tarİh /// tuncay yılmazer : general allenby, osmanlı ......ordusu ana saldırıyı yine sahil...

12
TARİH /// Tuncay Yılmazer : General Allenby, Osmanlı Ordusu'nu Filistin'de Nasıl Yok Etti ? Unutulmaması gereken şudur. Allenby ne kadar stratejik deha olursa olsun karşısındaki Osmanlı Ordusu'nun da gerek nicelik gerekse nitelik olarak çok kötü durumda olduğu ortadadır. Osmanlı Ordusu bir ara toparlandığı Nisan 1918'de Şeria Muharebelerinde Allenby'nin kuvvetlerini yenebilmişti. Türk tarihinin en ağır mağlubiyetlerinden biri olan Nablus (Megiddo) Muharebesi'nin kaybedilmesinin Erickson'a göre 3 temel nedeni vardır: Birincisi Stratejik düzeyde arazi Kafkas ve Çanakkale cephelerine göre daha uygundu. Harekât düzeyinde Allenby'nin kolordu büyüklüğündeki birlikleri aldatma ve yığınak amacıyla muharebe alanında kaydırmasına yeterli mesafeler bulunuyordu. Allenby sayesinde 1917-1918 yıllarında İngiliz Ordusu temel muharebe alanı düzeyindeki taktik tekniklerde muazzam ilerlemeler sağlamıştı. Harp tarihçisi Fahri Belen "Orduları birbirine denk cephelere yaymak suretiyle her deliği kapamak isteyen zihniyet neticesinde, düşman herhangi bir yerde kuracağı ağırlık merkezi ile cepheyi istediği yerden yarabilecek durumda idi." diye yazar. Türk savunması daha esnek olabilseydi bu kadar çabuk bir şekilde dağılma olmayabilirdi, Gazze'de olduğu gibi düzenli bir ricat tümen seviyesindeki kuruluşların topyekün imhasını önleyebilirdi. Yukarıdaki düşüncelere ek olarak Osmanlı Genelkurmayı'nın Filistin'den gelen tehlikenin büyüklüğünü takdir edemediğini, Rusya'nın devrim sonucu yıkılması ve Bakü yolunun açılması Azerbeycan'la bir nevi "Anschluss" rüyalarının doğmasına neden olduğunu düşünüyorum. Liman von Sanders'in "emrimdeki subay kadrosu eksiliyor, subaylar daha yüksek ücretlerle Kafkas cephesine gönderiliyor" yakınması boşa değildi. General Edmund Allenby'nin Osmanlı Ordusu karşısında aldığı başarıların nedenlerini analiz etmeden önce , 1916'nın sonlarında Asquith'in istifasıyla İngiliz hükümetinin başbakanlığını üstlenen Llyod George'un savaşın yönetimi ve hedefleri konusundaki görüşlerini bilmek gereklidir. Siyasete atıldığı ilk yıllarda savaşa ve sömürgeciliğe karşı muhalif tavırları ile dikkati çeken L. George sonraki yıllarda eski fikirlerinin tam tersini savunmaya başlamış, daha emperyalist bir politikanın takipçisi olduğu gibi, Yahudilere Filistin topraklarında bir yurt amacını güden Siyonizm ideallerini de savunmuştur. Genç bir avukatken Theodor Herlz'in avukatlığını yapması, Yahudileri destekleyen bir mezhebe sahip olması da dikkat çekicidir. Llyod George hükümeti , binlerce askerin bir avuç toprak parçası için öldüğü, tamamen bir kördüğüm haline gelmiş , İsviçre'den Manş denizine kadar uzanan bir hat üzerinde , hem Almanların hem de müttefiklerin ağır kayıplar verdiği Batı Cephesi yerine , Doğu'da bir an önce askeri bir başarı istiyordu. Böylelikle müttefikler için kötü geçen ikibuçuk yılın ardından

Upload: others

Post on 22-Jan-2020

9 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: TARİH /// Tuncay Yılmazer : General Allenby, Osmanlı ......ordusu ana saldırıyı yine sahil şeridinden bekliyor havası verildi. Başlıca demir yolu, ve su hatları sahil yolu

TARİH /// Tuncay Yılmazer : General Allenby, Osmanlı Ordusu'nu Filistin'de Nasıl Yok Etti ?

Unutulmaması gereken şudur. Allenby ne kadar stratejik deha olursa olsun karşısındaki

Osmanlı Ordusu'nun da gerek nicelik gerekse nitelik olarak çok kötü durumda olduğu

ortadadır. Osmanlı Ordusu bir ara toparlandığı Nisan 1918'de Şeria Muharebelerinde

Allenby'nin kuvvetlerini yenebilmişti. Türk tarihinin en ağır mağlubiyetlerinden biri olan

Nablus (Megiddo) Muharebesi'nin kaybedilmesinin Erickson'a göre 3 temel nedeni vardır:

Birincisi Stratejik düzeyde arazi Kafkas ve Çanakkale cephelerine göre daha uygundu.

Harekât düzeyinde Allenby'nin kolordu büyüklüğündeki birlikleri aldatma ve yığınak

amacıyla muharebe alanında kaydırmasına yeterli mesafeler bulunuyordu. Allenby

sayesinde 1917-1918 yıllarında İngiliz Ordusu temel muharebe alanı düzeyindeki taktik

tekniklerde muazzam ilerlemeler sağlamıştı. Harp tarihçisi Fahri Belen "Orduları birbirine

denk cephelere yaymak suretiyle her deliği kapamak isteyen zihniyet neticesinde, düşman

herhangi bir yerde kuracağı ağırlık merkezi ile cepheyi istediği yerden yarabilecek

durumda idi." diye yazar. Türk savunması daha esnek olabilseydi bu kadar çabuk bir şekilde

dağılma olmayabilirdi, Gazze'de olduğu gibi düzenli bir ricat tümen seviyesindeki

kuruluşların topyekün imhasını önleyebilirdi. Yukarıdaki düşüncelere ek olarak Osmanlı

Genelkurmayı'nın Filistin'den gelen tehlikenin büyüklüğünü takdir edemediğini, Rusya'nın

devrim sonucu yıkılması ve Bakü yolunun açılması Azerbeycan'la bir nevi "Anschluss"

rüyalarının doğmasına neden olduğunu düşünüyorum. Liman von Sanders'in "emrimdeki

subay kadrosu eksiliyor, subaylar daha yüksek ücretlerle Kafkas cephesine gönderiliyor"

yakınması boşa değildi.

General Edmund Allenby'nin Osmanlı Ordusu karşısında aldığı başarıların nedenlerini analiz

etmeden önce , 1916'nın sonlarında Asquith'in istifasıyla İngiliz hükümetinin başbakanlığını

üstlenen Llyod George'un savaşın yönetimi ve hedefleri konusundaki görüşlerini bilmek

gereklidir. Siyasete atıldığı ilk yıllarda savaşa ve sömürgeciliğe karşı muhalif tavırları ile

dikkati çeken L. George sonraki yıllarda eski fikirlerinin tam tersini savunmaya başlamış,

daha emperyalist bir politikanın takipçisi olduğu gibi, Yahudilere Filistin topraklarında bir

yurt amacını güden Siyonizm ideallerini de savunmuştur. Genç bir avukatken Theodor

Herlz'in avukatlığını yapması, Yahudileri destekleyen bir mezhebe sahip olması da dikkat

çekicidir.

Llyod George hükümeti , binlerce askerin bir avuç toprak parçası için öldüğü, tamamen bir

kördüğüm haline gelmiş , İsviçre'den Manş denizine kadar uzanan bir hat üzerinde , hem

Almanların hem de müttefiklerin ağır kayıplar verdiği Batı Cephesi yerine , Doğu'da bir an

önce askeri bir başarı istiyordu. Böylelikle müttefikler için kötü geçen ikibuçuk yılın ardından

Page 2: TARİH /// Tuncay Yılmazer : General Allenby, Osmanlı ......ordusu ana saldırıyı yine sahil şeridinden bekliyor havası verildi. Başlıca demir yolu, ve su hatları sahil yolu

zayıf gördükleri Osmanlı İmparatorluğu karşısında alınacak başarıların İngiliz halkına ihtiyacı

olduğu morali verebilecekti. Hükümetin başa gelir gelmez ilk işlerinden birinin Mısır'daki

İngiliz Ordusuna Filistin'in kapısı kabul edilen Gazze-Birüssebi hattına ilerlemesini emretmesi

olması şaşırtıcı değildir. Ancak Mısır İngiliz Kuvvetleri Komutanı Genera l Murray bu hedefi

gerçekleştiremeyecek, Gazze önlerinde Osmanlı Ordusu karşısında bir ay arayla iki kez

yenildiği için görevden alınacaktır.

Birinci Gazze Muharebesinde İngilizleri karşılayan Türk askerler i

General Edmund Allenby'nin Haziran 1917 sonunda göreve getirilmesi böyle bir siyasi ve

askeri ortamda olmuştur. Hükümetin kendisinden çok şey beklediği açıktır. Verilen hedefler

nedeniyle İngiliz Genelkurmayı ile hükümeti arasında ciddi görüş ayrılıkları ortaya çıktığını

da belirtmek gerekli. Genelkurmay Başkanı Robertson tek bir askerin bile Fransa'dan

ayrılmasını istemiyor, asıl savaşın Batı Cephesinde sonuçlanacağını düşünüyordu. Oysa

Allenby'nin hükümetten aldığı görev Filistin'i işgal etmek ve Noel'den önce Kudüs'ü ele

geçirmekti. Sivil ve askeri yetkililer arasındaki çekişme sonucunda Robertson Şubat 1918'de

görevden alınacaktır.

Osmanlı Ordusu karşısında Gazze'de arka arkaya aldığı yenilgilerle zor durumda kalan İngiliz

Mısır Sefer Gücü Komutanlığı'na yeni bir profesyonellik, heyecan ve disiplin getiren Sir

Edmund Henry Hynman Allenby (1861-1936) başarılı bir askeri kariyer ile dikkati çekiyor.

Kraliyet Askeri Akademisi'ni bitirdikten sonra 1882'de Inniskilling Dragoons birliğinde göreve

başladı. Güney Afrika'da 2.Boer savaşında (1899-1901) yılları arasında çarpıştı. Kurmaylık

eğitimini de başarıyla tamamlayan Allenby, Birinci Dünya Savaşı'nda Batı Cephesi'ndeki

İngiliz Ordusunun 1. Süvari Tümeni komutanıydı. Birinci Ypres Savaşı'ndan sonra 3.Ordu

Komutanlığına getirildi. Allenby Almanlara karşı Batı cephesinde 3.Ordu'yu başarılı bir

şekilde kumanda etmişti. Birinci Dünya Savaşı'nın İngiliz ordusunda yıldız parlayan

Page 3: TARİH /// Tuncay Yılmazer : General Allenby, Osmanlı ......ordusu ana saldırıyı yine sahil şeridinden bekliyor havası verildi. Başlıca demir yolu, ve su hatları sahil yolu

generallerinden Douglas Haig'le özellikle Arras savaşındaki taktikler konusunda

uyuşamaması nedeniyle 1917 yılının Haziran ayında Mısır'daki İngiliz Ordusunun

komutanlığına atandı. Heybetli bir görünüme sahip olması, sinirliliği ile aynı zamanda

soğukkanlılığını birleştirmesi "Bull" Boğa lakabıyla anılmasına neden olacaktır. Kaba ve haşin

davranışları astlarını irrite etse de tüm orduda askerlini eğitmede yetenekli bir komutan

olarak kabul ediliyordu. Çok daha önemlisi modern savaş yönetiminin dinamiklerini çok iyi

bilmekteydi. Başarı için piyade ve topçunun uyumlu olması gerektiğinin farkındaydı.

Süvarilere verdiği önemi Batı Cephesinin uçsuz bucaksız siper hatlarında pek gösterme

imkanı bulamasa da Filistin topraklarında süvari + piyade kombinasyonlarıyla Osmanlı

Ordusunu bir hayli yıpratacaktı.

Page 4: TARİH /// Tuncay Yılmazer : General Allenby, Osmanlı ......ordusu ana saldırıyı yine sahil şeridinden bekliyor havası verildi. Başlıca demir yolu, ve su hatları sahil yolu

Birinci Gazze Muharebesinde İngiliz hücumlarını püskürten Alayın askerleri sancak ile

Page 5: TARİH /// Tuncay Yılmazer : General Allenby, Osmanlı ......ordusu ana saldırıyı yine sahil şeridinden bekliyor havası verildi. Başlıca demir yolu, ve su hatları sahil yolu

General Edmund Allenby göreve atandıktan sonra Osmanlı ordusunun Gazze -Birüssebi

hattını yarma amacıyla hazırlıklarına başladı. Birliklerinin önemli bir kısmı 1. Dünya

Savaşı'nın başında silahbaşı yapmış , Çanakkale'de de çarpışmış olan 52., 53., ve 54.

territorial tümenlerdi. Daha önce bölgede Türklere karşı çarpışma tecrübesi olan 10., 60.,

74., ve 75. Tümenlerde Allenby'nin birlikleri arasındaydı. Asıl vurucu gücü ise çoğunluğu

Anzaklardan oluşan 3 süvari tümeniydi. Allenby'nin top ve cephane istekleri kısa zamanda

yerine getirildi. Taburların teçhizatları artırıldı. Demiryolu ve içme suyu hatları d öşendi.

Askeri istihbaratın başına siyonist ideallere bağlı tartışmalı bir kişilik olan Richard

Meinertzhagen'i getirdi.

General Allenby birliklerini de yeniden düzenlemişti. Piyade tümenleri ile süvari

tümenlerinden kurulu Murray'ın yaptığı kolordu organizyasyonunu kaldırarak iki

konvansiyonel kolordu (XX. ve XXI.) ve bir süvari kolordusu kuracaktı. Allenby bu

düzenlemelerle günümüzdeki İngiliz ordusunun taktik ve doktrinlerinin temellerini

Filistin'de atmıştır. Allenby'nin topçu gücüne verdiği önemi de vurgulamak gerekli.

Fransa'dan geldiğinde sadece fazla top eklemenin savaş alanında taktik üstünlüğü

sağlamada yeterli olmadığını, topçu kontrolunün de önemli olduğunu fark etmiştir. Buna ek

olarak Allenby, 1917 yazında ağır topçu grupları oluşturmuş, bununla iki piyade kolordusunu

desteklemiştir. Bu topçu grupları karşılıklı topçu muharebeleriyle Türk topçusunun

etkisizleştirmişti. Küçük topçu grupları piyadeyi desteklerken ağır topçular Türk topçusu

üzerine yönlendiriliyordu.

Allenby'nin nicelik olarak yaptığı değişikliklerden ziyade orduda yaptığı zihniyet değişikliği de

dikkati çekiyor. Güçlü karakterinin, kişisel görünümünün askerler üzerindeki moral etkisi çok

büyüktü. Cephe hattındaki birlikleri sık sık ziyaret eder ve güven telkin ederdi.O dönem

İngiliz er ve subaylarının hatıratlarında hiç tahmin etmedikleri bir anda Allenby'nin ön

hatlara ziyaret gerçekleştirdiği, askerlerin elini sıktığı, konuştuğu sıkça vurgulanır.

Sadece kişisel olarak başarı yeterli değildi elbette. Allenby'nin başarılarından bir tanesi

ekibini yeteneklerine göre yeniden organize etmesiydi. Sir Edward Buffin XX. Kolordu

komutanlığına, en iyi süvari komutanlarından biri olarak kabul edilen Sir Philip Chetwode

XXI. Kolordu komutanlığına, ve Çanakkale Savaşı tecrübesi de bulunan Avustralyalı General

Henry Chauvel de süvari kolordusunun komutanlığına getirmiş, Batı cephesinde görev

yaptığı 3.Ordu'nun kurmay başkanı Sir Louis Bols'u da yanına almıştı. Bols , Guy Dawnay'i

(Çanakkale 'de 25 Nisan'daki meşhur V plajı çıkarması faciasından kurtulan yetenekli subay)

asistan olarak atadı.

Sonuçta Mısır İngiliz Kuvvetleri (hem moral hem de nicelik acıdan kapsamlı değişikliklerle)

Allenby'nin Filistin Ordusu halini almıştı.

İngiliz planı Birüssebi'deki Türk hatlarını 20.Kolordu ve süvari birlikleri ile birlikte kuşatma

üzerine planlanmıştı. Allenby'nin kurmayları 7 tümen gerektiğini bildirdiler. En önemli sorun

özellikle süvariler için suydu. Boru hatları döşendi. Depolar yapıldı. Ayrıca planda Türkler yok

etmeden Birüssebi'deki içme suyu kuyularına da ulaşmak vardı. İstihbaratın önemine de

değinmek gerekir. Allenby'nin kurmayları Türkleri aldatmak için plan da yaptılar. Osmanlı

Page 6: TARİH /// Tuncay Yılmazer : General Allenby, Osmanlı ......ordusu ana saldırıyı yine sahil şeridinden bekliyor havası verildi. Başlıca demir yolu, ve su hatları sahil yolu

ordusu ana saldırıyı yine sahil şeridinden bekliyor havası verildi. Başlıca demir yolu, ve su

hatları sahil yolu boyuncaydı. Meşhur (içinde yanlış bilgilerle dolu haritalar ve planlar

bulunan )sırt çantasını düşürme olayı da Meinertzhagen tarafından organize edilmişti.

General Edmund Allenby

31 Ekim 1917'de gece iyi saklanan Allenby'nin ordusu iki kolorduyla(!) Birüssebiye saldırdı.

Sürpriz bir şekilde İngilizlere en fazla dayanan Arap tümeni olmuştur. Türkler kuyuları yok

edemeden Allenby'nin süvarileri Birüssebi'ye girdiler. Osmanlıların sol kanadından

çevrilmeye başlayınca Gazze'deki birlikler geri çekilmeye başlamıştı. 9 Kasım'a kadar 8. Ordu

20 mil daha çekilirken Osmanlı Yıldırım Orduları Grup Komutanı ünlü Alman General

Falkenhayn karargâhını daha geriye taşıdı. Üç dinin kutsal şehri Kudüs neredeyse 4 asır

sonra İngiliz ordusunun tehdidi altındaydı. Yıldırım Orduları Grubu 26.000 zayiat ( şehit,

yaralı ve kayıp) vermişti. Allenby'nin kaybı'da 18.000 kişidir. İngiliz askeri tarihçi Cyrill Falls

"Allenby'nin piyadede bire iki , süvaride ise bire sekizlik bir üstünlüğe sahip olduğu

düşünülürse başarısının pekte büyük olmadığı anlaşılır. diye yazacaktır. Amerikalı askeri

tarihçi Ericksonn, Falls'ın topçu ve donanma bombardımanı üstünlüğünü ve devasa lojistik

desteği de hesaba katmadığını belirtir.

Page 7: TARİH /// Tuncay Yılmazer : General Allenby, Osmanlı ......ordusu ana saldırıyı yine sahil şeridinden bekliyor havası verildi. Başlıca demir yolu, ve su hatları sahil yolu

Filistin'in kapısı sayılan Gazze-Birüssebi hattı yarılmıştı artık. İngiliz birliklerinin kuzeye doğru

ilerlemesi devam etti. Neredeyse bir ay boyunca yapılan saldırılar Filistindeki Osmanlı

ordusunun hem moral hem de fiziki olarak yıpranmasına neden olmuştu. Allenby'nin

hükümetine verdiği "Noele kadar Kudüs'te olmak" sözü gerçekleşmek üzereydi. 7 Aralık'ta İngiliz

orduları şehrin kenar mahallelerine ulaştılar.

Allenby'nin harekatlarında dikkati çeken noktalardan bir tanesi ulaşım ve haberleşme

hatlarını öncelikle hedeflemesidir. Kudüs'e saldırırken öncelikle Kudüs-Nablus yolunu hedef

alması Osmanlı 7.Ordusu'nun geriyle irtibatını kesmek içindi.

Türk ve Alman subayların (yıllar sonra yazdıkları anılarında) birbirlerini karşılıklı suçlamaları

sözkonusu olsa da Kudüs'ün kaybı askeri literatürde çok tartışılmış değildir. Şehri savunan

Ali Fuat (Cebesoy) kutsal yerlerin daha fazla tahrip olmasını önlemek için geri çekildiklerini

belirtir. 8 Aralık sabahı yoğun sis , Kudüs'ün batısını savunan mevzilerdeki Türk birliklerinin

baskına uğramasına neden olmuştu. Von Kress ise anılarında şehrin savunulmasının

başarısız olduğunu belirtecektir.

Nedeni ne olursa olsun Kudüs kaybedilmiş, Mekke ve Bağdat'tan sonra bir dini merkez daha

Osmanlı İmparatorluğu'nun elinden çıkmıştır.Medine ise umutsuzca Lawrence'in yönettiği

Haşimi Arap birliklerinin kuşatmasına direnmektedir

Page 8: TARİH /// Tuncay Yılmazer : General Allenby, Osmanlı ......ordusu ana saldırıyı yine sahil şeridinden bekliyor havası verildi. Başlıca demir yolu, ve su hatları sahil yolu

General Edmund Allenby

General Sir Edmund Allenby ve kurmayları 11 Aralık 1917 günü Yafa kapısından yürüyerek

Kudüs'e girdiler.(Şehrin kutsallığına olan saygısından dolayı böyle davrandığı söylenir.)

Kudüs'ün alınması İngiliz Genelkurmayı açısından stratejik açıdan önemli kabul edilmese de

siyasi ve moral açıdan İtilaf Devletlerinde çok olumlu bir hava esmesine neden olmuştu.

Özellikle Amerikan kamuoyu , kutsal bir şehri Müslümanlardan geri alan "Modern Arslan Yürekli

Richard" Allenby'nin başarısından, 700 yıl sonra ilk kez Noel'in bu şehirde Hristiyan yönetimi altında kutlanacak

olmasından çok etkilenmişti. İngiliz Hükümeti'nin beş hafta önce de Filistin topraklarında Yahudilere yurt hakkını tanıyan Balfour Deklarasyonu" nu kabul ettiği hatırdan çıkarılmamalı. Başbakan Llyod George Filistin' de Yahudilere

yurt hakkı tanınması resmen açıklanmasının Araplar nezdinde oluşturabileceği rahatsızlıktan kaygı duyanlara,

"Filistinli Araplarla savaştığımız için onlara ulaşamadık" diyecekti.

Osmanlı Ordusu'nun Kara Günü ( 19 Eylül 1918 )

Allenby'nin planı Ekim 1917'deki Gazze – Birüssebi muharebelerinde uyguladığı planın tam

tersiydi. Her zaman olduğu gibi süvari asıl vurucu güç olacaktı. Osmanlı Ordusu cephe hattı

Aralık sonuna doğru Ölü Deniz'in doğusundan Akdeniz'e uzanıyordu. Yıldırım Orduları

komutanı Liman von Sanders'te İngilizlerin büyük saldırısının sol yanlarından olacağını

tahmin ediyordu. Allenby ise Şeria ırmağına yakın yerden aldatma taarruzu yapmak, daha

sonra denize yakın dar bir hat üzerinden Türk hatlarını yarıp geçmeyi planlıyordu.

Allenby'nin asıl amacı süvarilerle Osmanlı Ordusu'nun ana ulaşım hatlarını kesmekti. Bu

hedef elde edildikten sonra Türk kuvvetleri kuşatılacaktı.

İngilizlerin ana saldırısından önce 16 Eylül'de Albay T.Lawrence komutasındaki Bedevi

birlikleri Dera'ya saldırdı. Bir gün sonra cephe hattının ortalarında İngiliz 20.Kolordusu iki

gün süren saldırılarda bulundu. Yıldırım Orduları karargâhı artık büyük İngiliz saldırısının sol

yanlarından geleceğine ikna olmuştu. 8.Ordu Komutanı Cevat Paşa bu büyük saldırıdan

Page 9: TARİH /// Tuncay Yılmazer : General Allenby, Osmanlı ......ordusu ana saldırıyı yine sahil şeridinden bekliyor havası verildi. Başlıca demir yolu, ve su hatları sahil yolu

birkaç gün önce Sanders'i uyarmış, İngilizlerin büyük bir saldırı haz ırlığı içerisinde olduklarını

rapor etmiş, ancak dikkate alınmamıştı.

Yabancı tarihçilerin "Armageddon- Kıyamet" olarak adlandırdığı 19 Eylül 1918'de Türk askeri tarihinin en kara

günlerinden birisi yaşanacaktı. Saat 04.30 sıralarında kısa bir bombardıman dan sonra Allenby, takviyeli bir kolordu ile denize bitişen 20 km.lik bir hattan taarruza geçti. 7. ve 20. Türk piyade Tümenlerinin 8000 Tüfek, 120 topuna karşı

35.000 piyade, 9000 süvari, 400 topluk büyük bir güç yığmıştı .

Kroki: İngiliz ordusunun 19 Eylül 1918'deki Megiddo ( Nablus ) Saldırısı. Allenby'nin süvarileri

direkt Türk genel karargâhını hedeflemişlerdi.

Saat 7 sıralarında cephe yarılmıştı. Osmanlı 22. Kolordu karargahına cephenin çökmeye

başladığına dair ardı ardına raporlar gelmeye başlamıştı. 8.Ordu umutsuzca yardım

istiyordu. Liman Paşa eldeki son ihtiyatları da kullanmıştı. Anzak süvari birlikleri açılan

gedikten süratle içeri daldılar. Süvari tümenlerinin görevi Nasıra, Nablus ve Esdrelon

ovasının kuzey çıkışlarıydı. Savaş tarihinin en büyük süvari harekatlarından biri Megiddo

(Nablus) Muharebesinde gerçekleşiyordu. Nasıra'daki Yıldırım Orduları Grubu karargahı sağ

Page 10: TARİH /// Tuncay Yılmazer : General Allenby, Osmanlı ......ordusu ana saldırıyı yine sahil şeridinden bekliyor havası verildi. Başlıca demir yolu, ve su hatları sahil yolu

yanının imha olduğunu sol yanının açıkta kaldığını öğleye doğru öğrendiğinde iş işten

geçmişti. Sanders, Mustafa Kemal Paşa komutasındaki 7.Ordu'ya kuzeye doğru çekilmeye

başlamasını emretti. 20 Eylül'de Nasıra'ya giren Anzak süvarileri Liman von Sanders'i son

anda ellerinden kaçırdılar. Filistin ağır bir bozgun sonucunda kaybedilmiş, çok sayıda birlik

teslim olmuştu.

Sonuç:

Uzayıp giden karşılıklı siper hatlarının arasında birbirine umutsuzca saldıran, ağır topçu ve

makineli tüfek ateşi altında ölen binlerce askerle karakterize Birinci Dünya Savaşı'nda

Allenby gibi çarpıcı başarılar elde eden, savaşın kaderini değiştiren komutan sayısı azdır.

Biyografisini yazan bir araştırmacının ifadesiyle bu savaşın en iyi generallerinden biridir.

Yabancı tarihçiler Allenby'nin daha sonraları 2. Dünya Savaşı'nda kendini gösteren

"Blietzkrieg" operasyonlarının ilk uygulayıcısı olduğunu belirtirler.

20 yy'ın en önemli askeri tarihçi ve stratejistlerinden Liddel Hart'a göre Eylül 1918'deki

Allenby'nin zaferi esas olarak stratejik araçlarla gerçekleştirilmiş, çarpışmanın payı önemsiz

derecede kalmıştır. Clausewitz'in zaferin bedelinin kan olduğu şeklindeki dogmasının altında

kalanlar için bu harekatın değerini anlamak belki güçtür. Filistin harekatının geneli

değerlendirildiğinde Allenby'nin Türk ulaştırma ve iletişim hatlarını hedef aldığı dikkati

çekiyor. Liddel Hart'ın da haklı olarak belirttiği gibi "Bir ordunun ulaştırma hatlarını kesmek,

onun maddi alandaki örgütlenmesini felce uğratmak demektir. Çekilme yollarının tıkanması,

Page 11: TARİH /// Tuncay Yılmazer : General Allenby, Osmanlı ......ordusu ana saldırıyı yine sahil şeridinden bekliyor havası verildi. Başlıca demir yolu, ve su hatları sahil yolu

haberleşme imkanının kesilmesi ( Afule'deki ana haberleşme merkezinin İngiliz uçaklarınca

bombalanması ) Osmanlı Ordusunu felç etmiştir.

Unutulmaması gereken şudur. Allenby ne kadar stratejik deha olursa olsun karşısındaki

Osmanlı Ordusu'nun da gerek nicelik gerekse nitelik olarak çok kötü durumda olduğu

ortadadır. Osmanlı Ordusu bir ara toparlandığı Nisan 1918'de Şeria Muharebelerinde

Allenby'nin kuvvetlerini yenebilmişti. Türk tarihinin en ağır mağlubiyetlerinden biri olan

Nablus (Megiddo) Muharebesi'nin kaybedilmesinin Erickson'a göre 3 temel nedeni vardır:

Birincisi Stratejik düzeyde arazi Kafkas ve Çanakkale cephelerine göre daha uygundu.

Harekât düzeyinde Allenby'nin kolordu büyüklüğündeki birlikleri aldatma ve yığınak

amacıyla muharebe alanında kaydırmasına yeterli mesafeler bulunuyordu. Allenby

sayesinde 1917-1918 yıllarında İngiliz Ordusu temel muharebe alanı düzeyindeki taktik

tekniklerde muazzam ilerlemeler sağlamıştı. Harp tarihçisi Fahri Belen "Orduları birbirine denk

cephelere yaymak suretiyle her deliği kapamak isteyen zihniyet neticesinde, düşman herhangi bir yerde kuracağı

ağırlık merkezi ile cepheyi istediği yerden yarabilecek durumda idi." diye yazar. Türk savunması daha esnek olabilseydi bu kadar çabuk bir şekilde dağılma olmayabilirdi, Gazze'de olduğu gibi düzenli bir ricat tümen

seviyesindeki kuruluşların topyekün imhasını önleyebilirdi. Yukarıdaki düşüncelere ek olarak Osmanlı Genelkurmayı

Filistin'den gelen tehlikenin büyüklüğünü takdir edemediğini, Rusya'nın devrim sonucu yıkılması ve Bakü yolunun

açılması Azerbeycan'la bir nevi "Anschluss" rüyalarının doğmasına neden olduğunu düşünüyorum.

Liman von Sanders'in "emrimdeki subay kadrosu eksiliyor, subaylar daha yüksek üc retlerle

Kafkas cephesine gönderiliyor" yakınması boşa değildi.

1917 yılının İngiliz siyasetinde Türklere ders verme, onları bir an önce safdışı etmek isteyen

yeni "Churchill"i Llyod George ise bu görevi gerçekleştirecek "General Hamilton" da "General

Allenby" dir. Modern Savaş tarihinde taktik ve stratejik alanda bir çok yenilikleri uygulama fırsatı bulan Allenby Kudüs

başta olmak üzere Filistin'de ele geçirdiği bir çok şehirle "Haçlı Seferi" ruhunu yeniden diriltmiştir.

Peki İngilizler neden savaşın ilerleyen zamanlarında Filistin'e bu kadar önem vermişlerdi?

Llyod George'un Siyonist idealleri olan bir başbakan olduğu daha önce belirtmiştik. Kendi

Genelkurmayı ile ters düşme pahasına Allenby'nin Filistin'i bir an önce ele geçirmesini

isteyen ve destekleyen oydu. Görünen amaç Osmanlı'yı yıkmak olsa da muhtemel barışta

müttefiki olmasına rağmen Fransızları bu bölgeden olabildiğince hak iddia etmelerini

önlemek, Balfour deklarasyonunun hedef gösterdiği toprakları da bir an önce ele

geçirmekti. Kudüs'ün İngilizlerce alınmasının "Doğu Sorunu" nun bir şekilde halledildiğini, ancak

günümüze kadar süren Arap-İsrail Sorununun da sembol başlangıç noktalarından biri olduğu da açıktır .

Modern Türk tarihi Filistin bozgununu Arabistanlı Lawrence ve Arap ihaneti perspekt ifinden

ele almıştır. Bunun hatalı bir yaklaşım olduğu açık. Kimbilir? Batı Dünyası , Llyod George'un

o dönemde savaştıklarını söylediği Filistinli Araplara Osmanlı tarafını tutmanın bedelini hâlâ

daha ödetmiyor mu?

Bu yazı daha önce Kültür Dergisi, Filistin Özel Sayısı Yaz 2009 ( No:15) 'te yayınlanmış, alınan

izinle siteye konulmuştur.

Yararlanılan Başlıca Kaynaklar:

Page 12: TARİH /// Tuncay Yılmazer : General Allenby, Osmanlı ......ordusu ana saldırıyı yine sahil şeridinden bekliyor havası verildi. Başlıca demir yolu, ve su hatları sahil yolu

David Fromkin, Barışa Son Veren Barış, (Çev. Mehmet Harmancı) Epsilon Yayınları, 2004,

İstanbul

Anthony Bruce, The Last Crusade The Palestine Campaign in the First World War , John

Murray Publishers, London, 2003

Edward J. Erickson, Ottoman Army Effectiveness in World War I: A Comparative Study (Case

Series: Military History and Policy), Routledge, New York, 2007

Edward J. Erickson, Size Ölmeyi Emrediyorum – Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Ordusu,

Kitap Yayınevi, İstanbul, 2003

Matthew Hughes, Allenby and British Strategy in the Middle East 1917-1919, Frank Cass

Publishers, London, 1999

Edward Erickson , Gallipoli& Middle East 1914-1918, Amber Books, London, 2008

Fahri Belen, Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi V. Cilt 1918 Yılı Hareketleri, Genelkurmay

Başkanlığı , Ankara

Von Kress , Kuma Gömülen İmparatorluk,, Yeditepe Yayınevi, İstanbul, 2007

[status publish]

[geotag on]

[publicize off|twitter|facebook]

[category araştırma]

[tags TARİH, Tuncay Yılmazer, General Allenby, Osmanlı Ordusu, Filistin]