Çukurova Ünİversİtesİ fen bİlİmlerİ enstİtÜsÜ ...göre ince kristalli olduğunu, birim...

65
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Çağatay TURAN AKARCA KÖYÜ (HATAY) KİREÇTAŞLARININ HAMMADDE ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ VE KALSİNASYON DAVRANIŞININ İNCELENMESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ADANA, 2010

Upload: others

Post on 08-Feb-2021

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

    YÜKSEK LİSANS TEZİ

    Çağatay TURAN

    AKARCA KÖYÜ (HATAY) KİREÇTAŞLARININ HAMMADDE ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ VE KALSİNASYON DAVRANIŞININ İNCELENMESİ

    MADEN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

    ADANA, 2010

  • ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

    AKARCA KÖYÜ (HATAY) KİREÇTAŞLARININ HAMMADDE

    ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ VE KALSİNASYON DAVRANIŞININ İNCELENMESİ

    Çağatay TURAN

    YÜKSEK LİSANS TEZİ

    MADEN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

    Bu Tez 03/05/2010 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oyçokluğu/Oybirliği ile Kabul Edilmiştir.

    ……………………… ………………………. ………………………………… Prof. Dr. Mesut ANIL Doç. Dr. Suphi URAL Doç. Dr. Ahmet Mahmut KILIÇ Üye Üye Üye

    …………………….. ………………………………………….. Doç. Dr. Özen KILIÇ Yrd. Doç. Dr. Nergis KILINÇ MİRDALI Danışman Üye Bu Tez Enstitümüz Maden Mühendisliği Anabilim Dalı’nda hazırlanmıştır. Kod No:

    Prof. Dr. İlhami YEĞİNGİL Enstitü Müdürü

    Bu Tez Çukurova Üniversitesi Araştırma Fonu Tarafından Desteklenmiştir. Proje No: MMF2009YL54Tez Çukurova Üniversitesi Araştırma Fonu Tarafından mişti. Proje No: MMF2009YL55 Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların

    kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndaki hükümlere tabidir.

  • I

    ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ

    AKARCA KÖYÜ (HATAY) KİREÇTAŞLARININ HAMMADDE ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ VE KALSİNASYON

    DAVRANIŞININ İNCELENMESİ

    Çağatay TURAN

    ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

    MADEN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

    Danışman: Doç. Dr. Özen KILIÇ Yıl: 2010, Sayfa: 55

    Jüri: Prof. Dr. Mesut ANIL Doç. Dr. Suphi URAL

    Doç. Dr. Ahmet Mahmut KILIÇ Doç. Dr. Özen KILIÇ Yrd. Doç. Dr. Nergis KILINÇ MİRDALI

    Bu tezde, Akarca Köyü (Hatay) kireçtaşlarından örnekler alınmış ve deneyler

    yapılmıştır. Sahada iki çeşit kireçtaşı varlığı (açık ve koyu renkli) tespit edilmiştir. Deneylerde, kireçtaşlarının kimyasal, petrografik, mineralojik, fizikomekanik ve kalsinasyon özellikleri belirlenmiştir.

    Analiz sonuçları açık renkli kireçtaşlarının >%98 CaCO3 içerdiğini, safsızlıkların (SiO2, Fe2O3, Al2O3) oldukça düşük olduğunu, petrografik incelemelere göre ince kristalli olduğunu, birim hacım ağırlığının 2,55 g/cm3’ten büyük, tek eksenli basma dayanımının >50 MPa, Los Angeles aşınma deneyi aşınma kaybı sonuçlarının %90 CaCO3 içerdiği, safsızlıkların (SiO2, Fe2O3, Al2O3, MgCO3) oldukça yüksek olduğu, fiziko-mekanik özelliklerinin açık renkli kireçtaşlarına yakın değerler segilediği, fakat kalsinasyon şartlarını sağlamadığı tespit edilmiştir.

    Deney sonuçları Akarca Köyü (Hatay) açık renkli kireçtaşlarının agrega, kireç, cam ve refrakter üretimi için, koyu renkli kireçtaşlarının yapı malzemesi olarak kullanılabilir olduğunu göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Kireçtaşı, Agrega, Kalsinasyon, Kireç

  • II

    ABSTRACT MSc THESIS

    DETERMINATION OF RAW MATERIAL PROPERTIES AND INVESTIGATION OF CALCINATION BEHAVIOUR OF AKARCA

    VILLAGE (HATAY) LIMESTONES

    Çağatay TURAN DEPARTMENT OF MINING ENGINEERING

    INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF CUKUROVA

    Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Özen KILIÇ Year: 2010, Page: 55 Jury: Prof. Dr. Mesut ANIL Assoc. Prof. Dr. Suphi URAL Assoc. Prof. Dr. Ahmet Mahmut KILIÇ Assoc. Prof. Dr. Özen KILIÇ Asst. Prof. Dr. Nergis KILINÇ MİRDALI

    In this thesis, the limestone samples were taken from Akarca Village (Hatay) and experiments were performed. Two type limestones (light and dark color) were defined in the study area. At the tests, the chemical, petrographical, mineralogical, physico-mechanical and thermal properties of the limestones were determined.

    The results of the analysis have showed that light-colored limestones contain >%98 CaCO3, low impurities (SiO2, Fe2O3, Al2O3), fine crystal structure according to petrographical analysis, unit volume weight higher than 2,55 g/cm3, compressive strength >50 MPa, lower than %30 loss of wear results for Los Angeles Abrassive Test and comply with the conditions of the calcination. Dark-colored limestones contain >%90 CaCO3, high impurities (SiO2, Fe2O3, Al2O3, MgCO3), physico-mechanical properties have values closer to the light-colored limestones, but don’t comply with the conditions of the calcination were determined.

    Test results show that Akarca Village (Hatay) light-colored limestones can be used for aggregate, lime, glass and refractory material production and the dark-colored limestones as building material. Key Words: Limestone, Aggregate, Calcination, Lime

  • III

    TEŞEKKÜR

    Çukurova Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü Anabilim Dalı’nda

    yapmış olduğum Yüksek Lisans çalışmamda bilgi ve tecrübeleriyle beni yönlendiren,

    karşılaştığım sorunlara çözüm üreterek, çalışmalarımın olabildiğince sağlıklı

    sürmesini sağlayan değerli danışman hocam Sayın Doç. Dr. Özen KILIÇ’a teşekkürü

    bir borç bilirim.

    Deneysel çalışmalarımda, yardımlarını esirgemeyen, çalışmanın çeşitli

    aşamalarında bana destek olan Sayın Arş. Gör. Mehmet TÜRKMENOĞLU’na,

    Sayın Arş. Gör. Ahmet TEYMEN’e, ince kesitlerimin petrografik tanımlamasını

    yapan Sayın Prof. Dr. Cengiz YETİŞ’e, Maden Mühendisleri

    Sayın Sare YURDAKUL ve Sayın Seyhan AKTEPE’ye teşekkürlerimi sunarım.

    Her zaman bana en büyük maddi ve manevi desteği vererek hiçbir yardımı

    esirgemeyen aileme ve emeği geçen tüm sevdiklerime saygı ve teşekkürlerimi

    sunarım.

  • IV

    İÇİNDEKİLER SAYFA

    ÖZ .................................................................................................................. I

    ABSTRACT ....................................................................................................... II

    TEŞEKKÜR ....................................................................................................... III

    İÇİNDEKİLER ................................................................................................... IV

    ÇİZELGELER DİZİNİ ....................................................................................... VII

    ŞEKİLLER DİZİNİ ............................................................................................ VIII

    1. GİRİŞ .............................................................................................................. 1

    2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR ................................................................................ 3

    3. KİREÇTAŞI .................................................................................................... 5

    3.1. Kireçtaşının Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri ............................................ 7

    3.1.1. Fiziksel Özellikler ............................................................................ 7

    3.1.2. Kimyasal Özellikler ......................................................................... 8

    3.2. Kireçtaşının Kullanım Alanları .................................................................. 9

    3.2.1. İnşaat ve Yapı .................................................................................. 9

    3.2.2. Doğal Yapı Taşı Olarak Kullanımı ................................................... 11

    3.2.3. Çimento ........................................................................................... 12

    3.2.4. Kireç Üretimi ................................................................................... 13

    3.2.5. Metalürji .......................................................................................... 14

    3.2.6. Cam Endüstrisi................................................................................. 14

    3.2.7. Seramik Endüstrisi ........................................................................... 15

    3.2.8. Çevre ............................................................................................... 15

    3.2.9. Kağıt Sanayi .................................................................................... 17

    3.2.10. Tarım ............................................................................................. 17

    3.2.11. Boya Sanayi ................................................................................... 17

    3.2.12. Şeker Sanayi .................................................................................. 17

    3.2.13. Kimya Sanayi................................................................................. 18

    3.2.14. İlaç Sanayi ..................................................................................... 18

    3.2.15. Kömür Ocaklarında Kullanım ........................................................ 18

    3.2.16. Diğer Endüstriyel Kullanım Alanları .............................................. 18

  • V

    3.3. Kireçtaşı ve Dolomitin Termal Bozunma Süreci ........................................ 18

    3.3.1. Isıtma Sırasında Tanecik Yapısında Oluşan Değişimler .................... 20

    3.3.2. Tane Boyutunun Etkisi ..................................................................... 20

    3.3.3. Sıcaklık ve Sürenin Etkisi ................................................................ 21

    3.3.4. Ağırlık Kaybı ve Gözeneklilik.......................................................... 23

    3.3.5. Safsızlıkların Etkisi .......................................................................... 23

    3.3.6. Tüketilen Enerji ............................................................................... 24

    3.4. Türkiye Kireçtaşı Potansiyeli ..................................................................... 25

    4. MATERYAL VE METOD .............................................................................. 27

    4.1. Materyal .................................................................................................... 27

    4.2. Bölge Jeolojisi ........................................................................................... 30

    4.3. Metod ........................................................................................................ 31

    4.3.1. Kimyasal Analiz .............................................................................. 31

    4.3.2. Petrografik Analiz ............................................................................ 31

    4.3.3. Fiziksel Özellikler ............................................................................ 32

    4.3.3.1. Birim Hacim Ağırlık ........................................................... 32

    4.3.3.2. Su Emme Oranı ................................................................... 32

    4.3.3.3. Görünür Porozite ................................................................. 33

    4.3.4. Mekanik Özellikler .......................................................................... 33

    4.3.4.1. Tek Eksenli Basma Dayanımı ............................................. 34

    4.3.4.2. Nokta Yük Dayanımı .......................................................... 35

    4.3.4.3. Eğilme Dayanımı ................................................................ 37

    4.3.4.4. Aşınma (Böhme) Dayanımı ................................................. 38

    4.3.4.5. Los Angeles Aşınma Dayanımı ........................................... 39

    4.3.5. Kalsinasyon Çalışmaları ................................................................... 39

    5. ARAŞTIRMA BULGULARI .......................................................................... 41

    5.1. Kimyasal Analiz ........................................................................................ 41

    5.2. Petrografik İnceleme ................................................................................. 42

    5.3. Fiziksel Özellikler ..................................................................................... 42

    5.4. Mekanik Özellikler .................................................................................... 45

    5.5. Kalsinasyon Çalışmaları ............................................................................ 46

  • VI

    6. SONUÇLAR ................................................................................................... 49

    KAYNAKLAR .................................................................................................... 51

    ÖZGEÇMİŞ ........................................................................................................ 55

  • VII

    ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA

    Çizelge 3.1. Kalsiyum karbonat içeriğine göre sınıflama ..................................... 6

    Çizelge 3.2. Kireçtaşının yapısına göre sınıflandırılması ...................................... 7

    Çizelge 3.3. Ürünün tane boyutuna göre kireçtaşlarının kullanım alanları ve

    aranan teknolojik özellikler .............................................................. 10

    Çizelge 3.4. Kayaçların doğal yapı taşı olarak kullanılabilmesi için sahip

    olmaları gereken fiziksel ve mekanik özelliklerinin sınır değerleri .... 12

    Çizelge 3.5. Baca gazı arıtımında kullanılan kireçtaşlarının teknik özellikleri ..... 16

    Çizelge 3.6. Türkiye’deki kalker oluşumlarının bölgelere dağılımı....................... 25

    Çizelge 5.1. Kireçtaşı örneklerinin kimyasal analiz sonuçları ............................... 41

    Çizelge 5.2. Kireçtaşlarının fiziksel özellikleri ..................................................... 45

    Çizelge 5.3. Kireçtaşlarının mekanik özellikleri ................................................... 45

    Çizelge 5.4. Kireçtaşlarından alınan 10 g’lık örneklerin CaO’ya dönüşümleri ...... 46

    Çizelge 5.5. Tane boyutunun pişmeye etkisi ........................................................ 47

  • VIII

    ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA

    Şekil 3.1. Kireçtaşı işletmelerinin bölgelere dağılımı ........................................... 25

    Şekil 4.1. Akarca kireçtaşları ............................................................................... 27

    Şekil 4.2. İnceleme alanında açık ve koyu renkli kireçtaşlarının görünümü .......... 28

    Şekil 4.3. Kireçtaşlarının sahada görünümü ......................................................... 28

    Şekil 4.4. Deneylerde kullanılan açık renkli kireçtaşları ....................................... 29

    Şekil 4.5. Deneylerde kullanılan koyu renkli kireçtaşları ...................................... 29

    Şekil 4.6. Kireçtaşı örneklerinin deneyler için hazırlanması ................................. 34

    Şekil 4.7. Basınç mukavemeti deneyi için kullanılan ekipman ............................. 36

    Şekil 4.8. Nokta yük deneyi ................................................................................. 36

    Şekil 4.9. Eğilme dayanımı deneyi ....................................................................... 37

    Şekil 4.10. Sürtünme ile aşınma kaybı (böhme) deneyi ........................................ 38

    Şekil 4.11. Isı kontrollü laboratuar fırınında kalsinasyon çalışmaları .................... 40

    Şekil 5.1. Kireçtaşlarının makroskopik görüntüsü ................................................ 43

    Şekil 5.2. Kırıklara dolmuş spari kalsit dolgu görünümü ...................................... 43

    Şekil 5.3. Kataklastik görünümü .......................................................................... 44

    Şekil 5.4. Koyu renkli kireçtaşlarındaki spari kalsit dolgu .................................... 44

  • 1. GİRİŞ Çağatay TURAN

    1

    1. GİRİŞ

    Kireçtaşı çok eski çağlardan beri kullanıldığı bilinen ve daha uzun yıllar

    kullanılacak, inşaat sektöründen tarım sektörüne birçok sektörde yaygın kullanım

    alanına sahip, çok önemli bir tortul kayaçtır.

    Kimyasal bileşiminde asgari %90 kalsiyum karbonat (CaCO3) bulunan tortul

    kayaçlara kalker ya da kireçtaşı adı verilmektedir. Ayrıca mineralojik bileşiminde

    asgari %90 kalsit minerali bulunan kayaçlara da kalker adı verilmektedir.

    Doğada bol miktarda bulunan kireçtaşı, karbonatlı tortul kayaç ve fosiller için

    kullanılan genel bir deyim olup, yapısında prensip olarak kalsiyum karbonat veya

    kalsiyum karbonat/magnezyum karbonat bileşikleri (CaCO3/MgCO3) kombine halde

    bulunur. Bunun yanı sıra içinde değişik oranlarda demir, alüminyum, silisyum,

    kükürt gibi safsızlıklara da rastlanabilir. Dünya’da çok çeşitli formasyon ve tiplerde

    kireçtaşı mevcuttur. Bunlar orijin, jeolojik formasyon, mineralojik yapı, kristal

    yapısı, kimyasal bileşim, renk ve sertlik özelliklerine göre gruplandırılır (örneğin

    tebeşir, marn, traverten gibi). İçindeki MgCO3 miktarının % 20-40 arasında olması

    durumunda ise kireçtaşı, rhombohedral yapıdaki dolomit (CaMg(CO3)2) adını alır.

    Kalker, saf halde kalsit ve çok az miktarda aragonit kristallerinden oluşur.

    Kalsit ve aragonit kalsiyum karbonatın iki ayrı kristal şekli olup teorik olarak %56

    CaO ve %44 CO2 ihtiva eder. Ancak tabiatta hiçbir zaman saf olarak bulunmaz.

    İkinci derecede değişik madde ve bileşiklerin içinde yer alması nedeniyle orjinal

    halde sarı, kahverengi ve siyah renklerde görülebilmektedir. Kalkerin sertlik derecesi

    3, özgül ağırlığı 2,5-2,7 g/cm3 arasındadır. Bu özellikleri itibarı ile kimyasal

    değişmeye, kırılmaya ve yontulmaya çok elverişlidirler.

    Kireçtaşının şu dört önemli özelliğinin altı çizilmelidir:

    • Kirecin ana hammaddesidir. İlk çağlardan beri elde edilmiş ve kullanılmış

    kireç, doğrudan kireçtaşının bir ürünüdür.

    • Mermerlerin yapıcı taşlarıdır. Başlangıçta kireçtaşı tabakaları ve serileri

    olan kayaç yığınları, metamorfizma geçirerek, yani yüksek basıncın, sıcaklığın ve

    geçen uzun zamanın etkisi ile değişerek mermere dönüşmüşlerdir.

  • 1. GİRİŞ Çağatay TURAN

    2

    • İlk insandan günümüze kadar bütün evler, yollar ve köprülerde yani

    yapılaşmış tüm birimlerde en büyük oranda kullanılan madde kireçtaşıdır.

    • Çimentonun, asfaltın keşfinden beri, çimento üretiminde %60 oranında ana

    hammadde olarak; beton dökümünde ve asfaltlı yol yapımında ise, çimento harcına

    ve asfalta karıştırılan mıcır olarak bol miktarda kullanılmaktadır (Önem, 1997).

    Kireçtaşı kullanım alanları; kireç, çimento, inşaat, mermer, cam, kimya, kağıt,

    plastik, kauçuk, şeker endüstrileri ile metalürji, refrakter malzeme olarak verilebilir.

    Türkiye'de özellikle son yıllarda nüfus artışına paralel olarak inşaat sektörünün hız

    kazanması ile kireçtaşı kullanımında büyük bir artış görülmektedir. Kireçtaşlarının

    maden kanunu kapsamına alınması ile ocaklar kontrol altına alınarak daha bilinçli

    üretim yapılmaya başlanmıştır.

    Yapılacak tez çalışması kapsamında, Akarca Köyü (Hatay) kireçtaşlarının

    hammadde özelliklerinin belirlenmesi amacıyla sahadan alınan örneklerin kimyasal,

    mineralojik, fizikomekanik özellikleri (birim hacim ağırlık, su emme, porozite

    (gözeneklilik) tek eksenli basma dayanımı, nokta yük, Los Angeles aşınma vb.) ve

    kalsinasyon özellikleri araştırılmış ve bulunan özellikler doğrultusunda

    kireçtaşlarının kullanım alanları belirlenmiştir.

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Çağatay TURAN

    3

    2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

    Aksay ve ark. (1988) Amanos Dağları’nda çalışma sahasında en yaygın

    olarak izlenen Alt Kretase yaşlı birimler üzerinde genel jeojojik incelemelerde

    bulunmuşlardır.

    Koç ve Değer (1991) yaptıkları çalışmada Payas (Hatay) Bölgesi’ndeki

    boksitli demir cevherleşmelerinin oluşumunu incelemişler ve inceleme bölgesi

    tabanının Alt Triyas-Alt Jura yaşlı kalınlığı 400 m’ye kadar olan dolomit ve

    dolomitik kireçtaşlarından oluştuğunu belirlemişlerdir. Bu birim üzerine uyumsuz

    olarak kireçtaşı ve dolomitleşmiş, kireçtaşlarıyla temsil olunan Alt Kretase yaşlı

    birimler (Karadağ kireçtaşları) geldiğini belirlemişlerdir. Ayrıca bölgede orta

    Miyosen yaşlı konglomera, kumtaşı ve kireçtaşlarından oluşan bu istifin uyumsuz

    olarak olistostrom istifleri üzerine çökeldiğini belirtmişlerdir.

    Koç ve Değer (1992) yaptıkları çalışmada karstik Payas (Hatay)

    cevherleşmelerinin kaynağına yönelik jeokimyasal incelemelerde bulunmuşlar ve

    cevherleşmeyi sağlayan elementlerin kökenini iki farklı kaynağa bağlamışlardır.

    İncelemelerinde bölgede gözlenen cevherleşmenin (Al ve Fe) ultrabazik kayaçların

    lateritleşmesiyle ve yeniden çökelmesiyle oluştuğunu vurgulamışlar ve buna karşılık

    erime boşlukları, atmosferik etkiler altında kurumaya bağlı olarak gelişen çatlak

    sistemleri ve mikrokarstik şekillerin bol miktarda bulunuşunun, karstik ortamı işaret

    eden veriler olduğunu belirlemişlerdir.

    Kırıkoğlu (1996) yapmış olduğu çalışmada endüstriyel kullanım açısından

    karbonat kayaçlarını değerlendirmiştir.

    Çiçek (1999) çalışmasında kireç üretim teknolojisi, Türkiye’de kireç üretimi

    ve kirecin kullanım alanlarına değinmiş ve sonuç olarak da Türkiye’de olmayan ve

    ancak ülkemizin kalkınması açısından üzerinde durulması gereken kirece dayalı bazı

    teknolojilere örnekler vermiştir.

    Erdoğan (2001)’de yaptığı çalışmasında, Çukurova bölgesindeki kayaçların

    mühendislik özelliklerini belirlemiş ve yapı kaplamacılıkta kullanılabilirliğini

    araştırmıştır. Bu amaçla 7 farklı yapı ve kaplama kayacının fiziko-mekanik

    özelliklerini belirlemiş ayrıca ısıya dayanıklılıkları üzerinde çalışmıştır.

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Çağatay TURAN

    4

    Yaşar ve Erdoğan (2002) Adana ve yöresinde inşaat sektöründe yaygın olarak

    kullanılan 6 farklı yapı ve kaplama kayacı üzerinde yapılan Schmidt ve Shore sertlik

    değerleri ile fizikomekanik özellikleri arasında istatistiksel ilişkileri tespit amaçlı

    çalışmalarında, porozite ve darbe dayanım değerlerinin korelasyon katsayısının

    düşük olduğunu belirlemiş ve bunu kayaç içerisindeki boşlukların varlığına

    bağlamışlardır.

    Yaşar ve Erdoğan (2003) yaptıkları diğer bir çalışmada, Çukurova

    Bölgesi’nde 8 farklı yapı ve kaplama kayaçlarında P dalga hızının fiziko-mekanik

    özelliklerle olan ilişkisini incelemiş ve kayaç yapısında bulunan süreksizliklerin ve

    boşlukların dalga iletim hızlarını olumsuz yönde etkilediğini ve bu olumsuzlukların

    kayacın dayanımında meydana gelen azalma ile de kendini gösterdiğini

    belirtmişlerdir. Dalga hızlarına bağlı olarak belirlenen ampirik bağlantılar ile

    kayaçların diğer mekanik özelliklerinin tahmin edilebildiğini belirtmişlerdir.

    Yılmaz ve Safel (2004)’e göre, doğal yapı taşları, petrografik ve teknolojik

    yönlerden yapılarda kullanılmaya elverişli olan, çeşitli minerallerin bir araya

    gelmesiyle doğal olarak meydana gelen mineral topluluğudur. Doğal taşların

    duvarlarda kullanılmasıyla mimari yönden estetik görünümler elde edilebilir. Doğal

    taşlar renk, doku yönüyle yapılara çeşitli özellikler kazandırmasının yanında, kaplama

    ve taşıyıcı bir eleman olarak da kullanılabilir.

    Kekeç ve ark. (2004) yaptıkları çalışmada, kayaçların doku özellikleri ile

    kırılma ve öğütülme özellikleri arasındaki ilişkileri incelemişlerdir. Çalışmalarında

    mermer granit traverten ve andezit olmak üzere 4 çeşit kayaç kullanmışlardır.

    Kayaçların petrografik, mekanik ve kırılma özelliklerini belirlemek için kayaçlara

    sertlik, gözeneklilik, nem içeriği, yoğunluk, nokta yükleme dayanımı, petrografik

    analizler ve kırılma öğütülme deneyleri uygulamışlardır.

    Kılıç (2005), Çukurova Bölgesi kireçtaşları üzerinde yaptığı çalışma ile

    kireçtaşlarının hammadde özelliklerini belirlemiş, kireçtaşlarının kalsinasyon

    davranışlarını ve kalsinasyon kinetiğini incelemiş ve kireç üretimi gerçekleştirilen

    fırınlarını değerlendirmiş ve uygun yakma ortamları (fırınlar) hakkında yapılabilecek

    modernizasyon çalışmalarını ise vurgulamıştır.

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    5

    3. KİREÇTAŞI

    Kimyasal bileşiminde en az %90 CaCO3 (kalsiyum karbonat) içeren

    kayaçlara kalker ya da kireçtaşı adı verilmektedir. Ayrıca kireçtaşı terimi, kimyasal

    bileşiminde %90’a kadar CaCO3, minerolojik bileşiminde ise %90’a kadar kalsit

    içeren kayaçlar için de yerbilimciler tarafından kullanılmaktadır (DPT, 2001).

    Kireçtaşı kimyasal ve organik etkilerle akarsularda çöken maddelerin oluşturduğu bir

    kayaçtır. Bütün jeologlar kireçtaşının safsızlıklar hariç, kalsit, aragonit, dolomit ve

    manyezit gibi dört ana mineralden oluştuğunu belirtmektedir (Boynton, 1980; Önem,

    1997). Kalsiyum karbonat (CaCO3) maden yatağını oluşturan tüm mineraller

    kristallendikten sonra kristallenmektedir (Grout, 1932; Betechtin, 1957).

    Kalker saf halde kalsit ve çok az miktarda aragonit kristallerinden oluşur.

    Kalsit ve aragonit kalsiyum karbonatın iki ayrı kristal şekli olup, teorik olarak %56

    CaO ve %44 CO2 içerir. Ancak doğada hiçbir zaman saf olarak bulunmaz. İkincil

    derecede değişik madde ve bileşiklerin içinde yer alması nedeniyle orjinal halde sarı

    renkli olup, kahverengi ve siyah renklerde de görülebilmektedir. Yeraltı sularında

    travertenler şeklinde, deniz ya da tatlı sularda ise kimyasal, organik veya mekanik

    çökelme sonucu kalker yatakları oluşur. Oluşum süreçlerinden de anlaşılacağı üzere

    kalker iki ana grupta toplanabilmektedir. Organik ve kimyasal kireçtaşları otokton,

    klastik kireçtaşları ise allokton olarak kabul edilmektedir. Yaygın olarak oluşan

    kireçtaşlarının çoğu organik, detritik ve kimyasal materyaller ihtiva etmektedir

    (DPT, 2001).

    Kalsit (hegzagonal CaCO3) ve aragonit (ortorombik CaCO3) kristallerinin her

    ikisi de genç kireçtaşı oluşumlarında yer alabilmektedir. Aragonit kristallerinin kalsit

    kristallerine daha kolay dönüşebilmesi nedeniyle eski kireçtaşı oluşumlarında

    aragonit kristalleri bulmak güçtür.

    Kalkerler hangi yolla oluşurlarsa oluşsunlar, doğada bulundukları durumları

    ile bileşimlerinde kalsiyumkarbonatın yanı sıra; mağnezyum karbonat, kil

    mineralleri, demir silikat-oksit ve sülfürleri, silikat asidi (SiO2) gibi bileşikler

    içerirler. Bu bileşiklerin bir kısmı kalker oluşumu esnasında ve oluşum ortamının

    koşullarına bağlı olarak gelebildiği gibi diyajenez esnasında ve etkenleri ile de

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    6

    gelebilir. Bu durumda kökene bağlı olarak içerdikleri primer safsızlıkları

    oluştururlar. Kalker oluşumunun tamamlanmasından sonra gelen safsızlıklar ise daha

    çok orojenik-epirojenik hareketler metamorfizma, tektonizma, metazomatik ve

    atmosferik olaylar ile oluşan sekonder safsızlıklar olmaktadır. Bütün bu safsızlıklar

    ile gerek minerolojik gerekse kimyasal bileşim açısından görülen değişiklikler

    yanında yapı ve dokularına ilişkin kalkerlerin gösterdikleri ayrıcalıklar niteliklerini

    oluşturur. İçerdikleri maddelere göre kalkerler, nitelikleri esas alınıp oluştuğu

    bölgeye, kimyasal bileşimine, yapısına ve jeolojik oluşumuna göre sınıflanmış ve

    verilen adlandırmalarla çeşitlere ayrılmıştır (Boynton, 1980). Kireçtaşları kalsiyum

    içeriği yüksek kireçtaşı ve magnezyum içeriği yüksek kireçtaşı olmak üzere başlıca

    iki sınıfa ayrılabilmektedir. Kireçtaşlarının kalsiyum karbonat içeriğine göre

    sınıflandırılması Çizelge 3.1’de verilmiştir. Kireçtaşının bir sınıflama yöntemi de

    ortalama tane büyüklüğünün ölçü olarak alınmasıdır. Buna göre;

    • Mikro taneli kireçtaşı: ebat 4 mikron’dan küçük

    • İnce taneli kireçtaşı: ebat 4-50 mikron

    • Orta büyüklükte kireçtaşı: ebat 50-250 mikron

    • İri taneli kireçtaşı: ebat 250 mikron’dan büyük

    Bunun dışında kireçtaşının tekstür yapısını, ana safsızlık oranlarını (karbonlu,

    demirli vb.) mikro yapısını baz alan sınıflama yöntemleri de vardır. Karbonat

    kayaçların sınıflamasında en çok Folk (1962) ve Dunham (1962) sınıflamaları

    kullanılmaktadır. Yapısına göre kireçtaşları Çizelge 3.2’deki gibi

    sınıflanabilmektedir (DPT, 1996).

    Çizelge 3.1. Kalsiyum karbonat içeriğine göre sınıflama (DPT, 2001) Kayaç Adı Bileşimi

    Çok yüksek kalsiyumlu kireçtaşı En az %97 CaCO3

    Yüksek kalsiyumlu kireçtaşı En az %95 CaCO3

    Yüksek karbonatlı kireçtaşı En az %95 CaCO3+MgCO3

    Kalsitik kireçtaşı %5 MgCO3

    Magnezyum kireçtaşı %5-20 MgCO3

    Dolomitik kireçtaşı %20-40 MgCO3

    Yüksek magnezyumlu dolomit %40-46 MgCO3

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    7

    Çizelge 3.2. Kireçtaşının yapısına göre sınıflandırılması

    3.1. Kireçtaşının Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri

    3.1.1. Fiziksel Özellikler

    Molekül Ağırlığı: CaCO3 :100,09 gr, MgCO3 :84,32 g

    Renk: Kireçtaşının rengi, içinde ihtiva ettiği safsızlıklar için bir ölçüdür.

    Beyaz renk yüksek derecede saflığın, gri tonları karbon kaynaklı

    safsızlık ve/veya demir sülfitlerin varlığını, kahverengi, yeşil, açık sarı ve kırmızı

    renkler demir ve mangan muhtevasının işaretidir. Pembe renk ise dolomitik yapı

    belirtisidir.

    Tekstür ve Kristal Yapısı: Tüm kireçtaşı tipleri kristal yapıda olup ebat,

    homojenlik ve düzen durumuna göre yoğunluk ve sertlik değerlerinde kendi

    aralarında farklılıklar gösterirler.

    Porozite ve su emme kabiliyeti: kireçtaşı %0,1-3, mermer %0,1-2, tebeşir

    %15-40, dolomit %1-10 arasında bir gözenekliliğe sahiptir. Gözenek ve organik

    Yüksek Kalsiyumlu CaCO3oranı % 95 den fazla, MgCO3 oranı %2-5 arasındadır. Tebeşir

    %98-99 CaCO3 ihtiva eder. %20 safsızlık içeren gri renkte olanları da vardır.

    Mermer Çok sert dokulu metamorfik yapılı CaCO3 Metalurjik Metalurjide kullanılan yüksek saflıktaki CaCO3 Camlık Kireçtaşı

    Yüksek saflıkta kalsitik ve dolomitik yapıda olup demir oranı çok düşüktür.

    Fosfatik Fosfor oranı %5 Magnezyumlu MgCO3 Oranı % 5-20 arasındadır. Dolomitik CaCO3: %54-58 MgCO3: %40-46 arasındadır. Bununla beraber MgCO3

    oranı %20 den fazla olan her kireçtaşı dolomitik kabul edilir. Çimentoluk Si, Al ve CaCO3 oranları portland çimento yapımı için idealdir. Traverten Sıcak su kaynaklarındaki çökelmelerle oluşur, sert bir yapıya sahiptir. Marl Yumuşak, kirlilik oranı yüksektir. Bazı tipleri CaCO3’den fazla Si ve Al

    içerir. Bitümlü Kireçtaşı Yapısında organik maddeler, doğal asfalt ve petrol bulunur. Koralli Kireçtaşı Yapısında yoğun koral fosil bulunur.

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    8

    madde oranına bağlı olan su emme kabiliyeti ise yoğunluğu yüksek bir kireçtaşı için

    %0,4 civarındadır.

    Özgül Ağırlık: Oda sıcaklığında kalsitin özgül ağırlığı 2,72 g/cm3, aragonitin

    2,94 g/cm3, dolomitin 2,86 g/cm3’tür.

    Görünür Yoğunluk: Gözenek oranına ve gözeneklerdeki su miktarına bağlı

    olarak değişen görünür yoğunluk, 110 ºC’de kurutulmuş tipik bir kireçtaşı için

    1,5-2,3 g/cm3 arasında değişir.

    Yığın Yoğunluğu: Öğütülüp elenen kireçtaşının birim hacimdeki ağırlığıdır.

    Yığın yoğunluk, görünür yoğunluğa, ebat dağılımına, tanecik şekline ve nem oranına

    bağlıdır. Görünür yoğunluğu 2,7 g/cm3, ebatları arasındaki oran 1,2 olan kireçtaşının

    yığın yoğunluğu 1,40-1,45 g/cm3 civarındadır. Malzeme inceldikçe %25’lere varan

    artış görülür (Kırıkoğlu, 1996; Temur, 2001).

    Sertlik: Kireçtaşının sertliği genellikle 2-4 Mohs arasında değişir. Mohs

    skalasına göre kalsit 3, aragonit ise 3,5-4,0 sertlik derecesine sahiptir. Dolomitik

    kireçtaşı yüksek oranda kalsiyum içeren kireçtaşlarından daha serttir.

    Mukavemet: Mermer ve traverten oluşumları çok yüksek mukavemet

    değerine sahipken tebeşir ve marlın mukavemet değerleri çok düşüktür.

    Isı İletkenliği: Gözenek durumuna ve yapıya bağlı ısı iletkenliği sıcaklık

    arttıkça azalır. Kireçtaşında 130 ºC’de ölçülen değer 0.0039cal.cm/cm2s.ºC’dir.

    Isı Genleşme Katsayısı: 0,00001-0,000035 1 ºC (100-150 ºC için)

    Erime Noktası: Tüm kireç taşları erimeden önce oksitlerine dönüşürler.

    CaO’nun erime noktası 2800 ºC, MgO’nun erime noktası 2570 ºC’dir.

    3.1.2. Kimyasal Özellikler

    Karbonatlar kimyasal olarak oksit ve hidroksitler kadar aktif olmadıklarından

    fiziksel özellikleri daha önemlidir.

    Kimyasal Stabilite: Kalsitik ve dolomitik kireçtaşları kimyasal olarak en

    kararlı maddeler arasındadır. 600 ºC’ye kadar kesinlikle ayrışmazlar ve CO2 ihtiva

    etmeyen sulardan asla etkilenmezler. Kireçtaşı daha yüksek sıcaklıklarda ayrışarak

    kalsiyum okside dönüşür (kalsinasyon). Kuvvetli asitler kireçtaşlarına etki eder.

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    9

    Karbondioksitle reaksiyon: Kireçtaşının çözünme oranı karbondioksitli

    sularda artar. Kireçtaşı, dönüşümlü bir reaksiyonla kalsiyum bikarbonata dönüşür.

    pH değeri: Kalsitik kireçtaşlarının sudaki pH değerinin 8-9 olmasına karşın

    dolomitin pH değeri 9-9,2 arasındadır.

    Asitlerle Reaksiyon: Kireçtaşı genellikle tüm kuvvetli asitlerle CO2 çıkartarak

    reaksiyona girer bu nedenle asit nötralizasyonunda kullanılır.

    Termal Dekompozisyon: Kireçtaşının en önemli özelliğidir. Bütün karbonatlı

    kayaçlar yüksek sıcaklıklarda CO2 gazı vererek oksitlerine dönüşürler (kalsinasyon).

    3.2. Kireçtaşının Kullanım Alanları

    Günümüzde kireçtaşları, inşaat sanayinde çimento ve kireç hammaddesi,

    yapıtaşı ve kırma taş olarak, seramik ve tuğla yapımında, metalurjide, tarım

    alanlarında ve gübre yapımında, cam, kağıt, kimya sanayinde, şeker endüstrisinde,

    matbaacılıkta, eczacılıkta, kömür tozu alevlerinin söndürülmesinde, asit

    yağmurlarının nötrleştirilmesi gibi özelliği ile çevre problemlerinin çözülmesinde,

    meyve suları, içki, yağ ve oto lastiği üretiminde yaygın olarak kullanılmaktadır

    (Yakut, 2001). Kireçtaşlarının kullanım alanları ocaktan çıkan malzemenin tane

    boyutuna göre belirlenmektedir (Çizelge 3.3).

    3.2.1. İnşaat ve Yapı

    Birçok ülkede kireçtaşının ana kullanım alanı %40-70 oranıyla inşaat ve yapı

    sektörüdür. Kireçtaşı inşaat sektöründe beton harcında agrega (mıcır) olarak ve yol

    yapımında agrega/dolgu maddesi olarak kullanılır. Bu amaçla kullanılacak olan

    kireçtaşı; temiz, kuru, kübik formda, yüksek aşınma mukavemetine ve sertliğe sahip

    olmalıdır. Daha ince (0,075 mm-5 mm) gradasyonlu bazı kireçtaşı (kalker) kumları

    ise, beton ve inşaat harcına katılır. C20 Beton dizaynında kullanılan hammadde

    miktarları ise agrega 1850 kg, çimento 300 kg, kimyasal katkı 3 kg, mineral

    katkı 50 kg olacak şekildedir (DPT 2008).

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    10

    Çizelge 3.3. Ürünün tane boyutuna göre kireçtaşlarının kullanım alanları ve aranan teknolojik özellikler (Temur, 2001)

    Tane Kullanım Alanı Teknolojik Özellikleri

    >1 m Kesilmiş ve parlatılmış taş (mermer)

    Kusursuz büyük bloklar, beyaz veya tercih edilen renk ve desenler, düşük porozite, donma-çözülmeye karşı direnç

    >30 cm Yapı taşı Kalın tabakalı, çatlaksız düşük porozite, donma-çözülmeye karşı direnç, yüksek basınca mukavemet

    >30 cm Temel veya zırh taşı

    Basınca karşı yüksek mukavemet, darbelere karşı direnç, yüksek yoğunluk, düşük porozite, donma-çözülmeye karşı direnç, blok verecek kadar kalın tabakalı veya çatlaksız olma

    1-30 cm Kireç üretimi Kimyasal saflık, kalsinasyonda verimlilik, kırma ve yıkama işlemine uygunluk, yanma karakteristikleri

    1-20 cm

    Agrega, yol malzemesi, tren yolu balastı, çatı kaplamaları, çimento mozayiği, sıva malzemesi

    Kırma sertliği, aşınmaya karşı direnci, parlatma sertliği, çözünen tuz miktarı, çimento içinde alkali reaksiyonları, tane şekli

    0,2-5 cm Kimya sanayi ve cam yapımı

    Kimyasal saflık, organik madde miktarı, aşınma sertliği

    3-8 mm Filtrasyon malzemesi Basınca karşı direnç, kimyasal saflık, su tutma, aşınma sertliği, kabuk oluşturma

    3-8 mm Kümes kumu Kimyasal saflık, tane şekli

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    11

    Kireçtaşı beton harcında agrega (mıcır) olarak kullanım alanı bulmaktadır.

    Ülkelerin beton tüketimi, büyüme hızlarına göre artış göstermektedir. Hazır beton

    sanayisinin gelişmesi ile de inşaat sektörü hızlı bir ivme kazanarak, daha kaliteli

    beton üretimine geçilmiştir.

    Beton agregası, beton veya harç yapımında çimento ve su karışımından

    oluşan bağlayıcı malzeme ile birlikte bir araya getirilen, organik olmayan, doğal veya

    yapay malzemenin genellikle 100 mm’yi aşmayan (hatta yapı betonlarında çoğu

    zaman 63 mm’yi geçmeyen büyüklüklerdeki kırılmamış veya kırılmış tanelerin

    oluşturduğu bir yığındır. Beton yapımında kum, çakıl, kırma taş, yüksek fırın cürufu,

    pişmiş kil, bims, genleştirilmiş perlit ve uçucu külden elde edilen uçucu kül agregası

    kullanılmaktadır. Agregalar betonun hacminin yaklaşık olarak %70-75’ini oluşturur.

    İnşaat ve yapı endüstrisinde kullanılan yıllık mıcır miktarı, dünyada yaklaşık

    1,5 milyar ton/yıl; Türkiye’de ise yaklaşık 180 milyon ton/yıl civarındadır. Bu değer,

    Türkiye’deki toplam kireçtaşı üretiminin %74’üne karşılık gelmektedir (DPT, 2001).

    Günümüzde kireçtaşı, inşaat sektörünün olmazsa olmaz hammaddelerinden

    biridir. İnsanların ihtiyacını karşılayacak bina, yol, metro, köprü ve benzeri yapım

    çalışmalarında en önemli öğe ekonomik ve emniyetli yapı malzemelerinin

    kullanılmasıdır ve bu nedenle kireçtaşları inşaat sektörü için vazgeçilmez bir

    hammadde olmaktadır. Nüfus artışına paralel olarak bina ve yol yapımı gibi

    çalışmalar hız kazanmış ve dolayısıyla kireçtaşına talep artmıştır.

    3.2.2. Doğal Yapı Taşı Olarak Kullanımı

    Kayaçlar belirli boyutlarda ocaktan çıkarıldıktan sonra uygulanacak projeye

    göre doğrudan veya işlenerek kullanılabilir. Blok boyutları bir metreden birkaç

    metreye kadar değişebilir. İşlenerek kullanılması genellikle mermercilik sektöründe

    olmakta, doğal kullanımı ise barajlarda rip-rap yapımı, liman dolgusu, dalgakıranlar,

    barajlarda ve şevlerde kaya dolgusu olarak karşımıza çıkmaktadır (Sevdinli, 2005).

    Ayrıca ekskavatör kırıcılar ile 30-60 cm ebatlarına küçültülen şekilsiz kaya parçaları

    yapı taşı olarak kullanım alanı bulmaktadır. Yapıtaşları istinat duvarlarında, bahçe

    duvarları ve evlerin duvar örüm işlerinde sıkça kullanılmaktadırlar.

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    12

    Doğal yapı taşlarının mekanik özellikleri, bu kayaçların kullanım alanlarının

    belirlenmesi dışında, ocak ve fabrikalardaki üretim verimliliği üzerinden de oldukça

    önemli rol oynamaktadır. Doğal yapı taşlarının mekanik özelliklerinin belirlenmesi

    amacıyla Türk Standartlarında belirtilen bir seri laboratuar deneyi yapılmalıdır.

    Çizelge 3.4’de doğal yapı taşlarının sahip olmaları gereken fiziksel ve mekanik

    özelliklerin sınır değerleri verilmektedir.

    Çizelge 3.4. Kayaçların doğal yapı taşı olarak kullanılabilmesi için sahip olmaları gereken fiziksel ve mekanik özelliklerinin sınır değerleri (TS 2513, 1977; TS 1910, 1977).

    Fiziksel Özellikler Sınır

    Değer Mekanik Özellikler

    Sınır Değer

    Birim Hacim Ağırlık (gr/cm3) >2,55 Tek eksenli Basınç Direnci (kg/cm2) >500

    Ağırlıkça Su Emme (%) 50

    Porozite (%)

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    13

    Hangi amaçla üretilecek olursa olsun çimento sanayinde kullanılacak

    kireçtaşlarının öncelikle homojen olması, yeterli rezerv ve tenöre (%74-79 CaCO3)

    sahip olması, çatlaklarda silis dolgusu olması ve metamorfizma geçirmemesi

    şeklinde sayılabilmektedir.

    Dünyada Portland çimentosu üretimi yaklaşık 1,4 milyar ton/yıl olup

    Türkiye’de bu miktar 45 milyon ton/yıl civarındadır. Diğer bir deyişle toplam

    kireçtaşı üretiminin %21’ü bu amaçla tüketilmektedir (DPT, 1996).

    Bugün ülkemizde çimento sanayi hızla gelişip büyümektedir. Kireçtaşları,

    çimento sanayinde tek başına yüksek tonlara erişen önemli bir maddedir. Bu nedenle

    kireçtaşı üretim alanları, çimento fabrikalarının yer seçiminde etkilidir.

    3.2.4. Kireç Üretimi

    Sönmemiş kireç üretimi için kullanılan yıllık kireçtaşı miktarının dünyada

    750 milyon ton’dur. Türkiye’de ise bu miktar kabaca 10 milyon ton/yıl civarında

    olup, toplam kireçtaşı üretiminin %4’üne karşılık gelmektedir (Çiçek, 1999).

    Kireç endüstriyel hammaddeler içinde kullanım miktarı açısından 5. sırada

    olup, en çok kullanılan maddelerden biridir. Antik çağlarda topraktan ve kesme

    taştan inşa edilen yapılarda, bağlayıcı olarak sönmüş kirecin kullanıldığı

    gözlenmiştir. Bilinen en eski çimentolama malzemesidir.

    Kireçtaşlarının kalsinasyonu ile üretilen kireç, insanlık tarihinde inşaat

    malzemesi olarak uzun zamandır bilinmesine karşın, endüstrideki kullanım alanları

    gitgide genişlemektedir. 20. yüzyıl başında hızla gelişen kimya ve demir-çelik

    endüstrisi ile kireç kullanımı çok yüksek oranlara ulaşmıştır. Kirecin endüstri, tarım

    ve çevre sektörlerinde yaygın olarak kullanılmasının nedeni, üretim teknolojisinin

    geliştirilmesi ve bu sayede fiyatının diğer rakip kimyasallara oranla oldukça düşük

    olmasıdır. İnşaat kireçleri çimento veya alçı elde edilmesi, tuğla harcı yapımında,

    kaplama ve sıva gibi işlerde çok yaygın olarak kullanılırlar.

    Kireç üretimi için kullanılacak kireçtaşı ve dolomitin çok saf ve sağlam

    olması gerekir. Kireçtaşlarının kil miktarının %5’ten fazla olması durumunda kirecin

    dayanıklılığı azalır ve kireç renklenir.

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    14

    3.2.5. Metalürji

    Metalürjide demir-çelik üretimi ve demir dışı metallerin üretiminde, kireçtaşı

    veya kireç kullanılmaktadır. Demir-çelik üretiminde kireçtaşı cevher hazırlama

    aşamasında ve pik demir üretiminde kullanılmaktadır. Kömür tozuyla birlikte

    %10-12 oranında cevhere katılan öğütülmüş kireçtaşı (CaCO3) yaklaşık

    1200-1400 ºC sinter sıcaklıklarında kalsine olarak cevherdeki silisyum ve

    alüminyumla reaksiyona girer ve kalsiyum silikat-aliminyum ferrit sistemini

    oluşturur. Bu bileşik, demir cevherinin ince taneciklerini bağlar ve belli bir sertlik

    kazandırır. Kireçtaşının karışımda diğer bir rolü, yüksek fırında cüruf teşekkülü için

    gerekli olan CaO:SiO2 molar oranını belli aralıklarda tutmaktır. Kireçtaşı pik demir

    üretiminde de kullanım alanı bulmaktadır. Sıvı demir, aglomere edildikten sonra

    yüksek fırına verilen cevherin kokla indirgen şartlarda yakılmasıyla elde edilir.

    Demir cevherinin yüksek fırınlarda demire indirgenmesi sırasında cevher

    veya koktan kaynaklanan safsızlıkları (kükürt, silisyum, alüminyum, mangan gibi)

    bertaraf etmek için kireçtaşı kullanılır. Yüksek fırında kullanılan kireçtaşı, yüksek

    kalsiyum ve magnezyum karbonata ama düşük silis, kükürt ve fosfora sahip

    olmalıdır (CaCO3+MgCO3 min %97, S min %0,10 ve min %0,02). Ayrıca yüksek

    fırın şartlarına uygun derecede ısı ve mekanik direnç gösterebilmelidir.

    Kireçtaşı, bakır, kurşun, çinko ve antimon cevherlerinin rafinasyonu sırasında

    safsızlık cüruflaştırıcısı olarak geniş çapta kullanılır. Alüminyum üretiminde

    kireçtaşı, silisyumu uzaklaştırmada kullanılır. Özellikle, yüksek fırınlarda demir

    rafinasyonu için cüruflaştırıcı olarak çok miktarda kireçtaşı kullanılır. Türkiye’de bu

    amaçla tüketilen yıllık kireçtaşı miktarı 1 milyon ton civarındadır. Bu alandaki

    tüketimin toplam tüketim içindeki payı %0,45 oranına ulaşmaktadır (DPT, 2001).

    3.2.6. Cam Endüstrisi

    Cam endüstrisinde hem kalsiyumca zengin kireçtaşları, hem de dolomitik

    kireçtaşları kullanılmaktadır. Kalsiyumca zengin kireçtaşları şişe ve pencere camı

    yapımında, magnezyumca zengin dolomitik kireçtaşları ise bazı özel camların

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    15

    yapımında kullanılır. Bunun amacı, camın çözünürlüğünü azaltmak, camı suya ve

    kimyasallara dirençli hale getirmek, camın mekanik direncini ve parlaklığını

    arttırmaktır. Cam kapların ve bardakların üretiminde, çeşitli kimyasalların

    renksizleştirme etkilerine ve ısısal şoklarına karşın camı dirençli hale getirmesinden

    dolayı, dolomitik kireçtaşları tercih edilir. Bu alanda kullanılacak kireçtaşlarının

    %98,5 (Ca,Mg)CO3, %0,2 Fe2O3, %1 kuvars, %0,3 organik materyal içermesi

    idealdir. Demir oranı mümkün olduğunca düşük olmalıdır (Temur, 2001).

    3.2.7. Seramik Endüstrisi

    Karbonatlı kayaçlar seramik endüstrisinde çamur ve sırların bileşiminde yer

    alırlar. Karışık ve kalklı akçini çamurlarının mineralojik bileşimlerinde %5-20

    arasında CaCO3 kullanılır ve bu CaCO3 çok ince öğütülmüş şekli ile

    mermerden/kireçtaşından alınır. Seramik sırlarında camsı yapı oluşumuna yardımcı

    olur ve sırların sertliğinin artırılmasında kullanılır.

    3.2.8. Çevre

    Kireçtaşı, sucul ortamların arıtımı ve baca gazı arıtımı olarak çevre arıtımında

    önemli bir kullanım alanına sahiptir. Granül yapıda, dar gradasyonlu (0,71–1,25

    mm/1,6–2,8 mm) kireçtaşı, içme suyu filtrelemesinde kullanılır. Filtreleme sırasında

    kireçtaşı, asidik suları da nötralize eder. Ayrıca, 40–60 mm ebatlarında kireçtaşı

    agregaları ise kanalizasyon arıtma tesislerinde bakteri bertarafında kullanılır.

    Dolomitik olmayan kireçtaşı, asit notrazilasyonunda kullanılan en ucuz kimyasaldır.

    Enerji üretiminde atom santralleri yapımı dışında Dünya’da genel eğilim,

    kömür kullanarak doğal gaz ve fuel-oil gibi diğer kaynakların başka alanlarda

    tüketimini sağlamaktır. Kömür ve linyit kullanan termik santrallerin sorunu ise bu

    yakıtın ihtiva ettiği kükürdün yanması sonucunda baca gazında çevreye zararlı ve asit

    yağmurlarına yol açabilen SO2/SO3 oluşumudur. Bu durumda linyitlerin akışkan

    yatakta kireçtaşı ilavesi ile kontrollü bir şekilde yakılması çevre kirliliğini önleme

    açısından önemli bir uygulama olmaktadır.

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    16

    Bu sistemlerde akışkan yatak, matris görevini üstlenen ince kum (veya inert

    bir malzeme), kömür ve kömürün %30’undan daha fazla oranlarda 0,25-3 mm

    ebatlarındaki kireçtaşının birlikte homojen bir biçimde karıştırılması ile oluşturulur.

    Enjeksiyonlu sistemlerde ince öğütülmüş (0,01-0,02 mm) kireçtaşı,

    900º C’den yukarda sıcaklıklara sahip yanma kazanına kömürle birlikte veya ayrı

    olarak püskürtülür. Sönmemiş kirece dönüşen kireçtaşı kükürt oksitlerle ve hidrojen

    klorürle reaksiyona girerek kalsiyum sülfit/sülfat ve kalsiyum klorite dönüşür. Toz

    halindeki yanma ürünleri (kül+CaO+CaCO3+CaSO3+CaSO4+CaCl2) daha sonra bir

    elektrostatik veya torbalı filtre aracılığı ile toplanır (Lokman, 2000).

    Yaş sistemlerde, ince öğütülmüş kireçtaşı (%90’ı 0,045 mm’den küçük) suda

    süspansiyon haline getirilerek baca gazı arıtımında kullanılmaktadır. %90-95 kükürt

    giderme randımanı ile çalışabilen yaş sistemler, büyük tesis ve termik santrallerde

    kullanılan en gelişmiş sistemlerdir. Baca gazı arıtımında kullanılan kireçtaşının

    kalitesi yüksek olmalıdır. Çizelge 3.5’de baca gazı arıtımında kullanılan

    kireçtaşlarının teknik özellikleri verilmiştir.

    Çizelge 3.5. Baca gazı arıtımında kullanılan kireçtaşlarının teknik özellikleri Saflık %95-97 CaCO3

    Reaktivite Yüksek

    İncelik %90

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    17

    3.2.9. Kağıt Sanayi

    Kağıt sanayinde yüksek saflıkta CaCO3 içeren (≥%95) kireçtaşları kullanılır.

    Kalsine kireçtaşının yeniden karbonizasyonu sonucu presipite kalsiyum karbonat

    elde edilir. Ayrıca kağıdın kuşelenmesi için kullanılır. Çok yüksek yansıma indeksi

    verir. Kağıdın baskı mürekkebini kabul etme oranını arttırır ve kağıda beyazlık ve

    parlaklık sağlar. Bu sanayide yoğunluğu 2,5 tan fazla olan ve en fazla %3 Mg içeren

    yüksek saflıkta kireçtaşları kullanılmalıdır (Yakut, 2001).

    3.2.10. Tarım

    Tarım alanında özellikle bitkilerin büyümesini sağlamak, toprağın

    kondisyonunu artırmak ve asitliğini ayarlamak için kireçtaşları ve dolomitten

    yararlanılır. Ayrıca kireçtaşı, suni gübre ve hayvan yemi üretiminde de

    kullanılmaktadır. Bu alanda öğütülerek toz haline getirilmiş, mümkün olduğunca saf

    kireçtaşı ve dolomit kullanılır. Türkiye’de tarımsal alanların ıslahında kullanılan toz

    kireçtaşı miktarı yılda yaklaşık 30.000 ton/yıl civarındadır (DPT, 2001).

    3.2.11. Boya Sanayi

    Boya sanayinde kireçtaşlarının kullanılması polimerlerin homojen dağılımını

    arttırmakta, çözülmeyi azaltmakta, renk pigmentlerinin yüzmesini engellemekte ve

    boyanın örtme gücünü arttırmaktadır. Boya endüstrisinde kullanılacak kireçtaşlarının

    özgül ağırlığı 2,71 gr/cm3 ve beyazlık oranı %95’ten fazla olmalıdır (Yakut, 2001).

    3.2.12. Şeker Sanayi

    Şeker sanayinde ham şerbete %1,2 oranında öğütülmüş kireçtaşı katılarak

    kirletici maddelerin temizlenmesi ve reaksiyonların hızlanması sağlanır. Bu alanda

    kullanılacak kireçtaşlarının Si ve Mg oranının düşük Fe2O3 oranının %1’den az,

    CaCO3 oranının %95’ten fazla olması gerekir (Temur, 2001).

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    18

    3.2.13. Kimya Sanayi

    Kimya sanayinde kalsiyum karpit (CaCO2), sodyum bikarbonat (NaHCO3) ve

    soda üretimi kireçtaşının en çok üretildiği alanlardır. Dolomitten Mg eldesi ve İngiliz

    tuzu (MgSO4) gibi çeşitli tuzların üretiminde kireçtaşlarından yararlanılmaktadır. Bu

    amaçla SiO2 oranı düşük ve nispeten yumuşak kireçtaşları kullanılır (Temur, 2001).

    3.2.14. İlaç Sanayi

    İlaç sanayi kireçtaşlarının dolgu maddesi olarak kullanır. Tarım korumanın

    kullandığı kireçtaşları oldukça yumuşak ve beyazdır. Fe2O3 oranı %0,1’in altında,

    SiO2 oranı da %0,5’ten az olmalıdır (Yakut, 2001).

    3.2.15. Kömür Ocaklarında Kullanım

    Maden kömürü ocaklarında oluşan kömür tozlarının patlama tehlikesi vardır.

    Eğer kömür tozları %35 oranında kireçtaşı ile karıştırılırsa patlama riski giderilmiş

    olur. Pulverize kireçtaşı makine ile ocağın tüm tavanlarına, duvarlarına ve

    zeminlerine püskürtülmelidir (Yakut, 2001).

    3.2.16. Diğer Endüstriyel Kullanım Alanları

    Soda sanayi, lastik-plastik-kauçuk sanayi gibi sektörlerde de kireçtaşı

    kullanımı söz konusu olup, Türkiye’de bu sanayi dallarında tüketilen toplam kireçtaşı

    miktarı 1,4 milyon ton/yıl civarındadır (DPT, 2001).

    3.3. Kireçtaşı ve Dolomitin Termal Bozunma Süreci

    Kireçtaşı ve dolomit ısı etkisiyle hızla kalsine olmakta ve ayrışma sıcaklığı

    ortamdaki karbondioksitin derişimi ile kısmi basıncına bağlı olarak değişmektedir.

    Kalsiyum karbonatın saf (%100) karbondioksit atmosferinde ve atmosferik

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    19

    basınçtaki ayrışma sıcaklığı 898 C° olarak saptanmıştır (Johnston, 1910). Akışkan

    yataklı yakıcıların çalışma koşullarında ise bu sıcaklık 800-900 C° aralığında

    değişmektedir (Boynton, 1980).

    Dolomitlerde, MgCO3/CaCO3 oranı değiştiği için, ayrışma sıcaklığı da buna

    bağlı olarak değişmektedir. Dolomitteki magnezyum karbonatın ayrışma sıcaklığı,

    saf magnezyum karbonatınkinden daha yüksektir. Azbe (1944), dolomitin 513 C°’de

    bozunmaya başladığını; ancak 590 C° e kadar ayrışan madde miktarının ihmal

    edilebilecek kadar az olduğunu ve bu sıcaklığın üzerinde ayrışmanın hızlandığını

    saptamıştır. Dolomitin magnezyum karbonat bileşeninin, saf karbon dioksit

    ortamında ve atmosferik basınçtaki ortalama ayrışma sıcaklığı 725 C° olarak

    saptanmıştır; kalsiyum karbonat bileşeninin ise, aynı koşullar altındaki ayrışma

    sıcaklığının daha yüksek olduğu bilinmektedir; yani, dolomitin termal bozunma

    süreci iki aşamada gerçekleşmektedir (Goldsmith ve Newton, 1969). Kireçtaşı (3.1)

    ve dolomitin (3.2 ve 3.3) termal bozunma tepkime denklemleri şunlardır:

    CaCO3(s) + ısı ↔ CaO(s) + CO2(g) (3.1)

    MgCO3. CaCO3(s) + ısı ↔ MgO. CaCO3(s) + CO2(g) (3.2)

    MgO CaCO3(s) + ısı ↔ MgO. CaO(s) + CO2(g) (3.3)

    Dolomitin farklı sıcaklıklarda gerçekleşen iki kademeli ayrışmasında

    kalsiyum oksitin oluştuğu yüksek sıcaklıklarda magnezyum oksit

    sinterleşebilmektedir.

    Kireçtaşı ve dolomitin termal bozunması dış yüzeyden içeri doğru

    gerçekleşmektedir; ancak ayrışmanın tam olabilmesi için sıcaklığın sorbent

    taneciğinin merkezini de etkilemesi gerekmektedir; bu nedenle uygulamada

    ulaşılması gereken sıcaklık, teorik ayrışma sıcaklığından daha yüksektir (Othmer,

    1978). Diğer taraftan, ortamdaki karbon dioksit derişiminin, yani kısmi basıncının,

    düşük olması halinde tanecik yüzeyinde bulunan karbonat moleküllerinin bir

    kısmının, teorik ayrışma sıcaklığının altında ayrıştığı gözlenmiştir (Marc ve Simek,

    1913). Kalsiyum içeriği yüksek kireç taşlarındaki karbonat moleküllerinin yüzeydeki

    ayrışmasının 742 C° de gerçekleştiği Azbe (1939) tarafından saptanmıştır.

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    20

    3.3.1. Isıtma Sırasında Tanecik Yapısında Oluşan Değişimler Kireçtaşı ve dolomitin termal bozunumu sırasında, ayrışma sıcaklığına

    ulaşıncaya kadar, tanecik yapısında bazı fiziksel değişimler meydana gelmektedir.

    Öncelikle maddenin yüzey nemi uzaklaşmakta ve sıcaklığın yükselmesiyle az

    miktardaki organik madde içeriği yanmaktadır. Bu nedenle, ayrışmanın başladığı

    sıcaklığa ulaşılmadan öncede kireçtaşı ve dolomit taneciğinin kristal kafesinde mikro

    gözenekler ve çatlaklar oluşabilmektedir.

    Hedin (1954), farklı bileşimlerdeki kireçtaşları ve saf kalsiti ayrışma

    sıcaklığından daha düşük sıcaklıklara ısıtarak, yapıda oluşan mikroskobik fiziksel

    değişimleri gözlemiştir. Ayrışma sıcaklığına ulaşıncaya kadar verilen ısının,

    genellikle, kristal matriste bir genleşmeye neden olduğunu saptamıştır. Bu ısının,

    büyük kristalli kireçtaşlarında kristal tanelerinde kırılmaya neden olan bir gerilim

    oluşturduğu; bunun aksine, küçük kristallerin ısının yarattığı gerilime karşı daha

    dayanıklı olduğu ve kırılmadığı gözlenmiştir. Yapıda bulunan ve küçük kristalleri

    ayıran çok sayıdaki çatlak ve yarıkların genleşme gerilimine karşı direnç oluşturduğu

    saptanmıştır. Bu çatlakların, ısı etkisiyle kristallerde meydana gelen genleşme

    sırasında genleşme mafsalı gibi davrandığı; bu nedenle yapının bütünlüğünün

    bozulmadığı sonucuna varılmıştır. Bu bulgular genelleştirilmiş olmakla beraber farklı

    davranışların gözlendiği ve açıklanamayan bazı sonuçlar da vardır.

    Ayrıca, Foster (1946), termal bozunma öncesi ön ısıtma sonucu kalsiyum

    karbonatın yapısında termal genleşmenin meydana geldiğini ve bu genleşmeyle

    yapının lineer boyutlarında %5-10 kadar bir artış olduğunu saptamıştır; bu

    genleşmenin etkisiyle gözeneklilikte de bir artış meydana gelmektedir.

    3.3.2. Tane Boyutunun Etkisi

    Kireçtaşı ve dolomitin tane boyutu, termal bozunma sürecini etkileyen en

    önemli değişkenlerden biridir. Ayrışma taneciğin merkezinden yüzeyine doğru

    ilerlediği için, büyük çaplı tanelerin ayrışması çok zordur ve fazla zaman

    gerektirmektedir. Büyük tanelerde, tanecik içinde oluşan karbon dioksit gazının açığa

    çıkmak için geçeceği yol uzadığından, gazın çıkabilmesi için gerekli basınca oldukça

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    21

    yüksek sıcaklıklarda ulaşılabilmektedir. Termal bozunmanın yüksek sıcaklıklarda

    gerçekleştirilmesi ise, tanecik yüzeyinde sinterleşmenin başlamasına neden

    olmaktadır (Boynton, 1980). Olumsuz ayrışma koşullarında, tanecik yüzeyinde

    sinterleşme ve/veya tekrar karbonatlaşma olabilmekte; tanecik merkezinde ise

    ayrışmamış karbonat çekirdeği kalabilmektedir. Bu koşullar altında, yoğunluğu fazla,

    aktifliği ve yüzey alanı düşük bir kireç oluşmaktadır.

    Ayrıca termal bozunma sırasında tanecik içinde oluşan sıcaklık profili, artan

    ısıtma hızı ve tanecik çapı ile artmaktadır. Tanecik çapı büyükse veya termal

    bozunma süresi kısa ise bu profil, işlem süresince korunmaktadır.

    Karbon dioksitin açığa çıkmak için geçeceği yol kısa olduğundan küçük

    tanecikler, büyük taneciklerden daha düşük sıcaklıklarda ve daha hızlı kalsine olma

    eğilimindedir. Tane boyutunun küçük olmasının diğer bir sonucu da yüzey alanının

    artması ve ısı transferinin daha iyi gerçekleşmesidir (Boynton, 1980).

    Tanecik çap aralıkları geniş aralıklarda değişen bir karışımın kalsine edilmesi

    istendiğinde, uygun ayrışma sıcaklığını belirlemek zordur; çünkü, küçük taneciklerin

    tamamen kalsine olduğu sıcaklık aralığında büyük tanecikler kalsine olmaz; büyük

    taneciklerin kalsine olduğu sıcaklık aralığında ise küçük tanecikler sinterleşme

    eğilimi göstermektedir. Sabit bir sıcaklıktaki, ayrışma hızı, tanecik çapı ile ters

    orantılı olmakta; yani, tanecik çapı küçüldükçe hız artmaktadır.

    3.3.3. Sıcaklık ve Sürenin Etkisi

    Maddenin özellikleri ne olursa olsun termal bozunma sıcaklığının yüksek

    olması ve sürenin uzun tutulması yanmış kireç oluşumuna neden olmaktadır.

    Yoğunluğu ve büzülme oranının yüksek olmasından ötürü yanmış kirecin

    gözenekliliği ve kimyasal aktifliği düşüktür (Othmer, 1978, Hedin, 1961,

    Murray, 1954).

    Kalsine kireçtaşı ve dolomitin aktifliği, genellikle, kalsiyum oksitin suda

    hidratlaşma hızıyla ölçülmektedir. Aşırı yanmış kalsiyum oksitin kristal kafesi çok

    sıkıdır ve oksit molekülleri birbirine çok yakındır; bu durum hidratlaşma hızını

    oldukça yavaşlatmaktadır. Eğer termal bozunma en düşük ayrıştırma sıcaklığında

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    22

    gerçekleştirilirse, tepkimenin başlaması gecikebilir; tepkime ancak, ayrışma

    sıcaklığından daha yüksek bir sıcaklıkta çalışıldığı zaman hızla gerçekleşmektedir.

    Sıcaklık artışının etkisi sürenin uzatılmasının etkisinden fazladır.

    Kireçtaşı şiddetli ayrışma koşullarında (yüksek sıcaklık ve uzun süre) kalsine

    edilirse, sinterleşme başlamakta; kireçtaşı aşırı yanmış hale gelmekte ve başlangıç

    boyutunun %25-50’si oranında büzülmektedir. Bu büzülmenin sonucunda gözenek

    ve çatlaklar kapanmakta ve kireçtaşının yoğunluğu artmaktadır (Othmer, 1978).

    Murray (1954) 954-1343 C° aralığında seçtiği dört farklı sıcaklıkta, kalsiyum içeriği

    yüksek 43 kireçtaşını kalsine ederek, büzülme oranlarını saptamıştır; bu amaçla,

    kireçtaşlarını bir elektrik fırınında, kızdırma kaybı sonucunda ulaşması gereken

    ağırlıklarına düşünceye kadar kalsine etmiştir. Büzülme oranının, ayrışma

    sıcaklığının atmasıyla arttığı; ancak, bu artışın numuneden numuneye değiştiği

    saptanmıştır. Kristal boyutu ile büzülme arasında kısmı bir ilişki olabileceği;

    çoğunlukla iri kristallilerin en yüksek; küçük ve orta kristallilerin ise en düşük

    büzülme oranı gösterdiği gözlenmiştir. Kireçtaşlarının kimyasal bileşimiyle, büzülme

    oranı arasında hiçbir ilişki belirleyememiştir. Kraus (1959), dolomitlerde de aşırı

    ısınma sonucunda değişen oranlarda büzülme olduğunu; ama normal ayrışma

    sıcaklıklarından 1400 C°’e kadar, bu oranların genellikle kalsiyum içeriği yüksek

    kireçtaşlarında daha az olduğunu gözlemiştir.

    Hedin (1954), yoğunluk ve büzülme oranındaki artışı, kalsiyum oksit molekül

    kristallerinin birbirine yapışarak daha büyük kristaller oluşturmasına bağlamıştır.

    Kalsiyum karbonat kristallerinin ayrışması sonucunda, önce çok düzensiz oksit

    kristalleri oluşmaktadır; ancak, ayrışma süresi veya sıcaklığının artırılması, düzgün

    bir oksit-kafes yapısının oluşmasına neden olmakta ve kristaller büyümektedir.

    Mayer ve Stowe (1964), x ışınları difraktometresi kullanarak yaptıkları

    incelemelerde, kalsiyum oksitin kristal boyutunun, en düşük ayrışma sıcaklığı ile

    tamamen sinterleştiği sıcaklık (1650 C°) arasında, yaklaşık 1000 kat arttığını

    (0,1 µm’den 100 µm’ye) saptamışlardır. Dolomitte ise, kalsiyum oksit kristallerinin

    magnezyum oksit kristallerine oranla daha hızlı bir şekilde birbirine yapıştığı ve

    sonuçta daha büyük kalsiyum oksit kristallerinin oluştuğu gözlenmiştir; bunun

    nedeninin, kalsiyum oksit moleküllerinin bağ enerjilerinin magnezyum oksit

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    23

    moleküllerininkinden daha düşük olması ve kristal yapı içinde hareket edebilmesi

    olduğu ileri sürülmüştür. Termal bozunma tepkimesinin ürünü olan kalsiyum oksitin

    aktifliği, kalsiyum karbonatın parçalanmasından hemen sonra en üst düzeydedir; süre

    veya daha önemlisi sıcaklık artırılınca azalmaktadır.

    Engler ve ark. (1989), yaptıkları çalışma ile CO2 atmosferinde dolomitin

    kalinasyonunu (dönüşüm) incelemişler bünyesindeki CaCO3 miktarına bağlı olarak

    MgCO3’ın MgO’e 550 ve 765 °C arasında dönüştüğünü; hava atmosferinde ise

    700 °C ve 740-750 °C arasında dönüştüğünü ve dönüşümün 780 °C’de sonlandığını

    belirlemişlerdir.

    3.3.4. Ağırlık Kaybı ve Gözeneklilik

    100 kg saf kalsiyum karbonatın termal bozunması sonucunda, 56 kg kalsiyum

    oksit ve 44 kg karbondioksit oluşmaktadır. Kireçtaşı termal bozunma sonucu

    kütlesinin yaklaşık %44’ünü kaybetmekte ve taneciğin dış şekli önemli ölçüde

    değişmediğinden gözenekliliği artmaktadır. Kalsiyum karbonatın molar hacmi

    37.10-3 m3/kmol, kalsiyum oksitinki ise 17.10-3 m3/kmol’dür (Münzner, 1985).

    Kireçtaşının özgül hacmi termal bozunma sırasında %46 kadar azalmaktadır.

    Dolomitteki karbonat miktarı genellikle daha fazla olduğundan, oluşan kütle kaybı da

    daha fazla olmaktadır. Saf magnezum karbonat ayrıştığı zaman ağırlığının

    %52,2’sini kaybettiği için magnezyum karbonat içeriği yüksek dolomitlerin kütle

    kaybı da daha fazla olmaktadır. Termal bozunma sırasında karbondioksit gazının

    çıkışıyla oluşan gözenekler, makro ve mikro gözenekler halinde olmaktadır. Mikro

    gözeneklerin fazla olması taneciğin yüzey alanını önemli ölçüde arttırmaktadır.

    Gözeneklilik ve gözenek çap dağılımı kimyasal aktifliğin en önemli göstergeleridir

    (Spinolo, 1989).

    3.3.5. Safsızlıkların Etkisi

    Kireçtaşı ve dolomitin içerdiği safsızlıklar, termal bozunma sürecini

    genellikle karmaşıklaştırmaktadır. Silika, alümina ve demir gibi safsızlıklar yüksek

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    24

    sıcaklıklarda, kalsiyum oksit ile kimyasal birleşme eğilimi göstererek, silikatları,

    alüminatları ve ferritleri oluşturmaktadır (Othmer, 1978).

    Sabit veya akışkan yataklı yakıcılarda bulunan yakıt külü de düşük sıcaklıkta

    eriyen kalsiyum bileşikleri oluşturarak yüzey sinterleşmesine neden olmaktadır.

    Termal bozunma sonucu açığa çıkan karbon dioksit, bazı koşullarda kalsiyum oksitin

    yüzeyinde tekrar tutularak yeniden karbonatlaşmaya neden olmaktadır. Bu bakımdan

    ayrışma sırasında oluşan karbon dioksitin çıkış hızı önemlidir. Termal bozunma

    sırasında maddenin yapısındaki çökme sonucu oluşan çatlaklar gaz çıkış hızını

    artırmaktadır. Ayrıca kireçtaşının içerdiği nem ve organik safsızlıklar (klorit tuzları

    ve florit tuzları) da ve karbondioksitin çıkışını kolaylaştırıcı rol oynamaktadır (Qiang

    Li ve Messing, 1983; Qiang Li ve Messing, 1984).

    Bazı kireçtaşları ve dolomitler, özellikle büyük kristalliler, tam kalsine

    edilememekte ve ön ısıtma veya termal bozunma sırasında ufak parçalara ayrılma

    eğilimi göstermektedir. Belirli bir kireçtaşı veya dolomitin termal bozunma

    sırasındaki davranımı sadece deneysel olarak saptanabilmektedir.

    3.3.6. Tüketilen Enerji

    Kireçtaşı ve dolomitin termal bozunma tepkimesinin gerçekleşebilmesi için,

    önce en düşük ayrışma sıcaklığına kadar gereken duyulur ısının harcanması

    gerekmektedir. Genellikle, ayrışma sıcaklığı kireçtaşlarına göre daha düşük olan

    dolomitlerde bu ısının miktarı daha az olmaktadır (Boynton, 1980).

    Ayrıca kireçtaşı ve dolomitin içerdiği karbon dioksitin tamamının açığa

    çıkması, başka bir deyişle, termal bozunma tepkimesinin tamamlanması için ilave bir

    enerji gerekmektedirki bu enerji miktarı ortam koşullarına bağlı olarak

    değişmektedir. Bir mol kalsiyum karbonatın ayrışması için 40 kcal; bir kilogram

    kalsiyum karbonatın ayrışması için 400 kcal ve bir kilogram kalsiyum oksitin

    oluşabilmesi için ise, 705 kcal’lik enerjiye gereksinim vardır. Bir mol magnezyum

    karbonatın ayrışması için 65 kcal; bir kilogram magnezyum karbonatın ayrışması

    için 340 kcal ve bir kilogram magnezyum oksitin oluşması için ise, 655 kcal’lik

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    25

    enerjiye gereksinim vardır. Bu değerler saf karbondioksit atmosferinde ve atmosferik

    basınçta gerçekleştirilen termal bozunma tepkimeleri için geçerlidir (Boynton, 1980).

    3.4. Türkiye Kireçtaşı Potansiyeli

    Kireçtaşı II. Grup madenler; mermer, dekoratif taşlar, traverten, kalker,

    dolomit, kalsit, granit, siyenit, andezit, bazalt ve benzeri taşlar gurubunda yer

    almaktadır (Şekil 3.1). Ülkemiz kireçtaşı potansiyeli açısından zengin kaynaklara

    sahiptir. Türkiye’deki kalker oluşumlarının dağılımı Çizelge 3.6’da verilmiştir.

    Şekil 3.1. Kireçtaşı işletmelerinin bölgelere dağılımı

    Çizelge 3.6. Türkiye’deki kalker oluşumlarının bölgelere dağılımı Bölge Rezerv (milyon ton)

    Görünür Muhtemel+Mümkün Potansiyel Marmara 217 1.008 2.120

    Ege 395 2.200 16.860 Akdeniz 323 1.335 7.810

    İç Anadolu 606 2.112 5.135 Karadeniz 260 1.405 3.940

    Doğu Anadolu 383 1.180 2.710 Güney Doğu Anadolu 147 530 910

    Toplam 2.331 9.770 39.485

    Kalker Kalker (2. grup)

    Kireçtaşı Kalker (Mıcır)

  • 3. KİREÇTAŞI Çağatay TURAN

    26

    Migem’in 28.02.2009 tarihli değerlendirmesine göre II. Gruba arama ve

    işletme olarak toplamda 19.843 adet kireçtaşı ruhsat kesilmiştir. 2003-2008 yılları

    arasındaki kireçtaşı üretimi; 2003’de 61.378.970 ton, 2004’de 66.181.436 ton,

    2005’te 110.276.707 ton, 2006’da 176.351.412 ton, 2007’de 211.453.745 ton ve

    2008’de 208.828.255 ton olarak gerçekleşmiştir.

  • 4. MATERYAL ve METOD Çağatay TURAN

    27

    4. MATERYAL VE METOD

    4.1. Materyal

    İnceleme alanı Toros kuşağında (Amanos Dağları) yer almaktadır. Kireçtaşı

    sahası, Sarıseki Beldesi’nin hemen doğusunda Akarca Köyü civarında olup

    Adana-İskenderun karayolunun doğusuna doğru yaklaşık 8 km’lik mesafededir.

    Bölge sarp bir topoğrafyaya sahip olup çalışma sahasındaki eğimler %25-%45

    arasında değişmektedir.

    Bölgedeki kireçtaşları, fay kırıkları ile çevrili olması nedeni ile bol çatlaklı,

    bazı fay çatlaklarının arası kil dolgulu, bej renk ağırlıklı, yer yer açık renkli, bazı

    kısımlar koyu renkli olarak görülmektedir (Şekil 4.1-4.3). Kireçtaşlarının üzerinde

    yer alan örtü tabakası 4-5 m derinliğe kadar topraklı yapı, 6-10 m derinliğe kadar da

    çatlaklardan kireçtaşının içine geçmiş, taşlaşmış topraksı yapı içermektedir. İnceleme

    alanında açık renkli ve koyu renkli olarak bulunan kireçtaşlarından (iki cins) örnekler

    alınmış ve deneylerde kullanılmıştır (Şekil 4.4-4.5).

    Şekil 4.1. Akarca kireçtaşları

  • 4. MATERYAL ve METOD Çağatay TURAN

    28

    Şekil 4.2. İnceleme alanında açık ve koyu renkli kireçtaşlarının görünümü

    Şekil 4.3. Kireçtaşlarının sahada görünümü

  • 4. MATERYAL ve METOD Çağatay TURAN

    29

    Şekil 4.4. Deneylerde kullanılan açık renkli kireçtaşları

    Şekil 4.5. Deneylerde kullanılan koyu renkli kireçtaşları

  • 4. MATERYAL ve METOD Çağatay TURAN

    30

    Akarca Köyü (Hatay) kireçtaşlarının üniversite laboratuar ortamında ve

    işletme laboratuarında kimyasal, petrografik-mineralojik, fiziksel, mekanik ve

    kalsinasyon özellikleri tespit edilmiş ve sonuçlar değerlendirilerek bu bölgedeki

    kireçtaşlarının hangi alanlarda kullanılabileceği saptanmıştır.

    4.2. Bölge Jeolojisi

    Bölgede yer alan Amanos dağlarının temelinde Paleozoyik yaşlı formasyonlar

    yer alır. Bu birimler arasındaki ilişkiler uyumludur. Amanos dağlarının yapısı

    genelde bir antiklinal şeklindedir. Kanat ekseni KKD-GGB istikametinde,

    kanatlardaki tabakalar ise KD-GB istikametinde uzanmaktadır. Bölgede, Kambriyen

    arazisi Kaledoniyen orojenezinden etkilenmiştir. Triyas tabakaları, Triyas-Albiyen

    arasında meydana gelen tektonik hareketlerin etkisiyle şekillenmiştir. Kretase yaşlı

    Karadağ kireçtaşları, Alpin örojenezinin subhersiniyen fazından etkilenmiştir. Aynca

    ofiyolit napları da bugünkü konumlarını bu fazın etkisiyle almışlardır. Daha sonra

    yine bu fazın etkisiyle su yüzüne çıkarak aşınmaya maruz kalmış, ofiyolit çakıllı

    Mestrihtiyen yaşlı konglomeralar serpantinitler üzerine transgresif olarak

    çökelmiştir. Laremiyen safhasında (Üst Kretase-Eosen) Mestrihtiyen tabakaları

    kıvrımlanarak su üstüne çıkmış ve aşınmaya maruz, kalmıştır. Bunun sonucunda

    Eosen taban konglomeraları, yaşlı birimler üzerine diskordan olarak yerleşmiştir.

    Oligosen sonlarında Toroslar silsilesinin büyük kısmı su üstüne çıkmıştır. Bunun

    sonucunda da Miyosen istifi kalın bir taban konglomerası ile başlamıştır. Miyosen

    sonunda yeniden yükselmeler ve kıvrımlanmalar olmuştur. Şiddetli deformasyonlar

    ve bilhassa faylanmalar da Üst Miyosende ve Pliyosen başlangıcında meydana

    gelmiştir. Amanoslar bu günkü morfolojisini düşey faylarla kazanmıştır. Bölgedeki

    yapı unsurlarının en önemlilerinden biri olan bu fayların doğrultulan başlıca; K-G; K

    45°-75° D; K 40°-70° B istikametindedir.

    Kalınlığı 400 metre kadar olan birim üzerine Karadağ kireçtaşları uyumsuz

    olarak yerleşmiştir. Çalışma sahasında en yaygın olarak izlenen Alt Kretase yaşlı

    (Aksay ve ark., 1988) bu birim, kireçtaşı ve dolomitleşmiş kireçtaşlarıyla temsil

    olunur. Nadir olarak silttaşı ve şeyl ara tabakalarına da rastlanır. Birimi oluşturan

  • 4. MATERYAL ve METOD Çağatay TURAN

    31

    kireçtaşı ve dolomitik kireçtaşları, ince-orta ve yer yer masif tabakalı olup bol

    miktarda karstik yapılar içermektedir. Bu yapılar bazı yerlerde ince kanallar şeklinde,

    bazı yerlerde de büyük oyuklar şeklindedir.

    4.3. Metod

    2009 yılı yaz döneminde sürdürülen arazi çalışmalarında, bölgelerden

    kireçtaşı örneklerinin hammadde özelliklerini belirlemek amacı ile sistematik olarak

    yeterli miktarda örnekler alınmıştır.

    Araziden alınan örnekler, Ç.Ü. Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Jeoloji

    Mühendisliği Bölümü Jeokimya ve Maden Mühendisliği Bölümü Laboratuarları’na

    hammadde özelliklerini belirlemek amacı ile getirilmiş ve deneylere tabi tutulmuştur.

    Laboratuarda deneyler için istenilen boyutlarda örnekler elde edilmiş ve bu

    örneklerin kimyasal, mineralojik, fiziko-mekanik ve ısıl özellikleri belirlenmiş ve

    kullanılan standartlara göre karşılaştırma yapılmıştır.

    4.3.1. Kimyasal Analiz

    Kireçtaşı örneklerinin kimyasal analizleri XRF (Siemens SRS 300 X-ray

    Fluoresans Spectrometer) kullanılarak yapılmıştır. X-ışınları yüksek enerjili

    elektronların yavaşlamasıyla veya atomun iç orbitallerindeki elektronların elektronik

    geçişleri ile oluşturulan kısa dalga boylu elektromanyetik ışınlardır. X-ışınlarının

    dalga boyu aralığı yaklaşık 10-5 Å’dan 100 Å’ya kadardır. Ancak klasik X-ışınları

    spektroskopisi yaklaşık 0.1 Å ile 25 Å (1 Å= 0.1 nm=10-10 m) arasındaki bölgeyi

    kapsamaktadır (Jenkis ve ark., 1995).

    4.3.2. Petrografik Analiz

    Kireçtaşı örneğinden kesilen ince levhanın bir yüzü 600’lük zımpara tozu ile

    aşındırılarak düzlenmiştir. Daha sonra 1000’lik zımpara tozu ile cam üstünde

    pürüzleri iyice temizlenerek parlatılmış ve cam lama, Kanada balsam yapıştırıcı ile

  • 4. MATERYAL ve METOD Çağatay TURAN

    32

    yapıştırılmıştır. Kayacın diğer yüzü, 0,02 mm kalınlık elde edilene kadar benzer

    işlem ile aşındırılmış ve ince kesitler elde edilmiştir. Bu kesitler üzerinde polarizan

    mikroskop (Olympus BH-2) ile paleontolojik incelemeler yapılmıştır.

    4.3.3. Fiziksel Özellikler

    Çalışma alanından sistematik olarak alınıp laboratuara getirilen örneklerin

    fiziksel özellikleri tayin edilmiştir.

    4.3.3.1. Birim Hacim Ağırlık

    Bu deneyle, tabii yapı taşlarının boşlukları ile birlikte birim hacim kütlesi

    tayin edilir. Deney düzgün geometrik şekilli olan veya olmayan deney numunelerinin

    kullanılması haline göre iki ayrı şekilde uygulanır. Düzgün olarak küp, dikdörtgenler

    prizması veya silindir biçiminde hazırlanan deney numunelerinde hacim kütlesi

    tayini yapılır. Deney numunelerinin hacimleri, boyutlarından hesaplanarak bulunur

    (TS 699, 1987). Tabii yapı taşının hacim kütlesi, eşitlik 4.1 ile hesaplanır.

    VGd kh = (4.1)

    Burada;

    dh = Taşın hacim kütlesi (g/cm3),

    Gk= Değişmez kütleye kadar kurutulmuş deney numunesinin kütlesi (g),

    V= Deney numunesinin hacmi (cm3),

    4.3.3.2. Su Emme Oranı

    Deney düzgün geometrik şekilli olan veya olmayan en az üç deney numunesi

    üzerinde yapılır. Yapılan inceleme için düzgün geometrik şekilli olmayan dört adet

    deney numunesi hazırlanmaktadır. Deney TS 699 (1987)’a uygun olarak

  • 4. MATERYAL ve METOD Çağatay TURAN

    33

    yapılmaktadır. Taşın kütlece su emme oranı eşitlik 4.2 ile hesaplanmakta, taşın

    hacimce su emme oranı ise eşitlik 4. 3 ile hesaplanmaktadır.

    0x10G

    GGSk

    kdk

    −= (4.2)

    x100GGGGS

    dsd

    kdh −

    −= (4.3)

    Sk = Taşın kütlece su emme oranı (m/m, %),

    Sh = Taşın hacimce su emme oranı (v/v, %),

    Gd = Taşın doygun haldeki kütlesi (g),

    Gk = Değişmez kütleye kadar kurutulmuş taşın kütlesi (g),

    Gds = Doygun haldeki taşın su içindeki kütlesi (g).

    4.3.3.3. Görünür Porozite

    Taşın porozitesi TS 699 (1987)’a uygun olarak yapılmakta ve eşitlik 4.4’e

    göre hesaplanmaktadır.

    x100dd1P

    ö

    h

    −= (4.4)

    P= (1-k).100

    P= Taşın porozitesi (%),

    dh= Taşın hacim kütlesi (g/cm3),

    do= Taşın özgül kütlesi (g/cm3),

    k= dh/do (doluluk oranı)’dır.

    4.3.4. Mekanik Özellikler

    Karot alma işlemi, arazi çalışmaları süresince temin edilen çeşitli

    büyüklüklerde blok ve moloz kireçtaşı örnekleri üzerinde gerçekleştirilmiştir.

    Karotlar BX (4,20 cm) olmak üzere alınmıştır. Alınan karotlar üzerinde yapılan

  • 4. MATERYAL ve METOD Çağatay TURAN

    34

    deneylerin doğru sonuç verebilmesi için karotlar kontrol edilmiş, üzerinde herhangi

    bir çatlak veya süreksizlik bulunduranlar deney sırasında kullanılmamıştır. Karot

    alma ve düzeltme işlemi TS 8614 standartına uygun olarak gerçekleştirilmiştir. Karot

    alınırken kireçtaşı bloklarının bir kısmında 4,2 cm’lik çapa karşılık gelen karot

    yüksekliği (8,4 cm) örnek alınırken karot örneklerinin kırılması ya da kesme

    makinesinde düzeltme yapılırken kırılması nedeni ile elde edilememiştir (Şekil 4.6).

    Bu nedenle, karot örnekleri tam randımanlı olarak istenilen sayıda alınamamış; tek

    eksenli basma direnci değerleri nokta yük dayanımı da yapılarak desteklenmek

    durumunda kalınmıştır.

    Şekil 4.6. Kireçtaşı örneklerinin deneyler için hazırlanması

    4.3.4.1. Tek Eksenli Basma Dayanımı

    Basma dayanımı, üzerine uygulanan basma yüklerine karşı kayaların

    kırılmadan önceki dayanma yeteneği olarak tanımlanmaktadır. Deney

  • 4. MATERYAL ve METOD Çağatay TURAN

    35

    TS 699 (1987)’da belirtildiği gibi yapılmaktadır (Şekil 4.7). Tek eksenli basma

    dayanımı değeri eşitlik 4.5 ile hesaplanmaktadır.

    APσb = (4.5)

    σb: Taşın basınç mukavemeti (kgf/cm2)

    P: Kırılmaya sebep olan en büyük yük (kgf),

    A: Taşın yük uygulanan yüzünün alanı (cm2).

    4.3.4.2. Nokta Yük Dayanımı

    Bu deney kayaçların dayanımlarına göre sınıflandırılmasında kullanılan nokta

    yük dayanım indeksinin saptanması amacıyla yapılır. Nokta yükü dayanım indeksi

    tek eksenli sıkışma ve çekilme dayanımı gibi diğer dayanım parametrelerinin dolaylı

    olarak belirlenmesinde de kullanılır. Bu deney için silindirik karot örneklerinin yanı

    sıra, blok ve düzensiz şekilli örnekler de kullanılabilir. Deney TS 699 (1987)’da

    belirtildiği gibi yapılmaktadır (Şekil 4.8). Nokta yük dayanımı eşitlik 4.6 ve 4.7

    kullanılarak hesaplanmaktadır.

    2e

    s DPI = (4.6)

    0,45e

    50D

    F

    = (4.7)

    Is(50) = F x Is

    De = Eşdeğer çap (mm),

    P= Yenilme yükü (kN),

    F= Boyut düzeltme faktörü,

    Is =Düzeltilmemiş nokta yük dayanımı (MPa),

    Is(50) = Düzeltilmiş nokta yük dayanım indeksi (MPa).

  • 4. MATERYAL ve METOD Çağatay TURAN

    36

    Şekil 4.7. Basınç mukavemeti deneyi için kullanılan ekipman

    Şekil 4.8. Nokta yük deneyi

  • 4. MATERYAL ve METOD Çağatay TURAN

    37

    4.3.4.3. Eğilme Dayanımı Eğilme dayanımı, standart boyutlardaki mermerlerin belirli doğrultuda

    kırılmaya karşı gösterdiği dirençtir. Eğilme dayanımının belirlenmesi için mermer

    bloklarının tabakalaşma (şistozite düzlemleri) yönü dikkate alınarak

    50x100x200 mm boyutlarında numunelerden en az 5 adet hazırlanmaktadır (TS 699,

    1987). Şekil 4.9’da eğilme dayanım deneyi için kullanılan ekipman verilmiştir.

    Deney sırasında bulunan sonuçlar eşitlik 4.8’de yerine konarak eğilme dayanım

    değeri hesaplanır.

    Şekil 4.9. Eğilme dayanımı deneyi

    2eğ bh2PL3

    =σ (4.8)

    σeğ: Mermerin eğilme dayanımı (kg/cm2),

    P: Kırılmaya neden olan en büyük yük (kg),

    L: Deney numunesinin mesnetler arasındaki mesafesi (cm),

    b: Deney numunesinin genişliği (cm),

    h: Deney numunesinin kalınlığı (cm).

  • 4. MATERYAL ve METOD Çağatay TURAN

    38

    4.3.4.4. Aşınma (Böhme) Dayanımı

    Deney TS 699 (1987)’de belirtildiği şekilde yapılır (Şekil 4.10). Sürtünme ile

    aşınma kaybı deneyi en az 5 adet küp deney numunesi (71x71x71 mm) üzerinde

    yapılır ve deney sonunda deney numunelerinin kalınlıklarında veya hacimlerinde

    meydana gelen azalmanın ölçülmesiyle belirlenir. Aşınma kaybı, kalınlık azalması

    cinsinden belirtilecek ise eşitlik 4.9 veya eşitlik 4.10 cinsinden hesaplanır ve bulunan

    sonuçlar 0,01 cm3/50 cm2’ye yuvarlatılarak belirtilir. Aşınma kaybı hacim azalması

    cinsinden belirtilecek ise; eşitlik 4.11 veya eşitlik 4.12 cinsinden hesaplanır ve

    bulunan sonuçlar 0,01 cm3/50 cm2’ye yuvarlatılarak belirtilir.

    Şekil 4.10. Sürtünme ile aşınma kaybı (böhme) deneyi

    d = d0–d1 (4.9)

    AVVΔ 10d

    −= (4.10)

    ΔV= (d0-d1)50 (4.11)

    x50A

    VVΔV 10

    −= (4.12)

  • 4. MATERYAL ve METOD Çağatay TURAN

    39

    Δd= Taşın Böhme yüzey aşınma kaybı değeri (cm/50 cm2),

    d0 = Taşın deneyden önceki ortalama kalınlığı (cm),

    d1 = Taşın deneyden sonraki ortalama kalınlığı (cm),

    V = Taşın Böhme yüzey aşınma kaybı değeri (cm3/50 cm2),

    V0 = Taşın deneyden deneyden önceki hacmi (cm3),

    V1 = Taşın deneyden sonraki hacmi (cm3),

    A = Taşın aşınmaya uygulanan yüzünün alanı (cm2).

    4.3.4.5. Los Angeles Aşınma Dayanımı

    Kaya numunelerinin aşınma kaybı TSE 3694 “Beton Agregalarında

    Aşınm