tefsirül-münir sure sure (48)

40
GAFİR (MÜMİN) SURESİ......................................................4 Surenin İsmi:.........................................................4 Önceki Sureyle İlişkisi:..............................................4 Surenin Muhtevası:....................................................4 Kuranın İndirilişinin Kaynağı Ve Onun Ayetleriyle Mücadele Edenlerin Durumu:...............................................................5 İ'râb:................................................................5 Kelime ve İbareler:...................................................5 Nüzul Sebebi..........................................................6 Açıklaması:...........................................................6 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:..................................7 Arşı Taşıyan Meleklerin Müminlere Olan Muhabbeti Ve Yardımı:..........8 Kelime ve İbareler:...................................................8 Ayetler Arası İlişki:.................................................9 Açıklaması:...........................................................9 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:.................................10 Kâfirlerin, Günahlarını İtiraf Etmeleri, Allah'ın Kudret Ve Lütfunun Hatırlatılması:......................................................11 Belagat:.............................................................11 Kelime ve İbareler:..................................................11 Ayetler Arası İlişki:................................................12 Açıklaması:..........................................................12 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:.................................14 Kıyamet Gününün Diğer Ürkütücü Ve Korkunç Özellikleri:...............15 Belagat:.............................................................16 Kelime Ve İbareler:..................................................16 Ayetler Arası İlişki:................................................16 Açıklaması:..........................................................16 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:.................................18 Hz. Musa İle Firavun Ve Haman Kıssası -I- İsrailoğulları'nın Azabı, Hz. Musa'ya Ölüm Tehdidi:................................................18 Kelime ve İbareler:..................................................18 Ayetler Arası İlişki:................................................19 Açıklaması:..........................................................19 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:.................................20 Hz. Musa İle Firavun Ve Haman Kıssası -ΙΙ- Firavun Ailesinden Bir Mümin Ve Onun Hz. Musa'yı Müdafaa Etmesi...................................21 Belagat:.............................................................21 Kelime ve İbareler:..................................................21 Ayetler Arası İlişki:................................................22 Açıklaması:..........................................................22 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:.................................24 Hz. Musa İle Firavun Ve Haman Kıssası -ΙΙΙ- Firavun'un, Hz. Musa İle Alay Etmek Ve Onun Peygamberliğini İnkâr İçin Onun İlâhını Araması. . .26 Kelime ve İbareler:..................................................26 Ayetler Arası İlişki:................................................26 Açıklaması:..........................................................26 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:.................................27 Hz. Musa İle Firavun Ve Haman Kıssası -IV-..........................27 Mü'min Kişinin, Kavmine Nasihate Devam Etmesi........................27 Belagat:.............................................................28

Upload: seoe-

Post on 18-Dec-2015

253 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 12/

4GAFR (MMN) SURES

4Surenin smi:

4nceki Sureyle likisi:

4Surenin Muhtevas:

5Kurann ndiriliinin Kayna Ve Onun Ayetleriyle Mcadele Edenlerin Durumu:

5'rb:

5Kelime ve bareler:

6Nzul Sebebi

6Aklamas:

7Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

8Ar Tayan Meleklerin Mminlere Olan Muhabbeti Ve Yardm:

8Kelime ve bareler:

9Ayetler Aras liki:

9Aklamas:

10Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

11Kfirlerin, Gnahlarn tiraf Etmeleri, Allah'n Kudret Ve Ltfunun Hatrlatlmas:

11Belagat:

11Kelime ve bareler:

12Ayetler Aras liki:

12Aklamas:

14Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

15Kyamet Gnnn Dier rktc Ve Korkun zellikleri:

16Belagat:

16Kelime Ve bareler:

16Ayetler Aras liki:

16Aklamas:

18Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

18Hz. Musa le Firavun Ve Haman Kssas -I- srailoullar'nn Azab, Hz. Musa'ya lm Tehdidi:

18Kelime ve bareler:

19Ayetler Aras liki:

19Aklamas:

20Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

21Hz. Musa le Firavun Ve Haman Kssas -- Firavun Ailesinden Bir Mmin Ve Onun Hz. Musa'y Mdafaa Etmesi

21Belagat:

21Kelime ve bareler:

22Ayetler Aras liki:

22Aklamas:

24Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

26Hz. Musa le Firavun Ve Haman Kssas -- Firavun'un, Hz. Musa le Alay Etmek Ve Onun Peygamberliini nkr in Onun lhn Aramas

26Kelime ve bareler:

26Ayetler Aras liki:

26Aklamas:

27Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

27Hz. Musa le Firavun Ve Haman Kssas -IV-

27M'min Kiinin, Kavmine Nasihate Devam Etmesi

28Belagat:

28Kelime ve ibareler:

29Ayetler Aras liki:

29Aklamas:

31Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

32Kfr Liderleri le Onlara Tabi Olanlar Arasnda Cehennemde Geen Tartma:

32Kelime ve bareler:

32Ayetler Aras liki:

32Aklamas:

33Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

34Dmanlarna Kar Dnyada Ve Ahirette Peygamberlere Yardm Edilmesi:

34Belagat:

34Kelime ve bareler:

34Nzul Sebebi:

35Aklamas:

36Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

37Allah'n Varlnn, Kudretinin Ve Hikmetinin Delillerinden Birka:

37Belagat:

37Kelime ve bareler:

38Ayetler Aras liki:

38Aklamas:

40Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

41Allah Teal'dan Bakasna Kulluun Nehyi Ve Bunun Sebebi:

41Kelime ve bareler:

41Nzul Sebebi:

41Ayetler Aras liki:

42Aklamas:

42Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

42Allah'n Ayetleri le, Batl Deliller leri Srerek Mcadele Edenlerin Cezas:

43Belagat:

43Kelime Ve bareler:

43Ayetler Aras liki:

43Aklamas:

44Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

45Sabr Ve Yardm:

45Belagat:

45Kelime ve bareler:

45Ayetler Aras liki:

45Aklamas:

46Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

47Allah'n Varlk Ve Birliini Gsteren Dier Birka Delil:

47Kelime ve bareler:

47Ayetler Aras liki:

47Aklamas:

48Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

48Allah'n Ayetleri le Mcadele Edip Onlar Yalanlayan, Azab Grdkleri Zaman se irki Terkeden Kimseleri Tehdit:

48Belagat:

48Kelime ve bareler:

49Ayetler Aras liki:

49Aklamas:

50Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

GAFR (MMN) SURES

Kurann ndiriliinin Kayna Ve Onun Ayetleriyle Mcadele Edenlerin Durumu:

1- H-mm.

2- Bu Kitab'n indirilii, Azz ve Alm olan Allah tarafndandr.

3- Gnah balayan, tevbeyi kabul eden, azab etin olan, ltuf sahibi. O'ndan baka ilh yoktur, dn O'nadir.

4- nkr edenlerden bakas Allah'n ayetleri hakknda mcadele etmez. Onlarn ehirlerde dolamas seni aldatmasn.

5- Onlardan nce Nuh kavmi ve onlardan sonra gelen kavimler de yalanlad. Her millet peygamberlerini yakalamaya yeltendi; hakk yok edebilmek iin bo eyler ileri srerek tarttlar. Neticede ben de onlar tutup yakaladm. te, benim azabm nice imi!

6- Bylece Rabbinin kfirler hakkndaki, "Onlar ate halkdr" sz yerini bulmu oldu.

Aklamas:

Bu ayetlerin konusu, Kur'an'm indirili kaynan beyandr ve Kur'an'n, kendisini burada alt sfatla niteleyen Allah katndan olduunu bildirmek, Allah'n ayetleri hakknda batl iddialarla, Kur'an ayetlerine tan ederek ve hakk ortadan kaldrmak maksadyla mcadele eden kfirlerle mnakaa etmektir. Ki onlar bylece Allah'n azabyla tehdit edilmeyi, yani cehennemlik olduklarnn bildirilmesini haketmilerdir.

"H-mm. Bu Kitab'n indirilmesi, Azz ve Alm olan Allah tarafndan-dr." Buradaki "H-mm", surelerin balarnda yer alan huruf-u mukatta-adandr. Bu harflerin sure balarnda yer almas, surenin ieriini bildirmek ve Araplar'n konutuu, airler yazdklar ve akc hitabeti kendisiyle ssledikleri ayn dilin harflerinden oluan ve byle olduu halde bir benzerini ortaya koyamadklar Kur'an'm icazna dikkat ekmek maksadna yneliktir. nk Kur'an Allah Teal'nm kelmdr.

Kur'an, insanlar arasnda okunan, Allah indinden indirilmi bir Ki-tap'tr, insan eseri deildir. Onu indiren Allah, Azz'dir, yani galiptir, kuvvet ve kudret sahibidir, kahredicidir; Alm'dir, yani srr ve gizli olan bilen ve mahluktn, onlarn sylediklerini ve yaptklarn tam bir ilimle, hakkyla bilendir.

Daha sonra Allah Teal, kendi ztn, mjde, tehdit, tevik ve sakndrma ihtiva eden alt zellikle vasfetmekte ve yle buyurmaktadr:

"Gnah balayan, tevbeyi kabul eden, azab etin olan, ltuf sahibi. O'ndan baka ilh yoktur, dn O'nadr." Yani Kur'an'n indiricisi olan Allah, dostlarnn daha nce ilemi olduklar -kk olsun, byk olsun, her trl- gnah, tevbeden sonra, ya da dilerse tevbeden nce de balayandr; onlarn halis tevbesini kabul edendir; dmanlarna azab iddetli olandr; ltuf, nimet, bolluk ve zenginlik sahibidir, srf kendi ltfundan olmak zere kullarna nimet ihsan eder; O, orta, eriki, ei ve ocuu olmayan, tek ilhtr; ahiret gn dn ve var da bakasna deil, sadece O'na olacaktr.

Daha sonra Allah Teal, Kur'an'm nurunu sndrmek maksadyla Kur'an'la mcadele edenlerin durumunu anlatmakta ve yle buyurmaktadr:

"inkr edenlerden bakas Allah'n ayetleri hakknda mcadele etmez. Onlarn ehirlerde dolamas seni aldatmasn." Yani Allah'n ayetlerini saf d brakmak ve yalanlamak iin ancak kfredenler mcadele ve muhalefet ederler. Zira onlar, hakk ortadan kaldrmak iin batl delillerle mcadele ederler. Nitekim onlarn Kur'an hakknda, "Bu, bir iirdir, sihirdir veya eskilerin ksallardr." eklindeki szleri bu batl davalarna rnektir. yleyse ey Peygamber ve tm mminler! Onlarn iinde bulunduklar, ehirlerde ticaret yapmak, kr yapmak ve mal-servet toplamak gibi dnya refahna herhangi bir ekilde aldanmayn! Zira onlar yakn bir zamanda cezalandrlacaklardr. Onlarn sonu helak ve yok olmaktr. Bu, Hz. Pey-gamber'i teselli iin gelmi bir ifadedir. Nitekim Allah Teal yle buyurmaktadr: "nkr edenlerin, yle ehirlerde gezip dolamas seni aldatmasn. Bu, az bir faydadr. Sonra gidecekleri yer cehennemdir. Ne kt meskendir oras!" (Al-i mrn, 3/196-197), "Onlar biraz geindirir, sonra kaba bir azaba sreriz." (Lokman, 31/24).

Bu ayetteki "mcadele" hakknda unlar sylenebilir: Mcadele iki trldr: Hakk ortaya koyup kabul ettirmek ve ispat iin yaplan mcadele, batl ortaya koyup kabul ettirmek ve ispat iin yaplan mcadele. lerin kapal ynlerini aklamaya ve hakikatleri anlamaya ynelik hak mcadele caiz ve merudur. Peygamberler bu mcadele trn hak dini teblide bir yntem olarak kulanmlardr. Nitekim Yce Allah, Nuh kavminin Hz. Nuh'a yle dediklerini bildirmektedir: "Dediler ki: "Ey Nuh! Bizimle mcadele ettin. Hem bizimle mcadelede ok ileri gittin." (Hd, 11/32). Yce Allah, peygamberi Hz. Muhammed (s.a.)'e hitaben de yle buyurmaktadr: "Ve onlarla en gzel ekilde mcadele et." (Nahl, 16/125).

Burada zikredilen rnekte olduu gibi batl iin yaplan mcadeleye gelince, bu mcadele ktlenmitir. Nitekim Allah Teal yle buyurmaktadr: "Bunu sadece tartma iin sana misal verdiler. Dorusu onlar kavgac bir toplumdur." (Zuhruf, 43/58). Bu tr mcadele, Hz. Peygamberin, "Kur'an konusunda tartmayn. Zira Kur'an konusunda tartmak kfrdr." "Kur'an konusunda mcadele etmek kfrdr." gibi hadislerinde iaret edilen mcadeledir.

Ebu'l-Aliye yle demitir: "Kuranda iki ayet vardr ki, Kur'an konusunda mcadele edenler hakknda onlardan daha iddetlisi yoktur. Bunlar, "nkr edenlerden bakas Allah'n ayetleri hakknda mcadele etmez." ve "Kitapta anlamazla denler, elbette derin bir ayrlk iindedirler." (Bakara, 2/176) ayetleridir."

Daha sonra Yce Allah, peygamberlerin gnderildikleri kavimlerin, onlar yalanlama konusunda birbirlerine benzediklerini haber vermekte ve yle buyurmaktadr:

"Onlardan nce Nuh kavmi ve onlardan sonra gelen kavimler de yalanlad." Yani Kurey kavminden nce Nuh kavmi de yalanlamt. (Hz. Nuh, Allah Teal'nn, insanlar putlara tapmaktan nehyetmesi iin gnderdii ilk Rasul'dr.) Nuh kavminden sonra peygamberlere kar bir hizip tekil eden gruplar da yalanlamlard. d, Semud, Ashab- Lt ve Fira-vun'un kavmi de bunlardandr. Btn bunlar, sonunda azabn en iddetlisine arptrlmlardr.

"Her millet, peygamberlerini yalanlamaya yeltendi, hakk yok edebilmek iin bo eyler ileri srerek tarttlar." Yani kendisine gnderilmi olan eliyi yalanlayan her millet, o eliyi hapsetmek, ona ikence etmek, diledikleri zarar vermek veya ldrmek iin onu yakalamaya azmetti. Sonunda onlardan kimi elisini ldrd, kimi de kendisine gelen eli ile, phe ve bo szler ileri srerek tartt. Maksatlar, ak ve belli olan hakk red ve iman iptal etmek idi. Taberni, bni Abbas (r.a.)'tan, o da Hz. Peygam-ber'den yle rivayet etmitir: "Kendisiyle hakk ortadan kaldrmak iin kim batla yardm ederse, hem Allah'n zimmeti, hem de Rasulnn zimmeti o kimseden beridir." Yahya b. Selm yle demitir: "Onlar, irki ileri srerek, onunla iman iptal etmek iin peygamberlerle mcadele ettiler."

"Neticede ben de onlar tutup yakaladm. te, benim azabm nice imi!" Yani batl iin mcadele eden o kavimleri azap ile yakaladm ve helak ettim. Bu ayette geen "ahz" kelimesi, "Sonra onlar helak ettim. nkr nasl oldu?" (Hacc, 22/44) ayetinde "helak etmek" anlamndadr. Yani kendilerine verdiim azabn nasl olduuna bak. Zira o azap, onlar helak eden ve kklerini kazyan bir azaptr. Ey Muhammedi O halde senin kavmin de bundan ibret alsn. Zira onlar, helak edilen o kavimlerin ehirlerine ve meskenlerine gidip geliyorlar ve onlarn yaad azabn izlerini gzleriyle gryorlar. Bu ifade, hayrete sevketme anlam tayan bir takrir bildirmektedir. Bu anlam u ayet de tekit etmektedir:

"Bylece Rabbinin, kfirler hakkndaki, "Onlar ate halkdr." sz, yerini bulmu oldu." Yani her kfirin azab byledir. Yukardaki ayet de gz nnde bulundurulursa, toplu mana yle olmaktadr: Kendilerine gelen elileri yalanlayan milletlere azap nasl gerekli olduysa, ey Muhammed, seni yalanlayan, seninle batl eyler ileri srerek mcadele eden ve grup grup senin aleyhinde birleen kfirlere de ylece gerekli olmutur. Azabn sebep ve illeti tektir ve bu azap, onlarn atei haketmeleridir. Buradaki "azap sz"nden maksat, onlarn atee mstahak olduklardr.

Ar Tayan Meleklerin Mminlere Olan Muhabbeti Ve Yardm:

7- Ar' tayanlar ve onun evresin- de bulunanlar, Rabblerini verek tebih ederler, O'na inanrlar ve mminler iin yle diyerek mafi- reRabbimiz! Rahmet ve mn ner eyi kuatmtr. Tevbe edip senin yoluna uyanlar bala,onlar cehennem azabndan koru.

8- Rabbimiz! Onlar babalarndan, elerinden ve ocuklarndan iyi olan kimseleri, onlara sz verdiin

Adn cennetlerine sok. phesiz Aziz ve Hakim olan sensin sen!

9- "Onlar ktlklerden koru. O gn sen kimi ktlklerden korursan ona rahmet etmisindir. te o byk kurtulu budur."

Aklamas:

"Ar' tayanlar ve onun evresinde bulunanlar, Rabblerini verek tebih ederler. O'na inanrlar ve mminler iin yle diyerek mafiret dilerler." Ar' tayan melekler ve Ar'n etrafnda bulunan melekler -ki onlara Ke-rbiyyn denir ve onlar meleklerin en stndr- Allah Teal'nm her trl noksanlktan uzak olduuna dellet eden tebih (tenzih) cmlelerini, vg ve yceltme sfatlarnn ispatn (kabul ve ikrarn) gerektiren tahmid ile birlikte sylerler. Allah Teal'nn varln ve birliini tasdik ederler, O'na kulluk etmekten byklenmezler. Onlar O'na huu iinde boyun eerler, O'nun nnde zelildirler ve yeryznde, iman edenlerin -ve gaybe inananlarn- balanmasn isterler.

Bu, meleklerin -hepsine selm olsun- seciye ve zelliklerinden olunca, onlar, mminin dier mmin kardeinin gyabnda yapt duaya amin derler. Nitekim Sahih-i Mslim'de yle rivayet edilmitir: "Bir mslman, kardei iin onun gyabnda dua ettii zaman Melek(ler), "Amin, bir misli de senin iin olsun." der."

Biz, meleklerin Ar' tadna inanrz. Ancak bunun nasl olduu ve bu meleklerin saysnn ka olduu gibi hususlar Allah'a havale ederiz. Baz mfessirler buradaki "tama"nn, Ar' idare ve muhafaza etme olduunu sylemilerdir. Ar, mahluktm en azametlisidir ve biz ona, nasslarda varit olduu ekliyle ve nasl olduu konusunda yoruma gitmeden inanrz.

bni Kesr, bugn Ar' tayan meleklerin saysnn drt olduunu sylemitir. Kyamet gn geldiinde ise bunlarn says sekiz olacaktr.

Nitekim Allah Teal yle buyurmaktadr: "O gn Rabbinin Ar'n stlerinden sekiz melek tar." (Hakka, 69/17).

Burada meleklerin, Allah' tebih ve O'na hamd ettikleri daha nce zikredilmi olmasna ramen, ardndan Allah'a iman ettiklerinin de belirtilmesinin anlam udur: Burada imann erefi, stnl ortaya konmakta ve insanlar da imana tevik edilmektedir. Nitekim Kur'an'da, pek ok yerde peygamberler de Allah'a inanmakla tavsif buyurulmulardr. Nitekim u ayette Allah'a iman, hayr ilemekten sonra zikredilmitir: "Sonra iman edenlerden olmak..." (Beled, 90/17). Dolaysyla burada imann stnl beyan edilmi olmaktadr. Bunun bir dier anlam ve faydas da udur: Meleklerin imannn da dier yaratklarn iman gibi, bizzat mahede ve grme ile deil, ancak akl yrtme ve istidlal sonucu olduuna dikkat ekmek.

Meleklerin, mminler iin mafiret talebinde bulunduklar zaman kullandklar ifade udur:

"Rabbimiz! Rahmet ve ilmin her eyi kuatmtr. Tevbe edip senin yoluna uyanlar bala, onlar cehennem azabndan koru." Yani senin rahmetin ve ilmin her eyi iine almtr. Dolaysyla gnahlardan tevbe edenlerin ve Allah yoluna -ki o, slm dinidir- uyanlarn gnahlarn rt ve onlar cehennemin azabndan koru.

Halef b. Him Bezzr Kri yle demitir: "Selm b. sa'dan kraat dersi alyordum. "Mminler iin yle diyerek mafiret dilerler." ayetine geldiim zaman alad, sonra da yle dedi: "Ey Halef! Mmin Allah iin ne kadar kymetlidir! Kendisi yatanda uyurken melekler onun iin mafiret diliyor!"

"Rabbimiz! Onlar babalarndan, elerinden ve ocuklarndan iyi olan kimseleri, onlara sz verdiin Adn enetlerine sok. phesiz Azz ve Hakim olan sensin sen!" Rabbimiz! Onlar, elilerinin diliyle kendilerine vaad ettiin, sonsuz ikamet yeri olan cennetlere koy. Onlarla birlikte babalarndan, elerinden ve soylarndan, mmin, muvahhid olan ve salih amel ileyen sa-lih kimseleri de oraya koy. Onlara olan nimetlerini tamamlamak ve sevinlerini tam klmak bakmndan onlarla bu(sayla)nlar bir araya getir. Zira kiinin, ehliyle bir araya gelmesi, mutluluk iin nemli bir durumdur. Muhakkak ki sen, malup edilmeyen galip ve kuvvet sahibi, takdirine ve eri-atine ilikin fiil ve kavillerinde hikmet sahibi olansn.

Bu ayetin bir benzeri de u ayettir: "Kendileri inanm, zrriyetleri de imanda kendilerine uymu olan kimselerin zrriyetlerini de kendilerine katmzdr; kendi amellerinin sevabndan da hibir ey eksiltmemiizdir.

Herkes, kendi kazandna baldr." (Tr, 52/21).

Mutarrf b. Abdullah b. hhr, "Allah'n kullar iinde mminlere en ok nasihati olanlar, meleklerdir." demi, sonra da "Rabbimiz! Onlar... sz verdiin Adn cennetlerine sok." ayetini okumu, szlerine devamla yle demitir: "Allah Teal'nn, mminleri en ok aldatan kullar ise eytanlardr."

Sa'd b. Cbeyr de yle demitir: "Mmin cennete girdii zaman, babasnn, olunun ve kardeinin nerede olduunu soracak. Kendisine "O, amel ilemekte senin gibi hareket etmedi." denecek. Bunun zerine o, "Ben hem kendim, hem de onlar iin amel etmitim." diyecek ve bylece onlar da derece bakmndan onunla ayn seviyeye getirilecek." Bunlar syledikten sonra Sa'd b. Cbeyr u ayeti okumutur: "Rabbimiz! Onlar babalarndan, elerinden ve ocuklarndan iyi olan kimseleri, onlara sz verdiin Adn enetlerine sok. phesiz Aziz ve Hakim olan sensin sen!"

Meleklerin bu duas iki ynldr; mminlerin hem cennete sokulmasn, hem de kendilerinden cezann kaldrlmasn ihtiva etmektedir. Yce Allah yle buyurmaktadr: ,

"Onlar ktlklerden koru. O gn sen kimi ktlklerden korursan, ona rahmet etmisindir. te byk kurtulu budur." Yani onlar, ilemi olduklar ktlklerin ceza veya azabndan, kendilerini balamak suretiyle koru ve azabn, onlara dokunacak ktlnden onlar uzak tut. Sen kimi kyamet gnnn ktlklerinden korur ve cennetine sokarsan, ite kendisinden daha stn bir kurtulu bulunmayan en byk kurtulu budur.

Tevbe eden ve kendilerine balanmann, dnlmez bir ekilde vaad edildii salih mminler iin meleklerin istifar etmesinin faydas, bu istifarn, mminler iin kerem ve sevabn ziyadelemesinin neticesidir.

Kfirlerin, Gnahlarn tiraf Etmeleri, Allah'n Kudret Ve Ltfunun Hatrlatlmas:

10- nkr edenlere de nida edilir: "Allah'n buzu, sizin kendinize olan buzunuzdan elbette daha byktr. Zira siz, imana arlrdnz da inkr ederdiniz."

11- Dediler ki: "Rabbimiz! Bizi iki kez ldrdn ve iki kez dirilttin. te gnahlarmz itiraf ettik. imdi kmak iin bir yol var m?"

12- Bunun sebebi udur: Tek Allah'a dua edildii zaman inkr ederdiniz. O'na ortak koulunca inanrdnz. Artk hkm, yce ve byk Allah'ndr.

13- O size ayetlerini gsteren ve sizin iin gkten rzk indirendir. Ancak, O'na ynelen kimseden bakas ibret almaz.

14- Kfirlerin houna gitmese de siz, dini yalnz Allah'a halis klarak O'na dua edin.

15- Sfatlar yce, Ar'n sahibi, o kavuma gn ile korkutmak iin kendi emrinden olan ruhu, kullarndan dilediine indirir.

16- O gn onlar ortaya karlar. Onlardan hibir ey Allah'a gizli kalmaz. "Bugn mlk kimindir? Tek ve Kahhr olan Allah'n!"

17- Bugn herkes ne kazandysa onunla karlanacak. Bugn hakszlk yoktur. phesiz ki Allah, hesab arabuk grendir.

Aklamas:

Allah Teal, cehennemde azap ekmekte olan kfirlerin kyamet gn yakarlarn haber vermekte ve yle buyurmaktadr:

"nkr edenlere de nida edilir: 'Allah'n buzu, sizin kendinize olan buzunuzdan daha byktr. Zira siz, imana arlrdnz da, inkr ederdiniz." Melekler, kyamet gn, cehennem ateinde azap grmekte olan ve dnyada, cehenneme girmelerine sebep olan kt ameller ilemi olmalar sebebiyle kendilerine kzan ve son derece buzeden kfirlere yle nida edecek: Ey u anda kendilerine azap etmekte olanlar! Peygamberler yoluyla size iman arzedildii ve sizin de kabule yanamayp terkettiiniz ve inkra saptnz esnada Allah'n size olan buzu, kyamet gn cehennem azabn tattnz zaman kendinize duyduunuz buuzdan daha byk ve iddetlidir. Bu ayette hazf (cmlede eksiltme) ve takdim-tehir vardr. Anlam yledir: mana arlp da terk ettiiniz zaman Allah'n size duyduu buz, sizin kendinize duyduunuz buzdan daha byktr.

Kfirler buna yle cevap verirler:

"Dediler ki: "Rabbimiz! Bizi iki kez ldrdn ve iki kez dirilttin. te gnahlarmz itiraf ettik. imdi kmak iin bir yol var m?" Yani azap gren kfirler yle dediler: Rabbimiz! Biri dnyaya gelmeden nce babalarmzn sulbnde nutfe iken, dieri de dnyev hayatmzdan sonra ller yaplmak suretiyle bizi iki kere ldrdn. Yine bizi, iki kere de dirilttin. Biri dnyadayken, ikincisi de ba' (ldkten sonra dirilme) esnasnda. Nitekim Allah Teal, bir baka ayette yle buyurmaktadr: "Allah' nasl inkr edersiniz ki, sizler ller idiniz, O sizi diriltti. Yine ldrecek, yine diriltecek." (Bakara, 2/28).

Biz, dnyada peygamberleri yalanlamak, Allah'a irk koup tevhidi terketmek, ldkten sonra dirilmeyi inkr gibi ilemi olduumuz gnahlar itiraf ettik. Ancak bu, hibir fayda salamayacak olan bir itiraf ve pimanlktr. Acaba bizim iin, cehennemden k ve ilemi olduklarmzdan farkl amel ileyebilmek iin dnyaya geri dn iin bir yol var m? Nitekim Allah Teal, bir dier ayette yle buyurmaktadr: "Onlarn, atein banda durdurulmu iken, "Ah ne olurdu, keke biz dnyaya geri evrilseydik de, Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydk, inanlardan olsaydk." dediklerini bir grsen!" (En'm, 6/27). Ve yine yle buyuruyor: "Rabbimiz! Bizi bundan kar. Eer bir daha yaptmz kt ilere dnersek, artk biz gerekten zalimleriz." Buyurdu ki: "Yklp gidin (cehennemin) ierisine! Benimle konumayn." (Mminn, 23/108).

Kfirlerin bu istei, sebebi beyan edilerek reddedilecektir. Yce Allah yle buyurmaktadr:

"Bunun sebebi udur: Tek Allah'a dua edildii zaman inkr ederdiniz. O'na ortak koulunca inanrdnz. Artk hkm, yce ve byk Allah'ndr." Yani bulunduunuz durumda kalacaksnz. Eer dnya hayatna geri gnderilecek olursanz, "Geri gnderilselerdi, yine men olunduklar eyleri yapmaya dnerlerdi." (En'm, 6/28). Bu itibarla sizin iin geri dn yoktur. Daimi olarak azapta kalacaksnz. Bunun sebebi ise udur: Siz, dnyadayken tek bana Allah'a arldnz ve O'nun yannda bakas anlmad zaman srekli olarak Ona kar kfir oldunuz ve O'nu birlemeyi terkettiniz. O'na mukabil putlar, otoriteler vesaire ortak koulduu zaman ise Ona irkle kark ekilde iman ettiniz ve irke arana icabet ettiniz. Artk hkm, bakasnn deil, tek bana Allah'ndr. O, baka bir eyle deil, hak ile ve hikmetin gereiyle hkmedecektir. O, zatnda ve sfatlarnda kendisinin bir benzeri bulunmaktan ycedir ve kendisinin bir benzeri, ei, ocuu ve orta bulunmaktan byk ve mnezzehtir. Buradaki "yce ve byk" kelimelerinde, kibriya ve azamete dellet vardr.

Daha sonra Allah Teal, keml-i kudretine, byklk ve azametine dellet eden eyler zikretmekte ve yle buyurmaktadr:

"O'dur ki, size ayetlerini gsteriyor ve sizin iin gkten rzk indiriyor. Ancak O'na ynelen kimseden bakas ibret almaz." Allah Teal, gklerinde ve yerinde, bunlarn yaratcsnn, yoktan var edicisinin kemline dellet eden ayetler yerletirmek suretiyle sizin iin birliinin delillerini ve kudretinin almetlerini ortaya koyuyor; sizin iin, meyve, bitki, -yamur ve toprak tek olduu halde- muhtelif renk, tad ve kokusuyla hissedilip grlen eyleri yerden karan yamuru sizin iin indiren de Odur. Bunlar, Onun kudretine ve sanatnn azametine dellet eden eylerdir. Ancak bu ak ayetlerden, onlar hakknda tefekr ve dnce ile ve bunun ardndan da taat ve boyun emek suretiyle Rabbine ynelenden bakas ibret ve t almaz.

Allah Teal, birliini gerektiren delilleri bu ekilde ortaya koyduktan sonra, yaplmas gerekeni aklamaktadr ki bu, Allah Teal'ya tam anlamyla ynelmek ve O'ndan bakasndan yz evirmektir. Yce Allah yle buyuruyor:

"Kfirlerin houna gitmese de siz, dini yalnz Allah'a halis klarak O'na dua edin." Yani ibadet ve duay sadece Allah iin yapn ve kfirler sizin bu tavrnzdan holanmasa da, gittikleri yol ve izledikleri tavrda mriklere muhalefet edin. Onlarn muhalefetine aldrmayn ve onlar brakn, kinleriyle lsnler.

Abdullah b. Zbeyr (r.a.)'den gelen sahih bir hadiste rivayet edildiine gre Hz. Peygamber, farz namazlarn ardndan yle derdi: "L ilahe illal-lh vahdeh l erike leh. Lehul-mlk ve leh'l-hamdu ve huve al klli ey'in kadr. L havle vel kuvvete ill billh. L ilahe illallah vel na'budu ill iyyh. Leh'n-ni'metu ve leh'l-fadlu ve leh's-senu'l-hasen L ilahe illllhu muhlisine lehu'd-dn velev kerihe'l-kfirn." (Allah'tan baka ilh yoktur. O birdir ve orta yoktur. Mlk de Ona aittir hamd de. O her eye kadirdir. Ma'siyetlerden dnmek ve taat etmek ancak Onun yardm iledir. Allah'tan baka ilh yoktur. O'ndan bakasna kulluk etmeyiz. Nimet de Onundur, fazl-u kerem de. Gzel vg de Ona aittir. Allah'tan baka ilh yoktur. Biz dini yalnzca O'na halis klarz, kfirler holanmasa da).

bni Eb Hatim de Ebu Hureyre (r.a.) kanalyla Hz. Peygamber'in yle buyurduunu rivayet etmitir: "Allah Tebareke ve Teal'ya, duanza kesin olarak icabet edileceine inanarak dua edin ve bilin ki Allah Teal, kalbi gafil ve baka eyle megul olan kimsenin duasna icabet etmez."

Daha sonra Allah Teal, cell ve azametine dellet eden sfat daha zikretmekte ve yle buyurmaktadr:

"Sfatlar yce, Ar'm sahibi, o kavuma gn ile korkutmak iin, kendi emrinden olan ruhu, kullarndan dilediine indirir." Yani O ki, size ayetlerini gsteriyor. O, sfatlar yce olandr, Ar'm sahibi, maliki, yaratcs ve onda tasarruf sahibidir ki bu, O'nun annn yceliini ve hkmranlnn azametini gerektirir. Yine O kullarndan diledii, risalet ve hkmlerini tebli iin setii kimselere -ki onlar peygamberlerdir- vahiy indirir ki, gk ve yer ehli ile evvelkilerin ve sonra gelenlerin kavuaca maher gnnn azabyla insanlar korkutsunlar.

Bu ayette vahye "ruh" denmitir. Bunun sebebi udur: nk tpk bedenin ruhla diriltildii gibi insanlar da, kfr lmnden vahiyle diriltilirler. Yine bu ayetteki "kendi emrinden olan" ifadesinden maksat, hayatlarnda onu temsil etsinler ve hayatlarn ona gre tanzim etsinler diye peygamberlerine vahyettii eriat (hkm)lerdir. Bu ayete benzerlik arzeden ok ayet vardr. Bunlar arasnda unlar rnek olarak zikredebiliriz: "Melekleri, kullarndan dilediine, emrinden olan ruh ile indirir: nsanlar "Benden baka ilh yoktur, benden korkun" diye uyarrm." (Nahl, 16/2), "O'nu, Ruhu'l-Emn indirdi. Senin kalbine; uyarclardan olman iin." (u'ar, 26/193-194).

Kyamet gnnn zelliklerinden bazs da udur:

"O gn onlar ortaya karlar. Onlardan hibir ey Allah'a gizli kalmaz. Bugn mlk kimindir? Tek ve Kahhr olan Allah'n." Yani kavuma gn ki o gn onlar aktadrlar, kendilerini da, tepe, bina gibi herhangi bir ey gizleyip rtemez. nk yer dmdzdr. Onlar, apak halde kabir1 erinden kacaklardr. Kullarn, dnyadayken iledikleri amellerden gizli ya aa ak hibirisi Allah'a gizli kalmaz. Nitekim bir dier ayette yle buyurul-maktadr: "O gn hesap iin Allah'a arz olunursunuz. Sizden hibir sr, Allah'a gizli kalmaz." (Hakka, 69/18).

O gn mutlak mlk ve kapsaml hkmranlk, tek ve bir olan, kullar zerinde ve her eye kudretiyle kahr-u galebe sahibi olan Allah'ndr. O, onlara lmle, sonra da kapsaml diriltile galebe etmitir. Burada bu husus, Allah Teal'nm sorduu bir soru eklinde gelmitir ki, mana zihinlere iyice yerlesin: "Bugn mlk kimindir?" Yani kyamet gn. Bu soruya hi kimse cevap veremez. Bizzat Allah Teal cevap verir ve yle buyurur: "Tek ve Kahhr olan Allah'n."

Ksacas, Allah Teal burada kyamet gnnn drt zelliini zikretmektedir: Kavuma gn olmas, btn mahluktn Allah Teal'nn huzurunda akta olmas ve kendilerini hibir eyin gizleyememesi, amellerden hibir eyin Allah'a gizli kalmad bir gn olmas -bu tehdidin maksad Allah Teal'nn btn mahlukt toplad zaman herkese kendi hesabna gre muamele edeceini karlk vereceini vurgulamaktr. Kii hayr ilemise hayr, er ilemise er grecektir- ve o gn mutlak mlkn Allah Teal'ya ait olmas.

Daha sonra Allah Teal, kyamet gn iin 5. ve 6. zellikleri zikretmekte -ki bunlar Allah'n, yarattklar arasnda verdii hkmnde adalet, fazlu kerem ve rahmet sahibi olduunu aklayan hususlardr- ve yle buyurmaktadr:

"Bugn herkes ne kazandysa onunla karlanacak. Bugn hakszlk yoktur. phesiz ki Allah hesab arabuk grendir." Yani bu kyamet gn, herkesin, hayr veya er olarak ne ilemise o amelinin karln alaca, hi kimseye, ne sevabnda azaltma, ne de azabnda artrma gibi herhangi bir hakszlk yaplmayaca gndr. Allah (c.c), kullarn dnyada iledikleri amellerin hesabn arabuk grendir. Dolaysyla btn mahluktn hesab, sanki bir tek kiinin hesab grlr gibi arabuk grlecektir. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Sizin yaratlmanz ve diriltilme-niz, bir tek kiinin yaratlmas ve diriltilmesi gibidir." (Lokman, 31/28), "Bizim buyruumuz yalnz bir tektir. Gz ap yumma gibidir." (Kamer, 54/50). nk Allah Teal tefekkre muhta deildir, O'nun ilmi her eyi kuatmtr, zerre miktar ey bile O'na gizli deildir. te yandan hesabn arabuk grlmesinin burada zikredilmesi, balama son derece uygundur. nk burada Allah Teal, o gn kimseye hakszlk edilmeyeceini beyan buyurmu, ardndan da hesabn arabuk grleceini belirtmitir. Bu da insanlarn mstehak olduklar eyin o anda kendilerine ulaacana dellet etmektedir.

Mslim, Sahh'inde, Ebu Zerr (r.a.)'den, hesap grlrken zulm yaplmayacan beyan eden yle bir hadis rivayet etmektedir: "Rasulullah (s.a.), Rabbinden naklettii bir hadis-i kudsde yle buyurdu: "Ey Kullarm! Muhakkak ki ben zulm kendime haram ettim; onu sizin aranzda da yasaklanm kldm. O halde zulmetmeyin. (...) Ey Kullarm! Grdnz karlk ancak sizin amellerinizdir ki ben onlar sizin zerinize sayarm ve daha sonra onlarn tam karln size veririm. Dolaysyla kim (ahirette) hayr bulursa Allah Tebareke ve Teal'ya hamd etsin. Kim de bundan bakasn bulursa, bakasn deil, kendi nefsini knasn."

Kyamet Gnnn Dier rktc Ve Korkun zellikleri:

18- Onlar yaklaan gne kar uyar. Zira o gn yrekler, gamla dolu, grtlaklara dayanmtr. Zalimlerin ne bir dostu, ne de dinlenebilecek bir araclar vardr.

19- Allah gzlerin hain bakn ve gslerin gizledii dnceleri bilir.

20- Allah adaletle hkmeder. O'nun dnda taptklar ise hibir eye hkmedemezler. nk hakkyla iiten ve kemaliyle gren yalnz Al-

21- Onlar yeryznde gezip dolamadlar m ki, kendilerinden ncekilerin akbetinin nasl olduunu grsnler? Onlar, kuvvet ve yeryzndeki eserleri itibariyle bunlardan daha stnd. Byleyken Allah onlar gnahlar yznden yakalad. Onlar Allah'n azabndan bir koruyan da olmad.

22- nk onlar, peygamberleri kendilerine apak deliller getirdikleri halde kabul etmemilerdi. Bu yzden Allah onlar yakalad. Zira O, kavidir, cezas etin olandr.

Aklamas:

"Onlar yaklaan gne kar uyar. Zira o gn yrekler gamla dolu, grtlaklara dayanmtr." Yani Ey Peygamber! man etmeleri ve artk irki terketmeleri iin kfirleri kyamet gnyle korkut. O yle bir gndr ki, sanki kalpler korkudan yerlerinden oynam ve grtlaklara dayanacak kadar ykselmitir. O gn bu kalpleri tayanlarn, znt ve gamla dolu olduklarn gsteren bir manzaradr.

"Zalimlerin ne bir dostu, ne de dinlenebilecek bir araclar vardr." Yani bu durumdaki kfirler iin, ne faydas dokunacak bir yakn, ne de efaati kabul edilecek bir efaati vardr. Bu ayetten maksat kfirleri, kyamet gnnn dehetiyle korkutup sakmdrmaktr. Yine bu ayette, kyamet gn kfirlerin korkusunun daha da iddetleneceine iaret vardr. yle ki, onlarn kalpleri sanki grtlaklarna dayanm olacaktr. Bu ayetteki bir dier ak ifade de, mriklerin iddialarnn ve dncelerinin aksine o gn putlarn efaatlerinin sz konusu olamayacadr.

Her ne kadar insanlara gre kyametin gelmesi iin uzun bir zaman var ise de, hi phesiz kyamet gn gelmektedir ve her gelmekte olan, yakndr. Nitekim Allah Teal yle buyurmaktadr: "Saat yaklat, ay yarld." (Kamer, 54/1), "nsanlarn hesaplar yaklat." (Enbiy, 21/1), "Allah'n emri geldi. Artk onu acele istemeyin." (Nahl, 16/1), "Onu yakn grnce inkr edenlerin yzleri ktleti." (Mlk, 67/27).

Daha sonra Allah Teal onlara, ilminin ve dikkatinin muln bildirmekte ve yle buyurmaktadr:

"Allah gzlerin hain bakn ve gslerin gizledii dnceleri bilir." Yani Allah, kulun haram klnm bir eye ynelttii hain bak ve gnllerin gizledii hayrl olsun erli olsun her trl dnceyi ve hatta kiinin iinden geeni ve aklna geleni dahi bilir. Yani Allah Teal'nn ilmi tamdr, btn eyay kuatmtr. Dolaysyla insanlar Allah'n ilminden saknmal, Allah'tan hakkyla haya etmeli, Ona kar hakkyla takva gstermeli ve Allah'n kendisini grdn bilen kiinin tavryla O'nun emirlerini gzetmelidirler. Zira Yce Allah hain baklar bilir, isterse bu bak, bir anlk olsun. Yine Yce Allah, gnllerin gizledii srlar ve gizli eyleri de bilir.

bni Abbas (r.a) bu ayet hakknda yle demitir: "Buradaki hain bak udur: Bir adam, iinde ev halknn ve gzel bir kadnn bulunduu bir eve girer veya yanlarnda gzel bir kadnn bulunduu bir ailenin yanndan geerken, o ailenin fertlerinin haberi olmadan o kadna gz ucuyla bakar. Onlar farkna vardklar zaman gzn o kadndan ayrr. Onlar habersiz olunca yine bakar ve onlar anlaynca yine bakn yine ondan ayrr. Allah Teal bilir ki o adam kalbinden, "Keke bu kadnn her yerini grsem." diye geirir.

"Allah adaletle hkmeder." Yani Allah Teal, adil hkmle hkmeder ve gzellie gzellikle, ktle ktlkle karlk verir; herkese, hayr veya er neyi hak etmise onu gsterir.

"O'nun dnda taptklar ise hibir eye hkmedemezler. nk Semt Basr olan yalnz Allah'tr." Yani onlarn, Allah dnda kulluk ettikleri putlar herhangi bir hkm vermeye muktedir deildirler. Yani hibir hkm veremezler, hibir eye malik deildirler. nk onlar hibir ey bilmezler ve hibir eye g yetiremezler. O halde kendisine kulluk edilmesi gereken, her eye kadir olan ve kendisine hibir ey gizli kalmayan Allah'tr. Zira Allah, kullarnn sylediklerini hakkyla iiten, onlarn yaptklarn tam anlamyla grendir ve onlara kyamet gn hak ettikleri karl verecek olandr.

Bu ayet, onlarn sz ve fiilleri zerine, Allah Teal'nm onlara azap edeceini bildiren bir tehdit iermekte, putlara ve Allah'a ortak yaplm dier varlklara kulluk etmenin ne kadar bo i olduunu aka bildirmekte ve kendileriyle alay etmektedir. nk herhangi bir gc bulunduu sylenemeyen bir varln, hkm vereceinden ya da veremeyeceinden sz edilemez.

Bunlar, ahiret azabyla korkutmann ifade edildii ayetlerdir. Bundan sonra ise Allah Teal onlar dnya azab ile korkutmakta ve yle buyurmaktadr:

"Onlar yeryznde gezip dolamadlar m ki, kendilerinden ncekilerin akbetinin nasl olduunu grsnler? Onlar, kuvvet ve yeryzndeki eserleri itibariyle bunlardan daha stnd. Byleyken Allah onlar gnahlar yznden yakalad. Onlar Allah'n azabndan bir koruyan da olmad." Burada Allah Teal onlar, bakalarnn bana gelenden ibret almaya yneltmektedir. Yani Ey Muhammed! Senin peygamberliini yalanlayan o mrikler yeryznde hi gezip kendilerinden nce kfr zere yaayan ve peygamberleri yalanlayan kimselerin sonunun nasl olduunu ve nasl bir azap ve gazaba uradklarn grmediler mi? Oysa o gemi kavimler, Mekke kfirleri ve benzerleri gibi u anda hayatta olan kimselerden daha kuvvetli ve yeryznde kkler, saraylar yapmak, kentler kurmak ve uygarlklar oluturmak gibi eserler brakmak bakmndan daha ileri idiler.

Allah onlar, gnah ve masiyetleri sebebiyle helak etti. Onlar iin, kendilerinden azab savacak bir yardmc da olmad. u anda hayatta olan kfirler iin de durum byledir. Gemi mmetlerin bana gelen bu durum, btn zamanlarn kfirleri iin ak bir sakmdrmadr.

Bu ayetin bir blmnnde anlatlan hususlarn benzeri u ayetlerde de mevcuttur: "Onlara, size vermediimiz servet ve kuvveti vermitik." (Ah-kf, 46/26), "Topra alt st etmiler ve onu, bunlarn imar ettiklerinden daha ok imar etmilerdi." (Rm, 30/9).

Daha sonra Allah Teal, onlarn helak edililerinin sebebini zikretmekte ve yle buyurmaktadr:

"nk onlar, peygamberleri kendilerine apak deliller getirdikleri halde kabul etmemilerdi. Bu yzden Allah onlar yakalad. Zira O, kavidir, cezas etin olandr." Yani onlarn yakalanmalarnn ve helak edilmelerinin sebebi u idi: Onlara gelen peygamberler, kendilerine ak deliller getirmilerdi. Ancak onlar bu peygamberleri ve getirdikleri delilleri inkr ettiler. Bunun zerine Allah da onlar helak ve alt st etti. Muhakkak ki Allah, byk kuvvet sahibidir ve iddetle yakalar. O yapmay murad ettii her eyi yapar, kendisini hibir ey aciz brakamaz. O'nun, isyan eden herkese yaataca azap elimdir, iddetlidir ve ac vericidir. O halde ey kfirler ve isyankrlar! Bakalarnn durumundan ibret ve ders aln. Zira akll kii, bakasnn durumundan ibret alandr.

Hz. Musa le Firavun Ve Haman Kssas -I- srailoullar'nn Azab, Hz. Musa'ya lm Tehdidi:

23- Andolsun biz Musa'y ayetlerimizle ve apak bir hccet ile gnderdik;

24- Firavun'a, Haman'a ve Karun'a. "Bu, yalanc bir bycdr." dediler.

25- Onlara katmzdan hakk getirince, "Onunla beraber inananlarn oullarn ldrn, kadnlarn sa brakn!" dediler. Fakat kfirlerin tuza hep boa kar.

26- Firavun dedi ki: "Brakn Musa'y ldreyim de, Rabbine yalvar-sn. nk ben onun, dininizi deitireceinden yahut yeryznde fesat karacandan korkuyorum."

27- Musa dedi ki: "Ben, hesap gnne inanmayan her kibirliden, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a snrm."

Aklamas:

"Andolsun biz Musa'y, ayetlerimizle ve apak bir hccet ile gnderdik." Yani Allah'a yemin olsun ki, biz Musa'y, beyaz el, asa gibi dokuz mucize ile ve ayn zamanda ak bir hccet ve kuvvetli bir burhan ile gnderdik.

Musa'y, Msr kral Firavun'a, onun veziri Haman'a ve ann en zengini olan Karun'a gnderdik. Ancak onlar Musa hakknda, "Muhakkak ki o, sihirbaz, aldatc, cinlenmi, gz boyayc ve kendisini Allah 'm gnderdii yolundaki iddiasnda yalancdr." dediler. Nitekim Allah Teal yle buyurmaktadr: "te byle. Onlardan nce de ne kadar eli geldiyse mutlaka, byc veya cinlenmi" dediler. Bunu birbirlerine tavsiye mi ettiler? Dorusu onlar azgn bir topluluktur." (Zriyt, 51/52-53).

Burada sadece bu azgn kiinin zikredilmesinin sebebi udur: nk bunlar, Hz. Musa'y yalanlayanlarn elebalar idiler, dierleri bunlara tabi idi. Zorbalarn genel tavr, hakk ve doruyu gsteren delillere ve manta kulak asmamak ve kuvvete bavurmaktr. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Onlara katmzdan hakk getirince." yani kendisini Allah Teal'nm onlara gnderdiine dellet eden kesin burhan getirince. Bu burhan, Hz. Musa'nn aikr ve zahir mucizeleridir.

"Onunla beraber inananlarn oullarn ldrn, kadnlarn sa brakn" dediler." Yani o azgnlar dediler ki: Erkekleri ldrp kadnlar brakmak eklindeki uygulamay yeniden yrrle koyun ki oalmasnlar ve durumlar zayflasn. Bu, Hz. Musa'nn peygamber olarak gnderilmesinden itibaren, erkeklerin ldrlp kadnlarn braklmas eklinde cereyan eden ikinci uygulamadr. ll uygulama ise Hz. Musa dnyaya gelmeden nce gerekletirilmiti. Bu ilk uygulama, Hz. Musa'y ortadan kaldrmak ve kendilerine stnlk salamasnlar diye srailoullar'n hor ve hakir klp saylarn azaltmak maksadyla yaplmt. Ama Allah Teal, onlarn tuzaklarn kertti ve plnlarnn baarya ulamasna izin vermedi. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr:

"Fakat kfirlerin tuza hep boa kar." Yani onlarn, srailoullar'nn saysn azaltmak eklindeki tuzak ve maksatlar, ziyan olmaktan ve boa gitmekten baka bir anlam ifade etmedi ve onlar iin hibir fayda salamad. Zira onlar srailoullar'n ldrmeye ilk baladklar zaman bunun bir faydas olmad ve Musa hayatta kald. Ayn ekilde bu soykrm yeniden uygulamaya koymalar da bir fayda vermeyecek ve zafer inananlarn olacak!

Ancak bu kez Hz. Musa'y ldrme karar daha bir kesin alnmtr. Yce Allah yle buyuruyor:

"Firavun dedi ki: "Brakn Musa'y ldreyim de Rabbine yalvarsn." Yani Firavun, kavmine yle dedi: "Beni brakn! Musa'y ldreyim. O da, kendisini bize gnderdiini iddia ettii Rabbine dua etsin de, gc yetiyorsa benim onu ldrmeme mani olsun Ben ona aldrmyorum." Bu ifadenin zahiri, Hz. Musa'nn Rabbine duasyla alay edildiini anlatmaktadr.

Hz. Musa'nn ldrlmek istenmesinin sebebini Allah Teal yle beyan buyurmaktadr:

"nk ben onun, dininizi deitireceinden yahut yeryznde fesat karacandan korkuyorum." Yani ben onun, sizin bana ve putlara kulluk etmek eklinde izlediiniz din tavrnz deitireceinden ve sizi sadece Allah'a kulluk etmeyi ngren kendi dinine sokacandan, yahut insanlar arasna ihtilf ve fitne sokacandan, bylece dmanlklarn ve ekimelerin oalacandan, toplumsal alkant ve bunalmlarn yaylmasndan endie ediyorum. Firavunun bu szleri, onun, halkn din deitirmesi neticesinde kendisi lehine alan kurulu dzenin, statkonun deieceinden duyduu korkuyu ortaya koymaktadr.

Firavun, kuvvet ve zorbalyla bu ekilde byklenince, Hz. Musa Allah'a snm ve yle demitir:

"Ben, hesap gnne inanmayan her kibirliden, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a snrm." Yani Hz. Musa, Firavun'un "Brakn Musa'y ldreyim." eklindeki szn duyunca yle dedi: Ben, Fira-vun'dan ve onun gibi hakka boyun emeyip byklenen, ululuk taslayan, dirilme, hesap ve ceza gnne inanmayan her kfir mcrimden Allah'a snr ve Ondan medet beklerim.

Burada Hz. Musa'nn, hem kibir, hem de ceza gnne inanmama zelliklerini bir arada temsil eden birisinden Allah'a sndn gryoruz. nk bu iki zellik, Allah'a ve>Onun kullarna kar cret sahibi olanlarn ortak vasflardr. Hz. Musa, "Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz..." demekle kavmini, Firavun'un ve onun gibi olanlarn errinden Allah'a snmada kendisiyle birlikte davranmaya tevik etmektedir.

Ebu Musa (r.a.)'dan gelen bir hadiste bildirildiine gre Hz. Peygamber, bir kavmin errinden endie ettii zaman, "Allah'm! Biz, bunlarn ktlklerinden sana snrz ve onlarn dmanlklarn seninle savarz." diye dua ederdi.

Hz. Musa le Firavun Ve Haman Kssas -- Firavun Ailesinden Bir Mmin Ve Onun Hz. Musa'y Mdafaa Etmesi

28- Firavun ailesinden, imann gizleyen mmin bir adam dedi ki: "Rabbim Allah'tr dedii iin bir adam ldryor musunuz? Oysa o size Rabbinizden apak deliller getirmitir. Eer yalanc ise, yalan kendi zararnadr. Ve eer doru sylyorsa, size vaad ettiklerinin bir ksm olsun banza gelir. phesiz Allah, ar giden, yalanc kimseyi doru yola iletmez."

29- "Ey kavmim! Bugn mlk sizindir. Buraya siz hakimsiniz. Fakat Allah'n hm bize gelip atarsa kim bize yardm eder?" Firavun dedi ki: "Ben size, hangi grte bulunuyorsam, ondan bakasn iaret etmiyorum ve ben sizi ancak doru yola gtryorum."

30- Mmin olan dedi ki: "Ey kavmim! Ben zerinize, nceki topluluklarm gn gibi bir gnn gelme-* lf, f t sinden korkuyorum."

31- "Nuh kavminin, Ad ve Semud'un ve onlardan sonrakilerin durumu gibi. Allah, kullarna zulmetmek is-

32- "Ey kavmim! Sizin iin o barp arma gnnden korkuyo-

arkanz dnp kaars-ama sizi Allah'tan kurtaracak kimse yoktur. Allah kimi artrsa, artk ona yol gsteren olmaz."

34- "Daha nce Yusuf da size ak deliller getirmiti. Onun getirdiklerinden de kukulanp duruyordunuz. Nihayet o lnce, "Allah ondan sonra peygamber gndermez." dediniz. te Allah, ar giden pheci kimseleri byle artr."

35- "Onlar ki, kendilerine gelmi bir delil olmad halde Allah'n ayetleri hakknda tartrlar. Bu gerek Allah indinde, gerek iman edenler yannda byk bir nefretle karlanr. te Allah, her kibirli zorbann kalbini byle mhrler."

Aklamas:

"Firavun ailesinden, imann gizleyen mmin bir adam dedi ki: "Rab-bim Allah'tr, dedii iin bir adam ldryor musunuz? Oysa o size, Rab-binizden apak deliller getirmitir." Yani Firavun'un yaknlarndan ve devlet adamlarndan bir kimse yle dedi: "Rabbim Allah'tr" demekten baka bir gnah olmayan birisini nasl ldrrsnz? Oysa o size apak mucizeler ve peygamberliine ve doru szllne dellet eden deliller getirmitir. Bu, ldrlmesini gerektiren bir durum deildir. Bunun zerine Firavun, o adamn yapt savunmadaki doruluu sebebiyle Hz. Musa'y l-drmeyip, geri durdu.

bni Ebi Htim'in rivayetine gre bni Abbas (r.a.) yle demitir: "Firavun ailesi iinde, bu adam, Firavun'un kars ve "Ey Musa! leri gelenler seni ldrmek iin aralarnda konuuyorlar" (Kasas, 28/20) diyen kii hari baka iman eden olmamtr."

Gerekten "Rabbim Allah'tr, dedii iin bir adam ldryor musunuz?" sznn, Firavun zerinde byk bir etkisi olmutur. Hz. Ebu Bekir de, Rasulullah (s.a.)' bomaya alan Ukbe b. Ebi Mu'ayt'a bu cmleyi tekrarlamt. Buhari, Sahihinde Urve b. Zbeyr'den yle dediini rivayet etmitir: "Abdullah b. Amr b. As (r.a.)'a, "Bana mriklerin Rasulullah (s.a.)'a yapt en iddetli muameleyi haber ver." dedim. yle dedi: "Rasulullah (s.a.) Kabe'nin bir kesinde namaz klarken Ukbe b. Ebi Mu'ayt birden kageldi ve Rasulullah (s.a.)'n omuzunu tuttu; elbisesini boynuna dolad ve kuvvetle skt. O anda Ebu Bekir (r.a.) geldi ve onun omuzundan tutarak Hz. Peygamberden uzaklatrd. Sonra da yle dedi: "Rabbim Allah'tr dedii iin bir adam ldryor musunuz? Oysa o size, Rabbinizden apak deliller getirmitir."

Bezzr ve -Fedilu's-Sahbe adl eserinde- Ebu Nu'aym da Hz. Ali (r.a.)'den yle rivayet etmilerdir: "Ey insanlar! nsanlarn en cesaretlisinin kim olduunu bana haber verin." Orada bulunanlardan biri, "Sen" dedi. Hz. Ali yle mukabele etti: "Ben, benimle mbareze (teke tek mcadele) eden herkesin hakkndan gelmiimdir. imdi siz bana insanlarn en cesurunun kim olduunu syleyin." Orada bulunanlar, "Bilmiyoruz. Kimdir?" dediler. Hz. Ali yle cevap verdi: "Ebu Bekir'dir. Rasulullah (s.a.)' grdm. Kurey kendisini yakalamt. "lhlar bir tek ilh yapan sen misin?" diyerek ona vuruyor ve kendisini hrpalyorlard. Allah'a yemin olsun ki, Ebu Bekir dnda hi kimse buna mdahale etmedi. Sadece o "Yazklar olsun size! "Rabbim Allah'tr, dedii iin bir adam ldryor musunuz?" diyerek mriklerden kimine vuruyor, kimini itiyor ve kimini de hrpalyordu." Daha sonra Hz. Ali zerinde bulunan hrkay kaldrd ve sakal slanana kadar alad. Daha sonra yle dedi: "Syleyin bana, Firavun ailesinden mmin olan kimse mi daha hayrldr, yoksa Ebu Bekir mi?" Oradakiler sustular. "Cevap vermeyecek misiniz? Alah'a yemin olsun ki, Ebu Bekir'in bir an bile Firavun ailesinin mmin kiisinden daha hayrldr. Bu, imann gizleyen birisidir. Byle olduu halde Allah Teal onu Kitabnda vmtr. Ebu Bekir ise imann aa vurmu ve bu yola maln cann koymutur."

Daha sonra Firavun ailesinden olan mmin kii, grn desteklemek iin alt hccet daha getirmitir. Yce Allah yle buyuruyor:

1- "Eer yalanc ise, yalan kendi zararnadr. Ve eer doru sylyorsa, size vaad ettiklerinin bir ksm olsun banza gelir." Yani eer bu adam davasnda yalanc ise, yalannn vebal ve gnah kendi boynunadr. Allah onu dnyada da ahirette de cezalandrr. Bu nedenle onu brakn. Eer davasnda doru szl ise ve siz ona muhalefet ederseniz, size vaad ettii dnyev ve uhrev cezalarn bir ksm olsun sizin banza gelecektir. u halde onu ve kendilerini imana armas zerine ona ittiba eden kavmini serbest brakn.

Bu adamn burada "...size vaad ettiklerinin bir ksm olsun banza gelir." diyerek Hz. Musa'nn vaatlerinin "bir ksmnn" onlarn bana gelebileceini sylemesinin sebebi, Hz. Musa'nn onlara hem dnya, hem de ahiret azab vaad etmi olmasdr. Nitekim onun vaad ettiklerinin bir ksm onlarn bana gelmitir de. Anlatlmak istenen udur: Onun size vaad ettii azabn hepsi banza gelmese bile, size vaad olunan azabn en azndan bir ksm olsun banza gelir. O azabn bazsnda bile sizin helakiniz vardr.

2- "phesiz Allah, ar giden yalanc kimseyi doru yola iletmez." Yani ayet Musa (a.s.) sznde ar giden ve haddini aan, peygamberlik davasnda yalanc birisi ise, Allah onu ak deliller getirmeye muktedir klmaz ve kendisini mucizelerle desteklemez. Eer o, Allah'a yalan sylyor ve iftira ediyorsa, Alah onu da ehlini de mahcup eder. Dolaysyla sizin onu ldrmeye ihtiyacnz yoktur.

3- "Ey kavmim! Bugn mlk sizindir. Buraya siz hakimsiniz. Fakat Allah'n hm bize gelip atarsa kim bize yardm eder?" Yani ey kavmim! Allah size bu geni mlk ihsan eylemitir ve sizler, Msr topranda sra-iloullar zerinde hakim ve galip durumdasnz. yleyse Allah'a rket-mek ve O'nun elisini tasdik etmek suretiyle bu nimetin gereini yapn ve eer elisini yalanlayacak olursanz, Allah'n size gelecek olan gazabndan saknn. ayet Allah'n azab bize gelecek olursa, ona mani olacak kimdir?

Bu mmin kiinin burada "bize gelip atarsa" ve "kim bize yardm eder" diyerek kendisini de onlara katmasnn sebebi, kendisini onlardan gstermek, onlara yapt nasihatte kendisinin de onlarla ortak olduunu ve yapmak istediinin, nasihatini tutsunlar diye ancak onlardan ktl defetmek olduunu anlatmaktr.

Ancak Firavun, bu nasihati kaamak yollu bir tavrla reddetmi, kendisinin kavmine kar bu adamdan daha samimi bir nasihatte bulunduu grntsne brnmtr. Yce Allah yle buyuruyor:

"Firavun dedi ki: "Ben size, hangi grte bulunuyorsam, ondan bakasn iaret etmiyorum ve ben sizi ancak doru yola gtryorum." Yani Firavun, o mmin kiiye cevaben yle dedi: "Ben, kendim iin doru grdm bir eyden bakasn size iaret ediyor deilim. Sizi doru yoldan bakasna armyor ve sevketmiyorum. O yol baar, kurtulu ve galibiyet yoludur ki, Musa'nn ldrlmesinden gemektedir. Firavun, "Ben size, hangi grte bulunuyorsam, ondan bakasn iaret etmiyorum." demekle yalan sylemi ve iftirada bulunmutur. Zira Hz. Musa'nn getirdii risale-tin doruluu tahakkuk etmiti. Yine Firavun, "Ve ben sizi ancak doru yola gtryorum." eklindeki sz de yalandr. Yani ben sizi hak, doruluk ve irad yolundan bakasna aryor deilim. Ne var ki onun bu yalanclna ramen, srf nfuz ve saltanat sahibi olduu iin kavmi ona itaat etmiti. Allah Teal yle buyurmaktadr: "Firavunun buyruuna uydular. Oysa Firavunun buyruu doruya iletici deildi." (Hd, 11/97), "Firavun, kavmini saptrd, doru yola iletmedi." (T-h, 20/79). Buhari ve Mslim, Ma'kl b. Yesr (r.a.)'dan rivayet ettikleri sabit bir hadiste yle gelmitir: "Allah'n, bir toplumun bana geirdii ve tebasn aldatp, onlara ihanet eder durumdayken len hibir kul yoktur ki, Allah ona cennetin kokusunu haram klm olmasn. Cennetin kokusu ise beyz yllk yoldan hissedilir."

4- "Mmin olan dedi ki: "Ey kavmim! Ben zerinize, nceki topluluklarn gn gibi bir gnn gelmesinden korkuyorum. Nuh kavminin, Ad kavminin ve Semud'un ve onlardan sonrakilerin durumu gibi." Yani bu mmin ve salih adam kavmini, Allah'n dnya ve ahiretteki azabndan sakndrd. Szlerine, onlar dnyev azapla korkutarak balad ve yle dedi: Ey kavmim! Eer Musa'y yalanlayacak olursanz, gemite peygamberlerinin karsnda ayr bir hizip tekil eden ve kendilerine gelen elileri yalanlayan kavimlerin bana gelenlerin benzeri bir azaba uramanzdan korkuyorum. Nitekim Nuh kavmi, d, Semud ve onlardan sonra gelen Lt kavmi gibi kavimlerin bana Allah'n azab gelmiti de onlar, ne kendilerine yardm edecek birisini, ne de kendilerini himaye edecek bir koruyucu bulabilmilerdi. Bu ayette geen "durumu gibi" ifadesi, "azapta onlarn hali gibi" veya "peygamberleri yalanlamaya yeltenmedeki halleri gibi" anlamndadr.

"Allah, kullarna zulmetmek istemez." Yani Allah, kullarn zulme sokmay murad etmez. Bu itibarla onlar gnahsz olduklar halde helak etmez. Onlar, ancak iledikleri gnahlar, kendilerine gelen peygamberleri yalanlamalar ve onlarn emrine muhalefet etmeleri sebebiyle helak eder.

Daha sonra Allah Teal, onlar ahiret azabyla korkutmakta ve yle buyurmaktadr:

5- "Ey kavmim! Sizin iin o barp arma gnnden korkuyorum. O gn arkanz dnp kaarsnz, ama sizi Allah'tan kurtaracak kimse yoktur." Yani ey kavmim! Ben, s^in iin kyamet gnnn dehetli manzaralarndan kurtarmas iin birbirinizden bararak yardm istediiniz veya cehennemliklerin cennetliklere, cennetliklerin de cehennemliklere bard o zamann azabndan korkuyorum. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Cennet halk, ate halkna seslendi: "Rabbimizin bize vaad ettiini biz gerek bulduk. Siz de Rabbinizin size vaad ettiini gerek buldunuz mu?" (Ahzb, 7/44), "Ate halk, cennet halkna, "Suyunuzdan veya Allah'n size verdii rzktan biraz da bizim zerimize aktn." diye seslendiler." (Ahzb, 7/50).

Yine sizin iin, ateten kaarak drt bir yana dalacanz veya atee gtrlmek zere toplandnz yerden ayrlarak kaacanz o gnn azabndan korkuyorum. O gn siz ne bir koruyucu, ne Allah'n azabna engel olacak, ne de sizi himaye edecek birisini bulamazsnz. Bu da onlarn muhatap olduu tehdidi tekit eden bir ifadedir.

"Allah kimi artrsa, artk ona yol gsteren olmaz." Yani Allah kimi saptrr, kendisine tevfik vermez ve rdn ilham etmezse, artk o kimse iin Allah'tan baka doru yola ve cennete gtrecek bir yol gsterici olmaz.

6- "Daha nce Yusuf da size ak deliller getirmiti. Onun getirdiklerinden de kukulanp duruyordunuz. Nihayet o lnce, 'Allah ondan sonra peygamber gndermez." dediniz." Yani size unu hatrlatrm ki, peygamberleri yalanlamak size dedelerinizden ve babalarnzdan kalma bir tutumdur. Zira Allah size, yani Msr'da yaayan babalarnza, Musa (a.s.)'dan nce de bir peygamber gndermiti ki o, Ya'kub olu Yusuf (a.s.)'dur. O size, doruluunu gsteren apak mucizeler ve Allah'n dinini aklayan apak ayetler getirmiti. Siz hem onu, hem de ondan sonra gelen elileri yalanladnz ve apak delillerden phe duymaya devam ettiniz. Hatta Yusuf b.

Ya'kub (a.s.) ld zaman, ondan sonra eli geleceini de inkr ettiniz. Bu suretle hem onun hayatnda, ona kar, hem de o ldkten sonra gelen dier elilere kar kfir oldunuz. Bu durum, sizdeki bu peygamberleri yalanlama, elilere kar inatla direnme ve onlar inkr etme tavrnn, babadan oula geen bir tavr olduunu gstermektedir.

"te Allah, ar giden pheci kimseleri byle artr." Yani arl sebebiyle Allah'a kar ok masiyet ileyen, bunu gitgide oaltan, kalbinden Allah'n dinine kar phe besleyen ve Allah'n birlii, mjdesi ve tehdidi konusunda kuku iinde bulunan kimsenin iinde bulunduu durum, bu dallet ve kt gidiat iinde bulunann durumu gibidir.

Daha sonra Allah Teal, ar giden bu phecilerin zelliklerini zikretmekte ve yle buyurmaktadr:

"Onlar ki, kendilerine gelmi bir delil olmad halde Allah 'in ayetleri hakknda tartrlar. Bu (durum) gerek Allah indinde, gerek iman edenler yannda byk bir nefretle karlanr." Yani o ar giden pheci kimseler onlardr ki, Allah'n ayetleri hakknda onlar iptal etmek iin -herhangi bir ak hccet ve delilleri olmad halde- mcadele ederler, hakka kar batl ile muharebe ederler. Bu mcadele gerek Allah Teal, gerekse mminler nazarnda buzu bytmtr. nk bu, batla dayanan ve asl esas olmayan bir mcadeledir. Allah'n kzgnl, isyan edenleri azaba sokmasdr. Mminlerin kzgnl ise, kfirleri terketmek ve onlarla ilikiyi kesmektir.

"te Allah, her kibirli zorbann kalbini byle mhrler." Yani Allah, o ar giderek hak ile mcadele edenlerin kalbini nasl mhrlemise, hakka ittiba etmeyerek kibirlenen ve zayf kimseleri zelil klarak boyunduruklar altna alan, onlara ihanet ederek haksz yere canlarna kyan zorba kimselerin kalbini de ayn ekilde mhrler. a'b ve bakalar bu ayet hakknda yle demilerdir: "Bir kimse, iki kiinin canna kymadka ces-sar (zorba) saylmaz." Katde ise, "Haksz yere cana kymak, zorbalk gstergesidir." demitir. Muktil de "mtekebbir", tevhidi kabul etmeyerek b-yklenen, "cebbar" ise hak olmayan konularda zorba" eklinde gr belirtmitir. Bu durumdaki bir kimse, ilk haliyle Allah'a dmanlk eder, ikinci haliyle de Allah'n yarattklarna kat davranr.

Hz. Musa le Firavun Ve Haman Kssas -- Firavun'un, Hz. Musa le Alay Etmek Ve Onun Peygamberliini nkr in Onun lhn Aramas

36- Firavun dedi ki: "Ey Haman! Ba- na yksek bir kule yap da, o sebep-

37- Gklerin sebeplerine kp Mu- sa'nn ilhna bakaym. nk ben onu yalanc sanyorum. Bylece

vun'un dzeni baka deil, ancak hsran da d.

Aklamas:

"Firavun dedi ki: "Ey Haman! Bana yksek bir kule yap da, o sebeplere erieyim. Gklerin sebeplerine kp Musa'nn ilhna bakaym. nk ben onu yalanc sanyorum." Yani mmin kiinin Hz. Musa hakknda yapt savunmay dinledikten sonra Firavun, veziri Haman'a yle dedi: Ey Haman! Bana grkemli, atafatl ve yksek bir bina yap. Ola ki bu bina sayesinde gklerin sr kaplarna ularm. Onlara ulatm zaman Musa'nn ilhn aratracam. Firavun bu szyle, Hz. Musa ile alay etmekten ve onun peygamberliini inkrdan baka bir eyi amalyor deildi. Daha sonra bu tavrn, yle diyerek tekit etmitir: Ben yle zannediyorum ki Musa, benden baka bir ilh olduu ve o ilhn kendisini bize peygamber olarak gnderdii iddiasnda mutlak bir yalancdr. Firavun bu szleriyle, kavminin kfrde kalmasn ve onlarn sadece kendisinin ilh olduuna inanmalarn temin edebilmek ve onlar istedii ekilde ynlendirebilmek iin onlarn kafasn kartrmak ve hakk batlla bulandrmak amacn gtmektedir.

Firavun'un bu szleri, Hz. Musa'nn, kendisini Allah'n ona gnderdii yolunda sylediklerini yalanladnn ak delilidir. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr:

"Bylece yapt kt i, Firavun'a gzel gsterildi ve o, yoldan karld. Firavun'un dzeni baka deil, ancak hsranda idi." Yani ahmakln, kaln kafalln ve kt anlayn bu ekilde ssl gsterilmesi gibi, zorba Firavun'a da, irk, yalanlama, azgnlkta ve tuyanda devam etme gibi yapt ktlk ve iledii kabahat ssl gsterildi. Yani eytan, kt amelini ona ssl gsterdi ve bu suretle onu yolun dorusundan ve hidayetten saptrd; onu hak ve adalet yolundan mahrum etti. Firavun'un tuza ve hilesi baka deil ancak hsran ile sonlanmtr. nk btn varl, istedii herhangi bir eyi gerekletiremeden sahipsiz ve babo kalmtr.

Ksacas Firavun ve benzerlerinin yapt ey, paygamberleri yalanlayan sapknlarn yaptdr ve bunlarn kfr, dallet ve sapknlklarnn akbeti helak ve hsrandr. Firavun'un, insanlar Hz. Musa'ya imandan alkoymak iin buvurduu tedbirler boa km, zayi olmu ve herhangi bir fayda vermemi eylerdir.

Hz. Musa le Firavun Ve Haman Kssas -IV- M'min Kiinin, Kavmine Nasihate Devam Etmesi

38- Mmin kii dedi ki: "Ey kavmim! Bana uyun, sizi doru yola gtre-yim."

39- "Ey kavmim! Bu dnya hayat ancak fani bir elencedir. Ahiret ise ebed olarak durulacak yerdir."

40- "Kim bir ktlk yaparsa, ancak onun kadar cezalanr, ama erkek ve kadndan her kim, mmin olarak iyi amelde bulunursa, onlar cennete girerler ve orada kendilerine hesapsz rzk verilir."

41- "Ey kavmim! Neden ben sizi kurtulua ardm halde, siz beni atee aryorsunuz?"

42- "Siz beni, Allah'a nankrlk etmeye ve bilmediim eyleri O'na ortak komaya aryorsunuz, bense sizi, O Azz ve Gaffar olana aryorum."

43- "Sizin beni ardnz eye kesinlikle ne dnyada ne de ahirette davet olmaz. Bizim dnmz Al-lah'adr. Ar gidenler, ite onlar

44- "Benim size sylediklerimi ya-

45- Allah onu, onlarn kurduklar tuzaklarn ktlklerinden korudu ve Firavun ailesini, azabn en kts kuatt:

46- Onlar sabah akam o atee sunulurlar. Kyamet koptuu gn de, "Firavun ailesini azabn en etinine sokun." denilecek.

Aklamas:

"Mmin kii dedi ki: "Ey kavmim! Bana uyun, sizi doru yola gtre-yim." Yani Firavun ailesinden olan mmin kii, kavmine nasihat ederek yle dedi: Ey kavmim! Size sylediim ve sizi ardm eyde bana uyun ki sizi doru yola, hayr ve selmet yoluna gtreyim ki bu, Musa'nn getirdii Allah'n dinine ittibadr.

Bu ifadede, Firavun ve ailesinin gittii yolun azgnlk, dallet ve bozgunculuk yolu olduunun anlatm da vardr.

Daha sonra o mmin kii, kavmini, dnya nimetlerine aldanmaktan ve dnya ssne kaplmaktan sakndrm ve yle demitir:

"Ey kavmim! Bu dnya hayat ancak fani bir elencedir. Ahiret ise ebed olarak durulacak yerdir." Yani ey kavmim! Bu dnya hayat, kendisinden az bir sre istifade edilen geici bir elenceden baka bir ey deildir. Bir sre sonra zail olur ve lmle biter. Ahiret ise ebed kalma yeridir. Zira oras zevali olmayan daim ve baki bir hayatn yaanaca yerdir ve oradan baka bir dnyaya gei de yoktur. Orada insanlar ya nimetler, ya da ate iindedir. Bunlarn dnda nc bir k yoktur. u halde mutlu kii, nimetlere ulamak iin alan kimsedir. nk ahiretteki nimetler daimdir. Ayn ekilde orada azap da daimdir.

Bu ayet, yakn bir gelecekte yok olacak ve zeval bulacak olan dnyann zelliini anlatmakta, daim ve baki olan ahiret hayatn mjdelemektedir.

Daha sonra Allah Teal, kullarn nasl birbirinden ayrldn ve ahi-rette amellere nasl karlk verileceini aklamakta ve rahmet ynnn, azap ynne baskn olduuna iaret ederek yle buyurmaktadr:

"Kim bir ktlk yaparsa, ancak onun kadar cezalanr; ama erkek ve kadndan her kim mmin olarak iyi amelde bulunursa, onlar cennete girerler ve orada kendilerine hesapsz rzk verilir." Yani kim bir masiyet olan ilerden birini ilerse, Allah'n adaletinin bir tecellisi olarak ahirette ancak iledii ma'siyetin misliyle kendisine ceza verilir. Kim de salih amel ilerse -ki salih amel, Allah'n emrine uyup nehyinden kanmaktr- ve Allah' ve Rasulleri'ni tasdik ederse, bakalar deil, ite byle kimseler cennet ehlidir ve onlar cennetin nimetlerinden ve rzklarndan, herhangi bir l olmakszn ve iledikleri amel ile llmeksizin -Allah'tan bir fazl-u kerem, nimet ve rahmet olarak- kat kat istifade ederler.

Bu ayet, gnahn cezasnn sadece kendi miktarnca olacann, iyiliin karlnn ise hesaptan hari olduunun ve iyiliin miktarnca olmayacann delilidir. Yine bu ayet, slm Hukuku'nda "cinayetler" bal altnda ele alman fiillerin hkmleri konusunda da byk bir esas tekil etmektedir. Zira misliyle mukabelenin meru ve misilden fazlasnn gayri meru olmas, bu ayetin gereidir. Yani nefisler ve mallar konusundaki cinayetler hakknda gerekli olan, ya -hububat gibi misi ile llen hususlarda- misi ile veya -ev eyas, mal, inci ve mcevherat gibi kyen olan (kymetle llen) hususlarda- kymet iledir.

Daha sonra szkonusu mmin kii, kavmini Allah'a davet etme iini daha bir tekitli olarak tekrarlamakta ve orta bulunmayan Allah'a imann aa vurarak yle demektedir:

"Ey kavmim! Neden ben sizi kurtulua ardm halde, siz beni atee aryorsunuz?" Yani ey kavmim! Size ne oluyor? Bana haber verin! Ne oluyor ki, ben sizi, Allah Teal'ya iman, sadece orta olmayan Allah'a kulluk ve Rabbinizin katndan size gnderilen peygamberleri tasdik etmek suretiyle ateten kurtulua ve cennete girmeye ardm halde, siz ise benim, irk komam ve putlara kulluk etmemi istiyor ve bu suretle beni, cehennemliklerin amellerini ilemeye aryorsunuz?

Daha sonra bu kii, her iki davet trn yle aklyor: "Siz beni Allah'a nankrlk etmeye ve bilmediim eyleri O'na ortak komaya aryorsunuz, bense sizi, O Azz ve Gaffar olana aryorum." Yani siz beni gerekten ok tehlikeli bir ie aryorsunuz ki o, bilgisizce Allah'a kar kfir olmak, O'na, ilhl konusunda hibir delil bulunmayan eyleri ortak komaktr. Bunlarn Allah'a ortak olduklar konusunda ben, kabul edilebilir herhangi bir bilgiye de sahip deilim. Bense sizi, izzet, kudret, hkmranlk, ilim, irade, balama ve azap etme gc gibi ilhlk sfatlaryla muttasf bir mabuda iman etmeye aryorum. u halde O'na iman edin ki O sizi balasn ve size izzet versin. Zira O, kfredenlerden intikam alma konusunda galip ve kuvvet sahibidir; kendisine iman edip, tevbe edenlerin gnahn balamadaki izzet ve byklnde ise Gaffar'dr, ok balaycdr.

Daha sonra bu kii, onlarn arlarnn rtlmesi ve tuttuklar yolun yanllnn ortaya konmas konusunda sylediklerini tekit ederek unlar sylemektedir:

"Sizin beni ardnz eyin kesinlikle ne dnyada ne de ahirette davet olamaz." Yani aklen ve vaka olarak hak, sahih ve sabit olmutur ki, sizin beni ardnz putlar, kendilerine dua edene ne dnyada, ne de ahirette cevap verebilir! nk o putlar iitmeyen ve grmeyen, ne bir fayda, ne de bir zarar verebilen cansz varlklardr. Nitekim dier baz ayetlerde Yce Allah yle buyurmaktadr: "Allah' brakp da, kyamet gnne kadar kendisine cevap veremeyecek eylere yalvarandan daha sapk kim olabilir? Oysa onlar bunlarn yalvardklarndan habersizdirler. nsanlar Allah 'm huzurunda toplandklar gn onlara dman olurlar ve onlarn kendilerine tapmalarn tanmazlar." (Ahkf, 46/5-6), "Eer onlar arsanz, sizin armanz iitmezler. itseler bile size cevap veremezler. Kyamet gn de sizin ortak komanz inkr ederler." (Ftr, 36/14).

"Bizim dnmz Allah'adr. Ar gidenler, ite onlar ate halkdr." Yani uras kesin bir vakadr ki, bizim dnp gideceimiz yer, lm ve ahi-ret yurdunda dirilile Allah Teal'nn huzurudur. Orada her insan kendi amelinin karln grecektir. Masiyetlerde ar gidenler ve ok isyan edenler, Allah'n tayin ettii snrlar aanlar, irke, putperestlie ve kfre dalm olanlar, ite onlar, atee gidecek ve arlklar -Allah Teal'ya irk komalar- sebebiyle orada ebed kalacak olan ate halkdr.

Daha sonra bu kii, gelecei dndren, gzel bir ifadeyle konumasn tamamlamakta ve yle demektedir:

"Benim size sylediklerimi yaknda hatrlayacaksnz. Ben iimi Allah'a havale ediyorum. phesiz Allah, kullar grr." Yani yaknda benim size hitaben sylediim, nasihat, hatrlatma, aklama, emir ve yasak ihtiva eden bu szlerimin doru olduunu, pimanln fayda vermeyecei bir vakitte bileceksiniz. Ne ki ahirette iddetli azap sizi kuatm olacak. Ben, Allah'a tevekkl ediyor ve beni, sizinle ilikimi kesmemden ve sizinle aramzda oluan dmanlktan dolay bana gelecek her trl ktlkten korumas iin Ondan yardm istiyorum. Zira Allah, kullarn hakkyla grr, onlarn yaptklarndan hakkyla haberdardr. Dolaysyla hidayete mste-hak olanlar hidayete erdirir, saptrlmaya mstehak olan da saptrr. Kuvvetli hccet, tamA hikmet ve hkmn yrtecek kudret onundur. Mu-katil yle demitir: "Bu mmin kul, daha sonra kap bir daa snd, kavmi onu bir trl ldremedi."

Daha sonra Allah Teal, bu ifadesi gzel cesur mmin kiinin sonunu haber vermekte ve yle buyurmaktadr:

"Allah onu, onlarn kurduklar tuzaklarn ktlklerinden karada ve Firavun ailesini azabn en kts kuatt Yani Allah onu dnyada, kendisini ldrmek iin kurduklar tuzan ktlklerinden korudu ve onu tpk Hz. Musay koruduu gibi- Firavunun ktlnden kurtard; ahirette de onu ateten korudu ve cennette ona nimetler ihsan buyurdu. Firavun ve kavminin zerine ise azabn en ktsn indirdi; onlar dnyada topluca suda bouldular, ahirette de atete azap edilecekler.

Ardndan Allah Teal, bu kt azab aklamakta ve yle buyurmaktadr:

"Onlar sabah akam o atee sunulurlar. Kyamet koptuu gn de, "Firavun ailesini azabn en etinine sokun." denilecek." Yani Firavun ve kavminin ruhlar, onlar ldkten sonra ve kyamet gelmeden nce Berzah aleminde kyamet kopana kadar sabah akam atee sunulurlar. Kyamet gn geldii zaman da onlarn ruhlar ve bedenleri atete bir araya gelecek ve meleklere, "Firavun ailesini cehenneme sokun." denecek ki, oradaki azap, daha fazla elem verici ve daha byk bir ceza olacaktr.

Buhari, Mslim ve daha bakalar bni mer (r.a.)'den yle rivayet etmilerdir: "Rasulullah (s.a.) yle buyurdu: "Biriniz ld zaman, ahirette kalaca yer kendisine sabah akam arzedilir. Eer o kimse cennetliklerden ise, cennetliklerden olduunu bilecek., cehennemlik ise cehennemliklerden olduunu bilecek ve kendisine, "Allah seni kyamet gn diriltene kadar senin yerin burasdr." denecek."

bni Mesud (r.a.), Hz. Peygamber'in yle buyurduunu rivayet etmitir: "Firavun ailesinin ve onlar gibi olan kfirlerin ruhlar, sabah akam atee arz edilir ve kendilerine, "te buras sizin meskeninizdir. denilir. Yine bni Mesud (r.a.)'dan gelen bir dier rivayette -ki az yukarda da gemiti-yle denmitir: "Onlarn ruhlar, siyah kularn karnlarnda, her gn -sabah akam olmak zere- iki kere cehenneme gtrlrler. te onlarn cehenneme sunulmas budur."

Bu ayet ve zikrettiimiz hadisler, kabirde Berzah azabnn hak olduunun ispat konusundaki temel dayanaklardr. Kabir azab seksiz phesiz bir hak ve gerektir. Buhari, Hz. Aie (r.a.)'nin yle dediini rivayet etmitir: "Rasulullah (s.a.)'a kabir azabn sordum. "Evet, kabir azab haktr." buyurdular." Ne var ki bu ayette, bedenlerin de kabirde ruh ile birlikte azap greceine ve ac ekeceine dellet yoktur. Bu hususa ancak snnet dellet etmektedir; "Evet, kabir azab haktr." eklinde biraz nce zikretii-miz hadiste olduu gibi. Ayn ekilde bu ayet, Berzah aleminde sadece kfirlerin azap greceine dellet etmektedir. Bu, mminlerin de gnahlar sebebiyle kabirde azap grmelerini gerektirmez. Ancak bu husus, daha nce zikrettiimiz hadislerden anlalmaktadr. Bununla birlikte, kabirdeki azap da trl trldr. Buna bni Eb Htim'in ve -Ms/ed'inde- Bez-zr'n bni Mesud (r.a.)'dan rivayet ettii u hadis dellet etmektedir:

"Mslman olsun kfir olsun, iyilik yapan hibir iyi kul yoktur ki Allah kendisine mkfat vermemi olsun." Bizler, Y Rasulallah" dedik, "Allah'n kfire verdii mkfat nedir?" yle buyurdu: "Eer kfir, yaknlaryla irtibat halinde bulunmu (sla-i rahim yapm), sadaka vermi yahut gzel bir amel ilemise Allah ona mal, evlt, shhat ve benzeri mkfatlar verir." Bizler, "Kfirin ahiretteki mkfat nedir?" diye sorduk, "Azaptan daha hafif bir azap (daha az azap)" buyurdu ve "Firavun ailesini azabn en etinine sokun." ayetini okudu.

Kfr Liderleri le Onlara Tabi Olanlar Arasnda Cehennemde Geen Tartma:

47- Atein iinde birbirleriyle tartrlarken, zayf olanlar, byklk taslayanlara dediler ki: "Biz size uymutuk. imdi siz, bu atein ufak bir parasn bizden savabilir misiniz?"

48- Byklk taslayanlar da dediler ki: "Hepimiz onun iindeyiz. Allah, kullar arasnda byle hkm verdi."

49- Atetekiler, cehennemin bekilerine dediler ki: "Rabbinize dua edin de, hi deilse bir gn bizden azab biraz hafifletsin."

50- Bekiler dediler ki: "Elileriniz size ak deliller getirmezler miydi?" "Evet." dediler. Bekiler dediler ki: "yleyse yalvarn. Kfirlerin yalvarmas hep kmazdadr."

Aklamas:

"Atein iinde birbirleriyle tartrlarken, zayf olanlar, byklk tasla-yanlara dediler ki: "Biz size uymutuk. imdi siz, bu atein ufak bir parasn bizden savabilir misiniz?" Yani ey peygamber! Nasihat, ve ibret olsun diye kavmine, cehennemlik kfirlerin ateteyken yaptklar tartmay hatrlat ki Firavun ve kavmi de onlar arasndadr. Orada zayflar ve uyan durumunda olanlar, peygamberlere ittiba etmekten byklenen ve insanlarn iman etmesini engellemek iin hileler/tuzaklar kuran o lider ve nderlere derler ki: Bizler, sizlerin tabileri idik. Sizin dnyadayken bizi ardnz kfr ve dallete, size itaat ederek rabet gstermitik. Sonuta size tabi olmamz dolaysyla atee girdik. imdi atein bir miktarn veya parasn bizden savabilir misiniz? Yahut onu bizden alarak yklenir misiniz? Liderler bu soruya, Allah Teal'nn zikrettii ekilde yle cevap verirler:

"Byklk taslayanlar da dediler ki: "Hepimiz de onun iindeyiz. Allah, kullar arasnda byle hkm verdi." Yani byklk taslayanlar, mus-taz'aflara yle dediler: Hem biz, hem de siz toptan cehennemdeyiz. Byleyken biz sizi bu azaptan nasl kurtarabiliriz? Eer bu azabn bir miktarn olsun savma kudretinde olsaydk, onu kendimizden savardk. Allah hkm verdi ve Onun verdii hkm adil olup, kullar arasnda hkmran olandr. Allah Teal, kullardan bir ksmnn cennete, bir ksmnn ise azaba girmesine hkmetti ve biz azaptakilere de azab -her birimizin mstehak olduu lde- taksim etti. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Hepsi iin bir kat fazla azap vardr. Ama siz bilmezsiniz." (A'rf, 7/38).

Zayf olanlar, kfrn elebalarndan mit kesince, bu sefer de cehennem bekilerine ynelir ve onlardan, kendileri iin dua etmelerini isterler. Allah Teal yle buyurmaktadr:

"Atetekiler, cehennemin bekilerine dediler ki: "Rabbinize dua edin de, hi deilse bir gn bizden azab biraz hafifletsin." Yani kfirlerden oluan cehennemlikler, cehennemin bekilerine ve grevlilerine -ki onlar ate ehlini azaplandrmakla grevli meleklerdir- yle dediler: Rabbiniz Allah'a dua edin. Olur ki sizin Allah indinde bize araclk yapmanzla Allah azabmzn bir gnlk miktarn hafifletir. Onlarn bu yola bavurmalar, Allah Teal'nm, kendilerinin dualarna karlk vermeyeceini ve szlerini dikkate almayacan bilmelerindendir.

Cehennem bekileri, onlarn bu taleplerini, kendilerini delil ile balayarak ve azarlar tarzda yle reddederler: Allah Teal buyuruyor ki:

"Elileriniz size ak deliller getirmezler miydi?" Cehennem bekileri, cehennem ehline yle derler: Dnyadayken elileriniz size, Allah'n birliini gsteren ve kt akbete dmekten saknmanz gerektiini ispat eden ak hccet ve delillerle gelmemi miydi? "Kendi aranzdan, Rabbinizin ayetlerini size okuyan ve sizi bu gnnzle karlaacanz hakknda uyaran eliler gelmedi mi?" (Zmer, 39/71).

"Evet" dediler." Cehennem ehli yle dedi: Evet bize eliler gelmiti. Ama biz onlar yalanladk ve gerek getirdikleri hccetlere, gerekse kendilerine inanmadk.

Onlar, bu itirafta bulununca, cehennem bekileri, alayl bir tavrla onlara yle derler:

"yleyse yalvarn. Kfirlerin yalvarmas hep kmazdadr." Yani cehennem bekileri, ate ehline yle dedi: Durum sizin belirttiiniz gibi olduuna gre, bizzat dua edin. Zaten biz Allah'a kar kfir olan ve kendilerine ak hccetlerle geldikten sonra peygamberleri yalanlayan kimseler iin dua etmeyiz. Biz sizlerden uzaz. Daha sonra cehennem bekileri, cehennem ehline, Allah'a ve Onun peygamberlerine kar kfir olanlarn duasnn hibir faydasnn olmayacan haber verirler. Zira Allah'a ve Onun peygamberlerine kar kfir olanlarn duas, ancak ve ancak zayi olmada, butlanda ve yok olup gitmededir; kabul ve karlk grmez.

Tirmizi ve daha bakalar Ebu'd-Derd (r.a.)'dan yle rivayet etmilerdir: "Cehennem ehline yle bir alk verilir ki, ektikleri azaba denk olur. Bunun zerine bu alktan kurtulmak iin yardm isterler. Kendilerine Da-r' (bir eit dikenli ve pis kokulu bitki) ile yardm yaplr. Bu yiyecek, yiyeni ne besler, ne de aln giderir. Onlar onu yerler, ancak bu yiyecek onlarn aln gidermez. Bunun zerine yine yardm isterler ve kendilerine, boaza dizilen bir yemekle yardm yaplr. Onlar da bunu yer ve tkanrlar. Dnyada, boaza dizilen yiyecekleri su ierek hazmettiklerini hatrlayarak bu defa iecek iin yardm isterler. Bunun zerine onlara, demir engellerle Hamim (kaynar su) verilir. Bu iecek, yzlerine yaklat zaman yzlerini yakar. Karnlarna gidince de, barsaklarn ve karnlarnda bulunan her eyi para para eder. Bunun zerine cehennem ehli, yle diyerek meleklerden yardm isterler: "Rabbinize dua edin de hi deilse bir gn bizden azab biraz hafifletsin." Melekler ise onlara yle cevap verirler: "Elileriniz size ak deliller getirmezler miydi?" "Evet" dediler. Melekler dediler ki: "yleyse yaluarn. Kfirlerin yalvarmas hep kmazdadr."

Dmanlarna Kar Dnyada Ve Ahirette Peygamberlere Yardm Edilmesi:

51- Elbette biz elilerimize ve iman edenlere, hem dnya hayatnda hem ahitlerin ahitlie duracakla-

r gnde yardm ederiz.

53- Andolsun biz Musa'ya hidayet verdik ve srailoullar'na o Kitab'

miras kldk.

54- O, saduyu sahiplerine yol gsterici bir ttr.

55- imdi sen sabret. nk Allah'n vaadi gerektir. Gnahlarnn balanmasn iste. Akam sabah Rabbini hamd ile tebih et.

56- Kendilerine gelmi hibir delil olmadan Allah'n ayetleri hakknda tartanlar var ya, onlarn gslerinde asla eriemeyecekleri bir byklk hevesinden baka bir ey yoktur. Sen Allah'a sn. nk Se-m', Basr olan O'dur.

Aklamas:

"Elbette biz elilerimize ve inananlara, hem dnya hayatnda hem ahitlerin ahitlie duracaklar%gndeyardm ederiz." Yani biz, kendilerini dmanlarna kar galip ve onlar kahredici klmak suretiyle elilerimizi ve mminleri destekleriz. Bu, hem dnya hayatnda byledir, hem de ahirette, meleklerden, peygamberlerden ve mminlerden oluan ahitlerin, elilerin tebli grevlerini yerine getirdii, kavimlerinin de onlar yalanladklar konusunda ahitlik yaptklar zaman bu ahitlik ile kendisini gsterecektir.

Dnya hayatndaki yardm ya manevi yardmdr, ya da somut bir yardmdr. Manevi yardm, hccet ve burhan gndermek suretiyle yahut kendilerini vmek ve ta'zim etmek suretiyle ya da mevkilerini yceltmek, hakimiyet ve g vermek yahut da dinin yaylmas suretiyle olur. Hz. Davud ve Hz. Sleyman'a, kendilerini yalanlayanlara kar yardm edilmesi ve Hz. Peygamber'e, kendisini yalanlayan kavmine kar yardm edilmesi ve kendisinin Arap yarmadasnda devlet ve hakimiyet sahibi klnmas byledir. Somut yardm ise, peygamberleri yalanlayanlarn kahredilmesi ve kendilerinden intikam alnmas suretiyle olur. Hz. Nuh'un kavmi ile Fira-vun'un denizde boulmas, Kurey'in ileri gelenlerinin Bedir'de ldrlmesi ve mallarnn ganimet olarak alnmas byledir. ntikam bazan da lm sonras olur. E'iya (a.s)'n kavmi tarafndan ldrlmesinden sonra zalimlerin o kavme musallat klnmas ve Hz. Zekeriyya'nm olu Hz. Yahya'nn ldrlmesi hadisesinde, onunla birlikte kfirlerden 70 bin kiinin ldrlmesi byledir.

Ahirette yardm ise, mkfat derecelerinin yceltilmesi, cennette ikramlara muhatap klnmas ve peygamberlerle arkadalk nasip edilmesidir. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Kim Allah'a ve Rasul'e itaat ederse, ite onlar, Allah'n nimet verdii peygamberler, sddklar, ehitler ve salihlerle beraberdir. Onlar ne gzel arkadatr!" (Nisa, 4/69). Yine ahiret-teki yardmn bir dier tr de, m"minlere kendi amellerinin, kfirlere de kendi amellerinin gereince muamele edilmesidir. Nitekim bir sonraki ayette bu husus dile getirilmektedir:

"O gn zalimlere mazeretleri fayda vermez. Onlar iin lanet ve yurtlarn en kts vardr." Yani ahitlerin ahitlik edecei o kyamet gnnde mriklerin mazeretleri kabul edilmeyecektir. nk onlarn mazeretleri geersizdir, pheleri kymetsizdir; onlar iin rahmetten kovulma ve uzaklama vardr, onlar iin kt bir kalma yeri ve ahirette meydana gelecek olan eylerin en erlisi vardr ki o, ate ve cehennemde elim bir azaptr.

Peygamberlere dnya ve ahirette verilecek yardm zikredildikten sonra Allah Teal, dnyada yaplan yardmn bazlarnn zikrine gemekte ve yle buyurmaktadr:

"Andolsun biz Musa'ya hidayet verdik ve srailoullar'na o Kitab' miras kldk. O, saduyu sahiplerine yol gsterici bir ttr." Yani Allah'a yemin olsun ki, biz Musa'ya Tevrat ve peygamberlik verdik. Tevrat, Musa'nn kavmi iin er' hkmler ve hidayet ihtiva ediyordu. Ayn zamanda onun peygamberlii, Yed-i Beyza, Asa gibi ak mucizelerle de teyit edilmiti. Musa'dan sonra da Tevrat' srailoullar'nn yannda baki kldk, onu sonra gelenler iin miras braktk. Bu, onlar iin bir hidayet, sahih ve selim akl sahipleri iin bir t idi. Nitekim Allah Teal yle buyurmaktadr: "Gerekten Tevrat' biz indirdik. Onda yol gsterme ve nur vardr. Kendilerini Allah'a vermi peygamberler, onunla Yahudiler'e hkm verirlerdi." (Mide, 5/44).

Kendilerine yardm edilecei hususu, peygamberler hakknda kesin olduuna gre, onlara den ancak sabretmektir. Bu sebeple Allah Teal, peygamberine de sabr emretmekte ve yle buyurmaktadr:

"imdi sen sabret. nk Allah'n vaadi gerektir. Gnahlarnn balanmasn iste. Akam sabah Rabbini hamd ile tebih et." Yani durum byle olduuna -peygamberlere ve onlarn tabilerine yardm edilecei kesinlemi olduuna- gre ey Rasul, mriklerin eziyetlerine kar -senden nceki elilerin yapt gibi- sabret. Zira sabrn sonu hayrdr ve insanlara kar seni koruyan ve sana yardm eden Allah'tr. Allah'n, gerek yardm konusunda, gerekse dier konularda varit olan vaadi haktr, sabittir ve O', bu vaadinden asla caymaz. Bunun yannda -daha yerinde olan davran, sevabn fazlasn terketmek gibi eylerden dolay ilediin- gnahtan balanmay dile. Ya da mminlere nasl istifar edileceini gstermek ve onlarn seni rnek almalar iin istifar et. Zira Allah senin gemi ve gelecek gnahlarn balamtr. Bir de gndzn sonlarnda ve gecenin balarnda Allah' hamd ile tenzih etmeye devam et. Buradaki "Akam sabah Rabbini hamd ile tebih et." ayetinden muradn, "ki vakitte ikindi namazn ve sabah namazn kl." veya "Be vakit namaz kl." demek olduu da sylenmitir. Nitekim Allah Teal yle buyurmaktadr: "Gndzn iki tarafnda ve geceye yakn saatlerinde namaz kl." (Hd, 11/114.)

Bu, mmet asndan sabrn ve istifarn zaruret olduunun delilidir. Burada Hz. Peygamber (s.a.)'e hitap edilmesinin sebebi, onun vesilesiyle btn mmete retmektir. Yine bu ayet, Allah' tebih ve Ona hamde veya farz namazlar klmaya devamn gerektiine delildir. Bu ayette tevbe ve mafiret dilemenin amelden nce zikredilmi olmasnn sebebi hakknda u sylenebilir: Halisane yaplm tevbe olmadan amel kabul edilmez. Tevbe, Hz. Peygamber'in derecesi gz nnde bulundurulduu zaman Onun hakknda gnah olan "daha yerinde ve daha faziletli olan davrann terki" sebebiyle de yaplr. Evl ve efdal olan davrann terki, Hz. Peygam-ber'den bakas hakknda ise gnah deildir.

Daha sonra ilhi beyan, mriklerin Allah Teal'nn ayetleri hakknda mcadele etmesinin sebebini aklamaya gemekte ve Yce Allah yle buyurmaktadr:

"Kendilerine gelmi hibir delil olmadan Allah'n ayetleri hakknda tartanlar var ya, onlarn gslerinde asla eriemeyecekleri bir byklk hevesinden baka bir ey yoktur." Yani kendilerine Allah'tan gelmi herhangi bir delil bulunmad halde Kur'an'm ayetleri hakknda mcadele ve mnakaa edenler ve hakk batl ile savmaya kalkanlarn kalbinde hakk kabule ve onun hakknda dnmeye yanamalarn engelleyen bir byk-lenme, bbrlenme ve Hz. Muhammed (s.a.)'e stn gelme arzusu ile O'nun ardndan liderlik ve peygamberliin kendilerine kalmas arzusundan baka bir ey yoktur. Ne var ki onlar bu hedeflerine ulaacak deillerdir; bunu elde edemeyecek ve muratlarna nail olamayacaklardr. Aksine hakkn bayra daima dimdik ayakta, batln takipilerinin sz ve fiilleri ise ayaklar altnda olacaktr. Daha ksa bir ifadeyle; mriklerin Hz. Peygamberi yalanlamalarnn sebebi, nefislerinde bulunan kibir ve hasettir ve onlar umduklarn gerekletiremeyecek, arzularna ulaamayacaklardr.

"Sen Allah'a sn. nk Semi', Basr olan O'dur." Yani Allah'n ayet-leriyle mcadele eden o mstekbirlerin batl davalarndan korunmann yolu, onlarn errinden Allah'a snmak, O'na iltica etmek ve onlarn tuzaklar karsnda O'ndan yardm istemektir. Zira O, onlarn szlerini hakkyla iitici, yaptklarn hakkyla grcdr. Hibir gizlilik O'na gizli deildir; O onlar gzetlemektedir ve onlar yakn bir gelecekte kahr-u galebe ile malup edileceklerdir.

Allah'n Varlnn, Kudretinin Ve Hikmetinin Delillerinden Birka:

57- Elbette gkleri ve yeri yaratmak, insanlar yaratmaktan daha byk bir hadisedir. Fakat insanlarn ou bilmezler.

58- Krle gren, iman edip de iyi amellerde bulunanlarla ktlk yapan bir olmaz. Ne kadar az dnyorsunuz!

59- O saat mutlaka gelecektir. Bunda asla phe yoktur. Fakat insanlarn ou inanmazlar.

60- Rabbiniz buyurdu ki: "Bana dua edin, duanz kabul edeyim. Bana kulluk etmeye tenezzl etmeyenler, hor ve hakir olarak cehenneme girecektir."

61- Allah sizin iin, iinde dinlene-siniz diye geceyi, grmeniz iin gndz yaratandr. phesiz Allah, insanlara ltufkrdr. Fakat insanlarn ou kretmezler.

62- te, her eyin yaratcs olan Rabbiniz Allah budur. O'ndan baka hibir ilh yoktur. Nasl da evriliyorsunuz?

63- te Allah'n ayetlerini kasten inkr edenler de byle evriliyorlard.

64- Allah arz size durulacak yer, g de bina yapan; sizi ekillendiren, ekillerinizi de gzel yapan ve sizi gzel rzklarla besleyendir. te Rabbiniz Allah budur. Alemlerin Rabbi olan Allah, ne ycedir!

65- O, diridir, O'ndan baka ilh yoktur. Dini yalnz kendisine halis klarak O'na yal var in. Hamd, alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.

Aklamas:

1- "Elbette gkleri ve yeri yaratmak, insanlar yaratmaktan daha byk bir hadisedir." Yani gklerin, yerin ve biralardaki alemlerin, feleklerin, yldzlarn ve insanlar iin yaratlan dier eylerin var edilmesi, insanlarn nefislerinin gerek yoktan, gerekse ikinci kez (ahirette) yaratlmasndan daha byk ve azametli bir itir. Btn bunlar yaratan, bunlardan daha kk ve kolay eyleri yaratmaya da tabiatiyle kadirdir. Burada, insanlarn

kulland lekte bir kyaslama ve takdirle anlatm vardr. Yoksa Allah Teal iin yoktan var etmek de, yaratt bir varla tekrar hayat vermek de ayndr. Hal byleyken ldkten sonra dirilmeyi nasl inkr edersiniz? Nitekim Allah Teal yle buyurmaktadr: "Gkleri ve yeri yaratan, onlarn benzerlerini yaratamaz m?" (Y-Sn, 36/81), "Gkleri ve yeri yaratan, bunlar yaratmakla yorulmayan Allah 'in, lleri diriltmeye da kadir olduunu grmediler mi? Evet, O her eye kadirdir." (Ahkaf, 46/33).

Ne var ki insanlarn ou, Allah'n kudretinin azametini bilmiyorlar, bu kahredici hccet karsnda dnmyorlar. Bu, Allah'n kurdeti hakknda burada zikredilen ilk delildir.

Daha sonra Allah Teal, gafil olan ve hakka kar batl iddialarla mcadele eden kimseler iin bir misal zikretmekte ve onlar kre benzetmekte; dnen, ktlklerle mcadele eden kimseleri de, basiret sahibi olduklar iin gz grene benzetmekte ve yle buyurmaktadr:

"Krle gren bir olmaz." Yani hak karsnda batl iddialarla mcadele eden kimse ile hakkn mcadelesini yapan bir olmaz. Allah'n ayetleri ve beyanlar hakknda dnmeyen kfir, btn bunlar hakknda dnen ve t alan mmin ile bir olmaz. Bunlardan ilki, grme hassassiyetini kaybetmi kre benzerken, ikincisi, gzleri ak olan ve gren kimseye benzer. Onun iin de bu ikincisi, kinat hakknda dnr ve ibret alr. Krle gren arasndaki fark aktr.

"man edip de iyi amellerde bulunanlarla, ktlk yapan bir olmaz. Ne kadar az dnyorsunuz?" Yani ayn ekilde, iman edip salih amellerde bulunan iyi kimse ile kfr ve masiyet iinde bulunan kt kimse de bir olmaz. Hal byleyken insanlardan birou ne kadar az dnyor, bu rneklerden ne kadar az ibret alyor ve Rabb'lerine itaatkr iyi mminler ile Rabblerinin emrine aykr hareket eden facir kfirler arasndaki farkn idrakine ne kadar az varyor?

Kyametin varlnn imknn gsteren delili beyan ettikten sonra Allah Teal, bunun hemen arkasndan kyametin kesin bir ekilde vuku bulacan haber vermekte ve yle buyurmaktadr:

"O saat mutlaka gelecektir. Bunda asla phe yoktur. Fakat insanlarn ou inanmazlar." Yani kyamet gn gelmektedir ve onun geliinde, gerekleeceinde asla phe yoktur. O halde buna seksiz, phesiz ve kesin bir ekilde iman edin. Ancak insanlarn ou -ki onlar kfirlerdir- ldkten sonra dirilmeyi inkr eder, hatta onun varln yalanlarlar. nk onlarn anlaylarnda eksiklik ve kusur vardr ve akllar, hcceti idrak etmekte zaaf iindedir.

Allah Teal, kyametin hak ve doru olduunu ispat ettikten sonra, kyamet gnnde kurtuluu elde etmenin yolunu aklamakta -ki o, Yce Allah'a itaattir- ve yle buyurmaktadr:

"Rabbiniz buyurdu ki: "Bana dua edin, duanz kabul edeyim. Bana kulluk etmeye tenezzl etmeyenler, hor ve hakir olarak cehenneme girecektir." Yani Allah Teal haber vermektedir ki, eer kul, kendisine dua ve hakkyla ibadet ederse, ona icabet edecektir. Zira aada tahrici gelecek olan hadiste de buyurulduu gibi, "Dua, ibadetin zdr." Dua, kendi bana bir ibadettir. Dua, menfaatin gelmesi ve zararn savuturulmas isteidir. Allah'tan bakasna yaplan duann hibir faydas yoktur. Zira duaya karlk vermeye kadir olan, Allah Teal'dr. Kullarna, kendisine dua etmelerini emir buyuran, bizzat Yce Allah'tr ve kendilerine, dualarna icabet edeceini de vaad etmitir. O'nun vaadi ise haktr. Byklenerek, bir olan Allah Teal'ya dua ve ibadete tenezzl etmeyen kimseler, hor ve zelil kimseler olarak cehenneme gireceklerdir.

Bu ayet, dua ile kulluk emrini ve Allah'tan bir fazl-u kerem olarak kendilerine icabet edileceine dair ilhi vaadi ihtiva etmektedir. Yine bu ayet, byklk taslayarak Allah'a duaya tenezzl etmeyenler iin de iddetli bir tehdit iermektedir. Allah kerem sahibidir; kii kendisine dua ettii zaman onun duasna icabet eder, ayn zamanda da kendisinin byk ltfundan ve geni mlknden, muhta bulunduu dnya ve ahiret ileri konusunda talepte bulunmayan kimselere de gazap eder.

mam Ahmed, Edeb'l-Mfred'de Buhari, Hkim ve Snen sahipleri Tirmizi, Ebu Davud, Nes, bni Mace ve daha bakalar, Nu'mn b. Ber (r.a.)'den yle rivayet etmilerdir: "Rasulullah (s.a.) yle buyurdu: "Dua, ibadetin kendisidir." Sonra da Rasulullah (s.a.) u ayeti okudu: "Bana dua edin, duanz kabul edeyim..." Tirmiz de Enes b. Mlik (r.a.)'den yle rivayet etmitir: "Rasulullah (s.a.) yle buyurdu: "Dua, ibadetin zdr." Ancak bu rivayet zayftr. Bir dier hadiste de -ki sahihtir ve Hkim tarafndan bni Abbas'tan rivayet edilmitir- Peygamberimiz "ibadetin en efdali duadr." buyurmutur.

mam Ahmed ve Hkim de Ebu Hureyre (r.a.)'den yle rivayet etmilerdir: "Rasulullah (s.a.) yle buyurdu: "Kim Allah'a dua etmezse, Allah ona gazap eder." Yine mam Ahmed ile Bezzr'm naklettikleri bir dier rivayette de, "Kim Allah'tan istemezse, Allah ona gazap eder" buyurulmutur.

Daha sonra Allah Teal, kudretine dellet eden ve kullarna verdii nimetlerin dnlmesini isteyen baka deliller sralamakta ve yle buyurmaktadr:

2, 3- "Allah sizin iin, iinde dinlenesiniz diye geceyi, grmeniz iin gndz yaratandr." Yani Allah Teal, gece ile gndz, ardarda gelecek ekilde yaratm; geceyi, souk ve karanlk bir zaman dilimi olarak dinlenme, uyku, istirahat ve gndz gerekletirilen hayat faaliyetler iin g tazeleme zaman, gndz de gne vastasyla aydnlk klmtr ki, ihtiyalar grlebilsin, maiet temin edilebilsin, ticar, zira ve sna faaliyetler

yrtlebilsin, yolculuklar yaplabilsin ve kullarn maslahat iin bunlara benzer eylemler gerekletirilebilsin.

"phesiz Allah, insanlara ltufkrdr. Fakat insanlarn ou kretmezler. " Yani Allah Teal, gerek burada zikredilen nimetleri, gerekse hesaba gelmeyecek kadar snrsz dier nimetleri ile insanlara ltufkr olandr. Ancak insanlarn ounluu, bu nimetlere kretmez ve bunlar itiraftan geri dururlar. Bu ya -kfirlerde olduu gibi- bu nimetleri bilerek inkr suretiyle, ya da nimeti verene kretme borcunda bulunduklarn dnme-yip, ihmal etmek suretiyle olur ki bunu da cahiller yapar. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Hakikaten insan ok nankrdr." (Hacc, 22/66), "Dorusu insan, ok hakszlk edendir, ok nankrdr." (brahim, 14/34), "nsan, Rabbine kar ok nankrdr." (diyt, 100/6), "Kullarmdan kreden azdr." (Sebe1, 34/13).

Daha sonra Allah Teal, kendisinin tek ve yegne yaratc olduunu, bu sebeple kulluun da sadece kendisine yaplmas gerektiini belirtmekte ve yle buyurmaktadr:

4, 5- "te, her eyin yaratcs olan Rabbiniz Allah budur. O'ndan baka hibir ilh yoktur. Nasl da evriliyorsunuz?" Yani btn bu zikredilenleri yapan ve yaratan, bu nimetleri ihsan eden, mrebbi (geliimini salayan, yetitiren, idare eden) ve mdebbir olan (ekip eviren, belli bir dzen iinde hkmn yrten) Allah'tr. O'nun dnda baka bir Rabb yoktur. Her eyin yaratcs O'dur. Yaratma iinde kendisine herhangi bir varlk yardm etmi deildir. O, kendisinden baka ilh olmayan tek lh'tr. Byleyken O'na kulluk etmekten nasl evrilirsiniz, O'nu birlemekten nasl yan izer ve Allah' brakp da, kendisine bile ne fayda, na da zarar verebilen o putlara nasl ibadet edersiniz? O putlar ki, herhangi bir ey yaratmalar szkonusu deildir, tam tersine kendileri birer mahluktur!

Bu sapklk, kadim bir hastalktr. Yce Allah yle buyuruyor:

"te, Allah 'm ayetlerini kasten inkr edenler de byle evriliyorlard." Yani Allah'tan bakasna kulluk suretiyle kendisini gsteren bu evrilme ve dallet naslsa, Allah'n birliini inkr edenler, O'nun ayetlerini bile bile yalanlayp yok sayanlar ve ellerinden herhangi bir hccet ve burhan olmad halde, srf bilgisizliklerine ve nevalarna uyarak bu en salam ve doru yoldan sapanlar da aynen byle dallete dmlerdi.

Bu delillerin ardndan Allah Teal, kudretine ve hikmetine vurgu yapan bir dier delil daha eklemekte ve yle buyurmaktadr:

6, 7- "Allah arz size durulacak yer, g de bina yapan..." Yani yeryzn istikrar ve sebat yeri yapan O'dur. Orada binalar ve dier eyler yerleir. Canllar orada yaar ve lr; onun zerinde yrr ve her trl tasarruf ve faaliyette bulunurlar. Yine O, g de, alem iin korunmu, sabit ve kaim bir tavan yapmtr. O gk ne ker, ne de yarlp atlar. G de yldz ve gezegenlerle sslemitir.

Allah Teal, d alemle ilgili baz deliller (ki onlar, bu kinatta insan dndaki varlklardr ve gklerle yerin durumu ile gece ve gndzn durumu olmak zere ikidir) akladktan sonra, varln ve kudretini gsteren insann kendisinden delillere gemektedir ki, bunlar da insann suretinin ihdas, gzelletirilmesi ve insann gzel eylerden rzklandrlmas olmak zere tr:

8, 9- "Sizi ekillendirdi, ekillerinizi de gzel yapt. Ve sizi gzel rzk-larla besledi." Yani sizi en gzel surette, en mtenasip ekilde ve emsalsiz bir kvamda yaratt. Boyunuz ve dier organlarnz birbiriyle orantl ve maiet temini iin gerekli muhtelif alma ekilleri iin uygun. Yine O size, gerek yiyecek, gerekse iecek trlerinde en gzel ve leziz rzklar ihsan etti.

"te Rabbiniz Allah budur. Alemlerin Rabbi olan Allah ne ycedir!" Yani bu yce sfatlarla muttasf olan ve bu deerli nimetleri ihsan eden, kendisinden bakasnn Rabb'lie lyk" olmad Rabb'dr! nsanlarn ve cinlerin oluturduu alemlerin Rabbi olan Allah, orta, ocuu ve ei bulunmak gibi kendisine lyk olmayan noksan sfatlardan yce ve mnezzehtir.

Yce Allah, Tevhid-i Rububiyet'i ispat ettikten sonra Tevhid-i Uluhi-yet'in ispatna gemekte ve yle buyurmaktadr:

10- "O diridir, O'ndan baka ilh yoktur. Dini yalnz kendisine halis klarak O'na yalvarn." Yani evrende dilediince i gren ve