t.c. tÜrk tarİhİ anabİlİm...

112
T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALI CUMHURİYET TARİHİ BİLİM DALI OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E İZMİT ÇUHA FABRİKASI YÜKSEK LİSANS TEZİ HİLAL KARAVAR İSTANBUL 2006

Upload: others

Post on 25-Jan-2020

15 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

T.C.

MARMARA ÜNİVERSİTESİ

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ

TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALI

CUMHURİYET TARİHİ BİLİM DALI

OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E İZMİT ÇUHA FABRİKASI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

HİLAL KARAVAR

İSTANBUL 2006

Page 2: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

T.C.

MARMARA ÜNİVERSİTESİ

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ

TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALI

CUMHURİYET TARİHİ BİLİM DALI

OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E İZMİT ÇUHA FABRİKASI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

HİLAL KARAVAR

Tez Danışmanı: Yrd. Doç Dr. BÜLENT BAKAR İSTANBUL 2006

Page 3: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,
Page 4: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

İÇİNDEKİLER

Sayfa No:

İÇİNDEKİLER ……………………………………. I

ÖNSÖZ ……………………………………. III

ÖZET ........................................................ V

ABSTRACT …………………………………… VI

KISALTMALAR …………………………………… VII

TABLOLAR ........................................................ VIII

GİRİŞ …………………………………… 1

BİRİNCİ BÖLÜM

OSMANLI DEVLETİ’NİN İKTİSAT POLİTİKALARI

1.1. 1839 Yılı Öncesi İktisat Politikaları …………………. 10

1.2. Tanzimat’ın İlanından Önce Kurulan İşletmeler ……. ………. 12

1.3. Tanzimat Dönemi İktisat Politikaları ………………………. 14

1.3.1. Islah-ı Sanayi Komisyonu’nun Kurulması …………………. 17

1.3.2. Esnafın Şirketler Halinde Birleştirilmesi …………………. 19

1.3.3.Uluslararası Sergiler ve Osmanlı Devleti …………………. 20

1.3.4. Sanayi Mekteplerinin Kurulması …………………………… 24

1.4. Tanzimat Dönemi’nde Kurulan Fabrikalar …………………… 25

1.5. Meşrutiyet Dönemi İktisat Politikaları …………………….. 31

İKİNCİ BÖLÜM

KURULUŞUNDAN BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞINA KADAR

İZMİT ÇUHA FABRİKASI

2.1. İzmit Çuha Fabrikası ………………………………. 33

Page 5: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

2.1.1. Fabrikanın Kuruluşu ………………………………………. 35

2.2. İzmit Çuha Fabrikası’nın Yönetimi …………………………. 37

2.3. Fabrikanın Bölümleri ………………………………………… 38

2.4. Fabrikada Bulunan Aletler ve Sayıları ………………………. 39

2.5. Fabrikanın Bir Yıllık Giderleri ……………………………… 45

2.6. Fabrikada Çalışan İşçiler …………………………………….. 47

2.6.1. Yurtdışından Getirilen Ustalarla Yapılan Kontratlar ……… 48

2.6.2. Maaş Örnekleri ……………………………………………... 49

2.6.3 Fabrikada Yönetici Olarak Çalışan Türkler ve Diğer Görevliler…51

2.6.4. Fabrika Çalışanlarına Nişan Verilmesi ……………………… 52

2.7. Çuha Yapımı İçin Kullanılan Yapağının Temini Meselesi……… 53

2.8. Üretilen Mamuller ve Üretim Örnekleri ……………………… 55

2.9. Uluslararası Sergilerde İzmit Çuha Fabrikası …………………… 60

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞINDAN KAPANIŞINA KADAR İZMİT ÇUHA

FABRİKASI

3.1. 1913–1920 Yılları Arasında Fabrikada Çalışan İşçiler ………… 62

3.2. Fabrikadaki Görevliler İçin Özel Uygulamalar ………… 63

3.3. Savaşta Karşılaşılan Sorunlar ……………….……………… 64

3.4. Milli Mücadele Döneminde Fabrikanın Durumu ………… 65

3.5. İzmit Çuha Fabrikasının Faaliyetine Son Verilmesi ………… 67

3.6. İzmit Fabrikasından Sonra Askeri Elbise Temini Meselesi ……… 70

3.7. Cumhuriyet Döneminde İzmit Çuha Fabrikasının Durumu ……… 71

SONUÇ ………………………………………………………….. 76

BİBLİYOGRAFYA …………………………………. 79

EKLER …………………………………………………. 84

ÖZGEÇMİŞ ………………………………………………… 101

Page 6: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

ÖNSÖZ

Osmanlı İmparatorluğunda sanayileşme süreci, imparatorluğun iktisadi ve

siyasi yönden eski gücünü yitirdiği döneme rastlamaktadır. Devlet adamları özellikle

de Gülhane Hatt-ı Hümayunu’nun ilan edilmesinden sonra mevcut sanayiyi iyileştirme

ve ülkede olmayan büyük fabrikaları açma yoluna gitmişlerdir. Bu fabrikalaşma

sürecindeki en belirgin özellikler ise fabrikaların gerek malzemeleri gerekse

ustalarının Avrupa’dan getirtilmiş olmasıdır. İzmit fabrikası da Tanzimat dönemi

fabrikalarından biridir.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde işletmeye açılmış olan fabrikalar üzerine

ülkemizde birkaç makale ve yabancı menşeli kitaplar haricinde literatür

bulunmamaktadır. Yazılan bu makalelerde, işletmeye açılmış fabrikalarla ilgili tatmin

edici bilgiler verilmemektedir. Bunun nedeni bu konu hakkındaki arşiv belgelerinin

dağınık halde bulunmasıdır. Bu çalışmanın yapılmasının nedeni Osmanlı

İmparatorluğu’nun askeri fabrikalarından biri olan İzmit Çuha (Çuka) Fabrikası’nın

kuruluşuna, işletilmesine ve kapanmasına Osmanlı Arşivi, ATASE Arşivi ve

Cumhuriyet Arşivi’nde rastladığımız belgeleri bir bütün halinde değerlendirerek

kapsamlı bilgi vermektir. Çalışmamız esnasında süreli yayınlar da kullanılmıştır.

Tezimiz üç bölümden oluşmaktadır: Giriş bölümünde, dokuma sanayisi ve çuhanın

kullanım alanlarından kısaca bahsedilmiştir.

I. Bölümde Osmanlı Devleti’nin Tanzimat öncesi ve Tanzimat sonrası iktisat

politikalarının sanayileşmeyi ne yönde etkilediği ve o dönemde kurulan fabrikalar

incelenmiştir. II. Bölüm tezimizin asıl konusu olan İzmit Çuha Fabrikasının

kurulması, işletilmesi, fabrikada üretilen mamullerin çeşitleri incelenmiş; karşılaşılan

sorunlar ve fabrika çalışanları hakkında izahat verilmiştir. III. Bölümde ise İzmit Çuha

Fabrikası’nın I. Dünya Savaşı esnasında karşılaştığı güçlükler, fabrikanın kapanması

ve Milli Mücadele Dönemindeki durumu anlatılmıştır.

III

Page 7: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

Araştırmamız 1843–1920 yılları arasına kapsamakta olmasına rağmen İzmit

Çuha Fabrikasının askeri bir fabrika olması, arşiv belgelerinin dağınık olması ile

dönemin özellikle de 1918–1921 yılı arasında yayımlanmış olan süreli yayınlara

ulaşmadaki güçlükler ve savaş nedeniyle dergi ve gazetelerin bazı sayıların eksik

olması karşılaştığımız başlıca zorluklardır. Tezin ekler bölümünde önemli

gördüğümüz vesikalar ile fabrikanın günümüzde ki durumunu gösteren fotoğrafları

vermeyi uygun bulduk.

Osmanlı Devletinin kurdurduğu fabrikalar, Cumhuriyet döneminde kurulan

fabrikalar için emsal teşkil etmiş ve belli oranda yetişmiş eleman ile tecrübe

kazandırmış olmasına rağmen bu alanda yapılmış çalışma bulunmamaktadır.

Fabrikaların araştırmalarda hak ettiği ilgiyi görebilmesi maksadıyla bu tez konusu

üzerinde çalışmamı tavsiye eden ve yönlendirmeleriyle destek olan hocam Sayın Prof.

Dr. Süleyman BEYOĞLU’na ve tez danışmanım Yrd. Doç. Dr. Bülent BAKAR’a

zaman ayırdığı ve her aşamasını inceleyerek tezimin eksiksiz olmasını sağlamak için

verdiği katkılardan ötürü saygı ve şükranlarımı sunarım. Ayrıca Prof Dr. Emre

Dölen’e de özel arşivindeki İzmit fabrikasına ait kartpostalları tezimde kullanmama

izin verdiği için teşekkür ederim.

IV

Page 8: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

ÖZET

Belgelerde İzmit Çuha, İzmit Çuka ve İzmit Mensucat Fabrikası olarak geçen

bu fabrika, 1843 yılında İzmit’te Sultan Abdülmecid’e ait olan kiraz bahçesinde, hem

Hazine-i Hassa’ya gelir sağlamak hem de yurtdışından ithal edilen çuhanın yurt içinde

üretilmek suretiyle ödenen paranın yurt içinde kalması ve işsiz olan kişilerin iş

bulabilmeleri maksadıyla inşa edilmiştir. Fabrikanın bütün aletleri ve ustabaşıları

Avrupa’dan getirtilmiştir. Padişaha ait olan bu fabrikanın idaresi, 1851 yılında Dar-ı

Şura-i Askeriye’ye bırakılmıştır.

İzmit fabrikası için gerekli olan yapağı hem yurt içinden hem de yurt dışından

getirtilmiştir. Yurt dışından getirtilen yapağılar, kaliteli çuha yapımında kullanılmıştır.

Fabrikada üretilen ürünler, her zaman aynı sayıda ve kalitede çıkmamaktadır.

Bunun nedeni; ürünlerde kullanılan yapağının kalitesinin değişmesi ve askeriyenin

ihtiyaçlarının farklılık göstermesidir. Üretilen ürünler bir müddet halka da satılmıştır.

Milli Mücadele döneminde de fabrika çalışmaya devam etmiştir. Fabrikanın

ürünleri düzenli ordu için kullanılmıştır. İngilizler tarafından bombalanan fabrikanın

kalan malzemeleri Ankara’ya getirtilmiş ve daha sonra da bu malzemeler ve araç

gereçler ile Kayseri’de küçük bir dokuma fabrikasının kurulmasına karar verilmiştir.

İzmit Çuha Fabrikasının kalan bölümleri günümüzde askeri bölgenin içerisinde

olmakla beraber kullanılmamaktadır.

V

Page 9: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

ABSTRACT

This factory, whose name is mentioned as İzmit Çuha, İzmit Çuka and İzmit Textiles

factory in the documents, was built in İzmit in cherry gardens belonged to Sultan Abdülmecid

in the year 1843 for the purpose of both income for Hazine-i Hassa and payed Money would

stay in homeland by manufacturing the broadcloths in home which was imported from abroad

and unemployed people could find job. The factory’s all machines and foremen were bought

from Europe. The managenent of this factory, which was belonged to sultan, was left to Dar-ı

Şurayı Askeriye in 1951.

The spring wool necessary for İzmit factory was bought both from homeland and

abroad. The ones which were bought from abroad was used in making good quality

boardcloth.

The good manifactured in the factory don’t always come out in the same number and

guality. The reason fort his is the changibility of the quality of spring wool used in the

products and the differing of the army’s necessities. The manifactured goods were also sold to

the people for some period.

The factory was benefited from also in the period of Turkish National Struggle for

indipendence. The products of the factory was used for National Army. After being bombed

by the English Forces, the factory’s remained goods were brought to Ankara and after that the

decision was given for building a small Weaving Factory inKayseri with those goods.

The remaind part of İzmit Broadcloth Factory is today in the region of military forces.

VI

Page 10: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

KISALTMALAR

a.g.e: Adı Geçen Eser

a.g.m: Adı Geçen Makale

ATASE: Askeri Tarih Ve Stratejik Etüt Dairesi

BCA: Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi

Bkz: Bakınız

BTTD: Belgelerle Türk Tarihi Dergisi

BOA: Başbakanlık Osmanlı Arşivi

A.MKT. MHM: Sadaret Mektubi Mühimme Kalemi

A.MKT. MVL: Sadaret Mektubi Meclis-i Vala

MKT. NZD: Sadaret-Mektubi Nezaret ve Devair Kalemi

DH. İD: Dahiliye İrade

DH.EUM.MEM: Dahiliye Nezareti Emniyet-i Umumiye Memurin Kalemi

DH. EUM. LVZ: Dâhiliye Nezareti Emniyet-i Umumiye Levazım Kalemi

DH. EUM. THR: Dahili Emniyet-i Umumiye Tahrirat

DH. SAİD. d..: Dâhiliye Nezareti Sicil-i Ahvâl İrade-i Umumiyesi

DH. ŞFR: Şifre

HAT: Hatt-ı Hümayun

HR. MKT: Hariciye Nezareti Mektubi Kalemi

İ. HUS: İrade Hususi

İ.TAL: 1310 Sonrası İradeler Taltif

MV: Meclis-i Vükela

Y. Mtv: Yıldız Mütenevvi Maruzat

YPRK. ASK: Yıldız Parakende Askeriye

ZB: Zaptiye Nezareti

çev: Çeviren

DİA: Diyanet İslam Ansiklopedisi

İSOD: İstanbul Sanayi Odası Dergisi

S: Sayı

VII

Page 11: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

TABLOLAR

Sayfa No

Fabrikada Bulunan Aletlerin Tablosu …………………… 48-53

Fabrikanın Bir yıllık Giderlerinin Tablosu ………………… 53-55

Fabrika Çalışanlara Ödenen Ücretinin Tablosu ………………….. 57-58

Fabrikada Üretilen Mamullerinin Tablosu ……………………. 64-68

VIII

Page 12: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

1

GİRİŞ

OSMANLI DEVLETİ’NDE DOKUMA SANAYİİ ve ÇUHANIN

KULLANIMI

Anadolu'da Dokuma Sanayii

Pamuklu dokumalar ve pamuk-ipek karışımı kumaşlar, Osmanlı

İmparatorluğunda halkın her kesimi tarafından yaygın olarak kullanılmıştır. Özellikle de

ardı ardına gelen fetihler nihayetinde ticaret yollarının ele geçirilmesi ve iktisadi hayatın

gelişmesiyle birlikte dokuma sanayisi, XV. yüzyılda gelişme göstermiştir. Burada

üretilen mamuller yalnızca iç piyasanın ihtiyacının karşılanmasıyla kalmamış, birçok

ülkeye de ihraç edilmiştir. Ancak gerek coğrafi keşiflerle birlikte ticaret yollarının

değişmesi gerek Avrupa’da ortaya çıkan sanayi inkılâbı, XV. yüzyıldaki bu durumu

tersine döndürmüş, XVII. yüzyıldan başlarından itibaren Hindistan’dan, XIX. yüzyılda

ise Avrupa’dan ithal edilen pamuklu kumaşlar Osmanlı topraklarını istila etmiştir. Bu

durum İmparatorluk ekonomisinin, ithalatın artmasıyla birlikte, ciddi boyutlarda

etkilenmesine neden olmuştur1.

Bu durum fiyat dalgalanmalarına neden olmuş ve böylece Osmanlı devletinde

akçenin alım gücü düşmüş; ilk enflasyon yaşanmıştır. Lakin ithalattaki bu artışa rağmen

Osmanlı dokuma sanayisi, XVII. yüzyılın sonlarından hâlâ iyi durumdaydı. Dokuma

sanayii, XVIII. yüzyıl sonlarına doğru imparatorluğun her tarafında sarsılmaya ve

çökmeye başlamıştır. Bunu nedeni ise Endüstri İnkılâbını tamamlamış ülkelere tanınan

ticari imtiyazlardır. Örneğin: “İşkodra'da 1812'de dokuma sanayisinde 200, Tırnavo'da da

2.000 tezgâh çalışırken 1831'de bu şehirlerin birincisinde tezgâh adedi 40'a, ikincisinde ise

200'e düşmüş bulunmaktadır. Bağdat ve Halep de aşağı yukarı aynı durumdaydı.

1 Halil İnalcık, Osmanlı İmparatorluğu Toplum ve Ekonomi, İstanbul 1993, s. 259.

Page 13: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

2

Bağdat'ın renkli tülleri, Halep'in yün ve ipek mamulleri sanayii felce uğramış durumdadır.

Eskiden Halep'te yalnız 4.000 tezgâh çalışır ve yılda 100 milyon kuruş değerinde iş

çıkarırken 1814'te işleyen tezgâhlar ancak sekiz milyon kuruşluk iş çıkartmaktadır.

Anadolu'nun tiftik merkezi olan Ankara'da keçi sürüleri azalmış ve tiftik işleyen

tezgâhların sayısı da düşmüştür. Bununla beraber ham tiftiğin memleket dışına çıkmasının

yasak olması ve işlenmesinin Ankara'ya inhisar ettirilmiş bulunması tiftik sanayisinin bir

dereceye kadar ayakta tutmuştur. 1836'da Ankara tiftik ihracatı, 24.000 okkaya

düşmüştür2”.

Bu duruma rağmen yine de, Osmanlı dünyasında XIX. yy'nin ikinci yarısında

imalat faaliyetlerinin yürütüldüğü dört ana bölge vardır. “Bunlardan birincisini Selanik ve

Makedonya kırsal kesmini oluşturur. Bu bölgede esas olarak, yün iplik ve yünlü dokuma

üretimi yoğunlaşmıştır. Ancak dönemin sonuna doğru pamuklu dokuma üretimi de

artmıştır. Batı Anadolu, ikinci büyük imalat bölgesini oluşturuyordu; ham ve dokuma

ipek, halı ve değişik türde pamuklu dokumalar dâhil olmak üzere çok çeşitli tekstil

ürünleri üretiliyordu. Bu bölgelerin üçüncüsü ve belki de en az önemlisi olan Samsun ve

Trabzon arasında Karadeniz sahilinin 100–200 km içerisinde yer alan bir grup kasabadır.

Bu kasabalarda, en fazla pamuklu ve bir miktar yünlü dokuma üretimi yapılıyordu.

Dönemin sonlarına doğru halı üretimi de yapılmaya başlanmıştır3” .

XIX. yüzyılın ikinci yarısı ile XX. yüzyılın başları Osmanlı İmparatorluğunda

sanayileşme dönemidir. Artan Avrupa rekabeti karşısında birer birer kapanmaya başlayan

küçük işletmeler devletin sanayi politikası ile şirketler halinde birleşmeye ve büyük

işletmeler haline gelmeye başlamışlardır. 1914 yılında yün iplik imalatı ve yünlü

dokumacılığı yapan aslî müesseselerin adları ve bulundukları yerler şu şekildedir:

Fabrikanın İsmi Nevi Kurulduğu Yer

Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim

Şirketi

İplik Fabrikası İstanbul, Yedikule

İzmit Mensucat Dokuma fabrikası İzmit

Bıçakçızade Biraderler ve Mehmet

Zeki Kumpanyası

İplik fabrikası Uşak

2 Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, Islahat Fermanı Devri 1856–1861, VI, Ankara 1954, s. 239–240. 3 Donald Quataert, Sanayi Devrimi Çağında Osmanlı İmalat Sektörü, (çev. Tansel Güney), İstanbul 1999, s. 10.

Page 14: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

3

Blaklar Yün Fabrikası İzmir

Hamzazadeler ve Şürekası İplik ve Şayak

Fabrikası

Uşak

Şark Halı Şirketi Halı Dokuma Beyköy, Bandırma

Osmanlı Aba ve Şayak Fabrikası İzmir

Feshane Fabrika-i Hümayunu Defterdarlık, İstanbul

Karamürsel Aba ve Şayak Fabrikası Karamürsel, İzmit

Kozineri Lui İplik Fabrikası İzmir

Nümûne-i Terakki Komandit Şirketi İplik ve Şayak

Fabrikası

Bursa

Yılancızade Biraderler ve Şürekası Şayak Fabrikası Uşak

Bu fabrikalardan Bıçakçızade Biraderler ve Mehmet Zeki Kumpanyası, Beyköy

Şark Halı Şirketi, Blaklar Yün Fabrikası, Kozineri Lui İplik Fabrikası Batı Anadolu’da yün

halı ipliği imal etmek için kurulmuş fabrikalardır4.

Pamuklu Dokuma Sanayisi

Amerikan iç savaşının etkisi sonucu pamuk ekim alanları ile üretimin

arttırılması sonucunda meydana gelen rekabet ile pamuk üretimi yapan tüm ülkelerde

pamuğun balyalanması ve çırçırlanması sorununu getirmiştir. Temizlenmiş pamuklar,

ilkel biçimde balyalandığından balyalar standart boy ve ağırlıkta olmuyorlardı. Bu da

ihraç için yüklendikleri gemilerde standart balyalara oranla daha geniş yer

kapladıklarından sorun yaratıyordu. Pamuğun işlenmesindeki teknolojik geriliğin

ihracata verdiği zararları ortadan kaldırmak için J. B. Gout ve J. Aldrich adlı iki İngiliz

tüccar 1863 yılında İzmir, Bayındır ve Tire'de çırçır fabrikası kurmak için izin almışlar

ve İngiltere'den yetmiş adet çırçır makinesi getirterek fabrika yapımına başlamışlardır 5.

4 Elvan Anmaç, “XIX. Yüzyıl Başlarında Batı Anadolu Halılarının Değişim Süreci”, Türkler, XVI, Ankara 2002, s. 338. 5 Emre Dölen, Tekstil Tarihi Dünyada ve Türkiye 'de Tekstil Teknolojisinin ve Sanayisinin Tarihsel Gelişimi, İstanbul 1992, s. 98.

Page 15: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

4

XVIII. yüzyıl sonlarında Osmanlı İmparatorluğu’nun, pamuk imalatı ve ipek

sektörü hâlâ canlılığını sürdürmüştür. Bu sektörlerde yapılan imalat, iç tüketimi karşıladığı

gibi dışarıya da ihraç edilmiştir. Masson'a göre, Fransa 1788 senesinde Türkiye'den 2,8

milyon libre6 kıymetinde pamuklu bez ithal etmiştir. Türkiye'den alınan ipek yüksek

gümrük gelirlerine rağmen 187.000 bin libreydi. Buna mukabil Fransa'nın Türkiye'ye

ihracatı yok gibiydi7. Osmanlı İmparatorluğu’nun bir diğer ihraç maddesi de pamuk

ipliğidir. Elle iplik eğirme, bütün Anadolu'da yaygındı ve Avrupa'da ithal edilen

ipliklerden daha ucuz mâl oluyordu.

XIX. yüzyılın başlarından itibaren Anadolu'da, yurtdışına ihraç edebilecek

kadar canlı olan dokuma sanayii giderek sükûta uğramaya başlamıştır. Charles Texier,

Anadolu'da seyahat ederken 1836'da gördüğü Ankara'yı şöyle anlatmaktadır: "Geçen

yüzyılda Ankara'da çeşitli Avrupa kuruluşları faaliyet halindeydi. Şimdi bunlardan

hiçbirisi kalmamıştır. O zamanlar, 25.000 balyadan fazla kumaş, çorap gibi mamuller

ihraç edildiği halde, bu sayı bugün 5.000 balyaya düşmüştür."8

1825–1830 yılları arasında Osmanlı sanayisi büyük bir buhran yaşamıştır.

Osmanlı sanayisinin belkemiğini teşkil eden pamuklu imalat, Manchester fabrikalarının

ezici rekabetine maruz kalmıştır. Örneğin: Balkanlarda bir şehir olan Ambelakya’da

dokuma imalathaneleri kısmen müdürler arasında çıkan ihtilaflar ve Avrupa’da meydana

gelen Sanayi İnkılâbı’nın tesiriyle tamamı atıl durumda kalmıştır. Bunun sonucunda da

şehir boşalmıştır. Bu gelişmelerle birlikte Osmanlı devletinde pamuk mamulâtı, ihracatı

durmuş, buna karşılık önemli miktarlarda ithalat başlamıştır9. “1820–1822 yıllarında

İmparatorluğun 1911 sınırları arasında kalan alanın çoğu İngiltere'den olmak üzere ithal

edilen pamuk ipliği ve pamuklu kumaş miktarı, sırasıyla, yılda ortalama 150 ve 450 tondu.

1840-1842'ye gelindiğinde ithalatın miktarı on kattan fazla bir artış göstererek yılda,

sırasıyla 2.650 ve 4.100 tona çıkmıştır. 1870'de Osmanlı Devletinde pamuk ipliğinin elde

eğrilmesi üretimi hızla gerilemiş ve ortadan kalmıştır. Ülke içinde eğrileri pamuk ipliği

hacmi 1820–1822 yılında, yılda 14.250 tondan, 1840-42'de yılda 11.400 tona ve 1870-

1872'de 3.000 tona düşmüştür. El tezgâhında tam gün çalışan bir kişinin yılda 60 kg. iplik

6 Libre: Romalıların eski ağırlık ölçüsü birimidir ve yaklaşık olarak 327,45 gr. değerindeydi. Anglosakson ülkelerinde bugün temel ağırlık birimi olan librenin değeri 0,4536 kg. kadardır. (Garo Kürkman, Anadolu Ağırlıkları ve Ölçüleri, İstanbul 2003, s. 385.) 7 Ömer Celâl Sarc, "Tanzimat ve Sanayimiz", Tanzimat’ın 100. Yıl Münasebetiyle, İstanbul 1940, s. 423. 8Rıfat Önsoy,"Tanzimat Dönemi Sanayileşme Politikası", Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, II,sayı II, Ankara 1984, s. 5–13. 9 Ö. C. Sarc, a.g.m, s. 425.

Page 16: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

5

ürettiği varsayımı altında bu düşüş, 1820 ile 1870 yılları arasında 187.500 tam gün iplik

eğiren kişinin işsiz kalması anlamına gelmektedir. Pamuklu kumaş dokumacılığı faaliyeti

1820-1822'de yılda 11.700 tondan, 1840-1842'de yılda 10.900 tona ve 1870-1872'de

10.750 tona gerilemiştir10”.

Çuhanın Kullanımı

"Yün mensucat (dokumalar), yünlü kumaşlardan yapılan esvab", Farsça "çuka"

kelimesinden alınmıştır. Yüzyıllar boyunca yerli malı ve ithal malı olarak kullanılmıştır.

Eski yabancı çuhaların en çok kullanılanı İngiliz ve Fransız çuhaları olmuştur11. Saf yün

ipliğinden ince ve sık olarak dokunduktan ve dövülerek havı bir ölçüde kısaltıldıktan

sonra, kullanılacak duruma getirilen çuha, eskiden "çuka" diye de adlandırılırdı.

Yapağının12 çuha haline gelmesi için çeşitli işlemlerden geçmesi gerekmektedir.

Fabrikaya getirilen yapağı depoya alınır ve işleme başlanırdı. Bir gün boyunca suda

bekletilen yapağılar, önce elle daha sonrada akarsuda sabunla yıkanarak temizlenirdi.

Islak yapağı kurutulur, hallaç çarkında tiftiklenir ve zeytinyağı sürülerek esneklik

kazanılması sağlanırdı. Yağlanmış olan yapağı taraklanırdı. İplik haline getirilir ve yün

çilesi yapılmak için de çeşitli aletler kullanılarak iplik yumak haline getirilirdi. İplik

haline getirilenler boyahaneye gönderilir ve daha sonra da çuha dokunurdu13.

Dokunuşlarına göre üç bölüme ayrılan çukanın yedi endazeliği14 yağmurluk, altı

endazeliği mir-i ahûrî, dört endazeliği çakşır adı verilmiştir. İstanbul'da asker ve sivil

giysisi olarak kullanılan çuka, Osmanlı İmparatorluğu’nda İstanbul, Şam, Bursa, Edirne

ve Selanik’te dokunmuştur. Bu fabrikalarda yedi renk üzerinde dokunan çukalar, incelik,

kalınlık ve desenlerine göre; poturlu, miskî, mor, sakız gibi isimler almıştır. Osmanlı

İmparatorluğunda dokunmasının yanında dış ülkelerden de çuha alınmıştır. Başlangıçta

çuha alınan yerler Mısır, İran ve Türkistanken bu durum zamanla yön değiştirmiş ve

İstanbul’da prangon, london, bunduki, konton, frengi skarlat gibi adlarla anılan İngiltere,

10 Şevket Pamuk, Osmanlı Ekonomisinde Bağımsızlık ve Büyüme, İstanbul 1994, s. 138–142. 11 Reşat Ekrem Koçu, “Çuha”, Türk Giyim Kuşam ve Süslenme Sözlüğü, Ankara 1969, s. 82. 12 Hayvanlar genelde yılda iki kez kırkılır. İlkbaharda kırkılan yüne yapağı denir. Uzun lifli ve makbul olanı da budur. Sonbaharda kırkılan yünler, yalnızca yün olarak adlandırılır. (Üner Eyüboğlu, Doğal Boyalarla Yün Boyama Uygulamalı ve Geleneksel Yöntemler, İstanbul 1983, s. 46.) 13 Abdülkadir BULUŞ, Osmanlı Tekstil Sanayii Hereke Fabrikası, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Anabilim Dalı, (yayımlanmamış doktora tezi), İstanbul 2000, s. 110. 14 Endaze: Metrenin uzunluk ölçüsü olarak kabulüne kadar arşın ile birlikte kullanılan ölçülerden birinin adıdır. Metre hesabıyla 60 cm’dir. (G. Kürkmen,a.g.e, s. 370.)

Page 17: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

6

Fransa ve Venedik'ten getirilen çuha da iç tüketim için pazarlanmıştır15. Genellikle bir

erkek giysisi olarak bilinen çuhadan kışlık kadın feracesi de yapılmıştır. Erkekler için de

cepken, camadan, fermene, yelek, çakşır, potur, dolama, yağmurluk, kaput dikilmiş,

ayrıca eskimiş çuha giysisinden terlik de yapılmıştır. Çuhadan ayrıca sofra ve binek atı

örtüsü yapımında da yararlanılmıştır16. Kullanım alanı çok geniş olan çuhayı, Evliya

Çelebi Seyahatnamesi’nde, "Filebeli orta halli zanaatkârların akça, gökçe ve fakat pak

libas giyerlermiş. Erzurumluların ayanları çuha ve samur ve akmeşe-i fâhire kuşanırken

ulema kesimi aba ve kaba boğası, sülehası da çuha ferace ve kaftanla yetinirlermiş.

Zengin Ankaralılar samur ferace, orta hallileri çuha serhaddi giyerlermiş.”17 halkın hangi

kesiminin yoğun olarak çuha kullandığını anlatmıştır. Askere çuha dağıtımı bir gelenek

olarak her yıl Ramazanda Kadir gecesinde başlayarak üç gün sürerdi. Çuka-i En adı verilen

bir çuha çeşidi Yeniçeri kâtibi ile Anadolu ve Rumeli ağalarına, yayabaşlarla bunları

kethüdalarına, acemi oğlanlar yayabaşlarına da maaşın yanında verilmiştir18. Günlük

hayatta çukanın kullanılması ise şu şekildedir: “… Yüzyıllar boyunca şehir ve kasaba

delikanlıları arasında bir kat çuha esvaba sahip olmak büyük şey bilinirdi. İstanbul’un eski

zengin ve kibar kapularında yılda iki bayram bütün bendegâna bir bohça içinde esvap ve

çamaşır dağıtılırdı. Bohçalara konulan esvap ve çamaşırlar da hepsinin konaklardaki hizmet

ve mevkiine göre hazırlanırdı mesela bir beyefendinin daima yanında bulunan bir çubukdar

gencin bohçasının içinden bir kat çuha esvap çıkması aşırı iltifat bilinirdi...” 19

Çuha fiyatları, harcanan yün çilesi20 üzerinden tespit edilmiş, renkler de

fiyatlarda ufak farklar yapmıştır. Örneğin; Kırmızı çukanın yüz çilesinin zıra‘21 XIV.

yüzyılda 1200 akçeye, diğer renkte çukalar ise 880 akçeye satılmıştır. Venedik karziyye

15 “Çuha”, Türk Ansiklopedisi, XII, Ankara 1964, s. 138. 16 Banu Kutun, “Çuhacı Han”, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, II, İstanbul 1994, s. 536. 17 Necdet Sakaoğlu, "Osmanlı Giyim Kuşamı ve Elbise-i Osmaniye"", Tarih ve Toplum Dergisi, Sayı:47 (Kasım 1987), VII, , s.292. 18 Mehmet Zeki Pakalın, Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, I, İstanbul 1971, s. 387. 19 Reşat Ekrem Koçu, a.g.e, s. 83. Çuha giysi aynı zamanda yaşlı hanımların genç adamları tavlamak için hediye ettikleri en değerli eşyadır. Bununla ilgili olarak maniler türemiştir. Bu manilere örnek olarak: “Al çuhalar kestireyim çapkına “Altı kaval beyin üstü şişhane Şehidanı kalenderân aşkına Sırmalı çuhayla gezer daltaban Yangıncıdır açar rengi ateşin Şalı var beş arşın şehlevendane Anı gören vallah döner şaşkına.” Kahve peykesinde yatar balaban.” 20 Çile: Bir dokumacılık tabiridir. Kamış taraklarda her 40 dişe bir çile adı verilmiştir. Çile sayısı ile 40’ın çarpımından toplam tarak dişi sayısı bulunurdu. (Mübahat S. Kütükoğlu, Osmanlılarda Narh Müessesesi ve 1640 Tarihli Narh Defteri, İstanbul 1983, s. 61.) 21 Zıra‘: Dirsekten orta parmak ucuna kadar olan bir uzunluk ölçüsü (75-90 santim arasında değişen şekilleri vardır.)

Page 18: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

7

çukasının zıra‘ 220 akçeye, diğer renkte çukaların altmış çilesi ise 440 akçeye alıcı

bulmuştur22. 1582 tarihli bir fermanda İstanbul piyasasında en makbulü çuhanın kırmızı

çuhalar olduğu anlaşılmaktadır. Avrupa'dan İngiliz ve Fransız tüccarlar tarafından

gemilerle getirilen çuhalar İstanbul'da çuhacı esnafına devlet kontrolü altında hiçbirine

haksızlık olmamak üzere dağıtılıp satılırdı; gelen çuha mahdut olacağı için çuhacılar

gruplara ayrılmıştı. Eski fermanlardan ve narh defterlerinden, hazır çuha esvap satıcıları

da sıkı bir devlet kontrolü altında oldukları anlaşılmaktadır. Hazır çuha esvaplarının

boyları, kolları, etekleri, astarları ve düğmelerinin nasıl olacağı teker teker tespit

edilmiştir23.

Çuha, Yeniçeri Ocağı’nda da kışlık giysi yapımında kullanılmıştır. Bu ocağın

kapatılmasından sonra da yüksek miktarda kullanılmaya devam etmiştir24. Yeniçeri

Ocağı’nın kapatılmasından sonra kurulan Asakir-i Mansure-î Muhammediye ordusunda

askeri giysilerin yapımında da çuha kullanılmıştır. Ahmed Mithad Efendi bu konuyu

kitabında şu şekilde izah etmiştir: "İkinci derecede olarak başladıkları askeri icraat;

askerlerin, taburların asıl kıyafetlerini değiştirmek olmuştur. İlgililer bilirler ki, bir

adamın elbisesinin o adamın düşüncelerinin değişmesi için pek büyük bir etkisi vardır.

Nizamiye askerlerinin kuruluşunun başlangıcında bu askerin nizamiye askeri olduğunu

bütün askerlerin fikrine sokmak ve davranışlarını da ona göre şekillendirmek için

pantolon, gömlek ve festen ibaret bir nizamiye kıyafeti düzenlenmişti. Bu kıyafete giren

adamın, yine o zamandan kalan bir tabir olmak üzere, başıbozukluk halinden çıkıp nizam

askeri olduğu belli edilmek istenmişti. Bundan başka asker için çevikliği, ataklığı

kolaylaştırılacak elbise, pantolon, gömlek ve setri (Düz yakalı, önü tek ilikli çuha elbise)

olmak gerekir. Özetle askeri teşkilat sırasında elbise için bu incelikler hep düşünülmüş

olduğu halde rahmetli Abdülaziz Han Hazretleri en fazla önemi askerin dış görünüşüne

vererek, Fransızların zihaf dedikleri askeri kıyafet olan ve başta büyük bir fes, üzerinde

sarık, arkada şeritlerle süslenmiş setri, belde kuşak ve bacakta tozluktan ibaret bulunan

kıyafeti tercih etmiştir.25”

22 Mübahat S. Kütükoğlu, “1006 (1600) Tarihli Narh Defterine Göre İstanbul’da Çeşitli Eşya ve Hizmet Fiyatları”, Tarih Enstitüsü Dergisi, Sayı 9(İstanbul 1978), s. 19-20. 23 R. E. Koçu, a.g.e, s. 83. 24 M. Sabri Koz, “Çuhacılık”, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, II, İstanbul 1994, s. 535. 25 Ahmet Mithat Efendi, Üss-i İnkılâp Kırım Muhaberesinden II Abdülhamid Han'in Cülusuna Kadar, (Yay. Haz. T. Galip Seratlı), İstanbul 2004, s. 80.

Page 19: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

8

7 Temmuz 1826 tarihli Asâkir-i Mansûre kanunnamesine göre, çeşitli rütbelerdeki

askerlerin kıyafetleri şu şekilde belirtilmiştir26:

Binbaşılar: Üste sırma çaprastlı kadife cepken ve sıkma, başa şubara27 giyip

üzerine Lâhor şalı saracaklardır.

Kolağası ve mülazımlar: Çuhadan kısa cepken, çuhadan kısa entari, çuhadan

sırma, telli şubara ve üzerine Bağdat şalı kullanılacaktır.

Yüzbaşı ve sancakdar çavuşlar: Çuhadan kısa cepken, çuhadan kısa entari,

çuhadan sıkma ve telli şubara giyeceklerdir.

Neferler: Sade şubara, tâlim abası, çuhadan kısa entari, çuhadan yelek, Karacalar

kuşağı, şayak sıkma,gömlek giyeceklerdir.

Çuhacılar Loncası

Osmanlı İmparatorluğunda, Çuha dokuma işleri ve ticareti ile uğraşan esnaf ve

tüccarın bağlı olduğu loncaya “çuhacılar” adı verilmiştir. Bu loncalar, yurt içinde çuha

fabrikalarının bulunduğu şehirlerde olduğu kadar, büyük şehirlerde de şehrin kadısına bağlı

olarak örgütlenmiştir. Çuhacılar loncası, bu işte çalışanların hukuki, ticari ve ahlaki

düzenlerini sağlar, hak ve imtiyazlarını korurlardı. Ayrıca, çuha yapımı ve ticareti

hususunda, şehrin kadısına karşı sorumluydular. Loncanın başında bulunan Çuhacılar

kethüdası, gerek yurt dışından gelen malların gerekse yerli çuhalar üzerindeki vurgunculuk,

istifçilik vb konularda, tüccarları ve fabrikaları kontrol etmek, şehrin kadısı ile fiyatları

tespit etmek, şehir ve kasabaların isteğine göre çuha gönderimini yönetmekle görevliydi.

Çuhacılar kethüdasının onayı alınarak, çuha tezgâhlarında çalışan işçilerin zararlarının

önlenmesi için, her yıl çuhanın cins ve kalitesine göre şehir kadıları tarafından çuha narhı

adı verilen bir yıl boyunca değişmez fiyat konulmuştur28.

26 Mübahat S. Kütükoğlu, “Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyeye Kıyafet ve Malzemenin Temini Meselesi”, Doğumunun 100. Yılında Atatürk’e Armağan, İstanbul 1987, s. 522–523. 27 Şubara veya şobara: Tepesi yuvarlak ve dilimli, çuhadan yapılma bir başlık türüdür. 28 “Çuha”, Türk Ansiklopedisi, XII, Ankara 1964, s. 139.

Page 20: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

9

Çuhadâr

Çuhadâr, Farsça’da “yün kumaş” manasına gelen çuhaya “sahip olan”

anlamındaki dâr kelimesiyle oluşmuştur. Çuhadârlık, Çelebi Sultan Mehmed döneminde

ortaya çıkmıştır. Başçuhadâr ağa ile mâiyetindeki ikinci ve üçüncü çuhadarların başlıca

görevleri arasında padişahların yağmurluğunu, kürk, kaftan, ayakkabı ve çizmelerini

korumak; merasimlerde ve binişlerde bunları bir yerden bir yere taşımak; bayram

törenlerinde halka para serpmek bulunuyordu29.

29 “Çuhadar”, Diyanet İslam Ansiklopedisi( DİA), VIII, İstanbul 1993, s. 381. Giysileri çuhadan yapıldığı için bu görevlilere çuhadar adı verilmiştir.

Page 21: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

10

I. BÖLÜM

OSMANLI DEVLETİ’NİN İKTİSAT POLİTİKALARI

1.1. 1839 Yılı Öncesi İktisat Politikası

Klasik Osmanlı iktisat sisteminde, II. Murad dönemine kadar zanaatta ve

ticarette ahilik kurumu etkili olmuştur. "Erkek kardeş, arkadaş, cömert, yiğit" anlamına

gelen Ahiliğin nerede ve kim tarafından kurulduğu tam olarak bilinmemektedir30.

XV. yüzyılın ikinci yarısından sonra lonca sistemi Osmanlı iktisat sistemine

hâkim olmaya başlamıştır. Lonca "Aynı meslekten kimselerin, bir pîrin yönetimi altında

meydana getirdiği özel dernek, üyelerinin belli zamanlarda toplandıkları yer" anlamına

gelmektedir31. İlk olarak hammaddelerin ihtiyaç sahiplerine verildiği yer olan lonca,

zamanla esnafların toplandığı yer haline gelmiştir ve bundan sonra da esnaf kuruluşunun

adı olmuştur. Loncaların en büyük vazifesi malın kalitesini daima yüksek tutmak ve

standart istihsâlini temin etmektir. Ayrıca, kalifiye işçi yetişmesi, iş ve ticaret ahlakının

muhafazası, işçinin himayesi, muayyen zamanda müstakil sermaye sahibi olması, alınmış

olan malın alan kişilerin eline en kısa yoldan geçmesi, malın değerlendirilmesi ve bu

değerini muhafaza etmesi de loncaların vazifelerindendir32. Bu örgütlenme sisteminde,

piyasa göstergelerinden çok “ahlak” normları etkili olmuştur33.

Lonca teşkilatı, Yeniçeri Ocağının kaldırılmasıyla büyük bir darbe almıştır.

Sultan II. Mahmud'un saltanatının en önemli olaylarından biri olan Yeniçeri Ocağı'nın

kaldırılmasının bu teşkilat için en önemli sonuçları şunlardır34 :

30 Mithat Gürata, Unutulan Adetlerimiz ve Ahilik, Ankara 1975, s. 73. 31 “Lonca”, Meydan Larousse, İstanbul 1988, XII, s. 1896. 32 Mithat Sertoğlu, Osmanlı Tarih Lügati, İstanbul 1985, s. 200. 33 Zafer Toprak, “İktisat Tarihi”, Türkiye Tarihi 3 Osmanlı Devleti 1600–1908, İstanbul 1997, s. 223. 34 Rıfat Önsoy, Tanzimat Dönemi Osmanlı Sanayisi ve Sanayileşme Politikaları, Ankara 1988, s. 8.

Page 22: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

11

1- Lonca-devlet arasındaki aracı ortadan kalkmış ve esnaf kendi haline bırakılmıştır.

2-Yeni kurulan Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye ordusu Avrupa standartlarına

göre oluşturulmuştur. Ayrıca devlet erkânının da kıyafetleri değişmiştir. Daha önceden

askeri ve devlet erkânının Osmanlıya has giysileri yalnızca bu tekstil imalatçıları

üretebilirdi. Ancak kıyafetteki bu değişiklik ve Avrupa normları dikkate alınınca bu

kesmi, Avrupa'dan gelen mamullerle giydirilmeye başlanılması imalatçıların büyük bir

darbe yemesine ve bir daha da bellerini doğrultamamalarına neden olmuştur.

Ancak, Lonca sisteminin asıl çöküşü, batı sermayesi ile rekabet edememesi ve

artan tüketimin ithalinin ucuza sağlanması karşısındadır. İktisadi hayattan tamamen silinmesi

ise II. Meşrutiyet ile birliktedir35.

Lonca sistemiyle birlikte Osmanlı Devleti’nde iktisadi hayatı yönlendiren

çeşitli ilkeler vardır. Bu iktisat ilkelerinden biri olan İaşe (Provizyonizm) ilkesi; iktisadi

faaliyete, tüketici açısından bakan görüşün dayandığı ilkedir. Üretilen mal ve hizmetlerin,

mümkün olduğu kadar bol, kaliteli ve ucuz olması yani piyasada mal arzının mümkün olan

en üst düzeyde tutulması esastır. Yurtiçi ihtiyaçlarının tümü karşılandıktan sonra, fazla

kalan mal varsa onun ihraç edilmesine müsaade edilmiştir. Hangi maldan ne kadar ihraç

yapılacağı, her seferinde özel bir izinle belirlenmiş, ayrıca yüksek bir gümrük resmi

alınmıştır. Dış ticarette yabancılara tanınan kapitülasyonlar, bu hüviyetten beslenen

kurumlardan biri olarak gördüğü fonksiyonunun önemi dolayısıyladır ki Osmanlı Devleti

en güçlü olduğu zamanlarda bile kapitülasyonları sınırlandırmamış veya kaldırmamış

aksine güçlendirip korumuş ve iyice yerleştirmiştir36.

Kapitülasyonlara rağmen yabancı tüccar Osmanlı pazarında sanıldığının aksine

büyük bir kâr sağlayamamıştır. Bunun nedeni ise dâhili gümrüklerdi. Avrupalı tüccarlardan

"masdariyye" adında yabancı ülkelerden gelecek malın herhangi bir liman ya da şehirden,

başka bir şehirde bulunan tüccara satılan mallardan alınan vergidir. Bunun yanında “yed-i

vahid” adı altında yabancı tüccarların gelirini azaltan bir ticari uygulama da vardı.

35 Ahmed Güner Sayar, Osmanlı İktisat Düşüncesinin Çağdaşlaşması (Klasik Dönemden II. Abdülhamid'e ), İstanbul 1986, s. 258. 36Mehmet Genç, Osmanlı İmparatorluğunda Devlet ve Ekonomi, İstanbul 2000, s. 46–50. Diğer ilkeler şunlardır: Gelenekçilik ve Fiskalizmdir. Gelenekçilik; sosyal ve iktisadi ilişkilerde yavaş yavaş oluşan dengeleri, eğilimleri mümkün olduğu ölçüde muhafaza etme ve değişme eğilimlerini engelleme ve herhangi bir değişme çıktığı taktirde, tekrar eski dengeye dönmek üzere değişmeyi ortadan kaldırma iradesinin hakim olması şeklinde tanımlanır. Fiskalizm; hazineye ait gelirleri mümkün olduğu kadar yüksek düzeye çıkarmaya çalışmak ve ulaştığı düzeyin altına inmesini engellemektir. İktisadi kararları alırken devlet, bir yandan gelirleri yükseltme, diğer yandan harcamaları kısma Saikleri altında tavrını belirlemesi olan fiskalizm, Osmanlı iktisadî dünya görüşünü ve bu görüşün yönlendirdiği iktisadî hayatın çeşitli alanlarını belirlemekte diğer iki ilke ile bir arada bulunarak etkili bir rol oynamıştır.

Page 23: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

12

Osmanlı'da ticari hayat devletin kontrolü altındaydı. Bu kontrolün asıl hedefi ise piyasada

darlık ve karaborsa yaratmadan halkın ihtiyacını karşılamaktı. Bu nedenle de sık sık

hububat, yün, pamuk, kereste, ipek gibi temel gıda ve ara mamullerin ihracatına yasaklar

konulmakta ve yalnızca bu ürünlerin bol olduğu zamanlarda bu yasaklar kalkmaktadır.

XVIII. yüzyılın sonlarına doğru Sanayi İnkılâbıyla Avrupa, daha fazla

hammaddeye ihtiyaç duymaya başlamıştır. Bu durum karşısında Osmanlı hükümeti,

1826'dan itibaren hammaddenin dışarıya çıkıp esnafın işsiz kalmasını önlemek maksadıyla

bir nevi himaye sistemi olan yed-i vahid'i uygulamaya koymuştur37. Sistemin diğer

amaçları arasında Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye ordusuna kaynak bulmak, üreticinin

mahsulünü ucuza satarak aldatılmasını önlemektir. Bazı uyanık tüccarlar gerçekten de

üreticiye hasattan önce verdikleri kredilerle onların mallarını istedikleri, çoğu zamanda

rayicinin altında fiyatlarla alarak üreticiyi mağdur etmişlerdir. Devlet bütün bunları

önlemek maksadıyla bazı maddelerin alım-satımı üzerine inhisar38 koymuştur. Ancak,

Mehmet Ali Paşa isyanı neticesiyle imzalanan, 1838 Baltalimanı Antlaşmasıyla yabancı

tüccarlar için olan engeller kaldırılmış ve yabancı tüccar, %5 ithal gümrüğüyle istediği kadar

malı istediği yerde satma imkânı bulmuştur 39.

1.2. Tanzimat'ın İlanından Önce Kurulan İşletmeler

Yünlü kumaş, Osmanlı Devleti’nin hemen hemen her bölgesinde dokunmuştur.

Aba ve kebe adı verilen ucuz yünlüler, fakir ve orta tabakanın giyim eşyalarında

kullanılmıştır. Bu tür kumaşlar bol ve ucuz olduğundan dolayı, XVIII. yüzyıl boyunca

Marsilyalı tüccarlar tarafından bol miktarda ihraç edilmiştir. Ancak kaliteli yünler

Avrupa’dan ithal edilmiştir. Tüketimi XVII. yüzyılda gittikçe artan orta kalite ve yüksek

kalite yünlü kumaş, Batı’dan yapılan ithalatın toplamı içinde %50 civarında payı ile en

önemli kalemi oluşturmuştur40.

İlk defa Rami Mehmet Paşa, 1702'de yedi ay süren sadrazamlığı sırasında

Selanik’in meşhur Musevi dokumacılarını Edirne'ye getirterek: "Avrupalılar çuha ve

ipekli kumaşların iptidaî maddelerini bizden alıyor, mamullerini de bize satıyorlar.

Onlarla rekabet edemeyişimizin sebebi, çalışma düzenimizin bozukluğundandır. Gereken 37 Özellikle liman şehirlerinde bulunan esnafılar, yabancı tüccarın bu kurala uymadığı için gerekenin yapılmasını istemişlerdir. B.O.A,Zaptiye Nezareti (ZB), nr: 31/33 38 Belli sanatların bir kişinin ya da zümrenin denetimine verme; tekelcilik, monopol. 39 R. Önsoy, a.g.e, s. 13. 40 M. Genç, a.g.e, s. 238.

Page 24: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

13

alet ve levazımı tedarik ederek, iptidaî maddelerimizi yurt içinde işleyelim. Bu işe bir

düzen verirseniz üstatlarınıza her türlü yardımda bulunuruz41" demiş, ayrıca Fransa'dan

getirilen ve Osmanlı ülkesine pek makbul olan Diba ve Hatayı isimli ipekli dokumaların

Bursa tezgâhında dokunmasını emretmiştir. 20–25 yıl sonra Sadrazam Nevşehirli Damat

İbrahim Paşa, bu konuyu tekrar ele almış ve 1721 yılında ipekli dokuma fabrikası

kurulmuştur.

1709 yılında, Yelkenbezi Manifaktürü kurulmuştur. Donanmada, XVII. yüzyıl

ortalarından itibaren kullanılmaya başlanan yelkenli büyük gemilerin, kalyonların sayısı

çoğalarak XVIII. yüzyılın ikinci yarısında 35–40 adete yükselmesi, yelkenbezi ihtiyacını

arttırmıştır. İstanbul’da tersane bünyesinde 1709’da kurulan ve faaliyete geçen bu

manifaktür ile daha kaliteli ve daha çok sayıda yelkenbezi ihtiyacının karşılanılması

amaçlanmıştır42.

III. Ahmed ve Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa zamanında İstanbul'da

devlet tarafından kurulmuş fabrikalardan biri olan Çuha imalathanesi, 1719 yılında

işletilmek üzere 47.408 kuruş işletme sermayesi ile birlikte Nişo isimli bir gayri-Müslim

verilmiş ve buna karşılık Nişo'nun her tezgâh için devlete yılda 300 kuruş ödemesi şart

koşulmuştur. Nişo bu işin altından kalkamayarak, devlete bir akçe bile ödeyememiş;

bunun üzerine Bezirgânbaşı Hüseyin Ağa isimli biri, işletme sermayesi almadan aynı

şartlar altında işletmeye talip olmuştur43.

Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası da 1810 yılında Hamza Bey adında bir

müteşebbis tarafından kurulmuş olan çeşitli tabakhanelerden oluşmuştur. 1816 yılında

Sultan II. Mahmud tarafından alınarak ordu emrine verilmiştir. Önceleri olduğu gibi

işletilmiş daha sonraları buharlı makinelerle takviye edilmiştir. Başlangıçta yalnızca

ordunun ihtiyacını karşılarken daha sonra da piyasa için de mal üretmiştir44.

Tersane-i Amire gemilerinin yelken ihtiyacını temin etmek ve Asâkir-i Mansûre-i

Muhammediye ordusunun yazlık elbise ve iç çamaşır ihtiyacını karşılamak amacıyla,

Evkâf-ı Hümayun Nezaretine bağlı olmak suretiyle İstanbul'da bir iplik fabrikası

kurulmasına karar verilmiştir. İplikhane-i Amire adını alan bu tesis Haliç kıyısına

kurulmuştur. 1826 yılında yapımına başlanan bu fabrika, 1827 yılında rekor bir hızla

41 Adnan Giz, "1721 Yılında Bir İpekli Dokuma Fabrikasının Kuruluşu", İstanbul Sanayi Odası Dergisi(İSOD) , S. 3.(15 Eylül 1968), s. 22–23. 42 M. Genç, a.g.e, s. 248–249. 43 Adnan Giz ,"1719 Yılında İstanbul'daki Bir Dokuma İmalathanesi", İSOD, S 30 (15 Ağustos l 968), s. 17. 44A.Giz ,a.g.m. s. 18.

Page 25: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

14

bitirilerek işletmeye açılmıştır. Tanzimat'tan evvel askeri amaçla kurulan önemli tesislerin

sonuncusu Feshane Fabrika-i Hümayunudur. Yeni kurulan orduya mensup askerlere

şobara denilen bir başlık giydirilmiştir. Bu başlıklar yağmurdan ve güneşten

etkilendikleri için önemli bir masrafa neden olmuştur. Bunun üzerine Sultan II. Mahmud,

Tunus’ta üretilen fesin şobara yerine kullanılmasını uygun görmüştür. Ancak fes bir süre

sonra yalnızca orduda kullanılmakla kalmamış halk tarafından benimsenince fesin yurt

içinde imaline karar verilmiş ve 1833 yılında Feshane Kadırga'da üretime başlamıştır45.

1.3. Tanzimat Dönemi İktisat Politikaları

Gülhane Hatt-ı Hümayunun ilanından bir sene evvel; 1838 yılında Osmanlı

Devleti ile İngiltere arasında imzalanan Baltalimanı Anlaşmasıyla, diğer Avrupa

devletleri için de emsal teşkil eden ticari imtiyazları kazanan İngiltere, Osmanlı

topraklarına rahatça ürettiği mamulleri pazarlamaya başlamıştır. 1838 Ticaret

Anlaşması, dâhili ticaretteki her türlü sınırlamayı kaldırarak yabancı malların ülkeye

kolayca girişini, yerli mahsullerin ise hammadde olarak büyük miktarlarda yurtdışına

götürülmesini kolaylaştırılmıştır. Bunun sonucunda:

1. Osmanlı pazarları geniş ölçüde yabancıların denetimine geçmiş

2. Avrupa rekabeti karşısında Osmanlı esnafı yavaş yavaş faaliyetini durdurmak

mecburiyetinde kalmış,

3. Osmanlı hammadde ve ara malları tercihen daha fazla ücret teklif eden

Avrupalı tüccara satıldığından bu maddelerin fiyatlarında büyük artışlar gözlenmiş, bu

yüzden de esnaf hammadde bulmakta sıkıntı çekmiş, hatta bazı maddeleri hiç tedarik

edemez olmuştur46.

Tanzimat dönemi yazarlarından ve devlet adamlarından biri olan Ziya Bey,

Baltalimanı Anlaşmasıyla başlayan dönemi şu şekilde tasvir etmiştir47: “Reşit Paşa

saraya mensup rakiplerine karşı koymak için Avrupa devletlerine hoş görünmeye ve

sefaretlerin isteklerini yerine getirmeye çalıştı. Bu yersiz nezaket sebebiyle açılan

müdahale kapıları bir daha kapanmadı. Avrupalılar gerçek durumumuzu anladılar.

Çıkarları için her türlü imtiyazı istediler ve istediklerini zahmetsizce elde ettiler. Bu

45 R. Önsoy, a.g.e., s. 33. 46 Mübahat Kütükoğlu, Osmanlı-İngiliz Münasebetleri II (1838–1860), İstanbul 1976, s. 109. 47 Adnan Giz, "Tanzimat'ın Sanayimiz Üzerindeki Yıkıcı Etkileri", İSOD, S. 29 (15 Temmuz 1968), s. 17.

Page 26: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

15

müsaadeler üzerine Türkiye'de ticaret yapmak onlara her yerden daha kârlı geldi.

Avrupa fabrikalarında çıkan çürük eşyayı gemilerle getirerek altına tahvil ettiler. Bizim

halk da cicili bicili ucuz şeylere malik olmakla mesela arşını altmış paraya kırmızı allı

basmayı görünce Şam çitarisinin yüzüne bakmaz oldular... Ancak bu hal yalnızca

basma ve halıya münhasır olmayıp derece derece bütün giyim eşyası ve döşemelerde de

cehlimizden Avrupa mamullerini yerli malına tercih ettiğimizden ve Hükümet de

yabancıları desteklediğinden yerli sanayi çöktü.”

Tanzimat dönemi devlet adamları 1840 yılından itibaren sanayideki buhranın

ortadan kaldırılması için çalışmalara başlamışlardır. Tanzimat devlet adamları

tarafından yürütülen, “sanayii güçlendirme operasyonu” olarak nitelendirilebilecek bu

çalışmaları, 1840–1860 ve 1860–1876 Dönemleri diye ikiye ayırmak mümkündür48.

1840–1860 yılları arasını kapsayan ilk dönemde devletçiliğin ağır bastığı, yani

devletin eskiden olduğu gibi ihtiyaç duyulan malları üretmek amacıyla fabrika kurma veya

mevcutları genişletme yoluna gittiği görülmektedir. Bu teşebbüs, Avrupa devletlerinin

Osmanlı pazarlarını ele geçirmek için mücadele verdikleri bir sırada karşı tedbir olarak

düşünülmüştür. Ancak devlet fabrikaları açıldığı halde Avrupa mamullerine karşı bu

fabrikaları tam olarak koruyamamıştır.

Londra’da yayınlanan Hürriyet gazetesindeki bir makalede(yazarının imzası

bulunmamaktadır), Osmanlı Devleti'nin açık pazar haline gelmesi ve ekonomisinin

çökme nedenini, yanlış iktisat politikasına bağlanmıştır. Makalenin devamında, Osmanlı

Devleti'nin geri kalma nedenlerini arasında ilk olarak, uzun süren savaşlar ve askerlik

süresi sebebiyle toprağı işleyecek olan genç kitlenin ölmesine, ölmese bile uzun süren

savaşlar neticesinde bu gençlerin toprağı işleyememesine bağlamıştır. İkinci neden olarak

da sanayinin çöküp dışa bağımlı olunmasını göstermiştir. Eskiden Osmanlı

zanaatkârlarının çok güzel ürünler verdiğini; ancak yirmi otuz sene içerisinde hepsinin

mahvolduğunu ve Avrupa'nın Türkleri hiçbir şeyden anlamayan insanlar topluluğu

zannettiğini; artık insanların devlet kapısını aşındırdığını sanayii ile uğraşan kesmin

kalmadığını anlatmıştır. Buna neden olarak da Baltalimanı Antlaşması göstermiştir. Zira

verilen ticari hürriyetler ile sanayide ilerlemiş olan Avrupa halkı, ülkeye yığılmış ve

ülkede hâlâ varolan üreticilerin de buna dayanamayarak kepenk kapatmalarının da çöküşün

birinci derecede amili olmuştur. Devletin en büyük hatasının memuriyet kapıları

48 R. Önsoy, a.g.e, s. 47.

Page 27: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

16

açmasıyla insanların devlet memuriyetlerini en iyi geçim kapısı olarak görmeleri

sonucunda artık başka iş kollarına ilgi duymamaları sonucunu doğurmuştur; zira İngiltere

ve Fransa arasında da benzer anlaşmaların yapıldığını; lakin Fransa'da bulunan

zanaatkârların devlet sayesinde ayakta durduklarını anlatmıştır49.

28 Şubat 1856 tarihli Islahat Fermanında sanayi ve ticaretle ilgili konulara daha

geniş yer verilmiş ve bunların İmparatorluğun kalkınmasındaki önemi açıkça

vurgulanmıştır50:

1.Osmanlı devlet adamları sanayi alanında Osmanlı imparatorluğunu ancak

Batı kurumlarının alınmasıyla ayakta kalabileceğine dikkat çekmişlerdir. Osmanlı

İmparatorluğunun ilk elçilerden biri olan Halet Efendi, Fransız ticaretinin enfiye, kâğıt,

billur, çuha ve fağfur olmak üzere beş maddeye dayandığını ileri sürerek bu maddelerin

Osmanlı'da da üretilmesi için "Kârhanelerin" kurulmasını teklif etmiştir. Mustafa Reşit

Paşa'nın girişimiyle Avrupa'daki gelişmeleri takip etmeleri için öğrenci gönderilmiştir.

XIX. yüzyıl devlet adamları güçlü bir devletin ilk şartının sağlam bir ekonomi

olduğunun bilincine varmaya başlamışlardır.

2.Tanzimatçılar ziraat, sanayi ve ticaretin geliştirilmesine bürokratik mekanizmanın

tesisiyle başlamışlar ve bu konudaki ilk adım olarak da 1838'de Ziraat ve Sanayi

mektebinin kurulması olmuştur.

3.Islah-ı Sanayi Komisyonu kurulmuştur. Tanzimat Fermanıyla gedik usulü51

kaldırılınca uzun yıllar belli bir teşkilat halinde yaşamış olan esnaf arasında çözülmeler

49Hürriyet, (Londra) , l0 Ağustos 1868 (Ayrıca bkz. R. Önsoy, a.g.e, s. 30.); Yazının tam metni şu şekildedir:

"İlki ziraattır. Uzun süren savaşlar neticesinde askerlerin ölmesi ve toprağı işleyecek bu grubun ölmese bile askerlikle çok zaman geçirmelerine bağlamaktadır. İkincisi zanaattır. Zanaat ise mahsul-î fatânettir. Hâl böyle iken yazık değil midir Osmanlılar gibi zekâvet-i fevkaladeyle müttesif giyecek esvabına varıncaya kadar haricden celb etmeye mecbur olsun. Bir dereceye kaldın ki Avrupa ulemasından bazıları Osmanlıların sanat kabiliyetinden yoksun olduğuna zâhab oldular... Tanzimat'tan berü ise Boğaziçi'ndeki sular gibi bâlâda bulunan memurlar bir tarafa ve zirde kalan halk diğer tarafa meyil iderek arada bir keşâkeş peyda oldu. Hükümet daima zulm itti. Ahali daima yeis gösterdi. Hükümet kimseyi bir şeye teşvik etmedi hiç kimse de kendi kendine bir şeye teşebbüs eylemedi. Bununla beraber bir ziraatta olduğu gibi zanaatta de vaktiyle kendi yağımızda kavrulurduk. Hemen bir ihtiyacımızı ifa idecek deste gahlarımız vardı. Yirmi otuz senede onların hemen cümlesi mahvoldu. Bunun sebebi de hiç şüphe yok ki muahadât ile Avrupalılara verilen hürriyet-i ticarettir. Devlet hürriyet-i ticareti öyle bir zamanda ilan etmiştir ki mülkümüzde zanaat tamamıyla inkıraz haline geldi. O yolda ilerlemiş Avrupa halkı vatanımıza yığıldı. Mülkümüzde yapılan şeyleri itibardan düşürdü. Destegâhlar kapandı. Erbab-ı zanaat harap oldu. Fransa devleti İngiltere ile hürriyet-i ticaret üzerine bir muahede yaptı. İbtida Fransa'nın imal tarafında bulunan mamulât fabrikalarının hemen cümlesi kapandı. Ancak az zaman sonra erbâb-ı zanaat kafesi iktidarlarını sarf ederek İngilizlerle rekabet ettiler. Ve kazandılar. Bizim devlet ise böyle yapmadı. Sayısız memuriyetler açtı. Kim geldiyse hükümete kabul etti. İstihkak aranmayınca dünyada memuriyetten kavli bir şey olmadığından umuma halk öyle sevk etti 50 R. Önsoy, a.g,e, s. 40. 3 Kasım 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı, İmparatorluktaki iktisadi durumu dolaylı olarak ele almıştı.

Page 28: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

17

başlamıştır. Tanzimatçılar buna daha fazla seyirci kalamayarak yarı resmi mahiyette olan

bir teşkilat kurmuşlardır. 1860'lı yılların ortalarında çalışmaya başlamış ve başına eski

Evkaf Nazırı Rıza Efendi getirilmiştir.

1.3.1 Islah-ı Sanayi Komisyonu’nun Kurulması

1861–1868 yılları arasında, yerli sanayinin korunması ve kurtarılması için bazı

tedbirler alınmaya başlamıştır. Bu tedbirler arasında Islah-ı Sanayi Komisyonu’nun

kurulması da vardır. Bu teşebbüsü ilk kez inceleyen Osman Nuri Bey, kuruluş tarihini

kesin olarak tespitine yarayacak bir belge bulamadığını, yaklaşık olarak 1864–66 yılları

arasında çalışmaya başladığını, sonra bir duraklama evresi geçirerek 1868 yılında tekrar

faaliyete geçtiğini ve nihayet 1873 yılında dağıtıldığını açıklamaktadır52. Komisyonun

başkanı Rıza Bey dışında, beşi devlet memuru ve dördü sanayici veya tüccar olan dokuz

üyesi vardır53. Komisyonun kuruluş amacı "İstanbul sanayicilerinin uzun süreden beri maruz

kaldıkları çöküntüyü önlemek ve kalkınmalarını sağladıktan sonra, uygulanan tedbirleri

memleketin öteki bölgelerine götürmek" şeklinde özetlenmiştir. Islah-ı Sanayi

Komisyonu, gittikçe küçülen sanayi dallarını koruyabilmek için, işyerlerinin bir

kooperatif halinde birleştirilmesi, şirket adı verilen bu kooperatiflerin hisse senetleri

çıkarması, toplanacak sermaye ile makineler getirtilmesi, kooperatif üyelerine işletme

sermayesi verilmesi ve devletin muhtaç olduğu mamulleri bu şirketlerden satın alması

prensiplerini öngören bir çalışmaya girmiştir 54 .

Islah-ı Sanayi Komisyonu’nun, tüzük ve çalışma programında belli başlı şu

konulara yer verilmiştir55:

51 Gedik Usulü: Türkçe bir kelime olan gedik “eksik, kusur; yıkık yer, duvarda açılan çatlak” anlamına gelir. Terim olarak ise inhisar ve imtiyaz esnasına dayanan askeri, idari, hukuki ve iktisadi manalar ifade etmektedir. Gedik hakkının Osmanlı hukukundaki manası iki ayrı devrede incelenir. Birinci devresi ticaretin inhisarı söz konusu olmadığından ticaretin yapılması için imtiyaz anlamının karışmadığı dönemdir. İkinci devre ise, inhisar usulünün kabul edilmesinden sonra gedik usulü yeni bir mana kazanmıştır ki bu imtiyaz ve bir çeşit patent manalarını içine aldığı dönemdir. ( Ahmet Akgündüz, “Gedik”, DİA, XIII, İstanbul 1996, s. 541–542.) 52 1868 tarihinde Islah-ı Sanayi Komisyonu için gerekli olan defter sandığı ve iki adet koltuğun Beytü'l-mâldan istemiştir. BOA, Sadaret Mektubi Mühimme Kalemi (A.MKT. MHM.) Nr: 399/42. 53 Emre Dölen, Tekstil Tarihi Dünya’da ve Türkiye’de Tekstil Teknolojisinin ve Sanayisinin Tarihsel Gelişimi, İstanbul 1992, s. 423–424. 54 Adnan Giz ,"Islah-ı Sanayi Komisyonu", İSOD, S. 33 (15 Kasım 1968), s. 17. 55 Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi, İstanbul 1985, V, s. 1360–1361.

Page 29: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

18

a)Komisyon üyeleri, Cuma ve pazardan başka her gün en az beş saat çalışacak ve

boş vakit geçirmeden her türlü sanat şubelerinin en kısa zamanda gelişmesi çarelerini

arayacak ve olumlu buluşlarını meydana koyarak ödüle hak kazanacaktır.

b)Esnafın eskisi gibi ayrı ve dağınık olarak sanatlarını icra etmelerinde yarar

yoktur. Aralarında sermaye toplayarak bir şirket kurmaları ve birlikte çalışmaları

gerekmektedir.

c)Kurulan şirketler bir yönetim kurulu tarafından yönetilecek, esnaf kethüdaları

kurulun başkanı, güvenilir iş adamları da kurul üyesi olacak, kendilerine şirketin safi

kârından uygun pay verilecektir.

d)Devletin ihtiyaçlarını bu şirketlerin mamullerinden karşılamak için komisyona

her daireden bir memur atanacak, bunlar komisyonun tabii üyeleri sayılacaktır.

e)Sanayi mamullerinin sürümü ve değeri, gayet saf, halis, dayanıklı ve bununla

beraber güzel ve gösterişli yapılmasına ve fiyatların da ucuz olmasına bağlıdır.

f)Sanayi mamullerinin bilirkişiler ve uzmanlar marifetiyle ölçü ve miktarları, kâr

hadleri tespit edilerek, mümkün ve münasip olanların satış fiyatları da tayin olunarak

gazetelerde yayınlanacak ve bu düzene giren sanayicilerin hiçbir vakit bozuk ve uygunsuz

şeyler yapmasına meydan verilmeyecektir.

Islah-ı Sanayi Komisyonu’nun ana hedefi, Batı’nın etki ve rekabeti karşısında

çözülen Osmanlı lonca teşkilatını tekrar ihya etmektir. Nitekim kurulacak olan şirketlerin

başına da esnaf kethüdalarını getirtmek istenmiştir. Kâr haddinden satış fiyatının tespitine

kadar şirketlerin tüm ticari fonksiyonlarına müdahale eden Islah-ı Sanayi Komisyonu, çağın

ekonomik ölçülerine ters düşmesi nedeniyle de kısa ömürlü olmuştur56. Islah-ı Sanayi

Komisyonu ile birlikte Şirket-i Debbağiye de lağvedilmiş ve şirketlerin işleri de

Şehremanetine devredilmiştir57.

56 Z. Toprak, a.g.e, s. 244. 57 BOA, A.MKT.MHM Nr: 473/49.

Page 30: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

19

1.3.2. Esnafın Şirketler Halinde Birleştirilmesi Teşebbüsü

İlk kooperatifler, 1842 yılında İngiltere'de yirmi sekiz İngiliz dokumacısının

birleşmesiyle kurulmuştur. İnsan gücüne dayanan Osmanlı esnafının şirketler halinde

birleştirilme teşebbüsü, Islah-ı Sanayi Komisyonu'nun çalışmaları neticesinde ortaya

çıkmıştır. Komisyonun görevlerinden biri de gittikçe küçülen sanayi dallarını bir şirket

bünyesinde birleştirmektir. Şirketlerin kurulabilmesi için hisse senetleri çıkartılacak,

toplanan paralarla makineler alınıp seri üretime geçilecektir. Kurulması planlanan

şirketlere bedava arsa temin edilecek, ithal kolaylıkları getirilecek, ithal kolaylıklar

sağlanacaktır58.

Osmanlı Devleti’nde sermayesi paylara ayrılmış anonim nitelikteki ilk şirket,

Şirket-i Hayriye’dir. 1849 yılında Boğaz’da yolcu taşımak üzere 60.000 lira sermayeyle

kurulan bu şirket devlet ricalinin katkılarıyla oluşmuştur. XIX. yüzyıl boyunca

şirketleşme hız kazanmıştır. 1856’da, her ikisinin de merkezi Londra’da olmak üzere

Bank-ı Osmanî ve Aydın-İzmir Demiryolu Şirket-i Osmaniyyesi kurulmuştur59.

Islah-ı Sanayi Komisyonu tarafından 1868 yılında simkeşlik, demircilik, dericilik

gibi zanaatların ıslahı ve geliştirilmesi için şirketler kurulmasına ve bir talimatname

hazırlanmasına karar verilmiştir60. Bu çalışmalardan sonra kurulan şirketler şunlardır:

1. Simkeşler Şirketi(14 Ağustos 1866)61

2. Debbağlar Şirketi(Eylül 1866)

3. Saraçlar Şirketi(25 Haziran 1867)

4. Kumaşçılar Şirketi(9 Nisan 1868)

5. Dökümcüler Şirketi(14 Nisan 1868)

6. Demirciler Şirketi (29 Nisan 1868)

Bu şirketler sayesinde, sermayeci ile yönetici ayrımı sağlanmış ve böylece

profesyonel yöneticiler, çoğu zaman yönetim bilgisinden yoksun olan sermaye sahipleri

ve bunların aile fertlerinin yerini alarak, özellikle risk-kâr dengesini sağlamışlardır.

Ancak bu şirketler, kapitülasyonlar ve özellikle altyapı ve kamu mal hizmeti yürüttükleri

58 R. Önsoy, a.g.e, s. 98. 59 Z. Toprak, a.g.e, s. 245. 60 BOA, A. MKT. MHM Nr: 394/28. 61 BOA, A. MKT. MHM Nr: 361/79. Simkeşhane çalışanlarını geçim sıkıntısından korumak amacıyla bir komisyon kurulmuş ve alınan kararlan içeren tezkere dairelere gönderilmiş ve bir sureti de Takvim-i Vekâyi gazetesinde ilan edilmiştir.

Page 31: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

20

için de çoğu, geldikleri günkü ölçeklerini muhafaza etmişler, hiçbir gelişme

gösterememişlerdir62 .

1.3.3. Uluslararası Sergiler ve Osmanlı Devleti

Sergiler, bir ülkenin sanayi, ziraat, küçük sanatlar ve güzel sanatlardaki ürün,

mamul ve eserleriyle memleket hayatına ait teşkilat ve meselelerini gösterip anlatmak için

devlet, kurum ve fertlerin teşebbüsüyle kurulan ve açılan yerlerdir63. XIX. yüzyılın

ortalarına doğru, sanayileşmenin seyri ve başarı şansı, sanayinin ihtiyacı olan

hammaddenin temini ile elde edilen mamulün pazarlanması noktasında odaklaşmıştır. Bu

durum eski yöntemler yanında, yeni stratejilerin belirlenmesini, yeni bağlantıların

kurulmasını ve değişen dünya ile birlikte, geleneksel pazarlama tekniklerinin de çağı

yakalamasını gerektiriyordu, işte bu noktada, tarihi kökeni çok eskilere dayanan ancak aradan

geçen uzunca bir zamanda uygulama alanına pek konulmamış bir yöntem olan "sergileme

yöntemine" ağırlık verilmeye başlanmıştır64. Osmanlı İmparatorluğu yapılan sergilere iştirak

etmekle kalmamış; 1863 yılında Sergi-i Umumî-i Osmanî adında uluslararası bir sergi

düzenleyerek ülkede bulunan sanayi kollarını yurt dışından katılan ülkelere de gösterme

yoluna gitmiştir. Yapılan sergilerin bazıları şunlardır:

1.3.4.1. 1851 Londra Sergisi

İlk uluslararası sergi olan Londra Sergisi, 1851 yılında Avrupa'nın güçlü

sanayi ülkesi olan İngiltere'nin Londra şehrinde açılmıştır. Mayıs 1851'de açılan

Londra Sergisine, Osmanlı Devleti de iştirak etmiştir. İmparatorluğun sergiye katılma

amacı, ülke topraklarının verimliliğini göstermek, Osmanlı tebaasının tarım, sanayi ve

zanaat alanlarındaki kabiliyetlerini kanıtlamaktı65. Sergiye gönderilecek olan eşyaların

belirlenmesi maksadıyla mahalli meclis ve memurlar görevlendirilmiş ve tespit edilen

62 Haydar Kazgan, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Şirketleşme, İstanbul 2000, s. 33–34. 63 Ayhan Öney, İktisadi ve Ticari Terimler Sözlüğü, Ankara 1978, s. 274. 64Ercüment Balcı, "1873 Uluslararası Viyana Sergisine Trabzon'dan Getirilen Ürün ve Eşyalar", Osmanlı Öncesi ile Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemleri Esnaf ve Ekonomi Seminerleri, 9–10 Mayıs 2002 Bildiriler, II, s. 309. 65 Ceride-i Havadis, 25 Recep 1267, No: 517.

Page 32: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

21

numunelerin bölgesi, sahibi ve fiyatı da yazılarak Nafıa Nezaretine gönderilmesi

istenilmiştir66.

Londra sergisine, Osmanlı İmparatorluğu yaklaşık 700 üreticinin mamulleriyle

katılmıştır. Temsilci olarak Musurus Bey, Mustafa Paşa ve Cemaleddin Paşa'nın yanında

bazı görevliler de Londra'ya gönderilmişlerdir. Osmanlı mamullerine tahsis edilen salon,

başta İngiliz Kraliçesi Victoria olmak üzere birçok ziyaretçi tarafından gezilerek onların

takdirini kazanmıştır. Özellikle tarım ürünleri ve el işleri gerek kalite, gerekse çeşit

bakımından dikkati çeken başlıca ürünler arasındaydı. Mayıs 1851 Londra Sergisi,

yaklaşık altı ay açık kaldıktan sonra 11 Ekim 1851 'de kapanmıştır67 .

1.3.4.2.1855 Paris Sergisi

İkincin uluslararası sergi, 1853 yılında Amerika’nın Newyork şehrinde

açılmıştır. Ancak mesafe uzak olduğu için Osmanlı İmparatorluğu bu sergiye iştirak

edememiştir. 1855 Paris Sergisi, Osmanlı İmparatorluğunun katıldığı ikinci uluslararası

sergidir ve 2,000 kalem mal gönderilmiştir. İzmit Fabrika-i Hümayunu mansiyon ödülü

almıştır. 35 pavyonda sergilenen Osmanlı ürünlerinin belli başlıları şunlardır68 :

1. Çoğu İzmit Fabrika-i Hümayunu'nda dokunmuş olan 55 adet elbiselik kumaş,

yünlü dokuma, iç çamaşır, şai ve keçe numuneleri.

2.Büyük bir kısmı Zeytinburnu Fabrika-i Hümayunu mamulü 61 çeşit yünlü ve

pamuklu dokuma ile Yeniköy atölyelerinde imal edilmiş renkli mendiller.

3. Uşak, Gördes, Demirci, Kula ve Hereke'den gönderilmiş 52 adet halı ve

seccade.

4. Tophane Fabrika-i Hümayunu mamulleri, Şam tüfekleri, beşli ve gümüş

yaldızlı Yanya tabancalarından müteşekkil 44 adet ateşli ve kesici silah.

66 Ceride-i Havadis, 24 Zilkade 1266, No: 501. 67 R. Önsoy, a.g.e, s. 61. 68 R. Önsoy, a.g.e, s. 63.

Page 33: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

22

1.3.4.3. Sergi-i Umumî-i Osmanî (1863 İstanbul Uluslararası Sergisi)

Tanzimat dönemi devlet adamları, 1840–1860 arasında aldıkları devletçilik

ağırlıklı tedbirlerden bekledikleri neticeyi elde edememişlerdir. Bunun üzerine 1860'lı

yılların başından itibaren esnafın durumunu iyileştirmeye yönelik bazı tedbirler

uygulamaya koymuşlardır ki bunları şöyle özetlemek mümkündür69: 1.Ülkede üretilen malların kalite, çeşit ve fiyatlarını görmek, üreticinin

sorunlarını tespit etmek, başaralı üreticileri ödüllendirmek amacıyla İstanbul'da bir sergi

açılması.

2.Sanayici ve işadamlarının sorunlarını tespit etmek ve alınması gereken

tedbiriler hakkında hükümete önerilerde bulunmak, esnafın şirketler halinde

birleştirilmesi hususunda çalışmalar yapmak üzere Islah-ı Sanayi Komisyonu'nun

kurulması.

3. İş piyasasında ihtiyaç duyulan kalifiye elemanı yetiştirebilmek amacıyla

sanayi mekteplerinin açılması. İmparatorluk döneminin ilk büyük ve uluslararası nitelikteki İstanbul Sergisi,

Avrupa'daki benzerleri örnek alınarak düzenlenmiştir. Bu serginin amacı; Osmanlı

ekonomisine rekabet gücü kazandırmak, ülkede üretim mallarının kalite, çeşit ve

fiyatlarını görmek, üreticinin sorunlarını tespit etmek ve başarılı olanları ödüllendirmektir70.

Serginin yeri olarak Sultan Ahmet'te mevcut bazı binaların üzerinde durulduysa

da bunların ihtiyaca kâfi gelmeyeceği görülerek, aynı semtte özel bir sergi binası

yapılmasına karar verilmiştir. Binanın inşaatı Mustafa Fazıl Paşa, Mısırlı Sarraf Kevork,

Eramian ve Oppenheim'den oluşan bir kumpanyaya ihale edilmiştir. Hazinenin içinde

bulunduğu ödeme güçlüğü dolayısıyla serginin bütün masrafları giriş ücretleri karşılığı

tertip komitesince karşılanmıştır. 22 Aralık 1862 tarihinde serginin kuruluş ve çalışma

esaslarını belirleyen 61 maddelik "Sergi-i Umumi-i Osmanî Nizamnamesi" neşredilmiştir71.

Mimarisi Bougeois ve iç dekorasyonu Leon Parvillee tarafından yapılan üç

kapılı, dikdörtgen şeklinde, yaklaşık 3500 metrekarelik bir alana yayılan sergi binası

69 R. Önsoy, a.g.e, s. 71 70 Semra Germaner, "Osmanlı İmparatorluğu’nun Uluslar arası Sergilere Katılımı ve Kültürel Sonuçları", Tarih ve Toplum, S. 95 (Kasım 1991), s. 35. 71 R. Önsoy, a.g.e, s. 72.

Page 34: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

23

zamanında tamamlanamayınca, sergi dokuz günlük bir gecikme72 ile 28 Şubat 1863'de

açılmıştır. Açılışa Sultan Abdülaziz, Sadrazam Yusuf Kamil Paşa, Hariciye Nazırı Ali Paşa,

Serasker Fuad Paşa ve Mısır Hidivi İsmail Paşa hazır bulunmuştur73. Sergi Pazar,

Pazartesi, Salı, Perşembe ve Cuma günleri erkeklere, Çarşamba ve Cumartesi günleri

kadınlara açıktı. Halkın sergiye ilgisini arttırmak amacıyla eğlence ve dinlenme yerleri

açılmış, Cuma ve Cumartesi günleri "Asâkir-i Nizamiyye-i Şahane Muzikası"

tarafından halka konserler verilmiştir74.

Sergide sergilenen mamullerin başında tarım ürünleri gelmiştir. Sanayi alanında

teşhir edilen eşyanın büyük bir kısmı iki devlet fabrikası olan İzmit Çuha Fabrikası ve

Feshane mamulleri oluşturmuştur. Sergide İzmit Çuha Fabrikası mamulü olan 500 kalem

dokuma teşhir edilmiştir. Bunlardan 100 kadarı gömleklik ve kadın elbisesi yapımında

kullanılan Avrupa'daki örneklerine göre imal edilmiş desenli alacalardı. 60 civarındaki

emprime çeşitleri ise masa örtüsü, perde ve elbiselik olarak kullanılmıştır. Diğer numuneler

arasında yünlü ve pamuklu kumaşlar, eldivenler, ağartılmamış pamuktan mamul

"Amerikan" denilen dokumalar bulunmaktaydı. Ancak İzmit Fabrikası mamulleri aynı

kalitedeki Fransız dokumalarından yaklaşık % 15 nispetinde daha pahalıya satılmaktaydı75.

Sergi-i Umumi-i Osmaniye'de istihdam olunan memurların ve görevlilerin

isimleri Padişah-ı Şahanenin isteği üzerine defterlere yazılmış ve Maliye Nazırı Hazretleri

vasıtasıyla nişan ve rütbe verilmiştir76 .

72 Serginin, Ramazan-ı Şerifin başında açılmasına karar verilmesine rağmen bazı eyaletlerden gelmesi beklenen eşyaların zamanında İstanbul'a gelememesi nedeniyle açılış Ramazanın dokuzuncu günü olan Cuma'ya kadar ertelenmiştir. Sultan Ahmet Camisi şerifinde padişahın gelmesiyle de sergi açılmıştır. Mecmua-i Fünun, No 9, İstanbul 1863, 363–364. 73Osman Nuri, Mecelle-i Umur-u Belediye, İstanbul 1995, I, s. 500. 74Rıfat Önsoy, “Osmanlı İmparatorluğunun Katıldığı İlk Uluslar arası Sergiler ve Sergi-i Umumi-i Osmanî (1863 İstanbul Sergisi)", Belleten, c. LXVII, sayı: 185, s. 232–233. 75 R. Önsoy, a.g.e, s. 83. 76 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), İrade Dahiliye (İ.DH.) Nr: 34647, lef 4.

Page 35: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

24

1.3.4 Sanayi Mekteplerinin Kurulması

Sultan Abdülmecid tarafından açılan bazı fabrikalar için kalifiyeli eleman

yetiştirilmek maksadıyla 1847’de bir “Sanayi mektebi” açılmasına karar verilmişse de

okul öğretime başlamadan kapatılmıştır. Sanayi mekteplerinin açılması ve faaliyete

geçmesi Islah-ı Sanayi Komisyonu’nun çalışmaları neticesindedir. Islah-ı Sanayi

Komisyonu yalnızca esnafın şirketler halinde birleştirilmesi için çalışmamıştır. Bunun

yanı sıra Komisyon üyelerinden olan Ethem Paşa ve Derviş Paşa, ülkenin kalkınması için

sanat okullarının açılması konusunda hazırladıkları raporla Padişah Abdülmecid’e

teklifte bulunmuşlardır. Sanayi Teşvik Komisyonu’nun çalışmalarıyla 1868 yılında,

İstanbul’da Sanayi Mektebi adıyla bir okul açılmıştır. Okulun programında yer alan sanat

kolları şunlardır77:

Demircilik Makinecilik

Marangozluk Dökmecilik

Terzilik Kunduracılık

Mimarlık Boyacılık

Kuyumcu Mücellitlik

Saraçlık Dokumacılık

Şişe ve Cam İmalatçılığı Çarkçı ve makinist

Bazı meslek dallarının öğrenim süreleri ve her yıl alınacak öğrenci sayıları ise

şu şekildedir78:

Mücellitlik; her yıl 4 öğrenci alınacak ve öğrenim süresi bir yıldır.

Kunduracı; her yıl 6 öğrenci alınacak ve öğrenim süresi iki yıldır.

Saraç; her yıl 5 öğrenci alınacaktır ve öğrenim süresi dört yıldır.

Kuyumcu; her yıl 4 öğrenci alınacaktır ve öğrenim süresi dört yıldır.

Çarkçı ve makinist; her yıl 5 öğrenci alınacaktır ve öğrenim süresi yedi yıldır.

Demircilik, balta ve kazma yapımı; her yıl 8 öğrenci alınacaktır ve öğrenim

süresi beş yıldır.

77 Bayram Kodaman, “Tanzimat’tan II. Meşrutiyet’e Kadar Sanayi Mektepleri”, Birinci Uluslararası Türkiye’nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi Kongresi Tebliğleri”, Ankara 1977, s. 288. 78 Önder Küçükerman, “Feshane” Defterdar Fabrikası, Ankara 1988, s. 148.

Page 36: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

25

Sanayi mekteplerinde öğrenim gören toplam öğrenci sayısı şu şekildedir79:

Okulda teorik dersler sabahları okulda, teorik derslerse okuldaki atölye ve

çeşitli iş yerlerinde sanat öğretmenleri nezaretinde yapılmıştır. Okulu başarı ile bitirenler,

Batı teknolojisini yakından tanımaları maksadıyla Avrupa’ya gönderilmiştir. Daha

sonraki yıllarda “Vilayet Sanayi Mektepleri” adı altında yönetmeliğe tabi tutulmuşlardır.

Tevhid-i Tedrisat’a kadar Ticaret ve Sanayi Nezareti tarafından idare olunmuşlardır80.

1.4. Tanzimat Döneminde Kurulan Fabrikalar

1845 tarihli tezkeresi özetinde devletin gelir ve gideri geçen 1844 senesine

karşılık, miktarı ve niteliği hazine kayıtlarından envanterine göre çıkarılarak, yıllık

gelirin toplamı bir milyon iki yüz doksan bin yüz şu kadar kese olduğu ve gelirlerin

giderlere oranla kayıtlara göre kırk bin keseden fazla bulunduğu görülmekteydi81. Bu

mali tablo Osmanlı devlet adamlarının sanayii atılımını gerçekleştirebilmeleri için imkân

tanımıştır.

Osmanlı İmparatorluğu, askeri esaslar üzerine varlığını kurmuş ve yine bu

kuvvetin varlığıyla ayakta kalabilmiştir. Islahatlar da bu nedenden ötürü askeri alanlar

üzerine yoğunlaşmıştır. İbrahim Müteferrika kitabında, Osmanlı İmparatorluğu’nun geri

kalma nedenlerinden biri olarak orduda ki düzensizlikleri işaret etmiştir. Avrupa

ordusunun artık belli kurallar dâhilinde savaştığını; buna karşılık Osmanlı ordusunda bir 79 BOA, Yıldız Parakende Tasnifi Maarif Nezareti Maruzatı(Y.PRK MF) Nr: 1/6. 80 E. Dölen, a.g.e, s. 423–424. 81 Abdurrahman Şeref Efendi, Tarih Musahabeleri, (Sad. Enver Koray), Ankara 1985, s. 110.

Uyruğu Sınıflar 1.Sf 2.Sf 3.Sf 4.Sf 5.Sf …Sf Müslüman 66 34 17 9 5

140

Rum 2 1 1 2 5 5

Ermeni 1 1 - 2 1 3

Toplam: 69 36 18 13 11 148

Page 37: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

26

düzensizliğin hâkim olduğunu belirtmiştir. XIX. yüzyılın ilk yarısından itibaren askeriyeye

bağlı olarak sanayileşme hız kazanmıştır. Ordunun devrin icaplarına göre teçhizi için

devlet eliyle müesseseler kurulmuştur. 1816 yılından XIX. yüzyıl başlarına kadar kurulan

ve devrin askeri ihtiyaçlarına cevap veren fabrikalar şunlardır:

a) Beykoz Teçhizat-ı Askeriye Fabrikası: Beykoz Deresi ağzında 1800 tarihinde

Hamza Bey adında bir müteşebbis tarafından kurulmuştur. 1816 yılında Sultan II. Mahmut

tarafından satın alınmıştır. 1826 yılında ordunun kundura ihtiyacını karşılamak amacıyla

kundura yapım bölümü eklenmiştir. 1914–1926 yılları arasında Türk ordusunun deri ve

kundura gereksinimi bu fabrikadan karşılanmıştır. 1926 yılından sonra sivil kundura

yapımına başlanılmıştır82. 1933 yılında adı Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası Türk

Anonim Şirketi olarak değiştirilmiş ve 3.500.000 Türk lirası sermaye ile Sümerbank’a

devredilmiştir83.

b) Zeytinburnu Fabrikası: 1836 yılında Belçikalı bir mülteci Beykoz’da bir demir

fabrikası kurmak için imtiyaz talep etmiştir. Gerekçe olarak da : “Ordu ve Donanmanın

Demirtop ve Yuvarlak ve sair ihtiyacı bu fabrikadan temin edilecektir. Hariçten hammadde

getirilmeyecek. Ordu ve Donanmaya ait tamire muhtac olan şeyler Avrupa’ya

gönderilmeyerek burada tamirleri yapılacak ve eksikleri ikmal olunacaktır. Fabrikanın

tesisi için lüzumlu olan sermayenin üçte ikisi devlet tarafından temin olunacak ve kazanç

yarı yarıya paylaşılacaktır. Fabrikanın devlet tarafından tayin edilmiş olan bir nazırı

olacaktır…”Ancak bu girişimin bir sonuca ulaşamaması üzerine 1837’de Zeytinburnu’nda

çelik yapabilecek büyük bir demir fabrikasının yapılmasına karar verilmiştir. Büyük demir

fabrikası, Demirtop yapmaya başladığı zaman Sultan Abdülmecid, 29 Temmuz 1844’te

Zeytinburnu Fabrikasında Demirtop dökümünü seyrederek, mühendislere birer mücevherli

kutu vermiş, diğer usta ve işçilere de çeşitli ihsanlarda bulunmuştur84.

Zeytinburnu Fabrikası, 1896 yılında yirmi dört saatte iki yüz on beş bin Martini fişeği imal

edebilecek seviyeye ulaşmıştır85. 1899’da Almanya’dan mavzer fişeği imalinde kullanılmak üzere

alınan makine ve tezgahları koymak için ek bina yapılarak fabrika genişletilmiştir86. 1902 yılında

fabrika dahilinde mavzer fişek fabrikası kurulmasına karar verilerek87 Krupp Fabrikası ile mukavele

82 Rifat Gökçen, Beykoz, İstanbul 1981, s. 15. 83 Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası T. A. Şirketi Esas Mukavelenamesi, İstanbul 1936, s. 3-4. 84 Sait Toydemir, “Zeytinburnu Fabrikası Tarihçesi”, Donanma Dergisi, S. 407(1954), LXVI, s. 225-229. 85 BOA, Yıldız Mütenevvi Maruzat (Y. Mtv.) Nr: 156/143. 86 BOA, Yıldız Parakende Başkitabet Dairesi Evrakı Kataloğu (Y.PRK. BŞK),Nr: 60/56. 87 BOA, Y. MTV,Nr:228/29.

Page 38: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

27

imzalanmıştır88. Fabrikada mavzer tüfekleri, şarapnel, obüs, fişek ve kovanları, milsiz tane ve

peşverin üretilmiştir89.

c) Levazımat-ı Umumiye-i Askerîye Bez Fabrikası: Bakırköy’de 1850 yılında

özel sermaye ile açılmıştır. 1873 yılının sonlarına doğru fabrika devlet tarafından

alınarak ordunun gereksinimleri için işletilmiştir90. 1933 yılında adı Bakırköy Bez ve

Pamuklu Mensucat Fabrikası Türk Anonim Şirketi olarak değiştirilmiş ve 2.000.000

Türk lirası sermaye ile Sümerbank’a devredilmiştir91. Fabrika için gerekli olan iplik

Yedikule fabrikasından alınmıştır.

d)Feshane Fabrika-i Hümayunu: Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasından sonra

kurulan yeni ordu, dönemin icaplarına göre giyindirilmişlerdir. 1831 senesine kadar

zâbitlere Tunus, neferlere yerli ve Avrupa fesleri verilmiştir. Ancak neferlerin taktığı fes

çabuk solmaktaydı. Bu nedenle 4 Mart 1832 yılında tüm askere fes giydirilmesine; fes

ihtiyacının ise bir süre Tunus’tan karşılanmasına karar verilmiştir. Bu kararın hazineye

ekleyeceği yük 3.200 kese akçe olarak hesaplanmıştır92. Daha sonra ise fesin sadece

askerler tarafından değil halk tarafından da benimsenmesi ve artan fes ihtiyacı üzerine,

1835 tarihinde İstanbul’da Kadırga semtinde Hazine-i Hassa’ya ait bir konakta fes

imalathanesi kurulmuştur. 1839 tarihinde bu imalathane Sultan Abdülmecid’in bir fermanı

ile III. Selim’in kız kardeşi Hatice Sultan’ın sarayına taşınmıştır93.

Önceleri fes imaliyle başlayan imalathane aba ve halı tezgahları da eklenerek

1843'ten itibaren dokumacılığa da başlamıştır94. Fabrika 1849-1850 senelerinde 400.000 fes ve

30.000 metre çuha imal etmiştir. Bu mamuller İstanbul’da Vezneciler, Beşiktaş, Kapalıçarşı ve

Tophane’de satılmıştır. Feshane Fabrikası, 1849 tarihine kadar Darphane-i Amire idaresinde işletilmiş

sonra da Bakırköy Bez Fabrikası ile birlikte Hazine-i Hassa’ya devredilmiştir. 1877’de Feshane

Fabrikası Seraskeriye devredilmiştir. 1949 tarihinde adı Sümerbank Defterdar Yünlü Sanayi Müessesi

olarak değiştirilmiştir95.

88 BOA, Y. MTV,Nr: 230/27 89 BOA, Yıldız Parakende Askeriye (Y. PRK. ASK) Nr: 253/57. 90 Ergun Tamer, Bakırköy, İstanbul 1979, s. 11. 91 Bakırköy Bez ve Pamuklu Mensucat Fabrikası Türk Anonim Şirketi Esas Mukavelesi, İstanbul 1936, s. 4. 92 M. S. Kütükoğlu, a.g.m, s. 574. 93 Ahmet Seyfettin Şimşek, Feshane Mensucat Fabrikası, İstanbul 1960, s. 9. 94 Vedat Eldem, Osmanlı İmparatorluğu’nun İktisadi Şartları Hakkında Bir Tetkik, Ankara 1970, s. 63–64 95 A. S. Şimşek, a.g.e, s. 10–11.

Page 39: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

28

e)İzmit Çuha Fabrikası: 1843 yılında İzmit’te padişah namına kurulmuş olan bir

dokuma fabrikadır. 1856 yılında Askeriye’ye devredilmiştir. Askeri ihtiyaca göre üretim

yapmıştır.

Ordunun ihtiyaçlarını karşılayan bu fabrikaların yanında, 1841'de Selvi

Burnunda (Silivri?) tabakhane, 1843 yılında İstanbul Feshanesine eklenen bir yünlü

dokuma kısmı, Darphane-i Hümayun'da kurulan buhar güçlü para basma makinesi,

İstanbul'un kuzeyindeki Beşiktaş'ta 1844 yılında kurulan bir demir dökümhanesi, yine

aynı tarihlerde inşa edilmiş porselen fabrikası, 1844'te İzmir'de kurulan kâğıt fabrikası96

var olan belli başlı fabrikalardır.

Osmanlı İmparatorluğu, Avrupa devletleriyle rekabet edebilmesi nedeniyle

özellikle pamuk ipliği fabrikalarının kurulmasına ağırlık vermiştir. Pamuk ipliği fabrikaları

1870’li ve 1880’li yıllarda olmak üzere iki ayrı dönemde açılmıştır. Bu fabrikalardan

bazılarına örnek verecek olursak97:

1.İlk iplik fabrikası Harput'ta kurulmuştur ve 1864 yılından beri faaliyetteydi.

Burada Avrupa makineleriyle pamuk ipliği (ayrıca ipek kumaş ve pamuklu dokumalar)

üretilmiştir ve bu iplik epey rağbet görmüştür. Makine ekipmanıyla ilgili sorunlar üretim

yapılmasını güçleştirse de, bu fabrika dönemin sonuna kadar pamuk ipliği üretimini

sürdürmüştür.

2.1899 yılında, devlet Sivas veya Ankara yöresinde, buhar veya su gücüyle

işletilecek bir iplik fabrikası kurulması imtiyazı vermiştir. (1903, 1910 ve 191l'de iplik

fabrikaları kurulmuştur.)

Devletin kurduğu bu fabrikaların yanında özel teşebbüsle kurulan fabrikalar da

bulunmaktadır:

İslimiye Çuha Fabrikası:

İslimiyeli Jaleskov, 1828–1829 Rus işgali sırasında Rusya'ya göçmüştür, orada

bulunduğu süre içerisinde "çevredeki çuha fabrikalarını incelemiş, kendi deyimiyle onları

taklit ederek kendi vatanında bir çuha fabrikası kurmak" amacıyla İslimiye'ye dönmüştür.

96 Edward C. Clark ,“Osmanlı Sanayi Devrimi", (çev. Yavuz Cezar), Belgelerle Türk Tarihi Dergisi(BTTD), S . 82-83-84 (1974), XIV, s. 18. 97 D. Quataert, a.g.e, s. 77.

Page 40: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

29

Jaleskov İslimiye'ye dönerken Rusya ve Almanya'dan çuha dokumacılığında kullanılan bazı

aletler satın almıştır. Devletin isteği üzerine ithal İspanya yünü ve yerli yapağıdan dokuduğu

çuha örnekleri beğenilmiş ve kendisi İslimiye'de kurulacak çuha fabrikasında, Asakir-i

Mansure ordusu elbiseleri için kumaş dokumakla görevlendirilmiştir. 1836 yılında

fabrikanın inşaatı tamamlanmış ve aynı yıl üretime geçmiştir98.

Hereke Fabrikası:

1903 tarihinde ölen Hereke fabrikası birinci muallimi Musa Hilmi Efendi'nin

1895 tarihçesinde; "Sultan Mecid devrindeki mali ve iktisadi işlere ismi karışan Ohanes ve

Bogos Dadyan biraderler, İzmit Çuha Fabrikasının inşaatım deruhte ettikleri sırada, kendi

hesaplarına yapacakları bir fabrikanın da inşaat levazımını ve masrafım bu arada

çıkartabilecekleri düşüncesiyle ve Serasker Rıza Paşa'nın da muvaffakiyetiyle Hereke'de

bir fabrika tesisine teşebbüs eyledikleri ve bu surette kendi nam ve hesaplarına da 50

pamuklu ve 25 ipekli canfes tezgâhını havi olarak Hereke mevkiinde bir fabrika vücuda

getirerek işletmeye başladıkları, iki sene sonra bunu haber alan Abdülmecid'in İzmid'e

gitmek bahanesiyle ve Serasker Rıza Paşa ile birlikte denizden geçerken fabrikayı görmüş

gibi bunun ne olduğunu sorunca Seraskerin burada da Padişah namına bir fabrika kurulmuş

cevabını verdiği ve bu suretle fabrikanın sahipleri tarafından, Abdülmecid namına ferağ

olunduğu hikâye olunmaktadır99.” Bu fabrikada ipek kumaşlar, kadifeler, satenler, taftalar

dokunmuştur100. 1875 yılına kadar yalnız saraya çalışmakta olan Hereke Fabrikası,

imalatına ticari yön verilmek maksadıyla, Kapalıçarşı'da bir mağaza açılmış ise de sarayın

müdahalesi üzerine bu işten vazgeçilmiştir. Fabrikanın ipekli döşemelik imalatı 1934

başından itibaren kaldırılmış, battaniye imalatıysa 1935 yılında Defterdar Fabrikasına

nakledilmiştir 101.

Osmanlı İmparatorluğu, sadece fabrikaların inşasında Avrupa standartlarından

yararlanmakla kalmamış; bu fabrikalar için gerekli olan makinelerin hemen hepsini de

Avrupa'da ithal etmesi gerekmiştir. Bunların bazıları henüz üretimde denenmemiş olacak

kadar yepyeni iken, bazıları eskiydi. Bazıları bölük pörçük satın alınmışken, bazıları da

Hereke İpek Fabrikasında olduğu gibi işçileri ve yöneticileri de dâhil olmak üzere her

98 Olcay Pullukçuoğlu Yapucu ,"İslimiye Çuha Fabrikası", Tarih ve Toplum Dergisi, XXVIII, S. 167(Kasım 1997), s. 30. 99 Kemalettin Apak, Türkiye 'de Devlet Sanayi ve Maadin İşletmeleri, İzmit 1952, s. 177. 100 H. Toros, Türkiye’de Devlet Sanayii ve Devlet İşletmeleri, I, İstanbul 1954, s. 6. 101 Siimerbank Dergisi, XI, Temmuz 1961, s. 12–13.

Page 41: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

30

şeyiyle satın alınmıştır. Fabrikaları ve donatımı kurmak, işletmek ve tamir etmek için

gerekli ehil usta, kalfa ve vasıflı işçilerin hepsi değilse bile çoğu dışarıdan getirilmiştir.

Önceleri bu yabancıların çoğu İngiliz'di; fakat sonraları daha çok Belçika, Fransa, İtalya,

Avusturya'dan kiralanmışlardır102.

Bütün bu çabalara rağmen, Tanzimat dönemi sanayileşme hareketi, genel olarak

başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu başarısızlığın nedenlerini şu şekilde özetlemek mümkündür103:

1. Kapitülasyonlar.

2. Yerli malların memleket içinde, vilayetler arasında dâhili gümrük resmine tabi

tutulması ve ithal mallarının bu gümrükten muaf tutulması.

3. Yeni sanayi kuruluşlarında gösterilen bilgi eksikliği.

4. Sanayiye kredi temin eden müesseselerin yokluğu.

5.Sermayenin gayrimüslim tüccarların ellerinde toplanması ve bunların da

sanayi yerine az riskli daha çok kârlı ticareti tercih etmeleri.

6.Dadyan ailesi104 de Osmanlı sanayileşme hareketlerinin başarısızlığa

uğramasındaki en büyük amillerden biri olarak kabul edilmiştir. Zira birçok atılım

yapılmış olmasına rağmen Dadyanlar sorumlu oldukları bu fabrikalarla hiç

ilgilenmemişler ve kendi aile mensuplarını kilit noktalara yerleştirmişler; daha uzak olan

akrabalarını İzmit ve Hereke’de mahalli yönetici ve mutemet olarak atamışlardır.

Yabancı uzmanlar da doğrudan doğruya onlara bildirimde bulunmak zorundaydılar105.

102 E. C. Clark, a.g.m, s. 20. 103 Türkiye'de Sanayi Sektörü ve Savunma Sanayii ile Entegrasyonu (Konferans Notları), İstanbul 1987, s. 5. 104 Dadyan ailesi, 1795 yılında Hacı Araker Dad’ın III. Sultan Selim zamanında Bakırköy yakınlarındaki barut fabrikasının yenilenmesine önemli ölçüde katkıda bulunmasıyla Osmanlı sanayisi, bürokrasi ve bankacılığında önemli yerlere sahip olmuşlardır. Hacı Araker Dad’ın haleflerinden Ohanes, II. Mahmud döneminde yeni sanayi programının büyük kısmını icra etmek üzere seçilmiştir. 1842’de Ohanes, İstanbul fabrikaları, çiftlikler, İzmit çuha fabrikası, Bursa Koyun Çiftliği ve Hereke fabrikasının özel yer seçimlerine yardımcı oldu (Y. G. ÇARK, Türk Devletine Hizmet Eden Ermeniler 1453–1953, İstanbul 1953, s. 78–79.). 105 Cumhuriyet, 31 Temmuz 1939, No: 5466.

Page 42: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

31

1.5. Meşrutiyet Dönemi İktisat Politikası

1908 yılında II. Meşrutiyet'in ilan edilmesinin ardından 1909 yılı için muntazam

bir bütçe düzenlenerek Mebuslar Meclisine verilmek üzere hazırlanmıştır. Maliye Nazırı

Ziya Paşa ilk meşrutiyet bütçesini düzenleyerek bastırmış ve ilgili yerlere dağıtmıştır. O

sırada Mali Müşavir olarak Fransa Sayıştay Bakanı M. Loran, İstanbul'a getirilmiştir. İstek

üzerine bakanların her biriyle birer ikişer toplantı yaparak bakanlıklara ait harcamaları

görüşmüştür. Maksadı, dairelerde yapılan düzenlemeden meydana gelen tasarruf ile

işlerin yürütülmesi ve fazla masraf yapılmayarak ilk meşrutiyet bütçesinin az ve zorunlu bir

açık ile sunulması; Osmanlı meşrutiyeti hakkında Avrupa genel oyunda görülen olumlu

bakışların arttırılması hususları idi. M. Loran, hazineye yük olmaya başladığından izin

verilip memleketine gönderilmiştir. 1909 bütçesi mebuslar meclisinde birçok ilaveler

görerek devlet hazinesini yine dış borçlanmalara mecbur bırakmıştır106. Ancak maliyedeki

sorun yalnızca devlet hazinesine yapılan bu yeni eklemeler değildir. Zira "Duyun-u

Umumiye" vergilerin büyük bir bölümünü alma yetkisine sahipti. Enver Paşa, maliyedeki

bu sorunu gidermek maksadıyla askeri bütçenin kısıtlaması kararını vermiştir. Bu

kısıtlamalar içinde Askeri fabrikaların harcamaları da bulunmaktadır. Meşrutiyet

döneminde Maliye Nezareti'nin önemi artmıştır, 1911 Temmuzunda kurulan Mali Islahat

Komisyonu'nun Mart ayında yetkileri genişletilmiştir. Bütün mali konuların, Maliye

Nezaretince denetlenmesi ve nezaret bütçelerinin bu komisyondan geçmeden önce Meclis'e

getirilmemesi karara bağlanmıştır107. Maliye Nazırı Mehmet Cavit Bey'in, 30 Mayıs'ta

Meclis'e sunduğu 1914–1915 bütçesi, askeri harcamalarda yüzde 30 kadar bir indirim

yapıldığını göstermiştir108. 1916 yılında Karamürsel Şayak ve Çuha Fabrikası Şirketi bir

dilekçe vererek askeri kıyafetler için uzun zamandan beri devam eden kumaş fiyatının 150

guruştan, 200 guruşa çıkarmak istemiş; ancak bu istekleri Harbiye Nezaretince

reddedilmiştir109 .

II. Meşrutiyet’in ardından l Aralık 1329 (1913)'de "Teşvik-i Sanayi Muvakkat

Kanunu" çıkartılmıştır. Bu kanun kapsamına giren fabrikalara verilen ayrıcalıklara göre;

fabrika ve müştemilatının kurulacağı ve genişleyeceği alan boş mirî arazi olduğu

takdirde, bu topraklar, devlet tarafından parasız olarak fabrika sahiplerine 106 Abdurrahman Şeref Efendi, a. g. e, s. 177. 107 Feroz Ahmad, İttihat ve Terakki, İstanbul 2002, s. 180. 108 F. Ahmad, a.g.e, s. 181. 109 BOA, Meclis-i Vükelâ (MV.) Nr:212/222.

Page 43: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

32

devredilebilecekti. Fabrikayla arazi ve binalardan emlak vergisi, temettü vergisi,

binaların bulundukları yerlere ait bedel-i öşür, hükümet, vilayet, müstakil mutasarrıflık

ve belediyece konan ek resimler, İdare-i Vilayet Kanun-ı Muvakkatı’nda belirlenen

“meblağ-ı muayyen-i senevîye”, ruhsatname harçları ve belediye inşaat resmi

alınmayacaktır. Fabrikaların kuruluşları ya da yayılmaları sırasında gerek duyacakları

“ateş ve akis tuğlalar, demir, petrol, alât ve edevat” Osmanlı topraklarında yeterli şekilde

üretilinceye kadar gümrük ödemeksizin ithal edilebilecektir110. Ancak geniş teşvik

önlemleri getiren bu yasa savaş nedeniyle başarılı bir sonuç verememiştir. Cumhuriyet'in

ilanından sonra 1 Haziran 1927'de yeni bir "Teşvik-i Sanayi Kanunu" çıkartılmıştır111. Bu

kanunla 1913'te yapılmak istenen, sermayenin sanayi alanına yönelmesi isteği

gerçekleştirilebilmiştir.

1913 ve 1915 yıllarında yapılan sanayi sayımları, bugünkü Türkiye sınırları

içerisinde kalan Batı Anadolu ve Marmara bölgelerinde, yani ülkenin en gelişmiş

yörelerinde, 1908'den önce kurulmuş sınaî tesislerin, yirmi un değirmeni, iki makarna,

altı konserve, bir bira fabrikası, iki tütün mağazası, bir buz, üç tuğla, üç kireç, yedi kutu,

iki yağ, iki sabun, iki porselen imalathanesi, on bir tabakhane, yedi marangoz ve doğrama

atölyesi, yedi yün, iki pamuklu iplik ve dokuma, otuz altı ham ipek, bir ipekli dokuma ve

beş "sair" dokuma fabrikası, otuz beş matbaa, sekiz sigara kâğıdı, beş madeni eşya ve bir

kimyasal ürün fabrikasından ibaret olduğunu ortaya koymaktadır112. 1917–1918 yıllarında,

Hükümet'in teşvikiyle dört milyon sermayeli bir milli banka kurulmuş, padişah bu

teşebbüsü destekleyerek 200 hisse senedi almıştır. Çekilen büyük şeker darlığının da etkisiyle

bir şeker fabrikası kurulmasına teşebbüs edilmiş, raporlar hazırlanarak komisyona

sunulmuştur. Ayrıca yem şirketler kurulmaya devam edilmiştir113.

110 Z. Toprak, a.g.e, s. 249. 111 E. Dölen, a.g.e, s. 424. 112 Korkut Borotav, Türkiye İktisat Tarihi 1908–1985, İstanbul 1993, s. 12. 113Adnan Giz,"Meşrutiyet Döneminde Milli Sanayi Fikrinin Gelişmesi", İSOD, S: 36 (15 Şubat 1969), s. 21.

Page 44: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

33

II. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞINA KADAR İZMİT ÇUHA FABRİKASI

2.1. İzmit Çuha Fabrikası

İzmit, Bizans ve Osmanlı döneminde liman ve ticaret merkezi olmuştur.

Osmanlı Türk idaresindeki İzmit, Üsküdar'dan Doğu'ya giden büyük ticaret yolu

üzerindeki önemli konaklardan biri olmuştur114. Gelibolu, Edincik gibi Marmara denizi

kıyısında kurulmuş önemli tersanelerden biri de İzmit tersanesiydi. Kocaeli bölgesi ve

özellikle Kandıra, Karasu, Adapazarı yörelerinin ormanlarından kesilen kalas, kereste ve

tomruklar İzmit tersanesine getirtilmiştir. İzmit tersanesi ve limanı zırhlı gemiler

döneminde bile önemini hiç yitirmemiştir115. İzmit Limanı, Çuha fabrikası için gerekli

olan malzemenin getirilmesinde de kullanılmıştır116. Osmanlı İmparatorluğu devlet

adamlarının özellikle Tanzimat döneminde, Avrupa karşısında, devletin geri kalmış

olduğunu fark etmeleri neticesinde sanayi hamlesi yapmaya karar vermişlerdir. Bu

çalışmanın coğrafi can damarı ise İstanbul’ un batısından, kuzeyde Edirne yolu, güneyde

Marmara denizi ile sınırlı ve İstanbul şehir surlarının köşesindeki Yedikule'den

Küçükçekmece'ye kadar doğu-batı istikametinde ki ince uzun şeride yerleştirilmiştir.

1842'den başlayarak Osmanlı resmi memurları burada bir "sanayi parkı" demek olan

dikkate değer bir sınaî ve tarımsal ürün kompleksi kurmuşlardır. 1840'larda bu alandaki

bütün yer seçimleri, inşaat, satın alma, işe alma ve imalat tek bir yönetim tarafından idare

edilmiştir117. 1888'de Adapazarı ve çevresi de dâhil olmak üzere bağımsız İzmit Sancağı

kurulduğunda nüfusu 227.760 kişi idi. Devrin yalnız İzmit Sancağında bulunan sanayisi

114 Tarih Hayat Mecmuası, , Sayı: 3 (1968), s. 319. 115 Atilla Çetin, İzmit Tarihinden Sayfalar, İzmit 2000, s. 7. 116 BOA, Dahiliye Nezareti İrade Kataloğu (DH. İD),Nr: 25/1. İzmit fabrikası için gerekli olan teknik malzemeler yurtdışından getirtilmiştir. Ayrıca fabrikanın ürünleri de dekovil hattıyla İzmit limanına gönderilmekteydi. 117 C. Clark, a.g.m., s. 18.

Page 45: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

34

şu şekildedir: İzmit civarında ikisi devlete ait çuha, halı dokuma; ikisi şirkete ait dokuma

(ki o dönemde ülke ihtiyacının yarısına cevap veriyordu.); biri Adapazarı'nda, ikisi

İzmit'te üç un fabrikası olmak üzere 7 büyük fabrika vardı. Ayrıca Darıca' da daha sonra

askeri kışla olarak kullanılacak büyük bir un değirmeni ve deposu vardı. Bunun yanı sıra

1910 yılında Taşliman mevkiinde Darıca Çimento Fabrikası kurulmuştur. Kireç ve

Çimento üretecek fabrikanın inşa ruhsatı Galata'daki Iskepor İsyon Jeneral Han'da mukim

Marka Longa namına mühendis Süreyya Bey tarafından alınmıştır. 1913 yılında

Eskihisar'da kurulan diğer bir fabrika ile birleşerek ''Aslan ve Eskihisar Müttehit Çimento

ve Su Kireci Fabrikaları A.Ş. oluşmuştur. Bunların dışında İzmit Sancağında otuz bir ipek

fabrikası vardı118 . 1870 yılından itibaren sanayi kuruluşları Kocaeli yarımadasında yoğunlaşmaya

başlamıştır. İzmit bölgesinin, sanayi bölgesi olmasının nedenleri ve yapılması gerekenler

ile ilgili olarak 1879 tarihinde verilen raporun maddeleri şunlardır119:

1.İzmit, Marmara'nın İstanbul'dan 55 mil uzaklığındaki bir limanı olup, deniz ve

kara yolu ile bağlıdır.

2.Ticari ve askeri mevkii dikkate alınarak yapılan demiryolu planlarına göre,

İzmit ikinci İstanbul olma yolundadır.

3.İstanbul'dan Küçük Asya ortalarına kadar gitmekte olan demiryolunun İzmit'ten

geçmesi. İzmit'i denizden olduğu kadar karadan da Anadolu'nun depolama yeri haline

getirecektir.

4.Aynı zamanda demiryolunun Basra'ya uzanan ve İzmit'i Hind'e kadar bağlayan

muhtelif kolları da vardır. Bu durum İzmit'e büyük ticari ve politik önem

kazandırmaktadır.

5.İzmit civarındaki bataklıkların kurutulmasına izin verilmiş olup, imzalanarak

mühürlenen ferman tarafıma verilmiştir.

6. Fermanla müsaadenin sahibi (kendisine) şu imtiyazlar verilmiştir.

a)939.675 dönümlük arazini kanalize edilmesi.

b)Denizden kazanılacak bütün toprakların (ortalama 3.985 dönümdür) ve kanalize

edilmekten elde olunacak toprakların da ortalama 26.775 dönümü tarafıma hibe

edilecektir.

118 Kocaeli Tarihi, Osmanlı ve Ulusal Kurtuluş Döneminde Kocaeli, İzmit 2002, s. 139. 119 Avni Öztüre, Nicomedia Yöresindeki Yeni Bulgularla İzmit Tarihi, İstanbul 1981, s. 144–147. (J. L. Sabuncu'nun 1889 yılında Londra'dan yazmış olduğu bir rapordur.)

Page 46: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

35

c)Toprağı işlemek, satmak, üzerinde bürolar, oturulacak evler veyahut her çeşit

fabrikalar kurmak hakkı bana ait olacaktır.

d) Rıhtım, iskele, yolcu salonları, antrepolar inşa etmek,

e) Yolcu ve gemilerden vergi almak.

7)Bu bataklıkların bir ucunda mülkiyeti Türk devletine ait bir Çuha (Elbise)

fabrikası vardır. Burası her ne kadar bataklıkların içine giriyorsa da mülkiyeti hükümete

ait kalacaktır.

2.1.1. Fabrikanın Kuruluşu

Hazinenin varidatının arttırılması amacıyla Tanzimat sonrası alınan kararların

aksine, tahsisat-ı seniyyenin yanında Hazine-i Hassa'ya birtakım gelir kaynaklan ilave

edilmeye başlanmıştır. Bunlardan ilki bazı fabrika ve kuruluşlardan sağlanan gelirlerdi.

Başlangıçtan itibaren Hazine-i Hassa'ya verilen tahsisat-ı seniyyenin bir kısmı ekonomik

gelişmeye dönük bir takım fabrikâ-i hümayunların inşaları için harcanmıştır120. İnşasına

başlanan fabrikalardan biri de İzmit Çuha Fabrikası'dır121.

Sultan Abdülmecid’in 1839 yılında yayımladığı bir hattı hümayunda fabrikaların

genel olarak açılmasının nedenleri şu şekilde izah etmiştir: “Askeriye için lazım olan

elbiselerin imalinde gerekli olan çuha İslam memleketlerinde imal olunmadığı için yabancı

memleketlerden alınmaktadır. Hem askeriye için gerekli olan hem de halkın giysi

yapımında kullandığı çuha bedeli olarak senelik kırk elli bin kese akçe yurt dışına

gitmektedir. Halbuki çuha Devlet-i Aliye’de üretilirse hem bu meblağ memleket dahilinde

kalacak hem de birçok insan, kurulacak fabrikalar sayesinde iş bulmuş olacaklardır. İzmit’te

bulunan dinkhaneye122 gerekli olan aletler alınarak burada çuha fabrikası kurulacak ve

giderler de tarafımdan karşılanacaktır123.”

Dönemin gazetelerinde ise İzmit fabrikanın kuruluşuyla ilgili olarak çıkan yazı

şu şekildedir: “Rıza Paşa’nın gayretleriyle İzmit’te kurulan Çuha Fabrikası, Devlet-i

120 Arzu T. Terzi, Hazine-i Hassa Nezareti, Ankara 2000, s. 85. 121 Arşiv belgelerinde fabrikanın adı İzmit Çuka Fabrikası olarak geçmiş olmakla beraber, 1917 yılından sonra İzmit Mensucat Fabrikası olarak bazı belgelerde geçmiştir. 122 Dinkhane: Keçeleştirme için örme işlerinden sonra yapağının bol su ile yıkanması gerekmektedir. Bu işleme dink adı verilmiştir. Yıkama işini yapan dinkhaneler akarsuların yanına kurulmuşlardır. İzmit’te bulunan bu dinkhane de Kilas suyunun yanına kurulmuştur ki bu yer sonradan İzmit Çuha Fabrikasının da kurulacağı yerdir. 123 BOA, Hatt-ı Hümayun (HAT), Nr: 1229/47954/A ( Hatt-ı Hümayun için bkz. Ek 1)

Page 47: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

36

Aliyyede ki birçok amele fabrikada çalışmaya başlayacak; böylece hem kendilerine fayda

sağlayacaklar hem de dışarıya verilen akçe millet ve memlekette kalacak ve dışarıdan

alınan çuha mamulleri Osmanlı Devleti’nde iyi kalitede imal edilmeye başlayacaktır124.”

1843 yılında İzmit haricinde bulunan kiraz bahçesi üzerine Hazine-i Hassa-i

mülükâneye mahsus olmak üzere Çuha Fabrikası125 kurulmasına ve Çuha fabrikasının

yapılması için gerekli olan akçenin de Kocaeli Sancağı emval sandığından karşılanmasına

karar verilmiştir126.

Ancak fabrikanın yapımı sırasında kaynak sıkıntısı çekilmeye başlamıştır. 28

Nisan 1844 tarihinde, fabrika binalarının tamamlanması için on yük127 guruşa ihtiyaç

duyulmuştur. Bu ihtiyacın nedeni Kocaeli emval sandığının hem bir önceki sene hem de

içinde bulunan senenin vergilerini toplayamamasıdır. Sadaretten, İzmit Kaymakamı Vasıf

Paşa'ya gönderilen yazıda bu ihtiyacın İzmit'ten toplanılacak cizye ve diğer vergilerden

karşılanıp karşılanılamaya sorulmuştur. Bu yanıtın menfi olması üzerine Fabrika-i

Hümayun binası için gerekli olan akçenin ...eyaleti emval sandığından karşılanmasına; bu

da yetmezse Hüdavendigar Livası emval sandığından karşılanmasına karar verilmiştir128.

Kocaeli ahalisinin vergisini zamanında ödeyememesi ve toplanacak olan verginin de

yetmeyeceği düşünülmüş, burada yaşayan ahalinin de vergileri karşılığında fabrikanın

inşaasında çalışabileceğine karar verilmiştir129.

Fabrikanın toplam masrafı, kırk milyon yetmiş beş bin iki yüz yirmi

kuruştur130. Fabrika kurulurken ödenen bu meblağ; İzmit mahsulünün gelirinden,

Hazine-i Hassa'dan, İzmit mal sandığından, Maliye hazinesinden karşılanmış ve

fabrikanın üretiminden de kalan meblağın ödenmesine karar verilmiştir. Yine

fabrikanın yapımı sırasında İzâk Kumpanya'sından para alınmıştır131.

Temmuz 1844 yılında tamamlanan İzmit Çuha Fabrika-i Hümayunun açılışını,

Sultan Abdülmecid bizzat kendisi yapmıştır ve bu olay devrin gazetelerine şu şekilde

yansımıştır: ''Kilas suyunun bir buçuk saat doğusunda bulunan Karakadılar adındaki mahalde

124 Ceride-i Havadis gazetesi, 01 Zilhicce 1259(23 Kasım 1943), No: 160, 1. 125BOA, Cevdet İktisat, Nr:1637. 126 BOA, Cevdet Maliye, Nr:1729. 127 Yük: Yüz bin akçe değerindedir. (Ekrem Kolerkılıç, Osmanlı İmparatorluğunda Para, Ankara 1958, s. 173.) 128 BOA, Cevdet İktisat, Nr:1206, lef l. 129 BOA, Cevdet İktisat, Nr: 1206, lef 2. 130 BOA, Hazine-i Hassa Defteri (HH.d ),: 65, 9. 131BOA, Hazine-i Hassa Defteri (HH.d),256, s. 62A. İzak kumpanyası fabrika için gerekli olan paranın tahsilinde fazladan para almak üzereyken, poliçede belirtilenle fabrika memurlarının belirttikleri ücret arasında fark gözlenmiştir.

Page 48: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

37

kurulmuş olan İzmid Fabrika-i Hümayunlarını132 görmek için rağbet çok olmuştur. İzmid

Fabrika-i Hümayunu çok güzel inşa edilmiş, padişahın da izni ve isteğiyle fabrikanın alet ve

edevatı için en iyisi alınmıştır. Padişah fabrikayı Barutçubaşı Evans ve Ferlini ile beraber

teftiş etmiştir ve fabrika hakkında malumat almıştır. Kilas suyuna yaptırılan bendin de

kontrolünü bizzat kendisi yapmış, fabrikada bir saat kadar dinlenmiş ve yapılan eğlencelere

katılmıştır. Daha sonra da gemi yoluyla Dersaadete dönmüştür133. Nitekim yazıda da

belirtildiği gibi fabrika binası çok güzeldir. Öyle ki; yurtdışından gelen yabancılar fabrika

binalarını saray olarak telakki etmişlerdir134. Padişah, 1845 yılında İzmid'e bir kez daha

gelerek, fabrikanın üretim durumuyla ilgilenmiştir135 .

Bazı dönemlerde fabrikalara tahsisatlar ayrılmıştır. Belgelerde verilen bu

paranın nedeni belirtilmemekle birlikte, İzmit fabrikası ve Hereke Fabrikası için 1847

yılında, yirmi bin guruş verilmiş ve bu meblağın İzmit sancağı emvalinden

karşılanmasına karar verilmiştir136.

2.2. İzmit Çuha Fabrikası’nın Yönetimi

İzmit Çuha Fabrikası, faaliyete geçtiği ilk yıllarda İngiliz tebaasından olan

Fabrikatör Neys adlı kişi tarafından yönetilmiştir. Yapılan kontrata göre 137 :

1.Fabrikanın birinci alıcısı devletti ve çarşıda da orta kalite ve ince çuha

satılabilecekti. Devletle fabrika arasında yapılan anlaşmaya göre orta kalitedeki çuhanın

her bir zıra'ına yirmi dört kuruş, yapağı bedeli olarak da on dört kuruş verilecek; kaba

çuha için de altışar kuruştan dörder kuruşa kadar bedel ödenecektir.

2.İmalatın kumaşları şimdikinden daha ince olacaktır.

132İRCİCA,Haritalar Katalogu No:45 (İzmit Çuha Fabrikasının yerini gösteren harita için Bkz.Ek 2.) 133Takvim-i Vekâyi, 16 C.E 1260 No: 271. “...Nehrin canib-i şarkından bir buçuk saat kadar mesafede vaki Karakadılar nam mahalde inşa buyrulan Çuka Fabrika-İ Hümayunlarını seyr-i temaşa zımnında mahal-i mezkûru teşrife rağbet ve fabrika-i hümayunu mezkûr doğrusu gayet metanet ve kâmâl ve vuslatından başka dilnişîn olarak bina olunmuş ve celb ve ihzar olunan alât ve edevatı pek mükemmel ve muntazam bulunmuş olmakla ayan talisin padişah haslet buyrulmuş ve iflahında mensup olan çuka -i hümayundan İbtida ve badehu bir müddet aram buyrulduktan sonra mezkûrun yarım saat kadar üst tarafında kâin Kilas suyu mecrasına fabrika-i mezkûr çarkının dev ve imalin zımnında lüzumuna mebni yaptırılmış olan bendin dahi muayenesi murad-ı hümayun buyrulup..." (Gazete bu olaya geniş yer vermiştir.) 134 Cumhuriyet, 5 Ağustos 1939, No: 5471. (Ali Rıza Şey fi, Mac Farlene'nin hatıratlarından yararlanarak örneklerle Sultan Abdülmecid dönemindeki sanayileşme çabalarına köşe yazısında yer vermiştir.) 135 Takvim-i Vekâyi, 1261, No: 286. 136 BOA, HH.d 256, 41B. 137 BOA, HH.d 65, 9A.

Page 49: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

38

3.Çarşıda satılan fabrika mamulleri, Avrupa'dan gelen çukalara nazaran daha

ucuz olacak ve Avrupa malı karşısında revaçlandırılacaktır.

4.Bu kontrat kâğıt üzerinde kalmayacaktır.

Yapılan bu kontrat 1847 yılında iptal edilmiştir138. Ayrıca, Avrupa fabrikalarını

iyi bilmesi ve tanınmış bir tüccar olması nedeniyle Ferline adlı bezirgânla Barutçubaşı

Evans, fabrika-i hümayuna gönderilmişler; sonuç olarak da fabrikadaki aletlerin

temizliğine, çalışan işçilerin yeteneklerine göre fabrikadaki üretimin Avrupa fabrikaları

imalatından fiyat olarak daha iyi olarak yedi yüz yirmi bin arşın çukanın imalinin

mümkün olduğunu beyan etmişlerdir.

Hazine-i Hassa'ya ait olan fabrika 1851 yılında fabrikanın idaresi Dar-ı Şura-i

Askeriye'ye havale edilmiştir139 . 1916/1917 yılında ordunun ve ahalinin kıyafet ve diğer

ihtiyaçlarının daha hızlı ve düzenli tedariki için İmalat-ı Harbiye Müdürlüğü ile

askeriyeye bağlı olan fabrikalar “Askeri Fabrikalar Müdüriyet-i Umumisi” adı altında

birleştirilmiştir140.

2.3. Fabrikanın Bölümleri

Dokuma fabrikası binaları üç bölüme ayrılmıştır141 :

1.Bükme hane: Bükme hane de kendi içinde üç kısma ayrılmıştır: Çamaşırhane

(karıştırma ve ıslatma), kurutma tertibatı ve hadde cendereleri vardır.

2. Boyahane: İplikleri yıkamak, beyazlatmak ve boyamak için kullanılmıştır.

3. Dokumahane.

138 BOA, H.H.d, 255, 14B. 139 BOA, İ. DH, Nr: 14006, (A. MKT. NZD Nr: 33/68 numaralı belge de aynı konu üzerinedir.) "İzmid'de kâin Çuka Fabrika-i Hümayununun masarif-ı inşasıyla temirbaşı, destegâh ve edevat-ı sâiresi çün Hazine-i Hassa-i Şahaneden sarf olunmuş olan kırk sekiz bin yedi yüz üç kese küsur bu kadar guruşa ileride vukubulacak ve ifâ üzere Hazret-i Serakeriye'de bulunmak üzere fabrika-i hümayun-u mezbûrun suret-i idaresi bundan akdem Dar-ı Şura-i Askeriye'ye havale kılınması ve bazı tasarrufattan mukaddemce devletlü Serasker Paşa Hazretleri tarafından, hazret-i şahaneye takdim kılınmış olan dokuz bin iki yüz altmış kese, iki yüz doksan üç kuruşa zikr olunan kırk sekiz bin yedi yüz kese şu kadar guruş nezd-i aliyye-i hazret-i mülükânede buyrulması ve bu cihetle Hazine-i Hassa-i Şahanenin, Maliye Nezareti Celilesine otuz dokuz bin dört yüz kırk üç kese küsur bu kadar guruş matlub kalmış olduğundan hazinece tesviyesi iktizasının Maliye Nezaret'i Celilesine havalesi 140 BOA, MV. Nr:216/103. 141Ahmed Şerif, Mahsulât-ı Mahalliye İçin Tahmini Sanayi Projeleri, Dersaadet 1339, s. 24–32 (Meclis Kütüphanesi, Osmanlıca Matbu Eser). Arşiv vesikalarında fabrikanın bölümleri tam olarak verilmediği için bu eserden fabrikanın bölümleri hususunda yararlanılmıştır.

Page 50: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

39

İzmit fabrikasında misafirhane, kütüphane ve mescit de bulunmaktaydı 142. 1910–

1911 yılları arasında fabrikaya 12.462 Osmanlı lirası tutarında tribün binası, makine dairesi

ile elli metrelik üst, dört yüz metrelik âlat kısmına havi olmak üzere bir ark alınmasına karar

verilmiştir143.

2.4. Fabrika'da Bulunan Aletler ve Sayıları

İzmit Çuka Fabrikasının tüm aletleri yurtdışından getirtilmiştir. İzmit

fabrikasına, 18 Haziran 1843 yılında Barutçubaşı Evans, İngiltere'nin Londra şehrine

giderek buradan gerekli olan makineleri almıştır144.

1853 tarihinde fabrikaya, yapağıları tefrik (ayırmak) etmek üzere Avrupa'dan

getirtilen çarkların tutarı olan kırk bir bin beş yüz elli iki buçuk kuruş, Nizamiye Hazinesi

tarafından ödenmiştir145. 1854 yılında İzmit fabrikasında yeterli olmayan makinelere ek

yapılmak suretiyle Paris'e dest-gâh makineleri, sim makineleri ve çuha kurutmaya

mahsus makine siparişleri verilmiş ve boyahanenin tamiri ile fabrikaya ek bina yapımına

karar verilmiştir. Bunların tutarının keşif defterinde iki yüz otuz yedi bin görülmesine

rağmen aslında tutarın altı yüz yedi bin olduğunu Levazım Dairesi reisi Saadetlü Ahmed

Hamdi Paşa, Dar-ı Şura-i Askeriye'ye yazmıştır146.

1870'de fabrikadaki üretimi arttırmak maksadıyla Paris'e alet siparişinde

bulunulmuş, bu aletler için yeni bir bina inşasıyla; boyahanenin yanan kısımlarının tamir

olunması için gerekli olan meblağın Hazine-i Celile'den ödenmesine karar verilmiştir.

Ayrıca hariçten çuha alınmasına, üretimi arttırmak için de Bükeste makinesi ile Türbin

Çarkı teferruatı ve edevatı alınmıştır147. 1910 yılında fabrikanın tüm aletlerinin

yenilenmesine karar verilmiş ve Avrupa'ya sipariş verilmiştir148. 1918 yılında Osmanlı

İmparatorluğu müttefiki olan Avusturya'dan çuha ve kundura yapımında kullanılan çeşitli

aletlerin alımını yapmıştır149.

142 A. Öztüre, a.g.e, s. 378. 143 BOA, MV, Nr: 153/158. 144 BOA, Cevdet İktisat , Nr: 1449. 145 BOA, Cevdet İktisat, Nr: 500. 146 BOA, İ.DH,Nr: 41916/51 lef 1. 147 BOA, İ.DH., Nr: 41916/51 lef 2. 148 BOA, DH.İD, Nr: 25/1. 149 BOA, MV., Nr: 210/99.

Page 51: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

40

Fabrikada, zarar gören veya kırılan makinelerin bakımına da özel önem verilmiştir. 25

Aralık 1891'de muharrik mili kırıldığı için bir komisyon düzenlenmiş; kırılma nedeni, saat

kaçta kırıldığı ve tamirinin kaç gün alacağı araştırılmıştır ve birkaç gün içinde tamir

olunabileceği anlaşılmıştır150. 1895 yılında İzmit'e bir etüv makinesi gönderilmiştir151. Yine 1908

yılında su bendi ve çarkları tamir edilirken de bir komisyon teşkil ettirilmiştir152. 06 Mart

1911'da İzmit'e makine ve kazanı muayene etmek üzere bir heyet gönderilmiştir153 .

Ayrıca fabrika için elektrik üreten bir su arkı da vardır. Bu su arkının bozulması

neticesinde bir komisyon kurularak tamiri ile uğraşılmıştır 154 .

Aletlerin Sayıları155

385 Lira Fiyatla Alınan Makineler

Makineler Adet Toplam(Lira)

Civid Kazanı 3 adet

Boya Kazanı 3 adet demir, 1adet bakır

Civid Çarkı 1 adet

Yapağı Boyayıcı Kazan 1 adet

42.350

150 BOA, Yıldız Parakende Askeriye (Y. PRK. ASK.), Nr: 69/47. 151 BOA, İrade Hususi (İ. HUS.), Nr: 31/1312CA01. 152 BOA, Y. Mtv., Nr: 310/187. 153 BOA, Dahiliye Emniyet-i Umumi Levazım Kalemi (DH. EUM. LVZ.), Nr: 3/14. 154 BOA, H.H., d 255, 45A. Fabrikanın yalnızca aletleri için onarım yapılmamıştır. Fabrikanın yolu da zaman zaman tamir edilmiştir. Özellikle kış günlerinde fabrikanın yolları kullanılamaz duruma geldiği için buranın da onarımına önem verilmiştir. 1847 yılında fabrika yolunun kullanılamaz duruma gelmesi nedeniyle tamirine karar verilmiştir.(BOA, HH.d 256, s.43B.) Ancak bu sorun ilerleyen yıllarda da devam etmiştir. 1910 yılında fabrikanın yoluyla köprülerin tamir edilmesine karar verilmiştir.(BOA, DH. İD 25/1). Ayrıca fabrikanın kanalizasyon sorunu olduğu için fabrikanın yanında bulunan tarlaya su basması üzerine, tarlanın sahibi olan kişi, fabrika yönetiminden bu sorunun çözülmesini istemiştir. Fabrika yönetimi de bunu askeri yönetime bildirmiş ve tarlanın satın alınmasına karar verilmiştir.(BOA, HH.d 255, 43A.) 155 BOA, HH. d 65, s. 12–13 (Bkz. Ek 3)

Page 52: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

41

179 Lira Fiyatla Alınan Makineler

Makineler Adet Toplam(Lira)

Boya İçin Kazanlar 2 adet

Sabun ile Boya Dest-gâhı 4 adet

19.690

844 Lira Fiyatla Alınan Makineler

Makineler Adet Toplam(Lira)

Sav Dest-gâhı 10 adet

Fırça Dest-gâhı 1 adet

96.840

328 Lira Fiyatla Alınan Makineler

Makineler Adet Toplam(Lira)

Yapağı Çarkı 1 adet

İnce Yapağı Halaç Dest-gâhı 1 adet

İnce Boyalı Yapağı Yağlayıcı Halaç Dest-

gâhı 1 adet

Yağ Ambarı 1 adet

Yağ El Tulumbası 2 adet

Yağ Teneke Kovası 2 adet

El Arabası 4 adet 36.980

Page 53: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

42

2.400 Lira Fiyatla Alınan Makineler

108 Lira Fiyatla Alınan Makineler

164 Lira Fiyatla Alınan Makineler

Makineler Adet Toplam(Lira)

Çuka Sair Edevatı 40 adet 18.040

1.183 Lira Fiyatla Alınan Makineler

Makineler Adet Toplam(Lira)

Su Makinesi 5 adet

Demir Sac 300 adet

Sacı 200 adet

Küfe 400 adet

Fırın 3 adet 130.020

Makineler Adet Toplam(Lira)

Salıncaklı Sav Dest-gâhı 4 adet

El Makaracı Dest-gâhı 14 adet

Makaracı Dest-gâhı 7 yedi

Fırçalı Makaracı Dest-gâhı 2 adet

Fırçalı Fransız Makaracı Dest-gâhı 2 adet

Makara Bileyicisi 1 adet

Fırçalı Nesbh Dest-gâhı 3 adet

Çuka Cilası İçin Boya Harcı 1 adet

Kaşmir Makaracı Dest-gâhı 1 adet

264.000

Makineler Adet Toplam(Lira)

İnce Çarklı Çuka Boya Kazanı 2 adet 11.880

Page 54: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

43

2.845 Lira Fiyatla Alınan Makineler

Makineler Adet Toplam(Lira)

İnce Tarak Dest-gâhı 14 adet

Dest-gâhı 7 adet

İngiliz Kantarı 1 adet

Küfe 24 adet 633.950

1846 senesinin Temmuz ayı ile Aralık ayı arasında fabrikaya yeni makineler

satın alınmıştır. Bu makineler şunlardır156 :

Makinenin Cinsi Fiyat(Tane)(lira) Adet Toplam

Çulha dest-gâhı 220 210 46.200

Çulha dest-gâhı için çelik tarak 110 110 12.100

Ateş sobası 700 3 2.100

İplik dest-gâhı için el tarağı 700 1 700

Vezteli kantar 375 1 375

Demir körük 20 11 220

Yapağı bükmek için bakır kırkın 300 6 1.800

Bakır kevgir 200 3 600

Demir arşın 2 1 2

Mengeli demir vida 300 6 1.800

Bakır tas 28 5 140

Taş havan 1 80 80

Kebir soba 2.400 2 4.800

Frenk terazisi 180 2 360

Cila çarkı müştemilatı 8.000 2 16.000

Sade cila çarkı 4.000 1 4.000

156BOA, HH.d 65, s. 17A.

Page 55: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

44

1847'de fabrikanın yeni aletlere ihtiyaç duyması nedeniyle çeşitli aletler alınmıştır.

Bu aletlerin isimleri ve fiyatları şu şekildedir157:

157BOA, HH.d 65, s. 17A-18A.

Makinenin Cinsi Fiyat(Tane)(lira) Adet Toplam

Boya için kebir bakır kazanı

16.964 1 16.964

Denkleri boyamak için kebir kalay kazanı

22.286 1 22.286

Yapağı cilalayıcı çark

18.405 1 18.405

Yapağı taraklayıcı aletlerden kaba tarak 4

İnce tarak 4

Destegâh

3 154.183

İkili iplik dest-gâhı 240(Beheri) 4 74.276

Tarakları bileyici aletten 2 4.622

Kazanları temizlemek için çelik tarak 144 2.177

Çuka yıkamak için tokmaklı denk 3 37.559

Havı çıkartan alet 4 46.131

Mezkûr hav aletinin demirler 3000 37.979

Pantolonluk için çıgar destegâhı 5 38.736

Çulha tarağı yapmak için yassı çelik 205.150 23.807

Tarak dökücü için alet 1 4.536

Bez yapmak için İngiliz ipliği 210 11.025

Çulha mekiği 120 9.298

Yapağı kurutmak 352 48.075

Makrameler için çelikten uzun bıçak 30 9.900

İplik dest-gâhları için boru 7 459

Page 56: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

45

Makinenin Cinsi Fiyat(Tane)(lira) Adet Toplam

İplik dest-gâhları için vida 1 144

Yapağı için kebir küfe 60 760

Boyahane için demirden tencere 1 144

2.5. Fabrikanın Bir Yıllık Giderleri

Fabrika için gerekli olan malzemelerin alınmasında, fabrikanın yönetimi

sorumlu tutulmuştur. Fabrikanın, 1846 yılı Temmuz ayı başından Şubat ayına kadar

alınan malzemelerin fiyatları şu şekildedir158:

Yapağı Parası

Cinsi Fiyatı

Adet Toplam Tutarı

Eksiz Örme Çuka için Merinos Yapağısı 46 40 1.840

Perdelik Çuha için Melez Yapağısı 555 24 13.329

Perdelik Çuha için Merinos Yapağısı 1.271 40 50.896

Kaba Çuha için Yıkanmış Kabâ

Yapağısı

8.051 290 58.390

Evsât Çuka için Merinos Yapağısı 6.825 40 273.000

Alâ Çuka Saksonya Yapağısı 2.458 115 282.670 680.068

158 BOA, H.H.d 256, s. 53 A.

Page 57: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

46

1847 yılı giderleri ise şu şekildedir159:

Yapağı Parası

Eşya Parası

Tamirat-ı Bina ve Alât

150.000 Lira

Maaş-ı memur vesaire

159 BOA, HH. d 256, 61B.

Sayı Cinsi Rulosu Toplamı

48 Âlâ 5.000

38 Kârib Âlâ 20.000

14 Evsat 30.000

14 Kârib Evsat 40.000

10 Perdelik 5.000 1.730.000 Lira

Alınan Eşyanın

Cinsi

Kantar Tutarı

Envai Boya 42.104

Maden Kömürü 2.578 25.780

İngiliz Sabunu 780 6.454

Sabun 628 3.454

Tutkal 577 4.904

Çuha İçin Sivri Keser 50 384

Boyahane için Küfe 384

Page 58: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

47

Diğer Giderler:

Altı aylık Senelik Toplam

Devgân-ı zeyd 14.400

Mum 1.440

Kömür vesair 25.000

Bahşiş vesair 1.660 4.737.695 Osmanlı Lirası

2.6. Fabrikada Çalışan İşçiler

Fabrikanın kuruluşundan itibaren, yetişmiş eleman yokluğu nedeniyle çalışanlar

özellikle de ustalar Avrupa'dan getirtilmiştir. Getirtilen işçilerle yapılan kontratlarda,

zanaatlarını öğrettikleri takdirde ekstra ücret alacakları belirtilmiştir. Böylece iki yıl zarfında

ayrılan ustaların yerlerine, Osmanlı tebaasına mensup olanların bu ustalardan zanaat öğrenerek

yerlerini alması sağlanmaya çalışılmıştır. Çuha fabrikasına çalışacak olan ustaları Belçikalı

Kiryon ile Hoca Evans, Avrupa’dan getirtmişlerdir160.

160 BOA, HH. d 255, s. 49A.

Görevliler Aylık Senelik Toplam

Fabrika Memurları 9.235 110.820

Ustaların maaşı 12.750 153.000

Ameleler 75.000 900.000

Çarşıda olan dükkânın

bedeli

7.000

Dükkânda çalışan

memurların maaşı

8.400

1.790.220

Page 59: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

48

2.6.1. Yurtdışından Getirilen Ustalarla Yapılan Sözleşmeler161

Avrupa’dan getirtilen ustaların kontratları şu şekilde düzenlenmiştir:

1. Madde: Mösyö Kâlin, Devlet-i Aliyenin İzmit'te bulanan Çuka Fabrika-i

Hümayununda Çarkçı (çarhçı) hizmetinde olan.

2. Madde: Fabrikatörün emrinde olup bulunduğu hizmetin icrası için her ne

emrolunur ise istenilenleri yapacaktır.

3. Madde: Kontratı süresince, Devlet-i Aliye teb'ası amelesine çarkçılık zanaatına

öğretecektir.

4. Madde: Her gün on saat fabrika içinde bulunacak ve geceleri de fabrikada

vardiyaya kalabilecektir.

5. Madde: Fabrika içinde ve dışında iki sene boyunca Devlet-i Aliye hizmetinde

istihdam edilecektir.

6. Madde: Mukavelesini yerine getiremeyip, hoşnutluk göstermeyen, ayrılmak

isteyen kişiye harcırah verilmemesi ve fabrikatörün belirlediği beyanname mucibince cevap

verilecektir. 7. Madde: Mukavelesi icra olunan Devlet-i Aliye amelelerine zanaatı, kendi

seviyesine kadar öğretirse bin beş yüz frank verilecektir.

Fabrikatör ile yapılacak olan kontrat şu şekilde düzenlenmiştir:

1. Madde: Mösyö Kâlin Devlet-i aliyenin İzmit'te bulunan Çuka Fabrika-i

Hümayunu için her cins çuka imal edecektir.

2. Madde: Fabrikanın faydasına imalatın âlâ olması ve fabrikanın aletleri.

3. Madde: Fabrika memurlarının izni olmadan işçiler fabrikadan

ayrılamayacak; Pazar ve Paskalya günleri hariç her gün on saat fabrikada bulunmalıdır.

4. Madde: Devlet-i Aliye teb'ası amelelerine gerek kendi yerine gerekse diğer

ustaların yerlerine geçirmek için gerekli olan saatleri belirlemelidir.

5. Madde: Fabrikaya gelen işçiler iki sene müddetince Devlet-i Aliyenin

hizmetinde bulunmalılar.

6. Madde: Hoşnutluk göstermeyen ve fabrikadan ayrılmak isteyenlere bir

akçeden ziyade harcırah verilmeyecektir.

161 BOA, HH. d 65, s. 7A.

Page 60: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

49

7. Madde: Devlet-i âliye tebaasından olan amelelere, ustalar kendi yerlerine

geçebilecek düzeyde o zanaatı öğretirlerse ek olarak üç bin frank ve süreleri dolduğunda

gitmek isteyenlere harcırah verilecektir. Yedinci madde gereğince, ustalar kendilerinin

yerine geçebilecek düzeyde sanatını öğretirlerse Barutçubaşı Evans, bu ustalara

bahşişlerini vermektedir162.

Kontratlarda belirtmemekle beraber, İzmid fabrikasında çalışan yabancı işçilerin

ölümü halinde bu kişilerin eşyaları bağlı bulundukları sefaretlere gönderilmiştir.

Fabrikada amele iken 1850 yılında ölen Kari Hodyik'in eşyaları ve kalan akçesi bağlı

bulunduğu Baltalimanı'ndaki Avusturya sefaretine gönderilmiştir163. İzmit fabrikasında

boyacı olarak çalışan Fransız tebaasından Jerarton Lorpeki’nin 1852 yılında burada ölmesi

üzerine eşyası ve kalan parası Fransız Konsolosluğu’na verilmiştir164.

2.6.2. Maaş Örnekleri

1262/1846 yılında Fabrikatör Neys'in Avrupa’dan getirttiği ustalar ve bunların

maaşları kontratlarla belirlenmiştir165 :

Harcırah

Maaş

Çalışanlar

16500

11.000

Fabrikatör mersûm

3410

2.750

Usta Ceyms

3410

1.907

Boris Horsan(?)

3410

1.558

Usta Edward

3410

1.284

Usta Artin

3410

1.284

Usta Çars

3410

1.284

Usta Ted

162 BOA, HH.d65, s. 9A. 163 BOA. HR. MKT, Nr: 40/47. 164 BOA, HR. MKT, Nr:42/41. 165 BOA, HH. d256, 42 A.

Page 61: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

50

1846 yılın fabrika çalışanlarının maaşları şu şekildedir166:

İsimleri Ücretleri

Fabrikalar Müdürü Hoca Artin 2.000

Kaba Çukadarı 200

Muhasebe Kâtibi Mustafa Efendi 1.250

Hüseyin Efendi 500

Ahmed Efendi 500

Ali Efendi 300

Osman Efendi 300

Hacı Raşid Efendi 300

Halil Efendi 750

1847 yılında fabrikada çalışan ustaların ve fabrikatörün maaşları şu şekildedir167:

Çalışanlar Kişi sayısı Ücret(Frank) Harcırah Bahşiş

Fabrikatör 1 13.000 1.500 2.000

Çarkçı 1 5.000 1.000 700

İplikçi 1 5.000 1.000 700

Makrameci 1 4.000 1.000 700

Tokmakçı 1 4.000 1.000 700

………… 1 4.000 1.000 700

Vayar adlı İngiliz boyacı ustası için Hariciye Nezareti ve İngiliz Sefareti

arasında görüşmeler olmuş; neticede maaş ve harcırah olarak kendisine 10.800 guruş

verilmesine karar verilmiştir168.

166 BOA, HH. d 65, s. 9A. 167 BOA, HH. d 65, s. 8A. 168 BOA, HH. d 256, s. 42 B.

Page 62: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

51

1846–1847 yıllarında İzmit Çuha Fabrikasında 24’ü usta, 259’u amele ve 24’ü diğer

görevliler olmak üzere toplam 307 kişi çalışmaktadır169. 1864 yılında fabrikada çalıştırılmak

üzere zenciler görevlendirilmiş ancak İzmit’in havasına imtizâc edemedikleri için

Hicaz’a geri gönderilmesine karar verilmiştir170.

Osmanlı Devleti’ne bazı dönemlerde yurt dışından ustalar gelmeyi talep

etmiştir. 1865’te bir İngiliz boyacı ustası İzmit Çuha Fabrikasında çalışmayı talep etmiş

ve üç senelik mukavele yapılmıştır. Bu kişiye senevi iki yüz elli lira maaş ve harcırah

olarak da kırk lira verilmiştir171.

Fabrikanın müdürü Hoca Evans’tır. Hoca Evans’ın görevi ise fabrikaya alınacak

işçilerin, çuhanın ne miktarda alınacağını belirlenmesi ve üretilen mamullerin listelerini

yaparak ilgili yerlere göndermektir172.

2.6.3. Fabrikada Yönetici Olarak Çalışan Türkler ve Diğer Görevliler

Fabrikanın yönetici kadrosu Türklerden seçilmiş ve özellikle asker kökenli olan

kişiler fabrikanın yönetiminden sorumlu tutulmuşlardır. Çalışanlara ait en eski belge

1844 yılına aittir ve bu belge İzmit fabrikasının II. Kâtibinin Ahmed Efendi173 olduğunu

göstermektedir. 1851’de fabrika Müdürü Miralay Şakir Bey’dir ve fabrika için gerekli

olan mamullerin alınması ile de görevlendirilmiştir174.

1862'de Miralay Mehmed Rifad Bey, İzmit Çuha Fabrikasının müdürlüğüne

tayin edilmiştir175 . İzmit Çuha Fabrikası müdürü olan Hakkı Bey, İstanbul'a gitmiş ve

burada fabrika için bazı görüşmelerde bulunmuştur176. 1888 yılında fabrikaya kâtip

olarak İsmail Naib Bey tayin edilmiştir177 . İzmit fabrikasına Hakkı Bey'den sonra

Izzeddin Mehmed Rifad Efendi getirilmiştir178.

169 BOA, HH. d 65, s. 68A. 170 BOA, İ.DH,Nr: 403/26665. 171 B0A, İ.HUS,Nr: 6100. 172 BOA, HH. d 65, s. 32A. 173 BOA,Dahiliye Nezareti Sicil-i Ahvâl İrade-i Umumiyesi (DH. SAİD. d…) Nr: 66/44. 174 BOA, Cevdet İktisat, Nr 1730. 175 BOA. DH. SAID. d..., Nr: 6/427. 176 Ruzname-i Ceride-i Havadis, 14 C.E. 1283 (1867) No: 495. 177 BOA. DH. SAID. d..., Nr: 157/329. 178 No:2175 Ruzname-i Ceride-i Havadis, 4 R.A. 1290.

Page 63: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

52

Fabrikanın kendine ait özel doktoru vardır. Fabrikanın Baştabibi olan

Pamukcuyan Efendi vefat etmiş179 yerine Dersaadet’te bulunan 7.Ordu-i Hümayunu 49.

Alay 4. Taburu Tabibi Kolağası Cemal Efendi tayin olunmuştur180.

Fes, Çuha ve Bez Hümayunları Müdüriyetine, İzmit Fabrika-i Hümayunu

müdürü olan Muhiddin Paşa181 tayin edilmiş ve ondan boşalan müdürlüğe de 1901 yılında

Mehmed Bey atanmıştır 182 .

1903 yılında İzmit fabrikası müdürü Said ve Muavini Kaymakam Adil Beylerdir183. 20

Ağustos 1908 yılında İzmit fabrikasında bulunan su bendi ve çarklarının tamiri için bir komisyon

kurulmuştur. Bu komisyonda: İzmit Redif Miralayı Ahmed Bey; İzmit Redif Taburu Kolağası

Fahri Efendi; İnşaat memuru Yornobşi Karaldin; İzmit Fabrika-i Hümayunu Katib-i sanisi Eyüb

Efendi yer almıştır184.

2.6.4. Fabrika Çalışanlarına Nişan Verilmesi

İzmit Çuha Fabrikası çalışanları için İrade-i Seniyye tarafından nişanlar

verilmesine karar verilmiştir; bu nişanlar 1849 yılında basılmıştır185.

1892 yılında İzmit Çuha Fabrikası Müdürü Miralay Muhyiddin Bey’e186 ve ustabaşı

Hamporsum Ağa’ya nişan verilmiştir187. 1901 yılında İzmit fabrikası müdürü Adil Bey’e

dördüncü rütbeden tutarı üç yüz üç bin doksan üç guruş olan gümüş nişan-ı Osmanî

verilmiştir188. 1906 yılında İzmit fabrikası çalışanlarına Donanma madalyası verilmiştir. Bu

madalyayı alan fabrika çalışanları şunlardır189:

1. İzmit Mensucat Fabrikası Tabibi Ali Rıfkı Efendi

2. İzmit Mensucat Fabrikası Eczacısı Kıdemli Yüzbaşı Nureddin Efendi

3. İzmit Mensucat Fabrikasında Kıdemli Yüzbaşı İsmail Hakkı Efendi bin Rifad

4. İzmit Mensucat Fabrikası Müdürü Binbaşı Hüseyin Mithad

5. İzmit Mensucat Fabrikası Hesap Müdürü Tabur Kâtibi Ali Namık Efendi 179 No: 984 Malumat, 14 S. 1317 (2 Şubat 1900) s.3. 180 Malumat, 1318 Adet: 351, s.2. 181 Malumat, 4 C.A 1317 No: 797 (Tevcihat-ı Askeriye kısmında) 182 Malumat, 27 R. 1319 No: 1612 (1901). 183 Malumat, 24 C.E. 1321 No: 2253 (15 Ağustos 1903). 184 BOA, Y.Mtv. Nr:310/187. 185 BOA, HH.d255, s.24A. 186 BOA, İ. DH Nr: 1253/98380. 187 BOA, İ.DH Nr: 1266/99517. 188 BOA, 1310 Sonrası İradeler Taltifi (İ.TAL) Nr: 1318.N.011. 189 BOA, İ.TAL Nr: 1333/B–52.

Page 64: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

53

6. İzmit Mensucat Fabrikası İdare Zabiti Mülazım-ı sâni Muhammed Celaleddin

bin Mustafî

7. İzmit Mensucat Fabrikasında İkinci… Faik Efendi

8. İzmit Mensucat Fabrikasında Üçüncü

9. İzmit Mensucat Fabrikasında Ustabaşı Armiyâ(?)

2.7. Çuha Yapımı İçin Kullanılan Yapağının Temini Meselesi

Askeriyeye ait olan bu fabrikaya "hammadde" ihtiyacının sorunsuz olarak

karşılanması için büyük çabalar sarf edilmiştir. Kuruluşundan itibaren kaliteli yapağı ve

pamuk kullanılmaya önem verilmiştir. İlkbaharda yapılan kırkımlara "yapağı",

sonbaharda yapılan kırkımlara "yün" denmektedir. Fabrikalarda, sonbaharda yapılanlar

değil ilkbaharlarda yapılanlar tercih edilmekteydi. Zira ilkbaharda yapılan kırkımlarda,

koyunlar kışı yaşadıkları için ürünler daha sağlam olmaktaydı. Fabrikada en kaliteli

yapağı çuha yapımı için, diğerleriyse kilim yapımı için kullanılmıştır. Çuhalar da birinci

kalite, ikinci kalite, ince ve kaba olmak üzere ayrılmaktadır. Kullanılan yapağılar hem yurt içinden hem de yurt dışından karşılanmıştır:

Avusturya, İngiltere, Adana, Eskişehir, Tırnova, Yanbolu, Kızılağaç, Ahyolu190, Ahiçelebi,

Darıdere, Baserabya191 bu yerlerden birkaçıdır. Merinos ve Kanile(?) yapağısı ipliği de

alınmıştır192. Mihaliç çiftliğinden de yapağı alınmaktaydı193.

1850'de İzmit fabrikası için gerekli olan 6000–7000 kıyye yapağının

Eskişehir'den alınmasına ve tutarı olan otuz bin kuruşun hazineden karşılanmasına karar

verilmiş; bu iş için de fabrika müdürü Miralay Şakir Bey görevlendirilmiştir194.

İngiltere'den İzmit Çuha Fabrikası için fabrika müdürü Hoca Artin marifetiyle

satın alınan Boyalı Saksonya ipliğinin tutarı olan kırk altı bin beş yüz doksan iki kuruşu

Nizamiye Hazinesi’nce karşılamasına karar verilmiş; ayrıca İngiltere'den alınacak yapağıyı

için İngiltere Sefareti, İngiltere'de bulunan Dream adlı fabrikanın Osmanlı devleti adına

190 BOA, Cevdet İktisat, Nr:1294. 191 Malumat, 7 Z. 1281 (İlanat), No: 152. 192 BOA, HH. d 256, s. 38B. 193 BOA, HH. d 81, s. 20A. (1274 yılında çiftlikten alınan yapağıların çok kirli ve poturlu olması nedeniyle çiftliğe yazı gönderilmiştir. 1274 yılı yapağısının poturlu olmasının nedeni, fabrikaya gidecek olan yapağıların yanlışlıkla pamuk çuvallarına konmasıdır. Bu nedenle de üretilen çuhanın kalitesi de düşük olmuştur.) 194 BOA, Cevdet İktisat, Nr: 1369 (Bkz. Ek 4).

Page 65: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

54

satın aldığını tasdik etmiştir 195. 1855'de çuha imali için gerekli olan ipliğin satın alınması

için Londra Sefaretine tahrirat gönderilmiştir196.

Ordu namına imalat yapan İzmid Fabrika-i Hümayununda 1859 yılından itibaren

ince çuka imalinden vazgeçilip askerler için lüzumlu olan çuhanın imal edilmesine karar

verilmiştir197 . Bir süre sonra ise ince çuka üretimine tekrar başlanmıştır. 2. Ordu ümera

ve nazırlarına çuha bedeli olarak verilen paralar vardır198.

Fabrikaya alınan yapağıların, alınması ve yerlerine ulaşmasında kimi zaman

problemler olmuştur. 1864 yılında, Fabrika-i Hümayunlar için Edirne'den istenilen

pamuğun satın alınması sırasında Adana valisi Hurşid Paşa, kendi vilayetinden

alınmasını istemiş199 ve bu fabrikalar için gerekli olan iki yüz bin okka pamuğun tedarik

ve mubayaası hakkında Hurşid Paşa'ya Nezaretten tezkere gönderilmiştir200.

1900 yılında Daire-i Askeriye idaresinde bulunan çuha, bez ve diğer

fabrikalarca Asakir-i Hümayuna imal için lazım olan yapağının, 1899 yılında bazı

vilayetlerce bir buçuk milyon kıyyesi mubayaa edilmek istenmiştir. 114 bin küsur

kıyyesi gelmiş, bir milyon sekiz bin küsur kıyyesi henüz mubayaa ve irsal

olunamamıştır201 . Bu gibi problemlerden ötürü Askeriye dairesi, çuha ve bez

fabrikalarının ihtiyacı olan yapağının mahallerinden mübayasına ve celbine karar vermiştir 202. I. Dünya Savaşı esnasında fabrikalara yurt dışından hammadde ithaline devam edilmiştir.

1918 yılında İngiltere ve diğer devletlerle savaş halinde olan Osmanlı Devleti, müttefiki olan

Avusturya'dan beş bin kilo pamuğun alınmasına karar vermiştir203. Fabrika için gerekli olan malların temini, kimi zaman gazeteye ilan verme

yoluyla sağlanmıştır. Fabrika yönetimi böylece alınacak olan malzemenin daha kısa sürede

üreticiden alma yoluna gitmiştir. Fabrikada üretim aşamasında kullanılacak olan bazı maddeler

ve miktarları şu şekilde ilan edilmiştir:

195 BOA, Hariciye Nezaret Mektubi Kalemi (HR. MKT)Nr: 69/8. 196 BOA, HR. MKT, Nr: 95/1. 197 BOA, Sadaret-Mektubi Nezaret ve Devair Kalemi (A. MKT. NZD) Nr: 268/57. 198 BOA., YPRK. ASK ,Nr: 69/108. 199 BOA, A.MKT. MHM, Nr: 245/96. 200 BOA, A.MKT. MHM Nr:1/255. 201 BOA, MV, Nr: 100/39. 202 BOA, MV, Nr:100/39. 203 BOA, MV. Nr: 210/99.

Page 66: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

55

İzmit’te kâin Çuka Fabrika-i Hümayunu ihtiyacı olan 56 kıyye şap ile 18 bin kıyye

sodanın alınmasına204.

Beykoz Debbağhanesi ve İzmid Çuka Fabrika-i Hümayunları için 5.000’erden 10 bin

kıyye maden kömürünün lüzumu205.

İzmit Fabrikası ile Beykoz Debbahanesinin New Kastel nam mahalde maden kömürü

ihtiyacı olduğu206.

Asakir-i Şahane nefer ve zabitan çukalarıyla İzmid Çuka Fabrikası için gerekli olan

civitin207.

İzmit Fabrika-i Hümayunu için lüzumu olan 18 bin kıyye Devgân-ı zeyd208.

İzmit Fabrika-i Hümayunu için lüzum görülüp telife sunulan 8.000 kıyye

kökboyası209.

2.8. Üretilen Mamuller ve Üretim Örnekleri

İzmit fabrikası, askeriyenin ihtiyaç duyduğu mamulleri üretmesinin yanında bazı

dönemlerde halk için de üretim yapmıştır. Kilim, fanila, yağmurluk gibi yan mamulleri olan

fabrika dönem dönem fiyat indirimine gitmiştir. Bunun nedeni ise Avrupa mamulleri

karşısında yerli mamulleri revaçlandırmaktır. Nitekim, İzmit Çuha Fabrikası için Karabet

adındaki bezirgânın takdim ettiği beyannamede; İzmit fabrikasının senede yüz yirmi

bin arşın çuha imaline uygun olduğunu, makinelerde Avrupalı ustaların imal ettikleri

çuhanın kaliteli giysi yapımı için uygun olduğu; eğer çuhaların imal fiyatı

düşürülebilirse dışardan gelen çuhalara nazaran daha iyi satılabileceği belirtilmiştir210.

Bu nedenle de çarşıdaki dükkânda çuhaların kabasının ikişer kuruştan beşer kuruşa

kadar verilebileceği; orta kalite çukaların ise birer zıraının altışar kuruştan dörder

guruşa kadar satılabileceği belirlenmiştir211.

204 Malumat, 22 Z 1281, No: 160 (İlanat). 205 Malumat, 7 S 1281, No: 190 (İlanat). 206 Malumat, 5 M 1286, No: 1131 (İlanat). 207Malumat, 25 M 1286, No: 1147 (İlanat). 208 Malumat, 4 R.A 1290, No: 2175 (İlanat). 209 Malumat, 9 R.A 1287, No: 1438 (İlanat). 210 BOA. HH. d 65, s. 6B. 211 BOA. HH. d 65, s. 9A

Page 67: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

56

15 Temmuz 1853 yılında İzmit Çuka Fabrikasında üretilen kilim ve eşyanın fiyatı

indirilmiştir212. 1859’dan itibaren de ince çuka imalinden vazgeçilmiştir; ancak ilerleyen

yıllarda tekrar ince çuka imaline devam edilmiştir. Fabrika ürünleri Aynalı çarşıda,

Mösyö Yani adında biri tarafından fabrika namına satılmıştır213. Çarşıda olan

dükkâna senelik olarak 7.000 kuruş kira ile dükkânda çalışan memurlara 8.400 kuruş

veriliyordu214 .

İzmit fabrikasında üretilen kumaşların fiyatları ilk zamanlarda keyfi olarak

belirlenirken, 1847 senesinde Barutçubaşı Evans'ın fiyatları belirlemesine ve tenzilleri de

dahil olmak üzere yapılacak her fiyat değişikliğini fabrika defterlerine yazılmasına karar

verilmiştir.

Haftalık üretim cetvellerinde, üretilen ürün çeşitlerinde ve üretilen

miktarlarda değişiklik gözlenmektedir. Bunun nedeni kimi zaman irsal olunan

yapağıların çok kaliteli olmaması (çok kaliteli olanlar çuka yapımı için diğerleriyse

kilim, perdelik, fanila gibi yan ürünler için kullanılmaktaydı.) ve askeriyenin ihtiyacına

binaen isteklerinin değişmesinden kaynaklanmaktadır. Üretilen çuhaların 1847

senesinde, zabitler için elbise yapımı ve yağmurlukların başlıkları için elverişli

olduğuna karar verilmiş; fabrika mamullerinin, o zamana değin kullanılan Mâtye(?)

abasından hem daha ucuz hem de daha güzel olduğu belirtilmiştir215. İzmit Fabrikasında,

1847 yılı üretimi şu şekildedir216:

Cinsi

Parası

Çuka Beheri

Kaba çuka

198.835

12355

15

Zabitan Çukası

197.360

7045

38

Ensiz Kaba Çuka

1.758

392

6

Kaşmir

44.127

1919

32

Örme Çuka

4.318

111

38

212BOA, Sadaret Mektubi Meclis-i Vala (A.MKT. MVL.) Nr: 65/16. 213 Ceride-i Havadis, 1261, No: 224. 214 BOA, HH. d 65, s. 8B. 215 BOA. HH. d 255, s. 14B 216 BOA. HH. d 256, s. 7B.

Page 68: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

57

1893 yılında İzmit Fabrikasında eylül ayının ilk haftasında üretilen ürünün cins

ve miktarı şu şekildedir217:

151,60 Arşın Birici Zabit Çukası

94,25 Arşın Birinci Zabit Çukası

796,20 Arşın Laçord İkinci Zabitan Çukası

241,80 Arşın Bez Nefer Çukası

1966,15 Arşın Laçord Nefer Çukası

260 Adet Kilim

1894 yılı İzmit Fabrika-i Hümayununda Temmuzun ikinci haftasında imal olunan

eşyanın cins ve miktarı şu şekildedir218:

376,75

Arşın

Laçord Birici Zabıtan Çukası

747,70

Arşın

Laçord İkinci Zabitan Çukası

2725,95

Arşın

Kaba Nefer Çukası

300

Adet

Kilim

217 BOA, Y.Mtv, Nr:70/79. 218 BOA, Y.Mtv,Nr: 80/49.

Page 69: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

58

Daire-i Askeriye idaresinde bulunan Fabrika-i Hümayunlarda, 21 Temmuz 1894

senesi Temmuzun ikinci gününden yedinci gününe kadar bir hafta zarfında imal olunan eşyanın

cetveli şu şekildedir219:

Fes Fabrika-i Hümayunu

İzmit Fabrika-i Hümayunu

1952 adet fes

192/70 arşın birinci zabit çukası

47 çiftah çorap

412/20 arşın ikinci zabıtan çukası

9765 arşın Laçord kaba çukası

3291 arşın Laçord kaba çuka

18 arşın örme fanila

250 adet kilim

524/20 arşın boz aba

Bez Fabrika-i Hümayunu

134/70 arşın çadır beziyle Amerikan vesaire

445 kıyye çadır kalanı(?)

315 adet havlu

Daire-i Askeriye idaresinde bulunan İzmit Çuka Fabrikasının, 1895 yılı

Temmuz dokuzuncu gününden on dördüncü gününe kadar bir hafta zarfında imal olunan

eşyanın miktarına ait cetvel şu şekildedir220:

Feshane Fabrika-i Hümayunu İzmit Fabrika-i Hümayunu

Üretilen Mamuller ve Adeti Üretilen Mamuller ve Adeti

1103 adet fes 1627 arşın zabitan çukası

37 çiftah çorap 3426 arşın nefer çukası

6099/60 arşın Laçord nefer

çukası

260 adet kilim

219 BOA, Y.Mtv ,Nr:100/48. (Bkz. Ek 5) 220 BOA, Y.Mtv ,Nr:101/40.

Page 70: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

59

1894 yılı İzmit Fabrika-i Hümayununda Ağustosun ilk haftasında imal olunan

eşyanın cins ve miktarı şu şekildedir221

365,60

Arşın

Laçord birinci zabitan çukası

737,90

Arşın

Laçord İkinci zabitan çukası

3770,15

Arşın

Nefer çukası

300

Adet

Kilim

1894 yılı İzmit Fabrika-i Hümayununda Eylül ayının ikinci haftası zarfında imal

olunan eşyanın cins ve miktarı222:

371,60

Arşın

Laçord birinci zabitan çukası

931,30

Arşın

Laçord ikinci zabitan çukası

2161,40

Arşın

Laçord nefer çukası

300

Adet

Kilim

İzmit Fabrikasında 1895 senesinde bir hafta zarfında üretilen eşyanın cinsi ve

miktarı şu şekildedir223:

231,10 Arşın Laçord birinci asker çukası 689,80 Arşın Nefer çukası 2800,30 Arşın Kaba nefer çukası 400 Adet Kilim

221 BOA, Y. Mtv,Nr:80/2. 222 BOA, Y.Mtv,Nr: 81/52. 223 BOA, Y.Mtv,Nr: 99/20.

Page 71: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

60

1902 yılı Nisan ayının yirmi ikinci gününden yirmi yedinci gününe kadar

fabrikada imal edilen eşyanın cins ve miktarı şu şekildedir224.

Miktarı Cinsi

546,30 Arşın Alâ İnce Zabitan Çukası

2436,70 Arşın Laçord Nefer Çukası

350 Adet Kilim

1902 yılının Ağustosunun dokuzuncu gününden on dördüncü gününe kadar

fabrikada imal edilen eşyanın cins ve miktarı şu şekildedir225:

Miktarı Cinsi

4800 Arşın Laçord Nefer Çukası

1902 yılının Kasım ayının on dokuzundan yirmi yedinci gününe kadar imal

olunan eşyanın cins ve miktarı şu şekildedir226:

Miktarı Cinsi

5533 Arşın Laçord Nefer Çukası

1.000 Adet Asker Kilimi

2.9. Uluslararası Sergilerde İzmit Çuha Fabrikası

Üretilen bu mamuller, 1856 Paris Sergisinde ve Sergi-i Umumî-i Osmanî (1863

İstanbul Uluslararası Sergisi) alıcıların beğenisine sunulmuştur. Paris sergisinde, çoğu

İzmit Fabrika-i Hümayunu'nda dokunmuş olan 55 adet elbiselik kumaş, yünlü dokuma, iç

224 BOA, Y.Mtv 119/125.(Bkz. Ek 6) 225 BOA, Y.Mtv Nr: 250/58. 226 BOA, Y.Mtv Nr: 255/246.

Page 72: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

61

çamaşır, şai ve keçe numuneleri sergilenmiştir ve burada mansiyon ödülü almıştır. Sergi-i

Umumî-i Osmanî’de, sanayi alanında teşhir edilen eşyanın büyük bir kısmı iki devlet

fabrikası olan İzmit Çuha Fabrikası ve Feshane mamulleri oluşturmaktaydı. Sergide

İzmit Çuha Fabrikası mamulü olan 500 kalem dokuma teşhir edilmiştir. Bunlardan 100

kadarı gömleklik ve kadın elbisesi yapımında kullanılan Avrupa'daki Örneklerine göre

imal edilmiş desenli alacalardı. 60 civarındaki emprime çeşitleri ise masa örtüsü, perde

ve elbiselik olarak kullanılmaktaydı. Diğer numuneler arasında yünlü ve pamuklu

kumaşlar, eldivenler, ağartılmamış pamuktan mamul "Amerikan" denilen dokumalar

bulunmaktaydı. Ancak İzmit Fabrikası mamulleri aynı kalitedeki Fransız

dokumalarından yaklaşık % 15 nispetinde daha pahalıya satılmaktaydı227. İzmit

fabrikasının mamullerini Fransız dokumaları karşısında revaçlandırmak ve fabrikalarda üretilen

çuhanın fiyatının düşük olması için Osmanlı Devleti, yurtdışından gelen yapağılardan Gümrük

resmini kaldırmıştır228.

227 R. Önsoy, a.g.e, s. 83. 228 BOA, Dahiliye Emniyet-i Umumiye Tahrirat (DH. EUM. THR) Nr: 14/45.

Page 73: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

62

III. BÖLÜM

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞINDAN KAPANIŞINA KADAR İZMİT

ÇUHA FABRİKASI

3.1. 1913–1920 Yılları Arasında Fabrikada Çalışan İşçiler

1915'te işler durumda bulunan 6 dokuma fabrikasında, Feshane, İzmit Fabrikasını

idare eden subaylar ve askeri kâtipler dâhil olmadığı halde, 52'si memur, 2.306'sı işçi ve

ustabaşı olmak üzere 2.358 kişi çalışmıştır ki, her birine 393 kişi düşer. 1913'te 55'i

memur, 2.347'si ustabaşı ve işçi olmak üzere, 2.402 kişi çalışmıştır. Her birine 200 kişi

düşmektedir. 1913'te ancak birkaç müessesede kadın işçi bulundurulmaktaydı. 1915'te

sayıları nispeten artmış ise de, Feshane ve İzmit Fabrikasında kadın işçi

çalıştırılmamıştır. Bu iki fabrikaya ancak 1916'tan sonra kadın işçi alınmıştır229 . Birçok

fabrikanın 1914–1918 yılları arasında kadın işçi çalıştırmasının nedeni; harp yıllarında

kadın işçilerin çalıştığı sanat kollarında imalat faaliyetinin aksamadan devam ettirilmesi

içindir ki bunların içinde dokumacılık, giyim eşyası imalatı ve tütün işçiliği vardır230.

1919/1920 yılında, İzmit fabrikasının da içinde bulunduğu muhtelif fabrikalar için

yeni kadro teklifleri yapılmıştır. Buna göre 1917/1918 senesinde, İzmit fabrikasında

çalışmakta olan 10.750231 kişi varken; 1919/1920 senesi için fabrikanın mevcudunu

17.050’ye çıkarılması teklif edilmiştir. Fabrikaya dokuz askeri yetkili (kıdemli yüzbaşı,

yüzbaşı, mülazım) ve bir tabur hesap müdürü de vardır232.

229 Gündüz Ökçün, Osmanlı Sanayii, 1913,1915 Yılları Sanayi İstatistikleri, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayım No: 299, Ankara 1971, s. 341–142. 230 Tiğince Oktar, Osmanlı Toplumunda Kadının Çalışma Yaşamı, Osmanlı Kadınlarını Çalıştırma Cemiyet-i İslamiyesi, Eskişehir 1998, s. 94. 231 1913, 1815 yılları ile 1918 yılından sonra İzmit fabrikasında çalışanlar arasında büyük farklık bir vardır. Bunun nedeni askeri kıyafet temini için önemli olan bu fabrikaya dönem dönem alay ve tabur gönderilmesidir. 232 Genel Kurmay Askeri Tarih Strateji Arşivi (ATASE) , KOL: İstiklal Harbi (İSH), KUTU:141,

Page 74: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

63

İzmit Fabrikası tahrip edilmeden bir hafta önce, fabrikanın perde teşkilatında

yararlanılmak üzere bir müfreze gönderilmiştir233.

3.2. Fabrikadaki Görevliler İçin Özel Uygulamalar

Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından sonra kurulan yeni orduda, askerlik hizmeti

mecburi hale getirilmiştir. Abdülmecid devrinde, askere alma usulleri ve askerlik

müddeti belli prensiplere bağlanmış ve bütün imparatorluk yaşayanları için de bu

mükellefiyetler kabul edilmiştir. Askerlik hizmetinden muaf olan gayri-Müslimler “nakdi

bedel” ödemekteydiler. Türk ve Müslüman olan halktan askere alınanlar kura usulüne

göre alınıyorlardı234. Fabrika çalışanlarının askerlik hizmetleri ise bu uygulamalarda bazı

değişiklikler meydana getirmiştir. İzmit Çuha Fabrikası çalışanlarından Hüseyin adlı bir

şahsa kura isabet etmiş bunun üzerine fabrika yönetimi bu şahsın yerine yetişmiş eleman

koyamayacakları gerekçesiyle nakdi bedel ödemiştir235.

I. Dünya Savaşı esnasında fabrika görevlilerine çeşitli uygulamalar

başlatılmıştır. Bunun nedeni mevcut bulunan yetişmiş elemanların, görev yerleri

muhafaza edilerek üretimin aksamadan sürdürülmesinin sağlanmaya çalışılmasıdır.

Fabrika müstahdemlerinden, askerliği tecil edilenlerin sağ kollarına kırmızı pazubend

bağlamaları zorunlu tutulmuş, pazubend takmayanlara cezai işlem uygulanmasına karar

verilmiş ve bu da fabrika müdüriyetlerine bildirilmiştir236. 1917’de silâhaltına alınması

gereken ancak askerliği tecil ettirilmiş olan memurlar ve fabrika çalışanlarının isimlerinin

askeriyeye bildirilmesi istenmiştir237.

Tehcir Kanunu çıktıktan sonra İzmit dahilinden gönderilmeyenlerin başında İzmit

Çuha Fabrikası’nda çalışan Ermeniler gelmektedir. İstanbul Ermeni Patrik

Kaymakamlığı, göç ettirilmeyen İzmit şehir merkezi ve Bahçecik’te bulunan Katolik

rahip ve rahibelerin İstanbul’a gönderilmelerini isteyince, Dahiliye Nezareti bunların

GÖMLEK: 65, BELGE: 65–8. 233 ATASE, K: İSH, K: 975, G: 71, B: 71–1. 234 Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi Birinci Meşrutiyet ve İstibdat Devirleri (1876–1907), Ankara 1995, VIII, s. 355. 235 BOA, HH. d 65, 30A. 236 BOA, Dahiliye Nezareti Emniyet-i Umumi Vilayet Memurin (DH. EUVM) Nr: 1/47. 237 BOA, Dahiliye Nezareti Emniyet-i Umumiye Memurin Kalemi (DH. EUM. MEM) Nr: 84/13.

Page 75: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

64

orada kalmaları veya İstanbul’a gelme seçeneklerinden hangisi uygun ise ona göre

davranılmasını İzmit Mutasarrıflığı’na bildirmiştir238.

3.3. Savaşta Karşılaşılan Sorunlar

Tüm fabrikaların, Birinci Dünya savaşı esnasında ortak olarak yaşadıkları bazı

problemler vardır. Bu problemler; hammaddeyi tedarik etmekte çekilen güçlükler,

tahsisat ve güvenliğin sağlanamamasıdır. Osmanlı Devleti, hammadde sıkıntısını

azaltmak için geçici olarak özel şahıslara ait olan fabrikaların kapatılmasına karar

vermiştir. Ancak askeriyeye ait olan fabrikalar bunun dışındadır. Askeri fabrikaların

kapasitesi ve işçi mevcutları arttırılmıştır. Askeri yönetime ait olan İzmit fabrikası ve

diğer fabrikalar ipliklerini kendileri bükmekte ise de yerli yünler ile ancak şayak ve aba

imal edilebiliyordu. Lakin hem savaştan önce hem de savaş zamanında fabrikalar, ince

çuha yapabilmek için ecnebi iplikleri kullanmak zorunda kalmışlardır. Savaş nedeniyle

birçok fabrika tatile mecbur edilmişse de İzmit fabrikası askeriyeye çalıştığı için

faaliyetine devam etmiştir. İzmit fabrikasının ince çuha imaline devam edebilmesi için

yurtdışından yapağı ithal edilmiştir239.

1915 yılında harp nedeniyle, tüm fabrikalara verilen avans miktarı

arttırılmıştır240. Çünkü bu fabrikaların tam kapasite ile gece gündüz faaliyette

bulunulması istenmiştir241. I. Dünya savaşı yıllarında Osmanlı Devleti fabrikalar için

hammadde ve malzeme alımına devam etmiştir. Defterdar ve İzmit fabrikaları için 1917

yılında Avusturya’ya yapağı, keten ve pamuk siparişleri verilmiştir242. Bu siparişlerde

bazen para yerine bakır ihraç etmiştir. Mesela: 1918 yılında İzmit fabrikası için

Avusturya’ya sipariş edilen makinelerin imalinde kullanılmak üzere hurda bakır ihracı

talebi kabul edilmiştir243. Yine, 1918 yılında İzmit fabrikası için sipariş edilen Elektrik

Çarkı için dört ton bakır ihraç edilmiştir244.

238 BOA, Dahiliye Şifre (DH. ŞFR) Nr: 55/56. 239 Sanayi İstatistikleri 1331,1329, Ticaret ve Ziraat Nezareti, İstanbul 1917. (Meclis Kütüphanesi, Osmanlıca basım) 240 BOA, MV. Nr: 199/99. 241 BOA, MV. Nr: 198/135. 242 BOA, MV. Nr: 209/29. 243 BOA, MV. Nr: 209/91. 244 BOA, MV. Nr: 212/83.

Page 76: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

65

Fabrika, I. Dünya Savaşı esnasında dönem dönem para sıkıntısıyla

karşılaşmıştır. İzmit Çuha Fabrikasından, Harbiye Nezaretine gönderilen bir yazıda

fabrika çalışanlarının ücretlerini ödeyemedikleri ve acele paraya ihtiyaçları olduğu

yönündedir245. Bu isteği Levazımat-ı Umumiye Dairesi karşılamış ve gereken parayı

İzmit’e göndermiştir246.

15.09.1919 tarihinde, İzmit fabrikası müdüriyeti fabrikanın korunması amacıyla

askeri daireden müfreze konulması talebinde bulunmuş ve bu talep kabul edilmiştir247.

Korunma talebinin nedenlerinden bazıları şunlardır:

■Halil ve Ali isimli Çuha fabrikasında görevli iki arabacı, fabrikaya çok az kala eşkıyalar

tarafından gasp edilmiştir248.

■İzmit fabrikası ve Mahmud Paşa çiftliği arasında çapulcuların türemesi249.

■İzmit fabrikası ve İzmit arasında eşkıya takımından beş altı kişinin türemesi ve bu

kişilerin fabrikanın tellerine kadar gelerek çalışanları taciz etmiştir250.

■Fabrikaya ait olan iki vasıta eşkıyalar tarafından zapt edilmiştir251.

■Fabrika ile İzmit arasında şaki türemesi252.

Fabrika müdüriyetinin bu isteği üzerine, Derince’de bulunan cephanelikte

yeterli sayıda asker bırakılmış, 70. Tabur 2. Alay, İzmit fabrikasına sevk edilmiştir253.

1919 yılı boyunca da fabrikaya askeri görevliler gönderilmeye devam edilmiştir254.

3.4. Milli Mücadele Döneminde Fabrikanın Durumu

İzmit fabrika-i hümayunu, Türk Kurtuluş savaşı esnasında Anadolu'daki

ordunun elbiselik kumaş, çadır, fanila vb. ihtiyaçlarını karşılamıştır. Ali Fuat Cebesoy,

hatıratında: "19 Haziran'da İngiliz harp gemilerinin İzmit Çuha Fabrikasını tahrip etmiş

olduklarım haber almıştım. İngilizlerin milyonlarca masraf yapmaktan çekinmedikleri bir

245 ATASE, K: İSH, K: 239, G: 102, B: 102–1. 246 ATASE, K: İSH, K: 239, G: 92, B: 92–1. 247 ATASE, K: İSH, K: 338, G: 39, B: 39–1. 248 ATASE, K: İSH, K: 338, G: 39, B: 39–1. 249 ATASE, K: İSH, K: 1008, G: 72, B: 72–1. 250 ATASE, K: İSH, K: 388, G:39, B:39–1. 251 ATASE, K: İSH, K: 338, G:39, B: 39–1. 252 ATASE, K: İSH, K: 528, G:123, B: 123–1. 253 ATASE, K: İSH, K: 368, G:213, B: 213–1. 254 ATASE, K: İSH, K: 223, G: 102, B: 102–1.

Page 77: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

66

zamanda bile menfaatlerini unutamadıklarına bir kez daha şahit olmuştum. Anadolu'da

İzmit Çuha Fabrikasından başka Türk ordusuna elbiselik kumaş çıkartabilecek esaslı bir

fabrika yoktu. İngilizler tarafından o tarihlerde memleketimiz etrafında sıkı bir abluka

tesis edilmesinden sebebiyle başka taraftan askere elbiselik kumaş veya elbise alınması

mümkün değildi. Hâlbuki terhis dolayısıyla İngiliz kıtaatlarının stok halinde bırakmış

oldukları ve başka taraflara satamadıkları bol miktarda elbise ve elbiselik kumaş vardı.

Bunları Milli Müdafaa Vekâletimize satmak zorunda kalmışlar; biz de başka çare

bulamadığımızdan yüksek fiyatla satın almıştık.255"

Ordunun elbise ihtiyacı hakkında 21 Teşrinievvel 1336 günü, Büyük Millet

Meclisi'nde yapılan görüşmeler şu şekildedir256:

"İHSAN B.(Cebelibereket): Efendim, bendenizi Müdafaa-i Milliye Vekâletinden

bazı hususatı sormaya mecbur bırakan sebep, kışın takarrübü ve kendi kanununa tebaan

icrayı hüküm ve şiddet edeceği tabii bulunmasına karşı silaha sarılmış ve serhade koşmuş

olan efradı milletin hemen pek cüzisi istisna edilirse heyet-i umumiyesinin milli

elbiseleriyle çıplak halde bulunması ve şu surette orduda vukua gelecek firar ve vefiyat

gibi vekayün memleketi müdafaasız bırakacağı idi. Evvela Müdafaa-i Milliyenin şark,

garp, Elcezire ve Adana cepheleriyle Üçüncü Kolordu kıtaatının ve Kayseri, Sivas ve

Amasya'da teşekkül eden fırkaların, hulasa bütün teşkilatı askeriyemiz dâhilinde bulunan

efrad-ı askeriyenin çıplağız, elbisemiz yoktur diye yaptıktan feryat; devairi aidesinin

koridorlarından bizim kulağımıza kadar aksetmiştir. Müdafaa-i Milliye Vekâleti yalnız

garp ordusunu ilbas etmeye teşebbüs etmiş ve onu da ilbas etmeye muvaffak olamamıştır.

Mesela erkam olarak arz ediyorum: Garp ordusunda yedide bir nispetinde kaput var; o da

merkezde yani Eskişehir'dedir. Diğer mahallatta askere beylik ve battaniye namına hiçbir

şey verilmemiştir.

Hulasa bilumum cepheler ilbas hesabının verdiği neticeye göre beşte birine

elbise verilmiştir; diğerleri çıplaktır. Kaput; hiç derecesinde, verilmemiştir.

....Onun için istedim ki kış basmadan Müdafaa-i Milliye Vekâleti, memleketin

müdafaasına ait olan bu meseleyi bir an evvel halletsin...Bu bapta lütfen izahat verirler ve

bizi tenvir ederlerse daha maruzatım da vardır.

255 Ali Fuat Cebesoy, Milli Mücadele Hatıraları, İstanbul 1953, s. 415. 256 TBMM Gizli Celse Zabıtları(TBMMGZC), Ankara 1980, I, s. 190–196.

Page 78: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

67

Fevzi Paşa(Müdafaa-i Milliye Vekili)(Kozan);- İhsan Bey biraderimizin sual

takririnde iki nokta soruluyor: Levazım-ı iksaiye ne dereceye kadar tedarik edilmiştir; ne

tarihe kadar asker iksa ve ilbas edilecektir?.. Bunun için ordunun ilbası hakkında,

müsaade buyurursanız biraz malumat vereyim.

İlbas hususunda yapılan teşebbüs; ikici kısım Yunan taarruzundan sonra yapılan

teşebbüstür. O zamana kadar Bursa bizim elimizde idi, İzmit çuha fabrikası bizim

elimizde idi. Oradan birçok, külliyetli kumaş tedarik edebiliyorduk ve Bursa'nın birçok

merakize kurbiyeti ve eşya celbine müsaadesi itibariyle de o tarikten eşya celp ediyorduk

ve İhsan Beyin korktuğu veçhile daha haziranda, yalnız garp cephesi ordusunun değil,

bütün orduların kış ihtiyacı düşünülmüş ve ona göre ihzaratta bulunulmuş ve celp edilen

eşyanın bir kısmı Eskişehir'e ve bir kısmı da buraya kadar gelebilmiştir.

Bundan sonra maatteessüf Bursa sükût etti ve bu suhuletten mahrum olduk;

çuha fabrikası malumu âliniz olduğu veçhile zapt olundu. Bundan evvel oradan istifade

ve fabrikanın bazı aksamını sökelim, başka yerde yapalım dedik, fakat ancak küçük bir

fabrika yapılabilecek bir kısmı Kayseri'ye naklolunabildi257 ve ondan da henüz istifade

edilemiyor.

Bu surette birinci tertip teşebbüs, Yunan taarruzuyla akamete mahkûm olduktan

sonra; büsbütün akamete mahkûm olmaksızın ikinci bir tertibe lüzum görüldü..."

3.5. İzmit Çuha Fabrikasının Faaliyetine Son Verilmesi

İzmit, İstanbul’a yakın olması nedeniyle Milli Mücadele’nin başlamasıyla

birlikte, İngilizler için çok büyük önem kazanmıştır. Temmuz 1920 yılı başlarında Yunan

genel taarruzu duraklayınca mevcut kuvvetlerin güçlendirilmesi için Manisa Tümeninin

16. Piyade Alayı İzmit’e gönderilmiştir. Bu Alayın amacı, Şile- Hereke hattı ile Kandıra-

İzmit hattı arasında kalan bölgeyi milli kuvvetlerden temizlemektir. Alay, 5-10 Ağustos

1920’de bu bölgelerde temizlik hareketi yapmış daha sonra da 15 Ağustos’ta İzmit Çuha

Fabrikasına intikal etmiş olan 16. Alay, 242. İngiliz Tugayı emrine girerek bu bölgedeki

25717.11.1921 tarihinde İzmit fabrikasının bazı malzemeleri Kayseri'ye gönderilmiştir. Kayseri'de kurulmakta olan bu fabrika için Nafia Ambarından malzeme al ımı sırasında çıkarılan zorlukların giderilmesi için bir komisyon oluşturulmuştur. (Cumhuriyet Arşivi; Fon kodu: 30.10.00 Dosya: 601 Yer No: 58.390.1 ).

Page 79: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

68

milli kuvvetlerle sürekli mücadele etmiştir258. Bu mücadele özellikle İzmit Fabrikası ve

civarında yoğunlaşmıştır ve fabrika İngilizlerin bombalamaları neticesinde kapanmıştır.

İzmit fabrikası müdürü olan Binbaşı Haydar Bey fabrikanın, 18.06.1920(18.06.1336)

tarihinde İngilizler tarafından bombalandığını ve çıkan yangın sonucunda da fabrikanın

yandığını belirtmiştir. Ancak fabrikanın hasar durumu tam olarak bilinmemektedir259.

Harbiye Nezareti’nden Dahiliye Nezareti’ne gönderilen tezkirede, İzmit Mensucat Fabrikası

enkazı üzerinde incelemelerde bulunacak olan komisyonun, İngilizler tarafından

engellenmemeleri için tedbir alınmasını istemiştir260. 01.07.1920 tarihinde yapılan tahkikat

neticesinde fabrikanın durumu ve sağlam kalan makinelerinin bir envanteri çıkartılmıştır.

Buna göre fabrikanın yangından sonraki durumu şu şeklide tespit edilmiştir261:

• Kanallarda hiçbir tahribat yoktur.

• Türibünlerde ve sevk kanallarında tahribat yoktur.

• Boyahane dairesi, yangından zarar görmemiştir ve burada bulunan makineler sağlamdır.

• Müdüriyet dairesiyle kalem odası ve kasanın mevcut bulunduğu daireler yangın

neticesinde tamamen tahrip olmakla beraber, fabrikanın kasası zarar görmemiştir ve bir

heyet tarafından alınmıştır.

• Eski… makineler kısmen tahrip olmuş ise de tamir olunduktan sonra kullanılabilecek

durumdadır. Yeni makinelerin kimi bölümleri tahrip olmuştur; kullanılabilecek durumdadır.

• Eski dokuma makineleri tahrib olmuş ise de yeni makineler kullanılabilir durumdadır.

• İki sim makinesi yangından zarar görmüşse de aksamları istifade edilebilir durumdadır.

• İplik ayırmaya mahsus taraklar tamamen yanmıştır. Çöken çatının altında kalan iplik

taraklan kullanılamaz durumdadır.

• Kilim ipliğine mahsus iki tarak makinesi ve bir taraklı iplik makinesi sağlamdır. Yine

aynı dairede bulunan Halaç makinesi ve iki motor da kullanılabilir durumdadır.

• Kilim yapmak için kullanılan makineler ve kilim çarkı da sağlamdır.

• İp çarkı makinesi kullanılabilir durumdadır. Dokuma dairesi kısmen yanmıştır. Tutkal

dairesi tamamen tahrip edilmiştir.

258 Türk İstiklal Harbi, Batı Cephesi II. Kısım, Ankara 1999, II, s. 397. 259 ATASE, K: İSH, K: 972, G: 228, B:228–1. 260 Can Erdem, “İzmit Mutasarrıfı İbrahim Hakkı Bey”, Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Dergisi, Sayı:5, Yıl: 3/2004, s. 109. 261 ATASE, K: İSH, K: 975, G: 72, B: 72–1, 72–2.

Page 80: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

69

• Şayak ve kilim dokuma makineleri ve daireleri tamamen tahrip olmuş ise de dokuma dest-

gâhlarının bazıları kullanılabilir durumdadır.

• Çuha yığma makineleri kullanılabilir durumdadır.

• …dairesinde mevcut olan yedi dink dest-gâhının tamamı kullanılabilir durumdadır.

• Amir dairesi tamamen yanmıştır.

• Şayak kurutma sobalarının ahşap kısmı yanmış olmakla beraber kullanılabilir

durumdadır.

• Makas dairesi yanmış durumda olsa bile bu daire tamir edilebilir durumdadır.

• Ambarda bulunan bir çuval İspanyol yapağısı iyi durumdadır. Otuz kadar dokuma

makinesi, çok sayıda bıçak, 40–50 sandık boya, bir yün makinesi, yün örme makinesi, bir

hayli miktarda kazan, hav aletinin demirleri sağlam durumdadır.

• Dökümhane, demirhane, marangozhane de ise naklolunabilecek birçok alet ve edevat

vardır.

• Üretilen ürünler, çapulcular tarafından depoların muslukları açık bırakılmak suretiyle

mahvolmuştur.

Levazımat-ı Umumiye Dairesi bu eşyaların taşınması için bir komisyon

kurmuştur. Bu komisyon, nakil için gerekli olan malzemeleri belirlemiştir262. Kalan

aletlerin şevki için bir yüzbaşı başta olmak üzere askerlerden oluşmuş bir grup tayin

edilmiştir. Taşınan eşyaların Adapazarı'na getirilmesi kararlaştırılmıştır263. Yüzbaşı Halid

Bey'e, İzmit fabrikasına gidip gerekli olan işlemlerin yapılması için Levazımat-ı Umumiye

Dairesince 300 lira verilmiştir264.

21 Temmuz 1920 yılında, İngiliz birlikleri İzmit fabrikasına girmiş olduğuna ve

İzmit Çuha Fabrikasında 850 kadar İngiliz kuvveti bulunduğu yönünde bir rapor

gelmiştir. Ancak 23 Temmuz da fabrikaya yapılan baskında yalnızca Rum ve Ermeni

çetelerine rast gelinmiştir.

İzmit fabrikası taşınırken, bazı eşyalar dağıtılmıştır. Örneğin; fabrikanın

telefonlarından biri Derbent santraline bağlanmış265, fabrikadaki on üç sandık kaşağı

Birinci Ordu'ya verilmiştir266. Fabrikaya ait eşyalar 1922 yılına kadar belli aralıklarla

262 ATASE, K: İSH, K: 871, G: 193, B: 193–1. 263 ATASE, K: İSH, K: 872, G: 23, B: 23–1. 264 ATASE, K: İSH, K: 872, G: 28, B: 28–1. 265 ATASE, K: İSH, K: 872, G: 28, B: 28–1. 266 ATASE, K: İSH, K: 1618, G: 31, B: 31–1.

Page 81: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

70

taşınmaya devam etmiştir. 14.01.1922'de İzmit Çuha Fabrikadan Ankara'ya gelecek olan

dest-gâh vesair için fabrika eski çalışanlarından Yüzbaşı İbrahim Efendi bir komisyon

kurulmasını istemiştir267. Böylece eşyaların Ankara’ya getirilmesine karar verilmiştir.

267 ATASE, K: İSH, K: 1609, G: 127, B: 127–2.

Page 82: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

3.6. İzmit Fabrikasından Sonra Askeri Elbise Temini Meselesi

İzmit fabrikası yıkıldıktan sonra, askere elbise ve elbiselik kumaş temini şu

şekilde sağlanmıştır268:

Garp cephesi; kendi mıntıkasından on bin kadar kaput ve üç bin kadar kepenek

temin etmiştir. Kütahya'da altı bin yedi yüz kaput bulunmuş ve bunlar orduya

bırakılmıştır. Konya ve Ankara'da bulunan mensucat fabrikalarıyla kontratlar

yapılmıştır. Ancak Uşak, Yunanlarca işgal edildiği için Konya'dan yararlanılamamıştır.

Ankara ve Kütahya'da keçeden kepenklerden üç bin, dört bin adet tedarik edilebilmiştir.

Garp cephesinin ihtiyacı Bursa'dan Karamürsel'den ve muhtelif tüccarların getirdikleri

kumaşlarla ikmal edilmiştir. Üçüncü Kolordu yani Samsun ve Sivas; kendi ihtiyaçlarını

kendileri teşebbüs etmektedir. Adana cephesi; zabıtanı ve kıtaatı az olduğu için, Adana

halkından, Kayseri ve Malatya'dan alınan eşyalar yeterli olmaktadır. Elcezire cephesi; bu

cephenin ihtiyacı Malatya'dan karşılanmıştır.12.01.1920 senesinde İtalya'dan 30 bin kat

elbise alınmıştır ve bu elbise İnebolu ve Antalya'ya gelmiştir269.

Karamürsel, Çuha ve Şayak kumaş fabrikasının iki kere işgal edilmesi üzerine

Hüdavendigar livası valisi Halim Bey ve Tabur Komutanı Cemal Bey tarafından

mamullerine el koyulmuştur. Çeşitli kumaşlardan müteşekkil altmış bin seksen yedi

metre kumaş Bursa'dan alınarak ihtiyacı olan kıtalara dağıtılmıştır. Bu kumaşların

parasının Bursa valisince ödenmesi kararlaştırılmıştır270. Yabancı ülkelerden, vasıta, silah,

mühimmat ve diğer ihtiyaçların alınması için Milli Müdafaa Vekâleti’nin ödeneğinden

50.000 lira sarf edilmesine karar verilmiştir271. Harp sanayisinin daha çok mamul

üretebilmesi için İtalya'ya bir heyet gönderilmiştir. Gönderilecek heyete harcırah olarak

altı bin altı yüz altmış iki kuruş verilmiştir. Bunun haricinde gidecek olan heyet, harp

sanayisi için gerekli olan malzemeyi de alacaktır272. İtalya, I. Dünya Savaşı esnasında

kendisine vaat edilmiş olan İzmir ve bölgesinin Yunanlılara verilmesi nedeniyle II. İnönü

Zaferi sonrasında Anadolu’da işgal ettikleri topraklardan geri çekilmişlerdir. İtalya’ya

268 TBMMGCZ, Ankara 1980, I, 191–196. 269 TBMMGCZ, Ankara 1980, II, 454. 270 Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA.), Fon Kodu (FK): 30.18.1.1, Yer No(YN): 1.12.3. 271 BCA, FK: 030.18.1.1, Y.N: 1.8.18. 272 BCA, FK: 030.18.1.1, YN: 2.36.20.

Page 83: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

71

gönderilen Satın Alma Komisyonu 4.310.000 adet tüfek fişeği ve 97 ton barut almıştır.

Ayrıca yine İtalya’dan 20 adet uçak alınarak Cephe Uçak Bölüğü güçlendirilmiştir273.

Ankara'da teşkil edecek olan süvari fırkasının gereksinimleri için Milli

Müdafaa Vekâleti, Arif Bey hesabına on bin lira havale etmiştir. Bu ihtiyaçlar hem

yurt içinden hem de yurt dışından karşılanacaktır274. Askeri elbise ihtiyacının

karşılanması için halkın da yardımcı olması ve gerekirse hükümetin de katılımıyla bir

iplik fabrikasının da kurulmasına karar verilmiştir275.

3.7. Cumhuriyet Döneminde İzmit Çuha Fabrikasının Durumu

17 Şubat–4 Mart 1923 tarihinde, İktisat Vekâleti 'nin daveti üzerine toplanan

"İktisat Kongresi"ne 1.135 kişi katılmıştır. Bu kongreye katılmış olan gruplar; çiftçi,

sanayici, işçi ve tüccarlardır. Kongre'nin toplanma amacı ise; ülkenin ekonomik gelişmesi

için acele olarak alınması gereken tedbirler hakkında görüşülmesi ve alman bu kararların

hükümete verilmesidir.

Kongreye katılmış olan grupların getirdikleri öneriler, kongrenin on altı gün

süren çalışmalarına esas alınmış ve tartışılmıştır. Kabul edilen bu "iktisadi esasların”

Türkiye Büyük Millet Meclisi Bakanlığı ile Bakanlar Kuruluna verilmesi uygun görülmüştür276.

İzmir İktisat Kongresi'ne ziraat, ticaret, şirket, sanayi ve bankalar mümessili

olmak üzere İzmit vilayetinin her kazasından temsilciler istenmesi üzerine her kazadan

delegeler seçilmiş ve kongreye; İzmit'ten üç, Adapazarı'ndan altı, Kandıra'dan dört,

Geyve'den bir, Karamürsel'den beş, Hendek'ten iki kişi iştirak etmiştir. Bunların temsil

ettikleri sınıfların temsilcileri şu zevattır:

İzmit'ten ticaret mümessili Hüseyin Bedrettin, şirketler mümessili Hoca Rifad,

Ziraat mümessili Rauf, Adapazarı şirketler mümessili Hacı Mehmet, Bankalar mümessili

Mustafa Hulusi, Sanayi mümessili Derviş, Ziraat mümessili Hasan Veli ve Hacı

İbrahim, Ticaret mümessili İhsan... İzmit namına İzmir İktisat Kongresine giden

mümessiller tarafından Kongre'ye Kocaeli livasının ihtiyaç ve istekleri sunulmuştur.

Umuru Sanaiye, başlığı altında sanayi alanındaki ihtiyaç ve temenniler şu şekilde

sıralanmıştır:

273 Alptekin Müderrisoğlu, Kurtuluş Savaşı’nın Mali Kaynakları, Ankara 1990, s. 509. 274 BCA, FK: 030.18.1.1, YN: 3.18.1. 275 BCA, FK: 30.18.1.1, YN: 2.28.15. 276Afet İnan, Devletçilik İlkesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Birinci Sanayi Planı, Ankara 1972, s. 9–14.

Page 84: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

72

29. Memleketimizde sanayii muhtelifiyenin ne derece geri olduğu malum bir

keyfiyet olmakla bu bapta temhit tafsilat ve mutalâatı zati addederiz. Şu kadar ki elyevm

kasabalarımızda demirci, sobacı, tenekeci, bakırcı, dülger, marangoz gibi erbabı sanayiden

kâmilen denecek derecede mahrum olduğumuzu bütün üryanlığıyla izhar ederiz. Binaenaleyh

her şeyden evvel sanayi mekteplerine fevkalade ihtiyaç vardır. Bugün hükümet alâti

zürraiyeyi celp ve ahaliye tevzi etmekte ve bunlardan arızaya uğrayanların tamiri için bir

mahal, sanatkâr bulunmamaktadır. Bu halde getirilen makinelerden alât ve edevattan layıkıyla

istifade yok demektir. Memlekette erbabı sanayii yetiştirmek, miktarını tezyit etmek icap

eder.

Bunun için de her kazadan birer sanayi mekteplerinin küşadına ehemmiyetle

lüzumu mübrem vardır. Memleketimize en ziyade ihtiyacını hissettiğimiz sanayii bu

mekteplerde tedris eylemelidir. Bu mektebe alât ve edevatı zürreaiyenin ve ziraat

makinelerinin tamirine medar olacak surette bir demir tamirhane şubesiyle beraber diğer

sanayi de muhtevi olmalıdır. Suret-i tesis ve teşkilini ve tarzı idaresini ve teferruatını

erbab-ı ihtisastan mürekkep bir heyetin takdirine bırakarak yalnız bu mekteplerin

vücuduna olan ihtiyac-ı azimi nazar-ı dikkatlerine arz ile iktifa eyleriz.

30. Müessesat-ı milliyemizin mühimlerinden olup düşman tarafından kâmilen ihrak

edilen Karamürsel Mensucat Fabrikasının sulh neticesinde zarar ve ziyanı düşmana tazmin

ettirilemediği takdirde emval-i metrukeden masarif-ı inşaiyesinin temin ile ası sanayi-i

dâhiliyeye muhtaç bulunduğumuz bir zamanda böyle bir fabrikanın muattal bırakılmaması ve

kezalik düşmanlar tarafından tahrip edilen ve emsali nadir bulunan İzmit Askeri Mensucat

Fabrikasının şekli ahere ifrağ ile ihyası ve sailinin en ziyade şayan-ı temenni bir keyfiyet

teşkil eder277.

Ancak İktisat Kongresinde İzmit Çuha Fabrikası'nın yeniden teşkil edilmesi

yönünde bir karar çıkmamıştır. Zira kurulmasına karar verilen sanayi kolları, ülkenin

ihtiyacına göre belirlenmiştir. Beş yıllık sanayi planına giren sanayi bölümleri ve yerleri

şu şekilde kaydedilmiştir278:

1. Kimya Sanayi

a) Suni İpek (Gemlik)

b) Semikok (Zonguldak)

277 Rıfat Yüce, Kocaeli Tarihi ve Rehberi, İzmit 1945, s. 162–163. 278 A. İnan, a.g.e., s. 5–6.

Page 85: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

73

c) Gülyağı (Isparta) .

d) Hamızı kibrit (İzmit)

e) Süper fosfat (İzmit)

f) Klor ve süt kostik (İzmit)

2. Toprak Sanayi

a) Seramik (Kütahya)

b) Cam ve şişe (Paşabahçe-İstanbul)

c) Çimento

1. Demir sanayi (Karabük)

2. Kâğıt ve Selüloz sanayi (İzmit)

3. Kükürt sanayi (Keçiborlu) 4. Süngercilik (Bodrum)

5. Pamuk Mensucat Sanayi (Bakırköy, Kayseri, Nazilli ve Malatya'da iplik ve

dokuma, Iğdır’da iplik)

6. Kamgam sanayi (Bursa)

7. Kendir sanayi (Kastamano)

İzmir İktisat Kongresi'nde, İzmit'te kurulmasına karar verilen sanayi kolları

belirlenmiştir. Böylece, Kullar köyü Çuhane mevkiinde bulunan ve İngilizler

tarafından savaş sırasında yakılmış olan İzmit Mensucat (Çuha) Fabrikası, Bahriye’ye

tahsis edilerek Torpido Fabrikası olarak düzenlenmiştir279. Fabrikanın günümüze

kadar gelen yapılarının özellikleri ve kullanım alanları şu şekildedir280:

ADI: Ambar Binası

YÜZÖLÇÜMÜ: 441 metrekare

YAPI CİNSİ: Kâgir

BUGÜNKÜ KULLANIM AMACI: İkmal Ambarı

BİNANIN MİMARI: Mimar Altunizade İsmail Zühtü Paşa

YAPIM AMACI: Dokuma Atölyesi

279 Yusuf Çam, "İzmit Tersanesi ve Marmara Üss-i Bahriye", M. Sabrı Yalım'a Armağan, İzmit 2001, s.189. 280 Yaşayan Tarihi ve Kültürel Askeri Yapılar, Milli Savunma Bakanlığı, Ankara 2004, s. 587–592. (Bkz. Ek 7-11)

Page 86: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

74

TARİHÇESİ: Çuhane mevkiinde diğer binalar (bedesten, farklı dokuma

atölyeleri vs.)bağlamında oluşan konfeksiyon bölgesinde dokuma atölyesi olarak inşa

edilmiştir.

MİMARİ RAPOR: Kare planlı, iki bölümlü yapıya giriş iki ayrı kapıdan

sağlanmaktadır. Binanın ilk yapıldığı dönemde kullanım amacına hizmet eden baca hâlen

yapının ortasında yükselmektedir. Mekânların birinde orijinal yuvarlak pencereler varken

diğerinde onarım esnasında kareye dönüştürülmüştür. Dış cephenin bir bölümünde gömme

payeler bulunmakta olup, payelerin üst kısmı silmeyle çevrilmiştir. İki mekân arasında

uzanan bacanın kaidesi çokgen olup üst kısmı silindirik yapıdadır. Kaide üzerinde Osmanlı

armaları mevcuttur. Yapı sıvalı olup Örtü sistemi betonarmedir. . .

ADI: Ambar Binası

YÜZÖLÇÜMÜ: 889 metrekare .

YAPI CİNSİ: Kâgir

BUGÜNKÜ KULLANIM AMACI: Kullanılamıyor.

BİNANIN MİMARI: Mimar Altunizade İsmail Zühtü Paşa

YAPIM AMACI: Dokuma Atölyesi.

TARİHÇESİ: 19.yy'de Askeri Mensucat Dokuma Atölyesi olarak inşa edilmiş

olup, atölye içinde bulunan buharlı makine ve aksamı bu amaçla kullanılmıştır.

MİMARİ RAPOR: Bina dikdörtgen planlı olup üç bölümden oluşan ahşap destek

sistemine göre inşa edilmiştir. Binanın üç bölümüne de dışarıdan ayrı birer kapı ile

girilmektedir. Kırma çatı ahşap desteklere oturmaktadır. Beden duvarının üst seviyesinde

yuvarlak kemerli pencereler bulunmaktadır. Sıvalı olan binada tuğla malzeme kullanılmış

olup iç duvarlarda zemine inen inişler mevcuttur.

ADI: Av Köşkü

YÜZÖLÇÜMÜ: 1250 metrekare

YAPI CİNSİ: Kâgir

BUGÜNKÜ KULLANIM AMACI: Kullanılamamaktadır.

BİNANIN MİMARI: Bilinmiyor.

YAPIM AMACI: Av köşkü, ahır, seyis barınağı

Page 87: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

75

TARİHÇESİ: 19.yy'de av köşkü olarak inşa edilen bina daha sonraki işlev

değişikliğine göre zemin katında ahırın bulunduğu, üst katta ise seyislerin ve çalışanların

kaldığı bir yapı haline dönüşmüştür. Binanın bir dönemde Muhafız Birliği tarafından

kullanıldığı tahmin edilmektedir. Yakın zamanda ise yemekhane ve koğuş olarak

kullanılmıştır.

MİMARİ RAPORU: Bina yarım haç (T) plan şemasına sahip olup orta kısmı ise

tek katlıdır. Binanın ana girişi ortadan olmakla beraber arka cephede tali girişler

mevcuttur. Yapı tuğla malzemesi ile yığma tekniğinde inşa edilmiştir. Çatısı ahşap

konstrüksiyondur.

Fabrikaya elektrik üreten aksam faaliyette olmamakla beraber çalışır niteliktedir.

Yine fabrikanın körfezle bağlantısını sağlayan dekovil hattı da hâlâ sağlam durumdadır.

Page 88: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

76

SONUÇ

Osmanlı İmparatorluğu’nun iktisat politikalarını üçe ayırmak mümkündür. İlk

olarak Klasik dönem diye tabir olunan ve 1839 Gülhane Hatt-ı Hümayunu'na kadar

devam eden bu dönemde "lonca" teşkilatı ön plana çıkmaktadır. Lonca, birçok bakımdan

devletin yapması gereken denetleme görevini ifâ etmekteydi. Üreticilerin kendi

aralarında kurdukları bu teşkilatla hem eşit ölçüde kazanç sağlama hem de haksız rekabet

önlenmiş olmaktaydı. 1839 yılında Tanzimat Fermanı'nın ilan edilmesi; birçok kurumda köklü

birtakım değişikliklerin yapılması gerektiğini ortaya çıkardı. İktisat alanında 1840–1860

yılları arasında "Devletçilik"in ağır bastığı bir politika uygulandı. Bu politika

çerçevesinde devlet tüm yatırımları kendi eliyle yapmıştır. Sanayi Devriminden sonra

ortaya çıkan ürün artışı Avrupa Devletlerini, Osmanlı İmparatorluğuna yöneltmiş ve

kendisi için Pazar haline getirmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun bu durum karşısında

aldığı tedbirlerin bazıları şu şekildedir:

a) Gümrük resminin arttırılması; yurtdışındaki sergilere katılmak ve yurtiçinde

sergiler açmak;

b) İstanbul'da ve diğer şehirlerde sanayi mektepleri açmak; esnafların şirketler

halinde birleştirilmesini sağlamak;

c) Yurtdışına öğrenciler göndermek suretiyle Avrupa'nın kullandığı teknolojileri

ülkede de uygulamak ve sanayi tesisleri açarak ülke içersindeki ihtiyacı giderebilecek üretim

yapabilmektir.

1876 yılında Osmanlı maliyesi, iflasını ilan etmiştir. Avrupa devletleri,

borçlarını tahsil etmek maksadıyla vergilerin büyük bir bölümünün üzerine Duyun-u

Umumiye’yi kurmuşlardı. Enver Paşa, maliyedeki gelir-gider dengesinin

sağlanamamasının nedeninin askeri harcamaların kısıtlanmaması ve "Duyun-u

Umumiye"ye bağlamış ve askeri harcamaları kısıtlama kararı almıştır. II. Meşrutiyet

döneminde milli sermayenin oluşması için çaba sarf edilmiştir. İttihat ve Terakki

yöneticileri, ekonomik bağımsızlığa sahip olmadıkça, milli egemenliğin

kurulamayacağını anlamışlardır. Ekonomik egemenlikte İttihatçılar da Tanzimat

döneminde olduğu gibi "Devletçilik" ilkesini benimsemişlerdir. Bu dönemin en belirgin

özelliği "sermaye birikiminin" sağlanmaya çalışılmasıdır.

Page 89: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

77

Osmanlı İmparatorluğu’nda dokuma sanayisi özellikle de Anadolu’da çok yaygın

olarak yapılmaktaydı. Her ne kadar Avrupa, Sanayi İnkılâbıyla bu konuda öne geçse de

Anadolu’daki hemen hemen her evde tezgâhlarda dokuma yapılmış ve alt kesmin ihtiyacını

karşılamıştır.

İzmit Çuha Fabrikası, Sultan Abdülmecid’in 1844 yılında kendi namına yaptırdığı

bir fabrikadır. Fabrikanın aletleri ve ustabaşıları Avrupa’dan getirtilmiştir. Fabrikanın

açılışını da bizzat Sultan Abdülmecid yapmıştır. 1851 yılında yönetimi askeriyeye

devredilmiştir.

Fabrikada birçok kalem mal üretilmiştir. Ancak bu ürünler sadece yıllara göre

değişmekle kalmamış, haftalık üretim cetvellerinde de değişiklikler göstermiştir. Nedeni

askeriyenin ihtiyaç duyduğu mallara göre üretim yapmasıdır.

Burada üretilen ürünler, uluslar arası sergilerde halkın beğenisine sunulmuştur.

Paris sergisinde ödül almıştır ve Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk sergisi olan, Sergi-i

Umumî-i Osmanî (1863 İstanbul Uluslararası Sergisi)’de sergilenen sanayi ürünlerinin büyük

çoğunluğu bu fabrikada üretilen ürünlerden oluşmuştur. Bu sergide, İzmit fabrikası

ürünlerinin yurtdışından alınan ürünlerden daha kaliteli olduğu da ortaya çıkmıştır. Ancak

Fransız ürünlerinden biraz daha pahalıya satılmaktadır. Ayrıca, Aynalı Çarşıda bir dükkânda

da fabrikanın ürünleri satışa sunulmuştur.

Fabrikanın çuha yapmak için ihtiyaç duyduğu hammadde yurtdışından ve

yurtiçindeki bazı çiftliklerden sağlanmıştır. Özellikle İngiltere’den aracı fabrikalar yoluyla

ihtiyaç duyulan maddeler alınmıştır. Bazen fabrikanın yurtiçinden aldığı hammadde yanlış

çuvallara konulduğu için o haftanın ürünleri ikinci kalite çuha ve kilim yapımına neden

olmuştur.

Fabrikanın aletlerine özel önem gösterilmiş ve bozulan makinelerin hemen tamir

edilmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Gerekli olan aletler, üretilen mamuller deniz yoluyla

getirilmiş veya gönderilmiştir. Fabrikaya gelmesi ise fabrika ile körfez arasında bulunan

dekovil hattı yoluyla sağlanmıştır.

I. Dünya Savaşı’nda Levazımat-ı Umumiye Dairesi’ne bağlı olan diğer fabrikalarda

olduğu gibi İzmit fabrikası da kapasitesini arttırmıştır. Özel teşebbüse ait olan fabrikalar

hammadde yokluğu nedeniyle kapatılmış ve gelen hammaddenin yalnızca askeriye tarafından

kullanılması sağlanılmıştır. Savaşta Avusturya ve Almanya’dan malzeme alınmıştır. Fabrika

Page 90: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

78

elektrik enerjisi ile çalıştığı için alınan malzemeler genel olarak elektrik çarkı teferruatı idi ve

bunun için bakır ihraç edilmiştir.

Dünya savaşı esnasında fabrika, işçilerine zamanında ödeme yapamadığı için

Levazımat-ı Umumiye Dairesinden gerekli olan parayı istemiş ve bu daire gerekli olan

meblağı ödemiştir.

Milli Mücadele’de döneminde İzmit fabrikası, Anadolu’daki askeri birliklere üretim

yapmıştır. Meclis zabıtlarında ve Fuat CEBESOY’un hatıratında fabrikanın ürünlerinin birinci

kalite olduğu belirtilmiştir. Fabrikanın önemi nedeniyle eşkıyalar ve itilaf devletleri

kuvvetlerinin tacizine maruz kalmıştır. Bu nedenle de fabrikayı korumak için tabur tahsis

edilmiştir. Ancak 18.06.1920–21 tarihinde fabrika İngilizler tarafından bombalanmıştır. Buna

rağmen Milli Mücade devam ederken fabrika korunmaya devam etmiştir.

Fabrikanın bombalanmasından sonra fabrikaya gönderilen askeri yetkililer hasar

tespiti yapmışlar ve sağlam kalan malzemeyi Ankara’ya göndermişlerdir. Fabrikanın kalan

eşyalarıyla Kayseri’de bir fabrika açılmasına karar verilmiştir.

Milli Mücadele’nin kazanılmasından sonra, ülkenin gelişmesini sağlamak ve

üreticilerin dertleri ile yapılmasını istediklerinin öğrenilmesi maksadıyla düzenlenen İzmir

İktisat Kongresi’ne İzmit’ten de delegeler katılmıştırlar. Bu delegeler İzmit Çuha fabrikasının

tekrar tesisini istemişlerdir. Ancak alınan kararlar neticesinde ülkede bulunmayan sanayi

kollarına öncelik verilmiş; mevcut dokuma fabrikalarının da ülke içindeki ihtiyacı da gözü

önünde bulundurularak İzmit fabrikasının tekrar faaliyete geçirilmesi yerine, İzmit şehrinde

farklı sanayi kollarının kurulmasına karar verilmiştir.

Fabrikanın arazisi ve kalan bölümleri Torpido fabrikasına çevrilmiştir. Günümüzde

ise yalnızca birkaç bölümü ayakta kalan fabrika, İzmit’te askeri bölge içerisindedir.

Page 91: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

79

BİBLİYOGRAFYA

ARŞİV BELGELERİ*

1. BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİVİ (BOA)

Cevdet Tasnifi

Cevdet İktisat, Maliye

Hazine-i Hassa Defterleri (HH.d)

Sadaret Mektubi Mühimme Kalemi(A.MKT.MHM)

Sadaret Mektubi Meclis-i Vala(A.MKT.MVL)

Sadaret-Mektubi Nezaret ve Devair Kalemi(MKT.NZD)

Dahiliye Nezareti Emniyet-i Umumiye Memurin Kalemi(DH.EUM.MEM)

Dâhiliye Nezareti Emniyet-i Umumiye Levazım Kalemi(DH.EUM.LVZ)

Dahili Emniyet-i Umumiye Tahrirat(DH.EUM.THR)

Dahiliye Nezareti İdare Katalogu(DH.İD)

Dâhiliye Nezareti Sicil-i Ahvâl İrade-i Umumiyesi(DH.SAİD.d…)

Dahiliye Şifre(DH.ŞFR)

Hariciye Nezareti Mektubi Kalemi(HR.MKT)

İrade Dahiliye(İ.DH)

İrade-i Hususi(İ.HUS)

1310 Sonrası İradeler Taltif(İ.TAL)

Meclis-i Vükela(MV.)

Yıldız Mütenevvi Maruzat(Y.Mtv)

Yıldız Perakende Tasnifi Askeriye(Y.PRK.ASK)

Yıldız Perakende Tasnifi Maarif Nezareti Maruzatı(Y.PRK.MF)

Zaptiye Nezareti(ZB)

2. ASKERİ TARİH VE STRATEJİK ETÜT DAİRESİ (ATASE)

3. BAŞBAKANLIK CUMHURİYET ARŞİVİ (BCA)

* Kullanılan belgelerin numaraları dipnotlarda belirtilmiştir.

Page 92: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

80

KİTAPLAR

Ahmed Şerif, Mahsulât-ı Mahalliye İçin Tahmini Sanayi Projeleri, Dersaadet

1339,(Meclis Kütüphanesi- Ankara).

Ahmet Mithat Efendi, Üss-i İnkılâp Kırım Muhaberesinden H. Abdülhamid Han'ın

Cülusuna Kadar, İstanbul 2004,(Yayına hazırlayan T. Galip Seratlı).

Abdurrahman Şeref Efendi, Tarih Musahabeleri, (Sadeleştiren Enver Koray), Ankara

1985.

APAK Kemalettin, Türkiye 'de Devlet Sanayi ve Maadin İşletmeleri, İzmit 1952.

Bakırköy Bez ve Pamuklu Mensucat Fabrikası Türk Anonim Şirketi Esas Mukavelenamesi,

İstanbul 1936.

Beykoz Bez ve Pamuklu Mensucat Fabrikası Türk Anonim Şirketi Esas Mukavelenamesi,

İstanbul 1936.

BOROTAV Korkut, Türkiye İktisat Tarihi 1908–1985, İstanbul 1993.

CEBESOY Ali Fuat, Milli Mücadele Hatıraları, İstanbul 1953.

ÇAM Yusuf, "İzmit Tersanesi ve Marmara Üss-i Bahriye", M. Sabrı Yalım'a Armağan,

İzmit 2001.

ÇARK Y. G., Türk Devletine Hizmet Eden Ermeniler 1453–1953, İstanbul 1953.

ÇETİN Atilla, İzmit Tarihinden Sayfalar, İzmit, 2000.

DÖLEN Emre, Tekstil Tarihi Dünya’da ve Türkiye’de Tekstil Teknolojisinin ve

Sanayisinin Tarihsel Gelişimi, İstanbul 1992.

ELDEM Vedat, Osmanlı İmparatorluğu 'nün İktisadi Şartlan Hakkında Bir Tetkik, Ankara

1970.

EYÜBOĞLU Üner, Doğal Boyalarla Yün Boyamalı ve Geleneksel Yöntemler, İstanbul

1983.

GENÇ Mehmet, Osmanlı İmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi, İstanbul 2000.

GÖKÇEN Rifat, Beykoz, İstanbul 1981.

GÜRATA Mithat, Unutulan Adetlerimiz ve Ahilik, Ankara 1975.

İNALCIK Halil, Osmanlı İmparatorluğu Toplum ve Ekonomi, İstanbul 1993.

İNAN Afet, Devletçilik İlkesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Birinci Sanayi Planı, Ankara

1972.

Page 93: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

81

KARAL Enver Ziya, Osmanlı Tarihi, Islahat Fermanı Devri 1856–1861, c. VI, Ankara

1954.

-------------------------, Osmanlı Tarihi Birinci Meşrutiyet ve İstibdat Devirleri (1876–1907), c. VIII, Ankara 1995. KAZGAN Haydar, Osmanlı’dan Cumhuriyet'e Şirketleşme, İstanbul 2000.

KÜÇÜKERMAN Önder, Türk Giyim Sanayii Tarihindeki Ünlü Fabrika “Feshane”

Defterdar Fabrikası, İstanbul 1988.

KÜRKMAN Garo, Anadolu’da Ağırlık ve Ölçüleri, İstanbul 2003.

KÜTÜKOĞLU Mübahat, Osmanlı-İngiliz Münasebetleri II (1838–1860), İstanbul 1976.

-------------------------------, Osmanlılarda Narh Müessesesi ve 1640 Tarihli Narh Defteri,

İstanbul 1983.

Kocaeli Tarihi, Osmanlı ve Ulusal Kurtuluş Döneminde Kocaeli, İzmit 2002.

KORELKILIÇ Ekrem, Osmanlı İmparatorluğunda Para, Ankara 1958.

MÜDERRİSOĞLU, Alptekin, Kurtuluş Savaşının Mali Kaynakları, Ankara 1990.

OKTAR Tiğince, Osmanlı Toplumunda Kadının Çalışma Yaşamı, Osmanlı Kadınlarını

Çalıştırma Cemiyet-i İslamiyesi, Eskişehir 1998.

Osman Nuri, Mecelle-i Umur-u Belediye, İstanbul 1995.

ÖNSOY Rıfat, Tanzimat Dönemi Osmanlı Sanayisi ve Sanayileşme Politikalar, Ankara

1988.

PAMUK Şevket, Osmanlı Ekonomisinde Bağımsızlık ve Büyüme, İstanbul 1994.

Sanayi İstatistikleri 1331,1329, Ticaret ve Ziraat Nezareti, İstanbul 1917. (Meclis

Kütüphanesi- Ankara)

SAYAR Ahmed Güner, Osmanlı İktisat Düşüncesinin Çağdaşlaşması(Klasik

Dönemden II. Abdülhamid'e ), İstanbul 1986.

ŞİMŞEK Ahmet Seyfi, Feshane Mensucat Fabrikası, İstanbul 1960.

ÖKÇÜN Gündüz, Osmanlı Sanayii, 1913,1915 Yılları Sanayi İstatistikleri, Ankara

Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayım No: 299, Ankara 1971.

ÖZTÜRE Avni, Nicomedia Yöresindeki Yeni Bulgularla İzmit Tarihi, İstanbul 1981.

QUATAERT Donald, Sanayi Devrimi Çağında Osmanlı İmalat Sektörü, (çev. Tansel

Güney) İstanbul 2001.

TAMER Ergun, Bakırköy, İstanbul 1979.

TERZİ Arzu T., Hazine-i Hassa Nezareti, Ankara 2000.

Page 94: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

82

Türkiye'de Sanayi Sektörü ve Savunma Sanayii ile Entegrasyonu (Konferans "Notları),

Harp Akademileri Basımevi, İstanbul 1987.

TBMM Gizli Celse Zabıtları, Ankara 1980.

TOPRAK Zafer, “İktisat Tarihi”, Türkiye Tarihi 3 Osmanlı Devleti 1600–1908, İstanbul

1997.

TOROS Hüsamettin, Türkiye Sanayii "Devlet İşletmeleri", c. I, İstanbul 1954.

Yaşayan Tarihi ve Kültürel Askeri Yapılar, Milli Savunma Bakanlığı, Ankara.

MAKALELER

ANMAÇ Elvan, “XIX. Yüzyıl Başlarında Batı Anadolu Halılarının Değişim Süreci”, Türkler, XVI, Ankara 2002. BALCI Ercüment, "1873 Uluslar arası Viyana Sergisine Trabzon'dan Getirilen Ürün Ve

Eşyalar", Osmanlı Öncesi ile Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemleri Esnaf ve Ekonomi Seminerleri,

9–10 Mayıs 2002 Bildiriler, II.

CLARK Edward C. ,“Osmanlı Sanayi Devrimi", çev. Yavuz Cezar, Belgelerle Türk Tarihi

Dergisi(BTTD), c XIV, sayı 82–83–84, 1974.

GİZ Adnan, "1721 Yılında Bir İpekli Dokuma Fabrikasının Kuruluşu", İstanbul Sanayi

Odası Dergisi(İSOD), sayı 31,15 Eylül 1968.

---------------- ,"1719 Yılında İstanbul'daki Bir Dokuma İmalathanesi", İSOD, sayı 30, 15

Ağustos l 968.

---------------, "Tanzimat'ın Sanayimiz Üzerindeki Yıkıcı Etkileri", İSOD; sayı 29, 15

Temmuz 1968.

--------------,"Islah-ı Sanayi Komisyonu", İSOD, sayı 33,15 Kasım 1968.

-------------,"Meşrutiyet Döneminde Milli Sanayi Fikrinin Gelişmesi",İSOD, yıl: 3,sayı:

36,15 Şubat 1969.

ERDEM Can, “İzmit Mutasarrıfı İbrahim Hakkı Bey”, Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Dergisi, Sayı:5, Yıl: 3/2004, 109. GERMANER Semra, "Osmanlı İmparatorluğu’nun Uluslararası Sergilere Katılımı ve

Kültürel Sonuçları", Tarih ve Toplum, sayı 95, Kasım 1991.

KODAMAN Bayram, “Tanzimat’tan II. Meşrutiyet’e Kadar Sanayi Mektepleri”, Birinci

Ulusla arası Türkiye’nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi Kongresi Tebliğleri”, Ankara 1977.

Page 95: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

83

KÜTÜKOĞLU Mübahat, Asakir-i Mansure Kıyafeti Malzemesinin Temin Meselesi,

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi Doğumunun 100. Yılında Atatürk'e

Armağan, İstanbul1981.

------------------------------, “1009 (1600) Tarihli Narh Defterine Göre İstanbul’da Çeşitli Eşya

ve Hizmet Fiyatları”, Tarih Enstitüsü Dergisi, İstanbul 1978.

ÖNSOY Rıfat, “Osmanlı İmparatorluğunun Katıldığı İlk Uluslar arası Sergiler ve Sergi-i

Umumi- Osmanî (1863 İstanbul Sergisi)", Belleten, c. LXVII, sayı: 185.

-------------, "Tanzimat Dönemi Sanayileşme Politikası", Hacettepe Üniversitesi Edebiyat

Fakültesi Dergisi, c II, sayı 2, 1984.

SAKAOĞLU Necdet, "Osmanlı Giyim Kuşamı ve Elbise-i Osmaniye"", Tarih ve Toplum

Dergisi, c. VIII, Sayı:47,Kasım 1987.

SARC Ömer Celâl "Tanzimat ve Sanayimiz", Tanzimat’ın 100. Yıl Münasebetiyle,

İstanbul 1940.

TOROS Hüsamettin, Türkiye Sanayii "Devlet İşletmeleri”, c. I, İstanbul 1954.

TOYDEMİR Sait, “Zeytinburnu Fabrikası Tarihçesi”, Donanma Dergisi, c. LXVI, S.

407, 1954.

YAPUCU Olcay Pullukçuoğlu ,"İslimiye Çuha Fabrikası", Tarih ve Toplum Dergisi, c.

XXVIII, sayı 167, Kasım 1997.

SÜRELİ YAYINLAR*

Ceride-i Havadis

Cumhuriyet Gazatesi

Hürriyet Gazetesi(Londra)

Malumat Gazetesi

Mecmua-i Fünun Dergisi

Takvim-i Vekâyi Gazetesi

Ruzname-i Ceride-i Havadis Gazetesi

Mecmua-i Fünun Dergisi

Tarih Hayat Mecmuası

Sümerbank Dergisi

* Gazetelerin ve dergilerin numaraları ile yılları dipnotlarda belirtilmiştir.

Page 96: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

84

SÖZLÜK VE ANSİKLOPEDİLER

Diyanet İslam Ansiklopedisi, c. VIII, İstanbul 1993.

Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, c. II, İstanbul 1994.

KOÇU Reşat Ekrem, Türk İyim Kuşam ve Süsleme Sözlüğü, Ankara 1969.

Meydan Larousse, c. II, İstanbul 1988.

ÖNEY Ayhan, İktisadi ve Ticari Terimler Sözlüğü, Ankara 1978.

PAKALIN Mehmet Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü,I, İstanbul

1971.

SERTOĞLU Mithat, Osmanlı Tarih Lügati, İstanbul 1985.

Tanzimat’tan Günümüze Cumhuriyet Ansiklopedisi, İstanbul 1985.

Türk İstiklal Harbi, Batı Cephesi II. Kısım, c. II, Ankara 1999.

Türk Ansiklopedisi, c. XII, Ankara 1964.

Page 97: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

85

EKLER

Page 98: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

86

EK 1: Fabrikaların kuruluşu ile ilgili olarak Sultan Abdülmecid’in Hatt-ı

Hümayunu.

Page 99: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

87

EK 2. İzmit Fabrikasının yerini gösteren harita(İRCİCA NO: 45)

Page 100: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

88

EK 3. İzmit fabrikasında bulunan aletlere ait cetvel.

Page 101: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

89

EK 4: Fabrikada kullanılacak olan yapağının Eskişehir’den alınmasıyla ilgili.

Page 102: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

90

EK 5. İzmit, Fes ve Bez fabrikalarının karşılaştırmalı üretim cetveli.

Page 103: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

91

EK 6. İzmit fabrikasının üretimine ait cetvel.

Page 104: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

92

EK 7: İzmit Çuha Fabrikasının bugünkü durumu. Dokuma atölyesinin önden

görünüşü. (Fotoğraflar İzmit Donanma Komutanlığı tarafından verilmiştir.)

Page 105: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

93

EK 8: İzmit Çuha Fabrikası’nın dekovil hattının görünüşü.

Page 106: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

94

EK 9: Dokuma atölyesinin sağ yandan görünüşü.

Page 107: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

95

EK 10: Dokuma atölyesi ve dekovil hattı. Dekovil hattı ile fabrikada üretilen

mamullerin fabrika dışına taşınmıştır.

Page 108: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

96

EK 11: Fabrikanın dokuma atölyesinin ayakta kalan küçük bir kısmı.

Page 109: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

97

İzmit Fabrikasına Ait Fotoğraflar*

* Bu bölümde bulunan tüm fotoğraflar Sayın Prof. Dr. Emre Dölen özel arşivindendir.

Page 110: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

98

Page 111: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

99

Page 112: T.C. TÜRK TARİHİ ANABİLİM DALIdocs.neu.edu.tr/library/nadir_eserler_el_yazmalari/TEZLER_YOK_GOV_TR/Osmanlı'dan...Uhuvvet Osmanlı Halı Anonim Şirketi İplik Fabrikası İstanbul,

100

ÖZGEÇMİŞ

18.01.1982’ de İzmit’te doğdum. İlk ve ortaokulu İzmit’te, lise tahsilimi ise

Sakarya’da tamamladım. Lisans eğitimimi 1999–2003 yılları arasında Marmara

Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih bölümünde tamamladım.

2003 yılında Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü

Türk Tarihi Anabilim Dalı Cumhuriyet Tarihi Bilim Dalı’nda Yüksek Lisansa başladım.

Yüksek Lisans tezi olarak “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e İzmit Çuha

Fabrikası (1843–1921)” başlıklı çalışmamı hazırladım.