t.c. - İstanbul
TRANSCRIPT
T.C.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ
BİTİRME TEZİ
PERİODONTAL HASTALIKLARIN
SINIFLANDIRILMASI
PERİODONTOLOJİ ANABİLİM DALI
Esma Şevval ÜNALDI
0801150044
Tez Danışmanı: Doç. Dr. Ali ÇEKİCİ
Mayıs,2020
İSTANBUL
i
TEŞEKKÜR
Bu çalışma, İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Periodontoloji Anabilim Dalı’nda
yapılan Periodontal Hastalıkların Sınıflandırılması adlı lisans tez çalışmasını
içermektedir. Tez çalışmalarım boyunca bana yardımcı olan, düşüncelerini belirtip
beni yönlendiren danışman hocam Doç. Dr. Ali Çekici ’ye, lisans öğrenimim
sırasında ve tüm hayatım boyunca desteklerini esirgemeyen aileme, arkadaşlarıma ve
Dr. Dt. Engin Türkmen’e çok teşekkür ederim.
Esma Şevval ÜNALDI
ii
İÇİNDEKİLER
1. GİRİŞ……………………………………………………………………………1
1.1. PERİODONTAL HASTALIKLA İLGİLİ GENEL BİLGİLER………….1
1.2. TARİHSEL BAKIŞ…………………………………………………………..2
1.3. SINIFLANDIRMA SİSTEMLERİNİN TARİHSEL
GELİŞİMİ ……………...........................................................................................5
1.3.1. Klinik Özelliklere Göre Sınıflandırma……………………………………....5
1.3.2. Klasik Patoloji Sınıflaması…………………………………………………..6
1.3.3. İnfeksiyon-Konak Yanıtına Göre Sınıflandırma…...………………………..7
1.4. AAP 1999 SINIFLAMASI……………………………………………………8
1.5. AAP-EFP 2017 SINIFLAMASI…………………………………………......23
1.5.1. AAP-EFP 2017 Sınıflamasının Uygulanması ve Karar Verme……………..41
1.5.2. AAP-EFP 2017 Sınıflamasının Faydaları AAP 1999 Sınıflamasına Göre
Değişiklikler……………………………………………………………………….42
2. SONUÇ………………………………………………………………………....45
3. KAYNAKÇA……………………………………………………………….......46
4. ÖZGEÇMİŞ…………………………………………………………………....49
iii
ÖZET
Hastalıkların sınıflandırılması, hastalık isimlerinin kesin kriterlere göre bir araya
getirilmesinden oluşan bir kategoriler sistemi olarak tanımlanabilir. Sınıflamada,
hastalıkla ilgili veriler hekimler tarafından kolayca değerlendirilip incelenebilecek
bir formda sunulmalıdır. Hastalıkların sistemli bir şekilde düzenlenmesi, pratik ve
net bir tanı elde edebilmek ve doğru bir tedavi uygulayabilmek için gereklidir.
Periodontal hastalıklar ile ilgili geçmişten günümüze kadar birçok sınıflama sistemi
kullanılmıştır. Bilimsel gelişmeler kullanılan sınıflamaların bir süre sonra ihtiyaca
cevap vermemesine ve yeni sınıflama sistemleri oluşturulmasına neden olmaktadır.
Bu çalışmada sınıflandırma sistemleri tarihsel bir akış içerisinde incelenerek geçmiş
ve şimdiki zamanda kullanılan sınıflandırma sistemleri değerlendirilmiştir.
Çalışmada AAP 1999 sınıflaması ve AAP-EFP 2017 sınıflamasının tanımladığı
hastalıklar ve bu iki sınıflama arasındaki farklar açıklanmıştır.
iv
SUMMARY
Classification of diseases can be defined as a system of categories, which consists of
bringing together the names of diseases according to certain criteria. In classification,
data related to the disease should be presented in a form that can be easily evaluated
and examined by physicians. Systematic regulation of diseases is necessary in order
to obtain a practical and clear diagnosis and to apply a correct treatment. Many
classification systems have been used for periodontal diseases from past to present.
Scientific developments cause the classifications used to not meet the needs after a
while and to be created new classification systems.
In the present study, the classification systems were analyzed in a chronological flow
and old and current classification systems were evaluated. In the study, the diseases
defined by AAP 1999 classification and AAP-EFP 2017 classification are explained
and the differences between these two classifications are explained.
1
1. GİRİŞ
Periodontal ve peri-implant hastalıkları ve durumları için bir sınıflandırma şeması,
klinisyenlerin hastaları doğru bir şekilde teşhis etmesi ve tedavi etmesinin yanı sıra
bilim insanlarının etiyoloji, patogenez, doğal öykü ve hastalık ve durumların
tedavisini araştırması için gereklidir(1).
Literatürde tarih boyunca sunulan birçok sınıflama sistemi yer almaktadır. Yıllardır
periodontal hastalıkların sınıflandırılması hakkında periodontologlar arasında
tartışma yaşanmaktadır(2).Periodontal hastalıkların sınıflandırılması oldukça
karmaşık ve zordur. Bu nedenle şu ana kadar uygulanan veya halen kullanılmakta
olan sayısız sınıflandırma sistemi olması anlaşılabilir bir durumdur(3).
Günümüzde kullandığımız geçerli olan sınıflama sistemi 2017 yılında Journal of
Periodontology tarafından yayınlanmıştır. Bu sistemden önceki 1999 sınıflandırma
sistemi, klinik hikaye ve bulgular üzerinden konulan tanıyı esas alır.
Sınıflandırma sistemleri klinisyenlere hastalıkların ayrımını yapmada yol göstererek
tedavi stratejileri geliştirmelerinde kolaylık sağlar. Kanıta dayalı klinik denemelerde
referans olarak kullanılır. Uluslar arası sağlık toplulukları arasında iletişim dili
oluşmasında kolaylık sağlar. Herhangi bir hastalığı sınıflandırmak için ideal yol
etyolojik etkenin adını kullanmaktır.
1.1. PERİODONTAL HASTALIKLA İLGİLİ GENEL BİLGİLER
Periodontal hastalıklar, dişeti kenarındaki veya altında yer alan biyofilm halindeki
mikroorganizmaların neden olduğu yaygın görülen mikrobiyal enfeksiyonlardır(4).
Periodontal hastalıklardan biri olan gingivitis, dişetinin enflamatuar hastalığıdır.
Gingivitisin aksine periodontitis, kök yüzeyi boyunca bağlantı epitelinin göçü ve
periodontal ligament ile alveoler kemiğin ilerleyen yıkımıyla karakterizedir(5),(6).
Periodontitis tedavisinde klinik uygulamaların temelini oluşturan cerrahi olmayan
periodontal tedavi kapsamında uygulanan subgingival diş yüzeyi temizliği ve kök
yüzeyi düzleştirmesi işlemleri periodontal tedavinin başarısında büyük öneme
sahiptir. Ancak bu tedavi protokolünün bazı sınırlamaları vardır. Hasta ile ilgili
2
faktörler, lokal anatomik faktörler, periodontal hastalığın seyri, boyutu ve biyofilmin
kompozisyonu bu tedavinin etkinliğini azaltabilir (4). Periodontitis, yaşam kalitesi
üzerindeki etkisi nedeniyle kendi başına bir halk sağlığı sorunu olduğundan, aynı
zamanda diğer yaygın sistemik hastalıklar ve durumlarla da ilişkili olduğundan,
tedavi başarısı, önleme ve müdahale programları ve faaliyetleri büyük önem
taşımaktadır(7).
1.2. TARİHSEL BAKIŞ
Periodontal hastalıkların teşhisi ve tedavileri ile ilgili ilk bulgular antik döneme
kadar dayanmaktadır. Eski Mısır ve Çin parşömenlerinde 5000 yıl önce periodontal
hastalıklarla alakalı tedaviler yer almaktadır. İlk modern yazılar ise 10. Yüzyılda Ebu
El Kasım tarafından İspanya’da yazılmıştır. İlk diş hekimliği ders kitabı olarak Pierre
Fauchard tarafından yayınlanan ‘1728 yılında Diş hekimliği Cerrahisi’ periodontal
hastalıkların tedavilerini de içermektedir. 1771 yılında John Hunter tarafından ‘İnsan
Dişlerinin Tarihi’ ve 1778 yılında ‘Diş Hastalıklarında Pratik Yöntemler’ kitapları
yayınlamıştır. Bu kitaplar diş hekimliğinin bel kemiğini oluşturmasına rağmen
Hunter, modern diş hekimliğinin de bilimsel temelini sağlayan ilk bilim adamıdır (8).
Dişlerin çevresindeki bakterilerin varlığı 17. Yüzyılda Von Leeuwenhoe tarafından
keşfedilmiştir. ‘Animucules’ olarak tanıttığı mikrobiyolojik etkenler üzerinden
hastalıklar ile ilgili çıkarımlarda bulunmuştur. 19.yüzyılın ikinci yarsında ise
periodontitisin bakteriyel etyolojik etkeni olarak Pasteur Koch ve Listerin mikrop
teorisini bulmuştur(8).
İlk genel olarak kabul gören sınıflandırma 1966 yılında Ann Arbor(Michigan, ABD)
tarafından sunulmuştur. Periodontal hastalıkların gingivitis ve periodontitis olarak
kategorilendirmesi fikri neredeyse hiç tartışma olmaksızın kabul görmüştür(3).
3
1970 yıllarında sınıflandırmalar daha çok patomorfolojik temel üzerine
dayanmaktadır. Etyoloji ve patogenez üzerine bilgi eksikliği olduğu için hastalıklar
klinik görünümüne göre ayrıştırılmıştır. Bununla birlikte etyoloji ve mikrobiyolojik
temele dayalı dinamik patobiyolojik görünüm, 1982 yılında Page ve Schroeder
yazarları tarafından sınıflama kavramına farklı bir boyut katmıştır(3).
1999'da yapılan sınıflamada ise periodontal hastalıklar yedi ana gruba ayrılmıştır(9),
gingival hastalıklarla ilgili kapsamlı bir bölüm eklenmiştir, erişkin periodontitis
tanımı, kronik periodontitis olarak değiştirilmiştir, ayrı kategorilerde incelenen, hızlı
ilerleyen ve inatçı periodontitis tanımları elimine edilmiştir, çoğu vakada başlama
yaşının tespitindeki klinik zorluklar nedeniyle erken başlayan periodontitis tanımı
agresif periodontitis olarak değiştirilmiştir, sistemik hastalıklar sonucu oluşan
prepubertal periodontitis grubunu da içeren sistemik hastalıklarla ilişkili periodontitis
adı altında yeni bir grup oluşturulmuştur, periodontal abseler, periodontal-endodontal
lezyonları ve kazanılmış ya da gelişimsel deformiteleri içeren yeni bir kategori
oluşturulmuştur(10).
1999 sınıflamasının ardından geçen 19 yılda önemli değişiklikler oluşmuştur. Bu
değişiklikler,2017 Çalıştayı’nı yeni bir sınıflama geliştirmeye itmiştir.
4
PERİODONTAL HASTALIKLARIN SINIFLANDIRILMASININ
KRONOLOJİK SIRALAMASI
Tablo 1: Sınıflandırma sistemlerinin kronolojik sıralaması(11)
2017 yılında ise American Academy of Periodontology ve European Federation of
Periodontology tarafından yeni bir sınıflandırma yapılmıştır.
5
1.3. SINIFLANDIRMA SİSTEMLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ
Geçmişten bugüne sınıflandırma kriterleri olarak çeşitli sistemler benimsenmiştir.
Bu sistemler geçerli olduğu tarihlerde yapılan çalışmalar ile paralel olarak
hastalıkları birbirinden ayrıştırmak için kullanılmışlardır. Bugüne kadar üç farklı
sınıflama sistemi sınıflamaların alt yapısını oluşturmuştur(12):
1-Klinik özelliklere göre sınıflandırma(1870-1920)
2-Klasik patoloji sınıflaması(1920-1970)
3-İnfeksiyon-konak yanıtına göre sınıflandırma (1970-günümüz)
Periodontal hastalıkların doğası hakkında yeterli veri olmadığından sınıflandırma
sistemleri bu üç sistemin etkisiyle hazırlanmıştır. Şu anda kullanılan sınıflama esas
olarak infeksiyon konak yanıtına dayanmaktadır(12).
1.3.1. Klinik Özelliklere Göre Sınıflandırma(1870-1920)
Hemen hemen tüm antik eserler herhangi bir terminoloji kullanmadan dişlerin ve
destek dokuların çeşitli hastalıklarına değinmektedir. Periodontal hastalıkların ilk
özel terimi ise 1723 yılında Fauchard tarafından ‘Dişetlerinin İskorbütü’ olarak
tanımlanmıştır(12).
1870-1920lerde periodontal hastalıkların etyolojisi ve patogenezi hakkında herhangi
bir bilgi olmadığı için hastalıklar klinik karakterlerine dayanarak sınıflandırılmıştır.
1879 yılında Davis tarafından 3 yıkıcı periodontal hastalık tanımlanmıştır(12):
1-Minimal inflamasyon veya inflamasyon olmadan dişeti çekilmesi
2-Periodontal yıkımın kireçlenmeye sebep olması
6
3-Riggs Hastalığı (Dişeti kaybı olmadan alveol kemiğinde rezorbsiyon)
1886 yılında Black tarafından periodontal hastalıklar 5 gruba ayrılmıştır(12):
1-Civalı gingivitis, potasyum iyod gingivitis ve skorbüt
2-Gingivitisin acılı formu: Nekrotizan ülseratif gingivitisi andıran klinik bir
durumdur.
3-Basit gingivitis: Debris birikiminin sebep olduğu periodontal membrandaki
kalsiyum inflamasyonu ile ilişkilidir.
4-Periodontal membranda kalsiyum iltihabı: Tükürük ve serum kaynaklı diş taşı ile
ilişkilidir. Genellikle alveoler kemiğin yıkımı generalizedir. Yıkım genellikle yavaş
seyreder. Kronik periodontitis hastalığına benzer.
5-Phagadenic perisementitis: Bu hastalığın "periodontal membranın kalsiyum
inflamasyonu" ile birçok ortak özelliği vardır ama az diş taşı birikimi ve düzensiz
yıkım paterni gösterir. Alveoler kemiğin yıkımı yavaş ya da hızlı ortaya
çıkabilmektedir. Bir sonraki yayında Black bu terimi Kronik süpüratif perisementitis
ile değiştirmiştir.19. yüzyılın 2. yarısında ise periodontitis birçok ismin yerini
almıştır(12).
1.3.2. Klasik Patoloji Sınıflaması(1920-1970)
20 yüzyılın ilk yarısında birçok klinik akademisyen periodontal hastalıkların
sınıflandırılması ve isimlendirilmesi hakkında tartışmaya başlamışlardır. Gottlieb
genel olarak periodontal hastalıkların çeşitli formlarını açıkça ayırt edebilen ilk
yazardır. Periodontal dokularda dejeneratif değişiklikler nedeniyle yıkıcı periodontal
hastalıklar oluştuğunu ileri sürmektedir. Yürütülen çalışmada bazı yazarlar tarafından
periodontal hastalıklarda fibröz bağ dokusu içinde alveol kemiğin dejeneratif
değişimi olduğu ileri sürülmüştür(12).
7
Sonuç olarak 1920-1970de kullanılan tüm sınıflandırma sistemleri distrofik, atrofik
ya da dejeneratif kategorilerden oluşmaktadır.1970 yıllarında ise periodontal
hastalıklarla ilgili farklı bir sistem dominant hale gelmiştir(12).
1.3.3. İnfeksiyon-Konak Yanıtına Göre Sınıflandırma(1970-bugün)
1876 yılında Koch’un mikrop teorisinin deneysel kanıtından sonra bazı dişhekimleri
periodontal hastalıklara da bakterilerin neden olduğunu ileri sürmüştür. Miller
periodontal hastalıkların bulaşıcı olduğunu savunmuştur. Miller ayrıca sistemik
durumların hastalığın seyrini değiştirebileceğini de ortaya koymuştur. Böylece 1965-
1968 yıllarında infeksiyon konak yanıtı etkileşiminin keşfedilmesiyle sınıflandırma
bu yönde oluşturulmuştur(12).
1976-1977 yılları arasında periodontitisin var olduğu bölgelerde mikrobik
özgünlüğün olduğu tespit edilmiştir. Bu büyük buluş juvenil periodontitisi olan
hastaların nötrofilleri ile birleştiğinde kemotaksik ve fagositik aktivitelerde defektler
oluşması enfeksiyon konak yanıtı sisteminin başlangıcı olmuştur(12). Periodontal
hastalıkların sınıflandırılmasındaki bir başka dönüm noktası 1989’da enfeksiyon
konak yanıtı paradigmasına dayanan yeni bir sınıflamanın kabulüdür(12).
8
198
9
Sın
ıflaması
1- Erken Dönem Periodontitis
A. Prepubertal Periodontitis
1-Lokalize 2-Generalize
B. Juvenil Periodontitis
1-Lokalize 2-Generalize
C. Hızlı İlerleyen Periodontitis
2- Adult Periodontitis
3- Nekrotizan Ülseratif Periodontitis
4- İnatçı Periodontitis
5- Sistemik Hastalıklarla ilişkili Periodontitis
1.4. AAP 1999 SINIFLAMASI
Bu sistemden önceki 1989 sınıflandırma sisteminde hastalıkların başlangıç yaşı ve
ilerleme hızları esas alınarak kategorize edilmiştir. Ancak sistemdeki hatalar ve
çakışmalar yüzünden yeni yapılan sınıflandırma sistemi, klinik hikaye ve bulgular
üzerinden konulan tanıyı esas alarak tasarlanmıştır(9).
Periodontal Hastalık ve Durumların Sınıflandırılması
Gingival Hastalıklar
Plağa bağlı gingival hastalıklar*
Plağa bağlı olmayan gingival lezyonlar
9
Tab
lo
2:
Per
iod
ont
al
Has
talı
k
ve
Dur
uml
arın
Sın
ıfla
ndı
rıl
ma
sı(9
)
*At
aşm
an
kay
bı
olm
aksı
zın, varsa ilerlemeyip stabil kalmış olmalı
‡ Şiddet derecesine göre daha ileri bir sınıflama da yapılabilir.
1. Gingivitis
Kronik Periodontitis‡
Lokalize
Generalize
Agresif Periodontitis
Lokalize
Generalize
Sistemik Hastalıklara Bağlı Periodontitisler
Nekrotizan Periodontal Hastalıklar
Nekrotizan ülseratif gingivitis (NUG)
Nekrotizan ülseratif periodontitis (NUP)
Periodontal Abseler
Gingival abse
Periodontal abse
Perikoronal abse
Endodontik Lezyonlar ile İlişkili Periodontitis
Periodontal-endodontik lezyon
Endodontik-periodontal lezyon
Kombine lezyon
Gelişimsel veya Edinilmiş Deformiteler ve Lezyonlar
Plak ile ilişkili gingivitis ve periodontitise neden olabilecek diş ile ilişkili
lokalize faktörler
Dişin çevresindeki mukogingival deformiteler
Dişsiz bölgelerdeki mukogingival deformiteler
Oklüzal travma
10
Dental plak oluşumu ile ortaya çıkan gingivitis, gingival hastalığın en sık rastlanan
formudur. Gingivitis dişetinde iltihabi belirtilerin varlığı ile fakat buna rağmen
dişlerde ataşman kaybının görülmemesi ile karakterize bir hastalıktır. Gingivitis
ayrıca periodontitis sonucu ataşman kaybına uğramış fakat periodontal tedavi ile
ataşman kaybının stabilize edilmiş olduğu dişlerde dişetinde görülmektedir. Bu
şekilde tedavi edilmiş vakalarda plak etkileşimli gingival inflamasyon tekrar
edebilmektedir(2).
A) MİKROBİYAL DENTAL PLAĞA BAĞLI GİNGİVİTİS
Dental plağa bağlı gingivitislerde ortak karakteristik özellikler şunlardır(13):
·Dişeti kenarında plak varlığı
·Hastalığın dişeti kenarından başlaması
·Gingival renk değişimi
·Sulkular ısı değişimi
· Gingival eksuda artışı
·Dişetinin provokasyonu sonucu ortaya çıkan kanama
·Ataşman ve kemik kaybı gözlenmemesi
· Histolojik değişiklikler
· Plağın uzaklaştırılması ile geri dönüşümün sağlanması
1. Sadece dental plağa bağlı dişeti hastalıkları
Plağa bağlı gingival hastalıklar, dental plak biyofilminde ve dokularda bulunan
mikroorganizmalar ve konağın inflamatuar etkileşiminin bir sonucu olarak ortaya
çıkmaktadır. Dental plak ve konak ilişkisi lokal faktörlerin ve sistemik faktörlerin
veya her ikisinin etkileriyle değişkenlik gösterebilmektedir. İmmünosupresifler gibi
alınan bazı ilaçlar ve beslenme bozukluğu da konak cevabının şiddetini ve
11
değişkenliğini etkileyen faktörlerdendir(13). Kuron ve kök yüzeylerinde plak
retansiyonu sonucu diş taşı oluşumuna ek olarak gingivitise yol açabilecek lokal
faktörler ‘Gelişimsel veya Kazanılmış Deformite ve Durumlar ’ başlığı altında
sınıflandırılmıştır. Bu faktörler, plak mikroorganizmalarını tutma ve plak kontrol
teknikleri ile plağın uzaklaştırılmasını engelleme özelliklerinden dolayı periodontal
hastalığa yol açmaktadırlar(13).
2. Sistemik faktörlere bağlı dişeti hastalıkları
Sistemik hastalıklarla ilişkili gingival hastalıklar, sistemik hastalıkların, konağın
hücresel ve immünolojik fonksiyonları üzerinde meydana getirdiği etkiler sonucunda
ortaya çıkmaktadır(13).
a) Endokrin sistemle ilgili olanlar
Hormonal denge değişiklikleri gingival enflamasyona neden olmaz, ancak var
olan enflamasyonun şiddetini arttırır(14).
1. Puberteyle ilgili gingivitis
Puberte döneminde görülen gingivitiste dişetleri parlak kırmızı renktedir, ödemlidir
ve sondalama ile kontrolde kolayca kanar. Histolojik olarak; dişetinde çok katlı yassı
epitelin yer ortadan kalktığı, bağ dokusunda yoğun enflamatuar hücre
infiltrasyonunun olduğu gözlenir. Ayrıca bazı alanlarda fibroblastik proliferasyon ve
damarsal artış görülür(15).
2. Menstrual siklusla ilgili gingivitis
3. Hamilelikle ilgili gingivitis
a. Gingivitis
b. Piyojenik Granulamo
4. Diabetes mellitus ile ilgili gingivitis
İnsülin yetersizliği periodontal hastalığı başlatmaz, ancak enfeksiyona eğilimi
arttırır. Diğer taraftan vücutta herhangi bir dokunun enfeksiyonu söz konusu
olduğunda diyabetin şiddeti de artar(16).
12
b) Kanama diskrazileri ile ilgili olanlar
1. Lösemi ile ilgili gingivitis
Lösemi gibi kan hastalıkları immünolojik olarak periodonsiyumu destekleyen beyaz
kan hücrelerinin normal dengesini bozarak immün sistemi değiştirmektedirler. Bu
hastalıklarda şişkin, süngersi dişeti dokusu ile birlikte görülebilen dişetinde
genişleme ve kanama, kan hücrelerinin aşırı infiltrasyonu sonucu ortaya çıkan ortak
bulgulardır(17).
3. İlaçlara Bağlı Dişeti Hastalıkları
a) İlaca bağlı dişeti büyümeleri
Dişeti büyümesine neden olan ilaçlar 3 grup altında toplanmaktadır(18):
1. Anti konvülzanlar
2. İmmün süpresanlar
3. Kalsiyum kanal blokerleri
b) İlaca bağlı gingivitis
1. Oral kontraseptiflerle ilgili gingivitis
Gingival hastalıklarla meydana gelen dişeti hastalıkları fenitoin gibi antikonvülsan,
siklosporin gibi immünosupresif ilaçların ve nifedidipin, verampil, dilitiazem ve
sodyum valporat gibi kalsiyum kanal blokerlerinin kullanımı ile birlikte daha sıklıkla
görülmeye başlamıştır(13).
İlaca bağlı dişeti büyümelerinde kontrol edilmeyen plak akümülasyonu varlığı
durumu olumsuz yönde etkilemektedir. Premenopozal dönemde oral kontraseptif
kullanımının artması, gingival inflamasyon ve dişeti büyümesi insidansında bir artış
görülmesine yol açmıştır(13).
4. Malnütrisyona bağlı dişeti hastalıkları
a) Askorbik asit yetmezliği sonucu ortaya çıkan gingivitis
13
Malnütrisyona bağlı dişeti hastalıkları klinikteki askorbik asit(C vitamini )
eksikliğine bağlı olarak parlak, kırmızı, şişkin ve kanayan dişeti tanımlamalarıyla
dikkat çekmektedir. Beslenme bozuklukları immün fonksiyonu etkileyerek, konak
hücresinin kendisini oksijen radikalleri gibi hücresel ürünlerin yıkıcı etkilerine karşı
koruma özelliğini engellemektedir(13).
B) MİKROBİYAL DENTAL PLAĞA BAĞLI OLMAYAN GİNGİVİTİS
Periodonsiyum dokularında mikrobiyal plağa bağlı olmaksızın lezyon meydana
getiren sistemik durumların oral belirtileri nadir olarak görülmektedir. Bu gibi
hastalıkların görülme sıklığı, düşük sosyoekonomik gruplarda, gelişmekte olan
ülkelerde ve immün yetersiz bireylerde yüksektir(13).
1. Spesifik Bakteri Kökenli Dişeti Hastalıkları
a) Neisseria gonorrea’ ya bağlı dişeti hastalıkları
b) Treponema pallidiuma bağlı dişeti hastalıkları
c) Streptokok türlerine bağlı dişeti hastalıkları
Spesifik bakteriyel orijine bağlı gingival hastalıkların prevelansında, özellikle
gonnorhea(Neisseria gonorrea) ve sifiliz(Treponema pallidum) gibi seksüel yolla
geçen hastalıkların artması ile artış gözlenmektedir(13). Yani Neisseria gonorrhea,
Treponema pallidum, streptokoklar tarafından diş eti lezyonları oluşturulabilir(19).
Oral lezyonlar sistemik enfeksiyondan sonra sekonder olarak veya direkt infeksiyon
sırasında ortaya çıkabilmektedir. Streptokokal gingivitis ve gingivostomatitis, ateş ve
halsizlik, akut inflamasyon sonucu ağrı, diffüz, kırmızı şişkin dişeti, kanama ve
duruma bağlı olarak gingival abse oluşumu ile karakterize, az rastlanan akut
durumlardır. Gingival infeksiyonlar genellikle tonsilitle birlikte oluşmaktadır ve A
grubu beta hemolitik streptokoklar infeksiyonda etkendir(13).
14
2. Viral Kökenli Dişeti Hastalıkları
a) Herpes virüs enfeksiyonları
1. Primer Herpetik Gingivostomatitis
2. Rekürrent Oral Herpes
3. Varicella Zoster enfeksiyonları
Viral orijinden kaynaklanan gingival hastalıklar DNA ve RNA tarafından ortaya
çıkabilmektedirler, en sık rastlananı herpes virüsüdür. Lezyonlar, özellikle azalmış
immün fonksiyon sonucu latent virüslerin reaktivasyonu ile ilişkilidir(13).
3. Mantar Kökenli Dişeti Hastalıkları
a) Kandida türü enfeksiyonlar
b) Lineer gingival eritem
c) Histoplazmozis
Mantar orijinli gingival hastalıklar, immün yetersiz bireylerde, geniş spektrumlu
antibiyotiklerin uzun süreli kullanımı ile normal floranın yıkıma uğraması soncunda
sıkça görülmektedir. En sık rastlanan oral fungal infeksiyon Candida Albicans
tarafından ortaya çıkan, protetik lezyonların altında, topikal steroid kullanan
bireylerde, tükürük salgısı azalmış, tükürükteki glukoz seviyesi artmış veya tükürük
pH’ı azalmış kişilerde görülen Candidiazis’dir. Generalize bir candida infeksiyonu
dil, diş eti ve oral membran üzerinde, spanç ile uzaklaştırılabilen, uzaklaştırıldığında
kırmızı kanayan yüzey bırakan, beyaz görünümlü alanlarla karakterizedir(13).
HIV infeksiyonu taşıyan bireylerde candida infeksiyonları yapışık dişetinde
eritemlerle karakterizedir ve gingival eritem veya HIV sonucu ortaya çıkan gingivitis
olarak değerlendirilmektedir(20).
15
4. Genetik Kökenli Dişeti Hastalıkları
a) Kalıtımsal gingival fibromatozis
Klinik olarak kanıtlanmış durumların en sık rastlananlarından biri, otozomal
dominant veya nadiren otozomal resesif olabilen Kalıtımsal Gingival
Fibromatozis’dir. Gingival değişiklikler oluşumuna sebep olan genetik orijinli
alerjik reaksiyonlar çok sık rastlanan durumlar değildir fakat bazı restoratif
materyaller, diş macunları, ağız gargaraları, sakız ve besinler sonrasında dişetinde
alerjik reaksiyonlar görülmektedir. Bu gibi alerjik durumların teşhisini kanıtlamak
zordur, bu hastalıkların geçmişi hakkında geniş bilgi ve seçici eleme yöntemi
gerekmektedir(13).
5. Sistemik Hastalıklarla İlişkili Dişeti Hastalıkları
a) Mukokütanöz bozukluklar
1. Liken planus
2. Pemfigoid
3. Pemfigus vulgaris
4. Eritema multiforme
5. Lupus eritematozus
6. İlaca bağlı değişikler
b) Alerjik reaksiyonlar
1. Dental restoratif materyaller
a.Civa b.Nikel c.Akril
2. Diş macunları ve gargaralara bağlı reaksiyonlar
6. Travmatik lezyonlar
a) Fiziksel
b) Kimyasal
16
c) Termal
Travmatik lezyonlar, gingival ülserasyon, çekilme ile sonuçlanan diş fırçası ile
oluşan travma, koruyucu ve restoratif tedaviler sırasında diş hekimi tarafından
oluşturulan iatrojenik travma veya sıcak yiyecek ve içeceklerle minör yanmalar
sonucu dişetinde oluşan travmalar gibi istenmenden oluşan lezyonlardır (2).
Yabancı cisim reaksiyonları dişetinde lokalize inflamatuar durumlara yol açmakta ve
epiteldeki çatlaklardan dişeti bağ dokusuna yabancı maddenin girmesi ile ortaya
çıkmaktadır. Çok sık rastlanan örnekler bir dişin restorasyonu sırasında amalgamın
dişetine girmesi veya dişlerde politür yapılması sırasında aşındırıcıların dişetine
girmesi gibi örneklerdir(2).
2. Periodontitis
Periodontitis, dişleri destekleyen dokularda spesifik mikroorganizma veya spesifik
mikroorganizmalar tarafından oluşturulan, periodontal ligament ve alveoler kemikte
ilerleyen yıkım, periodontal cep oluşumu, dişeti çekilmesi veya her ikisi ile
sonuçlanan inflamatuar bir hastalıktır. Periodontitisi, gingivitisten ayıran klinik
özellik, klinik olarak gözlenebilen ataşman kaybıdır. Ataşman kaybı, genellikle
periodontal cep oluşumu ile birlikte meydana gelmekte ve alveolar kemiğin
yoğunluğu ve yüksekliğinde değişiklik meydana getirmektedir. Dişetinde renk,
kontur ve devamlılığın bozulması, sondalamada kanama gibi klinik özellikler, her
zaman, devam etmekte olan ataşman kaybının göstergesi olmayabilir. Buna rağmen,
hastanın belirli aralıklarla takibinde devam eden kanamanın ve inflamasyonun
varlığı, kanayan bölgede devam etmekte olan ataşman kaybı potansiyelinin açık bir
göstergesidir(2).
1. Kronik Periodontitis
En fazla erişkinlerde gözlenir, lokal faktörler ile periodontal yıkım ilişkilidir, birçok
mikrobiyal faktör rol alır, subgingival diş taşı sıklıkla mevcuttur, yavaş bir hızla
ilerler. Dişeti iltihabının daha derin dokulara sıçramış ve destek kemikte
17
rezorpsiyonlara bağlı olarak cep derinliklerinin 3mmden fazla olduğu hastalıktır.
Ağız içi tutuluma göre iki kısma ayrılır:
a) Lokalize form: %30’dan daha az bir tutulum vardır.
b) Generalize form: %30’dan daha fazla tutulum vardır.
Ayrıca periodontal ataşman kaybına göre de sınıflandırılır:
Az:1-2 mm ataşman kaybı vardır
Orta: 3-4 mm ataşman kaybı vardır
İleri: 5 mm ya da daha fazla ataşman kaybı vardır
2. Agresif Periodontitis
Kronik periodontitisten daha az görülür. İmmün sistem yetersizliğine bağlı olarak
periodontal patojenlerin ataklar halinde yaptıkları ve kısa süreçlerde gerçekleşen
doku yıkımları ile karakterizedir. Hızlı periodontal ataşman kaybı, hızlı alveoler
kemik kaybı, kalıtımsal geçiş, aggregatibacter (aa) actinomycetemcomitans
bakterisinin gözlenmesi, fagositoz bozukluğu gibi özellikleriyle kronik
periodontitisten ayrılır. Ağız içi tutuluma göre iki şekilde izlenir:
a) Lokalize form: Daha ziyade genç bireylerde ortaya çıkan, aa ve spiroketlerin
etken olduğu, 6 yaş dişlerinin meziyalinde ve insizivlerde kemik içi ceplerin oluşumu
ile karakterizedir (1. molarlar ve keser dişler dışında en fazla iki diş daha
etkilenmiştir).
b) Generalize form: Genellikle 30 yaş altı bireylerde izlenir, generalize proksimal
ataşman kaybı vardır (1. molarlar ve keser dişler dışında en az üç diş daha
etkilenmiştir), dönemsel olarak yıkım dönemlerinin tekrarlaması izlenir.
3. Sistemik Hastalıklarla İlişkili Periodontitis
a) Hematolojik bozukluklarla ilgili
1. Edinsel nötropeni
18
2. Lösemiler
3. Diğerleri
b) Genetik bozukluklarla ilgili
1. Ailesel ve siklik nötropeni
2. Down Sendromu
3. Lökosit adezyon bozukluğu sendromu
4. Papillon Lefevre sendromu
5. Chediak-Higashi sendromu
6. Histositozis sendromu
7. Glikojen depo hastalığı
8. İnfantil genetic agranülositozis
9. Cohen sendromu
10. Ehlers-Danlos sendromu ( Tip IV ve VIII )
11. Hipofosfatazi
c) Herhangi bir gruba dahil edilemeyen periodontal hastalıklar
Periodontitisin gelişiminde, bazı hastalardaki hematolojik ve genetik bozukluklar
etkili olmaktadır. Nötropeni, lökosit adezyon bozuklukları ve birçok tam olarak
teşhis edilemeyen multiple belirtili sendromlar gibi sistemik bozuklukların en büyük
etkilerinin, konak savunma mekanizmasında meydana getirdikleri değişiklikler
olduğu ortaya konmuştur. Bu sistemik bozuklukların klinik özelliklerinin birçoğu
erken yaşlarda ortaya çıkmakta, fakat hızlı ataşman ve diş kayıplarının olduğu
periodontitisin agresif formu ile karıştırılabilmektedir(2).
Sistemik bozukluğun hastalıkta majör predispozan faktör olduğu, plak ve diş taşı gibi
lokal faktörlerin bulunmadığı durumlarda sistemik hastalıklarla ilişkili periodontitis
teşhisi düşünülebilmektedir. Bu durumda, periodontal yıkımın, lokal faktörlerin
sonucunda ortaya çıktığı fakat diyabet veya HIV infeksiyonu gibi sistemik
19
durumların varlığında periodontal yıkımın arttığı vakalarda, teşhis modifiye kronik
periodontitis olarak belirtilmektedir(2).
4. Nekrotizan Periodontal Hastalıklar
a) Nekrotizan ülseratif gingivitis(NUG)
b) Nekrotizan ülseratif periodontitis(NUP)
Nekrotizan periodontal hastalıklar, ülsere ve nekrotik papiller ve sarımsı-beyaz veya
grimsi, yumuşak psödomembranla kaplı, bıçak sırtı görünümünü kaybetmiş,
kraterleşmiş papiller dişetinde sondalama ile veya spontan şekilde kanama, acı ve
kötü ağız kokusu ile karakterize periodontal hastalıklardır. Ayrıca bu hastalıklar,
ateş, halsizlik ve lenfodenopati ile birlikte görülmektedir. NUG’te ataşman kaybı
yoktur ve NUP’in klinik ataşman ve kemik kaybı gibi belirgin özellikleri haricinde,
NUG ve NUP aynı klinik özellikleri gösterir(8).
5. Periodontal Abse
Periodontal abse, periodontal dokuların hızlı yıkımı ile sonuçlanabilen akut
lezyonlardır. Periodontitisin tedavi edilmediği durumlarda veya tedavi süresinde kök
yüzeyi düzleştirilmesi ve diş taşı temizliği işlemleri sonrasında ortaya
çıkabilmektedir. Periodontal abse ayrıca periodontitis bulunmayan durumlarda,
yabancı cisim gömülmesi ve endodontik problemler sonucunda da ortaya
çıkabilmektedir. Tipik klinik belirtiler ağrı, şişlik, dişte okluzal yönde yükselme
hissi, sondalamada kanama ve mobilitedir. Servikal lenfodenopati, beyaz kan
hücrelerinde artış gibi sistemik bulgular da gözlemlenebilmektedir. Yapılan
araştırmalar sonucunda periodontal abseden sorumlu bakteri türleri F. nucleatum,
P.gingivalis, P. micros ve B. forsythus olarak belirlenmiştir(8).
6. Endodontik Lezyonlarla İlişkili Periodontitis
20
a) Endodontik-Periodontal Lezyonlar
Endodontik-periodontal lezyonlarda, pulpa nekrozu periodontal değişikliklere yol
açmaktadır. Pulpal infeksiyon ve pulpa nekrozu kaynaklı periapikal bir lezyon,
periodontal ligament yoluyla oral kaviteye açılmakta ve periodontal ligament ve
komşu alveoler kemiğin yıkımı ile sonuçlanmaktadır. Bu durum klinik olarak
lokalize, derin,dişin kök ucuna kadar uzanan periodontal cep olarak gözlenmektedir.
Pulpal infeksiyon, diğer kanallar yolu ile de drene olabilmekte, özellikle furkasyon
bölgesinde, klinik ataşman ve alveoler kemik kaybı ile sonuçlanmaktadır(2).
b) Periodontal-Endodontik Lezyonlar
Periodontal-Endodontik lezyonlar, ataşman kaybı ve kökün açığa çıkması ile birlikte
periodontal cep oluşumu ile karakterize periodontal lezyon kök yüzeyinde diğer
kanallar boyunca ilerleyerek, pulpada nekroz meydana getirebilmektedir. Periodontal
hastalığın ilerlemiş olduğu durumlarda, infeksiyon pulpaya apikal foramen yolu ile
ulaşabilmektedir. Kök yüzeyi düzleştirilmesi işlemi ile bir miktar sement, dentin
dokusunun ortadan kaldırılması ile açığa çıkan dentin tulubusları yoluyla gerçekleşen
bakteriel penetrasyon sonucu kronik pulpitis ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte, diş
taşı temizliği ve kök yüzeyi düzleştirilmesi yapılan birçok periodontitis vakasında
pulpal reaksiyon gözlenmemektedir(2).
c) Kombine Lezyonlar
Kombine lezyonlar, periodontal açıdan sağlıklı olmayan dişlerde aynı zamanda
pulpal nekroz ve periapikal lezyon ortaya çıktığı durumlarda oluşmaktadır. Pulpal
orijinli bir infeksiyon, periodontal orijinli bir infeksiyonla aynı anda ortaya
çıktığında, radyografik olarak kemik içi cep oluşumu görülmektedir(2).
Endodontik lezyonun periodontitisle ilişkili olduğu, özellikle rejeneratif tekniklerin
planlandığı durumlarda endodontik tedavinin periodontal tedaviden önce yapılması
gerekmektedir(2).
21
7. Gelişimsel ve Kazanılmış Deformiteler ve Durumlar
a) Plağa bağlı gingival hastalıklara/periodontitislere yatkınlığını arttıran ya
da etkileyen dişlerle ilişkili lokal faktörler(21)
Genel olarak etkili bir şekilde plağın uzaklaştırılmasının engellenmesi ve plak
akümülasyonunu arttırması sonucu, periodontal hastalığın başlaması ve ilerlemesine
sebep olan faktörler lokal faktörler olarak değerlendirilmektedir.3 ayrı grupta
incelenmektedir(8):
1. Dişsel anatomik faktörler
2. Restorasyonlar ve protezler
3. Kök fraktürleri
4. Servikal kök rezorpsiyonu ve sement incileri
b) Dişler çevresindeki mukogingival tutulumlar ve deformiteler (21)
Mukogingival, mukogingival birleşim ve bu birleşimin dişeti alveolar mukoza
frenulumlar, kas ataşmanları, vestibüler forniksler ve ağız tabanı ile olan ilişkisini
tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Mukogingival deformite dişeti ve alveolar
mukozanın normal formundan belirgin şekilde farklılaşması olarak tanımlanabilir ve
bazı durumlarda alttaki alveolar kemik dokusunu da içermektedir(8).
1. Gingival/yumuşak doku çekilmeleri
a. Fasiyal ya da lingual yüzeyler
22
b. İnterproksimal( papiller)
2. Keratinize dişeti eksikliği
3. Azalmış vestibuler derinlik
4. Yüksek frenulum ya da kas tutunması
5. Gingival doku büyümesi
a. pseudocepler
b. diş eti kenarı tutarsızlığı
c. fazla diş eti görüntüsü
d. diş eti büyümeleri
6. Anormal renk
c) Dişsiz kret bölgelerindeki mukogingival deformite ve durumlar(21)
Dişsiz bölgelerdeki mukogingival deformiteler ve durumlar, genellikle
kaybedilen dişlerin protetik olarak veya implant yerleştirilerek restore edilmeleri
öncesinde rejeneratif cerrahi işlemlerin uygulanmasını gerektirmektedir(8).
Sınıflandırmanın bu bölümünde yer alan deformite ve durumlar ayrı birer hastalık
değillerdir ancak bunlar periodontal hastalıkların modifikasyonları veya tedavi
sonuçlarının birer parçasıdır. Periodontistler tedavi kapsamına alabilmek için bu
grubu yeni bir sınıflandırma altında toplamışlardır(8).
1.Vertikal/horizontal kret yetersizliği
2. Dişeti ve keratinize dokuların eksikliği
3. Dişeti ve yumuşak doku büyümeleri
4. Yüksek frenulum tutulumu ya da kas pozisyonu
5. Azalmış vestibuler derinlik
23
6. Anormal renk
8. Okluzal Travma
a) Primer okluzal travma
b) Sekonder okluzal travma
1.5. AAP-EFP 2017 SINIFLAMASI
1999 Çalıştayı’ndan bu yana nüfus çalışmalarından, temel bilim araştırmalarından,
çevresel ve sistemik risk faktörlerini değerlendiren epidemiyolojik çalışmalardan
elde edilen kanıtlardan önemli yeni bilgiler ortaya çıkmıştır.
Bu kanıtların analizi, 2017 Çalıştayı’nı yeni bir sınıflandırma geliştirmeye itmiştir.
PERİODONTAL HASTALIKLARIN SINIFLANDIRMASI
(2017 AAP,EFP)
Son 1999 sınıflandırmasının ardından geçen 19 yılda önemli değişiklikler
oluşmuştur. Periodontitis kronik, agresif (lokalize ve generalize), Nekrotizan ve
sistemik hastalıklara bağlı olarak sınıflandırılmıştı.
2017 Kasım ayında Şikago’da Amerika Periodontoloji Akademisi ve Avrupa
Periodontoloji Federasyonu ve Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen uzmanlar
tarafından bir çalıştay organizasyonu düzenlenmişti. Burada periodontal ve peri-
implant hastalık ve durumları yeniden gözden geçirilerek sınıflama güncellenmiştir.
24
Tablo 3:Periodontal ve Peri-implant Hastalık Ve Durumların Sınıflandırılması
2017(1)
Çalıştay; bir veya daha fazla bölgedeki dişeti iltihabı bulunmasıyla, iltihabi
durumunun tanımlanması arasındaki farka odaklanmıştır. Sondalamada kanamanın
gingivitisin tanısında birincil parametre olması gerektiğine karar verilmiştir.
Periodontitisin başarılı bir şekilde tedavisinin tamamlanmasından sonraki periodontal
sağlık ve diş eti iltihabını da tanımlamıştır. Tedavinin tamamlanmasından sonra
sondalamada kanama ve cep derinliği baz alınarak sağlık ve inflamasyon konusunda
özgün tanımlar kabul edilmiştir. Bu ayrım, periodontitis tedavisi gören hastanın daha
kapsamlı bir bakım ve gözetime gereksinim duyduğunu vurgulamak için yapılmıştır.
Gingivitisin periodontal sağlık durumuna dönebileceği, ancak periodontitisin başarılı
bir tedaviyi takiben bile olgunun hala periodontitis hastası olarak adlandırılmasını ve
nüksü önlemek için yaşam boyu destekleyici bakım gerektiği kabul edilmiştir.
25
Ayrıca, plağa bağlı olmayan dişeti hastalıklarının kapsamı ve primer etiyolojiye
dayalı durumları yeniden düzenlenmiştir (Tablo 4).
26
Tablo 4
PERİODONTAL SAĞLIK, GİNGİVAL HASTALIKLAR/DURUMLAR
1. Periodontal ve gingival sağlık
a. Sağlam bir periodonsiyumda klinik gingival sağlık
b. Geçirilen periodontal hastalığa bağlı olarak azalan periodonsiyumda klinik
gingival sağlık
i. Stabil periodontitisli hasta
ii. Periodontitisi olmayan hasta
2. Dental biyofilme bağlı gingivitis
a. Sadece dental biyofilme bağlı
b. Sistemik veya lokal risk faktörlerine bağlı
c. İlaca bağlı dişeti büyümeleri
3. Dental biyofilme bağlı olmayan gingival hastalıklar
a. Genetik/gelişimsel hastalıklar
b. Spesifik enfeksiyonlar
c. İltihabi ve immün durumlar
d. Reaktif lezyonlar
e. Noeplazmalar
f. Endokrin, beslenmeyle ilgili ve metabolik hastalıklar
g. Travmatik lezyonlar
h. Gingival pigmentasyon
Tablo4:PeriodontalSağlık,GingivalHastalık/Durumlar (1)
27
PERİODONTAL SAĞLIK
Periodontal sağlık, klinik olarak saptanabilir enflamasyonun yokluğudur. Periodontal
sağlık, klinik olarak değerlendirildiği gibi, diş eti iltihabı, periodontitis veya diğer
periodontal durumlarla ilişkili hastalığın yokluğuna dayanmalıdır ve başarılı bir
şekilde tedavi edilen diş eti iltihabı veya periodontitis öyküsü olan hastaları
içerebilir(22).Sağlam bir periodonsiyumda klinik diş eti sağlığı, sondalamada
kanama, eritem, ödem, hasta semptomlarının, ataşman ve kemik kaybının
olmamasıyla karakterizedir. Fizyolojik kemik seviyesi, mine sement sınırının 1.0-3.0
mm apikalinde izlenir. Sağlıklı dişetinin hacim olarak % 40’ını epitelyal yapılar (%
30 oral epitel, %10 bağlantı epiteli) ve % 60’ını bağ dokusu oluşturur(23):
1.Sağlam bir periodonsiyumda klinik dişeti sağlığı
2.Periodontitis olmayan hastada azalmış periodonsiyumda klinik dişeti sağlığı
3. Başarılı bir şekilde tedavi edilen periodontitis hastasında(Stabil periodontitisli
hasta) azalmış bir periodonsiyumda klinik dişeti sağlığı
DENTAL BİYOFİLME BAĞLI GİNGİVİTİS
Plağa bağlı gingivitis, ataşman kaybı olmaksızın diş eti dokusunda sınırlı olan plak
birikimine bağlı nonspesifik enflamatuar reaksiyondur. Geridönüş özelliği olup
genelde ağrısızdır(24). Gingivitisli dişetinin rengi enflamasyon nedeniyle açık
kırmızıdan koyu kırmızıya kadar değişebilir. Dişetinin rengi; dokunun
keratinizasyonu, vaskülaritesi, dilate damarların etrafındaki fibröz dokunun miktarı
ve dokudaki kan akımı miktarına bağlıdır(25).Sadece yumuşak dokuyu ilgilendiren
bir hastalık olduğu için, dental biyofilme bağlı gingivitisin radyografik bulgusu
yoktur(26).
1. Sağlam bir periodonsiyumda gingivitis
Sağlam bir
periodonsiyum
Sağlık Gingivitis
Ataşman kaybı Yok Yok
Cep derinlikleri ≤3 mm ≤3 mm
Sondalamada kanama Minimal≤ %10 ≥ %10
Radyolojik kemik kaybı Yok Yok
28
Tablo 5:Sağlam bir periodonsiyumda gingivitis
2. Periodontitis olmayan hastada azalmış bir periodonsiyumda gingivitis
Periodontitis olmayan
hastada azalmış bir
periodonsiyumda
gingivitis
Sağlık Gingivitis
Ataşman kaybı Evet Evet
Cep derinlikleri ≤3 mm ≤3 mm
Sondalamada kanama Minimal≤ %10 Evet ≥ %10
Radyolojik kemik kaybı Mümkün Mümkün
Tablo 6: Periodontitis olmayan hastada azalmış bir periodonsiyumda gingivitis
3. Başarılı bir şekilde tedavi edilen periodontitis hastasında azalmış bir
periodonsiyumda gingivitis
Stabil bir periodontitis
hastasında
Sağlık Gingivitis
Ataşman kaybı Evet Evet
Cep derinlikleri ≤4 mm (tedavi sonrası
klinik fenotiplerin farklı
olacağı düşünülerek bu
şekilde kabul edilmiştir.)
≤3 mm
Sondalamada kanama ≤ %10 ≥ %10
Radyolojik kemik kaybı Evet Evet
Tablo 7: Başarılı bir şekilde tedavi edilen periodontitis hastasında azalmış bir
periodonsiyumda gingivitis
Epidemiyolojik verilere göre, plağa bağlı gingivitisin dental popülasyonda her yaşta
yaygın olduğu ve bu hastalığın en yaygın periodontal hastalık şekli olduğu kabul
edilmiştir.
Gingivitis, periodontitis için önemli bir risk faktörüdür ve gerekli bir ön koşul olarak
kabul edilir.
DENTAL BİYOFİLME BAĞLI OLMAYAN GİNGİVAL HASTALIKLAR
29
Genellikle biyofilm uzaklaştırılsa bile iyileşmeyen durumları kapsar. Bu lezyonlar
sistemik bir durumun belirtileri olabilir veya ağız boşluğunda lokalize olabilir. Bu
lezyonlar dental plaktan kaynaklanmamakla birlikte, klinik bulguların şiddeti sıklıkla
plak birikimine ve sonrasında gingival enflamasyona bağlıdır.
a. Genetik/Gelişimsel Hastalıklar
1.Herediter gingival fibromatozis
b. Spesifik Enfeksiyonlar
1.Bakteri Kökenli
1.1 Nekrotizan Periodontal Hastalıklar
1.2 Neisseria gonorrhoeae
1.3 Treponema pallidum
1.4 Mycobacterium tuberculosis
1.5 Streptococcal gingivitis
2.Viral Kökenli
2.1 Coxsackie virüsü
2.2 Herpes simpleks 1-2
2.3 Varisella zoster virüsü
2.4 Molluscum contagiosum virüsü
2.5 Human papilloma virüsü
3. Mantar Kökenli
3.1 Kandidiyazis
3.2 Diğer mikozlar
c. İltihabi İmmün Durumlar
1. Aşırı duyarlılık reaksiyonları
1.1 Kontakt alerji
30
1.2 Plazma hücreli gingivitis
1.3 Eritema multiforme
2. Deri ve mukozanın otoimmün hastalıkları
2.1 Pemfigus vulgaris
2.2 Pemfigoid
2.3 Liken planus
2.4 Lupus eritematozus
3. Granülomatöz inflamatuar durumlar(Orofasiyal granülomatozis)
3.1 Crohn Hastalığı
3.2 Sarkoidoz
d. Reaktif Lezyonlar
1. Epülisler
1.1 Fibrous epulis
1.2 Kalsifiye fibroblastik granülom
1.3 Piyojenik granülom(vasküler epulis)
1.4 Periferik dev hücreli granülom(veya merkezi)
e. Neoplazmalar
1.Premalign tümörler
1.1 Lökoplaki
1.2 Eritroplaki
2. Malign tümörler
2.1 Skuamöz hücre karsinoması
2.2 Lösemi
2.3 Lenfoma
f. Endokrin,beslenmeyle ilgili ve metabolik hastalıklar
31
1. Vitamin eksiklikleri
1.1 C vitamini eksikliği(skorbüt)
g. Travmatik Lezyonlar
1. Fiziksel/Mekanik travma
1.1 Friksiyonal keratozis
1.2 Diş fırçalama kaynaklı diş eti ülserasyonu
1.3 Kendine zarar verme
2. Kimyasal(toksik) travma
2.1 Asitleme
2.2 Klorheksidin
2.3 Asetilsalisilik asit
2.4 Kokain
2.5 Hidrojen peroksit
2.5 Diş macunu deterjanları
2.6 Paraformaldehit veya kalsiyum hidroksit
3. Termal travma
3.1 Mukoza yanıkları
h. Gingival Pigmentasyon
1. Gingival pigmentasyon/melanoplaki
2. Sigara içen melanoz
3. İlaçla oluşan pigmentasyon(antimalaryaller;minosiklin)
4. Amalgam tattoo
32
PERİODONTİTİS
Periodontitis, disbiyotik plakla ilişkili ve periodontal destek dokuların ilerleyici
yıkımı ile karakterize olan kronik çok-faktörlü enflamatuar bir hastalıktır.
Primer özellikleri,klinik ataşman kaybı,radyografik olarak değerlendirilen alveolar
kemik kaybı,periodontal cep oluşumu ve kanama varlığıdır.
Çalıştay, patofizyoloji hakkındaki bilgilere dayanarak periodontitisi üç formda
tanımlamıştır: Nekrotizan periodontitis, sistemik hastalıklara bağlı periodontitis ve
periodontitis (daha önce “kronik” veya “agresif” olarak kabul edilen hastalık formları
şimdi “periodontitis” olarak tek bir kategoride toplanmıştır). Çalıştay, yeni kanıtlar
ortaya çıktıkça zaman içinde uyarlanabilen çok boyutlu bir sisteme dayanan
periodontitis sınıflandırma çerçevesi üzerinde anlaştı.
Yeni sınıflama bir evreleme(evre I-IV) ve derecelendirme(derece A-C) yaklaşımı
(27) kullanarak hem hastalık şiddetini / kapsamını hem de ilerlemesini yakalayarak
ve hem geçmiş hastalık deneyimini hem de gerekli tedavilerin karmaşıklığını göz
önünde bulundurarak periodontitisi çok boyutlu olarak karakterize eder. Hastalar,
klinik ataşman kaybı, miktar ve yüzde olarak kemik kaybı, sondalanan cep derinliği,
açısal kemik defektlerinin miktarı ve derecesi, furkasyon tutulumu, mobilite ve
periodontal nedenlerle diş kayıpları gibi değişkenler göz önüne alınarak
sınıflandırılır.Hastalar klinik ataşman seviyesi veya kemik kaybı göz önünde
bulundurularak ana kriter(şiddet evrelendirmesi) olarak 4 aşamada(I-IV)
sınıflandırılır. Sondalanan cep derinliği ve kemik kaybı tipi(dikey ve/veya yatay) ve
furkasyon tutulumu gibi diğer faktörler,karmaşıklık aşamasına geçmek için
kullanılır. Daha sonra şiddet evrelemesindeki bulgular, belirli bir aşama elde etmek
için karmaşıklık evrelemesi bilgisiyle tamamlanır; periodontitis nedeniyle eksik diş
sayısı, geçmiş hastalık kapsamının bir ölçüsü olarak da tedavi karmaşıklığının bir
33
parçası olarak kabul edilir. . Hastalar, geçmiş hastalık progresyon hızıyla (ör. Kemik
kaybı / yaş indeksi (27) dolaylı olarak ölçülür) üç düzeyde(derece) sınıflandırılır.(A
derece(grade) - düşük risk, B derece - orta risk, C- derece hastalığın ilerlemesi için
yüksek risk). Periodontitisin ilerlemesinde ağız hijyeni, genel sağlık durumu, sigara,
diyabette metabolik kontrol düzeyi gibi diğer kolaylaştırıcı etkenler de rol
oynamaktadır (Tablo 8).
Şiddet (Severity)
1999 sınıflaması şiddete dayalıdır. En önemli eksiği şiddetli periodontitis grubuna
girmesi gereken bir hastanın diş kaybının dikkate alınmaması nedeniyle gözden
kaçmasıdır.2017 sınıflaması ise diş kaybını değerlendirir.
Yayılım
Periodontal yıkıma sahip diş sayısı bu sınıflamada dikkate alınmıştır.
İlerleme Hızı
En büyük problem ilk muayenede bunu değerlendirmektir.
Bir hastayı periodontitis vakası olarak tanımlamak için gerekenler:
1.Enflamasyona bağlı periodontal doku desteğinin kaybı(Bu,periodontitisin birincil
özelliğidir.) olmalı
2.Kemik kaybıyla ilgili radyolojik değerlendirmelerle interproksimal doku kaybının
varlığı
3.En az birbirine komşu olmayan iki dişte interdental klinik ataşman kaybı ≥2 mm
olmalı
4.İkiden fazla dişte bukkal ve lingualde ≥ 3 mm cep ve ≥ 3 mm klinik ataşman kaybı
olmalı
34
Tablo 8.
PERİODONTİTİSİN FORMLARI
1. Nekrotizan Periodontal hastalıklar
a. Nekrozitan Gingivitis
b. Nekrotizan Periodontitis
c. Nekrotizan Stomatitis
2. Sistemik Hastalıklara Bağlı Periodontitisler
Bu koşulların sınıflandırılması, Uluslararası İstatistiksel Hastalık Sınıflandırması ve
İlgili Sağlık Sorunları (ICD) kodlarına göre primer sistemik hastalığa göre yapılmalıdır.
3. Periodontitis
a. Evreler: Şiddet ve Kompleksiteye Bağlı
Evre I: Periodontitis başlangıcı
Evre II: Orta Derecede Periodontitis
Evre III; Diş Kayıplarına Neden Olabilecek Şiddetli Periodontitis
Evre IV: Dentisyonun Tümüyle Kaybedilme Potansiyeli Olan Şiddetli
Periodontitis
b. Kapsam ve Dağılım: Lokalize, generalize molar – kesici dağılımı
c. Dereceler: Kanıt veya hızlı ilerleme riski, tedaviye beklenen yanıt
Derece A: Yavaş ilerleyen
Derece B: Orta hızda ilerleyen
Derece C: Hızlı ilerleyen
Tablo 8:Periodontitisin Formları
(1)
35
Stage(Evre) Evre I Evre II Evre III Evre IV
Şiddet İnterdental
klinik
ataşman
kaybı
1-2 mm 3-4 mm ≥5 mm ≥5 mm
Şiddet Radyografik
kemik kaybı
Koronal 1/3 Koronal 1/3 Orta veya
apikal 1/3
Orta veya
apikal 1/3
Şiddet Diş kaybı Periodontal
kaynaklı
kaybedilen
diş yok
Periodontal
kaynaklı
kaybedilen
diş yok
Periodontal
kaynaklı ≤4
diş kaybı
Periodontal
kaynaklı ≥5
diş kaybı
Tablo 9:Evreler
Stage(Evre) Evre I Evre II Evre III Evre IV
Komplekslilik Lokal Sondalama
derinliği
≤4 mm
Genellikle
horizontal
kemik
kaybı
Sondalama
derinliği ≤
5 mm
Genellikle
horizontal
kemik
kaybı
Evre II’ye
ek olarak
Sondalama
derinliği
≥6mm
Vertikal
kemik
kaybı≥3
mm
Sınıf II–
III
furkasyon
defektleri
Orta kret
defekti
Evre III’e ek
olarak
Çiğneme
disfonksiyonu
Sekonder
oklüzal
travma(diş
mobiltesi≥2)
Şiddetli
alveol kret
kaybı
Dikey boyut
azalmış
20den az
diş(10
karşılıklı
dişten az)
Boyut ve
dağılımı
Tanımlayıcı Lokalize (≤%30 diş) , Generalize, Molar-İnsizal
Bölge
Tablo 10:Evreler I,II,III,IV
36
Tablo 11:Dereceler
Grade(Derecelendirme) Grade
A:Yavaş
ilerleme
Grade B:Orta
hızla ilerleme
Grade C:Hızlı
ilerleme
Dereceyi
modifiye
eden
faktörler
Risk
faktörleri
Sigara Sigara içmiyor Günde <10
adet içiyor
Günde ≥10
adet içiyor
Diyabet Normal HbA1c <7.0
olan diyabetli
hasta
HbA1c ≥7.0
olan diyabetli
hasta
Tablo 12:Dereceler A,B,C
Grade(Derece) Grade
A:Yavaş
ilerleme
Grade
B:Orta
hızla
ilerleme
Grade
C:Hızlı
ilerleme
Birincil
Kriterler
İlerlemenin
doğrudan
kanıtları
Veri
analizi(Radyografik
kemik kaybı veya
klinik ataşman
kaybı)
5yıl
sonunda
bir kayıp
yok
5yıl
sonunda
<2 mm
kayıp
5yıl sonunda
≥2 mm kayıp
İlerlemenin
dolaylı
kanıtları
Kemik kaybı % /
yaş
<0.25 0.25 –
1.0
> 1.0
İlerlemenin
dolaylı
kanıtları
Vaka fenotipi Düşük
seviyeli
yıkıma
sebep
olan ağır
biyofilm
Biyofilm
miktarı
ile
orantılı
yıkım
Biyofilm
miktarına
göre abartılı
yıkım.Hızlı
ilerleyen ve
erken
başlangıçlı
spesifik
hastalık
dönemlerini
düşündüren
modeller(örn.
Molar-insizal
bölge)
37
Sigara ile ilişkili periodontitis
Tütün kullanımı bir zamanlar bir alışkanlık olarak sınıflandırılmış olsa da şu an
nikotin bağımlılığı ve kronik tekrarlayan bir tıbbi bozukluk (Uluslararası
Hastalıkların Sınıflandırılması) olarak kabul edilmektedir. Sigaranın periodontitis
riskini 2‐7 kat artırdığı bilinmektedir(28).Ancak sigara içenlerde periodontitisin özel
periodontal fenotipik özellikleri yoktur. Bununla birlikte, tütün kullanımı
periodontitisin önemli bir modifiye edici faktörüdür ve bir tanımlayıcı olarak
periodontitisin klinik tanısına dahil edilmelidir(29).Periodontitisin yeni
sınıflandırmasına göre mevcut tütün kullanım seviyesi, periodontitisin
derecelendirilmesini etkilemektedir.
Diyabetle İlişkili Periodontitis
Diyabetli hastalarda periodontitise özgü bir fenotipik özellik yoktur.Bu nedenle
diyabetle ilişkili periodontitis ayrı bir hastalık değildir.Bununla birlikte
diyabet,periodontitisin önemli bir modifiye edici faktörüdür ve bir tanımlayıcı olarak
periodontitisin klinik tanısına dahil edilmelidir(30).Periodontitisin yeni
sınıflandırmasına göre,diyabette glisemik kontrol seviyesi periodontitisin
derecelendirilmesini etkiler.
SİSTEMİK HASTALIKLARLA İLİŞKİLİ PERİODONTAL DOKU KAYBI
Çeşitli sistemik hastalıklar ve durumlar periodontitisin seyrini etkileyebilir veya
periodontal bağlantı üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir(31). Yeni sınıflama,
periodontal dokuları etkileyen sistemik hastalıkları ve koşulları da kapsar. Papillon
Lefèvre Sendromu gibi şiddetli periodontitise yol açan ender sistemik hastalıklar
bulunmaktadır. Bu tür durumlar “Sistemik Hastalığın Etkilediği Periodontitisler”
olarak sınıflandırılır. Bu sınıflandırma birincil sistemik hastalığı temel almaktadır.
Neoplastik hastalıklar gibi sistemik durumlar, plağa bağlı periodontitisten bağımsız
olarak periodontal dokuları etkileyebilir. Bu tür klinik durumlar birincil sistemik
hastalığa göre sınıflandırılmalı ve “veya Periodontal Dokuları Etkileyen Sistemik
Hastalık ve Durumlar” olarak gruplandırılmalıdır. Bununla birlikte; periodontitisin
seyrini değiştiren kontrol altına alınmamış diabetes mellitus gibi yaygın sistemik
hastalıklar da bulunmaktadır. Bu gibi durumlar periodontitis gibi karmaşık
hastalıkların multifaktöriyel doğasının bir parçası olarak görünmekte, tasnif ve
derecelendirme sürecinde bir tanımlayıcı olarak periodontitisin yeni klinik
sınıflandırmasına dahil edilmektedirler.
38
PERİODONTAL GELİŞTİRME VE GEREKLİ DEĞİŞİKLİKLER
Mukogingival Durumlar
Dişeti çekilmesinin tedavisi ile ilgili yeni olgu tanımları, interproksimalde klinik
ataşmanın kaybına dayandırılmaktadır ve ayrıca ekspoze kalan kök ve mine sement
birleşimi de değerlendirilmektedir. Görüş birliği raporu ile gingival fenotip ve
ekspoze kök yüzeyinin özelliklerini içeren klinik parametreleri bir araya getiren yeni
bir dişeti çekilme sınıflandırması sunmaktadır. Konsensüs raporunda periodontal
biyotip terimi periodontal fenotip ile değiştirilmiştir (Tablo 13).
Oklüzal travma ve travmatik oklüzal kuvvetler
Aşırı oklüzyon kuvvet teriminin yerine geçen travmatik oklüzal kuvvet,
periodonsiyumun ve / veya dişlerin adaptif kapasitesini aşan kuvveti ifade
etmektedir. Travmatik oklüzal kuvvetler oklüzal travmaya (lezyon) ve dişlerin aşırı
aşınmasına veya kırılmasına neden olabilir. İnsanlarda yapılan çalışmalarda oklüzal
travmanın periodontitisteki ataşman kaybını arttırdığına dair kanıt bulunamamıştır
(Tablo 13).
Protez ve dişle ilgili faktörler
Yeni sınıflandırmada protezlerle ilgili faktörler bölümü genişletilmiştir. Biyolojik
genişlik terimi suprakrestal atake dokular olarak değiştirilmiştir. İndirekt
restorasyonların üretilmesi sırasındaki klinik işlemler; çekilme ve klinik ataşman
kaybına neden olabileceğinden sınıflamaya ilave edilmişlerdir (Tablo 13).
39
Tablo 13.
GELİŞİMSEL VE EDİNİLMİŞ DURUMLAR İLE SİSTEMİK HASTALIKLARIN
PERİODONTAL BELİRTİLERİ
1. Periodontal dokuları etkileyen sistemik hastalık ve durumlar
2. Diğer Periodontal Durumlar
a. Periodontal Abseler
b. Endodontik – Periodontal Lezyonlar
3. Dişin çevresindeki mukogingival deformiteler ve durumlar
a. Gingival fenotip
b. Gingival / yumuşak doku çekilmeleri
c. Gingivanın bulunmaması
d. Sığlaşmış vestibül
e. Anormal frenilum ve kas ataşmanları
f. Dişeti büyümeleri
g. Anormal renk
h. Açığa çıkmış kök yüzeylerinin durumu
4. Travmatik oklüzal kuvvetler
a. Primer oklüzal travma
b. Sekonder oklüzal travma
c. Ortodontik kuvvetler
5. Plağa bağlı gingival hastalıklar / periodontitislerin oluşmasını kolaylaştıracak
dişe ve proteze bağlı faktörler
a. Dişle ilgili lokalize faktörler
b. Proteze bağlı lokalize faktörler
(Periodontology, 2017)(( (1)
40
Tablo 13:GELİŞİMSEL VE EDİNİLMİŞ DURUMLAR İLE SİSTEMİK
HASTALIKLARIN PERİODONTAL BELİRTİLERİ (1)
Endodontik-Periodontal Lezyonlar
Bu lezyonlar belirli bir dişte pulpa ve periodontal dokular arasında akut veya kronik
bir formda ortaya çıkabilecek patolojik bir iletişimdir. Primer bulgular, kök apeksine
uzanan derin periodontal cepler ve/veya pulpa canlılık testlerine negatif yanıttır.
Diğer bulgular, apikal veya furkasyon bölgesindeki kemik kaybı,spontan veya
palpasyonda / perküsyonda ağrı, pürülan eksüda,dişte mobilitedir.Travmatik ve
iyatrojenik faktörlerle ilişkili endo-perio lezyonlarda gözlenen işaretler, kök
perforasyonu, kırık / çatlama ve eksternal kök rezorpsiyonunu içerebilir.
Endodontik-Periodontal Lezyonların Sınıflandırılması
Kök hasarı olan Endodontik-Periodontal
lezyonlar
Kök çatlakları/kırıkları
Kök kanalı veya pulpa odası
perforasyonları
Eksternal kök rezorpsiyonu
Kök hasarı olmayan Endodontik-
Periodontal lezyonlar
Periodontitis
hastasında
Endodontik-
Periodontal
lezyonlar
Grade1;Dişin 1
yüzünde dar ve
derin periodontal
cep
Grade2;Dişin 1
yüzünde geniş ve
derin periodontal
cep
Grade3;Dişin
birden fazla
yüzünde derin
periodontal cepler
Periodontitis
olmayan hastada
Endodontik-
Grade1;Dişin 1
yüzünde dar ve
derin periodontal
41
Tablo 15.
PERI-IMPLANT HASTALIK VE DURUMLARI
1. Peri-implant sağlığı
2. Peri-implant mukozitis
3. Peri-implantitis
4. İmplant çevresinde sert ve yumuşak doku yetersizlikleri
Periodontal
lezyonlar
cep
Grade2;Dişin 1
yüzünde geniş ve
derin periodontal
cep
Grade3;Dişin
birden fazla
yüzünde derin
peirodontal cepler
Tablo 14:Endodontik-Periodontal Lezyonların Sınıflandırılması
PERİ-İMPLANT HASTALIK VE DURUMLAR İÇİN YENİ BİR
SINIFLANDIRMA
Çalıştayda peri-implant sağlığı, peri- implant mukozit ve peri- implantitis için yeni
bir sınıflama geliştirilmiştir (Tablo 15). Dünya çapında kabul edilebilecek bir
sınıflandırma için bir görüş birliğine varmak amacıyla, peri-implant dokuların
sağlığı, hastalıkları, implant bölgesinin durumu ve deformitelerle ilgili tüm yönleri
gözden geçirilmiştir. Olgu tanımları klinisyenler tarafından bireysel olgu yönetimi ve
istatistiksel popülasyon çalışmalarında kullanılmak üzere geliştirilmiştir.
Tablo 15:Peri-implant Hastalık ve Durumları(21)
Peri-implant sağlığı
42
Peri-implant sağlığı hem klinik hem de histolojik olarak tanımlanmıştır. Klinik
olarak sağlıkta iltihabın bulguları ve sondalamada kanama izlenmez. Peri-implant
sağlığı normal veya kemik desteği azalmış olan implantların etrafında
görülebilmektedir. Peri-implant sağlığı ile uyumlu bir sondalama derinliği
tanımlamak mümkün değildir.
Peri-implant mukozit
Peri-implant mukoziti, sondalamada kanama ve iltihap bulgularıyla karakterizedir.
Peri-implant mukozitinin plağa bağlı oluştuğuna dair güçlü kanıtlar olmasına rağmen
plakla ilişkili olmayan peri-implant mukoziti için eldeki kanıtlar sınırlı sayıdadır.
Peri-implant mukozit plağın ortadan kaldırılmasıyla sağlıklı duruma çevrilebilir.
Peri-implantitis
Peri-implantitis; dental implantların etrafındaki dokularda oluşan inflamasyon ve
ardından destekleyici kemiğin progresif kaybı ile karakterize olan plakla ilişkili
patolojik bir durum olarak tanımlanmıştır. Peri-implant mukozitinin peri-
implantitisten önce oluştuğu varsayılmaktadır. Peri-implantitis, plak kontrolü iyi
olmayan ve şiddetli periodontitis öyküsü olan hastalarda izlenmektedir. Peri-
implantitis implantın yerleştirmesinin hemen ardından ortaya çıkabilir. Peri-
implantitis, tedavi edilmediği durumlarda lineer olmayan ve hızlanan bir ilerleme
göstermektedir.
İmplant çevresinde sert ve yumuşak doku yetersizlikleri
Diş kaybından sonra normal iyileşme sırasında alveoler kemikte işlevsizlik nedeniyle
ortaya çıkan kayıp hem sert hem de yumuşak doku yetersizliklerine neden
olmaktadır. Ağır periodontal destek kaybı, ekstraksiyon travması, endodontik
enfeksiyonlar, kök kırıkları, ince bukkal kemik plakaları, hatalı diş yerleşimi, sinüs
boşluklarının artmasıyla maksiller kemiğin incelmesi bu tür yetersizliklere neden
olabilmektedir.
1.5.1. AAP-EFP 2017 Sınıflamasının Uygulanması ve Karar Verme
Son periodontal sınıflandırmaya göre karar vermede aşağıdakileri içeren aşamalı bir
yaklaşım önerilmektedir:
i) aşağıdakileri yapabilen hassas bir tarama adımı:
43
periodontal sağlık, diş eti iltihabı ve şüpheli periodontitisi ayırt etmek;
ii) ataşman kaybı ile karakterize edilen periodontitis ve diğer durumlar arasında
ayırıcı tanı sağlamak için belirli bir onay adımı;
iii) periodontitis vakasının yönetiminin şiddetini ve karmaşıklığını değerlendirmek
için bir adım (evreleme I-IV); ve
iv) vakanın risk profilini değerlendirmek için bir adım (derecelendirme A-C).
Teşhis sürecinin tüm aşamaları için spesifik karar verme algoritmaları
uygulanmalıdır(31).
1.5.2. AAP-EFP 2017 Sınıflamasının Faydaları ve AAP 1999 Sınıflamasına
Göre Değişiklikler
1. AAP-EFP 2017 sınıflaması hastaya periodontal hastalık ile ilgili net bir anlayış
getirmeyi ve gerekli tedavinin seyrini kolaylaştırmayı amaçlamıştır.
2. AAP-EFP 2017 sınıflama sistemi herhangi bir periodontal şikayeti olan bir hasta
için klinik tanıda yardımcı olur. Hastalık kategorileri aralarında hiçbir örtüşme
yoktur. Bu, epidemiyolojik verilerin toplanmasına ve klinisyene tevdi edilen hasta
popülasyonu hakkında daha iyi bir öngörü sağlanmasına yardımcı olur.
3. AAP 1999 sınıflamasında klinik ataşman seviyesi kullanılarak hastalar lokalize /
generalize, hafif / orta / şiddetli ve agresif / kronik periodontitis olarak
sınıflandırılmıştır. AAP-EFP 2017 sınıflamasında ise hastalar, klinik ataşman
seviyesi veya kemik kaybına ve kaybedilen diş sayısına göre evreleme(evre I-IV) ve
derecelendirme(derece A-C) yaklaşımı(27) kullanılarak sınıflandırılmıştır. Bu sayede
hem hastalık şiddeti / kapsamı hem de ilerlemesi yakalanarak ve hem geçmiş hastalık
deneyimi hem de gerekli tedavilerin karmaşıklığı göz önünde bulundurularak
periodontitis çok boyutlu olarak karakterize edilmiştir(27). Sondalama cep
derinliklerini veya furkasyon tutulumunu araştırmak gibi diğer faktörler
evrelendirmeyi değiştirmiştir. Lokalize/generalize olarak alt sınıflandırma
44
yapılmıştır. Hastalar kemik kaybı/yaş indeksi, sigara ve/veya diyabet durumlarına
göre derecelendirilmiştir(32).
4. Diyabetle ilişkili periodontitis ayrı bir tanı olarak görülmez, ancak diyabet önemli
bir modifiye edici faktör olarak tanınır ve periodontitisin klinik tanısına bir
tanımlayıcı olarak dahil edilir.
5. Benzer şekilde, tütün içimi-artık nikotine bağımlılık ve periodontal destek
dokularında büyük olumsuz etkileri olan kronik nükseden bir tıbbi bozukluk olarak
kabul edilmektedir- periodontitisin klinik tanısına bir tanımlayıcı olarak dahil
edilmelidir(31).
6. Periodontal durumu hakkında ana nedeni anlayan hastalar da AAP-EFP 2017
sınıflamasından yararlanacaktır. Örneğin diyabeti olan bir periodontitis hastası
periodontal sağlık için glisemi kontrolünün önemi anlayacaktır.
7. Mukogingival koşullar bağlamında dişeti kalınlığı ve genişliğini kapsayan dişeti
fenotipinin önemi bilinmekte ve dişeti çekilmeleri için yeni bir sınıflandırma
getirmiştir(31).
8. Travmatik oklüzal kuvvetlerin periodontal ataşman kaybına, çürük olmayan
servikal lezyonlara veya dişeti çekilmelerine yol açtığına dair bir kanıt yoktur;
travmatik oklüzal kuvvetler, normal destekli dişlerde adaptif hareketliliğe yol
açarken, genellikle splint gerektiren, azaltılmış destekli dişlerde ilerleyici
hareketliliğe yol açar; biyolojik genişlik(Suprakrestal bağlı dokuların apiko-koronal
değişken boyutlarını tanımlamak için yaygın olarak kullanılan bir klinik terimdir)
terimi, bağlantı epiteli ve suprakrestal bağ dokusundan oluşan suprakrestal doku
ataşmanı ile değiştirilir; suprakrestal bağ dokusu ataşmanı içinde restoratif sınırların
ihlali, enflamasyon ve / veya periodontal destek doku kaybı ile ilişkilidir. Bununla
birlikte, periodonsiyum üzerindeki olumsuz etkilerin dental plak biyofilmi, travma,
dental materyallerin toksisitesi veya bu faktörlerin bir kombinasyonundan
kaynaklanıp kaynaklanmadığı açık değildir; diş anatomik faktörleri, diş plak
biyofilmi-indüklenmiş diş eti inflamasyonunda ve periodontal destek doku kaybı ile
ilişkilidir(31).
45
9. Tedavi protokolü oluşturulması söz konusu olduğunda AAP-EFP 2017
sınıflaması; yeni, kullanışlı, basit ve genel diş hekimliğine hitap eden bir
sınıflandırmadır. Bu ayırt edici özellik tedavi planlamasının çerçevesini belirler.
10. Diş hekimliği uygulamalarına yönelik sigortalama işlemleri dünya çapında
gittikçe önem kazanmaktadır ve açık ve basit bir sınıflandırma iddiaların çözümü için
hastanın risk profillemesinde büyük ölçüde yardımcı olur.
11. AAP-EFP 2017 sınıflaması, AAP 1999 sınıflamasının içermediği periodontitis
ile ilişkili risk unsurlarını kapsar.
12. AAP-EFP 2017 sınıflaması peri implant infeksiyon durumlarını da içerir.
13. AAP-EFP 2017 sınıflama sisteminin ana özelliklerinden biri, periodontal sağlık
ve dişeti hastalıklarının hem sağlam hem de azalmış bir periodonsiyumda ilk kez
açıkça tanımlanmış olmasıdır.
2019 yılında Klinik Periodontoloji Dergisi’nde yayınlanan makaleye göre
araştırmacılar, periodontal hastalıkların 2017 ve 1999 sınıflandırmalarının hastaların
özelliklerini, hastalık şiddeti/kapsamı/ilerlemesi ve gözlem döneminde diş kaybını
nasıl yansıttığını değerlendirmek amacıyla bir araştırma yapmıştır. 21.8 ± 6.2 yıl
boyunca toplam 251 hastayı takip etmişlerdir. Ve 1999 sınıflamasına göre çoğu hasta
generalize şiddetli kronik periodontitis (203/251) veya generalize agresif
periodontitis (45/251) geçirmiştir. Agresif periodontitisli hastalar daha genç ve daha
az sıklıkla erkek veya sigara içicidir. Generalize şiddetli kronik periodontitis
hastalarına (0.23 ± 0.25 diş / hasta * yıl) benzer diş kaybı (0.25 ± 0.22 diş / hasta *
yıl) göstermişlerdir. 2017 sınıflamasına göre çoğu hasta generalize III ‐ C (140/251),
III ‐ B (31/251) veya IV ‐ C (64/251) olarak sınıflandırılmıştır. Hastaların yaşı, sigara
içme durumu, klinik ataşman seviyesi, sondalama cep derinliği ve kemik kaybı iyi
yansıtılmıştır. Diş kaybı, IV ‐ C (0.36 ± 0.47), generalize III ‐ C (0.21 ± 0.24) ve
lokalize formlar (0.10-0.15) arasında farklılık göstermiştir. Araştırmaya göre
hastaların özellikleri, hastalık şiddeti / kapsamı / seyri ve diş kaybı 2017
sınıflamasına daha iyi yansımıştır.
46
2. SONUÇ
Periodontal ve peri-implant hastalıkları ve durumları için bir sınıflandırma şeması,
klinisyenlerin hastaları doğru bir şekilde teşhis etmesi ve enfeksiyonlar için efektif
tedaviler sağlamasının yanı sıra bilim insanlarının etiyoloji, patogenez ve
hastalıkların tedavisini araştırmaları için yararlı olmalıdır. Güncel sınıflama olan
AAP-EFP 2017 sınıflaması, hastalık kategorileri arasında herhangi bir örtüşme
olmadığı için periodontal şikayeti olan hastada iyi bir klinik tanıda yardımcı olur,
hastaya periodontal hastalık ile ilgili net bi anlayış getirir ve gerekli tedavinin seyrini
kolaylaştırır. Bununla birlikte tüm sınıflama sistemlerinde yanlışlıklar ve
tutarsızlıklar mevcuttur.Bu yüzden gelecek yenilemelere de ihtiyaç duyulacağı
tahmin edilmektedir.
47
3. KAYNAKÇA
1. Periodontology, A. A. (2017). Anewclassificationschemeforperiodontalandperi-
implantdiseasesandconditions–Introductionandkeychangesfromthe1999classification.
2. Armitage. (2000). Periodontal Diagnoses and Classification of Periodontal
Disease.
3. PlanEak, D. (tarih yok). New Classification of PeriodontalDiseases. Acta Stomat
Croat.
4. Atilla G. (2009). Periodontal hastalıklarda enfeksiyon kontrolü: Hangi sistemik
antibiyotik niçin ve ne zaman. Dişhekimliği Dergisi, 44-48.
5. Research SJ. (2004). Science and Therapy Comitte. Systemic Antibioticsin
Periodontics. J Periodontal (s. 1553-1565). İçinde
6. Slots J, & Ting M. (2000). Systemic antibiotics in the treatment of periodontal
disease. Periodontal.
7. Paul I. Eke, Wenche S. Borgnakke, & Robert J. Genco. (2000). Recent
epidemiologic trends in periodontitis in the USA. Periodontology 2000.
8. Highfield, J. (tarih yok). Diagnosis and classification of periodontal disease.
Australian Dental.
9. Armitage, & Gary C. (1999). Development of a classification system for
periodontal diseases and conditions.
10. Şener, N. (tarih yok). Kronik ve Agresif Periodontitis Hastalarının Cerrahisiz
Periodontal Tedavi Sonrası Kısa Dönem İyileşmelerinin Değerlendirilmesi .
11. Aaditi, D. M. (2015). Development and Evolution of Classification of
Periodontal Diseases: An Insight.
12. Sohal, J. (tarih yok). Classifying Periodontal Diseases: An Unending
Controversy.
13. Siegel, S. M. (tarih yok). Periodontal Disease and Overall Health: A Clinician’s
Guide .
48
14. MA, L. (2002). Effect of pregnancy on periodontal and dental health. Acta
Odontol Scand, 257-264.
15. TJ, O., Eber R, & Wang HL. (2002). Periodontal diseases in the child and.
16. S, S., Yuodelis R, Page RC, & Johnson RH. (1990). Periodontal Diseases.
17. Nisengard, R. J. (tarih yok). The Role of Immunology in Periodontal Disease .
18. Marshall RI, & Bartold PM. (1998). Medication induced gingivalovergrowth.
Oral Dis (s. 130-151). içinde
19. P, H. (1999). Non-plaque-induced gingival lesions. Ann Periodontol.
20. Ryder, D. M. (tarih yok). An Update on HIV and Periodontal Disease .
21. American Academy of Periodontology . (2015). Task Force Report on the Update
to the 1999 Classification of Periodontal Diseases and Conditions.
22. Workshop, 2. W. (2017).
Periodontalhealthandgingivaldiseasesandconditionsonan
intactandareducedperiodontium:Consensusreportof
workgroup1ofthe2017WorldWorkshopontheClassificationof PeriodontalandPeri-
ImplantDiseasesandConditions. 2017 World Workshop. Journal of Periodontolgy.
23. Kandemir S. , & Atilla G. (1991). Kron kenarlarının lokalizasyonu ile dişeti . Ege
Dişhek. Fak. Dergisi.
24. Barrington E, & Nevins M. (1990). Diagnosing periodontal diseases. J Am Dent
Assoc.
25. TM, B. (1999). Tooth-related issues. Ann Periodontol , 91-96.
26. Consensus Report: Periodontal diseases: Epidemiology anddiagnosis. (tarih yok).
Ann Periodontal1996.
27. Tonetti, M.S., Greenwell, H., Kornman, & K.S. (2018). Staging and grading of
periodontitis: Framework and proposal of a new classification and case definition.
Journal of Clinical Periodontolgy.
49
28. Chambrone L, Chambrone D, & Lima L. (2010). Predictors of tooth loss during
long‐term periodontal maintenance: a systematic review of observational
studies. J. Clin. Periodontol.
29. Luzzi L, Greghi S, & Passanezi E. (2007). Evaluation of clinical periodontal
conditions in smokers and non-smokers. J. Appl. Oral Sci.
30. Harrison R, & Bowen WH. (1987). Periodontal health,dental caries and
metabolik control in insulin-dependent diabetic children and adolescent.
31.Soren Jepsen. (2017 World Workshop).
Periodontalmanifestationsofsystemicdiseases
anddevelopmentalandacquiredconditions:Consensusreport
ofworkgroup3ofthe2017WorldWorkshopontheClassification ofPeriodontalandPeri-
ImplantDiseasesandConditions. Journal of Periodontology.
32. Comparision of periodontitis patients' classification in the 2018 versus 1999
classification. (2019). Journal of Clinical Periodontology.
33. Maurizio S. Tonetti, & Mariano Sanz. (tarih yok). Implementation of the New
Classification of Periodontal
Diseases:DecisionMakingAlgorithmsForClinicalPraciticeandEducation.
34. Goteiner D, Vogel R, & Deasy M. (1986). Periodontalandcaries
experienceinchildrenwithinsulin-dependentdiabetesmellitus. içinde
50
4. ÖZGEÇMİŞ
Esma Şevval Ünaldı.05/09/1997 Adana doğumluyum. İlk ve orta okulu
Cebelibereket İlköğretim Okulu ve Hoşgörü İlköğretim Okulu’nda(2003-2011)
liseyi(2011-2015) ise Hasan Doğru Fen Lisesi’nde okudum.2015 yılında İstanbul
Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ne başladım.