türkçe kökeni arı türkçe · 2020-02-01 · türkçe kökeni arı türkçe a abad farsça bay,...

168
Türkçe Kökeni Arı Türkçe A Abad Farsça Bay, Onuşlu, Varlı Abadan Farsça Bay, Onuşlu, Varlı Abad etmek Farsça+Türkçe Baylık getirmek, Bolluk getirmek Abartı Yerel Arttırma, Köpürtü, Börttürme, Ulaltıp söyleme, Abartı Abartmak Yerel Arttırmak, Köpürtmek, Börttürmek, Ulaltıp söylemek, Abartmak Abdesthane (tuvalet) Farsça Ayakyolu Abece Uydurukça Damgalık Abecesel Uydurukça Damgalık + Abide Arapça Eskertkiç, Estelik Abluka İtalyanca Kurşama, Kamav Ablukaya almak İtalyanca+Türkçe Kurşamak, Kamamak Abstrakt İngilizce Oydaki Abstre Fransızca Oydaki Acele Arapça Aşıkış, Tez Acele etmek Arapça+Türkçe Aşıkmak Aceleci Arapça+Türkçe Aşıkıcı Acıklı Uydurukça Kaygılı, Acınırlı Acılaşmak Yerel Acımak, Acılaşmak Acımak (canı yanmak) Anlam kayması Ağrımak Acımak(merhamet etmek) Anlam kayması Acınmak Acımasız Anlam kayması Taşbağır, Taşyürek Acıtmak Anlam kayması Ağrıtmak, İncitmek Aciz Arapça Güçsüz Açgözlü Yerel Açgöz, Açgözlü Açı Uydurukça Bucak Açık (anlaşılır) Yerel Düşünürlü, Anık, Belli, Açık Açık arttırma Uydurukça Kimaştı Açıkgöz Yerel Kuv, Gözü açık, Açıkgöz Açıklamak Yerel Düşündürmek, Açıklamak Açık sözlü Yerel Doğru sözlü, Doğrucul, Çıncıl, Açık sözlü Ada Yerel Aral, Oturağ, Ada Adale Arapça Bulcun Adam Arapça Kişi, Erkişi Adamakıllı Arapça+Türkçe Dım yakşı Adapte etmek Fransızca+Türkçe Uydurmak, Uygunlaştırmak Adet (gelenek) Arapça Yola Adıl Uydurukça Almaş Adi (sıradan, kalitesiz) Arapça Yönekey Admin İngilizce Başarıcı Adres Fransızca Yer-yurt Af Arapça Geçirim Aferin Farsça Yararsın, Yaşa Affedersiniz Arapça+Türkçe Geçiriniz Affetmek Arapça+Türkçe Geçirmek Afiyet Arapça Sağlık, Esenlik, Tensağlığı Afiyet olsun Arapça+Türkçe Aş olsun. Yerel Tor, Ağ

Upload: others

Post on 20-Feb-2020

60 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Türkçe Kökeni Arı Türkçe A Abad Farsça Bay, Onuşlu, Varlı Abadan Farsça Bay, Onuşlu, Varlı Abad etmek Farsça+Türkçe Baylık getirmek, Bolluk getirmek Abartı Yerel Arttırma, Köpürtü, Börttürme, Ulaltıp

söyleme, Abartı Abartmak Yerel Arttırmak, Köpürtmek, Börttürmek, Ulaltıp

söylemek, Abartmak Abdesthane (tuvalet) Farsça Ayakyolu Abece Uydurukça Damgalık Abecesel Uydurukça Damgalık + Abide Arapça Eskertkiç, Estelik Abluka İtalyanca Kurşama, Kamav Ablukaya almak İtalyanca+Türkçe Kurşamak, Kamamak Abstrakt İngilizce Oydaki Abstre Fransızca Oydaki Acele Arapça Aşıkış, Tez Acele etmek Arapça+Türkçe Aşıkmak Aceleci Arapça+Türkçe Aşıkıcı Acıklı Uydurukça Kaygılı, Acınırlı Acılaşmak Yerel Acımak, Acılaşmak Acımak (canı yanmak) Anlam kayması Ağrımak Acımak(merhamet etmek) Anlam kayması Acınmak Acımasız Anlam kayması Taşbağır, Taşyürek Acıtmak Anlam kayması Ağrıtmak, İncitmek Aciz Arapça Güçsüz Açgözlü Yerel Açgöz, Açgözlü Açı Uydurukça Bucak Açık (anlaşılır) Yerel Düşünürlü, Anık, Belli, Açık Açık arttırma Uydurukça Kimaştı Açıkgöz Yerel Kuv, Gözü açık, Açıkgöz Açıklamak Yerel Düşündürmek, Açıklamak Açık sözlü Yerel Doğru sözlü, Doğrucul, Çıncıl, Açık sözlü Ada Yerel Aral, Oturağ, Ada Adale Arapça Bulcun Adam Arapça Kişi, Erkişi Adamakıllı Arapça+Türkçe Dım yakşı Adapte etmek Fransızca+Türkçe Uydurmak, Uygunlaştırmak Adet (gelenek) Arapça Yola Adıl Uydurukça Almaş Adi (sıradan, kalitesiz) Arapça Yönekey Admin İngilizce Başarıcı Adres Fransızca Yer-yurt Af Arapça Geçirim Aferin Farsça Yararsın, Yaşa Affedersiniz Arapça+Türkçe Geçiriniz Affetmek Arapça+Türkçe Geçirmek Afiyet Arapça Sağlık, Esenlik, Tensağlığı Afiyet olsun Arapça+Türkçe Aş olsun. Ağ Yerel Tor, Ağ

Ağabey Yerel Ağa Ağıl Anlam daralması Ağıl, Kora Ağırbaşlı Yerel Esli-başlı, Ağırbaşlı, Saldamlı Ağırlamak Yerel Konaklamak, Sıylamak, Ağırlamak Ağlamak Yerel Yığlamak, Ağlamak Ağlatmak Yerel Yığlatmak, Ağlatmak Ahenk Farsça Uygunluk, Gelişim Ahır Farsça Ağıl, Uykorası, Sığır korası, At korası, Ahtapot Yunanca Sekizayak Aile Arapça Ocak, Ev içi Ailece Arapça+Türkçe Eviçiyle, Bala çağayla, Eviçi ile, Bala çağa ile Ait Arapça Değişli Akciğer Türkçe+Farsça Öfke Akıbet Arapça Ayak, Son Akıl Arapça Es, Sana Akıl almak Arapça+Türkçe Geneşmek Akıl almamak Arapça+Türkçe Ese sığmamak, Gönle konmamak Akıl ermemek Arapça+Türkçe Beyni yetmemek Akıl etmek Arapça+Türkçe Oya salmak, Ese düşürmek Akıl öğretmek Arapça+Türkçe Geneş vermek, Öğüt vermek, Em eytmek Akıl yormak Arapça+Türkçe Ese düşürmeye dırışmak, Anlamaya

dırışmak Akıldan çıkmak Arapça+Türkçe Esten çıkmak, Unutmak Akın Uydurukça Baskın, Çapul Aklı başına gelmek Arapça+Türkçe Doğru yola düşmek, Doğru yola girmek,

Aymak, Ayıkmak, Aklına gelmek Arapça+Türkçe Esine düşmek, Oyuna gelmek Aklında olmak Arapça+Türkçe Esinde olmak Aklında tutmak Arapça+Türkçe Oyunda saklamak, Unutmamak Akraba Arapça Doğanlar, Doğan-kardeşler, Ağa-iniler Akrep Arapça Çıyan Aks Fransızca Ok, Özek Aksetmek Arapça+Türkçe Yanmak, Görünüş tapmak Aksırmak Yerel Çüçkürmek, Aksırmak Aksi Arapça Geri, Ters Aksine Arapça+Türkçe Gerisince, Teskerisince, Tersine Aksiseda Arapça Yanrık Akşam Farsça İnir, Geç Aktarmak Anlam kayması Göçürmek, Kotarmak, Kaptan kaba kuymak Aktarma yapmak Anlam genişlemesi Alıştırmak, Yol alıştırmak Aktif Fransızca İşçen, İşler, Emekçil Aktivite Fransızca Ermek, Gönül açma, Oyun-gülgü, Dırışma,

Aldanma, Avunma Akvaryum Latince Balıkduvan Al Anlam kayması Kızıl Alaca Yerel Ala bula, Alaca Alaka Arapça Bağlanış, Katnaş, Katış Alakadar Arapça+Farsça Bağlanışlı, Katnaşlı, Katışlı Alakadar etmek Arapça+Farsça+Türkçe Bağlanışlı kılmak, Katnaşlı kılmak, Katışlı

kılmak Alakadar olmak Arapça+Farsça+Türkçe (Bağlantılı olmak): Bağlanışı olmak, Katnaşı

olmak, Katışı olmak, (İlgilenmek, Uğraşmak): Göz kulak olmak, Gönül koymak, Kızıkmak

Alakalı Arapça+Türkçe Bağlanışlı, Katnaşlı, Katışlı, Değişli, Doğrusunda, Yönünde

Alakasız Arapça+Türkçe Bağlanışsız, Katnaşsız, Katışsız, Değişsiz Alamet Arapça Belgi Alarm Fransızca Atlan, Yağı çaptı Alaşım Uydurukça Koşuntu, Koşma, Karışma, Karışık, Karıntı,

Aralaşma Alay Farsça Üstünden gülme Alaya almak Farsça+Türkçe Üstünden gülmek Alay etmek Farsça+Türkçe Üstünden gülmek Alçak Yerel Tuban, Aşak, Alçak Alçalmak Yerel Tubanlamak, Aşaklamak, Alçalmak Alçakgönüllü Yerel Küçükgönüllü, Alçakgönüllü Aldatmak Yerel Aldamak, Aldatmak Alet Arapça Kural Alev Farsça Yalım, Yalav Alfabe Fransızca Damgalık Alfabetik Fransızca Damgalık + Algılamak Uydurukça Tanıyıp bilmek, Es yetirmek, Ukmak Algı Uydurukça Tanıyıp bilme, Es yetirme, Uku Alıkoymak Yerel Kaldırmak, Alıkoymak Alın Yerel Manlay Alıngan Yerel Darıncak, İncik Alınmak Yerel Darınmak, İncimek, Gönlüne almak Alıntı Uydurukça Göçürme, Özleştirme, Alınma, Üzündü Alınyazısı Yerel Yazmış, Alınyazısı Alışmak Anlam kayması Öğrenmek, Könükmek Alıştırma Anlam kayması Öğretme, Könüktürme Alıştırmak Anlam kayması Öğretmek, Könüktürmek Âlim Arapça Okumuşlu, Bilge Alkali Fransızca Silti Alkalik Fransızca Siltili Alkış Yerel Çepik, Alkış Alkışlamak Yerel Çepik çalmak, Alkışlamak Alkol Fransızca İçkilik Allaha ısmarladık Arapça+Farsça+Türkçe Allaha tapşırdım Alumen Fransızca Acıtaş Alüminyum Latince Akkalay Alyans Fransızca Düğün yüzüğü Ama Arapça Birak Âmâ Arapça Sokur Amaç Farsça Dilek Ambalaj Fransızca Bağca, Bağlama, Boğu, Düğüncek, Dürü,

Orama Ambiyans Fransızca Orta, Ortalık, Aylana, Aylana- çevre,

Aylana-tire, Tire-yak

Amblem Fransızca Belgi, Damga

Ambulans Fransızca Tez yardım arabası Amca Yerel Ağay, Amca Ameliyat Arapça Soyu Amir Arapça Başlık, Yedekçi, Yolbaşçı, Töre An Arapça Gözkakım Anahtar Yunanca Açar Anane Arapça Yola Anarşi Fransızca Başlıksızlık, Başsızlık Anatri Fransızca Kekeçlik, Tutukluk Anavatan Türkçe+Arapça Atayurt Ancak Yerel Birine, Yalnız, Varı yoğu, Ancak Ancak ( bağlaç) Yerel Birak, Ancak Anı Uydurukça Estelik, Bölek Anımsamak Uydurukça Ese düşürmek, Eslemek Anımsatmak Uydurukça Ese düşürtmek, Esletmek Anıt Uydurukça Eskertkiç, Estelik Ani Arapça Pek tez, Tez arada, Birden Aniden Arapça+Türkçe Abaysızca, Anlamazdan,Birden, Duyusuz

Eskertmezden, Güdüsüz, Güdülmezden, Şaşa pişe

Animasyon Fransızca Diriltme Anka (kuşu) Arapça Tuğrul, Dumrul Anlamak Yerel Düşünmek, Anlamak Anlaşmak Yerel Düşünüşmek, Anlaşmak, Gelişmek Anlatmak Yerel Düşündürmek, Anlatmak Anmak Yerel Eslemek, Ese düşürmek, Esine almak,

Anmak Anne Yerel Ana Anofel Fransızca Bezgek sineği, Bezgek çirkeyi Ansızın Uydurukça Abaysızca, Anlamazdan, Birden, Duyusuz,

Eskertmezden, Güdüsüz, Güdülmezden, Şala pişe

Antidot Fransızca Ağı kaytargıç Antik Fransızca Burunki, Eski, Argı Antilop Fransızca Böken Antimon Fransızca Sürme Antlaşma Uydurukça Gelişim, Bitim Antlaşma yapmak Uydurukça Gelişime kol koymak, Bitim düzmek Antrenman Fransızca Könükme, Könüküş Apartman Fransızca Köpkatlı ev Aptal Arapça Tentek Aptesane (tuvalet) Farsça Ayakyolu Arabulucu Yerel Aracı, Aralayıcı, Geliştirici, Arabulucu Araç Uydurukça Kural Aramak Anlam kayması İzlemek, Aktarmak, Karamak Araştırıcı Uydurukça Tekşirici, İzleyici Araştırmacı Uydurukça Tekşirici, İzleyici Araştırmak Uydurukça Tekşirmek, İzlemek Arazi Arapça Yer Arefe Arapça Başlama, Alt, Bayram aldı Arıza Arapça Buzukluk, Buzulma

Arızalanmak Arapça+Türkçe Buzulmak, Sınmak Arife Arapça Başlama, Alt, Bayram aldı Arkadaş Yerel Yoldaş, Arkadaş Armağan Yerel Belek, Sıylık, Tartık Arsa Arapça Ev ornu Arsız Yerel Betsiz, Uyatsız, Arsız Artı Uydurukça Koşu belgisi Artık (bundan sonra) Anlam genişlemesi Şimdi, Bundan Geyin Artık (nihayet) Anlam genişlemesi Ayak gelip, Ayakta, Sonunda Artifisyel Fransızca Yasama, Yasalma Arz etmek Arapça+Türkçe Ötünmek, Sormak Arzu Arapça Dilek Arz ve talep Arapça+Arapça+Arapça Sorum yine sunum Asa Arapça Dayak, Kol dayağı Asabi Arapça Kanı kızgın, Kızmalı, Acılanıcı Asabiyet Arapça Kızma, Kızmalılık, Kanı kızma, Acılanma Asalet Arapça Aksüyeklik, Törelik, Teklilik Asansör Fransızca Götürgüç Asayiş Farsça Dinçlik Asgari Arapça En az Astragan Fransızca Karagöl, Karagöl derisi Asıl Arapça Çın, Dip Asır Arapça Yüzyıl Asi Arapça Göterilişçi, Kozgalancı Asil Arapça Aksüyek, Töre Asistan Fransızca Orunbasar Asit Fransızca Gıçkıl, Ekşi Askı Yerel Giyim ilgiç, Askı Asla Arapça Hiç haçan Aşağı Yerel Tubanki, Altki, Aşağı Aşama Uydurukça Baskıç Aşı Yerel Emleme (insan), Ulama, Yalgaştırma ( bitki) Aşılamak Yerel Emlemek (insan), Ulamak, Yalgaştırmak

(bitki) Aşı yapmak Yerel Emlemek (insan), Ulamak, Yalgaştırmak

(bitki) Aşınmak Yerel Eskirmek, Tozumak, Gedilmek, Aşınmak Aşikâr Farsça Anık, Aykın, Belli, Belgili Aşina Farsça Tanış Aşiret Arapça Uruk, Tire Aşk Arapça Sevi Âşık olmak Arapça+Türkçe Seviye düşmek Ata Anlam kayması Ata babalar Atasözü Yerel Atalar sözü Atak (atılgan) Yerel Ötkür, Tartınmaz, Atak (saldırı) Fransızca Yulkunuş, Intılış, Çozgun, Çapul Atamak Anlam kayması Belgilemek, Atamak Ateş Farsça Od, Ört, (Hastalık): Isıtma, Kızdırma Ateşli silah Farsça+Türkçe+Arapça Ok atar kural Atılmak (saldırmak) Anlam genişlemesi Intılmak, Irgılmak, Atılmak Atılmak (atmak fiilinin Yerel Dışlanmak, Atılmak

edilgen biçimi) Atkı Uydurukça Boyun oragıç Atlamak Yerel Sekirmek, Atlamak Atmak Anlam genişlemesi Dışlamak, Irgıtmak, Atmak Atmosfer Fransızca Yerderi Avize Farsça Asılmalı şamdan Avlu Yunanca Eşik aldı Avukat Fransızca Aklayıcı Avunmak Yerel Yuvanmak, Avunmak Avutmak Yerel Yuvatmak, Avutmak Ayakkabı Yerel Ayak giyimi Ayaklanma Yerel Başgöterme, Göteriliş, Kozgalan Ayaklanmak Yerel Baş götermek, Göterilmek, Kozgalmak Ayar (madenler) Arapça Sınav damgası Ayar(aletler) Arapça Kök, Kökleme, Köğe getirme, Kurma Ayarlamak Arapça+Türkçe Köklemek, Köğe getirmek, Kurmak Aydın ( ziyalı, entelektüel) Uydurukça Bilimli, Okumuşlu Aydın ( ışıklı, ışık alan) Anlam genişlemesi Yarık, Aydın Aydınlanmak Anlam genişlemesi Yarıtılmak, Aydınlanmak Aydınlatmak Anlam genişlemesi Yarıtmak, Aydınlatmak Aydınlık Anlam genişlemesi Yarıklık, Aydınlık Aygıt Kökeni belirsiz Kural Ayıp Arapça Uyat, Utanç Ayıplamak Arapça+Türkçe Uyaltırmak, Utandırmak Ayin Farsça Sığını, Tapını, Kulculuk Aykırı Uydurukça Ters, Geri Aylak Yerel İşsiz, Boş, Aylak Ayna Farsça Gözgü Aynı Arapça Bir, Birdek, Bir türlü, Okşaş, Benzeş Ayrıntı Uydurukça Doluluk, Ufak-tefek, İncik-cıncık, Anık Ayyaş Arapça İçkiç, Esrik Aza Arapça Müce Azami Arapça En köp, En köpü Azarlamak Farsça+Türkçe Yazgırmak, Arlamak Azat Farsça Erkin, Erkli Azınlık Uydurukça Azcılık Azletmek Arapça+Türkçe Boşatmak, Çıkarmak, Düşürmek

Türkçe Kökeni Arı Türkçe B Baba Anlam kayması Ata Babacan Farsça Gengönüllü,,Yakşıgönüllü, Akgönül,

Yakımlı Baca Farsça Tütünlük, Boru Bacak Farsça Ayak, But Bacanak Yerel Baca, Bacanak Bacı Moğolca Sinil, Abla Bagaj Fransızca Yük, Yolyükü, Kolyükü, Denk Bağ Farsça Üzümlük Bağdaşmak Yerel Gelişmek, Uylaşmak, Düşünüşmek,

Anlaşmak, Bağdaşmak Bağımlı Uydurukça Karayışlı, Bağlı, Bağınlı, Bağınışlı Bağımsız Uydurukça Karayışsız, Bağsız, Bağınsız, Bağınışsız,

Erkin, Erkli Bağır Anlam kayması Döş, Kökrek Bağırsak Anlam kayması İçek Bağışlamak Farsça+Türkçe (affetme): Geçirmek, (ithaf etme):

Arnamak, Adamak Bağlantı Yerel Bağlanış Bahane Farsça Sıltak Bahane etmek Farsça+Türkçe Sıltamak Bahar Farsça Köklem Baharat Arapça Tadım, Tadımal, Tatlatkıç Bahis Arapça Sözgüreşi Bahse girmek Arapça+Türkçe Söz güreştirmek, Dalaşmak Bahsetmek Arapça+Türkçe Söylemek, Eytmek Bahşiş Farsça Çaylık, Çay akçesi Bakır Belirsiz Yez Bakire Arapça Kız, Kız oğlan kız Bakla Arapça Atburçağı Bakmak Anlam kayması Karamak, Bakmak Balgam Arapça Kakırık Balgam çıkarmak Arapça+Türkçe Kakırmak Balmumu Türkçe+Farsça Balağız Baltalamak Uydurukça Çelme çelmek, Ayak salmak, Yoğa

çıkarmak, Toskunluk etmek Bant Fransızca Tasma Baraj Fransızca Su saklagıç, Tosma, Toğan, Büğet Barbar Fransızca Yaban, Yabani Barınmak Yerel/Belirsiz Yaşınmak, Yapınmak, Bekinmek,

Daldalanmak Barış Uydurukça Dinçlik Barışmak Yerel Dinişmek, Yaraşmak, Gelişmek, Barışmak Bari Farsça Olmazsa, Hiç olmazsa Barut Arapça Ok darısı, Mıltık darısı Basamak Yerel/Bozulmuş Baskıç, Basmak Basım Uydurukça Basma Basımevi Uydurukça Basmahane Basın Uydurukça Basma söz

Basınç Uydurukça Basım Basit Arapça Yönekey Baskı (matbaacılık) Uydurukça Basılış, Basıp çıkarış Baskı( zulüm, cebir) Uydurukça Kısım, Eziş Basmak(matbaacılık) Yerel Dermek, Basıp çıkarmak, Basmak Baston İtalyanca Dayak, Kol dayağı Basur Arapça Göteği Başarı Uydurukça Üstünlük, Onuş, Yutuk, Yetiş, Yetişkenlik Başarmak Anlam kayması Üstün çıkmak, Bitirmek, Tüketmek, İşe

aşırmak, Atkarmak Başıboş(insan) Yerel İşsiz, Boşyürüyücü, Aylak, Başıboş Başıboş Yerel İyesiz, Karayışsız Başkaldırmak Yerel Baş götermek, Göterilmek, Kozgalmak,

Kozgalan etmek, Baş kaldırmak Başkan Uydurukça Töreağa, Başkarma, Başlık Başkent Uydurukça Orda Başlık ( başa giyilen) Yerel Baş giyimi Başlık ( yazı) Uydurukça Ad Başlık (evlilikte) Yerel Kalın Başörtüsü Yerel Oramal, Yağlık Batı Uydurukça Günbatar Bay Uydurukça Bey, Ağa Bay (hoşça kal) İngilizce Esen kal Bayağı Anlam kayması Tuban, Kopal, Topas Bayan Uydurukça Hanım Bayat Arapça Katı (ekmek), Katan( hamur işi),

Eski(yemek) Bayatlamak Arapça+Türkçe Katmak, Eskirmek Bay bay İngilizce Esen kal Bayılmak Anlam kayması Dalmak, Esinden gitmek, Özünden gitmek Baykuş Türkçe Ükü, Baykuş Bayrak Türkçe Bayrak, Tuğ Bazen Arapça Keyde, Keybir kezde, Kez kezi ile Bazı Arapça Keybir Bebek Yerel Çağa, Bebek Becermek Anlam kayması Atkarmak, Bütürmek, Onuşlu ödemek,

Yerine getirmek, Eplemek Becerikli Anlam kayması Atkarıcı, Bütürücü, Epli, Epçil Beceriklilik Anlam kayması Atkarıcılık, Bütürücülük, Ep Bedava Farsça Tekin, Tölevsiz, Akçasız Bedbaht Farsça Onmaz, Kutsuz Beddua Farsça+Arapça Kargış Beddua etmek Farsça+Arapça+Türkçe Kargımak, Kargışlamak Beden Arapça Gövde, Ten, Sın, Tula boy Bedii Arapça Görkem Beğenmek Anlam kayması Yaktırmak, Onamak Bekâr Arapça Boydak Bekçi Anlam kayması Karavılcı, Gözetçi, Sakçı Beklemek Anlam kayması Gütmek, Gözlemek Beklenti Uydurukça Güder Bela Arapça Kaygı, Kırsık

Belediye Arapça Yerli geneş Beleş Arapça Tekin, Tölevsiz, Akçasız Belirlemek Uydurukça Bellemek, Belgilemek, Anıklamak Belirmek Yerel Görünmek, Karası görünmek Bellek Yerel Es Bencil Yerel Benbencil, Özümcül Benek Yerel Dağ, Benek Benimsemek Yerel Özüne almak, Özleştirmek, İyelenmek Beniz Anlam kayması Bet, Yüz, Ön Benzemek Anlam genişlemesi Okşamak( Nesne nesneye, insan

nesneye), Benzemek(İnsan insana, nesne insana)

Benzer Uydurukça Benzeş, Okşaş Beraat Arapça Aklanma Beraat etmek Arapça+Türkçe Aklanmak Beraber Farsça Birge, Birgelikte, Birlikte Berbat Farsça Öte yaman Berber Fransızca Saçalıcı Bereket Arapça Bolluk, Köplük Bereketli Arapça+Türkçe Bol, Köp Berrak Arapça Müldür, Duru Bertaraf Farsça Aradan göterme Bertaraf etmek Farsça+Türkçe Aradan götermek Besin Uydurukça Yokum, Azık, Sinimli yemek Beslemek Yerel Bakmak, Asramak, Östürmek Beste Farsça Küy Besteci Farsça+Türkçe Küycü Bestekâr Farsça Küycü Bestelemek Farsça+Türkçe Küy yazmak, Küye salmak, Yır çıkarmak Beşer Arapça Kişi, Kişi balası, Kişi oğlu Beşeriyet Arapça Kişilik dünyası Beter Farsça Yamanrak Beyan Arapça Bildiri Beyan etmek Arapça+Türkçe Bildirmek Beyanat Arapça Bildiri Beyaz Arapça Ak, Ürün Beyazlamak Arapça+Türkçe Ağarmak Beyazlaşmak Arapça+Türkçe Ağarmak Beyazlatıcı Arapça+Türkçe Ağartkıç Beyazlatmak Arapça+Türkçe Ağartmak Beynelmilel Arapça Ellerarası Bezelye İtalyanca Burçak, Burçak kozağı Bırakmak Yerel Kaldırmak, Dışlamak Biber Yunanca Burç Biçare Farsça Baykuş Biçim Yerel Tür, Biçim Biçmek Anlam genişlemesi (Tahıl için):Ormak, (Kumaş için): Biçmek Bigâne Farsça (Yabancı): Yad, (Umursamaz):

Kızıksanmaz, Kızıkmaz Bilahare Arapça Sonra, Geyin, Ayaktan Bilakis Arapça Gerisince, Teskerisince, Tersine

Bildik Yerel Tanış Bile Anlam kayması Dahi Bileği Yerel Kayrak, Bileği Bileği taşı Yerel+Türkçe Kayrak Bilemek Yerel Kayramak, Bilemek Bilgi Anlam genişlemesi (Bilme): Bilim, (Malumat): Bilgi Bilgin Uydurukça Okumuşlu Bilhassa Arapça Ayrıca Bilimsel Türkçe+Uydurukça Bilimlik Bilinç Uydurukça An Bilinçlendirmek Uydurukça Anlatmak, Esi yeter kılmak, An

uyandırmak Bilinçlenmek Uydurukça Esi yeter olmak, Anı uyanmak Bilmece Yerel Tapışmak, Bilmece Bina Arapça Kurulma Binaenaleyh Arapça Bunun için, Buna göre, Bunluktan,

Böylelikte, Böylelikle Birader Farsça Ağa-ini, Ağa (büyük), İni (küçük) Birçok Yerel Bir talay, Birköp Birikmek Anlam kayması Yığılmak, Toplanmak, Koşulmak Biriktirmek Anlam kayması Dermek, Yığmak, Toplamak Birim Uydurukça Birlik, Ölçek birliği, Ölçek Birleşmek Yerel Birikmek, Uyuşmak, Birleşmek Birleştirmek Yerel Biriktirmek, Uyuşturmak, Birleştirmek Birlikte Yerel Birge, Birgelikte, Birlikte Birkaç Yerel Bir nice, Birkaç Bir takım Uydurukça Bir nice Bitişik Anlam kayması Yanaş, Yanaşa, Değişik Bitişmek Anlam kayması Yanaşmak, Değişmek Bitiştirmek Anlam kayması Yanaştırmak, Değiştirmek Bitki Uydurukça Ösümlük Bitkin Anlam kayması Güçsüzlenen, Argın, Çarçayan Bitkisel Uydurukça Ösümlük, Ösümlük… Bitkisel hayat Uydurukça+Arapça Essiz kök, Ölüm altı, Ölüm üstü, Ölüm hali Bitkisel yaşam Uydurukça+Türkçe Essiz kök, Ölüm altı, Ölüm üstü, Ölüm hali Bitmek Anlam genişlemesi Bütmek ( Tamamlanmak, Sona ermek,

Bütün hale gelmek, Eksiksiz olmak), Tükenmek (Kalmamak, Fazlası olmamak, Sonu gelmek)

Bitmek( bitki için) Yerel Ösmek, Bitmek Biyografi Fransızca Durmuş yolu Bizzat Arapça Özü, Özü ök Blöf İngilizce Uydurukça Boa İngilizce Boğar yılan Bocalamak İtalyanca+Türkçe Avdırmak Bodrum Yunanca Edenaltı, Yerdöle, Koyma, Evaltı Bodur Kökeni belirsiz Kısa boylu, Kısa Boğaz Anlam genişlemesi (Anatomi): Damak, (Coğrafya): Boğaz Boğmak Yerel Duncukturmak, Boğmak Bohça Yerel Düğüncek, Dürük, Boğça Boru Yerel Kuvur, Düdük, Boru

Bostan Farsça Kavunluk, Kavun kabaklık Boşalmak Anlam kayması Boşamak Boşaltılmak Anlam kayması Boşalmak Boşaltmak Anlam kayması Boşatmak Boşamak Anlam kayması Ayırmak, Dışlamak Boşanmak Anlam kayması Acraşmak, Acralışmak, Ayrılmak,

Ayrılışmak, Dışlamak, Dışlaşmak Boşuna Yerel Boşa, Yoğa Boy ( toplum) Yerel Uruk, Tire Boylam Uydurukça Uzunluk Boyut Uydurukça Ölçem, Kölem Bozdurmak(para) Anlam kayması Ufaklamak, Ayırmak Bozkır Uydurukça Dala Bozkurt Uydurukça Gökbörü Böbürlenmek Farsça+Türkçe Gerinmek, Öğünmek, Benimsinmek,

Ululanmak Böcek Yerel Kurt-kumurska, Böcek Böğür Yerel Bıkın, Yan, Böğür Bölge Uydurukça Aymak Börek Kökeni belirsiz İçlek, Katlama Branş Fransızca Tarmak, Budak, Bilgiçlik Bravo İtalyanca Yararsın, Yaşa Bronz Fransızca Kola, Tunç Broşür Fransızca Kitapça, Kitapçık Bucak Anlam kayması Tümen Buçuk Anlam kayması Yarım, Yarı, Yartı Buda Sanskritçe Burhan Budala Arapça Tentek, Anra Budist Fransızca Burhancı Budizm Fransızca Burhancılık Buhar Arapça Buğu Buhran Arapça Sınılış, Sınanış, Darlık, Yetmezcilik Buket Fransızca Bağlam, Tutam Bulamaç Yerel Bulamık Bulanık Yerel Bulancık, Bulancak Bulantı Anlam genişlemesi Yürek aynışı, Gönül aynışı Bulanmak Anlam genişlemesi (Bulaşık hale gelmek, karışmak):

Bulanmak, (Midesi bulanmak): Yüreği aynımak, Gönlü aynımak

Bulaşıcı Anlam genişlemesi Yukumlu Bulaşık Anlam genişlemesi Kir, Kirli kap Bulaşık suyu Yerel Yundu Bulaşmak Anlam genişlemesi (Kir): Bulanmak, Kirlenmek, (Hastalık,

mikrop): Yukmak Bulmaca Uydurukça Tapışmak Bulmak Anlam genişlemesi (Aranılanı): Tapmak, (Yeni bir şeyi):

Bulmak, Açmak Bulunmak Uydurukça Olmak Buluşmak Anlam genişlemesi 1-( Biri birini kaybettiğinde ya da ararken):

Tapışmak, Kavuşmak, 2-(Bir yerde tesadüfen ya da randevulaşarak):

Uğraşmak, Kezleşmek, Görüşmek, 3-(Yolda karşılaşmak): Yolukmak

Bunalım Yerel, Anlam kayması Yetmezcilik, Darlık, Sınılış Bunalmak Yerel, Anlam kayması Sıkılmak Bunaltmak Yerel, Anlam kayması Sıkmak Bunamak Anlam kayması Alcımak Bura Yerel Bu yer Burada Yerel Bu yerde Buradan Yerel Bu yerden Buraya Yerel Bu yere Buruk (tat) Anlam kayması Acı, Diş kamaştırıcı Buse Farsça Öpüş But Yerel San, But Buzdolabı Türkçe+Farsça Buzlatkıç Bülbül Farsça Sanduvaç Bünye Arapça Kuruluş, Düzülüş Büro Fransızca Yazıhane Bürokrasi Fransızca Törecilik Bürokrat Fransızca Töre Büyü Uydurukça Abrav Büyü yapmak Uydurukça Abramak Büyükbaş Yerel Kara mal, İri mal Büyükelçi Uydurukça Elçi Büyük Okyanus Yerel Dinik Okyanus, Dinç Okyanusu Büyülemek Uydurukça Abramak Büyüteç Uydurukça Büyütküç Büzmek Yerel Tartıp bağlamak, Büzmek

Türkçe Kökeni Arı Türkçe C Caba Arapça Üstek, Üstlük, Artık, Artık verme Cacık Farsça Çalap aş Cadaloz Farsça+? Vuruşmalı kadın, Usal kadın Cadı Farsça Yalmavız Cahil Arapça Bilimsiz Cahiliyet Arapça Bilimsizlik Caiz Arapça Ruhsat edilen, Haram imez Caka Kökeni belirsiz Ulumsunma, Ulumsuluk, Göğüs germe Camia Arapça Top, Birleşme, Birikme Candan Farsça+Türkçe Çın yürekten, Çın gönülden Cani Arapça Yavuz, Yırtkıç, Kaniçer, Kan içici Cankurtaran Uydurukça (Ambulans):Tez yardım arabası, (ilk

yardım insanı): Tez yardımcı Canlanmak Farsça+Türkçe Dirilmek, Kayra dirilmek Canlandırmak Farsça+Türkçe (Hayat vermek): Diriltmek, Kayra diriltmek

( Oynamak): Oynamak Canlı Farsça+Türkçe Diri Canlı (yayın) Uydurukça Göçüre Cari Arapça Akımdaki, Gücündeki, Kullanılıcı Cariye Arapça Kün Casus Arapça Dıncı, Aygakçı Caymak Yerel Aynımak, Danmak, İlk oydan kaytmak,

Oyunu özgertmek, Baş tartmak Cazibe Arapça Yakımlılık, Tartımlılık, Sevimlilik, Özüne

çekicilik Cebir (zorlama) Arapça Güçlev Cebren Arapça Güçle Cebretmek Arapça+Türkçe Güçlemek Cefa Arapça Kınak Cefa çekmek Arapça+Türkçe Kınalmak Cefa çektirmek Arapça+Türkçe Kınamak Cehalet Arapça Bilimsizlik Ceket Fransızca Çeket Celep Arapça Mal satıcısı, Davar satıcısı Celp etmek Arapça+Türkçe Özüne tartmak, Özüne çekmek Celse Arapça Oturuş Cemiyet (dernek) Arapça Uyum Cenabet Arapça Yuyuksuzluk Cendere Farsça Kısım, Sıkkıç Cengâver Farsça Savaşçan, Soğuşçan, Vuruşkak Cenk Farsça Savaş, Soğuş, Vuruş Cenk etmek Farsça+Türkçe Savaşmak, Soğuşmak, Vuruşmak Cenup Arapça Günorta, Düşlük Cep Arapça Yancık, Çöntek Cephane Farsça Okdarı Cephe Arapça Savaş alanı, Vuruş alanı Cepheleşmek Arapça+Türkçe Karşılaşmak Cereyan Arapça 1-Yel geçiş, Hava akımı, 2-Akım, Yöneliş Cesaret Arapça Yüreklilik, Batırlık, Kaytımsızlık

Cesaret etmek Arapça+Türkçe Batınmak, Batırlık görsetmek Ceset Arapça Ölü Cesur Arapça Yürekli, Batır, Kaytımsız Cetvel Arapça 1-Çizgiç, 2-(liste): Keste, Dizim, Dizme Cevap Arapça Karşılık Cevap vermek Arapça+Türkçe Karşılık vermek Cevher Arapça Asıl taş Cevher ( öz) Arapça Asıl, Neğiz, Dip, Özen Ceviz Arapça Yanak Cevval Arapça Kımıllı, Çağkan, İşcen Ceylan Farsça Geyik, Böken Cezaevi Arapça+Türkçe Kamak Cezbetmek Arapça+Türkçe Özüne çekmek, Özüne tartmak Cılız Kökeni belirsiz Arık Cımbız Yunanca İskek Cırcır böceği Kökeni belirsiz+Türkçe Cırlayık, Cırlak Cıva Farsça Dirigümüş Cıvata İtalyanca Burma Cıvık Kökeni belirsiz Sıvı Cıvımak Kökeni belirsiz Sıvılaşmak Ciddi Arapça (Kişilik): Ağras, Ağırbaşlı, Saldamlı

(Durum): Kın, Ağır Ciddileşmek Arapça+Türkçe (Kişilik): Ağraslaşmak, Ağırbaşlılaşmak,

Saldamlılaşmak (Durum): Kınlamak, Ağırlamak, Ağırlaşmak

Ciddiyet Arapça (Kişilik): Ağraslık, Ağırbaşlılık, Saldam (Durum): Kınlık, Ağırlık

Ciğer Farsça Bağır Cihaz Arapça Kural, Kuramal Cihet Arapça Yan, Yak, Yön, Yöneliş Cila Arapça Yaldıratma Cilalamak Arapça+Türkçe Yaldıratmak Cilt ( ten) Arapça Deri Cilt ( kapak) Arapça Dış Ciltlemek Arapça+Türkçe Dışlamak, Kaplamak Cilve Arapça Erseklik, Kılık, Güvez Cilvelenmek Arapça+Türkçe Ersekliklenmek, Kılıklanmak,

Güvezlenmek, Erkelemek Cimri Farsça Saran, Sıkmır, Sıkna, Eli sıkı Cimrilik etmek Farsça+Türkçe Saranlamak, Saransımak Cinas Arapça Söz oyunu, Söz oynatma Cinayet Arapça Kılmış, Etmiş, Kişi öldürme, Öldürme Cinayet işlemek Arapça+Türkçe Kılmış işlemek, Etmiş işlemek, Kişi

öldürmek Cinnet Arapça Delilik, Esten azma, Cinnet geçirmek Arapça+Türkçe Delirmek, Delilenmek, Esten adaşmak,

Esten azışmak Cins Arapça Tür, Cinsel Uydurukça Türlük Cinsi Arapça Türlük Cinsiyet Arapça Türlük

Civar Arapça Aylana, Çevre, Değre Conta İtalyanca Tıkızlagıç Cop Farsça Dayak, Keltek, Değnek Coplamak Farsça+Türkçe Dayakla vurmak, Sokmak Coşku Farsça+Türkçe Kozu, Tolkunlanış, Kızınç Coşmak Farsça Tolkunlamak, Kozmak, Kızınmak, Yelikmek Coşturmak Farsça+Türkçe Tolkunlatmak, Tolkutmak, Yeliktirmek,

Kozdurmak Cömert Farsça Eli açık, Vereğen, Verecen Cumhurbaşkanı Arapça+Uydurukça Elbaşı Cümbür cemaat Arapça Toplaşıp, Toplanıp, Birlikte, Birgeleşip,

Üşüp Cümbüş Farsça Oyun-gülgü, Gönül açış, Cümle Arapça Varca, Varlık, Bütün, Tutuş Cümle (dilbilim) Arapça Söylem Cünüp Arapça Yuyuksuz Cüret Arapça Görensizlik, Gözsüzlük, Yönsüzlük,

Yerliksizlik, Uşlamsızlık, Yüreklilik Cüret etmek Arapça+Türkçe Batınmak Cürüm Arapça Etmiş, Kılmış, Yazık Cüsse Arapça Gövde, Ten, Sın Cüz Arapça Ülüş, Bölek, Kesek Cüzdan Arapça+Farsça Kapçık Cüzi Arapça Pek az, Öte az, Azıcık

Türkçe Kökeni Arı Türkçe Ç Çaba Uydurukça Dırışma, Dırışçanlık, Vurunma Çabalamak Kökeni beliriz Dırışmak, Vurunmak Çabucak Yerel Tezce, Tezde, Tez arada, Pek tez, Tez tez,

Çabucak Çabuk Yerel Tez, Çapsan, Ildam Çaçaron İtalyanca Bağırak, Bağırcak, Takıldak Çadır Farsça Alaçık, Derme, Otağ, Yurt Çağdaş Uydurukça (Aynı zamanda yaşayan, aynı zamanda var

olan): Kezdeş, (Zamana uyan, Zamane):Yeni, Kezlik)

Çağdışı Uydurukça Kalak, Geyin kalan, Artta kalan, Eski Çağla Farsça Gök, Pişmeyen yemiş Çağrışım Uydurukça Ese düşürme, Bağlanış, Bağlanıştırma,

Okşaştırma, Uylaşma Çağrışım yapmak Uydurukça Ese düşürmek, Bağlanıştırmak,

Okşaştırmak, Uylaştırmak Çağrıştırmak Uydurukça Ese düşürmek, Bağlanıştırmak,

Okşaştırmak, Uylaştırmak Çakal Farsça Çilbörü, Çölbörüsü Çakırkeyif Türkçe+Arapça Kızımtal, Salmış, Çala esrik Çakma (sahte) Argo Yasama, Yasalma Çakmak Anlam genişlemesi (Çivi): Kakmak, (Şimşek): Çakmak,

Balkımak, Vurmak (Alet):Çakmak Çalım Yerel Öfke çalış, Ulumsuluk, Maktancaklık,

Güvezlik Çalım satmak Yerel Öfke çalmak, Ulumsunmak, Maktanmak,

Güvenmek Çalışmak Anlam kayması İşlemek Çalkalamak Yerel Çalkamak Çalmak Anlam genişlemesi (Hırsızlık): Uğrulamak, (saz): Çalmak Çam Yerel Karagay, Çırşı, Arca Çamaşır Farsça (İç giyim): İç giyim, (Kirli): Kir, Kirli Çamaşır makinesi Farsça+İtalyanca Kiryuguç Çamaşır yıkamak Farsça+Türkçe Kir yumak, Kirli(-leri) yumak Çamur Yerel Batak, Balçık Çan Anlam kayması Kongurak Çanta Farsça Bohça, Boğcum Çap Ermenice Ok Çapa Yerel Çapkı, Ketmen Çapalamak Yerel Kazmak, Ketmenlemek, Ketmen çapmak,

Çapkılamak Çapkın Yerel Kızcıl, Kadıncıl, Yelkovan, Yürdek,

Yürümsek Çapraşık Farsça+Türkçe Dolaşık, Bulaşık, Çatak Çapraz Farsça Köndelen, Köndelenine, Kese-köndelen Çapulcu Anlam kayması Talancı, Karakçı, Yolbasar, Yoltosar,

Tonakçı, Çaput Anlam kayması Eski püskü Çare Farsça Em, Yol

Çare olmak Farsça+Türkçe Em olmak Çark Farsça Dişli değirmeç, Dişli aylanma Çarpı işareti Uydurukça+Arapça Köpeltme belgisi Çarpışma Yerel Tokuşma, Kakışma, Çarpışma Çarpışmak Yerel Tokuşmak, Kakışmak, Çarpışmak Çarpma (matematik) Uydurukça Köpeltme Çarpmak Yerel Kakmak, Vurmak, (matematik): Köpeltmek Çarşaf Farsça (Giyisi): Bürüncek, (Yatak örtüsü): Kirlik Çatal (yemek için) Kökeni belirsiz Sançkı Çatal (yol ayrımı) Kökeni belirsiz Ayrık Çatı Yerel Dam, Çatı Çatlamak Yerel Yarılmak, Çatnamak, Çartlamak Çatmak (sataşma) Yerel Çataklaşmak, Çatak çıkarmak Çatmak (tüfek vb…) Türkçe Direştirmek, Direştirip koymak, Çatmak Çav (hoşça kal) İtalyanca Esen kal Çavdar Farsça Karabuğday, Arış Çayır Yerel Ölen, Çayır Çehre Farsça Bet, Yüz Çekap İngilizce Yoklak Çekecek Yerel Ayakkalağı, Kalakça Çekici (araç) Uydurukça Kutargıç Çekici Yerel Yakımlı, Tartımlı, Sevimli, Özüne çekici,

Özüne tartıcı Çekilmek Anlam genişlemesi (Geri çekilmek): Çekinmek, (Başkasınca

çekilmek): Çekilmek, Tartılmak Çekim Yerel Tartış, (dilbilgisi): Türleme, Sepleme Çekimser Uydurukça Kalıs, Davışsız kalıcı Çekingen Yerel Tartıncak, Çekincek, Utancak Çekinmek Yerel Tartınmak, Çekinmek, Utanmak,

Eymenmek Çekirdek Yerel (Yiyilir): Çiğit,(Yiyilmez): Uruk, Urluk Çekişmek Yerel Çekişmek, Tartışmak, Deyişmek, Eydişmek Çekmece Yerel Tartma Çekmek Yerel Çekmek, Tartmak Çelenk Farsça Çiçekler bağlamı Çelimsiz Yerel Arık Çelişki Uydurukça Kapma karşılık, Karama karşılık Çelişmek Uydurukça Kapma karşı olmak, Karama karşı gelmek,

Karşı gelmek Çelme Yerel Çalma Çelme çelmek Yerel Çalma çalmak, çalmak, Ayak çalmak Çember Farsça Değrek, Tekerek Çene Farsça Enek, İyek Çenebaz Farsça Ezme, Boşboğaz Çengel Farsça İlgiç, İlgek, İlmek Çentik Yerel Kertik, Belgi Çentik atmak Yerel Kertmek, Belgilemek Çentmek Yerel Kertmek, Belgilemek Çepçevre Yerel Aylanıp, Tekerek Çepeçevre Yerel Aylanıp, Tekerek Çerçeve Farsça Yaklak, Yaklağı

Çerez Farsça Aşaltı, Yenil damak Çeşit Farsça Tür, Görünüş Çeşme (tesisat) Farsça Su düdüğü Çeşme (pınar) Farsça Bulak Çeşni Farsça Özgece tat Çete Sırpça Üyür, Kozgalancı top, Basmacı Çetin Yerel Kın, Ağır Çetrefil Kökeni belirsiz Dolaşık, Bulaşık, Çatak Çevik Anlam kayması Tetik, Epçil, Çakkan Çevirmek(Döndürmek) Yerel Aylandırmak, Burmak, Evirmek Çevirmek(Etrafını sarmak) Anlam kayması Kuşamak, Kamamak, Kapamak, Kapsamak,

Orap almak Çevirmek(Tercüme etmek) Yerel Evirmek, Aktarmak Çevirmen Uydurukça Evirici, Aktarmacı, Dilmaç Çevre Yerel Aylana, Aylana-çevre, Aylana tire, Tire-

yak, Çevre Çevrelemek Yerel Kuşamak, Kamamak, Kapamak, Kapsamak,

Orap almak Çevrimiçi Uydurukça Torda, Tor arkalı Çeyiz Farsça Sep, Verne Çeyrek Farsça Dörtte bir, Dörtten biri Çığ Kökeni belirsiz Göçkün, Göçkü Çığlık Yerel Bağırık, Bağırış-çağırış Çığlık atmak Yerel Katı davışlamak, Bağırmak, Bağırıp

çağırmak Çıkar Uydurukça Yutuş, Girim, Tapış, Özümcüllük, Özüne

kızıkçılık Çıkarcı Uydurukça Yutuşçul, Tapışçıl, Özümcül Çıkar sağlamak Uydurukça Yutuşa yetmek, Tapışa yetmek Çıkışmak Anlam kayması Dillemek, Arlamak, İrdemek, Vuruşmak Çıldırmak Yerel Delirmek, Deli olmak, Esten azmak Çıldırtmak Yerel Delirtmek, Deli etmek, Esten azdırmak Çılgın Yerel Deli, Tentek Çıngırak Yerel Kongurak Çıplak Yerel Yalın, Yalıngaç, Yalıncak Çıra Farsça Tutruk, Tutuşturuk Çırak Farsça Öğrenci, İzbasar Çırpınmak Yerel Vurunmak, Dalbınmak, Teberzilemek,

Cantalaşmak Çırpmak ( elbise, halı vb…) Yerel Silkmek Çırpmak ( yumurta vb…) Yerel Çalmak, Çalkamak, Bulamak Çırpmak ( el) Yerel Çalmak, Çapmak Çıta Moğolca Sırıkça Çıtkırıldım Yerel Gönlü yumuşak, İnce gönüllü, Öfkecil,

Darıncak, İncik Çift ( İki tekten oluşan) Farsça Koş, Koşa Çift (toprak sürmek için) Farsça Saban, Koş Çiftçi Farsça+Türkçe Ekinci Çift teki Farsça+Türkçe Sınar Çiftleşmek Farsça+Türkçe Çakışmak, Çakılışmak Çift sürmek Farsça+Türkçe Saban sürmek, Yeri haydamak, Koş

haydamak, Koş koşmak Çiğnemek (ayakla) Anlam kayması Tepelemek, Taplamak, Ezmek, Basalamak Çiklet İspanyolca Sakız Çil Yerel Sepkil Çile (dert) Farsça Kaygı, Bun, Göyünç, Göyüt Çile (yün) Farsça Kelep Çilingir Farsça Demirci, Açarcı Çin (ülke) Farsça Hıtay Çini Farsça Çınayak kerpiç Çirkef (Pis su, Lağım suyu) Farsça Yundu Çirkin Farsça Görksüz, Görümsüz Çisemek Yerel Sepelemek, Çiğsemek Çiselemek Yerel Sepelemek, Çiğsemek Çiş Yerel Sidik Çişi gelmek Yerel Siyesi gelmek Çit Yerel Çiten Çita İngilizce Keçikaplan Çitilemek Yerel Ovalamak, Ezip yumak Çizgi Yerel Çizik Çizme (ayakkabı türü) Yerel Edik Çoban Farsça Koyuncu Çobanyıldızı Farsça+Türkçe Çolpan Çocuk Anlam kayması Bala, Çağa, Uşak, Gödek Çoğalmak Anlam kayması Köpelmek, Artmak, Ösmek Çoğul Uydurukça Köplük, Köplük sayı Çoğulcu Uydurukça Köplükçül Çoğunluk Uydurukça Köplük, Köpçülük Çok Anlam kayması Köp, Öte Çokgen Uydurukça Köpbucak Çokluk(dilbilgisi) Yerel Köplük, Köplük sayı Çoluk çocuk Yerel Bala çağa Çomak Yerel Dayak, Çokmak Çorak Farsça Tuzlak Çorap Arapça Uyuk Çökelti Uydurukça Çöküntü, Dunma Çömelmek Türkçe Çökmek, Çökelmek Çöp Türkçe Dışlandı, Süpründü Çözmek Yerel Çeşmek, Çözmek Çözüm Uydurukça Dallam, Tekşiriş, Çeşi Çözümlemek Uydurukça Dallamak, Tekşirmek Çözümsüz Uydurukça Çeşisiz, Emsiz, Yolu yok Çuval Farsça Kap, Dağar Çuvaldız Farsça Tebene, Temen Çünkü Farsça Şunluktan Çüs (hoşça kal) Almanca Esen kal

Türkçe Kökeni Arı Türkçe D Dadanmak Anlam kayması Könükmek, Yaman öğrenmek Dadı Farsça Eneke, Bala bakıcısı Dağ( yara) Farsça Yara Dağarcık Yerel Deri kapçık, Kapçık Dağılmak Anlam kayması Dağımak Dağıtılmak Anlam kayması Dağılmak Dağlamak Farsça+Türkçe Damgalamak, Damga basmak, Yaralamak Daha (sıfat derecesi) Anlam kayması -rak, -rek Dâhili Arapça İçki, İçlik Daima Arapça Üzülüksüz, Her haçan Daimi Arapça Üzülüksüz, Toktavsız, Duraklı Dair Arapça Değişli Daire (geometri) Arapça Değrek, Teker Daire (devlet) Arapça Bölüm Daire (apartman) Arapça Durak, Ev Dakik Arapça Anık, Tayın Dal Anlam kayması Budak Dal (branş) Uydurukça Tarmak, Yöneliş, Uğur Dalalet Arapça Azgınlık, Yoldan azma Dalamak ( kurt köpek ısırmak)

Anlam kayması Kapmak, Dişlemek

Dalamak (acıtmak, kaşındırmak)

Anlam kayması Dikenlemek, Göydürmek, Çakmak

Dalamak (yaralamak) Anlam kayması Yarmak, Yaralamak, Yırtmak Dalavere Kökeni belirsiz Kuvluk, Arabozuculuk, Aldamcılık Dalga Anlam kayması (Deniz, göl): Tolkun, (Alay): Üstünden

gülme Dalga geçmek Anlam kayması Üstünden gülmek Dalgalanmak Anlam kayması Tolkunlamak, Tolkunlanmak, Tolkumak Dalgıç Uydurukça Sucul, Çimici Dalgın Anlam kayması Unutkan, Unutçak Dalkavuk Yerel Yaltak, Yarancak, Yaramsak, Yalakçı Dalkavukluk etmek Yerel Yaltaklanmak, Yarancaklık etmek,

Yaramsaklık etmek, Yalakçılık etmek Dalmak (suya) Anlam kayması Çimmek Dalmak ( dalgınlık, düşünce) Anlam genişlemesi Oya dalmak, Oya batmak Dalmak (uyku) Anlam kayması Derin uykuya gitmek, Katı uyuklamak Dam Anlam kayması Çatı, Ev tepesi Damak Anlam kayması Danlay Damat Farsça Güvey, Küreken Damızlık Anlam kayması Asıl döl Damla Yerel Damcı Damlamak Yerel Dammak, Damcılamak Damlatmak Yerel Damızmak, Damcıtmak, Akıtmak Danışık Uydurukça Dil biriktirme, Söz bağlaşma, Yaşırın

gelişim, Aldama Danışıklı dövüş Uydurukça Sözü bağlı iş Danışma Yerel Geneş Danışmak Yerel Geneşmek

Danışman Uydurukça Geneşçi Dans Fransızca Biyi Dans etmek Fransızca+Türkçe Biymek Dansör Fransızca Erkek biyici Dansöz Fransızca Biyici, Hanım biyici Dantel Fransızca Tor örme, Tor göz, Tor keşte, Çilter Darbe Arapça Vuru, Soku, Beri Darbe (hükümeti devirme) Arapça Döndürüş Darbe yapmak Arapça+Türkçe Döndürüş yasamak Darbımesel Arapça Atalar sözü Dargın Yerel Darıngan, Öfkeli Darılmak Yerel Darınmak, Öfkelemek Dava (ülkü) Arapça İzgi dilek, İyi dilek, Iyık dilek, Yüksek dilek,

Baş maksat, Davar Anlam kayması Ufak mal, Koyun keçi Davet Arapça Çağrı Davetiye Arapça Çağrı, Çağrılık Davranış Yerel Kılık, Oluş, Yürüş-duruş, Yürüm-durum,

Kılık-yoruk Davranmak Yerel İş etmek, Özünü tutmak, Özünü uşlamak,

Özünü aparmak Dayak (dövme) Anlam kayması Vurma, Sokma, Kötekleme Dayak (destek, dayanak) Yerel Direk, Söykek, Dayak Dayamak(desteklemek) Yerel Diremek, Söykemek, Dayamak Dayanak Yerel Söykencek, Dayanak, Dayanç Dayanıklı Yerel Berk, Döyümlü, Çıdamlı Dayanışma Yerel Birdemlik, Dilekteşlik, Uyumculluk,

Oydaşlık Dayanışmak Yerel Birdemleşmek, Uyumlaşmak, Oydaşmak Dayanmak (abanmak, yaslanmak)

Yerel Direnmek, Söykenmek, Dayanmak

Dayanmak (tahammül) Anlam kayması Döymek, Çıdamak Dayı ( arka, hami) Anlam kayması Arka dayanç, Arkalayıcı Dazlak Yerel Yaltırbaş, Takırbaş, Daz Debelenmek Yerel Tıpırcınmak, Cantalaşmak, Vurunmak,

Tepinmek Dedikodu Yerel Öşek, Öşek-yala, Mış-miş, Söz Dedikodu yapmak Yerel Öşeklemek, Mış-miş etmek, Söz dağatmak Defa Arapça Yol, Kez Defakto Latince İş yüzünde, Çınında Defetmek Arapça+Türkçe Kovmak, Kovalamak, Gidirmek Define Arapça Koyma, Gömme, Kazma baylık, Baylık Defnetmek Arapça+Türkçe Koymak, Gömmek, Yerlemek, Yere

vermek, Toprağa vermek Defol Arapça+Türkçe Yoğal, Yok ol, Git, Git buradan, Tabanını

yaldırat, Gözüme görünme Değerlendirmek (tenkit, eleştiri)

Anlam kayması Sın vermek, Sın yazmak, Sınamak, Sınlamak

Değinmek Yerel Değmek, Takılmak Değişik Anlam kayması Ayrım, Özgece, Başkaca Değişim (mübadele) Anlam kayması Alışma, Almaşma

Değişim(farklılaşma) Anlam kayması Özgeriş, Başkalaşma Değişken Anlam kayması Özgerişli, Özgericen, Tez özgericen,

Duruksuz Değişmek (farklılaşmak) Anlam kayması Özgermek, Başkalaşmak Değişmek (mübadele etmek, takas etmek)

Anlam kayması Alışmak, Almaşmak

Değiştirmek (farklılaştırmak) Anlam kayması Özgertmek, Başkalaştırmak Değiştirmek( mübadele etmek, takas etmek)

Anlam kayması Alıştırmak, Almaştırmak

Değnek Yerel Çubuk, Dayakça Dehliz Farsça Dalan Dehşet Arapça Korkunç Dehşete düşmek Arapça+Türkçe Korkmak Dehşete düşürmek Arapça+Türkçe Korkutmak, Katı korkutmak Dehşete kapılmak Arapça+Türkçe Korkmak Dehşetnak Arapça+Farsça Korkunçlu Dehşet saçmak Arapça+Türkçe Katı korkutmak, Korkunç dağatmak Dejenerasyon Fransızca Buzulma Dek Uydurukça Değin, -aca/-ece Deklanşör Fransızca Çekkiç, Düşürgüç, Düğme Delalet (aracılık) Arapça Aracılık, Aradaşlık Delalet etmek Arapça+Türkçe Aygak olmak, Aygaklamak,

Aygaklandırmak Delecek Yerel Deşkiç Delgeç Yerel Deşkiç Delik Yerel Deşik Delikanlı Yerel Yetincek, Yiğit Delil Arapça Aygak Delmek Yerel Deşmek Delta Yunanca Kuyma, Yılga Damağı Demagoji Fransızca Gerçekleyicilik, Köpürmelik, Boşsöz

satıcılık Demagoji yapmak Fransızca+Türkçe Boş söz satmak, Kuru söz ile aldamak,

Gerçeklemek Demeç Uydurukça Bildiri Demeç vermek Uydurukça Bildirmek, Bildiri sunmak Demek Yerel Demek, Eytmek Demek ( ki) (o halde) Yerel Demek, Demeli Demet Yunanca Bağlam, Tutam Demin Farsça Bayak, Bayakta, Burda, Burdarak, Yeni,

Yakında Deminki Farsça+Türkçe Bayağı, Bayaktaki, Burdaki, Yakındaki Demirbaş Yerel İyelik, Buyum, Buyumlar dizimi Deneme (tecrübe) Anlam kayması Sınav, Tekşiriş Denemek Anlam kayması Sınamak, Tekşirmek Denetçi Uydurukça Tekşirici Denetim Uydurukça Tekşirme, Yoklama, Varlama Denetlemek Uydurukça Tekşirmek, Yoklamak, Varlamak Deney Uydurukça Sınav, Bilimlik sınav Deneyim Uydurukça Sınav Denge Uydurukça Denklik

Dengelemek Uydurukça Deneştirmek, Denklemek, Denkleştirmek Denilmek(demek fiilinin edilgen biçimi)

Uydurukça Diyilmek

Denizaltı Uydurukça Sualtı gemisi Denizanası Uydurukça İrkildek Denizkızı Uydurukça Su perisi Denmek (demek fiilinin edilgen biçimi)

Uydurukça Diyilmek

Depo Fransızca Koyma Depozit Fransızca Yal Depozito İtalyanca Yal Deprem Uydurukça Yer titremesi Depreşmek Uydurukça Yüze çıkmak, Kaytadan başlamak, Yeniden

başlamak, Kozgalmak, Kayra kozgalmak Derbeder Farsça Salak, Yönsüz Dere Farsça Yılga, Çay Derebeyi Uydurukça Alpagut, Yeriyesi, Toprak ağası Derece Arapça Kur Derhal Farsça+Arapça Tez, Tezde, Ildam, Aşıkış Derişik Uydurukça Koyultulan Derken Yerel O çağda, O arada Derlemek Yerel Dermek, Toplamak, Yığmak Derli toplu Yerel Yığnak, Yığıncak, Gelişimli, Yaraşıklı, Tükel Derman(takat, güç) Farsça Güç, Çama Derman (ilaç) Farsça Em Derme çatma Yerel Çala bula, Olur olmaz Dermek Yerel Dermek, Yığmak, Yığnamak, Toplamak Dernek Yerel Odak, Koğam, Uyum Dert Farsça Kaygı Dert ortağı Farsça+Türkçe Kaygıdaş Desen Fransızca Oyma, Örnek, Bezek Destan Farsça Yır Destanî Farsça Yırlık Destansı Farsça+Türkçe Yırlık Deste Farsça Tutam, Bağlam, Boğum, Boğu Destek Farsça Direk, Dayak Desteklemek Farsça+Türkçe Yardım etmek, Yardım vermek, Kollamak,

Yaklamak, Arka olmak Deşelemek Yerel Çukulamak Deşmek Anlam genişlemesi Çukmak (yeri, toprağı), Deşmek Detay Fransızca Doluluk, Ufak tefek, İncik-cıncık, Anık Devam Arapça Uzayı, Uzatı, Ulanı, Ulatı, Yalgaşı, Yalgaştırı Devam etmek Arapça+Türkçe Uzamak, Ulanmak, Yalgaşmak Devam ettirmek Arapça+Türkçe Uzatmak, Ulatmak, Yalgaştırmak Devir (başkasına) Arapça Tapşırma, Verme, Eline verme Devir (dönem, çağ) Arapça Kezen Devir (dönme) Arapça Aylanış Devirmek Yerel Kulatmak, Yıkmak, Aktarmak, Döndürmek Devretmek ( başkasına) Arapça+Türkçe Tapşırmak, Vermek, Eline vermek Devrim Uydurukça Döndürüş Deyim Uydurukça Duruklu söz (dizimi)

Deyyus Arapça Boynuzlu Dezenfeksiyon Fransızca Yukumsuzlandırış Dezenfekte etmek Fransızca+Türkçe Yukumsuzlandırmak Dezenfektör Fransızca Yukumsuzlandırgıç Dırlanmak Yerel Mırıldanmak, Ağlamsıramak Dibek Yerel Soku Didinmek Anlam kayması Dırışmak, Cantalaşmak, Gücenip işlemek,

Can ayamadan işlemek Didişmek Anlam kayması Dalaşmak, Tartışmak, Diyişmek,

Kışkırışmak Difüzyon Fransızca Aralaşma Diğer Farsça Özge, Başka Dijital Fransızca Sayılık Dikdörtgen Uydurukça Dikbucak, Dikbucaklık, Doğrubucak,

Doğrubucaklık, Dörtbucaklık Dikey Uydurukça Dik, Dike Dikkat Arapça (İhtiyat, sakınma, tedbirlilik): Baykayış,

(İhtimam, itina, özen): Abay Dikkat etmek Arapça+Türkçe (İhtiyatlı olmak, Sakınmak, Tedbirli

olmak): Baykamak, (İhtimam göstermek, İtina göstermek, özen göstermek, Üzerine titremek): Abaylamak

Dikmek (ağaç) Yerel Dikmek, Ekmek Dikmek ( direk) Yerel Kakmak, Kadamak, Sançmak Dikmek (dikiş) Yerel Dikmek Diktatör Fransızca Üstemcil Dilber Farsça Sulu, Güzel Dilbilgisi Uydurukça Dil kuruluşu Dilbilim Yerel Dil bilimi Dilekçe Uydurukça Ötünç Dilsel Uydurukça Dillik Dimağ Arapça Es, An Dinç Anlam kayması Dın, Sağdın, Sağ, Sağlam, Sağat, Esen Dindar Farsça Dincil Dingil Moğolca Ok, Özek Dinmek Yerel Toktamak, Ayaklamak, Dinmek Dipçik Anlam kayması Kundak Dipnot Uydurukça Eskertme, Alt düşürme Dirayet Arapça Tanılanlık, Ötümlülük, Sözü ötgünlük,

Ağızlılık Direk Yerel Direk, Bağana Direksiyon Fransızca Tutka Direkt Fransızca Doğru, Düz, Dop doğru, Düp düz, Gönü Direnç Uydurukça Karşılık, Çıdamlılık Direniş Uydurukça Karşılık görsetme, karşı durma Direnmek Yerel Karşı durmak, Karşılık görsetmek Dişi Yerel Urgacı, Dişi Divan ( kitap) Arapça Yığındık, Yığnak Divan (oturmak için) Arapça Tapçan, Seki Divane Farsça Deli Diyalekt Fransızca Söyleşik

Diyanet Arapça Din işleri Diyar Arapça Yer, Yurt, Ülke, Yak, El Diyare Fransızca İç ötme Diye (sebep) Yerel Dediği için, Deyip Diye (adlı) Yerel Diye, Deyip Dizgi Uydurukça Yığış, Deriş Dizi Yerel Dizim, Bağlam Dizi (televizyon, kitap) Uydurukça Dizim, Dizimli çıkarılış Dizin Uydurukça Görsetkiç Dobra dobra Sırpça Doğru yüzüne, Gözüne, Betine, Açık,

Tartınmazdan Dogma Fransızca Sokur işanım, Sokur işanımcıllık Dogmatik Fransızca Sokur işanımcıl Doğa Uydurukça Olmuş, Yaradılış Doğaç Uydurukça Çıkarabilme Doğaçlama Uydurukça Dayarlıksız, Durduk yerde, Birden Doğal Uydurukça Olmuşluk, Yaradılıştan Doğan Yerel Toygun, Sungur Doğmak (anadan) Yerel Doğulmak, Türelmek Doğmak (güneş, ay) Yerel Doğmak, Çıkmak Doğu Yerel Gündoğar Doğum Yerel Doğuluş Doğurmak Yerel Doğmak, Doğdurmak Doktor Fransızca Emci Doku Uydurukça Dokuma Dokunaklı Uydurukça Tolkunlandırıcı, Kızgandırıcı, Deprenişli,

Yürek sarsıcı, Yürek götürmez Dokunmak (dokumak fiilinin edilgen biçimi)

Yerel Dokulmak

Dokunmak (ellemek, değmek)

Yerel Değmek

Dokunmak (zarar vermek) Yerel Yakmamak, Ağır değmek, Ağır olmak, Soğuk değmek, Buzmak, Yaramamak

Dolamak Yerel Oramak Dolandırıcı Yerel Aldamcı, Alayak Dolandırmak Yerel Aldamak Dolanmak (gezmek) Yerel Aylanmak, Gezmek Dolaşım Uydurukça Aylanış Dolaşmak (gezmek) Yerel Gezmek, Aylanmak Dolaşmak (ip vb…) Yerel Çatışmak, Çövelmek, Çiyelenmek Dolayı Uydurukça -dan/-den, için Dolaylı Uydurukça Aylavlı, Çetletip, Yanama, Yandaş Dolikosefal Fransızca Uzunbaşlı Doluşmak Yerel Tıkışmak, Tıkılmak, Sıkılışmak Domates İspanyolca Kızanak, Alyumur Don Anlam kayması İç don, İştan Donanma Uydurukça Deniz filosu, Donanmak Yerel Bezenmek, Yasanmak Donatım Uydurukça Gerek-Yarak, Gerek-yaraklama, Anıklama Donatmak Uydurukça Gerek yaraklamak, Anıklamak,

Yasandırmak

Dondurma Yerel Buzkaymak, Balbuzlak, Dondurma Doruk Moğolca Çokan, Tepe, Baş, Uç Dost Farsça Epteş, Yoldaş, Arkadaş Dosya Fransızca Özlük iş Dosya ( kap) Fransızca Kovluk, Kaplama Doz Fransızca Ölçek, Ölçem Dozer İngilizce Yemirgiç Dökmek Yerel Kuymak, Akıtmak, Dökmek Dökülmek Yerel Kuyulmak, Akıtılmak, Dökülmek Döküm Yerel Kuyum, Döküm Dökümcü Yerel Kuyumcu, Dökümcü Döküntü Yerel Dışlantı, Saçıntı, Kalıntı, Döküntü Dölyatağı Uydurukça Balayatkı, Yatın Dönek Yerel Tutruksuz, Özgericen, Alışıcan, Kaypak Dönem Uydurukça Kezen Dönemeç Uydurukça Buruluş Döner Yerel Aylanma kebap Dönmek (etrafında) Anlam kayması Aylanmak, Evrilmek Dönmek (geri) Yerel Kaytmak Dönmek (bir yere doğru) Yerel Burulmak Dönüşlü (fiil) Yerel Özlük, Kaytım Dönüşmek Yerel Aylanmak, Evrilmek Dörtnala koşmak Yerel Sekirtip çapmak, Dört ayakla yüğürmek,

Var gücü ile çapmak Dövmek (birisini) Anlam kayması Vurmak Dövmek (ezmek) Yerel Dövmek, Yençmek Dövmek (demir) Anlam kayması Sokmak Dövünmek Anlam kayması Kayırmak, Ökünmek, Kan yutmak, Saçını

yolmak Dubleks Fransıca İki katlı ev Dudak Anlam kayması Erin Duman Farsça Tütün, Tütsü, İs Durak Yerel Beket, Toktalış Duraklamak Yerel Toktalmak Duraklatmak Yerel Toktatmak Durgun Yerel Durgun, Toktayan, Kımılsız, Kımıltısız Durmadan Yerel Toktamazdan, Üzlüksüz, Dinimsiz Durmak Anlam genişlemesi (Yerinde sabit olmak, varlığını korumak):

Durmak, (Hareketsiz hale gelmek): Toktamak, Dinmek

Duru Yerel Müldür, Duru Durulamak Yerel Çalkamak Durulmak Yerel Dinmek, Durulmak Durum Yerel Yağday, Durum Duvak Yerel Bürüncek, Yapıncık, Duvar (ev) Farsça Dam, Tosuk, Koyma Duyarlı Uydurukça Sezgir, Sezgin, Sezimtal, Sezicen, Duygur,

Duygun, Duyucan, Yumuşak gönüllü, İnce gönüllü

Duygu Yerel Duygu, Sezgi Duymak (kulak) Anlam kayması İşitmek

Duymak(hissetmek) Yerel Duymak, Sezmek Duyu Uydurukça Duygu, Sezgi Duyuru Uydurukça Bildiri, Yarlık Düğüm Yerel Düğün Düğün Anlam kayması Toy Dükkân Arapça Kepit Dülger Farsça Ağaççı Dümen İtalyanca Tutka Dün Anlam kayması Gece Dünür Yerel (evlilikten önce): Savcı, (evlilikten sonra):

Kuda Dünürcü Yerel Savcı Dürüst Farsça Doğrucul, Çıncıl, Doğru, Çın Düşey Uydurukça Dik, Dike Düşkün Yerel Verilen, Verilici Düşman Farsça Yağı Düşmanlık Farsça+Türkçe Yağılık Düşmek Anlam genişlemesi (yukarıdan): Düşmek, (yerde): Yıkılmak,

Kulamak Düşünce Anlam kayması (Kişinin kendi kafasında olan):Oy, (Bir şey

anlatılıp izah edildikten sonra oluşan): Düşünce, Düşünük

Düşünmek Anlam kayması Oylamak, Oylanmak Düşünür Uydurukça Oycul Düven Yerel Tuluk, Tokmak Düz (yüzey) Anlam genişlemesi Düz, Tekiz Düz (hat) Anlam genişlemesi Düz, Doğru Düzelmek Anlam genişlemesi (düz, düzgün hale gelmek): düzelmek,

(sağlığına kavuşmak): Onalmak, Onulmak Düzen (tertip, nizam) Yerel Yön Düzen (sistem) Yerel Düzülüş, Düzüm, Düzgün, Dizim, Kuruluş, Düzenbaz Yerel+Farsça Aldamcı, Tapkır Düzey Uydurukça Örü Düzgün Yerel Düzümlü, Düzlük, Yığnak Düzlem Uydurukça Yassılık Düz yazı Yerel Kara söz

Türkçe Kökeni Arı Türkçe E Ebat Arapça Kölem, Ölçem Ebe Yerel Kindik ana Ebedi Arapça Bengi, Ölümsüz Ebediyen Arapça Bengi, Bengilik Ebeveyn Arapça Ata ana Ecdat Arapça Ata baba Ecnebi Arapça Çet elli Eda Arapça Kılık, Kılanış, Yürüm durum Edat (dilbilgisi) Arapça Yardımcı söz Edip Arapça Yazıcı Efendi ( hitap) Yunanca Bey, Beyim (resmi), Ağa, Ağam

(büyüklere), İni, İnim (küçüklere) Efendilik Yunanca+Türkçe Teklilik, Aksüyeklik Efendim! ( ne dediniz?) Yunanca+Türkçe Geçiriniz, İşitmedim Efendim? (buyrun, dinliyorum)

Yunanca+Türkçe Kulağım sizde, Dinliyorum, Söyleyiniz

Efendim Yunanca+Türkçe Beyim, Hanımım, Ağam, İnim, Ablam, Sinlim

Efkâr Arapça Kaygı, Bun Efkârıumumiye Arapça Koğamlık oy Eflatun(î) Arapça Kızıl göğüş Efsane Farsça Ulamış Efsaneleşmek Farsça+Türkçe Ulamışa aylanmak Efsun Farsça Abrav Efsunlamak Farsça+Türkçe Abramak Egemen Yunanca Erkli, Karayışsız, Boyunduruksuz Egoist Fransızca Benbencil, Özümcül Egoizm Fransızca Benbencillik, Özümcüllük Egzersiz Fransızca Könüküş Egzersiz yapmak Fransızca+Türkçe Könükmek Eğe (kemik) Anlam kayması Kaburga Eğe (törpü) Yerel Eğe Eğilim Uydurukça Intılış, İçi tartılma, Gönlü düşme, Gönlü

yatma, Gönlü akma Eğlence Yerel Ermek, Gönül açma, Oyun gülgü Eğlenmek Anlam kayması Ermeklemek, Gönül açmak, Oynamak-

gülmek Eğlenmek ( alay etmek) Anlam kayması Üstünden gülmek, Kemsitmek, Küçültmek,

Küçük düşürmek Eğreti (zaman için) Arapça Öteri, Geldi geçer Eğreti (eşya için) Arapça Yararsız, Yaramaz, Bozuk Ehil Arapça Bilgir, Bilimli, Çeber Ehli Arapça Ele öğretilen, Ev hayvanı, Bakma Ehlileştirmek Arapça+Türkçe Ele öğretmek Ehliyet (sürücü belgesi) Arapça Haydayıcılık tanıklığı Ehram Arapça Köpyak Ek Yerel Koşumca Ekalliyet Arapça Azcılık Ekip Fransızca Öbek

Eklem Uydurukça Boğun Eklemek Yerel Koşmak, Ulamak, Tirkemek, Yalgaştırmak Ekmek (yiyecek) Yerel Etmek Eko Fransızca Yanrık Ekonomik (ekonomi ile ilgili) Fransızca İktisatlık Ekonomik (idareye imkan tanıyan)

Fransızca Ayavlı

Eksen Yunanca Ok, Özek Ekseri Arapça Köpünce Ekseriyet Arapça Köpçülük, Köplük Ekseriyetle Arapça+Türkçe Köpünce, Köplükle Eksi ( matematik) Uydurukça Alış belgisi Eksik Yerel Eksik, Kem, Az Eksilmek Yerel Eksimek, Kemelmek, Azalmak Ekşi Yerel Acı Ekşimek Yerel Acımak Ekvator Fransızca Deniştirgiç El ( yurt, ülke) Anlam kayması Ülke, yurt El (yabancı) Anlam kayması Yad kişiler, Başkalar Ela Yerel Ala, Çakır Elastik Fransızca Sozulmalı Elbet Arapça Sözsüz Elbette Arapça+Türkçe Sözsüz Elbirliği Yerel Birgelik, Birdemlik Elbise Arapça Giyim, Giyim geçek Eldiven Yerel Elkabı Elebaşı Anlam kayması Başlık, Başçı Elektrik süpürgesi Fransızca+Türkçe Tozsoğurguç Elem Arapça Kaygı, Bun, Göyünç Eleman Fransızca İşçi, Yumuşçu, Kullukçu Eleştiri Uydurukça Sın, Sınlama Eleştirmek Uydurukça Sınamak, Sınlamak, Sın eytmek, Sın

vermek Eleştirmen Uydurukça Sıncı, Sıneydici, Sınverici Eli sıkı Yerel Saran, Eli katı, Kısık Ellemek Yerel Değmek, El değdirmek, Tutmak Elmacık kemiği Yerel Bet sünüğü, Bet süyeği Elti Yerel Avsın, Yenge Elverişli Yerel Onay, Kolay, Uygun, Yeterli Elverişsiz Yerel Kın, Ağır, Çetin, Uygunsuz, Yetersiz Elvermek Yerel (kâfi olmak): Yetmek, Yeterli olmak,

(uygun gelmek) : Kolay olmak, Onay olmak

Elyaf Arapça Süyüm, Dal, Dala, Dalcık, İpsil Elzem Arapça Öte gerekli Emare Arapça İz, Belgi Emdirmek Yerel Emdirmek, Emizmek Emekli Uydurukça Yumuştan boşanık, Yumuştan boş Emekli olmak Uydurukça Yumuştan boşanmak Emektar Türkçe+Farsça Emeği sinen, Yumuş tutan, Hakkı geçen Emel Arapça Dilek, Oy

Emin (güvenilir) Arapça Inamlı, Işançlı Emin (kendine güvenen) Arapça Işanan, Berk, Arkayın Emin (kuşkusuz) Arapça Küdüksüz Emin (tehlikesiz) Arapça Korkunçsuz Emir Arapça Buyruk, (resmi, yazılı): Yarlık Emir vermek Arapça+Türkçe Buyurmak Emlak Arapça Göçmez bark, Kozgalımsızlık Emniyet ( güvenlik) Arapça Korkunçsuzluk, Arkayınlık Emniyet (güvenlik işleri) Arapça Koruma işleri, Saklama işleri Emretmek Arapça+Türkçe Buyurmak Emrivaki Arapça Oluru oldu, Olacağı oldu, Aldan ala iş

bitirme Emsal Arapça Okşaş Emsal (örnek) Arapça Ülgü Emsal göstermek Arapça+Türkçe Ülgü görsetmek, Ülgü vermek Emzirmek Yerel Emizmek, Emdirmek Enayi Arapça Anka, Kelesan, Tentek Encam Farsça Art, Son, Ayak Endam Farsça Boy bos, Gövde, Sın Ender Arapça Seyrek, Öte az Endişe Farsça Kaygı, Korkunu Endişe etmek Farsça+Türkçe Kayırmak, Kaygılanmak, Korkunmak Enfes Arapça En sulu, Öte sulu, En yakşı, Öte yakşı, En

güzel, Öte güzel Enfiye Arapça Burun otu Engebe Yunanca İniş yokuş, Kabarık, Engel Kökeni belirsiz Tosuk, Tosalgı, Büğet Engellemek Kökeni belirsiz+Türkçe Tosmak, Büğet olmak, Önünü almak Engel olmak Kökeni belirsiz+Türkçe Tosmak, Büğet olmak, Önünü almak Engin Yerel Çeksiz, Eksiz çeksiz, Uçsuz bucaksız, Uçsuz

kıyısız, Uç Kıraksız Enik Yerel Küçük Enişte Farsça Yezne Enkaz Arapça Yemiriklik(-ler) Enlem Uydurukça Genlik Ense Yerel Yelke, Ense Enstrüman (müzik aleti) Fransızca Çalgı Enstrüman (araç, alet) İngilizce Kural Entelektüel Fransızca Oycul Entari Kökeni belirsiz Kadın gömleği Enteresan Fransızca Kızık, Kızıkırlı, Kızıklı Enternasyonal Fransızca Ellerarası, Elara Entrika Fransızca Arabozuculuk, Kuvluk, Aldama, Aldamcılık Envai çeşit Arapça+Farsça Türlü türlü, Türlü tümen Epey Yerel Bir talay, Köp Epilepsi Fransızca Boğma, Dalma, Koyancık, Tutalık Er (asker) Anlam genişlemesi Çeri Er (erkek) Anlam genişlemesi Er kişi, Erkek Er (koca) Anlam genişlemesi Er Er (mert, yiğit) Anlam genişlemesi Batır, Yiğit, Er Erbap Arapça Çeber, Bilgiç

Erek Uydurukça Dilek Erik Anlam kayması Alça Erişmek Anlam genişlemesi Yetmek, Ermek, Erişmek Erişte Farsça Kesme, Tokmaç Erkân Arapça Beylik kişisi, Beylik kişileri Erken Yerel Er, Erte Ermek Yerel Yetmek, Yetişmek Ermin Fransızca As, Ak kiş Ertelemek Uydurukça Geciktirmek, Sona kaldırmak, Geyine

kaldırmak Ertesi Anlam kayması Geyinki, Gelecek, Gelesi Erzak Arapça Azık, Yol azığı Esans Fransızca Yıpar, İsli yağ Esaret Arapça Tutkunluk, Erksizlik, Kulluk Esas (temel) Arapça Dip, Neğiz Esas (birinci, asli) Arapça Baş, Başki, Başlıca, Neğizki Esas almak Arapça Algaç tutmak, Neğizinde kurmak, Baş üstü

etmek Esasen Arapça Neğizde, Neğizinden Eser (yapıt) Arapça Çıkarma Eser ( iz) Arapça İz, Belgi Esin Uydurukça Ruhlanma, Duygusu gelme Esinlenmek Uydurukça Ruhlanmak, Duygusu gelmek Esir (tutsak) Arapça Tutkun Esir (köle) Arapça Kul Esir almak Arapça+Türkçe Tutkun almak Esir düşmek Arapça+Türkçe Tutkun düşmek Esirgemek Yerel Kızganmak, Ayamak, Ayayıp vermemek,

Kıymamak, Esirgemek Eskiden Yerel İleri, Geçmişte, Eskiden Eskiz Fransızca Çıkarma, Ülgü Esmek Anlam genişlemesi Esmek, Yelpimek Esmer Arapça Kara yağız, Buğday yağız, Kara doru Esnaf Arapça Kepitçi Esnek Uydurukça Sozulmalı Esnemek Anlam genişlemesi (İnsan): Esnemek, (Nesne): Gerilmek,

Sozulmak Esrarengiz Arapça+Farsça Sırlı Eş (çiftten biri) Anlam kayması Sınar, Eş, Denk Eş (karı koca) Anlam kayması Yoldaş, Yubay, Eş anlamlı Uydurukça Manadaş Eşdeğer Uydurukça Kurdaş, Denkteş, Ölçemdeş Eşelemek Yerel Aktarmak, Kazmak, Çukulamak Eşik (kapı önü basamağı) Anlam kayması Bosağa Eşinmek Yerel Tepinmek Eşit Uydurukça Denk Eşitlemek Uydurukça Deneştirmek, Denklemek, Denkleştirmek Eşkâl Arapça Görünüş, Biçim, Durk Eşkıya Arapça Karakçı, Tonayıcı, Talancı, Yolbasar,

Yoltosar Eşmek Yerel Çukmak, Kazmak, Eşmek

Eşraf Arapça Aksakal, Elağası Eşya Arapça Buyum, Buyumlar, Buyum-derim, Buyum-

derimler, Nesne, Nesneler. Etiket Fransızca Yarlık Etken (fiil) Uydurukça Anık, Aykın, Dip Etki Uydurukça İçine işleme, İz, İz kaldırma, Demgilleme,

Tap kaldırma Etki etmek Uydurukça İçine işlemek, İz kaldırmak, Demgillemek,

Tap kaldırmak Etkilemek Uydurukça İçine işlemek, İz kaldırmak, Demgillemek,

Tap kaldırmak Etraf Arapça Aylana, Aylana-çevre, Aylana tire, Tire-

yak, Çevre Ettirgen (fiil) Uydurukça Yükletme Evcil Anlam kayması Ele öğretilen, Ev hayvanı Evcilleşmek Anlam kayması Ele öğrenmek Evcimen Yerel Evcil, Evsek, Balasak Evet Yerel He Evham Arapça Küdük Evlat Arapça Bala-çağa, Oğul-kız Evlat edinmek Arapça+Türkçe Oğulluğa almak, Kızlığa almak, Balalığa

almak Evlatlık Arapça+Türkçe Asrandı, (Erkek): Oğulluk, (Kız): Kızlık Evlenmek Anlam genişlemesi (Genel): Evlenmek, Yuva kurmak, Durmuş

kurmak, (Erkek): Evlenmek, (Kız): Erlenmek, Ere değmek, Güveye çıkmak, Durmuşa çıkmak

Evli Anlam genişlemesi (Genel): Evli, (Erkek): Evli, (Kız): Erli, Durmuşa çıkan

Evliya Arapça Eren, Gözüaçık Evrak Arapça İş kâğıdı Evren Uydurukça Yer-gök Evrensel Uydurukça Bütündünyalık, Yalpı Evrilmek Yerel Aylanmak, Evrilmek Evrim Uydurukça Ösüş, Önükme Evrim geçirmek Uydurukça Ösmek, Önükmek Evsaf Arapça Özcenlik, Özlük Evvel Arapça Burun, Burda, İleri, Aldın Evvela Arapça Birinciden, Baştan, Aldan ala Eyalet Arapça Oymak Eylem Uydurukça İş, Kımıl Eylül Arapça Dokuzuncu ay Eyvah Farsça Esiz Eyvallah Türkçe+Arapça Sağ ol Ezber Farsça Yat Ezberden Farsça+Türkçe Yattan Ezbere Farsça+Türkçe Yattan Ezberlemek Farsça+Türkçe Yatlamak Ezeli Arapça Bengilikten, Uçsuz Kıraksız Ezgi Kökeni belirsiz Küy Eziyet Arapça Kısım, Sıkış, Eziş

Ezmek Yerel Yençmek, Ezmek, Dövmek, Ufalamak, Maydalamak

Türkçe Kökeni Arı Türkçe F Faal Arapça İşçen, İşler, İşlikli, Emekçil Faaliyet Arapça İş-yumuş, Yumuş, Kımıl Faaliyete geçmek Arapça+Türkçe İşe başlamak, İşe girişmek Facia Arapça Kaygılı vakıa, Büyük kutsuzluk Fahişe Arapça Yezökçe, Oynaşçı kadın Fahri Arapça Ardaklı Fail (hukuki) Arapça Kılmışlı, Etmişli, Yazıklı Fail (dilbilgisi) Arapça İye Faiz Arapça Üsteme, Üstek, Göterim, Göterme Fakat Arapça Birak Fakir Arapça Yoksul Faksimile Fransızca Özgertmeyin basma Fal Arapça Bolcam, Irk Falan Arapça Neyin, Allakim Falan filan Arapça Neyin düğün, -mı ne! Fal bakmak Arapça+Türkçe Irklamak, Bolcamını açmak Falçata İtalyanca Dilgiç Familya ( bioloji) İtalyanca Türküm Fanatik Fransızca Verilen Fanatikleşmek Fransızca+Türkçe Verilenleşmek Fanatizm Fransızca Verilenlik Fani Arapça Yalan, Ötküncü, Ölümlü Fanila İtalyanca İç gömlek Faraş Arapça Suskuç, Kalak, Kürekçe Faraza Arapça Eydelim, Diyelim, Olsun Farazi Arapça Bolcamlı, Bolcamal, Yormalı, Yormal,

Çağlama Faraziye Arapça Bilimlik bolcam, Bilimlik yorum, Bilimlik

çağlama Fare Arapça (Hayvan): Sıçan, Keme, ( Bilgisayar

aksanı): Sıçan Farfara İtalyanca Boşboğaz, Kuşboğaz, Ezme Fark Arapça Ayırmacılık, Ayırmalılık, Ayrımlık, Başkalık,

Özgecelik Fark etmek Arapça+Türkçe (Anlamak): Aymak, Görmek, Sezmek,

Düşünmek, (Farklı olmak): Özgermek, Başka türe inmek

Farzetmek Arapça+Türkçe Bolcamak, Çağlamak Fasıl Arapça Bölüm, Dağmak Fasıla Arapça Ara, Aralık, Üzülüş Fasikül Fransızca Bölüm Fasulye Arapça Burçak Fatih Arapça Basıp alıcı, Boysundurucu Fatura İtalyanca Hesap kâğıdı Fatura etmek İtalyanca+Türkçe Hesap çıkarmak Faul İngilizce Ayıplı vuruş Fayans Fransızca Çini Fayda Arapça Tapış, Düşüm, Yaram Faydalanmak Arapça+Türkçe Tapış tapmak, Yaramlanmak

Fazilet Arapça Erdem Fazla Arapça Artık, Aşa, Öte köp, Gereğinden köp Fecaat Arapça Kırgın Feci Arapça Kaygılı, Kırgınlı Feda Arapça Can ayamazlık, Ölüme baş bağlayıcılık,

Verilenlik, Yoluna baş koyuculuk Feda etmek Arapça+Türkçe Ayamadan vermek, Kurban etmek Fedai Arapça Canını veren, Ayanmayan, Canını

ayamayan Fedakâr Arapça+Farsça Can ayamaz, Verilen, Yoluna baş koyan Federal Fransızca Koşma Felaket Arapça Kıran, Kırgın Felç Arapça Dalma, İnme Felç geçirmek Arapça+Türkçe Dalmaya uğramak, İnmeye uğramak Felç olmak Arapça+Türkçe Dalmaya uğramak, İnmeye uğramak Felek (talih) Arapça Yazmış Felek (kainat) Arapça Gök kubbe Fen (bilim) Arapça Yaradılış bilimi Fen (teknik) Arapça Fen, Teknik Fena Arapça Yaman Fenalaşmak Arapça+Türkçe Esten taymak, Esten azmak, Dalmak Fener (el feneri) Yunanca El yarığı Fener(deniz feneri) Yunanca Deniz yarığı Feragat Arapça Baş tartma, El çekme, Danma Feragat etmek Arapça+Türkçe Baş tartmak, El çekmek, Danmak Ferah(yer) Farsça Gen yer, Yarkın yer, Yayık yer Ferah (sevinçlilik) Farsça Kıvanç, Sevinç Feraset Arapça Sezgirlik, Sezim, Anlayış Ferdi Arapça Özlük, Bencik Feribot İngilizce Yüksalı Ferman Farsça Yarlık, Buyruk Fermentasyon Fransızca Acıtma Fermente Fransızca Acıtılan Fermente etmek Fransızca+Türkçe Acıtmak Fermente olmak Fransızca+Türkçe Acıtılmak Fermuar Fransızca Kaptırma Feryat Farsça Bağırma, Kışkırıp ağlama Feryat etmek Farsça+Türkçe Bağırmak, Bağırıp çağırmak, Kışkırıp

ağlamak Fesat Arapça Arabozuculuk, Bozgunculuk Feshetmek Arapça+Türkçe Bozmak, Üzmek, Toktatmak, Dağatmak Fesih Arapça Bozma, Üzme, Toktatma, Dağatma Festival Fransızca Bayramcılık, Bayram Fethetmek Arapça+Türkçe Basıp almak, Boysundurmak,

Bağındırmak, Boyun eğdirmek Fetih Arapça Basıp alma, Boysundurma, Bağındırma,

Boyun eğdirme Feveran Arapça Birden kızma Fevkalade Arapça İç gitkiç, Dan kalırlık Fevri Arapça Acısı tez, kızma Feza Arapça Genişlik

Fıçı Yunanca Ağaç çelek Fıkıh Arapça İslam hukuku Fıkırdamak (cilvelenmek) Anlam kayması Erseklenmek, Kılıklanmak Fıkra Arapça Güldürgü Fıkra (edebi) Arapça Gözkarayış Fındık Arapça Yeryanak Fırça Yunanca Yakkıç Fırın ( ekmek fırını) Arapça Ekmek ocağı Fırlamak Yerel Atılmak Fırtına İtalyanca Davıl, Boran Fıskiye Kaynağı belirsiz Urgulma Fışkırmak Yerel Urgulup çıkmak, Atılıp çıkmak Fıtık Arapça Yarık, Yırtık Fıtrat Arapça Yaradılış Fıtri Arapça

Doğma

Fiber İngilizce Süyüm Fidan Yunanca Öskün, Ösüntü, Köçet Fidye Arapça Tölem, Kutarma akçası Figan Farsça İnleme, Bağırma, Kışkırma Fiil Arapça İş, Kılık, Kımıl, Kımıltı Fiil (dilbilgisi) Arapça Edişlik, İşlik Fiilen Arapça İş yüzünde, Çınında Fikir Arapça Oy Fikir adamı Arapça+Arapça+Türkçe Oycul Fikir insanı Arapça+Arapça+Türkçe Oycul Fikrisabit Arapça Gitmez oy, Yapışkan oy, Bağlancık File Fransızca Tor Fileto İtalyanca Bıkın Filiz Yunanca Yaş budak Fincan Arapça Çini ayak Firar Arapça Kaçış Firar etmek Arapça+Türkçe Kaçmak Firari Arapça Kaçak, Kaçkın Firuze Arapça Göğüldür Fisebilillah Arapça Allah yoluna, Tekin Fiske Kökeni belirsiz Çırtkı, Çırtış Fiske vurmak Kökeni belirsiz+Türkçe Çırtmak Fiskos Yerel Şavurlaşma Fiskos etmek Yerel Şavurlaşmak Fiş (elektrik) Fransızca Koş dil, Koşkuç Fişek (kurşun) Farsça Ok Fit İngilizce Gelişme Fitil (lamba) Arapça Tasma, Dil Fitne Arapça (kargaşa): Çatak, Karama karşılık,

(arabozuculuk): Bölük, Arabozuculuk Fitne fücur Arapça Köp arabozucu Fiyaka Fransızca Maktancaklık Fiyasko İtalyanca Onuşsuzluk, Yolsuzluk Flamingo İngilizce Allı turna, Kızıl kaz Flaş İngilizce Fotoçakmak

Florya Yunanca Yelve Flört İngilizce Erkeleşme, Kılıklaşma Flört etmek İngilizce+Türkçe Erkeleşmek, Kılıklaşmak Flüt Fransızca Sıbızgı Fon (arka plan) Fransızca Yerlik, Yalpı önü, Yalpı görünüşü Formül Fransızca Anlatma Forvet İngilizce Çapulcu Foseptik çukuru Fransızca+Türkçe Yundu oru Fosil Fransızca Taşa evrilen, Taşlaşan kaldık Fosilleşmek Fransızca Taşa evrilmek, Taşlaşıp kalmak Fotokopi İngilizce Göçürme Fotokopi çekmek İngilizce+Türkçe Göçürmek Fotokopi makinası İngilizce+İtalyanca Göçürgüç Foya İtalyanca Göz boyamacılık, Aldamcılık Frazeoloji Fransızca Duruklu söz (dizimi) Frekans Fransızca Yığılık, Yışlık Fren Fransızca Toktatkıç, Eyleç, Eylegiç Frene basmak Fransızca+Türkçe Toktatkıca basmak, Eylece basmak,

Eylegice basmak Frengi Farsça Kara yama, Yel yarası Fren yapmak Fransızca+Türkçe Toktatmak, Eylemek Frikik İngilizce Erkin tepiş, Erkin vuruş Fuar Fransızca Görgezme Fuhuş Arapça Yezökçelik, Bozukluk, Azgınlık, Oynaşçılık, Fuhuş yapmak Arapça+Türkçe Yezökçelik etmek, Oynaşçılık etmek,

Oynaşmak Fukara Arapça Yoksul Fuzuli Arapça Orunsuz, Gereksiz

Türkçe Kökeni Arı Türkçe G Gaddar Arapça Ayavsız, Taşyürek, Yavuz Gaf Fransızca Abaysızlık, Orunsuz iş, Orunsuz söz Gafil Arapça Aymaz, Baykamaz, Anka Gafil avlamak Arapça+Türkçe Aymazdan uşlamak, Baykamazdan

uşlamak Gafil avlanmak Arapça+Türkçe Aymazdan uşlanmak Baykamazdan

uşlanmak Gaflet Arapça Aymazlık, Baykamazlık, Ankalık Gaf yapmak Fransızca+Türkçe Orunsuz iş etmek, Orunsuz söz söylemek Gaga Kökeni belirsiz Tumşuk Gagalamak Kökeni belirsiz+Türkçe Çokumak, Çokulamak Gaile Arapça Kaygı Gala Fransızca Algaçki oyun, Algaçki koyuluş Galebe Arapça Yeniş, Yutuş Galebe çalmak Arapça+Türkçe Yenmek, Yutmak, Ütmek Galeyan Arapça Yarsıma, Kızma Galeyana gelmek Arapça+Türkçe Yarsımak, Kızmak Galiba Arapça Belki, Çaması, Çaması olsa gerek Galip Arapça Yenici, Yutucu, Ütücü Galip gelmek Arapça+Türkçe Yenmek, Yutmak, Ütmek Gam Arapça Kaygı, Bun, Göyünç Gam çekmek Arapça+Türkçe Kayırmak, Göyünmek Gam yemek Arapça+Türkçe Kayırmak, Göyünmek Gammazlamak Arapça+Türkçe Söz taşımak, Söz yetirmek, Öşek taşımak,

Öşeklemek, Çakmak, Çakımcılık etmek Gamze Arapça Bet çukuru Ganimet Arapça Olca Garabet Arapça Danlık, Kızıklık Garanti Fransızca İşanç Garanti etmek Fransızca+Türkçe İşanç vermek Garaz Arapça Yaman niyet Gargara Arapça Çalkama, Damakta çalkama Gargara yapmak Arapça+Türkçe Çalkamak, Damakta çalkamak Gariban Arapça Baykuş Garip ( gariban) Arapça Baykuş Garip (tuhaf) Arapça Dan, dan kalırlık, kızık Garipsemek Arapça+Türkçe Dansımak, Dansınmak, Dan görmek, Kızık

görmek Gark olmak Arapça+Türkçe Batmak, Batıp gitmek Gaspetmek Arapça+Türkçe Güçleyip almak, Tartıp almak Gaye Arapça Dilek Gayet Arapça Pek, Öte, En Gayret Arapça Dırışma, Dırışçanlık, Vurunma Gayret etmek Arapça+Türkçe Dırışmak, Vurunmak Gayri Arapça Başka Gayri ihtiyari Arapça Erksizden Gazap Arapça Acıma, Acılanma Gazoz Arapça Gazlı su Gebe (insan) Yerel Yüklü, Ağırayaklı, Ayağı ağır, İkikat

Gebe ( hayvan) Yerel Boğaz Gebe kalmak (insan) Yerel Yüklenmek, Bala götürmek Gece Anlam kayması Dün Gecekondu Yerel Alaçık, Evcik Gecelemek Anlam kayması Dünemek Geceleyin Anlam kayması Dünen, Dünde Gecelik Anlam kayması Dünlük gömlek Geçe (saat) Yerel Ötende, Ötenden Geyin Geçen (yıl, ay…) Yerel Öten Geçende Yerel Yakında, Yakın arada Geçenlerde Yerel Yakında, Yakın arada Geçen yıl Yerel Bıldır, Öten yıl Geçerli Uydurukça Güçlü, Gücünde, Güçte, Gücündeki,

Güçteki Geçerli olmak Uydurukça+Türkçe Gücünü saklamak, Yürümek Geçici Yerel Öteri, Ötküncü Geçim Uydurukça (maişet):Dirlik, Diricilik, Gün geçiriş,

(anlaşma): Gelişme, Onuşuk, Sığım Geçimsiz Uydurukça Sığışmayan, Onuşuksuz, Gönlü dar Geçinmek (maişet) Yerel Gün görmek, Gün geçirmek, Diricilik

etmek Geçinmek (anlaşmak) Yerel Gelişmek Geçişli (fiil) Uydurukça Ötümlü Geçişsiz Uydurukça Ötümsüz Geçiştirmek Yerel Savuşturmak Geçmek Anlam genişlemesi (zaman): Ötmek, (yanından): Ötmek,

(içinden, karşıya): Geçmek, (ileri, öne) : Ozmak, (üstünden, aşarak): Aşmak

Geçmiş (önceki, evvelki) Anlam kayması Öten, Burunki, İleri Geçmiş (mazi) Anlam kayması Ötmüş Geçmiş zaman (dilbilgisi) Yerel Öten zaman, Öten çağ Gelecek (istikbal, ati) Anlam genişlemesi Gelecek Gelecek ( müstakbel, sonraki) Anlam genişlemesi Gelesi, Aldaki Gelenek Uydurukça Yola Gelgit ( coğrafya) Uydurukça Gelgin-kaytkın Gelincik(çiçek) Yerel Göknar Gelincik (hayvan) Yerel Ars, Közen Gelinlik Yerel Toy gömleği Gelir Uydurukça Girim, Tapış, Düşüm Gelişigüzel Yerel Çala çarpı, Çala çula, Çala bula Gelişme Anlam kayması Ösüş, Ala varış, Yetilme Gelişmek Anlam kayması Ösmek, Ala varmak, Yetilmek Gem Yunanca Ağızdırık, Ağızlık Gem vurmak Yunanca+Türkçe Ağızlıklamak, (mecazi): Dizginlemek,

Tıymak Gencelmek Yerel Yaşarmak Genç Yerel Yaş Gençleşmek Yerel Yaşarmak Gene Yerel Yine, Yeniden, Kaytadan Genel Uydurukça Ortak, Yalpı, Büt Genelge Uydurukça Buyruk, Görsetme, Yol yoruk

Genelkurmay Uydurukça Başorda Genelleme Uydurukça Yalpılaştırma, Yalpı korutma, Yığıp

korutma Genellemek Uydurukça Yalpılaştırmak, Yalpı korutmak, Yığıp

korutmak Genelleme yapmak Uydurukça Yalpılaştırmak, Yalpı korutmak, Yığıp

korutmak Genellikle Uydurukça Yalpı, Yalpı alanda, Yalpılıkta, Yalpısından,

Yalpısı ile Geniş Yerel Gen Geniz Yerel Geniz, Burun boşluğu, Yutkuluk üstü Gerçeğe dönüşmek Yerel Çına aylanmak, Çın çıkmak Gerçek (ad) Yerel Çınlık Gerçek (sıfat) Yerel Çın Gerçekçi Yerel Çıncıl, Doğrucul Gerçekleşmek Yerel Yüze aşmak, Durmuşa aşmak,

Çınırganmak, Çın çıkmak Gerçekleştirmek Yerel Yüze aşırmak, Durmuşa aşırmak,

Çınırgamak, Çın çıkarmak Gerçekten Yerel Çınında, Çınlığında, Doğrudan Gerçi Farsça … olsa da, …olmasa da, -a/-e karamazdan Gerdan Farsça Boyun, Döş Gerdanlık Farsça+Türkçe Boncuk, Döş boncuğu Gerdek Farsça Gelin evi Gerekçe Uydurukça Düşünükleme, Yerlik, Sıltak Gergedan Farsça Boynuz tumşuk Gergef Farsça Gergiç, Gergi Gergin Yerel Gerilen, Tartılan, Sozulan Geri Yerel Art, Arka, Geri Geri ( saat) Yerel Artta kalmış, Artta Geri dönmek Yerel Kaytmak, Geri kaytmak, Aylanıp kaytmak,

Yanmak Geri gelmek Yerel Kaytmak, Geri kaytmak, Aylanıp kaytmak,

Yanmak Geri kalmak Yerel Artta kalmak, Arkada kalmak Geri vermek Yerel Kaytarmak, Kaytıp vermek, Kaytarıp

vermek Geri zekâlı Türkçe+Arapça+Türkçe Beyinsiz, Manbaş, Başı işlemeyen Gerilemek Yerel Çekinmek, Geri gitmek, Geri kaytmak Gerilim Yerel Gerilme, Tartılma, Keskinlik Gerilmek Anlam genişlemesi Gerilmek, Tartılmak, Sozulmak Gerinmek Yerel Gerilmek, Sozulmak Getirmek Yerel Geldirmek, Egelmek, Alıp gelmek Gevelemek Yerel Aylandırıp söylemek, Tak söylememek Geveze Farsça Söylek, Ezme, Deşik ağız Gevezelik etmek Farsça+Türkçe Söyleklik etmek, Ezmelik etmek Geviş getirmek Yerel Gevşemek Gevşek Anlam kayması Boş, Boşan Gevşemek Anlam kayması Boşamak Gevşetmek Anlam kayması Boşatmak Geyik Anlam kayması Buğu, Bulan

Gezgin Uydurukça Gezginci, Gezici, Elgezer Gezinmek Yerel Aylanmak, Gezmek Gezinti Yerel Gezi, Aylanı Gıcır gıcır Argo Yep yeni Gıda Arapça Yukum, Azık, Aşgücü, Toklukluluk Gıpta Arapça Günü, Gözü gitme, Kızıkma, İmrenme Gıpta etmek Arapça+Türkçe Günülemek, Gözü gitmek, Kızıkmak,

İmrenmek Gırtlak Yerel Geğirtek, Damak dibi Gıyaben Arapça Sırtından, Sırttan, Özü yokta, Olmayanda Gıyabında Arapça+Türkçe Sırtından, Özü yokta, Olmayanda Gıyabi Arapça Sırtından, Sırttan, Özü yokta, Olmayanda Gıybet Arapça Ardından söyleme Gıybet etmek Arapça+Türkçe Ardından söylemek, Ardından söyleşmek Gibi Yerel Dek, Gibi Gider Uydurukça Çıkım Gidiş ( tempo) Yerel Tezlik, Çapkanlık, Tepkin, Gidiş Gidiş (hal hareket) Yerel Yürüyüş-duruş, Kılık-yoruk Girdap Farsça Opkun Girdi Uydurukça Öndürüş güçleri ile kuralları Girgin Yerel İşçen, Epçil, Tapkır Giriftar Farsça Verilen Girişimci Uydurukça Tapkır Girişken Yerel İşçen, Epçil, Tapkır Gitmek Anlam genişlemesi Gitmek, Varmak Giyecek Yerel Giyim, Giyim gecek Giysi Yerel Giyim, Giyim gecek Gizlemek Anlam kayması Yaşırmak Gizlenmek Anlam kayması Yaşırınmak Gizli Anlam kayması Yaşırın, Yaşın Glokom Latince Karasu Gocuk Bulgarca Kısa don, Çolak don Gocunmak Yerel Üstüne almak, Özüne almak Gonca Farsça Çiçek düğmesi Göbek (organ) Anlam genişlemesi Kindik Göbek (şişman karın) Anlam genişlemesi Göbek, Karın Göbek ( merkez, orta) Anlam genişlemesi Orta Göbek (nesil) Anlam genişlemesi Boğun Göçebe Yerel Göçmen Göçeri Yerel Göçmen Göçmen Uydurukça Gelmişek Göçük Yerel Opurum, Opuruluş, Göçkün Göçüşme (dilbilgisi) Uydurukça Orun almaşma Göğüslemek Yerel (Kınlığa/Kınlıklara) Karşı durmak Gök (ham) Yerel Çiğ, Pişmeyen, Gök Göktaşı Uydurukça Kuyruklu yıldız Gömmek (defnetmek, ölüyü gömmek)

Anlam kayması Yerlemek, Yere vermek, Toprağa vermek, Gömmek

Gönder Yunanca Bayrak sapı Göndermek Anlam kayması Yollamak, Yönetmek, Yobarmak Gönlünden kopmak Yerel Çın gönülden vermek, Gönlünden çıkarıp

vermek, Öz dileği ile vermek Gönlünü etmek Yerel Gönlünü götürmek Görece Uydurukça Salıştırmalı, Çakıştırmalı Göreceli Uydurukça Salıştırmalı, Çakıştırmalı Görenek Yerel Yola Görev Uydurukça Borç, Yumuş Görev almak Uydurukça+Türkçe İşi boynuna almak, Yumuş buyrulmak Görevden almak Uydurukça+Türkçe Yumuştan boşatmak Görevden uzaklaştırmak Uydurukça+Türkçe İşten alıslatmak, Yumuştan alıslatmak Görev yapmak Uydurukça+Türkçe Borç ödemek, Yumuş işlemek, Yumuş

tutmak Görgü Uydurukça Yürüm-durum, Görüm, Yön Görgüsüz Uydurukça Görümsüz, Yönsüz, Görmeyen Görkem Uydurukça Görk Görkemli Uydurukça Görkem, Görklü Görmemiş Yerel Görümsüz, Yönsüz, Görmeyen Görmezlikten gelmek Yerel Görmezliğe vurmak, Görmezliğe salmak,

Görmediksiremek Görsel Uydurukça Sınlı Görücü Yerel Elçi, Savcı, Gudacı Görümce Yerel (Büyük): Kayın abla, (Küçük): Kayın sinil Görüntü Uydurukça Görünüş Görüş Uydurukça Göz karayış Gösterge ( nişan, belirti) Uydurukça Belgi Gösterge(ibre) Uydurukça Görsetkiç Gösteri (sahneye koyma, icra) Uydurukça Çıkış, Görsetiş Gösteri (nümayiş, yürüyüş) Uydurukça Çıkı Gösteriş Yerel Göze girme, Görünleme Gösterişli Yerel Görklü, Görkem, Görünürlü Göstermek Yerel Görsetmek, Görgüzmek Göstermelik Yerel Göz boyama, Yalan, Aldayıcı, Yasalma, Götürmek Anlam kayması Aparmak, Egitmek, Alıp varmak, Alıp

gitmek, Yetirmek, İletmek Gövde(dilbilgisi) Uydurukça Neğiz Gözaltı Uydurukça Sak altına alma, Kamama, Kamağa alma,

Tutsak etme Gözaltına almak Uydurukça+Türkçe Sak altına almak, Kamamak, Kamağa

almak, Tutsak etmek Göz atmak Argo Göz gezdirmek Göz bebeği Yerel Göz karası Gözcü Yerel Gözetici Gözdağı Yerel Korkutma Gözdağı vermek Yerel Korkutmak Gözde Uydurukça Sevili, Sevgili Gözenek Yerel Deri gözü, Deri deşiği Gözetlemek Uydurukça Ardına düşmek, İzine düşmek, Yaşırın

gözetmek Gözetmek Anlam kayması Bakmak, Karamak, Asramak Gözetmen Uydurukça Gözetici Göz hapsi Türkçe+Arapça Göz tutsağı, Ev kamağı Göz kararı Türkçe+Arapça Çamayla

Gözlem Uydurukça Baykayış Gözlemek ( beklemek) Yerel Gütmek, Gözlemek Gözlemek (müşahede) Yerel Baykamak Gözlem yapmak Uydurukça Baykamak Gözü aç Yerel Açgöz Gözü kapalı Yerel Oylamazdan, Oylanmazdan, Aldına

keynine karamazdan, Göz yumup Gözü kara Yerel Batır, Er yürek, Yürekli, Korkmaz Gözükmek Yerel Görünmek Gözü pek Yerel Batır, Er yürek, Yürekli, Korkmaz Gözü sulu Yerel Yufka yürek, Gözü yaşlı, Gönlü boş, Gönlü

yumşak Grafik Fransızca Çizme Grafit Fransızca Yaskak Granül Fransızca Düğürcük Gravür Fransızca Oyma Gravürcü Fransızca+Türkçe Oymacı Grev Fransızca İş dışlama Grev yapmak Fransızca+Türkçe İş dışlamak Gri Fransızca Boz, Çal Grileşmek Fransızca+Türkçe Bozarmak, Çalarmak Grup Fransızca Top, Topar, Toplam Guatr Fransızca Boğaz şişiği, Damak şişiği, Damak uru Gurbet Arapça Yad el, Çet el, Yad yurt, Çet yer Gurup Arapça Batı, Günbatısı Gurur Arapça Boy götürücülük, Ulumsuluk, Güvezlik,

Kıvanç, Denksinmezlik, Benimcilik Gurur duymak Arapça+Türkçe Maktanmak, Kıvanmak, Öğünmek,

Maktanç duymak, Kıvanç duymak, Öğünç duymak

Gururlu Arapça+Türkçe Güvez, Kıvancak, Öğüncek, Benimci Gübre Yunanca Kön, Kığ Gücenmek Anlam kayması Darınmak, İncimek, İncinmek, Öfkelemek Güç (zor) Anlam kayması Kın, Ağır, Çetin Güç bela Anlam kayması Kınlıkla Güdüm Uydurukça Başarı Güdümlü Uydurukça Başarılmalı, Uzaktan başarılan Güfte Farsça Yır sözü Güğüm Yunanca Kovşun Gül Farsça Kızılgül Gülle Farsça Top oku Gülümsemek Yerel (Gülmeli bir şey ardından):

Gülümsüremek, ( İyi niyet ifadesi ile): Yılışmak

Gülünç Yerel Gülgülü, Gülmeli, Gülerli, Gülünç Günah Farsça Yazık Günahkâr Farsça Yazıklı Güncel Uydurukça Orçunlu Gündem Uydurukça Gün tertibi Güney Uydurukça Günorta Güneybatı Uydurukça Günorta günbatar

Güneydoğu Uydurukça Günorta gündoğar Gür Anlam kayması Kalın, Bol, Koyu, Yoğun Gürbüz Farsça Güçlü, Sağlam, Dayanıklı Gütmek (hayvan) Anlam kayması Mal bakmak, Mal yaymak, Mal gütmek,

Bakmak, Yaymak Gütmek(fikir, siyaset, beklenti vb…)

Anlam kayması İzlemek, Gözlemek, Ummak, Yürütmek

Güven Uydurukça İşanç Güvence Uydurukça İşanç Güvence vermek Uydurukça Öz adına işanç bildirmek, Öz adına bel

bağlatmak Güvenç Anlam kayması İşanç Güvenilir Anlam kayması İşançlı, İşanımlı Güvenlik Uydurukça Korkunçsuzluk, Arkayınlık Güvenmek Anlam kayması İşanmak, Bel bağlamak Güvenoyu Uydurukça İşanç bildirme Güverte İtalyanca Gemi üstü Güya Farsça Önlü, Sıyaklı Güzel Yerel Görklü, Sulu, Çıraylı, Yakşı, Güzel Güzergâh Farsça Bağıt, Yöneliş, Tutan yol Güzide Farsça Dallanma, Saylanma, En yakşı, Belgili,

Ataklı, Görünüklü

Türkçe Kökeni Arı Türkçe H Haber Arapça Yenilikler Hacer-ül Esved Arapça Kara Taş Hacet Arapça Gerek, Gereklik Hacethane Arapça+Farsça Ayakyolu Hacim Arapça Kölem, Sığım, Sığımlılık Had Arapça Çek, Kırağ Haddini aşan Arapça+Türkçe Çekten dışarı Haddini aşmak Arapça+Türkçe Çekten çıkmak, Çekten aşmak, Çamadan

dış gitmek Hademe Arapça Yumuşçu Hadım Arapça Biçme, Biçilen Hadım etmek Arapça+Türkçe Biçmek Hadise Arapça Uğraş, Çatak, Görünüş Hadsiz Arapça+Türkçe Çeksiz Hafıza Arapça Es Hafızasını kaybetmek Arapça+Arapça+Türkçe Esinden ayrılmak Hafif Arapça Yenil Hafiflemek Arapça+Türkçe Yenillemek Hafifmeşrep Arapça Yenildek, Yenleş Hafiye Arapça Dıncı, Aygakçı, İzkovar Hain Arapça Satkın Haiz Arapça İye, İye olan Hak ( adalet, doğruluk) Arapça Çınlık, Doğruluk, Düzlük Hakaret Arapça Tubansıtma, Dil yetirme Hakaret etmek Arapça+Türkçe Tubansıtmak, Dil yetirmek Hakem Arapça Töreci Hakikat Arapça Çın, Çınlık Hakikaten Arapça Çınlıktan, Çınlığında, Çınında Hakiki Arapça Çın Hâkim (söz geçiren) Arapça Başarıcı, Beyleyici, Sözü ötkün Hâkimiyet Arapça Erklilik, Egemenlik Hâkim olmak Arapça+Türkçe Erk salmak, Beylik yürütmek, Egemen

olmak Hakir Arapça Değersiz, Sansız, İğrengiç, Tuban Hakir görmek Arapça+Türkçe Tuban saymak, Tubansıtmak, Kemsitmek,

Bensimemek, Küçültmek, Küçük görmek Hakkında Arapça+Türkçe Doğrusunda, Yönünde Haklamak Arapça+Türkçe Kıyratmak, Bozmak, Yenmek Hal (durum) Arapça Yağday, Duruş Hal (güç, takat) Arapça Çama, Güç Hal(meyve hali) Arapça Yapık gök pazarı Hala Arapça Aba Halâ Arapça İmdiyece, Bugüne değin, Dahice Halas Arapça Kutuluş Halat Yunanca Arkan, Yoğun bağ, Yoğun ip Halayık Arapça Kün Hâlbuki Arapça+Türkçe+Farsça Öyleyse de, Oysa, Ne etse de Hale Arapça Işıklı halka, Ay halkası Halef Arapça İzbasar, Orun iyeleyici, Orunbasar, Uzatıcı,

Yalgaştırıcı Halen Arapça İmdi, Şu uğurda, Şu kezde, Şimdilikte Haletiruhiye Arapça İç küyü, İç yağdayı Halis Arapça Koşması yok, Koşmasız, Koşulmasız, Arı Halisane Arapça+Farsça Çın yürekten Halita Arapça Koşuntu, Koşma, Karışma, Karışık, Karıntı,

Aralaşma Halk Arapça El, Gün, El gün Halka Arapça Kuşak, Çığrık, Değrek Halk bilimi Arapça+Türkçe El bilimi, El türeticiliği Halkoyu Arapça+Türkçe El oyu Halk oylaması Arapça+Türkçe El oyu Halletmek Arapça+Türkçe Çeşmek, Çözmek Haloksilon Fransızca Saksavul Halter Fransızca Som demir Halt etmek Arapça+Türkçe Otlamak, Olgusuzluk etmek, Yok söz

eytmek Ham Farsça Çiğ, Gök, Pişmeyen Hamakat Arapça Ahmaklık Hamal Arapça Yükçü, Yük taşıyıcı Hamam Arapça Monca Hamam böceği Arapça+Türkçe Saçakçı Hamarat Arapça İşçen, Epçil, Epli Hamasi Arapça Batırlık, Beylik Hami Arapça Kollayıcı, Yaklayıcı Hamile Arapça (İnsan): Yüklü, Ağır ayaklı, Ayağı ağır, İkikat,

(Hayvan): Boğaz Hamile kalmak Arapça+Türkçe Yüklenmek, Bala götürmek Hamlamak Farsça+Türkçe Boşan tartmak, Güçten düşmek Hamle Arapça Yulkunuş, Intılış, Çozgun, Çapul Hamle yapmak Arapça+Türkçe (Saldırmak): Çapullamak, Çozmak,

(Girişmek): Intılmak, Ala ıntılmak, Yulkunmak

Hammadde Farsça+Türkçe Çiğ mal Hamur Arapça Ezme Hançer Arapça Kama Hanedan Farsça Han boğunu Hangar Fransızca Yapma, Göterme Hanım (hitap) Yerel Hanım Hanım ( eş) Anlam kayması Bike, Yubay, Yoldaş, Hatun Hanımefendi Türkçe+Yunanca Hanım, Baybike Hani (hatırlatma) Anlam kayması Esinde mi? Hantal Arapça Ağır gövdeli, Kopal, Yöndemsiz Hapis ( hapishane) Arapça Kamak, Kamakhane, Tutsakhane Hapis (hapsetme) Arapça Kamak, Tutsaklık Hapishane Arapça+Farsça Kamak, Kamakhane, Tutsakhane Hapsetmek Arapça+Türkçe Kamamak, Kamağa almak, Tutsak etmek Harabe Arapça Kıyrayan orun Harabeye çevirmek Arapça+Türkçe Yemirmek, Kıyratmak Haraç Arapça Salık, Salık akçe Haraç kesmek Arapça+Türkçe Alık salık alıp durmak

Harami Arapça Yolbasar, Yoltosar, Talancı, Karakçı, Tonakçı Harap Arapça Eskiyen, Tozan, Kıyrayan, Yemrilen, Harap etmek Arapça+Türkçe Eskitmek, Tozdurmak, Kıyratmak,

Yemirmek, Ufatmak Harap olmak Arapça+Türkçe Eskimek, Tozmak, Kıyramak, Yemrilmek,

Ufalmak Hararet Arapça (Sıcaklık): Isılık, Ilıklık, Kırgınlık, (Aşırı suya

yanma): Çöllük, Susaklık Hararet basmak Arapça+Türkçe Çöllemek, Susamak Harareti kesmek Arapça+Türkçe Çölünü basmak, Susaklığını kandırmak Harç (vergi) Arapça Salık Harç ( beton vb…) Arapça Eritme Harçlık Arapça+Türkçe Gündelik, Çöntek akçesi Hardal Arapça Gıca Hareket Arapça Kımıl, Kımıltı, Kozgalış Hareket etmek Arapça+Türkçe Kımıldamak Harekete geçmek Arapça+Türkçe Kozgalmak Harf Arapça Damga Harici Arapça Dış, Çet Hariciye Arapça Dış işleri Hariç Arapça Dış, Dışarı Harika Arapça İç gitkiç, Ukmuş Harikulade Arapça Dan kalırlık, Ukmuşluk Haris Arapça Açgöz, Doymaz Harlanmak Arapça+Türkçe Birden yanmak, Yalavlanmak Harmanlamak Farsça+Türkçe Aralaştırmak, Karıştırmak Harp Arapça Vuruş, Soğuş, Savaş Has (saf) Arapça Arı, Kirsiz Hasar Arapça Çıkım Hasat Arapça Ekin orma, Ekin çapış, Orum Hasbıhal Arapça Söyleşme Haset Arapça Kıskanç, Kıskanma, Günü, Günücülük,

Günücüllük, İçi darlık Hasılat Arapça Girim, Düşüm, Tapış, Kazanç Hâsılı Arapça+Türkçe Kısası, Kısaca eydende, Tok ederi Hâsıl olmak Arapça+Türkçe Ortaya çıkmak, Yüze çıkmak Hasım Arapça Karşıdaş, Günüdeş, Yarışıcı Hasır Arapça Boyra, Dokuma, Örme Hasis Arapça Saran, Kıskanç, Eli sıkı Haslet Arapça Beniz, Yaradılış, Kılık Hasret Arapça Sağınç, Kaygı, Bun Hasretmek Arapça+Türkçe Arnamak, Adamak, Bağışlamak,

Yumuşamak Hassa Arapça Özüncelik, Başkacalık, Ayrımlılık Hassas Arapça Sezgir, Sezgin, Sezimtal, Sezicen, Duygur,

Duygun, Duyucan, Yumuşak gönüllü, İnce gönüllü

Hassasiyet Arapça Sezgirlik, Sezginlik, Sezimtallık, Sezicenlik, Duygurluk, Duygunluk, Duyucanlık, Yumuşak gönüllülük, İnce gönüllülük

Hasta Farsça Ağrık, Sırkav

Hasta bakıcı Farsça+Türkçe Ağrık bakıcı Hastahane Farsça Ağrıkhane Hastalanmak Farsça+Türkçe Ağrımak, Sırkavlamak Hasta olmak Farsça+Türkçe Ağrımak, Sırkavlamak Haşa Arapça Allah saklasın Haşerat Arapça Kurt kumurska Haşarı Arapça Erke, Başsız, Yaramaz Haşhaş Arapça Göknar Haşırdamak Yerel Şırıldamak Haşırtı Yerel Şırıltı Haşin Arapça Kopal, Kılıksız, Ton Haşlama Ermenice+Türkçe Kaynatma, Pişirme Haşlamak Ermenice+Türkçe Kaynatmak, Pişirmek Hat (çizgi) Arapça Çizik Hat (yazı) Arapça Yazı Hat (yol, kanal) Arapça Yol, Boy Hata Arapça Yanlış, Yanlışlık Hatır Arapça Es Hatıra Arapça Estelik Hatırlamak Arapça+Türkçe Ese düşürmek, Eslemek Hatırlatmak Arapça+Türkçe Esletmek, Eskertmek Hatip Arapça Çeçen Hava (hava durumu) Arapça Gün ırası Hava (müzik) Arapça Küy Hava (eda) Arapça Gönül, Gönül küyü Hava alanı Arapça+Türkçe Konalga Hava durumu Arapça+Türkçe Gün ırası Havacı Arapça+Türkçe Savaş uçucusu Havadar Arapça+Türkçe Yeleç, Yelli Hava değişimi Arapça+Türkçe Yer özgertme Havadis Arapça Bildiri Hava gazı Arapça+Fransızca Kömür gazı, Yarıklık gazı Havai Arapça Yelkovan, Yelgönüllü, Yelbenizli, Yenil oylu,

Yenil, Boş, Tutruksuz Havalanmak Arapça+Türkçe Göterilmek, Göğe örlemek Havale (bırakma, devretme, ısmarlama)

Arapça Tapşırış

Havale ( para) Arapça Akçe yobarma, Akçe yönetme Havale etmek Arapça+Türkçe (Bırakmak, Devretmek, Ismarlamak):

Tapşırmak, (Yatırmak): Yobarmak, Yollamak, Yönetmek

Hava limanı Arapça+Yunanca Konalga Havan Farsça Keli, Sokucuk Havaneli Farsça+Türkçe Keli sapı, Döveç Havi olmak Arapça+Türkçe Kamıtmak, İçine almak Havlamak Yerel Ürmek Havlu Kürtçe+Türkçe Silgi, Saçık Havsala Arapça An, Düşünük Havuç Farsça Keşir Havyar Farsça Oğulduruk Hayâ Arapça Uyat, Uyatlılık, Uyalıcanlık, Utanç,

Utancaklık Hayal Arapça Oy, Yoru, Kuru düş Hayalet Arapça Ürek, Eles Hayal etmek Arapça+Türkçe Oylamak, Düşlemek Hayali Arapça Oydurma, Yasandı Hayalperest Arapça+Farsça Kuru düşçül Hayat Arapça Durmuş, Yaşam, Dirilik Haydi Yerel Hani, Gel Haydut Macarca Karakçı, Talancı, Tonakçı, Yolbasar, Yoltosar Hayhay Yerel Baş üstüne, Sözsüz Hayhuy Farsça Bağırtı, Kışkırık, Davış, Çav-şu Hayıflanmak Arapça+Türkçe Kayırmak, Acınmak, Göyünmek, Ökünmek Hayır (iyilik) Arapça Yakşılık, İyilik, İzgilik Hayır (olmaz, değil) Farsça Yok, Yo Hayırdua Arapça Yakşı dilek, Alkış Hayır işlemek Arapça+Türkçe Yakşılık işlemek, İyilik etmek, İzgilik kılmak Hayırsız Arapça+Türkçe Yaramaz Hayır yapmak Arapça+Türkçe Yakşılık işlemek, İyilik etmek, İzgilik kılmak Haykırmak Yerel Kışkırmak, Haykırmak Hayret Arapça Dan kalma, Danlama Hayret etmek Arapça+Türkçe Dan kalmak, Danlamak Hayrola Arapça+Türkçe Ne oldu, Dinçlikmi Haysiyet Arapça Ar, Kişilik Hayvan Arapça An, Mal Haz Arapça Gıcır, Ermek Hazım Arapça Sindirim Hazır Arapça Dayar, Anık Hazırcevap Arapça Tapkır Hazırlamak Arapça+Türkçe Dayarlamak, Anıklamak Hazırlanmak Arapça+Türkçe Dayarlanmak, Anıklanmak Hazin Arapça Kaygılı, Göyünçlü, Ökünçlü Hazine Arapça Gömme Haziran Arapça Altıncı ay Hazmetmek Arapça+Türkçe Sindirmek Hazzetmek Arapça+Türkçe Onatmak, Yaratmak, -e yakmak Heba etmek Arapça+Türkçe Boşa gidermek, Boşa yoğatmak Heba olmak Arapça+Türkçe Boşa gitmek Hece Arapça Boğun Heder etmek Arapça Boşa gidermek, Boşa yoğatmak, Boşa

dırışmak Hediye Arapça Sıylık, Tartık, Belek Hediye etmek Arapça+Türkçe Sıya tartmak, Sıylığa vermek, Sıylamak Hekim Arapça Emci Hela Arapça Ayakyolu Helak Arapça Ölme, Yok olma Helak olmak Arapça+Türkçe Ölmek, Yok olmak Helalleşmek Arapça+Türkçe Geçirişmek, Sağollaşmak Hele Farsça En burda, Başında, Önce, Hiç olmayanda,

Altı ile. Helezon Fransızca Burulma Helikopter Fransızca Dikuçak

Hem… hem (de)… Farsça … da, … da Hemcins Farsça+Arapça Türdeş, Denkteş, Bir türlü Hemdert Farsça Kaygıdaş Hemen Farsça Tezine, Tezde, Toktarsız, Toktamazdan,

Aşıkış Hemen hemen Farsça+Farsça Derlik Hemfikir Farsça+Arapça Oydaş Hemoroid Fransızca Göteği Hemşeri Farsça Yerdeş, Eldeş Hemşire Farsça Bakıcı hanım Hendek Arapça Or Hengâme Farsça İtiş kakış, Çatak, Çav-şu Henüz Farsça Daha, İndek Hep Anlam kayması Üzülüksüz, Her haçan Hepsi Anlam kayması Varı, Varcası, Varlığı, Bütünü, Yalpısı Her (zaman) Farsça (zaman) sayın Herhalde Farsça+Arapça+Türkçe Sözsüz Herhangi bir Farsça+Türkçe Hangisi olsa da, Hangisi de olsa biri, Hangi

bir Herif Arapça Kimdir, Kişi Herkes Farsça Her kim, Her kişi Her zaman Farsça+Arapça Her haçan Herze Farsça Sandırak, Boş söz, Olmayacak söz Hesab etmek Arapça+Türkçe Saymak Hesap Arapça Sayak Hesaplamak Arapça+Türkçe Saymak Hesaplaşmak Arapça+Türkçe Öç almak, Öç alışmak Hesaplı (ucuz) Arapça+Türkçe Tecemli, Çönteğe yaraşa Hesaplı (ölçülü) Arapça+Türkçe Dipten oylayan, Oyalayıp işleyen Heterojen Fransızca Köptürlü Heyecan Arapça Tolkunlanma Heyecanlanmak Arapça+Türkçe Tolkunlanmak Heycanlandırmak Arapça+Türkçe Tolkunlatmak, Tolkutmak, Tolkunlandırmak Heyelan Arapça Göçkün, Opuruluş, Opurulma Heyhat Arapça Ökünç! Ey! Heykel Arapça Taşsın Heykeltıraş Arapça+Farsça Sıncı Hezeyan Arapça Sandırak, Yok söz Hezeyan etmek Arapça+Türkçe Sandıramak, Sandıraklamak, Yok söylemek,

Boş söylemek Hezimet Arapça Yenilme, Yemirilme, Darmadağın olma Hezimete uğramak Arapça+Türkçe Yenilmek, Yemirilmek, Darmadağın olmak Hımhım Yerel Manka, Genzek Hıncahınç Farsça Dopdolu, Yıpyığma, Tıkılınç Hıncını almak Farsça+Türkçe Öç almak, Kek almak Hınç Farsça Öç, Öçmenlik, Kek, Kekleme Hınzır Arapça Domuz, Çocuk Hırçın Kürtçe Terikme, Acıcak, Kızıkkanlı, Kızma,

Darkursak Hırçınlaşmak Kürtçe+Türkçe Terikmek, Tez acımak, Kızmak Hırgür Yerel Onuşuksuzluk, Söz güreştirme, Vuruş geriş,

Çır çatak Hırka Arapça Torçeket Hırpalamak Kökeni belirsiz Kağşatmak, Yençmek, İşten çıkarmak Hırs Arapça Inta, Intık Hırslanmak Arapça+Türkçe Intalanmak, Intıklanmak Hırsız Arapça+Türkçe Uğru Hırsızlık yapmak Arapça+Türkçe Uğrulamak Hısım Arapça Doğan, Doğan-kardeş, Ağa-ini Hışım Arapça Acı, Öfke Hıyanet Arapça Satkınlık Hıyanet etmek Arapça+Türkçe Satkınlık etmek, Satmak Hız Farsça Ildamlık, Tezlik, Yüğrüklük Hızlanmak Farsça+Türkçe Tezleşmek, Ildamlamak Hızlı Farsça+Türkçe Ilgar, Ildam, Çapsan, Çabuk, Tez, Yüğrük Hibe Arapça Yardım, Kayrım, Sıy, Tartık Hibe etmek Arapça+Türkçe Yardım vermek, Kayrım vermek, Sıya

tartmak, Tartık etmek, Sıylamak Hibrit Fransızca Koşmak Hicap Arapça Utanma, Utanç, Uyat Hicran Arapça Ayrılış, Ayrılık Hicvetmek Arapça+Türkçe Üstünden gülmek Hidayet Arapça Doğru yol Hidayete ermek Arapça+Türkçe Doğru yolu bulmak, Doğru yola yetmek Hiddet Arapça Acı, Öfke, Kızma Hiddetlenmek Arapça+Türkçe Acılanmak, Kızmak Hidrojen Fransızca Suteği Hidrokarbon Fransızca Kömür suteği Hidroterapi Fransızca Suyla sağaltma Hilal Arapça Yeni ay Hile Arapça Aldamcılık, Aldak, Al Hilekâr Arapça+Farsça Aldamcı, Aldakçı Hile yapmak Arapça+Türkçe Kuvluk işlemek, Kuvluğa salmak, Allamak,

Aldayıp abramak, Aldamak, Yalan iş yürütmek

Hilkat Arapça Yaradılış, Yaratılış, Türetiliş, Olmuş Himaye Arapça Kollama, Yaklama, Koruma Himaye etmek Arapça+Türkçe Kollamak, Yaklamak, Korumak Himmet Arapça Yardım, Kayrım Hindi Farsça Hint tavuğu Hindistan cevizi Farsça+Arapça Hint yanağı His Arapça Duygu, Sezgi Hisar Arapça Kurgan damı, Sepil Hisse Arapça Ülüş, Pay Hissedar Arapça+Farsça Ülüşçü, Paycı Hissetmek Arapça+Türkçe Duymak, Sezmek Hissi Arapça Sezgir, Sezgin, Sezimtal, Sezicen, Duygur,

Duygun, Duyucan, Yumuşak gönüllü, İnce gönüllü

Hitaben Arapça Karayıp, Yüzlenip Hitabet Arapça Çeçenlik, Söze çeberlik Hitap Arapça Söz söyleme, Yüzlenme

Hitap etmek Arapça Söz söylemek, Yüzlenmek Hiza Arapça Denge, Düzçizik Hizip Arapça Üyür, Top, Topar, Toparlanışık Hizaya gelmek Arapça+Türkçe Düzelmek, Yola gelmek Hizaya getirmek Arapça+Türkçe Düzemek, Düzeltmek, Yola getirmek Hizaya sokmak Arapça+Türkçe Düzemek, Düzeltmek, Yola getirmek Hizmet Arapça Teyleme, Yumuş Hizmet etmek Arapça+Türkçe Teylemek, Yumuş tutmak Hoca ( öğretmen) Farsça Okutucu Hodri meydan Yerel+Kökeni

Belirsiz+Farsça Hani! Çık! Çık ortaya! Gel beri! Güç sınaşalım!

Hokka Arapça Kara savıtı Hokkabaz Arapça+Farsça Göz boyamacı, Aldamcı, Aldakçı Hol İngilizce Giriveriş, Alki bölme, Dalan Homojen Fransızca Birtürlü Homurdanmak Yerel Mırıldanmak Homurtu Yerel Mırıltı Hop Kökeni belirsiz Ey, Dur, Tokta Hoparlör Fransızca Gücetkiç, Üngücetkiç Hoplamak Kökeni belirsiz Sekirmek, Irgamak, Kalgımak Hor Farsça Tuban Hor görmek Farsça+Türkçe Tubansıtmak, Kemsitmek, Bensimemek,

Küçültmek, Küçük görmek Horlamak (aşağı görmek) Farsça+Türkçe Tubansıtmak, Kemsitmek, Bensimemek,

Küçültmek, Küçük görmek Horoz Farsça Öteç Horozlanmak Farsça+Türkçe Höykürmek, Hörlemek Hortlak Anlam kayması Kan soğurucu, Kan içkiç, Obur Hortlamak Anlam kayması Ölümden dirilmek, Kayra dirilmek Hortum (fil) Arapça Fil tumşuğu Hortum (su, itfaiye vb…) Arapça İçek Hortum (doğa) Arapça Kuyun, Davıl, Evirme Hoş Farsça Yakımlı, Sevimli, Tartımlı, Yakşı Hoşaf Farsça Yemiş suyu Hoşa gitmek Farsça+Türkçe -e yakmak Hoş bulduk Farsça+Türkçe Hoş gördük Hoş görmek Uydurukça Döymek, Çıdamak, Geçirimlilik etmek Hoşgörü Uydurukça Döyüm, Çıdam, Geçirimlilik Hoşlanmak Farsça+Türkçe Sevsinmek, Sevinmek Hoşsohbet Farsça+Arapça Sözmer, Tatlı dilli Hotel Fransızca Konakevi Hovarda Farsça Azgın, Oynaşçı, Kadıncıl Hoyrat Yunanca Kopal, Görümsüz, Yönsüz Höyük Yerel Tepe, Kurgan Hububat Arapça Bürtüklü ekinler, Başaklı ekinler, Uruklu

ekinler Hudut Arapça Çek ara Hulasa Arapça Kısaca, Yığındık

Humus Latince Çürüngü, Çürüntü Hunhar Farsça Yırtıcı, Kan içici, Yavuz Hunharca Farsça+Türkçe Yırtıcılarca, Kan içicilerce, Yavuzca Huni Yunanca Kuyguç Hurafe Arapça Yalan inanç Hurda Farsça Yaramsız, İşe yaramaz, Eski Hurdahaş Farsça Bıt çıt, Pıtrak çıtrak, Kül talkan Hurufat Arapça Basma damgaları Husumet Arapça Yağılık Husumet beslemek Arapça+Türkçe Yağıkmak, Yağılaşmak Husus Arapça İş, Yağday Hususi Arapça Ayrım, Özlük, Bencik Hususiyet Arapça Ayırmalık, Özüncelik, Özgecelik Huy Arapça Beniz, Kılık Huylanmak Arapça+Türkçe Küdüklenmek Huysuz Arapça+Türkçe Yola gelmez, Öz sözlü, Benzi yaman,

Onuşuksuz, Kılıksız Huysuzlanmak Arapça+Türkçe Onuşuksuzlanmak, Kılıksızlanmak Huzur Arapça Dinçlik, Dinim Huzura ermek Arapça+Türkçe Dinim tapmak Huzur bulmak Arapça+Türkçe Dinçliğe yetmek, Dinim tapmak Huzur evi Arapça+Türkçe Karılar evi, Kartlar yurdu Huzurunda Arapça+Türkçe Katında, Aldında Huzur vermek Arapça+Türkçe Dinçlik vermek, Dinim taptırmak Hücre ( biyoloji) Arapça Gözenek Hücre (oda) Arapça Küçük oda, Tıkız bölme, Evcik, Çetlik Hücum Arapça Çapul, Çozuculuk, Çozma, Basıp alma,

Baskıncılık Hücum etmek Arapça+Türkçe Çapul koymak, Çozmak, Yağılayıp almak,

Basıp almak, Baskıncılık etmek, Kol salmak Hücum oyuncusu Arapça+Türkçe Çapulcu Hükmetmek Arapça+Türkçe Beylemek, Buyurmak, Başarmak Hükümdar Arapça+Farsça Beyleyici, Erkli Hükümet Arapça Beylik, Beyleyicilik, Yürütücülük Hülya Arapça Oy, Kuru hayal Hüner Farsça Çeberlik, Ep, Eplilik Hünerli Farsça+Türkçe Çeber, Epli Hür Arapça Erkin Hürmet Arapça Sıylama, Ululama, Ardak Hürmet etmek Arapça+Türkçe Sıylamak, Ululamak, Ardaklamak Hürriyet Arapça Erkinlik Hüsran (zarar, ziyan) Arapça Yitgi Hüsran ( duygu) Arapça Gönlü kalma, Gönlü dorukma, Gönlü

düğülme Hüsrana uğramak Arapça Gönlü kalmak, Gönlü dorukmak, Gönlü

düğülmek Hüviyet Arapça Özlük, Kimlik Hüzün Arapça Kaygı, Göyünç, Bun,

Türkçe Kökeni Arı Türkçe I Ihlamur Yunanca Yöke Ikınmak Yerel Gücenmek Ilımlı Uydurukça Uslamlı, Baysallı, Toktak , Ortaca Ilıştırmak Yerel Ilıtmak Irgat Yunanca Yalcı, Günlükçü Irk Arapça Tür, Tek, Uruk Irmak Yerel Özen, Yılga Isı Yerel Isılık, Kızgınlık, Ilıklık Isınmak Yerel Isımak, Kızmak, Ilımak Isırgan otu Yerel Gicitgen ot Isırmak Yerel Dişlemek, Kapmak ( hayvan) Isıtmak Yerel Isıtmak, Ilıtmak, Kızdırmak Iska Kökeni belirsiz Düz atmama, Değdirmezlik, Yan vurma Iskalamak Kökeni belirsiz+Türkçe Düz atmamak, Değdirmemek, Yan vurmak Iskonto İtalyanca Değerini düşürme, Tutarını kemitme,

Akçasından azaltma Islah Arapça Düzetiş, Düzeltme, Yakşırtış, Yönleme Islah etmek Arapça+Türkçe Düzetmek, Düzeltmek, Yakşırtmak,

Yönlemek Islah evi Arapça Düzetiş evi Islak Yerel Sulu, Öl Islaklık Yerel Sululuk, Öllük Islanmak Yerel Sulanmak, Su olmak, Öllenmek, Öl olmak Islatmak Yerel Sulamak, Öllemek Ismarlamak Farsça+Türkçe Tapşırma vermek, Tapşırmak, Buyurmak Israr Arapça Katı duruş, Tabanlılık Israr etmek Arapça+Türkçe Katı durmak, Tabanlılık etmek Issız Yerel Elsiz, Kişisiz, Kimsesiz, İyesiz Istılah Arapça Adav, Adama, Adalgı Istırap Arapça Kınak, Kınalma Istırap çekmek Arapça+Türkçe Kınağa uğramak, Kınalmak, Katı ağrıya

kalmak Işık Yerel Yarık Işıkçı Uydurukça Yarıtıcı, Işıtıcı, Işıklandırıcı Işıklandırmak Yerel Yarıtmak, Yarkıratmak, Yarık düşürmek,

Işıtmak, Işıklandırmak Işıldak Uydurukça Yalağı Işıldamak Uydurukça Yaldıramak, Balkımak, Işımak Işıl ışıl Yerel Yaldır yıldır, Yalt yult Işın Uydurukça Yağtılık Işınlamak Uydurukça Yağtılık ile eğitmek, Yağtılatmak Itır Arapça İsli yağ, Yıpar is Itriyat Arapça Upa enlik Izgara Yunanca Ocak demiri, Demir gözenek, Demir Tor

Türkçe Kökeni Arı Türkçe İ İade Arapça Kaytarma, Geri kaytarma, Kaytarıp verme İade etmek Arapça+Türkçe Kaytarmak, Geri kaytarmak, Kaytarıp

vermek İbare Arapça Eydim İbaret Arapça … kurulan, … düzülen İbre Arapça Görsetkiç, Dil İbret Arapça Ülgü İbrik Arapça Kuman İbrişim Farsça İpek ip İcabet Arapça (Razı olma): Gelişme, Onama, (Çağrıya

uyma): Uymak, Gitmek, Gereğini orunlama İcab etmek Arapça+Türkçe Gereksinmek İcabet etmek Arapça+Türkçe (Razı olmak): Gelişmek, Onamak, (Çağrıya

uymak): Uymak, Gitmek, Gereğini orunlamak

İcabına bakmak Arapça+Türkçe Gereğini görmek, Orunlamak, (mecazi): Yok etmek, Kurutmak

İcap Arapça Gereklik, Gerek İcat Arapça Oyla tapma, Türetme İcat etmek Arapça Oyla tapmak, Türetmek İcbar Arapça Güçleme, Güçle işletme İcra Arapça Ödeme, Yerine yetirme, Orunlama,

Atkarma İcraat Arapça İşmerlik, Edilen işler, İş İçecek Yerel İçki, İçimlik İçe dönük Yerel Tutuk, Aralaşmaz İçerik Uydurukça İçtelik İçerlemek Yerel Acı saklamak, İçten kızmak, İçten

öfkelenmek, İçinden acılanmak, Kanı kararmak, Öcükmek

İçermek Uydurukça İçine almak, Kamıtmak İçgüdü Uydurukça Doğma duygu, Doğma sezgi, İçki duyum,

İçki sezim İçin için Yerel İçten, Yaşın, Yaşırın İçki Yerel İçki, İçimlik İçkili Yerel (İçilen): İçkili, (İçen): Esrik, İçen İçli dışlı Yerel Açık, Açık yüzlü, Akgönül, Gönlü açık, Açık

gönül İçmek (sigara, puro vb…) Anlam kayması Çekmek İçten Yerel Çın yürekten İçtenlik Yerel Çın yüreklik, Çıncıllık, Açık gönüllülük İçtima Arapça Yığılış, Yığılma, Yığın, Koğam İçtimai Arapça El-günlük, Koğamlık İdam Arapça Asma, Asıp öldürme, Ölüm cezası İdam etmek Arapça+Türkçe Asmak, Asıp öldürmek, Ölüm cezası vermek İdare ( yönetme) Arapça Başarı, Başarıcılık İdare ( daire, yönetim merkezi)

Arapça Başarma

İdare (tasarruflu kulllanma) Arapça Tecemlilik, Tecem

İdare etmek (tasarruflu, idareli kullanmak)

Arapça+Türkçe Tecemek, Ayamak

İdare etmek ( yönetmek) Arapça+Türkçe Başarmak İdareci Arapça+Türkçe Başarıcı, Yedekçi İdareli Arapça+Türkçe Tecemli, Ayancan İdareli kullanmak Arapça+Türkçe Bakınız: İdare etmek İdari Arapça Başarmalık İde Fransızca Oy İdefiks Fransızca Gitmez oy, Yapışkan oy, Bağlancık İddia Arapça Eydeninden kaytmama, Oyunda durma,

Söz dalaşma, Yaltarmama İddiacı Arapça+Türkçe Özsözlü, Söz dalaşçak, Öz oyunu vermeyen İddia etmek Arapça+Türkçe Eydeninden kaytmamak, Oyunda durmak,

Söz dalaşmak, Yaltarmamak İddialı Arapça+Türkçe Özüne işanan İdman Arapça Könükme, Könüküş İdman yapmak Arapça+Türkçe Könükmek İdrak Arapça Es yetirme, Tanıyıp bilme, Düşünme,

Anlama İdrak etmek Arapça+Türkçe Es yetirmek, Tanıyıp bilmek, Düşünmek,

Anlamak İdrar Arapça Sidik İdrar kesesi Arapça+Farsça Sidiklik, Sidik kavuğu, Kavuk İdrar torbası Arapça+Farsça Sidiklik, Sidik kavuğu, Kavuk İdrar yapmak Arapça+Türkçe Siymek İfa Arapça Ödeme, Başarma, Orunlama, Yerine

yetirme, Yüze aşırma İfa etmek Arapça+Türkçe Ödemek, Başarmak, Orunlamak, Yerine

yetirmek, Yüze aşırmak İfade Arapça Düşündürü, Anlatı, İfade etmek Arapça Düşündürmek, Anlatmak İffet Arapça Uyat, Ar, Namus İflah Arapça Kutulma, Arınma İflah olmak Arapça+Türkçe Kutulmak, Arınmak İflas Arapça Yoğa çıkma, Yok olma, Var yoğundan olma,

Sönme, Sınma İflas etmek Arapça+Türkçe Yoğa çıkmak, Yok olmak, Var yoğundan

olmak, Sönmek, Sınmak İfrat Arapça Gereğinden artık, Gereğinden köp, Çekten

dışarılık, Çekten çıkma, Aşıkça gitme, Artıkmaçlık

İfrit Arapça Albastı, Yek İfşa Arapça Sır açma, Açığa çıkarma, Ele güne yayma,

Yurda yayma İfşa etmek Arapça+Türkçe Sır açmak, Açığa çıkarmak, Ele güne

yaymak, Yurda yaymak İftar Arapça Ağız açma İftar açmak Arapça+Türkçe Ağız açmak İftar etmek Arapça+Türkçe Ağız açmak İftihar Arapça Öğünç, Kıvanç, Maktanç İftihar etmek Arapça+Türkçe Öğünmek, Kıvanmak, Maktanmak

İftira Arapça Yala, Öşek İftira atmak Arapça+Türkçe Yala yakmak, Yala yapmak İftira etmek Arapça+Türkçe Yala yakmak, Yala yapmak İğdiş Yerel Biçilen, Ahta İğdiş etmek Yerel Biçmek, Ahtamak İğfal Arapça Buzma, Kızlığını alma, Kızlık buzma İğfal etmek Arapça+Türkçe Buzmak, Kızlığını almak, Kızlığını buzmak İğne yapmak Anlam kayması Em salmak İğrenç Anlam kayması İğrençli İhale Arapça Uygun satış, Yararlı gelişime yetme, Yararlı

alışım İhale etmek Arapça+Türkçe Uygun satışa çıkarmak, Yararlı gelişime

yetmek, Yararlı alışıma yetmek İhaleye çıkmak Arapça+Türkçe Uygun satışa çıkmak, Yararlı gelişime

girişmek, Gelişime girişmek, Gelişime dırışmak

İhanet Arapça Satkınlık İhanet etmek Arapça+Türkçe Satmak, Satkınlık etmek İhata Arapça Kuşama, İçine alma, Kamama, Orama İhata etmek Arapça+Türkçe Kuşamak, İçine almak, Kamamak, Oramak İhbar Arapça Çakım, Çakımcılık, Dıncılık, Söz taşıma, Söz

yetirme İhbar etmek Arapça+Türkçe Çakmak, Çakımcılık etmek, Dıncılık etmek,

Söz taşımak, Söz yetirmek İhlal Arapça Buzma, Buzuculuk İhlal etmek Arapça+Türkçe Buzmak İhmal Arapça Salaklık, Sana sokmama, Göze ilmeme İhmal etmek Arapça+Türkçe Salmak, Salaklık etmek, Sana sokmamak,

Göze ilmemek İhmalkâr Arapça+Farsça Salak, Sana sokmaz, Göze ilmez İhracat Arapça Çete satma, Çet ele satma, Çete çıkarma İhraç etmek Arapça+Türkçe Çete satmak, Çet ele satmak, Çete

çıkarmak İhraç Arapça Çete satma, Çet ele satma, Çete çıkarma İhsan Arapça İyilik, İzgilik, Yakşılık İhsan etmek Arapça+Türkçe İyilik göstermek, Yakşılık işlemek İhtar Arapça Eskerti İhtar etmek Arapça+Türkçe Eskertmek İhtilaf Arapça Gelişmezlik, Ağzı alalık, Alaağızlık,

Onuşuksuzluk, Söz güreştirme İhtilafa düşmek Arapça+Türkçe Gelişememek, Gelişmezliğe düşmek, Ağzı

alalığa uğramak, Alaağızlığa uğramak, Onuşmamak , Söz güreşine dalmak

İhtilal Arapça Döndürüş İhtilal yapmak Arapça+Türkçe Döndürmek İhtimam Arapça Kayırtma, Dırışlık İhtimam göstermek Arapça+Türkçe Kayırtmacılık etmek, Dırışlık etmek, İhtiram Arapça Ululama, Sıylama, Ardak İhtiras Arapça Doymazlık, Doyumsuzluk, Açgözlük İhtirasa kapılmak Arapça+Türkçe Doymazlığa verilmek, Açgözlüğe verilmek İhtisas Arapça Bilgiçlik

İhtişam Arapça Görkemlik, Bezeklilik İhtiva Arapça Kamıtma, İçine alma İhtiva etmek Arapça+Türkçe Kamıtmak, İçine almak İhtiyaca cevap vermek Arapça+Arapça+Türkçe Gereğini ödemek İhtiyaç Arapça Gereklik, Gerek İhtiyaç duymak Arapça+Türkçe Gereksinmek İhtiyar Arapça Karı, Kart İhtiyari Arapça Erkli İhtiyarlamak Arapça+Türkçe Karımak, Kartalmak, Kartaymak İhtiyat Arapça Abaylık, Saklık, Saklanıcanlık İhya Arapça (Canlanma, Can verme): Dirilme, Diriltme,

(Durumunu iyileştirme): Yakşartma, Güçlendirme

İhya etmek Arapça+Türkçe (Canlanmak, Can vermek): Dirilmek, Diriltmek, (Durumunu iyileştirmek): Yakşartmak, Güçlendirmek

İkame Arapça Ornuna koyma, Ornuna işletme İkame etmek Arapça+Türkçe Ornuna koymak, Ornuna işletmek İkamet Arapça Duruş, Yaşayış, Ornaşma, Orunlaşma İkamet etmek Arapça+Türkçe Durmak, Yaşamak, Ornaşmak, Orunlaşmak İkametgâh Arapça+Farsça Konuş, Durar yer İkaz Arapça Eskerti İkaz etmek Arapça+Türkçe Eskertmek İken Anlam kayması -anda, -ende İklim Arapça Hava ırası İkmal Arapça Bütürme, Ayaklama İkmale kalmak Arapça+Türkçe Güze kalmak İkna Arapça İşandırma İkna etmek Arapça+Türkçe İşandırmak İkrah Arapça İğrenç, İğrenceklik, İğrenme İkrah etmek Arapça+Türkçe İğrenmek İkrahı kalkmak Arapça+Türkçe İğrenesi gelmek İkrahlık Arapça+Türkçe İğrencek, İğrençli İkram Arapça (Konuğa): Sıylak, (Müşteriye) Yenillik,

Düşürme İkram etmek Arapça+Türkçe (Konuğa): Sıylamak, (Müşteriye): Yenilletip

vermek, Değerini düşürüp vermek İkramiye Arapça Sıylık akçe, Akçe sıylağı, Belek İkramiye (piyango) Arapça Utuş İktibas Arapça Göçürme, Özleştirme, Alınma, Üzündü İktibas etmek Arapça+Türkçe Göçürmek, Özleştirmek, Almak İktidar Arapça Erk, Güç İktidar (hükümet) Arapça Beylik, Beyleyicilik, Yürütücülük İktidara gelmek Arapça+Türkçe Yürütücülüğün başına gelmek, Beylik

verilmek İktidarda olmak Arapça+Türkçe Beylik başında olmak, Yürütücülüğün

başında olmak İktidardan düşmek Arapça+Türkçe Beylikten gitmek, Yürütücülükten boşalmak İktifa Arapça Kandırırlık, Yeterliklilik İktisadi Arapça İktisatlık İl Anlam kayması Oymak

İlaç Arapça Em İlaçlamak Arapça+Türkçe Em yakmak, Em sepmek İlah Arapça Tanrı İlahe Arapça Kadın tanrı İlahi Arapça Tanrılık İlahi (müzik) Arapça Din küyü, Din yırı İlahiyat Arapça Din öğretmeleri, Din bilim İlan Arapça Bildiri, Kulaklandırma İlan etmek Arapça+Türkçe Bildirmek İlan vermek Arapça+Türkçe Kulaklandırma vermek İlave Arapça Koşu, Koşumca, Üsteme İlave etmek Arapça+Türkçe Koşmak, Üstemek İlçe Uydurukça Tümen İlelebet Arapça Bengi, Bengiye, Bengilik İlenç Anlam kayması Kargış İlenmek Anlam kayması Kargımak, Kargışlamak İleri Anlam kayması Ala, Aldına, Öne, İleri İlerici Uydurukça Alda varıcı, Aldınki karayışlı, Önde varıcı,

Ilgar İlerlemek Anlam kayması Ala varmak, Ala gitmek, İlerilemek İletişim Uydurukça Bağlanış İletken Uydurukça Ötürgüç İletmek Yerel Ötürmek, Yetirmek, İletmek İlga Arapça Kaldırılma, Toktatma, Gücünü yoğaltmak,

Yoğa çıkarma İlga etmek Arapça+Türkçe Kaldırmak, Toktatmak, Gücünü yoğaltmak,

Yoğa çıkarmak İlgi Uydurukça (alaka): Bağlanış, (merak): Kızık, Kızıkma İlgilendirmek Uydurukça (alaka): Bağlanışlı olmak, (merak):

Kızıktırmak, Kızıklandırmak İlgilenmek Uydurukça Kızıkmak, Kızıklanmak, Kızıksınmak İlginç Uydurukça Kızık, Kızıkırlı, Kızıklı, Göze ilginç İlhak Arapça Bağındırma, Basıp alma, Tartıp alma İlhak etmek Arapça+Türkçe Bağındırmak, Basıp almak, Tartıp almak İlik Yerel (düğme): İlmek, (kemik): İlik, İlik yağı, Yulun İliklemek Yerel Düğmelemek, İlmekleri ildirmek İlim Arapça Bili, Bilim İlişik Uydurukça (ad): Koşuntu, Koşumca, Tirkelti, (sıfat):

Tirkelen, Koşulan İlişki Uydurukça Bağlanış, İlişik İlişki kurmak Uydurukça Bağlanış kurmak İlişkileri kesmek Uydurukça İlişiği üzmek, Katnaşı üzmek İlişmek (değmek, takılmak) Yerel Değmek, Takılmak, İlinmek İlişmek (bağlanmak) Yerel Değmek, Değişmek, Yapışmak, İlişmek İlk Yerel Birinci, Algaç, İlk İlkbahar Uydurukça Köklem İlke Uydurukça Yürelge, Neğiz İlkel Uydurukça Algaçki, Burunki, İlkdurmuş, Başlangıç İlkel (fikir vb…) Uydurukça Dar karayışlı, Artta kalan, Yönekey, Çekli İlkin Yerel Başta, Başında, Burun İlk okul Uydurukça Başlangıç mektep

İlk öğrenim Uydurukça Başlangıç okuyu, Başlangıç bilim İlk öğretim Uydurukça Başlangıç okuyu, Başlangıç bilim İlk önce Yerel En başta, En başında, En burun, En aldın İlla Arapça Nice olsa, Nice olsa da, Ne olursa olsun,

Her ne olursa olsun, Bir nerseye karamazdan

İllaki Arapça+Farsça En başta, En başında, En burun, En aldın Nice olsa, Nice olsa da, Ne olursa olsun,

Her ne olursa olsun, Bir nerseye karamazdan

İlle Arapça En başta, En başında, En burun, En aldın Nice olsa, Nice olsa da, Ne olursa olsun,

Her ne olursa olsun, Bir nerseye karamazdan

İllegal Fransızca Kanunsuz, Yaşırın, Tıyımlı, Tıyılan İllet (hastalık) Arapça Ağrı, Çer, Çerlilik İllet (sıfat) Arapça Acı getiren, Acılancak, Acılandıran İlmi Arapça Bilimlik İlmik Yerel İlmek, Düğüm İltica Arapça Sığınma İltica etmek Arapça+Türkçe Sığınmak İltifat Arapça Gönül alma, Götürü söyleme İltifat etmek Arapça+Türkçe Gönül almak, Götürü söylemek İltihak Arapça Koşulma, Birleşme, Yalganma İltihap Arapça İrinleme İltihaplanmak Arapça+Türkçe İrinlemek İltimas (arka çıkma) Arapça Yaklama İltimas (öncelik, ayrıcalık tanıma)

Arapça Kollama

İltimas etmek Arapça+Türkçe (arka çıkma):Yaklamak, (öncelik, ayrıcalık tanıma): kollamak

İma Arapça İm, Dürttürü, Sezdire söyleme, Çıtlatıp eytme

İma etmek Arapça+Türkçe İmlemek, Dürttürmek, Sezdire söylemek, Çıtlatıp eytmek

İmal Arapça İşleyip çıkarma, Öndürme, Önümcülük, Dayarlama

İmalathane Arapça+Farsça İşhane İmal etmek Arapça+Türkçe İşleyip çıkarmak, Öndürmek, Önümcülük

etmek, Dayarlamak İmar Arapça Düzüklendirme, Görklendirme İmar etmek Arapça+Türkçe Düzüklendirmek, Görklendirmek İmdada koşmak Arapça+Türkçe Yardıma gelmek İmdat etmek Arapça+Türkçe Yardım vermek, Yardım görsetmek İmdat Arapça Yardım İmdat (ünlem) Arapça Yardım edin, Kutarın İmece Arapça+Türkçe Yardımlaşa iş görme İmha Arapça Kırma, Yoyma, Yok etme, Aradan göterme İmha etmek Arapça+Türkçe Kırmak, Yoymak, Yok etmek, Aradan

götermek İmitasyon Fransızca Yasama, Yasalma

İmla Arapça Doğru yazı İmrenmek Yerel Günümek, Günüleşmek, Kızganmak, Gözü

gitmek İmtihan Arapça Sınav İmtihan etmek Arapça+Türkçe Sınamak, Sınav yürütmek İmtiyaz Arapça Ayrım hukuk, Üstünlük, Yenillik, Artıkça

yenillik İmza Arapça Kol, Koldamga İmza atmak Arapça+Türkçe Kol çekmek, Kol atmak, Kol koymak İmzalamak Arapça+Türkçe Kol çekmek, Kol atmak, Kol koymak İnanç Anlam genişlemesi (güven, bel bağlama): İşanç, (iman, akide):

İnanç İnanmak Anlam genişlemesi (güvenmek, bel bağlamak): İşanmak, (iman,

etmek): İnanmak İnat Arapça Özsözlülük, Dikbaşlılık, Dikdüştülük İnat etmek Arapça+Türkçe Öz sözünden kaytmamak, Dikbaşlılık

etmek, Dik düşmek İnce Anlam genişlemesi (katına): yufka, (boyuna): ince İncelemek Uydurukça Tekşirmek, Öğrenmek İncelmek Anlam genişlemesi Yufkalmak, İncelmek İncinmek Yerel Darınmak, Öfkelemek, İncimek İndirim Uydurukça Ucuzlatma, Düşürme, Kemitme, Aşaklatma İndirim yapmak Uydurukça Ucuzlatıp satmak, Düşürüp satmak, Kemitip

satmak, Aşaklatıp satmak İnek Anlam kayması (genel): Sığır, Uy, (erkek): Boğa, (dişi): İnek İnfaz Arapça Hükmü yerine yetirme, Hükmü orunlama,

Hükmü atkarma İnfaz etmek Arapça+Türkçe Hükmü yerine yetirmek, Hükmü

orunlamak, Hükmü atkarmak İnfilak Arapça Partlama, Yarılma İnfilak etmek Arapça+Türkçe Partlamak, Yarılmak İnhisar (tekel) Arapça Birleşme İnhisar (sahiplenme) Arapça İyelenme, Ele alma İnkâr Arapça Danma, Boyunlamama, Baş tartma, Geri

kakma İnkâr etmek Arapça+Türkçe Danmak, Boyunlamamak, Baş tartmak, Geri

kakmak İnkılap (evrim) Arapça Ösüş, Önükme İnkılap (reform) Arapça Döndürüş, Yenileme, Özgertiş İnkişaf Arapça Gen ösüş, Ala gidiş, Önüküp ösme İnkişaf etmek Arapça+Türkçe Gen ösmek, Ala gitmek, Önüküp ösmek İnme Yerel Dalma, İnme İnmek Yerel Düşmek, Konmak, İnmek İnsaf Arapça Uyat, Tıynaklık, Ayama, Ayayıcılık İnsaf etmek Arapça+Türkçe Ayamak, Ayayıcılık etmek İnsan Arapça Kişi İnsancıl Uydurukça Kişicil, Kişisever İnsani Arapça Kişilik İnsaniyet Arapça Kişiliklik İnsanlık (insanlık alemi) Arapça+Türkçe Kişilik İnsanlık (adamlık) Arapça+Türkçe Kişiliklik

İnsiyaki Arapça Doğma duyguluk, Doğma sezgilik, İçki duyumluk, İçki duyum ile

İnşa Arapça Kuruş, Kuruluş, Düzüş, Düzülüş İnşa etmek Arapça+Türkçe Kurmak, Düzmek İnşaat (bina) Arapça Dikinti İnşaat (inşa işleri) Arapça Kuruluş İnşallah Arapça Allah verse, Tanrı buyursa İntibak Arapça Könükme, Öğrenme, Öğrenişme, Isınışma,

Uygunlaşma İntibak etmek Arapça+Türkçe Könükmek, Öğrenmek, Öğrenişmek,

Isınışmak, Uygunlaşmak İntihar Arapça (Ölümle sonuçlanırsa): Öz özünü öldürme,

(Ölümle sonuçlanmazsa): Öz özünü öldürmeye yeltenme

İntihar etmek Arapça+Türkçe (Ölümle sonuçlanırsa): Öz özünü öldürmek, (Ölümle sonuçlanmazsa): Öz özünü öldürmeye yeltenmek

İntikal Arapça Ötkel, Ötüş, Geçiş İntikal etmek Arapça+Türkçe Ötmek, Geçmek İntikam Arapça Öç, Kek İntikam almak Arapça+Türkçe Öç almak, Kek almak İntisap Arapça Yaklayıcılık, Verilenlik İntizam Arapça Düzgün İnziva Arapça Yalnızlama, Koşulmama, Beklenip yaşama,

Elden bezenlik İnzivaya çekilmek Arapça+Türkçe Elden bezmek, Beklenip yaşamak, El içine

çıkmamak, Yalnızlamak İpek böceği Yerel İpek kurdu İplik Yerel İp İptal Arapça Toktatma, Yoğa çıkarma, Oldurmama,

Gücünden giderme, Gücünden kaldırma İptal etmek Arapça+Türkçe Toktatmak, Yoğa çıkarmak, Oldurmamak,

Gücünden gidermek, Gücünden kaldırmak İptidai Arapça Algaçki, Burunki, İlkdurmuş, Başlangıç İptidai (fikir vb…) Arapça Dar karayışlı, Artta kalan, Yönekey, Çekli İpucu Yerel Aygak, İpucu İpucu vermek Yerel Aygak görsetmek, İpucu vermek İrade Arapça Erk İrfan Arapça Anlılık, An-bilimlilik, An-düşüncelilik İrkilmek Anlam kayması Ürkmek, Ürküp çekinmek İrmik Yerel Yarma, Talkan Irsi Arapça Boğunluk, Boğundan boğuna göçen,

Teğine tartmalı, Atasına tartmalı Irsiyet Arapça Boğundan boğuna göçücülük, Teğine

tartıcılık, Atasına tartıcılık, Boğun kovalayıcılık, Boğun izleyicilik

İrşat Arapça Öğüt, Yol görsetiş İrtibat Arapça Bağlanış İrtica Arapça Arda tartıcılık, Geri tartıcılık İrtical Arapça Çıkarabilme İrticalen Arapça Dayarlıksız, Durduk yerde, Birden

İrtifa Arapça Yükseklik, Büyüklük, Yukarılık İs Yerel Kurum, İs İsabet Arapça Mergenlik, Değme, Değiş, Değdirme,

Maksada yetme İsabet etmek Arapça+Türkçe Değmek, Dal değmek, Dal gelmek İsabetli Arapça+Türkçe Orunlu İsabetsiz Arapça+Türkçe Orunsuz İshal Arapça İç ötme İshal olmak Arapça+Türkçe İçi ötmek İsim Arapça Ad İsim koymak Arapça+Türkçe Ad koymak, Ad vermek İsim vermek Arapça+Türkçe Ad koymak, Ad vermek İskân Arapça Yerleştirme, Yer verme, Ornaştırma,

Konuşlandırma İskân etmek Arapça+Türkçe Yerleştirmek, Yer vermek, Ornaştırmak,

Konuşlandırmak İskele İtalyanca Gemi durağı İskelet Fransızca Sülde, Kuru süyek İskemle Yunanca Orunduk İsnat Arapça Takma, Yapma İsnat etmek Arapça+Türkçe Takmak, Yapmak İspat Arapça Aygak, Aygaklama İspat etmek Arapça+Türkçe Aygaklamak İspatlamak Arapça+Türkçe Aygaklamak, Aygak olmak İspiyon Fransızca Çakım, Çakımcılık, Öşek, Öşekçilik, Söz

taşıma, Söz taşıyıcılık İspiyoncu Fransızca+Türkçe Çakımcı, Çakıcı, Öşekçi, Söz taşıyıcı İspiyonlamak Fransızca+Türkçe Söz taşımak, Söz yetirmek, Öşek taşımak,

Öşeklemek, Çakmak, Çakımcılık etmek İsraf Arapça Çıkın, Çıkınlama, Saçıp dökme, Saçma,

Tozdurma İsraf etmek Arapça+Türkçe Çıkınlamak, Saçıp dökmek, Saçmak,

Tozdurmak İstasyon Fransızca Demiryolu beketi İstatistik Fransızca Sayak İstatistiki Fransızca+Arapça Sayaklı, Sayaklık İstatistiksel Fransızca+Uydurukça Sayaklı, Sayaklık İstavroz Yunanca Çokunma İstavroz çıkarmak Yunanca Çokunmak İstibdat Arapça Küdüksüz beyleyicilik, Güçleyicilik, Ezi İstidat Arapça Uku, Yöndemlilik, Oldukluluk İstifa Arapça İşten çıkma, İş boşama İstifa etmek Arapça+Türkçe İşten çıkmak, İş boşamak İstifade Arapça Kullanma, Yararlanma İstifade etmek Arapça+Türkçe Kullanmak, Yararlanmak İstihbarat Arapça Bilgi yığnama, Bilgi toplama İstihkâm Arapça Berkitme İstihlak Arapça Gerekleme, Satın alma, Tutunma İstihsal Arapça Öndürme, Östürme, İşleyip çıkarma,

Yetiştirme İstihza Arapça Yansı, Üstünden gülme

İstikamet Arapça Yön, Yöneliş, Bağıt İstikbal Arapça Gelecek İstiklal Arapça Karayışsızlık, Bağınsızlık, Erkinlik İstikrar Arapça Oturaklık, Duraklık, Duraklılık, Durukluluk İstila Arapça Basıp alma, Tartıp alma, Yağılayıp alma İstila etmek Arapça+Türkçe Basıp almak, Tartıp almak, Yağılayıp almak İstinaden Arapça Dayanarak, Söykenerek, Neğizlenerek İstinat Arapça Dayanç, Söykenç İstinat etmek Arapça+Türkçe Dayanmak, Söykenmek İstinsah Arapça Göçürme İstirahat Arapça Dinç alış, Dınıkma İstirahat etmek Arapça+Türkçe Dinç almak, Dınıkmak İstirham Arapça Ötünç, Yalvarma İstirham etmek Arapça+Türkçe Ötünmek, Yalvarmak İstismar Arapça Yamana kullanma İstismar etmek Arapça+Türkçe Yamana kullanmak İstisna Arapça Çettelik, Dışarılık İstişare Arapça Geneş, Geneşme İstişare etmek Arapça+Türkçe Geneşmek İsyan Arapça Kozgalan, Göteriliş, Baş göterme İsyan etmek Arapça+Türkçe Kozgalmak, Göterilmek, Baş götermek İş Anlam genişlemesi İş, Yumuş İş adamı Türkçe+Arapça İşbilermen, Alıpsatar İşaret Arapça Belgi, İz, Görsetme İşaret etmek Arapça+Türkçe Belgilemek, Belgi vermek, Görsetmek İşaretlemek Arapça+Türkçe Belgilemek, Belgi koymak, Damgalamak,

Damga koymak İşaret parmağı Arapça+Türkçe Görsetkiç parmak İş birliği Yerel Emektaşlık, İşteşlik İş bölümü Yerel Emek bölüştürme, İş bölüşü İşçi Anlam genişlemesi İşçi, Yumuşçu İşemek Yerel Siymek İşgal Arapça Basıp girme, Basıp alma, İyeleyip alma,

Baskıncılık İşgal etmek Arapça+Türkçe Basıp girmek, Basıp almak, İyeleyip almak,

Baskıncılık etmek İşgüzar Türkçe+Farsça İşbozar, Beygörsüne işler İşkembe Farsça İçek karın İşkence Farsça Kınak, Kınama İşkence etmek Farsça+Türkçe Kınamak İşkence görmek Farsça+Türkçe Kınalmak İşkil Arapça Küdük İşkillenmek Arapça+Türkçe Küdüklenmek İşlek Yerel Kullanılan, Kımıllı, İşlek İşleme (nakış, oya vb…) Anlam kayması Keşte İşlemek ( nakış, oya vb…) Anlam kayması Keştelemek İşletme Uydurukça İş ornu İşletme (bilim dalı) Uydurukça Öndürüş başarısı İşporta İtalyanca Yayma satış İşportacı İtalyanca+Türkçe Yaymacı İştah Arapça Obur

İştahı açılmak Arapça+Türkçe Oburu açılmak İşte Yerel Na, Uşda İşteşlik (fiil) Uydurukça Ortak ediş, Ortaklık İştirak Arapça Katışma, Katnaşma İştirak etmek Arapça+Türkçe Katışmak, Katnaşmak İşve Farsça Kılıklanma, Güvezlik, Erkeleme İşveren Yerel İş verici İtaat Arapça Boysunma, Baş eğme, Söz dinleme, Kulak

asma, Dil alma İtaat etmek Arapça+Türkçe Boysunmak, Baş eğmek, Söz dinlemek,

Kulak asmak, Dil almak İtelemek Yerel İtermek, Dürtmek, Dürteklemek İtfaiye Arapça Yangın söndürme bölüğü İthaf Arapça Arnama, Adama İthaf etmek Arapça+Türkçe Arnamak, Adamak İthal Arapça Çetten geldirme, Çetten girdirme İthal etmek Arapça+Türkçe Çetten geldirmek, Çetten girdirmek İtham Arapça Yala yakma, Yazgırma İtham etmek Arapça+Türkçe Yala yakmak, Yazgırmak İtibar Arapça Ardak İtibaren Arapça Başlayıp, Başlayarak İtibar etmek Arapça+Türkçe Ardaklamak İtibari Arapça Şartlı İtici Uydurukça Sevimsiz, Yakımsız, Görümsüz, Durku soğuk İtidal Arapça Dinçlik, Soğukkanlılık, Ağır basıklık İtikat Arapça İnanç İtimat Arapça İşanç İtimat etmek Arapça+Türkçe İşanmak İtiraf Arapça Tanıma, Boynuna alma, Eydiverme İtiraf etmek Arapça+Türkçe Tanımak, Boynuna almak, Eydivermek İtiraz Arapça Karşılık, Karşı olma, Karşı çıkma İtiraz etmek Arapça+Türkçe Karşı olmak, Karşı çıkmak İtiyat Arapça Könükme, Öğrenme İtiyat etmek Arapça+Türkçe Könükmek, Öğrenmek İttifak Arapça Birleşme, Birleşik, Birleştik İttifak etmek Arapça+Türkçe Gelişmek, Gelişime gelmek, Uyuşmak,

Birleşmek İvedi Yerel Aşıkış, Toktamsız, Tez, Çabuk İyi Yerel Yakşı, Onat, İyi İyileşmek Yerel (sağlık): Sağalmak, Yakşırmak, Onmak

(durum): Düzelmek, Onlaşmak (nitelik): Yakşırmak, Onatlaşmak

İyimser Uydurukça Geleceğe işanan, Kaytmaz İzafi Arapça Salıştırmalı İzafiyet Arapça Salıştırmalılık İzah Arapça Anıklama, Anlatma, Düşündürme İzah etmek Arapça+Türkçe Anıklamak, Anlatmak, Düşündürmek İzdiham Arapça Sıkışma, Sıkışıklık, Tıkılış, Tıkışma, Tıkızlık İzdivaç Arapça Evlenme, (kız için): Durmuşa çıkma İzhar Arapça Tapma, Görsetme, Bildirme, Açma İzlemek Anlam genişlemesi (peşinden gitmek, takip etmek): İzlemek,

Ardında düşmek, (seyretmek, temaşa etmek): Karamak

İzlenim Uydurukça Gönülde kalan iz İzleyici Uydurukça Karayıcı İzmarit İtalyanca Çilim kaldığı, Dipçik İzzetinefis Arapça Öz değerini bilme, Öz değerini sezme

J Kökeni Arı Duru Türkçe Jale Farsça Çiğ Janjanlı Fransızca+Türkçe Yaldırak Jant Fransızca Doğun, Tekerlek doğunu Jenerik Fransızca Tanıştırma yazısı Jest Fransızca İm, Belgi, Onamlı kımıl, sıylaklı kılık Jilet Fransızca Yülügüç Joker İngilizce Güldürücü Jokey İngilizce Atçapar Jurnal Fransızca Söz taşıma, Bildirme, Yetirme, Çakım,

Çakımcılık Jurnalci Fransızca+Türkçe Söz taşıyıcı, Yetirici, Çakımcı Jurnallemek Fransızca+Türkçe Söz taşımak, Yetirmek, Çakmak Jübile Fransızca Mücel toyu Jüpiter Latince Erendiz Jüri İngilizce Töreci

Türkçe Kökeni Arı Türkçe K Kaba Anlam kayması Kopal, Don Kabadayı Yerel Yiğit, Çatak Kabahat Arapça Yazık, Kılık Kabız Arapça İç katıma Kabız olmak Arapça+Türkçe İçi katımak Kabile Arapça Uruk Kabiliyet Arapça Uku, Oldukluluk, Yöndemlilik, Edenlilik Kabiliyetli Arapça+Türkçe Ukulu, Olduklu, Yöndemli, Edenli Kabiliyetsiz Arapça+Türkçe Ukusuz, Olduksuz, Yöndemsiz, Edensiz Kâbus Arapça Karabasan, Korkunç düş Kâbus görmek Arapça+Türkçe Karabasan görmek, Korkunç düş görmek Kabza Arapça Sap, Tutak, Tutkuç Kaçak Anlam genişlemesi (insan): Kaçkın, (mal): Kaçak Kaçamak Uydurukça Yaşın, Yaşırın, Gizlin, Uğrun Kaçamak yapmak Uydurukça Yaşırın iş işlemek, Sezdirmezden

kımıldamak Kaçık Argo Delişmen, Tentek Kaçınmak Yerel Baş tartmak, Boyun kaçırmak, Çette

durmak, Çetleşmek, Kaçmak Kadar Arapça Kölemiyle, -ca Kadar (-e …) Arapça Değin, -aca, -ece Kadayıf Arapça Çekçek Kademe Arapça Baskıç Kader Arapça Yazmış, Görecek Kadim Arapça Argı, Eski, Burunki Kadir Arapça Değer, Tutar Kâdir Arapça Güçlü Kadirşinas Arapça+Farsça Değerbilici Kafa Arapça Baş Kafa atmak Arapça+Türkçe Baş ile vurmak, Yüzüne baş vurmak Kafa bulmak Arapça+Türkçe (Alkol almak): İçimlik içmek, (Alay etmek):

Üstünden gülmek Kafadan atmak Arapça+Türkçe Oydurmak, Oydan eyde salmak Kafadar Arapça+Farsça Oydaş, Ayaktaş, Sırdaş Kafa dinlemek Arapça+Türkçe Dinlenmek, Dinç almak Kafa kafaya vermek Arapça+Arapça+Türkçe Geneşmek, Oylaşmak Kafa kalmamak Arapça+Türkçe Beyni çarçadığından düşünememek Kafa patlatmak Arapça+Türkçe Baş katırmak Kafası almamak Arapça+Türkçe Başına girmemek, Beynine konmamak,

Düşünmemek Kafası bozulmak Arapça+Türkçe Acılanmak, Kızmalığı tutmak Kafası çalışmak Arapça+Türkçe Başı yakşı işlemek Kafasında tutmak Arapça+Türkçe Oyunda saklamak, Unutmamak Kafasını kaldırmak Arapça+Türkçe Baş götermek Kafasını uçurmak Arapça+Türkçe Başını çapıp dışlamak, Başını kesip dışlamak Kafa şişirmek Arapça+Türkçe Baş şişirmek Kafatası Arapça Baş süyeği, Baş sümüğü Kafayı bulmak Arapça+Türkçe Esrimek, Gönüllenmek Kafayı çekmek Arapça+Türkçe İçimlik içmek

Kafayı dinlemek Arapça+Türkçe Öz özüne kalıp oylanmak Kafayı üşütmek Arapça+Türkçe Delirmek Kafes Arapça Çilter, Tor Kafeslemek Arapça+Türkçe Tuzağa düşürmek, Tora düşürmek Kâfi Arapça Yeter, Yeterli Kafi gelmek Arapça+Türkçe Yetmek, Yeterli olmak Kafile Arapça Top, Topar, Türküm, Üymek Kafiye Arapça Uykaş Kaftan F arşça Çapan Kâgir Farsça Taş ev, Taş … Kağnı Yerel Araba Kâh Farsça Keyde Kahır Arapça Göyünç, Kaygı Kâhin Arapça Bolcamcı, Bilgir, Önden görücü Kahkaha Arapça Katılık Kahkaha atmak Arapça+Türkçe Katıp gitmek, Katılıp gitmek Kahpe Arapça Yezökçe, Oynaşçı, Buzuk kadın Kahraman Farsça Batır Kahretmek Arapça+Türkçe Yemirmek, Kıyratmak, Ezmek, Talkanlamak,

Yok etmek Kahrolmak Arapça+Türkçe Kınalmak, Kayırmak, Kan yutmak Kahvaltı Arapça+Türkçe Ertelik, Ertelik aş Kahverengi Arapça+Farsça+Türkçe Konur Kahverengileşmek Arapça+Farsça+Türkçe Konralmak, Kürenlenmek Kaide Arapça Erece Kakım Farsça As, Ak kiş Kalabalık Arapça+Türkçe (isim):Üyür, Kalın top, Çokluk, (sıfat): Çok,

Sıkışık, Tıkışık, Tıkız Kalas Rumence Arkalık, Tosun, Bel ağaç Kalbur Arapça Elek, İri elek Kalburüstü Arapça+Türkçe Dallavlı, Ataklı, Belgili Kalça İtalyanca San, Yanbaş Kaldıraç Uydurukça Kımıldatkıç, Kozgatkıç Kaldırım Yunanca Döşeli yol, Yolka Kaldırmak Yerel/Anlam kayması Götermek, Götürmek, Kozgatmak Kale Arapça Kurgan, Berkitme, Bekiniş Kalemtıraş Arapça+Farsça Kalem uçlagıç, Yonguç, Uç çıkargıç Kalender Arapça Çetleşen, Kızıksınmaz, Dünyadan geçmiş Kalfa Arapça Öğrenci, Çeber yardımcısı Kalıcı Uydurukça Ölümsüz, Ölmez, Öçmez, Unutulmaz, Bengi Kalın Yerel (Çap): Yoğun, (En): Kalın Kalıp Arapça Ülgü, Gip Kalıtım Uydurukça Boğun kovalayıcılık, Boğun izleyicilik,

Boğundan boğuna göçücülük, Teğine tartıcılık, Atasına tartıcılık

Kalkınmak Yerel Göterilmek, Onlanmak, Önükmek, Ayağa durmak, Diklenmek, Kalkınmak

Kalkmak Yerel Durmak, Ayağa durmak, Yerinden durmak, Ayağa basmak, Göterilmek, Kalkmak

Kalleş Arapça İşançsız, İkiyüzlü, Aldamcı, Aldakçı Kalp Arapça Yürek

Kalp atmak Arapça+Türkçe Yürek vurmak Kalp (sahte) Arapça Yalan, Yasalma Kalpak Yerel Börk, Kalpak Kalpsiz Arapça+Türkçe Taşyürek, Bağrıştaş Kaltak Anlam kayması Ayağı suyuk, Suyukayak, Yenilayak,

Karabet, Buzuk Kamara İtalyanca Gemi bölmesi, Gemi odası Kambiyo İtalyanca Akçe alıştırma, Akçe almaştırma Kambur Yunanca Büğrü Kamburu çıkmak Yunanca+Türkçe Büğrülmek, Büğrüsü çıkmak Kamp İngilizce Düşelge, Yığın Kampana İtalyanca Kongurak Kamp kurmak İngilizce+Türkçe Düşelgeye konmak Kamu Uydurukça Yurtçuluk, Elcilik Kamuoyu Uydurukça El oyu Kamyon Fransızca Yük arabası Kanaat Arapça (Yetinme): Çeklenme, Kanma, (İnanma):

Göz yetirme, İşanç Kanaat etmek Arapça+Türkçe Çeklenmek, Kanmak Kanaat getirmek Arapça+Türkçe Göz yetirmek, İşanmak Kanarya İspanyolca Aksarı çıpçık Kanca İtalyanca İlgiç Kandırmak Anlam kayması (Tatmin etmek): Kandırmak, (İnandırmak):

Aldatmak Kangal Yunanca Oram, Yumak, Bağlam Kanıksamak Uydurukça Könükmek Kanıt Uydurukça Aygak Kanıtlamak Uydurukça Aygaklamak Kani Arapça Göz yetiren, İşanan, Göz yetirici, İşanıcı Kanmak Anlam kayması (Tatmin olmak): Kanmak, (İnanmak):

Aldanmak Kantar Arapça Büyük tartı Kantarma Kökeni belirsiz Yüğen Kanuni Arapça Kanunlu Kapalı Anlam kayması Yapık Kapamak Anlam kayması Yapmak, Beklemek Kapasite Fransızca (Kişi):Oldukluluk, Uku, (Nesne): Sığım,

Sığımlılık Kapatmak Anlam kayması Yapmak, Bekletmek, Bekitmek Kapı Yerel Eşik Kapıcı Yerel Eşik ağası, Eşik sakçısı Kapılmak Yerel Sonuna düşmek, Verilmek, Verilip gitmek Kaplan Yerel Yolbars, Kaplan Kaplumbağa Yerel Tosbağa, Taşbağa Kapris Fransızca Onuşuksuzluk, Erkelik, Kınırlık Kaprisli Fransızca+Türkçe Onuşuksuz, Erke, Kınır Kapris yapmak Fransızca+Türkçe Onuşuksuzluk işlemek, Erkelik işlemek,

Kınırlık işlemek Kapsam Uydurukça Kamıtı Kapsamak Yerel Kamıtmak, İçine almak Kapsül Fransızca Kabuk

Kâr Farsça Giresi, Tapış, Düşüm, Kazanç Kâr etmek Farsça+Türkçe Giresi girdirmek, Düşüm düşürmek, Kazanç

getirmek, Tapış taptırmak. Kara (toprak parçası) Yerel Kuruluk, Kuru yer Kara (kötü) Anlam genişlemesi Yaman, Kara Karabiber Türkçe+Yunanca Karaburç Kara borsa Türkçe+İtalyanca Karapazar Karaca Yerel Elik, Geyik Karacı Yerel Yaya asker Karaciğer Türkçe+Farsça Bağır Karakol Anlam kayması Polis bölümü Karakter Fransızca Beniz, Kılık, Yaradılış, Kişilik Karalamak Anlam kayması (karalama yazmak): Karalamak, Karalama

yazmak, (kötülemek): Yamanlamak, Karalamak

Karaltı Yerel Kara Karamsar Uydurukça Gönlüçökkün, Umusuz, İşançsız Karanfil Arapça Yıtlı Karanlık Anlam kayması (sıfat): Karanı, (ad): Karanılık Karar Arapça Seçim, Toktam Karar almak Arapça+Türkçe Seçime gelmek, Toktama gelmek Karara bağlamak Arapça+Türkçe Seçim çıkarmak, Söz bağlaşmak Karara varmak Arapça+Türkçe Seçime gelmek, Toktama gelmek Karargâh Arapça+Farsça Ordu Kararınca Arapça+Türkçeq Gereğince Kararlama Arapça+Türkçe Çama ile, Yakınca, Bolcallı Kararlaştırmak Arapça+Türkçe Seçime gelmek, Toktama gelmek, Söz

bağlaşmak Kararlı Arapça+Türkçe Seçkinli, Berk, Kaytmaz Karartı Yerel Kara Karar vermek Arapça+Türkçe Seçime gelmek, Seçmek, Toktama gelmek Kara sevda Türkçe+ Arapça Bunlu kök, Bunluluk, İçi pişme, İçi yanma,

Göyünç Karasinek Yerel Çıbın, Çibin Karavana Kökeni belirsiz Aş kapı, Büyük kazan Kara yazı Yerel Kara yazmış, Şor manlay Karbon Fransızca Kömürteği Kardeş Yerel Doğan, Karındaş Kardeş (küçük kardeş) Anlam kayması (erkek): İni, (kız): Sinil Kare Fransızca Dördül Karekök Fransızca+Türkçe Dördülkök Karga Anlam kayması Karga (Corvus), Kuzgun (Corvus corax) Kargaşa Moğolca Topulan, Vuruş-geriş, Bulanma Kargaşa çıkarmak Moğolca+Türkçe Topulan çıkarmak, Vuruş-geriş ornatmak Kargı Yerel Kamış, Kargı Kargo İngilizce Yük, Biri arkalı yobarma Karı Anlam kayması Bike, Yubay, Hanım Karınca Yerel Kumurska Karınca kararınca Yerel Gereğince, Elden gelence Karıncalanmak Yerel Gicişmek, Gidişmek, Cımırlamak Karışık Yerel Aralaş, Aralaşkan, Aralaş kuralaş, Karışık

Karışım Uydurukça Aralaşma, Koşundu Karışmak (bir şeyle) Yerel Aralaşmak, Karışmak Karışmak (düzensiz olmak) Anlam kayması Çatışmak, Tozamak, Saçılmak Karışmak (müdahale etmek) Yerel Aralaşmak Karides Yunanca Su çıyanı Karizma İngilizce Yolbaşçılık yakımlılığı Katizmatik İngilizce Yolbaşçılarca yakımlı Karkas Fransızca Demir-beton ev, Demir-beton … Karma Yerel Aralaş Karmak Yerel Aralaştırmak, Karmak, Karıştırmak Karma karışık Yerel Çatışık, Saçılan Karne (öğrenci) Fransızca Gündelik Karşılaşma (maç) Uydurukça Uğraşı Karşılaşmak Anlam kayması (Belli bir yerde denk gelmek, tesadüf

etmek, rast gelmek): Uğraşmak, (Yoluna çıkmak, yolda rastlaşmak): Yolukmak

Karşılaştırmak Uydurukça Salıştırmak, Çakıştırmak Karşılaştırmalı Uydurukça Salıştırmalı, Çakıştırmalı, Salıştırma,

Çakıştırma Karşılık (bedel) Yerel Denktaş, Tölev, Karşılık Karşıt Uydurukça Karşı, Karama karşı Kartal Kökeni belirsiz Bürgüt Karton Fransızca Katırma, Katırgı Kartpostal Fransızca Açık hat Karyola İtalyanca Döşek Kas Uydurukça Bulcun Kasa İtalyanca Demir kutu, Çelik sandık Kasaba Arapça Şehircik Kasap Arapça Etçi Kasım Arapça Onbirinci ay Kasıntı Argo Dikbaş, Ulumsu, Benbencil Kasırga Yerel Kuyun Kasıt Arapça Dilek Kasıt (kötü niyet) Arapça Kara niyet, Yaman niyet Kasıtlı Arapça+Türkçe Atayı, Atayın, Bile durup Kaside Arapça Maktama yırı Kasket Fransızca Börk Kasmak Yerel Daraltmak, Kısaltmak, Kasmak Kasten Arapça Atayı, Atayın, Bile durup Kastetmek Arapça+Türkçe Göz önünde tutmak, Ese almak Kasti Arapça Atayı, Atayılayıp, Bile durup Kasvet Arapça İç pusuğu, Kaygı, Bun Kasvet basmak Arapça+Türkçe İçi pusmak, Kaygı basmak, Bun basmak Kasvet çökmek Arapça+Türkçe İçi pusmak, Kaygı basmak, Bun basmak Kasvetli Arapça+Türkçe İç pusturucu, Kaygılı, Bunlu Kaşar Kökeni belirsiz Koyun bışlağı Kaşarlanmak Argo Yaman öğrenmek, Yaman yola iyeleşmek,

Yaman kılık öğrenmek, Yaman işe verilmek Kaşe Fransızca Damga Kaşeksi Fransızca Arıklık Kaşıntı Yerel Gicişme

Kâşif Arapça Birinci açıcı Kaşkol Fransızca Boyun oracı, Boyun yağlığı Kat Anlam genişlemesi (binada): Kat, (tabaka): Katmer, Katlam,

Katlak, (misli): Yol Katalizör Fransızca Tezitkiç Katapult İngilizce Atkıç Katar Arapça (Saf, sıra): Dizi, (Tren): Od arabası, Odlu Katar katar Arapça Dizi dizi Katılaşmak Yerel Katımak, Katılaşmak Katılmak (eklenmek) Yerel Koşulmak Katılmak (iştirak etmek) Yerel Katışmak, Katnaşmak Katılmak ( gülme) Yerel İçi katmak Katı yağ Yerel Don yağı Kat’i Arapça Keskin, Kesimli, Seçkinli, Berk Katil Arapça Öldürücü Kat’iyen Arapça Hiç haçan, Ne etse de, Keskinlik ile. Katkı Uydurukça Üleş Katkı sağlamak Uydurukça Üleş koşmak Katlanmak (tahammül) Uydurukça Döymek, Çıdamak Katletmek Arapça+Türkçe Öldürmek Katliam Arapça Talan, Kırgın, Yoygun Katliam yapmak Arapça+Türkçe Kırgına uğratmak, Yoyguna uğratmak Katmak Yerel Koşmak Katmer Anlam kayması Katlama Katran Arapça Çayır, Sakız, Kara yağ Kavak Farsça Terek Kaval Arapça Sıbızgı, Düdük Kavga Farsça Çatak, Vuruş geriş, Vuruş kırış Kavga çıkarmak Farsça+Türkçe Çatak çıkarmak, Vuruş çıkarmak, Vuruş

geriş oynatmak Kavim Arapça Ulus, El Kavis Arapça Yay, Eğri Kavram Uydurukça Düşünce, Ukum Kavramak Yerel Uşlamak, Tutup almak, Tutmak Kavramak (anlamak) Uydurukça Düşünmek, Ukmak, Anlamak Kavşak Yerel Çatrık, Kavşak Kavuniçi Yerel Sarımtıl, Kızıl sarı Kavurmak ( yok etmek) Anlam kayması Yok etmek, Yoymak, Kırmak, Göydürmek,

Yandırmak Kayak (spor) Uydurukça Çangı Kaybetmek Arapça+Türkçe Yitirmek, Yoğatmak Kaybolmak Arapça+Türkçe Yitmek, Yoğalmak Kaybolmak ( yolunu kaybetmek)

Arapça+Türkçe Azışmak, Azmak

Kaydetmek Arapça+Türkçe (Resmi kütüğe geçirmek): Tirkemek, ( Not etmek): Yazıp almak

Kaydolmak Arapça+Türkçe Tirkelmek, Kabul edilmek Kaygan Yerel Taygak Kaygılanmak Yerel Kayırmak, Kaygılanmak Kayın (birader) Yerel (Yaşça büyük): Kayın ağa, (Yaşça küçük):

Kayın ini

Kayın peder Türkçe+Farsça Kayın ata, Kaynata Kayın valide Türkçe+Arapça Kayın ana, Kaynana Kayıp Arapça (Ad): Yitiş, Yoğalış, (sıfat): Yitik, Yoğalan Kayırmak Anlam kayması Kollamak, Yaklamak, Yaklayıcılık etmek Kayısı Farsça Erik Kayıt Arapça (Resmi): Tirkeme, Dizime alma, (Not etme):

Yazıp alma Kaymak (süt ürünü) Türkçe Kaymak Kaymak Yerel Taymak Kaynak (pınar) Yerel Bulak, Kaynar, Kaynak Kaynak (menşe) Anlam genişlemesi Çıkan yeri, Tek Kaynak(araştırmalarda) Anlam genişlemesi Çıkanak Kaynak (ısıyla) Anlam genişlemesi Kaynak, Eritip yapıştırma Kaynakça Uydurukça Edebiyat görsetkici Kaypak Yerel Taygak, İşançsız Kaytarmak Anlam kayması İşten kaçmak, Kaçaklamak, Baş tartmak Kazak (giyim) Fransızca Yün dokuma, Tor dokuma Kazak (söz geçiren) Anlam kayması Özerkli Kazanmak ( yenmek) Anlam kayması Yenmek, Ütmek, Utmak, Üstün çıkmak Kazara Arapça+Farsça Güdülmezden, Uğraklı Kazıklamak Argo Aldamak Kazımak Yerel Kırmak Kazma ( alet) Yerel Kayla Kebze Kökeni belirsiz Yağrın Keçe Yerel Kiyiz Keder Arapça Bun, Kaygı Kederlenmek Arapça+Türkçe Bunalmak, Kaygılanmak, Kayırmak Kedi Yunanca Pisi Kefalet Arapça İşandırı Kefil Arapça İşandırıcı Kehanet Arapça Aldan görüp bilme, Aldan ala bilme, Önden

görücülük, Bolcak Kekelemek Yerel Kekeçlemek, Tutuklamak Kekeme Yerel Kekeç, Tutuk Kekik Farsça Keklik otu Kel Farsça (doğal, dökülme sonucu): Daz, Takırbaş,

(kestirerek): Dazlak Kelepçe Farsça Kol bukağısı, Kol kişeni Kelepçelemek Farsça+Türkçe Kişenlemek, Kişen salmak Kelepser Farsça Yüğen Kelime Arapça Söz Kelle Farsça Baş Kement Farsça Arkan Kemer (kuşak) Farsça Belbağı, Kurşak Kemik Anlam kayması Sünük, Süyek Kemiyet Arapça San Kenar Farsça Kırak, Çet, Yaka Kendi Yerel Öz, Özü Kendiliğinden Yerel Öz özüne, Özü özüne, Özü özünden,

Özünden özü Kene Farsça Sakırga

Kenef Arapça Ayakyolu Kenetlemek Uydurukça Biriktirmek, Berkitmek, Yalgamak,

Bağlamak Kenetlenmek Uydurukça Birikmek, Birleşmek, Bekimek, Bekinmek,

Bağlanmak Kenevir Yunanca Kendir Kent Soğdca Şehir Kepaze Farsça Uyatsız, Aşağı, Tuban Kepçe Farsça Çömçe Kepenek Moğolca Yapınca, Cepken Kepenk Ermenice Gözenek kapağı Keramet Arapça Ukmuş Kere Arapça Yol, Kez Kereste Farsça Kuruluş ağacı, Düzülüş ağacı Kereviz Farsça Aşkökü Kerhane Farsça Oynaşhane Kerhen Arapça Erksizden, Dilemezden, Gönülsüz Kermes Fransızca Satış görgezmesi Kerpeten Arapça Kıskaç, Atağız Kertenkele Yerel Kelte, Keler, Kesirge Kesafet Arapça Yığılık, Yışlık Kesat Arapça İşi yürümezlik Kese kâğıdı Arapça+Türkçe Kâğıt kapçık, Kâğıt dağar Keser Yerel Kerki Kesif Arapça Yığı, Yış, Tıkız Kesim Uydurukça Bölüm Kesin Yerel Keskin, Üzül-kesil, Üzüllü-kesilli, Seçkinli Kesinleşmek Yerel Keskinleşmek, Seçime gelmek, Anık olmak Kesinleştirmek Yerel Keskinleştirmek, Anıklaştırmak, Belgilemek Kesinlikle Yerel Keskinlik ile, Üzüllü-kesilli, Anık, Seçkinlik

ile, Seçkinli türde Kesinti Yerel Çekirme, Kesinti Kesir Arapça Bölcek Kesit Uydurukça Kesik, Bölek Keskin Yerel Yiti, Ötkün, Keskin, Uçlu Keskin nişancı Türkçe+Farsça+Türkçe Atkır, Mergen Kesmek ( durdurmak) Anlam genişlemesi Toktatmak Kestane Yunanca Talçın Kestirme Uydurukça Kısa, En kısa, Kısa yol Kestirmeden Uydurukça En kısa yoldan Kestirmek Anlam genişlemesi (Tahmin): Bolcamak, Çamalamak, Oylamak,

( Uyuklamak): Imızganmak, Keşfetmek Arapça+Türkçe Açmak Keşif Arapça Açış, Açılış Keşke Farsça -sa/-se idi- Keşmekeş Farsça Anıksızlık, Belgisizlik, Başbaştaklık Kevgir Farsça Süzgeç, Elek çömçe Keyfi Arapça Özbaşına, Özbaşınca, Başbaştakça,

Başbaştaklı, Erkince, Özerkince Keyif Arapça Gönül-kök Keyiflenmek Arapça+Türkçe Gönlü göterilmek

Kez Yerel Yol, Kez Kezzap Arapça Azot gıçkılı Kıç Anlam kayması Göt, Arka Kıkırdak Anlam kayması Kemirdek, Kemircek Kılavuz Yerel (İnsan): Yolbaşlayıcı, Yolgörsetici (Kitapçık):

Yolgörsetkiç Kılıbık Yerel Kadınağız, Kadınsözlü, Kadınerkli Kılıf Arapça Kap, Kaplama, Dış, Dışlık, Yapkıç Kılık Anlam kayması Dış görünüş Kınamak Anlam kayması Yazgırmak, Uyatlamak Kıpırdamak Yerel Kımıldamak, Kozgalmak Kır (renk) Yerel Çal Kır (şehirdışı açıklık) Yerel Dala, Kır Kırbaç Kökeni belirsiz Kamçı Kırgın Anlam kayması İncik, Darıngan, Öfkeli Kırık (el, kol vb…) Anlam kayması Sınık Kırık (ekmek vb…) Anlam kayması Ufak Kırıkçı Anlam kayması Sınıkçı Kırılmak (parçalanmak) Anlam kayması Sınmak Kırılmak (gücenmek) Anlam genişlemesi Darınmak, İncimek, İncinmek, Öfkelemek Kırıntı Anlam kayması Ufak, Kıyıntı Kırıp geçirmek Yerel Yemirmek Kırışmak Yerel Buruşmak Kırıştırmak Anlam kayması Oynaşmak, Kılıklanmak, Erseklenmek Kırıtmak Yerel Kılıklanmak Kırlangıç Yerel Karlığaç Kırma (melez) Anlam kayması Koşmak Kırmak (parçalamak) Anlam kayması Sındırmak Kırmak (üzmek, incitmek) Anlam kayması İncitmek, Darındırmak Kırmızı Arapça Kızıl Kırmızıbiber Arapça+Yunanca Kızılburç Kırmızılaşmak Arapça+Türkçe Kızarmak Kırpmak Yerel Göz kısmak, Kirpik kakmak, Kırpmak Kırsal Uydurukça Ağıl yeri, Oba yeri Kırtasiye Arapça Yazı buyumları, Yazı buyumları kepiti Kısas Arapça Öç Kısım Arapça Bölek, Bölüm, Kesik, Ülüş Kısıntı Uydurukça Kısaltma, Azaltma, Kemeltme Kısıtlamak Uydurukça Çeklemek, Çekirmek Kısıtlı Uydurukça Çekli, Çeklenen Kıskanç Anlam genişlemesi Kızgancak, Gönüleyici Kıskanmak Anlam genişlemesi Kızganmak, Gönülemek Kıs kıs gülmek Yerel Bıyık altından gülmek, Bıyığında gülmek Kıskıvrak Yerel Berk, Katı, Kımıldatmazdan Kısmak Anlam genişlemesi (Sıkmak):Kısmak, (Kısaltmak): Kısaltmak,

Azaltmak Kısmen Arapça Ülüşle, Yarım yamalak, Bölekleyip Kısmet Arapça Ülüş, Yazmış Kısrak Anlam kayması Biye Kıstas Arapça Ölçem Kışkırtma Uydurukça Azdırma

Kışkırtmacı Uydurukça Azdırıcı Kışkırtmak Uydurukça Azdırmak, Kudurtmak Kışla Anlam kayması Asker yatakhanesi Kıt Arapça Az, Kıs, Yetişmeyen Kıta (kara parçası) Arapça Kuruluk, Kuru yer Kıvılcım Yerel Uçkun Kıvırcık (saç, tel vb…) Yerel Buyra, Bödre, Burma Kıvırmak Yerel Buyralamak, Bödrelemek, Burmak,

Büklemek Kıvrak Yerel Ilgar, Epçil, Çapkan Kıvranmak Yerel Düyülmek, Dırışmak, Bükülmek, Eğilmek Kıvrım Yerel Oram, Büklem, Burum Kıyafet Arapça Giyim, Üst baş Kıyas Arapça Salıştırma, Çakıştırma Kıyasi Arapça Salıştırmalı Kıyaslamak Arapça+Türkçe Salıştırmak, Çakıştırmak Kıyı Yerel Kırak, Yaka, Yar boyu Kıymak (doğramak) Yerel Doğramak, Ufatmak, Kıymak Kıymak ( acımamak) Anlam kayması Ayamamak, Ayamazdan vermek Kıymet Arapça Değer Kızak Kökeni belirsiz Çana Kızılcık Yerel Kızıl, Çiye Kızmak (öfkelenmek) Anlam genişlemesi Acılanmak, Kızmak Kibar Arapça Epli, Ağır basırıklı Kibarlaşmak Arapça+Türkçe Eplenmek, Epli olmak, Ağır basırıklı olmak Kibir Arapça Benbenlik, Boy götericilik, Göğüs gericilik,

Ulumsuluk Kibrit Arapça Odluçöp Kifayet Arapça Yeterlik, Yeterlilik Kifayet etmek Arapça+Türkçe Yetmek Kilit Yunanca Bek Kilitlemek Yunanca+Türkçe Beklemek Kilometre Fransızca Çağrım Kimi Yerel Keybir, Kimi Kimisi Yerel Keybiri, Kimi Kimlik Uydurukça Tanıklık, Tanıtma Kin Farsça Öç, Kek Kinaye Arapça Dürttürü Kin beslemek Farsça+Türkçe Öcükmek, Öç saklamak, Kek saklamak Kin duymak Farsça+Türkçe Öcükmek, Öç saklamak, Kek saklamak Kindar Farsça Kekçil, Öç saklayan, Öçlü Kin tutmak Farsça+Türkçe Öcükmek, Öç saklamak, Kek saklamak Kip Uydurukça İşlik Kira Arapça Yal, Yallama Kiralamak Arapça+Türkçe (Ev sahibi açısından): Yallamak, Yala

vermek, (Kiracı açısından): Yalda oturmak, Yala verilmek

Kiraya vermek Arapça+Türkçe Yala vermek, Yallamak Kiraz Yunanca Kızıl çiye, Tatlı çiye Kiremit Yunanca Kerpiç Kişisel Uydurukça Özlük

Kitabe Arapça Yazma, Yazı Kitle Arapça Yığın, Üşme, Üşüntü, Köpçülük Klasör Fransızca Kâğıt dikme Klitoris Latince Dılak Koagülasyon Fransızca Uyuma, Uyuşma Koagüle olmak Fransızca+Türkçe Uyumak, Uyuşmak Kobra Fransızca Gözlüklü yılan Koca (eş) Farsça Er Koca (büyük) Anlam kayması Ulu, Ülken, İri, Büyük Kocakarı Farsça+Türkçe Ebe Kocamak Yerel Karımak, Kartalmak, Kartaymak, Kartlamak,

Kartlaşmak Kocaman Yerel Pek büyük, Öte iri Koç Yerel Koçkar Koçan Sıprça Özen, Özek Kodaman Farsça Ulu, Bay, Kazanbaşı Kof Yerel İçi boş, Boş Koğuş Yerel Bölme Kokarca Yerel Küzen, Sasıküzen Koklamak Yerel İslemek, Yıtlamak, Burumak Kokmak Yerel İslenmek, Yıtlanmak, Burumak Koku Yerel İs, Yıt, Burcu, Burak Kokuşmak Yerel Bozulmak, Çürümek, Sasımak Kol (tutmak için) Anlam genişlemesi Sap, Tutak, Tutka, Tutkuç Kol (şube, bölüm) Anlam genişlemesi Bölüm, Tarmak Kolaçan etmek Yerel Gözetmek, Göz gezdirmek, Göz yüğürtmek,

Baykamak Kolan Yerel Ayıl, Tasma, Tartma, Döşbağ, Onurcak Kolay Anlam kayması Onay Koli Fransızca Boğma, Boğça Kolluk Yerel Karavıllık Kolon Fransızca Bağana, Taş bağana, Direk Kolonya Fransızca İssu, Yıparsu Koltuk (oturmak için) Anlam kayması Orunduk Kolye Fransızca Boyuncak, Boncuk Koma Latince Essiz kök, Ölüm altı, Ölüm üstü, Ölüm hali Kombina Fransızca Birleştik Kombine Fransızca Birleşik Komedi Fransızca Kızıkçılık, Gülgü Komik Fransızca Gülgülü, Kızık Kompartıman Fransızca Bölme Komple Fransızca Dolu, Dola, Dolma, Bütün Kompleks ( girift) Fransızca Çatışık, Katmerli, Çetin, Kın Kompleks (psikolojik) Fransızca Yürüm durum yetişmezliği, Kemlik Kompleks (külliye, bina) Fransızca Yığındık Komplo Fransızca Tuzak, Karşı iş Komposto İtalyanca Kaynatma Kompozisyon (yazı) Fransızca Düzme Kompozitör Fransızca Küycü Komuta etmek Fransızca+Türkçe Kolbaşçılık etmek, Başarmak Komutan Uydurukça Kolbaşçı, Başçı, Başlık

Komutmak Uydurukça Kozgatmak, Kımıldatmak, Başarmak Komünikasyon Fransızca Bağlanış Konak Anlam kayması (Konaklama yeri): Konak, (Gösterişli ev):

Ayrım ev Konaklamak Yerel Konmak, Konaklamak Konargöçer Yerel Göçmen Kondüktör Fransızca Vagon karayıcı Konfeksiyon Fransızca Dayar giyim Konferans Fransızca Bildirileme, Çıkış Konfor Fransızca Onaylık, Kolaylık Konkre Fransızca Anık Konkur Fransızca Dallak Konmak (koymak fiilinin edilgen biçimi)

Uydurukça Koyulmak

Konsantrasyon (kimya) Fransızca Koyulaşma Konsantrasyon (odaklanma) Fransızca Özünü işe verme, Verilme, Yığnalma Konsantre (kimya) Fransızca Koyultulan Konsantre olmak (odaklanmak)

Fransızca+Türkçe Özünü işe vermek, Verilmek, Yığnalmak

Konsey Fransızca Geneş Konsolos Fransızca Elçi Konsültasyon Fransızca Geneşme Kontrat Fransızca Gelişim, Bitim Kontrato İtalyanca Gelişim, Bitim Kontrol Fransızca Teşkiriş, Yoklama, Varlama Kontrol etmek Fransızca+Türkçe Tekşirmek, Yoklamak, Varlamak Kontrolör Fransızca Tekşirici, Yoklayıcı, Varlayıcı Konuk Yerel Konak Konuksever Yerel Konakçıl Konulmak (koymak fiilinin edilgen biçimi)

Uydurukça Koyulmak

Konum Uydurukça Yağday, Duruş Konuşkan Anlam kayması Söylek, Sözcen, Söylemcen Konuşma Yerel Söyleşi, Söz söyleme Konuşma (konferans) Uydurukça Çıkış, Söze çıkış Konuşmak Anlam kayması (Bir dilde): Söyleşmek, (Biriyle sohbette):

Söyleşmek, (Kendi kendine): Söylenmek, ( Bir dinleyici kitlesine karşı): Söze çıkmak, Bildirilemek

Konut Uydurukça Konuş, Durur yer Koordinasyon Fransızca Uylaştırma, Kurulumdaştırma,

Bağlanıştırma, Bir baş etme Koordine etmek Fransızca+Türkçe Uylaştırmak, Kurulumdaştırmak,

Bağlanıştırmak, Bir baş etmek Koparmak Anlam kayması Üzmek Kopmak Anlam kayması Üzülmek Kopya Fransızca Göçürme Kopya çekmek Fransızca+Türkçe Kâğıttan göçürmek, Göçürme almak Koridor Fransızca Dalan, Yolak Korner İngilizce Bucak topu, Bucaktan tepiş, Bucaktan

vuruş

Koro İtalyanca Yırcılar topu Korsan İtalyanca Deniz karakçısı Korse Fransızca Yassı belbağı Koru Anlam kayması Tokay Korucu Anlam kayması Ormancı, Gözetçi Koruk Farsça Gök üzüm Korumak Anlam genişlemesi Korumak, Saklamak, Asramak Koşmak Anlam kayması Yüğürmek, Yüpürmek, Çapmak Koşu (spor) Uydurukça (At): Çapış, Yüğürüş yarışı, At yarışı (İnsan):

Yüğürüş Koşul Uydurukça (Hal, Vaziyet): Yağday, (Şart): Şart Kota Fransızca Çekleme Kotarmak Yerel Boşatmak, Kuymak Kova Yerel Çelek Kovan Yerel Arı ini, Arı yuvası, Arı çeleği Kovuşturma Uydurukça Tergeme, Tergek Koy Yerel Koltuk Koza Farsça Kurt yumağı, İpek kurdu Kozalak Farsça+Türkçe Topurcuk Köhne Farsça Eski, Tozan Kök Yerel Damar, Kök Kök (dilbilgisi) Yerel Damar Köken Yerel Gelip çıkış, Çıkış, Çıkış yeri, Tek Kökleşmek Yerel Damar yaymak, Berk ornaşmak Köknar Yunanca Ak çırşı, Karagay Kökten Uydurukça Dipten, Damardan, Diplikli, Diplik Köle Farsça Kul, Yaramsık Köleleşmek Farsça+Türkçe Kul olmak Köleleştirmek Farsça+Türkçe Kul kılmak Köpek Anlam genişlemesi (Tür adı): İt, (Erkek): Köpek, (Dişi): Kancık,

(Yavru): Küçük Kör Farsça Sokur, Gözsüz Kör düğüm Farsça+Türkçe (Çözümü zor düğüm): Çetin düğüm, (Halli

zor mesele): Çetin iş, Düğüm iş Körelmek Farsça+Türkçe Ötmezleşmek Körfez Yunanca Koltuk, Çağanak Körpe Yerel Yaş, Balaca, Yeni, Körpe Körüklemek Anlam genişlemesi (Körük kullanmak): Körüklemek,

(Kışkırtmak): Kızdırmak, Tutuşturmak, Azdırmak

Kösele Farsça Kalın deri, Gön Köstebek Yerel Körsıçan, Sokur sıçan Köstek Yerel Çıdar, Bukağı, Duşak Kösteklemek Yerel Bukağılamak, Çıdarlamak, Duşaklamak,

Duşak salmak, Toskunluk etmek Köşe Farsça Bucak Kötü Yerel Yaman Kötülemek Yerel Yamanlamak, Karalamak Kötümser Uydurukça Gönlüçökkün, Umusuz, İşançsız Kötürüm Anlam kayması Yatan, Yatıp orun tutan Köy Farsça Ağıl, Oba, Kışlak

Köylü Farsça+Türkçe Ağıllı, Obalı, Kışlaklı Közlemek Yerel Közde pişirmek Kraliçe Uydurukça Kral hanımı, Hanım kral Kramp Fransızca Sinir çekilmesi, Sinir tartılması, Tüyülme Kramp girmek Fransızca+Türkçe Siniri çekilmek, Siniri tartılmak, Tüyülmek Kravat Fransızca Boyunbağı Kredi (itibar) Fransızca İşanım Kredi (borç) Fransızca Borç, Göterim Krem Fransızca Önyağı, Betyağı, Yüzyağı Kreş Fransızca Balalar bahçesi Kriko Fransızca Götertkiç Kriter Fransızca Ölçem Kritik (ciddi, ağır) Fransızca Keskin, Ağır, Kın, Kıncılıklı Kritik (eleştiri) Fransızca Sın Kritik (eleştirmen) Fransızca Sıncı, Sın eydici, Sın verici Kritik etmek Fransızca+Türkçe Sınlamak, Sınamak, Sın vermek, Sın eytmek Kriz Fransızca Sınılış, Ağırlık, Darlık, Yetmezcilik, Kıncılık Kuaför Fransızca Hanım Saçalıcısı Kubbe Arapça Kümbet Kucaklamak Yerel Kuçmak, Kucaklamak Kudret Arapça Güç Kuğu Yerel Akkuş, Kuğu Kuiz İngilizce Yoklama, Yoklayış Kukla Yunanca Kurcak, Kuğurcak Kul Yerel Tanrı kulu, Allahın kulu Kule Arapça Dura Kullanışlı Yerel Kolay, Kollanırlı Kullanmak Anlam genişlemesi (Kol ve el marifetiyle):Kollanmak,

(Faydalanmak): İşletmek Kulp Arapça Sap, Tutak, Tutka, Tutkuç Kuluçka Sırpça Basan tavuk Kuluçkaya yatmak Sırpça+Türkçe Tavuk basmak Kulübe Farsça Evcik Kuma Moğolca Günü, Gündeş Kumandan Fransızca Kolbaşçı, Başçı, Başlık Kumanya İtalyanca Yol azığı Kumaş Arapça Gezleme Kumbara Farsça Akça yaşığı, Tıyın yaşığı Kumral Yerel Açık konur Kumru Arapça Orman güvercini Kumsal Yerel Kumluk, Kumlak Kundak (bebek bağı) Farsça Belek, Yörek, Yalayık Kundaklamak (bebek sarmak)

Farsça+Türkçe Belemek, Yöremek

Kundaklamak Yunanca+Türkçe Örte salmak, Yandırmak Kunduracı İtalyanca+Türkçe Edikçi Kur Fransızca Gönül avlayış Kur yapmak Fransızca+Türkçe Gönül avlamak Kural Uydurukça Erece Kurdele İtalyanca Tasma Kurgu Uydurukça Kuraştırma

Kurgu bilim Uydurukça Bilimlik kuraştırma Kurgulamak Uydurukça Kuraştırmak Kurnaz Yerel Kuv Kurşun (mermi) Anlam kayması Ok Kurşuni Türkçe+Arapça Kurşuntüslü Kurşunlamak Anlam kayması Ok atmak Kurt (köpekgillerden) Soğdca Börü, Kaşkır Kurtarmak Yerel Kutarmak Kurtulmak Yerel Kutulmak Kurtuluş Yerel Kutuluş Kurul Uydurukça Geneş Kurum (müessese) Uydurukça Odak, Uyum Kuruntu Uydurukça Kuru korku Kuruş Almanca Tıyın Kurye Fransızca Çapar, Çaparman Kuşak ( belbağı) Yerel Belbağı, Kurşak Kuşak (nesil) Uydurukça Boğun Kuşanmak Yerel Kurallanmak, Kural takınmak, Kural

aşınmak, Yarak takınmak, Yaraklanmak Kuşatma Yerel Kurşama, Kamav Kuşatmak Yerel Aylana kurşamak, Kurşamak, Kamamak,

Orayıp almak Kuşbakışı Uydurukça Yukarıdan, Yüksekten Kuşbaşı Yerel Ufak kesek Kuşdili Yerel Bala dili Kuşku Uydurukça Küdük Kuşkucu Uydurukça Küdük ile karayıcı Kuşkulanmak Uydurukça Küdüklenmek, Kulak dikmek Kutlamak Yerel Kutlulamak Kutsal Uydurukça Iyık, İzgi, Kutlu Kutsamak Uydurukça İzgilemek, Arılamak Kutsi Arapça Iyık, İzgi, Kutlu Kutu Yunanca Kap, Tartma, Yaşık Kutup Arapça Uyul Kutup yıldızı Arapça+Türkçe Demir Kazık Kuvvet Arapça Güç Kuyruk (sıra) Anlam kayması Kezek Kuytu Anlam kayması Avlak, Onca, Dulda, Çet Kuzey Uydurukça Demirkazık Kuzeybatı Uydurukça Demirkazık günbatar Kuzeydoğu Uydurukça Demirkazık gündoğar Küçükbaş Yerel Ufak mal Küçümsemek Uydurukça Tubansıtmak, Kemsitmek, Bensimemek,

Küçültmek, Küçük görmek Küf Kökeni belirsiz Önez, Gök Küflenmek Kökeni belirsiz+Türkçe Önezlenmek, Göğermek, Gök basmak Küfre girmek Arapça+Türkçe Tanrıya dil uzatmak, Tanrıya dil değdirmek Küfretmek Arapça+Türkçe Sövmek Küfür Arapça Sövüş Küfür (dini) Arapça Tanrıya dil uzatma, Tanrıya dil değdirme Küfürbaz Arapça+Farsça Sövüşçül, Sövüşçen

Küheylan Arapça Tulpar Külah Farsça Kiyiz kalpak Külçe Farsça Kuyma Külfet Arapça Kıncılık, Kınlık, Ağırlık Küllenmek Yerel Unut olmak, Unutulmak, Esten çıkmak Külliyat Arapça Çıkarmalar yığnağı, Çıkarmalar yığıntısı,

Dallanma çıkarmalar, Toplam Külliye Arapça Yığındık Külot Fransızca İştan Kül rengi Türkçe+Farsça Kül tüslü, Boz Külüstür Yunanca Tozan, Görünüksüz, Eski Küme Arapça Üyüm, Üyüntü, Üyme, Türküm, Top, Topar Kümelenmek Arapça+Türkçe Toplaşmak, Toplanmak, Toparlanmak,

Üyüşmek, Üymelenmek Kümes Yunanca Ketek, Tavuk keteği, Tavuk yuvası Künye Arapça Ad yön Küpe Yerel Isırga Kür Fransızca Emleme Kürdan Fransızca Dişkurcalagıç Küre Arapça Topalak Kürek kemiği Yerel Yağrın Kürk Kökeni belirsiz Avderisi, Deri Kürtaj Fransızca Bala düşürtme Küs Yerel Acılı, Öfkeli, Darıngan Küskün Yerel Acılı, Öfkeli, Darıngan Küsmek Yerel İncinmek, Acılanmak, Öfkelenmek,

Darınmak Küspe Farsça Çöküntü, Dip, Dunma, Oturma Küstah Farsça Uyatsız, Betsiz, Çeki aşan Küsur Arapça …dan/…den artık, …dan/…den aşık,

…dan/…den köp Küt (kesmeyen) Kökeni belirsiz Ötmez Kütle Arapça Yığın, Üşme, Üşüntü, Köpçülük Kütük Yunanca Börene, Som ağaç

Türkçe Kökeni Arı Türkçe L Lacivert Farsça Akçıl gök, Gökçül, Kara gök, Tok gök, Koyu

gök Lâçin Moğolca Karçığa Laçka İtalyanca Yaramaz, Bozuk Lades Farsça Esimde oyunu Laf Farsça Boş söz, Kuru söz Lafazan Farsça Boşsözlü, Söylek, Ezme Lafız Arapça Söz Lağım çukuru Arapça Yundu oru Lağım suyu Arapça+Türkçe Yundu Lağvetmek Arapça Yoğa çıkarmak, Güçten kaldırmak, Yapmak Lahit Arapça Taştabut Lahza Arapça Göz kırpımı, Kaş kakış, Lakap Arapça Koşma ad Lakayt Arapça Salgın, Don, Kaygısız Lakırdı Arapça Boş söz, Kuru söz Lakin Arapça Birak Laksatif Fransızca Sürgü Lale Farsça Kızgaldak Lalettayin Arapça Her hangi, Hangisi olsa da bir, Hangisi de

olsa bir Lanet Arapça Kargış Lanetlemek Arapça+Türkçe Kargımak, Kargışlamak Lanetlenmek Arapça+Türkçe Kargılmak, Kargışlanmak Lanse etmek Fransızca+Türkçe Öğütlemek, Sunmak, Ele güne çıkarmak Lapa lapa Yerel Yapa yapa, Yapalaklayın Lâtif Arapça Yakımlı, Sevimli Latife Arapça Oyun, Oyun gülgü Laubali Arapça Betsiz, Yüzsüz, Kopal Lavabo Fransızca Elyuyar, El yuguç, Yunguç Layık Arapça Durur, Yaraşa Layık olmak Arapça+Türkçe Durmak, Yaraşmak Lazım Arapça Gerek Leblebi Arapça Kavruk burçak Legal Fransızca Kanunlu, Kanuna uygun Leğen Farsça Kazancık Lehinde Arapça+Türkçe Yanında, Yanlı, Yana, … için Lehine Arapça+Türkçe Yanında, Yanlı, Yana, … için Lehçe Arapça Söyleşik Lehim Arapça Kalaylama Lehimlemek Arapça+Türkçe Kalaylamak Lehim yapmak Arapça+Türkçe Kalaylamak Leke Farsça (Kir izi): Demgil, Tap, (Namus, Utanç):Kir,

Kara Lekelemek Farsça+Türkçe (Kir izi bırakmak): Demgillemek, Tap

kaldırmak, (Namusuna dokunmak): Kirletmek, Kir geldirmek, Karalamak, Uyata kaldırmak

Lengüistik Fransızca Dillik

Leopar Fransızca Kaplan Leş Farsça Ölekse, Ölümtük Letafet Arapça Görkemlik, Yakımlılık, Sevimlilik Levha Arapça Manlayca, Görnek, Adlı yazı Levye Fransızca Kanırgı Leylek Farsça Kutan Leziz Arapça Tatlı, Tadımlı Lezzet Arapça Tat, Tadım Lezzetli Arapça+Türkçe Tatlı, Tadımlı Lider İngilizce Başlık, Başçı, Yolbaşçı Liderlik etmek İngilizce+Türkçe+Türkçe Yol başlamak Lif Arapça Süyüm, Dala, Dalcık, Dal ip Lig İngilizce Uyuşma, Odak, Aylanma Liman Yunanca Eylek Lime lime Kökeni belirsiz Yırtık pırtık, Dilke dilke Limit Fransızca Çek, Çekli ölçem Linç İngilizce Taş keseğe alma, Hükümsüz öldürme Linç etmek İngilizce+Türkçe Taş keseğe almak, Hükümsüz öldürmek Lisan Arapça Dil Lisani Arapça Dillik Lisans (yükseköğrenim) Fransızca Yokarı okuma, Yokarı bilim Lisans (diploma) Fransızca Tanıklık Liste İtalyanca Dizme Liyakat Arapça Dururluk, Yaraşalık Lobi İngilizce Toplanıcılık, Toparlanışık Loca İtalyanca Arnayı orun Lohusa Yunanca Yeni doğumlu Lojman Fransızca Başarma evi Lokanta İtanlyanca Aşhane Lokavt İngilizce Yaplı işten boşatma, Yalpı işten çıkarma Lokma Arapça Kesek, Bölek Lor peyniri Farsça+Farsça+Türkçe Süzme, İrimcik Losyon Fransızca İssu Loş Kökeni belirsiz Yarı karanı, Ala karanı, Alaca karanı, Ala

gölge, Kara gölge Lügat Arapça Sözlük Lüks Fransızca Aşayakşılık, Aşadinçlik, Aşaonaylık Lüle (saç) Farsça Burum, Burma, Bödre Lütfen Arapça (Resmi): Ötünürüm, Ötünürüz, (Samimi):

Ne olur Lütfetmek Arapça+Türkçe Vermek, Sunmak, Eytmek Lüzum Arapça Gereklik, Gereklilik Lüzum etmek Arapça+Türkçe Gerekmek, Gerek olmak

Türkçe Kökeni Arı Türkçe M Maaile Arapça Eviçiyle, Bala çağayla, Eviçi ile, Bala çağa ile Maalesef Arapça Ayanca karşı, Ökünce karşı, Kınansam da,

Kınansak da, Ağırsa da Maarif Arapça Bilim verme Maaş Arapça Aylık Maazallah Arapça Allah saklasın, Allah korusun Mabet Arapça Sığınmalık, Tapınmalık, Yalvarmalık Mabut Arapça Tanrı Macera Arapça Baştan geçirme Maceraperest Arapça+Farsça Baştan geçirmecil Maç İngilizce Uğraşı Maç etmek İngilizce+Türkçe Uğraşıya çıkmak, Uğraşmak Maç yapmak İngilizce+Türkçe Uğraşıya çıkmak, Uğraşmak Maddeten Arapça Maddeleyin, Madde yakından Maddi Arapça Maddelik Madem Arapça Öyle ise, -mayacak/ meyecek ise (-n/-niz/-

nız/-lar/-ler Mademki Arapça+Farsça Öyle ise, -mayacak/ meyecek ise (-n/-niz/-

nız/-lar/-ler Madeni Arapça Madenden yasalmış, Madenlik Madrabaz Yunanca+Farsça Aldamcı, Aldakçı Mafsal Arapça Boğun Mağara Arapça Üngür Mağaza Yunanca Kepit Mağdur Arapça Aldanıp kalma, Haksızlık görmüş Mağdur etmek Arapça+Türkçe Aldatıp kaldırmak, Haksızlığa uğratmak Mağduriyet Arapça Aldanıp kalmalık, Haksızlık görmüşlük,

Haksızlık Mağdur olmak Arapça+Türkçe Aldanıp kalmak, Haksızlık görmek,

Haksızlığa uğramak Mağlubiyet Arapça Yeniliş, Ütülüş Mağlup Arapça Yenilen, Ütülen Mağrur Arapça Boy götürücü, Ulumsu, Güvez, Kıvancak,

Denksinmez, Benimci Mahal Arapça Yer, Orun Mahallebi Arapça Bulamık Mahalli Arapça Yerli, Orundaki Maharet Arapça Eplilik, Çeberlik, Öktelik Mahcubiyet Arapça Utancaklık, Uyatçanlık, Çekinceklik,

Çekincenlik, Tartıncaklık, Tartıncanlık Mahcup Arapça Utancak, Uyatçan, Çekincek, Çekincen,

Tartıncak, Tartıncan Mahcup etmek Arapça+Türkçe Utandırmak, Çekindirmek, Tartındırmak Mahcup olmak Arapça+Türkçe Utanmak, Çekinmek, Tartınmak Mahdut Arapça Çekli, Çeklenen Mahfaza Arapça Küçük tartma, Küçük yaşık Mahfuz Arapça Saklanmış, Korunmuş, Saklanan, Korunan Mahir Arapça Epli, Çeber, Ökte Mahiyet Arapça Olmuş, Dip

Mahkûm Arapça Hükümlü, Kamalgan Mahkûm etmek Arapça+Türkçe Hüküm giydirmek, Kamamak Mahkûmiyet Arapça Hükümlülük, Kamalganlık Mahkum olmak Arapça+Türkçe Hüküm giymek, Kamalmak Mahlas Arapça Yaşırın ad Mahlûk Arapça Can iyesi, Canlı, Yaratık Mahmur Arapça Çala uyku, Uykulu, Uykuya kanmamış Mahmuz Arapça Ökçe demiri, Tepingi Mahpus Arapça Tutkun, Tutsak, Kamalgan, Mahrem Arapça Yaşırınlı Mahremiyet Arapça Yaşırınlılık Mahrum Arapça Yok, Olmayan, Yetişsiz Mahrum etmek Arapça+Türkçe Ayırmak, Yoksun kılmak Mahrumiyet Arapça Yokluk, Olmayanlık, Yetişsizlik Mahrum olmak Arapça+Türkçe Ayrılmak, Ayrı kalmak, Yoksun kalmak Mahsul Arapça Yemiş, Düşüm, Önüm, Urluk Mahsus Arapça (Ait): Değişli, (Kasten): Atayı, Atayın, Bile

durup Mahvetmek Arapça+Türkçe Yoymak, Yok etmek, Kırmak, Yemirmek Mahzen Arapça Koyma, Ev koyması, Yerdöle, Edenastı Mahzun Arapça Bunlu, Kaygılı Mahzur Arapça Onaysızlık, Kolaysızlık Maişet Arapça Güngörme, Dirlik Maiyet Arapça Yanlayıcı(-lar), Çep çevresindeki (-ler) Makam Arapça Orun, Kulluk Makara Arapça Dürgüç, Teker Makas Arapça Kayçı Makat Arapça Art, Art yan, Göt, Göten Makbul Arapça Gönüle yaramlı, Yakımlı, Sevimli, Tartımlı Makbuz Arapça Dil hat Maksat Arapça Dilek Makul Arapça Konumlu, Yatışlı Malakit Fransızca Yeşiltaş Malarya İtalyanca Bezgek Malik Arapça İye Malul Arapça Yarımcan, Çolak Malum Arapça Belgili, Anık Malumat Arapça Bilgi Malzeme Arapça Yarak, Kural Mama Kökeni belirsiz Çağa yemiti Mamafih Arapça Bununla birlikte, Böyle oluşuna

karamazdan, Buna karamazdan, Öyle olsa da, Böyle olsa da

Mamul Arapça Buyum, Önüm Mamur Arapça Yığnak, Düzük, Yakşı kurallanmış, Yakşı

kurulmuş Manav Kökeni belirsiz Göğerti satıcısı, Yemiş satıcısı, Yeşilce

satıcısı, Yeşilce-yemiş satıcısı, Gök satıcısı, Gökçü, Göktatçı

Mancınık Arapça Atkıç Mandal Arapça Kıstırgıç, Kıskıç

Mandıra Yunanca Süt birleştiği Mani (şiir türü) Arapça Dörtlük Mani (engel) Arapça Tosuk, Tosalgı, Karşılık, Büğet Mânia Arapça Tosuk, Tosalgı, Karşılık Manidar Arapça+Farsça Köpmanalı Mani olmak Arapça+Türkçe Tosmak, Büğet olmak Mantar Yunanca Göbelek, Kuzukarnı Mantıki Arapça Konumlu, Doğru Mantıklı Arapça+Türkçe Konumlu, Doğru Manzara Arapça Görünüş Manzum Arapça Yırla yazılmış Manzume Arapça Koşuk, Koşma, Çıkarma Marangoz Yunanca Ağaççı Marazi Arapça Ağrılı, Ağrıcan Marifet Arapça Eplilik, Çeberlik Mars Latince Bakırsokum, Sakıt, Kızıl yıldız Mart Yunanca Üçüncü ay Martı İtalyanca Akçaylak Maruf Arapça Belgili, Ataklı, Tanıklı, Tanımal Maruzat Arapça Düşünü Masaj Fransızca Ovma, Ovalama Masaj yapmak Fransızca+Türkçe Ovmak, Ovalamak Masal Arapça Ertek Masal anlatmak Arapça+Türkçe Ertek düşündürmek, Ertek anlatmak, Ertek

söylemek Maskara Arapça Gülünç, Gülgülü Masör Fransızca Ovucu, Ovalayıcı Masöz Fransızca Ovucu (hanım), Ovalayıcı (hanım) Masraf Arapça Çıkım Maşa Arapça Kıskıç Maşallah Arapça Göz değmesin, Allah yaman gözden

saklasın Maşrapa Arapça Saplı ayak Maşuk Arapça Sevgili, Yar Maşuka Arapça Sevgili, Yar Mat Fransızca Tunuk, Yaldıramayan Matbaa Arapça Basmahane, Basmaevi Matbu Arapça Basma, Basılan Matbuat Arapça Basma söz Matem Arapça Karalılık Matem tutmak Arapça+Türkçe Karalılık tutmak Matine Fransızca Gündüz görsetisi Matkap Arapça Burgu Matlaşmak Fransızca+Türkçe Tunuklanmak, Solmak Matrak Arapça Güldürücü, Gülgülü Mavi Arapça Gök Mavileşmek Arapça+Türkçe Göğermek Mavna Arapça Yük gemisi Maya Farsça Acıtkı, Uyutku (yoğurt) Mayalamak Farsça+Türkçe Acıtmak, Uyutmak (yoğurt) Mayalanmak Farsça+Türkçe Acımak, Uyumak (yoğurt)

Mayhoş Farsça Acı sücü, Acı tatlı Mayıs Yunanca Beşinci ay Mayi Arapça Sıvılık Maymuncuk Arapça+Türkçe Açkıç Mazbut Arapça (Zaptedilmiş): Basıp alınan, Tartıp alınan,

(Not edilmiş, kaydedilmiş): Yazılan, Tirkelen, (Hatırda kalan): Este kalan, Unutulmayan (Düzgün, düzenli): Yığnaklı (Sağlam): Berk

Mazeret Arapça Sıltak, Aygaklı sebep Mazeret bulmak Arapça+Türkçe Sıltak tapmak, Özünü aklayacak aygaklı

sebep tapmak Mazereti olmak Arapça+Türkçe Sıltağı olmak, Özünü aklayacak aygaklı

sebebi olmak Mazhar olmak Arapça+Türkçe Yetmek Mazi Arapça Ötmüş Mazlum Arapça Ezilen Mazur Arapça Geçirimli, Geçirirli Mealen Arapça Manası boyunca Mebus Arapça Elvekili Mebzul Arapça Bol, Köp, Sayısız Mecal Arapça Güç, Döyümlük, Çama Mecali kalmamak Arapça+Türkçe Çaması yetmemek Mecaz Arapça Göçme manalı söz Mecazi Arapça Göçme manalı Meccanen Arapça Akçasız, Tekin, Tölemsiz Meclis (parlamento) Arapça Yukarı geneş Meclis (toplantı) Arapça Oturuş, Çoğalış, Yığılış, Yığın Mecnun Arapça Deli Mecra Arapça (coğrafya): Akım, Yılga yolu, Su yolu

(gidişat): Yöneliş, Akış Meçhul Arapça Belgisiz Meddah Arapça Ertekçi Medet Arapça Yardım, Kömek, Kollama Mefhum Arapça Düşünce, Ukum, Oy Mefkûre Arapça Oy Meftun Arapça Verilen, Seviye verilen Meğer Farsça -an iken/-en iken Meğerse Farsça+Türkçe -an iken/-en iken Mehtap Farsça Aydın, Ay yarığı Mekân Arapça Orun, Yer, Durak Mekik Farsça Dokuma kayığı Mektup Arapça Betik Mel’anet Arapça Onmazlık, Yamanlık, İğrençlilik Melankoli Fransızca Bunluluk Melez Kökeni belirsiz Koşmak Melhem Arapça May Melhem olmak ( Çare olmak) Arapça+Türkçe Em olmak Melodi Fransızca Küy Meltem Kökeni belirsiz İpek yel, Yenil yel

Mel’un Arapça Onmaz, Yaman, İğrençli, Kargışlı Memba Arapça Bulak, Kaynar, Göz Meme Kökeni belirsiz (İnsan): Emcek, (Hayvan):Yelin,

(Vücutta):Şişik, Toparlak Memeli Kökeni belirsiz+Türkçe Sütemdirici, Sütemzirici Memleket Arapça El, Ülke, Doğulan yer, Yurt Memnu Arapça Tıyılan, Tıyımlı, Kadağan Memnun Arapça Kıvanık, Kanıkan Memnun etmek Arapça+Türkçe Kıvandırmak, Kanıktırmak Memnun olmak Arapça+Türkçe Kıvanmak, Kanıkmak Memnuniyet Arapça Kıvanç, Kanıkış Memnuniyetle Arapça+Türkçe Seve seve, Kıvançla, Dört elle Memur Arapça Kullukçu Memuriyet Arapça Kullukçuluk Mendil Arapça Elyağlık, Yağlık Menetmek Arapça+Türkçe Tıymak, Tıyım salmak Menfaat Arapça Yutuş, Girim, Tapış, Özümcüllük, Özüne

kızıkçılık Menfaatperest Arapça+Farsça Özümcül Menfaatperestlik Arapça+Farsça+Türkçe Özümcüllük Menfaat sağlamak Arapça+Türkçe Yutuşa yetmek, Tapışa yetmek Menfi Arapça Ters, Karşı, Olumsuz, Yakımsız Mengene Yunanca Kıskıç Mensubiyet Arapça Değişlilik, Bağlanışlılık, Katnaşlılık Mensup Arapça Değişli, Bağlanışlı, Katnaşlı Mensup olmak Arapça+Türkçe Bağlanışlı olmak, Katnaşlı olmak, Değişli

olmak Mensur Arapça Kara sözlü Menşe Arapça Gelip çıkış, Tek Menteşe Farsça Demir topsa, Topsa Menü İngilizce Damak dizmesi Menzil Arapça Konak, Durak Mera Arapça Örü, Örüş, Otlak, Yaylak, Yayla Merak Arapça (İlgi): Kızıkma, Kızıklanma, Kızıksınma,

Kızıkıcılık, Bilmeye dırışma, (Endişe): Kaygı, Bunayma, İnçsizlik

Merak etmek Arapça+Türkçe (İlgi duymak): Kızıkmak, Kızıklanmak, Kızıksınmak, Bilmeye dırışmak (Endişe duymak): Kayırmak, Kaygılanmak, Bunaymak, İnçsizlenmek

Meraklanmak Arapça+Türkçe (İlgi duymak): Kızıkmak, Kızıklanmak, Kızıksınmak, Bilmeye dırışmak (Endişe duymak): Kayırmak, Kaygılanmak, Bunaymak, İnçsizlenmek

Meraklı Arapça+Türkçe Kızıkıcı, Kızıksınıcı Mercimek Farsça Yasmık Merdiven Farsça Baskıç Merhaba Arapça Esen, Esenmisiniz? Yakşımısınız? Merhale Arapça Baskıç Merhamet Arapça Kayrımlılık Merhametli Arapça+Türkçe Kayrımlı

Merhametsiz Arapça+Türkçe Taşbağır, Taşyürek, Bağırsız Merhem Arapça May Merhem olmak ( Çare olmak) Arapça+Türkçe Em olmak Mer’i Arapça Gücünde (-ki), İşte Meridyen (coğrafya) Fransızca Uzunluk Merih Arapça Bakırsokum, Sakıt, Kızıl yıldız Merkep Arapça Eşek Merkez Arapça (Orta yer): Orta, Özek, (Teşkilat): Uyuşma

özeği, Ortalık Merkezi Arapça Özekteki, Ortalıktaki, Ortalık Merkeziyetçilik Arapça+Türkçe Özekleştiricilik, Ortalıklandırıcılık, Özekçilik Mermi Arapça Ok Mert Arapça Er, Yiğit, Yürekli Mertebe Arapça Kur, Çin Mesafe Arapça Aralık, Iraklık, Alıslık Mesane Arapça Sidiklik, Sidik kavuğu, Kavuk Mesai Arapça İş, Yumuş, Emek Mesela Arapça Sözün gelişi, Ülgü olarak Meshetmek Arapça+Türkçe Sılamak Mesken Arapça Ev, Durak Meskûn Arapça Konuşlandırılan, Yaramaya yararlaştırılan,

Oturuklaşan Meslektaş Arapça+Türkçe İşteş Mesnet Arapça Dayak, Direk, Dayanç Mesul Arapça Cevaplı Mesuliyet Arapça Cevaplılık Meşakkat Arapça Kıncılık Meşale Arapça Yaktırgıç Meşe Farsça Emen Meşgale Arapça İş, Yumuş Meşgul Arapça (Kişi): İşli, İşi var, (Nesne): Boş değil, Dolu Meşguliyet Arapça (Kişi): İşlilik, İşi varlık, (Nesne): Boş değillik,

Doluluk Meşgul olmak Arapça+Türkçe (Kişi): İşi olmak, İşli olmak, (Nesne): Boş

olmamak, Dolu olmak Meşhur Arapça Ataklı, Belli, Belgili, Tanıklı, Tanımal Meşhur etmek Arapça+Türkçe Adını köpe belli etmek, Tanıtmak, Ataklı

kılmak Meşhur olmak Arapça+Türkçe Adı köpe belli olmak, Tanımal olmak, Ataklı

olmak Meşin Farsça Gön, İşlenmiş deri Meşrubat Arapça İçimlik(-ler) Meş’um Arapça Yolu onmaz, Yolsuz, Sonu yaman Metan Fransızca Kömürgazı Metanet Arapça Berklik, Tabanlılık, Durukluluk,

Tutturukluluk, Çıdamlılık Methetmek Arapça+Türkçe Maktamak, Övmek Metin (dayanıklı) Arapça Berk, Tabanlı, Duruklu, Tutturuklu, Çıdamlı Metis Fransızca Koşmak Metot Fransızca Yol Metres Fransızca Oynaş

Mevcudiyet Arapça Varlık, Var oluş Mevcut Arapça Var, Var olan Mevduat Arapça Koyum, Koyulan akça Mevki Arapça Orun, Yukarı orun Mevkuf Arapça Kamağa alınan, Kamalan, Tutkun alınan,

Tutkunlanan Mevla Arapça Tanrı, Yaradan Mevzi (askeri) Arapça Orun, Duruş Mevzii Arapça Daralmayan, Çeklenen, Çekli, Dar çevrede Mevzilenmek Arapça+Türkçe Orunlaşmak, Orun almak, Orun iyelemek,

Orun tutmak, Çapula dayarlanmak Meydan Farsça Alan Meydana gelmek Farsça+Türkçe Yüz vermek, Yüze çıkmak, Ortaya çıkmak,

Çıkmak Meyil (eğiklik) Arapça İniş Meyil (temayül, eğilim) Arapça Intılış, İçi tartılma, Gönlü düşme, Gönlü

yatma, Gönlü akma Meyilli Arapça+Türkçe Intılışçıl, Gönüllü, Gönlü düşken, İstekli Meyletmek Arapça+Türkçe Intılmak, İçi tartılmak, Gönlü düşmek, İstek

bildirmek Meyus Arapça Güdersiz, Bunlu, Kaygılı Meyve Farsça Yemiş Meyyal Arapça Intılışçıl, Gönüllü, Gönlü düşken, İstekli Meze Farsça Yenil damak Mezhep Arapça Yöneliş Meziyet Arapça Yakşı kılık Mezkûr Arapça Yukarıda görsetilen, Üstte görsetilen,

Yukarıda eydilen, Eydilendek Mezun Arapça Bütürücü Mezuniyet Arapça Bütürücülük Mezun olmak Arapça+Türkçe Okumayı bütürmek, Bütürmek Mezura İtalyanca Ölçküç, Ölçegiç Mıh Farsça Çivi, Kadak Mıknatıs Arapça Özüne tartkıç Mıntıka Arapça Bölüm, Ülüş Mısır Kökeni belirsiz Kargıdalı, Yüğeri Mısra Arapça Koşuk yolu Mışıl mışıl Yerel Derin derin, Tatlı tatlı Mızıkçı Yerel Oyunbozan Mızmız Yerel Mırıldak, İncik Mızrak Arapça Süngü Mızrap Arapça Çırtmak, Çırtkıç Mide Arapça (İnsan): Aşkazan, (Hayvan):Yumur Midye Yunanca Balıkkulağı Migren Fransızca Baş ağrısı Miğfer Arapça Tuğulga, Tulga, Tolga Mihaniki Yunanca Oylamazdan, Düşünmezden Mihenk Arapça Sınak, Ölçek, Tekşirme Mihmandar Farsça Yol görsetici Mihnet Arapça Kıncılık Mihrak Arapça Toplanma yeri, Özek, Ortalık

Mikrobik Fransızca Yukmalı Mikrop Fransızca Yukma Miktar Arapça San Miladi Arapça Hristiyan yılı Milat Arapça Kezen Millet Arapça Ulus Milletlerarası Arapça+Türkçe Ellerarası Milletvekili Arapça+Arapça+Türkçe Elvekili Milli Arapça Ulusluk Milliyet Arapça Ulus Milliyetçi Arapça+Türkçe Ulusçu, Ulusçul Mimlemek Arapça+Türkçe Belgileyip koymak, Gönlüne düğüp koymak Minder Kökeni belirsiz Körpece, Döşekçe Minnet Arapça Borçluluğunu duyma, Özünü borçlu sezme,

Alkış Minnet duymak Arapça+Türkçe Özünü borçlu sezmek, Borçluluk duymak Minnettar Arapça+Farça Borçlu, Alkış duygulu Minval Arapça Ülgü, Yol Miras Arapça Enci Miras almak Arapça+Türkçe Encilenmek Miras bırakmak Arapça+Türkçe Encilemek Mirasçı Arapça+Türkçe (Tek mirasçı): Encili, (Çok mirasçı, miras

hissedarı): Encideş Mirasyedi Arapça+Türkçe Encisaçar Mis Arapça Yıpar, Burak, Burcu Misafir Arapça Konak Misafirhane Arapça+Farsça Konakevi Misafirperver Arapça+Farsça Konaksever, Konaksevicen, Konakçıl Misafirsever Arapça+Türkçe Konaksever, Konaksevicen, Konakçıl Misal Arapça Ülgü, Örnek, Sözün gelişi Misal vermek Arapça+Türkçe Ülgü görsetmek, Örnek sunmak Misil (misli, defa) Arapça Kat, Katla Misil (karşılık) Arapça Karşılık Misillemek Arapça+Türkçe Karşılık vermek, Karşılık göstermek Misilleme yapmak Arapça+Türkçe Karşılık vermek, Karşılık göstermek Misket İngilizce Düğürcük, Domalakça Miskin Arapça Yalkav, Yatıp içer, İşyakmaz Mit Fransızca Ulamış, Ertek Miting İngilizce Yığın, Yığılış Miyar Arapça Durgu, Ölçem Miyop Fransızca Uzağı görmeyen Mizaç Arapça Beniz, Yürüm-Durum Mizah Arapça Gülgü Mizahi Arapça Gülgülü Mizanpaj Fransızca Betleme Mobilya Fransızca Ev buyumları Mod Fransızca Kök Modern Fransızca Yeni, Kezlik Mola İtalyanca Üzülüş, Dinç alma Mola vermek İtalyanca+Türkçe Dinç almak, Üzülüşe girmek Moloz Yunanca Çakıl, Ufak taş

Monolit Fransızca Bütün, Tutaş, Tutuş Monopol Fransızca Birleşme Montaj Fransızca Kuraştırma Monte etmek Fransızca+Türkçe Kuraştırmak Mor Ermenice Kızıl gök Moral Fransızca Gönül, Gönül kökü, Gönüllük Moralini bozmak Fransızca+Türkçe Gönül bozmak, Gönül kökünü bozmak Moral vermek Fransızca+Türkçe Gönlünü yumuşatmak, Gönül dindirmek,

Gönüllük vermek Morarmak Ermenice+Türkçe Göğermek, Kızıl gök tüs almak Morg Fransızca Ölühane Moruk Ermenice Çal, Kakbaş, Kartay, Kartlaç Motif Fransızca Bezek, Oyu, Örnek Motive etme Fransızca+Türkçe Dürtük verme, Kollama, Sıylıklama,

Intalama, Intıklandırma Motor Fransızca Yürütgüç Mönü Fransızca Damak dizmesi Muadil Arapça Kurdaş, Denkteş, Ölçemdeş Muaf Arapça Geçirilen, Boşatılan, Kutulan Muafiyet Arapça Boşatma, Kutulma Muaf olmak Arapça+Türkçe Geçirilmek, Boşatılmak, Kutulmak Muaf tutmak Arapça+Türkçe Geçirmek, Boşatmak, Kutulmak Muallâk Arapça Çeşilmedik, Çözülmedik, Belgisiz Muallâkta Arapça+Türkçe Çeşilmedik, Çözülmedik, Belgisiz Muallim Arapça Okutucu Muamele Arapça Katnaşık Muamma Arapça Anlaşılmazlık, Düşünmezlik, Tapmaca Muaşeret Arapça Yürüm-durum, Görüm, Yön, Katnaşık bilme Muavin Arapça Orunbasar Muayene Arapça Karama, Tekşirme, Görme Muayene etmek Arapça+Türkçe Karamak, Görmek, Karayp çıkmak,

Tekşirmek Muayene olmak Arapça+Türkçe Karalmak, Görülmek, Tekşirilmek Muayyen Arapça Belgili, Anık, Çeklenen Muazzam Arapça Büyük, Ulu Mucit Arapça Açıcı, Oyla tapıcı Mucize Arapça Ukmuş Mufassal Arapça Dolu, Ufak-tefek, İncik-cıncık Muğlâk Arapça Dumanlı, Anık olmayan, Anık değil,

Düşünüksüz Muhabbet Arapça (Sevgi): Sevgi, (Sohbet): Söyleşi Muhabbet beslemek Arapça+Tükçe Yakşı görmek, Sevgi duymak Muhabbet etmek Arapça+Türkçe Söyleşmek, Eydişmek Muhabere Arapça Bağlanışı Muhabir Arapça Dilci Muhacir Arapça Gelmişek Muhafaza Arapça Saklama, Koruma, Gözetme Muhafaza etmek Arapça+Türkçe Saklamak, Korumak, Gözetmek Muhafazakâr Arapça+Farsça Geritartma, Saklayıcı Muhafız Arapça Sakçı, Gözetçi, Gözetici, Karavılcı Muhakeme Arapça Oy yürütme, Oylama, Ukunuş

Muhakeme etmek Arapça+Türkçe Oy yürütmek, Oylamak, Ukunmak, Düşünüp almak

Muhakkak Arapça Sözsüz, Çın, Doğru, Anık, İşançlı Muhal Arapça Ese sığmaz, Es yetmez, Olacağı yok Muhalefet Arapça Karşılık, Karşı yak, Karşılaşma, Karşı çıkma Muhalefet etmek Arapça+Türkçe Karşı çıkmak, Karşılaşmak Muhalif Arapça Karşı, Karşı yaklı, Karşı çıkan Muharebe Arapça Vuruş, Savaş Muharebe etmek Arapça+Türkçe Vuruşmak, Savaşmak Muharrir Arapça Yazıcı Muhasara Arapça Kurşama, Kamama Muhasara etmek Arapça+Türkçe Kurşamak, Kamamak Muhasebe Arapça Sayaklama Muhasebeci Arapça+Türkçe Sayaklayıcı Muhatap Arapça Dinleyici, Sözdeş Muhatap almak Arapça+Türkçe Dinleyici saymak, Sözdeş görmek, Sözdeş

tutmak Muhatap olmak Arapça+Türkçe Söze tartılmak, Söyleşiye aralaşmak Muhayyel Arapça Oydaki, Uydurma, Yasandı Muhayyile Arapça Düş gücü Muhbir Arapça Çakımcı, Söz taşıyıcı, Öşekçi Muhit Arapça Aylana, Tire yak, Çevre, Değre dış Muhtaç Arapça Gereksinici, Gerekli Muhtaç etmek Arapça+Türkçe Gereksindirmek, Gerek kılmak Muhtaç olmak Arapça+Türkçe Gerek olmak, Gereksinmek Muhtar Arapça Ağılağası, Aksakal Muhtar (Özerk) Arapça Özbaştak, Beysiz, Erkli Muhtariyet (Özerklik) Arapça Özbaştaklık, Beysizlik, Erklilik Muhtelif Arapça Türlü, Türlü türlü Muhterem Arapça Ardaklı Muhteşem Arapça Görkem, Görklü Muhteva Arapça İçtelik Mukabele Arapça Karşılık, Kaytarma Mukabele etmek Arapça+Türkçe Karşılık vermek, Karşılık göstermek, Söz

kaytarmak Mukabil Arapça Karşı, Karşılık Mukadder Arapça Alnına yazılmış, Manlayına yazılan Mukaddes Arapça Iyık Mukaddime Arapça Sözbaşı Mukallit Arapça Öykünücü, Okşatıcı Mukavele Arapça Gelişim, Bitim Mukavemet Arapça Karşılık, Karşılık görsetme, Karşı durma Mukavemet etmek Arapça+Türkçe Karşılık görsetmek, Karşı durmak Mukavva Arapça Katırma Mukayese Arapça Salıştırma Mukayese etmek Arapça+Türkçe Salıştırmak Mukim Arapça Yaşayıcı, Yaşayan, Duran Muktedir Arapça Güçlü, Yöndemli, Olduklu Mumya Farsça Katırılan ölü Munis Arapça Yakımlı, Sevimli, Tartımlı, Cana yakın Muntazam Arapça Düzümlü, Düzlük, Yığnak

Murakabe Arapça Tekşiri Murat Arapça Dilek Murdar Farsça Kir, Değmeğe değmez. Musahhih Arapça Düzetici Muska Arapça Biti Musluk Kökeni belirsiz Çümek Mustarip Arapça Ağırlık gören, Kıncılık çeken Mut Kökeni belirsiz Kıvanç Mutaassıp Arapça Dine verilen, Aşan dincil Mutabakat Arapça Gelişicilik, Uylaşıcılık, Uyuşuculuk,

Uygunluk, Ağzıbirlik Mutabakata varmak Arapça+Türkçe Gelişmek, Uylaşmak, Ağızbirliği toktamına

gelmek Mutabık Arapça Gelişici, Uylaşıcı, Uyuşucu, Uygun, Ağzıbir Mutat Arapça Könükülen, Öğrenilen Muteber Arapça Sıylamalı, Ardaklı Mutedil Arapça Uslamlı, Baysallı, Toktak, Ortaca, Ortayolcu Mutena Arapça Yakşı karalan, Bağılan Mutfak Arapça Aşhane Mutlak Arapça Çeksiz Mutlaka Arapça Küdüksüz, Sözsüz Mutlakiyet Arapça Çeksiz beylik Mutlu Kökeni belirsiz+Türkçe Kıvançlı, Kıvanık Mutluluk Kökeni belirsiz+Türkçe Kıvanç, Kıvançlılık, Kıvanıklık Mutlu olmak Kökeni belirsiz+Türkçe Kıvanmak Muttali Arapça Tanış, Bilgili Muvafakat Arapça Gelişim Muvaffak Arapça Onuşlu, Tapışlı, Yetişikli, Üstünlüklü Muvaffakiyet Arapça Onuş, Tapış, Yetişik, Üstünlük Muvaffak olmak Arapça+Türkçe Üstün çıkmak, Bitirmek, Tüketmek, İşe

aşırmak, Atkarmak Muvafık Arapça Orunlu, Yönlü, Uygun Muvazaa Arapça Dil biriktirme, Söz bağlaşma, Yaşırın

gelişim, Aldama Muvazene Arapça Denklik, Denkçilik Muvazzaf Arapça İş başındaki askeri kullukçu, Askeri kullukçu Muzaffer Arapça Yenici, Yenişli Muzaheret Arapça Yardım, Kömek Muzahir Arapça Yardımcı, Kömek görsetici Muzip Arapça Güldürücü, Kızıkçı Mübadele Arapça Almaşma, Alışma Mübadele etmek Arapça+Türkçe Almaşmak, Almaştırmak, Alışmak,

Alıştırmak Mübalağa Arapça Arttırma, Köpürtü, Börttürme, Ulaltıp

söyleme, Abartı Mübalağa etmek Arapça+Türkçe Arttırmak, Köpürtmek, Börttürmek, Ulaltıp

söylemek, Abartmak Mübarek Arapça Kutlu Mübaşir Arapça Dava orunlayıcı Mücadele Arapça Güreş Mücadele etmek Arapça+Türkçe Güreşmek

Mücbir Arapça Güçleyici Mücehhez Arapça Kurallanan, Yaraklanan, Dayarlanan,

Anıklanan Mücerret Arapça Şartlı, Oydaki Mücevher Arapça Asıl taş Mücevherat Arapça Kuyumculuk buyumlar Müdafaa Arapça Korunma Müdafaa etmek Arapça+Türkçe Korunmak Müdahale Arapça Aralaşma, Girişme Müdahale etmek Arapça+Türkçe Aralaşmak, Girişmek Müdür Arapça Başkarma Müdüriyet Arapça Başkarmalık Müebbet Arapça Ömürlük, Ömür boyu Müellif Arapça Düzücü, Yazıcı Müessese Arapça Uyuşma, Kurma Müessir Arapça Tesirli Müeyyide Arapça Ceza Müezzin Arapça Ezancı Müfessir Arapça Tefsirci Müfettiş Arapça Tekşirici Müflis Arapça Yoğa çıkan, Var yoğundan olan, Sönen,

Sınan Müfredat Arapça Okuma programı Müfreze Arapça Bölük, Asker topu Müfrit Arapça Çekten dış, Çekten çıkan Mühimsemek Uydurukça Mühim saymak, Mühim diye saymak Mühür Farsça Damga Mühürlemek Farsça+Türkçe Damgalamak, Damga koymak Müjde Farsça Sevinci Müjde vermek Farsça+Türkçe Sevinci sormak Müjdelemek Farsça+Türkçe Sevinci sormak, Sevincilemek, Sevinçli

haber vermek, Sevinçli haber egelmek Mükâfat Arapça Sıylık, Belek, Tartık Mükellef Arapça Borçlu Mükemmel Arapça Kemciliksiz, Kemsiz Mümemmeliyet Arapça Kemciliksizlik, Kemsizlik Mükerrer Arapça Kaytalanan, Kaytalama Mülahaza Arapça Oy, Karayış, Gözkarayış Mülayim Arapça Yumuşak Mülki Arapça Ellik Mülkiyet Arapça İyelik Mülteci Arapça Kaçkın Münafık Arapça İkiyüzlü, Yalacı, Öşekçi, Arabozucu Münakaşa Arapça Tartışma, Dalaş tartış, Söz dalaştırma Münakaşa etmek Arapça+Türkçe Tartışmak, Söz dalaştırmak Münasebet Arapça Bağlanış, Katnaşık Münasebetsiz Arapça+Türkçe Orunsuz, Yönsüz, Yön yoruksuz, Yolsuz Münasip Arapça Orunlu, Uygun, Yaraşa, Kolay Müneccim Arapça Bolcamcı Münekkit Arapça Sıncı Münevver Arapça Bilimli, Okumuşlu

Münferit Arapça Ayrı ayrı, Özüne ayrı Münhal Arapça Boş orun Münhasır Arapça Çeklenen Müntesip Arapça Değişli, Karayışlı, Bağlı Münzevi Arapça Elden bezen, Yalnız yaşayıcı, Onca Müphem Arapça Dumanlı, Belgisiz, Düşünüksüz, Bulaşık Müptezel Arapça Sıysız, Sıylaksız, Bezdiren Müracaat Arapça Ötünü, Başvuru, Yüztutma

Müracaat etmek Arapça+Türkçe Ötünmek, Başvurmak, Yüztutmak Mürai Arapça İkiyüzlü Mürebbiye Arapça Bala bakıcısı Müreffeh Arapça Onuşlu, Bay, Varlı Mürekkep (yazı için) Arapça Kara Mürekkep (karışık Arapça Çetin, Kuraştırılmış, Düzülme, Karışık Mürettip Arapça Derici Mürteci Arapça Geritartma Müruruzaman Arapça Müddeti ötkenlik Müsabaka Arapça Yarış Müsademe Arapça Vuruş geriş, Kakılış, Toknaşış Müsait Arapça Onay, Onaylı, Uygun, Kolaylı Müsamaha Arapça Gengönüllülük, Yumuşak gönüllülük, Gönlü

yumuşaklık, Geçirimlilik Müsamahakâr Arapça+Farsça Gengönüllü, Yumuşak gönüllü, Gönlü

yumuşak, Gerçirimli Müsamere Arapça Gece, Oyun ermek Müsavat Arapça Denklik Müsavi Arapça Denk Müseccel Arapça Belgiliğe alınan, Tirkelen, Dizime girdirilen Müsekkin Arapça Dinçlendirici em Müshil Arapça Sürgü Müspet Arapça On, Onat Müsrif Arapça Saçkın, Tozdurucu Müstahak Arapça Durur Müstahdem Arapça Yallanma işçi Müstahsil Arapça Öndürücü, Yetiştirici, İşleyip çıkarıcı Müstakbel Arapça Gelecekteki, Gelecek Müstakil Arapça Erkin, Erkli, Bağınsız, Karayışsız Müstamel Arapça Uşlanan, Tutulan, İşletilen, Kollanılan Müstear Arapça Yaşırın ad, Uydurma ad Müstehcen Arapça Uyatsız Müstehlik Arapça Gerekleyici, Satın alıcı, Tutunucu Müstehzi Arapça Bıyığından gülen Müstemleke Arapça Otar Müstenit Arapça Dayanılan, Söykenilen Müstenkif Arapça Kalıs, Davış vermeden kalıcı Müstensih Arapça Göçürücü Müsterih Arapça Dinç, Baysallı Müstesna Arapça Ayrım, Özgece, Tankalırlık Müsteşar Arapça Orunbasar Müsteşrik Arapça Gündoğar bilimci

Müstevli Arapça Basıp alıcı Müsvedde Arapça Karalama Müşahede Arapça Baykayış, Karayış, Gözetiş Müşahhas Arapça Anık, Belgili Müşahit Arapça Baykayıcı, Karayıcı, Gözetici Müşavere Arapça Geneş Müşavir Arapça Geneşçi Müşfik Arapça Kayırımlı, Bağırmal, Ayayıcan Müşkül Arapça Kın, Ağır Müşkülat Arapça Kınlık, Ağırlık Müşkülpesent Arapça+Farsça Saylancık, Dallagıç, İncik Müşterek Arapça Ortak Müşteri Arapça Satın alıcı, Alıcı Mütalaa Arapça Oy, Karayış, Göz karayış, Düşünük Mütareke Arapça Yaraşı Müteaddid Arapça Köpsanlı, Köptürlü, Birnice, Birkaç Müteahhit Arapça Düzücü, Yallanıcı Mütebessim Arapça Güleç Mütecanis Arapça Birtekli, Birtürlü Mütecaviz Arapça Çapulcu, Basıp alıcı Mütecessis Arapça Kızıksınıcı, Bilmeğe kızıkıcı Müteessir Arapça Kaygılı, Bunlu Mütefekkir Arapça Oycul Mütehassıs Arapça Bilgiç Mütekabiliyet Arapça İki yanlılık, Özara Mütekait Arapça Yumuştan boşanık Mütemadiyen Arapça Uzayı, Üzlüksüz, Toktamazdan Mütemayil Arapça Gönlü yatan, Gönlü akan, Yaktırıcı Mütercim Arapça Dilmaç, Evirici Mütereddit Arapça İkirciklenici, İkilenici, İkioylu, Seçimsiz Müteşebbis Arapça Tapkır Müteşekkil Arapça Kurulan, Düzülen Mütevazı Arapça Esli-başlı, Ağırbaşlı, Karapayım, Yönekey Müteveccih Arapça Bağıtlanan, Bağıt alan, Beti burulan,

Yönelici, Dikelen Müthiş Arapça Korkunçlu Müttefik Arapça Birleşen Müvekkil Arapça Yaklanıcı, Korunucu Müzakere Arapça Geneşme Müzayede Arapça Kimaştı Müzevir Arapça Çakımcı, Öşekçi, Söz taşıyıcı, Yalacı

Türkçe Kökeni Arı Türkçe N Naaş Arapça Söyek, Ölü Nabız Arapça Damar vuruşu, Damar vurgusu Nabız almak/saymak/tutmak

Arapça+Türkçe Damarı uşlap baykamak Damarı vuruşunu tekşirmek

Nadide Farsça Seyrek, Görülmeyen, Görülüp işitilmedik Nadir Arapça Seyrek, Seyrek uğraşılan Nafile Arapça Boş, Boşa, Artıkça Nağme Arapça Küy Nahiye Arapça Büyük ağıl, Ulu kışlak, Ulu oba Nahoş Farsça Yakımsız, Sevimsiz, Gönüle yakmayan,

Yaramaz Nail Arapça Yeten, Yetişen, Erişen Nail olmak Arapça+Türkçe Yetmek, Yetişmek Nakarat Arapça Kaytalama Nakavt İngilizce Yıkma, Sulatma Nakavt etmek İngilizce+Türkçe Yıkmak, Sulatmak Nakdi Arapça Akçayla Nakış Arapça Oyu, Örnek Nakil Arapça Göçürme Nakit Arapça Eldeki akçe, Eldeki akça Naklen Arapça Göçüre, Göçürüp, Göçürerek Nakletmek Arapça+Türkçe Göçürmek, Taşımak Nakliyat Arapça Göçürme, Yük taşıma Nakliye Arapça Göçürme, Yük taşıma Nal Arapça Taka Nalbant Arapça+Farsça Takacı, Demirci Nalet (lanet olası) Arapça Onmaz, Yaman, İğrençli, Kargışlı Nalet (lanet) Arapça Kargış, Kargışlılık Nalet etmek Arapça+Türkçe Kargımak, Kargışlamak Nalın Arapça Ağaç ayakkabı Nam Farsça Atak, Dank Namert Farsça Yüzü kara, Yavuz, Aşağı, Tuban Namlu Yunanca Mıltık ağzı, Top ağzı Nane Arapça Yarpız Nankör Farsça Karabet, Yakşılıkbilmez Nara Arapça Kışkırık, Bağırık Nara atmak Arapça+Türkçe Kışkırmak, Bağırmak Nara basmak Arapça+Türkçe Kışkırmak, Bağırmak Nargile Farsça Suçilimi Narin Moğolca İnce Narkotik Fransızca Esritki Nasıl Türkçe+Arapça Nite, Nicek, Handay Nasılsa (her nasılsa) Türkçe+Arapça+Türkçe Nitektir, Ne edip, Nasılsa (elbette) Türkçe+Arapça+Türkçe Sözsüz, Nitek olsa da, Ne olsa da, Ne edip

olsa da Nasır Arapça Kabar, Kabarık, Kabarcık Nasır tutmak Arapça+Türkçe Kabarmak Nasihat Arapça Geneş, Öğüt Nasihat etmek Arapça+Türkçe Geneş vermek, Öğüt vermek

Nasip Arapça Ülüş, Kesek, Yazmış Nasir Arapça Yazıcı, Kara sözcü Naşir Arapça Bastırıcı, Kitap çıkarıcı Naz Farsça Erseklik, Erkelik, Kılık, Güvez Nazar Arapça Göz Nazaran Arapça+Farsça Karayanda, Göre Nazar boncuğu Arapça+Türkçe Göz boncuğu Nazar değmek Arapça+Türkçe Göze gelmek, Göz değmek Nazar etmek Arapça+Türkçe Göz değdirmek Nazarlamak Arapça+Türkçe Göz değdirmek Nazarlanmak Arapça+Türkçe Göz değmek Nazarlık Arapça+Türkçe Göz boncuğu Nazım Arapça Koşuk Nazır (gören, manzaralı) Arapça Karayan, Karşı Nazire Arapça Okşatma koşuğu, Öykünme koşuğu Nazlanmak Farsça+Türkçe Ersekliklenmek, Kılıklanmak, Güvezlenmek,

Erkelemek Nazlı Farsça+Türkçe Erke Ne… ne… Farsça …Da/de… da/de (olumsuz fiil) Nebati Arapça Ösümlük, Ösümlük… Nebze Arapça Azıcık, Azına, Az maz Necip Arapça Aksüyek, Tekli Nedamet Arapça Ökünç Nedamet duymak Arapça+Türkçe Ökünmek Nece ( Hangi dilde) Yerel Hangi dilde Neden Anlam genişlemesi Niçin, Niye, Neden Neden( sebep) Uydurukça Sıltak Nedense Yerel Niyedir bilinmez, Niçindir bilinmez Nefaset Arapça Görkemlik, İncelik, Güzellik Nefes Arapça Soluk, Dinim Nefes aldırmamak Arapça+Türkçe Dinim vermemek Nefes almak Arapça+Türkçe Solumak Nefes darlığı Arapça+Türkçe Duncukma Nefes darlığı çekmek Arapça+Türkçe Duncukmak Nefesi daralmak Arapça+Türkçe Duncukmak Nefes vermek Arapça+Türkçe Soluk salmak Nefis ( Nefs) Arapça Öz, Özlük Nefis ( çok güzel) Arapça Görkem, Öte yakşı Nefsine hâkim olmak Arapça+Arapça+Türkçe Özünü tuta bilmek, Özünü uşlaya bilmek Nefret Arapça İğrenme, İğrenç, Yek görme, Yek görücülük Nefret etmek Arapça+Türkçe İğrenmek, Yek görmek Negatif Fransızca Olumsuz, Ters Nehir Farsça Özen, Ulu yılga Nekahet Arapça Ağrıdan Geyinki güçsüzlük, Ağrı sonrası Nem Arapça Öllük, Dımlık Neredeyse Uydurukça Az kaldı Nesep Arapça Gelip çıkış, Ata teği Nesil Arapça Boğun Nesir Arapça Kara söz Nesne Yerel Buyum, Nerse Neşe Arapça Götürenki gönüllük

Neşir Arapça Basma, Çıkarma Neşretmek Arapça+Türkçe Basmak, Basıp çıkarmak Netameli Arapça+Türkçe Korkulu, İşançsız Netice Arapça Son uç, Yığındık Netice almak Arapça+Türkçe Son uca yetmek, Yığındık dermek Neticelendirmek Arapça+Türkçe Ayaklayıp çıkmak, Ayaklamak, Bütürmek Neticelenmek Arapça+Türkçe Ayaklanmak Nevi Arapça Tür, Türlü Ne zaman Türkçe+Arapça Haçan Nezaret Arapça Gözetçilik, Gözetilmeye alma, Tekşirme Nezdinde Farsça+Türkçe Katında, Aldında Nezle Arapça Dumağı Nezle olmak Arapça+Türkçe Dumağılanmak Nicelik Uydurukça San, Kölem Nida (dilbilgisi) Arapça İmlik Nifak Arapça Dalaş, Tartış, Vuruş geriş Nifak sokmak Arapça+Türkçe Dalaş başlatmak, Tartış başlatmak, Vuruş

geriş çıkarmak, Aralarına od düşürmek Nihai Arapça En sonki, Ayağı Nihayet Arapça Sonunda, Ayağında Nikâh Arapça Evlenme Nimbus Latince Kara bulut Ninni Kökeni belirsiz Beşik yırı Nisan Arapça Dördüncü ay Nisap Arapça Yeterlikli sayı Nispet Arapça Denklik Nispeten Arapça Salıştıranda, Salıştırmalı Nispet yapmak Arapça+Türkçe Atayı etmek Nispi Arapça Salıştırmalı Nişan (İşaret, İz) Farsça Belgi, Damga Nişan(Evlenme) Farsça Adaklanma, Gudalanma, Yaraşma Nişan almak(Hedefi ayarlamak)

Farsça+Türkçe Gözlemek

Nişancı Farsça+Türkçe Düz atıcı, Atgır, Mergen Nişanlanmak Farsça+Türkçe Adaklanmak, Gudalanmak, Yaraşmak Nişanlı Farsça+Türkçe Adaklı, Gudalı, Yaraşkan Nitekim Uydurukça Çınında, Eydendek Nitelemek Uydurukça Benizlemek Nitelik Uydurukça Benizleme Niyaz Farsça Tanrıya yalvarma Niyaz etmek Farsça+Türkçe Yalvarmak Nizam Arapça Düzüm, Düzülüş Noel Baba Fransızca+Türkçe Ayaz Baba, Kış Baba Nohut Farsça Burçak Noksan Arapça Eksik, Kemlik, Yetersizlik Nokta Arapça Çekit Noktalama Arapça+Türkçe Diniş belgileri (koyuluşu) Noktalı virgül Arapça+Türkçe+Fransızca Ötreli çekit Not (hatırlatma) Fransızca Esletme Not (karne) Fransızca Belgi, Damga Not (kayıt) Fransızca Yazı

Nöbet Arapça Sakçılık, Karavıl, (Vardiya): Kezek, Kezekçilik Nöbetçi Arapça+Türkçe Sakçı, Karavılcı, (Vardiyaya kalan): Kezekçi Nöbet tutmak Arapça+Türkçe (Bekçilik etmek): Saklamak, Karavıllamak,

Gözetmek (Vardiyaya kalmak): Kezeklemek (Hastalığı tutma): Uşlamak

Nur Arapça Işık, Yarık Nutku tutulmak Arapça+Türkçe Dili bağlanıp kalmak Nutuk Arapça Söylev, Söz söyleme Nutuk çekmek Arapça+Türkçe Söz söylemek Nüfus Arapça Elin sayısı Nükte Arapça Ötkün söz Nüktedan Arapça+Farsça Ötkün dilli, Söze ötkün Nümayiş Farsça Çıkı Nümerik Fransızca Sayılık Nüsha Arapça Göçürme Nüve Arapça Özek, Neğiz

Türkçe Kökeni Arı Türkçe O Obur Yerel Oburu açık, Yiyecen, Yerdoymaz Ocak (ay) Uydurukça Birinci ay Oda Yerel Bölme, Oda Odak Uydurukça Özek, Ocak Odaklanmak Uydurukça Özünü işe vermek, Verilmek, Yığnalmak Ofis Fransızca Yazıhane Oje Fransızca Tırnak boyası Oksidant Fransızca Totlandırgıç, Totuklandırgıç Oksidasyon Fransızca Totlanma, Totuklanma Oksijen Fransızca Odteği Oksit Fransızca Tot, Totuk Oksitlenme Fransızca+Türkçe Totlanma, Totuklanma Oksitlenmek Fransızca+Türkçe Totlanmak, Totuklanmak Okşamak Anlam kayması Sılamak, Sıypamak Okumuş Yerel Okumuşlu Okunaklı Uydurukça Anık Okutman Uydurukça Okutucu Olağan Uydurukça Öğrecikli, Könükülen Olağanüstü Uydurukça Görülmedik, Adetten dış, Dankalırlık,

Özgece Oldubitti Yerel Oluru oldu, Olacağı oldu, Aldan ala iş

bitirme Oldukça Yerel Olanca, Yeterlice, Yeterince Olgun (sebze, meyve) Anlam genişlemesi Pişkin Olgun (insan) Anlam genişlemesi Yetik, Yetişkin Olmamış (sebze, meyve) Anlam genişlemesi Çiğ, Gök, Pişmemiş Olta İtalyanca Karmak Olumlu Yerel On, Onaylı, Yakımlı, Olumlu Olumlu (dilbilgisi) Yerel Olumlu Olumsuz Yerel Ters, Karşı, Yakımsız, Olumsuz Olumsuz (dilbilgisi) Yerel Olumsuz Oluşmak Uydurukça Ortaya çıkmak, Yüze çıkmak, Doğmak,

Türemek, Kurulmak, Çıkmak Oluşum (Ortaya çıkma) Uydurukça Ortaya çıkma, Yüze çıkma, Doğu, Türeme,

Kurulma, Çıkma Oluşum (Teşekkül, Cemiyet)

Uydurukça Uyuşma

Omur Uydurukça Omurga Omurilik Uydurukça Yulun Omuz Yerel Çiğin, Eğin, Yelke, Omuz Onay Uydurukça Bekitme Onaylamak Uydurukça Bekitmek Onlayn İngilizce Torda, Tor arkalı Online İngilizce Torda, Tor arkalı Oparlör Fransızca Gücetkiç, Ün gücetkiç Ora Yerel O yer Orada Yerel O yerde Oradan Yerel O yerden Oral Fransızca Dilden, Ağızdan, Ağızca, Ağzeki

Oran Uydurukça Denklik, Ara katış Orantı Uydurukça Denklik, Ara katış Oraya Yerel O yere Ordu Anlam kayması Koşun Ordugâh Anlam kayması+Farsça Ordu Organ Fransızca Müce Organizasyon Fransızca (Teşkilat): Uyuşma, (Düzenleme, Tertip):

Düzülüş Organizatör Fransızca (Teşkilatlandırıcı): Uyuşturucu, (Düzenleyici,

Tertipçi): Düzücü Organize etmek Fransızca+Türkçe (Teşkilatlandırmak, Örgütlemek):

Uyuşturmak, (Düzenlemek, Tertiplemek): Düzmek

Orijin Fransızca Gelip çıkış Orijinal Fransızca Özünlük, Özoluşlu, Dip göçürme Orospu Farsça Yezökçe Ortaklaşa Yerel Birge, Birleşip, Ortaklaşa Ortalama Yerel Ortaca Ortam Uydurukça Çevre, Orta, OrtalıkAylana, Aylana-çevre,

Aylana-tire, Tire-yak, Tirelik Orta okul Türkçe+Uydurukça Orta mektep Otel Fransızca Konakevi Otlak Yerel Otlak, Örü, Örüş Otokrasi Fransızca Çeksiz beyleyicilik Otokrat Fransızca Çeksiz beyleyici Otonom Fransızca Özbaştak, Beysiz, Erkli Otonomi Fransızca Özbaştaklık, Beysizlik, Erklilik Otopsi Fransızca Ölüyü soyma, Soyup görme Otorite Fransızca Öktemlik Oturaklı Yerel Duraklı, Salmaklı, Ağır Oturmak Anlam genişlemesi (Vücudunu yerleştirmek): Oturmak, (İkamet

etmek): Durmak, Yaşamak Oturmuş Anlam kayması Berk ornalan, Damar salan, Duraklı Oturum Uydurukça Oturuş, Yığılış Ova Anlam kayması Yazı, Düzlük Oy Uydurukça Davış, Ses Oya Yunanca Tor, Çilter, Keşte Oyalamak Yerel Aldandırmak, Yuvatmak, Gönül avutmak Oybirliği Uydurukça Birağızlılık Oybirliği ile Uydurukça Bir ağızdan Oylama Uydurukça Davışa koyma, Davışa salma Oylamak Uydurukça Davışa koymak, Davışa salmak Oylum Uydurukça Kölem, Sığım, Sığımlılık Oy vermek Uydurukça+Türkçe Davış vermek, Ses vermek Oymak ( aşiret) Yerel Uruk, Tire Oynamak (kımıldamak) Anlam kayması Kımıldamak Oyun (dolan, hile) Anlam kayması Aldama, Kuvluk Ozan Farsça Çeçen

Türkçe Kökeni Arı Türkçe Ö Öbek Yerel Top, Topar, Üyme, Türküm Öbür Yerel Özge, Başka Öbürü Yerel Özgesi, O biri, Başkası Öcü Yerel Böcü Ödem Fransızca Gerik Ödemek Anlam kayması (Maddi karşılığını vermek): Tölemek, (ifa

etmek): Ödemek Ödem oluşmak Fransızca+Türkçe Gerikmek Ödenek Uydurukça Bölünen akça, Ayırma akça Ödev Uydurukça Tapşırma, Tapşırık, Borç, Eve iş Ödlek Kökeni belirsiz Korkak, Yüreksiz Ödül Uydurukça Sıylık, Tartık Ödün Uydurukça Ornunu doldurma, Könüme, Yol verme,

Orun verme Ödün vermek Uydurukça Ornunu doldurmak, Könümek, Yol vermek,

Orun vermek Ödünç Uydurukça Ötnü, Borç Ödünç vermek Uydurukça Ötnü vermek, Borç vermek Öfke Anlam genişlemesi Acı, Acılanma, Acısı tutma, Öfke Öfkelenmek Anlam genişlemesi Acılanmak, Acısı tutmak, Öfkelenmek Öğe Uydurukça Bölek, Kesek, Sınar Öğle Yerel Düş Öğlen Yerel Düşte Öğleyin Yerel Düşte Öğrenci Uydurukça Okuyucu Öğrenim Uydurukça Okuma, Bilim alma Öğrenmek Anlam kayması (Alışma): Öğrenmek, ( Tahsil): Okumak Öğretim Uydurukça Okutma, Bilim verme, Öğretme Öğretmen Uydurukça Okutucu Öğün Uydurukça Öyün Öğütmek Anlam genişlemesi (Un): Tartmak, (Genel): Öğütmek Öksürmek Yerel Yötelmek Öksürük Yerel Yötel Ölçüt Uydurukça Ölçem Öldüresiye Yerel Öldürünce Ölesiye Yerel Ölünce Ölümcül Yerel Öldürücü, Ölüm saçan, Kırgına uğratıcı Ölümsüz Yerel Bengi, Ölmez, Ölümsüz Ön Yerel Alt, Ön Önce Yerel Burun, Aldın Öncü Uydurukça Başlayıcı, Aldın varıcı Önder Uydurukça Yolbaşçı, Başçı Önek Uydurukça Söz aldı koşumcası Önem Uydurukça Mühimlik Önemsemek Uydurukça Mühim görmek Önerge Uydurukça Sunuş Öneri Uydurukça Sunuş, Ötünç Önermek Uydurukça Ötünç söylemek, Sunuş girdirmek Öngörmek Uydurukça Gözde tutmak, Göz önünde tutmak, Göz

önüne almak, Aldın almak Önlem Uydurukça Önünü alma, Saklanma Önlemek Uydurukça Önünü almak, Saklaya kalmak, Toskunluk

etmek, Yol vermemek Önlük Yerel Alyapkıç Önsezi Uydurukça Aldan seziş Önsöz Uydurukça Söz başı Önyargı Uydurukça Ters ukunuş, Aldan yaman oyda olma Örf Arapça Yola Örgen Uydurukça Müce Örgüt Uydurukça Uyuşma Örgütlemek Uydurukça Uyuşturmak Örgütlenmek Uydurukça Uyuşmak Örneğin Uydurukça Ülgü olarak, Ülgü gibi, Ülgü diye Örnek (örgü) Türkçe Örnek Örnek(model, numune) Ermenice Ülgü Ört bas etmek Yerel Yaşırmak Örtmek Yerel Yapmak, Bürümek, Örtmek Örtü Yerel Yapkıç, Örtü Öte Anlam kayması Karşı yak, O yan Öteberi Yerel Ufak tefek, Şu bu Öteki Yerel Başkası, O biri Ötmek Anlam kayması Sayramak, Cıvıldamak Ötümlü(dilbilgisi) Arapça+Türkçe Yumuşak Ötümsüz(dilbilgisi) Arapça+Türkçe Katan Ötürü Yerel İçin Övgü Yerel Maktav, Övgü Övmek Yerel Maktamak, Övmek Övünç Yerel Maktanç, Övünç Övünmek Yerel Maktanmak, Övünmek Öz (hakiki) Yerel Neğiz, Dip, Çın Öz (üvey olmayan) Yerel Öz, Doğma, Doğan Öz be öz Yerel Çın Özdeş Uydurukça Okşaş Özel Uydurukça Ayrım, Özlük, Özünce Özellik Uydurukça Ayrımlık, Özüncelik Özellikle Uydurukça Ayrıca, Özgece Özen Uydurukça Dırışma Özenmek Yerel Dırışmak Özenti Yerel Okşamağa dırışma Özerk Uydurukça Erkli, Özbaştak Özet Uydurukça Korutundu, Kısaca içtelik Özetlemek Uydurukça Korutmak, İçteliğini kısaca eytmek Özgeçmiş Uydurukça Durmuş yolu Özgü Uydurukça Değişli, Arnalma Özgün Uydurukça Özünlük, Özoluşlu Özgür Uydurukça Erkin, Erkli Özlem Uydurukça Sağınç Özlemek Uydurukça Sağınmak Özlü Uydurukça Kısa yine anık, Yığnak, Yığcam Özne Uydurukça İye

Özür Arapça Geçirimli sebep, Sıltak Özveri Uydurukça Candangeçtilik, Can ayamazlık, Verilenlik,

Yol(-un-)a baş koyma

Türkçe Kökeni Arı Türkçe P Pabuç Farsça Ayakkabı, Ayakgiyimi Paça Farsça Balak Paçavra Farsça Eski, Eski püskü, Tozan Paha Farsça Değer Pahalanmak Farsça+Türkçe Değerlenmek, Değeri ösmek, Değeri

götürülmek, Değeri aşmak, Değeri artmak Pahalılaşmak Farsça+Türkçe Değerlenmek, Değeri ösmek, Değeri

götürülmek, Değeri aşmak, Değeri artmak Pahalı Farsça+Türkçe Değerli Paket Fransızca Bağca, Bağlama, Boğu, Düğüncek, Dürü,

Orama Paketlemek Fransızca+Türkçe Dürmek, Düğünceklemek, Oramak,

Kaplamak Pakt Fransızca Gelişim Pala İtalyanca Ağır kılıç Palamut (meşe) Yunanca Emen çitleği, Emen yanağı, Emen uruğu Palas pandıras İspanyolca Abaysızca, Güdülmezden, Şaşa pişe,

Duyusuz Palavra İspanyolca Yalan söz, Yalan yaşık, Uydurma, Aldak, Boş

söz Palazlanmak Yerel Bayımak, Ayağa basmak Palyaço İtalyanca Kızıkçı Panorama İngilizce Görünüş Pancar Ermenice Kızılca Panda Fransızca Pisi ayı Paniğe kapılmak Fransızca+Türkçe Üreylemek Panik Fransızca Ürey Paniklemek Fransızca+Türkçe Üreylemek Panik yapmak Fransızca+Türkçe Üreylemek Panjur Fransızca Gözenek kapağı, Gözenek yapkıcı Pankart Fransızca Uran, Uranlık Pankreas Fransızca Uyku bezi, Aşkazan altı bezi Pansuman Fransızca Danma, Bağlama, Sarma Pansuman yapmak Fransızca+Türkçe Yarayı danmak, Yarayı bağlamak Panter Fransızca Pars Panzehir Farsça Ağı kaytargıç Papağan Arapça Dudu, Dudukuşu Papatya Yunanca Mayçiçek, Akbaş Para Farsça Akça, Akçe Paralamak Farsça+Türkçe Dilkelemek, Yırtıklamak, Yırtım yırtım

etmek Paralel (coğrafya) Fransızca Genlik Param parça Farsça Dilke dilke, Bölek bölek, Ülüş ülüş, Dilim

dilim Parantez Fransızca Yay Paravan Fransızca Kalka, Germe Parça Farsça Bölek, Bölük, Ülüş, Dilim, Dilke, Kesik,

Kesek, Sınık, Yırtık Parça parça Farsça Dilke dilke, Bölek bölek, Dilim dilim

Parçalamak Farsça+Türkçe Bölmek, Kesmek, Keseklemek, Dilmek, Dilkelemek, Böleklere ayırmak

Pardon Fransızca Geçiriniz Pardösü Fransızca Yenil palto Parıldamak Yerel Yaldıramak, Balkımak Parıltı Yerel Yaldırak, Balkı Parke taşı Fransızca Seki taşı, Yol taşı Parlak Yerel Yaldırak, Balkıyıcı Parlamak Yerel Yaldıramak, Balkımak Parlamento İtalyanca Yukarı geneş Parola İtalyanca Açar söz Parsel Fransızca Ev yeri, Kuruluş yeri Parti (eğlence) Fransızca Oturma, Oturuş Pas Yerel Tot, Totuk Paslanmak Yerel Tot basmak, Totukmak, Totuklanmak Paspas Kökeni belirsiz Ayaksilen Pataklamak Yerel Sokalamak, Tokmaklamak, Yençmek Patates Yunanca Yerelması Patavatsız Kökeni belirsiz Gelişsiz, Yönsüz, Orunsuz Paten Fransızca Demir ayak Patik Yunanca Yün uyuk, Yün edik Patika Yunanca Çığır, Sokmak, Yalnız ayak yol, Dar yol Patlak Yerel Yarılan, Çatnak, Patlak Patlamak Yerel Yarılmak, Çatnamak, Patlamak Patron Fransızca (İşveren): Başlık, İş iyesi, İş verici, (Elbise):

Giyim Ülgüsü Pay Yerel Ülüş, Üleş Paye Farsça Kur Pay etmek Yerel Üleşmek, Öz ara bölüşmek Payına düşmek Yerel Ülüşüne düşmek Paydos Farsça Dinç, Üzülüş, Toktama Paydos etmek Farsça+Türkçe Dinç almak, Üzülüşe girmek, Toktamak, İşi

toktatmak Paye Farsça Kölem, Atak, Çin Paye vermek Farsça+Türkçe Çin vermek, Sıylamak Payitaht Farsça Başşehir Paylamak Yerel Dillemek, Arlamak, Kagumak, Sövmek Paylaşmak Yerel Bölüşmek, Üleşmek Paytak Arapça Maymak, Kekri ayak Pazarlık Farsça+Türkçe Satılaşma Pazarlık etmek Farsça+Türkçe+Türkçe Satılaşmak Peçe Farsça Betlik, Bürüncek, Yapıncak Peçete İtalyanca Yağlık, Aşyağlığı Peder Farsça Ata Pegasus Yunanca Tulpar Pehlivan Farsça Güreşçi, Güreşici Pejmürde Farsça Didilen, Buruşuk, Ezik Pek (sert) Anlam kayması Katı, Berk Pek (epey, çok) Anlam genişlemesi Öte Pek âlâ Türkçe+Arapça Öte yakşı Peki Anlam daralması Yakşı, Yarar, Olur

Pekiştirme (dilbilgisi) Uydurukça Güceltme, Güçlendirme Pekiyi Yerel Öte yakşı Peksimet Yunanca Kurutulmuş ekmek Pelerin Fransızca Yapınca Pelikan Fransızca Birkazan Peltek Yerel Sakav, Dişarası Pembe Farsça Al, Açık kızıl Pembeleşmek Farsça+Türkçe Alarmak Penaltı İngilizce Onbir metre Pencere Farsça Gözenek Pençe Farsça Taban Penis Latince Kotak, Sik Pense Fransızca Kıskıç Pepe Yerel Kekeç, Tutuk, Sakav Perakende Farsça Bölekleme satış, Ufaklama satış Perçem Farsça Kâkül, Manlay saçı Perçinlemek Farsça+Türkçe Berkitmek, Biriktirmek Perde Farsça Yorga Perende Farsça Çark aylanıp sekirme Perişan Farsça Acıngın, Gönülsüz Permi Fransızca Salıksız girdirme hakkı Peruk Fransızca Yasama saç Peruka İtalyanca Yasama saç Pervasız Farsça+Türkçe Korkusuz, Batır Pervin Farsça Ülker Pes Farsça Yenildim, Ütüldüm, Verildim Pes (ses) Farsça Tuban Pes etmek Farsça+Türkçe Yenilmek, Ütülmek, Verilmek, Boysunmak Pespaye Farsça Alçak, Yaramaz, Yaman Pestil İtalyanca Kak Pestilini çıkarmak İtalyanca+Türkçe Çarçatmak, Daldırmak, Arıtmak Pestili çıkmak İtalyanca+Türkçe Çarçamak, Dalmak, Armak Peş Farsça Art, Arka Peşinden gitmek Farsça+Türkçe İzlemek, Ardına düşmek, İzine düşmek Peşinden koşmak Farsça+Türkçe Ardından yüğürmek Peşini bırakmamak Farsça+Türkçe Ardından kalmamak, İzine düşmek Peşin Farsça Başta, Burda, Aldın Peşinen Farsça+Arapça Baştan, Burdan, Aldından Peşkeş çekmek Farsça+Türkçe Belek etmek, Sıylık vermek, Sıya tartmak Peşkir Farsça Silgi Peştamal Farsça Alyapkıç Petek Ermenice Arı ini, Arı yuvası, Arı çeleği Petrol Fransızca Yeryağı Peyderpey Farsça Azar azar, az az, yavaş yavaş Peyk Farsça Yoldaş Peynir Farsça İrimcik, Bışlak Pezevenk Ermenice Aracı, Koşmacı, Oynaştapıcı Pıhtı Farsça Uyuş, Uyuk, Uyuma Pıhtılaşmak Farsça Uyumak, Uyuşmak Pılı pırtı Kökeni belirsiz Eski püskü Pınar Yerel Bulak, Kaynar

Pırıl pırıl Yerel Yaldır yıldır, Yalt yult, Yaldırak Pırıltı Yerel Yaldırak Pırlanta İtalyanca İşlenmiş elmas Pısırık Yerel Epsiz, Utancak, Ötümsüz Piç Farsça Haram sidik, Oynaştan doğma Piç (fırlama) Argo Azgın Pide Yunanca Yağlı etmek, Yufka etmek, Katlama etmek Pijama Fransızca Uyku giyimi Pikap İngilizce Küytabak oynatkıç Pike Fransızca Dik aşaklığına uçma, Tubana doğru dik

uçma, Dik uçma Piliç Yunanca Yaştavuk, Cücetavuk Pilot Fransızca Uçucu Pineklemek Farsça+Türkçe Tüneklemek, Uykusuramak, Boş oturmak Pingpong İngilizce Masa tenisi Pinti Kökeni belirsiz Saran, Sıkmır, Sıkna, Eli sıkı Pir Farsça Aksakal, Abuşka, Çal Piramit Fransızca Köpyak Pirelenmek (şüphelenmek)

Yerel Küdüklenmek

Pirinç (tahıl) Farsça Düğü Pirinç (maden) Farsça Yez Pirzola İtalyanca Kaburga kebabı Pis Farsça Kirli Pisboğaz Farsça+Türkçe Karınkulu, Yiyecen, Yerdoymaz Pislik Farsça+Türkçe Kir Pis su Farsça+Türkçe Yundu Pist Fransızca Alan Pişi Yerel Bağırsak Pişkin (iyi pişmiş) Yerel Yakşı pişmiş Pişkin (arsız) Yerel Arsız, Tartınmaz, Utanmaz Pişman Farsça Ökünen, Ökünücü Pişmanlık Farsça+Türkçe Ökünç Pişman olmak Farsça+Türkçe Ökünmek Piyade Farsça Yaya, Yaya asker Piyaz Farsça Burçak salatası Plaj Fransızca Kumluk, Kumlak Plak Fransızca Küytabağı Plaket Fransızca Estelik belgisi Platin Fransızca Ak altın Pleyades İngilizce Ülker Plombajin Fransızca Yaskak Pnömoni Fransızca Öfke yalımlanması, Öfke kapınması Pohpohlamak Kökeni belirsiz Yaltanmak, Yalakalanmak, Çekten aşa

maktamak Polemiğe girmek Fransızca+Türkçe Söz yarıştırmak, Oy dalaştırmak Polemik Fransızca Söz yarıştırma, Oy dalaştırma Polen Fransızca Tozak Poligon Fransızca Köpbucak Pompa İtalyanca Soğurguç Porselen Fransızca Çınayak

Portakal rengi İtalyanca+Farsça+Türkçe Kızıl sarı, Tok sarı Portatif Fransızca Taşımal Posa İtalyanca Çöküntü, Oturma, Dunma Post Farsça Deri Postalamak İtalyanca Posta ile yobarmak, Posta arkalı yobarmak Poşet Fransızca Dağar, Dağarcık Pot kırmak İngilizce+Türkçe Baltayı taşa vurmak, Orunsuz söylemek,

Orunsuz eydip koymak Poyraz Yunanca Demirkazık yeli Poz Fransızca Duruş Pozitif Fransızca On, Onay, Onaylı, Onat, Olumlu Pozisyon Fransızca Kök, Orun, Duruş Pörsümek Yerel Tırış başmak, Tırışmak, Solmak Pösteki Farsça Koyun derisi, Keçi derisi Pranga İtalyanca Bukağı, Kişen Pres Fransızca Basağaç Prim Fransızca Sıylık, Belek Propaganda Fransızca Öğüt, Öğütçülük Propaganda yapmak Fransızca+Türkçe Öğütçülük yürütmek Proses İngilizce Yürüyüş Protein Fransızca Aksıl, Aksın Protesto İtalyanca Karşılık Protesto etmek İtalyanca+Türkçe Karşılık bildirmek Prototip Fransızca Ülgülük Prova İtalyanca (Performans): Sınama, Sınayıp görme,

(Giysi): Ölçüp karama, Çağlayıp görme Prova yapmak İtalyanca+Türkçe (Performans denemesi): Sınamak, Sınayıp

görmek, (Giysi denemesi): Ölçüp karama, Çağlayıp görme

Provokasyon Fransızca Azdırma Provokatör Fransızca Azdırıcı Provoke etmek Fransızca+Türkçe Azdırmak Pudra Fransızca Upa, Kirşen Pul (balık) Farsça Kabırcık, Denge Puma İspanyolca Dağ arslanı Punto İtalyanca Kuyma damga, Basma damga Pus Yerel Duman Puslu Yerel Dumanlı, Bulutlu Pürüz Farsça Kemcilik, Yetişsizlik, Yetişmezlik,

Yetmezcilik Püskül Kökeni belirsiz Saçak Püskürmek Yerel Pürkümek, Sepmek

Türkçe Kökeni Arı Türkçe R Rabıta Arapça Bağlanış Radyo Fransızca Ünalgı Raf Arapça Söre, Üldürük, Seki Rağbet Arapça Gönül akma, Can çekme, Kızıkma,

Kızıklanma Rağbet etmek Arapça+Türkçe Gönlü akmak, Canı çekmek, Kızıkmak,

Kızıklanmak Rağmen Arapça Karamazdan Rahat Arapça (sıfat): Onay (nesne), Dinç (kişi), (ad):

Dinçlik Rahatlamak Arapça Dinçlenmek Rahatsız Arapça+Türkçe Dinçliksiz, Onaylıksız Rahatsızlanmak Arapça+Türkçe Dinçliği kaçmak, Ağrısı başlamak Rahim Arapça Balayatkı, Yatın Rahle Arapça Dayak Rakam Arapça San Rakım Arapça Büyüklük Rakip Arapça Yarışıcı, Yarıştaş, Karşıdaş Rakkas Arapça Erkek biyici Rakkase Arapça Biyici Raksetmek Arapça+Türkçe Biymek Ramak kalmak Arapça+Türkçe Az kalmak Ram olmak Arapça+Türkçe Boysunmak, Bağınmak, Baş eğmek,

Dinlemek Randevu Fransızca Uğraşı Randevulaşmak Fransızca+Türkçe Uğraşı kezi belgilemek Randıman Fransızca Yetiştiricenlik, Önümlülük, Öndürümlülük,

Çıkım, Çıkımlılık, Düşüm, Düşümlülük Raptetmek Arapça+Türkçe Biriktirmek, Berkitmek, Bağlamak, Ulamak Raptiye Arapça Basma düğme, Düğme çivi Rastgele Farsça+Türkçe Uğraklı, Çala çarpı, Çala çula, Çala bula Rast gelmek Farsça+Türkçe (Hedefi bulmak, Denk gelmek): Düş gelmek,

(Bir yerde karşılaşmak): Uğraşmak, ( Yolda karşılaşmak): Yolukmak

Rastlamak Farsça+Türkçe (Bir yerde karşılaşmak): Uğraşmak, ( Yolda karşılaşmak): Yolukmak

Rastlantı Uydurukça Uğraklılık Ray Fransızca Demir yol Rayiç Arapça Pazar değeri Real Fransızca Çın Realist Fransızca Çıncıllık Realizm Fransızca Çıncıllık Reçel Farsça Kaynatma Reçine Yunanca Sakız Reddetmek Arapça+Türkçe Kaytarmak, Geri kakmak, Çete kakmak, Geri

çevirmek, Danmak, Boyunlamamak, Boynuna almamak

Redif Arapça Uykaşlık Refah Arapça Bolculuk, Tokçuluk, Baylık

Refakat Arapça Yoldaşlık, Yoldaş olma, Birge gitme, Reform Fransızca Kayta kurma, Kayta yenileme, Yeniden

yasama Regülatör Fransızca Köklegiç Rehavet Arapça Boşanlık Rehber Farsça (Kişi):Yol başlayıcı, Yol görsetici (Kitap):

Yolgörsetkiç Rehberlik etmek Farsça+Türkçe Yol başlamak, Yol görsetmek Rehin Arapça Varımta Rehin almak Arapça+Türkçe Varımtalamak Rehine Arapça Varımtalı Reis Arapça Töreağa, Başkarma Rekabet Arapça Yarışı, Yarışıcılık, Yarıştaşlık, Karşıdaşlık Rencide Farsça İncik, Darıngın Rencide etmek Farsça+Türkçe İncitmek, Gönül kırmak, Gönül kaldırmak Recide olmak Farsça+Türkçe İncimek, İncinmek, Gönlü kırılmak, Gönlü

kalmak Rençper Farsça Ekinci Rende Farsça Uvguç, Kırgıç Rendelemek Farsça+Türkçe Uvmak, Kırmak Rengârenk Farsça Türlü tüslü Rengeyiği Almanca+Türkçe Buğu Renk Farsça Tüs, Boya Resepsiyon Fransızca Konak kabul bölmesi Resmigeçit Arapça+Uydurukça Koşunlar geçişi Ressam Arapça Resimci Reşit Arapça Boya yeten, Ere yeten Ret Arapça Danı, Boyunlamama, Boynuna almama,

Kaytarma, Geri kakma, Çete kakma, Geri çevirme

Revaçta olmak Arapça+Türkçe Soranı çok olmak, Onuş kazanmak, Tapışa iye olmak

Revir Almanca Emhane Rey Arapça Ses, Davış Rezalet Arapça Uyat Rezerv (Yedek, İhtiyat) Fransızca Kara günlük Rezil Arapça Uyatsız, Uyata kalmış Rıhtım Farsça Gemi durağı, Göterme Rıza Arapça Razılık Rızık Arapça Azık Riayet Arapça Boysunma, Baş eğme, Baş eğicilik, Bağını Riayet etmek Arapça+Türkçe Boysunmak, Baş eğmek, Bağınmak Rica Arapça Ötünç Ricacı Arapça+Türkçe Ötünücü Rica etmek Arapça+Türkçe Ötünmek Ricat Arapça Çekinme Ricat etmek Arapça+Türkçe Çekinmek Rimel Fransızca Kirpik boyası, Sürme Risale Arapça Kitapçık Ritüel Fransızca Yol yora Rivayet Arapça Mış-miş, Söz, Ulamış

Riya Arapça İkiyüzlülük Riyakâr Arapça+Farsça İkiyüzlü Riyaset Arapça Töreağalık, Başkarmalık Rosto İtalyanca Dilim et Rota Fransızca Bağıt, Yöneliş, Tutan yol, Katnama yolu Rozet Fransızca Döşbelgi, Kadaç, Kadayıç Röfle Fransızca Türlü tüse boyama Röfle yapmak Fransızca+Türkçe Türlü tüse boyamak Röfle yaptırmak Fransızca+Türkçe Türlü tüse boyatmak Römork Fransızca Tirkek Ruh Arapça Ürek Ruj Fransızca Erin enliği Rumuz Arapça Belgi Rutubet Arapça Öllük, Dımlık Rutubetli Arapça+Türkçe Öl, Dım Rüsva Farsça Uyatsız, Uyata kalmış Rütbe Arapça Çin, Atak Rüya Arapça Düş Rüzgâr Farsça Yel

Türkçe Kökeni Arı Türkçe S Sabah Arapça Erte, Tan Sabahleyin Arapça+Türkçe Erteyle, Ertencek, Erden Sabah namazı Arapça+Farsça+Türkçe Tan namazı Sabık Arapça Burunki, Burdaki, Aldaki, Önki,

İlk Sabıka Arapça Eski kılmış, Eski etmiş, Kılmış

kaytalanması, Etmiş kaytalanması

Sabıkalı Arapça+Türkçe Eski kılmışlı, Eski etmişli Sabıkasız Arapça+Türkçe Kılmışı yok, Etmişi yok Sabır Arapça Çıdam Sabit Arapça Duraklı, Duruklu, Tutturuklu Sabretmek Arapça+Türkçe Çıdamak, Çıdam vermek Sac Yerel Tabak demir, Tabaklı demir,

Tabaklı kalay Sacayağı Yerel Üçayak, Dağan, Tulga Saçma Anlam kayması Yok var söz, Boş söz, Sandırak Saçmalamak Anlam kayması Yok var söylemek, Boş söylemek,

Sandıramak Sadakat Arapça Verilenlik, Cankıyarlık Sade Arapça Yönekey, Yön, Onay, Koşmasız Sadece Arapça+Türkçe Yalnız, Yalnızına Sadeleşmek Arapça+Türkçe Yönekeyleşmek, Onaylaşmak Sadeyağ Arapça+Türkçe Sarıyağ, Akyağ Sadık Arapça Verilen, Cankıyar Sadır olmak Arapça+Türkçe Yüz vermek, Yüze çıkmak, Ortaya

çıkmak, Çıkmak Saf (halis) Arapça Arı, Arıca, Koşuntusuz, Koşması

yok Saf (kalbi temiz) Arapça Akgönül Saf (sıra) Arapça Katar Safha Arapça Uğur, Baskıç Saflık Arapça+Türkçe Arılık, Arıcalık Safra Arapça Öd Safra kesesi Arapça+Arapça+Türkçe Öd, Öd kovuğu Safsata Arapça Boş söz, Sandırak Sağ (taraf) Yerel On, Onyak, Sağ Sağ (diri) Yerel Diri, Sağ Sağdıç Farsça Güvey yiğidi, Güvey curası,

Güvey yoldaşı Sağduyu Uydurukça Eslilik, Sağlam oy Sağlam Yerel Sağlam, Sağdın, Berk Sağlamak Anlam kayması (Temin etmek): Kurallamak,

Anıklamak, Yetiştirmek, (Elde etmek): El yetirmek, Yetmek, İye olmak (Doğrulamak): Aygaklamak (Araçla önüne geçmek): Sağ yana çıkmak, Sağlamak

Saha Arapça Alan, Yer Sahaf Arapça Eski kitapçı Sahan Arapça Yağlak, Yağlağı Sahi Arapça Çın, Çınında, Çınlığında, Çından

da Sahici Arapça+Türkçe Çın Sahiden Arapça+Türkçe Çınında Sahife Arapça Bet Sahil Arapça Kıra, Kırak, Yaka, Su boyu Sahip Arapça İye Sahne Arapça Görünüş Sahnelemek Arapça+Türkçe Oyunu görünüşe koymak Sahneye koymak Arapça+Türkçe Oyunu görünüşe koymak Sahra Arapça Çöl Sahte Farsça Yasama, Yasalma Sahtekâr Farsça Yalancı, Aldamcı Sahur Arapça Ağız bekitme, Ağız bağlama Saik Arapça Sıltak Sair Arapça Özge, Başka Saka Kökeni belirsiz Güzturgay Sakar Yerel Epsiz, Çamasız, Ukusuz Sakatat Arapça İçek karın Sakın Yerel Saklan, Saklanın, Sak ol, Sak

olun, Abay ol, Abay olun Sakınca Uydurukça Onaysızlık Sakınmak Yerel Saklanmak, Sak olmak, Abay

olmak Sakin Arapça Yavaş, Arkayın, Dinç Sakinleşmek Arapça+Türkçe Dinçlenmek, Arkayınlaşmak,

Yavaşlamak Saklamak Anlam kayması Yaşırmak, Gizlemek Saklambaç Yerel Yaşınmak Saklanmak Anlam kayması (Kendi):Yaşırınmak, Yaşınmak,

(Başkasınca): Yaşırılmak Saklı Anlam kayması Yaşın, Yaşırın Salahiyet Arapça Vekillik Salak Anlam kayması Anka, Tentek, Yenilbaş Salam İtalyanca Doldurma Salça İtalyanca Domates ezmesi, Domates

talkını Saldırgan Uydurukça Çapulcu, Çozucu, Yağılayıp alıcı,

Basıp alıcı, Baskıncı, Kol salıcı Saldırı Uydurukça Çapul, Çozuş, Yağılayıp alma,

Basıp alma, Baskın, Baskıncılık, Kol salma

Saldırmak Yerel Çapul koymak, Çozmak, Yağılayıp almak, Basıp almak, Baskıncılık etmek, Kol salmak

Salgın Uydurukça Ölet Salık Uydurukça Yenilik, Geneş Salık vermek Uydurukça Geneş vermek

Salıncak Yerel Depretme Salınmak Yerel Irganmak, Depremek,

Çaykalmak, Sallana yürümek Salimen Arapça Aman esen, Sağ selamet Sallamak Yerel Çaykamak, Depretmek, Irgamak Sallanmak Yerel (Kendisi): Çaykanmak,

Deprenmek, Irganmak (Başkasınca) Çaykalmak, Deprelmek, Irgalmak

Salmak Yerel Koyuvermek, Koyup yobarmak, Yobarmak, Boşatmak

Salt Uydurukça Yalnız Saltanat Arapça Sultanlık Salt çoğunluk Uydurukça Köpçülük Salto İtalyanca Çark aylanıp sekirme Salya Yunanca Selik Salyangoz Yunanca Sümkürüklü böcek Samimi Arapça Çın yürekten Samimiyet Arapça Çın yüreklilik, Yürekteşlik Samur Arapça Kiş Sanat Arapça Türeticilik Sanatçı Arapça+Türkçe Türetici Sanatkâr Arapça+Farsça Türetici, Çeber Sanatkârane Arapça+Farsça Çeberlik ile, Çeberce Sancak Yerel Tuğ, Bayrak Sancılanmak Yerel Sancılamak, Sancıyıp durmak,

Sancıyıp ağrımak Sancımak Yerel Sancımak, Sancıyıp durmak,

Sancıyıp ağrımak Sandal Arapça Kayık Sandalye Arapça Oturguç Sanık Uydurukça Ayıplanıcı Sanki Türkçe+Farsça -dek, … sıyaklı Sanmak Yerel Oylamak, Yormallamak, Sanmak Sansür Fransızca Sıryaşırma Sap (bitki) Yerel Sapak Sap (eşya) Yerel Sap, Tutak, Tutka Sapa Yerel Yoldan ırak, Yoldan çetteki Sapan Yerel Sapan, Atkıç Sapık Uydurukça Azgın, Buzuk Sapıtmak Yerel Yoldan çıkmak, Yaman yola

düşmek, Yaman yola girmek, Azmak, Yanılışmak

Saplamak Yerel Sançmak, Tıkmak, Kadamak Saplantı Uydurukça Gitmez oy, Yapışkan oy,

Bağlancık Sapmak Yerel Burulmak, Aylanmak Saptamak Uydurukça Belgilemek, Anıklamak Sara Arapça Boğma, Dalma, Koyancık, Tutalık Sarahat Arapça Anıklık, Aykınlık, Açıklık, Belgililik Sarf etmek Arapça+Türkçe Çıkımlamak

Sarfiyat Arapça Çıkım Sargı Yerel Bağlaç, Danı Sarhoş Farsça İçkin, Esrik Sarhoş olmak Farsça+Türkçe Esrimek Sarılaşmak Yerel Sararmak Sarıhumma Türkçe+Arapça Sarı kızdırma Sarık Yerel Çalma Sarılmak (kucaklamak) Anlam kayması Kucaklamak, Boynuna atılmak Sarılmak (dolanmak) Yerel Oralmak, Danılmak Sâri Arapça Yukmalı, Yukuşlu, Yukumlu Sarih Arapça Anık, Aykın, Açık Sarkaç Uydurukça Deprelme, Deprengiç Sarkıntılık Uydurukça Yapışkaklık, Değsinme, Bağlancık Sarkıntılık etmek Uydurukça Yapışkaklık etmek, Değsinmek,

Değişmek Sarma Yerel Orama, Dolma, Yaprak dürüm Sarmak Yerel Oramak, Danmak, Bağlamak Sarmal Uydurukça Burulma Sarmaş dolaş Yerel Kucaklaşıp Sarmaşık Yerel Çırmavık Sarnıç Farsça Yeraltı su koyması Sarp Yerel Dik Sarsılmak Yerel Deprelmek, Silkilmek, Irgalmak Sarsıntı Yerel Deprenme, Silkitiş Sarsmak Yerel Depretmek, Silkmek, Silkitmek Sataşmak Anlam kayması Değişmek Sathi Arapça Üstten, Yüzden, Say Satıh Arapça Üst, Yüz Satır Arapça Çizik, Yol Satır (kesici alet) Arapça Çapkı, Çapkıç, Keskiç, Kırkkıç Satürn Latince Sekendiz Savaş Yerel Vuruş, Sokuş, Savaş, Güreş Savaşmak Yerel Vuruşmak, Sokuşmak, Savaşmak,

Güreşmek Savmak Yerel Kutulmak Savruk Yerel Baykamaz, Savruk Savsak Uydurukça Salak Savsaklamak Uydurukça Geciktirmek, Uzağa sozmak,

Sozmak Savsamak Uydurukça Geciktirmek, Uzağa sozmak,

Sozmak Savunma Uydurukça Korunma Savunmak Uydurukça Korunmak Savurgan Uydurukça Tozdurucu, Saçkın Savurmak Yerel Savurmak, Saçmak, Tozdurmak Savuşturmak Yerel Kutulmak Saydam Uydurukça Müldür, Duru, Açık Sayfa Arapça Bet Sayfiye Arapça Yazlık, Yazlık ev Saygı Uydurukça Sıy, Sıylayıcılık Saygıdeğer Uydurukça Sıylı, Ardaklı

Saygı göstermek Uydurukça+Türkçe Sıylamak, Sıylak görsetmek Saygın Uydurukça Sıylı, Ardaklı Saygısız Uydurukça Sıylamaz Sayıklamak Yerel Sandıramak, Sandıraklamak,

Düşünde söylemek Sayın Uydurukça Sıylı, Ardaklı Saymak (hürmet etmek)

Anlam kayması Sıylamak, Ardaklamak

Sayman Uydurukça Sayakçı Saz (bitki) Yerel Kamış Sebat Arapça Durukluluk, Duraklılık, Durum,

Durumluluk, Tabanlılık Sebep Arapça Sıltak Sebze Farsça Gökönüm, Göktat, Yeşilce Seccade Arapça Namazlık Seci Arapça Uykaşlı kara söz Seciye Arapça Beniz, Kılık Seçenek Uydurukça Başka yol, Dallam Seçim Uydurukça Saylav Seçkin Uydurukça Dallanma, Saylanma, En yakşı,

Belgili, Ataklı, Görünüklü Seçmek Anlam kayması (Benzeleri arasından alma):

Dallamak, (Hakkında karar verme, lehine oy verme): Saylamak

Seçmen Uydurukça Saylayıcı Seda Arapça Ün, Davış, Ses Sedalı (dilbilgisi) Arapça+Türkçe Yumuşak Sedasız(dilbilgisi) Arapça+Türkçe Katan Sedir Arapça Ağaç döşek, Tapçan, Seki Sedye İtalyanca Ağrı taşıgıç Sefa Arapça Kıvanıklık, Kıvanç Sefahat Arapça Buzukluk, Azgınlık Sefalet Arapça Yoksullluk, Yarlılık Sefaret Arapça Elçilik Seferber etmek Arapça+Farsça+Türkçe Yumuldurmak, (Askeri): Vuruşa

dayar yağdaya geçirmek Seferberlik Arapça+Farsça+Türkçe Yumuldurulma Seferberlik ilan etmek Arapça+Farsça+Türkçe+Arapça+Türkçe Yumuldurulmaya çağırmak Seferber olmak Arapça+Farsça+Türkçe Yumuldurulmak, (Askeri): Vuruşa

dayar yağdaya geçirilmek Sefer yapmak (gidip gelmek)

Arapça+Türkçe Katnamak

Sefil Arapça Yarlı, Yoksul Sefir Arapça Elçi Seğirmek Anlam kayması Tartmak, Tartılmak, Gözü

tartmak, Kaş tartmak, Titremek, Damar çekmek

Seğirtmek Anlam kayması Yönelmek, Intılmak, Atılmak, Çapsan gitmek

Seher Arapça Tan

Sehven Arapça Yanlışlıkla Sekmek Yerel Sekirmek Sekte Arapça Durgunluk, Toktayış Sele Arapça Gen sepet, Ulu sepet Selef Arapça İzaçar, Ötmüşdaş Selfservis İngilizce Öz özünü teyleme Semavi Arapça Gökten inen, Gökten düşen Sembol Fransızca Belgi Semer Yunanca Yük eğeri Semere Arapça Yemiş, İşin yemişi Sempati Fransızca Duygudaşlık, Gönlü akmak Sempati besleyen Fransızca+Türkçe Duygudaş, Gönlü akan Sempati beslemek Fransızca+Türkçe Duygudaş olmak, Gönlü akmak Sempati duymak Fransızca+Türkçe Duygudaş olmak, Gönlü akmak Senato İtalyanca Aksakallar geneşi Senatör Fransızca Aksakal Sendelemek Kökeni belirsiz Irganmak, Deprenmek,

Çaykalmak Sene Arapça Yıl Senet Arapça Yazma yükleme Seli benli Yerel Yakın, Senleşik Sepetlemek(Kovmak) Arapça+Türkçe Kovmak Serap Arapça/Farsça Ilgım Serapa Farsça Baştan ayağa Serazat Farsça Kaygısız, Bunsuz, Erkin Serbest Farsça Erkin, Boş Serbest vuruş Farsça+Türkçe Erkin tepiş, Erkin vuruş Serçe Soğdca Çıpcık, Turgay Serdetmek Arapça+Türkçe Oy ortaya çıkarmak, Eydivermek,

Söyleyivermek Sergi Yerel Görgezme, Sergi Sergilemek Yerel Görgezmeye koymak, Sergiye

çıkarmak Serhat Farsça Çekara, Çek Seri (hızlı) Arapça Ilgar, Ildam, Çapsan, Çabuk, Tez,

Yüğrük Seri (dizi) Fransızca Dizim, Bağlam Serin Moğolca Salkın Serinkanlı Moğolca+Türkçe Salkınkanlı, Soğukkanlı Serinlemek Moğolca+Türkçe Salkınlamak, Yeleçlenmek Serkeş Farsça Dinlemez, Baş eğmez, Dikbaşlı,

Dikdüştü Sermek Yerel Yaymak, Sermek Serpilmek (gelişmek) Anlam kayması Boya yetmek, Boylanmak,

Ösmek, Ulalmak, Yetilmek, Yetişmek

Serpilmek (saçılmak) Yerel Sepilmek, Saçılmak Serpmek Yerel Sepmek, Saçmak Sersem Farsça Anka, Esengirek Sersemlemek Farsça+Türkçe Esengiremek, Esi çıkmak, Esini

yoğatmak

Serseri Farsça Azgın, Bozuk, Aylak Sert Farsça Katı Sertleşmek Farsça+Türkçe Katımak Serum Fransızca Söl Servet Arapça Baylık Serzeniş Farsça Yazgırma Ses Yerel Davış, Ün, Ses Seslenmek Yerel Çağırmak, Kışkırmak, Ünlemek Sesli (dilbilgisi) Yerel Ünlü Sessiz (dilbilgisi) Yerel Ünsüz Sessiz (insan) Yerel Yavaş Set Arapça Toğan, Tosma, Göterme, Böğet Sevda Arapça Sevi Sevdalanmak Arapça+Türkçe Sevmek, Sevip kalmak Sevecen Yerel Sevimli, Yakımlı Sevişmek Anlam genişlemesi (Biri birini sevmek): Sevişmek,

(Cinsellik yaşamak): Sikişmek, Koşulmak

Seviye Arapça Denge Sevketmek Arapça+Türkçe Yönetmek, Yobarmak, Yollamak Sevkitabii Arapça Doğma duygu, Doğma sezgi, İçki

duyum, İçki sezim Seyahat Arapça Gezgin, Gezi, Elgezi Seyahatname Arapça+Farsça Yol yazmaları Seyir (bakma) Arapça Karayış Seyir (gidiş) Arapça Varış, Yürüyüş Seyirci Arapça+Türkçe Karayıcı Seyis Arapça Atçı, Atbakar, At bakıcısı Seyran Arapça Gezi, Aylanı Seyretmek Arapça+Türkçe Karamak Seyrü sefer Arapça+Arapça Katnama, Gidiş geliş Seyyah Arapça Gezginci, Gezici, Elgezer Seyyar Arapça Göçmeli, Taşımalı Seyyar satıcı Arapça+Türkçe Yaymacı, Sokak satıcısı Sıcak Yerel (Ad):Isılık, (Sıfat): Isı Sıcakkanlı Yerel (Hayvanbilim): Ilıkkanlı,

(Mecazi/İnsan): Sevimli, Yakımlı, Göze ısı, Isı yüzlü, Isıkanlı

Sıçramak Yerel Sekirmek, Irgamak Sıfat (dilbilgisi) Arapça Sın ad Sıfır Arapça Boş san Sığ Yerel Dayaz, Say Sığınmak Yerel Yaşırınmak, Saklanmak, Sığınmak Sığıntı Yerel Yalaka, Yalyağısı, Tabakçı,

Haramdamak Sığır Yerel Karamal, Sığır Sıhhat Arapça Sağlık, Tensağlık Sıhhi Arapça Sağlıkla bağlı Sık Yerel Yığı, Yış Sıkı Anlam kayması Tıkız, Katı Sıkıcı Anlam kayması İçpusarıcı, Yadıtıcı, Eriktirici,

Yürek kısıcı, Bezdirici Sıkılgan Anlam kayması Utancak, Tartıncak, Çekincek Sıkılmak Anlam genişlemesi (Utanmak): Utanmak, Tartınmak,

Çekinmek (Bunalmak): İçi pusmak, Yadımak, Erikmek, Yüreği kısılmak, Bezmek

Sıkıntı Uydurukça Kıncılık, Kınalış, Kaygı, Bun Sıkışık Yerel Kısık, Kınalık, Kın, Ağır Sıkıyönetim Uydurukça Kamak yağdayı, Kamalma

yağdayı, Kurşama yağdayı Sıla Arapça Ata yurt, Ana yurt, Doğulan yer Sınai Arapça Sanayi ile bağlı Sınıf ( toplum içi) Arapça Katlak Sınıflandırma Arapça+Türkçe Toplaştırma, Toparlara bölme,

Türkümleştirme Sınıflandırmak Arapça+Türkçe Toplaştırmak, Toparlara bölmek,

Türkümleştirmek Sınır Yunanca Çekara, Çek Sınırlamak Yunanca+Türkçe Çeklemek, Çekirmek Sıpa Soğdca Koduk, Kulun Sıra Yunanca Dizim, Dizme Sıra Yunanca (Kuyruk): Dizgin, (Nöbet,

Vardiya): Kezek Sıra dağ Yunanca+Türkçe Dağ dizmesi Sıradan Yunanca+Türkçe Yönekey, Yay Sıralamak Yunanca+Türkçe Dizmek, İzi izine koymak, Art

arda koymak Sırat (köprüsü) Arapça Kılköprü Sıraya girmek Yunanca+Türkçe Kezeğe girmek, Dizgine girmek Sırf Arapça Yalnız, Yalnızına Sırıtmak Yerel Ircaymak, Dırcaymak, Diş

ırcaytmak, Ağız yırmak Sırma Yerel Okalı tasma Sırnaşık Yerel Yadıtıcı, Bezdirici Sırnaşmak Yerel Yadıtmak, Bezdirmek Sırılsıklam Yerel Öp öl, sup sulak Sırt Anlam genişlemesi (Canlı): Arka, (Cansız): Sırt Sırtlamak Yerel Arkalamak, Arkasına götermek

Yüklenmek Sırt üstü Yerel Arkası üstü, Çalkasına Sıska Arapça Arık Sıtma Anlam kayması Bezgek Sıvalamak (Sıva yapmak)

Yerel Sıvamak

Sıvamak ( yen ve paça) Anlam kayması Dürmek, Çirmemek Sıvazlamak Yerel Sıypamak, Sılamak Sıvışmak Yerel Kuyruğunu kıstırıp kaçmak, Içkınmak Sızı Yerel Sızlama Sızıcı (dilbilgisi) Uydurukça Hışıldayıcı ünsüzler Sızlanmak Yerel Ağlaklamak, Ağlaşmak, Sokranmak Sicil Arapça Dizim, Adlık, Görsetkiç

Sicim Arapça Kendir ip, İnce ip Sifilis Latince Kara yama, Yel yarası Siftah Arapça Sata başlama Sigara Fransızca Çilim Sigara içmek Fransızca+Türkçe Çilim çekmek Sigorta İtalyanca Saklandırma, Bunsuzlama Sihir Arapça Abrav, Göz boyama Sihirbaz Arapça+Farsça Abrayıcı, Göz boyamacı Silah Arapça Kural, Yarak Silahlanmak Arapça+Türkçe Kurallanmak, Yaraklanmak Silahlı kuvvetler Arapça+Türkçe+Arapça+Türkçe Kurallı güçler, Yaraklı güçler Silahsızlanma Arapça+Türkçe Kuralsızlanma, Yaraksızlanma Silahşör Arapça+Farsça Epli vuruşçu, Epli sokuşçu Silecek Uydurukça Sürtküç Silgi Uydurukça Öçürgüç, Sürtküç, Bozguç Silkelemek Yerel Silkmek Sille Farsça Güçlü şaplak Silmek Yerel Sürtmek, Öçürmek, Bozmak Silo Yunanca Değirmen koyması Silsile Arapça Dizme Silüet Fransızca Karaltı, Kara, Gölge, Gölengiç Sima Arapça Yüz, Bet, Ön, Çıray Simge Uydurukça Belgi Simsar Arapça Arada yürüyücü, Aradaş, Aracı Simurg Farsça Tuğrul, Dumrul Sincap Farsça Tiyin Sindirmek (Korkutmak) Anlam kayması Basmak, Bastırmak Sine Farsça Göğüs, Kökrek, Döş Sinek Yerel Çıbın, Cibin Sinir Anlam genişlemesi (Anatomi): Sinir, (Asabiyet): Kızma,

Kızmalılık, Kanı kızma, Acılanma Sinirlenmek Anlam kayması Kızmak, Acılanmak Sinirli Anlam kayması Kızmalı, Kızgın, Kanı kızgın, Acılı Sinmek (Korkudan) Anlam kayması Basınmak, Gönlü düşmek, Pusmak Sinsi Yerel Karabağır, Kara niyetli Sipariş Farsça Tapşırma Sipariş etmek Farsça+Türkçe Tapşırma vermek, Tapşırmak, Buyurmak Sipariş vermek Farsça+Türkçe Tapşırma vermek, Tapşırmak, Buyurmak Siper Farsça Or, Pusalga Sirayet etmek Arapça+Türkçe Yukmak, Dağalmak Sirküler Fransızca Buyruk, Görsetme, Yol yoruk Sis Kökeni belirsiz Duman Sistem Fransızca Dizim Sitem Farsça Yazgırma, Uyatlama Sitem etmek Farsça+Türkçe Yazgırmak, Uyatlamak Sivilce Yerel Börtme, Dürtük, Siğilce Sivri Yerel Uçlu, Yiti uçlu, Sivri Sivrilmek Anlam genişlemesi (Uçlanmak): Uçlanmak, Sivrilmek, (Öne

çıkmak, Yükselmek): Ozup gitmek, Ozmak, Ala ötmek, Ösmek, Üstün çıkmak

Sivrisinek Yerel Çirkey Siyah Farsça Kara Siyahi Farsça Kara Siyahlaşmak Farsça Kararmak Siyasal Uydurukça Siyasetlik, Siyasi Skandal Fransızca Vuruş geriş, Çatak, Uyat Skeptik Fransızca Küdük ile karayıcı Skiing (spor) İngilizce Çangı Slogan İngilizce Uran Slogan atmak İngilizce+Türkçe Uran dışlamak Sofa Arapça Giriş Softa Farsça Sokur işanımlı Sohbet Arapça Söyleşi Sohbet etmek Arapça+Türkçe Söyleşmek Sokmak Anlam genişlemesi Sokmak, Tıkmak, Girdirmek Solak Yerel Solakay Sollamak Yerel Solundan ötmek, Solundan ötüp gitmek,

Soldan aylanıp ötmek Solungaç Uydurukça Aykulak Solunum Uydurukça Soluk alış, Dinim alış, Dinim Som Uydurukça Koşuntusuz, Arıca Somurtkan Yerel Kapağı salık, Ağır yüzlü, Burtuk Somurtmak Yerel Burutmak, Kapağını salmak Somut Uydurukça Anık, Belgili Son Anlam genişlemesi Ayak, Son Sonbahar Türkçe+Farsça Güz Sonra Yerel Geyin, Sonra Sonradan Yerel Geyin Sonsuza kadar Yerel+Arapça Bengi, Bengilik Sonuç Uydurukça Son uç, Yığındık Sonuçlanmak Uydurukça Sonlanmak, Yığındıklamak Sopa Farsça Dayak Sorgu Uydurukça Sorak, Tergek Sorguç Farsça Ürpek, Bürük, Saçak Sorgulamak Uydurukça Tergemek, Soramak Sormak Yerel Soramak Soru Yerel Sorak Sorumlu Uydurukça Cevaplı Sorumluluk Uydurukça Cevaplılık Soruşturma Yerel Tergek, Soraştırma Soruşturmak Yerel Tergemek, Soraştırmak Sosyal Fransızca El-günlük, Koğamlık Sosyete Fransızca Aksüyek, Aksüyekler, Yukarı katlak Soy Anlam kayması Tek, Uruk Soya çekim Uydurukça Teğine tartıcılık, Boğundan boğuna

göçücülük, Boğun kovalayıcılık, Boğun izleyicilik

Soyadı Uydurukça Ata adı Soydaş Yerel Uruktaş Soygun Anlam kayması Talan, Tonak Soykırım Uydurukça Dibiyle yoyma, Kök kurutma, Tek

kurutma Soykırım yapmak Uydurukça Dibiyle yoymak, Kökünü kurutmak,

Tekini kurutmak Soylu Yerel Tekli, Ataklı, Aksüyek Soymak Anlam genişlemesi (Deri yüzmek): Soymak, (Deri,

Kabuk/Meyve, Yemiş vb…): Arcımak, Sıyırmak (Elbise çıkarmak): Çıkarmak, Çeşindirmek (Ev, Banka vb…): Talamak, Tonamak, Uğrulamak

Soysuz Yerel Teksiz, Teği belgisiz, Ne idiği belgisiz, Aşağı, Tuban, Buzuk

Soytarı Arapça Oyuncu, Kızıkçı Soyunmak Anlam kayması Çeşinmek, Yalıncaklanmak Soyut Uydurukça Oydaki, Aygaksız Söğüt Yerel Dal, Söğüt Sömürge Uydurukça Otar Sömürgeci Uydurukça Otarlayıcı Sömürgecilik Uydurukça Otarcılık Sömürmek Uydurukça (Suistimal): Ezmek, İşletmek,

(Müstemleke): Otarlamak (Yiyecek içecek): Yiyip tüketmek, Tüketip kaldırmamak, Sömürmek

Söndürmek Anlam genişlemesi (Yanışını ya da ışığını yitirmesini sağlamak): Söndürmek, (Etkinliğini, etkisini, gücünü ya da önemini yitirmesini sağlamak): Öçürmek

Sönmek Anlam genişlemesi (Yanışını ya da ışığını yitirmek): Sönmek, (Etkinliğini, etkisini, gücünü ya da önemini yitirmek): Öçmek

Söylemek Anlam daralması Söylemek, Eytmek Söylenti Uydurukça Mışmiş Sözcük Uydurukça Söz Söz gelimi Yerel Sözün gelişi Sözleşme ( kontrat) Uydurukça Gelişim, Bitim Sözleşmek ( söz vermek)

Yerel Sözleşmek, Söz bağlaşmak

Spatula İtalyanca Kalakça Spekülasyon (vurgun) Fransızca Alıpsatarlık Sperm Fransızca Urluk Stajyer Fransızca Öğrenci Step (coğrafya) Fransızca Dala Sual Arapça Sorak Suç Anlam kayması Kılmış, Etmiş Suçlamak Anlam kayması Yazgırmak Suçüstü Uydurukça Kılmış üstünde, Etmiş üstünde Suistimal Arapça Ters yaramlanma, Yanlış kollanma Suistimal etmek Arapça+Türkçe Ters yaramlanmak, Yanlış kollanmak Suikast Arapça Öldürmeğe yeltenme, Öldürmeği

oylama, Öldürmeğe dırışma, Öldürmeğe girişme

Sulak Yerel Sulu, Suyu bol Sulamak Yerel Suvarmak Sularında Arapça+Türkçe Değreğinde, Tiresinde, Arı berisinde,

Arasında, Sulh Arapça Dinçlik Sulta Arapça Öktemlik, Birbeylik Sulu (gayri ciddi) Argo Yenleş, Yeniltek, Sıylamaz Sun’i Arapça Yasama, Yasalma Sur Arapça Çep, Sepil Surat Arapça Bet, Yüz, Durk Suratsız Arapça+Türkçe Yakımsız, Görümsüz Suret Arapça Göçürme Sureta Arapça Dıştan karayanda, Dış görünüşten, Dıştan Susam Arapça Küncü Suskun Yerel Köpsöyleşmez, Azsözlü, Ünlemez Susmak Yerel Ünlememek Sus pus olmak Yerel Ününü çıkarmamak, Pusmak Susta Yunanca İlmek, İlmek düğme, Demir düğme Süfli Arapça Aşağı, Alçak, Tuban Süklüm püklüm Yerel Ezilip büzülüp, Yazıklı gibi, Önü kaçık Sükse Fransızca Burnunu göterme, Öğünme, Görünlük Sükûn Arapça Dinçlik, Dinim Sükûnet Arapça Dinçlik, Dinim, Yavaşlık Sükût Arapça Ünlememe, Ünlemezlik, Ünsüzlük Sülale Arapça Uruk Sülfürik asit Fransızca Kükürt gıçkılı Sülün Yerel Kırgavıl Sümük Yerel Sümkürük, Manka, Burun boku Sünger (denizdeki) Yunanca Sömürgüç Sünger (bulaşık) Yunanca Yuguç Sürat Arapça Tezlik, İldamlık, Çapsanlık Süre Uydurukça Sürük Süreç Uydurukça Yürüyüş Sürekli Yerel Üzlüksüz, Toktavsız Süreyya Arapça Ülker Sürgü Yerel Sürme, Bek Sürgüne göndermek Yerel Sürmek, Sürgüne yobarmak Sürmek (sevk etmek, kullanmak)

Yerel Haydamak

Sürmek (dokundurmak, uygulamak, yakmak)

Anlam kayması Yakmak, Çalmak, Sürtmek

Sürmek (tarla, toprak) Yerel Sürmek Sürmek (devam etmek) Yerel Uzatmak, Ulanmak, Yalgaşmak, Sürmek Sürtük Anlam kayması Bozuk kadın Sürü Yerel Üyür, Otar, Sürü Sürücü Yerel Haydayıcı Sürüklemek Yerel Sürümek Sürüm Uydurukça Ötüm, Aylanım, Satım Sürüngen Uydurukça Sürünen, Sürünücü Süs Kökeni belirsiz Bezek, Yasangı Süslemek Yerel Bezemek, Bezeklemek, Bezendirmek,

Yasandırmak Süslenmek (kendini süslemek)

Yerel Bezenmek, Yasanmak

Süslenmek (süsleme işine konu olmak)

Yerel Bezendirilmek, Yasandırılmak

Sütkardeş Yerel Emcekteş Sütlaç Yerel Sütlü aş Sütliman Yunanca Dinik, Yelsiz Sütun Farsça Bağana, Taş bağana, Direk Sütyen Fransızca Kökrekçe Süvari Farsça Atlı Süzülmek (zayıflamak) Anlam genişlemesi Arıklamak,

Türkçe Kökeni Arı Türkçe Ş Şad Farsça Kıvançlı, Kıvanık Şafak Arapça Tan Şahadet parmağı Arapça+Türkçe Göstergiç parmağı Şaha kalkmak Farsça+Türkçe Göğe kalkmak, Göğe çapışmak,

Art ayaklarının üstünde dik durmak

Şahane Farsça Köp görkem, Öte görkem, Kağanlık

Şaheser Farsça+Arapça Ülgülü çıkarma, Ülgü olurluk çıkarma, Ülgülü doğundu, Ülgü olurluk doğundu

Şahıs Arapça Kişi Şahin Farsça Sungur Şahit Arapça Tanık Şahlanmak Farsça+Türkçe Göğe kalkmak, Göğe çapışmak,

Art ayaklarının üstünde dik durmak

Şahsen Arapça Özüm ök, Özün ök, Özü ök, Özümüz ök, Özünüz ök, Özleri ök

Şahsi Arapça Özlük Şahsiyet Arapça Kişilik Şaibe Arapça Küdük Şair Arapça Koşukçu, Yırcı Şairane Arapça+Farsça Koşukçularca, Yırcılarca Şaka Arapça Oyun, Oyun gülgü Şakacıktan Arapça+Türkçe Oyundan, Oyun edip, Oynayıp Şakadan Arapça+Türkçe Oyundan, Oyun edip, Oynayıp Şakalaşmak Arapça+Türkçe Oyun edip gülüşmek Şaka yapmak Arapça+Türkçe Oyun etmek, Oyun edip gülmek Şakak Arapça Çeke Şakımak Yerel Sayramak Şaki Arapça Talancı, Tonakçı, Karakçı,

Yolbasar Şaklaban Yerel Kızıkçı, Güldürücü, Şaklağan Şakrak Yerel Güleç, Kıvançlı, Kıvanık Şakşakçı Yerel Yaltak, Yalakçı, Yarancak Şal Fransızca Uluyağlık Şaman Fransızca Kam Şamandıra Yunanca Kalkıma, Kalkavıç, Kalkaç Şamanizm Fransızca Kamcılık Şamar Kökeni belirsiz Şaplak Şamata Arapça Hay küy, Kışkırık, Bağırtı Şan Arapça Atak, Ataklılık, Dan Şans Fransızca Onu, Yolu olma,İşi önünden

gelme Şanslı olmak Fransızca+Türkçe Onmak, Yolu olmak, İşi önünden

gelmek Şantaj Fransızca Korkutma Şantaj yapmak Fransızca+Türkçe Korkutmak

Şantiye Fransızca Kuruluş yeri, Kuruluş alanı Şap Farsça Acıtaş Şapka Bulgarca Börk, Kalpak Şapşal Yunanca Essiz Şarampol Macarca Yol yakasındaki or Şarbon Fransızca Göydürgü Şark Arapça Gündoğar Şarkı Arapça Yır, Küy Şarkiyat Arapça Gündoğarbilim Şarlatan Fransızca Göz boyayıcı, Aldamcı,

Bilgiçsinici Şaşaa Araça Bolelinlik, Görkemlik Şaşalamak Yerel Şaşmak, Şaşıp kalmak Şaşı Yerel Algaygözlü, Algay, Şaşı Şaşılmak Yerel Danlanmak Şaşırmak Anlam kayması (Şaşmak): Şaşmak, Şaşıp kalmak ,

Dan kalmak, Danlamak (Yoldan çıkmak, bozulmak): Azışmak

Şaşırtıcı Yerel Dan kaldırırlık, Ese sığmaz, Oya gelmez

Şaşırtmak Anlam kayması (Şaşmasını sağlamak): Şaşırmak, Dan kaldırmak, (Yoldan çıkamak, bozmak): Azdırmak, Esten azdırmak, Azıştırmak, Yanlıştırmak, Yanıltmak

Şatafat Arapça Yaldırak, Görkemlik, Bezemenlik Şayan Farsça Değer, Durur Şayet Farsça -sa, -se, ise Şayia Arapça Mış-miş, Söz, Öşek Şayi olmak Arapça+Türkçe Gen dağalmak, Söz dağalmak Şebeke Arapça Ağ, (Çete): Top, Topar Şecaat Arapça Erlik, Batırlık Şefaat Arapça Yaklayıcılık, Kollayıcılık, Arka

duruculuk Şeffaf Arapça Müldür, Duru, Öte görünücen,

Öte görünmeli, Açık Şefkat Arapça Yakımlılık, Yumuşaklık Şehvet Arapça Cinsi istek, Cinsi dilek Şehzade Farsça Hanoğlu, Tekin Şek Arapça Küdük Şekerleme yapmak (uyuklamak)

Farsça+Türkçe Imızganmak, İrkilmek, Uyumsamak

Şeker pancarı Farsça+Ermenice+Türkçe Şeker kızılcası Şekerrenk (ilişki) Farsça Soğuk Şekil Arapça Tür, Kesim, Biçim Şekilci Arapça+Türkçe Biçimcil, Kesimcil, Türcül Şekilperest Arapça+Farsça Biçimcil, Kesimcil, Türcül Şeklen Arapça Dıştan, Sırttan, Dış görünüşü

boyunca

Şekli Arapça Görünüşünce Şelale Arapça Çağlayık Şema Fransızca Çizim, Çizme Şemsiye Arapça (Yağmur, kar için): Elçadırı,

(Güneş için): Günlük Şen Ermenice Kıvançlı, Kıvanık, Gönüllü Şenlik Ermenice+Türkçe Bayramcılık, Bayram Şer Arapça Yamanlık, Yavuzluk Şeref Arapça Ardak Şerefli Arapça+Türkçe Ardaklı Şerh Arapça Düşündürme Şerit Arapça Çizik, Tasma, Yolak Şerit (Tenya) Arapça İçek kurdu, Tasma solucan Şevk Arapça Inta, Intılış, Dilek, Gönül verme Şey Arapça Nerse Şeytani Arapça Şeytanlık Şık (zarif) Fransızca Gelişen, Bezemen, Giyinikli,

Biçimli Şık (seçenek) Arapça Dallak Şıllık Rusça Yenil kadın, Yenilayak, Yeniletek,

Eksik etek Şımarık Yerel Erke, Erköyün Şımarmak Kökeni belirsiz Erkelemek, Erköyünleşmek Şımartmak Kökeni belirsiz Erkeletmek, Erköyünleştirmek Şıpsevdi Yerel Sevgiç Şıra Farsça Üzüm suyu Şırfıntı İtalyanca Yenil kadın, Yenilayak, Yeniletek,

Yezökçe Şırınga Yunanca İğne Şiar Arapça Uran, Ünlek Şiddet Arapça Güçlülük, Güç, Berklik, Katılık Şifa Arapça Sağalma, Sağıkma, Ayıkma Şifa bulmak Arapça+Türkçe Sağalmak, Sağıkmak, Ayıkmak Şifahi Arapça Dilden, Ağızdan, Ağızca, Ağzeki Şiir Arapça Koşuk Şikâyet Arapça Çakım, Çakınma, Bun çakma,

Yığlanma Şikâyet etmek Arapça+Türkçe Çakım eytmek, Çakınmak, Bun

çakmak, Yığlanmak Şikâyette bulunmak Arapça+Türkçe Çakınmak Şike Fransızca Dilbiriktirme, Yaşırın gelişim Şilep Almanca Yük gemisi Şilt İngilizce Estelik, Estelik belgisi Şilte Farsça Körpece, Yumuşak döşek,

Yumuşak orunluk, Döşek Şimal Arapça Demirkazık Şimdi Yerel İmdi Şimdiden Yerel İmdiden, Bu kezden, Bundan

Geyin, Bugünden Şimdiki Yerel İmdiki, Bugünki Şimdilik Yerel İmdilikte

Şimşek Yerel Yaşın, Çakmak Şipşak Yerel Birden, Tezde, Tezden Şirin Farsça Sevimli, Yakımlı Şirk Arapça Köptanrılık Şirk koşmak Arapça+Türkçe Tanrıyı köp saymak Şirket Arapça Ortaklık Şirret Arapça Yola gelmez, Şığışmaz, Dinişmez,

İçi dar. Şişko Yerel Karınsak, Semiz Şişman Yerel Semiz, Yoğun Şişmanlamak Yerel Semirmek, Yoğunalmak Şive Farsça Söyleyiş Şofben Fransızca Su ısıtkıç, Su kaynatkıç, Su

kızdırgıç Şoför Fransızca Haydayıcı Şom Arapça Yönsüz, Ağır gözlü, Gözü yaman,

Yaman gözlü Şose Fransızca Taşyol Şöhret Arapça Atak, Ataklılık,Dan Şölen Uydurukça/Moğolca Toy Şömine Fransızca Ocak, Ev ocağı Şua Arapça Yarık Şubat Arapça İkinci ay Şube Arapça Bölüm Şuh Farsça Kılıklı, Oynak, Güvez Şule Arapça Yalın Şûra Arapça Geneş Şurup Arapça Sıvı em Şut İngilizce Katı tepiş Şuur Arapça An, An-sezim Şuuraltı Arapça+Türkçe An astı, Sokur sezim Şükran Arapça Alkış Şükran duymak Arapça+Türkçe Alkış duymak Şükran sunmak Arapça+Türkçe Alkış eytmek, Alkış bildirmek Şümul(-ü) Arapça İçindeki, Kamıtanı Şüphe Arapça Küdük Şüpheci Arapça+Türkçe Küdük ile karayıcı Şüphelenmek Arapça+Türkçe Küdüklenmek Şüphesiz Arapça+Türkçe Küdüksüz

Türkçe Kökeni Arı Türkçe T Ta Farsça … Değin Taaccüp Arapça Dan kalma, Şaşma Taahhüt Arapça Sözveri, Söz, Ödev Taammüden Arapça Atayı, Atayın, Atayılayıp Taarruz Arapça Çapul Taarruz etmek Arapça+Türkçe Çapula başlamak Taassup Arapça Verilenlik Tabaka Arapça Kat, Katmer Tabaka (sınıf) Arapça Katlak, Katlam Taban Anlam genişlemesi (Ayak tabanı): Taban, (Ayakkabı

tabanı): Oltan, (Bina tabanı): Eden, (Diğer): Taban

Tabela İtalyanca Manlayca Tabetmek Arapça+Türkçe Basmak, Çıkarmak Tabî Arapça Bağlı, Bağınışlı, Karayışlı, Yurttaş Tabiat Arapça Olmuş, Yaradılış Tabiatüstü Arapça+Türkçe Olmuştan dışarı Tabii Arapça Olmuşluk, Yaradılıştan Tabii (elbette) Arapça Belgili, Sözsüz Tabiyet Arapça Bağınışlılık, Bağlılık, Karayışlılık,

Yurttaşlık Tabip Arapça Emci Tabir (deyim) Arapça Duruklu söz dizimi Tabir (rüya) Arapça Düş yorumu, Düş yorma Tabla Fransızca Ağaç tabak Tabldot Fransızca Dayar aş, Dayar damak Taburcu Kökeni belirsiz Ağrıhaneneden çıkıcı, Kamaktan

çıkıcı Tabure Fransızca Orunduk Tacir Arapça Satıcı Taciz Arapça Bezdirme Tadil Arapça Özgertiş, Türünü özgertiş,

Tüsünü özgertiş Tadilat Arapça Özgertiş, Türünü özgertiş,

Tüsünü özgertiş Tafsilat Arapça Doluluk, Ufak tefek, İncik-cıncık,

Anık Tahakkuk Arapça Yüze aşırma, Durmuşa aşırma,

Çınırgama Tahakküm Arapça Üstünlük, Ağalık, Güç kollanma,

Ezme Tahammül Arapça Döyüm, Döyümlülük, Çıdam,

Çıdamlılık Taharethane (tuvalet) Arapça+Farsça Ayakyolu Tahayyül Arapça Düşleme Tahdit Arapça Çekleme Tahıl Arapça Ekin, Bürtüklü aşlıklar Tahin Arapça Küncü unu, Küncü yağı Tahkikat Arapça Tergek, Tekşiri

Tahkir Arapça Tubansıtma, Kemsitme, Küçültme, Küçük görme

Tahlil Arapça Tekşiri, Dallama Tahliye Arapça (Hapishaneden): Kamaktan

çıkarma (Boşaltma): Boşatma Tahmin Arapça Bolcama, Çamalama, Çağlama,

Çağ Tahminen Arapça Çamayla, Bolcamla Tahmin etmek Arapça+Türkçe Bolcamak, Çamalamak,

Çağlamak Tahminlerin ötesinde Arapça+Türkçe Çağdan aşırı Tahribat Arapça Bozma, Yemirme, Kırma Tahrif Arapça Bozma, Bozup görsetme, Yoyma Tahrifat Arapça Bozma, Bozup görsetme, Yoyma Tahrik Arapça Azdırıcılık, Azdırma, Yoldan

çıkarma, Kudurtma Tahrip Arapça Bozma, Kırma, Yemirme Tahsil Arapça Okuma, Öğrenme, Bilim alma Tahsildar Arapça+Farsça Salıkçı, Salık yığnayıcı Tahsis Arapça Bölüp koyma, Bölüp çıkarma,

Bölgüleme, Ayırma Tahsisat Arapça Bölünen akçe, Ayrılan akçe Tahtakurusu Farsça Tahta biti Tahterevalli Farsça Tahta tepincek, Tahta depretme Takas Arapça Alıştırma, Almaştırma Takati kalmamak Arapça+Türkçe Çaması yetmemek Takat Arapça Çama Takdim Arapça Sunuş Takdir Arapça Yaktırma, Yakşı tapma Takdir (kader) Arapça Yazmış Takdis Arapça Çokundurma Takı Yerel Sıylık, Belek Takım (eşya) Uydurukça Dolu yığılma, Yığındık, Yığnak,

Toplam Takım (insan) Uydurukça Öbek, Topar, Türküm Takım (spor) Uydurukça Top, Yığma Takışmak Yerel Tartışmak, Çataklaşmak,

Tersleşmek Takibat Arapça Ardına düşme, İzine düşme Takiben Arapça Ardından, İzinden, Sonundan,

Geyin Takip Arapça Ardına düşme, İzleme, İzine

düşme, Gözaltına alma Takipçi Arapça+Türkçe İzleyici Takke Arapça Döpe Takla Yerel Dombalak (atma) Taklit Arapça Okşatmağa dırışma, Öykünme Takma Yerel Takılan, Tirkelen Takmak Anlam genişlemesi Takmak, Tirkemek Takoz Yunanca Ağaç şına, Çüy Takriben Arapça Çamayla… , …Çamasında

Taksim Arapça Üleştirme, Bölüştürme Taksirat Arapça Yazıklar Taksit Arapça Bölüp ödeme Takvim Arapça Gündizme Takvim yılı Arapça+Türkçe Güzdizmelik yıl Takviye Arapça Güçlendirme, Yardım verme Talan etmek Yerel Talamak Talaş Farsça Yonga, Ufantı, Kırıntı Talebe Arapça Okuyucu Talep Arapça Dilek, İstek Tali Arapça İkinci Talih Arapça Yazmış Talim Arapça Öğretme Talimat Arapça Buyruk, Yol yoruk, Görsetme Talimat vermek Arapça+Türkçe Buyurmak Talip Arapça Dileyen, İsteyen Taltif Arapça Belekleme, Sıylama, Sıylaklama,

Tartıklama Taltif etmek Arapça+Türkçe Beleklemek, Sıylamak,

Sıylaklamak, Tartıklamak Tam Arapça (sıfat): Bütün, Dolu, Tükel (zarf):

Dal Tamah Arapça Açgözlük, Açgözlülük, Saranlık Tamahkâr Arapça+Farsça Açgöz, Açgözlü, Saran Tamam( bitmiş, eksiksiz)

Arapça Bütün, Dolu

Tamam( olur, peki) Arapça Oldu, Olur, Peki, Yarar Tamamen Arapça Dolusuyla, Bütünüyle, Bütünley Tamamiyle Arapça+Türkçe Dolusuyla, Bütünüyle, Bütünley Tamamlamak Arapça+Türkçe Doldurmak, Üstünü yetirmek,

Bütürmek Tamim Arapça Buyruk, Görsetme, Yol yoruk Tamir Arapça Onarma, Düzetme Tamirat Arapça Onarma, Düzetme Tamir etmek Arapça+Türkçe Onarmak, Düzetmek Tamlama (dilbilgisi) Arapça+Türkçe Söz birikmesi, Söz dizmesi, Söz

bağlanışı, Söz tirkeyişi Tamlanan(dilbilgisi) Arapça+Türkçe Anıklangıç Tamlayan(dilbilgisi) Arapça+Türkçe Anıklagıç Tampon Fransızca Ara bölge, Aralık, Aralık yer,

Yansız yer, Yansız bölge Tamtakır Yerel Bomboş Tane (adet) Farsça Dal, Bürtük Tane(tohum) Farsça Urluk, Uruk, Bürtük Tanı koymak Yerel Tanımak, Tanıyıp bilmek Tanıdık Yerel Tanış Tanım Uydurukça Anıklama, Belgileme Tanımlamak Uydurukça Anıklamak, Belgilemek Tanınmak (tanımak fiilinin edilgen biçimi)

Yerel Tanılmak

Tanınmış Yerel Tanımal, Tanıklı, Tanılan, Ataklı,

Danlı, Belgili Tanrıça Uydurukça Kadın tanrı, Tanrı hanımı, Tanrı

kızı Tansiyon Fransızca Kan basımı Tantana Arapça Görkemlik Tanzim Arapça Yöne salma, Tertibe getirme,

koyma Tapmak Uydurukça Tapınmak Tapon Ermenice Dışlandık, Yönekey Tapu Anlam kayması İyelik tanıklığı Taraf Arapça Yan, Yak Taraflı Arapça+Türkçe Yanlı, yandaş, yaklı, yaktaş Tarafsız Arapça+Türkçe Yansız, Yaksız, Kalıs Taraftar Arapça+Farsça Yaktaş, Yandaş Tarantula İtalyanca Böy Tarassut etmek Arapça+Türkçe Baykamak, Gözetmek Tarım Uydurukça Ekincilik Tarif Arapça Anıklama, Belgileme Tarife Arapça Kullanma yolu, Dayarlama yolu Tarihçe Uydurukça Kısaca tarih Tartaklamak Yerel Silkmek, Silkitmek Tarz Arapça Yol, Yoruk Tas Arapça Kazancık Tasa Farsça Kaygı Tasarı Uydurukça Oylaştırı, Çizim, Bitim Tasarlamak Uydurukça Oylaştırmak, Çizmek, Bitimek Tasarruf Arapça Sakçıllık, Tecemlilik, Tecem,

Tutabilme Tasarruf etmek Arapça+Türkçe Tecemek Tasavvur Arapça Oy, Düşünce Tasdik Arapça Bekitme Tasfiye Arapça Arıcalama, Arıtma Tashih Arapça Düzetme Taslak Arapça Ülgü, Çıkarma Taslamak Yerel Özünü görsetmek, Yalan

görsetmek, -ikendek görsetmek Tasma Yerel Kargı, Boyunca, Boyunbağı,

Tasma Tasnif Arapça Toplaştırma, Türkümleştirme,

Toparlara bölme Tasrih Arapça Düşündürme Tasvip Arapça Onama, Yaktırma Tasvir Arapça Betleme Taşınmak Yerel Göçmek, Taşınmak Taşıt Uydurukça Ulak Taşra Yerel Çet, Çeteri yer Tatbik Arapça İşe aşırma, Yüze aşırma, Ödeme,

Kollanma Tatbik etmek Arapça+Türkçe İşe aşırmak, Yüze aşırmak,

Ödemek, Kollanmak Tatbikat Arapça Könükme

Tatil Arapça Dinç alma, Dincelme Tatlı Anlam kayması (Şekerli yiyiyecek): Sücülük,

(Şekerli yiyeceğin tadı): Sücü Tatmin Arapça Kanma, Kanıkma Tatmin etmek Arapça+Türkçe Kandırmak, Kanıktırmak Tatminkâr Arapça+Farsça Kandırıcı, Kanıktırıcı Tava Farsça Yağlak Tavan Kökeni belirsiz Tepe Tavassut Arapça Yaraştırma, Geliştirme, Aracılık Tavır Arapça Kılık, Yürüyüş-duruş, Yürüyüm-

durum, Özünü aparış, Özünü tutuş

Taviz Arapça Yol verme, Yol koyma, Yan verme, Orun verme

Taviz vermek Arapça+Türkçe Yol vermek, Yol koymak, Yan vermek, Orun vermek

Tavlamak Farsça+Türkçe Aldamak, Azdırmak, Yoldan azdırmak, Yoldan taydırmak

Tavsamak Yerel Çarçamak, Güçsüzlenmek, Gücünü yitirmek

Tavsiye Arapça Geneş, Geneş verme Tavsiye etmek Arapça+Türkçe Geneş, Geneş vermek Tavşan Yerel Koyan, Tavşan Tavzih Arapça Aydınlaştırma, Anıklama,

Düşündürme Tayfa Arapça Denizci, Gemici Tayfun İngilizce Davıl, Güçlü kuyun Tayin Arapça Belgileme, Yumuşa belgileme,

Atama Tayyare Arapça Uçak Taze Farsça Yeni, Yaş Tazı Farsça Av iti Taziye Arapça Kaygıyı ortaklaşma, Baş sağlığı

dileme, Gönül eytme, Kınanç bildirme

Tazminat Arapça Tölen, Ornunu doldurma Tazyik Arapça Basım Teamül Arapça Yola, Könükü Teati Arapça Almaşma, Alış veriş Tebaa Arapça Bağlı, Bağınışlı, Karayışlı, Yurttaş Tebarüz Arapça Anıklanma, Belli olma, Ortaya

çıkma, Aydınlaşma, Görünme Tebdil Arapça Özgerti Tebelleş olmak Arapça+Türkçe Yadıtmak, Doydurmak,

Bezdirmek Teberru Arapça Sıy, Tartık Tebessüm Arapça Gülümsüreme, Yılışma Tebeşir Farsça Akbur, Bor Tebligat Arapça Bildiri, Çağrı Tebliğ (bildiri) Arapça Çıkış, Bildiri, Söylev Tebrik Arapça Kutlulama, Kutlama

Tecavüz Arapça El uzatma, El sürme, Güçleme Tecelli Arapça Açığa çıkma, Açıklanma, Yüze

çıkma, Görünme Tecessüs Arapça Kızıksınma, Kızıkma, Kızıklanma,

Bilesi gelme Tecil Arapça Geciktirme, Geyine kaldırma Tecrübe Arapça Sınav Teçhizat Arapça Giyim geçek, Kural yarak Tedai Arapça Ese düşürme, Bağlanış,

Bağlanıştırma, Okşaştırma, Uylaşma

Tedarik Arapça Tapma, Ele geçirme, Dayarlayış Tedavi Arapça Sağaltma, (İlaçlı): Emleme Tedbir Arapça Önünü alma, Saklanma Tedhiş Arapça Korkutma Tedirgin Yerel Dinçsiz, Dinceliksiz Tediye Arapça Tölek, Tölem Tedricen Arapça Yavaş yavaş Teenager İngilizce Ösmür, Ösmürüm Teessüf Arapça Ökünç Teessür Arapça Bun, Kaygı Teessüs Arapça Kuruluş, Türetiliş Tefeci Arapça+Türkçe Önümcü Tefekkür Arapça Oylama, Oylanma, Oya çimme Teferruat Arapça Doluluk, Ufak-tefek, İncik-cıncık,

Anık Tefrik Arapça Ayrılandırma, Ayırma,

Ayırmacılık Tefrika Arapça Gelişmezlik, Ağzı alalık,

Alaağızlık, Onuşuksuzluk, Bölgüncülük

Tefsir Arapça Düşündürme Teftiş Arapça Tekşirme, Yoklama, Varlama Tehdit Arapça Korkutu Tehdit etmek Arapça+Türkçe Korkutmak Tehir Arapça Geciktirme, Geyine kaldırma Tehir etmek Arapça+Türkçe Geciktirmek, Geyine kaldırmak Tehlike Arapça Korkunç, Korku Tehlikeli Arapça+Türkçe Korkunçlu, Korkulu Tek Yerel Bir, Yalnız, (Çiftin teki): Sınar Tekâmül Arapça Ösüş, Önükme Tekaüt Arapça Yumuştan boşanma Tekaüt olmak Arapça+Türkçe Yumuştan boşanmak Tek başına Yerel Yalnız özü, Bir özü, Öz başına, Bir

başına Tekel Uydurukça Birleşme Tekil Uydurukça Birlik, Birlik sayı Tekit Arapça Kayta ese salma, Kayta söyleme,

Eytdiğini ettirme, Gücetme Tekke Arapça Derviş evi Teklif Arapça Sorama, Ötünme

Tekme Yerel Tepme, Tepik Tekmelemek Yerel Tepmek, Tepiklemek Tekne (gemi) Yunanca Gemi Tekrar Arapça (Ad): Kaytalama, (Zarf): Kayta,

Kaytadan, Yeniden Tekrar etmek Arapça+Türkçe Kaytalamak Tekrarlamak Arapça+Türkçe Kaytalamak Teksif Arapça Toplama, Yığma Teksir Arapça Köpeltme Tekstil Fransızca Dokumacılık Tekstür Fransızca Dokuma Tekzip Arapça Yalana çıkarma, Yalan idiğini

bildirme, Geri kakma Telaffuz Arapça Eydiliş, Eydiş, Söyleyiş Telaffuz etmek Arapça+Türkçe Eytmek, Söylemek Telafi Arapça Ornunu doldurma Telafi etmek Arapça+Türkçe Ornunu doldurmak Telakki Arapça Karayış, Gözkarayış Telaş Arapça Şaşma şaşarlık, Aşıkış Telef Arapça Yoyma, Yok etme, Yoğatma,

Öldürme Televizyon Fransızca Sınalgı Telif Arapça Çıkarma, Yazma Tel’in Arapça Kargış Tel’in etmek Arapça+Türkçe Kargımak, Kargışlamak Telkin Arapça Gönüle oy salma, Öğüt verme,

İşandırmağa dırışma Tellal Arapça Yarcı Telmih Arapça İm, Kaktırma, Dürttürme Temas Arapça (Dokunma): Değiş, (Görüşme):

Görüşme, Uğraşma Temaşa Arapça Karama, Sınlama Temayül Arapça Gönlü akma, Gönlü yatma Temayüz Arapça Üstünlük, Ayırmalık, Özgecelik Tembel Farsça Erincek, Yalkav, İşyakmaz Tenbih Arapça Eskerti Tembih etmek Arapça+Türkçe Aldan ala eskertmek Temel Yunanca Neğiz Temelli Yunanca+Türkçe Üzlüksüz, Duraklı, Duruklu Temenni Arapça Ötünç, Dilek, İstek Temin Arapça Kurallama, Anıklama, Yetiştirme,

Oldurma, El yetirme, Yetme, İye olma

Temin etmek Arapça+Türkçe Kurallamak, Anıklamak, Yetiştirmek, Oldurmak, El yetirmek, Yetmek, İye olmak

Teminat Arapça İşanç Temiz Arapça Arı, Kirsiz Temizlemek Arapça+Türkçe Yuyup çalkamak, Yuyp kurutmak,

Arıtmak, Arındırmak Temkin Arapça Saklık, Abaylık

Temkinli Arapça+Türkçe Sak Temmuz Arapça Yedinci ay Tempo İtalyanca Yürüyüş, Tepkin Temsil Arapça Vekillik Temsil (oyun) Arapça Oyun Temsilci Arapça+Türkçe Vekil Temyiz Arapça Özgecelik, Ayırmacılık, (hukuk):

Hüküm bozdurma Tenakuz Arapça Karama karşılık, Uylaşmazlık Tencere Farsça Kazanca Teneffüs (ara) Arapça Üzülüş Teneffüs (nefes alıp verme)

Arapça Soluma, Soluk alış, Dinim

Teneke Farsça Kanıltır Teneşir Farsça Yuyuska Tenezzül etmek Arapça+Türkçe Gönül akıtmak, Gönül aktarmak Tenha Farsça Avlak, Elsiz, Eli seyrek, Boş Tenkit Arapça Sın, Sınlama Tenkitçi Arapça+Türkçe Sıncı, Sıneydici, Sınverici Tenkit etmek Arapça+Türkçe Sınamak, Sınlamak, Sın eytmek,

Sın vermek Tensip Arapça Yaktırma, Saylama Tente İtalyanca Bastırma, Kalka, Yapma Tenya Fransızca İçek kurdu, Tasma solucan Tenzilat Arapça Ucuzlatma, Düşürme, Kemitme,

Aşaklatma Tepelemek Yerel Vurmak, Döğmek Tepetaklak Yerel Dombalak atıp, Baş aşaklayıp Tepki Uydurukça Karşılık Tepsi Çince Tabak Terakki Arapça Ösüş, Önüküş Terane Farsça (Eski nağme): Burunki yır,

(Üstelenen söz): Eski söz Terapi Fransızca Sağaltma, Emleme Teras Fransızca Artırma, Bastırma Terazi Farsça Tartı, Ölçü Tercih Arapça Artık görme, Onatma, Üstün

tutma Tercih etmek Arapça+Türkçe Artık(-rak) görmek, Onatmak,

Üstün tutmak Tercüman Arapça Dilmaç Tercüme Arapça Aktarma, Evirme Tercüme etmek Arapça+Türkçe Aktarmak, Evirmek, Dilmaçlamak Tercümeihal Arapça Durmuş yolu Tereddüt Arapça İkilenme, İkircik, İkirciklenme Tereddüt etmek Arapça+Türkçe İkilenmek, İkirciklenmek Tereke Arapça Enci Terennüm Arapça İnildeme, İnildeye yırlama,

Yırlama, Küyleme Tereyağı Farsça+Türkçe Sarıyağ Terfi Arapça (Yumuşta…) Ösme, Örleme,

Yokarılama, Yokarı çekilme, Göterilme

Terhis Arapça Askerlikten kaytarma, Askerlikten boşatma

Terhis olmak Arapça+Türkçe Askerlikten kaytarılmak, Askerlikten boşatılmak

Terim Uydurukça Adama, Adalgı, Adav Terk etmek Arapça+Türkçe Dışlamak, Dışlayıp gitmek,

Ayrılmak, Kaldırmak Termin Fransızca Adav, Adama, Adalgı Tersane İtalyanca Gemilik Tersine Yerel Gerisince, Teskerisince, Tersine Terslemek Yerel Ters söylemek, Katı söylemek,

Teskerilemek, Yazgırmak Tertibat Arapça Dayarlık Terzi Farsça Dikici, Dikimci, Dikinci Tesadüf Arapça Uğraklılık Tesadüf etmek Arapça+Türkçe (Karşılaşmak): Uğraşmak, (Hedefi

bulmak, Denk gelmek): Düş gelmek (Aynı zamana denk gelmek): Bir kezde olmak

Tesadüfen Arapça Uğraklı Tescil Arapça Tirkev, Dizime alma Tescil etmek Arapça+Türkçe Tirkemek, Dizime almak Tescillemek Arapça+Türkçe Tirkemek, Dizime almak Tescilli Arapça+Türkçe Tirkelik, Dizime alınmış Teselli Arapça Yuvatı, Avutu Teselli bulmak Arapça+Türkçe Yuvanmak, Avunmak Teselli etmek Arapça+Türkçe Yuvatmak, Avutmak Tesir Arapça İçine işleme, İz, İz kaldırma,

Demgilleme, Tap kaldırma Tesir etmek Arapça+Türkçe İçine işlemek, İz kaldırmak,

Demgillemek, Tap kaldırmak Tesis Arapça (İdare):Başarma, (Müessese):

Uyuşma, Kurma, (Fabrika): İşhane, Kondurgu

Tesisat Arapça Kurulma Tesis etmek Arapça+Türkçe Kurmak, Salmak, Ornatmak,

Uyumlaştırmak Teskin Arapça Basılma, Dinçlik, Tatılık,

Dinçlendirme, Arkayınlaştırma, Tatılaştırma

Teskin etmek Arapça+Türkçe Basmak, Dinçlendirmek, Arkayınlaştırmak, Tatılaştırmak

Teslim Arapça (Sahibine verme): İyesine tapşırma, İyesine verme, Tapışlama, Tapşırma (Boyun eğme):Tutkuna verilme, Verilme, Boysunma, Diz bükme, Boyun eğme

Teslim almak Arapça+Türkçe (Sahibi olarak almak):

Tapşırılmak, Almak, (Boyun eğdirmek): Tutkuna almak, Boysundurmak, Ele almak

Teslim etmek Arapça+Türkçe (Sahibine vermek): İyesine tapşırmak, İyesine vermek, Tapışlamak, Tapşırmak, (Boyun eğmek): Tutkuna verilmek, Verilmek, Boysunmak, Diz bükmek, Boyun eğmek

Teslimiyet Arapça Boysunuculuk, Diz bükücülük, Baş eğicilik, Veriliş

Teslis Arapça Üçlük, Üçün birliği Tespit Arapça Belgileme, Anıklama Tespit etmek Arapça+Türkçe Belgilemek, Anıklamak Testere Farsça Bıçkı Testi Farsça Çömlek, Su çömleği Teşbih Arapça Denkleştirme, Okşatma Teşebbüs Arapça Dırışma, Girişme, Dalbınma,

Yeltenme Teşebbüs etmek Arapça+Türkçe Dırışmak, Girişmek, Dalbınmak,

Yeltenmek Teşekkül Arapça Kuruluş, Uyuşma, Uyuşturma,

Uyumlaştırma Teşekkür Arapça Alkış Teşekkür etmek Arapça+Türkçe Alkışlamak, Alkış yağdırmak Teşhir Arapça Görseti, Görgezi Teşhir etmek Arapça+Türkçe Görsetmek, Görgezmek,

Görgezmeye koymak Teşhis Arapça Tanı Teşhis etmek Arapça+Türkçe Tanımak, Tanıyıp bilmek Teşhis koymak Arapça+Türkçe Tanımak, Tanıyıp bilmek Teşkil Arapça Kurma, Düzme, Uyumlaştırma Teşkilat Arapça Uyuşma, Uyum Teşkilatlanmak Arapça+Türkçe Uyuşturmak Teşkil etmek Arapça+Türkçe Kurmak, Oluşturmak, Oldurmak,

Yarandırmak, Ortaya çıkarmak, Biriktirmek, Uyuşturmak

Teşmil Arapça İçine alma, Kamıtma Teşne Farsça Köseyen, Ansayan, Dileyen Teşne olmak Farsça+Türkçe Kösemek, Ansamak, Dilemek Teşri Arapça Kanun çıkarma Teşrif Arapça Gelip kıvandırma, Gelip sıya

tartma Teşrif etmek Arapça+Türkçe Gelip kıvandırmak, Gelip sıya

tarmak Teşrifat Arapça Resmi tertip Teşrikimesai Arapça Emekteşlik, İşteşlik, Birge işleme Teşvik Arapça Kollama, Sıylıklama, Dürtük

verme, Intalama, Intıklandırma Tetik (tüfek, tabanca) Ermenice Tepki, Kulak, Çakmak Tetikte beklemek Yerel Sak yürümek

Tetiği çekmek Ermenice+Türkçe Tepkiyi çekmek, Kulağı basmak Tetkik Arapça İzleme, Tekşirme Tevarüs Arapça Teğine tartıcılık, Atasına,

tartıcılık, Boğundan boğuna göçücülük, Boğun kovalayıcılık, Boğun izleyicilik

Tevatür Arapça Söz, Mış-miş Tevazu Arapça Küçükgönüllülük,

Alçakgönüllülük Tevcih Arapça Bağıtlama, Yöneltme, Yollama,

Yobarma Tevdi Arapça Tapşırma, İşanıp tapşırma,

Verme Teveccüh Arapça Yakın görme, Gönlü yatma, İç

tartma, Dilekteşlik, Kayrımlılık, İyi niyet

Teveccüh etmek Arapça+Türkçe Yakın görmek, Günlü yatmak, İçi tartmak, Dilekteşlik etmek, Kayrımlılık sunmak, İyi niyet görsetmek

Tevekkül Arapça Allaha ümit bağlama, Allahtan umma, Allaha tapşırma, Allaha sığınma

Tevellüt Arapça Doğuluş Tevil Arapça Sözün manasını bozma, Sözün

manasını özgertme, Sözün manasını yoyma, Yanlış anlatma

Tevkif Arapça Sak altına alma, Kamama, Kamağa alma, Tutsak etme

Tevzi Arapça Dağıtma, Yayma, (mektup, posta): İletiverme, Geldirme

Tevziat Arapça Dağıtma, Yayma, (mektup, posta): İletiverme, Geldirme

Teyakkuz Arapça Uyaklık, Saklık, Sergeklik, Sezgirlik

Teybe almak İngilizce+Türkçe Tasmaya yazmak, Tasmaya yazdırmak

Teyemmüm Arapça Toprakla taharat Teyit Arapça Gücetme, Bekitme, Çınlamak,

Çınıtmak Teyze Yerel Aba, Day ece Tezahür Arapça Belgili olma, Anıklanma, Beti

açılma, Yüz verme, Yüze çıkma, Ortaya çıkma, Tapılma, Görünme

Tezahürat Arapça Alkış Tezat Arapça Karama karşılık Tezene Farsça Çırtmak, Çırtkıç Tezgâhtar Farsça Satıcı Tezhip Arapça Bezek, Bezekleme, Bezeme Tezkere Arapça Yazı, Biti Tezvirat Arapça Yala

Tezyif Arapça Yek görme, Bensimeme, Kemsitme, Tubansıtma

Tezyinat Arapça Bezeme, Bezekleme Tıbben Arapça Tıbba göre, Tıp karayışından, Tıp

boyunca, Tibbi Arapça Tıplık, Tıbba bağlı Tığ Farsça Dokuma iğnesi, Dokuma şişi Tıka basa Yerel Doyunca Tıkamak Yerel Tıkmak, Ağzını bekitmek Tıpa İtalyanca Tıkın, Tıkı, Tıkaç Tıpatıp Kökeni belirsiz Taman tap özü, dalmı dal Tıpkı Arapça Opokşaş, Bepbenzeş Tıpkıbasım Uydurukça Özgertmeyin basma Tırabzan Farsça Baskıç tosması, Germeç Tıraş Farsça Saç sakal alma Tırpan Yunanca Çalgı Tırsmak Kürtçe Korkmak, Ürkmek, Tartınmak Tırtıklamak Argo Uğrulamak Tırtıl Ermenice Karışlavık, Kelebek kurdu Tırtıl ( girinti) Ermenice Gedik, Diş Tıynet Arapça Yaradılış, Yaratılış, Kılık Tibet sığırı Uydurukça Kotaz Ticaret Arapça Alış satış, Alım satım, Satı Ticaretle uğraşmak Arapça+Türkçe Alım satımda işlemek Ticaret yapmak Arapça+Türkçe Alıp satmak Ticari Arapça Satıya bağlı, Alım satımlık, Satı … Tifo Fransızca Terleme, İç terleme, Yatalak Tifüs Latince Börtmeli terleme, Taplı terleme,

Taplı yatalak Tik Fransızca Eti çekme, Siniri çekme Tineycır İngilizce Ösmür, Ösmürüm Tipi Anlam kayması Boran Tire Fransızca Çizikçe Tiroid Fransızca Kalkansı Tiryaki Farsça Katı verilen Tişört İngilizce Düğmesiz dokuma Titiz Anlam kayması İncik Titreşim Uydurukça Titreme Tohum Farsça Uruk, Urluk, Bürtük Toka Anlam genişlemesi (Saç tokası): Taralgı,

(Kemer/Kayış tokası): Toka Tokalaşmak ( el sıkışmak)

Yerel El kısışmak, El alışmak

Tokat Kökeni belirsiz Şaplak Tokat atmak Yerel Şaplaklamak, Şaplatmak, Şaplak

çalmak Tokatlamak Yerel Şaplaklamak, Şaplatmak, Şaplak

çalmak Tok gözlü Yerel Gözü tok Tokmak Anlam genişlemesi (Ağaç): Tokmak, (Kapı): Eşik

kakkıç

Tok sözlü Yerel Doğrucul, Doğru sözlü, Doğrusöz, Açık sözlü

Tolerans Fransızca Çıdam, Çıdamlılık, Döyüm, Döyümlülük

Tolere etmek Fransızca+Türkçe Çıdamak, Döymek Tomar Arapça Dürüm Tombul Kökeni belirsiz Semiz, Dolu Tomruk Yerel Börene Tomurcuk Yerel Bürcük Tonton Fransızca Sevimli, Sevimli aksakal Top (kumaş) Anlam kayması Dürek Topaç Yerel Evircek, Çevirik, Fırıldak Topal Kökeni belirsiz Aksak Topallamak Kökeni belirsiz+Türkçe Ayağı aksamak, Aksamak Toparlak Yerel Değrek, Yumru, Yuvalak Toparlamak Yerel Yığıştırmak, Dermek, Tertibe

geldirmek Toplama (matematik) Uydurukça Koşu Toplamak Anlam genişlemesi Toplamak, Yığmak, Yığıştırmak,

Dermek Toplantı Uydurukça Yığın, Yığılış Toplu iğne Yerel Başlı iğne, Sancak, Temence Topluluk Uydurukça Topar Toplum Uydurukça Yığılış, Yığılma, Yığın, Koğam Toplumsal Uydurukça El-günlük, Koğamlık Toptan Yerel Götürü Topuz Yerel/Anlam genişlemesi (Saç): Düğülü saç, (Silah):

Çokmar Topuz (silah) Yerel Çokmar Top yekûn Türkçe+Arapça Yalpı Torba Farsça Dağar, Dağarcık Tornavida İtalyanca Burguç Torpil (Arka, Destekçi) Fransızca Kollayıcı, Yaklayıcı, Arka Torpil yapmak Fransızca+Türkçe Kollamak, Yaklamak, Arka çıkmak Tortu Farsça Dunma, Oturma, Çöküntü Toslamak Yerel Süsmek Tos vurmak Yerel Süsmek Tost İngilizce Ekmek kızartma Toy (acemi) Yerel Tercübesiz Toz Anlam genişlemesi (Toz halindeki): Toz, (Kir, pasak):

Çan Tozpembe Türkçe+Farsça Aksal, Açık al Tozpembe görmek Türkçe+Farsça+Türkçe Yakşı görmek Toz şeker Türkçe+Farsça Kumşeker Töhmet Arapça Yala, Yazgırma Töhmet altında bırakmak

Arapça+Türkçe Yaka yakmak, Yala yapmak, Yazgırmak

Tökezlemek Yerel Büdremek, Kakılmak Töre Anlam kayması Yola Tören Uydurukça Bayram Törpü Yerel Eğe

Törpülemek Yerel Eğemek, Eğelemek Trafik Fransızca Yol kımılı Trajik Fransızca Kaygılı, Ayançlı Transfer Fransızca Geçiş, Ötüş Transparan Fransızca Öte görünücen, Müldür, Duru,

Açık Tredünyon Fransızca Çizikçe Tren Fransızca Od arabası, Odlu Tualet Fransızca (Hacethane): Ayakyolu, (Gece

kıyafeti): Geç giyimi Tufan Arapça Taşkın, Kıyan Tufeyli Arapça Haram damak, Tekinci Tuğla Yunanca Kerpiç Tuhaf Arapça Dan kalırlık, Dan kaldırırlık, Kızık Tuhafiye Arapça Ufak tefek satışı Tulum Anlam genişlemesi (Kap, Torba): Tuluk, (Giysi):

Tulum Tulumba İtalyanca Soğurguç Tura Yerel Tiyin arkası Turfanda Farsça Er pişer, Birinci göktat Turist Fransızca Elgezer Turizm Fransızca Elgezerlik Turkuaz Fransızca Göğüldür Turnuva Fransızca Yarış Turp Farsça Çomur Turşu Farsça Tuzlu, Tuzlama Turuncu Farsça Kızıl sarı, Tok sarı Tuş Fransızca (piyano, daktilo, bilgisayar,

kumanda vb…): Dil, (Spor): Yağrını yere değdirme, Yelkesini yere değdirme

Tutam Anlam genişlemesi Tutam, Çimdik Tutanak Uydurukça Bitim Tutarlı Uydurukça Bir sözlü, Duraklı, Duruklu Tutkal Uydurukça Yelim Tutku Uydurukça Güçlü istek, Güçlü dilek, Intılış Tutkun Uydurukça Verilen Tutmak Anlam genişlemesi (El ile): Tutmak, Avuçlamak,

Uşlamak (Yakalamak): Tutmak, Yakalamak, (Taraf): Yaklamak, Kollamak

Tutsak Yerel Tutkun, Tutsak Tutturmak (ısrar) Yerel Kaytalamak, Kayta kayta eytmek Tutucu Uydurukça Geritartma, Eskikarayışlı Tutuklamak Uydurukça Sak altına almak, Kamamak,

Kamağa almak, Tutkun etmek, Tutkuna almak

Tutuklu Uydurukça Kamalan, Tutulan, Kamağa alınan

Tutum (tavır, davranış) Yerel Kılık, Yürüyüş-duruş, Yürüyüm-

durum, Özünü aparış, Özünü tutuş, Tutum

Tutum (iktisat, idare) Uydurukça Tecem, Tecemlilik, Sakçıllık Tutumlu Uydurukça Tecemli, Sakçıl, Ayancan Tutumlu olmak Uydurukça Tecemek, Ayamak Tuvalet Fransızca (Hacethane): Ayakyolu, (Gece

kıyafeti): Geç giyimi Tüberküloz Fransızca Öfke ağrısı, Göğüs ağrısı Tüccar Arapça Alıp satıcı Tüfek Farsça Mıltık Tükenmek Yerel Tükemek, Tükenmek Tüketici Uydurukça Gerekleyici, Satın alıcı, Tutunucu Tüketim Uydurukça Gerekleme, Satın alma, Tutunma Tüketim maddesi Uydurukça+Arapça Gereksel Tül Fransızca Tor, Gözenek toru Tüm Uydurukça Bütün, Var, Varı, Varca Tümce Uydurukça Söylem Tümbakım Uydurukça Yoklak Tümleç(dilbilgisi) Uydurukça Doldurguç, Doldurucu Tümör Fransızca Ur, Şiş, Şişik Tümsek Yerel Tömek Tüp Fransızca Çini savıt Türev Uydurukça Söz yasayıcı, Yasayıcı, Yasama Türkü Farsça El yırı Tüymek Argo Kaçmak

Türkçe Kökeni Arı Türkçe U Uçan daire Türkçe+Arapça Uçan tabak Uçarı Yerel Yürdek, Uçar Uçkur Yerel Bağ, İçkur Uçurtma Yerel Uçurma, Uçurguç Ufak Yerel Uvak Ufalamak Yerel Uvatmak Ufalmak Yerel Uvalmak, Küçülmek Ufaltmak Yerel Uvatmak, Küçültmek Ufuk Arapça Gözyetim, Gözyetimi Uğrak Anlam kayması Köp varılan yer, Tez tez varılan

yer Uğramak Anlam kayması Girip çıkmak, Yol üstü girip

çıkmak, Tez varıp gelmek, Toktayp durmak

Uğraş Anlam kayması İş, Güreş, Dalaş Uğraşmak Anlam kayması Köp işlemek, Köp dırışmak,

Güreşmek Uğur Anlam kayması (İyilik belirtisi, iyilik kaynağı):

Irım, Yakşı ırım, (Talih, Şans): Kut Uğurlamak Anlam kayması Uzatmak, Yola uzatmak, Esenlik

dileyip yola salmak Uğursuz Anlam kayması Yönsüz, Ağır gözlü, Gözü yaman,

Yaman gözlü Ukala Arapça Essatar, Bilimsek Ukalalık etmek Arapça+Türkçe Es satmak, Bilimsiremek Ukde Arapça Acınma, Ökünç, Kaygı Ulaşım Uydurukça Bağlanış, Katnaş Ulaşmak Yerel Yetmek, Yetişmek Ulu orta Yerel Oylamazdan, Oylanmazdan Ulusal Uydurukça Ulusluk Ulusalcı Uydurukça Ulusçu, Ulusçul Uluslararası Yerel Ellerarası Ulvi Arapça Büyük Umacı Kökeni belirsiz Böcü Umumi Arapça Yalpı, Ortak Umumiyetle Arapça+Türkçe Yalpı, Yalpısından, Yalpısı ile,

Yalpı alanda, Yalpılıkta Umursamak Arapça+Türkçe Kızıkmak, Kızıklanmak,

Kızıksınmak, Gönül bölmek, Göz ilmek

Umut Yerel Umu Unsur Arapça Bölcek, Müce Unutkan Yerel Unutkak, Unutsak, Unutucan Unvan Arapça Ad Urgan Yerel Arkan Usanç Anlam kayması İç busuğu, Yadıma, Erikme,

Bezme Usanmak Anlam kayması İçi busmak, Yadımak, Erikmek,

Bezmek

Uslanmak Yerel Yönlenmek, Yöne gelmek, Onulmak, Esi girmek, Esi kaytmak

Uslu Yerel Söz dinleyici, Kulak asıcı, Yavaş, Esli

Usta Farsça Çeber, Epli, Epçil Ustura Farsça Yiti yülügüç Usturuplu Kökeni belirsiz Uygun, Doğru, Anık Usulca Arapça Yavaş yavaş Usul usul Arapça Yavaş yavaş Uşak Anlam kayması Yumuşçu, Kullukçu Utku Uydurukça Yeniş, Yutuş Uyanık Yerel Uyak, Sergek, Uyanık Uyarı Uydurukça Eskerti Uyarlamak Uydurukça Uygunlaştırmak Uyarmak Uydurukça Eskertmek Uydu Uydurukça Yoldaş Uydurmak Yerel Oydurmak, Oylayıp çıkarmak,

Oydan çıkarmak Uyduruk Yerel Oydurma Uygar Uydurukça Medeni, Medeniyetli Uygulamak Uydurukça Durmuşta kollanmak, İşe

aşırmak, Durmuşa aşırmak Uygulamalı Uydurukça Kollanmalı Uygun Anlam genişlemesi Yararlı, Onaylı, Yaramlı, Uygun,

Doğru gelen Uygunsuz Anlam genişlemesi Yararsız, Onaysız, Yaramsız,

Uygunsuz, Doğru gelmeyen Uymak Anlam genişlemesi Doğru gelmek, Yaramak, Uymak Uyruk Uydurukça Bağlı, Bağınışlı, Karayışlı, Yurttaş Uysal Anlam kayması Söz dinleyici, Kulak asıcı, Yavaş Uyuklamak Yerel Imızganmak, İrkilmek,

Uyumsamak Uyum Uydurukça Gelişim, Uygunluk Uyumak Yerel Uyumak, Yuklamak Uyuşmazlık Yerel Gelişmezlik, Uyuşmazlık Uyuşturucu Uydurukça Esritki Uyuşuk Yerel Salak, Yalkav, Uyuz Uyuz Anlam kayması Kotur, Gicişme, Gidişme Uzak Yerel Irak, Alıs, Uzak Uzaklaşmak Yerel Iraklaşmak, Alıslamak,

Uzaklaşmak Uzamak Anlam genişlemesi Uzamak, Sozulmak Uzanmak Anlam genişlemesi (Yatmak): Yayılıp yatmak, Yatıp

dinç almak ( El yetirmek): Sozulmak, El sozmak ( Boyunca yayılmak): Sozulup yatmak

Uzantı Uydurukça Uzatma, Ulandı Uzay Uydurukça Genişlik Uzlaşmak Yerel Gelişmek, Düşünüşmek,

Uylaşmak, Bitişmek

Uzman Uydurukça Bilgiç Uzuv Arapça Müce

Türkçe Kökeni Arı Türkçe Ü Ücra Türkçe+Arapça Aslıs, Çet, Irak, Alıstaki, Çetteki,

Iraktaki Ücret Arapça Emek hakkı, İş hakkı, Tölem,

Kazanç Üçgen Uydurukça Üçbucak Üçkâğıtçı Türkçe+Farsça+Türkçe Aldamcı, Aldakçı, Göz boyamacı,

Göz bağlamacı Üfürmek Yerel Üflemek Üfürük Yerel Üfleme Ülkü Uydurukça Ulu maksat Ümit Farsça Umu Ümmi Arapça Bilimsiz Ün Anlam kayması Dan, Atak, Ataklılık Ün kazanmak Yerel Danı çıkmak, Adı çıkmak, Atağı

çıkmak Ünlem(dilbilgisi) Uydurukça İmlik Ünlü Uydurukça Danlı, Ataklı, Tanımal Ün salmak Yerel Danı çıkmak, Adı çıkmak, Atağı

çıkmak Ünsiyet Arapça Yakınlık, Yürekteşlik Ün yapmak Yerel Danı çıkmak, Adı çıkmak, Atağı

çıkmak Üremek Yerel Artmak, Köpelmek, Balalamak,

Çağalamak, Ürcümek Üretici Uydurukça Öndürücü, İşleyip çıkarıcı,

Yetiştirici Üretim Uydurukça Öndürüş, İşleyip çıkarma,

Yetiştirme Ürpermek Anlam genişlemesi (Kişi): Titremek, (Kıl ve tüyler):

Ürpermek Ürperti Yerel (Kişi): Titreme, (Kıl ve tüyler):

Ürperme Ürün Uydurukça Önüm Üslup Arapça Alım, Yol Üst (para) Anlam kayması Kaytarım Üstat Farsça Çeber, Bilgir Üstelemek Yerel Kayta kayta sormak, Kayta kayta

eytmek, Kayta ese salmak, Kayta söylemek, Eytdiğini ettirmek, Gücetmek

Üstelik Yerel Üstüne üstlük Üst geçit Uydurukça Yer üstü geçidi, Su üstü geçidi Üstlenmek Yerel Üstüne almak, Öz üstüne almak,

Özüne almak Üstünkörü Yerel Üstünü görüp, Üstünden, Üstten

üstten, Dibe düşmezden, Yüzünce

Üstyapı Uydurukça Üst kurma Üşengeç Anlam kayması Erincek, Yalkav

Üşenmek Anlam kayması Erinmek, Yalkavlanmak Üşümek Anlam genişlemesi Üşümek, Buzlamak, Donmak Üşüşmek Yerel Yığışmak, Yığılmak, Toplaşmak,

Toplanmak, Üymeklenmek Üvendire Yunanca Dayak Üye Moğolca Müce Üzere Yerel İçin, Boyunca, Az arada Üzeri Yerel Üstü, Yüzü Üzerine (dair) Uydurukça Doğrusunda, Yönünde, Boyunca Üzgün Anlam kayması Kaygılı, Acınan, Gönülsüz, Gönlü

buzulan Üzmek Anlam kayması Kaygılandırmak, Acındırmak,

Gönlünü buzmak, İçini üzmek, Kınamak

Üzülmek Anlam kayması Kaygılanmak, Acınmak, Gönlü bozulmak, İçi üzülmek, Kınanmak, Kınalmak

Üzüntü Anlam kayması Kaygı, Acınma, Kınanma, Ayanç

Türkçe Kökeni Arı Türkçe V Vaad etmek Arapça+Türkçe Söz vermek Vaat Arapça Söz Vadi Arapça Koyak, Özen, Ören Vaftiz Yunanca Çokundurma Vaftiz etmek Yunanca+Türkçe Çokundurmak Vaftiz olmak Yunanca+Türkçe Çokunmak Vaha Arapça Sulu yer, Gök yayık Vahamet Arapça Korkunç, Kıyıncılık Vahim Arapça Korkunçlu, Korkulu, Kıyın Vahşet Arapça Yabanilik, Yırtkıçlık, Kansızlık Vahşi Arapça Yabani, Yırtkıç, Kansız Vakar Arapça Esli-başlılık, Ağırbaşlılık, Saldam Vakfetmek Arapça+Türkçe (Bağışlamak, Bırakmak):

Encileyip kaldırmak, (Adamak, Kendini vermek): Arnamak, Adamak

Vaki olmak Arapça+Türkçe Olmak, Yüze çıkmak Vakit Arapça Kez Vaktaki Arapça+Farsça Haçan ki, Şu kezde Vaktinde Arapça+Türkçe Dal kezinde Vaktiyle Arapça+Türkçe Haçandır, Bir kezlerde, Bir kezde Vakur Arapça Esli-başlı, Ağras, Ağırbaşlı,

Saldamlı Vali Arapça Şehir başçısı Valide Arapça Ana Vallahi Arapça Etmek vursun, Etmek çarpsın Vantilatör Fransızca Yelletkiç Vantuz Fransızca Emgiç Vapur Fransızca Gemi, Buğ gemisi Varak Arapça Bet Vardiya İtalyanca Kezek Vardiyaya kalmak İtalyanca+Türkçe Kezeklemek Varis Arapça (Tek iken):Encili, (Çok iken):

Encideş Varit Arapça Olan Varlık Anlam genişlemesi (Mevcudiyet, Var oluş): Varlık,

(Zenginlik, Servet): Varlılık, Baylık Varlıklı Yerel Bay, Varlı Varmak Anlam kayması Varıp yetmek, Yetmek Varsayım Uydurukça Bolcam, Çağlama Varsıl Uydurukça Bay, Varlı Vasat Arapça Orta, Ortaca Vasat (ambiyans, ortam)

Arapça Orta, Ortalık, Aylana, Aylana- çevre, Aylana-tire, Tire-yak

Vasati Arapça Ortaca Vasıf Arapça Özgecelik, Özüncelik Vasıl olmak Arapça+Türkçe Yetmek Vasıta Arapça Kural, Yol Vasıtasıyla Arapça+Türkçe Arkalı, Yardımıyla

Vasistas Fransızca Yelletme Vaşak Farsça Süleysin, Üşek Vatan Arapça Yurt, Ata yurt Vaveyla Arapça Kışkırık, Davış Vazgeçmek Farsça+Türkçe Aynımak, Danmak, İlk oydan

kaytmak, Oyunu özgertmek, Baş tartmak

Vazıh Arapça Anık, Açık, Aydın, Aykın, Küdüksüz

Vazife Arapça Borç, Yumuş Vazifeşinas Arapça+Farsça İşini bilir Vaziyet Arapça Yağday, Durum, Kök Ve Arapça (İki kişi adı arasında): İle, (Diğer

durumlarda): Yine Veba Arapça Ölet Ve benzeri (v.b…) Arapça+Türkçe Şuna okşaş başkalar (ş.o.b…),

Şunlara okşaş başkalar (ş.o.b…), Yine okşaş başkalar (y.o.b…), Yine şuna okşaş başkalar (y.ş.o.b…), Yine şunlara okşaş başkalar (y.ş.o.b…)

Vebsayt İngilizce Tor beti Veb sitesi İngilizce+Türkçe Tor beti Vecibe Arapça Borç Vecit Arapça Özünü unutma, Özünden geçme Veciz Arapça Kısa anık söz Veçhe Arapça Yan, Yak, Yön Veda Arapça Sağollaşma Veda etmek Arapça+Türkçe Sağollaşmak Vedalaşmak Arapça+Türkçe Sağollaşmak Vefa Arapça Verilenlik Vefakâr Arapça+Farsça Verilen Vefasız Arapça+Türkçe Aynıyıcı, Verilmeyen Vefat Arapça Ölüm Vefat etmek Arapça Ölmek Vehim Arapça Korku, Boş korku Vehme düşmek Arapça+Türkçe Boşa korkmak, Boş korkuya

verilip gitmek Vehme kapılmak Arapça+Türkçe Boşa korkmak, Boş korkuya

verilip gitmek Vehmetmek Arapça+Türkçe Boşa korkmak Vekâlet Arapça Vekillik Vekâleten Arapça Tapşırması boyunca, Adına, Vekil

olarak Velet Arapça Bala Velev Arapça … olmasa, Şöyle olsa da… Velev ki Arapça+Farsça … olmasa, Şöyle olsa da… Velhasıl Arapça Kısası, Sözün kısası Velinimet Arapça Esirgeyici, İyilik görsetici, Yakşılık

edici Velût Arapça Önümlü, Yemişli

Velvele Arapça Çav-şu, Davış Velvele kopmak Arapça+Türkçe Çav-şu çıkmak Velvele koparmak Arapça+Türkçe Çav-şu çıkarmak Velveleye vermek Arapça+Türkçe Çav-şu çıkarmak Venüs Latince Çolpan Veraset Arapça Boğundan boğuna göçücülük,

Teğine tartıcılık, Atasına tartıcılık, Boğun kovalayıcılık, Boğun izleyicilik

Verem Arapça Öfke ağrısı, Göğüs ağrısı Veresiye Yerel Borca alma, Ötnüye alma Veresiye almak Yerel Borca almak, Ötnüye almak Vergi Uydurukça Salık Veri Uydurukça Bilgi Verim Uydurukça Önümlülük, Öndürümlülük,

Çıkım, Çıkımlılık, Düşüm, Düşümlülük

Versiyon Fransızca Ötüm, Aylanım, Satım Vesaire (v.s…) Arapça Şuna okşaş başkalar (ş.o.b…),

Şunlara okşaş başkalar (ş.o.b…), Yine okşaş başkalar (y.o.b…), Yine şuna okşaş başkalar (y.ş.o.b…), Yine şunlara okşaş başkalar (y.ş.o.b…)

Vesile Arapça Sıltak Vestiyer Fransızca Giyimlik, Giyim ilgiç Vesvese Arapça Küdük Veya Arapça+Farsça Ya da Vezin Arapça Koşuk ölçemi Vıcık vıcık Kökeni belirsiz Sıvı, İlencek, İleşkek Vibrasyon Fransızca Titreme Vicdan Arapça Uyat Vicdanen Arapça Uyat ile, Uyatına karayanda,

Uyatına göre Vicdani Arapça Uyatlı, Uyatlık Vida İtalyanca Burma çivi Viraj Fransızca Buruluş Viran Farsça Yemirilen, Kıyrayan, Buzulan Virane Farsça Yemirik Virgül Fransızca Ötre Vişne Bulgarca Çiye, Alça Vites Fransızca Tezlik Vitrin Fransızca Görünçlük Viyaklamak Yerel Cırlamak, Ingalamak, Yığlamak Viyak viyak Yerel Inga Inga Vizon Fransızca (Hayvan): Sasık gözen, Kara

gözen, ( Deri): Kara gözen derisi Vizyon Fransızca Görsetme, Görünüş verme Vizyoner Fransızca Uzağı gören, Oy-bilimi gen Vizyon sahibi Fransızca+Arapça+Türkçe Uzağı gören, Oy-bilimi gen Volkan Fransızca Yanardağ

Voltaj Fransızca Güçlenme Volüm (hacim) Fransızca Kölem, Sığım, Sığımlılık Volüm (ses) İngilizce Davış, Ün Vuku Arapça Olma, Oluş, Yağday Vukua gelmek Arapça+Türkçe Olmak, çıkmak Vukuat Arapça Olan yağday(-lar) Vuku bulmak Arapça+Türkçe Olmak, Çıkmak Vukuf Arapça Biliş, Bilim, Bilicilik, Bilişlilik Vurdumduymaz Yerel Kızıklanmaz, Kızıksınmaz, Salgın Vurgun (spekülasyon) Uydurukça Alıpsatarlık Vurgunculuk Uydurukça Alıpsatarlık Vurmak (kurşunla) Anlam kayması Atmak, Atıp yaralamak, Atıp

öldürmek Vurucu tim Yerel+İngilizce Mergenler öbeği Vuslat Arapça Kavuşma, Uğraşma Vuzuh Arapça Aydınlık, Aykınlık, Anıklık, Açıklık Vücut Arapça Ten, Gövde Vüsat Arapça Genlik

Türkçe Kökeni Arı Türkçe Y Yaban mandası Türkçe+Farsça Kotaz Yabancı Anlam kayması (Tanıdık olmayan): Yad, (Dış

ülkeden gelen): Çet, Çet elli Yâd etmek Farsça+Türkçe Eslemek, Ese düşürmek, Esine

almak, Anmak Yadigâr Farsça Estelik, Belek Yağcı (Dalkavuk) Argo Yaltak, Yalakçı, Yarancak,

Yaramsak Yağma Farsça Talan, Tonak Yağmalamak Farsça+Türkçe Talamak, Tonamak Yahu Arapça Ey Yahut Farsça Ya da Yak İngilizce Kotaz Yakacak Yerel Yakılık, Yakılgı, Odun Yakalamak Yerel Tutmak, Yakalamak Yakamoz Yunanca Yaldırayık Yakarmak Yerel Yalvarmak, Ötünmek Yakınmak Uydurukça Çakım eytmek, Çakınmak, Bun

çakmak, Yığlanmak Yakışıklı Yerel Yaraşıklı, Güzel Yakışmak Yerel Yaraşmak, Gelişmek Yakıt Uydurukça Yakılık, Yakılgı, Odun Yakinen Arapça Yakşıca, Anık, İç yüzünden,

İçinden, Diplice Yaklaşık (olarak) Uydurukça Çama ile, Çamasında, Çamalayıp

alanda, Yakınca Yaklaşım Uydurukça Gözkarayışı, Yakınlaşma Yaklaşmak Yerel Yakınlaşmak Yakmak Anlam genişlemesi (Işık ya da Isı sağlamak için):

Yakmak, (Alevle, Kuvvetli ateşle): Yandırmak, (Koz halinde, İçin için, Yavaş yavaş/Duygular insanın içini): Göydürmek, (Duygular insanın içini): Örtemek

Yalaka Yerel Yaltak, Yarancak, Yaramsak, Yalakçı

Yalama olmak Anlam kayması Bozulmak, Yayılmak Yalan Anlam genişlemesi Yalan, Aldak, Aldam Yalan atmak Yerel Yalan söylemek, Yalan eytmek Yalancı Anlam genişlemesi Yalancı, Aldakçı, Aldamcı Yalancıktan Yerel Yalandan Yalanlamak Yerel (Sözü, Yazıyı): Yoğa çıkarmak,

Yalan çıkarmak, (Kişiyi): Yalancı çıkarmak

Yalan söylemek Yerel Yalan söylemek, Yalan eytmek Yalçın Yerel Dik Yaldız Yerel Altın yalatılan, Altına okşatılan Yalı Yerel (Sahil): Yar, Yaka, Su boyu, Kırak

(Ev): Su boyundaki ev, Yazlık ev

Yalın Yerel Bezeksiz, Koşmasız, Yönekey, Yalın

Yalıtkan Uydurukça Akım ötürmez Yallah Arapça Git, Git işine, Yok ol, Yoğal, Git

buradan, Tabanını yaldırat Yalpalamak Kökeni belirsiz Irganmak, Deprenmek,

Çaykalmak Yaltaklanmak Yerel Yaltaklanmak, Yarancaklık

etmek, Yaramsaklık etmek, Yalakçılık etmek

Yamaç Yerel İniş, Yanaşak Yamak Yerel Yardımcı Yamalamak Yerel Yamamak Yaman Anlam kayması Güçlü, Keskin, Gelişkin Yamru yumru Yerel Tekizsiz, Eğri büğrü Yamuk (Eğri) Anlam kayması Eğri, Yantayık, Bükük Yamulmak Anlam kayması Eğrilmek, Yantaymak, Bükülmek Yamyam İngilizce Kişi yiyici Yanardöner Yerel Yaldırak Yanaşmak Yerel Yakınlaşmak, Yanaşmak Yangın Anlam genişlemesi (Doğal): Yangın, (İnsan eliyle

çıkarılan, kundaklama sonucu çıkan): Ört

Yanık Anlam genişlemesi (Ad): Pişik yarası, Yanık (Sıfat): Yanık, Göyük

Yanılgı Uydurukça Yanlış Yanıt Uydurukça Karşılık, Cevap Yanıtlamak Uydurukça Karşılık vermek, Cevap vermek Yani Arapça Demek Yankesici Yerel Yancıkkeser, Çöntekkeser Yankı Uydurukça Yanrık, Yanı Yankılanmak Uydurukça Yanrımak, Yanılanmak Yanlama Yerel Köndelen, Kıyşık, Yanlama,

Yanlamasına Yanlamasına Yerel Köndelen, Kıyşık, Yanlama,

Yanlamasına Yanmak Anlam genişlemesi (Işık ya da Isı sağlamar biçimde):

Yanmak, (Alevle, Kuvvetli ateşle): Yanmak, (Koz halinde, İçin için, Yavaş yavaş/Duygular ile insan): Göymek, Göyünmek (Duygular ile insan): Örtenmek

Yansımak Uydurukça Çakılmak Yansıtmak Uydurukça Çakıltmak Yapay Uydurukça Yasama, Yasalma Yapı (bina) Uydurukça Kurulma Yapı (bünye) Uydurukça Kuruluş, Kurulum, Düzülüş Yapıcı (Olumlu, Ilımlı) Uydurukça Yaramlı, Olumlu Yapım Uydurukça Çıkarma, Kurma Yapımcı Uydurukça Çıkarıcı Yapım eki Uydurukça Söz yasayıcı koşumca

Yapısal Kuruluşluk, Kurulumluk, Düzülüşlük

Yapıştırıcı Uydurukça Yelim Yapıt Uydurukça Çıkarma Yapma Yerel Yasama, Yasalma Yapmacık Yerel Yasama, Yasalma, Çın değil Yapmak Anlam kayması Kurmak, İşlemek, Yasamak Yapmak (yardımcı fiil) Anlam genişlemesi Etmek, Eylemek, Kılmak Yaptırım Uydurukça Ceza Yaptırım gücü Uydurukça Cezalandırma gücü Yar (sevgili) Farsça Sevgili Yarak Anlam kayması Kotak, Sik Yaramaz (faydasız) Yerel Yaramsız, Yaraksız, Yaramaz Yaramaz (haşarı) Anlam kayması Erke, Başsız, Tentek Yarasa Yerel Yarkanat Yaratmak Anlam genişlemesi Yarandırmak, Türetmek,

Yaratmak Yargı (hüküm) Uydurukça Seçim Yargı (kazâ) Uydurukça Mahkeme işleri Yargıç Uydurukça Töreci Yargılamak Uydurukça Seçimlemek Yarı Yerel Yarım, Yartı, Yarı Yarım Anlam genişlemesi Yarım, Yartı, Yarı Yarımada Yerel Yarım aral, Yarım oturağ, Yarım

ada Yarım yamalak Yerel Çala çarpı, Çala çula, Çala bula, Yarın Yerel (Ad): Erte, (Zarf): Erteye Yarıyıl Yerel Yarım yıllık Yas Arapça Karalılık Yasa Uydurukça Kanun Yasadışı Uydurukça Kanunsuz Yasak Uydurukça (Ad): Tıyım, (Sıfat): Tıyık, Tıyımlı Yasaklamak Uydurukça Tıymak, Tıyım salmak,

Tıyımlamak Yasaklanmak Uydurukça Tıyılmak, Tıyım salınmak,

Tıyımlanmak Yasal Uydurukça Kanunlu, Kanuni Yasalaştırmak Uydurukça Kanunlaştırmak, Kanuna

uygunlaştırmak, Kanuna uydurmak

Yasama Uydurukça Kanun çıkarıcılık Yaslamak Yerel Diremek, Söykemek, Dayamak Yaslanmak Yerel Direnmek, Söykenmek,

Dayanmak Yaslı (yas tutan) Arapça+Türkçe Karalı Yassı Anlam genişlemesi Yassı, Yalpak Yaş (ıslak) Anlam kayması Öl, Dım, Çiğ, Yaşlı Yaşam Yerel Durmuş, Dirlik, Yaşam Yaşam öyküsü Uydurukça Durmuş yolu Yaşantı Uydurukça Yaşayış Yaşarmak Yerel Gözleri yaşlanmak, Gözleri yaş

dolmak, Yaşlanmak Yaşıt Uydurukça Yaşdaş, Kurdaş, Denkkur Yaşlanmak Yerel Karımak, Kartalmak, Kartaymak Yaşlı Yerel Kart, Karı Yatak (yatış yeri) Anlam genişlemesi Yatak, Döşek Yatak (mecra) Anlam kayması Akım, Yılga yolu, Suyolu Yatalak Yerel Yatan ağrılı Yatay Uydurukça Düz, Yatık Yatırım Uydurukça Akça koyumu, Akça girdirimi Yatırım yapmak Uydurukça Akça koymak, Akça girdirmek Yatışmak Anlam kayması (Kişi/Duygu vb…): Dinçlenmek,

Dinmek, (Olay): Basılmak Yatıştırmak Anlam kayması (Kişi/Duygu vb…)Dinçlendirmek,

Dindirmek, (Olay): Basmak Yavaş Yerel Tatı, Yavaş Yave Farsça Boş söz, Boşboğazlık Yaver Farsça Yardımcı Yavru Yerel Döl, Bala, Yavru Yavuklu Anlam kayması Sevgili Yayan Yerel Yaya Yaygara Yerel Bağırış çağırış, Çav-şu, Kışkırık Yaygın Uydurukça Dağalan, Gen dağalan, Köp

kollanılan Yaygınlaşmak Uydurukça Dağalmak, Yayılmak Yayık Yerel Kesmek, Yayık Yayımlamak Uydurukça Basmak, Basıp çıkarmak, Yarığa

çıkarmak Yayın Uydurukça (Kitap v.b…): Basma, Basıp

çıkarma, Yarığa çıkarma, (Televizyondan, Radyodan vb…): Dağatma

Yayınlamak Uydurukça (Kitap vb…): Basmak, Basıp çıkarmak, Yarığa çıkarmak (Televizyondan, Radyodan vb…): Dağatmak

Yayın evi Uydurukça Basmahane, Dağatmahane Yaymak Anlam kayması (Sermek): Yaymak, (Dağıtmak):

Dağatmak Yayvan Yerel Yalpak, Yassı Yazar Uydurukça Yazıcı Yazgı Uydurukça Yazmış Yazı (parada) Yerel Dengenin on yüzü, Dengenin ön

yüzü, Dengenin on beti, Dengenin ön beti

Yazılı ( sınav) Yerel Yazma, Yazma sınav Yazın Yerel Yazda Yazıt Uydurukça Yazma, Yazma estelik Yazma (eser) Yerel Elyazması Yegâne Farsça Yalnız, Bir Yeğ Yerel Yakşırak Yeğlemek Uydurukça Yakşı görmek, Dallamak, Üstün

tutmak Yeis Arapça Umusuzluk, Kaygı, Aşınma Yeknesak Farsça Birtürlü Yekpare Farsça Bütün, Tutaş, Tutuş Yekten Farsça+Türkçe Birden, Güdülmezden Yekûn Arapça Yığındık Yele Yerel Yal Yellemek Anlam genişlemesi Yellemek, Yelpimek Yelpaze Türkçe+Farsça Yelpigiç Yeltenmek Yerel Elinden gelmeyecek işe girişmek,

Yeltenmek Yemek ( yiyecek) Yerel Damak, Aş Yemekhane Yerel Aşhane Yemin Arapça Ant Yemin etmek Arapça+Türkçe (Eş dost arasında): Ant vermek,

(Yazılı ya da resmi olarak): Ant içmek

Yeniden Yerel Kaytadan, Baştan, Yeniden Yenilgi Uydurukça Yeniliş, Yenili Yenilmek (yemek fiilinin edilgen biçimi)

Yerel Yiyilmek

Yenmek Anlam genişlemesi Yenmek, Ütmek, Utmak Yer Anlam genişlemesi Yer, Orun Yer çekimi Uydurukça Yerin tartış gücü Yerel Uydurukça Yerli Yerinde (Uygun) Yerel Orunlu, Uygun Yerine Yerel Ornuna Yerleşik Anlam kayması (Göçebe olmayan): Oturak,

(Varlığını uzunca zamandır sürdüregelen): Duraklı, Duruklu

Yerleşmek Anlam kayması/Anlam genişlemesi (Göçebeliği bırakmak): Oturmak, Oturaklaşmak (Sabitlenmek): Yerleşmek, (Yer kapmak): Orunlaşmak (Taşınıp yaşamaya başlamak): Konuşlanmak (Varlığını oturtmak, Varlığını sürdürecek konuma gelmek): Duraklanmak (Kök salmak): Ornukmak, Gen dağalmak

Yermek Yerel Karalamak, Yamanlamak, Yermek

Yersiz (uygunsuz) Yerel Orunsuz Yeşermek Yerel Yaşarmak, Göğermek Yeşil Yerel Yeşil Yeşillenmek Yerel Yeşermek Yeşilleşmek Yerel Yeşermek Yetenek Uydurukça Uku, Oldukluluk, Yöndemlilik,

Edenlilik

Yetenekli Uydurukça Ukulu, Olduklu, Yöndemli, Edenli Yeteneksiz Uydurukça Ukusuz, Olduksuz, Yöndemsiz,

Edensiz Yetinmek Uydurukça Çeklenmek Yetişkin Uydurukça Yetişen, Boyu yeten Yetişmek Anlam genişlemesi Yetmek, Ösmek, Ülgürmek,

Yetişmek, Dal kezinde dayar olmak

Yetişmiş Yerel Yetik, Okumuşlu, Bilimli Yetki Uydurukça Vekillik, Cevaplılık Yevmiye Arapça Günlük, Günlük iş hakkı Yığın Anlam kayması Üyüm, Üyüntü, Üyme, Üymek,

Top, Toplam, Toplantı Yığınak Uydurukça Yığılma, Toplanma Yığınak yapmak Uydurukça Yığılmak, Toplanmak, Güç

yığmak, Güç toplamak Yığınla Yerel Köp, Bol, Sayısız, Toplamı ile, Çok Yıkamak Anlam kayması Yumak Yıkıcı Yerel Dağatıcı, Yemirici, Kıyratıcı, Kırıcı,

Bozguncu, Arabozucu Yıkıntı Yerel Yemiriklik Yıkmak Anlam genişlemesi Yıkmak, Yemirmek, Aktarmak Yıldırım Yerel Yaşın, Çakmak Yıl dönümü Yerel Yıllık Yılışık Anlam kayması Yaltak, Yarancak, Yaramsak,

Yalakçı Yılışmak Anlam kayması Yaltaklanmak, Yarancaklık

etmek, Yaramsaklık etmek, Yalakçılık etmek

Yılmak Yerel Ürkmek, Korkmak, Korkup kalmak, Kaytmak, Geri kaytmak, Kaçmak

Yıpranmak Yerel Eprimek, Eskimek, Yırtılmak, Tozumak

Yırtıcı (hayvan) Yerel Yırtkıç Yırtınmak Yerel Artık dırışmak, Katı dırışmak,

Yırtınmak Yiğit Yerel Batır, Yiğit Yine Yerel Kayta, Kaytadan, Yine Yinelemek Uydurukça Kaytalamak Yitmek Yerel Yoğalmak, Yitmek Yitirmek Yerel Yoğatmak, Yitirmek Yiyecek Yerel Azık, Yemit Yobaz Yerel Sokur işanımcıl Yoğun Anlam kayması Yığı, Yış, Tıkız, Koyu, Kalın, Köp Yoğunlaşmak Anlam kayması Yığılmak, Yışlaşmak, Tıkızlanmak,

Koyulmak, Koyulaşmak, Kalınlaşmak, Köpelmek

Yoğurt Yerel Katık, Yoğurt Yoklama Yerel Yoklama, Varlama Yoksa Yerel Yoksa, Olmasa

Yoksun Uydurukça Yok, Olmayan, Yetişsiz Yokuş Yerel Ör, Göteriliş Yokuş çıkmak Yerel Örlemek Yollamak Yerel Yollamak, Yönetmek, Yobarmak Yontmak Yerel Yonmak Yorgun Yerel Argın, Dalgın, Çarçak Yormak Anlam kayması/Anlam genişlemesi (Yorumlamak): Yormak, (Halsiz

bırakmak): Çarçatmak, Daldırmak, Arıtmak

Yorulmak Anlam kayması/Anlam genişlemesi (Yorumlanmak): Yorulmak, (Halsiz kalmak, Halsiz bırakılmak): Çarçamak, Dalmak, Armak

Yorum Yerel Düşündürü, Yorum Yosma Yerel Ersek, Yeniltek, Yenleş Yoz Yerel Buzuk Yozlaşmak Yerel Buzulmak Yön Yerel Yan, Yak, Yön, Bağıt Yönerge Uydurukça Buyruk, Görsetme, Yol yoruk,

Kollanma Yönetici Uydurukça Başarıcı, Yedekçi Yönetim Uydurukça Başarıcılık, Başarma, Yedekçilik Yönetmek Uydurukça Başarmak Yönetmelik Uydurukça Kollanma, Görsetme Yönetmen Uydurukça (İdare): Başarıcı, Yedekçi, Başçı,

(Sinema, Tiyatro): Koyucu Yöntem Uydurukça Kural, Yol Yöre Yerel Aylana, Değre, Çevre Yöresel Uydurukça Yerli Yuh Yerel Tüh Yuhalamak Yerel Tüh diye bağırmak, Tüh tüh

etmek Yulaf Yunanca Sulu Yular Yerel Nokta Yuvarlak Yerel Topalak, Düğür, Yuvalak, Yumru,

Değirmi Yuvarlamak Yerel Topalamak, Yuvalamak,

Tekerlemek Yüce Yerel Büyük, Yokarı, Yüksek Yücelmek Yerel Yükselmek, Göterilmek,

Büyülmek Yüksek Yerel Yokarı, Büyük, Yüksek Yüksekokul Türkçe+Uydurukça Yokarı mektep Yükseköğretim Türkçe+Uydurukça Yokarı bilim, Yokarı okuma Yükselmek Yerel Göterilmek, Büyülmek,

Yükselmek Yüksük Yerel Oymak Yüksünmek Yerel Ağırsınmak, Dilemeyin

başarmak, Gönülsüz iş görmek, Yüksünmek

Yükümlü Uydurukça Borçlu

Yürürlük Uydurukça Güce giriş Yüz (Çehre) Anlam genişlemesi Yüz, Bet, Çıray Yüz (Üst) Yerel Üst, Bet, Yüz Yüzünden Yerel İçin Yüzey Uydurukça Üst, Bet, Yüz Yüzmek (soymak) Anlam kayması Soymak, Sıyırmak Yüznumara Türkçe+Fransızca Ayakyolu Yüz ölçümü Yerel Yüz ölçemi Yüzükoyun Yerel Yüztuban, Yüzünkoyup Yüzük parmağı Yerel Adsız parmak

Türkçe Kökeni Arı Türkçe Z Zaaf Arapça Güçsüzlük, Boşanlık Zafer Arapça Yeniş, Yutuş Zafiyet Arapça Güçsüzlük Zahir Arapça Görüne duran Zahire Arapça Aşlık Zahiren Arapça Görünüşten, Dıştan, Dış

görünüşten, Dış görünüş boyunca

Zahiri Arapça Dışki, Dış Zahmet Arapça Kıncılık, Ağırlık Zalim Arapça Kayırımsız, Acınmasız Zam Arapça Koşumca, Üsteme Zaman Arapça Kez, Çağ Zamanlamak Arapça+Türkçe Onaylı kezini dallamak, Dal kezini

dallamak, Dal kezini köklemek, Çağını düş getirmek, Dal çağını tapmak

Zamir (dilbilgisi) Arapça Almaş Zamk Arapça Yelim Zampara Farsça Kızcıl, Kadıncıl, Yelkovan, Yürdek,

Yürümsek Zan Arapça Bolcam, Yormallama, Çağlama,

Oy Zanaat Arapça Çeberlik Zanaatkâr Arapça+Farsça Çeber Zangırdamak Yerel Titremek, Kaltıramak, Tirillemek,

Kalçıllamak Zangır zangır Yerel Tir tir, Tiril, tiril Zannetmek Arapça+Türkçe Oylamak, Yormallamak, Sanmak Zapt etmek Arapça+Türkçe (Ele geçirmek): Basıp almak,

(Tutmak, Önüne geçmek): Toktatmak, Dindirmek, Basmak, Bastırmak

Zar (anatomi) Arapça Yargak Zar (oyunda) Arapça Taş, Süyek Zarafet Arapça Görkemlik, Görklülük, Güzellik,

İncelik Zarfında Arapça+Türkçe İçinde Zarif Arapça Görkem, Görklü, Güzel, İnce Zaruret Arapça Gereklik, Gereklilik Zaruri Arapça Gerek, Gerekli Zat Arapça Kişi Zaten Arapça Neğizinde, Çınında, Doğrusunu

eydende, Çınını eydende Zatürree Arapça Öfke yalımlanması, Öfke

kapınması Zavallı Arapça+Türkçe Baykuş Zayıf Arapça Arık Zayıflamak Arapça+Türkçe Arıklamak

Zayiat Arapça Çıkım, Çıkın, Yitki Zedelemek Farsça+Türkçe Buzmak, Ziyan geldirmek Zehir Farsça Ağı Zehirlemek Farsça+Türkçe Ağılamak Zekâ Arapça Eslilik, Ukumluluk, Tapkırlık Zeki Arapça Esli, Ukumlu, Tapkır Zelzele Arapça Yer titremesi Zemberek Farsça Yay, Saat yayı Zemin Farsça Yer Zenci Farsça Kara Zengin Farsça Bay, Varlı Zerre Arapça Çan, Tozan Zevat Arapça Kişiler Zevce Arapça Yubay, Bike, Kadın, Yoldaş Zevç Arapça Er, Güvey, Bey, Yoldaş Zevzek Kökeni belirsiz Söylek, Ezme, Deşik ağız,

Sözsatar Zıddiyet Arapça Karama karşılık Zıkkım Arapça Ağı Zımba Farsça Kâğıt deşkiç, Deşkiç Zımnen Arapça Yaşırın Zımni Arapça Yaşırın Zımpara kâğıdı Farsça+Türkçe Kumkâğıt Zındık Arapça Allahsız, Tanrısız Zıplamak Yerel Sekirmek, Irgamak Zırdeli Yerel Daldeli Zırh Farsça Savıt, Demir giyim Zırıltı Yerel Boş söz, Kuru söz Zırlamak Yerel Kışkırmak, Bağırmak, Uzak

yığlamak Zırnık Farsça Kar bürtüğü, Düğürcük, Bir kaşık

su, Hiç nerse Zırva Kökeni belirsiz Boş söz Zırvalamak Kökeni belirsiz+Türkçe Tentiyip söylemek, Olmayacak

söz söylemek, Boş söz söylemek, Yok sözü eytmek, Boşboğazlık etmek

Zıt Arapça Karama karşı Zifaf (gecesi) Arapça Nikâh gecesi Zifiri Arapça Kapkaranı Zift Arapça Karaçayır, Karayağ Ziftlemek Arapça+Türkçe Karaçayır yakmak Zihin Arapça An, Es, An-sezim Zihnen Arapça İçinde, Anında, Oyunda, İçinden,

Anından, Oyundan Zihniyet Arapça Gönül kökü, Göz karayış, Oylayış

yolu Zikzak Fransızca Eğri büğrü, Kekri, Kekircek Zil Farsça Kongurak Zillet Arapça Tubanlık, Tubancılık,

Tubanlanıcılık, Kemsitilmişlik,

Aşaklanma Zil zurna Farsça Ölürce esrik, Ölesiye esrik Zincir Farsça İldirme Zinde Farsça Diri, Sağlam, Güçlü Zira Farsça Şunluktan Ziraat Arapça Ekincilik Zirve Arapça Çokan, Tepe, Baş, Uç Ziyade Farsça Artık, Aşık, Aşkın, Köp Ziyafet Arapça Oturuluşuk Ziyan Arapça Çıkım, Çıkın Ziyaret Arapça Varış, Görüş, Giriş, Girip çıkış Ziyaret etmek Arapça+Türkçe Görüşüne gitmek, Görmeğe

gitmek, Görmeğe gelmek, Girip çıkmak

Ziynet Arapça Bezek Zonklamak Kökeni belirsiz+Türkçe Sızlamak Zor Farsça Kın, Ağır Zoraki Farsça Güçle, Güç ile Zorba Farsça Güçleyici Zor bela Farsça+Türkçe Güçle, Güç ile Zorla Farsça+Türkçe Güçle, Güç ile Zorlamak Farsça+Türkçe Güçlemek Zorunlu Uydurukça Gerekli, Borçlu, Olmazdan

kalmayası gerek Zuhur Arapça Görünme, Ortaya çıkma Zuhur etmek Arapça+Türkçe Görünmek, Ortaya çıkmak Zulüm Arapça Kınak, Kısım Zulmetmek Arapça+Türkçe Kınak vermek, Kınamak, Kısmak Züccaciye Arapça Ayak kap kacak Züğürt Kökeni belirsiz Akçasız Zühre Arapça Çolpan Zühul Arapça Salaklık Zül Arapça Tubanlık, Aşaklık, Alçaklık Zülüf Farsça Çike saçı Zümre Arapça Top, Topar, Katlak Zümrüdü anka Arapça Tuğrul, Dumrul Züppe Kökeni belirsiz Maktancak Zürafa Arapça Gerik Zürriyet Arapça Döl