gözün r eti na böl ümünde f arkl ı dal ga boyundaki ı şı nl ara duyarlı üç çeşit f ot oalı cı
(phot or ecept or) hücr e bul unur. Bunl ar a ‘ ‘konil er’ ’ adı verilir. Konil er boyunca parıltı ya
duyarlı di ğer al ı cı hücr eler ‘ ‘ çomakl ar’ ’ bul unur. Veril er, çeşi tli f ot oal ı cı hücr el er den
si ni rl er yol u i l e beyne i l etilir ve uygun duyusal r eaksi yonu har eket e geçi rir. Üç koni
ti pi, bi rbi ri il e ört üşen al ıcıl ara sahi ptir ve spektrumun t üm bandı nı i çeri r. Bu di zi ye
‘ ‘ana r enkl er’ ’ (pri mar y col ours) adı verilir. Bu ana r enkl er ve dal ga boyl arı, yakl aşı k
ol ar ak:
Mor mavi = 448 nm
Yeşil = 518 nm
Tur uncu kır mı zı = 617 nm ‘ di r [ 1, 9].
Bi ri ncil Renkl er
Seki z bi ri ncil r enk’t en si yah ve beyaz ‘ ‘ akromatik’ ’ (t ürsüz al gıl anmı ş r enk); di ğer
renkl er de ‘ ‘kromati k’ ’ (algıl anmı ş t ürsel r enk) ol ar ak adl andırılırl ar. Bi ri ncil r enkl er;
beyaz, t uruncu kır mı zı, siyah, cyan, mor mavi , sarı, yeşil ve magent a’ dır [ 1,10].
Karı Ģı k Renkl er
Karı şı k r enkl er, r enkl erin beli rli or anl arı nı n bi r araya gel mesi il e ol uşan renkl er di r.
Her r enk nüansı, kr omati k ve akr omati k değer i çeri r. Kr omati k değer, kr omati k
bi ri ncil r enkl er i l e ol uşur; akr omati k değer, kr omati k ve akr omati k bi ri ncil r enkl eri n
karı şı mı il e ol uşur.
Ana Renk Ġ ndi si
Ana r enk i ndi si, belirli renk t ürl eri ni t anı ml amak i çi n kull anılır. Bi r r enk i çi ndeki , üç
ana r engi n pot ansi yeli ni t anı ml ar. En yüksek ol ası r enk al gı sı ( al gıl anan renk or anı)
‘ ‘99’ ’ ol arak t anı ml anır. ‘ ‘0’ ’ ve ‘ ‘ 99’ ’ ar ası nda t üm or anl arı el de et mek mümkündür.
‘ ‘99’ ’un en uç ana r enk ol duğu kabul edilir. Yani rengi n max. değeri %100 yeri ne 99
al ı nır. Bur adaki %1’ li k f ark önemsi zdi r. Bu si st em sayesi nde, t anı ml ı r enkl eri n r enk
kompozi syonl arı t am ol ar ak beli rl enebilir. Ana ve bi ri ncil r enkl er ar asındaki ili şki
t abl o 2. 1.’ de göst eril mi ştir [ 1 s: 27].
8
Tabl o 2. 1. Bi ri ncil renkl er i çi ndeki ana renk or anl arı
mor - mavi yeşil t uruncu - kır mı zı
99 99 99 beyaz
- 99 99 sarı
99 - 99 magent a
99 99 - cyan
99 - - mor mavi
- 99 - yeşil
- - 99 t uruncu kır mı zı
- - - si yah
Ayı rı cı Özelli kl er
Her r enk, dört ayırı cı özelli ğe sahi ptir; kr omati k ti p (t ürselli k), akromati k ti p
(t ürsüzl ük), r enk der ecesi , parıltı. Eğer bi r r enk t ürü, bu özelli kl erden en az üçünü
taşı yorsa t anı ml anabilir [1].
Kr omati k Ti p (t ürselli k): Yakl aşı k 200 r enk t ür ü ayırt edil ebilir. Türselli k, r enk ti pi ni n
belirl enebil mesi i çi n bil gi veri r.
Akr omati k Ti p (t ürsüzl ük): Yakl aşı k 50 t ürsüz r enk ayırt edil ebilir. Türsüzl ük; beyaz,
t üm gri t onl arı ve si yah’ tır.
Renk Der ecesi : Renk der ecesi , bi r r engi n öl çüsünü beli rtir. Bi r r engi n en yüksek
der ecesi , o rengi en yoğun ol arak i çer di ği der ecedi r.
Parıltı: Parıltı, bi r renk algı sı nı n i çer di ği t ürsüzl ük al gı sı şekli nde t anı ml anabilir.
Renk Al gı sı
Bi r r enk t ür ünün t ürselli ği, t ürsüzl üğü, r enk der ecesi ve parıltısı, belirli bi r renk al gı sı
sağl ar. Göz, ı şı k ı şı nl arını n bil eşenl eri ni ayrı ayrı al gıl ayamaz. Aynı parıltı ve aynı
t ürsel özelli kt e 120 f arklı rengi ayırt edebilir.
9
Renk Sı caklı ğı
Renk sı caklı ğı t eor emi , enkandesan ci smi n (ı sı sal ı şı ma yol uyl a opti k ı şını m yayan
ci si m) sı caklı ğı ve dı şa vur duğu ı şı ğı n r engi ar asında belirli bi r ili şki ol duğu kabul üne
dayanır. Bu ‘ ‘ışık rengi’ ’ renk sı caklı ğı ol arak adl andırılır.
Enkandesan ol mayan ı şık kaynakl arı nı n, açı k mavi gök ör neği n, r enk sıcaklı kl arı
gerçek değil di r. Çünkü gök, mutl ak sıfır’ı n yakl aşı k 25. 000C üzerinde, r enk
sı caklı ğı nı n belirl enebil eceği bi r sı caklı kt a bil e korl aş ma makt adır. Bi r ı şı k kaynağı nı n
renk sı caklı ğı, dı şa vur duğu r enkl e, bi r karşıl aştırmal ı r adyat ör ün dı şa vurduğu r enk
kı yasl anar ak belirl eni r. Kar şıl aştır mal ı ci si m, kendi si ne çar pan dı ş r adyasyonu
soğur ur ve ‘ ‘kara ci si m’ ’ veya ‘ ‘ Pl anck ı şı yı cı sı’ ’ adını al ır. Bu kar a ci si m, ı şık kaynağı
il e aynı r engi göst er ene kadar ı sıtılır. Bu sı caklı k renk sı cakl ı ğı ol ar ak adl andı rılır ve
Kel vi n der ecel erl e öl çülür. Kel vi n öl çüsü Cel ci us öl çüsüne eşi ttir. Tek f ark; Kel vi n
öl çüsü mutl ak sıfır’ da -273C ‘ da başl ar. Enkandesan ci si ml er de i l k donuk ı şı k
yakl aşı k 800 K’ de başl ar. At eş, akkor ı şı ma gi bi günl ük ol ayl ar, korl aşan bi r
nesneni n r enk deği ştirdiği ni ve uzun dal ga gör ünür bantt aki t ur uncu r engi al maya
başl adı ğı nı göst erir. Böyl ece, düşük r enk sı caklıkl arı kır mı zı r enge; yüksek r enk
sı caklı kl arı mavi msi beyaz r enge denk gelir. 7000 ve 10. 000 K r enk sı cakl ı kl arı nda
kı sa dal ga ı şı nl arı baskındır. Tur uncu -- sarı -- beyaz şekli nde deği şi m i zl eyen ı şı k
rengi artı k mor’ a dönüş müşt ür [ 1, 11, 12].
Renk sı caklı ğı nı belirlemek i çi n ger ekli ol an öl çüm ar açl arı na i stenil di ği nde
ul aşıl abilir. Ama bu ar açl arl a el de edil en sonuç değerl er kusursuz değil dir. Yi ne de
bu ar açl ar yar dı mcı bil gi ve dest ek sağl ar.
Açı k Renk: Açı k renk, renk sı caklı ğı il e t anı ml anır ve üç gr uba ayrılır (t abl o 2. 2).
Tabl o 2. 2. Açı k renkl eri n renk sı caklı ğı düzeyl eri [1 s: 30]
Renksel geri veri m Ra En yakı n renk sı caklı ğı Açı k renkl er
Düzey 3 3300 K altı Sı cak beyaz ( war m whi te)
Düzey 2 3300 -- 5000 K Gri msi beyaz (neutral whi t e)
Düzey 1 5000 K üst ü Günı şı ğı beyazı (dayli ght whi t e)
10
CI E Si st emi
CI E si st emi ( CI E = Commi ssi on I nt er nati onal e de l ’ cl ai rage), 1931 yılı nda
Ul usl ar ar ası Aydı nl at ma Ko mi syonu t ar afı ndan öneril mi ş ve fi zi k i çi n çok öneml i
ol muşt ur. Aydı nl at ma t ekni kl eri konusundaki bazı t eoril eri n dı şı nda kal sa da, r enk
sı caklı ğı, r enksel geri veri m ve ı şı k kaynakl arı arası ndaki bağl antıl arı anl ama mı za
yar dı mcı ol duğu i çi n hal a kull anıl makt adır. Topl amsal r enk karı şı mı’ na dayanır.
Topl amsal ana r enkl er (addi ti ve pri mar y col ours), t ayf sal bantl ar yeri ne t ekt ür ı şı nl ar
( monochr ome r ays) il e göst eril mi ştir. Bunl ar ‘ ‘ana değerl er’ ’ veya ‘ ‘ nor mal değerl er’ ’
adı nı al ır. Üç ana değer, si yah nokt adan ( sıfır noktası da deni r) r engi n doygunl uğuna
kadar büyür ( şekil 2. 2). Bu doygunl uk nokt ası, o r enk al anı i çi n l i mi t noktası dır [ 1].
Tekt ür ı şı nl ar, aşağı da bel irtil en değerl erde, renk doygunl ukl arı na - mutl ak r enk
der ecel eri ne- ul aşırl ar:
z = mor mavi doygunl uk nokt ası = 435. 8 nm
y = yeşil doygunl uk noktası = 546 nm
x = t uruncu kır mı zı doygunl uk nokt ası = 700 nm
Şekil 2. 2 x y z değerl eri ni n si yah nokt adan t am r enksel doygunl uğa vekt örel geli şi mi
[ 1 s: 28].
11
Tür süzl ük der ecesi beyaz, bu r enk al anı nı n ort ası nda x = 0. 33 ve y = 0. 33
koor di natl arı nda yer al ır. Koor di natl ar 0 ve 1 ar asında der ecel endi ril mi ş ve aşağı daki
şekil de sabi tl enmi ştir:
Tur uncu kır mı zı + yeşil + mor mavi = 1 = t ürsüz beyaz
Bi r ı şı ğı n r engi ya da bi r ci smi n r engi ni n t ürsüzl ük nokt ası ndan yüksekli ği, der ecesi ni
veri r ve bu der ece ‘ ‘renk der ecesi’ ’ ol arak adl andırılır. Renge bu şekil de bi r yakl aşı m,
renk der ecesi ni belirl emeye yar ar ve r enk sı cakl ığı t eor emi ni de mantı klı kıl ar. Renk
sı caklı ğı konusunda açıkl andı ğı gi bi düşük sı cakl ı kl ar kır mı zı bantt adır ve sı cakl ı k
yüksel di kçe renk t ürsüzlük nokt ası na yakl aşır.
Daha önce de açı kl andığı gi bi Pl anck ı şı yı cı sı, renk sı caklı ğı öl çümü i çi n başl angı ç
nokt ası dır. Pl anck ı şı yı cısı nı n f arklı r enkl eri bi r eğri ol uşt ur ur ki bu eğri de Pl anck
eğri si adı nı al ır. Eğri i çersi ndeki bi r r engi n yeri ya da ci si m r engi , ‘ ‘Judd öl çeği’ ’
yar dı mı yl a t anı ml anır. Eğri i ki öl üme ayrıl mı ştır: 5000 K’ e kadar ol an Pl anck
ışı yı cı sı nı n t anı ml ayabil di ği sı caklı kl ar ve 5000 K üzeri doğal ı şı ğı n ı şı n dağılı mı na
ili şki n sı caklı kl ar [ 1, 11, 12].
Renksel Geri veri m
Genel ol ar ak, bi r obj eyi i ncel eyen bi r ki mse, obj eyi mü mkün ol duğunca öz r engi nde
gör mek i st er. Bu dur um, obj eyi aydı nl at an ı şı k kaynağı nı n spektrumuna dayanır.
Ör neği n, sıradan günı şığı, günı şı ğı spektrumuna sahi p yapay aydı nl atma kaynağı
veya ı şı k- ampul (li ght-bulb) ni t eli ği.
Bi li ndi ği gi bi, her ı şı k kaynağı kendi ne özgü bi r t ayf sal bant karı şı mı na sahi ptir.
Ci si m r enkl eri, ı şı k nedeni yl e gör ünüşünü deği ştirebilirl er. I şı k i çi ndeki ı şı nı m
enerji si, obj e t ar afı ndan yansıtılır. Eğer ı şı k, obj e t ar afı ndan yansıtıl acak ı şı nı m
taşı mı yorsa, obj e t ürsüz veya koyu gör ünür.
* Renksel Geri veri m İ ndi si, St andart I şı k Ti pi : Renksel geri veri m i ndi si ni ( Ra)
t anı ml amak i çi n, r enk al anı i çi ndeki yer (l ocus) t anı ml anmal ı dır. I şı k kaynakl arı,
öl çül en ı şı k sı cakl ı kl arına gör e, ı şı kl ayı cıl ara ( ışı k ti pl eri ne) ayrılırl ar. Bu t ayf sal
böl ünmel er, ‘ ‘st andart ı şık ti pl eri’ ’ ol arak t anı ml anı rl ar.
St andart ı şı k ti pi A = 2856 K (ı şı k-ampul düzeyi )
St andart ı şı k ti pi C = 6774 K (günı şı ğı düzeyi )
12
St andart ı şı k ti pi D65 = 6504 K
Renksel geri veri m özelli kl eri, kull anıl an standart aydı nl at ma ti pi ne gör e
değerl endi rilir. Ör neği n, st andart ı şı k ti pi D65, günı şı ğı ger eksi ni mi ol duğunda
kull anılır ki bi r xenon l amba il e et ki n ol ar ak t aklit edil ebilir.
Seki z veya on dört t est r engi , genel r enksel geri veri m i ndi si ni belirl emek i çi n
kull anılır. Ul aşıl abil ecek en yüksek sevi ye 100 ol ar ak belirl eni r ve ol ası en i yi r enksel
geri veri me karşılık gelir. Pr ati k bi r aydı nl at ma i çi n, aydı nl at ma kaynakl arı nın r enksel
geri veri m özelli kl eri sı nıflandırıl mı ştır (t abl o 2. 3) [1, 11- 13].
Tabl o 2. 3. Kull anı m yeri ne gör e renksel geri veri m ger eksi nmel eri [ 1 s: 29]
Düzey Ra bandı Ger eksi ni m Kul l anı m
1A Ra 90 -- 100 çok yüksek renk i ncel eme
1B Ra 80 -- 89 ev, ofi s
2A Ra 70 -- 79 yüksek renkl e çalı şan
2B Ra 60 -- 69 endüstril er
3 Ra 40 -- 59 ort a endüstri
4 Ra 20 -- 39 düşük endüstri
Renk Karı Ģtır ma
Aydı nl at ma uz manl arı i çin ve sahne aydı nl at masında r enk kull anı mı açı sından son
der ece öneml i bi r konudur [ 1, 14, 15].
Tüm r enk çeşi tl eri; boyanmı ş, bi r düzl em üzerine düşür ül müş veya bi r düzl eme
basıl mı ş ol sun, aşağı daki üç renk karı ştır ma yasası na dayanır:
t opl amsal renk karı şı mı
çı karı msal renk karı şı mı
büt ünl eş mi ş karı şı m (pi gmentl er)
13
Topl amsal renk karı şı mı
(t opl amsal = renkl eri, t ürsüz renk beyaz’ı ol uşt urmak i çi n bi r araya getir me)
Topl amsal ana renkl er (addi ti ve pri mary col ours)
mor mavi , yeşil, t uruncu kır mı zı, si yah
Temel renk (base col our)
t ürsüz renk si yah
İki ncil renkl er (secondary col ours)
sarı, magent a, cyan, beyaz
Düzl em üzeri ne düşür ül müş, i ki r engi n karı ştırıl ması i l e ol uşan r enk karı şı mı,
çı karı msal bi r ana r enktir. Üç t opl amsal ana r enk aynı anda düzl em üzeri ne
düşür ül ürse, beyaz ı şı k ol uşur. Topl amsal karışı mdaki i ki ncil r enkl er, çı karı msal
karı şı mdaki ana renkl er’di r.
Topl amsal renk karı şı mı i çi n i deal renkl er:
Mor mavi = 448 nm
Yeşil = 518 nm
Tur uncu kır mı zı = 617 nm’ di r.
Üç t ürsel t opl amsal rengi n t opl amı nda üç yeni t ürsel ana renk ol uşur:
Mor mavi + t uruncu kır mı zı = magent a
Yeşil + mor mavi = cyan
Tur uncu kır mı zı + yeşil = sarı
Çı karı msal renk karı şı mı
(çı karı msal = t ayf sal bantl arı n süzül er ek atıl ması, filtre kapl amal ar il e ana r enkl eri n
ni t eli ği ni n deği ştiril mesi )
Çı karı msal bi ri ncil renkl er (subtracti ve el ement ary col ours)
cyan, sarı, magent a, beyaz
Temel renk (base col our)
t ürsüz beyaz
14
İki ncil renkl er (secondary col ours)
mor mavi , yeşil, t uruncu kır mı zı, si yah
Çı karı msal ana r enkl er de, filtrel er, t ayfı n 2/ 3’ ünün geç mesi ne ol anak sağl ar. Bu
demekti r ki; bi r çı karı msal renk i çi n ol an filtre, di ğer i ki ana renk i çi n transparandır.
Çı karı msal renk karı şı ml ar şu şekil de sonuçl anır:
Cyan + magent a = mor mavi
Magent a + sarı = t uruncu kır mı zı
YEŞİL
SİYAH
MOR
CYANKIRMIZI
SARI
YEŞİL
MAVİ
MAGENTA
BEYAZ
CYAN
SARI
KIRMIZI
MAGENTA
Şekil 2. 3 Renkli ışı kl arı n t opl amsal bil eşi mi ve boyal arı n çı karı msal bil eşi mi .
Deği şi k r enkli boyal arı n karı şı mı, çı kar ma yasası na uygun ol ar ak, çı karı msal bil eşi mi
bi çi mi nde ol ur. Renkli i ki ı şı ğı n karı şı mı nda A+B gi bi bi r dur um var ken, r enkli i ki
boyanı n karı şı mı nda, i ki t ür ı şı nı n deği şi k or anl arda yut ul ması söz konusudur. Yani ,
renkli i ki boyanı n karı şımı , bi ri nci boyanı n yansıttı ğı (yut madı ğı) ı şı nl ardan i ki nci
boyanı n yansıt madı ğı (yutt uğu) ı şı nl arı n çı karıl ması bi çi mi ndedi r.
Bi r yüzeyi n gör ünen r engi ni n, deği şi k r enkli ı şı kl ar al tı nda bi rbi ri nden f arklı r enkl er de
gör ünmesi de çı karı msal bil eşi me ör nek ol uştur ur. Çünkü, yüzeye gel en ı şı ğı n
t ayfı ndaki r enkl er, yüzeyi n t ayf sal yansıt ma çarpanl arı eğri si ne uygun ol ar ak belli
or anl ar da yut ul makt a ya da yansı makt adır.
Büt ünl eş mi ş renk karı şımı
Büt ünl eş mi ş r enk karı şı mı, çı karı msal r enk karı şı mı na dayanan bi r si st emdi r.
Bur ada, bi ri ncil r enkl er karı ştırıl arak yeni bi r renk t ür ü yar at maya çal ı şılır. Bu
karı şı m, i çi nde bi r r enk kat manı barı ndır mak i çin kull anılır. Seki z bi ri nci l r enk, bu
karı şı mı ol uşt ur ur. Böyl ece bi r büt ünl eş mi ş r enk karı şı mı, t ürsel ve t ürsüz el emanl arı
15
bi r ar aya geti rir. Yani , t emel bi r yüzeye uygul anacak ört ücü r enkl eri karı ştır mak i çi n
uygul anan bi r si st emdi r.
Tüml er Renkl er
Yakl aşı k ol ar ak eşi t or anl ar da mor, yeşil ve t uruncunun t opl amsal kull anı mı beyaz
ışı ğı ol uşt ur ur. Aynı sonuç, bi r bi ri ncil r enk i l e di ğer i ki bi ri ncil r engi n t opl amı ol an
i ki ncil r enk karı ştırıl dı ğında da ol uşur. Bu şeki l de, t opl amsal karı şı ml arı beyaz’ ı
ver en renkl er, t üml er renkl er di r [ 3, 13].
Ti yatroda, et ki n bi r kull anı m i çi n, t ayf bil eşenl eri ni n saf fi zi ksel bileşenl eri ni
kull anmak şart değil di r. Çünkü, ör neği n mor çok koyu bi r r enkti r ve görsel ol ar ak da
çok et ki n değil di r. Ancak el bett e ki , veril en değerl erl e r enk karı şı mı yapmak, en
t emi z ve keski n sonucu ver ecekti r.
16
3. I ġI K VE RENK YAKLAġI MLARI
Işı k ve r enk yakl aşı ml arı başl ı ğı al tı nda, önceli kle t ari ht eki yakl aşı ml ar ve bazı r enk
t eoril eri el e al ı nmı ştır. Daha sonr a i se r enkl eri n et kil eri ve ol uşt ur dukl arı psi kol oji k
al gıl ar mümkün ol duğunca ort ak bi r paydada t oplanar ak özetl enmi ştir.
3. 1. Renk Teori si
I saac Newt on 1643 -- 1727
Isaac Newt on, i l k fi zi ksel r enk t eori si ni geli ştiren ki şi di r. Bi r pri zma i l e beyaz
günı şı ğı nı gökkuşağı r enkl eri ne ayırdı kt an sonr a, yedi r enk sapt amı ştır. Bu r enkl eri,
kı sa dal ga boyl u mor ve uzun dal ga boyl u kır mı zı yı aynı seri i çi nde bi rbi ri ne
bağl adı ğı t ürsel bi r çember ol uşt ur mak i çi n kullanmı ştır. Renkl eri n sayı ve değeri
di kkat e al ı nmadı ğı sür ece, bu dai resel düzen, r esmi n r enk t eori si nde hal a geçerli di r.
Çünkü t üml er r enkl er yakl aşı mı na da adı m ol muşt ur. Ancak pri zmada en bel i rgi n
ol an üç r enk, kır mı zı, yeşil ve mor ol duğundan, bu r enkl er Newt on i çi n f i zi ği n ana
renkl eri ol muşt ur [ 1].
Johann Wol f gang von Goet he 1749 -- 1832
Goet he, hayatı boyunca, zaman zaman da bi r pol emi k modası i çi nde, Newt on
t eoril eri ni el eştir mi ştir. Özel li kl e Newt on’ un bilimsel fi ki rl eri, est eti k yakl aşı ml arl a
çeli şmedi ği i çi n öneml i gör ünmeyebilir. Newt on, i nce, t ürsüz ( beyaz) ı şık demeti ni,
yukarı da belirtil en üç ana r enge ayır mak i çi n bi r pri zma kull anmı ştır. Goet he, beyaz
bi r ar ka f ona karşıt ol arak si yah bi r f on kull anmı ş ve sarı il e magent a r enkl eri ni de
sapt amı ş, bunl ar a da i kincil t ayfl ar adı nı ver mi ştir. Bundan yol a çı kar ak bir dai resel
di yagr am gel i ştir mi ş; magent a, mavi ve sarı’ yı ana r enkl er; t ur uncu, mor ve yeşil’i
i ki ncil r enkl er ol ar ak belirl emi ştir. Bu t ürsel dai re, Goet he’ ni n bi rbi ri il e uyuml u ol ar ak
yor uml adı ğı t üml er r enkl eri göst er mesi açı sı ndan hı zlı dır. Goet he, hi ç bi r zaman
beyaz ı şı ğı n, t üm r enkl eri n t opl amı ol duğu fi zi ksel t eori si ni kabul et me mi ştir. Goet he,
aydı nlı k kar anl ı k sı nırl arında, ı şı k ve kar anl ı ğı n karşılıklı et kil eşi mi sonucunda r engi n
ol uşt uğuna i nanmı ştır. Bu düşünce, t üm r enkl eri, si yah ve beyaz ar ası nda
17
sı nıfl andıran Yunan fil ozofl ara dayanmakt adır. Far benl ehr e ( Renkl eri n Teori si )’ de
Goet he şöyl e der: ‘ ‘ Renk, sı nırl arda gör ül ür. Çünkü ı şı k ve göl ge, o sı nırl ar da
bul uşur ve böyl ece r enk, ı şı k ve zıttı t ar afı ndan aynı anda ol uşt ur ul ur.’ ’ Goet he’ ni n
i ki ncil t ayf a dai r bul uşu asl ı nda Newt on t eoril eri ile çeli şme mekt edi r.
Goet he’ ni n t emel varsayı mı şudur: I şı k ve ı şı ksızl ı k ar ası nda f ark var dır. I şı k i çi n
sarı’ yı; ı şı ksı zlı k i çi nse daha koyu ol an mavi ’ yi seç mi ştir. Bu i ki r enk, yeni bi r r enk
ol an yeşil’i ol uşt ur ur.
Tüm yanl ı ş fi zi ki yor uml arı na r ağmen, t ürsel dai re, düzenlili ği nedeni il e arti sti k
t eoril erde bi r t ut anak bul muşt ur. Ayrı ca, sarı, magent a ve mavi , moder n r enkli
baskı nı n ana renkl eri olmuşt ur.
Goet he’ ye gör e r enk, her zaman ‘ ‘kesi n’ ’, ‘ ‘ti pi k’ ’ ve ‘ ‘öneml i’ ’dir. Genel ol arak r enkl er,
i ki gr uba ayrılır. Kut upl aş ma ol ar ak adl andırıl abil ecek bi r kontrast a sahi pti rl er ve
‘ ‘artı’ ’ ve ‘ ‘eksi’ ’ il e t anı ml anabilirl er [ 1].
Sarı (+) Mavi (-)
Et ki Engel l eme
Işı k Göl ge
Parl ak Koyu
Güç Zayıflık
Sı caklı k Soğukl uk
Yakı nlı k Mesaf e
İt me gücü Çeki m
Asi tl erl e ili şkili Al kalil erl e ili şkili
Art hur Schopenhauer 1788 -- 1860
Fi l ozof Art hur Schopenhauer’i n r enk t eori si ne geti rdi ği en öneml i kazanı m, t üml er
renkl eri ve parıltıl arı nı bi r ar aya geti r mesi di r. Teori si, r eti nanı n akti vit esine dayanır;
t am har ekett en ( açı k ve beyaz’ dan) har eket sizli ğe ( kar anl ı k ve si yah’ a). Tür sel
renkl er, skal anı n belirli nokt al arı nda reti nayı har eket e geçi rir.
Schopenhauer’i n, r enk al gı sı na dayal ı r eti na akti vit esi or anl arı nı göst eren skal ası
şekil 3. 1’ de göst eril mi ştir.
18
Si yah Mor Mavi Yeşil Kı r mı zı Tur uncu Sarı Beyaz
0 1/ 4 1/ 3 1/2 1/ 2 2/ 3 3/ 4 1
Şekil 3. 1 Schopenhauer’in skal ası
Si yah ve beyazı n bi r bağl antıl arı ol madı ğı gi bi r enk de değil di rl er. ‘ ‘ Ger çek r enk
t eori si, r enk çi ftl eri ni ve yukarı daki or anl arı n ahengi ni el e al ır. Renk, her zaman bi r
ni t eli k ol ar ak gör ül ür çünkü r eti na akti vit esi ni n ni teli ksel ol ar ak i ki ye böl ümüdür.’ ’ der
ve devam eder Schopenhauer: ’ ’ Eğer r eti na dı ş uyartıl ar sonucu akti vit esini böl mek
zor unda kal ı yorsa, di ğer yarı m, ot omati k ol ar ak uyartıl arl a har eket e geçen yarı mı
i zl eyecektir. Çünkü r eti na, akti vit esi ni t ama ml amak, t am ol ar ak yapmak i çi n doğal bi r
i çgüdüye sahi ptir.’ ’
Bu bağl antı, Goet he’ ni n de anl attı ğı kontrastı kol ay anl aşılır hal e geti r mi şt ir. İ mge ve
uyartıl ardan sonr a her renk t üml er rengi ni çağır makt adır.
Schopenhauer, ili şkili bi r ol guyu şöyl e açı klı yor: ‘ ‘Beni m t eori ml e, parl ak bi r yapay
aydı nl at manı n, göz i çi n, neden günı şı ğı ndan daha yor ucu ol duğunu anl ayabiliri z.
Yapay ı şı k, her şeyi kırmı zı msı sarı bi r r enge boyayacaktır ( ve bununl a gel en mavi
göl gel er e el bett e!). Yani yapay ı şı k i l e, r eti na aktivi t esi ni n sadece 2/ 3’ ü uyarıl dı ğı ve
1/ 3’ ü yar arsı z ol duğu hal de t üm gücünü kull anarak gör me eyl emi ni gerçekl eştirdi ği
gör ül mekt edi r.’ ’ [1].
Phili p Ott o Runge 1777 -- 1810
Runge, renk t eori si ni değerl endi ren il k ressamdır.
Runge, fi zyol oji k bi r r enk düzeni ol uşt ur maya veya uygul anabilir bi r r enkl er t abl osu
yapmaya çal ı şma mı ştır. Ona gör e, ol uşt ur duğu r enk kür esi ni n yerkür e kar akt eri
var dır ve dünyanı n görünt üsü ol mal ı dır. Goet he’ ni n t ürsel dai resi ni kul l anmı ş ve
bunl a ekvat or u şekill endir mi ş; buna i ki kut ubu ekl emi ş; t epede beyazı, al tt a si yahı
kull anmı ştır. Kür eyi ol uştururken, t ürsel r enkl er i l e si yah -- beyazı n karışı mı nı da
ver ebil mi ş; ancak al gı sı f arklı ol an açı klı k -- koyul uk yoğunl ukl arı nı deği ştir memi ştir.
Çünkü bu dur umda bi r dör düncü boyut ger ekecektir. Rengi n doğal ol uşumunda i ki
f or mda ol duğunu var say mı ştır; transpar an ve opak. Tr aspar an r enkl erle bi r kür e
19
kabul edil di ği nde, kut uplar ve mer kez nokt anı n aynı ol duğu ve kür eni n dağıl dı ğı
gör ül ecekti r. Türsel r enk kür esi, opak r enkl erl e sınırl andırıl mı ş ve t ransparan r enkl er
hayal gücümüze bırakıl mıştır [ 1].
Eugne Del acr oi x
Runge’ ni n t ersi ne, Del acr oi x r enk t eori si ni başl ıca arti sti k ve t ekni k destek ol ar ak
kull anan bi r r essamdır. Renkl erl e gerçekt en i l gili ol an bi r sanat çı nı n, bi r amat ör ün
gerçekt e gör düğü r enklerl e i l gil enemeyeceği ni; r enkli ef ektl eri n et ki sini arttır ma
konusunda yet enekli ol ması ger ekti ği ni; ve son ef ektt e gör ül emeyecek f arkl ı r enkl er
kull anıl ması ger ekti ği ni hi sset mi ştir. Gri’ ni n r esmi n öl ümü ol duğunu bel irt mi ş ve bu
renkl eri n t ut ku, yar atı cılık ve hayal gücünü if ade etti ği ni söyl emi ştir.
Başl angı ç nokt ası, kull andı ğı r enk üçgeni di r. Bu üçgende kır mı zı, sarı ve mavi ana
renkl er; t ur uncu, yeşil ve mor ar a r enkl er di r. Renkl eri n t üml erli k ili şki si i çin de pr ati k
bi r kull anı m bul muş; kuvvetl e aydı nl atıl mı ş ve yoğun boyanmı ş ci si ml eri n göl gel eri ni,
o ci smi n r engi ni n t üml er r engi il e yapmı ştır. Daha öncel eri gri ya da kahver engi
t onl arı nda boyanan t üm göl ge ef ektl eri ni, böyl ece renkli hal e getir mi ştir.
Goet he de t üml er r enkl eri el e al mı ştır ama ki mse Del acr oi x gi bi bu ol guyu r es mi n
t emeli hali ne geti r memi şt ir. Del acr oi x’ı n çal ı şmal arı, soyut met otl ar i zl emi ştir. Benzer
t onl ardaki r enkl eri, pal eti nde kombi n ederek haft al ar harcamı ş; r enkl eri n
yansıtı cılıkl arı, göl ge, ı şık, har eket ef ektl eri ve di ğer öneml i f akt örl er üzer i ne notl ar
al mı ştır.
1822’ deki r es mi ‘ ‘ Virgil ve Dant e’ ’ de, kadı n vücudu üzeri ndeki su daml aları t üml er
renkl erl e çal ı şmal arı nı n açı k bi r ör neği di r. Bu t üml er r enkl eri n ver di ği ı slakl ı k hi ssi,
t abl odan bi raz uzakl aşı nca kaybol makt adır.
Del acr oi x’ı n r enk üçgeni , si yah, beyaz veya sı cakl ı ğı nedeni il e bi r çok ressam i çi n
çok öneml i ol an kahverengi ni i çer me mekt eydi . Daha öncel eri, r esi mde beyaz,
aydı nlı k i çi n; si yah, göl gel er i çi n kull anılırdı. Del acr oi x’ı n r esi ml eri nde beyaz, r enk
açı cı ol ar ak gör evi ne devam etti ama si yahı göl gel eri nde dı şarı da bıraktı ve sadece
di ğer renkl eri n i çi nde kullandı. Kahver engi ni i se t ümüyl e t erk etti [ 1].
Vasil y Kandi nsky 1866 -- 1944
Kandi nsky’ ni n, bi r sanatçı ve kur amcı ol ar ak sürdür düğü uzun ve ür et ken kari yeri
boyunca, r enk ve f or m kur aml arı, hayatı nda öneml i yer t ut muşt ur. Rengi i zol e
eder ek ayrı ca el e al mamı ş; bi r f or m ve r enk dili gel i ştir meye çal ı şmı ştır. O’ na gör e,
20
f or m ve r enk ar ası nda kaçı nıl maz bi r ili şki var dır. Çünkü r engi ana sı nırlar koyar ak
sunan f or m’ dur. Kandi nsky r enkl eri, sı cak -- soğuk ve açı k -- koyu ol ar ak kat egoril er e
ayır mı ştır. Sı caklı k ve soğukl uk, genel ol ar ak, sırası yl a sarı ve mavi ye eğili mdi r.
Açı klı k ve koyul uk i se, yi ne sırası yl a, beyaz ve si yaha eğili mdi r. Kandi nsky’ e gör e
sarı ve mavi en yüksek kontrast a sahi ptir. Sarı, daha dağı nı k; mavi i se daha
topl udur, dol ayı sı il e sarı bi r dai re aynı boyutt aki mavi bi r dai reden daha büyük
gör ünür. Açı klı k ve koyul uk da düşünül ürse bu et ki daha da art ar. Yani sarıya beyaz;
mavi ye de si yah katılırsa bu f ark daha da art acaktır. Sarı ve mavi ni n karı şı mı i l e
yeşil ol uşt ur ul duğunda, sarı ve mavi ni n i çi ndeki zıt güçl er di zgi nl enir ve ‘ ‘t am
dur ağanl ı k, huzur’ ’ ol uşur. Kandi nsky, yeşili ‘ ‘tonton, sağl ı klı, saki n bi r i nek! Sadece
çi ml eri çi ğni yor ve dünyaya boş gözl erl e bakı yor ’ ’ di ye t anı ml ı yor. Yi ne Kandi nsky’ e
gör e, yeşil e sarı kat mak, onu hayat a geri döndürür, gençl eştirir ve eğl enceli kıl ar;
mavi kat maksa ci ddi ve si nirli hal e geti rir [ 1].
Yeşil, uzaysal bi r varlı ğı ol mayan, yani haci m al gı sı ol mayan ama i çi nde güçl ü ve
aktif bi r kor ol an kır mı zını n kontrastı dır. Yeşil gi bi kır mı zı nı n da i çsel hareket al gı sı
aynı dır; onu t ur uncu yapan sarı, göze daha yakın; mor yapan mavi i se daha uzak
al gıl anması na neden ol ur.
Renk ve f or m ar ası ndaki et kil eşi m, r enk ve açını n i li şkil endi ril mesi il e daha açı k
anl atıl abilir. Dar açı, daha sı cak ve sarı; geni ş açı, daha soğuk ve mavi ; ve bunl ar
ar ası ndaki st ati k ol an di k açı i se kır mı zı dır. Bu açıl ar, geometri k şekiller e kadar
geli ştiril ebilir. Kandi nsky, şemati k bi r ayrı mı şu şekil de yapmakt adır:
Dar açı -- üçgen -- sarı Di k açı -- kar e -- kır mızı Geni ş açı -- dai re -- mavi
Şekil 3. 2 Kandi nsky’ ni n har eket kavr amı; sarı geni şl er, mavi büzül ür, kır mı zı
dur ağandır [ 16].
SARI MAVİ KIRMIZI
21
Kandi nsky’ ni n açı kl adı ğı bu i ddi al ar, deneysel ve psi kol oji k gör üşl eri n sonucudur,
fi zi k t emelli değil di r.
Edwi n Babbi t ve W. Al l en Wal li s gi bi i si ml er de r enkl eri n f or mu üzeri ne çal ışmı şl ar dır
ve var dı kl arı sonuçl ar şekil 3. 2’ de göst eril mi ştir: [16]
KIRMIZI SARI TURUNCU YEŞİL MAVİ PURPLE
(MAGENTA)
Şekil 3. 3 Renkl eri n geometri k f or ml arı
Renk f or mu, Gest alt psi kol oji si nde de el e al ı nmı ştır. Bu psi kol oji ye gör e; kı r mı zı ve
t uruncu ‘ ‘sert hatlı’ ’; yeşil ve mavi ‘ ‘yumuşak hatlı’ ’dır [ 16].
Johannes Itten 1888 -- 1967
Ana al tı r engi kesi n ol arak belirl emek, r enkl eri n kontrast ili şki si ni kur mak, Itt en’i n
kur amsal çalı şmal arı nı n temel i di r.
Sarı, kır mı zı ve mavi yi ‘ ‘ bi ri nci sıra’ ’ ol ar ak t anı ml amı ş; bunl arı n karışı mı ol an
t uruncu, yeşil ve mor u ‘ ‘i ki nci sıra’ ’ ol arak belirl emi ştir.
Itt en, yedi f arklı renk kontrastl arı nı şöyl e sıral amı ştır:
Renk Kontrastı: En basi t ol anı dır. Ol uşt ur mak i çin en az üç yakı n r enk ger eki r. En
güçl ü kontrast, sarı -- kırmı zı -- mavi arası ndadır.
Açı k -- Koyu Kontrastı: İ ki f arklı r engi n parıltı düzeyi ne dayanır. En kuvvetlisi si yah --
beyaz ar ası ndaki di r.
Soğuk -- Sı cak Kontrastı: Renk sı cakl ı ğı il e il gili dir. Ör neği n, t ur uncu sı cak bi r r enk;
mavi soğuk bi r renktir. Tur uncu, magent a ar ası nda da bu ili şki kur ul abilir.
Tüml er Kontrast: Bi rl eştiril di ği nde beyaz ı şı ğı ol uşturan i ki r enkli ı şı k ar ası nda ol uşan
kontrasttır.
Eşzamanl ı Kontrast: Gözün, eşzamanl ı ol ar ak ve ani den t üml er r engi , mevcut
ol maması na r ağmen yarat ması dır. Bu eşzamanlı ür etil mi ş t üml er r enk, gözde bi r
renk duyusu ol ar ak ol uşur ama gerçekt e mevcut değil di r.
22
Ni t eli k Kontrastı: Saflı k der ecesi ayrı i ki r enk ar ası ndaki f arklılıktır. Yüksek
doygunl uğa sahi p renkl eri n gri ve kar anl ı k renkl erl e kontrastı dır.
Ni celi ksel Kontrast: İ ki al anı n boyut u ve gör eceli ışı klılı ğı ar ası ndaki ili şki yl e il gili dir.
Ör neği n, sarı bi r al an, ni celi ksel ol ar ak, kedi si nden daha büyük mor bi r al ana denktir
[ 1].
3. 2. Renkl eri n Et kil eri
Renkl eri n kull anı mı, boyama ol sun; bi r ci si m veya ı şı k r engi ol sun, beli rli bi r i f ade
yar atır. Bi li ndi ği gi bi r enk, ı şı k t ar afı ndan ol uşt urul ur. Gör düğümüz her şey, t ürsel
renkl eri n karşılıklı et kil eşi mi nden kaynakl anır. Türsüz r enkl er beyaz ve si yah, t ayf’t a
yer al maz; sadece yüzey renkl eri di r ve en güçl ü kontrastı yar atırl ar [ 1, 3, 13- 19].
Al tı ana r engi de i çer en renkl er, bi zi psi kol oji k ol arak et kil er; soğukl uk, sı cakl ı k, neşe,
keder, güzelli k, çi rki nli k, sertli k, yumuşakl ı k vs.
Bu anl ayı ş, bugün bi r çok uygul ama al anı na sahi ptir. Ör neği n, r ekl am ve a mbal aj
endüstri si, r engi n psi kol oji k et kil eri nden büyük kazançl ar sağl amakt a ve kesi n
sonuçl ar el de et mekt edi r. Duygul arı n bu t ür anl atı mı, ti yatroda da uygul anmakt adır.
Bi r çok r enk kar arı nı n t emeli duygusal ol sa da, sahne ve kost üml erdeki r enk
et kil eşi ml eri bu t emell ere dayan makt adır.
Sarı, t ur uncu, magent a, mor, cyan ve yeşili ana renkl er; si yah ve beyazı da t ürsüz
renkl er kabul edersek şu şekil de bi r sı nıfl andır ma yapıl abilir:
Sı cak Renkl er
Sı cak r enkl er, sarı i çer en r enkl er ve kı zıl -- kır mı zı t onl u r enkl er di r. Başl ı ca aşağı daki
şekil de sı nıfl andırılırl ar:
Sarı t uruncu -- kır mı zı -- sarı yeşil
Soğuk Renkl er
Soğuk r enkl er, mavi yi i çer en r enkl er di r. Yeşil ar a bi r r enktir. Hem sı cak hem soğuk
ol abilir ama genelli kl e soğuğa yakı ndır.
Yeşil mavi -- mavi -- mor
23
Doy muĢ Renkl er
Si yah, beyaz ve gri ile karı şma mı ş r enkl er, bi r başka deyi şl e yüksek t ürsel
düzeydeki r enkl er, güçl ü, sal dırgan i zl eni ml er yaratır; dayanı klılık, kuvvet bel i rtir ve
güçl ü ruhi dur uml ar uyandırır.
Mat ve Past el Renkl er
Büyük öl çüde gri veya beyazl a karı ştırıl mı ş bu r enkl er, i nce, nar i n ef ektl er
yar at maya; ve arıtıl mı ş sessi z at mosf erl eri anl at maya uygundur.
Kar Ģıt Renk Kavraml arı
Negatif Pozi tif aktif nor mal pasif
Soğuk Sı cak sarı gri mavi yeşil
Koyu Açı k kır mı zı cyan
Göl geli Güneşli magent a mor
Tr anspar an Opak
Yatı ştırı cı Uyarı cı
İ nce Kal ı n
Uzak Yakı n
Sert Yumuşak
Hafif Ağır
Isl ak Kur u
Si yah ve Beyaz: Si yah ve beyazı n r enk et kil eri basi ttir ama gör ünüşt e serttirl er.
Si yah ve beyaz, di ğer bi r anl amda ı şı k ve göl ge, aydı nl at ma t ekni ği nin t emel i ni
şekill endi rir.
Renkli Göl gel er
Göl gel er, akl a, ı şı ğı n yol unda dur an bi r nesne geti rir. Göl ge, obj eni n ı şı k t ar afı nda
ol mayan kı s mı nda belirir. Göl ge, aydı nlı k ol madı ğı i çi n genelli kl e si yah ol ar ak
düşünül ür. Deneyl er ve r enk t eori si, bunun doğr u ol madı ğı nı göst erir. Goet he’ ye
gör e, i ki dur umda r enkli göl geden bahsedil ebilir. Bi ri nci si, et ki n bi r ı şı k beyaz yüzeye
renkli göl ge ol ar ak düşebi lir; i ki nci si, bi r karşıt ı şı k, göl geyi belli bi r or anda
aydı nl at abilir, renkl endi rebilir.
Renkli göl gel er, eşzamanl ı kontrastı n sonucudur. Ana ı şı ğı n r engi ne bağl ı ol ar ak
t üml er renkt e bi r göl ge oluşumunda:
24
Sarı ı şı k = mor mavi göl ge
Tur uncu ı şı k = mavi göl ge
Yeşil ışı k = kır mı zı gölge
Itt en’ e gör e, her r enkli ı şık, günı şı ğı nda t üml er r engi nde göl ge ol uşt ur ur. Bu deney
şunu göst eri r: f arklı r enkte i ki ı şı k kull anıl dı ğı nda, kesi şi m nokt al arı nda i ki göl geni n
t opl amı bi r üçüncü r enk ol uşur. Bu, t opl amsal r enk karı şı mı dır. Bu varsayı m, kesi n
bi r kar anl ıkt a i spatl anabilir.
Havasal ve Renksel Perspektif
15. yy. da, r enkli görsel deneyi ml er den, bi r çok sanat çı havasal perspektifi gel i ştirdi.
Uf uk çi zgi si doğr ult usunda, t üm r enkl er daha mavi msi ve dağı nı k gör ünür. Bu
dur um, gökyüzünün mavi gör ünmesi ni sağl ayan ol guyl a aynı ol guya dayanır.
At mosf er deki küçük parçacı kl ar ve hava mol eküll eri, güneş ı şı nl arı nı, tayfı n mor
bandı nda daha güçl ü ol acak şekil de, dağıtır. Böyl ece açı k at mosf er de gök mavi
gör ünür. Havadaki parçacı kl ar daha büyük ol sa i di , bu et ki bu kadar güçl ü
ol mayacak, gök daha gr i msi ve beyazı msı ol acaktı. Gündoğumu ve günbatı mı nda,
güneşi n kı sa dal ga boyl u mor ı şı nl arı, at mosf er t ar afı ndan emi lir. Bu nedenl e, bu
zamanl ar da gök, kır mı zımsı ol ur. Gün ı şı ğı nda, at mosf eri n mavi ı şı ğı bi r filtre gi bi
çal ı şır ve obj el er daha mavi ve ol dukl arı ndan daha uzak gör ünürl er. Eğer gök bu
kadar açı k değil se, gri bir ört ü gör evi gör ür. Sanat çıl ar, r essaml ar bu ol gu i l e çok
oynamı şl ar, deri n gök ve sonsuz mesaf e kavr aml arı nı el e al mı şl ar dır [ 1].
3. 3. Renk Karakt erl eri ve Ol uĢt ur dukl arı Psi koloji k Al gıl ar
Tari h boyunca, r enk, ol uşt ur duğu psi kol oji k al gıl ar, r enk kar akt eri - hatt a f or mu- hem
bili msel ol ar ak hem de sanat sal ol ar ak i ncel enmi ştir ve i ncel enecektir. Çeşi tli
kaynakl ar da, r enk karakt erl eri ve psi kol ojil eri üzeri ne kapsaml ı çal ı şmal ar
bul unmakt adır. Böyl e bi r konuda kesi n ve t ek doğr u ol amayacağı ndan, bu başl ı k
al tı nda, ki şi sel t erci hl er doğr ult usunda ve mü mkün ol duğunca f arklı kaynakl ar daki
ort ak yakl aşı ml ar el e alı nacaktır [ 1, 4, 9, 20- 23].
Kı r mı zı
Kı r mı zı, başka bi r r enge bağl ı ol mayan saf bi r r enktir. son der ece baskı ndır, di kkat
çeker ve gözü geni şl emesi yönünde uyarır. Di ğer r enkl erl e bi r ar ada i ken, göze
di ğerl eri nden -- özelli kl e mavi veya yeşil den- daha yakı n gör ünür. Kır mı zı, yaşamsal
güç ve enerji yi i f ade eder. Aşkı n ve bi r çok duygunun sembol üdür. Koyu kır mı zı;
25
ağırbaşl ılık, soyl ul uk ve ci ddi yet anl amı t aşır. Kar di nal kır mı zı sı; devrim, yengi
rengi di r. Parl ak kır mı zı, sı caklı k ve neşeli bi r heyecan anl atır. I şı k renkl eri nde
kır mı zı; canl ı, neşeli, genç bi r at mosf er yar atır.
Mavi
Mavi gök r engi di r. Deri n mavi met afi zi ksel bi r i f ade t aşır. Mavi si yah, evrensel yas
ifade eder. Mavi her zaman gi zeml i bi r r enktir; uzak gör ünür, yatı ştırı cı dır ama yi ne
de ci ddi yet, soğukl uk, özl em ve bi raz üzünt ü anl atır. Mavi , r esi mde bi r deli k açar,
di yor r essam, mavi her zaman r es mi n ar ka pl anı ol acaktır. Parl ak mavi de soğuk ve
saki ndi r ama aynı zamanda yatı ştırı cı, barı şçıl bir et ki si var dır. Mavi yeşi l, mavi ni n
suskunl uğunu yeşili n huzur u ve t azeli ği il e bozar. Mavi yeşil, hasr et anl atır a ma aynı
zamanda t eski n edi ci di r.
Yeşil
Yeşil ve genelli kl e ‘ ‘ genç’ ’ ol arak adl andırıl an yeşil, baharı ve gençli ği ifade eder.
Koyu yeşil’l er, bu semboli k özelli ği kaybeder. Yeşil, aynı zamanda sağl ı klı bi r
yaşamı n da sembol üdür. Tur uncu’ nun yüksek manevi yatlı bi r hayatı i f ade et mesi ne
karşıt ol ar ak yeşil de t ekdüze, bedensel bi r yaşamı anl atır. Yeşil, t üm r enkl er
ar ası nda en barı şçı ol anıdır. Gözün i l gi si ni çeker, t at mi n eder ve zi ndeli k veri r. Sarı
il e karı ştırılırsa, daha gençli k dol u, canl ı ve aktif hal e geli r. Kahver engi i l e
karı ştırıl dı ğı nda i se daha ağır ve ci ddi bi r if ade kazanır.
Mor
Mor, r enkl eri n en di kkat çekeni , göze çar panı dır. Ne soğukt ur ne de sı cak. Bazı
i nsanl ar i çi n sı kı ntı veri ci ol abil ecek ve keyi f si zli k, r ahat sı zlık yar at abil ecek esr arlı bi r
hava t aşır. Mor, deri n ve gi zeml i i nsanl ar a hoş gel ebilir. Mor’ un bi r t onu, i nsanl ar
üzeri nde har eket e geçi rici et ki yapmakl a ber aber; f arklı bi r t onunun da bazı i nsanl ar
üzeri nde uyuşt ur ucu bi r et ki yaptı ğı gör ül müşt ür.
Kı r mı zı mor’ da, kır mı zı nın uysall aştırı cı et ki si ol ur, daha ki bar bi r et ki yaratır. İ nce,
uysal , di şil bi r hava saçar. Ama koyul aştı kça daha r es mi , saygı n bi r i f ade kazanır.
Mor’ un açı k t onl arı ve bu r engi n l i mon sarı sı, beyaz i l e karı şı ml arı, f azl ası il e di şil bi r
anl am t aşır.
26
Sarı
Sarı uyarı cı bi r et ki ye sahi ptir. Saf sarı, t ürsel renkl er ar ası ndaki en par l ak r enkti r;
ür et kenli ği, şükr an ve boll uğu i f ade eder. Al tı n r engi sarı sı i se; güç, i hti şam ve
haş met anl atır. Sarı, baskı n bi r et ki ye sahi ptir. Koyul aştı kça neşe ve i hti şamı nı
kaybeder. Parl ak sarı i se daha i nce, daha hafiftir; uysall aşır, asill eşi r, suskunl aşır.
Magent a (pur pl e)
Magent a, doğal ve nor mal ol mayanı n r engi di r. Doğa üst ü ve i nsan öt esi ni se mbol i ze
eder. Anor malli k belirtir ve aynı zamanda özel di r. Güç hırsı uyandırır.
Kahver engi
Kahver engi , t ürsel r enkl eri n en koyusudur. Tüm r enkl er ar ası nda en maddesel ve en
gerçekçi ol anı dır. Asil, i nce ol ar ak t anı ml anabilir ama güçl üdür; sağl ı k ve sağl aml ı k
belirtir. Bu ti pi k özelli kl er, başka bi r r enk i l e karı ştırıl dı ğı nda deği şi r. Kır mı zı veya mor
il e karı ştırıl dı ğı nda gündoğumu i zl eni mi yar atır. Bu mor kahve, son der ece çeki ci bi r
güce sahi ptir; büyü ve gizem dünyası nı çağrı ştırır.
Al tı n rengi
Al tı n r engi ni n; cansı z, tonsuz ol ma eği li mi ve dol ayı sı il e r uhsuzl uk eğil i mi var dır.
Ama yoğunl uğu ve muht eşem parıltısı, ona şenli kli, eğl enceli, haş metl i bi r hava
kazandırır. Güneş gi bi al tı n da, r uhi anl amda, yüksek yaşam gücünü i f ade eder.
Aynı zamanda gücü ve soyl ul uğu semboli ze eder. Tari ht e de sanatı n her dal ı nda
böyl e bi r if ade il e kull anılmı ştır.
Gü müş rengi
Al tı n gi bi gümüş r engi de t onsuz ve r uhsuzdur; ama ı şıltısı al tı n r engi’ nden bi raz
f arklı dır. Di ğer r enkl erl e kull anıl dı ğı nda, onl arı n neşeli et ki si ni bi raz azal tır. Gü müş
rengi , al tı n kadar başt an çı karı cı değil di r; gözl eri kamaştır maz; daha nazi kçe i l gi si ni
çeker. Gü müş i çi n ‘ ‘ met al l er ar ası ndaki ı şı k’ ’ t anı ml aması yapılır ve bu yakl aşı ml a bi r
çok i nsan, gümüşü al tı ndan daha asil bul ur. Al tın r engi’ ni n sı cak ı şıltısı na karşılı k
gümüş rengi her zaman soğukt ur.
27
Si yah
Si yah, mutl ak kar anl ı ktır. Ci ddi di r, ol umsuzdur, koyudur ve bi r çok kül t ürde yas i f ade
eder. Yüceli k semboli ze eder. Beyaza karşı kull anıl dı ğı nda yüksek bi r kontrast
ol uşt ur ur.
Beyaz
Beyaz, i yi ve köt ünün öt esi ndedi r. Türsel özelli kler e gör e bi r r enk değil dir. Si yah’ ı n
en kuvvetli kontrastı dır. Bu karşıtlı ğı n koşul suz doğası nı anl amak kol aydı r. Si yah
yas belirtirken; beyaz sevi nçli ol ayl arı i f ade eder. Beyaz, masumi yet ve saflı ğı n
sembol üdür. Eğer bi r şey t emel de basi t ama güçl ü i se, bu dur um en i yi si yah ve
beyaz ar ası ndaki kontrast, doğal karşıtlık il e anl atıl abilir.
Gri
Gri , keder ve kasvetin t emeli di r. Kar arsı zlı k ve t er eddüdün sembol ü ol ar ak
gör ül ebilir. Gri , cansı z ve t onsuzdur; ne sı caktır ne de soğuk. Bi r arka f on veya i ki nci
renktir. Gri dengel er ve etki si z dur uma geti rir; bu şekil de kuvvetli r enk kontrastl arı nı n
et ki si ni yumuşat mada veya r enk kontrastl arı nı ahenkli şekil de bi r ar aya geti r mede
öneml i rol oynar. Gri, müzi kt eki bi r ‘ ‘es’ ’ gi bi di r.
Büyük Tür k sanat adamı Er cümend Kal mı k, ‘ ‘ Renkl er de, tı pkı sesl er gi bi, i st enil en
et kil eri başkal arı nda uyandıracak i mkanl ar a sahi pti r. Nasıl ki , neşe, sevinç, hüzün,
keder vs. gi bi çeşi tli hi sl eri mi zi, sesl eri n musi ki si il e başkal arı na geçirebilirsek,
renkl eri de sesl er gi bi armoni ze eder ek i st edi ği mi z hi sl eri i f ade edebiliri z.’ ’ di yor ve,
‘ ‘ …Bi r çok ki mse i çi n r enk, sadece bi r zevk mesel esi di r, t artı şıl amaz. Unut ul ma ması
ger eki r ki , r enk i l e i l gili mesl ek sahi pl eri, r enk zevkl eri ni bi r di si pli n al tı na sok mak
zor undadırl ar … Renk, öyl e bi r si hi rli kudr ettir ki , onun dili nden anl amak ve yeri nde
kull anabil meyi öğr enmek i çi n zahmet e değer.’ ’ di ye de ekli yor. Türk kültürü et ki si
al tı ndaki r enk al gı sı yakl aşı mı na bi r ör nek t eşkil et mesi ve bi r kı yas ol uşt ur ması
açı sı ndan, ünl ü sanat adamı mı zı n renk anali zl eri ni de ver mek yeri nde ol acaktır [ 21]:
Kı r mı zı
Kı r mı zı r enk en f azl a di kkati çeken çok kuvvetli bi r r enkti r. Gayet di nami k ve t ahri k
edi ci di r. Yapıl an deneyl erde kır mı zı r engi n kasl arda ger gi nli k yapar ak kan bası ncı nı
arttırdı ğı ve t eneff üsü sıkl aştırarak heyecan hi ssi yar attı ğı anl aşıl mı ştır. Kı r mı zı,
Kl asi k ve Pri mi tif sanatlar da en çok kull anıl an bi r r enktir. Bazı mi ll etl er bu r engi
yurt severli k duygul arı nı kamçıl ayan r enk ol ar ak kabul ederl er. Kır mı zı nı n bi r özelli ği
28
de neşe, sami mi yet ve hoşl anma hi ssi uyandır ması dır. Kır mı zı aşkı n da sembol üdür.
Kı r mı zı nı n çok uzakt an göze çar pması dol ayı sı yl a her ül ke onu t ehli ke i şareti ol ar ak
kull anır. Bu r enk aynı zamanda şehvet, hi ddet, i şkence ve nefret gi bi ol umsuz
duygul arı n da sembol üdür. Kır mı zı nef se haki mi yet ve kontrol ü kaybettiren renktir.
Tur uncu
Bu r enk de di nami k bi r renktir. Sı cakl ı ğı hatırl atır. Har eket ve canl ılık i çeri r, yaşama
kudr eti ni arttırır. Tur uncu ol umsuzl uk et ki si kahver engi ye yakl aştı ğı zaman gör ül ür.
Topr ak rengi t uruncu dünyevi mat eryali zmi n sembol üdür.
Sarı
Renkl eri n en aydı nlı ğı dır. Parl ak, sempati ve neşe ver en bi r r enkti r. I şı ğı n ve
sağduyunun r engi , fi ki r ve zekayı yüksel ti ci renktir. Sarı ı şı ğı n, kanın vücutt a
dol aşı mı üzeri nde ol uml u bi r et ki yaptı ğı ve i nsan met aboli zmasını n bundan
faydal andı ğı da deneyi ml erl e i spat edil mi ştir. Sarı Çi nlil eri n de pek sevdi ği bi r r enkti r.
Sarı, zeyt uni yeşil e bakan ki rli bi r r enk al dı ğı zaman korkaklı ğı, haset ve kıskançl ı ğı
t emsil eder. Sarı aynı zamanda kar anti na ve bul aşı cı hast alı kl arı n da sembol üdür.
Yeşil
Tabi atı, açı k havayı ve kırl arı t emsil eden r enkt ir. Seri n, t aze ve gençl eştiren bi r
et ki si var dır. En büyük özelli ği di nl endi ri ci ol masıdır. Tabi at i ti bari yl e seri n ol uşu fi zi k
yor gunl uğunun gi deril mesi ne yar dı m eder. Okull arı n ve f abri kal arı n ci varı nda büyük
yeşil sahal arı n bul unması na bu sebepl e çok di kkat edilir. Çal ı şma ve oyun
masal arı nı n üzeri ndeki renk yi ne bu sebept en ötür ü yeşil di r. Hıri sti yanl ar yeşil r engi
i man ve öl mezli ği n sembol ü ol ar ak kabul ederl er. Yeşil t azeli k gençli k ve bi raz da
haml ı ğı if ade eder. Ki rli yeşil i se egoi zmi n, hasedi n ve kı skançlı ğı n sembol üdür.
Mavi
Soğuk, saki n ve aynı zamanda pasi f bi r r enktir. Goet he, bu r enk i çi n ‘ ‘büyül eyen
hi çli k’ ’ der. Su ve havanın r engi ol an mavi , berrak ve şeff aftır. Bası cı sı kıcı bi r r enk
ol mayı p aksi ne yukarılar a, uzakl ar a göt ür en renktir. Ruh gi bi uçucu, sı nırsı z
at mosf eri i f ade eden r enktir. Bu r enk i nsanl ar da düşünme, kar ar ver me ve yar atı cı
fi kirl eri n doğması na sebep ol ur. Mavi aynı za manda doğr ul uk sembol ü ol ar ak da
bili ni r. Eskil er hast alı kl ardan kurt ul mak i çi n mavi el bi sel er gi yerl er mi ş. Mavi kan t abi ri
ari st okr at manası nda kullanılır. Mavi ni n ol umsuz etki si i se kayıt sı zlık soğuklukt ur.
29
Mor
Mel ankoli k kar akt eri ol an bi r r enktir. Kader ve hüzün i f ade eder, mat em r engi di r.
Aynı zamanda esr ar, i şkence ve kontrol süz kuvveti n r engi di r. Eskil er bu rengi sabır
ve f edakarlı k r engi ol arak t anı mı şl ar dır. Ro manın şat af atlı devi rl eri nde i mal atı nı n
pahal ı ol uşu dol ayı sı yl a impar at orl ara mahsus saray ve kı yaf et rengi ol muştur.
Nötr renkl er
Nötr r enkl er gerçekt e r enk ol madı kl arı i çi n di ğer r enkl er gi bi i nsan r uhu üzeri nde
kesi n et kil er yar at mamakl a bi rli kt e yi ne bi rt akı m semboll eri var dır.
Beyaz
Açı k ı şı klı ve haval ı bi r renk ol uşu i ti bari yl e saflı k, masumi yet, doğr ul uk ve t emi zli ği
ifade eder. Bu sebepl e geli n el bi sel eri ni n ananevi r engi ni t eşkil eder. Çi n’ de beyaz
renk mat em r engi di r. Beyaz bayr ak t esli m bayr ağıdır.
Gri
Beyazl a si yah r engi n bi rl eş mesi nden meydana gel di ği i çi n her i ki si nden de mana
al makt adır. Beyaz r engi n kamaştırı cı parl aklı ğı yanı nda gri r enk daha ağırbaşl ı bi r
yumuşakl ı k i f ade eder. Bununl a ber aber si yahın bası cı ağırlı ğı nı da t aşı maz. Bu
sebepl e si yah ve beyazdan daha çok sevil en ve makbul t ut ul an bi r r enkti r. Gri r enk
her r enk i çi n mükemmel bi r f on ve gar nit ür ol uştur ur. Her r enk gri üzeri nde ger çek
ki mli ği ni bul ur. Gri renk temki nli, rahat ve ol gun bi r yaşı n sembol üdür.
Si yah
Ağırlık, ci ddi yet ve somurt kanl ı ğı n r engi di r. Batı medeni yeti nde si yah dai ma keder,
öl üm ve mat em r engi ol muşt ur. Kor ku ve kar anl ı ğı n r engi ol duğu gi bi f enal ı kl arı n
rengi de si yah renktir.
30
4. TĠ YATRO SALONUNDA I ġI K
Bu böl ümde, ti yatroda ı şı ğa bi r genel gi ri ş yapıl acak, ti yatroda ı şı ğı n ve sahne
aydı nl at ması nı n t ari hsel geli şi ml eri özetl enecekti r.
4. 1. Ti yatroda I Ģı k Üzerine Genel DüĢüncel er
Işı k, bi yol oji k et kil eri sayesi nde, bi ze var ol anı deği şi k şekill erde göst eri r ve böyl ece
al gı mı zı et kil eyen f arklı görsel et kil er yar atır. I şı k, gece gündüz bi zi ml edi r ve hayatı
ol anakl ı kıl ar. I şı ğı n r engi de bi r or gani z ma ol an i nsan i çi n öneml i di r. Renkl er bi zi
moti ve eder, canl andırır, hüzünl endi rir [ 1, 24- 27].
Bi r ı şı k t asarı mcı sı nı n i şi, kapal ı bi r mekanı aydı nl at mak değil di r; yapay ı şı k
t asarı mı nı n t ekni k kaynakl arı nı kull anar ak an’ a ilişki n bi r at mosf er yar at mal ı dır.
Bi r sahnede ser gil enen bi r şov, arti sti k bi r ol aydır; bi r oyun, bi r konser, bi r oper a
veya bal edi r. Bu şovl arın gör sel et kil eri i çi n ı şı k el zemdi r. Bunl ar da kullanıl an ı şı k
yapay ol acaktır. Ama bu şekil de yapay ı şı kl a ol uşt ur ul muş bi r ı şı k kompozi syonu
asl a bi r doğal ı şı k ef ekt i kadar et kili ol amayacaktır. Çünkü doğal ı şı k etki si, t aklit
edil emeyecek kadar kar maşı ktır. Gör sel ef ektin başarı sı aynı zamanda ki şi ni n
duygusal hali yl e de i l gili dir. Yani ı şı k ef ektl eri nde genel geçer bi r r eaksi yon, bi r doğr u
mevcut değil di r. Işı k, müzi k gi bi, öznel bi r al andır.
Bi r perf or mansı n görsel sunumu sahnede ol anı dest ekl emek zor undadı r ve ol aya
duygusal bi r akı ş kazandır mal ı dır. ‘ ‘Işık yapmak’ ’ t ek bi r konuyl a sı nırl andı rıl amaz
ama en genel anl amda üç f akt ör i çeri r:
genel t ekni kl er
özell eş mi ş / uz man bil gi
yar atı cılık
Bi r aydı nl at ma düzeni , genelli kl e, bi r çok bağı msı z aydı nl at ma kaynağı ndan
meydana gelir. Önceli kl e bunl arı t anzi m et mek ve der ecel endi r mek ger eki r.
31
Işı k seçilirken di kkat edilmesi ger eken bi r çok kriter var dır. I şı k kalit esi seçi mi , t ekni k
bi r aydı nl at ma kavr amı ol ar ak düşünül meli di r. Ör neği n; parl ak, açı k, saf bi r
aydı nl at ma, kar amsar bi r aydı nl at manı n kontrastı ol ar ak düşünül ebilir. Veya canl ı,
kontrastlı, rit mi k bi r aydı nl at ma; dur ağan, t ekrenkçil, yumuşak bi r aydı nl at maya
karşıt ol arak düzenl enebi lir.
Göl ge ef ektl eri kavr amı n bi r parçası ol ar ak düşünül ebilir mi ? Far kl ı r enk
sı caklı kl arı ndaki aydı nlat ma kaynakl arı karı ştırıl abilir mi ? Ti yatronun günl ük
ruti ni nde, aydı nl at ma uzmanl arı nı n t üm bunl arı düşünecek vakti yokt ur. Ama bu
sor u( n)l arı n bili nci nde olmal ı dır.
Arti sti k aydı nl at ma t asarı mı nı n çok geli şti ği Angl o- Saxon ti yatro dünyası nda,
aydı nl at ma çal ı şmal arı i ki ayrı gr uba ayrıl mı ştır. Bi ri nci böl üm t ekni k; i kinci böl üm
arti sti k ol gul ar dan sor uml udur. Aydı nl at ma, bu şekil de, i ki ayrı böl ümde el e
al ı ndı ğı nda, t ekni k ger ekl ili kl er arti sti k ger eklili kl erden daha ağır ol mamal ı dır.
Günü müzde aydı nl at ma t asarı mı bi r sanat ol arak kabul edil mi ştir ve mi marlı kt a,
rekl amcılı kt a, ani masyonda ayrı bi r dal ol ar ak i ncel enmekt edi r. Duygul ar a, ol ayl ar a,
aydı nl at ma / ı şı k i l e r ehberli k yapmak, yol göster mek gör sel al ı şkanl ı klar a adapt e
edil mi ştir ve onl ar a bak manı n bi r yol udur.
Aydı nl at ma t asarı mı bi r t akı m i şi di r. Aydı nl atma uz manl arı lit erat ürün dı şı na
çı kabil meli di r ama aynı zamanda sanat ve t eknol oji ar ası nda ar abul ucul uk yapmal arı
ger eki r.
Işı ğı n t ayfı bi r çok yaratı cı ol asılık sunar. Sahne aydı nl at ması i çi n de sı nırsı z,
heyecan dol u bi r dünyadır bu ama yi ne de Jean Coct eau’ nun şu sözünü unut ma mak
ger eki r: ‘ ‘ Tüm f enerl eri n t opl am ı şı ğı, asl a akt örl eri n kal pl eri nde parl ayan ı şı kt an
daha büyük ol amayacakt ır.’ ’
4. 2. Ti yatro Sal onunda IĢı ğı n ( Aydı nl at manı n) Tari hi
Çok eski çağl ar da, oyunl ar genelli kl e gündüz oynanırdı. Ro mal ıl ar sahnede odun
yı ğı nl arı yakarl ardı aydı nl at ma i çi n. Geç İ mpar at orl uk dönemi nde ti yatro, sal ona gi rdi
ve akşaml arı oynanmaya başl adı. Bu dönemde de sayıl arca gazyağı l ambal arı,
kandill er, meşal el er kullanıl dı ama hal a bugün anl adı ğı mı z anl amda bi r sahne
aydı nl at ması mevcut değil di. Bugün düşündüğümüz anl amda moder n bi r sahne
aydı nl at ması 16. yy. da başl adı.
32
Mi mar ve sahne t asarımcı sı Sebasti ano Serli o ( 1475 -- 1554), mi marl ık üzeri ne
yazdı ğı ki t abı nda, perspektif t asarı mı üzeri ne i l k t eoril er ür et en ki şidi r. Sahne
aydı nl at ması nda; genel aydı nl at ma, dekor atif aydı nl at ma ( dekor u aydı nlat mak i çi n
kull anıl an aydı nl at ma), har eketli aydı nl at ma -- ef ektl er ( güneş, yıl dı zl ar, yıldırı m vs.)
ol ar ak üç ayrı aydı nl at ma t ürünü i ncel emi ştir.
Andr ea Pal l adi o ( 1508 -- 1580) t ar afı ndan yapılmı ş ol an ‘ ‘ Teatro Ol i mpi co’ ’ t ari ht e
özel bi r ör nekti r. Pall adio, Ro ma Açı khava Ti yatrosu’ nun küçük bi r öl çeği ni i nşa
et mi ştir. Teatro Ol i mpi co, 1584’ de Sophocl es’i n ‘ ‘Oedi pus Rex’ ’ oyunu i l e açıl mı ştır.
Oyunun yapı mcı sı Angel o I ngegneri ( 1550 -- 1613) sahne aydı nl at masını n öne mi
üzeri ne fi ki rl ere sahi pti. Sahneni n, seyi rcil er böl ümüne gör e çok daha aydı nl ı k
ol ması ger ekti ği ni bili yordu ör neği n. Bu, Bar ok tiyatrosuna i l k adı m ol du. Ti yatro’ da
az sayı da pencer e bul unuyor du. Böyl ece yapay aydı nl at ma kull anmak şart ol muşt u.
Sayı sı z gazyağı l ambası , kandill er, yansıtı cılı kandill er, sahne dekor unun ar kası na
yerl eştiril di. Ek ol ar ak sahneye de kandill er konul du. Renkli cam veya r enkli gazyağı
kull anıl arak r enkli ı şı k da el de edil mi şti. Duman ve koku yet eri nce r ahat sız edi ci ydi
ama asıl pr obl em sahneni n ger ekti ği nde nasıl kar artıl acağı i di. Tüm bu sor unl arı,
Ni col a Sabbati ni ( 1574 -- 1654), ti yatro t ekni kl eri üzeri ne ki t abı nda el e al dı ve bi r çok
mekani k kar art ma met odu ol uşt ur du. Bunl ar dan biri, mu ml ar üzeri ne met al pl akadan
tüpl eri i ndi r mekti. Daha gel i şmi ş ol anı, ı şı k kaynağı nı, bi r yarı-sili ndi r pl akanı n
mer kezi ne yerl eştir mek ve bu yarı-sili ndi ri, ı şı k kaynağı nı n aydı nl attı ğı yöndeki ı şı k
akı sı yoğunl uğunu azal t acak şekil de çevi r mekti (şekil 4. 1).
Şekil 4. 1 Tari ht e mum karart ma yönt eml eri nden i ki si
33
Angel o I ngegneri, seyi rcil er böl ümü kar anl ı k ol ursa, sahneni n daha parl ak
gör üneceği ni ve daha çok di kkat çekeceği ni f ark etti. Sahne ve sal onun bu şekil de
i ki ye böl ünüşü Bar ok ti yatrosunun anaht arı ol du.
İ ngilt ere’ de ti yatro i l e i lgi li dur uml ar bi raz f arkl ı i di. Genç Shakespeare 1590’ da
Londr a’ ya gel di ği nde şehi rde üç büyük ti yatro bul unuyor du. Bol kaynakl ar a,
mat eryal e r ağmen El i zabet h’i n ti yatrol arı nı deği ştir mek veya yeni den i nşa et mek o
kadar kol ay değil di. İl k zamanl ar da, ti yatro bi nal arı nda sahne ve sal on ayrı mı pek
belirgi n değil di. Genelli kle, yarı sı dai resel veya çokgen f or mda çatı il e örtül ü, ahşap
strükt ürl ü, dai resel f or mda gal erili yapıl ardı. Oyun al anı yüksel til mi ş ve çatı i l e
ört ül müş ol ar ak ort ada bul unuyor du. Bi r çok gösteri gündüz yapılı yor du. Bu nedenl e
sahne aydı nl at ması na i hti yaç duyul ma mı ştı. El f enerl eri, kandill er, muml ar veya
di ğer ı şı k kaynakl arı, dr amati k amaçl ar i çi n kull anılıyor du. Oyun i çi nde günün çeşi tli
zamanl arı, seyi rci ni n hayal gücü ve i dr aki ne bırakıl mı ştı; eğer bi r oyuncunun el i nde
kandil varsa, bu dur um, oyunda gece ol duğunu göst eri yor du. İ ngi li z gündüz
ti yatrosu, bu nedenl erl e, İt al ya’ daki geli şmel er den et kil enmedi .
I ni go Jones ( 1573 -- 1652), bel ki de en ünl ü İ ngili z ti yatro mi marı ydı. İngilt er e’ ye
Pal l adi an mi mari si ni t anıttı. Aydı nl at ma t ekni kl eri ni, İ ngilt ere’ ye t aşı dı ğı sı r al ar da
İt al yanl ar, r enkli camı kull anmaya başl amı ş, günün her saati i çi n f arklı aydı nl at ma
si st eml eri geli ştir mi şl erdi.
Al manya’ da, İt al yan sahne ve aydı nl at ma t ekni kl eri, Joseph Furtt enbach ( 1591 --
1667) t ar afı ndan geli ştirildi . Var ol an yönt eml eri kull anmakl a ber aber bi r çok konuda
da bi r öncü ol du. Ör neği n, gaz l ambal arı nı, sahneni n yan üst kenarl arı nda
(bor dürl erde) kull anan ve ayna yar dı mı yl a ı şı kl arı nı aşağı yansıt mayı düşünen i l k
ki şi o i di . Sonr al arı yansıtı cılı ı şı k kaynakl arı geli ştir mi ş ve böyl ece seyi rcil eri n
gözl eri ni n kamaş ması nı da engell emeyi başar mı ştır.
17. yy. da Pari s’t e bal o sal onl arı aynı zamanda ti yatro sal onl arı ol ar ak da
kull anılıyor du. Göst eriler sırası nda i nanıl maz sayı da kandil ve f enerl er
kull anı yorl ardı. Yerl eşi mde sahne ve sal onu ayır madı kl arı ndan, seyi rci kı s mı da
f azl ası il e aydı nlı k ol uyor du. Seyi rcil er, sabi t sandal yel er de ot ur muyor, göst eri yi
ayakt a seyr edi yorl ardı. I şık ve yüksek aydı nlı k düzeyl eri ni , gücün ve varlı ğın si mgesi
ol ar ak gör dükl eri i çi n 19. yy. da bil e bi r çok sal on, sahne il e bi rli kt e aydı nl atılıyor du.
İl k oper a, Avr upa’ ya beraberi nde ti yatro i l e il gili yeni bi r f or m geti rdi; dekorl u sahne.
Dekorl u Bar ok ti yatrosu, Gi ovanni Batti st a Al eotti ( 1546 -- 1636) t ar afı ndan, sayı sı z
ol asılıkl arı il e geli ştiril di. Ayrı ntılı mekani zmal ar sayesi nde, yan ve ar ka duvarl ar
34
deği ştiril ebil di. Zeki ce t asarl anmı ş konstrüksi yonl ar i l e dekorl ar ve oyuncul ar havaya
kal dırıl abil di. I şı k ef ektl eri i nanıl maz geli ştiril di; at eş, duman, yıl dırı m gi bi ef ektl er
kull anıl maya başl andı. Tr anspar an dekorl ar çok et kili ol du. Büt ün sahne, bu ı şı k
geçi ri mli dekorl ara arkadan t utt urul muş bi nl erce l amba i l e aydı nl atıl dı. Daha pahal ı
ol ması na r ağmen kandil l er gaz l ambal arı na t erci h edili yor du çünkü daha çok ı şı k
veri yor du ve i hti şamı si mgel eyen bi r kokusu var dı.
Yi ne de gaz l ambal arı, sahne aydı nl at ma t ari hi nde öneml i bi r keşi f ol du. Bu l ambal ar
il e kull anıl an yansıtı cıl ar sayesi nde ı şı ğı n yönü ve düşeceği al an belirl enebi l di ve
günümüz sahne aydı nl at ması nda kontroll ü aydınl at ma i çi n i l k adı m gerçekl eş mi ş
ol du.
4. 3. Sahne Aydı nl at ması nı n Tari hsel Geli Ģi mi
Gaz aydı nl at ması, ti yatroda i l k kez 1803’ de kullanıl mı ştır. Bu son der ece t ehli keli
ol an sahne aydı nl at ması, İ ngilt ere’ de şaşı rtı cı ef ektl er il e ol dukça geli ştiril mi ştir.
Renkli ef ektl er ol uşt ur mak amacı yl a, r enkli pl akal ar ve t üll er gaz al evl eri ni n önüne
yerl eştiril mi ştir. Büyük tiyatrol ar da sahneyi aydınl at abil mek i çi n, 2000 gaz al evi
kull anmı şl ardır. Aydı nl at ma i çi n ger eken bu gaz, bi r aydı nl at ma mer kezi nde
gr upl anmı ş ol an subapl ar t arafı ndan sağl anmı ştır.
Gaz l ambal arı, sahnede yer ı şı ğı (f ootli ght s) ol ar ak kull anıl mı ştır. Yan ı şı kl ar
(si deli ght s) ve bazı sı nır ı şı kl arı ( bor der li ght s), sahneye daha f azl a ı şı k sağl amak
i çi n kull anıl mı ştır. Ancak, bu dağı nı k aydı nl atma, çok öneml i bi r dramati k et ki
yar at ama mı ştır. Son der ece basi t ve et ki si z bi r sahne aydı nl at ması
ol uşt ur abil mi şl erdi r.
18. yy. a kadar sahne ar ka per desi sabi ttir ve kenarl ar il e bi rl eşi ktir. Gaz aydı nl at ması
il e gerçekl eştiril emeyen doğr usal aydı nl at ma, ışı k açıl arı ve göl gel er sahneye
çi zili yor du. Bi r çok gaz l ambası nı n yar attı ğı dağı nı k göl ge oyunl arı ve sahneye
çi zil en aydı nl at ma ef ektleri, bi r i zl eni ml er kaosu yar atı yor du. Bunun ar dı ndan gel en,
kar bon yay l ambal arı nı i cadı, sahne aydı nl at ması içi n öneml i bi r geli şme olmuşt ur.
Bu yeni aydı nl at ma, 1849’ da t anıtıl mı ş ve 1879’ da i l k kar bon t elli l ambanı n
i cadı ndan sonr a, ti yatro aydı nl at ması, 1881’ de Müni h Ul usl ar ar ası El ektri k Fuarı’ nda
tanıtıl mı ştır. Dört yıl sonr a 1885’ de, il k el ektrikli sahne aydı nl at ması, Müni h’ t e
Resi denzt heat er’ de i l k kez kamuoyu önüne çı kmı ştır. Bundan sonr a, aydı nl at ma
uz manl arı, gaz aydı nl atması i l e de kull anı mı mümkün ol an el ektri k aydınl at ması nı
35
düzenl emeni n doğr u ol duğunu düşünmüşl er di r. El ektri k aydı nl at ması nı
düzenl emeni n en eski yol u t uz kabı i di . El ektri k akı mı, bu t uzl u sol üsyona batırıl an
el ektrotl ar sayesi nde sağl anabili yor du. Pozi syonl arı kabl ol ar, t ekerl ekl er ve çubukl ar
il e kontrol edili yor ve gr upl ar hali nde bi r çok pl aka i l e har eket ettiril ebili yordu. Al man
el ektri k endüstri si, il k kontrol üni t esi ni 1888’ de yapmı ştır. Bu si st emde vol t aj,
reost al ar il e deği ştiril ebilmi şti r.
Kar bon t elli l amba, ti yatro amaçl ı kull anı ml ar i çin yeri ni 1905’ de daha güçl ü ol an
t ungst en l amba’ ya bır akmı ştır.
Yüzyılı n dönümünde, bazı ti yatro sanat çıl arı, ti yatro aydı nl at ması ve sahne düzeni ni
et kil emi şl erdi r. Edwar d Gor don Cr ai g, Adol phe Appi a ve Mari ano For t uny, ar ka
pl an’lı ve sahne kenarlı t asarı mı n modası nı n geç mi ş ol duğunu hi ssettil er. El ektri kli
aydı nl at ma il e, sahne kavr aml arı da geli ştiril meli ydi .
1901’ de Londr a, Edwar d Gor don Cr ai g yönet menli ği nde bi r oper a i l e sahne t asarı m
anl ayı şı nı ‘ ‘ post-reali sti k’ ’ ol arak sı nıfl andırıl acak bi r yakl aşı m i l e kırdı. Cr ai g,
sahnedeki dağı nı klı ğa bi r son ver di ; boyal ı düzl eml eri ve al ı şıl mı ş bor dürleri kal dırdı
ve sahneyi , ol ması ger ekti ği gi bi , bi r perf or mans al anı ol ar ak yeni den kur du. I şı k,
artı k boyanmı yor, sahneye düşür ül üyor du. Gel eneksel arka f on yeri ni dokuma geni ş
bi r parçaya bıraktı. Bu parça, al t kı sı ml ar da deri n mavi i di ve yukarıl arda mor’ a
dönüyor du. Sal ondan sahneye doğr u bakı nca, sonsuz bi r mesaf e et ki si yaratı yor du.
Cr ai g’i n sahne t asarı mı nın en öneml i el emanı aydı nl at ma i di . Aydı nl at ma aygıtl arı nı,
ayak l ambal arı veya yan kanat l ambal arı nda ol duğu gi bi gel eneksel şekil de
yerl eştir medi . Aygıtl arı, sahneni n üst kı s mı nda yoğunl aştırdı. Moder n port al *
aydı nl at ma köpr üsünün ger eği ni önceden sez mi şti. Ancak bu aydı nl at ma
düzenl emesi , di ğer ti yatrol ar t ar afı ndan kol ayca beni msenmedi . Cr ai g, t üm bu spot
ışı kl ar ve yansıtı cıl ar si st emi ni bi r kontrol l evhası il e yöneti yor du. I şı ğı, sahneye
renkli yansıtı cı yüzeyl er üzeri nden düşür en si stemi , aydı nl at maya yeni bi r bakı ş
açı sı kazandırdı.
*port al, port al ağzı: Oriji nal i smi , ‘ ‘prosceni um’ ’ dur ve bazı kaynakl ar da bu şekil de geçer. Ti yatrodaki en yaygı n f or mdur. Seyi rcil er sahne açı klı ğı nı karşıl ayacak doğr ul t uda ot ur ur ve ol ayl arı bir ‘ ‘dördüncü duvar’ ’ yırtı ğı ndan i zl erl er. Bu duvar, port al ağzı ol ar ak adl andırılır. Bi r çok ti yatro ti pi nde bu ağı z kemerli ol duğundan, port al kemeri ol arak da bili ni r.
36
Cr ai g, pr odüksi yonl arı nda, dekor ol ar ak kürsü, kol onl ar ve basamakl ar kul l andı ve
boyal ı gel eneksel arka f onl arı t erk etti. I şı k, oyunun yeni bi r parçası ydı ve Cr ai g i çi n
yar atı cı bi r güçt ü. I şı k kompozi syonl arı, onun i çin vazgeçil mez yar atı cı el emanl ar
hali ne gel di; yoğun, et kili bi r aydı nl at ma ve si s gi bi ef ektl erl e daha önce bi li nmeyen
gerçekçi ve doğr usal bi r ı şı k yar attı. Sahne ve aydı nl at mada yaptı ğı deği şi kli kl er,
onun i çi n fi ki rl eri ni pr ati ğe dök me fırsatl arı ol du. Oper a yapıtl arı nda, ı şı ğın yar atı cı
gücü i l e müzi ği bi rbi ri ne uydur du; riti m, r enk ve ışı ğı kull anar ak evr ensel bi r sanat
çal ı şması yar at maya başl adı.
Adol phe Appi a da Cr ai g ‘ l e yakl aşı k aynı döneml erde, boşl uğu yeni den düzenl eme
çal ı şmal arı yapı yor du. Appi a, sahneni n başl ı başına üç boyutl u bi r mekan ol duğunu
ve bu boşl uğun böl ünebileceği ni f ark etti. Kompozitör ve müzi kol oji st Emi l e Jacques-
Dal cr oze i l e çal ı şar ak, müzi k -- zaman -- har eket ve boşl uğun bi rbi ri ne bağı ml ılı ğı nı
anali z etti. Ri t mi k sahne mi mari si fi kri ni ort aya attı ve kürsü, basamakl ar ve küpl erl e
dekorl ar t asarl adı. Bi r sahne t asarı mı nda Appi a, arka f onu, yan kanatl arı ve
per del eri kal dırdı. Çünkü, boşl ukl a ayrıl maz bi r büt ün ol ar ak gör düğü sağ ı şı ğı n
sahne i çi n ger ekli ol an t ek şey ol duğunu düşünüyor du.
Appi a, basi t yaygı n aydı nl at ma i l e dr amati k vur gul u ı şı ğı bi rbi ri nden ayırdı.
Aydı nl at ma t asarı ml arı nı, parıltı ve ı şı ğı n yönü (göl ge der ecesi ) il e t emell endi rdi.
Bunu şöyl e açı klı yor du: ‘ ‘Işı k, sahnedeki en önemli üç boyutl u sanat bi çi mi di r. Onun
bi rl eştiri ci gücü ol madan, sadece obj el eri n ne ol duğunu gör ür üz; neyi i f ade etti ği ni
değil.’ ’
Yapay ı şı ğı n keşfi, Appi a’ nı n ı şı ğı n dr amat ürjisi üzeri ne fi ki rl eri ni uygul aması nı
ol anakl ı kıl dı. Çal ı şmal arı daha sonr al arı Beyr ut Festi vali’ nde sahnel eme çal ı şmal arı
üzeri nde çok güçl ü bi r t esi r yar attı. Wagner’in oper al arı, Appi a’ nı n özel ol ar ak
di kkati ni çekti ve bi r çoğu üzeri ne ki şi sel yapı m notl arı nı yazdı. Wagner’i n
çal ı şmal arı nı n, sahne sanat çıl arı nı özgür bıraktı ğı nı düşünüyor du çünkü Appi a,
müzi ği n t üm di ğer if ade şekill eri ni n üzeri nde t ek yet ki n sanat ol duğuna i nanı yor du.
Al man yönet men Max Rei nhar dt, yüzyılı n dönümünde ti yatro t eknol oji si ni n
st andartl arı nı kökünden deği ştirdi.
‘ ‘Farklı bi r ti yatro’ ’ üzerine fi ki rl eri ni, küçük bi r gr up akt örl e, Berli n’ de ‘ ‘Schall und
Rauch Theat er’ ’ ( Anl amsı z Ti yatro) i l e 1901’ de uygul adı. Yapı ml arı nda aydı nl at ma
tasarı mı nı büt ünl eştiri ci bir araç ol arak kull andı.
37
1911’ de Londr a’ da çok büyük bi r ti yatro fi kri ni gerçekl eştirdi. Bur ada, son der ece
karı şı k, yeni geli ştiril mi ş sahne ve aydı nl at ma si st eml eri kur du. Bu si st em,
kar maşı klı ğı yanı nda öyl e büyükt ü ki çal ı ştır mak i çi n 56 t ekni syen ve 82 maki ni st
ger eki yor du. İl k ol ar ak 1923’ de Bi rl eşi k Devl etler’ de ti yatrosunu t anıttı ğı nda, New
Yor k Cent ury Theat er’ da el ektri kli aygıt yet erli ol madı. O da var ol an konsol a 12
port atif üni t e daha ekl edi ve dekor i l e kost üml er i çi n bi r r enk pl anı kur du. New Yor k
bası nı ‘ ‘ Max Rei nhar dt aydı nl at ması’ ’na hayran ol muşt u. Ameri kalılar, al ı şkı n
ol dukl arı amber, beyaz ve kır mı zı r enkl eri ni değil de; mavi , yeşil ve mor’ u
kull anması nı şaşkı nlı kl a karşıl adı. Max’i n sahnel eme kavr aml arı, det aylı bi r ol ayl ar
di zi si ve akı ş zamanl aması i çeri yor du. Sür pri z şekil de bi r çok r ol e başl ama i puçl arı
i çeri yor du. Ör neği n ‘ ‘ Bir Yaz Gecesi Rüyası’ ’ i çi n 107 ayrı aydı nl at ma kompozi syonu
kull anmı ştı.
Mari ano Fort uny, sahne aydı nl at ması konusunda bi r çok yeni fi kre sahi pti. Doğanı n
t emell eri, dol aysı z gün ı şı ğı ve yaygı n ı şı k kuşakl arı üzeri ne çal ı şmal ar yaptı.
Kar bon yay l ambası nı, enkandesan ı şı ğa t erci h etti; kır mı zı, sarı ve mavi parçal arı
yay l ambası il e aydı nl attı. Bu par çal ar, şeritl er hal i nde bi rbi ri ne di kil mi şti ger ekli r enk
i zl eni mi ne gör e bi r r ul o çevr esi ne sarılı p aşağı yukarı har eket ettirili yorl ar dı. Bu
şekil de dol aylı ol ar ak dışarı veril en ı şı k yoğunl uğunu düzenl emek i çi n de si yah
kadi f e parça kull anı yor du. Ger ekti ği nde t am bi r kar art ma sağl ayabil mek i çi n de
mekani k ol ar ak har ekete geçi ril en bi r kapak, yay l ambası nı n önüne yerleştiril mi şti.
Sonr al arı, yay ı şı ğı nı n önüne i st edi ği şekil de r enkli fil m t abakal arı ekl eyer ek
si st emi ni daha da mükemmel l eştirdi. Bu öneml i i cadı nı n yanı nda, hayali bi r uf uk
ol uşt ur abil di ği bul ut/ pus maki nel eri kull andı. Fort uny’ ni n t üm aydı nl at ma si st emi ni
kur duğu il k ti yatro, 1912’ de Berli n’ de i nşa edil mi ş ol an Deut sche Oper’ di r.
Adol f Li nnebach, Muni ch Oper a House’ ı n t ekni k müdür ü, yüzyılı n başında sahne
aydı nl at ması i çi n öneml i ol an bi r pr oj ekt ör i cat etti. Bi r l amba, üzeri ne ı şı k düşür ül en
düzl em ve bunl ar ar asına yerl eştiril mi ş bi r pr oj eksi yon l evhası ndan ol uşan, en
öneml i t emel pr ensi pl ere i ndi rgenmi ş, ol abil ecek en basi t al etti. Bi r i mge yar at mak
i çi n mer cekl er veya yansıtı cı ger ek mi yor du çünkü l amba fil amanı ger ekli ol an odak
nokt ası nı sağl ı yor du.
Ana hatl arı n belirgi nli ği , l amba i l e l evha ve l evha i l e ı şı k düşür ül en düzl em
ar ası ndaki mesaf el eri n or anı il e belirl eni yor du. Eğer l evha, l ambaya yakı n i se
üzeri ne ı şı k düşür ül müş t asl akl arı n ana hatl arı beli rsi z ol uyor du a ma bu dur um
zaman zaman avant aj sağl ayabili yor du. Beli rgi n bi r odak ol uşt ur abil mek i çi n, l evhayı
38
ışı k düşür ül en al ana par al el t ut mak öneml i ydi . Pür üzl ü veya kavi sli yüzeyl eri n
pr oj eksi yonu i çi n de yi ne eğri sel ve kavi sli l evhal ar kull anmak ger eki yor du.
1. Dünya Savaşı’ nı n patl ak ver mesi il e uzun bi r sür e ti yatro al anı nda öneml i bi r
geli şme ol madı ve yeni i catl ar gör ül medi . 1918’ den sonr a Fort uny si st emi çeki cili ği ni
ve et ki si ni kaybetti çünkü dol aylı aydı nl at ma büyük ı şı k kayı pl arı na neden ol uyor du.
Bu t ari ht en sonr a hı zl ı ve çok sayı da geli şme yaşandı. Çünkü enkandesan l amba
artı k ti yatroya gi r mi şti. Yaygı n aydı nl at ma yeri ni gökper desi * l ambal arı na bı r aktı ve
bunu da spot ı şı k (nokt a ışı k) t eknol oji si ndeki hı zlı geli şmel er i zl edi.
1919’ da Bauhaus’ un kurul uşu, çok sayı da uz manı bi rar aya geti rdi ve ekspr esyoni st
ti yatro popül er ve et kili ol maya başl adı. Sahne t asarı mı ve aydı nl at ası nı et kil eyen
yenili kl er başarı yl a bi rbi ri ni i zl edi. Bauhaus üyel eri t üm dünyaya yenili kçi dürt ül er
gönderi yor du. Öne ml i bi r çok sanat çı sı ar ası nda Schl emmer, Meyer hol d, Pi scat or,
Mohol y- Nagy, Kandi nsky sayıl abilir. 1922’ den 1933’ e kadar Bauhaus üyesi ol an
Vasil y Kandi nsky’ ni n sahne t asarı mı konusunda da çalı şmal arı ol muşt ur.
Oskar Schl emmer ve Lszl Mohol y- Nagy, ekspr esyoni st kavr aml arı il e özel li kl e
ti yatro t asarı mı ve sahne aydı nl at ması nı etkil emi şl er di r. Schl emmer, i f adeyi
kuvvetl endi ren yüz maskel eri ne ve dans fi gürl eri ne i l gi duy muşt ur. Mohol y- Nagy,
1930’ da ‘ ‘ el ektri kli sahneni n aydı nl at ma payandası’ ’ adı nı ver diği i cadı nı
gerçekl eştir mi ştir.
19. yy.ı n son döneml eri nde gaz boşal mal ı ( deşarj lı) aydı nl at ma i çi n adı ml ar atıl dı ve
il k ı şı klı t üp ni troj en i l e dol dur ul muş ol ar ak kullanıl dı. 1930’ a kadar kul l anıl an bu
si st em pembe ı şı k veri yor du. 1935’ de günümüz t eknol oji si ne uygun şekil de al çak
bası nçlı fl üor esan l amba keşf edil di.
1932’ de öneml i bi r geli şme ol du; al çak bası nçlı cı va buharlı l amba, il k kez ol ar ak
gece sokak aydı nl at masında kull anıl dı. Bunu, 1935’ de yüksek bası nçlı cıva buharlı
l amba i zl edi.
Bu i ki boşal mal ı l amba, tiyatro al anı nda uzun yıll ar kamuoyu önüne çı kmadı.
*gökper desi : Orji nali ‘ ‘cycl orama’ ’ dır. Sahne ar ka f onu ol arak yukarı dan yer e kadar uzanan çadır bezi per de. Panor omi k bi r i mge yarat mak i çi n üzeri ne sl aytl ar yansıtılır.
39
Ti yatro al anı nda günı şığı ür eti mi nde bi r adı m ol ar ak xenon l ambal ar, boşal mal ı
l amba ar aştır mal arı nda bi r yenili k ol du. Bu l ambal ar, il k ol ar ak pr oj ekt örl er de
1951’ de kull anıl dı.
İl k t ungst en- hal oj en l amba Gener al El ectri c t ar afı ndan 1959’ da geli ştiril di . OSRAM,
tv st üdyol arı nı n daha parl ak ve daha soğuk ı şık i hti yacı na yöneli k yeni boşal mal ı
l ambası nı 1970’ de t anıttı; Met al ogen l amba ( HMI). Bu l amba, t üm dünyaya üst ün
renk t ayfı, renksel geri veri mi ve yüksek bağıl ışı ksal veri mi il e yayıl dı.
Günü müzde, moder n aydı nl at ma si st eml eri, çoğunl ukl a bil gi sayar t eknol oji si
t abanl ı dır. Bu t eknol oji, sonsuz ol asılıkl ar sunmakt a ve en son si st eml er ner edeyse
i st enebil ecek hi ç bi r şey bırak ma makt adır.
40
5. TĠ YATROLAR -- YAPI SAL ÖZELLĠ KLERĠ
Et kili t ekni k çözüml er e ve t at mi n edi ci arti stik sonuçl ar a ul aşabil mek, göst eri
mer kezi ni n t ekni k ve yapı sal özelli kl eri il e i l gi li kur amsal bil gi ye sahi p ol mayı
ger ektirir. Arti sti k fi ki rl eri uygul amaya dökerken, aydı nl at ma uz manl arı, t ekni k al t yapı
sor unl arı il e uğr aş mak zor unda kal mamal ı dırl ar.
Gel eneksel ti yatrol ar, eyl em/ oyun al anı ( sahne) ve i zl eme sal onu ol mak üzer e i ki
böl üme ayrılırl ar. Bu ti yatrol ar da sahne ve sal on, f arklı f or ml ar da ol abilirl er. Bazı
yönet menl er, bu si st emi n dı şı na çı kabilir; sahneye ai t el emanl arı sal on i çi ne veya
seyi rci kol t ukl arı nı da sahneye yerl eştirebilirl er. Bu t ür kar arl ar, yapıtı n genel
düşüncesi ne ve ul aşıl abilir t ekni k kaynakl ar a bağl ı dır. Her sahne ti pi k ve bel irli bi r
aydı nl at ma si st emi ne sahi ptir. Tüm yapıtl ar i çi n sahne ve dekor tasarı ml arı
bi rbi ri nden f arklı ol acağından st andart aydı nl at ma ger eçl eri nden söz et mek mü mkün
değil di r. Yi ne de si st emi n mantı ğı nı n dayandı ğı anaht ar aydı nl at ma pozi syonl arı i l e
ol uşt ur ul muş kur ul uml ar mevcutt ur.
5. 1. Ot ur ma Sal onundaki I Ģı k Konuml arı ( Şekil 5. 1)
Or kestra çukur u:
Or kestra çukur undaki ı şık pozi syonl arı nı n avant aj l arı ndan yar arl anıl abilir. Genel li kl e
bu al an mobil pl atf or m şekli nde ol duğu i çi n müzi ksi z perf or mansl ar da ek bi r sahne
ol ar ak kull anıl abilir. El ektri k bağl antıl arı genel de zemi ni ne gömül üdür.
Yan ı şı kl ar, yarı kl ar, kanall ar, port al:
Bu t eri ml er, ti yatronun yan kenarl arı ndaki düşey spot ı şı k pozi syonl arı i çin kull anılır.
Sahne kul esi ndeki pozi syonl ar il e benzer di r.
Dai re (ci rcl e):
Bal kon veya gal eril ere sahi p i zl eme sal onl arı bu spot di zili mi ni kull anırl ar.
41
Sal on köpr üsü, t avan köpr üsü:
Bu t ür aydı nl at ma köpr ül eri, ti yatronun boyutl arı ve deri nli ği ne bağl ı ol arak, sal on
t avanı na i nşa edilirl er. Port al köpr üsünde ol duğu gi bi, aydı nl at ma t ekni syeni , dest ek
geçi t nokt al arı ndan çal ı şma al anı na ul aşabilir. Bu aydı nl at ma l okasyonl arı
boyutl andırıl abilir; günı şığı nda ve yapay ı şı kt a 2500 watt’ a kadar profil spotl ar
kull anıl abilir.
Pr oj eksi yon böl mesi :
Sal onun ar ka duvarı nda bul unur. Genelli kl e çok büyük ol maz ama bu boyut, sl ayt,
fil m ve vi deo pr oj ekt örl eri il e aynı zamanda spotl ar i çi n yet erli bi r boyutt ur.
AYDINLATMA
BÖLMESI
PROJEKSIYON
BÖLMESI
TAVAN KÖPRÜSÜ
SALON KÖPRÜSÜ
SAHNE-ÖNÜ AYD. ÇUBUGU
DAIRE
ORKESTRA ÇUKURU
YAN ISIKLAR,
YARIKLAR,
KANALLAR
Şekil 5. 1 Sal ondaki ışı k pozi syonl arı
5. 2. Sahne- üst ü I Ģı k Konuml arı
Port al köpr üsü:
Port al köpr üsü, port al ağzı nı n ar kası ndaki aydı nl at ma pozi syonudur. Farklı
yüksekli kl erdeki port al’l ere uyum sağl ayacak şekil de har eket edebilirl er. İki sevi yeli
42
köpr ü si st eml eri genelli kl e sadece büyük ti yatrolar da bul unur. Aynı zamanda bi rer
geçi t gör evi gör ürl er. Yani aydı nl at ma t ekni syeni , di zili spotl arı ayarl amak i çi n
köpr üyü çal ı şma pl atf ormu ol ar ak kull anabilir. Az sayı daki bazı ti yatrol arda, sahne
sevi yesi ne kadar i ndi ril ebil en köpr ü si st eml eri mevcutt ur.
Kul e/ port al di rekl eri:
Port al köpr üsünün i ki kenarı nda bul unurl ar. Çeşi tli sevi yel er de ol abilirler ve çok
sayı da düşey spot pozi syonuna ol anak sağl arlar. Genelli kl e i ki kul e, köpr ü ve
kenarl ardaki bal konl arı birbi ri ne bağl arl ar.
IZGARA
UÇAN ÇATI
AYDINLATMA
ÇUBUKLARI BORDÜR
ISIKLARI
BORDÜR
ISIKLARI
AYAK
ISIKLARISAHNE ZEMINI
KANATLAR
SAHNE ALTI
SAHNE ARKASI
GALERILER
KULE
DÜSEY
AYARLI
AYDINLATMA
KÖPRÜSÜ
PROSCENIUM
KÖPRÜSÜ
PROSCENIUM
AÇIKLIGI/KEMERI
Şekil 5. 2 Sahnedeki ı şı k konuml arı
43
Gal eri:
Gal eril er, sahneni n kenarl arı ve ar kası boyunca devam eden çal ı şma al anl arı dır.
Genel t ekni k amaçl ar ve spot yerl eşi ml eri i çi n son der ece öneml i di rl er. Gal eril er,
ti yatronun boyut ve şekli ne bağl ı ol ar ak, belirli sevi yel er de, bi rbi ri ni n üst ünde ve
sahneni n i ki kenarı nda bul unurl ar. Bazı ti yatrol arda, arkada bi rl eşen gal eril er ve çok
az sahnede de mot orl u ve har eketli gal eril er mevcutt ur.
Uçan çatı odası, ızgar a:
Uçan oda ve ı zgar a, sahneni n ‘ ‘tekni k çatı sı’ ’nın par çal arı dır. I zgar a, en yüksek
sevi yede t üm sahne al anı nı dol aşır ve makar al ar, mobi l çubukl ar, özel uçan al etl er
onun üzeri ne sabi tl eni r. Bunun al tı ndaki bi r sevi yede uçan oda bul unur ki bunun
üzeri ne de di ğer kabl ol ar yerl eştirilir. Eğer bu i ki tekni k al an parçal ı ol ursa, l ambal ar
uçan odaya da sabi tl enebilir. Bu pozi syon, ı şığı genelli kl e mü mkün ol amayan
doğr ult ul arda yönl endi r mek açı sı ndan kull anı şlı ol makt adır. Eğer bu i ki düzl em aynı
düzeyde i se, genelli kl e ı şıkl arı sabi tl emek i çi n küçük bi r oda bul unur.
Aydı nl at ma çıt al arı, aydınl at ma köpr ül eri, sı nır ışıkl arı:
Sı nır ı şı kl arı, port al köprüsü ve port al ağzı ar asında yer al ır. Genelli kl e, çok r enkli
bil eşi k si st eml er ol arak dizilirl er. Sı nır ı şı kl arı sabit si st eml er di r.
Büyük sahnel er de, mobil aydı nl at ma köpr ül eri ve benzer port al köpr ül eri bul unur. Bu
si st eml er, uçan si st emi n bi rer parçası dırl ar.
Sahne zemi ni , yer ı şı kl arı*:
Spotl ar i çi n bağl antı noktal arı, sahnede bi r çok yer de ve şekil de bul unabilir. İ deal
ol ar ak, çok-çeki rdekli el ektri k fi şi si st eml eri ve DMX soket ol anakl arı kull anıl abilir.
Bur adaki t emel amaç, sabi t aydı nl at ma pozi syonl arı nı t anı ml amak değil; mobi l
l ambal ar ve di ğer aydı nlat ma aygıtl arı i çi n ol abil di ği nce çok bağl antı yar atmaktır.
Yer ı şı kl arı da sahneni n par çası dır. Sı nır ı şı kl arı gi bi bunl ar da çok r enkli bil eşi k
si st eml er di r. Bu si st em el ekt ri ği, sahne zemi ni nden besl eni r ve sahne zemi ni har eket
etti ril erek açı ğa çı karılabilir. Eğer sahne dönüyorsa, böyl e bi r si steme bağl ı
aydı nl at ma bağl antıl arı, mer kezi bi r mil’ den sağl anır.
*yer ı şı kl arı (f ootli ght s): Sahne ze mi ni nde ayak hi zası ndaki ı şı kl ar dır. Tür kçe’ de de orijinal i smi i l e
kull anıl makt adır.
44
Sahne- altı mekanı:
Bu mekanda da, sahne-üst ünde ol duğu gi bi, her t ür den aygıt i çi n yet erli bağl antıl ar
bul unur. Mobil al etl er, i hti yaç duyul duğu zaman el ektri ğe bağl anırl ar. Sahne- altı
mekanı genel de sahneni n t am al tı ndadır ama sahneni n i ki katlı ol abil diği i sti snai
dur uml ar da f arklı bi r yer de ol abilir.
Sahne- arkası ve kanatl ar:
Sahne sı nırl arı nı belirl eyen sahne- arkası ve sahne yan kenarl arı ndaki kanatl ar,
genelli kl e aydı nl at ma amaçl arı i çi n kull anıl an boşlukl ar dır.
Mobi l spot konuml arı:
Aydı nl at ma fi ki rl eri ni n l i mi tl eri ol madı ğı i çi n, st andart si st eme yani yukarı da
anl atıl anl ara ek ol ar ak bazı si st eml eri de bul undur mak ger eki r. Ekstra çubukl ar ve
aygıtl ar i çi n t utt ur ma nokt al arı, yeni ol anakl ar yaratır. Üzeri nde aygıtl ar tutt ur ul muş
yüksel ti ci di rekl er, doğru al an i çi n doğr u aydı nl at mayı ol uşt ur mada yar dı mcı
ol acaktır.
Sahne- üst ü konuml arı:
Eğer perf or mans, aydınl at ma si st emi ne sahi p ol mayan bi r al anda, ör neği n bi r
f abri kada, hangar da, konser sal onunda veya bi r açı k-hava mekanı nda yer al acaksa,
aydı nl at ma uz manı, eseri n genel anl ayı şı na ve çevr e şartl arı na uygun pozi syonl arı
sapt amak ve kur gul amak zor undadır. Bur ada, i zl eyi ci kol t ukl arı nı n oyun al anı i l e
ili şki si ni de hesaba kat mak ger ekli di r. Pahal ı ol mayan ve pr ati k aydı nl at ma st andl arı,
aydı nl at manı n ana fi kri ne uygun ol ar ak kur ul mal ıdır.
Tüm bu açı kl anan pozi syonl ar a ek ol ar ak, i hti yaca yöneli k yeni ve f arklı mekanl ar da
ol uşt ur ul abilir. Her oyunun dekor u f arklı ol acağı i çi n ger ekecek ek aygıtlar a yönel i k
l okasyonl ar mutl aka bul undur ul mal ı dır. Ti yatrol arda sı kça kull anıl an çubukl ar veya
yüksel ti cil er, bazı sal onl ar i çi n pr ati k ol mayabilirl er ama t ekni k açılar dan ve
aydı nl at ma kompozi syonl arı açı sı ndan son der ece öneml i di rl er.
45
6. SAHNE AYDI NLATMASI KAVRAMLARI
Sahne aydı nl at ması, sanat sal bi r pr odüksi yonun sahnel eni ş t arzı na uygun şeki l de
akı cı, seçi ci, at mosf er yar at an ve boyut kazandı ran bi r ı şı kl andır ma şeklidi r. Sahne
aydı nl at ması nı n en öneml i özelli ği, ‘ ‘canlı i nsanl ar i çi n canl ı bi r ı şı k’ ’ ol ması dır. Bu üç
boyutl u, yönl endi ril ebil en ve har eketli ı şı k, obj el ere kendi bi çi ml eri ni ve değerl eri ni
kazandıracak nit eli kt edi r [ 24 - 29].
6. 1. Sahne Aydı nl at ması nı n Özelli kl eri
Sahne aydı nl at ması, başl ı ca dört kontrol edil ebilir özelli ğe sahi ptir: aydı nlık düzeyi,
ışı ğı n rengi , dağılı mı ve har eketi [ 24].
6. 1. 1. Aydı nlı k Düzeyi
Işı k akı sı na, parıltıya bağl ı dır. Fi zi ksel ve öl çül ebilir bi r büyükl ük ol an parıltıyı kontrol
edebil mek, seyi rci ni n di kkati ni yönl endi rebil mek açı sı ndan öneml i bi r ar açtır.
Tasarı mcı i çi n öneml i ol an, sahnedeki ı şı ğı n ne kadar parl ak ol duğu değil, seyi rci
t arafı ndan ne kadar parl ak al gıl andı ğı dır. Sahne düzeni ve dekorl arı n r engi ,
kost üml er ve oyuncul ar, seyi rci ni n al gıl adı ğı parıltıyı et kil er.
İ nsan gözünün sahnedeki parıltı deği şi mi ne bi r uyum sağl ama sür esi var dır. Bu
nedenl e, seyi rci ni n sahneye daha r ahat uyum sağl ayabil mesi i çi n sahnedeki parıltı
düzeyi ni n deği şi mi belirli bi r zaman ar alı ğı nda gerçekl eş meli di r. Ör neği n, aydı nlı k bi r
sahneden kar anl ı k bi r sahneye geçerken aydı nl ık düzeyi yavaş yavaş düşür ül ür.
Aydı nlı k bi r sahne, l oş bir sahneni n ar dı ndan kontrast nedeni yl e ol duğundan daha
parl ak gör ünür ve göz al ıştı kça ı şı klılık düzeyi düşer. Bu sor unu ort adan kal dır mak
i çi n de, kar anl ı k sahneden aydı nlı k sahneye geçil di kt en sonr a aydı nlık düzeyi
yavaşça arttırılır. Parıltı kontrastı yüksek bu sahnel er ar ası geçi şler de, ani
kontrastl ardan kaçı nıl madı ğı nda, gözün uyum sağl ama sür esi boyunca seyi rci ni n
sahneyl e il eti şi mi kesil ecek, di kkati dağıl acak ve eseri n büt ünl üğü bozul acaktır [ 27].
46
Parıltı nı n seyi rci üzeri nde duygusal bi r et ki si de var dır. Parl ak ı şı k, daha keski n bi r
gör üş sağl ayar ak seyi rci yi uyarır. Bu nedenl e, komedil erde yüksek bi r aydı nl ı k
düzeyi; traj edil erde düşük aydı nlı k düzeyi uygul anır [ 27].
Sahnedeki bi r ci smi n görül ebil mesi i çi n ger eken parıltı ci smi n r engi ne, ı şı ğı yansıt ma
şekli ne, büyükl üğüne ve al gıl ayı cı dan uzakl ı ğı na bağl ı dır. Tasarı mcı, ci sim üzeri ne
düşür ül en ı şı ğı kontrol eder ek ci smi n al gıl anan parıltısı nı deği ştirebilir. Düşük
düzeyli aydı nl at ma, al gıl ama güçl üğü yar atırken, aşırı güçl ü ı şı k ci si ml eri n
al gıl anması nda bozul mal ar meydana geti rir. Sahnede ger eken ı şık mi kt arı,
sahnedeki parıltı nı n dengeli dağılı mı yl a belirl eni r. Sahnede mevcut aşırı parl ak bi r
böl geyi dengel emek i çin t üm sahneni n ı şı kl arı nı arttır mak yeri ne, o böl geni n
ışı kl arı nı azal t mak yol una gi dil meli di r. Sahne, seyi rci den ne kadar uzaksa, parıltı
düzeyi de o or anda yüksek ol mal ı dır. Büyük bi r sal onda, sahne üzeri ndeki l eri, en
öndeki seyi rci kadar en arkadaki seyi rci ni n de al gı l aması, sahnedeki parıltı düzeyi ne
bağl ı dır. Sahnede i st enen ı şı k düzeyi sağl andığı nda, ot ur ma sal onunun bi r ort a
nokt ası na gör e sahnedeki ı şı k mi kt arı ayarl anarak hem ön, hem ar ka sıral ar i çi n
kabul edil ebilir bi r aydı nlık düzeyi el de edilir.
Zaman i çeri si nde, sahneye konan eserl erde amaçl anan parıltı düzeyleri art mı ştır.
Bunun nedeni , zamanl a beğenil eri n deği ş mesi ni n yanı sıra daha kuvvetli ı şı k
sağl ayan t ekni k geli şmel er di r. Artı k, sahne aydı nl at ması nda daha f azl a kontrast
sağl ayan ve daha derin göl gel er yar at abil en güçl ü ı şı k kaynakl arı kul l anıl maya
başl anmı ştır [ 24 - 29].
6. 1. 2. Renk
Renk kull anı mı, bi r eseri n görselli ği ni belirl eyen en öneml i et kenl er dendi r. Sahne
üzeri ndeki r enk çeşi tlili ği, seyi rci ni n duygul arını et kil eyer ek eseri n dr amati k
t asarı mı nı dest ekl er ve seyi rci ni n di kkati ni n i st enen yerl ere çekil mesi ni sağl ayar ak
sahneni n görsel ve duygusal at mosf eri ni zengi nl eştirir [ 27].
Sahne aydı nl at ması nı n krit erl eri i çi nde kontrol ü en zor ol an ı şı ğı n deği şken r engi di r.
Tek bi r ı şı k kaynağı ndan gel en ı şı k hüz mesi ni n r engi ni belirl emek kol aydır ancak
f arklı r enkl er den ol uş muş bi r ı şı k demeti ni n sahnede bi r ar ada ol uştur acakl arı
t opl am et ki yi t ahmi n etmek ol dukça zor dur. Sahnedeki r enk, ı şı ğı n ve sahne
üzeri ndeki her ci smi n r engi ve bunl arı n göze yansı yan bi l eşke i zl eni mi nden ol uşur.
Sahne aydı nl at ması nda r enk kull anı mı nda, i nsanı n gör ül ebilir ı şı k spektrumunun
47
ort ası ndaki sarı -- yeşil böl gede daha r ahat görebil di ği, sı nırl ardaki mavi, yeşil ve
kır mı zı böl gel er de i se zorl andı ğı göz önüne alı nmal ı dır [ 24, 27].
Işı k t asarı mcı sı, sahnel enen eseri n t arzı na gör e gerçekçi ya da stili ze edil mi ş r enk
kull anabilir. Ayrı ca r enk, kost üm ve sahneyi vurgul ayı cı, zengi nl eştiri ci ol ar ak da
kull anıl abilir. Bi r sahne aydı nl at ması nda kull anıl an r enkl er, eseri n t ar zı nı da
et kil eyecekti r. Sı cak r enkl er, mutl u, duygul u, heyecanl ı ve canl ı ort aml ar yar at mal arı
nedeni yl e genel de komedil erde; soğuk ya da kuvvetli r enkl er de keski n, üzücü ve
ürküt ücü ort aml ar yar at mal arı nedeni yl e genel de traj edil erde kull anılırl ar [ 24].
6. 1. 3. I Ģı ğı n Dağılı mı ve Doğr ult usu
Gör sel di kkat, gör me al anı i çi ndeki en parl ak (ışı klı) nesneye odakl anacaktır. I şı k
dağılı mı kontrol edil erek, ı şı k -- göl ge kompozi syonl arı ve modell eri ol uşt ur ul ar ak,
gözün boşl ukt a al gıl adı ğı şekill er kontrol edil ebilir ve i st enil di ği şekil de görsel al gı
deği ştiril ebilir. I şı k ve göl geni n uygun dengesi yl e, doğal ı şı kt an daha az bi r
aydı nl at ma kull anar ak detaylı gör ünt ü el de et mek mü mkün ol acaktır [ 27].
6. 1. 4. I Ģı ğı n Hareketi
Işı ğı n har eketi, yukarı daki üç özelli ği n; ı şı k yoğunl uğu, r engi ve dağıl ı mı nın, hı zlı bi r
şekil de veya yavaşça deği ş mesi di r [ 24].
Işı ğı n har eketi sayesi nde, eser de i st enen sahnel er e di kkar çekil ebilir veya her hangi
bi r sahneye i st enen anl am ve duygu yükl enebilir. I şı ğı n har eket şekli ve hı zı
deği şkendi r ve bi r efektt en di ğeri ne geçi şte doğa t aklit edilir ancak ı şı k
har eketl eri nde ve deği şim hı zı nda, gözün uyum sağl ama al gıl ama sür el eri de göz
önünde bul undur ul mal ı dır [ 24]. Sahnedeki ı şı k har eketi, t üm ı şı kl arı n değil de ayrı
ayrı bi ri ml eri n ı şı k ve renk ayarı yl a sağl anır.
6. 2. Sahne Aydı nl at ması nı n Amaçl arı
Sahne aydı nl at ması nı n t emel amaçl arı, seçi ci gör ünürl ük, boyut kazandır ma,
kompozi syon, akı ş, at mosf er yar at ma ve t arz ol arak sıral anabilir [ 24, 27].
6. 2. 1. Seçi ci Gör ünürl ük
Tasarı mcı nı n bi ri nci ve en öneml i gör evi, sahnede gör ünürl üğü sağl amaktır.
Bur adaki başl ı ca kur al: seyi rcil eri n her bi ri ni n, gör ül mesi i st enen her şeyi , net ve
48
doğr u ol ar ak gör ebil mesi di r. Di kkati n çekil memesi ger eken nokt al ar, daha az
aydı nl atıl abilir veya t amamen kar anl ı kt a bırakıl abilir.
Aydı nl at ma t asarı mı nı n büyük bi r kı s mı, oyuncul arı n, açı k ol ar ak görül ebil eceği
şekil de aydı nl atıl ması dır. Sadece, bazı özel dr amati k ef ektl er i çi n, oyuncul ar
kar anl ı kt a bırakıl abilir. Eğer seyi rcil er, konuşan veya şarkı söyl eyen bi r oyuncuyu
gör mekt e zorl anı yorsa, ne kadar et kil eyi ci gör ünürse gör ünsün, aydı nl at mada
başarı sı z ol unmuş demektir. Gör ül emeyen bi r oyuncunun duyul amadı ğı da söyl eni r.
El bett e ki duyul abilir, ama zamanl a seyi rci ni n di kkati dağıl acak, eseri n büt ünl üğü
bozul acaktır. Bu dur um, sadece oyuncul ar i çi n değil, sahne üzeri ndeki t üm nesnel er
i çi n de geçerli ol abilir. Göz, her zaman sahneni n en parl ak kı s mı na bakar. [ 24]. Yani
önceli kl e, sahnedeki her ci smi n ve oyuncunun açı kça ve or antılı aydınl atıl ması,
ışı ğı n her ayrı ntı yı doğru bi çi ml eri yl e belirgi nl eştir mesi ger ek mekt edi r. Sahnede
yet erli gör ünürl ük sağl andı kt an sonr a, ser gil enen pr odüksi yonun t arzına uygun
ol ar ak, oyunun akı şı na gör e seyi rci ni n duygul arı nı yönl endi ri ci ışı kl andır ma yapılır.
Fi l m ve t el evi zyon çeki ml eri nde, kamer a kull anı mı kendili ği nden bi r seçi cili k sağl ar.
Ancak, canl ı ve seyi rcili pr odüksi yonl ar da, büt ün sahne sür ekli ol ar ak seyi rci ni n
gör me al anı i çi ndedi r. Bu nedenl e, seyi rci ni n di kkati ni n sahne üzeri nde belli bi r yer e
çekil mesi , yani seçi cili k, ı şı kl a sağl anır. Ör neği n, sahnedeki eser dans ağırlıklı bi r
göst eri yse, vücudu ön pl ana çı karı cı aydı nl at ma yapıl mal ı dır. Oyuncul uk ağırlıklı bi r
göst eri de i se, oyuncul arın vücutl arı nı n yanı sıra, ağı z ve gözl eri ni n, yani mi mi kl eri ni n
rahat ça gör ül ebil mesi , oyunda çi zil en kar akt eri peki ştir mek açı sı ndan öneml i di r ve
seyi rci ni n di kkati ni çek mek i çi n oyuncunun yüzü, sahnedeki en parl ak ci si m ol acak
şekil de aydı nl at ma yapı l mal ı dır. Eseri n akı şı boyunca sahneni n deği şik kı sı ml arı
veya oyuncul ar dan bi ri ya da bi rkaçı daha öneml i hal e gel ebilir. Burada gör sel
al gıl amanı n seçi cili ği nden yar arl anar ak, seyi rci ni n i st enen yer e bak ması sağl anır.
Sahne üzeri nde sonsuz nokt a ve sonsuz aydı nl atma ol asılı ğı mevcutt ur. Her ol asılı k
i çi n, f arklı bi r aydı nl at ma ön gör ül emeyeceği nden, bi r yönt em ol ar ak, sahne boşl uğu
belirli al anl ar a böl ünür. Di kkati çek mesi düşünül en ki şi veya nesneni n bul unduğu
al an, di ğer al anl ar dan ve dekor dan daha parl ak hal e gel ecek şekil de, sahnedeki
parıltı dengesi ani den veya yavaşça deği ştiriler ek seyi rci yönl endi rilir. Sahneyi
al anl ar a ayırar ak, akı şa gör e beli rli bi r al anı n dekor dan daha parl ak hal e geti ril mesi
dur umunda, seyi rci bi ri ncil ol ar ak oyuncuyl a i l gileneceği i çi n, dekor sadece t emel
det ayl arı nı n belli ol acağı şekil de aydı nl atıl abilir. Çok küçük aydı nlı k düzeyi f arkl arı
bil e, i st enen duygu akşı nın seyi rci ye veril mesi ni sağl ayabil ecektir [ 27].
49
Sahnedeki gör ünürl ük dengesi ni belirl emede, rengi n de önemi büyükt ür. Renk
deği şi ml eri il e de seçi cili k sağl anır. Sahne üzeri nde, parıltı ve r enk kul l anar ak
gör ünürl ük dengesi ni belirl erken, keski n kontrastl arı n ve gör ül ebilir spektrumun
sı nırl arı ndaki kuvvetli mavi ve kır mı zıl arı n gözü yor acağı unut ul mamalıdır. Aynı
zamanda, gör ünürl ük dengesi geçi şl eri nde, adapt asyon ( uy ma) sür esi de hesaba
katıl arak, gözün ancak belirli bi r sür ede sahnedeki det ayl ara haki m ol acağı, ani
geçi şl eri n gör me ve al gılama bozukl ukl arı yar at acağı di kkat e alı nmal ı dır[ 27].
6. 2. 2. Boyut Kazandı r ma
Seyi rcil er, sahneyi bi r ekr an gi bi karşı dan i zl erl er. Bu dur um, i ki boyutl u al gı nı n ön
pl ana çı k ması na neden ol makt adır. Yapıl acak genel dağılı ml ı bi r aydınl at ma i l e
sahne ve üzeri ndekil er gör ünür kılı nabilir ama herşey i ki boyutl u, düz ve sıradan
gör ünecektir. Oyuncul ara ve nesnel er e üçüncü boyutl arı nı kazandırabi l mek i çi n
boyut kazandırı cı aydı nlat ma yapılır. Bu da, sahnede ı şı k ve göl ge kontrastl arı
yar atıl arak el de edilir. Appi a, ‘ ‘ Göl ge, önemi açı sından ı şı ğı n kendi si ne eşi ttir.’ ’ der.
Oyuncu, dekor dan boyut ol ar ak ayrıl mal ı dır [24]. Doğr ul t ul u ı şı k kul l anı mı i l e
oyuncul ar ve dekor üçüncü boyut u kazanacaktır. Oyuncunun ar ka pl andan ayrıl ar ak
dekor a yapı ş mı ş gör üntüsünün yok edil mesi i çin yanl ar dan ve özelli kle ar kadan
ışı kl andır ma yapmak gereki r.
6. 2. 3. Kompozi syon
‘ ‘Sahneyi ı şı kl a boyamak’ ’, aydı nl at ma t asarı mcısı i çi n en eğl enceli uğr aştır. I şı ğı n
yoğunl uğu, r engi ve dağılı mı, dekor un üzeri nde ve oyuncul arı n çevr esinde, çeşi tli
ışı k, göl ge ve r enk kompozi syonl arı yar atır. Yönet men, sahnede oyuncul arı n
har eketi yl e kompozi syonl ar yar at abilir, ancak ışı k t asarı mı yl a da eseri n görsel
zengi nli ği ni arttır mak mümkün ol acaktır. I şı ğı n hareketi yl e, sahnede al gıl anan ı şı k ve
göl ge modell eri de deği şi r. Bu şekil de, ı şı k kompozi syonl arı kontrol edil erek sıralı bi r
seçi cili k sağl anabilir ve eseri n duygu akı şı dest eklenebilir [ 24].
Işı kl a kompozi syon yar at mada i l k çı kı ş nokt ası, aydı nlı k ve kar anl ı k ı şı k ar al ı ğı nda
uygun ı şı k kompozi syonl arı nı ver ebil mek i çi n kul l anıl acak ı şı k mi ktarı na kar ar
ver mekti r. Sahnede ı şı k deği şi ml eri ni n sonucunda ol uşan göl gel er ve i nce r enk
f arklılıkl arı ışı kt a renk kompozi syonl arı yar at mada yar dı mcı ol ur [ 27] .
50
Işı k, boşl uk t asarı mı nı n bi r el emanı dır ama bi r resi m veya bi r heykel gi bi dur ağan
değil di r. I şı k t asarı mı, ‘ ‘boşl ukt a’ ’ ve ‘ ‘zamanda’ ’ dört boyutl u görsel bi r t asarı mdır
[ 24].
6. 2. 4. Akı Ģ
Tasarı mcı, gözün uyum sağl ama ve det ay al gılama sür esi ni de hesaba kat ar ak,
ser gil enen eseri n t arzı na gör e ı şı k ı şı nl arı nı n yayı lı mı nı, doğr ult ul arı nı, yani seçi cili ği
ve at mosf eri deği ştirerek sahnede akı ş ol ması nı sağl ar [ 27].
Sahne üzeri nde akı ş, bel li ve belirsi z akı ş ol mak üzer e i ki şekil de el e alı nabilir:
-belirli akı ş: Günbatı mı anl amı nı ver mek i çi n ı şı kları n azal tıl ması ya da duygusal bi r
şarkı i çi n sahnedeki ı şıl arı n mavi ye dönmesi gi bi i zl eyci ni n t aki p edebil di ği , gör ünür
deği şi kli kl eri n ol duğu akıştır.
-belirsi z akı ş: İ zl eyi ci ni n t aki p edemedi ği ama oyun i çi nde hi ssetti ği, deği şi ml eri n
yavaş ol duğu, di kkat çek meyen akı ştır. Seyi rci nin di kkati, f arkettiril meden, r enk ve
göl ge deği şi ml eri il e i st enen nokt al ar a çekil erek yönl endi rilir. Ancak, bu deği şi ml eri n
her seyi rci de aynı et kiyi yar at amayacağı açı ktır. Bu nedenl e, belirsiz akı şı n,
senaryonun yar dı mcı öğel eri nden ol duğu unut ulma mal ı dır [ 27].
6. 2. 5. At mosf er Yarat ma
At mosf er yar at ma, ı şı ğı n yoğunl uğunu, r engi ni, dağılı mı nı ve har eketi ni kull anar ak,
ışı ğı n doğası nda bul unan, t emel duygusal ve psi kol oji k et kil eri, eser yazarı nı n
amaçl adı ğı dramati k et kiyi vur gul amaktır [ 24].
Işı k t asarı mı nda at mosfer kontrol ü, soğuk ve sıcak r enk karı şı ml arı nı kul l anar ak
duygusal t epki ni n destekl enmesi il e ya da ı şı k ve kar anl ı k kontrastl arı ndan
yar arl anar ak yapılır. Renk ve şekil deği şi kli kl eri kar şıt duygul ar a geçi şte kull anılır.
Sı cak r enkl er, r enk karışı ml arı ya da bi rbi ri ne yakı n r enkl er, ayrı ntılı ve dengeli
kontrastl ar komedil erde kull anılırken; traj edil erde soğuk, saf ve kuvvetli r enkl er,
keski n kontrastl ar kull anı l ması ya da hi ç kontrast kul l anıl maması t erci h edilir. I şı ğı n
özelli kl eri nden her hangi bi ri ni n hı zlı deği şi mi komedi ye uygunken, tr aj ediler de ı şı ğı n
deği şi mi yavaş ol mal ı dır.
Çeşi tli at mosf erl eri n yaratıl ması nda en çok kullanıl an t emel yönt eml er şu şekil de
sıral anabilir [ 27]:
51
Kor ku at mosf eri i çi n, oyuncu aşağı dan ve önden, doğal ol mayan açıl arl a
aydı nl atılır.
Sa mi mi , sı cak bi r at mosfer i çi n çeşi tli r enk ve açılar da yumuşak ı şı k, yani sı nırl arı
belirsi z yayıl mal ar şekli nde göl geli aydı nl at ma yapılır.
Kar anl ı k ve kasvetli bir at mosf er yar at mak i çi n ar ka pl anı n aydı nlatıl ması
ger ekli di r.
Soğuk bi r at mosf er i çi n soğuk renk filtreli ışı kl ar kull anılır.
Gi zeml i bi r at mosf er i çi n oyuncunun ar kası ndan ve yüz det ayl arı nı n belli ol madı ğı
bi r aydı nl at ma yapıl ması uygundur.
Hoş bi r at mosf er i çi n perspektif kur all arı na uygun deri nli k yar at acak bi çi mde parl ak
ve güçl ü aydı nl at ma yapı lır.
Dr amati k bi r at mosf er i çi n deri n göl gel er, yüksek kontrast ve hı zl ı, keski n ı şı k
deği şi ml eri kull anılır [ 27].
6. 2. 6. Tarz ( Stil)
Sahneye konan eser i çi n t asarl anan aydı nl atma, pr odüksi yonun ortaya konuş
tarzı na uygun şekil de ol mal ı dır. Bu nedenl e, ı şı k t asarı mcı sı, eseri sahneye koyan
yönet menl e bi rli kt e çal ışar ak, yönet meni n eserde i şl emek i st edi ği t arza gör e
aydı nl at ma t asarı mı nı yapar [ 27].
52
7. SAHNE AYDI NLATMASI NI N ELEMANLARI
7. 1. I Ģı k Kaynakl arı (Lambal ar)
Genel aydı nl at ma i çi n kull anıl an büt ün ı şı k kaynakl arı, sahne aydı nl at ması i çi n de
kull anıl abilir. Sahne aydınl at ması nda kull anıl an en genel l amba ti pl eri, akkor t elli
l ambal ar, t ungst en- hal ojen l ambal ar, yansıtı cılı lambal ar, ar k ve deşarj l ambal arı dır
(det aylı bil gi i çi n bkz. kaynak 27).
7. 1. 1. Akkor Telli Lambal ar
Akkor t elli l ambal ar, kol ay kontrol edil ebil mel eri nedeni yl e sahne aydı nl atması nda en
çok kull anıl an l amba ti pidi r.
Akkor t elli l ambal arı n çal ışma pr ensi bi, bi r met al f l amanı n akkor hali ne gel ene kadar
ısıtıl ması ve böyl ece ı şı k el de edil mesi ne dayanır. Teli n etrafı ndaki hava i le t emasa
gi ri p oksi de ol ması nı ve zar ar gör mesi ni engell emek i çi n t el , havası boşaltıl mı ş veya
i çi asal gazl a dol dur ul muş bi r cam ampul i çi ne yerl eştirilir.
Akkor t elli l ambal arı n et kinli k f akt örl eri fl amanı n ı sısı na bağl ı dır. Fl aman ı sısı artt kça,
l ambanı n ı şı k r engi , doğal ı şı ğa yakl aşır ve et ki nl i k f akt ör ü büyür. Bu nedenl e, met al
fl aman yapı mı nda kar bonun yeri ni, eri me noktası daha yüksek ol an, t ungst en
al mı ştır. Et ki nli k f akt örl eri düşük, ömürl eri kı sadır. Akkor t elli l ambal arı n ö mürl eri,
fl amanı n sarılış bi çi mi yl e de deği şebilir.
Sahne aydı nl at ması nda, t ungst en fl amanl ı l ambal ar; düz yapılı, düşük geril i ml i ve
doğr usal fl amanl ı ol arak üç ti pt e kull anılırl ar [ 27].
Akkor t elli l ambal ar, t ungst en fl amanı n i çi ne yerl eştiril di ği cam bal onun şekli ne gör e
de ; T-t üp, K- kür esel (G- gl obe), AB- ar mut bi çiml i ( PS- pear shaped), Y- par abol i k
yansıtı cı ( R-refl ect or) bi çi ml i ve EY- eli psoi d yansıtı cı ( ER- eli psoi d r efl ector) bi çi mli
ol ar ak adl andırılırl ar.
53
Tungst en- Hal oj en Lambal ar
Akkor t elli l ambal ar da, zamanl a fl amandan kopan t ungst en par çacı kları nı n cam
ampul yüzeyi ne yapı ş ması sonucu l amba kar arır ve ver di ği ı şı k azal ır. La mbanı n
ömr ü boyunca r enk sı cakl ı ğı düş me eği li mi göst ererek, di ğer ar mat ürl erde kul l anıl an
l ambal arı nki nden daha f arkl ı bi r ı şı k r engi ne sahi p ol ur ve r enk açı sı ndan
dengesi zli kl er meydana gelir. Tungst en- hal oj en l ambal ar, bu sor unl ar a büyük öl çüde
çözüm geti r mi ştir.
Ca m a mpul i çi nde, vakum veya bası nçlı asal gaz yeri ne; i odi n, br omi n veya kl ori n
gi bi bi r hal oj en gazı bul unur. Çal ı şma pr ensipl eri, hal oj en çevri mi ne bağl ı dır.
Buharl aşar ak fl amandan kopan t ungst en at oml arı, çevri m sonr ası t ekr ar fl amana
dönerl er. Bu nedenl e, t eori k ol ar ak ömürl eri sonsuzdur ancak fl amana dönen
tungst en par çacı kl arı nın eski yerl eri ne yapı ş ma mal arı sonucu ö mürl eri
sı nırl anmakt adır. Yi ne de aynı güçt eki bi r sıradan akkor t elli l ambaya göre çok daha
uzun ömürl üdürl er.
Tungst en- hal oj en l ambal ar, ömürl eri boyunca, başl angı ç ı şı k akıl arı nı ve ver di kl eri
ışı k rengi ni kor url ar [ 27].
Yansıtı cılı Lambal ar
Yansıtı cılı l ambal ar, i çt en veya dı şt an yansıtı cılı ol ar ak i ki ti ptir.
İçt en yansıtı cılı l ambal ar, özel şekil de i mal edil en akkor t elli ya da t ungsten- hal oj en
l ambal ar dır. Bu t ür l ambal ar da, l amba yüzeyi ni n belirli bi r kı s mı, gümüş veya
al umi nyumdan yapıl mı ş yansıtı cı bi r kılıfl a kapl anmı ştır. Gü müş kılıf, lambanı n i ç
veya dı ş yüzeyi ne geçi rilirken; al umi nyum kılıf, sadece l ambanı n i ç yüzeyi nde
kull anılır. Lamba başl ı başı na bi r opti k si st emdi r. İ çt en yansıtı cılı l ambal ar, cam
kılıfı n şekli ne gör e; kase şekli nde, t üp şekl i nde, par aboli k ve el ipti k ol ar ak
adl andırılırl ar.
Dı şt an yansıtı cılı l ambal ar, akkor t elli veya t ungst en- hal oj en l ambal ar da, l ambanı n
dol ayı sı il e fl amanı n arkası na bi r yansıtı cı yüzey yerl eştiril mesi il e el de edilir.
Yansıtı cı il e l ambanı n ı şı k dağılı mı kontrol edilebilir. Dı şt an yansıtı cılı l ambal ar,
par aboli k al umi nyum yansıtı cılı ( PAY) ve mi ni yansıtı cılı ( MY) l a mbal ar ol mak üzer e
i ki çeşittir.
54
7. 1. 2. Ark La mbal arı
İki el ektrot ar ası ndaki bi r deşarj ol ayı na dayanan ve el ektrotl arı bu deşarj sı r ası nda
akkor hali ne geli nceye kadar ı sı nan l ambal ar a ark l ambal arı deni r. Yüksek sı cakl ı k
ve ı şı k ver me pr ensi bi yl e çal ı şırl ar. Büyük ve doğrusal ol an parıltıl arı il e nokt asal ı şı k
kaynağı na yakı ndırl ar. Renk sı caklı kl arı yüksektir.
Sahne aydı nl at ması nda ar k l ambal arı, l oşl uk kontroll eri yapıl ama ması nedeni yl e,
ancak genel aydı nl at mal ar i çi n fr esnel spotl arda, t aki p ı şı kl arı i çi n yansıtı cılı ve opti k
si st eml i pr oj ekt örl erde ve ef ekt maki nal arı nda kul l anılırl ar. Günümüzde yerl eri ni
deşarj l ambal arı na bırakmı ş ol sal ar da, çok parlak ve yoğun beyaz ı şı k ger ekti ren
yerl erde hal a kull anıl abilirl er [ 27].
7. 1. 3. DeĢarj Lambal arı
Deşarj l ambal arı; yüksek ı şı k akılı deşarj l ambal arı, xenon l ambal arı, fl üor esan
l ambal ar, neon ı şı kl arı olar ak maddel enebilir.
Yüksek I Ģı k Akılı ( YI A) DeĢarj Lambal arı
Yüksek ı şı k akılı deşarj l ambal arı ( YI A, HI D Hi gh I nt ensit y Di schar ge Lamp) da ar k
l ambal arı gi bi el ektri k arkı deşarjı yl a çalı şırl ar.
Sahne aydı nl at ması nda, yüksek bası nçlı met al hali d buharı i çer en deşarj l ambal arı
kull anıl makt adır. Bu t ür deşarj l ambal arı, di sprosyum, t al yum, hol mi um ve ci va
buharı gi bi met al hali dl erin bil eşi mi nden ol uşan bi r karı şı m i çeri r.
Bi r deşarj l ambası nı n ı şı k r engi , i çer di ği met al hal i d gazl arı nı n ver di ği r enkl eri n
t opl amı dır. Bu gazl arı n mi kt arı ayarl anar ak, spektrumdaki kır mı zı, yeşil ve mavi r enk
böl gel eri ni n dengel eri belirl eni r. İ yot gazl arı sarı; t al yum yeşil; ci va mavi-yeşil ı şı k
yaydı kl arı i çi n büyük mi ktarda mor öt esi ı şı ma da yaparl ar. Bu açı dan, l amba ı şı ğı na
doğr udan mar uz kal mak t ehli keli di r ve ar mat ürün önüne mutl aka kırıcı ya da
kor uyucu bi r cam konmal ıdır.
Deşarj l ambal arı i çi n r enksel geri veri m i ndeksi, Ra = 90 ‘ ı n üzeri ndedi r. Bu nedenl e,
sadece sahne aydı nl at ması nda değil; t el evi zyon ve fil m endüstri si nde de günı şı ğı na
yakı n ı şı k el de et mek i çin kull anılırl ar.
55
Deşarj l ambal arı nı n r enk sı caklı ğı, her bi r saat li k sür ekli çal ı şma sonrası nda 1K
kadar azal ır. Ömürl eri, ver di kl eri ı şı k akı sı azal dı ğı ve ı şı k r engi kar arsı z hal e
gel di ği nde bit mi ş demekt ir.
Deşarj l ambal arı nı n, sahne aydı nl at ması ndaki en öneml i sor unl arı, l oşl aştırıcıl ar i l e
kontrol edil eme mel eri di r. Bu nedenl e, ar mat ür ün önüne yerl eştiril en kepenkl erl e
mekani k ol ar ak, l ambanın ı şı ğı azal tılı p çoğal tılır veya t ama men kar artılır.
Met al hali dli l ambal ar, sahne aydı nl at ması nda, i çer di kl eri gazl ar a göre i ki t emel
bi çi mde kull anılırl ar; HMI ( Hi dr arjirum, Mi di -ark-uzunl ukl u, I odi d) deşarj l ambal arı ve
KKI ( Kompakt Kaynakl ı, Iodi d; CSI) deşarj l ambal arı.
Xenon La mbal arı
Xenon l ambal arı, doğr u akı ml a besl enen deşarj l ambal arı dır. Yapıl ı ş ve çal ı ş ma
pr ensi pl eri bakı mı ndan di ğer deşarj l ambal arı na benzesel er de bazı üst ünl ükl er e
sahi ptirl er:
titreşi m pr obl eml eri yokt ur.
gör ünür rek sı caklı kl arı 5600 -- 6200K; renksel geri veri m i ndi si Ra=95 ci varı ndadır.
t ek nokt ada yoğunl aşmı ş ı şı ğı yl a nokt asal ı şı k kaynağı na yakındı r ve
yönl endi ril mesi kol aydır.
di ğer deşarj l ambal arı gi bi ı sı nma -- soğuma pr obl eml eri yokt ur; üst üst e açılı p
kapanabilirl er.
geni ş bi r güç ar alı ğı nda ür etil ebilirl er.
ol umsuz özelli ği i se; al ter natif akı ml ı şebeke gerili mi ni, l ambaya uygun gerili me
çevi r mek i çi n çok büyük bi r traf o bi ri mi ne i hti yaç duy ması dır.
Fl üoresan La mbal ar
Bu l ambal ar da, di ğer deşarj l ambal arı gi bi i ki ucunda el ektrodl ar bul unan ci va ve
ar gon gazı dol dur ul muş bi r t üpün, yüksek gerili ml e at eşl eni p, gaz karı şı mı nı n i yoni ze
ol ması ve ı şı k saç ması prensi bi yl e çal ı şırl ar. Cam t üpün i çi, fl üor esan t ozla kapl ı dır.
Bu maddeye r enk katıl arak i st enen r enkt e ı şı k el de edil ebilir. Noktasal ı şı k
kaynağı ndan uzak ol mal arı, sahnede kull anı ml arını azal t makt adır.
56
Sahne aydı nl at ması nda başl ı ca, gökper desi ni ışı kl a yı kamak ve kar a ı şı k ( bl ack
li ght) ef ekti i çi n kull anılır. Bu t ür kull anı mda, l ambal ar da fl üor esan madde yokt ur ve
t ama men mor öt esi ı şıma yaparl ar. Sahne üzeri nde, i st enen dekor par çal arı,
mor öt esi ı şı nı mı gör ünür ı şı nı ma çevi ren bi r madde i l e boyanır. Aydı nl at ma
yapıl dı ğı nda, boyal ı parçal ar aydı nlı kken, sahneni n di ğer böl üml eri ve ı şı k
kaynağı nı n kendi si kar anlıkt a kalır [ 27].
Neon I Ģı kl arı
Şekill endi ril ebilir bi r t üp i çi ne gaz konar ak el de edil en deşarj l ambal arı dır. Kul l anıl an
gaza bağl ı ol ar ak vedi kleri ı şı ğı n r engi deği şi r. Ör neği n; hel yum gazı beyaz, neon
gazı kır mı zı, ci va mavi ı şık üretir.
Sahne aydı nl at ması nda, ef ektl erde kull anılırl ar. Kontroll eri çok zor dur ve
at eşl enmel eri, ses si st eml eri üzeri nde bozucu etki yapar [ 27].
7. 2. Ar mat ürl er
Işı k kaynakl arı, her doğr ult uda eşi t yoğunl ukta ı şı k yayamadı kl arı i çi n, i yi bi r
aydı nl at manı n ger ekl eri ni yal nı z başı na yeri ne get iremezl er. Sahne aydı nl at ması nda
kontroll ü, odakl anmı ş ve i st enen doğr ult uda yönl endi ril mi ş ı şı k kaynakl arına i hti yaç
duyul duğundan, bu al anda kull anıl acak ı şı k kaynakl arı nı n ı şı k dağılı m eğril eri ni n,
ışı k akı sı nı n, renkl eri ni n ve parıltıl arı nı n kontrol ü içi n ar mat ürl er kull anılır [27].
Bi r sahne ar mat ür ü, t emel ol ar ak, el ektri ksel , optik ve mekani k si st eml er den ol uşur.
El ektri ksel si st em; l amba duyu, kabl o ve fi şt en ol uşan bi r bi ri mdi r. Opti k si st em,
l amba t ar afı ndan ür etilen ı şı k akı sı nı, sahnede i st enen doğr ult uda yönl endi ren
si st emdi r. Mekani k si stem, el ektri ksel ve opti k si st eml eri bi rbi ri ne bağl ar ve dı ş
et kil erden kor ur. I şı ğı n rengi , ar mat ür ün önüne ekl enen r enk filtrel eri il e deği ştirilir.
Far klı amaçl ar, ef ektl er i çi n kull anıl abil ecek bi r çok aksesuar, ar mat ür e sonr adan
ekl enebilir.
Sahne aydı nl at ması nda kull anıl acak ar mat ürl eri n aşağı daki özelli kl eri sağl aması
ger eki r:
haval andır ma ol anakl ı,
uygun geri veri m,
57
uygun et ki nli k f akt ör ü,
dekorl ar i çi n uygun boyut ,
mont aj kol aylı ğı ve güvenilirli k,
t aşı nabilir ağırlık,
f arklı göst eril erdeki deği şi k konuml ar a uygunl uk,
yedekl enebilir ol mak.
7. 2. 1. Ar mat ürl eri n Optik Si st eml eri
Sahne aydı nl at ması ar mat ürl eri ni n opti k si steml eri, çoğunl ukl a, yansıtı cı ve
kırı cıl ardan ol uşur [ 27].
Yansıtı cıl ar
Ar mat ürl erde kull anıl an yansıtı cıl ar, yansı ma açıl arı ndan yol a çı kıl arak t asarl anır.
Yansıt ma açıl arı, yüzey eği mi ne, yüzey parl akl ı ğı na, pür üzsüzl üğüne ve i çer di ği
renk pi gmentl eri ne bağl ıdır.
Bi r çok yansıtı cı, cil al anmı ş met al den i mal edilirken, bazı ar mat ürl erde ya da ı şı k
kaynakl arı nda, di kroi k cam yansıtı cı bul unur. Yansıtı cıl arı n yüzeyi, sür ekli ya da çok
traşl anmı ş parçal ı şekil de ol abilir. Çok t raşlı yansıtıcıl ar, her parça başl ı başı na bi rer
yansıtı cı yüzey ol duğu i çi n daha et ki ndi rl er. Bazı yansıtı cı yüzeyl eri kabart mal ı
yapıl arak her yöne dağılan yaygı n ı şı k ür et mel eri sağl anır.
Sahne aydı nl at ması armat ürl eri nde, düzl emsel , kür esel , eli pti k veya par abol i k
yansıtı cıl ar kull anılır [ 27].
Kı rı cıl ar
Kı rı cıl ar, genelli kl e, cam ya da pl asti k kökenli saydam maddel er den yapıl an, ı şı ğı
t opl amak ve odakl amak i çi n kull anıl an opti k bi riml er di r. Dı ş yüzeyl eri ndeki eği me
bağl ı ol ar ak, üzerl eri ne vur an ı şı ğı, i st enen bi r açı da kırar ak; odakl ar ve
yönl endi rirl er. Işı ğı n kırılma mi kt arı, yüzeyi n eği mi ne bağl ı dır.
Temel de kırı cıl ar, ıraksayan ve yakı nsayan ol mak üzer e i ki çeşittir. Iraksayan
kırı cıl ar, i çbükey yüzeylidi rl er ve ı şı ğı dağıtırl ar. Yakı nsayan kırı cıl ar i se, dı şbükey
58
yüzeyli di rl er ve üzerl eri ne düşen ı şı ğı bi r odak nokt ası nda t opl arlar. Sahne
aydı nl at ması ar mat ürl erinde, yakı nsayan kırı cıl ar kull anıl makt adır.
Sahne aydı nl at ması nda kırı cıl ar; spotl arda, görünt ü pr oj ekt örl eri nde ve har eketli
ışı kl arda kull anılırl ar. En çok kull anıl an kırı cıl ar i se; pl ano-konveks ( PK) kırı cıl ar ve
fresnel kırı cıl ardır [ 27].
7. 2. 2. Ar mat ür Ti pl eri
Ar mat ürl er, opti k si st eml eri ni n kar maşı klı ğı na göre; basi t, odakl anabilir ve kar maşı k
ar mat ürl er ol arak üçe ayrılırl ar.
Basi t ar mat ürl erde, t emel bi r opti k si st em bul unur. Pr oj ekt örl er, PAY (par abol i k
al umi nyum yansıtı cılı) kut ul u ar mat ürl er, PI ( perde ı şı kl arı) ve MY ( mi ni yansıtı cılı)
bi ri ml eri, düşük gerili mli ar mat ürl er, bant ı şı kl arı bu gr uba gi rer.
Odakl anabilir ar mat ürl erin ı şı n açıl arı, ı şı n dağılıml arı ayarl anabilir. Kırı cı ar mat ürl eri
ol an PK ( pl ano konveks) ve Fr esnel spotl ar, odakl anabilir Scoop pr oj ekt örl er bu
gr uba gi rer.
Kar maşı k ar mat ürl er, geli şmi ş opti k ve mekani k si st eme sahi p ve bu şeki l de çok
çeşitli sahne aydı nl at ma uygul amal arı nda kullanıl abil en ar mat ürl erdi r. Sabi t ve
deği ştiril ebilir kırı cılı büt ün pr ofil spotl arı bu gr uba gi rer.
Spotl ar
Sahne aydı nl at ması nda yaygı n ol ar ak kull anılırl ar çünkü sahneye vur an ı şı k
hüz mesi ni n büyükl üğünü ve bi çi mi ni kontrol edebil mek spot ı şı kl arı yl a mümkündür.
Yoğun ı şı k sağl ayan spot ı şı kl arı nda, ı şı k şi ddeti ni, kull anıl an kırı cı nı n yarı çapı ve
odak uzunl uğu belirl er.
Loşl uk kontroll eri r ahat ça yapıl abilir. Ayrı ca bi r çok l amba ti pi ne uyum sağl ayabilirl er.
Renk t ekerl eği veya önl eri ne yerl eştiril en r enk f iltrel eri yl e ya da ar mat ürde r enkli
l amba kull anıl ması il e i stenen r enkt e ı şı k el de edil ebilir. Spot ar mat ürl eri, ışı kl arı nı n
yönl endi ril ebil me özelli ği i l ei har eket t aki bi i çi n uygun ar mat ürl erdi r, l okal ı şı k gör evi
yaparl ar. Üç boyutl u aydınl at ma i çi n de kull anılırl ar.
Spotl ar, kull anıl an kırı cılar a gör e; PK ( pl ano konveks) spot ve Fr esnel (basamak
mer cekli) spot ol arak i ki bi çi mdedi rl er [ 27].
59
Pr ofil Spotl ar
Opti k si st eml eri nde bul unan kırı cı ve yansıtı cı i l e benzerli k t aşı sal ar da, di ğer
spotl arı n t ersi ne, pr ofil spotl arda l amba ve yansıtıcı sabi t kalırken; kırı cı, opti k eksen
boyunca har eket ettiril erek ar mat ür ün ver di ği ı şık kalit esi kontrol edil ebilir. El i pti k
yansıtı cı kull anıl dı ğı i çi n, eli pti k spot ol arak da bilini rl er.
Işı k kaçır ması nı n az ol ması nedeni yl e, ot ur ma sal onu aydı nl at ma konuml arı i çi n
uygundurl ar.
Pr ofil spotl arı n ı şı n açı sı (zoom), kırı cı nı n odak uzunl uğuna bağl ı dır. Buna gör e,
pr ofil spotl ar, sabi t ve deği şken ı şı n açılı ol mak üzer e i ki çeşittir [ 27].
Taki p Spotl arı
Pr ofil spotl ara benzer ama daha gel i şmi ş opti k ve mekani k si st eml er e sahi ptirl er.
Ür etti kl eri yoğun ı şı k hüz mesi yl e, sahne üzerinde bi r oyuncuyu bel li et mek ve
har eketl eri ni t aki p eder ek seyi rci ni n di kkati ni çekmek i çi n kull anıl an ar mat ürl erdi r.
Yüksek yoğunl ukl u ı şı k hüz mel eri el de et mek a macı yl a, t aki p spotl arı nda ı şı k
kaynağı ol arak, yüksek ışı k akılı ve renk sı caklı klı deşarj l ambal arı kull anılır.
Taki p spotl arı nı n r enk deği şi mi , ar mat ür ün önünde bul unan r enk çerçevel eri ne filtre
t akıl ması ya da mekani k renk deği ştiri cil erl e sağl anır [ 27].
I Ģı n Ar mat ürl eri
Ko mpakt bi r ı şı k kaynağı i çer en, par aboli k bi r yansıtı cı kull anıl ar ak yüksek
yoğunl ukl u ve yaygı n sınırlı par al el ı şı n demeti ür et en kırı cı sı z ar mat ürler di r. Di ğer
spotl ardan f arkı; aydı nl attıkl arı al anı n büyüklüğünün bul undukl arı mesaf eden
bağı msı z ol ması dır. Bu özelli kl eri il e, büyük opera ve ti yatro sal onl arı gi bi ar mat ür
konuml arı nı n sahneden uzak ol duğu yerl erde t erci h edilirl er.
Işı n ar mat ürl eri ni n odakl ama i l e ı şı n açıl arı nı n çok az deği ştiril ebil mesi ve l ambası i l e
bi rli kt e tr ansf or mat ör kull anıl ma zor unl ul uğu, bu ar mat ür ün kull anı m al anı nı
azal t makt adır.
Deği Ģmez I Ģı n Açılı Armat ürl er
PAY ( par aboli k al umi nyum yansıtı cılı) kut usu ar mat ürl er, düşük geriliml i l amba
ar mat ürl eri, MY ( mi ni yansıtı cılı) ve PI (per de ı şı k) ar mat ürl eri bu grubu oluşt ur url ar.
60
PAY kut usu ar mat ürl erin ür etti kl eri ı şı nı n boyutl arı ve bi çi mi kull anıl an l ambaya
bağl ı dır ve odakl ama i mkanı yokt ur. Ucuz ve yüksek veri mli di rl er. Önl eri nde bul unan
renk çerçevesi ne r enk filtresi t akıl arak i st enen r enkt e ı şı k ür et mel eri sağl anır.
Sahneyi kuvvetli ı şı kl a yı kama; arka veya t epe ı şı k ol ar ak r enk yı kama a maçl ı
kull anılırl ar.
Düşük gerili mli ar mat ürler, kompakt fl amanl ı pay l ambal ar kull anıl an armat ürl erdi r.
Sahne aydı nl at ması nda, çok dar ı şı k hüz mel eri elde et mek amacı yl a kull anılırl ar.
MY ar mat ürl eri, çok t raşl ı eli pti k yansıtı cı ve bi r ı şı k kaynağı ndan ol uşan MY
l ambal arı nı t aşı yan, ol dukça küçük, PAY kut usu benzeri camsı z armat ürl erdi r.
Ko mpakt yapıl arı yl a dekor bi ri ml eri ne gi zl enebil di kl eri i çi n di ğer ar mat ürl eri n
sı ğamayacağı yerl erde kull anılırl ar.
PI ar mat ürl eri, kompakt ı şı k kaynakl ı PAY l amba kull anıl an camsı z armat ürl erdi r.
Seki z veya dokuz PI l amba bi r ar ada kull anıl arak sahne üzeri nde ı şı k perdesi et ki si
yar atıl abilir.
Pr oj ekt örl er
Bi r l amba ve si metri k yansıtı cı dan ol uşan pr oj ekt örl er, sahne aydı nl at ması nda
kull anıl an en basi t ar mat ürl erdi r. Yansıtı cı nı n ı şı ğı odakl ama özelli ği ol ma ması
nedeni yl e, ür etil en yumuşak ı şı nı n büyükl üğü, bi çi mi ve kalit esi sabi ttir ve kontrol
edil emez. I şı ğı n doğr ul tusu ancak ell e sağa sol a har eket ettiril erek deği şitiril ebilir.
Ür etti kl eri ı şı ğı n yoğunl uğu spot ar mat ürl erden daha azdır. Önl eri ne renk filtresi
t akıl arak veya renkli l amba kull anıl arak i st enen renk ı şı k sağl anır.
Kontrol süzl ükl eri nedeni i l e, sahnede genel aydı nl at mada, geni ş dekorl arı kı sa
mesaf eden düşük düzeyli aydı nl at mada, sahneyi r enkl e yı kamada, ı şı k
t onl aması nda ve sahnede kapı pencer e arkal arı nın ı şı kl andırıl ması nda kullanılır.
Scoop pr oj ekt örl er, gökper desi proj ekt örl eri gi bi tipl eri var dır [ 27].
Bant I Ģı kl arı
Ür eti m sırası nda, bi rbi ri ne bağl anmı ş 2 i l a 4 pr oj ekt ör den ol uşan bi ri ml erden 1 i l a 4
t anesi ni n, ayrı kontrol devr el eri il e bağl anarak, t ek parça hali nde yanyana
di zil mesi yl e ol uşt ur ul urlar. Yer den kazanmak ve ı şı k yoğunl uğunu arttır mak
amacı yl a, i ki sıra ol arak da ür etilirl er.
61
Renk ayarı, her bi r armat ür ün önüne yerl eştiril en r enk çerçevesi ya da r enkli
l ambal arl a sağl anır. Bu şekil de; i ki, üç ya da dört r engi n karı şı mı el de edi l ebilir ve
sahne üzeri nde deği şi k renkl erl e yı kama yapıl abilir.
Bant ı şı kl arı, sahnedeki konuml arı na gör e, yer ı şı kl arı (f ootli ght s), sı nır ı şı kl arı
(bor der l i ght s), gökperdesi t epe veya al t ışı kl arı ve gi ri ş ı şı kl arı ol ar ak
gr upl andırıl abilirl er.
62
8. SAHNE AYDI NLATMASI TASARI M SÜRECĠ
Eseri n anali zi yapılı p, el deki t üm veril eri n değerlendi ril erek sahne aydı nlat ması i çi n
fi kirsel kar arl arı n al ı ndığı, pr oj el endi ril di ği ve ışı k -- r enk kavr amal arı na dai r
seçi ml eri n yapıl dı ğı t asarı m sür eci di r. Bu sür eçte veil eri n doğr u değerl endi ril mesi ,
sonr aki sür eçl er de sor un yaşama mak açı sı ndan ol dukça öneml i di r
8. 1. Aydı nl at ma Tasarımı nda Ġl k Adı ml ar
Tasarı mcı nı n, aydı nl at ma t asarı mı yaparken sadece yapıtı n senaryosunu bil mesi
yet erli değil di r; yazı nsal r ef er ans ki t apl arı nı, ti yatro -- oper a el kitapl arı nı da
okumal ı dır. Homoj en bi r ür ün t asarı mı i çi n, aydı nlat ma t asarı mcı sı, t asarım eki bi ni n
ayrıl maz bi r parçası kabul edil meli di r. Çünkü sahneni n üç boyutl u t asarımı , sadece
fi zi ksel dekor a dayanmaz; aynı zamanda ı şı k i le yar atıl an görsel al gı yı da i çeri r.
Aydı nl at ma t asarı mcı sı, pl anl ama sür eci boyunca, arti sti k eki be sahneni n t ekni k
al t ernatifl eri ve kı sıtl amal arı nı anl at mal ı dır. Bi r sahne t asarı mı nı n hazırlı k ve
geli ştir me aşamal arı nda bul unmak öneml i di r. Hazırlık aşaması nda beli rl enecek
yakl aşı m, ti yatroda, gerekecek t üm aydı nl at ma aygıtl arı nı n mevcut ol ması na veya
tüm bi r aydı nl at ma donatı mı nı n sıfırdan yapıl arak geli ştiril ecek ol ması na bağl ı dır.
Genel li kl e, var ol an aydınl at ma si st emi ni kull anmak ve eseri n ger ektirdi ği öl çüde
si st emi deği ştir mek ger eki r. Bi r ti yatro t asarı mcı sı, donatı ve pot ansi yeli i yi bi l meli di r
ama bunun yanı nda, sonr adan bi r zorl ukl a karşıl aş ma mak i çi n, ek aygıtl ar,
kur ul uml ar ve eser e ili şkin di ğer al etl er, başt an düşünül meli di r [ 1, 24- 26, 28, 29].
8. 2. Bir Aydı nl at ma Resmi / Pl anı Geli Ģtir mek
Bi r aydı nl at ma r es mi geli ştir me sür eci, bi r başka deyi şl e gel eneksel ön hazırlı k
çal ı şması, t asarı mcı nı n i mgel emi nde başl ar ve geli şir. Sonr a da bi r t asl ak, düzl em
veya kağıt üzeri nde şekil bul ur.
Günü müzde, bu hazırlık aşaması nda CAD pr ogr aml arı kull anıl makt adır. Aygıtl ar i çi n
kull anıl an semboll er, bi r çok ül kede, belirli st andartl ardan al ı nır. İ ngi lt er e ve
Ameri ka’ da al eti n kendi ne benzer semboll er kull anılır.
63
Çalı Ģma Dokümanl arı
Çal ı şmal ar sırası nda, çi zi m el de veya bi l gi sayar ort amı nda hazırl anı yor ol sa da
aşağı daki dokümanl ar ger eki r:
Oyun al anı nı n zemi n pl anı, 1/ 20, 1/ 50 veya 1/ 100 öl çekli,
Pl an il e aynı öl çekt e, oyun al anı ve sal onun kesitleri,
Oyun al anı nı n yüksekli ği, gör ünüşü
Mevcut aydı nl at ma aygıtları nı n li st esi,
Mevcut donatı devr el eri ni ve kapasi t el eri ni göst eren bi r resi m veya li st e,
Aydı nl at ma konsol modeli.
İyi bi r gör ünüş el de et mek i çi n, dekor un basi t bi r eski zi de zemi n pl anı ve kesi de
i şl enmel i di r. Mevcut aygı tl arı n özelli kl eri ne dai r bilgi de el de edil di kt en sonra t asarı m
daha et ki n ol ar ak başl ar. Ol uşt ur ul an t asl ak, genel ol ar ak aşağı da bel i rtil en şu
maddel eri kapsar:
ışı k ti pl eri,
aygıtl ar,
ışı k kontrastı,
renk nit eli ği,
aksesuarl ar.
Maket
Her yer de mevcut ol mayan bi r si st emdi r ama bi r hazırlık t ekni ği de, sahneni n öl çekli
model i ni, bi r başka yer de kur maktır. Bu şekil de, her şey t est edil ebilir; hayal kur mak
ve t asarl amak kol ayl aşır; ve de pr oval ar engell enme mi ş ol ur. Bu si st emi n bel ki de
en öneml i avant ajı, t asarı mcıl arı n kendil eri ni daha güvende hi sset mesi di r çünkü
sür pri ze yer yokt ur.
Bazı ül kel er de, özelli kl e Avr upa’ da, sahneni n 1/ 4 öl çekli maketi yapıl makt adır [ 1].
8. 3. I Ģı k Ti pi Seçi mi ( Deneysel Aydı nl at ma Düzenl emel eri)
Bi r ı şı ğı n açı sı ve doğr ul tusu i l e bi rli kt e r enksel ni teli ği ne de kar ar veril melidi r. Çeşi tli
ışı k kaynakl arı nı n ol anakl arı nı ve özelli kl eri ni kull anmak ger eki r.
64
Seçil en ı şı ğı n r enksel geri veri m özelli ği ol dukça öneml i di r. Günı şı ğı spot u i l e açı k ve
kesi n bi r r enksel geri verim sağl anabilir. Bu ı şı k altı nda, dı ş hatl ar belirgi n ve açı k --
koyu kontrastı kuvvetli di r.
Akkor ı şı k seçilirse, i nsanl ar ve dekorl ar donuk gör ünür, dı ş hatl arı belirgin değil di r.
Dr amati k bi r et ki ol uşt ur ur çünkü açı k -- koyu kontrastı yok gi bi di r.
Deşarj l ambal arı, spotl arda kull anıl dı ğı nda r enksel geri veri m hesaba katılmal ı dır. Bi r
çok deşarj l ambası ( sodyum buharlı ti pl er hari ç) t ayfl arı nda çok f azl a mavi
bul undur url ar. Dol ayı sı il e dekorl ar, kost üml er, yüzl er bu ı şı kt a f arklı gör ünür.
Genel li kl e nahoş bi r et ki yar atırl ar.
Hazırlık aşaması nda, dekorl ar, kost üml er, makyajl ar belirl eni rken r enk niteli ği ni i yi
düşünmek ger eki r. Farkl ı i ki ı şı k ti pi kull anıl arak karşıl aştır mal ı bi r çal ı şma yapmak
daha et kili sonuçl ar ver ebilir.
8. 4. I Ģı k Doğr ult u Açıl arı nı n Seçi mi
Bi r obj e veya mekan aydı nl atıl acaksa, bazı t emel ı şı k doğr ult u açıl arı beli rl eni r.
Sadece bi r açı yı seç mek, i st enen et ki yi yar at mada nadi ren yet erli ol ur. Burada t emel
sor u, kompozi syonun nasıl gör ünmesi i st endi ğidi r. Güzel , heyecan verici , gi zeml i,
veya sı kı cı mı ? Her açı, i zl eyi ci ye, f arklı bi r i zl eni mi , r uhsal dur umu veya duyguyu
yansıtır.
Mü mkün ol abil ecek t üm açıl arı n dengeli ve homoj en bi r şekil de kull anımı , güç ve
heyecandan yoksun, hoş ol mayan ve t avsi ye edil meyen bi r et ki yar at acaktır. Belirli
bi r açı dan gel en ı şı k, genel yakl aşı ma ve at mosfer e uygun ol mal ı dır.
Aydı nl at ma i çi n el bett eki bi r çok açı seçil ebilir ama genel de belirli açıl ar t emel al ı nır.
Pr ati kt e, bi r oyuncu sürekli ol arak bi r ı şı k al tı nda har eket si z ot ur maz. Bu nedenl e,
aydı nl at ma açı sı seçi mi nde, oyuncunun har eketl eri ni i zl eyebil ecek şekil de büyük bi r
al an göz önünde bul undur ul mal ı dır.
Açı seçi mi nde, oyuncunun ver mesi pl anl anan et ki de hesaba katıl mal ı dır. Ki şi i çi n bi r
aydı nl at ma bel irl emek, i çi nde bul unduğu boşl uğu da yapıl andır mak i çi n yet erli
değil di r. Bu dur umda, boşl uğu/ mekanı aydınl at mak ve i nsanı aydı nl at mak
bi rbi ri nden ayrıl mal ı dır. El bett e her i ki si de doğr u şekil de yapıl abilir. Ama eğer
oyuncu, boşl ukt a, aydınl at ma i l e ol uşt ur ul muş ı şı k -- göl ge oyunl arıyl a bi rli kt e
dur uyorsa, i zl eyi ci i çi n çok daha et kili ve heyecan veri ci bi r i mge ol uştur ur. Yani ,
65
sadece çevr eyi açı k şekil de göst er meyen ve aynı zamanda di kkatle seçil mi ş
aydı nl at ma vur gul arı il e duygu yoğunl uğunu da ver en bi r i zl eni m sağl anmış ol ur. Bu
boşl ukt a, eser de anl atıl an hal t anı ml anır; kurul ur; i nşa edilir. Bi r oyundaki ,
müzi kal deki, oper a veya bal edeki oyuncul ar; senaryo, müzi k veya har eketl e
veril mesi düşünül en mesaj ı yeni den kur gul ar ve i f adeye dökerl er. Bu nokt ada,
aydı nl at ma t asarı mı da, dr amati k havayı artırarak oyuncuya ve genel yakl aşı ma
dest ek sağl ar.
I Ģı k Doğr ult u Açıl arı ve I Ģı k Niteli ği
Bu başl ı k al tı nda anl atıl acak ol an aydı nl at ma açıl arı, ol ası açıl ardan seçil mi ştir.
El bett eki sonsuz açı ve konum belirl enebilir.
Bi r mekandaki ı şı k doğrul t u açıl arı, aydı nl at ma aygıtl arı pozi syonl arı il e beli rl eni r.
Ancak el bett eki seçil ecek t ek bi r aygıt veya açı, t üm mekanı, sahneyi , aydı nl at mak
i çi n yet erli değil di r.
Dol aysı z ı şı k
Dol aysı z ı şı k, ı şı ğı n aydınl at ma kaynağı ndan di rekt ol ar ak uzay veya obj e üzeri ne
düşt üğü açı yı göst erir. Her aygıt, belirli bi r açı da di rekt ı şı k veri r.
Dol aylı, yansı mı ş ı şı k
Aydı nl at ma kaynağı ndan çı kan ı şı ğı n açı sı deği ştirili r veya saptırılırsa, bu ı şı k,
dol aylı veya yansı mı ş ı şık ol ar ak adl andırılır. Dol aylı ı şı k çok çeki ci ol abilir çünkü
aydı nl attı kl arı obj el eri yumuşak ve dağı nı k gösterirl er. Yi ne bu t ür aydınl at ma i l e
göl gel er de daha yumuşatıl abilir veya t ama men yok edil ebilir. Düşey bi r kaynakt an
gel en yansı mı ş ı şı k, nahoş bi r et ki yar at mamak i çi n, çok di kkatli kull anıl malıdır.
Aşağı dan aydı nl at ma, yer ışı kl arı
Bu açı, boşl uğu ve obj el eri aşağı dan aydı nl atır. Bu aydı nl at ma açı sı nı kul l anmak
zor dur çünkü doğal gör ünmez ve ger çekçi ol mayan, f ant asti k ve bi raz abartılı r uhsal
et kil er yar atırl ar.
Eğer bi r oyuncu, yer ı şıkl arı il e aydı nl atıl acak i se 45li k açı kull anı şlı ol acaktır. Bu
ışı k açı sı, yakı n mesaf eden, parl ayan gözl er ve dağı nı k dı ş hatl ar yar at acağı ndan,
et kili ol acaktır. Bi r mekan i çi n t ek ı şı k kaynağı ol arak düşünmek uygun deği l dir.
66
Günü müzde, güçl ü yansıtıcılı l ambal ar il e kull anı l an yer ı şı kl arı nı kur gul arken, ı şı k
açı sı özenl e seçil meli di r ki ı şı k sahneni n arka duvarı na düş mesi n.
Ön aydı nl at ma
Işı k kaynağı, i zl eyi cil eri n yanı nda veya ar kası ndadır ve boşl uğu önden aydı nl atır.
Di ğer ı şı k açıl arı na or anl a obj e ve boşl uk ar asında daha az kontrast var dır. Ön
aydı nl at ma, en yavan ve yassı ı şı ktır çünkü göl gel er t ama men veya kı s men obj eni n
arkası ndadır ve önden çok zor gör ünür. Mekan, deri nli k et ki si ni kaybeder . Tüm bu
dezavant ajl arı na r ağmen ön aydı nl at ma göz ar dı edil emez çünkü her şeyi n di rekt ve
açı k ol ar ak gör ünmesi ni sağl ar. Bur adaki hil e, yoğunl uğu mü mkün ol duğunca düşük
tut maktır. Böyl ece at mosferi n et ki si kor unur ama i zl eyi ci i çi n öneml i ol an ana hatl ar
gör ünür kal ır. Güçl ü ön aydı nl at ma, genelli kl e özel bi r dr amati k et ki yarat mak i çi n
düşünül ür. Cö mert çe önden aydı nl atıl mı ş boşl uk, açı klı k ve yüzeyselli k çağrı ştırır.
Ön aydı nl at mada ı şı k açı sı çok öneml i di r. 30den 45ye kadar ol an açıl ar
kull anıl abilir. Aydı nl atıl acak yüzeye di k bi r açı da mü mkündür ancak bu açı büyük
pr obl eml er yar atır; mekansal aydı nl at ma ve obj eyi aydı nl at mayı bi rbi ri nden ayırırken
göl gel er den de kaçabil mek mümkün ol mayacaktır.
Sı nır aydı nl at ması
Bu aydı nl at mada ı şı k boşl uğa yukar dan düşer. Ön aydı nl at madan yan aydı nl at maya
geçi ş sağl ar. Di kkatli kull anıl dı ğı nda açı k hava at mosf eri yar atır. I şı k konil eri ni n
bi rbi ri ni engell emeden veya kes meden karşıl aş ması i çi n özenl e kull anıl mal ıdır.
Ar kadan aydı nl at ma
Işı k kaynağı, obj eni n arkası ndadır; obj eyi ar kadan aydı nl atır ve göl gel eri seyi rcil eri n
üst üne düşür ür. Bu ı şı k, en i nandırı cı uzaysal der i nli ği yar atır. En dr amati k ı şı k açı sı
budur ve boşl uğa düşür ül düğünde üst ün geli nemez bi r et ki si ol acaktır.
Yan aydı nl at ma
Işı k, boşl uğa yandan düşer. En sı k kull anıl an ı şık yönüdür ve kuvvetli bi r boşl uk
duygusu yar atır.
67
8. 5. Aydı nl at ma Ti pi ve Doğr ult usunun Seçi mi
Genel ve ana aydı nl at ma
Bu t ür aydı nl at ma, güçl ü odakl ı kaynakl ar il e yaratılır. I şı k doğr ul t usuna kar ar verilir;
ana bi r strükt ür kur gul anır ve genel yakl aşı ma uygun sı nırl ar ol uşt ur ul ur.
Vur gul ar
Vur gul ar, ı şı k odakl arı ve yoğun ı şı k akıl arı i l e bi r obj eyi canl andır mak i çi n
düşünül ür. İ nsanl ar da, kaf a ve omuzl ar üzeri nde ar ka aydı nl at ma ol ar ak kul l anılır.
Vur gul ar, strükt ür ü ve dış hatl arı belirgi nl eştirir. Odakl anmı ş keski n ı şı k demetl eri
ol ar ak, örneği n, her t ür düşük vol t ajlı spotl arl a yaratıl abilir.
Parl at ma
Parl at ma, koyu kuşakl arı aç mak i çi n kull anılır. Genel dengeyi boz maz. Farkl ı
doğr ult ul ardan gel en ı şık nüansl arı il e i zl eyi ci nin di kkati ni çekecek yüksek ı şı klı
al anl ar ol uşt ur ur ve genel et ki ye dest ek sağl ar.
Ar ka pl an, uf uk aydı nl atması
Bu ı şı k, ar ka pl anda doğr u parıltı düzeyl eri ol uşt ur mak i çi n kull anılır. Sahne
çal ı şmal arı açı sı ndan çok öneml i di r. Çünkü uzaysal deri nli k yar atır. I şı k
yoğunl uğunu çeşi tl endi rer ek i zl eyi ci i çi n i st enen uzaysal et ki ol uşt ur ulur. Bu t ür
aydı nl at ma kull anılırken, renk per spektifi ve genel per spektif yasal arı da göz önünde
bul undur ul mal ı dır.
Ar kadan aydı nl at ma
Soyut bi r at mosf er yar atmak i çi n kull anıl abil ecek en i yi ı şı ktır. Ar kadan aydı nl at ma,
sahneyi ve üzeri nde geçen ol ayl arı ol dukça dramati k göst erir. Oyuncuyu, i çi nde
ol duğu mekandan koparır; adet a soyutl ar. İ zl eyi ciye gör e, ı şı ğı n ve göl geni n et ki si ni
t ers yönde çevi rer ek, somut gerçekli ği ı şı k veya kar anl ı kt a bırakarak soyut
kavr aml arı vur gul ar. Arkadan aydı nl at ma, özel li kl e yal nı z kull anıl dı ğı nda, gari p,
hayal eti msi bi r hava veri r oyuncuya.
Göl gel er
Göl gel er, sahne aydı nl atması nda çoğunl ukl a i st enmeyen et kil ere yol açar l ar. Ancak
di kkatl e yerl eştiril mi ş bi r göl ge güçl ü bi r psi kol oji k et ki yar at abilir. Dı ş hatl arı n
68
belirgi nli ği, aydı nl at ma kaynağı nı n seçi mi ve kaynağı n aydı nl atıl acak obj eye gör e
konumu çok öneml i di r. Eğer bi r göl ge maksatlı ol ar ak kull anıl acaksa, ı şı k kaynağı ve
aydı nl atıl an obj e ar asındaki mesaf e çok öneml i hal e gelir. Göl ge, üzeri ne
düşür ül düğü obj e i l e aynı boyl ar da ol acak i se ı şı k kaynağı uzağa konmal ı dır. I şı k
kaynağı, obj eye çok yakı n ol ursa, göl ge hatl arı bel irgi n ol ar ak t anı ml anamayacak
ama büyüyen boyutl arı ile son der ece dr amati k olacaktır.
Ger çekçi aydı nl at ma
Ger çekçi aydı nl at ma, eseri n ana fi kri ne ve genel yakl aşı mı na gör e belirleni r. Eğer
mekan, gerçekçi şekill er i çeri yorsa doğal ol ar ak aydı nl atıl abilir. Yani , dış mekanı n
parl ak ve aydı nlı k ol duğunu i ma edecek şekilde, ı şı ğa, bi r pencer eden veya bi r
kapı dan i çeri geli yor muş i zl eni mi veril ebilir. Bi r i ç mekanda bu şekil de düzenl enmi ş
doğal açı klı kl ar kull anılırsa, bu gel en ı şı k ana aydı nl at ma ol ar ak t anıml anır. Bu
şekil de bi r ı şı k kaynağı ol uşt ur mak, bi r sür eli ği ne heyecan veri ci ol abilir ama daha
sonr a sı kı cı hal e gel ecektir. Tüml eyi ci ol ar ak par l at ma ve ar ka aydı nl at ma kull anılır.
Bu t üml er aydı nl at manı n di kkatl e düşünül erek kull anı mı, gerçekçi i zl eni mi
azal t madan, mekansal beli rgi nli ği peki ştirir. Güçl ü doğal ı şı k, mekanda, yansıtı cı
yüzeyl eri n r engi ne bağl ı ol ar ak duvarl ar ve zemi nden yansı mı ş ı şı k et kisi yar atır.
Ama bu yansı mı ş ı şı k, bi r parıltı et ki si i çi n genelli kl e yet erli değil di r. Ek aydınl at mal ar
il e di kkatl e yapıl mı ş bi r tüml eme, yaygı n aydı nl atma kuşakl arı nı kuvvetl endi rir. Yani
‘ ‘göl gel eri aydı nl atır’ ’.
Bel i rgi n aydı nl at ma
Bi r mekanı n görsel i zl eni mi , sı nırl arı semboli k ol ar ak belirl ener ek ve t üm mekan
genel ol ar ak aydı nl atıl arak t ama men deği ştiril ebilir. Bu yakl aşı m, çok kuvvetli bi r
önden aydı nl at ma ger ekt irir ve büyük öl çüde belirgi nli k sağl ar.
Bu t ür aydı nl at ma, i mgeni n açı k, anl aşılır ve bilgi veri ci; f akat det ayl ar dan yoksun
sunul ması i st endi ği nde seçilir. Bi r gör ünt üye dai r yüzeysel bi r dur um yaratır çünkü
ol uşt ur ul an aydı nl at ma il e ana hatl ar zayıf ol acaktır. Bu yakl aşı m i zlenecekse,
pencer e, kapı gi bi açı klı kl ar ı şı k kaynakl arı ol ar ak kull anıl maz ama vur gusuz bi çi mde
yaygı n ol arak aydı nl atılır.
Karı şı k aydı nl at ma
Bi r aydı nl at ma t asarı mı yaparken enkandesan l ambal ar kull anmak şart deği l di r ama
kull anı ml arı ol dukça kol aydır.
69
Doğr ul t usuna al dır maksızı n, f arklı r enk sı caklı kları ndaki enkandesan l ambal ar ve
deşarj l ambal arı güçl ü bi r et ki yar atırl ar. Tek bi r niteli kt e ı şı k kull anmak şart değil di r;
müke mmel bi r et ki f arklı r enk sı caklı kl arı nı n karışı mı i l e ol uşt ur ul abilir. İ ki f arklı ı şı k
kaynağı nı n kontrastı, güçl ü ve r enkli bi r i zl eni m yar atır. Enkandesan ve fl üor esan
l ambal arı n kombi nasyonu bi rbi ri ni çok i yi t ama ml ar.
Renk j ell eri (filtrel er)
Ne t ür bi r l amba seçil eceği ne dai r t emel kar ar gi bi , öneml i bi r kar ar da r enk j ell eri ni n
kull anı mı dır. I şı k, bi r r enk j eli nden süzül er ek t üm ışı k demeti r enkl endi rilir. Topl amsal
ve çı karı msal renk karı şıml arı na dai r deneyl er il e renk ol asılıkl arı belirl enebilir.
Her zaman sor ul an bi r sor u, özel bi r et ki yar at manı n ve r enk al gı sı nı n f ormül ünün ne
ol duğudur. Bunu genellemek mü mkün değil di r a ma bazı yar arlı yol göst eri cil er
mevcutt ur: Sı cak r enkl er, di ğer sı cak r enkl eri yoğunl aştırır ve soğuk renkl eri de
soğur ur; soğuk r enkl er de di ğer soğuk r enkl eri n yoğunl uğunu artırır ve sı cak r enkl eri
soğur ur.
Far klı filtrel er f arklı et kiler i çi n kull anılırl ar. En çok kull anıl an mavi filtreler deği şi m
filtrel eri di r ve enkandesan ı şı ğa günı şı ğı et ki si verirl er.
Mat mor ve donuk pembe fitrel er hoş bi r et ki ye sahi ptir. Yüze ai t r enkl eri güzel
göst eri rl er. Mekandaki ı şığı deği ştir meden makyaj et ki si ni artırırl ar.
Doy muş r enkli filtrel er ile, kost üml er ve dekorl ar çok et kili ol ar ak aydı nlatıl abilirl er.
Maksatlı ol ar ak kull anılma mı şsa, oyuncul ar i çin f azl a parl ak ve r ahat sı z edi ci
ol abilirl er. Bu nedenl e fi ltrel eri kull anırken her dur umu göz önünde bul undur mak
ger eki r.
70
9. SAHNE AYDI NLATMASI KURULUM SÜRECĠ
Işı k i l e i mge yar at manı n bi r çok met odu bi rbi ri ne ol dukça benzer di r. Spotlar, ort ama
genel bi r aydı nl at ma sağl amak yeri ne ı şı ğı yansıtmak ve yönl endi r mek i çin kull anılır.
Far klı doğr ult ul ardan ı şıkl arı pr oj ekt örl er il e düzl eme düşür mek; r enk filtrel eri il e
kombi nasyonl ar ol uşt urmak; ı şı k akıl arı nı der ecel endi r mek kar arl arı yanında ı şı ğı n
sı cak veya soğuk seçilmesi kar arı da öneml i di r. Aydı nl at ma t asarı mı nda, har eketli
ışı kl ar ( gezi ci ve ot omatik spotl ar) veya gör sel r enk deği şi ml eri konusu da ayrı bi r er
kar ar konusudur [ 1, 24- 29].
Renk deği ştiri cil er, ef ekt aygıtl arı ve filtrel eri n i yi bi r kombi nasyonuna sahi p ol mak
ol dukça pahal ı dır ve bi r çok f arklı dur umun bi r araya geti ril mesi bi rçok probl emi de
ber aberi nde geti rir. Bu pahal ı ve zorl u dur um, pr ofesyonel ti yatrol arda kaçınıl mazdır.
Hi ç ki mse bi r oyun i çi n t ek bi r aygıtl a aydı nl at ma yapmak i st emez ( göl ge oyunu gi bi
özel dur uml ar hari ç). Eğer aydı nl at ma kur ul acaksa, bi r aygıt st okuna da sahi p ol mak
kaçı nıl mazdır.
Oyun i çi n aydı nl at ma düzeni kur arken, oyuncul ar ve dekor aydı nl at ması i çi n ger ekli
ışı k çok f arklı doğr ult ul arda düzenl eni r. Di ğer bi r deyi şl e, f arklı aydı nl at ma açıl arı ve
yoğunl ukl arı n düzenl enmesi ger eki r.
9. 1. I Ģı k Doğr ult u Açıl arı
Aydı nl at ma açıl arı daha önceki böl üml er de anl amsal ol ar ak el e al ı nmı şt ı. Bur ada
nasıl kur ul acağı ve ger ektirdi ği aydı nl at ma aygıtl arı el e alı nacaktır:
Önden Aydı nl at ma
Önden aydı nl at ma, mekan veya obj e aydı nl at ması i çi n en sı k kull anıl an, en basi t
aydı nl at ma t ür üdür. Eğer ı şı k, uzak mesaf eye düşür ül ecekse; mer cekl er, Fr esnel
mer cekl eri veya pr ofil pr oj ekt ör ü ve par abol i k yansıtı cılı spotl ar kull anıl abilir.
Par aboli k yansıtı cılı spotl ar, spot un pozi syonu ve aydı nl atıl acak al an ar ası ndaki
mesaf e çok büyükse ana ı şı k ol ar ak da kull anılır. Fr esnel mer cekli pr ojekt örl eri n
yaygı n ı şı nl arı, i st enmeyecek kadar büyük öl çüde sal ona t aşabil di ği i çi n kı sa
71
mesaf el er kat eden aydı nl at mada önerilirl er. Bunl ar i çi n en uygun pozi syon,
yukarı dan 30 ve 45li k açıl ardır.
Pr ofil pr oj ekt örl eri, geni ş al anl arı aydı nl at abilirl er a ma kı sa mesaf el er i çin t avsi ye
edil mezl er. Pr ofil pr oj ekt örl eri, deği şi k odak uzaklı kl arı na sahi p ol abildi kl eri ve
odakl anabil di kl eri i çi n sahnede ve seyi rcil eri n önünde kull anıl abilirl er.
Işı kl andır ma pr oj ekt ör ü, port al ağzı na çok yakı n yerl eştiril medi kl eri t akdi rde
seyi rcil eri n önünde kull anıl amaz.
Önden Aydı nl at ma, Sı nır Aydı nl at ması
Ön aydı nl at ma veya sı nır aydı nl at ması, port al ağzı nı n hemen ar kası na
yerl eştiril ebilir. Port al köpr üsü, bu aydı nl at manı n seyi rci önü aydı nlat ması i l e
bağl antı sı nı sağl ar. Burada, aydı nl at manı n genel veya bi r ki şi üzerine odakl ı
ol ması na bağl ı ol ar ak geni ş bi r yel pazede aydı nl at ma aygı tı seçi mi söz konusudur.
Fr esnel pr oj ekt örl eri il e çal ı şıl abilir; ı şı kl andır ma pr oj ekt örl eri veya har eketli ı şı kl ar
kull anıl abilir. Port al köprüsü, her t ür ef ekt spotl arı yerl eşi mi i çi n de uygundur.
Yan Aydı nl at ma
Yan aydı nl at ma, yat ay ol ar ak da veya düşey-yukar dan da kull anıl sa, büyük bi r
deri nli k al gı sı yar atır. Genel li kl e pr ofil, fresnel veya pl ano-convex proj ekt örl er
kull anılır. Bi r al anı yandan aydı nl at an nokt a ı şı k si st eml eri ( spotl ar), her açı da da
kull anıl abilir. Aşağı da veya 3m yüksekli kt e konuml andır ma i çi n kanat l ar uygun
yerl eşi m al anl arı dır. Bu şekil de, bi r obj e veya kar akt er aydı nl atılırken sahne
zemi ni nde ı şı k veya göl ge ol uş ma ması sağl anabilir. Ama eğer daha yüksekt e;
st andl ar da, gal eril erde veya köpr üde konuml andırılırl arsa, ı şı k da göl ge de sahne
zemi ni ne düşer.
Ar ka Aydı nl at ma
Far klı özelli kt eki aygıtl ar ar ka aydı nl at ma i çi n kul l anıl abilir. Her boyutt aki fresnell er,
bur ada pr ati k ol ar ak kull anılır ve her bi ri f arklı al gıl ar yar atır. Pr ofil proj ekt örl er,
dekor un ı şı ğı engell emeyeceği li mi tli al anl ar da kull anıl abilirl er. Ama uçan çatı veya
köpr üden düşür ül medi kleri sür ece odakl anmal arı son der ece zor dur. Ot omati k
spotl ar, düşük vol t ajlı svoboda üni t el eri ( dokuz adet seri bağl ı PAY l ambadan ol uşan
dar açılı bant ı şı kl arı) yukarı ya yerl eştiril di kl eri nde kull anı şlı ol url ar. 2m boyundaki bu
üni t el er sahneni n eni doğr ult usunda yerl eştirilirl er ve ar ka-yukar dan, düşey ol ar ak
72
20 ve 45 açı i l e yerl eşt iril di kl eri nde en et ki n şekil de kull anıl abilirl er. Bu gel eneksel
arka ı şı k aygıtl arı ot omat i k ol arak yana yatırıl abilirl er.
Ar ka pl an Aydı nl at ması
Di ğer aydı nl at mal ar a ek ol ar ak, arka pl an aydı nl at ması da t asarl anabi li r. Ana
aydı nl at madan f arkl ı parıltı ni t eli kl eri ve r enkl er il e kar maşı k derinli k et kil eri
yar atıl abilir. Eğer dekorun ar kası uygun mal zemeden i se dekor da ar kadan
aydı nl atıl abilir. Büyük mesaf el er söz konusu i se f resnell er veya profil spotl ar
kull anıl abilir. Kı sa mesafel er i çi n, asi metri k ı şı kl andır ma pr oj ekt örl eri, zemi nde veya
tepeden asıl mı ş ol arak konuml andırıl abilir.
Ana Aydı nl at ma, Doğr ultul u Aydı nl at ma
Bi r çok dur umda, t ek bi r ışı k kaynağı, aydı nl at manı n başl ı ca doğr ult usu ol ar ak seçilir
ve bunun üzeri nde fi ki rler geli ştirilir. Bu t ür bi r kar ar, özel dr amati k sebepl er i çi n
al ı nır, uygul anır ve gerçekçi aydı nl at ma ol ar ak bilini r. Bunun i çi n st andart bi r konum
yokt ur. Bu t ür ı şı k kaynakl arı, yan ı şı k veya ar ka ı şı kl ar ol ar ak bi r çok yüksekli k ve
açı da yerl eştiril ebilirl er. Bu t ür aydı nl at mada, i st enen et ki i çi n güçl ü aygıtl ar
kull anıl mal ı dır.
9. 2. Açıl ara Karar Ver me
Her i şt e ol duğu gi bi, ı şık t asarı mı da i mgel eri n ki şi sel dill eri ne i li şki n bi r str at eji ye
sahi ptir. Bu yakl aşı m, sınırl ama ol maksı zı n, ki şisel al gıl ara dayandırıl abilir. Renk
t eoril eri -t üm kar maşı klı kl arı na r ağmen- çeşi tli l ambal ar ve yar dı mcı aygıtl ar i l e di ze
geti rilir ve uygul ama al anı bul ur. Ti yatroda r enk filtrel eri çok öneml i di r. Ti yatro, fil m
veya t el evi zyon kayıt standartl arı ve hi l el eri ne sahi p değil di r; di rekt ol arak çı pl ak
göze hi t ap eden bi r sanattır. Bu dur umun zorl ukl arı yanı nda çok büyük avant ajl arı
var dır. Çünkü bi r çok f arkl ı r enk kombi nasyonl arı ve t üm aykırı sayıl abil ecek fi ki rl er
uygul anabilir.
Yapay günı şı ğı nı n en öneml i ni t eli kl eri; yüksek ı şık akı sı ve r enk sı cakl ı ğı, ti yatrodaki
kull anı ml arı açı sı ndan da çok öneml i ni t eli kl erdi r. Enkandesan ı şı k i l e
bi rl eştiril di ği nde de geni ş öl çüde yar atı cı varyasyonl ar - ör neği n t opl amsal ve
çı karı msal r enk karı şı mı kombi nasyonl arı il e- sağl ar. Sonuçt a aydı nl at ma, kor eogr afi
ve sahne t asarı mı kavr aml arı nı n kümül atif bi r ürünüdür.
73
Aygıtı n pozi syonu kar arına ek ol ar ak, bazı al anları n enkandesan ı şı k yeri ne met al
hali de, sodyum veya fl üor esan l ambal ar gi bi deşarj üni t el eri il e aydı nl atılması kar arı
da söz konusu ol abilir. Bi r başka deyi şl e, seçilen ı şı k kaynakl arı; konuml arı, ı şı n
boyutl arı, açıl arı, odak uzaklı kl arı, r enk aksesuarları vs. belirl ener ek, özel roll eri i çi n
hazırl anmal ı dır. Bu şekilde, enkandesan ı şı k al anl arı il e çevr el enmi ş günışı ğı al anı
ol uşt ur ul abilir. Bu t ür bi r dur umda i st enen et ki i çi n filtrel er kull anıl abilir. Bur ada bi r
karı şı m et kili ol acaktır; çünkü ana ı şı k i l e aynı r enk ni t eli ği ne sahi p ol mayan göl gel er,
f arklı nit eli kt eki bi r ışı k il e parl atıl abilir.
He m enkandesan ı şı k he m de günı şı ğı, fl üor esan ı şı k i l e et kili bi r şekil de
bi rl eştiril ebilir. Böyl e bi r kombi nasyonda, r enk sı caklı ğı, uyum açı sı ndan i l k göz
önünde bul undur ul ması ger eken özelli ktir. Sonuç t at mi n edi ci ol mazsa ek r enk
filtrel eri kull anıl abilir. Fl üor esan t üpl eri n etrafı na r enk j ell eri kol aylı kl a sarıl abilir
çünkü bu t üpl er çalı şırken çok az ı sı nır.
9. 3. Mevcut Donanı mı n Değerl endi ril mesi
Aydı nl at ma t asarı mcı sı, yönet men ve dekor t asarı mcı sı nı n fi ki rl eri ni karşıl amak i çi n
ne gi bi al t ernatifl er ol duğunu bi lir. Bi r eser i çi n aydı nl at ma t asarı mı yaparken bazı
bil gil ere i hti yacı ol acaktır. Bi ri nci si; ti yatro ve sahneni n pl anl arı; i ki nci si sahne ve
sal onun kesi tl eri ve bunl ar a ek ol ar ak da el ektri k devr el eri ni n sayı sı, ol ası di mmer
yükl eri, aygıt modell eri, jel l er, konsol ti pi vs. gi bi tekni k bil gil er.
Bazı dur uml ar i çi n, özel bi r al eti n -- ör neği n özel spotl arı n, mobil aydı nl at ma
st andl arı nı n veya ek ef ektl er i çi n ger ekecek aygı tl arı n- konstrüksi yonunun mü mkün
ol up ol madı ğı nı da bil mek ger ekebilir.
Donatı Konuml arı
Kul l anıl an aygıtl ar, bul undukl arı konuml ar a gör e t anı ml anırl ar. Ör neği n Kul e L ( sol
kul e), Kul e R ( sağ kul e), port al köpr üsü vs. şekl i nde pozi syonl arı belirtilir. Her
pozi syon i çi n de numar alama yapılır: Kul e L 1- 6: sol kul ede 6 bağl antı demektir.
Far klı bi r met ot ol ar ak da, aydı nl at ma pozi syonl arı i çi n numar al ı bi r kod si st emi
geli ştiril ebilir. Ör neği n:
1: sal ondaki t üm el ektri k devr el eri
2: sol kul e, port al, sağ kul e
74
3: L ve R gal eril eri (sol ve sağdaki gal eril er)
4: uçan çatı ve ı zgar a devr el eri
5: sahnedeki devr el er
6: sahne- altı devr el eri
Her bi r pozi syon i çi ndeki numar al ar da 1’ den başl ar. Pozi syon ol ar ak sal on köpr üsü
el e al ı ndı ğı nda, bi ri nci devr e numar ası 101 ol acaktır. Bu kod’ da i l k 1 yer i beli rtir; 01
de bağl antı yı t anı ml ar.
Bu t ür kodl ama si st eml eri, karı şı klıkl arı ve i l eti şi m pr obl eml eri ni azal tır. Çünkü bu
şekil de al etl er ve donat ıl arı n yeri kol ayca bul unabilir. Bu si st eml er örnek ol ar ak
veril mi ştir. Bunun gi bi bi r çok kodl ama si st emi gelişti ril ebilir.
Bi r aydı nl at ma si st emi nin hat ası z ol ar ak i şl emesi ni n, t asarı mı n ni t eli ği ve başarı sı
üzeri nde çok büyük et kisi ol acağı ndan, ort ak bi r di l kur ul mal ı ve bi r çok f onksi yon
mü mkün ol duğunca t ek bi r mer kezi nokt adan yönetil meli di r.
Aydı nl at ma Konsol u
Tasarı m sür eci ni n başarılı yür üyebil mesi , güveni lir ve mü mkün ol duğunca hat ası z
bi r el ektri k donanı ml ı aydı nl at ma si st emi ni n mevcut ol ması na bağl ı dır. Eğer si st em
hat ası z i şli yorsa t asarımcı nı n daha yar atı cı düşünme şansı ol acaktır. Tekni k
pr obl eml eri n çözüml enmesi nden sonr a düşünül mesi ger eken bi r di ğer konu, t üm
aydı nl at manı n ‘ ‘ merkezi si ni r si st emi’ ’ ol an aydı nl at ma konsol udur. Yükl er
hesapl anar ak ve devrel er kontrol edil erek aydı nl at ma t est edilir; geli ştirilir;
kesi nl eştirilir. Aydı nl at ma konsol u, her t asarı m öncesi kontrol edil meli di r. Konsol un
mü mkün ol duğunca yüksek bi r yük düzeyi ne sahi p ol ması, ı şı ğı n kont rol ünü de
kol ayl aştıracaktır.
Aydı nl at ma konsol u ve di ğer aygıtl ardan sor uml u t ekni k adaml arı n, oyun öncesi
hazırlık sür eçl eri nde ortak bi r dil ol uşt ur mal arı yanı nda perf or mans süresi nce de
sür ekli il eti şi mde ol mal arı ger eki r. Bu i l eti şi mi n süreklili ği, pr oval ar sırası nda da yeni
fi kirl er geli ştiril mesi ne ol anak sağl ar.
Tüm bu kontroll erden sonr a, aydı nl at ma al t ernatifl eri değerl endi rilir ve biri ne kar ar
verilir.
75
Lamba seçi mi aşamasından sonr a deşarj l ambal arı seçil mi ş i se bi r probl em söz
konusu ol makt adır. Bu pr obl em gör sel et ki il e i l gili değil di r -ki bu açı dan ol dukça
t at mi n edi ci di r- çal ı şma şekill eri di r. Aydı nl at ma si st emi i çi n seçil mi ş i ki f arklı l amba
türü aynı şekil de davr anabil meli di r. Bi r ı şı k kaynağı nı n yoğunl uğu sıfır i l e t am
yoğunl uk ar ası nda düzenl enebil meli di r. Enkandesan l ambal ar da, bu konuda bi r
sor un yaşanma makt adır. Ancak deşarj l ambal arı na geli ndi ği nde sor unl ar başl ar
çünkü mekani k ol ar ak kar artıl mal arı ger ek mektedi r. Tüm bu uyum sor unl arı na
rağmen, f arklı ni t eli kt eki l ambal arı n bi rli kt e kull anı mı daha başarılı sonuçl ar
ver mekt edi r. Di kkat edilmesi ger eken nokt a, mekani k ol ar ak kar artıl an l ambal arı n
sayı sı arttı kça sor unl arın da art acağı dır. Tüm bu aydı nl at ma t asarı mı aşamal arı na
dai r, Kell er, aşağı daki şekil de bi r sıral ama, bi r özetl eme yapı yor:
‘ ‘Bir Yakl aĢı m Geli Ģtir me [ 1 s: 187]
1) I Ģı k ti pl eri
*beli rgi n aydı nl at ma (t ekt ürsel veya düzgün genel aydı nl atma), dı ş hatl ar veya kayda değer göl gel er
ol madan (enkandesan veya günı şı ğı l ambal arı)
*doğr usal ı şı k il e aydı nl at ma t asarı mı, ana bi r ı şı k kaynağı, gerçekçi değil
*gerçekçi ı şı k, gerçekçi bi r aydı nl at ma hali ni n yar atıl ması
*kar ma aydı nl at ma, kontrastı arttırı cı f arklı aydı nl at ma ni t eli kleri
*renk karı ştır ma si st emi , t opl amsal veya çı karı msal aydı nl atma veya renk filtrel eri karı şı mı
*vur gul u ı şı k, strükt ür veya t aslakl arı canl andır ma
*har eketli ışı k veya har eketli renk deği şi ml eri
Bu t asarı m yakl aşı ml arı bi rl eştiril ebilirl er. Böyl ece aydı nl at ma kompozi syonl arı çeşi tl endi ril ebilir.
Dekor t asarı mı, özelli kl eri ve renkl eri, aydı nl at ma il e t ama ml anmal ı ve vur gul anmal ı dır.
2) Mevcut donanı m -- aygıt seçi mi
*ı şı kl andır ma pr oj ekt ör ü
* mer cekli spotl ar, pri zmati k mercekl er, fresnel mercekl er
*pr ofil spotl ar
*fl üor esan aydı nl at ma, neon aydı nl at ma
*endüstri yel aydı nl at ma kaynakl arı, örneği n sodyum l amba
76
*düşük vol t ajlı si st eml er
*yüksek vol t ajlı si st eml er
*har eketli ışı k veya har eketli renkl er
*büyük i mge pr oj ekt örl eri
Eğer bi r i mge har eketli ol acaksa, uygun aygıtl ar sahneyi uygun açıl ar dan aydı nl at mal ı dır. Bu aygıtı n
enkandesan veya günı şı ğı deşarj l ambası ol up ol ma ması bi ri ncil önem t aşı maz; aydı nl at ma
kaynağı ndaki opti k si st em daha öneml i bi r f akt ör dür.
3) I Ģı k kontrastl arı
*açı k -- koyu
Bu i ki f akt ör, aygıtl arı n yoğunl uk düzeyi seçi mi ni belirl er.
4) Renk niteli ği
*açı k renk (renk sı cakl ı ğı)
*j ell eri n ve cam filtrel eri n seçimi
*renk karı şı m si st eml eri ni n kullanı mı
*renk perspektifi ni n kull anı mı
Oyuncul ar veya sahneni n nasıl gör ünmesi ger ekti ği ne kar ar verilir. Çı karı msal müdahal e ol ar ak r enk
filtrel eri kull anılır; t opl amsal kombi nasyonl ar i çi n de ayrı spotlar veya spot gr upl arı kull anılır.
5) Aksesuarl ar -- ef ektl er
*neon ı şı k
*sodyum l amba
*güneş, ay, yıl dı zl ar
*fi ber opti kl er
*ı şı ksal t abakal ar (ışı k t amponl arı)
*aydı nl at ma, yağmur, kar, at eş, duman, si s
*pr oj eksi yon, vi deo ’ ’
77
10. SAHNE AYDI NLATMASI PROVA SÜRECĠ
Yapı m eki bi nde yer al an herkesi n çal ı şmal arı il e gel di ği son nokt a; gerçekleşti ril ecek
aydı nl at ma t asarı mı nı n genel yakl aşı mı dır. Sonucun, hayal kırı klı ğı yar at ması; veya
tat mi n edi ci ol ması, eki pt eki i nsanl arı n deneyi mi ne ve hazırlık çal ış mal arı nı n
eksi ksi zli ği ne bağl ı dır. El bett eki hi ç bi r şey mükemmel değil di r ama hazırl anan ve
t artı şıl an her şey doğr u ol mal ı dır. Aydı nl at ma t asarı mı ndaki anaht ar nokt a, ı şı k
kaynakl arı nı n doğr u yerl erde konuml andırıl ması dır. Aydı nl at ma pr oval arı nda,
kull anıl acak aygıtl ar bi r araya getirilir; ayarl anır ve çalı ştırılır [ 1, 24- 29].
Aydı nl at ma t asarı mcı sı ve eki bi, aydı nl at ma standı na mü mkün ol duğunca yakı n
nokt al arda çal ı şmal ı dırl ar. Bu st and, üzeri ne bil gisayar çı ktıl arı, notl ar ili ştiril ebil ecek
ve bi r veya daha f azl a kontrol ekr anı nı barı ndırabil ecek yüzeyl er e sahi p ol mal ı dır.
Ayrı ca eki p ar ası nda sesli bir il eti şi m si st emi kur mak da ger eki r.
Ti yatroda, son pr ova aşamal arı, f arklı şekill erde ol abilir. Özel ve daha çok kar amacı
güden ti yatrol ar, pop ve rok konserl eri, çeşitli pr ogr am ve göst eril erde son t ekni k ve
arti sti k pr oval ar, mü mkün ol duğunca kı sa t ut ul mal ı dır çünkü sahne kı sa sür eli ği ne
ki ral anmı ştır. Farklı eserl eri n bi rbi ri ar dı na f arklı günl er de sahnel endi ği tiyatrol ar da,
pr oval ar sabahl arı yapılabil mekt edi r. Çok büyük ve kapsaml ı yapı ml arı n pr oval arı
i çi nse, bi r veya i ki gecelik pr ogr aml ar i pt al edil ebilmekt edi r.
Bi r göst eri veya eseri n, fi nal pr oval arı, son derece di si pli nli, titi z ve kapsaml ı bi r
hazırlık aşaması ger ektirir. Oyun sür esi nce uygul anacak aydı nl at ma kur gul arı
kesi nl eştiril mi ş ol mal ı ve mü mkünse el de bi r pr oj esi bul undur ul mal ı dır. Tekni k
böl medeki oper at ör, aygıt kodl aması ve yoğunl uk ayarl arı na dai r her deği şi kli ği not
al ır -- ki bu i şl em ol dukça yüksek bi r konsantrasyon ve bi raz da artisti k t ahmi n
ger ektirir. Sonr a bu not l ar ve deği şi kli kl er i nceleni r, değerl endi rilir. Bu gel i şti r me
sür eci nde, eğer aydı nl atma kur gusunda deği şi klikl er ol muşsa, oyuncul arın kost üm
ve makyajl arı yeni ışı k kur gusu altı nda mutl aka kontrol edil meli di r.
Tekni k ol ar ak i yi hazırlanıl mı ş bi r aydı nl at ma pr ovası, çok sayı da r enk j ell eri ve
kapsaml ı bi r aydı nl at ma aygıtı st oku i çeri r. Bu ar ada, hangi j ell er ve filtrel eri n
kull anıl acağı na da kar ar verilir. Cam filtrel er kull anıl acak i se, t üm filtreleri n aynı
78
t edari kçi den al ı nması, daha sonr a r enk f arkl ılıkl arı pr obl emi il e kar şı l aş ma mak
açı sı ndan öneml i di r. Proj el endi r mede de, daha sonr a i l eti şi m pr obl eml eri i l e
karşıl aş ma mak i çi n, ürünün kendi renk kodl arı nı kull anmak ger eki r.
Aydı nl at ma pr oj esi uygul anırken, t asarı mcı, sahne üzeri ndeki aygıtl arı n seyi rci
t arafı ndan gör ül meyecek bi r yer de konuml andırıl dığı ndan emi n ol mal ı dır. Buna ‘ ‘ ört ü
kontrol ü’ ’ deni r. Seyi rcil eri n gör üş açıl arı, asılı panell er il e kı sıtl andırıl abi lir. Ancak
el bett e ki bu kontrol il k ol ar ak sahnede yapıl mamal ı; pl anl ama esnası nda çi zi ml er
üzeri nde değerl endi ril meli dir.
10. 1. I Ģı ğı n Odakl anması
Geçi ci ol ar ak kull anıl mayacak aygıtl ar, sahne dekor u kur ul madan önce yerl eri ne
konmal ı dır. Dekor un kurul umundan da sonr a odakl ama i şl emi başl ar. Bu i şl em,
bi reysel ı şı k kaynakl arı nın son ayarı dır.
Odakl ama, t üm dekor kar artıl dı kt an sonr a başl ar. I şı kl ar, mü mkün ol duğunca
tasarl andı ğı öl çüde odakl anabil meli di r. I şıkl arı n odakl anması, doğr ul t ul u
aydı nl at manı n konuml andırıl ması ve ayarl anması çok öneml i di r. Sonr a arka pl an ve
ana hatl arı n aydı nl at ması; en sonr a da ef ekt ı şı kları ayarı gelir. Benzer bi r sı ral ama,
renk filtrel eri yerl eştirilirken de i zl enmeli di r. Aygıtları n konuml andırıl ması ndan sonr a
koyu r enkl er yerl eri ne yerl eştiril meli di r. Çünkü, açı k ve parl ak ı şı kl arı
konuml andır mak çok daha kol aydır. Bu t ür bi r sı ral amayı i zl emek, bi reysel ı şı kl arı n
yerl eştiril mel eri sırası nda tüm ana fi kri n et ki si ni kaybet me ri ski ne karşı öneml i di r.
Bu aşamada, seçil en ve konuml andırıl an aydı nl at ma aygıtl arı i çi n odakl ama
çal ı şmal arı başl ar. Burada öneml i ol an nokt a, oyun al anı nı n dekor a ai t
aydı nl at madan ayrı t utul ması dır. Oyun al anı aydı nl atılırken, seçil en aygıtl ar
odakl anmal ı ve böyl ece bi reysel oyuncul ar i çi n maksi mum et ki yar atıl mal ı dır. I şı n
demeti açı sı nı n düşük ol ması dur umunda, ı şı nl ar oyuncunun ayakl arı na düşecek ve
i st enmeyen bi r dur um ol uşacaktır. Oyuncunun, ı şı n demeti ni n t am ort ası nda
bul unması nı n i deal konum ol acağı nı düşünmek de yanl ı ş ol ur. Doğr u pozi syonu
bul mak i çi n, kar akt erl er, ı şı n demeti hal kası nı n en ön kı s mı nda, ayakt a dur url ar.
Eğer bu dur um gör sel bi r engel yar atırsa ( göl ge ör neği n), daha aşağı daki bi r
pozi syondan ek bi r aydı nl at ma veya ayak ışı kl arı il e genel bi r aydı nl at ma
sağl anabilir.
79
Bu t ür odakl amal ar, sadece ön aydı nl at ma konusu değil di r; di ğer her t ür ı şı k
doğr ult ul arı nı da kapsar. Odakl ama yapıl mazsa, oyuncu sahneyi ve i mgeyi t üm
varlı ğı il e dol dur amaz.
Doğr u odakl ama Yanl ı ş odakl ama
Şekil 10. 1 Kar akt er aydınl at ması nda odakl ama
Aydı nl at ma aygıtl arı yerl eri ne yerl eştiril di kt en sonr a, t üm ı şı kl ar odakl anır. Bu
aşamada r enk deği ştiri ciler, çok f onksi yonl u spotlar ve özel ef ektl er, çal ı ştı kl arı ndan
emi n ol mak i çi n kontrol edilir. Sonr a f arklı aydı nl at ma kaynakl arı, aydı nl at ma
kur gul arı ol uşt ur mak i çin bi r ar aya geti ril erek deneni rl er. Bu sür eç ‘ ‘ yap boz
oyunu’ ’ na benzer; aydı nlat ma kur gul arı yar atıl arak t eori prati ğe dönüşt ür ülür.
Oyunl ar, sahnel er di zi si dir ve dol ayı sı il e de aydınl at ma kur gul arı di zi si ger ektirirl er.
Tasarı mcıl ar ve yönet menl er, genelli kl e başl angı çta ort al ama bi r kur gu yarat mak ve
daha sonr a deği şi kli kl er yapma eğili mi ndedi rl er. Ancak bu deği şi kli kl er, t üm eki p
sonuçl arı na r azı i se yapıl abilir. En son aşamada aydı nl at ma kur gul arı, bi r
aydı nl at ma di zi si ol uşt urmak üzer e bi r ar aya getirilirl er. Ho moj en ve anl aşılır ol up
ol madı kl arı nı anl amak i çin, önceki ve sonr aki kur gu il e kı yasl anar ak kontrol edilirl er.
Yazılı Kayıtl ar: Gel i ştirilen ve uygul anan her şeyi kaydet mek çok öneml i di r. Bu
şekil de, aydı nl at ma kur gul arı, aygıt kombi nasyonl arı, oyuncul arı n r oll eri ne
başl aması i çi n i pucu veren ef ektl er, yanma- sönme zamanl amal arı bili necektir. Bu t ür
kayıtl ar ve eski zl er, operat ör ve aydı nl at ma t asarımcıl arı i çi n bi r il eti şi m dili ol uşt ur ur.
Tüm bu zamanl amal ar bi l gi sayar a kaydedilir ve aydı nl at ma konsol una geçi ş sür el eri
ayarl anır. Bu yazılı kayıtlar, çok öneml i bil gi parçal arı dır çünkü pr oval ar sonr ası nda
tüm veril er i ncel eni r ve bi r sonr aki pr ova i çi n düzel t mel er yapılır. Ancak aydı nl at ma
si st emi , bi r bil gi sayar ağına bağl ı i se, düzel t mel er anl ı k da gerçekl eştiril ebilir.
80
Bi l gi sayar kontroll ü si st eml er, t ek bi r dokunuşl a hari kal ar yar at amasa da, sahnede
ol ana anı nda müdahal e edebil mekt edi rl er. En öneml i si de, aydı nl at ma kur gul arı
t asarl anana uygun yür üyebil mekt edi r.
10. 2. Lamba Kur gul arı
Deşarj l ambal arı nı n sahnedeki et kil eri daha önce de el e al ı nmı ştı. Ancak hi çbi r
t anı m el bett e ki prati k ve deneyi mi n yeri ni t ut amayacaktır.
Deşarj l ambal ı güçl ü spot ı şı kl ar, doğr ult ul u ı şı k kaynağı ol ar ak veya t üm bi r
aydı nl at ma i çi n kull anılabilir. Ancak ağır ı şı k deği şi ml eri nde mekani k ger eçl er
ger ektirdi kl eri i çi n, kull anı ml arı ve uygul anmal arı ol dukça zor dur. El de edi l ecek
sonuç, mekani k ger eçl eri n nasıl düzenl endi ği ne ve ne kadar bi r t aş manı n t ol er e
edil ebil eceği ne bağl ı dır. Eğer al çak bası nçlı sodyum buharlı l amba kull anıl acak i se
genel et ki görsel ol arak son der ece hoşnutl uk verici ol acaktır.
Deşarj l ambal arı, özelli kle kar art mal ar i çi n ol dukça kull anı şlı dır; çünkü başka hi çbi r
l amba, sahneyi böyl e ani den kar art ama makt adı r; ve bu ani kar art ma da dr amati k
kur gul ar açı sı ndan son der ece öneml i di r.
10. 3. Kuvvetli I Ģı k ve Renk Deği Ģtiri cil eri n Kurgusu
Kuvvetli ı şı kl ar ve r enk deği ştiri cil er, sekt ör de henüz yeni sayıl makt adırlar. Bu r enk
deği ştiri cil er, t ar ayı cıl ar ve har eketli ı şı kl ar, sadece DMX si nyali il e çal ı ştırılıp kontrol
edil ebil mekt edi r. Son aydı nl at ma konsoll arı, DMX si nyall eri ni i şl eyi p, komutl arı
aydı nl at ma di zil eri ne aktarabil mekt edi r. Eğer konsol si nyall eri okuyamıyorsa, bu
okuma i şl emi ek bi r st and i l e veya si nyall eri n özel yazılı mı nı i çer en bi r di z üst ü
bil gi sayar il e gerçekl eşebil mekt edi r.
10. 4. Son Pr oval ar
Son aydı nl at ma pr oval arı, yapı mda aydı nl at manın önemi ne bağl ı ol ar ak pl anl anır.
Eğer i yi bi r eki p mevcutsa, aydı nl at ma t asarı mı nı geli ştir me sür eci de t at mi n edi ci
ol acaktır. Bi r t asarı m asl a t am ol ar ak bi t mez, a ma i nsanı n bi r nokt ada kendi ni
el eştir meye bi r son ver mesi ger eki r. Bu son pr ova aşaması nda aydı nl at ma t est edilir
ve ger ekl i düzel t mel er yapılır. Bunl arı n öt esi nde, aydı nl at ma geçi şl eri sahnedeki
81
ol ayl ara adapt e edilir; renk düzel t mel eri yapılır ve t üm t ekni k depart manl arı n
çal ı şmal arı, perf or mansı ol uşt ur mak üzer e, bi r araya geti ril erek bi rl eştirilir.
Aydı nl at ma t eknol oji si nde, genel geçer bi r stil i çin kesi n bi r doğr u yokt ur. Tüm sanat
dall arı nda geçerli ol an genel eğili ml er, aydı nl atma met otl arı ve t emel aydı nl at ma
donanı ml arı na da yansı r. Ancak el bett e ki son kar ar, sanat çı ya ve onun genel
anl ayı şı na bağl ı dır.
82
11. ESERLERĠ N AYDI NLATMA YAKLAġI MLARI
Sahne aydı nl at ması nı n t emel i, ser gil enecek eseri n ti pi ne, t arzı na uygun bi r
aydı nl at ma ger çekl eştirmekti r. Bu konuda kesi n doğr ul ar a ul aş mak ve kur all ar
koy mak el bett e ki mü mkün değil di r. Ancak optimu m çözüml er den bahsedil ebilir.
Eser ti pl eri ne gör e i zl enebil ecek aydı nl at ma yönteml eri şu şekil de özetl enebilir [ 1,
24, 27- 33]:
11. 1. Opera Aydı nl at ması
Bi r oper a aydı nl at masında, orkestra çukur undaki müzi k st andl arı ndan yansı yan
ışı ğı n, sahneni n ön böl ümünü sür ekli ol ar ak aydınl at ması, hoş ol mayan bi r dur um
yar atır. Bu dur um, aydınl at mayı deği ştir mek i çi n bi r sebep t eşkil etme mesi ne
rağmen, oper a aydı nlat ması nı n böl üml er hali nde el e al ı nması nı ger ekti ren
nedenl er den bi ri ni ol uşt urur. Çoğu oper al ar, çok geni ş bi r sahneye sahi pt irl er. Ağır
ve gerçek mal zemel er ile bi r dekor i nşa et mek, başa çı kıl maz nakli ye pr obl eml eri
doğur makt adır. Ancak daha hafif mal zemel er kull anıl dı ğı nda da, aydınl at ma bu
mal zemel eri n al eyhi ne çal ı şma mal ı dır [ 1]. Opera eserl eri nde, sahne geçi ş sayı sı
müzi kall erden daha az, buna karşılık sahne sürel eri daha uzundur. Oper ada ı şı k,
müzi ği t aki p eder. Bu nedenl e, müzi ği n akı şı na uygun ol ar ak, sahne geçi şl eri nde
zamanl amaya çok di kkat edil mesi ger eki r. Tüm bu nedenl erl e, oper al ar da
aydı nl at ma kur ul umu bi raz f arklı bi r şekil de el e al ı nır.
Oper a sahnel eri ndeki kal abal ı k soli st ve kor o grupl arı nı n, şarkı söyl erken or kestra
şefi ni gör mel eri ger eki r. Sol i stl eri n, i yi şarkı söyl emel eri ni n yanı nda i yi oyuncu
ol dukl arı da düşünül düğünde, yüz det ayl arı nı n al gıl anması ve dr amati k bi r at mosf er
yar at ması amacı yl a, üç boyutl u gör ünüm sağl ayan bi r ı şı k t asarı mı yapıl mal ı dır.
Kor onun yüz det ayl arı nın açı kça belirtil mesi ne ger ek ol madı ğı ndan esnek bi r
aydı nl at ma yakl aşı mı kul l anıl abilir.
Ser gil enen oper a eserl eri nde, kl asi k bal e göst eril eri de yer al abil eceği nden, dans
sahnel eri nde yan ve ön ışı kl ar kuvvetl endi ril erek tepe ı şı kl ar azal tılır [ 27].
83
Bi r çok oper ada traji k ol ayl ar i şl eni r. Bu nedenl e, sı cak r enk ol ar ak t i yatrol ar da
kull anıl an r enkl er e yer verilirken, konu t raji kl eşti kçe r enkl er soğukl aşır ve mavi ye
döner.
Müzi kal eserl er sahnel eyen az sayı daki ti yatrol ar da, zaman zaman gökper desi
kull anılır. Sahneni n arka f onu ol ar ak, çadır bezi gi bi bi r mal zemeden yapıl mı ş ve
yukarı dan aşağı ya uzanan bu per de üzeri ne sl aytl ar yansıtıl ır. Bu ar ka f on,
panor ami k bi r i mge yarat mak i çi n kull anıl an bi r ekr an gör evi gör ür. Tüm per deyi
kapl ayan i mgel er yar at mak i çi n çok güçl ü pr oj ektörl er kull anılır. Ama bu t ür bi r sahne
tasarı mı, eser i çi n sı nırl ayı cı ol ur ve aydı nl at ma açı sı ndan da çok avant ajlı değil di r.
Oper a ve bal e perf or mansl arı i çi n kull anıl an bi r di ğer ti pi k el eman da, tüm port al
açı klı ğı nı kapl ayan bi r t ül’ dür. Bu şekil de, i zl eyi cil er ol ayl arı görsel bi r filtre
arkası ndan gör ürl er. Bu t ül , ol ağanüst ü bi r derinli k i zl eni mi yar atır. Aynı zamanda
i ki nci bi r pr oj eksi yon perdesi ol ar ak da kull anılır ve si s, su, at eş gi bi ef ektl er i çi n de
değerl endi rilir. Ancak bu t ül kull anıl dı ğı nda, ön aydı nl at ma söz konusu
ol amayacaktır. Bu dur um, sahnede kesi n bi r ı şı k dağılı mı ve oyuncul ar i çi n de yoğun
bi r di si pli n ger ektir mektedi r çünkü en al t sevi yedeki ı şı k, sahneye mecbur en yan
tarafl ardan düşür ül ecektir [ 1].
İzl eyi ci spotl ar, oper ada son der ece yaygı ndır. Fakat görsel ef ekt açı sından her
zaman yar arlı değil di rler çünkü bu t ür bi r müdahal e i l e aydı nl atma kur gusu
bozul abilir. Bu dur um en başt an göz önünde bul undur ul ursa, sor unl ar önl enebi lir ve
kar akt erl er i çi n ger eken ışı ğı n, mekansal aydı nl atmayı boz ması engell eni r.
İzl eyi ci spot kull anı mı nda i ki t ekni k söz konusudur. Bi ri nci si, kapakl ı büyük spot l ar,
oyuncunun t üm vücudunu aydı nl at mak i çi n kull anıl abilir; i ki nci si nde i se bi r kar akt eri n
(bi r soli sti n ör neği n) sadece kaf ası nı aydı nl atmak i çi n kull anılır ama bu t ür bi r
aydı nl at ma, aygıtı kull anırken, çok yoğun bi r konsantrasyon ger ektirir. El bett e ki bi r
kar akt eri, i ki veya daha fazl a i zl eyi ci spot i l e aydınl at mak da mü mkündür. Ör neği n,
bi r i zl eyi ci spot u arka aydı nl at ma; i ki i zl eyi ci spot u da, bi ri kaf a di ğeri vücut i çi n
ol acak şekil de kull anmak görsel ol arak ol dukça il gi nç ol abil mekt edi r.
11. 2. Müzi kal ve Operetleri n Aydı nl at ması
Müzi kal yapı ml ar, ti yatro, dans ve şarkı gi bi bi r çok pr odüksi yon çeşi di ni
i çer di kl eri nden, yapıl acak aydı nl at ma t asarı mı, t üm bu eser ti pl erine uyum
sağl ayacak nit eli kt e ol malıdır [ 24].
84
Müzi kall er ve oper etl erdeki oyuncu ve sahne sayı sı her hangi bi r ti yatro eseri nden
çok daha f azl adır; kull anıl acak i şar et sayı sı da -- ki bu i şar etl er çoğu zaman ı şı k i l e
verilir- aynı or anda f azla ol acaktır. Bu i ki t ür eser, t ekni k ef ektl er ve r enkli ı şı k
kombi nasyonl arı i çi n geni ş bi r al an sağl ar. Burada i mgel er, özelli kl e heyecan ve
güzelli k i f ade et meli di r. Bu i hti yacı karşıl amak i çi n ı şı k kuşakl arı kull anılır. Kar akt er
aydı nl at ması nı n r enkli etki si, oyun al anı nı si st emati k bi r şekil de çeşi tli ı şık ve r enk
böl üml eri ne ayırar ak, arttırıl abilir. Topl amsal ve t üml er r enk karı şı ml arı, odakl amal ar
il e başt an çı karı cı görsel seçenekl er yar atıl abilir [ 1]. Yönet meni n, eseri ser gil eme
tarzı nasıl ol ursa ol sun, bu t ür eserl eri n aydı nl at ma t asarı ml arı, genelli kl e,
oyuncul arı n arka pl andan çok canl ı bi çi mde ayrılmal arı nı sağl ayacak şeki l de, parl ak
sahnel er üzeri ne kur uludur. Buna gör e, müzi kall erde, gerçekçi bi r oyunun
ger ektirdi ği yüz det ay ı şığı; dans göst eril eri i çi n boyut kazandırı cı aydı nl atma; ger ekli
dekorl ar üzeri nde seçi ci vur gul ama ve t üm r enk spektrumunu i çer en bi r ı şık t asarı mı
yapıl abilir [ 24, 27].
Müzi kall er, konuş ma sahnel eri ve şarkı - dans sahnel eri nden ol uşur. Bu i ki f arklı
sahne ti pi, f arklı aydı nlatıl mal ı dır. Konuş ma sahnel eri nde, gerçekçi ve di ngi n bi r
aydı nl at ma uygul anırken, şarkı veya dans sahnel eri nde belirgi n kontrastl arl a ı şı k
deği şi ml eri i çer en bi r aydı nl at ma yapılır. Teatral böl üml er de, yüz aydı nl atması i çi n,
sahne önünden ve ot ur ma sal onu yönünden önden aydı nl at ma yapıl ır. Sahne
üst ünde kull anıl an yüz ışı kl arı, sol uk r enkli filtrel erl e r enkl endi rilirken, geri kal an
ar mat ürl erde daha sı cak r enkl er kull anılır. Ar ka ve t epe ı şı kl arda doygun, sahne
üzeri yan ı şı kl arda ort a t onl u ve önden de nötr ışı kl ar kull anıl arak sahne üzeri nde
geni ş bi r r enk ar al ı ğı el de edilir. Kor o, arka pl an i çi nde kull anılır ancak kor o
partil eri nde, ya büt ün ol ar ak ya da bel irli koreogr afil erl e sahneni n ön kı s mı na
çı karılır. Kor o i l e söyl enen hi ci vsel şarkıl ar, oper et ve müzi kall eri n vazgeçilmezl eri di r
ve et kil eri ni dest ekl emek açı sı ndan genelli kl e i zl eyi ci spotl ar kull anılır. Şar kı
sahnel eri nde, soli stl er genelli kl e, ot ur ma sal onunda kull anıl an t aki p spotl arı yl a
belirgi nl eştirilirken, sahne uygun bi r r enk karı şımı i l e t onl anır ve aydı nlık düzeyi
düşür ül ür. Bi reysel pasaj l arı n et ki si ni artır mak i çin, f arklı r enkl er de ve f arkl ı açıl ar da
i ki veya daha f azl a spot kull anıl abilir. Şarkı sahnesi bi tti kt en sonr a, sahne, nor mal
oyun ı şı ğı na döner. Keski n kontrastlı bu sahne geçi şl eri nde, oyun akı şında kopma
ol uşabilir. Bu dur umu önl emek i çi n, t aki p spotları, ı şı kl ar oyun aydı nlık düzeyi ne
eri şi nce t ama men kı sıl mal ı dır. Tüm bunl ar dan anl aşıl abil eceği gi bi , ı şı k geçi şl eri ni n
çok ol duğu müzi kall er ve oper etl erde zamanl ama çok öneml i di r [ 27].
85
11. 3. Göst eril eri n Aydı nl at ması
Göst eri aydı nl at ması nda, t üm r enkl er, hil e ef ektl eri ve ri t mi k deği şen spot
kombi nasyonl arı kull anılabilir. Çok f onksi yonl u spot ı şı kl arı nı, r enk deği ştiri cil eri,
anl atıl mı ş ol an t üm aydı nl at ma açıl arı il e renk kombi nasyonl arı nı kul l anmak
ner edeyse kaçı nıl mazdır. Tekni k ol ar ak uygul anabilir ve et kili ol an her şey, göst eri
aydı nl at ması nda kull anılabilir. Çoğunl ukl a bil gi sayar i l e kontrol edil en güçl ü ı şı kl ar,
ışı k ve r engi n t ekr ar eden kombi nasyonl arı bi r di zi ol uşt ur acak bi çi mde uygul anır.
Sonunda ort aya çı kan ol ağanüst ü ef ektl er, t amamen t ekni k i şl eml er di r. Bu i şl eml er,
özelli kl e bil gi sayar kull anı mı ve parl ayı p sönen ı şıkl ar, l azer yansıtı cıl arı, tar ayı cıl ar,
çok f onksi yonl u spotl ar, karı şı k pr oj eksi yonl ar gi bi el emanl arı n dahil edil mesi i l e çok
daha f azl a geli ştiril ebilir, müke mmel l eştiril ebilir [ 1].
11. 4. Bal e ve Dans Aydı nl at ması
İ nsan vücudunun üç boyut unun vur gul anması, dans aydı nl at ması ndaki en t emel
nokt adır. Yüz mi mi kl erini n de çok öneml i ol duğu bal e ve dans gösteril eri nde,
dansçı nı n t üm vücudu, üç boyutl u gör ünümü arttıracak ve çevr esi nden ayrıl acak bi r
şekil de aydı nl atıl mal ı dır. Bu nedenl e, dans sahnel eri nde, ar mat ürl er genel li kl e t epe,
çapr az ve yan ı şı k ol arak konuml andırılır [ 27].
Ser gil enen dans göst erisi ni n ti pi de aydı nl at ma tasarı mı nı doğr udan et ki l er. Kl asi k
bal e ve dans göst eril eri, moder n dans göst eril eri ne or anl a daha yumuşak ve önden
aydı nl at ma ger ektirir.
Bal e t asarl anırken, çok geni ş bi r al an dansçıl ar i çi n ser best bırakıl mal ıdır. Kl asi k
sahne dekor u, i ki kenarında ayakl arı ol an bi r arka per deyi i çeri r. Yukarı kı sı mda,
bor dürl er gel eneksel portal sahnesi ni t ama ml ar. Sahneni n yan t ar afı nı n bu şeki l de
düzenl enmesi , çok sayıda sahneye gi ri ş seçeneği ve aygıt pozi syonuna ol anak
sağl ayan kanatlı bi r mekan yar atır.
Dans ti yatrosunda öncel i k zemi n sevi yesi ı şı kl arına verilir. Kanatl ardan aydı nl at ma
çok kull anı şlı dır ve daha al çak kı sı ml arı dol duran zemi n sevi yesi aydı nl at ması i l e
t üml eni r. Di yagonal açılı zemi n sevi yesi aydı nl at ması nı n, port al ar kası nda sür ekli
kull anı mı söz konusudur. Bu ı şı k, sahnedeki deri nli ği artırır.
Moder n dans göst eril eri i çi n yapıl an aydı nl at ma t asarı ml arı nda, sahne üst ü yan t epe
ışı kl arı il e, sahne üç ayrı r enk çeşi di yl e yı kanır. Yüksek yan ı şı k ol ar ak t anı ml anan
86
bu ı şı kl ar, dansçı vücutl arı nı n sı nırl arı nı belirl erl er ve gör ünürl üğe kat kı da bul unurl ar.
Tepe ı şı kl arı, boyutl andı r maya yar dı mcı ol ar ak, yeri r enkl e yı kamak ve dansçıl arı n
göl gel eri ni sil mek i çi n kull anılırl ar. Bur ada öneml i ol an, sahnede boş yer
kal maması dır [ 24, 27].
Kl asi k kor eogr afil erde, büt ün sahne eşi t ol arak kull anıl dı ğı i çi n seçi ci bi r
aydı nl at maya ger ek kal maz. Bu nedenl e, kl asi k bal e göst eril eri nde, moder n danst an
farklı ol ar ak, 45 kur alı na uyul ar ak sahne üst ü ön ı şı kl arı da i l ave edilir ve daha çok
ön ı şı k, daha az t epe ve yan ı şı k kull anılır. Bunun sebebi , bal eri nl erin gi ydi kl eri
kı yaf etl er nedeni yl e kuvvetli t epe ı şı ğı nı n boyl arı nı çok kı sa göst er mesi ve göz
hi zası ndaki yan ı şı kl arı n, dansçıl arı n gör mesi ni engell eyer ek fi gürleri doğr u
yapama mal arı na neden ol ması dır. Kl asi k bal ede, karşı dan t ek bi r t aki p spot unun
kull anıl ması i ki boyutl u bir görsel al gı yar at acağı ndan, deği şi k açıl ardan i ki ya da üç
t aki p spot u kull anıl arak üç boyutl u gör ünüm kor unur. Baş dansçıl arı n, özel fi gürl eri ni
gerçekl eştirdi kl eri al anlar a, sahne üst ünden l okal ı şı k yerl eştiril ebileceği gi bi,
karşı dan t aki p spot u da kul l anıl abilir [ 27].
Dans aydı nl at ması nda renk kull anı mı yl a da at mosf er yar at mak ve deri nlik sağl amak
mü mkündür. Moder n danst a, r enk özgürl üğü mevcutt ur. Ancak kl asik bal ede,
kuvvetli r enkl er dansçı nın gör ünt üsünü bozacağı i çi n, kull anıl acak r enkl er di kkatl e
seçil meli di r [ 24, 27]. Kl asi k kor eogr afil erde, genelli kl e r enk, r omanti k bi r at mosf er
yar at acak şekil de, yumuşak t onl ar da kull anılır. Kl asi k bal e i çi n t anıml anan bu
aydı nl at ma t asarı m yakl aşı ml arı, son dönem dans ti yatrosundaki geli şmel er
doğr ult usunda, daha az kı sıtl anmı ş bi r aydı nl at maya ol anak ver mekt edi r.
11. 5. Oyunl arı n Aydı nl at ması
Bi r çok oyun, göst eri şsi z bi r aydı nl at ma ger ektirir. Özel dr amati k sebepl er ol madı ğı
sür ece, di ngi n bi r aydı nlat ma kur gusuna sahi ptirler. İ zl eyi ci spotl ar nadi ren kull anılır.
Oyun aydı nl at ması i çi n beli rli bi r si st em yoktur. Oyunl ar, bel ki de aydı nl at ma
tasarı mı na en çok özgürl ük t anı yan eserl erdi r. Sahnedeki yerl eşi m kur gusunun
tanı mı ve anl atı mı önemli hal e geli r; sahne, bi r oyun i çi nde yor uml anmı ş bi r boşl uk
ol ar ak el e al ı nır. Dekoru t ama ml ayan bu boşl uk, aydı nl at ma t asarı mı na geni ş bi r
bakı ş açı sı ol uşt ur ur [ 1].
Ti yatro oyunl arı nda, oyuncul arı n yüz i f adel eri ni n ve mi mi kl eri ni n gör ül mesi öneml i
ol duğu i çi n, oyuncunun yüzünün ön pl ana çı karıl acağı bi r aydı nl at ma yapmak
ger eki r. Yüz det ayl arı nı bel irgi n kıl mak i çi n, önden vur an ı şı k kull anı lır. İ nsan
87
yüzünün en doğr u bi çi mi yl e 45’li k yan ı şı kta al gıl andı ğı bili ni r. Bu şekil de
yerl eştiril en ı şı kl arı n göl gel eri de kı sa ol acaktır. Spotl ar ar ası nda yoğunl uk ve i nce
renk f arkl arı yar atıl arak hem üç boyutl u gör ünüm dest ekl eni r, hem de sahnede ı şı k
kompozi syonl arı ve at mosf er yar atılır [ 27].
Oyuncudan sonr a çevresi ni n, yani oyun boyunca har eket edeceği kı sı ml arı n
aydı nl at ması el e al ı nır. Bunun i çi n, genelli kl e sahne, belirli al anl ar a böl ünür ve her
bi r al anı n aydı nl at ması ayrı ayrı el e al ı nır. Bu böl üml enme, dekor, sahne ve akı şa
gör e yapılır ve al anl arı n bi rbi ri ne eşi t ol ması ger ek mez. Her oyun al anı nı üç boyutl u
ol ar ak aydı nl at mak i çi n en az beş t ane spot konul ması ger eki r.
Oyunl ar daki sahne aydınl at mal arı nda en öneml i nokt a, dekor parçal arı nın üzeri ne
her hangi bi r göl ge düş me mesi veya doğr udan, sert kanallı ı şı k hüz mesi
vur ma ması dır. Bi r ı şı ğı n yar attı ğı göl ge, bi r başka ı şı k i l e yumuşatıl abilir veya yok
edil ebilir.
Büt ün dekorl arı n yerl eşimi ve büt ün ar mat ürl erin asıl ması ndan sonr a odakl ama
i şl eml eri başl ar. Odakl ama i şl eml eri bi ti mi nde, ı şı k t asarı mcı sı eki bi yl e bi rli kt e ı şı k
odası nda kumanda masası na geçer ek, oyunun akı şı na gör e gerçekl eştiril ecek ı şı k
deği şi m şeması nı hazırl ayacaktır [ 27].
88
12. ESERLERĠ N SAHNE AYDI NLATMASI NA ÖRNEKLER
Bu böl ümde Del i Du mr ul , Tepegöz, Hücr e İ nsanı oyunl arı el e al ı nmı ş, t anıtıl mı ş ve
bazı kayda değer sahnel eri n aydı nl at ma anali zl eri yapıl acaktır.
Deli Dumr ul
(eser: Güngör Dil men; reji sör: Yıl maz Onay; ı şı k tasarı mı: İ zzetti n Bi çer)
Senaryo : Du mr ul , su ak mayan bi r yer e hayali bi r köpr ü kur ar. Geçenden 30 akça
geç meyenden 40 akça t opl amaya başl ar. Saf köyl ül eri, düğün al ayı nı kazı kl ar ama
Canguzoğl u’ nun deve kervanı na yet mez gücü. Canguz’ un beşi k kertmesi , Dede
Kor kut t or unu, El if de i zler ol anl arı ve önce atı şır sonr a t ut ul url ar bi rbi rl eri ne. Canguz
gi bi sert bi r kayaya çar ptığı nı f ark eden Du mr ul , kendi si ni ger ekti ği nde koruyabi l ecek
bi r esi r satı n al ır pazar dan ve i s mi ni de Kı rk Yi ğit koyar. Kırk Yi ğit’i de yanına al ar ak
Dede Kor kut’ un huzur una varır. Bi r nar göt ür müştür hedi ye ol ar ak. Nar, kız i st emek
anl amı na gel mekt edi r o yör el er de ve o zamanl arda.
Du mr ul da or adayken, Canguz’ dan dünürl er hedi yel erl e gelir. Dumr ul , çeyi z
sandı ğı na sakl anır Elif’i n. Dünürl er hedi yel eri ne karşılık i st eyi nce El if sandı ğı veri r.
Du mr ul çı kar sandı kt an ve dövüşer ek kaç masını sağl ar Canguz’ un i ki ada mı ve
yengesi nden ol uşan dünür al ayı nı n. Kırk Yi ğit, boşl uğa kılıç sall amı ştır sadece.
Kovar onu Du mr ul . O kaçarken Dede Kor kut gi rer i çeri. El if, Dumr ul’l a evl enmeye
kar ar ver di kl eri ni söyl er Dede Kor kut’ a. Önce karşı çı ksa da sonr a i zi n veri r Dede
Kor kut ama bi r şartl a; ‘ ‘Ey deli oğl an, bundan böyl e haksı zlı k yapan değil, haksı zl ı kl a
savaşan ol acaksı n; can al an değil, can ver en ol acaksı n, gör eyi m seni !’ ’.
.....
Sahnede ağıt yakan kadı nl ar gör ünür. Dumr ul , ni ye ağl adı kl arı nı sor ar. Kadı nl ar,
yahşi yi ğitl eri ni n öl düğünü söyl erl er. Du mr ul , ki mi n öl dür düğünü sor ar, kadı nl ar
‘ ‘Azrail!’ ’ der. Dumr ul , ‘ ‘Azrail ne ki şi di r br e. Nasıl kıyar bi r yi ği de?’ ’ di ye haykırır. Ağıt,
dehşetl e kesilir. Dumr ul , Dede’ ye ver di ği sözü hatırl amı ştır: ‘ ‘ En büyük haksı zlı ğı
yapan, can al anı n hesabını gör eceği m.’ ’ der. Azr ai l’i çağırır. Kı zıl bi r ı şı k i çinde Azr ail
gör ünür. Üst eli k müt hi ş alı ml ı bi r kadı ndır. Kadı nl ar kaçı şır, Elif i se f arklı bi r duyguyl a
i zl emekt edi r. Meydan okur Du mr ul . Azr ail, canı nı al makl a t ehdi t eder. Dumr ul at ar
89
kendi ni kucağı na Azr ail’i n. Sevi şme i l e dövüşme ar ası bi r bi çi mde döne döne
dövüşürl erken Azr ail güverci ne dönüşür bi r anda ve uçar ak kaybol ur. El if Du mr ul ’ a
sarılır ama Kırk Yi ğit’l e engel ol amazl ar Dumr ul’ un Azr ail’i n peşi nden git mesi ne.
‘ ‘Bakalı m ki m ki mi avl ayacak?’ ’
......
Du mr ul , bi r heybe dol usu güverci n avl amı ştır. Kı rk Yi ğit’l e Azr ail’i küçümser bi r
sohbet geç mekt edi r aral arı nda. Azr ail, yavaş yavaş belirir sahnede. Kı rk Yi ğit
kaç mı ştır. Dumr ul donar kal ır. Azr ail ‘ ‘ Canı n avucumun i çi nde’ ’ der ‘ ‘ Ama Ul u Tanrı
sev mi ş seni’ ’. Elif’i kast eder ek, ‘ ‘ Canı nı n yeri ne can bul’ ’ der. ‘ ‘Seni n i çi n gönül l ü can
ver ecek bi ri ger ek, bi r yavukl u bel ki.’ ’ Önce El if’in yanı na gi der Du mr ul , onu öper.
Azr ail i zl er kı skançl ı kl a. Sonr a Kı rk Yi ğit’ e yanaşır. Ona bi r zi yaf et çeker. Lafl arı yl a
t avl amaya başl ar. Canı nı i st er ama ver mek i st emez Kı rk Yi ğit. Azr ail belirir, ‘ ‘gönüll ü
ol madan ol maz’ ’ der. Kaçar Kırk Yi ğit. Bi raz daha sür e i st er Dumr ul .
Yaşl ı ve hast a babası na gi der. Ama Azr ail daha önceden gi di p t edavi etmi şti r yaşl ı
babanı n yaşl ı yür eği ni. Al em sofrası nda bul ur babası nı Du mr ul . Canı nı ver mez
babası ve oğl unun ar kası ndan saht e ağıtl ar yakar ak gönderi r oğl unu. Azr ail, yi ne
El if’i kast eder ama anası gel mi ştir şi mdi de aklı na Dumr ul’ un.
Anası haber al mı ştır önceden ve oğl u i çi n can vermeye hazırl anmakt a, gelini El if i çi n
son yününü eği r mekt edi r. Dumr ul sarılır anası na. Azr ail’i de çağırırl ar i çeri. Azr ail’i
gör en Du mr ul’ un anası, dehşet e kapılır ve düşer öl ür. Azr ail, say maz ananı n ver di ği
canı; ‘ ‘ Korku, gönül denlik sayıl mı yor’ ’ der. Dumr ul , kal an son canı, El if’ini gör mek
i st er ama onu canı ndan öt ede t ut makt adır; sadece vedal aş mak i st emektedi r. El if’ e
gi derl erken yol üzeri ndeki bi r meyhaneye gi rerl er, dertl eşi rl er. Azr ail, Du mr ul ’ u
kucakl ayı p öperken herkes sahneye dol uşur. Elif de gel mi ş gör müşt ür. El if kendi
canı nı ver mek i st er. Her i ki si de Azr ail’ e yal varır kendi canı nı al ması i çi n. Böyl e
aşkı n üzeri ne Azr ail vazgeçer can al makt an, kor o il e oyun bit er.
90
Şekil 12. 1 Ağıt sahnesi
Ağıt sahnesi nde, per de dramati zmi artır mak amacı il e kır mı zı dır. Ağıt yakan kadı nl ar
yan- altt an aydı nl atıl mı ş; üçüncü boyutt a belirgi nl eştiril mi ş; kadı nl arı n yüzl eri göl gede
bırakıl mı ştır. Genel ol ar ak sarı t onl u ı şı k ver en akkor t elli l ambal ar, ve r enk filtrel eri;
pr oj ekt örl er kull anıl mı ştır.
Azr ail - Du mr ul çeki şme sahnel eri nde ve El if -- Dumr ul aşk veya veda sahnel eri nde,
per de al abil di ği ne kır mı zı ve üçüncü boyutt a sonsuzl uğa uzanan i zl enimi ver ecek
şekil de; aydı nl at ma açıl arı dar ve dr amati ktir. Oyunda, konsept nedeni yl e, çok parl ak
ışı k kull anıl mamı ş; yan ışı kl ar ağırlıklı ol arak kullanıl mı ştır.
Şekil 12. 2 Çeki ş me sahnesi Şekil 12. 3 Veda sahnesi
91
Şekil 12. 4 Al em sahnesi
Du mr ul’ un babası ndan canı nı i st emeye gi tti ği sahnel er de babası al em yapmakt adır.
Sahne, yan-yukarı dan dar bi r açı i l e, sarı -- sı cak bi r ı şı k r engi il e aydı nl atıl mı ştır.
Renk filtrel eri, bu sahnel er de de kull anıl mı ştır. Bazı r enkl er de ar mat ür i çinde r enkli
l amba kull anıl mı ştır. Çuval bezi nden kır mı zı arka per deye de göçebeli k/ çadır
hayatı nı si mgel eyebil mesi i çi n sarı ı şı k düşür ül müş, üçüncü boyut u abartıl mamı ştır.
El l e har eket ettiril en pr oj ekt örl er, ti yatrol arı mı zda hal a kull anıl makt adır. Lamba ti pi,
oyundaki ana renk konsepti ne uygun ol arak belirl enmekt edi r.
Şekil 12. 5 Dumr ul il e babası nı n can pazarlı ğı
92
Şekil 12. 6 Cümbüş sahnel eri
Kal abal ı k sahnel er de, perde ya sarı t onl ar da aydınl atıl mı ş ya da kar anl ı kt a
bırakıl mı ştır. Per de, dekor u böl en bi r el eman ol arak kull anıl dı ğı i çi n, hal ay- kor o gi bi
har eketli ve kal abal ı k sahnel er de, di kkati n ve dol ayı sı il e ı şı ğı n dekor üzeri nde değil;
har eket üzeri nde odakl anması düşünül müşt ür. Bu sahnel er de üçüncü boyut al gı sı
öneml i ol duğu i çi n, arka tepe ı şı kl arı da kull anıl mıştır.
Şekil 12. 7 Kal abal ı k sahnel er
93
Tepegöz
(eser: Tur gay Nar; reji sör: Yıl maz Onay; ı şı k t asarı mı: Adnan Açı kdüşünenl er)
Senaryo: Kor ku ve i hanet, bi r t ut am bal çı k kadar bil e ol sa, bazen güneşi sı vayı p
kar art maya yet ebilir...
Günl er den bi r gün, Oğuz hal kı nı n üst üne düş man geli r. Oğuz hal kı, kendi i çi nde
bi rli k ol up di reni r. Düş man kar arlı dır ve bi r gece uykuda vur ur Oğuz eli ni. Oğuz
obası, uykudayken at eşe verilir. Oğuz hal kı, bundan sonr a her gün bi r yer den bi r
yer e göç eyl er. Gene bi r gün Oğuz i nsanı, acıl ar ve yıl gıl arl a göç eyl erken bi r oğl an
çocuğunu yi tirirl er. Ar uz Koca’ nı n ve Gökceçi çek’ i n oğull arı kaybol ur. Döner ar arl ar
geçti kl eri yoll arı ama bul amazl ar. Bu ar ada ı ssı zlığı n koynunda büyür oğl ancı k.
Bi r gün Oğuz hal kı nı n yanı na bi r kervan gelir. Bu deve kervanı nda bi r ki şi var dır
sadece ve o da sayı kl ar gi bi konuş makt adır. Kervanı n başı na ne gel diği ni mer ak
eder Oğuz hal kı ama bi r t ürl ü anl at ama makt adır kervancı. Ci nci kadı n, ci nl endi ği ni
söyl er kervancı nı n ve kervancı yı konuşt ur ma ayi ni ni başl atır. Güneş, bi r t ef ol ur ve
di k ol ar ak yer e i ner ( güneş kursu, ger gi n deri den) ve hal k i l e kervancı ar ası nda
dur ur. ( bu sahnede t ef arkadan aydı nl atılır ve arkası nda kal an kervancı göl ge ol ar ak
belirir.) Bi r asl an çocuğu anl atır kervancı. O t asvi r etti kçe, o sırada demi r döven Ar uz
Koca’ nı n di kkati ni çeker, kendi oğl u ol duğunu anl ar. Oğuz boyl arı yi ğitl erine haber
sal ı nır, asl an çocuğun, Aruz Koca il e Gökceçi çek’in oğl unun bul unup getirilmesi i çi n.
Oğul , bul unur geti rilir ama anası ve babası i çi n hi ç de kol ay ol mayacaktır bundan
sonr aki sür eç. Asl an oğul a i nsan ol duğunu anl at mak, sabır ger ektirecektir. Günl er
sonr a bi r gece büyütt üğü oğl unun obada ol duğunu sezen ana asl an sal dı rır obaya
ve çocuğunun gözl eri önünde öl dür ül ür. Obada sür ekli bi r ger gi nli k vardır asl an
çocuk gel di ği nden beri. Bu korkunun sebebi ne asl an çocukt ur ne de di ğer asl anl ar;
göç et me korkusudur bu; t ekr ar göç et mek zor unda kal ma korkusu.
Yıll ardır oğull arı nı ar ayan Gökceçi çek ve Ar uz Koca, uzakl aş mı ştır bi rbi rinden. Ar uz
Koca’ nı n düşl eri ne fi ruze kanatlı bi r peri gi r mektedi r her gece. Ve bi r gün bu peri
yanı nda belirir Ar uz Koca’ nı n. Ar uz Koca, unut ur Gökceçi çek’i ni ve onun r uhunun
güzelli ği ni bi r an. Sevi şmeye başl ar bu peri il e korkul arı ndan arı nmak i st ercesi ne.
Peri, gi ysi si ni çı karır ve kar a bi r ci ne dönüşür ani den. Ar uz Koca, geri durmak i st ese
de peri i ğf al eder Ar uz Koca’ yı ve sevi ş me bi t er. Düş peri si, al mı ştır al mak i st edi ği ni
Ar uz Koca’ dan. Emanetine i yi bakacağı nı söyl er ve günü geli nce geli p al ması nı i st er
Ar uz Koca’ dan öz evl adı ol acak emaneti ni. ‘ ‘ Oğuzun başı na bi r ı şı k sal dı n Ar uz
94
Koca, Oğuzun başı na bi r r ef ah ki , kav mi n kurt uluşu ondadır.’ ’der ve kaybol ur düş
peri si.
Bu ar ada obada, asl an oğul artı k i nsan gi bi di r. Konuş mayı, yemeyi i ç meyi , saygı yı
öğr enmi ştir ve i si m verme t ör eni yapıl makt adır. Tör ene ci nci kadı n da gelir ve bi r
ayi nl e kut samak i st er i smi Basat konan asl an çocuğu. Güneş t efi yer e i ner yi ne ve
ayi n başl ar. Tefi n arkasında ana r ahmi nde bi r bebek belirir. Ar uz’ un i hanet bebeği di r
bu. Konuş mal ar ve ayi n sür dükçe büyür bebek ve Tepegöz’ e dönüşür. Tepegöz,
t üm görkemi yl e t efi yırt ar ve çı kar i çi nden. Ci nci kadı n obanı n l anetl endi ğini haykırır.
Ar uz Koca, evl at edi ni r Tepegöz’ ü.
Basat da Tepegöz de büyürl er. Basat, Menevşe i l e evl eni r. Yi ğit bi r genç ol muşt ur.
Tepegöz gi tti kçe sal dırganl aşır. Devel eri yer, deği r menci ni n unl arı nı yer, konu
komşunun mal ı na zar ar ver meye başl ar. Mecli s t opl anır. Ar uz Koca, kovar
Tepegöz’ ü obadan.
Or du sef er e çı kacaktır, Basat da or dunun başı ndadır.
Or dunun sef er e gi t mesi ni fırsat bil en Tepegöz, obaya gelir ve hükümdarlı ğı nı i l an
eder. Oba hal kı ona yemek yeti ştirirken t el ef ol muşt ur. Obanı n deli si ile Basat’ a
or dusu i l e geri dönmesi i çi n haber sal ı nır. Tepegöz, oba hal kı nı i şkencel er den
geçi rirken, bi r gece Basat ve adaml arı döner. Basat Tepegöz’ e sal dırırken Ar uz koca
haykırır: ’ ’ O, seni n öz kar deşi n!’ ’ Boğuş ma devam eder ken Ar uz Koca, yıll ardır
sakl adı ğı kılıcı nı Tepegöz’ ün gözüne sapl ar. Tepegöz öl müşt ür. Oba da sevi nç
hal ayl arı dönül mekt edi r. Bi r çocuk si nsi ce hal aya karı şır, Tepegöz’ ün yavrusudur bu
çocuk!
95
Şekil 12. 8 Kor o sahnesi
Yukarı daki r esi mde, ortadaki kar akt er sarı ı şı kla ( sı cak ı şı k) kuvvetli ol arak üst -
önden ve üçüncü boyut al gı sı i çi n de üst yanl ardan aydı nl atıl arak baskın kılı nmı ş;
kor o i se ar kadan mavi rek filtreli yer ı şı kl arı ( soğuk ı şı k) il e aydı nl atılar ak pasi f
bırakıl mı ştır.
Aşağı daki r esi mde i se Aruz Koca ve düş peri si nin sevi ş me sahnesi nde, doğr u ı şı k
açı sı ( ön- üstt en ve yan- üstt en, kuvvetli) il e düş peri si ni n har eketl i ve r enkli
pel eri ni ni n daha et kili al gıl anması sağl anmı ştır. Beyazı msı ve kuvvetli ı şı k i çi n met al
hali de l amba kull anıl mı ştır.
Şekil 12. 9 Sevi şme sahnesi
96
Şekil 12. 10 Güneş kursu, genel aydı nl at ma
Güneş kursu, genel aydınl at ma sırası nda yukarıdaki r esi mde ol duğu gi bi si mgesel
bi r gör ünt üdedi r. Ön ı şı k dekor i çi n son der ece t ehli keli di r. Bu r esi mde dekor, yan
ışı kl arl a açılı ol ar ak aydınl atıl mı ştır ve t aş t abl etler ol ar ak al gıl anmakt adı r. Eğer ön
ışı kl a aydı nl atıl mı ş ol sa idi , bez üzeri ne boyanmı ş şekill er ol duğu anl aşıl acaktı.
I nce zar dan yapıl mı ş ol an bu güneş kursu, bazı sahnel er de aşağı daki gi bi ar kadan
aydı nl atıl mı ş ve göl ge oyunl arı na ol anak sağl amı ştır.
Şekil 12. 11 Güneş kursu, arkadan aydı nl at ma
97
Şekil 12. 12 Güneş kursu üzeri ndeki göl gel er
Sahne, güneş kursu odakl ı dekor e edil mi ştir. Güneş kursu ar kası nda akti f bi r eyl em
ol madı ğı sahnel er de, güneş kursu önündeki sahne, yan ı şı kl arl a aydınl atıl mı ştır.
Eyl em al anı sarı ve kuvvetli ı şı k al tı ndadır. Güneş kur su ar kası nda da har eket var sa,
ön sahne aydı nl at ması abartıl mamı ş, kor o gi bi yan kar akt erl er mavi ı şı k al tı nda pasi f
kılı nmı ş, di kkati n sahneni n her yeri ne dağıl ması engell enmi ştir.
Şekil 12. 13 Güneş kursu üzeri nde göl ge oyunl arı
98
Şekil 12. 14 Tepegöz bitiş sahnel eri
Büyü dünyası il e r eel dünya ar ası ndaki sı nırı simgel eyen ve i ki dünya ar ası ndaki
il eti şi mi sağl ayan güneş kursu oyun sonunda yırtıl makt a ve ı şı k t ama men ön
sahneye kay makt adır. Bu ön sahne aydı nl atması nda da üst -- yan ı şı kl arı
kull anıl mı ştır. Renkl er, doğal t onl arı ndadır.
Şekil 12. 15 Güneş kursunun yırtılışı
99
Hücr e Ġ nsanı
(eser: Yıl maz Onay; reji sör: Yıl maz Onay; ı şı k t asarı mı: Yakup Çartı k)
Bi r workshop: Göz bandı.
Yor uma açı k bi r eser di r. Tek ki şili k bi r oyun ol ar ak gör ül se de, yor uml ama i l e oyun 6
ki şili k hal e gel mi ştir. Karakt er göz al tı na al ı nma i le göz bandı ar ası nda bi r bağ kur ar.
Göz al tı nda i ken zor unl u ol ar ak t aktı ğı göz bandını ser best kal dı kt an sonra günl ük
hayatı nda da kull anma oyunu oynar seyi rci il e. Asl ı nda her bi reyi n gözünün bantlı
ol duğuna ve bu sebepl e de‘ ‘ köt ü ve dar al ışkanl ı kl ardan, bakı ş açıl arı ndan
kurt ul ama maya’ ’ atıft a bul unur. Göz bandı takar ak, yeni bakı ş açıl arı, yeni
yakl aşı ml ar ort aya koyar. Eser, dar bakı ş açıl arı na el eştirel yakl aşan bi r oyundur.
Şekil 12. 16 Genel aydı nlat ma uygul anan sahnel ere ör nek
Genel konsepti i ti bari yl e de f azl a r enk kull anı mı na gi dil memi ş; özel bi r kaç dur um
dı şı nda soğuk r enkli ı şı k kaynakl arı kull anıl mı ştır. Oyuncul ar bazı nda f azla l okal bi r
aydı nl at ma düşünül memi ş; l okal aydı nl at ma, daha zi yade dekor i çi n ve ı şı kl a mekan
/ sı nır / hücr e yar at mak içi n kull anıl mı ştır.
100
Şekil 12. 17 I şı k - renk deği şi mi
Bu seri de, akt ör ün sahneni n geri si nden öne doğr u koşup, dur up haykırdı ğı
sür eçt eki, sı cak r enkt en soğuk r enge doğr u, ı şık r enk deği şi ml eri gör ül mekt edi r.
Anl aşıl acağı üzer e, bur ada zamanl ama çok öneml i di r. Aydı nl atma, genel
aydı nl at madan, alt -- yan ışı kl arl a odakl amaya dönmüşt ür.
101
Şekil 12. 18 Ar mat ür maskel emesi
Üstt eki ve al tt aki r esi ml er de, ar mat ür ün önüne bi r maske koyar ak, ı şı ğı n i st enen
sı nırl ar i çi ne ve i st enen f or mda düşür ül mesi ne örnekl er gör ül mekt edi r. Dekor yeri ne,
ışı kl a, sı nırl arı belli bi r mekan ( hücr e) ol uşt urul muşt ur. Renkl er soğuk; hücr e
dı şı ndaki mekan geri pl anda bırakıl mak i st endi ğinden, r enk filtresi il e mavi t onl u ve
zayıf ol arak aydı nl atıl mı ştır.
Şekil 12. 19 I şı kl a yapay sı nırl ar
102
Şekil 12. 20 Doğal açı klı kl arl a aydı nl at ma
Üstt eki r esi mde, doğal açı klı kl ardan ( kapı, pencer e gi bi ) gel en aydı nl at maya bi r
ör nek yakl aşı m gör ül mektedi r. Aşağı daki r esi mde de, öndeki oyuncunun mi mi kl eri ne
di kkat çek mek ve dr amati zmi tır mandır mak i çi n önden ve sarı bi r ı şı k düşür ül müş
(renk filtresi kull anar ak); ar ka pl an i çi n zıt ve soğuk bi r renk kull anıl mı ştır.
Şekil 12. 21 Renk karşıtlıkl arı
103
13. SONUÇ: I ġI KSAL YARATI MLAR -- BĠ R ÖZET -- BĠ R DEĞERLENDĠ RME
Yapay ı şı k hayatı mı zda çok büyük yer t ut ar. Bi linçal tı mı zı et kil eyer ek bi ze kur gul u
bi r dünya yar atır. Bu kurgul u dünyada f arklı r enkler e bi ze öğr etil di ği gi bi t epki veri ri z.
Ör neği n, kır mı zı t ehli ke demekti r ve sokakt a bi r yerde gör düğümüzde ‘ ‘dur’ ’ anl amı na
gelir. Yeşil, yapmakt a ol duğumuz i şe devam edebil memi z anl amı na gelir. Yani ı şı k
ve r enkl er, günl ük akti vitel eri mi zi kontrol ederl er. Onl arı n gücünden kaçıl maz. I şı k ve
renk kombi nasyonl arı na mutl aka t epki veri ri z.
Aydı nl at ma t asarı mcıl arı, ı şı k ve r engi , parl aklık ve kar anl ı ğı t anı ml amak i çi n
kull anırl ar. Eğl ence dünyası nda yapay ı şı k; duygul arı uyar mak, coşkuyu artır mak,
il gi çek mek i çi n kull anılır.
Her şeyi n öt esi nde, ı şı k yar atı mı; ı şı ğı n yavaş mı hı zl ı mı ol acağı ndan çok daha
f azl ası nı; aygıt seçi mi ni, renk kombi nasyonl arı nı n bel irl enmesi ni, aydı nlı k ve kar anl ı k
kar arl arı nı da ger ektirir. Bu nedenl e, yapay ışı k kaynakl arı nı n st andart r enk
değerl eri ni ar aştır mak son der ece heyecan verici di r; bi r t ar aft a Pl anck eğri si , j udd
öl çeği , x-y-z aksl arı, di ğer t araft a çeşitli düzeyl er deki renk al gı sı.
Bu t ür aydı nl at ma pr obl eml eri ni n üst esi nden gel meni n en i yi yol u nedi r? Bi r fi kri
pr ati ğe dönüşt ür mek açı sı ndan, mevcut t eknol oji ni n uz manl arı n yeteneği i l e
kombi nasyonu, anl aml ı sonuçl ar yar atır. Bunun t emel i nde i se, pr odüksi yondaki
eki pl e aydı nl at ma yakl aşı mı nı payl aş mak ve t artı şmak var dır.
Aydı nl at ma t asarı mcı sı nın i mgel emi , son der ece geni ş ol mal ı dır. Bi r aydı nl at ma
kur gusu, i zl eyi ci deki duyusal al gı yı har eket e geçi rir. Bili m adaml arı, enerji mi zi n
%25’ i ni n bi r i mgeye bakarken ve %80’li k si ni r uyartı sı il e kull anıl dı ğı na
i nanmakt adırl ar. Bur ada sor un, ne kadar büyük mi kt arl arda zaman ve al eti n, bi r
ef ekt yar atılırken kull anıl dı ğı veya t am t ersine çok basi t t ekni k el emanl arı n
kull anıl mı ş ol ması değil dir. Bi r i mgeni n kalit esi de, ı şı k kaynakl arı nı n sayısı na veya
aydı nl at ma di zil eri ni n çeşi tlili ği ne değil; sadece doğr u seçi ml eri n yapıl mı ş ol ması na
bağl ı dır. I şı k açıl arı nı n bi rbi ri il e et kil eşi mi , ı şı k özelli kl eri ve r enk filtreleri, kalit eyi
değerl endi r mede el e alı nan krit erl erdi r.
104
Ti yatroda en yaygı n f or m, port al sahne’ di r. Bur ada seyi rcil er sahne açı klı ğı nı
karşıl ayacak şekil de ot urur ve ol ayl arı ‘ ‘dördüncü duvar’ ’dan i zl erl er. Sahne dekor u
veya boşl uk t asarı mı, perf or mans i çi ndeki ol ayları t anı ml ar, gör ünür kılar. Dekor,
eser e bağı ml ı dır. Aynı dur um ı şı k t asarı mı i çi n de söz konusudur. Ol uşt urul an i mge,
el e al ı nan eseri n her zaman hakkı nı gözet melidi r. Boş bi r mekana uygun ni t eli ği
kazandır mak zor dur. Mekan boş i se, zemi n ve duvarl ar li mi tl eri belirl eyecektir.
Zemi n de bi r r enge sahi p ol duğundan, kull anıl an ı şı k bu r engi aydı nl at acak; bi r kı s mı
bu zemi n mat eryali t ar afından e mi l ecek; kal anı da yansıtıl acaktır. Bu t ür bi r boşl uğa,
bağı msı z strükt ürl er yerl eştiril di ği nde, mekanı ı şı k il e dol dur mak daha
kol ayl aşacaktır.
Göl ge ef ektl eri ol madan aydı nl at mak; aydı nlı k ve kar anl ı k ar ası nda bi r kontrast
yar at mak da ol dukça i l gi çeki ci di r. Gün ı şı ğı nı, arka aydı nl at ma ve akkor ı şı ğı da ön
ışı k ol ar ak kull anar ak gerili m artırıl abilir. Mekanın r enkli mal zemel erl e kuşatıl mı ş
ol ması, renk filtrel eri kullanar ak f arklı görsel et kil er yar at mada yar dı mcı ol acaktır.
Kontrast ve gerili m, karşıtlıkl arı n sıral anması yla; r enkl erl e; daha da i yi si t üml er
renkl erl e; açı k koyu ar ası nda; en basi t ol ar ak günı şı ğı ve enkandesan ı şı ğı n eş
zamanl ı kull anı mı i l e, her zaman yar atıl abilir. İlk bakı şt a, bu t ür kontrastl ar i çer en
i mgel eri n arkası ndaki güç al gıl anmaz ve gösteri şsi z gör ünebilir. Aydı nl at mada
ür etil en göl gel er kuvvetlendi ril erek de kontrast arttırıl abilir ve daha dr amati k bi r
at mosf er yar atılır. Bu t ür kar arl ar her ne kadar çeki ci et kil er yar at sa da, her zaman,
eser e ve oyun mekanı na uyumu gözetil meli di r.
Sadece günı şı ğı l ambası kull anar ak da aydı nl at ma t asarı mı yapıl abilir. Bu yakl aşı m,
sahneni n doğası nı, oyuncul arı n kost üml eri ni ve eseri n t ür ünü di kkat e al mayı
ger ektirir. Yi ne de bu t ür bi r yakl aşı mı n perf or mansl ar i çi n uygun ol up ol madı ğı na
dai r açı k bi r kur al yokt ur.
Ti yatroda oyuncul arı n ve mekanı n t üm det ayl arı i l e gör ünmesi zor unl u değil di r. I şı k
yoğunl ukl arı nı, r enk ve aydı nl at ma açıl arı nı dengel eyer ek ust aca aydı nl at ma
kur gul arı yar atıl abilir. Aydı nl at ma açıl arı, r enk kontrastl arı, ı şı k-göl ge et kil eşi mi
i çi nde oynayan oyuncul ar, i zl eyi ci ni n i l gi si ni uyanı k t ut ar. Aydı nlı k bi r mekanda
bul unan oyuncuyu i zl emek daha az heyecan veri ci di r ancak böyl e parl ak bi r
aydı nl at ma kur gusu yar at mak t asarı mcı i çi n çok daha kol aydır. Aydı nlı k mekanl arı n
poz pr obl emi var dır. Çünkü genel aydı nl at ma ve kar akt er aydı nl at ması ndaki hat al ar
kol aylı kl a al gıl anır.
105
Eğer t asarı mcı, katı mal zemel er i l e sı nırl andırılma mı ş; transpar an bi r mal zeme i l e
t anı ml anmı ş bi r mekan ol uşt ur maya ve aydı nl atmaya kar ar veri rse, çok zahmetli
ama bu zahmet e de değer bi r seçi m yapmı ş ol acaktır. Bu dur umda mekanı
t anı ml ayan mal zeme ar kadan dol aylı ol ar ak aydınl atıl abilir. Bu t ür aydı nl at manı n bi r
avant ajı da, oyuncu göl gel eri ni n duvarl ara düş mesi ni engell emeni n çok daha kol ay
ol ması dır.
Sahnede, perspektif yasal arı na gör e, deri nli k al gı sı yar at abil mek i çi n dekor un üst
kı sı ml arı r enk ve ı şı k açısı ndan kar anl ı kt a kal mal ıdır. Kar akt er aydı nl at ması nda i se
böyl e bi r şey söz konusu ol amaz. Bu nedenl e, gör ül düğü üzer e, sahne t asarı mı nda
mekan aydı nl at ması ve kar akt er aydı nl at ması f arklıdır ve ayrı ayrı el e alı nmal ı dır.
Tüm bu t asarı m ol asılıkları il e yapıl an, ı şı kl a mi mari yar at maktır. Günümüzde dekor
i çi n kull anıl an mal zemel er geç mi şt ekil erden ol dukça f arklı dır. Bugünün yanıl sama
ti yatrosunda, sahne dekor u t asarı mı i l k seçenek değil di r. Böyl e bi r yakl aşı m
beni msendi ği nde sahnede daha az ı şı ğa i hti yaç ol acaktır. Enkandesan, fl üor esan
l ambal ar veya pr oj eksi yon t ekni kl eri il e çal ı şıl abilir. Farklı r enk sı cakl ı kları mevcut
ol duğundan ve r enk filtrel eri il e r enkl eri ni deği ştirmek son der ece kol ay ol duğundan,
bu gi bi dur uml ar da, fl üoresan l ambal ar hayli kull anı şlı ol acaktır.
Sahne aydı nl at ması, son yıll arda ol dukça deği şmi şti r. Bu dur um f azl asıyl a günı şı ğı
t eknol oji si ne dayanmaktadır. Dekorl ar ve oyun al anl arı, sür ekli art an or anl ar da ı şı ğa
i hti yaç duyduğundan; spot ı şı k, ot omati k ı şı k kaynakl arı, fi ber opti k gi bi t eknol ojil er de
kendi ni geli ştir mekt edi r. Ör neği n l ambal arı n r enksel geri veri ml eri il e bi rbi rinden i l gi nç
sonuçl ar yar atıl abil mekte; artı k yıl dı zlı bi r gökyüzü veya r enk har eketleri nden çok
daha f azl ası yapıl abil mekt edi r. Son yıll arda, sahne aydı nl at ması ve t eknol oji ni n
par al el geli şi mi , seçenekl eri n ve ol asılıkl arı n sayısı nı da artır mı ştır. Bu nedenl e de
t eori yi pr ati ğe dönüşt ürmek artı k çok zor değil di r. Zor ol an; hangi ar mat ür ün
kull anıl acağı na veya sahne dekor u ve aydı nlat ması nı n genel anl ayışı na uyup
uy mayacağı na kar ar vermekti r.
Bi r çok dur umda, sahne dekor u aydı nl at ması i çin, gerçekçi aydı nl at ma düşünül ür
ama bazen dekor, bi r hol ogr am veya i mgesel bi r pr oj eksi yon şekli nde ol abilir. Yani
görsel yanıl samadan i baret bi r dekor i çi n de aydınl at ma yapmak ger ekebili r. Böyl e
bi r dekor, kar akt er aydı nlat ması yapılırken sili nebi lir. Bi r çok dur umda, bu yansıtıl mı ş
üç boyutl u gör ünt ül er veya bazı kı sı ml arı, karakt er aydı nl at ması nda çok düşük
düzeyl ere i zi n veri rl er. Aydı nl at mada büyük öl çekli pr oj eksi yonl ar kul lanmak da
sor un yar at acaktır.
106
Sahne aydı nl at ması nda kul l anıl an bi r di ğer yakl aşı m da ger çekçi aydınl at madır.
Ger çekçi aydı nl at ma t asarı mı, ı şı kl a sahnede uygun at mosf eri yar at mak demekti r.
Bu ger çekçili k, hem sahneye hem de sahnedeki kar akt er e uygun aydı nl at madan
gel mekt edi r. Böyl e bi r aydı nl at ma yakl aşı mı, bi r i cat sayıl amaz; doğal ı şı k ve
göl gede; i ç ve dı ş mekanda her gün çevr emi zde gör düğümüz bi r şeydi r.
Fi l m ve t el evi zyon endüstri si ni n aydı nl at ma konusunda bi r avant ajı var dır; bazı
aydı nl at ma det ayl arı, çeki m sırası nda ve çeki m sonr ası sür eçl er de yeni den el e
al ı nı p düzel til ebilir, yeni den aydı nl atıl abilir. Eşdeğer bi r kusursuzl uğun, sahne
aydı nl at ması nda da sağl anabil mesi , büyük bi r çaba ve esnekli k ger ektirir. Genel
yakl aşı mı n i zi n ver di ği öl çüde bazı öneml i sahnel er veya al anl ar daha aydı nl ı k
yapıl abilir. Oyun al anı deği şti ği nde, dest ek ı şık yavaşça sili ni p di kkat çeki l mek
i st enen nokt ada art ar ak odakl anacaktır. Ti yatro i zl eyi ci si, gör ünt üyü her zaman
büyük bi r açı da i zl er; di ğer bi r deyi şl e t üm gör üntüyü gör ür. Di kkati i st enen böl geye
çekebil mek de ancak ı şıkl a sağl anabilir.
Tüm f arklı el e al ı ş bi çi ml eri il e sahne aydı nl at ma t asarı mı, yönet meni n sahnel eme
fi kirl eri ve t asarı mcı nı n sahne gör ünt ül eri ni n katkıl arı il e yön bul ur ve aydı nl at ma
tasarı mcı sı il e son hali ni al ır. Tüm bu sür eçl er i çin kesi n bi r doğr u yokt ur; t ama men
bi r est eti k probl emi di r.
Renkl er Sor unu
Işı k il e çal ı şmak ol dukça duyarlı ve ki şi sel bi r sorundur. Ancak ı şı k t asarımcıl arı, bu
t ür duygul ar a ve bunl arın eseri n genel yakl aşımı nı et kil emesi ne i zi n ver emezl er.
Yi ne de ort aya çı kacak sonuç, ki şi sel bi r seçi mi n ür ünü ol acaktır. Çünkü ı şı k sade
beyaz bi r varlık değil di r; tayfı n t üm r enkl eri ne sahi pti r.
Dünyanı n en ünl ü kameramanl arı ndan bi ri ol an Vi tt ori o St or ar o, gör ünt ül erinde r engi
bi r i f ade ar acı ol ar ak kullanması yl a bili ni r. İ mgel er yar at an herkes gi bi, o da r enkl eri n
anl aml arı i çi n kendi f el sefesi ni geli ştir mi ştir:
Si yah: bili nçal tı
Kı r mı zı: kan rengi
Tur uncu: duygusal yoğunl uğun rengi
Sarı: i nsan yaşamı bili nci
107
Yeşil: bil gi, düşünsel sür eç
Mavi : maksi mum beceri, zeka
Mor: i nsan aklı nı n son düzeyi
Beyaz: denge, çünkü i çi nde t üm renkl er mevcutt ur.
Fr anci s For d Coppol a, tiyatro aydı nl at ması nı n filml eri et kil edi ği ni belirtir. St or ar o’ yu,
üzeri nde bi rli kt e çal ı şacakl arı bi r fil mde, ti yatro aydı nl at ma konsol unu kull anması i çi n
i kna et meye çal ı şmı ştır. Böyl ece ı şı kl a oynayabil mi şl erdi r. Ona göre yar atı cı
aydı nl at ma t asarı ml arı, fil ml er de de et ki n ol abilir; bu şekil de ı şı k ve r engi n önemi ni
peki ştirebilir. Üst eli k sadece r engi n t ürselli ği açı sı ndan değil; ı şı k yoğunl uğu ve
aydı nl at ma kur gul arı nı n bi rbi ri ni t aki p hı zı açı sı ndan da öneml i ol abilir.
Renk bi l eşi ml eri nde; hangi r enk baskı n ol mal ı dır? Bi çi ml er ve r enkl er bi rleştiril ebilir
mi ? Renkl er, müzi k sesleri ne uyarl anabilir mi ? Ser gei Pr okofi ev’i n müzi kal masal ı
‘ ‘Pet er ve Kurt’ ’, bu konuda i yi bi r ör nekti r. Eseri nde, Pr okofi ev, Pet er ve hayvanl arı n
her bi ri ne bi r enstrüman ver mi ştir. Bu dur um, her bi ri ne bi r r enk ver mek ol ar ak da
düşünül ebilir. Tasarı mcı, r enkl eri bi reyl er e böl üşt ür ürken, seçti ği r enkl eri n
anl aml arı nı da akl ı nda t ut mal ı dır. Mü mkünse r enkl er, al gı sal düzeyl eri ve anl aml arı
ref er ans alı nar ak böl üşt ürül meli di r. Yi ne de bu, kişi sel bi r seçi m ol acaktır.
Max Kel l er da bu oyuna katılıyor;’ ’... mavi uzanıp gi den bi r geni şli k anl amı t aşır.
Kı r mı zı il e karı ştırıl mı ş ama mor a dönme mi ş bi r mavi , düşündür ücü ve mel ankoli ktir.
Bu hi s i çi n uygun bi r enstrüman düşünül ürse; kili se or gunun, bass veya vi yol anı n
deri n sesi seçil ebilir. Yi ne bu r enk i çi n; büyük, ağır ve gur url u bi r hayvan
düşünül ebilir; hant al yürüyen bi r ayı ör neği n. Küçük bi r kuş, açı k pastel mavi yi
t anı ml ar; ve de fl üt sesi . Beyaza yakı n bi r mavi , hafifli k, t azeli k, düşsellik, i nce bi r
di nami z m anl atır; bi r vi yoli n, fl üt veya kl ar net, bu r enge uygun ol acaktır.’ ’ Ve ekli yor;
‘ ‘Bu t ür bi r r esi msel dil ol uşt ur mak, ancak özenli bi r anali z; kut upsal özel li kl eri ne
bağl ı ol arak renk seçi ml eri sonucu el de edil ebilir’ ’ [1].
Gör ül düğü üzer e, r enk kompozi syonl arı nı n kur guya dahil edil mesi ne yar dı mcı ol an
bi r çok f akt ör i ncel enebilir. Tüm bu f akt örl er il e geli ştiril mi ş bi r aydı nl at ma t asarı mı,
eser i çi n yapıl an çal ı şmal ar büt ününün ni hai etki si ni n bi r parçası dır. Yani ancak,
t opl am et ki kadar başarılı ol abilir. Aydı nl at ma uz manl arı, bu başarı yı kazanmada
kendil eri ne düşen gör evi n, aydı nl at manı n t ekni k açı dan pr obl emsi z ol ması nda
yattı ğı nı bilirl er.
108
Başarı ya uzanan bu zorlu yol da, yapı m eki bi ndeki herkes i çi n, hayal gücü, başt an
çı karı cı bi r esi n kaynağı ve yol göst er en bi r güç ol acaktır. Tasarı mı n büyüsü de bu
bili nçt e gi zli di r.
109
KAYNAKLAR
[ 1] Kell er, M., 1999. Li ght Fant asti c: The Art and Desi gn of St age Li ghting, Pr est el
Verl ag, Muni ch; London; New York.
[ 2] Sirel, Ş., 1997. Aydı nl at ma Sözl üğü, Yapı – Endüstri Merkezi Yayı nl arı, İst anbul .
[ 3] Ünver, R., 1985. Yapıl arı n İ çi nde I şı k – Renk İli şki si, Dokt or a Tezi , Yıl dı z
Üni versit esi Fen Bi li ml eri Enstit üsü, Yıl dı z Üni versit esi Mat baası,
İst anbul .
[ 4] Mahnke, F. H., 1996. Col or Envi ronment & Hu man Response, Int er nati onal
Thomson Publi shi ng I nc. , USA.
[ 5] Mill s S., AI A, IES, 1987. I ntroducti on t o Li ght and Col or: Part 1,
Ar chi t ect ur al Li ghti ng Magazi ne – www.li ghtf orum.com, Eki m.
[ 6] Mill s S., AI A, I ES, 1987. I ntroducti on t o Li ght and Col or: Part 2, Ar chi t ect ur al
Li ghti ng Magazi ne – www.li ghtf orum. com, Kası m.
[ 7] Gor don G. , I ES, I ALD, 1987. Li ght and Col or, Archi t ect ur al Li ghti ng Magazi ne –
www.li ghtf orum. com, Mayı s.
[ 8] Mi chel, L., 1996. Li ght: The Shape of Space Desi gni ng wi t h Space and Li ght,
I nt ernati onal Thomson Publi shi ng I nc., USA.
[ 9] Danger, E. P., 1987. The Col our Handbook: How t o Use Col our i n Co mmer ce
and I ndustry, Gower Techni cal Pr ess Li mi t ed, Engl and.
[ 10] Gage, J., 1993. Col or and Cul t ure; Pr actice and Meani ng f rom Anti qui t y t o
Abstracti on, Uni versit y of Calif orni a Pr ess, Berkeley and Los Angel es.
[ 11] I ES Col or Commi ttee, 1990. Col or and Ill umi nati on, DG- 1, I ESNA, New York.
[ 12] I ES Col or Commi ttee, 1994. The Li ghti ng Desi gn Pr ocess, DG- 7, I ESNA, New
Yor k.
110
[ 13] Aksugür, E., 1977. Renk Çeşi tl eri ni n, Spektral Özelli kl eri Ayrı İ ki I şık Kaynağı
Al tı nda, Mekanı n Al gıl anan Büyükl üğüne Et ki si, Dokt or a Tezi , İ. T. Ü.
Mi marlı k Fakül t esi, Bi zi m Bür o Baskı At öl yesi, Ankar a.
[ 14] Gr aves, M., 1952. Col or Fundament al s, Mc Gr aw – Hi ll Book Co mpany I nc.,
USA.
[ 15] Mill s S., AI A, I ES, 1988. The Art and Sci ence of Col or Mi xi ng, Archit ect ur al
Li ghti ng Magazi ne – www.li ghtf orum. com, Ocak.
[ 16] Bi rren, F., 1955. New Hori zons i n Col or, Rei nhol d Publ i shi ng Cor por ati on,
USA.
[ 17] Bur gner L., 2001. Appl yi ng Li ght and Col or, www.li ghtf orum. com.
[ 18] Bur gner L., 2001. Li ght and Col or: Equi pment and Appl i cati on,
www.li ghtf orum. com.
[ 19] Di Loui e C., 2001. Underst andi ng Li ght and Col or, www.li ghtf orum. com.
[ 20] Kobl o, M., 1963. Worl d of Col or, Mc Gr aw – Hi ll Book Company I nc., USA.
[ 21] Kal mı k, E., 1950. Renkl eri n Ar moni Si st eml eri, Cumhuri yet Mat baası,İst anbul .
[ 22] Köhl er, W. , 1959. Li ghti ng i n Ar chi t ect ur e, Rei nhol d Publi shi ng Cor por ati on,
New York.
[ 23] Benya J. R., PE, IALD, 1988. Pr acti cal Phil osophi es of Li ghti ng Psychol ogy,
Ar chi t ect ur al Li ghti ng Magazi ne – www.li ghtf orum.com, Kası m.
[ 24] Pil brow, R., 1970. Stage Li ghti ng, Nostrand Rei nhol d Company, New York.
[ 25] Parker, W. O. and Smi t h, H. K. , 1968. Scene Desi gn and St age Li ghti ng:
second edi ti on, Hol t, Ri nehart and Wi nst on, I nc., New Yor k; Chi cago;
San Fr anci sco; Atl ant a; Dal l as; Montreal ; Tor onto; London
[26] Rowell, K., 1968. Stage Desi gn, Nostrand Rei nhol d Company, New Yor k.
[ 27] Ayt er, A. S., 1999. Sahne Aydı nl at ması nı n El emanl arı ve Bi r Uygul ama Pr oj esi ,
Yüksek Li sans Tezi, İ. T.Ü. Fen Bili ml eri Enstit üsü, İ st anbul .
[ 28] Şengezer, O., 1999. Bence Dekor ve Kost üm.
111
[ 29] Wat son, L., 1990. Li ghti ng Desi gn Handbook, Mc Gr aw – Hi ll Book Co mpany
Inc., New York...
[ 30] Uyan A. , 2002. Ti yatro’ da I şı k: Çocuk Ti yatrosu ve I şı kl andır ma Tasarı mı,
www.ti yatronli ne. com.
[ 31] Çartı k Y. , 2002. Ti yatro’ da I şı k: Sahne I şı kl andır ması nın Öne mi ,
www.ti yatronli ne. com.
[ 32] Yancey K., AI A, PE, 2001. Li ghti ng f or Hu mans; Not for Met ers,
www.li ghtf orum. com.
[ 33] Gor don G. , I ALD, 1987. Li ght and Shadow, Ar chi t ect ur al Li ghti ng Magazi ne –
www.li ghtf orum. com, Ocak.
[ 34] Akashi Y., 1999. Spar kl e El ement s – A Bri ght I dea, Ar chi t ect ural Li ghti ng
Magazi ne – www.li ghtf orum. com, Kası m.
[ 35] Nati onal Research Council Canada, 2001. Li ghti ng Quality Resear ch,
www.li ghtf orum. com.
[ 36] Özkaya, M., 1998. Aydı nl at ma Tekni ği, Bi rsen Yayı nevi , İst anbul .
[ 37] Küçükdoğu M. Ş. ve li sans üst ü öğrencil eri, 2001. Mi mari Aydı nl at ma:
Yüksek Li sans Ders Notları, İst anbul .
[ 38] Pa mi r H., 2000. Mi mari Tasarı mı n Kur gul arı nda I şı k, XXI Mi marlık Kül t ür ü
Der gi si, 2, 23- 29.
112
EKLER
A. RENK KARI ŞI MLARI
A. 1. Topl amsal Renk Karı şı mı
Beyaz küp yüzey, t uruncu kır mı zı, mor mavi ve yeşil ışı k = beyaz yüzey
113
Beyaz küp yüzey-t ur uncu kır mı zı ı şı k = t uruncu kır mı zı yüzey
Beyaz küp yüzey- mor mavi , yeşil ışı k = cyan yüzey
Beyaz küp yüzey-t ur uncu kır mı zı yeşil ışı k = sarı yüzey
Beyaz küp yüzey-t ur uncu kır mı zı ve mor mavi ı şık = magent a yüzey
114
A. 2. Çı karı msal Renk Karı şı mı
Beyaz küp yüzey, magent a, cyan ve sarı filtreyl e beyaz ı şı k = si yah yüzey
115
Beyaz küp yüzey- magenta filtreyl e beyaz ı şı k = magent a yüzey
Beyaz küp yüzey- magenta ve sarı filtreyl e beyaz ışı k = t uruncu kır mı zı yüzey
Beyaz küp yüzey- magenta ve sarı filtreyl e beyaz ışı k = mor mavi yüzey
Beyaz küp yüzey-sarı ve cyan filtreyl e beyaz ı şı k = yeşil yüzey
116
RENK ALGI LARI
Beyaz Sarı Tur uncu Kı r mı zı Pur pl e
Anl am ( Meani ng)
Açı klık, sı nırsı zlık, ruh
/ öz
I şı k yayılı mı aşırı yükseli ş, ci ddi yet-si zli k
I şı k yoğunl uğu,
neşe, gevşe-me, t ut ku,
yer gi , devri m
I şı k yoğunl uğu,
güç, acili yet, yönel ti ci,
yaşam, kan
Ege menli k, bağı msı zlık,
saygı nlı k, dayanı klılık
Psi kol oji k Düzl em
Barı şçıl,i yi, müke mmel ,
masu m, pozi tif, basit,
saflık
Yaz, aşırı (altı n), sevgi ili şki kur ma, rahatlık, il-ha m, çıl gı n
Şenli k, neşe, sı caklı k,
parıltı, varlık, ür et kenli k
Di nçli k, kan, har eket, sal -
dırganl ı k, babadan gel en,
ent el ekt üel , canl andırı cı
Ol ağandı şı ni t eli kl er, di n, manevi yat,
l üks
Fi zyol oji k Düzl em
Bahar atlı, yumuşak, t emi z, saf, arı, özgür
Hafi f, t emi z, zehi rli,
bi tt er/ acı, i ç/ dahili
Taze, sağl ı klı, vi t ami nl er
Sı cakl ı k, kur ul uk,
ı sı
Süs, kal orif er
Kul ak, Duy ma Se mboll eri
Pi erci ng,
maj ör anaht arı
Yüksek ses, maj ör
anaht arı
Yüksek ses, trompet
Güçl ü, ci ddi
Koku, Tat
Bahar atlı -t atlı,
kr emal ı Ekşi Tatlı
Tatlı, Sert (i çki )
Tatlı
Met af ori k ( mecazi ) Düzl em
Edebi yat, başl angı ç, di ndarlı k,
i nanç, doğr ul uk,
kusursuzl uk
Kı skançl ı k, i mr enme, acı, neşe, onur, a-
şırı sevi nç, gözar dı et me doğu manev.
Eğl ence, kaygı, f erahl ı k
Ar zu, ci nselli k,
er oti zm, hayal gücü
Eski güç, kili se rengi ,
il eri gel enl er, kr all ar ve
i mpar at orl ar
Renkl eri Yapmanı n Geç mi ş Yol l arı
Tebeşi r, kal si yum
sül f at, doğal gypsum, sarı
kil, kurşun kar bonat
Achr e, kurşun bil eşenl eri,
sarı arseni k, hi nt sarı sı,
safran
Çi ğdem, safran, renk karı şı ml arı
Kan, madder, çil ek-ki raz
t ürü meyve, al um
Deni z böcekl eri,
büyük gi zlili kl e ve güçl ükl e
Genel Çağrı şı ml ar
Si yahl a yüksek kontrast
Açı k, t emi z, özgür, canl ı
İ çt en, mutl u, har ar etli,
neşeli
Aktif, heyecanl ı,
meydan oku- ma, li derli k,
mutl u
Günü müz, çağrı şı m, rekl am
Duyul arl a İl gili Çağrı şı ml ar
Safl ı k, t azeli k, masu ml uk
Çok hafif, pür üzsüz,
t emi z
Sı cak, kur u, gevr ek, ka- pal ı, parıltı
saçan, doygun
Sı cak, yüksek ses, dol u,
güçl ü, t atlı, katı, keski n
B. RENK ALGI SI [ 1]
117
Mor
Mavi Yeşil Kahver engi Gri Si yah
Gerili m, i st eksi zli k, pi şmanl ı k, si ni r, heye-can, moder n
Kar arlılık, ci ddi yet, emi r,
sonuç, i nançl ılık
Umut, hoşnutl uk, saygı nlı k,
çevr e, kut sal , i sl am r engi
Maddesel , dur gunl uk, na mussuz,
güçl ü
Göl ge, yengi , soğukl uk/ saki nli k
Sükunet, yas, korku,
kar anl ı k
Özgürl eştir-me, ki bi rlili k
yapay, nesnel ol mayan, yüksek i st ekl er, orji nalli k
Mesaf e, sessi zli k, sonsuzl ı k,
fil ozofi, soğuk, su
Doğallık, canl ılık,
heyecan, barı ş,
ne ml ili k, f emi nen/ di şil
Er oti k ol mayan,
rahat, sakl ı
Döne m/ yaş, sadeli k, uyum
Son, boşl uk, öl üm, si hi r,
zarifli k, al çak gönüll ül ük
Savur ganl ı k/ saç mal ı k
Yaşl ı, soğuk, ne m, dı şsal /
hari ci
Ağı r (koku, t at), t aze,
ekşi , acı, gı-da, kl orofil
yapr ak, yeşil
Gevr ek, ar omati k/ hoş
kokul u Yansı zlı k
Üzgün, deri n mi nör
anaht arı Yu muşak
Yu muşak (donuksa), ti z/ keski n
(yumuşaksa)
Koyu, mi nar/ i ki ncil
Müzi kt e “es”
Tut ukl ul uk/ kapal ılı k,
köşeli, sert, esr arlı
Ağı r-t atlı Kokul u (köt ü
genel de) Ekşi -sul u
Küf kokul u, bayat, kakao
çi kol at a, kı zart ma,
Küfl ü, küll ü
Haşl anmı ş, yenil mesi
uygun ol ma- yan kökü
Di ndarlı k, pi şmanl ı k,
i nanç, hayal gücü
Se mpati, büyük arzu,
ahenk, spont aneli k,
ar kadaş canl ı sı
Umut, gevşeme,
güven, hoş-gör ü, yaşam gi zlili k, aşk, (kurl u aşk)
Te mbelli k, aşırılık, t ut arlılık,
maddesel
Dal gı nlı k, daki kli k,
duyarsı zlık, soğukkanl ı-
lık, al çak gönüll ül ük
Si hi r, yas, egoi zm, suç, güç, baskı, dert / sı kı ntı
Renk karı şı mı
Lapi s l azuli, azune, i ndi go (bitki ), çi vit
ot u
Ver di gri s, mal achi t e,
zümr üt, yapr akl ar,
al dehi t yeşili pari s yeşili
Renk karı şı mı
Odun kömür ü, çi n mür ekkebi , kur um, kat-ran, çi vit ku- rum karı şı mı
Kasvetli, kuşkul u, mut suz
Güvenli, barı şçıl,
mesaf eli / uzak, geni ş
Yatı ştırı cı, bekl enmedi k pasi f, barı ş-çıl, geli ştiri ci rahatl atı cı
Maddesel Sı kı cı Beyazl a yüksek kontrast
Çür ük-t atlı,
narkoti k, hoş kokul u
Seri n, ısl ak, yumuşak,
güçl ü, geni ş
Sul u, neml i, ekşi , zehi rli,
genç, doygun
Çi kol at a, kekl er ve ha mur i şi
Bel i rsi z/ yansı z
(neutral )
Tekeli ne al mak, zengi n
kontrast
118
C. AYDI NLATMA (I ŞI K) AÇI LARI
Karı şı k aydı nl at ma, t üm açıl ar
119
önden aydı nl at ma, 90 önden aydınl at ma, 45 aşağı dan
önden aydı nl at ma, 45 yukarı dan yandan aydı nl at ma, sol tar af
yan aydı nl at ma, yukarı dan arka aydı nl at ma, 90
arka aydı nl at ma, 45 yukarı dan t epeden aydı nl at ma
120
ÖZGEÇMİ Ş
İ dil Gençaydı n, 1977 yılı nda Mal at ya’ da doğdu. Ort a öğr eni mi ni 1995 yılı nda Mal at ya Anadol u Li sesi’ nde t ama ml adı. Aynı yıl, İ st anbul Tekni k Üni versit esi Mi marlı k Fakül t esi Mi marlık Böl ümü’ ne gi rdi. 1999 yılı nda l i sans eği ti mi ni t ama ml adı ve yi ne İ st anbul Tekni k Üni versit esi Fen Bi li ml eri Enstit üsü Mi marlı k Anabili m Dal ı Yapı Bi l gi si ( yeni adı i l e Çevr e Kontrol ü ve Yapı Teknol oji si ) Pr ogr amı’ nda yüksek li sans eği ti mi ne başl adı.
Li sans eği ti mi sonr ası, çeşi tli bür ol ar da ve pr oj eler de çal ı ştı. Ayrı ca, genç mi marl ar ol ar ak kur dukl arı mi m+ tasarı m gr ubu i l e yarı şmal ar a katıl dı. “ Ghi di ni – İt al ya: 3. bi nyıl i çi n kapı kul bu t asarı mı” pr oj esi ve “ Venedi k Bi enali: 3. bi nyıl da kent” post er pr oj esi ul usl arar ası pl atf or ml ar da ser gil endi . Bazı pr oj el eri ve yazıları ul usal der gil erde yayı nl andı. Ayrı ca, Türki ye Bar ol ar Bi rli ği’ ni n t al ebi üzeri ne “ Tür ki ye Bar ol ar Bi rli ği Merkez Yerl eşkesi ” proj esi ni yi ne mi m+ il e hazırl adı.
Şahsi ol ar ak ger çekl eştirdi ği uygul ama çal ı şmal arı ar ası nda; Ni şant aşı’nda bi r ev dekor asyonu i l e KYD adı na; Uzakl ar 2 – Os man At asoy t eknesi eki pman kur gusu, i ç t asarı mı ve şanti ye şefli ği sayıl abilir.