ydÜ i. uluslararasi hadİs İhtİsas sempozyumu 26-29...

15
YDÜ I. ULUSLARARASI HADİS İHTİSAS SEMPOZYUMU 26-29 Nisan 2012 Lefko şa Kuzey Kı brı s Türk Cumhuriyeti Editör Yrd. Doç. Dr. Yusuf Suiçmez

Upload: others

Post on 21-Sep-2020

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: YDÜ I. ULUSLARARASI HADİS İHTİSAS SEMPOZYUMU 26-29 …isamveri.org/pdfdrg/D228970/2014/2014_KUZUDISLIB.pdf · 2017. 8. 4. · Birinci Baskı: 2014 Editör: Yrd. Doç. Dr. Yusuf

YDÜ I. ULUSLARARASI HADİS İHTİSAS SEMPOZYUMU

26-29 Nisan 2012 Lefkoşa

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Editör

Yrd. Doç. Dr. Yusuf Suiçmez

Page 2: YDÜ I. ULUSLARARASI HADİS İHTİSAS SEMPOZYUMU 26-29 …isamveri.org/pdfdrg/D228970/2014/2014_KUZUDISLIB.pdf · 2017. 8. 4. · Birinci Baskı: 2014 Editör: Yrd. Doç. Dr. Yusuf

YDÜ I. ULUSLARARASI HADİS İHTİSAS SEMPOZYUMU26-29 Nisan 2012

Yakın Doğu Üniversitesi Yayınları

Tüm yayın haklan Yakın Doğu Üniversitesine aittir. Bu kitabın hiç bir bölümü, yazılı izin alınmaksızın hiç bir biçimde ve hiç bir yolla çoğaltılamaz ve dağıtılamaz. Kitapta ileri sürülen görüşler ve ger-çeklere ilişkin ifadeler tamamen yazara aittir ve bu kitapta yayımlanmış olması bu görüş ve ifadelerin Yakın Doğu Üniversitesi tarafından benimsendiği anlamına gelmez.

Birinci Baskı: 2014

Editör: Yrd. Doç. Dr. Yusuf Suiçmez

İsteme Adresi: Yakın Doğu Üniversitesi, Kitap Satış Birimi

Tlf: (392) 223 64 64/439

Faks: (392) 2235179

e-Posta: [email protected]

ISBN: 978-605-63846-3-9

Page 3: YDÜ I. ULUSLARARASI HADİS İHTİSAS SEMPOZYUMU 26-29 …isamveri.org/pdfdrg/D228970/2014/2014_KUZUDISLIB.pdf · 2017. 8. 4. · Birinci Baskı: 2014 Editör: Yrd. Doç. Dr. Yusuf

YDU I. ULUSLARARASI HAD iS iBTiSAS SEMPOZVUMU26-29 Nisan 2012

ORYANTALISTLER VE HADIS T~RIMLERI

Yard. Do~. Dr. Bekir Kuzudi~Ir

· Dogudaki ~e~itli kllltiir ve dinlerle ilgilenenler bir yana sadece islam't kendilerine ~ah~ma konusu olarak belirleyen oryantalistlerin kendi i~lerinde ~e~itli ekollere aynldlklan bilinmektedir. Bu tebligde oryantalistler ve hadis terimleri konusuna, hadis ara~ttnnalanna dair ozel ilgileri ve oryantalist gel~n~kte gti~lii bir akuru temsil etmeleri nedeniyle sadece Goldziher - Schacht - Juynboll ~izgisi ozelinde deginilecektir. Burada ozellikle Schacht ve Juynboll'un· oryantalist gelenegin olu~umunda miisliimanlann ·kullanchklan hadis terimleri yerine kendi kavramlanm geli~tirmelerinin rolii iizerinde durulacak ve bu durumun miisliiman ara~trrmactlara sundugu olumlu veya olumsuz etkileri aktanlmaya ~ah~tlacaktrr. Bu siiret;te, adt geyen ~abtslann bazJ. hadis kavramlarmi farkh ~ekillerde yorumlamalan da onemli goriinmektedir.

Yukanda soz konusu edilen Oryantalist t;izgiye, kullandtgt kavramlar ayiSindan baktldtgmda, her ne kadar Goldziher'in kavramla~trrma siirecinde pek fazla yer almadtgJ. goriilse de o, batlh ilim adamlanna miisliiman alimlerin a~t.klamalanna giivenilmeyecegin.i ve rivayetlerin subfitu hakkmda a~m derecede ~iipheci dii~ceyi a~tlamastyla one t;tkmaktadrr, Aynca Goldziher, badis ara~trrmalannda kullamlan kavramlarm alt yaptslill olu~turma bakurundan da

onemli got:finmektedir. Schacht i_se Goldziher' den aldtgJ. a~m derecede ~iipbecilik anlayt~llll sistemle~tiren ve ileri siirdiigu :fikirleriyle oryantalist gelenegin kokle~mesini saglayan ki~idir. 897 Bu giin ozellikle hadis alanmdaki

birt;ok yalt~manin onun gorii~lerini destekleyen, olumsuzlayan ya da revize eden fikirler olmast, aynca bahdaki hadis ~ah~malanmn tarihi seyrini ortaya koyan bir~ok ar~hnctnm Schacht'a merkezi rol vermesi898 bu durumu desteklemektedir. Juynboll ise sistem olarak Schacht'm takip9isidir.

'Yard. Do~. Dr., istanbul Oniversitesi ilahiyat Fakiiltesi. 897

Bkz. Fatma KlZII, "Goldziher'den Scbacht'a Oryantalist Literatiirde Hadis ve Stinnet: Bir Okulun Y~ayan Gelenegi", l!Tp. VU, 2, 2009,45-62. 898

Bekir Kuzudi~li "Hadis ~tmnalannda Oryantalist Gelenek ve Harald Motzki"; (Motzki, isnad ve Metin Baglammda Hadis Tarih/endirme Metotl'!n -<;ev. Bekir Kuzudi~li- iz YaYJOCihk, istanbul, 2011 ), s. 15-17.

Page 4: YDÜ I. ULUSLARARASI HADİS İHTİSAS SEMPOZYUMU 26-29 …isamveri.org/pdfdrg/D228970/2014/2014_KUZUDISLIB.pdf · 2017. 8. 4. · Birinci Baskı: 2014 Editör: Yrd. Doç. Dr. Yusuf

Oryantalistlerin Badis Terimlerine Yakla~tmlara

Scbacht'm oryantalist gelenekte merkezi rolii iistlenmesindeki etkenlerden birisi, hadisin men~eine yonelik ileri siirdiigu flkirlerin yam srra sistemini ifade ederken bilinen hadis IStllahlanndan ziyade kendi oryantalist tenninolojisini olu~turmastdrr. Juynboll'un hem i9erik bakmnndan hem de yeni kavramlar ekleme noktasmda .geli~tirdigi bu terminoloji, oryantalist baki~ ayiSllll yans1tmada ortak bir dil olu~masma katki saglaiDI~trr. 899 SO:z konusu

terrninolojinin olu§umunda ii.9 klstm dikkat 9ekmektedir:

ilk olarak, yukanda zikredilen oryantalistler tarafmdan olu~turulan

terminolojinin, hadis usulii.nde en 90k kar§Ila~tlan ve hadisin subfituna yonelik sahib, hasen ve zaYif kavramlarma hi9 iltifat etmedigi belirtilmelidir. Nitekim

bizzat Juynboll'un, js[am Ansiklopedisi'nde sahib kavraiDI i9in "Ortar;:ag ve modem miislii.manlar tarafmdan kullarulan bir terimdir" dedikten sonra parantez i9inde bazt banh ilim ad~anrun da bu kavram.I takip ettigini soylemesi900

aslmda bu terimin banh ilim adamlanrun geneli i9in pek bir §ey ifade etmedigini anlatmaKt:adrr. Nitekim o, en son kitab1 Kanonik Hadis Ansiklopedisi'nde sahib, hasen ve zaYJf terimlerinin kendi sisteminde (Bu durum, yukanda soz konusu ettigimiz oryantalist 9izgi iyin de ·ger;:erlidir) yerinin olmadtgim net bir ~ekilde

ifade etmektedir.901

ikinci olarak Schacht ve Juynboll'un geli§tirdigi bazt oryantalist terimler, ozu itibariyfe klasik hadis usulii.nde ya da kaynaklarda dawruk bir ~ekilde bulunsa da onlann yeniden isimlendirildigi ve siirekli olarak da oryantalist baki~ a91Sllll yansttrr ~ekilde i9inin dolduruldugu goriiliir: isnadlarm geriye dogru geli~mesi (the backgrowth of isnads) ile ref arasmdaki ilginin kurulmast gibi bazt terimlerin, hadis tarihi ve usulii.ndeki kar§tbklan gosterilmi~ ise de diger bazt terimler, oryantalist bakl§ aylSl · nispeten yerle~tikten sonra klasik

899 Nitekim Juynboll, kendi iirettigi isnad kiimesi ve benzeri terimlerin batlhlar tarafindan kullaruld.Jgm.t belirtmektedir. bkz. JuynboU, Hadis llmindeki IGmi Terimlerin (Yeniden) Degerlendirilmesi" (knad Analiz Yontemleri i~inde, yev. ve der. Salih Ozer, Ankara Okulu, Ankara, 2005), s. 142. Fakat aynt kavramlan kullanan bazt oryantalisllerin onlara nispeten farkh anlamlar yiikledikleri gorillmektedir. 900 Juynboll, "Sahib" E/2, VIll, 835. 901 Juynboll, Encyclopedia of Canonical Hadith, Brill, 2007, s. Xxiii

339

Page 5: YDÜ I. ULUSLARARASI HADİS İHTİSAS SEMPOZYUMU 26-29 …isamveri.org/pdfdrg/D228970/2014/2014_KUZUDISLIB.pdf · 2017. 8. 4. · Birinci Baskı: 2014 Editör: Yrd. Doç. Dr. Yusuf

YDU I. ULUSLARARASI HADtS lBTISAS SEMPOZYUMU26-29 Nisan 2012

donemdeki ~d1gt detayb bir ~ekilde ara~tmlnu~trr. Mii~terek ravinin (common link), medar; dah~/dalma (diving) teriminin miitabi kavram~yla

e~le~tirilme te~ebbiisii bu duruma omek olarak verilebilir. Nitekim Juynboll; "Goldziher' den giinfuniize kadar batlh bilim adamlannm s:ogu, ~iiphelerini

kaynaklardan bulduklm kmnnlardan fazlasiyla asia temellendirememi~lerse de

durumun bu ~ekilde olduguou her zaman hissetmi~lerdir''902 diyerek bu duruma i~aret etmektedir.

U~iincii olarak ise ozellikle Juynboll 'un hadis tarihi ve usfililnde goriilen bazi terimleri tekrar inceleyip ~ogu kere bunlm oryantalist bakl~ a~lSlna gore hadislerin tedaviile ~Ila~ma uygun ~ekilde yorumladtgt ya da hadis tarihlendirme metodunundaki bazi bulgulan aylkJama amac1yla kullandtgt goriilmektedir. Salih kavrarru ve ileride iizerinde durulacak .olan muammerun terimi bunlar

arasmda sayllabilir.903

Yukanda, ana damar olarak sunulan oryantalistlerin muhtemelen ortak bir . anlay1~ ve dil olu~turmak i~in sunduklan kavramlarm ya da kendi sistemlerine uyacak ~ekilde tekrar i~ini doldurduklan terimlerin etkisi, sadece batlh ilim adamlanyla SlDlfh kalmadt. Bunlar bir ~ekilde · gerek banda gerekse islam cografyasmda ya~ayan miisliiman alimlerin dikkatini ~kti ve bazilan geleneksel hadis terminoloj.isiyle birlikte kullarulmaya ba~landt. Bu da musltiman ara~trrmacuarm bu tiir kavramlan eserlerinde kullanma ya da onlar hakkmda yah~ma yapma hususunda nasd bir yol izleyecekleri meselesini ortaya ~Ikardt. A§agtda, ilgili kavramlar merkeze almarak oryantalist c;:ab~malara kar~1 verilen tepkiler ele ahnmaya ~ah~dacaktrr.

islam Diioyas1 ve Oryaotalistik Kavramlar

Teorik olarak d~iiniildiigunde oryantalist c;:ah~malara kar~I genel olarak dort c;:e~it yakla~1mm varhgt ongoriilebilir. Birinci yakla~Im, oryantalist yah~malmn dikkate almmamastm, yok hiikmiinde kabul edilmesini ileri siirebilir. ik:inci yakla~un, . oryantalistlerin elde ettigi bulgularm reddedilmesi gerektigini vurgulayabilir. Uyiincii yakla~1m oryantalistlerin yaptlgt ~ah~malan isabetli bulup sonuylanm bir hiitiin olarak kabul edebilir. Dordiincii yakla~1m ise oryantalistlerin ileri siirdiigu fikirleri de dikkate alarak hadis ve hadis tarihine

902 JuynboU, "Hadis ilmindeki .Kimi Terimlerin (Yeniden) Degerlendirilmesi" s. 142. 903 Bkz. Juynboll, "Sa!ih" E/2, Vll, 982-984.

Page 6: YDÜ I. ULUSLARARASI HADİS İHTİSAS SEMPOZYUMU 26-29 …isamveri.org/pdfdrg/D228970/2014/2014_KUZUDISLIB.pdf · 2017. 8. 4. · Birinci Baskı: 2014 Editör: Yrd. Doç. Dr. Yusuf

tekrar bakmayt onerebilir.~ Bu yakla~unlar oryantalistlerin olu~turduklan ya da baklanda fikir yfuiittiikleri kavramlar i¢n de ge~erlidir.

Omegin oryantalistik gelenekte onemli bir yer tutan mu~terek ravi kavrammm daha soni-a medar terimiyle ~le~tirilmesi, . ikinci kavramm klasik kaynaklardaki bazt isnad degerlendirmelerinde de bulundugu gerek~esiyle kabul gorebilir. Nitekim Tiirkiye'de yapdan bazt ~ah~malarda da mubtemelen sadece isnadm aynm noktast olduguna dikkat ~ekmek iizere ~e~itli yerlerde mu~terek ravi' teriminin kullanddtgt goriilmektedir. Her ne kadar mfiellifinin zihn~de her iki kavramm (mii~terek ravi ve medar) aym anlama gelip gelmedigini bilmek ~ogu kere mfimkiin olmasa da, soz konusu terimleri kar~thklt olarak kullanmak bazt mahzurlan biinyesinde barmdrrmaktadrr. DolayJstyla mii~terek ravi kavram1 tercib edilecekse, ister · herbangi bir isnad ~ah~masmda isnadm kendisinden sonra aynldtgt noktayt gostermek iryin kullamlm1~ olsun isterse bu kavramla ilgili dogrudan bir ~all~ma yapllmast ama~lansm oncelikle kavramm battlt anlammdan armdmlmast ve kavrama badis tarihinde kullamldtgt ~ekliyle medar teriminin i~eriginin yiiklenmesi gerekir. 905 Kavramsal bir izah yaptlmadJgi siirece, yazarm zibninde ne kastedilmi~ olursa olsun, okuyucu mu~terek ravi terimini gordiigiinde, kendini ilgili terimin battb yorumundan alamayacaktrr. Benzer durum aile isnadlan

904 Bir bUtUn olarak bu yakl~unlann temsilcilerini ve omeklerini zikretmek zor olsa da mesele . bazmda ~u misal dikkate deger gorlinmektedir. Juynboll, Ibn Hacer'in Tehzibii't-Tehzib adb

eserinden hareketle ileri siirdiigu, "ez-Ziibri'' denildiginde klasik anlay:t~a gore J:bn $ihab ez-Ziihri'nin anlat1lmak istendigini fakat bunun yanh~ olup asbnda bu nisbenin mutlak kullamm1 ile olduk9a 90k say1daki ki~inin kastedildigini ileri sii.rmekte ve imam Malik'in Ziihri yerine ibn $ihab kullamnum buna bir deli! olarak sunmaktadrr (Juynboll, Hadis Tarihinin Yeniden ln~aast -9ev: Salih 6zer, Ankara Okulu, Ankara, 2002- s. 188. vd.). Ziihri nisbesinin kullanUDlyla ilgili Juynboll'un bu yakla~un1 bir ~ah~mada kabul edilmi~ (Hayri K.Jrba~oglu, islam Dii~ncesinde Hadis Metodolijisi, Ankara Okulu Yayinlar1, Ankara, ll. Baskl, 2000, s. 164-166; a.mlf., Altematif Hadis Metodo/ojisi, Kitabiyat, Ankara, 2002, s. 52), fakat b~ka bir eserde ise reddedilmi~tir (Ayhan Tekine~. Ge/enegin Altm Zinciri, isnad, Ensar Yaymc!ltk, istanbul, 2006, s.106-107). BUJ~unla birlikte bir ba~ka 9ah~ma ise muhtemelen Juynboll'un iddialarwdan hareketle i.kinci astrda bazJ k.itaplann soz konusu ismi J:bn $ihab (or: Malik) digerlerin~ ise Zilhri olarak naklettigini (or: Mamer b. R~id) tespit etmi~ ve ii9iincu asrr

·m9elliflerinin de soz konusu raviyi hangi miiellif kanahyla naklediyorsa isimlendirmede de ona uydugunu belirtmi~tir (Sabri Klzllkaya, isnad ve Metin l;oziimlemeleri Baglammda Geleneksel ve Yeni Yakla~tmlar, AOSBE, Ankara, 2008, s. 128 vd. ozellikle bkz. s. 131-132) .. Bu durum ii9iincu astrdaki muelliflerin, genet olarak sadece metni degil isnadda yer alan ravileri de korumaya ozen gosterdigine i~aret etmektedir. Oryantalizme ~~ nasd tepki verilmesi konusunda aync11 bkz. Mustaf~ el-A'zami, "MOsliimanlar islami <;ah~malar Ozerindeki Milste¥ik Otoritesini Ni~in Reddetmelidirler?", Ulus/ararast Oryantalizm Sempozyumu, 2006, -Kitap olarak 2007 de ne~redilmi~tir-, s. 234 vd. 905 Bkz. Halit Ozkan,"The Commo~ Link and its Relation to the Medir", JLS, XI, I, 2004, s. 50 vd.

341

Page 7: YDÜ I. ULUSLARARASI HADİS İHTİSAS SEMPOZYUMU 26-29 …isamveri.org/pdfdrg/D228970/2014/2014_KUZUDISLIB.pdf · 2017. 8. 4. · Birinci Baskı: 2014 Editör: Yrd. Doç. Dr. Yusuf

YDU I. ULUSLARARASI HAD is tllTiSAS SEMPOZYUMU26-29 Nisan 2012

terimi de i~in .de ge~erlidir. Klasik hadis kaynaklannda pek kar~tla~tlmayan bu kavram hakkmda oncelikle banda hangi anlamda kullamld1gt, fakat.ger~ekte hadis tarihinde ne anlam ifade ettigi konusu hatrrda tutulmalldrr. 906

Burada Jonathan Brown'm ilelifl-hadis kaynaklarm1 kullanarak isnadlann geriye dogru geli~im.i teorisini degerlendirdigi makalesi konumuz a~tsmdan dikkat yekicidir. Zira miiellif, isnadlann geriye dogru geli~imi ile ziyade kavramm1 (miiellif sadece mevkuf rivayetlerin merfu yaptlmasmt dikkate almakta ve buna yeni bir terim olarak "normative matn addition" demektedir. 907

)

kar~tla~tmrken oncelikle oryantalist anlayt~la klasi.k hadis alimlerinin bakt~ a~tlanm ortaya koymu~tur. Ona gore yakm goriinen terimler kar~thklt olarak incelenecekse onceli.kle miisliimanlann bakl~ a~llannm tam olarak anla~tlmast

gerekir. 6megin battWar mevkuf ve merfu meselesine art zamanlt olarak bakarken ( diakronik); mtisliimanlar bir hadisin hem merfu hem de mevkfrf tari.kinin e~ zamanlt olarak bulunabilecegini ( senkronik) ileri siiri.iyorlardt. 908

Yine ona gore Schacht sadece 47 omek incelemi~ ve isnadlann geriye dogru geli~tigi tezini ortaya atml~tl; ancak klasi.k donemde bir miisliiman alim 76 omek buldugu halde hadislerin ref' edilmesini genel bir karakter olarak sunmamt~h. 909

Bu allnttda Brown'm, onceli.kle bir kavramm miisliimanlann zihninde ne anlam ifade ettiginin dogru bir ~ekilde ortaya konrnast teklifi onemlidir. Bir ~ahsm, mensup olmadtgt bir yaptyt ar~tmrken orada ana aktm olarak farklt bir manada kullamlan bir kavramt, kendi sistemine adapte edip kendi kullandtgt ~ekliyle koklerinin zaten var oldugunu iddia etmesi, okuyucudan bazt hususlan gizleme anlamma gelmektedir. ikinci olarak, varl@ tespit edilen bir olgunun, hadis rivayetin4t genel bir karakteri mi oldugu; yoksa musliiman alimlerin de zaten farkmda olup, dogru olarak kabul etmedi.kleri ve sistemlerinden atmaya ~ab~tlklan bir htisus mu saytldtgt onemlidir. Bir yaplllln tamamtru incelemeden

906 Konu baklonda bkz. Bekir Kuzud.i~li, Hadis Rivayetinde Aile lsnadlart, l:ham!l~aret, lstanbul,

2007. 907

Jonathan Brown, "Critical Rigor vs. Juridical Pragmatism; How Legal Theorists and Hadith Scholars Approached the Backgrowtb oflsnads in the Genre ofllal al-Hadith", ILS, 14, I, s. 11. 908

Jonathan Brown: "Critical Rigorvs. Juridical Pragmatism", s. II. 909

Jonathan Brown, "Critical Rigorvs. Juridical Pragmatism", s. 8.

Page 8: YDÜ I. ULUSLARARASI HADİS İHTİSAS SEMPOZYUMU 26-29 …isamveri.org/pdfdrg/D228970/2014/2014_KUZUDISLIB.pdf · 2017. 8. 4. · Birinci Baskı: 2014 Editör: Yrd. Doç. Dr. Yusuf

belirli olaylar iizerinden gitmek ~ogu kere genelle~tirme sorunlan ile kar~t kar~tya kalmaktadrr. 910

Neticede batthlar tarafindan geli~tirilen kavramlar di.kkate almdtgmda, normal ~artlarda miislfunan :ara~tlrmacdar tarafindan pek dikkat .~ekmeyecek ~ah~ma sahalarimn a~ddtg.; fakat bu kavramlan ~ah~rrken (veya kullimrrken) meselenin odagma sadece kabul ya da reddi koyma yerine hadis rivayetinde kavramm aslmda ne anlam ifade ettigini oncelemenin daha faydah oldugu soylenebilir. Kavram, ger~ek anlamiyla hadis tarihinde ortaya ~Ikttgmda batth kullammmm dogrulugu veya· yanlt~lig. da ortaya ~Ikmt~ olacakttr. ·Eger iddia edilen hususlar tamamen veya lasmen dogru ise onu bizim hadis tarihi algtsi i~erisinde nastl yorumlamamtz gerektigi hususu onem kazanacaktrr.

Giri~te zikrettigimiz oryantalist ~izgide, kavranila~~a konusunda en ~ok gayret sarfeden Juynboll'un klasik hadis tshlahlanru sistemlerine uygun bir ~ekilde yeniden yorumlama · gayretlerinde de benzer bir d~ gozlemlenmektedir. Bu kavramlarm nasll ele ahnmast gerektigi sorusuna omek olarak muammeriin kavramt incelenebilir. Her ne kadar onu, zaman iaman y~ siindiirme hilesi/age triclC11 ~eklinde adlan~rrd1g-t i~in oryantalist kavramlara katmak mfunkiinse de, muammeriin kavramt daha yaygm kullamldtg. i~in bu ktsunda ele almacakttr.

Juynboll 'un . muammeriin haklandaki iddialan ktsaca ~u. ~ekilde

ozetlenebilir: Muammerfin olgusu KUfe, ktsmen de Basra ile baglantthdrr. Bu iki

~ehir d1~mdaki yerlerde muammerfin faaliyetinden bahsedilmez.912 Kfife

bolgesinde yer alan muammeriln raviler sahabi olmadlklan is:in isnadm muttasll yap1lmast amactyla bir sahabiye ihtiya~ bulunmaktadrr. Bu sahabi Abdullah b. Mes'ud'tur. Dolayts1yla muammeriin olgusu Hz. Peygamber >Ibn Mes'ud >ibn Mes'ud'un ilim halkasmda bulunan biri > ibrahim en-Nehai > Mii~terek ravi ~eklinde ol.mas1 gerekirken, bu mii~terelc ravi daha ktsa bir yoldan Hz. Peygamber > ibn Mes 'ud > Muammer > Mii~terek ravi ~eklinde daha ktsa ve

91° Konu haklonda Tiirkiye'de doktora seviyesinde iki ~a!J~ma yapll.llll~tu'. Yusuf Sui~mez, Hadiste RefProb/emi (Mevlaifve MaktU Hadis/erin Rasuliilltih 'a izajesi), AOSBE, Ankara, 2005; Sabri <;:ap, Hadis ilminde Merfo-MevkUf il~kisi, UOSBE, Bursa, 2008. 911

Juynboll, "Nafi ve Onun Hadis Literatiirfuldeki Yeri", s. 117 (Sa1ih Ozer, isnad Analiz Yontemleri i~inde). 912

uynboll, "lsnadlann, ilk Sekillenmesinde M~afnmen1nun RQlil", s. 137 (Mustafa Ertiirk, Oryantalistik Hadis Ar~trmialarz iyinde).

343

Page 9: YDÜ I. ULUSLARARASI HADİS İHTİSAS SEMPOZYUMU 26-29 …isamveri.org/pdfdrg/D228970/2014/2014_KUZUDISLIB.pdf · 2017. 8. 4. · Birinci Baskı: 2014 Editör: Yrd. Doç. Dr. Yusuf

YDU I. ULUSLARARASI HADlS lHTisAS SEMPOZYUMU26-29 Nisan 2012

i~levsel hale getirilmi~tir.913 Bu baglamda Juynboll'un muammer sa}'llan ~ahsiyetleri genet olarak hayali ki~iler olarak kabul ettigi ve ikinci asrr siiresince

muammerunun yav~ yav~ ortadan·kallctiguu iddia ettigi belirtilmelidir.914

Juynboll'un bu fikirleri sadece kabul ve red a~tsmdan dii~iinuliirse, onlar uzun y~ayan ~ahtslann bu derece yekiin tutmasmdan hareketle dikkat ~ekici bulunabilir ve ozellikle birinci asrrda fitne neticesinde, ortaya ~tkan hadis uydurma faaliyetiyle ilgi kurularak kabul edilebilir. Bu fikirlerin reddedilmesi i~in de bir~ok sebep bulunmaktadu: Meseta m~terek ravilerin, bir sahabiye ul~mak i~in hicri seksenli }'lllarda vefat eden uzun omiirlil ~ahtslar icad etmek yerine zaten soz konuslJ. zaman diliminde vefat eden sahabileri kullanmadtklan sorusu onemli goriinmektedir. <;unkil ashabm ya}'lldl.klan · cografya}'l geni~

~ekilde zikreden Fuad Jab~li'nin yaptlgt listeye gore sadece Kfife•de hicri yetmi~

veya seksenlerde vefat etmi~ ona yalan sahabi bulumna~dl!. 915 Dolaytstyla Hz. Peygamber'e daha lasa bir §ekilde ul~mak isteyen m~terek ravilerin bu sahabileri kullanmalan beldenirdi. 6te yandan Juynboll 'un inceledigi raviler ric.al kaynaklarmda genelde 120'li y~larda vefat ettikleri belirtilmi§tir. Ancak rivayet ve isnad a~tsmdan daha onemli olan husus, onlann hicri 80'lerde vefat etmi~ olmalandrr. Yani soz konusu ravilerin ~ndan y~a ul~malanrun, Abdullah b. Mesud· ile ittisal kurmalarmda bir rolii yoktur. Zira Abdullah b. Mes'iid'tin hicri 32 veya 33 ydmda vefat ettigi916 dikkate ahnusa, zaten hicri seksenlerde vefat

ettigi belirtilen bir ravinin (yirmi ya~mda ilme b~ladtgt varsay1lsa) sadece yetmi~ ya~ma ula§ml~ olmalan yeterlidir. Ciin.kii Juynboll'un sistemine gore bu ~ahtslar

913 Juynboll, "lsnadlann Ilk Sekillenmesinde Muammeni.nun Roln", s. 127. 914 Juynboll, "isnadlann Ilk Sekillenmesinde Muammeni.nun Rolil", s. 137. 915 l. Abdullah b. Muti' (0. 74), (Jabali, The Companions the Prophet: a study of geographical distribution and political alignments, s. 255); . 2. Abdullah b. Utbe (o. 73), (Jabali, The Companions, s. 257); 3. Amr b. Hurays (o. 85), (Jabali, The Companions, s. 263); 4. Esved el­Hilali (o. 80 ler), (Jabali, The Companions, s. 263); 5. Haris b. Snveyd {0. 72), (Jabali, The Companions, s. 269); 6. Musa.b. Talha (0. 103; tahavvela ita Basra), (Jabali, 17te Companions, s. 281); 7. SQreyh b. Haris (o. 78; Nezele al-Basra), (Jabali, The Companions, s. 293); 8. Tank b. ~ihab, (o. 82), (Jabali, The Companions, s. 297); 9. Ebu Rezin Mesud b. Malik.(o. 60'tan sonra, 80'den sonra, veya 95'ten sonra), (Jabali., The Companions, s. 309); 10. Ebu Tufeyl Amir b. Vastla e1-Leysi (o. 100 veya 110 sfimme intekala ila Makka), (Jabali, 17te Companions, s. 311). Juynboll'un kendisi de Ebu Cuheyfe Vehb b. Abdullah'm hicri 74; Abdullah b. ~bi Evfa adb sababinin ise hicri 86 da vefat ettigini belirtiyor. Ancak o, sadece bu tespitle yelinmekte, teorisini sorgulamamaktadtr. Bkz. JuynboU, "lsnadlann ltk ~ekilleomesinde Muammeninun Rolfi", s. 13.4. 9

l6 Juynboll, "lsnadlann Ilk ~ekillenmesinde Muammenlnun Roln", s. 126.

Page 10: YDÜ I. ULUSLARARASI HADİS İHTİSAS SEMPOZYUMU 26-29 …isamveri.org/pdfdrg/D228970/2014/2014_KUZUDISLIB.pdf · 2017. 8. 4. · Birinci Baskı: 2014 Editör: Yrd. Doç. Dr. Yusuf

Abdullah b. Mes'ud .ile m~terek ravi · arasmdaki bo~lugu kapatma vazifesi gormektedir. Neticede onlarm muammer olmalanna gerek bulunmamaktadrr.

Yukanda zikredilen husushir J~ynboll 'un iddia ettigi ~ekilde muammer kavrammm yanlt~llgriu gostermektedir. Bununla birlikte Juynboll 'un giindeme getirdigi muammerun etraf111daki tartJ.~maya sadece kabul ve reddetoie Uzerinden degil de, badis alim.leri tarafindan da varbgt kabul edilen soz konusu kavraiilln, badis tarihinde ger~ekte ne anlama geldigi, hadis rivayetinde nastl bir fonksiyon icra ettikleri, bir zaman dilimine ya da bolgeye toplanmanm olup olmadtgt sorulan 9err;:evesinde yakla~mak ara~tlrmactya yeni bir alan ar;:acaktrr.

Muammerun meselesi ger9ekte ne idi sorusu soruldugiillda, kavramm tanum ve smrrlarmdan sonra muhtemelen ilk adun, bu olgunun sadece hadis rivayeti konusuna IIll bas oldugu yoksa cahiliyye doneminde de var olan bir

husus mu oldugunun belirlenmesi olabilir. Bu konuda Ebfi Hatim Sehl b. Muhammed b. Osman es-Sicistani'nin (o. 248/862) ei-MuammerCm ve'1-vestiya kitabmm917 incelenmesi, aslmda bu olgunun cahiliyye doneminde de yaygm

oldugu ve onun hadis rivayetine hasredilemeyecegini gostermektedir.

Muammerfin olgusuna tarihi seyir ar;:tsmdan balaldtgmda ise Juynboll'un, muammer olgusunun ikinci. asrr siiresince yava~ yava~ ortadan kalkttW. iddias1 dikkat r;:ekmektedir. Tarihi seyir gerr;:ekten boyle midir? Omegin, Zehebi'nin (o. 748), "($u anda) ya~ayanlarm hepsi yUz sene ir;:erisinde vefat edecek" hadisini Muhammed iimmeti arasmda hir;: kimsenin yUz ya~m1 ~mayacak ~eklinde

~ayan bir gruba kar~m yazdtgt918 Ciiz 'iin fihi ehlii '1-mie adh esere balaldtgtnda ilk iki asrrda yakla~tk kirk muammer saythru~ken, tir;:iincii asrrdan mtiellif zamamna kadar ge9en donemde yakla~tk olarak seksenbe~ muammer ~absm ismi verilmi~tir. Bu durum, Juynboll 'un iddiasmm aksine maummer olgusunun her tabakada deyam ettigine i~Cl!et etmektedir. 919 Ancak olaytn farklt bir yonti daha bulunmaktadrr. <;iinkii Recep $entiirk'iin ~ehebi'nin Tezkiretii '1-hu.fftiz'mda 21

917 Ebu Hatim SeW b. Muhammed b. Osman es-Sicistani, ei-Muammerim ve '1-vestiyti (thk:

Abdulmiin 'im Amir), Dlilii '1-lditiibi'I-Arabiyye, 1961. 918 Zehebi, Ciiz 'un fihi ehlu '1-mie (thk:Ebu .Abdullah Bevkliris, Ebu Y ahya Abdullah Kiinderi},

Dliril ibn Hzam, Beyriit, 1418/1997, s. 25-26. 919 Zehebi, Ciiz 'iin fihi eh/U '1-mie, s. 50-88. Bu kayna~ Juynboll da kul!anmaktadtr. Ancak

metinde zikredilen duruma ragmen Juynboll, "Pek ~k ravinin 90 ya§lanna kadar ya§adtgt kaydedilmektedir. Ancak 100 veya daha fazla ya§takiler nadir olarak . zikredilmektedir" demektedir. Juynboll, "isnadlann tik $ekillenmesinde Muammerunun RolU", s. 137-138.

345

Page 11: YDÜ I. ULUSLARARASI HADİS İHTİSAS SEMPOZYUMU 26-29 …isamveri.org/pdfdrg/D228970/2014/2014_KUZUDISLIB.pdf · 2017. 8. 4. · Birinci Baskı: 2014 Editör: Yrd. Doç. Dr. Yusuf

YDU I. ULUSLARARASI HAD iS iHTisAS SEMPOZYUMU26-29 Nisan 2012

tabakaya920 dagd..IIll~ 1177 hafizt dikkate alarak yaptl~ bir incelemede, 921 biitiin

grubun ya~ ortalamast 79.82 iken; ikinci tabakao.ui922 y~ ortalamast dikkat

~ekici bir ~ekilde 101 'dir. Tabakalar arasmda ondan sonraki ortalama en uzun.

omriin 84 oldugu dikkate ahrursa (10. Tabaka)923 adt ge~en tabakanm y~ ortalamasmm neden bu kadar yiiksek oldugu daha ~ok merak uyandmn~dtr.

U~iincii tabakada en uzun ya~amt~ hafiztn omrii de ortalamaya paralel olarak 131 'dir. Bu rakam da biitiin hafizlar i~inde ul~tliill~ en uzun ya~tlr. Tezldratii '1-huffaz'm ikinci tabakast tabiin tabakasmm buyiiklerine aynlnu~ olup, belirgin

~ekilde muhadram ravileri i~ermektedir. 924 Tabakanm ya~ ortalamasmm

yiikselmesinde soz konusu ravilerin belirgin bir etkisi oldugu ileri siiriilebilir. Dola)'lsiyla, Juynboll'un ileri siirdiigu fikirler, tam olarak dogruyu yansttmasa da soz konusu tabakada yer alan muhadram ravilerin neden diger ravilere

nispetle uzun ya~a ula~tiklan cevaplanmast ger~ken bir soru olarak durmaktadrr.

Burada soz konusu yapmm olu~masmda tesadiifi oldugu ihtimalinden tutun da,

soz konusu ~ahsm cahiliyye donemini de idrak etmesinden hareketle uzun ya~adtgJmn d~iiniilmesine kadar ~e~itli ihtimallerin ara~tmlmast gerekir. Ote yandan soz konusu ~ahtslarm uzun ya~adtgt iddia edildigi i~in rica! kaynaklarmda y~lanmn ozellikle belirlendigi, bu durumunda yukanda

zikredilen istatiki bilgiye yanstdtgt ihtimali de dikkate almmaltdrr. Bu hususlarm

a~tmlmast, ya~ konusunda rical kaynaklanmn genet tavnm da daha net olarak ortaya koyacaktlr. Boylece rical kaynaklarmda bir ~ahsm dogum, vefat ve ya~mm nastl belirlendigi genel sorusu muhtemelen cevap bulacak; asrrlara gore

bir degi~im i~erip iyermedigi ortaya ~tkacaktlr.

Juynboll'un muammerfin konusunda ikinci dikkat ~ekici iddiast KUfe ve Basra dt~mdaki hadis merkezlerinde muammerfin olgusundan

b~sedilmemesidir.925 Burada da ilk ara~tmlmast gereken husus bu iddianm

ger9ekten dogru olup olmadtgtm tespit etmeye ~alt~maktlr. Zehebi'nin yukanda amlaJi eseri Cuz 'un fihi eh/U '1-mie adlt risalesi incelendiginde muammerfin

920 Zehebi hafizlan 21 tabakada·incelemesine ragmen Recep ~entiirk, Hz. Peygamber'i (sav) ilk tabakaya yerle~tirdigi ir,:in onun eserinde 22 tabaka bulunmaktadrr. 921 Recep ~entiirk, Toplumsal Hafiza: Hadis Riv8yet Ag1 610-1505, Gelenek, Istanbul, 2004, s.76. 922 ~entiirk'On kitabmda 3. Tabaka (24 no'lu dipnota balamz) 923 ~entiirk'On kitabmda 11. Tabaka (24 no'lu dipnota baloruz). 924 Zehebi , Tezkiretii '1-hujfoz, I, 48-70.

925 Juynboll, "lsnadlann ilk ~ekillenmesinde Muammerii.nun Rolii", s. 137.

Page 12: YDÜ I. ULUSLARARASI HADİS İHTİSAS SEMPOZYUMU 26-29 …isamveri.org/pdfdrg/D228970/2014/2014_KUZUDISLIB.pdf · 2017. 8. 4. · Birinci Baskı: 2014 Editör: Yrd. Doç. Dr. Yusuf

saytlan on dart sababi~en9~6 sadece Adi b. Hatim ve Sel.man.-1 Parisi ve Ebu't­

Tufeyl Amir b. Vasile el-Leysi'nin Kfife'ye; Enes b. ·Malik'in ise Basra'ya

mensup oldugu anl~Llmaktad.rr.~27 Yani sahabe tabakasmda Juynboll'un muammerfulu sade.ce Kille ve Basra'yla smrrlanchrmas1 dogru

goriinmemek.te<4f. Bununla l?irlikte muhadramun soz ko~usu olunca Zebebi'nin

adt ge~en eserine aldt~ 15 ki~iden biri hari~ tamamt Kufe veya Basra bolgesine

mensuptur.928 Diger tabiin ve sonraki tabakalara ait ~amslar arasmda ise KUfe ve

Basra bOlgesine ait olanlar belirgin derecede azdtr.929 Nerice itibariyle,

muammerful meselesi bolgesel olarak da d~iiniildiigunde, soz konusu terimin genet olarak Kfife ve Basra bolgesine hasredilemeyecegini ama muhadramlar

soz konusu oldugunda Kfife ve Basra bolgesinin uzun y~ayan raviler a~1smdan bir kez daha dikkat ~ektigi goriilmektedir.

Muhadramiin-muammeriin ili~kisinin geryekte var olup olmadtgt,930 ~ayet varsa ve Abdullah b. Mes'ud ile ortak ravi arasmi doldurma i~levi ~eklindeki

926 Zehebi, qaz'iinfihi ehlii'l-mie, s. 31-33. 927

Selman el-Farisi, Irak'm fethine ~. Medain'e vali olm~ (ibn Hacer, isobe, m, 141); Hakim b. Hizam b. Huveylid el-K~i. Kufe bolgesi ile ilgisi k:urulmuyor (ibn Hacer, lsobe, II, 112), Hassan b. Sabit b. Miinzir, Medine b01gesinde ~gt ~iliyor (bkz. Ibn Hacer, isobe, II, 62); Hatiyye ~-~air (ibn Hacer, isabe, II. 176); Said b. Yerbu' el-Mahzfun1 Kufe bolgesi ile i~kisi kurulmuyor (ibn Hacer, isabe, m, 116), en-Nabigatii'l-Ca'di, Kufe b6lgesiyle ili~ki kurulmuyor (ibn Hacer, lsobe, VI, 391); Huveytib b. Abdiluzza Medine'de vefat etmi~ (Ibn Hacer, isobe, II. 143); Amr b. Ma'dik:erb b. Abdullah, Hicazh sayJ.lm.t~ (ibn Hacer, lstibe, IV, 686); Adi b. Hatim, Kufe bolgesine intikal etmi~ (ibn Hacer, lsabe, IV, 470); Enes b. Malik. Medine'li olmakla birlikte Basra'ya yerl~mi~ (ibn Hacer, lsobe, I. 127); Sehl b. Sa'd es-Saidi, Medinelidir (ibn Hacer, isabe, m, 200); Ebu't-T\lfeyl Amir b. Vasile el-Leysi Mekke'de vefat etmi~tir (ibn Hacer, isabe, VII. 230). Onun daha once Kfife'de y~iJ yukanda zikredilmi~ti. Ebu Um.a.me el-B3hili, ~am bolgesinde ikamet etmi~tir (ibn Hacer, lsabe, m, 420); Vasil~ b. Eska da ayw ~ekilde ~am bolgesine yerle~mi~tir (ibn Hacer, is abe, VI, 591 ). 928

Zehebi, Ciiz'iin .fthi ehlii'l-mie, s. 38-43. Muellifin zi.krettigi ~ahtslar i~inde Ka'bQ'l-ahbar'm hammmm oglu Tiibey' e1-Himyeri'nin ~am bolgesine nispet edilmi¢r. Hadis rivayetiyle pek ilgisi gorulm.eyen Haccac'm tabibi Teyaruk:'un ise Haccac nedeniyle Kllfe bolgesiyle ili~kili oldugu soylenebilir. 929

Zehebi, Caz 'fin fihi ehlii '1-mie. Tahkik losmmdan hareketle bu raviler ~ ~ekilde belirlenebilir: Ziyad b. Alaka, No: 32, Halefb. Halife, No: 38; Abdullah b. Muaviye, No: 46. 930

Muhadramfin konusunda Tfirkiye'de miistakil bir ~~ma yaptlm.I~ttr (Osman Bilgen, O'nu­sav- Goremeyenler, Ak.ademi, istanbul, 2006, s. 55 vd.). Ancak bu ~mada, yeri geldik~ ravilerin ileri ~larma i~aret ~ ve bolgeleri de soylenmi~ olmasma ragmen muhadram-

347

Page 13: YDÜ I. ULUSLARARASI HADİS İHTİSAS SEMPOZYUMU 26-29 …isamveri.org/pdfdrg/D228970/2014/2014_KUZUDISLIB.pdf · 2017. 8. 4. · Birinci Baskı: 2014 Editör: Yrd. Doç. Dr. Yusuf

YD0 L ULUSLARARASI HAD iS tBTiSAS SEMPOZ¥i.TMY26-29 Nisan 2012

oryantalist tez kabul edilmedigine gore, bu konudaki bizim a~tidamallllzm ne

olac~gi sorusu detayh ar~tumayt gerektirmektedir. Burada dikkat ~ekil.meye ~ah~tlan husus, her ne kadar temel yanh~lan biinyesinde barmdtrsa da · . oryantalist ~ah~malann, mi.islfunan ar~tumacilarm nadiren dikkatlerini ~ektigi

. bazt alanlan i~aretlemesi ve bu sayede yeni ~aiJ~ma sahalannm a~tlmastdtr. ~ayet bu ~ah~ma alanlarma sadece red ve kabul penceresinden yakla~tl.maz, ashnda ne oldugu sorusu sorulur ve olaylara kar~t kendi perspekti:fimiz geli~tirilirse olduk~a faydah · sonu~lar elde edilebilir. Konu hak ettigi ~ekilde

incelendiginde oryantalist tezlerin dogru ya da yanh~ oldugu ortaya ~tkacak; ge~erli bir olguyu temsil ediyorsa, onun ana alom olup ol.madtgi rahathkla

soylenebileceictU:.

Konuyu tamamlamak aytsmdan soylemek gerekirse ya~ ile ilgili ol.mast

basebiyle ·dikkate ahnmast gereken bir diger husus, ni.isha rivayetlerinde

gi.indeme gelen bazt ravilerin olduk~a erken ya~larda bir kitabt tahammi.il edip

nispeten uzun omi.ir siirdi.ikten sonra bir sonraki raviye eda etmesidir. Abdurrezzak'm Musannefinde, Ahmed b. Hanbel'in Miisned'inde ve diger bazt

eserlerde gori.ilen bu olgununun931 ni.isha rivayetinde ne anlam ifade ettigi iki as;tdan onem arz etmektedir. Birincisi, yocuk saydacak ya~ta elde edilen

tahammul, ni.isha rivayetinin gi.ivenli bir ~ekilde sonraki nesillere ul~masllll saglanu~ nudrr? Bunu test edilebilir yoldan gosterecek bir yah~ma,

Abdurrezzak'm Musannefi ile Ahmed b. Hanbel'in Miisned'inde geyen Abdurrezzak rivayetlerini kar~tl~tmnaktrr. Zira her iki eserin ni.isha rivayetinde

onu ~ocuk ya~ta elde edip omriiniin sonunda nakleden ravi bulundugu aktl® tutulur ve bu durumun geryekten hatalara yol a~ttg. varsaytlrrsa, her iki eser arasmdaki -Musannef ile Miisned- laftz farkhhklarm da bi.iyi.ik bir orana

ula~mast beklenecektir. Soz konusu iki eser ~eryevesinde yaptl.masa da Abdurrezzak'm Musannefi ile Buhan'nin Sahih'i ve imam Malik'in Muvatta'1 ile Abdurrezzak'm Musannefi arasmda yapdan iki mukayeseli ~ah~ma, amlan

muammer komisu ve bunlann cogmfi ozelliklerine dair batd.J perspektifi de dikkate alan ozel bir b~ltk a~1hnann~nr.

931 Abdurrezzak'm Musannefi i~in bkz. Motzki, "Hicri I. Asl!daki Sahib Hadislerin Kaynag1

Olarak Abdurrezzak es-San'full'nin Musannefi" (Hadis Tarihlendirme Metotlarz i~inde), s. 268 (Motzki, soz konusu durumun muhtemel yorumunu ~ zikretmektedir). Ahmed b. Hanbel'in Mzlsned'i i~in bkz. Hayri Klrb~oglu, islam Dii$iincesinde Hadis Metodolojisi, s.306-307. ibn Mace'nin Sanen'i i~in bkz: James Rabson,"Sfinen-i ibn Mace'nin (Niishalannm) Rivayeti (<;ev: Miisa E~kaya), Dini Ara~tzrmalar, Vlll, 23, s. 296.

Page 14: YDÜ I. ULUSLARARASI HADİS İHTİSAS SEMPOZYUMU 26-29 …isamveri.org/pdfdrg/D228970/2014/2014_KUZUDISLIB.pdf · 2017. 8. 4. · Birinci Baskı: 2014 Editör: Yrd. Doç. Dr. Yusuf

eserlerdeki rivayet farklannm fazla olmadiguu ortaya koymu~tur.932 Bu durumda ikinci soru, eger heniiz temyiz s;agma ula~IDJ~ birinin, Abdurrezzak'm Musannefi, Ahmed b. Hanbel'in· Miisned'i gibi devasa eserleri layU.ayla zapt edemeyecegi dikkate ~lmrrsa bmada' gortilen rivayetin gers;ekte nasu oldugu, . kullamlan isnadm ne anlama geldigi meselesidir. Bu husus, ikinci ve iic;iincii asrrda niisha rivayetinin nasilhgi ve -ozellikle de miiteab.hinin doneminde· s;ok daba fazla revac; bulan ali isnad elde etme meselesinin konuyla ili~kisi gibi c;e~itli meseleri de biinyesinde barmdmyor goriinmektedir.

Ozet ve Sonu~lar

islamla ilgilenen oryantalistler arasmda Gold.ziher - Schacht - Juynboll c;izgisi onemli bir ak:um ifade etmektedir. Bu c;izginin olu~masmm onemli etkenlerinden biri, oryantalist halo~ ac;tlanru tesis ederken kendi kavramlarmt da olu~turmalan ya da miisliimanlarm kullandiklan kavramlan kendi halo~

ac;Ilarma gore yorumlamalan olarak belirlenebilir. Onlar miisliiman hadisc;ilerin merkezi rol verdikleri sahih-basen-zaytf kavramlarmt ise goz ardi etmi~lerdir.

Soz konusu kavramlar ya da onlarm oryantalistler tarafindan one c;tkan ~ekliyle kullantiDI sadece batilt s;ah~malara ozgii kalmaiDI~, bir ~ekilde miisliiman yazarlarm da ilgisini c;ekmi~tir. Dolaytstyla burada soz konusu kavramlara nastl tepki verilmesi ve c;alt~tlmast gerektigi sorusu ortaya c;t.la:m~trr. Metin ic;inde zikredilen, oryantalist c;ah~malara miislfunan alimler tarafindan verilen tep.kilerin kendilerine gore .ye~itli hak11 gerekc;eleri varsa da bu tebligde one c;tkanlan husus, onlara sadece red veya kabul ac;tsmdan yakla~tp polemik · iislubuyla konuyu tarti~mak yerine, bir kavramm hadis tarihinde asltnda ne ifade

. ettiginin ara~tmlmastdrr. Bu yakla~tm daha faydah neticeler verebilir. Tabii ki burada bir kavram oryantalistler tarafmdan yeniden adlandmliDI~ ise onu oncelikle hadis tarihindeki aslma irca etmek, ~ayet bu zaten oryantalistler tarafindan yaptliDJ~ ise her iki kullamm arasmdaki farklara dikkat etmek onem arz etmektedir. Oryantalist ara~tirmalar birc;ok teorik ve pratik hatalan ic;erse .de onlarm, miisliiman alimlerin pek fazla dikkat etmedigi ya da ehem.miyet vermedigi kimi konulan ~andan bakan ki~iler olarak daha iyi gozlemledikleri soylenebilir. Bu da bizler is:in sadece iddialara cevap verme amact giitmeden

932 Ali Akyii.z, Kaynak Tetkiki AfJSmdan Abdiirrezzak-Buluiri ili§kisi Ozerine Bir Muktiyese, tFAV, tstanbul, 1997, s. 46; Mahmut Kavakhoglu, Kaynak Tetkiki A~1szndan imam Mrilik­Abdurrezzak Muktiyesesi, Ar~tuma, Ankara, 2003, s. 59.

349

Page 15: YDÜ I. ULUSLARARASI HADİS İHTİSAS SEMPOZYUMU 26-29 …isamveri.org/pdfdrg/D228970/2014/2014_KUZUDISLIB.pdf · 2017. 8. 4. · Birinci Baskı: 2014 Editör: Yrd. Doç. Dr. Yusuf

YDU L ULUSLARARASI HAD is tB.TtSAS SEMPOZTIJMU26-29 Nisan 2012

yeni bir alamn anl~Llmasma _imkan hazrrlann~ olmakta, konun'un boyutlan ortaya ~lkttgmda da soz konusu iddialann dogrulugu ya da yanl.t~ligJ, daha kolay cevaplanabilmekte, altematif a~lkl~malar yaptlabilmektedir. Aynca, ilgili konuya egilen bir ~tumaclDll, normal §artlarda kenarda kaldigt d~iiniilen bir mevzu yerine giincel tartl§malart a~1kbga kavu§turan bir konu hakkmda ~ab§ID.I§ olacagt da not edilmelidir.

Adl ge~en oryantalistlerin, sistemlerinde kullam§SlZ bulduklm i~in goz ard1 ettikleri sahih-hasen-zaytf terimleri ise s:ok da.ha ozel bir ilgiyi hak etmektedir. Bu kavramlann i~levsiz saytlmasmda muhtemelen keridileri a~1smdan ilk bakl§ta test edilebilir bilgi sunmadtgt is:in rical ilmine giivensizlik ve mfisliimanlann uyguladlgt ~ekliyle isnad sisteminin yetersizligi d~fulcesi onemli rol oynamaktadrr. Dolaytstyla burada rical ilmini, alimlerin giivenirliligi, titizligi gibi ·hususlann yam sua, onun arka planlDl anlatan, bir anlamda islanu olmayan bilgi akl§mda da yani evrensel diizlemde ge~erli olan manttk

s:er~vesinde temellendirmek gerekmektedir. 933

Mii~akereci: Yrd. Do~. Dr. Sami ~ahin (Miizakere metni bulunamaml$tlr)

933 Iftikhar Zaman, ''The Science of Rijal as a Method in. the Study of Hadith/Hadis <;alJ~malannda Uygulanan Bir Yontem Olarak Ricaltlmi" (Hadis Tetkikleri Dergisi, Cilt, l, Sayt 1, 2003, s. 117 vd.) adlt ¢t~astyla rical ilminin bir ilim dalt olarak kabul.edilmesi gerektigini bir badis metni incelemesi ilzerinden gostermelctedir. Zaman'm bu ~~mas1, rical ilminin nasll temellendirilecegi sorusuna verilebilecek farkb cevaplanndan birisini olu~turmaktadrr. Ancak

onun uygulad1~ bu yontemin de geli~tirilmeye ~~dm.as1 gerekmelctedir.