taŞ ve zimpara kaĞidi katkili kibris kİlİnİn mekanİksel ... · stone paper and sand paper...
TRANSCRIPT
TAŞ VE ZIMPARA KAĞIDI KATKILI KIBRIS KİLİNİN
MEKANİKSEL ÖZELLİKLERİ
MECHANICAL PROPERTIES OF STONE AND SAND PAPER
REINFORCED CYPRUS CLAY
Abdullah EKİNCİ*1 Mehmet Burak KIN
2
ABSTRACT
The Kythrea group clays are widely found clay formation in the North region of the Cyprus.
Named region is under heavy construction activity where multi story buildings are built on
such formation. The clay tested are undisturbed specimens obtained from the excavation in
the Kyrenia region of Cyprus at a prestigious hotel construction from 17m depth. Stone Paper
and Sand Paper reinforced and unreinforced specimens have been tested for Unconfined
Compressive Strength and Indirect Tensile Strength. Furthermore, specimens have been
prepared and tested at dry side and wet side of the optimum moisture content of maximum dry
density. Results reveal that the inclusion of fibre reinforcement does not influence the peak
strength of specimens where increase in the post peak strength of reinforced specimens has
been monitored. Additionally, indirect tensile strength results revealed that the alignment of
fibres influence the contribution of fibres and increased the indirect tensile strength of
reinforced specimens when compared against unreinforced ones.
ÖZET
Değirmenlik grup killeri, Kuzey Kıbrıs’ın, Beşparmak sıradağlarının eteklerinde kuzey ve
güney istikamete uzanan yaygın görülen killerdir. Bahsi konu bölge günümüzde hızlı
yapılaşmanın yaşandığı bölgeler olarak görülmektedir. Bu çalışmada kullanılan kil
numuneleri bu bölgelerden biri olan Girne şehrinin doğusunda bulunan prestijli bir otel
inşaatının bodrum kazısının 17. metresinden elde edilen örselenmemiş numunelerden
alınmıştır. Çalışma esnasında fiber katkılı ve katkısız numuneler serbest basınç dayanımı ve
dolaylı çekme dayanımı deneylerine tabi tutulmuşlardır. Buna ek olarak numuneler
maksimum kuru yoğunluğun a denk gelen optimum su içeriğinin üzerinde ve altında su
miktarlarında hazırlanmıştır. Yapılan çalışmalar sonucu fiber katkılı malzemelerin zirve
serbest basınç gerilmelerinin değişime uğramadıkları gözlemlenmiştir. Buna karşın fiber
katkılı numunelerde zirve gerilmesinin daha yüksek deformasyonlar oluştuğu gözlemlenmişti.
Yine çalışma kapsamında yapılan dolaylı çekme dayanımı deneylerinde, standart
sıkıştırmanın uygulandığı taş kâğıt katkılı numunelerde çekme dayanımı artışı görülmüştür.
*1 Yard.Doç.Dr.Abdullah Ekinci Lefke Avrupa Üniversitesi, [email protected] 2 İnş Müh.Mehmet Burak Kın Lefke Avrupa Üniversitesi , [email protected]
299
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
1. GİRİŞ
Belirli bir alanda karşılaşılan zemin inşaat için uygun olmadığında, tasarım mühendisleri
çeşitli seçeneklere sahiptirler. Kullanıma elverişli olmayan zeminler çıkarılıp yerine daha
uygun zeminler konulabilir. Yapıyı kötü koşul için yeniden tasarlayabilir veya zeminin
özelliklerini çimento, kireç, alçı gibi malzemelerle karıştırarak iyileştirilebilir. Bu
malzemelerin kullanımı zemine katkı sağlamasının yanında çevre sorunları oluşturmaktadır.
Oluşan bu çevre sorunlarının çözümü için farklı çözümler sunulmaktadır. Bu çözümlerden
biri, özellikle malzeme performansını artırmak için katkı maddesi olarak tasarlanmış sentetik
fiberlerin üretilmesidir.
(Mandal ve Murti., 1989) göre toprağı yüksek çekme mukavemetli liflerle karıştırarak elde
edilen fiber takviyeli toprağın mühendislik özellikleri iyileştirilebilir. Yıllar önce odun ve
saman gibi malzemeler, mühendislik özelliklerini geliştirmek için toprağa karıştırıldı (Xu ve
diğ., 2004). Sentetik fiberlerin geliştirilmesiyle, bu malzemelerin uygulanması zemin
takviyesi içi gelişmiştir. (Jiang ve diğ., 2010) ayrık polipropilen liflerin zemin mühendisliği
özelliklerine etkilerini anlatmıştır. Polipropilen destekli toprağın serbest basınç dayanımı,
kohezyonu ve içsel sürtünme açısı artış gösterdi ve bunu takiben lif içeriğinin artması ile
azalma izledi. Optimum polipropilen lif içeriği, güçlendirilmemiş toprağın ağırlığı ile % 0.5
olarak belirlenmiştir. (Consoli ve diğ., 2003), kumlu zemini güçlendirmek için çeşitli lif
içeriğindeki farklı uzunluk ve çaplara sahip polipropilen lifleri kullandı. Güçlendirilmiş zemin
numunelerinin basınç dayanımının, fiber uzunluğu, fiber boy oranı ve fiber içeriği arttıkça
arttığı ve tek başına fiber çapında bir artış ile azaldığı sonucuna varılmıştır. (Şahin., 2010) ve
(Chaosheng ve diğ., 2006) araştırmaları, polipropilen içeriği ile artan en önemli etkinin
süneklik üzerinde olduğunu ve daha yüksek bir polipropilen içeriği olan zeminlerde daha
büyük bir gerilme ile başarısız olduğunu gösterdi [5-af6]. (Akbulut ve diğ., 2007) yüksek
plastik kil zeminlerde hurda lastik kauçuk ve sentetik lifler (polietilen ve polipropilen)
kullanarak değişiklikleri anlattı. Toprak-kauçuk fiber karışımlarının serbest basınç değerleri
ilk olarak zirve değerine ve daha sonra düşme eğilimine sahiptir. Test sonuçlarına göre
optimum kauçuk fiber uzunluğu 10 mm ve optimum kauçuk fiber içeriği %0,2’dir.
Polipropilen liflerin hem uzunluğu hem de içeriği takviyeli numunelerin UCS değerlerini
değiştirdiği gözlemlenmiştir.
Çelik lifler çoğunlukla betonda kullanılır ve geniş bir yelpazede betonun mekanik
özelliklerini arttıran çeşitli şekil boyutlarda mevcuttur. Çelik liflerin ilavesi betonun
işlenebilirliğini değiştirir (Tadepalli ve diğ., 2009). Çelik lifler düz, kıvrımlı, tek çengelli,
harmanlanmış ve bükülmüş kancalı kullanılır. Çengelli çelik liflerin düz ya da kıvrımlı
liflerden daha iyi performans gösterdiği açıkça gösterilmiştir (Bayasi ve Soroushiah., 1992).
Çelik liflerin hafif betona karıştırılması, çekme özelliklerini daha da artırabilir (Campione ve
Mendola., 2004; Chen ve Liu., 2005). Bu makalede, Kıbrıs kiline taş kağıt karıştırılıp
mekanik özellikleri ve sonuçları sunulmaktadır. Taş kağıt kullanımının avantajları; üretiminde
doğa dostu bir süreç izlemekte ve karbon emisyonu minimize edilmektedir. Taş kağıt su ve
orman kaynaklarına zarar vermemektedir. Taş kağıt maksimum derecede geri dönüşüm
olanağı sağlar. Ayrıca güneş ışınlarına uzun süre maruz bırakıldığında çözünerek doğaya
zarar vermeden geri döndüğü kanıtlanmıştır.
300
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
2.DENEYSEL ÇALIŞMA
2.1 Kazı Alanı ve Kil Grubu
Laboratuvar testleri için, Kuzey Kıbrıs’ın Girne bölgesinde 535633E, 3910238N
koordinatlarında Şekil 1 de görülen otel inşaatı bodrum kazısının 17. Metresinden
örselenmemiş blok numuneler alınmıştır. Kazıdan alınan doğal su içeriğinin korunması amacı
ile streç folyo ile kaplanarak laboratuvara taşınmasının ardından mumlayarak numunelerin
hazırlanmasına kadar muhafaza edilmiştir.
Şekil 1. Numunelerin alındığı lokasyon.
Şekil 2. de görüleceği üzere numunenin alındığı alan kuzeyde Akdeniz, güneyde tarımsal
araziler ile birleşirken alan 8° lik eğime sahiptir. Miosen yaşlı Değirmenlik (Kythrea) gurubu
üzerine güncel birimler olarak bilinen Geç Kuvarterner yaşlı Denizel Sekiler bulunmaktadır.
Bahsi konu tabaka Şekil 2 de görüleceği üzere eğim açısı 60° dir.
Şekil 2. Örselenmemiş numune alımı.
301
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Değirmenlik grubu killer çoğunlukla türbidit kayaçları içerir. Grup, genel olarak tebeşir,
marn, kireç taşı ve jipsle kaplanmış türbiditleri içermektedir. Kumtaşı silttaşı-marn-kiltaşı
arasında geçişler grup içinde yaygınlaşmıştır. Grup yayagın olarak Kıbrıs adasının Kuzey
kısmında görülür ve doğudan batıya doğru Girne dağılımının kuzey ve güney yamacını tam
olarak kapsar. Değirmenlik grubu Mia Milea (Haspolat), Skylloura (Yılmazköy), Lapatza
(Yazılıtepe) ve Lapatza (Yazılıtepe) oluşumlardan oluşur. Grubun farklı oluşumlarında birkaç
metreden on metre kalınlığa kadar olan kil birimleri farklı şişme potansiyeline sahiptir.
Özellikle numunenin alındığı bölgedeki birim %40 lara varan CaCO3 (Kalsiyum Karbonat)
içermektedir (Atalar, C., 2011).
Şekil 3. Numunelerin alındığı lokasyonda yapılan sondaj logu ve sandıkları.
2.2 Zemin Özellikleri
Alınan numuneleri üzerinde atterberg limit, özgül ağırlık ve tane büyüklüğü dağılımı testleri
yapılmıştır. Deneylerde TS 1900-1 Standardı kullanılmıştır. ASTM D 2487 ye göre
Birleştirilmiş Zemin Sınıflandırma Sistemi (USCS) olarak adlandırılan sınıflandırma
sistemine göre ilgili birim ‘CL’ sınıfına girmektedir. Bu birim Düşük ve orta Plastisiteli
inorganik killer, kumlu, çakıllı ve siltli killer olarak sınıflandırılmıştır. Bu testler, sonraki
analizlerde kullanılacak hesaplamalar için standart veri sağlamıştır. Yüksek kalsiyum
karbonat miktarı nedeniyle yapılan sedimantasyon deneyleri esnasında parçacıkların hızla
çökmesi gözlemlenmiş ve bahsi konu deneyin gerçekleştirilememesi nedeniyle granülometri
eğrisi oluşturulamamıştır.
302
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Tablo 1. Kil Zeminin İndeks Özellikler.
Özellik Değer Birim
Likit Limit (LL) 40 %
Plastik Limit (PL) 21 %
Plastik Endeksi 19 -
Tane Yoğunluğu(ρs) 2.61 g/ml
Bahsi konu toprak için yapılan standart proktor deneyi Şekil 4 de görülmektedir. Yapılan
deneye göre malzemenin maksimum kuru yoğunluğunun (ρk )1,55 Mg/m3 optimum su
içeriğinin (Wopt) ise 22% olduğu görülmektedir.
Şekil 4. Numunenin alındığı zeminin ρk- Wopt ilişkisi.
2.3 Fiber Özellikleri
Çalışmada ayrık fiber katkısı olarak taş kâğıt ve zımpara kâğıdı kullanılmıştır. Taş kâğıt %80
nininCaCO3 içerikli ocak artığı malzemenin öğütülerek toz haline getirilip %20 toksin
içermeyen bağlayıcı malzemelerle karıştırılarak hamur haline getirilip kâğıt şekline getirilerek
üretilmektedir.
Taş kağıt Uzakdoğu’da üretilmekte olup ülkemizde defter imalatı için ithal edilmektedir. Bu
kağıtların üretiminde su kullanılmıyor. Yapılan su emme deneylerinde altı ay boyunca su
emmediği görülmüştür. Doğada 5 yıl kalması durumunda toz haline geliyor ve atık kalmıyor,
yine Kalsiyum Karbonat olarak toprağa karışıyor.
Yine bir diğer ayrık fiber olarak ISO 6344-3:2013 göre P 30 numaralı çok kaba 632 µm kum
taneli zımpara kağıdı kullanılmıştır. Zımpara kağıdının kullanılma amacı (Ekinci A., 2016) da
belirtilen parlak yüzeyli ayrık fiber katkılarının optimum su içeriği üzerinde sıkıştırılan
303
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
karışımlarda kayarak katkısız malzemeye istinaden gerilme kaybı yaşadığının gözlemlenmesi
olmuştur. Bu araştırmada kullanılan taş ve zımpara kâğıtları genişliği 5 mm uzunluğu ise 50
mm’dir.
Tablo 2. Zımpara kağıt sınıflandırma tablosu.
Tip/Açıklama Güncel
numaralandırma
(kum)
Parçacık
Çapı
(µm)
Çok kaba 30
36
632
530
Kaba 40
50
60
425
348
265
Orta 80
100
120
190
162
115
İnce 150
180
92
82
Cok ince 220
240
280
68
53
52
2.4 Numunelerin Hazırlanması
Kazı alanından alınan numuneler laboratuvar plastik çekiçle kırılarak 20-30cm büyüklüğünde
parçalar haline getiriliyor (Şekil.5). Kırma işleminin ardından parçalar kıyma makinesinden
geçirilip 16 numaralı elekten (1,19mm) geçiriliyor. Kilin optimum su içeriği ve maksimum
yoğunluk değerini elde etmek için toprak belirlenen su miktarı (optimumun altı ve üstü) ile
homojen olana kadar karıştırılıp standart sıkıştırma (3 kat 25 vuruş) uygulanıyor (Şekil.5).
Fiber katkılı malzemenin hazırlanmasında ise kil kuru ağırlığının %0.5 ağırlığında ayrık
fiberler elle karıştırılarak eklenmektedir. Sıkıştırma işlemi bittikten sonra numune kalıp
içerisinden çıkartılıp numune kesici bıçaklar aracılığı ile 50 mm çap ve 100 mm
yüksekliğinde kesiliyor.
Şekil 5. Kazı Alanından Alınarak Belli Boyutlara Getirilen Kil.
304
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Hazırlanan numuneler Tablo 3 de görülen kodlar aracılığı ile isimlendirilip ASTM D2166 /
D2166M-16 standartlarına göre Serbest Basınç ve ASTM D3967-16 ya göre Dolaylı Çekme
dayanımı testlerine tabi tutulmuştur.
Tablo 3. Deney kısa kod açıklamaları.
Kısa Kod Açıklama
UCS Serbest Basınç Gerilmesi
ITS Dolaylı Çekme Dayanımı
SC Standart Sıkıştırma
MC Ağır Kompaksiyon
F Fiber Katkılı
NF Fiber Katkısız
MC Su İçeriği
Bahsi konu kodlara göre örneğin UCS SC NF MC 29 deneyinin açıklaması; Serbest Basınç
deneyine maruz kalan Standart sıkıştırma ile optimum su içeriğinin üzerinde 29% su içeriği
ile hazırlanmış fiber katkısız numune dir.
Şekil 6. Fiber Takviyesiz UCS Testi.
3. DENEY SONUÇ VE ANALİZLERİ Optimum su içeriğinden az ve yüksek miktarda su ile standart ve ağır sıkıştırma ile
hazırlanmış taş kâğıt katkılı kil numunelerin serbest basınç dayanım grafiği Şekil 2 de
görülmektedir. Yapılan deney sonuçlarına göre beklenen şekilde ağır sıkıştırmaya maruz
bırakılan numuneler standart sıkıştırmaya göre daha yüksek serbest basınç gerilimi
göstermiştirler. Yine beklenen şekilde optimum su içeriğinin altında su eklenerek sıkıştırılan
numuneler, yüksek miktarda su ile sıkıştırılan numunelere nazaran fiber etkeninden bağımsız
olarak yüksek gerilmeler göstermiştir. Yine benzer deney sonuçlarında sıkıştırma enerjisinden
305
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
bağımsız şekilde fiber katkılı veya katkısız numunelerin birbirine yaklaşık zirve gerilmesi
gösterdiği gözlemlenmiştir. Buna karşıt fiber katkılı numunelerin katkısız malzemelere
nazaran daha yüksek deformasyonda zirve gerilmesine ulaştıkları gözlemlenmektedir. Zirve
sonrası fiber katkısız numunede ani göçme yaşanırken, fiber katkılı malzemede gerilmede
yaşanan bir kısım azalma sonrası sabit gerilme ile deformasyonun devam ettiği
gözlemlenmiştir. Yapılan deneyler sonunda Şekil 6 da görülebileceği üzere fiber katkısız
numunelerde kayma yüzeyinin belirgin bir şekilde oluştuğu izlenirken fiber katkılı
malzemelerde birçok küçük dağınık açılarda kayma yüzeyinin oluştuğu görülmüştür.
Şekil 7. Taş Kâğıt Katkılı Kıbrıs Kilinin Serbest Basınç Dayanımı.
Beklenenin aksine taş kâğıt eklenen numunelerde gerilme artışı yaşanmaması dolayısı ile
fiber katkısının mat ve pürüzlü yüzeyle sahip zımpara kâğıdı ile güçlendirilmesi düşünülmüş
ancak beklenenin aksine Şekil 8 de görülmektedir ki gerilmelerde düşüş gözlemlenmiştir.
Deney sonrası numunelerde yapılan gözlemlerde kil yumaklarının zımpara yüzeyindeki kum
taneleri arasına sıkışıp zımparayı çevreledikleri farkedilmiştir. Bu nedenle zımpara yüzeyi kil
yüzeyi arasındaki sürtünme yerine kil yüzey- kil yüzeye sürtünme yaşanmış olup gerilmelerde
düşüşe neden olmuştur.
306
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Şekil 8. Zımpara Kâğıdı katkılı Kıbrıs Kilinin Serbest Basınç Dayanımı.
Çalışma kapsamında optimum su içeriğinin altında yapılan dolaylı çekme dayanımı deneyleri
Şekil 9 da görülmektedir. Deney sonuçlarına göre standart sıkıştırmanın uygulandığı taş kâğıt
katkılı numunelerde çekme dayanımı artışı gözlemlenirken ağır sıkıştırma uygulanan
numunelerde tam tersi bir durum gözlemlenmiştir. Yine şekil 10 da zımpara kâğıdı ile
optimum su içeriğinin üzerinde hazırlanan numunelerde dayanım artışı gözlemlenmiştir.
Serbest basınç deneylerindeki sonuçların aksine çekme dayanımındaki bu artışların sebebinin
(Ekinci ve Ferreira 2012) polipropilin katkılı malzemelerin dinamik sıkıştırma nedeniyle
yatay şekilde sıralanışının neden olduğu düşünülmektedir. Bahsi konu çalışmada, dinamik
standart sıkıştırma yöntemi ile gelişigüzel 100 adet fiber lifinin numuneye eklenip, numune
dikkatlice kazılarak oluşturulup koordinat sisteminde her bir lifin X, Y, Z koordinatları
belirlenip sonuç olarak liflerin %80 ninin yatay düzlem ile 10 derecelik açı oluşturduğu
gözlemlenmişti. Bu çalışmada dolaylı çekme kuvveti dayanımı deneyi esnasında yaşanan
deformasyon deney düzeneği nedeniyle fiberlere dikey açıda yaşandığından fiberler Çekme
dayanımına katkı sağlamıştır.
Şekil 9. Taş Kâğıdı Katkılı Kilin Dolaylı Çekme Dayanımı.
307
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Şekil 10. Zımpara Kâğıdı Katkılı Kilin Dolaylı Çekme Dayanımı.
4. SONUÇLAR
Yapılan çalışmalar sonucu fiber katkılı malzemelerin hazırlama su oranlarından bağımsız
olarak zirve serbest basınç gerilmelerinin değişime uğramadıkları gözlemlenmiştir. Ancak
fiber katkılı numunelerde zirve gerilmesinin daha yüksek deformasyonlar sonrası oluştuğu ve
zirve sonrasında fiber katkısız malzemelerde yaşanan ani göçme yerine azalan gerilmeleri
takiben gerilmelerin sabitlenerek deformasyon yaşandığı gözlemlenmişti. Yaşanan bu
olgunun sebebi numunelere yerleştirilen fiberin gerilerek numunenin ani çökme yaşamasın
engellemesinden dolayıdır.
Çalışma kapsamında yapılan dolaylı çekme dayanımı deneylerinde, standart sıkıştırmanın
uygulandığı taş kâğıt katkılı numunelerde çekme dayanımı artışı gözlemlenirken ağır
sıkıştırma uygulanan numunelerde tam tersi bir durum gözlemlenmiştir. Zımpara kâğıdı ile
optimum su içeriğinin üzerinde hazırlanan numunelerde ise dayanım artışı gözlemlenmiştir.
Serbest basınç deneylerindeki sonuçların aksine çekme dayanımındaki bu artışların, çekme
kuvveti dayanımı deneyi esnasında yaşanan deformasyonun deney düzeneği nedeniyle
fiberlere dikey açıda etki etmesi sebebiyle yaşandığı düşünülmektedir.
5. TEŞEKKÜR
Yazarlar bu çalışmanın gerçeklemesinde katkıları bulunan Lefke Avrupa Üniversitesi,
Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü asistanları Mohammed Hanafi ve Laith
Hasasnehe katkılarından dolayı teşekkürlerini sunar.
308
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
6. KAYNAKLAR
[1] Mandal, J. N. & Murti, M. V. R. (1989). Potential for use of natural fibres in geotextile
engineering. Proceedings, International Workshop on Geotextiles, Bangalore, India, pp. 251–
254.
[2] Xu, G. L., Liu, F. S. & Tang, H. M. (2004). Modern Technology Theory and Engineering
Practice Concerning Reinforced-Soil, China University of Geosciences Press, Wuhan, China,
pp. 2–15.
[3] Jiang, H., Cai, Y. & Liu, J. (2010). Engineering properties of soils reinforced by short
discrete polypropylene fiber. Journal of Materials in Civil Engineering, 22, No. 12, 1315–
1322.
[4] Consoli, N. C., Casagrande, M. D. T., Prietto, P. D. M. & Thome, A. (2003). Plate load
test on fibre-reinforced soil. Journal of Geotechnical and Geoenvironmental Engineering,
ASCE, 129, No. 10, 951–955.
[5] Sahin, A. (2010). “Freezing-thawing behaviour of fine-grained soils reinforced with
polypropylene fibres”, Cold Regions Science and Technology, vol.60, No.1, 63-65.
[6] Chaosheng, T., Yi, C., Bin, S., Charles, W. W. Ng. (2006). Effect of polypropylene fibre
and lime admixture on engineering properties of clayey soil, Department of Earth Science,
Nanjing University, China.
[7] S. Akbulut, S. Arasan and E. Kalkan (2007), Modification of clayey soils using scrap tire
rubber and synthetic fibers, Applied Clay Science, 38, pp. 23- 32.
[8] Tadepalli, P. R., Mo, Y. L., Thomas, T. C., Hsu, T. T. C. & Vogel, J. (2009). Mechanical
properties of steel fiber reinforced concrete beams. Proceedings of the 2009 Structures
Congress: Don’t Mess with Structural Engineers, ASCE, Reston, VA, USA, pp. 1039–1048.
[9] Bayasi, M. Z. & Soroushiah, P. (1992). Effects of steel fiber reinforcement on fresh mix
properties of concrete. Materials Journal, American Concrete Institute, 89, No. 4, 369–374.
[10] Campione, G. & Mendola, L. (2004). Behavior in compression of lightweight “
reinforced concrete confined with transverse steel reinforcement. Cement and Concrete
Research, 26, No. 6, 645–656.
[11] Chen, B. & Liu, J. (2005). Contribution of hybrid fibers on the properties of the high-
strength lightweight concrete having good workability. Cement and Concrete Research, 35,
No. 5, 913–917.
[12] Ekinci, A (2016) The mechanical properties of compacted clay from the Lambeth Group
using fibre reinforcement. Doctoral thesis, UCL (University College London).
[13] ASTM D2166 / D2166M-16, Standard Test Method for Unconfined Compressive
Strength of Cohesive Soil, ASTM International, West Conshohocken, PA, 2016,
www.astm.org
309
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
[14] ASTM D3967-16, Standard Test Method for Splitting Tensile Strength of Intact Rock
Core Specimens, ASTM International, West Conshohocken, PA, 2016,
www.astm.orgInternational Journal of Geotechnical Engineering, 5, 1, 79-86
[15] Ekinci, A and Ferreira, PMV (2012) The undrained mechanical behaviour of a fibre-
reinforced heavily over-consolidated clay. In: Denies, N and Huybrechts, N, (eds.)
Proceedings of the ISSMGE Technical Committee TC 211 International Symposium on
Ground Improvement (IS-GI BRUSSELS 2012): Recent Research, Advances & Execution
Aspects of Ground Improvement Works. (pp. 53 - 62)
[16] Atalar, C. (2011). A review of the origin and properties of the soils of Nicosia, Cyprus,
International Journal of Geotechnical Engineering, 5, 1, 79-86
310
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul