start - mutlu › start-stop-magazine.pdfstart kÜnye sayı 10 / ekim - kasım - aralık 2019...

STARTSTOP M

AG

Yepyeni başlangıçlar için yaşamınızı kolaylaştıracak faydalı bilgiler, kaçırmamanız gereken etkinlikler, keşif rotaları ve daha birçok detay burada...

Keşfetmek için Start’a basın!

Sayı 10Ekim - Kasım - Aralık 2019

3Mutlu Hayata Değer Katar

Yaşadığımız dünyayı ve doğayı korumak, gelecek nesillere doğal bir yaşam armağan etmek bizim için çok önemli. Bu bilinçle, her yıl TEMA aracılığıyla Mutlu çalışanları ve paydaşları adına gerçekleştirdiğimiz fidan bağışımızı Ağustos ayında tarihimizin en büyük yangınlarından birini yaşayan İzmir’e yaptık.

4

14Efsane motor markası Indian Motorcycle’ın adeta ‘Ben buradayım!’’ diye bağıran, deri kaplı yeni yol canavarıyla tanışın!

Tasarım

06Transition-One adlı girişim, donanım iyileştirme teknolojisiyle eski dizel araçları elektrikli araca dönüştürüyor.

İnovasyon

28Gezegenin her bir köşesinden, 2019’da UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yapılan ilginç eklemeler.

Keşif

12Castrol Ford Team Türkiye, “markalar”, “pilotlar”, “2 çeker” ve “gençler” kategorilerinde yarışı 1. sırada tamamlamayı başardı.

Aksiyon

36Süper Hibrit otomobil: Sián

Otomobil

42Sonbahar kaçamak planınızı yaparken hem yeni bir yeri keşfedip hem de Instagram’da bol bol ‘like’ toplamaya ne dersiniz?

Hobi

İçindekiler

İÇİNDEKİLER

StartSayı 10 / Ekim - Kasım - Aralık 2019KÜNYE

YÖNETİMBlek Reklamcılık Hizmetleri Ltd. Şti.100. Yıl San. Sit. 52. Sokak 6/A Maslak / İstanbul

Sorumlu MüdürDoruk [email protected]

YAPIM

Blek Reklamcılık Hizmetleri Ltd. Şti.100. Yıl San. Sit. 52. Sokak 6/A Maslak / İstanbulwww.blektr.com

Yayın YönetmeniTolga Öztü[email protected]

Sanat YönetmeniAlper Arı[email protected]

EditörArda Öztü[email protected]

KATKIDA BULUNANLARİrem Almaç Yüce

REKLAM

Reklam Pazarlama ve Satış Müdürüİdil Gü[email protected]

BASKI

Bilnet Matbaacılık ve Yayıncılık A.Ş.Dudullu OSB. 1. Cad. No:16 EsenkentÜmraniye / İstanbulwww.bilnet.net.tr

Yayın Süresi: 3 ayda birYayının Dili: TürkçeYayının Türü: Süreli yayın

Mutlu Akü ve Malzemeleri Sanayii A.Ş.’nin izni ile çıkartılmaktadır.

5

Kızıllaşan yapraklar, hafif esintiler ve yağmurun ufak dokunuşlarıyla sonbahar geldi. Yol tutkunlarının maceracı ruhlarıyla yepyeni rotaları ve teknolojik gelişmeleri, sürdürülebilir enerji uygulamalarıyla 10. sayımızda sizlerle buluşturuyoruz. Her mevsimi ayrı güzel olan Türkiye’de yol tutkunlarının enerjisini yüksek tutarak hayata değer katmayı başardığımız için mutluyuz.

Mutlu StartStop Magazine’in onuncusu olan bu sonbahar sayısında, keşfedilmemiş yerler, elektronik dünyasına damga vuran gelişmeler, tarzı ve tasarımıya göz dolduran otomobiller, incelemekten sıkılmayacağınız rotalar var.İnceleyerek, birlikte hayata değer katmak dileğiyle...

Merhaba, Hoşgeldiniz!Edito

Mutlu StartStop Magazine

F

Dizel araçlarıelektrikliye dönüştüren girişim

Fransız girişimi Transition-One, eski dizel araçlara makul bir bedel karşılığında elektrik motoru, batarya ve bağlantılı bir gösterge paneli ekleyen donanım iyileştirme teknolojisi geliştirdi.

Transition-One kurucusu Aymeric Libeau “Yeni bir elektrikli arabaya 20 bin Euro veremeyecek durumdaki insanlara ulaşmayı hedefliyorum.” diyor. 2009 model bir Renault Twingo’yu 180 kilometre menzilli bir elektrikli araca dönüştürdüğü ilk prototipini gösteren Libeau “Avrupa’da en çok satılan modelleri elektrikli otomobillere dönüştürüyoruz.” dedi.

Dönüşüm bir günden az sürüyorLibeau, bu yılın sonuna kadar Fransız ve Avrupalı düzenleyicilerden onay almayı umuyor. Ayrıca talep durumunu test etmek için Eylül ayında ön sipariş almaya başlayacak. Otomobil üreticileri, Avrupa’daki katı karbon salınımı düzenlemelerine uyabilmek için hızla elektrikli araba üretmeye çalışıyor. Eski dizel arabaları yasaklayan şehirlerin sayısı her geçen gün artıyor. Önümüzdeki on yıl içinde de çok daha fazla Avrupa şehri fosil yakıtlı arabalara erişimi kesecek.

Libeau’nun yöntemiyle dizel aracı elektrikliye dönüştürme işlemi bir günden az sürüyor.

Transition-One adlı girişim, donanım iyileştirme teknolojisiyle eski dizel araçları elektrikli araca dönüştürüyor.

6 İnovasyon

Pop.Up adlı konsept, hem karada hem de havada gitmeye uygun tasarımıyla geleceğin aracı olmaya aday.

8 İnovasyon

ŞŞimdiye kadar gördüklerimizden bir hayli farklı olan bu konsept araç, şehir içi taşımacılık ve ulaşımda devrim yapacak bir girişim.

Büyük şehirlerdeki trafik sıkışıklığının önüne geçmek amacıyla tasarlanan araç, modüler yapısı sayesinde karada ve havada kullanılabiliyor. Italdesign ve Airbus işbirliğiyle tasarlanan bu uçan otomobil, tamamen elektrikli ve tepesinde dilediği zaman uçmasını sağlayan dört ayrı pervanesi bulunuyor. Üç katmanlı bir tasarıma sahip olan Pop.Up’ın ana ünitesi ise ferah bir yaşam alanı sunan 2.6 m uzunluğunda, 1,4 m yüksekliğinde ve 1,5 m genişliğindeki karbon-fiber bir kapsül. Karadayken kapsülün altına teker ünitesi yerleştiriliyor. Eğer yolculuk havada devam edecekse, bir değişim istasyonunda teker ünitesi sökülüyor ve kapsülün üst kısmına pervane ünitesi entegre ediliyor. Pop.Up, 15 dakikada şarj olabilen bataryasıyla, boşken havada 100 km yol yapabiliyor ve saatte 100 km hıza çıkabiliyor.

Kişisel kullanımdan ziyade gerçek anlamda bir taksi gibi hizmet vermesi planlanan Pop.Up, yolcularını bulundukları yerden alacak, ihtiyaca ve trafik durumuna göre karadan ya da havadan gitmelerini sağlayacak şekilde tasarlanmış. Şehirlerin giderek kalabalıklaştığı ve günümüzde bile metropollerde bir işkenceye dönüşen trafik sorunun giderek daha da fazla artacağı düşünülürse, Pop.Up. gibi bir araca çok yakında ihtiyaç duyacağımız kesin.

HEM KARADA, HEM HAVADA: AIRBUS POP.UP

12 Aksiyon

Castrol Ford Team Türkiye, 2019 sezonunu aldığı şampiyonluklarla yine domine etti!Castrol Ford Team Türkiye, “markalar”, “pilotlar”, “2 çeker” ve “gençler” kategorilerinde yarışı 1. sırada tamamlamayı başararak, zorlu ralliyi tüm kategorilerde domine etti ve Türkiye Ralli Şampiyonası 2019 sezonu “pilotlar” ve “markalar” şampiyonluğunu bu yarış ile birlikte matematiksel olarak garantiledi.

deneyimli co-pilotu Onur Vatansever’ın de desteği ile 3. kez Türkiye Ralli Şampiyonası ‘Pilotlar Şampiyonluğu’nu sezonun son yarışı olan Bursa Rallisi öncesi matematiksel olarak garantilemeyi başardı.

2 çeker ve gençler şampiyonasında ekiplerimiz büyük avantaj elde ettiCastrol Ford Team Türkiye’nin ‘2 çeker’ kategorisinde Fiesta R2T aracı sezon başından bu yana her yarışta güçlü rakiplerine karşı imkansızı başaran pilotları Ümitcan Özdemir – Batuhan Memişyazıcı ikilisi ise 37. Ford Otosan Kocaeli Rallisi’ni de 1. olarak tamamladılar ve sezonu 2 çeker kategorisinde şampiyon olarak bitirme yolunda en önemli virajı geçtiler.

Türkiye Ralli Şampiyonası’nda 2019 sezonunun 6. yarışı olan ve aynı zamanda Türkiye Historic Ralli Şampiyonası ile Zafer Vatansever Ralli Kupası’na da puan veren 9 özel etaba sahip 37. Ford Otosan Kocaeli Rallisi, 12-13 Ekim tarihlerinde zorlu toprak eteplarda gerçekleşti. Ford Otosan ana sponsorluğunda Kocaeli Otomobil Sporları Kulübü tarafından organize edilen rallide bu yıl 62 ekip, 2 gün boyunca toplam 9 etapta 100,46 kilometresi özel etap olmak üzere toplamda 292,44 kilometre yol kat etti.

Murat Bostancı – Onur Vatansever Türkiye Ralli Şampiyonası’nda şampiyonluklarını garantiledilerUluslararası yılın motoru ödüllü EcoBoost motora sahip 4 çeker Fiesta R5 ile genel klasmanda mücadele eden Castrol Ford Team Türkiye’nin şampiyon pilotu Murat Bostancı


Geçtiğimiz iki yılın Türkiye Ralli Genç Pilotlar Şampiyonu, Castrol Ford Team Türkiye çatısında yetişen And Sunman da 37. Ford Otosan Kocaeli Rallisi’ni kendi kategorisinde ilk sırada tamamlayarak şampiyonluk yolunda büyük avantaj elde etti.

Bostancı: “Bu rallide Pilotlar, co-pilotlar, markalar, 2 çeker ve gençlerde birinci olarak hedeflerimizin tamamına ulaştık”37. Ford Otosan Rallisi’nde hedeflerinin tamamına ulaştıklarını ifade eden Castrol Ford Team Türkiye Takım Direktörü Serdar Bostancı, yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Castrol Ford Team Türkiye olarak, bizim için oldukça zorlu bir sezonu geride bırakmak üzereyiz. Toplam 10 ekiple katıldığımız sezonun 6. yarışı olan 37. Ford Otosan Kocaeli Rallisi’nde hedefimiz ‘pilotlar’, ‘co-pilotlar’, ‘markalar’, ‘2 çeker’ ve ‘gençler’ kategorilerinde yarışı birinci sırada tamamlamaktı ve bu hedeflerimizin tamamına ulaştık. Şampiyon pilotumuz Murat Bostancı kariyerinin 100. yarışını 1. sırada tamamlayarak ‘Türkiye Pilotlar Şampiyonluğu’ yolunda en önemli virajı başarı ile geçti. Şimdi, Kasım ayında yapılacak Yeşil Bursa Rallisi ile 2019 Türkiye Ralli Şampiyonası’nı ‘markalar’, ‘pilotlar’, ‘co-pliotlar’, ‘2 çeker’ ve ‘gençler’ kategorilerinde kupalarımızı alarak tamamlamayı hedefliyoruz.”

14 Tasarım

IndianEfsane motor markası Indian Motorcycle’ın adeta ‘Ben buradayım!’’ diye bağıran,

deri kaplı yeni yol canavarıyla tanışın!

Bir Klasikten Yol Canavarına


Suya ve ulraviyole ışınlarına karşı dirençli olan deri kaplama çantalarının ve gövdesinin

yanısıra 124 litre taşıma kapasitesine sahip olan Indian Roadmaster Classic, ayrıca

Thunder Stroke V-twin motoru sayesinde her türlü yol koşulunda muhteşem bir

performans sunuyor. Navigasyon ve ses sistemini kontrol etmenizi sağlayan ve araç

hakkında bilgi veren 7 inç dokunmatik ekranı da gövdesinde taşıyan Indian Roadmaster

Classic yol tutkunlarını fazlasıyla mutlu edeceğe benziyor.

Motosiklet tutkunlarının ‘’efsane’’

olarak nitelendirdiği, Amerika’nın

ilk motosiklet markası Indian

Motorcyle, deri gövde tasarımıyla

yollar için tasarlanmış yeni

modelini tanıttı. Indian Roadmaster

Classic isimli yeni yol canavarı,

tüm yenilikçi özelliklerine rağmen

vintage ruhunu kaybetmemeyi de

başarmış. Parlak krom gövdesiyle

ışıldayan, deri kaplamasıyla göz

dolduran, çamurluklarıyla bile

dikkat çekmeyi başaran yeni model

Indian Roadmaster Classic, sanki

‘’Gözünüzü benden ayırmayın!’

diye bağırıyor. Bu modelle lüks

tur motorlarında çığır açan Indian

Motorcycle, bu aracın tamamen

müşterilerin talepleri doğrultusunda

ortaya çıktığını açıkladı.

16 Tasarım

Mercedes-Benz’in tarihi otomobili Simplex elektrikli bir motorla yeniden tasarlanarak günümüze uyarlandı.

Mercedes’in tasarım ekipleri Simplex’i,

markanın köklü tarihinden gelen DNA’sını

bugünün ileri teknolojilerine uyarlama

yeteneklerini sergilediği bir proje olarak ortaya

çıkardı.


11902’de üretilmeye başlayan ve o dönemin en lüks araçlarından olan Mercedes-Benz Simplex günümüzün elektrikli motorlarından biriyle modernleştirilerek yeniden tasarlandı. Markanın Nice’teki yeni tasarım merkezinde yaratılan bu konsept, 120 yıllık tarihle bugünün ileri teknolojilerini kusursuz bir dengeyle bir araya getiriyor.

İki kişilik otomobilin eski tasarımla arasındaki en büyük fark ise önündeki ızgara yerine dijital bir ekranın yerleştirilmiş olması. Izgara, Simplex’in 20. yüzyıl başları için çok yenilikçi olan öne yerleştirilmiş motorunu gizliyordu. Izgaranın yerine geçen ve pembe altın renkli çerçeveye sahip olan 3 boyutlu ekran ise Mercedes’in vintage logosunu sergiliyor. Bunun haricinde yeni otomobil, eskisinin yuvarlak hatlarını ve gövdesinin dışında duran tekerleklerini koruyor.

Aracın içi ise minimal bir kokpit biçiminde tasarlanmış. Bir sütunun üzerinde bulunan direksiyonu ile kontrol düğmeleri ve paneli, gemicilikten ilham alan dokunuşlar taşıyor; yolla ilgili bilgiler ve hız ise projeksiyonlar aracılığıyla gösteriliyor. Gök mavisi rengindeki döşemesi de Nice’in bulunduğu Cote D’Azur bölgesine bir saygı duruşu niteliği taşıyor.

Mercedes’in tasarım ekiplerinin başında bulunan

Gorden Wagener, Vision Mercedes Simplex için “Sadece

Mercedes-Benz kadar güçlü bir marka geçmiş ile geleceği

fiziksel olarak buluşturabilir. Vision Mercedes Simplex,

Mercedes-Benz’e özgü lüksün dönüşümünü simgeliyor”

yorumunu yaptı.Vision Mercedes Simplex’in bir konsept

olmaktan çıkıp üretime geçmesi mümkün olmasa

da Mercedes araca far ve diğer güvenlik unsurlarını

eklemeye karar verirse vintage ile moderni buluşturan bu

ilginç aracı yollarda görebiliriz.

120 Yıllık Tarih Elektriklendi

18 Tasarım

Cookoo Akıllı Kol Saati

Walkman Geri Döndü!

Telefonunuz Bunu Hak Ediyor!

Piyasadaki akıllı saatlerin aksine şarj

sorununu tamamen ortadan kaldıran Cookoo

Watch akıllı kol saatinde 2 adet değiştirilebilir

pil bulunmakta. Pillerden birisi analog saat

kadranı faaliyetleri için gereken enerjiyi

sağlarken diğeri ise sizlere çeşitli bildirimleri

ileten elektronik ekran için gereken enerjiyi

sağlamakta. Bu piller sayesinde diğer akıllı

telefonlarda olduğu gibi saatinizi her gün şarj

etme zorunluluğu ortadan kaldırılmış.

Sony’nin ilk taşınabilir kaset oynatıcısı TPS-L2 Walkman’den esinlenerek ona

saygı duruşunda bulunan bu Walkman, özel tasarımlı yumuşak kılıf ve paket

içinde sunuluyor. Ayrıca bu retro modelin, klasik Walkman modellerinden

ilham alan kaset teybi şeklinde bir kullanıcı ara yüzü ve arka panelinde 40.

yıldönümü logosu bulunuyor. NW-A100TPS ile, bir yandan Walkman’in eski

tasarımının tadını çıkarırken diğer yandan da en son teknolojiyi parmaklarınızı

ucunda deneyimleyebilirsiniz.

Cobra Pro Wireless Charging Mount, akıllı telefonları en

verimli şekilde kullanmak ve yoldayken bile şarj edebilmek

için özel olarak tasarlanmış bir akıllı şarj cihazı. Can sıkıcı

kabloları ortadan kaldıran bu araç şarj cihazı, telefonunuzu

diğer kablosuz şarj cihazlarına göre %40 daha hızlı

şarj edebiliyor. Cihazın sahip olduğu basınç sensörü,

telefonunuzu tutan kolların kilitlenmesini ve düşmemesini

sağlıyor. Böylece en büyük ve ağır telefon modellerini bile

güvenle şarj ediyor.

themagnetmount.com

cookoowatch.com


Hayatı her yerde ve herkes için kolaylaştıracak teknolojiler yaratan HP’nin

cep telefonu boyutundaki mobil fotoğraf yazıcısı Sprocket Plus, yeni yılda

sevdiklerine fotoğraf baskısı almanın en keyifli ve şık yolunu hediye etmek

isteyenlere özel bir hediye seçeneği olarak dikkat çekiyor. Sprocket Plus

ile alınan baskılar ZINK Sıfır Mürekkep Teknolojisi kullanılarak üretildiği

için gerekli olan tüm renkler HP fotoğraf kağıtlarının üzerinde bulunuyor.

Böylece kullanıcıların mürekkebin tükenmesi konusunda endişelenmesine

de gerek kalmıyor. Sprocket Plus; lekelenmeye, suya, yıpranmaya karşı

dayanıklı ve arka tarafı yapışkanlı baskılar sunuyor.

Egzersiz bisikleti ile çamaşır makinesinin birleşiminden oluşturulmuş, çok işlevli, “Bike Washing Machine” adındaki

bu ürün. Bisiklet çamaşır makinesinin tasarımı ise Çin’in Dalian Üniversitesi’nde tasarım öğrenimi gören Li Huan

ve arkadaşları tarafından yapılmış. Sıradan bir egzersiz bisikleti ile çamaşır makinesini birleştiren Huan, günlük

antrenmanınızı yaparken çamaşırlarınızı da yıkayabileceğiniz bir ürün ortaya koymuş. Yani egzersiz bisikleti ile

çamaşır makinesi birleşince çamaşırlarda spor yaparken yıkanmış oluyor !

Bisiklet Çamaşır Makinesi

Yeni Yılda HP Sprocket Plus ile Anınızı Ölümsüzleştirin

Son teknoloji ürünü Seabreacher, sürati ve

çevikliği ile kullanıcılara keyifli anlar yaşatan bir

dalış makinası. Yunus, köpek balığı ve katil balina

gibi farklı tasarımlara sahip ayrodinamik yapısı

sayesinde suyun üzerinde ve altında oldukça

seri şekilde hareket edebilen Seabreacher, dalış

meraklılarına yeni bir alternatif, eğlence ve spor

imkanı sunuyor. Denizlerde macera arayanlar için

mükemmel bir alternatif sunan dalış makinası ile

yunus balıkları gibi suyun üzerinde zıplayabilir,

köpek balıkları gibi suyun altında çevik manevralar

yapabilirsiniz. Jet ski ve diğer deniz araçlarına

nazaran daha fazla hareket kabiliyetine sahip

Seabreacher kullanıcılara çok farklı ve değişik bir

keyif veriyor.

Seabreacher Dalış Makinası

hp.com seabreacher.com

20 Tasarım

20g IPX4 suya dayanıklı micro kamera, hızlandırılmış

veya atlamalı modda 25 fps’de tam HD ve 30 fps’de

1080p çekim yapabiliyor. Ayrıca klipleri ağır çekimde

kaydedebilir ve 5 mp fotoğraflar çekmenize olanak

sağlıyor. Ufak çakmak boyutlu bu aksiyon kamerası,

FlowState stabilizasyonu içeriyor, mükemmel çekimlerin

yapmak için AI destekli FlashCut ve mıknatısı sayesinde

metal yüzeylere bile yerleştirebilirsiniz.

Insta360Go Micro HD Kamera

bynorth.com

insta360.com

Polaroid Lab, akıllı telefonunuzdaki fotoğrafları basmanıza ve evinizde

küçük bir karanlık oda kurmanıza olanak tanıyor. İstediğiniz fotoğrafı seçin

ve telefonu Polaroid Lab platformunda aşağıya bakacak şekilde yerleştirin.

Kırmızı baskı düğmesine bastığınızda, cihaz seçtiğiniz görüntüyü filme

yansıtıyor ve kısa sürede baskısını yüksek kalitede almanızı sağlıyor.

İsterseniz tek tekek fotoğrafları basabilir ve hatta artırılmış gerçeklik

figürleri ve kolajlarını deneyebilirsiniz.

En iyi akıllı telefonları ve gözlükleri bir araya getiren Focals, yalnızca sizin görebileceğiniz

dijital bir ekrana sahip. Slack, Gmail, takvim, Amazon Alexa, yazılı mesajlaşma, Uber,

Spotify ve hatta uçuş güncellemeleri dahil olmak üzere çeşitli uygulamaları ve özellikleri

yönetebilirsiniz. Üstün dayanıklılık ve performans için gözlükler yansıma önleyici,

çizilmeye karşı dayanıklı ve su geçirmez olarak üretiliyor.

Polaroid Laboratuvarı

North Focal Akıllı Gözlük

polaroid.com

22 Yaratıcılık

Y

Spagettiden İskeletler

Yaratıcı zekanın sınır tanımazlığı bu kez Fransız iç mimar ve görsel sanatçı Alice Pegna’nın projesiyle bir kez daha kendini gösteriyor. Tasarımlarında alışılmışın dışında ve şaşırtıcı malzemeler kullanmayı tercih eden Pegna, bu seçimini spagettinin yemekle özdeşleşen imajı ve kırılgan, nazik yapısı nedeniyle yaptığını söylüyor.

Seçtiği materyalleri gerçek amaçlarının dışında kullanarak eserlerine sürprizli bir hava katan Pegna, Ex Nihilo adını verdiği bu projesinde de pişmemiş spagettilerden geometrik şekilli, iskelete benzeyen elbise, takı ve baş aksesuarları üretmiş. Pişmemiş spagattilerin ince formlarından kaynaklı görece esneklikleri ve kolayca bölünebilmeleri gibi özelliklerini bu tercihinin diğer sebepleri olarak sıralayan Pegna, tasarımlarını üretmeye çokgen şekillerle başlıyor.

Bu çokgenlerin sağlamlığı parçaların birbiriyle bütünleşmesiyle artıyor ve böylece ortaya heykelimsi yapılar çıkmış oluyor. İnsan vücudunu algılama biçimimizi değiştiren bu narin heykeller sanki vücudun kendinden bir parça gibi görünüyor. Tasarımlarını siyah bir fonun önüne dizdiği siyah minimal mankenlerde sergileyen Pegna, böylece onları öne çıkarmış oluyor. Işık ve duman efektleri ile de çarpıcılık katsayılarını yükseltiyor.

‘Hiçbir şey yoktan var olmaz’ anlamına gelen Ex Nihilo projesinde Pegna, doğada zaten her şeyin var olduğunun ve bizim de onu ister istemez taklit ettiğimizin de altını çizmek istiyor. Pegna gelecekte, Ex Nihilo’yu bir adım daha öteye taşıyarak spagettiden oluşan bu iskeletlerin dayanıklılıklarını test etmek için mankenleri devre dışı bırakacak ve onları boşlukta, desteksiz olarak tasarlayacak.

Sıra dışı bir materyalle tasarlanan zarif iskeletler yaratıcılığın sınırsızlığına harika bir örnek niteliğinde.

24 Vizyon

Taksim Meydanı’nın simgesi Cumhuriyet Anıtı’nın

yapımı için Roma’ya gönderilen 21 yaşında

bir genç kadın Sabiha Ziya, kültür ve sanatın

gelişimi için yaptıklarıyla bir döneme adını altın

harflerle yazdırmış Hasan Ali Yücel’in “bir çocuk

olarak” portresi, karikatürist Altan Erbulak’ın

henüz çocukken Mustafa Kemal’le karşılaşma

anları, Atatürk’ün kütüphanecisi Nuri Ulusu’nun

çocukluğunda kendine çizdiği yol, Türkiye’nin

ilk kadın tiyatrocusu Afife Jale, savaş sırasında

insanlara umut veren Çalıkuşu ve çok daha fazlası

Sunay Akın’ın etkileyici anlatımıyla Aslanlı Yol’da

kendine yer buluyor.

Hoffer bu kitabında, kendi ülkülerine ulaşmak

için gerekli enerjiyi kitlelere “pompalayan” dinî

ve ideolojik hareketlerin gelişme safhalarını,

beslenme kaynaklarını, birey ve toplum üzerindeki

çalışma mekanizmalarını, bağlayıcı ve zorlayıcı

yapılarını irdelerken, okuru da bu konular üzerine

her daim sorgulamaya –zaman zaman kendisine

cephe alınmasını dahi göze alarak– teşvik ediyor.

Yazıldığı 1951 yılından bu yana birçok dile

çevrilen ve tüm dünyada çoksatar olan Kesin

İnançlılar, günümüz dünyasına hâlâ ışık tutan bir

yapıt.

Betigül tüm toyluğu ve hırslarıyla kocasını kendi seçmişti. Genç kızın çiçekleri gelmiş, zarif gelinliği

hazırlanmış ve yaşadığı aşk masalının mutlu sonla bitişine çok az kalmıştı. Evleneceği gün annesi

onu kenara çekip, “Yuvayı dişi kuş yapar,”; babası “Artık senden kocan sorumlu, onun sözünden

dışarı çıkma,” dedi. Betigül o gün ailesine, dostlarına ve en çok da kocası Tayfun’a güvendi ama

gerçek hayat zordur, acı çekirdektir! Düğünü güzel bitse de karışık bir hikâye onun için henüz

başlamıştı! Vücuduna kurşunlar isabet etse bile yaşamaya devam eden insanlar da vardır… Kötü

sözlerle, çirkin davranışlarla delik deşik olup ölen kadınlar da... İşte Betigül aslında her ikisiydi.

Artık kadın olmanın sınavını tek başına verecek, kendi kurtuluşu için mücadele edecekti!

“Tam o noktada görünüşleri değişmeye

başlıyor… Kıyafetle korunmayan derileri

kızarıyor, yüzleriyle elleri şişiyor. Alınlarında,

saç diplerinde kan benekleri beliriyor. İki

saat içinde onları tanıyamaz hale gelmiştik.

Bu insanlar, korkunç şekilde acı çekerek

öldüler. Bilinçleri açıktı. Konuşamıyorlardı.

Sadece fısıldayabiliyorlardı. Onları öldürmemiz

için bize yalvardılar.” Yer: Çernobil Nükleer

Santrali, Pripyat, Ukrayna Tarih: 26 Nisan

1986 Saat: 01.23.40

Aslanlı Yol

Kesin İnançlılar

Acı Çekirdek

Çernobil

EdebiyatEditörün seçimi

25

Salon İKSV, şehrin farklı noktalarında gerçekleştirdiği Gezgin Salon

etkinliklerine son sürat devam ediyor. Birlikte Güzel’in desteğiyle 30

Kasım’da gerçekleştirilecek Mac DeMarco konseri Volkswagen Arena’da

yapılacak. Indie rock yıldızı DeMarco, “Peçeteye İstek”in en çok istek alan

isimlerinden biri olarak Gezgin Salon’da ağırlanacak.

MIX Festival, 4. yılında da müzikseverleri farklı tarz ve isimlerden oluşan

bir konser dizisiyle oldukça heyecanlandıracak. Dark dizisinin tema

müziklerini yapan Booka Shade, kendine özgü ritimlerle akıllarda yer eden

N’TO, Londralı indie grubu Teleman gibi birçok önemli müzisyen festival

kapsamında Zorlu PSM’nde olacak. 15-16 Kasım tarihleri arasında Zorlu

Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleşecek olan festivalde yerli ve

yabancı birçok sanatçı sahne alacak.

Müzik kariyeri boyunca Grammy ve MTV Müzik

Ödülleri başta olmak üzere sayısız ödülü ve 100

milyonun üzerinde albüm satışı bulunan, Bilboard

tarafından tüm zamanların en başarılı 30’uncu

sanatçısı seçilen Byran Adams, 16 Kasım 2019

Cumartesi gecesi İstanbul / Ülker Arena’da

Volume Up Organizasyonu ile müzikseverlerin

karşısına çıkacak.

Adams kariyeri boyunca Cuts Like A Knife ve

Waking Up the Neighbours gibi pek çok önemli

albüm ve Summer of ’69, Everything I do, Have

You Ever Really Loved a Woman?, Heaven gibi

pek çok sevilen besteye de imzasını attı.

Mac DeMarco İstanbul Konseri

MIX Müzik Festivali

Bryan Adams Konseri

KonserEğlenme zamanı

Mutlu Hayata Değer Katar

26 Vizyon

İstanbul Modern’in yeni sergisi “Sen Söyle” ile Canan Tolon’un

1980’li yıllardan günümüze uzanan sanatsal birikimini

izleyiciyle buluşutuyor. Sanatçının çizimden fotoğrafa,

resimden yerleştirmeye uzanan kendine özgü ifade ve

teknik arayışını görünür kılan sergi, aynı zamanda, Tolon’un

Türkiye’de ilk kez bir müze çatısı altında gerçekleşen kişisel

sergisi olma niteliğini taşıyor. 2 Şubat’a kadar - İstanbul

Modern

20. yüzyılın en etkili sanatçılarından Andy Warhol, 90 orijinal

eseriyle 7 Kasım’dan itibaren McArt.ist desteği ve Begüm

Alkoçlar küratörlüğünde UNIQ Expo’da sanatseverlerle

buluşacak. Pop Art’a saygı duruşu niteliğindeki bu sergi,

İstanbul Maslak’ta 1500 metrekarelik dev bir Pop Art

arenası sunacak. Pop Art sanatının öncüleri Keith Haring,

Roy Lichtenstein, James Rosenquist ve Robert Indiana’nın

Türkiye’de ilk kez sergileneceği orijinal 40 eserini de karşımıza

çıkaracak.

Pera Müzesi Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu’ndan esinlenen

Nicola Lorini’nin “Tüm Zamanlara, Tüm Üzgün Taşlara” başlıklı

video yerleştirmesi ziyarete açıldı. Kilogramın tanımının değişmesi,

internetin teorik kütlesinin hesaplanması gibi bilim dünyasındaki

güncel gelişmeleri merkezine alan yerleştirme, Anadolu Ağırlık ve

Ölçüleri sergi salonunda izlenebilir. 2 Kasım’a kadar - Pera Müzesi

Sen Söyle

Pop Art’ın Dahisi Andy Warhol

Tüm Zamanlara, Tüm Üzgün Taşlara

GaleriSanat dünyası


Jaipur, Hindistan

Vatnajökull Milli Parkı, İzlanda

‘Pembe Şehir’ olarak da bilinen Jaipur, kafes gibi

tasarlanmış, çağının ötesinde bir şehir planlamasına

ve olağanüstü bir mimariye sahip. 1729’da kurulan

Jaipur’un Hawa Mahal ve Birla Mandir gibi birbirinden

güzel yapılarının renkli cepheleri, şehri Hindistan’ın

en popüler destinasyonlarından biri kılıyor.

Eklenen 29 yerle birlikte artık 1.211 adet yer içeren UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki her bir yer kendine has karakteristik özelliklere sahip ve hepsi bir arada, dünya tarihinin önemli bir arşivini oluşturuyorlar. Bu yıl listeye eklenenler arasında Çin’deki göçmen kuş yollarından İtalya’nın Prosecco tepelerine, Birleşik Krallık’taki Jodrell Bank Rasathanesi’nden Polonya’daki taş ocaklarına dek birçok farklı yer bulunuyor.

İşte gezegenin her bir köşesinden, 2019’da UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yapılan ilginç eklemeler.

On adet yanardağa ev sahipliği yapan ve İzlanda yüzölçümünün

yaklaşık %14’ünü kaplayan bu görkemli park, buz mağaraları, buzul

vadileri ve diğer tüm etkileyici manzaraları ile İzlanda’nın eşsiz doğasını

deneyimlemek isteyen herkesi cezbediyor.

Dünyaya İz Bırakanlar

Antik Kavanozlar, Laos

Bagan, Myanmar

Şeki Han Sarayı, Azerbaycan

28 Keşif

Laos’un kuzeyindeki bir düzlükte bulunan 2 binden fazla

taş kavanoz Demir Çağı’nda cenazeleri gömmek amacıyla

kullanılmış. İnsanlığın milattan önce 500 yıllarındaki çarpıcı

bir eseri niteliğindeki bu kavanozlar aynı zamanda insanlığın o

zamanlardaki varlığının en somut kanıtı.

Myanmar’ın kutsal düzlükleri, Budist sanat ve mimarinin en nadide örneklerine ev sahipliği yapıyor.

9. yüzyıldan 13. yüzyıla dek Pagan imparatorluğunun başkenti olan Bagan’da, 10 binin üzerinde

Budist tapınak, pagoda ve manastır yer alıyordu; bugün ise bunlardan 2 binden fazlası hala ayakta.

Göz alabildiğine uzanan bu mistik bölgeyi farklı bir açıdan göstermek için güneş doğarken sıcak hava

balonu gezileri de düzenleniyor.

Tarihin en önemli ticaret yolu olan İpek Yolu üzerinde

bulunan Şeki Han Sarayı, 1700’lerde ipek ticaretinin

ne kadar güçlü olduğunu bütün lüksüyle ortaya

koyuyor. Birkaç stilin bir araya geldiği bir mimariye

sahip olan saray, vitraylı pencereleriyle büyüleyici bir

yer.


12 binden fazla antik mezarın yer aldığı bölge, UNESCO’ya

göre, hem sayılarının çokluğu hem de mezar odalarının

detaylarıyla dünyanın herhangi bir yerinde benzeri olma-

yan özellikler sergiliyor. Milattan önce 2050 ve 1750 yılları

arasında, Bahreyn adasına yerleşen insanların kullandığı bu

mezarlıkta, hem kraliyet ailesinden hem de halktan kişiler

gömülmüş.

440 yıldır, kladruber adlı özel at cinsinin Habsburg İmparatorluğu’nun törenlerinde kullanmak için üretildiği

ve eğitildiği Kladruby Nad Labem, Avrupa’nın önde gelen at yetiştirme yerlerinden. Kasabanın sadece at

yetiştiriciliği için tasarlandığı düşünüldüğünde, atların insanlık tarihinde ticaret, tarım ve askeri amaçların

yanı sıra, aristokratik temsil için de ne denli büyük bir öneme sahip olduğu anlaşılıyor.

İtalyan çiftçilerin ünlü Prosecco şarabını üretmek için farklı

tekniklerle yetiştirdikleri asmalar, buradaki tepeleri bereketli

ve yemyeşil bir hale büründürmüş. Küçük kasabalarla

birbirinden ayrılan bu zümrüt tepeler, aynı zamanda bağcılık

kültürünün yüzlerce yıllık varlığını da kanıtlar nitelikte.

Prosecco Tepeleri, İtalya

Dilmun Mezar Höyükleri, Bahreyn

Kladruby Nad Labem, Çek Cumhuriyeti

30 Keşif

H

Zümrüt Renkli Karadağ Sahilleri

Hem yeni kültürleri keşfetmek hem de denizin tadını çıkarmak istiyorsanız Karadağ böyle bir tatil planı için kusursuz bir destinasyon. Üstelik vizesiz seyahat edilebilmesi sayesinde son dakika yapılan tatil planları için de ideal. Karadağ’ın başkenti Podgorica’ya direkt uçuş var, Podgorica’dan Adriyatik’in masmavi kıyılarına inmekse küçük bir ülke olan Karadağ’da neredeyse hiç zamanınızı almayacak.

Kotor Körfezi, Karadağ’da görmeniz gereken yerlerin başında geliyor. Kotor Körfezi’nin

Vizesiz seyahat edilebilen Karadağ’ın sahilleri, misafirlerine tarihle doğanın kucaklaştığı yemyeşil cennetler vadediyor.


Kotor Körfezi’nin manzarasını doya doya izleme

fırsatını kaçırmamak için St. John kilisesinin

bulunduğu tepeye mutlaka tırmanmanızı öneriyoruz.

Ayrıca Kotor’un iki yanındaki surların üzerinde

yürüyerek körfezi ve şehri bir farklı açıdan daha

görebilirsiniz.

kalbindeki şehir aynı adı taşıyan Kotor. Büyüleyici bir tarihi kent merkezi olan Kotor, taş sokaklarında zamanın nasıl geçtiğini anlamayacağınız bir yer. Burayı Venediklililer inşa ettiği için İtalyan mimarisinin albenisi Kotor’a da yansımış. Minik meydanları, çeşmeleri ve şirin kafeleriyle sizi büyüleyeceğinden emin olabilirsiniz.

Kotor Körfezi’nde görmeniz gereken yerler Kotor merkezi ile sınırlı değil. Perast da muhteşem bir konuma ve mimariye sahip minik bir kasaba. Buraya Kotor’dan kısa bir sürede kara yoluyla ulaşabildiğiniz gibi tekne ile de gitmeniz mümkün. Burası kısa sürede gezilebilecek kadar ufak olsa da eğer denize de girmeyi düşünüyorsanız tüm bir günü keyifle geçirebilirsiniz. Perast’ın karşısında birisi yapay diğeri doğal iki de minik ada bulunuyor. Bunlardan doğal olanında bir manastır bulunuyor bu nedenle ziyarete açık değil, Our Lady of the Rocks isimli diğer adada ise gezebileceğiniz bir müze ile bir kilise var.

Kotor Körfezi’nin bir diğer görülmeye değer yeri

de Dobrota. Burası tam bir sahil kasabası ve kıyıdaki tüm evlerin kendine özel minik iskelelerinin olduğu, denizle iç içe bir yer. Muhteşem gün batımlarını sahildeki minik, yerel restoranlardan izleyebileceğiniz gibi, burası Karadağ kıyılarını gezerken hem sakinliği hem de seçenek bolluğu açısından konaklamak için de iyi bir nokta olabilir.

Budva, Karadağ dendiğinde aklan ilk gelen bir diğer yer. Ancak burası popülerliği ve aynı zamanda da eğlence merkezi oluşu nedeniyle huzurlu bir tatil arayışında olanlara pek hitap etmeyebilir; özellikle de Temmuz ve Ağustos gibi yüksek sezon aylarında. Yine de tarihi merkezi, muhteşem plajları ile kesinlikle ziyaret etmeye değer. Sonbaharda tadına doyamayacağınız görselliği ile mekanların keyfine diyecek olmayacak.

Karadağ’ın Adriyatik kıyısındaki İtalyan esintili, Balkan

sıcaklığındaki kent ve kasabalarının dağ ve deniz havası

sonbaharda bir tatil için sizi bekliyor.

32 Keşif

Sveti Stefan bir ticaret limanı olarak inşa edilmiş bir adacık. Kartpostal gibi görüntüsüyle büyüleyen bu ada, şu an lüks otel zinciri Aman’ın bir şubesi olarak dünyanın jet-set isimlerini ağırlıyor. Otelde konaklamadan Sveti Stefan’ı ziyaret edebilmenin tek yolu otelin restoranlarında yemek yemek. Ancak adaya ayak basamasanız bile sahilden onu izlemenin keyfi de mutlaka yaşanmaya değer. Adaya doğru uzanan yolun bir tarafı otelin plajı ancak diğer tarafının halka açık olduğunu belirtelim.


KKişisel bütçe planlaması yapmak ayrı bir beceri gerektiriyor. Bazen banka hesabınızdaki paranın nereye gittiği konusunda zihninizde soru işaretleri oluşuyorsa sizin de bir kişisel finans uygulamasından yardım almanız gerekiyor olabilir. Elimizden düşmeyen akıllı telefonlar bu konuda da bizim yanımızda. Birçok farklı kişisel finans uygulaması ile siz de nerelere daha fazla para harcadığınızı net bir şekilde görebilir, böylece bütçenizi daha akıllı bir biçimde yönetmeye başlayabilirsiniz.

DefterHem bireyler hem de küçük ve orta boy işletmelerin ihtiyacı olabilecek birçok özellik Defter uygulamasında mevcut. Şık ve kolay kullanılan bir arayüze sahip uygulama, adeta bir muhasebe ofisi gibi çalışıyor ve hesaplarınızı açıp gelir ve giderlerinizi hemen takip etmenizi sağlıyor. Birçok farklı cihazdan erişilebilmesiyle hayatınıza esneklik katacak uygulama, size bildirimler göndererek son ödeme tarihlerini de hatırlatıyor.

Akıllı telefonunuza yükleyebileceğiniz finans asistanları sayesinde gelir ve giderlerinizi her an izleyebilirsiniz.

Cebinizi Düşünen Uygulamalar

34 Keşif

GiderimVarYine Türk geliştiricilerin imzasını taşıyan bir başka uygulama da GiderimVar. GiderimVar taksitli, taksitsiz, alacak ve borç gibi farklı kalemleri, kategori, fotoğraf, not ve konum seçerek kolayca ekleyip düzenlemenizi sağlıyor. Herhangi bir nakit hesabınızı ya da kredi kartınızı güvenli bir biçimde tanımlayabileceğiniz uygulama, belirleyeceğiniz harcama limitlerini aştığınızda akıllı bildirimler göndererek sizi uyarıyor. Hem mobil hem de web’de kullanılan uygulama sayesinde hesaplarınızdaki gelir ve giderleri Excel ve PDF formatında detaylı raporlar şeklinde izleyebilirsiniz.

SpendeeBanka hesabınızla entegre olarak çalışan Spendee ile kendinize bütçe hedefleri belirleyebilir, arkadaş ve ailenizle ortak cüzdanlar oluşturabilir, tatil, evlilik gibi büyük harcamalarınız için uygulamanın özelliklerini kullanarak hemen para biriktirmeye başlayabilirsiniz. Gelir ve giderlerinizi anlaşılır bir şekilde gösteren grafikleriyle hesabınızdaki giriş ve çıkışları kolaylıkla izleyebilirsiniz.

HomeBudgetEn popüler kişisel finans uygulamalarından biri olan HomeBudget’ın Türkçe dil desteği maalesef bulunmuyor. Mobilden de bilgisayardan da giriş yapabileceğiniz uygulamada giderlerinizi, birikimlerinizi ve faturalarınızı tek bir yerden kolayca takip edebiliyorsunuz. Ücretli versiyonunun yanı sıra daha az özelliğe sahip ücretsiz versiyonu da bulunan HomeBudget, aile senkronizasyonu işlevi ile evinizin bütçesini de hep beraber kontrol edebilmenize olanak veriyor.

36 Otomobil

Süper Hibrit Sián


LLamborghini, otomotiv dünyasının elektrikli geleceğine kendi vizyonundan baktığını Frankfurt Auto Show’da resmen tanıtacağı ilk hibrit modeli olan Sián’ın için yaptığı bir ön tanıtımla kanıtladı. Daha önce ayak basmadığı bir alan da olsa İtalyan otomobil üreticisi, yine en iyi bildiği işi yapmış ve herkese parmak ısırtan tasarıma, güce ve hıza sahip muhteşem bir süper otomobil ortaya çıkarmış.

Sián sadece çarpıcı bir tasarım ve performanstan ibaret değil. O aynı zamanda Lamborghini’nin yarının süper spor otomobillerini üretebilme potansiyelini de simgeliyor. Hibrit otomobiller giderek daha fazla popülerleşirken bir yandan da küresel bir gereklilik haline geliyor; bu yüzden de farklı markaların hibrit modellere yönelmesi çok önemli bir adım.

Lamborghini’nin elektrikli bir geleceğe doğru attığı ilk adım olan Sián’ın adı Bolonya diyalektinde ‘şimşek’ anlamına geliyor. Lamborghini’nin imzası olan keskin hatlara ve son derece dramatik detaylara sahip otomobilin bu ismi alması boşuna değil, çünkü toplam 819 beygir gücü üretebilen motor kombinasyonuyla Sián aynı zamanda Lamborghini’nin şu ana dek ürettiği en hızlı otomobil.

İkonik V12 motoru ve çığır açan teknolojileriyle Lamborghini Sián,

markanın ilk hibrit süper otomobili olma ayrıcalığını taşıyor.

38 Otomobil

Lamborghini Sián markanın kuruluş yılı olan 1963’e atıfta bulunacak şekilde sadece 63 tane üretildi ve otomobilin karşı konulmaz

cazibesini kanıtlayacak şekilde şimdiden tümü satıldı.


785 beygir gücüne sahip V12 motoru enerjisini

bir lityum iyon pilden değil, ultra hafif bir

süperkapasitörden alıyor, bu da hibrit otomobil dünyası

için bir ilk. 34 beygir gücündeki bir elektrikli motor ise,

ağırlığın kusursuzca dağılması için kokpitin hizasına

yerleştirilmiş. Lamborghini V12 ailesinin şu ana kadarki

en iyi güç/ ağırlık oranına sahip olan Sián böylelikle

çok da çevik bir otomobil oluyor ve 0’dan saatte 100

km hıza yalnızca 2,8 saniyede ulaşabiliyor. Otomobilin

kokpit tasarımı da dış tasarım çizgilerini yansıtacak

kadar fütüristik görünüyor.

40 Püf noktaları

NNe yazık ki iş hayatı her zaman çok keyifli olmayabiliyor. Özellikle de yazın bitişinin ardından ofise dönmek sizin de çalışma motivasyonunuzu düşürmüş olabilir. Hele ki aynı işte uzun bir süredir çalışıyorsanız heyecanınızı kaybetmiş olmanız da mümkün.

İşleri KarıştırınEvet, her gün aynı işi yapmanın sıkıcı olduğunu kabul ediyoruz. Peki yaptığınız iş belliyken, ofiste geçirdiğiniz zamana heyecan katmak imkansız mı? Kariyer koçları, farklı departmanlardan iş arkadaşlarınızla ya da farklı sektörlerde çalışan kişilerle sohbet etmenin sizde ilham uyandırabileceğini söylüyor. Onların yetenekleri ve sahip oldukları sorumluluklar size ilginç geliyorsa bunları edinmenin kendi kariyerinizde işinize yarayıp yaramayacağını düşünün ve gerekiyorsa şirketinizle konuşup sergilemek istediğiniz farklı yeteneklerinizden bahsedin.

Büyük Resmi GörünEğer büyük bir şirketin çalışanıysanız görevinizin sınırları belli olduğundan büyük resmi gözden kaçırıyor olabilirsiniz. Yapbozun tek bir parçası olmak bazen size kendinizi amaçsız hissettirebilir. Yaptığınız iş etrafınızdaki kişilerle bağlantılı değil gibi hissediyorsanız iş arkadaşlarınızla konuşarak onların neler yaptığını öğrenebilir böylece yapbozun parçalarını yavaş yavaş birleştirerek kendi görevinizin önemini kavrayabilirsiniz.

Fark YaratınEğer bir yardım derneği gibi bir yerde çalışmıyorsanız, yaptığınız işin insanların hayatlarında bir fark yaratmadığını düşünüyor olabilirsiniz, bu da

Ofiste Mutlu Olmanın Yöntemleri

motivasyon düşüklüğünüzün başlıca sebeplerinden biri olabilir. Çalıştığınız şirketle aranızda bir bağ eksikliği olduğunu hissediyorsanız verdiğiniz hizmetin ya da ürettiğiniz ürünlerin müşterilerinizin hayatını nasıl etkilediğini, başarı hikayelerini, yorumları okuyarak öğrenebilirsiniz. Şirket dışındaki insanların yaşamlarında yarattığınız fark, işinize daha severek sarılmanızı sağlayacak.

Soru SorunYaptığınız işle ilgili geri bildirim almak için üstünüzle resmi bir görüşme yapmayı beklemenize gerek yok. Yöneticinizle yapacağınız kısa bir sohbette bile ondan yorum alma şansınız var. Soru sormaktan çekinmeyin, böylece ne kadar etkili ve iyi bir çalışan olduğunuzu ya da belli kusurlarınızı duyup belirsizlik durumundan çıkacak ve kendi gelişiminizi ölçme şansını bulacaksınız.


H

Geleceğe Adımlar...

Hem yapılış süreci hem de model olarak fütüristik ayakkabı tasarımlarıyla karşımıza çıkan Ica & Kostika markası, geçtiğimiz yıl ürettiği Mycelium Shoe modelinin yanına farklı modeller eklediği ilk koleksiyonunu duyurdu.

Exobiology isimli koleksiyon ilhamını doğanın girift tasarımlarından alıyor. 2018’de tanıtılan “Mycelium” modeli, mantarların miselyum kısmını, yani radikal bir biçimde büyüyen ipliksi dallarını taklit ediyor.

“Coral” serisi, denizlerin derinliklerideki mercanların zarif ve karmaşık tasarımını yansıtan üç modeli içeriyor. İlhamını denizden alan diğer bir model ise “Seahorse”. Bir deniz atının vücudunu andıran bu özel ayakkabı, burundan topuğa doğru incelen benzersiz bir tasarıma sahip. Bu ayakkabı farklı materyallerde ve renklerde üretiliyor.

Serinin belki en sade modeli ise “Spine” adlı ayakkabılar. Omurgamsı bir yapıya sahip dikey parçalar, ayak parmaklarının üzerinde dramatik bir silüetle kıvrılıyor. Spine modelinin gümüş, beyaz ve siyah olmak üzere üç rengi bulunuyor.

Ayakkabı modasında devrim yaratacak Exobiology serisindeki bütün modeller, ileri bilgisayar teknolojileriyle dijital olarak oluşturuldu ve ardından 3D baskı teknolojisiyle üretildi. Her ayakkabı ayakların doğal şekline uyarak onu kusursuzca saracak biçimde tasarlandı.

Geleceğin ayakkabılarının nasıl görüneceğiyle ilgili ipuçları veren koleksiyon aynı zamanda da doğanın mühendislik yeteneklerini kutluyor.

Moda ve teknolojinin bir araya gelmesiyle ayakkabı tasarımında yepyeni bir dönem başlıyor.

42 Hobi

Yeni ve Yerli Fotoğraf Rotaları

Sonbahar kaçamak planınızı yaparken hem yeni bir yeri keşfedip hem de Instagram’da bol bol ‘like’ toplamaya ne dersiniz?


DDört bir tarafı büyüleyici doğal ve tarihi güzelliklerle dopdolu olan ülkemizde muhteşem fotoğraf kareleri yakalamak için bir fotoğraf sanatçısı olmanıza gerek yok. Her yıl farklı bir cennetin keşfedildiğini ve bir anda, özellikle de Instagram gezginleri nedeniyle, popülerlik kazandığını görüyoruz. Örneğin son birkaç yıldır ziyaretçi akınına uğrayan Salda Gölü ve Lavanta Kokulu Köy bunun güzel iki örneği.

Elbette bu, o bölgenin orijinal ve doğal dokusunu kaybetme riskini taşıması gibi açılardan bakıldığında biraz tartışmalı bir durum. Ancak yine de insanın kendi ülkesini keşfetmesi gibisi yok! Biz de bir sonraki tatil planınızı yaparken size rehberlik etmesi için ülkemizin Instagram’a layık rotalarından ilham verici bir liste derledik.

44 Hobi

Sığacık

İzmir’in Seferihirsar bölgesine bağlı bir kasaba olan Sığacık,

aynı zamanda ülkemizin ilk Citta Slow’u, yani Sakin Şehri.

Sığacık’ın kale içindeki taş sokakları alıştığımız Ege havasını

yansıtan beyaz ve mavi renkleriyle Instagram için muhteşem.

Her Pazar günü kurulan ve civardaki köylerden yerel

üreticilerin leziz ürünlerini sattığı pazarı da ilginç fotoğraf

kareleri yakalamanıza olanak verebilir.

Tirilye

Mudanya’ya bağlı minik bir köy

olan Tirilye samimi ortamı ve

ilginç yapılarıyla harika Instagram

fotoğrafları çekmek için ideal bir

destinasyon. Köydeki en ilginç

yapılardan biri olan daracık ‘tabut ev’

ya da sahile inen yoldaki, yerel ürünler

satan renkli dükkanlar favorileriniz

olacak.

SuluadaAdrasan açıklarında yer alan Suluada’nın fotoğraflarını gördüğünüzde bunun Maldivler’den bir kare olduğunu düşünebilirsiniz. Çünkü denizi inanılmaz bir berraklığa ve mavinin muhteşem bir tonuna sahip, yumuşacık bembeyaz kumları da cabası… Adını kayaların içindeki bir su kaynağından alan bu adaya tekne turlarıyla ulaşabilirsiniz.

Garipçeİstanbul’un trafiğinden, gürültüsünden ve kalabalığından sıkılanlara sessiz ve dinlendirici sığınak olabilecek bir lokasyon. İstanbul’da Avrupa’ya benzeyen yerler arıyorsanız tam size göre yani. Özellikle hafta sonu kaçamağı yapmak için oldukça uygun bir rotaya sahip. İstanbul’un Avrupa yakasında yer alan Sarıyer’den 10 kilometre uzaklıkta bulunan Garipçe’ye ulaşım, Rumeli Feneri ve Rumeli Kavağı arasında yer alan konumu sayesinde oldukça kolay. Yabancı

turistlerin de uğrak yerlerinden birisi olan Garipçe, iç ısıtan yapısıyla sosyal medyada en çok beğenilen fotoğrafları çekebileceğiniz bölgelerin başında geliyor.

İsmil Lale BahçeleriKonya’nın 50 km uzağındaki Karatay ilçesine bağlı İsmil lale bahçeleri, henüz Isparta’nın lavanta tarlaları kadar popüler olmadan uğranması gereken gökkuşağı gibi bir yer. Özellikle lale tarlalarında çalışan çiftçilerin ve muazzam gökyüzününün çiçeklerle birleşimiyle,


Kayaköy‘Hayalet şehir’ Kayaköy kesinlikle Türkiye’nin en gizemli yerlerinden biri. Köydeki terk edilmiş yüzlerce ev ve kiliseyi gezerken tüyleriniz ürperebilir! Fethiye’ye bağlı olan Kayaköy’ün bir zamanlar capcanlı olan sokakları ve tüm yaşanmışlığı size ilham verecek böylece mükemmel Instagram fotoğraflarına imza atabileceksiniz.

Gizemli Santa Harabeleri

Santa Harabeleri için Karadeniz’in gizemli cevheri diyebiliriz.

Gümüşhane’ye 75 kilometre mesafede bulunan yerleşim yerinin

17. yüzyılda Rumlar tarafından kurulduğu düşünülüyor. Civar

yerlerdeki mekanlarda kalarak burayı ziyarete gelebilirsiniz ve

kimselerin çekmediği türden fotoğraflar çekerek güzel anılar

biriktirebilirsiniz. Santa Harabeleri’ni fotoğraf seyahat rotası

olarak değerlendirmenizi tavsiye ederiz.

ortaya büyüleyici Instagram fotoğrafları çıkacak. Lalelerin açma sezonunun Nisan ayı olduğunu da belirtelim.

KaragölYemyeşil Karadeniz yaylaları büyüleyici doğalarıyla huzurlu ve muhteşem rotalar. Artvin’deki Karagöl de bu yaylaların en güzellerinden biri. Gölün sakin suları, ulu ağaçların görüntüsü ve doğanın sesleriyle size harika bir tatil yaşatıp sizi tamamen tazeleyecek. Elbette muhteşem manzaralarının kusursuz Instagram fotoğraflarını çekme şansınız da olacak.

MardinDoğu Anadolu’nun en mistik kenti Mardin, hem mimarisi hem kültürüyle size zamanda yolculuk yaptıracak. Tarihi 3 bin yıl öncesine dayanan şehir, kiliselerden camilere manastırlardan medreselere kadar birçok tarihi yapıyı barındırıyor. Mardin’in altın renkli taşlarla döşenmiş dar sokaklarında kaybolurken ve Mezapotamya topraklarının manzarası eşliğinde güneşi batırırken büyüleyici fotoğraflara imza atabilirsiniz.

STARTSTOP M

AG

Yaşanan son teknolojik gelişmeler, kaçırmamanız gereken sanat haberleri, faydalı minik aksesuarlar ve dünyanın nabzını tutan birçok detay burada...

Haydi Stop edin ve sayfaları çevirin!

Sayı 10Ekim - Kasım - Aralık 2019

2 StartStop Mag

4 İçindekiler

İÇİNDEKİLER

14Sonbaharın en ilgi çekici aksesuarları

Aksesuar

06Sadece bir günde inşaa edilen Wikkelhouse adındaki karton ev tam 100 sene dayanıyor!

Sen Tasarla

16Singapur Üniversitesi’nde çalışan bir grup araştırmacı, protez organ kullanan bireylerin algı hissini değiştirebilecek nitelikte bir yapay deri geliştirdi.

Sağlık

10FIA Dünya Ralli Şampiyonası (WRC) 11. yarışı olan Türkiye Rallisi, 19 ülkeden 102 sporcu katılımıyla 12-15 Eylül tarihlerinde Muğla ili Marmaris ilçesinde düzenlendi.

Aksiyon

22İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding sponsorluğunda gerçekleştirilen 16. İstanbul Bienali, 14 Eylül 2019’da “Yedinci Kıta” başlığı altında kapılarını açtı.

Sanat

30Eski kıyafetleri eritip yeni kıyafete dönüştüren girişim.

Vizyon

6 Sen Tasarla

TTeknoloji ve sanayinin gelişmesi ile birlikte insanoğlu tek katlı evlerden çok katlı gökdelenlere kadar yükseldi. Artık yaşadığımız mekanların formu git gide değişiyor. Tasarımcılar birbirinden farklı malzemelerle zarif ve oldukça kullanışlı yeni yapılar inşaa ediyor. Bu tip yapılara güzel bir örnek de Amsterdam’da faaliyet gösteren Fiction Factory isimli tasarım ekibinden geliyor.

Fiction Factory’nin, karton kutuların yapımında kullanılan oluklu mukavvadan inşaa ettiği Wikkelhouse ismindeki tek katlı ev aynı zamanda tam bir çevre dostu. Yüzde yüz geri dönüştürülebilir malzemeden imal edilen karton evin standart en ufak paket fiyatı ise 25,000 Euro. Evin bulunduğunuz yere nakliyesi, iç tasarımda isteyebileceğiniz malzeme seçimi gibi faktörler bu fiyatı daha da artırabiliyor.

Modular cardboard house sınıfına giren Wikkelhouse, kartondan yapılmasına rağmen 100 sene dayanma mukavemetine sahip ve sadece 1 günde inşaa ediliyor. 24 kat oluklu mukavvanın üst üste sarılması ile oluşturulan dış kabuğun her bir modülü 1,2 metre eninde, 5 metre genişliğinde, 3,5 metre yüksekliğinde ve 500 kilogram ağırlığında. Bu modüllerin yan yana getirilerek birbiri ile kombine edilmesi ise evin büyüklüğünün kullanıcıların

ihtiyacına göre ayarlanabilmesine olanak sağlıyor.

Geleneksel yapılara göre “3 kat daha fazla sürdürülebilir” olduğu söylenen Wikkelhouse’un tasarım ve imalat aşamalarının tamamlanması dört yıllık bir çalışma gerektirmiş. Karton türü malzemeler ev yapımı için dayanıksızdır elbette. Ama Wikkelhouse tasarımcıları, onu son derece dayanıklı bir yapıya kavuşturmuş. Karton evin modül modül hazırlanan üretim süreci şöyle işliyor:

Dev bir mukavva rulosu üzerine çevre dostu bir yapıştırıcı uygulanıyor. Ardından yapının beşgen şeklini verebilmek için döner bir platformdaki kalıba 24 kat mukavva üst üste sarılıyor. Wikkelhouse’un ana iskeleti bu şekilde oluşturulduktan sonra yapının su geçirmezliğini sağlamak için tüm modül su yalıtım malzemesi ile kaplanıyor. Son olarak da ahşap paneller dış cepheye monte ediliyor ve yapıyı oluşturan 1 adet modül tamamlanmış oluyor.

1,2 metre eninde dilimler şeklinde ortaya çıkan modüller yan yana eklenerek istenildiği kadar büyüklükte bir karton ev inşaa edilebiliyor. Aynı zamanda bu modüler yapının içi müşterinin keyfine ve ihtiyaçlarına göre de dekore edilebiliyor.

Yazlık ev, deniz kenarında bir bungalov, ofis veya

Sadece bir günde inşaa edilen Wikkelhouse adındaki karton ev tam 100 sene dayanıyor!

1 GÜNDE İNŞAA EDİLEN KARTON EV

8 Sen Tasarla

bir dağ evi gibi pek çok farklı amaçlar için kullanılabilen Wikkelhouse son zamanlarda epeyce yaygınlaşan Tinyhouse tarzına yepyeni bir yorum getiriyor.

Mukavva ve ahşabın mükemmel bileşiminden ortaya çıkan bu göz alıcı ev aynı zamanda son derece aydınlık iç mekânlar sunuyor. Dilediğiniz kadar ışığı içeriye alarak açık renk kaplamaları ile günlerinizi aydınlatıyor. Şehirlerin donuk apartman dairelerinde bulunamayacak kadar doğal ve ferah bir havası olan bu evde yaşarken mutsuz olmak neredeyse imkânsız! Üstelik yapı şirketinin tahminlerine göre Wikkelhouse, 100 yıl boyunca kullanılabilecek kadar dayanıklı. Geri dönüştürülebilen, doğa dostu bu prefabrik ev sayesinde uzun yıllar boyunca keyifli bir yaşam sürmek oldukça iyi bir seçenek. Dünyanın derdinden, soğuk betonlardan, kirlilikten ve stresten uzaklaşmak isteyenler için Wikkelhouse en doğru seçim.

Minimalist ve şık tasarımıyla ilgi çeken mukavva evin, geleceğin trendlerinden olup olmayacağını ise zaman gösterecek.

Wikkelhouse; yani karton ev görenleri kendine hayran bırakacak kadar şık ve

inanılamayacak kadar konforlu bir tasarıma sahip. Bütün tabularınızı yıkacak bu küçük ev dünyanın dört bir yanından pek çok insanın

rüyalarını süslüyor.

Bu konsept hakkında detaylı bilgiyi QR

kodunu kullanarak öğrenebilirsiniz.

10 Aksiyon

2

Türkiye Rallisi’nde Zafer Ogier’in

23 ülkeden toplam 192 yerli ve yabancı medya mensubu takip ettiği yarışı kazanan Fransız Sebastien Ogier - Julien Ingrassia ekibi oldu. Citroën Total WRT takımı adına yarışan Red Bull sporcusu Ogier, paha biçilemez bir zafer elde etmesinin ardından elde ettiği

puanlarla şampiyonluk mücadelesine geri dönmeyi başardı. 6 kez Dünya Ralli Şampiyonu Fransız sürücü, toplamda 34.7 saniyelik farkla zaferine ulaşırken, kariyerinin 47. WRC zaferini elde etmiş oldu.

FIA Dünya Ralli Şampiyonası (WRC) 11. yarışı olan Türkiye Rallisi, 19 ülkeden 102 sporcu katılımıyla 12-15 Eylül tarihlerinde Muğla ili Marmaris ilçesinde düzenlendi.


Türkiye Rallisi kapsamında koşulan 2019 Türkiye Ralli Şampiyonası’nın 5.yarışını ise Skoda Fabia

R5 ile yarışan Burak Çukurova-Vedat Bostancı ekibi kazandı. Bora Manyera-Cem Çerkez‘in

ikinci sırayı elde ettiği ulusal klasmanın üçüncülüğünü ise Murat Bostancı-Onur

Vatansever elde etti.

Asrapan servis parkta düzenlenen kapanış seremonisi ve ödül töreninde Ogier- Ingrassia ekibine T.C. Gençlik ve Spor Bakanı Dr.Mehmet Muharrem Kasapoğlu, ikinci olan Esapekka Lappi-Janne Ferm ekibine FIA Başkanı Jean Todt ve üçüncü sırada finişe ulaşmayı başaran Norveçli Andreas Mikkelsen-

Anders Jaeger ekibine de Muğla Valisi Esengül Civelek ödüllerini takdim ettiler. Markalar Kupası’nda birinciliği kazanan Citroen Sport Takım Direktörü Pierre Budar ise kupasını Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) Onursal Başkanı Serkan Yazıcı verdi.

2019 Türkiye Rallisi Genel Klasmanı1.Sébastien Ogier (FRA)/Julien Ingrassia (FRA) Citroën C3 WRC - 3h 50min 12.1sec2.Esapekka Lappi (FIN)/Janne Ferm (FIN) Citroën C3 WRC - 3h 50min 46.8sec3.Andreas Mikkelsen (NOR)/Anders Jaeger (NOR) Hyundai i20 Coupe WRC - 3h 51min 16.6sec4.Teemu Suninen (FIN)/Jarmo Lehtinen (FIN) Ford Fiesta WRC - 3h 51min 47.2sec5.Dani Sordo (ESP)/Carlos del Barrio (ESP) Hyundai i20 Coupe WRC - 3h 52min 38.0sec

12 Teknoloji

OOtonom aracınız sizi işe götürürken bir şeyler okumak ya da uyumak hoş bir seçenek gibi gelebilir ancak otonom arabaların en cazip yönü herkesten daha güvenli şekilde araba kullanan sürücüler olacak olmaları. Nihayetinde trafik kazalarının büyük çoğunluğu insan hatasından kaynaklanıyor. İnsan unsurunu denklemden çıkarırsak, kazaları önlemiş olmaz mıyız?

146 sayfalık dokümanda, bir otonom aracın ‘güvenli’ kabul edilmeden önce ne gibi özelliklere sahip olması gerektiğine dair 12 tane ilke yer alıyor:

Emniyetli çalışma: Bir otonom araç, önemli parçalarından birinin bozulması durumuyla başa çıkabilmeli.Güvenlik katmanı: Otonom araç sınırlarını bilmeli, aracın kontrolünü insan sürücüye devretmesi gerektiği durumlar olduğunu anlamalı.İşletim Bölgesi Tasarımı: Otonom araç, sıradan sürüş halinin risklerini değerlendirmeye hazırlıklı olmalı.Trafikteki davranış: Otonom aracın hareketleri, trafikteki diğer sürücüler tarafından tahmin edilebilir olmalı. Otonom araç trafik kurallarına uygun hareket etmeli.Kullanıcı sorumluluğu: Araç, trafikteki diğer sürücülerin ne derece tetikte olduğunu fark edebilip diğer sürücülerle

iletişim kurabilmeli.Araç tarafından gönderilen devir teslim talebi: Otonom araçlar, sürücünün ne zaman kontrolü ele alması gerektiği konusunda sürücüyü bilgilendirmeli. Eğer insan sürücü devir teslim talebini reddederse, aracın o an yaşanan sorunla başa çıkabiliyor olması, aynı zamanda da riskleri en aza indirgemesi gerek.Kullanıcı tarafından gönderilen devir teslim talebi: Araçtaki sürücünün, otonom aracın kontrolünü ele almak için açık şekilde talep gönderebiliyor olması lazım.Otomasyonun etkileri: Otonom araç, otonom sürüş sürecinin ardından bile otomasyonun sürücüyü nasıl etkileyeceğini değerlendirebilmeli.Güvenlik değerlendirmesi: Otonom aracın güvenlik hedeflerini karşılayabildiğini doğrulamanın tutarlı bir yolu olmalı.Veri kaydı: Eğer otonom araç bir olay ya da kaza fark ederse, veri gizliliği kanunlarını ihlal etmeyecek şekilde veri kaydı yapabilmeli.Güvenlik: Güvenli otonom araçların güvenlik tehditlerine karşı birtakım tedbirleri olmalı.Pasif güvenlik: Otonom araba, sadece otonom araçlara özgü olabilecek kaza senaryolarına karşı hazırlıklı olmalı.

Otonom araçların geleceğini şekillendirecek kurallar

14 Aksesuar

Sizin için seçtiklerimiz

M1 Maverick işlenmiş alüminyum ve

hakiki deriden yapılmış olup, 12 kredi

kartı taşıyabilen multitools barındıran

bir yapıya sahip. Pek çok diğer

fonksiyonun yanı sıra, paketleri açmak

için mükemmel bir küçük kenara, bir

anahtarlara ve bir tırnak taşıyıcısını da

cüzdanda taşıyacağınızı unutmayalım.

Anker’in şık görünümlü Qi kablosuz şarj pedi, fiyat aralığında en iyi

seçeneklerden biri. Cihaz, Android akıllı telefonlar ile Apple iPhone ailesinin

yanı sıra (7.5 watt çıkış standardıyla) hızlı şarjı destekliyor.

Özellikle sporculara yönelik akıllı saat modelleriyle ciddi bir kullanıcı kitlesine

ulaşan Garmin, ürün gamını büyütmeye devam ediyor. Bu noktada yeni Fenix

GPS modelleri ile çıtayı yükselten firma, yukarıda da dediğimiz gibi özellikle

Garmin Fenix 6X Pro Solar ile öne çıkıyor. Bu model firma için bir ilke imza

atıyor bünyesinde bir “Power Glass” taşıyor. Şeffaf bir lens olarak geçen bu

Power Glass, saatin güneşten şarj edilmesine imkan tanıyor.

Hovding 3 Airbag Kaskı boynunuza takılıyor ve çarpma

anında korumak için anında şişebiliyor. Hovding’e göre,

üçüncü nesil Hava Yastığı Kaskı standart bir bisiklet

kaskıyla karşılaştırıldığında 8 kat daha güvenli. Cihaz

hareketlerinizi saniyede 200 kez kaydeder ve bir düşme

anında 0.1 saniye içinde şişip boynunuzu ve başınızı

koruyor.

Bir Cüzdandan Fazlası...

Şarjınız Bitmesin!

Güneş Enerjili Akıllı Saat

İki Teker Araçlar için Air Bag


Furbo köpek kamerası, kullanıcıların bir akıllı telefon uygulamasıyla evcil

hayvanlarınızı takip etmenizi sağlayan Wi-Fi bağlantısına sahip. Geniş açılı

bir mercekle Full HD video çekebiliyor veya görüntüleyebiliyorsunuz. Cihaz

aynı zamanda zaman ayarlı mama desteği veriyor.

Samsung, DeX ile beraber yeni nesil Galaxy

cihazlarını masaüstü bilgisayara dönüştürmeyi

mümkün kılıyor. Tanıdık arayüz ve sunduğu

özelliklerle DeX profesyonellerin dizüstü

bilgisayar yükünden kurtulmak için aradığı

çözüm olabilir gibi.

Köpek Dostu Furbo

Samsung DeX

samsung.com

Lume Cube LED Işık

Robo PasPas

Lume Cube LED ışığı avuç içi

büyüklüğünde bir araçtır ve tamamen

ayarlanabilir parlaklığı maksimum 1.500

lümen çıkışa sahiptir. Lume Cube, video

için sürekli bir ışık kaynağı ve fotoğraf

çekimi için flaş ışığı olarak çalışabilir.

Bluetooh desteği ve su geçirmez

olduğunuda hatırlatalım...

Roborock S6, mükemmel temizleme

yetenekleri, etkileyici bir sessiz

çalışma ve en modern oda haritalama

teknolojisine sahip, heyecan verici

ve yeni bir robot vakumu. Zeminleri

paspaslayabilmek dahil temizlik

yardımcısı konusunda avantaja sahip.

Mobil uygulama ile temizleyeceği

alanları seçebileceğiniz. Roborock

S6, Amazon Alexa sesli komutlarıyla

da uyumlu.

amazon.com

16 Sağlık

I bir sensörün taranması 1 milisaniye alıyorsa, tüm tarama işlemi 1 saniye sürer.” diyor. Bu yapay deri, insan derisindeki sinirlerden bin kat daha hızlı şekilde sinyal gönderebiliyor. Tee “Mesela bir fincan kahveye dokunduğumuzda, derimiz anında beynimize ve kaslarımıza elektrik sinyalleri gönderiyor. Bu bilgi, sinirler vasıtasıyla gönderiliyor. Her bir insanın vücudunda 150 bin kilometre uzunluğunda sinir var.” diyor. Ekip, yapay deriyi robotik bir elin baş parmağında denedi. Derinin, robotun dökmeden kahve fincanını kavrama becerisini artırdığı görüldü. Tee, “Bu gelişme, tıpkı insanlar gibi robotların da bir bütün şeklinde vücut derisine sahip olabileceğine işaret ediyor. Ayrıca bu teknoloji, kişilere algılama hissini yeniden kazandırarak daha gelişmiş protezler üretmemizi sağlayabilir.” şeklinde konuştu.

Singapur Üniversitesi’nde çalışan bir grup araştırmacı, protez organ kullanan

bireylerin algı hissini değiştirebilecek nitelikte bir yapay deri geliştirdi. ”“

Isı ve baskıyı hissedebilen yapay deri, insan sinir sisteminden bin kat daha hızlı şekilde sinyal gönderebiliyor. Bu yapay deri, gelecekte protez organ kullanan kişilerin yaşamını kolaylaştırmak ya da robotların çevrelerini hissetmelerini sağlamak amacıyla kullanılabilir. Singapur Üniversitesi’nde çalışan Benjamin Tee ve meslektaşları tarafından üretilen yapay deri, baskıyı; eğilip bükülmeyi; ısıyı tespit edebilen fiziksel sensörlerden oluşuyor ve bir plastik katmanın içine yerleştiriliyor.

Sensörlerin hepsi tek bir tel kullanılarak birbirine bağlanıyor. Böylece derinin her bir noktasında ölçülenler aynı anda iletiliyor. Tee, “Elektronik sistemlerin çoğunda, sensörlerin her biri sırayla taranır. Bu da vakit alan bir süreç. Mesela bin adet sensörünüz varsa ve her

İnsan sinirlerinden bin kat daha hızlı algılayabilen yapay deri üretildi

17Tavsiye

1 NUMARA MUTLU AKÜ’DEN UZUN YOLCULUKLARA ÇIKACAK OLANLARA TAVSİYELERŞehirden uzaklaşarak kısa bir tatil molası almak isterseniz yola çıkmadan önce bu yazıyı mutlaka okuyun.

1. Çocuk oto koltuk kemerini mutlaka kontrol edin ve bağlanmış olduğundan emin olun.

2. Yol boyunca emniyet kemerinizi mutlaka takın.

3. Hız sınırını aşmayın ve tüm trafik kurallarına uymayı unutmayın!

4. Yol boyunca düzenli aralıklarla mola vermeyi ihmal etmeyin.

5. Uzun yolculuğunuzun enerjisinin kesilmemesi için yola çıkmadan önce aracınızın bakımını yaptırmayı ve akünüzü kontrol ettirmeyi unutmayın.


DETAYLI BİLGİ İÇİN: www.mutluakugunleri.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

18 Dekorasyon

Sonbaharın Dekorasyon Trendleri

BBu yazıda, 2019 sonbaharının en sıcak dekorasyon trendleri hakkındaki her şeyi size anlatacağız, böylelikle bu sonbaharın bütün renklerine, dokularına ve malzemelerine yakından göz atabilirsiniz. Ayrıca, geçen sezonun trendlerinden bazıları hala her zamanki gibi modaya uygun. Ve bu renk ve malzemeler, hemen hemen her stilde kullanılabilir ve evinize benzersiz, orijinal bir görünüm kazandırabilir.

Bu sonbaharın tarzından faydalanarak evinizi yeniden dekore etmeyi düşünüyorsanız, aklınızda bulundurmanız gereken bazı şeyler var. 2019 sonbaharının renkleri, evinize yeni bir atmosfer kazandıracak orijinal tonlarda.

Geçen sezonun en popüler üç adet iç tasarım stili, hala güçlü bir etkiye sahip. Bu, örnek vermek gerekirse, hala evinizi İskandinav tarzında dekore edebileceğiniz anlamına gelir. Bu tarz için evinizin duvarları açık tonlarda boyanmalı ve bu sonbaharda evinize hayat verecek doğal malzemelerden yapılmış mobilyalar kullanılmalıdır.

Kırsal tarz, hala, iç tasarım dünyasının en önde gelen trendlerinden bir tanesidir. Bu stil, farklı malzeme ve ahşap mobilya türlerini birlikte kullanmanıza olanak sağlar. Son olarak, vintage tarz da hala popülerdir. Bu stil, beyaz ve pastel tonlarda boyanmış antika görünümlü mobilyalar ve canlı sonbahar renklerindeki kumaşların kullanımıyla bilinir.

Mekanınızın dekorasyonunu güncellemeyi mi düşünüyorsunuz? Size sonbahar 2019’in dekorasyon trendlerinden bazılarını göstereceğiz, böylece evinizi yeni renkler ve dokularla doldurabilirsiniz.


2019 Sonbaharının renkleriBu sonbaharın dekorasyonunda, ilginç renk kombinasyonları bulabilirsiniz. Sırada, bu sezonda karşınıza çıkması muhtemel temel renk kombinasyonlarından bazıları var.

Beyaz, bej ve nar rengiBeyazın bej ve nar pembesi detaylarla kombinasyonu, 2019 sonbaharının en büyük dekor trendlerinden bir tanesidir. Duvarlarınızı tamamen beyaz renkte boyayabilir ve soluk ahşap mobilyalarla kombinasyonu tamamlayabilirsiniz. Ardından, ortama biraz kontrast katmak için nar pembe süslemelerden

20 Dekorasyon

kadar benzersiz görünebileceğini kendi gözlerinizle göreceksiniz.

Açık gri, bej ve lacivertSon olarak, orijinal olarak gemicilik dekorundan gelen lacivert, 2019 sonbaharının dekorasyon trendleri söz konusu olduğunda önemli bir yere sahiptir. Lacivert, bej ve açık grinin kombinasyonu evinize harika bir sonbahar havası katacaktır. Lacivertle kombinasyon yaratması ve evinize sıcak bir dokunuşta bulunması adına bej ayrıntıları bol kullanmaya çalışın. Soluk ahşaptan yapılmış masalar ve sandalyeler mükemmel görünecektir.Evinizi dekore etmek için sonbahara ait malzeme ve dokuları kullanabilirsiniz. Örneğin, evinizin içindeki veya dışındaki kapıların üzerine ya da duvarlara kurutulmuş yapraklardan yapılan çelenkler

faydalanabilirsiniz. Bu tonlar, dökülen sonbahar yapraklarını akla getirecektir.

İsterseniz, bu eşsiz ve orijinal renkte bir kanepe veya koltuk bile satın alabilirsiniz.

Beyaz, gri ve üzüm rengiÜzüm rengi, bu sezonun sonbahar dekorasyonlarının yıldızı haline gelmiştir. Onu, beyaz ve orta veya açık griyle kombine edebilirsiniz. Harika bir alternatif, iki ton tekniğini kullanarak duvarlarınızı boyamaktır; duvarın üstte kalan yarısında açık gri ve alt yarısında üzüm rengini kullanın. Bu, odalarınızı ve evinizin genelini renk ve enerjiyle dolduracaktır.

Bu harika sonbahar kreasyonunu ahşap bir döşemeyle birleştirebilirsiniz. Ayrıca, ahşap döşemeyle kontrast oluşturan ve evinizin duvarlarına uyan, üzüm, kırmızı ve beyaz renklerde detaylara sahip bir halı kullanabilirsiniz. Bu renkler sayesinde, evinizin bu sonbaharda ne


asabilirsiniz. Ayrıca masanız için güzel bir masa süsü yapabilirsiniz. Sonbahar hissini yaratmak için farklı boyutlarda çam kozalakları kullanabilirsiniz.

2019 sonbahar dekorasyonuna biraz sıcaklık katmak istiyorsanız, soluk ağaçlardan yapılmış masif ahşap masalar kullanabileceğiniz en iyi eşyalardır. Üstelik, bu tarz mobilyalar son yıllarda çok modadır. Bunları kendiniz yapabilir veya mobilya mağazalarında bulabilirsiniz. Bir başka harika seçenek, beyaz kanepeler satın almak ve bunları farklı renklerde yastıklarla süslemek olabilir. Hardal, turuncu, koyu mavi, gri ve bej minderler yan yana harika görünecektir.

Gördüğünüz gibi, 2019’un dekorasyon trendleri söz konusu olduğunda seçenekleriniz çok fazla. Evinizi süslemek için doğal malzemeler kullanmalı ve en çok sevdiğiniz renkleri tercih etmelisiniz. Sonbaharın sıcak, insana kucak açan renkleriyle bu yeni mevsime hoş geldiniz.

22 Sanat

116. İstanbul Bienali’nin küratörlüğünü Fransız küratör, yazar ve akademisyen Nicolas Bourriaud üstlenirken farklı coğrafya ve kültürlerden bir araya gelen 50’nin üzerindeki sanatçının eserleriyse İstanbul’un çeşitli noktalarında ziyaretçilerini bekliyor. 16. İstanbul Bienali’nde sergilenecek her üretim birbirinden merak uyandırıcı ve değerli olsa da Artful Living olarak merak ettiğimiz 10 sanatçının üretim pratiklerini sizler için araştırdık ve bir araya getirdik.

Monster Chetwynd Üniversitede aldığı eğitimle Latin Amerika’nın doğaüstü hikâyelerini bir araya getiren Monster Chetwynd; dönüşüm, şamanizm ve totem gibi konulardan ilham alıyor. Eğlenmeyi ve mizahı seven sanatçı, bu yönlerini çalışmalarına da aktarıyor. 1973’te Londra’da doğan Monster Chetwynd, resim ve performans gibi farklı disiplinlerde üretimler yapıyor. Doğal yaşam üzerine kafa yoran sanatçı, çalıştığı konuları yansıtırken geri dönüşüme elverişli, sürdürülebilir ve minimalist bir üretime odaklanıyor. Bu nedenle Chetwynd, performatif işlerinde el yapımı kostümler, tuvalet kâğıdı, karton, lateks ve boya gibi kolay temin edilebilen, ucuz malzemelerle çalışıyor. Davet ettiği sanatçı ve katılımcılarsa sürdürülebilirliğe uygun malzemeler üzerinden yenilebilir üretim sürecine ortak oluyor. Üretim nesnelerinin tekrar kullanımı, sanatçının “kolektif geliştirme” kavramına daimî bir vurgu yapıyor. 2012’de Turner Ödülü’ne aday gösterilen sanatçı bugün Glasgow’da yaşıyor ve orada üretmeye devam ediyor.

Monster Chetwynd, farklı disiplinlerde ürettiği eserleriyle 16. İstanbul Bienali’nde yer alıyor. İnsansı formlardan izler

16. İSTANBUL

Bienaliİstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding sponsorluğunda gerçekleştirilen 16. İstanbul Bienali, 14 Eylül 2019’da “Yedinci Kıta” başlığı altında kapılarını açtı. Bienal, 10 Kasım 2019’a kadar Pera Müzesi, Büyükada ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nde ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek. Bienalin bu yılki başlığı, bilim insanlarının okyanuslarda yüzen devasa atık yığınına verdiği “Yedinci Kıta”dan ilham alıyor.


taşıyan heykelleri çoğu toplumda ürkütücü ve göze hoş görünmediği düşünülen timsah, örümcek, yarasa ve yılan gibi omurgasız canlılardan esinleniyor.

Andrea Zittel Kaliforniyalı sanatçı Andrea Zittel, yaşam alanları için tasarladığı deneysel projeleriyle biliniyor. 1965 doğumlu sanatçı 25 yıldan uzun süredir birey, toplum ve mekân ilişkisini sorgulayan mimari prototipler inşa ediyor. Farklı özelliklere sahip prototipler bireyin evinde gereksindiği tüm ihtiyaçları karşılarken sanatçının en bilinen projelerinden A-Z West ise konaklama programları ve tur gezileri düzenliyor.

A-Z West projesi, Joshua Tree Ulusal Parkı yakınlarındaki 70 dönümlük bir araziye yayılıyor. Proje, sanatçının üretim pratiği ve kişisel yaşamında sorguladığı, hayatın anlamı ve nasıl yaşamamız gerektiği gibi konular üzerinden şekilleniyor. Cevaplar, yaşam alanları ve yapılardan beklediğimiz güvenlik, özerklik, otorite ve kontrol gibi

Andrea Zittel, 16. İstanbul Bienali için özel olarak ürettiği çalışmasında, sorguladığı konu ve medyumları bienal kapsamında yeniden irdeliyor. Eser, özel mülkiyet ve mekân kavramlarını borç ve esaret yapılarıyla ilişkilendirirken, sanatçı kişiye sağlanan bireysellik kaynaklarını yarattığı mekânda yeniden tanımlıyor.

24 Sanat

ihtiyaçlarımız arasındaki ilişkiye açık uçlu seçimler yerine sınırlı bir alan üzerinden odaklanıyor. Söz konusu sınırlar bireye sunulmak yerine kişisel yapılandırmayla şekillenen, daha özgür yaşam koşullarına kapı aralıyor. Projeyi merak edenler onlar için düzenlenen aylık gezi turları sayesinde prototipleri gezme ve deneyimleme şansı elde ediyor. Ulusal parkın 65 km doğusundaki “Experimental Living Cabins”ler ilkbahar ve sonbahar aylarında rezervasyonla başvurulan, kısa süreli konaklama hizmeti veriyor. Zittel’in ürettiği heykel ve enstalasyonlar proje alanında sergilenirken elde edilen gelirlerse proje için kullanılan, özel bir fona dönüştürülüyor.

Glenn Ligon 1960’ta Bronx, New York’ta doğan Glenn Ligon resim, baskı ve heykel disiplinlerinden destek alan, metne dayalı üretimleriyle biliniyor. Görsel sanatlar ve edebiyat arasında kurduğu “metinlerarası” üretimden hareketle Amerikan tarihinde cinsellik, saldırganlık ve ırk meselelerine odaklanan araştırmalar sürdürmeye devam ediyor. Kelime gruplarını andıran resimlerinde harf şablonu kullanan sanatçı, söz konusu üretim şekliyle kendi imzasını yaratmış bulunuyor. Politik anlamlar içeren kelime gruplarını neon heykellere taşıyan sanatçı, galeri bağlamında okuyan izleyici içinse yeni bir düşünce biçimi yaratıyor. Bir keresinde yaptığı açıklamada “Benim işim cevap değil, iyi sorular üretmektir” diyen Ligon, New York’ta üretmeye ve yaşamaya devam ediyor.

Glenn Ligon bienaldeki işlerinde Baldwin’in hayatından ve üretiminden, duruşundan ilham alıyor. Sanatçı 1960– 70’li yıllarda İstanbul’da yaşayan Baldwin’in, insan hakları üzerine düşünen kimliğiyle kendi üretimlerini bir araya getiriyor. Eserler, 19. yüzyılda inşa edilen Büyükada’daki Mizzi Köşkü’nde izleyiciyle buluşmayı beklerken Sedat Pakay ve Baldwin’in dönem İstanbul’unu yansıtan bir film ise bienal kapsamında ilk kez izleyiciyle buluşuyor. Bienal kapsamındaki işlerinde neon yerine ilk kez mahya kullanan

Glenn Ligon


sanatçı, serilerindeki alışıldık düzene yeni bir yaklaşım getiriyor. Mahyaların iki haftada bir değişmesi planlanıyor.

25 ülkeden 56 sanatçı ve sanatçı kolektifinin eserlerine yer verecek bienale Türkiye’den 8 sanatçı katılıyor. 36 sanatçı İstanbul Bienali için yeni eser üretiyor. Yedinci Kıta sanatı, insanın etkilerini, takip ettiği yolları, bıraktığı izleri ve insan olmayanlarla etkileşimini araştıran bir antropoloji olarak tanımlıyor. Bienal ana başlığını, Antroposen çağının küresel ısınmayla birlikte en gözle görünür sonuçlarından biri olan, Pasifik Okyanusu’nun ortasındaki devasa atık yığınından alıyor. Popüler bilimde “Yedinci Kıta” olarak anılan bu kütle, 3,4 milyon kilometrekare genişliğinde, 7 milyon ton ağırlığındaki bir plastik yığınından meydana geliyor.

İnsan atıklarının okyanusun ortasında yeni bir kıtanın oluşumuna sebebiyet verdiği bu olay, 16. İstanbul Bienali için ekolojik sorunlar karşısında sanatın güncel durumunu pek çok sanatçı, düşünür, antropolog ve çevreci ile birlikte araştırmak için bir çıkış noktası oluşturuyor. 16. İstanbul Bienali, Pera Müzesi ve Büyükada’nın yanı sıra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nin Tophane’deki yeni binasında gezilebilecek.

Kuşağının en yaratıcı isimlerinden Monster Chetwynd’in masallardan ve mitolojiden esinlenerek yarattığı oyun alanı formundaki heykeli, Maçka Sanat Parkı’nda İstanbullularla buluşuyor. Sanatçı, kolektif etkileşime açık bir eserini İstanbul’a ve İstanbul’un çocuklarına armağan ediyor.

26 Sanat

MONA LISA İLE YAKINDAN TANIŞINSanal gerçeklik teknolojisi sayesinde Mona Lisa’nın tüm sırlarını çözebilirsiniz.

Dünyanın en çok ziyaret edilen müzesi Louvre, Ekim ayında çok büyük bir sergiye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Tüm zamanların en önemli sanatçılarından olan ve aynı zamanda bilim, mühendislik ve mimari alanlarında da çalışan gerçek Rönesans insanı Leonardo da Vinci’nin ölümünün 500. yılını anmak için da Vinci’nin sanat hayatının çığır açan bir retrospektifi hazırlanıyor.

24 Ekim’de açılacak sergide ayrıca, HTC VIVE Arts iş birliğiyle müzenin ilk sanal gerçeklik (VR) deneyimi sunulacak. Louvre Müzesinin küratoryal ekibiyle sıkı bir iş birliği içinde ortaya çıkarılan bu yaratıcı sanal gerçeklik deneyimi, Mona Lisa: Camın Ötesi, izleyicilerin

Louvre’u ziyaret edenlerin genellikle kalabalıklar nedeniyle doyasıya

göremediği bu eser, teknoloji ile sanatın iş birliği sayesinde artık herkes için

çok daha erişilebilir olacak.


Mona Lisa’ya yepyeni bir gözle bakmasını sağlayacak.

Sanal gerçeklik deneyiminde ziyaretçiler resimle sanal alanda etkileşim kuracak, hatta dünyanın en ünlü resminin içine girme şansını yakalayacak, böylece bu etkileyici portreye tamamen yepyeni, dönüştürücü bir biçimde erişebilecek. Çıplak gözle göremeyecekleri gizli ayrıntıları keşfedecek izleyiciler, nesiller boyunca merak ve hayranlık uyandıran resme daha yakından bakabilecek. Sanal gerçeklik deneyimi sanatçının başyapıtını yaratırken kullandığı teknikleri ortaya seren yeni bilimsel araştırmaların yanı sıra modelin kimliği hakkında daha fazla bilgiyi de sunacak.

Üstelik bu deneyimi yaşamak sadece Louvre müzesine gidip sergiyi ziyaret edenlerin elde edebileceği bir şans olmayacak. Sanal gerçeklik deneyiminin ev sürümüne birçok çevrimiçi VR platformunun yanı sıra HTC’nin dijital abonelik hizmeti olan VIVEPORT’tan da erişilebilecek. Böylece dünyanın dört

bir yanındaki izleyiciler de Mona Lisa: Camın Ötesi’nin sunduğu eşsiz deneyimi yaşayabilecek.

Louvre Müzesi Mediasyon ve Kültürel Programlama Direktörü Dominique de Font-Réaulx, gerçekleştirecekleri bu ilk için “Ziyaretçiler sıra dışı başyapıtı üç boyutlu olarak keşfetme imkanı bulacak. Bu iş birliği sayesinde 500 yılı aşkın

süredir kendisine eşlik eden mitlerin ve efsanelerin ötesinde gerçek Mona Lisa’yla tanışıp onun hakkında daha fazla bilgi edinebilecekler,” yorumunu yaptı. HTC VIVE Arts Direktörü Victoria Chang ise “Bu yeni deneyim sayesinde ziyaretçiler Mona Lisa’ya sanal alanda erişerek eseri tüm ayrıntılarıyla görüntüleyebilecek. Sergiyi bizzat ziyaret edemeyenlerin ev sürümümüz sayesinde Leonardo da

Vinci’nin bu muhteşem başyapıtına ulaşabilecek olması da Vinci’nin en beğenilen resmine daha önce eşi benzeri görülmemiş bir erişim sağlayacak.” diye konuştu.

28

2019 İlk 6 aylık reklam yatırımları açıklandı. Yapılan açıklamaya göre 2019’un ilk 6 ayı, geçtiğimiz ayın ilk 6 ayına göre reklam yatırımlarında yüzde 3,8’lik bir küçülme gerçekleşti.

Türkiye’de yılın ilk yarısında medya yatırımları 4,3 milyar TL oldu

Toplantıya; Reklamcılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Volkan İkiler, Reklamcılar DerneğiMedya Asbaşkanı Banun Erkıran, Reklamverenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Pura, Reklamverenler Derneği Başkan YardımcısıAyşen Akalın, Reklamverenler Derneği Başkan Yardımcısı Gökhan Akça, IAB Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Neslihan Olcay, ARVAK Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Tezcan, URYAD Yönetim Kurulu Başkanı Olcay Akay, MMA Yönetim Kurulu Eşbaşkanları Handem Çelenkler ile Erdem Tolonve Deloitte Türkiye Direktörü Alper Günaydın katıldı. Toplantıda, Reklamverenler Derneği Başkan Yardımcısı Gökhan Akça moderatörlüğünde, dernek başkanlarının katılımıyla sektördeki son gelişmelerin değerlendirildiği bir panel düzenlendi.

Vizyon

TTürkiye’de Tahmini Medya ve Reklam Yatırımları 2019 İlk 6 Ay Raporu’na göre; toplam medya yatırımları yılın ilk yarısında 4,3 milyar TL olarak gerçekleşti. İlk 6 aylık verilere göre medya yatırımlarında en büyük pay yine televizyonun oldu. Yüzde 48,1 pay ile birinci olan televizyonu yüzde 31ile dijital mecralar izledi. Türkiye pazarlama iletişimi dünyası sektörün gelişimi adına derneklerin birbiriyle yakından çalıştığı yenibir döneme girdi, buna paralel olarak bu yıl ilk kez dernekler deneyimlerini birleştirerek Tahmini Medya ve Reklam Yatırımları Raporu’nu birlikte hazırladı. RD, RVD, IAB TR, ARVAK, URYAD, MMA olmak üzere tüm sektör derneklerinin verilerini bir araya getiren rapor, yeni bir metodoloji ile hazırlandı.Sektör derneklerinin bağımsız danışmanlık şirketi Deloitte iş birliğiyle hazırladığı 2019 yılının ilk 6 ayının verilerine yer verilen Medya ve Reklam YatırımlarıRaporu düzenlenen basın toplantısı ile açıklandı.

29

Televizyon yüzde 48,1 pazar payı ile liderliğini koruduTürkiye’de Tahmini Medya ve Reklam Yatırımları 2019 ilk 6 Ay Raporu’na göre medya yatırımları 2019 yılının ilk altı ayında 2018 yılının aynı dönemine göre yüzde 3,8 düşerek 4.327 milyon TL olarak gerçekleşti. Yaratıcı işler, yapım, baskı, BTL, sponsorluk ve reklamveren hizmet bedellerini içeren ve toplam yatırımların yüzde 25’ini oluşturan reklam yatırımları ise 1.080 milyon TL oldu. Toplam medya ve reklam yatırımları ilk altı ayda 5,4 milyar TL olarak gerçekleşti.

Medya yatırımlarında en büyük payı yılın ilk yarısında da yüzde 48,1 ile bir kez daha televizyon kuruluşları aldı. Televizyonu yüzde 31,0 ile dijital mecralar takip etti. Üçüncü sırada yüzde 9,1 ile açıkhava yer aldı. Yılın ilk altı ayında en büyük düşüş basın yatırımlarında yaşandı. Basın yatırımları yüzde 30,9 düşerek yüzde 6,8 pazar payı ile dördüncü sıradaki yerini korudu. 2019 yılının ilk yarısında

televizyonlara yapılan medya yatırımı 2.083 milyon TL olarak gerçekleşirken, dijital mecralara 1.343 milyon TL’lik yatırım yapıldı.

2019 yılının ilk altı ayında medya yatırımları arasında dijital mecralara yapılan yatırımlar önemli ölçüde arttı. Dijital mecralara yapılan yatırım 2018 yılının aynı dönemine göre yüzde 10,8 arttı. Medya yatırımları arasında en fazla paya sahip olan TV yatırımları ise yüzde 7 azaldı. Açıkhava yatırımları yüzde 1,8 düşüşle 395 milyon TL, basın yatırımları yüzde 30,9 düşüşle 294 milyon TL, radyo yatırımları yüzde 5.1 düşerek 157 milyon TL olarak gerçekleşti. Sinema yatırımları söz konusu dönemde yüzde 8,2 arttı ve 55 milyon TL oldu. Radyonun toplam medya yatırımlarındaki payı yüzde 3,6 olurken sinemanın payı yüzde 1,3’te kaldı.

2018 yılının aynı dönemine göre en fazla artışın yaşandığı dijital mecralarda toplam 1.343 milyon TL’lik yatırım içinde en fazla payı 773 milyon TL ile display aldı. Display’deki artış yüzde 10 olarak gerçekleşirken bu alanda gösterim/tıklama bazlı mecraların payı yüzde 68, videoların yüzde 24, native’in payı yüzde 8 olarak gerçekleşti. Dijital mecra yatırımlarında display’i yüzde 12 artışla arama motoru, yüzde 8 artış ile ilanlar izledi. Bu yatırımların yüzde 18,5’ini sosyal medya, yüzde 59,5’ini mobil platform yüzde 67,7’sini programatik yatırımlar oluşturdu. Öte yandan ilk yarıda 395 milyon TL olarak gerçekleşen açıkhava medya yatırımlarının 45 milyon TL’sini yüzde 59 artışla dijital açıkhava, 59 milyon TL’sini yüzde 14 düşüşle büyük alan ve 291 milyon TL’sini yüzde 5 düşüşle reklam üniteleri yatırımları oluşturdu.

Mutlu Hayata Değer Katar

30 Vizyon

EEski pamuklu kıyafetleri temizleyip eriterek yeni bir madde üreten teknolojinin ilk ürünü, sınırlı sayıda üretilen Adidas sweatshirt oldu. NuCycl adı verilen bu yeni teknoloji, eski kıyafetleri ham maddeye çevirerek yeni kıyafetler üretilmesini sağlıyor. Teknolojiyi üreten Evrnu adlı şirketin kurucu ve CEO’su Stacy Flynn, “Hedeflerimizden biri de moda dünyasında giderek büyüyen atık sorunuyla baş etmek.” diyor. Bir yılda dünya genelinde ortalama 92 milyon ton dokuma kumaşı çöpe gidiyor. Önümüzdeki on yıl içinde bu oran yüzde 60 oranında yükselebilir.

Aslında pamuklu kıyafetleri geri dönüştürmek yeni bir şey değil ancak eski kıyafetleri yeni bir kıyafet üretebilecek sağlamlıkta ipliğe dönüştürmek çok daha zor bir süreç. Makineyle yapılan geri dönüşüm, kumaşı zayıflatıyor. Evrnu’nun yönteminde ise kimyasal işlemler kullanılıyor.

Sürdürülebilir kıyafetler giyebileceğiz2014 yılında kurulan Evrnu girişimi, kurulduğundan beri bu teknolojiyi kullanarak prototipler üretmek için çeşitli markalarla çalışıyor. Adidas ile kurulan yeni iş birliği, piyasaya açılmadan önceki en büyük ilk adım. Çünkü bu yenilikçi materyalle üretilmiş 50 adet sweatshirt sporculara verilecek. Şirket, NuCycl ile üretilmiş

kıyafetleri tam olarak ne zaman mağazalarda göreceğimiz hakkında bilgi vermedi ancak 2019 bitmeden prototip sürecinden çıkmayı beklediklerini söyledi. Kıyafet üreten şirketler açısından bakacak olursak; bu tür bir materyal kullanmak hem potansiyel tedarik zinciri sorunlarına hazırlıklı olmak hem de daha sürdürülebilir kıyafetler giymek isteyen müşterilere hitap etmek açısından önemli.

Eski kıyafetleri eritip yeni kıyafete dönüştüren girişim


Erimiş tuz kullanan termik güneş santrali çalışmaya başladıDünyanın ilk erimiş tuz kullanan termik santrali Çin’de, tam kapasite çalışmaya başladı.

yatırımla (433,1 milyon dolar), inşa edilen santralin mülkiyet hakları da bu şirkete ait. Pekin Shouhang başkan yardımcısı Huang Wenbo, santralin en zorlu çevre ve mevsim koşullarında çalışma testini geçtiğini söyledi; bu da santralin Çin’in kuzeybatı bölgelerinde geniş çapta kullanabileceğini gösteriyor.

12 bin Aynalı Santral“Süper aynalı enerji santrali” olarak da bilinen enerji santrali, güneş ışığını bir güneş kulesinin tepesindeki alıcıya yoğunlaştırarak erimiş tuzu ısıtan 12 bin ayna kullanarak çalışıyor. Yıllık 390 milyon kWh enerji üretecek şekilde tasarlanan santral, böylece karbondioksit emisyonunu yılda 350 bin ton azaltabilecek. Bu, 667 hektar bir ormanlık alandan bir yılda elde edilen çevresel faydaya eşdeğer bir rakam.

Çin’in Gansu eyaletinin Dunhuang kentinde yer alan ilk 100 megavatlık erimiş tuzlu güneş enerjisi termik santralinin Pazartesi günü tam kapasiteyle çalışmaya başladığını bildirdi. Pazartesi günü alınan yaklaşık 20 saatlik çalışma raporu, santraldeki sistemlerin normal ve istikrarlı olduğunu gösteriyor. Tesis ayrıca, gece ve gündüz boyunca saatte 1,8 milyon kilowatt enerji üreterek, tüm göstergelerin tasarlanan değerlerine ulaştığını veya aştığını gösterdi ve böylece yeni bir rekor kırmış oldu. Bu, santralin Nisan ayının ortasında 34 saat süren operasyonlar sırasında 1,67 milyon kWh enerji üretmesinin ardından gelen başka bir önemli gelişme.

Bu santral, Çin’in ilk güneş enerjisi üretim projeleri arasında yer alıyor. Pekin Shouhang IHW Resources Saving Technology Co Ltd tarafından 3 milyar yuan

32 Vizyon

R

Özel olarak üretilen bir tişörtün arka kısmındaki cebe yerleştirilen Reon Pocket adlı giyilebilir klima, vücudu 13 derece soğutabiliyor.

Reon Pocket serinletici bir giyilebilir

cihaz. Yaz aylarında en sık yaşadığımız

ve hoş olmayan durumlardan biri de

klimalı ortamdan çıkıp aniden sıcağa

maruz kalmak. Peki üzerimizde klima

taşıyabilseydik nasıl olurdu? Reon Pocket

adlı giyilebilir cihaz bunu vadediyor.

Ne yazık ki cihaz henüz satılmıyor.

Öncelikle kitle fonlaması sürecini

tamamlaması gerek. Şu anda hedefinin

yüzde 44’ünü tamamlamış durumdaki

garaj kumandası büyüklüğünde bir cihaz. Cihazı iOS ya da Android işletim sistemli telefonunuzla kontrol edebiliyorsunuz. Cihaz için otomatik mod geliştirme çabaları da mevcut. 2 saatte tam şarj olabilen cihazın bataryası 24 saat dayanıyor.

Reon Pocket hedefe ulaşmayı

başarırsa cihaz, 2020’nin Mart ayında

kargolanabilir. Cihazla yüzlerce deneme

yapan firme, Reon Pocket’ın vücudu 13

derece kadar serinletebildiğini söylüyor.

Soğuk günlerde de kullanılabileceği

belirtilen cihaz, vücudu 8 derece

ısıtabiliyor.

Reon Pocket, özel olarak üretilen bir tişörtün tam omurganın üst kısmına denk gelen yerine yapılan cebe yerleştirilen,

GİYİLEBİLİR KLİMA GELİYOR!


İİtalyan mimar Luciano Pia’nın 25

Verde, yani “25 Yeşil” adlı yaşayan

evler projesi, şehrin merkezi Torino’da

nefes alan, büyüyen, değişen, yani

kısacası kendi içinde yaşayan bir bina

projesi. Gövdesi metalden yapılmış

olan yaşayan evler projesinin her

köşesi envayi çeşit bitkiyle, boy boy

süs havuzlarıyla çevrilmiş ve ortaya

adeta mini bir orman çıkmış.

Homojenlikten uzak bir bloğu hem

çevreye uygun hale getirmek, hem de

içinde yaşayanlarla sokak arasında

belli bir geçiş alanı yaratmak amacıyla

başlanan bu proje ekolojik şehirciliğe

uygun olarak tasarlanmış.

Binanın açık alanlarında 150 ve avlusunda yer alan 50 adet ağaçla

dışarıdan gelen ses ve hava kirliliğini azaltan, mevsim döngüsünü yaşayan, içindekileri istenmeyen hava koşullarından koruyan canlı bir yapı olan 25 Verde evi, cephesini kaplayan ağaçlarıyla bir yandan da doğal yalıtım işlevi görerek enerji tasarrufu sağlıyor.

Toplam 63 daireden oluşan yaşayan evler projesinin iç yapısı da bildiğimiz, her biri birbiriyle aynı apartmanlara benzemiyor. Tek düze olmayan teras ve balkonlar, çeşitli şekillerdeki daireler adeta doğal bir yapının organik bir parçası gibi birbirlerini tamamlıyor. Bu arada çatı katı ise, içinde yaşayanlara özel yeşil teraslar olarak tasarlanmış.

ŞEHİRDE YAŞAYAN EVLER...Betonların arasında gökyüzüne doğru uzanan yemyeşil bir yapı hayal edin. Ne tam anlamıyla bir ağaç, ne bir park, ne de bir bina… Bunların hepsini bir araya getiren, şehir için çok güzel bir alternatif, hem göze, hem çevreye hitap eden yepyeni bir oluşum, bir çeşit şehirli ağaç ev.

34 Sürdürülebilirlik

SÜRDÜRÜLEBİLİR İŞLETMELERİN

SIRLARI

Her geçen gün yeni girişimler duyulurken faaliyetine son veren

firmaların listeleri de gitgide uzuyor. Şirketlerin ömrü kısalırken uzun ömürlü işletmeler için sırlar aranıyor. Rekabetin hız kazandığı günümüzde kalıcı olmanın sırrı

elbette büyümeden önce elde edilen sürdürülebilir başarı ve devamlılıktan

geçiyor.

36 Sürdürülebilirlik

Türkiye’de şirketlerin yüzde 80’i beşinci yıl

dönümünü, yüzde 96’sı ise 10’uncu faaliyet yılını

kutlayamadan piyasadan çekiliyor. Üstelik bu sorun

yalnız ülkemiz için de geçerli değil. Almanya’da

şirketlerin faaliyet süresi 18, Fransa’da 9 yıla kadar

düşmüş görülüyor. Dünyada gittikçe düşen bu

ivmeyi kıran istisnaysa Japonya. Ülkede işletmelerin

ortalama ömrü tam 30 yıl. Dünyada var olan en

eski 20 işletmenin 10’u yani yüzde 50’sinin de bu

ülkede kurulmuş olduğunun altı çiziliyor.

Sürdürülebilir Sanayi ve Döngüsel EkonomiDöngüsel ekonomi, bir üretim sisteminde oluşan her atığın tekrar değerlendirildiği, bu sayede ham madde maliyetinin minimize edildiği, kaynak verimliliğinin ve çevresel faydanın ise maksimumda tutulduğu, sürdürülebilirlik ve inovasyon tabanlı yeni bir üretim modelidir. Sürdürülebilir sanayi ise üretim yapan şirketlerin sürdürülebilirliği üretim ve tüketim süreçlerinin tamamında benimsenmiş bir strateji haline getirmesini ifade ediyor.

Döngüsel Tedarik Zinciri: Tamamen yenilenebilir, geri dönüştürülebilir ya da biyobozunur malzemeler tedarik eden şirketler, artan birincil hammadde fiyatlarından etkilenmiyor, rekabette üstünlük sağlıyorlar.

Geri Kazanım ve Geri Dönüşüm: Eskiden atık olarak kabul edilen her malzemenin farklı kullanımlar için yeniden hayata döndürüldüğü üretim ve tüketim sistemleri yaratılıyor.

Ürün Ömrünü Uzatma: Onarımlarla, geliştirmelerle, yeniden üretimle ya da yeniden pazarlama ile; kırılan, bozulan, modası geçen ürünlerden olabildiğince uzun süre ekonomik fayda sağlanıyor.

Paylaşım Platformu: Boşta duran, kullanılmayan büyük-küçük tüm eşyalar, paylaşım platformu modelleri ile kiralanıyor, takas ediliyor; yeni ilişkiler ve iş fırsatları doğuyor.


Hizmet Olarak Ürün: Tüketiciler ürünler için kullanım temelinde ödeme yapıyor; yani kiralıyor ve iş modelinde köklü bir değişim sağlanıyor. Türkiye’nin Döngüsel Ekonomi Platformu: Türkiye Materials Marketplace (TMM) bir endüstriden çıkan malzemelerin başka bir endüstriye ikincil hammadde olarak kullanılmasını amaçlayan; açık, dijital bir pazaryeri.

Amerika İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (US BCSD) tarafından geliştirilen, 2016 yılında Dünya Ekonomik Forumu’nda The Circulars ödülü alan bu döngüsel ekonomi platformu TMM, Türkiye’de SKD Türkiye tarafından yürütülüyor. Proje Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD)’nin atık azaltma projelerinin desteklendiği “Near Zero Waste” programı kapsamında fonlanıyor. Endüstriler arası malzeme alışverişine imkan sağlayan dijital bir platform olan TMM geleneksel geri dönüşüm modellerini, atık yönetim sistemlerini ve hatta ‘atık’ kavramını kökten değiştirerek yarattığı yeni ‘business-to-business’ modelle döngüsel ekonomiye önemli bir katkı sağlıyor. Temmuz 2019’da kadar TMM üyelerinin döngüsel eko Türkiye’nin Döngüsel Ekonomi Platformu projelerine, 350.000 €’nun üzerinde hibe desteği sağlandı. Bugün 80’in üzerinde üyesi olan, sistemde 100’ün üzerinde malzeme bulunduran TMM Platformu, sektörel bazlı gerçekleştirdiği etkinlikler ve yılda 2 kez düzenlediği etkileşim toplantılarıyla, yalnız bir online platform olmaktan öteye geçip Türkiye’de döngüsel ekonomi ekosistemini ve paydaşlarını besleyen en büyük ağ durumunda. Duyarlı Ol (do!) Projesi2015 yılında iş dünyasına merhaba diyen do!, çalışma alanlarında ‘Duyarlı İnsanlar’ yaratarak iş yerlerinde elektrikten suya, yakıttan kağıda kaynak tasarrufu sağlıyor. SKD Türkiye üyesi şirketlerin yanı sıra üye olmayan şirketlere de açık olan projenin ölçme, değerlendirme ve raporlamayı da kapsayan ikinci versiyonu 2017’de hayata geçirildi. İnovatif Sürdürülebilirlik Uygulamaları Yarışmasıİnovasyonun sürdürülebilir sanayi için önemini

vurgulamak ve bu konudaki iyi uygulamaları ortaya çıkararak yaygınlaştırmak amacıyla 2013’te başlatılan yarışma, her iki yılda bir birbirinden değerli inovatif uygulamaları ödüllendiriyor. Yarışma kapsamında kamu, özel sektör, STK’lar, akademi ve basından olmak üzere alanında uzman paydaşların yer aldığı jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda “Büyük Şirket” ve “KOBİ” kategorilerinde, “Çevresel”, “Sosyal” ve “Ekonomik” İnovatif Uygulama dallarında ödüller veriliyor.

38 StartStop Mag

start - mutlu › start-stop-magazine.pdfstart kÜnye sayı 10 / ekim - kasım - aralık 2019...

Documents