tekno-eb gelİyor · konya silah sistemleri fabrikasının, 17 aralık 2020’de faaliyete geçmesi...

8
ÜRETEN TÜRKİYE’NİN GAZETESİ /sanayigazetesi.com.tr /sanayigazetesi Yıl: 10 Sayı: 497 Fiyatı: 10 TL 13 Ocak - 19 Ocak 2020 01 GİRİŞİMCİYE 200 BİN TL Teknoloji tabanlı iş fikirlerini gerçekleştirmeleri için 200 bin TL’ye kadar geri ödemesiz sermaye desteği, eğitim ve mentorluk sunan TÜBİTAK Bireysel Genç Girişimci Programı’na (BİGG) başvurular başladı. ODTÜ TEKNOKENT, 2015 yılından bu yana devam eden TÜBİTAK Sermaye Desteği Programı 1. Aşama uygulayıcı kuruluşu olarak T-BİGG kapsamında giri- şimcilere destek olmaya devam ediyor. 7’nci dönemi gerçekleştirilecek olan T-BİGG Programının 2019 2. Çağrı dönemi için başvurular 14 Şubat’a kadar devam edecek. Girişimcilerin yenilikçi iş fikirlerinin ulusal ve uluslararası piyasada desteklenmesini amaçlayan BİGG programından yararlanmak isteyen girişimcilerin bazı şartlara uyması bekleniyor. Buna göre, programa ön başvuru tarihi itibariyle örgün öğrenim veren üniversitelerin; herhangi bir lisans programından bir yıl içinde mezun olabilecek durumdaki öğrenci, yüksek lisans veya doktora öğrencisi, lisans, yüksek lisans veya doktora derecelerinden birini en çok 10 yıl önce almış kişiler başvurabilecek. SANAYİNİN 2020 HEDİYESİ İzmir Kınık OSB’ye önemli bir yatırım gerçekleş- tirildi. Sektörlerin uzun yıllardır çözüm ortağı olan Dirinler Döküm, bölgeye adeta yeni yıl hediyesi oldu. Kınık OSB’den yer alan firma, yeni fabrikasının temelini yakın zamanda atacak. Önemli bir istihda- ma da kapı aralayacak bu yatırım ile ilgili protokol Kınık Belediye Başkanı ve Kınık OSB Başkan Vekili Sadık Doğruer, Kınık OSB Başkanı Ufuk Akgün ve Dirinler Döküm Yönetim Kurulu Başkanı Melih Dirin ile OSB Yönetim Kurulu üyelerinin katılımı ile Ege Bölgesi Sanayi Odasında imzalandı. OSD’DEN YOL HARİTASI Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün, “Yaşlı Araç Değişim Programı”yla ilgili önemli açık- lamalarda bulundu. Programın devreye alındığı Haziran 2018’den bu yana 400 binden fazla hurda aracın trafikten silindiğini vurgulayan Haydar Yenigün, teşvik ko- nusunda sürekliliğe gidilmesinden taraf olduklarını söyledi. Önemli istatistikler paylaşan OSD Başkanı Haydar Yenigün, dernek olarak hazırlanacak yol haritasına katkı sunma hedefinde olduklarını ifade etti. İşte, OSD Başkanı Yenigün’den sektörü canlandıracak öneriler... 03 04 Savunma, havacılık ve uzay alanlarında hizmet verecek olan Konya Teknoloji Endüstri Bölgesi, resmen ilan edildi. Bölge, kent ve ülke açısından en stratejik yatırımlardan biri olacak. ASELSAN’ın bir fabrikasının de yer alacağı endüstri bölgesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın tam kapasite üretimle; 4 bin kişinin istihdam edilerek cari açığın yılda 100 milyon dolar azaltılacağını söylemesinin akabinde, Konya’yı ileri teknolojinin önemli merkezlerinden biri haline getirecek yapıyla ilgili Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü de önemli açıklamalarda bulundu. Kütükcü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan Konya Teknoloji Endüstri Bölgesinin Konya’nın yüksek katma değerli üretim geleceğinde dönüm noktası olacağını vurguladı. 4 BİN İSTİHDAM Son dönemlerde savunma sanayinde güçlü ataklar yapan Konya’nın sanayi çehresini güçlendirecek olan, toplamda 158,1 hektar büyüklüğündeki Konya’nın Selçuklu ilçesine bağlı Aşağıpınarbaşı mevkisindeki bölgede, ASELSAN’ın silah fabrikası da bulunacak. Konya Teknoloji Endüstri Bölgesinin yaklaşık 300 bin metrekaresinde kurulacak olan ASELSAN Konya Silah Sistemleri Fabrikasının, 17 Aralık 2020’de faaliyete geçmesi planlanıyor. ASELSAN DA GELİYOR Av. Önder CANPOLAT Hakim – bağlı şirket hakimi- yet türleri - 1 Hakan AKGÜL Satış sonrası (servis) hizmetlere yalın bakış Nezaket Bektaş TOMUR Bankaların kuluçka merkezleri 07 07 07 Orhan TURAN 2020’de, “ev ödevlerimizi eksiksiz...” 03 /in/sanayigazetesi ÜRETİM HATLARINI GÖZETİYOR ACD Bilgi İşlem Genel Müdürü Ertul Erözdemir, Endüstri 4.0’a entegre olmak isteyen fabrikalar için A’dan Z’ye çözümler ürettik- lerini söyledi. Eröz- demir, “Operatörler hangi verimde çalışıyor, arı- za nelerden kaynaklanıyor, en çok hangi operatör molaya çıkıyor, en çok hangi ürünlerde fire veriliyor ve hangi üretim hattı kullanılıyor gibi birçok soruyu cevaplandırabiliyoruz” dedi. Erözdemir, “Sektör- deki 15 yıllık bilgi ve deneyimimiz ile alanımızda uzman konumundayız” şeklinde konuştu. İLAÇ SEKTÖRÜNDE BİR İLK Abdi İbrahim Kamu İlişkileri ve Kurumsal İletişim Direktörü Dr. M. Oğuzcan Bülbül, aldıkları kararla 1 Ocak 2020’den itibaren Esenyurt’ta bu- lunan kimyasal ilaç üretim tesisi, biyotekno- lojik ilaç üretim tesisi AbdiBio, AR-GE Merkezi ve insansız teknolojistik merkezi ile tüm yardımcı işletmelerdeki elektrik ihtiyacının tama- mını rüzgâr ve güneş olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarından kullanmaya başlayacaklarını açıkladı. Aldıkları bu kararın Abdi İbrahim’in cesaret, tutku ve sorumluluk olarak özetlediği kurumsal değerlerini ve liderliğini yansıttığını ifade eden Bülbül, ‘’İlaç sektörün- de bir ilk olan bu uygulama ile ekonomik faaliyetle- rimizi sürdürürken, topluma ve içinde yaşadığımız dünyaya iyi iz bırakma önceliğimizin gereğini yerine getirmekteyiz. Sürdürülebilirliği kültürel bir dönüşüm hedefi olarak görüyoruz” şeklinde konuştu. İYİ FİKRE GLOBAL HIZ İstanbul Teknokent (Entertech), girişim- cilik ekosisteminin büyümesine büyük bir destek sunuyor. Bu eksende devreye aldığı hızlandırıcı programıyla birçok girişimcinin büyüyüp serpilmesine ve fikirlerini pazarlamasına olanak sunuyor. Nitelikli girişimlerin globale açılmasına destek sunduklarını belirten İstan- bul Teknokent (Entertech) Genel Müdürü Yasin Erol, “Girişimcileri yatırımcılarla bir araya getiren progra- mımızda amacımız daha çok girişimciye ulaşmak” şeklinde konuştu. Yasin Erol, fikirlerini küresel are- nada ticarileştirme fırsatı bulan girişimcilerin uzman ekipler tarafından seçilip belirlendiğini de sözlerine ekledi. Erol, destek sürecini detaylarıyla anlattı. 02 06 05 SAHA ANADOLU GELİYOR Savunma sanayi, Anadolu’da da güçlenecek. Anadolu Savunma Sanayi Kümelenmesi (SAHA Anadolu) için adımlar büyük bir hızla atılıyor. Malatya’da kurulması planlanan SAHA Anadolu için teknokent, OSB firmaları ve sanayicilerden oluşan heyet, Ankara’da ASELSAN’ı ziyaret edecek. Malatya Teknokentten yapılan açıklamada, “İlk olarak yapılması gereken yetkili kuruluşların temsilcilerinden oluşan bir meclis kurmaktı. Malatya TSO elini taşın altına koyarak meclisi kurdu. 2. adım olarak ise savunma sanayi ziyareti organize edilmesini hedeflemiştik. Bu hedefi de Malatya TSO’nun öncülüğünde Malatya Teknokentten 6 ve OSB firmalarından 21 firmasının, ilimizin 2 üniversitesinin temsilcilerinin katılımları ile ASELSAN ve model fabrikanın ziyareti gerçekleştireceğiz” ifadelerine yer verildi. TSO’ya teşekkür Teknokent yetkilileri, “İnşallah SAHA Anadolu ile Anadolu adına hayırlı bir süreç başlayacak. Tüm organizasyonu düzenlediği için Malatya TSO’ya teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. Yapılacak ziyaretler sonunda Anadolu’daki savunma sanayi tedarikçileri güçlenecek. Uzun süredir hayalini kurulan bir yapı daha hayata geçecek. Malatya Teknokentin ilk kıvılcımlarını yaktığı SAHA Anadolu için önemli adımlar atılıyor. SİMBİYOZ NEFERLERİ Eskişehir OSB; çevre bilincinin geliştirilmesi, sanayinin çevreyle uyumlu üretim yapması için çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Bu kapsamda Bursa, Eskişehir, Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA), Eskişehir OSB (EOSB) ve Eskişehir Sanayi Odası (ESO) ile birlikte yürü- tülen “Eskişehir Endüstriyel Simbiyoz Projesi” kapanış toplantısı yapıldı. 02 03 7/24 ORSİAD Dinamik yapılardan olan OSTİM Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ORSİAD)’nin Yönetim Kurulu, Dernek Başkanı Levent Çamur’un öncülüğünde OSTİM Vergi Dairesi Genel Müdürü Ali Aslankaya ile bir araya geldi, üye- lerin kurumla ilgili beklentilerini dile getirdi. Kapılarının ve telefonlarının 24 saat OSTİM’li sanayiciye açık olduğunu söyleyen Aslankaya, “Yeter ki diyalogumuz güçlü olsun” şeklinde konuştu. Yüksek katma değer üretimine ev sahipliği yapacak olan Konya Teknoloji Endüstri Bölgesi, resmen ilan edildi. Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü, Konya’da savunma alanında stratejik katkı sunacak merkezin ekonomide dönüm noktası olacağını vurguladı. TEKNO-EB GELİYOR ! Endüstri bölgesinin kurulmasında ve yönetilmesinde söz sahibi olacak “Konya Teknoloji Endüstri Bölgesi Yönetim A.Ş.” de kuruldu. Teknoloji Endüstri Bölgesi Yönetim A.Ş. yetkilileri şu isimlerden oluşuyor: İbrahim Koyuncu, (Yönetim Kurulu Başkanı), Bülent Işık (Yönetim Kurulu Başkan Vekili), Naci Tanık (Yönetim Kurulu Üyesi), Mehmet Çelik, (Yönetim Kurulu Üyesi), Mustafa Kaval (Yönetim Kurulu Üyesi), Bilal Aktaş (Yönetim Kurulu Üyesi). A.Ş KURULDU, EB GELDİ Memiş Kütükcü, “Konya, 2 milyar doların üzerinde ihracatı, 80 değişik alt sektörde üretim yapan sanayi alt yapısı, OSB’leri, özel sanayi siteleri ile Türkiye’nin önde gelen sanayi üretim merkezlerinden birisi haline gelmiştir. İnşallah şehrimizde ASELSAN yatırımını da kapsayan toplam 1 milyon 581 bin metrekare alanın Konya Teknoloji Endüstri Bölgesi ilan edilmesi, şehrimizin tüm kazanımlarına yeni bir ivme katacak, Konya’nın yüksek katma değerli üretim geleceğinde dönüm noktası olacaktır. Bu tarihi kararın şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank, Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay, ASELSAN Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. SANAYİ AKSI GÜÇLÜ HABER: Tuğçe SAĞDIÇ

Upload: others

Post on 24-Jul-2020

7 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: TEKNO-EB GELİYOR · Konya Silah Sistemleri Fabrikasının, 17 Aralık 2020’de faaliyete geçmesi planlanıyor. ASELSAN DA GELİYOR Av. Önder CANPOLAT Hakim – bağlı şirket

ÜRETEN TÜRKİYE’NİN GAZETESİ

/sanayigazetesi.com.tr /sanayigazetesi

Yıl: 10 Sayı: 497 Fiyatı: 10 TL 13 Ocak - 19 Ocak 2020

01

GİRİŞİMCİYE 200 BİN TL

Teknoloji tabanlı iş fikirlerini gerçekleştirmeleri için 200 bin TL’ye kadar geri ödemesiz sermaye desteği, eğitim ve mentorluk sunan TÜBİTAK Bireysel Genç Girişimci Programı’na (BİGG) başvurular başladı. ODTÜ TEKNOKENT, 2015 yılından bu yana devam eden TÜBİTAK Sermaye Desteği Programı 1. Aşama uygulayıcı kuruluşu olarak T-BİGG kapsamında giri-şimcilere destek olmaya devam ediyor. 7’nci dönemi gerçekleştirilecek olan T-BİGG Programının 2019 2. Çağrı dönemi için başvurular 14 Şubat’a kadar devam edecek. Girişimcilerin yenilikçi iş fikirlerinin ulusal ve uluslararası piyasada desteklenmesini amaçlayan BİGG programından yararlanmak isteyen girişimcilerin bazı şartlara uyması bekleniyor. Buna göre, programa ön başvuru tarihi itibariyle örgün öğrenim veren üniversitelerin; herhangi bir lisans programından bir yıl içinde mezun olabilecek durumdaki öğrenci, yüksek lisans veya doktora öğrencisi, lisans, yüksek lisans veya doktora derecelerinden birini en çok 10 yıl önce almış kişiler başvurabilecek.

SANAYİNİN 2020 HEDİYESİ

İzmir Kınık OSB’ye önemli bir yatırım gerçekleş-tirildi. Sektörlerin uzun yıllardır çözüm ortağı olan Dirinler Döküm, bölgeye adeta yeni yıl hediyesi oldu. Kınık OSB’den yer alan firma, yeni fabrikasının temelini yakın zamanda atacak. Önemli bir istihda-ma da kapı aralayacak bu yatırım ile ilgili protokol Kınık Belediye Başkanı ve Kınık OSB Başkan Vekili Sadık Doğruer, Kınık OSB Başkanı Ufuk Akgün ve Dirinler Döküm Yönetim Kurulu Başkanı Melih Dirin ile OSB Yönetim Kurulu üyelerinin katılımı ile Ege Bölgesi Sanayi Odasında imzalandı.

OSD’DEN YOL HARİTASI

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD)

Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün, “Yaşlı Araç Değişim Programı”yla

ilgili önemli açık-lamalarda bulundu.

Programın devreye alındığı Haziran 2018’den

bu yana 400 binden fazla hurda aracın trafikten silindiğini vurgulayan Haydar Yenigün, teşvik ko-nusunda sürekliliğe gidilmesinden taraf olduklarını söyledi. Önemli istatistikler paylaşan OSD Başkanı Haydar Yenigün, dernek olarak hazırlanacak yol haritasına katkı sunma hedefinde olduklarını ifade etti. İşte, OSD Başkanı Yenigün’den sektörü canlandıracak öneriler...

03

04

Savunma, havacılık ve uzay alanlarında hizmet verecek olan Konya Teknoloji Endüstri Bölgesi, resmen ilan edildi. Bölge, kent ve ülke açısından en stratejik yatırımlardan biri olacak. ASELSAN’ın bir fabrikasının de yer alacağı endüstri bölgesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın tam kapasite üretimle; 4 bin kişinin istihdam edilerek cari açığın yılda 100 milyon dolar azaltılacağını söylemesinin akabinde, Konya’yı ileri teknolojinin önemli merkezlerinden biri haline getirecek yapıyla ilgili Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü de önemli açıklamalarda bulundu. Kütükcü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan Konya Teknoloji Endüstri Bölgesinin Konya’nın yüksek katma değerli üretim geleceğinde dönüm noktası olacağını vurguladı.

4 BİN İSTİHDAMSon dönemlerde savunma sanayinde güçlü ataklar yapan Konya’nın sanayi çehresini güçlendirecek olan, toplamda 158,1 hektar büyüklüğündeki Konya’nın Selçuklu ilçesine bağlı Aşağıpınarbaşı mevkisindeki bölgede, ASELSAN’ın silah fabrikası da bulunacak. Konya Teknoloji Endüstri Bölgesinin yaklaşık 300 bin metrekaresinde kurulacak olan ASELSAN Konya Silah Sistemleri Fabrikasının, 17 Aralık 2020’de faaliyete geçmesi planlanıyor.

ASELSAN DA GELİYOR

Av. Önder CANPOLAT

Hakim – bağlı şirket hakimi-yet türleri - 1

Hakan AKGÜL

Satış sonrası (servis) hizmetlere yalın bakış

Nezaket Bektaş TOMUR

Bankaların kuluçka merkezleri

07 07 07Orhan TURAN

2020’de, “ev ödevlerimizi eksiksiz...”

03

/in/sanayigazetesi

ÜRETİM HATLARINI GÖZETİYOR

ACD Bilgi İşlem Genel Müdürü

Ertul Erözdemir, Endüstri 4.0’a entegre olmak isteyen fabrikalar için A’dan Z’ye

çözümler ürettik-lerini söyledi. Eröz-

demir, “Operatörler hangi verimde çalışıyor, arı-

za nelerden kaynaklanıyor, en çok hangi operatör molaya çıkıyor, en çok hangi ürünlerde fire veriliyor ve hangi üretim hattı kullanılıyor gibi birçok soruyu cevaplandırabiliyoruz” dedi. Erözdemir, “Sektör-deki 15 yıllık bilgi ve deneyimimiz ile alanımızda uzman konumundayız” şeklinde konuştu.

İLAÇ SEKTÖRÜNDE BİR İLK

Abdi İbrahim Kamu İlişkileri ve Kurumsal

İletişim Direktörü Dr. M. Oğuzcan Bülbül, aldıkları kararla 1 Ocak 2020’den itibaren

Esenyurt’ta bu-lunan kimyasal ilaç

üretim tesisi, biyotekno-lojik ilaç üretim tesisi AbdiBio,

AR-GE Merkezi ve insansız teknolojistik merkezi ile tüm yardımcı işletmelerdeki elektrik ihtiyacının tama-mını rüzgâr ve güneş olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarından kullanmaya başlayacaklarını açıkladı. Aldıkları bu kararın Abdi İbrahim’in cesaret, tutku ve sorumluluk olarak özetlediği kurumsal değerlerini ve liderliğini yansıttığını ifade eden Bülbül, ‘’İlaç sektörün-de bir ilk olan bu uygulama ile ekonomik faaliyetle-rimizi sürdürürken, topluma ve içinde yaşadığımız dünyaya iyi iz bırakma önceliğimizin gereğini yerine getirmekteyiz. Sürdürülebilirliği kültürel bir dönüşüm hedefi olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.

İYİ FİKRE GLOBAL HIZ

İstanbul Teknokent (Entertech), girişim-

cilik ekosisteminin büyümesine büyük bir destek sunuyor. Bu eksende devreye

aldığı hızlandırıcı programıyla birçok

girişimcinin büyüyüp serpilmesine ve fikirlerini

pazarlamasına olanak sunuyor. Nitelikli girişimlerin globale açılmasına destek sunduklarını belirten İstan-bul Teknokent (Entertech) Genel Müdürü Yasin Erol, “Girişimcileri yatırımcılarla bir araya getiren progra-mımızda amacımız daha çok girişimciye ulaşmak” şeklinde konuştu. Yasin Erol, fikirlerini küresel are-nada ticarileştirme fırsatı bulan girişimcilerin uzman ekipler tarafından seçilip belirlendiğini de sözlerine ekledi. Erol, destek sürecini detaylarıyla anlattı.

02

06

05

SAHA ANADOLU GELİYOR

Savunma sanayi, Anadolu’da da güçlenecek. Anadolu Savunma Sanayi Kümelenmesi (SAHA Anadolu) için adımlar büyük bir hızla atılıyor. Malatya’da kurulması planlanan SAHA Anadolu için teknokent, OSB firmaları ve sanayicilerden oluşan

heyet, Ankara’da ASELSAN’ı ziyaret edecek. Malatya Teknokentten yapılan açıklamada, “İlk olarak yapılması gereken yetkili kuruluşların temsilcilerinden oluşan bir meclis kurmaktı. Malatya TSO elini taşın altına koyarak meclisi kurdu. 2. adım olarak ise savunma sanayi ziyareti organize edilmesini

hedeflemiştik. Bu hedefi de Malatya TSO’nun öncülüğünde

Malatya Teknokentten 6 ve OSB firmalarından 21 firmasının, ilimizin 2

üniversitesinin temsilcilerinin katılımları ile ASELSAN ve model fabrikanın ziyareti gerçekleştireceğiz” ifadelerine yer verildi. TSO’ya teşekkürTeknokent yetkilileri, “İnşallah SAHA Anadolu ile Anadolu adına hayırlı bir süreç başlayacak. Tüm organizasyonu düzenlediği için Malatya TSO’ya teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. Yapılacak ziyaretler sonunda Anadolu’daki savunma sanayi tedarikçileri güçlenecek.

Uzun süredir hayalini kurulan bir yapı daha hayata geçecek. Malatya Teknokentin ilk kıvılcımlarını yaktığı SAHA Anadolu için önemli adımlar atılıyor.

SİMBİYOZ NEFERLERİ Eskişehir OSB; çevre bilincinin geliştirilmesi, sanayinin çevreyle uyumlu üretim yapması için çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Bu kapsamda Bursa, Eskişehir, Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA), Eskişehir OSB (EOSB) ve Eskişehir Sanayi Odası (ESO) ile birlikte yürü-tülen “Eskişehir Endüstriyel Simbiyoz Projesi” kapanış toplantısı yapıldı.

02 03

7/24 ORSİADDinamik yapılardan olan OSTİM Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ORSİAD)’nin Yönetim Kurulu, Dernek Başkanı Levent Çamur’un öncülüğünde OSTİM Vergi Dairesi Genel Müdürü Ali Aslankaya ile bir araya geldi, üye-lerin kurumla ilgili beklentilerini dile getirdi. Kapılarının ve telefonlarının 24 saat OSTİM’li sanayiciye açık olduğunu söyleyen Aslankaya, “Yeter ki diyalogumuz güçlü olsun” şeklinde konuştu.

Yüksek katma değer üretimine ev sahipliği yapacak olan Konya Teknoloji Endüstri Bölgesi, resmen ilan edildi. Konya Sanayi Odası Başkanı

Memiş Kütükcü, Konya’da savunma alanında stratejik katkı sunacak merkezin ekonomide dönüm noktası olacağını vurguladı.

TEKNO-EB GELİYOR!

Endüstri bölgesinin kurulmasında ve yönetilmesinde söz sahibi olacak “Konya Teknoloji Endüstri Bölgesi Yönetim A.Ş.” de kuruldu. Teknoloji Endüstri Bölgesi Yönetim A.Ş. yetkilileri şu isimlerden oluşuyor: İbrahim Koyuncu, (Yönetim Kurulu Başkanı), Bülent Işık (Yönetim Kurulu Başkan Vekili), Naci Tanık (Yönetim Kurulu Üyesi), Mehmet Çelik, (Yönetim Kurulu Üyesi), Mustafa Kaval (Yönetim Kurulu Üyesi), Bilal Aktaş (Yönetim Kurulu Üyesi).

A.Ş KURULDU, EB GELDİ

Memiş Kütükcü, “Konya, 2 milyar doların üzerinde ihracatı, 80 değişik alt sektörde üretim yapan sanayi alt yapısı, OSB’leri, özel sanayi siteleri ile Türkiye’nin önde gelen sanayi üretim merkezlerinden birisi haline gelmiştir. İnşallah şehrimizde ASELSAN yatırımını da kapsayan toplam 1 milyon 581 bin metrekare alanın Konya Teknoloji Endüstri Bölgesi ilan edilmesi, şehrimizin tüm kazanımlarına yeni bir ivme katacak, Konya’nın yüksek katma değerli üretim geleceğinde dönüm noktası olacaktır. Bu tarihi kararın şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank, Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay, ASELSAN Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

SANAYİ AKSI GÜÇLÜ

HABER: Tuğçe SAĞDIÇ

Page 2: TEKNO-EB GELİYOR · Konya Silah Sistemleri Fabrikasının, 17 Aralık 2020’de faaliyete geçmesi planlanıyor. ASELSAN DA GELİYOR Av. Önder CANPOLAT Hakim – bağlı şirket

02

13 Ocak - 19 Ocak 2020 Yeni Nesil Haber

cilik02 ROPORTAJ

Üreticilerin veri toplama ve verimliliği tesis etme yönündeki en güçlü yol arkadaşı olan ACD Bilgi İşlem, Endüstri 4.0 döneminin aranan kanı olmaya hazır. Kayıpsız ve kesintisiz veri akışıyla firmalara hizmet sunan ACD Bilgi İşlemin en büyük hedefi ise

fabrikaları A’dan Z’ye akıllı hale getirmek.

FABRIKALARA A’DAN Z’YE AKIL

MOLA SAATİNİ BİLE DENETLİYORYaklaşık 16 yıl önce Eskişehir’de kurulan ACD Bilgi İşlem, Türkiye’ nin yazılım üreten ve hizmet sağlayan yenilikçi firması olmayı hedefliyor. Kârlı, yenilikçi, verimli üretim metotlarıyla kesintisiz ve kayıpsız veriyi tesis eden ACD Bilgi İşlem, farklı sektörlerdeki tüm üretim tesislerine Endüstri 4.0 uygulamaları kapsamında Üretimden Veri Toplama ve Verimlilik Sistemi (MES) çözüm-leri sunuyor. ACD Bilgi İşlem Genel Müdürü Ertul Erözdemir,

kurdukları sistemin üretim tesis-lerine sayısız faydası olduğunu belirtiyor. Erözdemir, “Opera-törler hangi verimde çalışıyor, arıza nelerden kaynaklanıyor, en çok hangi operatör molaya çıkıyor, en çok hangi ürünlerde fire veriliyor gibi birçok soruyu cevaplandırabiliyoruz” diyor. Hedeflerinin fabrikaları akıllı hale getirerek tepeden tırnağa yeni üretime entegre etmek olduğunu söyleyen Erözdemir, firma faaliyetlerini şöyle sıraladı:

DİJİTAL FABRİKA ODAKTAİleriye dönük plan ve projele-riniz nelerdir? Üretim tesislerinde Endüstri 4.0 uygulamalarının hız kazanma-sıyla, dijital fabrika kavramı daha iyi anlaşılmaya başlanmış ve bu kapsamda bir talep oluş-muştur. Üretimden Veri Topla-ma Sistemleri konusunda zaten 15 yılı aşkın süredir çalışıyoruz.

Biz geliştirmekte olduğumuz iç ortam konumlandırma sistemleri ve otonom taşıma araçları ile akıllı fabrikalar için yetkinliklerimizi daha da ileriye götürmek istiyoruz. Hedefimiz bir fabrikayı A’dan Z’ye tüm aşamaları ile akıllı fabrika haline getirebilme becerisine sahip bir firma olmaktır.

DİJİTAL, ANLIK, KESİN ACD’nin tercih edilme neden-leri nelerdir?ACD sektörde 15 senelik tecrübesi ile tüm sektörlere uygun veri toplama sistemleri sunmaktadır. ACD sunduğu tüm donanım ve yazılımları kendisi üretmekte ve bu ürünlerin ge-liştirme-destek faaliyetlerini de kendisi yürütmektedir. Herhangi bir firmanın temsilcisi veya çözüm ortağı değildir. ACD veri toplama çözümleri ile kâğıtlarla veri toplamadan (dijital olarak), ay sonunu beklemeden (anlık), operatörlerden bağımsız (kesin) verilere ve OEE analizlerine sahip olunur. ACD tarafından

geliştirilen kablosuz terminaller ile fabrika içerisinde network hattı çekilmesine gerek kalmaz. Kablolama masrafı yapılma-dan ve kablolama ile zaman kaybetmeden veriler çok kısa bir süre içerisinde toplanmaya başlanır ve sistem devreye alınır. ACD Üretim Yürütme Sistemi tüm ERP sistemleri ile tam entegre çalışır. Aynı verinin hem ERP’ye hem de ACD sistemine girilmesine gerek kalmaz. Bek-lenmedik fire, makine arızası, verim azalması, üretim düşüşü gibi durumlarda anında SMS/Mail ile bilgi sahibi olunur.

YERLİLİK GURURUGeliştirdiğiniz yeni ürünlerde, AR-GE’nin oynadığı rol nedir? Geliştirmekte olduğumuz ürünler için AR-GE süreci en önemli aşamadır. AR-GE projelerinde genellikle

her ne kadar bir projenin tamamlanması amaçlansa da, bizim için AR-GE sonrası bu ürünün ticarileşmesi ve yerli bir ürün olarak piyasaya sunulması asıl amaçtır.

ANINDA TASARIM VE ÇIKTI Üretim Verimlilik ve Analiz Yazılımınız üzerinden hangi raporları alabiliriz?Planlanan ve gerçekleşen üretim raporları, hammadde kullanım raporları, OEE raporla-rı, operatör verimlilik raporları, arıza raporları, yeniden işleme süre raporları, standart süre raporları, SETUP, ayar süre raporları, kalıp değişim süre raporları, duruş raporları, fire

hurda raporları, hata kodu bazında hurda raporları, arıza müdahale süresi raporları sis-tem üzerinden alınabilen temel raporlardır. Aynı zamanda ACD tarafından geliştirilen dinamik rapor tasarlama ekranları sayesinde, yetkili kullanıcılar sistemde kayıtlı verilerden yararlanarak istedikleri raporları kolay bir şekilde tasarlayarak, anında çıktı alabilirler.

20’YE YAKIN FAYDASisteminizin üretim tesisleri-ne faydaları nelerdir?Üretime faydası, üretim sahalarında neler yaşandığın ve ne kadar verimli üretim yapıldı-ğının sorusunu cevaplamasıdır. En çok hangi makinelerde arıza yaşanıyor, arıza nelerden kaynaklanıyor, operatörler hangi verimde çalışıyor, en çok hangi operatör molaya çıkıyor, makineler-hatlar duruyor mu, çalışıyor mu yoksa bakımda mı bu sorular cevaplanıyor. Dahası

ise; daha fazla operatöre, ma-kineye ve ekipmana gerçekten ihtiyaç var mı, ürün ne zaman hangi makinede kim tarafından ve hangi vardiyada üretiliyor, ona üretimde hangi iş emirleri veriliyor, en çok hangi ürünlerde fire veriliyor ve bunlardan hangi operatörler sorumlu, kayıp-lar-tutarsızlıklar hangi alanda, KPI’lar ve OEE’ler nasıl, verimli bir üretim mevcut mu gibi soruların da cevabı bulunabiliyor sistemimizde.

HER SEKTÖRE ADAPTE Ürünlerinizden hangi sektör-ler faydalanıyor? Veri toplama terminallerimiz ve üretim analiz yazılımımız her sektöre adapte edilebilen, dinamik yapıdadır. Otomotiv,

beyaz eşya, tekstil, savunma, gıda, mobilya sektörlerinde aktif olarak kullanılmaktadır. Bunların haricindeki sektörlerde de kolay bir şekilde devreye alınabilmek-tedir.

VERİ KAYBI YOKÜretim verilerini nasıl toplu-yorsunuz? Hangi donanım ve yazılımları kullanıyorsunuz?Veri Toplama Ekranlarında, üretim tesisi içerisindeki belirli noktalara yerleştirilen bilgisayar, tablet, endüstriyel PC’ler üze-rinde web tabanlı ACD IPM Veri Toplama Yazılımı kullanılarak üretim verileri toplanır. Aynı zamanda bu sistem sayesinde teknik resimler, bakım formları, kalite formları gibi doküman-lar da ekranda görüntülenir. URT-V2 Plus Kablosuz Veri Toplama Cihazında; üretim adedi, makine, çalışma, duruş, arıza durumu ve makinelerin enerji tüketimi, sıcaklık, titreşim ve yoğunluk gibi bilgilerini operatör bağımsız olarak ma-kine üzerindeki sensörlerden alır. Operatörler de üretime dair verileri kolay bir şekilde cihaz üzerinden giriş yaparlar. Makinelerden ve operatör-lerden alınan veriler kablosuz sistem aracılığı ile merkez alıcı terminale iletilir. Bu cihaz

kablosuz veri aktarım teknolojisi ile geliştirildiği için, her veri top-lanacak her bir noktaya network hattı çekilmesine gerek yoktur. Tesis içerisinde internet kesintisi gibi durumlarından etkilenmez, veri gönderimine devam eder ve asla veri kaybı yaşanmaz. URT-V3 Plus Kablosuz Veri Toplama Cihazı da aynı pren-siplerle bilgileri sensörlerden alır. Yine makinelerden alınan veriler kablosuz sistem aracılığı ile merkez alıcı terminale iletilir ve her bir noktaya network hattı çekilmesine gerek yoktur. Tesis içerisinde internet kesintisi gibi durumlarından etkilenmez, veri gönderimine devam eder ve asla veri kaybı yaşanmaz. URT-V3 Merkez Alıcı Terminali de URT-V2 Plus ve URT-V3 Plus Veri Toplama Terminallerinden gelen sinyalleri alır ve sunucuya iletir. Veri alışverişi sırasında herhangi bir veri kaybı ve diğer frekanslarla karışma durumu oluşmaz.

İYİLEŞTİRİLECEK NOKTALARI BİLİYORFirmanız ve ürünleriniz hak-kında bilgi verebilir misiniz? ACD Bilgi İşlem olarak, farklı sektörlerdeki tüm üretim tesis-lerine Endüstri 4.0 uygulamaları kapsamında Üretimden Veri Top-lama ve Verimlilik Sistemi (MES) çözümleri sunabilen lider firmayız. Sektördeki 15 yıllık bilgi ve de-

neyimimiz ile alanımızda uzman konumundayız. Tamamen yerli ve milli kaynaklarla geliştirdiğimiz ve ürettiğimiz kablosuz veri toplama cihazları ile üretime dair tüm verileri operatör bağımsız olarak elde ediyor, tüm üretim analizle-rini web tabanlı ve kullanıcı dostu ekranlarımızdan sunuyoruz. Kullanıcılar üretim tesislerindeki üretim, duruş, arıza, operatör, makine, fire analizlerini elde ediyor, OEE analizlerine ulaşıyor, ürün izlenebilirliklerini sağlıyor ve iyileştirme yapılması gereken noktaları anında tespit ediyor. Beklenmeyen fire, üretimde azalma ve duruş, makine arızası, makine-operatör verimliliğinde azalma gibi kritik bilgileri de SMS ve mail bilgilendirmesi ile anında, nedenleriyle birlikte sorumlu per-sonellere iletiyoruz. Üretimden Veri Toplama Sistemleri haricinde, Robotik Sistemler (www.evaro-bot.info), İç Ortam Konumlan-dırma Sistemleri (www.inortls.com) ve Otonom Taşıyıcı Araçlar üzerine de projeler geliştiriyor ve çalışmalarda bulunuyoruz.

Eskişehir OSB; çevre bilincinin geliş-tirilmesi, sanayinin çevreyle uyumlu üretim yapması için çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Bu kapsamda Bursa, Eskişehir, Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA), Eskişehir OSB (EOSB) ve Eskişehir Sanayi Odası (ESO) ile birlikte yürütülen “Eskişehir Endüstriyel Simbiyoz Projesi” kapanış toplantısı yapıldı. EOSB Müdürlüğün-de gerçekleşen toplantıda projenin sonuçları proje paydaşları ile paylaşıldı. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda ileriki dönemlerde kalkınma ajansları bünyesinde destek programlarının açılabileceği aktarıldı. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren EOSB Başkanı Nadir Küpeli çevreye duyarlı bir OSB olduklarını ifade ederek, “Eski-şehir OSB’miz Sanayi ve Teknoloji Ba-kanlığı, Dünya Bankası Grubu (DBG) ve Güney Kore Enerji Ajansı iş birli-ğinde yürütülen ‘Türkiye’de Yeşil OSB Uygulama Projesi’ kapsamında 331 OSB arasında pilot OSB seçildi” dedi. Küpeli, proje ile birlikte hedeflerinin bölgede faaliyet gösteren firmaların birbirlerinin atıklarından faydalanması ve firmalar arasında kaynakların kullanımıyla ilgili ortaklık kültürünün geliştirilmesi olduğunu söyledi. Başkan Küpeli, BEBKA ile yürütülen çalışmaların artarak devam edeceğini söyleyerek, “BEBKA’nın bölgemiz kalkınmasında çok ciddi emekleri var. Sizler itici güçsünüz. Çeşitli projeleri birlikte konuştuk, değerlendirdik, yönettik. Birçoğunun olumlu sonuç-larını gördük. Endüstriyel simbiyoz da bunun bir başka örneği. Bu projelerin artarak devam etmesi, gelişmesi için organize sanayi bölgesi olarak her zaman yanınızdayız. Beraber neler yapabiliriz, bunların hem takipçisi hem de destekçisi olacağız. Bu çalışmaların

artarak devam etmesini diliyorum” diye konuştu.

“Bu iş sizsiz olmazdı”BEBKA Genel Sekreteri İsmail Gerim endüstriyel simbiyoz kavramına Eski-şehir OSB’nin sahip çıktığını söyleye-rek, “Endüstriyel simbiyoz kavramını Eskişehirli sanayicimiz önemsemekte. Bursa, Bilecik, Eskişehir ölçeğinde bak-tığımız zaman Eskişehir bu konuda hep önde. Eskişehir’in göstermiş oldu-ğu ilgi ve alaka son derece memnun edici” dedi. Konuya ilişkin yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi veren Gerim, “Birlikte çalışma kültürü çok önemli. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğümüz yanı sıra işletmelerle çalışmalar yapıldı. Yapılan anketlerle atıkların ne olduğu, nasıl değerlendirileceği analiz edildi. 44 işyerinin katılımıyla burada çalıştay düzenlendi. Önceliklendirme yapılarak 5 tane ön fizibilite hazırlandı” dedi. Maliyetlerin aşağı çekilmesi adına çalışmanın önemli olduğunu belirten Gerim, EOSB bünyesinde örnek bir merkez oluşturulabileceğini söyledi. Son olarak Gerim, “Siz olmadan bu işin olması mümkün değildi. Katkıla-rınızdan dolayı sizlere ve sanayicileri-mize teşekkür ediyorum” ifadele-rinde bulundu. Toplantıya Küpeli ve Gerim’in yanı sıra OSB Başkan Vekili Metin Saraç, Yönetim Kurulu Üyesi Yavuz Ayva, Denetim Kurulu Üyesi Samet Özkaya EOSB Müdürü Erhan Tatar, Eskişehir Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Benli, Çevre Yük-sek Mühendisi Suzan Eroğlu Önpeker, Planlama Birim Başkan Vekili Elif Boz Ulutaş, Eskişehir Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Güliz Ünal ve Planlama Birimi Uzmanları Nalan Şençayır ile Özge Yıldız katıldı.

Sanayiye Eskişehir yeşili

www.sanayigazetesi.com.tr [email protected]

/in/sanayigazetesi

@sanayigazetesi

/sanayigazetesi

ACD Bilgi İşlem Ertul Erözdemir 2004 19 Veri, akıllı fabri-ka, Endüstri 4.0

Page 3: TEKNO-EB GELİYOR · Konya Silah Sistemleri Fabrikasının, 17 Aralık 2020’de faaliyete geçmesi planlanıyor. ASELSAN DA GELİYOR Av. Önder CANPOLAT Hakim – bağlı şirket

Yeni Nesil Haber

cilik SANAYI 03

03

ORSİAD Yönetim Kurulu, OSTİM Vergi Dairesi Genel Müdürü Ali Aslankaya ile bir araya geldi, üyelerin kurumla ilgili beklentilerini dile getirdi. Kapılarının ve

telefonlarının 24 saat OSTİM’li sanayiciye açık olduğunu söyleyen Kaya, “Yeter ki diyalogumuz güçlü olsun” dedi.

OSTİM OSB Sanayici İşadamı ve Yöneticileri Der-neği (ORSİAD) Başkanı Levent Çamur ile Yönetim Kurulu üyeleri, OSTİM Vergi Dairesi Genel Müdürü Ali Aslankaya’yı makamında ziyaret etti. Derneğin yeni yönetim kurulunun birinci vazifesinin üyelerin talep ve beklentilerini ilgili kurumlara iletmek ol-duğunu söyleyen Başkan Çamur, bu anlamda vergi

dairelerinin de en önemli muhatapları olduğunu kaydetti. Vergi vermenin her mükellefin görevi olduğunu kaydeden Başkan Çamur, “Tek beklenti-miz ise yurt içi ve yurt dışı pazarda varlık gösteren üyelerimizin, vergi dairesiyle ilgili konularda yaşa-dıkları bürokratik sıkıntıların ortadan kaldırılmasını istiyoruz” dedi.

“İlk biz gelelim”Ali Aslankaya ise ORSİAD’ın yeni yönetiminin genç ve dinamik bir ekipten oluşmasından duyduğu mem-nuniyeti dile getirerek, “Elbette karşılıklı taleplerimiz olacak. Hedefimiz aynı. Yeter ki sürekli diyalog içinde olalım, istişarede bulunalım. Hangi bilgiye ihtiyacınız olursa ilk aklınıza biz gelelim. Kapımız ve telefonu-muz 24 saat OSTİM’li sanayiciye açık. Hiçbir kanun vatandaşı batırmak, bitirmek, yok etmek amacıyla ya-pılmaz. Kanun ve nizamlar bir şeyleri yoluna koymak içindir. Vergi Kanunu da Ticaret Kanunu da Borçlar Kanunu da aslında ticaret yapmak için kurulmuş olanlara yardımcı olmak için vardır. Ben bugüne kadar Vergi Kanunu’na uyup da batan kimse görmedim. Ak-sine çok ileri gidenleri gördüm. Her zaman üyelerinizin yanındayız. İletişim kanallarımız açık olduğu sürece onların ticari hayatlarını korumak, işlerini kolaylaştır-mak için göreve hazırız” şeklinde konuştu.

ORSİAD 7/24 HİZMETTE

13 Ocak - 19 Ocak 2020

2020 YATIRIMLA BAŞLADI...

Kınık’a yeni yıl hediyesi Dirinler Dökümden geldi. Kınık OSB’de kurulması yönünde mutabakata varılan yeni fabrika için imzalar atıldı. Kınık’ın istihdam kapısı olacak

fabrikanın 2020 yılının sonunda çarklarını döndürmesi bekleniyor.

ISTIHDAMA DEMIR IMZA

YENİ YIL HEDİYESİ500 dönüm sanayi parseline sahip olan İzmir Kınık OSB’ye Dirinler Dökümden yeni yıl hediyesi geldi. Enerji, makine ve otomotiv sektörü başta olmak üzere birçok sektöre 45 yıllık tecrübe ile hizmet veren Dirinler Döküm, Kınık OSB’de 150 dönüm yer aldı, yeni yılın ilk ay-larında yeni fabrikasının temelini atmaya hazırlanıyor. 2020 yılı-nın sonunda üretime başlaması planlanan tesis, ilk etapta 100

kişiye istihdam sağlarken, Kınık ekonomisine de büyük bir ivme kazandıracak. Dirinler Dökümün Kınık OSB’de yapacağı yatırım ile ilgili protokol Kınık Belediye Başkanı ve Kınık OSB Başkan Vekili Sadık Doğruer, Kınık OSB Başkanı Ufuk Akgün ve Dirinler Döküm Yönetim Kurulu Başkanı Melih Dirin ile OSB Yönetim Kurulu üyelerinin katılımı ile Ege Bölgesi Sanayi Odasında imzalandı.

ÜRETİMDE “DÖKTÜRECEK”Başta rüzgar enerji santralleri olmak üzere gemi inşa ve otomotiv sektörlerine döküm yaptıklarını belirten Dirinler Döküm Yönetim Kurulu Başkanı Melih Dirin, Kınık OSB içinde aldıkları 150 dönümlük parselde kuracakları tesis ile üretim kapasitelerini artırarak bu sektörlerdeki tüm parçaları üretmeye başlayacaklarını söyledi. 2020 yılı içinde tesisin temelini atarak inşaatını

tamamlamayı hedeflediklerini söyleyen Melih Dirin, “2020 yılı sonunda fabrikamızı faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. Halen 17 bin ton ile üretimimizin yüzde 90’ının ihracat oluşturuyor. Kınık’taki yeni fabrikamızda, daha özellikli ve yüksek teknoloji isteyen parçaların dökümünü yapabileceğiz. Bu da bizim hem üretimimizi hem de ihracatımızı büyük oranda arttıracak” diye konuştu.

KINIK’A ARMAĞANKınık OSB Başkanı Ufuk Akgün ise Kınık OSB olarak Dirinler Döküm’ü bölgelerine kazandırmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Kınık OSB’nin 1995 yılında İzmir İl Özel İdaresi tarafından kurulduğunu ve o günden bu yana sürekli gelişim gösterdiğini belirten Akgün, “7 parselde üretim faaliyeti sürüyor, altı katılımcımız yapı ruhsatlarını aldı, inşaatları devam ediyor. 2020 yılında ise Dirinler ile birlikte 8 firmanın temel

atmasını bekliyoruz” dedi. Dirinler’in bölgelerini tercih etmelerinin hem OSB’ye hem de Kınık’a büyük katkı sağlayacağını ifade eden Akgün, “Dirinler gibi büyük bir grubun bölgemize gelmesi, başta istihdam olmak üzere birçok anlamda katkı sağlayacak. Kınık OSB olarak kendilerine her tür kolaylığı sağladık. Önümüzdeki süreçte başka önemli grupların da Kınık OSB bünyesine katılacağını bekliyoruz” diye konuştu.

İSTİHDAM ŞİMDİDEN HEYECANLANDIRIYORKınık Belediye Başkanı ve Kınık OSB Başkan Vekili Sadık Doğruer ise Kınık OSB’nin Kınık ekonomisi ve istihdamı için önemli olduğunu belirterek, “Dirinler Döküm Sanayinin 150 dönüm alanda bölgemizde faaliyet gösterecek olmasından memnunuz. Dirinler Döküm

Sanayinin ilçemize kazandıra-cağı istihdam bizleri heyecan-landırıyor. Dirinler Döküm’ün bölgemize artı katma değer katacağına inanıyorum. Yatırım-cılarımızın ilçemizdeki her türlü iş ve işlevlerinde destekçileri olacağımızı bildirmek isterim” ifadelerine yer verdi.

2020’de, “ev ödevlerimizi eksiksiz yaparsak”, 2019’dan daha olumlu bir yıl olacaktır

Geçtiğimiz yılın ikinci yarısında yaşadığımız kur şoku dalgası ile finansal ve reel sektörde yaşanan dalgalanma-lar, ekonomimizin bağışıklık sistemini güçlendirmemiz gerektiğini gösterdi. Yatırım ve tüketim harcamalarında cid-di daralmalar yaşandığı bu dönemde, ekonomimizin lokomotifi KOBİ’lerimi-zin, tahsilat başta olmak üzere ödeme sorunlarının ekonomiyi kilitlediğini gördük.

Üst üste 3 çeyrek küçülerek, 20 yıllık tarihinde 4. kez resesyondan çıkışı, 2019 yılı üçüncü çeyreğinde gelen yüzde 0,9’luk büyüme ile sağladık. Büyümenin 2019 yılında yüzde 0,5 civa-rında gelmesi için son çeyrekte yüzde 3-4 bandında bir performansı yakalaya-cağımızı düşünüyoruz. 2020 yılı, 2019 yılına göre “ev ödevlerimizi eksiksiz yaparsak”, nispeten daha olumlu bir yıl olacaktır. Ekonomimizin pozitif bir ivme yakalaması, kırılganlıklarımızın kaybolduğu anlamına gelmiyor elbette. Bu paralelde iyimser bir tahminle 2020 yılında yüzde 3-4 bandında bir büyüme öngörüyoruz.

Dolar tarafında gelişmekte olan ülkelerin izlediği genişlemeci para politikaları, Türkiye başta olmak üzere gelişmekte olan ülkeler için pozitif bir dönemi işaret ediyor. İçeride ve dışarıda belirsizlik yaratacak olağanüstü bir gelişme yaşanmadığı takdirde kurun sakinliğini korumasını bekliyoruz.

Bu yıl, Merkez Bankamızın art arda yaptığı faiz indirimlerinin dünyanın parasal genişlemeye girdiği döneme denk gelmesi yerel para birimimizin ciddi kayıplar yaşamasının önüne geçti, bu konjonktüre olumlu baz etkisinin eklenmesiyle enflasyonun hızlı bir şekilde gerilemesine şahit olduk. 2019 yılını enflasyonda, YEP’te hedeflenen yüzde 11-12 bandında kapatacağımız anlaşılıyor. Reel sektörü canlandır-mak ve yatırım iştahını artırmak amacıyla gerçekleştirilen faiz indirimleri, kredilerin bir miktar toparlanmasını sağladı ve tahsilatlarda pozitif bir hava yarattı. Ancak bu etkinin sürdürülebilir olması için 2020’de reel sektörün kredi iştahının üretim, istihdam ve ihracata yansımasını sağlayacak yapısal ve eko-nomik reformların da gerçekleştirilmesi etkiyi artıracaktır.

2019 yılında ekonomimizin yumuşak karnı olarak tabir ettiğimiz cari açık sorununun, cari fazlaya dönüştüğüne tanıklık ettik. 2019 yılının en olumlu gelişmelerinden biri olan cari dengede fazla yaşanması, cari açık sorununun 2020’de dikkatli olmamız gereken alanlardan biri olduğunu da gösterdi. Cari dengedeki iyileşmede, 16 aylık bir süreçte mal ithalatındaki 50 milyar doların üstündeki azalma etkili oldu. Hizmet ihracatı ve özellikle turizm sek-törünün performansı da bu dönemde cari dengedeki iyileşmeye destek ve-recek şekilde gerçekleşti. Cari açığımız ihracatın ithalatı karşılama oranının yükselmesi ile azalmaya başlarken, 2020 yılında mali disiplin noktasında daha dikkatli olmamız gereken bir döneme de giriliyor.

İşsizlik Türkiye’de en önemli sorunlar-dan biri. İnşaat sektöründe 500 bin kişi işini kaybetti. Özellikle genç işsizliğin yüzde 26,1’lere yükselmesi, 2020 yılında istihdam artırıcı politikaların acil olarak devreye alınması gereğini ortaya koyuyor. Bankacılık sektörünün kredi iştahında artış gözlense de özel sek-törün yatırım harcamalarında istenen düzeyde değiliz. Özel sektörün yatırım iştahını artırmamız şart. İhracatımız artıyor ancak bu artış verimlilik olarak yansımıyor. Markalı, yüksek katma değerli üretim ve ihracat çıkış yolumuz.

Tasarruf oranlarımızın düşüklüğü dış borç ihtiyacımızı artırırken, son büyüme rakamlarına baktığımızda tüketim ta-lepli bir desteğin olduğunu görüyoruz.

İleride risk yaratacak bu talebin üre-tim, yatırım ve iç ve dış pazar açılımla-rıyla dengelenmesi büyümenin kalitesi ve sürdürülebilirliğini de destekleyecek-tir. Büyüme gerek şarttır ancak yeter şart değildir. Sürdürülebilir, kalkınma ile terbiye edilmiş, insana dokunan bir bü-yüme modeline geçmemiz gerekiyor. Kısa vadeli geçici pansumanlar yerine uzun vadeli kalıcı tedaviye ihtiyacımız olduğu açıktır. Dengelenme sürecinde, MB’nin elindeki politika araçlarının tek başına yetmeyeceği senaryosuna karşı da hazırlıklı olmak gerekiyor. Ne yaparsak yapalım, kapıları açan anahtar hukukun üstünlüğüdür.

Ekonomimizin sağlıklı ve güçlü bir biçimde nefes alması, “yapısal ve ekonomik reformlar” ile bağışıklık siste-minin güçlendirilmesine bağlı. Hukukun üstünlüğü ve eğitim, çağdaş ve katılım-cı demokrasi, fikir ve ifade özgürlüğü, kurumların bağımsızlığı ve özerkliği ile liyakati esas alan bir sistemin inşası ekonomik reformların temelini sağ-lamlaştırır. Demokrasimizi geliştirirsek, ekonomimiz de gelişecektir.

Günümüzde üretim ve sanayi, teknoloji ile dijitalleşme çerçevesinde şekilleniyor. Bu süreçte ne yaparsak yapalım odağımıza yüksek verimlilik ve yüksek katma değer artışı yaratacak üretimi koymalıyız. Vergiyi değil, üretimi artırmalıyız. Kayıt dışı ekonomi ile mücadele ederken, vergiyi adil bir şekilde tabana yaymalıyız. Ekonominin güven unsuru üzerine inşa edildiğini unutmadan, yatırım ortamını iyileştirip, istihdam alanlarını geliştirip, büyüme-nin kalitesi ve sürdürülebilirliğine odak-lanan sanayi odaklı, kalkınma odaklı yeni bir ekonomik modele geçmeliyiz. Ülkemizin, sürdürülebilir kalkınma ve rekabetçilik gücü artışı için 3 önemli tuzaktan; Orta Gelir, Orta Demokrasi ve Orta Eğitim tuzaklarından kurtulması gerekiyor. Orta gelir tuzağından kurtulup, kapsayıcı ekonomik büyüme dinamiği yakalama hedefimiz, daha katılımcı ve kalıcı bir demokrasiye kavuşma hedefiyle de örtüşüyor.

Türkiye ekonomisinin yüzde 99,8’ini oluşturan ve büyük çoğunluğu aile işletmelerinden oluşan KOBİ’lerimi-zin kırılganlıklarının devam ettiği bir dönem yaşadık. Son 1,5 yılda da gördük ki finans kaynakları daraldığında KO-Bİ’lerimizin en önemli sorunu nakit akışı ve finansmana erişimi. KOBİ’lerimiz açısından rekabeti kısıtlayan en önemli faktör ise ödeme gecikmeleri… Uzun vadelere yayılan ödemeler ve nakit sıkı-şıklığını firmalar kendi öz kaynakları ile çözemediğinde finansman sağlamaya çalışıyor.

KOBİ’lerin finansmana erişimde orta ve büyük ölçekli firmalara göre, her zaman daha dezavantajlı olduğu göz önüne alındığında, finansman kaynaklarının pahalandığı ve azaldığı dönemlerde, işler KOBİ’ler için daha da zorlaşır. Türkiye ekonomisinin en önemli sorununun da risk yönetimi ve tahsilat olduğunu düşünüyoruz. Bu noktada alacak sigortasından teşvik ve kredilere, ödeme ve tahsilat sürelerin-den finansmana erişime KOBİ’lerimizi önceliklendiren politikaların hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu noktada TÜRKONFED olarak 2011 yılında ortaya koyduğumuz öneriyi son 2 yıldır da bir kampanya ile devam ettiriyoruz. “Önce Küçüğü Düşün” ilkesi çerçevesinde belirlenecek 2020 politikalarının eko-nomimizin dengelenmesine de destek sağlayacağına inanıyoruz.

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı

Orhan TURAN

www.sanayigazetesi.com.tr [email protected]

/in/sanayigazetesi

@sanayigazetesi

/sanayigazetesi

Kınık OSB Dirinler Döküm 100 kişi150 dönümFabrika kurulumu

imza töreni

Page 4: TEKNO-EB GELİYOR · Konya Silah Sistemleri Fabrikasının, 17 Aralık 2020’de faaliyete geçmesi planlanıyor. ASELSAN DA GELİYOR Av. Önder CANPOLAT Hakim – bağlı şirket

04

04 SANAYI Yeni Nesil Haber

cilik

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün, birçok ülkede olduğu gibi Hurda Teşviki çözümünden yararlanılmaya devam edilmesi gerektiğini söyledi. Talep, çevre ve trafik kalemlerine olumlu etki sağlanması için bu tavsiyede bulunan

Yenigün, “Otomotiv sanayimizin canlanması için Hurda Teşviki sürekli olsun” dedi.

“HURDA TESVIKI SUREKLI OLSUN”

“TEŞVİK SÜREKLİLİK KAZANMALI”Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün, yıl sonu itibariyle sona eren ve kamuoyunda hurda teşviki olarak bilinen “Yaşlı Araç Değişim Programı”yla ilgili açıklamalarda bulundu. Prog-ramın devreye alındığı Haziran 2018’den bu yana 400 binden fazla hurda aracın trafikten silindiğini vurgulayan Haydar Yenigün, “Söz konusu programı; iç pazarın canlanması, ekonomi-ye katkı, trafik güvenliği ve her şeyden önemlisi çevre duyarlılığı dikkate alındığında çok önemli

bir uygulama olarak değerlen-diriyoruz. Bu çerçevede, hurda teşvik programının içeriğinin aynı araçla değişim şartı kal-dırılarak, birçok ülkede olduğu gibi sürekli bir program olarak ele alınması veya kısa vadeli bir çözüm olarak 2019 yılı sonrasın-da da devam etmesi, ülkemiz ihracatının yüzde 19’unu gerçek-leştiren, ekonomimize önemli katkılar sağlayan otomotiv sa-nayimiz adına önem arz ediyor” diye konuştu. Haydar Yenigün, programın etkinliğini artıracak 4 önemli öneriyi de paylaştı.

İŞTE O 4 ÖNERİMevcut “Yaşlı Araç Değişim Prog-ramı”nın etkinliğini artırmak üzere 4 önemli öneri hazırladıklarını dile getiren OSD Yönetim Kurulu Baş-kanı Haydar Yenigün, bu önerileri ise şu şekilde sıraladı: “Program içeriğinde aynı kategoride araçla değişim şartının kaldırılması, özellikle de otomobil ve hafif ticari araç sınıflarında bir aracın hurdaya ayrılması ile yeni bir otomobil veya hafif ticari araç sınıfında araç alımına imkan sağlanması gerekmektedir. Yani aynı katego-ride araç alma zorunluluğunun bu kategoriler için kaldırılması sağlanmalıdır. İkincisi, 2019 yılında

uygulamaya alınan yeni emisyon normlarından kaynaklı ek maliyet-ler ve ekonomik koşullar ile oluşan fiyat artışları göz önüne alınarak terkin edilecek ÖTV tutarları gün-cellenmelidir. Ayrıca fiyat seviyesi yüksek ve ÖTV oranları göreceli olarak düşük olan ağır ticari araç grubunda etkisi çok kısıtlı kalan hurda teşvik uygulamasının, bu araç grubu için katkıyı artıracak şekilde yeniden kurgulanması gerekmektedir. Ülkemiz yaşlı traktör parkının gençleşmesi ve tarımda verimliliğin artması için traktörler de program kapsamına alınmalıdır.

400 BİN ARAÇ SİLİNDİKamuoyunda hurda teşviki olarak bilinen “Yaşlı Araç Değişim Programı” 2019 yılı sonu itibariyle sona erdi. İç pazarı önemli ölçüde hareketlendiren programla ilgili görüşlerini paylaşan OSD Başkanı Haydar Yenigün, önemli istatis-tikler paylaşırken, programla ilgili 4 kritik öneri daha getirdiklerini bildirdi. Haziran 2018’de uy-gulamaya alınan hurda teşvik programıyla birlikte, Kasım ayında devreye giren vergi düzenleme-lerinin pazarın daralmasında ya-vaşlatıcı etki yarattığını ifade eden Haydar Yenigün, “Söz konusu programı; iç pazarın canlanması, ekonomi, trafik güvenliği ve her şeyden önemlisi çevre katkıları dikkate alındığında çok önemli bir uygulama olarak değerlendiriyo-ruz. Bu çerçevede, hurda teşvik programının içeriğinin aynı araçla değişim şartı kaldırılarak, birçok ülkede olduğu gibi sürekli bir program olarak ele alınması veya kısa vadeli bir çözüm olarak 2019 yılı sonrasında da devam etmesi, ülkemiz ihracatının yüzde 19’unu

gerçekleştiren, ekonomimize önemli katkılar sağlayan otomotiv sanayimiz adına önem arz ediyor” dedi. Programın devreye alındığı günden itibaren iç pazardaki sa-tışlara önemli katkılar sağladığını belirten Haydar Yenigün, “TÜİK verilerine göre, 2018 yılı Haziran ayı itibariyle trafikten kaydı silinen araç sayısında ciddi artış yaşandığı gözlemlenmiştir. 2018 yılı Ocak-Mayıs döneminde 22 bin 674 adet araç trafikten silinmişken Haziran-Aralık döneminde 180 bin 306 adet aracın trafikten kaydı silindiği görülmektedir. 2019 yılı ilk on ayında trafikten kaydı silinen araç sayısı ise 224 bin 234 adete ulaşmıştır. Kaydı silinen araçların ciddi bir kısmının yerine yeni araç alındığı kabul edilirse, hurda teşvik uygulamasının pazardaki daralmayı frenlediği sonucu çıkmaktadır. Diğer bir ifade ile hurda programı ve vergi indirim-leri olmasaydı pazarda yaşanan daralmanın daha fazla olacağı değerlendirilebilir” diye konuştu.

Mobilya sektörü Kdv indirimi ile parlayacak. Sektörün ve vatandaşın

merakla beklediği KDV’de indirim haberi geldi.

Mobilya sektörünün ilgiyle karşıladığı vergi indirimi ile ilgili açıklama yapan Ergül Mobilya Genel Müdürü Mustafa Kiraz, 2020 yılında mobilya sektörü-nün, Türk ekonomisinin parlayan yıldızı olacağını belirtti. Mustafa Kiraz, “KDV indirimi yeni yılda sektörümüz için güzel bir başlangıç oldu. Atılan önemli adımlarla birlikte hem üretici hem tüketici kazanacak ve mobilya sektöründeki hareketlilik artacak” dedi.

“Halk kazanmazsa, biz de kazanamayız”Mobilya sektöründe KDV oranının yüzde 18’den yüzde 8’e düşürülmesinin sek-töre ivme kazandıracağının altını çizen Kiraz, “Yeni yıla girdiğimiz ilk günlerde aldığımız KDV müjdesi sektörümüzde üretim ve tüketimi artıracaktır. Aldığımız bu müjde ile 2020 yılında mobilya sektörünün hedeflerine ulaşacağına yönelik inancımız tam. Bu çalışmalar sayesinde hem vatandaşımız hem de üreticiler ka-zanacak. Halkımızın kazanmadığı yerde bizim de kazanmamız mümkün değil. Vatandaşımızın alım gücü artsın ki piyasada hareketlilik yaşansın. Ergül Mobilya olarak Türk Ekonomisi için elimizden geleni yapmaya hazırız. Birlik ve beraberlik ile daha güzel günlere erişeceğiz” şeklinde konuştu.

Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine Bayburt’ta 2019 yılı Kasım ayı içerisinde ihracat ve ithalat gerçekleşmedi. Geçici dış ticaret verilerine göre Bayburt’ta ihracat 2018 yılı Kasım ayında 117 bin dolar gerçekleşmişken 2019 yılının aynı ayın-da gerçekleşmedi. İthalat ise 2018 - 2019 yılları Kasım ayında gerçekleşme-di. Öte yandan Kasım ayında dış ticaret açığı yüzde 32,2 artarak 2 milyar 234 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2018 Kasım ayında yüzde 95,8 iken, 2019 Kasım ayında yüzde 87,4’e geriledi. 2019 Ka-sım ayı verilerine göre Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 393 milyon dolar olurken, onu sırasıyla 956 milyon dolar ile Irak, 915 milyon dolar ile Birleşik Krallık ve 837 milyon dolar ile İtalya takip etti. Rusya’dan yapılan ithalat, 2019 yılı Kasım ayında 1 milyar 985 milyon dolar olurken, Rusya’yı sırasıyla 1 milyar 772 milyon dolar ile Çin, 1 milyar 656 milyon dolar ile Almanya ve 802 milyon dolar ile ABD izledi.

KDV İNDİRİMİ GÜLÜMSETTİ

HİÇ İHRACAT YAPMADI

Küresel rekabetin önemli oyuncularından olan ve Türkiye ekonomisine can veren KOBİ’lerin faaliyetlerini dijital ortama taşımalarına destek olmak ve uluslararası rekabet güçlerini artırmak amacıyla TÜRKONFED, Visa ve UNDP iş birliği ile hayata geçirilen “İşimi Yönetebiliyorum” Projesi’nin 4. Eğitimi, Güney Marmara Sanayici ve İş Dünyası Federasyonu (GÜNMARSİFED) ev

sahipliğinde Balıkesir’de düzenlendi. Boğaziçi Üniversitesi tarafından hazırlanan eğitim programı ile 2 gün boyunca KOBİ’lere finansal raporlama ve finansa erişim, dijital pazarlama, e-ticaret, yenilikçi iş modelleri hakkında kapsamlı bilgiler veriliyor. Türkiye’den 27 bankanın bir araya gelerek desteklediği ‘İşimi Yönetebiliyorum’ projesi ile 3 yılda 18 kentte 3 bin KOBİ’ye ulaşılması hedefleniyor. KOBİ’lerin rekabetçiliğine vurgu yapan GÜNMARSİFED Başkanı İsa Tamer Çelik, “KOBİ’lerin 2020 yılına güçlü ve sürdürülebilir bir büyüme ile giriş yapması için, KOBİ’lerin yetkinlikleri geliştirilmeli, dijital dönüşüm sürecine entegre edilmeli, üretime ve yatırıma dönüşecek teşvik, kredi ve desteklerden yararlandırılmalı, finansmana erişim başta olmak üzere, nitelikli insan kaynağı ile ihracat güçleri artırılmalıdır” dedi.

KOBİ’ler işini yönetiyor

TEMSA, 2019 yılının Mayıs ayında 182,7 milyon TL’lik bir bedelle İsviçre merkezli fon şirketi True Value Capital Partners’a satılmıştı. Yaşadığı mali kriz nedeniyle geçen ay üretimi durduran TEMSA’nın, Sabancı Holding tarafından geri alınacağı söyleniyor. Türkiye’nin önde gelen otobüs üreticilerinden

olan ve yılda 10 bini aşkın otobüs, midibüs ve hafif kamyon üreten TEMSA, mali borçları nedeniyle 10 Aralık’ta üretimi durdurma kararı almıştı. Dünya çapında 70’in üzerinde ülkeye marka gücünü ulaştırmış olan TEMSA, konkordato ilan etmişti. Şirket, bu sürecin henüz sonuçlanmadığını belirtti.

TEMSA’da neler olacak?

Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) Ekonomik Gözlem Grubu tarafından hazırlanan Türkiye ekonomisinin 2019 yılı değerlendirmeleri ve 2020 yılı beklentileri sunumu ESİAD dernek merkezinde yapıldı. Toplantının açılış konuşmasında ekonomiye dair görüşlerini paylaşan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Sivri, “Enflasyon, büyüme, kur ve faiz tarafında oldukça zor bir yılı geride bırakıyoruz. 2020 yılında, önümüzdeki 6 aylık dönemde, faiz, kredi ve bütçenin üzerinde daha fazla kontrol sağlanabilmesi enflasyondaki temel gidişatı belirleyecek. Son dönemde atılan bir takım adımlarla TL bazındaki kredi büyümesinin hızlanması ve baz etkilerinin devreye girmesi ile 2020’de büyümeyi 3 veya 4 aralığında görmeyi bekliyoruz. Yeni bir üretim modeli ile bu ivme desteklenmeli. Bütçe ve mali disiplinden taviz verilmeden ülke kaynaklarının verimli ve üretken şekilde özellikle artan genç işsizliğine çare olabilecek katma değerli istihdam yaratacak ve uzun vadede yeni nesil yüksek teknolojili üretime katkı sağlayacak alanlara yönlendirilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi. Sivri, uzun vadeli bir perspektifle yeni koşullar gözetilerek reel sektör stratejisi yapılmasının gerekli olduğunu vurguladı. “2019 Yılı Değerlendirmeleri ve 2020 Yılı Beklentileri” sunumunu

yapan Ekonomik Gözlem Grubu Başkanı Muhittin Bilget, Türkiye ekonomisinde sanayinin payının yüzde 30’lara ulaşması gerektiğini söyledi. Türkiye ekonomisi için en önemli konuların başında işsizlik geldiğini vurgulayan Bilget, “En çok üzerinde durmamız gereken konular işsizlik, özellikle genç işsizliği ve gelir dağılımı” diye konuştu. Bilget, “Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaretimizde, yüksek, orta ve orta-düşük teknolojili ürünlerde sürekli açık veriyoruz. Bizim bu tabloyu değiştirmemiz ve üretimimizi yüksek teknolojili ürünlere yönlendirmemiz lazım” şeklinde konuştu.

“Enflasyon düğümü çözülmeli”Ekonomik Gözlem Grubu Üyesi Saim Uysal ise, bağımsız, iletişimi güçlü, şeffaf, öngörülebilir para politikası güden bir Merkez Bankası’na ihtiyaç olduğunu söyledi. ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanlık Divanı Üyesi Sıtkı Şükürer, “Bizim en büyük sıkıntımız bütçede yaşanıyor. Vergi gelirlerinin azalmasının sebebi ekonomide yaşanan büyük durgunluktur. Bizim ekonomimiz ithalata bağlı olduğu için bütçe açığı artıyor” açıklamasını yaptı. 2020 yılı ESİAD Üye Beklenti Anketi sonuçlarını paylaşan ESİAD Genel Sekreteri Hale Altan, anket sonuçlarına göre kurlardaki oynaklık, maliyetlerdeki artışın piyasaya yansıtılamaması ve finansmana erişim konularının yatırım kararlarını etkilediğini dile getirdi.

“Üretimle büyüyelim”

13 Ocak - 19 Ocak 2020

www.sanayigazetesi.com.tr [email protected]

/in/sanayigazetesi

@sanayigazetesi

/sanayigazetesi

OSDHaydar Yenigün

Trafikten silinen araç sayısı: 400 bin

Hurda teşviki, yaşlı araç, pazar

Yaşlı Araç Deği-şim Programı

Page 5: TEKNO-EB GELİYOR · Konya Silah Sistemleri Fabrikasının, 17 Aralık 2020’de faaliyete geçmesi planlanıyor. ASELSAN DA GELİYOR Av. Önder CANPOLAT Hakim – bağlı şirket

AR-GEYeni Nesil Haber

cilik

05

0513 Ocak - 19 Ocak 2020

İstanbul Teknokent Genel Müdürü Yasin Erol, ICUBE programını değerlendirdi. Program vesilesiyle bir yılda 50 girişimciye destek verdiklerini dile getiren Erol, girişimcilik

ekosistemindeki şirketlerin İngiltere pazarına açılmasını hedeflediklerini anlattı.

50 GIRISIMCIYE KANAT

GİRİŞİMCİ CEVHERİNE ULAŞIYORGirişimcilik ekosisteminin büyümesine, Türkiye’nin en güçlü teknoloji paydaşları olan teknoparklar dört koldan destek veriyor. Bu büyümede şirket-lerin yurtdışı pazarlara açılması ve destek almasını sağlayan programların katkısı da büyük. Bu eksende İstanbul Teknokent (Entertech)’in İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA)’nın destekleriyle yürütücülüğünü üstlendiği ICUBE Uluslararası Hızlandırma Programı, girişimcilerin globale açılmasına olanak sağlıyor.Türkiye’de girişimcilik ekosiste-mindeki şirketlerin büyümesi ve İngiltere pazarına açılabilmesi

için İstanbul Teknokentin ICUBE Uluslararası Hızlandırma Programı sadece bir yılda 50 girişimciye destek verdi. Bir yıl önce İstanbul Teknokent (Entertech) tarafından faaliyete geçirilen ICUBE programı 20 şirketi de İngiltere pazarına ta-şımayı başardı. ICUBE programı ile bugüne kadar yaptıkları ça-lışmaları değerlendiren İstanbul Teknokent (Entertech) Genel Müdürü Yasin Erol, “Girişimcileri yatırımcılarla bir araya getiren ICUBE Programında amacımız daha çok girişimciye ulaşmak” dedi.

İMPARATORLUĞUN PAZARI2020 yılı Mart ayı sonu itibari ile Programın ikinci dönemini tamamlayacaklarını söyleyen Yasin Erol, “İkinci dönem ICUBE Uluslararası Hızlandırma Programı’nı başarı ile bitiren 10 mezun girişimciyi daha yabancı yatırımcılarla buluşması ve potansiyel müşterileri ile satış görüşmeleri yapmaları için

İngiltere’ye götürüyoruz. Böy-lelikle girişimcilerimiz İngiltere pazarındaki yerli ve yabancı yatırımcılarla tanışma ve yatırım fırsatlarını yerinde inceleme fırsatına sahip oluyorlar. İngilte-re’ye götürdüğümüz girişimcile-rimizin masrafları da Entertech tarafından karşılanıyor” şeklinde bilgi verdi.

VİTES YÜKSELTTİREN 4 HEDEFTürkiye’de girişimciliğin önemli bir noktaya geldiğini, bu ekosis-tem içerisindeki eksikleri tespit ederek şirketlerin büyümesi ve yatırım çekebilmeleri adına çalışmalar gerçekleştirdiklerini dile getiren Yasin Erol, “ICUBE programından yararlanabile-cek şirketlerin sahip olmasını beklediğimiz öncelikli kriterler var. Teknoparklarda bulunan teknolojik şirketlerin altyapı-ları programa katılım için çok uygun. Ayrıca teknoloji tabanlı ürün geliştiren birçok KOBİ’de programımızdaki imkânlardan kolayca yararlanabiliyor. Bizim

burada 4 önemli hedefimiz var. Bunlar, teknoloji tabanlı firma-ların ürünlerini, profesyonel eğitmenler ve mentorlarla ge-liştirmek, satış yapmakta olan firmaların mevcut kapasitelerini arttırmak ve ihtiyaç duyulan fon kaynaklarına erişimlerini sağlamak, uluslararası pazarlara erişim imkânı sağlayarak yurt-dışındaki iş geliştirme ağlarına dâhil etmek, ulusal ve ulusla-rarası platformlarda yatırımcı ağları ile buluşturup potansiyel yatırımcılarla uygun iş birlikleri oluşturmalarını sağlamak olarak tanımladığımız hedeflerdir.

ENTERTECH’LİLER LONDRA’YI BÜYÜLEDİİstanbul Kalkınma Ajansı tarafından 2018 yılı “Girişimcilik Mali Destek Programı kapsa-mında desteklenen, İstanbul Teknokent yürütücülüğünde hayata geçirilen Uluslararası Hızlandırma Programı projesi, önemli bir etkinliğe imza attı. Teknoloji, yenilik ve yaratıcılık odaklı girişimciliğin desteklen-mesi amacıyla hayata geçirilen ICUBE Uluslararası Hızlandırma Programı’nın ikinci dönem giri-şimcileri, Demo Day İstanbul’da iş Ağı Oluşturma çerçevesi kap-samında, iş fikirleri ve projelerini yatırımcılara birebir tanıtma fırsatı da yakaladı. Gerçekleşti-rilen etkinliğe yoğun bir katılım oldu. Etkinlik kapsamında girişimciler projelerini tanıtma fırsatı yakalarken, birçok girişim-ci adayı da yaşanan gelişmeleri

yakından izleme fırsatı buldu. Etkinlikte konuşan İstanbul Teknokent Genel Müdürü Yasin Erol, “Türkiye’deki girişimciliğin yaygınlaştırılması ve doğru projelerin hayata geçirilerek fark yaratılması için ekibimiz-le çalışmalar sürdürüyoruz. Girişimcilere pusula olmaya çalışıyoruz. Birinci dönemde güzel dönüşler aldık. 10 giri-şimcimizi Londra’ya götürdük. Londra’da yatırımcılarla buluşan girişicimlerimizin projeleri çok ilgi çekti ve birçoğu yatırım alma noktasında sözleşme aşama-sına geldiler. Biz yolda olmaya çalışıyoruz ve girişimcileri yolda tutmaya çalışıyoruz. Günümüz dünyasında uluslararası fikri olmayan bir girişimcinin ayakta kalma şansı maalesef yok” ifadelerini kullandı.

KABUĞUNA SIĞMAYAN “25”İstanbul Teknokent (Enterte-ch) Genel Müdürü Yasin Erol, “2018 yılı Ekim ayı içerisinde kurduğumuz ICUBE Programı İstanbul il sınırları içerisinde ko-numlanmış girişimlerin İngiltere pazarını çıkışını destekleyen ve aynı zamanda yurtdışı pazarlarda güçlenmesini sağ-layan Uluslararası Hızlandırma Programı olarak hizmet veriyor.

Uzman ekiplerimiz tarafın-dan hazırlanan Uluslararası Hızlandırma Programı’na her dönem 25 uluslararasılaşma potansiyeline sahip şirket kabul ediliyor. Bu şirketlere finanstan hukuka, proje geliştirmeden dijital pazarlamaya kadar birçok alanda mentorluk veriliyor” diye konuştu.

TEKNOPARKLARIN AKIL “KÜPÜNDEN”

Samsun Teknopark uygulayıcı kuruluş olduğu TÜBİTAK 1512 Bireysel Genç Girişim (BİGG) Programı ile genç ve yenilikçi girişimci adaylarının hayallerini

gerçekleştirmeye devam ediyor.BİGGSamsun adıyla Samsun Teknopark bünyesinde yürütülmekte olan programda, TÜBİTAK tarafından desteklenmeye hak kazanan projelerde yüzde 60 başarı sağlandı. Girişimciler, başvuru süreci ve devamında Samsun Teknoparkın BİGG programı kapsamında sağladığı eğitim

ve mentorluk hizmetlerinden faydalandı.

Yıl boyu ücretsizTamamı hibe olmak üzere 200 bin TL almaya hak kazanan girişimciler aynı zamanda Samsun Teknoparktan bir yıl boyunca ücretsiz olarak kullanabilecekleri kuluçka ofisi kazandı. Buğra

Çolak’ın Genel Müdürü olduğu Samsun Teknopark, BİGG uygulayıcı kuruluşu olarak yeni dönemde de, iş fikirlerine eğitim ve mentorluk hizmetleri sağlayarak girişimcilere destek vermeye devam edecek. TGB, 2010 yılı Haziran ayında üniversite - kamu - özel sektör ve STK’ların ortaklığıyla çalışmaya başlamıştı.

SAMSUN TEKNOPARK, GÖĞÜSLERİ KABARTTI

www.sanayigazetesi.com.tr [email protected]

/in/sanayigazetesi

@sanayigazetesi

/sanayigazetesi

Antalya OSB Teknopark ve AGT Ağaç Sanayi A.Ş, ortaklaşa düzenleyecekleri fikir maratonu etkinliği ile Antalya’da bir ilke imza atacak. Katılımcıların takımlar halinde verilen konular üzerinden yenilikçi fikirler geliştireceği, çözüm üretirken yeni teknolojilerin kullanılacağı, katılımcıların seminer ve mentorlarla destekleneceği hızlı ve yoğun tempolu bir fikir maratonu olan AGT Ideathon, 15-16 Şubat 2020 tarihlerinde Antalya OSB Müdürlüğü İdari Hizmet Binasında gerçekleşecek. Bir yarışma organizasyonu olan etkinlik kapsamında takımlardan ağaç/mobilya üretim malzemelerinin kimyası ve sürdürülebilirlik, sanayide verimlilik, dijital pazarlama konularında yenilikçi fikirler üretmeleri veya mevcut fikirleri geliştirmeleri istenecek. Yarışma jürisi, sunulan projeleri yenilikçi, uygulanabilir, ticari ürüne dönüştürülebilir ve sürdürülebilir özelliklerine göre değerlendirip kazananları belirleyecek. Ödüle layık görülen proje, AGT tarafından firma bünyesinde hayata geçirilme şansı elde edecek. Yurtiçi ve yurt dışından herkese açık olan yarışmanın başvuru süresi 15 Ocak 2020’de sona erecek. Yarışma başvuruları, online olarak ideathon.agt.com.tr adresinden yapılacak. Yarışma jürisi, başvurusu yapılan projeleri ön değerlendirmeye tabi tutup, ideathona katılacak takımları belirleyecek. Yarışmaya katılmaya hak kazanan takımlar, iki gün

boyunca Antalya OSB’de birbirleriyle mücadele edip, ortaya koydukları fikri mentörlerin desteği ile geliştirip hem büyük ödülü kazanmak hem de AGT firmasına yenilikçi ve uygulanabilir bir proje sunmak için akıl teri dökecek. Antalya OSB Teknopark ise en yaratıcı fikri, vereceği ‘Özel Ödül’ ile taçlandırıp, takıma bir yıl boyunca mentorluk desteği sağlayacak.

Açık inovasyonAntalya OSB’nin ilk kez bir fikir maratonuna ev sahipliği yapacağını belirten Antalya OSB ve Teknopark Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, “Etkinlik ile iş akış süreçlerinin dışarıdan bir göz tarafından değerlendirilmesini sağlamak, böylelikle de olası işletme körlüklerinin önüne geçmeyi hedefliyoruz. AGT firması ile başladığımız yenilikçilik maratonunun, bir kültür olarak Bölgemize yayılması öncelikli amaçlarımızdan biridir. Şirketlerin açık inovasyon ile dışsal kaynakları inovasyon süreçlerine dahil edebilmesi ve bunlardan mümkün olduğunca fazla yararlanabilmesi için yüzünü dışarı dönmesi, iletişim kanallarını açık tutması, daha fazla erişen ve daha fazla erişilebilen bir yapıya kavuşması gerekiyor. Etkinlik bu farkındalığı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda firmalarımızın açık inovasyon ile yenilikçi ve işbirlikçi kültür oluşturmalarında kaynak teşkil edecektir” şeklinde konuştu.

İnovasyonda şubat verimi

Ankara’nın sanayi havzalarından İvedik OSB içinde faaliyet gösteren

Türkiye’nin ilk uygulamalı TGB’si Teknopark Ankara’nın yeni Genel Müdürü belli oldu. Teknopark Ankara’nın yeni Genel Müdürü, Berk Yavru oldu. Teknopark Ankara’da İHA Projeleri Koordinatörü olarak görev yapan Berk Yavru, Genel Müdür olarak atandı. Atılım Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği mezunu olan Genel Müdür Berk Yavru’ya Sanayi Gazetesi olarak yeni görevinde başarılar dileriz.

Yeni müdür Berk Yavru

Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümünde dünya çapında uzman olan Schneider Electric, Av-net ve Iceotope ile birlikte sektörün ilk ticari şasi bazlı ve batırmalı sıvı soğutmasına sahip entegre kabinini geliştirdiklerini duyurdu. Yoğun işlemli uygulamalar için optimize edilen çözüm, enerji verimliliğini artırmak için yüksek güçlü bir GPU sunucusuyla Iceotope’un sıvı soğutma teknolojisini bir araya getiriyor. Avnet, veri merkezlerine veya Edge bilişim ortamlarına sade dağıtım yapmak için sıvı soğutmalı sunucuyla Schneider Electric’in sıvı

soğutmalı kabin sistemini entegre ediyor. Yeni nesil veri merkezi yönetimi yazılımı ve dijital servis ile birlikte sağlanan bu çözüm sayesinde, sistem entegrasyonu tamamlanıyor. Türünün ilk örneği olan sıvı soğutmalı çözüm, yüksek işlem ihtiyacının daha fazla enerji kullanımı gerektirdiği büyük veri analitikleri, yapay zekâ ve makine öğrenimi algoritma eğitimi geliş-tirmesi gibi uygulamalar için ideal. Schneider Electric İnovasyon ve Güvenli Güç CTO’su ve Kıdemli Baş-kan Yardımcısı Kevin Brown bu yeni çözüm ile ilgili, “Schneider Electric veri merkezlerini daha sürdürülebilir hale getirmeyi taahhüt ediyor ve sıvı soğutma bu konuda oldukça güçlü bir yaklaşım. Bu son gelişme daha geleneksel ‘doğrudan çipe’ sıvı soğutma sistemlerinin uyumluluk ve servis edilebilirliğini sunarken aynı zamanda tank bazlı çözümlerin verimlilik ve etkinliğini sağlayan şasi bazlı batırmalı çözümlerin en-düstrileştirilmesinde önemli bir ileri adım anlamına geliyor. İşlem yoğun uygulamalardaki artış hesaba ka-tıldığında bu yaklaşımın son derece umut verici olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

Veri merkezlerine IT kabini

İstanbul Teknokent Yasin Erol ICUBE Uluslararası Hızlandırma Prog.

Destekleyen kurum: İSTKA

Desteklenen giri-şimci sayısı: 50

Page 6: TEKNO-EB GELİYOR · Konya Silah Sistemleri Fabrikasının, 17 Aralık 2020’de faaliyete geçmesi planlanıyor. ASELSAN DA GELİYOR Av. Önder CANPOLAT Hakim – bağlı şirket

URETIM Yeni Nesil Haber

cilik

06

062025 PLANI DA HAZIR…

Abdi İbrahim, 2020 yılına sürdürülebilirlik alanında bir ilk uygulama ile adım atıyor. Şirket, 1 Ocak’tan itibaren İstanbul Esenyurt Üretim Kompleksinde bulunan tüm üretim tesislerindeki enerji ihtiyacını güneş ve rüzgâr enerjisi santrallerinden

karşılayarak, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmaya başlayacak.

YAKITI GUNES, ILHAMI RUZGÂR

HAYATLARA DA DOKUNUYOR, DOĞAYA DADokunduğu hayatları iyileştir-mek hedefiyle ilaç sektöründe 108 yıldır ilk günkü heyecanla faaliyet gösteren Türk ilaç sektörünün 17 yıllık lider şirketi Abdi İbrahim daha yaşana-bilir bir dünya için yürüttüğü sürdürülebilirlik çalışmalarına yeni bir halka daha ekliyor. Şirket, aldığı kararla 1 Ocak 2020’den itibaren Esenyurt’ta bulunan kimyasal ilaç üretim tesisi, biyoteknolojik ilaç üretim tesisi AbdiBio, AR-GE Merkezi ve insansız teknolojistik merkezi ile tüm yardımcı işletmelerdeki elektrik ihtiyacının tamamını

rüzgâr ve güneş olmak üzere yenilenebilir enerji kaynakların-dan kullanmaya başlayacağını açıkladı. Abdi İbrahim Esenyurt Üretim Kompleksinde 2020 yılı enerji tüketiminin 44 milyon 405 bin 118 kilowatt saat ener-jiye ulaşacağı tahmin ediliyor. Şirket yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanımına geçmesiyle birlikte 15 bin 868 evin elektrik tüketimine eşdeğer olan ener-jiyi yenilenebilir kaynaklardan karşılayacak. Ayrıca 9 bin 737 aracın karbon emisyon salınımı ve buna bağlı olarak 29 bin 211 ağaç gerekliliği önlenmiş olacak.

8 İLKE, 3 DEĞERAbdi İbrahim’in 2025 vizyonu kapsamında sürdürülebilirlik stratejisinde öncelikli alanları belirlediğini vurgulayan Dr. Oğuzcan Bülbül, “Bin 500’den fazla paydaşımızla yaptığımız çalışma kapsamında Birleşmiş Milletler 2030 gündemini dikkate alarak Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarından 8’ine aynı anda dokunabilecek şekilde belirlediğimiz bu alanları şirke-timizin 3 değeri olan cesaret, tutku ve sorumluluk altında kümeleyerek öncelikli faaliyet alanlarımızı belirledik. Sorumlu-luk başlığı altında yer alan iklim değişikliği ve enerji yönetimi alanında somut ve model teşkil

edecek bir adım atmak istedik. Türkiye’deki üretim tesisimizin tamamında kullandığımız elekt-riğin yenilenebilir olmasını sağ-ladık. Abdi İbrahim bu adımıyla tüm üretiminde yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanarak bu konuda sektöründe bir ilk olma-yı başardı” diye konuştu. Bülbül, Türkiye’de kendi alanında uzun yıllardır devam eden liderliğin yanı sıra uluslararası pazarlarda da etki gücünü her geçen gün artıran bir şirket olarak, dünyayı yakından takip ettiklerini ve iş hedefleri ile sürdürülebilirlik hedeflerini uyumlandıracak çalışmalar yürüttüklerini belirtti.

TAMAMI YERLİ2020 yılı itibariyle sürdürülebi-lirlik çalışmalarını hızlandıracak-larını vurgulayan Dr. Oğuzcan Bülbül, “Abdi İbrahim olarak toplum sağlığı ve gelecek ne-sillere bırakacağımız dünyanın yaşanabilir olmasını önemsiyo-ruz. Ülkemize, sektörümüze güç katacak, liderliğimize yakışan tesisleri hayata geçirirken çevre ve sosyal sorumluluk konularını daima odağımızda tutuyoruz. Çevrenin korunması, doğal kaynakların etkin kullanıl-ması, atıklarımızın öncelikli olarak kaynağında azaltılıp ayrıştırılması, geri dönüşüme kazandırılması ve en uygun yöntemlerle bertaraf edilmesi, bunun yanı sıra topluma değer katan sosyal projelere zaman ve kaynak ayrılması iş stratejimizin vazgeçilmez parçaları olmaya devam edecek. Sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşabilmek için lojistik aşama-sında elektrik araçlar ve elekt-

rikli tırların kullanımı, ambalaj atıklarının azaltılabilmesi veya doğaya daha az zararlı yeni ambalaj türlerinin geliştirilebil-mesi için Türkiye’nin bu alandaki en iyi şirketleri ve start-up’lar ile her kademede iş birlikleri arayışı içindeyiz. Bunun dışında, CDP ve RE100 gibi şirketimizin sür-dürülebilirlik alanındaki atılımını paylaşabileceği ve üyelerinin en-gin tecrübelerinden faydalana-bileceği oluşumlara üye olmayı ve orta vadede şirketimize “B Corp Sertifikası” kazandırmayı diğer önemli hedeflerimiz olarak görüyoruz. Bu platformlarda şirketimizi temsil etmeyi, yüzde 100 yerli ve 108 yıllık bir Türk ilaç şirketi olarak önemli bir sorum-luluk olarak görüyoruz. Bunun yanı sıra bu hedeflerin, Avrupa ve ABD pazarına önümüzdeki dönemde yapacağınız yatırımlar açısından da bize değer kataca-ğını düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.

İLKLERİ BAŞARMIŞ OLMAKBülbül son olarak, “Tüketicile-rimizin ve paydaşlarımızın çok önem verdiği iklim değişikliği ile mücadele kapsamında sıfır karbon ayak izine sahip olma hedefinin yanında, ilaç sektörü açısından en önemli sürdürüle-bilirlik konularından birisi olan AR-GE ve inovasyona yatırım yapmaya devam ederek kendi molekülünü geliştiren ilk Türk ilaç şirketi olmak, su kaynakları başta olmak üzere tüm doğal kaynakların etkin kullanımını sağlamak, atık yönetimi konu-sunda önemli adımlar atmak, plastik içerikli ambalajlar yerine doğaya daha az zararlı ambalaj

malzemelerin kullanımını yaygınlaştırmak, topluma değer katan sosyal sorumluluk proje-lerine zaman ve kaynak ayırmak da iş stratejimizin vazgeçilmez adımları olmaya devam edecek. Abdi İbrahim olarak, Türkiye’de ilaç sektöründe birçok ilki ba-şarmış olmanın verdiği güvenle, sürdürülebilirlik alanında ataca-ğımız adımlarla gelecek nesillere daha yaşanabilir ve daha yeşil bir dünya bırakabilmeyi ve baş-ta ilaç sanayi olmak üzere tüm Türk şirketlerine ilham olmayı arzu ediyoruz” açıklamalarına yer verdi.

2030’DA SIFIRLANABİLİRAbdi İbrahim Kamu İlişkileri ve Kurumsal İletişim Direktörü Dr. M. Oğuzcan Bülbül, aldıkları bu kararın Abdi İbrahim’in cesaret, tutku ve sorumluluk olarak özetlediği kurumsal değerlerini ve liderliğini yansıttığını ifade ederek, ‘’İlaç sektöründe bir ilk olan bu uygulama ile ekonomik faaliyetlerimizi sürdürürken, topluma ve içinde yaşadığımız dünyaya iyi iz bırakma önceliği-mizin gereğini yerine getirmek-teyiz. Sürdürülebilirliği kültürel bir dönüşüm hedefi olarak görüyoruz. Bu uygulama ile bu

alanda öncü ve somut bir adım atmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Dr. M. Oğuzcan Bülbül, Abdi İbrahim’in yenilenebilir enerji kullanımı uygulamasının ilk olarak üretimde başlayaca-ğını, ardından kademeli olarak tedarik sürecinden hammadde alımına, pazarlama ve satış aşamasından son tüketiciye kadar devam eden tüm yolcu-lukta uygulanarak, 2030 yılında şirketin karbon ayak izinin sıfıra getirilmesinin hedeflendiğini belirtti.

13 Ocak - 19 Ocak 2020

www.sanayigazetesi.com.tr [email protected]

/in/sanayigazetesi

@sanayigazetesi

/sanayigazetesi

Türkiye’nin önde gelen yatırım gruplarından Akfen Holding’in üst yönetiminde görev değişimi yaşandı. Akfen Holding CEO’luğunu yürüten İbrahim Süha Güçsav emekliye ayrıldı. Akfen Holding Yönetim Ku-rulu Başkan Vekili Selim Akın Akfen Holding’in yeni CEO’su olarak atandı. 2006 yılında İngiltere’nin Surrey

Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan Selim Akın’ın Türkiye Genç İşadamları Derneği yönetim Kurulu Başkanvekili ve Ticaret Ko-misyonu Başkanlığı, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ve Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) üyelikleri de bulunuyor. Akın aynı zamanda 2018 yılından bu yana DEİK temsilciliği görevini de üstle-niyor. Akfen Holding CEO’su Selim Akın yatırımlara devam edeceklerini belirtirken, “Gelecek dönemde de önümüze koyduğumuz hedeflerimizi yakalarken, 2020 yılında altyapı projelerine yatırım yapmaya devam edeceğiz” dedi. Eski CEO İbrahim Süha Güçsav ise gelecek dönemde Akfen Holding’in Yönetim Kurulu Başkan Danışmanı olarak görev yapacak.

Vekildi, CEO oldu

Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incirde ve-rimli üretimi ve katma değerli ürün pazarlamasını hedefleyen Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, sektörün güçlü oyuncusu 18 firmayı URGE Projesi’nde buluştur-du. Ege İhracatçı Birliklerinde basın toplantısı düzenleyen, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, “Ticaret Bakanlığımızın desteklediği Uluslara-rası Rekabetin Geliştirilmesi (URGE) projemiz kapsamında, yaklaşık 8 ay

sürecek olan, Yalın Üretim Teknikleri Danışmanlık Faaliyeti başlığı ile yak-laşık 600 bin lira bütçeli bir çalışmayı hemen başlatıyoruz” dedi. Celep, “Bu URGE Projesi ile yalın üretim teknikleri ile daha az maliyetle, daha kaliteli üretim hedefliyoruz. Ama-cımız verimliliği arttırmak olacak” diye konuştu. UR-GE projesinin detaylarını anlatan Celep, “URGE projemiz kapsamında, yaklaşık 8 ay sürecek olan, Yalın Üretim Teknikleri Danışmanlık Faaliyeti başlığı ile yak-laşık 600 bin lira bütçeli bir çalışmayı bugün itibari ile başlatıyoruz. Yalın uygulamalarda amacımız, şirketlere ‘balık vermenin ötesinde, balık avlamanın’ öğretilmesidir. Projeyle amacımız, fire, hata, müşteri iadesi gibi kaliteyle ilgili maliyet arttıran problemlerin azaltılması, ürün akış süresinin kısaltılması, çalışanların iş yapma şekillerinin bazı örnek uygu-lamalarla iyileştirilmesi ve verimin arttırılması, maliyetin düşmesi, çalışan motivasyonunun iyileştiril-mesidir” şeklinde konuştu.

UR-GE meyve verecek

Türkiye traktör pazarının lider üre-ticisi TürkTraktör’ün Satınalmadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine Erenler Fabrika Direktörü olarak görev yapan Onur Vural atandı. İş hayatına 1996 yılında Ford Otomotiv Sanayi A.Ş’de başlayan Onur Vural, 2009 yılına dek Ford Otosan Eskişehir Fabrikasında Ürün ve Proses Geliştirme Ekip Lideri, Kalite Müdürü, Ford Üretim Sistemi

Müdürü görevlerinde bulundu. 2009 – 2014 yılları arasında Kocaeli lokasyonunda sırasıyla Ürün Geliştir-me ve Gölcük ve Yeniköy Fabrikaları Kalite Müdürü olarak görev yaptı. Onur Vural, TürkTraktör ailesine 2014 yılında Erenler Fabrikasının kuruluşu aşamasında katıldı. Fabrika kurulumu çalışmalarında yer alan Vural, 2014-2016 yılları arasında Fabrika Müdürü olarak görev yaptı. 2017 yılında Fabrika Direktörlüğü görevine atanan Onur Vural, bu gö-revini, fabrikanın teknik ve yönetsel alanlarda değerlendirildiği WCM (Dünya Klasında Üretim) çalışmala-rında rekor sürede Gümüş Seviye’ye ulaştığı 2019 yılı sonuna kadar sürdürdü. ODTÜ Makine Mühendis-liği mezunu olan Vural, yeni görevini, 35 yıllık iş tecrübesinin ardından 2019 sonu itibarıyla emekliye ayrılan Sedat Tezerişener’den devraldı.

TürkTraktörde önemli atama

Kaspersky tarafından düzenle-nen yeni bir ankette endüstriyel kurumların üçte ikisinin (yüzde 67) siber güvenlik vakalarını yetkililere bildirmediği ortaya çıktı. Yönetme-liklere uyumlu faaliyet göstermenin modern endüstriyel kurumlar için şart olmasına ve yatırımların önünü açmasına rağmen, şirketlerin uyum kurallarını uygulama şekillerini etkile-yen birçok faktör bulunuyor. Bunun altında yönetmeliklere uyulmaması nedeniyle gelecek cezalardan ve itibar kayıplarından kaçınma isteği yatıyor.

Araştırmaya katılanların yarısından fazlası (yüzde 52) yaşadıkları vakaların yönetmelik ihlaline neden olduğunu, yüzde 63’ü ise bir sızıntı olduğunda yaşanacak müşteri güveninin büyük bir sorun olduğunu belirtti. Kaspersky Endüstriyel Siber Güvenlik İş Geliş-tirme Müdürü Georgy Shebuldaev, “Endüstriyel yönetmelikler ve bunlara uyumluluk asla hafife alınmamalı. Endüstriyel otomasyon sistemlerinde çalışan herkes için güvenlik farkındalı-ğı girişimlerinin bulunması gerekiyor” dedi.

Fabrikaların 3’te 2’si bildirmiyor

Abdi İbrahimRüzgâr, AR-GE, güneş,

verim, dönüşümSürdürülebilirlik ve 2025 vizyonu

Yen. enerji kulla-nım başlangıcı 1 Ocak 2020 Dr. Oğuzcan

Bülbül

Page 7: TEKNO-EB GELİYOR · Konya Silah Sistemleri Fabrikasının, 17 Aralık 2020’de faaliyete geçmesi planlanıyor. ASELSAN DA GELİYOR Av. Önder CANPOLAT Hakim – bağlı şirket

07

Yeni Nesil Haber

cilik YORUM 0713 Ocak - 19 Ocak 2020

Nezaket Bektaş TOMUR

[email protected]

Devlet Destekleri Uzmanı /Sosyal Medya Danışmanı /Metin ve Proje Yazarı

Girişimciler bankaların kuluçka merkezlerinden nasıl faydalanabilirler?Girişimcilik alanında giderek artan bir hareketlilik söz konusu. Bu ilgi genç girişimcilere de cesaret veriyor.

Eğitim, networking geliştirme, mentorluk ve ofis gibi olanakları sağlamak üzere birçok banka da kuluçka merkezi oluşturdu.

Ülkemizde hali hazırda 8 tane banka bu konuda girişimcilik ekosis-temine destek oluyor.

Destek bekleyen girişimci ve start-up’lar için bankaların listesi ve detayları aşağıdaki gibidir:

Albaraka Türk

Kulukça merkezinin adı “Albaraka Garaj”dır.

En önemli desteklerinden biri Al-manya, Bahreyn ve Türkiye’de ofis desteği sunmaktadır.

Yenilikçi ve teknoloji tabanlı girişim-leri destekliyor. Albarakanın müşteri ve tedarikçi ağına erişim olanağı da sunmaktadır.

BNP Paribas Cardif Türkiye

Programın adı “BNP Paribas Cardif- Insurtech İnovasyon Challenge Programı”dır.

Programın asıl amacı yeni nesil girişimcileri desteklemektir.

Genel olarak sigortacılık alanında teknolojik yatırımları teşvik etmek-tedir.

Garanti BBVA

Kuluçka merkezinin adı “Garanti BBVA Partners Girişim Hızlandırma Üssü”dür.

Girişimcilerin tüm donanımlarını tamamlanmayı hedeflemektedirler. Bu nedenle de girişimcilere eğitim, mentorluk, geniş çaplı networking ve ofis ortamı sağlanmaktadır.

ING Türkiye

Kuluçka merkezinin adı “ING İnovasyon Merkezi”dir.

Mentorluk desteği sağlanmak-tadır. Start-up’lar için de destek vermektedir.

Bankanın global bir ortaklığı olduğu için de global düzeyde yönetilen 300 milyon Euro’luk fintech fonu girişimcileri desteklemektedir.

Kuveyt TÜRK

Kulukça merkezinin adı “Lonca Girişim Merkezi”dir.

Girişimlere 40 bin TL tutarında hibe vermektedir.Ek olarak projelere ya-tırım desteği bulunması konusunda da destek olunmaktadır.

QNB Finansbank

Kulukça merkezinin adı “FinCube”-dir.

Oldukça geniş bir program kapsamı bulunmaktadır.

Bu program boyunca satış, global pazarlara açılma, dijital pazarlama, muhasebe, hukuk ve sinai mülkiyet hakları gibi konularda girişimci ve start-up’lar eğitim almaktadır.

Türkiye Ekonomisi Bankası (TEB)

Kuluçka merkezinin adı “TEB Girişim Evi”dir.

Teknoloji, bilişim ve yazılım alan-larında TEB Kuluçka Merkezinin kapıları aralanmaktadır.

Çalışma alanı, ofis donanımları ve diğer destek hizmetleri girişimcilere sağlanmaktadır.

Türkiye İş Bankası

Programın adı “Workup Girişimcilik Programı”dır.

Start-up’lar program kapsamı boyunca büyük bir ekosistemin içerisine girmektedir.

Bu ekosistem içerisinde melek yatırımcılar, girişimciler, şirketler ve yatırım fonları bulunmaktadır.

6 ay boyunca bu sistem içerisinde gelişim sağlamalarına imkan tanın-maktadır.

Yapı Kredi

Platformun adı “Code.YapıKredi”dir.

Kamuya açık bir platformdur. Eğitimler ile girişimcilik ekosistemi-ni desteklemek ve yaygınlaştırmak istemektedir.

Kodlama ve hackathon’lar gibi teknolojik konularda destek ver-mektedir.

Yeni yılda hayallerini gerçeğe dönüştürmek isteyen tüm girişimci ve start-up’ların uygun programlar ile buluşması dileğiyle…

Hakim – bağlı şirket hakimiyet türleri - 1

Av. Önder CANPOLAT

[email protected]

Anadolu Organize Sanayi Bölge-si Hukuk Danışmanı

Satış sonrası (servis) hizmetlere yalın bakış

Hakan AKGÜL

[email protected]

Danışman ve Yalın Enstitü YK Üyesi

Bir önceki yazımda; OSB’lerde tesi-sin kiraya verilmesinde yararlı olacağı düşüncesiyle gerekli olduğu ölçüde Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK’da) şirketler topluğu, hâkim-bağlı şirket ilişkisi ve hakimiyet araçları üzerinde durmuştum. Bu defa hakimiyet türle-rinden doğrudan ve dolaylı hakimiyet ile tek başına, birlikte ve çoklu hakimi-yet dolayısıyla hâkim-bağlı şirket ilişki türleri inceleme konusu yapılacaktır.

Doğrudan hakimiyet - dolaylı hakimiyet

Bir ortaklığın veya teşebbüsün, bir başka ortaklığa hakimiyet araçlarına göre hakimiyet doğrudan veya dolaylı olabilir. Bir ortaklık, bir başka ortaklık veya teşebbüs üzerindeki hakimiyetini, başkalarının aracılığına ihtiyaç duyma-dan bizzat kendisi tesis edebiliyorsa bu “doğrudan hakimiyet”tir. Örneğin; şirket, bir başka şirketin oy haklarının çoğunluğuna sahipse, onun yönetim organında karar alabilecek sayıda üyeyi aday gösterebiliyorsa veya bir sözleşmeyle doğrudan doğruya kendi başına o şirketin hakimiyetini ele geçirmişse bu hakimiyet doğrudan hakimiyettir. Doğrudan hakimiyet aynı zamanda tek başına hakimiyettir.

Bir ortaklık, bir başka ortaklık üze-rinden veya aracılığı ile hakimiyet tesis edebiliyorsa “dolaylı hakimiyet” söz konusudur. TTK’nın 195’inci maddesi-nin üçüncü fıkrası; “Bir hâkim şirketin, bir veya birkaç bağlı şirket aracılığıyla bir diğer şirkete hâkim olması, dolaylı hâkimiyettir” kuralına yer verilmiş ve dolaylı hakimiyet tanımlanmıştır. Dolaylı hakimiyet, bağlı şirketler aracılığıyla olabileceği gibi, bağlı şirket konumunda olmayan üçüncü kişilerin ellerindeki kontrol vasıtalarını hâkim şirketin emrine hazır tutmaları yoluyla da ele geçirilebilir.1 TTK’nın 195’inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; “Bir ticaret şirketi, diğer bir ticaret şirketini, bir sözleşme gereğince veya başka bir yolla hâkimiyeti altında tutabiliyorsa” düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre; hakimiyet, haki-

1 - OKUTAN NILSSON, Doç. Dr. GÜL, Şirketler Topluluğu Hukuku, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü Yayını, Y.N0:48, 1.B, s.144

miyet sözleşmesiyle tesis edilebileceği gibi, bentte başka bir yolla ibaresine yer verilmek suretiyle hakimiyet sözleşmesi dışında başka araçlarla da hakimiyet sağlanabilir. Hakimiyet sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerle, mesela pay sahipleri sözleşmeleriyle de hakimiyet sağlanabilir.2 Madde gerekçesinde de belirtildiği gibi dolaylı hakimiyet, tek başına ve birlikte haki-miyet şeklinde görülebilir.

A şirketi, B şirketi paylarının yüzde 80’ine sahip, B şirketi de C şirketinin paylarının yüzde 60 sahiptir. Bu du-rumda; A’nın, B üzerindeki hakimiyeti doğrudan ve C üzerindeki hakimiyeti dolaylı hakimdir. Zira A, B’yi hakimiyeti altında tuttuğundan, B’nin elindeki hisseler de A’nın kontrolü altındadır.3 Dolaylı hakimiyet, farklı seviyelerde yer alan grup şirketlerin sahip oldukları oy haklarının bir araya getirilmesiyle de kurulabilir. Örneğin; A, B’de çoğunluk payına, C’de azınlık payına sahip olabi-lir. B’nin de C’de azınlık payı varsa ve A ile B’nin C’deki paylarının toplamı C’de çoğunluğu oluşturuyorsa, A, B’deki hakimiyeti sayesinde dolaylı olarak C’ye de hâkim olmuş olur. Bu durumda gerek B, gerek C, yalnızca A’nin haki-miyeti altındadır . Farklı seviyelerdeki topluluk şirketleri arasındaki pay dağılımı ilişkisine veya topluluk dışı şir-ketlerle yapılan oy sözleşmesine bağlı olarak dolaylı hakimiyet sağlanabilir. Oy sözleşmesiyle dolaylı hakimiyetin tesis edileceği TTK’nın 195’inci mad-desinin birinci fıkrasının (a) bendinin üçüncü alt bendinde açıklanmıştır.4 Bu

2 - ALTAŞ, Soner, Anonim Şirketler, 7.B, s.10893- OKUTAN NILSSON, Doç. Dr. GÜL, age, s1454 - Örneğin; üçüncü kişiler bağlı şirket konu-munda olmasalar da; kendi sahip oldukları oy haklarını hakim şirketin isteği doğrultusunda kullanmayı kabul ettikleri takdirde yine dolaylı hakimiyetin kurulmasına vasıta olmuş olurlar. Kanunun 195 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin üçüncü alt bendinde sayılan “Kendi oy hakları yanında, bir sözleşmeye da-yanarak, tek başına veya diğer pay sahipleri ya da ortaklarla birlikte, oy haklarının çoğunlu-ğunu oluşturuyorsa” şeklindeki düzenleme ile dolayalı hakimiyetin varlığını kabul edilmiştir. Bir oy sözleşmesi sayesinde oyların çoğunu kontrol etme imkanını elde eden şirket, kendi bağlı şirketi olmaksızın tek başına vasıtalı yoldan hakimiyet tesis etmiş olur.

nedenle her somut olayın kendine özgü değerlendirilmesi gerekir.

Tek başına – birlikte ve çoklu hakimiyet

Hakimiyet, hâkim olanların sayısı-na göre; tek başına, birlikte ve çoklu hakimiyet şeklinde de olabilir.

“Tek başına hakimiyet”, bir ortaklığın veya teşebbüsün, bir başka ortaklık üzerinde belirleyici etkinin nasıl kullanılacağına tek başına karar verebilme imkanına sahip olmasıdır.5 Bu durumda hâkim şirket gerek doğrudan gerek dolaylı olarak hakimiyeti altında bulunan şirketi tek başına yönetebilmektedir. Ha-kimiyet, tek başına pay sahibi yahut oy haklarının çoğunluğunun veya yönetim organında karar alabilecek sayıda üye seçtirilmesi hakkının tek pay sahibinin elinde olması halinde sağlanabileceği gibi, şirketler toplu-luğunda bulunan yavru şirketlerin sahip olduğu oy hakları kanalıyla veya onların desteğiyle de tek başına hakimiyet söz konusu olabilir.6 Bir oy sözleşmesi bağlamında bir ticaret ortaklığı veya bir teşebbüs bir diğer ticaret ortaklığı üzerinde tek başına hakimiyet kurmuşsa bu da tek başına hakimiyettir.7

Bir şirket üzerindeki hakimiyet bir-den çok şirket veya teşebbüsün katı-lımıyla mümkün olabiliyorsa burada birlikte hakimiyet söz konusudur. Hakimiyetin birden fazla kişinin katılı-mıyla kullanılması, diğer bir söyleyişle bağlı şirketin nasıl yönlendirileceğine birden fazla şirketin veya teşebbüsün

5 - OKUTAN NILSSON, Doç. Dr. GÜL, age, s1486 - Örneğin; A’nın B’de %60; C’de %21 payı varken; B’nin de C’de %30 payı varsa; B’nin C’deki paylarından doğan oylar, hakim konumda bulunan A tarafından kontrol edile-cektir. Bu durumda A C’de toplam %51 paydan doğan oyları yönetecektir. Ancak buradaki hakimiyet dolaylıdır.7- POROY, Prof. Dr. Reha, TEKİNALP, Prof. Dr. Ünal; ÇAMOĞLU, Prof. Dr. Ersin, Ortaklıklar Hukuku II, 13. B., s.698

birlikte karar vermesi durumudur. Bir araya gelen oyların yönetimi sözleş-me taraflarından birine bırakılmamış olup, tümü tarafından gerçekleştirili-yorsa, birlikte hakimiyet söz konusu olur. Dolaylı hakimiyetten farklıdır. Birlikte hakimiyette, hakimiyetin kullanılmasına katılan şirket ve teşebbüsler, bağlı şirketin yönetimine birlikte karar verirler.

Teker teker oy haklarının çoğunluğuna sahip bulunmayan pay sahipleri bir oy sözleşmesinde birleşerek amaçlarına ulaşabilirler (TTK. md: 195f.l/a- 3’de hükme bağlanmıştır). Birlikte hakimiyet, hakimiyetin birden fazla şirketin güç birliğiyle tesis edilmesidir. Örneğin; X ortaklığının paydaşları, yüzde 35A, yüzde 15B, yüzde 40 C ve yüzde 10 D’dir. A, B ve D arasında yapılan oy sözleşmesiyle X ortaklığı üzerinde birlikte çoklu hakimiyet kurabilirler. Oy sözleşmesi uyarınca, hâkim olunan ortaklığa ya oy sözleşmesinin taraflarından biri tek başına hâkim olur ya da oy sözleşmesinin tarafları hep birlikte ortaklığa hâkim olurlar. Birlikte hakimlerin her biri hâkim şir-ket konumunda kabul edilmekte ve böylece çoklu hakimiyet doğmakta-dır. TTK 195’inci madde gerekçesinde de birlikte hakimiyetin bu şekilde kurulabileceği öngörülmüştür. Dolaylı birlikte hakimiyet durumlarında, aynı şirket üzerinde hakimiyet sahibi birden fazla şirket bulunması söz konusu olur. Örneğin; A, B’nin yüzde 60 payına sahip, B’de C’nin 60 payına sahip ise, B, C’nin doğrudan hâkimi iken, A, C’nin dolaylı hâkimi konu-munda olup, C’nin üstünde, kendisine hâkim olan iki şirket bulunmaktadır. Farklı seviyelerdeki yavru ortaklıklar eliyle de çoklu hakimiyetin tesis edilmesi mümkündür.

Bir sonraki yazımda, iştirak ora-nına göre, tam ve kısmi hakimiyet, iştirak durumuna göre karşılıklı hakimiyet türleri inceleme konusu yapılacaktır.

Müşteri beklentileri artıp bayi standartları yük-seliyor, ürün marka ve modelleri artıyor, sürekli yeni ürünler geliştirilip pazara sunuluyor, ürün ömürleri kısalıyor, yeni teknolojiler çoğalıyor, rekabet yö-netmelikleri ve müşteri haklarını koruma şartları ağırlaşıyor, üretici firmaların beklentileri artıyor, bazı sektörlerde sigorta şirketleri de işin içine giriyor (servis) ve kâr oranları düşüyor.

Daralan pazar ve zorlu ekonomik şartlar bunların üstüne tuz biber oldu.

Üretici firmalar, bu zorluklara karşı, bayi ve servisle-rine destek amacıyla, onlara daha geniş satış/servis bölgeleri tanımlamak, CRM tabanlı pazarlama çabaları, yeni ekipman vb. ile maliyet düşürme gayreti, yeni bayilik yönetim sistemleri oluşturmak gibi çözümler geliştirmeye çalışmaktadır.

Satışların azaldığı dönemlerde, satış sonrasında yeni bir metoda ihtiyaç var:

İlk kuralımız; satış sonrası hizmetlerde müşteri için “güven” çok daha önemlidir.

Her müşterinin problemini daha hızlı, daha etkin ve daha ucuza çözerken, nasıl daha fazla gelir elde edebileceğinizi ve kendinize daha fazla müşteriyi

nasıl çekebileceğinizi,

Müşterilerinizi nasıl sınıflandıracağınızı (segmen-te edeceğinizi), her sınıfa göre nasıl davranacağınızı ve yeni müşterileri nasıl kazanacağınızı,

Servis hizmeti sonrası müşteri geri aramalarının çıktısını nasıl irdeleyeceğinizi, iyileştirme fırsatları çıkaracağınızı ve bunları takip edip sonuçlandıraca-ğınızı,

Müşteri şikayetlerini nasıl sistematik olarak azaltacağınızı ve müşteri memnuniyetini nasıl artıracağınızı,

Birim zamanda daha çok iş çıkararak mevcut kapasite, hizmet, işçilik ve kaynakları kullanarak iş yapabilme kapasitenizi önemli derecede artırmayı,

Park alanı, yedek parça stok alanı ve servis işlemi için gereken alanı azaltmayı,

Kârlılıklarınızı artırmayı, israfı yok etmeyi, stokları azaltmayı, tekrar tamiri yok etmeyi, daha fazla müşteri çekmeyi ve geliri artırmayı (upsell), işçi ve ekipman verimliliğini artırmayı, daha az finansa ihtiyaç duymayı (örneğin; iş emri kapama daha hızlı ve zamanında olur), işlemlerin maliyetini kontrol etmeyi ve azaltmayı,

Müşteri şikayetlerini yok edip, güvenlerini ka-zanmayı, müşteriye ürünün zamanında teslimatını sağlamayı,

Satış sonrası hizmet akışını kesintisiz sağladığı-nız için müşterinin zaman kaybından ve ürününü kullanamamaktan doğan zararını yok etmeyi,

Müşteri memnuniyetini, bağlılığını, sadakatini artırmayı,

Servis danışmanının müşteriye servis ve satış hizmeti vermekten daha çok; müşteriye bir gönüllü danışman gibi davranmasını sağlamayı, müşterinin güvenini ve müşterinin servise bağlılığını artırmayı,

Servis danışmanının yetkinliğini arttırarak çeşitli CRM aktiviteleri ile satış yapabilmesini ve servis için gelen müşterilere ürün, ek servis, aksesuar, sigorta vb ihtiyaçlarını da önerip ciroyu artırmayı,

Bunların sonucunda rekabet gücünüzü artırmayı,

... başarmak zorunlu hale geldi.

Makaleler için: https://lean.org.tr/satis-strateji-yo-netim-inovasyon-makaleleri/

Katkılarından dolayı Sayın İsmail Baş ve Sayın Sinan Coşkun’a teşekkür ederim.

www.sanayigazetesi.com.tr [email protected]

/in/sanayigazetesi

@sanayigazetesi

/sanayigazetesi

Dağıtım

PTT Kargo

Ofset Hazırlık: Sanayi Gazetecilik Ltd. Şti.Baskı: Akademi Basın Yayın

Akademi Yayın Hukuk Danışmanı: Ilgın GÜLERTel: 0212 493 24 67-68-69

E-posta: [email protected]ı Tarihi: 08.01.2020

HAFTADA BİR YAYIMLANIR Genel Yayın Yönetmeni

Şenol AYDIN

İMTİYAZ SAHİBİ

SANAYI GAZETECILIK Matbaacılık Reklam Prodüksiyon ve

İnternet Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. adına;

Haber Müdürü

F. Tuğçe SAĞDIÇ

Haber Merkezi

Helin AYGÜN

Grafik Tasarım

Hasret Sultan BALCI

ANKARA MERKEZ:

Mustafa Kemal Mh. 2139 Cd. No: 2/1 Ekim Plaza

ÇANKAYA - ANKARA0 312 417 11 44

KOCAELI OFIS:

Güzeller OSB Fatih Sultan Mehmet Cad.

No:17 GEBZE - KOCAELİ0 262 777 00 44

Yayın Türü: Yaygın Süreli Yayın

[email protected]@sanayigazetesi.com.tr

www.sanayigazetesi.com.tr

0 (262) 777 00 40

13 Ocak - 19 OCAK 2020 Yıl: 10 Sayı: 497

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Ümit UÇAR

Page 8: TEKNO-EB GELİYOR · Konya Silah Sistemleri Fabrikasının, 17 Aralık 2020’de faaliyete geçmesi planlanıyor. ASELSAN DA GELİYOR Av. Önder CANPOLAT Hakim – bağlı şirket

08

ÜRETEN TÜRKİYE’NİN GAZETESİ/sanayigazetesi.com.tr /sanayigazetesi sanayigazetesi@

BURSA TSO BAŞKANI BURKAY:

“TURKIYE’YI BIR UST LIGE TASIYACAK”

TÜM DETAYLARIYLA ELE ALINDIBursa TSO Başkanı İbrahim Burkay, yerli otomobil üretiminin Türkiye’nin orta-yüksek ve yüksek teknolojili üretime dönüşümünü hızlandıraca-ğını belirterek, “Bu hamle hem ülkemizi hem de Bursa’mızı her alanda bir üst lige çıkartacaktır” dedi. Bursa TSO Başkanı İbra-him Burkay, Bursa Teknik

Üniversitesi (BTÜ) ev sahipliğinde gerçekleştiri-len “Türkiye’nin Otomobili ve Bursa” paneline katıldı. BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir moderatör-lüğünde düzenlenen toplantıda konuşan Bur-kay, 21. yüzyılda rekabet gücü yüksek şehirlerin dünya ekonomilerine yön verdiğini söyledi.

İTİCİ GÜÇ Otomotiv teknolojilerinin aynı zamanda küresel ölçekte uzay, savunma, havacılık ve raylı sistemler gibi dünya ekonomisine yön veren sektörlerde itici güç olduğunu vurgulayan Başkan Burkay, “Yerli oto-mobil Bursa’yı bir üst lige taşıyacak. 1960’lı yıllarda Türkiye’nin ilk OSB’sinin kurulduğu bu coğrafya, ül-kemizin hedeflerine de yön vermeye devam edecektir. Bursa, Türkiye’mizin 60 yıllık rüyasının gerçekleş-tirildiği şehir olacak” dedi. Burkay, Bursa’nın stratejik sektörlerdeki potansiyelini güçlendirmek için dün-yadaki gelişmeleri iyi analiz edilmesi gerektiğine dikkati çekerek, “Dünyayı iyi okumalıyız. Zamanında Detroit, otomotiv sektörü temelinde farklı alanlara yönelseydi şu an daha iyi bir noktaya gelebilirdi. ABD’de

San Francisco, Almanya’da Baden Württemberg böl-geleri ülke ekonomisine yön veren kentler. Görülüyor ki, ülkelerin başarı hikayelerini kentler yazıyor” değerlen-dirmesini yaptı. Bursa TSO olarak Bursa ekonomi-sinin farklı sektörlerde dönüşümüne liderlik eden projelere imza attıklarını da hatırlatan Başkan Burkay, “TEKNOSAB, KOBİ OSB, BUTEKOM, Model Fabrika gibi ileri teknoloji odaklı merkezleri kentimize kazandırdık. Üniversitele-rimizin bu projelerimizden daha fazla faydalanmasını arzuluyoruz. Çünkü kentle-rin kalkınmasında üniversi-teler farklı bir rol oynuyor. Akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin AR-GE ve inovasyon odaklı çalışmaları tüm sektörlerimizin gelişi-mine katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

DÖNÜŞÜMÜ HIZLANDIRACAKDünyada artık ülkelerden çok şehirlerin ekonomile-rinin yarıştığını kaydeden Başkan Burkay, “Bizler Bursa olarak ülkemizin önüne koyduğu yaka-lamak için üretmeye ve ihracat yapmaya devam ediyoruz. Bu yolculukta yerli otomobil, ülkemiz ve Bursa için dönüştürücü bir rol oynuyor. Dünyanın

en büyük 10 ekonomisi arasına gireceksek, Türki-ye’nin bu oyun planında hikayesi farklı olmalıdır. Bu hikayenin merkezinde orta-yüksek ve yüksek teknoloji olmalıdır. Bu yolculukta yerli ve milli otomobil hamlesi dönüş-türücü bir rol üstleniyor” diye konuştu.

YERLİ OTOMOBİLİN ADRESİBursa TSO Başkanı Bur-kay, Bursa’nın Marmara Havzası’nın en önemli üretim merkezlerinden birisi olduğunu ifade etti. Bursa TSO olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderli-ğinde Türkiye’nin vizyonu ve hedefleri açısından milat niteliği taşıyan milli otomobil projesine sahip çıkan ilk kurumlardan biri olduklarını anımsatan Burkay, “Yerli otomobil üretilecekse; buna en layık merkezin, bilgisi, tecrübesi ve gücüyle Bursa olacağını

her fırsatta dile getirdik. Elektrikli otomobil nok-tasında dünyada ülkeler ciddi mesafeler kat etti. Bursa olarak önümüz-de büyük bir fırsat var. Bursa’nın Türkiye’deki sektörleri harekete geçiren dönüştürücü gücü, bu projenin daha sağlam te-meller üzerinde durmasını sağlayacaktır. Bursa’nın birikimi ve alt yapısı bu kararın alınmasında ana etken olmuştur. Ülke olarak bu projenin başarılı olacağına yürekten inanı-yoruz” şeklinde konuştu.

ÜNİVERSİTEDEN DESTEKBTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir de Bursa’nın sahip olduğu üretim birikimi ile yeni başarı hikayeleri yazdığını söyledi. Türkiye’nin yerli otomobilinin Bursa’da üretilecek olmasının büyük sevincini yaşadıklarını kay-deden Karademir, “Bizler

de üniversite olarak yerli otomobil sürecinde akade-mik olarak katkı sağlamaya devam edeceğiz. Bursa iş dünyamız ile birlikte hare-ket etmeye, ortak adımlar atmaya önümüzdeki süreçte devam edeceğiz” diye konuştu.

AVRUPA’NIN İLK ELEKTRİKLİ SUV’UBTÜ Otomotiv Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Öğretim Üyesi Dr. Kemal Furkan Sökmen ise, yerli otomobilin Bursa’da üretilmesini doğru bir karar olarak gördüklerini ifade etti. Bursa’nın, bu anlamda en hazır kent olduğunu vurgulayan Sökmen, “Yerli otomobilin stil çalışmasını çok iyi buldum. Türk mü-hendisler tamamen projeye yön vermiş ve 14-15 ay için-de araç hazır hale gelmiş.

Tasarım birçok Türkiye’de satılan birçok araçtan daha üst seviyede. Çıkacağı sene Avrupa’nın ilk elektrikli SUV’u olacak. Dış aydınlat-mada TESLA’dan çok daha iyi aydınlatma ekipmanı kullanılmış. Önümüzde şöyle bir gerçek daha var. Türkiye’de elektrikli araç kültürünü yaymamız lazım. Çünkü dünya bu gerçeğe hazırlanıyor, bizler de buna hazırlıklı olmalıyız” dedi.

Genç Girişim ve Yönetişim Derneği ile Ankara Üniversitesi Teknokent, girişimcilik ve inovasyon

çalışmalarına destek vermek amacıyla “Girişimcilik Yarışması” düzenleyecek.

Genç Girişim ve Yönetişim Derneğinin (GGYD) Türk iş dünyasına yeni girişimler, yeni girişimciler kazandırmak, fikrin ticarileşmesini desteklemek amacıyla projelendirdiği “Giri-şimcilik Yarışması” için önemli bir adım atıldı. Yarışmaya ilişkin protokol, düzenlenen törenle imzalandı. Protokolü kurumlarını temsilen Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Teknokent Yönetim Kurulu Baş-kanı Prof. Dr. Ercan Bayazatlı ile GGYD Yönetim Kurulu Başkanı M.Nezih Allıoğlu imzalarken, törene Teknokent Genel Müdürü ve Teknoloji Transfer Ofisi Yöneticisi Şebnem Doğan, iş geliştirme uzmanları, GGYD yönetimi ve üyeleri katıldı.

Hedef gençleri yüreklendir-mekGGYD Başkanı Nezih Allıoğlu burada yaptığı konuşmada, dernek olarak üyelere hizmet ederken, gençler için de somut adımlar atmaya karar verdikle-rini, onlara yol göstermek, arka-larında durmak, yüreklendirmek için harekete geçtiklerini söyledi. Girişimciliğin, Türk ekonomisinin en önemli konusu olduğunu vurgulayan Başkan Allıoğlu, “Ulusal ve uluslararası piyasada güçlü girişimlere, sıra dışı fikirlere çok ihtiyacımız var” dedi. AÜ Rektörü Prof. İbiş de bu projenin gençleri hedef alan, içine üniver-siteyi de dahil eden çok kıymetli bir proje olduğuna dikkat çekti. Ankara Üniversitesi Teknokent

Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ercan Bayazatlı da Başkent Ankara’nın üniversitesi olarak GGYD’yle böylesine önemli bir girişime ortak olmanın heyeca-nını yaşadıklarını vurguladı. İki kurumun temsilcilerinden olu-şan ortak çalışma grubununun altyapı hazırlıklarını tamamladığı Girişimcilik Yarışması, önümüz-deki mayıs ayında yapılacak. Girişimcilere, işini dünyaya ta-şıma fırsatı verecek bu yarışma dahilinde dereceye girenlere ödüller ve Melek Yatırımcılar ile kaynak yaratılacak, GGYD üye-lerinin ticari tecrübeleri ile AÜ Teknokent’in köklü akademik geçmişi harmanlanarak destek sağlanacak.

Girişimcilik yarışması için imzalar atıldı

Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB), 2019 yılında 31 milyar 741 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Ege

Bölgesi’nin 2019 yılı ihracatı ise 22,5 milyar dolar olurken, aralık ayı ihracatı yüzde 8 arttı.

İhracatçı birlikleri 2019’u rakamlarını yükselterek kapattı. Türkiye’nin genel sekreterlik bazında en fazla ihracat gerçek-leştiren ikinci birliği olan Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB), 2019’un son ayında yüzde 2 ihracat artışı ile 2,6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. UİB’in geçen yılki toplam ihracatı ise 31 milyar 741 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) de aralık ayında ihracatını yüzde 8’lik artışla 1 milyar 117 milyon 91 bin dolara taşıdı. EİB’in 2019 yılı ihracat rakamı, 13 milyar 301 mil-yon dolar olarak gerçekleşti. EİB, bu performansı ile 2018 yılındaki 13 milyar 316 milyon dolarlık ihracat rakamını 15 milyon dolar eksiği ile tekrarlamış oldu.

Bursa’da grafik yükseldiAralık ayında bir önceki yılın aynı ayına oranla 3,14 artış göstererek 2,3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliğinin (OİB) 2019 yılı ihracatı 27,2 milyar dolar oldu. Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği de (UTİB) aralık ayında 96,4 milyon dolar ihracata imza attı. UTİB’in 2019 yılı ihracatı ise 1,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Aralık ayında 48 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren Uludağ Hazır gi-yim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliğinin (UHKİB) ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15,41 artış göstermiş oldu. UHKİB’in 2019 yılı ihracatı yüzde 8 artışla, 685 milyon dolar seviyele-rinde gerçekleşti. Geçen yılın

son ayının ihracat rakamlarını değerlendiren UİB Koordinatör Başkanı Baran Çelik, Türkiye’nin ekonomik anlamda zorlu bir yılı geride bıraktığını ifade etti. Çelik, “Küresel ticarette yaşanan yavaşlamaya rağmen ihracat performansımızın dengeli devam etmesi sevindirici. 2020 yılında da UİB olarak ihracat odaklı çalışmalarımız artarak devam edecek. Özellikle yerli otomotivin Bursa’da üretilecek olması motivasyonumuzu daha da artıracaktır” dedi.

Ege’de de performans yükseldiTürkiye İhracatçılar Meclisi verilerinden yapılan derlemeye göre; Ege Bölgesi illerinden 2019 yılında 20 milyar 89 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Serbest bölgelerden yapılan ihracat da bu rakama eklendiğinde Ege Bölgesi’nin ihracatı 22 milyar 567 milyon dolara ulaştı. Egeli ihracatçılar, 2019 yılında 7 milyar 422 milyon dolarlık sanayi ürünleri ihraç ederken, tarım ürünleri ihracatı 4 milyar 932 milyon dolar oldu. Egeli

maden ihracatçılarının 2019 yılı ihracatı ise yüzde 3’lük artışla 946 milyon dolara ulaştı. Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 12 ihracatçı birliğinden 5 tanesi 2018 yılına göre ihracatlarını arttırmayı başarırken, 7 ihracatçı birliği 2018 yılı performansının gerisinde kaldı. EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, dünya genelinde yaşanan durgunluk, her geçen gün artan koruma önlemleri ve Türk ekonomisinde daralmanın yaşandığı 2019 yılın-da Egeli ihracatçıların ihracatta artış kaydedemeseler de 22,5 milyar dolar dövizi Türkiye’ye kazandırmalarından dolayı başa-rılı olarak görülmeleri gerektiğini dile getirdi. İhracat rakamların-daki yatay seyrin Türkiye’nin ve Ege Bölgesi’nin geleneksel ihraç pazarları yanında alternatif pazarlara yönelmesi gereğini ortaya koyduğunun altını çizen Eskinazi, “Ticaret Bakanlığımızın 2020 yılı için belirlediği 17 hedef ülkeye yönelik tanıtım çalışmala-rı yaparak ihracatımızı 190 mil-yar dolar hedefine ulaştıracağız. Bu hedefe Egeli ihracatçılar ola-rak 25 milyar dolar katkı koymak istiyoruz” diye konuştu.

İhracatçı birlikleri 2019’da hız kesmedi

Tüm Türkiye’nin merakla beklediği yerli otomobile ev sahipliği yapacak olan Bursa’da, sanayiciler ve akademisyenler panelde buluştu. Bursa

TSO Başkanı İbrahim Burkay, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme yolculuğunda yerli ve milli otomobil hamlesinin dönüştürücü bir rol

üstlendiğini kaydetti.

Bursa TSOYerli otomobil

paneliSanayi, reka-bet, teknoloji

İbrahim Burkay