uluslararasi mİdyat sempozyumu (7 -9 ekim...

13
ULUSLARARASI SEMPOZYUMU (7-9 Ekim 2011) INTERNATIONAL MIDYAT SYMPOSIUM (7th-9th October 2011) SEMPOZYUM SYMPOSIUM PAP ERS 1 ll T.C. MiDYAT KAYMAKAMLI GI :*oi@" * ' !::.::: : .;:, ·. -..:.:!:;;·

Upload: others

Post on 01-Mar-2020

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim …isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_ACIKGOZR.pdfİnsanın yemesi içmesi, uyuması, konuşması, dinlemesi, bakması, yürümesi veya

ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim 2011)

INTERNATIONAL MIDYAT SYMPOSIUM (7th-9th October 2011)

SEMPOZYUM BiLDİRİLERi SYMPOSIUM P AP ERS

tııı • 11'- UI. Iıl ! ı 1 ll

T.C. MiDYAT

KAYMAKAMLI GI :*oi@" * '!::.::::.;:,·.-..:.:!:;;·

Page 2: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim …isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_ACIKGOZR.pdfİnsanın yemesi içmesi, uyuması, konuşması, dinlemesi, bakması, yürümesi veya

Uluslararası Midyat Sempozyumu - Jntemational Midyat Symposium

Kültürel Öğelerin Gündelik Hayata Yansımaları: Midyat Örneği'nde Arap Ve Süryani Ailelerinin Karşılaştırmalı

Analizi

Rejlections of Cu/tura[ Elements to Everyday Life: Comparative Analysis of Arabic and Assyrian Families in

Midyat Examp/e

Reşat Açıkgöz •

Özet

Toplumsal yaşanun maddi ve manevi değerlerinin bir bütünü olarak kültür, bireyin inanç dünyasını şekillendirdiği gibi gündelik hayatına da biçim vermektedir. Dinsel olsun etnik olsun farklı toplumsal gruplardaki farklı kültürler, gündelik yaşam farklılıklarını da beraberinde getirmektedir. Özellikle, bazı bölgelerde birden fazla kültürün bir arada bulunması o bölgelerin kültürel zenginliğinin bir göstergesi olarak görülebilir. Bu kültürler,

' aralarında önemli farklılıklar bulunsa da, bölgesel yakınlıktan dolayı birbirlerini önemli oranda etk:ilemişlerdir. Burada önemli olan bir nokta, kültürel farklılıklann gündelik yaşama yansımış olması ve bu yansımanın farklı kültürel gruplar arasında bir çatışma veya çekişme meydana getirmemiş olmasıdır. Mardin'in Midyat ilçesi de küçük ölçekte bunun bir örneğini teşkil etmektedir. Dinsel ve etnik bazda, Midyat'ta Süryaniler, Ermeniler, Müslümanlar, Şemsiler, Yezidiler, Araplar, · Becirmaniler, Ermeniler, Kürtler, Mıhallerniler ve Türkler bölgenin kültürel zenginliğini meydana getirmekte; bu dini ve etnik gruplara ait farklı inançların ve pratiklerio birbirleriyle olan etkileşimleri gözlenebilmektedir. Bu anlamda Midyat, farklı din ve etnisiteleri içinde barındıran bir yerleşim yeri olarak, sosyolojik araştırma açısından oldukça önemli bir konumda bulunmaktadır.

Kültürün pratik yaşama etkisi kaçınılmaz bir olgu olarak karşımıza Çıkmaktadır. Farklı. dinsel ve etnik gnijıliırdiıki toplumsal yaşam, aile ilişkileri, toplumsal işbölümü: akrabalik ve dayanışma bağlan ve gündelik hayatın diğer ritüeUeri, Midyat'ın toplumsal yaşamına bir -çeşitlilik ve zenginlik katmaktadır. Kültürel gruplar arasındaki farklılıklar kültürel

·. etkileşimiere yol açmakta; bu etkileşim sayesinde bir kültürün kendine özgü pratiği diğer kÜltür tarafından dışlanmamakta, aksine çoğu kez hoşgörüyle karşılanmaktadır. Hatta bir kültüre ait bir pratiğin başka bir kültür tarafından benimsendiğine de rastlanılmaktadır. Bu çalışmada, Midyat örneğinden yola çıkarak farklı kültürel unsurların gündelik yaşama nasıl yansıdığını ortaya koymaya ve Midyat'ta bulunan farklı kültürel öğelerin birbirleriyle etkileşimlerinden ortaya çıkan gündelik yaşamla ilgili ortak değerleri ve p'mtikleri saptamaya çalışacağız. Midyat'ta varlığını sürdUren Arap ve SUryani ailelerinden yola çıkarak yapacağımız bu çalışma çeşitli mülakatlar ve gözlemlere dayanmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Kültür, gündelik hayat, dini ve etnik grup, kültürel öğeler.

· Yrd. Doç. Dr. Muş Alparsl:ın Üniversitesi

759

Page 3: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim …isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_ACIKGOZR.pdfİnsanın yemesi içmesi, uyuması, konuşması, dinlemesi, bakması, yürümesi veya

Orhan Aldanmaz, Recep E/mas -Küreselleşen Dünyada Çok Kıiltürlıi Mekanlarda Kimlik Arayışları

Abstract

Culture as a whole, consisting of all material and moral values of social life, forms the everyday life of the individual, just !ike it shapes its believes. Whether religious or etbnical, differeut cultures in different social groups, brings differences in everyday life forward. Especially, simultaneous presence of multiple cultures in some regions, may be regarded as an indication of a rich vulture in the subjected region. Tbese cultures, despite the important differences between them, have had major effects on each other due to their closeness. linportant facts here are the retleetion of cultural differences on everyday life and absence of any conflict or competition between different cultural groups. Midyat region of Mardin, can be given as an example to this in the short scale. On a religious and ethnical basis; Assyrians, Armenians, Muslims, Yezidis, Arabs, Becirmanis, Sharnsis, Kurds, Mıhallemis and Turks; together, form a rich cultural diversity in the region. The interactions among different believes and application of different cultures may be observed. In this context, Midyat, as a region which hosıs various religions and ethnicities, has an importaot location whicb may be evaluated sociologically.

The effect of the culture on our everyday live sball be accepted as a fact whicb cannot be ignored. Living, family relationships, social division of work, relative relationships and social contribution bonds, together with other ritua[s of everyday life, provides Midyat with an important diversity and vitality. The differences among cultural groups trigger a cultural interac~on; which enables the acceptance of a genuine practice of a particnlar culture by anather culture instead of rejection; and good faith. Sometimes, there have been cases where practice of a culture has been adopted by anather one. In this study, we aim to determine the retleetion of different cultural issues on everyday life by using Midyat example; and to defioe common values and practices of everyday life which originate from the interaction of different cultural elements with each other. This study, which will set out from Arabic and Assyrian families in Midyat; is based of several interviews and observations.

Key Words: Culture, everyday life, religious and ethnical group, cultural elements.

760

Page 4: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim …isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_ACIKGOZR.pdfİnsanın yemesi içmesi, uyuması, konuşması, dinlemesi, bakması, yürümesi veya

Uluslararası Midyat Sempozyıımu- International Midyat Symposium

Giriş ..

Hepimiz gündelik hayatın rutinleşen yoğunluğu içinde yaşamaktayız. Bu yoğunluk bazen o kadar fazla oluyor ve insanı o kadar sıkıyor ki, insan yüksek idealleri düşünecek bir fırsat bulamamakta, kendisiyle baş başa kalamamakta ve dolayısıyla kendisi olmak için yeterli zamana sahip olmaktan yoksun kalmaktadır. Evde, sokakta, iş yerinde vb. birçok yerde gündelik bayatın gereklerini yerine getirirken insan birçok durum ve olayla karşı karşıya gelmektedir. İnsan yapan ya da eyleyen bir varlık olduğu için sürekli bir hareket içindedir. Bu hareket ise ya bir "durumu" ya da bir "eylemi" ifade etmektedir. İnsanın yemesi içmesi, uyuması, konuşması, dinlemesi, bakması, yürümesi veya koşması, başka biriyle sohbet etmesi, arabasıyla seyahat etmesi, bir toplu ulaşım aracına yetişrnek için koşuştunnası, işini yapması (örneğin öğretmense ders anlatması, öğrenciyse ders dinlemesi), bir kuyrukta beklemesi, düşünmesi ve hayal etmesi, birileriyle tartışması, oyun oynaması, sevmesi, üzülmesi, merhamet etmesi, bir ibadeti ifa etmesi, bir düğüne veya toplantıya katılması, bir hastaya bakınası veya bir ölüyü gömmesi gibi gündelik hayatta rutinleşen bu faaliyetleri bir durum ve/veya eylem olarak görmek mümkündür.

Bununla birlikte, gündelik hayatta sıkça meydana gelen bu faaliyetleri (durum ve eylemleri), bütünüyle kendiliğinden ya da tesadüfi olarak ortaya çıkan şeyler olarak

_,. görmek batalıdır. Çünkü çoğu durum ve eylemin ardında bir plan, bir fikir ve bir düzenlemenin olduğu göıülmektedir. Gündelik hayatta rutin olarak meydana gelen her olayın ardında ilk bakışta bir plan ve dÜZenleme göıülmese de birçoğunun belli bir düzene göre ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Örneğin, insanın bir plan olmadan ve iradesinin haricinde bir duraleta beklemek zorunda kalması veya resmi bir işi için günlerce vakit harcamak zorunda kalması (ki bunların da gündelik hayat içinde anlamlı bir yeri vardır), rastlantısal olarak gerçekleşen gündelik bir durum olarak görülebilir. Ancak, gündelik olarak yapılan bir ibadet ve yerine getirilen bir görev gibi daha birçok şey önceden belirlenmiş toplumsal kurallara göre veya zihinde tasarlanmış planlara göre meydana gelmektedir. Dolayısıyla, .gündelik hayatta rutin hale gelen çoğu olayı anlamlı birer durum veya eylem olarak görmek gerekmektedir .

. Sadece dünyevi toplumsal hayata dair olan öğelerin değil, dinler, kültürel ve ahlaki değerler ve inançların da gündelik hayatta yansımalan bulunmaktadır. Örneğin, bir düğünün yapılış şekli, bir cenazenin defnedilme biçimi, oruç ve namaz gibi bir ibadetin ifa edilme şekli gibi dinler, kültürler ve değerle ilgili birçok durum toplumsal bayatta anlamlı bir bütünlük arz etmektedirler. Burada vurgulanması gereken bir nokta da aynı toplumsal eylemin farklı inanç ve etnik gruplar tarafından farklı bir şekilde yerine getiriliyor olmasıdır. Bu ise bütünüyle inan~· .ve etnik gruplar arasındaki kültüreİ farklıltklarla ilgilidir. Kültürü maddi ve manevi değerlerin bir bütünü olarak ele alırsak din, etnisite, inanç ve değerleri (bunlar o grubun ve;ya toplumun kültürünü etkilemiş olsalar da) bir kültürün unsurlan olarak görmek mümkündür.

Farklı etnik ve dini temelli kültürlerin karşılıklı etkileşim içinde bir arada ve birlikte yaşadığı toplurnlar ve yerleşim merkezleri medeniyet ve kültür tarihi açısında önemli bir yer teşkil etmektedirler. Böyle toplurnların ve yerleşim yerlerinin günürolizde hala varlıklarını sürdürüyor olmaları, birlikte yaşama kültürünün

761

Page 5: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim …isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_ACIKGOZR.pdfİnsanın yemesi içmesi, uyuması, konuşması, dinlemesi, bakması, yürümesi veya

Orlıaıı Aldanmaz, Recep E/mas - Küreselleşen Dünyada Çok Kiiltiirlıi Mekanlarda Kimlik Arayışları

yaşatılması ve adalet ve banş gibi değerlerin evrensel boyutta tüm dünyaya yayılması açısından oldukça önemli görünmektedir. Günümüzde Türkiye sınırlan içerisinde yer alan Midyat da farklı kültürlerin çatışmadan bir arada yaşadığı bir kültür havzası özelliğine sahiptir. Süryanilerden Ermenilere, Araplardan Kürtlere kadar birçok dini ve etnik grubun birlikte yaşadığı Midyat, kültürel zenginlik açısından oldukça önemli bir yerde durmaktadır.

Bu bildiride, önce gündelik hayata ve ardından kültür, etnik ve azınlık kavramianna değinilecek; sonra da Midyat şehir merkezinde gerçekleştirilen Süryani ve Arap aileleriyle ilgili alan araştırmasının bulgularından babsedilecektir.

Gündelik Hayat

Gündelik hayat, içinde kendimizi gerçekleştirdiğimiz bir toplumsal alandır. Zaman ve mekanla sınırlandınlmış olan gündelik hayatta çokluk ve teklik, toplumsallık ve bireysellik, nesnellik ve öznellik, resmilik ve özellik bir arada var olmaktadır. Gündelik hayat, esasında birçok toplumsal ilişkiye ve davranışa ev sahipliği yapan bir toplumsal mekandır. Subaşı'na göre ise (2004: ll), "gündelik hayat, birey ve toplumun yaşarnında rutinleşen çoğul bir yaşama formudur." Çünkü Subaşı'na göre, gündelik hayat "toplumda içselleştirilen tüm değerlerin, ahlili deneyimlerin ve dinsel·yönelimlerin ağırlığı altında" netlik kazanmaktadır (s. 1 1).

Ancak, gündelik hayat en çok toplumsal etkileşim biçimleri ve rutin hale gelen toplumsal davranışlarla ön plana çılanaktadır. Çoğu insan için önemsiz gibi gözüken toplumsal etkileşim biçimleri ve toplumsal davranışlar sosyolojide önemli bir inceleme alanı oluşturmaktadır. Giddens'a göre (2008: 164), toplumsal etkileşim biçimlerinin incelenmesi sosyolojik araştırmanın en kapsayıcı alanlarından birisidir. Giddens'a göre, bunun üç önernli nedeni vardır. Birincisi, bizim gündelik rutinlerirniz, diğerleriyle giriştiğimiz etkileşimlerle bizim yaptıklanmıza yapı ve biçim kazandırır. Bunlan inceleyerek kendirniz ve toplum yaşamı hakkında çok şey öğrenebiliriz. İkincisi, günlük yaşamın incelenmesi, insaniann gerçekliği değiştirecek biçimde eylemiere nasıl giriştiklerini bize gösterebilir. Bu yaratıcı özelliklerinden ötürü bireyler, aldıklan kararlar ve giriştikleri eylemlerle gerçekliği sürekli olarak biçimlendirirler. Bu, "gerçekliğin toplumsal olarak kurulması

anlayışı" olarak ifade edilebilir. Üçüncüsü, günlük yaşarndaki toplumsal etkileşimin incelenmesi, daha büyük toplum düzenleri ile kururolann aniaşılmasını daha kolaylaştırabilir. Zira ''büyük ölçekli toplum düzenlerinin hepsi, aslında bizim günlük olarak içine girdiğimiz toplumsal etkileşim kalıplarına bağımlıdır" (Giddens, 2008: 168-169). .

Günümüzün toplumsal mekanlannda, özellikle kentsel ortamlarda, "uygar kayıtsızlık" (Giddens, 2008: 167) denilen şey önemli bir sorun olarak karşımızda dursa da, toplumsal mekanla~da günlük olarak meydana gelen (bizler veya başkalan tarafından gerçekleştirilen) birçok olay ve durum yaşamımızı ve davranışlanmızı doğrudan etkilemektedir. Örneğin, yeni güne başlarken ekmeği zamlı fiyatından almak, dur~kta beklediğimiz ulaşım aracınm geç gelmesi vb. günlük birçok olay ve durum, onlıira yönelik davranışlarımızı etkilemekte, bazen de davranışlanmıza yön vermektedir. Dolayısıyla, kendimizi çok kolay bir şekilde toplumsal nitelikli olan gündelik hayatın ritminden soyutlayaınıyoruz.

762

Page 6: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim …isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_ACIKGOZR.pdfİnsanın yemesi içmesi, uyuması, konuşması, dinlemesi, bakması, yürümesi veya

Uluslararası Midyat Sempozywmt - International Midyat Symposiımı

Ancak, gündelik hayatta karşılaştığımız olaylara genellikle kendiliğinden/rastgele değil, önceden sahip olduğumuz inanç, alışkanlık, örf ve kültüre göre tepkide bulunuruz. Bunların içinde kültürü özellikle vurgulamak gerekir; çünkü diğerlerine göre daha kapsayıcı ve daha belirleyicidir. Kültür, sosyolojide sıkça ifade edildiği gibi, toplumların alarnet-i farikalarıdır- ayırt edici özelliğidir. İki farklı toplumun

- dinleri, inançları, ırkları ve alışkanlıkları ayrn veya benzer olabilmekte; fakat kültürlerinin ayrn olması genellikle mümkün olmamaktadır. Çünkü kültürü oluşturan öğeler çok faklı ve çeşitli olabilmektedir. Kültür sadece belli başlı birkaç unsurdan (örneğin din, adetler, alışkanlıklar vb.) değil, birçok unsurdan (örneğin yemek adabı, giyim-kuşam tarzı, arkadaşlık biçimleri, estetik anlayışı, komşuluk ilişkileri vb.) oluşan bir bütündür. İnsanın toplumsaliaşması da böyle bütünlük arz eden bir kültür içinde gerçekleşmektedir. Dolayısıyla, bir kültüre ait öğelerin gündelik hayatta nasıl pratize edildiğini bilmek oldukça önemlidir. Bu uygulamalann gündelik hayat ritmi içinde incelenmesi, toplurnlara veya topluluklara ait kültürleri tanımanın en etkili yollarından birisidir. Gündelik hayat pratikleri incelenmeden bir kültüre ait öğelerin insanların yaşamlarına nasıl biçim verdiğini veya onları ne ölçüde etkilediğini

bilmek mümkün değildir. Dolayısıyla, her halükarda teorik olan bir şeyin

uygulamalı olarak test edilmesi, incelenmesi ve araştırılması gerekmektedir.

Bu çalışmada da, bir millet olarak değil bir topluluk veya cemaat olarak görülen Süryaniler (İris, 2003: 12) ile bir millet olan Arapların kültürlerinin yerel düzeyde (Midyat örneğinde) karşılaştırılması yapılmaktadır. Bu çalışmayla iki farklı kültüre ait öğelerin gÜtldelik hayatta nasıl uygulandıkları anlaşılınaya ve iki kültür arasındaki benzeriikierin ve farklılıkların neler olduğu saptanmaya çalışılmaktadır. Ayrıca, yörede hangi temel değerlerin egemen olduğu- çatışma ve düşmanlık mı yoksa hoşgörü ve sevgi mi, ötekini dışlama mı yoksa benimseme mi- öğrenilmeye

çalışılmaktadır.

Kültür, Etnik ve Azınlık Kavramları

Kültür, sosyal bilimlerdeki en temel kavramlardan biridir. Kültürün toplum kavramıyla sıkı bir ilişkisi bulunmaktadır. Bazen bu iki kavram birbirinin yerine kullanılsa da; iklsinin ifade ettiği anlam ayrn değildir. Ancak, sosyolojide bir ilke

. haline gelen şu tabiri kullanmak yanlış değildir: Biri olmadan diğeri olmaz, yani ne toplumsuz kültürden ne de kültürsüz, toplumdan bahsedilebilir. Toplumların mahiyetleri, niceliksel ve niteliksel özelliideri farklı olduğu gibi kültürleri de farklıdır. Giddens'a göre (2000: 18), kültür bir toplumun üyelerinin ya da toplumdaki grupların yaşam biçimleriyle ilgilidir. Kültür, "insanların nasıl

giyindiklerini, evlilik gelenekleriyle aile yaşamlarını, çalışma kalıplarını, dinsel törenlerini ve boş zaman etkinliklerini iiçermektedir" (Giddçns, 2000: 18). Dolayısıyla, kültilrün yaşamın her alanını kapsayan bir · özelliğe "' sahip olduğunu söylemek mümkündür. 8ir toplumda üretilen maddi ürünler ile toplumsal yaşamda önemli bir yer teşkil eden manevi değerler de kültürün kapsamına girmektedir. Ayrıca, kültürü Tomlimson'un belirttiği gibi, "insanların sembolik temsil pratikleri yoluyla anlam inşa etmeye çalıştıkları bir yaşam düzeni" olarak da görmek mümkündür (Akt. Sarı, 2007: 51). Kültür bu yönüyle ele alınırsa, gündelik hayatta yansımalan bulunan kültürel öğelerin de anlamlı birer sembol oldukları

anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, gündelik hayatta yansımaları bulunan kültürel öğelerin insanların kendilerini gerçekleştirmenin bir yolu olduğunu söylemek mümkündür.

763

Page 7: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim …isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_ACIKGOZR.pdfİnsanın yemesi içmesi, uyuması, konuşması, dinlemesi, bakması, yürümesi veya

Orhan Aldanmaz, Recep E/mas- Küreselleşen Dünyada Çok Kiiltiirlıl Mekanlarda Kimlik Arayışları

Etnik de toplum ve kültürle yakından ilişkili olan bir kavramdır. Etnik ırk

kavramıyla özdeş değildir. Irk biyolojik, etnik ise toplumsal temelli bir terimdir. Irk. Iver'ın (2006: 39) belirtmiş olduğu gibi, genellikle kendine özgü ortak kahtımsal özellikler sergileyen ve biyolojik olarak diğerlerinden farklı bir grup olarak düşünülmektedir. Bu anlamda bir saf ırktan bahsetmek mümkün değildir. Etnik terimi ise, Marden'ın (2006: 35) ifade etmiş olduğu gibi, ortak bir kültürel mirası paylaşan bir grubu (örneğin bir kabile veya millet) göstermek için kullanılmaktadır. Ancak Marden'a göre, bu terim sıkça ortak özellikleri olan bir gruba da uygulanır. Bu çalışmada ele alınan iki gruptan biri olan Süryanileri bir "etnik grup" olarak görmek mümkündür. Çünkü "etnik grup genellikle üyeleri, nesilden oesile taşınan kendine has ve başka gruplardan farklı sosyal ve kültürel bir geleneği paylaşan veya daha karmaşık bir toplumun parçası olan ya da tek başına var olan bir grup olarak" algılanmaktadır (I ver, 2006: 40).

Azınlık kavramı ise, etnik kavramıyla ilişkilendirilmekle birlikte, farklılıktan ziyade daha çok aınmcılıkla ilgilidir. Ayrımcılık ise, Marden'ın (2006: 24) belirtmiş olduğu gibi, hakim grup tarafından azınlığa karşı farklı ve eşitsiz bir muameleyi ifade etmektedir. Bu yönüyle ele alındığında, bir toplumda herhangi bir etnik grubun ayrımcılığa uğradığı gözlemleniyorsa o grubu azınlık grup olarak görmek mümkündür. Bununla beraber, bir toplumda hangi azınlık grupların ne tür ayrımcılıklara uğradıklarını da belirtmek gerekir. Marden (2006: 34-36), azınlık tiplerini ve ayrımcılık türlerini birkaç başlık altında ele almaktadır. Marden'a göre, dört azınlık tipi vardır. Bunlar; (1) çoğulcu tip (buna Yahudiler örnek gösterilebilir), (2) asimilasyoncu tip (örneğin zenciler), (3) ayrılmacı tip (örneğin bağımsız · olan

milletler), (4) militan tip. Marden, azınlıklara karşı ayrımcılıkları da şöyle

gruplandırmaktadır: mesleki ayrımcılıklar, sivil ayrımcılıklar, aleni ayrımcılıklar, yerel yerleşim ayrımcılığı ve sosyal ayrımcılık.

Midyat'ın Kısa Taribi

Midyat, Mardin iline bağlı bir ilçe olup, Güneydoğu Anadolu Bölgesi 'nde yer aLmaktadır. Tarihte bilinen en eski uygarlık merkezlerini barındıran Mezopotamya Bölgesi'nin kuzeyinde, çok önemli kültürlerin, dinlerin, dillerin kesiştiği ve birbirini etkilediği bir coğrafyada kurulmuştıır. Yukarı Mezopotamya'nın bir parçası olan ilçe, Turabdin bölgesinde yer almaktadır. Turabdin; batıda Mardin, kuzeyde Hasankeyf, doğuda Cizre ve güneyde Nusaybin sınırları içinde kalan bölgenin adıdır. Bu bölgenin yüzölçümü 10.000 kın2'den fazladır. 1478'den beri metropolitlik olan Midyat, Turabdin'in merkezidir. Midyat'ta karasal iklim görülmektedir. Kışlar soğuk ve yağışlı, yaz aylan ise sıcak ve kurak geçer.

Midyat'ın ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu kesin olarak bilinmemektedir. İlçe; Sümer, Asur, Urartu, Makedon, Pers, Roma, Abbasi ve Osmanlı dönemlerini görmüş, tüm bu önemli uygarlıkların etkileriyle yoğrulmuştıır. Taribin ilk Hıristiyan halkı bu bölgede yaşamış, manastır hayatı burada doğrnuştıır. Turabdin'le ilgili ilk yazılı belgeler M.Ö. 13. yüzyıla kadar uzanır. Midyat, M.Ö. 9.yy Asur tabletlerinde, mağara keırt:i anlamında "Matiate" olarak geçer. Resmi kayıtlarda, 16. yüzyılda bir köy olduğu görülmektedir. Midyat'ın köy olarak varlığını 19. yüzyılın başianna kadar devam ettirdiği ve 1810'larda kaza olduğu bilinmektedir. 1839 yılındaki resmi belgelerde, 19 nahiyesi olan bir kaza olarak geçmektedir. 1890 yılında ise belediye

764

Page 8: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim …isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_ACIKGOZR.pdfİnsanın yemesi içmesi, uyuması, konuşması, dinlemesi, bakması, yürümesi veya

Uluslararası Midyat Sempozyzmw- International Midyat Symposiımı

teşkilatı kurulmuştur. Midyat 1927 yılında Mardin'e bağlanmıştır. 193.0 yılında Midyat ve Estel belediyeleri, Midyat adı · altında birleştirilıniştir. İlçe, birçok değişiklikten sonra Farsça, Arapça ve Süryanice karışundan meydana gelmiş olan ve şu anda kullanılan Midyat yani "Ayna" ismini almıştır. İlçenin diğer adı da ''Tfuabdin"dir. "ibadet edenlerin dağı" anlamına gelir. Midyat'ın çevresindeki

. dağlarda bulunan mağaralann ibadet yeri olarak kullanıldığı ve Tfuabdin adının buradan geldiği sanılmaktadır. Bölgede dinsel bir homojenlik yoktur. GeÇmişte

birçok arkaik inanç ve din, yörede bir arada yaşamıştır. Bunlar arasında güneşe ve ateşe tapanların dini "Şemsi lik", şeytanı melek sayanların dini olan "Y ezidilik", çeşitli Hıristiyan ve İslam Mezhepleri ile Yahudilik bulunur. Bugün Midyat ilçe merkezinde yaşayanlar MüslüroaJ?, Hıristiyan ve Yezidilerdir. Hıristiyanlar kendi aralannda çeşitli mezheplere ayrılmışlardır. Çoğıınluğu Ortodoks mezhebine bağlıdır. Keldani, Katolik ve Protestan mezheplerine bağlı olanlar da vardır. Bugün ilçede Türkçe, Süryanice, Kürtçe ve Arapça konuşulmaktadır. Bir zamanlar, sekiz kilise ve iki cami bulunan kasahada Hıristiyan nüfus çoğunluktaydı. Estel'le birleşince Müslüman nüfus artmıştır Bugün ise yerel kaynaklardan alınan bilgilere göre Midyat'ta yakın köylerden göç edenlerle birlikte çok az Hıristiyan aile kalmıştır. Müslüman ve Hıristiyan topluluklar dışında küçük bir Yezidi topluluğu da mevcuttur. Midyat ve çevre köylerden dışanya göç, son otuz yıl içerisinde yoğun bir şekilde yaşanmıştır. Aynca kırsal kesimden ilçe merkezine doğru iç göç de oldukça fazladır. Köylerde eğitim imkanının kısıtlı olması ve yeterli iş imkanının olmaması, toprak dağılırnındaki dengesizlik, makineleşme, güvenlik ve halen yaşanan kan davalan nedeniyle Midyat'a çevre ilçe ve köylerden göçler olmuş, yine benzer sebeplerle Midyat'tan da dışanya göç verilmiştir. Midyat ve köylerinden ülke sınırları . içerisine yapılan göç, daha çok Adana, Mersin, Antalya, İzmir ve İstanbul illerine; dışanya yapılan .göç ise Almanya, Lübnan, İsveç, Hollanda, Danimarka, Amerika ve Kanada gibi ülkelere olmuştur. Yurt dışına göç edenlerin büyük bir bölümü Hıristiyan vatandaşlardır. İlçeden mevsimlik olarak yapılan göçler ilkbahar ve yaz aylannda Çukurova ve Karadeniz Bölgesi'ne olmaktadır.

Midyat'ın başlıca geçim kaynağı tarım, hayvancılık ve el sanatlarıdu. En çok üretilen ürünler buğday, arpa, nohut, mercimek, üzüm, kaVim ve karpuzdur. İlçede gelişen et' sanatları bakırcı !ık, kilim dokuma, taş işçiliği, kuyuriıculuk, ·gümüş işlemeciliği, mobilyacıhk ve semerciliktir. Günümüze kadar devam eden ve ünü ülke sınırlarını aşan sanat dallarından piri "telkari" yani gümüş işlemeciliği, diğeri

. ·-ise taş işleme sanatıdır. İlçe, bugün de Süryani cemaatinin merkezi konumundadır. Bu nedenle din turizmi açısından önemli bir konumda yer almaktadır 1 •

Araştırma Bulgularının Değerlendirilmesi

Yöntem

Midyat'ta Süryani ve Arap ailelerinin karşılaştırmasını konu edinen bu araştı.npada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Aileler hakkında sosyo-demografık, gündelik hayat, dini inanç, aile/komşuluk ilişkileri, ayrımcılık ve siyasi hayat gibi konularla ilgili olarak önceden belirlenmiş sorular çerçevesinde hane reisieriyle nitel görüşmeler yapıldı. Her aile grubundan onar kişiyle, toplamda yirmi kişiyle

1 Midyat tarihi ile ilgili yukarıda verilen açıklamalarda Neslihan Dalkılıç ve ışıl Aksulu'nun 2004 yılında yayınlanan "Midyat Geleneksel Kent dol"USu ve Evleri Üzerine Bir İnceleme" adlı makalelerinden faydalaoılmıştır.

765

Page 9: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim …isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_ACIKGOZR.pdfİnsanın yemesi içmesi, uyuması, konuşması, dinlemesi, bakması, yürümesi veya

Orhan Aldaumaz, Recep E/mas -Küreselleşen Dünyada Çok Kii/tıir/ii Mekanlarda Kimlik Arayışları

görüşüldü. Süryanilerde kadınlarla konuşmak sıkıntılı olduğu ve kadıniann bilgi verınede istekli olmadıklan önceden bize söylendiği için, sadece erkeklerle görüşme yapıldı. Ancak, bu olumsuz durum Arap ailelerinde söz konusu olmadığı için, kadınlarla görüşme imkanı da doğdu. Görüşmeler, bizatihi araştırmacılar tarafından gerçekleştirildi. Önce Süryani aile reisleriyle, bir hafta sonra da Arap aileleri ziyaret edilerek evdeki hane reisi erkek veya hane kadınıyla görüşmeler yapıldı. Görüşme öncesinde belediyeden resmi izin ve destek altndı. Görüşme sonucunda elde edilen bulgular aşağıdaki başlıklar altında değerlendirilmiştir.

Sosyo-Demografik Yapı: Hem Süryaniler hem de Araplar bölgeye göç etmediklerini, b uranın yerli halkı olduklarını belirtmişlerdir. Süryanilerden 1 O erkek, Araplardan ise 7 erkek ve 3 kadınla görüşütdti. Görüşülen kişilerden Süryanilerin yaş ortalarnası 41,4 (20-39 yaş grubuoda 1, 30-39 yaş grubunda 3, 40-49 yaş grubunda 3, 50 ve üzeri yaş grubunda 3 kişi) iken, Arap ailelerinde ise yaş ortalarnası 37,3 (20-39 yaş grubunda 4, 30-39 yaş grubunda 3, 40-49 yaş grubunda 1, 50 ve üzeri yaş grubunda 2 kişi) olarak saptanmıştır. Görüldüğü gibi, kendileriyle görüşüten Süryanilerin yaş ortalaması Araplannkinden daha yüksektir. Muhtemelen bunun bir nedeni, görüşüten Süryanilerin hepsinin erkek olmasıdır.

Eğitim durumuna bakıldığında, her iki grubun da benzer bir eğitim seviyesine sahip olduğu görülmektedir. Görüşüten Süryanilerden bir kişi ilkokul, 6 kişi ortaokul ve 3 kişi de lise mezunu iken, Araplardan 2 kişi ilkokulu bitirmemiş, bir kişi ilkokul, 3 kişi ortaokul ve 4 kişi de lise mezunudur. Burada dikkat çeken nokta, görüşülen kişilerin çoğunun orta öğretim seviyesine sahip olduğu, ama hiçbirinin yüksek öğrenim düzeyine sahip olmadığıdır. Bu, ilçenin ge!J.el durumuyla bir paralellik göstermektedir. Çocuklan okutma konusunda her iki aile tipinde de benzer biç durum söz konusudur. Aileler genellikle çocuklarını okutınaktadırlar. Çocuklarını okutınayıp da çalıştıran aileye rastlanılınamıştır.

Mesleki açıdan aileler ele alındığında, görüşü! en Süryanilerin hepsinin esnaf olduğu ve bunlann gümüşçülük-kuyumculuk mesleğini icra ettikleri görülmüştür.

Süryaniler sadece bu mesleği yapıyor olmalannı, devlet kadrolannda iş

bulaınaınalanna bağlamaktadırlar. Gümüş işlemeciliği bu yüzden nesilden nesile aktanlmaktadır. Özellikle "Telkari" adı verilen ince gümüş işlemeciliği Süryaniler arasında oldukça yaygın bir meslek olarak görülmektedir. Araplarda ise meslek dağılımıoda bir çeşitlilik gözlenmektedir. Görüşüten kişilerin ikisi esnaf, biri memur, iki tanesi şofor ve bir tanesi de serbest olarak çalıştığını ifade etmiştir. Biri emekli, 3 kişi de ev hanımı olduğunu beyan etmiştir.

Aile ve Komşuluk İlişkileri: Süryani ailelerin büyük çoğıınluğunun çekirdek aile yapılanmasında olduğu görülürken Arap ailelerindr. ise geniş aile yapılanmasının daha fazla olduğu görülmüştür. Süryanilerde onalaı:r;a çocuk sayısı 3 iken, Arap ailelerinde ise 5 ve 6 çocuklu aileler saptanru,;tır. Süryani aileler kız çocuklannı okutınaya daha meyillidirler. Bazı ailelerde üniv0rsitede okuyan kız çocuklarına rastlanılmıştır. Arap Ailelerinde ise kız çocuğunu evde yetiştirme çabasının daha ön planda ol~uğu görülmüştür. Aile içi ilişkilerde ise Arap ailelerin Süryani ailelere nispeten daha fazla şiddete başvurduğu görülmektedir. Eşler arası tartışmalann da Arap ailelerinde daha fazla olduğu gözlemlenmiştir. Her iki aile grubunda da yaşlılara saygı ön plandadır.

766

Page 10: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim …isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_ACIKGOZR.pdfİnsanın yemesi içmesi, uyuması, konuşması, dinlemesi, bakması, yürümesi veya

Uluslararası Midyat Sempozywnu- bıtemational Midyat Symposiwn

Evlilik süreci ile ilişkin ritüellerde iki farklı kültürel grup arasında bazı benzeriikiere rastlanmıştır. Her iki aile grubunda da görücü usulü ile evleomenin daha başat olduğu gözlemleomiş, ama bunun yanında severek evleome de görülmektedir. Süryani ailelerde Arap ailelere nispeten severek evleome orawnın daha fazla olduğu görülmüştür. Evlilik süreci kız istemeyle başlar. Kız isteme sırasında kahve ve tatlı ilcram edilir. Her iki aile grubu farklı dine mensup olduğu için, ikisinde de farklı dinden birisine kız verilmediği görülmüş ve her iki aile grubunda da öncelik dini o.i.kaha aittir. Dini o.i.kah her iki aile grubu için de ya ibadethanede ya da evde dini lider -Hıristiyanlarda Papaz Müslümanlarda İmam- tarafından kıyılır. Dini nikah düğünden önce yapılır ve ardından resmi nikah gerçekleşir. Kadınlar arasında

düğünden bir ya da iki gün önce akşam yapılan kına gecesi ritüelinin yapılmasına her iki aile grubunda da rastlanılmıştır. Bu gecelerde kadınlar türkü ve şarkıtarla oyun oyuayarak eğlenirler, gelin ve orada bulunanlar kına sürerler. Bu benzeriikierin yanı sıra, bazı farklılıklara da rastlanılmıştır. Örneğin, erkek tarafından başlık parası alma olayı Arap ailelerinde varlığını korumaktayken Süryani ailelerinde görülmemektedir. Bunun dışında önemli bir ayrıntı da, Süryani ailelerin sadece tek eşli bir toplumsal yapıda olduğu, hatta boşanmanın da ölüm, zina ve bulaşıcı hastalık dışında yasak olduğu görülmüştür. Arap ailelerinde ise çok eşliliğin sakıncalı

olmadığı ve boşanmanın da, hoş karşıtanmadığı halde, var olduğu görülmüştür. Çok eşliliğin sakıncalı olmaması İslam dininin koyduğu bir hükümden kaynaklanıyor olabilir. İslam dinine göre bir erkek imam nikahlı olarak en fazla dört kadınla

... evlenebilir. Öte yandan, Arap düğünlerinin genelinin yemekli olduğu ve düğün akşamında davetlilere "Şerbef' adı verilen ve meyve suyuna benzer bir içeceğin ikram edildiği görülmüştür. Ayrıca, düğünlerinde sadece Arapça değil, Türkçe ve Kürtçe .~üzikler ve türküler çaldıklarını da belirtmişlerdir.

Komşuluk ilişkilerinde Arap ailelerin daha sosyal ve sıcak olduğu gözlemlenmiştir. Buna karşın, Süryani aileler komşularıyla daha sı.nırlı ilişkilerde bulunmaktadırlar. Çünkü bazı Süryani aileler komşuları tarafından ayrımcılığa, hatta bakarete uğradıklarını iddia etmişlerdir. Görüşülen Arap ailelerinin hepsi komşulannın törenlerine katılmaya istekli olduklarıw . belirtirken, bazı Süryani aileler katılmadı.klarını beyan etmişlerdir. Bununla birlikte, Arap aileleri Süryanilerin din{ ritüellerine karşı sınırlı bir ilişkide olduklan w belirtmişlerdir. · ·

Dini Hayat Pratikleri: Gündelik dini pratikler açısından bakıldığında, Arapların İşlam dinine olan bağlılıklarımn Süryanilerin Hıristiyanlığa olan bağlılıklanndan daha fazla olduğu görülmektedir. Görüşülen Arap ailelerinin günde 5 vakit namaz kıldı.kları gözlemlenmiştir. SUryanilerde ise 7 vakit namazı bütünüyle kılan kişi

görülmemiştir. Ancak, Arap ailelerinin Cuma narnazına gitıneleri oranında

Süryanilerin de Pazar ayinine katıldıkları görülmüştür. \

Dikkati çeken diğer bir husus da kültürlerin iç içe geçmesidir. Kültür etkileşimleri oldukça fazla olmuştur. Bu yüzden kültürel öğelerin gündelik yaşama yansımaları açısından gündelik yaşam pratikleri benzerlik taşımaktadır. Bayram kutlamalarının neredeyse aynı pratikleri, hatta aynı düzen sırasmı içerdiği saptanmıştır. Her iki kültürel grupta da önce bayram temizliğii yapmak, ardından bayram sabahı

ibadethaneye gitmek ve onun ardmdan öncelikli olarak taziye evleri ve daha sonra yakın akrabaları ziyarete gitmek, bayram pratikleri olarak günümüzde de varlığını

767

Page 11: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim …isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_ACIKGOZR.pdfİnsanın yemesi içmesi, uyuması, konuşması, dinlemesi, bakması, yürümesi veya

Orhan Aldanmaz. Recep E/mas- Kürese/leşen Dıi11yada Çok Kıi/tıirlıi Mekanlarda Kimlik Arayışları

sürdüren ritüeller arasında yer almaktadır. Ayrıca, her iki kültürel · grubun da bayramda şeker dağı ttığı saptanmıştır.

Çocuklara verilen dini eğitim açısından da bazı benzerlikler bulunmaktadır. Her iki grup da dini eğitimlerini almak üzere çocuklarıru ibadethaneye göndermektedirler. Ancak, çocuklarını dini eğitime genelde okul dönemi dışındaki yaz tatilinde gönderdikleri görülmüştür.

Bunun dışında, her iki aile grubu da genel itibariyle etli olan yöresel yemekleri yapmaktadır. Hatta Süryani aileleri, Hıristiyan olduklan halde, domuz eti yememektedirler. Yine her iki aile grubunun da Bayramın ilk gününe özel yemekler yaptıklan gözlemlenmiştir. K.aburga Dolması bölgenin önemli özel yemeklerindendir. Tatlı olarak da bayramda ve diğer özel zamanlarda yapılan ve 'sütlaç'a benzeyen, fakat sütle yapılınayan Zerde tatlısı yöresel tatlılar arasında yer almaktadır.

Ayrımcılık: Arap aileleri resmi kurumlarda herhangi bir ayrımcılığa uğramadıklarıru belirtmişlerdir. Fakat Süryani aileleri için bu durum biraz farklıdır. Özellikle, askeri kurumlarda sıkıntı çektiklerini belirten Süryani aile reisleri, askerlikte hakarete, hatta darbelere maruz kaldıklarıru belirtmişlerdir. Askerlikte hep geri planda çalışhrıldıklarını ve kendilerine rütbe vermediklerini belirten bazı Süryani aile reisleri, farklı dinden oldukları için çok ayrımcılığa uğradıklarıru belirtmişlerdir. Hatta Süryani Kültür Derneği'nde görüştüğüm kişi, bakaretin yaru sıra darbelere maruz kaldıklarını, hatta PKK'lı diye eziyet gördüklerini ve hücreye atıldıklarını söyledi. Bunun yaru sıra, askerlikte de diğer askerler tarafından ikici sıruf insan muamelesi gördüklerini ve diğer Müslüman askerleriyle sınırlı ilişkiler kurulduğunu ve soğuk davranıldığını söylemişlerdir. Bu yüzden pek fazla arkadaşlık

kuramadıklarını belirtmişlerdir.

Dil Durumu: Süryanice ve Arapça kadim dillerdendirler. Bu iki dilin Midyat gibi küçük bir yerleşim merkezinde birlikte bulunuyor olması, Midyat'ın kültürel zenginliğini göstermesi açısından oldukça önemlidir. Bu farlanda olan kültürel gruplar, özellikle Süryaniler, dillerini korumak için büyük bir çaba sarf etmektedirler. Dil konusunda Süryanilerin kendi dillerini korumada ve varlığım sürdürmede daha tutucu olduklan görülmektedir. Çocuklarına ilk olarak Süryanice öğretiyorlar ve onlarla sadece Süryanice konuşuyorlar. Fakat Arap ailelerinde çocuklarıyla Türkçe konuşan ailelere rastlanılmaktadır. Ayrıca çocuklarını, gayri resmi olduğu halde, Kilise'ye din eğitimine gönderiyorlar. Bu açıdan bakıldığında, Avrupa'ya çok göç veren Süryanilerin Midyat'ta varlıklarını,'dillerini ve kültürlerini koruma çabasına girdikleri ve bunun için çok gayret sarf ettikleri görülmüştür.

Siyasete Bakış: Süryani vatandaşı Erol Dora'oın 2011 genel seçimlerinde milletvekili seçilmesi, her i..lçi aile grubu tarafından da olumlu karşılanmıştır. Süryani aileler mutlu olduklannı, seçilmesinin oldukça güzel bir şey olduğunu ve demokrasinin bir gereği olarak seçilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Arap aileler ise SüryanileR. temsil eden birinin mecliste yer almasının güzel bir şey olduğunu vurgularnışİardır. SeçilmiŞ milletvekilinin BDP destekli bağımsız milletvekili olarak meclise girmesinin de herhangi bir sorun teşkil etmeyeceğini belirten Süryani aileleri, önemli olan Süryanileri temsil eden birisi olması olduğunu söylemişlerdir.

768

Page 12: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim …isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_ACIKGOZR.pdfİnsanın yemesi içmesi, uyuması, konuşması, dinlemesi, bakması, yürümesi veya

Uluslararası Midyat Sempozyumu - International Midyat Symposium

Sonuç ve Değerlendirme

Kültürel öğelerin gündelik bayata yansımalarını Midyat örneğinde ele alan bu çalışmada, aynı mekanda yaşayan iki · farklı kültürel grubun birbirleriyle olan ilişkileri ve kendilerine özgü durumlan incelenmiştir. Aile ve komşuluk ilişkilerinden dinsel hayat pratiklerine (dini bayram lar, ni.lciblar ve düğünler gibi) kadar birçok açıdan meseleye bakıldığmda, farklı kültürel gruplar arasında· bazı farklılıklar bulunmakla birlikte, dikkate değer ayrışmalarm görülmediği ve çatışma ve çekişme gibi durumlarm yaşanmadığı gözlemlenmiştir. Bunu, birlikte yaşama kültürünün farklı gruplar tarafindan içselleştirildiğinin bir göstergesi olarak yorumlamak mümkündür. Dil, din, mezhep ve etnik yapıları farklı olmasına rağmen, farklı kültürel grupların bazı ortak değerler {hoşgörü, ötekini benimseme, farklılıklara saygı) etrafında birleştikleri anlaşılmaktadır. Bu ortak değerler

sayesinde aynı rnekarn paylaşabilmekte, birbirleriyle iletişim kurabilmekte, dostluklar ve akrabalıklar meydana getirebilmekte ve bekli de en önemlisi insan onuruna yakışır bir şekilde bir arada yaşayabi[mektedirler.

Ancak, bazı Süryanilerin belirttikleri gibi, aynı hoşgörü ortamının ülke genelinde görüldüğünden bahsetmek mümkün değildir. Özellikle Süryaniler, farklı bir dine mensup olduklan için, toplumsal yaşamın farklı alanlannda ayrımcılığa

uğrayabilmektedirler. Bu tür olumsuz durumların giderilmesi için, ülke genelinde , insanlar tarafından içselleştiiilen bir hoşgörü ortamına ve ötekini benimseme

anlayışına ihtiyaç vardır. Farklılıklar bir çatışma veya düşmanlık aracı olarak değil, bir kaynaşma ve tanışma vasıtası olarak görülürse ve farklı etnik gruplara bu gözle bakılırsa, her zaman ve her koşulda bir arada ve birlikte yaşama kültürünü tesis etmek ve yaşatmak mümkündür. Midyat, bize bunun mümkün olduğunu gösteren canlı bir şahittir.

izienimler

Mülakatlar sırasında yaşanan gelişmeler de aileler hakkında bazı bilgileri edinmemize yardımcı oldu. Süryaniler sorulan sorulara kısa ve çekimser cevap verirken Arapların o konuda daha rahat oldukları gözlemlenmiştir. Mülakat yapmak istediğim bir Süryani aile reisi de bu gözlemimi destekler nitelikte bazı durumlardan

· bahsetti. Süryanilerin kapalı toplum olduklannı belirten şahıs bize özel ve asıl (i.nemli bilgilerini vermeyeceklerini bildirdi ve şöyle devam etti: Sorularımza genel ve herkesin bildiği şeylerle cevap vereceklerdir. Şu an bana da yapsanız ben de onu söylerim. O yüzden Süryaniler hakkında sadece genel bilgilere ulaşırsınız. Bu Süryani ailelerinde yerleşmiş bir şey artık. Mülakat yapmaya, görüşmeye gelen çok oluyor ama özel bilgiler elde eden çok az sayıda kişidir.

\

Bunun yanı sıra Süryani kadınlarla görüşmek istediğimizde ise erkekler tarafından onların pek konuşmayacakları belirtildi. Daha sağlıklı bilgileri erkekler~en

alabileceğimiz söylendi. Bu sebepten dolayı genelde erkeklerle iletişime geçildi.

Arap aileleri ile görüşürken daha farklı bir tablo karşırnızdaydı. Oldukça sıcakkanlı bir karşılamadan sonra sorulan sorulara açıklama getirerek cevap verdiler. Cevap verirken oldukça rahat oldukları gözlemlendi. Görüştüğümüz Arap kadınlar da oldukça açıklayı.cı cevaplar verdiler. Herhangi bir çekinmeyle karşılaşılmadı.

769

Page 13: ULUSLARARASI MİDYAT SEMPOZYUMU (7 -9 Ekim …isamveri.org/pdfdrg/D208677/2012/2012_ACIKGOZR.pdfİnsanın yemesi içmesi, uyuması, konuşması, dinlemesi, bakması, yürümesi veya

Orlıaıı Aldanmaz, Recep Elmas-Küreselleşen Dünyada Çok Kültüriii Mekanlarda Kimlik Arayışları

Kaynakça

Dallalıç, Neslihan & AKSULU, Işıl (2004) "Midyat Geleneksel Kent Dokusu ve Evleri Üzerine Bir İnceleme", Gazi Ün iv. Miilı. Mim. Fak. Dergisi, Cilt: 19, No: 3.

Giddens, Anthony (2008), Sosyo/oj i, (Yay. Haz: Cemal Güzel), KırınıZl Yayınları, İstanbul.

Giddens, Anthony (2000), Sosyoloji, (Yay. Haz: H. Özel, C. Güzel), Ayraç Yayınevi, Ankara.

Iver, R. M. Mac (2006), "Etnik ve Irksal Gruplar", (Çev: L. Alpkan), Etnik Sosyoloji, Orhan TüRKDOGAN, 5. Baskı, istanbul: Timaş Yayınlan, S. 38-48.

İris, Muzaffer (2003), Biitiin Yönleriyle Siilyaniler, Ekol Yayıncılık, İstanbul.

Marden, Charles F. (2006), "Azmlıklar Sosyolojisine Giriş", (Çev: E. Atiker), Etnik Sosyo! oj i, Orhan TÜRKDOGAN, 5. Baskı, İstanbul: Timaş Yayınlan, S. 20-37.

San, Engin (2007), Kiilh.ir, Kimlik, Politika: Mardin 'de Kültiirlerarasılık, (Y ayınlanmamış Doktora Tezi), Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

Subaşı, Necdet (2004), Gündelik Hayat ve Dinsel/ik, İz Yayıncılık, İstanbul.

Türkctoğan, Orhan,EhıikSosyo/oji, 5. Baskı, Timaş Yayınlan, İstanbul.

770