tam metinler / full texts -...

13
II. Uluslararası Aksaray Sempozyumu (26-28 Ekim 2017) 2nd.International Aksaray Symposium (26-28 October 2017) Tam Metinler / Full Texts

Upload: others

Post on 01-Sep-2019

14 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

II. Uluslararası Aksaray Sempozyumu (26-28 Ekim 2017) 2nd.International Aksaray Symposium (26-28 October 2017)

Tam Metinler / Full Texts

677

ALEVİLİK İNANCININ ANADOLU TOPRAKLARINDA MEKÂNSAL YANSIMASI: CEM EVLERİ

Sibel DEMİRARSLAN

Oğuz DEMİRARSLAN

Öz

İslamiyet’in bir yorumlanma biçimi diyebileceğimiz Alevilik, “Alevilik ve Bektaşiliğin esası olarak kabul edilen ve orijinal olarak “Üçler” şeklinde isimlendirilen “Hak, Muhammed, Ali” kalıbı ile bilinmektedir.

Aleviliğin ibadeti, toplanma, birlik anlamına gelen, cem’dir. Kendine has belli ritüelleri bulunmaktadır. Tasavvuf yolu ile felsefesindeki benzerlikler ve tekke, dergâh gibi tasavvuf mimari mekânları ile de cem evlerinin ortak kurgusal mekân birimlerinin olduğu incelemelerde görülür. Tasavvuf yolu olan mevlevilikle musiki ve dansın harmanlanması ile benzerlik gösteren ibadet şekilleri olan sema ve alevilik ve bektaşilikte tören içerikli bir ritüel olan semah bulunmaktadır. Cem törenine / ibadetlerine uygun mekan ihtiyacı ile birlikte gelişen ve biçimini yaşanmışlıklar ve işlevle alan cemevleri ayrı bir planlamaya sahiptirler ve sahip olmalıdırlar.Örneğin oturma düzeni dairesel biçimdedir.Semah için yeterli alan bulunmalıdır. Meydan adı verilen geniş bir alana sahip bir bölüm gerekir, Eskiden dergah ve tekkeler de cem için kullanılmaktaydı. Lokma ve yemek ayrı bir ritüele sahiptir. Mekân bağlamında cemevlerinde uygun alan bulunması gerekir. Dedelik veya mürşidlik makamı önemlidir,önderdir, yol göstericidir.

Aksaray ili ve çevresinde, bazı köylerin alevi köyü olarak bilinmektedir, örneğin; Ağaçören , Ortaköy, Sarıyahşi, Gülağaç, Güzelyurt, Eskil köyleri alevi köyleridir.

Bu çalışmada yöntem olarak, literatür taraması ile birlikte hoşgörü temelli Aleviliğin Aksaray ve yöresinde ve genelde bugünü inanç, felsefe, kültür, erkan ve ibadet, toplanma, geleneklerin yaşatılması, aktarılması gibi görevleri de olan yaşam biçimi,ihtiyaçlar ve fonksiyonun bina oluşumunu etkilediği cemevlerinin kurgusal ve mekânsal özellikleri incelenecektir. Aleviliği, ele alarak, ibadet yapıları sınıflandırması içinde yer alan cemevlerinin ihtiyaç programı ve işlev şemasının kullanıcı memnuniyetini sağlamaya yönelik belirlenmesi ve mimarlık mesleği açısından katkı olmak hedeflenmektedir.

Anahtar Kelimeler: Alevilik,Kültür,Felsefe,Cem Evi,İbadet

THE REFLECTİON OF THE ANATOLİAN ALEVİSM FAITH SETTLEMENT: THE CEMEVİ

Abstract

Alevism, which we can call as an interpretation of Islam, is known as "Hak, Muhammed, Ali", which is called "The Threes", which is regarded as the essence of Alevism and Bektashism.

The worship of Alevism, gathering, meaning unity, is CEM. There are certain rituals of their own. The similarities in philosophy and philosophy through Sufism and the observation that Sufi architectural spaces such as tekke and dergah are joint fictional space units of cem houses. The sema which is similar to the way of mysticism and the blending of music and dance with the way of mysticism, and semah which is a ceremony ritual in the form of Alevism and Bektashism. The cemevilites that develop and shape together with the living necessities that function according to the cem ceremony / prayers should have and have a separate plan. The seating plan is circular and it should have sufficient space for the seme. A section with a large area called the square is needed. In the past, the dervish lodge and the tekkeler were also used for cem. Bite and meal have a separate ritual. In the context of space, it is necessary to have a suitable space in the cemevis. Dharma or mursidism is important, leading, guiding.

Aksaray province and its vicinity, some villages are known as the Alevi village; Ağaçören, Ortaköy, Sarıyahşi, Gülağaç, Güzelyurt, Eskil are the villages of Alevi villagers.

As a method in this study, it is aimed to investigate the ways of the cemevis that the tolerance-based Alevism affects the formation of the life style, necessities and function of the Alevism in Aksaray and its region and in this time the beliefs, philosophy, culture, people and worship, spatial characteristics will be examined. It is aimed to determine the necessity program and function diagram of CEMEVs which are included in the classification of worship activities and to contribute to user satisfaction and to contribute in terms of architectural profession by considering Alevism.

Keywords: Alevism, Culture, Philosophy, House of Cem, Worship

¹ Yrd. Doç. Dr.Kocaeli Üniversitesi, KMYO [email protected] ² Öğr. Gör.Maltepe Üniversitesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, İç Mimarlık Bölümü, [email protected]

1. GİRİŞ

678

“Bir vücuttur cümle eşya, ayni eşyadır Huda, Hep hüviyettir görünen, yok Huda’dan maada… “

( Sunullah Gaybi Divanı, Keşfül Gıta kasidesi, http://yunusemre.net/tasavvuf)

TDK Güncel sözlük, ibadet kelimesini “Bir dinin buyruklarını yerine getirme” açıklaması ile tanımlamaktadır.

Sosyoloji sözlüğünde, din sosyolojisi başlığı altında, “Din, hatalı inançlar üzerine kurulu olmayıp, insanın anlam ihtiyacına yanıt vermektedir. Dolayısıyla, bireysel değil, toplumsal ve kolektif niteliklidir; inanç ve bilgiden ziyade, sembol ve ritüelle ilgilidir ve bu yüzden, bilimsel bilginin gelişiminin dinin toplumsal işlevleri açısından bir önemi yoktur.” (Gordon Marshall, Sosyoloji Sözlüğü, çev Akınhay, O., Kömürcü, H.,ISBN 975-7298 43 3, s.156)

Dinin önemli işlevlerinden birisi toplumsal dayanışmayı sağlamasıdır. Dinlerin inançları ve törensel uygulamaları birbirinden farklı olsa da, kaygıyı azaltmak, güven duygusunu arttırmak gibi aynı toplumsal ve psikolojik işlevleri yerine getirmektedir. .(Atalar, T., Alevi Kimliği İçinde Farklı "Alevilik" Algıları: Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ve Cem Vakfı Örneği, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Antropoloji Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2011)

Dünya ülkelerinde, Azerbaycan, Irak, İran, Türkmenistan, Kıbrıs, Yunanistan, Makedonya, Bulgaristan (http://www.piryolu.com), Avusturya, Belçika, Danimarka, Fransa, Birleşik Krallık, İtalya, Hollanda, Norveç, İsveç, İsviçre, Avustralya, Kanada ve Amerika’da dernekleri ile birlikte bulunmaktadır. (http://www.perspektif.eu)

Alevilik bir inançlar karışımıdır, yani Senkretik bir inanıştır (Hüseyin Bal, Alevi-Bektaşi Kültürü Sosyolojik Araştırmalar, Isparta: Fakülte Kitabevi Yayınları, İstanbul, 2002, s:114,akt.Yılmaz, O.,2014)

Alevilik ile Şamanlık arasında pek çok ortak yönlerin olduğu bilinmektedir; Alevi-Kızılbaş-Bektaşilerdeki Şamanist kalıntılara ilk dikkat çekenler Fuat Köprülü ve Besim

Atalay29 olmuştur. Köprülü; kuş inanışları ve Bektaşi velilerin kuş görünüşü altında kerametleri ve taş inanışları, su kaynaklarının kutsallığı, sakal kesmek ve sarkık bıyıklar bırakmak gibi noktalara dikkat etmiştir. Ayin-i Cem ve Şaman törenleri arasındaki ilişkilere de işaret etmiştir. (Fuat Köprülü, Halk Edebiyatı Ansiklopedisi, Ankara, 1935, s:112-114 akt. Akt. Yılmaz, O.,2014)

Dünyada ve Türkiye’de Alevilik, birliğiyle, yoluyla, nüfusuyla ve siyasi tutumlarla birlikte varlığını sürdürme, kültürünü, ritüellerini, ne olduklarını, ne olmadıklarını anlatmaya devam etmektedirler.

Mimari açıdan bakıldığında, her batıl veya hak şeklinde adlandırılan inançlar için gerekli ve yapılagelmiş olan, ibadet yeri mekân ihtiyaçları bulunmaktadır. İbadet mekânları ilk insanların mekân kavramını beyinlerinde oluşturduklarından bu yana inşa edilmiştir ve günümüze kadar ulaşanlar ve arkeolojik çalışmalar sonucu ortaya çıkarılanlarda inanç ve ibadet yapılarına daima ihtiyaç duyulduğu ve yapıldığı izlenmektedir.

2. ALEVİLİK

Erenler cemine her can giremez İnsan-ı kamile kul olmayınca

Her mürşidim diyen mürşid olamaz Edeb ile erkan yol olmayınca

Ali Ekber Çiçek (TRT kaydı, https://www.turkudostlari.net/soz.asp?turku=445)

Alevilik, inanç ve felsefi boyutu, kültürel boyutu ve ibadet şekli ile diğer tüm inançlar gibi hassas

bir noktada bulunmaktadır. Alevi kelimesi lügavi olarak Arapça'da "Ali'ye mensup", "Ali'ye ait" anlamlarına gelmekte olup,

çoğul şekli Aleviyye ve Aleviyyĭn'dur. Mezhepler Tarihi ve Tasavvuf edebiyatında ise, "Hz. Ali'yi sevmek saymak ve ona bağlı olmak" anlamlannda kullanılmıştır. Bu bakımdan Hz. Ali'yi seven, sayan ve ona bağlı olan kimseye "Alevi" denilir. Alevi terimi bu haliyle Hz. Ali soyundan gelenler anlamının

679

yanında siyasi, tasavvufi ve itikâdi anlamda kullanıla gelmiştir. (Dalkıran, S., 2002, Ekev.Akademi Dergisi Yıl: 6 Sayı: 10 , Kış 2002, Alevi Kimliği ve Anadolu Aleviliği Üzerine Bir deneme s.95-117)

Alevilik; Allah’ın birliğine Hz. Muhammed’in peygamberliğine ve Hz. Ali’nin veliliğine inanan İslam’ın özgün bir yorumudur. Aleviler; Ehlibeyt’e olağanüstü sevgi ve saygı gösterirler. Ehli-beyt; kelime anlamı itibariyle haneyi, evi oluşturanlar anlamına gelir. Hane halkı anlamına gelir. (http://www.gelincanlar.com/alevilik_hakkinda/11_100-soruda-alevilik.html)

Geleneksel Alevi yaşantısında sosyal adalet ve dayanışma oldukça gelişmiş durumdaydı. Varlıklı kişilerin yoksullarla dayanışmaları ve onlara yardım etmeleri Alevi yolunun gereklerindendi. Ayrıca Alevi öğretisi kişiye, bütün insanları bir görmeyi, hiç kimseyi dilinden, dininden, ırkından dolayı ayırt etmemek herkese ve her şeye aynı gözle, Hak nazarıyla bakmak gibi evrensel ve hümanisttik bir yapı kazandırır. ( Danimarka Alevi İnanç Toplumu DABF (Danimarka Alevi Birlikleri Federasyonu, 2008, Alevi-Bektaşi İnancının Esasları, http://alevi.dk/onewebmedia/Alevilik.pdf)

Aleviler tarihsel kimliklerini, kurumsal yapı ve ritüellerini bundan böyle nasıl sürdürecekleri konusunda bugün oldukça çoğalmış soru ve cevaplarıyla karmaşık bir sürecin içindedirler. Dedelerin manevi rehberliklerinin yeniden düzenlenmesinden cem evlerinin birer inanç ve erkan merkezi olarak tasarlanmasına, devletin kendilerine yönelik her tür hata ve kusurunu itiraf edip, ayrımcılıktan vazgeçmesinden kamu önünde kendilerinden açıkça özür dilemesine kadar pek çok konuda yoğunlaşan talep ve beklentileri, Alevi talepkârlığının ulaştığı boyutları göstermesi açısından oldukça önemli bir katalog işlevi görmektedir. (TC Devlet Bakanlığı, Alevi Çalıştayı, Nihai Rapor, Ankara, 2010, s.69)

Türkiye’de 38 bine yaklaşan köy ve küçük belediye sayısı dikkate alındığında Alevi nüfus bulunduran yerleşim yeri sayısı toplam yerleşim yerlerinin % 9’u civarındadır. Bu orandan hareketle Türkiye’de Alevi sayısı hesaplanmaya çalışıldığında 400 civarında olan karışık yerleşim yerlerinin dikkate alınması, alevi nüfusun yoğun yurtdışına göçü, alevi yerleşim yerlerinin kütük nüfus olarak daha az nüfus barındırması, Türkiye’ye dışında çok az alevi nüfus bulunduğundan Türkiye’ye komşu coğrafyalardan gelen göçmenlerin tamamına yakının alevi olmaması gibi hususlar dikkate alınarak; alevi oranının %9 oranından 1-3 puan düşürülmesi gerekmektedir. Bu itibarla Alevi nüfusun toplam Türkiye nüfusu içindeki oranın % 6-8 arasında olduğunu söylemek hata olmayacaktır. (Bozbuğa, R., 2013, http://sahipkiran.org/2013/08/19/turkiyede-alevi-nufusu/)

2.1. Aleviliğin İbadet Boyutu

Aynayı tuttum yüzüme Ali göründü gözüme

Nazar eyledim özüme Ali göründü gözüme.

Hilmi Dede (Danimarka Alevi İnanç Toplumu,2008)

Daha çok bir ülke içerisinde yaşayan Alevi topluluklarının bütünüyle aynı amaca uygun olarak

yaptıkları ibadetler ya da ritüeller içindeki küçük uygulama farklılıklarından dolayı değişik adlarla anıldıkları görülmektedir. Bu ayrım daha çok Alevi öğretici ya da Alevi topluluklarını yönlendiren önderin ve Alevi topluluklarının yerleştikleri bölgelerin kültürlerini de özümsemelerinden dolayı ortaya çıkan bir durumdur. Dolayısıyla bu durum Aleviliğin çözümlenmesinde, alt ayrımların yapılmasında kullanılabilir. Örneğin Anadolu Aleviliği öğreticilerinin genel bir sınıflandırılması yapıldığında karşımıza çıkan tablo şöyledir:

Ocakzadeler Kolu: Anadolu’ya Hacı Bektaş Veli’den önce gelen, yerleşen ve Aleviliği soy anlayışına dayalı olarak sürdüren “Dedeler kolu.”

Dedeganlar/Çelebiler Kolu: Hacı Bektaş Veli’nin soyundan geldiği kabul gören ve yine Aleviliği soy anlayışına göre sürdüren “Dedeganlar” yani “Çelebiler kolu.”

Babaganlar Kolu: Var olan Alevilik olgusunda, “kâmil insan” yaklaşımını, tarikat modelinde soydan gitmeyeceğine inanan ve öğreticilerin mertebe ile örgütlendiği “Babaganlar kolu”.

Diğer Öğreticiler: Ocakzadelerin el vermesi yani taliplerinin ulaşamadığı yerlerde görev yapması için belirlediği ve daha sonra kendilerini bağımsız ocaklar olarak kabul eden “Dikme Dedeler Kolu” ya da Çelebilerin gidemediği yörelerde görev yapmak için yazılı ve mühürlü bir belge ile işlev gören “Geçici İcazetli Dedeler Kolu” veya Babagan kolundan bağımsız hareket

680

eden baba ya da halife babaların oluşturduğu değişik adlarla anılan (Bedreddinî Babalar gibi) “Bağımsız Babalar Kolu” öğretici olarak görev yapmaktadırlar.

Görüleceği gibi tüm Alevi, toplulukları hangi açıdan ele alınırsa alınsın temel hareket noktası yani asıl belirleyici Hz. Ali olmaktadır. Öğreticiler açısından bile konuya yaklaşıldığında soydan gelme ya da o yola inanma bağlamında bile belirleyici olan Hz. Ali’ye olan bağlılık, dahası onun koyduğuna inanılan kurallara gösterilen liyakat esastır. (Aktaş, A., 1998-Bahar,62.sayı,

www.koprudergisi.com/index.asp?Bolum=EskiSayilar&Goster=Yazi&YaziNo=371) Alevilerin ibadetlerinin adına “Cem” denir. Buna aynı zamanda “Halka Namazı” adı da verilir.

Alevilerde ibadeti yöneten kişiye ya da din adamına da “Dede” adı verilir. İlk yıllarda Cem evi diye bir özel mekân yoktur. Bu bazen müsait bir ev olmuştur. Zamanla; bir ev ibadet için ayrılmıştır ve Cem evi denmiştir. (www.gelincanlar.com)

Cem vakfı yetkilisi, “ Yaratandan ötürü yaratılanın değerlendirilme halidir. Alevilik budur, semavi anlayış, semavi dinde bu demektir, yersel anlayış dini kültürleriyle gelenekleriyle yaşadığı bölgedeki oluşumlarıyla tanımlamak yersel bir anlayıştır ama insanı yaratıcısıyla değerlendirmek semavi bir anlayıştır, göksel bir anlayıştır. Ancak Alevilik öyle bir inanç ki körü körüne iman etmeyen, itikat etmeyen bir inançtır. Tanıyarak ilim, bilim, fen esaslı” ifadesi ile yorumlamaktadır.(Atalar, T., Alevi Kimliği İçinde Farklı "Alevilik" Algıları,2011s.10)

Şekil1. Cem (Bozbuğa, R., 2013)

2.2. Alevilerde İbadet Kavramı İbadet yeri denilince ibadet etmeye mahsus yapı, bina ve tapınak akla gelir. Bu mekânlara “mabet”

denir. Mabet, genelde bütün dinlerin ibadet mahallini ifade etmektedir. Dinin temel unsurlarından biri olan ibadet, genelde bir mekânda yapıldığı için mabetlere ihtiyaç duyulmuştur. Bütün dinlerin mabedi ifade eden kelime veya kavramları ve kendilerine has mabet anlayışları vardır. Mabetler ilk dönemlerdeki açık alanlardan basit ve küçük yapılara, zamanla büyük ve geniş binalara kadar gelen bir gelişme ve değişiklik arz etmektedir. (www.tarihbilimi.gen.tr )

Cem sözcüğünün Türkçe karşılığı toplamak, bir araya gelmek (birlik) demektir. Alevilerde Cem tam bu anlama uygun olarak yüzyıllarca, Alevileri bir arada tutan sosyal bir dayanışma kurumu işlevi de görmüştür. Cem Alevilerce “Hak-Muhammed-Ali Divanı” olarak adlandırılır. Alevilerin ibadetlerinin temeli Cem törenlerine dayanır. Ayrıca Cem, Alevilikte en önemli dinsel törenin (ibadetin) adı olmanın ötesinde işlevlere de sahiptir. Cemde ibadet “halka’’ şeklinde yapılır. Cem’deki halkada esas olan Buyruk’taki ifadeyle niyazdır, Hakka dua etmektir. Cem’in değişik versiyonları, değişik bölgelerdeki Alevi-Bektaşi toplulukları arasında Aynül Cem, Ayin-i Cem, Cem âyini, Abdal Musa Kurbanı, Birlik Cemi, Dardan İndirme Erkânı 124, Koldan Kopan Erkânı, Ali Cemi, Görgü Cemi, İçeri Kurbanı, İkrar Cemi, gibi adlarla da anılmaktadır. Kırsal kesimde kış aylarında, özellikle Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan akşamları Cem tutulurdu, bugünün şehir ve Avrupa koşullarında cemler hafta sonu ve tatil akşamları yapılmaktadır. Cem Kurumu’nun içeriği sadece dinsel değildir daha kapsamlıdır. Geleneksel kırsal Alevilikte Cemler dinsel, eğitsel ve hukuksal işlevlere sahip olmuşlardır. (Danimarka Alevi İnanç Toplumu,2008)

Günümüzde, bir sorun gibi görülen cem evlerinin dini yapıların hakkı olan bazı maddi desteklerden faydalanabilmesi için Başbakanlık ölçeğinde çalışılan yasa tasarısı ile ilgili “Taslakta, cem evlerinin ibadethane olarak tanımlanamaması nedeniyle elektrik ve su giderlerinin devlet tarafından karşılanamaması sorunu "inanç merkezi" tanımıyla aşılacak. Müslüman, Hıristiyan ve Musevi inançlarının ibadet yerlerinin tek tek sıralanacağı düzenlemede "Cem evleri, Müslüman Alevilerin inanç merkezleridir" denilecek.” İfadeleri ile açıklama getirilmeye çalışılmıştır. (www.arkitera.com/haber/17235, 11 Eylül 2013)

681

Cem kurumunun dinsel işlevi ön plandadır. Aleviliğin temel ibadeti bu yolla icra edilir. Cem kutsal bir ritüeldir. Cem kurumunun bir diğer yönü de sosyal ve eğitsel işlevleridir. Sosyal dayanışmayı sağlamasının yanı sıra, orada gerçekleştirilen ritüel ve anlatılanlar inanca, tarihe gündelik yaşama ilişkin bilgiler de içermektedir. Dolayısıyla “Cem” toplumsal yapıları gereği başka eğitim kurumlarından yoksun bulunan Aleviler için sürekli bir eğitim kurumu işlevi görmüştür. Cemde taliplerin sorup bilgi alışverişinde bulunduğu bu bölüme muhabbet denilmektedir. (Danimarka Alevi İnanç Toplumu,2008)

2.2.1. Alevilerde İbadet Mekânı: Cem Evi Felsefe ve din felsefesi dine dışarıdan bakar. Ancak, kavram tanımlarında büyük yabancılıklar

bulunmamaktadır. İnancı ilgilendiren kavramlardan başlıcaları, ibadet, din, ilişkiler ve mabetlerdir. İbadet; inancın ifadesi olarak düzenli yapılan törensel

eylemlerdir (http://www.felsefenedir.com/din-felsefesi) Bu törensel eylemleri, inandıklarına karşı yerine getirmek istedikleri gönül borçlarını

gerçekleştirebilmek için bir sınırlandırılmış alana ihtiyaç duyulur. Genelde doğaçlama, yani eylemlere bağlı olarak ihtiyaçlar belirlenmekte ve form da ortaya çıkmaktadır.

Cem töreni ve bu törenlerin icra edildiği mekânlar olan cem evleri Türkiye’de Alevîlik-Bektaşîlik ile ilgili tartışmaların ana konularından birini oluşturmaktadır. Cem töreni ve cem evleri konusu değişik yönleriyle Hukuk, Sosyoloji, Türk Halk Edebiyatı, Tarih gibi bilim dallarının yanında İslâm Hukuku, Mezhepler Tarihi, Tasavvuf Tarihi, İslâm Tarihi, Din Sosyolojisi ve Dinler Tarihi gibi ilahiyat bilim dallarını ilgilendirmektedir. (Ünal, A., Kültür Evreni, http://www.kulturevreni.com/9-9.pdf)

Şekil 2 Türkiye’de Cem Evleri (http://www.zohreanaforum.com/yukle/img/turkiye-cemevleri-

listesi.jpg)

Eriklibaba.org.tr web sayfasında, mimarlık etiği açısından eleştirilmesi gereken konu dile getirilmiş ve başka mekanların olması gerektiği isteği dile getirilmiştir; 1Son zamanlarda Cem evleri diye Alevi kurum ve kuruluşlarının el yordamıyla sahiplendiği mekanlara girildiğinde, oranın bir ibadet havası vermediği göze çarpıyor. Eğer Cem evi ibadet yerimiz ise!, ki öyledir. O zaman oranın ayrı bir ağırlığı ve kutsiyeti olmalıdır.”

2.2.1.1. Cem Türkiye’deki Alevîler-Bektaşîler arasında yaygın olarak cem törenlerinin ve semahın kaynağı

kabul edilen bu rivayet, günümüzdeki cem ayinlerinde “miraçlama” adıyla temsilî olarak yerine getirilmekte ve semah icra edilmektedir. Cem törenleri bir Dede’nin yönetiminde yapılmakta ve amacına göre farklı isimler taşımaktadır. Bunların belli başlı olanlarını şöyle sıralamak mümkündür:

1.İrşat Cemi (Gençleri, yeni yetişenleri aydınlatma cemi). 2.Koldan Kopma Erkânı (Suç işleyenlerin, düşkünlerin, toplumsal suçların yargılandığı cem). 3.Musahiplik Cemi (İkrar veren aileler arasındaki birlikteliği, dayanışmayı iş- leyen ikrar cemi).

4.Lokma ve Dardan İndirme Cemi (Herhangi bir konuda adak adayanların veya anne-babası Hakk’a yürüyenlerin helâllik alma cemi).

5.Abdal Musa Kurban Cemi (Kurban kesilip çevreye dağıtılan cem). 6.Görgü Cemi (Alevîlerde çok özel, önem taşıyan cem). (Ünal, A., Kültür Evreni,9 pdf)

682

Şekil 3. Cem (http://www.dailymotion.com/video/x5234k8), Şekil 4. Cem (http://www.kanal46.com/haber/pazarcik-ilcesinde-cem-toreni/40706) Şekil 5. Cem (http://www.trthaber.com/haber/turkiye/haci-bektas-veli-dergahinda-cem-toreni-

yapildi-192786.htm) Cem kurumunun Alevi topluluklarında yüzyıllarca gördüğü işlevler genel olarak ise şu şekilde

özetlenebilir; 1. Dinsel işlevler 2. Sosyal-Eğitsel işlevler 3. Hukuksal işlevler Cem kurumunun dinsel işlevi ön plandadır. Aleviliğin temel ibadeti bu yolla icra edilir. Cem kutsal

bir ritüeldir. Cem’deki işleyişin de temeli Hz. Muhammed ve Hz. Ali’nin de katıldığı Kırklar Cemi ile atılmıştır. Cem, Alevinin inancını oluşturan düzenli bir ibadeti olmaktadır. Cemlerdeki dualar büyük ölçüde Türkçedir. Cem kurumunun bir diğer yönü de sosyal ve eğitsel işlevidir. Sosyal dayanışmayı sağlamasının yanı sıra, orada gerçekleştirilen ritüel ve anlatılanlar inanca, tarihe gündelik yaşama ilişkin bilgiler de içermektedir. Geleneksel kır yaşamında bulundukları toplum içinde nispeten daha eğitimli ve okumuş olan Dedeler Cemlerdeki sundukları bilgilerle uzun süre bu eğitsel işlevi yerine getirmişlerdir. Aleviler’de hayat çok sıkı ve birbirini tamamlayıcı kurum ve kurallarla donatılmıştır. Bu sosyal yaşam en ince ayrıntısına kadar düzenlenmiştir. Dede talip herkes bunlara uymak zorundadır. Örneğin Dede her evde Cem bile yapamaz. Cem yapılacak evde ve evin sahibi ailede bazı özellikler aranır. “Muhammed-Ali Meydanı” ve “ölmeden önce ölünen yer” olarak da nitelenen Cem Meydanı her yönüyle kutsal kılınmıştır. Cem’ler bazı yörelerde sadece Dede evlerinde yapılmaktadır. Bu evlerde büyük bir odada Cem’ler tutulurdu. Hele bazı Dede ailelerinin evleri vardı ki uzun yıllar buralarda Cem yapılması bir gelenek halini almış buralarla ilgili menkıbeler de dilden dile yayılmıştır. Cem’in bu evlerde yapılmasında bir diğer neden de Cem’de Dede’nin görgü zamanı kullandığı “tarîk, erkân, zülfikar, serdeste” vb. adlarla anılan asanın bu evlerde bulunmasındandır. Kutsal olan tarîk asılı olduğu yerden indirilmek için dualar edilir, kurban kesilirdi. (Yaman, A., 2001, Yüzyılların İçinden Alevilerin Cem İbadeti (1) : Dünden Bugüne Temel Bilgiler, https://www.alevibektasi.eu)

1. Dede, orada bulunanlara eğitici bir konuşma yapar. 2. Zâkirler, sazla deyiş çalıp söyler. 3. Süpürge(car) çalınır. 4. Post serilir. 5. Dargınlar barıştırılır, sorunlar çözümlenir, canlardan rızalık alınır. 6. Oniki Hizmet sahiplerinin duaları verilir. 7. Çerağ (delil) uyandırılır. 8. Tezekâr (ibriktar) tarîkat abdesti aldırır. 9. Kurban ve lokmaların duaları verilir. 10. Dede, yol-erkân konusunda canlara bilgi verir. 11. Gerekirse kısa bir mola verilir. 12. Cem mühürlenir (secde yapılır). 13. Üç Düvazimam okunur (secde yapılır). 14. Üç Tevhîd çekilir (secde yapılır). 15. Miraclama okunur, Kırklar Semahı yapılır. 16. İstek semahları yapılır. 17. Sakka suyu dağıtılır. 18. Mersiyeler okunur. 19. Lokma ve Kurban (Sofra) hizmeti sunulur. 20. Lokmalar yenilip sofra duası edildikten sonra Dede “Duran oturan…” duası verir. Bundan sonra da şu hizmetler yerine getirilir: Süpürge çalınır, post kaldırılır, Oniki hizmet sahiplerinin duası verilir, çerağ dinlendirilir ve cem ibadeti sona erer. (M. Yaman 1998: 11-12, akt. Yaman, A., 2001, Yüzyılların İçinden Alevilerin Cem İbadeti:Dünden Bugüne Temel Bilgiler, www.alevibektasi.eu)

Şekil 6. Bodrum Konacık beldesi Cem Kültür Evi (www.bodrumhaber2000.com) Şekil 7. (www.milliyet.com.tr)

683

Muğla ili Bodrum Cem Kültür Evi örneği (Şekil 6 ve 7 de verilen) ile kültür ve inanç binası örneği olarak basında yer almıştır.

Cem ritüelleri incelendiğinde, dairesel formda oturulduğu, Dedenin konuşması, saz çalınıp deyiş / gülbeng söylendiği, post serildiği, secde yapıldığı, Semah yapıldığı, Lokma / yemek yenildiği şeklinde belirtilebilir. Bütün bu fonksiyonu tanımlayan eylemler için mimari bakış açısı ile öncelikle gerekenler aşağıda listelenmektedir;

Cem evinin yapılacağı yerin coğrafi, topoğrafik, iklimsel, zemin durumlarının belirlenmesi Kaç can’ın kullanıcı olarak var olduğu, Kişi başı eyleme uygun birim alan hesabı İçersinde farklı fonksiyonlara (misafirhane vb.) yer verilip verilmeyeceği gibi ihtiyaç

programının belirlenmesi. Semah, cem de önemli bir yer tutmaktadır. Alevi-Bektaşi yolunda semahın, Kırklar Meclisi ile başladığına inanılmakta ve Cem sırasında

Oniki hizmetten biri olan saz ve söz eşliğinde kadın erkek olarak yapılan hareketleri ifade etmektedir. Tarih boyunca muhafazakâr dini anlayış için müzik ve semahı dinsel açıdan sakıncalı görülmüştür. Oysa Alevi-Bektaşi yolunda müzik ve semah, öğretinin, inancın, ibadetin ta kendisidir. Alevilikte, sazsız sözsüz semahsız ibadet olmaz. Semah sırasındaki hareketlerin değişik anlamları bulunmaktadır. Gökyüzünde uçmak, evrenin dönüşü gibi dönmek, turnalar gibi kanat çırpıp uçmak, haktan alıp halka vermek, paylaşmak gibi değişik bölümle farklı simgesel anlamlar vardır. (Danimarka Alevi İnanç Toplumu,2008)

Hacı Bektaş Veli Semahla ilgili şu dörtlüğü söylemiştir.

(Güvenç,99/9:61 Güvenç, Mustafa(Alevî Dedesi) İle Söyleşi. Söyleşen: İbrahim Arslanoğlu, G.Ü. Hacı Bektaş Veli Dergisi, 99/9:41-64.,akt. Arslanoğlu, İ., Alevilikte Temel inanç unsurları ve

Pratikler, http://w3.gazi.edu.tr/~iarslan/alevilikteinanc.pdf).

Haşa ki, bizim semahımız oyuncak değildir İlahi bir aşktır salıncak değildir

Kim ki semahı bir oyuncak sayar Mümin deyü namazı kılınacak değildir.

3. ANADOLU’DA ALEVİLİK Türkiye’nin renklerinden en önemli ve belirginlerinden biri de hiç şüphesiz Alevilerdir. Ancak bu

halk kitlesinin nüfus oranı ve kompozisyonu ise her zaman tartışma konusu olmuş tam bir netlik içinde ortaya konamamıştır. Çoğu zaman anketlere dayalı olarak ülke nüfusunun % 5’ler civarında olduklarını söyleyen araştırmalar yanında, % 30’a kadar ulaşan rakamlar ileri sürülebilmektedir. Oranlar arasındaki bu farklılık alevi nüfus üzerine spekülasyonlar yapılmasına neden olmakta ve net bir rakam verilmesini zorlaştırmaktadır. Alevi nüfusu hakkında fikir verebilecek hususlardan birisi hiç şüphesiz alevi yerleşim yeri sayısı ve bunu esas alınarak yapılan tahminlerdir. Ancak hangi köylerin ya da yerleşim yerlerinin alevi olduğuna ilişkin resmi ya da gayrı resmi güvenilir bir kaynak da bulunmamaktadır. ( Bozbuğa, R., 2013)

3.1. Aksaray ve Çevresinde Alevilik Türkiye’de ve dünyada yaygın olan Alevilik yerleşim yerlerinde de kendini ayırt etmektedir. Bu

nedenle, kent ölçeğinde heterojen özellik gösteren inanca bağlı demografik özellikler, köy, ilçe ölçeğinde homojen bir özellik arz eder. Bu nedenle net bir şekilde “alevi köyü” ifadesi kullanılabilmektedir. Ancak tekraren, büyük şehirlerde asimile olma derecesinde olmasa dahi, kimliğini ortaya koyabileceği çevrelerde yaşamak mümkün olamamaktadır. Böyle durumlarda dernekler, birlikler, vakıflar gibi topluluk oluşumları devreye girmektedir. İç Anadolu’da Aksaray özeline bakıldığında Alevi yerleşimi olarak bilinen yerleşimlerin sayısında farklılıklar olduğu görülür, bazı kaynaklarda 7, diğer bazı kaynaklarda ise 8 yerleşimin mevcudiyetinden söz edilmektedir.

Tablo 1’de 8 olarak kabul edilen bu yerleşimleri görmek ve şekil 8’ de 7 adet yerleşim olarak geçen yer isimlerini haritadan izlemek mümkündür.

684

Merkez 1 Köy Gülağaç 5 Köy Ortaköy 1 Köy Güzelyurt 1 Köy Toplam 8 Köy

Tablo 1. Aksaray’ın Toplam Alevi Koyu Sayısı (http://www.piryolu.com/forum/alevi-yerlesim-yerleri/2085-turkiyedeki-tum-alevi-

koyleri8206.html) Aslında bu konuda çok ciddi bir istatistikî çalışma yapılmadığı görülmektedir. .

Şekil 8. Aksaray ili, Alevi köyleri haritası

(http://www.aleviliknedir.com/aksaray-alevi-koyleri-haritasi)

Özgürlük / demokrasi / laiklik kavramları içerisinde konuya mimari yönden etik ve bütünsel çerçevede bakıldığında, inancın ibadet şekline uygun mekân, bina ve çevrelerin elden geldiğince tasarlanması, inşa edilmesi gerekliliği ortadadır, denilmelidir.

5253 Sayılı Dernekler Kanunu, dernek tanımını şu şekilde yapmaktadır ; “ Dernek: Kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, en az yedi gerçek veya tüzel kişinin, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarını ifade etmektedir.” (www.dernekler.gov.tr/tr/mevzuat/kanun/5253-dernekler-kanunu.aspx9) Aksaray ilinde de, Alevi Kültür Derneğinin Aksaray şubesi bulunmaktadır.

İnanca mekân ihtiyacı bağlamında yaklaşım için, Aksaray ve çevresi deyince Somuncu Baba birleştirici kişiliği ile akla gelmektedir, Toplumsal uzlaşmanın sağlanabilmesi için yeri geldikçe bunlar gibi birliği pekiştirici nitelik ve öğeler ön plana çıkarılıp işlenmelidir. Böylece Alevilik ve Bektaşilik de ortak kavramlarımızdan biri olacaktır.(Duman, A., Kavram ve Kavramlaştırma Açısından Alevilik ve Bektaşilik)

3.2. Aksaray Cem Evleri

Diriyiz daim, ölmeyiz Karanularda kalmayız

Çürüyüp toprak olmayız Bize leyl ü nehar olmaz

Şeyh Hamid-i Veli / Somuncu baba

685

Alevilerin ibadet ettiği yere “toplanma” anlamında “cemevi” denir; bir olma, bütünleşme yeri, Yaratan’la bir olma, bütünleşme anlamındadır. Cem herhangi bir yerde yapılabilir.Evde ya da temiz olan her yerde yapılabilir. Önemli olan Allah’a sığınmak ve ibadet etmektir. (www.dersturkce.com)

Çalışmada bölüm 2.2.1.1.Cem başlığı altında değinildiği üzere, eğer özel yapılmış bir cem evi

yoksa dedenin evi bu ibadet için değerlendirilmiştir. 2014 yılında, Aksaray Saratlı Cem evi ibadete açılmıştır. Alevi yerleşimi olan Saratlı ilçesindedir. İnşa edilen Cem Evi, iki katlı, Zemin katta yemek / mutfak, Cem alanı / Semah imkânı, Kurban kesme imkânı sağlayacak bir işleve sahip bulunmaktadır.

Şekil 9/ 10 / 11. Saratlı / Aksaray Cem Evi İçinden İbadet Anları

(www.aksaray68haber.com.tr/aksaray-da-cemevi-acildi/3338/)

Şekil12 / 13. Semah (http://www.milliyet.com.tr/aksaray-da-cemevi-acildi-aksaray-yerelhaber-

512819/ 08 Aralık 2014 - 16:53)

4. SONUÇ Küreselleşen dünyada, hiçbir insanın bir diğerinin kopyası olması beklenemez. İnsan var

olduğundan bu yana, inancın olduğu, insanların inançları karşılığında bir takım ritüeller yaptığı bilinenler arasındadır. Tapınaklar, sunaklar, mezarlar, ölü gömme törenleri gibi, anıtlar gibi pek çok yapı günümüze kadar da gelmiştir.

Din “Tanrı'ya, doğaüstü güçlere, çeşitli kutsal varlıklara inanmayı ve tapınmayı sistemleştiren toplumsal bir kurum”dur. (TDK,www.tdk.gov.tr)

Din, çok hassas bir konudur, ince çizgidir. Dünya popülâsyonunun çok arttığı günümüzde, toplumsallaşma, sosyalleşme, psikolojik rahatlık, mutluluk, ebedi huzur veya pek çok nedenle insanlar farklı inançları temas halinde oldukları bireyler ile yaşamak zorundadırlar. İnanç özeldir, sorgulanamaz.

İnanç ortaklığı, yabancı ülkelerde çalışan, yaşayan gurbetçiler için aynı zamanda bir sıla bağıdır, inanç, ibadet yeri veya derneklerle bir araya gelerek aslında birlik, beraberlik ve aidiyet oluşturmaktadırlar.

Mimarlık mesleği açısından mekân tasarımı bağlamında inanç konusuna bakıldığında, etik ve objektif davranışın gerekliliği ve zorunluluğunun görülmesi beklenir. Günümüzde dünya üzerinde yaşanan din ve inanç düşmanlıkları da göz önünde bulundurularak, her inancın bireyin özeli olduğu, mimarlık mesleği açısından da bir mekân tasarımında ihtiyaçlara en iyi şekilde cevap verebilmenin zorunluluğu bulunmaktadır. Tasarımcının inancı ne olursa olsun, kullanıcıya “saygı” esastır.

Çalışmanın içerisinde, bahis edildiği üzere, dünyada ve Türkiye’de yüzyıllardır yaygın ve yüksek bir oranda nüfusa sahip olan Alevilik, Aksaray ilinde de benzer oranlarda inanana sahiptir. Aksaray Yerel Yönetimi de, bu konuda elinden geleni yapmış ve Alevilerin ibadetleri için cem evi inşa etmiştir. Bu davranışlar, O toprakların geçmişine de saygı duruşudur. Tasavvufun farklı yönlerde vücut bulmuş, gelmiş geçmiş nice Allah dostunun yaşamıştır Anadolu topraklarında… Yunus Emre’nin duygularını dile getirişinde ki gibi;

“Yaratılanı severim, Yaradan’dan ötürü”

686

sözü ile inanç dolu, sevgi dolu, insani enerjiler yüklendiğini, nefse ait duyguların bertaraf edildiğini görmemek mümkün değildir.

Özellikle inanç ve ibadet yapılarında,”Mimar” olarak bakışla, dört duvarın bir bina olmayacağını, o binanın fonksiyona uygun olarak bir ruha sahip olması gerektiğini vurgulamak gerekir. Bir binanın işlev ve ihtiyacı, algılar, beklentiler, huzur bulma vb. duyguların tatmini de dâhil edilerek çözülmelidir. Herhangi bir bina olmamalıdır, özel olmalıdır… Cem evi, bir ibadet binası olduğuna göre, uhreviliği de hissettirmesi, pekiştirmesi gerekmektedir.

KAYNAKÇA AKTAŞ, A., 1998-Bahar,62.sayı, http://www.koprudergisi.com/index.asp?Bolum=EskiSayilar&Goster=Yazi&YaziNo=371 Alevi-Bektaşi Dergâhı,

https://www.facebook.com/permalink.php?id=502164526475233&story_fbid=591875314170820 ATALAR, T., Alevi Kimliği İçinde Farklı "Alevilik" Algıları: Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ve

Cem Vakfı Örneği, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Antropoloji Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2011

BOZBUĞA, R., http://sahipkiran.org/2013/08/19/turkiyede-alevi-nufusu/ ÇİÇEK, Ali Ekber – TRT kaydı(https://www.turkudostlari.net/soz.asp?turku=445) Danimarka Alevi İnanç Toplumu DABF 2008,(Danimarka Alevi Birlikleri Federasyonu), Alevi-

Bektaşi İnancının Esasları, http://alevi.dk/onewebmedia/Alevilik.pdf DUMAN, A., Kavram Ve Kavramlaştırma Açısından Alevilik Ve Bektaşilik,

file:///C:/Users/Administrator/Desktop/alv%20ara%C5%9F%20kong/somuncu%20baba.pdf GORDON, M, Sosyoloji Sözlüğü (çev. Osman Akmhay, Derya Kömürcü) Ankara, 1999 Bilim ve Sanat Yayınları, vııı + 917 sayfa. BAL,H., Alevi-Bektaşi Kültürü Sosyolojik Araştırmalar, Isparta: Fakülte Kitabevi Yayınları,

İstanbul, 2002, s:114, Akt. Yılmaz, O., Akademik Tarih Ve Düşünce Dergisi Academıc Journal Of History And Idea Cilt:1/Sayı:4/Aralık/2014 Issn:2148-2292. Volume:1/Number:4/December/2014 1 Alevilikte Eski Türk Dini (Göktanrı İnancı) Ve Şamanizmin Etkileri

YILMAZ, O.,(akt) (2014), Akademik Tarih Ve Düşünce Dergisi Academıc Journal Of History And

Idea Cilt:1/Sayı:4/Aralık/2014 Issn:2148-2292. Volume:1/Number:4/December/2014 1 Alevilikte Eski Türk Dini (Göktanrı İnancı) Ve Şamanizmin Etkileri

Sunullah Gaybi Divanı, Keşfül Gıta kasidesi, http://yunusemre.net/tasavvuf GÜVENÇ,99/9:61 Güvenç, Mustafa(Alevî Dedesi) İle Söyleşi. Söyleşen: İbrahim Arslanoğlu,

G.Ü. Hacı Bektaş Veli Dergisi, 99/9:41-64.,akt. Arslanoğlu, İ., Alevilikte Temel inanç unsurları ve Pratikler, http://w3.gazi.edu.tr/~iarslan/alevilikteinanc.pdf

ÖZDİL, O., 2014, Tarihin Peşinde ‐Uluslararası Tarih Ve Sosyal Araştırmalar Dergisi‐ Yıl: 2014,

Sayı: 11 Sayfa: 241‐258 TC Devlet Bakanlığı, Alevi Çalıştayları, Nihai Rapor, Ankara, 2010, S.69 ÜNAL, A., Kültür Evreni, http://www.kulturevreni.com/9-9.pdf

687

YAMAN, A., 2001, Yüzyılların İçinden Alevilerin Cem İbadeti (1) : Dünden Bugüne Temel

Bilgiler, https://www.alevibektasi.eu YAMAN, M., 1998: 11-12, akt. Yaman, A., 2001, Yüzyılların İçinden Alevilerin Cem İbadeti (1)

: Dünden Bugüne Temel Bilgiler, https://www.alevibektasi.eu http://www.aleviliknedir.com/aksaray-alevi-koyleri-haritasi http://www.arkitera.com/haber/17235/cami-ile-cemevini-yasa-birlestirecek, 11 Eylül 2013 http://www.bodrumhaber2000.com/cem-kultur-evi/ https://www.dernekler.gov.tr/tr/mevzuat/kanun/5253-dernekler-kanunu.aspx http://www.dersturkce.com/anasayfa/yazigoster/Cem-cemevi-semah-ve-gulbenk-ne-demektir http://www.ehlisunnetbuyukleri.com/Islam-Alimleri-Ansiklopedisi/Detay/HAMID-I-

AKSARAYI-Somuncu-Baba/2955 http://www.eriklibaba.org.tr/guncel_haber_devam.asp?id=23 http://www.felsefenedir.com/din-felsefesi http://www.gelincanlar.com/alevilik_hakkinda/11_100-soruda-alevilik.html http://www.milliyet.com.tr/aksaray-da-cemevi-acildi-aksaray-yerelhaber-512819/, 08 Aralık 2014

- 16:53 http://www.milliyet.com.tr/bodrum-a-ilk-cemevi-gundem-1694061/ http://www.perspektif.eu/2015/12/11/aleviligin-avrupada-dini-cemaat-olarak-varligi/ http://www.piryolu.com/forum/alevi-yerlesim-yerleri/2085-turkiyedeki-tum-alevi-

koyleri8206.html http://www.piryolu.com/forum/alevi-arastirmalari/3302-dunya-kizilbas-nufusu.html http://www.tarihbilimi.gen.tr/makale/dinlerde-ibadet-yerleri/ http://www.tdk.gov.tr/ http://www.zohreanaforum.com/alevi-koyleri-asiretler-ocaklar/4215-aksaray-alevi-yerlesim-

yerleri.html