susma gazetesi 670

10
14 EKİM 2015 HAFTALIK YEREL GAZETE YIL: 19 SAYI: 670 Ederi: 1.00 TL SUSMA GÖNÜLLÜ OKURLARIN DESTEĞİYLE ÇIKIYOR ABONE OL ABONE BUL Ulusoy’la Muharrem sohbeti Milliyet Gazetesi’nden Devrim Sevimay’ın 2009 yılında Alevi Bektaşilerin “Çelebi”lerinden, Postnişin Veliyettin Ulusoy'la "Muharrem sohbeti" ni Muharrem Ay’ının bu günlerinde katkı sağlamak,bilincimizi yenilemek ve ülke de yeni Kerbela’ların yaşandığı şu günlerde Anadolu toplumunun öz değerlerini tanıma,öğrenme açsından yayınlamayı uygun gördük.Sevimay, “Ramazan'ın ritüellerini çok seviyoruz; o zaman bir Muharrem de Alevi Bektaşi'lerle ilgili konuşalım, bir sayfalık da olsa bir “Muharrem sohbeti” yapalımSayfa 5-6 Spor -Toto Üçüncü Lig birinci grupta lider durumda bulunan Zonguldakspor, Geçen hafta sonu oynanması gereken Maltepe maçının iptal edilmesinin ardından 3 gün izin verilen Zonguldakspor'lu futbolcular, dünden itibaren çalışmalara yeniden başladılar. Zonguldakkömürspor’da Altay mesaisi baþlýyor Haberi Sayfa 10’ da Türkiye Kamu-Sen Zonguldak İl Temsilcisi Kadir Bacıoğlu, Ankara’daki katliamla ilgili basın açıklaması yaptı, “Hiç kimsenin masum birinin yaşama hakkına müdahale etme ve elinden almasını kabul etmelerinin mümkün olmaz”dedi Kadýnlar Siyah giyindiler, Siyah pankart taþýdýlar Türkiye’nin Baskenti Ankara’da yasanan katliamı protesto eylemeleri dalga dalga yayılıyor.Tüm ülke çapında oldugu gibi kentimizde de protesto eylemleri, açıklamaları devam ediyor ZTSO'dan yapılan açıklamaya göre, Genel Sekreter Renda Okay ile Akreditasyon Sorumlusu Erdem Koltuk 5-7 Ekim tarihleri arasında Antalya'da düzenlenen TOBB bünyesinde Geleceğe Yön Veren Oda ve Borsalar'ın 4. Akreditasyon Çalıştayı'na katıldı. ZTSO 4. TOBB Akreditasyon Çalýþtayý'na katýldý Haberi Sayfa 4’ de Kadýn sorunlarý araþtýrma merkezi çalýþmalarýna baþlýyor BEÜ'nün akademik birimleri arasına yeni katılan Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi, araştırma çalışmalarının yanı sıra eğitim ve danışmanlık hizmetleri vererek konferans, kongre, sempozyum, panel gibi etkinlikler de düzenleyecek. Haberi Sayfa 8’ de Muharrem Orucu Nasýl Tutulur? Haberi Sayfa 8’ de Haberin ayrıntısı Sayfa 8’ de Türkiye birincileri Çaycuma'dan Türkiye Çevre Eğitim Vakfı tarafından yürütülen Çevrenin Genç Sözcüleri Programı Fotoğraf dalında Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencileri Nazlı Özbay,Büşra Çakmak,Şule Karakoca ve Mısra Karaca 'Farkedebildiniz mi?' isimli fotoğraf ile Türkiye birinciliği kazandı. Haberin ayrıntısı Sayfa Türkiye'nin Başkenti Ankara'da yaşanan kat liamı protesto eylemeleri dalga dalga yayılıyor. Tüm ülke çapında olduğu gibi kentimizde de protesto eylemleri, açıklamaları devam ediyor. Cumartesi Günü Eğitim-Sen, Pazar Günü Demok rasi Platformu eyleminin ardından 12 Ekim Pazartesi Günü için eylem kararı alan, TMMOB, KESK, DİSK ve TTB yanı sıra siyasi partiler,öğrenci gençler,kadınlar yine protesto ve tepkilerini dile getiren yüelerce yurt- taş eylemlikler gerçekleştirdiler.Dün iş bırakma ve protestolar devam etti. Ülke çapında 3 günlük YAS ve buna bağlı olarak Dört örgütün aldığı üretimden gelen gücü kullanmak için ülke çapında iş bırakma eylemiyle başlayan bugünkü eylem Sabah Saat tam 10.04 geçe Valilik önünde siyah pankart açarak basın açıklamasıyla devam etti. Saat 12.30'da Zonguldak Madenci Anıtı'nda Demokrasi Platformunun çağrısıyla toplanan yüzlerce kişi yaşanan katliamı ve sorumlularına yönelik haykırdılar. "Hiç kimse bize bu katliamın faili meçhul olduğunu söylemesin.Bombaları tanıyoruz"dediler. Madenci Anıtı'nda toplanan gruba Bülent Ecevit Üniversitesi öğrencileride yoğun katılımla destek verdi Buradan sloganlar atarak Valilik önüne kadar yürüyen gruba Birleşik Kamu-İş'te destek verdi. Türkiye Kamu-Sen KESK’e taziye ziyaretinde bulundu. Haberi Sayfa 7’de “Katilleri tanýyoruz” Bacýoðlu; “Katliam Devletimizin kalbinin attýðý bir bölgede yaþandý” Demir: 'Terörün panzehri; barýþtýr, kardeþliktir” Haberi Sayfa 8’ de Kamu-Sen’den KESK’e Taziye ziyareti Haberin ayrıntısı Sayfa 3’ de

Upload: bahattin-ari

Post on 23-Jul-2016

236 views

Category:

Documents


2 download

DESCRIPTION

Araştır,Soruştur,Konuş:SUSMA

TRANSCRIPT

Page 1: Susma gazetesi 670

14 EKİM 2015 HAFTALIK YEREL GAZETE YIL: 19 SAYI: 670 Ederi: 1.00 TL

SUSMA

GÖNÜLLÜ

OKURLARIN

DESTEĞİYLE

ÇIKIYOR

ABONE OL

ABONE BUL

Ulusoy’la Muharrem sohbetiMilliyet Gazetesi’nden Devrim Sevimay’ın 2009 yılında Alevi Bektaşilerin “Çelebi”lerinden, Postnişin Veliyettin Ulusoy'la "Muharrem sohbeti" niMuharrem Ay’ının bu günlerinde katkı sağlamak,bilincimizi yenilemek ve ülke de yeni Kerbela’ların yaşandığı şu günlerde Anadolu toplumunun özdeğerlerini tanıma,öğrenme açsından yayınlamayı uygun gördük.Sevimay, “Ramazan'ın ritüellerini çok seviyoruz; o zaman bir Muharrem de AleviBektaşi'lerle ilgili konuşalım, bir sayfalık da olsa bir “Muharrem sohbeti” yapalım” Sayfa 5-6

Spor -Toto Üçüncü Lig birinci grupta lider durumda bulunan Zonguldakspor,Geçen hafta sonu oynanması gereken Maltepe maçının iptal edilmesinin ardından 3gün izin verilen Zonguldakspor'lu futbolcular, dündenitibaren çalışmalara yeniden başladılar.

Zonguldakkömürspor’da Altay mesaisi baþlýyor

Haberi Sayfa 10’ da

Türkiye Kamu-Sen Zonguldak İlTemsilcisi Kadir Bacıoğlu, Ankara’dakikatliamla ilgili basın açıklaması yaptı, “Hiçkimsenin masum birinin yaşama hakkınamüdahale etme ve elinden almasını kabuletmelerinin mümkün olmaz”dedi

Kadýnlar Siyah giyindiler,Siyah pankart taþýdýlar

Türkiye’nin Baskenti Ankara’da yasanan katliamı protesto eylemeleridalga dalga yayılıyor.Tüm ülke çapında oldugu gibi

kentimizde de protesto eylemleri, açıklamaları devam ediyor

ZTSO'dan yapılan açıklamaya göre, Genel Sekreter Renda Okay ileAkreditasyon Sorumlusu Erdem Koltuk 5-7 Ekim tarihleri arasındaAntalya'da düzenlenen TOBB bünyesinde Geleceğe Yön Veren Oda veBorsalar'ın 4. Akreditasyon Çalıştayı'na katıldı.

ZTSO 4. TOBB Akreditasyon Çalýþtayý'na katýldý

Haberi Sayfa 4’ de

Kadýn sorunlarýaraþtýrma merkeziçalýþmalarýnabaþlýyor

BEÜ'nün akademik birimleri arasına yenikatılan Kadın Sorunları Uygulama veAraştırma Merkezi, araştırma çalışmalarınınyanı sıra eğitim ve danışmanlık hizmetlerivererek konferans, kongre, sempozyum, panelgibi etkinlikler de düzenleyecek.

Haberi Sayfa 8’ de

Muharrem OrucuNasýl Tutulur?

Haberi Sayfa 8’ de

Haberin ayrıntısı Sayfa 8’ de

Türkiye birincileri Çaycuma'dan

Türkiye Çevre Eğitim Vakfı tarafındanyürütülen Çevrenin Genç Sözcüleri ProgramıFotoğraf dalında Çaycuma Ticaret ve SanayiOdası Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencileriNazlı Özbay,Büşra Çakmak,Şule Karakoca veMısra Karaca 'Farkedebildiniz mi?' isimlifotoğraf ile Türkiye birinciliği kazandı.

Haberin ayrıntısı Sayfa

Türkiye'nin Başkenti Ankara'da yaşanan katliamı protesto eylemeleri dalga dalga yayılıyor.Tüm ülke çapında olduğu gibi kentimizde deprotesto eylemleri, açıklamaları devam ediyor.Cumartesi Günü Eğitim-Sen, Pazar Günü Demokrasi Platformu eyleminin ardından

12 Ekim Pazartesi Günü için eylem kararıalan, TMMOB, KESK, DİSK ve TTB yanı sırasiyasi partiler,öğrenci gençler,kadınlar yineprotesto ve tepkilerini dile getiren yüelerce yurt-taş eylemlikler gerçekleştirdiler.Dün iş bırakmave protestolar devam etti.

Ülke çapında 3 günlük YAS ve buna bağlıolarak Dört örgütün aldığı üretimden gelen gücükullanmak için ülke çapında iş bırakma eylemiylebaşlayan bugünkü eylem Sabah Saat tam 10.04

geçe Valilik önünde siyah pankart açarak basınaçıklamasıyla devam etti.

Saat 12.30'da Zonguldak Madenci Anıtı'ndaDemokrasi Platformunun çağrısıyla toplananyüzlerce kişi yaşanan katliamı ve sorumlularınayönelik haykırdılar. "Hiç kimse bize bu katliamınfaili meçhul olduğunu söylemesin.Bombalarıtanıyoruz"dediler.

Madenci Anıtı'nda toplanan gruba BülentEcevit Üniversitesi öğrencileride yoğun katılımladestek verdi Buradan sloganlar atarak

Valilik önüne kadar yürüyen gruba BirleşikKamu-İş'te destek verdi.

Türkiye Kamu-Sen KESK’e taziyeziyaretinde bulundu.

Haberi Sayfa 7’de

“Katilleri tanýyoruz”

Bacýoðlu; “KatliamDevletimizin kalbininattýðý bir bölgedeyaþandý”

Demir: 'Terörünpanzehri; barýþtýr,kardeþliktir”

Haberi Sayfa 8’ de

Kamu-Sen’den KESK’eTaziye ziyareti

Haberin ayrıntısı Sayfa 3’ de

Page 2: Susma gazetesi 670

SUSMA -YORUM Sayfa 214 Ekim 2015/670

7 Ekim-TKP davasından 131 kişi mahkûm oldu

(1954).9 Ekim

- Ankara Bahçelievler’ de 7 TİP’li öğrenciöldürüldü (1978).10 Ekim Dünya İnsan Hakları günü

-Behice Boran yurtdışında öldü (1987).15 Ekim

-ATATÜRK’ün Tarihi “Nutuk” unu OkumayaBaşlaması(1927).

-Türkiye’de Yeni Anayasa’ya Göre İlk Meclis veSenato Seçimlerinin Yapılması (1961).17 Ekim

-Türkiye’nin NATO’ya Katılmasıyla İlgili Protokol,Londra’da İmzalandı (1951).

-İlk Türk Tugayı’nın Kore’ye Çıkışı (1950).18 Ekim

- “Türkiye Komünist Fırkası"nın Ankara’da ResmenKurulması (1920)

-Türkiye-Bulgaristan Dostluk AntlaşmasınınAnkara’daİmzalanması (1925).20 Ekim

-Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile FransaHükümeti Arasında “Ankara Antlaşması”nın imzalanması(1921)

KURUCU Bahaddın Arı Sahibi: Çark

Yayıncılık,ReklamcılıkAdına:Sevim ARI

Sorumlu Yazıişleri Müdürü:Bahaddin ARI

Webmaster :S.Üstüngel ARI

Yönetim Yeri ve Adresi:Mithatpaşa Mah.B. Ecevit Cad.

Kızılay Kanmerkezi Karşısı Kat:5 No: 52 ZONGULDAKTel/Faks 0372 252 42 99

Web: https://susmagazetesi.word-press.com/

e-posta:[email protected]

Dizgi-Düzenleme: SUSMA

Baskı: MATBAA 69 Tel:251 40 44

TemsilciliklerKozlu; ; Bilal KaraBartın : Ahmet GüneşAmasya : Mehmet MENEKŞEBerlin : Mehmet Ballıkaya

Kongre İlanı;50. TLTüzük İlanı:150 TLYitik İlanı: 20 TL

Gazete Satış Fiyatı: 1. 00 TLYıllık Yayınlı Kurumsal Abone:

1000.TL Yıllık bireysel abonelik 120.TL

Banka Hesap No: Ziraat Bankası Zonguldak Şb.00569815

Posta Çeki Hesabı: Bahaddin Arı0148 52 40

Susma; Hak ve SorumlulukBildirgesi İlkelerine Uyar. Cevap

ve düzeltme hakkına saygıgösterir.

Gazetede yayınlanan yazılarınsorumluluğu yazara aittir

Susma Kururluş 28 Nisan 1997

Alevi-Bektaşi Geleneğindeçok önemli yeri olan MuharremYas Orucu’nun başladığı şu gün-lerde Türkiye’de de yeni yeniKerbela’ların yaşandığı günlerdengeçiyoruz.Bu topraklar,isyanın,katledilenlerin ama aynızamanda aydınlanmanın,çağdaşevrensel değerlerin iç içe geçtiğiçok önemli bir coğrafya.Ümitediyorum ki, tıpkı bundan bin yılönce katliamlara, çarmıhlara,yakılmalara, yok sayılmalara tanıkolmuş Anadolu insanı bu yaşanan-lardan da gerekli dersleri çıkara-cak ve geleceğin aydınlık günleriolan,barışa,halklar arasındakikardeşliğe darbe vuranlara gereklidersi verecektir.

Aynı karanlık güçler 10 EkimSaat 10.04 geçe barış ve kardeş-liklerini perçinlemek ve bu amacı-na bir adım daha yaklaşmak üzeretoplandığı Ankara’nın Sıhhıyemeydanında bildik,aleni eller, tar-ihten aldıkları karanlık mirasları-na bir yenisini dahaeklediler.Türkiye’nin dört biryanı,dünyanın birçok ülkesi 10

Ekimde yaşanan katliamın,acınınkokusunu, hissini henüz atamadı.

Günlerdir Zonguldak’taDemokrasi güçleri, barıştan,kardeşlikten yana olanlar,karanlıkgüçlerin yarattığı bu ortanı lanetleyenler mesajlarını ilertiyor,tep-kilerini dile getiriyorlar.

Tıpkı Türkiye Kamu-Sen İlTemsilcisi Kadir Bacıoğlu’nundediği gibi, “Cumhuriyetimizinbaşkentinde. Emniyet, MİT, GenelKurmay Başkanlığı,Cumhurbaşkanlığı gibiDevletimizin kalbinin attığı birbölgede, nasıl olup da terörist-lerin ellerini kollarını sallayaraktarihin en ağır saldırısını gerçek-leştirebildikleri mutlaka sorgulan-malıdır.”

Yine Demokrasi Platformuüyelerinin günlerdir haykırdığı,“Hiç kimse bize bu katliamın failimeçhul olduğunu söylemesin.Bombaları tanıyoruz"dediler veeklediler, “Katilleritanıyoruz.Katiller; diktatörlükhevesleri 7 Haziran seçimlerindekursaklarında

kalanlardır.Katiller; 400 vekil ala-madıkları için ülkeyi iç savaşasürükleyenlerdir.Katiller; yarattık-ları terör ve dehşetin korkusuyla 1Kasım seçimlerinden galip çık-maya çalışanlardır.Katiller;aylardır AKrep'lerle, TOMA'larla,tanklarla, toplarla ülkeyi kangölüne çevirenlerdir. Amaçlarınıbiliyoruz”diye ifade etiler.

Evet, sokaktaki sade vatandaş-tan, Adalet ve Kalkınma Partisi(AKP)’nin tabanında inançlı,namuslu vatandaşta şunu biliyorki bu kavga 7 Haziran’da seçimsonuçlarında yenilgiye tahammuledemeyenlerin 1 Kasım’da dadaha kötü yenilgi alacaklarınınkorkusu.Ama korkununecele fay-dası yok.Amaç seçimleri yaptır-mama üzere kurgulanan bu oyunukadim Anadolu halkı,barış vekardeşliği daha da pekiştirerekağır bedellerle de olsa sorumlu-luğunu yerine getirecektir.

Tıpkı Zulme karşı büyükdirenişin simgesi Kerbela’yı unut-madığı gibi gibi günümüzKerbelalarınıda unutmayacaktır.

Zonguldak Emniyet MüdürüOsman AK Göreve geldiğindenbugüne kentteki trafik sorununaçözüm için epeyce kafa yorduğubelli.“Trafik akışını nasıl yaparsakkentte biraz nefas alırız” diyeepeyce çaba sarfediyor.

Basında bu konuda konuylailgili yorumlar çıkıyor hatta“Osman Ak yapmak istiyor amaZonguldak Belediye BaşkanıMuharrem Akdemir gereklidesteği vermiyor” türünden deyorumlar çıkıyor.Bu konudaAkdemir ne der bilmiyorum ama5393 sayılı Belediye Kanunu’nun15.p maddesi Akdemir’in neyinereye kadar yapacağını belir-lemiş.Diğer konu Valilik,hattaŞöförler Odası,Esnaf Odalarınıdaiçine alacak ortak çalışma.

Merak ediyorum bu alanda kidiğer kurumların tutumu nasılÖrneğin.Taksi,Dolmuş Servislerleilgili Osman Bahar’ın düşüncesinedir Sayın Ak işin zor kısmıburada bence.

Amaç seçimleri yaptýrmamak

[email protected]

BahaddinArı

Kentte Trafik Sorunu

Büyük usta Nazım'ın"Mutluluğun resmini çizebilirmisin Abidin?"diye başlayandizelerine inat, son günlerde bizleracıların fotoğrafını çeker olduk.

Ankara garında gerçekleşenalçakça katliamın ardından üç günboyunca kendimi toparlayıp yaza-madım.

Yazmak hiç bu kadar zorolmadı.

Olayın üzerinden üç güngeçmesine karşın henüz olayıkimin yaptığına ilişkin net bir bilgiyok. İki canlı bombanın bu olayıgerçekleştirmiş olabileceği ihti-mali öne çıksa da, geçmiş olaylar-da olduğu gibi yine faillerin kim-liği üzerinden yapılıyor değer-lendirmeler.Oysa bombayı kiminpatlattığının ötesinde bu alçakeylemin arkasında hangi güçlerinolduğunu," bu olaydan kim yararsağlar?" sorusundan yola çıkarakaramak gerekir.

Aksi halde büyük olasılıkla,kimliği tespit edilemeyen beş kişi-den ikisini canlı bomba olarak ilaneder, toplumun tepkisini bir ölçüdefrenleyebilirsiniz."Teröre kay-naklık eden toplumsal ve siyasalnedenleri ortadan kaldırmadan,terörün önlenemeyeceği",gerçeğinden hareketle çözümönerilerini ortaya koymak,önyargıları bir kenara koyarak,somut durumun somut tahliliniyapmak durumundayız.Yurdundört bir yanından barışı savunmakadına Ankara'da toplanan sivilinsanların ortasına canlı bombalarıgönderen hainlerin, hangi karanlıkgüçlerden talimat aldığını ortayaçıkarmadan daha çok çekerizacıların fotoğrafını.Bu kanlı olayısiyasi partiler üzerinden tartışmak,yaklaşan seçimler için siyasimalzeme olarak kullanmaya çalış-

mak, kimseye yarar sağlamayacağıgibi asıl hedefi gözden kaçır-mamıza neden olur.Şu an iktidardahangi partinin olduğundan çokdaha önemli tehlike ve risklerinvarlığını analiz etmeden, sığ biryaklaşımla AK Parti karşıtlığı yada PKK düşmanlığı üzerindengidilebilecek bir yer yok.

Kuşkusuz, ayırım yapmadantüm halkımızı sonsuz bir acıyasevk eden bu alçakça eylem,"cumhuriyetten bu yana yapılan enkanlı eylem" olarak tarihe notdüşülecektir.

Her yıl 1 Mayıslarda yenidenkanayan yüreğimizin acıları din-meden, bundan böyle her 10Ekimde bir kez daha sızlayacakyüreğimizin sol yanı.

Bu yürek ağrılarına daha nekadar dayanır bedenimiz, nasıldindirebiliriz gözlerimizin yaşını,nasıl biter vicdanımızı esir almışkin ve öfkelerimiz?

Bu düşmanlık, bu alçaklık, bukahpe bombalar neden?

Bizden olmayanı sevmek bukadar mı zor?Niye birbirimizianlamaya çalışmak, barış dilinikullanmak yerine, nefret söylem-lerini tercih eder; tahammül sınır-larını zorlamak yerine, tahammül-süzlüğün her türlüsünü denemek-ten çekinmeyiz!Halkına ve ülke-sine saygılı, yaşadığı coğrafyayakarşı kendini sorumlu hissedenherkesin, yeni 1 Mayıslar,Madımak, Kahramanmaraş,Çorum, Diyarbakır, Suruçkatliamlarının olmaması, AnkaraGarında gerçekleşen toplu kırımtürü acıların bir daha yaşanmamasıiçin daha duyarlı davranmasıgerekir diye düşünüyorum.

Böylesine büyük bir acınınfotoğrafları kuşkusuz sonsuza dekbeyinlerimize kazınacak, ne

yaşamlarını yitirenleri ne deonların yaşamlarına son verenleriunutmayacak, unutturmayacağız.

Hem son acı olayın failleri vearkasındaki hain güçler mutlaksurette ortaya çıkarılmalı, hem desorumlulardan hesap sorulmalı, buolaylarda ihmali ve suçu olanlaren ağır şekilde cezalandırılmalıdır.

Ancak zaten yeterince gerilmiştoplumun bu hassasiyetini kaşı-yarak, bu olaydan siyasi rantdevşirmeye kalkanlar da, en az buolayı gerçekleştirenler kadar halkı-na karşı suç işlemiş olurlar.

Bizler acılarını yüreğinegömüp, her koşulda barışın peşinedüşenlerdeniz.Yapılan her türterör, barışa indirilmiş bir darbedir.

Terörü önleme ya da güvenlikadına özgürlükleri kısıtlamayaçalışmak ne kadar yanlışsa, bu türolayları gerekçe göstererek, çözümsürecini askıya almak, barışmücadelesini ertelemek ya dasavsaklamak bu ülke insanlarınayapılacak en büyük kötülüktür.

Savaşların, etnik çatışmalarınve terörün panzehiri barıştır.

Barış da, karşıtlar arasındayapılır, dostlar arasında değil.

Toplumu;" mücadele mi,müzakere mi?" gibi anlamsız birikilem arasında bırakmak, yinesavaş çığırtkanlarının işine yarar.

Terörle mücadelenin saltaskeri yöntemlerle olamayacağınıkırk yıldır göremeyenler, barışınartık sivil yöntemler denenmedengerçekleşemeyeceğini anlamaları,kabul etmeleri zorunlu halegelmiştir.Her şeyin en iyisine, engüzeline layık halkımızın eşit yurt-taşlık temelinde, barış içinde birarada yaşayabilmelerinin koşullarıhala vardır.

Yeter ki, barış umudumuzuyitirmeyelim.

Acının fotoğrafını çektikAyhan Ongun

Akýn Alevilerden destek istediCumhuriyet Halk Partisi Zonguldak Milletvekili adayı Harun Akın

seçim ziyaretleri kapsamında Alevi Kültür Derneğini ziyaret etti.Ziyrette,Akın'ın yanısıra , CHP İlçe Başkanı Cemal Şahin, kadın ve gençlik kolları

üyeleri yer aldı.CHP Heyetini Alevi Kültür Dernekleri Zonguldak ŞubeBaşkanı Mehmet Kaplan ve yönetim Kurulu üyeleri karşıladı. Cumhuriyet

Halk Partisi Zonguldak Milletvekili adayı Harun Akın da yaptığı konuş-mada, "Başkanımız ile birlikte bu dernekte görev yapan yoldaşlarına bütün

canlara sevgiler sunuyorum.Allah katında Alevi arkadaşlardanrazıyım.Yeni dönemde umarım parlamentoya seçilirim ve sizlerin talep-

lerini daha güçlü bir şekilde dile getirirm."dedi

Page 3: Susma gazetesi 670

SUSMA -YORUM Sayfa 314 Ekim 2015/670

Türkiye Kamu-SenZonguldak İl Temsilcileriüyeleri Ankara'dakiyaşanan katliam nedeniyleKESK'e taziye ziyaretindebulundu.

Türkiye Kamu SenZonguldak İl TemsilcisiKadir Bacıoğluberaberinde, Türk EğitimSen Şube Başkanı ŞahinÖren ve Türk Diyanet SenŞube Başkanı HalilKorkmaz ile birlikteKESK ZonguldakŞubesi'ni ziyaret ederek,sendika üyelerine taziyeve geçmiş olsun dilek-lerinde bulundular.

Kamu Sen Zonguldakİl Temsilcisi KadirBacıoğlu, Böyle bir olayınTürkiye Cumhuriyeti tari-hinde büyük bir acıolduğunu söyledi.Türkiye'nin ve mil-letimizin başı sağ olsundiyen Bacıoğlu, "Büyükbir yastayız. Önemli olanbu dönemlerde bunuamaçlayanların tuzakları-na düşmeden güzel cevapverebilmek. Bir takım şerinsanlar araya bir takımnifaklar sokmak için bun-ları gerçekleştirebiliyor.Bunu ortadan kaldırmanınyolu da bu insanlarınamaçladıklarını boşaçıkarmaktır. Bunu bundansonra da söyleyeceğiz.Hepimizin başı sağ olsun.Ölenlere Allah rahmeteylesin. Yaralılara acilşifalar diyoruz. Tüm mil-letimize Allah sabır

versin. Bir daha böylebüyük bir acı göster-mesin" dedi.

Yılmaz, "Birarada yaşamısavunmakzorundayız"

Eğitim Sen ZonguldakŞube Başkanı OrhanYılmaz, ise Türkiye KamuSen Zonguldak İl

Temsilcisi Kadir Bacıoğlu,Türk Eğitim Sen ŞubeBaşkanı Şahin Ören veTürk Diyanet Sen ŞubeBaşkanı Halil Korkmaz'aziyaretlerinden dolayı veacılarını paylaştığı içinteşekkür etti. Söylenecekçok da fazla sözolmadığını ifade edenYılmaz, "Bunu yapanlarınhangi bilinçle, hangidüşünceyle yaptıkları,insanlık adına gerçektenutanç verici. Ülkede 3-4

aydır akan kana karşı 'dur'demek, savaş ortamınakarşı barış ortamını dil-lendirmek için düzen-lediğimiz eylem maalesefkana bulandı. Faillerdenbir an önce hesap sorul-ması tek dileğimiz.Ülkede barışı sağlamak,bir arada yaşamak zorun-dayız. Bir arada yaşamısavunmak zorundayız.Dileriz bu olayın son bul-masıdır" diye konuştu.

Kamu-Sen’den Taziye ziyareti Emekçiler, barışçılar faşizmegeçit verecekler mi?

Bilal Kara

Siyasi İslamcı Sermaye, faşist saldırılarının dozunu art-tırarak, "Emek- Demokrasi" diyen emekçilerden, sosyalistler-den "Gökyüzünü Kansız Göremeyecek miyiz?" diyen barışçıgençlerden, "Savaşa Karşı İnadına Barış" diyen Kürtlerdenintikam almaya, can almaya devam etti. Hem de emperyal-izmle işbirliğinin kotarıldığı burjuvazinin başkenti Ankara'da.

7 Hazirandan 11 Ekime 694 ölüm yaşandı bu ülkede.Amaç, işçi sınıfı ve halk üzerindeki 12 Eylül faşizmininyorgunluğunu yeni travmalarla devam ettirmek, sömürüyükalıcılaştırmak.

Barış mitingine Zonguldak'tan ben de gitmek istedim,yalnız miting yorgunluklarını bildiğim için canım gitmekistemedi. Şimdi burjuva medyası, bombalamanın nasılyapıldığı, ülkede bir gözü dönmüşlük yaşandığı gibi hedefsaptırmalar yapıyor. Esas olarak anlaşılması gereken bom-banın fitilini çektiren Siyasal İslamcı Sermayenin elini anla-mak değil midir?

"Bugün Türkiye, dünya kapitalist ekonomisi içinde,emperyalizm içinde yer almıştır.(*) Emperyalizm, sermayeninuluslar arası yer değiştirmesidir, bilimsel ve teknolojik bil-ginin, işgücünün uluslar arası değişimi demektir. Dünya kapi-talist ekonomisinin oluşmasıyla tek tek ülkeler artık bir sis-temin parçası oldular ve bu sistem uluslar arası kapitalistekonomik ilişkiler sistemidir, emperyalizmdir. Uluslar arasıekonomik ilişkiler sistemi, uluslar arası iş bölümüne dayanır.İşbölümü demek, herkesin birbirine bağlı, bağımlı olmasıdemektir. Emperyalizm öncesi dönemde mal alışverişi, talanvarken bu dönemdeyse sermaye ihracı var artık. Sermayeihracı, kapitalist üretim tarzının ihracıdır. Dolayısıylaemperyalizmle birlikte dünyanın her tarafında kapitalizmhızla gelişmeye başlıyor. Ekonominin dünya çapında gelişme-siyle emek, uluslar arası sömürüye dönüşüyor ve dünyaçapında sömürülüyor."

Şimdi Türkiye'de rekabetçi kapitalist ekonominin nasılgeliştiğine bakalım: "Osmanlı'da 17. yüzyılda çatlamayabaşlayan kapitalizmin tohumları endüstri devrimi sürecinegiren Batı Avrupa'nın baskısı altında yerle bir olmuş, kapital-ist gelişme tıkanmış ve sömürgeleşme süreci başlamıştır.Emperyalizme bağımlı kapitalist gelişme yolu ta baştan dışabağımlıdır. Lenin'in emperyalizm yapıtında öngördüğü gibi,Türkiye'yi tam sömürge yapmak isteyen emperyalizme karşıhalkımızın verdiği kurtuluş savaşı, sömürgeleşme sürecinisonuna varmadan kırıp atıyor. Ama kurtuluş savaşını burju-vazinin ele geçirmesiyle yani cumhuriyetle birlikte işler silbaştan oluyor. Burjuvazi önce ürkektir. 2. dünya savaşı son-rası emperyalist sermayeye yanaştı, onlara kollarını açtı.Truman doktrini, Marşhal yardımı ve askeri üsleriyle oturdu-lar topraklarımıza. Türkiye'yi ekonomik, politik, kültürel,askersel ağları içine aldılar. İşbirlikçi burjuvazi bu süreçtepalazlandı ve devlet kapitalizminin olanaklarıyla hızlagelişti."

"Türkiye'de yaşanan kapitalist gelişmeyle birlikte devletinrolü de değişime zorlanmış ve değişmiştir. Cumhuriyetin ilkyıllarında yok gibi olan burjuvazi, 1923 iktisat kongresindensonra liberal bir siyasetle sanayi burjuvazisinin doğuşu içinen elverişli koşulları sağladı. 1929 buhranı, burjuva devletiniekonomiye doğrudan katılma siyasetini izlemek zorundabıraktı. 15 yıllık devletçilik siyaseti, endüstri burjuvazisinindurumunu oldukça güçlendirdi. Devlet 1950 sonrası, tekel-lerin ve finans- kapitalin gelişmesinde aktif rol alırken 60sonrası finans- kapital egemenlik kurma çabalarını yoğun-laşırdı. 70li yıllarda devlet tekellerin eline geçiyor ve devletingücü ile tekellerin gücü tek bir mekanizmada bütünleşiyor.Devlet sermaye üretimi sürecinde somut görev üstleniyor.Devletin ekonomik eylemleri giderek daha mutlak biçimdefinans oligarşisinin çıkarları yönünde oluyor. Finans- kapitalkarlarını korumak ve ilerletmek, mevzilerini güçlendirmekiçin devlet aygıtını kullanıyor. Bugün devlet, bu iş için bütçe-den doğrudan yatırım, tekellere kredi, sübvansiyon, kontrat,alım- satım, tekellere vergi iadeleri, imtiyaz dâhil çok çeşitliyollar kullanıyor. Devletle tekeller arasında birleşme oluyorve tüm yüksek bürokratlar (sivil- asker) memurlukları sırasın-da ya da emekliye ayrılınca, tekellerin yönetim kurullarınaoturuyor, tekellerin ajanları da devletin üst katlarında görevalıyorlar. Artık değer, tekelleri zenginleştirmeye akıyor."

Ankara'daki faşist katliamı, emperyalizmin bugünkü yerliişbirlikçisi Siyasal İslamcı Sermayenin temsilcilerinden ayrıdüşünmek olası mıdır, esas olan bombanın fitilini çeken değil,bombaya fitili takandır. Devlette, şimdiye kadar eksikliğinikabul edip istifa eden birini hiç gördünüz mü? Bombayı fit-illeyenleri ancak, faşizme geçit vermeyecek olan işçisınıfının, barışçıların, sosyalistlerin temsilcileri Ankara'daolduğu zaman açığa çıkaracaktır.

(*)Yazının tırnak içindeki bölümleri, EmperyalizminZayıf Halkası Türkiye, Yazarı Rıza Yürükoğlu'na aittir.

[email protected]

GMÝS'ten, yaralýlarageçmiþ olsun ziyareti

Genel Maden İşçi-leri Sendikası (GMİS)Genel Başkanı AhmetDemirci ile GenelBaşkan YardımcısıSatılmış Uludağ, GenelMali Sekreteri AdnanTıska, GenelTeşkilatlandırma veEğitim SekreteriSatılmış Uludağ,Üzülmez Şube BaşkanıTayfun Demir,Zonguldak AtatürkDevlet Hastanesi'nde(ZADH) tedavigörmekte olan iş kaza-sında ve Ankara'dakibombalı saldırıdayaralananları 12 Ekim2015 tarihindeziyaretederek geçmiş olsundileğinde bulundu-lar.10 Ekim'deAnkara'da düzenlenenbombalı saldırı sırasın-da bacağındanyaralanan ve ZADH'de

tedavi görmekte olanHaber-Sen üyesiİbrahim Damatoğlu'nuziyaret eden GMİSGenel Başkanı AhmetDemirci veberaberindekiler sağlıkdurumu hakkında bilgialdılar ve geçmiş olsundileğinde bulundular.

GMİS Heyeti,Türkiye TaşkömürüKurumu (TTK)Karadon MüesseseMüdürlüğü'ne bağlıocakta meydana gelenkazada bacağındanyaralanan ve ameliyatolan Madenci OkanAltan'ı ziyaret etti.

Sağlık durumuhakkında bilgi alanDemirci veberaberindekiler,Altan'a geçmiş olsunve acil şifalar dileğindebulundular.

Türkiye Kamu-Sen Zonguldak İl Temsilcileri üyeleriAnkara'daki yaşanan katliam nedeniyle KESK'e taziye

ziyaretinde bulundu.Türkiye Kamu Sen Zonguldak İlTemsilcisi Kadir Bacıoğlu beraberinde, Türk Eğitim Sen

Şube Başkanı Şahin Ören ve Türk Diyanet Sen ŞubeBaşkanı Halil Korkmaz ile birlikte KESK Zonguldak

Şubesi'ni ziyaret ederek, sendika üyelerine taziye vegeçmiş olsun dileklerinde bulundular.

Mutfak'ta Yýllýk Enflasyon Yüzde 17 Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS)

periyodik olarak yaptığı 4 kişilik ailenin mut-fak harcamasını yayınladı. Eylül 2015'temutfak harcaması bir önceki aya göre

yüzde 0.50 oranında arttı.Genel Maden İşçileri

Sendikası (GMİS) periyodikolarak yaptığı 4 kişilik aileninmutfak harcamasını yayınladı.Eylül 2015'te mutfak harca-ması bir önceki aya göre yüzde0.50 oranında arttı.

Mutfaktaki yıllık artışyüzde 16.81 seviyesindegerçekleşti.

Gıda harcamasında mey-dana gelen aylık yüzde 0.50'likartış aile bütçesinde bir öncekiaya göre yaklaşık 11 TL. ekyük getirdi.

Buna göre Eylül 2015'deZonguldak'ta yaşayan 4 kişilikbir ailenin aylık gıda harcaması1.205,00 TL oldu.

Ocak 2015-Eylül 2015dönemini kapsayan 1.000,54TL olan asgari ücret ise 25günlük gıda harcamasına denkgeliyor.Ailelerin gıda haricizorunlu giderleri olan; yaka-cak, barınma, giyim, ulaşım,eğitim, kültür, sağlık gibizorunlu giderleri dikkatealındığında içinde bulunduklarıyaşam koşulları net olarakortaya çıkıyor.Eylül 2014'temutfak harcaması bir öncekiaya göre yüzde 0.76 oranındaartmış, mutfaktaki ilk 9 aylıkartış yüzde 9.87, yıllık enflasy-on yüzde 13.06 seviyesindegerçekleşmişti.

Gıda harcamasını oluştu-ran harcama gruplarında Eylülayında şu değişimler gözlem-

lendi;Süt ürünleri grubu; Bu

grupta ürünlerde ortalamayüzde 3.2 oranında artış oldu.

Kırmızı et ürünlerindeaylardır yaşanan fiyatartışlarında devletin müdahale-si etkili oldu ve KurbanBayramı dönemi olmasına rağ-men Eylül ayında fiyatlardanispi gerileme gözlendi. Bugrupta sakatat ürünleri dışındafiyat artışı olmadı. Bazı ürün-lerde cüzi de olsa düşüşlergözlemlendi.

Eylül ayında tavuk fiyatın-da da artış görülmedi. Yumurtafiyatlarında bir önceki aya göreyüzde 5 artış meydana geldi.

Balık grubunda, av sezo-nunun Eylülde açılmasınedeniyle hesaplamaya alın-madı.

Sakatat grubunda Eylülayında en yüksek fiyathareketliliğinin olduğu grupoldu. Bu grupta fiyat artışıortalama yüzde 21 oldu.Sakatat ürünlerindeki yüksekartışın nedeni yurt dışındankarkas et ithali oldu.

2015 Eylül ayında ailenin;gıdanın yanı sıra kira, yakacak,giyim, ulaşım, sağlık, eğitim,kültür ve eğlence gibi zorunluharcamalarını da kapsayanasgari geçim düzeyi, diğer birdeyişle Yoksulluk Sınırı aylık16 TL artış ile 3.235,53TLoldu.

Page 4: Susma gazetesi 670

SUSMA -HABER-YORUM Sayfa 414 Ekim 2015/670

Memur-Sen Zonguldak İlTemsilcisi Kamuran Aşkar 10Ekim'de yaşanan resmi rakamlaragöre 97, Türk Tabipler Birliği (TBB)rakamlarına göre 105 yurttaşımızınkatledildiği yüzlerce yaralın olduğuterör eylemi ile ilgili olarak sendikabinasında basın açıklamasıyaptı.Aşkar , "Ankara'yı kanabulayan, milletimizi yasa boğan, 97insanımızın hayatla bağını kopartancanileri ve onları azmettirenleri, kimolduğuna, hangi gerekçeyle hareketettiğine, neyi hedeflediğine, kimehizmet ettiğine bakmaksızın lanetliy-oruz"dedi. Aşkar açıklamsını susözlerle sürdürdü, "İnsanlıktannasipsiz bir terör örgütünün "kansıziki canlı bombacısı" tarafındangerçekleştirilen birliğimizi,kardeşliğimizi, biz'i hedef alan teröreylemi, yüreklerimize yas, gözlerim-ize yaş bıraktı. Ancak, biz terörlemücadeleyi bırakmayacağız. Biz,terörü besleyen kirli mahfilleriortaya çıkarmakta, ifşa etmektekararlı olacağız.

Patlayan bombalar hepimizihedef aldı. Biz'i öldürmek istediler.Terör örgütlerinin vahşet ve cinnetateşiyle ölenler, teröristlerceöldürülenler bizim evladımız, bizimkomşumuz, bizim gencimiz, bizimyaşlımız. Kimimiz kadim dostunu,kimimiz çocukluk arkadaşını yitirdi.Hepimiz canlarımızı kaybettik. 97insanımızı yitirdik. 97 canımızı kay-bettik. Fakat, terörü, terörden medetumanları, terör üzerinden biziayrıştırmak isteyenleri sevindirmeye-ceğiz. Birbirimize can olma hasle-timizi kaybetmeyeceğiz. Biz olma,bir olma, iri olma, diri olma has-sasiyetimizden vazgeçmeyeceğiz.

Bu kirli işbirliğinin taşeronlarınıda asıl işverenlerini de el birliğiyleönce ifşa sonra imha edeceğiz.

Biz diyoruz ki; Terör örgütününmenşei, teröristin kimliği, eylem-lerinin niteliği ve hedefi ne olursaolsun terör, ortak düşmanımız

olmadıkça, terörle mücadeleye dairortaklığımız, terörü bitirmek hep-imizin ortak hedefi olmadıkça, neterörü yok edebiliriz ne de terörörgütlerinin varlığına son verebiliriz.

Biz diyoruz ki; Terörün hedef

aldığı insanımızdır. Hiç birisi uza-ğımız değil hepsi yakınımızdır. Eştir,arkadaştır, dosttur, kardeştir.Anamızdır, babamızdır, oğlumuz,kızımızdır. Candır. İnsandır.

Biz inanıyoruz ki; Bizim ülkemizin insanları "Fikrenbenim gibi düşünmeyebilirsin, sen de insansın senide düşünmeliyim" duruşuyla, "binyıllık desende birve beraberiz" anlayışıyla insanı esas alan, insanca

yaşamaya imkan sunan, insan onurunu koruyanTürkiye'yi birlikte kuracağız.

Aþkar, “Patlayan bombalar hepimizi hedef aldý”

Yasımız Var

Yasımız var yasımız varTüm milletçe yasımız varÇirkin terör kan kusuyorGözümüzde yasımız var

Barışa hile kattılarAnaları ağlattılarKendileri de bittilerBarış için düşümüz var

Atatürk kurdu vatanıSulh diyen tanı atanıBölemez kimse vatanıGörün sizle işimiz var

Bu ne gaflet bu ne iştirBu gidiş yanlış gidiştirFaydalı olan barıştırBu yolda uğraşımız var

Yanarıyım vatan bizimŞehit olup yatan bizimÖnce insan olmak lazımAtatürkçü başımız var

Aşık Yanarı Halk Ozanı10 Ekimde Ankara’daki terör

olayını kınıyor,naletliyo-rum.Bu tür olayı yapanlar

insanlığın yüz karasıdır

Şiir

CHP'nin seçim bildir-gesi açıklandı. CumhuriyetGazetesi'nden okuduğumdeğerlendirmelere göre,kısa dönemleri karşılayan,rahmetli Prof. Dr.Necmettin Erbakan'ın pan-suman tedbir diye ifadeettiği söylemlerden oluşuy-ordu. Temel olarak, buahlaksız düzeni değiştire-cek, adaleti, eşitliği,demokrasiyi özgürlüğü vebağımsızlığı güçlendirecekönemli argümanlar yoktu.Veya böyle anlaşılıyordu…

Ne vardı? Olanlarıekonomik ve siyasal olaraksıralayalım. Ekonomikolanlar:

1- Emekliye 2 maaşikramiye,2- Asgari ücret1500.-TL.(brüt mü net mibelli değil), 3- Kredi faiz-lerinin yüzde 80'inin silin-mesi, 4- Çiftçiye 1,8TL/litre fiyatla mazot ver-ilmesi, 5- Aile sigortası, 6-Üniversitelilerin iş bulun-caya kadar kredilerininertelenmesi, 6- Esnafınemekli aylığından primkesilmemesi(bu normaldi,çünkü emekli çalışan işçilerde ödüyorlar), 7- Öğrenci-lerin yurt sorunu çözülecek,8- Katma değeri yüksekürünlerin üretimi teşvikedilecek, 8- Orman köylüsüsigortalı işçi kapsamındaçalıştırılacak.

Siyasi olanlar:1- Siyasi ahlak yasası

çıkarılacak, 2- TBMM'dekesin hesap komisyonukurulacak, 3- Yüzde 10seçim barajı kaldırılacak, 4-Dış politika 180 derecedeğiştirilecek, 5- Bütünkomşu ve dünya ülkeleriylebarış politikası izlenecek,6- Kürt sorununun çözümüiçin toplumsal uzlaşma yol-una gidilecek, 7- Bu konu-da gerçekleri araştırmakomisyonu kurulacak.

Seçim bildirgelerihazırlanırken nelere dikkatetmeli, devletin görevleri,fonksiyonları, yetkileri veyetenekleri nedir, nereyekadardır? İyice araştırılmalıona göre vaatlerde,bulunulmalı, hedefler kon-malıdır. Nedir devletintemel görevi: vatandaşlarınısağlıklı ve barış içindeyaşatmak. Bunusağlayamıyorsa devlete deihtiyaç yoktur. Diğer görev-leri ise bu temel görevlere

destek veren yardımcıgörevlerdir. Eğitim, ekono-mi, ulaştırma, savunma,güvenlik ve adalet. Eğersaydığımız bu fonksiyon-larda sorunlar veya eksiklervarsa temel görevlerini deyerine getiremez. Yanisağlıklı ve barış içindeyaşayan bir toplum yarata-maz.

Toplumda geleceğekarşı büyük bir umutsuzlukvar; moral değerler,ekonomik yeterlilik,adalete saygı, güvenlikiçinde yaşadığı hissi, insan-ların birbirlerine saygılarıve doğaya saygı yok olmaseviyesine kadar düşmüştür.Bu ortamı yaratan devlet vesermayedir; AKP bu çökün-tüyü doruğa çıkarmıştır.

Bu çöküntüye son vere-cek sağlıklı ve kaliteli biryaşam kurmak için dinci,milliyetçi, ulusalcı, sosyal-ist, komünist veya yurtsev-er bir toplum yetiştirmeyegerek yoktur; sadece bilim-sel düşünen bir toplumyaratmak yeterlidir.Bilimsel deyince kapital-izmin istediği özellikleresahip alanlarda değil tümdoğayı ve yaşamı kavrayan,anlayan özellikler kazandır-mak gerekir insanlara.Doğayı, değiştiren,dönüştüren, onunla savaşandeğil onunla uyumlu insan-lar…çünkü doğa engin vesonsuz bir bilimdir. Onunlauyum içinde yaşamak,insan emeğini, harcananenerjiyi başa çıkarmayacak,aksine zenginleştirecektir.

Bu amaçlara ulaşa-bilmek için neler yapıla-bilir? 1- 7'den 70'e herkeseğitime ve üretime katıl-malı, 2- Temel eğitim 13yıla çıkarılmalı, üniver-sitenin de temel eğitimolması yolu açılmalıdır, 3-Haftalık çalışma 30 saatekadar düşürülmelidir, 4-Ekonomi kârdan kaliteyeyönlendirilmelidir.

Önce yurttaşlara özgür-lük ve bağımsızlık duyguve düşüncesi yerleştirilme-lidir.

Ankara GarıKavşağında öldürülenlerışıklar içinde, öldürenler vekorumayanlar zifiri karan-lıkta yatsınlar! Yaralılara daçok geçmiş olsun diyo-rum!..

Seçim vaatleri

HüsamattinAyvacı

ZTSO 4. TOBB Akreditasyon Çalýþtayý'na katýldýZTSO'dan yapılan

açıklamaya göre, GenelSekreter Renda Okay ileAkreditasyon SorumlusuErdem Koltuk 5-7 Ekimtarihleri arasındaAntalya'da düzenlenenTOBB bünyesindeGeleceğe Yön Veren "5Yıldızlı" Oda veBorsalar'ın 4.Akreditasyon Çalıştayı'nakatıldı.

Düzenlenen çalış-tayın ilk gününde 2014yılı akreditasyon istatis-tikleri, TOBB Bilişimprojeleri hakkında bil-gilendirilme, iş yaşamın-da insan ilişkileri ve etkiliiletişim konularındasunumlar gerçekleşti.Çalıştayın ikinci günündeprotokol kuralları, ISO9001 Kalite Yönetim

Sistemi standardının yeniversiyonu, bilgi güvenliğiyönetim sistemi, basın ileilişkiler ve sosyal medya

kullanımı hakkındaeğitimler verildi.

Kilimli HalkeviKilimli halkı inadınabarış diyerek dün10.04'te Cumhuriyetmeydanında siyahpankart açarakbasınaçıklaması gerçek-leştirdi. " Sarayyıkılacak, Halkkazanacak"slogan-ları attılar

Page 5: Susma gazetesi 670

Ramazan'ın ritüellerini çok seviyoruz;o zaman bir Muharrem de AleviBektaşi'lerle ilgili konuşalım, bir sayfalıkda olsa bir “Muharrem sohbeti” yapalım.Hele de Hacı Bektaş Veli DergahıPostnişini Veliyettin Ulusoy gibi elindeince uçlu fırçayla konuşan bir"Çelebi"yle… Kabul buyurursanız, işteAlevi Bektaşilik üzerine birkaç "basit"soru-cevap:

- Siz "Muharrem ayı geldi, hoşgeldi" demiyorsunuz galiba?

Demiyoruz; Ramazan bir sevinçayıdır, ama Muharrem'de keder vardır. Bizbu 12 gün boyunca Kerbela'nın, Hz.Hüseyin'in, bu yolda yitirdiklerimizinyasını tutarız.

- O yüzden mi mesela siz "iftar"sözünü kullanmıyorsunuz?

Tabii, bizimkinin adı iftar olmaz,sadece "oruç açma" deriz. Mümkünolduğu kadar az yemeye çalışırız. Etyemeyiz. Çünkü canlı kesmeyiz. Soğandahi kesmeyenlerimiz vardır. Eskidenevlerde aynaların üstü kapatılırdı, büyük-lerimiz "Hadikatü-s Suada"yı (SaadeteErmişlerin Bahçesi) okurlardı. Suyuneredeyse hiç içmeyiz. Bilakis tuzlu yiyen-lerimiz ya da sahura kalkmayanlarımızolur. Aşırıya kaçmadan, ama mümkünolduğu kadar aynı acıyı içimizde hissetm-eye çalışırız. Hz. Hüseyin'in şehit edildiğiMuharrem ayının 10. gününde de aşureyaparız. Bazı bölgelerde 12. günde yapılırve aşureyle oruç açılır.

- Takvimini, saatlerini nasıl ayarlıy-orsunuz?

Aynı şekilde, güneşin doğuş-batış saa-tine ve hicri takvime göre..

- Tarihte ilk Muharrem orucu nezaman tutulmuş?

Hz. Peygamber döneminde debaşlangıçta Muharrem ayında oruç tutu-luyordu. Büyük ihtimalle cahiliye döne-minden gelen bir gelenek olabilir.

- Muharrem yasıyla muharremorucu farklı şeyler midir?

Artık günümüzde farklı değildir. Buayda Hz. Hüseyin şehit edildiğinden aynıöneme haizdir.

- Ehlibeyt'i nasıl anlatırsınız?

Peygamber, Hz. Ali, Hz. Fatma, Hz.Hasan ve Hz. Hüseyin… Ehlibeyt deyincebu çekirdek beş kişiyi ve onlardan gelen-leri anlarız. Zaten kelime anlamı "evhalkı" demek. Peygamberimiz vedasında"Sizlere Kuranı ve bir de Ehlibeytimiemanet ediyorum" der. Ehlibeyt AleviBektaşiler için çok önemlidir. Ehlibeytsizbir Alevilik olmaz.

- "Yol"dan ne anlamalıyız?

"Tarik-i nazenin" denir; yani herkesinnefsine hakim olamayacağı, zor, nazik biryol manasında kullanılır. Dolayısıyla "yol"da tarikat demektir. Allah'a ulaşmanın şek-lidir. Hacı Bektaş Veli bunu şöyle ifadeeder: "Dört kapı, kırk makam." Yani dörtkapıdan, kırk makamdan geçeceksin,Allah'a ancak ondan sonra ulaşırsın,demek.

- Bu "yol" İslamiçi midir, İslam dışımı?

Bu çok saçma birtartışma konusudur,çünkü biz "on iki imam-ları" andığımızda onlarkimdir? Peygamberkimdir? Hacı BektaşVeli kimdir? Bunlarınhepsi İslam. O haldekimse Alevilik İslam'ındışında diyemez. Bunudediğiniz zaman sizAlevi Bektaşiliğe sadecedışarıdan bakmışsınızdemektir. BugünAlevilerin yüzde 99.9'uda İslam'ın içindeolduğunu bilir,"ElhamdülillahMüslümanız, Aleviyiz,Bektaşiyiz" derler."Allah Muhammed Ali"diye bir üçleme vardır.

- Peki "Mezhep"denebilir mi?

Mezhebi biz kabul etmiyoruz, çünkübirincisi Hz. Ali'nin de bir mezhebi yok,Peygamberimizin de bir mezhebi yok,İmam Caferi'nin de yok. İkincisi, mezhepİslam'ın farklı yorumlanmasıdır. Biz isediyoruz ki "Biz özden ayrılmıyoruz. İslamneyse biz ondan devam ediyoruz." Bizimkılavuzumuz kim? Hz. Ali ve on iki imam-lar, yani peygamberin sülalesi. Demek kibiz hiçbir yola sapmadık. Biz dosdoğru, oyoldayız, ama oysa mezhepler farklı farklı.Deniyor ki "Dört mezhep hak"; eğergerçekten haksa o zaman birinin yaptığıöbüründe yasak olmaz. Ama mezheplerdebirisinde haram olan, diğerinde helal oluy-or.

- Nasıl tanımlamak gerekiyor ozaman?

Alevilik, Aleviliktir; Aleviliği tarifetmeye kalktığınızda muhakkak bir yerlerieksik kalır. Aslında zaten inançlar tarifedilmez, ancak yaşanır. Bir inancı ne kadaryaşarsan o kadar alırsın. Ama ille de birşey diyeceksek, o zaman Alevi Bektaşilikiçin "İslam'ın Bâtınî tarzda bir yorumudur"diyebiliriz.

- Hz. Hüseyin mi, Hz. Ali mi?Hangisi daha önce gelir sizin için?

Bunu söylemek bizim haddimizedeğildir, her ikisi de çok yücedir. Ancakşöyle bir fark vardır: Hz. Ali dediğinizdebizde herkes büyük bir saygı duyar, amaHz. Hüseyin dediğinizde insanların gözleridolar. O bir sembol. Tarihte yaşadığımızbütün Kerbelaların sembolü… Çocukluğu-muzdan beri hep bu Hüseyin sevgiyleyetişiriz, ama bırakın çocukluğu genlerim-ize dahi işlemiş bir sevgidir.

- Aleviyle Bektaşi'nin farkı nedir?

Alevilik belli bir dönemden geçmiş,geçerken yıpranmış, erozyona uğruyor. Taki Hacı Bektaş Veli dönemine kadar. HacıBektaş ne yapıyor? Esastan ayrılmayıp,günün sosyal ekonomik şartlarını dadikkate alarak Bektaşiliği kuruyor. Ama

bunun temelinde Alevilik var. O nedenleAlevilikle Bektaşilik birbirinden farklışeyler değil, tam tersine etle tırnaktır.

- Aksi düşünenler yok mu?

İçimizde "Ben Bektaşiyim, Alevideğilim" diyenler var; onlar daha çokBabagan kolundan çıkar. "Ben Bektaşideğilim, sadece Aleviyim" diyenler deDedegan kolunun bir kısmından çıkabilir.

- Çelebiler?

Biz Çelebiler Alevilerle Bektaşilerinayrı olmadığını bilen, sentezcilerizdir.Zaten tarih boyunca aile olarak görevimizHz. Ali'yle Hacı Bektaş Veli'nin aslındaaynı zatlar olduğunu anlatmaktır.

- Peki Alevi-Şii farkı nedir?

On iki imamcılık dışında hiçbir ortaktarafımız yoktur. Kadın haklarına farklıbakarız. Onlar dört kapıdan şeriat kapısınaönem verir, biz ise daha çok tarikat vehakikat kapılarına. Onlar Muharrem yasın-da kendilerine acı çektirirler, biz de isehiçbir canlıya acı çektirmek yoktur.

- Alevi Bektaşi'likle Şamanlığınalâkası ne kadardır?

Semah Şamanizme dayanır. Dilektutup çalılara iplik bağlamak, eşiklereniyaz etmek Şamanlık'tan gelir. Zaten herinançta bir öncekinin etkisi vardır. AncakŞamanizm'in de Alevilik üzerindeki etkisiartık teferruatta kalmıştır, bizde özİslam'dır.

- Ne demek "bel evladı"?

Hacı Bektaş Veli'yle Kadıncık Ana'nınve diğer dede ocakların soyundan gelen-lere denir.

- Peki "yol evladı" ne demek?

Babagan kolundan gelenler, HacıBektaş Veli'nin evlenmediğine inanırlar;"mücerret", yani evlenmemiş derler.

Onlara göre bel evlatlarıyerine yol evlatları, yani"Yola inananlar" vardır.

- Bu iki "evlatlar"arasında rekabet varmıdır?

Babagan kolu veÇelebi kolu arasında tari-hte bir rekabet oluşmuş,ama bugün böyle bir şeyyok.

- Taa 1530'larda mı?

Evet, çıkan köylüisyanı sırasında HacıBektaş Veli'nin torunu veHacı Bektaş dergahınınpostnişini olan KalenderÇelebi öldürülüyor.Kanuni hemen Sersem AliBaba'yı postnişin olarakatıyor. Alevi Bektaşi tari-hinde ilk "böl-parçala-yönet" politikası da ozaman başlıyor. Alevi-Bektaşi toplumununparçalanmasının

başlangıcıdır bu tarihtir.

- Kaça parçalanıyorlar?

Üç ana kol oluşuyor: Babagan kolu,yani Sersem Ali Baba'nın postnişin olarakatanmasından sonra başlayan ve "HacıBektaş Veli mücerrettir" iddiasında bulu-nanlar. Dedegan kolu, yani Hacı BektaşDergahından uzakta olan ocaklar ya dadergahın kontrolünde olup kendi ocak-larını öne çıkarmak ve bu kontrolden kur-tulmak için, "Hacı Bektaş Veli mücerrettir"düşüncesini destekleyenler. Üçüncüsü dekadim olan ve Hacı Bektaş Veli döne-minden bugüne kadar gelen Çelebi kolu.

- Babaganlar için "otoriteye dahayakın" denir; doğru mu?

Doğru, amaşu gerçeği de unutmay-alım: Babagan kolu okumuş yazmış birtoplumdur. Daha çok Arnavutlar içersindetaraf bulmuştur. Devlette görev yapmış,çok güzel eserler vermişlerdir. Edip Harabionlardandır.

- Dedeganların en ünlüsü İzzettinDoğan, Çelebilerin en ünlüsü de sizsiniz;Doğan'ı rakip olarak görüyor musunuz?

Rakip olarak görmüyorum, saygı duy-duğum bir insandır, ama dedelerin maaşalması gibi birtakım düşüncelerine ortakdeğilim.

- Babaganların ünlüleri kimler?

Mustafa dedebaba, Teoman dedebaba,Haydar Ercan dedebaba var. Toplumlarıüzerinde çok etkilidirler. Hepsi de saygıduyduğumuz insanlardır.

- "Baba" diye kime derler?

Baba iki yerde kullanılır. BizimÇelebi kolunda dedeye vekalet edenkişilere denir. Babagan kolunda ise birmakamdır, yol hizmetlerinde belli birseviyeye ulaşmış insanlara "dedebaba"tarafından verilen bir sıfattır.

- "Pir" kime denir?

Pir, o yolu kurandır. Bizde tek pirHacı Bektaş Veli ve Hz. Ali'dir. Fakat bazıyörelerde "Benim pirim bilmem kim,benim mürşidim bilmem kim" diyekonuşulur. Bu çok yanlıştır.

- "Mürşit" kimdir?

Benim gibi postnişinlere "mürşit"deniyor, ama bana göre biz sadece o göre-vi karınca kararınca yürütmeye çalışaninsanlarız. Bence mürşit sadece Hz. Ali veHacı Bektaş Veli'dir.

- Postnişin?

Belli bir ocağın temsilcisi, yani oocağın dergahının en üst makamında otu-ran kişiye denir. Genellikle babadan oğlageçer, ama başka şartları da vardır. Enyaşlısı, geçmişi en temiz ve taliplerin ensevdiği kişi olması gerekir. Yani taliplerinkabul etmesi, belki görünmeyen bir seçimdiyebiliriz.

- Bir postnişine nasıl hitap etmekgerekir?

Bize "Dede" denmez; "Efendim" yada "Mürşidim" diyenler var; ama benmümkün olsa hiçbirini kullanmayı tercihetmiyorum.

- Hacı Bektaş'ı ziyaret edenler"hacı" mı oluyor?

Hayır, öyle bir sıfat yok, ama haccınküçük bir örneği Hacı Bektaş'ta da vardır.Mesela Çilehane'ye Arafat denilirdi, şimdiunutuldu. Oradaki çeşmenin adı "zemzemsuyu"dur. Vilayetname'de geçen "Beştaşlarolayı"ndaki kadı taşlanır Hacı Bektaş'tada... Ama bunları yapan "hacı"dır, yap-mayan değildir diye de bir şey yoktur.

- "Vilayetname" nedir?

Hacı Bektaş Veli'den sonra yazılmışeseri. Ancak halk Hacı Bektaş Veli'yi nor-mal insan kalıplarına sığdıramamış, onaolağanüstü özellikler yüklemiş. O yüzdeniçinde çeşitli olaylar ve kerametler vardır.

- Alevi Bektaşiler için bir kutsiyetivar mı?

Var tabii, bizim en önemli kita-plarımızdandır, çünkü ders verici özelliğiağırlıktadır. İçindeki olayların zamanauygun olmadığını biz biliriz, fakat asılmaksadının yolu tarif etmek olduğunu dabiliriz. Eğer bu gözle okursanız size yol-unuzu çok güzel tarif eder.

- Peki, bu çok okunan bir şey midirAleviler arasında?

Hem de çok; içindeki hikayeleri seveseve birbirlerine anlatırlar. Çok güzel birmetindir. Mesela Vilayetname'de domuzunda Allah tarafından yaratılmış bir canlıolduğu, onun da bu havadan bu sudanyararlanma hakkı bulunduğu anlatılan birolay vardır.

- Gülbenk ne demek?

Tamamen Alevi Bektaşilere ait olan,Türkçe dualar. Halk tarafından yüzyıllarboyu söylenilir. Çok da güzeldir, meseladara dururken okunanlardan birisini

ÇEK-ALUlusoy’la Muharrem sohbeti

BİLİMLEGİDİLMEYEN

YOLUN SONUKARANLIKTIR

SUSMA; FARKLI GÖRÜŞLERİNYAN YANA YER ALDIĞI,HOŞGÖRÜ, TARTIŞMA VEELEŞTİRİ PLATFORMUNUAMAÇLAMAKTADIR

ARAŞTIR...SORUŞTUR...KONUŞSUSMA

Milliyet Gazetesi’nden Devrim Sevimay’ın 2009 yılında Alevi Bektaşilerin “Çelebi”lerinden, Postnişin Veliyettin Ulusoy'la "Muharrem sohbeti" niMuharrem Ay’ının bu günlerinde katkı sağlamak,bilincimizi yenilemek ve ülke de yeni Kerbela’ların yaşandığı şu günlerde Anadolu toplumunun öz

değerlerini tanıma,öğrenme açsından sayfalarımız açısından kısaltarak yayınlıyoruz.

14 Ekim 2015 Tarihinde Kerbela da YitirdigimizSehitlerimizin ve Onlarin nezlinde tüm sehitler-imiz için Tuttuğumuz Yas-ı Matem Muharrem

Orucumuzun ilk günüdür.

Page 6: Susma gazetesi 670

söyleyeyim mi?

- Tabii, ama bu arada "Dara durmak" nedemek?

Ceme gelen talipler yanlarında mutlaka bir şeygetirirler. Biri bir elma, biri bir ekmek… Onlara da"lokma" denir. Talip, böyle iki eli ayakları mühürlen-miş gibi, bir elinde de lokması, önce gider dedeninkarşısında durur. Buna "dara durmak" denir. İşte oradadede şöyle bir gülbenk okur: "Lokmalar kabul, murat-lar hasıl ola, Allah Muhammed Ali kabul eyleye,imam Hasan Şah Hüseyin, hünkar Hacı Bektaş Velidefterine kayıt ola… Nuri Nebi Kerem Ali pirimiz,hünkarımız Hacı Bektaş Veli… Dil bizden, nefeshünkardan ola" der, onlar niyaz ederler…

- "Niyaz"?

Yani elini göğsüne, sonra ağzına götürerek selamverirler. Ondan sonra da lokmacıya lokmalarını teslimedip, yerlerine otururlar.

- Kaç tane vardır böyle gülbenk?

Yüzlerce…

- İkrar neye denir?

Bir dedenin önünde "Ben bu yola gideceğim"diye söz vermektir. Ona tam teslim olmak, ne olursaolsun onun yolundan dönmemektir.

- Sadıklar diye kime denir?

İkrar vermiş kişilere; Alevi Bektaşi yoluna sadıkkalanlara. Alevilerin hepsi bu anlamda "sadık"değildir. Sadık olmak için "yol ehli" olmak, ikrar ver-miş olmak, insanlara faydalı, herkesin övünçle bahset-tiği bir kimse olmak gerekir. Ama hiyerarşik birmakam değildir.

- Talipler?

Talipler daha genel bir ifadedir; AleviBektaşilerin hepsine, halk tabakasına talipler denebilir.Bir tek dede çocuklarına talip denmez, ama aslındaonlar da bu yola taliptir.

- Taliplerin "Yunması yıkanması"ndan kasıtnedir?

Ruhun yıkanmasıdır. O da "görgü cemi"nde olur.

- "Görgü cemi?"

Görgü cemi yılda bir kez, özellikle kış aylarındayapılır. Görgüde talip gelip dedenin önünde söz verir,"Bir yıl içinde ben hiç kimsenin gönlünü kırmadım,üzerimde hiçbir kul hakkı yoktur" diye. Dede, dönüpcemdeki topluma sorar "Bu kişi hakkında birşikâyetiniz var mı?" Hiç kimse şikâyet etmezse dedebir daha sorar talibe "Seni senden soruyorum, var mıağlattığın bir insan, kırdığın bir gönül?" Tersi bir yanıtgelmediyse dede "Ya Allah ya Muhammed ya Ali"diye elini sırtında dolaştırıp, talibi görgüden geçirmişolur. İşte bunun adı "yunmak yıkanmak"tır.

- Ya gerçeği söylemezse talip?

Söyler, çünkü orada Allah'ın huzurundadır veözünü Hakka bağlayıp öyle durur. Ama yine de sakla-maya kalkarsa zaten ceme katılanlardan biri çıkıponun yerine söyler. Bu da bizim için o talibe yapılacaken büyük iyiliktir. Talip şayet hâlâ gerçeği saklıyorsa,günahı kendi boynunadır. Dede orada "Sakladığınsenin, söylediğin meydanındır" der.

- Sınavdan geçemezse?..

Kabahati çok büyük değilse dedenin o toplulukönünde yapacağı telkinleri dinler, ama büyükse"düşkün" ilan edilir. Yani dışlanır, onunla sohbetedilmez, selamı alınmaz, yardım edilmez vs. Bir yılsonra yine görgü cemine çıkar; cezası ya devam ederya da biter.

- "Cemde gönülleri bir etmek"; o nasıl oluyor?

İşte cemlerin asıl amacı odur. Gönüller birolmayınca Allah'a ulaşılmaz.

- Peki gönüllerin bir edildiğini nasıl anlarsınız?

Onu yaşamak lazım, ben şimdi nasıl anlatayım…(Gözleri doluyor Postnişinin…) Yani şimdi siz cembirlendikten (bittikten) sonra evinize giderken böylehuzur içersindeyseniz, bulutların üzerinde, böyle son-suz güzel duygular hissediyorsanız ceminiz yerini bul-muş demektir. Yok, dede orada konuşurken "Yarın benne iş yapacaktım" diye kafanız başka yerde idiysebunları anlamazsınız bile. O yüzden zaten bin kişi, ikibin kişi yapılan cemlere biz karşıyız.

- Cemin gerçek bir cem olması için şartlarınedir?

1- Herkes birbirini tanımak zorunda. 2- Cem

başlamadan evvel birbirine gönlü kırık kimseninkalmaması lazım. 3- Cemde eşikte duranla döşekteoturan birdir. O kapıdan girdiğiniz anda cinsiyet yok-tur, yaş yoktur, rütbe yoktur, hepsi dışarıda kalmıştır.Yani kırklar cemi gibi…

- Peki "Hadi bugün cem yapalım" diye cemyapılır mı, yoksa onun da bir şartı var mıdır?

Birkaç çeşidi vardır. Mesela birisinin bir kurbanıvardır veya bahardır veya sevinilmesi gereken bir olayyaşanmıştır, yapılır. Ya da sevilen bir baba veya dedegelir, yapılır. Bir de her kış mevsimi, işin gücünolmadığı bir dönemde yapılan cemler olur. Onların dagörgü cemi, birlik cemi gibi adları vardır.

- "Aşk olsun/Aşkın cemal olsun" lafı ne zamansöylenir?

Daha çok demlenirken söylenir. Özellikle Ispartayöresindeki cemlerde hâlâ mutlaka dem olur. Demi desadece sakiler dağıtır. Saki herkesin ayarını bilir, onagöre kimine az, kimine çok dağıtır. İşte orada demialana saki veya diğer canlar "aşk olsun" derler. Demalan canlar da "Aşkın cemal olsun " diye cevap verir-ler.

- Musahiplik ne demek?

Belki de Alevi Bektaşiliği bugüne kadar taşıyanen önemli müessesedir. Anlamı, kardeşliktir. Hz.Ali'yle Peygamberimizin musahipliğinden kay-naklanır. Babagan kolunda pek yoktur, ama Dedegankolunda çok kuvvetli bir şekilde uygulanır. Buradakikardeşlik soy kardeşliğinden bile çok daha fazlaönemlidir. Namustan gayrı her şey ortaktır. Şukadarını söyleyeyim; eğer musahiplerden biri suçişlerse diğeri de ceza alır.

- Peki nasıl musahip olunur?

Musahibini bulanlar birlikte dedenin karşısınageçip ikrar verirler. Ama çok zor bir iştir, o yüzdendedenin eğer şüphesi olursa "Siz bir sene sonra gelin"der.

- Kirveden ileri bir şey?

Çok ileri… Mesela amca çocukları evlenir, amamusahip çocukları birbiriyle evlenemezler. Çünkükardeşten ileridir musahiplik.

- Ebuzer Gaffari kimdir; ne kadar önemlidirAlevi Bektaşilikte?

İslam'ı seçen ilk beş kişiden biri. Peygamber'inashabından. Ancak Peygamber'in ölümünden sonraashap üçe bölünüyor; kararsız olanlar, Muaviye'yiseçenler ve bir de Ehlibeyt'in arkasından gidenler. İşteEbuzer Gaffari de Ehlibeyt'in arkasından gidenlerdenbirisidir. Sürgünde ölmeyi göze alıyor, amaPeygamber ve Ehlibeyt sevgisinden asla taviz vermiy-or.

Aslında Ebuzer Gaffari ilk solcu Müslüman.Çünkü ashabın pek çoğuna valilikler, makamlar,hizmetçiler verilmesine karşın Ebuzer hiçbirini almıy-or, normal hayatı nasılsa aynı şekilde devam ettiriyorve hep paylaşıyor.

- Ebuzer'in Alevi Bektaşilik üzerinde hala etk-isi var mıdır?

Tabii, Ebuzer Ali'ye "Eyvallah" diyenlerdendir.Bizim cemlerimizde hâlâ yaşar. 17 kemerbesttenbiridir. Semah'ın piri sayılır. Biz de onun çizgisindenhiç uzaklaşmamışızdır. Çünkü bizde de aşk inişliyokuşlu olmaz, aynı Ebuzer'inki gibi dümdüz gider.

- Çok acılar çekmiş bir toplumun temsilcisiolarak "Özür diliyorum" kampanyası hakkında sizne düşündünüz?

Bu tarihi bir olay ve "Ben bu olayı biliyorum"diyemiyorum, dolayısıyla ben şahsen "Özür diliyo-rum" kampanyasına imza atmadım.

- Peki Kültür Bakanı Günay özür dilediğindene hissettiniz?

Sayın Bakan özür dilediğinde ben oradaydım vedoğrusu bu bizim için en azından bir teselli oldu. 15yıl önceki bir olayla hiçbir ilişkisi olmadığı haldebunu yaparak iki çocuğunu kaybetmiş bir anneninyüreğine belki bir damla su serpti. Bu bir alicenaplık-tır.

- Sünni vatandaşlar, Ermeni vatandaşlardanözür dilesin ister miydiniz?

Eğer "Kardeşçe el ele verelim, başka Türkiyeyok, başka vatan yok, ben senin inancına , sen beniminancıma saygı gösterelim" şeklinde bir özür dilenirsecan baş üstüne hay hay, biz de buna destek oluruz.Ama yok yine biz mum söndüren, kestiği yenmeyenKızılbaşlarsak, dilense ne olacak dilenmese ne olacak.

- Alevi nüfusu hakkında sizce sağlıklı bir şeysöylemek mümkün mü?

Bize göre 25 milyondan aşağı değiliz, ama burakamı hiçbir araştırmada bulamazsınız, çünkü halendaha mahalle baskısı var.

- Neler yaptırıyor mahalle baskısı Alevilere?

Mesela Ramazan'da kalkıp gece lambasını yakanpek çok Alevi var. Ben Kayseri'de yatılı okudum."Kim Ramazanda oruç tutacak" dediler, mecbur biz dekaldırdık elimizi. Hacı Bektaş'tan iki çocukduk, amasonuna kadar tuttuk orucumuzu. Orada değil Aleviolduğumuzu söylemek Hacı Bektaşlıyım bilediyemedik. Soranlara "Kırşehirliyiz" derdik.

- Mahalle baskısı yeni bir şey değil ki diye iti-razlar geldi zaten…

Yeni bir şey değil de, güzel bir şey de değil. Yeniolmadığını biliyorlarsa o zaman nasıl önüne geçecek-lerini düşünsünler artık.

- Dedeleri kim atıyor, kim kontrol ediyor?

Dedelerin yıllık görgüsünü Hacı Bektaş VeliDergahı yapar. Eğer dede yola karşı suç işlemişsegörevden alınır ve cezasını çekse bile bir daha dedelikgörevi yapamaz.

- Talip, dedeyi sorgulayabilir mi?

Dedeyi dara kaldırıp hesap sorabilir, dede toplumve dara kaldıran talibi ikna edebilir ise niyazlaşılır veherkes yerine oturur, ancak bir dedeyi talip dardanindiremez, ancak başka bir dede indirebilir.

- Dedenin cem yapmak dışında diğer işleri nel-erdir?

Dini liderliği dışındaki görevleri bundan hiçaşağıya değildir. Mesela devletin halka vermek zorun-da olduğu hizmetlerin çoğunu biz Osmanlı dönemindededelerden almışızdır. Sırasında doktor sırasındaöğretmen olurlar. Dedeler bu yolu bu güne kadargetiren büyük insanlar.

- Hakullah nedir?

Dede birtakım görevler yapar, dini hizmetlerverir, bunlardın karşılığında da talip ona kendi rızalığıile bir şeyler sunar. Buna Hakullah denir. Ama talipdedeye bir şey vermek zorunda değildir ve dede de birtalepte bulunamaz.

- Peki bu dedeyi cemaatin önünden gideceğinegerisine düşürmez mi?

Bakın aslında eskiden diyanet işleri başkanları dapara almazlardı.Hatta köylerde halk yıllık buğday vs.toplayıp rızalıkla imama verirlerdi. Yani ben maaşalıyorum ve bu maaş karşılığında namaz kıldırıyorum.O zaman benim ibadetim nereye gitti, para karşılığın-da yapılan bir şey ibadet sayılır mı acaba? Şimdi benSünni kardeşlerimizin inancına karışmak istemiyorum.Nasıl biliyorlarsa öyle yapsınlar. Ancak isterlerseKuran'ı açıp baksınlar, Peygamberimizin sözü apaçıkyazıyor. Diyor ki, "Ben size bu hizmetlerimden dolayıbir karşılık beklemiyorum."

- Dedelere maaş bağlanmasına bu yüzden mikarşısınız?

Bu yüzden karşıyım tabii. Eğer dedelere maaşbağlarlarsa Aleviliği tamamen öldürürler. AleviBektaşilik bir rızalık işidir. Bizde "Rıza şehri" diye birkavram vardır. Eğer dedeler maaş almaya başlarsaRıza Şehri'nden çıkarlar, dünyalı olurlar. Bu bizim içinbüyük bir tehlikedir.

Her zaman denir ki, "Bu yol demirden leblebidir,kılıçtan keskindir, bu bir rızalık yoludur, eğer bunlarıbeceremezsen bu yola evet deme." Dedeler bu rızalıkyolunu kabul ediyorsa dede olur zaten. Dedeyle otoritearasında böyle bir ilişki başladığı anda dedeyle taliparasındaki ilişki biter, çünkü o artık talibin değildevletin dedesi olur.

- Peki, ama asıl o zaman laiklik tehlikeyegirmez mi, din tarikatların eline kalmaz mı?

Acaba şimdi tarikatların elinde değil mi?

- Yalnız cemevinde anlaşmazlık var bir kere;Yazıcıoğlu cemevinin ibadethane olmasını isteyen-lerin marjinaller olduğunu söylüyor?

Bu kadar saçma bir bakış açısı olamaz. Benimibadet yerimin neresi olduğunu bana Yazıcıoğlusöyleyemez veya Diyanet İşleri Başkanı da söyleye-mez. Benim ibadet yerim bu oda dediğim zaman buoda olur. Haydi onlar cami Müslümanların ibadet yeri,Allah'ın evi şeklinde algılıyorlar, ama acaba peygam-ber dönemindeki mescitlerle camilerle bugünkü camil-er aynı mı? O zaman görevleri neydi, şimdi ne?Bugün bizim cem evlerinin görevi peygamber döne-mindeki mescitlerin göreviyle aynıdır. Aslında mesc-itler tıpkı bizim bugünkü cemevlerimiz gibiydi, amaEmeviler döneminden itibaren değişti, "Allah'ın evi"şekline döndü.

- Peki dedeler nasıl yaklaşıyor bu maaş işine?

Dedeganların büyük bir kısmı karşılar. Bir tekDedeganlardan İzzettin Doğan buna taraf.

- Babaganlar?

Babaganlar çok karışmaz öyle, onlar daha çokgeride dururlar.

- Sizce ne kadar dede vardır?

Devlet hepsine maaş vermeye kalkıştığına pişmanolacağı kadar dede var. 100 binden aşağı değil.

- Size kaç dede bağlı?

Rakamlar yanımda değil, ama 200'ün üstündedir.

- Sanki özellikle son iki yıldır örgütlerden sizeyönelim arttı gibi izliyoruz, doğru mu?

Evet, zaten Hacı Bektaş Dergâhına bağlı AleviBektaşi topluluğunda en önemli yer bizim Hacı BektaşVeli Dergâhıdır.

- Sizce bunun sebebi ne; acaba yeniden inançmı daha ön plana çıkıyor?

Bence 1980'lerden bu yana birtakım araştırmalar,yayınlar, tartışmalar eskiye göre o kadar arttı ki insan-lar da Hacı Bektaş dergâhının farkına vardı. AleviBektaşi dergahının önemi su yüzüne çıktı. Tarihetekrar dönüş başladı.

- Ne zaman kopuldu o noktadan sizce?

Ta 16. asırda, demin anlattığım Kalender Çelebiisyanından sonra kopmalar başladı.

- Sonrası nasıl geldi?

Sonraki en iyi dönemini 1919-1923 arası yaşandı.Ama 1923'ten sonra kraldan çok kralcılar yüzündenbaskılar yeniden arttı. 60'lı yıllara kadar epey zahmetçekildi. 1960'tan sonra gittikçe özgürlüğe kavuştuğu-muz bir dönem başladı. 1980'lı yıllardan sonra artıkkendimizi epeyce toparladık, örgütlenmeye başladık.

- Peki Alevilik şu anda hangi çağını yaşıyorsizce?

Öldürmekle bitmeyeceğimiz anlaşıldı, cana yöne-lik tehditler önceki yüzyıllara göre çok azaldı,örgütlenmeler başladı, ama aslında Alevilik en tehlike-li dönemini yaşıyor. Çünkü birincisi bugün bizinancımızı uyguluyoruz dersek yanlış olur, aslında biztaklitçilik yapıyoruz. Giderek esastan uzaklaştık, şekil-ciliğe doğru hızla bir gidiş var. Bu bizim için çokbüyük bir tehlike. İkincisi, birtakım kişiler bizi asimileetmek istiyor. Diyanet başta geliyor, sonra Gülencemaati, İran, Avrupa'da Katolik kilisesi. Bunlarınhepsi bizi kendilerine benzetmeye çalışıyor. Üçüncüsüde, bize aslında "Gelin bir masanın etrafında söyleyin,ne istiyorsunuz" dense biz karar vermekte epey zor-lanırız, çünkü birlik yok.

- Sizce Aleviler bu dış tehditlerin farkında mı?

Farkında olan da var, olmayan da, ama farkındaolanların sayısı o kadar da fazla değil.

- Yani yavaş yavaş Alevilikten kendi rızasıylamı vazgeçiyor insanlar?

Etki altında kalanlar "Esas şimdiye kadar yanlışyapmışız" gibi bir kanaate varıyorlar. Bu da işte bizimen büyük sorunumuz.

Hakkında tez çalışmaları yapılan aile

Hacı Bektaş Veli Dergahı'nın Postnişini VeliyettinUlusoy, 11 Şubat 1942 doğumlu. Kurtuluş Savaşı'ndaMustafa Kemal'e destek veren ve Milli Meclis'in ilkbaşkanvekili Cemalettin Çelebi'nin torunu. Liseyibitirdiği 1962 yılında Almanya'ya gitti. StaatlicheFachhochschule Konstanz'da mimarlık okudu. Bir süreburada çalıştıktan sonra 1974'te yurda döndü.Hacıbektaş Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü'ndenemekli oldu. İki çocuğu ve biri yolda ,iki torunu var.

Osmanlı'nın kuruluşundan bu yana önemli biryeri olan Hacı Bektaş Dergahı, Mustafa Kemal'in de"Cumhuriyet"i ilk kez telaffuz ettiği yer olarak biliniy-or. Ulusoylar hakkında biri Fransız, diğeri ODTÜ'deniki araştırmacının akademik çalışması bulunuyor.

SUSMA -YORUM14 Ekim 2015/670 Sayfa 6

Page 7: Susma gazetesi 670

SUSMA -HABER Sayfa 714 Ekim 2015/670

“Katiller; 400 vekil alamadýklarý içinülkeyi iç savaþa sürükleyenlerdir”

Türkiye'nin Başkenti Ankara'da yaşanan katliamı protesto eylemeleri dalga dalga yayılıyor.Tüm ülke çapında olduğu gibi kentimizde deprotesto eylemleri, açıklamaları devam ediyor

Türkiye'nin Başkenti Ankara'dayaşanan katliamı protesto eylemeleridalga dalga yayılı yor.Tüm ülke çapın-da olduğu gibi kentimizde de protestoeylemleri, açıklamaları devam ediyor.Cumartesi Günü Eğitim-Sen, PazarGünü Demokrasi Platformu eylemininardından

12 Ekim Pazartesi Günü içineylem kararı alan, TMMOB, KESK,DİSK ve TTB yanı sıra siyasi partil-er,öğrenci gençler,kadınlar yineprotesto ve tepkilerini dile getireneylemlikler gerçekleştirdiler.Dün işbırakma ve protestolar devam etti.

Ülke çapında 3 günlük YAS vebuna bağlı olarak Dört örgütün aldığıüretimden gelen gücü kullanmak içinülke çapında iş bırakma eylemiylebaşlayan bugünkü eylem Sabah Saattam 10.04 geçe Valilik önünde siyahpankart açarak basın açıklamasıyladevam etti.

Saat 12.30'da Zonguldak MadenciAnıtı'nda Demokrasi Platformununçağrısıyla toplanan yüzlerce kişiyaşanan katliamı ve sorumlularınayönelik haykırdılar. "Hiç kimse bizebu katliamın faili meçhul olduğunusöylemesin.Bombalarıtanıyoruz"dediler.Madenci Anıtı'ndatoplanan gruba Bülent Ecevit Üniver-sitesi öğrencileride yoğun katılımladestek verdi Buradan sloganlar atarak

Valilik önüne kadar yürüyengruba Birleşik Kamu-İş'te destekverdi.

Türkiye Kamu-Sen KESK’etaziye ziyaretinde bulundu.

Valilik önünde KESK DönemSözcüsü BES Zonguldak ŞubeBaşkanı Zuhal Engiz basın açıkla-masını okudu.

Engiz'in okuduğu basın açıkla-masında şu görüşleri dile getirdi,"Bugün Ankara'da Emek, Barış veDemokrasi Mitingi için toplanmıştık.

Türkiye'nin dört bir yanındangelmiştik.

Emek, Barış, Demokrasi talepler-imizi haykırmak için gelmiştik.

İşçilerin, kamu çalışanlarının, işsi-zlerin, yoksulların, mağdurların sesiniduyurmak için gelmiştik.

"Savaşa İnat Barış HemenŞimdi!" demek için gelmiştik.

Saray'ın saltanatı uğruna aylardırkan dökenlere "Dur!" demek içingelmiştik.

Savaşa karşı barışı; baskı, şiddet

ve zora karşı özgürlükleri vedemokrasiyi; yolsuzluğa, hırsızlığa vesömürüye karşı emeğin mücadelesinihep birlikte yükseltmek için gelmiştik.

Üzgünüz, Öfkeliyiz,Yastayız ve İsyandayız!

Ankara'da yaşanan katliamsırasında Zonguldak'tan katılangrubun içinde de yer alan Zuhal Engiz

basın açıklamasını okurken o anı yaşa-yarak, duygulanarak sözlerine şöyledevam etti, "Başvurusu AnkaraValiliği'ne yapılmış (ve Valilikçeuygun görülmüş), bütünüyle barışçılbir miting için gelmiştik.

Türkülerimizle, halaylarımızla,pankartlarımızla, sloganlarımızla vecoşkuyla miting alanına yürüyüşümüzbaşlarken patlattılar bombaları.

Türkiye'nin göbeğinde, AnkaraGarı'nın, binlerce polisin gözü önündepatlattılar.

Şu ana kadar belirlenebilen seksenaltı kardeşimiz hayatını kaybetti,yüzlerce kardeşimiz yaralandı.

Üzgünüz, Öfkeliyiz, Yastayız veİsyandayız!

Hiç kimse bize bu katliamın failimeçhul olduğunu söylemesin.

Bombaları tanıyoruz.18 Mayıs'ta Adana ve

Mersin'deki, 5 Haziran'daDiyarbakır'daki, 20 Temmuz'daSuruçtaki patlamalardan tanıyoruz;"aynı seriden" olduğunu biliyoruz.

Katilleri tanıyoruz.Katiller; diktatörlük hevesleri 7

Haziran seçimlerinde kursaklarındakalanlardır.

Katiller; 400 vekil alamadıklarıiçin ülkeyi iç savaşa sürükleyenlerdir.

Katiller; yarattıkları terör vedehşetin korkusuyla 1 Kasım seçim-lerinden galip çıkmaya çalışanlardır.

Katiller; aylardır AKrep'lerle,TOMA'larla, tanklarla, toplarla ülkeyikan gölüne çevirenlerdir.

Amaçlarını biliyoruz.Amaçları; bizi korkutarak, bizi

yıldırarak, bizi sindirerek on üç yıllıkzulüm ve hırsızlık düzenlerinisürdürmeye çalışmaktır.

Amaçları; Gezi İsyanı'ndan buyana diktatörlüğe karşı direnen mily-onlarca yurttaşın iradesini kırmaktır.

Amaçları; halkın iradesine rağmenKaçAK Saray'daki iktidarlarını devamettirmeye çalışmaktır.

Emek, Barış ve DemokrasiMitingimiz kana bulayanlara sesleniy-oruz:

BÜTÜN VAHŞETİNİZE,BÜTÜN ŞİDDETİNİZE, BÜTÜNKATLİAMLARINIZA RAĞMENEŞİT, ÖZGÜR, DEMOKRATİK BİRÜLKEDE BİR ARADA YAŞAMI VEBARIŞI SAVUNMAKTANVAZGEÇMEYECEĞİZ!

Bizi korkutmaya, bizi yıldırmaya,bizi sindirmeye çalışanlara sesleniy-oruz:

KORKMAYACAĞIZ,

YILMAYACAĞIZ,UNUTMAYACAĞIZ VEAFFETMEYECEĞİZ!

DÖKTÜĞÜNÜZ KANDABOĞULACAKSINIZ!

Ölen Arkadaşlarımızı Anmak,Faşist Katliamı Protesto Etmek İçinYarından İtibaren Üç GünYastayız/12-13 Ekim Pazartesi-SalıGünleri Bütün Türkiye'de Grevdeyiz!”

Birleşik Kamu-İş Ankara'dadüzenlenen Barış, Demokrasi veEmek mitingine düzenlenen bombalısaldırıda da yaşamını yitirenler anısınave katliamın sorumlarını protestoamacıyla Zonguldak'ta MadenciAnıtı'nda basın açıklamasıyaptı.Açıklamayı Birleşik Kamu-İşadına Eğitim-İş Zonguldak ŞubeBaşkanı Metin Kahveci yaptı, Kahveciaçıklamasın da şu görüşleri dile getir-di, " Cumhuriyet'in BaşkentiAnkara'da çeşitli demokratik kitleörgütlerinin ve siyasi partilerin düzen-lemiş olduğu mitingde, Tren Garıönünde en az iki ayrı yerde meydanagelen patlamada 100'e yakın yurt-taşımızın yaşamını kaybetmesine veyüzlerce yurttaşımızın yaralanmasınaneden olan terörü bir kez daha lan-etliyoruz. 7 Hazirandan bu yanaülkemizin her yerinden çığlıklar yük-selmekte, yüreğimize ateş düşmekte,içimiz yanmaktadır. Emperyalizminemrindeki terör örgütlerinin kanlıyüzünü bir kez daha ortaya koyan bualçakça saldırıları şiddetlekınıyoruz.Kahveci ülkeyi yönetensorumluların istifa etmeleri gerek-tiğinin altını çizdi ve şöyle dedi,"Olayın faillerini ortaya çıkarama-zlarsa bu ülkenin İçişleri Bakanı veemniyet teşkilatının başındaki insan-ların "ama"sız, mazeretsiz olarak istifaetmeleri gerekmektedir. Çünkü bubomba aslında Başkentin kalbinde"İnsanlığa" atılmıştır.Bunun için;Ankara'daki katliamda kaybettiğimizyurttaşlarımızı anmak ve acıyı paylaş-mak, Yurttaşlarımızın en temel hakkıolan yaşama hakkına sahip çıkmak,Terörü, terörü siyaset edinenleri veterörden nemalananları kınamakamacıyla

Terör, farklı inanç ve kültürleresahip yurttaşlarımızın ülkemizdekardeşçe ve barış içerisinde yaşambulduğu ulusal birliğimize ve bütün-lüğümüze yeniden kasteder halegelmiştir. Bir tarafta insanlarımızınölümleri üzerinden iktidarını sürdüre-bilme çabası varken, diğer taraftaküresel terörizmin gücünü yönettiğinisanarak insanlarımızın ölümleriüzerinden bölgesel iktidar hesaplarınınyapıldığı olağan üstü kaygı verici birsüreci yaşamaktayız. İçindengeçtiğimiz bu kritik süreçte öfke iledeğil akılcı davranmak, ülkemizi kangölüne çevirmek isteyen güçlere mey-dan yaratmamak zorundayız.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonuolarak 12 Ekim Pazartesi günü işbırakıyor, hafta boyunca iş yerlerim-izde siyah kokartlarımızıtakıyoruz"dedi.

Kahveci: Bomba,"Başkentin kalbinde"insanlığa" atılmıştır"

Page 8: Susma gazetesi 670

Sayfa 814 Ekim 2015/670 SUSMA -HABER- YORUM

Kurban Bayramının1. gününden başlayarak20 gün sayılır. 20. gününakşamı Muharrem Orucuiçin niyet edilir ve oruçbaşlar. Niyet edildiktensonra gün doğumu ilegün batımı arasındakisürede hiç bir şeyyenilmez ve içilmez.Gün batımı ile iftaraçılır.

Oruç süresince (12gün boyunca) düğün,nişan, sünnet ve benzertörenler/etkinlikler yapıl-maz, kurban kesilmez, etyenilmez, KerbelaŞehitlerinin çektiklerisusuzluğu hissetmek içinsu içilmez(Su saf olarakiçilmemektedir. Vücudunsu ihtiyacı yenilenyemeklerden, çay, kahve,meşrubat, meyve suyu,ayran gibi sıvı içecekler-den karşılanır).Muharrem orucunun onikinci gününden sonraise On iki İmamlar 'in vebu yolda şehit olan bütüncanların anısına on ikiçeşit gıdadan oluşan

Aşure Çorbası pişirilereko yılki Muharrem Orucunoktalanır.

MuharremOrucuna NiyetEdilirken OkunanDua:

Bismişah Allah,Allah Hak MuhammedAli aşkına Şehitler ser-darı İmam Hüseyin aşkı-na Kerbela meydanındaşehit düşen masumlarınaşkına Oniki İmam,Ondört Masumu-u Pak,Onyedi Kemerbestefendilerimizin hürme-tine Hz. Fatma Ana'nınşefaatine Hazır, gaipgerçek erenlerine him-metine niyet ettim yarinmatem orucunu tutmayaNiyetimiz kabul ve mak-bul ola Hak dergahınayazıla Evliya kerimine,İmam Hüseyin demineAllah eyvallah GerçeğeHü.

Muharrem 0rucuAçılırken Okunan

Dua:Bismişah Allah,

Allah Niyetlerimizkabul, lokmalarımızmakbul, muratlarımızhasıl ola Üçlerin,Beşlerin, Yedilerin,Kırkların, Oniki İmam-ların, Ondört Masum-uPakların, OnyediKemerbestlerin dergahı-na yazıla Kerbela şehit-lerimizin, gelmiş geçmişcümle ulularımızın, ata-larımızın ruhu revanlarışad u handan ola Allahbizleri görünür görünmezkazalardan, belalardan,afetlerden, ve her türlükötülüklerden koruyaBizleri Ehlibeytinkatarından, didarındanayırmaya Cümlemizesağlık, huzur, birlik, dir-lik, hayırlı kazançlar vehayırlı kısmetler nasipeyleye Gerçeğe Hü.

http://www.alevice.net/muharrem-orucu-2015/

Muharrem Orucu Nasýl Tutulur

Zonguldak Ticaret ve SanayiOdası Yönetim Kurulu BaşkanıMetin Demir, resmi rakamlarınverdiği 97 kişinin hayatını kaybettiğiAnkara'daki bombalı terör saldırısınıkınadı.

Zonguldak TSO Başkanı Demir,"Tarihinde acı ve gözyaşı ile defalar-ca imtihan edilmiş bir ulus, teröreyenilmeyecektir. Türkiye'yi her şeyile imtihan edebilirsiniz, ancak acıve gözyaşı ile imtihan edemezsiniz"dedi.

Demir, "Her şeyden önemlisibarış mesajları verebilmek içinülkenin çeşitli illerinden Ankara'yagelen kalabalığın arasına daha fazlainsanın ölümüne sebebiyet vermekiçin iki ayrı canlı bomba ile sızmakinsanlık dışıdır. Ülkemizi yılgınlığaitebilmek için büyük çaplı teröreylemi planlayan sapkın düşünceninsahiplerinin Türkiye'deki huzur vegüven ortamından ne denli rahatsızoldukları aşikârdır. Bir süre önceTOBB'nin de aralarında bulunduğuSTK'lar tarafından Ankara'da düzen-lenen 'Teröre Hayır, Kardeşliğe Evet'mitinginde ifade edildiği gibi inadı-na bir, inadına diri olmamız gerek.Bu terör eyleminin fikir anlamındabizleri daha da fazla bölüp parçala-masına izin verilmemesi gerektiğikanaatindeyim. Terörün panzehri;barıştır, kardeşliktir, vatanına sahipçıkmaktır. Tarihin en kanlı teröreylemini gerçekleştirenler bilmelidirki, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıacıda ve kederde bir ve beraberhareket etmişlerdir, et ve tırnağabürünmüşlerdir. İnanıyorum ki,Kurtuluş Savaşı'ndan ve sonrasındayaşanan tüm acılardan kurtulmamızavesile olan bu birlik ve dayanışmaülküsü yurdumuzun tamamında birkez daha oluşacaktır. Ülkemizi acıve gözyaşı ile imtihan etmek,

sindirmek isteyen şer güçlerin amacıbaşka terör eylemleri ile olmadığıgibi bu katliam ile de gerçek-leşmeyecektir" dedi.

TSO Başkanı Demir, terörsaldırısında hayatını kaybedenlerebir kez daha rahmet, yakınlarınasabır, yaralılara şifa, ülke insanınabaşsağlığı diledi.

Bacýoðlu; “Devletimizin kalbinin attýðý birbölgede yaþanmasý düþündürücü”

Türkiye Kamu-Sen Zonguldak İlTemsilcisi Kadir Bacıoğlu, AnkaraTren Garı binası önünde gerçek-leştirilen bombalı saldırının bir kezdaha yürekleri yaktığını belirterek,hiç kimsenin masum birinin yaşamahakkına müdahale etme ve elindenalmasını kabul etmelerinin mümkünolmadığını vurguladı.

Emniyet, MİT, Genel KurmayBaşkanlığı, Cumhurbaşkanlığı gibidevletin kalbinin attığı bir bölgede,teröristlerin ellerini kollarını salla-yarak tarihin en ağır saldırısınıgerçekleştirebildiklerinin sorgulan-ması gerektiğini ifade etti

Bacıoğlu, "Birliğimize,dirliğimize ve kardeşliğimize karşıgirişilen bu saldırı nice yüreklereateş düşürmüş, nice ocakları söndür-müştür. Terörün etnik kökeni, ide-olojisi, dili, inancı, cinsiyeti, yaşı neolursa olsun ayrım yapmadan, insan-lığa karşı girişilen en alçakça saklınolduğu bu menfur olayla bir kezdaha görülmüş, terörün ırkının,dilinin, dininin, mezhebinin,renginin ve ideolojisinin olmadığıbir kez daha anlaşılmıştır. Şu anakadar Ankara'daki saldırıda 97vatandaşımızın hayatını kaybettiğiifade edilse de 80 milyon yurt-taşımız da yüreklerinden yaralan-mıştır. İnanıyoruz ki, aynı acıylayandığımız, aynı mutluluklara sevin-diğimiz bu topraklarda bizleri birbir-imizden ayırmaya, aramıza nifaktohumları sokmaya kimsenin gücüyetmeyecektir. Cumhuriyetimizinbaşkentinde. Emniyet, MİT, GenelKurmay Başkanlığı,Cumhurbaşkanlığı gibi Devletimizinkalbinin attığı bir bölgede, nasıl olupda teröristlerin ellerini kollarını sal-layarak tarihin en ağır saldırısınıgerçekleştirebildikleri mutlakasorgulanmalıdır. Güneydoğu'da nasılolup da tonlarca patlayıcının

kimseden habersiz yollara döşendiğimutlaka sorgulanmalıdır. Eşlerinin,çocuklarının gözleri önünde, evindeuyurken katledilen askerimizin,polisimizin nasıl böyle korumasızbırakıldığı mutlaka sorgulanmalıdır.

"İnsanlık dışı saldırıyıkınıyoruz"

Saldırıların toplu katliamlaradönüştüğünü, vatandaşlarımızdakorku ve panik havasının hakimolduğunu, terör saldırılarının vebuna bağlı can kayıplarının sıradan-laştığını üzülerek görüyoruz.

Kadir Bacıoğlu açıklamasınınson bölümünde terörün her türünekarşı olduklarını dile getirdi ve şöylededi, "Türkiye Kamu-Sen olarak budüşüncelerle, ülkemize, milletimize,birliğimize ve huzurumuza yönelenbu cani ve insanlık dışı saldırıyıkınıyor, nereden gelirse gelsin, kimekarşı gerçekleştirilirse gerçekleştir-ilsin, terörün her şekline ve her tür-lüsüne lanet olsun diyor, şehitlerimizbaşta olmak üzere saldırılarda hay-atını kaybeden tüm vatandaşlarımızaAllah'tan rahmet, yaralılara acilşifalar diliyoruz."

Türkiye Kamu-Sen Zonguldak İl Temsilcisi KadirBacıoğlu, Ankara Tren Garı binası önünde gerçek-

leştirilen bombalı saldırının bir kez daha yürekleriyaktığını belirterek, hiç kimsenin masum birinin

yaşama hakkına müdahale etme ve elindenalmasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını

vurguladı.

Demir:'Terörün

panzehri;barýþtýr,

kardeþliktir”

“Türkiye'yi her şey ileimtihan edebilirsiniz,ancak acı ve gözyaşı

ile imtihan ede-mezsiniz”

BEÜ Kadýn sorunlarý uygulama ve araþtýrma merkezi çalýþmalarýna baþlýyor

BEÜ'nün akademik bir-imleri arasına yeni katılanKadın Sorunları Uygulamave Araştırma Merkezi,araştırma çalışmalarının yanısıra eğitim ve danışmanlıkhizmetleri vererek konfer-ans, kongre, sempozyum,panel gibi etkinlikler dedüzenleyecek.

“Kadının sosyalstatüsündenekonomideki yer-ine”

Merkez Müdürü olarakatanan Öğr. Gör. SelvinazAydın çalışmalara başladık-larını belirterek şunlarısöyledi: "Merkezimiz kadıntemalı araştırmalarınyürütüleceği akademik birbirimdir. Üniversitemizinkadın ve toplumsal cinsiyetkonusunda araştırmalaryapan tüm birimleri ile işbir-liği içerisinde çalış-malarımızı sürdüreceğiz.Kadının sosyal statüsündenekonomideki yerine, kadınpersonel istihdamından kızçocuklarının eğitimine pekçok konunundisiplinler arasıve çok yöntemli yaklaşım-larla ele alındığı akademik

platformlar oluşturmayıhedefliyoruz.Kadınları rolmodel olarak algıladıklarıbaşarılı hemcinsleri ilebuluşturan eğitim çalış-maları; kadın sağlığı, bedenbakımı, annelik ve aileeğitimleri gibi toplumsalpratikleri arttıracak etkinlik-lerle çalışmalarımızı zengin-leştireceğiz.

Hedef kitlesiniZonguldak ve tümBatı Karadeniz

Hedef kitlesiniZonguldak ve tüm BatıKaradeniz Bölgesi olarakbelirlediğimiz çalış-malarımızı yürütürken ulusalve uluslararası kuruluşlarlada iletişim içerisinde olmayıplanlıyoruz. Zonguldakçevresinde yaşayan kadın-ların sosyoekonomik var-

lığını güçlendirmek, kişiselgelişimlerine destek vermey-iöncelikli hedeflerimizolarak belirledik. Kadınaraştırmaları yürüten kamukurum ve kuruluşları, farklıakademik kurumlar,belediyeler, gönüllü kuru-luşlarla ortak projelerin

yürütülmesi deMerkezimizin hedefleriarasında yer alıyor. UmarımÜniversitemiz ve Zonguldakiçin önemli çalışmalara imzaatarız."

Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Kadın Sorunları Uygulamave Araştırma Merkezi,çalışmalarına başlıyor. Merkez, Üniver-

site bünyesinde ilgili bölüm ve ana bilim dallarının yanı sırakadın sorunları konusunda çalışmalar yapan kamu kurum ve

kuruluşları, diğer akademik kurumlar, yerel yönetimler veg-önüllü kuruluşlarla işbirliği içerisinde çalışmalar yürütecek.

Page 9: Susma gazetesi 670

SUSMA -HABER-YORUM Sayfa 914 Ekim 2015/670

ivardan SUSMA; BAĞIMSIZ,İLKELİ, TUTARLI GAZETESUSMA; GÜCÜNÜ OKURDAN ALAN GAZETE

SUSMA; GÖNÜLLÜ OKURLARIN DESTEKLERİYLE ÇIKIYORCÇaycuma Emek ve

Demokrasi Güçleri tarafındanÇaycuma Öğretmenevi önündeAnkara'da yaşanan katliamlailgili basın açıklaması gerçek-leştirildi. Eğitim Sen ÇaycumaTemsilcisi Gökhan TanerGünsan: "Bu bombalar barış vekardeşliğe atılmış bombalardır,bu bombalar birlikte yaşamaçağrısı yapanlara atılmış bom-balardır. Biz ne olursa olsun yıl-mayacağız, korkmayacağız veçocuklarımız ve bu ülkeningüzel insanları için barış dolugüzel bir ülke istemektenvazgeçmeyeceğiz" dedi.

Günsan, basın açıklamasınaşöyle devam etti.

"DİSK, KESK, TTB veTMMOB'nin çağrısıylaAnkara'da düzenlenen barışmitingi öncesinde kalabalıkiçinde peş peşe patlatılan bom-balar sonucunda onlarca kişihayatını kaybetmiş, yüzlercearkadaşımız yaralanmıştır. Barıştalebinden rahatsız olan malumgüçler yine harekete geçmiş, tekhedefi barış taleplerini haykır-mak olan on binlerce insanıniçinde bomba patlatarak savaşve kandan beslendiklerini birkez daha göstermişlerdir.

Türkiye'nin dört bir yanın-dan gelerek iktidarın savaş poli-

tikalarına karşı, "Savaşa İnat,Barış Hemen Şimdi!" diyerekbarış talebiyle başlayan yürüyüşsırasında peş peşe iki bombapatlatılmıştır. Patlamanın hemenardından polisin gaz bombalısaldırısı nedeniyle yaralılarazamanında müdahale edile-memiştir. Polisin bu tutumu,katliamı gerçekleştirenlerinamacına ulaşmasına güvenlikgüçlerince nasıl göz yumul-duğunu açıkça göstermektedir.

Bugün Ankara'da yaşanan

vahşi katliamın sorumlularınıuzaklarda aramaya gerek yoktur.7 Haziran seçimleri sonrasındakışkırtıcı ve saldırgan poli-tikalarını sürdüren, her ağı-zlarını açtıklarında akan kan veölümler üzerinden siyasetyaparak "oy avcılığı" yapanlar,katliamın asıl sorumlularıdır.

Ankara'da yaşanan saldırı,emekçilerin barış, demokrasi veözgürlük taleplerini hedefalmıştır. Kendi siyasi ikballeriiçin yıllardır şiddet ve nefret

dilini kullananlar, bugünTürkiye'nin katliamlar tarihineyeni bir katliam daha eklenme-sine neden olmuştur.

Eğitim Sen olarak her fır-satta savaş çığırtkanlığı yapan-lara karşı, "İnadına barış" diyenbarış savunucularını göz göregöre katledenleri ve bukatliamın gerçekleşmesineneden olanları lanetliyoruz.Hepimizin başı sağ olsun!."

Türkiye birincileri Çaycuma'dan

Türkiye Çevre EğitimVakfı tarafından yürütülenÇevrenin Genç SözcüleriProgramı Fotoğraf dalındaÇaycuma Ticaret ve SanayiOdası Anadolu ÖğretmenLisesi öğrencileri NazlıÖzbay,Büşra Çakmak,ŞuleKarakoca ve Mısra Karaca'Farkedebildiniz mi?' isimlifotoğraf ile Türkiye birincil-iği kazandı.

Danışmanlığını CoğrafyaÖğretmeni Ayşegül Oğul'unyapmış olduğu çalışma ileilgili Zonguldak Valisi Sn.Ali Kaban'ı ziyaret edenöğrenciler ile yapılan açıkla-

ma, "Ziyarete, geçen senehazırlamış olduklarıTÜBİTAK projesi ileCoğrafya dalında Türkiye2.ciliği kazanan ve ilimizi eniyi şeklilde tanıtan ÇaycumaNihat Kantarcı AnadoluLisesi öğrencileri ReyhanŞahin ve Melisa Ç. Demir dekatılmıştır.

Valimiz Kaban Valilikolarak bu başarıdan mutlulukduyduğunu ve öğrencilerim-ize her zaman destek olduk-larını belirterek, bundan son-raki eğitim hayatlarındabaşarılar dilemiştir."denildi

Niyazi Büyüksütçü Bolu'dadefnedildi

Ankara'daki patlamadahayatını kaybeden Eğitim-Sen Gebze Şubesi eskiBaşkanı, HDP AntalyaGazipaşa İlçe Eş Başkanıemekli öğretmen NiyaziBüyüksütçü, memleketiBolu'da toprağa verildi.

Ankara'da meydanagelen ve hayatını kaybeden97 kişi arasında bulunanHDP Antalya Gazipaşa İlçeEş Başkanı NiyaziBüyüksütçü, memleketi olanBolu'nun Mudurnu ilçesindetoprağa verildi.

Niyazi Büyüksütçü'yüYeşil Sol Gelecek PartisiGenel Başkanı NaciSönmez, KESK Eski GenelBaşkanı .Sam Evren , YSGPAnkara il Örgt. AbdullahÇiftçi , EĞİTİM-SENMYK.üyesi İsmail Sağdıçile Bolu,Düzce, Ankara,Antalya, Bartın,Zonguldaklı, yoldaşları ileSarıyar köyü köy lüleri veeşi ile birlikte 12.10.2015Pazartesi sonsuzluğauğurladı katılanlar, ".Işıklariçinde uyu.İnadınaBarış"dediler.Mudurnu ilçesiSarıyar Köyü'nde öğlennamazının ardından düzenle-

nen törenle toprağa verilenNiyazi Büyüksütçü'nüncenazesinde, kendisi gibiemekli öğretmen olan eşiEmine Büyüksütçü'nün ağıt-ları yürek yaktı. Eşinintoprağa verildiği sırada sinirkrizi geçiren EmineBüyüksütçü,"Bir dahagelmeyecek" diyehaykırarak gözyaşlarınaboğuldu. Büyüksütçü'yüyakınları sakinleştirmektezorluk çekti.

Ankara'ya gitmediği içinbüyük üzüntü duyan EmineBüyüksütçü, eşinin tabutu-nun başında "Keşke bendegitseydim" diyerek gözyaşıdöktü.

(Gönüllü Muhabir)

Bülent Ecevit Üniversite-si (BEÜ) Senatosu, düntoplanarak Ereğli'de "TurizmFakültesi" kurulmasına kararverdi. BEÜ Senatosu'nunaldığı karar doğrultusundaYÖK'e sunacağı TurizmFakültesi'nin kurulmasısürecinin tamamlanmasıylaüniversitede bulunan fakültesayısı 13'e, Ereğli'dekifakülte sayısı ise 3'e çıkmışolacak. Konuyla ilgili olarakBEÜ Rektörü Prof. Dr.Mahmut Özer şunları söyle-di: "Ereğli'de Üniversitem-izin kampüslerini büyütmekiçin uzun zamandır çabala-maktaydık. Ereğli'de dahaönce Deniz İşletmeciliği veYönetimi Yüksekokulu veEğitim Fakültesi hizmet ver-mekteydi. 2013 yılındaDenizcilik Fakültesi'ni kur-duk. Yine 2013 yılında Kdz.Ereğli MeslekYüksekokulu'nu açtık. EğitimFakültesi'nde ve diğer birim-lerde açtığımız yeni bölüm-lerle öğrenci, akademik veidari personel sayısındaönemli artışlar sağladık.Ancak bu birimlerin Kepezve Doruk'daki, iki ayrı yer-leşkede hizmet vermesi bazıgüçlükler yaşanmasına sebepoluyordu. En önemli sorun-lardan biri de mevcut yer-leşke alanlarının ve bina kap-asitelerinin yetersizkalmasıydı. Özellikle EğitimFakültemiz tek bir binayasığmayıp her iki kampüste deeğitim vermekte idi. Tüm bu

olumsuzluklara rağmenEreğli Kampüslerimizdeöğrenim gören öğrenci sayısı2010 yılında 1679 iken busayıyı 2015'te iki katartırarak 3458'e çıkardık.Öğrenci, personel ve yenibirimlerdeki kapasite artışhızımız göz önüne alındığın-da önümüzdeki yıl Dorukyerleşkesindeki binanın vealanın da yetersiz kalacağınıöngörüyorduk.Uzun zaman-dan beri eski hastane yerininÜniversitemize tahsisi ileilgili taleplerimizi iletiyor-duk. Bu yıl bu teşebbüsümüzgerçekleşti. Yeni yerleşkeninöğrencilerimize sunulacakolan eğitim ve sosyal hizmetimkânlarının niteliği ile Kdz.Ereğli'de yükseköğretimingeleceği ve mevcutta yaşananbazı problemlerinçözümünde çok olumlu etki-leri olacaktır. Bizlerde Kdz.Ereğli'de yeni eğitim birim-lerini hizmete almayı ve

Ereğli'de yükseköğretim kap-asitesini arttırmayı planlıyor-duk. Bu çerçevede TurizmFakültesinin kurulma kararınıaldık. Devri gerçekleşenkampüsün eğitim amaçlı kul-lanılmak üzere proje-lendirilmesi sürecini başlat-tık. En kısa sürede Kdz.Ereğli'ye yakışır tarzda mod-ern bir 'Ereğli Kampüsü'oluşturacağız. Yeni EreğliKampüsünün oluşmasısürecinde destek verenZonguldak Valisi Sayın AliKaban'a, milletvekillerimize,özellikle son dönemde süreciyakından takip eden SayınFaruk Çaturoğlu'na, Kdz.Ereğli Belediye BaşkanıSayın Hüseyin Uysal'a, Kdz.Ereğli TSO Başkanı YaşarTetiker'e ve sürece destekveren herkese teşekkürlerimisunuyorum" dedi.

Ereðli'de "Turizm Fakültesi" kuruluyor

Çaycuma'da Ankara'daki Bombalý Saldýrý KýnandýÇaycuma Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından Çaycuma

Öğretmenevi önünde Ankara'da yaşanan katliamla ilgili basın açıkla-ması gerçekleştirildi. Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi Gökhan Taner

Günsan: "Bu bombalar barış ve kardeşliğe atılmış bombalardır, bubombalar birlikte yaşama çağrısı yapanlara atılmış bombalardır”

Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Senatosu, dün toplanarakEreğli'de "Turizm Fakültesi" kurulmasına karar verdi.

Ankara'daki patlamada hayatını kaybe-den Eğitim-Sen Gebze Şubesi eski

Başkanı, HDP Antalya Gazipaşa İlçe EşBaşkanı emekli öğretmen Niyazi

Büyüksütçü, memleketi Bolu'da toprağaverildi

TTB Baþkaný Ýlhan:105 Ölü Tespit Ettik,30 Yaralýnýn DurumuAðýr

Sağlık Bakanlığı Ankara'daki patla-mada 53'ü yoğun bakımda 131 yaralıolduğunu açıkladı. Bakanlık daha önceölü sayısının da 97 olduğunu belirtmişti.

DNA ile ölü sayısı netleşecekbianet'e konuşan Türk Tabipleri

Birliği (TTB) Başkanı Beyazıt İlhan,kendilerinin şu ana kadar 105 ölü tespitettiklerini belirtti.

"Ölü sayısında farklılık olması ismitespit edilemeyenler ve parçalanmışbedenler nedeniyle ortaya çıkıyor. Şuanda otopsiler sonuçlandı. Ancak ortadaparçalandığı için anlaşılamayan vücutparçaları var. Bir kişiye mi, kaç kişiye aitbilinmiyor. Bunlar ancak DNAsonuçlarıyla ortaya çıkacak. O da iki, üçgün içinde olacak. O zaman ölü sayısı danetlik kazanacak. Ancak biz hekimlerden,adli tıptan ve hastanelerde 105 kişininöldüğünü tespit ettik. Yeniden kontrolediyoruz. HDP'nin verdiği 128 sayısındabazı isim benzerlikleri nedeniyle mükerrerkayıtlar olabilir."

30'unun hayati tehlikesi varİlhan, 53'ü yoğun bakımda 133

yaralıdan hayatı tehlikesi olan 30'unüstünde kişi olduğunu belirtti.

"Patlamanın ardından 440 yaralı has-taneye başvurdu. Bunların bir bölümüayakta tedavi oldu. Bir bölümü birkaç güniçinde taburcu edildi. Ancak geriye kalanyaralılar arasında ne yazık ki hayatitehlikesi devam eden 30'un üstünde kişivar."İlk günkü kan ihtiyacını aksine İlhan,şu anda kan bankasından gerektiğinde kanihtiyacının karşılanabildiğini ekledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP)Basın Bürosu, 128 kişinin hayatını kay-bettiğine dair açıklamalarında hataolduğunu belirterek özür diledi

Page 10: Susma gazetesi 670

Sayfa 1014 Ekim 2015/670

Ümit Arýcý

Arýcý Petrol Yolda býrakmaz

Paris'te ilk gün üç madalya Bülent Ecevit Üniversitesi'nin

Bülent Ecevit Üniversitesi(BEÜ) Beden EğitimiYüksekokulu (BESYO) öğrenci-leri, Fransa'nın Paris kentindedüzenlenen 2015 AvrupaÜniversiteleri Judo Şampiyonası(European Universities JudoChampionship 2015 ReimsFrance)karşılaşmalarında 9Ekim Cuma günü 1 altın, 1gümüş ve 1 bronz olmaküzereüç madalya aldı.

Bülent Ecevit ÜniversitesiBESYO öğrencileri 2015-2016Akademik Yılında ilkmadalyalarını uluslararası birorganizasyondan aldılar.48 kilo-da Dilara Lokmanhekim ev

sahibi 2 Fransız rakibiniyenerek, altın madalya aldı.Şampiyonanın ilk günündekikarşılaşmalar sonunda 63 kilodaBüşra Katipoğlu gümüş, 57 kilo-da Nazlıcan Özerler ise bronzmadalya aldı.

2015 Avrupa ÜniversiteleriJudo Şampiyonası (EuropeanUniversities Judo Championship2015 Reims France)karşılaş-maları 2016 Rio OlimpiyatOyunlarına hazırlık niteliğinitaşıyor.

Judoda gerek ulusal gerekseuluslararası şampiyonalarda gös-terdiği başarılarla Üniversitem-izin ve ülkemizin gururu olan

Dilara Lokmanhekim geçen yılSamsun'da gerçekleştirilenGrand Prix'te bronz,Hırvatistan'ın başkenti Zagrep'tedüzenlenen Grand Prix'te altın,Berlin'de düzenlenen GençlerAvrupa Kupasında altın

madalyayı Üniversitemize getir-mişti. Yine başarıları ile gururduyduğumuz bir diğer isim olanBüşra Katipoğlu ise TaşkentGrand Prix'te bronz madalyayıkazanmıştı.

17 puana çýktý ve liderliðini sürdürdü

Spor -Toto Üçüncü Lig bir-inci grupta lider durumda bulu-nan Zonguldakspor, 10'uncuhaftada oynayacağı Altaymaçı hazırlıklarına başlıyor.Geçen hafta sonu oynanmasıgereken Maltepe maçının iptaledilmesinin ardından 3 gün izinverilen Zonguldakspor'lu fut-bolcular, dünden itibarençalışmalara yeniden başladılar.

Saat 16.00'de kendi tesis-lerinde toplanacak olan kırmızı-lacivertli futbolcular, haftanınilk antrenmanını yapacaklar.

Altay'ın geçmişi mazilerle

dolu olan köklü bir kulüpolduğunu belirtenZonguldakspor TeknikDirektörü Cahit Terzi, rakibesaygı duyduklarını, ancak lider-liklerini devam ettirmek içinkendi sahalarında oynayacaklarmaçtan galibiyetle ayrılmakistediklerini belirtti.

Pazar günü oynanacak maçöncesinde Zonguldakspor 17puanla lider durumdabulunurken, Altay ise 10 puanla11'inci sırada bulunuyor

2015 Avrupa Üniversiteleri Judo Şampiyonası (EuropeanUniversities Judo Championship 2015 Reims France)karşılaş-maları 2016 Rio Olimpiyat Oyunlarına hazırlık niteliğini taşıyor.

Kilimli Belediyesporsporlu Hakan Alkan’a 9 maç ceza verildi

Bölgesel Amatör Lig(BAL) 8'inci Grup'tamücadele eden KilimliBelediyespor'un takım kaptanıHakan Alkan'ın DüzceBeyköy Belediyespor maçındagördüğü kırmızı kart pahalıyamal oldu. Alkan, AmatörFutbol Disiplin Kurulu(AFDK) tarafından 9 maçceza aldı.

AFDK, dün yaptığıtoplantıda çeşitli dosyalarıkarara bağlayarak cezalılarıaçıkladı. BAL 8'inci Grup'tamücadele eden KilimliBelediyespor'un 2'nci hafta

mücadelesinde konuk ettiğiDüzce Beyköy Belediyespormaçında kaptan Hakan Alkan,yedek kulübesinde kırmızıkart görmüştü. Kurul, kırmızıkart gören Hakan Alkan'ıihraç sonrası 4'üncü hakemesözlü ve fiili hakarette bulun-ması nedeni ile takdiren 5,yardımcı hakeme sözlühakareti nedeniyle 3 maç, içti-maen 8 resmi müsabakadanmen cezası verilmesine, kır-mızı kart gereği 1+8 maçtoplam 9 maç resmi maçtanmen etti.

Altay mesaisi baþlýyorSpor -Toto Üçüncü Lig birinci grupta liderdurumda bulunan Zonguldakspor, 10'uncuhaftada oynayacağı Altay maçı hazırlık-

larına başlıyor.