turkish studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/d03262/2016_17/2016_17_kocina.pdf · the story of...

34
Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 11/17 Fall 2016, p. 1-34 DOI Number: http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.10099 ISSN: 1308-2140, ANKARA-TURKEY Article Info/Makale Bilgisi Received/Geliş: 09.11.2016 Accepted/Kabul: 12.12.2016 Referees/Hakemler: Prof. Dr. Yaşar AYDEMİR Prof. Dr. Şahmurat ARIK This article was checked by iThenticate. İNSANLIĞIN ORTAK ROMANI YUSUF HİKÂYESİ: HAMDULLAH HAMDİ’NİN YUSUF VE ZELİHA MESNEVİSİ İLE THOMAS MANN’IN YUSUF VE KARDEŞLERİ ADLI ESERLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Abdulhakim KOÇİN * ÖZET Tevrat, İncil ve Kur’an’da anlatılan Yusuf hikâyesi, insanlık tarihinin en önemli, en dramatik ve en ibret verici hikâyelerden biridir. Bu sebeple çok eski çağlardan bugüne kadar yazılan pek çok esere ilham kaynağı olmuştur. Yukarıda isimleri belirtilen kutsal kitaplarda anlatılan bu hikâye aslında dini nasihatler içermektedir. Ancak salt dini nasihatler veren bir hikâye değildir. Yusuf hikâyesi aynı zamanda çok eski bir zaman diliminde Kenan ve Mısır’da yaşayan insanların sosyal yaşamlarına, dinî inançlarına, aile bireyleri arasındaki ilişkilere, devletin yönetim biçimine ışık tutan ve o dönemde meydana gelen kıtlık, köle ticareti gibi bazı hadiselerle ilgili olarak da önemli bilgiler veren bir hikâyedir. Bu makalede Doğu (İslam) ve Batı (Hıristiyan) medeniyetlerinde, yaklaşık 500 yıl ara ile yazılmış olan Yusuf kıssası “yazılışı”, “kuruluşu”, “beslendiği kaynaklar”, “şahıs kadrosu”, “ilah ve peygamberlik anlayışları” ile “hikâyede yer alan motifler” bakımından karşılaştırılmıştır. Yapılan bu karşılaştırmada öncelikle her iki eserin beslendiği kaynaklar tespit edilmeye çalışılmıştır. Daha sonra Hamdullah Hamdi ile Thomas Mann’ın, eserlerini yazarken beslendikleri en önemli kaynaklar olan Tevrat, İncil ve Kur’an’a ne derecede bağlı kaldıkları ve bağlı bulundukları kültürlerde Yusuf hikâyesinin nasıl algılandığı ortaya konmuştur. Ayrıca “Yusuf ve Zeliha” ile “Yusuf ve Kardeşleri” adlı eserler karşılaştırılırken tespit edilen benzerlikler ve farklılıklar da makalenin sonunda maddeler halinde gösterilmiştir. Anahtar Kelimeler: Yusuf Hikâyesi, Yusuf, Zeliha, Hamdullah Hamdi, Thomas Mann. * Doç. Dr. TBMM Kütüphane ve Arşiv Hizmetleri Başkan Yardımcısı, El -mek: [email protected]

Upload: others

Post on 04-Jun-2020

1 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

Turkish Studies

International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 11/17 Fall 2016, p. 1-34

DOI Number: http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.10099

ISSN: 1308-2140, ANKARA-TURKEY

Article Info/Makale Bilgisi

Received/Geliş: 09.11.2016 Accepted/Kabul: 12.12.2016

Referees/Hakemler: Prof. Dr. Yaşar AYDEMİR – Prof. Dr.

Şahmurat ARIK

This article was checked by iThenticate.

İNSANLIĞIN ORTAK ROMANI YUSUF HİKÂYESİ: HAMDULLAH HAMDİ’NİN YUSUF VE ZELİHA MESNEVİSİ İLE THOMAS MANN’IN YUSUF VE KARDEŞLERİ ADLI ESERLERİNİN

KARŞILAŞTIRILMASI

Abdulhakim KOÇİN*

ÖZET

Tevrat, İncil ve Kur’an’da anlatılan Yusuf hikâyesi, insanlık

tarihinin en önemli, en dramatik ve en ibret verici hikâyelerden biridir.

Bu sebeple çok eski çağlardan bugüne kadar yazılan pek çok esere ilham kaynağı olmuştur.

Yukarıda isimleri belirtilen kutsal kitaplarda anlatılan bu hikâye

aslında dini nasihatler içermektedir. Ancak salt dini nasihatler veren bir

hikâye değildir. Yusuf hikâyesi aynı zamanda çok eski bir zaman

diliminde Kenan ve Mısır’da yaşayan insanların sosyal yaşamlarına, dinî

inançlarına, aile bireyleri arasındaki ilişkilere, devletin yönetim biçimine ışık tutan ve o dönemde meydana gelen kıtlık, köle ticareti gibi bazı

hadiselerle ilgili olarak da önemli bilgiler veren bir hikâyedir.

Bu makalede Doğu (İslam) ve Batı (Hıristiyan) medeniyetlerinde, yaklaşık 500 yıl ara ile yazılmış olan Yusuf kıssası “yazılışı”, “kuruluşu”, “beslendiği kaynaklar”, “şahıs kadrosu”, “ilah ve peygamberlik anlayışları” ile “hikâyede yer alan motifler” bakımından

karşılaştırılmıştır.

Yapılan bu karşılaştırmada öncelikle her iki eserin beslendiği

kaynaklar tespit edilmeye çalışılmıştır. Daha sonra Hamdullah Hamdi ile

Thomas Mann’ın, eserlerini yazarken beslendikleri en önemli kaynaklar

olan Tevrat, İncil ve Kur’an’a ne derecede bağlı kaldıkları ve bağlı bulundukları kültürlerde Yusuf hikâyesinin nasıl algılandığı ortaya

konmuştur. Ayrıca “Yusuf ve Zeliha” ile “Yusuf ve Kardeşleri” adlı eserler

karşılaştırılırken tespit edilen benzerlikler ve farklılıklar da makalenin

sonunda maddeler halinde gösterilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Yusuf Hikâyesi, Yusuf, Zeliha, Hamdullah

Hamdi, Thomas Mann.

* Doç. Dr. TBMM Kütüphane ve Arşiv Hizmetleri Başkan Yardımcısı, El-mek: [email protected]

Page 2: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

2 Abdulhakim KOÇİN

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

COMMON NARRATIVE OF HUMANKIND: THE STORY OF JOSEPH

A COMPARASION OF HAMDULLAH HAMDI’S ‘MATHNAWI OF JOSEPH AND ZULAIKHA’ AND THOMMAS MANN’S ‘JOSEPH

AND HIS BROTHERS’

ABSTRACT

The story of Joseph described in Torah, the Bible and the Qur'an is

one of the most important, dramatic, influential and exemplary story in the history of humankind. Therefore, it has been a source of inspiration

for many literary works since the ancient times.

This story described in the holy books mentioned above actually

contains religious advices. However, it is not merely a religious advice, it

also sheds light on the lifestyles, family relationships, beliefs and social

lives of people living in Canaan and Egypt. Moreover, it provides some other important information regarding the form of the regime or state,

famines occurred and slave trade during that time.

The article examines and compares the two different stories of

Joseph written approximately 500 years apart in terms of their "spelling",

"construction", "sources of inspiration", "characters", "their understanding of God and Prophecy" and "motives in the story" through

the lens of East (Islam) and West (Christian) civilizations.

The main sources of these two works are broadly searched. Then

the article focuses on how both Hamdullah Hamdi and Thomas Mann

benefited from and fed by the sources most important of which are Torah,

the Bible and the Qur’an. Also, to what extent the authors remained loyal to them while writing their books and the way the story perceived in their

respevtive communities are discussed. The article put forthes important

differences and similarities between these works at the final section.

STRUCTURED ABSTRACT

The story of Joseph described in the Torah, the Bible and the Holy

Qur’an is one of the most important, the most dramatic and the most

exemplary story of the human history. The story of Joseph has a great

importance for history of culture and literature. Therefore, it has

attracted people’s attention and it has been a source of inspiration to many literary works since ancient times. Many Joseph stories have been

written in various languages in the Eastern and Western literature

throughout centuries.

This story, described in the holy books mentioned above, actually

contains religious advices. But it is not a story that merely gives religious advices. Joseph, at the same time, sheds lights on social life, beliefs,

family relationships, structure of the state and gives valuable information

about such events like famine, slave trade, etc. in Canaan and Egypt

during that period.

Page 3: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

İnsanlığın Ortak Romanı Yusuf Hikâyesi: Hamdullah Hamdi’nin Yusuf… 3

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

At the introduction section of this article, it is initially being described that in which part of Torah, Bible and the Holy Qur’an this

story is being written. Later on, how this story is being described in these

books is presented. Thus, in the introduction section, the entire

translation of Surah of Joseph narrating this story is explicated The

different narrations of Torah are written as postscripts. In Bible it is

written as a short story and it doesn’t have a serious difference from the Qur’an. Therefore, narrations of Bible has not given as postscripts.

After the information given in the introduction section, the stories

named “Joseph and Zuleikha” and “Joseph and His Brothers”, authored

by Hamdullah Hamdi and Thomas Mann, and written in East (Islam) and

West (Christian) civilisations nearly 500 years apart each other, are compared in terms of their “spellings”, “structure”, “sources”,

“characters”, “conception of God and prophecy” and “motifs”.

In the first place, the sources of both works were tried to be

discerned in this comparison. Later, how and to what degree did

Hamdullah Hamdi and Thomas Mann relied on Torah, the Bible and the

Holy Qur’an as the most important sources which they fed from during the time span of writing their pieces and how the story of Joseph had

been perceived in their cultures were revealed. Furthermore, similarities

and differences between the narrations of “Joseph and Zulaikha” and

“Joseph and His Brothers” are depicted at the concluding section of this

article.

The following results have been reached during the study in terms

of commonalities and differences in the stories:

1- Hamdullah Hamdi, sticks to Qur’an (except the commissioning

of Jacob as a prophet and the marriage of Hz Joseph, etc.) generally; but

enriches the theme via some details. Though Thomas Mann relied on

Torah and the Bible generally but on the issues of God and prophecy, he is influenced by Greek Mythology more than Torah and the Bible.

2- Hamdullah Hamdi draws attention frequently to the necessity

of believing in predestination and destiny in his mathnawi, in this way

he tries to prove that it isn’t possible to get rid of destiny. Thomas Mann

also displays a similar view of belief in destiny via the speech of Hz Joseph: “The whole story had already been written and formed in the

book of God” (MANN, 2007: IV/325).

3- Hz Jacob and Hz Joseph are the dearest servants of God with

lore and wisdom, in Hamdullah Hamdi’s work. In some parts of Thomas

Mann’s work Hz Jacob is described as the moon worshipper, and as the

deputy of God. And Hz Joseph is depicted as a legendary fabulous hero. The qualities attributed to Hz Jacob and Hz Joseph in some parts of

Thomas's work are inappropriate and rude.

4- The work of Hamdullah Hamdi, has a strong theme of love that

was resulted in a marriage within the framework of the rules of Islam. In

Thomas Mann’s work, the marriage of Joseph and Zeliha doesn’t actualize. Though Zeliha(Mur-em-enet) risks everything to hang together

with Joseph initially, she doesn’t meet and come together with Joseph

after his releasing from dungeon and taking on all the powers of the King

in Egypt.

Page 4: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

4 Abdulhakim KOÇİN

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

5- Zeliha isn’t being described both in the work of Hamdullah Hamdi and Thomas Mann as an evil woman, though she had tried to

seduce Joseph in various ways.

6- The work of Thomas Mann is like a historical novel, while

Hamdullah Hamdi’s work resembles a psychological novel as well as

being a religious and moral one.

7- In Hamdullah Hamdi’s work it is written that Hz Jacob never loses his hope and believes he will see Joseph one day surely. Thomas

Mann states that Hz Jacob believes in Joseph’s death and he absolutely

loses his hope of meeting him.

8- Hamdullah Hamdi prays for Firdevsi who wrote Joseph story

in 11 st century. Thomas Mann states in his work that this tale is also written in Qur’an and there are some wonderful poems of Iranian poet

Firdevsi about the Joseph story. This situation leads us to think that both

of them benefitted from the same sources, and as a result their narrations

has similarities. Their common description of the commissioning of Jacob

as a prophet, which is inconsistent with the Qur’an, makes us consider

that both take the Torah as their reference on this issue

9- The events such as the dream of the King of Egypt, dreams of

the king’s head of bakers and head of drink-producers, interpretations of

Joseph for these dreams, selling of Joseph twice time, the slicing of the

Egyptian palace women their fingers unwittingly after they saw Joseph,

etc are written in similar ways despite little differences.

10- In both work, the family structure of Hz Joseph who is the

subject of the story, the loyalty and dialogues of the family members, the

governance style of the King of Egypt and minister of the Treasury, and

the structure of the society of that time are vividly described. Except for

some differences in Thomass’ narrations, it is seen that the social and

religious life of that time is similar to beliefs and behaviours in Muslim societies at the present time. Thus this state also demonstrates that the

divine message seriously shapes the lifestyles of the people of that period.

Keywords: The Story of Joseph, Joseph, Zulaikha, Hamdullah

Hamdi, Thomas Mann.

Giriş

Kur’an-ı Kerim’de detaylı bir şekilde anlatılan ve “ahsenü’l-kasas” (hikâyelerin en güzeli)

olarak nitelendirilen Yûsuf hikâyesi, Tevrat ve İncil’de de yer almaktadır. Anılan kutsal kitaplarda

yer alması ve peygamberlerin hayatlarından bilgiler vermesi sebebiyle çok eski çağlardan beri pek

çok edebi esere ilham kaynağı olmuş; Doğu ve Batı edebiyatlarında her dönemde ve pek çok dilde

sayısız Yusuf hikâyesi yazılmıştır. Ancak bunların tespiti konumuz dışında olduğundan, biz bu

çalışmada sadece Thomas Mann’ın yazdığı Yûsuf ve Kardeşleri adlı eser ile Hamdullah Hamdi’nin

yazdığı Yûsuf ve Zeliha adlı eser üzerinde duracağız.

Bilindiği üzere Thomas Mann, 1929’da Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüştür. Bu

yüzden Yûsuf ve Kardeşleri adlı eseri dünyaca tanınmış ve Batı kültüründe önemli bir eser olarak

yer almıştır.

Page 5: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

İnsanlığın Ortak Romanı Yusuf Hikâyesi: Hamdullah Hamdi’nin Yusuf… 5

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

Hamdullah Hamdi ise, “XV. Yüzyılın ve Türk mesnevi edebiyatının en önde gelen

şairlerinden biri” (Kavcar, 1968: 157) olarak kabul görmüştür. Eseri, yedi yüzyıllık Osmanlı

edebiyat geleneğinde yazılmış en güzel ve en çok tanınan Yusuf ve Zeliha mesnevisi sayıldığı gibi,

İran şairi Molla Cami’nin etkisinde kalarak yazıldığı (Şemsettin Sami, 1308: 1982) için İran

edebiyatının ve hatta bütün şark edebiyatının da ortak ürünü ve en önemli eserlerinden biridir. Bu

yüzden bu iki eseri karşılaştırırken özelde Thomas Mann ile Hamdullah Hamdi’nin, genelde ise Doğu

ve Batı edebiyatlarının aynı konuda yazılmış en önemli iki eserini mukayese etmiş oluyoruz. Ancak

bu mukayeseden önce Doğu’da ve Batı’da yüzyıllarca büyük ve geniş bir yankı uyandıran Yusuf

hikâyesinin kutsal metinlerde nasıl yer aldığına bakmakta yarar vardır.

Bilindiği üzere Yusuf hikâyesi, Tevrat’ın Tekvin bölümünde, İncil’in Elçilerin İşleri

bölümünde ve Kur’an-ı Kerîm’in 12. suresi olan Yusuf suresinde anlatılmıştır.

Tevrat’ta geniş bir şekilde (Kitab-ı Mukaddes (Eski Ahit), Tekvin, Bab-37: 1-36; Bab-39: 1-

23; Bab-40: 1-23; Bab-41: 1-57; 42: 1-38; 43: 1-34; 44: 1-34; 45: 1-28; 46: 1-34; 47: 1-31; 48: 1- 22;

49: 1- 33; 50: 1- 26); İncil’de bütünü değil, özet halinde bazı epizotları anlatılan (İncil, Elçilerin

İşleri, 7: 8-18) Yusuf hikâyesinin en güzel anlatımı, Halide Cemil Dolu’nun da belirttiği gibi (Dolu,

1952: 419), Kur’an-ı Kerîm’de mevcuttur (Kur’an-ı Kerim, Yusuf suresi (12): 1-111). Bu yüzden

aşağıda kutsal metinlere göre Yusuf hikâyesini naklederken Kur’an-ı Kerîm’i esas aldık ve bunun

için de güvenilir bir meal olan Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığının hazırladığı Kur’an-ı Kerîm ve

Türkçe Meâl (Özek ve arkd., 1993)’ini diline ve imlasına dokunmadan aynen kullandık. İncil’de

hikâye çok kısa bir şekilde yer almıştır ve Kur’an’daki anlatımdan çok farklı değildir.

Ancak yukarıda da belirtildiği gibi, Yusuf hikâyesinin Tevrat’ta geniş bir şekilde yer alması

ve bazı yerlerde farklı anlatılmış olması sebebiyle Tevrat’taki farklı anlatımları dipnotlarda belirttik.

Bu karşılaştırma için de Kitab-ı Mukaddes Şirketi tarafından 1958’de İstanbul’da basılan Kitab-ı

Mukaddes / Eski Ahit’i kullanmayı uygun gördük.

Kur’an’da Yusuf Hikâyesi’nin Anlatıldığı Yusuf Suresi Me’ȃli:

“Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.

1. Elif. Lâm. Râ. Bunlar, apaçık Kitab'ın âyetleridir.

2. Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik.

3. (Ey Muhammed!) Biz, sana bu Kur'an'ı vahyetmekle geçmiş milletlerin haberlerini sana

en güzel bir şekilde anlatıyoruz. Gerçek şu ki, sen bundan önce (bu haberleri) elbette bilmeyenlerden

idin.

4. Bir zamanlar Yusuf, babasına (Ya'kub'a) demişti ki: Babacığım! Ben (rüyamda) on bir

yıldızla güneşi ve ayı gördüm; onları bana secde ederlerken gördüm.

5. (Babası:) Yavrucuğum! dedi, rüyanı sakın kardeşlerine anlatma; sonra sana bir tuzak

kurarlar! Çünkü şeytan insana apaçık bir düşmandır. 1

1 Tevrat’ta (Kitab-ı Mukaddes: Eski Ahit’in “Tekvin” bölümünde) şu şekilde nakledilmektedir: “.. ve Yusuf oların fena

sözlerini babalarına getirdi” (37/2). “ ve Yusuf rüya görüp kardeşlerine bildirdi. Ve ondan daha ziyade nefret ettiler”

(37/5). “ ve onlara dedi: Rica ederim, gördüğüm bu rüyayı dinleyin”(37/6). “ İşte tarlanın ortasında biz demetler

bağlıyorduk ve işte, benim demetim kalktı ve dikildi ve işte, sizin demetleriniz etrafını kuşatıp benim demetime

eğildiler”(37/7). “.. ve yine başka rüya gördü, ve onu kardeşlerine anlatıp dedi: İşte, bir rüya daha gördüm; ve işte, güneş

ve ay ve on bir yıldız bana eğildiler”(37/9). “ Ve babasına ve kardeşlerine anlattı ve babası onu azarlayıp kendisine dedi:

Bu gördüğün rüya nedir? Gerçek ben ve anan ve kardeşlerin yere kadar eğilmek için mi geleceğiz?” (37/10).

Page 6: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

6 Abdulhakim KOÇİN

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

6. İşte böylece Rabbin seni seçecek, sana (rüyada görülen) olayların yorumunu öğretecek ve

daha önce iki atan İbrahim ve İshak'a nimetini tamamladığı gibi sana ve Ya'kub soyuna da nimetini

tamamlayacaktır. Çünkü Rabbin çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.

7. Andolsun ki Yusuf ve kardeşlerinde, (almak) isteyenler için ibretler vardır.

8. (Kardeşleri) dediler ki: Yusufla kardeşi (Bünyamin) babamıza bizden daha sevgilidir.

Halbuki biz kalabalık bir cemaatiz. Şüphesiz ki babamız apaçık bir yanlışlık içindedir.

9. (Aralarında dediler ki:) Yusuf’u öldürün veya onu (uzak) bir yere atın ki babanızın

teveccühü yalnız size kalsın! Ondan sonra da (tevbe ederek) sâlih kimseler olursunuz!

10. Onlardan biri: Yusuf’u öldürmeyin, eğer mutlaka yapacaksanız onu kuyunun dibine atın

da geçen kervanlardan biri onu alsın (götürsün), dedi.

11. Dediler ki: "Ey babamız! Sana ne oluyor da Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun! Oysaki

biz onun iyiliğini istemekteyiz.

12. Yarın onu bizimle beraber (kıra) gönder de bol bol yesin (içsin), oynasın. Biz onu mutlaka

koruruz."

13. (Babaları) dedi ki: Onu götürmeniz beni mutlaka üzer. Siz ondan habersizken onu bir

kurdun yemesinden korkarım.2

14. Dediler ki: Hakikaten biz (kuvvetli) bir topluluk olduğumuz halde, eğer onu kurt yerse, o

zaman biz gerçekten âciz kimseler sayılırız.

15. Onu götürüp de kuyunun dibine atmaya ittifakla karar verdikleri zaman, biz Yusuf’a:

Andolsun ki sen onların bu işlerini onlar (işin) farkına varmadan kendilerine haber vereceksin, diye

vahyettik.

16. Akşamleyin ağlayarak babalarına geldiler.

17. Ey babamız! dediler, biz yarışmak üzere uzaklaştık; Yusuf’u eşyamızın yanında

bırakmıştık. (Ne yazık ki) onu kurt yemiş! Fakat biz doğru söyleyenler olsak da sen bize inanmazsın.

18. Gömleğinin üstünde sahte bir kan ile geldiler. (Ya’kub) dedi ki: Bilakis nefisleriniz size

(kötü) bir işi güzel gösterdi. Artık (bana düşen) hakkıyla sabretmektir. Anlattığınız karşısında (bana)

yardım edecek olan, ancak Allah'tır.

19. Bir kervan geldi ve sucularını (kuyuya) gönderdiler, o da (gidip) kovasını saldı, (Yusuf’u

görünce) "Müjde! İşte bir oğlan!" dedi. Onu bir ticaret malı olarak sakladılar. Allah onların

yaptıklarını çok iyi bilir.3

20. (Kafile Mısır'a vardığında) onu değersiz bir pahaya, sayılı birkaç dirheme sattılar. Onlar

zaten ona değer vermemişlerdi.

21. Mısır'da onu satın alan adam, karısına dedi ki: "Ona değer ver ve güzel bak! Umulur ki

bize faydası olur. Veya onu evlât ediniriz." İşte böylece (Mısır da adaletle hükmetmesi) ve kendisine

2 Tevrat’ta şu şekilde nakledilmektedir: “ Ve kardeşleri babalarının sürüsünü Şekem’de gütmek için gittiler” (37/12). “ Ve

İsrail Yusuf’a dedi: Kardeşlerin sürüyü Şekem’de gütmüyorlar mı? Gel de seni onların yanına göndereyim. Ve ona dedi:

İşte ben” (37/13). “ Ve ona dedi: Git, bak, kardeşlerin iyi mi ve sürü iyi mi? Ve bana haber getir” (37/14).

3 Tevrat’ta şu şekilde nakledilmektedir: “ Ve Yahuda kardeşlerine dedi: Eğer kardeşimizi öldürür ve onun kanını gizlersek

ne kazanç var?” (37/26). “Gelin, onu İsmaillilere satalım ve elimiz ona dokunmasın; çünkü o kardeşimizdir, etimizdir. Ve

kardeşleri sözünü dinlediler” (37/27). “Ve Midyaniler, tacirler geçiyorlardı ve Yusuf’u çekip kuyudan çıkardılar. Ve

Yusuf’u İsmaillilere yirmi gümüşe sattılar..” (37/28).

Page 7: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

İnsanlığın Ortak Romanı Yusuf Hikâyesi: Hamdullah Hamdi’nin Yusuf… 7

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

(rüyadaki) olayların yorumunu öğretmemiz için Yusuf’u o yere yerleştirdik. Allah, emrini yerine

getirmeye kadirdir. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler.

22. (Yusuf) erginlik çağına erişince, ona (isabetle) hükmetme (yeteneği) ve ilim verdik. İşte

güzel davrananları biz böyle mükâfatlandırırız.

23. Evinde bulunduğu kadın, onun nefsinden murat almak istedi, kapıları iyice kapattı ve

"Haydi gel!" dedi. O da" (Hâşâ), Allah'a sığınırım! Zira kocanız benim velinimetimdir, bana güzel

davrandı. Gerçek şu ki, zalimler iflah olmaz!" dedi.

24. Andolsun ki, kadın ona meyletti. Eğer Rabbinin işaret ve ikazını görmeseydi o da kadına

meyletmişti. İşte böylece biz, kötülük ve fuhşu ondan uzaklaştırmak için (delilimizi gösterdik).

Şüphesiz o ihlâslı kullarımızdandı.

25. İkisi de kapıya doğru koştular. Kadın onun gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında

onun kocasına rastladılar. Kadın dedi ki: Senin ailene kötülük etmek isteyenin cezası, zindana

atılmaktan veya elem verici bir işkenceden başka ne olabilir!

26. Yusuf: "Asıl kendisi benim nefsimden murat almak istedi" dedi. Kadının akrabasından

biri şöyle şahitlik etti: "Eğer gömleği önden yırtılmışsa, kadın doğru söylemiştir. Bu ise

yalancılardandır."

27. "Eğer gömleği arkadan yırtılmışsa, kadın yalan söylemiştir. Bu ise doğru

söyleyenlerdendir."

28. (Kocası, Yusuf'un gömleğinin) arkadan yırtılmış olduğunu görünce, (kadına): "Şüphesiz,

dedi; bu, sizin tuzağınızdır. Sizin tuzağınız gerçekten büyüktür."

29. "Ey Yusuf! Sen bundan (olanları söylemekten) vazgeç! (Ey kadın!) Sen de günahının

affını dile! Çünkü sen günahkârlardan oldun."

30. Şehirdeki bazı kadınlar dediler ki: Azizin karısı, delikanlısının nefsinden murat almak

istiyormuş; Yusuf’un sevdası onun kalbine işlemiş! Biz onu gerçekten açık bir sapıklık içinde

görüyoruz.

31. Kadın, onların dedikodusunu duyunca, onlara davetçi gönderdi; onlar için dayanacak

yastıklar hazırladı. Her birine bir bıçak verdi. (Kadınlar meyveleri soyarken Yusuf’a): "Çık

karşılarına!" dedi. Kadınlar onu görünce, onun büyüklüğünü anladılar. (Şaşkınlıklarından) ellerini

kestiler ve dediler ki: Hâşâ Rabbimiz! Bu bir beşer değil... Bu ancak üstün bir melektir!

32. Kadın dedi ki: İşte hakkında beni kınadığınız şahıs budur. Ben onun nefsinden murat

almak istedim. Fakat o, (bundan) şiddetle sakındı. Andolsun, eğer o kendisine emredeceğimi

yapmazsa mutlaka zindana atılacak ve elbette sürünenlerden olacaktır!

33. (Yusuf:) Rabbim! Bana zindan, bunların benden istediklerinden daha iyidir! Eğer onların

hilelerini benden çevirmezsen, onlara meyleder ve cahillerden olurum! dedi.

34. Rabbi onun duasını kabul etti ve onların hilesini uzaklaştırdı. Çünkü O çok iyi işiten,

pekiyi bilendir.

35. Sonunda (Aziz ve arkadaşları) kesin delilleri görmelerine rağmen (halkın dedikodusunu

kesmek için yine de) onu bir zamana kadar mutlaka zindana atmaları kendilerine uygun göründü.

36. Onunla birlikte zindana iki delikanlı daha girdi. Onlardan biri dedi ki: Ben (rüyada)

şarap sıktığımı gördüm. Diğeri de: Ben de başımın üstünde kuşların yemekte olduğu bir ekmek

taşıdığımı gördüm. Bunun yorumunu bize haber ver. Çünkü biz seni güzel davrananlardan

görüyoruz, dedi.

Page 8: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

8 Abdulhakim KOÇİN

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

37. (Yusuf) dedi ki: Size yedirilecek yemek gelmeden önce onun yorumunu mutlaka size haber

vereceğim. Bu, Rabbimin bana öğrettiklerindendir. Şüphesiz ben Allah'a inanmayan bir kavmin

dininden uzaklaştım. Onlar ahireti inkâr edenlerin kendileridir.

38. Atalarım İbrahim, İshak ve Ya’kub'un dinine uydum. Allah'a herhangi bir şeyi ortak

koşmamız bize yaraşmaz. Bu, Allah'ın bize ve insanlara olan lütfundandır. Fakat insanların çoğu

şükretmezler.

39. Ey zindan arkadaşlarım! Çeşitli tanrılar mı daha iyi, yoksa gücüne karşı durulamaz olan

bir tek Allah mı?

40. Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, sizin ve atalarınızın taktığı birtakım isimlerden başka bir

şey değildir. Allah onlar hakkında herhangi bir delil indirmemiştir. Hüküm sadece Allah'a aittir. O

size kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların

çoğu bilmezler.

41. Ey zindan arkadaşlarım! (Rüyalarınıza gelince), biriniz (daha önce olduğu gibi)

efendisine şarap içirecek; diğeri ise asılacak ve kuşlar onun başından (beynini) yiyecekler.

Yorumunu sorduğunuz iş (bu şekilde) kesinleşmiştir.

42. Onlardan, kurtulacağını bildiği kimseye dedi ki: Beni efendinin yanında an, (umulur ki

beni çıkarır). Fakat şeytan ona, efendisine anmayı unutturdu. Dolayısıyla (Yusuf), birkaç sene daha

zindanda kaldı.

43. Kral dedi ki: Ben (rüyada) yedi arık ineğin yediği yedi semiz inek gördüm. Ayrıca, yedi

yeşil başak ve diğerlerini de kuru gördüm. Ey ileri gelenler! Eğer rüya yorumluyorsanız, benim

rüyamı da bana yorumlayınız.

44. (Yorumcular) dediler ki: Bunlar karmakarışık düşlerdir. Biz böyle düşlerin yorumunu

bilenlerden değiliz.

45. (Zindandaki) iki kişiden kurtulmuş olan, uzun bir zaman sonra (Yusuf’u) hatırlayarak

dedi ki: Ben size onun yorumunu haber veririm, beni hemen (zindana) gönderin.

46. (Yusuf’un yanına gelerek dedi ki:) Ey Yusuf, ey doğru sözlü kişi! (Rüyada görülen) yedi

arık ineğin yediği yedi semiz inek ile yedi yeşil başak ve diğerleri de kuru olan (başaklar) hakkında

bize yorum yap. Ümit ederim ki, insanlara (isabetli yorumunla) dönerim de belki onlar da doğruyu

öğrenirler.

47. Yusuf dedi ki: Yedi sene âdetiniz üzere ekin ekersiniz. Sonra da yiyeceklerinizden az bir

miktar hariç, biçtiklerinizi başağında (stok edip) bırakınız.

48. Sonra bunun ardından, saklayacaklarınızdan az bir miktar (tohumluk) hariç, o yıllar için

biriktirdiklerinizi yiyip bitirecek yedi kıtlık yılı gelecektir.

49. Sonra bunun ardından da bir yıl gelecek ki, o yılda insanlara (Allah tarafından) yardım

olunacak ve o yılda (meyve suyu ve yağ) sıkacaklar.

50. (Adam bu yorumu getirince) kral dedi ki: "Onu bana getirin!" Elçi, Yusuf’a geldiği

zaman, (Yusuf) dedi ki: "Efendine dön de ona: Ellerini kesen o kadınların zoru neydi? diye sor.

Şüphesiz benim Rabbim onların hilesini çok iyi bilir."

51. (Kral kadınlara) dedi ki: Yusuf’un nefsinden murat almak istediğiniz zaman durumunuz

neydi? Kadınlar, Hâşâ! Allah için, biz ondan hiçbir kötülük görmedik, dediler. Azizin karısı da dedi

ki: "Şimdi gerçek ortaya çıktı. Ben onun nefsinden murat almak istemiştim. Şüphesiz ki o doğru

söyleyenlerdendir."

Page 9: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

İnsanlığın Ortak Romanı Yusuf Hikâyesi: Hamdullah Hamdi’nin Yusuf… 9

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

52. (Yusuf dedi ki): Bu, azizin yokluğunda ona hainlik etmediğimi ve Allah'ın hainlerin

hilesini başarıya ulaştırmayacağını (herkesin) bilmesi içindir.

53. (Bununla beraber) nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis aşırı şekilde kötülüğü

emreder; Rabbim acıyıp korumuş başka. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayan, pek esirgeyendir.

54. Kral dedi ki: Onu bana getirin, onu kendime özel danışman edineyim. Onunla

konuşunca: Bugün sen yanımızda yüksek makam sahibi ve güvenilir birisin, dedi.

55. "Beni ülkenin hazinelerine tayin et! Çünkü ben (onları) çok iyi korurum ve bu işi bilirim"

dedi.4

56. Ve böylece Yusuf'a orada dilediği gibi hareket etmek üzere ülke içinde yetki verdik. Biz

dilediğimiz kimseye rahmetimizi eriştiririz. Ve güzel davrananların mükâfatını zayi etmeyiz.

57. İman edip de (kötülüklerden) sakınanlar için ahiret mükâfatı daha hayırlıdır.

58.Yusuf’un kardeşleri gelip onun huzuruna girdiler, (Yusuf) onları tanıdı, onlar onu

tanımıyorlardı.5

59. (Yusuf) onların yüklerini hazırlayınca dedi ki: "Sizin baba bir kardeşinizi de bana getirin.

Görmüyor musunuz, ben ölçeği tam dolduruyorum ve ben misafirperverlerin en iyisiyim.

60. Eğer onu bana getirmezseniz, artık benim yanımda size verilecek bir ölçek (erzak) yoktur,

bana hiç yaklaşmayın!"

61. Dediler ki: Onu babasından istemeye çalışacağız, kuşkusuz bunu yapacağız.

62. (Yusuf) emrindeki gençlere dedi ki: Sermayelerini yüklerinin içine koyun. Olur ki

ailelerine döndüklerinde bunun farkına varırlar da belki geri gelirler.

63. Babalarına döndüklerinde dediler ki: Ey babamız! Erzak bize yasaklandı. Kardeşimizi

(Bünyamin'i) bizimle beraber gönder de (onun sayesinde) ölçüp alalım. Biz onu mutlaka

koruyacağız.

64. Ya’kub dedi ki: Daha önce kardeşi (Yusuf) hakkında size ne kadar güvendiysem, bunun

hakkında da size ancak o kadar güvenirim! (Ben onu sadece Allah'a emanet ediyorum); Allah en

hayırlı koruyucudur. O, acıyanların en merhametlisidir.

65. Eşyalarını açtıklarında sermayelerinin kendilerine geri verildiğini gördüler. Dediler ki:

Ey babamız! Daha ne istiyoruz. İşte sermayemiz de bize geri verilmiş. (Onunla yine) ailemize yiyecek

getiririz, kardeşimizi koruruz ve bir deve yükü de fazla alırız. Çünkü bu (seferki aldığımız) az bir

miktardır.

4 Tevrat’ta şu şekilde nakledilmektedir: “ Ve Firavun Yusuf’a dedi: Mademki Allah sana bütün bu şeyi bildirdi, senin gibi

akıllı ve hikmetli adam yoktur” (41/39). “ Ve Firavun mührünü parmağından çıkardı ve onu Yusuf’un parmağına taktı ve

ona ince keten esvap giydirdi ve boynuna altın zincir taktı” (41/42). “Ve onu kendisinin ikinci arabasına bindirdi ve onun

önünde: Diz çökün diye bağırdılar ve onu bütün Mısır diyarı üzerine koydu” (41/43). “Ve Firavun Yusuf’un adını Zafenat-

paneah koydu; ve kendisine On şehrinin kahini Poti-fera’nın kızı Asenatı karı olarak verdi..” (41/45). “Ve kıtlık yılı

gelmeden evvel Yusuf’un iki oğlu oldu, onları On kahini Poti-fera’nın kızı Asenat kendisine doğurdu” (41/50). 5 Tevrat’ta şu şekilde nakledilmektedir: “Ve Yusuf onlar hakkında gördüğü rüyaları hatırladı ve onlara dedi: Siz çaşıtsınız;

memleketin çıplaklığını görmek için geldiniz” (42/9). “Ve dediler: Biz kulların, Kenan diyarında bir adamın oğulları, on

iki kardeşiz ve işte, küçüğü bugün babamızın yanındadır, biri de yoktur” (42/13). “Ve Yusuf onlara dedi: Çaşıtsınız diye

size söylediğim budur” (42/14). “Bununla tecrübe edileceksiniz, Firavun’un hayatına yemin ederim, küçük kardeşiniz

buraya gelmedikçe buradan çıkmayacaksınız” (42/15). “Ve üç gün onları hapishaneye koydu” (42/17). “Ve üçüncü günde

Yusuf onlara dedi: Bunu yapın ve sağ kalın; çünkü ben Allah’tan korkarım” (42/18). “Eğer doğru adamlarsanız,

kardeşlerinizden biri hapsedildiğiniz evde bağlansın; fakat siz gidin ve evlerinizin kıtlığı için buğday götürün” (42/19). “

ve küçük kardeşinizi bana getirin..” (42/20).

Page 10: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

10 Abdulhakim KOÇİN

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

66. (Ya'kub) dedi ki: Kuşatılmanız (ve çaresiz kalma durumunuz) hariç, onu bana mutlaka

getireceğinize dair Allah adına bana sağlam bir söz vermediğiniz takdirde onu sizinle beraber

göndermem!" Ona (istediği şekilde) teminatlarını verdiklerinde dedi ki: Söylediklerimize Allah

şahittir.

67. Sonra şöyle dedi: Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan

girin. Ama Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm Allah'tan başkasının değildir.

(Onun için) ben yalnız O'na dayandım. Tevekkül edenler yalnız O'na dayansınlar.

68. Babalarının kendilerine emrettiği yerden (çeşitli kapılardan) girdiklerinde (onun emrini

yerine getirdiler. Fakat bu tedbir) Allah'tan gelecek hiçbir şeyi onlardan savamazdı; ancak Ya'kub

içindeki bir dileği açığa vurmuş oldu. Şüphesiz o, ilim sahibiydi, çünkü ona biz öğretmiştik. Fakat

insanların çoğu bilmezler.

69. Yusuf'un yanına girdiklerinde öz kardeşini yanına aldı ve "Bilesin ki ben senin

kardeşinim, onların yaptıklarına üzülme" dedi.

70. (Yusuf) onların yükünü hazırladığı zaman maşrabayı kardeşinin yükü içine koydu!

(Kafile hareket ettikten) sonra bir tellal: Ey kafile! Siz hırsızsınız! diye seslendi.

71. (Yusuf'un kardeşleri) onlara dönerek: Ne arıyorsunuz? dediler.

72. Kralın su kabını arıyoruz; onu getirene bir deve yükü (bahşiş) var dediler. (İçlerinden

biri:) Ben buna kefilim, dedi.

73. Allah'a andolsun ki, bizim yeryüzünde fesat çıkarmak için gelmediğimizi siz de

biliyorsunuz. Biz hırsız da değiliz, dediler.

74. (Yusuf'un adamları) dediler ki: Peki, siz yalancıysanız bunun cezası nedir?

75. "Onun cezası, kayıp eşya, kimin yükünde bulunursa işte o (şahsa el koymak) onun

cezasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız" dediler.

76. Bunun üzerine Yusuf, kardeşinin yükünden önce onların yüklerini (aramaya) başladı.

Sonra da onu, kardeşinin yükünden çıkarttı. İşte biz Yusuf’a böyle bir tedbir öğrettik, yoksa kralın

kanununa göre kardeşini tutamayacaktı. Ancak Allah'ın dilemesi hariç. Biz kimi dilersek onu

derecelerle yükseltiriz. Zira her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen birisi vardır.6

77. (Kardeşleri) dediler ki: "Eğer o çaldıysa, daha önce onun bir kardeşi de çalmıştı." Yusuf

bunu içinde sakladı, onlara açmadı. (Kendi kendine) dedi ki: Siz daha kötü durumdasınız! Allah,

sizin anlattığınızı çok iyi bilir.

78. Dediler ki: Ey aziz! Gerçekten onun çok yaşlı bir babası var. Onun yerine bizim birimizi

alıkoy. Zira biz seni, iyilik edenlerden görüyoruz.

79. Dedi ki: Eşyamızı yanında bulduğumuz kimseden başkasını yakalamaktan Allah'a

sığınırız, o takdirde biz gerçekten zalimler oluruz!

80. Ondan ümitlerini kesince, (meseleyi) gizli görüşmek üzere ayrılıp (bir kenara) çekildiler.

Büyükleri dedi ki: "Babanızın sizden Allah adına söz aldığını, daha önce de Yusuf hakkında

işlediğiniz kusuru bilmiyor musunuz? Babam bana izin verinceye veya benim için Allah

hükmedinceye kadar bu yerden asla ayrılmayacağım. O hükmedenlerin en hayırlısıdır.

6 Tevrat’ta şöyle nakledilmektedir: “Ve Yusuf onlara dedi: Yaptığınız bu iş nedir? Bilmediniz mi ki, benim gibi bir adam

elbette fala bakabilir” (44/15).

Page 11: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

İnsanlığın Ortak Romanı Yusuf Hikâyesi: Hamdullah Hamdi’nin Yusuf… 11

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

81. Babanıza dönün ve deyin ki: "Ey babamız! Şüphesiz oğlun hırsızlık etti. Biz,

bildiğimizden başkasına şahitlik etmedik. Biz gaybın bekçileri değiliz.7

82. (İstersen) içinde bulunduğumuz şehre (Mısır halkına) ve aralarında geldiğimiz kafileye

de sor. Biz gerçekten doğru söylüyoruz."

83. (Babaları) dedi ki: "Hayır, nefisleriniz sizi (böyle) bir işe sürükledi. (Bana düşen) artık,

güzel bir sabırdır. Umulur ki, Allah onların hepsini bana getirir. Çünkü O çok iyi bilendir, hikmet

sahibidir."

84. Onlardan yüz çevirdi, "Ah Yusuf'um ah!" diye sızlandı ve kederini içine gömmesi

yüzünden gözlerine boz geldi.

85. (Oğulları:) "Allah'a andolsun ki sen hâlâ Yusuf'u anıyorsun. Sonunda ya hasta olacaksın

ya da büsbütün helâk olacaksın!" dediler.

86. (Ya'kub:) Ben sadece gam ve kederimi Allah'a arz ediyorum. Ve ben sizin bilemeyeceğiniz

şeyleri Allah tarafından (vahiy ile) biliyorum, dedi.

87. Ey oğullarım! Gidin de Yusuf'u ve kardeşini iyice araştırın, Allah'ın rahmetinden ümit

kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez.

88. Yusuf'un yanına girdiklerinde dediler ki: Ey aziz! Bizi ve ailemizi kıtlık bastı ve biz

değersiz bir sermaye ile geldik. Hakkımızı tam ölçerek ver. Ayrıca bize bağışta da bulun. Şüphesiz

Allah sadaka verenleri mükâfatlandırır.

89. Yusuf dedi ki: Siz, cahilliğiniz yüzünden Yusuf ve kardeşine yaptıklarınızı biliyor

musunuz?

90. Yoksa sen, gerçekten Yusuf musun? dediler. O da: (Evet) ben Yusuf’um, bu da kardeşim.

(Birbirimize kavuşmayı) Allah bize lütfetti. Çünkü kim (Allah'tan) korkar ve sabrederse, şüphesiz

Allah güzel davrananların mükâfatını zayi etmez, dedi.

91. (Kardeşleri) dediler ki: Allah'a andolsun, hakikaten Allah seni bize üstün kılmış.

Gerçekten biz hataya düşmüşüz.

92. (Yusuf) dedi ki: "Bugün sizi kınamak yok, Allah sizi affetsin! O, merhametlilerin en

merhametlisidir."

93. "Şu benim gömleğimi götürün de onu babamın yüzüne koyun, (gözleri) görecek duruma

gelir. Ve bütün ailenizi bana getirin."

94. Kafile (Mısır'dan) ayrılınca, babaları (yanındakilere): “Eğer bana bunamış demezseniz

inanın ben Yusuf'un kokusunu alıyorum!” dedi.

95. (Onlar da:) Vallahi sen hâla eski şaşkınlığındasın, dediler.

96. Müjdeci gelince, gömleği onun yüzüne koyar koymaz (Ya'kub) görür oldu. Ben size:

"Allah tarafından (vahiy ile) sizin bilemeyeceğiniz şeyleri bilirim" demedim mi! dedi.

97. (Oğulları) dediler ki: Ey babamız! (Allah'tan) bizim günahlarımızın affını dile! Çünkü

biz gerçekten günahkârlar idik.

7 Tevrat’ta şöyle nakledilmektedir: “Ve Yusuf yanında duranların hepsinin önünde kendini tutamadı” (45/1). “Ve Yusuf

kardeşlerine dedi: Ben Yusuf’um, babam hâlâ yaşıyor mu? Ve kardeşleri kendisine cevap veremediler; çünkü karşısında

şaşırdılar” (45/3).

Page 12: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

12 Abdulhakim KOÇİN

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

98. (Ya'kub:) Sizin için Rabbimden af dileyeceğim. Çünkü O çok bağışlayan, pek

esirgeyendir, dedi.

99. (Hep beraber Mısır'a gidip) Yusuf’un yanına girdikleri zaman, ana-babasını kucakladı,

"Güven içinde Allah'ın iradesiyle Mısır'a girin!" dedi.

100. Ana ve babasını tahtının üstüne çıkartıp oturttu ve hepsi onun için (ona kavuştukları

için) secdeye kapandılar. (Yusuf) dedi ki: "Ey babacığım! İşte bu, daha önce (gördüğüm) rüyanın

yorumudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. Doğrusu Rabbim bana (çok şey) lütfetti. Çünkü beni

zindandan çıkardı ve şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra sizi çölden getirdi.

Şüphesiz ki Rabbim dilediğine lütfedicidir. Kuşkusuz O çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.”8

101. "Ey Rabbim! Mülkten bana (nasibimi) verdin ve bana (rüyada görülen) olayların

yorumunu da öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Sen dünyada da ahirette de benim sahibimsin.

Beni Müslüman olarak öldür ve beni sâlihler arasına kat!"

102. İşte bu (Yusuf kıssası) gayb haberlerindendir. Onu sana vahyediyoruz. Onlar hile

yaparak işlerine karar verdikleri zaman sen onların yanında değildin (ki bunları bilesin).

103. Sen ne kadar üstüne düşsen de insanların çoğu iman edecek değillerdir.

104. Hȃlbuki sen bunun için (peygamberlik görevini îfa için) onlardan bir ücret

istemiyorsun. Kur'an, âlemler için ancak bir öğüttür.

105. Göklerde ve yerde nice deliller vardır ki, onlar bu delillerden yüzlerini çevirip geçerler.

106. Onların çoğu, ancak ortak koşarak Allah'a iman ederler.

107. Allah tarafından kuşatıcı bir felâket gelmesi veya farkında olmadan kıyametin ansızın

kopması karşısında kendilerini emîn mi gördüler?

108. (Resûlüm!) De ki: "İşte bu, benim yolumdur. Ben Allah'a çağırıyorum, ben ve bana

uyanlar aydınlık bir yol üzerindeyiz. Allah'ı (ortaklardan) tenzih ederim! Ve ben ortak koşanlardan

değilim."

109. Senden önce de, şehirler halkından kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını

peygamber göndermedik. (Kâfirler) yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin

sonunun nasıl olduğunu görsünler! Sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha iyidir. Hâla aklınızı

kullanmıyor musunuz?

110. Nihayet peygamberler ümitlerini yitirip de kendilerinin yalana çıkarıldıklarını

sandıkları sırada onlara yardımımız gelir ve dilediğimiz kimse kurtuluşa erdirilir. (Fakat) suçlular

topluluğundan azabımız asla geri çevrilmez.

111. Andolsun onların (geçmiş peygamberler ve ümmetlerinin) kıssalarında akıl sahipleri

için pek çok ibretler vardır. (Bu Kur'an) uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat o, kendinden

öncekileri tasdik eden, her şeyi açıklayan (bir kitaptır); iman eden toplum için bir rahmet ve bir

hidayettir.” (Kur’an-ı Kerim, Yusuf Suresi (12): 1-111).

8 Tevrat’ta, Hz. Yakub’un Mısır’a geldikten sonra 17 yıl daha yaşayıp, 147 yaşında vefat ettiği (47/28), vefatından önce de

çocuklarını çağırıp vasiyette bulunduğu (49/1) belirtilmektedir. Tevrat’ta ayrıca, Hz. Yusuf’un babasını hekimlere

mumyalattıktan sonra vasiyet ettiği yere gömüp Mısır’a döndüğü; kendisi de 110 yaşına geldiğinde vefat ettiği ve cesedi

mumyalandıktan sonra Mısır’da bir tabuta konduğu (50/26) da belirtilmektedir.

Page 13: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

İnsanlığın Ortak Romanı Yusuf Hikâyesi: Hamdullah Hamdi’nin Yusuf… 13

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

Hamdullah Hamdi ve Thomas Mann’ın Eserlerinin Karşılaştırılması

Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an-ı Kerim’de dinî ve ahlakî bir mahiyette yer alan Yusuf hikâyesi,

edebî bir hikâye olarak şairler ve yazarlar tarafından işlenmeye başlandıktan sonra bediî bir aşk

hikâyesi şeklinde ele alınmıştır. Diğer şair ve yazarlar gibi, Hamdullah Hamdi ve Thomas Mann da

bu hikâyeyi yazarken doğal olarak kendi bilgi, kültür, duyuş ve zevklerine göre daha çekici bir hale

getirmeye çalışmışlardır.

Farklı kültür ve medeniyetlere ait bu iki eseri “yazılış sebebi”, “hikâyenin kuruluşu”,

“beslendikleri kaynaklar”, “şahıs kadrosu”, “ilah ve peygamberlik anlayışları” ve “hikâyede yer

alan motifler” bakımından karşılaştırdık. Böylece genel anlamda bu iki büyük medeniyete ait

insanların inanç, kültür ve düşünce dünyalarındaki benzerlik ya da farklılıkları tespit etmeye çalıştık.

Bu karşılaştırmayı yapmak için de Zehra Öztürk tarafından hazırlanan ve Harvard Üniversitesi

tarafından yayımlanan Hamdullah Hamdi’nin Yusuf ve Zeliha Mesnevisi (2001) ile Thomas Mann’ın

Hece Yayınları’nda dört cilt olarak basılan Yusuf ve Kardeşleri (2006 / 2007) adlı çalışmaları esas

aldık.

1) Yazılış sebebi bakımından

Klasik Türk edebiyatında ortaya konan eserlerde, konuya girilmeden önce “sebeb-i te’lif”

ya da “sebeb-i nazm” bölümünde yazar eserinin yazılış amacını belirtir.

Hamdullah Hamdi manzum olarak yazdığı bu eserin “sebeb-i nazm” bölümünde, Agah Sırrı

Levend’in de işaret ettiği gibi, babasının kendisini diğer kardeşlerinden fazla sevdiği için Hz. Yusuf

gibi kardeşleri tarafından kendine eziyet edilmesi sebebiyle bu eseri yazığını belirtir (Levend, 1968:

174).

Naci Onur, Hamdullah Hamdi’nin kendisinden önce Türkçe olarak yazılmış olan Yusuf ve

Zeliha mesnevilerini incelediğini, ancak kendi sanat anlayışına uygun bir esere rastlamadığını, bu

yüzden Yusuf ve Zeliha mesnevisini manzum olarak, sanatkârane bir biçimde ortaya koymak

istediğini söyler ( Onur, 1985: 118).

Bilindiği üzere mesneviler, Hamdullah Hamdi’nin yaşadığı dönemde insanların roman

ihtiyacını karşılıyordu. Bu yüzden mesnevi türü bir yandan lirik özellikler taşırken, öte yandan dini,

ahlaki ve didaktik özelliklere de sahipti. Hamdullah Hamdi de yukarıda belirtilen bu iki sebebin yanı

sıra, belki onlardan da önce halka dini ve ahlaki bazı prensipleri anlatmak amacını da gütmüştür.

Onun, söz konusu eserini yazarken Kur’an-ı Kerim’in Yusuf suresinden yer yer alıntı yapmış olması

da bunu gösterir.

Thomas Mann’ın Yusuf ve Kardeşleri’ni yazması ise, farklıdır. 1936’da Alman

vatandaşlığından çıkarıldıktan sonra Çekoslovak uyruğuna geçen, 1938’de ise ABD vatandaşı olan

Thomas Mann, Yusuf ve Kardeşleri adlı bu eseri ile kendi politik durumunu ima ederek faşizmin er

geç bir gün mutlaka sona ereceği fikrini dile getirmeye çalışır ( Mann, 2006: I / 1).

2) Kuruluşu bakımından

Hamdullah Hamdi eserini, her ne kadar zengin hayaller kurup, geniş tasvirler yaparak, farklı

motiflerle süsleyip, aşk unsurunu da katarak sanatkârane bir şekilde ortaya koymuş ise de Tevrat,

İncil ve Kur’an’da yer alan hikâyenin dinî hususiyetine (Kur’an-ı Kerim’deki anlatış biçimine) sadık

kalmaya çalışmıştır.

Hamdullah Hamdi eserini yazarken aynı zamanda bağlı bulunduğu medeniyetin estetik

zevkine ve yaşadığı dönemde ortaya konan eserlerin tertip geleneğine de bağlı kalmıştır.

Page 14: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

14 Abdulhakim KOÇİN

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

Bilindiği üzere, Hamdullah Hamdi’nin yaşadığı dönemde ortaya konan eserlerin başında

Allah’ın birliğini ifade eden tevhid, Allah’a yakarış olan münacat, Hz. Muhammed (s.a.v.)’i övmek

amacıyla yazılan na’t ve İslam’ın ilk dört halifesi olan Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz.

Ali için yazılan medhiyeler yer alır.

Hamdullah Hamdi de eserinin başında bu bölümlere yer vermiş ve eserini yazma sebebini

anlattığı “sebeb-i te’lif” bölümünden sonra Yusuf hikâyesini anlatmaya başlamıştır.

Hamdullah Hamdi eserinde, Hz. Yusuf’un başına gelenleri anlatmadan önce kısaca Hz.

İbrahim ve Hz. İshak’ın vefatlarını (Öztürk, 2001: I / 14-15), Hz. Yakub’un ‘İs korkusundan gizlice

Şam’a gittikten bir müddet sonra Kenan’a dönüp ‘İs ile barışmasını ve Hz. Yusuf’un annesinin

vefatını anlatır (Öztürk, 2001: I / 15-18). Daha sonra ise, genel itibarıyla Kur’an’da yer alan şekle

uygun olarak, Hz. Yusuf’un çocukluk dönemini ve kardeşlerinin onu kıskanmasını (Öztürk, 2001: I

/ 20), gördüğü rüyayı (Öztürk, 2001: I / 21-22), kardeşleri tarafından kuyuya atılışını (Öztürk, 2001:

I /30) ve kuyudan çıkarılıp satılışını (Öztürk, 2001: I / 56), Zeliha’nın Hz. Yusuf’u rüyasında görüp

ona âşık oluşunu (Öztürk, 2011: I / 76), Mısır Azizi’nin Hz. Yusuf’u satın alışını (Öztürk, 2001: I /

107), isteğine evet demediği için Mısır Azizi’nin eşi Zeliha tarafından iftiraya uğrayıp zindana

atılışını (Öztürk, 2001: I / 142-153), Mısır kralının rüyasını doğru yorumlaması üzerine zindandan

çıkarılışını (Öztürk, 2001: I / 161), Mısır’a aziz oluşunu (Öztürk, 2001: I / 163), Zeliha ile

evlenmesini (Öztürk, 2001: I / 170), babası ve kardeşleriyle tekrar bir araya gelişini (Öztürk, 2001: I

/ 189) anlatır.

Hamdullah Hamdi’nin eserinde, bunların dışında ana konuya dȃhil olan başka yan hikâyeler

de vardır. Ancak asıl konudan uzaklaşmamak için burada bu konular üzerinde durulmamıştır.

Thomas Mann’ın dört ciltten ve toplam 1912 sayfadan oluşan Yusuf ve Kardeşleri adlı

romanında ise, konu çok daha geniş bir şekilde ele alınmıştır.

Thomas, Yusuf ve Kardeşleri adlı bu eserin “Yakub’un Hikâyeleri” şeklinde adlandırdığı I.

Cildini de bölümlere ayırmıştır. I. Bölüm’den önce yer alan “Ön Oyun” alt bölümünün “Cehenneme

İniş” başlıklı kısımda Thomas kendi ifadesiyle “geçmiş zamanın altındaki dünyanın derinlikleri”nde

dolaşır. Eski toplumlardan, onların inançlarından; Babil, Ur, Harran, Sodom, Gomore gibi; eski

medeniyetlerin kurduğu kentlerden ve buralarda yaşayan milletlerin taptıklarından; Bel, Marduk,

İştar, El, Aştarti, Baal, Elohim, Sin.. gibi tanrı ve tanrıçalardan; Asur, Sami, Babil ve Lut

kavimlerinden; Nuh tufanından; Nemrut krallığından; Kılgamış’tan, dünyanın ve ilk insanın

yaratılışından ve daha pek çok konudan uzun uzun söz eder (Mann, 2006: I / 9-59).

Thomas, I. Cildin I. Bölümü’nden itibaren de Hz. Yakub ile ilgili hikȃyeye yer verir.

Hamdullah Hamdi’nin eserinde ise Hz. Yakub’un, İs olarak yer alan kardeşi Esau ile arasında geçen

bir hadiseden dolayı Aram Naharaym’da bulunan dayısı Laban’ın yanına kaçıp ona uzun süre

çobanlık yapması, sonra dayısının kızları Rahel, Lea’nın yanı sıra dayısının, bu kızlarıyla birlikte

cariye olarak verdiği Silpa ve Bilha ile evlenip bunlardan 12 çocuk sahibi olması, daha sonra baba

memleketi Kenan’a gelip kardeşi Esau ile barışması anlatılır (Mann, 2006: I / 61-408).

I. Cilt gibi, “Yusuf’un Gençliği” olarak adlandırılan II. Cilt de yine bölümlere ayrılmıştır.

Birinci Bölüm’de Thomas, güzellik üzerinde durur ve Yusuf’un güzelliğinden söz ederken “Yusuf

on yedi yaşındaydı ve herkesin gözünde, yani onu görenlere göre, tüm insanoğullarının içinde en

güzel gençti” der (Mann, 2006: II / 7). Thomas, II. Bölüm’de Hz. İbrahim’i ve onun Allah’ı nasıl

keşfettiğini anlatır (II: 41-52). Üçüncü Bölüm’de Yusuf ve öz kardeşi Bünyamin’den (Mann, 2006:

II / 57) ve Yusuf’un gördüğü rüyadan (Mann, 2006: II / 78-84) söz eder. Dördüncü Bölüm’de Thomas

Hz. Yakub’un aldığı renkli elbiseyi ve Yusuf’un bu elbiseyi babasından nasıl aldığını (Mann, 2006:

II / 102), Lea’nın çocuklarını ve onların Yusuf’u niçin kıskandıklarını (Mann, 2006: II / 108-120)

Page 15: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

İnsanlığın Ortak Romanı Yusuf Hikâyesi: Hamdullah Hamdi’nin Yusuf… 15

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

ve Hz. Yusuf’un gördüğü rüyayı (Mann, 2006: II/125) anlatır. Thomas Beşinci Bölüm’de Lea’nın

çocuklarının evden ayrılışını (Mann, 2006: II / 145), Yusuf’un kardeşlerini aramak üzere Şekem’e

gidişini (Mann, 2006: II / 152) ve kuyuya atılışını (Mann, 2006: II /177) anlatır. Altıncı Bölüm’de

Yusuf’un kuyudan çıkarılışını (Mann, 2006: II / 213) ve kardeşleri tarafından köle olarak satılışını

(Mann, 2006: II / 234-235); Yedinci Bölüm’de ise, Hz. Yakub’un Yusuf’la ilgili üzüntülerini (Mann,

2006: II / 255-262) anlatır.

III. Cilt’te Yusuf’un Mısır’a götürülüşü ve orada yaşadıkları anlatıldığı için bu cilt “Yusuf

Mısır’da” alt başlığı ile verilmiş ve yine bölümlere ayrılmıştır. Thomas, Birinci Bölüm’de, Yusuf’un

satın alındıktan sonra Mısır’a doğru yapılan yolculuğu (Mann, 2007: III /7-62); İkinci Bölüm’de,

Şeol’a girişi (Mann, 2007: III / 63-102); Üçüncü Bölüm’de yapılan nehir yolculuğunu ve Yusuf’un

Mısır’ın Maliye Bakanı Potifar’a satılışını (Mann, 2007: III / 103-158); Dördüncü Bölüm’de,

Yusuf’un Potifar’ın özel hizmetine girişini (Mann, 2007: III / 159-248); Beşinci Bölüm’de, Potifar’ın

evin bütün işlerini ona teslim edişini, evdeki diğer hizmetçilerin bu durumdan huzursuz oluşunu

(Mann, 2007: III / 249-342); Altıncı Bölüm’de, Potifar’ın karısı Mut-em-enet’in Yusuf’a gönlünü

kaptırıp onu baştan çıkarmaya, Yusuf’un ise iffetini korumaya çalışmasını (Mann, 2007: III / 343-

498); Yedinci Bölüm’de, evin hizmetçilerinden Dudu’nun Potifar’ın karısı Mut-em-enet için

Yusuf’u ikna etmeye çalışmasını ve bu konuda uğradığı hayal kırıklığını, bunun üzerine Mut-em-

enet’in tamamen hislerinin esiri olup, yanında yatması için Yusuf’a yalvarışını ve Yusuf’un bu teklifi

reddedip kaçması üzerine Mut-em-enet’in ona iftira edişini ve Yusuf’un hapishaneye atılışını anlatır

(Mann, 2007: III / 499-624).

IV. Cilt, “Doyuran Yusuf” alt başlığıyla verilmiştir. Thomas önceki üç cilt gibi bu cildi de

bölümlere ayırmıştır. Birinci Bölüm’den önce “Üst Makamdaki Ön Oyun” başlığı altında insanın

yaratılış öyküsü ve kardeşini öldüren Kabil’in kendini temize çıkarmak için yaptığı savunma

üzerinde durulmuştur (Mann, 2007: IV / 7-19).

Thomas, IV. Cildin Birinci Bölümünde, Yusuf’un cezasını çekeceği hapishaneye getirilişini

ve zindan müdürüne teslim edilişini, zindan müdürünün onu bir süre angarya işlerinden sorumlu

olarak çalıştırdıktan sonra kendine yardımcı tayin edişini, Firavun’un içki sorumlusu ile

fırıncıbaşının işledikleri suçlardan dolayı zindana atılışlarını; zindanda iken gördükleri rüyaları

Yusuf’a yorumlatmaları ve yapılan yorumlara uygun olarak içki sorumlusunun affedilerek saraya

dönüşünü ve fırıncıbaşının idam edilişini anlatır (Mann, 2007: IV / 21-85).

İkinci Bölüm’de, Firavun’un gördüğü rüyalar ve rüya yorumcularının bunları

yorumlamaktan aciz kalması üzerine saray içki sorumlusunun Yusuf’u hatırlayıp Firavun’un

rüyalarını ancak onun yorumlayabileceğini söylemesi ve Yusuf’un saraya getirilişi anlatılır (Mann,

2007: IV / 87-127).

Üçüncü Bölüm’de, Yusuf’un saraya getirilip Firavun’la görüştürülmesi ve onun rüyalarını

yorumlaması, Firavun’un bunun üzerine Yusuf’u hazinelerinin başına getirmesi anlatılır (Mann,

2007: IV / 129-207).

Dördüncü Bölüm’de Yusuf’a verilen unvan sebebiyle kendisine sunulan armağanlar, taşıdığı

unvanın gereklerini yapmak üzere Mısır’da yaptığı seyahat ve incelemeler, kıtlık daha başlamadan

tedbir olarak yer altındaki kuyuları buğday ambarları olarak hazırlatması, Firavun’un onu On

şehrindeki Güneş rahibinin kızı Asnat’la evlendirmesi ve Yusuf’un Asnat’tan isimleri Manasse ve

Efrayim olan iki çocuk sahibi olması detaylı bir şekilde anlatılır (Mann, 2007: IV / 209-261).

Thomas Beşinci Bölüm’de, önce Hz. Yakub’un oğlu Yuda’nın Er adındaki oğluyla, o ölünce

ikinci oğlu Onan’la evlenen, onun ölümünden sonra da üçüncü oğlu Şehla ile evlenmek isteyen,

ancak babası Yuda’nın karşı çıkması sebebiyle ondan intikam almak için karanlık bir gecede kılık

Page 16: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

16 Abdulhakim KOÇİN

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

değiştirerek yoluna çıkıp onu yoldan çıkardığını iddia ettiği gelini Tamar’dan ve onun yaptıklarından

söz eder (Mann, 2007: IV / 263-304).

Altıncı Bölüm’de, Mısır ve çevresindeki diğer ülkelerde başlayan kıtlık ve pahalılık

sebebiyle çevre ülkelerden insanların Mısır’a gelip buğday almaları, Yusuf’un kardeşlerinin tahıl

almak maksadıyla Mısır’a gelmeleri ve Yusuf’un kendini tanıtmadan onlarla konuşup babasının

hayatta olduğunu öğrenmesi, annesinden olan kardeşi Bünyamin’i getirmeleri için Şimeon’u rehin

alıp diğer kardeşlerini istedikleri kadar tahıl ile memleketlerine salıvermesi, kardeşlerinin babalarını

ikna edip Bünyamin’le beraber tekrar Mısır’a gelmeleri ve Yusuf’un onlara tahıl verirken gümüş

tasını gizlice kardeşi Bünyamin’in yüküne koyup bu vesileyle onların tekrar saraya getirilmelerini

sağlaması ve onlara kendisinin onların kardeşi olan Yusuf olduğunu söylemesi ve kardeşlerinin

Ken’an’a dönüp babalarına bu haberi vermeleri anlatılır (Mann, 2007: IV / 305-453).

Yedinci Bölüm’de, Hz. Yakub’un çocuklarıyla Mısır’a gelip Yusuf’un huzuruna çıkmaları,

Kral’ın onlara en güzel yerden yer vermesi, daha sonra Hz. Yakub’un vefatı ve cenazesinin vasiyeti

üzerine Ken’an’a götürülüşü anlatılır (Mann, 2007: IV / 455-561).

3) Beslendikleri kaynaklar bakımından

Hamdullah Hamdi eserini yazarken Kur’an-ı Kerim’i esas almıştır. Ancak Kur’an-ı

Kerim’de Yusuf hikâyesi özet halinde verilmiştir. Bu yüzde Hamdullah Hamdi, eserini yazarken

Kur’an-ı Kerim’den yararlandığı gibi kendisinden önce değişik şahıslar tarafından yazılan mev’iza,

tefsir ve kısas-ı enbiyalardan da yararlanmıştır.

Hamdullah Hamdi’nin Yusuf ve Zeliha’yı yazarken daha önce Türk edebiyatında ortaya

konan örneklerin yanı sıra İran edebiyatındaki örneklerden de yararlandığı muhakkaktır. Bu konuda

yapılan çalışmalar, İran şairlerinden özellikle Firdevsi ve Cami’den yararlandığını ortaya

koymaktadır (Onur, 1985: 118).

Thomas Mann’ın beslendiği en önemli kaynak ise Tevrat’tır. Kimi zaman Tevrat’tan alıntılar

yapar (Mann, 2006: I/149) ve alıntı yaptığını da açıkça söyler. Özellikle isimlerin hemen tamamı

Tevrat’tan alınmadır. Örneğin, Hz. Yusuf’un okuma yazmayı küçük yaşlarda öğrendiğinden söz

ederken adı geçen Nabu’nun, İbrani dilinde Nebo olarak kullanıldığını, Eski Ahit’te de bunun

geçtiğini dipnotta belirtir (Mann, 2006: I/30).

Thomas’ın eserinde anlattığı Nemrut hadisesi (Mann, 2006: I / 12), Nuh tufanı (Mann, 2006:

I/ 33), Hz. Ȃdem’in yaratıldığı sırada meleklerin ona secde etmesi, şeytanın ise karşı çıkması hadisesi

(Mann, 2006: I / 51); Hz. İbrahim’in Allah’ı kendi aklıyla keşfetmesi (Mann, 2006: I / 121) gibi

hadiseler, Kur’an’da da benzer şekillerde anlatılır. Bu benzer anlatımların dışında yine Thomas’ın,

eserinin III. Cildinde Yusuf kıssasının Kur’an’da yer aldığını belirtmesi (Mann, 2007: III / 560),

onun Kur’an’dan da yararlanmış olduğunu ya da en azından Kur’an’daki Yusuf hikȃyesini

okuduğunu gösterir.

Thomas’ın yararlandığı diğer iki önemli kaynak ise Firdevsi ve Molla Cami’nin bu konuda

yazdıkları şiirlerdir. Thomas, Mut-em-enet’in, kocası Potifar’ın sarayında verdiği ziyafeti anlatırken

Firdevsi ve Cami’nin bu konuda yazdıkları şiirlerden söz eder (Mann, 2006: II/ 560). Bu durum

Hamdullah Hamdi ile Thomas Mann’ın eserlerinin arasındaki benzerliğin sebebini de bir şekilde

ortaya koyar. Çünkü yukarıda da belirttiğimiz gibi, Hamdullah Hamdi’nin de eserini yazarken İran

şairlerinden özellikle Firdevsi ve Cami’den yararlandığını biliyoruz.

Ancak Thomas’ın, eserinde Güneş tanrısı (Mann, 2006: I/ 24, dipnot: ç), Ay tanrısı (Mann,

2006: I / 79, dipnot: b), yeryüzü ve zaman tanrısı (Mann, 2006: I/ 200, dipnot: b), deniz tanrısı

(Mann, 2006: I/ 65, dipnot: a), gökyüzü tanrısı (Mann, 2006: I/ 20, dipnot: a), kötülük tanrısı (Mann,

Page 17: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

İnsanlığın Ortak Romanı Yusuf Hikâyesi: Hamdullah Hamdi’nin Yusuf… 17

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

2006: I/ 23, dipnot: b), bulut ve fırtına tanrısı (Mann, 2006: I/ 16, dipnot: b), aşk ve verimlilik

tanrıçası (Mann, 2006: I/ 11, dipnot: f), ölüler tanrıçası (Mann, 2006: I/ 300, dipnot: b) vb tanrı ve

tanrıçalara yer vermesi, onun Tevrat’ın yanı sıra, belki ondan da çok eski Yunan mitolojisinden

beslendiğini gösterir.

4) Şahıs kadrosu bakımından

Hanife Koncu’nun, “Yusuf ve Züleyha Bibliyografyası” başlıklı çalışmasında (Koncu,

2007:617-630) da görüldüğü üzere, Hamdullah Hamdi’nin Yusuf ve Zeliha’sı üzerine mezuniyet

(Ayan, 1945; Ozan, 1946), yüksek lisans ( Çoruh, 2003), doktora ( Dolu, 1953; Onur, 1982; Öztürk,

1993) ve doktora sonrası pek çok çalışma yapılmış ve bunların hemen tamamında hikâyenin şahıs

kadrosu ve hikâyedeki motifler üzerine değerlendirmeler yapılmıştır.

Özellikle, Hamdullah Hamdi’nin Yusuf ve Zeliha mesnevisindeki tipler ve motifler üzerine

1993’te doktora yapan ve daha sonra çalışmasını 2001 yılında “Hamdullah Hamdi’nin Yusuf ve

Zeliha Mesnevisi” adıyla yayımlayan Zehra Öztürk, söz konusu hikâyenin şahıs kadrosu hakkında

oldukça detaylı değerlendirmelerde bulunmuş ve bunları beş grup altında ele almıştır (Öztürk, 2001:

116). Ancak biz bu çalışmamızda Yusuf hikâyesindeki bütün şahısları anlatmak yerine Hamdullah

Hamdi’nin “Yusuf ve Zeliha” mesnevisi ile Thomas Mann’ın “Yusuf ve Kardeşleri”ndeki belli başlı

şahıs kadrosunu karşılaştırmak istiyoruz. Bu yüzden fazla detaya girmemek için Yusuf hikȃyesindeki

şahıs kadrosunu üç grup altında incelemeyi uygun gördük.

a) Hikayede birinci derecede önemli olan belli başlı şahıslar ve özellikleri

Hz. Yusuf

Zehra Öztürk, Hz. Yusuf ile ilgili değerlendirme yaparken, “Yusuf (AS) başta Kur’an-ı Kerim

olmak üzere bütün mukaddes kitaplarda adı geçen bir nebi olduğu için, çeşitli kişiler tarafından ele

alınan bütün Kıssa-i Yusuflar bir peygambere -ve ailesine- saygıyı göz önünde tutan bir titizlikle

yazılmışlardır. Haliyle bu hikâyelerde geçen Yusuf tipi Kur’an-ı Kerim’e uygundur ve asla onun

dışına çıkamaz” der (Öztürk, 2001: I / 117).

Hamdullah Hamdi’nin, Yusuf ve Zeliha mesnevisinde yer alan ve onun duygu ve düşünce

dünyasını yansıtan Yusuf’a baktığımızda da durum aynıdır. İnsani yönü peygamberlik yönü ile iç içe

olan Yusuf, yüz ve vücut güzelliğinin yanı sıra ruh güzelliğinin de timsalidir.

Hamdullah Hammdi’nin eserinde Hz. Yusuf’un yüz ve vücut güzelliği detaylı bir şekilde ele

alınmış ve onun güzelliğinin kusursuz bir güzellik olduğu vurgulanmıştır. Mesnevinin bir yerinde

Yusuf’un güzellik nurunun Hz. Ȃdem’e gösterildiği, Hz. Ȃdem’in hayran kalıp, kim olduğunu merak

ettiği belirtilir (Öztürk, 2001: II/17).

Hamdullah Hamdi ayrıca, Yusuf iki yaşında yetim kalınca halası İnas’ın onu bu yüzden

yanına alıp büyüttüğünü (Öztürk, 2001: II/18-19), on iki yaşında güzelliğinin doruğuna ulaştığında

yıldızların, Ay’ın ve Güneş’in bu cazibesinden dolayı onun rüyasına girip kendisine secde

kıldıklarını (Öztürk, 2001: II/21), kardeşlerinin bu yüzden onu kıskanıp kuyuya attıklarını (Öztürk,

2001: II/20), esir olarak Mısır azizine satıldıktan sonra güzelliğinin cazibesine kapılan Mısır azizinin

karısı Zeliha tarafından bu sebeple baştan çıkarılmaya çalışıldığını ve zindana attırıldığını (Öztürk,

2001: II/120,150), ona ȃşık olduğu için Zeliha’yı ayıplayan Mısırlı kadınların yine onun güzelliğinin

cazibesine kapılıp parmaklarını doğradıklarını (Öztürk, 2001: II/146) belirtir.

Yukarıda belirtildiği gibi Hz. Yusuf, yüz ve vücut güzelliğinin yanı sıra ruh güzelliğinin de

timsaliydi. Onun ruh güzelliğini ortaya koyan özelliklerinin başında sadakati ve vefakȃrlığı gelir.

Yusuf’un bu özelliğini gösteren en önemli delil, Mısır azizi Kıtfir’in sarayına köle olarak gittikten

sonra Kıtfir’in eşi Zeliha’nın bütün ısrarlarına rağmen uygunsuz teklifini reddetmesi, kendisinin

Page 18: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

18 Abdulhakim KOÇİN

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

parayla satın alınmış bir kul olduğunu, efendisine hiçbir şekilde vefasızlık etmeyeceğini söyleyerek,

Aziz’e ve Zeliha’ya karşı sadakatini korumasıdır (Öztürk, 2001: II / 120). Bu durum, Yusuf’un aynı

zamanda iffet ve ismet sahibi olduğunu da gösterir. Onun iffet ve ismet sahibi olduğunu gösteren bir

başka delil ise, Zeliha’nın onu bağına bahçıvan yaptığı sırada onlardan murat alsın diye yanına

verdiği yüz güzel kız karşısında da aynı şekilde ismetini korumasıdır (Öztürk, 2001: II / 128).

Yusuf’un ruh güzelliğini gösteren bir başka yönü, merhametli oluşu ve affediciliğidir.

Kardeşlerinin ona eziyet edip kuyuya atamalarına, daha sonra da onu esir olarak satmalarına rağmen

kin gütmemesi, kıtlık zamanında erzak verip, koruması ve onları affetmesi onun bu özelliğinin bir

ifadesidir. Bunun dışında, Zeliha tarafından iftiraya uğrayıp yıllarca zindanda kalmasına rağmen

Mısır azizi olduktan sonra onu affetmesi de Hz. Yusuf’un ne kadar merhametli ve affedici olduğunu

gösterir.

Hamdullah Hamdi’nin mesnevisinde Hz. Yusuf’un öne çıkan bir başka özelliği, onun bilgili

ve adaletli bir yönetici olduğudur. Bütün yaşamında tutarlı kişiliğe sahip olan Hz. Yusuf’un

idarecilikteki mahareti, onun Mısır hazinelerinin başına geçmesiyle herkes tarafından açıkça

anlaşılıyor. Hamdullah Hamdi, onun özellikle kıtlık dönemindeki tutumuna dikkat çekerek, devlet

yönetimindeki bilgisini ve adaletli tutumunu ortaya koymaya çalışmıştır.

Verilen bu örneklerin yanı sıra mesnevinin daha pek çok yerinde, Hz. Yusuf’un doğru sözlü

ve güvenilir; iffet ve ismet sahibi, vefakâr, merhametli ve affedici; bilgili ve âdil biri olduğu

vurgulanmaktadır.

Hamdullah Hamdi’nin Yusuf ve Zeliha mesnevisinde, Hz. Yusuf’un bütün bu güzel vasıflara

sahip oluşunun yanı sıra onun aynı zamanda bir peygamber olduğu da vurgulanır. Hz. Ȃdem’in mana

ȃleminde Hz. Yusuf’u görüp ona hayran olması (Öztürk, 2001: II / 17); kuyuya atıldığında Hz.

Cebrail’in yanına gelip onu teselli etmesi (Öztürk, 2001: II / 31); kölelik döneminde bile ibadetlerini

aksatmaması (Öztürk, 2001: II / 156); Mısır’a giderken rastladığı şehirlerdeki halkı Allah’ın birliğine

inanmaya davet etmesi (Öztürk, 2001: II / 62); yaptığı her duanın kabul olması (Öztürk, 2001: II /

108) vb. daha pek çok hadise onun peygamberlik yönünü ortaya koyan hadiselerdir.

“Menşe’inden Beri Yusuf Hikȃyesi ve Türk Edebiyatındaki Versiyonları” adlı doktora teziyle

Yusuf hikȃyesi konusunda önemli tespitlerde bulunan Halide Dolu’nun da belirttiği gibi, Hz. Yusuf,

Kur’an’da ilahi hikmet, yücelik ve ilim sahibi genç bir peygamber ve Allah’ın sevgili kullarından

biri olarak tasvir edilir. Bu yüzden Hamdullah Hamdi’nin mesnevisinde olduğu gibi bütün Doğu

edebiyatlarında, dünyaya gelen erkeklerin en güzeli ve ilahi olgunluğun timsali olarak gösterilir. Batı

edebiyatlarında ise, bir efsane ve masal kahramanı olarak tasavvur edilmiştir (Dolu, 1954: 105).

Thomas Mann’ın, Yusuf ve Kardeşleri adlı eserine baktığımızda da bunu açık olarak

görebiliriz. O da eserinde ismini “Usarsif” olarak andığı (Mann, 2007: III / 37) Yusuf’un yakışıklı

ve güzel olduğunu; babası Yakub’un onu diğer çocuklarından daha çok sevdiğini belirtir (Mann,

2006: I / 84). Ayrıca “Yusuf’un öyle zarif bir tavrı vardı ki, yüzüne hemen neşeli bir ifade yerleşiyor,

konuşmalarına güzel sözler kullanarak yumuşatıcı bir üslup veriyor, karşısındakinin tam şiddet

uygulayacağı bir anda öfkesini yatıştırabiliyor” der (Mann, 2006: I/ 93).

Thomas bir başka yerde Mut-em-enet’in (Zeliha’nın), yakışıksız teklifini red ederken

söylediği şu sözlerle onun peygamberliğine de işaret eder: “Sen benim geceleyin senin yanına

gelmemi ve senin yakınında uyumamı istiyorsun. Ama senin tanımadığın, bizim Tanrımız bilhassa

geceleyin atalarıma vahiy göndermişti. Eğer O, bana gece vahiy gönderecek ve beni bu halde

bulacak olursa benim halim nice olur?” (Mann, 2007: III/ 554).

Ancak Thomas, eserinde yer yer bir peygambere asla yakışmayacak olan isnatlarda da

bulunur. Örneğin, eserinin I. Cildinde, “Taut adı verilen tanrı veya puta karşı Yusuf’un büyük

Page 19: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

İnsanlığın Ortak Romanı Yusuf Hikâyesi: Hamdullah Hamdi’nin Yusuf… 19

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

sempatisi ve eğilimi vardı” der (Mann, 2006: I / 30). Thomas bir başka yerde de onun bira içtiğinden

söz eder (Mann, 2007: III / 183).

Hz. Yakup

Yazılan Yusuf hikâyelerin bazılarında kimi zaman İsrail adıyla anılan Hz. Yakup (Öztürk,

2001: II / 17), Hz. İshak’ın oğlu ve Hz. Yusuf’un babasıdır.

Kur’an-ı Kerim’de anlatıldığı gibi, Hamdullah Hamdi’nin Yusuf ve Zeliha mesnevisinde de

Hz. Yakup bir peygamber olarak tasvir edilmiş; ondan “resûl-i emin” olarak söz edilmiş (Öztürk,

2001: II / 46) ve Hz. Yusuf gibi ona da Allah tarafından rüya tabiri ilmi verilmiştir.

Yusuf ve Zeliha mesnevisinde, Hz. Yakub’un öne çıkan tarafı, oğlu Hz. Yusuf’u diğer

oğullarından fazla sevmesidir. Onun bu sevgisi de baba-oğul sevgisinden öte bir peygamberin bir

peygamberi sevmesi şeklinde gösterilir (Öztürk, 2001: II / 20-21).

Hamdullah Hamdi’nin, mesnevide üzerinde durduğu bir başka özelliği ise Hz. Yakub’un

feraset sahibi olması; belalara karşı sabır göstermesi; derdini Allah’tan başkasına açmaması, hiçbir

zaman Allah’tan ümidini kesmemesi ve onu aramasıdır (Öztürk, 2001: II/40).

Oğlu Yusuf’un, gördüğü rüyadan dolayı kardeşlerinden zarar göreceğini bilmesi ve bu

yüzden kardeşlerine söylememesi konusunda uyarması (Öztürk, 2001: II / 22), Yusuf’u kuyuya atan

kardeşlerinin kana buladıkları gömleğini kendisine getirip ‘kurt yedi’ dediklerinde onlara

inanmaması, hilelerini anlaması (Öztürk, 2001: II / 47) gibi özellikler de Hz. Yakub’un ferasetini

ortaya koyan delillerdir.

Hz. Yakup ayrıca, oğullarının ‘Yusuf’u kurt yedi’ demelerine ve yıllarca Yusuf’tan ayrı

kalmasına rağmen, içinden daima bir gün Yusuf’a kavuşacağına dair ümit taşır.

Thomas Mann, Hz. Yakub’un son derece duygulu (Mann, 2006: I / 96), dindar, düşünceli ve

içine dönük bir yapıya (Mann, 2006: I / 152), bakışlarında derinlik ve insanı saran yumuşaklığa,

kusursuz görgü ve iffete, tavırlarında seçkinliğe, cümlelerinde yüksek eğitimli ve süslü bir üsluba,

fikir akışında kafiyeleme ve mitsel çağrışımlarla yüklü heyecanlı bir hitap tarzına sahip olduğunu

belirtir (Mann, 2006: I / 169). Ancak Thomas Mann, Hamdullah Hamdi’nin aksine, Hz. Yakub’un

Hz. Yusuf’un öldüğüne inandığını ve ondan ümidini tamamen kestiğini söyler (Mann, 2007: IV /

401).

Thomas ayrıca bazen Hz. Yakub’u “Ay’a tapan bir kişi” (Mann, 2006: I / 141), bazen de

“Tanrının vekili, İbrahim’in soyundan biri” olarak tanıtır (Mann, 2006: I / 180).

Ne var ki, Thomas, Hz. Yakub’un peygamberliğinin, annesi Rebeka’nın Esau’dan önce

davranıp, âmâ olan babası Hz. İshak’tan bir hileyle alındığını anlatır (Mann, 2006: I/ 205). Bu durum

İslam inancına aykırı olduğu halde Hamdullah Hamdi’nin Yusuf ve Zeliha mesnevisinde de aynı

şekilde yer alır. Thomas bir başka yerde de “Hz. İshak’ın babası Abraham (İbrahim)’ın Tanrısının

ihsanını zorla ele geçirdiğinden” söz eder (Mann, 2006: I / 209).

Zeliha

Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da Yusuf hikâyesi anlatılırken Zeliha isminden söz edilmez.

Tevrat’ta ondan, “Yusuf’a göz atıp, ‘benimle yat’ diyen efendisinin karısı” diye söz edilir (Kitab-ı

Mukaddes (Eski Ahit): 39 / 7). Bir başka yerde de Kral’ın, Yusuf’u On şehrinin kȃhini Poti-fera’nın

kızı Asenat ile evlendirdiğinden söz edilir (Kitab-ı Mukaddes ( Eski Ahit): 41 / 45).

Kur’an’da ise, “Mısır’da onu satın alan adamın karısı” (Kur’an-ı Kerim, Yusuf Suresi (12):

21), “Onun nefsinden murat almak isteyip kapıları iyice kapattıktan sonra ona ‘gel!’ diyen” (Kur’an-

Page 20: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

20 Abdulhakim KOÇİN

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

ı Kerim, Yusuf Suresi (12): 23); emeline ulaşamayınca da “ Ona iftira ederek zindana atılmasına

neden olan kadın” (Kur’an-ı Kerim, Yusuf Suresi (12): 25) olarak zikredilen bu kadın, Hamdullah

Hamdi’nin eserinde Mağrip ülkesinin sultanının güzel kızı (Öztürk, 2001: II / 85) ve hayatı tezatlarla

dolu bir kadın olarak tasvir edilir.

Hamdullah Hamdi’nin eserinde Zeliha başlangıçta Mağrip ülkesinin kızı, sonra Mısır

Azizinin karısı zengin bir kadınken, Mısır Azizinin ölümünden sonra her şeyini kaybetmiş yoksul

bir kadın olarak tasvir edilir. Tekrar eski itibarına ve zenginliğine kavuşması ise Hz. Yusuf’la

evlenmesinden sonra mümkün olmuştur. Mesnevi’de daha önce bir putperest iken Hz. Yusuf’la

evlendikten sonra iman edip Hz. İbrahim’in dini üzerine ibadet ettiği belirtilir.

Zeliha’nın hayatı ile ilgili olarak, Hamdullah Hamdi’nin eserinde belki de en çok üzerinde

durulan tezatlar, Yusuf’u, aşkından çıldıracak, hatta bir defasında elindeki hançerle intihara

kalkışacak kadar sevdiği halde başarısız olduğunda onu zindana attırması, onu elde etmek için iffetini

ayaklar altına aldığı halde emeline ulaşmak üzere olduğu sırada taptığı puttan utanıp üzerini örtmesi,

başlangıçta mecazi aşkı yaşadıktan sonra ilahi aşka ulaşmasıdır.

Ancak Hamdullah Hamdi, Zeliha’nın evli bir kadın olduğu halde Hz. Yusuf’u baştan

çıkarmaya çalışmasını, bu ihtirası yüzünden iffetini ayaklar altına alıp her hileye ve şantaja

başvurmasını, başarılı olamayınca da iftira edip zindana attırmasını bir kusur olarak görmez; bütün

bu olumsuz davranışlarını her âşık insanın gösterebileceği davranışlar olarak kabul eder ve onu

mazur görür.

Hamdullah Hamdi’nin eserinde, Zeliha’nın intihara kalkıştığı halde intihar etmemesi dikkate

değer bir durumdur. Batı kültür ve edebiyatında aşığın intihar etmesi bir yiğitlik gibi gösterilirken,

Doğu edebiyatında bir acizlik ve büyük bir günah olarak görülür. Bu yüzden Hamdullah Hamdi,

Zeliha’nın böyle bir duruma düşmesini istememiştir.

Thomas’ın eserinde, “ Mısır’ın en önemli hanımı” olarak tarif edilen Zeliha’nın ismi Mut-

em-enet olarak geçer (Mann, 2007: III / 158) ve ondan “maliye bakanının şerefli eşi” ya da “periler

kadar güzel bakire kızın simgesi” olarak söz edilir (Mann, 2007: III/349).

Mut-em-enet, başlangıçta her şeyi oluruna bırakan bir davranış sergilerken, Yusuf’un

sarayda bulunduğu yedi yılın sonunda onun evden ve saraydan uzaklaştırılmasını istemez (Mann,

2007: III / 320-321). Daha sonra kendisini tamamen kaybederek Yusuf’a birleşme teklifini fısıldar

(Mann, 2007: III / 352). Yusuf’un bu teklifi kabul etmemesi üzerine, istemediği halde kocası

Potifar’a gelip, “Onun burada bulunup büyütülmesi, keşke hiç olmasaydı” der (Mann, 2007: III /

395). Yusuf’un sarayda bulunduğu 10. yılda ise, odasına gidip, Yusuf’a “ Benim yanımda yat ve uyu!

Gençliğini ve güzelliği bahşet bana, ben sana rüyasını bile göremeyeceğin zevkler tattırayım” der

(Mann, 2007: III / 515). Bunun üzerine Yusuf, “Senin beni sürüklemek istediğin yer, bir bataklıktır”

deyip kaçar. Ancak Mut-em-enet, buna sinirlenir; ölümle ve onu Potifar’a şikayet etmekle tehdit eder

(Mann, 2007: III / 556).

Yukarıda da belirtildiği gibi, Tevrat’ta, “Yusuf’a göz atıp, ‘benimle yat’ diyen efendisinin

karısı” (Kitab-ı Mukaddes (Eski Ahit): 39/7), Kur’an’da ise “Mısır’da onu satın alan adamın karısı”

(Kur’an-ı Kerim, Yusuf Suresi (12): 21) şeklinde kısaca söz edildiği halde Hamdullah Hamdi ve

Thomas’ın eserinde Zeliha’dan detaylı bir şekilde söz edilmesi onun Hz. Yusuf ile olan hikâyesine

geniş bir şekilde yer verilmesi, her ikisinin de bu hikâyeyi İran şairlerinden Firdevsi ve Molla

Cami’nin eserlerinden almış olabileceğini düşündürür.

Page 21: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

İnsanlığın Ortak Romanı Yusuf Hikâyesi: Hamdullah Hamdi’nin Yusuf… 21

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

Hz. Yusuf’un kardeşleri

Hamdullah Hamdi’nin eserinde Hz. Yusuf’un kardeşlerinin farklı özelliklere sahip

olmalarının yanında en belirgin özellikleri, Bünyamin’in dışındakilerin kıskanç ve dedikoduya

meyilli olmaları, verdikleri sözde durmamaları ve emanete hıyanet etmeleridir. Hikâyede ön plana

çıkan bu ortak özelliklerinin dışında, adları anılan kardeşlerinin farklı özellikleri ise şu şekilde

belirtilebilir:

Bünyamin: Hamdullah Hamdi’nin eserinde, Bünyamin, Yusuf’un anne-baba bir öz

kardeşidir. Olaylar karşısında metanetini kaybetmeyen akl-ı selim sahibi biri olarak ön plandadır. Ne

var ki, o da babası Hz. Yakup tarafından sevilmesine rağmen üvey kardeşleri tarafından pek

sevilmez. Çok sevdiği ve ağabeylerinin sözlerine kanıp öldüğüne inandığı Yusuf’un ismi giydiği

gömleğe işlenmiştir.

Hamdullah Hamdi’nin eserinde olduğu gibi Thomas’ın eserinde de Bünyamin’in, Yusuf’un

öz kardeşi olduğu yazılıdır (Mann, 2006: I / 76).

Şem’un: Hamdullah Hamdi’ye göre Şem’un, kardeşi Yusuf’a karşı kin ve kıskançlıkta en

aşırı davrananı ve fiziki yapı olarak en güçlü olanıdır. Yusuf için plan kurduklarında onu öldürmeyi

teklif eder. Ancak diğer kardeşleri arasında babasından en çok korkan da odur. Mısır sultanı olarak

Hz. Yusuf’un, Bünyamin’i alıkoyması sırasında kardeşleriyle babasının yanına dönmek istememesi

de bu yüzdendir.

Thomas’ın eserinde Şimon olarak anılır; Lea’nın ikinci oğludur (Mann, 2006: I / 88). Çok

çabuk sinirlenen bir kişiliğe sahiptir (Mann, 2006: I / 91).

Rubil: Hamdullah Hamdi’nin eserinde, Şem’un gibi Rubil de fiziki yönden kuvvetli biridir

ve kardeşi Yusuf’u o da ölüme terk etmeyi önerir. Ancak yine de kini onun kadar şiddetli değildir.

Thomas’ın eserinde Ruben olarak anılır ve Lea’nın oğlu olduğu belirtilir (Mann, 2006: I /

88). Thomas ayrıca Ruben’in, babasının karısı olan Bilha’yı banyo yaparken gizlice seyrettiği, daha

sonra rezil bir zevk ilişkisine girdiğini anlatır (Mann, 2006: I / 89). Hz. Yakub’un çocuklarının en

büyüğüdür (Mann, 2006: I / 164). Şerefine düşkün, ama birden gaza gelen bir yapısı vardır (Mann,

2006: I / 165).

Yehuda: Hamdullah Hamdi’ye göre Yehuda babasından çok korkar. Kardeşi Yusuf’a karşı

merhametlidir. Yusuf’u kuyuya attıklarında suça ortak olmasına rağmen, daha sonra pişman olmuş

ve kardeşlerine kızmıştır. Babalarının durumuna en çok üzülen de odur.

Thomas’ın eserinde de benzer bilgiler yer almakta ve Lea’nın oğlu olduğu (Mann, 2006: I /

337), karışık bir ruh haline sahip, rahatsız edici bir yapıya sahip bulunduğu (Mann, 2006: II / 27)

belirtilir.

Lavi: Hamdullah Hamdi’nin eserinde Lavi’nin adı Hz. Yusuf’u kuyuda iken diğer kardeşleri

gibi kötülediği için anılmış; ancak mesnevide başka bir özelliğinden bahsedilmemiştir.

Thomas’ın eserinde çabuk sinirlenen, kavgacı biri olarak tasvir edilen Levi (Mann, 2006: I /

91), Lea’nın oğludur (Mann, 2006: I / 337).

Ancak eserin sonunda kardeşlerinin tamamı yaptıklarından pişmanlık duymuşlardır. Bu

yüzden Hamdullah Hamdi, kardeşlerinin bu halini kaderlerini yaşamaları şeklinde vermekte ve onları

kötülemekten kaçınmaktadır.

Thomas’ın eserinde bunların dışında Bilha’nın oğlları Dan ve Naftali (Mann, 2006: I / 337-

338); Silpa’nın çocukları Gad ve Aşer (Mann, 2006: I / 341); Lea’nın diğer oğulları Yuda, (Mann,

Page 22: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

22 Abdulhakim KOÇİN

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

2006: I / 164), İshakar ve Sebulun’un (Mann, 2006: I / 334) adları da yer almaktadır. Ancak hem

Hamdullah Hamdi’nin hem de Thomas’ın eserinde bunların belirgin özelliklerine yer

verilmediğinden, burada isimleri anılmakla yetinilmiştir.

Mâlik

Hz. Yusuf’u kuyudan çıkarıp, kardeşlerinden satın aldıktan sonra onu Mısır’a getirip Mısır

Azizine satması sebebiyle hikâyede önemli bir yere sahip olan Mâlik, Hamdullah Hamdi’nin eserinde

tok gözlü olduğu halde çıkarını düşünen, becerikli ama başkalarının etkisinde kalarak hata işleyen,

gafil, iradesiz biri olarak tasvir edilmiştir. Ancak daha sonra işin hakikatini anlamış; Hz. Yusuf’u

sattıktan sonra pişman olmuş; putperest iken iman etmiş ve yaşadıklarından ibret almıştır.

Thomas’ın eserinde Mâlik’in ismi anılmıyor; onu kuyudan çıkarıp kardeşlerinden satın

aldıktan sonra Mısır’a getiren kişinin İsmaililerden bir ihtiyar olduğu belirtilir (Mann, 2006: II / 213).

Kıtfir / Potifar (Aziz)

Kur’anda adı geçmeyen, Tevrat’ta ise Potifar olarak anılan, Hamdullah Hamdi’nin eserinde

ise, Mısır hükümdarı Reyyan’ın hazinedarı olan Kıtfir (Öztürk, 2001: II / 73), Reyyan’dan sonra

Mısır’ın en yetkili ismi olmasına rağmen, başkalarının ve özellikle Züleyha’nın etkisinde kalan ve

onun her dediğine boyun eğen pasif biri olarak tanıtılır. Mesnevide ayrıca onun cinsel ilişkide

bulunma kabiliyetinden mahrum biri olduğu da belirtilir.

Thomas’ın eserinde, adı Potifar olarak geçen Aziz’in, “kudretsiz ve yanılma olasılığı olan,

Tanrı tanımayan, son derece mağrur, kendisini yücelten kişilerce gündüzleri şerefle anılan, ama

geceleyin kudretsizliği nedeniyle bir sıfır olduğunun bilincinde olan biri” olarak tanıtılır (Mann,

2007: III / 221).

Reyyan

Mısır Kralı olan Reyyan (Öztürk, 2001: II / 73) da gördüğü rüya ve onu doğru yorumlayan

Yusuf’u zindandan çıkarıp hazinelerinin başına geçirmesi sebebiyle hikâyede önemli bir yere

sahiptir. Mesnevide, insana değer veren, fakirleri görüp gözeten, akl-ı selim sahibi, olgun, âdil,

makam tutkusu olmayan ve emaneti ehline veren bir hükümdar olarak tasvir edilir.

Thomas Mann’ın eserinde Kral’ın ismi, Amehotep III olarak geçer ve “güneşle birleşmiş

olanın oğlu” olarak anılır (Mann, 2007: III / 167). Thomas’ın eserinde de Reyyan, Hamdullah

Hamdi’nin eserinde belirtilen özelliklere sahip biri olarak tanıtılır.

Taymus

Mağrip ülkesinin cesur ve kudretli hükümdarı olan Taymus, mesnevide kızı Zeliha’yı her

şeyden çok seven, onuruna ve şerefine çok düşkün olduğu halde, kızı uğruna onurunu ve şerefini

dahil hiçbir şeyi feda etmekten çekinmeyen biri olarak tasvir edilir.

Thomas’ın eserinde Mut-em enet olarak geçen Zeliha’nın çok eski bir eyalet hanedanının

soyundan geldiği (Mann, 2007: III / 346) ve babası Mai-Sahme’nin iki belediye başkanlığından biri

olan Vese’nin valilik makamına sahip olduğu belirtilir (Mann, 2007: III / 348).

Dadı

Mesnevide dadının en belirgin özelliği becerikliliği ve kurnazlığıdır. Kızı gibi gördüğü

Zeliha’ya yardımcı olmak için hiçbir fedakârlıktan kaçınmaz. Yusuf’u baştan çıkarmak için duvarları

Yusuf ve Zeliha’nın resimleriyle süslü yedi odalı saray fikrini Zeliha’ya veren odur.

Thomas’ın eserinde dadıdan söz edilmez, ancak sarayda bulunan ve Dudu olarak anılan

cücenin Hz. Yusuf’u kıskandığı ve Zeliha’yı onun yönlendirdiği belirtilir. Yusuf hem Dudu’ya hem

Page 23: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

İnsanlığın Ortak Romanı Yusuf Hikâyesi: Hamdullah Hamdi’nin Yusuf… 23

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

de karısı Zeset’e karşı son derece titiz ve saygılı davranış sergilemiş ise de Dudu’dan büyük

haksızlıklar görmüştür (Mann, 2007: III / 279). Thomas, Dudu’yu “doğuştan hilekâr, haber getirip

götüren ve insanların kötülüğü için onları yönlendiren.. adice çöpçatanlık yaparak aslında kötü, gizli

niyetini kusan” biri olarak tasvir eder (Mann, 2007: III / 457-458). Ancak sonuçta bu yaptıklarının

karşılığı olarak dilinin yarısı kesilir (Mann, 2007: III / 621).

b) Hikâyede ikinci derecede önemli olan şahıslar

Büşra ve Unkud

İkisi de Hz. Yusuf’u kuyudan çıkaran kervancı Malik’in kölesidir. Mesnevide Büşra

yumuşak başlı ve uysal biri olduğu halde, Unkud kabalığın ve haşinliğin sembolü olarak tasvir

edilmiştir.

Thommas’ın eserinde, isim belirtilmeden kervanın başında eğik boyunlu, yaşlı, her şeyi

keşfeden bilge bir kişiden söz edilir. Su almak için kuyuya inen kişi de kalın dudaklı biri olarak tasvir

edilir (Mann, 2006: II / 211). Yolculukta Yusuf’a kötü davranan kişi ise ihtiyarın oğlu Kedma’dır (

Mann, 2007: III / 7).

Kuyudaki Âlim

Mesnevide kuyudaki âlim, iyi niyetli ve samimi bir insan olarak tasvir edilmiştir. Şit a.s.’a

gelen suhufları okuyarak Hz. Yusuf’un vasıflarını öğrenen bu âlim, Hz.Yusuf’u görmek için duâ eder

ve bu samimi arzusu Allah tarafından kabul edilir.

Thomas eserinde, Ruben’in diğer kardeşlerinden habersiz olarak Yusuf’u kurtarmak için

kuyuya gittiğinde kısa pantolonlu birinin asasına dayanmış olarak kuyu başında bulunduğundan söz

eder. Ancak kim olduğu ve ne için geldiği konusunda detaylı bilgi vermez (Mann, 2006: II: 239 -

240).

Baziğa

Hamdullah Hamdi’ye göre Şeddad’ın soyundan gelen ve Mısır sultanı Melik Tabur’un kızı

olan Baziğa, şatafatlı bir hayat süren, güzelliğiyle gururlanan biridir. Bu yüzden Yusuf’la yarışmak

ister. Ancak Hz. Yusuf’u satılmakta olan pazara gelip gördükten sonra iman eder ve kendini dine

vererek mütevazı bir hayat sürmeye başlar. Thomas Mann’ın eserinde bu isme yer verilmemiştir.

Yaşlı kadın

Hamdullah Hamdi’nin eserinde, Hz. Yusuf’u almak için sahip olduğu iki kelep ipliğini

vermek isteyen fedakâr bir kadın olarak geçer. Thomas Mann’ın eserinde bu isme yer verilmemiştir.

Arap deveci

Hamdullah Hamdi’nin eserinde, hikâyenin bir yerinde devesiyle Mısır’a gelip Hz. Yusuf’la

görüşürken, Hz. Yusuf’un onunla Kenan’da kalan babasına haber gönderdiğinden söz edilir. Eserde

bunun dışında pek bir rolü ya da özelliği ile ilgili bilgi yer almamaktadır. Thomas Mann’ın eserinde

ise bu isme yer verilmemiştir.

Rahil

Hamdullah Hamdi’ye göre Hz. Yakub’un hanımı, Hz. Yusuf ve Bünyamin’in annesi olan

Rahil, Hz. Yusuf daha iki yaşında iken Bünyamin’in doğumunda vefat etmiştir (Öztürk, 2001: II

/18). Thomas Mann’ın eserinde de Rahil ile ilgili olarak bu bilgiler tekrar edilmiştir (Mann, 2006: I

/ 86).

Page 24: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

24 Abdulhakim KOÇİN

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

İnas

Hamdullah Hamdi’nin eserinde, Hz. Yakub’un kardeşi ve Hz. Yusuf’un halasıdır. Annesinin

ölümünden sonra Yusuf’u yanına alıp büyütmüştür. Hz. Yakub, Yusuf’u almaya geldiğinde

vermemek için kuşağını gizlice Yusuf’un beline bağlayıp onun çaldığını iddia ederek o zamanki

şeriate göre Yusuf’un kendine köle olmasını sağlamıştır. Mesnevide bu hilesi ile ön plana çıkan

biridir (Öztürk, 2001: II /18-19). Thomas Mann’ın eserinde bu isme yer verilmemiştir.

Hz. Yakubun annesi

Hamdullah Hamdi’nin eserinde, Hz. Yakub’un annesi hile yapan bir kadın olarak tasvir

edilmiştir. Hamdullah Hamdi’nin anlattığına göre, Hz. İshak, avcılıkla meşgul olan oğlu İs’e av

etinden getirmesi durumunda kendisine peygamberlik duası edeceğini söylemiştir. Ne var ki, İs

kendisine bunu getirdiğinde annesi hile yaparak, bunun kardeşi Yakub’un getirdiğini söylemiş ve

böylece Hz. İshak peygamberlik duasını Yakup için yapmıştır.

Hamdullah Hamdi’nin, Kur’an’da yer almayan ve peygamberliğin sanki hile ile başkasına

verilebileceğini ima eden, İslam inancına aykırı ve İsrailiyattan kaynaklanan böyle bir olaya eserinde

yer vermesi ilginçtir.

Thomas’ın eserinde Hz. Yakub’un annesinin adı Rebeka olarak geçer (Mann, 2006: I / 140).

Hamdullah Hamdi’nin eserinde Hz. Yakub’un annesi ile ilgili olarak anlatılanlar Thomas’ta da

benzer şekilde yer alır. Rebeka’yı kararlı, çok akıllı ve ileri görüşlü olarak tanıtan Thomas, hile ile

peygamberliği Yakub’a verdirmesinden sonra Yakub’u Esau’nun şerrinden kurtarmak için

Mezopotamya’ya, Arami akrabalarının yanına gönderdiğini (Mann, 2006: I / 225) ve Yakub’un orada

25 yıl kalıp ikisi dayısı Laban’ın kızları olmak üzere dört kadınla evlendiğini ve onlardan 12 çocuk

sahibi olduğunu belirtir (Mann, 2006: I / 256).

İs

Hz. Yakub’un kardeşidir. Mesnevideki anlatıma göre annesinin yukarıda anlatılan hilesi

yüzünden kendisine ve Yakub’a kin gütmekte ve düşmanlık beslemektedir. Mesnevide babası Hz.

İshak’ın duası üzerine zenginleştiği ve çok sayıda evlada sahip olduğu belirtilmektedir (Öztürk,

2001: II / 15). Kur’an’da bu olay ve İs’in adı geçmemektedir.

Thomas’ın eserinde de buna benzer bilgiler yer almakta ve İs’ten Esau olarak söz

edilmektedir. Fiziki tasviri yapılırken, bütün vücudunun yaban keçisi gibi kızıl kıllarla kaplı olduğu

ve doğduğunda ağzındaki bütün dişlerinin tam olduğu anlatılır (Mann, 2006: I / 206). Thomas’ın

cümleleriyle, “Esau hayvani duyguların belirgin olduğu erken ergenlik çağında…peş peşe evlilikler

yapmış”tır. Ancak kendi çocuklarının puta tapmalarını istemesi, babası İshak ve annesi Rebeka’nın

yüreklerini sızlatmıştır (Mann, 2006: I / 208).

Hz. İshak

Hamdullah Hamdi’nin eserinde yaşlı oluşundan ve gözlerinin görmediğinden söz edilen Hz.

İshak, Hz. İbrahim’in oğlu ve Hz. Yakubun babasıdır. Babası gibi kendisi de peygamberdir (Öztürk,

2001: II / 15).

Thomas’ın eserinde de aynı bilgiler yer alır (Mann, 2006: I / 207). Ama Thomas, Hamdullah

Hamdi’den farklı olarak, ‘Hz. İshak’ın babası Abram (İbrahim)’ın Tanrısının ihsanını zorla ele

geçirdiğinden’ söz eder (Mann, 2006: I / 209). Daha sonra da kendisinin ve büyük oğlu Esau’nun

aldatıldığını (Mann, 2006: I / 210); peygamberlik görevini büyük oğlu Esau’ya vermek istediği halde,

eşi Rebeka’nın, onun gözlerinin görmemesinden istifade ederek hile ile peygamberliği diğer oğlu

Page 25: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

İnsanlığın Ortak Romanı Yusuf Hikâyesi: Hamdullah Hamdi’nin Yusuf… 25

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

Yakub’a verdirdiğini belirtir ve Yakub’un da bu hilede -hâşâ- rol aldığını, kendisini büyük kardeşi

Esau olarak tanıttığını söyler (Mann, 2006: I / 211- 223).

c) Hikâyede çok az söz edilen şahıslar

Mısırlı saray kadınları

Hamdullah Hamdi’nin eserinde, Mısırlı saray kadınları, “kölesi olan Yusuf’a âşık oldu”

diyerek Zeliha’yı ayıplayan, ancak gözleriyle gördüklerinde cazibesine kapılıp önlerine konan

meyveler yerine kendi parmaklarını doğrayacak kadar ona zaaf gösteren kadınlar olarak tasvir

edilmişlerdir.

Thomas’ın eserinde bu konu Hamdullah Hamdi’nin anlattığı şekilde yer alır. Ancak Thomas

bu davete katılan kadınların kimler olduğunu da anlatır: “Sakız çiğneyen Tabubu ve Meh-en-veseht

adlı kuma, Amun’un sığırlarından sorumlu müdürün karısı Renenutet, Firavun’un hamamcıbaşının

karısı Neit-em-het, kralın gümüş evinin ve gümüş evlerinin kâtibi Kakabu’nun eşi Aşvere… Kısaca,

şehrin yarısını, sarayın tamamını temsil eden bütün kadın arkadaşları” (Mann, 2007: III / 559).

Şarapçı ve ekmekçi

Hamdullah Hamdi’nin eserinde, yaptıkları suçtan dolayı zindana atılan bu kişiler, gördükleri

rüyaları ve bunları Hz. Yusuf’a yorumlatmaları sebebiyle konu edinmişlerdir.

Söz konusu şahıslar Thomas Mann’ın esrinde de aynı sebeplerle konu edinilmişlerdir (Mann,

2007: IV/68-72).

Hz. Yusuf’un çocukları

Kur’an’da Hz. Yusuf’un evliliğinden ve çocuklarının oluşundan söz edilmemektedir. Buna

karşılık Tevrat’ta, Hz. Yusuf’un On şehrinin kâhinin kızı ile evlendirildiği ve bundan çocuk sahibi

olduğu belirtilmiştir. Hamdullah Hamdi’nin eserinde ise, Hz. Yusuf ve Zeliha’nın çocuklarına işaret

edilmiş ancak adları belirtilmemiştir.

Thomas’ın eserinde, Yusuf’un, olgunluk döneminde kraliyetin himayesi altında Mısırlılara

özgü bir evlilik yaptığı ve bu evlilikten Efrayim ve Manasse adlarında iki oğlunun olduğu

belirtilmiştir (Mann, 2007: III / 486).

Leyya

Hamdullah Hamdi’nin eserinde Hz. Yusuf’un teyzesi ve üvey annesi olarak anlatılan Leyya,

Hz. Yakubun Mısır’a geldiği zaman yanındadır.

Thomas’ın eserinde Lea olarak geçer. Yukarıda anlatıldığı gibi Thomas’ın eserinde de

Yusuf’un teyzesi ve üvey annesi olarak anlatılır. Dina adlı bir kızı (Mann, 2006: I / 151) ve Re’uben,

Şimon, Levi, Dan, Yehuda ve Sebulun adlarında oğulları vardır. Thomas, Lea’nın babası Laban’ın,

bu kızını düğün gecesinde diğer kızı Rahel’in yerine Yakub’un odasına gönderdiğini ve böylece

onunla evlenmek zorunda bıraktığını söyler (Mann, 2006: I / 325).

5) Hikâyede yer alan motifler bakımından

Hamdullah Hamdi’nin Yusuf ve Zeliha’sı üzerinde çalışanların ortak kanaati, onun

Kur’an’daki Yusuf hikâyesine büyük ölçüde sadık kaldığı, hikâyeye canlılık kazandırmak içi zaman

zaman kendisinden önceki şairlerden etkilenerek bir takım motiflere yer vermiş olmasının onu

hikâyenin özünden uzaklaştırmadığı şeklindedir.

Hamdullah Hamdi’nin Yusuf ve Zeliha’sı üzerine doktora tezi hazırlayan M. Naci Onur, “

Hamdullah Hamdi’nin Yusuf ve Züleyhası’ndaki Bazı Milli Motifler” başlıklı makalesinde,

Page 26: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

26 Abdulhakim KOÇİN

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

Kur’an’da ve Hamdullah Hamdi’nin eserinde, hikâyede yer alan motifleri her hangi bir açıklamaya

gerek duymadan “Yusuf’un rüyası ve onu ifşa edişi, Yusuf’un kuyuya atılışı, Yusuf’un kervan

tarafından bulunarak satılışı, kadınların dedikoduları ve Yusuf’un zindana atılışı, rüya tabiri, Mısır

Azizi oluşu, kardeşleri ve babasıyla buluşması” şeklinde sıralar (Onur, 1985: 119-121).

Hamdullah Hamdi’nin eseri ile Thomas Mann’ın eserinde yer alan belli başlı motifleri

karşılaştırabilmek için de şöyle bir sıralama yapmanın doğru olduğu kanaatindeyiz:

a) Rüya motifi

Hamdullah Hamdi’nin eserinde pek çok rüya motifinden söz edilebilir. Hz. Yakub’un rüyası,

Hz. Yusuf’un rüyası, Zeliha’nın rüyası, zindandaki iki mahkûmun rüyaları, Mısır hükümdarı

Reyyan’ın gördüğü rüya ve Malik’in rüyası.

Kur’an-ı Kerim’de, Hz. Yusuf’un gördüğü rüya ile Mısır hükümdarının gördüğü rüyaya tam

olarak yer verilmiş; zindandaki mahkûmların gördüğü rüyalara da işaret edilmiştir. Diğer rüyalar ise

Kur’an’da yer almamaktadır. Tevrat’ta da, Hz. Yusuf’un, Mısır hükümdarının ve hükümdarın

sarayında çalışan içkici başı ve fırıncı başının rüyalarına yer verilmiştir. Yusuf kıssasında önemli yer

tutan bu rüyalardan bazıları şöyledir:

Hz. Yusuf’un rüyası:

Hz. Yusuf’un rüyası hikȃyenin başlangıcını oluşturur. Hamdullah Hamdi eserinde Yusuf on

iki yaşında iken rüyasında Güneş, Ay ve 11 yıldızın gelip önünde eğildiklerini anlatır (Öztürk, 2001:

II / 119). Thomas’ın eserinde de bu rüyaya yer verilmiştir (Mann, 2006: II / 140). Thomas’ın eserinde

Yusuf’un gördüğü üç rüyadan söz edilir. Bir başka zaman gördüğü rüyada Yusuf, tarlada, sürünün

yanında koyunları güderken üstüne güneşi karartan bir bulut gibi, bir gölgenin düştüğünü ve bu sırada

kartal şekline giren bir meleğin onu bacağından yakalayarak Tanrı’ın katına götürdüğünü ve onu

makamında nurlu ışıklar içinde otururken gördüğünü, ulu Tanrı’nın ‘Benim makamımın önünde

Metatron ve Tanrı’nın oğlan çocuğu olarak duracaksın ve ben sana güç ve kudret vereceğim’

dediğini, orada bulunan Azael’in, ‘O şu şeffaf tohum damlasından yaratılmadı mı ve haksızlıkları su

gibi içenlerin soyundan birisi değil mi? Ben Efendinin cemaline, onun gözünden düştüğünü belli

eden bir ifadenin yerleştiğini gördüm’ deyip kendisini kıskandığını anlatır (Mann, 2006: II / 78-84).

Rüyalarının bir diğerinde ise, kardeşleriyle tarlada çalışırken başakları demetleyip

bağladıklarını, kendisinin demeti ortada dik dururken, diğerlerinin ise onun etrafında halka şeklinde

onun önünde eğildiklerini anlatır (Mann, 2006: II / 127-128).

Zeliha’nın rüyası:

Hamdullah Hamdi eserinde, Zeliha’nın daha Hz. Yusuf’la karşılaşmadan onu rüyasında üç

kez gördüğünden bahseder. İlk gördüğünde âşık olur, ama kim olduğunu bilmez. İkinci kez rüyasında

gördüğünde kim olduğunu sorar. O da insan evladı olduğunu ve kendisini istiyorsa beklemesi

gerektiğini söyler. Rüyasında üçüncü kez gördüğünde ise, Yusuf adını ve Mısır Azizi olduğunu

söyler (Öztürk, 2001: II / 132).

Thomas da eserinde Zeliha’nın Yusuf’u daha önce rüyasında gördüğünü ve Yusuf’u gördüğü

rüyasında kendisinde kutsal ama tüyler ürpertici bir sezgi hȃsıl olduğunu belirtir (Mann, 2007: III /

362- 364).

Mâlik’in rüyası:

Hamdullah Hamdi’nin eserinde Mâlik, daha çocuk iken rüyasında yenine Güneş’in girdiğini,

daha sonra çıkıp dünyayı aydınlattığını ve bir bulutun da başının üstüne inci saçtığını görür.

Yorumcular Malik’e, bir kula sahip olacağını, bunun için de Kenan diyarına gitmesi gerektiğini

Page 27: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

İnsanlığın Ortak Romanı Yusuf Hikâyesi: Hamdullah Hamdi’nin Yusuf… 27

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

söylerler. Kenan’a gittiğinde ise, gaipten bir ses ona daha elli yıl beklemesi gerektiğini söyler

(Öztürk, 2001: II / 144) . Thomas’ın eserinde Malik’in rüyasına yer verilmemiştir.

Mısır Kralı Reyyan’ın rüyası:

Yusuf’un rüyasının dışında hikȃyede anlatılan önemli bir diğer rüya ise Mısır kralının

rüyasıdır. Hamdullah Hamdi eserinde, Kral’ın rüyasında yedi zayıf sığırın yedi semiz sığırı yediğini,

yedi kuru başağın yedi yeşil başağı kuruttuğunu gördüğü söyler ( Öztürk, 2001: II / 148).

Thomas Mann eserinde Kral’ın içerik bakımından aynı olan değişik rüyalar gördüğünü

belirtir (Mann, 2007: IV / 87). Bu rüyaların birinde yedi inek yedi başağı yemiş; diğerinde ise yedi

inek yedi başak tarafından yenilip tüketilmiştir (Mann, 2007: IV /99). Başka bir rüyasında yedi semiz

inek yedi cılız inek tarafından yenilmiştir. Kral rüyasından uyanıp tekrar uyuduğunda yeni bir rüya

daha görmüş; yerden yedi dolu başak çıkmış daha sonra yedi kuru içi boş başak daha çıkmış ve

önceki başakları yiyip bitirmiş (Mann, 2007: IV / 114 – 115).

Saray içkicibaşı ve fırıncıbaşının rüyaları:

Hamdullah Hamdi’nin eserinde bu iki şahsın gördüğü rüyalara ve Hz. Yusuf’un bu rüyalarla

ilgili yorumuna kısaca değinilmiş; fırıncıbaşının idam edildiğinden, içkicibaşının Reyyan’ın

hizmetine devam ettiğinden bahsedilmiştir (Öztürk, 2001: II / 157). Thomas’ın eserinde de aynı

şekilde yer verilmiştir (Mann, 2007: IV / 78- 85).

b) Kuyu motifi

Hamdullah Hamdi eserinde, Yusuf’un kuyuya atılışını anlatır. Bu hadise Kur’an ve Tevrat’ta

da yer alır. Ancak Hamdullah Hamdi bu hadiseyi anlatırken bilginlerden birinin Şit (a.s.)’ın

suhuflarından Hz. Yusuf hikâyesini okuduğunu ve onunla buluşmak için bu kuyuya gelip onu

beklediğini, buluştuktan sonra de vefat ettiğini anlatır ki, bunlar Tevrat, İncil ve Kur’an-ı Kerim’de

yer almamaktadır.

Hamdullah Hamdi bu konuyu anlatırken Hz. Yusuf’un kuyuya atılmasıyla ilgili iki

söylentiye de yer verir. Bunlardan birine göre, Yusuf bir gün aynaya baktığında, resmini görüp “Bu

güzelliğimle köle olarak satılsam değerimi ödeyebilecek biri bulunur mu?” dediği için böyle bir

sıkıntıyı yaşamıştır. Diğer söylentiye göre ise, Yusuf öksüz kaldığında bir dadıya verilmiştir. Ancak

Hz. Yakup, oğlu aç kalmasın diye dadının öz oğlunu satıp, anasından ayırmış; bu yüzden kendisi de

oğlu Yusuf’tan ayrı kalmıştır. Hamdullah Hamdi’nin eserinde yer verdiği bu söylentiler Kur’an’da

yer almadığı gibi peygamberlere de yakışmayan söylentilerdir.

Thomas Mann’ın eserinde Yusuf’un kuyuya atılması hadisesine yer verilmiş, ancak

yukarıdaki söylentilere yer verilmemiştir.

c) Kurt, kuyu, tas, bebek gibi varlıkların dile gelmesi

Kur’an-ı Kerim’de, kardeşleri Yusuf’u kuyuya attıktan sonra babalarına gelip, ‘Yusufu kurt

yedi’ dedikleri belirtilmiştir (Kur’an-ı Kerim, Yusuf Suresi (12): 17). Ancak kurdun, meleklerin ve

küçük çocuğun dile gelmesine dair bir işaret yoktur. Hamdullah Hamdi’nin eserinde, kardeşlerinin

Yusuf’u kuyuya attıktan sonra ‘onu kurt yedi’ demeleri üzerine kurdun dile gelip Yusuf’u yemediğini

söylediği, Yusuf’un satıldığı kervan Mısır’a girdiğinde bir meleğin tellal şekline girip, çok güzel bir

kölenin Mısır’a geldiğini ilan ettiği, Zeliha’nın Yusuf’a iftira etmesi üzerine Zeliha’nın

akrabalarından, daha konuşmayı bilmeyen üç aylık bir bebeğin dile gelip Yusuf’un böyle bir şey

yapmadığını, hileyle Bünyamin’in çuvalına konan tas ortaya çıkarıldığında kardeşleri Yusuf’u kast

ederek, ‘onun kardeşi de hırsızdı’ demeleri üzerine tasın ses çıkarıp, asıl hırsızların bunlar olduğunu

ve Yusuf’un bunlar tarafından satıldığını söylediği belirtilir.

Page 28: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

28 Abdulhakim KOÇİN

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

Thomas Mann’ın eserinde kurt yerine Yusuf’un, domuzun dişleriyle parçalanmasından söz

edilir (Mann, 2007: IV / 267). Bunun dışında yukarıda sıralanan motiflere yer verilmemiştir.

d) Yusuf’un kervan tarafından bulunup satılışı

Hamdullah Hamdi’nin eserinde belirtildiğine göre Yusuf kuyudan çıkarıldıktan sonra iki kez

satılır. Hz. Yusuf kardeşleri tarafından kuyuya atıldıktan sonra Malik adlı bir tüccar, kervanla Mısır’a

giderken sözü edilen kuyunun başında konaklar. Su almak için kuyuya kovayı saldıklarında Yusuf

kovaya tutunup dışarı çıkar. Bunu gören kervan halkı başına üşüşür. Bu durumu gören Yusuf’un

kardeşleri kuyunun başına gelip, Malik’e Yusuf’un kendi köleleri olduğunu ve evlerinden kaçtığını

söyleyip az bir değer karşısında satarlar. Malik de Yusuf’u Mısır’a getirince onu Mısır Aziz’i Kıtfir’e

satar.

Thomas, eserinde Hz. Yusuf’un İsmaililere ait bir kervan tarafından bulunup kuyudan

çıkarıldığını belirtir. Ancak kervan sahibinin adını anmaz; ondan “ihtiyar” diye söz eder (Mann,

2006: II / 209-217). Daha sonra kardeşleri gelip onu 20 şekele karşılığında satarlar (Mann, 2006: II

/ 235). Yusuf’u satın alan ihtiyar da onu Mısır’a getirip, yüz elli veya yüz altmış Debenlik bakır

ağırlığı bir değerle Potifar’a satar (Mann, 2007: III / 155).

e) Zeliha’nın yedi odalı saray yaptırması

Hamdullah Hamdi’nin eserinde yer aldığı şekliyle Zeliha’nın, Yusuf’a sahip olmak için

resimlerle süslü yedi odalı saray yaptırması motifi Kur’an’da yer almamaktadır.

Thomas’ın eserinde yedi odalı saray yerine yedi kapılı ve zemini burçlarla süslü salondan

söz edilir ve Mut-em-enet, Yusuf’a bu odada tuzak kurup, kendini ona teslim etmek ister (Mann,

2007: III / 604). Ancak Yusuf, karşısında babasının çehresinin hayalini görüp kaçar ve bu esnada

giysisinden bir parça kendisini bırakmamaya çalışan Mut-em-enet’in elinde kalır (Mann, 2007: III /

608).

f) Mısırlı kadınların parmaklarını doğramaları

Hamdullah Hamdi mesnevisinde Zeliha’nın kendisini ayıplayan kadınları toplayıp meyve

ikram ettiği sırada yanlarına Yusuf’u çağırdığını, onun cazibesine kapılan kadınların

şaşkınlıklarından meyve yerine ellerini doğradıklarını belirtir.

Thomas’ın eserinde de bu hadiseden söz edilir ve hemen hemen aynı şekilde anlatılır (Mann,

2007: III / 559).

g) Yusuf’un zindana atılışı

Tevrat, İncil ve Kur’an’da olduğu gibi Hamdullah Hamdi’nin eserinde de Hz. Yusuf’un

zindana nasıl atıldığı açık bir şekilde anlatılmıştır. Buna göre Zeliha evinde kimsenin olmadığı bir

sırada Yusuf’tan murat almaya çalışır. Yusuf kaçıp kurtulmak isterken kapıda Mısır Azizi Kıtfir’le

karşılaşır. Zeliha bunun üzerine iftira edip Yusuf’un kendisine saldırdığını söyler. Aziz buna

inanmadığı halde dedikoduların önüne geçmek için Zeliha’nın isteği üzerine onu zindana attırır.

Thomas’ın eserinde de zindana atılış sebebi Mut-em-enet’in iftirası olduğu belirtilir.

Kendisine atılan iftiraya rağmen savunma yapmak istememesi üzerine Potifar, Yusuf’u, Firavun’un

esiri olarak, Zavi-Ra adasındaki kale hapishanesine gönderir (Mann, 2007: III / 623).

h) Yusuf’un rüyaları tabir etmesi

Kutsal metinlerin yanı sıra Hamdullah Hamdi’nin mesnevisinde de anlatıldığı üzere, Yusuf

zindana girdiğinde, oradakilerle ilgilenip dertlerini dinler; rüyalarını yorumlar. Zindanda rüyalarını

Page 29: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

İnsanlığın Ortak Romanı Yusuf Hikâyesi: Hamdullah Hamdi’nin Yusuf… 29

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

yorumladıklarından ikisi Mısır kralı Reyyan’ın fırıncı başı ile içki sorumlusudur. Yusuf bunların

rüyalarını yorumlarken birin öldürüleceğini, diğerinin azat edileceğini söyler ve sonuç da öyle olur.

Bu olay Thomas Mann’ın eserinde de aynı şekilde yer alır (Mann, 2007: IV / 78-85).

Bunların dışında Yusuf, rüya tabircilerinin yorumlamaktan aciz kaldıkları Mısır kralı Reyyan’ın

rüyasını da doğru yorumlar.

Thomas Mann’a göre, Kral’ın içki sorumlusu zindandan çıkarıldıktan sonra Kral ana hatları

bakımından aynı olan iki rüya görür (Mann, 2007: IV / 87). Bunların birinde Kral, kimsenin olmadığı

bir yerde durur. Suyun içinden yedi inek karaya çıkar. Bunlar semiz pürüzsüz ineklerdir. Daha sonra

sudan yedi inek daha çıkar. Bunlar cılız hayvanlardır ve cılız hayvanlar diğer semiz yedi ineği yer.

Kral kan ter içinde uykudan uyandıktan sonra bunun bir rüya olduğunu anlar ve uyur. Uyuduktan

kısa bir süre sonra tekrar bir rüya görür. Bu kez rüyasında topraktan çıkan bir başak sapının ucunda

dolgun yedi başak vardır. Daha sonra yedi başak çıkar. Bunlar kararmış ve kurumuş başaklardır. Bu

kurumuş başaklar dolgun başakları yutmuşçasına aralarında kaybederler (Mann, 2007: IV / 113-115).

Rüya yorumcularının Kral’ın bu rüyalarını yorumlamaktan aciz kalmaları üzerine içki sorumlusu

Nefer-em-Vese, zindanda iken kendisinin rüyasını doğru yorumlayan Yusuf’u hatırlayıp, Kral’a

ondan bahseder (Mann, 2007: IV / 126). Bunun üzerine Kral, Zavi-Ra’da zindanda bulunan Yusuf’un

On şehrine getirilmesini emreder (Mann, 2007: IV / 127).

Yusuf, On şehrine gelip, Kral’ın huzuruna çıktığında gördüğü rüyaları kendisinden dinler ve

Mısır diyarında yedi bereketli yılın ardından yedi kıtlık yılının geleceğini ve bunun için tedbir

alınması gerektiğini söyler (Mann, 2007: IV / 162).

i) Yusuf’un Mısır’a Aziz oluşu

Hamdullah Hamdi’nin eserinde Mısır kralı Reyyan’ın gördüğü rüyayı, doğru yorumlaması

üzerine Hz. Yusuf zindandan çıkarılır ve Reyyan’ın huzuruna getirilir. Reyyan’a bolluk ve kıtlık

yıllarında ne gibi tedbirler alınması gerektiğini belirttikten sonra, bu tedbirleri almak için kendisini

hazinelerin başına getirmesini ister. Reyyan da bu teklifi kabul edip onu hazinelerinin başına getirir;

daha sonra da bütün yetkilerini ona devreder. Bu olay Thomas Mann’ın eserinde de aynen yer alır

(Mann, 2007: IV / 204).

j) Hz. Yusuf’un Zeliha ile evlenmesi

Kur’an-ı Kerim’de Hz. Yusuf’un Zeliha ile evlendiğine ve ondan çocuk sahibi olduğuna dair

bir işaret yoktur. Hamdullah Hamdi ise Mısır Azizi Kıtfir’in ölümünden sonra Hz. Yusuf’un Zeliha

ile evlendiği ve Zeliha’nın o ana kadar bakire kaldığı uzun uzun anlatır ve bununla ilgili olarak da

iki rivayete yer verir. Bunlardan biri, Kıtfir’in hadım olduğu, diğeri ise, Kıtfir’in Zeliha’ya yaklaştığı

zamanlarda bir perinin Zeliha şekline girip Kıtfir’le vakit geçirdiği şeklindedir.

Thomas Mann’ın eserinde bu konunun halkın hoşuna gittiği için şairler tarafından işlendiği,

bunların tamamının misk kokulu, İran’dan gelmiş gül suyuyla yıkanmış şeyler olduğu; ancak Yusuf

ve Zeliha’nın o olaydan sonra bir daha bir araya gelmediği (Mann, 2007: IV / 221-223) ve Yusuf’un,

Kral tarafından On’daki Güneş rahibinin kızı Asnat ile evlendirildiği (Mann, 2007: IV / 240), ondan

Manasse (Mann, 2007: IV / 253) ve Efrayim adında iki çocuğu olduğu belirtilir (Mann, 2007: IV /

259).

k) Yusuf’un babası ve kardeşleriyle buluşması

Hamdullah Hamdi’nin eserinde belirtildiğine göre, Bünyamin’in Hz. Yusuf tarafından

Mısır’da alıkonulması üzerine Hz. Yakup daha da hüzünlenir ve Azrail’e, Yusuf’un yaşayıp

yaşamadığını sorar. Hayatta olduğunu öğrenmesi üzerine, Mısır sultanına bir mektup yazıp gönderir.

Çocuklarına da Allah’tan umutlarını kesmemelerini ve Mısır’a gidip kardeşlerini aramalarını söyler.

Page 30: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

30 Abdulhakim KOÇİN

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

Oğulları Mısır’a gelip babalarının mektubunu Mısır Azizi’ne (Yusuf’a) verdiklerinde Yusuf kendini

tutamayıp ağlar; onların kardeşi olduğunu söyler ve Kenan’a gidip babalarını getirmelerini ister.

Babasına götürmesi için de gömleğini Yehuda’ya verir.

Hz. Yakup gömleği yüzüne sürdüğünde gözleri açılır ve ailesini toplayıp Mısır’a gelir. Orada

bir müddet yaşadıktan sonra öleceğini hissettiği bir gün çocuklarını yanına çağırıp, Allah’tan

başkasına tapmamalarını, zalimlere arkadaş ve yardımcı olmamalarını, ömürlerinin sonlarına kadar

Allah’ın dinine uygun bir yaşam sürmelerini tavsiye ettikten sonra vefat eder.

Hz. Yusuf’un babası ve kardeşleri ile buluşması hadisesi Thomas Mann’ın eserinde de aşağı

yukarı aynı şekilde anlatılmıştır (Mann, 2007: IV / 305-453).

6) İlah ve Peygamberlik Anlayışları Bakımından

Hamdullah Hamdi’nin eserinde ortaya konan ilah anlayışı, İslam dininin ilah anlayışıdır.

İslam akaidinin önemli ȃlimlerinden İmam Nesefi, İslam’da Allah ve peygamber inancını şu şekilde

anlatır:

“ a) Marifet, Allah’ın (c.c.) zatında ve sıfatlarında bir olduğunu bilmek, emsalsiz ve ortaksız

olduğuna inanmaktır. b) İman, Allah’ın birliğini ve Hz. Muhammed’in (s.a.v.) peygamberliğini dil

ile ikrar, kalb ile tasdik etmektir. c) İslam ise, Allah’ın Vahdaniyetine iman ile beraber ibadet

vazifelerini de ifa etmektir.” (Gümüşhanevi, 1982: 23).

Thomas’ın eserinde ise, ilah anlayışı Tevrat, İncil ve Kur’an’daki ilah anlayışından farklıdır.

Thomas, Allah’ı bir insan gibi düşünür ve “ ...ve Tanrı ayağa kalktı tahtının önünde ve Yakup’a

doğru hayat simgesini uzattı ve göğsüne bir nefes çekti, çok derin bir nefesti bu. Ve sesi son derece

ihtişamlıydı” der (Mann, 2006: I / 149). Bir başka yerde de Hz. Yakup’tan söz ederken, onu Tanrıyla

karşılaştırıp ona benzetir: “Yakup, küçümseme, utanç, acıma ve nefret içinde kendi kendine

düşüncelere dalıyordu, tıpkı ‘her şeye kadir olan Tanrı!’ gibi” der (Mann, 2006: I / 153).

Bir başka yerde de, “Tanrı onun kulübesinin önünde durmuştu ve Eliezer onu fark etmemişti.

Elbette İbrahim Tanrıyı gördü ve ısrarla içeriye davet etti” der (Mann, 2006: I / 186). Buna benzer

daha pek çok örnek verilebilir.

Thomas eserinde “Hz. Yakub’un bütün ilahların üstünde olan yüce ve tek varlık olarak

inandığı, yeryüzünde hiçbir evi olmayan aksine tepelerde, ağaçlar altında sadece bir şekilde saygı

duyulan” bir ilahının olduğundan da söz eder (Mann, 2006: I / 261). Thomas, eserinin bir başka

yerinde Hz. Yakub’un putlara inanmadığını, putlar için “Bildiğim kadarıyla bunlar çömlekçi

tezgahında hazırlanmış, güneşte kurutulmuş diğer aletler gibi; ben bunlara güvenmem, çünkü onlar

nezle olan bir köle çocuğunun burnunu bile silemez” diyerek, putlara ne derecede tepki gösterdiğini

ortaya koyar (Mann, 2006: I / 385).

Ancak Thomas, Hz. Yakub’un bu Tek İlah anlayışını belirttikten sonra “Yakup, yanında

oturan Rahel’in duvağını açtığında, onunla çocuk yapabilmek için onlara yardımcı olması için

İştar’ın çıplak resmini öptü” diyerek (Mann, 2006: I / 314) bununla tam bir tezada düşer.

Thomas, Hz. Yakub’un oğlu Hz.Yusuf’un da rüyasında Allah’ı makamında somut bir şekilde

nurlar içinde otururken gördüğünden, gönüllerde kıvanç yaratan haşmetli bir erkeğe benzediğinden,

şakaklarından aşağı inen sakalında göz alıcı ışıltılar bulunduğundan, kahverengi gözlerinin altında

hafifçe yorgunluk ifadesi olduğundan ve yanına vardığında müşfik bir edayla kendisine baktığından

söz eder (Mann, 2006: II / 84).

Bu ifadeler, Thomas’ın ilah anlayışının kutsal kitaplardaki ilah anlayışından çok farklı

olduğunu gösterir. Yukarıda verilen alıntılara bakılacak olursa, Thomas kimi zaman Tanrı’yı

Page 31: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

İnsanlığın Ortak Romanı Yusuf Hikâyesi: Hamdullah Hamdi’nin Yusuf… 31

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

tamamıyla bir insan gibi düşünürken (Mann, 2006: I / 186) kimi zaman da her şeyin mutlak hȃkimi

gibi görür (Mann, 2006: I /153). Ancak böyle gördüğü durumlarda bile Yahudilik, Hıristiyanlık ve

İslam’daki ilah anlayışından çok farklı bir ilah anlayışına sahip olduğu şu sözlerinde de açıkça

görülür: “ ‘Osun!’ diyerek yaratan, keşfeden ve varoluşu gerçekleştiren Her Şeyin Mutlak Hȃkimi,

Sınırsız Kudret Sahibi’nin de doğal olarak karşılaştığı tehlikeler vardı. Sonsuz bilgeliği de

olmayabilirdi; yetersizlikleri, yanılgıları ve uygulamaları esnasında bu özelliklerinin eksiklikleri de

olabilirdi” (Mann, 2007: IV / 8).

Hamdullah Hamdi’nin ve Mann’ın eserlerinde Hz. Yusuf’un başından geçenlere kader

bakımından bakışı aynıdır. Hamdi’nin eserinde olduğu gibi Thomas’ın eserinde de Hz. Yusuf, başına

gelenlerden şikȃyetçi değildir. Aslında o, Allah’ın bu şekilde kendisini denediğine ve bütün bunların

bir kader çizgisinde meydana geldiğine inanmaktadır (Mann, 2007: III / 41).

Ancak, Hamdullah Hamdi’nin ve Thomas Mann’ın eserlerinde sergilenen peygamber ve

peygamberlik anlayışları birbirlerinden farklıdır.

Hamdullah Hamdi’nin eserinde ortaya konan peygamberlik anlayışı genel anlamda İslam

dininin peygamberlik anlayışıdır. İslam’a göre peygamberler Allah tarafından insanlara gönderilen

elçilerdir. İsmet sıfatına sahiptirler; Allah tarafından bütün günahlardan korunmuşlardır. Getirdikleri

mesajlar tamamen Allah tarafından gönderilmişlerdir. Ne var ki, Hamdullah Hamdi’nin eserinde, Hz.

Yakub’un peygamber oluş hadisesi anlatılırken, annesinin âmâ olan babası Hz. İshak’ı bir hile ile

kandırdığını ve bu yüzden babasının kardeşi İs’e yapmayı düşündüğü peygamberlik duasını Hz.

Yakub’a yaptığını ve böylece peygamber olduğunu anlatır (Öztürk, 2001: II / 14-15). Böyle bir

yaklaşım İslam inancına tamamen aykırıdır. Bu durum, Hamdullah Hamdi’nin bu konuda

İsrailiyattan etkilendiğini gösterir.

Nitekim, Tevrat(Kitab-ı Mukaddes- Ahd-i Atik)’ın Tekvin bölümünde (Ahd-i Atik, Tekvin:

27 / 1-46) ve Thomas Mann’ın eserinde de Hz. Yakub’un peygamberlik hadisesi Hamdullah

Hamdi’nin anlattığı şekilde anlatılır (Mann, 2006: I / 204-222).

Bilindiği üzere Hamdullah Hamdi’nin eseri Kur’an-ı Kerim’den, Thomas Mann’ın ise

Tevrat’tan mülhemdir. Ancak her iki yazar, bu kaynakların dışında başka kaynaklar da

kullanmışlardır. Örneğin Hamdullah Hamdi’nin (Öztürk, 2001: I / 13) yanı sıra Thomas Mann da

eserinde (Mann, 2007: III / 560; IV / 222), Kur’an-ı Kerim’deki Yusuf kıssasından ve İranlı şairlerin

bu konuda yazdıkları eserlerden, özellikle Firdevsi’nin Yusuf hikȃyesi konusunda Farsça olarak

yazdığı şiirlerden söz etmektedir. Bu durum Hamdullah Hamdi ve Thomas Mann’ın eserlerini

yazarken genel anlamda aynı kaynakları kullandığını düşündürür.

Thomas Mann, Hz. Yusuf’un peygamberliği hususunda da yine böyle bir yaklaşım içindedir.

O, Hz. Yusuf’un kurnazlık ve cazibe unsurlarının yer aldığı yöntemle kutsal giysiyi (dolayısıyla

peygamberlik görevini), ihtiyar babasının elinden aldığını söyler (Mann, 2006: II / 102). Thomas

Mann eserinin başka bir yerinde, Hz. Yusuf’un kehanette bulunduğunu da belirtir (Mann, 2007: IV

/ 411) ki, bu peygamberlikle bağdaşmayan bir durumdur.

Thomas yine bir peygamber olan Lût için de böyle yakışıksız isnatlarda bulunur ve onun

kızlarından bahsederken, “Bu kızlar, kadınlara özgü bir endişeyle yeryüzünde kendilerinden başka

bir insan kalmayacağını düşünerek, çılgınca bir davranışla, insan soyunun devamı için öz

babalarıyla ilişkiye girmişlerdi” der (Mann, 2006: I / 18).

Bu durum Thomas Mann’ın, peygamberlere peygamberlik görevinin Allah tarafından

kendilerine bir lütuf ve sorumluluk olarak verildiğine inanmadığını; aksine peygamberlerin pek

çoğunun, peygamberlik görevini bir kurnazlık ya da bir hile ile ele geçirdiklerine inandığını gösterir.

Page 32: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

32 Abdulhakim KOÇİN

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

Sonuç:

Tevrat, İncil ve Kur’an’da yer alan Yusuf hikȃyesi, kültür ve edebiyat tarihi bakımından

büyük bir öneme sahiptir. Bu yüzden her çağda insanların dikkatlerini çekmiş ve çok eski çağlardan

günümüze kadar pek çok edebi esere ilham kaynağı olmuş; Doğu ve Batı edebiyatlarında her

dönemde ve pek çok dilde sayısız Yusuf hikâyesi yazılmıştır. Bu çalışmada karşılaştırmaya

çalıştığımız Hamdullah Hamdi’nin Yusuf ve Zeliha mesnevisi ile Thomas Mann’ın Yusuf ve

Kardeşleri adlı eserler de Doğu ve Batı edebiyatlarında yazılmış çok önemli eserlerdir. Bu eserler

konularını Tevrat’tan, İncil’den ve Kur’an-ı Kerim’den aldıkları için Hamdullah Hamdi ve Thomas

Mann’ın kutsal kitaplara ne derecede bağlı kaldıklarını ve bağlı bulundukları kültürlerde bu olayın

nasıl algılandığını da ortaya koyar. Söz konusu bu eserleri karşılaştırırken şu sonuçlara ulaşmış

bulunuyoruz:

1. Hamdullah Hamdi, Yusuf hikâyesini anlatırken (Hz. Yakub’un peygamber oluşu ve Hz.

Yusuf’un evlilik konusu gibi bazı konular hariç) genel anlamda Kur’an’a bağlı kalmaya çalışmış;

ancak bazı detaylar ile konuyu zenginleştirmiştir. Thomas Mann ise genel anlamda Tevrat’tan

yararlandığı halde özellikle Allah ve peygamberlik konularında Tevrat ve İncil’e de pek bağlı

kalmamış; bu hususlarda daha çok Yunan mitolojisinden etkilenmiştir.

2. Hamdullah Hamdi mesnevisinde sık sık kaza ve kadere inanmanın gerekliliğine dikkat

çekerek ondan kurtulmanın mümkün olmadığını ispatlamaya çalışmış; Thomas Mann da Hz.

Yusuf’un ağzından “Zaten bütün hikâye, Tanrı’nın kitabında çok önceden yazılıp biçimlenmiş”

diyerek (MANN, 2007: IV / 325) kadere inanma hususunda Hamdullah Hamdi ile benzer bir görüş

sergilemiştir.

3. Hamdullah Hamdi’nin eserinde Hz. Yakup ve Hz. Yusuf, ilim ve hikmet sahibi ve

Allah’ın en sevgili kullarındandırlar. Thomas Mann’ın eserinde ise, bazı yerlerde Hz. Yakup Ay’a

tapan kişi, Tanrı’nın vekili olarak gösterilmiştir. Hz. Yusuf ise, efsane ve masal kahramanı gibi

verilmiştir. Thomas’ın eserinde Hz. Yakub’a ve Hz. Yusuf’a atfedilen sıfatlar yer yer yakışıksız ve

kabadır.

4. Hamdullah Hamdi’nin eserinde aşk temi kuvvetli bir şekilde işlenmiş ve bu aşk İslam’ın

kuralları çerçevesinde nikâh ile sonuçlanmıştır. Thomas Mann’ın eserinde Yusuf ile Zeliha’nın

evliliği gerçekleşmemiştir. Başlangıçta Yusuf’la birlikte olmak için her şeyi göze alan Zeliha (Mut-

em-enet), Yusuf’un zindandan çıkıp Mısır’da kralın bütün yetkilerine sahip olduğu sırada onunla bir

daha karşılaşmamış ve bir araya gelmemiştir.

5. Zeliha, çeşitli hilelerle Yusuf’u baştan çıkarmaya çalışmasına rağmen hem Hamdullah

Hamdi’nin eserinde hem de Thomas Mann’ın eserinde, mazur görülmüş ve kötü ruhlu bir kadın

olarak tasvir edilmemiştir.

6. Hamdullah Hamdi’nin eseri dinî, ahlâkî olmasının yanı sıra bir psikolojik roman gibi

dururken, Thomas Mann’ın eseri tarihi bir roman gibidir.

7. Hamdullah Hamdi, Hz. Yakub’un ümidini yitirmediğini, Yusuf’u bir gün mutlaka

göreceğine inandığını belirtirken Thomas Mann, Hz. Yakub’un Yusuf’un öldüğüne inandığını ve

ondan ümidini tamamen kestiğini belirtir.

8. Hamdullah Hamdi eserinde, 11. yüzyılda Yusuf kıssasını yazan Firdevsi’ye dua eeder;

Thomas Man ise, Kur’an’da bu hadisenin anlatıldığını ve İranlı şair Firdevsi’nin de Yusuf kısası ile

ilgili güzel şiirlerinin olduğunu belirtir. Bu durum ikisinin aynı kaynakları kullandığını,

anlatımlarındaki benzerliklerin önemli bir kısmının bu yüzden olduğunu düşündürür. Hem

Hamdullah Hamdi’nin hem de Thomas Mann’ın eserinde Hz. Yakub’a peygamberlik verilmesi

Page 33: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

İnsanlığın Ortak Romanı Yusuf Hikâyesi: Hamdullah Hamdi’nin Yusuf… 33

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

hadisesinin Kur’an’a aykırı biçimde yer alması ise bu hususta her iki eserin Tevrat’ı kaynak aldığını

gösterir.

9. Hz. Yusuf’un, Mısır Kralının ve Kral’ın sarayındaki içkici başı ile fırıncı başının gördüğü

rüyalar ve bu rüyalarla ilgili yapılan yorumlar, Hz. Yusuf’un iki kez satılması ve Mısırlı saray

kadınlarının Hz. Yusuf’u gördükten sonra farkında olmadan parmaklarını doğramaları gibi hadiseler

çok az değişiklikler olsa da temelde her iki eserde de aynı biçimde yer almıştır.

10. Her iki eserde de hikȃyenin öznesi olan Hz. Yusuf’un aile yapısı, bireylerin bağlılık ve

diyalogları ile Mısır Kralı ve Hazine Nazırı’nın yönetim şekli ve o dönemdeki toplum yapısı canlı

bir biçimde anlatılmıştır. Thomas’ın anlatımlarındaki bazı farklılıklar dışında o günkü sosyal ve dini

hayat ile günümüz Müslüman toplumlarındaki inanış ve davranış biçimlerinin benzer olduğu

görülmektedir. Bu durum ilahi mesajın o dönemdeki insanların yaşam biçimlerini ciddi bir biçimde

şekillendirdiğini gösterir.

KAYNAKÇA

Ayan, Mediha (1945), Hamdullah Hamdi ile Taşlıcalı Yahya’nın Yusuf ile Züleyhalarının

Mukayesesi, Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı

Bölümü, Mezuniyet Tezi.

Çoruh, Nesrin, (2003), XV. Yüzyıl Mesnevilerinden Hamdi’nin Yusuf u Züleyha, Cem Sultan’ın

Cemşid ü Hurşid’inin Modern Roman Unsurları Açısından Değerlendirilmesi, Trakya

Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi.

Dolu, Halide, (1953), Menşe’inden Beri Yusuf Hikayesi ve Türk Edebiyatındaki Versiyonları,

İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi.

Gümüşhanevi, Ahmed Ziyaüddin, (1982), Ehl-i Sünnet İtikadı, Bedir Yay., İstanbul.

İncil, GDK Yay., 2. Baskı, İstanbul, 2013.

Kavcar, Cahit, (1968), “Hamdullah Hamdi’nin Yusuf u Züleyhası”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı

Belleten, S.286, TDK Yay. Ankara, s. 157-171.

Kitab-ı Mukaddes (Eski ve Yeni Ahit) Tevrat ve İncil, Kitab-ı Mukaddes Şirketi Yay., İstanbul,

1958.

Koncu, Hanife, (2007), “Yusuf ve Züleyha Bibliyografyası”, Türkiye Araştırmaları Literatür

Dergisi, C. V, S. 10, s.617-630.

Kur’an-ı Kerim ve Açıklamalı Meali (Yayına Hazırlayanlar: Ali ÖZEK, H. KAHRAMAN, A.

TURGUT, M. ÇAĞRICI, İ. K. DÖNMEZ, S. GÜMÜŞ), Türkiye Diyanet Vakfı Yay.,

Ankara, 1993.

Levend, Ali Nihad, (1968), “ Hamdi’nin Yusuf u Züleyha’sı”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı

Belleten, S.286, TDK Yay., Ankara, s.173-211.

Mann, Thomas, (2006/2007), Yusuf ve Kardeşleri, 4 cilt (Çev.: Zeki Cemil ARDA), Hece Yay.,

Ankara.

Onur, M. Naci, (1982), Hamdullah Hamdi / Yusuf u Züleyha (İnceleme-Metin), Atatürk

Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi.

Onur, M. Naci, “Hamdullah Hamdi’nin Yusuf ve Züleyha’sındaki Bazı Milli Motifler”, Türk

Dünyası Araştırmaları, S.38 (Ekim 1985), s. 113-127.

Page 34: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2016_17/2016_17_KOCINA.pdf · The story of Joseph has a great importance for history of culture and literature. Therefore,

34 Abdulhakim KOÇİN

Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 11/17 Fall 2016

Ozan, Sabahaddin, (1946), Hamdullah Hamdi ve Taşlıcalı Yahya’nın Yusuf ve Züleyhalarının

Tedkiki, İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü,

Mezuniyet Tezi.

Öztürk, Zehra, ( 2001), Hamdullah Hamdi’nin Yusuf ve Zeliha Mesnevisi, 2 Cilt, Harvard

Üniversitesi Yakın Doğu Dilleri ve Medeniyetleri Bölümü Yay., USA.

Öztürk, Zehra, (1993), Hamdullah Hamdi’nin Yusuf ve Zeliha Mesnevisi’nde Tipler, Motifler,

2 Cilt, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi.

Şemsettin Sami, Kamusu’l-A’lam, C.III, İstanbul, 1308.

Citation Information/Kaynakça Bilgisi

Koçin, A. (2016). “İnsanlığın Ortak Romanı Yusuf Hikâyesi: Hamdullah Hamdi’nin Yusuf Ve Zeliha

Mesnevisi İle Thomas Mann’ın Yusuf Ve Kardeşleri Adlı Eserlerinin Karşılaştırılması /

Humanity's Common Novel The Story Of Joseph: A Comparasion Of Hamdullah Hamdi’s

‘Mathnawi of Joseph and Zulaikha’ and Thomas Mann’s ‘Joseph and His Brothers’”,

TURKISH STUDIES -International Periodical for the Languages, Literature and History of

Turkish or Turkic-, ISSN: 1308-2140, (Prof. Dr. Mehmet Akkuş Armağanı) Volume 11/17

Fall 2016, ANKARA/TURKEY, www.turkishstudies.net, DOI Number:

http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.10099, p. 1-34.