susma gazetesi 699
DESCRIPTION
Araştır,Soruştur,Konuş;SUSMATRANSCRIPT
4 MAYIS 2016 HAFTALIK YEREL GAZETE YIL: 20 SAYI: 699 Ederi: 1.00 TL
SUSMA
GÖNÜLLÜ
OKURLARIN
DESTEĞİYLE
ÇIKIYOR
ABONE OL
ABONE BUL
Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası(TMMOB) Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube, 4-6 Mayıs tarihleri arasında 20. Kömür Kongresi'nigerçekleştirecek.Kongre Emirgan Otel'de saat 10.30'da başlayacak. Maden Mühendisleri Odası Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı ve Kömür KongresiTertip Komitesi Başkanı Hüsnü Meydan, kongre ile ilgili bilgi vermek üzere basın toplantısı düzenlediler. Kaymakçı, kongrede kömür madenciliğinintartışılacağını söyledi. Tertip Komitesi Başkanı Meydan ise kongrenin havzaya ve ülkeye yararlı olacağını düşündüğünü belirterek "Kongreye katıl-mak üzere hem Zonguldak'tan hem de il dışından katılmak için yoğun bir talep var.”dedi. Haberi Sayfa 7’de
Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özerperiyodik olarak gerçekleşen "Öğrenci Buluşmaları"nın sonun-cusunu Mühendislik Fakültesi öğrencileriyle bir araya gelerekgerçekleştirdi.
Özer “Öðrenci Buluþmalarý'na” devam ediyor
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse, parti binasında basıntoplantısı yaptı.Ardından Zonguldak’ta gerçekleşen 1 Mayıs’a katıldı.İktidarınçalışanlara yönelik poltikasını eleştirdi.
CHP Kadýn Kollarý Genel Baþkaný 1 Mayýs’ta Zonguldak’taydý
Haberi Sayfa 8’deHaberi Sayfa 3’ d3
Akdemir’e içerik ayný, soranlar ayrý (!) Ýki soru önergesi verildi
Ulupýnar, Milli Emlak Genel Müdürü ilegörüþtü
Haberi Sayfa 7 de
20. Kömür Kongresi’nde enerji,kömür ve termik santraller konuþulacak
Sayfa 7’de
Halaylarla, Horonlarla 1 MAYIS’ ý Kutladýlar
Erol Çatma; “Güven Yazýhanesi,Kürt Kenan aðabey’iyazdý
Sayın: Bahattin ARI
Susma Gazetesi Sorumlu Yazıİşleri Müdürü
Zonguldak yerel basınında objek-tif, tarafsız ve ilkeli yayın hayatını
sürdüren ve "Araştır, Soruştur, Konuş"sloganıyla okur kitlesini artıran, haber
ve yorumlarında kaliteden taviz ver-meyen, SUSMA Gazetesi'nin kuruluş
yıldönümünü kutlar, şahsınız olmaküzere tüm gazete çalışanlarına başarılar
dilerim."Muharrem AKDEMİR
Belediye Başkanı
Sayın: Bahaddin, Sevim arıve Susma Gazetesi
19. Yılını geride bırakıp 20. yayınyılına adım atan SUSMA Gazetesi'nin
usta yazarlarını, muhabirlerini veteknik eleman kadrosunu en içten
dileklerimle kutlar. Yeni yayın döne-minde yine; objektif, tarafsız ve cesur
habercilik anlayışıyla, ilimizin veülkemizin sorunlarının çözümünde ışık
olmaya devam etmenizi dilerim.
DİSK/Genel-İş SendikasıZonguldak Şube Başkanı
Enis Dizdaroğlu
SUSMA, susmadan 20 yaşınaulaşmış. Bahattin Arı ve yakınlarının
gayreti, çalışkanlığı, sabrı, haberciliği,araştırmacılığı hep güç vermiş gazet-eye. Ülkemizin aydınlık günleri için
uğraş veren SUSMA gazetesine, gele-cek nice yılları da aynı güçle, karar-
lılıkla aşması yolunda başarılar diler-im..
Hamit Kalyoncu
Dünya yaşadıkca SusmaSusmasın. Nice uzun yıllara hep bir-
likte. Selamlar
Sezgin Kudu
Merhaba,
Susma gazetesinin kuruluş yıldönümünü kutlar, güzel haberlerle
dolu daha nice mutlu yıllar dilerim.
Saygılarımla,
Mert AybarsMESE İletişim Danışmanlığı
Zonguldak Belediye Meclisi'nin Mayıs ayı 2'nci birleşi-mi, Belediye Başkanı Muharrem Akdemir başkan-lığında yapıldı. Mecliste 15 gündem maddesigörüşüldü.Gündem maddelerine geçilmeden önceCHP'li Meclis Üyesi Turhan Demirtaş, BaşkanAkdemir'e 7 soru sordu.
Gündem maddeleri görüşüldükten sonra AKP GrupBaşkanı Abdullah Karagüzel’de soru önergesiverdi.Demirtaş’ın önergesine benzer 3 sorusordu.Başkan Akdemir, yetkisi gereği iki soru öner-gesinede önümüzdeki günlerde yazılı olarak cevapvereceğini ifade ettivereceğini Sayfa 3’de
GMÝS, Türk-iþ'inÇanakkale'deki 1 Mayýs kutlamasýnakatýldý
Sayfa 8’de
SUSMA -YORUM Sayfa 24 Mayıs 2016/699
26 Nisan 1920 - M. Kemal'in Lenin'e ittifak önerdi. 1971 - İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır basta olmak
üzere 11 ilde sıkıyönetim ilan edildi. (12 Mart sıkıyönetimlerininbaşlangıcı)
1971 - Türkiye'de Balyoz Harekâtı başladı. 1986 Çernobil nükleer faciası gerçekleşti
27 Nisan 1934 Haftalık resmi tatil Cuma' dan Pazar' a alındı
28 Nisan 1960 İstanbul Üniversitesinde çıkan olaylarda Turan
Emeksiz katledildi1 Mayıs
1977 Taksimde 1 Mayıs mitinginde kitlenin üzerin ateşaçıldı 36 kişi öldürüldü
1 Mayıs 2006 Uluslar arası İşçi Festivalinin birincisi yapıldı
4 Mayıs 1985 Fatsa Belediye Başkanı Fikri Sönmez cezaevinde
yaşamını yitirdi6 Mayıs
1972 Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüsyin İnan idamedildi
8 Mayıs 2015 Zeki Alasya yaşamını yitirdi
11 Mayıs 2013 Hatay Reyhanlı da gerçekleşen bombalı saldırıda 52
kişi öldü 146 kişi yaralandı
KURUCU Bahaddın Arı Sahibi: Çark
Yayıncılık,ReklamcılıkAdına:Sevim ARI
Sorumlu Yazıişleri Müdürü:Bahaddin ARI
Webmaster :S.Üstüngel ARI
Yönetim Yeri ve Adresi:Mithatpaşa Mah.B. Ecevit Cad.
Kızılay Kanmerkezi Karşısı Kat:5 No: 52 ZONGULDAKTel/Faks 0372 252 42 99
Web: http://susmagazetesi.come-posta:
[email protected]üzenleme:
SUSMA Baskı: MATBAA 69 Tel:251 40 44
TemsilciliklerKozlu; ; Bilal KaraBartın : Ahmet GüneşAmasya : Mehmet MENEKŞEBerlin : Mehmet Ballıkaya
Kongre İlanı;50. TLTüzük İlanı:150 TLYitik İlanı: 30 TL
Gazete Satış Fiyatı: 1. 00 TLYıllık Yayınlı Kurumsal Abone:
1000.TL Yıllık bireysel abonelik 120.TL
Banka Hesap No: Ziraat Bankası Zonguldak Şb.00569815
Posta Çeki Hesabı: Bahaddin Arı0148 52 40
Susma; Hak ve SorumlulukBildirgesi İlkelerine Uyar. Cevap
ve düzeltme hakkına saygıgösterir.
Gazetede yayınlanan yazılarınsorumluluğu yazara aittir
Susma Kururluş 28 Nisan 1997
Cumhurbaşkanı Recep TayyipErdoğan, Kut'ül Amare Zaferi'nin100. yılı, devletin zirvesinin dekatılımıyla kutlandı.Kutlamada tarihbilmezlere ilginç gelecek bir söz etti,dedi ki, “Tarihi 1919'dan başlatanlarMilletimizin hasmıdır” Şimdi bunuduyanlar doğal olarak ve ilk aklagelen 1919’da ne olmuştu?. AtatürkKurtuluş Savaşını başlatmak içinSamsun’a çıkmıştı.Erdoğan’ın“Tarihi 1919'dan başlatanlarMilletimizin hasmıdır” sözü buna biratıf olarak alanlar aslına bakarsanıztamda Erdoğan’ın istediği ve algıyaratmak istediği bir zemine çekilmişolanlardır.
Bizim açımızdan, yani devrimciMarksistler,sosyalist ve komünistleraçısından fazla birşey ifade etmez.
Neden? Çünkü biz, “Şimdiyekadarki bütün toplumların tarihi,sınıf savaşımları tarihidir" diyenler-deniz.Yani, "Sınıf mücadelesi" ya da"sınıf savaşımı" kavramını ilk olarakKarl Marx ele almış ve 1848 yılındaFriedrich Engels'le birlikte kalemealdığıKomünist Manifesto adlıeserde "Şimdiye kadarki bütün
toplumların tarihi, sınıf savaşımlarıtarihidir" demiştir
Ama nerede tarihten koptuğumuzanlaşılmış ise yada kendi tarihimizesahip çıkmamış isek, işte o gün mut-laka bizleri köksüzlükle,vatan hain-liğiyle,teröristlikle suçlanmış vekırımlar, katliamlar, yok edilmelerlekarşılaşılmıştır.
Bu konuda bizim, sol,sosyalisthareketten örnek vermek isterim.
Örneğin; daha dün yaşadığımız 1Mayıs’tan başlayalım.1 Mayıs’ta 1Mayıs İşçi Marşı öyle CD’dendeğilde tüm katılımcıların destekverdiği bir şekilde söylendi mi.Hayır.Başka Müzik, Türkiye’nin dörtbir yanının renkli müziklerini,davullarla, zurnalarla,tulumuyla,kemençeyle mi yapıldı yok.
Başka, devrimci gençliğin elindedaha çok tarihi 1960’lardan başlatan,Mahir, Hüseyin, Ulaş’ın yadaDeniz’lerin resmi var, peki bu kadroönce hangi parti içindeydi, sosyal-izmle hangi partide tanıştı TİP(Türkiye İşçi Partisi) onun semboliklderleri, Behice Boran ve Mehmet AliAybar varmıydı yok.
Daha geriye giderek, Türkiye’deDevrimin, Sosyalizmin ilk nüveleriTKP ve onun liderleri, MustafaSuphiler, Şefik Hüsnüler,NazımHikmetler var mı? oda yok.
Bugün Sosyal Demokratların,sosyalist ve Komünistlerin de fikirbabaları olan Marksist liderler varmıMarks, Engels, Lenin varmı onlardayok.
Eee kim devrimci, kim sosyalist,kim komünist, kim sosyal demokratnereden anlıyacağız?
Erdoğan’ın “Tarihi 1919'danbaşlatanlar Milletimizin hasmıdır”diyor. Bizi cahillikle suçluyor aklın-ca, bu topraklarda feodal dönemde,emek ve başkaldırının simgesi kim-ler? Aleviler, boşuna mı deniliyor,“Alevilik bir anlamıyla köylü sosyalizmidir” diye.Alevileri hepkatledildiklerinde, Alevi-Sünni kav-gası yaratma çabaları zamanı mıhatırlayacağız.
Erdoğan’da başaramayacakçünkü o da bu toprakların dününedeğil işine geldiği yere kadarkonuşuyor.
Bu toprakların tarihini ,Baba
Ishak'tan, Seyh Bedreddin’lerden,Hacı Bektaş Veliden, PirSultanlardanbahsetmiyor, ağzına almıyor, alamıy-or.Peki tarihimizdeki bu kavganınbayrağını taşıyanlar varmı? Yok.
Evet, "Şimdiye kadarki bütüntoplumların tarihi, sınıf savaşımlarıtarihidir" diyor isek bu tarihmizesahip çıkabilirsek işte ozamanErdoğan’ın “Tarihi 1919'dan başla-tanlar Milletimizin hasmıdır” demecesaretini elinden almış oluruz.
Bir zamanlar Bayraköyleydi.Trafik cezası yemeğeyimdiye arabanın sağı solu Türk Bayrağıile donatılırdı.Hırsızlık için.
Şimdi onun yerini İstiklal Marşıaldı.İç, dumanlan, kafayı bul polisingözü önünde toplan sonra İstiklalMarşı oku, neden saygı duruşu yap-madınız diye(!) git kitleyesaldır.Allah aşkına emniyet, polisbizim gördüğümüzü görmüyormu?İstiklal Marşını kafayı çeken herkessöylediyse vay bu ülkenin geleceğine
Kut'ül AmareZaferi'nin 100. yýlý
BahaddinArı
Eğer parti iktidar amaçlıkurulmuş ve sistemden besleniy-orsa, evet parti lidersiz olmaz,olmuyor.
Var olan sistemin tüm imkan-larından sonuna kadar yararlanandüzen partileri, toplumsal vesiyasal alanda öne çıkmış kişilertarafından kurulduğu için, sonuç-ta partiyi ayakta tutan da lideroluyor.
Bu durum ülkemizde olduğugibi neredeyse tüm dünyada daaynıdır.
Hatta düzene karşı kurulduğuiddia edilen, yeni bir toplumsalyaşam vaad eden sol-sosyalistpartilerde bile her zaman lideröne çıkmıştır.
Öyle olunca da lider egemenbir partide, başkan veadamlarının hükümranlığıkaçınılmaz hale geliyor.
O zaman ne parti içidemokrasi uygulanabiliyor, ne deülkemizde demokrasi tüm kurumve kurullarıyla yerleşebiliyor.
Kuşkusuz siyasi partileryasası ve örgütlenmenin doğasıgereği her kurumsal yapıda biryönetim ve onun başkanı olacak-tır.
Ancak bir toplumu ya daülkeyi yönetmeye talip kurumdaöncelik lider değil, o kurumunilkeleri, sosyal, siyasal ve ideolo-jik değerleri olmalıdır.
Ama görüldüğü gibi, siyasetimeslek olarak gören bir anlayışınhakim olduğu partilerimizde neyazık ki başkan ve adamlarıdışında hiç kimseye hayat hakkıtanınmadığı gibi onlar da ölme-den partinin başından gitmiyor-lar.
Geçmişe dönüp baktığımızdabunun somut örneklerinifazlasıyla görmek mümkündür.
Atatürk den sonra görevidevralan İnönü, çok partili döne-min ilk lideri Menderes, efsanelider Bülent Ecevit, SüleymanDemirel, Necmettin Erbakan,
Özal ve son döneme damgasınıvuran Recep Tayip Erdoğan.
HDP Eş başkanlarını ayrıtutuyorum. Çünkü onların daüstünde güçlü bir irade var.
Bu kısa tespitten sonra gele-lim," nasıl olmalı?" sorusuna.
Gelişmiş batı ülkelerindeiktidar dışındaki partilerin genelbaşkanlarını toplumun büyükbölümü tanımaz bile.
Onlar için önemli olan siyasipartinin ortaya koyduğuekonomik ve sosyal politikalar,doğrudan insan yaşamınıilgilendiren konularda geliştirdiğiprojeler, hak ve özgürlüklerkonusundaki tavrı, program vetüzüğüyle, ilkeleridir.
Her partinin temsil ettiği birsosyal katman, öncelikleri vevazgeçilmez değerleri vardır.
Oysa ülkemizdeki siyasi par-tilere baktığımızda; öylesine kay-gan bir zeminde ve öylesine ilke-siz politika yapılıyor ki, hangipartinin hangi sosyal kesimi tem-sil ettiği belli değil.
Ayrımsız tüm siyasi partiler,lider odaklı, başkan veadamlarının isteklerine göredizayn edilmiş, kuşatılmış birdurumdadır.
Bu ilkesizlik ve kuşatılmışlıkiçinde her geçen gün biraz dahakirlenen siyaset kurumunun silikbirer aktörü durumuna gelenbaşkan ve adamları da günü kur-taracak politikalar ve yapay gün-demlerle halkı oyalıyorlar.
Öte yandan hatırlayanlarbilir, bir dönem 15 milletvek-iliyle meclise ve politikaya yönveren Türkiye İşçi Partisi vardı.
O partinin genel başkanıkimdir diye sorsak, çoğu insancevabını bilmez.
Çünkü o dönem parti yöneti-cilerinin her biri lider özellikleriolan ama bu yeteneklerini halklapaylaşarak, halk için kullananinsanlardı.
Her biri kendi alanında ken-
disini kanıtlamış olmasınakarşın, ortak politik bir tutumunparçası ve savunusu olmayı kab-ullenmiş, kişisel egolarıolmayan, gerçek demokrasiyeinanmış, kolektif iş yapmakültürü almış, sorumluluk sahibigerçek yurtseverlerdi.
Böyle olunca da kimin liderolduğundan çok, partinin temsilettiği sosyal kesimlerin talepleri,öncelikleri ve beklentileri önemkazanıyordu.
Yeniden böyle bir siyasi partihayal gibi görünse de, toplumave yaşadığı ülkeye karşı kendisi-ni sorumlu hisseden herkesinsiyaseten birinci önceliği, mev-cut siyasi partiler ve seçimyasalarının çağdaş normlarauygun değiştirilmesi, seçim bara-jının kaldırılması için mücadeleetmek olmalıdır.
Tüm bunların yeni ve sivil,demokratik bir anayasaylagerçekleşmesinin en doğrusuolduğunu bilsek de, bu mevcutyapı ve lider egemen siyasi parti-lerin yer aldığı meclisten, yenibir anayasa çıkabileceğine ilişkinumutlar her geçen gün azalıyor.
Birbirlerine en şiddetlibiçimde dokunarak sözüm onadokunulmazlıkları kaldırmayaçabalayan lider vekillerininanlaşıldı ki, yeni bir anayasaderdi yok.
Görünen o ki, bu durumdaiktidar partisi kendi anayasataslağını getirecek, mecliste yeterçoğunluğu bulamazsa referan-dum yoluyla istediği anayasayıtopluma dayatacak.
Toplumun en geniş kesim-leriyle birlikte hazırlanmamış biranayasa, içeriği ne kadardemokratik ya da çağdaş olsa datoplumsal meşruiyet sorunuyaşayacaktır.Bunun sorumluluğuda mevcut lidervekillerinin ola-caktır.
Lidersiz parti olamaz mı? Ayhan Ongun
Can sýkýldýðýnda Ýstiklal marþý söylenir mi
SUSMA -YORUM Sayfa 34 Mayıs 2016/699
İşçi sınıfı bu yıl ki 1 Mayıs kutla-malarını İstanbul/Bakırköy'de yaparkenAKP iktidarı, Taksim'de boş alanda,güvenlik güçleri ve güvercinlerle birliktekutladı. Biz de İktidarın, işçisiz kutladığıişçi bayramını tebrik ediyoruz.
Yolumuz işçi sınıfının yoludurdiyenlerle, işçi sınıf neredeyse biz ora-dayız diyenler 1 Mayıs'ta Bakırköy'deydi.Taksim ısrarından vazgeçmek istemeyenbirkaç grupsa Taksim'i zorlayınca, polisinyine bildik biber gazı ve basınçlı suyu vetutuklamaları ile karşılaştı. Tabi kiBakırköy'deki kutlamalar bir geri adımdı,Taksim'in heyecanını yaratmadı. İşçisınıfının gönlü, kalbi yine Taksim'de attı.
1 Mayıs heyecanının yaşandığıgünlerde konuya özgü çok yazı yazılıptekrara düşülür. Ama usanç noktasına var-madan yine de küçük bazı hatırlamalarıyapmakta fayda var diye düşünüyorum.Zira dört koldan kuşatılmaya çalışılan işçisınıfına devrimcilerin bilgi vebilinç taşıması için sınıryoktur. Herkes çalışabilmek,daha az çalışmak ve dahainsanca çalışmak talebi ile 1Mayıs'ta alanları doldurdu,istemlerini haykırdı. Yüzlerceyıl önce başlayan buhaykırışın da bir hikâyesi varelbet. İşte o hikâye 1 Mayıs'ınhikâyesidir.
1 Mayıs, uzun çalışmasaatlerinin kısaltılması içinverilen uzun mücadelelerinadıdır. 130 yıllık bir geleneğin,emeğin bayramının, çalışanlarınuluslar arası birlik dayanışmave mücadele günüdür. 1 Mayıs,sosyal politikaların kurucusuİngiliz sosyalist Robert Owen'ın1810'larda 8+8+8 (8 saat çalışma, 8 saateğlenme ve 8 saat dinlenme) formüleettiği talebin hayata geçirilmek istendiğibir gündür. Gün doğumundan batımınakadar geçen 16 saatlik uzun, ağır veöldüresiye çalışma koşullarına işçilerin,sendikacıların ve sosyalist hareketlerinönemli hedeflerinden biri olan çalışmasaatlerinin kısaltılması ve koşullarınıniyileştirilmesi talebi için mücadeleninmihenk taşıdır 1 Mayıs.
Bir dönem İngiltere'de kabuledilen iş yasası ile çocukların çalışması 12saate indirilir, fakat bu yasa denetimsizlik-ten uygulanmaz. 1848 devriminde önemlirolü olan Fransız işçi sınıfının mücadele-siyle çalışma süresi 10 saate indirilir.Düşük ücret ve uzun çalışmaya karşısürdürülen mücadele, I. Enternasyonal'in1866 yılında toplanan kongresinde yasalçalışma sürelerinin 8 saat olması talebininkabul edilmesiyle uluslar arası boyutkazandı. Bu mücadele 1880lerde ivme
kazandı, ancak düzenlenen gösteri vegrevler güvenlik güçlerince bir taraftanzorla bastırılırken aynı zamanda ABD,Japonya, Fransa, Rusya'da 8 saatlik işgünügrevleri yapıldı. ABD'de 8 saatlik işgünüiçin, Örgütlü Meslek ve İşçi BirlikleriFederasyonu, ülke çapında 8 saatlikişgünü için grev kararı aldı. İşte bugün
kutlanan 1 Mayıs'ın başlangıcı,1 Mayıs 1886 daki yaygıngösterilerdir.
Sayın BaşbakanAhmet Davutoğlu, 1 Mayıs'taÇankaya Köşkünde bazı işçi-leri ağırlamış. Sendikalara birsorun çıkarmadıkları içinteşekkür etmiş. SayınDavutoğlu diyor ki, "Buülkenin bütün serveti, sizemekçilerin eseridir. Herkuruş vergi sizin alınterinizdir. En büyük güçemekçilerimizin gücüdür.Sayın Davutoğlu'nun işçi-lerin eseri ve gücündenşüphesi mi var ki böyle
söylüyor. Yıllardır taşeronçalışanlarına onun için mi işkence çek-tiriyorsunuz?
Konuşmasında ayrıca, "Helal lokmayiyenlerin alınları ak, yüzleri paktır, onlar-la aynı sofrada yemek, yemek bizim içinonurdur. Sizlerin yüzü gülüyorsa bizim deyüzümüz gülmez. Sizlerin evinde bahargüneşi doğarsa, Çankaya'da da güneşdoğar" (1 Mayıs Ajans Haber) diyor. Nekadar da doğru söylüyor. Keşke bir deinandırıcı olsa. AKP'ye arka bahçelikyapan mavi ve beyaz yakalılarımız vesaygıdeğer sendikacılarımız bunun nekadar farkındalar. Hani, ağaç baltaya, neyapayım ki sapın benden, demiş ya onungibi biz çalışan ve emekliler de öylemiyiz?
Pazartesi günü başlayan "İşçi FilmleriFestivali"nde Şişli Kent Kültürmerkezinde Zonguldaklı belgeselci MetinKaya'nın, soluk, adlı madenci belgeseliniizledim. Güzel bir eser çıkmış ortaya. Bizde kendisinin emeğine sağlık, diyor, emekdostlarımızı, belgeseli izlemelerini diliy-oruz.
Bilal Kara
Pazartesi günübaşlayan "İşçi
FilmleriFestivali"nde
Şişli Kent KültürmerkezindeZonguldaklı
belgeselci MetinKaya'nın, soluk,
adlı madencibelgeselini izled-
im.
İktidar, 1 Mayısı Taksim'de bu yıl da kendi başına kutladı
Zonguldak BelediyeMeclisi'nin mayıs ayı toplantısıAkdemir'e soru önergesiylebaşladı
CHP’li Meclis ÜyesiTurhan Demirtaş
Gündem maddeleriningörüşülmesine geçilmedenönce CHP’li Meclis ÜyesiTurhan Demirtaş, BelediyeBaşkanı Muharrem Akdemir'incevaplaması istemiyle soruönergesi sundu. Soru önergesişu şekilde: "Belediye başkan-lığına; 5393 sayılı BelediyeKanununun 26.maddesi hük-münce, belediye uygula-malarıyla ilgili aşağıdaki soru-larımı meclis toplantısındacevaplandırmanız hususunu arzederim.
1-Faaliyet Raporunuzdayine "katılımcı bütçe uygula-masına başlanacaktır"yazmışsınız. Halbuki, aynıyazıyı 2011-12-13-14-2015 yıl-ları stratejik planlarda ve per-formans programında da yaz-manıza rağmen, 5 yıldır başla-madınız. Neden başlamıyor-sunuz? Ne zaman başlayacak-sınız?
2-Ruhsatlı çarpık yapılaş-manın asıl nedeninin, kadastroparsellerine yapı ruhsatı ver-ilmesi olduğu biliniyor. İmarYönetmeliğinin 24. Maddesi;"Bir parselin bulunduğu imaradasına ait parselasyon planıyapılıp belediye encümenincekabul edilip Tapu'ya tesciledilmeden o adadaki herhangibir parsele yapı ruhsatı verile-mez" diyor.
Bu açık hükme rağmenkadastro parsellerine nedenyapı ruhsatı veriyorsunuz?
3-Basında "KentselDönüşüme başladık" şeklindeifadeleriniz var.
Kentsel dönüşüme nezaman, hangi semtte ve hangiprojeyle başladığınızı açıklarmısınız?
4-Hepimiz görüyor veyaşıyoruz. Caddeler, sokaklar,kaldırımlar işgal altında.
İsteyen, istediğini, istediğigibi yapıyor.
1 yıllık faaliyetleriniziyazdığınız kitabınızda; seyyarsatıcılara 1 yılda 2 adet cezaiişlem uyguladığınızıyazmışsınız. Her taraf seyyarsatıcılar tarafından işgal
edilmişken, 1 yılda sadece 2kişiye işlem yapılmasını yeterligörmenizin nedenini açıklarmısınız?
5-Denetleme raporundadoğrudan teminler hakkında,konusu suç teşkil eden tespitlervar.
Örneğin; Kamu İhaleKanunu "Eşik değerlerin altın-da kalmak amacıyla mal veyahizmet alımları ile yapım işleri,kısımlara bölünemez" diyor.
Denetim Komisyonuüyeleri, kanuna gerektiği gibiuyulmadığını, yapım ve alım-ların eşik değerin altında kala-cak şekilde parçalarabölünerek, çok sayıda doğru-dan temin yoluna gidildiğinitespit etmişler. 2014 yılı dene-timlerinde de, aynı tespitleriyapmışlar ve bununbelediyenin zararına sebebiyetvereceğini yazmışlardı.
Kanuna aykırı olduğu gibi,belediyenin ve devletin maddizararlarına da sebebiyet verendoğrudan teminlere, aciliyetiolmayan hallerde bile onay ver-menizin sebebi nedir?
6-Kent içi trafik sorunununana nedeninin otopark yokluğuolduğu bilinmektedir. Bunaçözüm bulmak amacıyla;binaları kullananların ihtiyacıolan otopark sayılarının gün-celleştirilmesi hakkında01.10.2015 de verilen önergeüzerinde yapılan çalışmalar,son aşamaya gelmiş ve sonuç-landırılması için 04. 01.2016 dailgili dairesine gönderilmişti. 4ay geçmesine rağmen yine deMayıs ayı meclis gündemealmamışsınız. Amacınız nedir?
Otopark sorunununçözümü için uygulayacağınızprojeniz var mı?
7-01.02.2016 tarih 21sayılı meclis kararıyla kurul-ması kararlaştırılan Zonguldak
BelediyesiMimari Estetik
Komisyonunun üyeleri kim-lerdir?"
AKP Grubu soruönergesi verdi.
Meclis kapanmadan önceAK Parti grubu adına Grupsözcüsü Abdullah Karagüzelsoru önergesi verdi.
Soru önergesi şu şekilde:"Meclis Başkanlığı'na:2014-2015 denetim
komisyonu raporlarındakomisyonun tespit ettiğiuyarıların bulunduğu konularlailgili;
1-Su kayıp ve kaçakların,ihmallerden dolayı kay-naklanan uyarılarımız,
2-Doğrudan temin ve alım-larla ilgili uyarılırımız,
3-Tahsilatlarla alakalıihmallerle ilgili uyarılarımız;
İç denetçiye bu konularındenetlenmesi hakkında görevverdiniz mi? vermediniz mi?
Bu konuda tarafımızayazılı bilgi verilmesini arzederiz."
Soru önergesinin görevlitarafından okunmasının ardın-dan Zonguldak belediyeBaşkanı Muharrem Akdemir,gereken sürede yazılı olarakcevaplayacağını söyledi.Akdemir: Yazılıolarak cevaplaya-cağım
CHP’li Turan Demirtaş veAKP Grubu adına verilen ikisoru önergesinide BelediyeBaşkanı Muharrem Akdemiryazılı olarak gereken süredecevaplandıracağını söyledi.
Baþkan Akdemir’e AKP ve CHP’den soru önergesi
Özer “Öðrenci Buluþmalarý'na” devam ediyorBülent Ecevit Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özerperiyodik olarak gerçekleşen"Öğrenci Buluşmaları"nınsonuncusunu MühendislikFakültesi öğrencileriyle biraraya gelerek gerçekleştirdi.Öğrenci BuluşmasınaMühendislik Fakültesi DekanıProf. Dr. Hakan Kutoğlu veDekan Yardımcıları Doç. Dr.Ahmet Özarslan, Yrd. Doç. Dr.Rukiye Uzun, Genel SekreterErtuğrul Karalar ve öğrencilerkatıldı.Rektör Özer, öğrenciler-den gelen pek çok farklıkonudaki soruları ayrıntılı olarakcevapladı. Öğrenciler kendileriniifade edebilmekten duyduklarımemnuniyeti dile getirerek, butür toplantıların devam etmesitemennisinde bulundular.
Ağırlıklı olarak öğrencilerinbölümlerde ve derslerdekarşılaştıkları sorunlar,İş güven-liği sertifikası prosedür süreç-leri, kütüphane uygulamasındaolduğu gibi bazı laboratuvarlarında 7/24 saat esasına göre çalış-ma konusu, Staj için danışman-lık hizmeti konusu ve kulüplerintalepleri veöğrencilerinErsmustan yararlan-
ma konuları ele alındı. Rektör Özer: "Her
medeniyet kendi değerini ürete-cek formlar üretir. Bizde kendideğerlerimize uygun formlarüretmeliyiz.Bunu için çalış-mamız lazım. Bu çerçevedeamacımız yarının bugündendaha iyi olması için çalışmak,gayret göstermek. Biz öğrenci-lerimizin okudukları süre boyun-
ca daha kaliteli ve bilim odaklızaman geçirmeleri için kampüs-lerimizi yedi gün yirmi dörtesasına göre dizayn ediyoruz.Bukonuda çok önemli bir mesafekaydettik. Sizlerin destekleriyleÜniversitemizin bilim odaklıpolitikaları güç bulacak.Karşılaştığınız güçlükleri karam-sar olmadan tüm süreçleriişleterek çözmenizi bekliyorum.Ayrıca şunu bilmenizi istiyorumhaklı her talebinizin yanındayımdestekçinizim." dedi.
"Öğrenci Buluşmaları" pro-gramıtoplu olarak fotoğraf çek-ilmesinin ardından sona erdi.
'Kar Petrol' açýldý
Yaklaşık 20 yıldır oto gaz sektöründe faaliyet gösteren,Ahmet-Recep Kar kardeşler, Çaydamar mahallesindeki otogaz istasyonlarına akaryakıt istasyonunu da ekleyerekAkaryakıt satışına da başladı.Türk Petrol ile anlaşarakakaryakıt satışına da başlayan Kar Petrol, Zonguldak pro-tokolü ve çok sayıda davetlinin katılımı ve dualarla açıldı
SUSMA -HABER-YORUM Sayfa 44 Mayıs 2016/699
Ateþ düþtüðü yeri yaktýŞırnak'ta PKK militanlarına yöne-
lik operasyonda şehit olan üç yıllıkuzman çavuş 25 yaşındaki BurakSaraçlı, memleketi Zonguldak'ınGökçebey ilçesinde kabalık yurttaşkatılımıyla uğurlandı
Uzman çavuş Burak Saraçlı'nınGökçebey ilçesindeki baba ocağı acıhaberle yıkıldı. Acı haberi alan aile,ayakta durmakta güçlük çekti.
Şehidin naaşı Türk HavaKuvvetleri'ne ait kargo uçağı ileZonguldak Havalimanı'na getirildi.Şehidin naaşı gece saatlerindeGökçebey Devlet Hastanesi morgunakaldırıldı. 25 yaşındaki şehidin naaşıPazaretesi günü öğlen saatlerinde ilçehastanesinin morgundan alınarakÇarşı içi Mahallesi'ndeki evininönüne getirildi.
Anne Fatma Saraçlı, 2 ay sonraoğlunun izne geleceğini söyleyerekgözyaşı döktü. Şehidin evinin önündeyapılan duaların ardından ilçemerkezindeki alanda öğlen namazınınardından cenaze töreni düzenlendi.
Cenaze törenine; Vali Ali Kaban,AKP Zonguldak MilletvekilleriHüseyin Özbakır, Özcan Ulupınar,Faruk Çaturoğlu, CHP Zonguldak
Milletvekilleri Şerafettin Turpçu,Ünal Demirtaş, Karadeniz BölgeKomutanı Tuğamiral Hasan Doğan, İlJandarma Alay Komutanı AlbayHaluk Selvi, Gökçebey KaymakanıBünyamin Bilgin, Gökçebey BelediyeBaşkanı Vedat Öztürk ve protokolüyeleri katıldı. Şehidin naaşıHacımusa köyü Herkime Mahallesi'nedefnedilmek üzere yola çıktı. Şehidincenazesi, önce satın aldığı evegötürüldü. Vasiyeti yerine getirilen
şehidin naaşı bir süre evde bek-letildikten sonra evin yakınındakimezarlığa gözyaşları arasındadefnedildi.
Yaklaşık 9 ayda 7 askerin şehitolduğu, Doğu ve Güneydoğuda bin-lerce yurttaşın evlerinden, yurtların-dan ve yaşamlarından olduğu busürece ilişkin ne söylenirse söylensinsonuçta ateş düştüğü yeri yakıyor
Bu boş teneke deyiminiyaklaşık 40 yıl önceöğrendim. Devrek'teki biryerel seçimde rakipler bir-birlerine karşı kullanıyor-lardı bu deyimi…Biliyorsunuz boş tenekelerdışarıdan vurulduğunda çokses çıkarırlar, sadece o andabir ses duyarsın o kadar.Demek ki insanların da boştenekelere benzer yapılarıvarmış; konuştukları, yap-tıkları her şeyin sonucundabir anlam bir ürün ortayakoyamıyorlar. Yaptıklarısadece gürültü, şamata vezaman kaybı…
Bu bağlamda,Devrek'teki boş tenekeolgusunun 40 yıldırsiyasetin ve ekonomininiçinde olan ben, tümTürkiye'yi sardığını görüy-orum. Eğer vatandaşınihtiyaçları, öngörüleri veçabaları da olmasa siyasetinöngörüleriyle bir adım ilerigidemeyiz. Bu anlamdasiyaset olsa da olur olmasada!.. Belki de bu tutumlarbilinçli olarak yapılıyor;siyasetin esas göreviTürkiye halkının önünükesmek, potansiyeliniöldürmek. Gerçekten bugörev son kırk yıldır kesin-tisiz olarak yerine getiriliy-or…
Bu düşünceyi nasılispat edebiliriz? BakınZonguldak'a(Karabük,Bartın, Zonguldak) netolarak görebilirsiniz. Buzaman zarfındaZonguldak'a bir çivi çakıl-madı, ileri gidemedi; aksine100 yıl geriye gitti.
Zonguldak örneğinitüm Türkiye'ye benzetebili-riz. Türkiye ne kazandı buzaman zarfında? Dışborçlar 10 milyar dolardan600 milyar dolara çıktı,vatandaşın bankalara borcuyokken(senetli veya deftereyazılan hariç) 400 milyarliraya çıktı. Eğitim seviyesiilkokulun üzerine çıkarıla-madı. Eğitim seviyesi yük-sek olan gençler işsizliktenkırılıyor, İşsizlik ortalamasıyüzde 30'ler üzerinde,çalışanların çoğu gündeortalama 10 saat çalışıyor,10 milyon üzerinde sigor-tasız çalışan var, çalışan-ların yüzde 80'i asgari
ücretli ve yoksulluksınırının 4'te biri kadarücret alıyor(asgari ücretalamayan da var). Tümsağlık hizmeti gelişmeler-ine rağmen üç kat fazlahasta oluyoruz. Genelolarak teknoloji üretimin-den, bilimsel gelişmeden venormal üretimdenvazgeçtik. Sadece 2023yılına kadar 250 milyarkwh elektrik tüketimiöngörürken 500 milyar kwhelektrik üretimi planlanmış!Sahi, neden 250 milyarkwh elektrikfazla ürete-ceğiz anlayamadım!..
Bu şartlara gelmemizdebazı etkenler var: PKKterörü birinci etken; buyolda ülkenin 3 trilyondolardan fazla kaybıvar(her ne kadar 300 milyardolar harcandıysa da üretimpotansiyel kaybı 3 trilyondolardır), 50 bin çocuğu-muz bu yoldaöldürülmüştür, halkın ruhuve beyni çökertilmiştir.İkinci etken, dindar vemuhafazakâr, içi ve beyniboş, örgütsüz, bilimdenuzak nesilleryetiştirmek-tir… Başarılmıştır!
Bu tablonun karşılığınıaynen TBMM'de görebili-riz. Mecliste bulunun hangipartinin üretim derdi var,hangi partinin teknolojiderdi var, hangi partininbilimsel gelişme derdi var,hangi partinin çevre ileilgili kaygıları var, hangipartinin gelir dağılımıçarpıklığı sorunu var?
Bir partinin dindar nesilyetiştirme derdi var, birpartinin hem Türk mil-liyetçisi hem de dindarnesil yetiştirme derdi var,bir partinin Kürt mil-liyetçiliği derdi var, bir par-tinin de ne olduğu bellideğil; sadece devletinbekası derdi var(halk neolursa olsun!). Bunlar içinhepsi de Amerikan mandasıolmamız nedeniyle icazetalmak için ABD'ye gidiyor-lar...
Bu partilerin tamamıaciz ve zavallı konumdadır-lar; Türkiye halkına hiçbirgüzellik katamazlar; gölgeetmesinler başka bir ihsanistemez!
Boş tenekeler
HüsamattinAyvacı
Sosyalizm yoluna adanmýþ bir yaþamdý
Zonguldak Gençlik Hizmetlerive Spor İl Müdürlüğü'nde 26 yıldırmemur olarak görev yapan KESK'eBağlı BES Yönetim Kurulu üyesiOrhan Karagülmez, tedavi gördüğü
hastanede yaşamını kaybetti.KESK'ebağlı Büro Emekçileri Sendikası(BES) Zonguldak Şubesi YönetimKurulu Üyesi olan OrhanKaragülmez'in cenazesi, önceki gün
hastaneden alınarak görev yaptığıKaraelmas Kemal Köksal Stadı'nagetirildi. Karagülmez'in cenazesiningelişi sırasında, yakınları ve mesaiarkadaşları gözyaşı döktü.
Karagülmez'in tabutunuBES Zonguldak ŞubeBaşkanı Zuhal Engiz'degözyaşlarıyla taşıdı.Karagülmez'in geçmişyıllarda 1 Mayıs'ta çek-ilen fotoğrafı ve şapkasıda cenaze de sanda-lyelerin üzerine konul-du.Zonguldak BelediyeBaşkanı MuharremAkdemir'in ve spor cami-asının katıldığı törendekonuşan GençlikHizmetleri ve Spor İlMüdürü AhmetKarayılmaz, " Orhanabimizi kaybettik. Onason görevimizi yapalımve buradan son yolcu-luğuna çıkaralım istedik.30 yıldır neredeysehemen her gün vaktiniburada geçirmişti OrhanAbi. İyi, kötü birçok anısıvardıburada.”denildi.Dahasonra Karagülmez'incenazesi Hz. Ali Acılık
Camisi'ne getirildi.Karagülmez'in cenazesi,burada kılınan cenazenamazının ardındanDevrek ilçesine bağlıHalil Beyoğlu Köyü'nde
toprağa verildi.Yoldaşları,Karagülmez içinyaşamını daha iyi birdünyaya, sosyalizmeadamış bir yoldaşımızdıdediler.
SUSMA -HABER-YORUM Sayfa 54 Mayıs 2016/699
Zonguldak'ta "1 Mayıs İşçiBayramı",Madenci Anıtı'nda düzenle-nen etkinliklerle kutlandı. İstasyonCaddesi'nde toplanan sendika, siyasiparti ve sivil toplum kuruluşlarındanoluşan yürüyüş korteji, çeşitli sloganlareşliğinde etkinlik alanı olan MadenciAnıtı'na yürüdü. Kutlamalara; CHPKadın Kolları Genel Başkanı FatmaKöse, Zonguldak Belediye BaşkanıMuharrem Akdemir, CHP ZonguldakMilletvekili Şerafettin Turpcu, 23-24'üncü Dönem CHP ZonguldakMilletvekili Ali İhsan Köktürk, GMİSeski Genel Başkanı Eyüp Alabaş veeski yönetim kurulu üyeleri ile 5 kişikatıldı
Yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı 1Mayıs’ta .GMİS yönetimi, Türk-İş'inkararıyla Çanakkale'deki 1 Mayıs etkin-liklerine katıldı.GMİS’e şubelerdenyakşalış yüz işçi mitingte yer aldı. ayrı-ca, Kayyum atanan ve 4 aydır maaş ala-madıkları için eylem yapan DEKAMadencilik A.Ş. işçileri ise, ellerindedöviz ve pankartlarla alandaki yerlerinialdı.
Tertip Komitesi adınakonuşan MadenMühendisleri OdasıBaşkanı ErdoğanKaymakçı
Tertip Komitesi adına konuşanMaden Mühendisleri Odası BaşkanıErdoğan Kaymakçı, "1 Mayıs'ı işsi-zliğin ve işten çıkarmaların ışığındakutlamanın burukluğunu yaşıyoruz. Her1 Mayıs'ta kadını, erkeği, yaşlısı, gencitüm emekçiler olarak yüreklerimizikoyarak, inatla 1 Mayıs alanlarındabuluşuyoruz. İşçilerin ve emekçilerin;
sekiz saatlik işgünü, sendikalaşma, haf-talık, yıllık izin, kıdem tazminatı gibibugün sahip oldukları pek çok hak; ser-mayeye karşı gerektiğinde canlarınıfeda ederek verdikleri çetin mücadelelersonucu kazanılmıştır. 1 Mayıs bu tarihimücadelenin kilometre taşı, bir döne-meç noktası olmuştur" dedi.
Kaymakçı konuşmasına devamla,"Yılların birikmiş sorunları hepimizi,bütün emekçi kesimini kuşatmış durum-da. Uzun yıllar sonucunda mücadeleederek kazanmış olduğumuz haklarımızkısıtlanmak isteniyor" diyerek şunlarısöyledi:
"Ülke tarihinin emeğe dönük enağır saldırılarını yaşıyoruz. Özel İstih-dam Büroları aracılığı ile çalışanlarınzaten sınırlı olan sendikal haklarınındaha da azalacağı ve işçilerin hem işhem de ücret güvencelerini kaybedeceğibir kölelik düzeni-kiralık çalışma yasalhale getirilmek isteniyor. Diğer yandan657 sayılı kanundaki mevcut işgüvenceleri ortadan kaldırılmak isteniy-or.
Seçimlerden önce "taşerona kadro"sözü verenler, sözlerinde durmuyor.İşçilerin mahkemelerde ve fiilimücadelelerde kazandıkları haklarınıtanımıyor. İşçilere taşerondan dagüvencesiz "sözleşmeli" statü dayatılıy-or. İş cinayetleri artık katliam boyutunavarmış durumda. "Türkiye büyüyor","ekonomi gelişiyor" masallarınınbüyüsü, açlık-yoksulluk sınırının altın-da ücretlerle, güvencesiz, sendikasız,ölesiye çalıştırılan emekçileringerçeğiyle bozuluyor.
14 yıllık AKP iktidarı döneminde içve dış sorunlarımız giderek ağırlaştı.Sorun yaşamadığımız komşumuzkalmadı. Her gün şehit haberleriylesarsılıyoruz. Her gün içimizden biri-lerinin evlerine ateş düşüyor. Dökülen
her damla kan, yaşanan her ölüm yeniölümlerin kapısını açıyor. Şiddetortamını besleyen, büyüten ve ateşebenzin döken, savaş politikalarını dayatan her kim olursa olsun şiddetle reddediyoruz. Savaşa karşı barış taleplerimizi yineliyoruz.
Taşkömürü ithalatına yıllık yaklaşık4 milyar dolardan fazla kaynak ayrılmasına yerli üretimin önemini kavramayan/kavramak istemeyen kafalaryüzünden TTK'da üretime yönelik istihdamın önü açılmamaktadır. TTK'nın
Halaylarla, Horonlarla Yaþasýn 1 MAYIS dediler
SUSMA -HABER-YORUM Sayfa 64 Mayıs 2016/699
2015 yılı üretimi 1 milyon tonun bilealtına inmiştir. ÇATES'in özeleştirilmeside kurumun gelecekte pazar sıkıntısıyaşayabileceğinin bir işaretidir. Böyledevam etmesi durumunda birkaç yıliçinde devreden çıkarılması kaçınılmazson olacaktır. Belki de istenen budur.Tüm bu sorunlar ulusal bir madencilikpolitikamızın olmamasından kaynaklan-maktadır. Kendi kaynaklarını yok sayanbir anlayışla da bu sorunları çözmekmümkün değildir. Türkiye TaşkömürüKurumunda doğru planlamalar ve akılcı
yönetim ile ülke kalkınmasına yönelikharekete geçirilebilecek potansiyelbulunmaktadır. Bu potansiyel gerçekçipolitikalar ile ekonomik ve toplumsalkalkınma hedefine yönlendirilmeliküçültme, özelleştirme ve kapatmasaplantılarından vazgeçilmelidir. Kurumyeniden yapılandırılıp üretimini arttır-masıyla 1980 öncesindeki gibi yineulusal ekonominin lokomotifi olabile-cek altyapıya sahiptir. Türkiye'nin ihtiy-acı 1 Mayıs'ın Birlik-Mücadele veDayanışma ruhudur! Yaşasın İşçilerin
Birliği! Yaşasın Halkların Kardeşliği!Yaşasın Birlik-Mücadele Dayanışma!Yaşasın 1 Mayıs"Saraç: "Biz işçiler veemekçiler aynı taraftaolmalıyız"
Maden işçileri adına GMİS ÜstKurul delegesi, TTK ÜzülmezMüessese Müdürlüğü'nde kazmacıoyarak çalışan Vural Saraç, kürsüyeçıktı. Saraç, konuşmasında, "Madenocaklarında ve diğer iş yerlerindeekmek parası için mücadele ederken,gerekli önlemler alınmadığı için işcinayetlerine kurban giden tüm işçiarkadaşlarımızı unutmayacağız. Bizişçiler ve emekçiler aynı taraftaolmamız gerekirken, yıllardır sermayesahiplerinin sağcı-solcu, Alevi-Sünni,Türk-Kürt, mavi yakalı-beyaz yakalıgibi ayrıştırma politikalarıyla bölerek,birbirimize düşürülüyor ve sermayesınıfının insanlık dışı sözümü düzeninisürdürülmesine alet oluyoruz. Yapılmasıgereken bellidir. İşçiler ve tüm emekçil-er olarak, egemen sınıfların bizleribölmek için, ortaya attığı her türlübölücü politikayı elimizin tersiyle ite-cek ve ortak çıkarımız için birlikteolmanın yollarını bulacağız" ifadelerinikullandı.
Halaylarla, HoronlarlaYaşasın 1 MAYIS dediler
Konuşmaların ardından sahneyeçıkan müzik grubu, alanda bulunanlaraeğlenceli dakikalar yaşattı. Şarkılareşliğinde horon tepildi ve halay çekildi.Yaklaşık bir saat süren eğlenceninardından program sona erdi.
a, Horonlarla MAYIS dediler
Futbol Taraftargrubununprovakatif
tutumu tepkitopladı
Gruplar alanaalındıktan sonra
yapılan saygı duruşu-nun ardından başlayan
etkinlikler, konuş-malar ve kutlamalarla
devam etti. 1 MayısTertip Komitesi adınagünün anlam ve öne-
mine yönelik konuşmayapan Erdoğan
Kaymakçı, "Her güniçimizden birilerinin
evlerine ateş düşüyor.Dökülen her damla
kan, yaşanan her ölümyeni ölümlerin
kapısını açıyor. Şiddetortamını besleyen,
ateşe benzin döken,savaş politikalarını
dayatan her kim olur-sa olsun şiddetle red-
dediyoruz. Savaşakarşı barışı istiyoruz"
açıklamalarındabulundu.
Bu arada futboltaraftar grubu olduk-
larını ifade eden"Grizo" pankartı
taşıyan grup alanagirdiklerinde İstiklal
Marşı'nıokudu.Taraftarlar,
alana girdiklerindeİstiklal Marşı'nı
okuduklarını, ancakalandaki grupların
katılmadığını bahaneederek provakatif
davranışlarıyla tepkitopladı.Kaymakçı'nınkonuşması sırasındakürsüye yürüyen ve
kürsüyü yumruklayanbir taraftarları ve
grubu polis alanındışına çıkardı.
"Madenci" ve"Türk bayrağı!
PolemiğiToplanma alanın-
da Türk Bayrağı vemadenci polemiğiyaşandı. Madenci
Anıtı'na doğruharekete geçen gru-
pların en önündearalarında CHP KadınKolları Genel Başkanı
Fatma Köse veZonguldak
Milletvekilli ŞerafettinTurpcu'nun da bulun-duğu CHP grubunun
yürümesine GMİStemsilcileri tepki gös-
terdi. Madenciler,önden Türk
Bayrağı'nın ve madenişçisinin gitmesi
gerektiğini, her yılböyle olduğunubelirterek, CHP
grubunun ikinci sırayageçmesini istedi.
Ancak GMİS GenelMerkezi'nin
Çanakkale programınedeniyle1 Mayıs
Tertip Komitesi'ne üyeve işçi vermediği
ortaya çıktı. Kısa süre-li yaşanan gerginliğin
ardından CHPgrubunun, Türk
Bayrağı'nın ve madenişçilerinin arkasına
geçmesiyle gerginlikson buldu.
Sayfa 74 Mayıs 2016/699 SUSMA -HABER- YORUM
“Güven, Çağ Koç, Uludağ” isimleriaklımda ilk kalanlardır. “Güven yazıhane-si”dir benim ölünceye kadar da unuta-mayacağım isim.
"Güven yazıhanesi Kürt Kenan'ınyazıhanesidir." Derlerdi. Ne bilirdim ken-disini ne de tanırdım. Ta ki o zamanakadar.
Bizlerde genç olduk, kollarımızısıvadık, daha iyi bir gelecek, çocuk-larımıza daha iyi bir dünya bırakmakadına. Geçenlerde 'Susma Gazetesi'ndeanlatıydım nasıl kavgaya girdiğimi. Çokgeçmedi Mustafa Suphi'nin kurduğuTürkiye Komünist Partisi'ne üye oldum.Bizler kısa zamanda devrim yapmahülyasındayken, bir sabah uyandığımızdabir de baktık ki, 12 Eylül Faşist Darbesiolmuş.
Tutuklamalar, işkenceler, kaçarkenvurulmalar gırla gidiyordu. Alman PapazMartin Niemöller'in dediği gibi 9 ayboyunca sıranın bize gelmesini bekledik.15-16 Haziran 1981 gecesi geldi tutuklan-ma sıramız.
Gölcüğe giderken üç çocukla birlikteeşimi emanet etmiştim anneme.Babamdan kalan emekli aylığı alıyorduannem. Biraz sıkıntı çekerlerse deağabeylerim, ablam, kayınvalidemsayesinde biraz daha rahat olurlar diyeteselli buluyordum kendi kendime.
Seymen'de 2 ay kaldıktan sonraKonca tutukevine gönderdiler bizi.Ziyaret günlerimiz perşembeydi, ziyaretgünü nasıl oluyorsa oluyor, ilk ziyaretiçin ben anons ediliyordum. Tel örgüyegidince annemi karşımda görüyordum.Havaların güzel olduğu zamanlarda daçocuklarımdan birisi veya ikisi yanındaoluyordu. Bu olağanüstü bir mutluluktu.
1982 yılının son aylarıydı.Televizyon haberleri sürekli kar fırtı-nasıyla meşguldü. Yollarda mahsur kalan-lar, ulaşılamayan köyler, hasta nakilleriderken yağan kar zulmünü gittikçeartırıyordu.
Çarşamba günü tutukevi koğuşundaakşam haberlerini izliyorduk. Haberleregöre Zonguldak- Ereğli yolu kapalıolduğu gibi, Ereğli'den, İstanbul'a daulaşım aralıklarla sürüyordu. Bir arkadaşakşam haberlerinin ardından;“Zonguldaklılar ziyaretçi beklemesin,Zonguldak- Ereğli yolu tam kapalıymış,hatta Ereğli- İstanbul yolu da sık sıkkapanıyormuş” diye seslendi. Bu uyarıyakimse tepki göstermedi, her kes durumunfarkındaydı. Aniden bir ses gürledikoğuşun içinden, Kadir Şener YalcınAğabey; “Herkesle iddiaya girebilirim.Yarın sabahleyin Zonguldak'tan Erol Çat-ma'nın annesi her zamanki gibi saat 9'dailk ziyaretçi olacak.” Diyerek kestirip attı.Koğuşta herkes biliyordu annemin hiçaksatmadan her hafta birinci ziyaretçiolarak geldiğini ama bu sefer iş başkaydı,kuş bile olsa uçulmayacak bir hava koşu-lu vardı. 60 yaşı aşkın bir kadınınZonguldak'tan Gölcükteki Konca
tutukevine ziyarete gitmek için evden çık-ması bile büyük bir cesaret işiydi.Günlerce yollarda kalma ihtimalide vardı.Ben dahil koğuşta hiç kimse,Zonguldak'tan ziyarete gelineceğine inan-mıyordu ama işi gırgıra vurup kimse deKadir Şener Yalçın'la iddialaşmamıştı.Zaten sonuç belliydi.
Çok geçmedi herkes yatağına çekildi.Benim içimde tarifsiz bir sıkıntı vardı.Hava malum, kar yolları kapamıştı amaannemi de çok iyi tanırdım. Çok sağlamkadındı annem, bir kere bir şeye niyetlen-mesin, bir şeye karar vermesin di.Mümkünü yok durmazdı, durdurulmazdı.Birkaç defada yataktan kalkıp dışarıdakar yağıyor mu diye baktım, havayagüvenilmezdi. Bir ara dalmışım,uyandığımda saat 06 gibiydi. Tekrarhavaya baktım. Biraz düzelmişti. En azın-dan kar yağmıyordu ve yağacak gibi dedeğildi. Saat 07'de sayım oluyor, 08'de dekahvaltı geliyordu. Koğuşta bir ziyaretgünü telaşı da yoktu. Çünkü; kimseninziyaretçi gelir umudu yoktu.
Kahvaltıdan sonra saat 08,30 da içim-den bir ses; “Tıraş ol, güzel giyin” diy-erek beni uyarmaya başladı.Umursamadım, olması imkansız bir şeyiçin, kim gelebilirdi ziyaretime bu soğuk-ta, 400 kilometre yoldan. Soğuk suylatıraş olmakta çok sıkıntılı bir şeydi, tıraşsabunu da donuyordu, permatikle odunkeser gibi zor oluyordu tıraş çok canyakıyordu. Bir müddet kendimlemücadele ettim. Acaba dedim; Annemgelir mi? Gelmez mi? Defalarca gelir,defalarca da gelmez dedim. Annemingelmesini istemeyen bir tavır içinedüştüğümü fark ettim. Oysa bir kulağım-da gardiyandan gelecek sesteydi. ErolÇatma! diye bağırmasını da canıgönülden istiyordum. Annem, her geliştekendisiyle birlikte eşimi ve çocuklarımıda bana getiriyordu aslında. Çok sürmedibocalamam, tıraş malzemesini alıp doğru-ca lavaboya gittim. Zar zor, canım yanayana tıraş oldum. Hiç gecikmeden üzer-imdeki eşofmanı çıkartıp, pantolonumu,gömleğimi ve paltomu giydim. Saat tam09'du, artık ziyarete hazırdım. Tam oanda gardiyanın sesi, koğuşta yankılan-maya başladı. "Erol Çatma ziyarete, ErolÇatma ziyaretçin varrr."
Mutlu mu oldum? Mutsuz muoldum? Kafam karmakarışıktı, annemingelmesine çok ama çok sevindiğim gibi,gelmez, gelemez diye düşündüğüm içindekendimden utandım. Annem bizim içinbir çok mucizeler yaratmıştı. Bu işinüstesinden mi gelemeyecekti. İştegelmişti.
Aslanlar gibi ziyaretçi penceresininönünde tek başına dikiliyordu. Yüzükoğuş kapısının olduğu yöne doğruçevrilmişti. Beni görünce yüzü gülmeyebaşladı. Öyle yol yorgunluğu veya yolezikliği de yoktu. Belli ki rahat bir yolcu-luk yapmıştı. Ağlamak istesem de anne-mi üzmemek için ağlamadım. Her zamanilk önce kendi sağlığını, sonra eşimin veçocuklarımın sağlığını sormama rağmen,
ziyaretin o koşullardaki zorluğu nedeniyleşaşkınlık içinde ilk önce anneme sor-duğum soru: “Nasıl gelebildin oldu.”Annem hiç şaşırmadı. Sanki ilk sorumunnasıl geldiğini sormak olacağını biliyorgibiydi. Önce sağa sola baktı. Ne benimarkamda ne de onun arkasında bizidinleyen gardiyan yoktu. Gayet yavaş birsesle:
“Güven yazıhanesinin sahibi var yahani Kürt Kenan diyorlar. O bana,- teyzeher hafta İzmit'e gidiyorsun geliyorsun,ne zorun var- diye sordu. Bende oğlumGölcükte hapiste yatıyor deyince, bananeden yatıyor diye sordu. Bende, oğlumKomünist Partisinden yatıyor deyince,hemen oradaki görevlileri çağırdı. Buteyze ne zaman gelirse gelsin İzmit'egötüreceksiniz, oradan da getireceksiniz.Sakın para aldığınızı duymayayım diyesöyledi. Sağ olsun onun sayesindeziyarete gelip gidiyorum, sağ olsunlar.Güven yazıhanesinin bütün insanlarıbana kol kanat geriyorlar. Hepsi banaana diyorlar" diyerek sorumu cevapladı.
Aradan 32 yıl geçti, ben henüz daha -Kenan Demir- namı diğeri “Kürt KenanAğabey”le tanışmadım. Oysa KenanAğabey'e annemin ve benim vefa borcumoldukça fazlaydı. Bugün, yarın derkenepey geciktim. Ama şimdi yazdığım içinoldukça mutluyum. Sebebine gelince, bugünlerde birileri kardeşlik ve barış ede-biyatı yapıyor. Sanki, Kürtlerle aramızdabir husumet, düşmanlık varmış gibi.Kürtlerle kardeş olduğumuzu hatırlat-maya çalışıyor. Aslında bunu yaparkende, şimdiye kadar bazı gerçekleri kendi-lerinin unuttuğuna dair samimi ikrardabulunuyorlar.
Çok sağol “Kürk Kenan Ağabey”,hiçbir koşulda bana ihtiyacın olmaya-cağını biliyorum ama eğer bir güngerekirsem, burada bir kardeşin olduğunuunutma. Emrin olur.
Güven YazıhanesiErol ÇATMA
[email protected]:05316728615
20. Kömür Kongresi Bugün baþlýyor
Türkiye Mimarlar veMühendisler Odası(TMMOB)Maden Mühendisleri OdasıZonguldak Şube, 4-6 Mayıstarihleri arasında 20. KömürKongresi'ni gerçekleştirecek.
Kongre Emirgan Otel'desaat 10.30'da başlayacak.Maden Mühendisleri OdasıŞube Başkanı ErdoğanKaymakçı ve Kömür KongresiTertip Komitesi Başkanı HüsnüMeydan, kongre ile ilgili bilgivermek üzere basın toplantısıdüzenlediler. Kaymakçı, kon-grede kömür madenciliğinintartışılacağını söyledi. Meydanise kongrenin havzaya ve ülk-eye hayırlı olacağınıdüşündüğünü ifade etti.
Kaymakçı:"Sektördeki teknolo-jik gelişmeleriüyelerimize aktara-cağız"
Kaymakçı, bir çok başlıkaltında madenciliği ele alacak-larını belirterek "1978 yılındabaşlayan, 2 yıllık periyotlarlabugüne kadar getirdiğimizönemli bir etkinlik. Etkinlikleilgili çalışmamız bir yıl
evvelden başlıyor. Bu kongredekömür madenciliği tartışılacak.Bununla beraber kömür maden-ciliğinde kullanılan malzemel-erle ilgili bir sergimiz olacak.Birkaç ana başlıkla sektörütartışmak, kömür madencil-iğinde yaşanan teknolojikgelişmeler, dünyada kömürmadenciliği ne durumda,ülkemizde ve bölgemizde nedurumda, sektörde ki teknolojikgelişmeleri üyelerimize aktar-mak, üyelerimizle buluşmak vesorunları tespit etmek ve bun-ları çözmek, çözme noktasındada ilgili bakanlıklara yazılaryazmak olacak. Kongremizinikinci gününde ise paneller ola-cak" dedi.
Tertip Komitesi BaşkanıMeydan ise kongrenin havzayave ülkeye yararlı olacağınıdüşündüğünü belirterek"Kongreye katılmak üzere hemZonguldak'tan hem de il dışın-dan katılmak için yoğun birtalep var. Yoğun talepleri kon-aklama nedeniyle zorlukyaşadık. 450 kişi delege olarakkaydını yaptırdı. 34 önemlibildiri sunulacak, bildirilerintemel amacı kömür madenciliğive teknolojisi ile ilgili bilgialışverişinde bulunacağız" dedi.
Ulupýnar, Milli Emlak Genel Müdürü ile görüþtü
Adalet ve KalkınmaPartisi (AKP) ZonguldakMilletvekili Özcan Ulupınar,Kozlu Belediye Başkanı ErtanŞahin ve AK Parti Kozlu İlçeBaşkanı Ahmet Özdemir, AKPMerkez ilçe Başkanı MetinKaraduman, ZonguldakMuhtarlar Derneği BaşkanıŞerafettin Nas, Zonguldakİncivez Mahalle MuhtarıHüseyin Cevher ve ÇınartepeMah. Muhtarı Okan Girgin ilebirlikte Milli Emlak GenelMüdürü Tufan Büyükuzunilegörüştü.
AKP ZonguldakMilletvekili Özcan Ulupınarkonu ile ilgili yaptığı açıkla-mada, "Kozlu sahilininBelediyeye devri ve hazinetaşınmazlarının vatan-daşlarımıza tapularının devri
konularında görüştük. Ayrıcaİlimizde mülkiyet sorununubulunmakta idi. MülkiyetSorununun çözümüiçiTBMM'sinde yasa çıktı.Hazine arazileri üzerinde bulu-nan taşınmazların vatan-daşlarımıza devri ve tapu-larının verilmesi için çalış-malarının hız kazandırılmasıve biran önce sonuçlandırıl-ması için Milli Emlak Genelmüdürümüz ile görüştük. TapuKadastro Genel Müdürlüğü ilekoordineli yürütülecek çalış-malara hız kazandırmak içinGenel Müdürümüzden destektalep ettik Genel Müdürümüzkonu ile ilgili çalışmalarınyapılması için yardımcı ola-cağını belirtti. Kendisineteşekkür ederim" dedi.
Sayfa 84 Mayıs 2016/699
Cumhuriyet Halk PartisiKadın Kolları Genel BaşkanıFatma Köse yaptığı açıklama-da, "1 Mayıs İşçi BayramındaCumhuriyet Halk Partisi KadınÖrgütü olarak,İşçinin veEmeğin Kenti Zonguldak'taolmaktan,sizlerle bir arayagelmekten, onurluyuz, mut-luyuz" dedi.
Köse, sabah saatlerindegeldiği Zonguldak'ta düzenle-nen kahvaltı etkinliğinin ardın-dan parti binasında basın açık-laması yaptı.
CHP Kadın Kolları GenelBaşkanı Fatma Köse, partibinasında beraberinde CHPZonguldak MilletvekiliŞerafettin Turpcu, CHP İlBaşkanı Ahmet Altun, CHPMerkez İlçe Başkanı EbruUzun, CHP İl Kadın KollarıBaşkanı Merve Kır, CHPMerkez İlçe Kadın Kollarıbaşkanı Elmas Yılmaz, CHPKadın Kolları MYK üyeleri,bazı ilçe başkanları, kadın kol-ları ve partililer ile düzenlediğibasın toplantısında yaptığıaçıklamada, "Her zamanişçinin ve emeğin yanında yeralan, Cumhuriyet Halk Partisi,kadın örgütü için,1 Mayıs, enanlamlı, en özel günlerdenbiri.Zira, 1 Mayıs, bizim için,emeğe verilen değerin,örgütlenmenin, hak arayışınıngünü.Bugün, meydanlara çık-manın, gücümüzü ve karar-lığımızı göstermenin günü"diyerek şunları söyledi:
"Bugün, tarlada, fabrikada,bağda bahçede, evde, büroda,alın teri döken emekçileringünü.Bugün, emeği sömüren-lere karşı birlik ve beraberlikgünü.Gün Emeği, sudan ucuzhale getirenlere karşı, birliktemücadele günü.Emekçileriköle; emeği sömürenleri kralyapan, zihniyeti al aşağı etmegünü.
Cumhuriyet Halk Partisiher zaman, işçi ve emekçidostu olmuştur. ZiraCumhuriyet Halk Partisi için,emek kutsaldır,
Cumhuriyet HalkPartisi,İşçiyi emekçiyisömüren, TAŞERON sistem-ine, hep hayır demiştir. Seçimvaatlerinin en başında, taşeronsistemini kaldıracağı sözüvardır.Zira taşeron demek,İşgüvencesi, maaş düzeni yokdemektir.Taşeron demek, işçisağlığı, iş güvenliği yokdemektir.Emeğin karşılığınıalmadan çalışmak demektir,işçinin sömürülmesi demek-tir.Can güvenliği yok demektir.Ucuz ve ağır koşullarda işçiçalıştırmakdemektir.Cumhuriyet HalkPartisi, bu koşullarda çalış-mayı hak etmeyen işçinin,emekçinin, her zaman yanındaolacaktır. Savunucusu vedestekçisi olacaktır.
Buradan mevcut iktidaraseslenmek istiyorum,Beraberyürüdük biz buyollarda,beraber yürürüz niceyıllarda diye,ekranlarda yandaşsendika toplantılarında,şarkılarsöylerken siz,Son 14 yılabakıldığında,
sefahatle yürüdüğünüzyollarda,işçi emekçi sınıfınayer yok,Siz sırça saraylarda,Buülkenin emekçisi işçisi dene-timsiz inşaatlarda,Tarlada,kamyonet kasasında,madende.Asgari ücretle çokrahat geçinilir diyen bakan-larınız,Gerçekten bakabilseydi,memleket manzarasına,İşçikardeşlerimizin paradan çok,hayat mücadelesi verdiklerinigörürlerdi belki!.
Zonguldak'ta, birçok ilim-izde olduğu gibi,
ağır ve acımasız çalışmaşartlarında, ekmek kavgasıveren, maden işçisi kardeşler-imizin, çoğunlukta olduğunubiliyoruz.Günlerce gün yüzügörmeden, toprağın altında,canınız pahasına çalıştığınızıbiliyoruz.Bu olumsuz koşullar-da çalışan canlarımızıyitirdiğimizde, birlikteağladık.Sönen ocaklar yetimkalan çocuklar için yürekler-imiz birlikte yandı.İşte bu yüz-den, işçinin emekçinin, hakettiği koşullarla, hak ettiğiücretle, insanca yaşamakoşullarını elde edeceği günekadar, sizlerle birliktemücadelemiz devam edecektir.
Şunu bilmenizi istiyo-rum,Cumhuriyet Halk Partilikadınlar olarak, her zamanolduğu gibi, bundan sonra daemeğin yanında mücadelemizedevam edeceğiz; ta ki emekkazanıncaya kadar.Bu anlamlıgünde, iş kazalarındayitirdiğimiz canları bir kezdaha saygıyla minnetle anıy-oruz.Mücadelemizkararlı,mücadelemiz örgütlüolsun.Kazananı Barış ve Emekolsun.Bayramımız kutluolsun…Yaşasın 1Mayıs.Yaşasın İşçininEmekçinin Bayramı"
CHP Kadın Kolları GenelBaşkanı Fatma Köse'ninkonuşmasının ardından CHP İlKadın Kolları tarafından ken-disine kömür vagonunu itenmadenci ile, madenci heykelive Devrek Bastonu hediyeedilirken, yine il yönetimkurulu tarafından tel kırma şalve CHP Merkez İlçe KadınKolları Başkanlığı tarafındanişlemeli Atatürk posteri hediyeedildi.
CHP Kadın Kolları GenelBaşkanı Fatma Köse dahasonra, 1 Mayıs İşçi Bayramınakatıldı.
Birlik Mahallesi DeðirmenSok.No:17 Çaydamar Yolu
Çevik Kuvvet altýZonguldak
/
GMÝS, Türk-iþ'in Çanakkale'deki 1 Mayýs kutlamasýna katýldý
Türkiye İşçi SendikalarıKonfederasyonu (TÜRK-İŞ),Başkanlar Kurulu kararı ile 1Mayıs'ı Çanakkale'de kutladı.
Genel Maden İşçileriSendikası (GMİS) UluslararasıBirlik, Dayanışma ve MücadeleGünü'nde TÜRK-İŞ tarafındanÇanakkale'de düzenlenen kutla-malara ve mitinge kitleselolarak katıldı.
Maden işçileriZonguldak'taki kutlamalarda dayerini aldı.
Maden işçileri yürüyüş vemiting boyunca "Geliyor geliy-or madenciler geliyor","Emeğin Başkenti ŞanlıZonguldak", "Madenci Fenerisönmeyecek", "Yaşasın Türk-İş, Yaşasın 1 Mayıs" slogan-larını attı.
Çanakkale'deki 1 MayısKutlamalarına, GMİS GenelBaşkanı Ahmet Demirci ileGenel Merkez Yöneticilerininyanı sıra GMİS'e bağlışubelerin başkan ve yöneticileriile Karadon, Kozlu, Üzülmez,MTA, Amasra, Armutçuk,Merkez Servisleri şubelerininyöneticileri ve yaklaşık 600maden işçisi katıldı.
Çanakkale Savaşları'nın101. Yıldönümü nedeniyle bu
yıl Türkiye İşçi SendikalarıKonfederasyonu tarafındanÇanakkale'de gerçekleştirilen 1Mayıs Emek ve DayanışmaGünü etkinlikleri, sabah saat-lerinde yoğun güvenlik önlem-leri altında başladı. 1 Mayısİşçi Bayramı kutlamalarına,Türkiye'nin çeşitli illerindenbinlerce işçi katıldı.
Türk-İş Genel BaşkanıErgün Atalay yaptığı konuşma-da, "Özellikle her sene ülkeningündemine getiriliyor. Bu alan-da bulunanlar en fazla ortalama2 bin TL ücret alıyor. 30 senesonra aldığı tazminat 80 bin
lira. 2 bin lirada 2 lira parabiriktirme imkanımız yok. 80bin liranın çok olduğunusöyleyenlere, kıdem tazmi-natımıza göz dikenlere buradanÇanakkale meydanındansesleniyorum; yapamazsınız,yaptırmayız. Özellikle buradanBaşbakan Yardımcısı MehmetŞimşek'e sesleniyorum. İki debir televizyonlara çıkıp moral-imizi bozmayın. İş yerinde ver-imimiz düşüyor, evimizdeailemizde huzurumuz kaçıyor.Sayın Şimşek, huzurunubozarız. Esnek çalışma diye birşey çıkardılar. Kiralık işçi diy-
orlar, adı bile kötü. Kiralıksiyasetçi, kiralık vatandaş,böyle bir söylem olur mu?Bununla ilgili ülkeyi yöneten-lere 3 aydır TÜRK-İş yönetimisizler illerinizde alanlardaanlattınız. Bundanvazgeçin.”dedi
Konuşmanın ardındanAtalay ve sendika başkanları,işçilere karanfil dağıttı.Ardından 1 Mayıs İşçi Bayramıetkinlikleri sona erdi. Alandançıkan işçilere, ÇanakkaleSavaşı'nda Mehmetçiğinyemeği olan kırık buğday çor-bası ikram edildi.
“Siz sýrça saraylardanemekçiyi anlayamazsýnýz”