the journal of academic social science studies international...
TRANSCRIPT
![Page 1: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different](https://reader035.vdocuments.net/reader035/viewer/2022081613/5fb63ef45015c178057ab52e/html5/thumbnails/1.jpg)
The Journal of Academic Social Science Studies
International Journal of Social Science
Volume 6 Issue 4, p. 229-243, April 2013
ŞİRVANİ’NİN İLİMLERİN TANIMI VE MESELELERİ İLGİLİ
ESERİ: EL-FEVAİDU’L- HAKANİYYE
MOHAMMED AMIN SHIRWANI AND HIS BOOK AL-FAWAID AL
HAQANIYYA CONCERNING THE DEFINITIONS OF SCIENCES AND THEIR
ISSUES
Prof. Dr. Ahmet Kamil CİHAN
Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, İslam Felsefesi ABD
Abstract
Mohammed Amin Shirwani was a thinker specialized in rational sciences
and religious sciences in his time. He wrote a book called al-Fawaid al-Haqaniyya
in Arabic concerning definitions of sciences and their issues in seventeenth
century. A manuscript which strongly predicted to be author’s copy was
registered in the library. Shirwani wrote al-Fawaid al-Haqaniyya for students to
benefit and for his friends to be souvenirs, and presented it to Ottoman Sultan I
Ahmed. Shirwani had planned a project concerning sciences in Shirwan but he
was obligated to migrate due to the Safavids to conquer Shirwan. After settling in
İstanbul he completed his project in there. Since the name of Ahmet correspondes
to fifty-three in abjad calculation he mentioned fifty-three disciplines in his work,
and composed his work in the order of Sultan's army. He mentioned definitions
of sciences, analysis of knowledge and classification of sciences in introduction.
In the first (heart) chapter, he studied ten of religious sciences. In the second
(right) chapter, he studied twelve of Arabic literary/sciences. In the third (left)
chapter, he studied thirty-one of rational or philosophical sciences. In the last
(foot) chapter, he studied qualifications of kings need to acquire. Important issues
and their justifications in every science were discussed in that book. al-Fawaidu'l-
Haqaniyya was considered to be useful for researchers on the field of theology,
Arabic literature, and history of Islamic thought and sciences. In addition, while
![Page 2: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different](https://reader035.vdocuments.net/reader035/viewer/2022081613/5fb63ef45015c178057ab52e/html5/thumbnails/2.jpg)
230
Ahmet Kamil CİHAN
investigating different versions of al Fawaid al Haqaniyya we found a lost work
called by Shirwani Nabzatun Min al-Haqaiq Zubdatun Min al-Daqaiq which is
author’s copy.
Key Words: Mohammed Amin Shirwani, Ottoman thought, XVII.
Century, history of sciences
Öz
Muhammed Emin Şirvanî, yaşadığı dönemde akli ve dini ilimlerde
uzmanlaşmış bir düşünürdür. XVII. yüzyılda ilimlerin tanımı ve meselelerine
dair Arapça olarak el-Fevaidu’l-Hakaniyye adlı eserini yazmıştır. Müellif nüshası
olduğu çok kuvvetle tahmin edilen bir müsveddeye kütüphanede tesadüf
edilmiştir. Şirvanî bu eserini hem öğrencilere bilgi vermek maksadıyla hem de
dostlarına bir hatıra olarak kaleme almış ve dönemin sultanı Ahmed I’e takdim
etmiştir. Şirvani bu eserini daha Şirvan’da iken planlamış fakat oranın Safevilerin
hâkimiyetine geçmesiyle maruz kalınan dini baskı ve sıkıntılar sebebiyle göç
etmek mecburiyetinde kalmıştır. İstanbul’a yerleştikten sonra bu projesini
tamamlamıştır. Ebced hesabıyla Ahmet isminin sayısal değeri olan elli üçe denk
getirmek için eserinde elli üç ilimden söz etmştir. Eserin tertibini de sultanın
ordusuna göre yapmıştır. Mukaddime bölümünde ilmin tanımı ve tahlili ile
ilimler sınıflamasından söz etmiştir. Eserinin birinci (kalb) bölümünde on adet
dinî ilimleri; ikinci (meymene/sağ) bölümünde on iki adet Arap edebiyatına dair
ilimleri; üçüncü (meysere/sol) bölümde otuz adet aklî ilimleri ve son (sâka/ayak)
bölümde ise yöneticilerin edinmesi gereken karakteri (âdabu’l-müluk) ele alıp
incelemiştir. Eserde, her ilmin önem arzeden meseleleri tartışılmakta ve tahkiki
yapılmaktadır. el-Fevaidu’l-Hakaniyye ilahiyat, Arap edebiyatı, düşünce ve bilim
tarihi alanında çalışma yapanların istifade edebileceği önemli bir eser
görünümündedir. Ayrıca, El-Fevaidu’l-Hakaniyye’nin farklı nüshaları araştırılırken
Şirvani’nin, bir nüshası gösterilmeyen Nebzetun Mine’l-Hakaik ve Zübdetun Mine’d-
Dekaik adlı eserin müellif nüshası da bulunmuştur.
Anahtar Kelimeler: Muhammed Emin Şirvani, Osmanlı düşüncesi, 17.
Yüzyıl, bilim tarihi
1. GİRİŞ
Osmanlı bilim ve düşünce hayatı artık araştırmacıların ilgi alanına girmiş ve
çeşitli yönleriyle ilgili bilgi birikimi oluşmaya başlamıştır. Fakat bunun henüz
başlangıç düzeyinde olduğunu ve incelenmeyi bekleyen birçok eserin bulunduğunu
belirtmek gerekir. Bu yazıya konu olan el-Fevaidu’l-Hakaniyye’nin1 müellifi Muhammed
1 Eserin tam adı, müellif nüshası diye tahmin ettiğimiz eserde el-Fevaidu’l-Hakaniyye el-Ahmediyye
Haniyye şeklinde (Süleymaniye Kütüphanesi, Amcazade Hüseyin Bölümü 321, vr. 3b; bir başka nüshada
el-Fevaidu’l-Hakaniye li Ahmed Mücniyye şeklinde (Süleymaniye Kütüphanesi, Mehmed Asım Bey
Bölümü, 469, vr. 3b) bir başka nüshada da el-Fevaidu’l-Hakaniyye el-Ahmed Haniyye şeklinde (Kayseri
![Page 3: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different](https://reader035.vdocuments.net/reader035/viewer/2022081613/5fb63ef45015c178057ab52e/html5/thumbnails/3.jpg)
Şirvani’nin İlimlerin Tanımı ve Meseleleri İlgili Eseri: El-Fevaidu’l- Hakaniyye 231
Emin Şirvanî (1036/1627) olgunluk dönemini ilmî ve kazaî faaliyetlerle Osmanlı
Devletine hizmetle geçirmiş, bu sırada çeşitli eserler kaleme almış, Üsküdar’da vefat
etmiştir. Onun, dinî ilimlerle ilgili kimi yönleri araştırmacıların ilgisini çekmekle
birlikte aklî ilimlerle ilgili yönü fazla incelenmemiş görünüyor.2 Oysa onun aklî ve dinî
ilim dallarıyla ilgisi, el-Fevaidu’l-Hakaniyye adlı eserinde kolaylıkla görülebilir. Bu eserle
ilgili kırıntı düzeyinde bilgiler mevcut olmakla birlikte bir bütün halinde onu ele alan
bir çalışma yoktur. Oysa bu eser XVII. yüzyıl Osmanlı coğrafyasındaki bilim ve
düşünce birikimini göstermesi bakımından oldukça önemlidir.
İlimlerin tanımı, konuları, yararları ve meseleleri ile ilgili olarak Osmanlı
coğrafyasında Şirvanî’den önce kimi eserlerin yazıldığı bilinmektedir. Sözgelişi Molla
Fenarî’nin (ö.834/1431) Arapça Enmuzecu’l-Ulum’u, Molla Lütfi’nin (ö.899/1494) dinî ve
edebî ilimlerle ilgili Arapça Mevzuatu’l-Ulum’u ve kendi şerhi; Taşköprüzade’nin
(ö.967/1560) üç yüzden fazla ilimden bahsettiği Arapça Miftahu’s-Se’ade’si ve oğlu
tarafından yapılan Türkçe çevirisi Mevzuatu’l-Ulum’u, Malkaralı Şair Nev’î’nin
(ö.1005/1597) Türkçe Netaicu’l-Funun’u bu vadide hatırlanabilir. Şirvanî’nin bu eserinin
içeriği daha çok ilmî meseleler ve onların tahkiki ile dolu olduğundan, ansiklopedik
tarzda değil daha çok ilmi meselelerin tartışıldığı bir eser olarak karşımıza
çıkmaktadır.
2. Şirvanî’nin Hayatı ve Eserleri
Muhammed Emin İbn Sadreddin Şirvanî, muhtemelen Şirvan’da dünyaya
geldi. Zamanında Mollazade3 diye meşhur olan Muhammed Emin, naklî ve aklî
ilimlerin bir kısmını alim olan babası Sadreddin efendiden aldı. Bunun yanı sıra kelam,
tefsir ve astronomi alanındaki bilgisiyle temayüz eden Molla Hüseyin Halhalî’den
(ö.1014/1605) başta kelam ve mantık olmak üzere birçok ders okudu. Yaşadığı Şirvan
bölgesinin Safevilerin ele geçmesiyle Sünni çevrede büyük huzursuzlar yaşandı.4
Raşid Efendi, 600, vr. 4b) kayıtlıdır. Kolaylık sağlaması bakımından el-Fevaidu’l-Hakaniyye adı tercih
edilmiştir. Bu esere yapılan atıflarda müellif nüshası esas alındı. 2Şirvanî hakkında yapılan çalışmalar için bk. Abdulkadir Karahan, Tercümanu’l-Ümem (İtikad Mezhepleri
Üzerine Bir Yazma), İstanbul İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü Yayını 3, 1962; Ethem Ruhi Fığlalı, “İbn Sadreddin
Şirvanî ve İtikadi Mezhepler Hakkındaki Türkçe Risalesi”, A.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi 14 (1981): 249-276;
Ömer Çelik, Muhammed Emin B. Sadreddin Şirazî’nin Hayatı ve Fetih suresi Tefsirinin Tahkiki, (1992)
Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, YayımlanmamışYüksek Lisans Tezi, İstanbul; Ömer Çelik,
“Muhammed Emin B. Sadreddin eş-Şirvanî’nin Hayatı, İlmi Kişiliği ve Eserleri”, Marmara Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi DergisiS. 13-14-15, (1995-1996-1997), 211-217; Eyüp Yaka, “Fethullah b. Sadreddin Şirvanî
(ö.1036/1626)’nin İbadet Risalesi”, Tasavvuf, (2002), 79-95; Ahmet Faruk Güney, İbn Sina’dan Elmalılı’ya İhlas
suresi Felsefi Tefsir Geleneği, (2008) Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, YayımlanmamışDoktora
Tezi; Hülya Alper, “XVII. yüzyıl Osmanlı düşünce dünyasında bir Gazzali Şarihi Olarak Sadreddinzade eş-Şirvanî ve
Şerhu’r-Risaleti’l-Kudsiyye Örneğinde Şerh Geleneği”, İ.Ü. İlahiyat Fakültesi DergisiS. 21(2012),59-80. 3 Mollazade diye bilindiğini bizzat kendisi belirtmektedir. Bk. Muhammed Emin Şirvanî, Nebzetun Mine’d-Dekaik
ve Zübdetun Mine’l-Hakaik, Süleymaniye Kütüphanesi, Amcazade Hüseyin Bölümü: No: 321, vr. 93b. 4 Ramazan Altındaş, “Şirvanî, Sadreddinzade”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi), İstanbul 2010, c. 39, s.
208.
![Page 4: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different](https://reader035.vdocuments.net/reader035/viewer/2022081613/5fb63ef45015c178057ab52e/html5/thumbnails/4.jpg)
232
Ahmet Kamil CİHAN
Nitekim kendisi bu durumu fitne ve mihne dalgası olarak adlandırmaktadır.5
Memleketinden göç etme mecburiyetinde kalan Şirvanî, önce Haleb’e sonra da
Diyarbakır’a göç etti; oranın beylerbeyi olan Nasuh Paşa (ö.1023/1614) onu kendine
muallim tayin etti. Diyarbakır’da iken Şafiilikten Hanefi mezhebine geçtiği ifade edilen
Şirvanî, Hüsrev Paşa Medresinde müderrislik görevinde bulundu. Hac vazifesi için
Mekke’ye; Nasuh Paşa’nın sadrazam olmasıyla 1020/1611 yılında İstanbul’a gitti.
1021/1612 yılında İstanbul’da sahn müderrisi oldu. Bir yıl sonra da Edirne Selimiye
medresesine tayin edildi. 1024/1625 yılında Halep kadılığına getirilen Şirvanî aynı yıl
Mekke payesi ile emekli oldu; iki yıl sonra da Sultan Ahmet I (1603-1617) adına
yaptırılan Daru’l-Hadîs’e hoca tayin edildi. İstanbul kadılığı emekliliği ile de
ödüllendirildi. Derslerini üç yüzden fazla talebenin rağbet ettiği ve kazaskerlerin dahi
derslerini dinlemeye özen gösterdiği Şirvanî, 1036/1626 tarihinde Üsküdar’da vefat
etti.6 Mehmet Süreyya (ö.1327/1909), neslinden birçok molla ve kazaskerin yetiştiğini
ve onların Mektubîzade ve Kassamzade şeklinde günümüze kadar geldiğini haber
vermektedir.7
Şirvanî birçok eser kaleme almıştır. Bunlar, şöyle sıralanabilir:
1.Haşiye Ala Tefsiri’l-Beyzavi: Birçok nüshası olmakla birlikte en eskisi
Süleymaniye Kütüphanesi, Çorlulu Ali Paşa 51.
2. Tefsiru Sureti Yasin: Süleymaniye Kütüphanesi, Şehit Ali Paşa, 314/3 müellif
nüshası.
3. Tefsiru Sureti’l-Fetih: Ömer Çelik hazırladığı Yüksek Lisans tezi içinde tahkik
etmiştir.8
4. Tefsiru Sureti’l-İhlas: Ahmet Faruk Güney hazırladığı doktora tezinde hem
neşretmiş hem de değerlendirmesini yapmıştır.9
5. İ’rabu Ayeti’l-Kürsi: Süleymaniye Kütüphanesi, Esad efendi 3712/2.
6. Tefsiru Ayeti’l-Kürsi: Süleymaniye Kütüphanesi, Şehit Ali Paşa 314/2.
7. Haşiye Ala Cüz’i’n-Nebe’i Min Tefsiri’l-Beyzavi: Süleymaniye Kütüphanesi,
Amcazade Hüseyin Paşa 66/1.
8. Resail: Muhtelif ayetlerin tefsirini konu alan bu eser Süleymaniye
Kütüphanesi, Bağdatlı Vehbi Efendi 2041/81.
9. Şerhu Hadisi “İza katele ahadukum fe’lyectenibi’lveche”: Süleymaniye
Kütüphanesi, Esad Efendi 1143/24.
5 Şirvanî, Fevaid, vr. 1b. 6 Nev’i-zade Atayî, Hadaiku’l-Hakaik fi Tekmileti’ş-Şekaik, (nşr: Abdulkadir Özcan) İstanbul 1989, c. II, s. 712;
Çelik, agm, 212. 7 Mehmet Süreyya, Sicill-i Osmani, İstanbul 1308, c. IV, s. 695. 8 Çelik, agt. 9 Güney, agt.
![Page 5: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different](https://reader035.vdocuments.net/reader035/viewer/2022081613/5fb63ef45015c178057ab52e/html5/thumbnails/5.jpg)
Şirvani’nin İlimlerin Tanımı ve Meseleleri İlgili Eseri: El-Fevaidu’l- Hakaniyye 233
10. Şerhu Kavaidi’l-Akaid li’l-Gazali: Süleymaniye Kütüphanesi, Esad Efendi
1235.
11. Risale fi Ma’rifeti’l-Mebdei ve’l-Mead: Süleymaniye Kütüphanesi, Esad
Efendi 3614/2.
12. Nebzetun Mine’l-Hakaik ve Zübdetun Mine’d-Dekaik: Mebde ve Meada
ilişkin bir risale olan bu eserin, bir önceki ile aynı olma ihtimali vardır. Müellif nüshası
için bk. Süleymaniye Kütüphanesi, Amcazade 321/2.
12. Risale Fi Mes’eleti’l-İman: Süleymaniye Kütüphanesi, Esad Efendi 1366/2.
13. Haşiye Ala Dibaceti Şerhi’d-Devvanî li’l-Akaid: Süleymaniye Kütüphanesi,
Süleymaniye bölümü 752/2
14. Tercümanu’l-Ümem: Süleymaniye Kütüphanesi, Hüsrev paşa 123/2.
15. Risale fi İşkali Kevni “Vahdehu” Fi La İlahe İlllallahu Vahdehu La Şerike
Leh: Süleymaniye Kütüphanesi, Serez, 3312/2
15. Şerhu Ala Ciheti’l-Vahdeti li’l-Fenarî: Matbaa-i Amire 1262; Matbaa-i Amire
1271’de tabedilmiştir.
16.Haşiye Ala Haşiyeti’l-Halhali Ale’t-Tehzib: Mantığa dair bu eser,
Süleymaniye Kütüphanesi, Serez 2264/6’da kayıtlıdır.
17. Haşiye Ala Haşiyeti’l-Hüsamkati Ala İsaguci: Süleymaniye Kütüphanesi,
Şehit Ali Paşa 1770/1.
18. Haşiye Ala Haşiyeti’s-Suğra li’s-Seyyid: Mantığa dair bu eser Süleymaniye
Kütüphanesi, Kasidecizade 706/7’de kayıtlıdır.
19. Talika Ala Haşiyeti’s-Seyyid Ale’ş-Şemsiyye: Mantığa dair bu eser
Süleymaniye Kütüphanesi, Esad efendi 1940’da kayıtlıdır.
20. Haşiye Ale’l-Mutavvel: Süleymaniye Kütüphanesi, Servili 263.
21. Şerhu Risaleti li’l-Halli Mes’eleti’d-Daireti’l-Hindiyye: Süleymaniye
Kütüphanesi, Kılıç Ali paşa 1041/8.
22. Şerhu’l-Beyteyni’l-Meşhureteyn “Ayneyni ayneyni” Süleymaniye
Kütüphanesi, Esad Efendi 3449/15
23. Risale fi’l-İbade. Eyüp Yaka Türkçe olan bu risaleyi neşretmiştir.10
24. el-Fevaidu’l-Hakaniyye: Bu eser hakkında aşağıdaki bölümde bilgi
verilecektir.
10 Eyüp Yaka, agm.
![Page 6: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different](https://reader035.vdocuments.net/reader035/viewer/2022081613/5fb63ef45015c178057ab52e/html5/thumbnails/6.jpg)
234
Ahmet Kamil CİHAN
3. el-Fevâidu’l-Hâkâniyye Adlı Eser
Şirvanî, eserlerinden anlaşıldığı kadarıyla nahiv, mantık, kelam ve felsefe
sahasında yoğunlaşmış görünüyor. Fakat el-Fevaidu’l-Hakaniyye adlı eseri incelenince
onun diğer ilimlerin meseleleri hakkında bilgi sahibi olduğu ve onlar hakkında
yazacak kadar vukufiyeti olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim onun İstanbul’a geldiği
tarihlerde yaptığı ilmî sohbetlerde hazır bulunan Kadızade Rumî Efendi11 (ö.
1021/1612) daha önceden değişik ilimlerden hazırladığı otuz kadar soruyu sormuş; o
da herhangi bir kitaba başvurmadan hemen cevaplamıştır. Kadızade ve orada
bulunanlar, Şirvanî’nin telaşa kapılmadan doyurucu cevaplar vermesini takdirle
karşılamışlardır.12 Esasen bu olay, Şirvanî’nin ilimler hakkındaki dirayetini ortaya
koymakta ve bu durum el-Fevaid adlı eserden de anlaşılmaktadır.
Müellif nüshası olma ihtimali kuvvetli olan bir eser doksan iki varak olarak
Süleymaniye Kütüphanesi Amcazade 321 numarada kayıtlıdır. Aynı ciltte el-Fevaid ile
birlikte Nebzetun minel-Hakaik bulunmaktadır. El-Fevaid’in tamamlandığı kayıt yerinde
müsveddenin Çarşamba günü 8 Safer 1023 hicride (20 Mart 1614) bittiği kaydı vardır.13
Bir yaprak sonra diğer eser başlamakta ve onun bitiminde de “müellifi Muhammed
Emin İbn Sadr Şirvanî’nin eliyle tamamlandı”14 ibaresi bulunmaktadır. İki nüshanın
aynı ciltte bir araya getirilmesi, yazı karakterlerinin (talik) ve satır sayılarının (27 satır)
aynı olması, el-Fevaid müellifinin hayatta olduğu 1023 tarihinde müsveddenin bitmesi,
Nebze’nin de müellifinin eliyle tamamlandığına dair kayıtlar, elimizdeki nüshanın
müellif nüshası olma ihtimalini oldukça güçlendirmektedir.
Şirvanî’nin Arapça yazdığı bu eseri çeşitli kütüphanelerde yazma halinde
bulunmaktadır. Bunların bir kısmı şöyledir: İlki yukarıda belirtilen ve müellif hattı
olduğu tahmin edilen bir nüsha 92 varak olup, İstanbul Süleymaniye Kütüphanesi,
Amcazade Hüseyin Paşa, nr. 321/1’de kayıtlıdır. Bir diğer nüsha 110 varak olup,
İstanbul Köprülü Kütüphanesi, Mehmet Asım Bey, nr. 469; bir diğer nüsha da 179
varak halinde Kayseri Raşid Efendi Kütüphanesi nr.600’de kayıtlıdır. Diğer nüshalar:
Konya Karatay Yusufağa Kütüphanesi, 374/6: Manisa İl Halk Kütüphanesi, 8340;
Kütahya Vahid Paşa Kütüphanesi, 2371; İstanbul Köprülü Kütüphanesi, 469/1
numarada kayıtlıdır.
Şirvanî’nin, bu eserini Şirvan’da iken yazmaya planladığı anlaşılıyor. Eserin
girişinde birçok ilimle yoğun bir şekilde meşgul olduğunu, Allah’ın kendisini
muvaffak kılıncaya dek bu işe devam ettiğini, eski metin ve şerhlerdeki nadir bilgileri
edindiğini belirterek bunun şükrünü temel ilimleri ve önemli fenleri içine alan bir kitap
tertip etmekle eda etmeye karar verdiğini söyler. Ne var ki Şirvan’daki fitne sebebiyle
oradan göç etmesi, evlat ve dostlardan ayrılması gibi engellerin buna mani olduğunu,
birçok diyar gezip İstanbul’a gelince güzelliğinden ve ulemadan dolayı oraya
11 Bunun Kadızade Mehmed b. Mustafa (ö.1044/1634) olma ihtimali de vardır. Yaka, 79, dipnot 1. 12 Çelik, “Muhammed Emin B. Sadreddin eş-Şirvanî’nin Hayatı, İlmi Kişiliği ve Eserleri”, 218. Bu olay, Şirvanî’nin
Mısır başkadısı olan torunu el Fadıl es Sadık’tan nakledilir. 13 Şirvanî, Fevaid, vr. 92a. 14Age, vr. 99a.
![Page 7: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different](https://reader035.vdocuments.net/reader035/viewer/2022081613/5fb63ef45015c178057ab52e/html5/thumbnails/7.jpg)
Şirvani’nin İlimlerin Tanımı ve Meseleleri İlgili Eseri: El-Fevaidu’l- Hakaniyye 235
yerleşmeye ve niyetlendiği kitap işini orada tamamlamaya karar verdiğini ifade eder.
Çeşitli engeller olmakla birlikte her bir ilimdeki ince meseleleri ve değerli konuları
yazmaya başladığını söyler. Orada tedavüldeki eserlerde mevcut olmayan tahkik ve
tetkiklere işaret ettiğini ve birçok konuda kendi kanaatini de eklediğini belirtir. Birçok
övgünün ardından Sultan Ahmed I’e bu çalışmasını takdim eder.15 İlerleyen sayfalarda
bu eseri yazmaktaki amacını “maksadım öğrencilere bilgi vermek ve arkadaşlara
benden bir hatıra”16 diyerek ifade eder.
Şirvanî eserini, ilimlerin konuları ve meseleleri hakkında hazırladığından eserin
giriş kısmında okuyucuyu literatürden de kısmen haberdar etmektedir. Her ne kadar
tamamını yazmamışsa da bunlar, önemli gördüğü eserlerdir. Bunlar hakkında verdiği
bilgiler şöyledir:
1. Fahreddin Razî’nin (ö.606/1210) Hadaiku’l-Envar fi Hakaiki’l-Esrar adlı eseri
olup, Şirvanî bunun, altmış ilimden bahsettiğini kaydeder.17
2. Bir fazilet erbabı, Razî’nin eserine kırk ilim daha eklemiş ve toplam yüz ilim
içeren Enmuzecu’l-İlm adlı eseri yazmıştır.18
3. Devvanî’nin (ö.908/1502) on ilmi içeren Enmuzec adlı eseridir.19
Şirvanî, bunlardan başka, birçok kitap daha telif edildiğini, kiminin ilimlerin
sayısını artırdığını kiminin de eksilttiğini kaydeder. Eserinde elli üç20 ilimden
bahsettiği için, sayı hakkında bir açıklama yapma gereği duyar. Her ne kadar ilimler
hakkındaki bilgisi bundan daha fazla ise de eserini Sultan Ahmed I’e takdim ettiği için,
Sultanın ismindeki harflerin ebced hesabıyla ortaya çıkan elli üç sayısına uygun
gelmesi için böyle hazırladığını belirtir. Yine, eserinin bölümlerini de sultanın
ordusunun tertibine uygun gelecek şekilde ayarladığını ifade eder.21 Bununla birlikte
Şirvanî eserinin tertibinde ve ilimleri sıralanmasında uyduğu kural hakkında bilgi
vermez. Eserinin tertibi ve konu başlıkları kısaca şöyledir:
15Age, vr. 1b-2a. 16Age, vr. 3b. 17 Razî, ilimler hakkında önce Farsça Camiu’l-Ulum eserini yazmış, ardından yaptığı eklerle birlikte ortaya çıkan
Arapça eserine Hadaik adını vermiştir. Camiu’l-Ulum Bombay 1323, Tahran 1346’da tabedilmişken diğeri yazma
halindedir. Süleymaniye, Ayasofya kayıt no: 1759; Esad Efendi Kayıt no:, 2559. bk. Yusuf Şevki Yavuz, “Fahreddin
er- Razî”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, Ankara 1995, c. 12, s. 94. 18 Keşfu’z-Zunun’da bu adla kayıtlı şu eserler vardır. Enmuzecu’l-Ulum lizevi’l-Besairi ve’l-Fuhum (Şemseddin
Muhammed b. İbrahim Halebi ö: 971/1563), Enmuzecu’l-Ulum fi mieti Meseletin min Mieti Fennin (Şemseddin
Muhammed b. Hamza el-Fenarî ö:834/1431), Enmuzecu’l-Funun (Muhammed b. Ali Sipahizade ö: 997/1589),
Enmuzecu’l-Funun (Allame habibullah Mirzacan eş-Şirazî ö: 940/1533). bk.. Katip Çelebi, Keşfu’z-Zunun an
Esami’l-Kutubi ve’l-Funun, Dersaadet 1310, c. I, s. 161. Fenarî’nin eseri Şirvanî’nin kaynağına benzemekle birlikte
Keşfu’z-Zunun’daki bilgiye göre muhtevası imtihan maksadıyla hazırlanan farklı ilimlere dair çeşitli sorulardan ve
cevaplarından oluşmaktadır. 19 Devvanî’nin Enmuzecu’l-Ulum adlı eseri Toyserkani tarafından Selase Resail içinde Meşhed 1421’de tab
edilmiştir. 20 Eserin elli üç ilim içerdiği hem kendinden hem de Keşf’uz-Zunun’da belirtildiği halde bir zuhul olsa gerek ki, bazı
çalışmalarda sayı elli dört olarak verilmiştir. bk. Altındaş, agm,, c.XXXIX, s. 209: Alper,agm, s.63. 21 Şirvanî, Fevaid, vr. 3b.
![Page 8: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different](https://reader035.vdocuments.net/reader035/viewer/2022081613/5fb63ef45015c178057ab52e/html5/thumbnails/8.jpg)
236
Ahmet Kamil CİHAN
1. MUKADDİME: İlmin mahiyeti, bu mahiyete ilişkin konular ve ilmin türlere
taksimi.
2. KALB: Şer’î ilimler ve asıllarından on kadarının belirtilmesi. Bunlar Tefsir,
Kıraat, Hadis, Usul-u Hadis, Kelam, Usul-u Fıkıh, Fıkıh, Feraiz, Tasavvuf, Hilaf olarak
sıralanır.
3. MEYMENE: Edebî ilimler olup, Lügat, Sarf, İştikak, Nahiv, Meani, Beyan,
Bedii, Aruz, Kafiye, Hat, Karzu’ş-Şiir, İnşau’n-nesir şeklinde on iki adet olarak
sıralanır. Bunda Zemahşerî’ye (ö.539/1144) bağlı kaldığını belirtir.
4. MEYSERE: Aklî ilimler olup, temellerinden otuz kadarı belirtilmiştir. Bunlar
da Mantık, Adabu’l-bahis, Hikmetu’l-İşrak, El-Hikmetu’t-Tabiiyye, El-Hikmetu’l-
İlahiyye, Heyet, Havassu’l-Ekalim, Hendese, Hesap, Cebir ve Mukabele, Aritmatik,
Mesaha, El-Eb’ad Ve’l-Ecram, Musiki, Es-Sema Vel-Alem, Üker, Teşrih, Tıp, Manzar,
Nücum, Usturlab, Ta’bir, Firaset, Mizaciyyat, El-San’at’l-İksiriyye, el-Kevn ve’l-Fesad,
Asar-ı Ulviyye ve Süfliyye, Ahlak, Tedbir-i Menzil, Siyaset olarak sıralanır.
5. SAKA: Adabul-muluk olup, burası hazreti saltanata hediyedir.22
Şirvanî Mukaddime’de ilim teriminin epistemolojik analizi ile meşgul olur.
İncelediği ilk sorun, bilmenin ne olduğudur. Daha sonra bilginin nitelik (keyfiyet),
edilgi (infial) veya ilişki (izafet) kategorilerinden hangisine ait olduğunu inceler ve
kendi tercihini nitelik kategorisinden yana kullanır. Ardından zihnî varlık
konusundaki tartışmalara girer. Şirvanî’nin gündeme getirdiği bir diğer konu, bilginin
mahiyetini tasavvur etmenin zarurî olup olmadığı hakkında olup, ardından tahkik ehli
filozoflar ile bir mütekellim nazarındaki bilginin en sahih tanımını “bir şeyden hasıl
olan akıldaki suret” olarak, gerekçesiyle birlikte açıklar.23
Şirvanî, eserinin içeriği ile de ilgili olan yöne de dikkat çekerek ilim teriminin
nahiv, sarf ve fıkıh ilmi gibi, tedvin edilen ilimlerin adlarıyla eş anlamlı olarak; bazen
özel meseleler için; bazen bu meselelerin delillerden çıkarılan hükümleri/tasdikat için;
bazen de bu hükümlerin tekerrüründen meydana gelen meleke için kullanıldığını
belirtir. İlim teriminin idrak manasına gelmesi sebebiyle malum manasında; bazen
meseleler, tasavvurun ilkeleri ve hükmün/tasdik ilkeleri hakkında kullanıldığını ve
ilmin üç öğeden meydana geldiği anlayışının buradan kaynaklandığını kaydeder.24
İlimlerin taksimi konusunda iki meşhur taksim bulunduğunu belirtir. İlk
taksim şöyledir:
1- Nazari ilimler. Bunlar, bir amelin keyfiyetine ilişkin değildir.
2- Ameli ilimler. Bunlar, bir amelin keyfiyetine ilişkindir.
22Age, vr. 3b. 23Age, vr. 4a-b. 24Age, vr. 4b-5a.
![Page 9: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different](https://reader035.vdocuments.net/reader035/viewer/2022081613/5fb63ef45015c178057ab52e/html5/thumbnails/9.jpg)
Şirvani’nin İlimlerin Tanımı ve Meseleleri İlgili Eseri: El-Fevaidu’l- Hakaniyye 237
İkinci taksim ise şöyledir:
1- Başka bir şeyin tahsiline alet olmayıp, bizzat amaç olan ilimler.
2- Başka bir şeyin tahsiline alet olan ilimler. Bunlara alet ilimleri denir.
Şirvanî, her iki taksimin konularının/maddelerinin aynı olduğunu belirtir.
Şirvanî, nazarî ve amelî terimlerinin üç anlamda kullanılışına dikkat çekerek
muhtemel karışıklıkların önüne geçmek ister. Bu terimler, şu taksimlerde kullanılır:
1- Mutlak manada ilimlerin taksiminde kullanılır. Bu durumda mantık,
amelî hikmet, amelî tıp, amelî ilme girer.
2- Hikmetin taksiminde kullanılır. Zira hikmet, beşeri takat ölçüsünce
varlıkların ayınlarını oldukları üzere bilmekten ibarettir. “Ayınlar”25 terimi varlığı
bizim gücümüz ve ihtiyarımıza bağlı olan amel ve fiiller ile varlığı bize bağlı olmayan
şeylerdir. İlk manadaki ayınları bilmek amelî hikmet diye isimlendirilir. İkincisini
bilmek de nazarî hikmet diye isimlendirilir.
3- Sanatın taksiminde kullanılır. Şöyle ki, bu sanatın meydana gelmesi belli
bir amelin uygulaması yönüyle amelî olur veya uygulamaması yönüyle nazarî olur. Bu
son mana dikkate alındığında fıkıh, nahiv, mantık, amelî hikmet, amelî tıp “amelî”
teriminin dışında kalır. Çünkü bunların meydana gelişinde, terzilik ilminde olduğu
gibi bir amelin sürekli yapılmasına gerek yoktur.26
Şirvanî üçüncü bir ilimler taksimine daha işaret eder; belki de bunu, kitabının
muhtevasıyla ilgisi görmüş de olabilir. Bu taksim şöyledir:
1- Hikmete ilişkin ilimler. Bu gruptaki ilimler, zaman ve mekanın
değişmesiyle değişmez, heyet ilmi böyledir. Bunlara hakikî ilim de denir.
2- Hikmete ilişkin olmayan ilimler. Bu da bir öncekinin dışında kalan
ilimlerdir. Bunlar,
2a. Dinî ilimler: Doğrudan vahye dayanır ve peygamberden alınır; şer’î ilimler
de denir.
2b. Dinî olmayan ilimler. Bu da dinî ilimlerin dışındakiler olup, dünyevî iyiliğe
yönelik ilimlerdir. Bu gruptaki ilimler,
i-miras taksimi gibi sonucu/akıbeti itibariyle övülen bir ilim olur.
ii-Sihir ve tılsım gibi kınanan bir ilim olur.
iii- Tarih ve şiir gibi serbest/mubah bir ilim olur.
25 “Ayınlar” terimi hikmet tanımında fazla rastlanan bir terim değildir. Onun yerine daha çok varlıkların hakikatleri
veya varlıkların halleri ifadesine rastlanır.bk. Seyyid Şerif Cürcanî, Tarifat, İstanbul 1318, s. 62. 26 Şirvani, Age, vr. 5b-6a.
![Page 10: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different](https://reader035.vdocuments.net/reader035/viewer/2022081613/5fb63ef45015c178057ab52e/html5/thumbnails/10.jpg)
238
Ahmet Kamil CİHAN
Şirvanî yapılan bu değerlendirmenin gayeye nispetle olduğunu hatırlatır. Ona
göre hangisi olursa olsun, ilim olması itibariyle her bir ilim bir erdemdir. Bu, inkar
edilemez. Her bir şeyi bilmek, cehline nispetle daha önceliklidir. Şirvanî, bu önemli
hatırlatmayı yaptıktan sonra “Cahillerden olma sakın!” diyerek kanaatini de ortaya
koymuş olur.27 Ne var ki eserinin tertibinde yaptığı ilimler taksiminden biriyle uyumlu
olmadığı da anlaşılmaktadır.
El-Fevaid hakkında bir fikir edinmek için her bölümden ilk zikredilen ilmi örnek
olarak tasvir etmek uygun olacaktır. İlk/Kalb bölümünde ele aldığı ilk ilim tefsir ilmi
olup, hakkında belirttiği konular kısaca şöyledir: Tefsir ilmi, nicelik itibariyle şer’î
ilimlerin en büyüğü (a’zam); değer itibariyle en yükseğidir. Hatta şer’î ilimlerin başı ve
başkanı; şer’in kaidelerinin temeli (mebna) ve esasıdır. Zira bu ilim, beşerî takat
ölçüsünde Allah Tealanın muradını göstermesi itibariyle onun kelamını inceler.
Dolayısıyla konusu Allah’ın kelamı, gayesi de dünyevî ve uhrevî mutluluğa
yaklaştırması için Kuran’ın manasını anlamaya ve hükmünü çıkarmaya çalışmaktır. Bir
ilmin değeri, konusunun değerine ve gayesine nispetle olduğu için, tefsir ilmi ilimlerin
en değerlisi olmuştur. İlimleri başı ve başkanı olması ile şer’in kaidelerinin temeli
olması, hükmünün nüfuz etmesinden ve delillerin çoğunun ona raci olmasından ileri
gelir. Şirvanî, kelamcıların, “Dinî ilimlerin başkanı ve şer’in kaidelerinin temeli, ilmi
kelamdır” iddialarını da hatırlatarak şu açıklamayı yapar: Bu konu hakiki ve burhani
değil iknaya ve iddiaya ilişkin bir husustur. “Her grup, kendilerinde bulunan şeyden
hoşnuttur” (Müminun 22/52). Bununla birlikte, kanaati şu şekildedir: Yaratıcının,
sıfatlarının ve diğer kelamî meselelerin ispatı olmazsa ne tefsir ve hadis ilmi ne de
usul-u fıkıh ve fıkıh ilmi tasavvur olunabilir. Dolayısıyla Şirvanî kelamcıların safında
yerini tutar.
Şirvanî tefsir ilminin kavram ve sorunlarına değil tefsir kitaplarında gördüğü
ihtilaflı konulara değinir. İlk mesele olarak Keşşaf sahibinin hamd ile şükür arasında
gördüğü farkı gündeme getirir. Ardından kendi görüşünü belirtir. İkinci mesele
Bakara 2/25’deki beşaret/müjdelemek konusunun Keşşaf ve haşiyesindeki yorumu
hakkındadır. Beyzavi şarihlerinin, o konuda Beyzavi’nin sözünü yanlış yorumladığını
gerekçeleriyle birlikte belirtir. Üçüncü mesele, Bakara 2/14’de namazda Mescid-i
harama mı yoksa o cihete mi dönülmesiyle ilgili olup, Keşşaf sahibini yorumu ile kendi
görüşünü verir. Dördüncü meselede Enfal 8/2 ayetine göre, amelin imana dahil olup
olmadığını tartışır. Son meselede izaha bağlı olarak ortaya çıkan yeni sorunlara da
dikkat çeker. Orada “Ben de derim ki” (Ekûl) ifadesini sık kullanması kanaatimizce
onun tahkik ehli olduğunu gösterir.28
İkinci/Meymene bölümünde edebî yahut Arabî ilimleri ele alınır. İlk olarak
lugat/dil ilmi hakkında bilgi verir. Lugat ilmi, Arap kelamındaki müfret sözcükleri
cevheri ve maddesi itibariyle inceler. Fakat ilmin tarifinde belirtilen hususları
taşımadığı için, bunun bir ilim olmadığı şeklinde bir itiraz mümkün olmakla birlikte,
27Age, vr. 6a. 28Age, vr. 6a-9b.
![Page 11: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different](https://reader035.vdocuments.net/reader035/viewer/2022081613/5fb63ef45015c178057ab52e/html5/thumbnails/11.jpg)
Şirvani’nin İlimlerin Tanımı ve Meseleleri İlgili Eseri: El-Fevaidu’l- Hakaniyye 239
tasavvurî ve tasdikî yöne sahip olması itibariyle ilim olduğu belirtilir. Bu ilmin ilk
meselesi lugatın/dilin koyucusu hakkındadır. Bu konudaki görüşleri sahipleriyle
birlikte özet olarak verir. İkinci mesele lugatı/dili vazetmeye sevk eden hikmet
hakkındadır. Burada insanın tab’an medeni olmasından hareketle, insanın birlikte
yaşamaya olan ihtiyacı ve manalara bir takım ses ve işaretler vaz etmesi genişçe
açıklanır. Üçüncü mesele bileşik sözcüklerin cüzleri mi yoksa nevi itibariyle mi
vazolunduğu hakkındadır. Şirvanî’nin tahkikine göre bileşik sözcük, özel manalar için
konulmuştur. Dördüncü mesele lafızların zihnî suretlere mi yoksa haricî heyetlere mi
karşılık olmak üzere vaz olunduğu hakkındadır. Şirvanî birinci görüşe Fahreddin
Razî’nin; ikinciye de Ebu İshak Şirazî’nin (ö.476/1083) kail olduğunu söyler ve
Celaleddin Devvanî’nin meseleyle ilgili tahkikini belirterek konuyu tamamlar. Beşinci
mesele dilin kıyas yoluyla ispatının caiz olup olmadığı hakkında olup, geniş bir şekilde
tartışılır.29
Üçüncü/Meysere bölümünde aklî/felsefî ilimler içinde ilk olarak mantık ilmi
incelenir. Ona göre mantık, normatif bir alet olup, buna riayet etmek zihni fikirde/akıl
yürütmede hatadan korur. Bu ilim sayesinde fikirdeki hata ayırt edildiği için, ona
düşünmenin ölçütü (miyaru’n-Nazar), fikrin mizanı denmiştir. İbn Sina (ö.428/1037)
ilimlere vesile olduğu için ona ilimlerin hizmetçisi derken Farabi (ö. 339/950) de
ilimlerin reisi demiştir. Şirvanî iki görüşün de doğru olduğunu belirtir ve sonraki
kelamcıların şer’î ilimlerin reisi olan kelamın kendi dışında bir şeye muhtaç olmasına
razı olmadıkları için, kelam konularını geniş tutup mantıkî konuları da kelam ilminin
içine dâhil ettiklerini söyler. Bu itibarla mantık, felsefî değil İslamî ilimlerden biri olur.
Mantık ilminin ilk meselesi ilimlerin taksimi hakkındadır. Zira tabiiyat ve ilahiyat gibi
bir kısım ilimler, mantık gibi vasıta olan ilimlere muhtaç iken hesap ve geometri gibi
ilimler veya ilahî alemden destek almış olanlar mantığa muhtaç değildir. İkinci mesele
mantık ilminin farzı ayın veya farzı kifaye oluşundaki ihtilaf hakkındadır. Üçüncü
mesele tasavvur ile tasdikin hakikatte farklı türden bilgi mi yoksa aynı türden bilgi mi
olduğu hakkındadır. Dördüncü mesele her tasavvur ve tasdikin bir başkasından elde
etmenin imkansız oluşu hakkındadır. Beşinci mesele bir şeyin künhünü tasavvur
etmenin manası hakkındadır. Altıncı mesele yüklemin yorumu hakkındadır. Yedinci
mesele Muhakemat sahibinin30 “Yüklem olan cüzlerin zihni terkibi, harici terkip
olmadığında tahakkuk eder” görüşünün açıkllaması hakkındadır.31
Dördüncü/Saka bölümü doğrudan saltanata hediye edilen Adabul muluk ilmi
üzerinedir. Bu ilim, devletlerin düzeni, saltanatın devamı için, kralların edinmesi
gereken meleke ve huyların bilgisinden oluşur. Şirvanî adalet ve ihlâs ile yapılan
saltanat ve halifeliğin ibadetlerin en değerlisi olduğunu hadislerden de örnekler
29Age, vr. 27b-28b. 30 Kutbeddin Şirazî’nin (ö. 710/1311) bu eseri Fahrettin Razî ile Nasıruddin Tusi’nin yazış oldukları İbn Sina’nın
İşarat şerhinin mukayesesi üzerinedir. 31 Şirvanî, Fevaid, vr. 46b-49b.
![Page 12: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different](https://reader035.vdocuments.net/reader035/viewer/2022081613/5fb63ef45015c178057ab52e/html5/thumbnails/12.jpg)
240
Ahmet Kamil CİHAN
vererek açıklar. Daha sonra yöneticide bulunması gereken sıfatları filozoflardan
aktararak açıklar. Bu sıfatlar yüksek duygu ve düşünceli olmak (uluvvu himmet),
görüşünde isabetli olmak, azimli olmak, zorluklara sabretmek, kerim olup dünyalık
şeylere bakmamak, fikrin söze ve fiile galip olması, afta aceleci olmak, halka şefkatle
adalete bağlı olmak, ilim ehliyle oturup kalkmak, ne çok heybetli ne de çok halim
olmaktır. Şirvanî, bu ilim içinde tek meseleye değinir. O da saltanatın umdesi olan
adaletin hangi esas üzerine bina edilmesi gerektiği hakkındadır.32
El-Fevaid’in etkisi hakkında belki de ilk somut örnek Katip Çelebi’dir.
(ö.1067/1657) Meşhur eseri Keşfu’z-Zunun mukaddimesinde İbn Sadreddin nazarında
ilmin en sahih tanımını verirken33; ilimlerin taksiminde el-Fevaidu’l-Hakaniye’ye atıfta
bulunurken34, ahlak ilminden35 ve Adabu’l-Bahs ilminden söz ederken36; küreler
ilminin37; inşa ilminin38; bedi’ ilminin39; beyan ilminin40; teşrih ilminin41; cebir ilminin42;
hesap ilminin43 tanımlarında; tefsir ilminin değerini belirtirken44; hikmet maddesini
açıklarken45; hat ilmi46; hilaf ilmi47; aruz ilmi48 ve kafiye ilmini49 tanımlarken; ilimlerin
konularından bahsederken el-Fevaidu’l-Hakaniyye’ye50 açıkça atıfta bulunmuş ve oradan
nakiller yapmıştır.
El- Fevaid ile Keşfu’z-Zunun mukaddimesinde ele alınan konular mukayese
edilir ise Keşfu’z-Zunun’daki ilk dört konunun (1a,b,c,d) el-Fevaid’dekiler ile hemen
hemen aynı olduğu görülür. Gerçi, Katip Çelebi aynı sayılabilecek olan konularda
eserine ek açıklama ve nakiller de ilave etmiştir. Aşağıdaki tabloda bu durum
görülebilir:
EL-FEVAİDU’LHAKANİYYE
(Mukaddime: İlmin mahiyeti, buna ilişkin
konular ve ilmin türlerine taksimi.
KEŞFU’Z-ZUNUN
(Mukaddime: İlimlerin halleri)
1. Bir şeyi bilmek zihinde o şeyin varlığını
gerektirir mi? İlim, zihinde alim ile malum
arasındaki bir ilişki midir? İlim, süjenin
objeye ilişip onu açığa çıkartan fakat
1. İlmin Tarif ve Taksimi
a.İlmin mahiyeti: Mutlak ilmin
mahiyetini tasavvur etmek zaruri midir
yoksa nazari midir?
32Age, vr. 89b-90b. 33Katip Çelebi, I, 4. 34Age,, I, 10. 35Age, I, 66. 36Age,, I, 68. 37Age,, c. I,s. 133. 38Age,, c. I, s.158. 39Age, c.I, s.190. 40Age, c.I, s.205-6. 41Age, c. I, s. 286. 42Age, c. I, s. 388. Katip Çelebi, burada tasarrufta bulunarak az miktarda iktibasta bulunmuştur. 43Age,, c. I,435 44Age, c. I,297. 45Age, c. I, 444-5. Katip Çelebi, bu maddedeki bilgileri el-Fevaid’in Hikmetu’l-İşrak maddesinden almıştır. 46Age, c. I,464. 47Age, c. I,472. Katip Çelebi, burada kısmen iktibasta bulunur. 48Age, c. II, 112. 49Age, c. II, 212. 50Age, c. II, 571
![Page 13: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different](https://reader035.vdocuments.net/reader035/viewer/2022081613/5fb63ef45015c178057ab52e/html5/thumbnails/13.jpg)
Şirvani’nin İlimlerin Tanımı ve Meseleleri İlgili Eseri: El-Fevaidu’l- Hakaniyye 241
varlığını gerektirmeyen bir vasıf mıdır?
2. İlmin mahiyetini tasavvur etmek zaruri
midir yoksa nazari midir?
3. İlim teriminin tedvin edilen ilimlere ad
oluşu.
4. İlmin türlere taksimi
b.İlmin mahiyetine ilişkin İhtilaf ve
Görüşler: Bir şeyi bilmek zihinde o şeyin
varlığını gerektirir mi?
c.Tedvin edilen İlimler ve konuları,
ilkeleri, meseleleri ve gayeleri
d.İlimlerin taksimi
e.İlimlerin Mertebeleri ve şerefi (İlmin
şeref ve fazileti, ilmin eşyanın en çok haz
veren oluşu, zararlı ilim düşüncesini
uzaklaştırma, öğretimde ilimlerin tertibi)
2. İlimlerin ve kitapların menşei
3. Menşe’in sebepleri
4. Kitap inzalinin menşei
5. Ehli İslam ve ilimleri
6. Yazarlar ve Eserleri
7. İlim kapılarını açmanın faydaları
8. Ek konular
Tablo 1: el-Fevaid ile Keşfu’z-Zunun mukaddime başlıklarının karşılaştırılması
SONUÇ
El-Fevaidu’l-Hakaniyye XVII. yüzyılda İstanbul’da dönemin bilim ve düşünce
hayatını yansıtan telif bir eser olması itibariyle önemlidir. Şirvanî ilimleri tarif ettikten
sonra o ilimde önemli gördüğü konuları meseleler halinde inceler. Meseleleri sadece
ilgili literatürden nakillerle ele almaz, önemli ölçüde konunun kendi açısından
tahkikini de yapar. Eserinde ele aldığı ilimler ve meseleler dikkate alındığında tahkik
ehli bir alim olduğu kolaylıkla tahmin edilebilir. Bu eserden ilahiyat, Arap edebiyatı,
düşünce tarihi, bilim tarihi alanında çalışan araştırmacıların istifade edebileceği
söylenebilir. Zira hemen her bilim dalına ait önemli denilebilecek meseleler ortaya
konmuş ve tahkiki yapılmıştır. Bu itibarla tarih biliminin herhangi bir alanında
araştırma yapan biri, XVII. yüzyıldaki bilgi birikimini bu eserden hareketle ortaya
koyabilir.
Şirvanî mukaddimede ilimler taksiminden söz etmekle birlikte, eserinin
tertibinde bunlardan birine riayet etmediği gibi bu konuda bilgi de vermemektedir.
Ancak bunun, eserinden edinilecek verimi azaltmayacağı düşüncesindeyiz. Diğer
taraftan ilimlerin tespitinde hangi ölçütü kullandığı da belli değildir. Sözgelişi fıkıh ile
feraiz ayrı bir ilim olarak ele alınırken –ki, feraiz fıkhın bir bölümüdür- hangi ölçüte
bağlı kaldığı belli değildir. Yine, hat ilminin edebî ilimlerle; usturlab ilminin nucüm
![Page 14: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different](https://reader035.vdocuments.net/reader035/viewer/2022081613/5fb63ef45015c178057ab52e/html5/thumbnails/14.jpg)
242
Ahmet Kamil CİHAN
ilmiyle ilişkisi aynı şekildedir. Bu yönüyle Şirvanî’yi tenkit etmek mümkün olmakla
birlikte, bir ilmin bölümünün zamanla önem veya değer kazanması veya o bölümle
ilgili kazanımların ayrı bir başlık altında verme düşüncesi onu buna sevk etmiş olabilir.
Şirvanî’nin, Taşköprüzade ve Nev’î gibi önceki Osmanlı müellifleri gibi, ilimleri
tarif ettikten sonra o ilimle ilgili eserleri, müellifleri nakletmeyip, bilakis tanımın
ardından doğrudan meselelere girdiği belirtilmelidir. Esasında, eserini yazarken
dikkatlerden kaçmış ve eski metinlerde kalmış bilgileri öğrencinin/okuyucunun önüne
koyması da onu bu yola sevk etmiş olabilir. Şirvanî’nin, kimi ilimlerin meselelerden
söz ederken mantıkî, kelamî ve felsefî yöndeki bilgileri daha çok kullandığı görülmekte
ve karşımızda bir mütefekkirin bulunduğu hemen dikkat çekmektedir.
El-Fevaid ile ilgili araştırmalarımız bizi müellif nüshasına götürdüğü gibi
Şirvani’nin bir diğer eseri olan ve henüz bir nüshası gösterilmeyen Nebzetün Mine’d-
Dekaik adlı eserin müellif nüshasına ulaşmamıza da vesile olmuştur.
Teşekkür: Yazar, bu makalenin hazırlanmasında gerekli malzemenin temini
konusunda maddi destek veren Erciyes Üniversitesi BAP birimine teşekkür eder.
KAYNAKÇA
ALPER, Hülya, “XVII. yüzyıl Osmanlı düşünce dünyasında bir Gazzali Şarihi Olarak
Sadreddinzade eş-Şirvanî ve Şerhu’r-Risaleti’l-Kudsiyye Örneğinde Şerh
Geleneği”, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, S:21(2012), s. 59-80.
ATAYÎ, Nev’i-zade, Hadaiku’l-Hakaik fi Tekmileti’ş-Şekaik, (nşr: Abdulkadir
Özcan, İstanbul Çağrı yayınları 1989),
ALTINDAŞ, Ramazan, “Şirvanî, Sadreddinzade”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm
Ansiklopedisi, Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı, 2010, c. XXXIX, 208-209.
CÜRCANÎ, Seyyid Şerif, Tarifat, Dersaadet: Arif Efendi Matbaası 1318.
ÇELEBİ, Katip, Keşfu’z-Zunun an Esami’l-Kutubi ve’l-Funun, Dersaadet 1310.
ÇELİK, Ömer, “Muhammed Emin B. Sadreddin Şirazî’nin Hayatı ve Fetih suresi
Tefsirinin Tahkiki”, Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, 1992
ÇELİK, Ömer, “Muhammed Emin B. Sadreddin eş-Şirvanî’nin Hayatı, İlmi Kişiliği ve
Eserleri”, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 13-14-15, 211-217
(1995-1996-1997), 211-224.
FIĞLALI, Ethem Ruhi, “İbn Sadreddin Şirvanî ve İtikadi Mezhepler Hakkındaki
Türkçe Risalesi”, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi S: 14 (1981),
249-276
GÜNEY, Ahmet Faruk, “İbn Sina’dan Elmalılı’ya İhlas suresi Felsefi Tefsir Geleneği”,
Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008.
![Page 15: The Journal of Academic Social Science Studies International …isamveri.org/pdfdrg/G00015/2013_6_4/2013_6_4_CIHANAK.pdf · 2015-09-08 · 230 Ahmet Kamil CİHAN investigating different](https://reader035.vdocuments.net/reader035/viewer/2022081613/5fb63ef45015c178057ab52e/html5/thumbnails/15.jpg)
Şirvani’nin İlimlerin Tanımı ve Meseleleri İlgili Eseri: El-Fevaidu’l- Hakaniyye 243
KARAHAN Abdulkadir, Tercümanu’l-Ümem (İtikad Mezhepleri Üzerine Bir Yazma)
İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü Yayını 3, İstanbul 1962.
SÜREYYA, Mehmet, Sicill-i Osmani, Matbaa-i Amira, İstanbul 1308.
ŞİRVANÎ, Muhammed Emin, el-Fevaidu’l-Hakaniyye, Süleymaniye Kütüphanesi
Amcazade 321/1.
ŞİRVANÎ, Muhammed Emin, Nebzetun Mine’d-Dekaik ve Zübdetun Mine’l-Hakaik,
Süleymaniye Kütüphanesi, Amcazade Hüseyin 321/2.
YAKA, Eyüp, “Fethullah b. Sadreddin Şirvanî (ö.1036/1626)’nin İbadet Risalesi”,
Tasavvuf, S:8 (2002) 79-95
YAVUZ, Yusuf Şevki, “Fahreddin er- Razî”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi,
Ankara 1995, c. XII, 89-95.