tolstoy - anna karenina.pdf

567
Anna Karenina TOLSTOY 1-Cilt Efendimiz şöyle dedi, "Kendimi bütün varlığımla öç almaya vermiştim." Mutluluklar birbirine benzerler, ama, her talihsizliğin ayrı bir görünüşü vardır. Oblonsky'nin evi altüst olmuştu. Eşinin evden çıkarılmış olan dadı ile ilgisi olduğunu öğrenen prenses, artık birlikte yaşayamayacaklarını öne sürüyordu. Bu durum üç günden beri böyle sürüp gidiyordu. Hizmetçilerden efendilerine kadar herkes bu durumun ağırlığını duyuyordu. Bir handa rastgele karşılaşmış insanlar arasında bile, Oblonsky'nin evinde bulunanlardan daha yakın bir bağlılık olduğunu anlamayan yoktu. Hanım dairesinden çıkmıyor, bey gündüzleri eve gelmiyordu. Başıboş kalmış çocuklar odadan odaya geziniyorlardı. İngiliz kadın yöneticiyle tartışmıştı. Bir arkadaşın a, kendisine başka bir yerde iş bulmasını haber vermek için mektup yazmıştı bile. Bir gün önce, aşçı izin almadan yemek zamanı ortadan kaybolmuştu. Mutfak hizmetçisi ve arabacı paralannı istiyorlardı. Eşiyle kavga ettikten üç gün sonra, arkadaşlarının Stiva diye çağırdıkları Stephane Arcadievitch, Oblonsky, her zaman olduğu gibi sa- at sekizde uyandı. Ama odasında değil, bürosunda deri bir koltuk üzerinde buldu kendini. Sağa sola dönüp uyumaya çalıştı, yastığını kollarının arasına aldı başını gömdü. Aniden doğrularak oturdu ve gözlerini açtı. "Evet, nasıldı?" diye gördüğü rüyayı hatırlamaya çalıştı. "Nasıldı? Evet Alabine Darmstad'ta bir yemek veriyordu. Hayır, Darmstad'ta değildi. Amerika'daydı zaten. Alabine cam masalar üzerinde veriyordu bu yemeği. Masalar şarkı söylüyorlardı. "11 mio tesoro." dan da güzel bir şarkıydı, bu. Küçük sürahiler vardı masada. Kadın şeklinde sürahiler." Stephane Arcadievitch'in gözleri parladı. Gülerek, kendi kendine, Güzeldi evet çok güzeldi" dedi. "Ama sözlerle anlatılamaz, uyanınca bile daha açık bir biçimde anlatamazsınız onu! Bir perdenin aralığından giren ışığa gözü ilişti. Ayaklarını sallandırdı, her zamanki gibi karısının doğum günü kendisine armağan ettiği altın işlemeli deri terliklerini aradı. Sonra dokuz yıllık bir alışkanlığa uyarak, asılı olduğu yerden ropdöşambrını almak için elini uzattı. O zaman niçin ve nasıl bürosunda kalmış olduğunu hatırladı. Olup bitenleri aklından geçirip, "Ah, Ah!" dedi. Eşiyle kavga edişinin bütün aşamalarını, hatası yüzünden içine düşmüş olduğu kötü durumu düşündü. "Bağışlamayacak beni" diye üzüntüye kapıldı. "Bağışlayamaz zaten. İşin kötüsü bütün bunlara, evet hepsine ben neden oldum ama suçlu değilim. Tehlikeli bir şey bu." Bu

Upload: taleh-soltanov

Post on 19-Dec-2015

137 views

Category:

Documents


25 download

TRANSCRIPT

  • Anna Karenina

    TOLSTOY

    1-Cilt Efendimiz yle dedi, "Kendimi btn varlmla almaya vermitim." Mutluluklar birbirine benzerler, ama, her talihsizliin ayr bir grn vardr. Oblonsky'nin evi altst olmutu. Einin evden karlm olan dad ile ilgisi olduunu renen prenses, artk birlikte yaayamayacaklarn ne sryordu. Bu durum gnden beri byle srp gidiyordu. Hizmetilerden efendilerine kadar herkes bu durumun arln duyuyordu. Bir handa rastgele karlam insanlar arasnda bile, Oblonsky'nin evinde bulunanlardan daha yakn bir ballk olduunu anlamayan yoktu. Hanm dairesinden kmyor, bey gndzleri eve gelmiyordu. Babo kalm ocuklar odadan odaya geziniyorlard. ngiliz kadn yneticiyle tartmt. Bir arkadana, kendisine baka bir yerde i bulmasn haber vermek iin mektup yazmt bile. Bir gn nce, a izin almadan yemek zaman ortadan kaybolmutu. Mutfak hizmetisi ve arabac paralann istiyorlard. Eiyle kavga ettikten gn sonra, arkadalarnn Stiva diye ardklar Stephane Arcadievitch, Oblonsky, her zaman olduu gibi sa- at sekizde uyand. Ama odasnda deil, brosunda deri bir koltuk zerinde buldu kendini. Saa sola dnp uyumaya alt, yastn kollarnn arasna ald ban gmd. Aniden dorularak oturdu ve gzlerini at. "Evet, nasld?" diye grd ryay hatrlamaya alt. "Nasld? Evet Alabine Darmstad'ta bir yemek veriyordu. Hayr, Darmstad'ta deildi. Amerika'dayd zaten. Alabine cam masalar zerinde veriyordu bu yemei. Masalar ark sylyorlard. "11 mio tesoro." dan da gzel bir arkyd, bu. Kk srahiler vard masada. Kadn eklinde srahiler." Stephane Arcadievitch'in gzleri parlad. Glerek, kendi kendine, Gzeldi evet ok gzeldi" dedi. "Ama szlerle anlatlamaz, uyannca bile daha ak bir biimde anlatamazsnz onu! Bir perdenin aralndan giren a gz iliti. Ayaklarn sallandrd, her zamanki gibi karsnn doum gn kendisine armaan ettii altn ilemeli deri terliklerini arad. Sonra dokuz yllk bir alkanla uyarak, asl olduu yerden ropdambrn almak iin elini uzatt. O zaman niin ve nasl brosunda kalm olduunu hatrlad. Olup bitenleri aklndan geirip, "Ah, Ah!" dedi. Eiyle kavga ediinin btn aamalarn, hatas yznden iine dm olduu kt durumu dnd. "Balamayacak beni" diye zntye kapld. "Balayamaz zaten. in kts btn bunlara, evet hepsine ben neden oldum ama sulu deilim. Tehlikeli bir ey bu." Bu

  • szleri durmadan syleyip duruyor, eiyle aralarnda geen kavgann ayrntlarn zntyle dnmekten kendini alamyordu. in en tatsz taraf balangtayd. Tiyatrodan eve dnmt, neeliydi. Eine vermek istedii byk bir armut vard elinde. Salonda bulamamt onu. arm, gidip oturma odasna bakm, sonunda yatak odasnda olduunu grmt. Elinde kendisine her eyi retmi . olan uursuz mektubu tutuyordu. Arna Karenina Ufak ev ilerinden baka eye aldrmaz gibi grnen Dolly, mektup elinde oturmu, umutsuz, kzgn, ylgn baklarn kocasnn zerine evirmiti. Elindeki mektubu uzatarak, "Bu ne demek?" diye sordu.

    Aslnda, bu olaydan ok, karsna yant verirken taknd tavr zyordu Stephane Arcadievitch'i. Kt bir duruma birden dm insanlar gibi, o da bu duruma uygun bir ehre taknamat. nkar etmesi, alnmas, kendisini hakl karmaya kalkmas, af dilemesi doru olacakken elinde olmadan (Fizyolojiye merakl olan Arcadievitch, buna bir refleks, diyordu), glmser gibi olmutu. Bu allm, saf gl aklszln ta kendisiydi.

    te bu aklszca gln bir trl balayamyordu kendine. Dolly bu gl grnce, can yanm gibi titremi, sonra her zaman yapt gibi eine birok ac sz syleyerek, odasna ekilmiti. Bu olaydan sonra eini grmek istemiyordu. "Su aklszca srtmda" diye dnyordu Stehpane Arcadievitch. Sonra, "Peki ne yapmal, ne yapmal?" diye sorup duruyor. Yant bulamamann umutsuzluu iinde bu szleri tekrarlayp akna dnyordu. Stephane Arcadievitch. kendisini aldatan insanlardan deildi. Yaptklarndan pimanlk duyduunu syleyip aldatamazd kendini. Otuz yanda yakkl bir adam, kendinden bir ya kk ve be tanesi yaayan yedi ocuk annesi olan eini artk sevmeyiinden pimanlk duyabilir miydi. Pimanlk duyduu tek ey, durumu einden gizleye-memesiydi. Eini aldatmasnn bu eit sonulan olacan bilseydi, daha zenli davranrd. Ciddi olarak dnmemiti bunu. Einin bile bile grmemezlikten geldiini, byle yapmasnn doru olduunu d-8

    nr gibi, hogrrlkle davrandn sanmt. Ei kmemi, yalanmam, bitkin bir kadn haline girmemi miydi? Dolly'nin btn stnl, iyi bir ev kadn olmasndayd. Hem de sradan bir ev kadimdi. Dierlerinden ayrlan bir zellii yoktu. Byk bir hatayd yapt. "ok korkun, ok korkun" diye tekrar ediyordu Stephane Arcadie-vitch. Kendini oyalayacak bir dnce bulamyordu. "Her ey yolunda gidiyordu, ne kadar mutluyduk. ocuklarla uramak onu mutlu etmeye yetiyordu.

  • Hibir eyine karmyordum. Ev ilerini gnlnce hallediyordu. O kadnn bizim evde dad olmas ne aksilik!.. ocuklarnn dadsna kur yapmak aalk ve baya bir eydi. Ama ne dad! (Matmazel Rolland'n siyah gzlerinin btn canlln hatrlad. Sonra glmseyii geti aklndan.) Bizim evde oturduu srece hibir ey yapamadm. in en kt yan... Sanki istiyormu gibi... Ama ne yapmalym, ne yapmam gerekir?.." Byle dnyor, bir trl yant bulamyordu. Bu yant da, hayatn en karmakark sorulara verdii genel bir yanttan, yani, gnn yaamal, kendi kendini unutmal gibi bir tten baka bir ey deildi. Ama uykuda unutua eriemedii iin, hi olmazsa ertesi geceye kadar, hayatn ryasna dalp dalgn bir insan haline gelmesi gerekiyordu. Sonunda, ayaa kalkmaya karar veren Stephane Arcadievitch, "Bunu daha sonra dnrz" dedi. Mavi ipek astarl ropdambrm giydi. Kuan skt. ri gsn temiz havyala iirdi. Kendisine zgn kararl admlarla pencereye yaklat. Perdeyi kaldrp zili ald. Eski hizmetilerden biri olan Matvei elbise ve izmelerini getirerek ieri girdi. Elinde bir telgraf vard. Ardndan berber de odaya girdi. Telgraf alp aynann nne oturan Stephane Arcadievitch, "Gazeteler geldi mi?" dedi. Matvei, efendisine sevgi dolu, merakl gzlerle bakarak, "Masann zerindeler" dedi. Sonra biraz duraklayp uyank bir glmsemeyle: "Araba kiralayanlar adamlarn gnderdiler" dedi.

    Stephane Arcadievitch yant vermedi. Sadece aynadan hizmetisine bakt. Bu bak, bu iki adamn birbirlerine ne kadar iyi anladklarn gsteriyordu. Oblonsky, sanki, "Bunu niin syledin?" der gibiydi. Matvei elleri ceketinin ceplerinde, ayaklar biraz ak, belirsiz bir glle yant verdi: "Bir daha pazara gelmelerini ve bu arada sizi rahatsz etmemelerini syledim." Stephane Arcadievitch telgraf at. Karmakark harflerin anlamlarn skmeye alarak okudu. Yz birden aydnlanmt. Bir tarakla sakalnda pembe bir izgi amaya alan berberin hareketini durdurarak, "Matvei, kzkardeim Anna Arcadievna yarn geliyor" dedi. Matvei, "Tanrya krler olsun" dedi. Sesinden, bu haberin nemini, efendisi gibi iyice anlam olduu belli oluyordu. Sevgili efendisinin kzkardei Anna Arcadiebna kar koca arasndaki anlamazl, ortadan kaldrabilirdi. "Yalnz m, kocasyla m geliyor?" dedi Matvei. Berber Stephane Arcadievitch'in st dudan yakalamt. Bu yzden yant veremedi. Bir parman kaldrp iaret etti. Matvei buna bir ba iaretiyle yant verdi. "Demek yalnz geliyor. st kattaki oday hazrlamalyz." "Daria Alexandrovna'nn emirlerine gre hareket edin." "Daria Alexandrovna'nn m?" dedi Matvei kukulu bir tutumla.

  • "Evet, bu telgraf da kendisine gtrn. Bakalm ne diyecek?" "Peki efendim!"

    Berber ktktan sonra, ykanm, makyajm yapm olan Stephane Arcadievitch, kendisine son bir defa daha eki dzen verirken, Matvei ayaklarnn ucuna basa basa ieri girdi. Telgraf elinde tutuyordu. "Daria Alexandrovna, evden ayrlacan, nasl isterseniz yle hareket etmeniz gerektiini bildirdi." Bunlar syledikten sonra ihtiyar hizmeti, elleri ceplerinde, ba ne eik, yalnz gzlerinde bir glm-10

    seme, efendisine bakt. Stephane Arcadievitch birka dakika konumad. Sonra gzel yz hafif bir glmseyile aydnland. Ban sallayarak, "Sen ne dersin bu ie Matvei" dedi. "nemli deil efendim. Nasl olsa zmlenir bu i" diye yant verdi hizmeti.. "zmlenir mi?" "phesiz efendim." "Demek inanyorsun... Kim var orada?" diye seslendi Stephane Arcadievitch. Kap tarafndan bir eteklik hrts duyulmutu. Tatl ama sert bir kadn sesi yant verdi. "Benim efendim". ocuklarn hizmetisi Matrona Philemonova'nn iek bozuu sert yz kapda belirmiti. Stephane Arcadievitch onunla konumak iin kapya yaklaarak, "Ne var Matrona?" dedi. Kendisinin de kabul ettii gibi, einin karsnda haksz olduu halde, evde herkes hatta Daria Alexandrovna'nn en yakn adam olan Matrona bile kendisinden yanayd. zntl bir ekilde: "Ne var?" dedi. "Hanmefendinin yanna gidip ondan tekrar af dilemelisiniz efendim. Belki Tanr yardmcnz olur. Hanmefendi ok zlyor. Yrek paralayc bir durum bu. Ev altst oldu. ocuklara acmak gerek, efendim." "Hanmefendi benimle konumak istemez ki!" "Elinizden geleni yapmaya almalsnz. Tanr balaycdr. Dua edin, Tanr'ya dua edin,"

    "Peki, ok gzel, imdi gidin" dedi Stephane Arcadievitch. Birdenbire kzarmt, Matvei'ye dnerek, "Hemen elbiselerimi verin" dedi. Sonra kararl bir ekilde ropdambrn kard. Matvei gze grnmeyen toz paralarn fleyerek, efendisine kolal gmleini uzatp giyinmesine yardm eti. Bu iten zevk ald her

  • 11

    halinden belli oluyordu.

    Giyinmesi bitince, Stephane Arcadievitch gzel kokular srnd. Elbiselerini dzeltti. Sigaralarn, czdann, kibritlerini ifte zincirli saatini alkn olduu biimde cebine yerletirdi. Bandan geen olaylara ramen, din, neeli ve vcuta mutlu hissetti kendini. Yemek salonuna doru gitti. Kahvesini hazrlamlar, yanna mektuplarn ve evrakn koymulard. Mektuplar okumaya koyuldu. Mektuplardan birisi ok tatszd. Einin topraklanndan odun satn alan bir tccardan geliyordu. Bu odunlarn mutlak satlmas gerekiyordu. Fakat anlama sz konusu olmadka sat dnlemezdi. Bir kar sorununu, asl soruna, yani anlama sorununa kartrmak tatsz bir i olurdu. Para sorununun etkisi altnda kalm olabilecei dncesi ar geldi ona. Mektuplar okuduktan sonra, evrakna el att. ki dosyadaki ktlar hzla kartrd. Byk bir kurun kalemle birka not ald. Sonunda ktlar bir yana brakarak kahvaltsna balad. Kahvesini ierken, hl biraz nemli olan gazetesini aarak okumaya balad. Stephane Arcadievitch'in okuduu gazete pek an olmayan liberal bir gazeteydi. Okurlarn ounluuna uygun bir gazeteydi bu. Ob-lunsky ne bilimlere, ne sanata, ne de politikaya ilgi gsterirdi. Ama gazetesinin bu konularla ilgili btn dncelerine ksca balyd. Okurlarn ounluu, belli bir konu zerindeki grlerini deitirmeden, o da deitirmiyordu. Baka bir deyile, dnceleri kendisi farkna varmadan ondan ayrlyor ve yenileri kendisi karar vermeden kafasna yerletiriyordu. Paltolarnn ve apkalarnn ekillerini nasl kabul ediyorsa, dncelerini de ylece ediniyordu. Yani herkesin giydii gibi giyiniyor, herkesin dnd gibi12

    13

    gelinince, fikr bir faaliyet gstermek zorunda kalnan bir toplumda yaad iin kanaatler ona apkalar kadar gerekli oluyordu. Tutuculardan ok liberallerin tarafn tutmasnn nedeni, onlarn daha akll olduunu dndnden deildi. Liberallerin dnceleri hayatna daha uygun dyordu. Neden buydu. Liberal Parti Rusya'da her eyin berbat bir duruma gelmekte olduunu sylyordu. Grtlana kadar borca batm olan Stephane Arcadievitch'in durumuna ok uygun dyordu bu konuma. Liberal Parti, evliliin, deitirilip yenilenmesi gereken bir iletme olduunu sylyordu. Stephane Arcadievitch iin evlilik hayat pek tatl bir ey deildi, yalan sylemek sahtekrlk yapmak zorunda brakyordu onu. Oysa bu davranlar yaradlna uygun deildi. Liberaller, dinin, cahil halk frenleyen bir ara olduunu sylyorlard. En ksa

  • dini trnde bile bacaklar aryan Stephane Arcadievitch, bir yn tantanal kelime ile br dnyadan duyulan korkunun dile getirilmesini bir trl anlamyordu. Bu dnyada yaamak o kadar tatlyd ki! Btn bunlara, Stephane Arcadievitch'in akadan holanan, uslu akll insanlar artmaktan zevk alan bir adam olduunu ekleyin. Bu adamlar, atalarmz vmeye balaynca olduumuz yerde durmayp soruna kadar gitmemiz gerektiini ve en byk atamz maymunu vmekle bitirmemizi ileri srerek artyordu. Bu liberal eilimler, bir alkanlk haline gelmiti onda. Yemekten sonra itii purodan nasl holanyorsa, gazetesinden de yle holanyordu. Gazetesi ona beynini saran hafif bir sis tad veriyordu. Stephane Arcadievitch ba yazy okudu. Bu yazdan zamanmzda, radikalizmin, tutuculuu ortadan kaldrmasndan haksz yere endie duyulduu ve hkmetin, "Devrim Canavar"n batrmka iin gerekli nlemlere bavurmas gerektiini dnmenin yanl olduu aklanyordu. "Bize kalrsa tehlike "Devrim Canavarndan" deil, her ilerlemenin nne set eken gelenekilikten geliyor" diyordu yaz kinci yazy da okudu. Bu yazda Bentham ve Mill'in ismi geiyor, Maliye Bakanna inelemelerde bulunuyordu. Yazlardaki dolaylusz-lerin anlamn hemen kavryor, nereden geldiklerini, kime evrilmi olduklarn biliyordu. Bu elendiriyordu onu. Ama o gn Metronann tleri ve evde hkm sren tatszlk yznden gerektii gibi zevk almad bunlardan. Gazeteyi batan baa okudu. Beust Kontu'run Wi-ebsaden'e gittiini bir arabann satldn, gen bir kimsenin i aradn rendi. Ama bu haberler her zaman duyduu rahatl ve alaycl vermediler ona. Okumay bitirdikten sonra, bir kahve daha iip, biraz peynir ve tereya yedi. Ayaa kalkp, zerine dm olan krntlar silkeledi, geni gsn zevkle gerdi. Bu neelenecek bir ey olmasndan ok, iyi bir sindirim yapmasnn sonucuydu. Fakat bir gl her eyi hatrlatt ona. Dncelere dald. Kapnn arkasndan, konuan iki ocuun sesi duyuluyordu. Stey-hane Arcadievitch, bunlarn en kk olu Grisha ile byk kz Tania olduunu anlad. Devirdikleri bir eyi srklyorlard. Kk kz, ngilizce konuarak: "Yolcular arabnn zerine koymaman sylemitim sana, hadi topla bakalm" diye sesleniyordu. "ler ters gidiyor" diye dnd Stephane Arcadievitch, "ocuklarla ilgilenen yok". Sonra kapya yaklaarak, onlara seslendi. ocuklar oyuncaklarn brakp koutular. Tania hzla ieri girip, glerek babasnn boynuna sarld. En fazla onu severdi Stephane Arcadievitch. Kk kz babasnn tandk kokusunu iine ekerek glyordu. Hem sevgiden, hem de eildii iin kpkrmz kesilmi olan bu yz ptkten sonra ayrlmak

  • istedi. Fakat babas brakmad. Kznn incecik, beyaz boynuna sarlarak, "Annen ne yapyor?" dedi. Sonra o srada yanna gelen oluna, "Gnaydn!" dedi. Olunu daha az sevdiini nliyordu. Bunu ocuktan gizlemek istiyordu, ama ocuk bu fark anlyordu. Babasnn istemeyerek glmseyiine, yant dnyordu. Belli bir yaa14

    15

    bile vermedi.

    "Annem mi kalkt?" dedi Tania. Stephane Arcadievitch iini ekti. "Neeli mi?" Kk kz babasyla annesi arasnda kt bir eyler getiini, annesinin neeli olamayacan, babasnn aldrmaz gibi tavrlar taknarak bu soruyu kendisine stn kr sorarak hibir eyden haberi yokmu gibi davranmaya altn anlyordu. Babas, kznn bunlar sezdiini anlaynca kpkrmz kesildi. "Bilmiyorum" dedi ocuk. "Bu sabah ders almamza izin vermedi, bizi Miss Hull ile birlikte bykanne gnderiyor." "Peki, Tania, git istiyorsan. Fakat biraz bekle!" dedi. Sonra kzn kck ellerini okad. Bir gn nce, masann zerine koymu olduu bonbon kutusunu arad. lerinden, Tania'nn sevdii iki bonbon seip uzatt. "Grisha'ya vereceim deil mi?" dedi kk kz. "Tabii!" dedi. Onmalarn okayp boynunu ve salarn ptkten sonra brakt kzn. "Araba hazr" dedi. Matvei, "Bir bayan da sizi grmek istiyor." "Ne zamandan beri bekliyor?"

    "Yarm saatten beri!" "Byle durumlarda bana hemen haber vermeni sylemitim sana." "Kahvalt etmeniz iin zaman brakmak gerek size!" dedi Matvei. "Peki aln ieriye" dedi Oblosky, kalarn atmt. Bir istei olan kadn, olanaksz ve sama sapan bir eyin yaplmasn dilemeye gelmiti. Ama Stephane Arcadievitch, bayana oturmasn syleti, hikyesini batan aa dinledi, sonra kime danmas gerektii ve nasl hareket etmenin doru olacan aklad. Kendisine yardm edebilecek kiiye verilmek zere, inci gibi yazsyla bir mektup da yazd. Bir yzba ile evli olan bu bayan gnderdikten sonra, f l

  • apkasn eline ald ve bir ey unutup unutmadn anlamak iin bir an duraklad. Hatrlamaktan kand eyi, yani eini unutmutu. Gzel yz karard. "Onu grmeye gitmeli mi, yoksa gitmemeli mi?" diye dnd ban eerek. inden bir ses gitmemesinin daha doru olacan, giderse sahtekrlk ve iki yzllkten baka bir ey yapmayacan sylyordu. Dolly'yi eskisi gibi ekici yapmak elinde. miydi sanki? Kendisini yal ve aktan soumu bir insan haline getirebilir miydi?

    Kendisini cesaretlendirmeye alarak, "Ama bir eyler yapmam gerek. Byle olmaz" diyordu. Olduu yerde dimdik durdu, bir sigara alp yakt, iki nefes aldktan sonra, bir sedef kllkte sndrd. Salonu byk admlarla geip, einin odasna alan bir kapy at. Daria Alexanddovna srtna bir bornoz giymiti. Odann ii karmakarkt. Bir dolabn iinde bir eyler aryordu. Eskiden o kadar gr ve gzel olan salar imdi biraz dklmt. Alelacele dzeltmiti onlar. Yznn zayflndan dolay daha da bym gibi grnen gzlerinde korku vard. Kocasnn ayak seslerini duyunca, bu kadar korktuu bu karlamann aknln saklamak iin sert ve kmseyici bir tavr taknarak kapya doru dnd. gnden beri kendini ve ocuklarn ortaya koyarak, kocasna etki etmeye, annesinin yanma giderek, vefasz erkei cezalandrmaya, kk drmeye, kendisine duyurduu aclarn bir ksmn ona duyurmaya bouna alyordu. Bu ii yapacak gc bulamamt kendinde. Kocasn terkedeceini sylyor, ama onu sevmekten vazgeemedii ve yine kocas olarak grd iin yapamyordu bunu. Sonra evinde, be ocuuna zor bakabilirken annesinin evinde bu iin daha da zorlaaca belliydi. Kk daha imdiden evdeki kargaaln kurban olmutu.16

    talanrmt. tekiler, bir gn nce akam yemei yememilerdi. Evinden ayrlacak cesareti gsteremeyeceini biliyordu, ama eyalarn toplamaktan da kendini alamyordu. Kap ald zaman ekmeceleri kartrp duruyordu, kocas ta yanna gelene kadar ban kaldrmad. Sert grnmek istemi, yapamamt bunu. Yznde sertlik deil, kararszlk ve ac okunuyordu. Adam, yumuak ve zntl bir sesle, "Dolly" dedi. Kadn kocasna yle bir gz att. Taptaze salkl halini grnce, "Hem mutlu, hem de halinden memnun" diye dnd. "Halbuki ben... Ah, bu hali ne kadar sinirime dokunuyor..." Dudaklar sinirli bir ekilde bzld, "Ne istiyorsun benden?" dedi kuru bir sesle.

  • Stephane Arcadievitch heyecanlanmt, "Dolly" diye tekrarlad, "Bugn kzkardeim geliyor."

    "Beni ilgilendirmez bu. Kendisiyle grmem." "Ama grmen, onu kabul etmen gerek..." Sanki bir yan acm da can yanm gibi bard, "Gidin buradan, gidin, gidin, diyorum."

    Stephane Arcadievitch, karsnn yznn bu anlam tadn grmeseydi, ondan uzakta, umutsuz, kendini baka dncelerle oylayabilirdi, ama karsndaki yz grp umutsuz haykr duyunca, soluu tutuldu, bir ey gelip boazna takld sanki. Gzleri doldu.

    "Tanrm, ne yaptm sanki Dolly, syle!" dedi. Szlerine daha fazla devam edemedi. Hkrklar boazn tkamt. Kadn dolab hzla kapayp ona dnd. "Dolly, dinle. Dokuz yllk bir hayatmz oldu. Bu hayat bir dakikalk..." Kadn gzlerini yere dikmi, onu dinliyordu. "Bir dakikalk armay balatmaz m?" diye szn bitirdi... Szlerine devam etmek istiyordu ama bunlar duyan Dolly'nin dudak-

    17

    lan kslm, sa yanann adaleleri sertlemiti: "Gidin buradan, gidin diyorum... armalarnzdan, bayalklarnzdan sz etmeyin bana!"

    Kadn odadan kmak istiyordu ama ba dnmt. Dmemek iin bir sandalyenin arkalna tutundu. Oblonsky'nin yz kaslm, gzleri dolmutu. *

    Alayarak: "Dolly" diye bard. "Tanr hakk iin ocuklar dn. Onlarn suu yok. Sulu olan benim, cezalandr beni. Ne istersen yapmaya hazrm. Sulu olduumu ve bunu duyduumu bilmelisin. Anlatacak sz bulamyorum. Dolly, bala beni!" Kadn oturdu. Adam, karsnn zor nefes aln duyuyor, snrsz bir acma duygusuna kaplyordu. Kadn bir iki defa konumaya alm ama baaramamt bunu. Adam bekliyordu.

    Sonunda, kadn gndr sylemeyi kafasna koyup hazrlad bir cmleyi syledi, "Onlarla oynamak gerektii zaman dnrsn ocuklar sen, fakat ben onlarn neler kaybettiklerini dnyorum" dedi. Kocasna sen demiti. Adam kran dolu baklarla bakt. Elini tutmak istedi ama kadn ondan tiksiniyormu gibi ekildi.

  • "ocuklar iin yeryznde yapamayacam ey yoktur. Onlar babalarnn yanndan uzaklatrmak m, yoksa hovardann, evet bir hovardann yannda m brakmal onlar? Syleyin, bu olup bitenlerden sonra birlikte yaamamz mmkn m? Olur mu byle ey? ocuklarmn babas, kocam dad ile ilgilensin..." Adam ne dediini bilmeden, ban yere eip, "Peki ne yapaym? Ne yapmalym?" diye tekrarlayarak karsnn szlerini kesti. "rendiriyorsun beni. Ba kaldrmak geliyor iimden!" diye bard kadn. Gittike kzyordu. "Gz yalarnz sudan baka bir ey deil. Beni hibir zaman sevmediniz siz. Ne kalbiniz, ne de onurunuz var. Benim iin bir yabancsnz artk, evet bir yabanc!" Kendisi iin Kt bir yemek yemi, has-18

    19

    ok korkun bir kelime olan "yabanc" kelimesini tekrarlayp duruyordu. Adam akn ve korku iinde eine bakt. Ac duymasna einin ne kadar zldn kavrayamyordu. Kars iin duyduu tek duygunun acmak olduunu Dolly gayet iyi biliyordu. Ak diye bir ey kalmamt aralarnda. Bu srada, ocuklardan birinin, yan odalardan birinde alad duyuldu. Daria Alexandovna'nn yz yumuad. Geree dnen bir insana benziyordu. Bir an duraklad. Sonra birden ayaa kalkarak, kapya doru gitti. Kn barmasn duyan einin nasl davrandna dikkat eden Oblonsky, hi olmazsa ocuunu seviyor, diye dnd. Benden nasl olur da tiksindi duyar? Arkasndan gidip "Dolly bir kelime daha syleyeyim" dedi. "Byle arkamdan gelirseniz, hizmetileri, ocuklar arrm. Ne kadar zavall bir insan olduunuzu hepsi renir. Ben bugn gidiyorum. Burada metresinizle birlikte yaarsnz." Kapy hazl arparak dar kt. Stephan Arcadievitch, iini ekti, alnn sildikten sonra, yavaa odadan dar kt. "Matvei bu iin zmleneceini syledi, ama nasl olacak bu? Hibir kar yol grmyorum. Korkun bir ey. Sonra ne kadar baya bir bart o!" dedi kendi kendine. "Zavall" ve "Metres" kelimeleri taklmt aklna. Oda hizmetisi bir ey duymam olsa bari, diye d-

    Gnlerden Cuma gnyd. Saati gelmi, salondaki saati kuruyordu. Oblonsky onu grnce, bu dazlak kafal Alman'n bir gn kendisine bir nkte yaptrtm olduunu dnd. Saatleri kurmak iin kendisini btn hayat boyunca kurmu olmas

  • gerektiini syleyerek aka-lamat onunla. Bu sz hatrna gelince glmsedi: . "Kimbilir, belki sonunda Matvei hakl kar, iler yoluna girer" di- ye dnd. "Matvei", diye seslendi. "Anna Arcadievna'y arlamak iin kk salonu hazrlayn!" Hemen ortaya kan yal uak, "Bastne" dedi. Efendisinin krkn giymesine yardm ederken, "Beyefendi bu akam evde yemeyecekler mi?" diye sordu. "Belli olmaz" diye yant verdi. Sonra cebinden bir on rublelik kararak, "Bununla masraf yaparsn, yeter mi?" diye sordu. Merdivenleri kapayp, arabann kapsn rten Matvei, "Yetsin yetmesin, ileri halledeceiz!" dedi. Arabann grltsnden, kocasnn evden ayrldn anlayan Dolly, iinde bulunduu skntlardan kurtulmak iin snd tek yer olan odasna geri dnmt. ngiliz dad ile hizmeti bir yn soru sormulard ona. ocuklara ne giydirmek gerekiyordu? En ke st vermeli rniydi? Baka bir a aramak gerekiyor muydu? Odasna girip biraz nce kocasyla konutuu yere otururken, "Rahat brakn beni" dedi. zerlerinde yzk durmayacak kadar zayflam olan parmaklarn birbirine kenetleyerek orada oturdu ve konumalarn tekrar tekrar aklndan geirdi. "Kocas gitmiti. Kendisinden ayrlm myd? Bir daha grmeye gelir miydi onu? Neye sormamt kendine? Hayr, hayr, birlikte yaayamazlard artk. Ama ayn atnn altnda yaadklar halde yine yabanc olacaklard birbirlerine, hem de her zaman iin yabanc kalacaklard. Her zaman kelimesini tekrarlad. Ac bir kelimeydi bu... Nasl seviyordu onu. imdi de hl nasl seviyordu? Belki onu imdiki kadar hi sevmemiti... Ne acyd!..." Maraton Philipovna ieri girmiti. "Hi olmazsa kardeimi bulup getirmeleri iin emir verin. Yoksa dnk gibi ocuklar yine a kalacaklar" dedi. "Peki, gelip emirleri vereceim. Taze st aradlar m?" diyerek Daria Alexandrovna, bir aralk ev ilerine dalp aclarn unutur gibi20

    oldu.

    Stephane Arcadievitch becerikli olmakla beraber tembel ve dalgac bir insan olduu iin, okuldan sonuncu kmt. i yksek maal nemli bir iti. Moskova mahkemelerinden birinin bakanyd. Bu ii, kz kardeinin kocas sayesinde elde etmiti. Kz kardeinin kocas Alex Alxandrovitch Karenine bakanln en nemli kiilerinden birisiydi. Ama Karenine olmasayd bile yzlere varan akraba ve tandklarndan buna benzer bir ii ve alt bin ruble gelir ona temin ederlerdi. Bu para, karsnn byk bir varl olduu halde iyici yrtemedii ilerinin yannda onun

  • yaamasn salayan bir miktard. Arcadieviten dost ve akraba olarak Moskova'yla Petersburg'un yarsn sayabilirdi. Gl ve egemen insanlarn inde yetimiti. Hkmet ve saraya bal olan insanlarn te biri babasnn dostuydu. Onun kkln biliyorlard. te biri ona sen diye hitap ediyor, geri kalanlar da "yakn dostlar"n oluturuyordu. Bu bakmdan, i sahipleri olan zengin insanlarn hepsi onun tandyd. Bir yabanc yerine onu tercih edecekleri apakt. Oblonsky bundan tr, iyi bir i bulmak konusunda hi glk ekmemiti. yi huylu bir insan olduu iin kskanlk yaratmam, kavga etmemi, kimseyi kzdrmamt. Bu ii ona vermemi olsalard aard buna. stedii olaanst bir ey deidi, adalarnn hepsinin kolaylkla elde ettikleri bir iti. Bir bakas kadar iyi yapyordu iini. Stephane Arcadievitch, yalnz iyi huylu ve namuslu bir insan olduu iin sevilmiyordu. D grnnn gzellii ve ekicilii, parlak gzleri, kara kalar, salar, renkli teni karsndakine etki ediyordu. Onu .grenler, memnuniyet duyarak, "te Stiva Oblonsky!" diye banyorlard. Bu karlamalardan artc sonular kmad halde, onu ertesi ve daha ertesi gn grmekten zevk alyorlard yine de.

    21

    yl bakanlk eden Stephane Arcadievitch, yannda alanlarn ve amirlerinin yalnz dostluunu deil, saygsn da kazanmt. jn-den dolay ilikili olduu insanlar da sevgi duyuyorlard ona. Bu beenilmenin sebebi nce, onun kendi eksikliklerini grp herkesi ho g-rrlkle davranmasndan, sonra snrsz liberalizminden ileri geliyordu. Bu gazetesinin zerinde nutuklar ektii liberalizm deil, varlndan dklen, damarlarnda mevcut doal bir liberalizmdi. Bu yzden herkese yaklaabiliyordu. nc olarak, ilgili olduu ie kar heyecan duymamas ve bu yzden aldanmamas da beenilmesine neden oluyordu. Mahkemeye geldii zaman, yannda antasn tayan kii olduu halde, zel odasna girdi. Salona gemeden nce burada niformasn giyiyordu. Salona geerken, yolunun zerinde duran memurlar ayaa kalkp, saygl bir glmseyile selamladlar onu. Stephane Arcadievitch, her zamanki gibi acele ederek yerine geti. Arkadalarnn elini skp yerine oturdu. Biraz konuup akalatktan sonra oturumu at. Kimse onun gibi hem babacan, hem de resmi bir tavr taknmasn beceremezdi. Ktip, Stephane Arcadievitch'in yannda alanlarn bir ocuu gibi serbest, ama saygl bir halde yanna geldi. Evrak getirdi ve kendinin nayak olduu o liberal ve dosta tavrla aklamalarda bulundu: "Penza hkmeti gerekli olan bilgileri sonunda gnderdi efendim, buyurun" dedi. "Demek gnderdiler" dedi Stephan Arcadievitch. Ktlar yle-bir kartrd:

  • "yleyse baylar..." diye sze balad. Oturum balamt. Raporu okumak iin ciddi bir ekilde ban eerken, "Bakanlarnn yarm saat nce ne halde olduunu bir bilseler..." diye dnd. Gzlerinde bir glmseyi belirdi. Oturumun aralksz saat ikiye kadar srmesi gerekiyordu. le22

    yemei yeniyordu bundan sonra. Salonun, caml byk kaplan ald ve birisi girdii zaman, saat henz iki olmamt. Kk bir elenme frsat ktndan memnun olan jri yeleri balarn evirdiler, ama kapc gireni hemen karm, kapy kapamt. Rapor bittii zaman, Stephan Arcadievitch liberalist bir hareket yaparak zel odasna gemeden, herkesin nnde salonda, sigaralarn kard, birlikte altklar iki kii, eskilerden Nikitine, ile babacan bir adam olan Grinevvitch arkasndan geldiler. "le yemeinden sonra bitirecek zamanmz olur bunu" dedi Ob-lonsky. "Sanrm" dedi Nikitine. Grinevvitch raporda ad geen bir adam anlatarak, "u Famine pek dzenci biri olsa gerek" dedi.

    Stephane Arcadievitch, karar vermek iin pek erken olduunu bildirmek ister gibi, hafife yzn buruturdu. Ama yant vermedi. Kapcya, "Biraz nce salona kim girdi?" diye sordu. "Birisi izin almadan ieri girdi, efendim. Arkam dnk olduu iin grmemitim. Sizi grmek istiyordu. ktklarnda grrsnz, dedim." "Nerede imdi?" "Vestiblde olmal. Biraz nce orada duruyordu. te..." dedi kapc. Eliyle, kalpan karmak zahmetine bile katlanmam, eski mermer merdivenlerden aceleyle kan, salam yapl, kvrck sakall bir adam gsterdi. Koltuunun altnda bir anta, aaya inen memurlardan biri, durup gen adamn ayaklarna bakt, sonra sorgu dolu baklarn Oblonsky'ye evirdi. Oblonsky, ilemeli niformasnn iinde, merdivenin banda, geleni tanynca glmsemeye balyordu. Hafife alayl, yapmack bir glle, "Demek sendin ha Levine?" diye bard. "Nasl olup da irenmeden gelip beni bu kt yerde aradn?" Dostunun elini skmakla yetinmeyip, kucaklad onu. "Ne zaman-

    23

    dan beri buradasn?" Levine evresine alkanlk ve inanmazlkla bakarak, utanga bir tavrla, "Yeni geldim, seni grmek istedim" dedi. Arkadann yabaniliini, alnganln ve izzeti nefsine dknln iyi bilen

  • Oblonsky, "Gel odama gidelim" dedi. Sanki karlarnda bir tehlike varm gibi, onun elini tutarak yrd. * Stephane Arcadievitch, btn tandklarn, ister altm yanda yal, ister yirmi yanda delikanl olsun, ister aktr, bakan, tccar ister general olsun, herkese sen diye hitap ediyordu. Birlikte ampanya itii herkese byle hitap ediyordu. Zazen herkesle ampanya ierdi o. Toplum srasnn iki ucundaki bu insanlar, Oblonsky sayesinde ortaklaa bir zellik kazanm olduklarn bilselerdi aarlard. Levin ve Oblonsky ayn yataydlar. Oblonsky yalnz ampanya yznden sen demiyordu ona, karakterlerinin ve zevklerinin ztlna ramen, yalnz delikanllk dost olmu insanlarn birbirlerini sevecei gibi bir ballk vard aralarnda. Ama ayr ayr alanlarda alan insanlarn ounun bana geldii gibi, her biri tekinin mesleini mantklaryla doru buluyor ama gnlleriyle kmsyorlard. Her biri kendi srd hayatn akla yakn bir hayat olduunu ne sryordu. Levine'i grnce Oblonsky alayl alayl glmekten alamazd kendini.

    Levine'i "Bir eyler" yaptn syledii ehir dndaki yerden gelirken ka kere grmt. Ne yaptyla ilgilenmiyor, sormuyordu bile. Bu gelilerde, Levine aceleci, tedirgin, tedirgin olduunu anlayp bu tedirginlikten sinirli bir insan halinde beliriyor, her defasnda yaam ve varlklarla ilgili deiik dnceler ileri sryordu. Stephane Arcadievitch buna glyor ve bu haliyle alay ediyordu onun. te yandan, arkada da Oblonsky'nin Moskova'da srd yaam kmsyor ve gln buluyordu. Ama kendinden emin bir insan gibi aka eden Oblonsky akadan zevk ald halde, Levine kendi alaylarndan honutluk duymuyor, gerekten glemiyor, hatta kzyordu.24

    Odaya girince, Stephane Arcadievitch, tehlikenin gemi olduunu belirtmek iin arkadann elini brakt, "Uzun zamandr bekliyorduk seni" dedi. "Seni grdme sevindim. Naslsn? Ne yapyorsun? Ne zaman geldin?" dedi. Levine bir ey sylemeden Oblonsky'nin tanmad arkadalarna bakyordu. Grinewitche'in ince, beyaz parmaklan, kolluklarnda parldayan iri dmeler dikkatini ekmiti. Oblonsky bunun farkna varp glmsedi. "zin verirseniz sizi birbirinizle tantraym dostlarm" dedi. "Arkadalarm Philippe - Ivanitch Nikitine ve Michel - Stanislavovvitch Grinevvitch. (Sonra Levin'e dnerek) te tarmla uraan, sporcu, nl bir avc, iyi bir hayvan yetitiricisi dostum Constantin - Dimitrievich Levine, Serge vanitch Kosnichef'in kardeidir." Yal adam, "Memnun oldum" dedi. Grinevvitch ince parmakl ellerini uzatarak, "Kardeiniz Serge va-nitch'i tanmak mutluluuna eritim" dedi.

  • Levine yzn ast. Souk bir ekilde el sktktan sonra, Ob-lensky'ye dnd. Rusya'nn en tannm yazar olan kardeine ok sayg duyduu halde, Costantine Levine olarak deil de, Kosnichef in kardei olarak tannmaktan tiksinirdi. Oblonsky'ye hitap ederek, "leri braktm, herkesle kavga ettim, toplantlara gitmiyorum artk" dedi. Arkada glerek, "Ne kadar abuk oldu bu. Peki niin? Sebebi nedir?" dedi. "Bir gn anlatrm sana. Uzun bir hikye" diye yant verdi. Levine, ama konumasn kesmedi, "Ksacas, bizim tara meselelerinde, ciddi bir i yaplamayacana karar verdim artk. Ya meclise girmek iin numara yapyorlar, 'Ben bunu yapacak kadar ne gencim, ne de yal' ya da 'Bir an duraklad' ceplerini doldurmak iin bu ilere giriiyorlar." Bu szleri, dncelerine gelecek insanlar bekleyen birisinin

    25

    heyecan ile syledi. Stephane Arcadievitch, glerek, "Allah Allah, imdi de tutucu mu oluyorsun yoksa? Niye bunlardan daha sonra szederiz" dedi. "Evet daha sonra konuuruz. Fakat seni grmem gerekmiti" dedi Levine Grinewitche'in eline kin duyarak bakyordu. Stephane Arcadievitch belirsiz bir ekilde glmseyerek," Ayrupa modasna uygun elbise giymeyeceini sylemitin" dedi. Arkadann-bir Fransz terzisinin elinden km yepyeni elbiselerini inceliyordu. "Bambaka bir insan oluyorsun, bu besbelli." Levine kpkrmz kesildi. Farknda olmadan kzaran olgun bir adamdan ok kzardn farkeden ve bu yzden daha da kzaran ekingen bir delikanlya benziyordu. Zeki ve erkeksi yzne, bu ocuka krmzlk yle garip bir anlam veriyordu ki, Oblonsky ona bakmaktan vazgeti. "Seni nerede grebilirim? Konumam gerek seninle" dedi Levine. Oblonsky dnd. Gourin'e gidip le yemeini orada yiyelim, saat e kadar boum. Konuabiliriz rahata" dedi. Levine biraz dndkten sonra "Olmaz" dedi. "Bir iim var." "yleyse akam yemeini birlikte yiyelim." "Akam yemeini mi? Ama syleyeceim artc bir ey deil. Bir ey soracaktm yalnz. Sonra ene alardk." "yleyse soracan hemen sor, akam yemeinde ene alarz." "Syleyeyim, pek deiik bir ey deil bu zaten" dedi Levine. Utangaln yenmek iin harcad aba yznden surat kt bir adamn suratna

  • benziyordu.

    "Cherbatzkyler ne yapyor? Yine eskisi gibiler mi?" dedi. Stephane Arcadievitch, Levine'in uzun zamandanberi, baldz Kitty'e ak olduunu biliyordu. Glmsedi, gzleri parlyordu. "ki kelimeyle sordun istediini. Ama ben sana byle yant vere-26

    mem. nk... Bir dakika izin verir misin?" Ktip hem samimi hem saygl haliyle ieri girmiti. Btn ktiplerin, i bakmndan eflerinden daha bilgili olmalarndan gelen alak gnll stnlk duygusu okunuyordu yznde. Oblonsky'e yaklap karlat bir gl sorgu sorarcasna aklamaya balad. Aklamann bitmesini beklemeden, Stephane Arcadievitch elini, dosta omuzuna koydu.

    "Hayr, size sylediim gibi yapn" dedi. Szn glmsemeyle yumuatyordu. i nasl ele almak gerektiini ksaca akladktan sonra, ktlar iterek, "Dediim gibi yapn ltfen, Zahar Nikitch" dedi. Ktip zgn bir ekilde uzaklat. Bu ksa konferans srasnda ayaa kalkm olan Levine, bir sandalyenin arkasna dayanm, alayl bir dikkatle dinliyordu sylenilenleri. "Anlamyorum, anlamyorum" dedi. Oblonsky bir sigara ararken, glmseyerek, "Neyi anlamyorsun?" diye sordu. Dostunun bir k yapmasn bekliyordu. Levine omuzlarn silkerek, "Ne yaptnz anlamyorum. Btn bu ileri ciddi olarak nasl yapabilirsin?" dedi. "Niye yapmayaym?" "nk btn bunlarn hibir anlam yok." "yle mi sanyorsun? Tersine, biz iten ba alamyoruz." "Ktlar karalayp duruyorsunuz. Dorusu senin bu ilere kabiliyetin var" dedi Levine. "Bir eksikliim olduunu mu sylemek istiyorsun?" "Evet, belki de. Ama senin byle nemli bir insan gibi hareket etmene hayranlk duyuyor, senin gibi bir dostum olduu iin seviniyorum. Ama soruma yant vermedin" dedi Levine. Oblonsky'ye bakmak iin aba sarfettii belliydi. "Merak etme sen de benim gibi olursun. O kadar arazin, byle kuvvetli kollarn olduktan sonra.... Bana sorduuna gelince. Onlar bil-

    27

    diin gibiler. Deiiklik yok. Ne yazk ki oktandr buralara gelme- din."

  • ^

    "Neden yazk olsun?" "Daha sonra konuuruz bunlar. Geliinin nedenini de sylesene" dedi Oblonsky. Levine kpkrmz kesilerek, "Bunu da daha sonra konuuruz" dedi. "ok gzel. Anlyorum" dedi Stephane Arcadievitch. "Akam yemeini evde birlikte yememizi rica edecektim senden. Ama yazk ki eim hasta. Ama sorduun insanlar grmek istersen, Park'a git, oradadrlar. Kitty paten kayyor. Git oraya, ben gelirim. Hep birlikte, akam yemeine gideriz." "Gzel, imdilik hoakal." "Dikkat et, unutmayasn. Bilirim seni, birden ehirden kaarsn" diye seslendi Stephane Arcadievitch glmseyerek. "Yok canm, unutmam." Levine odadan kt. Oblonsky'nin arkadalarn selamlamadn, kapy kapattktan sonra anmsad. Levine knca, Grinevvitch, "Enerjik bir insan olmal" dedi. "Evet dostum" dedi, Stephane Arcadievitch ban sallayarak, "Karanski Blgesi'nde geni arazileri vardr. ansl bir insandr doru- su. Gelecei ak bir insan. Bize benzemez."

    "Sizin ikyet etmenizi anlamyorum Stephane Arcadievitch." "Hakkm var benim de," dedi Stephane Arcadievitch ve derin de- rin iini ekti. Oblonsky, Levine'e Moskova'ya niin geldiini sorduu zaman, kzarm, kzard iin de kendisine kzmt. Ama "Baldzn Kitty'i28

    istemek iin geldim" diyebilir miydi? Oysa bu yolculuun tek amac buydu. Levine ve Cherbatzky eskiden birbiriyle dost yaam eski ve soylu iki Moskova ailesiydiler. Levine Moskova niversitesi'nde okurken, gen prens Cherbatzky ile yakn dost olduu iin bu ballk daha da genilemiti. Dolly ve Kitty'nin kardei olan bu gen prens onunla ayn derslere giriyordu. O sralarda, Levine Cherbatzky'lerin evine gidip geliyordu. Btn aileye, zellikle kadnlar ksmna akt. Annesini tanmadan kaybetmi ve akraba olarak kendinden ok byk bir kz kardeten baka kimsesi olmamt. Ana ve babasn kaybetmesi yznden, eski ve soylu ailelere has olan akln ve namuslu bir ev hayatndan uzak kalmt. Bu hayat Cherbatzky ailesinin yannda buluyordu. Bu ailenin her ferdi, zellikle kadnlar, sihirli ve airane bir hale evrilmi gibi geliyordu ona. Onlarda eksiklik bulmad gibi, en yce dnce ve duygularn onlarda bulunduunu dnmekten de kendini alamyordu. Her iki gnde bir bu gen kzlarn niin ngilizce ve Franszca konumak zorunda olduklarn, niin srayla piyano

  • aldklarm, (Piyano sesleri rencilerin alt odadan duyuluyordu), gen kzlarn gnn belli saatlerinde Matmazel Linon ile birlikte Tverskoy bulvarnda, yanlarnda hizmetiler olduu halde, ipek mantolar ile dolatklarn, (Dolly'nin uzun, Nathali'nin orta uzunlukta, Kitty'nin gzel bacaklarn gsteren ksa ve dar mantolar vard), bir trl anlayamyordu. Anlayamad birok ey vard. Ama bu sihirli dnyada olup biten her eyin gzel olduunu dnyor ve bu onu heyecanlandryordu. rencilii srasnda nce en byk kza yani Dolly'e ak olmutu. Dolly Oblonsky ile evlenmiti. O zaman ikinci kzkardei sevdiini sanmt. nk nden birini mutlak sevmesi gerektiini ama bunun hangisi olduunu iyice kestiremiyordu. Ama Nathalie sosyete hayatna karr karmaz diplomat Lvof ile evlendirilmiti. Levine niversite-

    29

    den kt zaman Kitty daha ocuk denilecek yatayd. Prens Cherbatzky, Deniz Kuvvetlerine girdikten biraz sonra Bal-tk Denizi'nde boulmu, Levine ile Cherbatzky ailesi arasndaki balantlar zayflamt. Oblonsky ile dostluu bile durumu deitirmemiti. Moskova dnda bir yl geirdikten sonra, kn balangcnda ehre gelmi ve Cherbatzky'leri tekrar grerek kzlardan hangisini sevmenin alnna yazlm olduunu anlamt. Gen Prenses Cherbatzky'i istemesi kadar doal bir ey olamazd. yi bir ailenin olu, zengin ve gen bir kii olan Levin'e arzu edilen bir damatt. steseydi iyi karlanaca bir gerekti. Ama Levine akt. Kitty onun gzlerinde kusursuz bir insand. Onu o kadar yksek gryor, kendini o kadar kmsyordu ki byle bir evlilie layk olmadn dnyordu. Moskova'da ryada yayormu gibi iki ay geirmi. Kitty'i her gn grm ama sonunda, bu evliliin olanaksz olduunu dnerek ehirden kamt. Sosyetede belli ve saygdeer bir yer mi verebilecekti bu aileye? Arkadalar nemli yerler igal etmilerdi. Kimisi yarbay, kimisi saygdeer bir profesr, kimisi de Oblonsky gibi bir mahkeme bakanyd. Oysa ki kendizi otuz iki yana geldii halde ne yapyordu? Topraklan ile urayor, hayvan yetitiriyor, iftlik binalar yapyor, ve ulluk avlyordu. Ksacas, sosyetenin, baka bir yol bulamam dedii insanlardan birisiydi. Hakknda verilen yarglarn kt olmas gerektiini btn akl ile gryordu. Beceriksiz zavall bir adam olarak dnldne inanmt. Kendisi kadar irkin ve silik bir erkei, o hayal dolu gzel kz nasl olur da sevebilirdi. Kaybettii kardei dolaysyla bu kzla aralarnda kurulmu olan balantlar, bir adamla bir kz ocuunun arasndaki balantlara benziyordu. Bu da bir engeldi. Kendisi gibi sradan bir insann sevilmesi mmkn olduunu ama sevilecek adamn ok

  • gzel olmas ve stn bir insan zellii gstere-30

    bilmesi gerektiini dnyordu. Kadnlarn ou kez irkin ve baya insanlar sevebileceklerini duymutu ama buna inanmyor ve bakalarn, bu kadar hayal dolu bir kadn seveni kendisine benzeterek dnmekten kanmyordu. Fakat tarada iki ay getikten sonra bu duygunun genlik heyecanlarna benzemediine ve bu sorunu zmeden, yani isteinin kabul edilip edilmeyeceini renmeden edemeyeceini anlamt. Reddedilmi olduunu gsteren bir delil yoktu ki. Bu yzden iyice karar vermi olarak Moskova'ya hareket etti. stei kabul edilirse evlenecekti. Edilmezse... Ne olacan dnemiyordu bile. Levine sabah treni ile Moskova'ya gelmi, vey kardei Kosnic-hef in evine gitmiti. Kendine eki dzen verdikten sonra kardeinin alma odasna girmiti. Ona her eyi anlatmak ve bu durumda ne yapmas gerektiini ondan sormak istiyordu. Ama kardei yalnz deildi. Bir anlamazlktan dolay aralarnda kan tartmay sonulan-dmak zere Harkoftan Moskova'ya gelmi bir felsefe profesr ile konuuyordu. Bu profesr, maddecilere dmand. Serge Kosnichef, onun tartmalarn dikkatle izliyordu. Son yazsn okuduktan sonra, birka itiraz yaparak bir yazmt. Maddecilie gerektiinden ok yumuak davrand iin kyordu Profesre. Bunun zerine profesr durumu aydnlatmak iin kendi gelmiti. Konuma o zamanlarn moda olan bir soru zerine dnp dolayordu. nsanlarn davranlarnda, ruhsal ve fizyolojik olaylar arasnda bir snr var mdr? Varsa bu snr nerededir? Serge Kocnichef, kardeini her zamanki souk ve dosta glmse-mesiyle karlad. Onu profesre takdim ettikten sonra, konumasna devam etti. Ufak tefek, gzlkl bir adam olan profesr bir an Levine'i

    31

    selamladktan sonra, onunla zerre kadar ilgilenmeyerek konumasna devam etti. Levine onun gitmesini beklemek iin oturdu ve konumayla ilgilenmeye balad. Sz geen yazlar dergilerde okumutu. niversitede Tabii Bilimler okumu bir adamn bilimlerin daha sonraki gelimelerine duyabilecei ilgiyle okumutu onlar. nsan menei, refleksler, biyoloji, sosyoloji ile ilgili bilgi sorular ile kendisinigittike ilgilendiren lm ve yaamn amac sorulan arasnda bir yaknlatrma yapmamt. Konumay takip ettike, karmdakilerin bilimsel sorunlar ile ruhla ilgili sorunlar arasnda bir yaknlatrma yaptklarn anlyordu. Ama bu konuyu ele alacaklarn sand zaman, aceleyle baka bir yana dnp, ince ayrntlar, reddetmeler, kitaplardan cmleler okumalar, ustalara danmalar arasnda aldklarn gryor, sylediklerini

  • anlamakta glk ekiyordu. Serge Kosnichef salam ve ince konuma tarzyla, "Keisin kuramn kabul edemem" diyordu. "D. dnya ile ilgili btn bilgilerimin yalnz duyulardan geldiini kabul edemem. Btn bilgilerin kayna olan varlk ve varolu duygusu, duyumlardan gelmi olamaz. Bu gr yaratmak iin zel bir organ yoktur." "Evet, ama Wurst, Knaust ve Pripasof, varoluunumu duymanzn, duyumlarn birbiri zerine ylp birikmesinden meydana geldiini, ksacas, duyumlarn sonucundan baka bir ey olmad yerde, varolu duygusunun da olmadn ne sryor." Serge vanitch, "Bence tersi dorudur" dedi. Levine, tam asl soruna dokunacaklar srada, yine konudan uzaklatklarn dnerek, profesre u soruyu sormaya karar verdi. "yleyse duyumlarn ortadan kalkt, vcudun bir ceset haline geldii zaman ben de tamamen ortadan kalkrm m olacam?" Profesr bu soruya kzm, hatta sinirlenmi gibi Levine bakt. Bir filozoftan ok kylye benzeyen bu adam da ne istiyordu? Serge va-32

    nitch, tartmaya profesr gibi iyice dalm olmasna ramen, bu sorunun ok ak ve akla yakn anlamn kavrayarak, glerek yant verdi, "Bu sorunu zmek elimizde deil henz." Profesr dnceyi tekrarlayarak, "Elimizde yeter derece yeri yok" diye devam etti. "Bana yle geliyor ki, Pripasof un aka syledii gibi, duyumlar izlenimlere dayanyorlarsa yapacamz tek ey, bu iki kavram birbirinden iyice ayrmaktr. Levine artk konuulanlar dinlemiyordu. Profesrn gitmesini bekliyordu. Serge vanitche kardeine dnd. "Seni grdme sevindim.Uzun zaman kalacak msn burada? ler nasl gidiyor?" dedi.

    Levine, kardeinin tarm ileriyle pek ilgilenmediini, bunlar, sorarken fedakrlk yaptn biliyordu. Bu yzden sadece buday satndan ve bylece elde ettii kiisel krdan sz at. Kardeine, evlenmek istei hakknda ne dndn sormaya iyice karar vermiti. Onun dncelerine nem veriyordu, ama profesrle konumay dinledikten sonra ona akl danmak isteini kaybetmiti. Konuacak gc bulamyordu kendinde. Kardei Serge'in konuyu bambaka bir ekilde greceini dnyordu. "Sizin ky meseleleri nasl gidiyor?" dedi Serge vanitch. Taradaki bu tarm topluluklarna ok nem veriyor ve ky sorunlar ile ilgileniyordu. "Dorusu bir ey bildiim yok." "Nasl olur. Sen de idare edenler arasnda deil misin?"

  • "Hayr vazgetim bu iten. Toplantlara katlmyorum artk" dedi Levine.

    33

    Serge kalarn atarak, "ok yazk olmu" dedi. Levine kendisini temize karmak ister gibi olup bitenleri anlatt o zaman. "Bu hep byledir" dedi Serge vanitch. "te biz Ruslar byleyiz-dir. Yanllarmz grmek iin belki bizim iyi huylarmzdan birisidir ama bunu fazla abartmaya kamadan yapmalyz. Dilimiz elverilidir zaten. Bu yzden ii akaya vuruyoruz.Bu iletmeler ve haklar ellerinde olsa, baka bir bat ulusu, rnein Almanlar, ya da ngilizler bundan hr bir yaam karabilirler, oysa biz sadece gln eyler karyor, glyoruz." Levine su kendisindeymi gibi, "Ne yapmal bilmem" dedi. "Bu benim son denememdi. Btn iyi niyetimi harcadm buna. Elimden bu kadar geliyor. Artk ben..." "Bu kadar m geliyor? Sen sorunlar gerektii gibi ele almyorsun." Levine zgn bir halde, "Belki haklsn" dedi. "Kardeimiz Nicholas'n burada bulunduunu biliyor musun?" Nicolas, Constantin'in aabeyisi ve Serge'in vey kardeiydi. Bu varlnn byk bir ksmn harvurup harman savurarak yaamn mahvetmi olan bir adamd. Kt ve garip bir dnyada yaamaya devam etmesi yznden kardeleri ile de aras almt. Levine, rkm gibi, "Ne dedin? Nereden biliyorsun bunu?" dedi. "Prokofi yolda grm onu." "Burada, Moskova'da m? Nerede imdi?" Levine birden ayaa kalkmt. Sanki hemen onu bulmaya komak istiyordu. Kardeinin heyecanlandn gren Serge, ban sallayarak, "Bunu sylediime piman oldum" dedi, "Nerede olduunu anlamak ve kendisine haber vermek iin arkasndan birisini gnderdim. te bana verdii yant." Bu szleri syledikten sonra kardei Levine'e bir kt paras34

    uzatt. Levine ok iyi tand o garip yaz ile yazlm olan mektubu okudu. unlar yazlyd: "Rahat braklmaktan baka istediim yok. Kardelerimden bunu istiyorum." Constantin, Serge'in karsnda, elinde kt, ban yerden kaldrmadan ayakta duruyordu.

    "Bana hakaret etmek istedii belli" dedi Serge. "Ama bunu yapamayacak. Btn istediim ona yardm etmek. Bunu gerekletiremeyeceimi biliyorum." "Evet evet," dedi Levine. "Senin davrann takdir ediyorum. Ama gidip onu grmem gerek."

  • "Bundan zevk duyacaksan git" dedi Levine. "Ama bunu nermem sana. Aramz bozacandan korktuum iin sylemiyorum bunu. Bizim aramz nasl olsa bozamaz. Kendin iin sylyorum. Elinden hibir ey gelmez. Ama yine bildiin gibi yap." "Belki yapacak bir ey yoktur ama onu grmezsem iim rahat etmeyecek." "Seni anlamyorum" dedi. "Anladm bir ey varsa o da bu durumun bizim gururumuzu yerin dibine batran bir ders olduudur. Bili^ yor musun ne yapyor imdi?" .:

    "ok korkun bir durum bu yazk" diye yant verdi Levine.... Serge vanitch'in hizmetisinden kardeinin adresini aldktan sonra, oraya gitmek iin yola kt ama dncesini deitirip akama brakt. inde hibir endie kalmamas iin nce Moskova'ya gelmesine neden olan konuyu ele almak gerektiini dnd. Bu yzden Ob-lonsky'i grmeye gitti. Charbatzky'lerin nerede olduunu rendikten sonra, Kitty'i bulacan tahmin ettii yere gitti. Saat drde doru, Levine arabadan inip, parkn kapsndan ieri Arna Karenina 35

    girerek, heyecanl bir halde, patinaj yaplan yerin yanndaki buz da-cklarna giden yolu takip etmeye balad. Gen kz orada bulacandan emindi. nk kapda, Charbatzky'lerin arabasn grmt. * Souk ama gzel bir havayd. Parkn kapsnda, sra halinde arabalar bekliyordu. Tahta kabartmalarla sslenmi kulbelerin evresinde alm yollarda halk toplanmt. Kar ve buzlarla ykl yal aalar, yepyeni ve tantanal kutsal kaftanlar giymi gibiydiler. Levine hem yryor hem kendi kendine konuuyordu. "Yava, heyecanlanma. Ne istiyorsun? Ne var sanki? Sus sersem!" Kalbine sylyordu bu szleri. Ama heyecann yattrmaya kalktka daha heyecanlanyor, nefesi kesiliyordu. Tandklarndan biri ona seslendi. Levine bu adam tanmad bile. Dacklara yaklat. Kzaklar bal olduklar zincirler sayesinde bir inip bir kyorlard. Demir ve zincir sesleri, canl neeli banmalar duyuluyordu. Biraz ileride paten yanlar grd. Gen kz hemen tanmt. Gnln dolduran nee ve ylgnlk onun orada, yaknda olduunu bildiriyordu.

    Levine'in bulunduu tarafn karsnda, bir kadnn yannda ayakta duruyor, ne duruu ne de makyaj ile onlardan ayrlmyordu. Levine'in gznde o, dikenler arasnda bir gl gibi beliriyordu. Glmsemesiyle evresinde bulunan her eyi aydnlatyordu. "Buzun zerine ilerleyip, ona yaklamaya cesaret edebilecek miyim?" diye dnd. Gen kzn bulunduu yer, onun gzne bir mihrap gibi grnyordu. O kadar korkmutu ki adeta oradan kaacakt. Sonunda kendini zorlaya zorlaya, gen kzn evresinde her

  • eit-insan bulunduunu, kendisinin de buraya kayak yapmaya gelmi olabileceini dnd. Buzun zerine indi. Sanki gen kz bir gnemi gbi ona bakamyor ama bakmad halde gryordu onu. Birbirini tanyan insanlar, haftada bir gn kayak yapmak iin buz pistinin zerinde toplanyorlard. Orada, paten yapma sanatnn ustala-36

    n grld gibi raklar da grlyordu. Acemi hareketli genlerin yannda salklarn dnerek kayak yapan ya beyler de vard. Kitty'nin yannda olduklar iin, Levine bu insanlar, Tann'nn sevgili kullan gibi gryordu. Onun etrafnda kayyor, onunla akalayor ve havann gzel olmasn mutlu olmalar iin yeter bir neden olduunu dnr gibi davranyorlard. Kitty'nin yeenlerinden biri, Cocolas Charbatzky, ayandan patenler, zerinde dar bir pantolon ve ceket, bir sraya oturmutu. Levi-ne'i ilk o grd. "te Rusya'nn en byk patinajcs" diye bard. "Ne zamandan beri buradasn? Patenlerini giy haydi. Bugn buz ok uygun." Kitty'nin karsnda bu kadar serbest bir ekilde konuabileceine akl erdiremeyen ve gen kza bakmad halde onu bir an gzden kaybetmeden, Levine, "Patenlerimi almamm" dedi. Yksek patenli botlarnn zerinde korkarak duran Kitty, yannda Rus milli kyafeti giymi acemi bir patenci olduu halde ondan tarafa gelmeye balamt. Kitty emin bir ekilde kayamyordu. Ellerini, boynuna bir eritle balam kolluklarndan karm, ilk nne gelecek eye sarlmaya hazr bir vaziyette, Levine bakyordu. Tanmt onu. Korkusundan glm-syordu. Yeeninin yanna hzla gelip, onun kolunu tuttu ve Levine'i dosta selamlad. Levine hayalinde bile onu bu kadar tatl bir insan olarak belirtmemiti. Gzel omuzlar zerinde duran temiz ve iyilik dolu sansn ban dnmesi, Levine'in hayal gcnde Kitty'nin btn varln canlandrmaya yetiyordu bile. Bu ocuka incelikle kadn gzelliinin kan-masndaki ekicilii Levine kavryordu. Ama onu en ok artan ey, kendisini iyiliklerle dolu, temiz, yumuak bir dnyaya gtren alak gnll, sakin, samimi ve gl dolu baklaryd. Levine'e elini uzatarak, "Ne zamandan beri buradasnz?" dedi. Kolluundan den mendili alp kendisine verdiini grnce, "Teek-

    37

    kr ederim" diye ekledr. "Ben, biraz nce geldim. Yani bugn geldim," dedi Levine. O ka--dar heyecanlanmt ki soruyu doru anlayamamt. Size gelmek istiyordum. Yolculuunun amacn

  • dnp kpkrmz kesildi. Bu kadar iyi paten yaptnz bilmiyordum." Gen kz dikkatle bakt ona. Sanki aknlnn nedenini anlamak istiyordu. "ltifatnz bence ok deerli" dedi. "Sizin iyi bir patipajc olduunuzu kimse unutmad burada." Bu szleri sylerken, kolluunun zerine den am yapraklarn, siyah eldivenli kk eliyle silkeliyordu. "Evet bir zaman merak sarmtm bu ie. Usta olmak istiyordum." Gen kza glmseyerek, "Bana yle geliyor ki, siz her eyi tutkuyla yapan bir insansnz" dedi. "Sizin patinaj yapmanz grmek isterdim. Patenleri takn. Beraber kayalm." Gen kza bakarken, "Beraber patinaj yapmak m? Byle bir ey mmkn mdr?" diye dnyordu. "Hemen geliyorum" diye yant verdi. Koup bir ift paten arad. Pateni ayana takan adam, "oktan beri buraya gelmiyordunuz efendim" dedi. "Siz gideli bu iin ustas gelmedi buraya. Oldu mu?" "Tamam oldu. Elini abuk tut." Yzn aydnlatan glmseyiin nne geemiyordu. "te yaam, ite mutluluk" diye dnd. "Onunla hemen konumal mym? Ama konumaktan korkuyorum. ok mutluyum. Hi olmazsa mit etmek bakmndan mutluyum. Oysa... Ama yapmalym bunu, yapmalym. Zayflk istemez..." Levine ayaa kalkt, yle kendini bir denedikten sonra, hafife piste szld. Kayn isteine gre hzlandrp yavalatyordu. Korkarak kza doru yaklat. Ama kzn glmsemesi gven verdi ona. Elele tutuup yanyana kaydlar. Gittike hzlanyorlard. Hzlandka, Kitty onun elini daha kuvvetlice skyordu.38

    "Sizinle birlikte daha abuk reneceim bunu" " dedi gen kz. "Bilmem neden gven duyuyorum size kar." "Koluma yaslandnz zaman ben de kendime gceniyorum" dedi. Ama birden korkup kpkrmz kesildi. Nitekim bu szleri sylemez, gne bir tepenin ardnda nasl kaybolursa, gen k kzn yzndeki tatllk ta ylece ortadan silinmiti. Gen kzn yznd'de Levne'n anlamsz bildii bir izgi belirmiti. Dnmeye zorluyordu kendini.

    Levine, "Kt bir ey mi oldu yoksa" dedi. Sonra hzla ekledi. "Bunu sormaya hakkm yok zaten."

    "Neden? bir ey yok" diyerek souk bir ekilde yant verdi gen kz. "Matmazel Linon'u grmediniz deil mi?"

  • "Henz grmedim." "Gelin yleyse, bilirsiniz sizi ok sever." Oturduu srann zerinden onlar seyreden, gri renk bukleli yal Fransz kadna yaklarken, "Ne oluyor, yoksa ona kt bir ey mi yaptm. Tanrm ac bana!" diye dnyordu. Kadn Levinc'i eski bir dost gibi karlayarak tatl tatl glmsedi. Biraz konutuktan ve aka-latktan sonra yal kadn; "Hadi gidin, elenin. Bizim Kitty iyi kaymaya balad deil mi?" dedi.

    Levine Kitty'nin yanna dnd zaman gen kzln yznn eskisi gibi ask olmadn grd.Ama zoraki bir sakinlik seziliyordu ba-klarndiTBu Levine'in iini karartt. Yal kadndan ve zelliklerinden sz atktan sonla, gen kza kendi yaamn anlatmaya balad: Gen kz, "Kr yaam sizi skmyor mu?" dedi. "Hayr skmyor. Bo zamanm yok" dedi. Gen kz kendisim de davet ettiinin farkna varyor, onun isteini yapmaya hazr bir hale geliyordu. "Uzun zaman kalacak msnz burada?" dedi Kitty Sylediine dikkat etmeden, "Bilmiyorum" dedi.- Sakin bir dost-

    39

    luk balantsna kaplmak ve belli sonular almadan eski yaamna dnmek zorunda kalmak, dncesine dnmek kudurtuyordu onu "Nasl bilmiyorsunuz?" "Bilmiyorum, bu size bal" dedi. Ve birden syledii szlerden korkuya dt. Kz bu szleri duymad m, yoksa duymak m istemedi bunu anlamak gt. Ama birden Levine'in yanndan ayrlp, Matmazel Li-non'un yanna gitti. Ona birka kelime syleyip patenlerin karld kulbeye yaklat. Levine iin iin, "Tanrm, yine ne yaptm. Tanrm yol gster bana" diye yalvaryor ve iddetli bir hareket yapmak zorunluluunu duyarak, buz zerinde sert dnlerle daireler iziyordu. Tam o srada, oradaki patencilerin en ustas olduu belli olan bir delikanl, patenler ayanda, sigaras aznda kahveden karak, durmadan merdivene doru kotu, kollarnn durumunu bile deitirmeye gerek grmeden, hoplaya hoplaya basamaklar indi ve buzun zerine geldi. Levine bu yeni bir ustalk deyip, merdivenin bana bast, ayn hareketi o da yapmak istiyordu.

    Nicolas Carbatzky, "Cannza kastiniz mi var? Bu alkanlk isteyen bir harekettir" diye

  • seslendi.

    Levine k yapmadan nce biraz kayd, sonra elleriyle dengesini salamaya alarak merdivenleri indi, son basamakta der gibi oldu, ama son bir aba harcayarak doruldu ve buzun zerinde szld. Tam o srada yannda Matmazel Linon olduu halde kulbeye giren, Kitty Levine'i bir karde gibi tatl bir bakla okayarak, "Ne cesur bir delikanl. Benim ne suum var. Ne yaptm? Bunun hafif yaradl olduunu sylerler. Niye olsun. Sevdiim o deil ama onun yannda da memnun hissediyorum kendimi. ok iyi bir insan. Peki niye bunu syledi bana." diye dncelere dalmt.40

    Biraz nce yapt hareketten dolay kpkrmz kesilmi olan Le-vine, Kitty'nin annesiyle birlikte gittiini grnce durup dnmeye balad. Patenlerini karp, kapda gen kz ve annesine yetiti. Prenses, "Sizi grdme ok sevindim. Misafir gnmz perembedir" dedi. "Demek bu gn." "Sizi grmekten zevk duyacaz" diye yant verdi souk bir ekilde. Bu sertlik Kitty'nin cann skm, gnln yumuatmt. Levine'e dnp glmseyerek, "Grelim" diye syledi. Tam bu srada, Stephane Arcadievitch, apkas yana yatm, yz prl prl zafer kazanm bir komutan gibi parka girmiti. Kaynanas, Dolly'nin sal ile ilgili sorular sormaya balaynca yz zntl ve zavall bir hal ald. Sonra alak sesle konutuktan sonra, ban havaya kaldrarak, Levine'i kolundan tuttu, "Hotel d'Aangleterre'e yahut I'Ermitage'dan hangisini istersin?"

    "Hangisi olursa."

    Hotel d'Angleterre'e daha ok borcu olan ve bu yzden oradan kamay onuruna yediremeyen Stephane Arcadievitch, "yle ise L'Hotel D'Angleterr'e gidelim" dedi. "Demek bir araban var ok iyi:Benimkini geri gndermitim." Btn yol boyunca iki arkada konumadlar. Levine Kitty'nin birden deimesinin neden ileri geldiini anlamaya alyor fakat her defasnda kt bir umutsuzlua kaplyor ve umutlanmann sama bir i olacan dnyordu. Ama yine de kendisinin bambaka bir adam olduunu hissediyordu. Gen kzn glnden ve "Grrz" demesinden nceki Levine deildi artk o. Otele geldikleri zaman, Stephane Arcadievitch arkadama "Kalkan bal seversin deil mi?" dedi.

    "Neyi?"

  • 41

    "Kalkan baln." "O tabii, baylrm..." Levine bile lokantaya girdikleri zaman Stephane Arcadievitch'in yznde.beliren nee dolu aydnlk ifadeyi fark etmekten alamamt kendini. Stephane Arcadievitch paltosunu karp, apkasn yana koyduktan sonra, yemek salonuna kadar ilerledi, yrrken, siyahlar giyinmi Tatar garsona emirler veriyordu.Sada solda bulunan, ve onu her yerde olduu gibi burada grdklerinden dolay da memnunluk duyan tandklarn selamlayarak, bfeye yaklap, bir bardak sert iki aldi. Tezghta alan kz bir Franszd. Salarn kvrm, yzne adamakll boya srmt. stnde, eritler, danteller bir sr ss vard. Stephane Arcadievitch'in dikkatini ekmiti. Gen adam kadna bir eyler syledi. Kadn katla katla glmeye balad. Oysa, takma sal boyal bu kadn gren Levine'in itah kesilmiti. Oradan uzaklat. Tiksinmiti. Gnl Kitty'nin anlar ile doluydu. Gzlerinde mutluluk ve zafer beliriyordu. Yal Tatar srar ediyor ve "Buraya efendim, bu tarafa" diye yer beendirmeye alrken hzl dnler yapt iin stndeki kuyruklu elbisenin ular alp duruyordu.

    Stephane Arcadievitch'in misafiri olduu iin, Levine'e de sayg gstererek, "Ltfen byle gelin, efendim." "Ya... stiridyeler, ha?" Stephane Arcadievitch dnceye dald, "Eski dncemizden vazgeelim mi Levine?" dedi. Parman listenin zerine bastrmt. Ciddi ciddi dnyordu. "Bana bak, istiridyeler iyi mi. Dikkat et...."

    "Flensbourg istiridyeleri efendim."42

    "Bo ver Flensbourg'u. Tazeler mi?" "Dn aldk efendim." "Ne dersin. stiridye ile balayp, btn yemeimizi deitirelim mi?" "Benim iin nemli deil. Bence en iyi ey lahana orbas ile Kac-ha (1) dr, ama burada bulunmaz" dedi Levine.

    Bir dadnn bakt ocuklarn zerine eildii gibi Levine'in zerine eilen Tatar, "Emredersiniz Kacha la Russe verelim" dedi. "Dorusu ne sesen benim houma gider. Patinaj yaptm bugn. Kamm a." Oblonsky'nin yznde bir memnuniyetsizlik ifadesi grerek, "Seenein yemekleri takdir edemeyeceimden korkma. yi bir yemei zevkle yerim." "Bir de bunu sylemeseydin bari. Kim ne derse desin, bu yaamn en byk zevklerinden biridir bu." dedi Stephane Arcadievitch. "yleyse, bize iki, hayr az olur

  • dzine istiridye ver. Sonra sebze orbas..." "Printaniere" diye ekledi Tatar.

    Ama, adamn btn yemekleri Franszca isimleri ile sralamasna meydan vermemek isteyen Stephane Arcadievitch,

    "Biliyorsun, sebze orbas" dedi. "Sonra, kalkan bal sosu iyi olsun, daha sonra rozbif, iyi pissin dikkat et, bir horoz sonunda konserve."

    Stephane Arcadievitch'in yemekleri Franszca isimleri ile sylemekten holanmadn bilen tatar, onun istedii gibi emir vermesine bir ey demedi, ama sonunda da yemeklerin isimlerini kendi bildii gibi tekrar etmeye balad... "Potage pintaniere Turbot sauce Bau-marchais, poularde a l'estargon, rnacedoin de fuitts". Bunu syler sylemez, sanki kurulmu gibi, listenin birini ortadan kaldrp, brn kard. kilerin listesiydi bu. Stephane Arcadievitch'e uzatt. "Ne iiyoruz?"

    43

    "Ne istersen ielim. Yalnz biraz ampanya isteyeceim." "Nasl? Balangta m ieceksin? Neden olmasn, desene... Beyaz markalsn m seversin."

    "Cachet Blanc" dedi hemen Tatar.

    "Peki, istiridyelerle bu yeterli gelir."

    "Yemekte hangi araptan ieceksiniz?" "Du Nuits ver, hayr, her zaman itiimizden olsun." "Sizin peynirinizden getireyim mi?"

    "Evet, yoksa baka bir ey mi istersin?" Levine glmseyerek, "Hangisi olsa olur" dedi. Tatar koarak gitti. Elbisesinin ular havada sallanyordu. Be dakika sonra gelmiti. Bir elinde stnde istiridyeler olan bir tepsi, brnde bir ie vard. Stephane Arcadievitch peetesini ap zerine rtt. Sakin bir tavrla ellerini uzatp istiridyeleri tatmaya balad. stiridyeleri kk bir gm atal ile birer birer kabuklarndan karp yerken "Fena degil"dedi. Bir Levine'e bir Tatara memnun baklarn evirerek, "Fena deil" diye tekrarlad. Levine ekmek peynir olsa daha memnun olurdu, ama istiridyeleri yemekten ve

    Oblonsky'e hayran olmaktan kendini alamyordu. Tatar da, ieyi ap kpkl arab kesme bardaklara koyduktan sonra, beyaz kravatn dzelterek, Stephane Arcadievitch'e memnun memnun bakt. "Ya istiridyeleri pek sevmiyorsun, ya da akln baka yerde, ha?" dedi Oblonsky.

  • Levine'i neelendirmek istiyordu. Geri Levine zntl deildi takat tedirgin bir hali vard. Gnlnden geenlerle, bu grltl patrtl lokantada kendini huzur iinde hissedemiyordu. Yanlarndaki odalarda bayanlar ile yemek yiyenler vard. Ik, aynalar, Tatar her ey skyordu onu. Gnln dolduran duyguyu sanki kirletiyordu burada.44

    "Ben mi? Evet aklm baka yerde. Ama burada her ey benirn canm skyor. Benim gibi bir dal iin bu evrenin ne kadar garip bir ey olduunu anlayamasn. Senin yannda grdm o beyin trnaklan gibi garibime gidiyor bunlar." "Evet bu zavall Grinewitch'in trnaklarnn seni ilgilendirdiini farketmitir." "Elimden gelmiyor baka trl olmak" dedi Levine. "Kendini benim yerime koy, evreni benim gzmle grmeye al.Bizler, iimize yarayacak ellere sahip olmak isteriz. Bu yzden trnaklarmz kesiyoruz. Kollarmz kvrrz ou kere. Burada trnak uzatp, elleriyle bir i yapamayacaklarndan emin olduklar iin,kollarna,dme yerine geen tabaklar takyorlar." Stephane Arcadievitch neeli bir ekilde glmsedi: "Fakat bu o adamlarn elleri ile almak zorunda olmadklarn gsterir. Kafalar ile alyorlar." "Olabilir bu. Ama bu garip geliyor bana. Gerekten u anda yaptmz da garip geliyor. Kr hayatnda, bir an nce iimizin bana geebilmek iin, karnmz hemen doyurmak isteriz biz. Oysa imdi doymaya almayan mmkn olduu kadar uzun zaman yemei alyoruz. stiridye de yiyoruz." "phesiz" dedi Stephane Arcadievitch "Ama medeniyetin amac her eyi tat almak durumuna getirmek deil midir?" "Medeniyetin ajnac buysa, ben yaban bir insan olarak kalmay tercih ederim." Levine iini ekti. Kardei Nicolas' dnd. i szlam, znt duymutu. Yz asld. Ama Oblonsky onu elendiren bir konu amt hemen. Gz krpp, istiridye kabuklarn kenara iterek peynir alrken, "Bu gece bize, yani Cherbatzky'lere geliyor musun?"

    "Tabii" diye yant verdi Levine. "Prenses isteyerek davet etmedi

    45

    beni ama geleceim." "Yanl dnyorsun. Gekin kadn davran yznden sana yle gelmi," dedi Stephane Arcadievitch. Kontes Bonine'lerde mzik toplants var. Oraya gittikten sonra ben de geleceim. Nasl olur da seni yabanilikle sulandrmam. Geen defa Moskova'dan neden katn aklasana. Cherbatzky'ler sanki bir ey biliyormuum gibi

  • srekli soru sordular bana. Bir ey bildiim yoktu. Sadece senin kimsenin aklna gelmeyen eyler yaptn biliyordum." Levine heyecanla ama yava yava, "Evet haklsn" dedi. "Ben yabaninin biriyim. Ama bunu ispat eden gidiim deil, tekrar buraya-ge-liim. Geldim yine..." Oblonsky, Levine'in gzlerinin iine bakarak, "Mutlu musun?" dedi. "Niye sordun?"

    "Aklar gzlerinden anlarm ben" dedi Stephane Arcadievitch. "Gelecek senindir." "Peki sen gelecekten bir ey umuyor musun?" "Halden baka eyi yok benim. O da pek parlak deil." "Ne oldu?"

    "ler iyi deil. Sana kendimden sz etmek istemem. Geri her eyi de anlatamam. Peki neden Moskova'ya geldin? Hey... gel buraya bak," diye seslendi Tatara.

    "Bil bakalm" dedi Levine. Baklarn arkadann yzne dikmiti. "Biliyorum ama nce ben konumak istemem. Konuunca bilip bilmediimi anlarsn," dedi Stephane Arcadievitch.

    Levine yznn adalelerinin kasldn duyuyordu, titrek bir sesle, "Peki ne diyorsun bu konuya, ne dnyorsun?" Stephane Arcadievitch, Levine'e bakarak arabn iti. "Benim en fazla istediim ey budur" dedi.46

    Levine mrldanarak, "Neden konutuumu biliyor musun? Aldanmyor musun?" dedi. Gzlerini dostuna dikmiti. "Bu iin mmkn olduuna inanyor musun?" "Niye olmasn?" "Gerek mi sylyorsun. Samimi olarak syle ama. Acaba reddedilmeye mahkum muyum dersin? Bundan eminim ben!"

    Levine'in heyecann gren Stephane Arcadievitch, "Niin eminsin?" dedi. "Byle hissediyorum. Onun iin de benim de ok ters olur bu." "Kz iin kt bir yan olduunu sanmam. Bir gen kz istenilmi olmaktan daima zevk alr." "Baka gen kzlar belki ama o deil!" Levine'in duygularn iyice bilen Stephane Arcadievitch, arkadann gen kzlar ikiye ayrdn, bunlardan birine dnyann btn gen kzlarn ve insani zavalllklar koyduunu, teki snfta yalnz Kitty'nin bulunduunu ve onda hibir eksiklik bulunmadn dndn de biliyordu. Yemein sosundan istemeyen Levine'e, "Biraz alsana" dedi. Levine alak gnlllkle sostan bir para ald. Ama konumaya devam ederek,

  • Oblonsky'e yemek yemek zaman brakmad. "Bir dakika dinle beni. Beni anlamalsn. Bu bir lm kalm sorunudur. Kimseye amadm bunu, senden bakasna da aamazdm. Birbirimizden ok farklyz, zevklerimizin ilintisi yok ama seni, beni sevdiinden az sevmem. Bu yzden sana soruyorum. Ama samimi olarak yant ver." Oblonsky glerek, "Dndklerimi syledim sana, fakat ounu da syleyeceim. Eim, harika bir kadndr... (Oblonsky bir an durarak, eiyle arasndaki durumu dnd), ikinci bir grme gc vardr sanki. Bakalarnn kalbinden geenleri okur. Ama btn bunlardan daha iyi olarak kiminle evleneceini bilir. Kimsenin inanmad Cha-

    . 47

    havvskoy ile Brenteld'in evliliini o nceden haber vermiti. te eim senin iin iyi eyler sylyor." "Ne demek istiyorsun?"

    "Kitty'nin seni sevmekle kalmayp, ein de olacan sylyor." "Demek byle dedi" diye bard. "Karnn bir melek olduunu bilirim geri, ama konutuumuz yeter artk, yeter" deyip ayaa kalkt. "Otur yerine."

    Levine yerinde duramyordu. Gzleri yaarmt. Birka kere dolat salondu, sonunda gelip yerine oturdu. Biraz sakinlemi gibiydi. "Beni anlamalsn" dedi. "Bu ak deil, ak bilirim ben, bu o deil. Bu bir duygudan daha ok bir ey, beni egemenliine alan bir kuvvet bu. Buradan ayrldm, nk byle bir mutluluun var olamayacan, bunun insani bir ey olmadn dndm. Ama kendi kendimle bouna savatm. Btn hayatmn bu kuvvette bulunduunu anlyorum. Bu ii sonuna gtrmek gerek." "Peki niin katn buradan?" "imde dncelerin ne kadar karmakark olduunu sana neler sormak istediimi bir bilsen. Dinle. Bana yaptn yardmn ne demek olduunu anlayamazsn. O kadar mutluyum ki bencil bir insan haline geliyorum. Kardeim Nicolas' bilirsin, buradaym. Bana yle geliyor ki onun da mutlu bir insan olmas gerek. Bir delilik gibi bu.. Ama beni korkuya dren bir ey var, sen evlenmi olduun iin bu duyguyu bilirsin. Bizim gibi gnahlarla ykl bir gemii olanlarn, temiz ve gnahsz bir varla yaklamaya kalkmas korkun bir ey deil mi? buna layk olmadn dnmem doru deil mi?" "Senin ok byk sularn olduunu sanmyorum." "Ama yine de, yaantm tiksintiyle dnyor ve titriyorum, evet..."

  • "Ne yaparsn, dnya byle" dedi Oblonsky... "Bir tek oyalanma varsa o da u ok sevdiim duadadr, kendi s-48

    49

    tnlklerimize gre deil, rahmetine uyarak bala bizi... O da beni byle balayabilir." Levine bardan sonuna kadar iti, iki arkada birka saniye baktlar. Stephane Arcadievitch, Levine'e, "Sana bir ey daha sylemeliyim, Wronsky'i tanyorsun deil mi?"dedi. Oblonsky bardaklar dolduran Tatara, "Bir ie daha getir" dedi. "Wronsky senin rakiplerinden birisi."

    Bir an nceki neeli yznde memnuniyetsizlikten baka bir ey grlmeyen Levine, "Bu Wronsky de kim?" dedi.

    "Wronsky, Kont Cyrille Wronsky'nin olu, Petersbourg'un ansl genliinin en gzel rneklerinden biridir. Tver'de tandm kendisini. Hem ok gzel hem de ok yakkl. mparatorun subaylarndan. ok iyi tandklar var. yi bir insan stelik. Bana kalrsa hem akll, hem de bilgili. Gelecei pek parlak." Levine kapkara kesilmiti, susuyordu. "Senin buradan ayrldndan biraz sonra ortaya kt. Kitty'e ak olduu sylendi. Tabii annesi..."

    Levine gittike yzn asarak, "zr dilerim ama hibir ey anlayamyorum," dedi. Kardeini unuttuunu anmsar, anmsamaz pimanlk duymutu. Stephane Arcadievitch onu kolundan tutarak, "Bekle bir dakika" dedi. "Sana

    bildiklerimi syledim. Fakat bu kaypak ite senin daha ok ansn olduunu sanyorum." Levine sapsar kesilip, sandalyenin arkasna dayand. "Sz verdiin halde niin benim iftlie gelip ava kmadn? Bahara gel mutlaka" dedi birdenbire.

    Oblonsky de byle bir konuma yapm olmasndan iin iin pimanlk duyuyordu imdi. Hem Stephane Arcadievitch'in tleri, hem de rakibi olduunu rendii Petersburg'lu subay hakknda rendikleri en derin duygularn yaralamt. Oblonsky, gen arkadann iinden geenleri okuyup, glmsedi. "Bir gn gelirim. Gryor musun dostum hayatta ne varsa altnda bir kadn parma vardr. Benim durumum pek kt rnein. Bunun nedeni de kadnlar. Ne dnyorsun bu konuda, samimi olarak syle" dedi. Bir elinde bir puro brnde kadehi vard.

  • "Hangi konuda?"

    "Anlataym. Evlendiini kabul edelim. Eini seviyorsun, fakat bir baka kadna kaplm olasn..." "Afedersin ama bunu anlayamyorum. Yemekten sonra, bir frnn nnden geerken ekmek yemek istemek gibi bir ey bu." Stephane Arcadievitch'in gzleri her zamankinden daha parldad. "Neden olmasn. Taze ekmek bazen yle gzel kokar ki insan deli eder" dedi. Sonra bu konuyla ilgili bir iir okudu. iiri okurken g-lmsyordu. Levine de glmsemekten kendini alamad. "Biraz da aka etmeli" dedi Oblonsky. Sonra devam etti. "Gzel, alak gnll, ak bir kadn dn, fakir ve kimsesiz olan bu kadn her eyini feda etmi olsun. Bu ktlk ilendikten sonra, aile yaamn kurtarmak ii ondan ayrlmak gerektii zaman merhamet gstermemek mi gerekli? Bu ayrlktan duyduklarn hafifletmek, onun geleceini dnmek gerekmez mi?" "zr dilerim ama benim iin iki eit kadn olduunu bilirsin, daha dorusu bir yanda kadnlar bir yanda da... Yapt ktlklerden pimanlk duymu gzel kadnlar grmedim. Ama u tezghtaki Fransz gibi bukleli sal kadnlar tiksindirir beni." "Peki, ncil ne oluyor..." "Brak u ncil'i. Szlerinin bu kadar ktye kullanlacan bil-50

    eydi, sa sylemezdi bunlar. ncil'de bundan baka ey yok mu sanki. Geri sylediim kiisel bir duyguydu. Sen nasl rmceklerden tiksiniyorsan ben de dm kadnlardan tiksiniyorum. Bunun iin senin rmceklerin yaayn, benim de bu kadnlarn davranlarn incelememize gerek yok." "Byle yarglanmak ok kolay. Sen de Dickens'in kahramanlarndan birisi gibi hareket ediyorsun. Bu tip zor meseleleri grmemezlik-ten gelip geiyordu. Ama bir olay inkr etmek ona yant vermek deildir. Syle ne yapmalym, ne yapmam gerekiyor." Stephane Arcadievitch glmsedi, "Ne ahlksn ama! Duruma baksana. ki tane kadn var. Birisi haklarndan dolay kendisinin nemli olduunu sylyor. Haklan dedii ey de senin ona artk veremediin akndan baka bir ey deil. teki hibir ey istemeden kendini feda ediyor. Ne yapmal? Nasl davranmal. Korkun bir dram bu." "Dorusunu istersen ben burada bir dram olduuna inanamyorum. Bana kalrsa, Platon'un "len" de belirttii gibi, (hatrlarsn), iki ak insanlar ayran bir l tadr. Bazlar bu aklardan birini anlarlar, bazlar anlamaz. Platonik ak anlamayanlarn dramdan sz etmeye haklan yoktur. Bu durumda baka trl olabilir mi? Btn dram,

  • alnan zevk karsnda gnl borcu olmaktan baka bir ey deildir. Oysa platonik ak bunun daha ilerisine gider. nk bu akta her ey apaktr, temizdir nk..." Tam bu srada, Levine kendi gnahlarn, manevi savalarn hatrlad. Bu yzden birden, "Fakat belki de hakkn var.. Olabilir sylediin. Bir ey bilmiyorum ben" dedi. "Grdn m, sen tek para yaplm bir kiisin. Senin stnlnde kusurun da bu. Karakterin tek para diye, insann yaamndaki btn olaylarn da byle tek para olmasn istiyorsun. Bu yzden devlet emrinde almann yararsz olduunu nk, bunun toplumsal bir et-

    51

    kii olmadn, fayda salamadn sylyorsun. Her davrann belli bir amaca ynelmi olmasn, evlilikle akn tek bir varlk halinde olmasn istiyorsun. Ama bunlar mevcut deildir. Geri yaamn gzellii, ekicilii, eitlilii farklarn mevcut olmasndan ileri gelmektedir." Levine iini ekti. Dinlemiyordu. Kendi dertlerine eilmiti. Birden ikisi de, daha ok yaknlamalarn salamas gereken bu yemein, onlar, iki iyi arkada gibi brakmakla beraber, birbirlerinin dertlerinden uzaklatrdn anladlar. Her birini sadece kendini ilgilendiren konuyla urayor, arkadann dertlerini dnmyordu bile. Oblonsky birok yemeklerden sonra bu eit bir duygunun insann iini kapladn daha nce biliyordu. Bu arada ne yapmas gerektiini de biliyordu. "Hesap" diye bard. Sonra yandaki salona geti. Eski bir arkadan grerek hemen bir aktirist ve onu koruyan kii hakknda konumaya balad. Bu konuda Oblonsky'nin iini ferahlatmt. Levine onu dnmeye zorlam, bir gerginlik dourmutu iinde. Tatar, bahii de unutmayarak 28 rublelik bir hesap getirdi. Baka bir zaman olsa, kendi payna den 14 rubleden rkecek olan Levine, aldrmad bile. Paray verip oturduu yere dnd. Cherbatzky'lere gitmek zere kyafetini deitirdi. Btn gelecei orada belli olacakt. Gen prenses Kitty Cherbatzky on sekiz yandayd. Sosyetede ilk olarak o yl grnyordu. Kz kardelerinden daha ok beenilmiti. Annesi bile bu kadar beenileceini aklna bile getirmemiti. Moskova'nn btn genleri ak olmutu ona. Bundan baka, Levine ve Wronsky gibi iki isteyen de kmt. Levine'in sk sk gelmesi ve Kitty'e olan aknn belli olmas, Jj52

    Prens ve Prenses'in kzlarnn gelecei zerinde konumalarna yol amt. Bu konumalarn ou sert tartmalar durumunu alyordu. Prens Levine'in tarafn

  • tutuyordu. Prenses btn kadnlar gibi konuyu baka tarafa ekiyor, Kitty'nin ok gen olduunu, Levine'den pek holanmadn, geri Levine'in ciddi niyet sahibi gibi grnmediini... sylyordu. Ama gerek dnd bu deildi. Aslnda daha iyi bir isteyen beklediini, Levine'den kendisinin pek holanmadn, onu anlamadn sylemiyor, saklyordu. Bu yzden, Levine'in Moskova'dan ayrlmasna ok memnun olmutu. O zaman, "Grdn m hakkm varm" dedi kocasna. Wronsky ortaya knca daha da sevindi. te daha iyi bir isteyen kmt. Prensese kalrsa bu iki isteyen arasnda kyaslama yapmak olanakszd. Levine'in holanmad taraf, olay zerinde birden ve garip bir ekilde hkmler vermesi ve sosyete yaamndaki acemiliiydi. Bunun gururdan ileri geldiini sanyordu. Levine'in kr hayat yaamas, hayvanlarla uramas da houna gitmiyordu. Bunlarn hepsinden daha ok cann skan ey Levine'in bir buuk ay evlerine gidip gelirken, kukulu, merakl bir insan tavr taknmas ve kzlarn istemekle onlara byk bir eref vermi olduunu dnr gibi grnmesiydi. Evlilik anda bulunan bir kzn evine sk sk gelen bir insann isteklerini aa vurmas gerektiini anlamyor muydu? sonra kimseye haber vermeden, Moskova'dan ayrlmas?..." "yi ki ekici bir kii deil. yi ki Kitty'nin akln bandan almad" diyordu kendi kendine.

    Oysa Wronsky tam istedii gibiydi. Zengindi, akllyd, soylu bir ailenin ocuuydu. Saray ve orduda parlak bir gelecei vard. stelik sevimli bir insand. Bundan iyisi can salyd. Baloda Kitty'ye kur yapm, onunla dans etmi, annesi ve babasyla tanmt. Niyetlerinden phe edilebilir miydi? Ama btn bunlara ramen zavall kadn

    53

    son derece hareketli bir k geiriyordu. Prenses, otuz yl nce evlendiinde, evlilii teyzesi tarafndan hazrlanmt. Daha nceden tannan nianl onu grmek ve kendini gstermek iin eve gelmiti. Bu karlama iyi sonular vermi. Bu iin sorumluluunu yklenmi olan teyze durumu her iki tarafa bildirmiti. Sonra bir gn gelinip kz istenmi ve bu istek kabul edilerek her ey grltsz patrtsz yaplmt. Hi olmazsa, Prens imdi bu olaylar dnd zaman bunun byle olduunu sanyordu. Ama kzlarn evlendirmeye kalknca, dardan pek kolay ve basit grnen bu iin ne kadar yorucu ve zntl olduunu iyice renmiti. Dolly ve Nathalie'yi evlendirirken, kocasyla kavga etmi bir sr para harcanm,

  • znt iinde gnler geirilmiti. imdi de ayn skntlardan, kavgalardan gemek gerekiyordu. Genel olarak btn babalarn yapt gibi, yal prens de, kzlarnn eref ve namusu ile ilgili konularda son derece titiz davranyordu. Hele Kitty iin her zamandan daha titizdi. Her an prensesle kavga ediyor, kznn hayatn tehlikeye attn ileri sryordu. Prenses bunlara eskiden beri almt, ama kocasnn bu ilerde abartma yapmasnn pek de haksz olmadn, zamann deimi olduunu, bir annenin grevlerinin gittike zorlatn dnyordu. Kitty'nin yandaki kzlar serbest bir ekilde birbirleriyle buluuyor, derslere gidiyor, erkeklerle rahat rahat konuuyor, yalnz balarna arabaya biniyorlard. lerinde ou sayg denen eyi unutmulard. in en kts, hepsi kocalarn kendilerinin semesi gerektiine, anne ve babalarnn bu ie karlamayacana inanmlardr. Bu gen kzlar ve yal kimseler,. "Artk eskisi gibi evlenilmiyor" diyorlard. Peki imdi nasl evleniliyordu? Prenses kime sorsa bunun yantn alamyordu. ocuklarnn yaamn belirlemek hakkn anne ba-baya veren Fransz gelenekleri kabul edilmemiti. Gen kzlara kayt-sz artsz serbestlik veren ngiliz gelenekleri ise kabul edilemezdi. Bir patann aracl ile evlenmeyi gerektiren Rus geleneklerine ise54

    barbarln bir kalnts olarak baklyordu. Bununla herkes alay ediyordu. Prenses de katlyordu bu alaylara. yleyse ne yapmak gerekliydi? Kendileriyle konutuu insanlar, "Bu eski dnceleri brakmal. Gen kzlar evlenecekleri insanlar kendileri semeliler. Bu ana babann ii deildir" diyorlard. Kzlar olmayanlar iin bu dnceleri ileri srmek kolayd. Prenses Kitty'i arkadalar ile serbest brakmakla, onun kendilerinin houna gitmeyen bir adama ak olabilmesi tehlikesini gze aldklarn biliyordu. Byle bir adamn, iyi bir insan olmamas, yahut onunla evlenmek istememesi mmknd. Bu yzden Prenses evlilik sorunlarnda gen kzlarn kendi balarna karar vermelerinin ok tehlikeli olacana inanyordu. Kitty ile, teki kardelerinden fazla uramasnn sebebi buydu. Prenses, Wronsky'nin yalnz arkadalk etmekle kalacandan da korkuyordu. Kitty gen adama ak olmutu. Prenses bunu gryor ve Wronsky'nin namuslu bir insan olduunu dnerek teselli buluyordu. Genlerin yaadklar serbest yaam durumu daha da tehlikeli klyordu. Ama Kitty bir baloda Wronsky ile konutuklarn annesine anlatnca, yal prenses biraz yatr gibi olmutu. Ama btn endielerinden kurtulmu deildi. Wronsky gen kza, annesiyle konumadan hibir nemli ie girimediini sylemiti. "Bu gnlerde annemin burada olmamas kt bir rastlant, ona ok nemli bir ey sormak istiyordum" diye eklemiti. Kitty bu szleri fazla nem vermeden sylemiti. Ama annesi onlar kendi istedii

  • biimde yorumlamaktan geri kalmad. Wronsky'nin annesinin gelmesinin beklendiini ve yal kontesin olunun bulduu kzdan memnun kalacan biliyordu. Prenses biraz elikilerle dolu olan bu olaylar iyimser bir ekilde yorumluyordu. Kayglardan kurtulmas gerekiyordu. En byk kz Dolly'nin kocasndan ayrlmak istemesi onu ok zmt ama yine de btn dncesi, kk kz Kitty'deydi. Kitty'nin Arna Karenina 55

    yaam sz konusuydu. Levine'in gelii prensesi endileendirmiti. Kitty'nin bir zamanlar ilgilendii bu gen adam yznden, Wronsky'den soumasnn ne kadar tehlikeli olabileceini dnyordu. Byle bir davran her eyi ktletirebilir ve o kadar istenilen sonularn gereklememesine, ya da bu gereklemenin gecikmesine yol aabilirdi. Eve gittikleri srada, kzna, "oktan beri burada mym?" dedi. "Bugn gelmi anne." Prenses ciddi bir ekilde konumaya balam, "Sana bir ey sylemek istiyorum" dedii zaman Kitty neyin sz konusu olduunu anlayarak, "Anne sylemeyin, sylemeyin... Ne olduunu biliyorum, hepsini biliyorum" demiti. Annesinin fikirlerine o da katlyordu ama ona bu fikirleri veren sebeplerden ireniyordu. "Sadece birisini cesaretlendirip..."

    "Anneceim, ltfen sylemeyin, bundan konumak korkutuyor beni." Annesi, kznn gzlerinin yalandn grnce, "Bir ey syleyecek deilim, bir kelime syleyeceim yalnz. Benden hi bir ey saklamayacan sylemitin." Kitty bararak, "Hayr, hibir ey saklamayacam. Syleyecek bir ey yok u anda" dedi.

    Annesi, "Bu gzlerle yalan sylediini ileri srmek olanaksz bir ey" diye dnd. Akam yemeinden sonra Kitty, ilk olarak nemli bir ie kalkan bir delikanl gibi heyecanlyd. Kalbi atlayacak gibi arpyor, dn-56

    elerini toparlayp yneltmek elinden gelmiyordu. O akamki toplantda yaamnn tayin edileceini biliyordu. Misafirleri bir bir dnyor, onlar kimi zaman yanyana kimi zaman ayn ayr tasarlyordu. Gemii dnnce, Levine'i duygulanarak anyordu. Ortaklaa anlarnn airane bir yan vard. Kaybettii aabeysi iin duyduu dostluk zevk veriyordu ona. Onu sevdiini kabul ediyordu. Akndan kukulanmyordu. Bu duyguyla vnyordu bile. Oysa Wronsky'i

  • dnnce iine bir tedirginlik kyordu. Aralarndaki bantda sahte bir ey varm gibi geliyordu ona. Bunun suunu kendisine yklyordu. Wronsky sosyete adamlarnn, soukkanllna ve sakinliine sahipti. Levine ile olan balantlar basit ve apakt, ama Wronsky ona gz kamatrc bir gelecek vaad edersen, Levine ile birlikte yaayabilecei gelecek, iyice belirrniyor, karanlkta kalyordu. Yemekten sonra, Kitty, akam makyaj iin odasna kt. Aynann nnde durunca gzelliinin ve kiiliinin btn glerine sahip olduunun farkna vard. Bu artc bir eydi. Kendi kendine tamamen hakim ve yatm bir durumdayd. Saat yedi buua doru salona indii .srada, hizmetilerden birinin, haber vermek iin, "Constantin Dimitrievitch Levine' diye bardn duydu. Prens de orada deildi. Kitty, kendi kendine, "Tamam" dedi. Btn kan sanki kalbine hcum etmiti. Bir aynann nnden geerken, yznn ne kadar sararm olduunu grp korktu. Levine'in erkenden gelmesinin sebebinin, kendisini yalnz bulup nerisini yapmak olduunu anlamt. O zaman durumu bambaka bir bakmdan grd. Kiminle mutlu olabileceini bilmek ve kimi semesi gerektiini kararlatrmak yalnz Kitty'e bal deildi. Sevdii adam biraz sonra hayal krklna uratmak zorunda olduunu dnd. Bunun sebebi de zavall adamn ona ak olmasndan baka bir ey deildi. Ama onun elinden hibir ey gelmezdi. Bunun byle olmas gerekiyordu.

    57

    "Kendisiyle yalnz konuup, onu sevdiimi sylemem mi gerekiyor?. Ama bu doru deil ki... yleyse ne demeli? Bir bakasn sevdiini mi syleyeyim. Olanaksz bu. Kap gideyim buradan, grmesin beni..." diye dnyordu. Ayak seslerini duyduu srada, Kitty kapnn yanna gemiti bile. "Byle davranmam doru deil. Neden korkacak mm? Ne olursa olsun gerecei sylerim. Ondan ekinmeme neden yok" diye dnd. Levine iriyart, gl ama ekingen grnyle nnde belirmiti bile. Prldayan gzlerini gen kza dikmiti. Gen kz sanki ona sn-yormu gibi bakt Levine'e. Sonra elini uzatt. "Biraz erken geldim galiba" diyerek baklarn bombo salonda dolatrd. Dndklerini sylemesi iin hibir engel olmadn anlaynca surat asld. Kitty masann yaknna oturarak, "Hayr, erken deil," diye cevap verdi. Levine cesaretini kaybetmemek iin, gen kza bakmadan ve ayakta durarak "Sizi yalnz bulmak istiyordum" dedi.

    "Annem birazdan gelecek. ok yoruldu dn. Dn..." Gen kz ne sylediini bilmeden konuuyordu, tatl ve yalvaran baklarn gen adama evirmiti.

  • Levine ona dnd, gen kz kzard ve sustu. "Dn burada uzun zaman kalp kalmayacan bilmediimi, bunun size bal olduunu sylemitim." Kitty ban yere emiti. Levine'in sylediklerine ne cevap vereceini kestiremiyordu. "Size bal olduunu sylemitim" diye tekrar ediyordu. "unu sylemek istiyorum, ey... bunun iin gelmitim zaten... Karm olur musunuz?" diye mrldand Levine. Sylediklerinin farknda deil gibiydi. Sonra susup gen kza bakt. Kitty ban kaldrmad. Zar zor nefes alyordu Yrei mutlulukla58

    yklyd. Bu sevginin bylece aklanmasndan bu kadar gl bir heyecan duyacan aklna bile getirmemiti. Ama bu duygu bir an srmt. Wronsky'i dnd. O zaman samimi ve duru baklarn Levine evirerek, hzla, "zr dilerim, bu olamaz..." dedi. Bir an nce ona ne kadar yaknd, oysa imdi nasl uzaklam ve bir yabanc haline girmiti. "Baka trl olamazd zaten" dedi Levine. Gen kza bakmyordu. Sonra selam vererek, uzaklamak istedi... Tam o srada Prenses ieri girdi. Onlar yalnz ve zntl grnce adamakll rkmt. Levine hibir ey sylemeden Prenses'in nnde eildi. Kitty gzlerini yerden kaldrmyor ve bir ey sylemiyordu. "Tann'ya krler olsun, teklifi geri evirmemi" diye dnd. Perembe gn konuklarn arlarken yznde beliren glmseyi yeniden ortaya kmt. Oturup, Levine kr yaam zerine sorular sordu. Levine de oturmutu, bakalar ieri girerken gzden kaybolmay tasarlamt. Be dakika sonra, Kitty'nin arkadalarndan birisi olan ve geen ktan beri evli bulunan Kontes Nordstone'n geldii bildirildi. Bu kupkuru, sar, sinirli ve hastalkl bir kadnd. Kitty'i ok seviyor ve bu sevgisi, btn evli kadnlarda grld gibi, arkadan kendi evlilik grne uygun den bir biimde hemen evlendirmek eklinde ortaya kyordu. Kitty'nin Wronsky ile evlenmesinin doru olacan sylyordu. Kn bandan beri, Cherbatzky'lerde grd Levine'yi beenmemiti. Onu grnce alay etmekten kendini alamyordu. "Bana yukardan bakmasndan, konuulmaya deer bulmamasn-

    59

    dan holanmyorum" diyordu Levine'den sz ederken. . Gerekten de Levine, kontesi pek beenmiyor ve onun vnd" eyden, yani maddi

  • sand her eye kar kmsemeyle bakmasndan, sinirliliinden ireniyordu. Levine ve Kontes arasnda, sosyetede birok insanlar arasnda grlen bir balant vard. Birbirleriyle dost grnyorlar, ama aslnda gcenmeyecek kadar birbirlerini kmsyorlard. Kontes ieri girer girmez Levine'e dnerek, "Oo, Costantin Dimitrich, bizim u iren Babil'imize geri dndnz demek," diyerek, kupkuru elini uzatp, Levine'e, kn banda-Moskova'y Babil'e benzetmi olduunu hatrlatt. "Babil mi deiti yoksa siz mi kt bir adam oldunuz?" diye ekledi. Yznde alayc bir gl dolayor, Kitty'e bakyordu. "Sylediklerimi bu kadar iyi anmanz beni utandrd" diye yant verdi Levine. Kendini toparlayp, Kontesle konutuu zaman taknd yar souk yan ineleyici davran hemen ele almt. "Yoksa sylediklerim sizi etkiliyor mu?" "Tabii, dikkat ediyorum. Kitty, .bugn yine mi patinaj yaptn?" dedikten sonra arkadayla konumaya koyuldu. Levine o an kalkp gitmenin yanl olduunu bildii halde, btn gece orada kalp, sknt ekmenin daha da yanl olduunu dnerek,-Kitty'e grnmeden svmak istiyordu. Tam ayaa kalkaca srada, Prenses, "Moskova'da uzun zaman m kalacaksnz. Siz blge hakimi deil misiniz? Blgenizden uzun zaman ayr kalabilir misiniz?" diyerek Le-vine'i sorguya ekti. "Uzun zaman kalmayacam Prenses. Ama ilerimden ekildim. Burada yalnz birka gn kalacam" dedi. Kontes Nordstone, Levine'in surat astn grnce, "Bir eyler olmu. Ama konutururum onu. Kitty'nin nnde Levine'i gln hale aUllillllhnlliljllUllll60

    sokmak en byk elencem" diye dnd. Levine'e dnerek, "Costantin Diritrich, siz her eyi biliyorsunuz, bana bizim Kalouga'daki arazimizde, kyller ve kanlarnn btn ellerindekini ikiye yatrp, kiralarn dememelerini aklayabilir misiniz? Bir kyl dostu olan siz bu hareketi nasl hakl karacaksnz bakalm?" dedi. Tam bu srada bir kadn ieri girdi: Levine ayaa kalkarak: "zr dilerim, kontes size cevap veremem, nk hibir ey bilmiyorum bu konuda" dedi. eri giren kadnn ardndan bir delikanl geliyordu. "Bu Wronsky olmal" diye dnd Levine. Yan gzle Kitty'e bakt. Gen kz Wronsky'nin geldiini daha nce farketmi, Levine'i gzlyordu. Gen kzn prldayan gzlerini grnce, Levine Kitty!nin bu delikanlya ak olduunu anlad.

  • Rakipleriyle karlaan erkeklerin ou, karlarndakinin hibir stnl olmadn yanlglarla dolu bir insan olduunu dnrler. Bazlar da btn stnlklerin rakiplerinde bulunduunu dnmeye eilimlidirler. Levine bu ikincilerdendi. Wronsky'nin ekici ve sevimli yanlarn bulmakta gecikmedi. Bu apak ortadayd. Esmer, orta boylu, oranl bir vcudu olan, yakkl, kibar bir insand. Ksa kesilmi salarndan, niformasna kadar her eyde sade ve incelik doluydu. Wronsky kendisiyle ayn zamanda gelmi olan kadna yol verdi. Sonra nce prensese, sonra Kitty'nin yanna gelince, baknda bir tatllk, glnde bir mutluluk ve zafer beliriyor gibi geldi Levine'e. Kitty'e elini uzatt ve nnde saygyla eildi. Orada bulunanlar ayr ayr selamladktan ve hepsiyle birer ikier kelime konutuktan sonra, durmadan kendisine bakan Levine'e bakmakszn oturdu. Prenses bir el hareketiyle Levine'i gstererek, "Baylar izin verirseniz sizi birbirinize tantraym Dimitrich Levine, Kont Alexis Kirilo-

    61

    vitch Wronsky" dedi.

    Wronsky yerinden kalkarak, Levine'in elini dosta skt. ten bir glmseyile, "Bu k sizinle oturup konumam gerekiyordu, yazk ki Moskova'dan ayrlmtnz" dedi. * Kontes sze kararak, "Costantin Dimitrich, ehiri ve ehirlileri kmser, onlarn yanndan uzaklar" dedi. "Bu kadar iyi anmsadnza gre szlerim sizi fazlaca etkiliyor" dedi Levine. Biraz nce sylediklerini tekrar etmi olduunu dnnce kzard. Wronsky Kontes ve Levine'e bakarak glmsedi. "Demek hep ehirden uzakta yayorsunuz" dedi. "Kn bunaltc bir yaam olmal bu." Levine sert bir sesle, "nsann yapacak ileri olunca yle deildir, zaten yapayalnz olunca sklmyor insan" dedi. Wronsky, "Kr yaamn ben de severim" dedi. Kontes, "Umarm btn hayatnz orada geirmekten holanmazsnz" dedi. "Bilmem. Hi byle bir yerde uzun zaman kaldm olmad. Ama annemle birlikte Nice'de geirdiim k srasnda, bizim kr yaamn ve mzikleri yle zledim ki, tahmin edemezsiniz. Biliyorsunuz Nice bunaltc bir yerdir. Apoli ve Sorento iin de ayn ey sylenebilir. te oralarda gerekten Rusya aklna geliyor insann. Hele Rus kr yaam..." Gen adam hem Kitty'e hem de Levine'yle konuuyordu. yilik dolu baklarn onlann zerlerine eviriyor ve aklndan geenleri olduu gibi sylyordu.

  • Konuma hi gevemiyordu, bu yzden yal prenses konumaya karp sessizlikleri ortadan kaldrmak zorunda kalmad. te yandan Kontes de Levine ile elenmek olanan ele geirememiti. Levine konumaya katlmak istiyor ama bunu bir trl beceremi-62

    63

    yordu. Her an "te imdi gidebilirim" diye dnyor, ama bu dncesini gerekletiremiyordu. Sanki bir ey bekliyordu. Spiritizmadan, dnen masalardan, ruhlardan sz almt. Spiri-tizmaya inanan Kontes, tan olduu inanlmaz olaylar anlatmaya koyulmutu. Wronsky glmseyerek, "Kontes ltfen bunlar gsterin bana, btn iyi niyetimi koyduum halde, olaanst bir ey gremedim ben" diyordu. "Tabii bir daha cumartesiye istediini yerine getirebilirim" dedi Kontes. "Ama siz inanyor musunuz bunlara Costantin Dimitrich" diye Levine'e sordu. "Cevabm nasl olsa biliyorsunuz, neden soruyorsunuz bana" dedi Levine. "Aznzdan duymak istiyorum da..." "Bana kalrsa, dnen masa hikyeleri, sosyetemizin ne kadar geri olduundan baka bir ey gstermez. Bu bakmdan kylerden farkmz yoktur. Kyller alnyazsna, nazara inanrlar, oysa siz..." "Demek inanmyorsunuz siz?" "Byle eylere inanamam Kontes..." "Peki. bunlar kendim grdm sylersem." "Kyller ile hayaller grdklerini sylerler." . "Demek gerei sylediime inanmyorsunu