the tİmes gazetesİne gÖre 1919 parİs ve 1921 londra

30
THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA KONFERANSLARINDA TRAKYA’NIN TAKSİM KONUSU Mahmut AKKOR Öz Büyük yıkımlara sebep olan ve birçok ülkeyi derinden etkileyen I. Dünya Savaşı, coğrafi ıdan da birçok değişikliğe sebep olmuştu. Savaşın galip devletleri, imzalanan ateşkes antlaşmalarıyla gelecekte şartları ağır barış antlaşmalarının imzalanacağınınişaretini vermişlerdi. Savaşın mağlupları olan İ ttifak Devletleri, savaşı daha fazla sürdüremeyecekleri için önlerine konulan antlaşmaları imzalamaya mecbur kalmışlardı. Savaşın mağluplarından olan Osmanlı Devleti de ağır hükümler içeren Sevr Antlaşmasını imzalamak zorunda kalmıştı. Ancak her ne kadar antlaşma imzalanmış olsa da değişen şartlar, Osmanlı Devleti için yeni bir dönemin başlangıcı olmuştu. Mondros Mütarekesi sonrası Osmanlı Devleti’ne ait toprakları işgale başlayan İ tilaf Devletleri’ne karşı başlatılan mücadele, 1922 yılında Türk toplumunun galibiyeti ile sonuçlanmıştı. Bu süreçte, özellikle Trakya bölgesini ele geçirmek ve bu bölgeye yerleşmek isteyen Yunanistan’ın haklılığını ortaya koymak adına barış konferanslarına sunduğu belgeler, nüfus istatistikleri ve konferanslarda yaşanan gelişmeler yazının konusunu oluşturmaktadır. Yunanistan’ın sunduğu belgeler ya da tekliflere karşılık olarak Osmanlı Devleti’nin elinde kalan topraklarda nasıl bir süreç izleneceğine dair hem İ stanbul hükümeti hem de Ankara hükümeti toplanan bu konferanslara çağırılmışlardı. Trakyaʹya hakimiyet için yaşan çekişmelerin aktarılmaya çalışıldığı yazıda, konunun temelini, İ ngiliz The Times gazetesinden alınan belgeler oluşturmaktadır. Anahtar Kelimeler The Times, Trakya, İtilaf Devletleri, Yunanistan, Türkiye THRACE’S DIVISION ISSUE AT THE 1919 PARIS AND 1921 LONDON CONFERENCES ACCORDING TO THE TIMES NEWSPAPER Dr. Öğr. Üyesi, Kı rklareli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi, Kı rklareli/Türkiye. [email protected] ORCID: 0000-0003-0222-270X Makalenin Gönderilme Tarihi: 29.09.2019 Makalenin Kabul Tarihi: 06.10.2019 Makalenin Yayınlanma Tarihi: 25.10.2019 Makalenin Türü: Araştırma TARİHİN PEŞİNDE ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ‐ Yıl: 2019, Sayı: 22 Sayfa: 253281 THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY AND SOCIAL RESEARCHYear: 2019, Issue: 22 Page: 253281

Upload: others

Post on 18-Dec-2021

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

  

 

 

THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA 

KONFERANSLARINDA TRAKYA’NIN TAKSİM KONUSU  

Mahmut AKKOR 

 

Öz 

Büyük yıkımlara sebep olan ve birçok ülkeyi derinden etkileyen I. Dünya Savaşı, coğrafi 

açıdan da birçok değişikliğe sebep olmuştu. Savaşın galip devletleri, imzalanan ateşkes 

antlaşmalarıyla gelecekte şartları ağır barış antlaşmalarının imzalanacağının işaretini 

vermişlerdi. Savaşın mağlupları olan İttifak Devletleri, savaşı daha fazla sürdüremeye‐

cekleri için önlerine konulan antlaşmaları imzalamaya mecbur kalmışlardı. 

Savaşın mağluplarından olan Osmanlı Devleti de ağır hükümler içeren Sevr Antlaşması‐

nı imzalamak zorunda kalmıştı. Ancak her ne kadar antlaşma imzalanmış olsa da deği‐

şen şartlar, Osmanlı Devleti için yeni bir dönemin başlangıcı olmuştu. Mondros Mütare‐

kesi sonrası Osmanlı Devleti’ne ait toprakları işgale başlayan İtilaf Devletleri’ne karşı 

başlatılan mücadele, 1922 yılında Türk toplumunun galibiyeti ile sonuçlanmıştı. Bu süreç‐

te, özellikle Trakya bölgesini ele geçirmek ve bu bölgeye yerleşmek isteyen Yunanistan’ın 

haklılığını ortaya koymak adına barış konferanslarına sunduğu belgeler, nüfus istatistik‐

leri ve konferanslarda yaşanan gelişmeler yazının konusunu oluşturmaktadır. Yunanis‐

tan’ın sunduğu belgeler ya da tekliflere karşılık olarak Osmanlı Devleti’nin elinde kalan 

topraklarda nasıl bir süreç izleneceğine dair hem İstanbul hükümeti hem de Ankara 

hükümeti toplanan bu konferanslara çağırılmışlardı. Trakyaʹya hakimiyet için yaşan 

çekişmelerin aktarılmaya çalışıldığı yazıda, konunun temelini, İngiliz The Times gazete‐

sinden alınan belgeler oluşturmaktadır. 

 

Anahtar Kelimeler 

The Times, Trakya, İtilaf Devletleri, Yunanistan, Türkiye 

 

THRACE’S DIVISION ISSUE AT THE 1919 PARIS AND 1921 LONDON CONFE‐

RENCES ACCORDING TO THE TIMES NEWSPAPER 

 

Dr. Öğr. Üyesi, Kırklareli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi, Kırklareli/Türkiye.

[email protected] ORCID: 0000-0003-0222-270X Makalenin Gönderilme Tarihi: 29.09.2019 Makalenin Kabul Tarihi: 06.10.2019 Makalenin Yayınlanma Tarihi: 25.10.2019 Makalenin Türü: Araştırma

TARİHİN PEŞİNDE ‐ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ‐ 

Yıl: 2019, Sayı: 22 

Sayfa: 253‐281 

THE PURSUIT OF HISTORY ‐INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY AND SOCIAL RESEARCH‐ 

Year: 2019, Issue: 22 

Page: 253‐281 

Page 2: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

254 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 11/22

Abstract 

World War I, which caused great devastations and affected many countries deeply, caused many 

changes in geographical areas, too. The victorious states of the war had signalled that the cease‐fire 

agreements would sign heavy peace agreements in the future. The Central Powers, defeated in the 

war was forced to sign the treaties put them of, as they could no longer continue the war. 

The Ottoman Empire, one of the defeats of the war, had to sign the Sevres Treaty, which contained 

heavy provisions. However, even though the treaty was signed, the changing conditions had been 

the beginning of a new era for the Ottoman Empire. After the Armistice of Mondros, the struggle 

against the Allied Powers, which started to occupy the territories of the Ottoman Empire, resulted 

in the victory of the Turkish society in 1922. In this process, especially the documents presented to 

the peace conferences, population statistics and the developments experienced in the conferences 

constitute the subject of the article in order to prove the right of Greece, which wants to seize and 

settle the Thrace region. In response to the documents or proposals submitted by Greece, both the 

Istanbul government and the Ankara government were invited to these conferences on how to 

proceed in the territory of the Ottoman Empire. In the article, which tries to convey the conflicts 

occurred for the sovereignty of Thrace, the subject matter is the documents obtained from The 

Times newspaper. 

 

Keywords 

The Times, Thrace, The Allied States, Greece, Turkey 

 

 

 

Page 3: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

11/22 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 255

GİRİŞ 

Balkan adı, coğrafi olarak dağ ve yarımada anlamlarına gelir. Bunun dı‐

şında Balkan kelimesi, bataklık anlamına da gelmektedir.1 Asya’dan Avru‐

pa’ya geçişte giriş kapısı konumunda olan Balkanlar, Avrupa’yı Orta Do‐

ğu’ya, Kuzey Afrika’ya ve Anadolu coğrafyası üzerinden de Asya’ya bağ‐

lamaktadır. Bağlantı yolları üzerinde olması tarihin her döneminde Balkan 

coğrafyasını  kuzey,  kuzeydoğu  ve  güneydoğudan  gelen  istilalara maruz 

bırakmıştı.2  

Tarihin her döneminde defalarca istilaya uğrayan Balkan coğrafyasının 

en eski sakinleri; Kelt,  İlir ve Traklardır.3 Milattan önce 30.‐40. yüzyıllarda 

Orta Asya’dan bölgeye gelen Traklar,  ilk dönemlerinde boylar halinde ya‐

şamışlardı.4 Trakların bölgeye hakimiyeti, aynı zamanda bölgenin bu isimle 

anılmasına  da  sebep  olmuştu.  Bölge,  coğrafi  olarak  Karadeniz, Marmara 

Denizi, Ege Denizi  ve Çanakkale Boğazı  ile  çevrelenmiştir.5 Ege denizine 

dökülen Meriç nehrinin Edirne’ye kadar olan kısmı, bölgeyi ikiye ayırmıştır. 

Doğu’da kalan kısım Doğu Trakya, batı  ise Batı Trakya olarak adlandırıl‐

mıştı.6 

Osmanlı Devleti’nin Trakya bölgesine gelişi, Edirne’nin 1361 yılında Bi‐

zanslardan alınması  ile başlamıştı. XIV. ve XV. yüzyıllarda bu coğrafyada 

hızlı bir ilerleme sağlamıştı7. Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fetih etme‐

siyle Osmanlı Devleti, Trakya bölgesinde  tam hakimiyet  sağlamıştı.8 XVI. 

yüzyılın  sonuna  kadar  da  topraklarını  Balkanlar  üzerinde  genişletmişti. 

Osmanlı Devleti, sadece Balkan topraklarına sahip olarak bu bölgede değil 

aynı  zamanda  bölgedeki  halka  karşı  olan  tutumuyla  bölgede  uzun  süre 

kalabilmişti. Bölgedeki  istikrar ortamı, XVII. yüzyıla kadar  sürse de gerek 

içerideki gerekse dışarıdaki gelişmeler, Osmanlı coğrafyasını derinden etki‐

lemiş ve XIX. yüzyılda çözülmeler başlamıştı. Bunu başlatan en önemli olay, 

1877‐1878 Osmanlı‐Rus  Savaşı  olmuştu.9 Osmanlı‐Rus  savaşı  ile  başlayan 

derin ayrılıkları 1912‐1913 yıllarında yaşanan Balkan Savaşları  takip etmiş 

1 Osmanlı Belgelerinde Balkan Savaşları I, T.C. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Yayın

No.127, İstanbul, 2013, s. 3. 2 İlker Alp, “Balkan Yarımadası’ndaki Gelişmeler”, Askeri Tarih Bülteni, Sayı 44, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt

Başkanlığı Yayınları, Ankara, 1998, s.7. 3 Alp, Balkan Yarımadası’ndaki Gelişmeler, s.7. 4 Bilgen Bayın, Milli Mücadele Döneminde Edirne (1918-1922), Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış

Yüksek Lisans Tezi, Edirne, 2005, s. 1-2. 5 Veysi Akın, Trakya’nın Türklere Teslimi, Askeri Tarih Bülteni, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınla-

rı, Ankara, 1996, s.1. 6 Türk İstiklal Harbi II. Cilt Batı Cephesi 2. Kısım, Askeri Tarih Bülteni, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı

Yayınları, Ankara, 1999, s. 335. 7 Osmanlı Belgelerinde Balkan Savaşları I, s. 3. 8 Akın, Trakya’nın Türklere Teslimi, s.1. 9 Alp, Balkan Yarımadası’ndaki Gelişmeler, s.12-13.

Page 4: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

256 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 11/22

ve I. Dünya Savaşı’nda sonra Trakya bölgesi, Yunan egemenliğinde kalmış‐

tı.10 

A. Paris Konferansı 

30 Ekim  1918  tarihinde  imzalanan Mondros Mütarekesi11  ile başlayan 

yeni dönemde, Paris Barış Konferansı’na12 Yunanlıların  sunmuş oldukları 

sahte  raporlarla yapılanlar meşru hale getirilmeye çalışılmıştı. Yunan Baş‐

bakanı Venizelos, konferansta vermiş olduğu muhtırada, Trakya ve  İstan‐

bul’da yaşayan Rum nüfusunun 731.000 olduğunu  iddia etmiş ancak 1920 

yılına ait nüfus kayıtlarında bu rakam, Çatalca sancağı hariç 337.368 Türk, 

110.000 Rum olarak kayda geçmişti. Nüfus  istatistiki, Rumların vermiş ol‐

duğu rakamın gerçeği yansıtmadığını ve kendilerini haklı çıkarmak, Doğu 

ile Batı Trakya’nın tamamına hakim olmak için bu iddiayı ortaya attıklarını 

sonucunu  ortaya  koymuştur.13  Venizelos’un  vermiş  olduğu  bu  rakamın 

yanlış  olduğu  23  Haziran  1920  tarihli  The  Times14  gazetesinde  de  ifade 

edilmişti. Habere göre; Venizelos’un  sunduğu muhtırada bölgede  730.822 

Rum  nüfusunun  bulunduğu  belirtilmişti.  Verilen  rakamdaki  nüfusun 

74.000’i İstanbul’un Asya kıtasındaki Üsküdar Sancağına aitti ve bu rakam, 

toplam  nüfusa  dahil  edilmişti.  Ayrıca  İstanbul,  Gelibolu  ve  Tekirdağ’da 

yaşayan 405.000 Rum ile 60.000 Patriarşist Bulgar, Vlak15 ve Arnavut’un da 

toplam nüfus sayısından çıkarılması gerekmekteydi. Yapılan nüfus hesap‐

lamasında, I. Balkan Savaşı sonrasında belirlenen Midye‐Enez sınırının batı‐

sındaki Hristiyan ve Müslüman Bulgarların oluşturduğu 400.000 kişilik bir 

nüfus da göz ardı edilmişti. Tüm bu rakamlar, toplam rakamdan düşüldü‐

ğünde Trakya’da yaşayan Rum nüfusu, 200.000 kişinin altına düşmekteydi. 

Paris Barış Konferansı’nda Fransız yetkililer de Batı Trakya  ile  ilgili olarak 

nüfus istatistikleri vermişlerdi. Verdikleri istatistiklere göre; Türkler 74.780, 

Bulgarlar (Hristiyan ve Müslüman olarak) 65.940, Rumlar da 56.114’tür. Bu 

rakamlar, Yunan Başbakanı’nın 24 Nisan 1920 tarihli The Times gazetesine 

gönderdiği mektupta, Yunanlıların bu bölgede  çoğunluğa  sahip oldukları 

10 Akın, Trakya’nın Türklere Teslimi, s. 1. 11 Selahattin Tansel, Mondros’tan Mudanya’ya Kadar, Cilt I, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1991, s.25. 12 Mehmet Sait Dilek, “Paris Barış Konferansı’nda Yunan Talepleri ve Büyük Güçlerin Tutumu”, Karadeniz Araştırmaları, Sayı

36, 2013, s.34. 13 Türk İstiklal Harbi II. Cilt Batı Cephesi 2. Kısım, s.336-337. 14 1 Ocak 1785 yılından itibaren The Daily Universal Register (The Daily Universal Register, January 1, 1785, Saturday, No. I)

adı ile yayınlanmaya başlayan ve İngiltere’nin en önemli gazetesi durumunda olan The Times (The Times, January 1, 1788, Tuesday, No. 940), 1 Ocak 1788 tarihinden itibaren bu isimle çıkarılmıştır. The Guardian ve The Daily Telegraph ile birlikte İngiltere’nin en önemli gazetelerinden olmuş ancak diğerlerine göre daha ön plana çıkmıştır. Yapmış olduğu yayınlar ile İngiltere’nin resmi yayın organı olacak şekilde yayın politikası takip etmiş ve İngiliz Hükümetleri’nin genel po-litikalarına ters düşmemiştir. İki yüz yıl süren yayın hayatı onun liderliğinin ve ne kadar büyük bir önem en büyük gös-tergelerindendir. Bu açıdan gazete hakkında birçok eser kaleme alınmıştır. Martin Walker’ın eseri de bu esere örnek verilebilir. Martin Walker, Basının Gücü (Powers of the Press), Çeviren: Gülden Şen, Milliyet Yayınları, İstanbul, 1999, s. 39-77.

15 https://www.britannica.com/topic/Vlach, (29.07.2019).

Page 5: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

11/22 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 257

iddialarını çürütmüştü. Bu nedenle ortaya atılan  iddialar üzerinde durma‐

nın gereksiz olduğu belirtilmişti.16 Wilson İlkelerinin nüfusla ilgili maddesi‐

ni  öne  sürerek  Yunanistan,  egemenlik  alanını mümkün  olduğunca  fazla 

genişletmek istiyordu ve nüfus istatistikleri ortaya koyarak Trakya bölgesini 

topraklarına katma gayretindeydi. Fakat nüfus yoğunluğunun resmi istatis‐

tiklerle de Yunanistan  lehine olduğu ortaya konulamayınca Yunanistan’ın 

haksız olduğu bir konuda  İngiltere  tarafından destekleniyor olmasına dik‐

kat çekilmişti. 

Yunan Başkanı’nın bu iddiasının altında yatan sebep, The Times gazete‐

sinin  8 Nisan  1920  tarihli  yayınında  cevap  buluyor.  Londra’daki  Yunan 

elçisi D. Caclamanos’un The Times  editörüne  gönderdiği  “Trakya  Sınırı” 

başlıklı yazısında Caclamanos, Kiepert Haritası’ndan17 bahsetmekte ve hari‐

tada Rumların nüfus üstünlüğünün kanıtlandığı  ifade  edilmekteydi.  1894 

tarihindeki  Türk  kayıtlarının  kanıt  olarak  gösterildiği  yazıda,  Edirne  ve 

Kırklareli’nin 120.862 Rum, 113.177 Türk ve 41.775 Bulgar nüfusuna sahip 

olmasına rağmen Türklere bırakıldığından şikayet etmekteydi18.  

1894 yılındaki nüfus bilgilerinin Salname ve Edirne Vilayeti’nin yıllıkla‐

rından alındığı belirtmekte ve burada bir kez daha Rum nüfusunun üstün‐

lüğü  okullar  örnek  verilerek  kıyaslanmaktaydı.  Bu  kıyaslamada,  Bulgar 

Piskoposluğu  tarafından  verilen  istatistiğe  dayanan  Skolastik  İstatistikçi 

Richard von Mach (1899), Edirne kazasında 2.432 öğrenci ve 64 Bulgar oku‐

lunun yanında 8.724 öğrenci ile 96 Rum okulunun bulunduğu ifade ederek, 

Rum nüfusunun fazla olduğu tezini ispat etmeye çalışmıştır.19 

Aslında Rum nüfusunun diğer nüfuslara göre  fazla olmasının nedeni, 

birçok  haritadaki  ülke  sınırlarının  etnik  unsura  göre  değil,  siyasete  göre 

çizilmiş olmasında kaynaklanmaktaydı. Kipert haritasındaki  farklılık, hari‐

tanın  bu  durum  göz  önüne  alınmadan  çizilmesinden  ve  Rizoff’un20  ilk 

Kiepert haritasını tedbirsizce çoğaltılmasından kaynaklanmaktaydı. Harita‐

nın bu şekliyle çoğaltılması da Rum iddialarının desteklenmesini sağlamıştı. 

Böylece bölgede Rum nüfusun fazla kabul edilmesi bölgenin Rumlara bıra‐

kılmasına neden olmuştu. Aslında Edirne’deki Bulgar nüfus, toplam nüfu‐

sun 2/3’nü oluşturmaktaydı. Rumlar, Batılı güçlerin yanında yer almış, on‐

16 The Times, “Thrace”, 23 June 1920, pg. 12. 17 Heinrich Kiepert, 19. Yüzyılın ikinci yarısının önemli kartograflarındandır. Coğrafik, tarihsel ve etnografik olarak oluşturduğu

haritalar vardı. Türkiye’yle alakalı olarak Anadolu, Doğu Trakya ve Balkan Yarımadası haritaları bulunmaktadır. Bu hari-talar, 1855 yılında hazırlanmış ve 4 sayfadan oluşmaktadır. Haritaların tamamına Chicago Üniversitesi Kütüphanesinin Harita Koleksiyonundan ulaşılabilmektedir. http://www.lib.uchicago.edu/e/collections/maps/kiepert/ (05.06.2019).

18 The Times, “Thracian Frontiers”, 08 April 1920, pg. 6. 19 The Times, “Thracian Boundaries”, 24 April 1920, pg. 10. 20 Kendisi Bulgar profesör. Bulgarların tarihsel, etnografik ve politik sınırlarını gösteren 40 haritalı bir atlas oluşturmuştur.

Detaylı bilgi için: http://www.promacedonia.org/en/dr/dr_30-40_en.htm, (05.06.2019).

Page 6: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

258 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 11/22

larla birlikte hareket etmiş ve nüfus çoğunluğunu ileri sürerek Türkiye21’ye 

saldırmıştı. Haklılıklarını da M. Caclamanos’a sunulan sahte beyanatla ka‐

nıtlamaya çalışmışlardı.22  

Doğu  Trakya’da  işgal  süreci, Mondros Ateşkes Antlaşması’nın  imza‐

lanmasından sonra Fransızlarca başlatılmıştı. Fransızlar, 4 Kasım 1918 tari‐

hinde  Uzunköprü‐Sirkeci  demiryolunu  ele  geçirmişlerdi.23  9  Kasım 

1918’den itibaren demiryolunun  işletmesini ellerine almışlar hatta daha da 

ilerleyerek Bakırköy’e yerleşmişlerdi. Fransızların bu  tutumu her ne kadar 

İngiltere’ye duyurulsa da herhangi bir değişiklik ya da müdahale söz konu‐

su olmamış dahası  İtilaf Devletlerinden özellikle  İngilizler, Osmanlı ordu‐

sunun Mondros Mütarekesi’ne  göre  terhisi  ve  silahtan  arındırılması  için 

Türkiye’nin her yerine gözlemci subaylar yerleştirmişlerdi.24 İngiltere, Fran‐

sa’nın işini kolaylaştıracak şekilde hareket etse de Fransızların bu bölgedeki 

varlığı uzun sürmemiş ve 14 Ocak 1919’da yerlerini Rum kuvvetlerine bı‐

rakmışlardı.25  

Yunanistan  Başbakanı  Venizelos,  Paris  Barış  Konferansı  görüşmeleri 

yapılmadan  savaşa girmelerinin ve özellikle Trakya, Kuzey Epir, Asya ve 

Adaların  ele geçirilmesinin gerekçesini, bu bölgedeki nüfus  yoğunluğuna 

sahip olmaları olarak göstermişti. Bu yüzden de bölgenin kendilerine bıra‐

kılmasını ve bu bölgelerde yapılacak olan taksimin coğrafi açıdan değil nü‐

fusa göre yapılmasını istemişti.26 Konferansın başladığı tarihte Türkleri tem‐

sil eden kimse olmadığından Venizelos’un bu açıklamalarına karşı çıkan da 

herhangi bir kimse olmamış ve Yunanlılar, Trakya üzerindeki  iddialarıyla 

ilgili olarak sadece Bulgarlarla karşı karşıya kalmışlardı. Her iki taraf, Trak‐

ya’ya hakim olabilmek adına kendilerine ait nüfus yoğunluklarının bölgede 

daha fazla olduğunu ileri sürmüşlerdi.27  

Yunanlılar  taleplerinin haklılığını;  yerel gazeteler,  toplantılar ve  yazılı 

dilekçelerle çok defa dile getirmişlerdi. Birçok yerde dile getirilen  talepler, 

Karadeniz  kıyısında  yer  alan Rum  nüfusun Yeni Yunanistan  ile  birleşme 

arzusunu uyandırmıştı. Türkler  ise, hem Trakya hem de Batı Anadolu’da 

kendi  hükümetleri  ve  İtilaf Devletleri  temsilcileri  ile  toplantılar  yaparak, 

görüşmelerde  bulunarak  anlaşma  yoluna  gitmeyi  tercih  etmişti.  Türkiye, 

Trakya’nın kaybedilmesi  sonucu,  İstanbul  için ne kadar büyük bir  tehlike 

21 İngiltere’de resmi kayıtlarda ve çıkan gazetelerde Anadolu ya da Osmanlı coğrafyası yerine bölgeyi tarif etmek için Türkiye

kelimesi kullanılmıştı. Belgelerin analizinde hata yapmamak için çalışmada Türkiye kelimesine yer verilmiştir. 22 The Times, “A Signatory of the Telegram”, 23 June 1920, pg. 12. 23 Bayın, Milli Mücadele Döneminde Edirne (1918-1922), s. 22. 24 Tansel, Mondros’tan Mudanya’ya Kadar, s.58-59. 25 Akın, Trakya’nın Türklere Teslimi, s. 1. 26 The Times, “The Claims of Greece”, 15 January 1919, pg. 8. 27 Tevfik Bıyıklıoğlu, Trakya’da Milli Mücadele, Cilt I, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1992, s. 146.

Page 7: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

11/22 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 259

oluşacağının farkında değildi. Bölgede bulunan Türk nüfusu, İtilaf Devletle‐

ri’nin ordu gücüne karşı koyacak durumda değildi. Türkler; bölgede Arna‐

vut, Pomak ve Müslüman Çingeneler  ile çoğunluğu  sağlamaktaydı. Fakat 

Kuzey Anadolu, Karadeniz kıyısı ve Gelibolu’da Rumlar çoğunluğa sahip 

olduğu belirtilmekteydi. Ergene havzası  ile Meriç’in doğu sınırı  işgal edil‐

dikten sonra buralara Rum göçmenlerin yerleştirilmesi bölgedeki Türk nü‐

fusunun  azaltmasına  sebep olacaktı. Midye’de de Bulgaristan’dan  ayrılan 

ve Rumca konuşan küçük bir Rum grubu vardı. Edirne’nin etnik yapısıyla 

ilgili olarak Rumlar, burada bulunan Türk nüfusunun Bulgar, Rum ve Ya‐

hudilerden oluştuğu şeklindeki iddialarını devam ettirmekteydiler.28 

17  Haziran  1919  tarihinde  Paris  Konferansı’na  katılan  Türk  heyeti, 

Trakya ile ilgili görüşlerini bildirmişler ve Edirne ile İstanbul’un müdafaası‐

nın göz önünde bulundurularak Türk‐Yunan  sınırının çizilmesini  istemiş‐

lerdi.29  Ayrıca  Yunanlıların  bölgede  nüfus  yoğunluğuna  sahip  oldukları 

yönündeki  iddialara karşı çıkmışlar ve Müslüman nüfusunun bölgede ço‐

ğunluğa sahip olduğunu, barış görüşmeleri başlamadan önce Yunanlıların 

bu  iddialarda bulundukları halde kendilerinin buna karşı çıkamadıklarını 

çünkü Bulgarların kendilerine karşı bir propaganda oluşmasından çekindik‐

leri için Türklere destek olmadıklarını bildirdiklerini ifade etmişlerdi. Yakın 

Doğu’da  yaşanan  olayların  son  bulması  ve  çözüme  kavuşmasındaki  tek 

çıkar yolun, Balkan Savaşları sonrasında imzalanan Bükreş Antlaşması’nın 

İngiltere’nin devreye girmesiyle yeniden uygulanması üzerinde durulmuş‐

tu.  İlaveten Venizelos’un Türklerin, parazit oldukları yönündeki açıklama‐

sına da şiddetle karşı çıkılmıştı.30 

Yunanlıların bölgeyi egemenlik altına alma çabalarına rağmen bölgede 

yer  alan çeşitli milletlerden dolayı bölgenin korunması ya da mandasının 

Yunanlılara mı  yoksa  İngiliz, Fransız  ya da Amerikan yönetiminden her‐

hangi birine mi bırakılacağı konusu tam bir muammaydı. Bölgenin Yunanlı‐

larda  kalması  durumunda  Yunanistan’ın  bölgeyi  geliştirecek  ekonomik 

durumu  yoktu  çünkü  kaynaklarını  yıllardır  elinde  tuttuğu Makedonya, 

Epir, Trakya ve Ege Denizi’nde hakim olduğu adaların gelişmesinde kul‐

lanmıştı31. Bu durumla alakalı olarak  İzmir’de yaşayan bir kişi, The Times 

Gazetesi editörüne gönderdiği mektupta; Yunanlıların üç büyük savaş ya‐

şadıktan sonra bitap düştüğüne, Makedonya ile Trakya’nın kendisine bağ‐

landığı halde ekonomik olarak hala Avrupa Devletleri’ne bağımlı olduğuna 

dikkat çekmişti. Ekonomik olarak büyük güçlere bağlı olan bir devlete ayrı‐

28 The Times, “Some Turkish Problems”, Friday, Jun 27, 1919; pg. 11. 29 Akın, Trakya’nın Türklere Devir Teslimi, s.3. 30 The Times, “Some Turkish Problems”, 26 June 1919, pg. 10. 31 The Times, “Greece and Asia Minor”, 27 March 1919, pg. 7.

Page 8: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

260 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 11/22

ca Trakya’nın tamamının bağlanmasını mantıksız olarak değerlendirmişti.32 

Yine 50 yıldır Türkiye’de yaşayan bir İngiliz, bölgeyle alakalı olarak alterna‐

tif bir çözüm önerisinde bulunmuştu. Bu öneriye göre; hem Trakya hem de 

Türkiye’nin kime bağlanacağıyla ilgili tartışmalı olan diğer bölgeleri için bir 

himaye  alanı  oluşturulacaktır.  Bu  alanda  Türklerin  yanında  özel  bilgi  ve 

kültüre sahip olan Avrupa asıllı  topluluklar da yer alacaktır. Böylece gele‐

cekte,  oluşturulacak  bir  yönetimde  bulunmaları  sağlanabilecektir.  Yöneti‐

min bu şekilde karmaşık olarak oluşturulması Türkleri de memnun edecek‐

tir. Yönetim, Milletler Cemiyeti’nin koruması altındaki delegelerden oluşa‐

cak ve bu komisyonun resmi dili Fransızca ya da Türkçe olacaktı33. 

Sınırlarla alakalı olarak Türk heyetinin baş delegesi Sadrazam Damad 

Ferid Paşa, Paris Barış Konferansı’nda 17 Haziran 1919 tarihinde bir bildiri 

sunmuştu. Bildiride, Osmanlı Devleti’nin savaş öncesine ait ve son 40 yıldır 

var olan  sınırlarının  temel  alınmasını, Müslüman nüfusun  çoğunlukta ol‐

duğu Trakya’da ve aynı zamanda Edirne ile İstanbul’un muhafazasını sağ‐

layan kuzey ve batı Edirne’nin kendilerine verilmesi yazmaktaydı. Mütare‐

ke döneminde de bu isteklerinin Wilson ilkelerine uygun olacağını ve dün‐

ya  barışını  isteyenlerin  bu  istekleri  kabul  edeceğini  ifade  etmişti.34 Ancak 

Damad Ferid Paşa ve heyetinin sunduğu bu öneri, konferansta kabul gör‐

mediği gibi, kibar bir dille konferans dışı da bırakılmıştı.35 

Damat  Ferid  Paşa’nın  sunduğu  öneriye  destek,  Ağa  Han  ve  Emir 

Ali’den geldi.36 Ağa Han, The Times editörüne gönderdiği yazısında, “İstan‐

bul’un ve Trakya’nın yabancı güçlere bırakılması öncelikle Müslümanların denize 

ulaşımını ve ticaret yapmasını önleyecektir. Bunun yanında 6‐7 milyon Müslüman, 

yabancıların  egemenliği  altına  girecektir.  Böyle  bir  durum  bölge  için  hatadır  ve 

büyük bir  trajediye  sebep olacaktır.  İngiltere bu hatayı  fark etmeli ve önlemelidir” 

demekteydi.37 Emir Ali ise, Paris Konferansı’ndaki belgenin Türkleri uyan‐

dırdığını  ve  akıllarını  yerine  getirdiğini,  kendilerine  yalan  söylendiğinin 

farkına vardıklarını belirtmişti. Türklerin topraklarını savunmak ve bağım‐

sızlıklarını  kazanmak  için mücadele  edeceklerini  ancak  bu mücadelenin 

ırksal ve dinsel bir savaşa sebebiyet vereceğinden konuya daha hassas yak‐

laşılmasını istemişti. İngilizlerin de bu durumu göz önünde bulundurmala‐

32 The Times, “Greece in Asia Minor”, 09 April 1919, pg. 8. 33 The Times, “Greeks in Asia Minor”, 22 April 1919, pg. 8. 34 The Times, “The Turk’s Case”, 27 June 1919, pg. 10. 35 Akın, Trakya’nın Türklere Devir Teslimi, s. 3. 36 Ağa Han, İsmaili mezhebinin lideri olup İngiltere’nin hizmetindeydi. Anadolu’da İngiltere yanlısı bir siyaset takip etmekteydi.

İngiliz hükümeti nezdinde itibar görmekte ve protokolde 11 pare top atışı ile karşılanmaktaydı. Emir Ali ise İngiliz Hü-kümeti’ne danışmanlık yapmaktaydı. İngiltere adına çalışan bu kişiler, daha sonra Hilafetin ilgası konusunda da söz sahibi olacaklardı. Detaylı bilgi için bkz. Fahir Armaoğlu, “Hilafetin Dış Cephesi”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sa-yı 41, Cilt XIV, Temmuz 1998, s. 347-358.

37 The Times, “The Fate of Turkey”, 02 August 1919, pg. 8.

Page 9: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

11/22 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 261

rını, Mezopotamya ve Suriye’ye verdikleri özgürlüğü, İstanbul ve Trakya’ya 

da vermelerini ve hâkimiyetin diğer milletlere bırakılmamasını talep etmiş‐

ti.38 

Paris  Konferansı’nda  Trakya  ile  ilgili  olarak  çözüm  arayışları  devam 

etmesine  rağmen Amerika’nın  İstanbul’daki  rolü ve Avrupa’da Türklerin 

varlığıyla  ilgili  bir  karar  almak  oldukça  zordu.  Bu  zorluğa  rağmen  İtilaf 

Devletleri, Yunanistan’ın Trakya’daki durumu hariç, bir karara varmışlardı. 

Karara  göre, Dedeağaç’la  birlikte  Trakya merkezinin  uluslararası  kontrol 

altına  alınması  ve  Bulgaristan’ın  Ege Denizi’ne  çıkış  sağlaması,  Bulgaris‐

tan’ın güneyi ile Yunanistan’ın da kuzeyini alarak Batı Trakya’nın Bulgaris‐

tan ve Yunanistan arasında paylaştırılması öngörülmüştü. Doğu Trakya ise, 

henüz kurulmamış olan yeni  İstanbul’a sınır olacak ancak bunu yaparken 

bölgedeki Rumlar da dikkate alınacaktı. Konferanstaki bu kararların kesin‐

leştirilmesi  için  Başkan Wilson’un  vereceği  son  karar  beklenmekte  olup 

Trakya sorunu, çözüme kavuşturulmak istenmekteydi.39 

Yüksek Konsey40, Trakya  sorunu  ile  ilgili Başkan Wilson’a  sunulması 

planlanan  öneriyi  önce  kendisi  tartıştı. Önerge; Doğu  ve  Batı  Trakya’nın 

Yunanlılara bırakılması ve Orta Trakya’da da bir özerk yapı kurulması  ile 

Bulgarların Dedeağaç’tan Ege Denizi’ne açılımının olması şeklindeydi. Yük‐

sek Konsey, Bulgar heyetine Bulgaristan’ın siyasi sınırlarıyla ilgili bir karar 

almalarının gerekliliğini belirtmişti. Bulgarlara denize açılımlarının olacağı 

yönünde söz verilmiş ancak neresi olacağı konusu netleştirilmemişti. Trak‐

ya’nın  devri  bu  şartlarda  yapılamamakla  birlikte  Bulgarlar  ile  yapılacak 

olan  barışı  geciktirmek  için  bir  sebep  de  görülmemekteydi.41  The  Times 

editörüne Yüksek Konsey’in bu düşüncesini destekleyen bir yazı gönderil‐

mişti. Yazıda, Trakya sorunundan daha fazla odaklanılması gereken konu‐

lar olduğu ancak önemli konular üzerinde daha az durulduğu yönünde bir 

eleştiri  dile  getirilmişti. Ardından  da  bölgeye  hakim  olacak  herhangi  bir 

nüfusun  yoğunlukta olmadığı belirtilmiş ve Milletler Cemiyeti’nin bu ko‐

nuda çözüm bulması  istenmişti. Uluslararası kontrolün hangi konu olursa 

olsun  gerekliliği  vurgulanmıştı.  Daha  sonra  Trakya’nın  tanzimiyle  ilgili 

olarak  Paris’te  öncelikle  Bulgarlara  Ege Denizi’ne  sınırlarının  olacağı  yö‐

nünde  verilen  sözün uluslararası  kontrol  altında  yerine  getirilmesi,  ikinci 

olarak da  İstanbul, Türklerde kalacaksa Boğazların denetim altında olması 

önerilerinde bulunulmuştu.42 

38 The Times, “The Turkish Question”, 28 October 1919, pg. 8. 39 The Times, “A Solution for Thrace”, 14 August 1919, pg. 10. 40 Supreme Council= Yüksek Konsey, Yüksek Şura 41 The Times, “Thrace Solution Under Discussion”, 02 September 1919, pg. 9. 42 The Times, “The Disposal of Thrace”, 08 March 1920, pg. 10.

Page 10: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

262 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 11/22

Bulgar sözcüsü M. Thedorff, I. Dünya Savaşı’yla alakalı olarak cezaları 

neyse çekeceklerini belirtirken Balkan Savaşı ile elde ettiklerini kaybettikle‐

rini ancak İtilaf Devletleri’nin, denize açılımları konusunda kendilerine söz 

verdiklerini  hatırlatmıştı.43  Fakat  Paris  civarındaki Neuilly’de  Bulgarlarla 

Neuilly Anlaşması  imzalanırken antlaşmanın 48. maddesi gereği Osmanlı 

Devleti’nin Bulgaristan’a bıraktığı Edirne civarındaki parça ile Bulgar Trak‐

ya’sının  tayini,  İtilaf  Devletleri’ne  bırakılmış  ve  Doğu  Trakya’nın  kaderi 

ertelenmişti.44 

İtilaf Devletleri, Osmanlı Devleti ile ilgili kararların yeniden görüşülme‐

si  ve  Bulgarların  bazı  hakları  elde  etmesi  karşılığında  Yunanlıların Trak‐

ya’nın tamamına egemen olmalarına göz yumacaklarını belirtmeleri üzerine 

yeniden bir konferans yapılması düşünülmüş, 12 Şubat‐10 Nisan 1920 tari‐

hinde Londra’da bu amaçla bir görüşme gerçekleştirilmişti.45 Yüksek Kon‐

sey, Paris Konferansı kararlarını ve Yunanlıların Trakya ilgili iddialarını bu 

görüşmede kabul etmişti.  İzmir’in Padişah’ın hakimiyetinde olmasına rağ‐

men  Yunanlılara  bırakılması  da  onaylanmıştı.  Türklerin  ellerinde  kalan 

kaynaklar  için ağır ekonomik yaptırımlar konulması planlanmıştı.46 Avam 

Kamarası’nda  İşçi  Partisi  de  Türklerin  İstanbul,  Boğazlar  ve  Trakya’daki 

egemenliğinin  sona  ermesini,  egemenlik hakkının Milletler Cemiyeti  tara‐

fından kullanılmasını desteklemişti.47 Çünkü  İşçi Partisi, Trakya ve  çevre‐

sinde yaşayan nüfus  çoğunluğunun Rumlara  ait olduğunu  savunmaktay‐

dı.48 

Emir Ali, The Times editörüne gönderdiği bir başka yazısında, Avam 

Kamarası’nın  İstanbul  ve  Trakya  ile  ilgili  aldığı  kararlara  yönelik  olarak 

bölgedeki mevcut durumun korunmasını, Türklerin gerek İstanbul gerekse 

Trakya’dan  atılmaması  için  kararlarının  değiştirmelerini  talep  etmişti.49 

Daha önce Mezopotamya, Suriye ve Filistin gibi yerler, Türk olmayan un‐

surları barındırdığı için Türklerden ayrılmıştı. Fakat Trakya ve İstanbul gibi 

yerlerdeki nüfus,  ağırlıklı olarak Türklerden oluşmaktaydı.  1914  yılındaki 

nüfus  istatistiklerine  göre, Edirne’de  560.000 Müslüman,  224.000 Rum  ve 

19.000 Ermeni yaşamaktaydı. Bu verilere göre de yönetimin Türklere bıra‐

kılması uygundu.50 

43 The Times, “The Bulgarian Terms.”, 20 September 1919, pg. 11. 44 Bıyıklıoğlu, Trakya’da Milli Mücadele, s. 183. 45 Akın, Trakya’nın Türklere Devir Teslimi, s. 4. 46 The Times, “Mr. Wilson’s Reply”, 26 February 1920, pg. 14. 47 The Times, “House of Commons”, 27 February 1920, pg. 8. 48 The Times, “Settlement of Thrace”, 25 February 1920, pg. 15. 49 The Times, “Constantinople”, 24 February 1920, pg. 12. 50 The Times, “Moslem Appeal for Turkey”, 24 December 1919, pg. 9.

Page 11: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

11/22 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 263

The Times editörüne gönderilen bir başka yazıda, bu bölgede yaşayan 

nüfusun ağırlıklı olarak Rumlar ve Türklerden oluştuğu, bu yüzden gele‐

cekte bir problem ortaya çıkmaması adına etnik ve coğrafik unsurların dahil 

olmadığı bir tanzimin yapılması önerilmişti.51 Bu öneri, İstanbul’da bulunan 

İngiliz Yüksek Amirali J. De Robeck tarafından da desteklenmiş ve Amiral, 

bölgenin  tamamen  Yunanlılara  bırakılmasının  yanlış  olduğuna,  böyle  bir 

durumun bölgede silahlı direnişi ortaya çıkaracağına dikkat çekmişti.52 

Bu  ifade sonrasında  İtilaf Devletleri,  İstanbul dışında olan Doğu Trak‐

ya’nın Bulgarların yaşadığı kuzey bölgesi hariç Yunanistan’a bırakılmasını, 

Edirne,  Kırklareli  ve  çevre  bölgelerin  Bulgaristan’a  bırakılmamasında  da 

adil bir  tutum  takınılmasının uygun olduğunu dile getirmişlerdi.53 Bu dü‐

şünce sonrasında Trakya’nın Yunanistan’a bırakılması fikri İngiltere‐ Fransa 

arasında kabul görecekti çünkü Arap hakimiyetinin olduğu toprakları ken‐

di  aralarında  paylaşabilmişlerdi.54  Londra  Konferansı  dağılmadan  önce 

Osmanlı Devleti  ile  ilgili  alınan kararların  taslak haline getirilmesi ve Os‐

manlı Devleti’ne tebliğ edilmesi için 18‐26 Nisan 1920 tarihleri arasında San 

Remo’da  konferans  yapılması  kararlaştırılmıştı.  Konferansta  Trakya’nın 

tamamı Yunanlılara bırakılmış ve Yunanistan’a bölgeye  tamamen hakimi‐

yet sağlaması için işgal izni verilmişti. Bunun üzerine de Yunanistan, Veni‐

zelos’un emriyle 22 Haziran 1920’de ileri harekata geçmişti.55 

İtilaf Devletleri ile Yunanistan, konferansta alınan karara, Türklerin bo‐

yun eğeceğini ve hiçbir dirençte bulunmayacaklarını düşünüyordu. Aslında 

Osmanlı  Hükümeti  de  konferans  kararlarına  uyularak  silahlı  bir  direniş 

olmamasını  istemişti56. Edirne civarında Türk birliklerini komuta eden Al‐

bay Cafer Tayyar,57 İstanbul’dan gelen bu emirlere uymayı reddetti ve Edir‐

ne vilayetinin kontrolünü kendi üstüne aldı. Telgraf iletişimini kesti ve onu 

durdurmaya  çalışanlara  karşı  direneceğini  ve  Türk  Hükümeti’nin  “özel 

temsilcisi”  tarafından kabul  edilmedikçe barış  anlaşmasının  şartlarına uy‐

mayacaklarını belirtti. Bunu yaparken bağımsız bir Edirne Hükümeti kur‐

mayı ve burada yaşayan Hristiyanlara zarar vermemeyi amaçladığı düşü‐

nülüyordu58. Cafer Tayyar’ın bu tutumu, İstanbul Hükümeti’ne karşı isyan 

ve vatanseverleri ateşleyen bir durum yaratabilirdi.59. Merkezle bağlantısını 

51 The Times, “The Thracian Problem”, 01 April 1922, pg. 8. 52 Akın, Trakya’nın Türklere Devir Teslimi, s. 4. 53 The Times, “To Oust the Turk”, 01 April 1920, pg. 15. 54 Bıyıklıoğlu, Trakya’da Milli Mücadele, s. 242-243. 55 Akın, Trakya’nın Türklere Devir Teslimi, s. 5-6. 56 Bıyıklıoğlu, Trakya’da Milli Mücadele, s. 294-295. 57 Cafer Tayyar Paşa ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. Zülal Keleş, “Cafer Tayyar Paşa” Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Cilt 15,

Sayı 44, Temmuz 1999, s. 538. 58 The Times, “Plain Words to The Turks”, 19 March 1920, pg. 15. 59 The Times, “The Allies in Constantinople”, 19 March 1920, pg. 17.

Page 12: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

264 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 11/22

kesen ve İstanbul’un emirlerine uymayan Cafer Tayyar Paşa, bundan sonra 

İtilaf Devletleri’nden Fransa ve İngiltere ile iletişime geçip amacının saldır‐

mak olmadığını, sadece hükümete bir şans daha vermek adına böyle bir yol 

izlediğini  belirtmişti.60  Bu  süreçte  Balıkesir’de  Anzavur  Ayaklanmasının 

bastırılmış olması bile Cafer Tayyar Paşa’nın uzlaşmacı bir  tavır  içine gir‐

mesinde etkili olmamıştı.61 Fakat Trakya’da sessizliğin hakim olduğu aynı 

dönemde Cafer  Tayyar  Paşa,  İstanbul  ile  iletişimin  kesilmesi  emrini  geri 

çekmiş ve bağımsız bir hükümet de kurmamıştı. Yunanlılar, gerekmedikçe 

bölgedeki Türk milliyetçilerine karşı herhangi bir saldırıda bulunulmayaca‐

ğını açıklamışlardı. Bu açıklamayı yapmalarının nedeni, herhangi bir saldı‐

rının Asya’daki Hristiyanlara zarar verebileceği riski  ile bu bölgeden çıka‐

rılmalarına  sebep olabileceğiydi.62 Durumun  iyi olmadığı Trakya  için Ma‐

kedonyalı  Bulgarlar, Cafer Tayyar Paşa’ya destek  olmak  istemişler  ancak 

Paşa, bu yardımı kabul etmemişti.63 Ardından, İstanbul’daki hükümetle bir 

anlaşma yapan Cafer Tayyar Paşa, Edirne’ye hareket etti. Bu sırada da  şe‐

hirde, Yunanlılara karşı direnilmeye hazırlanılıyordu.64 

Cafer Tayyar Paşa’nın öncülüğünde  toplanan mecliste Yunan  işgaline 

118’e 82 oyla direnme kararı çıkmıştı. İşgale direnilmesine karşı çıkan grup, 

kararın sadece  toplantıya katılan subaylarla alındığını,  toplumun çoğunlu‐

ğu dikkate alınmadığı gerekçesiyle alınan karara uyulmayacağını  ifade et‐

mişlerdi. Doğu Trakya’da Yunanlılara karşı koyabilecek güç, 8.000 kişi civa‐

rındaydı.65  Direnileceği  haberini  alan  Yunanlılar,  Hadımköy’den  Kuleli 

Burgaz’a kadar olan demiryollarını  işgal etmişlerdi. 14 Mayıs 1920’den  iti‐

baren  İskeçe demiryolu  ile Yunanlılar,  kuvvetlerini Gümülcine’ye  naklet‐

mişler, Kavala ve Dedeağaç’a asker çıkarmışlardı. 27 Mayıs 1920’ye gelindi‐

ğinde Yunanlılar, Edirne Karaağaç istasyonundan Ferecik’e kadar olan alanı 

yani  tüm Meriç boyunu Fransızlardan  teslim  almışlardı.66 Bölgeden gelen 

son bilgilere göre Yunan güçleri Karaağaç’a girmiş, bu güçlere Türk kuvveti 

tarafından  hemen  ateşle  karşılık  verilmişti.  Bunun  üzerine  üst  düzey  bir 

Fransız subay, köprüden Edirne’ye geçerek Cafer Tayyar’dan ateşi kesme‐

sini, hala Fransız askerlerinin Karaağaç’ta bulunduğunu ve Paşa’nın ısrarcı 

olmamasını  istemişti. Cafer Tayyar  bu  isteği  kabul  etmişti.67 Bu  bilgilerin 

yanı sıra gelen bir diğer haber, Cafer Tayyar Paşa’nın Yunanlılara karşı di‐

60 The Times, “Giving The Turks a Chance”, 23 March 1920, pg. 13. 61 The Times, “Turkish Troops Checked”, 22 April 1920, pg. 15. 62 The Times, “Nationalist Outrages”, 25 March 1920, pg. 15. 63 The Times, “French Troops for Cilicia”, 22 May 1920, pg. 13. 64 The Times, “Thracian Unrest”, 05 May 1920, pg. 15. 65 The Times, “Thracian Turks’ Threat”, 25 May 1920, pg. 9. 66 Türk İstiklal Harbi, s.338-339. 67 The Times, “Turks Fire on Greeks”, 03 June 1920, pg. 15.

Page 13: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

11/22 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 265

renmek  için 15.000 asker  topladığı  şeklindeydi. Bölgedeki Rum ve Ermeni 

Piskoposlar, Trakya’da  ayrı bir  yönetim kurmak  için hazırlanan dilekçeyi 

imzalamayanların  tutuklanmaya  başladığını,  bu  yüzden  de  Yahudi  Ha‐

mam’ın dilekçeyi imzaladığını bildirmişlerdi.68 

Trakya’da yaşanan bu gelişmelere karşın Yunan kuvvetleri İstanbul yö‐

nünde ilerlemekteydiler. Marmara kıyısına ulaşarak Çorlu‐Muradiye doğu 

demiryolunu  işgal  eden  Yunan  kuvvetlerinin  hedeflerinde  1912  yılında 

Bulgar zaferine sahne olan Lüleburgaz vardı. Yunanlıların Lüleburgaz’ı ele 

geçirmek  istemelerindeki  amaç, Cafer  Tayyar  Paşa’yı  sıkıştırıp Meriç’teki 

gücünü kırmak ve Paşa’yı  teslim olmaya  zorlamaktı. Emellerine ulaşmak 

için Yunanlılar, Marmara kıyısına daha fazla asker takviyesi yapmıştı. Du‐

rumdan haberdar olan Cafer Tayyar Paşa’nın adamları, Çatalca’nın batısın‐

da bulunan birkaç demiryolunu havaya uçurmuşlardı. Bu yüzden batı yön‐

lü demiryolunda birkaç hafta  trafik akışı  sağlanamayacaktı.69 Yunan ordu 

komutanı General Zimbrakakis, Türklerin açtıkları ateşte sivillerin yaralan‐

dığını ve sivil nüfusun hatırına Yunanlıların şimdiye kadar şehri bombala‐

maktan  kaçındıklarını  ancak  tarihi  yapıların  korunabilmesi  için  silahların 

susturulup yangınların durdurulması gerektiğini ifade etmişti.70 

Yunan ilerleyişi ise Yunanistan’da büyük bir coşkuyla kutlanıyor ve ki‐

lise çanları çalarken katedralde seremoni yapılıyordu. Gazetelerde Yunanlı‐

ların Midye’ye çıkarma yaptıkları ve Kırklareli ile Babaeski’yi işgal ettikleri 

yazılıyordu. Cafer Tayyar Paşa’nın silahsızlanarak Bulgar sınırına çekildiği 

haberinin doğruluğu ise araştırılıyordu. Trakya üzerinde ilerlemeye devam 

eden Yunan kuvvetleri, Babaeski üzerinden hızlı bir atakla Edirne’ye ulaş‐

mış, devamında Selanik’te bulunan merkezi Trakya kuvvetleriyle birleşmiş‐

ti. Hızlı  işgal  karşısında  hazırlıksız  yakalanan  Cafer  Tayyar  Paşa,  birçok 

askeri mühimmatı geri bırakarak çekilmek zorunda kalmıştı. Böylece Edirne 

bölgesi, Yunanlılar tarafından tamamen işgal edilmiş oldu.71 

Yunan  kuvvetlerince  ele  geçirilen  Cafer  Tayyar  Paşa,  Havsa’da  esir 

edildi.72 Cafer Tayyar Paşa’nın daha uzun süre direneceğini düşünen vatan‐

severler,  Trakya’daki  Türk  direncinin  düşmesi  sonucu  hayal  kırıklığına 

uğradılar. Edirne’nin Yunanlılara geçmesi, Müslüman ahaliyi üzerken Hris‐

tiyan nüfusa büyük bir rahatlama yaşattı ve Yunan birlikleri büyük bir se‐

vinçle karşılandı.73 

68 The Times, “Holding Off the Turks”, 22 June 1920, pg. 16. 69 The Times, “Turkey to Sign”, Friday, 23 July 1920, pg. 13. 70 The Times, “Greeks Occupy Adrianople”, 26 July 1920, pg. 14. 71 The Times, “Thrace Campaign Ended.”, 28 July 1920, pg. 15. 72 The Times, “Jafer Tayar Captured”, 29 July 1920, pg. 11. 73 The Times, “Bolshevist Aid for Turks”, 30 July 30, 1920, pg. 11.

Page 14: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

266 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 11/22

Edirne’nin ardından Kırklareli’nin de resmen işgal edilişi, Yunanlılar ta‐

rafından  teyit  edildi.74  Böylece  Trakya’nın  neredeyse  tamamı  Yunanlılar 

tarafından işgal edilmiş oldu ve Yunanlılar, bu işgal sürecinde Bulgar sını‐

rından Çatalca’ya kadar hiçbir direnişle karşılaşmamışlardı.75 Yunanlıların 

bölgede  sağladıkları askeri güç,  sivil vatandaşa büyük ölçüde de Türklere 

kanıtlanmış  oldu.  İtilaf  güçleri,  bundan  sonra  Yunan  ordusunun  yeni  ve 

daha zor mücadelelere girişeceklerini düşünüyorlardı76. 

Trakya’da Yunan  işgalinin yaşandığı dönemde Anadolu’nun  savunul‐

ması için çalışmalar da başlamıştı. Anadolu’da yeniden organize olan Türk 

kuvvetleri, biri  İzmir’deki Nureddin Paşa, diğeri Bursa’daki Ali Fuat Paşa 

öncülüğünde her biri 20.000 kişiden oluşan  iki kola ayrılmıştı. Yunanlılar, 

Trakya’dan çıkarak Bandırma üzerinde Türklere saldırmayı planlamıştı.77 

Yunan işgaline karşı çıkan Yunan olmayan Müslüman ve Hristiyan aha‐

li, nüfus yönünden bölgede çoğunluğu oluşturmaktaydılar ve yasal istekleri 

doğrultusunda Sevr’in revize edilerek Trakya’da yeni bir yerleşim sistemi‐

nin oluşturulmasının önünü açacak referandum  talebini, Mr. Noel Buxton 

vasıtasıyla dile getirmişlerdi78. 

 

B. Londra Konferansı 

İlk büyük sıcak çatışma, 6‐10 Ocak 1921 tarihleri arasında İnönü’de ger‐

çekleşmiş ve Yunanlılar ağır bir mağlubiyet almıştı. İtilaf güçleri, Yunanlıla‐

rı  bu  zor  durumdan  kurtarmak  ve  kendilerine  zaman  kazandırmak  için 

Ankara  Hükümetine,  Sevr  Anlaşması’nın  bazı  maddelerini  değiştirmeyi 

teklif etmişlerdi.79 Bu  teklifin ayrıntıları ve Sevr Antlaşması’nın maddeleri 

yeniden  görüşmeliydi.  25 Ocak  1921  tarihinde  toplanan  Paris  Konferan‐

sı’nda  nihai  barışın  sağlanması  için  Londra’da  bir  konferansın  yapılması 

planlanmıştı.  Anadolu’da  ortaya  çıkan  bu  yeni  durum,  toplanacak  olan 

konferansta ele alınacaktı. 21 Şubat‐10 Mart 1921 tarihleri arasında toplanan 

Londra Konferansı80;  İngiltere, Fransa,  İtalya, Yunanistan, Osmanlı Devleti 

ve Büyük Millet Meclisi hükümetlerine ait temsilcilerinin katılımıyla gerçek‐

leştirilmişti.  İlk  toplantı,  İngiltere  ve  Fransa  arasında  gerçekleştirilmiş  ar‐

dından Yunan  temsilci dinlenmiş  son  olarak da Türk  heyeti  görüşmelere 

katılmıştı.81  İtilaf Devletleri,  Sevr Anlaşması’nda Trakya  ile  alakalı  olarak 

74 The Times, “Turkey to Repress Kemal”, 31 July 1920, pg. 11. 75 The Times, “Thrace Under the Greeks”, 02 Aug 1920, pg. 7. 76 The Times, “The Greek Campaign”, 02 August 1920, pg. 9. 77 The Times, “Turkish Civil War”, 06 August 1920, pg. 9. 78 The Times, “Imperial and Foreign News Items”, 13 January 1921, pg. 9. 79 Akın, Trakya’nın Türklere Devir Teslimi, s. 9. 80 PRO, T 172/1211, Allied Conference, 1921. 81 Akın, Trakya’nın Türklere Devir Teslimi, s. 9.

Page 15: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

11/22 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 267

bölgeyi, Yunanlılardan alıp Türklere bırakmak yerine Milletler Cemiyeti’nin 

kontrolünde  tarafsız bölge oluşturarak çözüm bulunacağını düşünmektey‐

diler. Çünkü bölgede oluşturulacak yeni yönetim biçiminin Selanik’ten  İz‐

mir’e kadar olan ticareti etkilememesi amaçlanmıştı.82  

24  Şubat 1921  tarihinde  İtilaf Devletleri, kendi aralarında  toplanmışlar 

ve  İzmir  ile Trakya  konularını  tartışmışlardı.83 St.  James Palas’taki Queen 

Anne’da  24  Şubat  1921  tarihli  toplantı, Lloyd George  tarafından  açılmıştı. 

Konferansta, ilk olarak Türklerin çoğunlukta bulunduğu (Arap yerleşimleri 

hariç)  bölgelerin  Türklere  bırakılacağı  ve  buralara  bağımsızlık  verileceği; 

ikinci olarak, Türklerin  azınlıkta olduğu diğer  yerlere de Türklere benzer 

haklar verilmesi ve son olarak da Boğazları kullanacak olan tüm devletlere 

Türklerin  yol  göstermesi  ve  Türk  bağımsızlığının  Boğazları  etkilememesi 

üzerinde durulmuştu.  Lloyd George,  ifadeler  açık  olmasına  rağmen  Sevr 

Antlaşması’nda  talep  edilen değişikliklerle  ilgili daha  fazla detaya  ihtiyaç 

olduğunu belirtmiş, Ankara Hükümeti adına konferansa katılan Bekir Sami 

Bey de anlaşmadaki itirazın Trakya, İzmir ile Boğazlar çevresindeki askersiz 

bölge, ekonomik ve  iktisadi kontrollerle  ilgili olduğunu belirtmişti. Konfe‐

ransa  İstanbul Hükümeti  adına katılan Tevfik Paşa  ile Ankara Hükümeti 

adına katılan Bekir Sami Bey, birlikte hareket etmişler ve gereksiz taleplerde 

bulunulduğunu,  taleplerin  kabul  edilemez  olduğunu  belirmişlerdi.  İtilaf 

Devletleri’nin zaten temel amacı, Sevr Antlaşması’nda küçük bir düzenleme 

yapmaktı.  Sevr Anlaşması’yla  ilgili  Türk  delegelerin  nasıl  bir  düzenleme 

yaptıkları ise gelecek konferansta görüşülecekti84. 

Türk delegeler yaptıkları düzenlemeleri konferansta  şu  şekilde açıkla‐

mışlardı:  Sınırlarla  alakalı  olarak;  Avrupa’da  1913  sınırına,  Asya’da  da 

Arapları içine alacak şekilde savaş öncesi Türk‐İran sınırına, doğuda Anka‐

ra ve Erivan Hükümeti arasında yapılan anlaşmaya bağlı olarak belirlenen 

sınırlara dönülmesi, Türkiye’nin  tam bağımsızlığına  saygı duyulması, Bo‐

ğazların  askerden  arındırılması, Türkiye’nin  temsil  ettiği bir Boğazlar ko‐

misyonu oluşturulması, ülkedeki azınlıkların korunacağı, yargı konularında 

Türkiye’nin  egemenliğine  ve modern  ilkeler  üzerinde  bir  yargı  reformu 

taslağı hazırlamak için yabancı ve Türk hukukçularından oluşan bir komis‐

yonun kurulmasına saygı duyulması, iç düzenin ve kıyıların korunması için 

yeterli ve askeri ve deniz kuvvetinin sağlanması, yabancı subayların yardı‐

mı  ile  tüm  Türkiye’de  jandarmanın  yeniden  düzenlenmesi,  antlaşmanın 

onaylanmasından  sonra  yabancı  birliklerin  İstanbul  ve  çevresinden  çekil‐

82 The Times, “The Treaty of Sevres”, 23 February 1921, pg. 6. 83 Akın, Trakya’nın Türklere Devir Teslimi, s.10. 84 The Times, “Turks Present Their Case”, 24 February 1921, pg. 10.

Page 16: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

268 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 11/22

mesi,  iktisadi ve  ekonomik olarak da Türkiye’nin  tam bağımsızlığının  ta‐

nınması ile tamir ve tazminat bedelinin belirlenmesi talep edilmişti. Yapılan 

açıklamanın ardından kısa bir durum değerlendirmesi yapan İtilaf güçleri, 

İzmir  ve Trakya  konularını  görüşmek  için  yeniden  bir  araya  gelmişlerdi. 

Sözü bu defa Dr. Necat Reşit Bey aldı ve rakamlarla Türklerin bu bölgelerde 

nüfus  olarak  çoğunluğu  oluşturduklarını  belirterek  bu  bölgelerin  Türki‐

ye’ye  bırakılmasındaki  ekonomik  gerekliliği  de  açıkladı.  Ayrıca  kıyıdaki 

Rum  tüccarların arazi sahibi Türk üreticilerden bağımsız olarak ekonomik 

anlamda var olmayacağını da ifade etti. Türk tarafının bu açıklamalarından 

sonra söz alan Yunanistan Başbakanı Kalogeropoulos, bahsedilen hususla‐

rın Venizelos’un daha önce  toplanan Barış Konferansı’nda ayrıntılı olarak 

araştırıldığını ve ulaşılan kararların Sevr Antlaşması’nda somutlaştırıldığını 

hatırlattı. Sorunun  tamamını  tekrar açmak niyetinde olmadığını ancak ge‐

rekli olursa da Yunan temsilcinin tam bilgi vermeye hazır olduğunu ekledi. 

Ardından detaylı  bir  açıklama  yapan  Yunan  temsilcisi Gounarakis;  1916, 

1917 ve daha yakın tarihlerde Türkçe kaynaklardan olduğu kadar Yunanca 

kaynaklardan da derlenen  çeşitli nüfus  istatistiklerinden ve Rum nüfusu‐

nun  İzmir  ile  Trakya  bölgesindeki  üstünlüğünden  bahsetti.  Açıklamalar 

sonrası Türk temsilcisini dinlemek üzere görüşmelere son verildi.85 

Ertesi gün devam eden görüşmelerde Dr. Necat Reşit Bey,  İzmir’in de 

içinde  bulunduğu  Aydın  vilayetinde  Türklerin  nüfusun  %79’unu,  İz‐

mir’deki Türk ve diğer vatanseverlerin Rumlar hariç nüfusun %57’sini oluş‐

turduğunu,  yüzdelik  oranların  yaklaşık  olarak  1.250.000  Türk  ve  250.000 

Rum nüfusa  tekabül  ettiğini  ifade  etti. Ayrıca, Trakya’da  224.000 Rum ve 

26.000 Bulgar nüfusuna karşı 360.000 Türk nüfusunun bulunduğunu ekledi. 

Ardından  söz  alan  Rum  temsilci Gounarakis,  ilk  olarak  I. Dünya  Savaşı 

öncesindeki nüfus istatistiklerinden bahsetti ve İzmir’de 390.000 Türk nüfu‐

sa karşılık 548.000 Rum nüfus bulunduğunun Paris Barış Görüşmeleri’nde 

kabul  gördüğünü  belirtti. Rum  nüfusuna  ait  rakamların  sürgün  ve diğer 

nedenlerden dolayı azaldığını, azalsa bile yeni nüfus  rakamının eşit oldu‐

ğunu  söyledi ve Trakya  için  rakamları; 365.000 Rum, 345.000 Türk, 24.000 

Ermeni ve  30.000 Bulgar  şeklinde  açıkladı.  İzmir  için nüfus  rakamları  ise; 

Rumların 460.000, Türklerin 450.000 olduğu  şeklindeydi. Devamında Rum 

temsilcisi, İzmir için San Remo Konferansı’nın incelediği ve doğru gördüğü 

rakamların Rumlar  için 548.174, Türkler için 300.920, İzmir bölgesi dışında 

da Türk  yönetiminde  yaklaşık  1.000.000 Rum’un  olduğunu  kabul  ettiğini 

vurguladı.86 

85 The Times, “Turkish and Greek Claims”, 25 February 1921, pg. 9. 86 The Times, “Turks and Greeks”, 25 February 1921, pg. 10.

Page 17: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

11/22 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 269

Her iki ülkenin delegeleri konuyla  ilgili açıklamalarını yaptıktan sonra 

gelişmeleri hükümetlerine bildirmek ve yetki almak üzere iletişime geçmiş‐

lerdi. Asıl sorun hem Türk hem de Yunan hükümetlerinin İtilaf Devletleri‐

nin yaptıkları inceleme sonrası Trakya ve İzmir’deki milliyetçilerin dağıtıl‐

ması hususundaki ve Sevr’in diğer kararlarını kabul edip etmeyecekleriydi. 

Delegelerin gerekli yetkileri alıp alamayacakları da belli değildi. Türk tara‐

fından gelecek kararın olumlu olması daha olası iken Yunan Başbakanı ge‐

lecek cevabın olumlu olmasını beklemiyordu. Trakya ve İzmir için bir karar 

verilmeden önce  İtilaf Devletleri  tarafından belirlenen uluslararası bir ko‐

misyonun  oluşturulması,  onun  hazırladığı  raporun  incelenmesinin  ardın‐

dan kararın verilmesi planlanmıştı. Ancak hem savaş öncesi hem de savaş 

sonrası nüfus istatistiklerine bakılması hem de her iki ülkenin inceleme so‐

nucu  ortaya  çıkan  kararı  kabul  etmesi  beklenmekteydi.  Bu  konuda  İtilaf 

Devletleri’nin önerilerinden ilki, tahkim sonuçlarını kabul etmek, ikincisi de 

Sevr  Antlaşması’nın  diğer maddelerinin  değişmeden  kalması  ve  her  iki 

ülkenin bu maddeleri de bu şekilde kabul etmeleriydi. Türk tarafı, kurula‐

cak olan uluslararası komisyona ve komisyonun yapacağı tahkikatı olumlu 

karşılarken,  tarafsızlık  adına komisyonda Yunanistan’dan kimsenin olma‐

masını  talep etmişlerdi. Ayrıca Türk‐Yunan Devletleri  arasında düşmanlı‐

ğın  sona  ermesini  ve  tüm  esirlerin  değişiminin  yapılması,  Yunanistan’ın 

İzmir ve Trakya’ya yeni birlikler göndermemesi istendi. Türkiye, Yunanis‐

tan’ın aynı şekilde azınlıkların korunması için garanti vermesi şartıyla aynı 

garantiyi vermeye hazırdı. Komisyon inceleme yaparken de Yunan işgalinin 

başlamasıyla  birlikte Trakya’daki Türk  nüfusunun da  göç  ettiğini  hesaba 

katmalıydı. Tüm bu  talepleri saygıyla karşılayan  İtilaf Devletleri, Ermenis‐

tan ve Kürdistan meseleleri dışında Sevr Antlaşması’ndaki başka herhangi 

bir konunun gündeme getirilip getirmeyeceği hususunda kesin bir taahhüt 

istedi.  Bu  talep  üzerine  Bekir  Sami  Bey,  istişarede  bulunmak  için  zaman 

istedi  ve  aynı  gün  öğleden  sonra  saat  17.00’de  cevap  vereceğini  bildirdi. 

Bekir  Sami  Bey,  Sevr Antlaşması  ile  ilgili  olarak Ankara  ile  görüşmeden 

Sevr Anlaşması’nın bazı maddelerini kabul edemeyeceğini bildirirken, söz 

Yunan Hükümeti’ni  temsilen Başbakan Kalogeropoulos’a gelmişti. Başba‐

kan, Yunanistan’ın da barışçıl duygulara sahip olduğunu ve yapılacak genel 

bir  barışın  içinde  yer  almak  istediklerini  açıkladı. Devamında  Trakya  ve 

İzmir’deki  Yunan  ordusunun  silahlandırılmaması  için  garanti  istedi  ve  o 

garantiyi  aldı.  Kendisinin  Sevr  Antlaşması’na  dayanarak  Ulusal  Mecli‐

si’nden aldığı kesin talimatlarla geldiğini, bu yüzden daha önceki başvuru‐

sunun cevabı gelmeden yeni  istekler hususunda yeniden başvuruda bulu‐

namayacağını belirtti. Ara verilen konferansa  saat  17.00’de Türk  tarafının 

cevabını almak için devam edildi. Bekir Sami Bey, Sevr Antlaşması’nın ül‐

Page 18: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

270 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 11/22

kesini  ekonomik  anlamda  etkileyecek  olan maddelerini  kabul  etmek  için 

yeterli yetkiye  sahip olmadığını ve Ankara’ya danışmadan da buna karar 

veremeyeceğini açıkladı. Böylece konferans, cevaplar gelene kadar ertelen‐

miş oldu.87 

Konferans sona erdikten sonra konferansa katılan İtilaf Devletleri, Türk‐

lerin İzmir ve Doğu Trakya’daki Uluslararası Komisyon tarafından önerilen 

soruşturmayı kabul edeceğini ve Yunanlıların, göç eden bazı Türklerin dö‐

nüş yapacağından dolayı hoşnut olmayacağını ancak buna rağmen, kendi‐

leriyle aynı çizgide olmak adına  teklifi kabul edeceklerini düşünmekteydi‐

ler.88 

Temsilciler ülkeleriyle görüşmüş ve beklenen cevaplar gelmişti. Her iki 

ülkenin  cevapları  toplantıda  açıklandı. Yunan Hükümeti,  Sevr Antlaşma‐

sı’nda herhangi bir değişiklik yapılmasını kabul etmiyor, kabul edilmesi için 

de kendisine  ısrar edilmemesini  istiyordu. Osmanlı Devleti’ni  temsil eden 

delegeler sunulan öneriyi, İtilaf Devletleri’nden bir idarenin tarafsızlığı sağ‐

lamak  için mevcut Yunan  idaresinin yerini  alması  şartıyla  İzmir ve Trak‐

ya’ya Uluslararası Tahkikat Komisyonu’nun gönderilmesini kabul ediyor‐

du. Ankara Hükümeti de bağımsız bir devlet olarak kendi varlığını tehlike‐

ye atan Sevr Antlaşması maddelerini değiştirilmesi  şartıyla önerileri kabul 

edeceğini  açıklıyordu.89 Her  iki  delege,  verdikleri  cevapları  bir  de  yazılı 

olarak konferansa sunmuşlardı. Türk heyeti ayrıca, Türk ve İtilaf Devletleri 

esirlerinin  karşılıklı  değiş  tokuşuna  yönelik  erken  toplantı  yapılmasının 

kabul edildiğini bildirmişti.90 

İngiliz‐Yunan Birliği, Türkleri Trakya’ya getirmenin olası olmadığını be‐

lirtiyor ve kendilerinin bölgede yaşayan Hristiyan Rum sayısının Türklerin 

verdiği rakama göre daha doğru olduğunu iddia ediyorlardı. Ayrıca, Trak‐

ya’nın uluslararası bir yönetimin egemenliğine bırakılmasına karşı çıkıyor‐

lar  ve  böyle  bir  yönetimin  bölgede  yetersiz  kalacağını  ifade  ediyorlardı. 

Böyle bir durumun kendilerine Sevr Antlaşması ile verilen hakları istismar 

ettiğini, bunun da bir tazminatı olacağını bildirmişlerdi.91 

Yüksek Konsey, anlaşmaya her kesimi tatmin edici bir şekil vermek isti‐

yordu. Bu amaçla bazı düzenlemeler yapıldı. Bunlar;  İstanbul’un  tahliyesi, 

Boğazların  askersiz  hale  getirilmesi,  Çanakkale  ve  Gelibolu’da  sadece  2 

garnizonun  bulunması,  Boğazların  büyük  ölçüde  Türklerin  kontrolünde 

olması, Trakya’nın uluslararası hale getirilmesi, Gelibolu’nun Yunan kont‐

87 The Times, “Peace Delays”, 26 February 1921, pg. 10. 88 The Times, “Message from Foch”, 28 February 1921, pg. 10. 89 The Times, “Near Eastern Deadlock”, 03 March 1921, pg. 9. 90 The Times, “Greeks and Turks”, 05 March 1921, pg. 9. 91 The Times, “Anglo-Hellenic League on Thrace”, 11 March 1921, pg. 9.

Page 19: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

11/22 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 271

rolüne  alınmasını,  çoğunluğunu  Yunanlıların  oluşturduğu  idarecilerle  İz‐

mir’de özerk bir rejimin kurulması ancak  İzmir  limanında Türk  ticaretinin 

serbest olması, ekonomik kontrolünün İtilaf Devletleri’ne ait olan mali kont‐

rolün Türk  işbirliği  ile oluşturulacak Mali Komisyon’a bırakmaktı. Ayrıca 

bu antlaşmanın imzalanmasının ardından Türklerin tamamen bağımsız bir 

Ermenistan’ı tanıyacağı, Fransızların da Kilikya’nın boşaltılması hususunda 

Türklerle yapılacak bir anlaşmayı kabul edeceği bildiriliyordu. Yeni düzen‐

lemeler, Türk  ve Yunan  heyetlere  bildirildi. Heyetler,  yeni düzenlemeleri 

istişare etmek için zaman istediler. Ertesi gün yeni düzenlemeleri görüşmek 

üzere toplandılar.92 

12 Mart 1921’de bu şartlar, Yunan ve Türk delegelere yeniden aktarıldı. 

Önerilen maddeler arasında sadece Trakya’nın uluslararası hale gelmesiyle 

ilgili olarak verilen karardan vazgeçilmişti. Çünkü mevcut durumdan vaz‐

geçilmesini gerektiren bir gerekçe görülmemişti. Ancak Trakya’daki Türk 

nüfusuna güvence verilmesi için Sevr Antlaşması’nın onaylanması ile birlik‐

te Yunanistan’a Azınlıklar Antlaşması imzalatılacaktı.93 

Bekir Sami Bey,  İtilaf Devletleri  tarafından  sunulan Trakya,  İzmir, Bo‐

ğazlar ve mali önerilerin Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilebilecek 

nitelikte olmadığını ancak İtilaf Devletleri’nin kendilerine sundukları teklif‐

leri  bir  bütün  olarak  ele  almalarını  ve  Türk  çıkarlarını  gözeterek  sorunu 

çözmeye çalışmalarını atılan önemli bir adım olarak değerlendirdi. Bir hafta 

öncesine göre bir barış antlaşması yapılması olasılığının daha yüksek oldu‐

ğunu ekledi ve ertesi gün yola çıkmak üzere konferanstan ayrıldı.94 Sunulan 

şartlar doğrultusunda Ankara Hükümeti’nin Londra Konferansı’nda sunu‐

lan  kararları  kabul  etmesi,  İtilaf Devletleri  ve  Yunanistan  ile  işbirliğinde 

bulunulması zor görünmekteydi. Ayrıca Sadrazam Tevfik Paşa, İkdam ga‐

zetesine  verdiği  demeçte;  Bekir  Sami  Bey  ile  aynı  fikirde  olduğunu  ve 

“Trakya  ile  İzmir’in kayıtsız  şartsız boşaltılmasını”  talep  edeceğini  açıkla‐

mıştı.95 

Konferansın ardından İngiltere, Fransa ve İtalya, Paris’te bir araya gele‐

rek durum değerlendirmesinde bulundu. Genel olarak  sorunların çözüme 

kavuşturulduğu düşünülürken Trakya’nın geleceği  ile  ilgili hala bazı zor‐

luklar var gibiydi.  İngilizler, başından beri Sevr Antlaşması’nda mümkün 

olacak asgari revizyonunu desteklemekteydi ve Lord Curzon Avrupa’daki 

Türk  topraklarında  yalnızca  çok  az bir  artışa  razı gelmekteydi. Fransa ve 

İtalya bu düşünceye biraz uzak durmakla birlikte sadece Midye‐Enez hattı‐

92 The Times, “Remaking A Treaty”, 11 March 1921, pg. 10. 93 The Times, “Terms for The Turks”, 12 March 1921, pg. 10. 94 The Times, “Near East Peace”, 14 March 1921, pg. 11. 95 The Times, “Turkish Prince Joins Nationalists”, 02 May 1921, pg. 7.

Page 20: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

272 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 11/22

na kadar olan kısmın Türk  toprağı olmasını önerdiler. Bu  fikir  farklılıkları 

İtilaf Devletleri’nin ortak bir noktada buluşmalarını engelleyebilirdi.96 Türk‐

lere Avrupa’dan toprak verilmesinin nedeni bölgeden daha önce gelen ha‐

ber olabilirdi. Şöyle ki, bu bölgedeki vatanseverler bir araya gelerek Doğu 

Trakya’ya  baskın  yapacak  ve  Yunan  birliklerinin  Trakya’dan  daha  fazla 

asker  takviye etmesini önleyecekti. Benzer bilgi Tekirdağ’ın Malkara  ilçesi 

için de  gelmişti.97  Fransa’nın Kilikya  bölgesini  tahliye  etmek  için Ankara 

Hükümeti ile anlaşma imzalayacak olması onun aynı zamanda bir sonraki 

konferansta Türklerin  İzmir ve Trakya  ile  ilgili  taleplerini desteklemeyi de 

taahhüt edeceği anlamına geliyordu. Bu, antlaşmayla birlikte İngiliz çıkarla‐

rına uygun olmayan ve Mezopotamya’daki çıkarlarına  ters düşen bir ant‐

laşmanın da imzalanabileceği sonucu çıkarılmıştı.98 

Yapılan konferanslar, Türk‐Yunan bağlantısını kurmaya yetmemiş aynı 

zamanda  Yunanlılar,  İtilaf  Devletleri’nin  önerilerine  kulak  asmamışlardı. 

Ankara Hükümeti ise, Yunanlıların İzmir’i kesinlikle boşaltmasını ve Trak‐

ya’da uygulanmak istenen statünün değiştirilmesi için çabalıyordu.99 

İtilaf Devletleri’ne kulaklarını tıkayan ve anlaşma taraftarı olmayan Yu‐

nanlılar, Batı Anadolu’daki savaşa tek başlarına devam edemeyecek ve ba‐

şarısızlığa uğrayacaklardı. Yunanlılar Doğu Trakya’nın neredeyse tamamı‐

na hakim olmak  isterken Batı Anadolu’daki  çatışmalar buradaki vatanse‐

verleri  harekete  geçirebilir  ve  İzmir  karşılığında  Yunanistan, Doğu  Trak‐

ya’yı bırakabilirlerdi. Buna karşılık  savaşta  fazlasıyla yıpranan Türk milli‐

yetçileri, Meriç nehrine kadar olan alan içerisinde kalan Edirne’yi talep ede‐

bilirlerdi. Türkler, kendileri  için  sınır kabul edilen Midye‐Enez hattını uy‐

gun bulmadıkları gibi eğer burada askersiz bir bölge kurulacak olursa sınır 

çatışmalarının  olacağını;  Yunanistan,  Türkiye  ve  İtilaf  güçlerinin  yanında 

Yugoslavya, Romanya ve Bulgaristan gibi devletlerin de duruma müdahale 

edeceğini ifade etmişti.100 

Bölgeden gelen bilgiler göre, Temmuz ayı içerisinde Bulgar milliyetçile‐

ri, Türklerle birlikte Doğu Trakya’da Yunanlılara karşı saldırma hazırlığın‐

daydılar. Bu durum, Nöyyi Anlaşması’nın  revize edilmesini ve Batı Trak‐

ya’nın Yunanlılardan  alınmasına  neden  olabilirdi. Bulgarların  kendilerine 

güvenleri tamdı ve güçlerini arttırdıklarına dair duyumlar vardı. Bulgarla‐

rın Nöyyi Antlaşmasını ortadan kaldırmak ve Batı Trakya’yı kendi toprak‐

larına  katmak  için  Türklerle  birlikte  hareket  etmesi,  İngiltere  tarafından 

96 The Times, “Allied Note to Greece”, 21 June 1921, pg. 9. 97 The Times, “Trouble Brewing in Thrace”, 13 May 1921, pg. 9. 98 The Times, “The Near Eastern Problem”, 05 November 1921, pg. 11. 99 The Times, “No Mediation”, 27 June 1921, pg. 10. 100 The Times, “Greek Withdrawal”, 30 June 1921, pg. 9.

Page 21: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

11/22 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 273

tepkiyle  karşılanabilir  hatta  Nöyyi  Antlaşması  revize  edilerek  daha  ağır 

şartlarla İngiltere, Sırbistan ve Romanya tarafından Bulgaristan’a dikte edi‐

lebilirdi.101 Romanya ve Yugoslavya’nın desteğini alan Yunanlıların ellerin‐

de  tuttuğu  Trakya  topraklarını,  bırakma  gibi  bir  düşüncesi  yoktu.102  The 

Times gazetesinin Sofya muhabirinin ilettiğine göre; Bulgaristan’ın I. Dünya 

Savaşı sonrasında imzalanan antlaşmalarla güçlenen komşuları Yugoslavya, 

Yunanistan  ve  Romanya  ile  karşılaştırıldığında  bölgede  zayıf  kaldığı  ve 

Bulgaristan’ın Trakya, Makedonya ve Dobruca’dan gelen mültecilerle sorun 

yaşamakta olduğu ve yaşanan sorunların üstesinden yalnız başına gelmesi‐

nin zor göründüğü şeklindeydi.103 

30  Ağustos  1921  tarihi  itibariyle  Yunanlılar,  Trakya’nın  hakimiyetini 

tamamen ele geçirmişler ve Edirne’ye hakim olmuşlardı. Savaşlar ve göçler 

nedeniyle nüfusu bir hayli azalmış olan Edirne’de 60.000 kişi yaşamaktaydı. 

Şehir, Türk görünümünden Yunan görünümüne geçmeye başlamış, bir nevi 

mavi ve beyaz şehirde hakim renk olmuştu. Hiçbir yerde Türkçe bir kelime 

yoktu ancak Türklerin özgürce dinlerini ve dillerini yaşadığı söyleniyordu. 

Yunanlılar, güvenliklerini sağlamak için toplamı 100.000 kişi olan dört ordu 

ile Edirne’de bulunuyorlardı. Askerlerin donanımlılarının iyi oluşu ve kıya‐

fetlerinin  yarı  İngiliz  askeri  görünümünde  olması  onların  aynı  zamanda 

İngiliz olduğunu düşündürmekteydi104. 

Trakya’da  nüfus  yoğunluğunun Türklere  ait  olduğuyla  alakalı  olarak 

Hint  Müslümanlarının  The  Times  editörüne  gönderdiği  mektuplarda; 

“Trakya’da  nüfus  yoğunluğunun  Türklere  ait  olduğu  ve  I. Dünya  Sava‐

şı’nın  insanlara  kendilerini  yönetecek  kişileri  seçme  hakkı  tanıdığı  belirti‐

yordu. Savaşın mağlupları olan Almanya, Avusturya‐Macaristan elbette ki 

ortaya çıkan yeni durumu kabullenmek zorundaydılar. Amerikan Başkanı 

Wilson’un Ocak 1918’deki beyanatına atıfta bulunarak Anadolu ve Trakya 

coğrafyası  ile  başkent  İstanbul’un  ağırlıklı  olarak Türklerden  oluştuğu  ve 

öyle kalması gerektiği” ifade edilerek Türklere destek olmuşlardı.105 

Hint Müslümanları sözlerini ayrıca rakamlarla da ifade etmişlerdi. 1893 

yılındaki  verilere  göre Doğu Trakya’daki Yunan  nüfusun  Sevr Anlaşma‐

sı’nın  hükümlerinin  dışında  tutulması  gerektiği,  1914‐17  yılları  arasında 

savaş şartları gereği bölgede yaşayan 160.000 Yunanlı, Yunanistan ana kara‐

sına gitmiş ancak  savaş  sonrasında gidenlerin yaklaşık  110.000’i geri dön‐

müştü. Bu nüfus haricinde bölgede yerleşik 130.000 Balkan Müslümanı da 

101 The Times, “Turks Surprised by Greeks”, 05 July 1921, pg. 9. 102 The Times, “Near East Peace Prospects”, 03 December 1921, pg. 9. 103 The Times, “Balkan Politics”, 05 December 1921, pg. 9. 104 The Times, “Thrace Under the Greeks”, 30 August 1921, pg. 7. 105 The Times, “Peace with Turkey”, 28 November 1921, pg. 6.

Page 22: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

274 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 11/22

vardı. Geri dönen Yunanlıların ölüm ya da farklı nedenlerle geri dönememe 

gibi  sebeplerle  nüfus  sayılarının  düştüğü,  dönenlerin  ise  temelde  Doğu 

Trakya’da nüfus çoğunluğunun kendilerine ait olduğunu kanıtlamak amacı 

taşıdığı belirtilmişti.106 

1921  yılının  sonuna gelinmesine  rağmen Doğu Trakya  sorunu devam 

etmekteydi. Türk  sınırının Midye‐Enez’e çekilmek  istenmesi burada yaşa‐

yan  Yunanlıların  Türk  hakimiyetine  gireceği  anlamına  gelmekte  olup  bu 

durum, sadece Yunanlıları değil diğer Balkan Devletlerini de ilgilendirmek‐

teydi. Bölgenin Türklere verilmesine karşı çıkacaklar olduğu gibi yeni süre‐

cin Sovyetlerle Bulgarların müttefik olmasını  sağlayacağını düşünenler de 

vardı.107 1921 yılındaki savaşlar sonrasında artan Türk‐Sovyet yakınlaşması 

ile Sovyetlerin Trakya bölgesinde Türk milliyetçilerine destek olacağı düşü‐

nülmekteydi.108 Böylece Sovyetler, Trakya bölgesindeki siyasi olaylara daha 

fazla dâhil olabileceklerdi. 

 

SONUÇ 

Osmanlı Devleti’nin giderek güç kaybetmesi, onun hem içerde hem de 

dışarda birçok sorunla karşı karşıya kalmasına neden olmuştu. Savaşlarda 

yaşanan mağlubiyetler devlet otoritesi sarsmış ve ekonomiden eğitime bir‐

çok  alanda  bozulmalar  yaşanmıştı.  Batının  teknolojik  gelişmelerine  ayak 

uydurulamayışı devletin zayıflamasını hızlandırmıştı. Özellikle milliyetçilik 

akımının etkisiyle birlikte Balkan coğrafyasını merkezi yönetime bağlı  tut‐

mak pek mümkün görünmüyordu. 

Osmanlı Devleti’nden ilk kopan millet Yunanlılar olmuştu fakat en cid‐

di çözülme 93 Harbi ile yaşanmıştı. 1912‐1913 yılları arasında yaşanan Bal‐

kan Savaşları ile Osmanlı Devleti’nin batı sınırı Edirne’ye kadar gerilemişti. 

Uzun  yıllar  Osmanlı  egemenliği  altında  olan  milletler,  bir  bir  devletten 

kopmuştu. Daha Balkan Savaşların izi silinmeden I. Dünya Savaşı’nın pat‐

lak vermesi ve Osmanlı Devleti’nin  İttifak Devletleri  safında  savaşa dahil 

olması kötü giden süreci daha da zorlaştırmıştı. Savaş sırasında büyük ka‐

yıp yaşayan devlet, savaş sonrası imzaladığı Mondros Mütarekesi ile adeta 

kendi egemenliğine son vermiş, Sevr Barış Antlaşması ile de İtilaf Devletle‐

rine bağlı bir konuma gelmişti. 

Daha savaş devam ederken Osmanlı Devleti’ni yaptıkları bir dizi gizli 

antlaşmalar ile paylaşan İtilaf Devletleri, savaş sonrasında yapacakları barış 

antlaşmalarının şartlarını belirlemek için Paris Barış Konferansı’nda bir ara‐

106 The Times, “The Near East”, 22 December 1921, pg. 6. 107 The Times, “Greek Desire for Peace”, 20 January 1922, pg. 9. 108 The Times, “Turkish Aims in Thrace”, 30 December 1921, pg. 7.

Page 23: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

11/22 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 275

ya gelmişlerdi. Savaş  sırasında Bolşevik  İhtilali  ile  savaştan çekilen Rusya 

sonrası Akdeniz’de güçlü bir İtalya istemeyen İngiltere ve Fransa, Yunanlı‐

ların konferansa sundukları raporları kabul etmişler ve İzmir ile Trakya’da 

yaşayan Rum nüfusunun Türklerden fazla olduğunu kabul ederek bu böl‐

geleri Yunanistan’a bırakmışlardı. Aynı raporda, İstanbul için de benzer bir 

nüfus  istatistiği  ortaya  konmasına  rağmen  İstanbul’u  kendi  yönetimleri 

altında  tutmak  isteyen  İtilaf  Devletleri,  bu  durumu  göz  ardı  etmişlerdi. 

Trakya’nın Yunan toprağı olması gerektiği konusunda oldukça ısrarcı dav‐

ranan  Yunanistan’a  karşı,  konferansa  katılan  Osmanlı  heyeti,  Edirne’nin 

İstanbul’un müdafaası  için önemine değinmiş ve çizilen sınırda bu hususa 

dikkat edilmesi istenmişti. Ayrıca bu bölgedeki Rum nüfusunun çoğunluğu 

oluşturduğu  iddiasına da karşı çıkmışlardı. Ancak Osmanlı heyetinin sun‐

duğu bildiri dikkate alınmamıştı. Bu gelişmeler  sonrası Ağa Han ve Emir 

Ali, Trakya ve İstanbul’un Türklere bırakılmasının gerekliliğinden bahsede‐

cek,  konuyu  İtilaf Devletlerine  hatta The Times  gazetesi  editörüne  kadar 

yazdıkları yazılarla ileteceklerdi. Bu destek bile durumun değişmesine etki 

etmemişti. 

Milli Mücadele ile birlikte bölgedeki ilk direniş, Edirne’de Albay Cafer 

Tayyar  tarafından başlatılmıştı. Edirne’deki Türk birliklerini komuta eden 

Cafer Tayyar, İstanbul Hükümeti’nden gelen emirlere uymayı kabul etme‐

miş ve teslim olmak yerine sonuna kadar mücadele etmeyi seçmişti. Elinde 

yeterli kuvveti olmayan Cafer Tayyar, Yunanlıların Fransızlarla ortak hare‐

ket etmesi karşısında daha fazla direnemeyecek ve Havsa’da esir edilecekti. 

Böylece  bu  bölgedeki  Türk  direnişi,  kırılmış  oldu  ve  Trakya’nın  tamamı 

Yunan işgaline açık hale geldi. 

Batı Anadolu’da Yunan ilerleyişinin durdurulması ve Türk zaferleri, İti‐

laf Devletleri’nin Osmanlı Hükümeti  ile  birlikte Ankara Hükümeti’ni  de 

tanımaya zorlayacaktı. Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki Ankara Hükü‐

meti’nin aldığı başarılar, onun varlığını yadsınamaz hale getirmişti. 

Birinci İnönü zaferi sonrası toplanan Londra Konferansı’nda Tevfik Pa‐

şa  tarafından  temsil edilen Osmanlı Devleti ve Bekir Sami Bey  tarafından 

temsil  edilen Ankara Hükümeti görüşmelere birlikte katılmışlardı. Konfe‐

ransta  birlikte  hareket  eden  hükümetler,  Trakya  ve  Sevr  Antlaşması’nın 

maddelerine ilişkin görüşlerini, eleştirilerini ve nelerin değiştirilmesini iste‐

diklerini konferansa sunmuşlardı. Aynı şekilde Yunanistan da konferansta 

kendi  tezlerini  savunmuştu. Konferansa  sunulan bilgiler ve belgeler  ince‐

lenmiş anca bir  sonuca varılamamıştı. Tahkikat komisyonunun kurulması 

düşünülmüş ve heyetin bölgede yapacak olduğu çalışmalar sonrası çıkacak 

sonucun her iki devlet tarafından kabul edilmesi istenmişti. Sevr Antlaşma‐

sı’nın değiştirilmesine ve Trakya’nın Yunan egemenliğinden çıkmasına razı 

Page 24: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

276 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 11/22

olmayan Yunanistan, antlaşmaya yanaşmayacak ve kendilerine verilen va‐

atlerin yerine getirilmesini  isteyecekti. Ortaya çıkan  şartları kendi aleyhine 

bulan Ankara Hükümeti de antlaşmaya imza atmaya yanaşmayacaktır. 

İtilaf Devletleri de bu gelişmeler karşısında, Sevr Antlaşması’nın bazı 

maddelerini  değiştirme  yoluna  gidecek  ve  hem  Yunanistan’dan  hem  de 

Osmanlı  ile  Ankara  Hükümeti’nden  yeni  şartlara  ilişkin  son  kararlarını 

vermelerini  isteyecekti. Bağlı olduğu hükümetlerle görüşen  temsilciler, su‐

nulan  tekliflere  olumlu  cevap  vermemişti.  Tabi  bu  haliyle Anadolu’daki 

çatışma ortamı da son bulmayacaktı. 

Anadolu’daki sorunların çözümü, ancak Türk ordusunun Yunan işgali‐

ni durdurmasıyla gerçekleşebilecekti. 9 Eylül 1922 tarihinde Yunan ordusu‐

nun  İzmir’den  tamamen  çıkarılmasıyla  yeni  bir  sürece  geçilmişti.  Trak‐

ya’nın Yunan  işgalinden kurtuluşu ancak Mudanya Mütarekesi’nin  imza‐

sıyla mümkün olmuştu. 

Yunan  işgali  altına  giren Trakya, dönemin önemli gazetelerinden biri 

olan İngiliz The Times gazetesine yansıyan şekliyle ele alınmış ve 1921 yılı 

sonuna kadar olan kısım değerlendirilmeye çalışılmıştı.  

 

The Times gazetesi Trakya’da yaşanan olaylı mümkün olduğunca Yu‐

nanistan lehine verme gayretindeydi. Bunun temel nedeni, İngiltere ile Yu‐

nanistan arasında Osmanlı Devleti’ne ait toprakların işgali konusunda yapı‐

lan  işbirliğiydi.  Paris  Konferansı’nda  Trakya  ve  İzmir’in  Yunan  işgaline 

bırakılması yönünde alınan kararda İngiltere yönlendirici olmuş, The Times 

gazetesi de İngiltere’yi destekler yazılara yer vermişti. 

İngiltere, Anadolu coğrafyasında aktif olarak savaşan bir devlet değildi 

ancak Boğazlar bölgesi ve  İstanbul’daki mevcut durumunu korumak  için 

Yunanistan’a destek vermişti.  

 

 

 

Page 25: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

11/22 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 277

KAYNAKÇA 

‐The National Archives, Public Record Office / LONDONPRO, T 172/1211, Al‐

lied Conference, 1921. 

 

Kitap ‐ Makale ‐ Tez 

‐Akın, Veysi, Trakya’nın Türklere Teslimi, Askeri Tarih Bülteni, Genelkurmay 

Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, Ankara, 1996. 

‐Alp, İlker, “Balkan Yarımadası’ndaki Gelişmeler”, Askeri Tarih Bülteni, Sayı 44, 

Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, Ankara, 

1998, ss.7‐30. 

‐Armaoğlu, Fahir, “Hilafetin Dış Cephesi”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, 

Sayı 41, Cilt XIV, Temmuz 1998, ss. 347‐358. 

‐Bayın, Bilgen, Milli Mücadele Döneminde Edirne (1918‐1922), Trakya Üniversitesi 

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Edirne, 2005. 

‐Dilek, Mehmet Sait, “Paris Barış Konferansı’nda Yunan Talepleri ve Büyük 

Güçlerin Tutumu”, Karadeniz Araştırmaları, Sayı 36, 2013, ss. 31‐42. 

‐Osmanlı Belgelerinde Balkan Savaşları I, T.C. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü 

Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Yayın Nu.127, İstanbul, 2013. 

‐Tansel, Selahattin, Mondros’tan Mudanya’ya Kadar, Cilt I, Milli Eğitim Basımevi, 

İstanbul, 1991. 

‐Bıyıklıoğlu, Tevfik, Trakya’da Milli Mücadele, Cilt I, Türk Tarih Kurumu Yayın‐

ları, Ankara, 1992. 

‐Türk İstiklal Harbi II. Cilt Batı Cephesi 2. Kısım, Askeri Tarih Bülteni, Genelkur‐

may Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, Ankara, 1999. 

‐Keleş, Zülal, “Cafer Tayyar Paşa” Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Cilt 15, Sayı 

44, Temmuz 1999, ss. 529‐545. 

‐Walker, Martin, Basının Gücü (Powers of the Press), Çeviren: Gülden Şen, Milliyet 

Yayınları, İstanbul, 1999. 

 

Süreli Yayınlar 

‐The Daily Universal Register, January 1, 1785, Saturday, No. I. 

‐The Times, “Thrace”, 23 June 1920, pg. 12. 

‐The Times, “Thracian Frontiers”, 08 April 1920, pg. 6.  

‐The Times, “Thracian Boundaries”, 24 April 1920, pg. 10. 

‐The Times, “The Claims of Greece”, 15 January 1919, pg. 8. 

‐The Times, “Some Turkish Problems”, 27 June 27, 1919, pg. 11. 

‐The Times, “Some Turkish Problems”, 26 June 1919, pg. 10. 

‐The Times, “Greece and Asia Minor”, 27 March 1919, pg. 7. 

‐The Times, “Greece in Asia Minor”, 09 April 1919, pg. 8. 

‐The Times, “Greeks in Asia Minor”, 22 April 1919, pg. 8.  

‐The Times, “The Turk’s Case”, 27 June 1919, pg. 10. 

‐The Times, “The Fate of Turkey”, 02 August 1919, pg. 8. 

‐The Times, “The Turkish Question”, 28 October 1919, pg. 8. 

‐The Times, “A Solution for Thrace”, 14 August 1919, pg. 10. 

Page 26: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

278 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 11/22

‐The Times, “Thrace Solution Under Discussion”, 02 September 1919, pg. 9. 

‐The Times, “The Disposal of Thrace”, 08 March 1920, pg. 10. 

‐The Times, “The Bulgarian Terms.”, 20 September 1919, pg. 11. 

‐The Times, “Mr. Wilson’s Reply”, 26 February 1920, pg. 14. 

‐The Times, “House of Commons”, 27 February 1920, pg. 8. 

‐The Times, “Settlement of Thrace”, 25 February 1920, pg. 15. 

‐The Times, “Constantinople”, 24 February 1920, pg. 12. 

‐The Times, “Moslem Appeal for Turkey”, 24 December 1919, pg. 9. 

‐The Times, “The Thracian Problem”, 01 April 1922, pg. 8. 

‐The Times, “To Oust the Turk”, 01 April 1920, pg. 15. 

‐The Times, “Plain Words to The Turks”, 19 March 1920, pg. 15. 

‐The Times, “The Allies in Constantinople”, 19 March 1920, pg. 17. 

‐The Times, “Giving The Turks a Chance”, 23 March 1920, pg. 13. 

‐The Times, “Turkish Troops Checked”, 22 April 1920, pg. 15. 

‐The Times, “Nationalist Outrages”, 25 March 1920, pg. 15. 

‐The Times, “French Troops for Cilicia”, 22 May 1920, pg. 13. 

‐The Times, “Thracian Unrest”, 05 May 1920, pg. 15. 

‐The Times, “Thracian Turks’ Threat”, 25 May 1920, pg. 9. 

‐The Times, “Turks Fire on Greeks”, 03 Jun 1920, pg. 15. 

‐The Times, “Holding Off the Turks”, 22 June 1920, pg. 16. 

‐The Times, “Turkey to Sign”, Friday, 23 July 1920, pg. 13. 

‐The Times, “Greeks Occupy Adrianople”, 26 July 1920, pg. 14. 

‐The Times, “Thrace Campaign Ended.”, 28 July 1920, pg. 15. 

‐The Times, “Jafer Tayar Captured”, 29 July 1920, pg. 11. 

‐The Times, “Bolshevist Aid for Turks”, 30 July 30, 1920, pg. 11. 

‐The Times, “Turkey to Repress Kemal”, 31 July 1920, pg. 11. 

‐The Times, “Thrace Under the Greeks”, 02 Aug 1920, pg. 7. 

‐The Times, “The Greek Campaign”, 02 August 1920, pg. 9. 

‐The Times, “Turkish Civil War”, 06 August 1920, pg. 9. 

‐The Times, “Imperial and Foreign News Items”, 13 January 1921, pg. 9.  

‐The Times, “The Treaty of Sevres”, 23 February 1921, pg. 6. 

‐The Times, “Turks Present Their Case”, 24 February 1921, pg. 10. 

‐The Times, “Turkish and Greek Claims”, 25 February 1921, pg. 9. 

‐The Times, “Turks and Greeks”, 25 February 1921, pg. 10. 

‐The Times, “Peace Delays”, 26 February 1921, pg. 10.  

‐The Times, “Message from Foch”, 28 February 1921, pg. 10. 

‐The Times, “Near Eastern Deadlock”, 03 March 1921, pg. 9.  

‐The Times, “Greeks and Turks”, 05 March 1921, pg. 9. 

‐The Times, “Anglo‐Hellenic League on Thrace”, 11 March 1921, pg. 9. 

‐The Times, “Remaking A Treaty”, 11 March 1921, pg. 10. 

‐The Times, “Terms for The Turks”, 12 March 1921, pg. 10. 

‐The Times, “Near East Peace”, 14 March 1921, pg. 11. 

‐The Times, “Turkish Prince Joins Nationalists”, 02 May 1921, pg. 7. 

‐The Times, “Trouble Brewing in Thrace”, 13 May 1921, pg. 9. 

Page 27: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

11/22 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 279

‐The Times, “Allied Note to Greece”, 21 June 1921, pg. 9. 

‐The Times, “The Near Eastern Problem”, 05 November 1921, pg. 11.  

‐The Times, “No Mediation”, 27 June 1921, pg. 10. 

‐The Times, “Greek Withdrawal”, 30 June 1921, pg. 9. 

‐The Times, “Turks Surprised by Greeks”, 05 July 1921, pg. 9. 

‐The Times, “Near East Peace Prospects”, 03 December 1921, pg. 9. 

‐The Times, “Balkan Politics”, 05 December 1921, pg. 9. 

‐The Times, “Thrace Under the Greeks”, 30 August 1921, pg. 7.  

‐The Times, “Peace with Turkey”, 28 November 1921, pg. 6. 

‐The Times, “The Near East”, 22 December 1921, pg. 6. 

‐The Times, “Greek Desire for Peace”, 20 January 1922, pg. 9. 

‐The Times, “Turkish Aims in Thrace”, 30 December 1921, pg. 7. 

‐The Times, “A Signatory of the Telegram”, 23 June 1920, pg. 12. 

 

İnternet Kaynakları 

‐http://www.lib.uchicago.edu/e/collections/maps/kiepert/, (05.06.2019). 

‐http://www.promacedonia.org/en/dr/dr_30‐40_en.htm, (05.06.2019). 

‐https://www.britannica.com/topic/Vlach, (29.07.2019). 

 

 

Page 28: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

280 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 11/22

EKLER 

 

Ek 1:            Ek 2: 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Page 29: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

11/22 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 281

Ek 3:          Ek 4: 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Page 30: THE TİMES GAZETESİNE GÖRE 1919 PARİS VE 1921 LONDRA

282 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 11/22