yekta gungor ozden - ataturk bayragi.pdf

380

Upload: cem-sanli

Post on 30-Dec-2015

127 views

Category:

Documents


18 download

TRANSCRIPT

Page 1: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf
Page 2: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf
Page 3: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Page 4: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI Yekta Güngör Özden

ISBN: 978-975-6288-95-5

İLERİ YAYINLARI N o : 1 4 5

Ondördüncü Basım: Aralık 2 0 0 8

© 2007, İleri Yayıncılık Reklamcılık Tur. Nak. İriş. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. Kitabın tüm yayın haklan ileri Yayıncılık Reklamcılık Tur. Nak. İnş. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne aittir. Yayınevinden yazılı izin almadan kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.hiçbir şekilde kopya edilemez, çoğaltılamaz ve yayımlanamaz.

Yekta Güngör Özden'in tüm kitapları yayınevimiz tarafından yayınlanmakta olup,

Sayın Özden bu kitap baskılarından hiçbir telif geliri almamakta, bu kitapların

tüm satış geliri Atatürk gençliğinin çalışmalarına katkıda bulunmak üzere

yayınevimize kalmaktadır.

İLERİ YAYINLARI İSTANBUL irtibat: Sıraselviler Cad. No: 113 Kat: 4 (Alman Hastanesi yanı) Beyoğlu-istanbul

Tel/Faks: (0212) 292 65 26-27 Internet: www.ileri2000.org e-posta: ¡ [email protected]

Basla ve Cilt: Günaydın Ofset (0212) 482 51 11

Page 5: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

nereden b a k s a güzel nereden b a k s a n güzel

Yekta Güngör Özden

Page 6: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

Gençlik Andı

T ü r k Gençliği o larak

özgürlüğün, bağımsızlığın,

egemenliğin, Cumhur iye t ve

Devrimlerin yılmaz bekçileriyiz.

H e r z a m a n , her yerde ve

her d u r u m d a

Atatürk i lkelerinden

ayrılmayacağımıza, çağdaş

uygarlığı geçmek için

lüm zorlukları yeneceğimize

namus ve şeref sözü verir,

kendimizi Büyük T ü r k

l Jlusu'na adarız.

(10 Kasım 1960)

(1960'ta Milli Birlik Komitesi 'nce uygun bulunan bu And, 2004

dışında her 19 Mayıs'ta Ankara 19 Mayıs Stadyumu'ndaki törende

öğretmenler korosu tarafından okunmuştur. 2007'cle yine okun­

mamıştır.)

Page 7: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

İçindekiler

Gençlik Andı

T Ü R K S O L U YAZILARI

Ramazan Siyaseti 1

Tepkisiz Demokrasi? 2

Ufuk Turu 3

Uyduruk Aydınlar 3 '

Tuzaklar 4

Demokrasi Oyunu 5

Umuda Çağrı 6 7

Gösteriler Ne Öyle Ne Böyle

Yatırım-Batın m '

Doludizgin °

Asla! 8 ' Yönümüz ve Yolumuz {)

Maşalar 9

Toplumsal Duyarlık ' ( )

Millî Mücadele 1 0

Yine Yargı Bağımsızlığı 11

Yal akalar 11

Ne Kadar Acı 1 2 1

i.ırışıklık 1 2 6

ı .ıı ından da Sorumluyuz ' , | 1

Secim Koşusu '->6

I >iııci Kıyım ve Sürpriz! 141

I lemokrasi Oyunu '46

Siyasal Açılım ' "

ı Unsal Savaşım '63

ı etliden Merhaba '

Secim Ortamı 1 8 0

Secim mi. Geçim mi? 1 9 2

l ozan Utkusu 1 9 6

9

Page 8: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Neden Böyleyiz 201

Bir Seçim Böyle Geçti 205

Bugün ve Yarın 210

Hayır! Hayır! Hayır! 214

Çelişkiler 222

Yeni Dönem 228

Atatürk 232

Dinlenirken...Dinlerken 238

Anayasa Dayatması ve Polemiği 245

Siyasal Tablo 252

Curcuna 256

İ L E R İ YAZILARI

Cumhuriyette Birleşmek 265

Ulusal Savaşım 306

Atatürk İlkeleri ve Anayasa 312

S Ö Z C Ü V E G Ö Z L E M YAZILARI

Devrim Yasalarının Korunması 323

Cici Demokrasi 326

Dayatmalar 329

Diktaya Doğru 332

Olmaz, Olamaz! 335

Sıkmabaş ve İçtihat 338

Başladılar Bile 341

Şakşakçılar 344

Yurttaşlık (Vatandaşlık) 347

Yazgıcılıktan Yaratıcılığa Geçiş 350

Oyumuz Namusumuzdur! 353

Nasıl Bir Anayasa Özlemi İçindeyiz? 356

Anayasa Çalışmaları 359

Anayasa Karmaşası 362

Yekta Güngör Özden'in Özgeçmişi 365

10

Page 9: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

TÜRKSOLU Yazıları

Page 10: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Ramazan Siyaseti

R amazan, AB istemlerini karş ı lamak amacıyla T B M M ' n i ı ı ikin­

ci kez o lağanüstü toplanması , Papa 'n ın islâmiyete yönelik söz­

leri ve Kara Kuvvetleri K o m u t a n ı ' n ı n H a r p Okulu konuşmasının

yankılarıyla başladı. Oy ve iktidar için inanç s ö m ü r ü s ü n ü yöntem

d u r u m u n a get irenler çabalarını yoğunlaştırdıktı-. İftar çadırları, ar­

mağan paketler i , sözde yardımlar birbirini izlerken h e r organa, her

birime t ı r m a n a n gericiliğe ilişkin her gün yeni yakınmalar duyulma­

ya başladı. H a s t a n e l e r d e koridorlar ı d o l d u r a n c u m a namazlar ı , cep

telefonlarıyla öğrenci ler ine gerici mesajlar g ö n d e r e n öğretmenler ,

adliye ö n ü n d e gericiliği öven müfettişler, dinsel içerikli broşürler,

safsata sayfalı kitaplar, neler, ne ler . . . Avrupa Birliği için yeni da­

yatmalar, Kıbrıs 'ta yeni koalisyona ilişkin savlar, söylentiler. İçaçıcı

bir şey yok. Vergilerle m e m u r aylıklarına zam çalışanın belini büs-

bütün bükecek düzeyde. Sorunlar ı akla uygun, gerçekçi, bilimsel

biçimde çözüm ilgililerin u m u r u n d a değil. Verimi ar t ı rmak, üret imi

çoğaltmak, çalışanın sayısı ile doyurucu aylıkları a m a ç e d i n m e k

13

Page 11: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G U N G O R ÖZDEN

u n u t u l m u ş gibi. Öldürmeler , kapkaç, te rör de hız k e s m e d e n sürü­

yor. Şehit babası "Vatan sağolsun d i y e m e m " diyor. Kısa z a m a n d a

nerden nereye geldiğimiz or tada . H a n e d a n övgüleri, h a n e d a n a

acımayla Ata türk karşıtlığını yayma ve art ı rma çabaları, Kemaliz-

min kökünü Osmanlı 'ya bağlama oyunları hiçbir çek inme o l m a d a n

birbirine ekleniyor. Bu o r t a m d a çağdaşlık koşusunda yer almak.

H e l e ermeni , ııım, kurt çekiciliği (!)yle T ü r k ve Türkiye düşman­

lığına soyunmak. Nerdcyse ün yapmanın, dışarda tan ınmanın, ki tap

sa tmanın koşulu oldu. Böyle çelişkiler ve olumsuzluklarla günler

geçip gidiyor. Ü z ü l m e m e k e lde değil.

Dış olaylar dizisi Türkiye karşı l ıklarıyla ağırlık taşıyor. Irak' ın

kuzeyiyle d a h a doğrusu PKK'yla ilgili k o o r d i n a t ö r a tanmas ı E. Or­

general E d i p Başer ' in haklı çıkışıyla da geçiştirilebilecek bir d u r u m

değil. A B D ' n i n bugüne k a d a r P K K k o n u s u n d a sözden başka bir

kıpırdanışı görülmedi . Türkiye 'ye karşı kul lanmak için avucunda

tu t tuğu bir ö r g ü t g ö r ü n ü m ü deği şmedi . I rak ' ın geçici devlet

başkanı Talabani 'dc tehditleriyle birlikte ele alınınca sanki bir ye­

tersizlik varmış da o n u g idermek için ek görevliye gereksinim du-

yulmuşçasına yapı lanmaya gidildi. Bu yöntem A B D ' n i n yeni bir

oyalaması ve PKK'nın siyasallaşmasına kapı açılmasıdır. Görevde­

ki asker, görevdeki bürokrat . H ü k ü m e t yetersiz de yeni organlar,

birimler oluşturuluyor kanısı veriliyor. Koordinasyonun içinde ol­

masa da tarafında P K K yer alacaktır. Sakınca da hurdadır . İster

PKK olayında, ister Avrupa ülkeler ine sığınıp değişik bahaneler le

geri veri lmeyen terörist ler k o n u s u n d a , ister Yunanistan' ın havda-

laşları, deniz kötülükler i ve Trakya'da T ü r k azınlığa uygulamaları

sorunlar ında ve sözde e r m e n i soykırımını kabul etmediği için par­

tiden çıkarılan H o l l a n d a ' d a k i T ü r k asıllı aday k o n u s u n d a dost­

larımızın, ortaklarımızın t u t u m u n a bakınız. K i m d e n yanalar? Tala-

bani 'nin PKK'yı ateş kesmeye ikna e t m e sözü bile s a h n e l e n m e k is­

tenen oyunun p e r d e l e r i n d e n biri o larak karşımıza çıkıyor. İçerdeki

kürtçülerin t u t u m u , Avrupa 'da destek aramalar ı niçin, zafer işareti

yapan eller k ime karşı? AB Anayasası sorunu ç ö z ü m l e n m e d e n ye-

]4

Page 12: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

ni üye alamayacaklarını Barosso söyledi. Abdul lah G ü l ' ü n AB için

yazdığı söylenen, dışarda yayımlanan m a k a l e n i n içtcnlikli görüşler

o lduğunu sanmıyorum. AB'yi kandırmaya yönelik sunuşlarıdır . Ta-

kiyyc yalnız içerde değil, dışarıya karşı da s ü r d ü r ü l m e k t e d i r . AB

yetkilileri Türkiye'yi üyeliğe almayacaklarını açıktan söylemiyor,

dolaylı biçimde anlatıyor. Anlamayanlar ö d ü n l e r l e sonuç alacak­

larını sanıyor. AB Dış İlişkiler K o m i s y o n u ' n d a kabul edi len rapor

b u g e r ç e k l e r i içeriyor. A B P a r l a m e n t o s u ' n d a d ü z e l t i l m e s i n e

çalışılan yönler içinden sıkmabaşın çıkartı lmarnası çabası iktidarın

içtenliksiz davranışının kanıtıdır.

H e r istediklerini almaya alışan AB' l i lcrden Komisyonun Türkiye

Delegasyonu Başkanı H a n s Jörg K r c t s c h m e r 22.9.2006 günü Anka­

ra 'da Tescv'in " A l m a n a k : Türkiye, Güvenl ik Sektörü ve D e m o k r a t

G ö z e t i m " adlı yayınının tanı t ımında k o n u ş t u r u l u n c a silâhlı üzerin­

de sivil kontrol sağlanmasının AB sürecinde kilit k o n u l a r d a n biri

o lduğunu söylemiştir. Şemdinli provakasyonuna dayanarak silâhlı

kuvvetleri suçlamıştı. Silâhlı Kuvvetlerin Türkiye Cumhur iye t i için

özgün yerini bir türlü kabul e d e m e m e k t e d i r l e r .

Gerici ler her ü lkede örgüt lüdür . Avustralya H a z i n e Bakanı Pctcr

( 'ostcl lo 'nun Türkiye'yi islâm dünyası için m o d e l , A t a t ü r k ' ü de li­

derli feneri o larak göstermesini Avustralya'daki islâm kuruluşları

büyük tepkiyle karşıladı. Şeriatla koşul lanıp katı laşan kafaların

aydınlık düşmanlığının ilâcı yoktur.

ABD'l i emekl i genera l J o s e p h Ralston, k o o r d i n a t ö r değil, tem­

silci o lduğunu söyledi ve PKK'hlar ın ateşkes çağrısını ciddiye al­

madığını bildirdi. Kendin i devlet yerine koyan P K K ve yandaşları

görsünler.

AB P a r l a m e n t o s u e r m e n i soykırımını ç ıkararak Türkiye 'ye yeni

koşullar ö n e süren r a p o r u kabul etti . D a h a neler getirecekler. Yu­

nanistan aramızdaki p ro tokole aykırı b iç imde göçmenler i Türkiye

kın asıllarına bırakmayı sürdürüyor, üstelik Türkiye'yi suçluyor.

D ı ı s l değil d ü ş m a n sanki. Güvenl ik ve insanlık boyutlarıyla olay

15

Page 13: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

dünyaya duyurulmalıdır

İçeriye Dönersek

Dış olaylar kimi oldubitt i lerle sürerken içerde de olumsuzluklar

giderek ar tmaktadı r . Hangi yana bakılsa, hangi konu ele alınsa

üzüntü ve d ü ş ü n c e ağırlığı insanı bunaltıyor. Başbakanın konuşma­

larında iktidar partisi yetkililerinin açıklamalarına u z a n a n çizgide

türlü çelişkiler ve aykırılıklar s ı ra lanmaktadır . T o p l u m u m u z ger­

çekleri s a p t a m a k t a duraksamaya düşmektedir . İktidarın her yap­

tığını, alkışlayıp karşı çıkışları kötüleyen yalaka yazarlar var. Aklı

ers in-ermesin, uzmanl ık a lanına girsin-girmesin, katıl ıkları ve

bağımlılıkları öyle koyu olanları var ki artık tiksindiriyor. Sırf mil­

letvekili o lmak için A K P ' n e giren kimilerinin t u t u m u ve ko­

nuşmas ı , kişi l iklerine gölge d ü ş ü r m e l e r i ü z ü n t ü y l e izleniyor.

Şakşakçı yazarlar içinde öyleleri var ki o n u n yüzünden gazete-der-

giyi el inizden atasınız geliyor. Haydi, ikinci dünya savaşı zamanın­

da yaşlan küçüktü, algılamaları beklenemezdi , bilgileri yetersizdi.

1950 sonrasını u n u t u p tüm aykırılık ve yanlışlıkları Ata türk-İnönü

ikilisine yüklemek, günümüzdeki her sakıncanın nedenini kuruluş

d ö n e m i n e bağlamak, aşırılarla, köktcndinci lcı le, kürtçüler le bir­

leşip yabancıları düşmanlar ı sevindirmek ne oluyor? İçimizdeki

sapkınlar dışardakilcri gereksiz kılıyor.

İslâmiyeltc o lmayan bir tür r u h b a n sınıfı türedi . Türkiye 'nin bir­

çok yer inde r a m a z a n d a öğle namazı nedeniyle eczaneler, iftara ka­

dar lokantalar kapalı idi, şimdi A n k a r a ve i lçelerinde bu yöntemi

uygulayanlar var. Çocuk, yaşlı, hasta d ü ş ü n e n yok.

C u m h u r b a ş k a n ı ' n ı n uyar ı la r ına saygısız karşıl ık v e r e n l e r e

KKK'nın konuşmas ına yanıt vermeye kalkışanlar eklendi. Yasasız

suç ve ceza olmaz. Yasalar, kural lar her sakıncalı, her aykırı dav­

ranışı suç olarak belir leyemez. Böyle olunca da işlem konusu

yapı lamaz a m a zararı, kötülüğü açıktır. Kimi açık, kimi kapalı bi­

çimde lâikliği, cumhuriyet in nitel iklerine karşı yürütülen işlem ve

16

Page 14: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

eylemler gericiliğin iktidara kadar gelişini s o m u t biçimde ortaya

koymaktadır . İkt idar kesimi ne yaptıklarını bilmiyor m u ? Atama­

lar, kadrolaşma, af yasaları, yeni kurallar, i m a m hat ip ve s ıkmabaş

direnmesi, yurttaşları azar lama, kayırmalar, ruhsat lar, içte ve dışta

aykırı e latmalar, özelleştirmeler, saymakla bi tmeyecek olumsuzluk­

lar herkesin gözü ö n ü n d e oluyor. Belge, başka kanıt istemek, Cum­

hurbaşkanından bildirmesini i s temek siyasal terbiyeyle bağdaşmıy­

or. Gericilikle t ı r m a n a n gericiliği t ı rmandı ran iktidardır. Başba­

kanlık ve Dışişleri Bakanlığı devletin k a r a r m a karşın, El-Kadı için

lemyiz başvurusunu geri çekmişlerdir. Millî Eğit im Bakanlığı 'nda

yaşananlar, kitaplar, broşürler, tarikatlar, cami cinayetleri vd. geri­

ciliğin çirkin boyutunu ortaya koymaktadır . Başbakan ve Bakanlar

kişisel düşüncelerini devlete mal edemezler . Devr im Yasaları ko­

nusundaki tutumlar ı bile amaçlar ının kanıtıdır.

Cumhurbaşkanl ığ ına sataşma, yargıyla, silâhlı kuvvetlerle, üni­

versitelerle zıtlaşma, köktendincil ik k o n u s u n d a inat laşma, şehitleri

küçümseme, çalışanlara ve yurttaş lara seri d a v r a n m a , yargıya ciat-

ına biçiminde tu lum, şeriatçı ve tarikatçıları k o r u m a neyin göster­

gesidir? İrtica iktidarda ise karşısında kim-kimler olur? Şimdiden

¡008 yılında yapılacak Rektör a tamalar ın ın hazırlığı yapıldığı açık­

lanmıştır. Gereks iz ve sakıncalı uğraşlarla z a m a n ve değer yitirilir-

I ı i ı ayrılıkçı terör yandaşlarının oyalayıcı girişimlerine, imzacı ve

bildiricilerin yaygaralarına ve yalanlarına karşın kıyımını sürdür­

mektedir. İğdır 'da, Van'da pat lamalar, yaralılar, şehitler her gün

•linkleri dağlamaktadır . Büyük kent lerde yasadışı örgüt ler boş

• İm mamakta , çocukları ve kadınları ö n e sürerek eylemlerini kamu

Hınçlarına zarar vererek geniş letmektedir ler . İktidarın etkisiyle

utacak etkin önlemler a l ınmamaktadı r .

Un Şeyle Oynuyorlar

Milli Eğitim Bakanlığı 'nın okullarla, öğrenci yerleşt irme ve yurt-

•iı ı burslarla oynaması yetmiyormuş gibi Kültür ve Turizm Ba-

17

Page 15: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

kanlığı da Cumhurbaşkanl ığ ı Senfoni Orkestras ı ödenekler ini kes­

miş, hiçbir destek vermemişt ir . Eğit im, sanat, spor bu iktidar döne­

m i n d e der in yaralar almıştır. Kanımca, i l t icanın kaynağı ve gücü

olan, irticaya güven veren iktidar, eğitimi "mil l î" o l m a k t a n çıkar­

maktadır . İ l t icanın kucağındaki entcl ler ve birbirinin karşılıklı

oyuncağı d u r u m u n d a k i gericilerle sözde ilericiler yumağı yoz­

laşmanın s o m u t belirtisidir. Devleti iş adamlar ını yönettiği görünü­

m ü n e imzacı-bildiricilerin ilişkileri ekleniyor.

D e m o k r a s i yalancıları iktidarın tek part i diktasına yönelişine il­

gisiz ve tepkisiz. Tek part i iktidarını suçlayanlar sessiz. R T E ' ı n Çan­

kaya'ya çıkışı yakınılan kötülükler in en beter inin yaşanması olur.

Bu yapı lanma tek par t iden başka ne olabilir? Macar i s tan Başba­

kanı Fcrenc Gyuıcsany ' in karşılaştığı olayların öğretici yanı yok

m u d u r ?

Başbakanın, Rauf Dcnktaş 'a yönelik sözlerini uygun görmek ola­

naklı mı? Demokrasiyi s ö m ü r e r e k değişik kökenli ve amaçlı Türki­

ye karşıt larının buluştuğu-kurduğu neoliberal takım kimi pislikleri

içine sindirebiliyor.

R T E "Türkiye Cumhuriyet i 'n in Başbakanıyım" diyor. Tanık ve

kanıt is temeyen bir olgu. Ancak konuşmalar ı ve davranışları, iddia­

ları ve inadı, sıfatıyla bağdaşıyor m u ?

Linç'i intihar g ö s t e r m e çabaları, kürtçii lerin eğitime, şeriatçıların

yargıya ve y ö n e t i m e yer leşme girişimleri, P K K ve yandaşlarının

tüm Türkiye'yi istediklerini gözardı e d e n aymaz aydınların ya­

vanlığı, Anayasa ve yasa değişikliklerinde hukukçular ın büyük öl­

çüde sessizliği kaygıları ar t ı rmaktadır . Oktay Ekşi 'nin ve Deniz

Baykal'ın o lumlu yaklaşım ve değer lendi rmeler ine karşın Diyanet

İşleri Başkanlığının camiler, kuruluştan ayrılanlar, kurslar, dene­

timler, dinsel içerikli yayınlar k o n u s u n d a başarılı o lduğun u söyle­

m e k güçtür. H e r sorunu, her sistemi, her gereksinimi ve tepkiyi

gerçek çözümler le değil, dinle karş ı lamak bu iktidarın işidir. Safsa­

talar, hurafeler öğrenci lere parasız kitaplarla dayatı lmakta, fetva ve

18

Page 16: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

19

ferman d ö n e m i Başbakanın yargı yer ine " U l e m a y a başvurulsun"

önerisiyle hort lat ı lmaktadır .

O r t a m ı elverişli bulan yasadışı örgütler, bu t ü r nitel iklere uyan

kimi siyasal part i ler yürüyüşler düzenliyor. P K K ve A P O lehine slo­

ganları, resim ve p a n k a r t taşımayı, kolluk güçleriyle çatışmayı

olağan karşılar d u r u m a getirmişlerdir. Kimi gazete ve dergi lerde

sözde ateşkes önerileriyle tanıt ı lmak is tenen ayrılıkçılarla röporta j­

lar yayımlanmakta, karşıtlıkları bilinen sözde yazarlara sayfalar

açılmaktadır.

Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS-2) 'nda s ıkmabaşa o lur ve­

rilmekte (17.9.2006), Başbakan başka dilleri kul landıklarını u n u t u p

"Türkçe k o n u ş a n devletler top lu luğu" ö n e r m e k t e d i r (1.9.2006). İyi

ki " M ü s l ü m a n devletler, lâiklik karşıtları ya da din devletleri toplu­

luğu" dememişt i r . Başbakanın iyi konuştuğu kanıs ında değilim. Ez­

berci yanıyla kendis ine verilenleri seslendiriyor. Köktendinci lcrc

uyarıda b u l u n d u ğ u n a rast lamak güç. Tarikat l iderler ine saygısını

açıklayan Başbakanın din adına, dindarlıkla bağdaşmayan eylemle­

ri, cinayetleri, terör olaylarını k ınamamas ı ilginçtir. AKP'l i beledi­

yelerden kimilerinin dincilik çabalar ına sessiz kalması da destek

sayılır. R T E ' n ı n vücut dili iyi olabilir a m a asıl dili bozuk.

Bu t u t u m d a n c e s a r e t a lan k ü r t ç ü l e r D i y a r b a k ı r olaylar ını

saptırmakla kalmayıp devlete yüklemek istediler, göster i ler inde

PKK ve A P O övgüsüyle zafer işaretleri yaptılar. K e p e n k k a p a t m a

vr açma olayları bilinen kişilerin buyruğuyla gerçekleşiyor. Yasadışı

IM güt gibi bir Plat form adına yapılan aç ık lamada " J a n d a r m a İstih-

lıaıat ve Terörle M ü c a d e l e Birimi suçludur. Sorumlusu kontrgcri l-

lııdır, J i t e m ' d i r " deniliyor. Devlet bu savı yanıt lamalıdır . Doğruysa

gereği yapı lmal ı , deği lse s u ç l a y a n l a r k o v u ş t u r u l m a l ı d ı r .

t 9.2006'daki sözde Barış Mitingi yine te rör ö r g ü t ü n ü n gösterisine

dönüşmüştür . D e m o k r a t i k Toplum Partisi 'nin "Barışçı çözüm ve

i yi bir Türk-Kürt birliği" çağrısı içtenlikli ve inandırıcı değildir.

I m i kökenliler neyde eşit değil ler? D ü ğ ü n l e r i n d e k i para lar k imde

I u' Ne kadar acı kimi yazarlar, kimi kuruluşlar bunlara kanıyor ve

Page 17: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN

kendi varlığını, devletini kötülüyor. Kimileri de bunlar gibi çıkıp

yaptıkları belli Turgut Özal ' ı övüyor. Türkiye'ye bugünkü sıkıntıları

kim getirdi?

E k o n o m i d e büyüme sözde kalıyor. Borçlar da büyüyor. İyileşme

yurttaşlara yansımıyor. Z a m yağmuru fırtınayı geçti, kasırgaya dö­

nüştü. Ata türk 'e karşı olan asla milliyetçi olamayacağı gibi gerçek

hiçbir milliyetçi ümmetçiye destek vermez, kimlik tartışması açan,

T ü r k kimliğini yadsıyan kişilere, örgüt lere oy vermez.

Tuhaflıklar

Büyük kesimiyle terör aygıtına d ö n ü ş e n medyanın zararları her

gün artıyor. Ata türk ilkelerini savunmamızı, pisliklere, haksızlıkla­

ra, yolsuzluklara, ahlâksızlıklara, adaletsizliklere, düşmanlıklara,

şeriatçılığa, bölücülüğe, sapkınlığa karşı çıkmamıza kat lanamayıp

bize saldıranlar Türkiye ve Atatürk karşıtlarını, çıkar kaynaklarım

ve dayanaklarını ateşli biçimde savunuyorlar. Onlarınki anlatım

(ifade) özgürlüğü oluyor, bizim anlat ımlarımız suçlanıyor. Sözcük

ve anlatım oyunlarıyla, kendi görüşlerini başkalarına söyleterek

tanınmaya, ün yapmaya, gelir sağlamaya çalışıyorlar. Dayanışma­

ları da ilginç, savunmalar ı da. Türkiye'ye ve Atatürk 'e sa ldırmadan,

düşmanlara övgü d izmeden, yalanlara başvurmadan yazı yazılamaz

mı? B u g ü n l e r d e T ü r k Ceza Yasası'nın 301. maddes inin tümüyle

kalkmasını i s teyenlerden başlayıp değişik öner i ler get irenler çıktı.

Aslında hukuk k o n u s u n u siyaset adamı Adalet Bakanı 'nın o luruna

b ı rakmamak, açık ve doyurucu kurallarla Cumhur iye t Savcısı ile

T ü r k yargıcına b ı rakmak gerekir. Hat ı r için, arkadaşlık, ideoloji

birliği ve başka yandaşlıklarla hukuk siyasete kıydırılamaz. Önceki

("eza Yasası'nın 163. maddes inin kaldırılması i lt icanın iktidara yü­

rüyüşünün gücünü oluşturduğu gibi dinsel terörü azdırdı. 301.

m a d d e kalkarsa Türkiye karşıtlarını tutmak, karşıtlıkları önlemek

büsbütün güçleşir. S o r u n u n demokras iye, anlatım özgürlüğüne

bağlanması da yanlıştır. Avrupa'nın birçok ülkesinde benzer kural-

2 0

Page 18: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

lar daha sert yaptır ımlarla yürürlüktedir . AB'n in Türkiye'yi yıprat­

ma amaçlı çifte s tandardı bu k o n u d a da g ü n d e m d e d i r .

Bir de "Lâtife H a n ı m M o d a s ı " çıktı. Lâtife H a n ı m ı n küçümsen­

mesine, köt i i lcnmesinc karşı o l d u ğ u m u z ölçüde abartıya, Lâtife

Hanımı övmek için A t a t ü r k ' ü aşağılayıp kara lamaya da karşıyız.

Özel yaşam özen gerektirir . Birlikteliğin ve ayrılığın dışa vurulabi­

lecek yanları, nedenler i ve gerçekleri ortaya çıkarır a m a bu konuda

daha fazla ayrıntıya gerek olmadığı gibi saygı gös termek zorunlu­

dur. Atatürk karşıtları, yanlı ve gerçek dışı anlat ımlara sarıldılar

a m a ne yapsalar boşuna. Atatürk her z a m a n büyük ve en büyük

Türk.

Adalet yoksa devlet yoktur. Dünyanın temeli o lan adalet i içinde

yaşatmayan ve yaşamayan çevres inde de bu lamaz. Yıllardır söyle­

yip yazdıklarımızın özeti biçimindeki içeriğiyle Sayın Özt in Ak-

giiç'ün 17.9.2006 günlü Cumhur iye t gazetes inde yayımlanan " C u m ­

huriyet Karşıtı İç C e p h e " başlıklı yazısını her yurtseverin oku­

masını, okutmasını ö n e r e r e k destekl iyorum. Bu arada dolambaçlı

sözlerle bizi suçlamayı alışkanlık d u r u m u n a get iren bir sözde yaza­

ra " A r a m ı z d a Miloscviç ile S a d d a m ' a tapan o l m a m a s ı n a karşın ter­

sini söyleyen alçaktır" diyerek yanıt vermek istiyorum. Yazarlara

karşı açılan dâvaları kınayanlar, anlamadıklar ı , bi lmedikleri konu­

larda kalem oynatanlar, bilim a d a m l a r ı n a karşı açılan dâvalarda

i lerdedirler? Kimileri bürokrat lar ı "Bizim H a z i n e d e n geçinenler

lakımı" (31.8.2006) diye n i te lendirmekle yetinmiyor, çalışanların

büyük kesimini de "Köylülerin o luş turduğu işçi sınıfı" (1.9.2006)

olarak küçümsüyor. Bil inenlerden birisi de Ata türk d ö n e m i n i kötü-

Icyip suçladıktan sonra " B u ülkenin ihtiyaç duyduğu en son şey as-

11 i -sivil çatışmasıdır, krizdir, siyasal gerginliktir.." diyor. O l m a m a s ı

İstenilen d u r u m böyle mi anlatılır. Bunlara hiç gereks inim duyul­

ma/. Atatürkçülük ve ulusalcılık adına kimse kanlı sayfa istemez.

I lukukdışılık ilkellerin işidir. Ata türk ve dâva arkadaşlar ı za­

manında " . .olumsuz sonuçları b u g ü n l e r e k a d a r sarkan bazı aşırılık

• c yanlışlıkların altına atılmıştır." diyerek k e n d i n e göre aykırılıklar

21

Page 19: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

sıralayarak suçlamayı sürdürmek, öğrenmesi gerekli çok şey olan­

ların öç alma oyunlarıdır. Tutsaklıktan bağımsızlık ve özgürlüğe, te­

b a a d a n yurttaşlığa, ü m m e t t e n ulusa, şer iat tan hukuka, kapitülâs­

yonlardan eşitliğe, s ö m ü r ü d e n sahipliğe, yağma ve D ü y u n ' u Umıı-

miye 'den ulusal e k o n o m i y e , y ık ımdan dirilişe, t e o k r a t i k m o ­

n a r ş i d e n c u m h u r i y e t l e d e m o k r a s i y e geçiş, k u r t u l u ş , kuruluş ,

yapılanma, yeni lenme her şey, hepsi unutuluyor, u n u t t u r u l m a k is­

leniyor. Osmanl ı torunu o lmanın yüklediği görevi böyle algılayan­

lar türedi . Tıpkı İstanbul Emniyet M ü d ü r ü ' n ü n " G ü z e l tepki sözle­

riyle d e m o k r a t i k tepki göstcrenlercsaldıranlar ı kışkırtan tanımı gi­

bi. Aklını darbeyle bozan medya bozguncuları da tutarsız.

Yarası Olan Gocunur

Orgenera l Büyükaml ile Başbuğ 'un konuşmalar ı iktidar kesimini

kızdırıyor. Huysuzluklarını olur o lmaz sözlerle, ilkel tepkilerle

açıklıyor, çocukça yanıtlar vermeye çalışıyorlar. G e n e r a l l e r " D e ­

mokrasiyi, insan haklarını kaldırınız. İktidara başkaldır ınız" d e m e ­

di. İktidar, i lt icanın temsilcisi ve sözcüsü gibi davranıp yanıt verme­

ye, savunmaya çalışıyor. Asıl amacı Çankaya Köşkü 'nc sıkmabaşı

taşımak olan Başbakan lâf yetişt irme çabasında. Talabani'yc, AB

sözcülerine, D e m o k r a t i k Toplum Partisi yönetici lerine, te rör örgü­

tü mitinglerine yanıt verse yeter. L ü b n a n hevesine karşı çıkanları

ihanet le suçlamak beceri değil. İncirlik Üssü yerine A B D ' n e Türki­

ye Üssü kul landırmak başarı hiç değil.

Bal ıkesir-Bandırma Müftü lüğü 'nün " H e r eve bir Kur 'an Meali

Projesi" k a p s a m ı n d a K u r ' a n kursuna giden 4 bin öğrenciye ve ce­

zaevindeki 400 m a h k û m a da verilmesi çalışması A t a t ü r k ' ü n Büyük

Söylevi'ni bir kez d a h a anımsatt ı . Bu gereği yerine get irmeyenler

utansın. Ezanı T ü r k ç e okutamayıp bir minareye o n d a n fazla hopar­

lör koyduranlara ne demel i? Yüksek ses, yüksek müslümanlığı mı

gösterir? Vicdanı, eli, dili, gözü temiz olması gereken müs lümanlar

çevre temizliğine de ö n e m vermelidir. Çocuklar, yaşlılar, hastalar

22

Page 20: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

düşünülmelidir . C a m i avlular ından G e n e l k u r m a y Başkanı Büyü-

kanıt 'a tehdit savuran İbda-C'l i ler tutuldu m u ? Ne yapıldı? Hizbul-

lahçılara ne uygulanıyor? S o r u ş t u r m a , kovuş turma var mı bilinmi­

yor. Bunlar insanımızı soğutuyor, çekindiriyor, uzaklaştırıyor. Hani

halk di l inde " D i n d e n - i m a n d a n soğutuyor lar" d e n i r ya öyle. Bu dö­

n e m d e yapılanlar daha çok hristiyanların işine yarıyor. Kiliseler

açılıyor, misyonerler çoğalıyor, c e m a a t vakıfları, gelirleri artıyor,

yeni o lanaklar sağlanıyor. R u h b a n okulu ile P a t r i k h a n e n i n ckü-

menliği konuşuluyor.

Gerici medyanın yayınlan ibretlik. Televizyonları, radyoları saç­

malıklarında sınır tanımıyor. Kullandıkları sözcüklerin dindarlıkla

hiçbir ilgisi yok. Saygısız d i n d a r olamaz. Yalan iftira, yakıştırma, ha­

karet, gcrçckdışıhk temiz inançla bağdaşmaz. Kışkırtma, teröre

özendirme, her tür kötülüğü din için geçerli saydırma bunlar ın ka­

rası.

R a m a z a n ı n adına, saygınlığına aykırı davranış lar g iderek artıyor.

Aldatıcı reklâmlar, yüksek fiyatlı satışlar, lâikliği d e l m e girişimleri,

pahalı iftarlar ve iftar gösterileri, r a m a z a n trafiği sorunu, görevden

i r k e n kaçışlar, dalgınlığı, yanlışlığı, amaçlı işlemi, sakıncalı t u t u m u ,

hızı, sinirliliği, hastalığı oruca yükleme kolaycılığı. B a y r a m d a bay­

rama kahramanl ık , r a m a z a n d a n r a m a z a n a müslümanl ık . Barış yok,

kavga var. Yaralama, ö l d ü r m e , uyuşturucu kaçakçılığı, hırsızlık,

kapkaç ve d a h a niceleri. Eğitimsizliğin boşluğunu inançla doldur­

manın yetersizliği. Bilgi yerine dini koymanın sonucu. Yozlaşma o

kadar artt ı ki film festivallerinde bile fatiha o k u n m a y a başlandı.

Namazda, mezarl ıkta, a n m a toplant ıs ında olsa kimse bir şey diyc-

I I H / . Kimileri yalakalığı ve yavşaklığı, yaranmayı ve yanaşmayı dini

kullanarak yapıyor. Kişiliksizlik yarışı aldı yürüdü. İkt idara ve yan­

daşlarına hoş g ö r ü n m e çabası o n u r u unut turuyor . Siyaset için her

|i vı kıyılıyor.

23

Page 21: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Yine de T ü m olumsuzluklara karşın yılmak yok, umutsuz luk yok. Kimi

kuruluşlar, kimi kişiler, kimi sözler, kimi yazılar direncin korun­

masına yarıyor. Yargıtay Başkanı 'nm lâikliğe ilişkin gereksiz, yanlış

sözünün yarattığı o lumsuz havayı, Danıştay Başsavcıl ığına Sayın

Tansel Çölaşan' ın seçilmesi giderdi. Kendisini içtenlikle kutluyo­

ruz. Üniversiteleri özerk olmayan, Barolar ı bağımsız olmayan ülke­

de bağımsız yargı organları, yansız temsilcileri ulusun güven duygu­

sunu k o r u m a s ı n d a başlıca e t k e n d i r . Bu b a ğ l a m d a Danış tay

Başkanvekilliğine seçilen Sayın Sinan Yörükoğlu 'nu da kutluyoruz.

Çölaşan'a ve Y ö r ü k o ğ l u ' n a başarı lar diliyoruz.

Üniversitelerinin açılış törenler inde yaptıkları konuşmalar la teh­

likelere karşı uyarı görevlerini yapan Rektörleri de kutluyoruz.

Türkiye, Avrupa Sosyal Şartı 'nı adaletli ücret k o n u s u n d a çekin­

ce koyarak imzaladı. PKK, AB Terör Listesi 'nden çıkarılması için

başvurmuş. Ne yüzle? Avrupa Adalet Divanı karar verecek, göre­

ceğiz.

Orgenera l İlker Başbuğ'un konuşmasını İngiliz T h e G u a r d i a n

gazetesi eleştiriyor. K i m d e n yanaşınız? diye sormak gerekiyor. An­

lamak istemedikleri çok şey var. Bir de aynada kendi ler ine baksa-

lar ya.

TÜRKSOLU, sayı: 117, 2 Ekim 2006

2 4

Page 22: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Tepkisiz Demokrasi?

L âiklik vc irtica konular ında tanım istemleri ve tartışmalarıyla

günler dolarken asıl sorunlara ilişkin çözüm çabaları yine geri-

ıle kaldı. Gereks iz ve anlamsız tanım istekleri gerçekte bir oyalama

ve s a p t ı r m a d a n başka bir şey değildi. Lâikliğin ne o lduğunu bilme­

yenden çok bile bile çarpı tanlar vardı. Dinsel ağırlık kişisel yönet im

düzeni olan teokrat ik m o n a r ş i d e n demokras i amaçlı cumhur iyete

geçtiğimiz, Osmanl ı 'n ın kötü yönetimiyle işbirlikçi t u t u m u karşısın­

da toprak, insan, zaman, değer, kaynak vc o n u r yitirdiğimiz gerçeği

l ( '23 'den beri anlatıl ıp öğretil iyordu. Cumhur iye t le yıkılanların öz­

lemini çekenler, çıkarların yoksun ka lmanın hırsıyla kin besleyen­

ler, cumhur iyete yaraşır o lmayanlar boş durmadı la r . G e r ç e k din­

darları mut lu kılan lâikliği din düşmanlığı o larak tanı tmaya çalışan-

I ı ı inanç sömürüsü yoluyla iktidara gelerek rejimin karakter ini

değiştirmeye soyundular. Yalanlar, yakıştırmalar, bir d i n d a r d a n as­

la beklenmeyen çirkinliklerle toplumsal barışı yıktılar. Müslü­

manlık taslayarak başka d inden olanlara yer açtılar. Müslümanl ığa

25

Page 23: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G U N G O R ÖZDEN

zarar verdiler. H u k u k u , ekonomiyi, eğitimi, h e r şeyi a raç kdarak

kendi ilkelliklerini, katılıklarını, yozluklarını dayatmaya çalıştılar.

İç düzen ve dış ilişkiler yara aldı, bozuldu. Yenilikten cumhuriyete,

bağımsızlıktan bilimselliğe, hukuksal l ıktan devrimlere h e r iyi duru­

ma ve t u t u m a karşı o lan irtica, lâikliğin tam tersidir. Lâiklik düş­

manıdır, insanlık düşmanıdır , din düşmanıdır . " İ n a n ı y o r u m o halde

var ım" d e m e k t e n " D ü ş ü n ü y o r u m o halde var ım" düzeyine, ü m ­

m e t t e n ulus düzeyine taşıyan lâiklik, cumhuriyet ve demokras in in

kaynağıdır. 80 yılı aşan bir z a m a n yaptıkları öğret ime, aldıkları

eğitime, bulunduklar ı katlara ve k o n u m l a r ı n a karşın bu kavram­

ların ne o lduğunu öğrenememiş le r se b u n d a n sonra da öğrenemez­

ler. H e l e b u g ü n e değin lâiklik ve irtica konular ındaki yargı karar­

larını geçersiz saydıracak, kuşkulu kılacak konuşmalar, sahiplerinin

bağlantılarını, eğilimlerini yansıtan açıklamalar gerçekten üzücü

olmuştur. Lâiklik sayesinde şimdiki yerlerini edinenler in çok iyi

düşünmeler i gerekir. Asıl amacım ABD-İsrai l kaışıtlığıyla gizleme­

ye çalışan radika! İslâm, yalnız O r t a d o ğ u ' n u n değil, dünyanın başı­

na belâdır. Dinci t e r ö r ü n islâmiyete dayanması kötü lüğünün en

ağır yanıdır.

Uluslararası a landa ilginç d u r u m l a r yaşanıyor. Nükleer silâh gü­

cüne sahip 9. ülke d u r u m u n a gelen Kim-Jong II liderliğindeki Ku­

zey Kore 'n in a t o m u n a karşı G ü n e y Kore Dışişleri Bakanı Ban Ki-

M o o n BM Güvenl ik Konscyi 'nce Kofi A n n a n ' ı n yerine G e n e l Sek­

reterl iğe aday gösterildi. G e n e l Kurul oylaması ile kesinleşecek.

Fransa İçişleri Bakanı, Sarkozy R e c e p Tayyip E r d o ğ a n ' a sürdüğü

üç koşul içinde Ceza Yasası 'nın 301. maddes ini soykırım tartışma­

ları yasağı olarak gösterdi. Böyle bir şey yok. A m a ç l a n Türkiye

karşıt larına destek vermek, böylece Türkiye'yi uğraşt ır ıp yıprat­

mak.

Batıya Bahane

Dinci terör, hiçbir d inde b u l u n m a m a s ı gereken yoketme vahşeli

26

Page 24: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

dir. Batıda da tarikat ya da kimi aşırılıklarla kötülükler ine tanık

o lunan terörü gözardı e d e n l e r Afganistan, Mısır, Türkiye, Irak

başta o l m a k ü z e r e kimi m ü s l ü m a n ç o ğ u n l u k l u ü l k e l e r d e k i

aykırılıklara dayanarak ilişkilerini d ü z e n l e m e k t e d i r . Savaşarak ala­

madıklarını ş imdilerde ckonomik-siyasal kimi ilişkilerle, d a h a da

çok A B D dayatması ve AB baskılarıyla a lmaktadır lar . A B ü ' n i n

PKK için hâlâ bir şey yapmaması , Fransa C u m h u r b a ş k a n ı ' n ı n söz­

de e r m e n i soykırımım AB üyeliği koşulu gös termemsi , E r m e n i s t a n

ziyaretindeki anıt ziyaretleri, sözde soykırımı kabul e tmeyenlere

ecza tehdidi, AB P a r l a m c n t o s u ' n u n K o p e n h a n g ' t a sözü edi lmeyen

konuları yeni kriterler olarak ö n e sürmesi, Almanya Başbakanı 'nın

"ancak imtiyazlı ortakl ık" yinelemesi açık bir oyalama, a ldatma,

yıpratma ve yutma siyasetidir. Silâhlı Kuvvetlerimizi " D e m o k r a s i ,

AB üyeliği, e k o n o m i " duyarlığıyla arka lara i tmeye, dışlamaya

çalışanlar her şeyi bozarak yıkma o y u n u n u n kirli taşlarıdır. Ali Ba­

bacan " E r m e n i soykırımını tanımaya kapalı değil iz" demiş ( N R C

I landelsblad, 9.9.2006). Kimsiniz ve ne hakla? Kürt konulu raporu­

nun AB P a r l a m e n t e r Mecl is i 'ndc kabulünde T ü r k Delegasyonu ne­

ye, nasıl oy verdi, incelemeye değer.

Bilinçsizlik

I lukuktan uzaklaşmak, yargıyı etki ve baskı alt ına almak, T ü r k

I (evrimi ve A t a t ü r k i lke ler ine, s a v u n u c u ve k o r u y u c u l a r ı n a

•.aldırılarak yapılan sapkınlıklar yetmiyormuş gibi açıkça te rör ör­

gülünden yana çıkıp ateşkes isteyenler türedi . Ateşkes kavramının

ıitılaınını bi lmeyenlerin imza gösterisine kat ı lmalar ı bir yana terör

Örgütünün aldatılmış mil i tanlar ına " D a ğ d ı n , silâhlarınızla birlikte

h .lım o l u n ! " diyecek yerde devleti devlet o l m a k t a n çıkaracak gi-

ı ı , imlere zorlayanlar çıkıyor. D T P "Toplumsal tabanımız aynı" di-

>' t ı k yapılacak sözde siyaseti açıkladı. Terör örgütü, adamlar ı neyi

ı ıııl yollardan istediler de yanıt a lamadılar, bir yur t taş olarak bir­

in izden neyimiz eksik ya da fazla? Yalanla her şey ileri sürülebi-

iiı İsledikleri ayrı bir devlet kurmak, devleti ele geçirmek, devletin

2 7

Page 25: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

yapısını ve niteliklerini bozarak kendi egemenliklerini kurmaktır .

B u n u n siyaseti kabul edilir mi ki kimileri de dağdan inip ovada si­

yaset yapmalarını öneriyor. Böyle oy amaçlı, ö d ü n ağırlıklı sözlerin

seçilmek için dış destek a r a m a k t a n farkı yoktur. Başbakanın devle­

tin anayasal nitel iklerine vurgu yaptığı gibi sözlerinin nereye gide­

ceğini bi lmeyen muhalefet sözcüleri de yarın başka türkülere başla­

yabilirler. Toplum olmayacak işlerle uğraşırken sorunlar unutulu­

yor, unut turu luyor . Yalnız Fransa Başbakanı Sarkozy, e rmenis tan

değil, tüm küstahlar, t ü m sapkınlar, d ö n e k l e r ve terbiyesizler,

bağnazlar, aymazlar ve yobazlar uygar tepkilerle uyarılmalı, yanıt­

larını almalıdır. Demokrasiyi d e m o k r a t l a r kazandırır ve yaşatır.

Yargıtay Başkanlar Kurulu 'nun son açıklaması u m u t vericidir.

YARSAV'ın Danıştay 'a sınavlar için başvurusu da.

Yeni T ü r k Ceza Yasası'nın 301 maddesiyle ilgili medyanın tutu­

mu bir yana, yargı kararlar ı ilginç içeriklerle açıklanmaktadır . H u ­

kukun siyasallaşması en büyük tehlikedir. Yasaları iyi d ü z e n l e n m e ­

mesi haklı yakınmalara n e d e n o lurken iyileştirme yerine kötülükle­

re t ü m d e n olanak tanıyacak açılımları demokras i adına dayat­

manın sakıncaları da gözetilmclidir. İktidar ve yandaşları 285 mil­

yon m2 yüzölçümlü 62500 taşınmazın yabancılara satıldığını, ban­

kalarda d ö r t t e biri bulan yabancı ortaklığını, a r tan Kur 'an kurs­

larını, yolsuzlukları, saygısızlıkları, suçlardaki t ı rmanmayı , her

a landa ve her kattaki bozulmaları ele almıyorlar. Ülkemiz için bir­

çok yönden d ö n e m e ç sayılacak Cumhurbaşkanl ığ ı seçimi iktidarın

amacına kavuşması hazırlıklarıyla ve kendi kurnazlıklarıyla sonuç­

landır ı lmaya çalışılıyor. 2007 'dcki genel seç imler Türk iye 'n in

yazgısını belirleyecek. M e d y a n ı n iktidar aşkı kimi üniversite ve ku­

ruluşun Başbakana teşekkür ilanlarıyla geçilmek isteniyor. Lâiklik­

le ve gerçekle hiçbir ilgisi o lmayan yapay " M e d e n i y e t l e r İttifakı"

dincilerin dayanışması olabilir. Medeniyet , tüm insanlığın malıdır.

G e r ç e k olsaydı Türkiye iktidarı s ıkmabaş, din dersi zorunluluğu

imam hat ip okulu ayrıcalığı, dinci kadro laşma ve lâik cumhuriyet-

Atatürk karşıtlığı inadını bırakırdı. Siyasetçinin dinlcrarası ilişkide

?8

Page 26: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

başrole çıkması da yanlıştır.

Kötü Alışkanlıklar

"Scçi lmiş-atanmış" ayrımı, eğitim-öğretimi, bilgiyi, yeteneği, de­

neyimi, süreçleri ve koşulları dışlayan bir ilkellik ve ilkesizlik belir­

tisidir. Yıllarca çalışmış bir h u k u k ç u n u n , bir askerin, bir hekimin,

bir bilim adamının, meslek k a t l a n içinde birkaç seç imden gelerek

edindiği yer mi tartışmalıdır, bir seçimle alınmış milletvekilliği sıfatı

mı? Demokrasiyi ayağa düşüren, kötüye kul lanarak s ö m ü r e n kimi­

leri ikide bir bu ayrılığı körükler. K e n d i n e bir şey çıkarmaya çalışır.

Oy demokras i için kutsal bir araçtır, n a m u s bil inerek kullanılırsa.

Satın alınırsa hiçbir şey değildir. Bu yolla bir yer lere gelenler yüz­

süzlük yapıp C u m h u r b a ş k a n ı n a , yargı organları başkanlar ına, G e ­

nelkurmay Başkanıma ve Kuvvet K o m u t a n l a r ı n a nezaket le asla

bağdaşmayan sözcüklerle sa ldırmaktadır . Terbiye ve düzey sorunu

olan t u t u m medyadaki sapkın kalemler için nerdeyse alışkanlık du­

rumuna getirilmiştir. Başkalarına ders vermeye kalkışan kimi ken­

dini bi lmez dilin kişilik simgesi o l d u ğ u n u n ayırdında da değildir.

I ler k o n u d a her kötülüğü yapabilecek köktendinci kadın-erkcklcr

gibi medyadaki yandaşları da " insana l t ı " yapılarını yazdıklarıyla

Yansıtmaktadır. Bunlar için her şey, her yol, h e r yöntem geçerlidir.

Hugün böyle, yarın başka olabilir, hiçbir şey değişmese de kendile­

ri değişir değiştirilebilir. Çalıştıkları yayın organın her şeye değin­

diği için patronlar ı da her konuda eleştirilebilir. İ l iç patronlar ını ,

para musluklarını elcşlirdikleri görülmüş m ü d ü r ? Yargı kararlarını

anlamadığı, anlaması olanaksız düzeyine karşın kendi ideolojisine

\< s iyasal-patronsal ilişkisine g ö r e y o r u m l a y ı p okuyucular ı

kandıran, yanıltan mı ararsınız, C u m h u r b a ş k a n ı nın konuşmas ında

laiklik sözcüğünü kaç kez kullandığına takılan mı, devlet büyükle-

ııvle ilgili yazılarında onlar için " topal ö r d e k " benzetmesini ardar-

ılıı kullanan mı, saygıyı başkalar ına çok g ö r ü p kendilerini fildişi kü­

l t k r d c tanrı gölgesi yerine koyanlar mı, ne tipler, ne cinsler? " K ü r t

N< u ununa demokrat ik ç ö z ü m " diyenleri, hukuksal ve anayasal inec-

29

Page 27: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

likleri b i lmeden, Anayasamın 14. m a d d e s i n d e geçen "lâik cumhuri-

yet" lc 24. m a d d e n i n ikinci fıkrasında 14. m a d d e y e yapılan yolla­

manın anlamlar ını ve amacını k a v r a m a d a n "lâiklik için özgürlükle­

rin d u r d u r u l u p s ınır lamayacağını" savunan genç siyasetçileri de

bunlara ekleyebiliriz. Kimi röportaj larla terör örgütler inin kınan­

ması yerine Türkiye Cumhur iye t i kınanıyor. Aykırı part i ler in ka­

patılmasını ö n l e m e k için ustaca sözcükler kullanılmaya, anlat ımlar

s ıralanmaya çalışılıyor. P K K - A P O sloganlarının atılması, kürtçülük

renklerinin sal lanması, poster ler in taşınması, gece-gündüz alçakça

öldürmeler, mayınlar yurtdışı çabalar unutuluyor. İkt idarın doyu­

rucu bir açıklama y a p m a m a s ı da endişe veriyor. H â l â " G ü n e y d o ğ u

s o r u n u " yerine " K ü r t s o r u n u " kul lananlar var. Tutarlılık yok. Ken­

disi ya da partisi için beklenti ler le ö d ü n vermek ilkesizliktir.

Tuhaflıklar

Atatürk 'ü küçül tme çabaları değişik biçimde sürüyor. Biri de

kalkmış Valıdettin'in kızı Sabiha 'nın d ü n ü r ü Suat Hayri Ürgüplü 'ye

yazdırdığı anılara d a y a n a r a k Mustafa Kemal ' in ev lenme teklifini

geri çevirdiğini yazıyor. Ata türk kendisine böyle bir şey öneri lmişse

de kendisinin düşünmediğ in i ve uygun bulmadığını söylemiştir.

Bir kuruluşun AB desteğiyle hazırladığı A i m a n a k ' a katkı veren­

ler içindeki devlet görevlileri kimlerin n e r e l e r e yerleştirildiğinin

kanıtıdır. İkt idar yandaş lar ı önemli görevlere niteliklerine bakıl

maksızm, taş ınmaktadır . Suskun üniversiteler de bu durumlar ın

dolaylı destekçisi o lmaktadı r . Hurafeler le dolu kitaplar, "millî"

kavram ve sıfatına ters tu tumlar , bilime ters bağnazlıklar, kadayıflı,

kanlı-kansız, tramvaylı demokras iden sonra abdest sulu demokrasi

yi çağrıştırıyor. Dış borç 200 milyara yaklaşmış, A B D A n k a r a Bü

yükelçisi Wilson devlet niteliğini savunan önemli uyarı lara "kaka

fonu, kuru g ü r ü l t ü " d iyormuş, Kerkük ve Kıbrıs ' tan yavaş yavaş

u m u t kesiliyormuş, sorumlular ın u m u r u n d a mı? Fetva ve ferman

dönemi hort lat ı l ıyormuş aydınlar ne ö lçüde ilgili? H e r k e s " E n ön

3 0

Page 28: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

de ben olayım, en üste ben oturayım, ben e g e m e n ve başkan ka­

layım" derse, ilke birlikteliği, geleceğe yönelik or tak tasar ımlar ve

özveri o lmasa solda birlik gerçekleşir mi? Böyle giderse pişmanlık

yarar get irmez. İyi düşünmel i , çalışılmalıdır.

TÜRKSOLU, sayı: 118, 16 Ekim 2006

31

Page 29: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G U N G O R ÖZDEN

Ufuk Turu

¡4 endi çıkarları için dünyayı yönetmeye kalkışan çokuluslu şirket-

X \ . lerin buyruğundaki güçlerin dayandığı yapılar çökmek üzere.

Uluslar arası ilişkilerde emperyalist dayatmalarla karşı karşıya kalan

devletleri çökertmek için ahlâkı, adaleli, bilimsel gerekleri dışlayıp

dinsel duruşlarla toplumları her şeye boyun eğen, katlanan, tepkisiz

yığınlar biçimine sokmayı bugün en uygun yöntem saydıklarından

inanç çatışmalarım körüklemekledir ler . Petrol yataklarına elkoy-

mayı akıllarına koyduklarından İrak'ta gerçekleştirdikleri insanlık

dışı olayları zorunlu uygulamalar olarak göstermektedirler. Kendi

yazdıkları senaryoyu kendileri oynamaktadır . Türkiye, AB'nin des­

tekleyip yönlendirdiği para çevreleriyle ABD'nin buyruğundaki ya­

bancılaşmış kesimlerin birlikte yürüttükleri çalışmaların ağır yükü

altında ezilmektedir. Ödünler le palazlanan yabancılar yine de aldık

[arını yetersiz bulmakta, Türkiye'yi sıkıştırıp her şeye razı e tmek için

her oyunu oynamaktadır lar .

Kendisi için bir günlük iş olan PKK temizliğinden A B D sürekli

32

Page 30: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

oyalayarak kaçınmaktadır. Barzani 'nin Irak Kürdis tan D e m o k r a t

Partisi ( I K D P ) ' n i n "Kürdis tan T V ' s i n d c PKK elcbaş larmdan M u r a t

Karayılan bir saat propaganda yapabilmektedir.

Türkiye'yi ziyaret eden Federal Almanya Başbakanı Merkel ' in AB

üyeliği için söyledikleri açıktır. AB, siyasal blöfler ve korkutmalar la

her ö d ü n ü alacak ama Türkiye'yi üye yapmadan kendine sımsıkı

bağlayacaktır. A B D Başkanı'yla görüşen Türkiye Başbakanı 'nm ne­

ler sağladığı, neler karşılığında hangi sözleri aldığı belli değildir. Ya­

lakalığı karakter d u r u m u n a getiren kimilerinin allayıp pullayarak

yazdıklarının gerçekleşmesine ilişkin en küçük belirti yoktur.

Yabancılara karşı gereken biçimde durulmayınca onlar bildikleri­

ni okumaktan geri durmuyor. AB İspanya ayrılıkçı örgütü ETA'ya

koşulsuz teslim olmayı öner irken İspanya H ü k ü m e t i m e hiçbir koşul

getirmiyor. PKK'ya ödün verilmesi için Türkiye H ü k û m c t i ' n c kimi

koşullarla kimi ödünler öneriyor. İkilcmli uygulama, P K K koruması,

Türkiye karşıtlığının kanıtıdır.

I »uğralanıyoruz

() ı tadoğu uzmanlar ından Michael Rubin, A B D ' i n "Wall Street

loıırnal" adlı gazetesinde yayımlanan "Bay Erdoğan ' ın Türkiycsi:

I ),ılıa Fazla İslâm, D a h a Az Ata türk" başlıklı yazısında Türkiye ger­

il Merini anlatmış. Tanım doğru a m a ad yanlış. Türkiye, Erdoğan ' ın

Imkiycsi değil. Hayal ettiği, amaçladığı Türkiye. Bizim yalnız son

Villanla değil yıllardır değindiğimiz, belirtilerinin ve oluşumlarının

ılı mı çizdiğimiz durumları, tehlikeleri yazmıştır. Kendi yönetimini

ı l ı uyaran yazı Türkiye için anlamlı ve ağır bir dokunuş, hat tâ vu-

ı ı i ' ı i ı ı ı . İslâmiyet için Araplardan daha fazla can veren Türk ler daha

i ı l ı ıslâmiyetle bir şey kazanmaz, yitirir. Türkiye müslümanlığı kök-

> n . İ m c i , terörist sapmalara karşın örnek niteliğini korumaktadır .

Mır.Iıııuanlığı en iyi yaşayan ülke, kadm-erkek eşitliği ve lâiklikle

ıiV'lıulıgm ve uygarlığın mut lu luğunu tadan Türkiye'dir. D a h a fazla

pİAıııiyct, islâmiyetin kötüye kullanılması, yozlaşması, saldırganlığı

33

Page 31: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

ve yıkıcılığı anlamındadır .

İçerde en olmadık konuları g ü n d e m e getiren, bilgiçlik taslayıp

saldırarak boy gösteren kimileri bu konuda ses çıkarmamışlardır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemes i sıkmabaşlı kimliği de uygun

bulmamıştır. H e m iktidar, h e m AB yandaşları aldatılan, zorlanan

bayanlarımıza "Artık başınızı açınız" diyemiyorlar. Dilleri tutulmuş,

kalemleri körlcşmiş d u r u m d a d o n u p kalıyorlar. A m a hiç çekinme­

den Türkiye'nin temel dinamiklerinin m o d e r n l e ş m e d e n yana oldu­

ğunu, evhama gerek olmadığını yazıyorlar. G ö r ü n e n köy kılavuz is­

temez. İrticaini! boyutlarını, iktidarı ele geçirme gücünü yadsıyan,

gerçekleri itip eskiye dönüşü, bağımlılığı, kapalılığı, siyasallaşmayı

modernleşme diye tanıtan amaçlı tutumlar sırıtmaktadır. Tarikat ci­

nayetleri cin-âyetlcri oldu. Kimisi de "Millet çözüm istiyor, millet

huzur istiyor" diyerek P K K ' n m bilinen ayrı devlet kurma amacını si­

yaset adıyla gerçekleştirme oyununa destek veriyor. Cumhuriyetin,

insanın sıcak bağlar ihtiyacını karşılamadığı savlarına yer veriliyor.

Cumhuriyet in 83. y ı ldönümünde bu nankörlüğe ne dense azdır.

Cumhuriyet in bizi nerden nereye getirdiğini anlamak istemeyenlerin

yalanları tiksindiriyor. Kötü siyasetçileri, kötü yöneticileri eleştire­

cek yerde demokrasiyi yaşama geçiren, demokrasinin yönetimdeki

adı olan cumhuriyete saldırmak, sapmak değil sapkınlıktır. Halkı so­

yanların protokolda yer aldığı, hukukun dışlandığı, kayıp teşvik so­

rumlusu Bakan ve Müsteşarın caka satarak dolaştığı ülkede cumhu­

riyeti yaşama geçirecek yöneticiler, yetkililer suçsuz m u ? Anayasa

Mahkemesi 'nin yasalara göre değil, Anayasaya göre karar verece­

ğini, Anayasa'yı ihmal ya da iptal yetkisi bulunmadığını bilmeyen hu­

kuk diplomalı köşe yazarları okuyucularını yanıltmayı sürdürüyor.

Olanlar Olacakların Belirtisidir

Terör örgütünün kimilerinin saflıkla kimilerinin amaçlı destek ver

diği ateşkesinin yalan olduğu 14.10.2006'da Hakkâr i-Çukurca 'da pi

yade teğmen Ö m e r Azak ile piyade er M e h m e t Elçi'nin şehit olması.

3 4

Page 32: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

er Süleyman Şanverdi 'nin yaralanmasıyla iyice anlaşıldı.

İmzacı-bildirici-ileticiler amaçlarına uygun görüş açıklamayı sür­

dürüyor. Sorunu temelden çözecek yansız, gerçekçi bir öneri lerine

rastlamak güç. AB'liler ne isterse yapılıyor. A B D ne isterse veriliyor,

ancak bunlara değinme içtenlikleri ve yüreklilikleri yok.

Anayasa değişikliğiyle 25 yaşını dolduranlar ın milletvekili seçilme­

sine olanak, gerçek demokrat ik leşme için değil, bu yaşı tamamlayan­

ların oylarıyla iktidara gelmek ya da iktidarda kalmak amacıyla

lanındı.

T B M M Başkanı, bağımsız organlara üye seçiminde Mcclis 'c bü­

yük pay istiyor. Siyasal ağırlık artacak, bağımsızlık vc yansızlık azala­

caktır. Öner inin yine demokrasiyle hiç ilgisi yoktur. Tümüyle siyasal­

laşma çabasıdır.

Diyarbakır Belediye Başkanımın eyalet önerisini M e h m e t Ağar'ın

"ovada siyaset" önerisiyle karşılaştırmak iki yanı değer lendirmede

kolaylık sağlayacaktır.

Türk Tarih Kurumu Başkan Prof. Dr. Yusuf Halacoğlu 'nun AB'ylc

ilgili sözleri uygun da "T.C.'nin sonsuza değin yaşamayıp yıkılacağı,

bunun doğal o lduğu" sözleri (Milliyet, 14.10.2006, sayfa 21) yadırga­

n a c a k içerikte.

I lokunulmazlık dosyalan beklcycdursıın, Millî Eğitim Bakanı için

!«nsoru isteminin geri çevrilmesi, iktidar dayanışmasının tipik ör­

neğidir. Dinciliğin birleştirdiklerini hiçbir aykırılık gerçeği birbirin­

den koparamaz. Onlar için her şey geçerlidir, yaptıkları geçersiz bir

\ yoktur. Tıpkı mürteci için irticanm olmaması gibi. Diyanet İşleri

jjfttjkanlığı'ndan öbür kamu kurum ve kuruluşlarına geçen 1107

imamdan 605'inin M E B ' n a alındığı açıklandı. Bırakınız 11. sınıf Din

Küllüm ve Ahlâk Bilgisi kitabındaki bozuklukları, edebiyat kitap­

larındaki anlamsız yandaşlık vc karşıtlıkları, Bakanlık internet site-

. n i ı l c yayımlananları, okullardaki" mescitleri, İstanbul Üniversitesi

İ l i ı . a l Fakültesi 'nde Çalışma Ekonomis i kitabında Kur 'an âyetlcriy-

l i hadis-i şeriflere yer verilmektedir. Önceki yıllarda bir Anayasa

3 5

Page 33: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Hukuku kitabı da dinci anlatımlarla başlıyordu. Gazete kadroların­

da ücret alarak günlük siyaset yapan, devlete, cumhuriyete, kurucu­

suna saldıran öğretim üyeler inden söz ediliyor. A. Ü. Rektörü için

aykırı yollara girdiği söylenen Y Ö K Yönetimi herhalde duyarlı dav­

ranır. Başkanın, Légion d ' H o n n e u r nişanını geri vermesinin yarattığı

beğeniye uygun işlemleri beklenmektedir . Bu arada önceki Bakan­

lardan K â m u r a n İnan ' ın da Fransa 'n ın aynı nişanını geri vermesin-

deki davranış güzelliği de alkışlanmaya değer.

Gerici basının kural tanımazlığının sayılmayacak kadar çok örnek­

lerinden biri de Alev C o ş k u n ' a saldırışıdır. Atatürk ' le, lâik C u m h u ­

riyetle barışık olmayan gericiler, gerçek dindarların terbiyesinden de

yoksundur.

Ressam Eugène Delacroix 'mn "Özgür lük" adlı tablosunun 7. sınıf

Vatandaşlık ve İnsan Haklar ı Eğitimi kitabından çıkartılmasının ki­

mi turistik bölgelerde kadın heykellerinin bezlerle örtülmcsiylc

taşıdığı ilginç benzerlik uyarıcı olmalıdır. Kadınları dışlayan kökten-

dinci, sakat, çağdışı anlayış haremlik-selâmlık uygulamalarıyla ge­

nişlemektedir.

M e m u r u n a %3 zam yapabilen iktidar, siyasal parti lere milyar

Y T L Hazine yardımında duraksamamışt ır . Kendileri de yararlana

çaktır. Anayasa M a h k c m c s i ' n i n bu yardımları aykırı bulmasını kc

sinlikle önlemek için Anayasa 'ya kural koyanlar bu büyük çelişkinin

sorumlusudur.

Diyanet İşleri Başkanlığı 'nın 2007 Bütçesi 'ndc arslan payını aldığı

yazılmaktadır. K a m u d a k i genel bütçeli 50 yönetim içinde 13. sırayı

alarak, 37 k u r u m u geride bırakmıştır. Üniversitelerin faturalı sağlık

alacaklarını ödemeyen, yeni üniversitelere gerekli olan ödenekle ı ı

vermeyen iktidarın seçim malzemesini giderek zenginleştirdiği g ö /

den kaçmamaktadır .

Günlük siyaseti değil, görevinin gereklerini konuşan askerlere yo

nelik saygısız eleştiri lerde bu lunan gerzek ve geveze takımına g u l u

n ü p geçilir. D ü n ü n askercileri bugün demokratl ık taslar a m a yarın

3 6

Page 34: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

yine asker yanlısı kesilir. Tankla çözümü, darbeyle çözümü isteyen

kim? Kendi kafalarındakini başkalarına yakıştıran kurguculara kim­

se inanmıyor.

Ramazanda gerçekdışı bahaneler le , gerekçelerle kapatı lan ye­

mekhaneler, kantinler, kimi ilkel davranışlarla birleştirilince nereye

götürülmek istediğimiz ortaya çıkıyor. O r u ç tutmadığı, sigara içtiği

için saldırıya uğrayanlar var. Bir kez d a h a anlaşılıyor ki cumhuriyet,

varlığımızı, sağlığımızı da koruyor.

Kimi televizyonlarda Atatürk 'ü ve cumhuriyeti karalamaya yöne­

lik izlencelerde aymaz-dönek-karşıt karışımının saçmalıklarına rast­

lanıyor. Cumhuriyet i sorgulamaya ve suçlamaya yel tenen bu za­

vallılara "Cumhuriyet in varsa suçu sizin gibileri yetişt irmektir" de­

mek yeter. Cumhuriyet i cumhuriyet o lmaktan çıkaran ödüncüleri ,

koktcndincilcri, çıkarcıları, soyguncuları, sözde demokrat , sözde ile­

rici, sözde milliyetçi, sözde aydınları bırakıp cumhuriyet i suçlamak,

değerbilmezlik ötesi kendini bilmezliktir. Lâikliği kavramamış sözde

> iğretim üyesi militan, karışık ve karanlık adamlar, her iktidarın kuy-

ıııgıı olmaya can atan şımarık, şaşkın çıkarcılar, gösterişçiler, utan­

maz, arsız ve yüzsüzler her yere girip çıkarak zehirini kusuyor. 10.

\ ıl Marşı ile benzeri marşları alaya alan salak-bunak takımı da böy-

[l Yargıda, yönetimde, üniversitelerde, belediyelerde ne kadar siya-

ı l yandaş ne kadar hacıyatmaz varmış. Gerici eylemlere nasıl hoşgö-

ıııyk' yaklaşıp destek veriyorlar. Kapı larda nasıl bekleyip nasıl alkış

[Uluyorlar. Gerçeklere gözlerini kapayanların vicdanları da donuyor.

im ııuıluluk Asıldır

Mudanya Müftüsü " A n n e , eş, kız kardeşten başka bayanlarla to-

ı il ifjip öpüşmeyin" diyor. Şanlıurfa ve Konya 'dan sonra İstanbul 1 <••• ılar Belediyesi kadınlara özel park yapıyor. A n k a r a Belediyc-

ı kadınlar için özel ortamları olduğu söyleniyor. Sormak gerekir,

leye gidiyoruz? "Cübbcl i h o c a " olayları ayrı.

Stıaıntıhalefet Partisi bunlarla herha lde ilgilenecektir. A m a "Sağ

37

Page 35: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

C H P ' n e geliyor" kanısı bir düşten öteye geçemez. Solun dağınıklığı

sağda yaşanmıyor. Anamuhalefe t Partisi lideri öyle sıcak, öyle içten-

likli, öyle gerçekçi, öyle özlenen sözlerle ve davranışlarla solu topla­

yabilir ki Türkiye kurtulur. N e r d e o günler?

Sümerbank, Et ibank yok edildi. Adları bile güzeldi. Düzelt-

mek,daha yararlı kılmak varken Atatürk Cumhuriyeti 'ni kırpa kırpa,

budaya budaya yok etmeye yönelik çabaların birer uygulaması ola­

rak yoksunlukları yaşıyoruz. Biz satıyoruz, Yunanlılar, Belçikalılar

alıyor. Yazık değil mi? Türkiye Cumhuriyet i onlardan niye geri kalıy­

or?

Yargıda kararların geç alınması, gerekçeli kararların geç yazılması

büyük kusurdur. Kimi yargı organında b u n u n yaptırımı yoktur, ki­

minde etkisizdir. Son zamanlarda özellikle siyasal kesim ve bürokra­

si ağırlıklı kimi sanıklara ilişkin kimi dâvaların zaman aşımına uğra­

masından ya da uğrat ı lmasmdan ilgili savcılar ile yargıçların sorum­

lu olduğu söylenmektedir.

Kimilerinin tersini yaymaya çalıştıkları gerçeklerden biri de Büyük

Atatürk 'ün 15/20 Ekim 1927'de Gençl iğe Seslenişle biten Büyük

Söylevi'nin eşsiz değeridir. 79. y ı ldönümünü yaşadık. En büyük Türk

Devrimi Cumhuriyet in 83. y ı ldönümünü buruklukla kutlayacak,

Atatürk 'ü 68. ölüm yı ldönümünde bir kez daha anacağız. Değerli

A h m e t Taner Kışlalı'yı 7. ö lüm y ı ldönümünde yürekten andık.

Değerlerine sahip çıkmayanın hiçbir değeri olamaz. Cumhuriyetimi­

zi yaşayacak ve yaşatacağız.

Okuyucularımıza gazeteci Akgün Tekin'in " T ü r k Basınında Kayan

Yıldız-Haldun Simavi'nin G ü n a y d m ' ı " adlı kitabıyla Fethi Karadu-

m a n ' m "Ata türk Dcvrimi-Çöküş ve D o ğ u ş " adlı kitabını önemle

salık veriyoruz. İkisinden de çok yararlanılacak, mutluluk duyula­

caktır.

TÜRKSOLU. savı: 119, 6 Kasım 200(>

38

Page 36: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Uyduruk Aydınlar

M edyanın büyük bir kes iminde yuvalanan uyduruk aydınlar

Türkiye için yüzyıllardır kötü niyet besleyen Avrupa 'nın des-

iı j'.iyle yol a lmak için her şeyi çarpı t ıp saptırmayı beceri sayıyor.

Yı ııi T ü r k C e z a Yasası 'nın d a h a çok anlayış ve uygulama yan­

l ı l a r ı n d a n kaynaklanan içeriğini tümüyle yadsımaktalar . " T ü r k -

hırıı a lenen aşağılama"yı b ü s b ü t ü n serbest b ı r a k m a çabaları ibret­

l i izlenmektedir. Türklüğü aşağ ı lamadan konuşu lamaz, yazı yazıla­

m a / kanısı usdışıdır. Ö d ü l a lmak için Avrupalı ların koşul saydığı

ı arılamayı ancak kendini, ulusunu yadsımak alçaklığına düşenler

bilinçle yapabilir. Son günlerde İ ler leme R a p o r u nedeniyle tartış­

ma vıne alevlendi. G ü n ü m ü z iktidarı Avrupa 'n ın h o ş u n a gidecek

ı l ak ötesi ödünler le geri ad ım a t a r k e n AB de görüşmeler i kesip

alaı aklarını tehlikeye s o k m a k t a n s a her yana çekilebilir sözcüklerle

kıi|nvı aralık tu tmaktadı r . G e r ç e k hukuku, yaşamın gerçeklerini

ak, adaletli bir kural yer ine yine karışıklık yaratacak içerikte 1 •< ı mal getirecekler.

39

Page 37: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Dış Dünyadan Dünya hepimizin a m a ülkemiz ötesini dış dünya olarak ad­

landırma, anlat ım ilgileri y ö n ü n d e n bir ölçüdür. S a d d a m h a k k ı n d a

verilen idam cezasının yer ine getirilmesi olumlu-olumsuz değerlen­

di rmelere n e d e n olmuştur . D a h a önemlisi I rak halkının çektikleri­

dir. İşgali, ölümleri hiçbir tart ı şma u n u t t u r m a m a î ı d ı r .

Fransa Irak ' ın kuzeyinde temsilcilikler açacağını açıklamış, P K K

bürolar ı yeniden açılmış, sünni-alevi çatışmaları yaygınlaşmaya

başlamıştır.

İtalya'nın büyük medya kuruluş lar ından R C S grubu, Elif Şafak'ı

uluslararası gazetecilik dal ında ödüle yarar bulmuştur . Önceki Fla-

va Kuvvetleri K o m u t a n ı E. O r g e n e r a l Hali l İbrahim Fır t ına da

Fransa 'n ın nişanını geri vermiştir.

L o z a n ' d a tan ınmayan sözde soykırımı A B ' d e tanımak g ü n ü m ü z

iktidarının bile yapamayacağı bir hayınlıktır.

A B D seçimleri halkın uyandığına, Başkanlarını uyarıldığına ye­

terli sayılacak mı? H a l k di l inde " N e şiş yansın ne k e b a p " sözüyle

anlatı lan d u r u m a uyan A B D i n l e n d i r m c - E r t e l e m c R a p o r u n a karşı

iktidar etkin bir duruş gösterecek mi? İzleyeceğiz.

Ya İçerde?

"Karş ı duruş- Aykırı t u t u m ve davranış- D i r e n m e - Bildiği doğru­

yu söyleme- Dik duruş- İtaatsizlik- Eleşt i r i " sözcüklerine bağlanan

" H a k " t a n söz edi lerek kimi olumsuz, gerçekdışı k o n u ş m a ve yazılar

savunulmakta, bu terslikler d e m o k r a t i k açılımla ni te lendir i lmekte

dir. D ü z e l m e z karşıt lar diyalogu güçlüdür, dayanışmaları kap

samlıdır. Kendileri gibi düşünmeyenler i rezilce ve sefilce suçlamak

tan, ya landan çekinmeyecek k a d a r katılaşmışlardır. Gerçeği, gere

keni yazarsanız, h e m e n "milliyetçi söylem"le karalıyorlar, kendile

ri onursuz luğun ve soysuzluğun tiksindirici örnekler ini sergiliyor

lar. Bir seminerdeki doğaçlama konuşmayı orada bulunmamasına

40

Page 38: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

karşın suçlayan, anlaması olanaksız k o n u l a r d a bilgiçlik taslayan,

Atatürk adını ağzına a lamayacak kişiler yazılar döktürüyor . Mecli­

si açmasını bile " . . .görülmedik d e r e c e d e islâmî ta rzda açt ı " dedik­

ten sonra sanki yaptıkları yanlışmış gibi ". . .elbet doğrular ı vardı"

anlatımıyla küçül tenler de var. Büyük A t a t ü r k ' ü n 68. ö l ü m yıldönü­

mü nedeniyle d a h a neler yazılıp söylenecek göreceğiz.

Bülent Ecevit için yazılanlar doğrultuyu ve düzeyi açıklayan yeni

kanıtlardır. Ecevit ' i tanımayanlar, yanlış tanıyanlar, karşıtları yere-

göğe sığdıramıyorlar. Ö l ü m l e r e sevinenlerin insanlığı tartışılır.

< )lümler herkesi üzer. Yakınlarını acıya boğar, on lara başsağlığı di­

lemek, gidenin arkas ından kötü söz söy lememek terbiye ve insanlık

gereğidir. A n c a k gerçekdışı anlat ımlarla, gereksiz övgü ve yergiler­

le bir şeyler yazmış o l m a k için eline ka lem almak, ileti yayımlamak,

defterlere yazılar yazmak, z iyaret lerde b u l u n m a k ikiyüzlülüktür.

(»nccleri neler söyleyip, n e l e r yazanların şimdiki t u t u m l a r ı n a bak-

lıkça ne d u r u m l a r a d ü ş t ü ğ ü m ü z ü n üzüntüsü de ekleniyor. Ecevit

Nİyasal yaşamımızın belirgin ad lar ından biridir. Olumlu-olumsuz

birçok davranışı o lmuştur . H e p s i geride kalmıştır. Işıklar içinde

yal masını dileriz. 1953-55 aynı yönet im k u r u l u n d a çalıştık. C H P

Hinde 1979'a k a d a r süren birlikteliğimizin son 12 yılında avu­

ttu tiydim, eşinin ve kendin in dâvalar ına bakt ım, h u k u k danışman­

lığını yaptım. Söylenecek o k a d a r çok şey, yazacak o k a d a r çok anı

vur ki. Bugünlerde en uygunu, b a n a yaraşanı susmaktır . İki-üç dü-

ııisi gazeteci n a m u s kurtarıyor. B e n i m ikiyüzlülüğe tepkim de sus-

I mı kalmak.

Ramazan (Şeker) Bayramı trafiğinin getirdiği acılara sel yıkım­

ım eklendi. Gerçekçi ön lemler al ınmadıkça, siyasal ö d ü n l e r d e n

id 11 n 11 m edikçe d a h a çok acılar yaşanır. Özellikle d e p r e m söylentilc-

ı ı I nşısında etkin çabaları e r t e l e m e k gelecekte büyük olaylara nc-

pl ıı olabilir. 17 aylık bebeğe yönelik çirkin saldırılar geldiğimiz ko­

miliklerin boyutlarını gösteriyor. Kadro laşma, siz-biz ayrımı, parti-

jMllılık. köktendincilik, iktidar ve oy için her yolu-yöntemi kul lanma

hınka sakıncaların da öncüsüdür .

41

Page 39: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G U N G O R ÖZDEN

E k o n o m i k çalkantı sürüyor. Dış t icaret açığr büyüdü. Bütçe ger­

çekçi ve içtenlikli değil, yatır ımlar düşük. I M F dayatmalarıyla sos­

yal yardım, özellikle sağlık a lnında yeni yoksunluklar gelecek, yeri

vergiler, yeni zamlar bindirilecek. Çal ışanlara yeterli ek verilmez­

ken siyasal part i lere kesenin ağzı alabildiğine açılıyor. Seçim nede­

niyle 100 bin persone l alımı, 15 bin i m a m kadrosu, başka açılımlar

ekonomiyi b ü s b ü t ü n bozacak. Ufukta o lumlu bir belirti yok. İkti­

dar ın oyalamaları, aldatıcı r a k a m l a r dışında gerçekçi bir gelişme

sağlanamıyor. "Lâikliğe sadakat la bağlıyız" diyen Başbakan (son

Ulusa Sesleniş konuşmas ı ) inandırıcı o l m a k t a n çok uzak. Sözünü

ettiği iyi leşmclcr(!) kendi ler ine özgü demokras i ve lâiklik an­

layışları gibi kendi kuruntular ı . K u r ' a n kurslarındaki artış nereye

gittiğimizi an la tmaktadı r . Sürekli 4950 kurs yaz aylarında 60 bine

yaklaşıyor. Kadın-erkek ayrımıyla insanlığı bölenler, 85 yıldan beri

yaşamımızı aydınlatan laikliğin, demokrasiyi amaçlayan cumhuri­

yetin değerini bi lmeyenler neyi, nasıl, ne ö lçüde iyileştirebilirler.

Yıktıkları o kadar çok şey var ki. 10 Kas ım'da d ü ğ ü n düzenleyen si­

yasetçinin gerekçes ine bakınız.

Acılar nedeniyle bir araya gelip, cami lerde şehit leri uğurlarken

b u l u n u p sonra yine ayrılan, yine birbirine karşıt d u r u m a geçen ke­

sim gerçek aydın niteliklerine kavuşmadıkça sorunlar sürecektir.

1960'larda askere ihtilâl-darbe çağrısı yaptıklarını yazan günümü

zün kimi iktidar palyaçoları bu tür hiçbir amacı, çabası, eylemi bu

lunmayan ancak g ü n ü m ü z d e Ata türk ilkelerini savunanlar ı şimdi

"asker yanlısı" olarak suç lamaktan utanmıyor. Askerin yerini, öne

mini, değerini bilmek, onu k u r u m olarak savunmak ayrı, onu

kışkırtmak, d a r b e yapmasını i s temek ayrı. Bunları bilmeyen, bil

mek istemeyen eski terörist bozuntular ı , eski anarşist ler bugün dc

mokrat l ık taslıyor. Fladi canım sen de... Fikir sefaleti ölanlaı

yazdıkça kınanıyor. Kimi siyasetçiler kendilerini başarılı sayıp Si

lâhlı Kuvvetlerin etkinliği ile azalan te rörü "1990' larda b i tmiş " gös

teriyor. Biten şey sürer mi? Bitirilscydi yeniden başlayabilir miydi '

Bitmemiş, azalmıştı, yine azdı, o kadar . Çünki ödünler le , verilen

42

Page 40: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

umutlar la azdırdılar.

Toplumsal duyarlığın bel ir t i ler inden biri o lan 4 Kasım A n k a r a

yürüyüşü kimi çevrelerde konuşuluyor, tartışılıyor. H e r şeye karşın

Türk Devr imime ve A t a t ü r k i lkelerine bağlılık için, bölücülük ve

şeriatçılığı k ınamak için d e m o k r a t i k kitle örgüt ler inin biraraya gel-

mesi, .toplumsal dayanışma örneği vermeler i iyi bir başlangıç, kut­

lanması gereken bir çabadır . Atatürkçü D ü ş ü n c e D e r n e ğ i m d e n da­

ha nice atılımlar* öncülükler ö r n e k t u t u m l a r b e k l e n m e k t e d i r .

Devlet Mezarlığımı C u m h u r b a ş k a n l a r ı ve Ulusa l Kurtu luş Savaşı

kahramanlar ı dış ındakilere a ç m a k yanlış o ldu. Ö l ü m l e r her z a m a n

her şeyi bitirmiyor. Kimi ö lümler yeni sorunlar yaratıyor. Ö r n e ğ i n

Ecevit'in Devlet Mezarlığı 'ndan alınıp eşinin istediği O D T Ü or­

manına gömülmesi . Yeni işlem gerekecek. Yeni tören olmasa da ye­

ni (aşıma ve g ö m m e olayları yaşanacak, ha lk ın iç inden a lmanın ne

•ereği var? Bu n e d e n l e d ü ş ü n ü y o r u m , Ölümler kimi z a m a n değil,

|QJhJ z a m a n da kimlerin ne o l d u ğ u n u gösteriyor. Bölücüler birlcşti-

ıiti, yıkıcılar yapıcı, kavgacılar barışçı, d ik ta tör le r d e m o k r a t , an­

layışsızlar hoşgörülü, saldırganlar savunma oluyor. T ü r k Devrimi 'ni

n Atatürk ilkelerini sulandıranlar Atatürkçü, tanıtılıyor. Lâikliği

\ "/kıst ıranlar övülüyor. İhti lâl lere, darbe lere , «kötü iktidarlara ne-

|l ıı olma payı gözardı ediliyor. G e n e l d e böyledir. C e n a z e l e r d e ya-

I um (anıklık, adl iyedekinden çok olur. Kindar, inatçı, nankör , ben-

ı ıl. bilgisiz, yetersiz, t o p l u m dışı düşmüş, k imselere yararı dokun­

ul m u ş birisi için bile iyilik sözleri edilir. İlkeli tutar l ı o lup ol­

madıkları gözetilmiyor. Doğal , herkes te olması gereken kimi nite­

li! Iı ı olağanüstü gösteril ip bir-iki uygun işine bakılıp övgüler sıra-

pilıyor. Gerçekler i k o n u ş m a k t a n hiçbir z a m a n ve hiçbir koşulda

jtvıi ka lmamak gerekmez m i ?

TÜRKSOLU, sayı: 120, 20 Kasım 2006

4 3

Page 41: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Tuzaklar

U luslararası ailenin onurlu, saygın bir üyesi o lmanın koşulları

Ata türk z a m a n ı n d a yerine getiri lmişken, siyasal iktidarların

tutarsızlıkları nedeniyle g iderek gelişen olumsuzluklar ülkemizi

güç d u r u m a d ü ş ü r d ü . Dıştan gelen t e r ö r ü n sürmesi de durumu-

m u z d a k i k ö t ü l e ş m e l e r e d a y a n m a k t a d ı r . İçteki t e r ö r de ay­

mazlıkların sonucudur . Sözde e r m e n i soykırımı savlarını pontus,

süryani, rum savlarının izlemesi boşuna değildir. E r m e n i s t a n Cum­

hurbaşkanı R o b c r t Koçaryan' ın giderini G ü n e y Kıbrıs R u m Lideri

P a p a d o p u l o s ' u n karş ı layacağı s ö z d e kıyım a n ı t ı n ı n temel ini

Kıbrıs'ta atması T ü r k düşmanlar ın ın işbirliğinin yeni bir kalkış

maşıdır.

1990'lı yıllarda Türkiye 'ye gelip kürtçülere destek veren Fransız

bayanın şimdi C u m h u r b a ş k a n ı adaylar ından biri olması da düşün

dürücüdür . İkt idara gelince muhalefet teki gibi k o n u ş u l u p dav

ranılmasa da Türkiye karşıt larının giderek arttığı bir gerçektir. Dış

siyasayı Türkiye gerçekler ine değil, dinci amaçlara göre biçimlen

44

Page 42: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

dirmck, bel i r lemek ve yürütmek, yalnızlığı koyulaştıracaktır . Lüb­

nan 'a asker g ö n d e r m e k l e , İslâm ülkeleri işbirliğiyle s o n u ç alına­

madığı Kıbrıs ve Irak olaylarıyla kanıt lanmışt ır .

Papa 'n ın Türkiye 'ye davet edilmesi, geliş tarihini kendisinin be­

lirlemesi, Atatürk ' le ve lâiklikle ilgili beğenil ir sözler etmesi ziyaret

gerçeğini t a m yansıtmaya ve değer lendi rmeye yeterli değil. Türkiye

karşıtlığıyla İslâmiyet karşıtlığını ç e k i n m e d e n dile get i ren Papa 'n ın

ilişkileri y u m u ş a t m a çabası F e n e r R u m Patr ikhancsi 'y lc ilgili tutu­

muyla açıklık kazanacaktır .

Sözcükler yanlış kullanılmakta, tanımlar yanlış yapı lmaktadır .

"Medeniyet le r ittifakı" söylemi b u n l a r d a n biridir. Uygarl ık ( m e d e ­

niyet) t ü m insanlığı, dinler kendi inananlar ın ı kapsar. Uygarlıkla

ılinleri bir saymak, kar ış t ı rmak yanılgıdır. Din ler keşke barışçı olsa­

lardı. Din adına savaşlar, seferler, ö l d ü r m e l e r neye dayanmak­

ladır? "Diya log" k o n u ş m a , görüşme, anlaşma, uzlaşma, amaçlı

karşılaşmadır. Karşılıklı sevgi, saygı, güven bu yolla sağlanıp

barışçı, insancıl bir o r t a m gerçekleşebil ir mi? L ü b n a n , Irak, Filistin,

Olayları güncel örneklerdir . Bunlar neyi g ö s t e r m e k t e d i r ? Ayrı din­

i n i n karşıtlığı, aynı d i n d e n değişik m e z h e p l e r i n birbiriyle an­

laşmazlıkları nedir? Bu olumsuzluklar ı g i d e r m e k kolay mıdır?

yüzyıllardır sorunlarını ç ö z ü m l e m e k u m u d u des tek lenmel i a m a

İerçekler de bilinmelidir. G ü n ü m ü z iktidarı, kendis ine o lanak

•myan lâik cumhuriyete , kurtuluş ve kuruluş felsefesinin kaynağı

Al al ürk i lkelerine karşıtlığını s ü r d ü r d ü ğ ü gibi dinci o lmayanlara,

Ata türkçülere d ü ş m a n c a bakış ını d e ğ i ş t i r m e m e k t e d i r . Nas ı l

Burulacak ayrı dinlerin birbir lerine anlayışla yaklaşacaklar ına?

hukiye Cumhuriyet i 'n in Başbakanı din lideri değil ki bu k o n u d a

11 ili olsun, M ü s l ü m a n çoğunluklu başka ü lkelere temsil etsin, on-

Ittlıı ı adına k o n u ş s u n ? Ben, B a ş b a k a n a da, Papa 'ya da inanmıyo­

r u m , inanamıyorum. İçtenlikle o lduklar ından kuşkuluyum.

Kökten, t e m e l d e n başlamak, insanlığı ö n e a lmak gerekir. Din­

il» ıı ıleğil, dincilikten vazgeçmek gerekir. Özgür inanç, herkesi iste-1 ı inanmakla geçerli olur. Lâikleri dinsiz ve din d ü ş m a n ı sayıp

45

Page 43: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

köktcndinci ler i tu tmakla ne uygarlıklar çatışması bir leşmeye dö­

nüşür ne de diyalog yararlı olur. Tuzağa düşmeyelim.

AB yolunda engebeler, engel ler s ıralanmaya başlandı.

Özetle

Gerici medya C u m h u r b a ş k a n ı n a yine çattı. Oysa söylediği sakın­

calı değildi. A t a t ü r k ' ü n "Asrî o lmak ne d e m e k ? " diye soran sarıklı

bir milletvekiline " A d a m o l m a k t ı r " yanıtını yinelemişti. Ben, gö­

revdeyken çıktığım bir televizyon izlencesinde "Lâiklik a d a m ol­

makt ı r " dediğim için sözlü-yazılı saldırılara uğramışt ım. Kuşkusuz,

d ü ş ü n ü p konuşan insanı a m a ç l a m a d ı m . H e r k e s insandır, insan

değildir d e m e d i m . Adamlıkla, nitelikli insanı vurguladım. Anla­

madıklar ı için çattı lar. G e r ç e k t e n lâiklik, düşünce ve inanç özgür­

lüğünü temel alan, devletin d i n d e n bağımsızlığını, inançlar yönün­

den saygın yansızlığını özet leyen bir ilkedir. Bu ilkeyi benimseyen­

ler, karşı ç ıkanlara göre elbet d a h a niteliklidir. T ü m c e içinde kul­

lanma yerine ve amacına göre a n l a m taşıyan " a d a m " sözcüğünü

son z a m a n l a r d a aşağı lamak için kul lanan, adamlığı tartışılan öğre­

tim üyeleri de var. Bilim a d a m ı olmak için önce a d a m Olmak gerek

tiğini anımsatal ım.

Milli Eğit im Şûras ı 'nm i m a m hatipl i lere ayrıcalık etkinliği olarak

başlayıp bitmesi, " h e r şeyin başı eği t im"in yozlaştırılarak dinci di)

zeni gerçekleşt i rme amacıyla kullanıldığını bir kez d a h a doğruladı

Urfa 'da, ö ğ r e t m e n l e r günü, kadın ve erkek öğre tmenler i ayrı ayı ı

o turmaya karşın ç ıkmamalar ı , bir ö ğ r e t m e n i n anlamsız ve sakıncalı

konuşması, başka yer lerde ve başka okul larda gericiliğe yal km

ö ğ r e t m e n yönet ic i le r in varlığı, ge leceğ imize ilişkin kaygılan

ar t ı rmaktadır . 12 Eylül H a r e k â t ı m d a n sonra medya ve özellikle ki

mi üniversi telerde yuvalanan gericilerle kürtçüler birbirlerini den

tekleyerek kinlerini kusmaktadır . Buralar ı bar ınak d u r u m u gcll

renler u t a n m a d a n , ç e k i n m e d e n devlete ve kurucusuna karşı kıl

nuşmalar yapmakta , yazılar yayımlamaktadır . Demokrasiyi , in-m

46

Page 44: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

| a k l a r ı n ı an lamayan vc kötüye kul lanan yandaşları en küçük disip­

lin işlemine bile k a t l a n a m a m a k t a d ı r . Bu a r a d a kimileri de. ay­

mazlıkla, düşüncesizliği d ü ş ü n c e özgürlüğü diye s a v u n u p kınamak-

lan öte bir işlemi aykırı bulmaktadır . Ünivers i te yönet imler i sorum­

ludur. G ö r ü ş l e r i bil indiği için ç a ğ r ı l a n l a r ı n h e z e y a n l a r ı n d a n

çağıranlar sorumludur . Anlama-algı lama yetersizliği nedeniyle Ke­

malizm'le Atatürkçülüğü birbir inden ayıran, amaçlı biçimde birbi­

rine ters gös teren tarikatçı, mezhepçi , şeriatçı, köktendinci , bölücü,

yıkıcı, aymaz, bağnaz, yobaz, sapkın, saltanatçı, h a n e d a n c ı , kilâfet-

çi, kürtçü, ermenici, rumcu, pontusçu, safsatacı, varlığını borçlu ol­

duğu değer lere saldırmaktadır . Kimisi de " l iberal d e m o k r a t " ol­

duğu kuruntusuyla b ö b ü r l e n m e k t e , saçmalıklara destek vererek

ı,ıı kinliği eleştiri k a p s a m ı n d a savunmaktadır . 1919 koşullarını, 1923

o l u ş u m u n u , s o n r a k i a t ı l ımlar ı g ö z a r d ı e t m e k , yarat ıc ı vc

yapıcılarını yadsımak, onlar ın devrimci kişiliklerini k ü ç ü m s e m e k ,

I.ı/anılanları u n u t m a k sağlıklı beyinlerin işi o lamaz. Eği t imdeki

boşluk ve bozuklukların etkin yerlere yerleşen toplumsal mikroplar

mitinden yaşandığı d a h a iyi anlaşı lmaktadır . Y Ö K ne yapıyor?

I llıısal Kurtuluş Savaşıma karşı çıkan öğret im üyelerini kınayıp

| fo tus to e d e r e k dışlayan Darü l fünun öğrenci ler i n e r d c ? İkt idara

l'iıvıiıerek ağzını bozanlar, yaklaşan seçimlerde aday göstcrilecck-

lı ı mı umabilirler. Bunlar yeni olaylar değil. Yıllardır aynı kimseler,

yi m yetmeler ün kazanmak, t a n ı n m a k için aykırı yollar izlemekte­

ki Adalet Bakanı 'n ın "Yargı yargıya bırakı lamaz. Lâiklik sloganı

Ilımlar siyasal m a g a n d a l a r d ı r " dediği ü lkede d a h a başka olumsuz-

I h M ' i ı da görülebilir. Peki böyle d ü ş ü n ü p böyle konuşanlara , böyle

0t»JJııleııdirenlere ve destekleyenlere ne ler deni l i r? B u n l a r a kız­

ın ıl verine, bu düzeyde ve bu d u r u m d a olduklar ı için acımak gere­

lti llaşka üniversitelerde tezleri ve sanları için k imler neler yapıy-

ı yazıyor?

* Mu o/el durumlar ı geçelim. G e n e l d e kimi ünivers i te lerde " N e d i r

i! ide bir Atatürk, Atatürk; Mustafa Kemal , Mustafa K e m a l di-

»<>ı unu/' ' A m m a da A t a t ü r k ç ü n ü z ? Ne var A t a t ü r k ç ü l ü k t e ? Bu

47

Page 45: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

a d a m d a ne b u l u y o r s u n u z ? " diyen öğret im üye ve görevli lerine

ilişkin yakınmalar duyuluyor. S o r m a k gerekir: Siz kimsiniz, ne yap­

tınız, necisiniz? Dilleri bozuk, kalemleri kirli. Terbiyesizlik, özgür­

lük değildir. Değişik görüş, düşünce tartışması kişiliklere, kişilere

saldırı ile değil karşılıkları get i rmekle olur. Yalanla, karalamayla

farklı fikir değil, fikirsizlik sergilenir. Belli yayın organlar ında belli

gazetecilerin amaçlı röportaj ları, ı smarlama ve amaçlı anket ler le

yapılmak istenen, lâik C u m h u r i y e t ve Atatürk karşıtlığıdır. Kara­

layıp suçlayarak, aşağılayıp alay ederek, değerbilmezlik ve saygısı­

zlık yaparak Ata türk 'e sataşıp saldıranlarla kışkırtıcı ve destekçile­

rin hepsi k ö t ü d e n de k ö t ü d ü r .

Olumsuzluklar sürüyor

• A B , görüşmeler in açılıp k a p a n m a s ı koşullarını ağırlaştırıyor.

>• Terör durmuyor . Terörist lere ilişkin çelişkili k o n u ş m a l a r izle

nirken kimileri ölü ele geçiriliyor ama şehit acısı da yaşanıyor.

v K a d r o l a ş m a hız kesmiyor. Yalnız Ç e v r e ve O r m a n Ba

kanlığıma 1103 üstdüzey yönetici atanmış, 662 k a d r o da vekâleten

doldurulmuş.

>/ Dokunulmazl ığ ın kaldırılması istemli dosya sayısı 277'yi bul

muş. Heps i d ö n e m s o n u n a bırakılıyor. Konuklar ının d ö r t silâhını

beline yerleştirip Mcclis 'c giren milletvekili için ne söylendi, m

yapılıyor? Hiç.

v Sözde kürt sorunu modas ı hâlâ revaçta. T T B bu k o n u d a çalı,

ma yapacakmış. H e k i m l e r i n d u r u m u ne, Birliğin t u t u m u ne?

• A ğ a r ' m "O ve siyaseti"nc, A K P ' n i n sıkmabaş, i m a m hatip vı

Y Ö K yaklaşımına destek veren yazarlar var. Kimisi de " Ç o k ulul

lu imparator luğun mirasçısı" o lmakla övünüyor. Türkiye Cumlıııi'i

yeti yepyeni bir yapıdır. Osmanlı l ıkla hiçbir ilgisi yoktur. Çok ılılll

çok dinli, çok ırklı, çok hukuklu karmaşık ve dinci bir yapıdan çııj

daş yapıya geldiğimizin ayırdında olmayanlar ın madrabazlığı il |

4 8

Page 46: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

AIATÜRK BAYRAĞI

cüdiir. Osmanl ı 'n ın ufku yok edilmişti. 1919'da ne d u r u m d a olun­

duğunu bi lmeyene ne denir?

^ Kimileri gereksiz tartışmayı açıyor, ağız dalaş ına döndürüyor ,

.<>nıa da "Yavuz hırsız ev sahibini bast ır ır" sözünü anımsat ı rcas ına

k indi suçlarını başkalarına yüklemeye çalışıyor. Geric i lere, sözde

drınokrat-l iberal lere bakınız.

* Baş açma zorlaması değil, baş kapatma-s ıkmabaş zor laması

.u Imna baş açma yasağı da denilebilir. Gericiliği, bağımlılığı,

|mumlarımızı küçül tüp dışlayan t u t u m u bağımsızlaşma, uygar-

11 ma, bireysellcşme olarak savunan, herkesi kendi gaibi sanan

ÎGUk kaçıklar var.

^ Yeni kuruluşlar birbirini izliyor. Keşke yazılıp tanıtıldıkları gi-

P olsalar, gençlerimiz keşke birliklerini sağlıklı kursalar. İdeolojik

l|ilııntılara düşmeseler , başka kuruluş lar ku l lanmasa, edi lgen

İ l ı ı l , elkin olsalar.

v Avukatlık Yasası 'nda sınavın kaldırı lmasına ilişkin Başbakan

Itııvıuklu değişiklik, meslek yarar ına aykırıdır. Sınavın kaldırıl-

lllıi'iiııı i s teyenler s o n r a k i y ı l larda p i ş m a n l ı k d u y a c a k l a r d ı r .

|W* I den bu yana oy nedenl i ödünler le meslek yararı itiliyor.

¥ I >ııı dersi k o n u s u n d a İstanbul 5.İdare M a h k e m e s i ' n i n verdiği

p i l MI gerçek demokras i için yararlı olacaktır kanısındayız.

1 aıgill'e af getiren yasa da hukuka aykırıdır.

İnik < 'eza Yasası'nın 3 0 1 . maddes i değişikliği öneri l i rken " u l u s "

unun kul lanılmaması yer inde saymanın belirtisidir.

ı imanlılar F i n a n s b a n k ' t a n sonra Alternat i f Bank' ı da almışlar.

Ilı l ' ıvango 'yu alınca " E l e n Piyango" adını vermesinler?

I. Vedat Ergin ' in İstanbul 9. Ağır Ceza M a h k c m e s i ' n d c k i

mada "Fethul lahçı lar la anlaştım, b e r a a t e t t i m " demesinin

ı i n d ı " / e n l e durulmalıdır . Yargı gölgelenirse hiçbir şeyin ışığı

49

Page 47: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

• Sınavsız or ta öğret im yer leşt i rmesinde M E B ' n ı n 2550 öğrenci­

de 1780'ini i m a m hat ip liselerinin kontenjanına aktarıldığının orta­

ya çıkması geçiştirilirse hiçbir şeyin sağlıklı olması sağlanamaz.

• Af düzenlemeler iy le son altı yılda şartla salıverilen 70804 kişi­

den önemli bir sayıda yeniden suç işleyenin çıkması, herkesi bir kez

daha düşündürmel id i r . Adale te siyaset etki yapmamal ı , adalet ten

etkilenmelidir.

v Ö ğ r e t m e n l e r G ü n ü m d e İğdır ve Z o n g u l d a k ' t a devlet görevli

lcrinin katıldığı kadın-crkck ayrı o turu lan toplantı larla kimi beledi

yelerin içki yasaklarını genişlettiği g ü n ü m ü z d e d ü ş ü n c e aydın

lığının ö n e m i giderek ar tmaktadı r .

• Heykel ler ör tü lür ve kaldırı l ırken T ü r k Standar t lar Enstitü

sü 'nün duvarına Osmanl ı Tuğrası yerleştiriliyor. Devlete sıkmabaş

giydirilmek istenmiyor m u ?

v Bozulmalar ve tuzaklar artıyor.

Öneri:

Atatürkçü D ü ş ü n c e D e r n e ğ i Bulancak Şubesi, Ali Dündar ' ın

" Y ü r ü d ü ğ ü m ü z Eğik d ü z l e m d e "Kcmal izmin Yol Har i ta s ı " adlı

yapıtını yayımlamıştır. Bu yararlı kaynağı ve İleri Yayınlan'nı o k u

yııcularımıza salık vererek katkıda b u l u n m a k istiyorum.

TÜRKSOLU, sayı: 121, 4 Aralık ?,m

5 0

Page 48: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

I >cmokrasi Oyunu

I

I ı; vc dış olaylar sürpr iz saydacak anlık değişikliklerle top lumu

I ııısıyor. Finlandiyal ı lar la görüşen yetkililerin A B ' n i yumuşat-

lllıik için önerdikler i karşılıklı l iman ve havaalanı açımının kişisel

ile yürütülmesi eleştirildi. A B D baskısıyla İngi l tere ve Hol-1 ı in i n ıülünün AB D ö n e m Başkanı Finlandiya kanalıyla gündc-

Hlı ueluilmesi, ikt idarın kararsız vc ilkesiz t u t u m u n u n perişanlığını

ı koymuştur. T B M M ve Millî Güvenl ik Kurulu karar lar ına

gylııii önerinin C u m h u r b a ş k a n ı n ı , G e n e l k u r m a y Başkanımı, Ana­

lı lel Partisi l iderini, T B M M ' n i b i lg i lendirmeden batılı lara

(hivınıılıu.ısındaki y ö n t e m bozukluğu hiçbir gerekçeyle savunula­

nın ' önerinin sözlü olması, sonraki teknik gel işmelere öncelik

unu düşünülmes i , d u r u m u geçerli kı lamaz. Açık-seçik yalpa-

H p l ı ıloıııış ve ö d ü n o r t a d a iken kimilerinin ilgililere bilgi vcril-

ası, k imiler inin bilgisizlik ve yetersizlik ötesi bir ay-

lıl lı ı i t a sapkınlık sayılacak şakşakçılıkla Başbakanı överek

m ı İden g i tmediğini, A B ' n e girince sorun kalmayacağını"

51

Page 49: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

söylemesi üzüntüler i a r t ı rmaktadır . Kıbrıs ' ın Türkiye için önemini

bi lmeyen, Yunanis tan ile G ü n e y Kıbrıs ' ın hırsını a n l a m a y a n ,

Kıbrıs 'ın t ü m ü n ü G ü n e y i n temsil etmesiyle K K T C ' n i n silineceğinin

ayırdında olmayan, hava ve deniz l imanı açmanın Güneyi tan ımak

an lamına geleceğini kavrayamayan, AB dağılırsa Kıbrıs 'ın ne ola­

cağını d ü ş ü n e m e y e n kimselerin iktidar yalakalığryla değerlendir­

melere kalkışması gülünç olmaktadır . Yandaşlık, kişiliksizlik nede­

niyle olunca d a h a kötü. İşlerine gelirse damlayı deniz, denizi dam­

la yapıyorlar. Tıpkı kendi ler ine d o k u n m a k yasak, onlar ın saldırısı

geçerli anlayışındaki çarpıklık gibi. AB k o n u s u n d a şimdiki Dışişle­

ri Bakanı A. G ü l ' ü n Refah Partili olduğu z a m a n Meclis ' tc yaptığı

konuşmalar birer ibret belgesidir. Papa olayından sonra AB olayı.

Komisyon kararını uygun karşılayan Dışişleri Bakanları açıklaması,

AB Zirvcsi 'nin de değişiklik getirmeyeceğini göstermektedir . Tür

kiye'yi avucunda t u t m a k ve daha birçok şeyi a lmak için AB oyaia

mayı sürdürecekt i r . Dışişleri Bakanları karar ına sevinenler vaı

A B ' n c girince sorun kalmayacaksa Yunanistan ile G ü n e y Kıbrıs'ın

zoru ne? Rumlar ın olasılığı güçlü saldırılarına karşı Türk ler in gii

vencesi ne? Tehlike yok m u ? Tren ve " A ç - k a p a " oyunları dışarıl.ı

demokras i oyunu içerde. D e m o k r a t o l m a d a n demokras i olur nııı

Yine Papa

Din katılığı lâikliğe karşıdır. Devletin d inden bağımsızlığını

aklın özgür lüğünü istemezler. Papamın lâikliği sulandır ıp şuurluyu

rak dinsel açılım öğüdü ya da önerisi amaçlı bir açıklamadır. Tini

İslâm Sentez iy le ılımlı islâm girişimini yeterli bulmayan ABI» ••>

AB'nin Ata türk i lkelerinden uzaklaşmış ya da arındırı lmış bir IIII

kiye'yi daha çabuk ele geçirme oyunudur . Abartılı P a p a gezisi ı l |

öğesinin, bir kültür k u r u m u niteliğini aşıp yaşamın temeli dunum

na getirilmesi dayatması niteliğindedir. Papa yapacağını yaplı «İli

Dünya bizi gördü de nc oldu? D a h a önce görmemiş miydi" l '

pa 'n ın liberallikle, liberal demokrasiyle ne ilgisi var? Atatürk'ü |

zamanını her n e d e n l e eleştirmeyi kendine iş edinmiş bir-iki ııı.ıl

52

Page 50: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

kişi konuyu sulandır ıp yozlaştırryor. Türkiye 'n in değeri, başta lâik

cumhuriyet, A t a t ü r k ' ü n kazandırdıklarıdır . Papa'yı allayıp pullayan

mcdyatikler sinsi amacı k a p a t m a y a çalıştılar. Tıpkı O r h a n Pa-

muk'la ilgili abartılı yayın ve kendisini bile güç d u r u m d a bırakan

sakıncalı sözlerini u n u t t u r m a çabası gibi. Ağızları al ışanlar bu sakı­

zları çiğnemeyi sürdürecekt i r . Söyler misiniz ne kazandık? Ya­

larımız ne o ldu? Türkiye 'nin el ine ne geçti? AB t u t u m mu değiştir­

di? İçtenlikli olsa bu tür geziler yakınlaşma, anlaşma, barış ve in­

sanlık için yararlı olabilir. F e n e r R u m Patrikl iği 'nc cki imcnlik des­

teği, Türkiye karşıtlığının en belirgin yanıdır. Türkiye 'ye saygısı ol­

sa bunu yapmazdı . Patrikle imzaladığı deklarasyon yedi di lden

yayımlanırken T ü r k ç e n i n dışlanması, Patriğin T. C. Yurttaşı olması

da gözetilirse b ü s b ü t ü n iyi niyet yoksunluğudur . E r k e n seçim ö n c ­

ülerine saygıyla bağdaşmayan bir tu tumla karşı çıkan Başbakanın

İni konulardaki suskunluğu ilginçtir.

Kabadayılık

Seçim sistemi seçimlerle ilgili yasalarda ö n g ö r ü l m ü ş t ü r . Anaya-

< ilkeleri saptamakla yetinmiştir. Sistemi de yasalara b ı rakan

Anayasa milletvekili seçimlerinin beş yılda bir yapılacağını belirlc-

Hil'jlir ( M a d d e 77/1). Bu olağan d u r u m , kendi ler i için gerekli ne-

I ' illerle kimilerinin e r k e n seçim i s teminde b u l u n m a l a r ı n a engel

ıl'l'ilılir. E r k e n seçim is temek Anayasa'ya, hukuka, T B M M ' n e

ı ı/.lık olmadığı gibi demokras iye aykırılık da değildir. Tersine,

• t u bir demokrat ik davranıştır. Bu tür i s temlere kızmak, sinirlcn-

ttlı k. saygıyı u n u t a r a k yanıt vermeye kalkışmak ilkelliktir. H e r k e s

I inli gerekçes in i aç ık layarak tart ış ır , kavga g ö r ü n ü m ü n d e n

Mümin, Demokrat l ık b u n u gerektir ir . H e r k e s i n k o n u ş m a özgür-

ıı >ı üş açıklama serbestisi var. Terbiye dışı yaklaşımlarla bun-

l-ııa t .11 sı ç ıkmak kimseye yakışmaz. Koşul lar ve o r t a m kural

ı 'i İlklerini gerektirebilir, uygun ve haklı kılar.

I in tartışmalar değil, kalabalık-ve gürültü içinde asıl sorunlar

53

Page 51: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

u n u t t u r u l m a k t a d ı r . Dinci çaba la rdan başka sorunlarla uğraşmaya

z a m a n ve fırsat bulamayan dinci iktidar d ö n e m i n d e çocuk pornosu,

bebeğe tecavüzle t ı r m a n a n ahlâksızlığın boyutu ilgilileri utandır-

malıdır. İçki ve sigara kaçağı da artmıştır. Minareyi çalan kılıfına

uydurur biçimde o r m a n yağması, imar aykırılıkları da aynı d u r u m ­

dadır. Kolye türü dizi dizi villâlar e d i n e n siyasetçiler yanında benim

gibi evi ve yazlığı bile o l m a y a n l a r a ne d e m e l i ? G e n ç l e r e

bağışladığım ki taplardan, yazı lar ımdan da tek kuruş a lmıyorum.

(Bu arada, varlığım olduğu, varlıklı o lduğum yolunda söylenti

çıkaranlara kanıt ladıklarını kendi ler ine vereceğimi bir kez daha yi­

neliyorum. Başkalarının kullandığı 2000 model bir yerli a rabam

var, o k a d a r ) .

Açıklar

2007 başlangıcıyla d a h a güç d u r u m a d ü ş e c e k emekl i ler in

yakınmaları bir yana, câri açık artıyor. Mal vc hizmet z a m m ı dur

mak bilmiyor. Milletvekillerinin dokunulmazl ık lar ına ayrıcalıkları

ekleniyor. İç vc dış borçlar da artıyor. Seçim ekonomisi , durunm

daha ağırlaştıracaktır. Dış t icaret açığına ilişkin rakamlar ürkütücıı

Dışsatım azaldı, dışalım artt ı . Dışsatımın dışalımı karşı lama oram

Ekim 2006'da yüzde 60.4'e indi. D ü ş ü ş belirgin. T O B B vergilerim

göre k a p a n a n şirket sayısında geçen yıla göre %23.461ık artış vaı

Merkez Bankası Başkam'nın uyarısı da devalüasyon tehlikesini

ilişkin. Tarım girdilerinin artması da ayrı. Refah palavrasını k i m s i

yutmuyor. Batılılar e l ler inden gelse sularımızı bile alacaklar.

Ünivers i te ler susuyor. Etk in rektör ler sindirilmeye çalışılıyoı

Asker susturulmak, d u r d u r u l m a k , d o n d u r u l m a k isteniyor. Önı 'unh

hiçbir engel ka lmamas ına çalışan iktidarın güvencesi AB ve AHİ >

Aydınlar satın alınıp mcdyatiklcşt ir i lcrck törpüleniyor, dahası v ı

lip eritiliyor.

A n k a r a ' n ı n göbeğinde lâik cumhuriyete, hukuk devletine. Alıl

türk 'e saldırılan toplant ı lar iktidarın bilgisi içinde yapılıyor. I ' r

54

Page 52: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

lül H a r c k â t ı ' n ı n D a n ı ş m a Meclisi 'ne soktuğu bir üye şeriatçılığını

çek inmeden yalan ve iftira azgınlıklarıyla sürdürüyor . " R e s m î ide­

oloji" paranoyası da ne k a d a r çokmuş.

9 Aral ık ' ta Afyon'daki toplu açılış törenin in protokol fotoğrafı

bayan E r d o ğ a n ' ı n k o r u m a polisleri olduğu sanılan iki bayanın

dışında ö b ü r tüm bayanları sıkmabaşlı gösteriyordu. Türkiye 'nin,

AKP i k t i d a r ı n d a geldiği yap ın ın ve R T E ' n i n olası C u m h u r ­

başkanlığında nasıl olacağının belgesi.

Din görevlisi 87 bin, 15 bin k a d r o d a h a isteniyor. C a m i sayısı

Müslüman çoğunluklu ülkelerdeki cami t o p l a m ı n d a n da fazla, 79

bin. Kilise A lmanya 'da 8 bin, F r a n s a ' d a 9 bin. Bir üniversite profe­

sörü ( H a c e t t e p e , Prof. Dr . Alpaslan Özyazıcı) t r e n d e n a m a z kıla­

cak yer istiyor. Ünivers i te lerde kimlerin barındığı, seçimler için

nasıl kadrolaşıldığı, kimlerin nasıl sızdığı, ne tür ö d ü n l e r verildiği

bu örnekle d a h a iyi anlaşılıyor. Kıble tart ışmaları , t r e n d e n sonra

uçaklar, feribotlar, otobüsler için de g ü n d e m e gelecek. Ne günlere

İflldık! Pazarlamacı lar ın ulusal bankalar ı bir bir yi t irmemize seyir-

ıı kalmaları da ilginç. Acaba Yunanis tan bize bir satış büfesi verdi-

ı ıı mi? G i d e r e k t e n ar tan yabancı payı kimseyi d ü ş ü n d ü r m ü y o r m u ?

İktidar, gerici kesimin sertl ikten hoşlandığını, bilgisizlik nedeniy­

le '.ıkınabaş-imam hat ip tu tkusunu bildiğinden bu konulara verdiği

İncelik ve ağırlıktan vazgeçmiyor. Gerginliği sürdürüyor . Bunda

m ı görüyor. Kendi varlığını v e b u saplantı larını T ü r k i y e ' d e n üs-

" M I ı uluyor. Bunları bıraksa n e gerginlik olur n e d e demokrasiyi çü-

• ' i i ı n başka olumsuzluklar. D e m o k r a s i savıyla, d e m o k r a s i n i n te­

lin lı olan cumhuriyet i yıpratıp yıktıklarının ayırdında o lmayan ay-

ntı/kır, kurgucular, " y e n i " g ö r ü n e n "esk iden d a h a eski ler" asıl so-

fllıılaıı bırakıp biçimsel sal ınmalarla z a m a n yitiriyor. İkt idarın ne

Hılılı devlet anlayışı, ne ciddî devlet adamlığı, ne ge leneklere ve gc-

Irkl ı ie, d e m o k r a t i k y ö n t e m l e r e saygısı, ne i lkelere bağlılığı var.

ijtnıııışınalara b a k m a k yeter. İktidar, özellikle lâik cumhuriyet

fcıi i ' j i i lannı yürek lendirmekte, değişik kökenl i ve amaçlı Türkiye

titTjiııanlrğı bu n e d e n l e sınır t a n ı m a m a k t a d ı r . U m u t l a r ı n ı dış güçlc-

55

Page 53: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

re bağladıklar ından A. G ü l , A B D Dışişleri Bakanı 'ndan destek ri­

ca e tmektedir . Dinci lerden nasıl devlet adamı olacağı giderek d a h a

iyi anlaşılıyor. Devlet ve asker düşmanl ığ ından kendini kurtara-

mamış kimi eski DP' l i ler bu aykırılık ve olumsuzlukları övüyor.

Yazık. C H P ' n e de sıkmabaşlı lar sızıyor. D a h a neler göreceğiz.

Bu yazının yayımlandığı gün, N e c i p Hablemitoğ lu 'nu 4. ö lüm

y ı l d ö n ü m ü n d e anacağız. Suçluları bu lup yargılamayan düzenler in

hukuksal ve d e m o k r a t i k o lduğunu savunmak güçtür.

TÜRKSOLU, sayı: 122, 18 Aralık 2006

Page 54: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Umuda Çağrı

U m u t imanın anas ıdır" sözü, er işmek için istemeyi, başar­

m a k için çalışmayı, kavuşmak için istenci anırnsatmak-

yir. Ülkemizin içinde bu lunduğu iç ve dış koşullar umutsuzluğa

llil'jiirecek düzeyde, k a r a m s a r olmayanlar ı bile kuşkulara d ü ş ü r m c -

• ••• karşın bizlere umut lu o lmak yaraşmaktadır . Umutsuz luk, sa-

JjMMiitııı baştan yit irmek demekt i r . Yönetici lerin, kimi ilgililerin ko-

pj^ıııalaıı, davranışları, kimi d ü z e n l e m e l e r ve o luşumlar düşkırıcı

• i l i k t e olsalar bile umutsuzluk, yılgınlık ve yıkıntıya götüren bir

lama, d u r a k s a m a ötesi bir çöküştür. Siyasal, e k o n o m i k ve top-

ıl kimi belirtiler 2007 yılının öncek i le rden d a h a güç geçeceği­

n i önektedir . Kubilây'ın, İ smet İ n ö n ü ' n ü n ö l ü m y ı ldönümü

pliiıliklcriyle geçen Aralık ayı, T B M M ' n d e k i Bütçe görüşmeleriy-

mmış sayılır. Kurban Bayramı ve Yılbaşı dinlencesiyle 2006

'• bu akıldı, 2007 başladı.

" i l a ı ı başkanlığı seçimleri birincil tart ı şma k o n u s u olmayı sür-

| ımıtıurbaşkanlığı için adı geçenlere karşı ya da yandaş ol-

5 7

Page 55: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

mak ayrı, bu k o n u d a hukuksal görüşleri yansızlıkla bel i r tmek ayrı.

Y ine lemekte yarar var, C u m h u r b a ş k a n ı yedi yıllık görev süresinde,

öncekileri de içerecek biçimde, v a t a n a i h a n e t t e n başka suçla

yargılanamaz. Yasama dokunulmazl ığını sözcük olarak a r a m a k

koşul değildir. C u m h u r b a ş k a n ı n ı n k o n u m u n d a k i özellik, milletve­

killiği dokunulmazl ığ ından daha güçlüdür. Görev in niteliği de bu­

nu gerekli kı lmaktadır. Cumhurbaşkanl ığ ı seçimli için T B M M ' n i n

Anayasamın 96.maddcsindcki çoğunlukla 184 üye ile açılması, top­

lanması yeterlidir. Seçilme ilk iki turda 367, sonraki iki turda 226 oy

aranacak. Son d ö r d ü n c ü oylama üçüncü turda en çok oyu alan iki

kişi aras ında olacak.

Arrkara Üniversitesi T ıp Fakültesi konusundaki Y Ö K işlemine,

t u t u m u n a , anlayışına kat ı lmak olanaksızdır. Bilime, yönet ime bu

tür el atmalar, tepki ve karşılıklar sakıncalıdır.

Asgari ücret, sosyal güvenlik kurumlarını birleşmesinin 200/

yılının T e m m u z ayına er te lenmesi , yolsuzluk operasyonlar ı tartışma

konularının başlıcaları. A m a en üzücü olanı suç olaylarının giderek

artışı. Türkiye 'mizin ne d u r u m a getirildiğini s a p t a m a k için medya

ya bakmak yeter. Cinayet lerden ihanet le re iç karartıcı olaylar her

kesi, daha çok siyaset adamlarıyla yöneticileri düşündürmelidi ı

Özellikle öğrenci ler in ve gençler in y a r a l a m a d a n uyuşturucuya

değin giriştikleri eylemler aile yapımızın geçirdiği sarsıntıyı da gün

d e m e get irmektedir . Tecavüz ve şiddet olayları nefret toplamak

tadır.

BİT Bakışta

İktidar, AB'n in istediği ödünler i vermeye hazır o lduğunu bir kı

daha yineledi. K o n u ş m a l a r ve tu tum bunu açıklamaktadır . Zalı n

başlangıçtan beri AB dayatmalar ına açık duruşu eleştiri alın al

taydı. Paracıların örgüt lere de desteğini verince 2007 seçiminin,

daha rahat yelken açacak iktidar, zayıf muhalefet, ilkesiz muhali

fet nedeniyle peşin kolaylıklara sahip.

58

Page 56: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Kubi lây 'a kıyan n a k ş i b e n d i t a r i k a t ı a y a k l a n m a s ı n ı tar ihse l

kanıt lara karşın savunur biç imde sapt ırmaya yönelik yayınların

bağışlanması olanaksız içerikleri, kimlerin ne o lduğunu, neyi amaç­

ladığını gösteriyor. Sarıkamış H a r e k â t ı k o m u t a n l a r ı n ı değil, şehit

askerleri a n m a k ve övmek gerekiyor. Kubilây t ö r e n l e r i n e ilgisiz ka­

lan yöneticilerin Sarıkamış olayına yakınlıkları A t a t ü r k ' e uzak dur­

malarının yeni bir örneğidir. Aynı tu tum İsmet İ n ö n ü ' n ü n aramız­

dan ayrılışının 33.y ı ldönümündc de izlenmiştir. İ n ö n ü ' d e n çok

Menderes ' in siyasal çizgisini beğendiğini yazan m a l û m l a r var. H e r

fırsatta Ata türk ve İ n ö n ü ' y ü suçlamaya varan eleşt ir i lerde bulun­

mayı beceri sanıyorlar. İs tanbul D a r ü l f ü n u n u ' n u n üniversiteye dö­

nüştürülmesini "bi l ime kıyım" olarak n i te lemekten kaçınmıyorlar.

I »arülfünun hocalarının Kurtuluş Savaşı 'na yaklaşımlarını unutu­yorlar.

dericil iği belirgin biri de ulusalcılarının baba ve dedeler in in Kur-

lulıış Savaşı s ırasında kaçak d u r u m d a o lduğunu söylemiş. Benim

annemin dedes i Redd-i İlhak Cemiyeti başkanı idi. A B D Başkanı

VVilson'a telgraf çekmiş, Ata türk 'ü desteklemişt i . İstiklâl Madalyası

p h i b i y d i . Siyasetçi lere yalakal ık y a p a n ş a r l a t a n l a r yalanla

İl..muıktadır.

( ümhur iyet in demokrasiyi amaçlayarak, demokras iy i yaşama ge-

İlrınck için ve demokras in in yönet imdeki adı o larak ilân edildiğini,

B Hin başarılarını gözardı e d e n Türkiye karşıtları usdışı eleştiriler

prin inektedir. Bunlara yanıt vermek bile gereksizdir.

Milliyetçiliği gerçek milliyetçiler değil, karşıtları a b a r t a r a k sııçla-

h t t k islemektedir. Ata türk milliyetçiliği çağdaş milliyetçiliktir. Ki-

fttlıkl.ııin ve satılmışların ulusalcılığı anlamalar ı , savunmalar ı ve

ılıı ılı ilan doğrulaması bek lenemez.

i Kubilây'a saldırı k o n u s u n d a devletin belgelerini, yargı karar­

lın mı. laı iticilerin yazdıklarını geçersiz sayarak "işin d o ğ r u s u " n u ( ! )

I h ı m ı\.ı kalkıştığını yazanlar çıktı. Gerici l ikten kurtulamadıklar ı ,

İHi'ii yayınların safsatasına " H a y ı r " d e m e y e dil lerinin varmadığı

59

Page 57: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

anlaşılıyor. Yazık.

Tümüyle gerçekdışı, amaçlı olduğu belirgin anlat ımları "Tarihî

olay, tarihçiler açıklasın" diye savunmayı hukukçular nasıl ciddiye

alır, a n l a m a k güç. AB siyaseti yargıyı da etkiliyor mu acaba?

Konya 'da e r k e k çocuğun tcstislerinin röntgenini ç e k m e k t e n

kaçınan s ıkmabaşh bayan hekimler yeni bir olay değildir. 1980'ler-

de A n k a r a ' d a k i devlet hastanes inde s ıkmabaşh hekimler in bak­

m a k t a n kaçındıkları için apandist i pat layan erkek çocuğu duyul­

muştu. Yine A n k a r a ' n ı n bir ilçesinde bir H ü k ü m e t Hekimi h a n ı m

sıkmabaşlıydı ve erkek hastalara bakmıyordu. İkt idara güvenerek

cüretlerini artt ırdılar. Devlet kuruluşlar ındaki s ıkmabaş yasağı ikti­

dar yanlılarının çoğunluğu sağladığı yer lerde aldırışsızlıkla çiğneni­

yor. Yineliyorum, bir tür açıkbaş yasağı uygulanıyor.

Geleneksel , alışılmış ve siyasal niteliği o lmayan başörtüler ine

kimsenin bir dediği yok. Dini siyasallaştıranların kullandığı sıkma-

başların lâiklik anlayışıyla bağdaşmadığı, sıkmabaşlıların lâikliğe

karşı oldukları kesin. Lâikliği partisinin simgesinde ok olarak gös­

teren anamuhale fe t partisinin sıkmabaşlıları içine alması ne de­

mekt i r? Lâikliği su landı rmaktan ö t e d e bu i lkeden vazgeçmeyi mi

düşünüyor lar?

Kimileri de C u m h u r b a ş k a n ı n ı n Anayasa 'n ın 104/a maddesinin

son tümces inde öngörülen T B M M seçimlerinin yenilenmesine

d o ğ r u d a n karar verebileceğini sanıyor. Bu yetkisini Anayasa'nın

116. m a d d e s i n d e k i koşullarda kullanabileceğini unutuyor lar . AKİ'

dalkavukları gibi Sezer dalkavukları da türedi . Bu tür yaklaşımlın

demokrasiyi gölgeliyor. Osmanl ı özlemcisi, Osmanl ı şakşakçısı es

kiciler de böyle.

Ne Denir?

P K K lideri turistik cezaevinden tehdit ler savurmayı sürdürüyoı

Eğitimin dinselleştirilmesi oyunlarının arttığı, kara çarşaflı kula

60

Page 58: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

siye setleriyle de doğrulanıyor.

Ç o r u m Müftüsü "Yılbaşını kut lamayın" diyebiliyor. İçkili oruç,

abdestsiz n a m a z türü bir örneği .

D T P Belediye Başkanlar ının yürüyüşünde P K K elebaşına övgü

sloganları atılıp, büyük kent le rde korsan gösteri ler yapılabiliyor.

Devleti küçültmeyi -deneyimli ve genç çalışanları da emekliye

ayırarak- gerçekleştirmeyi ilke sayan iktidar yeni yılda en az 60 bin

kişiyi k a m u personel i o larak alacak. Seçim açılımı değil mi? Kimbi-

lir daha neler verilecek, dağıtılacak, yapı lacak?

Yeni yılı kutluyor, sağlık, mut luluk ve başarı dil iyorum.

Cumhurbaşkanlığı Seçimi Üzerine

Yargıtay Onursa l Cumhur iye t Başsavcısı Sabin K a n a d o ğ l u ' n u n

( ü m h u r b a ş k a n ı seçimine ilişkin görüşleri doğrudur . Yeni bir kural

get i rmemekte, yürürlükteki kural ın nasıl uygulanması gerektiğini

bir hukukçuya yaraşır biçimde açıklamaktadır . Kızmak, kötü söz­

lerle yanıt vermek, " z o r l a m a " o larak ni te lemek, hukuk siyasal-

laştırmak kimseye yarar get i rmez. Ö n e m l i olan, her işlemin ve

ulusumun h u k u k a uygunlukla gerçekleşmesi, herkes in bu doğrultu­

da katkıda bulunmasıdır . Karışıklık sanırım yanlış a n l a m a d a n ve ki­

mi sözcüklerin yer inde k u l l a n a m a m a s ı n d a n kaynaklanmaktadı r .

Duraksama, d a h a çok " toplant ı yeter sayısı"yla "açıl ış"ın birbirine

karıştırılmasından doğmaktadı r . T B M M ' n i n toplantı ları , o t u r u m -

l.uı Anayasamın 96. m a d d e s i n e göre g ü n d e m d e k i konuyla ilgili ku-

ı allara başka bir yöntem ya da sayı öngörü lmemişse üye tam­

sayısının en az üçte biri (184 milletvekili) ile açılır. Anayasa 'da bu

dm um " t o p l a n t ı " sözcüğüyle anlatılmıştır. Yine 96. m a d d e n i n yol­

lamasıyla C u m h u r b a ş k a n ı seçimiyle ilgili 102. m a d d e y e bakıldığın­

da seçimin üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu (367 milletvekili) ve

ı lı oyla yapılacağı açıklığı görülmektedir . C u m h u r b a ş k a n ı ' n ı n et­

kinliği, önemi, görev ve yetkilerinin değeri k o n u s u n d a bir şey söy-

61

Page 59: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

lemek gereksizdir. Heps i bellidir. O t u r u m u n genel kural 96. mad­

deye göre 184 üyenin varlığıyla açı lmasından sonra seçime geçilir.

Seçimde, bir kişinin 102. m a d d e d e öngörülen en az 367 oyu alabi­

leceği sayıda üyenin bulunması zorunludur . Bu sayı da seçim son­

rası gizli oyların sayılmasryla anlaşılır. Bu sayıyı gösteren bir katıl­

ma olmamışsa oylama ( l . t u r ) yapı lmamış sayılır. Anayasa 'nın

amaçladığı 367 üyenin oy kul lanması gerçekleşmemiştir . 367 üye­

nin oylarının dağılması öneml i değildir. T ü m katı lanların en az 367

olması asıldır. O t u r u m a t ü m milletvekilleri katılsalar, hiç boş sıra

kalmasa, ama ilk oy lamada sandıktan 367'den az oy çıksa d u r u m

aynıdır, ikinci oylamaya geçilemez. Birinci oylamanın yeniden

yapılması gerekir. 367 sayısını buluncaya değin. Anayasa, milletve­

kil lerinden seçimin geçerli olmasını sağlayan 367 katıl ım özenini

beklemektedir . Sonuç a lma-oluşum ilgili m a d d e d e k i koşul ve yön­

t e m e bağlıdır. 102. m a d d e bu gereği ortaya getirmiştir. Böyle bir

koşul olmasaydı o z a m a n tümüyle 96. m a d d e uygulanırdı. Milletve­

killeri başlangıçtaki 184'ü geçseler ya da başlangıçta 550 'dcn daha

aza inseler de a r a n a c a k sayı seçim sandığındaki 367 oydur. İkinci

oylama da böyle 367 oy aranır . A n c a k birinci oy lamadan en az üç

gün sonra oylama yapılır. Ü ç ü n c ü oylamada 276 katıl ım gerekir

Katılım 276 veya d a h a fazla olur da bir aday bunu alamazsa yine en

az üç gün sonra yapılacak d ö r d ü n c ü oylamada üçüncü oylamada en

çok oyu alan iki kişi aras ında seçim sürdürülür ve 276 oy alan ka

zanır. Aday lardan hiçbirisi bu sayıyı tu t turamazsa T B M M seçimle

ri yenilenir. D u r u m kanımca böyledir. Yalın biçimde böyle anlata

bilirim.

Seçim d ü z e n e aykırı olursa Anayasa M a h k e m e s i ' n e iptali iste

miyle götürülebilir. 1996 yılında T B M M İçtüzüğü 'nc eklenen 121

m a d d e kuralı C u m h u r b a ş k a n ı seçimlerinin Anayasa 'nın 102. mad

desi gereğince yapılacağını ö n g ö r d ü ğ ü n d e n , 102. m a d d e y e aykm

seçim İçtüzüğün eylemli değişikliği sayılarak Anayasa Mahkeme

si 'nce denet lenir .

Seçimin geçerlik koşulu 102. m a d d e d e k i koşuldur. Sabih K a n a

6 2

Page 60: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

eloğlu da b u n a dayanmaktadı r . 367 o l m a d a n toplant ı yapılamaya­

cağına ilişkin görüş yanlıştır. Sonuç alınması ve oylamanın geçerli

sayılması, ikinci oylamaya geçilmesi için, ikinciden de üçüncüye ge­

çilmesi için 367 üyenin oy kul lanmış olması aranacakt ı r . Bu, kişisel

bir istem değil, anayasal ve hukuksal bir gerekliliktir.

TÜRKSOLU, sayı: 123, 8 Ocuk 2007

6 3

Page 61: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Gösteriler

S eçim yılında iktidar ve muhalefet parti lerinin değişik biçimli ve

içerikli gösterileri iz lenmektedir . Ulusal kimliği ağzına almayıp

alt-üst kimlik tart ışmalarını açan iktidar kesimlerinin takiyye le

melli siyaseti Başbakanın Ay-yıldız'ı anımsayan afişleriylc yeni biı

ivme kazandı. A n a m u h a l c f c t lideriyle bu k o n u d a çocukça sayılacak

tart ışmaları seçim gösteri lerinin giderek artacağını anlatmaktadır

Irak ' ta yuvalanan P K K için A B D ' n i eleştirmesi, İs tanbul Ticaıcl

Odas ı 'ndaki konuşmas ında A B ' n c " A n k a r a ve İstanbul kriterle

ri"ylc alternatif göstermesi s e ç m e n e selâm türü yaklaşımlar oku ı l

değerlendiri lmelidir . Bu gidişle Irak ' ın kuzeyine yönelik bir askın

operasyon da deneyebil ir . Seçmenler i okşamak, kabadayılık vı

k a h r a m a n l ı k iz lenimi y a r a t a r a k oy t o p l a m a k için sonucunu

a ld ı rmadan askerlerimizi Irak batağına sokabilir, atabilir. Ananın

halefet lideri de yeşil ışık yaktıktan sonra bu maceraya daha kul e

girişebilir. Kerkük, P K K desteği, kürt devleti o luşumu, Irak'ın İn)

lünmesi konular ı ve A B D uygulamalar ında uslu çocuk görünüıuııv

64

Page 62: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

lc seyirci d u r u m u n d a kalarak etkinliğini yitiren Türkiye 'n in alnına

dayan namlular karşısında bu iktidar d ö n e m i n d e doyurucu sonuç­

lar alacağını sanmıyoruz.

Saddam' ın, kardeşinin ve yakın adamının idamlarıyla ça lka lanan

Irak'ta aslında İ ran yanlılarıyla karşıtları çarpışıyor. Bu Sünnî- Şiî

çatışması değil, a r a p milliyetçileriyle İ ran Şiilerinin kapışmasıdır.

I lepsi ve her şey A B D oyunudur . S a d d a m ' ı s i lâhlandır ıp saldırtan,

I lalcpçe olayını hazırlayan, 500 bir k ü r d ü bir g ü n d e Türkiye 'ye so­

kan, O r t a d o ğ u projesiyle Türkiye 'ye özgü plânlar ı olan, Türkiye'yi

oyalayan, Talabani ve Barzani ilişkisini T ü r k i y e ' d e n d a h a çok

önemseyip destekleyen A B D ' d i r . İ d a m yöntemler iy le bir kez d a h a

doğrulanan insanlıkdışı yaklaşımları, A B D ve İngiliz şirketlerinin

petrolden alacakları yüksek kâr payına ilişkin d ü z e n l e m e l e r l e iyice

i ' ıra çıkmıştır. I rak 'a e l a t m a n ı n gerçek n e d e n i pet ro le clkoy-

maktır. A B D hiçbir engel tanımak i s temediğ inden İ ran ve Suriye

rnaıyolar ını g ü n d e m e a lmak üzeredir . Türkiye 'n in sırası ve günü

ıındüik belli değildir.

İktidar seçim hesapları peş inde. 215 bin geçici işçinin kadroya

alınması kararı bunu doğrulamıyor m u ? Altı çocuklu aileye devlet

I itkisi böyle değil mi? Yalnız rejimi değil, yaşamı alt-üst ediyorlar,

h iaubul 'a vize önerisi de öyle.

\hfi Cephe

Aı iantin 'den sonra A B D ' n d c y e n i atak, İki D e m o k r a t Parti ' l i Se­

pilini e rmeni soykırım tasarısını Temsilciler Meclis i 'ne sunuyor,

j ıı alına ve yıldırma sürüyor. A B D ' n i n İ r a n ' a saldıracağı olasıhk-

p l ı gündemde. Türkiye 'nin olası bir sınır ötesi o p e r a s y o n u n a karşı

İlknıı A B D göstermel ik d e n e t i m l e r i " B a s k ı n " o la rak veriyor.

ıplıgı hiçbir şey yok. PKK'yı bes leme ve d e s t e k l e m e yanlışını sür-

jjjllıiıvoi'. Irak'l ı kürt l iderlerin Türkiye 'ye karşı yaklaşımları, söy-

p l h l r ı i de A B D desteğine dayanıyor. Önceler i yalvaranlar, şimdi

fHkı ııyor.

65

Page 63: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G U N G O R ÖZDEN

!" A B D ö n e m Başkanlığını üs t lenen Federa l Almanya 'n ın Hıristi­

yan D e m o k r a t H a n s G e r t P o t t e r i n g AB'nin yeni Başkanı oldu. Al­

manya Başbakanı Bn. Merke l " A B Anayasası 'nın hıristiyan temele

dayanması ö z l e m i " n d e n sözediyor.

İç Cephe

A Ke Pe iktidarı yeni yıl hazırl ıklarına hız verdi. Bütçe musluk­

larının seçime elverişli d u r u m a getirilmesini, geçici işçilerin kadro­

ya alınmaları, yargı karar lar ına karşı d i renme, bildiğini okuma, üni­

versitelerde kadrolaşma, Kıbrıs için D e n k t a ş ' a çatma, amaçlar ına

uygun yasa düzenlemeler i izliyor. G e ç i m koşullarının giderek ağır­

laşmasını, yurttaşların yaşadıkları güçlükleri gözardı edenler , eko­

nomik a landa yı ldızlaşmadan, d e m o k r a s i d e parı l t ıdan söz ediyor­

lar. Halkla alay ederces ine süslenen söylemler yurt gerçekleriyle

bağdaşmıyor. Adaletl i paylaşım, aylık-ücret dengesi, asgarî geçim

indirimi, ayrıcalıklı sınıflar k imsenin u m u r u n d a değil. Siyasal ger­

ginlik ayrı. Seçimler yaklaşırken u m u t l a r azalıyor. Siyasetçilere gü­

vensizlik g iderek yaygınlaşıyor.

Unutuyor, Abartıyoruz

H e r şeyi h e m e n unutuyor , her şeyi abartıyoruz. Övgüyü de, yer

giyi de, hoşgörüyü ve acımayı da. Yansız ve gerçekçi d a v r a n a n çok

az. İnsanları yitirince arıyor, değerli sayıyoruz. Yalancı tanıklık aklı

yürüdü. Türkiye Cumhuriyet i yurttaşı, e r m e n i asıllı H r a n t Dink'in

yazı ve konuşmalar ını , eylemlerini, yasa kurallarını ve yargı karar

larını, destekçileriyle karşıt larını, medyanın, özellikle Agos'ıın

yazdıklarını, yönet imin, emniyet in ve savcılığın t u t u m u n u , Asa

la 'nın yaptıklarını, e r m e n i lobilerinin, d iasporanın katkılarını, killi

örgütlerinin, ailelerin, köktendinci ler in, ırkçıların, kışkırtıcıların

siyasetçilerin davranışlarını, partizanlıkları unutuyoruz. Hemen

devleti suçluyor, kolaycılığa kaçıyor, sorunlar ın ö z ü n ü bırakıyorıı/

Türkiye d ü ş m a n l a r ı n a cinayetlerle, t u t u m u m u z l a fırsat, olanak ve

66

Page 64: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

güç veriyoruz. Gösteriş i yeğliyoruz. Ö l d ü r m e k l e hiçbir şey çözüm­

lenemez ve kazanı lamaz. Öldürmeyi , ö ldüreni , ö ldürtenler i , ölüm­

lerden yarar lanmayı d ü ş ü n ü p isteyenleri, ö l d ü r m e l e r e engel ola­

mayanları , suçluları ve dayanaklar ını bulup cezalandır ı lmalarını

sağlayamayanları kınıyorum. Ölçüsüzlükleri de .

Tabular Yıkılıyor

42 bini geçen yabancının İzmir, Antalya ve M u ğ l a ' d a 33 bine

yakın taş ınmaz aldığı, İstanbul M ü f t ü s ü ' n ü n dinsel selamlaşmayı

öğütlediği, birçok Bakanlık ve G e n e l M ü d ü r l ü k kor idor lar ında cu­

ma namazın ın kılındığı, ahlâksızlık olaylarının en çirkinlerinin ga­

zete sayfalarını d o l d u r d u ğ u , k a d r o l a ş m a n ı n ve part izanl ığının

yaygınlaştığı, içteki düşmanlar ın dış düşmanlar ı aratmadığı bir or­

tamda MİT Müstcşar ı 'n ın k o n u ş m a s ı n d a uyarı sayılacak bölümler

iktidarı yüzünü buruş turdu. Eğrilerle doğrular ın çizelgesi sayılacak

konuşma m e t n i n d e n yarar lanacak yerde umursamazl ık la karşıla­

mak iktidar kabadayılığına bağlanmalıdır . H e r k e s her şeyi kendi

işine geldiği gibi yorumluyor. Gerçekçi ve yansız olamıyorlar. Med­

yanın yaklaşımı bu kanının kanıtı. İkt idar şakşakçıları insanı tiksin­

diriyor. K o n u n u n ö n e m i n i n bilincinde bile değiller. P a t r o n besle­

meleri kendi tclörgülerin a rkas ından bağırıp duruyor. Kurumlar,

urganlar, temsilcileri aracılığıyla, kendileriyle ilgili konuları , sorun­

ları k a m u o y u n a uygun biçimde sunmakla görevlidir. Siyaset yap­

mak başka şeydir. G ö r e v gerekler ine d e ğ i n m e k başka şeydir. Ger-

ijck d e m o k r a s i d e tabu yoktur. D e n e t i m ve hesap v e r m e vardır.

Karşıdevrim Atakları

Kendi aklına b a k m a d a n başkalar ına akıl vermeye kalkışan kimi

, a/ar sanlılar saçmalıklarını sürdürüyor. Türkiye 'de demokrasiyi

feda e t m e k isteyen yok. A m a cumhuriyet i feda e t m e k isteyen çok.

ı >/ıi, temeli, içeriği cumhuriyet olmayan demokras i gerçek demok-

ı ı a değildir. Kurtuluş ve kuruluş felsefesinin anıtı o lan cumhuriye-

6 7

Page 65: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

tin tacı olan demokras i , karşıdevrimcilerin c u m h u r i y e t t e n arındır­

ma çabalarıyla karar t ı lmakta, sulandır ı lmakta ve y o z l a ş t ı r m a k ­

tadır. T ü m kötü lükler ine karşın iktidar diktasını, Meclis ' teki sayısal

çoğunluğu " i s t ikrar" diye savunan aymazlar türedi . İs t ikrar sayıda

değil, y ö n e t i m d e olur. Bunca kötü uygulamayı, çirkinlik, soygun ve

pislikleri o lağan gösteren demokrasiyi överek ter temiz cumhuriye­

ti yermek anlaşılır şey değil. Sanki Ata türk ilkeleri tümüyle, özenle

uygulanmış da aykırılıklar yaşanmış gibi "sakat bir anlayışla yak­

laşılıyor. Ata türk 'ü ve cumhuriyet i anlamayan neyi anlar? Nasıl din

sömürüsüne, d i n d a r geçinenlere ve dinsizlere bakıp gerçek dindar­

lar clcştir i lcmezse sahte Ata türkçülere bakıp Atatürkçülük karala-

namaz.

Kemal izm(Atatürkçülük) i irtica nitelemesiyle kötüleyen onur­

suz, soysuz, akılsız, vicdansız, ahlâksız, nankör , hain ka lemler var.

Ve bunlara o r t a m ve o lanak sağlayan doyumsuz çıkarcılar var. Bir

tür alçaklık ortaklığı. Suskun kalanlar da böyle. A ahmak, a avanak,

a aptal, a şerefsiz, Kemal izm Kurtuluş Savaşı demek, bağımsızlık,

özgürlük, ulusal egemenl ik d e m e k , lâiklik, aydınlanma, insanlık, bi

limsellik, dostluk, eşitlik d e m e k . Gençl iğe Sesleniş, Bursa Ko

nuşması, 10. Yıl Söylcvi 'ndc yansıyan ruh ve anlayış d e m e k . Ahlâk

ve adalet d e m e k , n a m u s d e m e k , emperyal izme, tutsaklığa, sömürü

ye, soyguna yağmaya karşı d u r m a k d e m e k . Türkiye'yi Türkiye ya

pan düşün dizgesi d e m e k . Bunları bilmiyor, anlamıyorsanız uydusu

ve uşağı o lduğunuz çevrelere y a r a n m a k için başka uğraşlar secini/

Atatürkçülük h e r şeyden önce a d a m olmak, yurttaş o lmak demek

tir. Bir büyük oyun oynanıyor. H a n g i üniversitede, n e r d c tanınmak

için Atatürk karşıtlığını yeğleyen aymaz-sapkın varsa onu bulup bu

Iuşturııyor, konuşmalar , yazılar, röportaj larla sahneye çıkarıyorlaı

Bu oyunun maşalar ı görevlerini yerine getiriyor, birbirlerine yolla

ma yaparak saldırganlığı sürdürüyorlar . U t a n m a k , a r l a n m a k yok

B u n u n adı da d e m o k r a s i oluyor. Sahipler, yöneticiler de destekçi

Yazıklar olsun!

6 8

Page 66: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Değişik Yönler

İkt idar Gene lkurmay ' ! , MİT'i , üniversiteyi, yargıyı, d e m o k r a t i k

kitle örgütlerini, bilimi, h u k u k u dinlemiyor. AB'n i , A B D ' n i , tari­

katları, gerici medyayı dinliyor. Gizli-saklı dinledikleri ve dinlettik­

leri ise karşıt saydıkları. Bir de Kıbrıs'Iı MAT' ı dinliyor.

Solda ittifak dinsel zaaflı görülüyor. " M ü s l ü m a n sol"a ve "s ıkma-

baş"a yakın duruyor . Müslümanl ığ ın ne d u r u m a getirildiğini,

s ıkmabaşın ne amaçla kullanıldığını ve ne için kul lanacaklar ını an­

layıp kest i remeyenler nasıl siyaset yapacak? Basiretleri mi bağlan­

mış?

Sözde " B a r ı ş " toplantısı için kimi bek lenen tepki ler duyulmadı,

okunmadı . Yansıtmalar des tek verircesine. Kür tçü ler ve destekçile­

ri nasıl kolay birleşiyor. Şeriatçı, ırkçı, bölücü yıkıcı Türkiye

karşıtlığında h e m e n buluşuyor. Eski terörist ler, eski tüfekler,

kışkırtıcılar h e m e n boy gösteriyor. Konuşmalar , yazılar, bildiriler il­

ginç. " G e r i l l a " ya da " t e r ö r i s t " ne fark e d e r ? Devlete karşı ayakla­

nan, a d a m ö l d ü r m e k t e n çekinmeyen silâhlı kişi ya da gruplar.

Amaçları belli. Hakl ı , geçerli ve m a s u m g ö s t e r m e k için sözcüklerle

oynuyorlar. H e l e " k ü r t s o r u n u d e m e k gereki rken te rör d e n i l e m e z "

anlayışına bakınız. Asıl ezberci, kopyacı ve taklitçi bunlar değil mi?

Icrörü yadsımanın, geçerli gös termenin, s o r u n sözcüğüyle yu­

muşatıp k a p a t m a n ı n kurnazlığı. Terör de bir s o r u n d u r a m a h e r so­

ru n te rör değildir. Kürtçülük t e r ö r ü sorun değil, başbelâsıdır. Si­

lâhı, ö lümü, ayaklanmayı, hiçbir eşitsizlik yokken ayrı devlete uza­

nan amaçlar ı sak lamak niye? Bu da bir kat ı lma, bir destek, bir sa­

vunmadır.

14.1.2007'de bir gazete t a p u sorunu nedeniyle kimi köyler için

"Osmanlı köyleri" arabaşhğını kullanmıştı . Özensizlik, dikkatsizlik.

Türkiye'de Osmanl ı köyü yok. Türkiye Cumhur iyc t i 'n in köyleri

var.

C u m h u r b a ş k a n ı seçimi tart ı şmalar ı sürüyor. Ö n c e k i sayıdaki

ı l rğinmemizde direniyoruz. A K P ' n i n istediği gibi o lmazsa kriz çıka-

69

Page 67: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDfcN

cağım söyleyerek felâket tellâllığına soyunanlar çıktı. Anayasa'ya

uyulsun, h u k u k a uygun olsun, geçerli olsun özeni ve duyarlığı yok.

H u k u k t a n anlamadığı belirgin kimilerinin hukukçuluk taslaması ne

kadar gülünç. A m a bizim yazarlarımız her alanın, h e r k o n u n u n , her

mesleğin ustası, uzmanı . Toplantı" 184'le açılır, başlar a m a oy

sandığ ından 367 oy çıkması gerekir. Hukuksa l gerekçeler ine, ne­

denler ine, dayanaklar ına girmiyoruz. Gerisi boş lâf, Anayasa 'n ın

kötü yazılışına sığınanlar az değil.

G ö z gördüğünü, kulak duyduğuna inanır. Tanıklık, başkasının

anlatmasını i le tmek değil, kendi görüp duyduğunu açıklamaktır.

M e n d e r e s ' e prostat muayenes i yapıldığı sözleri yeni dalgalanmala­

ra, gereksiz tar t ı şmalara n e d e n oldu. Anımsadığımıza göre Prof.

Dr. Sedat Tavafın da ara lar ında bu lunduğu hekimler kurulu gerek­

li muayeneyi hiçbir aykırılığa s a p m a d a n yapmışlardı. Aldığımız du­

yum böyle idi. Önceki günlerde de idrar y a p m a güçlüğünü gider­

m e k için gerekli m ü d a h a l e d e b u l u n u p rahatsızlığın giderilmesine

çalışılmış, sonda konulmuştu . İşlemin hastalıklı d u r u m d a iken

yapıl ıp yap ı lmadığ ın ı s a p t a m a k için z o r u n l u bir m u a y e n e

yapılmışsa ya da sıkıntıyı giderip rahatl ık sağlamak amacı güdül

müşse bunu çirkin amaca bağlayıp hekimlerimizi, görevlileri suçla

mak yanlıştır. A m a ilgili kuruluşların sessizliği dikkat çekicidir.

Söylentileri ekranına taşıyan bir televizyon istasyonu spikerinin

(9.1.2007, saat 19.23) ortaya atı lan dayanaksız savlardan sonra

" G e r ç e k şu ki 27 Mayıs, demokras i tar ihinde kara bir sayfadır" sö

zü d ü ş ü n d ü r ü c ü ve üzücüdür .

H e r şeye hayasızca saldırılan bir d ö n e m yaşanıyor. Aileye, ahla

ka, devlete, hukuka, silâhlı kuvvetlere, devlet kurucular ına, tüm

değer lere, kurumlara , organlara, Bozulma ve ç ü r ü m e açık.

Acının Yıldönümü

Değerl i bilim adamı Prof. Dr . M u a m m e r Aksoy'un 17., değerb

gazeteci U ğ u r M U M C U ' n u n 14. ö lüm yıldönümleri . İki Atatın t

7 0

Page 68: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

çüyü dc iyi duygularla anıyorum. Bu a r a d a ö l d ü r ü l m e l e r i n e tepki­

leri anımsayıp günümüzdeki le r le karşılaştırıyor ve üzülüyorum.

İlgi, destek, tepki karşıt o lmakla mı bağlantıl ı? Ö l ü m l e r d e n yalnız

siyasetçiler, yöneticiler, yakınlar ve uzaklar mı s o r u m l u ? Toplumun,

tutumlarıyla suskunluğu, kışkırtıcılığı seçenler in suçu yok m u ? H e r ­

kes ne yapıp ne yapmadığını düşünmel i , özeleştiriyle gerçeği bul­

malıdır.

Ödül Gerekmez mi?

H r a n t D i n k ' e kıyan çocuğunu güvenlik güçler ine bildiren babaya

örnek davranışı nedeniyle ödül ver i lemez mi? Ç o c u ğ u n u n çocuğu

d u r u m u n a düşenler gözeti lerek ö r n e k davranış değerlendir i lmeli­

dir. K a h r a m a n yara tmadaki cömertl iği açık t o p l u m u m u z a içtenlik­

ti bir öner i . Bilelim ki siyaset duygusallıkla yürütü lmez. Ö l ü m l e r

ö d ü n n e d e n i olmamalı . A B ' n e , A B D ' n c verildiği gibi E r m e n i s t a n ' a

da ö d ü n veri lmemeli, siyasetin gerekleri insanlık ve dost luk an­

layışıyla yerine getirilmelidir.

' TÜRKSOLU, sayı: 124, 29 Ocak 2007

İ 71

Page 69: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R Ö Z D E N

Ne Öyle Ne Böyle...

S iyasal or tamın karışıklığı ikt idarın g ü n d e m değişt i rme çaba­

larıyla sürüyor. T o p l u m s a l aykırılıkların giderek arttığı ger­

çeğini ekonomik a l d a t m a c a l a r , seçim oyunları, partizanlık çıkışları,

siyasal oyalamalarla ö r t m e y e çalışıyorlar. G a z e t e sayfalarından

taşan suç olayları n e r d e n n e r e y e gelindiğini göstermektedir . Dış

ilişkilerin olumsuzluğu o r t a d a . İşgalcilerden yardım isteyerek T ü r

kiye'ye gözdağı vermeye ç a l ı ş a n Irak ' ın kuzeyindeki kürt parlameli

tosu, petrol ürünler in in I r a k ' a girişi için Kürtlerle görüşülmesini

öneren Irak yetkilileri, P K K v e Kerkük için tersliğini inatla açıkla

yan ABD'liler, e r m e n i y a n d a ş ı ülkeler, sözde soykırım tasardan

dıştaki sorunları y o ğ u n l a ş t ı r ı r k e n Kıbrıs'lı Rumlar ın petrol için

Lübnan'la anlaşması ve i ç e r d e k i sakıncalı durumlar , özellikle Cunı

hurbaşkanı seçimiyle g e n e l s e ç i m l e r sıcaklığını korumakta, balia

giderek art ırmaktadır . G ü n e y d o ğ u l u bir milletvekilinin şehitler ko

nusunda tartışma y a r a t a c a k a n l a m s ı z sözleri de .

Türkiye'de El-Kaidc ö r g ü t l e n m e s i n e ilişkin gözaltılarla i h a m

72

Page 70: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Dink olayı ilgililerinin gözal t ı lan birbirine ekleniyor. Başbakan

" D e r i n devlet" savıyla yurtdışına gidiyor. Devlet in temsilcisi böyle

konuşursa " D e v l e t n e r d e ? " sorusu haksız olur m u ? T ü m yetki ve

olanaklar e l inde olanlar kendi ler i dışında devlet ten söz ediyorlarsa

bir çarpıklık açıktır. Kanımızca böyle bir şey o lmamal ıd ı r ve yoktur.

Derin devlet olsa bunlar olmaz. Yüzeysellik o r t a d a . İşlerine gelme­

yince başkalarını suçlayan, yargıyla, silâhlı kuvvetlerle, üniversitey­

le kavgaya tutuşan, kendi kendisiyle savaşan devlet yetkilileri der in

devletten söz e d e m e z . Devlet i güç ve kötü d u r u m a d ü ş ü r m e sorum­

luluğu kendilerinindir . Varsa geçersiz kılmak, suçluları yargıya tes­

lim e t m e k görevi asla savsaklanamaz. Lâfla da geçiştiri lcmcz. H u ­

kuk devlet inde hiçbir olay ç ö z ü m l e n m e m i ş o lamaz.

Stadyumlara yansıyan zıt laşmalar çok d ü ş ü n d ü r ü c ü ve çok üzü­

cüdür. Gerçekler i çarpıtan, sapt ıran, gösteriyi yeğleyen kimilerinin

aymazlığı ulusal yapıyı sarsacak olaylara n e d e n o lmaktadır . H e r k e ­

sin çok iyi düşünmesi gerekir. Ö l ü m l e r üzücü, ö l d ü r m e l e r insanlık

dışıdır. Düşünces i ve inancı için kıyılan yurttaş lara ü z ü l m e m e k ola­

naksızdır. Ancak bu olayları soy nedeniyle yapılmış gös termek de

§Qk yanlış, çok sakıncalıdır. H r a n t Dink ' in e r m e n i asıllı o lduğu için

ııldiiıüldüğünü söylemek, üstelik devletin ö l d ü r t t ü ğ ü n ü ileri sür­

mek doğru değildir. Şimdiye k a d a r birçok T ü r k ö ldürülmüştür .

I ><vletin ö lümlere n e d e n olacak d u r u m l a r ı ö n l e m e m e s i , yeterli ko­

nuna önlemi a lmaması , suçluları kaynakları ve dayanaklarıyla bir-

İktc bulup yargıya teslim e tmemes i , etkin yaptır ım bel i r lememesi

I n urdur a m a devlete, üstelik ulusal yapıya, ulusal değer le re yöne-

lııuiKsi bir tür saldırıdır. Kanımızca amaçlıdır. H r a n t Dink, tutu-

p t ı , sözleri nedeniyle tepki çekmiştir. E r m e n i asıllı yurttaşlarla bir

Urun olsaydı, Asala 'nın diplomatlar ımızı ö l d ü r d ü ğ ü z a m a n tepki

pıtıUıilirdi. B e n de lise ikinci sınıfta e r m e n i yurttaşımızın evinde

mi iti kadaşımla birlikte pansiyoner kaldım (1948). Ata türk ve İnö-

Hii lııioğraflarını özenle koruduklar ın ı g ö r d ü m (1991). Annes i er-

JU'iu »»lan yakın arkadaşlar ımla hâlâ iyi ilişkilerimiz vardır. Kimsc-

İpMiy kökeni nedeniyle ayrı tutmadık, eleşt irmedik. Soy nedeniyle

I

Page 71: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

kınama-eleşt irme insanlıkla bağdaşmaz.

Duygusallık ve yandaşlık yüklü anlatımlar, sloganlar, kimi açılım­

lar için fırsat sayılıp kullanılan sözcükler tepki a lmaktadır . Yargısal

sürecin ortaya koyacağı " n e d e n " b e k l e n m e d e n devleti hedef alan

suçlamalar başlamıştır. Ölen, Türkiye Cumhuriyet i yurttaşıdır.

" H e p i m i z H r a n t ' ı z " sözüne bir şey deni lemez. A m a " H e p i m i z er-

meniyiz" sözü t a m bir ırkçılık, t a m bir ayrımcılıktır. Üstel ik Türk­

lerin E r m e n i l e r e karşı düzenli ve örgütlü sayılacak bir yönelişi

sırasında değil, E r m e n i l e r i n T ü r k l e r için dünyada atı l ımlar içinde

oldukları bir s ı rada kullanılmıştır. Sakıncalı bir çağrıdır, sakıncalı

bir çığır açması güçlü bir olasılıktır. Yarın ölen ya da ö ldürü len bir

başka kökenli için de yinelenebilir. Yahudi soykırımıyla ilgisi olma­

yan bir olayın saptırı lmasıdır. H e l e "1915 soykırımı sürüyor" pan­

kartı görüşümüzü doğrulayan bir aşırılıktır. Kötü bir örnekt i r . Çok

T ü r k öldürüldü, çok şehit verdik. E r m e n i terör örgütleri öldürdü,

H r a n t Dink' in cenaze törenine katılan eski tüfekler, eski anarşist­

ler, eski faşistler, köktendinci ler, insan hakları ve d e m o k r a s i savu­

nucular ı n e r d e y d i ? Açı lan p a n k a r t l a r ı n a l t ı n d a yürüyenler

soykırımla birlikle Türkiye 'ye ve T ü r k l e r e yüklenen t ü m suçlama

lan kabul e tmiş o lmuyorlar mı? Kendi ulusuna yönelik haksız suç

lamalara katı lanlar kendilerini yadsımış d u r u m a düşmüyor lar mı?

Hepsi kötü niyetli, hepsi özel amaçlı, hepsi Türkiye Cumhuriyciı

karşıtı, Ata türk d ü ş m a n ı olmasa bile, kimi yazarların savunmakla

iki katına çıkardıkları belirgin bir yanlışlık var. İnsan, insanı incil

mez.

O kadar diplomat, yazar-düşünür, bilim adamı vc bilim kadını öl

d ü r ü l d ü ğ ü n d e " T ü r k ' ü z " diyen bir e r m e n i asıllı çıktı mı? Hangi ya

bancı C u m h u r b a ş k a n ı başsağlığı iletisi gönderdi? Hangi yabam ı

devlet adamı cenaze törenine katıldı? Hangi dış ü lkede dostlar yıl

rüdü? H a n g i yabancı devlet büyükelçisi ya da bir temsilcisi cena/ı

töreninde b u l u n d u ? Hangisi ö lenin ailesine başsağlığı, hangisimk

E r m e n i s t a n ö z ü r diledi (Asala 'nın yaptıkları için)? Aksoy'ıııı

Ü ç o k ' u n , M u m c u m u n , Dur-sun, H a b l e m i t o ğ l u ' n u n evine başsağlığı

74

Page 72: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

ziyaretine hangi ünlü yazar lar geldi? Kimileri de herkesi kendi gibi

bildiğini sanarak iyi niyetle katılmış olabilir a m a bir halk sözüyle

t a n ı m l a m a k gerekirse "Zı rva tevil g ö t ü r m e z " denilebilir.

D ü ş ü n c e ve inanç özgürlüğü kavramlarıyla insan haklar ı ve de­

mokras i k u r u m l a r ı n ı n kötüye kul lanı lma olanaklar ı , hukuk-sal

açılımlarla t a m a m l a n m a k isteniyor. Kimse h a k a r e t t e n u z a k kalma­

ya çağrılmıyor, d a h a kötü yönelişler için değişiklikler öneriliyor.

Bunlar ın aras ında yeterli bilgiden yoksun olan iyi niyetliler buluna­

bileceği gibi Türkiye, Atatürk, lâiklik karşıtları, Osmanl ı , h a n e d a n ,

m a n d a yandaşları, AB vc A B D uyduları, şeriatçı, faşist, bölücü vc

yıkıcılar da bulunabil ir . Disiplinsiz d e m o k r a s i isteyen sözde li­

beral ler de . Ç o k özenli d a v r a n m a k gerekiyor. Siyaseti hukuksal-

laştırmak yerine, h u k u k u siyasallaştirmak tehlikesi açıktır. H a k a r e ­

ti marifet sayan köşctaşları bozgunculuklar ının kolaylaştırılması ça­

basında. Kimisi de Ata türkçülük karşıtlığını, rektör ler in A B D ' n d c

görev almasını ihbarla sergiliyor.

A t a t ü r k milliyetçiliği çağdaş milliyetçiliktir. Asla ırkçı, t u r a n a

değildir. O k u d u ğ u n u anlayanlar A t a t ü r k ' ü n bu k o n u d a k i anlamlı

sözlerini a n ı m s a m a h d ı r . Başka ırklara (soylara, k ö k e n l e r e ) karşı

değildir. Irkçıların kimisiylc ümmetçi-şeriatçı lar dayanışma içinde­

dir. Bunlar ın A t a t ü r k milliyetçiliği (ulusalcılık)ylc hiçbir ilişkisi

yoktur. Atılacak başka slogan yok muydu,,yurttaşl ık bağını, insan­

lık değerini, olayın k ö t ü l ü ğ ü n ü kınayan? Ermcnic i lcr in yaklaşımı

nedeniyle Türkiye 'ye Türk ler i yadsıma vc k a r a l a m a an lamına gelen

bir ağırlık taşıyordu ki tepki ler o ldu. Toplumsal barış soy ayrım-

ı ılığıyla olmaz. Toplumsal barış olmayınca ulusal dayanışma olmaz.

Iiirkiye karşıt larının istediği de budur . Ulusallığın içinde inanç ve

'.oy ayrımı yapılmaz. A t a t ü r k ' ü n u n u t u l m a z sözünü anımsayal ım:

Türkiye Cumhur iye t i 'n i k u r a n Türkiye halkına T ü r k Ulusu denir . "

oplumbilim, felsefe, hukuk, hangi y ö n d e n olursa olsun, ne söz edi-

ıı M- edilsin ayrımcılığa, karşıtlığa yol açan kışkırtıcı söz, yazı, slo-

.111 kullanılmamalıdır. İç ve dış nice sorunla boğuşurken toplumsal

ıkıına götürecek aşırı l ıklardan, ö lçüsüzlüklerden kaç ınmak gere-

7 5

Page 73: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

kir. G e r ç e k yurtseverler ayrımcı olamazlar . Gerçek milliyetçiler

ırkçı-turancı, faşist o lamaz, ümmetç i ve şeriatçıya des tek vermez,

Ata türk 'ün t a m bağımsızlıkçı, özgürlükçü, ulusal egemenlikçi ve

aydınlanmacı yo lundan ayrılmaz. İnsanlık yetmiyor m u ? T ü r k ol­

mak çok, yurt taş o lmak az mı geliyor?

Anlamı savıınulsa bahanelerle bile

"Hepimiz etmeniyiz" sözü yakışmaz dile.

İnsanlık ve yurttaşlık gözardı edilince

Irkçlık, ayrımcılık demir atar bilince.

TÛRKSOLU. sayı: 125. 5 Şubat 2007

76

Page 74: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Yatırım-Batırım

Türkiye Cumhuriyet i , Kurtuluş ve Kuruluş felsefesine aykırı

kalkışmalarla, gerçekler ulustan gizlenerek karanl ığa sürük­

lenmektedir . Devlet in temel niteliklerine karşı siyasal iktidar, oya­

lama ve a lda tmaca ile seçimleri a t la tmak çabasına düşmüştür . İkti­

darın açılımları, borç yüküyle çırpındıklarını açıklayan yandaş bele­

diyelerin yardım adıyla seçmenlere dağıttıkları, yatırımları gözardı

etliği belirgin bütçeye karşın geçici işçilerin kadroya alınması, me­

murluk için sınav yerine yönetmelikle torpil yo lunun açılması, batış

tehlikesinin kimi belirtileridir.

Bir Bakan, Ata türk k o n u s u n d a terbiye dışı yaklaşımları " D ü ş ü n ­

ce özgür lüğü" olarak nitelendirirse, bir milletvekili kıvırta kıvırta

"Yeşil d c v r i m " d c n söz ederse , Başbakan lâikliği " s ıkmabaşa ser­

bestlik" düzeni biçiminde anlatırsa, bir muhalefet milletvekili kürt-

ı ulüğe yakın d u r a r a k terör örgütüne " s e l â m " anlamlı k o n u ş m a ya­

pa ısa, yalnız çağrılıların katılacağı bildirilen bir toplantıyı ön sıra­

larda izleyerek terörist ler için kendilerinin bile yapamadık lar ı öne-

77

Page 75: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

rileri eski bir M İ T görevlisi pişmanlık duyarak açıklarsa, suçları

üzer ine yıktıkları devleti b ü s b ü t ü n k a r a l a m a k için " D e r i n devlet"

yakışt ırmalanyla değişik kesimler saldırıya geçer, başarı larının

anısı için çektiri len fotoğraftaki görevliler nedeniyle devlet kara­

lanırsa yarınlarda n e l e r olacağını kes t i rmek güç değil. Yaklaşan se­

çimlerde l iderlerinin l istelerde yer vermesi amacıyla ne adaylar da­

ha neler yapacaklar göreceğiz.

Boş, gereksiz şeylerle uğraşıp z a m a n ve değer yit irmekte üs tümü­

ze yoktur. M e d y a n ı n abartı ları resmî yalanlamalarla çöktü. Der in

devlet olsaydı kendini k o r u m a z mıydı? Böyle iktidarlar olabilir

miydi? Kanımca, d e r i n devlet ikt idardaki hukuk tanımayan ekiptir.

Soyguncu ve çıkarcılardır. Suçluları kışkırtan, destekleyen, gizleyen

ve koruyanlardır . Devlet i tanımayıp kendini devlet yerine koyan ya

da öyle sananlardır . Kimse becerikli, başarılı, etkin, saygın, güçlü vc

onur lu devlet ö z l e m i n d e n söz etmiyor. H e p devlete vuruluyor. Oy

sa devlet, ülkeyi ve ulusu kapsayan bir insan vc hukuk k u r u m u d u r

Bırakınız devlet bilincini, devletin ne o lduğunu doğru dürüst bilen

yok ya da çok az. Türk iye 'de part i devleti yok m u ?

Prof. Dr . Ö z e r O z a n k a y a ' n ı n yanlışlığına-yanılgısına değindiği

" D e m o k r a s i d e siyasal yasaklı o l m a z " görüşü günümüz iktidarını

getirdi. D e m o k r a s i anlayışındaki çarpıklık, devletinin temelini, ir/

gün niteliklerini y ıkmak için ayak lanma çağrılarını bile siyasal çalın

saymaktadır . D i r e n m e hakkı ayrı, geriye, kötülüğe, karanlığa ve hıı

taklığa d ö n m e ayrı. İkt idar part i s inde bir belediye " O s m a n l ı I la!

tası Kut lamas ı " düzenliyor, birisi kadınlar için ayrı park tan som |

ayrı o t u r m a ve toplant ı yeri açıyor. İnsanlığı bölme, kadını dışlama

çağdaşlığı vc lâikliği kemirerek geçersiz kılma oyunları alabildiğim

sürüyor.

Satırbaşları

v T o p l u m u n büyük kesimine yansıtı lmayan, medyanın da m t

deyse hiç değinmediği Petrol Yasası'nı bir d a h a görüşülmek n • •

78

Page 76: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

C u m h u r b a ş k a n ı T B M M ' n e geri gönderd i . Bağımsızlığı, ülke çıkar­

larını çok yakından i lgi lendiren bu k o n u d a siyasal part i lerin, üni­

versitelerin, d e m o k r a t i k kitle örgütler inin sessizliği, d ü ş ü n d ü r e n ,

hattâ u t a n d ı r a n bir ilgisizlik. Birkaç yurtsever yazarın eleştirisi ol­

masa gerçekleri kimse öğrenemeyecek . .

v Avrupalı ların yazılı buyruk verircesine e la tmalar ı gibi kimi Av­

rupacı yazarlar da yeni T ü r k Ceza Yasası 'nın 301. m a d d e s i n e tak­

mış d u r u m d a l a r . Yineleyelim: sakınca m a d d e n i n içeriğinde değil,

uygulanmasında. Gelişigüzel dâvaların açı lmasında " T ü r k l ü k " söz­

cüğünün belirgin olmadığını yazan belirginler var. D a h a ne olsun?

Huıuı anlamayan neyi anlar? T ü r k l ü k sözcüğünün içinde doğal ola­

nı k T ü r k Ulusu var. A m a T ü r k U l u s u (ya da eski dille T ü r k Mille­

ti l ad ımn-tammının içinde yalnız T ü r k l e r değil, inanç ve soy köke­

ni ayrı başka yurttaşlar da var. " T ü r k l ü k " baskılar ve aymazlıkla

I ürk U l u s u " n a dönüş türü lür se T ü r k l ü ğ e ve T ü r k l e r e sa ldıranlar

I u ı k Ulusu içinde yalnız Türk ler in olmadığını söylemekle birlikte

l ı ı ıklüğc h a k a r e t ederek T ü r k l e r e yine h a k a r e t edecekler , ancak

İ n i k Ulusu 'na h a k a r e t e t m e d i k l e r i n i " savunacaklar, suçun mad-

ıh tleki öğesi o luşmadığ ından kurtulacaklardır . Bu kez a r t a n tepki

dulu kolii olaylara n e d e n olabilecektir. S ö m ü r ü s ü kolay sözcüklcr-

İ! «ıılduganlara d a h a geniş alan açı lmakta, d a h a büyük kolaylık gc-

ttıİlmektedir. Azınlık ırkçılarını d a h a azdı rmak tehlikesi var.

¥ Küresel ıs ınma nedenler i aras ında ön s ıradaki karbondioks i t

| N ' i m sanayi kesimi sa lmaktadır . Son Birleşmiş Millet ler r a p o r u n a

§Oh ı i ı u o s f c r e bu gazı en çok salan 20 ülke aras ında 294 milyon

i ı I uıkiyc b u l u n m a k t a d ı r .

]ıNiyetçilikten k o r k a n , milliyetçilikle ırkçılığı b i rb i r inden

m ıv.ııılar gibi ay ı rmadan milliyetçiliğe sa ldıranlar da var. Mil-

m>||lf,ı karalayan yandaşlar ı H r a n t Dink ' in de bir milliyetçi (el-

ı İlin m milliyetçisi) o l d u ğ u n u unutuyor lar . Tıpkı d i n d a r geçi­

ni l I i n n l r ı i n i n aşırı dinciliği uygun bulmayan O s m a n l ı yönetimi-

ı ı ı ı ı m u / Şimdilerinin dedesini getirt ip İ s tanbul 'da astıklarını,

\ ılı,ıhilerin katılıklarını uygun bulmadıklar ını unut tuklar ı

79

Page 77: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

gibi. O s m a n l ı bile köktendincil iğe kat lanamıyordu. Balkanlardaki

T ü r k l e r e k imin-kimlcr in kıydığının, o r a d a k i T ü r k l e r i n ne ol­

d u ğ u n u n unutu lduğu, e r m e n i diasporasını eleştiren kimi ermeni le-

rin T ü r k i y e ' d e kendi açılımlarının engel lenmemesi , güçlük çekme­

meler i için böyle göründükler inin bilinmezliğe gelindiği gibi.

• Saçmalığa bakınız: Türkiye 'de e r m e n i milliyetçiliği serbest,

T ü r k milliyetçiliği yasak. " T ü r k ' ü m " deyince faşist oluyorsunuz,

" E r m e n i y i m " deyince ilerici ve d e m o k r a t ! H r a n t o lmak bizden bir

yurttaş o lmakt ır . A m a e r m e n i o lmak bizden olmamakt ı r . D u r u m

bu ö l ç ü d e basittir. Toplumsal birer gerçektir, T ü r k ' t e n d a h a T ü r k

e r m e n i , e r m e n i d e n d a h a e r m e n i T ü r k de vardır. Öz, ırkta değil, in­

sanlıktadır. İnsanlık olmayınca hangi soydan olunursa o lunsun öne­

mi yoktur.

• Y u r d u n nasıl kurtarıldığını, kul-kölelikten yurttaşlığa, ümmet­

ten ulusa nasıl geçildiğini, tanı eşitlikçi bir halk demokrasis i olan

cumhuriyet in nasıl kurulduğunu, bağımsızlığı ve ulusal onur la bir­

likte barışın ve dost luğun ilkesi milliyetçiliğin ne o lduğunu bilme­

yen, özellikle Atatürkçülüğü kavrayamayan kimileri, ırkçı-turancı-

faşist-şcriatçı-bölücü-yıkıcı karışık kişilere bakıp milliyetçiliğin ge­

ri l imden başka bir şeye yaramayacağını, sorunlara çözüm ü r e t e m e -

yeceğini söyleyerek zararlı o lduğunu yazmaktadır . Kimileri de sap­

tırılmış, amaçlı, gerginlik yaratan toplantı ve yürüyüşleri eleştirecek

yerde "Bayrak mit ingler i" diye haklı tepkileri, birlik ve barış istem­

lerini, ulusalcı canlanışı alayla alıp karalıyor. Uygar, barışçı, in­

sanlık çağrılı etkinlikler önermiyorlar . Yatıştırıcı yazılarla sağduyu

ö z e n i n d e n söz etmiyorlar. Kışkırtıcılık, zıtlaşma, koyu yandaşlık,

kendileri gibi düşünmeyenlere düşmanl ık ve saldırı oyunu var.

Hoşgörü ve anlayış yok. Soygunu, hırsızlığı, ahlâksızlığı, adaletsiz

ligi, satılmışhğı, şeriatçılığı, mandacılığı, kaçakçılığı, faşistliği, tüm

kötülükleri bırakıp Atatürk milliyetçiliğine saldırmak usdışı biı

ka lk ı şmadır . Mill iyetçil iğin s ö m ü r ü l m e s i n i , milliyetçiliği

aykırılıklara değinip gerçek milliyetçiliği savunmayanlar çevre ül

kelere göz atmalıdır.

80

Page 78: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

8 1

v Yassıada Yüksek A d a l e t Divanı 'na ilişkin fi lmde, yargıda hiç

geçmeyen, geçmesi olanaksız, ilgisiz d u r u m l a r ve sözlere rastlan­

maktadır . Gerçeği yansıtmayan, amaçlı yayınlar- filmler yarar yeri­

ne zarar getirir. T ü r k Yargısını, T ü r k Adalet ini küçük düşüren ler

bağış lanamaz.

TÜRKSOLU, sayı: 126, 12 Şubat 2007

Page 79: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Doludizgin

A namuhalc fc t Part i s i 'n in "sinc-i millete d ö n m e " öneri lerine

d u d a k b ü k m e s i sonucu oldukça rahat layan iktidar, milletveki

li genel seçimlerini o l a ğ a n z a m a n ı n d a n bir iki ay ö n e aldırabileceği

izlenimini v e r m e k t e d i r . AB ve A B D baskısıyla T ü r k Ceza Ya

sası 'nın 301. m a d d e s i üzer indeki tart ışmaların g ü n d e m i n ilk sırası

na geçirilmesi, d a h a ö n e m l i ö b ü r konular ın ö te lenmes i ve ertelen

mesi demekt i r . B a ş b a k a n kıyılarda dolaşarak, sakin görünerek, ge

çiştirici ve u m u r s a m a z davranarak Cumhurbaşkanl ığ ı seçimlerim

h a z ı r l a n m a k t a d ı r . I r a k ' ı n kuzey indek i k u r t dev le t i o luşumu,

A B D ' n i n I rak 'a iyice yüklenmesi, K e r k ü k ' ü n kürt lcrc özgülenmesi,

Kıbrıs R u m k e s i m i n i n adanın t ü m ü adına petrol a r a m a k t a diren

mesi, k a d r o l a ş m a , yolsuzluk ve başka önemli olaylar bırakılım

medya ö n c ü l ü ğ ü n d e yeni ö d ü n l e r verilmeye hazır durulmaktadıı

" T ü r k U l u s u " k u l l a n ı l m a d a n yapılacak t ü m hakare t le re açık bir oı

t am y a r a t ı l m a k t a d ı r . Kimi kişiler, kimi kuruluşlar hukukçuluk tas

kıyarak öner i ler g e t i r m e k t e , kendi görüş ler inden başkasına seri

8 2

Page 80: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

çıkışlarla karşılık vererek d e m o k r a s i d e n ne anladıklar ını or taya

k o y m a k t a d ı r l a r . Ç a ğ d a ş A t a t ü r k mill iyetçil iğini a n l a m a d a n ,

ırkçılık-turancılığa kayarak, h a t t â şeriatçılığa yaklaşarak A t a t ü r k

adını kul lananlara bak ıp Ata türkçü lüğü ve ulusalcılığı k ö t ü l e m e ça­

balarını ar t ı ranlar oldu. Yargı kararıyla A t a t ü r k ' ü n olduğu gerçeği

saptanmış 6 Şubat 1933'tcki Bursa Konuşmas ı 'n ı " u y d u r m a ya da

s ö m ü r m e " biçiminde suç lamakta sakınca görmeyen karşıt lar amacı

vc an lamı da saptırdı lar . G e n e l k u r m a y Başkanımın A B D ' d c k i ko­

nuşması sapkınları uyarmal ı a m a eleştirirler.

Eğit im-öğrctim boşluğu vc bozukluğu tüm aykırılıkların kay­

nağıdır. Lâik Türkiye C u m h u r i y e t i m i aprat ıp yıkmayı bu yolla

başaracaklarını sananlar yı l lardan beri boş durmamış lardı r . Köy

enstitüsü rozeti taktığı, g a z e t e d e yazı yayımladığı için müfettişlik­

ten öğretmenl iğe a l ınan A h m e t Nur i Macit, öğrenci ler le teması

lelılikcli görüldüğü için mes lekten çıkartılan felsefe ö ğ r e t m e n i

Nâzım Bayata, yurt gerçekler ini dile get iren "Bozuk D ü z e n " adlı

kitabı nedeniyle t u t u k l a n m a k i s tenen Ortaokul M ü d ü r ü M e h m e t

Koç, devrimci t u t u m vc davranış ları yüzünden Bakanlık e m r i n e alı­

nan ilköğretim müfettişi H i d a y e t Taş, aklanmasına karşın sürgüne

gönderi len Ö ğ r e t m e n l e r D e r n e ğ i Başkanı Cemal D u r g u n , köylüye

I laik" dediği için başka okula sürülen Sait Çiltaş 1966'h yıllardan

belleğimde kalan kimileridir . Devr im tarihi kitaplarının değiştiril­

mesi, resimlerle ve m e t i n l e r l e oynanması , rektör seçimlerindeki

mal, ulusal eği t imdeki geriye dönüş ler in ilginç belirtileridir. Açık

w yoğun k a d r o l a ş m a o r t a d a iken ilgililerin tersini savunmaları

\ .ı ıııı karşılaşacağımız aykırılıkların d a h a çok olacağını göstermek­

ledir. Eği t imdeki bozukluk o k u m u ş , d i p l o m a almış (nası lsa) kimi-

I ı inin varlığıyla, t u t u m ve davranışlarıyla kanı t lanmaktadır . Ata­

mı k'ü yadsımak, ulusalcılığa karşı ç ıkmak, karşıdevrime uşaklık et­

mek yetmiyormuş gibi kimi part i toplantı lar ında T ü r k Bayrağı,

Al al ürk resmi b u l u n m a m a k t a , İstiklâl Marşı o k u n m a m a k t a d ı r .

Kimlere ve ne lere h i z m e t ett ikleri belirsiz ilgililerin hangi sözüne

lam inanır, kendi ler ine k im katı l ır? Katı lanlar, alkışlayanlar, oy ve-

83

Page 81: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G U N G O R ÖZDEN

rerek seçenler bu ülkenin insanı olabilir mi? Emperyal izmin yap­

tıkları, yapacaklar ının öncüsü iken bunları değer lendi remeyen siya­

set yapabilir mi? Yineliyorum, ulusal kimliğini inkâr eden, yurttaş

olamaz. Ata türk ve arkadaş lar ına neler borçlu olduklarını u n u t a n ­

lardan ülkeye ve ulusa hiçbir yarar gelmez. Vahiy programları

hazırlayan devlette görevli sözde eğitimciler at oynatıyor. İlerici

tanınan gazete lerde " H r a n t Dink ' in inandığı ve anlattığı gibi,

1915'ten i t ibaren yaşananların, ve ermeni ler in bugün hâlâ maruz

kaldıkları ayrımcılıkların sorgulanabi lmesine olanak tanıyacak top­

lumsal koşulların oluşturulması gerektiğine inandığımız iç in. . . "

(aynen alıntı lanmıştır) diye yazanlar var.

Toplam borç stoku 370 milyar Y T L ' n a yaklaşmışken 10ü milyar

YTL. değişik düşürmeler le borç stoku açıklanıyor, çok az kimse il­

gilenip uyarıyor. Kimi manipülasyonlar la devletin brüt borcu

azaltılmış gösteri lerek kandı rmaca yapılıyor. E k o n o m i n i n gücü

azaldıkça güven, güven azaldıkça e k o n o m i k güç azalır. Yargıtay Ya

sası değişikliği tart ışmaları önemsenmiyor .

Yalnız bunlar mı? Yasama organının doyurucu d e n e t i m yaptığı

savunulabilir mi? D o k u n u l m a z l ı k dosyaları bekleti l irken C u m h u r

başkanlığı seçimi oldubittiye getiri lmek isteniyor. Deniz Som'ım

köşesindeki "Çankaya 'y ı temiz tut, Türkiye'yi k i r l e t m e ! " çağrısı

beklenen düzeyde yankılanmıyor. G e n s o r u , soru önergeler i soniK,

suz kalıyor. Etkili olmuyor, iktidar bildiğini okuyor. Amaçladığı diı

zenc doğru doludizgin!

Azınlık ırkçıları siyasal cambazlar la birlikte, bağnazlıkla yol alıy

or. Anayasa 'nın 2. m a d d e s i n d e k i değiştirilmesi öner i lemez milliyi-1

çilik ilkesi suçlanıyor. Ulusalcılığı s indirmek ve yıkmak amaı ı

sırıtkanlıkla açığa çıkıyor. Türk lük mü önemli , yoksa birkaç kendi

ni bilmez mi, ayırdında o lunmuyor . Milliyetçiliği "ırkçı söylem

olarak suçlayanlar, bu ilkeyi kötüye kul lananları uyaracakları yenli

o r t a d a n kaldır ı lmasına çalışıyorlar. " R e s m î ideoloji" et iketini bu ıl

keye de yapış t ı rmaktan çekinmiyorlar. " T ü r k ' t e n , d a h a doğrusu ö/

türk sayılanlardan gayrisini hedef alan s logan" diyerek saldırıyın

84

Page 82: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

lar. N e l e r e rastladık. Ata türkçü D ü ş ü n c e D e r n e ğ i yönet imine gelip

de " A t a t ü r k ç ü l ü k " diyemeyenler in bir z a m a n l a r orta l ıkta dolaştığı

gibi. Dağınıklık en kötüsü.

Siyaset birçok şey olabilir a m a her şey o l a m a z . Siyaset için ulusal

değerlere, i lkelere, kurumlara , kazanmalara kıyılamaz. Kendi ler i­

nin oy alması, ikt idara gelmesi ya da ikt idarda kalması için yıkın­

tılar üzer ine anıt kurmaya çalışanlar bağış lanmaz. Son aylarda si­

lâhlı kuvvetlerle yargıya yönelik saldırılar ölçü t a n ı m a z biçimde

artırılarak s ü r d ü r ü l m e k t e d i r . Bu iki gücün etkisiz, güçsüz vc geçer­

siz kılınması ü lkenin tüm güvencelerden yoksun kalması demekt i r .

Kendi içinde, ö z d e n e t i m yoluyla aykırılıkları g ideren yargı ve o r d u

kesimine özen gösteri lmezse devleti ayakta tu tacak d a y a n a k kal­

maz. Açık ve dolaylı sataşmalar, kurnazlık sayılan g ö n d c r m c l e r -

yollamalar, s ınır lama, kısıtlama vc e latmalar, AB baskıları, Kurtu­

luş ve Kuruluş gerçeklerini u n u t a r a k a l ınmak i s tenen ilgisiz örnek­

ler, gereksiz yazılar ve konuşmalar , engel lemeler, oya lama ve oyun­

lar hiçbir b iç imde savunulamaz. Yanlış bir insan hakları , d a h a yan­

lış bir d e m o k r a s i anlayışı, kuralsızlık, disiplinsizlik, anlayışsızlık,

sapkınlığa d ö n ü ş e n aymazlıklarla dayat ı lmak i s tenmektedi r . Jan­

darmayla polisi karşı karşıya get i rmeye çalışan, Türkiye 'ye verdiği

/.ararı d ü ş ü n m e y e n milliyetçi olabilir mi, yurtsever olabilir mi?

Millî Güvenl ik Kurulu çalışmaları ve karar lar ı hukukdış ı gösteri­

lerek d e m o k r a t l ı k taslanıyor. 28 Şubat saldırısı yineleniyor. Bu pc-

nşanlığa kimi emekl i ler de katılıyor. Yandaşlığı, karşıtlığı, katılığı

Udli kimseler yansız hukukçu sanılarak izlencelere çıkarılıyor. Bil­

is iz l ik ü r ü n ü görüşler le k a m u o y u oluşturuluyor. Ata türkçülük le

Bağdaşması olanaksız açılımlar, söylemler, eylemler, taşkınlıklar,

Atatürkçülüğe m a l edi lemez. Milliyetçiliği sapt ı ran, çarp ı tan, şö­

minen, A t a t ü r k ' ü ve Atatürkçülüğü kötüye kul lanan, k e n d i amacı­

na araç kılan kimileriyle Ata türkçülük değer lendir i lemez, asla

kınanamaz. Ümmetçi-şer ia tç ı , ırkçı-turancı, faşist, bölücü-yıkıcı,

dhlâksız-çıkarcılar kimilerinin yaptıkları ve yazdıklarryla Atatürk­

çülüğü suçlayamazlar. Sahte Atatürkçüler le bilgisiz ve bilinçsizlerin

85

Page 83: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Atatürkçülük a n l a y ı ş l a n n d a k i sakatlıklar birbiriyle örtüşebil ir a m a

gerçek A t a t ü r k ç ü l e r i ve Atatürkçülüğü ilgilendirmez. Atatürkçülük

karşıtı öğret im üye ler i yüzkarasıdır. Yazarlar da.

Osmanlı d ö n e m i n d e başlayan, 1905'de 60 atın, 30 kişinin öldüğü

II. A b d ü l h a m i t ' c suikast girişimiyle t ı rmandırı l ıp bugünlere kadar

get ir i len e r m e n i c i l i ğ i n azgınlığı u n u t t u r u l u p s ö z d e e r m e n i

soykırımı k a r a r l a r ı y l a Türkiye yargılanıyor. T I M E dergisi dağıttığı

550 bin D V D i i e d iasporanın sözcülüğünü 'üs t lendi . Bizdeki kar­

deşler (!)in h o ş g ö r ü s ü y l e "1 milyon artı bir" pankart ı da taşındı.

Gerçekler y e t e r i n c e ortaya konulmuyor, savunulmuyor, saldırı gi­

derek artıyor. U l u s a l yapımıza yönelik olumsuzlukları birliktelikle

karşılayıp ö n l e y e l i m , inanç ve soy kökenine değil, yurttaşlığa ve in­

sanlığa ö n e m Verelim. D a h a ne diyelim...

TÜRKSOLU, sayı: ¡27, 19 Şubat 200/

8 6

Page 84: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Asla!

A ta türk ve arkadaşlar ının a r m a ğ a n ı ve e m a n e t i lâik Türkiye

Cumhuriyet i 'n in içten çökerti l ip dıştan kuşatıldığı karanlık

«İnlerde o lduğumuzu, siyasal iktidarın oyalama, a l d a t m a ve dayat­

malarının k iminde kuşku, k iminde korku yarattığını büyük bir

vr .mıluğun doğruladığını izliyorum. Koşul lar ın g iderek güçlcştiği,

yaklaşan milletvekili genel seçimlerini k a z a n m a k amacıyla ikti-

ılnıııı, kendi adamlar ın ın y ö n e t i m i n d e b u l u n d u ğ u belediyeler başta

olmak üzere t ü m kuruluşlarla, yandaşı varlıklı kişilerle, özellikle

' i n i ve yanıltıcı medya kesimiyle h e r yolu geçerli saydığı gözlen-

ım kirdir. Kimi üniversite h a s t a n e l e r i n e o lduğu gibi istediklerinin

p i l tısım ödeyip is temediklerini kapı dışında bıraktıkları yanlı uygu-

Hllıiiilaımın en k ö t ü l e r i n d e n birini Kanal T ü r k televizyonu ve ilgili­

m i için başlattıkları araşt ırmayla sürdürmekted i r le r . Parti lerinin

jfllit yanlı biçimde beyinleri yıkanmış, karşıtlık ve yandaşlıkları be-

•jjjtı çocuklarını g r u p toplant ı lar ına alıp kendilerini alkışlatarak

p l | i i k dikleri amigo gösterisi şımarıklığın ve ş irretin n e r e l e r e ve

87

Page 85: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

nasıl u z a n a c a ğ m ı n belirtilerini vermektedir . Kendi çevrelerindeki

özel sağlık kuru luş lar ın ı d o n a t m a k ve doyurmak için yeğledikleri

anlaşı lan i t r ı a j h e k i m " uygulaması, Maliye Başmüfettişi H a m z a

Kaçar ın g ö r e v d e n uzaklaştırılması, kırmızı çizgilerin yok edi lme­

s inden s ° n r a I r a k ' ı n kuzeyindeki kürt yönetimini tanıyarak te rör

o ı g u t u n u s iyasal laş t ı rma anlamına gelen görüşmeler le ilişki k u r m a

hevesi, P e t r o l Yasası 'nda d i renerek kaynaklarımızı yabancılara

b ı rakma d ü ş k ü n l ü ğ ü , R T E ' n i n İsrail Başbakanıyla kabadayılık

çalımı ve s i y a S e ^ e n anlamama kanıtı sayılacak görüşme biçimi, ge­

nelde k o n u ş m a düzeni, ses yüksekliği, halkımızın "esip g ü r l c m e "

n ı t c l c m c s ı y ] c y a j c ı n c ı ,ğ 1 davranışları "Yarın ne o l a c a k ? " sorusuyla

herkesi d ü ş ü n d ü r m e k t e d i r . Değişik yanıtların çoğunluğu C u m h u r ­

başkanlığı s e ç i m ı e r i n i n \yn- d ö n ü m noktası olacağı, or tak yanı da ka­

ramsar l ığ ın v e umutsuz luğun giderek artmasıdır. A K P C u m h u r ­

başkanlığı s e ç i m i n e ağırlığını koyacak, sıkmabaşı bir bayrak gibi

dalgalandırmak için h e r yeri ele geçirmeyi beceri sayacaktır. Anka-

la B ü y ü k ş e h i r önceki başkanlar ından M e h m e t Altınsoy'un cenaze

t ö r e n i n d e N e c m e t t i n E r b a k a n ' a çıraklarının nasıl davrandığı görül-

dıı. E r b a k a l V l n ü r ( İ M m A ta türk 'e v e T ü r k U l u s u ' n a böyle saygılı

dcğil lcı . K ö t ü gidişleri açık seçik or tadaki iktidarın Türkiye'yi ya-

bancı lara b ı r a k a r a k kendi dinci yaşamlarını istedikleri gibi sürdür­

me amaçl ı ç a b a l a r ı ne olursa olsun karamsar l ık ve umutsuzlukla bir

yere varılamaz. Yurtseverlik yılgınlıkla, yorgunlukla asla bağdaş

maz. K a r ş ı t l a r ı n ı n çalıştığı ö lçüde çalışmayanlar kazanamazlar .

Dağınıkl ık ve tembell ikle karamsarl ık ve umutsuzluk en yıkıcı has

talik, en tehlike]] düşmandır . Asla bu kötülükler in pençesine düşül

memel i .

K ı s a K ı s a

v G ü n ü m ü z Başbakanı partisinin g r u p toplant ıs ında oyların

göz d i k t i ğ i g e n ç i e r i okşamak için " G e n ç l e r boşlukta kaldı, bilgisi

yar v e r i l m e d i ğ i için uyuşturucuya alıştı" dedi . Bir kez, gençlerin

mü deği l Ujo ı ş t ı ı rucuya alışan. Sonra, kurslarda, yurt larda kökl

ı ı

en

88

Page 86: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

dinci yetişenleri u n u t t u . D a h a sonra, son beş yılda her k o n u d a ar­

tan s u ç l a n u n u t t u . Kendi ler i iyi yönetseydi t o p l u m bu d u r u m a

düşer miydi? Sıkmabaş takınt ıs ından, milli eğitimi b o z m a k t a n , kad­

rolaşma ve partizanlığa ağırlık v e r m e k t e n başka ne yaptı lar? Soy­

gun, gasp, kaçakçılık, hırsızlık, yara lama, ö l d ü r m e , sahtecilik,

rüşvet, ahlâksızlık, aykırı ve sakıncalı işlemler, kaçakçılık artt ı mı,

azaldı mı? Sıkmabaşlı, kara çarşaflı kadınlar toplantısı neyi an­

latıyor?

v I rak k o n u s u n d a 1926 ve 1946 anlaşmalar ını göz etmediği , Ker­

kük için gelişigüzel söz e t m e n i n anlamı yoktur. T ü r k m e n l e r i n sa­

hipsiz d u r u m a düşürülmesi g ü n ü m ü z iktidarının politika saydığı

politikasızlık y ü z ü n d e n o l m u ş t u r . Tıpkı " Ç ö z ü m s ü z l ü k ç ö z ü m

değildir" diyerek Kıbrıs'ı gözden çıkarmalar ı gibi. Tıpkı A B D Tem­

silciler Meclis i 'nc veri len sözde e r m e n i soykırım tasarısı için

yardım is tenen İsrail Başbakanı O l m c r t ' i n yanıtıyla tcıslcnildiği gi­

bi.

v Tahminimiz doğru çıktı. Satıcılar, satılıklar, karşıtlar, lâik cum­

huriyet karşıtları Türkiye yarar ına ne varsa tersini savunuyor. Uy­

gun b u l m a d ı ğ ı m ı z k imi u y g u l a m a l a r ı n ı e l e ş t i r m e k t e n kaçın­

madığımız h e r k e s için G e n e l k u r m a y Başkanı 'nı da eleştiririz. A m a

görevi gereği, ölçülü, zamanlı , haklı, gerekli, düzgün biçimde yap-

lığı A B D konuşmalar ını iktidar dalkavukluğuna soyunarak eleştir­

mek çirkindir. Kendin i yazar s a n a n kimileri b ö b ü r l e n e r e k bunu

yapıyor. İlânı anayasa değişikliğiyle bile olanaksız şeriatın eylemli

hiçimde yaygınlaştığını, belediyelerden kimilerinin uygulamalarını,

Adnan H o c a (!) kitaplarıyla öğrenci ler in bilim dışına itildiğini gör­

müyorlar. Bilimi inkâr e d e n aklı, aklı inkâr e d e n insanlığı ve Allah'ı

da inkâr eder . Kimilerinin Al lah 'a inandığına i n a n m a k güç. Yineli­

yorum: Vatanı o lmayanın dini, aklı o lmayanın Allah' ı o lmaz.

• R T E , Irak C u m h u r b a ş k a n ı Yardımcısı Adil Abdül Mchdi 'yc

VIA uçağını verdi. I rak 'a , I rak ' ın kuzeyinde ayrı yönet im oluştu-

ıanlara, y u v a l a n a n l a r a M e r s i n ' d e n , A n k a r a ' d a n s a ğ l a n a n ko­

laylıklar, göz yumulan ayrıcalıklar, zarar ı büyük hoşgörüler sürmü-

8 9

Page 87: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

yor m u ? Yakında E r m e n i s t a n için de ö d ü n l e r g ü n d e m e gelebilir.

• T ü r k Ceza Yasası yeni lenmesinde oluşturulan 301. m a d d e n i n

dış baskıyla gerçekleştir i lecek değişikliği d a h a büyük, d a h a sert, da­

ha yaygın saldırılara n e d e n olacak ve pişmanlık duyuracakt ır .

Değişik bencillikler ve meslek amaçlı öner i ler gerçekçi l ikten ve hu-

kuksallıktan uzaktır. M a d d e n i n d a h a iyi d u r u m a getir i lmesi olanağı

göz ardı edi lmektedir .

•/ Tarih ö ğ r e t m e n i Abdülkadir Paksoy 'un lise 3. sınıf "Türkiye

İnkılâp Tarihi ve A t a t ü r k ç ü l ü k " dersi kitapları ince lemes i Osmanl ı

ve şeriat yanlısı kalkışmaların boyutunu g ö s t e r m e k t e d i r . Ermenis­

tan C u m h u r b a ş k a n ı Koçaryan saçmalıklarını s ü r d ü r m e k t e d i r . Kimi

yayın organları e r m e n i yandaşlığını ayyuka ç ı k a r m a k t a d ı r . Tarihi­

mizle yüzleşmek, Osmanl ı 'n ın yanlışlıklarını kabul e t m e k değildir.

Biz Osmanl ı değiliz. Kaldıki soykırım asla söz k o n u s u değildir.

Karşılıklı çatışma ve ermeni ler in neden olduğu k ö t ü l ü k l e r açıktır.

v Asıl derin devletin iktidar olduğu, parasıyla, AB ve A B D des­

teğiyle, yandaş medya ile etkinliği savımız her g ü n d o ğ r u l a n m a k ­

tadır.

• Ulusalcılık, solculuğun yadsınmaz ö ğ e l e r i n d e n biridir. Solun

anarşi ve terör le, yolsuzluk ve insanlıkdışı i ş lemler le hiçbir ilgisi

yoktur. Bağımsızlık, özgürlük, ulusal egemenlik, yurtseverl ik, hu-

kuksallık, bilimsellik, k a m u yararı ve insanlık d e ğ e r l e r i ülküsüdür.

Bunu bilmeyen ve bi lmek istemeyen yetersiz ve y e t e n e k s i z l e r l e ay­

mazlar, milliyetçiliği sağa açılmakla suçluyor. Sağc ı l ık ırkçılık ve

faşizme kaçan, inanç sömürüsüyle des tek lenen b i r t u t u c u l u k , geri

cilik b i ç i m i n d e karş ımıza çıkıyor. M i l l i y e t ç i l i k t e n s a p m a l a r

sağcılığa kaymak olabilir. G e r ç e k milliyetçilik, ç a ğ d a ş milliyetçilik

olarak örgün bir Atatürkçülük ilkesidir. Sağcılıkla h i ç b i r ilgisi yok

tur.

«/ Başbakanın konuşmalar ı iç siyasete yönelik. D ı ş a r ı d a kendisi

ne aldıran yok. PKK'yı da kapsayacak görüşme s ö z l e r i oy toplamak

ve güneydoğulu milletvekillerini ta tmin e t m e k i ç i n olsa gerek

90

Page 88: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Ö b ü r siyasal part i temsilcilerinin tepkileri haklı .

v İ s tanbul 'da yüzlerce kişi PKK/Apo sloganları a tarak yasadışı

gösteri yapıyor. Heps i kaçıyor (kaçırılıyor o lmas ın?) . Böyle gösteri­

ler kimi yöre lerde de oluyor, M a r t ayı içinde olabilir. E t k i n önlem­

ler mi, anlamsız hoşgörü mü, ö d ü n mü göreceğiz. Eğit im, yönet im,

d e n e t i m ?

• Belç ika 'n ın yakaladığı terör i s t i F r a n s a serbes t bırakıyor.

A p o ' n u n kitabı tanıtılıyor. D o s t l u k t a n geçtik, düşmanl ık yap­

masınlar.

TÜRKSOLU, say,: 128, 26 Şubat 2007

91

Page 89: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Yönümüz ve Yolumuz

İ ktidarı ve muhalefe t i düzenlediği söylenen dış güçler "Acaba

g ü n d e m i dc mi düzenl iyor lar?" kuşkusuna kapı lmamak elde

değil. Ne z a m a n ülkenin önemli bir dış ya da iç sorunu olsa, ne za­

m a n ülkede i lkeler çevresinde der len ip t o p a r l a n m a belirtileri izlen­

se hepsinin ö n ü n e geçen o lumsuz bir olay gündemi değiştiriyor.

H r a n t D i n k olayı kimi önemli dış sorunlarla içerdeki uyanışı, tepki­

yi ve dayanışmayı e r te le t ip u n u t t u r d u . T ü r k Ceza Yasası'nın 301.

m a d d e s i n d e n başka bir s o r u n u m u z yokmuş gibi ağırlık bu konuya

verildi. Bi lcn-bilmcyen öneri sunmaya başladı. Amaç, lâik Atatürk

C u m h u r i y e t i m i n iyice sarsılması, yabancıların her istediklerini yeri­

ne get i ren t a m uyduluğun sağlanması. Toplumsal doku bozuk­

luğunun kanı t ı d u r u m u n d a k i medyada, demokrat ik kitle örgütle­

r inde, ilgili o lmas ı gereken k u r u m l a r d a ve kesimlerde -bir ikisi

dışında- 3 0 1 . m a d d e y e verilen ö n e m i n binde biri kadar lâikliğe,

yargı bağımsızlığına, eğitime, işsizliğe, ithal hekim başta sağlık so­

runlarına, K e r k ü k ve Boşnak kıyımına, partizanlığa, kadrolaşmaya.

92

Page 90: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

suçların ar tmas ına, yarınımıza ilişkin yaklaşıma tanık o lunuyor m u ?

Bat ıda "Soykırım yok" derseniz hapis cezası al ıyorsunuz, Türki­

ye 'de soyunuza şovenler serbest olacak. Bay P a m u k ' a bir şey söyle­

seniz h a k a r e t sayılacak, ulusa, devlete saldırılsa d ü ş ü n c e özgürlüğü

diye geçiştirilecek. Dışişleri Bakanı Avrupalı ların istekleri ve tel­

kinleriyle olacak, kendisini H ü k ü m e t ve Meclis yerine koyup 301.

maddeyi değişt i recekler ini söylüyor. O n u n yaşı k a d a r mes lek

yaşımız var. En az o n u n on katı özgürlükçü ve demokrat ız . Ü l k e so­

runları ö n ü n d e 301 asla engel değil. Engel olan iktidarla iç ve dış

destekçileri . C u m h u r i y e t e , demokras iye Batı ile mi geçtik? Ulusal

Kurtuluş Savaşı'nı k imlere karşı verdik? Niye P K K ve Kerkük ko­

n u s u n d a , Kıbrıs k o n u s u n d a sus-pus'lar? Barzani k imlere güvene­

rek horozlanıyor? N e d e n güçlü bir tepki yok? Korkakl ık mı, onur­

suzluk mu, bağımlılık, satılmışlık mı, nedi r? Sanıyorum bilimin,

ulusal yararın değil, AB'nin dediği olacaktır. Milliyetçiliği karala­

yan da, kötüye kul lanan da milliyetsizdir.

Her Yer Karanlık

D e m o k r a t i k Toplum Partisi Diyarbakır İ l Başkanı 'nın tutuklan­

masına n e d e n olan sözleri çok yanlı sakıncalar içermektedir . Yargı

sürec inde yorumlamak, değer lendi rmek istemiyoruz. Bunlar k ime

güveniyor? İkt idar gerektiği gibi dursa bu olumsuzluklar yaşan­

mazdı .

22.2.2007 günü Başkent Ünivcrs i tcs i 'nde " D o ğ u Akdeniz Kıta

Sahanlığı ve Türkiye 'nin Stratejisi" konulu p a n e l d e öneml i gö­

rüşler ileri sürüldü, tartışıldı, H ü k ü m e t kes iminden kimse yoktu.

Devlet keses inden u m r e d a h a çekici oluyor.

Dışişleri Bakanı A. G ü l ' ü n AB Par lamentosu üyeler inden T ü r k

kökenl i lere verdiği yemeğe katı lan PKK yanlı lar ından söz edil irken

Diyarbakır ' l ı Başkana des tek verip T ü r k Yargısını kınayanlar çıktı.

AB İletişim G r u b u ' n c a d ü z e n l e n e n Türkiye gezisi beklenenler i ve­

recek mi göreceğiz? Lahey Adale t Divanı 'nın Boşnaklara soykırım

9 3

Page 91: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

uygulayan Sırpları-Sırbistan' ı koruyan k a r a n düş kırıklığı yarattı .

Karar tartışılır.

KKTC'nin E r c a n H a v a a l a n ı ' n a d o ğ r u d a n uçuşlar için yaptığı

başvuruyu İngi l tere r e d d e t t i . H a n i İngiltere Başbakanı Blair'in,

AB'nin görüşmeleri askıya alması üzer ine Türkiye 'nin tepkisini ön­

lemek için gelip " B a k a c a ğ ı z . . . " diye u m u t verdiği k o n u . Birçok so­

runun ve oyunun yapımcıs ı İngilizlerdir.

Dış ilişkiler böyle b a ş t a n k a r a g iderken iç siyaset kabadayılık gös­

terileriyle d a h a çok k a r a r ı y o r ve iç karartıyor. Muhalefet kesimin­

deki dağınıklık, t o p l u m d a k i karamsarl ık ve tepkisizlik, ö n ü m ü z d e ­

ki seçimler için iyice u m u t kırıyor. Yaşanacak olumsuzlukların, kö­

tülüklerin s o r u m l u s u yalnız g ü n ü m ü z iktidarı değil, muhalefet i de

olacak. Konuşmayı, ta r t ı şmayı beceremiyorlar ki anlaşmayı ve da­

yanışmayı bcccrs in le r . Halka inemiyor, top lum kesimlerini hedefe

yöneltemiyor, b i r leş t i remiyor , yanına çekemiyor. İktidarın çalış­

masına gerek k a l m ı y o r . Muhalefet in d u r u m u ve t u t u m u iktidar için

yeterli avantaj. 28 Ş u b a t karşıt larının safsataları da sürüyor.

Kimileri kendini A t a t ü r k ' l e karşılaştırıyor, kimileri de günümüz

yetkililerini. Sizler k i m oluyorsunuz? Atatürk kim, siz kim? Bu tür

terbiye dışı d e ğ e r l e n d i r m e l e r , sormacalar la ancak kendilerini kü­

çültüyorlar. A t a t ü r k onlar la hiçbir y ö n d e n karşılaştırılamayacak

kadar büyük, eşsiz, benzers iz ve değerli. Bulvar 'dan " A t a t ü r k "

adını kaldırıp mi l le tveki l ler inin adını koyanlar da kendine gelmeli­

dir. Milletvekil lerine A d n a n H o c a kitabı dağıtılırsa kimilerinin cin-

cilik yapması k a ç ı n ı l m a z d ı r .

Bu u t a n m a z l ı k l a r a II . Abdülhamit ' t en, Vahdett in 'den sonra is­

yan elebaşısı o l a r a k i d a m edi len Şeyh Sait övgüleri eklendi. Said-i

Kürdî (Nursî) ç ı ğ ı r t k a n l a r ı yetmiyormuş gibi Şeyh Sait sevdalıları

türedi . Kötüye k u l l a n ı l a n d ü ş ü n c e özgür lüğünün d a h a neleri

karşımıza ç ı k a r a c a ğ ı n ı z a m a n gösterecektir . Ahlâk, karakter, yurt

sevgisi, yurttaşlık b i l i n c i olmayınca her kötülük beklenir. Kürt Dil

vc Eğitim H a r c k c t i ' n i n istekleri ne oluyor? Türkiye 'de Türkçe 'den

94

Page 92: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

başka resmi dil o lamaz (Anayasa m a d d e s i 3 ve 4). Teröristi övmek

de suçu övmektir .

Kötülük Kötülerden Gelir

Kötülük soy ve inanç ayrımına bakmıyor. H e r k e s i m d e rast lana­

biliyor. 1970'li yıllarda sağın ve solun ne o l d u ğ u n u bi lmeyenler ka­

r a l a m a k amacıyla her yola başvururlardı . Örneğ in, Ata türkçü biri­

ne sağcılar " so lcu" derdi , solcular da "sağcı" . D a h a ileri gidip ken­

dini komünist sayanlar, Atatürkçüye "ger ic i " derdi , şeriatçı da " k o ­

münis t " . Ben bunları yaşadım. Kimi " k o m ü n i s t " diyerek oy" Ver­

mezken, kimi dc "ger ic i" diyerek oy vermedi . İkisi bir a rada olma­

yacağı gibi ikisiyle de hiçbir ilgim, ilişkim, ilintim yoktu. Atatürkçü

olmaya kat lanamıyor, Atatürkçü olanı asla bağışlamıyorlar. D a h a

kötüsü, sahte Atatürkçüler dc k a r a l a m a k t a n , k ö t ü l e m e k t e n geri

kalmadı lar . D u r u m bugün dc böyle. Ş imdi lerde ırkçılık-turancılık-

faşizmc, ümnıctçilik-şcriatçılık-gcriciliğc, cmperyal izm-sömürgeci-

lik-bağımlıhğa karşı olmamızı gözardı e d i p çağdaş A t a t ü r k milliyet­

çiliğini savunmamızı "ırkçılık" diye suçlamaya kalkışıyorlar. Azınlık

ırkçılarını, dış baskıları, ulusal varlığımıza ve değer ler imize yönelik

tüm saldırıları göre göre. Biz aşırı ak ımlara karşı savaşını ver irken

bu neol iberal göstericiler doğmamışt ı . Çizgimizi hiç değişt irmedik.

Y ö n ü m ü z A t a t ü r k ' ü n gösterdiği yöndür, yolumuz A t a t ü r k ' ü n çiz­

diği yoldur. Atatürk sömürüsü yapanları da kınıyoruz. Ahlâkımızı,

karakter imizi hiç bozmadık. Satı lmadık. Uydu ve uşak olmadık. Pa-

raya-pula kanmadık . Dalkavukluk yapmadık . İ h a n e t e tmedik . Ya­

lan söylemedik. İkiyüzlü davranmadık . Yolsuzluk, soysuzluk, onur­

suzlukla lekelenmedik.

Kendini " a d a m " sanan birisi, benim 7.3.1975'de H a c e t t e p e Üni­

versitesi s a l o n u n d a Türkiye Felsefe K u r u m u m u n düzenlediği bir

s e m i n e r d e istek üzer ine yaptığım "Adliye ve Felsefe" konulu ko­

n u ş m a m ı bir bağnazın gammazlamasıyla e leşt irmeye kalkışmış. Ko­

n u ş m a m bir uygulamacının içtenlikli, bir katkısı idi. K u r u m yctkili-

9 5

Page 93: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

leri beğenmişler ki 17.12.1992'de A l m a n Kültür M e r k e z i ' n d e dü­

zenledikleri " A d a l e t K a v r a m ı " konulu etkinliğin açış konuşmasını

bana yaptır ıp 1994'dc K u r u m yayınlarından ayrı basım olarak

dağıttılar. Sonra da üç kez K u r u m genel kuruluna Başkan yaptılar.

Karşıtlık, gerçekleri çiğnemek, terbiye dışına düşmek, insanlıktan

uzaklaşmak, şirretlik değildir. Eleştiri düşünceye olmalı , kişi

düşüncesi için değil eylemi için clcşlirilmclidir.

Gözcü gazetesi yazar lar ından Akgün Tckin'in yitirilmesi yürekle­

rimizi yaktı. Ailesine ve arkadaşlar ına başsağlığı dileriz.

TÜRKSOLU, sayı: 129, 5 Mart 2007

9 6

Page 94: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Maşalar

T ürkiye'mizin içten çökert i lme, dıştan kuşat ı lma çabalarıyla

karşılaşması yeni değildir. İçimizdeki elverişli kimselerin ya­

bancı yatkınlığı, p a t r o n yalakalığı, para ve ün düşkünlüğü, değişik

ruhsal ve beyinsel bozuklukları, ahlâksızlıkları, yandaşlıkları, özet­

le niteliksiz ve kişiliksizliği kötü a m a ç taşıyanlara güç vermektedir .

Türkiye Cumhur iyet imin kuruluş felsefesinin ayırdında olmayan,

ulusal kimliğiyle yurttaşlığını yadsıyan, yabancıların yüzyıllardır

sürdürdüğü oyunları alkışlayan, kendi değer ler ine ve varlıklarına

sahip çıkmayan, s ö m ü r ü d e n te röre her kötü lüğe araç d u r u m u n a

düşen "yarat ık" lar o ldukça sorunlar azalmayacak, artacaktır .

A B D Dışişleri Bakanı " K ü r d i s t a n " sözünü "coğrafya bölgesi"

amacıyla kullandığını söyleyerek d ü z e l t m e yaptığını sanıyor. İster

siyasî, ister coğrafî hiç farketmez. Kür t devletini yerleşim yerlerinin

altyapılarıyla birlikte o luşturduklar ını bi lmeyen kalmadı . Verdikle­

ri sözleri tut tu lar mı? Terör ö r g ü t ü n e karşı, bu maşalar ı destekle­

yen Irak' ın kuzeyindeki kürt ler in kışkırtıcı sözlerine karşı tepkileri

9 7

Page 95: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

oldu m u ? Hayır.

İzmir 'de Batı Anadolu Sanayici ve İ ş a d a m l a r ı D e r n e k l e r i F e d e -

rasyonu'nun düzenlediği " M ü z a k e r e S ü r e c i ve Sivil Toplum Kuru­

luşları" konulu etkinlikte konuşan T ü r k i y e - A B K a r m a P a r l a m e n t o

Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk " T ü r k Silâhlı Kuvvetlerinin

lâiklik k o n u s u n d a taraf olmaması g e r e k t i ğ i n i " söylemiş. Niçin ve

kimlere güvenerek? Cumhuriyet in t e m e l nitel iklerinden en ö n e m ­

lisi lâikliğin önemini ve anlamını, T ü r k i y e y ö n ü n d e n özelliklerini

bi lmemesi d ü ş ü n ü l e m e z . Amaçlar ı , T ü r k i y e ' y i karışt ır ıp avuç­

larında b a l m u m u gibi biçim verecekleri yönet imler le teslim almak.

Din ve m e z h e p kavgalarının ülkeyi n e r e y e sürükleyeceği açık.

Aşiret ve tarikat etkinliğinin, k a d r o l a ş m a ve partizanlığın ne boyut­

lara vardığı çok belirgin. Demokras i ve insan hakları sömürüsüyle

t ü m kötü lük ler i dayat ıp Sevr ' le a l a m a d ı k l a r ı n ı e lde e t m e y e

çalışıyorlar. İşin üzücü yanı bu ö l ç ü s ü z l ü k l e r e etkin bir yanıtın ulus

temsilcilerince verilmemesi.

Bu arada A B D Senatosu Dışilişkiler Komisyonu T ü r k Ceza Ya-

sası'nın 301. maddes inin kaldırılması ve H r a n t Dink cinayetinin

kınanması doğrul tusunda karar t a s a r ı s ı n ı görüşüyor. A B D ' n i n ken­

di içinde ve dünyada yapt ık lar ı-yapmakta olduğu k ınanacak olaylar

için ne yapılıyor? Hiç.

Tersine Gidişler

Kaç kez söylendi, yazıldı, anlamak i s t e m i y o r l a r . H â l â "28 Şubat

askerî m ü d a h a l e s i " diyorlar. Lâik c u m h u r i y e t ve Atatürk karşıtları

da alanlara dökülüp 28 Şubat'ı k ı n ı y o r l a r . Hiçbir z a m a n askerî mü

dahaleden yana olmadık. 12 Mart 1 9 7 1 ve 12 Eylül 1980 için ko

nuşup yazdıklarımız, yaptıklarımız o r t a d a . Demokras iy i kötüyı

kul lananlardan da değiliz. Ancak, A n a y a s a ' n ı n 118. m a d d e s i n e gö

re toplanıp karar alma neden m ü d a h a l e olsun? Al ınan ve hükûmc

te iletilen kararların hangisi yetki ve g ö r e v dışı? Başbakan ve Kımıl

üyesi Bakanlar niye imzaladılar? S i l â h l ı Kuvvetlerin duyarlığını, il

9 8

Page 96: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

9 9

k e l e r e özenini m ü d a h a l e sayan kafalar neyi kavrayabilir? Z o r l a im­

zalatı lmadı, kurul görevini yaptı.

Yassıada Yüksek Adale t Divanı Salim Başol 'un sözlerini çarpı­

tan bir gazeteci A n k a r a Asliye 2. Ceza M a h k e m e s i ' n d e ceza­

landırıldı. İnce lenen tu tanak lar Salim Başol 'a yük lenmek i s tenen

a n l a m d a k o n u ş m a geçmediğini gösterdi.

A t a t ü r k ' ü n 6 Şubat 1933 Bursa konuşmas ı gerçeği A n k a r a 5. As­

liye Ceza M a h k c m e s i ' n i n 1967/67 sayılı dosyasına k o n u olan dâva­

da doğrulandı . Bu anlamlı k o n u ş m a n ı n amacını d e ğ e r l e n d i r e m e ­

yenler "Uydurma-yak ı ş t ı rma" diyerek lâiklik özenine karşı çıkıyor­

lar. K o n u ş m a n ı n son tümcesi ( A n k a r a Yıldırım Beyazıt Alanı 'nda-

ki Ata türk Anıt ı 'nın duvar ında) " T ü r k G e n c i rejimin ve inkılâp­

ların sahibi ve bekçisidir" açıklığıyla görevi bi ldirmektedir . Anı t

29.10.1953'te benim yönett iğim törenle açılmıştı.

A B D Dışişleri Bakanı 'nın, Barzani 'n in "Alışs ınlar" dediği gibi

alıştırmak için olacak kullandığı sözcüklere, You Tube adlı i n t e r n e t

sitesine Yunanlıların gönderdiği video görüntüler iy le sergi lenen

terbiyesizliğe, iktidar part i s inden bir Belediye Başkanı 'mn fıkrayla

yaptığı saygısızlığa bir şey demeyip fırsat saydıkları h e r d u r u m d a

Ata türk 'e ve Ata türkçülere saldırması d ü ş ü n d ü r ü c ü d ü r . A p o ' n u n

zehirlendiği yalanını yayanlara da değinmiyorlar.

12 Eylül 'de Devlet Başkanlığını üs t lenen K e n a n E v r e n d ü ş ü n m e ­

den, yeterli bilgileri e d i n m e d e n , sanır ım biraz da ilgi ç e k m e k ve

destek a lmak için kullandığı " E y a l e t " sözcüğünü bir öner i o larak

incelemek yanlıştır. Böyle bir söz ciddiye a l ınamaz. Anayasa 'n ın

128. maddesini , amacı başka Bölge Valiliği'ni aşan görüşler yalnız­

ca Türkiye karşıt larını sevindirir. Evren' i karalayıp kötüleyenlcr in,

ağır saldırı larda bulunanlar ın şimdi "Cesaret l i , yürekli, akıllı, ileri

görüşlü, erdemli . . . " n i te lemeler in i ; hele A p o ' n u n "Asker î d e h a d ı r "

övgüsünü duyunca söylenecek söz bulmak güçleşiyor. Evren' i kim­

lerin bu n e d e n l e desteklediğini, övdüğünü, alkışladığını, kimlerin

I:vren'e katıldığını görünce herkes her şeyi d a h a iyi anlıyor, bir şey

Page 97: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

demeye gerek kalmıyor. Büyütmeye değmez. O n u n konuşmalar ına

ş imdilerde birinci sayfalarında yer verenler, telefon sohbet ler ine gi­

renler sevdiklerinden değil, söyledikleri işlerine geldiği için yakın

duruyorlar . Bir tür karşılıklı kullanılma var. T ü r k l ü ğ ü n d e n kuşkuya

düşülecek kimilerinin h e m e n sarıldıkları söylemiyle Evrcn' in on­

ların özlediği amacı taşıdığını da s a n m ı y o r u m . .

Kimi gerzekler z a m a n zaman, hiçbir şey yokken bana çatar. Bir

gazete, bir üniversite s e n a t o s u n u n bana verdiği Onursa l D o k t o r a

unvanı nedeniyle Apo'yla karşılaştırdığı için m a h k û m olmuştu.

Kendi gazete ve dergi ler inde yazanlara, neler yazıldığına bakma­

yan, kimi çirkinlik ve sakıncaları düşünce özgürlüğü diye savunan­

lar hiçbir karşılık bek lemeden, hiçbir bağlantım, görevim ve akçalı

ilişkim o lmadan, özgürce kendi görüşlerimi yazdığım T Ü R K S O -

L U ' n d a t o p l u m a hizmet çabamı s ü r d ü r m e m e katlanamıyor. Tü­

müyle soyut " D e m o k r a t i k sol" deyişine katıl ıp T ü r k ' ü n solunu

yadırgayanlar çıktığı gibi, T U R K S O L U ' n a kızıp bana sataşanlar da

oluyor. Ben, onların yayın organlar ında yazan kimilerine kızıp sa­

hiplerine ve y ö n e t m e n l e r i n e saldırmıyorum. A m a onlar u t a n m a ­

dan, sıkılmadan, yakınlarının özür yemeği verdiklerini, patron­

larının yanında eleştiri lerime sessiz kalışlarını, 44,5 yıl devlet hiz­

met inden sonra üç ünivers i tede çalıştığımı, sekiz üniversite senato­

sunun onursal d o k t o r a ile ödüllendirdiğini, 50 yayında imzam bu­

lunduğunu, kimi antoloji lerin bana yer verdiğini (hiçbir savım ve is­

temim o l m a d a n ) , ilk şiirimi 1950'dc yayımladığımı, yıllarca tanın­

mış s a n a t d e r g i l e r i n d e ş i i r ler imin -peşpeşe-, g a z e t e l e r d e

yazılarımın yayımlandığını, öğretmenliğimi, öğret im görevliliğimi,

başkanlıklarımı bilmezler, bilmezlikten gelirler. Kendi ler inde bir

şeyler bulunduğu kuruntusuyla başkalarını küçük g ö r ü p aşağılarlar.

Bunlara a ld ı rmam. 12 Eylül d ö n e m i n d e bir büyük gazeteye istekle­

ri üzer ine imzasız iki başyazı yazdım. C u m h u r i y e t gazetes inde 30-

35 yıl ikinci sayfada önemli günlerde yazılarım yayımlandı. Benim

içtenlikli yurtsever davranışlarla katkıyı görev saydığım günlerde

şimdi beni eleşt irmeye kalkışanlar ya i lkokuldaydı ya da yurtiçinde

100

Page 98: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

ve dış ında sakıncalı ilişkiler içindeydi. Bunlar İstiklâl Marş ı 'mızm

part i genel kurul lar ında söylenmemesinin çocukça gerekçeler ine,

T ü r k Bayrağı as ı lmamasının n e d e n l e r i n e , kendi yayın organ­

lar ındaki Ata türk düşmanl ık lar ına ve çirkinliklere, medyaya baskı

ve sansür olaylarına, fetva ve fe rman girişimlerine, bölücülüğe,

yıkıcılığa, rüşvete, ahlâksızlığa, seçim oyunlar ına ve oy avcılıklarına

bakmazlar . H u k u k a , yargıya saldırılara, yargıçlara yönelik eylemle­

re duyarlı değillerdir. Böyle kişilerle görüşmek, tart ışmak, bunlara

a ld ı rmak boşunadır . G ö r e v d e y k e n bir milletvekili sataşt ığında

" H e r havlamaya kulak versem yolda y ü r ü y e m e m " demişt im. Terbi­

yesini yitirenlere, kişiliğe saygı duymayanlara, yaraşır oldukları

k ınama ve n i te leme sözcükleri benim dilime yakışmaz. Anla­

madıkları karşıoyları bile yanlış yansıtıp kötü lemeye çalışıyorlar.

Neyse ki çoğunluk kimin ne o l d u ğ u n u biliyor. Ö n e m l i olanı da

halkımızın sevgisi, saygısı ve güvenidir. Başka bir şeye gereksinim

duyuruluyor. Terbiyesizler için terbiyemi b o z m u y o r u m . Kendim­

den söz etmeyi sevmediğim için üzülerek ve zorunlulukla bu kadar

değiniyorum.

C u m h u r b a ş k a n ı seçimi söylemleri , siyasal part i ilgililerinin,

karşılıklı atışmasıyla sürüyor ve g iderek sertleşiyor. Türkiye Baro­

lar Birliğimin konuyla ilgili etkinl iğinde de değinildiği gibi top­

lantının açılışında gözeti lecek sayı, toplantı yeter sayısı ile karar ye­

ter sayısı karışt ır ı lmaktadır. 184 milletvekili toplantının*başlaması

için, sandıkta 367 oy da oy lamanın yapılmış sayılması için zorunlu­

dur. Bu sayı b u l u n m a d a n ikinci oylamaya, üçüncü oylamaya geçile­

mez. 276 b u l u n m a d a n da ü ç ü n c ü d e n son oylamaya geçilemez.

Özet le bir kez d a h a değinmiş olduk.

Yazımı t a m a m l a r k e n gelen bir soruya verdiğim yanıtı kısaltarak

alıyorum: M ü s t e a r (başka, değişik) adla yazı yazmadım. Yazıişlcri

m ü d ü r l ü ğ ü yaptığım D e v r i m Gençl iği Dcrg i s i 'ndc (1952-1954) aynı

ad usandırıcı olmasın diye şiir ve öyküde başka adlar ı kul landım.

Yazılarımdaki " G ü n - Ö z " m ü s t e a r değil, kısaltılmış addır . Müstear-

da gizli tu tmak, t a n ı n m a m a k ya da sahibinin yeğlediği bir a m a ç

101

Page 99: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

w w w . c i z g i l i f o r u m . c o m e n g i n e l

Page 100: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

vardır. B e n i m adım da soyadım da açıktır. Bunlar b e n i m kişisel

s imgem ve o n u r u m d u r . O n u r d a n , kişilikten anlayanlar ve bu değer­

leri taş ıyanlar için bir anlamı o lmak gerekir. Beni sapkınlarla

karş ı laşt ır ıp o n l a r d a n küçük görenler in ne olabileceklerini okuyu­

cuların takdi r ine (özgörüsüne) bırakıyorum.

TÜRKSOLU, sayı: 130, 12 Mart 2007

102

Page 101: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Toplumsal Duyarlık...

D ü ş ü n m e k t e n kendimi a lamıyorum: Değ i şmeler o lumlu mu,

olumsuz m u ? Gençler in t u t u m ve davranış lar ından TV izlen­

celerine, gazetecilerin yazdıklar ından siyasetçilerin düzeyler ine

değin kişisel ve kurumsal her alanı gözden geçirince neler kazanıp

neler yitirdiğimiz d a h a iyi anlaşılıyor. Toplumsal barışı güçlendire­

cek, sorunlarımızın ç ö z ü m l e n m e s i n d e etkisine gereksinim duyula­

cak en değerl i öğe toplumsal duyarlıktır. Özbenliği, özseverliği

aşan ölçüsüz kendini d ü ş ü n m e k bencilliktir. İnsanımız g iderek

çıkarına d a h a düşkün d u r u m a geldi. Parasal y ö n d e n olduğu k a d a r

kendini ö n e çıkarma, yarar lanma, ün ve san sağlama, bir yer lere

gelme, yükselme gibi güdüler ine tutsak d u r u m a düştü. Bir yurt­

larımızın karşılaştığı olumsuzlukla i lgi lenmek insanlık gereği ol­

masına karşın kendis ine d o k u n u l m a d ı k ç a kimse ilgilenmiyor. Top­

lumu e t k i l e m e k l e bir l ikte k e n d i n e d o ğ r u d a n yönel ik deği lse

aykırılık ya da saldırı olsun çok kimse umursamıyor . Üstel ik uyarıcı

»«İması gereken kimi o luşumlara karşın. Örneğin, C u m h u r b a ş k a n ı

103

Page 102: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Turgut Özal ' ın Körfez Savaşı 'na katı lma görüşüne karşı çıkan G e ­

nelkurmay Başkanı Orgenera l N e c i p Torumtay' ın görevi bırakması

kimseyi uyandırmadı . A K P iktidara gelince Diyanet İşleri Başkanı

M e h m e t Nur i Yı lmaz'm ve Milli Eğit im Bakanlığı Müsteşar ımın

ayrılmaları kimseye bir şey anla tmadı . Duyarlığını yitiren bireyler

gibi toplum da tepki göstermezse sakıncaların vc kötülükler in önü­

nü almanın olanağı yoktur. T ü p r a ş önceki G e n e l M ü d ü r l e r i n d e n

Dr. M. Kemal İşık karşılaştığı bir olay nedeniyle hukuk savaşımı ve­

riyor, kitap yazıyor, anlatıyor, medyamıza bakınız, nelere yer verili­

yor a m a bu tür uğraşları halkın g ö z ü n d e n kaçırıyor. T E S K ' c ve G e ­

nel Başkanı Derviş G ü n d a y ' a karşı iktidarın saldırı nitelikli çaba lan

gereken tepkiyi görmüyor. Başkalarına yapılan kötülüklere ilgisiz

kalanlar yarın kötülüklerle karşılaştıklarında başvuracak, dayana­

cak, yardım isteyecek hiçbir şey bulamazlar . 3 Temmuz 1984 günlü

Cumhuriyet gazetesinin 2. sayfasında yayımlanan " E n Tehlikeli

Toplumsal Hastalık: U m u r s a m a z l ı k " başlıklı yazımı anımsadım.

Duyarlık, öncelikle bir kişilik, eğitim, uygarlık sorunudur .

Açlıkla, hastalıklarla, savaşla, suçlarla ne ölçüde ilgileniyor ki

kadınlarımızın yaşamlarıyla, yaşadıklarıyla, haklarıyla ilgilenilsin?

Yasama organlarındaki kadın temsilci sayısına, öbür ülkelerle

karşılaştırarak, başlangıçtan b u g ü n e eğildiğimizde mutluluk duya­

biliyor muyuz? Son altı yılda 1129 töre cinayetine karşın toplumsal

vc hukuksal hangi önlem alındı? Be.rdel, başlık parası, kan dâvaları

için ne yapılıyor? Aşirct-tarikat düğümler i çözülebiliyor m u ? Feo­

dal yapı, şeyhlik, reislik sürmüyor m u ? Köklü bir önlem alındığını,

alınacağını söylemek güçtür.

Yanlışlıklar

İktidar, C u m h u r b a ş k a n ı n ı n bir kez d a h a görüşülmek üzere yasa­

ma organına geri gönderdiği yasaları düzeltecek yerde d i r e n m e yo­

lunu yeğliyor. Oysa, hukuksal laşma y ö n ü n d e kendis ine bir olanak,

bir fırsat tanınmış oluyor.

104

Page 103: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Ö t e d e n beri sözünü ettiğimiz seçim musluklar ı açılıyor.

Cumhurbaşkanl ığ ı seçimi için " s ü r p r i z " d e n sözeden yazgıcı ke­

sim anlamadığı görülen Anayasa kurallarını işine geldiği gibi yo­

rumlayarak kaosa yol açıyor.

23 Nisan 'da toplanacak 4. Türkiye Öğrenci Meclis ime yine yaşlı

bir imam hat ip öğrencisi seçiliyor.

H e r organı, her birimi ele geçirmek, amaçladığı düzeni bir an ön­

ce olmasa bile mut laka gerçekleşt i rmek isteyen iktidar, Yargıtay ve

D a n ı ş t a y üyel ik ler ine seçimi e n g e l l e m e k t e n ö t e d e ö n l e m e y e

çalışıyor. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerinin bu soru­

nu aşmaları bekleniyor.

İ3ıı yemdeki o lumsuz ç a b a l a n yetmiyormuş gibi yargı bağımsı­

zlığına tümüyle aykırılık o luş turan bir yapı peş inde koşan iktidar,

yargıç ve savcıları zorunlu üyelikle siyasal sayılacak bir yapı alt ında

toplamak, YARSAV'ı güçsüz ve geçersiz kı lmak istiyor. Olacak şey

değil.

Dünya Emekçi Kadınlar G ü n ü yine s ıkmabaş mesajlarıyla geçti.

TBiYlM dinleyici b ö l ü m ü n e şapkalı kadınların al ınmayıp sıkma-

başlıların doldurulması nere lere götürü lmek istendiğimizin kanıt­

lar ından biridir.

Ü m m e t ç i siyasal partiyi milliyetçi gösteren sormacalar yayım­

lanıyor. Bu etki leme büyük bir dayatma, büyük bir yanılgıdır. Bir

kez bizim için gerçek milliyetçilik, çağdaş milliyetçilik olan Ata türk

milliyetçiliğidir. A t a t ü r k mil l iyetçi l iğinden söz e t m e y i p , ırkçı

eğilimlere, özendirici söylemlere, kimi ilkel özent i lere bakıp "yıkıcı

şoven milliyetçiliği-militarizm..." ya da "bölücü milliyetçilik" sözle­

rini kul lanmak çok yanlış. Bu durumlar ı milliyetçilik kapsamında

gös termeden, milliyetçilikle birlikte a n m a d a n eleştir ip k ınamak ge­

rekir. Atatürk milliyetçiliği bu sakıncalı eğilimlerin hiçbirisiylc bağ­

daşmaz. Bunlar milliyetçilik değil, tutuculuk, hat tâ gericiliktir.

" H a l k l a r " sözü ulus yapısı içinde " k a r d e ş l e r " sözüyle anı larak yu­

muşat ı lmaya çalışılan bir bölücülüğü yansıtıyor. G e r ç e k temiz an-

105

Page 104: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R Ö Z D E N

l amından soyutlanıp bir ayrılıkçı vurgulama aracı o luyor . Yurttaşl ık

ve ulus kavramları yeğlenmiyor, itiliyor. Ü m m e t ç i l e r z a t e n bu

o n u r l u k a v r a m l a r ı b e n i m s e m i y o r , k ü r t ç ü l e r e , e r m e n i c i l e r e ,

azınlıkçılara, neol ibera l lere benimsetmek de güç.

Milliyetçilik düşmanlığı dışlar. Örneğin, A l m a n l a r ı n , İngil izlerin,

Amerikalı ların, Yunanlıların, Araplar ın, Frans ız lar ın, İsveçli lerin,

Danimarkal ı la r ın vs. karşısındayım. T u t u m l a r ı n a k a t ı l m ı y o r u m ,

kınıyorum a m a asla düşmanlar ı değilim. Kişiliğime y ö n e l i k terbiye­

sizlikleri, saldırıları belirgin onursuz, soysuz, ahlâksız, i lkel, sapık

ve sapkın kimseleri kınarım, eleştiririm, paylarım, y a p t ı r ı m l a r l a hu­

kuk içinde karş ı lanmalarını isterim a m a asla d ü ş m a n l ı k g ü t m e m ,

yıkılmalarını, yok olmalarını d ü ş ü n m e m . K ü r t l e r e deği l , Kürtçü-

lüğc; E r m e n i l e r e değil, Ermenici lere, R u m l a r a deği l , R u m c u l u ğ a

karşıyım. İnanca değil, din sahtekâr lar ına karşıyım. S a h t e Ata türk­

çülere karşıyım. Tür lü ve değişik milliyetçilik o l m a z . Kimi ler in in

milliyetçiliği yanlış algılaması, yanlış y o r u m l a m a s ı , milliyetçiliğin

yükselmesini sakıncalı göstermesi, milliyetçiliğin d e ğ e r i n i ve öne

mini azaltmaz, anlamını ve niteliğini bozmaz. Mill iyetçil ik, milliyet

çiliktir. Bilmeyen öğrenmel idir Ata türk i lke ler inden b i r id i r . Milli

yetçiliğimizi "ırkçıhk-turancılık, Türk-İs lâm s e n t e z i , T ü r k - K ü ı i

sentezi, Kürt-İslâm sentez i " gibi bozukluklar la b i r l ik te g ö s t e r m e k

yabancılaşan karşıt ların oyunudur .

Nerden Nereye

Atatürk ilkelerini, lâikliği, demokrasiyi, insan h a k ve ö z g ü r l ü k k

rini, yargı bağımsızlığını, hukuk devletini, gençliği, b i l imsel l iğ i sa

v u n u p eleştiri ve öneri ler imle çağdaşlık koşusunu v u r g u l a d ı ğ ı m za

m a n beni "çok k o n u ş m a k l a " suçlayanlardan k imi ler i ş imdilerdi

"alışılmışın dışına ç ı k m a k " t a n söz ediyor. Yazar lar da " h u k u k u göı

m e k " istiyor. Geçmişi ı ı m u m a k ne k a d a r kolay, b i raz da anımsas. ı

lar ya.

106

Page 105: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Yine ABD

A B D , İ ran ' ın Irak sınırları içinde operasyon yapmasına, Ker­

k ü k ' ü n Kürt ler le doldurulmasına, P K K ' n ı n Türkiye 'ye saldırı larına

bir şey demiyor, Türkiye 'n in P K K saldırılarını ö n l e m e operasyonu­

nu istemediğini söyleyip karşı çıkıyor. K e n d i işgalini unutuyor . Sen

Irak mısın? Irak senin mi? Sınır ve toprak senin malın mı? Türkiye

senin yaptıklarını yapmayacak, işgal e tmeyecek, mikroplar ı temiz­

leyecek.

Fazlası Zarar

A n k a r a ' d a protokol için cami yaptır ı lacakmış. Ç o k y ö n d e n sakın­

calı dinsel s ö m ü r ü örneği sayılır.

TÜRKSOLU. sayı: 131. 19 Mart 2007

107

Page 106: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Millî Mücadele

M illî Mücadele (Ulusal Kurtuluş Savaşı), müdafaa-i hukuk ru­

hu ve kuva-yı milliye ateşiyle girişilen yok'tan var 'olma, ölüm-

kalım uğraşlarının utkuyu (zaferi) getiren sürecinin tarihsel adıdır.

Mustafa Kemal ve arkadaşlar ının zafer kazandıkları bir şanlı bağım­

sızlık ve özgürlük savaşının belleklerimize ve yüreklerimize kazın­

mış andıdır. Sürekliliği, özgün niteliğinin başlıca koşulu olan Türk

Devrimiyle yadsınmaz bir yaşam gerçeği d u r u m u n a gelen millî mü­

cadelenin durması , bitmesi, kesilmesi, tamamlanması söz konusu

değildir. Lâik Türkiye Cumhuriyet imde simgelenen ulusal var­

lığımıza yönelik tüm karşıtlıkları, kötülükleri, terbiyesizlikten sap­

kınlığa değin tüm düşmanlıkları engelleyip geçersiz kılma çabası

olarak sürecektir. Gerici lere, bölücülere, yıkıcılara, aymazlara,

bağnazlara, numaracı lara, çıkarcılara, soysuz vc onursuzlara karşı

millî mücade le sürecektir. Nasıl Ulusal Kurtuluş Savaşı, yayılmacı

emperyalist dış güçlerle işbirlikçi iktidara karşı verilmişse bugün de

içten çökertmek, dıştan kuşatmak isteyen tüm Türkiye vc Türklük

108

Page 107: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

karşıtlarını etkisiz kılmak için d u r a k s a m a d a n sürdürülecekt ir . G ü ­

n ü m ü z ü n koşullarında, kavram kargaşasının, değer yitimlerinin

yaşandığı, i lke lerden ö d ü n verildiği, gerçekler in dış lanıp var­

sayımların peşinde koşulduğu o r t a m d a millî m ü c a d e l e d a h a çok

önem kazanmaktadır . Atatürkçü gençlerin kimi biçimsel hukuk güç­

lüklerini gözeterek kurmaya çalıştıkları yeni yapı karamsarlığı ve

umutsuzluğu azal tmakta, gelecek için yeni muştu lar (müjdeler) ver­

mektedir . Toplumsal duyarlığı sağlayıp ar t ı rmak, bir leşme ve da­

yanışmayı g ü ç l e n d i r m e k , karş ıdevr im yürüyüşünü d u r d u r m a k ,

o lumsuzluklar ı ö n l e m e k , t o p l u m u aydınlat ıp A t a t ü r k i lkeleri

doğrul tusunda bilinçli ve devingen kı lmak kut lanacak bir çalış­

madır. Girişimlerinin gönendirici sonuçlar vermesini diliyorum. Si­

yasal parti lerin çözüm ürctemcdiklcr i sorunlar ın yaşamsal tehlike

yarattığı g ü n ü m ü z d e , siyasal yetkiyi kazandıracak bir okul niteliğiy­

le yararlı olmasını umuyorum. Öğrenci l iğinden yakın z a m a n a k a d a r

dernek, vakıf, parti deneyimler inde bulunmuş, artık kişisel d u r u m u

ve koşulları nedeniyle bir destekçi o lmaktan ö t e d e katkısı söz konu­

su olmayan bir yurttaş niteliğiyle gerçek Atatürkçülükten ayrılma­

dan girişilecek tüm çabaları alkışlıyorum.

Bayram mı?

Bayramların anlamını ve amacını yeterince bilmediğimiz h e r bay­

r a m d a bir kez daha anlaşılıyor. A t a t ü r k ' ü n armağanı olan 23 Nisan,

19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 E k i m bayramları nasıl resmî törenler le ge­

çiştirilen biçimsel birer işleme dönüştürülüyor, dinsel bayramlar bir

dinin s ö m ü r ü s ü n ü n gösterileriyle dolduruluyorsa geleneksel kimi

günler de bayram yerine kavga aracı d u r u m u n a sokuluyor. Nev-

ruz 'da yapılanlar açıkça bölücülük ve yıkıcılıktır. Türkiye 'mizin bü­

yük kentler inde, güneydoğuda Türkiye karşıtlığının, bölücübaşı

yandaşlığının, terör örgütü destekçiliğinin, çocukları vc kadınları

kul lanarak sergilenen kötülükler in başka anlamı yoktur. Aydın

sıfatını k e n d i n e yakıştıran kimi imzacı ve bildiriciler, sürekli devleti

suçlayarak Türkiye düşmanlığını körüklemektedir . Terörü durdur-

109

Page 108: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

m a k için sınırötesi operasyona karşı çıkan bunlardır . Terör örgütü

ve yandaşlarına hoşgörü, siyasal açılım isteyen bunlardır . Etkisiz

yaptırımlara, ö n e m i yiten önlemlere karşı çıkanlar bunlardır . Türki­

ye Cumhuriyet i için öz lenen söylem ve eylemlerden kaçınanlar, ter­

sine yıkıcı t u t u m ve davranışlara gülerek yaklaşanlar bunlardır .

Karşıdevrimin vc düşmanlar ın koruyucu melekleri, demokras i kal­

kanları bunlardır . Özel konuk gibi k o r u n a n terörist başı için açıkla­

nan yalanlayıcı bilimsel bildirime karşın hâlâ "Bağımsız h e k i m " di­

ye tut turanlar da bunlardır . Nevruz 'da yaşanan olayları, basının yan­

sıttığı sözleri g ö z e t m e k yeter . Bu d u r u m A t a t ü r k ç ü l e r i n

dağmıkhğındaki acıyı bir d a h a duyuruyor. Birkaç yıl önce C u m h u r i ­

yet gazetesinde "Atatürkçülük Değil, Atatürkçüler Suçludur" baş­

lıklı bir yazım yayımlanmıştı. 20 M a r t 2007 günlü Cumhur iye t ' t e

Bedri Baykam da aynı soruna değiniyordu. N e d e n , Atatürkçüler in

bırakınız binlerce imzasını, onlarca imzası b i rarada görülmüyor?

Sanırım bu bir kişilik, eğitim, terbiye sorunudur . Belki de " U z a k du­

r u n u z ! " öneri vc çağrılarının sonucudur . A m a , örneğin ben kimseye

yakın d u r m a k çabasında değilim ki uzak durmaya çalışsınlar. "Ter­

biyesizlik, bilgisizlikten k ö t ü d ü r " sözümü dc bu nedenle bir kez da­

ha yineliyorum. Birliktelik için imza atan çok kimsenin sonraki

karşıtlık vc karaçalmacılığını, engel leme oyunlarını u n u t m a k güç.

Ölçüsüzlük

Çok şeyin tadı kaçtı. Ölçü yitirildi. Kimini göklere çıkarıyor, kimi­

ni batırıyoıiar. Olumsuzlukların, bozuklukların giderilmesi için ger­

çekçi, yararlı öner i ler yerine sözde demokrat l ıkla herşeyin yıkıl­

masını, hiçbir ölçü getir i lmemesini, başıbozukluğu savunuyorlar.

Cezaevler inden C u m h u r b a ş k a n ı seçimine k a d a r her k o n u d a yergi

ve övgü abartması var.

14 Mart T ıp Bayramı buruk geçti. Hiçbir olumlu yanı olmayacak

dışardan hekim get irmc-getir tme çalışmaları, siyasal inatçılığın yeni

bir örneği. T ö r e n l e r e gelip hekimlerin yüzüne bakamayacak durum­

da olan Sağlık Bakanı fazla parayı yabancı hek ime vereceğine ken-

110

Page 109: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

111

di hekimler ine vermelidir. Büyük kent lerdeki yığdmayı önleyici ön­

lemler düşünmelidir . Tanınmış ve iyi yabancı hek im kendi ülkesini

b ırakıp gelmez. İş bulamayan, az para alan yetersiz hekim Türki­

ye'ye gelir, k o n u ş u p anlaşma güçlüğü de yararı olanaksız kılar. U c u z

ve niteliksiz hekim sağlığı d a h a çok bozar.

Medyamızdaki karşıtlar yine demokrat l ık, ilericilik gösterisini gir­

diler. K e n d i arkadaşlarının bile "Ciddiye almayınız" dediği belli ka­

lemler Kıbrıs T ü r k Barış Kuvvetleri K o m u t a n ı Korgenera l Hayri

Kıvr ıkoğlu 'nun haklı tepkisini haksız gös te rme çabasına giriştiler.

Yurt, ulus, bayrak, bağımsızlık, kişilik, onur, saygı kavramları oluş­

m a m ı ş kişilere acınır. K K T C Başbakanı Ferdi Sabit Soycr'in asla

doyurucu olmayan savunması ve yersiz suçlaması nelerin kimlere

kaldığının üzücü bir belirtisidir.

Tüpraş ' ı bombalamaya kalkışan P K K timinin yakalandığı günler­

de İs tanbul 'da Belediye otobüsleri yakılıyor. Polis, yakalamak yeri­

ne kaçmalar ına fırsat tanıdığı izlenimi veren, saldırganlara hedef

oluyor. Terörün amacı hâlâ anlaşılmamış gibi aymazlık sürüyor. Bu

olayların geçtiği hafta Nevruz şölenler inde terör örgütü yandaşlığı

ayyuka çıkıyor. AB izleyicileri de sevinerek destek veriyor. AB öz­

lemcileri de h e r şeye katlanıyor. Yazık.

Yayınlar

O k u n m a s ı öneri lecek yayınlar çoğalıyor. Son günlerde Cumhur i­

yet S e n a t o s u Aydın üyelerinden Sadet t in Dcmirayak ' ın "Kuva-yı

Milliye'nin Aydın'da Doğuşu" , Vural Savaş'ın "Vatanın Bağrına

D ü ş m a n Dayamış H a n ç e r i n i " , Z e k i Sar ıhan ' ın "Kurtu luş Savaşı

Kadın lar ı " , M a h m u t Soydan 'ın " A n k a r a h ' n ı n D e f t e r i " adlı yapıt­

larını okuyucularımıza salık veriyorum. Bahar ın güzel günler inde

d a h a umut lu, d a h a mutlu olarak T Ü R K S O L U sayfalarında bu­

luşmak dileğiyle.

TÜRKSOLU, sayı: 132, 26 Mart 2007

Page 110: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Yine Yargı Bağımsızlığı

G ünler öyle olaylarla geçiyor ki değinseniz bir konuyu yeterli

b içimde incelemeye zaman yetmiyor, dcğinmcscniz içiniz el­

vermiyor. Bu nedenle olayları değer lendirmek, u n u t m a m a k için az

da olsa söz e d e r e k t o p l u m u n ilgisini ç e k m e k isliyorum.

Dış olaylarda değişen bir şey yok. AB D ö n e m Başkanlığını alan

F e d e r a l A l m a n y a ' n ı n B a ş b a k a n ı Bn. M c r k e l zikzak çizmeye

başladı. Türkiye 'nin 50 yıl gerçekleşebilecek üyeliği, o z a m a n AH

kalırsa yine tartışılır sanıyorum. İlımlı İslâm ve Büyük Ortadoğu

karakolu dayatmalar ına eğilenler oldukça aydınlığı yaşamamız güç

tür.

K K T C ' n d c ders kitapları dehşet i , ayrıca Kıbrıs'ın işgal al t ında ol

duğuna ilişkin marşların okul larda söylendiğinin yazılması insanın

kanını d o n d u r a c a k aykırılıklar. K K T C Millî Eğit im ve Kül tür Ba

kanlığı 'nca hazırlattırı lan 6. sınıf sosyal bilgiler k i tabından Türkiye

C u m h u r i y e t i ' n d e n ve Kıbrıs Barış H a r e k â t ı ' n d a n söz edilmeyip

112

Page 111: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

113

dinsel anlat ımlara ağırlık verilmesi ü r k ü t ü c ü d ü r . Kıbrıslı T ü r k l e r i n

yaşamlarını borçlu olduklar ı Barış H a r e k â t ı ' m n ne z a m a n , niçin,

nasıl yapıldığı, neleri önlediği bi l inmezse Kıbrıslı lar varlıklarını ko­

ruyamaz.

I r a k l ı Kür t l ider lerden Barzani 'n in şımarıklığına yaraşır olduğu

yanıtı a lmaması , A B D ' n i n güvencesiyle Türkiye 'ye düşmanlığını

açıklaması, Kerkük ' tek i T ü r k m e n l e r i n düşkırıklıkları Türkiye yö­

net iminin zayıflığına bağlanmalıdır .

Seçim Rüzgârı

Konuşmalar , bağırıp çağırmalar, a t ı şmalar seçim or tamının ger­

gin geçeceğinin belirtisidir. A n a m u h a l e f c t Partisi l ideri, C u m h u r ­

başkanı seçiminde a r a n a n 367 oya ağırlık verirken, H ü s a m e t t i n

C i n d o r u k ' u n yeniden g ü n d e m e getirdiği R T E ' a milletvekili ve

Başbakan o lma yolunu açan desteğini u n u t t u r m a y a çalışıyor. Bay-

kal'ın özel desteği olmasaydı R T E işlediği ve ceza aldığı suç nede­

niyle milletvekili de olamazdı, Başbakan da . Şimdi adaylık sürecine

ge lmeden milletvekilliği düşl irülmezse ö n ü n d e hukuksal bir engel

kalmayacaktır . R T E ' ı bugünkü k o n u m a get i ren Yüksek Seçim Ku­

rulu kararı ile, Anayasa M a h k e m e s i ' n i n geç açıklanan k a r a r ı n d a n

önce D e n i z Baykal ' ın Milletvekili Seçimi Yasası ile Anayasa

değişikliği desteğidir. Olayın düşünce ve an la t ım özgürlüğüyle ilgi­

si de yoktur. Özgürlükler i kötüye k u l l a n m a n ı n gerçeği vardır.

Seçim muslukları alabildiğine açılıyor. İşçi kadrolar ı , geri çevri­

len yasaların görüşülmesinin gelecek d ö n e m e bırakılması, kimi

oluşumların C u m h u r b a ş k a n ı seç iminden sonraya er te lenmesi , kü­

çük Belediyelere p a r a yardımı, önceki ler t a m a m l a n m a m ı ş k e n yeni­

den 17 üniversite açmaya kalkışmak, çiftçilere indirim, i s t ihdama

vergi ve sigorta indirimi, tarımsal ü r ü n dışsat ımında iade desteği

artışı, borç ve gereksinim içindeki kuruluş lar ın görkemli açılış tö­

renleri, gereksiz g ider ler . . . Bir de çocuk kandı r ı r gibi " B u n l a r se­

çimle ilgili deği l" demez ler mi? Yargının geçersiz saydığı Kızılay yö-

Page 112: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

nctiminin kavurma paket ler i ayrı. Takiyye sürüyor.

Karmaşa

Yediği ekmeği, içtiği suyu, soluduğu havayı, varlığını, yaşamını

yadsırcasına Türkiye düşmanlığına soyunup Barzani, Talabani ve

Apo'yu lideri ilân e d e n us lanmaz bayana bakınız.

Nevruz'u kötüye kul lanarak saldırılarını çocukları ve kadınları

kul lanarak sürdüren lere bakınız. Yanan yıkılan yetmiyormuş gibi

"309 gözalt ı" azımsanıyor. Medyanın belli kalemleri bunları kına­

yacak yerde A t a t ü r k ' e ve Atatürkçülere ateş püskürüyor. Kimi Tür­

kiye'yi dışlamaya, İngiltere ve AB'yc yamanmaya çalışan Kıbrıs'lı

satıcıları övüyor, destekliyor, kimi de A t a t ü r k ' ü n Büyük Söylevi'ni

yalanlamaya çalışıyor. Ata türk 'ün eleştirdiği adların neler yaptığı,

kimlerle ilişki kurduğu, sal tanat ve hilâfet yandaşlığı, cumhuriyel

karşıtlığı, yaptığı görüşmeler, verdiği demeçler yok sayılıp hak

larındaki eleştiri haksızlıkla suçlanıyor. Öylesine koşullanmışlar ki

yargı bağımsızlığı k o n u s u n d a bile iktidarın ters t u t u m u n u destekli

yarlar.

Yargı Bağımsızlığı

Önceki yılların yarattığı burukluğu silen H â k i m l e r ve Savcılaı

Yüksek K u r u l u ' n u n açıklama, çalışma vc çabaları k a m u o y u n u n il

gisini çekmekte , konuya duyarlı olanların desteğini a lmaktadır . İm

büyük, en ciddî tehlike yargı bağımsızlığının hiçe sayılmasıdır. II

aydır yapı lamayan seçimlerin savunulacak yönü yoktur. Anayasal

ve yasal kural lar y ö n ü n d e n birçok aykırılık, taş ınamaz ve yasana

maz düzeye gelmiştir. Tutum ve davranışlarıyla yargının bu duruma

d ü ş m e s i n d e n sorumlu olanlar şimdi g ü n a h çıkarmaya çalışıyor. Hı ı

yargı bağımsızlığını savunurken " Ç o k konuşuyor" diyen suskıııılaı

şimdi feryâd ediyor. 12 Eylûl 'de d u t yemiş bülbül gibi susarak

aykırılıklara destek vermiş o lanlardan yaşayanların, vicdanları vaı

114

Page 113: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

sa, rahat olduklarını sanmıyorum. Yargıç ve Savcılar Birliği G e n e l

Sekreter i 'n in açıklamalarının kat ı lmadığım yeri şu; Yarsav yargıç

ve savcıların ilk ve tek derneği o lduğu savı. 1974'de kurulan yargıç,

savcı, yüksek m a h k e m e üyesi, noter , yönetici vd. t ü m hukukçular ı

çatısı a l t ında toplamaya çalışan, kurucular ı a ras ında bu sayılanlar­

la birlikte öğret im üyeleri de olan T ü r k H u k u k ç u l a r Birliği, sanır ım

g ü n ü m ü z d e de çalışır d u r u m d a d ı r .

Bu a r a d a bir yazarımız "1980 'de yer inde ka lan b ü r o k r a t l a r " d a n

söz etti. Kimileri bilmiyor ya da yalanlara k a n ı p yanlış yazıyor. Yi­

neleyeyim. Anayasa M a h k e m e s i Başkanı ile Uyuşmazl ık M a h k e ­

mesi Başkanı, h a r e k â t günü, K. E v r c n ' e uyarıcı yazılar gönderdi ler .

M a h k e m e üyeleri bir gün boyunca g ö r e v d e kal ıp ka lmamayı

tartıştı. U l u s u m u z u n hak ve özgürlüklerini k o r u m a k , h a r e k â t yan­

daşlarının egemenl iğ ine yargıyı teslim e t m e m e k için görevde kal­

mayı uygun buldular. Yalnız ben 32 yazı ile Anayasa taslağının yargı

b ö l ü m ü n ü eleşt i rdim. Büyük Türkiye Part is i 'nin Başsavcılıkça

açılan k a p a t m a davasını reddett ik . B u n u Yıldırım Avcı ile Hüsa­

met t in C i n d o r u k iyi bilir. Anayasa M a h k e m e s i beklendiği, özlcn-

diği gibi d u r m u ş t u r .

" G ö r e v i b ı rakmadı la r " diye eleşt irenler ne yapıldığını ve kendile­

rinin o z a m a n neler yaptıklarını anlatsa lar ya. Kimi karşıt lar da as­

kerî y ö n e t i m e alkış t u t t u ğ u m u z u yazacak k a d a r yalana başvurdular.

1961 Anayasası için " A n ı t A n a y a s a " d e m e m i z e kızan Evren yeni

seçilen bir üyenin and içme t ö r e n i n e üç ay gelmedi . K e n a n E v r c n ' e

yazdığım ve H u k u k u n Ü s t ü n l ü ğ ü n e Saygı adlı yapı t ımda (Bilgi

Yayınevi 1190 ve 1996, sayfa 352, 369) yayımladığım 20.5.1981 ve

4.10.1982 günlü iki m e k t u b u m l a , z a m a n ı n Başbakanı Bülcnd Ulu-

su'ya gönderdiğ im (sayfa 347) 8.12.1980 günlü m e k t u p l a r ı m d a

yazışma terbiyesi içinde sıraladığım eleştiri, uyarı, öner i ve dilekle­

ri o z a m a n l a r kim yazdı? G a z e t e makale ler im, Yankı 'daki yazılar

ayrı. Bu m e k t u p l a r ı bile o k u m a d a n ya da o k u d u ğ u n u anlamadığını

gösteren b iç imde ters ine değer lendi renler duyuluyor.

Anayasa M a h k e m e s i ' n c başlangıçta Bülent Ecevit ' in isteme-

115

Page 114: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

meşine karşın beş grubun da desteğini alarak, 11 ay süren bir seçim

sürecinden sonra C u m h u r i y e t S e n a t o s u ' n c a 11.1.1979'da, 12 Ey-

lûl 'den 20 ay önce, asıl üye o larak seçildim. 25 O c a k 1979'da göre­

ve başladım.

Yargı bağımsızlığı saygın bir hukuk devletinin, çağdaş d e m o k r a ­

sinin en gerçek göstergesidir. G ü n ü m ü z Türkiye ' s inde bu o lgunun

varlığını savunmak güçtür. Gölgeleyen d u r u m l a r a son verilmeli,

yargının siyasetçilerin eline bırakılmayacak önemli bir k u r u m ol­

duğu asla unutu lmamal ıd ı r . Bilinmelidir ki yargı bağımsızlığı, bi­

reylerin, u lusun en güçlü güvencesidir. Ulusal o n u r d u r . Yargıç ve

savcıların değil, u lusun yararınadır . Y i n e l e m e k t e yarar var: H u k u ­

ku siyasallaştırmamalı, siyaseti hukuksal laş t ı rmah ki d e m o k r a s i de­

mokrasi olsun. Bağımsız o lmayan yargı, yargı değildir. Başbakanın

ve Adalet Bakanı 'n ın söylemleriyle eylemleri birbirine u y m a m a k t a ,

bu konudaki tu tumlar ı asla inandırıcı b u l u n m a m a k t a d ı r . Siyasal

bahaneler yakışmıyor. Bakal ım seçim yapacakları söylenen 15 Ni-

san'da ne yapacaklar?

Medya Çamurları

D ü ş ü n c e özgürlüğü savıyla Türkiye ve Atatürk karşıtları aranıp

bulunarak görüşmeler yapılıp yayımlanıyor. H e r pisliği d ü ş ü n c e öz­

gürlüğü içinde gös tererek düşünceyi kirleten, saçmalıklara, abuk

sabukluklara, saldırılara ve sakıncalı görüşlere yer veren siyaset sö­

mürücüsü, çıkarcı ve gösterişçi medya ilgilileri sütunlarını, köşele­

rini kötüye kullanıyor. Sapkınlıklarla dolu hezeyanlar kitlelere

ulaştırılıyor. Ö r n e ğ i n bir kürtçü I rak ' ta mutlu olacağını söylüyor.

Öyleyse Türk iye 'de niye duruyor, t u t a n mı var? Özel ilişkileri olan­

ları ya da karşılıklı gülücük attıklarını tanıtıyor, övüyor, destekli­

yorlar. Geçmişini, düşüncesini, amacını, kim vc kimlerle o l u p kim­

lerin el inde o lduğunu aramıyorlar . Tarihsel gerçekleri kendi ide­

olojik saplantılarıyla tersine çevirmeye çalışanlarla bölücü-yıkıcıları

vitrine çıkaranlar ne yaptıklarını bi lemez d u r u m d a olsalar gerek.

116

Page 115: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Amaçl ı ise boşuna çaba. Boşuna çaba, boşların işidir. Ç a m u r ,

a tanın e l inde kalsa iyi, yüzüne yapışır.

Ata türk 'ü küçümseyen, alaylı anlat ımlar la değer ini azal tmaya

çalışan palyaçolar türedi . G a z e t e sahipler inden, genel yayın yönet­

m e n l e r i n d e n cesaret a larak a t ıp tutuyorlar . H i ç s ıkı lmadan, çekin­

m e d e n . Tarihe karşı yazılarla kendi bilgisizliklerini, düzeysizlikleri-

ni, ahlâksızlıklarını ve sapkınlıklarını ortaya koyuyorlar. Şimdi de

Ç a n a k k a l e Savaşları 'nı çocuk oyunu gibi g ö s t e r m e k çabasındalar .

Ç a n a k k a l e Savaşları kazanı lmasa Ulusa l Kurtu luş Savaşı 'na belki

de girişilemezdi. Ulusal Kurtuluş Savaşı kazanı lmasa Ç a n a k k a l e

öneml i olmazdı . G ü n ü için, bugünler için, dünya için ö n e m i açıktır.

Kutsal topraklar bu iki savaşla kurtu lmuştur . Sözcük oyunları, an­

latım cambazhklarıyla tarihi k ir letemezler . A m a kimlerin n e r e l e r e

yuvalandıkları, kimler taraf ından beslenip şımartı ldıkları d a h a iyi

anlaşılıyor. Bu gidişle Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı, Sal tanat ın kaldırıl­

masını, Lozan' ı , Cumhur iyet in ilânını da, devrimleri de birer siya­

sal m ü s a m e r c olarak tanıt ıp soy bağlarını da inkâr edebil ir ler. Ken­

dilerine, yanlar ındaki kimilerine baksalar ya.

Yasamada Yasaklar

A t a t ü r k ' ü n re s imler in in ka ld ı r ı lmas ın ı i s temiş le rd i . S ıkma-

başlıları localarda ağırlayıp şapkalı bayanları dışarıya çıkarmışlardı.

Dokunulmazl ık dosyalarına d o k u n m a k , sorulara doyurucu yanıt

vermek, a raş t ı rma önerge ler in i i ş leme koymak yasak. Sayısal

çoğunluk ne derse o olacak. C H P Milletvekili Abdülkadi r Atcş ' in

g ü m r ü k l e r d e kaçakçılık ile vekâlet le yönet im için verdiği ö n e r g e

reddedi ldi . Kimi Bakanlar ın yakınlarının yüksek ücret ler le görev

almaları da savunulmaktadır . Başka şeyler de. A m a ç uygun olmaz­

sa adımlar doğru olmaz. Başbakanın, lâikliği k ü ç ü m s e m e k ve kötü­

lemek için dolambaçl ı anlat ımlara girmesi b u n u n bir örneğidir .

TÜRKSOLU. sayı: 133, 2 Nisan 2007

117

Page 116: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Yalakalar

K işilik bozukluğuyla ö z ü r l ü olanların başında yalakalar gelir.

Sağlıklı d ü ş ü n e m e z l e r . T u t u m ve davranışlarıyla gülünç ol­

maktan kurtulamazlar. Ç e v r e n i n tepkilerini değer lendiremezler .

Sağduyularını ve u t a n m a duygular ını yitirmiş biçimde dolaş ıp du­

rurlar. Çıkarlarına öncelik ve ağırlık verirler. Göster i yeğledikleri

yöntemdir, gösterişçilik başl ıca ustalıklarıdır. Yaranma, yanaşma

çabalarıyla ayırdcdilirler. Yanlar ına sokulmaya çalıştıkları kimse­

ler, bunları daha güç d u r u m a düşmemeler i , aşağı lanmamaları için

oldukça anlamlı ve incelik taşıyan sözlerle uyarırlarsa da kaçınmaz­

lar, direnirler. Birilerinin y a n ı n d a , o n d a n yana ya da onunla birlik­

te görünmeye, ayrıcalıklı ilişkiler içinde olduklarını kanıt lamaya

uğraşır. Etiket d ü ş k ü n ü d ü r . M a k a m , mevki, rütbe, ün ve san

bağımlılığı vardır. Çocuklaş ı r , yüzsüzleşir, aşağılanır, kovulur, yine

aldırmaz. Karakter yapısı ç ü r ü k , o n u r duygusu, insanlık bilinci ye­

tersizdir. Yüze gülmeyi, a lk ı ş tutmayı, övgülerle karşılamayı ayırde-

dilecek bir alışkanlık d u r u m u n a getirmişlerdir. İşlerine gelmezse

118

Page 117: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

a r k a d a n konuşmayı, yermeyi, suçlamayı ve çekiştirmeyi de iyi bilir­

ler. Birçok söylentinin, birçok gereksiz karşıtlığın ya da yandaşlığın

kaynağı bunlardır .

Bir z a m a n l a r o t u r t a c a k yer bulamadıklar ı , "Başımızın ü s t ü n d e

yeriniz v a r " d e d i k l e r i insanlar ı e n ç a b u k b u n l a r u n u t u r .

Çağrı larının geri çevri lmemesi, kabul edi lmesi için kapı larda bekle­

yenler, gelip gelmeyeceğinizi ö ğ r e n m e k için kezlerce telefon eden­

ler, geleceğiniz saat lerde kapı larda n ö b e t tu tanlar , kuruluşlarını

gezdirip bilgi v e r m e k t e n mut lu luk duyanlar, yemekler ine katılır­

sanız o n u r vereceğinizi söyleyenler, sizinle g ö r ü n m e k için gölgeniz­

den yakın olanlar, kalabalıkları yarıp geçenler, fotoğraf çekt i rmek

için ayakları ü s t ü n d e yükselenler, sağı solu itip k a k a n l a r siz yetkili

ve etkili o lmaktan uzaklaşınca hiç tanışmamış görüntüsü verirler.

H c k i m s c bir tür bıktırıcı b iç imde çağır ıp yardımcı olmaya

çalışanın sonra n e r d e n emir almışsa size karşı o luşumlar kurmaya

çalıştığını öğrenirs iniz. E n g e l l e n m e n i z , ö n l e n m e n i z , d u r d u r u l ­

manız, seçi lmemeniz için uğraştığı ortaya çıkar. O sizin bunları bil­

mediğinizi, duymadığınızı sanarak yine sahte gülüşleriyle sokulur,

kendini anlatmaya, geçmişteki gibi o lmasa da u n u t m a d ı ğ ı n ı söyle­

meye çalışır. Başkalar ına araç, maşa olan bu yalakalar iktidar-güç

hastasıdır. Yemekler, geziler, eğlenceler, top lant ı la r düzenler ,

değişik kes imlerden tanınmış kimseleri çağırarak h e r birine yakın

g ö r ü n e r e k kendini tanıtmaya, yerini güçlendirmeye, olası güçlük ve

sorunları aşmak için katkıları hazır lamaya çalışır. Çevresine hava

atar . Yanında çalışanlara ne ölçüde büyük ve etkin o lduğunu göste­

rir. Siz uzak d u r u p katı lmayınca, çağrılarını yanıtsız bırakınca ger­

çek dışı anlat ımlar la sizi karalar, kötüler . B u n l a r çokyüzlüdür, ya­

lancıdır, iftiracıdır. H e r kılığa ve biçime giren düzenbazlardır . H e r

yerde, her zaman, her mes lekte böylelerine rast lanır. Şişine şişine

gezerler a m a tanınır, bilinirler. Tiksintiyle karşılanır, dışlanırlar

a m a yapacaklarını yaparlar. Sayıları az da olsa tehlikeli kişilerdir.

Bunlara inanmak, güvenmek ağır bedel ödemeyi getirir. Ahlâk kav­

ramları olmadığı için her kötü lük beklenir. Lâf ebesidirler, lâf taşır,

119

Page 118: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

uydururlar.

Çok değerli an lamlar taşıyan " D o s t " sözcüğünün sıcaklığı, ya­

lancı dost d u r u m u n d a k i yalakaların tiksindiriciliği karşısında öne­

mini ar t ı rmaktadır . G e r ç e k dost lar için " N e altın gemi, ne g ü m ü ş

gemi, dost gemis i ! " sözü anlamını ve değerini hiç yitirmedi. Eski

dost lar a ranan, öz lenen, mutluluk veren bir esenlik kaynağıdır.

Dost g ö r ü n e n yanar-döner ler birer hiçtir. Yer değiştirmeyi, görev­

den ayrılmayı, emekli olmayı " d ü ş m e " sayıp uzaklaşanlar tümüyle

içtenliksizdir. Siyasct-ticaret, şeriat-tarikat ilişkileriyle bozulan in­

sanlık değerleri, sarsılan toplumsal nitelikler, yıkılmasına çalışılan

ulusal ilkeler ufkumuzu karartsa da içimizdeki aydınlık, yürekleri-

mizdeki sevecenlik, beynimizdeki olumlu düşünceler le dostlukları

pekiştirecek, yalakalara ve yalakalıklara olanak tanımayacağız.

İnsanhkdış ına düşenler in yanımızda, aramızda yeri yoktur. Yala­

kalık uçuk-kaçıklığın bir türüdür . Yalakalara yüz veren, ö d ü n veren

de onlar ın düzeyindedir . Şakşakçılık, dalkavukluk, maskaral ık ve

soytarılık değişik görünümler id i r . Kışkırtıcı, yanıltıcı ve h e r z a m a n

aldatıcıdır.

TÜRKSOLU, sayı: 133, 2 Nisan 2007

120

Page 119: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Ne Kadar Acı...

S eçimler yaklaştıkça yapay davranışlarla seçmenler i k a n d ı r m a

yarışı hızlandı. Siyasetçilerin konuşmalar ına, kükremcler inc,

kullandıkları sözcüklere, anlat ım biçimine ve içeriğine, değindikle­

ri konulara, yaklaşımlarına, tutarsız ve dayanaksız sözlerine bak­

tıkça insanın içi burkuluyor. Ciddî, ü z e r i n d e d u r u l u p tartışılacak,

gelecek için u m u t duyulacak, seve seve oy verdirecek anlamlı bir

konuşmaya rastlanmıyor. Siyasal, hukuksal, toplumsal ve e k o n o m i k

nice iç ve dış sorun çözüm beklerken atışma, birbirini a l t e t m c ça­

bası ağırlık taşıyor. İlkeli t u t u m özleniyor. Söylemlcriyle eylemleri

birbirine uymuyor. Köklü, etkin bir önlem öneri lmiyor. Neler i nasıl

yapacaklar ına ilişkin ö n e m s e n e c e k bir görüş, tasar ım yok. C u m h u r ­

başkanı seçimine odaklanmış , t ü m ağırlık ona verilmiş, aldatıcı ra­

kamlar, sözler ve içtenliksiz davranışlarla günler geçiriliyor. Med­

yanın belirgin yandaşlığı, yansız kamuoyu o luş turma görevi savsak­

lanmış, basın ahlâk yasası ilkeleri ç iğnenmiş d u r u m d a t o p l u m d a

büyük tepki topluyor. I946'da gazete muhabirl iği, 1950'den sonra

121

Page 120: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

sekreterlik, yaz/işleri müdür lüğü, sahiplik, hukuk danışmanlığı,

köşe yazarlığı yapmış bir yurttaş o larak ü z ü n t ü duyuyor, k ınanacak

yönclişleriyle açtıkları onarı lması güç yaralar için ayıplıyorum.

T ü r k medyası büyük bir değer yitimi yaşıyor. Birkaç gerçek, yurtse­

ver gazeteci olmasa izlemek ve o k u m a y a değer bulmak olanaksız

kalacak. Düzcysizlik dizboyu.

Dışardan İçeriye

AB'nin 50. y ı ldönümü toplant ı lar ına Türkiye çağrı lmadı. Tepki

her zamanki gibi çok cılız kaldı. Ne yapsalar, ne yapılsa vazgeçme,

ödün a lma kanısı Avrupalıları Türkiye için itici kıldı. İlişkiler k o n u

başlıkları açmakla iyileşmiyor.

Irak C u m h u r b a ş k a n ı Yardımcısı Tarık Haşimi " O p e r a s y o n için

Türkiye'ye izin vermeyiz" diyebiliyor. Terör saldırıları önlenmiyor,

ön lenmek istenmiyor. Operasyon için Türkiye 'n in I rak ' tan izin al­

ması ancak A B D işgalinden sonra söz konusu oluyor.

A B D Kongres i 'n in Dışil işkilcr komisyonlar ı , sözde e r m e n i

soykırımı tasarısı bekleti l irken H r a n t D i n k olayı ile T C K . 301. mad­

de için karar tasarıları kabul ediyor. Y i n e kimsenin sesi çıkmıyor.

Türkiye A B D ' n i n eyaleti mi oldu? Karşıl ık v e r m e gücümüz kal­

madı mı? H i ç değilse A B D ' n i n kimi eyalet ler inde uygulanan idam

cezasının kaldırılması i s tenemez mi? I rak ' ı boşaltmaları i s tenemez

mi? Neler i s tenmez ki . . .

Sürekli ö d ü n veren, aşağılanmayı ve itilmeyi içine s indiren T ü r

kiye. Türkiye 'nin lâyık olmadığı davranış lara yine Türkiye 'ye lâyık

olmayan iktidar n e d e n oluyor. B a ş b a k a n ı n söylediklerini ve söyle

yemediklerini d ü ş ü n m e k yeter de a r t a r bi le. . . Ulus 'a Seslenişinde

ki ılımlılığı asla gerçek bulunmuyor, asla içtenlikli ve inandır ın

değil.

122

Page 121: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

İçeride

Yanılan, a ldanan, sakıncalıların sürüklediği kimi çocuklar ın yap­

tıkları gerçekten acı veriyor. Yaşamlarını borçlu olduklar ı Ata­

türk 'ü "eli k a n l ı . . . " gös teren afişleri fakültelerinin duvar ına asacak

k a d a r sapkınlığa düşenler geleceğe ilişkin u m u t l a r ı karart ıyor. Ata­

türk o lmasa idi ne olacaklarını d ü ş ü n m e l e r i gerekir . Bunu düşüne-

mcycnler in ne okuduklar ını d ü ş ü n m e k gerekir . T ü r k üniversitele­

r inde P K K yandaşlarının, şeriatçıların ve değişik akımlar içindeki

yıkıcı-bölücülcrin işbirliği devlet i y ö n e t e n l e r i n aymazl ık lar ına

bağlanmalıdır . Seçim için, kafalarındaki d ü z e n için, uygun bulduk­

ları kötü girişimleri önlemeyi bırakınız, g iderek a r tan suçları önle­

meyi beceremiyorlar .

Gerici kuruluşlar, kendi görüşler ine uygun kimi tanınmış( ! ) lar ı

çağırarak onların hak ve özgürlük k a p s a m ı n d a gösterdiği yararsız,

aykırı öneri leri , kendi yapamadıklar ını saklayarak başkaları için

sıraladıkları eleştirileri dinliyorlar.

Nereler Kimlere Kaldı

Dışişleri Bakanlığı, Anayasa M a h k c m c s i ' n i n bir ctkinliğindcki

sunuşuyla tepki toplayan, konuyla ilgisiz değ inmeler i nedeniyle

Başkan taraf ından k ı n a n m a düzeyinde eleştiri len kimseyi A İ H M

yargıçlığına aday gösteriyor. Gericil iğe katkı, gericiliği t ı rmandır­

ma, Atatürk karşıtlığı, sözde demokrat l ık yeterli sayılıyor. N e r e l e r

k imlere kaldı . . .

Başbakanın bursla okuyan oğlu gemi satın alıyor.

Risalc-i N u r E n s t i t ü s ü ' n ü n düzenlediği " B e d i ü z z a m a n Said-i

N u r s î H a f t a s ı " adlı k o n f e r a n s l a r d a hareml ik-se lâml ık o t u r u ş

(kadınlar ayrı ve a r k a d a ) , dinci-dinsel ağırlık, telgraf g ö n d e r e n

T B M M Başkanı, Bakanlar ve D Y P lideri Ağar, Said-i Nurs î 'n in

kim o l d u ğ u n u bile bile bu görevdeki kişilerin ilgisi ülkemizin çekil­

mek istendiği karanlığı gösteriyor. Fethul lah G ü l e n ' i n her yerde

123

Page 122: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

duyulan etkinliği de bu t ü r ö d ü n c ü yaklaşımlara dayanıyor, bunlar­

dan kaynaklanıyor. Ve o l a n da Türkiye 'ye oluyor.

Gericilerle gerici l ikten m e d e t u m a n l a r ı n dayanışması, tutkun­

luğu, yardımlaşması i ler ici ler i utandırmal ıdır . İlericiler birbirleri­

nin gözlerini oyuyor. Ya lancı lara , müfteri lere, ahlâksızlara, sahte­

kârlara, çıkarcılara, r o z e t ç i ve lâfçılara inanıp birbir inden uzak­

laşıyor. Birliktelik o l u ş t u r a m ı y o r , dayanışma sağlayamıyorlar. Gi­

derek dağılıyorlar.

Seçim üniversiteleri açı l ıyor . Ünivers i te a ç m a k için yasa çıkar­

mak kolay a m a ünivers i teyi yaşama geçirmek zor. Öğret im elemanı

parayla satın al ınmıyor. Yetişt ir i lmesi z a m a n alıyor. Kimi T ı p Fa­

kültelerine b o r c u n u ö d e m e y e n , üniversiteler aras ında ayrım yapan,

yargı kararlarına karşın g e r i c i öğrencileri yerleşt irmeye çalışan ikti­

dar, Y Ö K ' c gözdağı v e r i y o r , h a t t â Y Ö K ' ü tehdit ediyor. Kendi ka-

fasındakileri öğret im e l e m a n ı , dekan ve rektör yapmak hırsıyla

yanıp tutuşuyor.

Medya, müze d u r u m u n a get ir i lerek açılan A k d a m a r kilisesinden

sözediyor. Biraz da ar d a m a r ı n d a n söz etseler ya.

Başka tartışılacak bir ş e y ka lmamış gibi zamanı, koşulları, oı

tamı, zorunlulukları g ö z e t m e d e n İstiklâl M a h k e m e l e r i n i tartışma

ya açıyorlar.

İktidarın hukuk karş ı t l ığ ı , h u k u k tanımazlığı Türkiye Barolaı

Birliği Başkanımın 31 .3 .2007 günlü H u k u k a Saygı konuşmasında

ayrıntılı biçimde bir kez d a h a ortaya konuldu. Bunlar mı hukul

devletini yönetecek?

Başbakan, dış g e z i l e r l e g ü n d e m i belirleyen ülke olduğumu/

savında. Meclis Başkanı da " C u m h u r b a ş k a n ı seçimine kimsenin

karışmamasını, k i m s e n i n k imsey i e tk i lememes in i " söylüyor. Hukuk

dişilik başka, e tk i leme b a ş k a . H e r yurttaşın en çok ilgilenip ko

nuşması gereken seçim bu seçimdir. H e r k e s konuşmalı , tartışmalı,

bilinçli davranmalıdır .

124

Page 123: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

125

İ z m i r ' d e avukat lara, saldır ı lara karşı s a v u n m a y ö n t e m l e r i n i

ö ğ r e t m e k için " S a v u n m a k u r s u " açılmış. Bu d u r u m l a r a mı düşüle­

cekti?

İ n t e r n e t suçlarında A t a t ü r k ' e saldırıyı ö n l e m e k t e n kaç ınan ikti­

dar ın t u t u m u n a karşı C H P ' l i komisyon üyesi toplantıyı terk etmiş.

Meclisi terk edeceklerdi , geç kaldılar.

Sansürden Sonra

D o ğ a n yayın grubundaki G Ö Z C Ü gazetesi ü lkemizin çok oku­

n a n ve iktidarın olumsuzluklar ına karşı en etkin muhale fe t yapan

bir-iki yayın organından biriydi. Bağımsızlığı ve yansızlığı o n u r u bi­

len gazetecilerin yönet iminde gerçekten etkin yazılarla büyük

beğeni topluyordu. Yayınına son v e r m e nedenler in in hiçbirinin ger­

çek olduğunu sanmıyorum. Ben, kimi d u r u m l a r sezdiğim ve kestir­

diğimden, yöneticilerle yazarlarına zarar v e r m e m e k için yazı ver­

meyi d u r d u r m u ş t u m . G r u b u n ö b ü r gazeteler inin d u r u m u , yöneti­

mi, kimlerin hangis inde neler yazdığı bil inirken G Ö Z C Ü ' y ü kapat­

mak g ü n ü m ü z iktidarına verilmiş büyük bir ö d ü n d ü r . İkt idarın yap­

tıklarına karşı gözleri kapatmakt ı r . Halkıyla ters düşmekt i r . Halkı

yalnız bırakmak, halkına a ld ı rmamak, sorunlar la i lgi lenmemek,

kendini düşünmekt i r . Haksızlıklara, aykırılıklara göz y u m m a k , ses­

siz kalmak, bunları paylaşmak, bunlar la or tak d u r u m a d ü ş m e k de­

mektir . G Ö Z C Ü , aranacak vc anılacaktır. H e l e şakşakçılık vc yar­

dakçılık tiksinti verecek düzeye gelmişken.

TÜRKSOLU, sayı: 134, 9 Nisan 2007

Page 124: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Karışıklık

Cu m h u r b a ş k a n ı seçimi yaklaştıkça ilgili Anayasa kural larına

ilişkin görüş ayrılıkları daha belirginleşiyor. H u k u k u siyasal-

laştırmak yerine siyaseti hukuksallaştırmayı d ü ş ü n m e k gerekirken

kimilerinin adaylık beklentileri, kimilerinin salt siyasal amaçlarla

görüş açıkladıkları bir o r t a m d a gerçeği bu lmak giderek güçleşmek­

tedir. Anayasa 'nm ilgili kural larının y o r u m u n a bakı larak yol çizil­

mekte, y ö n t e m bel i r lenmektedir . 96. m a d d e n i n yollamasıyla 102.

maddeye eğildiğimizde toplantı yeter sayısına ilişkin açıklık bulun­

maması nedeniyle tüm T B M M toplantı lar ının açılması için öngörü

len 184 milletvekili koşuluna d a y a n m a k a m a c a uygun değer lendir

medir. Oylama yöntemi de (sandıkta gizli oy top lanacağ ından) bi

rinci oylamanın geçerli olmasını gerekt i ren 367 oyun sonraki

katılımlarla toplanabileceğini olanaklı kı lmaktadır. Sandıkta bir ya

da d a h a çok kişiye verilmiş 367 oyun bulunması önces inde de 367

milletvekilinin b u l u n d u ğ u n u gösterecektir . Zih in lerde karışıklık

yaratan kişisel çabalar, bilgiçlik taslayarak seçimi olanaksız kılma

126

Page 125: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

amaçlı dayanaksız değer lendi rmeler çözüm yer ine yeni sorunlar ya­

ratacaktır . Tersine görüşlere kat ı lmasak da hepsinin açıklanmasını

saygıyla karşılıyor, ta r t ı şmalardan d o ğ r u n u n bulunacağını umuyo­

ruz. Sonuçta sorunu Anayasa M a h k e m e s i çözümleyecek, karar ına

kat ı lmasak bile uyacağız. Yeter ki yukarda değindiğimiz gibi amaçlı

değil, yansız ve hukuksal değer lendi rmeler yapılsın. Kimlerin neler

söylediği ibretle iz lenmektedir .

Barzani'nin Tehditleri

S o n r a d a n düzelt i lmeye, n e d e n ve gerekçe göster i lmeye kalkışılsa

da Barzani Türkiye 'ye gözdağı vermeye yeltenmiştir . T B M M ' n d c

adamlar ı o lduğunu söyleyen Irak'l ı kürt l iderler, Türkiye 'deki kuy­

ruklar ına güvenmektedir ler . Kür tçe davet iyelerden Nevruz 'u sö­

m ü r m e , saldırı gir iş imlerine, I r a k ' a o p e r a s y o n u n Diyarbakır 'a

yapılmış sayılacağına k a d a r g ü n d e m e getiri len taşkınlıklar gereken

yaptır ım uygulanmadıkça, ağızlarının payı ver i lmedikçe ivme ka­

z a n m a g ö r ü n ü m ü n d e d i r .

İkt idardaki yakın ve yandaşlar ının anlamsız vc sakıncalı hoşgörü­

leri Türkiye'yi kışkırtan vc kızdıran söylemlerin kaynağıdır. Millî

Güvenl ik Kurulu duyarlı davranmışt ır .

İkt idar-muhalefet ilişkilerinin sert leşmesi de iç ve dış düşmanla­

ra güç vermektedir . Türk iye 'de ne z a m a n siyaset havası bozulsa dış

baskılar vc saldırılar a r tmaktadı r . G ü n e y d o ğ u ' d a son günlerde ve­

rilen şehit ler bu görüşü doğru lamaktadı r .

İkt idar herkes le kavgaya tu tuşmuştur . Dışişleri Bakanı 'nın Milli-

yet ' te yayımlanan görüşmes inde ".. .kimse cesaret e d e m e z " biçimin­

deki sözleri bile küçük görme, b ö b ü r l e n m e vc bildiklerini o k u m a

alışkanlıklarını yansı tmaktadır .

Görev in i yapan C u m h u r i y e t Savcıları tehdi t edi lmekte, " H a l k

aydınına sahip çıkıyor" deni lerek eğilimleri belli kimselerin övgüsü

yapı lmakta, silâhlı kuvvetlere yönelik s indirme, çek indi rme, etkisiz-

127

Page 126: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

leştirme söylemleri " s i t e m " ve " y a n ı t " adı al t ında ısrarla sürdürül­

mektedir .

Azınhkçı, belli alt-üst kimlik ayrımcıları k o n u ş m a c ı o larak

çağrı lmakta, gönder i lmekte , ulusal kimliği yadsıyan ve u n u t a n bu

karıştırıcıların kimileri de A t a t ü r k ç ü l ü k taslamaktadır . A p o ' n u n

ağzıyla bildiri yayımlayan imzacılar " K ü r t u l u s u " n d a n söz e tmekte ,

kırk yıldan bu yana yer ler inde saydıklarını, değişmediklerini göste­

ren eski görüşlerini yineleyerek t o p l u m u yanıltmaktadırlar. " T ü r k

U l u s u " d e m e k t e n kaçınanların, T ü r k l ü ğ e saldırılara karşı çıkma­

yanların sakıncalı vurgulamalar ı herkesi düşündürmel idir . Ata­

türk 'ün adını bile anmayanlar ın hâ lâ komünizm şarkıları söyleme­

leri dc . Sosyalizmi de jenere e d e n uygulamalar ın övgüsüylc bir yere

va rı 1 ara ayacağı açıktır.

Cumhuriyet Mitingi

Toplumsal duyarlık toplumsal tepkiyle açıklanır. D e m o k r a t i k de­

vingenlik uygar çıkışlarla ortaya k o n u l u r ve kanıtlanır. Suskun, dur­

gun toplum "ölü toprağı s e r i l m i ş . . . " sözünü anımsatan bir aldırışsı-

zlığın karanlığını d ü ş ü n d ü r ü r . K i m s e n i n b u r n u n u k a n a t m a d a n ,

camını k ı rmadan tepkilerini açıklayarak iktidarları e leşt irmek her

yurttaşın en doğal hakkıdır. Z a m a n ı n d a milletvekili ve Başbakan

olmasına yol açanların etkisiz çıkışları bir yana, Atatürkçü Düşün­

ce Derneğ i G e n e l Merkez i ö n c ü l ü ğ ü n d e demokrat ik kitle örgütle­

rinin bir araya gelip C u m h u r b a ş k a n ı seçimi için görüşlerini miting­

le açıklamaları olumlu bir gel i şmedir . İktidarın ve yandaşı med­

yanın engel leme çabalar ına karş ın olumlu geçeceğini ummaktayız.

Ancak iktidarın girişimlerine, ç a b a l a r ı n a karşı etkin söylem ve yanıt

gerekirken " U z l a ş m a " d a n söz e t m e n i n anlamı ve y a r a n yoktur. Ki­

minle ve ne için uzlaşılacaktır? Yasakve biçimsel yönden iktidarın

hakkı görünen olasılıklar adı g e ç e n kişiler nedeniyle ulusal bir so­

runa dönüşmüştür . A n c a k k ö p r ü l e r atılmış durumdadı r . Olumsuz­

lukları gözeten ve g ideren bir anlayışın öncelikle ve özellikle iktida-

128

Page 127: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

129

ra e g e m e n olması beklenir. Toplumsal duyarlığın bir günlük miting­

le değil sürekli sıcak tutulacak canlılıkla sürmesi gerekir. Sonuç

alınıncaya değin d e m o k r a t i k tepkiler en uygar biçimde birbirini iz­

lemeli, g iderek büyüyüp güçlenmeli ki yararlı olabilsin. B u n u n için

de çok iyi d ü ş ü n ü l ü p düzenlenmiş , çok iyi yönet i len bir etkinlik zo­

runludur . Deneyimli yöneticilerin, kuruluşlararas ı dayanışmayla,

yozlaşmayı, çizgi ve a m a ç dışına çıkmayı, sataşmayı vc bozguncu­

luğu geçersiz kılıcı önlemler le , etkili k o n u ş m a ve yayınlarla ulusal

nabız tutulmalıdır . Mit ingden yarar lanıp kötü lük düşünenler in

umut lar ı kursaklar ında kalmalıdır. Yazımız y a y ı m l a n m a d a n iki gün

önce gerçekleşmiş olacak mitingin ülkemize aydınlık vc esenlik ge­

tirmesini dilemekteyiz.

G e n e l Başkanl ığ ım z a m a n ı n d a iş lemler i t a m a m l a n ı p kimi

katkı lar sağlanmış A h m e t Taner Kışlalı Kültür Merkez i yapımı için

Cumhurbaşkanl ığ ın ın benim d ö n e m i m d e n sonraki yardımlar ının

aykırı hiçbir yönü yoktur. Olsa olsa D e r n e k giderleri için kullanılıp

kullanılmadığı, bunlarda kuraldışılık o l u p olmadığı ü z e r i n d e duru­

labilir. Bu da yardımın yapılmasını, yapanı etki lemez, ilgilendir­

mez. Derneğin sorumluluğu söz konusu olabilir, o kadar .

Asıl Aykırılıklar

C u m h u r b a ş k a n ı seçiminde iktidarı des tek lemeye kendini a d a m ı ş

medya kesiminin gözardı ettiği aykırılıklar ve çirkinlikler sürmekte­

dir. Antalya İl G e n e l Meclisimin Anayasa 'ya ve lâikliğe bağlılık

andını kaldırıp s ıkmabaşa o lanak tanıyan kararıyla Kültür vc Tu­

rizm Bakanımın alfabeye üç harf ek lenmesi önerisi iyi değer lendi­

rilmelidir. Sakıncaları açık bu girişimlerin Türkiye Cumhur iye t imin

temel niteliklerine yönelik o l d u ğ u n u a n l a m a k için ilgilileri yeniden

ilkokula a lmak mı gerekmekted i r?

N o b c l ödüllü 53 kişinin T ü r k ve E r m e n i ilişkileriyle ilgili bildiri­

si de "Sizden tazminat i s tenmesin a m a siz de soykırımı kabul edi­

n i z " anlamlı içeriğiyle sözde uzlaşma-anlaşma ö n e r i r k e n kurnazca

Page 128: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

bir dayatmayı y inelemektedir .

Ozankaya'nın Yeni Yapıtı

Prof. Dr . Ö z e r Ozankaya 'n ın C e m Yayınları aras ında çıkan "Top­

lumbil im" adlı yeni yapıtını okuyucularımıza salık veriyorum. Ata­

türkçü bilim adamımızın önceki yapıtları gibi bu çalışması da

a lanında yararı ve katkısı olacak içeriktedir.

TÜRKSOLU, say,: 135, 16 Nisan 2007

130

Page 129: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Yarından da Sorumluyuz

G ünler umut la değil, u m u t kırıcı olayların yarattığı üzüntüler le

açılıp kapanıyor. C u m h u r b a ş k a n ı seçimi üzer indeki tart ışma­

lar sürerken asıl sorunlar erte leniyor ya da yitip gidiyor. Kimi ağır

güçlükler yaşayan halkımız kendi sorunlarını ö n e alan aymazların

y ü z ü n d e n ulusal sorunlar la y e t e r i n c e i lg i lenemiyor. C u m h u r ­

başkanının k o n u m u , önemi, özellikleri, değer i yadsınarak, yetki ve

görevleri u n u t u l a r a k adayların kişiliği üzer inde duru lmuyor . Türki­

ye 'nin n e r e l e r e götürü lmek istendiği de yeter ince düşünülmüyor,

i n s a n hakları ve demokras in in dinselliğe b ü r ü n m e s i n i n tehlikeleri­

ne aldırılmıyor. İkt idar beslemesi medya kes iminin yanıltmalarıyla

başbaşa kalan insanımı yar ınlarda neler in beklediği yansızlıkla ele

alınmıyor. Bu karışıklıktan yarar lanan Batılılar dayatmalar ın ı gide­

rek ağırlaştırryorlar. A B D önceki Başkanı Cl inton I rak 'a operasyo­

n u n yıkım getireceğini ö n e sürerken AB D ö n e m Başkanlığını yürü­

ten F e d e r a l Almanya "Irkçıl ık ve Yabancı Düşmanl ığ ı ile M ü c a d e ­

le K a r a r Taslağı" hazır layarak AB ü lke ler inde "1915 olayları

131

Page 130: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

soykırım deği ldir" demeyi suç sayıp cezalandıracak bir yasayı çıkar­

m a k peşinde. A B D ' d e eyaletler peşpeşe sözde ermeni soykırımı ka­

rarlarını kabul ediyor. İkt idar 2013 yılına k a d a r AB gereklerini

yaşama geçireceği konular ı açıklayıp yeni ödünler vermeye hazır

o lduğunu açıklıyor.

Üzücü Durumlar

Atamalardaki kayırmalar bir yana naki l lerde bile iktidar yanlısı

kimselerin arandığı yakınmaları yayılıyor. Kadro laşma tüm hızıyla

sürüyor. C u m h u r b a ş k a n ı n ı n bir kez d a h a görüşülmek üzere geri çe­

virdiği yasalar k o n u s u n d a iktidar direniyor.

Birleşmiş Millet ler T ü r k Dcrncğ i 'n in kesilen ödenekler ini yargı

karar ına karşın vermeyen iktidar seçim musluklarını birer birer

açıyor.

C u m h u r b a ş k a n ı ' n ı n bilinenleri y inelemek olsa da öneml i uyarılar

içeren anlamlı H a r p Akademi ler i Konferansımı T B M M Başkanı

ile Dışişleri Bakanı hafife alıp eleştiriyor. Oy hakkı bile bulunma­

yan, yansızlığı ilke o l m a k gereken T B M M Başkanı part izanca ko

misinalarına bir d e " . . D i n d a r Cumhurbaşkanı . . "n ı ekledi. Birçok

y ö n d e n sakıncalı bu söylemi düşün, siyaset ve hizmet düzeyini

açıklamaktadır. Dinli-dinsiz ayrımı bu t o p l u m a yapılacak cn büyük

kötü lüklerden biridir.

Cumhurbaşkanl ığ ına soyunduğu belirgin Başbakanın nabız yok

lamak ya da sandıkta bulunması gereken 367 oyu sağlamak için gö

rüştüğü iki muhale fe t partisi lideri dışındakileri yok sayması de

mökrat ik yaklaşım eksikliği k a d a r yetişme özell iklerine de bağlan

malıdır. İşin acı yanı C u m h u r b a ş k a n ı n ı n kim olacağı bir parti lide

rinin iki dudağının arasındadır . A n a m u h a l e f e t partisi de T B M M

üyelerinden birini olduğu gibi Meclis dış ından bir yurttaşı da aday

gös terme olanağını e l inde b u l u n d u r m a s ı n a karşın iktidarın olası

adaylar ından d a h a nitelikli bir aday gös te rememekted i r . Bu konu

da iktidar kes iminden d a h a düzeyli, d a h a güvenilir, gelecek için da

132

Page 131: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

ha u m u t verici o l d u ğ u n u benimsetecek bir aday gösterebil irdi.

Sandıktan 367 oyun çıkması zorunlu luğunu bırakıp t o p l a n m a ( top­

lantının açılış) sayısı üzer inde d i r e n m e n i n yanlışlığı seçimi gölgele­

mektedir . 367 oyun çıkması 367 milletvekilinin b u l u n u p katıldığını

gösterir. 367 oy çıkmazsa oylama yapı lmamış sayılır. H u k u k u zorla­

yarak, siyaseti ve partizanlığı, yandaşlığı ve goygoyculuğu yeğleye­

rek "Yaparım-yaparız-yapılır" d e m e k doğru değil. Değişik görüşle­

rin olması da doğaldır. A m a karşı görüşleri suçlayıp inatla bildiğini

uygulamak, kaçınılması gereken bir ilkelliktir. Milletvekillerini par­

ti disiplini sözleriyle istençleri dışında oy vermeye çağırmak da böy­

ledir. Muhalefet in kendi aras ında anlayış birliği sağlayamaması da

d ü ş ü n d ü r ü c ü d ü r . Önceki hafta Burhaniye k o n u ş m a m d a bunlara da

değindim.

Bu arada, Başbakanın cumhurbaşkanı adayı o lmasına yasal, hu­

kuksal bir engel bulunmadığını , s o r u n u n ahlâkî-etik y ö n ü n ü n ağır

bastığını, bu d u r u m u milletvekillerinin düşünmes i gerektiğini, ko­

n u n u n bu yanıyla Anayasa M a h k c m c s i ' n c götürülemeyeceğini , sc-

çim-oylama s o r u n u n u n götürülebileceğini söylememi yanlış anla­

yan, yan tu t tuğumu sananlar çıkıyor. Başbakan ve o n u n gibilerin

aday bile o lmaması gerektiğini söyleyenlerden biriyim. Hukuksa l

d u r u m u kendi görüşümle aç ık lamam yanlışlık içerse de asla yan­

lılığa bağlanamaz. Kaldı ki soru soran ajans k o n u ş m a m ı n ilk tüm­

cesini veriyor, kendi yandaşl ığından işine gelmeyen sonraki tümce­

yi vermeyerek yanlış an lamalara n e d e n oluyor. Medyanın ne duru­

ma geldiğini bilmiyor muyuz?

Tehlikelere, şimdi yeni gibi algılanan söylemlere konu edilen du­

rumlara 1992-1997 Anayasa M a h k e m e s i Kuruluş Y ı l d ö n ü m ü T ö r e ­

ni k o n u ş m a l a r ı m d a değinmişt im. Kaç kişi anımsıyor? Medyanın

belleği yanlı çalıştığından u n u t t u r m a y a çalışıyor. Anlayış, çizgi, ka­

rakter değişikliğimiz olmadı, o lamaz. Terbiyemizi, o n u r u m u z u ,

kişiliğimizi koruyoruz. D o ğ r u l a n söylemeyi sürdürüyoruz . H a t ı r

için konuşmuyoruz, yazmıyoruz. H u k u k s a l gerekleri de -başkaları

için yanlış olsa da- kendi kanımıza göre açıklıyor, birilerinin işine

133

Page 132: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

yarayıp yaramayacağına bakmıyoruz. Nabza göre şerbet verenler­

d e n değiliz.

Tehlike - Tehlike

Cumhur iye t Mitingi olgunluk içinde geçti ve sonuçlandı. Bu du­

r u m her yurttaşı mut lu kılmalıdır. D e m o k r a t i k gelenekler in oluş­

ması yarınlar için en sağlıklı güvencelerden biridir. Başbakanın

o lumsuz değer lendirmeler i yakışıksızdır. Yurttaşları oraya binler i

toplamamış, yurttaşlar kendil iğinden toplanmışlardır . Bu tür ey­

lemlerin sürekli, başka k e n t l e r d e de birbirini izleyecek biçimde ol­

ması daha yararlı sonuçlar getirir. Kimsenin b u r n u n u k a n a t m a d a n ,

camını k ı r m a d a n , " D e m o k r a s i Mit ingi" adıyla karşıdevrimcilerin

etkinliklerine aldırış e t m e d e n . T B M M Başkanımın engelleyici, suç­

layıcı konuşmalar ı , gerici basının beklenen karşıtlığı ve değerlen­

dirmeleri hiç öneml i değil. Kimi meslek kuruluşlarının iktidar yan­

daşlığı ve Ata türk karşıtlığıyla kaçınmalar ı da böyle. Dini siyasal-

laştırarak demokrasiyi dinsclleştircnlcrin, cumhuriyet le demokrasi­

yi karşı karşıya get irenler in " D e m o k r a s i Mit ingi" kendi ler ine uy­

gun ama gerçek demokras iye aykırı olur. Yurttaşları i lkelerde ayır­

m a k vc kutuplaşt ı rmak vatana ihanet sayılır. İzmit ' teki karşı göste­

riye ne denir?

"Kut lu D o ğ u m Haftas ı " adıyla d ü z e n l e n e n dinsel etkinl iklerden

Denizli Müftülüğü vc Denizli AKP' l i Belediyenin birlikte gerçek­

leştirdiğinde cami imamının y ö n e t i m i n d e sıkmabaşlı i lköğretim

öğrencisi kızların ilâhiler söylemesi, Vali Yardımcıs ın ın sözleri üze­

r inde durulmalıdır . Bunlar A K P ikt idarında nere lere götürülmek

istendiğimizin o lumsuz bel irt i lerinden kimileridir.

Bir toplumsal bozulma yaşandığı açık. Sanırım, AKP' l i ler bile bu

ölçüde yalaka, yandaş, karakter değiştiren medya ilgilisi, yazar-çi

zer, bürokrat , dernek, vakıf, şirket olacağını u m m u y o r d u . İnancı si

yaset aracı kı lma a m a ç ve çabalar ında açık-dolaylı destek bulmaları

onları da şaşırttı.

134

Page 133: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

C u m h u r b a ş k a n ı seçiminin ne z a m a n olacağı başta biliniyordu.

Bunu dikkate almayan muhalefet in R T E ' n ı n milletvekili ve Başba

kan olmasına verdiği destek, yargının yanlı ve geç davranması gü­

n ü m ü z s o r u n u n u yaratmış t ı r kanısı yaygın. Bir leşmeler i , da

yanışmayı önleyenler de kendilerini özeleştiriye t u t u p sorgula­

malıdır. G ü n ü m ü z d e k i dağınıklığı içine s indirenler yarınlarda piş­

m a n olup üzüleceklerdir ama iş işten geçmiş olacaktır. Bölücüler,

karıştırıcılar, kötü duygularla anılacaktır.

İzmir Zafer İ lköğretim Okulu ö ğ r e t m e n , veli vc öğrencilerini

a r a m ı z d a n a lan taşıt kazas ın ın acısı b ü y ü k t ü r . U l u s u m u z a

başsağlığı diliyoruz. Gelecek günlerin geçen günlerden güzel ol­

ması hepimizin beklentisi olduğu ölçüde de sorumluluğudur .

Malatya olayını nefretle kınıyoruz. Gerici ler in bu tür girişimleri­

ni kimlere güvenerek yaptıklarını artık iyice d ü ş ü n m e k gerekir.

TÜRKSOLU, sayı: 136, 23 Nisan 2007

135

Page 134: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Seçim Koşusu

S iyasal iktidar, d u d a k bükerek baktığı " E r k e n seçim" önerilerini

geri çev i rmesinden sonra Anayasa M a h k e m e s i ' n i n C u m h u r ­

başkanı seçimine ilişkin oylama düzenini T B M M İçtüzüğü'rtün ey­

lemli değişimi sayıp ilk oylamayı iptal etmesi, ikinci oylamaya geçil­

memes i için yürürlüğü d u r d u r m a kararı vermesi karşısında efelen­

meler le kendisinin erken seçim önergesini T B M M Başkanlığıma

verdi. Ayrıca, olası derhal seçim (anayasa m a d . 102, fıkra 3) de mu­

halefeti güç d u r u m a d ü ş ü r m e k , yeni açılımlarla oyunu art ır ıp ikti­

darını s ü r d ü r m e k için de Anayasa değişiklikleriyle, C u m h u r ­

başkanını halkın seçmesi ve 25 yaşını tamamlayanlar ın Kas ım'dan

önce l is telerde yer alması öneri ler ini yaptı. Olağan, ö n c e d e n

d ü ş ü n ü l m ü ş gibi göstermeye çalıştığı bu öneri lerini kırgınlık ve

kızgınlıkla yaptığını Başbakan yakışıksız sözlerle açıkladı. Anayasa

M a h k e m e s i ' n i n demokras iye kurşun sıktığını ç e k i n m e d e n söyledi.

Sonra da çocuk kandır ı rcas ına anamuhale fe t partisi l iderinin mah­

k e m e karar ın ı etkileyici, baskıcı sözlerine karşı söylediğini savun-

136

Page 135: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

dıı. İkt idar kesiminin bu sakat ve sakıncalı yaklaşımı d a h a ö n c e

A d a l e t Bakanı v e H ü k ü m e t Sözcüsü C e m i l Çiçek ' in " K a r a r

tartışılacaktır. K a m u vicdanına b ı r a k m a k . . . " sözleriyle başlamıştı .

C u m h u r b a ş k a n ı adayı da yalnız kendis ine, t u t u m u n a , geçmişine,

geleceğine ilişkin olmayıp topluca anlayışlarına karşı olanlar ın

o luş turduğu mitingler için gerginliği iyice art ı r ıp çat ı şmalara da

çağrı yapacak biçimde " D a h a fazlasını toplar ız" .diyordu. Kişisel-bi-

rcysel tercihlerin devlet i lkelerinin ö n ü n e geçemeyeceğini, ü s t ü n e

çıkamayacağını, e g e m e n olamayacağını, yargı kural lar ının herkesi

bağlayacağını b i lmeden konuşuyor, öz lenen ve beklenen " E ş i m

başının açarak yanımda yer a lacakt ır" diyemiyordu. Kanımca, bu

kesim için mitinglerin önemi yoktu.' Ç ü n k ü ulusa değil, ü m m e t e

ö n e m veriyorlardı. Halk ın kendi l iğ inden toplandığı gerçeğini, tep­

kileri göz ardı ediyorlardı. Bunlar için s ıkmabaş devlet ten önemliy­

di. Sıkmabaşın vereceği mesajı değerl i buluyorlardı . Gerisi u m u r ­

larında değildi. O n u n l a oy alıp o n u n l a iktidar oluyorlardı. Bu kar­

m a ş a içinde demokras imiz in üzer inde kara bulut lar oluşmaya

başladı. Hayal ettikleri düzeni gerçekleşt i rmek için her fırsatı kol­

luyor, gerçekleri ters ine çevirip h e r yol ve y ö n t e m l e amaca ulaş­

mayı geçerli sayıyor, uygarlık ve gerçek d e m o k r a t l ı k gereği dav­

ranış lardan giderek uzaklaşıyorlardı. D u r u m u bu o lumsuzluklara

göre değer lendi rmek uygun olur:

1.Genelkurmay Başkanlığımın 27 Nisan açık lamasından gocu­

n u p iyi niyetli uyarıları h e m e n " D a r b e " ve " M u h t ı r a " o larak

algılayıp eleştirenler, saldırıya geçen belli yazarlar, demokrasi ha­

variliğine soyunan d e m o k r a s i sömürücüler i , silâhlı kuvvetler, Ata­

türk ve lâiklik karşıtları ça lakalem kinlerini kusmaya başladı. Si­

lâhlı Kuvvetlerin d e m o k r a s i dışına ç ıkmak istemediğini, C u m h u r i ­

yetin ilkelerini k o r u m a k duyarlık ve özcniylc, doğal görev gereğini

anlamadı lar , a n l a m a k istemediler. Bu soyu-sopu belli olanları cid­

diye a lmak olanağı yoktur. Bunlar ulusal değer lere, gerçek d e m o k ­

rasiye, hukuksall ığa karşı o lan çıkarcı ve goygoyculardır. Silâhlı

Kuvvetleri uyarıda b u l u n m a k z o r u n d a bırakan durumlar ı kavraya-

137

Page 136: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

m a y a n aymazlar o l a r a k n i t e l e n d i r m e k yeter . O l u m s u z l u k l a r a

değinmeyi, iktidarın yanlışlık, yanılgı ve kötülüklerini dil lerine

almıyorlar. ,

2.Anayasa'nın C u m h u r b a ş k a n ı seçimine ilişkin 102. maddes in in

öngördüğü 367 oyu asla kabul e tmeyen iktidara yargı Anayasa der­

si, hat tâ hukuksallık dersi vermiştir.

M a h k e m e n i n toplantı açılırken de 367 milletvekilini aramasını,

olağan g ü n d e m i n bir maddes i o lan seçim için bu koşulu gözetmesi­

ni, katılmayı, sandıktan 367 oy çıktıktan sonra katılımın 367 ö l 1

d u ğ u n u n anlaşılmasını yeterli saymamasını fazla bulmakla birlikte

karar ını beğeniyle karşıladığımızı, demokras iye güç kattığını, hu-

kuksallığı bir karar la d a h a vurguladığını b e l i r t m e k gerekir. Çağdaş

hukuk devletinin en sağlıklı güvencesi o lan Anayasa M a h k e m e -

si'nin kararı nedeniyle sürdürü len sataşma ve saldırılar sahiplerinin

karanlığını, tutarsızlık ve densizliğini yansıtan olumsuzluklardır .

Kararı bilimsel eleştiri lere bağlı tu tmak ayrı, uymak zorunluluğu

ayrıdır. K a r a r yasama, yargı, y ü r ü t m e organlarını, idare m a k a m ­

larını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar. Kesindir. İtirazı, temyizi, dü­

zeltmesi yoktur. Yürür lüğü d u r d u r m a karar ı ikinci oylamaya geçil­

meyi önlediğinden, yanlış bu lunan ilk oylama yenilenecektir .

16 Mayıs'a k a d a r C u m h u r b a ş k a n ı seçilemezse T B M M seçimleri

derha l yenilenecek, yeni C u m h u r b a ş k a n ı seçilinceye k a d a r görev­

deki C u m h u r b a ş k a n ı görevi sürdürecektir . Yani Türkiye Büyük

Millet Meclisi Başkanı Cumhurbaşkanl ığ ına vekaletle oturamaya-

caktır. 1982 Anayasası 'mri kural larının ve gerekçelerinin getirdiği

sonuç budur. Meclis karara uyarak gereğini yapacaktır. Bu seçim

sırasında Meclis ' in başka çalışmaları sürdürmesi yasağı yoktur. D u ­

r u m u G e n e l Kurul kararıyla belirleyecektir. Asla M a h k e m e ka­

rarını değiştirip savsaklayamaz. Sonuçsuz bırakamaz, geçersiz kıla­

maz.

Seçimin e r k e n e ahnmasındaiş lem yetkisi 2839 nolu Milletvekili

Seçimi Yasası 8 ve 9. maddeler i gereğince Yüksek Seçim Kurulu 'na

138

Page 137: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

düşmektedi r . Meclisin belirleyeceği e r k e n seçim tar ih ine göre

olağan süreleri kısal tarak seçimin gerçekleşmesini sağlayacaktır.

3.Anayasa M a h k e m e s i , C u m h u r b a ş k a n ı n ı n uzlaşmayla, nitelikli

çoğunlukla seçi lmesine ilişkin Anayasa kura l ına açıklık getirmiş,

y a s a m a organını yanlışlıktan alıkoymuş, h u k u k u n ü s t ü n l ü ğ ü n ü yi­

nelemiştir. U ğ r a ş konular ı siyasal, karar ı hukuksaldır . H u k u k a ,

adalete , yargıya güveni ve saygıyı artırmıştır . Siyaset yapmakla suç­

l a m a k kendine", ulusa, ülkeye kötü lüktür . 1960 Devr imi 'n in en

öneml i kazanmalar ından biridir. 45. Kuruluş yılında h u k u k ve de­

mokras i tar ihimize yeni bir hizmet eklemiştir. M a h k e m e y l e övün-

-meli, kıvanç duyulmalıdır.

4.Anayasalar ve hukuk, iktidarların seçim oyuncağı değildir. Bü­

yük Ata türk bile en güçlü olduğu z a m a n l a r d a Başkanlık sistemini

istemedi. C u m h u r b a ş k a n ı n ı halkın seçmesi s istem değişikliğini ge­

tirir. Anayasa tümüyle ele a l ınmadan, ilgili ö b ü r kural larla organ­

ların yetküeri, organlararas ı ilişkiler, yetki ve görevler yeniden dü­

z e n l e n m e d e n , denge ler gözet i lmeden, zorunlu ö n l e m l e r ve yap­

tırımlar be l i r l enmeden alelacele halk da lkavukluğunu anımsatan

davranışlar ve sözlerle halkın seçmesi için Anayasa değişikliğine

kalkışmak onarı lması ve giderilmesi güç sakıncalar getirebilir. Bi­

lim adamlarıyla, uygulamacılarla, t o p l u m u n değişik kesimleriyle

üniversitelerle, d e m o k r a t i k kitle örgütleriyle, silâhlı kuvvetlerle,

medya ile g ö r ü ş ü p tartışı ldıktan sonra doyurucu öneri ler le sonuca

ulaşmak gerekir. Azlık ikt idarının dayatmasıyla, aklının arkasında­

ki gerçekleşt i rme oyunlar ına geçerlik tanıyarak Anayasa değiştiri­

lemez. Bu Anayasa'yı "1961 Anayasası 'nın kötü bir kopyası" nitele­

mesiyle e leş t i renlerden biri de biziz. D ü n y a n ı n 3-4 güzel anaya­

sasından biri o lan 1961 Anayasası 'nın değer ini bi lemedik, o n u 19

yıl koruyabildik, 1982 Anayasası ikt idarların işine geldiği için 25

yıldır yürür lülükte. Değiş t i rmenin a lbaştan yapı lmasına sırt çeviri­

yorlar a m a b ü s b ü t ü n kötü leşmes ine de o lanak t a n ı n a m a z . Anaya-

sa 'da köklü ve kapsamlı bir değişiklik o l m a d a n , siyasal part i ler ve

seçim yasaları değiştirilip çağdaş içeriklere k a v u ş t u r u l m a d a n de-

139

Page 138: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

mokrasimizin üzer indeki k a r a bulutlar, C u m h u r i y e t karşıtlıkları

son bulmaz.

S.Türkiye karşıtları fırsatları kaçırmıyor. Kürtçüler iktidara so­

run çıkartmak istemediklerini açıklarken, AB ve A B D yetkilileri ik­

tidarın yaptıkları kendi işlerine geldiğinden b u n u eleştirip iyi niyet­

le uyarıda bulunan Silâhlı Kuvvetleri karşı çıkıp demokras i öğüdü

vermeye kalkışıyorlar. Bush demokras is i iyiymiş gibi. Brüksel 'de

toplanan AB Adalet ve İçişleri Bakanlar ı soykırım ve savaş suç­

larını kabul e tmemeyi AB düzeyinde cezalandıran yasa önerisini 19

Nisan 'da kabul etti. Sözde e r m e n i soykırımı tüm Avrupa'yı kapsa­

yan bir ağırlıkla üzerimize gelecek. İktidarın yavaş ve yavan dış si­

yaseti bu sonuçları bindiriyor.

ö .İktidar ve yandaşları gerçekdışı söylemlerini ç e k i n m e d e n sür­

dürüyor. Hâlâ s ıkmabaş-bohçabaşı da olağan-alışılmış-gclcncksel

başörtüsü gösterip "Kadınlar ımız ın ç o ğ u n u n başı ö r t ü l ü " diye savu­

nup sömürüyor.

7.Uyarılara, öner i lere " D a r b c - M u h t ı r a " diyerek bu sözcüklere

toplumu alıştırdıklarının ayırdında olmayanların, darbeyle yatıp

kalkanların darbe çığlıkları, yaygaraları, feryatları çelişkilerini orta­

ya koyuyor.

S.Araplar açılmaya, İranlılar d a h a fazla k a p a n m a m a y a çalışıyor,

Türkiye 'de k a p a n m a k , k a r a r m a k isteyenler artıyor. Sakıncalar, çe­

lişkiler iktidar güveni ve desteğiyle büyüyor, ağırlaşıyor. Lâikliğin

bir yaşam biçimi, bir dünya görüşü, bağımsızlık, özgürlük, eşitlik,

o n u r ve saygı anlayışı, din ve vicdan özgür lüğünün güvencesi ol­

duğu unutuluyor. Bu koşul larda 19 Mayıs 1919'ıın 88. y ı ldönümü­

nü kutlamaya hazırlanıyoruz.

TÜRKSOLU, sayı: 137, 7 Mayıs 2007

140

Page 139: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Dinci Kıyım ve Sürpriz!

Son günlerin ağırlıklı konular ı Malatya 'daki dinci kıyım ile Cum­

hurbaşkanı adayının belir lenmesidir. Geçmiş te , özellikle son

bir yılda der in acıları duyulan dinci kıyımlarla iktidarların yak­

laşımları gözeti l irse bu tür insanlıkdışı olaylar ın y ine lenmes i

olasılıkları yadsınamaz. Yurt, ulus, ulusallık kavramları oluşmamış,

yurttaşlık bil incinden yoksun kimilerinin milliyetçiliğe saldırarak

köktendinciliği k o r u m a ç a b a l a n üzüntüyle iz lenmektedir . Irkçılık,

turancılık-faşistlik ve gericilikle asla ilgisi b u l u n m a y a n çağdaş mil­

liyetçiliği an la tan Ata türk milliyetçiliğine yönelik k a r a l a m a kam­

panyası utandırıcıdır. Mala tya 'da T ü r k l e r ö ldürü lmüştür . İstan­

bul 'da Türkiye Cumhuriyet i yurttaşı ö ldürü lmüştür . Ö l d ü r ü l e n l e r

ırkları nedeniyle değil, inançları, dinleri nedeniyle öldürülmüşler­

dir. İncil ve Hıristiyanlık çabaları yüzünden öldürülmüşlerdir . Öl­

d ü r e n l e r de dincilerdir. Bu suçu milliyetçilerin ü s t ü n e yıkmak da

bir tür soysuzluktur. Ülkemizi çok güç d u r u m l a r a d ü ş ü r e n cinayet­

lerden sürekli gerçekleri değişt irmeye, ör tmeye çalışanlar da so-

141

Page 140: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA GÜNGÖR'ÖZD.EN

rumlüdur .

C u m h u r b a ş k a n ı seçimi y ö n t e m l e r i n e ilişkin tart ı şmalar s ü r e r k e n

Başbakan iktidarın, part is inin adayını açıklamıştır. Asl ında Türki­

ye'ye özgü demokras iye uygun biç imde kendi adayını açıklamıştır.

Anayasa'ya, h u k u k a uygun seçim yapılır da aday gösteri len kişi

Çankaya'ya çıkarsa gerçekte oraya o t u r a n Başbakan R T E ola­

caktır. Ad, biçim, kılık değişikliği öneml i değildir. Anlayış, a m a ç ve

t u t u m ayrılığı o l m a d ı ğ ı n d a n Başbakanın olmasıyla olmayışı arasın­

da bir fark yoktur. Abdul lah Gül, R T E ve anlayışını yansıtacaktır.

Mitingler ulusun canlanmas ına, toplumsal dayanışmaya etkili ol­

muştur a m a ulusa değil ü m m e t e , c e m a a t e ö n e m veren ikt idara et­

kili olmamıştır . Sürekli ve yaygın olduğu z a m a n o lumlu sonuçları

izlenebilir kanısındayız. Türk iye Cumhur iyct i 'n in çağdaş görünü­

mü, Cumhurbaşkanl ığ ının ö r n e k ve öncü d u r u m u olumsuzluklar

ağına düşmeyecek midir? Göreceğiz .

Sürpriz, umulan, b e k l e n e n , olasılıklar dışında gerçekleşendir .

R T E ' m sürprizinin k e n d i n d e n başkası olacağı belliydi. Geçmiş , ni­

telik, kişilik benzerliği sürprizi biçimsel ve sözde bırakmıştır.

Ulusal Egemenlik

Müdafaa-i hukuk ruhu ve kuva-yı milliye ateşiyle başarı lan Ulu­

sal Kurtuluş Savaşı'nın a m a ç l a r ı n d a n biri de ulusal egemenl ik idi.

20 Ocak 1921 Anayasas ı 'n ın 1. maddesiyle g ü n d e m e gelen, c u m h u ­

riyete yönelik bu o lgunun g ü n ü m ü z d e k i d u r u m u doyurucu ve gü­

ven verici değildir. Seçim sisteminin kötü olması azlıktaki partiyi

iktidar yapmakta, part i içi d e m o k r a s i n i n yokluğu nedeniyle de lider

sultasına yol açı lmaktadır. Yeni C u m h u r b a ş k a n ı adayı bel ir lenmesi

de bu gerçeği ortaya k o y m u ş t u r . D e m o k r a s i çoğulcu, katılımcı, ku­

rallar vc kurumlar düzeni o l m a düzeyine gelememiştir . Ulusal is­

tenç, özgür davranışlarla y a n s ı m a m a k t a , ulusal egemenl ik de söz­

den ileriye g idememekted i r . Mustafa Kental A t a t ü r k ' ü n ulusal ege­

menliğe verdiği ö n e m i a n ı m s a m a n , o n u n demokras i ve ulusal ege-

142

Page 141: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

menlik öğretisi M e d e n i Bilgiler k i t a b ı n d a n izlenmeli, dersi iyi

çalışılmalıdır. E g e m e n l i k ulusun m u d u r , bir par t in in ya da l iderinin

midir, seçimler nasıl yapı lmaktadır iyi düşünülmel id i r . 23 Nisan

1920'nin cumhuriyet in gerçek kuruluşu o lduğu asla u n u t u l m a ­

malıdır. 29 Ekim 1923 cumhuriyet in adının k o n u l d u ğ u gündür .

Cumhur iye t i gerçek kılan, ulusu söz, h a k sahibi rej imin vazgeçilme­

si olanaksız öğesi kılması, özü ve dayanağı saymasıdır. Tek seçiciy­

le, önscçimsiz, bir tür a tamal ı aday çizelgeleriyle, seçmenin isteme­

yerek kullandığı oylarla ulusal cgmenlik de, d e m o k r a s i de olmaz.

Başkanlık sisteminin savunulması, öner i lmesi de yanlıştır, yanıl­

gıdır. G ü n ü m ü z d e k i A B D ö r n e ğ i n e b a k m a k yeter. Ülkemizin ve

t o p l u m u m u z u n kültürel, siyasal, e k o n o m i k düzeyini gözetmek ge­

rekir. Ata türk en güçlü olduğu z a m a n l a r d a bile başkanlık sistemini

akl ından geçirmemiş, u lusuna güvenerek en d e m o k r a t i k yolu seç­

miştir. G e r ç e k d e m o k r a t , gerçek halk a d a m ı o l d u ğ u n d a n cumhur i­

yeti taçlandıracak demokrasiyi yeğledi.

Yaklaşım Bozukluğu

Köktendinci ler in kötülükler i için Başbakan bir türlü gerçeği söy­

leyemiyor. Danış tay saldırısından bu yana h e p başka n e d e n l e r e da­

yanmak, başkalarının üs tüne a t m a k yolunu izliyor. M e n d e r e s bile

6187 no.lu Yasamın kabulü için "Şer ia t devleti hayali peş inde olan­

l a r d a n söz etmişti. Başbakan, şeriat isteyen, bu yolda eğitilip

koşullandırı lan, barındırı l ıp bakılan aldatı lmış çocuklar ın yaptığını

söylemese, geldiği çevreyi, gözetse bile dinin s ö m ü r ü l ü p kötüye

kullanıldığını, böyle dindarl ık olamayacağını söyleycbilmclidir. Oy

ve iktidar beklentisiyle ülkeye kıyılmaktadır, asıl dinci kıyım budur .

Böyle içtcnlikli ve gerçekçi t u t u m d a n kaç ınmalar ın ın n e d e n i sanırız

u c u n u n kendi ler ine dokunacağ ı k o r k u s u d u r . Yerleştikleri, yetiştik­

leri yerleri belli olan çocukların kimlerin maşas ı o l d u ğ u n d a durak-

sanamaz. Kimi kurs lardaki "yeminler" , kimi okulardaki gös terme­

lik ve teftişlik A t a t ü r k fotoğrafları ile büst ler ine yapılan çirkin

143

Page 142: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

salüırnar yı l lafdıryazı l ıyor. Kimlerin ne yaptığı, ne söyleyip ne

yazdığı biliniyor. Kim kimi kandırıyor? R T E h e m e n milliyetçiliği

suçlamaya çalışıyor. Biz yine yıllardır yalnız sözde milliyetçilere,

sözde d e m o k r a t l a r a , sözde ilericilere, sözde dindar lara değil, söz­

de A t a t ü r k ç ü l e r e de karşı o l d u ğ u m u z u söylüyor, yazıyoruz. A t a t ü r k

milliyetçiliği çağdaş milliyetçiliktir, ırkçılık-turancılıkla, faşizmle,

T ü r k ' İ s l a m senteziyle, ılımlı İslam'la, gericilik ve tutuculukla asla

bağdaşmayan tam bağımsızlıkçı, insanlık ve o n u r anlayışıdır. H e r

tür kafatasçılığa, kafa karıştırıcılığa, kafayı torba ve bohçaya, bede­

ni çuvala sokmaya, s ö m ü r ü l e r e karşıdır. İkt idarın t u t u m u kötülük­

lerin y inelenmesine n e d e n olabililr. İrt icanın tehlike olmadığını sa-

"vunan, ter temiz müliyctçiliğe-ulusalcılığa saldıran aymaz, bağnaz,

çıkarcı , şakşakçı, sapkın türedi ler oyunlarını s ü r d ü r m e k t e , g iderek

genişleyen sözde e r m e n i soykırım kararlarıyla Türkiye 'ye yönelik

kuşatmayı görmezl ikten gelmektedir ler . Maşa lar da dinler ine zarar

verdiklerini görmeyecek kadar gözleri d ö n m ü ş , kararmış, kör-

lcşmiş d u r u m d a d ı r .

Öğrenci lere yönelik Kutlu D o ğ u m Haftası etkinliğinin sayısı 12

bine yaklaştı. Dincilik gösterileri Bakanlık koridorlar ında, m e t r o

geçişlerinde, h e r yerde. Y ö n e t i m ne yapıyor?

A.N.Sczer C u m h u r b a ş k a n ı iken iktidarın yaptıkları gözetilirse

kendi adamlar ı c u m h u r b a ş k a n ı o lduğunda ne ler yapacaklarını kes­

t i rmek güç değildir. Kadro laşma, partizanlık, şeriat düzeni çaba­

ları. Yargı başta, önemli yerleri ele geçirme, bildiğini her şeye

karşın o k u m a . Dalkavukluk ş imdiden başladı. G i d e c e k ve gelecek

olanlar için. Hakl ı övgülerse, beklentiler, di leklere bir diyeceğimiz

yok. A m a tiksindirici tutumlar ı gördükçe i lerde daha neler duya­

cak, okuyacak ve göreceğiz düşüncesi yoruyor.

Kimileri Ayayorgi Kiliscsi 'nde dilek kuyruğunda. Şans, o lanak

arayan M ü s l ü m a n dilekçiler.

144

Page 143: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Umut Işıklan

Almanya Atatürkçü D ü ş ü n c e D e r n e k l e r i F e d e r a s y o n u G e n e l

Başkanı D u r s u n Atılgan " t e k başına o r d u " sözünü anımsat ı r biçim­

de çalışıyor. Ö r n e k duyarlığı, duygu ve d ü ş ü n c e düzeyi ve gücüyle

gerçekleri dile getiriyor. O n a yet işemeyenler kıskançlıkla eleştiri­

yor.

Son altı ayda üniversitedeki der s le rden ve etkinl ik lerden ayrı ola­

rak Karadeniz Ercğlis i 'ndc Burhaniye 'de, M a l k a r a ' d a , Eskişehir ve

İzmir 'de, İ s tanbul 'da katıldığın panel ler, TV izlenceleri, Milli Mü­

cadele Derneğ i şube açılışları, verdiğim konferans lar (özellikle

İs tanbul 'da T ü r k Gençl iğine H i z m e t Vakfı 'nda), dinlediğim ko­

nuşmalar u m u t verdi. Özlemler , arayışlar sürüyor.

TÜRKSOLU, sayı: 138, 14 Mayıs 2007

145

Page 144: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Demokrasi Oyunu

H erkes d e m o k r a t g ö r ü n m e y e çalışıyor. Sözcüğün anlamını kav­

ramamış , bilincine yerleşt irememiş, kendini eği tmemiş kimi­

leri siyasal getiriler gözeterek, kimliğini ve niteliklerini gizleyerek

gösterişl i çıkışlarla d e m o k r a t l ı k savını s ü r d ü r ü y o r . Çoğulcu,

katılımcı, kurallar ve k u r u m l a r düzeni, düzeyli bir dünya görüşü

olan demokrasiy le bağdaşmayan yaşam biçimi, t u t u m ve dav­

ranışlarıyla tanınanlar bile sıkıştıkça d e m o k r a s i d e n ve demok­

ratl ıktan sözediyor. H e l e köktendincil iklc, şeriatçılıkla, lâiklik,

c u m h u r i y e t ve A t a t ü r k ç ü l ü k karşıtlığıyla demokrat l ığ ın uyuş­

madığını göz ardı e d i p demokrat l ık başlayanlar... Birbirinin gö­

rüşüne, inancına, varlığına kat lanamayanlar ın, birlikte yaşamayı

bi lmeyenlerin, yıkma, yok e t m e ve değişik dayatmalar, zorlamalar­

la s o n u ç a l m a y a ça l ı şanlar ın b ı rak ın ız d e m o k r a t l ı ğ ı n ı yurt­

taşlığından kuşku duyulur. Seçim d ö n e m i n d e ne değişiklikler, ne

terslikler, ne dönekl ik ve gösteri ler izlenecek kimbilir? Terbiyesi ol­

mayan asla d e m o k r a t olamaz. Yalana-dolana, saptırmaya, kara-

146

Page 145: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

layıp kötülemeye varan çabalarıyla m e d y a d a yuvalanan kimilerinin

sözleri ve yazıları demokras in in neres inde olduklar ının kanıtıdır.

Görülenler

Bizim insanlarımızda özenti eğilimi o ldukça fazladır. Kendi ulu­

sal günler imizde göstermediğimiz ilgiyi ve coşkuyu kaynağı dışarı­

da olan kimi " g ü n " l e r d e gösteririz. Ulusal düzeyde etkinlik gücü­

m ü z ü unuturuz . AB'n in vc A B D ' n i n s ü r d ü r d ü ğ ü günleri kut lamak­

ta yarışanlar vardır. Üstel ik onlar ın bize o lumsuz, dışlayan bakışları

sürerken. Fransa 'n ın yeni cumhurbaşkanıy la elele verecek Federa l

Almanya Başbakanının AB için ö n ü m ü z e neler ç ıkaracaklar ını gö­

receğiz. K ö r ü k ö r ü n e üyelik istemi, peşpeşe verilen ödünler , ezilip

büzülme karşıtlarımızı yürek lendi rmekte , dirençler ini ar t ı rmak­

tadır. A B D Büyükclçisi 'nin P K K k o n u s u n d a kusurlarını açıklaması

batının y a k l a ş ı m l a r ı n d a n bozukluğun ö r n e k l e r i n d e n birinin açığa

çıkarılmasıdır.

Seçimler sırasında kürtçüler için nasıl bast ıracaklar izlenecektir.

Ş imdiden içimizdeki yandaşları bildirilerle, o r tak bağımsız aday

söylcmlcriyle bayraklarını açtılar. İkt idarın olumsuzluklarını, yan­

lışlarını, takiyyelerini, değişik a lanlarda verdikleri zarar lar ı gör­

mezl ikten gelen, Türkiye'yi Türkiye yapan değer ler i vc ilkeleri u n u ­

tan, Silâhlı Kuvvetlerin iyi niyetli ve içtenlikli açıklamasını " D a r b e -

m u h t ı r a " o larak niteleyen bu grubun k imlerden vc nasıl o luştuğunu

bilenler bilir.

Bir devlet üniversitesinde uygulamakla zorunlu olduklar ı kural­

ları şeriatçıların gösterilerini yineleyerek eleşt irenleri, kürtçüler in

giysi vc ezgileriyle sahneyi dolduranlar ı savunan yönet ime ses

ç ıkarmayanlar ın bir başka ünivers i tede onlarca T ı p öğret im üyesi

varken Tıp Fakültesi için öğrenci v e r m e m e k t e d i renmesi düşündü­

rücüdür .

G ö z ü k a r a iktidarın inanç s ö m ü r ü s ü değişik kat la rda sürmekte­

dir. Başbakanın konuşmalar ı , iktidar parti l i lerin sözleri bu duru-

147

Page 146: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

m u n giderek artacağını göstermektedir . Milli Eğit im Bakanlığı 'nın

Van Bostaniçi Lisesi 'ndeki ev düzeniyle öğret im için "Tiyatro

çal ışmaları" savunması, Konya Ilgın İ lköğretim O k u l u m u n web si­

tesinde Said-i Nursi 'yc " k a h r a m a n " nitelemesi, Denizl i Yeşilköy

İbrahim Cengiz Yatılı Bölge İlköğretim O k u l u ' n d a öğrenci lere

dağıtıldığı yazılan dinsel içerikli k i tap, E r z u r u m A K P mit inginde

bir marşın " A t a m izindeyiz" b ö l ü m ü n ü n seslendir ihncmcsi ikti­

darın inatçı t u t u m u n u n ve ö n ü m ü z d e k i günlerde d a h a neler le

karşılaşacağımızın belirtisidir.

Dayatmalar-Aldatmalar

Şemdinli davasına ilişkin m a h k e m e kararını Yargıtay bozarak gö­

revli Askerî M a h k c m c ' y i gösterdi. " T c r t i p ' l e r bozuluyor.

Başbakan kabadayılık gösteri lerine yenilerini ekliyor. Yabancı

gazetecilerin de ara lar ında bulunduğu bir topluluk ö n ü n d e ko­

nuşurken G c n e l k u r m a y ' ı n Başbakanlığa bağlı o lduğunu, sanki ken­

disine partisinin bir biriminin bağlı olduğu gibi, anlatmış. Anaya-

sa'nın 117. maddes ini yeter ince a n l a y a m a m a k t a n , işine geldiği gibi

yorumlamaktan kaynaklanan bir yanlış, yanıltıcı anlat ım. M a d d e ­

nin dördüncü fıkrasındaki " s o r u m l u l u k " önceki fıkralar gözardı

edilip, fıkralar birbir inden soyutlanarak değer lendir i lemez. Genel­

kurmay Başkanının fıkrada belirtilen görev ve yetki lerinden Başba­

kana karşı sorumlu olması. Millî Savunma Bakanlığı 'nın bağlısı du­

r u m u n d a olmadığının bel ir lenmesinin ilk koşuludur. Resmî düzen

içerisinde işlemler için belli bir gidişin, sıranın gereğidir. Yoksa

Başbakanın "Tak-şak" tekerlemesini an ımsatan buyruğundaki bir

k o n u m değildir. Türkiyemizin özel koşullarının, deneyimlerinin ge­

reği g ü n ü m ü z d e olması gereken yapıyı o luşturan fıkranın asıl

amacı ilişkiler düzenidir . Silâhlı Kuvvetleri bu düzen içinde kendi

kabadayılık gösterisine araç kılması asla doğru değildir. Haklı bir

tepkiyi, iyi niyetli bir uyarıyı geçersiz kılmak için bu tür çıkışlar

yapılmasının demokrat l ık la ilgisi yoktur. 3 M a r t 1924'dc kabul edi-

148

Page 147: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

lcn 429 n o . lu "Şer'iyye ve Evkaf ve Erkân-ı Harb iye Vekaletlerinin

Kaldır ı lmasına D a i r K a n u n " u n 9. maddes in i o lduğu gibi al ıyorum:

" C u m h u r b a ş k a n ı n a vekâleten, barış z a m a n ı n d a o r d u n u n emir ve

k u m a n d a s ı ile görevli en yüksek askerî m a k a m olarak G e n e l k u r ­

may Başkanlığı kurulmuştur . G e n e l k u r m a y Başkanı görevler inde

bağımsızdır." belki biri lerine bu kural bir şeyler anımsat ır , bir şey­

ler d ü ş ü n d ü r ü r , yararlı olur.

Başbakanın ikinci çıkışı, önceki yıllarda kimilerinin g ü n d e m e ge­

tirdiği, safsata sayılacak bir söylemi çelişkilerle yinelemesidir. "La­

iklik ve din araçt ı r" sonucuyla özet lenecek k o n u ş m a s ı n d a kültür

yetersizliğini, bilgi yoksunluğunu açıklayacak biçimde "Lâik devle­

ti savunma an lamında lâikim. İs lanun karşısına koyduğunuz anlam­

da değilim. Kişi lâik olmaz, devlet lâik o l u r " diyerek ustalarını izle­

miştir. Kimse lâikliği islâmın karşısına koymuyor . Lâiklik din

karşıtlığı, din düşmanlığı değil, inançlar y ö n ü n d e n devletin saygın

bir yansızlığı, devletin d inden bağımsızlığı, aklın özgürlüğü, vic­

danın aydınlığıdır. Lâiklik dinlerin olduğu yerde vardır. Olmadığ ı

yerde yoktur. Lâik insan hangi d i n d e n olursa olsun, hangi inancı

taşırsa taşısın, başkasının dinine vc inancına kar ışmayan, toplumsal

ve devlet ilişkilerinde insanlara bu n e d e n l e r l e yaklaşmayan in­

sandır. Lâik olmayan insan lâik devleti savunamaz, o gerçek vc

sağlıklı bir yönetici o lamaz. Ç ü n k ü devlet ülkeyi vc ulusu kapsayan

bir insan ve hukuk k u r u m u d u r . Y ö n e t i m i n ve yasamanın d inden

bağımsızlığı 3 M a r t 1924 günlü, 429 no.lu yasa ile, d a h a önce 20

Ocak 1921 günlü, 85 no.lu Anayasa 'n ın 1. m a d d e s i ile yaşama geç­

miştir. Sözde, yapay lâiklik geçersizdir. Fransız bilim a d a m ı C l a u d c

B c r n a r d " L â b o r a t u v a r a g irerken inancımı dışar ıda b ı rakıyorum"

demiştir . Bay Başbakan dinciliğini b ı rakarak Başbakanl ık yap­

malıdır. Anayasas ında lâikliği cumhur iyet in özgün niteliği o larak

kabul e d e n (mad.2), Ata türk ilke vc inkılâplarıyla lâikliğe bağlı kal­

ma andı içen (mad. 81) bir Başbakanın lâikliği a n l a m a m a s ı ve siya­

set için araç yapması ne kadar üzücü. R T E bir ara da " E r k e n seçim

is temek vatana ihanet t i r " demişt i . S o n r a kendi ler i istedi. Peki iha-

1 4 9

Page 148: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

net eden kim ya da k imler?

U l u s l a r a r a s ı Basın E n s t i t ü s ü ( I P I ) ' n ü n İ s t a n b u l ' d a k i t o p ­

lantısında "Türkiye 'nin farkı Kemalist devr imlerdir" diyen Sur iye l i

bilim adamı Bissim Tibi'yi duymuyorlar . Tıpkı, m ü s l ü m a n çoğun­

luklu ülkeler C u m h u r b a ş k a n ı ve Başbakanlar ının eşlerinin başları

açık, m o d e r n giysilerini görmezl ikten geldikleri^ibi . Anayasa M a h -

kemes i 'n in A n a y a s a m ı n 153/son m a d d e s i n e göre bağlayıcılığı

tartışılmaz karar ını u n u t u p s ıkmabaş kavgasını sürdürdükler i gibi.

İşlerine gelmeyince Anayasa'yı bile tanımayanlara nasıl güvenilir?

Seçime katı lan 21 partiye 216 milyon YTL. ö d e n m e s i nasıl işlerine

geliyor? Ç ü n k ü kendi ler i de 94 milyon YTL.yi geçen H a z i n e

yardımı alacaklar. D ö r t ayda 13 bin şirket k a p a n m ı ş ( T O B B ' n i n

açıklaması), iç ve dış borçlar çığ gibi yükselmiş, umur lar ında değil.

E k o n o m i n i n güçlü( !) o lduğu savı, yurttaşların çektikleri sıkıntılar

yadsınarak ileri sürülüyor. Dileğine, beklentis ine uygun görünüşü,

çıkışı, sonucu destekleyip alkışlamak m o d a oldu.

C u m h u r b a ş k a n ı n ı n göreve gelmesi gibi görevini belli n e d e n l e

sürdürmes i de anayasal bir süreçtir, zorunluluktur . Bu d u r u m a ne­

den olan iktidarın başı kendi kusurlarını başkalarına yükleyerek,

d u r u m u aykırılık ve sakınca göstererek konuşmaktadı r . Kışkırtıcı,

sakınca göstererek konuşmaktad ı r . Kışkırtıcı, sakıncalı sözlerin

Başbakandan duyulması yadırganmasını ağır laşt ırmaktadır. Yalnız

bu m u ? Adaylık için başvuran kimi asker kökenlilerle, askerlerin

eşleri, konuşmalar ı . D e m e k ki gereksiz şerh konulan Yüksek Aske­

ri Şûra kararlarıyla temizliğin yeterli düzeyde yapılamadığı an­

laşılıyor.

Komünizmi, kapital izmi, liberalizmi, tüm e k o n o m i k doktr inler i

bilen, g ü n ü m ü z koşullarını bile karşılayan 17 Şubat 1923 İzmir İkti­

sat Kongresi konuşmasıyla sorunlara değinip çözümler gösteren,

sanayi leşmede devlet öncülüğüyle 1930 dünya e k o n o m i k buhranını

Türkiye 'de sıkıntılara d ü ş ü l m e d e n at latan Ata türk 'ü k ö t ü l e m e k ve

kara lamak için, e k o n o m i k a landa kusurlu gös termek için çalaka-

lcm yazılar sürmektedir . 1950 sonrasına değinen, bu d ö n e m i n li-

1 5 0

Page 149: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

w w w . c i z g i l i f o r u m . c o m e n g i n e l

Page 150: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

derlerini eleşt iren kimse ç ıkmamaktadı r . Nankör lük ler in i ihanet

düzeyine çıkaranları t o p l u m iz lemekte ve g e r e k e n yanıtları ver­

mektedir . Mitingleri değer lendi remeyen önyargılılar, kiralıklar,

satılıklar, dönekler, n u m a r a c ı ve mandacı lar , bilgi, ahlâk, terbiye

yoksunları tar ihe ç a m u r a t m a k t a n geri d u r m a m a k t a d ı r . Yalanları,

yakıştırmaları, yanılgıları da ayrı.

Siyasal Curcuna mı?

Bölünmeler, birleşmeler, yeni yapı lanmalar, k a p a n m a l a r d e r k e n

seçim düzlemine girilmiştir. İktidarın zor lamalany la düzeni sistemi

b o z m a oyunları anayasa değişiklikleriyle g ü n d e m d e d i r . Yıllar dır

zorunlu saydığımız, katıldığımız, önerdiğimiz Anayasayı a lbaştan

değ i ş t i rme öner i le r imize karşı ç ıkanlar, t ö r e n açış k o n u ş m a ­

larımızı, konferanslarımızı ve demeçler imizi duymak istemeyenler,

yazılarımızı o k u m a k t a n kaçınanlar, etki ve katkılarını u n u t t u r m a ­

ya, adımızı silmeye çalışanlar düzenledikler i etkinliklerle, k o n u ş m a

ve yazılarıyla yeni Anayasa i s temektedir . Şimdiye k a d a r nerdeydi-

niz? G ü n a y d ı n ! G ü n ü m ü z Anayasası t o p t a n , Siyasi Part i ler ve Se­

çim Yasaları da köklü değişikliğe bağlı t u t u l m a d a n demokras i , ger­

çek demokras i bir düş o l m a k t a n öteye geçemez. " M i l y o n u n c u kez

söylüyoruz" desem abart ı olmaz. Yargı karar lar ına uymayan yöne­

tim geçerliğini (meşruiyetini) yitirir. İkt idarın onlarca yürütmeyi

d u r d u r m a karar ına uymadığı geçeğini yurttaş lar bilmelidir. M e d y a

bunları duyurmuyor. Tıpkı Ankara-Ta n d o ğ a n Mitingi 'ni vermeyip

sonra sayfalarını bayraklarımızla d o n a t a n kimi yayın organlar ı gibi.

Siyasette yoğunlaşma amaçlı, bir leşmek için ö r n e k ve ö n d e r o lma

çabalarıyla o luşturulan kuruluşlar nedeniyle ö n e çıkan kişileri " b ö ­

lücülük" le suçlayıp bu yolu imzalarıyla açanları unutanlar , asıl

kendi iç bölücülüklerini de unutuyor lar . Siyasal miras, helâl leşme

söylentileriyle t o p l u m a o lumlu iletiler verenler in önceki dav­

ranışları, şimdiki tutumlar ı , gelecekte ne ler yapabi leceklerinin be­

lirtisi o larak değerlendiri lmelidir . Siyasette köklü, temelden, ger-

1 5 1

Page 151: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

çekçi, sağlıklı bir leşmeler yerine yapay birliktelikler, bi l imde ge­

lişigüzel, kayırmak onursa l doktora lar , d e m o k r a t i k kitle örgütlerin­

de hiçbir ciddî, bilimsel, anlamlı araş t ı rma ve değer lendirmeye da­

yanmayan ödüller g ü n ü m ü z açılımlarının olumsuzlukları s o m u t ve

belirgin kimileridir. Seçimlerde yasama ve y ü r ü t m e çal ışmalarında

yararlanılacak nitelikleri o lanlardan çok kalabalıkların alkışladığı

isimler üzer inde d u r u l d u ğ u duyulmakta, yazılmaktadır. Ölçüler iyi­

ce kaçırıldı. Lis te lerde olanlar ın da uzman, "yetenekli, ilkeli, dürüst,

çalışkan, ahlâklı, yürekli, halka inmesini, sorunlar la ilgilenip ç ö z ü m

üretmesini bilenlerin bulunmasını dileriz. Siyasal partiler, d e m o k ­

rasinin vazgeçilmez öğe ler inden olduklarını gösteriyle, şamatayla,

yerine getirilmesi olanaksız sözleri vermekle değil. Türkiyemize

gerçekten aşamalar kazandıracak olgun, doyurucu, güven verici tu­

tumlarıyla kanıt lamalıdır . Seçmenler " F e n a hükümet le r in oylarını

kul lanmayan yurttaşlar taraf ından k u r u l d u ğ u n u " u n u t m a m a l ı , oy­

larını n a m u s bilerek kullanmalı, oy için verilen a r m a ğ a n vs.nin ağır­

lığını oylarını bilinçle vererek atmalıdır. Cumhuriyet in değerini

ödünsüz korumalı , çevremize ve m ü s l ü m a n çoğunluklu ülkelerin

d u r u m u n a bakmalıyız. A t a t ü r k ' ü n "Türkiye Cumhuriyet imi k u r a n

Türkiye halkına T ü r k Ulusu d e n i r " sözünü " N e mutlu T ü r k ' ü m di­

y e n e ! " özdeyişini asla u n u t m a m a l ı , T ü r k o lduğunu söylemekten

kaçınan aymazlara, bu güzel sözün anlamını bilmeyen ve bi lmek is­

temeyen kötü amaçlı lara, ayrımcılara karşı çıkmalıyız.

Siyaseti çıkar vc gösteri yeri değil, hizmet alanı kabul eden, hiz­

m e t türü gözetmeyen, devleti, ülkesi ve ulusu için özveriden

kaç ınmayan h e r k e s çağrı b e k l e m e d e n uygun bulduğu part iye

adaylık için başvurmalıdır. U n u t m a y a l ı m ki elini alta s o k m a k t a n

kaçındığımız taşlar bir gün bizim başımızı yaralayabilir. Bunlar ı hiç­

bir siyasal partiyle ilgisi, ilişkisi kalmamış, hiçbiriyle konuşmamış ,

görüşmemiş, siyasal bir amacı ve beklentisi bulunmayan, deneyim­

li o lduğunu sanan bir yurt taş olarak yineliyorum.

152

Page 152: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Mitingler Atatürkçü D ü ş ü n c e Derneğ i 'n in öncülüğüyle başlayan mitingle­

rin iktidarı etkilediğini sanmıyorum. Yurttaşlarımız bilinçlenmişler,

seslerini duyurmuşlar, toplumsal etkinliğin gücün göstermişlerdir.

Muhale fe t part i ler ine çağrılarını yapmışlardır . Katı lanları , yöneti­

cilerini içtenlikle kut luyorum. Ancak, h e r mit ingde aynı kişilerin

konuşmasını , aynı şiirlerin okunmasını , şeriatçıların a r a m ı z d a n

aldıkları şehit ler imizin anı lmamasını , halkımızın kendi l iğ inden

katı lmasının kimi kuruluşlara maledi lmesini doğru bu lmuyorum.

Ayrıca uzakta kalanları, kat ı lmak isteyip gelemeyenler i dc gözetir­

sek, ikt idar yanl ı lar ının akçalı ve k u r u m s a l o l a n a k l a r l a top­

ladık lar ından kat kat fazla yurt taş ımızın a lanlar ı do lduracağ ı

kuşkusuzdur. Coşkunun, uygar tepkinin ve ilginin sıcaklığını sür­

dürmesi , cumhuriyet bekçilerinin olumsuzlukları izleyip karşıla­

ması gerekir.

Sömürü

Mustafa Kemal Üniversitesi 'nin çağrılısı o larak 10 Mayıs günü

H a t a y ' d a verdiğim, değişik kes imlerden bayanlar ın çoğunlukta din­

leyici olduğu bir konferansta tarihsel gelişmeleri an la t ı rken "Siya­

se tç i le rd in ve inanç s ö m ü r ü s ü n d e n vazgeçmezler. T e m m u z 1932'dc

Diyanet İşleri Başkanlığımın genelgesiyle başlayan T ü r k ç e ezan,

D e m o k r a t Parti H ü k û m e t i ' n i n programının G r u p t a o k u n d u ğ u 29

Mayıs 1950'den 17 gün sonra 16 H a z i r a n 1950'de T ü r k Ceza Ya-

sası 'nın l ' inci maddes i değiştiri lerek arapçaya çevrildi. İlk kez Bilal

Habeş i 'n in duvar üzer inden o k u d u ğ u ezan din kuralı değildir.

Ayet, Sûre, H a d i s değildir. Kutsallığı olan bir çağrıdır. Kendi dili­

mizden olması daha anlamlı ve çekici olur. Ş imdi lerde ses yükselti­

ci aygıtlarla çığlıklara d ö n ü ş t ü r ü l ü y o r " diyerek kimi yakınmalar ı di­

le getirip ezana saygı, yozlaşt ı rmaktan uzak d u r m a çağrısı yaptım.

Ertes i gün yayımlanan ona yakın H a t a y gazetes inde bu iyi niyetli ve

içtenlikli yaklaşımıma hiçbir eleştiri ge lmedi . K ö k t e n dinci t u t u m u ,

153

Page 153: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

konuşmacı lar ının kimler oldukları iyi bilinen bir TV kanal ı ko­

n u ş m a m ı kimi yerlerini almayıp çarpı tarak ezan düşmanlığı yap­

tığımı ileri sürmüş. O k u d u ğ u n u , dinlediğini anlamayanlara ne de­

nilse azdır. Tutumlar ı bi l inen şeriatçıları! kötülemesi benim haklı

o l d u ğ u m u n kanıtıdır. Halk ın zarar ına olanları halkın yarar ına gös­

ter ip a ldatan siyasetçiler gibi inanç temizliğini, dil temizliğini, unu­

t u p araş t ı rmadan, s o r m a d a n , o k u m a d a n saldırıya geçen yayıncılar­

la onlar ın yanılttığı kimseler ne yaptıklarının ayırdında değiller.

Ezanı iyi okuyamayanlar, ses yükselticilerle binaların tepe ler inden

yayın yapanlar çığlığa dönüştürüyor . Bu da üzücü oluyor. N e d e n

böyle olsun. Biraz özen gösterilse d a h a iyi o lmaz mı? Allah, din,

kutsal kitap, hukuk, Anayasa, ulus, devlet kavramlarıyla terbiye bi­

linci o luşmamış sözde inançlılar, sözde dindar lar çirkin yazılarla,

iletilirle saldırryormuş. İyi ki izlemiyorum. Dili, kalemi, vicdanı,

düşüncesi, ruhu temiz o lmayan d indar olamaz. Bunlar insan ola­

m a z ki M ü s l ü m a n olsun. Aymazlık, bağnazlık, dindarl ık ve yurt­

taşlıkla bağdaşmayan terbiye ve bilgi yoksunluğu açık. Din ve ezan

karşıtlığı yapmadım. Gerçekler i tersine çevirip düşmanl ık yaratan­

ların ne lere karşı olduklar ı biliniyor. Söylenenleri anlamayacak dü­

zeydeki ilkellikleri sergileyenlerle, inancı s ö m ü r e n körükçüler din­

cilerin işlediği cinayetlerin sorumlular ıdır . D i n d e z o r l a m a ol­

madığını bi lmeyecek ö lçüde bağnazlığını yaygarayla ortaya koyan

yalancı ve sahtekâr lara ö n e m vermez, düzeylerine inmeyiz. İ n a n ç

lara saygı, insana saygı ile başlar.

D e d i k o d u sınır tanımazmış . Kimileri de benim kimi toplantı lar

için yurtdışına gittiğimi yazıyormuş. 1971'de ve 1975'dc Nato'yu

tan ı tmak için çağrılan yurttaş lar ve hukukçular topluluğu içindey

dim. Almanya, Belçika, Hol landa, Fransa ve İngiltere'ye turistik ve

günübirlik geziler yaptık. D ö n ü ş t e Dışişleri Bakanlığı 'na bir de özel

r a p o r verip Jozef Luns 'un dost luğunu, Yunanlılar için söylediği

o lumsuz sözleri aktardım.

Anayasa M a h k e m e s i ' n d e k i görevim sırasında arkadaşlarımla

Kıbrıs, Macar is tan, R o m a n y a , Bulgaristan ve Fransa 'ya gittim

154

Page 154: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Meslekdişı hiçbir toplantıya, kurula kat ı lmadım. 19 Mayıs 2001'de

Almanya Ata türkçü D ü ş ü n c e D e r n e ğ i ' n i n çağrılısı o larak güftesini

yazdığım A t a t ü r k Senfonisimin dünya ilk ses lendirmes ine kat ı lmak

için Köln 'e gittim. Başka bir şey bildiğini savlayanlar kanıtlarıyla

ortaya çıkarlar. Benim Ata türkçü D ü ş ü n c e D e r n e ğ i ' n d e yaptığımı,

başlattığım yapı lanmalar la birlikte istediği gibi gös termeye çalışan­

ları ciddiye a lmam olanaksızdır. Ahlâklı, yansız ve gerçekçi üyeler

her şeyi bilir. Kimsenin övgüsüne de gereks inimim yok, savunmamı

da k e n d i m yaparım. Z a m a n hızla geçiyor. Kimler neler le uğraşıyor.

Ö n c e k i yöneticileri tart ışmak, k a r a l a m a k kimseye bir şey ka­

zandırmaz. G e n e l Kurulların alkışlarla akladıklarını b ırakıp yeni

y ö n e t i c i l e r e d e s t e k o l sunlar , ö n e r i l e r , ç ö z ü m l e r get i r s in ler .

Atılımlar, başarılar sağlasınlar. Sayı çokluğu ancak böyle anlam

taşır. G e r ç e k Atatürkçü, iyi yurttaş ya lana-dolana sapmaz. Terbiye­

lidir.

TÜRKSOLU, sayı: 139, 21 Mayıs 2007

155

Page 155: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Siyasal Açılım

Y ürekleri yakan, acı acı d ü ş ü n d ü r e n , üzen ve u t a n d ı r a n olay­

ların arkası kesi lmiyor. Yanlış bir insan hakları, demokras i ,

özgürlük ve din anlayışı her gün gazete sayfalarını, televizyon ek­

ranlarını d o l d u r a n çirkinliklere n e d e n oluyor. Disiplin, terbiye,

saygı yoksunluğu, k imi kendini yazar ve aydın sananlar ın kalemle­

r inden dökülen pislikler olumsuzlukları tetikliyor. Toplumsal doku­

n u n bozulduğu k u ş k u m u z d a haklı ç ıkmamayı isterdik. Yaralamalar

ö n e m s e n m i y o r , ö l d ü r m e l e r , cinsel saldırılar, spor karşı laşma­

l a r ı n d a n azgınlıklar Türkiye ve Türk ler hakkında amaçlı kötüle­

meleri doğrulayacak biç imde giderek b ü y ü m e k t e ve yaygınlaşmak­

ta. Kendil iğinden h a k a lma (ihkak-ı h a k ) deni len t ü r d e girişimler

de ayrı. Kolluk güç ler ine, devlete karşı gelenler, gündüzleri toplum

içinde g ö r ü n ü p gece ler i mayın döşeyenlere ek lenmeye başladı.

Ulusu, ulusallığı b e n i m s e m e y e n ü m m e t ç i kafanın çelişkili ve sakın­

calı yaklaşımlarının s o n u c u her tür, h e r biçim terör kanlı dişlerini

gösteriyor. Yansız, e t k i n ve güçlü bir yönet im olsa bu durumlar

156

Page 156: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

yaşanmazdı . Ö n l e m e çabası da i z lenmemektedi r . Tersine, parti­

zanlık ve kadrolaşma, a m a c a uygun Anayasa değişikliği oyunlarıyla

hiçbir çek inme d u y u l m a d a n sürdürü lmektedi r . AB içişlerimize,

A B D dışişlerimize, İ M F e k o n o m i m i z e e g e m e n olmuştur . P K K ile

savaşımda özel temsilciliği sıkıntılarla yürütmeye çalışan, A B D ' n i n

tutarsızlığını eleşt iren emekli O r g e n e r a l E d i p Başer ' in görevden

a l ınmasında A B D baskısı yadsınabilinir mi? A B D ' n i n her yaptığına

kat lanıp h e r ö d ü n ü veren A K P iktidarının t u t u m u ulusal o n u r u m u ­

zu da yaralamıştır. Başbakanın, kimi Bakan vc milletvekillerinin

sakıncalı, kışkırtıcı, ayrımcı konuşmalar ı ye tmiyormuş gibi kimi

işlemler de dinci eksende, ulusallığa aykırı b iç imde yapı lmaktadır .

Anayasa buyruğu " d e r h a l seçim" d u r u m u d o ğ m u ş k e n , üstelik d a h a

önce erken seçim kararı al ınmışken Mcclis ' in olağan çalışmalar

yapması doğru değildir. "Yetkili o l m a k " başka, "faal o l m a k "

başkadır.

İkt idarın duruşuna, gizli-açık desteğine güvenmese ler içte vc

dışta kimse kolay kolay Türkiye karşıtlığına, düşmanl ığ ına soyuna-

maz. Seçimler nedeniyle A K P iktidarına kimlerin destek verdiğine

b a k m a k yeter. Kimi ABD'l i , kimi Fransız, kimi Alman, kimi R u m

ve de Barzani ile Talabani. İşlerine gelmese övücü k o n u ş m a yapar­

lar mıydı? Bu ölçüde verici başka bir iktidar o lmuş m u y d u ? Türki­

ye-AB K a r m a P a r l a m e n t o Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagcndijk

A B D gazetesine verdiği d e m e ç t e " A B ile görüşmelere lâikler engel

oluyor, h ü k ü m e t t e olsalardı görüşmeler baş lamazdı" demecini ve­

rirken, bir y a n d a n da Silâhlı Kuvvetleri e leşt irmeye kalkışan AB'li-

.lerlc m e k t u p imzalamaktadır . AB'n in tutmadığı sözlere, A K P ' n i n

m o d e r n Türkiye'yi k a r a r t m a çabalar ına asla değ inmemekted i r le r .

Ankara-Anafar ta lar Çarşısı vahşeti için ü z ü n t ü açıklama yeterli

mi? PKK'yı kimler destekliyor, kimler besliyor, koruyor? Terörün

her türü h e r z a m a n kınanmak, gereken ö n l e m l e r alınmalıdır.

iktidar İkilemleri

Smırdışı operasyon için karar önceliği ikt idardadır .

157

Page 157: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKıA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Seçimler herkes in gerçek yüzünü bir kez d a h a ortaya çıkara­

caktır. Vitrin süs leme peşindeki siyasal part i ler in listesine aldığı

k imselerden yönelişi belli olacaktır. İkt idar partisinin yine din ve

inanç sömürüsüylc sonuç a lma istediği açıktır. Başbakanın " O r a s ı

Tandoğan'sa buras ı V a n d o ğ a n ! " sözleri yanında kimi iktidar partisi

ilgililerinin k o n u ş m a l a r ı bu d u r u m u n kanıtıdır. T ü r k Bayraklarının

gölgesinden, yüzleri renk lendi ren aydınlığından kaçmışlardır. On­

lar da bayraklarla topluluğa katılıp Türkiye'yi Türkiye yapan ilke­

ler için birlikteliklerini vurgulayabilirlerdi. A m a T ü r k o l d u ğ u n u

söylemekten kaçınanlar ın, a l t ü s t kimlik tartışması başlatanların,

kucaklarını köktendinci lere açanların, kadrolaşma ve partizanlıkla

sonuç a lmak isteyenlerin böyle bir o lumlu yaklaşımı beklenemez.

O n l a r dini ve demokras iy i bir araç o larak düşünüyorlar . Siyasete

dini, dine siyaseti sokarak çıkar güdüler inde dini kullanıyorlar.

Gerçek d i n d a r olsalar bu sakıncadan kaçınırlar. Onlar için din

adına yalan söylemek de sevaptır. Kötülük yapmak da. Dini siyase­

te sokarak demokras iy i dinselleştircn iktidar kesimi, seçimlerde ak­

çalı açılımlarla, dinsel söylemlerle, sıkmabaşlı eşleriyle birlikte poz

vererek, Anayasa değişikUğini halkın zararına olmasına karşın ya­rarına gösterip duygu sömürüsü yaparak, nice olanakları kullana­rak çoğunluk sağlamaya yönelecektir. 19 Mayıs etkinliklerine alter­natif t o p l a n t ı l a r , sakıncal ı yayınlar ik t idar ın t e b e s s ü m ü y l e

yapı lmaktadır . F u t b o l karşı laşmaları bile 19 Mayıs günü yapılmaya-

bilirdi. G ü n ü n a n l a m ı n a uygun daha coşkulu etkinlikler izlenebilir­

di. H e r yıl o k u n a n Gençl ik Andı bu yıl 19 Mayıs Stadyumu'ndaki

tören içindeki etkinl ik lerde o k u n d u mu s a p t a n a m a d ı . Yazdığı ki­

taptaki çağdışı görüşleri belirgin Millî Eğitim Bakanı 'n ın görevinde

tutulması anlaşılabilir bir d u r u m değildir. Tokat ' ın Niksar ilçesinde

bir profesör h e k i m i n yaptırdığı okul, ayrıca öğrenci yurdu yaptır­

ması baskısı s ü r d ü r ü l e r e k öğret ime açılmıyor. A n k a r a ' d a hasta­

larına sağlık h izmet i veren hekimin memleket i için özveride bulu­

narak gerçekleşt irdiği yapı boş tutuluyor. D a h a nice çelişkiler. Din­

ci gösteriler, d u a l a r l a yapı lan açılışlar, tekke-türbe ziyaretleri, kimi

158

Page 158: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

ailelere göstermelik konukluk. Duyarl ık ve özeri olsa, gerçek de­

mokras i ve gerçek siyaset olsa, devlet te görev veri lmesini sakıncalı

kılan sözleri davranışları olanlar, bırakınız milletvekili adayı ol­

mayı, d a h a üst görevler için aday gösterilebilirler mi?

Siyasal Omlet mi?

H e r k e s işine geleni listesine alıyor. Ü l k e yarar ının gözetildiği

kanısını verecek belirtiye ras t lamak güç. Zikzak çizenler, önceleri

karşıda olanlar, ilkeleri b e n i m s e m e y e n l e r milletvekili o l m a k için

eski karşıt ına başvuruyor. O da yeni birisini k a z a n m ı ş gibi kapısını

açıyor. Düzelen, kendini bulan, yanl ış ından d ö n e n , doğruyu bulan

ile baş tan beri kendi çizgisinde ilkeli ve tutarl ı yürüyenler için söy­

lenecek bir şey yok. A m a milletvekili o l m a k t a n başka bir şey düşün­

meyenlerle, buyruklarını dinleyecekleri yeğleyenler için her z a m a n

söylenecek çok söz olacaktır. Aday adaylarına, d a h a sonra aday lis­

teler ine bakıp kimilerinin n e r d e n nereye geldiğini görerek parmak­

lar ısırılacaktır. İşbirliğini, güçbirliğini, anlaşmayı, seç imde birlikte

çalışmayı, kimi seçim yasaklarını aşarak ikt idara karşı güç kazan­

m a k çabalarını " b i r l e ş m e " diye gös termek ve g ö r m e k dç yanlıştır.

G e r ç e k d u r u m seçim sonrası belli olacaktır. Lider ler in hepsi "Lâik­

lik" diyor. Nasıl inanılır? H e l e iktidar başının bu k o n u d a k i sözleri­

ne nasıl güvenilir? Tansu Çiller, siyasette sahne almaya çalışıyor.

Aday furyası açık. Nite l ikten çok g ö r ü n ü m , ad, ün, siyasette yarar­

lanma değil halkın alkışı aranıyor.

" . .çürük y u m u r t a . . " söy lemler inin siyasal terbiye y ö n ü n d e n

değerlendir i lmesi gerekir. K ö t ü örnekler gelecek için tehlikedir.

Ç ü r ü k y u m u r t a benzetmes i yapanlar sanırız kendi ler ini sağlam yu­

m u r t a olarak t a n ı t m ı y o r d u n Dini siyasete âlet e d e r e k dine saygısız­

lık edenler in, bu yolu Türkiye için elverişli görenler in sorumluluk­

ları ağırdır.

Tam Atatürkçü bir ikt idar o luş turmak için en çağdaş T ü z ü k ve

Programla, Atatürkçü D ü ş ü n c e Derneğ i Şube Başkanlarının der-

159

Page 159: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

nekten bağımsız Kemalis t (Ata türkçü) bir part i kurulması önerisiy­

le gerçekleştiri len Cumhuriyetç i D e m o k r a s i Partisi, M ü m t a z Soy-

sal'ın Bağımsız C u m h u r i y e t Partisi 'yle birleşip bütünlüşmeye ö n d e r

ve örnek olarak C H P ' d e yoğunlaşmak amacıyla yola çıkmışken ki­

milerinin sözler inden dönmeler i , imzalarını yadsımalarına varan

ters t u t u m almaları ve engellemeleriyle gerçekleşmedi. Dernek ler ,

vakıflar ve benzeri kuruluşlar toplumsal bilinç için çok yararlı a m a

siyasal güç, yetki sahibi o lmadıkça sonuç almak olanaksız. Yeterli

bilgisi o lmayan kimi medya köşelileri anlamlı, soylu amacı "Bölü­

cülük" diye suçluyor ve Bülent Ecevit ' in bölücülükte direnmesini

u n u t t u r m a y a çalışıyor. Kurulan yeni part i C H P ' d e n üye kopar-

madı. Partili o lmayanlar la, C H P ' y c , özellikle yönet imine karşı

olanları, duraksayanlar ı üye yaptı. C H P ' d e n üye ayırarak, bir yerle­

re a t a m a yapıp görev vererek, sözvcridc bulunarak, değişik olanak­

lar sağlayarak insan kandırmış , ayartmış değildir. Ö n e r e n l e r ,

katılanlar, destekleyenler aras ında sözler inden d ö n e n l e r olma­

saydı, asıl birleşme d a h a ö n c e d e n olacaktı. Şimdi kimileri " A K P

2002'dcki oy oranını t u t t u r a m a z " diyor. Çoğunluğu alması bile kö­

tü. Part i ağalarını, siyaset demirbaşlarını, mafya, çıkar, dincilik, ta­

rikat, aşiret, sermaye, yabancı ilişkililere b a k m a d a n gerçek yurtse­

verleri suçlayanlar hiç vicdanlarını d inlemezler mi? Kimler nerde,

kimler kimlerle hiç gözetmezler mi?

19 Mayıs 'ta bayrak krizine, protokol t r ibünler indcki sıkma-

başlılara kim destek veriyor, bunlar kimlere güveniyor? D ü ş ü n m e k

gerekir. Yarın Çankaya'yı ele geçirince devletin başına ne çuvallar

geçirilir, ne çoraplar örülür, ne çarşaflar giydirilir, ne peçeler örtü­

lür? Olanlara bakıp olacakları kes t i rmeden uluorta yazıp çizmek,

" G e l e n ağam, giden p a ş a m " tutumuyla çalakalem kara lamak kolay.

Kimlerin kimleri niçin eleştirdiği ve desteklediğini çok kimse bili­

yor, anlıyor. İmza ve bildiri a y d m l a n ( l ) boş durmuyor .

Mitingler

Bir kuruluşa malcdilmesi yanlış olan, iktidara ve destekçi lerine

160

Page 160: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

karşı Atatürkçülüğü seslendiren, ayrılıkçılara, bölücülere çağrıda

b u l u n a n mitingler önceki yazımızda değindiğimiz d u r u m l a r dışında

olumlu karşılanmış, başarılı ve etkili o lmuştur . Özellikle oylarını

kul lanmayanlar, d u r a k s a m a içinde olanlar, karars ızlar y ö n ü n d e n

yarar getirmiştir. Kadınlar ve gençler çoğunlukta idi. Partileri, ku­

ruluşları aşan yığınlar T ü r k o lmanın mutluluğu, A t a t ü r k ç ü o lmanın

kıvancıyla coşkulu idi. Yıllar önce başlattığımız S a m s u n katıl ımları

yinelenmiş, canlanmıştır . Yunanis tan 'da k indar pontusçu lar yürür,

anıt d ikerken yurttaşlarımızın ölgün d u r m a s ı bek lenemezdi . " N e

şeriat, ne d a r b e " sloganıyla Silahlı Kuvvetler karşıtlığını uygun bul­

muyoruz. Kimsenin darbe istediği, beklediği yok. Tersine, olma­

ması için iyi niyetli uyarıları var. Bir yanı olumlu, bir yanı o lumsuz

çıkış, anlamı yiten söz olur. Mitingleri b i t i rmek de yanlış. Nefes mi

tükendi? Karşıdaki durmayınca uyarı yine yapılmalı, coşku yine

da lga lanmak, yurttaş yine kaynaşmak, g e r e k e n l e r yine uyarıl­

malıdır.

Yalan Dolan

Medyanın büyük kesimiyle te rör aygıtı gibi çalıştığını üzülerek yi­

neliyorum. Anayasa M a h k c m c s i ' n i n özelleşt irmeyle ilgili bir ka­

rar ındaki karşı oyun on yılı aşan bir z a m a n s o n r a bile gerçekleri

kest i rmenin, gereksinimleri ortaya k o y m a n ı n örneği iken b u n u

amaçlı biçimde eleştiren eski bir kafatasçı, h ü k ü m l ü yazar, d a h a

sonra " A t a t ü r k yaşasaydı" diyerek o n u n z a m a n ı n d a k i koşullara

karşın yaptıklarını, g ü n ü m ü z koşul lar ında ö r n e k a larak nasıl yap­

m a m ı z gereğine çağırmamı yadırgamıştı . Bir süre önce de 1975'de

katıldığım bir s e m i n e r d e Adliyc-Felsefe ilişkileri k o n u s u n d a k i se­

m i n e r d e bir h u k u k ç u olarak (felsefeci değil) yaptığım konuşmayı

bir felsefecinin adını kullanıp o n u n ilettiğini söyleyerek "Fiki r pe­

rişanlığı" ile nitelemişti . İlettiğini söylediği yardımcı doç. dr., ko­

n u ş t u ğ u m 7.3.1975 g ü n ü n d e 5 yaşında imiş. Türkiye Felsefe Kuru­

m u ' n u n k o n u ş m a m a yer veren kitabını yazara gönderdiği , ne ol­

duğu bilinen yazarın da o k u m a d a n , ad ıma duyduğu tepkiyle gc-

161

Page 161: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

lişigüzel eleştiriye kalkıştığı anlaşılıyor. B e n h u k u k ç u o la rak

katı ldım. K o n u ş m a m ı felsefe y ö n ü n d e n değil, adliye y ö n ü n d e n ele

a l m a k gerekir . N e d e n s e kimileri A t a t ü r k ç ü l e r e kat lanamıyor .

Başka kusurumuz, k ö t ü l ü ğ ü m ü z varsa yazsınlar, düzeltel im, bile­

lim. Nice kötüleri , kötülükler i bırakıp bizlere saldırmaları nereler­

de ve nasıl o lduklar ının kanıtıdır. Takıntı lardan kendilerini kurta­

ramıyorlar. Değişmeler i de olanaksız görünüyor. H i ç mi o lumlu bir

şey yapmadık? Katkı larımız bir gün anlaşılır, anılır.

G e ç e n l e r d e bir m u h a b i r telefonla arayarak ısrarla " d ü r ü s t dav­

ranıp söylediklerime aynen yer vereceği" sözünü vererek soruları­

na yanıt istedi. Yayımlanınca baktım, sözünde d u r m a m ı ş . Üstel ik

hiç gereği ve gerçeği yokken, " . .mütedeyyinleri üzen açıklama­

larıyla.." diye başlamış. G ö r e v d e y k e n ü z m ü ş ü m . H a n g i gerçek mü­

tedeyyini insan hakları , özgürlük, demokras i , hukuk, lâiklik, Ata­

türkçülük, ulus, ulusçuluk, halkçılık, milliyetçilik, ahlâk, adalet,

barış, yargı bağımsızlığı, anayasanın üstünlüğü üzer? Dinci lere ya­

r a n m a , Atatürkçüler i kara lama çabası insanı ne d u r u m l a r a düşürü­

yor. Yazık!

Kimileri de kafasını "kafa"ya takmış. Yobazlığın türleri çoktur.

Takıntılar, ruhsal ve beyinsel özürleri g ü n d e m e getirir. " K a f a " ile

" B a ş " kimi z a m a n aynı an lamdadır , kimi z a m a n başka a n l a m d a

kullanılır. Bu sözcükleri içeren nice atasözleri, özdeyişler, deyim­

ler, benzetmeler vardır. "Tahta kafa" b u n l a r d a n biridir. B u n u a-

n ımsatmak yeter. Üstel ik kafatasçı bir geçmişten gelenler için kafa­

yı iyi ku l lanmak gerekir. Ne diyelim dilleri ve kalemleri kendileri­

dir.

Milli M ü c a d e l e D e r n e ğ i yöneticileri başarılı çalışmalarını sürdü

rüyor. Peşpeşe şube açıyorlar. Kut luyorum. A m a yeterli değil. Ba

yanların ve gençlerin yoğunluğuyla halkın ilgisi gerekir.

TÜRKSOLU, sayı: 140, 28 Mayıs 200/

162

Page 162: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Ulusal Savaşım

Y eni yüzyıl, önceki yüzyıldan ka lan ulusal ve uluslararası sorun­

larla birlikte kendi çağının sorunlarıyla boğuşmaktadı r . İnsan­

lığın karşı karşıya olduğu güçlüklerin başında açlık, hastalık, savaş

ve doğa yıkımları gelirken siyasal bağlamdaki olumsuzluklar la hak­

sızlıklar, inanç ve soy ayrıl ıklarından kaynak lanan karşıtlıklar, var­

lığını s ü r d ü r m e çabaları h e m e n ikinci sırayı a lmakta, kimi z a m a n

boyutu vc kapsamı nedeniyle ö n e çıkmaktadır .

G e ç e n yüzyılın başlarındaki Birinci ve İkinci Balkan Savaşlarını

izleyen Birinci D ü n y a Savaşı d a h a çok milliyetçi akımların, emper­

yalist açılımların sonucu olarak yıkıma d ö n ü ş m ü ş , siyasal duyum­

suzlukların sonucu sayılan İkinci D ü n y a Savaşı da bir tür kıyım ni­

teliğiyle dünyayı sarsmıştır. İnsan haklar ı ve d e m o k r a s i özleminin

birleştirdiği güçlü devletlerin ö n c ü l ü ğ ü n d e kuru lan Birleşmiş Mil­

letler, soğuk savaşı önlemeye çalışmışsa da b e k l e n e n o r t a m sağla­

namamış, Sovyet Sosyalist Cumhur iyet ler i Birliği'nin dağılmasın­

dan sonra bağımsızlık uğraşları ağırlık kazanınca k u t u p l a ş m a n ı n

163

Page 163: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

sona erdiği sanılarak e k o n o m i k atı l ımlara öncelik verilmiştir. Kar­

maşık siyasal o luşumlar ın kendi amaçlar ına uygun d ü z e n oluştur­

ma girişimleri, Avrupa Birliği 'nc u z a n a n ortaklık ve uyum çalışma­

ları kimi sorunları çözümlemişse de kimi yeni sorunlar ın doğması­

na da kaynak olmuştur . Özellikle bölgecilik ve din bağı, birleştirici

olduğu ölçüde ayrımcı da olmuştur .

Avrupa Anayasası 'nın hıristiyan dinine dayandırı lması öneri ler i

sonuca bağlanmış değildir. A B D ' n i n diktatör lük kıyımlarını ve kit­

le imha silâhlarını b a h a n e e d e r e k Irak' ı işgali, kuzeyde kürt devle­

tini oluşturması, Türkiye'yi bölmeye çalışan te rör ö r g ü t ü n e destek

vermesi, İsrail yandaşlığıyla özürlü Filistin ikilemi, Büyük Orta­

doğu Projesi dayatmalar ı , Afganistan uygulamaları, dost görün­

düğü ve stratejik or tak saydığı Türkiye'yi oyalaması yetmiyormuş

gibi sözde ermeni soykırımı tasarılarını tehdi t aracı gibi kullanması,

çok kimsenin olasılık vermediği Ulusal Kurtuluş Savaşımı kazana­

rak mucize yaratmış Türkler in, Ata türk ilkeleri t e m e l i n d e gerçek­

leştirilmiş T ü r k Devrimi ile edindiği düzeyi y i t i rmeme özenini bir

yaşam andı bilerek korumasının anlam ve ö n e m i n i doğrulamak­

tadır. Bu anlayış bir yaşam ilkesi değeriyle sıcaklığını ö d ü n s ü z sür­

dürecektir . Bağımsız yaşamanın o n u r ve e rdemini yansıtan soylu

bir düşünce, güçlü bir duygu t ü n d ü ğ ü n ü anla tmaktadı r .

Teokratik monarş in in bozukluklarını, kötülüklerini yüzyıllarc;

dayatmış, yabancılarla işbirliğini başarı saymış, yayılmacı ve sömür­

geci dış güçlerin topraklar ına yerleşmesine ses ç ı k a r m a m a k bir ya­

na bu d u r u m u kurtuluş biçiminde ö n e r e r e k halkını a ldat ıp Ulusal

Kurtuluş Savaşı 'na karşı çıkmış hanedan-hi lâfet karanlığını yaşamış

bir ulusun haklar ına sahip çıkarak bağımsızlığını, özgürlüğünü, ulu

sal egemenliğini kazanıp aydınlanma gönencine kavuşması örnek

bir insanlık gerçeğidir. B u n u u n u t a r a k yitirme olasılıklarını gözardı

e t m e k olanaksızdır.

Batılıların silâhla a lamadıklar ını siyasal ve e k o n o m i k baskılar ve

oyunlarla alma çabalar ının aracı d u r u m u n a düşen kimi sapkınla ı

t ü r e m i ş , bilgiçlik tas layan, k i t a p o k u m a k t a n söz e d e n kimi

164

Page 164: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

karşıdevrimciler Ata türk 'ü , ilkelerini, d ö n e m i n i karalayan ger­

çekdışı anlatımlar, insanlık ve terbiye dışı yaklaşımlarla saldırılarını

a r t ı r a r a k cumhur iye t le a m a ç l a n a n d e m o k r a t i k yapıyı yıkmaya

uğraşmaktadır .

Özellikle 1950 sonrasının çoğunluk diktası kalkışmalar ının ürün­

leri ve ardılları, kendi kusurlarını, kötü siyasetçilerin kötü yönet im­

lerinin sonuçlarını Atatürk i lkelerine ve gerçek A t a t ü r k ç ü l e r e yük­

leyerek Türkiye Cumhuriyet i ile A t a t ü r k ' ü n birbir inden ayrılması

olanaksız ve d ü ş ü n ü l e m e z özdeşleşmesini k o p a r ı p yıkmak istemek­

tedir. Yurttaşlık bağı yerine din bağını ö n e geçiren şeriatçı-kökten-

dinci-yeni ü m m e t ç i l e r l e d in e k s e n i n d e T ü r k - İ s l â m senteziy le

ırkçılığa kayan sözde milliyetçiler, tarihsel örnekler i , gerçekleri,

T ü r k U l u s u m u n karakter ini ve yapısını u n u t u p kendi kıt akıllarının

doğru l tusunda sonuç almaya ye l tenmektedi r .

G e r ç e k milliyetçiliği, çağdaş milliyetçiliği en uygun biç imde yan­

sıtan Atatürk milliyetçiliğinin, soyunun özgün değer ler ine, iyi gele­

nekler ine, bağımsız yaşama ü lküsüne sımsıkı bağlı ka larak dostluk,

karşılıklı saygı ve güvenle barış içinde yaşama istenci olduğu, başka

uluslara da böyle bakan bir anlayış o lduğu bilinmelidir. Milliyetçi­

lik t u t u c u l u k , üs tün lük, s o y u t l a n m a ve sa ld ı rganl ık deği ldir .

Bağımsızlık, özü ve temel öğesidir. Elbet , t am bağımsızlık!

G ü n ü m ü z d e büyük kesimiyle te rör aygıtı d u r u m u n a gelmiş med­

ya; kimi üniversitelerin koruyuculuğunu ve destekçiliğini yaptığı

karşıdevrimciler; siyasal ikt idarın lâik c u m h u r i y e t ve A t a t ü r k

karşıtlığıyla yoğun kadrolaşması ; A t a t ü r k ' ü n "Türk iye Cumhuriye­

timi k u r a n Türkiye halkına T ü r k U l u s u d e n i r " sözündeki anlamın

güzelliğini kavrayamamış kimi ayrılıkçı, bölücü, yıkıcılar; değişik

a lanlarda ve kat la rda Atatürkçülükle , cumhuriyetçi l ikle, milliyetçi­

likle, yurtseverlikle, insanlıkla, dindarl ıkla asla bağdaşmayan sakın­

calı t u t u m ve davranışlar içindeki çıkarcılar, aymazlar, sapkınlar;

hu ulara dayanan, b u n l a r d a n y a r a r l a n a n , bunlar ı ku l lanan ya­

bancılar, Kurtu luş ve Kuruluş yüceliğini k a r a r t a n iç ve dış d ü ş m a n ­

lardır. Amaçlar ı Türkiye Cumhur iye t imi anayasal ni tel ikler inden

165

Page 165: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

yoksun kılıp uydu d u r u m u n a düşürmek, ulusal ilkelerin dışında ve

onlara a ld ı rmadan kendi inanç ve etnik güdüleriyle yaşamaktır . Bu

yıkım oyununa t ü m gücüyle karşı çıkarak ulusal varlığını özgün ni­

telikleriyle k o r u m a k , ulusal bağımsızlığını sonsuza değin sürdür­

mek, çağdaşlığın ve uygarlığın olanaklarıyla d o n a n ı p özgür, m u t l u

yaşamak ve yaşatmak kendini bu ulusun, bu topraklar ın insanı bi­

len, bu değer lere yaraşır olan herkes in borcu ve görevidir. Bu ne­

denle Ulusal Savaşım (Millî M ü c a d e l e ) sürmektedir , sürmelidir,

sürecektir. Bu soylu savaşımı gölgeleyen, hepsi en çağdaş Ata türk

ilkelerinin dışına çıkarak, bu anlamlı ilkeleri yozlaştırarak sakıncalı

amaçlar güden, A t a t ü r k ' ü n gösterdiği yönden, çizdiği yoldan

ayrılan karışık ve karanlık kişilerin uğraşı kargaşa ve bozgunculuk­

tur. Sapmadır , sapkınlıktır.

Ulusal Kurtuluş Savaşı 'nı başarıya ulaşt ıran ulusal savaşım, mü-

dafaa-i hukuk ruhu vc kuva-yı milliye ateşiyle yoğrulmuş bir istenç­

tir. G ü n ü n ü n tüm olumsuz koşullarına, or tamın elverişsizliğine,

o lanaklar ın yoksunluğuna, yönet imin işbirlikçiliğinc, i d a m fet­

vasının ihanet lere ve isyanlara karşın zaferle sonuçlanması, ö lüm-

kalım olgusunun "yoktan v a r c t m e " y e dönüşmes i insanlık için u m u t

ışığı sayılmıştır. Tutsak uluslar için cn belirgin örnek oluşturmuştur .

Dincilerle sarmaş dolaş eski faşistlerle yeni liberal sözde d e m o k r a t ­

ların kötülemeye çalıştığı d ö n e m , altın kuşağın yarattığı en gör­

kemli d ö n e m d i r .

Kimilerinin açık karşıtlığını, kişisel kusurlarını, zamanın kaçınıl­

ması güç e k o n o m i k buhranıyla savaş kıvılcımlarını, Osmanl ı bağım­

lılarının engel lemeler ini , köktcndinci lcr in karıştırıcılıklarını gö-

zardı edip suçlamak tam bir bağnazlıktır. Serbest Fırka 'n ın kendini

kapatmasını bile sapkınca yorumlar, gerçekdışı anlatımlarla "irti­

c a " n e d e n i n d e n soyutlamaya çalışanlar tarihi karar tmaktadı r lar .

B u g ü n ü n olumsuzluklar ını bırakıp kuruluş dönemini lekelemeye

uğraşmak düşüklüğün ne ölçülere vardığını ortaya koymaktadır .

A t a t ü r k ' ü n Büyük Söylevi 'ndeki gerçekleri tersine çevirmek, "res­

mî ideoloji" nitelemesiyle katı lmadıkları doğallığı ve uygunluğu

166

Page 166: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

suçlamak, sözde d e m o k r a t ve sözde araş t ı rmacının bilinen tu­

tarsızlığıdır.

Siyasal amaçlı oyunlar, özellikle iktidarlar desteğindeki karşıtlık­

lar, kalkışmalar, tehl ikenin g ü l ü n ü p geçi lmesine engeldir. D e m o k ­

rat Parti G e n e l Başkanı A d n a n M e n d e r e s de Vicdan ve T o p l a n m a

Hürr iyet ini K o r u m a Yayası (6187 no. lu) için yaptığı k o n u ş m a d a

" B u m e m l e k e t t e e lbet te mürtec i vardır. Halifeliği can landı rmak,

sal tanatı geri ge t i rmek hülya ve tasavvurları hâlâ bir takım hayalpe­

restlerin kafalarında kavak yelleri gibi e s m e k t e d i r " diyerek yasa­

laşmayı sağlamış a m a 29.11.1955 günlü D e m o k r a t Part i T B M M

* G r u b u toplant ıs ında "Şahs ım adına ve k e n d i m için sizden i t imat

oyu istiyorum. B e n i m sizin karşınızda d ik ta tör o l m a m a ihtimal var

mıdır? Siz g r u p olarak her şeye kadirsiniz. İsterseniz hilâfeti bile

getirebil irsiniz!" sözleriyle kötü bir çığır açmıştır.

Bugün, G e n e l k u r m a y Başkanı 'nın Washington 'daki Türk ler le

yaptığı g ö r ü ş m e d e geçen " . . . rüyalar ını kâbusa çev i rmek" sözü, ön­

ceki bölümleriyle ö n e m s e n m e l i a m a b u n u n silâhlı kuvvetlerimizin

bir Ata türk Ocağı o larak yalnız başına değil ulusla bütünleşerek

ulusal savaşım biçiminde gerçekleşebileceği unutu lmamal ıd ı r .

Ulusal savaşım, savaşla sınırlı değildir. O n u da içeren bir kap­

samı yardır. Savaş sonrasının sorunlar ının ç ö z ü m ü n d e de aynı is­

tenç, yaratıcı gücün kaynağıdır. Ulusal Kurtuluş Savaşımdan sonra

siyasal ve e k o n o m i k savaşların süreceği sözüyle 17 Şubat 1923

İ z m i r İktisat Kongrcs i 'ndeki açıklamaları A t a t ü r k ' ü n çağdaş ge­

lişmeleri ulusal birlikle e d i n m e özenini kanı t lamaktadı r . L o z a n

Barış Antlaşması görüşmeler i de bir savaşımdır. Siyasal bağ lamda

bir kurtuluş savaşıdır. Cumhur iyet le birlikte başlayan aydınlanma

ve uygarlık atılımları, birbirini izleyen devrimler, anlayıştan kural­

lara, i lkelerden k u r u m l a r a u z a n a n bir çağdaş laşma savaşımıdır.

Hukuksal l ık, e k o n o m i k güç k a z a n m a savaşımı g ü n ü m ü z d e de sür­

mekted i r . Lâik Ata türk C u m h u r i y e t i ' n c yönelen karşıtlıkları önle-

yip g iderecek bağımsızlık ve özgürlük savaşımı, gerçek d e m o k r a s i

savaşımı iç ve dış dayatmalara karşı sürecektir . Bu savaşımların ko-

167

Page 167: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

rumaya çalıştığı değer ler ve ulusal yapımız, varlığımızın özeti ve

simgesidir. Sonuç alacak güç, insanlık ve yurttaşlık yükümlülükleri­

nin bilincinde gerçek yurtseverlik, gerçek Atatürkçülük, gerçek

milliyetçilik, gerçek demokrat l ık, gerçek hukuka bağlılık, gerçek

saygı, sevgi ve güvenle, ö d ü n s ü z devrimcilikle yaşama geçer. Özve­

ri, çalışkanlık, ahlâk, inanç, istek ve birliktelik savaşımın koşuludur.

Dayanı şmadan yoksun, birbirine karşı barış yerine kavgayı yeğle­

yen insanlarla savaşım da, savaş da yitirilir. Y ıpra tma ve yıkma ça­

baları bu n e d e n l e birbir ine ek lenmektedi r .

Avrupa Birliğimin dayatmalar ı , A B D ' n i n baskıları, yeni projele­

ri, uygulamaları, oya lama-aldatma vc tüm askerî ve siyasal oyun­

ları, dost bildiğimiz kimi ülkelerin tutumlar ı , kimi komşularımızın

yaklaşım bozuklukları, iktidarın amaçladığı düzen, eğ i t imden eko­

nomiye, özel leş t i rmeden petro le , kimlik tar t ı şmalar ından inanç sö­

m ü r ü s ü n e değ in t ü m o l u m s u z l u k l a r ı , suskunluk, tepkisizlik,

yazgıcılık, çıkarcılık, şakşakçılık... her şey gözeti lmek, A t a t ü r k ' ü n

kutsal armağanı ve e m a n e t i Türkiye Cumhuriyet i her z a m a n , her

koşulda, her d u r u m d a korunmal ı , d a h a güçlü vc daha iyi kılınması

için ulusal savaşım sürdürülmel idir . Sorumluluk o n u r d u r . Tembel­

likle, çıkar gözeterek, kimi beklenti ler vc partizanlıkla " a d a m l ı k "

niteliklerini yit irenler hiçbir savaşım veremezler . Yürekleri yetmez,

beyinleri çalışmaz. Türkiye sevgisi, ulus saygısı, ilkeli vc tutarlı dav­

r a n m a özeni, insanlık duyarlığı, kimlik vc kişilik anlayışımız ulusal

savaşım ateşimizdir. İlerici vc d e m o k r a t g ö r ü n m e k özcntisiylc, gös­

terilerle, bi iyüklenme ve y a r a n m a çabalarıyla, aşağılık duygularıyla

varlık nedenler imize, yaşam felsefemize karşı çıkanlara ö r n e k dav­

ranışlarla yanıt vermeliyiz. Tam bağımsızlığımızdan, özgürlüğümüz­

den, ulusal egemenl ik i lkemizden ö d ü n v e r m e d e n tüm değerlerimi­

zi, kaynaklarımızı k o r u m a çabamızı artırmalıyız. Ata türk 'e yaraşır

yurttaşlar o lmak özenimizi ulusal bilincimizle güçlendirmeliyiz.

T ü m kötülere, tüm kötü lüklere , kaynaklarımızla varlıklarımızı sat­

maya ka lk ı şan lara , sat ı lmış lara, s a p k ı n l a r a , soygunculara ,

yağmacılara, kaçakçı lara, diktacı lara, yalancılara, par t izanlara .

168

Page 168: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

rüşvetçilere, soysuzlara, ahlâksızlara, ikiyüzlülere, T ü r k Devrimi

düşmanlar ına, düşünce, inanç, insan haklar ı ve d e m o k r a s i sömürü­

cülerine, ayrılıkçılara, bölücü ve yıkıcılara, mandacı lara , n u m a ­

racılara, kışkırtıcı ve destekçi ler ine karşı ulusal savaşım. Yı lmadan,

yoru lmadan, d u r a k s a m a d a n . Eşsiz ö n d e r G a z i Mustafa K e m a l Ata­

türk 'ü ö r n e k alarak.

TÜRKSOLU, sayı: 142, 11 Haziran 2007

169

Page 169: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Yeniden Merhaba

Yazanınız Yekta Güngör Özden 'le iyileşme sürecinde yaptığımız ilk

söyleşi:

Ö ncelikle, at latt ığım sağlık sorunuyla ilgili T Ü R K S O L U okur­

lar ından aldığım "geçmiş o l s u n " dileklerine, beni sağlığa ka­

vuşturan hekimler ve onlar ın yakın çalışma arkadaşlar ına, bütün

meslektaş, dost arkadaş , gönüldaş lara ve T Ü R K S O L U ' n a sizin say­

falarınızdan teşekkür e d e r e k sözlerime baş lamak istiyorum.

Sağlık d u r u m u m d a h a iyi o l d u ğ u n d a önceki d ö n e m d e olduğu gi­

bi, yazılarımla T Ü R K S O L U ' n u desteklemeyi sürdüreceğim.

Ç ü n k ü ben T Ü R K S O L U ' n u çıkaran arkadaş lar ın içtenliğine,

sağlıklı d ü ş ü n d ü k l e r i n e , amaçlar ının iyi o lduğuna ve çabalarının

yararına inanıyorum.

H e r n e k a d a r T Ü R K S O L U gazetes ine v e o r a d a yazanlara

170

Page 170: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

saldıranlar varsa da hiç öneml i değil. K e n d i geçmişlerini, köklerini,

k a r a k t e r ve d ü ş ü n c e yapılarını u n u t t u r m a k için şimdi p a t r o n l a r ı n

buyruğunda, yabancıların kucağında h e r tür lü şaklabanlığı yapıyor­

lar. O n d a n sonra da yazıların kişilere bağlı, onlar ın düşünceler ini

yansıtan açılımlar o l d u ğ u n u u n u t u p sanki kadroluymuş, sanki üc-

retliymiş, sanki bir örgütün e lemanıymış gibi değer lendi rmeler le

suçlayıp kendi okuyucularını aldatıyorlar.

Bunlar biliyorsunuz eski solcu geçinenler, eski şeriatçılar, bir uç­

tan bir uca gidip gelenler, o r t a d a durmasını bi lemeyenler, becere­

meyenler ve kötü niyetlilerdir. Kürtçü, ermenici , şeriatçı, AB'ci,

A B D ' c i , çıkarcı medya kalpazanlarıdır .

H e r z a m a n söylüyorum; T Ü R K S O L U ' n d a yazan diğer arka­

daşların yazıları, tutumlar ı , birbirini bağlamıyor, kendi ler ini ilgilen­

diriyor. Ö r g ü t değil, bağımsız ve özgür bireyleriz. Irkçı-Turancı,

sentezci de değiliz.

Beni i lgilendiren şey T Ü R K S O L U ' n u n çıkış yani yayım amacı...

T Ü R K S O L U ' n u n ulaştığı insanların benim duygu ve düşünceler imi

öğrenmeler i , bilmeleri. B e n sakıncalı bulduklar ımla doğru bu lup

d e s t e k l e d i k l e r i m a r a s ı n d a k i ayr ımı o r t a y a koyab i l iyorsam

yazılarımı okuyanlar ın da b u n u yapmalar ıdır . Başka a m a c ı m ve

beklent im yok.

Ben 1946 yılında gazete muhabi r i kart ını almışım; 1950'dcn son­

ra değişik gazete lerde ve dergi lerde sekreterl ik, müdür lük, köşe ya­

zarlığı, sahiplik yaptım.

Vatan gazetesini m a h k e m e kararıyla yed-i âdil o larak yönett im,

bir yıl.

B u n u n dışında elli biri bulan ortak ve tek başına çıkan ki taplar ım

var. A m a kendi ler inin b ü t ü n saçmalıklarını, b ü t ü n satılmışlıklarını,

bütün ikiyüzlülüklerini, b ü t ü n dönekl ikler ini ve b ü t ü n sapkınlık­

larını u n u t t u r m a k için başkalarını suçlamayı marifet sayanlar bizim

özgün mesleğimizin ürünler ini de gözardı e d e r e k , yadsıyarak suçla­

malarını alaylı ve küçümseyici anlat ımlar la sürdürüyor. Aşağılık

1 7 1

Page 171: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

duygularını yenemiyor ve aldıkları eczaya kat lanamıyorlar . Milli­

yetçiliği ulusalcılıktan ayrı ve ulusalcılık karşıtı sanan, Atatürkçü­

lükle ilgisiz sözde milliyetçilerle, küreselleşmeyi anlamayıp ulu-

salcılık-ulus devlet karşıt l ığı o l a r a k s a v u n a n u lus lararas ı ya-

zar(!) l ığa soyunan yabancılaşmış sözde d e m o k r a t l a r aynı çizgiye

düşmektedir ler .

Bunlara karşı kısaca sözü yinelemek istiyorum: H e r havlamaya

başımı çevirsem yolda yürüyemem.

A r k a s ı n a b a k m a s ı n ı sevmeyen bir a d a m ı m . B u n l a r a d a

aldırmıyorum. Onlar ı da beni de toplum ve ilgililer tanıyor. Toplu­

m u n yargısı önemli . Bizi tanımayıp yeni tanımaya başlayanların bil­

mesi için özet le söylüyorum. Ben Atatürkçüyüm bir, ben ulu­

salcıyım iki, ben Kuvayı Milliyeciyim üç. A m a ben yeni m a n d a c ı

değilim, numarac ı cumhuriyetçi değilim, p a t r o n maşası değilim, ya­

bancılarla cirit a tan, onlarla d ü ş ü p kalkan bir a d a m değilim.

Ben satılmış değilim, kiralık değilim, kukla değilim ve ben kim­

seden (aldığım emekli m a a ş ı m d a n başka) birşey alarak onlara hiz­

m e t etmeyi onlar ın gönlünü hoş e tmeye çalışan birisi değilim. Ve

ben Atatürkçü gençlerin her z a m a n destekçisiyim, her z a m a n

yanındayım.

O bakımdan kim ne derse desin ne yazarsa yazsın hiçbirine

aldırış e t m e d e n doğru bildiklerimi yazmaya ve söylemeye sağlığım

elverdiği sürece yurttaşlık görevi sayacağım.

Toplumun gözü, kulağı, dili sayılan medyanın Türkiye 'mizin son

yıllarında içine düştüğü d u r u m u hepimiz biliyoruz.

Büyük bir kesimi üzüntüyle söylemek istiyorum, terör aygıtı gibi

çalışıyor. G e r ç e k l e r i saklıyor. Büyük bir kes imi ik t idar lar

şakşakçılığıyla t o p l u m u yanıltıyor. O b a k ı m d a n Türk iye 'de bana

göre demokras in in baş düşmanı , demokrasiyi i s temeyenler, bizim

gibi Atatürkçüler, Türkiye Cumhuriyet imi savunanlar değil, bu tür

d u r u m a düşenler, yeni mandacı lar , numarac ı cumhuriyetçi ler, in

san haklarını ve özgürlükleri, demokrasiyi ve inancı sömürenlerdir .

172

Page 172: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Çıkarları için her türlü ilkeyi gözardı e d e n her türlü kavramın an­

lamını k e n d i n e göre değiştirip yitirten ve h e r türlü yalanı söylemek­

te sakınca görmeyenlerdir .

Bakın size bir ö r n e k vereyim; a d a m ı n biri çıkıyor, " B e n adayım,

Atatürkçü değilim, lâik deği l im" diyor, bu a d a m ı m e d y a "çok par­

lak isim, dört dör t lük aday" diye takdim ediyor.

Düşünebil iyor m u s u n u z ? Ata türkçü d e m e k , Türkiye 'n in bağım­

sızlığını, özgürlüğünü, ulusal egemenliğini, çağdaşlaşmasını iste­

mektir . Şimdi bunlar " B e n Atatürkçü deği l im" d e r k e n hepsini red­

d e d e n , hele lâik olmadığını söyleyip bana göre b ü s b ü t ü n çağdışına

düşen bir adamı " Ç o k parlak bir isim, d ö r t dör t lük bir aday" diye

s u n m a n ı n anlamı ne oluyor?

"S i s tcm"in ne o lduğunu bi lmeyenler sırf Ata türk 'ü küçül tmek ve

yaptıklarını kara lamak için Ata türk 'e saldırıyor.

O n u n zamanındaki koşulları ve or tamı u n u t a r a k birçok k o n u d a

yararlı değil zararlı o lduğunu söylüyorlar. E k o n o m i k d u r u m u , zo­

runlu devletçiliği akılsızca eleştiriyorlar. A m a 1950 sonras ına hiç

değinmiyorlar.

D a r ' ü l F ü n u n ' d a n üniversiteye nasıl geçildiğini, A t a t ü r k ' ü n bu

k o n u d a neler yaptığını gözardı edip üniversiteleri mahvett iğini söy­

lüyorlar.

M ü d e r r i s l e r d e n ç o ğ u n u n Kurtuluş Savaşı 'mızda Atatürk ve arka­

daşlarına karşıtlıklarını, Türkiye için ne kötülükler yaptıklarını

kimlerle işbirliğinde bulunduklar ını unutuyor lar .

Son z a m a n l a r d a da bunu d a h a açık yapmaya başladılar, Anayasa

yanlılığını, tüm nitelikleriyle birlikte Türkiye Cumhuriyet i yan­

lılığını sakıncalı sayan aklı evveller çıktı.

Türk iye C u m h u r i y e t i m d e n yana o l m a k d e m e k b a n a g ö r e :

Akıldan yana olmak, bağımsızlıktan yana olmak, çağdaşlıktan, uy­

garlıktan yana olmak, insanlıktan, d e m o k r a s i d e n , barıştan, bilim-

' n, h u k u k t a n yana olmak demekt i r .

173

Page 173: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Türkiye Cumhur iyet i 'n in kimsenin bir karış toprağında gözü ol­

madığını herkes biliyor.

B u n a karşın gerek L o z a n Barış Antlaşması 'yla e lde ettiği hakları ,

gerekse kendi d u r u m u n u n g ü n ü m ü z d e getirdiği olanaklar ı e lde

e d e m e m e s i n e , Avrupa Birliği'nin iç işlerimize karışmasına, Ameri­

ka 'nın dışişlerimizde t a m a m e n e g e m e n olmasına ve I M F ' n i n de

e k o n o m i k d u r u m u m u z u yönetmes ine ses çıkarmıyorlar.

Soyguncular, hor tumcular , din sömürücüler i , din tacirleri de di­

yebilirsiniz b u n a , yalancı lar, s a h t e k â r l a r , bölücüler , yıkıcılar,

anarşistler, dönekler , hainler hepsini unutuyor lar . Bunlara tek söz

söylemiyorlar. Benim yaptığım ve sizin yaptığınız ne imiş ki zararl ı

o lan? H e p ka lemler ine vc dillerine bizi do lamaya çalışıyorlar. Ya­

lancılığı ustalık sanıyorlar.

Bir kere bir insan karşısındakini en az kendisi k a d a r saygın ve

onur lu saymazsa ben o insanın saygınlık ve o n u r u n d a n kuşku du­

yarım.

Biz kimsenin kişiliğine saldırmıyoruz. B e n i m öyle bir d ü ş ü n c e m

yok; a m a insanın diline gelenleri söylemesi de terbiyesi gereği bazı

sınırlar istiyor, ben o b a k ı m d a n susuyorum. Yoksa onlar ın dedikle­

rinin daha ağırını vc onlar ın yaraşır olduklar ı sözcük ve ni te leme­

lerle onları karşı lamasını bal gibi becerir im. A m a bana, geçmiş

meslek deneyimler ime uygun düşmüyor, yakışmıyor.

Ayrıldığım yerlere toz konmasını , gölge düşmesini i s temeyen bir

a d a m olduğum için özet le böyle söylüyorum.

Son günlerde Anayasa M a h k c m c s i ' n e saldırmaya başladılar. Bir

kez daha söylüyorum; A t a t ü r k gibi, Türkiye Cumhuriyet i gibi, lâik­

lik gibi değerlerin, k u r u m ve kişilerin b a n a göre hiçbir savunmaya

gereksinimi yoktur.

Anayasa M a h k e m e s i de öyle. 1980'li yıllarda Tarabya'da sanıyo­

r u m o z a m a n ki Tercüman gazetesinin öncülüğüyle bir pane l dü­

zenlenmişti . O r a d a T u r h a n Feyzioğlu Anayasa M a h k e m e s i ' n i n üç

174

Page 174: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

kez ihtilâli önlediğini anlatmıştı .

B u n u n farkında değiller. Tıpkı asker in konuşmasının, görevi ge­

reği yüklendiği sorumluluklara ilişkin açıklamalarının, öner i ve

uyarılarının ve h a t t â dileklerinin siyasal sayjlmasındaki saçmalık gi­

bi.

Anayasa M a h k e m e s i Anayasayı yorumlarıyla güncelleşt ir ip yeni­

leyen k u r u m d u r . Anayasa M a h k e m e s i 1961 Anayasas ından beri

Türkiye Büyük Millet Meclisi 'nin e l inden al ınan "tefsir" yetkisinin,

"Anayasaya uygunluk denet imi"y le, yasaların Anayasaya uygun­

luğunu d e n e t l e m e görevinin Anayasa M a h k e m e s i ' n e verilmesiyle

bu k o n u d a Anayasa y o r u m u n d a son ve kesin sözü söyleyen or­

gandır. U l u s adına karar verir, bağımsızdır.

Bir yasa Anayasa M a h k e m c s i ' n i n d e n e t i m i n d e n geçmcmişse uy­

gulanır olması Anayasa M a h k c m e s i ' n i n son k a r a r ı n d a değindiği gi­

bi o n u n hukuka uygunluğunu göstermez.

Ancak Anayasa M a h k e m e s i ' n e d e n e t i m e gelecek, Anayasa M a h ­

kemesi "Anayasaya aykırılık y o k t u r " diye r e d d e d e c e k , o z a m a n hu-

kuksallığı tartışılmaz.

Z a t e n Anayasa " u y g u n d u r " d e m e z . Niye d e m e z ? Anayasa ge­

reğince on yıl sonra, eskiden d a h a azdı, yeniden aynı konu Anaya­

sa M a h k e m e s i ' n e getirilebilir.

B u g ü n " u y g u n " demişse yarın aykırı diyebilir. A m a bugün

"aykır ı" görmeyebil ir yar ınki koşul larda bir aykırılık olabilir.

O n e d e n l e de Anayasa M a h k e m e s i "Anayasaya aykırıdır" d e m e ­

dikçe yasaların uygulanması Anayasa M a h k e m e s i ' n i n d e n e t i m i n e

s u n u l m a m a s ı yüzünden Anayasaya uygunluğunu göstermez.

Ulusal h u k u k u n kaynağı Anayasadır . Şimdi ikide bir sataşıyorlar;

" A n a y a s a M a h k e m e s i siyasal karar vermiş" . Anayasa M a h k e m e ­

si 'nin işlevi siyasal a m a karar lar ı siyasal değil. Tıpkı aşçıların yap­

tığı yemekler i başkasına sunmas ına benzer .

Anayasa M a h k e m e s i siyasal bir m e t i n o lan siyasal görüşlerin top-

175

Page 175: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G U N G O R ÖZDEN

lanıp ulusa sunulması an lamını da taşıyan yasaları d e n e t l e r k e n el­

bet te vereceği kararlar ın sonuçları siyasal olacaktır; a m a karalar

h u k u k s a l m e t i n l e r d i r , A n a y a s a kural ı d e ğ e r i n d e d i r . Kat ı l ıp

kat ı lmamak ayrı, uyulması zorunludur . Bilimsel yönden saygılı bi­

ç imde eleştirilecektir. Karşı çıkıp saldırmak ilkellik vc bağnazlıktır.

H e l e siyasal amaçla saldırı çok çirkindir. K ö t ü örnekler g iderek

artıyor.

Bir kez Anayasa M a h k e m e s i Anayasanın 153/2. m a d d e s i n d e

yazdığı gibi "Kendis ini anayasa koyucu yerine koyamaz, yeni bir uy­

gulamaya yol açacak biç imde karar v e r e m e z " sözü bile fazla. Z a t e n

veremez. Bu sağlık m e m u r u n a "sen doktor luk yapamazsın", m ü d ü ­

re "sen genel m ü d ü r l ü k y a p a m a z s ı n " demeye benzer. Z a t e n yapa­

mazlar.

A m a Anayasa M a h k e m e s i öyle bir iptal kararı verir ki yeni du­

rum kendiliğinden doğar. O n a uymak zorunluluğu d a v a r . Milletve­

killeri Anayasanın 81. maddes i , C u m h u r b a ş k a n ı ise 103. maddes i

gereğince and içiyorlar. Ne için and içiyorlar? Andlar ında ne diyor­

lar; Atatürk İlke vc İnkı lâplarına, ayrıca lâiklik ilkesine, hukuka

bağlılıktan, Anayasaya s a d a k a t t e n ayrı lmayacaklarına. Peki, Ana­

yasamın 153. maddes in in son fıkrasında "Anayasa M a h k e m e s i ka­

rarları yasama, y ü r ü t m e vc yargı organlar ında, idare makamlar ını ,

gerçek ve tüzel kişileri bağ lar" diyor. Yalnız kelebekleri bağlamıy­

or.

Peki, Anayasanın 2. m a d d e s i n d e lâiklik var. Anayasa M a h k e m e

si de üniversi telerde s ıkmabaşın kullanılamayacağını 1989 kararıy­

la ortaya koymuş. Karar herkesi bağlıyorsa, bu beyefendiler de

, Anayasaya bağlılık andı içmişlerse, Cumhuriyet in Anayasal nitelik

İcrinin başında da lâiklik geliyorsa nasıl o lup da lâikliğe karşı ko

n u ş u p davranıyorlar? H â l â nasıl o l u p Anayasa M a h k e m e s i karar

kırına karşın "Biz s ıkmabaşı serbest bırakacağız" diyorlar, söz veri

yorlar vc "lâiklik" d e n d i ğ i n d e de kavga çıkarıyorlar. Andlarına

bağlılar mı bunlar? A n a y a s a M a h k e m e s i , kararlarıyla toplumsal

barışı sağlıyor, Anayasa M a h k e m e s i , siyaseti ahlâk çerçevesi içinde

176

Page 176: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

tutmaya çalışıyor. Asıl adalet budur . G e r ç e k d e m o k r a s i l e r d e , hu­

kuk devlet inde Anayasa değ i şmeden Anayasa M a h k e m e s i k a r a r m a

karşı yasa çıkarı lamaz.

O b a k ı m d a n Anayasaya saldırıların t ü m ü yanlıştır. Anayasa

M a h k c m e s i ' n i n k a r a r ı n a kat ı lmadığ ım b ö l ü m ü n ü söylemişt im.

A m a saygı ile uyarım.

Bana göre Meclis 184'te toplanır . O y l a m a biçimi gizli oy ol­

d u ğ u n d a n , salona girip oy vermek isteyenlere, sa londa b u l u n u p da

oy v e r m e d e n gideceklere de engel o lmak olanağı b u l u n m a d ı ğ ı n d a n

oylamanın sandıkta 367 oyla bitmesi gerekiyor. S o n u ç oyu geçerlik

için yeterlidir.

"Bu karar bizim işimize gelmiyor, bizim g ö r ü ş ü m ü z e uymuyor,

biz buna kat ı lmıyoruz" diye Anayasa M a h k e m c s i ' n i siyaset yap­

makla suçlamak ve çirkin sözlerle e leşt i rmek " A n a y a s a m ı n o m u r ­

gası kırıldı, Anayasa siyaset yapıyor", " M u h a l e f e t başka kurumlar­

dan emir alarak çalışıyor" gibi suçlamalarla t o p l u m u karış t ı rmanın,

yeni anlaşmazlıklara sürük lemenin ve gerginlik y a r a t m a n ı n hiçbir

anlamı yoktur.

Asıl bunların üzer inde durulacak vatana ve Anayasa 'ya sadakat-

la uyuşup uyuşmadığı denet lenecek, i rdelenecek o lan bu sakıncalı

tutumlardır .

İkide bir söylüyorlar; Anayasa M a h k e m e s i özel leş t i rmede şöyle

söylemiş. Anayasa M a h k e m e s i Anayasaya göre k a r a r verir, yasala­

ra göre karar vermez.

Hele hiçkimsenin keyfine göre karar vermez. Tansu Çillcr'in za­

manında söylemiştim, bir kez d a h a söylüyorum "Deği l Türkiye 'de,

dünyada Anayasa M a h k e m e s i n e buyruk verecek kişi ve kurum yok­

u n . "

İçinde belli görüşten insanlar olabilir. İçine belli görüşte insan­

ların sokulduğu savları bulunabilir; a m a kurul o larak verilen karar­

lat hiçbirisini yansıtmaz, yalnızca adaleti ve Anayasayı yansıtır.

177

Page 177: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Anayasa M a h k e m c s i ' n i n Anayasa 'nın 102. maddesiyle verdiği

karar doğrudur . Kaldı ki 367 sorunu yeni g ü n d e m e gelmiş değildir.

Ta E r b a k a n z a m a n ı n d a n beri 367 tart ış ı lmaktadır. Bu yeni bulun­

m u ş bir şey değildir. Z a t e n Anayasa 'da vardır.

Eski Yargıtay C u m h u r i y e t Başsavcısı'nın yazısıyla yeniden ortaya

getirilmesi ve yayınlandığı yerlerin bu k o n u d a direnmesi sanki yeni

bir olay ve kuralmış gibi algı lanmasına n e d e n oldu. O n u n da ger­

çekle ilgisi yoktur.

Bir de Anayasa M a h k e m e s i n e siyasi partili üye seçilemeyeceği

söyleniyor.

D e m o k r a s i l e r d e , uygar ü lke lerde her yurttaş bir d e m o k r a t i k kit­

le ö r g ü t ü n ü n değil, birkaç d e m o k r a t i k kitle ö r g ü t ü n ü n üyesidir. Ve

avukatların part i üyesi olması çok doğaldır. A m e r i k a ' d a avukatlar­

la yargıçlar aynı b a r o n u n üyesidir. A lmanya 'da yargıçlar parti üye­

sidir.

15 yıl avukatlık yapmış birisinin kim seçerse seçsin o n u n etkisin­

de kalmayacağı, özgür çalışacağı bir gerçek olarak kabul edilmeli­

dir.

Ben 197(S'de başvurdum, 11 Ocak 1979'da Cumhur iye t Senato-

s u ' n d a 5 grubun oylarıyla Anayasa M a h k e m e s i ' n e asıl üye seçildim.

Seçi ldiğim z a m a n C u m h u r i y e t H a l k Par t i s i 'n in B a ş h u k u k

Müşaviriydim. Yüksek D a n ı ş m a Kurulu üyesi o lduğum için de tü­

zük gereği Part i Meclisi üyesiydim.

B u n a kimse ses ç ıkarmadı . Bir avukatın part i üyesi olması doğal.

Par t i üyesi o lmayan sıradan, bu iş lerden anlamayan ilgilenmeyen

bir insan mı gelsin Anayasa M a h k e m e s i üyesi olsun? N a m u s l u ve

şerefli insanlar yalan söyleyemezler. Yalan ve iftira dışında hiç kim­

se benim oyumun, falan karar ın alt ındaki imzamın, filân part iden

y a n a ya da karşı o l d u ğ u n u da söyleyemez.

Şimdi özetle söylemeye çalışıyorum. Bunlar ın tersi o lan yazıların

k i m e hizmet ettiğini değerl i okuyucularımızın saptaması, öğrenme

178

Page 178: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

si, bilmesi gerekiyor.

D e m e k ki m e d y a büyük çoğunluğuyla iyi çalışmıyor. Anayasa

M a h k e m e s i ' n e saldırıda birleşiyorlar. İzlencelerini izlemek yeter.

Türkiye Büyük Millet Meclisi İç T ü z ü ğ ü ' n c aykırı biçimde al ınan

Meclis kararlar ı eylemli İç T ü z ü k değişikliği o l d u ğ u n d a n Anayasa

Mahkemcs i 'n in d e n e t i m alanına girer. Anayasa M a h k e m e s i Ana­

yasa değişikliklerini öz y ö n ü n d e n değil, ancak biçim y ö n ü n d e n ve

şu üç koşulla sınırlı o larak denet ler : Teklif ve oylama çoğunluğuna

ve ivedilikle görüşülemeyeceği gereğine uyulup uyulmadığı. Bun­

larda bir aykırılık yoksa başka aykırılıklar iptal n e d e n i o lamaz.

Silahlı kuvvetlere saldırıda da birleşiyorlar. O l u r o lmaz sözler

söylüyorlar. Tut turmuşlar k ö r ü k ö r ü n e AB yandaşlığı, A m e r i k a

b u y r u ğ u n d a n ç ı k m a m a , A m e r i k a ' d a n k o r k m a - ç e k i n m e , Ulusal

Kurtuluş Savaşı vermemiş tutsak o lmuş bir u lusmuşuz gibi bugün

dc bize 1919 vc 20'nin mandacıl ığını dayatmaya çalışanlar var. Bun­

lar köşe başlarına yerleştikleri gazete lerde h e r şeyi söylüyorlar.

Şımarıklık ve şirretlik yoğunlaşıyor. Bu çirkinliklerin karşısında in­

sanın elbet isyan edesi geliyor.

Biz a r a d a sırada duygu ve düşüncelerimizi ölçülü biçimde halka

duyurmaya çalıştığımızda kötü insan olarak tanıtılıyoruz.

Bunlar ın yaptığı hizmetler le bizim yaptığımız hizmet ler yan yana

getirilip tartılırsa s o n u c u n ne olduğu d a h a saydam biçimde görülür.

Medya böyle olmamalı . Devlet, ülkeyi ve ulusu kapsayan bir in­

san ve hukuk k u r u m u d u r . Devlet düşmanlığı , ayrımcılık, yıkıcılık,

te rör karşısında duranlar ın baş ında m e d y a gelmelidir. Olanlar Tür­

kiye'mize oluyor. Bil inenler de olsa, y inclcnsc de g ü n ü m ü z koşul­

lar ında d e ğ i n m e k , ilk k o n u ş m a m ı z d a v u r g u l a m a k yarar l ıd ı r

kanısındayım.

Sonraki k o n u ş m a l a r d a seçimlere yer veririz.

TÜRKSOLU, sayı: 145, 9 Temmuz 2007

179

Page 179: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Seçim Ortamı

Yazanınız Yekta Güngör Özdenle yaptığımız söyleşinin ikinci bölümü.

B izim demokras imizin kendimizce özgü bir biçime sokulduğu

ülkenin g ü n ü m ü z d e k i koşulları o r t a d a gerçekleriyle apaçık

belli oluyor 1924'lü yıllarda Terakkiperver Cumhuriyetç i Part imin

açılıp kapanması , d a h a sonra 1930'lar da Serbest C u m h u r i y e t

Fırkası 'nın açılıp kendini kapatması gerçekleri ortaya koyuyor ki

Türkiye 'de Ata türk başta söylediği gibi, Cumhuriyet i demokras iye

yaşama geçiş biçimi o l a r a k t a n ı m l a m ı ş ve öyle uygulamaya

başlamıştır. A n c a k o n u n özlediği ve u m u t ettiği gelişmeler siyasal

ve toplumsal a n l a m d a olmadığı için ü lkemizde C u m h u r i y e t e katla­

namayanlar ın başını çektiği açık ve kapalı kalkışmalar sürdüğü için

bu deneyimler başarıyla sonuçlanmamışt ı r . Bunlar ı g ü n ü m ü z ü n

numarac ı cumhuriyetçi ler i ters ine çevirip Ata türk 'ün d iktatör ol­

duğuna varacak k a d a r yalanlarla süsleyip halka anlatmaktadır lar .

Almanya dan Türkiye 'ye gelen bilim adamlar ının kendil ikler inden,

istekle Türkiye 'ye geldiğini sığınma olmadığını söylüyorlar. Halbu

180

Page 180: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

ki ikisi de var. H e m HiÜer ' in z u l m ü n d e n A l m a n y a ' n ı n o günkü ağır

koşul lar ından kaçıp en güvenli yer o larak Türkiye'yi buluyorlar,

h e m de A t a t ü r k ' ü n istemesi üzer ine Türkiye deki ünivcrsitcl ge­

lişmeyi daha da hız landırmak için Türkiye 'ye geliyorlar. Bu olaylar

1945 de İ n ö n ü ' n ü n 19 Mayıs 'taki k o n u ş m a s ı n d a n sonra parti lerin

kurulması, peş inden 1950 de seçimlerle demokras iye geçildiğinin

yaygınlaşması söylemleri b a n a göre Türkiye de d e m o k r a s i n i n ger­

çekleştiğini asla kanıt lamıyor. Bir kez d e m o k r a s i bir b ü t ü n d ü r .

"Yasama organlar ında demokras i var, yargısında yok, yargısında

d e m o k r a s i var, üniversitesinde yok, ünivers i tede d e m o k r a s i var, so­

kağında yok, k a r a k o l u n d a demokras i yok, has tanes inde var" gibi

konuşmalar ın, eleştirilerin hiç birisinin gerçek yanı yok. D e m o k r a ­

si eğer varsa ülke yaşamının her kat ında, her a lanında, h e r bağlam­

da gerçekleşmesi ve o n u n yurttaşın tadına varacak biçimde de bi­

lince yerleşmiş olması gerekir. E ğ e r böyle olsaydı bugün çektiğimiz

sıkıntının hiç birini çekmezdik. D e m e k ki, bana göre, Türk iye 'de

olsa olsa bir çeyrek demokras i var, gerçek d e m o k r a s i yok. Açık açık

söylüyorum.

Şjmdi b u n u n olmadığının farkına v a r m a m ı z için çok iyi i rde leme­

de b u l u n m a k gerekmiyor. Açıp bakın bu g ü n ü n yönetici lerine, açıp

bakın 1950 sonras ındaki gelişmelere. M e n d e r e s ' i n önceleri " B u

m e m l e k e t t e şeriat devletini isteyen hayalperest ler var" diyerek

Toplanma ve Vicdan Hürr iyet i K a n u n u ç ıkarmas ından ö n c e Ata­

türk 'ün büst lerine yapılan saldırı nedeniyle yaptığı k o n u ş m a vardır.

Sonra T o p l a n m a vc Vicdan Hürriyet i K a n u n u ' n u çıkarırken de

Meclis ' te yaptığı bir k o n u ş m a var a m a b u n d a n d a h a s o n r a da geli­

yor, 1955 yılında g r u b u n u n kendisine karşı tavır aldığı kuşkusuna

düşünce ben sizin dediklerinizin tersini yapar mıyım? Siz isterseniz

hilâfeti bile geri getirirsiniz" diyor. B u n d a n sonra da "Mil le te mâ-

lolan ve mâlolmayan inkılaplar" diye yeni bir tar t ı şma konusu açıy­

or. Bunlar gösteriyor ki d a h a cumhuriyet i ö z ü m s e m e m i ş olan in­

sanlar, hâlâ din devletinin yakınlığını duyanlar demokras iye asla

yakın olamazlar .

181

Page 181: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

O n d a n sonraki d ö n e m e geçersek... 1960'larda "Yollar yürümek­

le aş ınmaz", " B a n a sağcılar a d a m ö ldürdü dedir temezsiniz", "Tes­

pih çeken elle silah çeken el bir o lmaz" , " D ü n d ü n d ü r bugün bu­

gündür" , "Mcclis ' in ü z e r i n d e Anayasa M a h k e m e s i , h ü k ü m e t i n

üzer inde Danıştay o lmaz" . "Bu Anayasa bize lükstür" diyenler. Oy­

sa dünyanın üç d ö r t güzel anayasas ından biri Türkiye Cumhur iye-

ti 'nin 1961 Anayasası idi. O n d a n sonraki yıllarda "Kadayıfın altının

k ı z a r m a s ı n d a n sözedenler, " D e m o k r a s i y e geçiş kanlı mı kansız mı

olur", " B e n i m p a r t i m e oy vermeyenler pata tes d i n i n d e n d i r " diyen

vc din sömürüsünü başbakanlık k o n u t u n a çıkaran, şeyhlere yemek

veren Başbakanlar çıktı. O n u n arkas ından başına eşarp bağlayıp

mezarl ıklarda d u a etmeye, "Devlet dinin h izmet indedi r " diyen bir

başbakan geldi. Peşinden, kadınlarımız şeriata karşı yürüyünce

"Şeriat dindir dine karşı y ü r ü n m e z " diyenler çıktı. D a h a sonra da

açıkça söyleyeyim Bülent Eccvit ' in " G a r d r o p A t a t ü r k ç ü l ü ğ ü "

ayrımı ile " İ n a n ç l a r a saygılı lâiklik" sözü g ü n d e m e eldi. Lâiklik ba­

na göre demokras in in de kaynağıdır. O halde lâikliğe karşı o lanlar

lâikliğin ancak dinlerin olduğu yerde b u l u n u p bulunmadığını bil­

meyenler vc din s ö m ü r ü s ü n d e n oy alarak ikt idarda kalacaklarını

z a n n e d e n l e r demokras iye kat lanamayanlar , onu kötüye kullanan­

lar o n u kat lcdcnlcrd i r .Ama Türkiye 'nin bir şanssızlığı demokras i­

nin katilleri demokras i şehidi diye anı lmaktadır . Ya g ü n ü m ü z ü n

Başbakanı 'nın önceki vc şimdiki sözleri.

Türk-İslam sentezini dile getirdiler, o yürüyc yürüye nereye gel­

di? Amer ika 'n ın Büyük O r t a d o ğ u Projcsi 'ndc "Ilımlı İ s lâm" dayat­

masına k a d a r geldi.

Bakınız sözden söze geçiyorum demeyin.. . İsrail Filistin'e yürü­

yor, istediği baskıyı yapıyor, Bakanlar ını tutuklamaya kadar, Lüb­

nan' ın içine giriyor. O n a hiç kimse ses çıkarmıyor. Biz Irak ' ın içine

girmek, Kerkük 'e Bağdat 'a girmek istemiyoruz. Yalnız Irak ' ın ku­

zeyinde yuvalanan te rör örgütünü, bu başbclâsını yok etmeye

çalışıyoruz ki terör d ü n y a d a herkesin başına belâdır. A m e r i k a Irak

sanki kendi toprağıymış gibi ona da m ü s a a d e etmiyor. Niye İsrail 'e

182

Page 182: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

ses çıkarmıyor da Türkiye 'nin kendi varlığını k o r u m a s ı n a A m e r i k a

karşı çıkıyor? B ü t ü n bunlar Türkiye 'deki yönetici lerin demokras iy i

a n l a m a m a l a r ı n d a n , iyi a lg ı layamamalar ından kaynak lanan t u t u m ­

ların sonucudur . İşte b u g ü n ü n ikt idarına bakınız. Açıkça söylüyo­

r u m eğer R e c e p Tayyip E r d o ğ a n Ata türkçü ve lâik ise ise ben deği­

lim. Şimdi z a m a n z a m a n alt-kimlik üst kimlik tart ışmalarını açtılar,

" T ü r k U l u s u " d e m e k t e n kaçındılar. T ü r k olduklar ını söylemekten

kaçındılar. " T ü r k " sözcüğünü bir ırka özgü sandılar, bir devletin

yurttaşlarının t ü m ü n ü kapsayan bir kimlik o lduğunu u n u t t u l a r ve

u n u t t u r m a y a çalıştılar.

Şimdi seçimlere geliyoruz. Ne diyorlar? " S ö z milletindir, şimdi

cumhurbaşkanın ı halk seçecek"... Bunlar ın hepsi yalan. Ü m m e t ç i

a d a m "mil le t" nedir kabul e tmez. Millet, din d e m e k t i r A r a p ç a ' d a .

U l u s yapısına karşı çıkanların "Mil let in seçmesini engel l iyorlar" di­

ye yaygaralarının aslı esası yoktur. Ç ü n k ü bunlar millet sözcüğüyle

bile ümmet i kastediyorlar. Nc d e m e k d e m o k r a s i l e r d e c e m a a t l e r ?

Ne d e m e k gerçek dindar lar ın olduğu yerde kendi kutsal ki tap­

lar ından kendi peygamber inden başkasının peşine d ü ş m e k ? Olsa

olsa o k o n u d a açıklayıcı bilgiler veren, o dinin kutsallığını ve ilke­

lerini halka daha iyi anla tan görüş sahibi ve yazarlar olur, bilimsel

çal ışmalar olur. B u n u n dışında cemaatt i r , şeyhtir, aşiret başkanı

bunlar nc d e m e k ? Bunlar ın hiçbirisinin demokras iy le ilgisi yok. Bu­

g ü n ü n iktidarı da b a n a sorarsanız dünyanın h e r yer inde iktidarlar

kendi devletlerini ve düzenler ini k o r u m a k t a en öneml i ve başlıca

görev olmasına karşın Türkiye 'nin iktidarı rej ime karşıdır. Lâik

Türkiye Cumhuriyct i 'n i karşıt ları ele geçirdi. Bu da işte d e m o k r a ­

sinin değerini b i lmememizden kaynaklanıyor. Seçimlere dikkat

ederseniz, görüşlerimi söyleyeceğim, Siyasi part i ler d e m o k r a t i k ge­

lenekleri iç yaşamlarına yansıtmış değiller. Türk iye 'de siyasetle ve

siyasi partilerle ilgili d a h a geniş açıklarsam siyasal h a k ve ödevlerle

ilgili Anayasa kuralları ö b ü r değişmesi g e r e k e n m a d d e l e r gibi al

baştan değişmeli. Siyasi Part i ler Yasası değişmeli siyasi part i lider­

lerinin saltanatına, sultasına despot luğuna d ik ta tör lüğüne son ve-

183

Page 183: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

rilmelidir. Seçim yasaları değişmelidir. O n a , siyasi part i ler yasasına

koşut olarak. Ve T ü r k i y e ' d e seçmenin istenci Meclis 'e olabildiğine

ve alabildiğine yansımalı. Türkiye 'de bu yok. Milletvekilleri sözde

seçimle geliyorlar, hiçbir seçim biçimsel bir seç imden başka bir şey

değil. Seçmenler gidiyor kendi ler ine hazır, seçilmiş değil a tanmış

d u r u m d a olan milletvekili çizelgesine mühür ler in i basıyorlar o ka­

dar. Sizin herhangi bir ismi yazmanıza, herhangi beğenmediğiniz is­

mi çizmenize o lanak tanıyor m u ? Tanımıyor. Ö n e m i de kalmıyor.

Tercih de yok biliyorsunuz. Ne yapıyorlar? Parti lerin üzer ine "Evet

m ü h r ü " basılınca o part inin önerdiği milletvekili adayı seçilmiş olu­

yor. Kim öner ir onlar ı? Part i yönetimleri . Parti lerin kendi üyeleri

dc toplanıp seçiyor değiller. Ön seçimler bile lafta kalıyor. Vc o n u

da her part i ancak istediği yerde yapıyor. Bütün bu d u r u m l a r Tür­

kiye'de siyasal yaşamın başlıca öğeler inden biri olan siyasal parti le­

rin d e m o k r a s i d e n uzaklığının kanıtıdır. D e m o k r a s i dediğimiz za­

man yalnızca part i ler yalnızca seçimler olmaz. Muhalefet le olur.

Muhalefetsiz iktidar dünyanın her yerinde, her rejimde var. A m a

asıl demokrat ik iktidarlar, muhalefet ler i özgürce çalışan iktidar­

lardır. Türkiye'de bu da söz konusu değil.

Bütün partileri kapsayan bir H a z i n e yardımı var o da sakıncalı.

Niye? Ben part i ler in kendi ler ine uygun gelirlerini toplamalar ını ,

kendine uygun giderlerini yapmalar ını kendi paramla halkın, ulu­

sun paralarıyla niye sağlayayım? H a z i n e yardımıyla, part i lere veri­

len parayla yüzlerce h a s t a n e açılır, onlarca üniversite kurulur. Bun­

lar çok sakıncalı şeyler. "Nefes ine güvenen borazancı başı o l u r " di­

ye bir söz vardır .Her part i kendi üyesinden alır, çalışır vc ayağını

yorganına göre uzatır. Böylece kent ler çöplüğe, pislik d e p o s u n a

d ö n m e z kardeşim.

D e m o k r a t i k yaşam için d e m o k r a t i k yapı lanma gerekir. Çoğulcu,

katılımcı, kurallar vc k u r u m l a r düzeni olan demokras i , anlayıştan

yapılanmaya u z a n a n geniş bir a landa haklar vc özgürlüklerin en uy­

gar, en çağdaş açılımını amaçlayan, özellikle azlığın haklarının

çoğunlukça güvenceye bağlandığı bir yönet im biçimidir. D c m o k r a

184

Page 184: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

siyi yalnız siyasi part i ler le ya da seçimlerle geçerli saymak yanlıştır.

D e m o k r a s i toplumsal yaşamı tümüyle kucaklayan, yöntemler , bi­

çimler, ilkeler ve kurumlar la gerçekleşen hukuksa l düzendir . Yurt­

taşların duyarlık ve özeniylc güvence altına alınır. D a h a iyi yönet im

öngörülerek, paylaşımı yaygınlaştırarak, h e r yurttaşı ü lkenin h e r

varlığının sahibi, h e r s o r u n u n sorumlusu sayarak gerçekleştir i len

seçimler, ö r g ü t l e n m e özgür lüğünün kurumlar ı o lan siyasi parti ler­

le sürdürülmektedi r . Anayasamın 68. maddes in in ikinci fıkrasında

siyasal partilerin, d e m o k r a t i k siyasal yaşamın vazgeçilmez öğeleri

olduğu vurgulanmıştır . D e m o k r a s i ve devlet için bu ö lçüde öneml i

sayılan siyasal parti lerin de devlete ve demokras iye yaklaşımlarının

özlenen, bek lenen içtenlikte ve gerçeklikte olması istenir. Ka­

pat ı lmak z o r u n d a kalınan part i ler gözetilirse kimilerinin ters ine

çalışmalar yaptıkları üzüntüyle saptanır . Bu bağ lamda siyasal parti­

lere kimi z a m a n " H a z i n e yard ımı" olarak adlandır ı lan "Devlet

yard ımı" tartışmaları g ü n d e m e gelir. Kişisel kanım bu yardımın ge­

reksiz o lduğudur . Yasaların getirdiği sınırlar ve koşullar siyasal par­

tilerin buldukları formüllerle her z a m a n aş ı lmakta vc sakıncalı du­

rumlar için hiçbir yaptırım uygulanmamaktadı r . Belirgin, belgeli

d u r u m l a r dışında kişilerin, kurumlar ın yaptıkları yardımlar, parti le­

rin sağladıkları gelirler nedeniyle bir sorumluluk yüklc ı ıcmemekte-

dir.

"Part i ler sakıncalı gelir sağlamasın, uygun olmayan yer lerden

yardım alıp onlar ın etkisine egemenliğ ine girmesin, onlar yönlen­

dirmesin. ." türü düşünceler le getirilen devlet yardımı kimi devlet

karşıtı işlem vc eylemlerin kaynağını, kimi sakıncalı d u r u m l a r ı n gü­

cünü oluş turmaktadır . Toplanan vergiler, ödeyenler in yöneliş vc

eğilimlerine, istek ve amaçlar ına aykırı biçimde kul lanı lmaktadır .

D e m o k r a t i k kitle örgütlerinin başında gelen siyasal part i lere üyele­

ri katkıda bulunmalı, b u n u n da sınırı olmalıdır. H e r yurttaşı her

partiye yardım eder, onu destekler d u r u m a sokan devlet yardımı

gereksizdir. 22 T c m m u z ' d a yapılacak milletvekili genel seçimlerine

katılacak 21 partiye 216 milyon Y T L devlet yardımı yapılacak, ikti-

185

Page 185: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN

dar partisi b u n u n 94 milyon YTL.nı alacaktır. Devlet böyle yardımı

yapmak z o r u n d a değildir. Ancak yasama organını o luş turan üyele­

riyle siyasal part i ler yadımı sağlanmakta, b u n u n için birlcşmek-

te,anlaşmakta yüzlerce has tane, okul, sağlık yurdu kitaplık, yol,

üniversite, vs. için kullanılacak devlet parası bir a n l a m d a çarçur ol­

makta, kent ler d e m o k r a s i çöplüğüne d ö n m e k t e d i r .

Siyasal part i lere devlet yardımı 2820no.lu Siyasal Part i ler Ya-

sası 'nın 1984'tc getirilen, 1988 ve 1999 yıllarında değişiklikler gören

EK 1. M A D D E ' s i y l c yapılmaktadır . 1961 Anayasası 'nda başlangıç­

ta olmayan devlet yardımı 2.7.1971 günlü, 142lno. lu yasayla 56.

maddeye ek lenen d ö r d ü n c ü fıkra ile başladı. 1982 Anayasas ı 'nda

olmayan'devlet yardımı,23.7.1985 günlü,4121 no.lu yasanın 6.mad­

desiyle Anayasa 'nın 68. maddes i değiştirilip son fıkrayla öngörüldü.

Anayasa M a h k c m e s i ' n i n 18-19/2/1969 günlü, Esas 1968/26, Karar

1969/14 sayılı kararıyla 648. no.lu Siyasal Parti ler Yasası'nın 74.

maddes indeki yardımı iptal etmesi üzer ine Anayasa değişiklikleri

yapılmıştır. M a h k e m e 2/2 1971 günlü, Esas 1970/12, Karar 1971/13

sayılı kararıyla da " D e v l e t ç e part i lere para yardımı yapılmasını ilke

olarak Anayasa'ya aykırı" bulmuştur . O l u m l u ve olumsuz kimi gö­

rüşlerin olması doğaldır. Ancak konu yeniden ve doyurucu biçimde

tartışılıp değerlendir i lmelidir . Anayasa Mahkcmes i 'n in bu k o n u d a

başka kararlar ı da bulunabilir. U l u s u m u z , yurttaşlarımız siyasal

part i lere üye o larak des tek verebilir, vermelidir. A n c a k vergi yü

kümlüsü olarak böyle bir zorunluluğu olmamalıdır . Devlet in de

böyle bir görevi o lmamalıdır . Parti ler kendi e k o n o m i k güçlerini

kendileri sağlamalı,çabalarıyla kendi e k o n o m i k güçlerini kendileri

sağlamalı, çabalarıyla kaynaklar bulmalı, yurttaşlara yük olmamalı,

giderlerini de özenli biçimde yamalıdır.

• Beri y a n d a n siyasi parti lerin zaten o yasa gereğince sınırı çizilmiş

de çizilmemiş de olsa dışarıdan aldığı yardımların hile- şer'iyesi de

yapılıyor. Ben bunlar ın bir kes imine tanık o ldum. Avukatlık yap

tığım zamanki yıl lardan biliyorum. Parayı, yasanın öngördüğü

sınırın ü s t ü n d e alıyorlar. Bölüyorlar, başkalar ına bir kişinin y a p t ı ğ ı

186

Page 186: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

yardımı on kişi yapmış görünüyor. Sanki meşruiyet sağlanıyor. Be­

ri y a n d a n 2820 sayılı Siyasi Part i ler Yasası 'nın yanlış hatır lamıyor­

sam 63. maddes i var. Seçimlere kat ı lmayanlara p a r a cezası veriyor­

lar. O da a n t i d e m o k r a t i k bir kural. Bir başka yaptır ım getir i lmedi o

da alınmıyor. O n a da kimin yetkisi var. Kat ı lmayanlardan cezayı

alıp siyasi part i lere dağıt ıp para yard ımında bulunulabil ir . "Devlet ,

H a z i n e yardımında bu lunmazsa siyasi part i ler sakıncalı yardım alır­

lar. O n u önleyel im" diye d ü ş ü n m e n i n hiç uygun bir yanı yok. Eski

dille, isabetli yanı yok çünkü za ten bilebildiğimiz k a d a r , duy­

d u ğ u m u z kadar, o k u d u ğ u m u z kadar siyasi part i lere herkes iste­

diğini yapıyor. O n l a r da i s tedik ler inden yardımı alabiliyorlar.

Halk ın üzer inden bu yükün kalkması gerekir.

Tabiî seçimlerde en önemli şey de yurttaşların aldatı lması. B u n u n

iki t a n e sakıncalı yöntemini söylemek istiyorum. Birincisi, siyasi

parti liderleri adayları, yöneticileri, temsilcileri, sözcüleri, yan­

daşları ve onlar ın şakşakçısı olan medya, yanlış ve amaçlı sormaca­

larla, " a n k e t " dediğimiz, vc onlar ın sonuçlarını yansıtarak ve bu­

nunla birlikte yalanlar söyleyerek olmayacak, gerçekleşmesi ola­

naksız sözveri lerde bu lunarak halkı aldatıyorlar. İkincisi, en çirkini

oyları satın a lma yöntemi hâlâ işliyor. Yazın dağıtı lan kömürler , ar­

mağan paketleri , para yardımları, işe a lmalar oluyor. Bir üçüncüsü,

sizin gazetede ben yazdım. Seçim musluklar ı d a h a da açılacak diye.

İşte açılıyor. Geçici işçilerin kadroya alınması, yeniden Sağlık Ba­

kanlığı ma, başka Bakanlıklara, Milli Eği t im'c on binlerce ö ğ r e t m e n

otuz binlere varan sağlık görevlilerinin alınması, Diyanet İşlerine

imam kadrolar ının açılması. Sanki bir başka z a m a n ı Türkiye 'n in

yokmuş gibi iktidarın güçlenmesi için, belediye yardımları, borç­

ların er te lenmesi , değişik yollarla vatandaş ın d a h a doğrusu seçme­

nin oyunun satın alınması yoluna gidiliyor. Bizim " d i n d a r " ol­

duğunu söyleyen insanlarımız. Seçmenler imizin çoğu da bunu ma­

alesef kabul ediyor. Halbuki oy karşılıkla veri lmez. İstediğine oy

versin a m a hiçbir karşılık b e k l e m e d e n versin. Seçmenin bekleye­

ceği tek karşılık seçimden sonra seçim sırasında verilen sözleri tut-

187

Page 187: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

mak, hat ta unut tuğu aklına gelmedikleri varsa yapıp başarısını

halkına ulusuna tat t ı rmaktır .

Asl ında Türkiye demokrasis ini ar ındırmak, gerçek yapısına ka­

vuşturmak için yapılması gereken şeylerin, Anayasa, Siyasi Part i ler

Yasası, seçim yasalar ından başladığını söylemiştim. A m a en ö n e m ­

lisi anlayıştır. Benim z a m a n z a m a n eleştirdiğim, " A n a Muvafakat

Partisi" dediğim A n a Muhalefe t Partisi olmasa milletvekili seçim

yasasında değişiklik olmaz, Anayasanın milletvekili seçimleriyle il­

gili kural ı d e ğ i ş m e z b u g ü n t u t u m ve d a v r a n ı ş l a r ı n d a n , yak­

laşımlarından yakındığımız insan Başbakan olamazdı . Bir kez bu­

nun başlıca sorumlusu A n a muhalefet partisidir. İkincisi, A n a mu­

halefet partisi son günlerde yeni bir şeyi getirdi. Beş altı yıl önce or­

taya çıkan D u b a i ' d e A m e r i k a l ı l a r l a yapılan anlaşmayı g ü n d e m e

getirdi. Bunu z a m a n ı n d a Yüce Divan'a g ö n d e r m e isteğiyle günde­

me getirseydi o z a m a n bir anlamı olabilirdi. Kaldıki iddialarının ya­

ni savlarının arkas ında da pek durmuyor lar . Önemli , sonuç alıcı et­

kin girişimlerde de bulunmuyorlar . Sözle söyleyince şaşırılryor,

unutuluyor. Bir öneml i yanı da dokunulmazl ık dosyaları gündem­

deyken içinde milletvekili, olmasına engel suçlar da bulunanlar ın

Milletvekili, Bakan, Başbakan olmalar ının yolu kapanmalıdır . Tür­

kiye'de bu da yok. Asl ında gerçekten ter temiz bir demokras i , terte­

miz d e m o k r a t l a r d a n oluşur. Ö n d e şaibeli insanlar, suçlanan insan­

lar, yargıdan kaçan insanlar yargı da ak lanmamış insanlar hala suç

işlemek cesaretini gösterebil iyorlarsa işte dokunulmazl ık zırhları

nedeniyledir. Buradaki saçmalığa bakınız ki kimi part i ler bu gibi

d u r u m d a olanları k u r t a r m a k için milletvekili seçmek üzere listele­

rine aday olarak alıyorlar. D e m e k ki bu da bizim partilerimizin de­

mokrasiye ve devletimize saygısının yeterli olmadığını gösteriyor.

E ğ e r saygıları olsa o yola girmezlerdi. H e r k e s hesabını verir. Kim

senin yaptığı yanına kâr kalmaz. İşte demokras i budur. Z a t e n de

mokrasi gerçekte, iktidarların hesap verdiği muhalefet in de etkili

biçimde denet lediği rejimlerdir. Bunlar ın ikisi olmadığı sürece si/

" B e n d e m o k r a t ı m " deseniz ne olur? Şimdi pek çok kimsenin " B e n

188

Page 188: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Atatürkçüyüm-Kemal i s t im" d e m e s i n e benziyor. E ğ e r söyleyenlerin

hepsi gerçekten Kemalist yani Ata türkçü olsalardı Türkiye za ten

bu d u r u m l a r a düşmezdi .

Bir de bizi son günlerde üzen şeylerin baş ında gelen, seçim

sırasındaki değer lendirmelerdi r . Küçük ülke ler bile kendi ler ini

b ırakıp Türkiye'yi zayıf buluyorlar. İkt idarın t u t u m u işlerine geldiği

için Türkiye düşmanlar ın ın des tek lemeler ine dikkat edel im. Tala-

bani, Barzani, G ü n e y Kıbrıs Rumlar ı , Kuzey Kıbrıs T ü r k C u m h u r i -

yeti 'nin R u m yandaşı bugünkü yönetimi, I rak yönet imi, Amer ika,

İsrail... Dikkat ederseniz kendi işlerine gelen d u r u m u s ü r d ü r m e k

isteyen ülkeler bugün A K P iktidarının yanındalar . Yunanlı lar bile

A K P iktidarını tutuyorlar. A K P iktidarının içerideki başarısızlığı da

dışarıdaki başarısızlığı da açıktır. Ne Almanya, Ne Fransa 'n ın yeni

C u m h u r b a ş k a n ı n ı n engel lemeler ine, Avrupa Birliği için hiçbirisi­

ne etkin yanıt verilemiyor. Bir sönmüşlük, bir sinmişlik, bir cılızlık,

bir yavanlık, yavaşlık var iktidarın t u t u m u n d a . Enflâsyona ilişkin

rakamlar la, halkı büyümeyle a ldatmaya çalışıyorlar. A m a borçların

ne kadar büyüdüğünü, açıkların ne o l d u ğ u n u ha lktan gizliyorlar.

Eğer halkın d u r u m u bu k a d a r iyi olsaydı sadaka türü seçim baha­

nesiyle verilen yardımların yemekler in ne işi vardı? Eğer halkın du­

rumu bu k a d a r iyi olsaydı bu k a d a r iflâslara bu k a d a r işletmelerin

kapanmasına, şirketlerin sona ermes ine gerek yoktu. Bunlar gide­

rek büyüyen rakamlar . E ğ e r halkın d u r u m u bu k a d a r iyi olsaydı

m e m u r u n , işçinin ve çalışanın bu k a d a r yakınmasına gerek kalır

mıydı? Bunları açıkça söyleyelim. Bugün bu kesimlerin hepsi çok

güç d u r u m d a , Milletvekilleri herha lde kendi aldıkları yollukları ve

ödenekler i gözeterek, bunlar ın kendi ler ine verdiği güç ve sıcaklık­

la başkalarının soğukluğunu ve güçsüzlüğünü d ü ş ü n m ü y o r . Bir kö-

lülük de t e r ö r ü n giderek t ı rmanması . Terör k o n u s u n d a Silâhlı Kuv­

vetlerle karşı karşıya geldiğini sandığım bugünkü yönet imin bir acz

içinde bulunmasıdır . Üniversitesiyle, yargısıyla kavga e d e n , ikti­

darın dünyanın hiçbir yer inde başarılı o lduğu görülmemişt i r . H e ­

men söyleyeyim satırbaşlarıyla, Anayasa M a h k e m e s i ' n i n son kararı

189

Page 189: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN

önceki karar ına o r t a d a n kaldırmamışt ır . Cumhurbaşkanl ığ ı seçi­

minde yine 367'nin a ranmas ı koşuldur. Sonraki kararı biçim yönün­

den, geçen sayımızda söylediğim gibi, sınırlı ince lemede Anaya-

sa'nın 1971'deki k a r a r ı n d a n m a h k e m e olarak dönmesidir . Başka

şey düşünüyor şimdi. B u n u n c u m h u r b a ş k a n ı seçimiyle ilgisi yoktur.

Bir de b u n u n Anayasa Mal ıkemesi 'n in hatâs ını anlamış da bu ka­

rarı öyle vermiş diye tanıtı lması çok çirkin. Bunlar kötü sözlerdir.

En aykırı, sakıncalı sözlerdir. Devlet a d a m ı niteliği taşıyanların

yargı kararlarını böyle uluorta, ağzından çıkanı kulağın duymaya­

cak sözlerle eleştirmesi her şeyden önce rej ime çok büyük z a r a r ve­

rir. Yargıya saygısı o lmayan a d a m ı n devlete saygısı yoktur. Devlete

saygısı o lmayanlar devlet adamı olamazlar . Yineliyorum devlet

adamı olmak için önce adam olmak gerekir.

Seçimlerdeki önemli bir nokta da bağımsız adayların ortaya çık­

masıdır. Bunların kimilerinin Kürtçü olduğu, Ermcnic i oluğu, ya­

bancı dostu olduğu. Atatürk, Atatürkçülük, lâiklik vc Türkiye düş­

manı o lduğunu herkes bi lmektedir. O b a k ı m d a n başka par t i lerde

yer bu lamayanlardan kimilerinin de "bağımsız aday" adı al t ında

Türkiye demokras i s ine engel o lmak üzere, bana göre hiçbir y a r a n

olmayacak, Meclis 'e g i rme çabaları çok ilginç. Yeni yeni kendileri­

ne göre ustalık vc oyunlarla sızma çabaları o larak algılıyorum. Bir

önemli d u r u m da Türkiye 'n in içinde E r z i n c a n ' d a Şırnak ' ta vs.

d ö ş e n e n mayınlar... Bunlar I rak ' tan h e m e n gelip döşeyip geri dö­

nenler değil, açık açık söyleyelim bunlar Türkiye 'nin içinde hâlâ

yaşayıp " G e c e silâhlı g ü n d ü z külâhl ı" dediğimiz PKK'l ı lar ve on­

ların yandaşlarıdır . Bunlar PKK'ya bal gibi hizmet ediyorlar.

Mayınları bunlar döşüyor. Asker lere karşı bunlara des tek veri-

yor,yiyecck içecek, gıda hapsini veriyorlar vc gizli gizli silâhlanıyor­

lar. Silâhları da var. Benim kuşkum ve t a h m i n i m bu. Olaylar bunu

ortaya koyuyor. Ç ü n k ü üstüste uzaktan k u m a n d a l ı dediğimiz şey­

lerle ya da karakol lara şehrin, ilçenin içinde ateş e d e r e k yapılan

saldırıların bir başka anlamı yoktur. H e m siz Güncydoğu 'ya yüzbin-

lerce asker yığdığınızı söyleyeceksiniz, duvar ö r d ü ğ ü n ü z ü söyleye -

190

Page 190: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

çeksiniz, h e m o r a d a n P K K ' h l a r ı n geçmesinin, şimdilik geçmesinin

zor o lduğunu söyleyeceksiniz, h e m de içerde bu mayınların içerde-

kiler taraf ından döşenmediğ ini savunacaksınız. Böyle bir çelişki ol­

maz. Yönet im eğer başarılı olsaydı, c e p h e askerin işidir. İç d ü z e n

yönet imin işidir. Bu P K K t e r ö r ü n ü önleyebilirdik. Bana göre

A K P ' n i n e k o n o m i d e , iç siyasete, dış siyasette, hukukta, bil imde,

eğit imde, öğre t imde geçim koşulları ve u laş ımda yaptığı yararlı hiç­

bir şey yoktur. Göster iş t i r laftır ve hepsi de bana göre boştur.

En büyük tehlike Atatürk, lâiklik, hukuk ve bilim karşıtlığıyla

"yola d e v a m " sözünde gizlenen amaçtır .

TÜRKSOLU, sayı: 146, 16 Temimiz 2007

191

Page 191: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Seçim mi, Geçim mi?

D emokrasinin varlığını kanıtlayan yapılardan biri siyasal par t i ­

ler, öbürü muhalefet, en önemli kurumu ya da olgusu serbest

seçimlerdir. Göstermel ik ve biçimsel bir demokrat ik işlem o l m a k t a n

öte yurttaşların istencini yansıtacak sistem ve yöntemle gerçekleşt i

rilmcsi sağlıklı ve gerçek demokras i için başlıca ölçüt sayılabilir. Ül­

kemiz siyasal tarihi, Osmanl ı d ö n e m i n d e n bu yana seçimlerle ilgili

kimi o lumsuz luk lar dış ında, o l d u k ç a başarılı a ş a m a l a r ka

zandığımızı anlatır. Ancak, benini kişisel kanım son seçimlerin bü

yük bir düş kırıklığına n e d e n olduğudur. Sorulduğunda " K a r a m s a ı

bir kişi o l m a m a m a karşın umutlu değil im" yanıtını v e r e r e k gö

rüşümü açıklıyordum. Şimdi, rakamlar, karşılaştırmalar, d e ğ e r l e n

d i lmeler ve haklı-haksız kimi eleştirilerle kimi senaryolar yazı lmak

tadır. Hepsi geride kalmıştır. Ancak, geçmişten alınacak d e r s l e r ge

leceğc izi hazırlanmaya yarar. Bu nedenle seçimlere özetle d e ğ i m

eeğiın.

" G e ç i m " genelde gereksinimleri karşılayacak geliri elde e d e r e k

192

Page 192: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

yaşamını s ü r d ü r m e k ve ilişkileri uyumla yürütmek an lamında kul­

lanılır. " S e ç i m " ise en uygunu belirleyerek yeğlemektir. Ö n e alın­

ması sorun olan milletvekili genel seçimleri, iktidarın kızgınlıkla

önerdiği yasa ile yapılmasına, Anayasamın 102. maddes in in öngör­

düğü " d e r h a l seçim"in gözardı edi lmesine karşın C u m h u r b a ş k a n ı

seçimi için yapılmış gösteri lmektedir . E r k e n seçim öneris ine "vata­

na i h a n e t " sayanların n e d e n olduğu son seçim gerçekte "geçim en­

d i ş e s i n i n ağır bastığı, iktidar kanalıyla seçmene sunulan kimi ola­

nakların etkisinin duyulduğu bir oldu-bitti sayılabilir.

İktidar, tüm devlet olanaklarını kullanmış, el indeki belediyelerle,

yöneticilerini atadığı ya da desteklediği k u r u m ve kuruluşların des­

teğiyle seçmenleri özgür istençlerini be l i r tmekten alıkoymuştur.

Değişik güçlükler içinde bocalayan kimi seçmenler iktidarın verdik­

lerini yarınlarda da vereceğini sanarak t ü m aykırılıklara, haksızlıkla­

ra, yolsuzluklara, sakıncalara, şehit ailelerinin yakınmalarına, işçi ve

m e m u r u n sıkıntılarına karşın oyunu iktidara vermiştir. Sonucu, hu­

kuka bağlılık ve yurttaşlık haklar ına özen y ö n ü n d e n saygıyla karşıla­

makla birlikte değer lendi rme de doğal bir yaklaşımdır. Muhalefet

partilerinin kimi halk dalkavukluğuna soyunarak açık-kapalı sıkma-

baş yandaşlığı yapmış, h e m e n h e m e n hepsi seçmene umut veren ye­

ni bir tasarım, yeni bir söylem, yeni bir atılım, sağlıklı ve gerçekçi ye­

ni bir söz edememiş , a lanlardaki coşkuyu sandığa yansıtamamıştır .

İktidarın son yıl çalışmaları yanında muhalefet parti lerinin çabaları

sönük, yavan, cılız kalmış, halka yaklaşımlarında belirgin bir sıcak­

lık ve içtenlik görülmemiştir . Seçmenin güvenini ve beğenisinin

karşılayacak adaylar yerine vitrin süslemeyi yeğlemişlerdir.

Kendi içinden ağır vc yoğun eleştiri alan, m e d y a d a her gün yeni

| i r marifeti açıklanan iktidar d ö n e m i n d e k i yolsuzluklar, soygunlar,

«uçlar, şaşkınlıklar, başarısızlıklar, yetersizlikler, çarpıklıklar, güç­

lükler, bağımlılıklar, yoksunluklar, şehitler, silâhlı kuvvetlerle,

vargıyla, üniversiteyle kavgalar, hakaret ler , küfürler vs. hepsinin uy-

l u n b u l u n d u ğ u s a v u n m a s ı n a n e d e n o l a n bir s o n u ç çıktı.

Bağımsızlık, özgürlük, çağdaşlık, hukuksallık, güvenlik, e k o n o m i k

193

Page 193: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

gelgitler, gözardı edildi. G ü n ü m ü z ü n müstafi Başbakanı muhalefet

için " H a l k onların hesabını g ö r d ü " diyor, % 5 0 ' d e n fazla karşıdaki

oy hiç önemsenmiyor . Bu yanlış ve yarım bir demokras i anlayışıdır.

Demokrasiyi tramvaya benzet ip kendi dinci amaçlarına araç sayan­

lar için olağan görülse de sakıncalı vc tehlikelidir. Yüksek Seçim

Kurulumun 26.7.2007 günü açıkladığı rakamlar ar tan seçmen sayısı

gözetildiğinde hiçbir part inin aradığını bulamadığını ortaya koy­

maktadır . Yakınanlar, karşı çıkanlar da iktidar partisini yeğlemiştir.

Yitirenlerin bile kazandığını savunduğu seçimler umut verici bir ge­

lişme olmadığını doğrulamıştır.

Başta medya mafyası, iç vc dış geniş destekle, etkin olanaklarla

(değişik seçim rüşvetleri içinde) ayrıcalıklı biçimde seçime giren ik­

tidar kesimi H ü k ü m e t kuracak Anayasa değişiklikleri dışında iste­

diği yasayı geçirecek çoğunluğu kazanmıştır. Ancak "Yola d e v a m ! "

sloganıyla bildiklerini okuyacakları, kimi oyunlar vc a ldatmacalar la

AB'nin vc A B D ' n i n isteklerini yerine get irerek sakıncalı ve tehlike­

li ka lkışmalarda bulunacaklar ı anlaşı lmaktadır . H e l e C u m h u r ­

başkanlığına yerleşsinler, asıl o zaman dişlerini göstereceklerdir .

Şimdi o yoldaki engelleri azaltmak ve aşmak için şirin görünmeye

çalışıp yatıştırıcı konuşmalar yapıyorlar. G e r ç e k t e Türkiye karşıtı iç

ve dış çevrelerin sevinci dayanışmalarını kanıtlıyor.

Dış etkin güçlerin Türkiye siyasetini biçimlendirme çabalarının

sürdüğünü, yeni gelişme vc girişimlerle amaçlarına uygun yapıyı

o luşturma tutkularını seziyorum. Muhalefet partileri üzer inde yeni

oyunlar tezgahlanmaktadır . Kimi aymaz vc sapkının eleştirisine

karşın ulusal-yaşamsal i lkelerden ö d ü n verileceğine inanmak iste­

miyorum. Özellikle "Bağımsızlar" etiketiyle seçilen, çoğu kürt kö­

kenli, kürtçü, militanı sayılacak ölçüde P K K yandaşı, tam bağımlı

kimi yeni milletvekillerinin kimlik al ımından, andiçmeden, Meclis

a lbümüne verecekleri bilgiye, önerecekler i tasarılara, kuracakları

gruba, katılacakları part i lere kadar neler yapacakları, neler ko­

nuşacakları, iktidarla ilişkileri toplum yanından duyarlıkla izlene­

cektir. G e n c i d e çıkarın öne çıktığı görüşü paylaşılmaktadır.

194

Page 194: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Neler Yapılmalı, Olmalıdır? l .Anayasa, Siyasal Parti ler ve Seçim Yasaları değişmeli, l ider sal­

tanatı önlenmeli , parti lerin ve adayların gelir ve giderleri iyice de-

netlenmcli, kamu kuruluşlarının katkıları durdurulmal ıdır .

2.Scçim sistemi en çağdaş, en gerçek biçimiyle Anayasa 'da öngö­

rülmeli, seçim barajı yeniden gözden geçirilmeli, seçim yasalarıyla

oynamak engellenmelidir.

3.Siyasal parti ler kendilerini özeleştiriye bağlı t u t u p sorgulayarak

y ö n e t i m d e n aday be l i r lemeye, ha lk la i l işkilere, t o p l u m s a l

bağlantılara, seçmenlere yönelişe değin ant idemokrat ik d u r u m l a r a

son vermeli, gençleşme ve yenileşme gerçekleştirmeli, değişiklikleri

güçlenme bilmeli, görevler belli sürelerle sınırlı olmalıdır. Bunlar

gerekirse yasalarla sağlanmalıdır.

4.Soy vc inanç sömürüsü, seçim rüşvetleri ağır yaptır ımlara

bağlanmalı. Anayasal i lkelerden vc cumhuriyet in nitel iklerinden

ö d ü n verilmesi önlenmelidir .

5 .Yurttaşın demokras i kültürü i lköğretim çağından başlayarak

(lokunmalıdır. Siyasal eğitime ö n e m verilmelidir. Seçmeni doyura­

cak, ilgisini çekecek, seçimlere katılmasını sağlayacak tasarımlar su­

nulmalıdır. Parti enflâsyonunu önleyecek anlayış geliştirilmelidir.

Daha başka ekler de yapılabilir.

İyi düşünmeliyiz. İstikrarsızlığın istikrarı sürgit mi olsun? Neyde

ısl ikrar var? Terör, olumsuz yaşam koşulları, dış baskı, ödünler , par-

ıı/anlık, kadrolaşma, eğit imde, e k o n o m i d e , yargı karar lar ının uygu­

lanmasında, devlet organları arasındaki ilişkilerde, suçlarda mı?

İktidarın sayısal çoğunluğunu koruyarak sürmesine istikrar demle­

me/. Kargaşa açık. İşte Cumhurbaşkanl ığ ı seçimi. Toplumsal din-

c.ıulik vc barış özlenen ölçüde var mı? H e p i m i z sorumlu vc kusurlu­

yu/,.

TÜRKSOLU, sayı: 147, 30 Temimiz 2007

195

Page 195: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Lozan Utkusu

Türk Mucizcsi 'nin kaynağı Ulusal Kurtuluş Savaşı 'nın Başko­

m u t a n M e y d a n Savaşı 'yla s o n u ç l a n m a s ı , barışı o l m a y a n

aydınlanma-çağdaşlaşma savaşının başlangıcıdır. Büyük Atatürk ve

arkadaş lar ının işgalleri, isyanları vc ihanet ler i de etkisiz kılarak

başardıkları tarihsel olgu, tutsak uluslara örnek, özgün bir ya­

rat ımdır. Güçlükler, yoksunluklar, iç vc dış engeller, Türkiye top­

raklar ında yaşayan insanların birlikte karşıladıkları olumsuzluk

kırdır. Ö l ü m - k a h m savaşı verilerek, yoktan var o lmanın destanı

yazılmış, kuşatılmış, silâhları alınmış, tersaneler ine girilmiş, kalele

ri tu tu lmuş bir ulus, tam bağımsızlık, özgürlük vc ulusal egemenlik

temel inde uygarlık koşusunda ö n e çıkmıştır. Ü m m e t i n kul ve kök

d u r u m u n d a bir parçası olan insanımız, o n u r vc e r d e m saydığımı/

hak ve özgürlükleriyle kişilikli birey niteliğiyle ulusun öğesi olmuş,

t o p l u m u m u z ulus düzeyine çıkarak devletin gerçek sahipliğini üsl

lenmiştir. Tam eşitlikçi yurttaşlar düzeni, tam bir halk demokrasisi

olan Cumhur iye t kuru lmuş, A t a t ü r k ' ü n önder i olduğu T ü r k Devri

196

Page 196: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

mi'yle ülke her y ö n d e n bayındır kılınmıştır. U l u s u m u z a özgü, ken­

dini sürekli yenileyen bir yaşam felsefesi olan A t a t ü r k İlkeleri 'yle

sonsuza değin bağımsız yaşayacak Türkiye C u m h u r i y e t i birbirini iz­

leyen ve tümleyen devrimlerle güçlü, gönenli , güvenli, ileri, uygar

ülkelerin başında yer almıştır. E k o n o m i k , siyasal nice sorun çözüm­

lenmiş, "Yurt ta barış, d ü n y a d a bar ış" ilkesinin içtenlikle benimsen­

mesi sonucu u lusumuz yaraşır olduğu aydınlığa, er ince ve mutlu­

luğa kavuşmuştur. Bilim devleti o larak Türkiye Cumhur iyct i 'n in

kazanımdan, ulusal yaşamın özünü o luş turmuş, gereksinimlerini

karşı lamış, o lanaklar ın ı sağlamıştır . Eğ i t imle yazgıcıl ıktan ya­

ratıcılığa geçen, us, ahlâk, yürek birlikteliğini bilgi d o n a n ı m ı ve

çalışma gücüyle etkin kılan anlayış, yaşam k o ş u l u m u z sayılmıştır.

Kurtuluş ve kuruluş evresi yenilgiye uğratt ığımız yayılmacı vc sö­

mürgeci dışgüçlcrin ve destekçilerinin L o z a n ' d a imza lamak zorun­

da kaldıkları A n t l a ş m a ile tamamlanmış t ı r . 11 E k i m 1922 M u d a n ­

ya Ateşkcs i 'nden sonra 21 Kasım 1922'dc ilk toplantısı yapılan Ant­

laşma görüşmeler i 4 Şubat 1923'de kesintiye uğramış, 23 Nisan

I923'de yeniden başlayan görüşmeler 24 T e m m u z 1923'de sonuç­

lanmıştır. T B M M adına Delegasyon Başkanı İ smet İ n ö n ü ' n ü n im­

zaladığı Ant la şmamın h e m e n a n ı m s a n a n öneml i yönleri kapitülâs­

yonların kaldırılması, Musul dışında Misak-ı Millî (Ulusal A n t ) ' n i n

çizdiği ü lkemiz s ınır larının benimsenmes i , E g e Adalar ın ın si­

lahsızlandırılması, Sevr'in temel al ınmasının reddi, ülkemizin kuze­

yinde ve doğusundaki r u m ve ermeni ler le D o ğ u Avrupa 'daki Türk­

lerin karşılıklı değişimidir. Osmanl ı borçları onur lu bir davranış

olarak yüklenilmiş, son ödemes i 1954'de yapılmıştır. L o z a n Barış

Antlaşması, kesinleşen ulusal sınırlarımız içinde bağımsız bir devlet

o larak t a n ı n m a n ı n u l u s l a r a r a s ı h u k u k belgesidir . T B M M

23.8.1923'de 341, 342, 343 ve 344 sayılı Yasalarla Ant laşma'y ı ve ek-

Kıini onaylamıştır. 6.6.1924'de yürürlüğe giren Ant laşma, c u m h u ­

riyet tarihimizin anıt laşan bir hukuk yapıtıdır. G ü n ü n ü n koşulları,

ortamı ve olanaklar ı gözetilirse, sonuç gerçek bir u tkudur . İ smet

İ n ö n ü ' n ü n askerlikte olduğu gibi d ip lomaside de kanı t lanan üs tün

197

Page 197: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

yetenekler inin yansıdığı tarih öğretişidir. Yargı bağımsızlığı amaçlı

hukuk devletinin kurulmasını sağlayan, ulusal varlığımızı ve yepye­

ni devletimizi herkese benimseten Antlaşma'ya İngiltere, Fransa,

İtalya, Rusya, Yunanistan, R o m a n y a , Sırp-Hırvat-Sloven devleti

katılmış, Rusya'nın Boğazlar için, Bulgaristan' ın Ege Denizi için

bu lunduğu çalışmaları A B D gözlemci olarak izlemiştir.

Savaş 'tan iki ay sonra başlayan görüşmelerde Türkiye 'nin aldığı

sonucu değer lendir i rken yalnız göstermelik onbir İl'i b ırakan Sevr

iyice düşünülmel idir . I M F rcçctclcriylc hazır lanan krizleri gider­

m e k için yine I M F öngörüler inin A B D vc AB baskı, dayatma ve

b u y r u k l a r ı n ı n ivedi b i ç i m d e yer ine getiri ldiği, iç iş ler imize

karışıldığı, yasama organımızın yönlendirildiği gözetilirse Lozan

U t k u s u ' n u n büyüklüğü d a h a iyi anlaşı l ır . Yabancı lara övgü

yağdıran yeni m a n d a c ı yapay liberallerin sapkın ç a b a l a n etnik ve

köktendinci te röre d a y a n a n yıkıcılar, sözde e r m e n i soykırım ta­

sarılarını g ü n d e m e getirerek, e k o n o m i k yönden güçlüğe d ü ş ü r e r e k

Türkiye'yi kuşat ıp yıkmaya çalışan sanal dost ların oyunları düşünü­

lürse, Lozan ' ın onur la , yurtseverlikle, yüreklilikle yazılmış bir des­

tan o lduğunda d u ı a k s a n a m a z . Bağımsızlığına vc varlığına son veri­

lerek yeryüzünden si l inmek istenen bir ulusun Jcendisini g ö m m e k

isteyen güçler karşısında gereken yanıtları vererek aldığı sonucun

büyüklüğü, anlamı vc etkileri yadsınamaz.

Kimi yabancılar ülkemizin belli yöre ler inde at koş turmakta , cirit

a tmakta, belli kişi ve kuruluşlarla görüşerek kimi akçalı destekler

de vererek amaçlar ına uygun araçlar sağlamaya, o r t a m yaratmaya

çalışmaktadır. L o z a n ' d a kazandıklar ımızdan neler kalmıştır? Küre­

selleşmeyi ve globalleşmeyi, A B ' n e üyeliği yanlış algılayanlar, ge-

rekli-gercksiz ay ı rmadan özel leşt irme vurgunu ve yağmasını gcnel-

leştirenler, yolsuzluklara bulaşanlar siyasal olanaklar la yargıdan

kaçırı lmakta, iktidar ve muhalefet aymazlığı d e m o k r a t i k düzeni

gölgelemektedir . Ulusal varlığımız için L o z a n Barış Antlaşması, en

gerçekçi, en güçlü dayanaktır . A n k a r a ' n ı n haklı ve güçlü çıkışıyla

imza evres inde kalan Sevr Ant laşması 'n ı tarihin ç ö p l ü ğ ü n d e n

198

Page 198: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

ç ı k a r m a k i s teyenler ş i m d i l e r d e I M F d a y a t m a l a r ı y l a kol lar ını

sıvamışlardır. Eşit k o n u m a ö n e m vermeyip körü k ö r ü n e AB üye­

liğine soyunanlarla iktidar uğruna ö d ü n ü s t ü n e ö d ü n verenler bir­

leşerek ülkeyi Sevr ötesi d u r u m a d ü ş ü r m e k t e d i r l e r . L o z a n ' ı n

aydınlığı I M F ve AB karanl ığ ında tüket i lmekte, yit ir i lmektedir.

Bağımsız yapı, onurlu duruş, ödünsüz eşitlik, sağlıklı ortaklık, eko­

nomik gerekler le eğilerek, ezilerek değil, ilkeli, inançlı, kararl ı

oluşla sağlanır ve korunur . E k o n o m i k bağımlılık da bağımlılıktır.

Teslimiyetin büyüğü-küçüğü olamaz. U y d u ve uşak yapılı, "ver kur-

tuf 'eu işbirlikçilerin utandırıcı çabaları, kutsal nitelikli t a m bağım­

sızlık ilkesine ters düşmektedir .

Atatürk unut turulursa , L o z a n unutu lursa d a h a nice olumsuzluk­

lar yaşanır. 1923'ün koşul lar ında başarı lanları bugün tersine çevir­

mek asla bağışlanamaz. O günlerde yapı lanlar bugünlerde yapıla­

mazsa umutsuzluk vc karamsarl ık gcncllcşir. 1919-1923'ün kahra­

manlar ı demokrasiyi Cumhur iye t le yaşama geçirenler, ülkemizi

bayındır kılanlar, onurlu, saygın ve güvenilir bir devleti insanlığa ar­

m a ğ a n e d e n l e r yozlaşmanın, aymazlığın, bağnazlığın, saygısızlık vc

aykırılığın bugünkü boyutlara varacağını düşünselerdi söylevleri

d a h a ağır o lurdu. A t a t ü r k ' ü n 1927'dc Gençl iğe Seslenişi, 6 Şubat

1933 Bursa konuşması, 10. Yıl Söylevi, O r d u l a r a Bildirisi dünya

d u r d u k ç a anımsanması gereken öner i , öğüt vc uyarılardır. Alt-üst

kimlik tart ışmaları, çoğunluktaki yurttaşları azınlık kılma çabaları,

inançlar ın en iyi biçimde yaşanmasına karşın köktendincil iğin gide­

rek yaygınlaşıp siyasete e g e m e n o lma girişimleri, şeriat, tarikat,

aşiret kadrolaşmalar ı , eğitim vc öğret imi dinscl lcşt irmc oyunları

sorumluluklar ımızı bir kez daha, bin kez d a h a vurgulamalıdır . Mü-

dafaa-i H u k u k ruhu, Kuva-yı Millîye ateşi, Türkiye C u m h u r i y c -

ti 'nin yaşam gücüdür. Gereks iz kavgalarla toplumsal barışı bozan­

ların, devlet düşmanlığıyla çocukları vc gençleri karanl ığa i tenlerin

istedikleri nedi r? T ü m bu sorunları d e ğ e r l e n d i r e r e k yurttaşlık gö­

revimizin gereklerini yerine getirmeliyiz. Çekişmeler le , bencillik

sayrılıklarıyla bir yere varı lamaz. Tarikatçı yardımcılar ının buy-

199

Page 199: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

w w w . c i z g i l i f o r u m . c o m e n g i n e l

Page 200: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

ruğuna giren kişiliksiz ve niteliksiz yönetici ler d ö n e m i n d e günü­

müzdeki aykırılık, çelişki ve bozuklukları saptamalı , A t a t ü r k ' ü n

e m a n e t i n i koruyup koruyamadığımızı iyi düşünmel i , kendimizi sor­

gulamalı, doyurucu yanıt lar verecek düzeye gelmeyi başlıca erek

saymalıyız.

Başta destekçi Büyük Atatürk, Antlaşma'yı başarıyla sonuç­

landıran İsmet İ n ö n ü vc arkadaşlarını, anıları ö n ü n d e saygıyla

eğilerek yürekten anar, onlar ın kazandırdıklarını ödünler le e lden

çıkaranları, onlara yaraşmayanları, Türkiye ve Atatürk karşıtlarıyla

yandaşlarını kınadığımı yinelerim. 24 Temmuz'u, 30 Ağustos 'u, 29

Ekim' i coşkuyla kut lamak, bu kutsal günlere gereken ö n e m i ver­

m e k ve anlamına yakışır o lmak da hakkımızdır. Lozan' la ne kadar

övünsek azdır. 84. y ı ldönümü kutlu olsun!

TÛRKSOLU, sayı: 147, 30 Temmuz 2007

2 0 0

Page 201: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Neden Böyleyiz

T arihi şanla dolu bir ulusun kimi evreleri, aşamaları geçtikten

sonra karşılaştığı ekonomik ve siyasal güçlükler karşısında du­

raksamaya düşmesi şaşırtıcı o lmaktan ötede düşündürücüdür . Hiç­

bir şeyi kalmamışken topraklarını düşmanlardan kurtar ıp sömürgeci

vc yayılmacı güçlere verdiği ders ölçüsünde, tutsak uluslara da örnek

olan Türkiye halkı, yangın kalıntıları, kül yığınları içinden yepyeni

bir cumhuriyet çıkararak ulus yapısının somut vc hukuksal kanıtını

dünyaya saydırmıştır. Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı tüm güçlükleri vc

yoksunlukları yenerek kazanmış, iç ve dış düşmanlar ın umutlar ını

yıkmış, her k o n u d a tam bağımsızlık ilkesiyle özgürlük ve ulusal ege­

menliğin kutsal aydınlığını tattırmıştır. Atatürk ilkeleriyle yaşama

geçen T ü r k Devrimi, lâik Türkiye Cumhuriyetimi sonsuza değin

bağımsız yaşatacak gücün bilgili, bilinçli, ahlâklı, sağlam yapılı yurt­

taşlar olduğu gerçeğini herkese benimsetmiştir. Birbirini izleyen

devrimci atılımlarla çağdaşlığın tüm olanakları edinilmiş, Anayasa,

yasalar, kavram ve kurumlar, anlayışta yenilikler, kişilikli bireyi, bu

201

Page 202: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

yolla da cumhuriyeti kuran ulusu gerçekleştirmiştir. Ü m m e t yapısı

atılmış, tebaa bağı koparılmış, eğitim düzenindeki gelişmelerle ufku­

muz açılmıştır. Halkevleri, T ü r k Tarih ve Türk Dil Kurumları, daha

sonra Köy Enstitüleri yoluyla Türkiye Cumhuriyeti, kuruluş yılların­

da, dünyanın önde gelen devlet lerinden birisi düzeyine yükselmiştir.

1930'lardaki dünya ekonomik buhranını, İkinci Dünya Savaşı'nı

beğeni toplayarak at latan ülkemizin çok partili düzen ve demokrasi­

ye geçiş sürecinden sonra geri lere çekilmesinin başlıca nedeni

eğitimdeki yozlaşma, inanç sömürüsü, ahlâk bozukluğu ve ilkesizlik­

tir. G ü n ü m ü z sorunlarının kaynağında tembellik, aymazlık, çıkar­

cılık, gösteriş düşkünlüğü, yapaylık, yavanlık vc kimi yetersizlikler

yatmaktadır. Ekonomik, siyasal, hukuksal, toplumsal vs. tüm sorun­

ların çözümü uscu bir yaklaşımla demokrat ik geleneklere bağlılıktan

geçmektedir. Barış içinde gönenci ve erinci yaşamak, insana ve in­

sanlığa değer vermekle başlar. Bu konularda aydınların öncülüğü

doğaldır. Toplumun kişisel yolgöstericisi olacak aydınların gereksiz

tartışmalar, sakıncalı karşıtlıklar, anlamsız ayrılıklarla verdiği zararı

gidermek olanaksızdır. Birbirini dinlemeyen, anlamayan, anlamaya

yanaşmayan, ilişkileri uygarlık gereklerine değil, ilkellik sayrılıkları­

na göre sürdüren, tartışmayı kavgaya dönüştüren, yalanı, karalayıp

kötülemeyi, her araç, yol vc yöntemle yıkıp yoketmeyi beceri sayan

bağnaz tutumlar aydınların karanlığıdır. Yayınlarımızı okutamıyor,

yaşatamıyoruz. Ödent i ler yatırılmıyor.

Başta öğretmenler, subaylar vc yöneticiler lâik Türkiye Cumhuri-

yeti'nin ışığını yurdun her köşesine taşıyan aydınlardır. Şimdilerde

siyasal yapı lanmada ayrı yerlerde bulunmalar ı olağan karşıtlık gereği

sayılacak biçimde bir bozukluğu yansıtmaktadır. Kişisel güdüler,

toplumsal ve ulusal özlemlerin üs tüne çıkarılmakta, çekemezlik, en­

gelleme, halk diliyle "karpuz kabuğu koyma" terbiyesizliği, kişilik ve

onura saygısızlık beceri olarak savunulmaktadır. Kimi sözcük ve kav­

ramlarda ayrı görüş, ayrı düşünce düşmanlık nedeni yapılmakta, an­

laşma vc uzlaşmadan çekinilmcktedir. 1800'lü yıllardan bu yana ge

ricilikten çektiklerimiz, P a t r o n a İsyanı, III. Selim, Alemdar Mustafa

202

Page 203: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Paşa, Tanzimat Fermanı , Islahat Fermanı , 1. Meşrutiyet, 2. Meşruti­

yet, 31 M a r t Olayı, Ulusal Kurtuluş Savaşı sürecindeki isyanlar ve

ihanetler, Şeyh Sait İsyanı, Kubilây Olayı, Ders im Olayı, Said-i Kür­

di olayı, Çorum, K a h r a m a n m a r a ş , Sivas olayları, yobaz İBDA-C,

Hizbüttahrir çeteleri ve öbür terör örgütleri, demokras i ve insan

hakları bahanesiyle verilen ödünler, inanç sömürü yapılarak sürdü­

rülen dayatmalar t o p l u m u m u z u yeterince uyaramamışt ır . Gericile­

rin dayanışma ve çalışma yetilerinin düzeyi, akçalı güçleri, d i r e n m e

ve amaca ulaşma çabaları aydınların tembelliği ve birbiriyle kavga­

ları nedeniyle daha etkili olmaktadır . Aydınların kendi ler inden bek­

lenenleri yerine getirecek biçimde çalışmaları, bir araya gelmeleri,

dayanışmaları için ülkenin yakılıp yıkılması, iç ve dış düşmanlar ın

hepimizi tutsak etmesi, bağımsızlığın tümüyle gitmesi ya da birkaç

kişinin d a h a ölmesi mi gerekmektedir? A B D pazarlamacısı, AB

oyuncusu kimi yeni mandacılarla bölücü ve yıkıcıların, gerici vc tutu­

cuların, çağdaş milliyetçiliğin Atatürk milliyetçiliği o lduğunu bilme­

yen ya da bilmek istemeyen ırkçıların, devlet birimlerini ele geçir­

mek için her yola başvuran tarikatçı-şeriatçı sözde milliyetçi bağnaz­

ların kötülüklerini izlemekle yetinen sözde aydınlar, Ulusal Kurtuluş

Savaşı vc C u m h u r i y e t l e kazanı lan değer le r in bil incine vara­

mamışlardır. Karşılaştığımız bozuklukların vc yitirdiğimiz varlıkların

nelere mal olduğunu unutamayız. Terör nedeniyle katlandığımız

sıkıntıları gözardı edemeyiz. Terörü bast ırmak için yapılan giderici­

ni kemizin yoksunluk içindeki bölgelerini kalkındırır, bayındır kılar,

ekonomik yönden tüm gereksinimlerimizi karşılardı. Ü n , san, unvan,

mevki, makam, imkân peşinde koşmakla, k o n u m gösterisiyle bir şey

sağlanamaz. İnsanlık değerlerini, kişilik öğelerini top luma yarar öl­

çüsüyle ortaya koyamayanların etiketle öünmeler i boşunadır. Ya-

ı . H K I güçten yoksun, hiçbir ürün vermeden yaşamak boşlukla sallan­

makla birdir. Yabancıların kimi öneri lerle oyalayıp avutma, buna

karşılık alacakları ödünlerle yıpratma vc yıkma oyunları başta aydın­

lanıl, her yurtseverin karşı çıkacağı sapmalardır . İçine düşürül­

düğümüz krizlerin alt yapısını A B D vc AB'nin oluşturduğu, ülkemi-

203

Page 204: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

zi uluslararası para kurumlarının egemenliğine bağlamak istedikleri,

bir tür sömürge d u r u m u yaratma çabaları uyanık olmayı gerektir­

mektedir. Kendisini düşünen sözde aydınlarla yabancıların dile ge­

tirdiği 2. Kurtuluş Savaşı'nı kazanmak güçtür. Siyaset ambargolu,

varlıklar ipotekli olamaz.

Uluslararas ı ilişkilerde bağımlılıkla ü lkede ikt idarda ka lmak

düşünü görenlerin uyanması beklenemez. Ulusal egemenliği siyasal

oyunlarla anlamsız kılan, siyasal partileri Türkiye'nin partileri ol­

maktan uzaklaştıran anlayış, Cumhuriyet kurumuyla bağdaşamaz.

Hepimizin o n u r u n u simgeleyen Cumhuriyet i tüm nitelikleriyle savu­

nanları "Lâikçi, lâikperest" diyerek suçlayıp alaya alanların ülkeyi

satmaya çalışanlardan, soyduranlardan, yıkım ustalarından ayrılığı

yoktur. İktidar vc muhalefet boşluğundan yarar lanarak işbirlikçi-

liğinc hız verenlerin karşısında gerçek yurtseverlerin, gerçek aydın­

ların, gerçek demokrat lar ın, gerçek Atatürkçülerin, cumhuriyetçi

demokrasiyi savunan içtcnlikli cumhuriyetçilerin, temiz inançlıların

örnek duruşlarla yeralmaları özlenmektedir. Siyasal partilerin neleri

amaçladıkları, neleri söyleyip yaptıkları, nelerin peşinde koştukları,

kimlerin elinde vc nc d u r u m d a oldukları gözetilirse Atatürkçc duruş

daha önem kazanmaktadır . Kuşkusuz, tartışmasız, gölgesiz, kesinti­

siz tam bağımsızlık, özgürlük, ulusal egemenlik, onurlu yaşamanın

vazgeçilmez vc yadsınamaz koşuludur. Bunlara yaraşır olmak, bun­

lar için çalışmak vc bunları korumakla olanaklıdır. İçerden yıkma,

dışardan çevirip kuşatma, Sevr'i dayatıp kapitülâsyonları kurma, Lo­

zan'ı geçersiz kılma izlenceleri suya düşürülmedikçe üzerimize gele­

cekler, doymayacaklardır. İnsan vc yurttaş olmanın büyük sorumlu­

luğu hepimizi göreve çağ ı rmaktadı r . Niçin bu d u r u m l a r a

düştüğümüzü, neden böyle o lduğumuzu kendimizi sorgulayarak,

özeleştiriye bağlı tutarak, özveriyi yücelme sayarak saptamalı ve ge­

rekenleri ivedi biçimde yapmalıyız. Z a m a n geçmektedir . Sağgörü,

sağduyu, usyolu b u n u ö n g e r m e k t e d i r . Barışı o lmayan savaş,

aydınlanma savaşıdır. Görev, kendini bilen herkesindir.

TÜRKSOLU, savı: 147. 30 Temmuz 2007

204

Page 205: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Bir Seçim Böyle Geçti

O ne al ınan milletvekili genel seçimine ilişkin tart ı şmalar sür­

mektedir . Muhalefet in dağınıklığı, tutarsızlık ve zayıflığı ne­

deniyle yakınmalar birbirine eklenirken ikt idar yanı "Yola d e v a m ! "

diyerek bildiğini okumaya, kendi anlayıp amaçladığını demokrasiyi

gerçekleşt irmek için başladıklarını t a m a m l a m a y a çalışacağını gös­

termektedir . Seçimler sırasındaki savurganlık, yardım-bağış adıyla

oy satın alma çabaları, partizanlık örnekler i birbiriyle yarışır du­

rumdaydı. İktidarı destekleyen dış kaynaklara bakmak, Türkiye 'nin

n e r e l e r e s ü r ü k l e n m e k i s tendiğ ini s a p t a m a k için yeter l iydi .

I lalkımız-ulusumuz, i lkelere ve tehl ikelere hiç ö n e m vermemişçe-

Sİne oyunu iktidar için kullanmış, Türkiyemizin karşılacağı kötü­

lükleri, yoksunlukları yeni mandacı lar ı sevindiren bir aldırışsızlıkla

karşı lamışt ır . O l a n l a r o l a c a k l a r ı n bel i r t i s idir . O r m a n

vaııgınlarındaki sabotaj kuşkuları g ider i lememiş, e k o n o m i k zikzak­

lar d u r d u r u l a m a m ı ş , suçlar ö n l e n e m e m i ş , Yunan uçaklarının tacizi

r ı ıgel lenememiştir . Bu yazının yazıldığı gün t o p l a n a n Yüksek As-

2 0 5

Page 206: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

2 0 6

kcrî Şûra 'n ın olası karar lar ına iktidar yetkilerinin şerh koyma

alışkanlığı bu kez de sürecektir sanıyoruz. Şûra, Anayasa'ya, Ya-

sa'ya aykırı değil, uygun karar alıyor. Şerh yerine güçlerini Anaya­

sa değişikliği için kullanmalı lar. Kaldıki, iktidar part is ine yeni

katı lanlar l iderlerine y a r a n m a k , bir yer lere ge lmek ve bilmedikleri­

ni biliyor g ö r ü n e r e k ad yapmak, ün k a z a n m a k için olmayacak

değişiklikler ö n e r m e k t e d i r . D e m o k r a t i k Toplum Partisi çatısı altın­

da bir leşenlerle destekçilerinin neler yapacaklarını, konuşmalar ını ,

AB ve A B D güvencesiyle neler isteyip önerecekler ini izleyeceğiz.

Ö n ü m ü z d e k i yasama d ö n e m i n i n ö n c e k i n d e n d a h a sorunlu, d a h a

karışık, lâik cumhuriyet , ülke ve ulus bütünlüğü y ö n ü n d e n güçlük­

lerle dolu olacağı sanı lmaktadır .

24 T e m m u z aynı z a m a n d a bas ında sansürün kalkmasının 99.

y ı ldönümüydü. Seçkin gazeteci M e t i n Tokcr, 18 Temmuz 2007 ölü­

m ü n ü n 5. y ı l d ö n ü m ü n d e anıldı. Medyanın büyük kesiminin kimle­

rin el inde olduğu vc nasıl kullanıldığı ibretle izlenirken değerli To-

ker ' in çabalarını u n u t m a k olanaksız. Sansürün değişik biçim ve

yöntemler le hâlâ uygulanması yurttaş olarak bize der in ü z ü n t ü ver­

mektedir . Kimi köşelere yuvalanmış kimi karşıtların Atatürk, Ata­

türkçülük, lâiklik, A t a t ü r k ilkeleri, cumhuriyet, demokras i , h u k u k

konular ında düşmanl ık vc sapkınlık yansıtan yazıları t iksindirmek­

te, kimi bay-bayanla yapılan gazete söylcşi lcrindcki bilimdışı,

akıldışı, gerçekdışı anlat ımlar kimlerin, ne için, ne lere araç olduğu

çirkinliğini ortaya koymaktadır . Dilleriyle, kalemleriyle Ata türk

Cumhur iyc t i 'nc veryansın yarışma girenler kurtuluş ve kuruluş bi­

lincinden yoksun olan gösterişçilerdir. Devletçilik ilkesinin benim­

senmesi zamanının, koşullarını, Ata türk ilkelerinin kendini yenile­

me ve z a m a n a uyar lama yeteneğini bi lmeyenler b u g ü n ü n ortamıy­

la 1930'ların or tamını bir tu ta rak k o n u ş u p yazmaktadır (Kuran ' ı

Âli İ m r a n sûresinin 7. ayetini, m u h k e m ve müteşabih âyetleri, za­

m a n a uyma gereğini de b i lmeden d indar geçinenler var) . Devletçi­

lik halkçı devleti öngörüyor, devletçi halkı değil. A t a t ü r k ' ü n hangi

ilkesi aykırı, yanlış ve sakıncalı? Hiçbiri . T ıpat ıp yabancılara benze

Page 207: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

mek, onlara ö z e n m e k z o r u n d a mıyız? Bizim özgür lüğümüz, özel­

liğimiz, özgünlüğümüz yok m u ? İkinci D ü n y a Savaşı s ırasında doğ­

m a m ı ş olan Başbakanın hangi koşul larda e k m e k karnesi uygu­

landığını b i lmeden eleştiriye kalkışması gibi davranış lar acı acı gül­

dürmekted i r . Başkenti susuzluk içinde kıvranan bir ü lkenin uy­

garlık savı inandırıcılığını yitirir.

Sorunlar

Seçimlerde ilkeler bağ lamında doyurucu s u n u m l a r geçmedi .

Sıkmabaş yandaşlığı sürdü. Tacikistan'da bile s ıkmabaşı yasak­

ladılar. Bircyscllcşmc, bağımsızlık ve modernl ik savlarının gülünç­

lüğü de or tada . Meclisten atılmış kürt kökenli bir eski milletvekili

eyalet önerisiyle mitinge çıktı. Bağımsız deni len bağımlıların neler

isteyeceklerini göreceğiz. Türk iye 'den t o p r a k k o p a r ı p ayrı devlet

kurmak gerçek amaçlarıdır . G ü n ü m ü z d e o yolun taşlarını döşüyor­

lar. T B M M üyesi o l u p Türkçcyi yabancı dil saymak ihanet sayılmaz

mı? "Milliyetçilik en fazla kendi milletine zarar ver ir" diyebilen

adaya ne demel i? Irkçılıkla milliyetçiliği-ulusalcılığı ayırmasını bil­

meyen ya da özellikle ve amaçlı biçimde birlikte gösteren yabancı

kuklalarıdır. A B D ' n i n desteklediği Barzani ve Talabani de PKK'yı

destekliyor. İkt idar da A B D ' n c göre davranıyor. Böyle bir açmaz­

da terör elbet ö n l e n e m e z . Arsız, yüzsüz, ş ımarık ve şirret takımının

ABD ve AB yandaşlığı bu k o n u d a büsbütün çirkin o lmaktadır . Ata­

türk'ü küçültmeyi, yaptıklarını karalamayı marifet sayan yalancı,

küstah, terbiyesiz, bilgisiz, d ö n e k ve sapkın kimiler ine tan ınan ola­

nakları, açılan kapıları, ayrılan köşe ve ekranlar ı gözetiniz. Kimi il­

kel, kompleksli, e r k e n bunamış , ahmaklığı ve aptallığı, budalalılığı

belirgin şakşakçı da Kemal izm-Atatürkçülük ayrımryla tart ışma ay­

mazlığında. U l u s devlet düşmanlar ı boş d u r m u y o r .

Kurmasa Sürüyor

Yanlışın ü s t ü n e doğru kuru lamaz.

2 0 7

Page 208: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Siyasal part i ler aras ındaki ilişkilerin bozukluğu ve ilkelliği d e ­

mokrasinin açılımını ön lemektedi r . D P - A N A P birlikteliği gerçek­

leşmemiş, kimi söylentiler l iderleri hakkındaki duyguları gölgele­

miştir. M H P lideri " C u m h u r b a ş k a n ı n kim olacağının kendi ler ini il­

gilendirmediğini, çoğunluğun istediği kimseyi seçeceğini" söyleye­

rek çoğunluk doğru l tusunda oylamalar ın s ü r d ü r ü l ü p bitiri leceğine

katkısını açıklamış, seçim mit ingler indeki sözler inden d ö n m ü ş t ü r .

Belediyeler park, cadde ve sokak adlarını gericilere ağırlık ve ön­

celik vererek değiştiriyor. Sıcak para girişine, yabancıların etkisine

pahalı enerjiye ses çıkmıyor. Banka satımları, dış borcun yükselişi,

seçim giderlerinin boyutları kimseyi ilgilendirmiyor. Yolsuzluk,

yoksunluk, haksızlık, adaletsizlik kimsenin u m u r u n d a değil. Borsa­

da yabancılar, ucuz döviz, yüksek reci faiz, yüksek borç, uluslara­

rası tekellerin ve yerli parababalar ının egemenliğine bırakılan ka­

mu işletmelerine kimse aldırmıyor. Yargının clini-kolunu bağlama

girişimleri kimseyi d ü ş ü n d ü r m ü y o r . Bireycilik, çıkarcı neoliberal

eğilim, eşitlik, eğitim ve adaleti tutsak kılıyor. Kanımızca yozlaşma,

çözülme ve ç ü r ü m e giderek büyüyüp yaygınlaşıyor. K a r a m s a r ol­

mamamıza karşın toplumsal bir yıkımın eşiğinde b u l u n d u ğ u m u z u

sanıyoruz.

Bu olumsuzluklar karşısında, Başbakanın Yüksek Askerî Şûra

toplantısının ilk g ü n ü n d e verilen arada Anıt Kabi l 'de saygı du­

ruşuna ve Özel Dcf tcr 'c yazdıklarına inamlabilir mi?

NOT: A K P militanlarının Anayasa yapımı k o n u s u n d a k i usdışı

öneri lerini gelecek sayımızda ele alacağız. Düşünceler i yeni değil.

Şimdi "Vatandaşl ık" için bocalayanlara seçenekli bir kural önere­

ceğiz. Bakalım ne diyecekler?

- Türkiye Cumhuriyet in i k u r a n Türkiye halkının oluşturduğu

T ü r k U l u s u m u n bireylerine Türkiye Cumhuriyet i vatandaşı denir.

- Türkiye halkının o luş turduğu T ü r k U l u s u ' n u n bireylerine T ü r

kiye Cumhuriyet i vatandaşı denir .

- T ü r k U l u s u ' n u n bireylerine Türkiye Cumhuriyet i vatandaşı de

2 0 8

Page 209: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

nır.

- T ü r k U l u s u ' n u n Türkiye Cumhuriyet i uyruğundaki bireylerine

Türkiye C u m h u r i y e t i vatandaşı denir.

- Türkiye Cumhuriyet i yurttaşları " T ü r k " adıyla anılır.

TÜRKSOLU, sayı: 148, 6 Ağustos 2007

2 0 9

Page 210: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G U N G O R ÖZDEN

Bugün ve Yarın

O ne alınan milletvekili genel seçimlerini izleyen a n d i ç m e töre­

ninde renkli g ö r ü n t ü l e r e tanık o lundu. İçtcnliksiz, yapay gü­

lücükler, birbirini k a z a n m a u m u t l u clsıkışmalar, yakınlaşmanın ge­

rekçesini açıklama çabaları o ldukça d ü ş ü n d ü r ü c ü ağırlık taşıyor.

Uygar ilişkilere kimse asla karşı çıkmaz. D e m o k r a s i n i n güzelliğini

kimse karalamaz. Ancak, kurnazlık vc kimi beklent i ler için or tam

hazırlıklarını kimse benimsemez. DTP' l i milletvekillerinin yasama

organı üyeliğini almaları kendi ler inden hiçbir şey esirgenmediğinin

en sağlıklı, en güvenilir kanıtıdır. Türkiye Cumhur iyet i 'n in kurtuluş

ve kuruluş felsefesine, ulus devlet yapısına aykırı b iç imde ayrı dev­

let, ayrı toprak, iki ulus gibi kabulü olanaksız aykırılıkları g ü n d e m e

getirip bunları sağlamak için te rörü araç ed inenlere veri lecek hiç

bir şey yoktur. B u n u n dışında herkesi t am eşitlikle kucaklayan cum

huriyette birleşmek, yurttaşlıkta buluşmak, birlikte yaşamak ve

yarma hazır lanmak konular ında hiçbir engel b u l u n m a m a k t a d ı r .

Ne var ki daha ş imdiden anlamsız fakat amaçlı " K ü r t sorunu'

2 1 0

Page 211: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

söylemleri başlamış, seçimlerde iktidar yandaşlığını ölçüsüz biçim­

de sergileyen kimi gazeteler, AB ile A B D ' n i n desteklediği Kürtçü­

leri sevindirecek yazılarla yelkeni açmışlardır. Ö d ü n l e r , s u n u m l a r

( ikram ve ihsanlar) çizelgeleri yayımlanınca ne ler içerdiğini h e p

birlikte göreceğiz. Karşıtlıkları nedeniyle T ü r k i y e ' d e kimsenin yü­

züne bakamayacak olanlar arsızlıkla sırıtmaya başladılar. Kimileri

kendilerini solcu, sosyalist tanı tarak Türkiye karşıtlarıyla h e m e n

birliktelik o luş turmaya soyundu. Mustafa K e m a l A t a t ü r k ' ü dışla­

m a k ve yadsımak m o d a s ı n a uyanlar siyasal par t i le rde gösteri lerini

sahneye koyuyor. D a h a önce katı ldıkları kurul larda sus-pus o l u p

gerçekçi, yansız, bilimsel öneri ler i izleyenler u l u o r t a konuşmaya,

bilimsel sanına dayanarak usdışı öner i ler s ıralamaya kalkışıyor.

Bunlardan yeni hevesliler Atatürkçülüğü A n a y a s a ' d a n ç ıkarma

uğraşına girişiyor. Patronlar ına, ağababalar ına y a r a n m a k için on­

ların cesaret edemediğ i yıkıma yeşil ışık yakıyor. D a h a önce

hazır lanan, açıklanma sırasında itiraz ettiğimiz, s o n r a da yazıyla

kat ı lmadığ ımız ı b i ldirdiğimiz b ö l ü m l e r i çeren o r t a k m e t n i n

Başlangıç' ında Atatürk, ilkeleri açıkça yazılıdır. O s ırada b u n a ses

çıkarmayan kimsenin şimdi "..renksiz Anayasa. ." savına kat ı lmak

olanaksızdır. Anayasa renkli olacaktır. R e n k r u h u n u n kaynaklar ına

ilişkin, onunla sınırlıdır. Ulusal Kurtuluş Savaşı vermiş, dinsel ağır­

lıklı kişisel yönet imden, ü m m e t d ü z e n i n d e n c u m h u r i y e t e geçmiş,

padişah-halifenin kul-kölesini yurttaşlığa yükselterek ulusu ya­

ratmış bir demokras in in kurtuluş ve kuruluş felsefesini, bugünler i

kazandıran T ü r k Devrimi'yle o n u n temel ler i o lan Ata türk ilkeleri­

ni yok sayması d ü ş ü n ü l e m e z . A t a t ü r k ilkeleri varlık nedenimizdir .

Dogma değildir. Devletçilik, Anayasa 'da ilke o larak geçmediği gi­

bi, 1930'ların devletçiliğini g ü n ü m ü z d e , kendini sürekli yenileyen

ilkeler bağlamında devletin öncülüğü, gözet im ve d e n e t i m i ile ör­

nek olması a n l a m ı n d a yorumlayıp uygulamaya da bir engel yoktur.

Ama Atatürk ilkelerinin amaçladığı düzeyi dış lamak, ılımlı İs lâm

sızmalarına kapı açmak, g ü n ü m ü z iktidarıyla destekçi ler inin öz­

lemlerine o l a n a k s a ğ l a m a k için Anayasa 'y ı A t a t ü r k ç ü l ü k t e n

211

Page 212: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

ar ındırmak b e n i m s e n e m e z .

Aldatmaca

Meclis ' teki tuhaf selamlaşma, göstermelik clsıkışma gibi c u m h u ­

riyet ve lâiklik için özel defter lere yazılanlara, resmî nezaket nede­

niyle "Sayın C u m h u r b a ş k a n ı m ı z " sözlerine kanılmasın. Mitingler­

de, toplantı larda, sorulara yanıt larda ve kimi açıklamalarda olum­

suz yaklaşımlarıyla tepki çekenler hiç kuşku duyulmasın "..yola de­

v a m " edeceklerdir . Belirtiler bunu göstermektedir . Dedik le r ine

değil yaptıklarına bakılsın. H e l e bir de Çankaya'ya otursunlar , ne­

ler olacağını o z a m a n göreceğiz. Kimi yandaşları, yeni Anayasa

hazırlıklarının tepkileri haksız çıkardığını yazmaktadır . Oysa 21

Ekim halkoylamasından önce Mcclis ' in seçeceği C u m h u r b a ş k a n ı

yedi yıl görev yapacak ve şimdiki yetkileri kullanacaktır. Referan­

d u m , sonraki c u m h u r b a ş k a n ı için geçerli olacaktır. R e f e r a n d u m

beklenerek c u m h u r b a ş k a n ı seçimi er te lenemez, savsaklanamaz.

Sırası gelmişken söyleyelim. Mcclis ' tc önce Meclis Başkanı ve

Başkanlık Divanı seçimi yapılacak, sonra C u m h u r b a ş k a n ı seçimine

geçilecektir. Kendis ine H ü k ü m e t k u r m a görevi verilen çoğunluk li­

deri , Anayasa 'nın ö n g ö r d ü ğ ü 45 günlük sürede H ü k ü m e t i n i k u r u p

C u m h u r b a ş k a n ı ' n ı n onayına sunacaktır . Bu sürede kim C u m h u r ­

başkanı ise o onaylayacaktır. O n a y d a n sonra güven oyu a lamamak­

la, 45 gün içinde k u r u p onaya s u n a m a m a k seçimin yeni lenmesi ne­

denidir. 6 Ağustos ' ta görevi alan Başbakan 21 Eylûl 'c k a d a r H ü k ü ­

meti k u r m a k zorundadı r . Bu a r a d a Meclis yeni C u m h u r b a ş k a n ı n

seçerse ona onay için sunacaktır . Scçemczse şimdiki C u m h u r

başkanına sunacaktır . A m a 21 Ekim halkoylamasını beklemek, on

dan sonra Anayasa değişikliği kabul edilirse o n a göre seçilecek ye

ni C u m h u r b a ş k a n ı n a listeyi sunmak, aykırıklıklar dizini oluşturur.

Meclis şimdi kendi isteklerine uygun bir c u m h u r b a ş k a n ı seçerse ye

ni bir değişiklik yasasıyla halkoylamasından dönebil ir ler.

2 1 2

Page 213: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Siyasal Terbiye Terbiye, her z a m a n kişiyi değerl i k d a n bir niteliktir. K o n u ş u p gö­

rüşmesini, o t u r u p kalkmasını, n e r e d e nasıl davranılması gerek­

tiğini, giyinmesini, yemek yemesini, yazmasını, susmasını vs. bi lmek

terbiye gereğidir. Siyasette görevlilere, k u r u m l a r a , devlet lere karşı

sözler inde ölçülü o l m a k da böyledir. AB ve A B D yetkilileri Türki­

ye'ye karşı aldırışsızlık ve ölçüsüzlük sergilemeyi sürdürüyor . Tür­

kiye-AB K a r m a P a r l a m e n t o Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagen-

dijk, iktidarı destekleyerek o r d u n u n siyasete az m ü d a h a l e etmesini

öneriyor. Ç e k i n m e d e n "Sayın Büyükanıt, lütfen politika dışında

kals ın" diyebiliyor. Bu a d a m ı terbiyeye çağırmak gerekir.

A B D ' n i n önceki Dışişleri B a k a n Yardımcı lar ından R i c h a r d Hol­

brooke de Türkiye'yi ılımlı islâm demokrasis i o larak tan ımlamakla

yet inmeyip Malezya ile bir tu t tu . Bu sözler gerekli yanıtları devlet

yönetici ler inden almalı idi. N c r d e o kişiler, n e r d e o günler? Kof­

luğunu, koşullanmışlığını, boşluğunu ve bozuk luğunu yansıtan

yazılarıyla köşcbaş lar ım t u t a n kimileri bu saçmalıkları içine sindi­

rebiliyor.

"Devle t in çivisi ç ıkt ı" sözleri duyulmaktadır . Devlet, hukuk, ah­

lâk, demokras i , din, insanlık kavramları anlamlar ı yititircesine

değişikliğe uğruyor. Bağımsızlık, özgürlük, ulusal egemenlik, yurt,

devlet, hukuk, toplumsal barış endişesi yanında Irak, E r m e n i s t a n ,

Kürdistan, terör, soygun, çuval geçirme, şehit v e r m e , partizanlık,

kadrolaşma gibi sorunları olmayanlar için söylenecek bir şey yok.

Çıkar ve d in s ö m ü r ü s ü d a h a önemli . D u r u m d a n şikâyetçi olmayan­

ların beklenti ler i değişik. Seçimlerde ara veren te rör yeniden

başkaldırdı. İçerdeki hain tetikçileri ö n l e m e k t e k i başarısızlık ikti­

darın sorumluluğudur . B u g ü n böyle, yarın nasıl olacak, izleyeceğiz.

TÜRKSOLU, sayı: 149, 13 Ağustos 2007

213

Page 214: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Hayır! Hayır! Hayır!

G örevine baş larken T B M M ö n ü n d e içtiği a n d d a bel ir lenen yü­

kümlülükler i (Anayasa mad.103), yasama, y ü r ü t m e ve yargı

a lanlar ında öngörü len yetkileri nedeniyle çok öneml i bir k o n u m u

bulunan, "Devle t in başı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyet ini ve Milletin

birliğini temsil et t iğ i" vurgulanan (Anayasa mad.104) C u m h u r ­

başkanı k o n u s u n d a h e r yurttaşın görüşünü açıklaması, seçicilerin

büyük bir duyarlık ve özenle davranması gerekir. H e r yurttaşın

saygıyla karşılayacağı, güven ve kıvanç duyacağı, nitelikleriyle seç­

kin, ö r n e k bir kişinin C u m h u r b a ş k a n ı seçilmesine çalışılması özle­

n e n bir t u t u m d u r . Ulusal birliğin temsilcisinin, simge nitelikli bir

görev sahibinin anlaşma, uzlaşma, h a t t â dayanışmayla seçilmesi,

görevlerini başarıyla yerine getirmesi y ö n ü n d e n yadsınmaz bir ge­

reksinim, vazgeçilmez bir dayanaktır . Siyasal n e d e n l e r e öncelik ve­

rerek, partizanlıkla, inatla ve zıtlaşmayla cumhurbaşkanı seçmek

demokrasiyle bağdaşmadığı gibi ilkellik sayılacak bir tutuculuktur .

Abdul lah Gül , iktidar partisinin, cumhurbaşkanl ığ ına ikinci kez

2 1 4

Page 215: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

aday gösterdiği bir milletvekilidir. B e n i m o k u d u ğ u m Kayseri Lise-

si'ni bitirmiş. N e c m e t t i n E r b a k a n H ü k ü m e t i m i n Bakanı o lduğu

1993'lü yıllarda C u m h u r b a ş k a n ı Süleyman D e m i r e l ' i n yabancı dev­

let temsilcisi için verdiği akşam y e m e ğ i n d e so lumda uslu bir öğren­

ci gibi o turuyordu. Kıbrıs Bayrak R a d y o Televizyonu yöneticileri­

nin i le tmemi istedikleri bir s o r u n u kendis ine anlat t ım. İlgilene­

ceğini söyledi, hiç ses çıkmadı. Başbakan o l d u ğ u n d a bir Par t i G e ­

nel Başkanı olarak yazıyla kut ladım, yanıt a l a m a d ı m . Toplumsal ge­

reklerin dışında, ö lçüsünün dincilik o lduğu belirgin birisiydi. Başka

ras t lamadım, karşı laşmak i s temedim. Kapat ı lma dâvasının büyük

b ö l ü m ü n e katıldığım Refah Partisi 'ylc atıldığı siyasal yaşamındaki

olayları bas ından öğrendim.

Hangi tür d e ğ e r l e n d i r m e olursa olsun öze ö n e m v e r m e k ycğlcn-

melidir . Öz, biçime kıydırılamaz. Biçimsel uygunluk, özde aykırılığı

g ideremez. C u m h u r b a ş k a n ı niteliğiyle ilgili Anayasamın 101. mad­

desinin aradığı biçimsel koşulların varlığı seçi lmek için yeterli

sayılamaz. H e r milletvekilinin adaylığını koyması ya da milletvekil­

lerince aday gösterilmesi dışında, a r a n a n koşulları taşıyan yurt­

taşların 150 milletvekilinin yazılı önerisiyle aday gösteri lmesi ola­

nağı Abdul lah G ü l ' d c direnmeyi gereksiz kı lmaktadır . Ü l k e m i z d e

C u m h u r b a ş k a n ı olacak nitelikte çok kimsenin varlığı tart ış ı lamaz.

Mustafa Kemal ' in 42 yaşında C u m h u r b a ş k a n ı olduğu gözetilirse

genç bir C u m h u r b a ş k a n ı herkesi gönendir i r . C u m h u r b a ş k a n ı seçi­

lince par t i s inden ayrılmak da yansızlığı için doyurucu bir kanıt

sayılamaz. Biçimsel ayrılıkların hiçbir yarar ının ve anlamının ol­

madığı önceki deneyimlerle doğrulanmışt ır .

Adaylık sürec inde yaptığı görüşmelerdek i açıklamaları, basına

konuşmalar ı ve kimi demeçler i okşayıcı, yatıştırıcı, yakınmalar ı ve

kınamaları giderici sözlerdir. İçtcnlikli o l d u ğ u n a i n a n m a k güçtür.

Abdullah G ü l ' ü n gelecekte neler yapacağını kest i rcbi lmck için geç­

mişte ne ler yaptığına bakmak gerekir. Yazıldı, konuşuldu, tartışıldı

ama y ine lemekte yarar o l d u ğ u n d a n özet le değiniyorum. Abdul lah

Gül, gerici çal ışmaları nedeniyle kapat ı lan R e f a h Partis i 'nin mil i tan

215

Page 216: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

sayılacak yetki l i lerinden biriydi. O par t in in işlem ve eylemlerinin

ortağı olduğu A n k a r a Asliye 18. H u k u k M a h k c m c s i ' n i n 1999/618

sayılı dosyası içeriğiyle belirgin olduğu gibi dokunulmazl ık tan ya­

rar lanarak Meclis ' tc bu lunduğu bir gerçektir . Kimileri A. G ü l ' ü n

profil inden s ö z e t m e k t e nerdeyse "..biçilmiş kaftan.." sözünü anım-

saürcasına övmekte, iktidar yandaşlarıyla Atatürk ve lâik cumhuri­

yet karşıtları kaçırı lmaz bir fırsat sayarak reklâmını yapmaktadır .

Karşıdevrim A. Gül'ün Çankaya'ya çıkmasıyla amacma ulaşmış olacak, eksik kalan her şeyi tamamlayacaklardır. Bu u m u t , bu düş onları tutkuyla d o l d u r m a k t a d ı r . A. G ü l ' ü n T h e G u a r d i a n gazetesi­

ne verdiği, inkâr etse dc belgeleri bu lunduğu yazılan demeci

(2005), Milliyet gazetesi yazar lar ından Nilgün C c r r a h o ğ l u ile

10.12.1995'de yaptığı g ö r ü ş m e d e Anayasa 'n ın 2. ve 4. m a d d e l e r i n e

karşıtlığı, 2002'de eşinin sıkmabaşı için A İ H M ' n c açılan ve Leyla

Şahin'in dâvasının reddi üzer ine geri a l ınan dâva, Fethul lah G ü l e n

cemaat i temsilcilerinin devlet p r o t o k o l u n a alınması için dış temsil­

ciliklere gönderdiği yazı, 6.6.2005 ve 12.2.2006'da s ıkmabaş ve bu­

nunla ilgili Danıştay kararı için olumsuz-gereksiz konuşmalar ı kim­

liğini ve niteliğini açıkça ortaya koymaktadır . Lâiklik ve cumhuriye­

tin ilkeleri bağ lamında gericilik, tutuculuk, köktendincil ik, parti­

zanlık belirtisi sözlerin sahibi bu temel ler üzer ine kurulan c u m h u ­

riyeti temsil e d e m e z . Siyasal geçmişi, kökü vc karakter i bellidir.

Birleştirici olması, herkesi kucaklaması olanaksızdır. Seçim önce­

s inde h o ş g ö r ü n m e k için söy lenen yapay, içtenliksiz sözler,

dağıtılan gülücükler aldatıcıdır. Seçimler sırasında " D u r m a k yok,

yola d e v a m ! " diyen iktidarın dincilikle, yardım-bağış sunuşlarıyla

aldığı oydan sonra neye devam edeceği bellidir. A. Gül b u n l a r d a n

uzak kalamaz. Başbakanın isteklerini asla geri çeviremez. Dinsel

bağlantılarını a şamaz vc yıkamaz. Böyle olunca da A t a t ü r k ' ü n yeri­

nin anlamı, değeri ve ö n e m i tartışılır, niteliği bozulur.

Bunlar dışında, Anayasa 'n ın 112/1. maddes i gereğince H ü k ü m e ­

tin genel siyasetinin yürütü lmes inden or tak sorumluluğu olan Ba­

kanlar K u r u l u ' n u n üyeler inden biriydi. H ü k ü m e t i n iç ve dış hangi

216

Page 217: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

iş lerinden kimler m e m n u n ? İç işlerde y ö n e t i m d e n , asayişten, özel­

leş t i rmeden, eği t imden, af yasalar ından, vergi ada le t inden, ücret

denges inden, partizanlık ve k a d r o l a ş m a d a n , demokras i , insan hak­

ları ve inanç s ö m ü r ü s ü n d e n sorumlu değil mi? seçim gider ler inden

bilgisiz mi? O l u ş u m l a r d a etkisiz mi? Bir akımın temsi lci ler inden ol­

duğu kuşkusuz. Başarılı bir Dışişleri Bakanı mı? Türkiye 'n in ö n c e

grileşip sonra renksizleşen ve b ü s b ü t ü n yiten kırmızı çizgilerinin

b a ş s o r u m l u s u değil mi? G ü n e y Kıbr ı s ' ın o y u n l a r ı n a gelen,

K K T C ' n i n bugünkü d u r u m a düşmes ine n e d e n olan AB vc A B D ile

İ M F ' n i n vc Yunanis tan ' ın gözdağları, baskıları karşıs ında ezilip

eğilen, N a t o ' n u n yanlı uygulamalar ına ses ç ıkarmayan, Avrupa G ü ç

Birliği Anlaşması 'nın dışında tu tu lmamıza kat lanan, Irak ' ın kuze­

yinde yuvalanan te rör örgütü için ağırlığını koyamayan, ermcni le-

rin, rumların, pontusçular ın, kürtçüler in girişimlerine, lobilerine

gereken yanı t lan veremeyen, yurtdış ından yönelen t e r ö r e karşı ge­

reken önlemler i a ldıramayan, Türkiye 'nin sözünü d in lc tcmeycn,

Türkiye'yi yaraşır olduğu biçimde temsil e d e m e y e n k im? Neyi

başarmış, kazandırmış, geliştirmiş, kotarmış? Ezik, cılız duruş, eğil­

me ve gel-gitli k o n u ş m a l a r (polemik, demagoji , mugalâta, sapt ı rma

vc s ö m ü r m e ) gerçekleri geçersiz k ı lamaz ve si lemez. Ö n c e k i

bağlarından k o p u p ulusun birliğini gereğiyle temsil e d e m e z . Kendi­

ni inançlı, lâikleri inançsız sayıp yurttaşların karşısına ç ıkamaz. H u ­

kuk devletine hukuku tanımayan, h u k u k a karşı çıkan kimse Başkan

olamaz. Yargı karar lar ının yer ine ge t i r i lmemes inde gizli kararna­

melerde A. G ü l ' ü n payı yok m u d u r ? 1993'c k a d a r n e r e d e vc kim­

lerle çalışmıştır? Aile bir b ü t ü n d ü r . Eşi, d i n e n zorunlu o lmayan

sıkmabaşla yanında durursa, bu Türkiye Cumhur iyct i 'n in reddi, in­

kârı olur. Yanında d u r m a z s a kötü ö r n e k olur. Ulusa l ilkeler kişisel

lercihlerin ö n ü n d e ve üs tündedir . Yarım m e t r e bezi bayrak yerine

koymanın hiçbir anlamı yoktur. C u m h u r b a ş k a n ı eşi olacak bayan

Hasımı a ç a r ı m " diyebilmelidir. Kocasının istemi dışında s ıkmabaş

kullanması düşünülemez. Sıkmabaşı çıkarması bir özveri değil,

doğal bir davranış olur. A K P milletvekili vc bakanlık yapan bayan-

2 1 7

Page 218: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R . Ö Z D E N

ların başıaçık olması inançlar ından soyutlanmaları , vazgeçmelerini

mi gösteriyor? İnat lar ını sürdürecekler i , bilgisiz ve önyargılı kimi

seçmene selâm için s ıkmabaşı sürekli savunacakları Başbakanın

Lâtife H a n ı m ' ı ö r n e k göstermesi yanlışlığından anlaşılıyor. G ü n ü n

koşullarında başı kapal ı ve açık olan Lâtife H a n ı m ' l a A t a t ü r k 5

Ağustos 1925'dc ayrıldı. Şapka Giyilmesi H a k k ı n d a 671 no.lu Yasa

25 Kasım 1925'de kabul edildi. 743 no.lu önceki M e d e n i Yasa 17

Şubat 1926'da, Bazı Kisvelerin Giyilmesine İlişkin 2596 no.lu Yasa

da 3 Aralık 1934'dc. Z ü b e y d c H a n ı m da, Lâtife H a n ı m da günü­

müzdeki s ıkmabaş gibi öcü d u r u m u n a sokan başörtüsü kullan­

madılar. Başhekimler in çarşaflı eşlerini, yurdun değişik yöre ler inde

çarşafla dolaşanları , ülkemizin m o d e r n g ö r ü n t ü s ü n ü bozan olum­

suzlukları g ö r m e k is temeyenler m o d e r n cumhuriyet in yöneticisi

olamazlar. Çankaya 'ya çıkamazlar, çıksalar da istedikleri gibi otu­

ramazlar. A. G ü l ' ü hangi televizyon kanalının, gazete ve derg ide

hangi yazarın desteklediğine b a k m a k yeter. Cumhur iye t kurucu­

larının düşmanlar ı , yapay vc yalancı demokrat la r , Türkiye karşıtları

k o r o s u yaygarasını ar t ı r ıyor . " A t a t ü r k i lkeler inin zor la da­

yatıldığını, Ne Mut lu T ü r k ' ü m D i y e n e ! Özdeyişinin Türkiye'yi il-

kellcştirdiğini, j a n d a r m a dipçiğiyle köylülerin dövüldüğünü, Ata­

türk 'ün d iktatör o lduğunu, irtica nedeniyle o r d u d a n uzaklaştırı lan­

lara haksızlık yapıldığını, lâikliğin zararlı ve sakıncalı o l d u ğ u n u "

söyleyip yazan kimse Çankaya 'ya çıkabilir mi? Ata türk ilkelerini

benimsemeyen, karalayan kimse onları nasıl uygulayabilir? B u g ü n e

kadar içtikleri anda uymuşlar mı ki b u n d a n sonra uyacakları bek­

lensin? Konuşmalar ın ın kitaplaştırılması, islâm ülkelerini re forma

çağırması (ki A t a t ü r k ' ü n aydınlanma devrimiyle ülkemizin öncü­

lüğü gerçekleşmiştir) yeterli edinim olamaz. AKP'nin devleti ele

geçirme çabası "ılımlı islâm" görünümlü dinci devlete dönüşüm, kurucusu Atatürk'le bağlarını koparma aşamalarına geçiştir. Lâik­lik ilkesi başta, cumhuriyet böyle korunamaz. " C u m h u r i y e t i n değerleriyle m u t a b ı k o l m a m a " değil, " ç a t ı ş m a " d u r u m u var. Silâhlı

Kuvvetlere karşı sözleri, olağan açıklamaları, içtenlikli öneri leri

218

Page 219: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

eleştirmesi, kabadayılık çıkışları ayrı. İkt idar ın, başta Anayasa

M a h k e m e s i , devlet organlar ına karşı saygıyla bağdaşmayacak tutu­

m u n d a A. G ü l ' ü n payı az mı? Refah Partis i 'nin kayıp trilyon da­

vasıyla ilgili hakkındaki fezleke Meclis ' te bekliyor. Koyu ve katı

partili, lâik c u m h u r i y e t e karşı koşul lanmış birisi Ç a n k a y a ' d a o n u r

konuğu olamaz. Millî G ö r ü ş gömleğini sözle ç ıkarmak yetmez.

K a n ı m c a dikenleri büyük ve fazla. B a n a güven vermiyor, ina­

namıyor, kabul e d e m i y o r u m . Yurtdışındaki yurttaşlarımızın, Batı

Trakya'daki soydaşlarımızın sorunları çözümlendi mi? Petrol boru

hat lar ında Rusya, Amerika, Yunanistan ' ın karşılıkları ne o l d u ? Er­

menis tan ' ın istemlerine, kürtçüler in iç vc dış oyunlar ına karşı neler

yapılıyor? K e n d i organlar ımıza karşı anlamsız, gereksiz, yersiz

çıkışların hangisi sözde dost lara ve düşmanl ık taslayanlara karşı uy­

gulanıyor? U z m a n l a r , b u g ü n e değin böyle başarısız dışişleri görme­

diklerini anlatıyor. A İ H M için aday bi ldirme, Filistin, İsrail ilişkile­

ri, Fethıı l lah G ü l c n ' i n A B D süper konukluğu gizini koruyor. R e c e p

Tayyip'in " m u t e m e t " adamı . A K P ö n d e geleni. Alkışlar nitelikleri­

ne, o lmayan başarı larına değil. Dinciliğin a ş a m a kazanmasını , ama­

ca ulaşılmasını alkışlıyorlar. Başbakanın " Ö z ü dc bir, sözü dc bir­

dir" savunması yandaşlık övgüsüdür vc kendi gir iş imlerinde, inat­

l a ş m a l a r ı n d a n duruşa ilişkindir. Kim haklı, k im doğru söylüyor,

kim d ü r ü s t t ü r ? Z a m a n gösterecektir .

Sanki A h m e t N e c d e t Sezer dinsizmiş gibi " C u m h u r b a ş k a n ı din­

dar o lmal ı " saçmasözü gerçeğin ne o lduğunu ortaya koyuyor. An­

laşılan, m ü s l ü m a n d in inden o lmak yetmiyor. Bunlar " D i n d a r " ı ,

"Dinci , şer iatçı" o larak algılıyor. Uzlaşma fos çıktı. İnanı lmaz ve

güvenilmez oldukları söylenip yazılmıştı. Bu bir dayatmadır .

Bu konuyu şimdilik şöyle bağlamak istiyorum: B e n inanamıyo­

rum. Ben güvenemiyorum. Ben A. G ü l ' ü ve o n u n gibileri Çanka­

ya'ya uygun b u l m u y o r u m . Ben yurttaş o larak bu t iplere katla­

namıyorum. Ve yineliyorum: Hayır ! Hayır ! Hayır !

2 1 9

Page 220: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Satırbaşlarıyla O s m a n l ı öz lemci le r i ve ardı l lar ı A t a t ü r k ' e ilişkin koşul­

lanmışlar ından kurtulamıyor. O s m a n Mayatepek ' in açıklamaları

böyle.

Irak ' la imzalanan M u t a b a k a t Muhtıras ı kürt lcrin tepkisini çekti.

N e d e n s e kulakları çekilemiyor.

Seçimde d u r a n te rör yine azdı. Ne için ve kimler için sustu, ara

verdi? Sonra niye hızlandı? A K P milletvekilleri eş ler inden kaçının

sıkmabaşlı o lduğunu veren medya kaçının da kürt kökenli ol­

duğunu anlatsa ya. Eşitlik yoktu da DTP' l i lcr nasıl milletvekili ola­

bildiler?

Câri açık 33 milyar dolara yaklaştı. Seçim giderleri enflâsyonu

körükledi. A B D kaynaklı kriz borsaları sarstı, ekonomiye bakalım

tümüyle nasıl yansıyacak?

Enerj ide dışa bağımlılık sürüyor. Sermaye kaçışları tehlikeli bo­

yutta. Riskler artt ıkça ö n l e m d ü ş ü n ü l m e z mi?

Zırhlı muhafazakârl ık silâhlı saldırıya u z a n a n azgınlık biçiminde

kabuk değiştiriyor. Sarsıntı geçiren kapitalist s isteme yönelik teh­

ditler yayılıyor ve artıyor. K o r k a n A B D bastırıyor. D o y u m s u z ser­

maye her yeri, her şeyi yutmaya çalışıyor. Terör bahanesiyle A B D

hırslarını ve hayallerini gerçekleşt irecek atıl ımlara başladı. B O P en

uygun strateji ve araç sayılıyor. Küresel leşme birçok aydını ve siya­

setçiyi e tk i lemekten ö t e esir aldı.

Batı sözde ve biçimsel d e m o k r a t . Lâiklikle demokrasiyi karşı

karşıya getiren bir ülke d e m o k r a t o lamaz. Lâiklik demokras in in de

kaynağıdır.

Türkiye 'de işporta demokrasis inin, göreceli demokras in in yan­

daşları daha çok m e d y a d a yuvalanmış d u r u m u n d a . Aklı bırakıp

yağmur duası, her şeyi Allah'a b ı rakma alışkanlığı öğütlüyorlar. Ki­

mi de kendini bir şey sanarak katı lmadığı görüşlere karşı " B e n c e

öyle deği l" diyerek kestir ip atıyor. Anayasa hukukçusu olmayanı

2 2 0

Page 221: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

uzmamymış gibi övüyor. " S e n k i m s i n ? " denilmiyor. Karş ıdevrim

şakşakçıları iktidarla sarmaş dolaş. Küstahl ık becer i mi sayılıyor?

G ö r ü ş l e r e değil, kişiliklere karşı ç ıkarak saldıran "sahibinin sesi"

sayısı kabarıyor.

Susuzluğun sorumlular ı sırıtıyor. Ne ki akla aykırı Tanrısal daya­

nağı yoktur. Onar ı lmas ı güç ya da olanaksız d u r u m l a r ı n yaşanma­

masını her k o n u için diliyorum.

Çölaşan Olayı

Soruş turu lup kovuşturulması gereken çirkin bir yayını köşes inde

eleştirdiği gün değerli gazeteci E m i n Çölaşan ' ın Hürr iye t gazete­

siyle ilişkisinin kesilmesi çok anlamlıdır. Basın özgür lüğünün sözde

kaldığının en s o m u t kanı t lar ından biridir. D u r u m u açıklamaya

çalışan G e n e l Yayın M ü d ü r ü n ü n "Kişi hakları , hakaret , takıntı gibi

konularda d a h a titiz bir yayıncılık sürdüreceğ iz" sözü kendisi için

geçerli o lmasa gerek. Bu ilkeye uymadığı yargı kararıyla saptandı .

Emin Çölaşan, Hürr iyc t ' te o k u d u ğ u m birkaç yazardan biriydi. Bir­

çok okuyucusu üzüntüsü ve kınamasını açıkladı. Yazılarını başka

bir gazetede sürdüreceğ inde d u r a k s a n a m a z . İkt idara hoş g ö r ü n m e

çabasının n e r e l e r e uzandığı ibretle izleniyor. Basın tarihi çok şeyle­

ri sorumlularıyla anlatacaktır . Karşı görüşteki lerc dolaylı bir uyarı

nitelikli gerekçe, asla inandırıcı değil.

Öneri

.Kilide Gül izar ' ın " O n l a r da İ n s a n d ı " adlı kitabı ile O s m a n Oy 'un

Yorumsuz" adlı kitabını okuyucularımıza salık veriyorum. Ö n c e ­

kinde Cumhurbaşkanlar ıy la ilgili anılar, ikincisinde Atatürk ' le ilgi­

li bilgiler var.

TÜRKSOLU, sayı: 150. 20 Ağustos 2007

221

Page 222: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Çelişkiler

Emin Çölaşan olayıyla k a p a n a n haftayı Bekir C o ş k u n olayıyla

başlayan önceki hafta izledi. Ülkemiz çelişkiler a lanına d ö n d ü .

Birbirini tutmayan sözler, birbiriyle çelişen davranışlar, bek lenen

vc umulanlar ın ters ine oluşumlar, kişilikleri tartışmaya açan sözler,

yaraşmayan düşünceler ve görüşler, sakıncalı ilişkiler, kuşkulu var-

lıklar-cdinimlcr neler ne ler . . . Suçları, güveni sarsan durumlar ı ,

aykırılıkları, haksızlıkları da gözetirseniz iç karartıcı bir g ö r ü n ü m ,

mutsuz kılan bir yaşam ortamı karşısında irkilirsiniz. Kimler ne söy­

lüyor, nc yapıyor? Yine de u m u d u m u z u yitirmeyeceğiz. Yılmak,

bıkkınlık göstermek, geri çeki lmek yok. İsterse Başbakan ko­

nuşsun, bir Başbakana yaraşmayacak sözler etsin. D a h a önceleri

başka konuşmalar ı o lmadı mı? Önceki Meclis Başkanı tartışılan,

kimi çirkin sözler e tmedi mi? Eleşt ir i lere ka t lanamayan siyaset

adamlarının varlığı yalnız bizde değil. A m a bizdekiler ö lçüsünde il­

kel davrananı yok. Kişiliğini, ye tenek ve deneyimlerini yetersiz bul­

duğu için seçi lmesine kat lanamayan, bu nedenler le b e n i m s e m e

222

Page 223: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

diğini açıkladığı C u m h u r b a ş k a n ı adayı için o lumsuz yazılar yazan

yazarı y u r d u n u terk e tmeye çağırmak hiç k imsenin hakkı ve h a d d i

olmadığı gibi Başbakanlığı üs t lenen bir k i m s e d e n hiç beklenmeye­

cek, o m a k a m a hiç yakışmayan bir çıkıştır. G e r ç e k d e m o k r a s i l e r d e

böyle uygunsuz sözler edenler i yer ler inde bir saat bile tutmazlar .

Burası Türkiye. İşte çelişkinin en belirgin örneği . A t a t ü r k Türk i­

ye'sini bu d u r u m a getirdiler. Başbakanın Bekir C o ş k u n l a ilgili söz­

lerini ö n e m s e m e m e k gerekir. Kimin söylediğine bak ıp geçeceksi­

niz. K ı n a m a k yeter. " K e m söz sahibine ait t i r ." sözünü a n ı m s a m a k

ve a n ı m s a t m a k yeter. Ciddiye a l m a n ı n anlamı yok. Bu ülke böyle

düşünenler in, seçimlerde oy satın a lma biçimindeki yaklaşımlarla

çoğunluğu sağ lamanın verdiği böbür lenmeyle kimlik vc kişilikleri­

ne ilişkin kuşkuları doğrulayanlar ın çiftliği çöplüğü değil. Basın, ör­

nek dayanışmasını gazete içinde d a h a etkin biçimde E m i n Çölaşan

olayında da göstermeliydi. Bu olayların ülkeye yarar sağlamasını

diliyorduz.

Neler Oluyor?

Dincilerin karargâhına d ö n ü ş t ü r ü l m e k i s tenen ülkemiz kimi tu­

haflıkları, gariplikleri yaşıyor. Aydın geçinen n u m a r a c ı cumhuriyet­

çi ve kimi dönekler in başlattığı gereksiz tar t ı şmalar değer lere zarar

veriyor. " D e m o k r a s i mi, cumhuriyet m i ? " diye gerçekdışı an-

lalımlar ve savlarla A t a t ü r k d ö n e m i n i k ö t ü l e m e k beceri sayılıyor.

Atatürk 'ün yalnızca M e d e n i Bilgiler k i tabında 53 yerde demokras i­

l im söz ettiğini, cumhuriyet i t an ımlarken demokras in in yaşama

geçmesini amaçladıklar ını anlattığını unutuyor lar . S o n r a "Lâik-

ıııuslüman; Türk-kiirt; Sunnî-Alevî; Sivil-askcr; Seçilmiş-atanmış;

I Tkek-kadın" vd. H e p ayrımcılığa, kışkırtmaya yönelik, bölücülük

girişimleri. Anayasa-hukuk tart ışmasını bile açmaya çalışıyorlar.

Anayasaların ulusal hukuklar ın kaynağı o l d u ğ u n u bi lmeden. Üste­

lik siyasal eğil imlere göre anayasa düzenlemeyi , bu t ü r kalkışmala­

rı araç olmayı içlerine s indirerek. U l u s a d ı n a egemenl ik yetkisini

kullanmayı kaldır ıp Meclis ' i ulusal egemenl iğ in tek yansıma ve

2 2 3

Page 224: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

yaşama geçirme yeri kabul e d e r e k ve ö b ü r organları temelsiz, ege­

menlikle ilgisiz bırakarak. Siyaseti parmaktak i bal gibi algılayanlar

ne ö d ü n l e r veriyor.

Gerginlik

T ü r k Tarih K u r u m u Başkanımın çarpıtıldığını savunduğu sözleri­

ne ilişkin açıklaması kimi gerçekleri yansıtmaktadır . A m a h e m e n

Türklüğe ve T ü r k ' e saldırı başladı. Soyadında " T ü r k " sözcüğü olan

milletvekili bile karşı ç ıkarken T ü r k l ü ğ ü reddett i . Mustafa K e m a l

"Türkiye Cumhuriyet in i kuran Türkiye halkına T ü r k Ulusu d e n i r "

özdcyişiylc gerçeği anlatt ı . Çoğunluğun adı adımız, dili dilimiz.

Ulusun bireyleri anayasal bağlamda soy kökeni ne olursa olsun

T ü r k ' t ü r . Anayasal sözcük olarak da Türk, yurttaşları anlatır. Bu

adı r e d d e d e n kimse T ü r k U l u s u m u n bireyidir, ö n c e bu n e d e n l e

Türk ' tür . Anayasa 'n ın 80. m a d d e s i n e göre tüm ulusu temsil eden­

lerden biri olduğu için T ü r k ' t ü r . Yine Anayasa 'nın 81. m a d d e s i n e

göre içtiği and gereği T ü r k ' t ü r . İçerikleri bırakıp biçime karşı çıkar­

ken ne söylediğini bi lmek gerekir. T ü r k o lmaktan, T ü r k sayılmak­

tan o n u r duymayanlar o soyadını taşımaz.

Kime güveneceğimizi şaşırdığımız günler oluyor. Bir Ata türkçü

bilinen yazar da kürt lerc haksızlık yapıldığını, çok ezildiklerini,

eşitlik istediklerini yazdı. Yuvarlak lâflar bırakılmalıdır. Nedir iste­

n e n ? Federasyon yoluyla ayrı devlet, ayrı toprak, ayrı ulus sayılma.

Gerisi b a h a n e . Abdul lah G ü l ' e des tek koşulları bunları göstermi­

yor m u ? Eşitlik yoktu da Mcclis 'c milletvekili o larak nasıl giriyor­

lar? İmrah'yı nasıl Mcclis 'c taşıyorlar? Anayasal, yasal y ö n d e n yurt­

taşlar arasında hangi eşitsizlik var?

Değişim

T Ü R K S O L U ' n d a k i yazılarımızda iktidar yönetici ler ine inan­

madığımızı, güvenmediğimizi yazmıştık. Kanımızda bir değişiklik

224

Page 225: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

yok. H e r gün konuşmalar ı ve davranışlarıyla bizi doğruluyorlar .

Abdul lah G ü l , öğrenci l ik g ü n l e r i n d e n beri taşıdığı anlayışını

değişt iremedi. R e c e p Tayyip de öyle. Dilleri, görünümler i , kişilikle­

rini ve iç dünyalarını yansıtıyor. Deği şmek sözle olmaz. Yalnız on­

lar mı? M H P ' l i l e r de, A K P ' n i n Abdul lah G ü l dayatmas ına o lanak

tanıdılar. "Demokras iy i gerçek kı lmak Meclis'i açık t u t u p çalıştır­

mak, inat laşma ve zıtlaşmaya son v e r m e k için o t u r u m l a r a katıla­

cağız a m a adaylarınızı göre l im" deselerdi A K P birkaç aday getire­

cekti. Ö n c e d e n teslim gibi, kimilerinin korkuya, adayl ıktan göreve

dönecekler in kolaylık g ö r m e l e r i n e d a y a n a n pazarlığa bağlı bir inişe

bağladığı t u t u m doğru olmadı . Hiçbir gerekçe MHP' l i lc r in t u t u m u ­

nu haklı gösteremez. Kendileriyle çeliştiler.

Yazımızın başlığını gerekt i ren o luşumlardan biri dc budur .

Örnek Milliyetçi

H i ç kuşkusuz vc tartışmasız Mustafa Kemal Ata türk ' tür .

Ata türk en büyük, en gerçekçi, en çağdaş T ü r k Milliyetçisidir.

Milliyetçilik Atatürk ' le çağdaş içeriğini kazandığından, bu anlamı

vurgulamak için g ü n ü m ü z d e A t a t ü r k Milliyetçiliği o larak ad­

landırı lmakta, A t a t ü r k ' ü n ulusal s imgemiz olması nedeniyle böyle

anı lmaktadır . Asla T ü r k Milliyetçiliği ile Atatürk Milliyetçiliği ayrı

kavramlar değildir. Ata türkçülükte macera , düşmanlık, ırkçılık-tu-

ı a n a l ı k yoktur. Tek milliyetçilik vardır, adı Türk Milliyetçiliği dc ol­

sa Atatürk Milliyetçiliği de olsa sapt ı rmaya çalışan, karşı çıkan boz­

gunculara karşın anlamını vc değerini art ı rarak s ü r d ü r m e k t e d i r .

Özlenen

Muhalefet parti leri bir leşerek Meclis içinden ya da dış ından bir

t umhurbaşkanı adayı gösterebil ir lerdi. Asıl demokras i prıltısı bu

olurdu. Seçilmesinin olanaksızlığını bile bile aday gös termenin ge­

reksizliği de ger ide kalırdı.

2 2 5

Page 226: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

A n a m u h a l c f c t partisi seçimlerde Meclis ' teki c u m h u r b a ş k a n ı se­

çimlerine kat ı lmamasını iyi an la tamadı , iktidar b u n u kötüye kul­

lanıp gerçekdışı anlat ımlarla s ö m ü r e r e k oya d ö n ü ş t ü r d ü , Anaya-

sa'nın, h u k u k u n , Anayasa M a h k e m e s i kararlar ının, açıklığın, de­

mokrasinin, ahlâkın gereği, u lusun yararının zorunlu kıldığı t u t u m

olduğunu bel ir temediler . Anayasa değişikliğinde tutumlar ını göre­

ceğiz.

Yüksek Seçim K u r u l u ' n u n , seçimlere ilişkin yakınmaları gazete­

lerin açıkladığı farklılıkları g iderecek açıklaması beklenmektedir .

R a k a m karşı laştırması değil, sayım-döküm gerçeği i s tenmektedir .

Kimilerinin gözlerini dincilik öyle b ü r ü m ü ş ki, akılları ılımlı is­

lâm oyunuyla şeriata öyle yatmış ki A. Gül için nc yazılsa yalanlan­

mamasına karşın aldırmayıp oy veriyorlar.

Askeri rahatsız e tmemeyi ö n e r e n l e r askere saldırıyor. T ü r k Si­

lâhlı Kuvvetlerimin yapısını, ırasını (karakter ini) , görev duyarlığını

kimse bozamaz vc yurtseverlik ateşini kimse s ö n d ü r e m e z .

Okullar Eylûl 'dc açılacak. Ankara Gölbaş ı 'nda bin öğrenci ve

250 ö ğ r e t m e n i n h e r C u m a n a m a z ı n d a n önceki ve sonraki ikişer

dersi b ırakarak toplu biçimde n a m a z a gittikleri ya da götürüldükle­

ri, girmedikleri ders in ücret ler inin ö ğ r e t m e n l e r e ödendiği, duru­

m u n sakıncasına değinenler in din düşmanlığıyla suçlanıp susturul­

duğu söylentileri yaygın. Yeni öğrenim yılında da olacak mı?

T ü r k düşmanı S a d d a m ' ı n Irak Anayasası 'nı bir yana bırakıp kült­

lere tanıdığı hak ve kolaylıkları T ü r k l e r d e n esirgediği, A B D vc

İngi l tere 'nin yönlendirmesiyle en büyük eziyeti T ü r k l e r e yaparak

Kerkük Vilâycti 'nin haritasını değiştirdiği biliniyor. Şimdi dc en bü­

yük baskı, kıyım olayları Türk lerc-Türkmcnlere yapılıyor. Türkiye

nc diyor, sesi çıkıyor m u ?

1980 sonrası d a h a çok bozulan, emperyalist-kapitalist ülkelerin

dayatmalarıyla vc kürese l leşme bahaneler iy le yürütülen e k o n o m i k

oluşumlar, kriz olasılıkları ile ülkemizin kapısında. Borsa, kambiyo

olayları, malî piyasa açılımlarıyla sarsılan e k o n o m i gerçekçi düzen-

226

Page 227: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

lemeler istiyor.

Dış Olaylar

A B D Başkanlık yar ışmalar ında yanlar Türkiye karşıtlıklarını

açıklıyor. Cumhuriyetçi ler de , D e m o k r a t l a r da benzer sözleri edi­

yorlar. Temsilciler Mecl i s i 'nde bekleyen e r m e n i soykırımı ta­

sarısına yahudi lobisi destek verirken, y ö n e t i m karşı çıkıyor. Bu

h e n g â m e içinde sonuç oldu-bitti biçiminde karşımıza çıkabilir.

Fransa vc Almanya'nın o lumsuz t u t u m u da sürüyor.

Öneri

Yararlı yayınlarına birisini d a h a ekleyen İleri Yayıncılığı kutluyo­

r u m . A t a t ü r k ç ü h u k u k ç u l a r ı m ı z d a n Sayın E r o l E r t u ğ r u l ' u n

yazılarını toplayan " A h Benim Sorunlu Ü l k e m " adlı yapıtı bizlere

kazandırdı . Sayın Ertuğrul 'u da kutlar, yeni yapıt larını beklediğimi­

zi bel ir t irken okuyucularımıza salık veriyorum.

TÜRKSOLU, sayı: 151, 27 Ağustos 2007

2 2 7

Page 228: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Yeni Dönem

G erçekte ve aslında yeni bir şey yok. Kim olduğu, n e r e d e n ve

nasıl geldiği bilinen insanların yeni bir görev üst lenmesi yeni

lik sayılıyor. Oysa yeni lenme biçimsel bir olgu çizgisinden öteye gil

iniyor. Y i n c l c m e ( t c k r a r ) d c n başka bir şey yok. Ülkemizin gerçek

yeni lenme tarihi 1923'tür. 1950 de biçimsel bir yeni lcnmedü

Yılların C H P ileri gelenleri DP adıyla sahneye çıkınca yenilenim

sanıldı ve aklanıldı. Kişiler söylem ve eylem uygunluğu, tu tum ve

davranış biçimi ve yaşam düzeniyle kendi düzeylerini kanıtlar. İki

temlerle, içte şöyle, dışta böyle zikzaklarla ancak kişiliksizlik vc tu

tarsızlık sergilerler. Bir kimseyi, yine biçimsel bir gereği yerine ge

t irmek sayılan andiçme de yenilemez. D ü ş ü n c e yapısı, duygusal dıı

rumu, eğitimi, deneyimi, önceki yaptıkları b i rden vc bir andlıı

değişmez. Dışarıya karşı o k u n a n and, kendi içlerinde "Yasal ve l>ı

çimsel zorunluluk, bunu yapmazsak asıl yapacaklarımızı yapın.ıl

olanağını kaçırırız, yapamayız, siz söze değil, öze bakınız" demli

rek savunulamaz mı? Yıllarca lâikliğe karşı çıkmış kimsenin, lâiklıl

228

Page 229: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

üzerine andiçmesi inandırabil ir mi, güven verir mi? Lâiklik uygula­

masını k e n d i n e göre tanımlayan (tarif e d e n ) kişinin bu anayasal ve

yaşamsal ilkeyi koruması , uygulaması, bu ilkeye uyumu k o n u s u n d a

haklı kuşkular doğmaz mı? Lâikliğin yeni t a n ı m a gereksinimi yok.

Özel yaşama karışan da yok. Ö n e m l i o lan kamusa l yaşamdır. Kim­

senin kendi anlayışı hukukun-yargının anlayış ından üstün ve önce­

likli değildir. Kişisel tercihlere değil, yargının k a r a r ı n a uyulacaktır.

Yeni C u m h u r b a ş k a n ı seçimiyle yeni bir d ö n e m başlamıştır. N e l e r

olacağını izleyip göreceğiz. Yeni olan, d ö n e m d i r .

Girişimler

İşte Anayasa değişiklik tasarıs ından sızdırılanlar. Ata türk ilkclc-

ıi. Kurtuluş vc Kuruluş felsefesinin kaynağı ve açılımı iken dışlanı­

yor. Bu i lkelerden kim, ne zarar görmüş? Eği t imde gözardı cdilıuc-

ı, Osmanlı tebaası ü m m e t ç i , dinci, eyyamcı, kaderci, ırkçı, faşist,

millî görüşçü vd. yetişmesine yaramaz mı? Cumhur iye t in yurttaşı

yetiştirmek görevi savsaklanmayacak mı? G ü n ü m ü z gericileri vc lâ-

ıl cumhuriyet karşıtları eği t imdeki bozukluklar ın ve boşlukların

ıııunü değil mi? Bunlar az mı geliyor? C u m h u r b a ş k a n ı seçimini,

ı ı i k i vc terörist A B D ile çıkarcı A B ' n i n sevinçle karşılaması nc

umup ne bulduklarının kanıtıdır. Bunlar sevinirse bizim üzülmemiz

y.uılış mı o lur?

Anayasal ve yasal tanımlar ın uyulması zorunlu kuralları, ilkclcr-

| | | Hağlayıcılık işlemler içindir, özel yaşam için koşul ludur. H c r k e -

ın ( ü m h u r b a ş k a n ı m , benim c u m h u r b a ş k a n ı m " demesi zorunlu­

luğu voktur ve i s tenemez. Ben Anayasa M a h k e m e s i Kuruluş Yıldö-

iı Törenlerindeki açış k o n u ş m a l a r ı m d a hep "Sayın C u m h u r -

hıi'jkaııı" dedim, " m " ekini koyarak kişisel lcştirmcdim. A n a m u h a -

|ı h ı liderinin "Karanl ığa giriyoruz" sözü duyarlık çağrısı o larak

ıllgıl.uıınalıdır. Karşı devrimciler amaçlar ına ulaşmaktadır .

Ayrıntıda tartışılacak olan Anayasa Değişiklik Taslağı, a n a m u h a -

l ı h ( in Anayasa M a h k e m c s i ' n d e dâva açmasını milletvekili sayısına

2 2 9

Page 230: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

bağlaması, M a h k e m e y e üyelerinin önemli bir b ö l ü m ü n ü yasama

organının seçmesi, öneml i karar lar ın nitelikli çoğunlukla al ınması

zorunluluğu önerileriyle sakattır, yanlıştır, sakıncalıdır. D e m o k r a s i

iktidar partisi çoğunluğunun diktasına o lanak veren sözde bir dü­

zen değildir. Anayasa 'n ın 2. maddes ini geçersiz kılacak ilgili kural

değişiklikleri de ağır hatâ olur. İkt idarın özellikle önceki d ö n e m

yetkililerince açıklanan gerici ve tutucu görüşleri, hazırlıkların

danışıklı dövüş biçiminde liderlerin isteği, part inin eğilimi doğrul­

t u s u n d a o l d u ğ u iz lenimini v e r m e k t e d i r . B u n d a n y ü r e k l e n e n

DTP' l i ler Anayasa 'n ın değiştirilmesi öner i lcmez ilk d ö r t maddesi­

nin değiştirilmesini istiyorlar. Acaba ihtilâl mi istiyor, bekliyorlar?

Bi l imadamı olanlar 1970'dcn başlayarak sözü edil ip 1985'lcrdc

yaygınlaştırılıp yaygarası kopar ı lan s ıkmabaşın niçin kullanıldığı,

amacının ne o l d u ğ u n u bilmezler mi? Özgürlük kavramının dinsel

amaçla sömürülmes ine, demokras in in yozlaşmasına gözlerini ikti­

dar hevesiyle k a p a t a n profesörler, lâikliği suçlayan öğret im üyeleri

yapay lâik, sözde bilim adamıdır . Rejim bu gidişle gerçekten tersi­

ne çevriliyor. En uygun tanımı gazeteci Cüneyt Arcayürek yaptı:

Ö z d e islâm, sözde lâik...

Aydınları, siyasetçileri güven vermeyen ü lkede kime, neye, nasıl

güvenilecek? Asıl yıkım budur . Önceki ve yeni C u m h u r b a ş k a m ' n ı n

gidiş ve gelişlerine ilişkin yazılar aydın sanılanların ne olduklarını

daha iyi göstermiştir .

Olanlara Bakılsın

C u m h u r b a ş k a n ı Başbakanı yalanladı ( C u m h u r b a ş k a n ı seçiminde

367 milletvekili koşulu için), G e n e l k u r m a y Başkanı da C u m h u r ­

başkanı adayını yalanladı (pazarl ık görüşmesi yapılmadığını açıkla­

yarak). Kimsenin aldırdığı yok. Yalanlar sürüyor, yalancılık kınan­

mıyor. H e l e yardakçı basmm-medyanın dönüşler-kıvırmalarla izle­

diği tu tum ibret verici.

Din inanç sömürüsü, halkı a ldatmak, takiyye yapmak, keyfine

2 3 0

Page 231: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

bakmak, sayı çoğunluğuyla istediğini yapmak, aykırılık ve sakınca­

ları meşrulaşt ı rmak, döneklere, sapkınlara (ha in lere) yer a ç m a k

demokras i mi d e m e k t i r ? Toplum-ulus yaşamında siyasal, hukuksal,

e k o n o m i k y ö n d e n bir gelişme var mı? Dış ilişkiler ö d ü n s ü z ge­

lişiyor m u ? Yalnızlığa mı itiliyoruz? F r a n s a ' n ı n AB üyeliği konu­

sundaki önerisi uyarıyor mu? Almanya, Rusya ne yapıyor?

Suçlar almış başını gidiyor. Terör, o r m a n yangınları, kent lerdeki

terörist lerin mayın döşeyip uzaktan k u m a n d a y l a pat latması , beledi­

ye o t o b ü s l e r i n e , polis taşıtlarıyla k a r a k o l l a r a saldırı sürüyor .

Hırsızlık, gasp, soygun, yaralama, ö l d ü r m e , yıkma, yakma, dövme,

ırza geçme vd.nin ö n ü alınamıyor. Bu m u d u r d e m o k r a s i ? Bunları

ö n l e y e m e y e c e k , e t k i n yapt ı r ımlar uygu layamayacak, yargıyı

hızlandıramayacaksınız, yargı bağımsızlığını sağlayamayacaksınız,

en kolayı Atatürk ilkelerine saldırılara göz yumacak, t u t u m u n u z l a ,

hızlandırıp artıracaksınız. Böyle demokras i o lmaz. İnsan hakları

yalnız islamcılar için değildir. İ n a n ç sömürücüler i için hiç değildir.

İstikrar, iktidar o lmak vc iktidarı s ü r d ü r m e k midir? Yakınılan kimi

Bakanların yerlerini korumaları "Yola d c v a m " ı n inat o l d u ğ u n u

gösteriyor.

Yılmak yok. U m u t s u z l u k yok. Bıkkınlık yok. Dağı lma, çözülme

yok. Gerici kes imdeki dayanışma ve uyum ilerici kesimi utandır­

man, gereksiz tar t ı şmadan, kavgadan, kıskançlıktan, enge l leme ve

y ıpra tmadan vazgeçilmelidir. Tembell ikten uzaklaşt ı rmak, anlayış,

hoşgörü ve d a y a n m a gücünün ar tmas ına n e d e n olmalıdır. Söz ve

eylem gürül tüsü değil, sonuç a lma başarısı ilke edinilmclidir. Reji­

me yönelik girişimler, kalkışmalar, A t a t ü r k ve lâiklik karşıtlıkları

nedeniyle buruklukla da olsa 30 Ağustos 1922 zaferinin 85. yıldö­

n ü m ü n ü kutluyor vc Türkiye Cumhur iye t i 'n i kazandı ran bu tarih­

sel olguya d a y a n a r a k andımızı yineliyoruz. Ö l m e k de yok, d ö n m e k

ile yok. Türkiye Cumhuriyeti 'ni sonsuza değin bağımsız yaşatacak

ve niteliklerini ö d ü n s ü z koruyacağız.

TÜRKSOLU. sayı: 152. 3 Eylül 2007

231

Page 232: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Atatürk

A t a t ü r k ' ü i ş ledik t u n ç t a n y ü r e ğ i m i z e

Yurt ve d e v l e t b ı r a k t ı , h e r şeyi v e r d i b ize.

Varl ığını, y a r ı n ı O ' n a b o r ç l u u l u s u m

A t a t ü r k T ü r k l ü k iç in y a ş a m a y e n i d o ğ u m .

U z a k l a r a g e r e k y o k , b a k ı n y a k ı n ç e v r e y e

C u m h u r i y e t o l m a s a H a n g i r e r d i d e v r e y e .

Si lâh yok, c e p h a n e yok, y iyecek, g iyecek y o k

H a n e d a n , U l u s u m u n y ü r e ğ i n d e k a r a o k .

S a l t a n a t v e Hilâfet y ü z y ı l l a r ı n s o r u n u

Ö z l e y e n a y m a z , s a p k ı n , k u y r u k l a r ı , t o r u n u .

T u t u p a t t ı o m z u n d a n O s m a n l ı y ı l d ı z ı n ı

H a l k ı n ı n g ü v e n i n d e n a ld ı b ü t ü n h ı z ı n ı .

2 3 2

Page 233: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞİ

Ç ı k a r m a d ı k a l p a ğ ı , ç ı k a r m a d ı ç i z m e y i

Karlar ü s t ü n d e y a t t ı , a l d a t m a d ı k i m s e y i .

Suç lu m u h e r a l a n d a d ü z e n i s a ğ l a m ı ş s a ?

0 m u s u ç l u a n a l a r i ş g a l d e a ğ l a m ı ş s a ?

Ç a n a k k a l e , Sakarya, O v a r D u m l u p ı n a r ' d a

Suç lu m u U l u s u n u b ı r a k m a d ı y s a d a r d a ?

Yıkılan c a m i l e r i y a p t ı r d ı y s a s u ç l u m u ?

Yobazı d u r d u r a n ı n s u ç l a n m a s ı d o ğ r u m u ?

Ç u v a l g ib i ç a r ş a f t a n k a d ı n ı ç ı k a r d ı y s a ,

Suçlu m u r u h l a r d a k i z i n c i r i k o p a r d ı y s a ?

Eşkıya, i syancı lar , h a i n l e r , i şgalci ler

Millî M ü c a d e l e ' n i n y u m r u ğ u n u yedi le r .

E r m e n i , r u m çete ler , i şbir l ikçi i k t i d a r

Mustafa K e m a l ile T ü r k l e r d e n d e r s a l d ı l a r

Her yer g ö l e d ö n m ü ş k e n g ö z y a ş ı n d a n v e k a n d a n

Suç m u a n a y u r d u n u t e m i z l e m e k d ü ş m a n d a n ?

Suç m u t ü m y a r a l a r ı , e lb i r l iğ iy le s a r m a k ?

'•uç m u y a ş a m ı , a d ı v e n a m u s u k u r t a r m a k ?

Atatürk, T ü r k i y e ' n i n k ı v a n c ı v e g u r u r u

su., Iıı k o r u d u y s a Bayrağı ve o n u r u ?

Sın,lıı m u s a l t a n a t ı , h i lâ fe t i y ı k t ı y s a ? 1 ı ı m h u r i y e t i k u r u p k a r a n l ı ğ ı y a k t ı y s a ?

Page 234: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

M o n d r o s ' u v e Sevr ' i t a r i h i n ç ö p l ü ğ ü n e

Att ıysa s u ç l u m u d u r e y y o b a z a m a c ı n n e ?

O o l m a z s a k i m b i l i r s e n k i m d e n o l a c a k t ı n ?

H a n g i t o p l u m e z a r a k i m l e r l e d o l a c a k t ı n ?

Kutsa l t o p r a k l a r y o k t u o l m a s a y d ı A t a t ü r k

S a l d ı r a n l a r s a p k ı n d ı r , o l a m a z l a r as la T ü r k .

Yok o l u r d u k d ü ş m a n ı g e t i r m e s e y d i d i z e

G ö m m e s e M a r m a r a ' y a , d ö k m e s e A k d e n i z ' e .

Kul-köle i k e n o l d u k d e v l e t e s a h i p y u r t t a ş ,

Ü m m e t t e n u l u s k u r d u b iz ler i d ü ş ü n e n b a ş .

U y g a r l ı k o l a n a ğ ı , ç a ğ d a ş l ı k gerek ler i

N e varsa k a z a n d ı r d ı , r e n k l e n d i r d i h e r yer i .

Lâiklik, g ü v e n c e s i d ü ş ü n c e n i n , i n a n c ı n

N a n k ö r l e r v e d ü ş m a n l a r b i rer t u t s a ğ ı h ı n c ı n .

M e d y a d a k i m i k r o p l a r u t a n m a d a n s ö v ü y o r

D o s t - d ü ş m a n g e r ç e k ç i l e r y a n s ı z l ı k l a ö v ü y o r

D ö n e k , u ş a k , şakşakçı , i şbir l ikçi, ç ıkarc ı

Bağnaz, y o b a z , t e r ö r i s t b ir i b i r i n i n h a r c ı .

Sarıklar ı b e y n i n d e , n e f r e t l e ç ü r ü y e n l e r

H a n e d a n y a n l ı l a r ı , i n a n c ı s ö m ü r e n l e r .

Dil ler i , k a l e m l e r i k a p k a r a y a l a n c ı l a r ,

T ü r k iç in A t a t ü r k ' t e n d e ğ e r l i biri m i v a r ?

2 3 4

Page 235: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Bağımsız l ık, ö z g ü r l ü k y ü k s e l m e s e s ö z ü n d e

N e T ü r k n e d e m ü s l ü m a n k a l m a z d ı y e r y ü z ü n d e .

Suç m u a n n e , k a r d e ş i s a y g ı n k ı l m a k , s u ç m u d u r ?

A t a t ü r k ' e s a l d ı r a n k i m l e r i n ç o c u ğ u d u r ?

Kosova, İ r a n , Irak, A f g a n i s t a n d e ğ i l s e k

A t a t ü r k ' e b o r ç l u y u z , a h b u n u b i leb i l sek .

D o y u m s u z , v a h ş i Batı n i c e ü l k e y e k ı y d ı .

A t a t ü r k ' l e r i o l sa işgale u ğ r a r m ı y d ı ?

Sevr ' i y ı r t ı p a t a r a k L o z a n ' ı k a z a n d ı k b i z

Bağımsızl ık, ö z g ü r l ü k g ü ç l ü k a r a k t e r i m i z .

t - u m h u r i y e t g ü n e ş i d o ğ d u Zafer g ü n ü n d e

Fetva, F e r m a n d ö n e m i t a r i h i n ç ö p l ü ğ ü n d e .

Ata türk i lkeler i T ü r k i y e ' n i n t e m e l i

(, a ğ d a ş u y g a r l ı k y o l u ç iz iyor k u t s a l eli.

N a n k ö r l e r , h a i n l e r b i l m i y o r d e ğ e r i n i

1.11 iiı O ' n a a y ı r d ı en g ö r k e m l i y e r i n i .

i i l k e n i n g ö n e n c i O, U l u s u n k ı v a n c ı O,

I l.ıın u s u ve o n u r u , u l u s a l b i l i n c i O.

I u ı k i y e ' y i T ü r k i y e y a p a n i lkeler O ' n u n

Hu gerçek t e m s i l c i s i t a r i h l e r y a z a n s o y u n .

I Ki n ü m ü z , b u g ü n ü m ü z , y a r ı n ı m ı z A t a t ü r k

Ttlıklıık için h e r z a m a n , h e r ş e y d e h ı z A t a t ü r k .

2 3 5

Page 236: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Y u r d u n s ı n ı r l a r ı n ı ç i z e n ş e h i t k a n ı d ı r

A t a t ü r k karş ı t la r ı T ü r k i y e d ü ş m a n ı d ı r .

Kişi deği l , k u r u m O, i lkeler a n ı t ı O,

T ü r k i y e ' n i n d o s t l a r a , d ü ş m a n a y a n ı t ı O .

Suç lu m u d e v r i m l e r l e a y d ı n l ı ğ a k o ş m u ş s a ?

S u ç l u m u T ü r k o l m a n ı n k ı v a n c ı y l a c o ş m u ş s a ?

Suçlu m u eş i t l ik le u l u s a l e g e m e n l i k

T e m e l i n d e ü l k e y e g e t i r m i ş s e e s e n l i k ?

Suç lu m u k ı z l a r ı m ı z ç ı k m ı ş s a k a r a n l ı k t a n ?

Suç lu m u d e m o k r a s i g ü ç a l m ı ş s a s a n d ı k t a n ?

D o s t l u k l a r ge l i ş t i r ip barış ı k a z a n m ı ş s a

Suçlu m u Al lah ' ı v e p e y g a m b e r i a n m ı ş s a ?

Suç lu m u M e h m e t ç i ğ i soğuk, açlık, y o k l u ğ a

K ı y d ı r m a d a n zaferle a l m ı ş s a h a y ı r d u a ?

Ata türk, T ü r k i y e ' n i n h i ç b a t m a y a n g ü n e ş i

Y ü r e ğ i m i z i n h ız ı , k a n ı m ı z ı n a te ş i .

D o l u y u z c o ş k u s u y l a b e n z e r s i z k ı v a n c ı n ı n

U l u s a l M a r ş ı m ı z l a 10. Yıl M a r ş ı n ı n .

A t a t ü r k b a ğ ı m s ı z l ı k v e ö z g ü r l ü k a n ı t ı

U n u t u l m a z L o z a n ' d a İ n ö n ü ' n ü n y a n ı t ı .

U n u t u l m a z , b i lg iy le geri l iği y e n i s i

T ü r k M u c i z e s i i le G e n ç l i ğ e ses leniş i .

236

Page 237: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

T u t k u m u z v e ç a ğ r ı m ı z h e p T ü r k i y e diyedif ,

T ü r k i y e A t a t ü r k ' t ü r , A t a t ü r k T ü r k i y e ' d i r .

Barış ın g ü v e r c i n i , savaş ın k a r t a l ı O,

Ayyıldızl ı B a y r a ğ ı n g ö n e n d i r e n alı O .

H i ç b i r şey a y ı r a m a z bizi b i r b i r i m i z d e n

D a h a ç o k g ü ç l ü o l u r ö l ü m ü z , d i r i m i z d e n .

(Ankara, 25 Ağustos 2007)

TÜRKSOLU, sayı: 153, 10 Eylül 2007

>

2 3 7

Page 238: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Dinlenirken...

Dinlerken...

U z u n s ö z ü n kısası, y o k e ğ r i s i - b ü ğ r ü s ü

Ü l k e m k i m l e r e k a l d ı ş a ş ı y o r u m d o ğ r u s u .

İlkesiz v e ü l k ü s ü z s iyaset m a d r a b a z ı

N e r e l e r e g e l i y o r g ü d e m e z k e n ü ç kazı .

Kimler s i m g e o l u y o r nas ı l v e n e l e r i ç i n

K i m i n d e d a l k a v u k l u k k i m i n d e t ü k e n m e z k i n .

Bir k o l t u k k a p m a k i ç i n p a r t i d e ğ i ş t i r e n l e r

Ar t t ıkça b o z u l u y o r , h i ç t u t m u y o r frenler.

S i y a s e t i n cilvesi istifa ve k a t ı l m a

P i ş m a n l ı k d u y u p d ö n m e k v e a r a d a b i r a t ı l m a .

Lidere bağl ı o l m a k baş k u r a l ı T ü z ü ğ ü n ,

E l e ş t i r e n e kışkış, a l k ı ş l a y a n a d ü ğ ü n .

Delegeler , Kurul lar , K u r u l t a y b u y r u ğ u n d a

O l u r o l m a z h e v e s l i a d a y l ı k k u y r u ğ u n d a .

K i m s e ses ç ı k a r a m a z l ider n e d e r s e o lur ,

P a r t i s i n i n kral ı , t e k seçicisi o d u r .

238

Page 239: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

N e d e m e k " k a r ş ı h k " l a ? G ö n ü l d e n d i r (!) t rans fer ,

Yalanı, p a l a v r a y ı k i m i içer, k i m i yer.

İşte N a m ı k K e m a l ' i n d i l d e i n c e a y a r ı

Kilâb-ı z u l m e k a l a n n a / . e n d e s a h r a l a r ı .

N e r d e c u m h u r i y e t i n ç a ğ d a ş u y g a r l ı k y o l u ?

D i n c i l i k y a y g ı n l a ş t ı , y i t i r d i k s a n k i s o l u .

M o d e r n giysi y e r i n e çarşaf, s ı k m a b a ş , t a k k e

K a l a b a l ı k zav iye, t ü r b e , d e r g â h v e t e k k e .

Bir y a n d a b e z b a ğ l a y ı p m u m d i k e n d i l e k ç i l e r

Ö b ü r y a n d a t e r ö r ü n y o k e t t i ğ i bekçi ler .

G ö k l e r i n d e a l s a n c a k sevgi l i y u r d u m b e n i m

Bağımsız l ık, ö z g ü r l ü k , d e v r i m k u t s a l ü ç g e n i m .

" Ö z e l l e ş t i r m e " d i y e y a p ı l a n y a ğ m a , p e ş k e ş

N i c e u l u s a l var l ık, y a b a n a g i t t i be leş .

" K ü r e s e l l e ş m e " adl ı e m p e r y a l i z m k ı skac ı

D u r m u y o r , a c ı m ı y o r h e p sak l ıyor k ı r b a c ı .

A v r u p a Birl iği 'yle A m e r i k a baskıs ı

Barzani , T a l a b a n i , r u m , e r m e n i askıs ı .

Dizler i t i t r e y e r e k a y a k t a d u r u l a m a z ,

Yalanla, h i l e i le ilişki k u r u l a m a z .

B a t ı ' n ı n a m a c ı bir : Y ı k m a k u l u s - d e v l e t i ,

Tek e n g e l y o k o l m a l ı : A t a t ü r k i lkeler i .

" I l ı m l ı i s l â m " y e m i b ö l e c e k T ü r k i y e ' y i

Bağnaz, y o b a z , a y m a z a Sevr, L o z a n ' d a n ç o k iyi.

( i ö z d a ğ ı , d a y a t m a l a r ö d ü n l e r i a l ı y o r

Z e y t i n i d ü ş m a n yiyor, da l ı b i z e ka l ıyor .

1 9 3 0 ' u n o n u r l u T ü r k i y e ' s i

I ' ü n y a a i l e s i n i n seçkin, s a y g ı n üyes i .

N c r d e D e v r i m k ı v a n c ı , N e r d e A t a ' n ı n sesi?

Ruhlar ı ı s ı t ı rd ı O ' n u n t e m i z ne fes i .

I >ııuncu Yıl M a r ş ı ' y l a y a n s ı y a n c o ş k u n e r d e ?

Şeriat k a r a n l ı ğ ı i n i y o r p e r d e p e r d e .

Şaklabanl ık , d ö n e k l i k , şakşakç ı l ık y a r ı ş t a

2 3 9

Page 240: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Ç ö z ü m s a n k i k a v g a d a , b u l u ş a n y o k b a r ı ş t a .

S o r u n l a r , s o r u m s u z l a r h e r a l a n ı s a r ı y o r

Aklı b ı r a k a n k e s i m d u a y l a s u ar ıyor .

Di lekle, d i l e n m e k l e bir şey e d i n i l s e y d i

T o p r a k a l t ı n , s u g ü m ü ş , a ğ a ç l a r b i rer n e y ' d i .

Aşiret re is ler i , ş e y h l e r c ir i t a t ıyor ,

M a n d a c ı v a t a n ı n ı , h e r ş e y i n i sat ıyor .

P a r t i z a n l ı k d i z b o y u , k a d r o l a ş m a s ınırs ız

Kral g ib i yaş ıyor , kat i l , s o y g u n c u , h ı r s ız .

Ö ğ r e n c i l e r u m u t s u z , m e m u r , işçi ta sa l ı

E m e k l i y e e tk i s iz s i y a s e t i n m a s a l ı .

M e d y a m a f y a s ı h e r g ü n i k t i d a r ı ö v ü y o r

Yalakalar, ş i r re t ler h e r d e ğ e r e s ö v ü y o r .

Ü m m e t ç i o l m a z as la u l u s a l c ı , y u r t s e v e r

Lâiklik " ö z g ü r l ü k l e r g ü v e n c e s i " y l e değer.

Açık, d i n s ö m ü r ü s ü v e a h l â k ç ö k ü n t ü s ü

H e r k a t a y e r l e ş i y o r gerici d ö k ü n t ü s ü .

S ı k m a b a ş l a , çarşaf la, k a v u k l a ve sar ıkla

M o d e r n g ö r ü n ü m y i t t i y i n e k a l d ı k çar ık la .

M e n e m e n , M a r a ş , Ç o r u m , D i y a r b a k ı r v e Sivas,

T a r i h l e k a r a sayfa, b e l l e k l e r d e ç ı k m a z p a s .

" B a ş ö r t ü s ü " d e n i l i p s ı k m a b a ş s a v u n u l d u

İ n s a n ı m ı z yaraş ı r y ö n e t i m i n i b u l d u .

C a m i , n a m a z , o r u ç l a k a n d ı r d ı l a r s e ç m e n i

K ö m ü r , y a r d ı m v e bağış sağ o y l a r ı n e t k e n i .

G e r ç e k t e e k o n o m i k kriz k a p ı m ı z d a d ı r ,

K a t l a n m a k v e d a y a n m a k g ü c ü y a p ı m ı z d a d ı r .

2 2 T e m m u z ' u n s o n u ç l a n a ş k ı n a

İk t idar y a n d a ş l a r ı d ö n d ü b i re r ş a ş k ı n a .

K a z a n a n y o k sayılır, b ü t ü n p a r t i l e r h a s t a

M u h a l e f e t c e p h e s i ş i m d i b ü s b ü t ü n yas ta .

V i c d a n ı c ü z d a n o l a n p a r a c ı d o y u m s u z l a r

İç in e r i y o r s a n k i k u t u p l a r d a k i buz lar .

2 4 0

Page 241: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Her şey onlar ın olsun, kasalar dolsun yeter U m u r u n d a m ı o n u n gün g ü n d e n d a h a beter. Biri halife olur, birisi de padişah Daha başlangıçtayız çekeceği nice ah... İş işten geçer ise geriye hiç d ö n ü ş yok Kiminde ense kalın, k imininse karnı tok. İlgisiz, nerelere sürükleniyor ülke, Yıkılmak isteniyor özgün, yaşamsal ilke. Kimi halifeliğe, kimi padişahlığa Özense de sinsice başvurup küstahlığa, Çağrılar oy yoluyla olsa da karanlığa, Düşmez Türkler çıktığı bataklığa bir daha. Ağızdan çıkanları d u y a m a y a n kulaklar Çekilmezse baş olur yalpalayan ayaklar, Atatürk'le anlaşamaz sözde milliyetçiler, Osmanhcı-İslâmcı, neler ekip biçtiler. Sözde demokratlarla sözde ilericiler Atatürkçü geçinen yozlarla birleştiler. En çağdaş milliyetçi Atatürk'ü sevmeyen Milliyetçi olamaz ırkçılığı yeğleyen, Nasıl demokrat olur sentezlerle uğraşan? Kürtçüyü ve dinciyi destekleyip okşayan? Madrabaz ve maskara, m e d y a n ı n soytarısı Yalan ve iftiradır yazdığının yarısı. Kabanın oğulları ve d e d e n i n t o r u n u Atatürk düşmanlığı ile açar sorunu. I lele dindar geçinen basının rezilliği Temizlik dürüstlükle kalmamış ilişiği. ()vgüde ve yergide h e p abartı seçildi Acem mübalâğası sekiz-on kat geçildi. Kimi demokrasi, kimi h u k u k anıt ı ()larak tanıtıldı yokken gerçek kanıtı . Tabulara, kulluğa karşı sanılanlar da

2 4 1

Page 242: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

P u t l a ş t ı r d ı k i m i n i p o h p o h l a y ı p a r d a r d a .

T ü r k i y e b a h ç e s i n i n ç içek ler i b i r e y l e r

Soy v e i n a n ç a y r ı m ı çağdı ş ı , y a n l ı ş şeyler.

C u m h u r i y e t i ö z d e d e m o k r a s i y e karş ı

G ö s t e r i p k a r a l a y a n u n u t t u Mil l î M a r ş ı .

Z a m a n ı , o r t a m ı v e k o ş u l l a r ı b i l m e d e n

E l e ş t i r m e k a y m a z l ı k , s ı r a l a n ı r ç o k n e d e n . .

S ü r e m e z b u k a r g a ş a dağ ı l ı r k a r a n l ı k l a r ,

U l u s u m u n u f k u n d a A t a t ü r k g ü n e ş i var.

Ç a n k a y a A t a t ü r k ' ü n o c a ğ ı , o t a ğ ı d ı r

Bağımsız l ık, ö z g ü r l ü k , e g e m e n l i k bağ ıd ı r .

Akıl, b i l i m v e g e r ç e k a y d ı n l a n m a a t e ş i

K u r t u l u ş S a v a ş ı ' n ı n t a r i h t e y o k t u r eşi.

D e m i r a ğ l a r , k ö p r ü l e r , yol lar , oku l la r , ev ler

B a y ı n d ı r T ü r k i y e ' y i k ı s k a n ı r o l d u devler .

Des teğ i a r t ı r d ı l a r b ö l ü c ü y e , d i n c i y e

Eşitlik v e ö z g ü r l ü k , i n s a n h a k l a r ı d i y e .

T e m i z i n a n ç l ı l a r ı d i n ile k a n d ı r a r a k

Siyasal t e r ö r i s t l e r ç o ğ a l d ı s o k a k s o k a k .

K i m s e y e y a s a k y o k k e n d i n i n g e r e k l e r i n d e

Yalanla, y a y g a r a y l a a y r ı l d ı k a y n ı d i n d e .

Şer iatçı d i n ile d e v l e t i b i r l e ş t i r i p

T ü r k i y e ' n i n b o y n a g e ç i r e c e k yağ l ı i p .

İ n s a n l ı k , y u r t t a ş l ı k v e k a r d e ş l i k u n u t u l d u

Par t ic i o l m a y a n l a r h e r k a p ı d a n k o v u l d u .

I l ıml ı i s l â m ile i n a n ç l a r g ö l g e l e n d i

M e z h e p v e t a r i k a t l a g e r ç e k d i n ö t e l e n d i .

B ü y ü k O r t a d o ğ u ' n u n n a m l u s u n d a T ü r k i y e

E d i l m e k i s t e n i y o r b ö l ü n m e k l e terb iye( l ) ,

K i m s e n i n g ü c ü y e t m e z b iz i p a r ç a l a m a y a

A t a t ü r k i lkeler i u l u s u k u r a n m a y a .

A t a t ü r k ' l e d o ğ m u ş u z , A t a t ü r k ' l e y a ş a r ı z

A t a t ü r k ' ü n i z i n d e h e r e n g e l i aşar ız .

2 4 2

Page 243: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Atatürk Türkiyesi C u m h u r b a ş k a n ı için "Dindar" l ık önerisi nedir, d a y a t m a niçin? Kendi kendini seçer yeni C u m h u r b a ş k a n ı Çok kimsenin sıkılır bu işe elbet canı. Böyle mi olmalıydı 80'lik cumhur iyet , Kimlere kısmet oldu, kimlere iken niyet? Lâik cumhuriyet i karşıtlarına veren Önceki sorumlular u tanı r mı sahiden? Bu da bir viraj olsun, geriye d ö n ü l m e s i n Türkiye karanlığa ve kana g ö m ü l m e s i n . Ortalık geçilmiyor yalancıdan, yağcıdan Solcuyken çıkarına düşkün yeni sağcıdan. 1 Iidayete erenler(!) giderek çoğalıyor Falcı, m e d y u m , amigo koroda yer alıyor, ( i iden paşası olur, gelen elbet ağası Medya mafyası işbaz hiç değişmez doğası. Kimini pişirirler, kimini şişirirler Patron şaşı bakarsa feleği şaşırırlar. I >üşte görse inanmaz, hayal bile edemez Katlara yükselenler ağ lamadan gidemez. Kimler nasıl yükselir, nasıl gelir ve gider İçyüzünü bilenler gülümseyerek izler. Kiminin devlet kuşu konar saçsız başına I iminin su katılır zar zor pişmiş aşına. I »ünya kimseye kalmaz, gurura hiç gerek yok Kimler gelip geçecek görülecek d a h a çok. I uıkiye'yi süsleyen Çankaya tepeleri Hu gidişle korkarım düşecek d ü n d e n geri.

I ı ndini Türk bilenler Atatürk' ten hiç şaşmaz, II u k I i'ıkle bağdaşmayan Atatürk'le bağdaşmaz. İPVgl, saygı ve güven bizi yürekten bağlar, Mıi ı ı ıkTürklükle var, Türklük Atatürk'le var. 1 İnce sünnî-alevî, sonra lâ ik-müslüman

2 4 3

Page 244: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Ş i m d i T ü r k - k ü r t d i y e r e k a y ı r a n l a r d ı r d ü ş m a n .

C u m h u r i y e t i k u r a n h a l k ı m ı z T ü r k u l u s u

S o y v e i n a n ç a y r ı m ı g ü d e n l e r i n k o r k u s u

Ç ö z ü l ü p d a ğ d d ı k ç a t e h l i k e y a k ı n l a ş ı r

V a t a n ı o m u z u n d a v a t a n s e v e r l e r taşır.

H i ç k i m s e d ü ş g ö r m e s i n T ü r k i y e c a n e v i m i z ,

Ü l k e , u l u s v e d e v l e t b ö l ü n m e z d e ğ e r i m i z .

H e p i m i z A t a t ü r k ç ü v e b i re r A t a t ü r k ' ü z ,

B u o n u r l a yaşar ız , b u o n u r l a ö l ü r ü z .

(Ankara, 27 Ağustos 2007)

TÜRKSOLU, sayı: 154. 17 Eylül 200/

2 4 4

Page 245: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Anayasa Dayatması ve Polemiği

©çim tart ışmaları sürerken, iç ve dış öneml i sorunlar çözümlen­

meyi beklerken siyasal iktidarın siparişiylc hazırlandığı a n ­

ilini Anayasa Taslağı demokrasiyle bağdaşmayan biçimde yeni

jjıılara yol açacak niteliktedir. M e d y a d a k i malûmlar ın, döneklc-

| | | ı şakşakçıların us ve bilimdışı sunumlarıyla benimset i lmek iş­

it m ıı laslak iktidarın sonuçsuz kalan C u m h u r b a ş k a n ı seçimine

h rınlıj'.ıyla 21 E k i m ' d c halkoylaması yapılacak olan 13. dcğişiklik-

İHi m tura geniş kapsamlı 14. değişikliktir. Kapsamlı değişiklik ve

ııı i ı l a n anayasa yapımı, kurucu meclislerin ya da çok geniş ke­

simli ıı T a ş m a y l a doğal yetkilisi yasama organının işidir. Basma

'azdırılan bölümleriyle yanlı kimi hukukçular ın hazırladığı

İH'I ıl iktidar partisinin belirgin Atatürk, A t a t ü r k ilkeleri (özellikle

'• milliyetçilik), h u k u k u n üstünlüğü karşıtlığıyla siyasal simge

a getirilen s ıkmabaşa ve dinci açıl ımlara yatkınlığın belge-

Illıınııııııııdadır. Y u r d u m u z u n kurtuluşu, Türkiye Cumhur iye­

t i ııin ı m ulusu hafife alınmış, " M u c i z e " sayılan T ü r k Dcvr imi 'n in

245

Page 246: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

temelini o l u ş t u r d u ğ u A t a t ü r k ilkeleri tümüyle uygulanmış da

sakıncaları görülmüş gibi sapkın görüşlerle Anayasa 'dan çıkarılma­

ları önerilmiştir . Kimi medya militanları yoluyla kişiler anayasaya

bağlanacak yerde anayasa kişilere bağlanmaya çalışılmakta, öneri­

len içeriğiyle benimsenmes i için gerçekdışı anlat ımlarla iktidar

şakşakçılığı yapı lmaktadır . H i ç gereği yokken i lkelerden, temel

doğru l tudan arındırı lmaya girişilmiş, hukuksal gerekler gözardı

edi lerek dayatmaya kalkışılmıştır. Yürür lükteki Anayasa kural­

larına göre yapılması gereken değişiklik ya da yenileme, değiştiril­

mesi öncr i lcmcz kuralları da içine alarak sakıncalı biçimde genişle­

tilmiştir. Anayasa tasarısı hazır laması olanaksız H ü k ü m e t ile teklif

vermesi olanaksız siyasal parti ( ikt idar partisi A K P ) hazırlattıkları

metni önler ine a larak karar vermeye, top lumu yönlendirmeye, bir

tür kabulü için ş i m d i d e n dayatmaya baş lamış lardır . A n a y a s a

değişikliğini ancak milletvekilleri nitelikli çoğunlukla önerebi l ir .

Anayasamın değişmesini i s temek h e r yurttaşın hakkı o lmakla bir­

likte değişinceyc k a d a r özenle uymak da görevidir. 1982 Anaya­

s a s ı n ı n geçirdiği kapsamlı değişikliklere karşın değişmesi g e r e k e n

başka kuralları da vardır. A m a yeni öner i len biçim, lâik cumhuriye­

ti kâğıt üzer inde ve sözde bırakıp uygulamada yıkmaya yönelik

A K P Anayasası sayılacak yapıdadır . Yabancılara açık, kendi in­

sanına kapalı çabalar ve kabulü için zor lamalar la bir d a r b e anaya­

sası niteliğindedir. Özellikle ilkeleri çıkarıp zorunlu değişiklikleri

savsaklaması, dinci açılımlara o lanak verip kapı açmasıyla.

Bir AKP, Recep Tayyip ya da türban anayasası deni lecek özel

amaçlı hazırlıkları bırakıp öncelikle muhalefet parti leri ve kamu

k u r u m u niteliğindeki meslek kuruluşları, üniversitelerle hukukçu

kırla görüşüp uzlaşarak Kurucu Meclis için Anayasa değişikliği

yapılmalı, sonra da en çağdaş, en doyurucu anayasası T ü r k Ulu

su 'na kazandırı lmalıdır . M e t i n açıklanınca ayrıntıda eleştireceğiz.

Ata türk ilkelerini, lâikliği, eğit im-öğretimin çağdaşlığını, Devrini

Yasalarını, h u k u k u n üs tünlüğünü, yargı bağımsızlığını, kol luk güç

lerininyansızlığını, kötüye kullanılan milletvekili dokunulmazlığını .

246

Page 247: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

A t a t ü r k ' ü n vasiyeti ç iğnenerek T ü r k Dil ve T ü r k Tarih K u r u m ­

larının sahipler ine geri verilmesini, medya tekel inin önlenmesini ,

silâhlı kuvvetlerin k o n u m u n u , özgürlükler in güvenceye bağlan­

masını, p a r l a m e n t e r s is teme aykırı C u m h u r b a ş k a n ı yetkilerini,

Anayasa M a h k e m e s i ' n i n etkinliğini, bağımsızlığın ve ulusal ege­

menliğin vazgeçilmezliğini bırakıp başkanlık s i s temine d ö n ü ş ü m e

kapı açmanın hiçbir anlamı yoktur.

Değişiklikler yürürlükteki anayasaya göre yapılır ve değiştiri lme­

si öner i lemez kural lara ilişilcmez. Kurucu Meclis birliktelikle dü­

zenleyebilir. AB gözdağı, A B D baskısıyla cumhuriyet imiz karart ı la-

maz, Sevr g ü n d e m e getir i lemez, L o z a n ' d a n ö d ü n veri lemez. Türki­

ye'yi Türkiye yapan anlayıştan ve i lkelerden asla d ö n ü l e m e z . O l m a ­

saydı neler olur, ne olurduk, d ü ş ü n m e k yeter.

Kendi bilgisizlik, düzeysizl ik ve kişi l iksizl iklerini y a n s ı t a n

kışkırtıcı ve kavgacı yazılarla ikt idar goygoyculuğu y a p a n l a r a

aldırılmamalıdır. Kimi gerzek ve gevezenin savunduğu sonraki

cumhuriyet ler asla olmayacak, Türkiye C u m h u r i y e t i sonsuza değin

üağımsız yaşayacak, irtica ve ihanet rüzgârları bir yaprak kopara-

mayacaktır. Diktayı, d e m o k r a s i diye savunan ulus devlet karşıtı

ıncdyatik amigolar yüzsüzlükleriyle başbaşa kalacaklardır . "Sivil

Anayasa" diyerek 1921, 1923, 1924, 1961, h a t t â 1982 met in ler in i

suçlayıp s ıkmabaş anayasasına alkış t u t a n aymazlar " n o r m a l l e ş m e "

İ ı/üyle kendi anormall ikler ini açıklıyor. Lâiklik ve çağdaşlığa ters

ı luşen olumsuzluklarda üç m a y m u n u oynayan u t a n m a duygusunu

vı ı irmiş kimileriyle devekuşu t u t u m u n d a k i bilmişler iktidar ya-

n.ısmalığına soyunmuşlardır . " A B için Çankaya mazeret in iz kal­

ın, uh" diyen AB'ci lerin konuşmalar ı iktidarın suçu Çankaya 'ya

vııkleyip engel leme yaptığı savunmasına sığındığını gös te rmekte­

dir, Geriye d ö n ü ş ve ö d ü n asla reform o lamaz. Kemal izmi (Ata-

lıııkçülük) istemeyen, silâhlı kuvvet lerden rahats ız olan Batı'yı se­

vindirecek değişiklikler Türkiye 'nin yarar ına o lamaz. Ç a n k a y a bun­

lu ı önlemişse iyi etmiştir. A t a m a l a r d a vekâlet ler in asıllığa çevril­

im si yeni d ö n e m d e k a d r o l a ş m a n ı n yoğunlaş t ığ ın ın kanı t ıd ı r .

2 4 7

Page 248: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G U N G O R ÖZDEN

Karşıdevrimciler ağlarını örmektedi r . Tehlike açıktır.

Başka Olumsuzluklar

Kimi devlet k u r u m l a r ı n d a "Kendi le r ine yemek ç ıkarmak üzere

oruç tutmayanlar ın çizelgesi" isteniyor. Çizelgelerin d ü z e n l e n i p ye­

rine ulaştırıldığının ertesi günü " O n a r ı m nedeniyle y e m e k h a n e ka­

patı ldığından yemek veri lemeyecektir" duyurusu dağıtılıyor. O r u ç

tu tmayanlar n o t edilmiş oluyor. İşte yürür lükteki Anayasa 'ya

karşın bir kötü örnek .

Kendisini " H u k u k D u a y e n i " olarak tanı tan, demeçler i ve fo­

toğrafı yayımlanınca şişinen, başkalarını bilgisizlik ya da kötü niyet­

li o lmakla suçlayan, eleştiri lere kat lanamayan, t a r t ı ş m a d a n kaçı­

nan, kimi sözde ricalarla, aracı larla yazı yayımlatan, bilgiçlik

taslayan etiket hukukçular ı türedi . Medya göstericileri arttı . Ana­

yasa, y ö n t e m i n d e n içeriğine değin büyük özen ve ciddiyet isteyen

bir belgedir. Y i n e l e m e k t e yarar var: Ulusal yaşam andıdır .

Solculuğu Ata türk karşıtlığı, Ata türk karşıtlığını, kravat takma­

mayı, posbıyık bırakmayı da solculuk sayan yapay solcular, etikel

solcuları, medya solcuları, gösterişçiler kol geziyor.

Ö d ü l a lmak için gerçekdışı konuşmalar ı tepki toplayan yazaı

"İs lamcılar demokras iye daha yakın" buyurmuş. Ciri t atacağı oı

tamı hazırlayanlara şükranlarını böyle açıklamış olacak. Ayrıca

" T ü r k Silâhlı Kuvvetleri d e m o k r a t i k tu tum içinde değil. Lâikler gü

cünü T ü r k Ordusu 'n ı ın g ü c ü n d e n alıyor" demiş. D e m e k ki ağzın

dan çıkanları kulakları duymuyor, demokras in in, o r d u n u n ne ol

d u ğ u n u bilmiyor. Lâikliği hiç an lamamış . Yazık.

Medya büyük kesimiyle top luma değil, k e n d i n e hizmet ediyoı

Anayasa k o n u s u n d a kimileri yeni uyanıyor. Yıl larca söyleyip

yazdık, ilgisiz kalmışlardı. Şimdi k ıp ı rdanma başladı . RTÜK'ün san

sürü açık. Basın için de benzer bir kuruluş o l m a d ı ğ ı n a şükretsinlı ı

Yoksa kimse gazete okuyamazdı . N u m a r a c ı cumhur iyet in İt I

248

Page 249: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

w w w . c i z g i l i f o r u m . c o m e n g i n e l

Page 250: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

lâllığına soyunan Avrupalı kucağındaki kimi ulus, ulusallık karşıtı

medya tetikçisi kendi ler inin nankör lük le karşı karşıya getirdiği

"Cumhur iye t-demokras i zıtlaşmasını A ta türk i lkelerinin suçu gös­

terip Türkiye'yi Türkiye yapan T ü r k Devr imi 'n in temel ini oluştu­

ran bu örnek ilkelerle kurulan cumhur iyet in demokras iy i amaç­

ladığını, yaşama geçirdiğini, demokras iy le taç landır ıp sonsuza

değin bağımsız yaşamasını özendirdiğini unutuyor , u n u t t u r m a k is­

tiyor. Kendi kusurlarını lâik Atatürk cumhuriyet ini savunan gerçek

Atatürkçülere yüklemek telâşı içindeler. Ağabeyleri bu şaşkınların

kulaklarını da çekse, doğrusunu da anlatsa dinleyip bildiğini oku­

yan bu mızmız, hırçın çocuklara g ü l ü n ü p geçiliyor.

Milli Eğitim Bakanlığı Türkiye Cumhur iye t i İnkılâp Tarihi ve

Atatürkçülük ki tabında A t a t ü r k ' ü n 10. Yıl Söylevi 'nc yer veri lme­

mesine ses ç ıkarmadı .

Bir iş adamı bağımsızlığı, özgürlüğü, egemenliği ö n e m s e m e y i p

"önce ist ikrar" diyerek işlerine gelen çoğunluk diktasına kat­

landıklarını açıkladı.

Bir gazeteci yeni Cumhurbaşkanl ığ ı G e n e l Sekreter i ile Başba­

kanlık Müsteşar ını överek "... iki önemli avanta j " o larak niteledi .

Maliye Bakanlığı, yeni C u m h u r b a ş k a n ı aleyhine açılıp reddedi­

len alacak dâvasına ilişkin kararı temyiz e t m e d i . Kimi vergileri af,

I-.11111' cezaları indi rme ayrıcalıkları h u k u k yollarını iz lememek biçi­

minde sürüyor.

I • vIi ve iki çocuklu olmasına karşın iki ayrı kadınla ilişkisinden bi-

I ı çocuk sahibi olduğu söylenen bir Belediye Başkanı da heykeli

Hİılaksız bu lduğunu söyleyerek kaldırı lması için kampanya başlatry-

i Teni Kültür ve Turizm Bakanı da çok sayıda bilim adamının

i Ilıklığı akşam yemeğinde alkollü içki servisi yapı lmamasını kendi­

linin menüye karışmadığını söyleyerek savunuyor.

2 4 9

Page 251: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Ya Dışarıda?

H o l l a n d a ' d a Sosyalist P a r t i ' d e n S e n a t ö r seçi len D ü z g ü n

Yıldırım'ın üyeliğini geri v e r m e baskısına boyun eğmediği için par­

tisinden çıkarıldığına kimse ses çıkarmıyor. Ö t e yandan T B M M ' d e -

ki yemin törenini kürtçülcr için izleyen yabancılar da yazılmadı.

AB'nin Kasım ayında açıklayacağı duyurulan İ le r leme R a p o -

ru 'ndaki dayatmalar , T B M M ' d c n geçirilmesi is tenen 9. U y u m Pa-

ket i 'ne de d o k u n a n yok. O l d u bitti lerlc bir yerlere s ü r ü k l e n m e teh­

likesi açık.

Başbakana Bakınız

Başbakan üniversitelerle girdiği polemikte dayatmacıl ığının yeni

örneğini verdi. D e m o k r a t olamadığını sergiledi. Bu anlayış ve tu­

tumla kotar ı lacak Anayasa öncekini dc aratacakt ır .

U y m a k z o r u n d a olduklar ı Anayasa M a h k e m e s i karar lar ına

(Anayasa mad.153/ son), ilgili Danış tay ve Yargıtay kararlarına,

kat ı lmak için can attıkları Avrupa İnsan Haklar ı M a h k e m e s i karar

larına karşın s ıkmabaşta direnmeyi açıklayan, böylece Anayasa 'nın

2. maddesini , andı içeren 81. maddes in i yadsıyan Başbakanın hu

kuktan ne anladığı, hukuk devleti yöneticiliğinin ne ö lçüde uygun

olduğu bir kez d a h a ortaya çıkmıştır. Bir d a h a yazık.

Anayasa 'da lâiklik ilkesi d u r d u k ç a Anayasa M a h k e m e s i kararına

karşı ve o karar ı geçersiz kılacak Anayasa değişiklikleri de hukuka

aykırı olur, geçersiz olur. Ustalıklı anlat ımlarla s ıkmabaşa geçerlik

tanıyan kural lar ın savunulması güçtür. Çocukları dinciliğe itmek vı

kul lanmak değil, Anayasa'ya saygıya çağırmak gerekir.

S ıkmabaş dinsel zorunlulukla kullanılsa AKP'l i bayan millelvı

killeri ve bayan B a k a n kol tuklar ına sıkmabaşla oturur lardı . Özgılı

lüklc ilgisi o lmayan d u r u m özgürlük savıyla sömürülüyor. ( )/rm

lüğün de ne o l d u ğ u n u bilmiyorlar. Sınırlanması gereklerini bilini

yorlar. Anayasa h u k u k u n u bilmiyorlar. Anayasa değişikliğindi

2 5 0

Page 252: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

251

başlıca hedef ler in in s ıkmabaşa serbest l ik o l d u ğ u n u açıklayan

Başbakan ülkeye ne k a d a r zarar verdiğini, h u k u k u nasıl dışladığını

görmediği gibi eğitim koşul lar ından da habersiz. H u k u k tanımayan

Başbakanı kimse tanımaz. Kişisel eğilimler ve tercihler ulusal ve

anayasal ilkelerin ü s t ü n e çıkamaz, ö n ü n e geçemez. Türkiye ne sö­

mürge ne de şeriat ülkesi. H u k u k devleti niteliği bozulamaz. Başör­

tüsü diyerek herkes i a ldatmaya çalışıyorlar. S ıkmabaş o lağan

başörtüsü değil.

Ö n e r i : A N K A Ajansı yayınları a ras ında çıkan Prof. Dr . H i k m e t

()zdemir ' in K o m u t a n ve Evlatları ile Üç J ö n t ü r k ' ü n Ö l ü m ü adlı ki-

laplarını okurlar ımıza salık veriyor, yayıncıyı da yazarı da içtenlik­

le kutluyoruz.

TÜRKSOLU, sayı: 155, 24 Eylül 2007

Page 253: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN

Siyasal Tablo

A nayasa tartışmalarıyla g ü n d e m i değişt irme ustalığını bir kez

d a h a gösteren A K P iktidarı seçim sonuçlarının tartışılmasını,

özel leş t i rme zikzaklarını, soygunları, rüşvetleri, suçları, parti

zanlığı, kadrolaşmayı, kayırmaları, eğit im-öğretimdeki bozukluk

lan bir tür hasır altı e d e r e k konuşulmalar ını önledi. Oyların ne vı

rilcrck, neler yapılarak alındığına ilişkin dedikodular hâlâ sürmek

tedir. Başbakanın, rapor la askerlik yapmayan oğlunun babasının

yanında heykel gibi durduğu, başkasının çocuğu askere gitmeseydi

kıyamet koparılacağı anlat ı lmaktadır . İkt idar borazanı ve özel ı I

ram d u r u m u n a gelen-getirilen T R T ' n i n çabalarıyla p e m b e tabii ' İ n

çizimi s ü r d ü r ü l ü p önceki C u m h u r b a ş k a n ı n ı n uygun bulmadığı alıı

malar bir bir gerçekleşirken Başbakan torun t u r u n a çıkmıştır, leıül

her gün can a lmaktadır . Türkiye karşılık vermemes ine karsın, ı

v u n m a d a bulunmas ına karşın savaşla suçlanmaktadır . Halkımı iı

r ö r e tepkinin sözde k a l m a s ı n d a n der in ü z ü n t ü duymakı.ulu.

Sınırını koruyamaz d u r u m a düşürü len devletin altı oyulnıa l ı .n in

252

Page 254: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Anayasa değişikliğinin gizlilik içinde yürütülmesi , iktidarın bil­

diğini okuyacağını, s ıkmabaş h e d e f l e n e r e k bu yola gidildiğini

açıklaması kaygıları artırmıştır.

Anayasa profesörü E. Ö z b u d u n beğeni lmese de e m e k vermiş, bir

metinin hazır lanmasına başkanlık yapmıştır . Birlikte çalıştıklarını

lâik Atatürk Cumhuriyet i karş ı t lar ından seçmesi, iktidarın sipa­

rişine, amacına uygun bir taslak hazır lamayı içine sindirdiğini gös­

termektedir . Kuralların son biçimiyle T B M M ' n e sunulmasına ka­

dar k o n u n u n -iktidarın amacı dışında- ciddiye al ınıp ö n e m s e n m e s i ­

ni uygun bulmamaktayız.

H e r yazısında yansız o lduğunu ileri s ü r ü p yandaşl ıktan ve katılık-

lan kur tu lamayan bir köşctaşı, hukukçuluk taslayarak sürekli sap­

tırıyor. Bilgi yoksunluğunu yansıtan ikt idar yanlısı yazılarıyla tepki

uyandırıyor. "Dinc i darbe tehlikesi o lmadığı"nı ileri süren kâhinler

türedi. En az ından Anayasa darbesi hazır.

eler Neler

Valıdettin'in vatan haini olmadığı, T B M M karar ına karşın sav­

ı l d ı k t a n sonra ş imdilerde Derviş Vahdcti 'yi ak lama çabalar ına

i l . ı k ı n m a k t a d ı r .

MI İP zorunlu din derslerini savunarak iktidara desteğini sürdiir-

I ktedir.

Sıkınabaşlıların, eşlerinin kayırılması s ü r m e k t e , liyakat yerine ta­

i l bağı a ranarak, bıyığa göre yakınlık kurularak m e m u r l a r bek-

i ' odalar ında tutu lmaktadır . Dinsel söylemler a r t m a k t a televiz-

ıı ı/k'iıceleri k ınanacak içeriklerle başıboşluğun boyutlarını orta-

I uymaktadır.

m kiye'nin W a s h i n g t o n Büyükelçis i N a b i Şcnsoy, Fcthıı l-

hMİ.ııın A B D Başkanı Bush'a övgüler yağdırılan iftar yemeğine

llnıakladır.

n'fkıkan'ın k ınanacak konuşmalar ın ı e leşt irecek yerde, haklı

2 5 3

Page 255: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R Ö Z D E N

Siyasal Tablo

A nayasa tartışmalarıyla g ü n d e m i değişt irme ustalığını bir kez

d a h a gös teren A K T iktidarı seçim sonuçlarının tartışı lmasını,

özel leşt i rme zikzaklarını, soygunları, rüşvetleri, suçları, par t i ­

zanlığı, kadrolaşmayı, kayırmaları, eğit im-öğretimdeki bozukluk­

ları bir tür hasır altı e d e r e k konuşulmalar ını önledi. Oylar ın ne ve­

rilerek, neler yapılarak alındığına ilişkin dedikodular hâlâ sürmek­

tedir. Başbakanın, rapor la askerlik yapmayan o ğ l u n u n babas ının

yanında heykel gibi durduğu, başkasının çocuğu askere g i tmeseydi

kıyamet koparılacağı anlat ı lmaktadır . İkt idar borazanı ve özel ek­

ranı d u r u m u n a gelen-getirilen T R T ' n i n çabalarıyla p e m b e tab lo lar

çizimi s ü r d ü r ü l ü p önceki C u m h u r b a ş k a n ı n ı n uygun bulmadığı a ta­

malar bir bir gerçekleşirken Başbakan torun turuna çıkmıştır. T e r ö r

her gün can a lmaktadır . Türkiye karşılık v e r m e m e s i n e karşın, sa­

vunmada bulunmas ına karşın savaşla suçlanmaktadır . H a l k ı m ı z te­

r ö r e tepkinin sözde k a l m a s ı n d a n der in ü z ü n t ü d u y m a k t a d ı r .

Sınırını k o r u y a m a z d u r u m a düşürülen devletin altı oyu lmaktad ı r .

252

Page 256: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Anayasa değişikliğinin gizlilik içinde yürütülmesi , iktidarın bil­

diğini okuyacağını, s ıkmabaş h e d e f l e n e r e k bu yola gidildiğini

açıklaması kaygıları artırmıştır.

Anayasa profesörü E. Ö z b u d u n beğeni lmese de e m e k vermiş, bir

metinin hazır lanmasına başkanlık yapmıştır. Birlikte çalıştıklarını

lâik Atatürk Cumhuriyet i karş ı t lar ından seçmesi, iktidarın sipa­

rişine, amacına uygun bir taslak hazırlamayı içine sindirdiğini gös­

termektedir . Kural ların son biçimiyle T B M M ' n e sunulmasına ka­

tlar k o n u n u n -iktidarın amacı dışında- ciddiye alınıp ö n e m s e n m e s i ­

ni uygun bulmamaktayız.

H e r yazısında yansız o lduğunu ileri s ü r ü p yandaşl ıktan ve katılık­

tan kurtulamayan bir köşctaşı, hukukçuluk taslayarak sürekli sap­

tırıyor. Bilgi yoksunluğunu yansıtan iktidar yanlısı yazılarıyla tepki

uyandırıyor. "Dinc i d a r b e tehlikesi o lmadığı"nı ileri süren kâhinler

türedi. En az ından Anayasa darbesi hazır.

Neler Neler

Vahdettin'in vatan haini olmadığı, T B M M karar ına karşın şav­

kındıktan sonra ş imdilerde Derviş Vahdcti 'yi ak lama çabalar ına

i r . ık ınmaktad ı r .

MI İP zorunlu din derslerini savunarak iktidara desteğini sürdür-

ınrkledir.

Sıkmabaşlıların, eşlerinin kayırılması s ü r m e k t e , liyakat yerine ta-

f|l ı i bağı a ranarak, bıyığa göre yakınlık kurularak m e m u r l a r bek-

I ilıc odalar ında tutu lmaktadır . Dinsel söylemler a r t m a k t a tclcviz-

I jfnıı i/lenceleri k ınanacak içeriklerle başıboşluğun boyutlarını orta-

p koymaktadır.

Ttl ıkiye 'nin Washington Büyükelçis i N a b i Şensoy, F c t h u l -

Jlllllin A B D Başkanı Bush 'a övgüler yağdırılan iftar yemeğine

l ı l ı n . ıktnchr.

I htlkan'ın k ınanacak konuşmalar ın ı eleştirecek yerde, haklı

2 5 3

Page 257: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA GUNGOR ÖZDEN

254

yanıtlar vererek görevlerinin gereğini yer ine getiren yargıyı ve üni­

versiteyi sorumlu tutmaya çalışan akl-ı evveller var. Saygısız an­

latımlarla yargıya ders vermeye, akıl öğre tmeye kalkışan kimi dö­

nekler, bireylerin amaçlı çıkışlarını bırakıp devleti suçlayan m a l û m

yazarlar, bunlar ı doyuran p a t r o n l a r var.

Gazete ler , d o l a r d a n avro'ya geçen Başbakanın servetini 1 milyon

803 bin 854 Y T L olarak gösterdiğini, ayrıca önemli bir t u t a r d a ala­

cağı o lduğunu bildirdiğini yazdılar. Çocukları için yaptığı giderler­

d e n sonra kalanlardır . Belediye Başkanlığı, Başbakanl ıkta böyle

servet edinilmesi belirt i lmeye değer bir başarıdır.

Konya 'da Hizbul lah operasyonu yapılıyor. İrtica olmadığını sa­

vunan basın mürtcci ler i türedi .

Milliyet gazetesi İngilizce K u r ' a n ' ı n müftülükçe dağıtılacağını

yazdı (23.9.2007, sayfa 13). M e a l ayrı. Niçin Türkçe K u r ' a n yok? so­

rusu hak kazanıyor. Ve kimler, niçin engelliyor?

Kürtçüler in Apo'yu benimsemeler i , övgüleri ve saygıları, Anaya-

sa 'da ayrı ulus o larak değer lendir i lmeler ini istemeleri bölücülükle­

rinin yansımasıdır. Apo'ya " t e r ö r i s t " değil, " l i d e r " diyenler insanlık

duyguları kararmış, tükenmiş olanlardır .

Kesinleşmiş karar ı uygulanan A p o da İ m r a h ' d a n açıklamalarını

anlamsız bir hoşgörüyle s ü r d ü r m e k t e d i r . O da hempalar ın ı doğru

layarak Anayasa değişikliğiyle P K K ' n ı n silâhı bırakacağını söyle

mektedir . Dedikler i olursa tutabilirseniz tutunuz.

Yeni C u m h u r b a ş k a n ı ' n ı n Y Ö K Başkanı'yla görüşmesinin ne so

nuçlar vereceğini izleyeceğiz.

A K P Kütahya Milletvekili Hüseyin Tuğcu 'nun " D e v l e t t e n iş ala

cak kişinin eşi ö r t ü n ü r " sözü gerçeği doğru lamak y ö n ü n d e n ilginç

tir. Adım adım İ ran kestirmesi yanlış değil. Bir de Malezya eklen

di. Haremlik-selâmlık plajlar, Millî Eğit im Bakanımın sıkmabaşlı

küçük kızlara ilgisi televizyonları gazeteler i d o l d u r d u . Birkaç yıl

sonra uyanınca . . .?

Page 258: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞİ

D ü k k â n k a p a t m a , k e p e n k k a p a t m a , gözlerini ve kulaklarını ka­

p a t m a ile sürdükçe Türkiye'yi k a p a t m a g ü n d e m e gelebilir.

Hürr iye t ' te Ö z d e m i r İnce, ince ince uyarıyor. H a k l ı tepkilerini ve

eleştirilerini yürekli b iç imde yazıyor. G e n e l Yayın Y ö n e t m e n i de

ağız değişt irmeye başladı. İzliyoruz.

Bu a r a d a E m i n Çölaşan ' ın yeni bir ki tapla k a m u o y u n u n m e ­

rakını gidereceği söylenmektedir . Bekir C o ş k u n zevkle o k u n a n an­

lamlı yazılarını s ü r d ü r m e k t e d i r .

Seçim sonuçlarıyla ş ımaran köktendinc i le r azmışlar, telefon

saldırılarına başlamışlardır. Terbiyesi o lmayan insan olmaz, insan

olmayan da m ü s l ü m a n olmaz.

Emin Çölaşan ' ın son yazı larından bir inde g ü n d e m e getirdiği

"alt ıok'a çirkin s a l d ı n " için bir yurttaş gerekli başvuruyu yaptı mı,

yazı gözetil ip Savcılık s o r u ş t u r m a başlattı mı, C H P ya da Atatürk­

çü bir kuruluş duyarlı davranıp kovuş turma istedi mi? Çok kimse

sormaktadır .

A B D oyunlarını sürdürüyor . Türkiye'yi geri kalmış ülkelerle aynı

masaya o t u r t t u ğ u gibi Irak' ı bölerek k ü r t l e r d e n yana o l d u ğ u n u bir

kez daha ç e k i n m e d e n belli ediyor.

Dinci part i , l iberal sandığı bilim a d a m l a r ı n a Anayasa hazırlatı-

vı >ı. Açıklanan m e t i n şer iata kapı açıyor. Dincilik oyuncaklara ka­

dar indirildi. Çocuklar ı küçük yaşta dinci yapacak oyuncaklar ın

leklâmı yapılıyor.

TÜRKSOLU. sayı: 156, 1 Ekim 2007

2 5 5

Page 259: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Curcuna

U zay çağında toplumsal ilkellik belirtisi olayların içinde yüzü­

yoruz. Karşılaştığımız d u r u m l a r ı n çoğu Türkiye 'mize yaraşır

o lmaktan uzak. Özellikle siyasal bağlamdaki çekişmeler, tartışma­

lar ve karşıtlıklar d e m o k r a s i d e n birşey anlamadığımızın canlı gös­

tergesi biçiminde birbir ine ekleniyor. İkt idarın direnmeler i , muha­

lefetin iç kavgaları, halkımızın çektiği ve g ü n d e n g ü n e ağırlığını

ar t ı ran güçlükler. İkt idar yandaşlığı açık medya kesiminin yanıltıcı

çabaları gerçeğe ulaşmamızı engelliyor. Hukukçular ın değişik ne­

d e n l e r e bağlı değişik görüşleri de kimseyi doyurmuyor. Bir karışık

lık, bir karmaşa sürüyor, kimse kimseyi dinlemiyor. Tayyip bülbül

lcri 21 E k i m şarkısı söylüyor.

Baskılar-Dayatmalar

Türkiye 'y i s c v m c y e n l e r - s e v c m c y c n l e r , T ü r k i y e karş ı t lar ının

çağrısı üzer ine ya da kendil ikler inden yurtdış ından gelerek yıkıcı

2 5 6

Page 260: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

bölücüler le şeriatçı, ırkçı, darbeci Kür tçü lere destek gösteris ine gi­

rişiyorlar. Sakıncalı, zararımıza ne varsa yanlar ında yabancı mili­

tanlar var. Başka önemli olaylara ilgisizler. R e k t ö r , yargıç, hekim,

mühendis , işçi, öğrenci, memur, asker yargı lanırken kılları kıpırda­

mayan Avrupalı lar; çözümlenmesi b e k l e n e n ö n e m l i sorunlar için

suskunluklarını sürdüren yabancılar işlerine gelen ent ipüf ten konu­

larda gözlemci, danıştan denetçi kesi lerek Türkiye 'n in içişlerine

karışıyorlar. G e n e l k u r m a y Başkanımın siyaset değil görevi gereği

olan görüş ler ine karşı çıkıp Türkiye düşmanlar ın ı tutuyorlar . Si­

lâhlı Kuvvetlerin siyasete müdahalesi yorumlar ını yapıp demokras i

sömürücüler in i -eleştirecek yerde- kışkırtıyorlar. K a r a Kuvvetleri

Komutanı 'y la Genelkurmay Başkanı 'nın katıldığımız görüşlerin­

den rahats ız o lan sözde dostlar baskılarına, dayatmalar ına hız ver­

ililer. Abdul lah G ü l ' ü Strazburg'a çağıran Avrupa Komisyonu Par­

lamenter ler Meclisi Başkanı Van d e r L i n d c n "Asker in siyasal rol

üstlenmesi kabul edi lemez" d e r k e n Bn. R o t h da kürtçüler in Mcc-

lis 'ten kovulmak istendiklerini ileri sürüyor. A m a hiçbirisi biçimsel

demokras in in, lâikliği dışlayıp ya da kâğıt üzer ide bırakıp ılımlı is­

lam savıyla dinci diktatörlüğe geçiş kalkışmalarını eleştirmiyor.

I l ınmct d ü z e n i , şer iat uygulamaları, R a m a z a n manzara lar ı , oruç

tutmayan ve tutamayanlar ı dövmek, kül türe l farklılık adı a l t ında ırk

w inanç ayrımcılığını t ırmandırmak, terörü yaymak, tar ikat ve ce­

maat y a p ı l a n m a s ı n a çalışmak, işsizlik, üniversite özerkliği, yargı

lugımsızlığı o n l a r ı asla ilgilendirmiyor. A m a d ü ş ü n c e özgürlüğü

adı al t ında T ü r k l ü ğ e hakaretin serbest bırakılmasını istiyorlar.

Avrupa Konsey i Parlamenterler Mecl i s i 'nde k o n u ş a n Abdul lah

I ı i ı l 'ün s o r u l a r a yanıtlarındaki tutukluğu ve zayıflığı d ikkat çekici.

Avı tıpalıların iki lemleri, taraf tutmalar ı , söz ler inde d u r m a m a l a r ı ,

"yalamaları , T ü r k i y e karşıtlıkları k o n u l a r ı n d a güçlü çıkışlar, etkin

ı U stiriler y a p a m a d ı . Ödün verici b iç imde konuştu . Gezin in en

'Imnsıız yanı s ıkmabaşl ı eşini uluslararası p r o t o k o l e sokması idi.

S aluız Batı 'nın deği l , tüm dünyanın g ö z ü n d e Türkiye art ık bir islâm

' I ' \ l ı l i o larak nitelendiriliyor. Lâik ve m o d e r n Türkiye, ülkesi, ulu-

257

Page 261: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

su ve devleti için beklenen davranışı göstermeyen kişiler yüzünden

yanlış tanınıyor. Özveri değil, doğal bir gereksinim cumhuriyet in

niteliğine uygun C u m h u r b a ş k a n ı eşi o larak toplum karşısında ve

içinde bu lunmakt ı r . Seksen yıllık kanıyı olumsuzluğa d ö n ü ş t ü r m e k

kimsenin hakkı ve haddi değildir. 27 Eylûl 'dc İstanbul Atatürk H a ­

valimanı a p r o n u n d a n a m a z kılan cüppeli ve kara çarşaflılar Türki­

ye'nin yüzünü karartt ı lar . Millî Eğit im Bakanlığı 'nın sıkmabaşlı kü­

çük öğrenci lere bulduğu b a h a n e gibi b u n a da bir b a h a n e bulacak­

lardır. Yavaş yavaş alıştırıyorlar.

Malezya-îran-Afganistan

Asya'nın güneyinde, Türkiye 'nin yarısı büyüklüğünde, 25 milyon

nüfusunun yarıs ından biraz fazlası M ü s l ü m a n l a r d a n oluşan Malez­

ya'nın ü lkemizden birçok farklılıkları olmakla birlikte e k o n o m i k

çabalarının başarıya ulaşması sonucu kimi ilerledikleri alanlar da

var. Temelde ve genelde benzeti lmesi olanaksız iki ülkenin son

günlerde Türkiye 'deki dinci açılım nedeniyle yan yana getirilmesi

dinciliğe kayış ve köktcndmci yaşam biçiminin giderek artması, din­

ci baskıların yaygınlaşıp güç kazanmağıdır. Yönetici lerimizin tersi­

ni savunmalar ına karşın ülkemizin Malezya ile yetinmeyeceğini

gösteren olumsuzluk belirtileri birbirini izlemektedir. Aydınları

böyle dağınık ve birbirine karşı, siyasetçileri aymaz, kimi insanları

çıkarcı ve değerbi lmez oldukça İran da olunur, Afganistan da. 21

Ekim halkoylaması bu kuşkuyu haksız çıkarırsa mutlu oluruz. Ör­

nek gösteri len Türkiye niçin kötü örnek le re bağlansın?

Niye inkâr ediliyor? Giysi ve s ıkmabaş y ö n ü n d e n Malezya'yı ge­

celi yıllar o lmadı mı? İs tanbul 'un kimi semtleri, giderek A n k a r a ' n ı n

cadde ve sokakları, kimi il ve ilçelerimiz kadın giyimi y ö n ü n d e n

köylerden bile geri değil mi? Malezya nüfusunun çoğunluğu Müs­

lüman a m a Hintli ler, Çinliler, Pakistanlılar, başka ülkelerden olan­

lar da var. Türkiye 'n in büyük çoğunluğu müs lüman. Beklenen, ana­

yasal destek. O n u sağlarlarsa dincileri kimse tutamaz. Baksanıza

258

Page 262: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

"Liberal ler A K P tabanının istemlerini evrensel özgürlükçü dile çe­

virerek meşrûlaşt ır ıyor" diyen teor isycnlcr i( ! ) var. Bağımsızlığı, öz­

gürlüğü, evrenselliği, modernleşmeyi , dili, meşruiyeti (geçerliği)

yozlaştıran bu amaçlı, kötü görüşler, geleceğimizin nasıl çizilmek

istendiğinin kanıtıdır. Kadınlar ımız d a h a önce dinsiz ve ahlâksız

mıydı? Ayıp.

21 Ekim Halkoylaması

I M F ile bağlarını k o p a r d ı k t a n s o n r a e k o n o m i k gelişmesi hızla ve

gerçekçi biçimde büyüyen Ar jant in yanında Türkiye dış t icaret ve

câri açıklarıyla, ikiye k a t l a n a n borçlarıyla hiç içaçıcı bir g ö r ü n ü m

vermiyor. Ustaca bir g ü n d e m değişikliğiyle en öneml i sorunlar ın

çözümü bırakılıp gereksiz bir anayasa tartışması sürdürülüyor . Ab­

dullah G ü l ' ü Mayıs'ta C u m h u r b a ş k a n ı scçt i rcmcycn iktidar, Ana­

yasa Mahkcmcs i 'n in karar ını çirkin biçimde eleşt irdikten sonra

kızgınlıkla bir Anayasa değişikliğinin halkoyuna sunulmas ına ne­

d e n oldu. Anayasal t ü n d ü ğ ü , ilgili organlar ın ilişkilerini, ilgili kural­

larla uyumu gözardı e d e n anayasa değişikliği, seçmeni a ldatan

" D o ğ r u d a n demokras i , C u m h u r b a ş k a n ı n ı artık halkımız seçecek"

sloganlarıyla savunulup dayatıl ıyor. Halkoyuna t ü m ü sunulan 5678

no.lu Yasamın geçici 19. m a d d e s i bu yasanın k a b u l ü n d e n sonra 11.

C u m h u r b a ş k a n ı seçiminin yapılacağını söylerken, Başbakan da 12.

Cumhurbaşkanı için uygulanacağını söylüyor. Başbakanın sözüyle

Yasa kuralıyla, kabul edilirse u l u s u n istenciyle yürürlüğe girecek

Anayasa kuralı çelişiyor. İkt idar, k e n d i kusurunu Yüksek Seçim

Kuruluma ve hukuka aykırı b iç imde kaldır tmak istiyor. Oysa Ana­

yasa değişikliğini ö n g ö r e n bir yasa ile çarpıklığı düzel t ip uygula­

m a n ı n 12. C u m h u r b a ş k a n ı seçimi için olacağı belirti lerek z a m a n yi­

t irten tartışmalara son verilebilir. B a ş b a k a n ne Meclis, ne Anayasa,

ne de yasadır. Sözü ancak k e n d i n i ve kendi gibi düşünenler i bağlar.

H ü k ü m e t ve partiler anayasa değişikliği dc ö n e r e m e z . A n a m u h a l e -

fetin uzattığı eli t u t u p anayasal s o r u n giderilmelidir. Tersine t u t u m ,

ilkelliği çağrıştıran inat ve z ı t la şma şimdi T B M M ' c c 28.8.2007'de

259

Page 263: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

seçilen C u m h u r b a ş k a n ı n ı güç d u r u m d a bırakır, değişik söylemlere,

görüş lere, öner i ve eleştirilere n e d e n olur. C u m h u r b a ş k a n ı n ı n ko­

n u m u , ka t ın özelliği ve saygınlığı gözeti lerek bu tutarsızlıktan

kaçınılmalıdır. A m a onlar tatili yeğliyor. Halkoylaması sonucu ye­

rine get i r i lmeden o n u geçersiz kılacak hiçbir d ü z e n l e m e yapılamaz.

Sorunlar hakoy lamas ından vazgeçilerek çözümlenebil ir .

Ilımlı İslâm Gösterileri

A n a y a s a M a h k e m e s i , siyasal part i hesaplarını d e n e t l e r k e n dini

siyasete â le t e d e r e k iftar yemeği veren bir siyasal part inin iftar mas­

rafı t u t a r ı n d a k i parasının H a z i n e y e gelir yazılmasına karar ver­

mişti. 1961 Anayasası d ö n e m i n d e k i bu duyarlığın hukuksal daya­

nağı s o n r a d a n kaldırıldı. C u m h u r b a ş k a n ı Gül, Cumhurbaşkanl ığ ı

K ö ş k ü ' n d e şehit aileleriyle gazete lere iftar yemeği verdi. Lâik bir

hukuk devlet i niteliğiyle b a ğ d a ş m a z bu tutum, şirin g ö r ü n m e çabası

kadar dinsel yandaşlık ve dinci t ı r m a n m a n ı n da bir göstergesidir.

H a k k ı n d a k i o lumsuz söylenti lerin doğru olmadığını kanı t lamak ça­

basıyla A b d u l l a h G ü l ' ü n konuşmalar ı , tu tumu, eşinin sıkmabaşlı

olarak y a n ı n d a b u l u n d u r m a s ı değişmediğini, değişmeyeceğini gös

t e r m e k t e d i r . G ö n ü l a lmak için verdiği iftar yemekleri öyle. İftar ye

ineğini d ı şar ıda kişisel o la rak verebilirdi. Duygu sömürüsüylc hiç

bir yere var ı lmaz. Şehit ai lelerini ve gazilerimizi devletin temsil el

tiği katta a ğ ı r l a m a k t a n önce şehit vermeyi önleyecek çabalar g e a

kir. I rak ' l a imzalanan zorunluyu dışarıda b ı rakan a n l a ş m a ortada

S ımak kıyımı, İzmir saldırı ları yine yürekleri yaktı a m a yüzleı

k ızarmıyor bile. Ayrıca bölücü yıkıcıların adamları , kürtçüler kapalı

biçimde savunuluyor . Bu d e s t e k de sayılabilir. Başbakanın Apo'yla

bir t u t u l m a s ı n a ses çıkarı lmıyor.

On y ı ldan fazla oldu. İ s t a n b u l Barosu ile Avrupa Barolar Bu

liği'nin eski Çırağan S a r a y ı ' n d a ortaklaşa düzenlediği hukuksal el

kinliğin " L â i k l i k " b ö l ü m ü n ü n b e n d e n is tenen yöneticiliğini yapaı

ken k o n u ş m a c ı l a r d a n Cczay i r ' l i Bayan B a k a n ' ı n şu sözlerini

260

Page 264: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

261

d e h ş e t e k a p d a r a k dinlemiştim: " İ ş t e e l imdeki dosyada size göster­

diğim renkli fotoğraflar. Cezayir 'de m a s u m isteklerle başlayan kök-

tendinciliğin yaptığı kıyımlar. Siz b ü t ü n m ü s l ü m a n çoğunluklu ül­

keler için örneksiniz. Size bir şey olursa hepimize olur. Lütfen çok

dikkat ediniz, dincilik lâik düzeninizi b o z m a s ı n . " Kadını ülkesine

d ö n d ü k t e n bir hafta sonra, dinciler ö ldürdü. Dinci ve azınhkçı te­

rörü bir an olsun unutmayal ım ve gözardı e tmeyel im. Köktendinc i

Hırist iyan dcstckçileriylc liberal yaftalı-etiketli dönekler , sapkın ve

terbiyesizler yalanlarını ve yaygaralarını sürdürüyor . "Anayasa 'yı

i s temeyenler le Malezya örneğine değ inenler darbeci ler, askerciler,

lâikler, Ata türkçülerd i r " diyerek. Bu saldırı t a m bir ahmakl ık

çıkışıdır, gerçek yurtsever aydınlara, yargıya, üniversiteye, halkın

büyük bir kesimine hakarett i r . Ülkemizin sürüklendiği d u r u m u an­

lamayanlar ın, a n l a m a k istemeyenlerin iktidar dalkavuklar ının her­

kesi kendi ler i gibi sanmasının örneğidir . Avrupa organlar ının ka­

rarları, Avrupalı ların kararlılıkları belli iken sıkmabaşı eğitim öz­

g ü r l ü ğ ü n e enge l g ö s t e r e r e k tak ınt ı la r ın ı y ine leyenler , dev le t

yapısını, h u k u k ve yargı gereğini, eğitim özelliğini u n u t m a k t a d ı r l a r .

Askerî okullara, polis okullarına, yargıya, sağlık kuruluş lar ına (za­

ten göz yumuluyor) da s ıkmabaş serbestini isteseler ya.

Not: Bu yazı son Anayasa değişiklik öneris i ver i lmeden, 3 Ekim

2007 tar ih inde yazılmıştır.

TÜRKSOLU, sayı: 157, 8 Ekim 2007

Page 265: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

Deri Yazılan

Page 266: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Cumhuriyette Birleşmek

83. y ı ldönümünü yaşadığımız lâik Atatürk Cumhuriyct i 'ni yeni­

den tanımlamaya, tanı tmaya ve anla tmaya g e r e k olmadığını sa­

nıyorum. Anlayanlar, benimseyenler için ne söylenip yazılsa fazla­

dır. Anlamayanlar ve a n l a m a k is temeyenler için de gereksizdir. Bu

kanıyla önceleri yazdığım dokuz makaleyi okuyucularımızın beğeni­

sine sunuyorum. Yıllarıyla birlikte değer lendir i lmesini istiyorum,

bugün, yüzüncü yılını yaşamak endişesini taşıyanların az olmadığı

I»ilgisi içinde kimi üzüntüler le sarsılmaktayız. Cumhuriyet i cumhu­

riyet o lmaktan çıkaran siyasetçi-yönetici bozukluklar ı , cumhuriyeti

sorgulayıp suçlamaya çalışan sözde aydınların aymazlık ve sapkınlı-

gıykı yarışır d u r u m d a d ı r . Yedikleri ekmeği , içtikleri suyu, soludukla­

rı havayı, tüm varlık ve değerler ini borçlu olduklar ı cumhuriyet ku-

ı ulnıasaydı n e r e d e ve nasıl o lacaklar ından önce y a ş a m d a olup olma­

yacaklarını düşünmeler i yeter. Uzak-yakın kimi ü lke lere bakıldığın­

da otori ter-total i ter düzenler le , köktendinc i s istemlerle, biçimsel

cumhuriyetlerle neler çektikleri görü lmektedi r . Atatürk ' ler i olma-

2 6 5

Page 267: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

yan, demokrasiyi amaçlayan cumhuriyet ten yoksun kalan toplumla­

rın boğuldukları karanlık katlanılması olanaksız ağırlıktadır. Cum­

huriyet öncesini özleyenlerin, cumhuriyet le demokrasiyi birbirine

karşıt göstererek kuralsızlığı ve disiplinsizliği savunanların, c u m h u ­

riyet kazananlar ının değerini bilmeyenlerin arttığı g ü n ü m ü z d e ko­

rumak ve kollamak görevinin önemi de ar tmaktadır . Kurucusu T ü r k

Silâhlı Kııvvctleri'nc yönelen iç ve dış kaynaklı saldırılar, İç H i z m e t

YasasTnın 35. maddes in in kaldırılması öneri leri demokrat ik leşme

çabalarına değil, kendi amaçladıkları cumhuriyete bağlanmalıdır.

Numarac ı lar türemiş, cumhuriyeti kâğıt üzerinde ve sözde bırakan

sözde siyasetçiler etkin yerlere gelmiş, Şeriatçı-ümmetçi militanlar

yönet ime egemen olmuşlardır. D a h a açık bir anlatımla lâik cumhu­

riyet karşıtları cumhuriyet in çağdaş, değiştirilmesi bile öncri lcmez

niteliklerini yozlaştırıp yok e tmek için kolları sıvamışlardır. İrtica ik­

tidardadır. Cumhur iye te en büyük tehdit ikt idardan gelmektedir.

Yurttaşlık bilinci sağlıklı herkes, bize yurt kazandıran, devlet arma­

ğan eden Atatürk ve arkadaşlarının kutsal emanet in i k o r u m a k için,

canlarını adayanlara yaraşır o lmak için olanca güçleriyle çalışmak

zorundadır . Bu bir insanlık borcudur. Cumhuriyet bizim her şeyi

mizdir. Varlığındaki aykırılıkların düzeyi yaralarken bir de olma

dığını varsayalım, nelerle karşılaşacağımız kestirmek bile ürkütür.

Cumhuriyetimizin korunmasını vc savunmasını yalnız kurucusu

T ü r k Silâhlı Kuvvetleri 'ndcn beklemek büyük yanlıştır. Türklüğün

den, Türkiye Cumhuriyet i yurttaşı o l m a k t a n mutluluk ve kıvanç du

yan, övünen herkes sonsuza değin bağımsız yaşatma andıyla onur

duymalıdır. Anayasamın 4. maddesiyle güvenceye alınan- Anaya

sa 'nın 1. maddesi , 2. maddes indeki cumhuriyet in nitelikleri vc 3.

maddesi yeterli olmayıp Anayasa 'nın "İnkı lâp kanunlar ının korun

mas ı " başlıklı 174. maddesi de 4. m a d d e kapsamına al ınmalıdır

Cumhuriyet in ilkeleri, nitelikleri ve'değerleriyle yavaş yavaş budan

ması ancak böyle önlenebilir. Devr im yasalarının yalnız anayasa

aykırılığının ileri sürülememesi , T B M M tarafından değiştirilip yu

rürliiktcn kaldırı lmasına engel değildir. G ü n ü m ü z d e giyim, ya/ı.

266

Page 268: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

öğrenim birliği, şapka kullanımı, nikâh, t a p ı n m a yerleri konusunda­

ki olumsuzluklar açıktır. Yasama organı çoğunluğuna h e r şeyi bırak­

manın yanlışlığı or tadadır . Çoğunluk diktasına engel o lmadıkça ger­

çek demokrasiyi yaşamak da olanaksızdır.

Büyük A t a t ü r k ' ü n özgür düşünceli, özgür b i l g i l i , özgür inançlı,

beden yapısı güçlü, yüksek karakterl i cumhuriyet koruyucuları iste­

mesi, tüm ö b ü r sözleri g i b i h e r gün bir kez d a h a doğrulanmaktadır ,

kğitim her o luşumun, her o lgunun kaynağı, temeli, dayanağıdır.

I iğitimdeki boşluklar ve bozukluklar toplumsal düzeyle d o ğ r u d a n il­

gilidir. İyi yurttaşın, bilinçli yurttaşın yetişmesi eğitimle sağlanır,

kğitimi dinselleştirmek, insanları her şeye katlanır, suskun, tepkisiz,

uysal, g iderek uydu ve uşak d u r u m u n a get i rmek için yapılanlar iz­

lenmektedir. Cumhuriyet in aydınlığını, eşitlik ve güzelliklerini yaşa­

mak ve b u n l a r d a n yoksun k a l m a m a k için herkese sorumluluk

düşmektedir. Toplumsal barış, ulusal dayanışma, d i renme hakkı ko­

nularında çağdaşlığın ve uygarlığın tüm yöntemleri kullanılmalı, iç

ve dış kaynaklı t ü m o lumsuz luk lara karşı çıkılmalı, anlamsız

aykırılıklara ve anlaşmazlıklara son verilerek lâik Atatürk cumhuri-

yeti için birlcşilmelidir. Cumhuriyet imizi korumakta birleşemeyen­

lerin cumhur iyete yaraşır oldukları savunulamayacağı g i b i ka­

zananlar ından hak ileri sürmeleri de olanaksızdır. Bağımsızlığı, öz­

gürlüğü, ulusal egemenliği ve Türkiye aydınlaumasıyla çağdaşlığı

Bağrıştıran cumhuriyet, hepimizin kutsal varlığı, onurlu simgesi ve

ulusumuzun esenliğini amaçlamış Atatürk güneşidir. Hilâfet ve ha­

nedan özlemiyle yanıp tutuşanlar cumhuriyet ateşiyle gönenmelidir .

helva ve ferman dönemler in i bekleyenler hukuk güvencesiyle güç-

l< Minelidir. A t a t ü r k ' ü n sesi sürekli kulaklarımızda olmalıdır. Cum­

huriyeti yitirdiğimizde hiçbir şeyimiz kalmaz biz de kalmayız.

< ııınhuriyet Erdemdir

| J umlıuriyet, 29 Ekim 1998)

< ienelde ve kuramsa l bağlamda devletin siyasal kimliği, türü ve

2 6 7

Page 269: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

yönetim biçimi olarak özctlenilcbilecck cumhuriyet, uygulandığı ül­

kenin ya da t o p l u m u n adıyla birlikte anılır. Yayılmacı ve sömürgeci

güçlere karşı kazandığı Ulusal Kurtuluş, Savaşımı, yurdu kurtarma­

dan ötede bağımsızlık, özgürlük, ulusal egemenl ik ve uygarlık uğraşı

olarak gerçekleştiren Atatürk, 1905'ten beri düşündüğü düzeni

yaşama geçirerek en büyük T ü r k Devrimimi başarmış ve 29 Ekimle­

ri de ulusal bayram olarak a r m a ğ a n etmiştir. Bugün yeni o luşumun

75. y ı ldönümünü kutluyoruz. Açık yürekle belirtelim ki, özellikle

195()'de başlayan, "Karş ı devr im" sayılacak gericiliklere verilen siya­

sal ödünler le geçen 50 yıla yaklaşan z a m a n sonunda, cumhuriyetin

değerini b i lmemenin, ona yaraşır o l m a m a n ı n acılarını yaşıyoruz.

Yönet im sorumluluğunu yüklenen kimilerinin çelişkili, sakıncalı tu­

tumları, cumhuriyet in anlam ve amacıyla bağdaşmayan davranışları,

hak lan ve özgürlükleri kötüyü kul lanma eğilimleri, bilgisizlik, yeter­

sizlik ve beceriksizlikleri, yurtseverlerin, içini karar tan durumlara

neden olmuştur. Kimi kentler, kimi sokaklar, kimi alanlar, kimi kat­

lar kararmış, kulluktan ve tutsaklıktan kurtararak ü m m e t t e n ulus

düzeyine çıkardığı ulusun her yönden eşit kişilikli bireyi kıldığı kimi­

lerince " z u l ü m " olarak nitelenmiştir. Devletin, hukukun, düşünce

ve inancın ne o lduğunun ayudında bu lunmayan kimileri, dinsel sö­

mürüyle değişik ayrımcılık ve yıkıcılığın pençesinde varlık nedenle­

rini yadsıyıp ırkçılık ve A r a p milliyetçiliği çığlıkları atmaktadır .

Karşıtlığı, kendini gös terme yöntemi s a n a n ruhsal ve beyinsel öz-

gürlülerle çıkarcılar, bağnazlar, aymazlar, işbirlikçiler, ilkesizler,

sapkınlar, sözde ilerici ve sözde d e m o k r a t numaracılar, Türk, Tür­

kiye ve Cumhuriyet düşmanlığını, A t a t ü r k ve Atatürkçü düşman­

lığıyla özdeşleştirmişlerdir.

Oysa Atatürk, halkını karanl ıktan aydınlığa çıkarmış, dışlayıp kö-

tülencn bir top lumken ulus bilinciyle .donatmış, her yurttaşa her yo­

lu açarak insan olma kıvancını tattırmıştır. "Türkiye Cumhuriyetimi

kuran halka T ü r k Ulusu d e n i r " sözüyle vurguladığı gerçek, ulusal

onurdur . Sonsuza değin koruyup savunma görevini verdiği, bilgisi,

düşüncesi, inancı özgür, yüksek ıralı (karakterl i) , sağlam yapılı Türk

268

Page 270: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Gençliği y ü k ü m l ü l ü ğ ü n ü n bi l incindedir. "Temeli , T ü r k kahra­

manlığı ve yüksek T ü r k k ü l t ü r ü " olan Cumhur iye t ' i bir e r d e m ola­

rak niteleyip gençliğin bekçiliğine bırakan Atatürk, gelecekte kimi

karşıtlıkların olasılığına değinerek uyanık kalmayı öğütlemiştir. 75.

yılda, 10. yılın coşkusu, devirgenliği, ilkeliliği, çalışkınlığı, saygınlığı

(izlenmektedir. Ulusal Kurtuluş Savaşı s ırasında ve sonras ında her

biçim ve kılıkla sürdürülen bozgunculuğa karşın cumhuriyet in gücü­

nü yit irmemesi, demokras i amaçlanarak b e n i m s e n m e s i n d e , bir

yaşam felsefesi olarak özümsenmesinde ve sağlam dayanaklar üze­

rinde kurulmasındadır . Ayrıntıda yönetenlere bağlanması gereken

eksiklik ve aksaklıkları cumhuriyet k u r u m u n a yükleme çabaları

boşunadır. Yabancı sözcükler, karışık ve dolambaçl ı anlatımlar, ön­

yargılı, koşullanmış, özel amaçlı yüzeysel yaklaşımlarla açıklanan

düzey, d ü ş ü n d ü r ü c ü d ü r . Cumhuriyet i koruyamayanlar, değerini bi­

lemezler. Cumhuriyet le demokrasiyi isteyip gerçekleşt irmek ko­

laydır. Baskıcı, kişiscl-dinsel yönet imden cumhuriyet i çıkarmak, üs­

tün kişilere özgü unutu lmaz bir olaydır.

Türkiye Cumhuriyet i bir bilim devleti olarak kurulmuştur . Lâik­

tir. Cumhur iyet özde, ulusal egemenlik, eşitlik ve adalett ir . C u m h u ­

riyet, kullar değil yurttaşlar düzenidir. Cumhur iyet özgürlükçüdür,

devrimcidir, gerçek demokras inin çekirdeğidir. Cumhuriyet , anlayış

yenilikleriyle nitelikli yeni insan, yurt taş lar la yeni bir t o p l u m

oluşturdu. Kuralları ve kurumlarıyla devleti yepyeni kıldı. Bugün

her a landa bize mut luluk duyuran, kıvanç veren ne varsa cumhuri­

yetin ü r ü n ü d ü r . Cumhur iyet olmasa idi, ne olacağı ıızak-yakın ülke­

lerde izlenen acı ve utanç verici olaylarla anlaşı lmaktadır . Pas­

lanmış, çürümüş, kokuşmuş ne varsa atılıp çağdaşlığın gerçeklerine

yönelinmiştir. Sarığı beynine, kravatı beline dolayan inanç sömürü­

cüleri, bilgi, us, halk ve insanlık düşmanları , t icaret destekli aşiret-

siyaset-şeriat ortakl ığı , cumhur iye t in yüzkaras ıdır . Çctc-mafya

o luşumunun sorumlusu oy avcıları, toplumsal birliği bozarak gele­

ceğimizi karar tmaktadı r lar . Devlete ve cumhur iyete güveni sarsan,

bölücü ve yıkıcılara o r t a m hazırlayıp o lanak veren, u lusumuzu cum-

2 6 9 ,

Page 271: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

huriyeti "Tam bağımsız bir hukuk devlet i" olarak yaşama gönencin­

den yoksun bırakan, aldatıp avutan sentezciler, uluslararası paralı

güçlere eğilerek alnımıza gölge düşürmüşlerdir . İlerici atılımlarla,

millet mektepler i , halkevleri, halkodalar ı ve köy enstitüleriyle, üni­

versiteleriyle aydınlanan Türkiye, gericilik olayları, kökten dinci

kıyımlar ve bölücülükle kararmıştır . Ç ö z ü m bekleyen hukuksal, si­

yasal ve ekonomik sorunlarla kimsenin cumhuriyeti özürlü d u r u m a

sokmaya hakkı yoktur.

50 yıldır kimi iktidarların, çoğunlukla vc ağırlıkla, şeriat yanlısı ol­

masa da köktendinci akımlara yakın ve yatkın olmasını, tarikatçı

kadrolaşmaya ve örgüt lenmeye karşın Cumhuriyet imiz varlığını ko­

ruyorsa bu olgu kuruluşundaki güce bağlanmalıdır. Halk dalkavuk­

luğunu demokrat l ık, yönetim şakşakçılığını ilericilik diye dayatan

şerbetçilere alt-üst kimlik, anayasal vatandaşlık, çok kültürlülük

tartışmalarını sürdüren bilgiç(!)lerc kanılır, çok yüzlü bölücülerin

oyunlarına gelinirse cumhuriyet bir düş olur. Cumhuriyet i geçerli vc

çağdaş c u m h u r i y e t k ı lmadıkça demokras iy i gerçek anlamıyla

yaşayamayız. "Dev le t dinin hizmetindedir, şeriat d indi r " sözleri

cumhuriyetle ters düşmenin kanıtlarıdır. Ermenis tan, Kürdistan ve

Boğazlar düzenini değişt irme girişimleriyle, Sevr'i gerçekleştirme

kalkışmaları, Türkiye'yi içerden yıkma, dışardan kuşatma izlencele­

ri, parçalama amaçlıdır. 75. yılda "Niçin böyle olduk, nasıl ol

malıyız?" diye kendimizi sorgulayıp özeleştiriye bağlı tutmalıyı/

Toplumsal doku, toplumsal bellek, toplumsal bilinç, cumhuriyetin

doğal ve gerçek güvencesidir. Cumhuriyet , karanlıktan aydınlığa

çıkmak, uygar, çağdaş olmaktır. Cumhuriyet , halkçıdır. Eği t imdin

çok eğlenceye, bilgiden çok inanca, bilimden çok dine, gerçektin

çok varsayıma, yaraşmaktan çok yaranmaya, h a k e t m e k t e n çok yok

etmeye, k u r t a r m a k t a n çok yıkmaya, güç vermekten çok güçlül

ç ıkarmaya, s ö y l e m e k t e n çok söylenmeye, e l e ş t i r m e k t e n ç<>!

alıştırmaya ağırlık veren bir toplum, kendini yıkar. Çakıcı-çıkıtı

hacı-bacı, baba-dayı, koca-hoca, şeyh-derviş, dergah-türbe, tckkı

zaviye düzenine d ö n ü ş m e olasılıkları herkesi uyarmalıdır. "İnaıııv"

2 7 0

Page 272: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

r u m o halde v a n m " d a n " D ü ş ü n ü y o r u m o halde varım "la yazgıcılık­

tan yaratıcılığa taşıyan cumhuriyet in değer ini bildiğimizi savuna­

mayız. Tersi doğru olsaydı, yakındığımız d u r u m l a r a düşmezdik. Ö n ­

cesiyle karşılaştırmak, değerini bel i r lemek için yeterlidir. Anayasa

ve yasalar yamalı, lider diktalı d e m o k r a s i yaralı. İçine kimi c u m h u ­

riyet karşıtları doluşan yasama organı durgun. Başta üniversiteler,

toplum suskun. Tam bağımsız olmayan yargı yorgun. M e m u r , işçi,

öğrenci, emekli kırgın. Bu tablo cumhuriyet in değil, cumhuriyetçil ik

oynayanlarındır. Kat lanamadığımız d u r u m l a r ı düzel tmek, iyileştir­

mek zorundayız.

Cumhuriyet e r d e m d i r ve ulusal o n u r u m u z d u r . T ü m engellerin­

den arındır ıp özlenen düzeye get irmek, yurttaşlık b o r c u m u z d u r .

Türk Devrimi ve Atatürk ilkeleri doğru l tusunda çalışıp özenli ve du­

yarlı davranarak gücümüze güç katmal ı , kıvancını, mut lu luğunu,

esenliğini birlikte duymalıyız. 1923'tcn sonsuza h e p göncnli, h e p

görkemli, hep yükselerek, h e p yücclerek... Kurucular ını yürekten

saygıyla a n a r a k ve bağlı kalma andımızı yineleyerek...

Tûrkiyemiz ve Cumhuriyetimiz (Popüler Bilim Dergisi, 1998)

19 Mayıs 1919'da başlayan kutsal yürüyüşün Amasya, E r z u r u m ,

Sivas, Ankara, İnönü, Sakarya, Dumlı ıp ınar dönemeçler in in örnek

haşarılarla geçilip 29 Ekim 1923'te Cumhur iye t ' l e t a m a m l a n m a s ı

yeni bir yaşamın gerçekleşmesidir. Ö l ü m fetvalarını, idam ferman­

larını hiçe sayarak, tüm resmi san ve görevlerini bırakarak, bir vatan

çocuğu olarak kendini ülkesine adayan Atatürk, öğrencilik yılların­

da yönetim biçimi olarak düşündüğü Cumhur iyct ' i " E n büyük T ü r k

devrimi" nitelemesiyle ulusuna a r m a ğ a n etmiştir. Halife askerleri­

nin, saltanat güçlerinin ve sapkınların birlikteliğini, yurtsever arka­

daşlarının dayanışmasıyla karşı ladıktan sonra kazandığı utkularla

kucaklanınca, izlediği hukuk yolundan sapmamış, yeni bir anlayışla,

kul-kölelikten kurtulan kişilikli bireylerle, ü m m e t d u r u m u n d a n ulus

271

Page 273: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

düzeyine yükselen toplumla sonsuza değin yaşayacak cumhuriyeti

kurmuştur. Türkiye Cumhuriyet i , yalnız T ü r k çoğunluğun değil,

Türkiye 'de yaşayan, vatandaş-yurttaş olarak " N e mutlu T ü r k ' ü m "

diyerek kıvanç duyabilen herkesin cumhuriyetidir. Bu nedenle adı

" T ü r k C u m h u r i y e t i " değil, "Türkiye Cumhuriyet i " olmuştur. Yöne­

tim biçimini belirleyen bir olgu sayılmaktan ötede, kural lardan ku­

rumlara değin yepyeni bir top lumun, yepyeni bir devletin yapısal

özü olarak değerlendiri lmelidir. Dinsel ağırlıklı kişisel yönetim

yıkılmış, Ulusal Kurtuluş Savaşı'yla ülke yalnız dış düşmanlardan

değil, içteki engel lerden de temizlenmiş, askeri zaferlerin ka­

zanılmasıyla çağdaşlaşma, aydınlanma savaşı başlatılmıştır. G ü n ü ­

müzdeki ulusal varlıkların ve değerlerin kaynağı cumhuriyett ir .

Ölüm-kalım savaşının utkuyla sonuçlanması, ulusal gücün etkin­

liğini doğrulamış, başarı lanlar başarılacakların güvencesini oluştur­

muştur. Atatürk 'ün, temelini T ü r k kahramanlığı ve yüksek Türk

kültürü olarak gösterdiği cumhuriyeti , O ' n u n öngördüğü ereklere

ulaşarak gerçek kılmak zorundayız. Atatürk, Türkiye Cumhuriyc-

ti'ni bir bilim devleti o larak kurmuş, us ve bilimle, toplumsal barış

ve dayanışmayla uygarlık düzeyini aşabileceğimizi düşünmüştür .

Amacı da, hiç kuşkusuz, demokras i idi. Türkiye Cumhııriycti 'ni ku­

ran halkı T ü r k Ulusu olarak tanımlaması, hükümetler i halk hükü

meti olarak nitelemesi, kimi çok parti denemeler i kanıt lamaktadır

ki demokrasiyi gerçekleşt irme amacını hiç değiştirmemiştir. Ö n d e r

lik ettiği T ü r k Devrimi 'nin değişik alanlardaki uygulamaları bunun

açık belirtisidir. Anayasa, yasalar, giyim, yazı, eğitim-öğretim, sanal,

aile, e k o n o m i , h u k u k k o n u l a r ı n d a k i u n u t u l m a z çabaları,

yaşadığımız aydınlığın güçlü dayanaklarıdır . Anlayıştan ilkelere, ku

rullardan kurumlara, kurtuluş ve kuruluş felsefelerine uygun yeni

den yapılanma, cumhuriyett ir . 1930 dünya ekonomik buhranı, İkin

ci Dünya Savaşı ateşleri içinden başarıyla çıkarak 75 yıllık barışı

yaşayan Türkiye 'nin 1950'lerde siyasal ödünler le başlayan sıkın

tıkırının sorumlusu, " s i s tem" değil " insan"dır . Yöneticilerin us v<

bilim yerine kendi düşkünlükleri için yeğledikleri varsayım yan

2 7 2

Page 274: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

AIATÜRK BAYRAĞI

daşlığı, bunal ımların nedenidir . D e m o k r a t i k , lâik, sosyal hukuk dev-

lelinin, çağdaş öğelerin k iminden uzaklaşması, kimi eksiklikleri, sis-

leınin özüyle değil, uygulama yöntemiyle ilgilidir. Bağımsızlık, öz­

gürlük, ulusal egemenlik, barış ve hukuksall ıkla bilim ve uygarlık te­

melinde yükselen yapının yıkılmasını isteyen düşmanlar la işbirlikçi­

leri, karşıdevrimcilcr her organda, her bir imde, h e r kes imde değişik

kılık ve biçimle uğraşlarını sürdürmektedi r ler . C u m h u r i y e t ' c ya-

raşmayanların kötülükleri, değişik bozukluklar la yalpalayan çıkar­

cıların sapkınlıkları, aymaz, bağnaz ve yobazların çabaları, yurtse­

verleri uyanık tutmalıdır. Cıımhuriyct ' i " o t o r i t e r ve d o n m u ş bir ide­

oloji", cumhuriyetçileri "militarist güçler" o larak ni te lemenin "des-

potik cumhuriyetçi ler" gibi suçlamadan farkı yoktur. Kimi amaçlı ve

yapay sorunları ırk ve soy sorunu gibi göstermek, Devletin yurttaşla­

ra yaklaşımı ayrıymış gibi ülkenin kimi yerler inde ayrı uygulamalar

olduğunu ileri sürmek, devlet adına yetkiyi kötüye kullananları gör­

mezlikten gelip onların suçlarını devlete yüklemektir . Bir insan ve

hukuk kurumu olan devlet, ülkeyi ve ulusu kapsayan yapının adıdır.

PKK'nın kurt kökenli yurttaşlar topluluğuna dayandığını. . ." söyle­

yip yazacak k a d a r sürdürülen aymazlık, aydınlarımızı d ü ş ü n d ü r m e ­

lidir. Cumhuriyet o n u r d u r ve erdemdir . Kendini bilen her yurttaş,

cumhuriyetin daha güçlü, daha başarılı olmasını ister. Bu, yüce Ata-

lürk emanet in i savunup korumak ve sonsuza değin bağımsız yaşat­

mak, birincil ödevimizdir. Gösterişli sözlerle, bilgi yetersizliği ve

nankörlükle cumhuriyet i suçlamaktan, cumhur iyete n u m a r a l a r koy­

maktan vazgeçip demokrat ik niteliğini ed inmes ine yardımcı olun­

malıdır. H e r k e s kendini özeleştiriye bağlı t u t u p sorgulamalıdır,

cumhuriyet için yapıp yapmadıklar ı k o n u s u n d a . Sözde ilericilik,

sözde demokratl ıkla, tembellik ve umursamazl ıkla bir yere varıla­

maz. Gerçekçi davranışlar, içtcnlikli çabalarla ülkeye hizmet edilir.

I kıyanışma olmazsa çocuklarımız bizi bağışlamaz.

kğ i t imde, s a n a t t a , asker l ikte, bayındır l ıkta h e r k o n u d a ka-

/.ındırdıklarıyla ö z ü m s e n e n bir kaynak olan cumhuriyet, çok renkli

Türkiye bahçesinin iklimidir. Bu güzelliğin bahçıvanı d ü n Atatürk

2 7 3

Page 275: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

vc arkadaşları idi, bugün ve yarın da Atatürkçülerdir . Cumhuriyet

gelecektir ve en sağlıklı güvencedir. Ü m m e t t e n ulusa, karanl ıktan

aydınlığa, i lkel l ikten uygarlığa, bağnaz l ık tan çağdaşlığa,

kuşatılmışlıktan özgürlüğe, bağımlılıktan bağımsızlığa h e r kapı

cumhuriyete açılmaktadır. Yıllardır Atatürk karşıtlığıyla oy toplayıp

iktidar o lma oyununu sürdürenler bile Atatürk 'e övgüler yağdırıyor.

O'nu savunuyor, O 'na sığınıyor. Dünyanın benimsediği gerçeği it­

menin, ona karşı ç ıkmanın olanaksızlığı açıktır. İçten ve dıştan bun­

ca saldırıya d a y a n m a s ı , ne k a d a r güçlü k u r u l d u ğ u n u n kesin

kanıtıdır. U n u t m a m a l ı ki, ulusal kimliğinin bilincinde olmayanlar

ulusal varlıklarını sürdüremezler . Türkiye ve Cumhuriyet birbirin­

den ayrılamaz. Demokras i , cumhuriyet in çağdaş aşamasıdır. De­

mokrasiyi cumhuriyete borçluyuz. Düşüncesi, bilgisi, inancı özgür,

bedeni güçlü, yüksek karakterl i bckçileriylc Atatürk Cumhuriyeti

hepimize kıvanç veren görkemli yapısını sonsuza değin sürdürecek

tir. Yeter ki kendimizi bilelim, yolumuzu vc yönümüzü değiştirme

yelim. H e r şey, başkası olmayan Türkiye için!

Cumhuriyeti Gerçek Kılmahyız (Hacettepe Üniv. Edebiyat Fak. Dergisi; Cııııılıuriyet'iıı 75. Yılı Özel Sayısı, 1998)

Kişilikli bireylerden oluşan ulusal yapıya, barışa ve eşitliğe daya

nan cumhuriyet, gerçek bir halk yönelimidir. En büyük T ü r k D e v i i

mi bildiğimiz cumhuriyet, Büyük Atatürk 'ün 1905'ten beri düşün

düğü, 27 Eylül 1923'dc Hakimiyct-i Milliye gazetesinde yayımlanan

demecinde açıkladığı, düzenli girişimlerden sonra kendisinin ha/n

ladığı Anayasa değişikliğinin benimsenmesiyle yaşama geçmişin

1921 Anayasası 'nda, bir h ü k ü m e t biçimi iken, 1924, 1961 ye 1 9 «

Anayasalar ında devlet biçimi olarak vurgulanmıştır. Atatürk 'ün IH

Yıl söylevinde, "Temelini T ü r k kahramanlığı ve yüksek T ü r k kul lu

r ü " gösterdiği cumhuriyet devrimlerin bayrağıdır. Koruyucuları, • I

nik ve dinsel özelliklerini açıklama özgürlüğü içinde " N e mııllıl

T ü r k ' ü m " demekle kıvanç duyan her yurttaştır. 1927'deki Büylıl

274

Page 276: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Söylcv'iyle bilgisi, düşüncesi, inancı özgür, bedense l ve ruhsal yön­

den sağlıklı, yüksek karakter l i gençlerin savunmasına ve sonsuza

değin korumasına e m a n e t ettiği bu insanlık kurumu, ülkemizin

aydınlanmasının başlıca gücü olmuştur . Ulusal kimliğimizin benim­

senip özümsenmesi , böylece dünyanın o n u r l u ulusları içinde kendi­

mize yaraşır yeri a lmamız sağlanmıştır. Demokras iy i amaçlayan

cumhuriyet hukuksakyönet im biçiminin adı o l m a k t a n ötede, ulusal

yaşama yön veren bir özdür. Teokratik m o n a r ş i d e n çağdaş yönet ime

geçişin, bu yolla tüm yeniliklerin, t ü m d e n yapı lanmanın kaynağıdır.

Bugün ed inmekle ö v ü n d ü ğ ü m ü z olguları ve varlıkları cumhuriye­

te borçluyuz. Barışın, halkçılığın, eşitliğin dayanağı, gücü ve uy­

garlığın ışığıdır. Demokras in in özgürlük, h u k u k ve insanlık olduğu

gerçeği cumhuriyet le anlam kazanmıştır. Bağımsızlık ülküsünün hu­

kuksal bağlamda kurumlaşması, ulusallığın her yönüyle yaşama geç­

mesi olan cumhuriyet, ulusal egemenliğin işlerlik kazanmasıdır . Bir

evrim değil, gerçek bir devrimdir. Tam bir yeniden doğuş, günü gö­

zetildiğinde tam bir yeniden yapı lanmadır . Yeniliklerin, kura l lardan

kurumlara, i lkelerden topluma, insandan ulusa her yeni o l u ş u m u n

nedenidi r . Devle t y ö n e t i m i n i n halkta o l d u ğ u n u n kanıt ıdır ,

batılı laşma devingenliğinin gerçekleşmesidir. Kişiyi ve toplumu içe­

ren bir siyasal kalıp değil, geleceğe tüm çağdaş gereklerle en bilinç­

li akıştır.

Gerçekte 23 Nisan 1920'de kurulan, 1921'de "Egemenl ik , bağsız-

koşulsıız u lusundur" kuralıyla güçlendiri len cumhuriyet in adı 29

Ekim 1923'tc konulmuştur . Yurt ve ulus bilincinin kaynağı ve daya­

nağı olan cumhuriyet, ulusal rramiza en uygun yönetimdir . G ü n ü ­

müzdeki kimi bozukluk, kimi çarpıklık, kimi aykırılık ve kimi sap­

kınlıkların cumhur iyete değil, cumhuriyet yönet imler inde görev

alan kimi yetkililerin yetersizlik ve niteliksizliğine bağlamak gerekir.

< ümhur iyet e k o n o m i d e , hukukta, sanatta, kü l türde, sporda, siya­

sette, askerlikte, bayındırlıkta, eğitim, aile ve toplum yaşamında

haşarılarını ar tarak s ü r d ü r m ü ş ve g ü n ü m ü z d e k i ulusal gücü ka­

zandırmıştır. Kuşkusuz, bunlar yeterli değildir. Ancak, toplumsal

2 7 5

Page 277: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

barışı sarsan yapay etnik ve dinsel sorunlarla cumhuriyet düşman­

larının kötülükleri eksiklik ve aksaklıkların asıl nedenidir . Sistem

başarısız ve yetersiz olsaydı, içten ve dıştan bunca saldırıya dayana­

mazdı. İzlenen vc 1950'lere kadar birbirine eklenen başarılar yaşan­

mazdı. Yükselt ip yaşatmak yükümlülüğünü u n u t u p çıkarlarına

düşenlerin, siyasal ödünler le ilkelerin yıkılmasına yol açanların so­

rumlulukları büyüktür.

Ulusal egemenliğin yaşama geçiriliş biçimi, hukuksal yönden so­

mutlaşması olan cumhuriyet, demokras inin özü, demokrasiyi geti­

ren görkemli bir yapıdır. Ulusal o n u r u n simgesidir. Ulusal egemen­

lik dışında hiçbir gücü geçerli saymayan soylu bir anlayışın yüce­

lişidir. Hukuksal , siyasal vc ulusal birliğimizin anıtlaşması, var­

lığımızın vc geleceğimizin biricik temeli, en değerli kaynağımızdır.

İnsana, usa vc bilime öncelik tanıyarak uygarlık koşusunu hız­

landıran cumhuriyet, gelenekçilikten hukııksallığa, yazgıcılıktan ya­

ratıcılığa geçişin adıdır. Bu değerleri özetleyen cumhuriyet in bekçi­

liği, Büyük Atatürk 'ün bizlere verdiği birinci görevdir. Kişilikli bi­

reylerden oluşan ulusun tanı eşitlikle kucaklaşma olgusudur. Lâik

yaşam, lâik öğretim, lâik hukuk, lâik toplum vc lâik devlet aşa­

masının anayasal kurumlaşmasıdır. Cumhuriyet ' i soyut bir kavram

olarak irdeleyip değer lendirmek yerine yaşama geçirdikleriylc ölç­

mek gerekir. Yaşadığımız değerlerin ayırdında olmadığımız, yitirin­

ce aradığımız bir toplumsal gerçektir. Yoktan varolma süreci, Ulu­

sal Kurtuluş Savaşı öncesi vc sırasındaki durumlar gözetilirse cum

huriyetin değeri d a h a iyi saptanır . Özellikle, savaş, açlık, soykırım,

baskıcı düzenler içinde yaşam uğraşı veren toplumlara bakılırsa

özensiz vc duyarsız kalışın ağırlığı açıklıkla ortaya çıkar.

Şimdilerde kimi sayrıhlar, kimi özürlüler, kimi çıkarcılar, kini i

sapkınlar, kimi bağnazlar, bağımsızlık, özgürlük, egemenlik, hukuk,

demokrasi kavram vc kurumlarının ayırdında olmayan kimi bilgisiz

1er, kimi aymaz vc yobazlar o lmadık nedenler le, yalanlarla Ata

türk'ü vc Türkiye'yi Türkiye yapan ilkeleri, ulusal değerlerimizi ve

varlıklarımızı kötü leme çabalarına, yiyicilik, yıkıcılık vc bölücülük

276

Page 278: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

eylemlerine ağırlık vererek saldırılarını art ırmışlardır . Cumhur iye­

tin aydınlığından k o r k a n karışık ve karanl ık kimileri, ırkçı ve şeriatçı

kışkırtıcılar, hakları ve özgürlükleri kötüye kul lanarak çirkin oyun­

larla uyduluklarını sergi lemektedirler. İnsan haklarını, lâikliği ve

Atatürkçülüğü suçlayıp yadsıyarak demokrasiyi yaşamanın toplu­

mumuz için olanaksızlığı, her gün örnekler le anlaşı lmaktadır . Dinin

siyasallaşmasını, demokras inin dinselleşmcsini i s temenin ve bu tür

saplantı lara açık kapalı ödünler le destek o lmanın bağışlanması,

kendimize kıymaktır. Cumhur iyet le demokras iy i birbir ine karşı ya

da ters göstermek, cumhuriyet i ve demokras iy i an lamamakt ı r .

Cumhuriyete sahip çıkıp onu gerçek kı lmak ulusal b o r c u m u z d u r .

Kimsesizlerin Kimsesi Türkiye Cumhuriyeti (Cumhuriyet, 31 Ekim 1999 ve I Kasım 1999)

Atatürk ulusalcılığı (milliyetçiliği) en çağdaş T ü r k ulusalcılığıdır

ve en büyük T ü r k ulusalcısı da A t a t ü r k ' t ü r ! Ulusal Kurtu luş Savaşı

kahramanlar ı yaşamsal olmayan savaşa karşı, barışçı, başta toprak

bütünlüğü ülkesinin tüm kaynaklarını, varlıklarını, insanlık değerle­

rini, dilini, kü l türünü koruyucu, ö b ü r uluslarlar dayanışma içinde

ulusunun özgün ve belirgin niteliklerini güçlendirici, " t a m bağımsı­

zlık" ilkesi temel inde özgürlük ve ulusal egemenl ik le d o k u n a n uy­

garlığı, toplumsal gönenci, erinci, tasada, kıvançta birlikteliği amaç­

layan üstün bir anlayışla "kimsesizlerin kimsesi Türkiye Cumhuriye-

ti"ni kurmuşlardır . 1 Kasım 1922'de T B M M ' n i n 308 sayılı kararıyla

saltanat yıkılarak ( teokrat ik monarş iye) dinsel ağırlıklı kişisel yöne­

lime son verilmiştir. Cumhuriyet , 20 O c a k 1921 günlü Anayasa 'nın

"Egemenlik, bağsız-koşulsuz u lusundur . Y ö n e t i m biçimi, halkın ge­

leceğini kendisinin belirleyip yönetmes i ilkesine dayanı r " açıklığını

içeren 1. m a d d e s i n d e 20 E k i m 1923 günlü, 364 sayılı Yasa'yla

yapılan değişiklikle "Türkiye Devlet inin h ü k ü m e t biçimi, Cumhur i-

yet'tir" eklemesiyle yaşama geçmiştir. 1924, 1961 ve 1982 Anayasa­

larında devlet biçimi-türü, adı o lmuştur ( m a d d e 1).

277

Page 279: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Yüce Atatürk, h e r yurttaşın öncelikle okuması gereken 1927'deki

Büyük Söylcvi 'nde kurtuluş ve kuruluş evrelerini anlat ı rken " C u m ­

huriyet sözcüğünü söylemekten çekinenlere, cumhuriyeti doğduğu

gün boğmak isteyenlere, inanç sömürüsü yapanlara, ilerici oldukları

izlenimi vermeye çalışanlara, gizli amaçlılara, bilgi, yenilik ve uy­

garlık düşmanlarıyla bağnazlık ve aymazlığa" değindikten sonra

"...ulusal varlığı sona ermiş sanılan büyük bir ulusun bağımsızlığını

nasıl kazandığını, bilim ve tekniğin en son i lkelerine.dayanan, ulu­

sal vc çağdaş bir devletin nasıl kurulduğunu anlatmaya çalıştım. Bu­

gün ulaştığımız sonuç, yüzyıllardan beri çekilen ulusal yıkımların ya­

rattığı uyanıklığın vc bu kutsal yurdun her köşesinin sulayan kan­

ların karşılığıdır. Bu sonucu, Türk gençliğine güvenle b ırakıyorum"

vdiyerek T ü r k bağımsızlığını, Türk cumhuriyetini sonsuza değin ko­

rumak vc savunmak görevini kendini genç bilen her T ü r k yurttaşına

vermiştir.

Kimilerinin yanılgılarla, bilgisizlikten kaynaklanan yanlış an­

latımlarla özel amaçla, yıkıcı-bölücü, düşünce ve inanç sömürücüsü

yandaşlığıyla, saplantı vc sapkınlık belirtisi savlarla, sözde ilerici ve

demokratl ıkla, gösteriş düşkünlüğüyle sergilediği usdışı, hukukdışı,

gerçekdışı yaklaşım ve eleştiriler "Temeli Türk kahramanlığı ve yük­

sek T ü r k kültürü o l a n " cumhuriyet in " e r d e m " s a l m a s ı n ı engelle­

yemez. Kişisel aymazlıkla bağnazlığın, toplumsal, bozulmayla yoz­

laşmanın k ınanarak izlenen çelişkileri, tutarsızlık ve aykırılıkları bir

temel, dayanak ve öz olan cumhuriyet dizgesini (sistemini) değil,

ona işlerlik kazandırması, onu gerçek kılmas* gereken yönetim du­

rumunu, düzeni ilgilendirir. Siyasal yaşamın karmaşıklığından ya­

rar lanarak Cumhuriyet ' in yönet iminde göreve getirilenler, organ­

ların başına oturanlar , oturtulanlar, yaraşmadıkları kat larda kalmak

için ödünler vererek toplumsal barışı bozup bu yolla ulusal da­

yanışmayı ancak doğal yıkımlarda anımsatanlar, değişmeyen vc

değiştiri lemeyenler sorumludur. Parada değer d ü ş ü r ü m ü (devalüas­

yon), paranın değer yitirip fiyat yükselmesi (enflasyon) olmadan,

paramız dolara eşitken, ulusallaştırma (millileştirme) yapılırken,

2 7 8

Page 280: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Osmanl ı borçları ö d e n i r k e n , "Anayurdumuz demi].ağlarla örü lüp

Türkiye 'nin her yer inde bayındırlık çalışmaları hızla yürürken, sana­

yide, ta r ımda, e k o n o m i d e , eğit imde, t o p l u m y a ş a m ı n d a büyük

atılımlar gerçekleş i rken heps ine kaynak-dayanak olan cumhuriyet in

bir yapı ve biçim o lumsuzluğu söz konusu değildi. Olumsuzluk,

1950'de önce köy enst i tüler inin, sonra halkevlerinin, halkodalar ının

kapatılmasıyla başlamış, gericiliğin okşanıp şımartı lması, özellikle

1980 s o n r a s ı n d a d e ğ e r l e r sömürüsü, ayrılıkçılık, bölücülük ve

k ö ş e d ö n ü c ü l ü ğ ü n a n l a m s ı z hoşgörüyle d e s t e k l e n m e s i s o n u c u

hızlanmıştır. Yapay sorunlar , gereksiz tart ı şmalar özü u n u t t u r m u ş ,

bilinçli savsaklamalar ve kötülüklerle, bilgiçlik ve özgürlükçülük

gösterileriyle, alıntı ve çalıntılarla, aktarma ve sapt ı rmalar la c u m h u ­

riyete, kurucular ına, d e m o k r a t i k , lâik, sosyal ve hukuksal nitelikle­

rine saldırılmıştır. C u m h u r i y e t i demokrasiye karşıt gös terme, kav­

ram kargaşası ve d ü ş ü n c e bulanıklığı yaratma çabalar ına girişen tü­

redilerin; ırkçılıktan şeriatçılığa kayıp kimi kopyacı, koşullanmış,

önyargılı, uyduluğa s o y u n m u ş sözde toplumbil imcilere dayanarak

yeni Scvr'ci yabancı la rdan destek alan vc onlara sığınan, terbiyeyi

unutan, taşlaşmış, t u t u c u , çıkarı için ilericiler aras ında yer arayan

eski faşistlerin, gericiliğin çığırtkanı yaygaracıların beyinleri paslı,

yürekleri küflüdür. Ulusa l varlığımızın nedeni ve yaşam felsefemiz

ilkelerle Türkiye aydınlanmasının kaynağı olan, Türkiycmizle öz-

deşleşerek k u r u m l a ş a n , T ü r k Devrimi'nin önder i , Atatürk, " M e d e ­

ni Bilgiler" adıyla yay ımlanan yapıtta 53 kez g ü n d e m e get i rerek de­

mokrasinin değişik a l a n l a r d a ayrıntılı açıklamalarını yapmıştır.

Evrensel kişilikli bu büyük insanla övünüp O ' n a yaraşır o lma ça­

basıyla y a ş a m ı m ı z ı düzenleyeceğ imize, g i d e r e k y o ğ u n l a ş a n

saldırılar, tar ikat-şer iat kol laması ve kadrolaşmasıyla d ü ş t ü ğ ü m ü z

açmazı, sözler inde hiçbir sakınca bulunmayan hek im general üze­

rinden Silahlı Kuvvetlcr ' i y ıpratma budalalıklarını nasıl kınadığımızı

düşünelim. D o ğ a n ı n devinimler i sonucu oluşan doğal yıkım d e p r e m

"Tanrının özgörüsü ( takdi r i ) ve kutsal u y a n " sayılırsa, T B M M " C e -

ııab-ı H a k ' t a n " bek lent i le r le yönetilirse, dinsel s ö m ü r ü olanca hızıy-

2 7 9

Page 281: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

la sürer, hukuk ve yargı gözardı edilir, Atatürk yadsınır, Silahlı Kuv­

vetlere olmadık nedenler le saldırılır, yargıçlara çirkin kara lamalar

yöneltilirse, vurgunculuk, çete-mafya güncelleşirse, bir kesimi terör

aygıtı d u r u m u n a gelen medya devletin birincil erki olmaya kalkışır­

sa, ayrıcalık, aykırılık, yolsuzluk önlemez, sakıncalar gideri lemez.

Cumhuriyet, insanımızı hak ve özgürlüklerle donat ıp " inanıyo­

rum, öyleyse v a r ı m " d a n " d ü ş ü n ü y o r u m , öyleyse var ım" düzeyine

getirdi. Yazgıcılıktan, yaratıcılığa yükselterek, ümmet in bağımlısı ol­

m a k t a n kurtar ıp kişilikli birey niteliğiyle ulusun özgür öğesi yaptı.

Usla inancı, bilimle dini, gerçekle varsayımı karşı karşıya get i rmedi

ve eşdeğer tutmadı . Bilimi en gerçek yol gösterici alarak çağdaşlaş­

ma yarışına katıldı. Soy ve inanç özelliğini özgürce açıklanma ola­

nağını tanıyıp her yurttaşı ülkenin her yerinin, her şeyinin sahibi

kılarak tam eşitlikçi yurttaşlık düzeni biçiminde bilinçlerde yerleşti.

Devletin tek'liği, ülkenin tüm'lüğü, ulusun bir'liği i lkesinden bir­

leşen yurttaşların koruyuculuğundan yükselen cumhuriyet anlayışı,

bireyi, toplumu, kural ve kurumlarıyla yepyeni bir devletin onurlu

yapılanmasıdır. En büyük Türk Devrimi olan cumhuriyet, ulusal gü-

neşimizdir. Cumhur iye te yaraşmayan cumhuriyet le övünemez. Bi­

lim ve uzay çağma kapıyı açan cumhuriyett ir .

Koltuklara yapışan, teker lemelere yaslanan kişisel bozukluklarını

çarpıklıklarla yansıtan kimilerinin aşağılık duygularına kapılarak

böbürlenmeler i , öne çıkıp tan ınma ve alkış toplama düşkünlüğüne

bağlanacak kibir lenme, buyurma ve dikleşmeleri, kimilerinin A B D

etkisinde kabadayılık ve yiğitlenmeleri, insanlıkdışı yıkıcılığın acı ör­

nekleridir. Oysa Atatürk, Cumhuriyet ' i padişahlık ve halifelik öne­

rilerini geri çevirerek gerçekleştirdi. Cumhuriyet " t e k " t i r ve demok­

rasiden asla soyutlanamaz, ayrılamaz. D a h a iyi olması için gereken­

leri savunmak ayrı, kimi numaracı yeni mandacı maşalar gibi yık­

mayı üst lenmek ayrıdır. Dinsel zorunluğuhı ve inancıyla ilgisi bulun­

mayan, inatla siyasal simge ve şeriat aracı olarak kullanılıp da-

yatılmayı çalışılan sıkmabaş-bohçabaşın cumhuriyet karşıtlarının

flaması t ü r ü n d e kullanılması, sınıf, aile, kişi, din ve m e z h e p ege-

2 8 0

Page 282: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

menliğini kaldırıp ulusal egemenliği get ir ip gerçekleşt iren cumhur i­

yet yanlılarını sürekli uyanık tutmalıdır .

G ü n ü m ü z ü n baskıcıları, siyasal yıllanmışları, part i diktatörleri ,

peygamberliğe, halifeliğe, sultanlığa soyunanları , inanca ve düşün­

ceye saygıyla bağdaşmayan davranışlarla halkın güvenini yitirenleri

A t a t ü r k ' ü n şu sözlerini belleklerine iyice yerleştirmelidirler. Ayrıca

" N e d e n böyle oldu, n e d e n bu d u r u m a düştük, nasıl k u r t u l u p

1930'ların ilkeli, kararlı, coşkun, saygın, onur lu, Avrupa 'nın cn gü­

venilir ülkesi d u r u m u n a yeniden nasıl kavuşabil ir iz?" diye kendile­

rine sormalı, yanıtını vermeli, çözüm arayıp bulmalıdırlar. Sözle,

masalla d u r u m geçiştirilip kurtar ı lamaz. Cumhuriyet in demokrasiyi

amaçladığını, onu yaşama geçirdiğini asla u n u t m a d a n :

"Kazanılan şey yaşam ve namustur. (1923)"

"Türk Ulusu'nun ırasına ve geleneklerine en uygun olan yönelim,

cumhuriyet yönetimidir. (1924)"

"Benim için bir yanlılık vardır, o da cumhuriyet, düşünce ve toplumsal

devrim yanlılığı. (1924)"

"Gençler! Yürekliliğimizi artıran ve sürdüren sizsiniz. Siz, almakta ol­

duğunuz terbiye ve bilgi ile, insanlık niteliğinin, yurt sevgisinin, düşünce

özgüllüğünün en değerli simgesi olacaksınız. Cumhuriyeti biz kurduk,

onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz. (1924)"

"Cumhuriyet erdemdir. Cumhuriyet yönetimi erdemli ve namuslu in­

sanlar yetiştirir. (1925)"

"Türkiye Cumhuriyeti; her anlamıyla Büyük Türk Ulusu'nun öz ve

kutsal malıdır. Değerli evlatlarının elinde sürekli yükselecek, sonsuza

değin yaşayacaktır. (1926)"

"Demokrasi ilkesinin en modern, en mantıklı uygulamasını sağlayan

hükümet biçimi cumhuriyettir. (1929)"

"Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk Ulusu denir.

(1929)"'

"Mutlulukla görüyorum ki Lâik Cumhuriyet ilkesinde birlikteyiz.

281

Page 283: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

(1930)" .

2 8 2

"Cumhuriyet rejimi elemek, demokratik devlet biçimi demektir.

(1933)"' .

"Cumhuriyet;yeni ve sağlam ilkeleriyle Türk Ulusunu güvenli ve

sağlam bir geleceğe yönlendirdiği kadar asıl düşüncelerde, ruhlarda ya­

rattığı güvenlik'nedeniyle büsbütün yeni bir yasanım müjdecisi olmuştur.

(1936)"

"Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar ülkesi

olamaz. (1936)"

... ve d a h a niceleri. Atatürk, bugünkü d u r u m a düşmek için değil,

mutlu, güvenli, cscnlikli yaşam için cumhuriyeti kurdu. İyi düşün­

meli, kendimizi özeleştiriye bağlı tutmalıyız. Atatürk 'ün 1931'deki

"Bir cumhuriyet ve rejimi k o r u m a yasası çıkarılmalı, devlet ve hükü­

met otoritesi korunmal ı , saldırıya uğramalar ı önlenmel id i r " sözü iyi

değerlendiri lmelidir. Kim ne derse desin görkemli cumhuriyet,

karşıtlarlmn da güvencesi ve kucağıdır. Nasıl lâiklik demokras in in

önkoşulu ise cumhuriyet de olmazsa olmaz gereğidir. Cumhuriyet-

siz demokrasi , biçimsel demokrasidir . Cumhuriyet imiz, sözde değil,

özde cumhuriyett ir ; kentsoylular demokrasis i değil, gerçek bir halk

demokrasisidir.

Ne yazık ki, zorunlu değişiklikleri gerçekleştirip demokrasiyi güç­

lendirmek yerine sözde e k o n o m i k gerekler için yabancı sermayeyi

özendirme savıyla Anayasa, siyasi parti ler yasası değişikliklerine ve

tartışmalı Af Yasası 'na gidildi. Gerici ve tutucu eylemlerle sakıncalı

açılımları destekleyen kimilerinin amaçlar ına uygun koşullar ve ol­

tama yaklaşıldı. Tembellikten, bölücülük ve yıkıcılığa, yaralamaktan

öldürmeye, yüzkızartıcı davranış lardan her tür aykırılığa tüm kötü

lükler ödül lendi rmek is tenmektedir . Bağımsızlık, ulusal egemenlik,

yargı hakkı yara almış, Lozan Barış A n t l a ş m a s ı n d a n geriye gidil

mistir. İçten ve dıştan değişik nedenl i ve kökenli saldırılar sürerken,

Osmanl ı d ö n e m i n d e başlayan köktendincil ik hukukdışı örgütlerle

azgınlığını art ır ırken, ülkeyi ve ulusu kapsayan bir insan ve hukul

Page 284: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

k u r u m u olan devleti, varlığını k o r u m a o l a n a k l a r ı n d a n yoksun bıra­

kacak öneri ler i ibretle izlemekteyiz. Toprak t ü n d ü ğ ü n e ve ulusal

yapıya karşı terör le yürütü len saldırı lara karşı hiçbir devlet ilgisiz

kalamaz, savunmasız ve korumasız bırakı lamaz. Böyle bir devlet

dünyanın hiçbir yer inde yoktur. Eskiyen, etkisiz kalan, çağdışı yap­

tırımlar içeren h u k u k u m u z yeni lenmedikçe yakınmalar sürecektir.

Kimilerinin i m r e n i p gerçekdışı anlat ımlarla övgüler dizdiği Anglo­

sakson ülkeleriyle Avrupa ülkeler inde içinde yaptır ımları en hafif

olan ülkemiz, kötüye kullanılan hak ve özgürleri evrensel boyutla

yaşama geç i rmenin engelleri kaldırarak cumhuriyet i ereğine ulaştır-

malıdır. Sorumluluk hepimizindir.

Cumhur iyet in yadsınıp hor lanması , kara lanıp suçlanmasında söz­

de aydınlar la , ö d ü n c ü s iyasetçi ler in s o r u m l u l u ğ u ağırdır.

Aldırmazlıklar, çıkar oyunları, partizanlıklar, tutarsızlıklar, sorum­

suzluklar, kişisel kusurlar cumhuriyet k u r u m u n a bağlanmamal ıdı ı .

Nitelikli, yeterli siyaset adamlar ı ile işlevlerini doyurucu biçimde ve

düzeyde yerine get i ren organlar cumhuriyet imizi, h u k u k u n üstün­

lüğüne bağlı, öz lenen, ö r n e k d e m o k r a t , lâik niteliğine kavuştura­

caktır. B u n u n yolu da eğitim, bilim, ahlâk ve adalett ir . İlkeli olma­

yanlar güven veremezler . İkt idara ge lmek ve ikt idarda ka lmak için

her olumsuzluğa kat lanıp her yolu deneyenler cumhuriyet i , devleti

koruyamazlar . D e m o k r a t olmayanlar, demokras iy i kuramazlar ,

yıkarlar. Cumhur iye t , yetiştirdiği güçlerle kendini koruyacak ve

yaşayacaktır. Çevremizdeki diktatör lükler le dinci rejimler için 'kö-

lü' ö r n e k sayılan demokrasimizi ve lâikliği, özenle ve duyarlıkla ko­

rumak, ar ındırmak, güçlendirip kökleşt i rmek yaşam borcumuzdur .

( iençler imizc, u l u s u m u z u n sağduyusuna güvenle 80. y ı ldönümünü

kutluyor, kurucular ını saygıyla, bağlılıkla anıyoruz.

Atatürk Cumhuriyeti (Cumhuriyet, 29 Ekim 2003)

Halkan Savaşı 'na eklenen 1. Dünya Savaşı sonras ında Batı 'nın sö-

283

Page 285: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

miirgesine d ö n ü ş e r e k büsbütün bitkin d u r u m a d ü ş e n Osmanl ı

İ m p a r a t o r l u ğ u m u n sorunlar ından kurtulup aydınlığa er işmesi için

düşünsel izlencesini gerçekleşt irmeye koyulan M u s t a f a Kemal , Şey­

hül i s lamın "ö lüm fetvası"na padişah' ın " idam f e r m a n ı ' m a aldırma­

dan Müdafaa-i H u k u k ruhu ve Kuva-yı Milliye ateşiyle tam bağım­

sızlık, özgürlük, ulusal egemenlik ve aydınlanma a m a ç l ı Ulusal Kur­

tuluş Savaşı'nı " A n a d o l u İhtilali" ile başlatmıştı. A m a s y a Genelgc-

si'nin " B u ulusun bağımsızlığını yine bu ulusun karar l ı l ık ve istenci

kur taracakt ı r " açıklığının yansıttığı atılımların özü, k ö t ü l ü k l e r e son

verecek oluşumların "Ulusa l giz" niteliğiyle k o r u n a c a k ereği ve an­

layışı idi. Yurt ve ulus sevgisinin halkın inanç ve güveniy le tüm-

leşcrck kazandırdığı güç, " T ü r k Mucizes i " o l a r a k t a n ı m l a n a n

başarıyı getirmiş, bunun sonucunda da en büyük T ü r k Devrimi,

" C u m h u r i y e t " adıyla gerçekleşmiştir. Mustafa K e m a l ' i n Padişah ve

Halife olması öneri lerini geri çevirerek yeğlediği, y e n i d e n doğuş an­

lamındaki Cumhuriyet in kaynağı, yayılmacı ve s ö m ü r g e c i dış güçler­

le, işbirlikçi, dinsel ağırlıklı, baskıcı kişisel P a d i ş a h - H a l i f c yönetimi­

ne karşı kazanılan Ulusal Kurtuluş Savaşı'dır. 23 N i s a n 1920'de

T B M M ' n i n açılmasıyla temeli atı lan cumhur iye t in doğru l tusu, 20

Ocak 1921 Anayasa'sı ile belirginleşmiş, 30 Ağus tos 1922 'dc Başko­

mutan Meydan Savaşı'yla bağımsızlığa k a v u ş u l d u k t a n sonra ka­

ranlığa vc korkuya dayanan saltanatın 1 Kasım 1 9 2 2 ' d c T B M M ka­

rarıyla kaldırılmasıyla da kesinleşmiştir. 24 T e m m u z 1923'de Lozan

Barış Antlaşması 'nın kesinleştirdiği sınırlar içinde 29 E k i m 1923' de

ulusun örgüt lenmesi " C u m h u r i y e t " adı konularak d ü n y a y a d u y u r u !

muştur. T B M M ' n i n açılışında en yaşlı üye, S i n o p Mi l le tvek i l i Seril

Bey'in " U l u s u m u z u n içerde vc dışarıda tam b a ğ ı m s ı z l ı k içinde

yazgısının s o r u m l u l u ğ u n u yüklenip kendi k e n d i n i yönetmeyi

başladığını tüm cihana duyurarak T B M M ' n i a ç ı y o r u m " sözleri ile

1921 Anayasası 'nın "Egemenl ik bağsız koşulsuz u l u s u n d u r . Yöne

tim biçimi halkın kendi yazgısını kendinin b e l i r l e y i p sürdürmesi il

kesine d a y a n m a k t a d ı r " içerikli 1. maddes i b i r l i k t e değerlendiril

diğindc Mustafa Kemal ' in 1905'de arkadaşlar ına, 1 9 0 8 ' d c Rus İvan

284

Page 286: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Malinov'a açıklayıp 1919'da E r z u r u m ' d a M a h z a r Müfit Kansu 'ya

not ettirdiği "cumhur iye t " in 1920'de kuru lup adının 1923'de konul­

duğu d a h a iyi anlaşılır.

Bağımsızlık savaşının en doğal sonucu, kurtuluşu izleyen en an­

lamlı, en doyurucu, cn kapsamlı kazanımı cumhuriyet , bağımsızlığın

kurumlaşması ve güvencesidir. Bireylerin yaradılışı, ulusun yapısıy­

la ilgili, kültürle ilişkili, onur lu yaşam ilkesine d a y a n a n bir yönet im

biçimidir. Tam eşitlikçi yurttaşlık düzeni, gerçek bir halk d e m o k r a ­

sisidir. Mustafa K e m a l A t a t ü r k ' ü n " C u m h u r i y e t rejimi demek, de­

mokrasi sistemiyle devlet biçim demekt i r . -Demokras i ilkesinin cn

m o d e r n , cn mantıki uygulamasını sağlayan h ü k ü m e t biçimi c u m h u ­

riyettir. - Cumhuriyet , yüksek ahlak değer ler ine ve niteliklerine da­

yanan bir yönetimdir. Cumhur iyet e rdemdir . Cumhur iyet yönetimi

erdemli ve namuslu insanlar yetiştirir. - Ulusal istenç, kararlılık ve

bilincin seçkin eseri olan değerli Türkiye Cumhuriyet i , her a n l a m d a

Büyük T ü r k ulusumun öz ve değerli malıdır. Değer l i çocuklarının

elinde sürekli yükselecek ve sonsuza k a d a r yaşayacaktır" sözleri

1927'de gençliğe seslenerek verdiği k o r u m a ve savunma görevi, 10.

yıldaki Büyük Söylcvi'ndcki "Temeli T ü r k kahramanl ığ ı ve yüksek

T ü r k kültürü olan c u m h u r i y e t " anlatımı ile 6 Şubat 1933 Bursa ko­

nuşmasıyla değerlendiri ldiğinde " C u m h u r i y e t , düşünce, bilim, tek­

nik ve beden y ö n ü n d e n güçlü, yüksek na l ı (karakter l i ) koruyucular

ister" sözünün anlamı güncel ö n e m i ar t ı rmaktadır . 1923 Anayasa

değişikliğiyle h ü k ü m e t biçimi olan cumhuriyet , 1924, 1961 ve 1982

A n a y a s a l a r ı n d a "devlet biçimi" o larak benimsenmişt ir . 1924 Ana­

yasas ının 102./son, 1961 Anayasası 'nın 9., 1982 Anayasası 'nın 4.

maddesi cumhuriyet in değiştiri lmesinin öneri lmcsini yasaklamıştır.

Yürürlükteki Anayasa 'nın anılan kuralı, aynı yasaklanmayı c u m h u ­

riyetin " . .demokrat ik, lâik, sosyal hukuk devleti. ." nitelikleri için de

öngörmüştür . U l u s u m u z u n gerçek sahibi bu lunduğu Cumhuriyet i­

mizin kurucusu Mustafa Kemal 'dir . Evrensel değerler i ulusallaştıra-

rak yaşama geçiren, kendini sürekli yenileyip çağdaş gereklerle uyu­

mu izleyen, tam bağımsızlıkçı, özgürlükçü, ulusal egemenlikçi,

2 8 5

Page 287: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

aydınlanmacı, d e m o k r a t , barışçı, bilimci, eşitlikçi, uscu (akılcı), uy-

garlıkçı, aktörcci (ahlakçı), tüzeci (adaletçi), insanlıkçı, Türkiye'mi­

ze özgü ilkeler dizgesi Atatürkçülük (Kemalizm), varlık nedenimiz,

yaşam felsefemiz ve sonsuzluk koşulumuz olarak Cumhuriyetimizin

düşün kaynağı ve itici gücüdür. Birbirini izleyen devrimlerle, ülke­

mizi 10. Yıl Marş ı 'n ın destansı içeriğinde, coşkulu ezgisinde vurgu­

landığı gibi çok kısa sürede karanlıktan aydınlığa çıkaran, hiçbir pa­

rasal d ü z e n l e m e (enflasyon, devalüasyon vd.), borçlanma olmadan,

tersine ulusallaştırma (millileştirme) yaparak, Osmanlı borçlarını

ödeyerek kül yığınları vc yıkımları temizleyerek her yeri bayındır

kılan, uygarlığın olanaklarıyla d o n a t a n saygınlığı övülen, anlayıştan

yapıya, kura l lardan k u r u m a yepyeni bir toplum vc devlet yaratan ör­

nek Cumhur iye te borcumuz sayılmayacak ölçüde çoktur. Kul-kölc

tebaayı, onur vc e rdem saydığımız hak ve özgürlüklerin tümlcştir-

diği kişiliğiyle birey-yurttaş, din toplumu ümmeti de ulus düzeyine

getirmiştir. Cumhuriyet le demokras i birbirinden asla ayrılamaz.

Demokras i , cumhuriyet in soyadıdır.

Ülkeyi vc ulusu kapsayan bir insan vc hukuk kurumu olan devle­

tin sahibi, hiçbir aynın gözet i lmeden, soy ve inanç özelliğini "Türki­

ye Cumhuriyet i Vatandaşlığı" bağı içinde özgürce açıklama doğal­

lığı bulunan her yurttaşımızdır. Alt-üst kimlik tartışmaları cumhuri­

yetle bağdaşmaz. Cumhuriyetçi olmayan da cumhuriyeti savuna­

maz. Ulıısallaşmanın doğal sonucu olarak halkın egemenliğini yet­

kili organlar eliyle kullandığı yönetim biçimi cumhuriyeti, Mustafa

Kemal ' in 1 Kasım 1928 T B M M ' n i açış konuşmasında "Kimsesizle

rin kimsesi" nitelemesi hepimize ışık tutan anlamlı bir uyarıdır.

Cumhuriyet , yurttaşların esenliğini, erincini, gönencini, mutlu

luğunu, devletin güçlü ve görkemli olmasını amaçlayan lâik, devrim

ci, özbenlik anıtıdır. T ü r k Ulusu 'na en yaraşır yaşam biçimidir.

Mustafa Kemal, 4 Aralık 1923'de "Cumhuriyet i kanla kürdük"

sözüyle Ulusal Kurtu luş Savaşı için göğüslenen yoksunluklar,

bastırılan başkaldır ı lar (isyanlar), sapkınlıklar ( ihanet ler) , kal

lanılan güçlükleri, çekilen acılar, verilen şehitler, yaşayan gazilerle

286

Page 288: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

özet lenen " b e d e l " i anlatmıştı . A r a d a n , ilk on beş yılı "a l t ın d ö n e m "

olarak ni te lenen, 1950'den sonrası kimi ayrıklıklar dışında başta

inanç alanı, genelde ve çoğunlukla siyasal getiri amaçlı değişik

ö d ü n l e r l e karmaşa biçiminde yaşanan, 80 yıl geçti.

Başıbozukluk, başınabuyrukluk, düşünce inanç sömürüsü, özgür­

lüklerin kötüye kullanılması, bölücülük, ayrılıkçılık, yıkıcılık, ilke­

lerden ödünler le devlet düşmanlığına uzanan karşıtlıklar" g iderek

yoğunlaşmıştır. Dış baskılara boyun eğmeyi, içişlerine karışmayı,

t am bağımsızlıktan ve ulusalcılıktan dönüşü, k a z a n ı n d a n saymakla

bitmez, siyasal, hukuksal, ulusal birliğin dayanağı, aydınlanmanın

anahtar ı , inancın güvencesi lâiklikten uzaklaşmayı olağan gös teren

yanlış bir demokras i anlayışı yerleşmektedir. Yabancıların dayatma­

ları, içimizdeki kimi saplantılı, sapkın, çıkarcı, aymaz ve bağnazın

yaygaralarıyla giderek daha etkin olmaktadır .

Atatürk'ü, Atatürkçülüğü, cumhuriyeti, lâikliği, ulusalcılığı (milli­yetçiliği), halkçılığı, devletçiliği, de\aimciliği anlamamaktan, anlata-mamaktan; tanımamaktan ve tanıtamamaktan; unutmaktan ve unutturmaktan kaynaklanan bu durum en büyük sorunumuzdur. ABD egemenliğinin, tekelciliğinin, yayılmacmğmm ve AB dayat­macılığının aracı çıkarcılar, tutucular, karşı devrimcilerin arsızlığı ve azgınlığı her gün boyutunu artırmaktadır. Yıllardır söyleye-yaza yi­nelediğimiz, kimilerini bıktırıp usandıran uyan ve önerüerimizi doğrulayan olumsuzluklar, lâik Atatürk Cumhuriyeti için başlıca tehdit ve tehlike oluşturan günümüz taMyyeci iktidarının kadro­laşma, bilime el atıp kelepçe vurarak yükseköğrenimi, TÜBİTAK'ı kendi yörünge ve buyruğuna alma, sıkmabaşı yaygınlaştırma, imam hatip liselerim bitirenlere, ayncalık sağlayarak önce üniversitelere sonra askeri okullara, yönetime ve yargıya yerleştirme, Silahlı Kuv-vetler'i etkisiz duruma getirip görevi yalnız dış saldırılan savuştur­mayla sınırlama, ekonomiyi tümüyle dışa bağımlı kılma, öğrenim bhüğini kaldırma biçiminde sürmektedir. Giderek, oldu bittiyle karşı devrimi gerçekleştirmeye, seçimsiz iktidarı pekiştirmeye dö­nüşeceğe benzemektedir. Gözdağlan, efelenmeler, baskılar, huku-

2 8 7

Page 289: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

ka direnmeler, düzeyi ve niteliği ortaya koyan aşağılayıcı, alaycı, bu­lunulan katlara uygun düşmeyen sözler, kötü gidişleri iyi gösterme çabasının gülünç yalanlan, partizanlık, kanıksanan belirlilerdir. Dö­külen dış ilişkiler de ayn. Kürt aşiretleri, Arap Birliği'ne bize karşı tutum aldn abiliyor.

Kemalizm'le Atatürkçülüğü ayırmakla başlayan, AB ilgililerinin

Kemalizm'i engel saymasıyla ör tüşen ustalıklı, usdışı, gerçekdışı,

amaçlı girişim, Atatürk ' le Kcmaliznü (Atatürkçülük) b i rb i r inden

koparmak, Osmanlı ları kusursuz, Atatürk 'ü gereksiz, takiyyeyi ikti­

dar yolunda olağan göster ip savunmakla genişleti lmiştir . Mustafa

Kemal ve arkadaşlar ının demokrasiyi amaçlayarak k u r d u k l a r ı , lâik

niteliğiyle yanlısı olmakla sakınca görmeyip ö v ü n d ü k l e r i cumhuri­

yetin özünden yoksun kılınıp doğrul tusundan s a p t ı r ı l m a k , genelde

değiştirilmek istendiği açıktır. Kurucusuna, kaynağını o l u ş t u r a n tüm

değerlere ve ilkelere saldırı bu yıkıcılığın evreleridir. T ü r k i y e ' m i z l e

özdeşleşerek kurumlaşan Atatürk ' e saldırının başka a m a c ı ve an­

lamı yoktur. Bugün, Derviş Vahdeti ' den d a h a teh l ike ler i , Volkan'

dan daha kışkırtıcıları, D a m a t Fcr i t 'den, A b d ü l h a m i t ' d e n , Vahdet-

t in 'den, Ali K e m a l ' d e n daha zararlıları siyaset öncelikli, m e d y a ağır­

lıklı azgınlıklarıyla cirit a tmaktadır . Demokrat ik c u m h u r i y e t i n ol­

mazsa olmaz öğeler inden öğrenim ve yargı kuruluşlar ı , sendikalar,

basın, özerklik, bağımsızlık, etkinlik ve gerçek nitel ikler iyle varlık­

larını k o r u m a bağlamında ateş çemberi içindedir. Ç o ğ u n l u k dik­

tasına yönelenler, diktatörlere öykünenler, özenenler .

Başbakan'a, Milli Eğitim Bakanı 'na bakıp d u r u m u d e ğ e r l e n d i r

menin yeterli olduğu kanısındayız. D a h a önce insanlık dışı sözlerle

benim için ö ldüğümde yapılacak uygulamayı anla tan b i r sözde din

görevlisine benzeyen yenilerinin Kubilay olmaktan, A t a t ü r k ç ü öl

inekten, lâikliği savunup inanç sömürüsüne ve k ö k t e n d i n c i l i ğ e karsı

ç ı k m a k t a n o n u r duyacaklar ını açıklayan r e k t ö r l e r için iğrenç

çağrıları kimi karanlık, belki de kanlı kalkışmaların başlangıcıdır

İrak'ın kuzeyinde devletin başına geçirilen çuvala y a r a ş ı r olduğu

yanıt verilmemiş, A B D özür di lememişken ö n c e l e r i barışçıları

288

Page 290: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

şahinlikle suçlayan kimi m e d y a mil i tanının şahinliğe soyunup ikti­

darı desteklemesiyle gizlenen tu tanak lar d ü z e n l e n m i ş , o n u r kırıcı

ağır koşullar içeren, gerçekte kurt devletine ses çıkarmamak için ve­rilecek krediye ilişkin anlaşma imzalanmış, yurt dışına asker gön­d e r m e k için hukuka aykırı karar alınmıştır. D o s t l u ğ u n a büyük ö n e m

verilen, saygın, güvenilir, onur lu A t a t ü r k Türkiycs i 'n in A B D nafa­

kası, AB kapısı için düştüğü d u r u m , hepimizi k e n d i n e getirmelidir.

Cumhuriyet, dinci eğitimle vurulan kölelik uyduluk, uşaklık zinci­

rini koparmış, yurttaşlık bilinciyle " i n s a n " değer in i üstün tutmuştur .

Askerlik dışındaki üç tür okul, öğrenim birliğiyle kaldırılmış, beş tür

mahkemeye, on beş tür n ikaha son verilmiş, kadın-c ıkek cşitliğiyle

toplumsal aydınlık yeğlenmiştir. 1920 o r t a m ı n d a teokrat ik m o ­

narşiden cumhuriyet le demokras iye geçmek; yazıda, giyside, her

a landa yenileşmeyi sağlamak; çok dilli, çok dinli, çok ırkh, çok hu­

kuklu topluluktan ulus y a r a t m a k gerçek bir mucizedir . Lâiklikle ye­

ni bir dünya görüşü, yaşam biçimi getirilmiştir. 1789 Fransız, 1917

Rus devrimleri yalnız içerdeki savaşımın s o n u c u iken, g ü n ü m ü z d e

kimilerinin övdüğü Sevr belâsı yırtılıp iç ve dış d ü ş m a n l a r yenilerek

işgalden bağımsızlığa, tutsakl ıktan özgürlüğe, karanl ık tan aydınlığa

çıkışın bayrağı Cumhur iye t kazanılmıştır .

Hiçbir u t a n m a duyulmadan bu ö r n e k yapı lanmayı yıkma, kurucu­

su ve Atatürk ocağı Silahlı Kuvvctler'i k a r a l a m a ve yıpratma,

Kıbrıs'ı satma, A B D ve AB bağımlılığı, T ü r k i y e bahçesinin çiçekle­

rini kopar ıp imam devleti o luş turma, ilkeleri ve değerleri savunan­

ları " s t a t ü k o c u l u k l a suçlama, sakıncalıları ve zararlıları aflarla

hağışlama, yargıdan kaçma, tekelci sermaye, medya, siyasetçi, tari­

katçı, aşiretçi işbirliğiyle h e r şeyi yitirme olasılığı yurtseverleri ür­

kütmektedir. Devr im Yasaları u y g u l a n m a m a k t a d ı r . Müslümanlar ın

çoğunlukta bu lunduğu ülkeler içinde inancını en iyi yaşayanların

Türkiye'de bulunduğu, d e m o k r a s i ve uygarlığın Türkiye 'de öbürle­

rinden çok çok iyi olduğu unutu lmaktad ı r . " C u m h u r i y e t i 100 yıl

yaşatabi lecek miyiz"? S o r u l a r ı n ı n sıklaştığı, bağımsızlığın

tartışıldığı, " T ü r k " yerine "Türkiye l i " deni lmes in in önerildiği, ce-

2 8 9

Page 291: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

maatsiz camii ler in nerdcyse yanyana sıralandığı g ü n ü m ü z d e dünü,

ilk 15 yılda, üstel ik o g ü n ü n koşulları ve olanakları içinde yapılanları

nereden n e r e y e , nasıl geldiğimizi düşünmemiz gerekir. Niteliklerin­

den arındır ı lmış, biçimsel bir cumhuriyet le ve sözde değişimle ulu­

sumuz a ldat ı la rak iktidarın köküne, ırasına, düzeyine uygun bir or­

tam y a r a t ı l m a k is tenmektedir . Cumhuriyet i koruyup kollayarak

güçlendirme ve yüceltme görevinin o n u r u n u gericilikten çekinip

korkmaya bağlayanlar, "cumhuriyet in c u m h u r u tanımasını" öne­

renler, s ıkmabaş ı "ortasınıfın simgesi", Kcmalizmi "yasakçı, otori­

ter, h o ş g ö r ü s ü z ideoloji" gösteren değişkenler arttı. Cumhuriyet i

anlamak i s temeyenler in düzelmesini beklemek boşuna a m a cumhu­

riyetçiler, koruma andı içenler, emaneti omuzlarına alanlar, söz ve­renler, ona bağnhklannm gereğini içtenlikle, özveriyle, yürekli bir tutumla yerine getirdiler mi? Özenli davranılsaydı bugün yakından durumlarla karşüaşıhr mıydı? Gericilerin neler yaptığı ve neler ya­pacakları belli, ilericiler, ulusalcılar, gerçek Atatürkçüler ne durum­da? Aynı kuru luş ta bile ilkesel değil, kişisel nedenler le, duygusal

karşıtlıklar, anlamsız ayrılıklar, gereksiz bölünmeler, dağınıklık, ko­

pukluk var. " C u m h u r i y e t i n yıkılış aşamasına gcldiği"ni söyleyenler

den yakını lacağına çalışmak gerekmez mi? Cumhuriyet in koruyucu

lan, bekçi ler i 8 0 . yılı kut lamak hakkının ona yaraşır yurttaşlığa bağlı

olduğunu as la unutamaz. Türkiye halkının uluslaşarak kurduğu

Türkiye C u m h u r i y e t i , lâik ve Atatürkçü niteliğiyle sonsuza değin

yaşayacak, bil imin yol göstericiliğinde şeyhleri, tarikat bağımlılarını

köktcndinci lcr i , tüm yalancı ve sahtecileri kendi karanlıklarındı

bırakacaktır . Atatürk de, cumhuriyet de ölümsüzdür. Kusur, cıım

huriyette deği l , yönet imine gelenlerdedir. Cumhuriyet i i lkelerindi! ı

ödün v e r m e d e n d a h a gerçek, daha başarılı kılmak görevimizi a s l ı

savsaklamayız.

Bizim Cumhuriyetimiz (2003)

" N e m u t l u T ü r k ' ü m diyene ! " özdeyişinin çağdaş, birleştirici, di

290

Page 292: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

rin içerikli anlamını özümsemiş her yurttaşın kutsal yuvası güzel

Türkiye 'mizin kurtarılışının; tam bağımsızlık, özgürlük ulusal ege­

menlik, aydınlanma ve demokras i amaçlı lâik cumhuriyet in kurulu­

şunun değerini bi lmeyen kimi aymaz ve n a n k ö r ü n değişik bağ lamda

birbirine eklediği sakıncalı ve saçma sözlerin duyulduğu g ü n ü m ü z ­

de aykırılıkların üzüntüsüne karşın ulusal yaşamımızın güneşi şanlı

cumhuriyetimiz k o n u s u n d a söyleşmek mut lu luğunu yaşıyorum.

Sapkınhklarıyla kendini içten çürüten yönetimi yıkmak, k ö k t e n

dinci ağırlığı kaldırıp aydınlanmanın yolunu açmak, yurdu ya­

bancı lardan kurtar ıp tam bağımsız yepyeni bir devlet kurmak için

başarılan Ulusal Kurtuluş Savaşı 'ndan sonra gerçekleştiri len cum­

huriyet, 23 Nisan 1920'dc açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi'yle

amaçlanan düzenin adlandırı lmasıdır. Eşitlikçi yurttaşlar düzeni,

gerçek bir halk demokrasis i olan cumhuriyet, o n u r ve e r d e m i n ku­

rumlaşması, ulusun yönet imde örgütlenmesidir . Temeli, Büyük Ata­

türk 'ün 10. Yıl Söylevi'ndc belirtildiği gibi " T ü r k kahramanl ığ ı ve

yüksek T ü r k kül türü"dür . Cumhuriyet sonsuza yürüyüşün, çağdaş

biçimi, ulusal yaşam geçişteki yönetimidir. Kaynağı, bağımsızlık, öz­

gürlük ve ulusal egemenliktir. Müdafaa-i H u k u k r u h u n u n ve Kuva-

yı Milliye ateşinin ilk kez Amasya 'da açtığı Anadolu İhtilali Bay-

rağı'nın hukuksal kimliğidir.

Mustafa Kemal Ata türk 'ün önder i o lduğu T ü r k Dcvrimi 'nin en

büyüğü, en önemlisi, en anlamlısıdır. Ulusu ve ülkeyi kapsayan bir

insan ve hukuk k u r u m u olan devleti, tüm yurttaşların en büyük var­

lığı kılan yapıdır. T ü r k ulusunun gerçek kurtuluşu, yaşam felsefemiz

ve varlık nedenimiz olan Atatürk ilkeleriyle sağlanmıştır. Devletin

anayasal ni te l ik ler ini d o k u y a n cumhuriyetç i l ik , milliyetçilik,

halkçılık, devletçilik, lâiklik ve devrimcilik "Alt ıok" la özet lenen

haşlıcalarıdır. D ü ş ü n c e d e , inançta, eğit im-öğretimde, sanat ta ve

Iporda, siyasette, kül türde ve tar ihte, uygarlıkta ve sağlıkta, özellik­

le bilimde tüm atılımların itici gücü olan Cumhuriyet , ulusal dcvlc-

lııı çağdaş yönet imle yücelmesidir. Savaştan sonra barışla sağlanan

Uygarlık utkuları m o d e r n devletle gerçekleşmiş, "Bağımsız Türkiye

291

Page 293: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

ülküsü" düş o lmaktan çıkmıştır. Kişisel e g e m e n l i k ulusun olmuş,

ulusal olmuştur. Ortaksız, tek baş ına e g e m e n l i k , bağımsızlığın

koşuludur.

Cumhuriyet i tarihsel bilgi ağırlığıyla a n l a t m a k t a n çok, " C u m h u r i ­

yet olmasaydı neler yaşanırdı?" O n l a r ı d ü ş ü n m e k yararlıdır. G ü n ü ­

müzde üzüntüyle izlediğimiz siyasal, e k o n o m i k , toplumsal, hukuk­

sal ve yoğunluyla medyatik tüm olayları değer lendirdiğ imiz, günde­

mi düzenleyip değiştirerek k a m u o y u n u o y a l a m a k ve yanıltmakta us­

ta siyasal oyuncuları izlediğimiz z a m a n nası l k a t ı bir karanlıkta ka­

lacağımız anlaşılır. Cumhuriyet in ü r ü n ü o l a n bugünkü iyi ve güzel

şeylerden yoksun kalacağımız gibi yine d inse l ağırlıklı kişisel ya da

aile odaklı bir yönet imin baskı lar ından boğulacakt ık . Karşıtlarının

söz kalabalığından başka usa vc m a n t ı ğ a u y g u n bir düzen ö n e r e m e -

dikleri cumhuriyet yalnız bir hukuk devlet i o l a r a k değil, sosyal hu­

kuk devleti olarak, tek cumhuriyet o larak, b i r inci ve sonuncu cum­

huriyet olarak sonsuza değin yaşayacaktır. K u r u l u ş u n d a n öngörülen

tam bağımsızlık ilkesine sımsıkı bağlı o l a r a k .

Kuşkusuz, cumhuriyet d e m o k r a t o lacakt ı r . D e m o k r a s i , cumhuri­

yetin soyadıdır. Tartışmasız, "cumhur iye tç i d e m o k r a s i " olacaktır.

Yukarda değindiğimiz özellikleriyle c u m h u r i y e t i temel alan, çatısı

demokrasiyle ör tü len bir hukuksal yapı: C u m h u r i y e t ç i demokras i !

Lâik cumhuriyet imize karşı olanların, c u m h u r i y e t i m i z i biçimsellikle

suçlayanların, yöneticilerin kusurlarını d ü z e n e yükleyen, varlık ne­

denlerini yadsıyan sözde demokrat lar ın, d e m o k r a s i y i demokrasiyle

yıkmaya çalışarak köktendinci ve b ö l ü c ü l e r l e bir l ikte davranan gös

tericilerin özlemini çektiği n u m a r a l a n m ı ş c u m h u r i y e t , demokratik

cumhuriyet değil. Gerçek, öz, özgün c u m h u r i y e t . İçini boşaltarak,

temelini yıkarak, ilkelerini budayarak h e r t ü r sapkınlığa açık, sözde

ve kâğıt üs tünde kalan, biçimsel c u m h u r i y e t h i ç değil, salt-yakm bir

ad, göstermelik bir kurum asla değil! H e r k e s e güven veren görkem

li bir yapı, o n u r u m u z u n simgesi, her şeyimiz.

Türkiye aydınlanmasının gerçekleşt i rme a m a c ı olan T ü r k Devri

mi 'nin düşün kaynağı Atatürkçülük, c u m h u r i y e t i m i z i n güvencesidir

2 9 2

Page 294: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Yurdu kurtar ıp devlet kuran Atatürk 'ün, tanınması , anlaşılması, be­

nimsenmesi, izlenmesi, ilkelerin yaygınlaştırılıp kökleştiri lmesi ol­

gularını içeren Atatürkçülük, u lusumuzun bağımsızlık istencini so­

mutlaşt ıran Türkiye 'mize özgü çağdaş yaşam biçimidir. G ü n ü n

koşullarına uyum sağlayan, kendi kendini sürekli yenileyen katılık­

tan uzak, devingen niteliğiyle d a h a yararlı, d a h a doyurucu özgün bir

düşün dizgesidir. Evrensel değerleri ulusallaştıran, biçimsel gerçek­

leri üstün tutan bir Türkiye izlcncesidir. Toplumsal duyunçta (vic­

d a n d a ) destek bulan ve kaynağı nedeniyle Kemal izm olarak da ad­

lanıp ünlenen bu dizge, yarınları da aydınlatmaktadır . Ö d ü n verilip

savsaklandıkça, sapılıp kundaklandıkça karşılaşacağımız sakıncalar

sayısızdır. Kuralsızlığı demokrat l ık sanan kimilerinin siyasal k o n u m ­

larına güvenerek bu değerler d e m e t i n e ve Atatürkçülere saldırıları

kendi çirkinliklerinin dışa vurumudur . Şehitlerimizin kanıyla ka­

zanılan varlıkları, aymazlık, bağnazlık, yobazlık ve sapkınlıkla yitir­

meye yurttaş o lmanın kıvancını duyan hiç kimse olur veremez.

İnsan hakları ve özgürlük, bu kurum ve kavramları o r t a d a n kaldıra­

cak ölçüsüzlüklere, bunların s ö m ü r ü s ü n e geçerlik tanı tamaz. Yü­

kümlülüklerden kaçınılarak, görevler savsaklanarak, terörle sonuç

almak isteyenler okşanarak, dizilerle ö d ü n verilerek yozlaştırılmaya,

hukuk dışı o luşumlara ilgisiz kal ınarak kara lanmaya n e d e n o lunan

cumhuriyet, gerçek koruyucusu bilinçli yurttaşların omuzlar ında

yükselecektir. Sonsuza değin savunup koruyacağımız, en değerli

varlığımız bilerek güçlendireceğimiz, tüm karşıtlarını utandıra­

cağımız cumhuriyete kendimizi adadığımıza ilişkin andımızı yinele­

mek bize benzersiz kıvanç vermektedir .

Mustafa Kemal A t a t ü r k ' ü n yarattığı bilinçle, uluslaştırdığı top­

lumla özdeşleşen, yepyeni bir ruhla yarınlara açılan, bilim devletinin

bayrağı cumhuriyet . Yepyeni toplum, yepyeni birey, yepyeni kural­

lar ve kurumlar la yepyeni bir devletin e r d e m i cumhuriyet . T ü m çağ­

daş niteliklere gerçek, geçerli ve güçlük kılmak yurttaşlık görevimiz

ve insanl ık b o r c u m u z o lan c u m h u r i y e t i n n a m u s u m u z u ve

yaşamımızı kazandırdığını asla unutmayal ım. Bireysel özgürlükleri

293

Page 295: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

bireysel güvenceye bağ lama önceliğiyle "bireyci" hukuk devletiyle

top lumun esenliğine ağırlık veren " t o p l u m c u " sosyal devleti birini

ö b ü r ü n ü n varlık n e d e n i ve geçerlik koşulu, olmazsa olmazı sayarak

birleştiren "sosyal h u k u k devlet i" g ü n ü m ü z ü n özlenen devletidir.

Bu da kuruluş amacıyla ve creğiylc cumhuriyet imizden yansıya­

caktır. Barışın ve uygarlığın siyasal iklimi cumhuriyetimizdedir. Ata­

türk 'ün "Türkiye Cumhuriyet i 'n i kuran Türkiye halkına T ü r k ulusu

d e n i r " sözü anlayış yüceliği ile düzey yüksekliğini yansıtan, bilge­

liğinin de kanıtı bir tanımdır . O ' n a ve ilkelerine karşı olanların çoğu

bugünkü konumlar ını cumhuriyete borçludurlar.

" A t a t ü r k ayrı Kemalizm ayrıdır. -Kemalizm dayatmacı, baskıcı bir

resmî devlet ideolojisidir. - Saidi Nursi 'nin yolundan gidilse bu

sakıncalar çekilmezdi- " türü safsatalar 1950'den sonraki yöneticile­

rin k a r a g ü l d ü m örneği sözleriyle birlikte anımsanınca kadrolaşma,

dinsel eğitim, üniversiteleri ele geçirme, yargıya gözdağı, görevlile­

re baskı, A B D buyruğu, AB kuşatması, İ M E cenderesi gözetilince

ne d u r u m d a olduğumuz, suskun kurumlar, çıkarcı sözde aydınlar ve

tepkisiz toplumla yarınlarda ne olacağımız daha iyi anlaşılır. Ata­

türk ve arkadaşlar ına, lâik cumhur iyete yaraşır nitelikte iniyiz? So­

rumluluğumuz yok m u d u r ? Böyle mi olacak, bu durumlara düşecek

miydik? Sorunları ve gerçekçi özeleştiri bize kendimize getirebilir.

Umutsuzluk ve karamsarl ık yaygınlaşmadan, bozuk eğit imden, bilgi

boşluğundan, ahlâk düşüklüğünden, köktendincilik, etnik ayrım­

cılıkla te rörden, düşünce ve inanç s ö m ü r ü s ü n d e n demokrasiyi yan­

lış algı lamaktan (hât tâ işine geldiği gibi an lamaktan) , siyasal bağım­

lılıktan kaynaklanan tembellikle, ö d ü n vermekle, değerbilmezlikle,

aydın karşıtlığıyla yaşanan sorunları unut turacak yepyeni bir ortanı

yaratmalıyız. Bu ancak Türkiye bahçesinin görkemli Atatürk Cum­

huriyeti olabilir.

Sevr'i yenileyerek Lozan ' ın karşılığını a lma çabasındaki Avru

pa 'nın yeni sömürgeci A B D ' n i n desteğinde dinci yönetimi gerçek

leştirmcklc uğraşan g ü n ü m ü z iktidarının doğurduğu endişe oı

tamında 80. y ı ldönümünü d a h a büyük coşkuyla yürekten k u t l a m a k

2 9 4

Page 296: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

engin kıvancını duymalıyız. Nice yıllara, sonsuza!

En Büyük Türk Devrimi Cumhuriyet-1 (Cumhuriyet, 29 Ekim 2004)

Mustafa K e m a l ' i n Miidafaa-i H u k u k ruhu ve Kuva-yı Milliye

ateşiyle başlattığı (19 Mayıs 1919) kutsal yürüyüşün ereği, A n a d o l u

İhtilâli Bayrağı nitel iğindeki Amasya Gcnclgcsi 'yle açıklanmış (22

Hazi ra 1919), E r z u r u m ( T e m m u z 1919), Sivas (Eylül 1919) kongre­

ler inden sonra Misak-ı Milli'yi (Şubat 1920) gerçekleş t i rerek tam

bağımsızlığı, özgürlüğü, ulusal egemenliği ve Türkiye aydınlan­

masını sağlayacak, Ulusal Kurtuluş Savaşı 'na girişecek T B M M An­

k a r a ' d a açılarak (23 Nisan 1920) Cumhur iyet kurulmuş, a d ı 1921

Anayasası değişikliğiyle 29 E k i m 1923'te k o n u l m u ş t u r . En büyük

T ü r k ' ü n öncülük ettiği en büyük T ü r k Dcvrimi 'dir . Tam bir eşitlikçi

yurttaşlar düzeni ve halk demokrasis idir . K u r u c u s u n u n anlatımıyla

(29 Ekim 1933) "Temeli T ü r k kahramanl ığ ı ve yüksek T ü r k kültürü­

dür . Demokrat ik devlet biçimi, e rdemdir . D e m o k r a s i n i n yönetim­

deki adıdır ve yaşama geçiş biçimidir." Sonuçları, k a z a n ı n d a n , ön­

gördüğü atılım ve aşamalar la yeniden varoluşun kaynağıdır. D i n

toplu luğundan ( ü m m e t t e n ) ulusa, kul-kölc-tebaadan o n u r ve e r d e m

sayılan hak ve özgürlükleriyle kişilikli bireyliğe, nitelikli yurttaşlığa

yükselten yapı lanmanın özüdür .

Ulusa l istençle kendini y ö n e t m e k ve geleceğini be l i r lemek

hakkının dayanağıdır. U l u s u n özgün öğesi o lan h e r yurttaşı devletin

sahibi kıldığından Atatürk, "Türkiye Cumhuriyct i 'n i kuran Türkiye

halkına T ü r k Ulusu d e n i r " özdcyişiylc somut laşan gerçeği açık­

lamış, ıra (karakter) ve anlayış (zihniyet) soyluluğunu, padişahlık ve

halifelik önerilerini geri çevirerek bir kez d a h a kanıtlamıştır.

T B M M ' n i n yürürlüğe koyduğu (20 O c a k 1921) Anayasası 'nın

ulusal egemenliği içeren 1. maddesi , lâik Cumhur iyet amacının en

belirgin belgesidir. Ö l ü m fetvası, idam fermanı hiçe sayılarak, güç-

295

Page 297: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Kikler, yoksunluklar göğiıslenerek, ayaklanmalar bastırılarak, sap­

kınlıklar ( ihanet ler) geçersiz kıl ınarak yoktan var edilircesine T ü r k

mucizesi yaratı larak utku (zafer) kazanılmış (30 Ağustos 1922),

BaşKomutan'ın, " O r d u l a r ! İlk hedefiniz Akdeniz 'dir . İ le r i ! " buy­

ruğuyla d ü ş m a n denize dökülerek İzmir h ü k ü m e t Konağı 'na T ü r k

Bayrağı çekilmiştir (9 Eylül 1922).

308 Sayılı T B M M kararıyla saltanat kaldırı ldıktan (2 Kasım

1922), Lozan Barış A n t l a ş m a s ı n d a n (24 T e m m u z 1923) sonra 364

sayılı Yasa ile yapılan anayasa değişikliğiyle h ü k ü m e t biçimi olarak

benimsenen Cumhuriyet 1924, 1961 ve 1982 anayasalar ında devlet

biçimi olarak kurumlaşmış, nitelikleriyle birlikte değiştirilmesinin

öner i lmes i bile e n g e l l e n e r e k anayasa l güvenceye al ınmıştır .

T B M M ' c c ilk Cumhurbaşkanı seçilen Mustafa Kemal, 1905'dc

H a r p Akademisi 'ni bitirmiş bir kurmay yüzbaşı olarak Rus gazete -

ci-Türkolog Manilov 'a söylediklerini, 1905'dc, başta Ali Fuat Cebc-

soy arkadaşlarına anlatmış, E r z u r u m Kongresi sırasında 15/16 Tem­

m u z 1919'da M a h z a r Müfit Kansu'ya not ettirmiştir. " . . . Cumhur i­

yet, kurulmalıdır. Lat in harfleri kullanılmalıdır. Kadınlar tesettür­

den kurtarı lmalıdır ." Yepyeni anlayışla, yepyeni kurallarla, yepyeni

kurumlarla, yepyeni insanlarla, yepyeni bir toplum oluşması bu çağ­

daş düşünceler in yaşama geçmesiyle sağlanmıştır.

Başarılar, atılımlar, kazanımlar, t ü m ü n ü kapsayan Atatürk ilkele­

rinin kurumlaştırdığı T ü r k Devrimi olgusunun ü r ü n ü d ü r . Mustafa

Kemal, ihtilâlle inkılâbı (devrimi) A n k a r a H u k u k Okulumu açış ko­

nuşmasında karşılaştırmış (5 Kasım 1925), Büyük Söylev'indc ulusal

varlığı sona ermiş sayılan Türkler in çektikleri acılarla verdikleri

yaşam savaşını ayrıntıları ve belgeleriyle açıklamış ( C H P 2. Büyük

Kurultayı, 15/20 Ekim 1927), T B M M ' y i açış konuşmasında da

" C u m h u r i y e t özellikle kimsesizlerin kimsesidir" vurgulamasını yap­

mış (1 Kasım 1928), 10. Yıl Söylev'indc de yüreğini tüm sıcaklığı ve

coşkusuyla sonsuza akış içinde u lusuna nice yı ldönümlcrini kutlama

dileğinde bulunmuştur .

Kişisel baskıcı, dinsel yönet im (teokrat ik monarş i ) yerine demok

2 9 6

Page 298: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

rasiyi amaçlayan ve yaşama geçiren C u m h u r i y e t kurulmakla çok dil­

li, çok ırklı, çok dinli, çok hukuklu bir k a r m a ş a d a n ulus düzeyine ge­

linmiş, yurt bilinci, bağımsızlık, özgürlük ve hak düşüncesi insanlık

niteliklerinin olmazsa olmaz koşulu sayılmıştır. Lâiklik yeni bir dün­

ya görüşü, toplumsal barışın, ulusal dayanışmanın dayanağı, d e m o k ­

ratik yapının kaynağı olarak benimsenmişt ir . Askerl ikten siyasete,

eği t imden ekonomiye, sanat tan spora her a landa atılımlar "Yaşam­

da cn gerçek yol gösterici bil imdir" özdcyişiylc yansıyan anlayışla

gerçekleşmiştir. Halkın egemenliğinin simgesi Cumhuriyet , ulusal

o n u r u m u z u n bayrağıdır. Din bağı yerine ulus bağı yeğlenmiştir. Bi­

lim devleti oluşmakla, cn yüksek siyasal k u r u m u edinmekle ulusal

istenç, kararlılık ve bilincimizin seçkin eser ine kavuşmuş olduk.

Atatürk 'ün düşünce, bilim, teknik donanımlı , b e d e n e n güçlü, yük­

sek ıralı koruyucular istediğini anlat ı rken düşüncesini, bilgisi vc

inancı özgür gençler yetiştirmesi gereğine değinmesi özellikle günü­

müz için çok anlamlı bir uyarıdır. G e r ç e k t e n Atatürk Gençliği 'nin

ülküsü (ideali) T ü r k Dcvrimi 'ni bir tüm olarak koruyup savun­

maktır. Bü duyarlık ve özen, bu sorumluluk vc yükümlülük gele­

ceğimizin cn sağlıklı güvencesidir.

Mustafa Kemal Ata türk 'ün ö d ü n veri lmez ilkelerinin kaynağını

oluşturduğu Cumhuriyet , çıkarcı numarac ı la rdan, sahte Atatürkçü­

lerden, tüm d ü ş m a n l a r ı n d a n k o r u m a k yurttaşlık ve insanlık borcu­

muzdur. Unutmayal ım ki, ulusal varlığımızın, bağımsızlığımızın, yü­

ce onurumuzun kutsal simgesidir, en büyük ulusal değerimiz vc

başlıca dayanağımızda.

Atatürk Cumhuriyeti (Ekim 2004)

Her a landa tam bağımsızlığı, demokrat ik hak vc özgürlükleri,

ulusal egemenliği, çağdaşlaşmayı amaçlayan Ulusal Kurtuluş Sa­

vaşımı sömürgeci vc yayılmacı dış güçlerle içerdeki işbirlikçi gerici

yönetime karşı tüm yoksunlukları, ayaklanmaları ve sapkınlıkları

2 9 7

Page 299: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

w w w . c i z g i l i f o r u m . c o m e n g i n e l

Page 300: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

göğüsleyerek Müdafaa-i H u k u k ruhu, Kuva-yı Milliye ateşiyle ka­

zanıp zaferle taçlandıran Mustafa Kemal Atatürk, n a m u s u m u z u

kurtaran o n u r u m u z u koruyan, "Temeli T ü r k kahramanlığı ve yük­

sek T ü r k kül türüdür. En büyük T ü r k Dcvrimi'dir. E r d e m d i r . Kim­

sesizlerin kümesidir . T ü r k U l u s u m u n ırasına ve gelenekler ine en

uygun yönetimdir. Demokras in in yaşama geçiş biçimidir ve yöne­

timdeki adıdır" dediği Cumhuriyet i 29 Ekim 1923'tc dünyaya ilân

etmiştir. 2 Kasım 1922'de T B M M ' n i n 308 sayılı kararıyla sal tanat

yıkılarak dinsel ağırlıklı kişisel yönet ime son verilmiş, d a h a önce 23

Nisan 1920'dc T B M M ' n i n açılmasıyla temeli atılan cumhuriyet, 20

Ocak 1921 günlü Anayasa 'nın 1. maddes indeki "Egemenl ik bağsız-

koşulsuz Ulusundur . Yönet im biçimi halkın geleceğini kendisinin

belirleyip kendi yönetmesi ilkesine dayanır" tanımıyla kurulmuş,

ancak adı Lozan Barış Antlaşması 'nın 24 Temmuz 1923'te imzalan­

masından sonra konulmuştur . T B M M ' n i n açılışını yapan en yaşlı

üye Sinop Milletvekili Şerif Beyin dediği gibi "Kendi kendini yönet­

m e " olgusu cumhuriyet in başlıca özelliğidir. Kendi içinden birileri­

ni seçerek yönetimi belli süreler ve belli koşullara onlara vermenin,

yetkiyi onlara bırakmanın, eşitlik uygulamasıyla tam bir halk de­

mokrasisi olduğu kuşkusuzdur.

Cumhuriyet ne dış güçlerin, ne içerde kimilerinin önerisi ya da

dayatmasıyla gerçekleşmiş değildir. Mustafa Kemal' in 1908'de Rus

îvan Manilov'a, 1905-1907'dc arkadaşlar ına, 1919'da E r z u r u m Kon­

gresi öncesi M a z h a r Müfit KANSU'ya açıkladığı öngörüleri arasın­

da özgün bir yeri olan kutsal bir özlemdir. Mustafa Kemal, 4 Aralık

1923'tc "Cumhıır iyct ' i kanla k u r d u k " sözüyle bu aşamaya gelinceye

kadar çekilen güçlükleri, bastırılan ayaklanmaları, göğüslenen sap­

kınlıkları, katlanılan yoksunlukları, verilen şehitleri, duyulan acıları,

yaşayan gazilerle özet lenen " b e d e l ' i anlatmıştı . 5 Kasım 1925'te

Ankara H u k u k O k u l u ' n u açış konuşmasıyla, 15-20 Temmuz 1927'de

Gençliğe Sesleniş'le biten Büyük Söylevi'nde Cumhuriyete ulaşan

yolu ayrıntılarıyla anlatmış, savunulup korunmasını T ü r k G e n ç -

liği'ne birincil görev olarak vermiştir. 10. Yıl Söylevi de bu kutsal

2 9 8

Page 301: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

e m a n e t i n değerlendir i lmesini içermektedir .

O s m a n l ı İ m p a r a t o r l u ğ u ' n u n batının sömürgesi d u r u m u n a düşme­

sinden s o n r a o n a ilişkin kalıntıları, yıkıntıları, külleri temizleyerek

A n a d o l u topraklar ı üs tünde yepyeni bir devlet k u r a n Ata türk ve ar­

kadaşları , tar ihteki özgün yerlerini almışlardır. Osmanlı 'yla hiçbir il­

gisi o lmayan bu yeni devlet, insanımızı önceki kul-kölelikten, o n u r

ve e r d e m saydığımız hak ve özgürlükleriyle kişilikli, nitelikle birey­

likle yurttaşlığa yükseltmiş, ü m m e t d u r u m u n d a k i top lumu ulusa dö­

n ü ş t ü r e r e k yurttaşları bu devletin sahibi kılmıştır. Toplum yapısın­

dan yurttaşların anlayışına, kural lardan kurumlar ına değin her

şeyiyle yepyeni bir devlet, cumhuriyet in özgün yapısıdır. Asla biçim

değil, tam bir özdür. A t a t ü r k ' ü n "Türkiye Cumhuriyet imi kuran

Türkiye halkına T ü r k Ulusu d e n i r " sözündeki der in ve yüce anlam,

inanç ve soy gibi hiçbir ayrımı gözetmeyen, her y ö n d e n tam eşitliği,

toplumsal barışı ve ulusal dayanışmayı amaçlayan bir kurumlaşma­

ya bağlanır ve dayanır. Adında " c u m h u r i y e t " ve " h a l k " sözcükleri­

nin bulunduğu kimi devletlerin bu kavramlarla hiçbir ilgisi bulun­

m a m a s ı n a karşın, Türkiye Cumhuriyet i 1930'lu yılların dünyadaki

10-12 cumhuriyet inin en ö n d e gelenlcr indendi . Bu nedenle Millet­

ler Cemiyeti üyeliğine ayrık bir uygulama yöntemiyle çağrılmıştır.

Barışçı tu tumu, T ü r k Mucizcsi 'ni yaşama geçiren T ü r k Devrimi 'nin

dallarıyla sağladığı ö r n e k sonuçlar görkemli bir yapının ü r ü n ü d ü r .

Siyasal, hukuksal, ekonomik, toplumsal t ü m alanlarda, ilgili her ko­

nuda atılımlarla edinilen kazanımlar dünyanın beğenisini toplamış,

12 Ocak 1934'tc Atatürk, Yunanistan Başbakanı Vcnizelos ta­

rafından Nobel Barış Ö d ü l ü ' n c övgü dolu gerekçeyle aday gösteril­

miştir. U N E S C O ' n u n 1963 ve 1978 yıllarında G e n e l Kurulu 'nda

aldığı kararla d o ğ u m u n u n 100. yılında t ü m üye ülkelerde törenler le

anılması A t a t ü r k ' ü n lâik ve çağdaş cumhur iye t i kurucusu ol­

masındandır. Ulusu 'na "Ulusa l B a y r a m " o larak 29 Ekim g ü n ü n ü ar­

mağan etmesi, " N e M u t l u T ü r k ' ü m ! " diyen herkesi düşündürmel i ,

cumhuriyet bağlamında duyarlık ve özen için sürekli bir çağrı olarak

algılanmalıdır. Ö z ü m s e n e n bir kaynaktır ve çok renkli Türkiye bah-

2 9 9

Page 302: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

çesinin iklimidir. H e r iyiliğin ve güzelliğin kapısıdır.

1919'da başlayan, " A n a d o l u İhtilâli Bayrağı" diyebileceğimiz 22

Haziran 1919 günlü Amasya Genelgesi 'ylc bilinçli bir koşuya dö­

nüşen kutsal yürüyüş, C u m h u r i y c t ' l e sonsuza değin bağımsız

yaşayacak hukuk anıtını tarihin göğsüne madalya gibi koymuştur.

Cumhuriyet lâiktir. Kaynağında ulusal egemenlik, eşitlik ve adalet

ağırlıklıdır. Kullar değil, yurttaşlar düzenidir. Özgür lükçüdür, dev­

rimcidir, gerçek demokras in in çekirdeğidir. Halkçıdır. Çağdaş mil­

liyetçiliğin gönencini yaşatan üstün bir insanlık anlayışına içtenlikle

bağlıdır. Bugün bize her a landa mutluluk duyuran, kıvanç veren ne

varsa cumhuriyet in ürünüdür . Lâik niteliğiyle dinci rejimlerin, dc-

nıokratlığıyla diktatörlüklerin tepkisini toplayan cumhuriyetimiz ol­

masa idi ne olacağı uzak-yakm ülkelerde izlenen acı ve utanç verici

olaylarla anlaşı lmaktadır. Paslanmış, küflenmiş, kokuşmuş ve çürü­

müş ne varsa atılıp çağdaşlığın gereklerine yönclinmiştir. Yönetici­

lerin bağışlanmaz kusurlarına, oy ve iktidar için verdikleri ödünlere

bağlı geri lemelerle kötülükler cumhuriyete yüklenemez. Sarığı bey­

nine, kravatı beline dolayan inanç sömürücüleri , bilgi, us, insanlık

ve halk düşmanlar ı , bölücü ve yıkıcılar, ticaret destekli aşiret-siya-

set-şeriat ortaklığı ile tek ve eşsiz cumhuriyetimizi numaralayarak

çıkar ağında yozlaşanlar cumhuriyet in yüzkarasıdır. Demokrasiyi

geçerli kılan cumhuriyet, ulusal varlığımızın, bağımsızlığımızın,

o n u r u m u z u n simgesi, geleceğimizin güvencesidir.

1921 Anayasa 's ında yapılan değişiklikle benimsendiğinde Hükü­

met biçimi olan cumhuriyet, 1924, 1961 ve 1982 Anayasalarında

devlet biçimidir ve değiştirilmesinin önerilmesi olanaksızdır. Yalnız

biçiminin değiştirilmesi değil, niteliklerinin değiştirilmesi de Anaya-

sa'nın 4. maddesiyle yasaklanmıştır. İnsan haklarına bağlı, demok­

ratik, lâik bir sosyal hukuk devleti o larak Atatürk ilkeleri temelinde

yükselen Türkiye Cumhuriyet i , canımızı adayarak koruyup güçlen­

direceğimiz en büyük değerimizdir. Yeniliklerin, atılımların itici gü­

cüdür. Ö v ü n d ü ğ ü m ü z olguları vc varlıkları cumhuriyete borçluyuz.

Barışın, dost luğun gücü, uygarlığın ışığıdır. Demokras in in özgürlük,

300

Page 303: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

hukuk, ve insanlıkla çağdaşlık o lduğu gerçeği cumhuriyet le anlam

kazanmıştır. Bağımsızlık ülküsünün hukuksal bağlamda kurum­

laşması, ulusallığın her yönüyle yaşama geçmesi olan cumhuriyet,

ulusal egemenliğin işlerliğidir. Bir evrim değil, gerçek bir devrimdir.

Tam bir yeniden doğu, günü gözetildiğinde tam bir yeniden yapılan­

madır. Devlet yönet iminin halkta o l d u ğ u n u n kanıtıdır. Batıl ı laşma

devingenliğinin gerçekleşmesidir. Bir siyasal kalıp değil, tüm çağdaş

gereklerle geleceği en bilinçli akıştır. Hukuksa l y ö n d e n ulusal ege­

menliğin somutlaşmasıdır. D e m o k r a s i n i n özü, ulusal egemenlik

dışında hiçbir gücü geçerli saymayan soylu bir anlayışın yansıması ve

yücelişidir. Hukuksal , siyasal ve ulusal birliğimizin anıtlaşması, var­

lığımızın ve geleceğimizin biricik temeli, en tanımsız kaynağımızdır.

Gelenekçi l ik ten hukuksal l ığa, yazgıcıl ıktan yaratıcı l ığa geçişin

adıdır. Lâik yaşam, lâik öğretim, lâik hukuk, lâik toplum ve lâik dev­

let aşamasının anayasal canlanışıdır. Hiçbir çek inme duyulmadan

bu örnek yapılanmayı, ülkeyi ve ulusu kapsayan devletin biçimini

karalamayı, değiştirmeyi, köktendincil ik ve Türk-İs lâm Sentezi öy-

künmeleriyle yozlaştırmayı, kurucusu T ü r k Silâhlı Kuvvctleri 'ni

yıpratmayı, etkisiz kılmayı düşünenler hepimizin düşmanıdır . Ata­

türkçü düşünceyle yetişmiş yurtseverler, gerçek Atatürkçüler, lâik

Atatürk Cumhuriyet imin yürekli bekçileridir. 8 1 . y ı ldönümünü kut­

lama hakkını ona yaraşır yurttaşlığı bağlı ka lmakta bulunanlar Ata­

türk 'ün belirlediği yönden, çizdiği yoldan asla ayrılamaz. Türkiye

halkının ordulaşarak ve uluslaşarak k u r d u ğ u Türkiye cumhuriyet i ,

özgün nitelikleriyle sonsuza değin bağımsız yaşayacak, bilimin yol

göstericiliğinde şeyhleri, ağaları, tarikat bağımlılarını, köktendinci-

Icri, tüm çıkarcı, yalancı, sahteci vc yıkıcıları kendi karanl ıklar ında

bırakacaktır. Cumhuriyet i , i lkelerinden asla ö d ü n v e r m e d e n d a h a

gerçek, daha başarılı kılmak görevini asla savsaklayanlayız. Bu, he­

pimizin insanlık ve yurttaşlık borcudur . Cumhur iye te yaraşır olma­

yan cumhuriyet le övünemez. Karşıt larının bile kucağı, güvencesidir.

Demokrasinin olmazsa olmaz gereğidir, geçerlik koşuludur. Cum­

huriyet " t e k " t i r ve d e m o k r a s i d e n asla soyutlanamaz, ayrılamaz. Bü-

301

Page 304: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

yük Atatürk 'ün cumhuriyet le ilgili sözlerini kezlcrce o k u m a k aydın­

lığımızı artıracak, o n u n sıcaklığıyla yüreğimizi ve beynimizi doyura­

caktır . Haksız l ık lar, kötü lük ler , yolsuzluklar, ikiyüzlülükler,

karşıtlıklar cumhuriyet le ve gerçek cumhuriyetçi lerle aşılacaktır. 8 1 .

y ı ldönümünü Büyük Atatürk ve arkadaşlarını engin saygıyla anarak,

gelecek için en iyi dileklerle kut luyorum. Nice yıllara!

En Büyük Türk Devrimi Cumhuriyet (Ekim 2005)

Mustafa Kemal ' in, gençlik yıl larından beri düşündüğü yeniden

yapılama için, Müdafaa-i H u k u k ruhu ve Kuva-yı Milliye ateşiyle 19

Mayıs 1919'da başlattığı kutsal yürüyüşün ereği, Anadolu İhtilâ-

li'nin bayrağı niteliğindeki Amasya Gcnclgesi 'ylc duyurulmuş, Er­

zurum ve Sivas Kongreler ini izleyen T B M M ' n i n açılmasıyla gerçek­

leşme sürecine girmiştir. Mîsâk-ı Millî doğrul tusunda tam bağımsı­

zlığı, özgüllüğü, ulusal egemenliği ve Türkiye. Aydınlanması 'nı

sağlayacak Ulusal Kurtuluş Savaşı 'na girişecek organın toplanması,

cumhuriyetin kurulmasıdır. 1921 Anayasası 'nda değişiklik yapılıp

" h ü k ü m e t biçimi" olarak benimsenmesi , adının konulmasıdır. Tam

eşitlikçi bir yurttaşlar düzeni ve halk demokrasisi olarak en büyük

T ü r k ' ü n öncülük ettiği en büyük T ü r k Dcvrimi'dir.

Kurucusunun anlatımıyla demokras inin yaşama geçiş biçimi, yö­

net imdeki adıdır. Sonuçları, kazananlar ı , öngördüğü atılım ve

aşamalarda, başarılarıyla yeniden varoluşun kaynağıdır. Anlayıştan

ilkelere, kura l lardan k u r u m l a r a k a d a r her a landa yepyeni bir

yapının dayanağı, yaratıcı gücüdür . Kul-köle d u r u m u n d a k i in­

sanımızı o n u r ve e r d e m saydığımız hak ve özgürlüklerle donat ıp

kişilikli, nitelikli birey kılarak ü m m e t t e n ulus düzeyine çıkardığı var­

lığın asıl öğesi, bu yolla devletin sahibi yapmıştır. Çok dilli, çok din­

li, çok ırklı, çok hukuklu t o p l u m d a n "Türkiye Cumhuriyet ini kuran

Türkiye halkına T ü r k Ulusu d e n i r " diye tanımladığı görkemli ulus

yapısına kavuşturmuştur . Din bağı yerine yurttaşlık bağını yeğleye

3 0 2

Page 305: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

rek çağdaş kurumlaşmayı akıl ve bilim t e m e l i n d e y a ş a m a geçir­

miştir.

Cumhuriyet, Mustafa Kemal ' in vurguladığı gibi "Kimses iz ler in

kimscsidir" (1 Kasım 1928). O n u n c u Yıl Söylcvi 'ndc " N e mut lu

T ü r k ' ü m diyene ! " özdeyişini kıvançla aç ık lamas ından ö n c e söyle­

diği gibi "Temeli T ü r k kahramanl ığ ı ve yüksek T ü r k k ü l t ü r ü d ü r . "

Yine O ' n u n anlamlı deyişiyle " E r d e m d i r . " Ulusal i s tençle k e n d i n i

yönetmek ve geleceğini bel ir lemek hakkının özüdür . P a d i ş a h h k - h a -

lifclik düzeni saltanatın kaldırılması, dinsel yönet imin dış lanması ,

lâik, demokrat ik hukuk devletinin tar ihte yaraşır yerini a lmas ı olgu­

sudur. Ö l ü m fetvası, idam fermanı hiçe sayılarak, güçlükler, yoksun­

luklar göğüslcncrek, ayaklanmalar bastırı larak, sapkınl ıklar geçersiz

kılınarak yoktan var edilircesine T ü r k Mucizesi y a r a t ı l a r a k ka­

zanılan u tkunun doğal sonucudur .

Lozan Barış A n t l a ş m a s ı n d a n s o n r a 364 no.lu yasayla A n a y a s a

değiştirilerek ö z ü m s e n e n cumhur iyet 1924, 1961, ve 1982 Anayasa­

larında "devlet biçimi" olarak öngörü lmüş, adının ve ni te l ik ler inin

değiştirilmesinin öneri lmesi bile olanaksız kılınmıştır. A n a y a s a l gü­

vencesi, devrim yasalarıyla birlikte ulusal o n u r u m u z u , u lusal bilinci­

mizi dokuyan özellik taş ımaktadır . Osmanl ı d ö n e m i n d e yaşanan

olumsuzlukların gözetilmesi, ülkeye bağlılık, ulusa saygı d ü ş ü n c e s i ,

soylu anlayış cumhuriyet açılımının ö n d e k i gerekçeler id ir . Mustafa

Kemal, padişahlık ve halifelik öneri ler ini geri çev i rerek 1905'te

açıkladığı, 1917'de yinelediği " C u m h u r i y e t kurulacakt ı r . L â t i n harf­

leri kullanılacaktır. Kadınlar t e s e t t ü r d e n k u r t a r ı l a c a k t ı r " öngö­

rüsünü, özlemini gerçekleşt irerek u lusumuza a r m a ğ a n etmişt ir .

Cumhuriyet, Ata türk i lkelerinden kaynak lanan t ü m d e v r i m l e r i n

anasıdır. Türkiye Cumhuriyet i , 1930'ların d ü n y a d a k i ö b ü r c u m h u r i ­

yetlerini a rkada bırakan özgünlüğüylc tanınmışt ır . O n u n c u Yıl

Marşı 'nda s ıralanan eşsiz o luşumlar ın odağıdır. Saygın, güvenilir,

devingen, devrimci, çağdaş, onur lu, güçlü Türkiye, c u m h u r i y e t l e

yükselmiş ve yücclmiştir. Büyük Söylevi 'nde sonsuza değ in bağımsız

yaşatılması, k o r u n u p savunulması T ü r k Gençl iğ i 'nc ö d e v o l a r a k vc-

303

Page 306: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G U N G O R Ö Z D E N

rilcn cumhuriyet yapımıza, yaradılışımıza, ıramıza en uygun rejim

olarak uygun görülmüş, bu kanı ürünleriyle doğrulanmıştır .

Bağımsızlığın, özgürlüğün, ulusal egemenliğin, aydınlanmanın

anlam ve amacını kavrayamayan değerbilmezler, çıkarcılar, şeriat

özlemiyle yanıp tutuşan köktendinciler, lâiklikten, devletten, hu­

kuktan, d inden anlamayan bağnazlar, hak ve özgürlükleri kötüye

kullanan lâik Ata türk cumhuriyet i karşıtları, yabancılar, kimi besle­

me ve sapkınlar, tarihin tuttuğu ışığa karşın kanla ve karanlıkla yol

almaya çalışan yıkıcılar, bölücüler, kişi ve aile egemenliğine katla­

n a n uşak ruhlular, uydular, Lozan intikamcıları, Sevr düşkünler i

cumhuriyeti cumhuriyet o lmaktan çıkarma çabalarını s ü r d ü r m e k t e ­

dir. Cumhuriyete yaraşır olmayanların çirkin oyunları toplumsal

barışı ve ulusal dayanışmayı yıkına düzeyine gelmiştir. H e r tür

ayrımı ve sömürüyü dışlayan cumhuriyet i göstermelik d u r u m a

düşürerek, ö z ü n d e n uzaklaştırıp biçimsel kılmaya yönelik girişimler

kimi siyasal part i lerden gelmekte, onların öncülüğünde sergilen­

mektedir . Osmanlı 'nın kanlı iktidar kavgaları, ülkeyi batının sömür­

gesine çeviren aymazl ık lar la işbirl ikçiler u n u t u l m u ş , T ü r k i y e

düşmanlarının istedikleri sonuca ulaşılması için yabancı yandaşlığı

siyasal m o d a niteliğine getirilmiştir. Çoğunluk diktası, dinci açılım­

lar, akla ve bilime aykırı dayatmalar, ulusal çıkarları gözardı e tmek­

ten öte kapitülâsyonları anımsatan sakıncalı ödünler, bağımlılık

doğuran uluslararası ilişkiler, halk dalkavukluğu, başına buyrukluk,

eğit im-öğretimde çok başlılık tehlikeleri sinsi eylemlerin kimileri­

dir.

Büyük A t a t ü r k ' ü n amaçladığı "çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne

ç ıkmak" ülküsü, bir toprak alanını, belli bir yapıyı değil özlenen bir

anlayış ve yaşam çizgisini geçmektir . Diktatör ler in yönet iminden

İkinci Dünya Savaşımdan yıllarca sonra kurtulan batının 1923'te de­

mokrasiye geçen Türkiye Cumhur iyet ime yönelttikleri eleştirilerin

sorumlusu son elli beş yılın diktatörce davranan siyasal liderleridir.

Ata türk 'ün Büyük Söylevi'nin sonlar ında belirttiği "Bil imin ve tek

nolojinin son gerekler ine göre kurulan devlef ' in nitelikleri cumhu

304

Page 307: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

305

riyetle edinilmiştir. Akd, bilim, ahlâk, adalet, kalkınma, toplumsal

yaşamı aydınlatan eşitlik, kadın hakları, siyasette, sanatta, sporda,

sağlıkta, çalışmada, yargıda, ö b ü r a lanlarda kurtuluş ve kuruluş fel­

sefesinin izleri g iderek yitmektedir . H e r a landa t a m bağımsızlık il­

kesiyle özgürlük ve özellikle ulusal egemenl ik ö d ü n s ü z bağlı kalına­

cak, yaşamsal değerlerimizdir. İti lerek-kakılarak, özell iklerimizden

ve değer ler imizden soyutlanarak, kanla aldıklarımızı vererek ödün­

lerle ortaklıklara girmek tutsaklıkla birdir. Eşitlikle, onur la, saygın­

lıkla, kazandıklarımızı ve değerlerimizi e lden ç ıkarmadan, doğal

kaynaklarımızla ulusal varlıklarımızı peşkeş ç e k m e d e n , yabancı bo­

yunduruğuna g i rmeden kurulacak birlikteliklerle uygarlık olanak­

larından, çağdaşlık gerekler inden yarar lanmak, güvenlik ve esenlik­

le yaşamı anlamlı kılmak, insanlığa üstünlük ve öncelik tan ımak

herkesin özlemi olmalıdır. "Yaşamda en gerçek yol gösterici bilim­

dir. Yurtta barış, dünyada barış" özdeyişleri, dost luğun da altın

anahtarıdır .

Ulusal varlığımızın, bağımsızlığımızın, yüce o n u r u m u z u n kutsal

simgesi cumhuriyeti numaracı lardan, takiyyecilerden, aymazlardan,

çıkarcılardan, lâiklik karşı t larından, tüm d ü ş m a n l a r ı n d a n k o r u m a k

kendini T ü r k bilen h e r yurttaşın insanlık vc n a m u s borcudur .

/ / m , Sayı 31, Ekiın-Kasım-Aralık 2006

Page 308: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Ulusal Savaşım

Y eni yüzyıl, önceki yüzyıldan kalan ulusal ve uluslar arası sorun­

larla birlikte kendi çağının sorunlarıyla boğuşmaktadır . İnsan­

lığın karşı karşıya olduğu güçlüklerin başında açlık, hastalık, savaş ve

doğa yıkımları gelirken siyasal bağlamdaki olumsuzlarla haksızlıklar,

inanç ve soy ayrılıklarından kaynaklanan karşıtlıklar, varlığını sür­

dürme çabaları h e m e n ikinci sırayı almakta, kimi zaman boyutu ve

kapsamı nedeniyle öne çıkmaktadır. G e ç e n yüzyılın başlarındaki Bi­

rinci ve İkinci Balkan Savaşlarını izleyen Birinci Dünya Savaşı daha

çok milliyetçi akımların, emperyalist açılımların sonucu olarak yıkı­

ma dönüşmüş, siyasal doyumsuzlukların sonucu sayılan İkinci Dün­

ya Savaşı da bir tür kıyım niteliğiyle dünyayı sarsmıştır. İnsan hakları

ve demokrasi özleminin birleştirdiği güçlü devletlerin öncülüğünde

kurulan Birleşmiş Milletler, soğuk savaşı önlemeye çalışmışsa da

beklenen or tam sağlanamamış, Sovyet Sosyalist Cumhuriyet ler i Bir

liği'nin dağı lmasından sonra bağımsızlık uğraşları ağırlık kazanınca

kutuplaşmanın sona erdiği sanılarak ekonomik atılımlara öncelik ve

306

Page 309: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

rilmiştir. Karmaşık siyasal oluşumların kendi amaçlar ına uygun dü­

zen oluşturma girişimleri, Avrupa Birliği'ne uzanan ortaklık ve uyum

çalışmaları kimi sorunları çözümlemişse de kimi yeni sorunların doğ­

masına da kaynak olmuştur. Özellikle bölgecilik ve din bağı, birleşti­

rici olduğu ölçüde ayrımcı da olmuştur. Avrupa Anayasası 'nm hıris-

tiyan dinine dayandırılması öneri leri sonuca bağlanmış değildir.

A B D ' n i n diktatörlük kıyımlarını ve kitle imha silâhlarını b a h a n e

ederek Irak'ı işgali, kuzeyde kürt devletini oluşturması, Türkiye'yi

bölmeye çalışan terör örgütüne destek vermesi, İsrail yandaşlığıyla

özürlü Filistin ikilemi, Büyük Ortadoğu Projesi dayatmaları , Afga­

nistan uygulamaları, dost göründüğü ve stratejik ortak saydığı Türki­

ye'yi oyalaması yetmiyormuş gibi sözde e r m e n i soykırımı tasarılarını

tehdit aracı gibi kullanması, çok kimsenin olasılık vermediği Ulusal

Kurtuluş Savaşı'nı kazanarak mucize yaratmış Türklerin, Atatürk il­

keleri temel inde gerçekleştirilmiş Türk Devrimi ile edindiği düzeyi

yi t i rmeme özenini bir yaşam andı bilerek korumasının anlam ve öne­

mini doğrulamaktadır . Bu anlayış bir yaşam ilkesi değeriyle sıcak­

lığını ödünsüz sürdürecektir . Bağımsız yaşamanın o n u r ve erdemini

yansıtan soylu bir düşünce, güçlü bir duygu tümlüğünü anlatmak­

tadır.

Teokratik monarş inin bozukluklarını, kötülüklerini yüzyıllarca da­

yatmış, yabancılarla işbirliğini başarı saymış, yayılmacı vc sömürgeci

dış güçlerin topraklar ına yerleşmesine ses ç ıkarmamak bir yana bu

d u r u m u kurtuluş biçiminde önererek halkını aldatıp Ulusal Kurtuluş

Savaşı'na karşı çıkmış hanedan-hilâfet karanlığını yaşamış bir ulusun

haklarına sahip çıkarak bağımsızlığını, özgürlüğünü, ulusal egemen­

liğini kazanıp aydınlanma gönencine kavuşması örnek bir insanlık

gerçeğidir. Bunu u n u t a r a k yitirme olasılıklarını gözardı e tmek ola­

naksızdır. Batılıların silâhla alamadıklarını siyasal ve ekonomik

baskılar ve oyunlarla a lma çabalarının aracı d u r u m u n a düşen kimi

sapkınlar türemiş, bilgiçlik taslayan, ki tap o k u m a k t a n söz e d e n kimi

karşıdevrimciler Atatürk 'ü, ilkelerini, dönemini karalayan gerçekdışı

anlatımlar, insanlık ve terbiye dışı yaklaşımlarla saldırılarını artıra-

3 0 7

Page 310: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R Ö Z D E N

rak cumhuriyetle amaçlanan demokrat ik yapıyı yıkmaya u ğ r a ş m a k ­

tadır. Özellikle 1950 sonrasının çoğunluk diktası ka lk ı şmalar ın ın

ürünleri ve ardılları, kendi kusurlarını, kötü siyasetçilerin k ö t ü yöne­

timlerinin sonuçlarını Atatürk ilkelerine ve gerçek A t a t ü r k ç ü l e r e

yükleyerek Türkiye Cumhuriyet i ile Atatürk 'ün b i r b i r i n d e n ayrıl­

ması olanaksız ve düşünülemez özdeşleşmesini koparıp y ı k m a k iste­

mektedir. Yurttaşlık bağı yerine din bağını öne geçiren şcr iatç ı-kök-

tendinci-yeni ümmetçi lerle din ekseninde Türk-İslâm sentez iy le

ırkçılığa kayan sözde milliyetçiler, tarihsel örnekleri, g e r ç e k l e r i ,

Türk Ulusu 'nun karakterini ve yapısını u n u t u p kendi kıt ak ı l la r ın ın

doğrultusunda sonuç almaya yeltenmektedir. Gerçek milliyetçiliği,

çağdaş milliyetçiliği en uygun biçimde yansıtan Atatürk milliyetçi­

liğinin, soyunun özgün değerlerine, iyi geleneklerine, b a ğ ı m s ı z yaşa­

ma ülküsüne sımsıkı bağlı kalarak dostluk, karşılıklı saygı vc güven­

le barış içinde yaşama istenci olduğu, başka uluslara da b ö y l e bakan

bir anlayış olduğu bilinmelidir. Milliyetçilik tutuculuk, ü s t ü n l ü k , so­

yutlanma ve saldırganlık değildir. Bağımsızlık, özü ve t e m e l öğesidir.

Elbet, tam bağımsızlık!

G ü n ü m ü z d e büyük kesimiyle terör aygıtı d u r u m u n a g e l m i ş med­

ya; kimi üniversitelerin koruyuculuğunu ve destekçil iğini yaptığı

karşıdcvrimcilcr; siyasal iktidarın lâik cumhuriyet vc A t a t ü r k

karşıtlığıyla yoğun kadrolaşması; Atatürk 'ün "Türkiye C u m h u r i y c

ti'ni kuran Türkiye halkına T ü r k Ulusu denir" s ö z ü n d e k i anlamın

güzelliğini kavrayamamış kimi ayrılıkçı, bölücü, yıkıcı lar; değişik

alanlarda vc katlarda Atatürkçülükle, cumhuriyetçilikle, mill iyetçi

liklc, yurtseverlikle, insanlıkla, dindarlıkla asla b a ğ d a ş m a y a n sakın

cali tutum ve davranışlar içindeki çıkarcılar, aymazlar, sapkınlar ;

bunlara dayanan, bunlardan yararlanan, bunları kul lanan yabancı la r ,

Kurtuluş ve Kuruluş yüceliğini karartan iç vc dış d ü ş m a n l a r d ı r

Amaçları Türkiye Cumhuriyetimi anayasal n i te l ik ler inden yoksun

kılıp uydu d u r u m u n a düşürmek, ulusal ilkelerin dış ında ve onlara

aldırmadan kendi inanç ve etnik güdüleriyle yaşamaktır . Bu yıkım

oyununa tüm gücüyle karşı çıkarak ulusal varlığını ö z g ü n nitelikli

3 0 8

Page 311: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

riyle korumak, ulusal bağımsızlığını sonsuza değin sürdürmek, çağ­

daşlığın ve uygarlığın olanaklarıyla d o n a n ı p özgür, mut lu yaşamak ve

yaşatmak kendini bu ulusun, bu toprakların insanı bilen, bu değerle­

re yaraşır olan herkesin borcu ve görevidir. Bu nedenle Ulusal Sa­

vaşım (Millî Mücadele) sürmektedir, sürmelidir, sürecektir. Bu soy­

lu savaşımı gölgeleyen, hepsi en çağdaş Atatürk ilkelerinin dışına

çıkarak, bu anlamlı ilkeleri yozlaştırarak sakıncalı amaçlar güden,

Atatürk 'ün gösterdiği yönden, çizdiği yoldan ayrılan karışık ve ka­

ranlık kişilerin uğraşı kargaşa ve bozgunculuktur. Sapmadır, sapkın­

lıktır.

Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı başarıya ulaştıran ulusal savaşım, müda-

faa-i hukuk ruhu ve kuva-yı milliye ateşiyle yoğrulmuş bir istençtir.

G ü n ü n ü n tüm olumsuz koşullarına, or tamın elverişsizliğine, olanak­

ların yoksunluğuna, yönetimin işbirlikçiliğinc, idam fetvasının iha­

net lere ve isyanlara karşın zaferle sonuçlanması, ölüm-kalım olgusu­

n u n " y o k t a n v a r c t m c " y e d ö n ü ş m e s i insanlık için u m u t ışığı

sayılmıştır. Tutsak uluslar için en belirgin örnek oluşturmuştur. Din­

cilerle sarmaş dolaş eski faşistlerle yeni liberal sözde demokrat lar ın

kötülemeye çalıştığı dönem, altın kuşağın yarattığı cn görkemli dö­

nemdir. Kimilerinin açık karşıtlığını, kişisel kusurlarını, zamanın

kaçınılması güç ekonomik buhranıyla savaş kıvılcımlarını, Osmanlı

bağımlılarının engellemelerini, köktcndincilcrin karıştırıcılıklarını

gözardı edip suçlamak tam bir bağnazlıktır. Serbest Fırka'nın kendi­

ni kapatmasını bile sapkınca yorumlar, gerçekdışı anlatımlarla "irti­

ca" n e d e n i n d e n soyutlamaya çalışanlar tarihi karar tmaktadır lar . Bu­

günün olumsuzluklarını bırakıp kuruluş dönemini lekelemeye uğraş­

mak düşüklüğün ne ölçülere vardığını ortaya koymaktadır . Ata­

türk 'ün Büyük Söylcvi'ndcki gerçekleri tersine çevirmek, "resmî ide­

oloji" nitelemesiyle katılmadıkları doğallığı ve uygunluğu suçlamak,

sözde d e m o k r a t ve sözde araştırmacının bilinen tutarsızlığıdır.

Siyasal amaçlı oyunlar, özellikle iktidarlar desteğindeki karşıtlık­

lar, kalkışmalar, tehlikenin gü lünüp geçilmesine engeldir. D e m o k r a t

Parti Genel Başkanı A d n a n M e n d e r e s de Vicdan ve Toplanma Hür-

309

Page 312: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

riyetini K o r u m a Yayası (6187 no.lu) için yaptığı konuşmada "Bu

memleket te elbette mürteci vardır. Halifeliği canlandırmak, salta­

natı geri getirmek hülya ve tasavvurları hâlâ birtakım hayalperestle­

rin kafalarında kavak yelleri gibi esmektedir" diyerek yasalaşmayı

sağlamış ama 29.11.1955 günlü D e m o k r a t Parti T B M M G r u b u top­

lantısında "Şahsım adına ve kendim için sizden itimat oyu istiyorum.

Benim sizin karşınızda diktatör o l m a m a ihtimal var mıdır? Siz grup

olarak her şeye kadirsiniz. İsterseniz hilâfeti bile getirebilirsiniz!"

sözleriyle kötü bir çığır açmıştır. Bugün, Genelkurmay Başkanı 'nın

Washington'daki Türklerle yaptığı görüşmede geçen ". . .rüyalarını

kâbusa çevirmek" sözü, önceki bölümleriyle ö n e m s e n m e k a m a bu­

n u n silâhlı kuvvetlerimizin bir Atatürk Ocağı olarak yalnız başına

değil ulusla bütünleşerek ulusal savaşım biçiminde gerçekleşebile­

ceği unutulmamalıdır .

Ulusal savaşım, savaşla sınırlı değildir. O n u da içeren bir kapsamı

vardır. Savaş sonrasının sorunlarının çözümünde de aynı istenç, ya­

ratıcı gücün kaynağıdır. Ulusal Kurtuluş Savaşımdan sonra siyasal vc

ekonomik savaşların süreceği sözüyle 17 Şubat 1923 İzmir İktisat

Kongresi 'ndeki açıklamaları Atatürk 'ün çağdaş gelişmeleri ulusal

birlikle edinme özenini kanıt lamaktadır. Lozan Barış Antlaşması gö­

rüşmeleri de bir savaşımdır. Siyasal bağlamda bir kurtuluş savaşıdır.

Cumhuriyetle birlikte başlayan aydınlanma ve uygarlık atılımları,

birbirini izleyen devrimler, anlayıştan kurallara, ilkelerden kurumla­

ra uzanan bir çağdaşlaşma savaşımıdır. Hukuksallık, ekonomik güç

kazanma savaşımı günümüzde de sürmektedir. Lâik Atatürk Cum-

huriyeti 'ne yönelen karşıtlıkları önleyip giderecek bağımsızlık ve öz­

gürlük savaşımı, gerçek demokras i savaşımı iç ve dış dayatmalara

karşı sürecektir. Bu savaşımların korumaya çalıştığı değerler ve ulu­

sal yapımız, varlığımızın özeti ve simgesidir. Sonuç alacak güç, in­

sanlık vc yurttaşlık yükümlülüklerinin bilincinde gerçek yurtseverlik,

gerçek Atatürkçülük, gerçek milliyetçilik, gerçek demokratlık, ger­

çek hukuka bağlılık, gerçek saygı, sevgi ve güvenle, ödünsüz devrim­

cilikle yaşama geçer. Özveri, çalışkanlık, ahlâk, inanç, istek ve birlik-

3 1 0

Page 313: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

telik savaşımın koşuludur. Dayanışmadan yoksun, birbirine karşı

barış yerine kavgayı yeğleyen insanlarla savaşım da, savaş da yitirilir.

Yıpratma ve yıkma ç a b a l a n bu n e d e n l e birbirine eklenmektedir .

Avrupa Birliği'nin dayatmaları, A B D ' n i n baskıları, yeni projeleri,

uygulamaları, oyalama-aldatma ve tüm askerî ve siyasal oyunları,

dost- bildiğimiz kimi ülkelerin tutumları , kimi komşularımızın yak­

laşım bozuklukları, iktidarın amaçladığı düzen, eğit imden ekonomi­

ye, özel leşt irmeden petrole, kimlik tart ı şmalar ından inanç sömürü­

süne değin tüm olumsuzlukları, suskunluk, tepkisizlik, yazgıcılık,

çıkarcılık, şakşakçılık... her şey gözeti lmek, Ata türk 'ün kutsal ar­

mağanı ve emanet i Türkiye Cumhuriyet i her z a m a n , her koşulda,

her d u r u m d a korunmalı , d a h a güçlü ve daha iyi kılınması için ulusal

savaşım sürdürülmelidir. Sorumluluk onurdur . Tembellikle, çıkar

gözeterek, kimi beklenti ler ve partizanlıkla " a d a m l ı k " niteliklerini

yitirenler hiçbir savaşım veremezler. Yürekleri yetmez, beyinleri

çalışmaz. Türkiye sevgisi, ulus saygısı, ilkeli ve tutarlı davranma öze­

ni, insanlık duyarlığı, kimlik ve kişilik anlayışımız ulusal savaşım

ateşimizdir. İlerici ve d e m o k r a t g ö r ü n m e k özentisiylc, gösterilerle,

büyüklenme ve yaranma çabalarıyla, aşağılık duygularıyla varlık ne­

denlerimize, yaşam felsefemize karşı çıkanlara örnek davranışlarla

yanıt vermeliyiz. Tam bağımsızlığımızdan, özgür lüğümüzden, ulusal

egemenlik i lkemizden ö d ü n vermeden tüm değerlerimizi, kaynak­

larımızı k o r u m a çabamızı artırmalıyız. Ata türk 'e yaraşır yurttaşlar

olmak özenimizi ulusal bilincimizle güçlendirmeliyiz. T ü m kötülere,

tüm kötülüklere, kaynaklarımızla varlıklarımızı satmaya kalkışanla­

ra, satılmışlara, sapkınlara, soygunculara, yağmacılara, kaçakçılara,

diktacılara, yalancılara, partizanlara, rüşvetçilere, soysuzlara, ah­

lâksızlara, ikiyüzlülere, T ü r k Devrimi düşmanlar ına, düşünce, inanç,

insan hakları ve demokras i sömürücüler ine, ayrılıkçılara, bölücü ve

yıkıcılara, mandacı lara, numaracı lara, kışkırtıcı vc destekçilerine

karşı ulusal savaşım. Yılmadan, yorulmadan, d u r a k s a m a d a n . Eşsiz

ö n d e r Gazi Mustafa Kemal Atatürk 'ü örnek alarak.

İleri, Sayı 32-33, Ocak-Şubat-Mart / Nisan-Mayıs-Haziran 2007

311

Page 314: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Atatürk İlkeleri ve Anayasa

Y ayı lmacı vc sömürgeci dış güçlerle işbirlikçisi Padişah-Halife

d ü z e n i n e karşı müdafaa-i hukuk ruhu ve kuva-yı milliye

ateşiyle t a m bağımsızlığı, özgürlüğü, ulusal egemenliği, Türkiye

a y d ı n l a n m a s ı n ı amaçlayan Ulusal Kurtuluş Savaş ını kazanan Tür­

kiye Büyük M i l l e t Meclisi Ordular ı 'n ın ö n c ü l ü ğ ü n d e yalnız teokra­

tik m o n a r ş i y ık ı lmamış , T ü r k U l u s u ' n u n yaradılışına, yapısına ve

ırasına en u y g u n yönet im biçimi olan cumhuriyet kurulmuştur . H u ­

kuk yolları i z l e n e r e k gerçekleştiri len, isyanları, ihanetleri , yoksun­

lukları g ö ğ ü s l e y e r e k yoktan varolma sayılan ö lüm-kahm savaşı,

bağımsızlık ü l k ü s ü n ü n tarihsel yansımasının en yenisidir. Mustafa

K e m a l A t a t ü r k v c a r k a d a ş l a r ı n ı n T ü r k Mucizes i o l a r a k ad­

landırı lan ö r n e k başarı ları tutsak ulusları yüreklendirmiş, 20.

yüzyılın a y d ı n l ı k koşusu hızlanmıştır.

Atatürk, e v r e n s e l ilkeleri ulusal laşt ırarak Türkiye 'mizin çağ­

daşlık ve u y g a r l ı k yolunda i lerlemesini sağlayacak tüm atılımları

başlatmış, e v r e l e r i n i vc aşamalarını izlemiş, askerl ikten siyasete,

312

Page 315: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

eği t imden ekonomiye, s a n a t t a n s p o r a h e r a landa akıl ve bilimin ge­

reklerini e d i n m e m i z için uğraş vermişt ir . Değişik k o n u l a r d a k i öz­

deyiş nitelikli sözleri bizi yar ın lara ç ıkaracak yolların ışığıdır. Yeni­

den yapı lanmanın kapsamlı çabalar ı , A t a t ü r k ' ü n ye teneğ ine, bilgi­

sine ve istencine d a y a n m a k t a , o n d a n kaynak lanmaktad ı r . Al ınan

olumlu sonuçlar Türk iye 'n in saygınlığını ve o n u r u n u a r t ı r a n ka­

zanılırlardır. A t a t ü r k hiçbir ü r ü n ü , kazanımı k e n d i n e m a l e t m e -

diğindcn gerçekleştir i len at ı l ımlar ının heps ine T ü r k D e v r i m i denil­

mektedir . Temeli, A t a t ü r k ' ü n d ü ş ü n c e ve öngörü ler i dizini o lan

A t a t ü r k ilkeleridir. H e r a l a n d a Türkiye 'yi Türkiye y a p a n , kendi

kendini yenileyen, Türkiye 'ye özgü yaşamsal i lkelerdir. K u r t u l u ş ve

Kurtuluş felsefesini, sonsuza değin bağımsız yaşama t u t k u s u n u

yansıtan i lkeler birer insanlık açıl ımıdır. Ulusal varlığımızın en güç­

lü, en sağlıklı dayanağı o l d u ğ u n d a n köktendinci ler, ayrılıkçılar, bö­

lücü ve yıkıcılarla yeni Scvr 'ci lcr, n u m a r a c ı cumhur iyetç i le r ta­

raf ından yıkılmak i s t e n m e k t e d i r . A t a t ü r k ilkeleri yalnız C H P ' n i n

simgesi altıok'la sınırlı değildir. A t a t ü r k ' ü n ulus ve ü l k e yarar ına

düşünceler ini açıklayan sözleri, buyrukları , öngörüler i hepsi birer

altın oktur . 20. 1. 1921 günlü, 85 no.lıı T B M M A n a y a s a s ı ' n d a 29.

10.1923 günlü, 364 no.lu Yasa değişikliğiyle cumhur iye t i i lan ettik­

ten sonra 20.4.1924 günlü, 491 no.lıı ilk Türkiye C u m h u r i y e t i A n a -

yasası 'nı k a z a n d ı r a n A t a t ü r k ' ü n a r a m ı z d a n ayr ı lmas ından ö n c e

5.2.1937 günlü, 3115 no.lu Yasa ile gerçekleşt i rdiğ i A n a y a s a

değişikliğinde 2. m a d d e y e a l ınan cumhuriyetçi , milliyetçi, halkçı,

devletçi, lâik vc devr imci i lkeleriyle devlet dilinin T ü r k ç e o lduğu

vurgulanması çağ değiş t i ren ü lkemiz in çağdaş uygarlık düzeyi üstü­

n e çıkma ereğinin s o m u t l a ş m a s ı o l m u ş t u r . G ü n ü m ü z Anayasas ı 'n ın

81. vc 103. m a d d e l e r i n d e k i a n d l a r d a geçen " . . A t a t ü r k ilke ve

inkı lâplarına. ." deyişinin " T ü r k Devr imi ve A t a t ü r k i lkeler ine. . " ol­

ması gerekir.

Türkiye C u m h u r i y e t i A t a t ü r k ' ü n cumhuriyet idir . A t a t ü r k cum­

huriyetidir. Yurdu k u r t a r ı p devlet i kuran en büyük T ü r k ' ü n duygu

ve düşünceleriyle k u r u l u ş be lges inin yazılmış b u l u n m a s ı , O ' n u n il-

3 1 3

Page 316: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

kelerini yaşama geçirmeye çalışması, O ' n u n sözlerine yollama yap­

ması çok doğal, h a t t â zorunludur . İ smet İ n ö n ü ' n ü n 21 Kasım 1938

günlü Ulus 'a B e y a n n a m e s i n d e açıkladığı . . "İnsanl ık idealinin âşık

ve m ü m t a z siması eşsiz k a h r a m a n Atatürk. . " le hepimizin övünmek­

te, kıvanç ve o n u r duymaktayız. A t a t ü r k ' ü n insanlık, yurttaşlık,

bağımsızlık, özgürlük, ulusal egemenlik, lâiklik, devrimcilik, cum­

huriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, devletçilik, dostluk, bilimsellik,

sanatseverlik, adalet, ahlâk, eğitim vd. hangi ilkesinin kime, ne za­

rarı olmuştur. İ lkelere uyulsaydı, ilkeler gerektiği biçimde uygulan­

saydı şimdi çektiğimiz sıkıntıların çoğunu yaşamazdık. H u k u k dev­

letini, demokrasiyi amaçlayan cumhuriyet i kötü yönet imle yakınılır

d u r u m a d ü ş ü r m ü ş l e r s e , h u k u k devlet ini hukusuz la r ın o r t a m ı

yapmışlarsa, halkçı devleti amaçlayan devletçiliği devletçi halk biçi­

m i n d e uygulayıp g ü n ü n koşullarına göre yenilememişlerse, ö b ü r il­

kelerini de yozlaştırmış, soyutlaştırmış, s ö m ü r m ü ş ya da kötüye

kullanmışlarsa A t a t ü r k ' ü n ve ilkelerinin ne kusuru vardır?

Ata türk ilkeleri, T ü r k Dcvr imi 'nin açılım yollarıdır. En büyük

T ü r k Devrimi olarak nitelediği cumhuriyet in temelini T ü r k kahra­

manlığı ve yüksek T ü r k kültürü olarak açıkladığı 29 E k i m 1933

Söylevi O ' n u n soylu ve ö r n e k yak laş ımlar ın ın güzel an­

lat ımlar ından biridir. A t a t ü r k bizim için bağımsızlık, özgürlük, ege­

menlik, aydınlanma, insanlık, dostluk, kardeşlik, barış, ahlâk, ada­

let yüceliş ve yükseliş demekt i r . O bizim h e r şeyimizdir. Türkiyemi-

zin doğal ve tarihsel t ü m varlıklarının ve değer ler inin özeti ve sim­

gesi, Türkiye 'mizle özdeşleşerek kurumlaşan ilkeler anıtıdır. Türki­

ye Atatürk ' tür , Ata türk Türkiye 'dir .

İlkelerinin devletin temelini o luş turması Anayasa 'da anılmasını

gerekli ve yararlı k ı lmaktadır Anayasa, ulusal yaşam andıdır . Dev­

letin kuruluş belgesidir. K u r u c u s u n u n ve ilkelerinin anılmasının

hiçbir sakıncası bulunmadığı gibi Anayasa'yı bu i lkelerden ar ındır ıp

her tür sakıncalı girişime açık koyacak boşluklara yer v e r m e n i n de

hiçbir bilimsel dayanağı yoktur. Kaldıki, değiştirilmesi öner i lemez

ilk üç m a d d e b u l u n m a k t a , milletvekili ve c u m h u r b a ş k a n ı andlar ı ile

3 1 4

Page 317: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

58,68/4,134 ve 174. m a d d e l e r T B M M ' n i n yetki a l a n ı n d a ka lmak­

tadır. A n a y a s a ' n m ruhu, doğrul tusu-amacı öneml id i r . Milletvekili

ândındaki açıklığa karş ın lâikliğe karşı veri len kavga dincilerin ne

ö lçüde içtenlikli o lduklar ının (!) kanıt ıdır . Ulusa l h u k u k u n kaynağı

olan Anayasa, ö b ü r h u k u k met in le r ine göre ulusal yapıyı d a h a özel,

d a h a belirgin biç imde somut laş t ı rmaya çalışır, n i te lendir i r ve yaşa­

ma geçmesini öngörür . B u n c a o lumsuz bel ir t i lere karş ın lâik re j ime

yönelik tehlikeye "veh im ( k u r u n t u ) " diyen ikt idar şakşakçıları,

karışık ve karanl ık k imseler var. " A t a t ü r k i lkelerinin içeriği huku­

ken belirsiz, ideolojik t u t u m a elverişli" diyecek ö l ç ü d e bu k o n u d a

bilgisizliği ve sapt ı rma amacı s ır ı tan eski h ü k ü m l ü l e r , milliyetçilik­

le ırkçılığı birbirine kar ı ş t ı ranlar var. İlke, kural lar la yaşama geçiri­

lir, hukuksal içerik verilir. İdeoloji bağımsız ve ö z g ü r Türkiye 'dir .

Neres i sakıncalı k i d o g m a sanıp kötü lüyor lar? T ü m ü y l e b e n i m s e ­

nip özümsense kimse bize er i şemezdi . A t a t ü r k i lkeleri, Anayasa'yı

görkemli kı lmaktadır . A n a y a s a ' n m r u h u d u r . K a n ı m c a A t a t ü r k ilke­

leri cn iyi Anayasa 'dır . E lbe t devletin lâiklik, d e m o k r a t l ı k , sosyal

adalet gibi ideolojileri, ilkesi olur, Siyasal part i ler devleti y ö n e t m e

yarışına katı lan kuruluş lardır . Devlet in ideolojisini o n l a r s a p t a m a z ­

lar, saptanmış devlet ideolojisini gerçekleş t i rmeye, d a h a gerçekçi,

d a h a yararlı kılmaya çalışırlar. Anayasa'yı d a h a anlaml ı , d a h a güç­

lü kılan ilkeleri k o r u m a k h e r yurttaş ın görevidir. A n a y a s a ' n m 174.

m a d d e s i n d e k i sekiz D e v r i m Yasası'nı a n ı m s a m a k yeter .

A t a t ü r k ' ü n benimsediği çağdaş milliyetçilik anlayışına yol lama

yapan A n a y a s a ' n m Başlangıç ' ında A t a t ü r k i lkelerinin içerikleri ad

ver i lmeden anı lmaktadır . Öncel ik le be l i r tmek gerek i r k i ü m m e t

t o p l u m u n d a n ulus düzeyine, p a d i ş a h kulu-kölesi o l m a k t a n devlet in

sahibi yurttaşlığa yükselmeyi A t a t ü r k ' e borçluyuz. U l u s yapısı Ata­

türk 'ün ö n d e gelen i lke ler inden biridir. Ulusa l e g e m e n l i k de böyle­

dir. A t a t ü r k ' ü n ulusal egemenl iğe verdiği ö n e m i b i l m e m e k ay­

mazlıktır. A t a t ü r k i lkelerinin içeriklerini ayrıntılı b iç imde açıkla­

yan, değer ler ine d e ğ i n e n yüzlerce yazı ve k i t a p vardır . Bunlar ı an­

l a m a m a k ya da an lamaz l ık tan gelmek, i lkelere karşı o l m a k kimse-

3 1 5

Page 318: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

ye bir şey kazandırmaz, yitirtir. Devrimlerin, uygarlığın, lâikliğin,

ülke t ü m l ü ğ ü n ü n , ulus birliğinin ö d ü n s ü z korunmas ın ın k ime za­

rarı v a r d ı r ? G ü n ü m ü z d e çok şey bozuldu. Demokras i , d e m o k r a s i

sömi i rüsüyle bitiriliyor. Şeriatçı-tarikatlara h izmet e d e n nitelikli

a d a m o l u r mu ki bilim a d a m ı olsun? Milletvekili ya da Bakan ol­

m a k için siyasete atılıp l iderine yaranma, yanaşma çabasına düşen,

g e ç m i ş i n e ihanet e d e n , ikiyüzlü, dönek, niteliksiz ve kişiliksiz çok

kimseye rast lanmışt ır . Küçülmeye, aşağı lanmaya kat lananlar, kul­

lanı lmayı ve onursuzluğu içlerine s indirenler her z a m a n çıkabilir.

H e z e y a n , t e r a n e , saçma sayılacak konuşmalar ı demokras i ve bilim­

sellik savıyla destekleyen yandaşları her ka t ta olabilir. Bizim ayrım

g ö z e t m e m e m i z e karş ın k e n d i l e r i n i "azınlüV' tan saydı rmaya

ça l ı şan lar kargaşayı kışkırtıp yaygınlaştırmak, devletin tekliğini yık­

mak isteyebil ir . H e r d u r u m d a Ata türk ilkeleri esin kaynağı sayıla­

caktır. A t a t ü r k ' ü n Büyük Söylevi, özellikle Gençl iğe Seslenişi, Bur­

sa K o n u ş m a s ı u n u t u l a c a k mıdır? Bunlar anayasa değer inde değil

midir? 1924 'ün renksiz (!) Anayasas ı 'nda T ü r k Milleti (2), Türkiye

C u m h u r i y e t i (1), Türk-Türklcr (16), T ü r k Devleti (1), T ü r k Cum­

huriyet i ( 1 ) , T ü r k ç e (2) kez yazılıdır. Devlet kurucusu sağ ve varlığı

g ü v e n c e sayıldığından o z a m a n ilkelerin t ü m ü n ü n geçmesi gerek­

sizdi. K a l d ı k i 1924'den sonraki yıllarda açıklanan vc uygulanan il­

keler g ü n ü m ü z d e k i ölçüde belirgin değildi.

1923 Anayasas ı 'n ın 1. maddes in in ikinci tümces inde "Türkiye

D e v l e t i n i n H ü k ü m e t biçimi C u m h u r i y e t t i r " deni lmektedir .

1924 A n a y a s a s ı ' n ı n 1. maddes i "Türkiye Devleti bir Cumhuriyet­

tir" b i ç i m i n d e d i r . Yukarda ayraç içinde belirti len sayılarda yer ver­

diği k a v r a m l a r ı n hepsi cumhuriyet in kazananlar ıdır . 1937 Anayasa

değiş ikl iyle 2. m a d d e d e yer alan Ata türk ilkeleri dışındaki yapılan­

ma, k u r u m l a ş m a , hepsi Atatürk ve arkadaşlar ının katkılarıdır.

1961 A n a y a s a s ı ' n ı n Başlangıç ' ından " T ü r k Milliyetçiliğinden hız

ve i l h a m a l a r a k " (Prgf.3), "Yurt ta Sulh C i h a n d a Sulh ilkesi" ve Mil­

l î M ü c a d e l e r u h u " , "..millet egemenliği . ." deyişleri, " A t a t ü r k Dev

r i m l e r i n e bağlılığın tam ş u u r u n a sahip olarak. ." deyişleri yanında

316

Page 319: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

g ü n ü m ü z Anayasas ı 'n ın aynı 1. ve 3. maddes iy le d a h a kısa 2. mad­

desi bulunmaktaydı . 1924 Anayasas ı 'n ın 102. m a d d e s i n i n d ö r d ü n c ü

fıkrasında 1. m a d d e d e k i cumhur iyet biçiminin değiştir i lmesinin

öncri lmcsinin yasaklanması gibi 1961 Anayasas ı 'n ın 9. m a d d e s i de

aynı yasağı benimsemişt ir .

1982 Anayasası 'nın değiştiri len Başlangıç ' ında " Türkiye C u m ­

huriyetinin kurucusu, ö l ü m s ü z ö n d e r ve eşsiz k a h r a m a n A t a t ü r k ' ü n

belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O ' n u n inkılâp ve ilkeleri doğrul­

t u s u n d a " (Prgf. 1), " . .çağdaş medeniyet düzeyine u l a ş m a azmi yö­

n ü n d e " (Prgf.2), " . .egemenliğ in kayıtsız şartsız T ü r k Mil let ine ait

o lduğu. . " (Prgf.3), " . .Ata türk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve

medeniyetçi l iğinin. ." (Prgf.5), " . .Yurtta sulh, c ihanda sulh arzu ve

inancı. ." (Prgf.7) açıklıkları yanında 2. m a d d e s i n d e " . .Atatürk mil­

liyetçiliğine bağlı.." sözleri b u l u n m a k t a d ı r . Anayasa 'n ın 3. maddes i

A t a t ü r k özlemlerini ve gerçekler ini s ı ra lamakta, ayrıca 42/3., 58.,

68/4., 81., 103., 134. ve 174. m a d d e l e r d e A t a t ü r k adıyla birlikte ki­

mi ilkeleri, ö n e m verdiği Devr im Yasaları yer a lmaktadı r .

Anayasa 'n ın 4. maddes i , 1. m a d d e s i n d e k i cumhur iye t biçiminin,

2. m a d d e s i n d e k i cumhur iye t in niteliklerinin, 3. m a d d e s i n d e k i olgu­

lar ın d e ğ i ş t i r i l m e s i n i n ö n c r i l m c s i n i bi le y a s a k l a d ı ğ ı n a g ö r e

Başlangıç ile yukarda belirttiğimiz m a d d e l e r d e , özellikle 174. mad­

d e d e yapılacak değişiklikle a m a ç l a n a n d a h a çok hukuksal l ık değil,

d a h a çok h u k u k dışılığa kapı açmaktır . B u g ü n yürür lükteki kuralla­

ra karşın olanlar o r t a d a iken bunlar kaldırıl ınca olanları kes t i rmek

için kâhin o l m a k g e r e k m e z . Kimileri de "Acelesi n e ? " diyor. D c -

mekki z a m a n l a b ü s b ü t ü n kaldırmaya kararl ı lar. Siyasal göstericiler

s a h n e d e . Kimler le hazırlık yapıldığı b i l inmekte, hepsi, tan ınmak­

tadır. Siyasal yandaş lara değil, gerçek anayasa h u k u k ç u l a r ı n a yep­

yeni bir Anayasa h a z ı r l a t m a k varken " G e l e n i n gideni a r a t m a s ı " sö­

z ü n ü anımsat ı rcas ına b u g ü n beğeni lmeyen Anayasa 'yı da a ra tacak

yeni kural lara kimse k a t l a n a m a z . Çoğunluk h e r şey, herşeyc yetki­

l i d e m e k değildir. A n a y a s a iktidarın değil, yalnız T B M M ' n i n değil,

tüm ulusun malıdır. Ş imdi yapı lan açıklamalara, hazırlık çalışma-

3 1 7

Page 320: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

l a n n a kimlerin des tek verdiğine bakınca ü r p e r m e m e k olanaksız.

N a b z a göre şerbet v e r e n , parayı v e r e n e ve aldığı paraya göre

d ü ş ü n c e yazıp r a p o r düzenleyen, işsahibinin beğenisini k a z a n m a k

için o n u okşayacak b i ç i m d e k o n u ş u p dilekçeler hazırlayan, l iderine

y a r a n m a k ve yerini pek i ş t i rmek için kişiliğini gölgeleyip meslek

o n u r u n u hiçe sayan ç o k kimse görülmüştür . Atatürk, Türkiye Cum­

huriyet i Anayasası 'nın rengi, h e m de en güzel rengidir. O ve ilkele­

r i o l m a s a Anayasa 'n ın k u p k u r u bir pro jeden, ruhsuz bir m e t i n d e n

ayrı yanı o lamazdı . Bilgiçlik taslayarak, bilimsellikten sözederek,

d a h a iyi olacağını y ineleyerek Atatürksüz Anayasa ö n e r m e k , Ata­

t ü r k ' ü u n u t t u r m a n ı n , A t a t ü r k karşıtlığını e g e m e n kı lmanın, Türki­

ye'yi dinci karanl ık lara s ü r ü k l e m e n i n yol larından biridir. Yapılan­

ları, o lanlar ı g ö z e t m e k bu kanının doğru luğunu göstermeye yeter.

Ulusa l o n u r u n simgesi A n a y a s a bir part inin yaz-boz tahtası olamaz.

1961 Anayasası 'nın k ö t ü bir kopyası d u r u m u n d a k i 1982 Anaya­

sas ı 'nın en anlamlı, en uygun kuralları A t a t ü r k ' ü n adının geçtiği,

A t a t ü r k i lkelerine yo l lama yapılan kural larla A t a t ü r k ' ü n yazdığı vc

yazdırdığı önceki a n a y a s a l a r d a n al ınan kurumlardır .

Biç im ve içerik y ö n ü n d e n başta hukukçular , ilgilenecekler için

ö r n e k , yeni bir A n a y a s a taslağı haz ı r lamak üzere Türkiye Barolar

Birl iği 'nin çağrısı ü z e r i n e katıldığım anayasa hukukçular ı kurulun­

da 2000-2001 yıl larında bir-iki kez rastladığım Zafer Ü s k ü l ' ü n yeni

söylemler ini siyasal n e d e n l e r l e yaptığı açık. Barolar Birliği'nin

hazır latt ığı taslağın Baş langıç bölümüyle Anayasa M a h k e m e s i n e

ilişkin kural lar ını b e n yazdım. A n k a r a toplantıs ında kabul edilen

A n a y a s a M a h k c m e s i ' n c ilişkin kuralları b e n i m katı lmadığım İzmir

t o p l a n t ı s ı n d a m e t i n d e n çıkar ıp K a b o ğ l u ' n u n yazdığı kuralları

a ldık lar ını Birlik B a ş k a n i n ı n taslağı k a m u o y u n a sunan basın t o p

l a n t ı s ı n d a ö ğ r e n i n c e h e m e n karş ı ç ıkt ım. Ayrıca, o s ırada

Başkanl ığ ını yaptığım T ü r k H u k u k K u r u m u Y ö n e t i m Kurulu k a

rarıyla Türk iye B a r o l a r Birl iği 'ne taslağın katı lmadığımız bölünılı

rini b e l i r t e n bir yazı g ö n d e r d i m . Çoğunluk, g ü n ü n gerekler ine göre

salt h u k u k s a l bir d ü z e n l e m e yapmaya çalıştı. Katı lmadığı kurallaı

3 1 8

Page 321: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

nedeniyle profesör lerden biri de tas laktan imzasını çekti. Şimdi si­

yasal söylemlerle bir tür gösteri yapılıyor. Siyasal a m a ç l a r a h u k u k

araç kılınıyor, üstelik geriye g iderek ve gericilere yol açarak.

Ç o ğ u n u yakından tanıdığım kurul üyeleri karş ıs ında Ü s k ü l bugün­

kü gibi yersiz ve gereksiz bir söyleme kalkışamazdı.

İleri, Sayı 34, Teınınıtz-Ağuslos-Eylül 2007

319

Page 322: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

Sözcü ve Gözlem Yazılan

Page 323: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Devrim Yasalarının Korunması

1982 Anayasası nasıl 1961 A n a y a s a s i n ı aratmışsa, iktidar par­

tisinin hazırlattığı duyulan renksiz anayasa da beğenmediğ imiz

1982 A n a y a s a s i n ı ara tacağa b e n z e m e k t e d i r . Belirti ler o lumsuzdur .

1923 değişikliğiyle demokrasiyi amaçlayan cumhur iyet i en büyük

T ü r k Devr imi o larak benimseyen 1924 Anayasası 102. maddesiyle

cumhur iye t i güvenceye almıştı. D ü n y a n ı n beğenis ini toplayan

cumhuriyet in ilânı, yıkılıp atı lan önceki yapıya, g ü n ü n o r t a m , koşul

ve o lanaklar ına karşın gerçek bir atılım, tutsak uluslara ö r n e k olan

Ulusal Kurtuluş Savaş in ın ereğinin gerçekleşmesi o larak karşı lan­

mıştı. Karşı devrim çabalar ının özellikle 1950'den sonraki siyasal

ödünler le gelişmesi gözeti lerek 1961 A n a y a s a s i n ı n 9. maddesiyle

cumhuriyet için getirilen güvence, 153. maddesiy le de Devr im

Yasaları için getirilmişti.

Lâik A t a t ü r k C u m h u r i y e t i n i sonsuza değin bağımsız yaşatmak

için h e r a l a n d a k i girişim, T ü r k D e v r i m i m i n A t a t ü r k i lkeleri

temel inde açılımı ve atılımı idi. A n c a k g e n e l d e n Devr im Yasaları

3 2 3

Page 324: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

adıyla 3 M a r t 1924 yasaları anı lmaktaydı . B u n l a r d a n 429 no.lu

" Ş e r i y y c vc E v k a f ve E r k â n - ı H a r b i y e Vekâ le t le r in in

K a l d ı r ı l m a s ı n a İ l i şk in" z a m a n ı n Siirt Mil letveki l i Hal i l Hulk i

E f e n d i ile elli a r k a d a ş ı n ı n teklifi, 4 3 1 no. lu "Hal i fe l iğ in

Kald ı r ı lmas ına v c O s m a n l ı H a n e d a n ı n ı n T ü r k i y e Cumhur iye t i

Toprak lar ı Dış ına Çıkar ı lmas ına İ l işkin" U r f a Milletvekili Şeyh

Saffet Efendi (Prof. D r . S u u t K e m a l Yetk in ' in babası) ile elliüç

a r k a d a ş ı n ı n teklifi t a r ih imizdeki o n u r l u yer in i almış, uygulanmakla

g ü n d e m d e n k a l k m ı ş t ı r . S ü r e g e l e n e ğ i t i m - ö ğ r e t i m olgusu v e

y a ş a m ı n her b ö l ü m ü n ü etk i leyecek ö b ü r y a s a l a r yürüıiüğüyle özel

ö n e m t a ş ı d ı k l a r ı n d a n a n a y a s a l k o r u m a y a a l ınmış lardır . 1982

A n a y a s a s i n ı n 4 . m a d d e s i y l e d e v l e t b iç imi c u m h u r i y e t ,

c u m h u r i y e t i n ni te l ik ler i , b a ş k e n t , bayrak, İst iklâl Marşı, resmî dil

T ü r k ç e vc c u m h u r i y e t i n nitel ikleriyle d e v l e t i n ülkesi ve ulusuyla

b ö l ü n m e z b ü t ü n l ü ğ ü n ü n k o r u n m a s ı iç in get i r i len g ü v e n c e n i n

y a n ı n d a Devr im Yasaları için dc 174. m a d d e y l e koruma sağlan­

mışt ır . Lâik C u m h u r i y e t , T ü r k i y e ve A t a t ü r k karşıtları değişik

yalanlar ı , yaygara lar ı y a n ı n d a A n a y a s a m ı n 4. maddes in in değiştir­

i lmesiyle o n u n g ü v e n c e y e a ld ığ ı anayasa l-u lusa l değerlerin de

değişt ir i leceğini s a n m a k t a vc s a v l a m a k t a d ı r . B u , ağır bir yanılgıdır.

D e ğ i ş t i r m e n i n ö n e r i l m e s i y a s a k l a n a n k u r a l asla değiştirilemez.

Böyle bir g i r i ş im A n a y a s a M a h k c m e s i ' n i n cumhuriyet i biçim

y ö n ü n d e n d e ğ i ş t i r m e o l a c a ğ ı n d a n d e n e t i m a l a n ı n a girer.

T ü r k t o p l u m u n u çağdaş u y g a r l ı k d ü z e y i n i n üs tüne ç ıkarma v e

T ü r k i y e C u m h u r i y e t i m i n lâiklik niteliğini k o r u m a amacı güden, ilk

s ı r a d a 3.3.1924 g ü n l ü , 430 n o . l u , Manisa Mi l le tveki l i Vâsıf Bey ve

eiliyedi a r k a d a ş ı n ı n önerd iğ i "Tevhid-i T e d r i s a t (Öğrenim Birliği)

K a n u n u " b u l u n a n sekiz y a s a n ı n A n a y a s a ' y a aykırı olduğu biçi­

m i n d e y o r u m l a n ı p a n l a ş ı l m a y a c a ğ ı n ı ö n g ö r e n 174. m a d d e n i n

k o r u m a s ı , A n a y a s a ' y a a y k ı r ı l ı k l a r ı s a v ı n d a bulunulamayacağı ,

A n a y a s a M a h k c m e s i ' n i n d e n e t i m i n e s u n u l a m a y a c a ğ ı demekt i r .

Bu, yar ım b u k o r u m a d ı r . Y a s a m a organı h e r z a m a n değiştirebile­

cek, i s te r se y ü r ü r l ü k t e n k a l d ı r a b i l e c e k t i r . N i t e k i m 4 . s ı radaki

324

Page 325: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

M e d e n î Yasa böyle o lmuştur . Ö b ü r yasaların uygulanmasında da

özen göster i lmemektedir . 174. m a d d e n i n de 4 . m a d d e k a p s a m ı n a

al ınması düşünülmel i , tartışılmalıdır.

Sözcü, 23 Ağustos 2007

3 2 5

Page 326: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

adıyla 3 M a r t 1924 yasaları anılmaktaydı. Bunlardan 429 no.lu

"Şcriyye vc Evkaf ve E r k â n - ı H a r b i y e Vekâ le t le r in in

Kaldır ı lmasına İl işkin" z a m a n ı n Siirt Milletvekili Hal i l Hulk i

Efendi ile elli a r k a d a ş ı n ı n teklifi, 431 no. lu "Hal i fe l iğ in

Kaldırı lmasına vc O s m a n l ı H a n e d a n ı n ı n Türkiye Cumhuriyet i

Toprakları Dışına Çıkarı lmasına İlişkin" Urfa Milletvekili Şeyh

Saffet Efendi (Prof. Dr . Suut K e m a l Yetkin'in babası) ile elliüç

arkadaşının teklifi tar ihimizdeki onur lu yerini almış, uygulanmakla

g ü n d e m d e n kalkmışt ı r . S ü r e g e l e n eğ i t im-öğre t im olgusu ve

yaşamın her b ö l ü m ü n ü etkileyecek ö b ü r yasalar yürürlüğüyle özel

ö n e m t a ş ı d ı k l a r ı n d a n anayasa l k o r u m a y a a l ınmış lardır . 1982

A n a y a s a s i n ı n 4 . m a d d e s i y l e devlet biçimi c u m h u r i y e t ,

cumhuriyet in nitelikleri, başkent, bayrak, İstiklâl Marşı, resmî dil

T ü r k ç e vc cumhuriyet in nitelikleriyle devletin ülkesi ve ulusuyla

b ö l ü n m e z b ü t ü n l ü ğ ü n ü n k o r u n m a s ı için get ir i len güvencenin

yanında Devr im Yasaları için de 174. maddeyle k o r u m a sağlan­

mıştır. Lâik Cumhur iyet , Türkiye ve Ata türk karşıtları değişik

yalanları, yaygaraları yanında Anayasamın 4. maddes inin değiştir­

ilmesiyle o n u n güvenceye aldığı anayasal-ulusal değerler in de

değiştirileceğini s a n m a k t a vc savlamaktadır. Bu, ağır bir yanılgıdır.

Değişt irmenin öner i lmesi yasaklanan kural asla değiştirilemez.

Böyle bir girişim Anayasa M a h k e m e s i n i n cumhuriyet i biçim

y ö n ü n d e n değişt i rme olacağından d e n e t i m alanına girer.

T ü r k t o p l u m u n u çağdaş uygarlık düzeyinin üs tüne ç ıkarma ve

Türkiye Cumhur iye t imin lâiklik niteliğini k o r u m a amacı güden, ilk

s ırada 3.3.1924 günlü, 430 no.lu, Manisa Milletvekili Vâsıf Bey ve

elliycdi arkadaşının önerdiği "Tcvhid-i Tedrisat (Öğrenim Birliği)

K a n u n u " bu lunan sekiz yasanın Anayasa'ya aykırı olduğu biçi­

m i n d e y o r u m l a n ı p a n l a ş ı l m a y a c a ğ ı n ı ö n g ö r e n 174. m a d d e n i n

k o r u m a s ı , Anayasa 'ya aykırıl ıkları savında bu lunulamayacağ ı ,

Anayasa M a h k e m e s i n i n d e n e t i m i n e sunulamayacağı demekt i r .

Bu, yarım bu korumadı r . Yasama organı her z a m a n değiştirebile­

cek, isterse yürür lükten kaldırabi lecektir . Ni tek im 4. s ı radaki

324

Page 327: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

3 2 5

M e d e n î Yasa böyle o lmuştur . Ö b ü r yasaların uygulanmas ında da

özen gös ter i lmemektedir . 174. m a d d e n i n de 4. m a d d e k a p s a m ı n a

al ınması düşünülmel i , tartışı lmalıdır.

Sözcü, 23 Ağustos 2007

Page 328: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R Ö Z D E N

Cici Demokrasi

Ş imdiye k a d a r d e n e n e n yönet im biçimferinin en iyisi, en az

kötüsü olarak n i te lenen ve çoğulcu, katılımcı, kurul lar vc

kurumlar düzeni o larak anlat ı lan demokras i son yıllarda kuralsızlık

biçiminde savunulmaya başlandı. D e m o k r a s i d e n yana olduklar ını

ileri sürerek d e m o k r a t geç inenlerden ç o ğ u n u n temel öğe h u k u k u

yadsıyarak ölçüsüzlük sözcüsü kesildiği iz lenmektedir . D e m o k r a s i

bir disiplin, bir öğretidir. Soy ve inanç sömürüsüyle, siyaset adı

alt ında her tür oyun ve d ü z e n ustalığıyla, ahlâk ve adalet tan ımayan

gelişigüzellikle, çelişkilere, aykırılıklara, sakıncalara, suçlara açık

anlayış ve uygulamayla g iderek yozlaşan demokras i köktendinci-

lcrin, azınhkçıların, ağlama duvar lar ından korku duvarları kurun­

tularına düşen medya militanlarının-tetikçilcrinin, d ö n e k l e r i n ve

sapkınların aracına d ö n ü ş t ü r ü l m ü ş t ü r .

K e m i k l e ş m e d e n ö t e d e çelikleşmiş biçimde katı-sert işbirlikçi,

dinci y ö n e t i m d e n c u m h u r i y e t l e d e m o k r a s i y e geçişin değer in i

bi lmeyen n a n k ö r aydınlar o r t a m ı bulandırmaktadır . C u m h u r i y e t

326

Page 329: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

olmasaydı, emperyal ist lerin saldırısına uğrayan ülkemizin t ü m kay­

nakları ve değer ler i yabancıların e l ine geçeceği gibi insanımıza

yaşam hakkı tanınmayacakt ı . M ü t a r e k e basınının yazıları ile o

z a m a n k i yabancı basının açıklamaları bu gerçeği gös termektedi r .

Tam bağımsızlığın yer ine m a n d a ya da s ö m ü r g e düzeni; özgür lüğün

yer ine tutsaklık; ulusal egemenliğin yer ine Şeyhülislâm fetvası,

Padişah fermanı; lâikliğin yerine şeriat; aklın yer ine inanç; bilimin

yerine din; gerçeğin yerine varsayım; cami yer ine kilise ve sinagog;

Ayşe'nin yerine AIis, A h m e t ' i n yer ine Alon; ulusun yerine ü m m e t ;

yurttaşın yerine b e n d e ; üniversite yer ine darül fünun; okul yer ine

m e d r e s e ; yargıç yer ine kadı olacak, çok hukuklulukla çağdışı giyim,

ilkel yaşam, uygarl ıktan uzaklık ve yalnızlık ağır basacak, din ve

m e z h e p kavgalarıyla savaş karanlığı koyulaşacaktı . Mustafa K e m a l

A t a t ü r k ' ü n "Türkiye Cumhur iyet i 'n i k u r a n Türkiye halk ına T ü r k

Ulusu d e n i r " sözüyle açıklanan en çağdaş gerçek hepimizi devletin,

dev le t lûnun( ! ) kulu-kölesi iken t a m eşitlikle devletin sahibi kıldı.

Yabancıların kışkırtması ve medya mafyasının körükçülüğü ile

"Eşit l ik ist iyoruz" diyen etnik azınlıkçı bölücüler le, " D e m o k r a s i n i n

gereğini istiyoruz" diyen dinciler cumhur iye t olmasaydı ne olacak­

larını düşünmüyor lar . Ç o k dilli, çok dinli, çok ırkh, çok hukuklu

t o p l u m d a n ulus olmaya yükselmenin kıvancını duyacak yerde,

" İ n a n ı y o r u m o ha lde v a r ı m " d e m e k t e n " D ü ş ü n ü y o r u m o h a l d e

v a r ı m " çizgisine taşıyan 1923 D e v r i m i ' n e h ınç duyuyorlar. Uzak-

yakın çevreler ine bakmıyorlar. Yok' tan var 'edi lmeyi kavrayamıyor-

lar. İyi değcr lcndiremiyor lar . A t a t ü r k ' ü o lmayan ulusların, sözde

c u m h u r i y e t adını taşıyan devlet ler in d u r u m u n u g ö r m ü y o r l a r .

N e r e d e n nereye, hangi koşul larda geldiğimizin, d ö k ü l e n kanlar ın

ayırdında değiller. O k u m u y o r , okuduklar ın ı anlamıyorlar . Tarih

bilgisinden ve yurttaşlık bi l incinden yoksunlar.

D ü n y a d a k i 54-55 m ü s l ü m a n çoğunluklu ü lkedeki cami toplamın­

d a n fazlası Türk iye 'de . K i m e cami, n a m a z , oruç, H a c , zekât,

kelime-i ş a h a d e t get irmek, K u r ' a n o k u m a k yasaklandı? Kimin

A t a t ü r k k a d a r din bilgisi ve saygısı var? Şimdi d e m o k r a s i masalıyla

3 2 7

Page 330: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

her tür kötülük, boşluk ve bozukluk savunulup geçerli kılınmaya çalışılıyor. Eğitimsiz, bilgisiz, niteliksiz kimseleri egemen kılan değil, nitelikli yurttaşları etkin kılan bir düzendir demokrasi. Din siyasallaşırsa demokrasi dinselleşir, o da dinsizliğe açık dinokrasi olur. Gerçek demokrasiyi tüm çağdaş nitelikleriyle ed inme çabası yerine büsbütün cıvıtıp cici demokrasiye dönüştürmekten kaçı­nalım.

Sözcü, 27 Ağustos 2007

3 2 8

Page 331: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Dayatmalar

D inci-işbirlikçi Osmanl ı yönet iminin özellikle yıkılış sürec inde

ü lkemizi bat ı l ı lar ın s ö m ü r g e s i d u r u m u n a d ü ş ü r m e s i ,

M o n d o r a s Ateşkesi ve Sevr A n t l a ş m a s i y l a kat lanı lması olanaksız

d a y a t m a l a r ı g ü n d e m e get i rmiş t i . M u h a r r e m K a r a r n a m e s i y l e

e lkonulan gelirler, kapitülâsyonlar la t a n ı n a n ayrıcalıklar, işgale

varan saldırılarla genişlemiş, bağımsızlık yok o l m u ş t u . Yoktan

varo lma sayılacak ölüm-kal ım d i renmes i Müdafaa-i H u k u k r u h u vc

Kuva-yı Milliye ateşiyle başarı lan Ulusal Kurtu luş Savaşı adıyla tar­

ih tek i ö r n e k yer ini a lmışt ı r . B ö y l e c e k ı r ı lan, L o z a n Bar ı ş

Ant laşması ve Cumhur iye t in ilânı ile b ü s b ü t ü n tersyüz edi len Batı

et iketl i emperya l izm, silâhla a lamadığ ın ı s iyasetle a l m a k için

uğraşlarını yoğunlaştırmıştır .

Kimi anlaşmalar, " y a r d ı m " adlı s o k u l m a l a r z a m a n l a kuşa tmaya

ve ç ö k e r t m e y e d ö n ü ş m ü ş t ü r . Dost luk lar sözde kalmış, siyasal ikti­

dar lar ın beceriksizliği, korkaklığı ve yetersizliği nedeniy le göz-

dağları ve baskılar artmışt ır . Mustafa K e m a l ve a rkadaş lar ı yurdu

3 2 9

Page 332: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R Ö Z D E N

batılıların yardımıyla k u r t a r m a m ı ş , cumhuriyet i onlar ın istekleriyle

k u r m a m ı ş t ı r . T ü r k i y e C u m h u r i y e t i n i n k u r u l d u ğ u y ı l l a r d a

dünyadaki cumhuriyet in sayısı 15 bile değildi. Demokras iy i y a ş a m a

geçirmek amacıyla kurulan, kul-köle insanımızı yurttaş, ü m m e t i

ulus düzeyine çıkarıp devletin sahibi kılan cumhuriyet, t e m e l i n i

Atatürk ilkelerinin o luş turduğu T ü r k Devrimi ile nice s o r u n u

çözümlemiş, başarılı atılımlarıyla ülkemizi dünya uluslar ailesi

içinde onur lu yerine o t u r t m u ş t u r .

D o y u m s u z ve acımasız yayılmacı ve sömürgeci e m p e r y a l i s t

güçler kendi çıkarları için insanlıkla bağdaşmayan oyunlara gir­

işmiş, savaşları başlatmış, kendi gereksinimleri için O r t a d o ğ u n u n

kaynaklarına e lkoymak amacıyla ülkeleri işgale, soy kökeni vc

inanç bağı nedeniy le insanları ayırıp ulus devlet leri y ı k m a y a

yönelmişlerdir. Ateş ve ö lümle sonuç almayı beceri saymaktadı r lar .

Ulusal Kurtuluş Savaşı sırasında birbirini izleyen isyanları

bastıran, ihanet ler i savuşturan, yoksunluk vc güçlükleri göğüs leyen

k a h r a m a n l a r ı n T ü r k U l u s u m a armağanı olan Cumhur iye t y e p y e n i

. bir yapı o l a r a k nice e k o n o m i k , siyasal, hukuksa l , t o p l u m s a l

gelişmeyi gerçekleştirmiş, nice ulusal ve uluslararası anlaşmazl ığ ı

gidermiştir. A n c a k e k o n o m i k nedenler le istedikleri her ö d ü n ü

a lma alışkanlığı amaçlar ına ulaşmak için baskılarını dayatma biçi­

m i n d e ağırlaştırmıştır.

Kökü, siyasal karakter i , lâik cumhuriyet vc Atatürk karşıt l ığı

belirgin A K P iktidarı, dış dayatmalar ın A B D öncülüğünde e k o n o ­

mi ve dış siyaset, AB eliyle iç siyaset a lanında sürdürülmes ine ilgi­

siz kaldığı gibi iç dayatmalar ı da kendisi yürütmektedir . B u n u n en

ilginç örneği, gereksiz ve anlamsız "Sivil Anayasa" tanımı a l t ı n d a

kendi amaçlar ına uygun yeni bir anayasa yapmaya kalk ışmalar ıd ı r .

I smar lanan, çoğunluk diktasına açık, ılımlı islâm d ü z e n i n e elverişl i,

kapalı kapılar arkas ında hazır lanıp biçimsel halkoylamasıyla u l u s a

dayatılacak bir met indir . Kurucu Meclis ' in yapabileceği k a p s a m l ı

değişikliği demokras i , lâiklik, cumhuriyet ve A t a t ü r k için n e l e r

d ü ş ü n ü p söylediği bilinen, ikilemleri sayısız, çelişki ve aykırı l ıkları

3 3 0

Page 333: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

büyük, eski bir i m a m ı n eline b ı rakmak çok yanlıştır. Son söz böyle

bir kişiye bırakı lamaz. H u k u k ve anayasa bilgisi, eğit im ve öğreni­

mi nedi r ki öneml i konular ı o takdir edecekmiş . A n a y a s a yalnız

siyasetçilerin el ine bırakılacak bir m e t i n değildir. İkt idar l ideri hiç

kuşkusuz kendisi gibi d ü ş ü n e n sözde birkaç hukukçuya danışacak,

onlar da siparişi yer ine get irenler gibi i s tenen görüşü ç e k i n m e d e n ,

y a r a n m a k amacıyla vereceklerdir . Devlet, Türkiye, par t i l e rden,

ulus ve ülke her şeyden ö n e m l i ve değerl idir . 1982 A n a y a s a s i n ı

b e ğ e n m e z k e n o n u d a a r a m a k d u r u m u n a düşeceğ imizden çekiniy­

oruz. Ata türkçülük klâsik bir ideoloji değil, Türkiye'yi Türk iye

yapan düşün dizgesidir. Karşıt larının öğreneceği çok şey vardır.

Sözcü. 24 Eylül 2007

331

Page 334: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Diktaya Doğru

n

l oğulcu, kat ı l ımcı, kura l lar ve k u r u m l a r d ü z e n i sayı lan

^ 5 demokras i , çağımız yönet im biç imler inden kusuru e n a z

olandır. Büyük A t a t ü r k ' ü n c u m h u r i y e t e ilişkin n i te lemeler inde

d e m o k r a s i n i n y a ş a m a geçir i lmesi ve y ö n e t i m d e k i adı o la rak

algılanıp yeğlendiği anlaşı lmaktadır . Prof. Dr. Âfet İnan ' ın yayım­

ladığı M e d e n î Bilgiler adlı kitapta, elyazılı not lar ında, Mustafa

Kemal ' in 53 yerde " d e m o k r a s i " sözcüğünü kullandığı saptanmışt ır .

Bir dünya görüşü, bir ulusal yaşam biçimi olan demokras i , değişik

ülkelerde monarş i ler le, değişik sistemli cumhuriyet ler le varlığını

s ü r d ü r m e k t e , eski Y u n a n ' d a n bu yana ilkellikten uygarlığa u z a n a n

çizgide var l ıkl ı lar ın ayr ıca l ık la r ından h e r yur t taş ın eşitliğini

ö n g ö r e n çağdaş niteliği kazanmaktadı r .

D i k t a t ö r g ö r m e y e n çocuklar Musta fa Kemal ' i d ik ta tör lük le

suçlamakta, ö r n e k yaşamı, seçkin kişiliği, başarılı komutanl ığ ı ve

devlet adamlığıyla yaşamımızdaki özgün yerini cumhuriyet karşıt­

larının gerçekdışı ve amaçlı karalamalarıyla gözardı e tmektedir ler .

332

Page 335: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

İkinci D ü n y a Savaşı önces inde yalnız A l m a n y a ' d a n 150'ye yakın

bilim a d a m ı Türkiye 'ye gelmiştir. A t a t ü r k ' ü n eşsiz bir halk a d a m ı

o l d u ğ u n u gösteren nice anı, olay ve kanıt vardır. O ' n u n 15/20 E k i m

1927'de t o p l a n a n C H P II . Büyük K u r u l t a y i n d a 36,5 saat te , s o n u n u

" E y T ü r k Gençl iğ i ! " diye bağladığı Büyük Söylevi'ni o k u m a k ayma­

zlıktan ve bağnazl ıktan k u r t u l m a k için yeter. O n u r l u , saygın ve

güvenilir Türkiye Cumhuriyet i , tutsak uluslara, ezilen insanlara

ö r n e k yapısıyla, kur tu luş ve kuruluş a şamalar ındaki çabalarıyla

tanımsız bir beğeni toplamıştır . D ü n y a e k o n o m i k b u h r a n ı ve 2.

D ü n y a Savaşı atlatıl ıp çok partili d ü z e n gerçekleştiri lmiş, 1950

seçimleriyle d o ğ r u d a n demokras iye geçilmiştir. Sonrak i yıllarda

yanlış bir d e m o k r a s i anlayışı ve C H P karşıtlığıyla o lumsuzluklar

y a ş a n m ı ş , ç o ğ u n l u k d iktas ın ı ö n l e m e k için 1960 D e v r i m i

yapılmıştır. 1971 ve 1980 yönlendirmeler i yanlış sonuçlar vermiş,

özellikle 1950'den sonra ödünler i geçen 1980 yanlışlık ve yanıl­

gıları, lâik cumhuriyet in karşıt larının yönet imine geçmesine n e d e n

olmuştur .

D e m o k r a s i , lâiklik, Atatürk, A t a t ü r k ilkeleri, din ve devlet le ilgili

kavram ve k u r u m l a r hakkındaki kimisi ceza yapt ı r ımına bağlanmış

söz ve davranışları bi l inen iktidar önder ler in in, AB ve A B D yön­

lendi rmes iy le , " ı l ımlı i s l â m " e t i k e t i a l t ı n d a T ü r k i y e

Cumhur iyet i 'n in ö z ü n ü değişt irmeye çalıştıkları üzüntüyle izlen­

mektedi r .

K o n u ş m a l a r ı , par t i zan l ık la r ı , k a d r o l a ş m a l a r ı , ayrıcalıklı ve

ayrımcı işlemleri, bölücü ve yıkıcılarla t e r ö r e karşı gevşeklik ve

yavaşlıkları, dinci söylemleri ve açılımları, anayasa değişikliğiyle

sağ lamak istedikleri gözetilirse 1950-1960 d ö n e m i n i bile d a h a

geçerli b u l d u r a n bir diktaya gidiş hevesi sezi lmektedir . H e r şeyi

B a ş b a k a n a (iktidar partisi l iderine) b ı rakan, o n u n iki dudağı arası­

na sıkıştırılan bir yönet im biçimine çalış ı lmaktadır. Danışıklı dövüş

t ü r ü n d e , karşılıklı paslaşmayla kafalar ındaki düzenin gerçekleşme­

si için anayasa oyunlar ına soyunmuşlardır . Kimi bilimsel san

taşıyanların araç olurcasına katkıları, milletvekili ya da B a k a n

333

Page 336: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G U N G O R ÖZDEN

olmak için k a r a k t e r değiştirircesine yer değişt irmeleri üzücüdür .

Baskıyla oy, baskıyla par t i , baskıyla yasa, baskıyla Anayasa .

D e m o k r a s i , baskıyla, d a y a t m a y l a , zor la b a ğ d a ş m a z . T ü r k i y e

Cumhur iye t i Anayasası hazır lanacakt ır , A K P Anayasası değil.

Başbakanlık sistemi ya da s ıkmabaş Anayasası hiç değil.

Sözcü, 26 Eylül 2007

334

Page 337: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Olmaz, Olamaz!

Ü lkemizde akıl a lmaz olaylar hızla artıyor. Suç konusu davranış

çirkinliklerini gazete lerde okuyoruz. H e r t ü r vahşet, saldır­

ganlık, yamyamlığa u z a n a n bozulma, çözü lme ve ahlâk çöküntüsü.

Siyaset in g ü v e n v e r m e z d a l g a l a n m a l a r ı , ö d ü n l e r , a n l a m s ı z

hoşgörüler, sansür ler , haksızlık ve adaletsizlikler, yolsuzluklar,

ne ler n e l e r . ' T o p l u m s a l doku b o z u k l u ğ u n u n belirtisi olmayı aşan

kötülükler . G e r e k s i z af yasaları, kendi ler ini k u r t a r m a amaçlı h u k u k

oyunları, sakıncalı yasa değişiklikleri, yeni leme ve iyileştirme adı

a l t ı n d a k ö t ü l e ş t i r m e . A B ' n e u y u m özent is iy le k a r m a ş a .

Aykırılıkları kanıksayan, tepkisiz bir top lum.

Bunlar k ö t ü gidişin arka sıralarında yaşanıyor. Ön sıralarda d a h a

sakıncalıları var. Anayasa 'n ın 80. m a d d e s i n e göre T B M M üyeleri

yalnız seçildikleri bölgeyi ya da kendi ler ini seçenleri değil, t ü m

ulusu temsi l e d e r . Anayasa 'n ın 8 1 . m a d d e s i n d e k i milletvekili

a n d ı n d a da " D e v l e t i n varlığını ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin

b ö l ü n m e z b ü t ü n l ü ğ ü n ü , milletin kayıtsız şartsız egemenl iğ in i

3 3 5

Page 338: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

koruyacağıma, . . .demokratik ve lâik cumhur iyete ve Ata türk ilke ve

inkılâplarına bağlı kalacağıma... ve Anayasaya s a d a k a t t a n ayrıl­

mayacağımı Büyük T ü r k Milleti ö n ü n d e n a m u s u m ve şerefim üzer­

ine a n d i ç e r i m " açıklığı vardır. Ayrıca Anayasa 'nın 76. maddes i mil­

letvekili seçilecek olanın T ü r k o l d u ğ u n u belirler, 68. m a d d e s i

siyasal part i ler in kaçınması gereken durumlar ı , 69. m a d d e s i de

aykırılıkların yaptır ımını öngörür . Milletvekillerinin üye o larak

katıldıkları yapının adı da Türkiye Büyük Millet Meclisi 'dir.

Kimi p a r t i l e r i n mil letveki l ler i Anayasa 'ya aykırı t u t u m ve

davranışlarıyla 2820 no.lu Siyasal Part i ler Yasas inın 78 ve sonraki

maddeler in in uygulanmasına n e d e n olabilecek d u r u m l a r içindedir.

Şeriat düzeni özleyenler, ayrı devlet, ayrı ulus savıyla te röre yandaş

olanlar iz lenmektedir . D T P milletvekil lerinden kimileri devletin,

yasama organının, kendi seçilme koşulunun bil incinden yoksunluk­

la Anayasa değişiklikleri nedeniyle " E ğ e r yeniden T ü r k etnis i tesine

d ö n ü k bir tanım yapılırsa, bu bizim için Anayasanın t ü m d e n red­

dine bir gerekçedi r " diyebilmekte, ayrılıkçı i s temlerde b u l u n m a k t a ,

d a h a kötüsü "Biri leri istiyor diye PKK'ye terörist diyemeyiz"

yanıtını vermekte, d a h a da ileri g iderek " K e n d i halkımıza küfrede­

nleyiz" d iyerek ha lk ın ın t ü m ü n ü terör i s t g ö s t e r m e k t e ve

ayrılıkçılığı t ı rmandı rmaktadı r . Bu sözleri edenler T B M M Üyesi vc

T ü r k milletvekili olamazlar . Nerdeysc " T ü r k " ve " T ü r k i y e " sözcük­

lerini Anayasa 'dan, yasalardan, k u r u m ve kuruluşların ad lar ından

çıkartacaklar. Yukarıya al ınan kimi sözlerin andlarıyla bağdaşması

olanaksızdır. D e m e k k i inanarak andiçmemişler, içtenlikli değiller,

dinciler gibi takiyye yapmışlar. Bu ö lçüde açık aykırılık ve s a p m a

başka türlü ni te lendir i lemez. Bu d ü ş ü n c e d e olanların Mecl is ' te

b u l u n m a m a s ı gerekir. Bu sözlerin d ü ş ü n c e özgürlüğüyle hiçbir

ilgisi yoktur. Tam bir karşıtlıktır. Ne yazık ki destekçileri de Türkiye

Barışı Toplantısı adıyla devleti suçlayıp te rör ö r g ü t ü n ü haklı

g ö s t e r m e aymazl ığ ını s ü r d ü r ü y o r . O l a n l a r insanımıza,

Türkiye 'mize oluyor. Amaçl ı yapay sorunlar ı " K ü r t rea l i tes i "

olarak g ü n d e m e taş ımak ve " A B yolu Diyarbakır 'dan g e ç e r " diy-

3 3 6

Page 339: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

e r e k s e ç m e n e se lâm yol lamak kimiler ini ş ımar t t ı ve azdırdı .

Diyarbakır Belediye Başkanı T ü r k ilini k e n d i kalesi sanıyor ve

devlete savaş önerebil iyor. Patlayıcılar B a ş k e n t e k a d a r ulaşabiliyor.

Yazık...

Sözcü, 1 Ekim 2007

337

Page 340: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Sıkmabaş ve İçtihat

Y azılarımızı bilimsel ağırlığa k a ç m a d a n , herkesin anlayabile­

ceği yalınlıkla yazarak y a r a r l a n m a özelliğini gözetiyoruz.

Hukuksa l konular ı bir yazı içinde s o n u c a bağlamak oldukça güçtür.

H u k u k u , sözcüklerin eski l iğinden ve kimi hukukçular ın anlat ım

özellikleriyle kuralların kar ı ş ık l ığ ından, iyi yazımlamasından dolayı

an lamak güçlüğünden d a h a fazlası a n l a t m a k güçlüğüdür. Ancak,

son z a m a n l a r d a k o n u d a bilgisi b u l u n s u n bulunmasın, k o n u n u n

uzmanı olsun olmasın kimileri i ş i n e geldiği gibi kuralları yorumla­

makta, bilimsel y ö n t e m ve g e r e k l e r i tersine çevirmekte, dahası

okur lar ına yanlış bilgi v e r m e k l e s a k ı n c a g ö r m e m e k t e d i r .

Anayasa, Anayasalarımız, A n a y a s a değişikliklerinin yöntemi,

değişt ir i lmesi ö n e r i l e m c z k u r a l l a r , i lkeler b a ğ l a m ı n d a amaçlı

düzenlemeler ve bunlara bağlı, b u n l a r l a ilgili öbür kurallar, hep­

sinin yaşama yansıması-geçmesi k o n u s u n d a nice görüşler dinledik,

duyduk. Siyasal nedenler le , çıkar i ç i n , gösteri için, kendini en akıl

lı, en bilgili sayarak, başkalarını k ü ç ü m s e y e r e k , özellikle kimilerine

338

Page 341: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

y a r a n m a k için izlediğimiz çelişkiler, tutarsızlıklar, boşluklar ve

bozukluklar d ü ş ü n d ü r ü c ü ve üzücüdür .

Danıştay 8. Dairesi 25.2.1974 günlü, Esas 1973/2964, K a r a r

1974/960 sayılı kararıyla B a r o d a n çıkarılması karar ın ın iptali için

Avukat E.P.A.'nın A n k a r a Barosu 'na karşı açtığı dâvayı anlamlı

gerekçeler le r e d d e d e r e k bayan avukatların s ıkmabaşla görev yap­

malarının ö n ü n ü kesmiştir. Anayasa M a h k e m e s i 7.3.1989 günlü,

Esas 1989/1, K a r a r 1989/12 sayılı kararıyla A İ H M ' n i n de uygun

bulduğu gerekçelere dayanarak yükseköğrenim kurumlar ındaki

öğrencilerin s ıkmabaş kul lanmalar ına olanak veren kuralı iptal

etmiştir. D a h a sonra iktidarın d i renerek aynı amaçla getirdiği yasa

kuralı da yine Anayasa M a h k e m c s i ' n i n yorumlu red kararıyla

" Ö n c e k i iptal karar ındaki gibi uygulama yapılması b iç iminde

anlaşılacak kura l " yargısı açıklığıyla geri çevrilmiştir. Sonraki parti

k a p a t m a karar lar ında da lâikliğin ö n e m i üzer inde d u r u l m u ş t u r .

1989/1-12 sayılı karar lar yargı, bilim, hukuk çevreler inde büyük

destek görmüş, övücü d e ğ e r l e n d i r m e l e r almıştır. Gerici-tutucu

çevrelerin ü m m e t ç i tepki ler inin o lumsuzluğu paylaşı lmamıştır .

Yargıda kökleşmiş, ilke d u r u m u n a gelmiş, büyük ölçüde destek

b u l m u ş ve paylaş ı lmış görüş , anlayış, kavrayış a n l a m ı n d a k i

İÇTİHAT, değişmesi çok güç ö r n e k karar, yukarda özet lenen içerik­

te oluşmuştur.

Yeni Anayasa hazırlıklarının Başbakanın sözüyle " s ıkmabaşa

serbestlik hedefiyle" yapıldığı gözetilirse k o n u n u n ö n e m i anlaşılır.

Kimileri Anayasa değişikliğiyle getiri lecek kul lanmaya elverişli bir

kuralla Anayasa M a h k e m e s i karar ının geçersiz kalacağını söyle­

m e k t e , M a h k e m e n i n k a r a r ı n ı yeni k u r a l a g ö r e vereceğini ,

g ö r ü ş ü n ü z a m a n l a değ i ş t i receğ in i a n l a t m a k t a , k imiler i d e

A n a y a s a ' d a lâiklik ilkesi b u l u n s a , M a h k e m e n i n k a r a r ı n ı

dayandırdığı 2. m a d d e korunsa bile getiri lecek yeni özel kuralın

uygulanacağını ileri sürmektedi r .

Kanımızca bunlar ın ikisi de yanlıştır. M a h k e m e kararını geçersiz

k ı lacak k u r a l g e t i r m e k g e r ç e k h u k u k dev le t ine , g e r ç e k

3 3 9

Page 342: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

demokras iye yaraşmaz. Yeni bir kura l getirilse de değiştirilmesi

öner i lcmez 2. m a d d e d e k i dayanak y a p d a n lâiklik ilkesi d u r d u k ç a

M a h k e m e n i n kararı geçersiz olmaz, geçersiz kıl ınamaz. Yeni kural,

G e n e l Esaslar K ı s ı m i n d a k i kural ların ö n ü n e geçemez. Anayasa

kuralları birbiri a ras ında genel-öznel ayrımına bağlı tutulmadığı

gibi birbir ine karşıtlıkları da söz konusu o lamaz a m a G e n e l

Esasların belirli bir üstünlüğü, ilke niteliği vardır.

Bir m a h k e m e n i n kararı, görüşü, yargısı değişebilir. A m a h e m e n ,

iktidar ya da muhale fe t yanlılığıyla, kişisel eğilimlerle, başka sakın­

calı nedenler le olmaz. Z a m a n l a , kural lar ve yaşam gerekleriyle ola­

bilir. Haklı gerekçelere dayanabilir. Yürür lüğü d u r d u r m a karar ının

önce reddi, sonra benimsenmes i gibi. M a h k e m e l e r i boyacı küpü

s a n a n ve anladığını s a n a r a k t o p l u m u a ldatmaya çalışan özel

amaçlı lara asla kanmamal ıd ı r . Yanlış, amaçlı yorumlar ve saygısız

anlatımlarla yargıya ders vermeye çalışanlara 12 Eylül yönet imi

Anayasa M a h k e m e s i üyeleri ö n ü n d e demokras iye g e ç m e andı

içince, doğal n e z a k e t gereği clsıkışmasını kut lama, uyarı mektu­

plarını bağlılık yazısı gösteren çocuklara aldır ı lmamak, inanılma-

mahdır . Bunlar "Dinc i d a r b e " tehlikesi olmadığını söyleyip kök-

tendincileri ve yardakçılarını kışkırtmaktadır . AB ülkelerinin uygu­

lamalarını da gözardı e d e r e k dinsel hiçbir zorunluluğu olmayan,

amacı belli s ıkmabaşı savunarak karanlık çağrısı yapmaktadır lar .

A n a y a s a M a h k e m e s i k a r a r l a r ı A n a y a s a kura l ı d ü z e y i n d e d i r .

Yasayla içtihat değişmez. Yeni Yasaya göre yeni karar verilir. İçti­

hat değişikliği aynı Yasa yürür lükteyken al ınan değişik iki k a r a r için

söz konusu olur. Yasaya ya da Anayasaya uymak zorunluluğu içti­

hat değişikliğini değil, yeni kurala göre yeni kararı anlatır.

Sözcü, 11 Ekim 2007

340

Page 343: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Başladılar Bile..

K öktendinci lere ve tar ikatçı lara yakın görüşleriyle de ü n l e n e n ,

Türkiye Bilimler Akademis i üyeliğine başvurusu iki kez geri

çevrilen bilimsel sanlı bir k o n u k yurttaşımızın ( d a h a çok A B D ' d c

yaşıyor) ikinci cumhuriyetçi ler safındaki bir gazeteciyle yaptığı

g ö r ü ş m e d e söylediği kimi b ö l ü m l e r " M a h a l l e baskısı" n i te leme­

siyle tartışılmaya başlandı. Köktendinci le r in O s m a n l ı d ö n e m i n d e n

bu yana yaptıkları Kabakçı İsyanı, P a t r o n a Hali l İsyanı, 31 M a r t

Ayak lanmas ı , Şeyh Sait İsyanı, M e n e m e n - K u b i l â y Kıyımı,

K a h r a m a n m a r a ş , Ç o r u m , Sivas olayları, İbda-C, Hizbul lah, h ü c r e

evleri, d o m u z bağları, kendi içlerindeki hesaplaşmalar , bireysel

saldırılar, H r a n t Dink, Trabzon 'daki papaz, Mala tya 'dak i A lman ' ın

ö ldürülmesi u n u t u l m u ş olacak ki olası m a h a l l e saldırıları konuşu­

luyor. Sanılıyor ki köktendinci ler uslu, m a s u m , hiçbir şey yapmıyor

ve yapmaz. Oysa hiç d u r d u k l a r ı yok. Sevap kazandıklar ını sanarak

h e r şeyi yaparlar .

Bir kez, islâm din inde k imsenin Tanrı-Allah yerine geçip yaptır ım

341

Page 344: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

belir leme ve uygulama yetkisi, insanları -üstelik aynı dini m e z h e p ­

te iken- ayırma hakkı yoktur. Kimse Allah yer ine geçip bir

başkasının m ü s l ü m a n o l u p olmadığına, c e n n e t e ya da c e h e n n e m e

gideceğine, yokedi lmcsinc karar verip uygulayamaz. Tersine t u t u m

ve davranış sahipleri insan o l a m a z l a r ki m ü s l ü m a n olsunlar.

Peygamber bile bi ldirmekle (tebliğle) yetkili kılınmıştı. H e r yurt­

taşın istediği inancı seçmesi, o n d a kalması ya da o n d a n ayrılması

kendi istencine bağlıdır. Kimse b u n u kınayamaz. Lâiklik din vc vic­

dan özgür lüğünün güvencesi olarak bu d u r u m u sağlamıştır.

İktidar partisinin te rör konusundaki yavanlık vc yavaşlığı, dinci­

likle i ş lenen c inayet ler in s ü r m e s i n i n , a r t m a s ı n ı n , suçlular ın

yakalanmamasının başlıca nedenidir . Yüreklenen, yakalanmaya­

cağına, y a k a l a n s a da hoşgörüyle , h a t t â övgüyle k a r ş ı l a n ı p

korunacağına, kısa z a m a n d a alla dışarı çıkacağına güvenenler akıl­

larına koyduklarını ya da kulaklarına üfleneni yerine ge t i rmekten

geri kalmıyorlar.

Yıllar önce oruç tutmadığı için 100. Yıl Üniversitesi Öğrenci

Y u r d u m u n 3. kat ından atı larak ö ldürülen öğrenci, ö b ü r öğrenci

kavgaları, sigara ve su içtiği için dövülen yurttaşlar, kimi il Ve ilçel­

e r d e R a m a z a n ayı boyunca turist lere bile kapalı, yaşlı, çocuk, hasta

ay ı rmadan su ve simit vermeyenler, çay servisi yapmayanlar bir

yana, A n k a r a ' n ı n U l u s vc yöres inde dc benzer d u r u m l a r üzüntüyle

iz lenmektedir . İ n a n ç bağı, Allah'ıyla kendi aras ında o l u p kimseyi

i lgilendirmeyen, tümüyle kişisel bir yaklaşım olan müslümanl ıkta

başkalarını zorlayan girişimler temel inden sakattır. Geçer l i değildir

a m a tıpkı s ıkmabaş yaygınlaşması gibi yaygınlaşan bir davranıştır.

Önceler i imzasız ya da sahte imzalı, insanlık ve terbiye dışı

sözcükler, n i te lemeler le tehdit vc h a k a r e t mektuplar ı geliyordu.

A d r e s değişince kesi lmedi a m a azalmıştı. Son seçim şımarıklığı ile

yine azdılar. K o r k a k ve terbiyesiz kişiler ankesörlü telefonlarla,

gizlenen n u m a r a l a r d a n arayarak dinci söylemlerle h a k a r e t l e r e

başladılar. M a h a l l e baskı lar ından sözeden tarikat yandaşları bile

tehlikeli olasılıklara değinirken yar ınlarda kimi ö l d ü r m e yakma,

342

Page 345: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

yıkma, b o m b a l a m a olaylarına tanık olunabileceği de gözeti lmelidir.

Ö l d ü r ü l e n l e r i n h e m e n h e m e n heps in in k ö k t e n d i n c i olmadığı ,

A t a t ü r k ç ü k e s i m d e n o l d u ğ u u n u t u l m a m a l ı d ı r . Lâ ik le r a d a m

ö ldürmez . İ n a n c a saygılıdır. Kızlarımızın, kadınlar ımızın gelenek­

sel, alışılmış, hâlâ kullandıkları olağan b a ş ö r t ü s ü n e değil, k a m u d a

kullanılan, türban yalanıyla dayatı lan s ıkmabaşa karşıdırlar. A m a ç ,

özgür kul lanma değil dinsel simgenin, siyasallaşma kalkışmasının

geçerli o lmamasıdır . Mahal le baskılarını ger ide b ı rakacak olayların

belirtileri başlamıştır. Bunlar ı önleyecek, b u n l a r d a n koruyacak

olgunluk ve hoşgörü için medyanın katkısı önemlidir . İkt idarın

duruşu heps inden önemlidir . U m u t edebil ir miyiz? Sıkmabaşı

Çankaya 'ya çıkarıp devlet p r o t o k o l u n a soktuktan sonra, ulus­

lararası ilişkilerde dünyaya gösterdikten sonra. Sokağa, eve kimse

k a r ı ş m a z k e n , ulusal i lkeleri gözard ı e d i p ö z g ü r l e ş m e , birey-

sellcşmc, bağımsız d a v r a n m a safsatasıyla dayatı lan s ıkmabaş ulusal

sorun yapı lmışt ı r . Yazık. B u n u n için kavganın, ö l d ü r m e n i n ,

hakaret in dinle bağdaşması akıl dışıdır.

Sözcü, 15 Ekim 2007

343

Page 346: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Şakşakçılar

S on yıllarda, özellikle son aylarda nerdeyse herkes, her şeyin

ustası, uzmanı oldu. Kendinin öğrenmesi gereken çok şey

o l d u ğ u n u gözardı e d i p başka lar ına d e r s vermeye, ö ğ r e t m e y e

kalkışan, ölçüsüz, saygısız, kendini bi lmezlere bir de kendi ler ine

katı lmayanları ya da kendisi gibi düşünmeyenler i ağır, çirkin söz ve

yazılarla kınayan türedi aymazlar eklendi. Bilgi yoksunluğunu, yan­

lışlık ve yanılgılarını bırakıp karş ıs ındakine zor kul lanma biçiminde

yüklenen, yalan-yanlış olsa da onu inandırmaya, kendi yanına çek­

meye çalışan yeni tipler aras ında kimler yok ki. " K e n d i n i bi lmek"

diye tan ımlanan davranış düzgünlüğü, kişisel olgunluk, toplumsal

uyum, n e d e n s e a n ı m s a n m a m a k t a d ı r . Önyargı l ı , k o ş u l l a n m ı ş

o l m a k t a n ö t e d e bir tür kötü güç nitel iğinde dayatmalar izlenmek­

tedir. D ü ş ü n c e ve inanç özgürlüğünü, bu güzel edinimler in kaynağı

olan insan haklarını savunanlar, h e r şeyden önce bu kavram ve

k u r u m l a r ı n a n l a m ve a m a c ı n a uygun y ö n t e m l e r i yeğler ler .

Di l ler in in ve k a l e m l e r i n i n t e m i z o l m a s ı n a ö n e m verir ler .

344

Page 347: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Katı lmadıkları ve kınadıkları düşünce, duygu, davranış varsa bun­

ları belirtir, dahası , olması gerekeni de ekleyebilirler. A m a kişiyi,

yanlış, aykırı ya da olumsuz buldukları , yersiz, zamansız, gereksiz

gördükler i eylemleri ve düşünceler i için karalayıp k ö t ü l e m e k t e n

uzak durur lar . Oysa, medyamızın bir kesimi, t e r ö r aygıtı gibi saldırı

aracı d u r u m u n a getirilmiştir. Ö r n e ğ i n köktendinci medya, yetkili

organlar ın sorumsuzluklanyla bildiğini o k u m a k t a d i renmekted i r .

İ lerici, d e m o k r a t , ç a ğ d a ş g ö r ü n m e ç a b a s ı n d a k i k imi m e d y a

ilgililerinin de şeriatçı ve bö lücülerden pek farkı yoktur. Şimdi lerde

bunlar kendi eğil imlerine uygun, işlerine gelen t u t u m ve davranış

sahiplerinin şakşakçılığına soyunmuşlardır . Şakşakçı, b i lmeden,

a n l a m a d a n , bir uydu ve uşak tutumuyla, kiralanmış, parayla tutul­

m u ş gibi başkalarını destekleyip alkışlayan, doğrulayıp kışkırtan,

böylece kimilerini de kötülüklere özendi ren soytarıdır.

Bunlar için k o n u n u n , kişinin, olayın ö n e m i yoktur. Heps i kendi

işlerine göre değerlendiri l ir . İşlerine geliyorsa yandaş görünür ler .

D ü n başka türlü davranmış olmalar ı da d ü ş ü n ü l m e z . Bugün işler­

ine böyle geliyorsa davranışlarını değiştirebilirler ve bu çelişkiyi

kolayca savunurlar. Ahlâkın, adalet in, n a m u s u n , o n u r u n , gerçeğin,

insanlığın, ulusal yararın hiç ö n e m i yoktur. O n u n için önemli olan

kişisel partisel ya da eğiliminin çıkarıdır. Bu tipleri ekranlarda,

köşelerde, kimi katlarda, kürsülerde, a lanlarda, ummadığ ın ız yer­

lerde görebilirsiniz. Birisi bir yere gelince, bir şey söyleyip yazınca

avuçları patlayıncaya değin alkışlarlar. Yere göğe sığdıramazlar. Siz

o kişiyi ya da kişileri tanımasanız, geçmiş d u r u m u n u bilmeseniz,

bunlar ı gerçek ve gerekli sanırsınız. Olayın özüne, kişinin düşün

yapısına bakmazlar. Ö n c e yapıp yapmadıklarıyla şimdiki t u t u m u n u

karşılaştırmazlar. İçtenlikli o lup olmadığını aramazlar . Böylece

kişileri, t o p l u m u aldatır, yanlış yönlenmeye n e d e n olurlar. K ö t ü

ö r n e k o luş turup yeni şakşakçılara yol açarlar. Bu kişi lerden, böyle

t u t u m l a r d a n kaçınmak, bunları açıklayıp u t a n d ı r m a k , etkili, yeterli

olmazsa zararlarını ö n l e m e k ve g i d e r m e k için h u k u k yollarına

başvurmak gerekir.

345

Page 348: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Şakşakçılara inanılmaz, güvenilmez. Yarın kimin şakşakçılığını

yapacakları kestiri lemez. Özet le bu bir kişilik s o r u n u d u r . D a h a

acısı, şakşakçılara kanan, onlara o lanak ve o r t a m sunan, onlara

yakınlık gös tererek şakşakçılığa özendirenler in giderek çoğalma

belirtileridir. Şakşakçılık, bir hastalıktır. H a l k dil inde "goygoycu­

luk, dalkavukluk" o larak da adlandırıl ır. Madrabazl ığın, maskar­

alığın bir türüdür . Şakşakçılar, belki kişisel yarar sağlayabilirler

a m a u n u t u l m a m a l ı d ı r ki t o p l u m u n yüzkarasıdırlar. Bunlar için

saygınlığın, onur lu luğun, e r d e m i n hiçbir değeri yoktur. H e r ş c y

kendileri gibi değersizdir.

Sözcü, 18 Ekim 2007

346

Page 349: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

w w w . c i z g i l i f o r u m . c o m e n g i n e l

Page 350: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Yurttaşlık (Vatandaşlık)

İ lkel toplu luklardan uygar top lumlara geçiş sürecinin son aşa­

ması devlet biçiminde örgüt lenip or tak yaşamı gerçekleşt i rmek­

tir. Büyük A t a t ü r k "Devlet , u lusun örgüt lenmiş biçimidir" diyerek

ve "Türk iye Cumhuriyet in i k u r a n Türkiye halkına T ü r k U l u s u

d e n i r " tanımlamasıyla bizim y ö n ü m ü z d e n çağımızın gerçeğini vur­

gulamıştır. T ü r k l ü ğ ü n anlamını b i lmeyenler değişik söylemler,

savlar ve yakışt ırmalarla ulusal değerleri y ıpra tmakta ve yıkmak­

tadır . K e n d i l e r i n e g ö r e değişik ç ö z ü m l e r ö n e r m e k t e d i r l e r .

Hiçbir ine gerek yoktur.

Kül tür benzerliği ve kimi birliktelikleriyle t a n ı m l a m a l a r d a n

korkacak, dos t luk yaklaş ımlar ını geri çevirecek değiliz. A m a

emperyalist açıl ımlara kesinkes karşıyız. AB Türkiye'yi b a l m u m u

gibi avcunun içine a lmak çabasındadır . Avuçları yanabilir. Bir ara

anayasa l v a t a n d a ş l ı k gibi ö n e r i l e r o r t a y a at ı l ınca A n a y a s a

M a h k e m e s i ' n i n 32. kuruluş y ı ldönümü t ö r e n i n d e Başkan olarak

yaptığım k o n u ş m a d a b u n a da değinmişt im. M a h k e m e arşivlerinde

3 4 7

Page 351: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

bulunması gereken basılı m e t n i n o b ö l ü m ü n ü olduğu gibi buraya

alıyorum:

" . .Temelde anayasal bir kavram ve k u r u m olan, başka türlü

d ü ş ü n ü l m e s i o lanaks ız vatandaş l ığ ı , aykırı ö r n e k l e r v e r e r e k ,

devlet i , ülkeyi ve u lusu dış layarak, ö z g ü n adın ı a n m a y a r a k

"anayasa l vatandaş l ık" b iç iminde ö n e r m e k , yanlışlıktan ö t e d e

yanılgıdır. Bireylerin o luşturduklar ı ulus, devletin kurucu öğesidir.

Türkiye Cumhuriyet i Devlet imin adını bölmeye ve paylaşmaya,

böylece etnik özellikleri siyasal ayrımlarla somutlaşt ırmaya yönelik

çabalara olur veri lemez. H e r devletin bir adı olur, yurttaşlar da

etnik kökenleri ne olursa olsun, yurttaşı oldukları devletin adıyla

tanınır, o n u n vatandaşlığını taşırlar. Türkiye Cumhuriyct i 'n i k u r a n

halk, içindeki t ü m değişik topluluklarla T ü r k Ulusu 'dur . Ü l k e m ­

izde uluslararası andlaşmalarkı belirti lenler dışında, özellikle müs-

l ü m a n azınlık, herhangi biçimde azınlık sayılacak ya da çoğunluk­

tan çıkarılıp azınlığa indirilecek bir topluluk yoktur. Hiç bir ulus­

lararası kural da böyle bir sav'a, kendi yazgısını bel ir leme hakkı

vererek ayırmaya elverişli değildir. Ü l k e m i z d e bir etnik topluluk

sorunu değil, değişik ülke sorunları içinde değişik etnik topluluklar

vardır. Yapay sorunlar la ulusal birliği bozmak isteyenlere yeni

savlar olanağı verecek, T ü r k Ulusu yapısına ve bilincine aykırı

ödünsel tanımlara gerek yoktur. Anayasa 'nın 66. maddes in in birin­

ci fıkrası, ayrılık vc ayrıcalık için değil, birlikteliği vurgulamak, kimi

yersiz çekinmeler i g idererek kimliği açıklama özgür lüğünün engel­

lenmediğini gös termek için düzenlenmişt i r . Bu, bir ırk belirlemesi,

vurgulaması ya da üs tünlüğü değil, vatandaşl ık adının belirti lme-

sidir. Öngörü len, "Türkiye Cumhuriyet i Vatandaşl ıği 'dır . Ayrılık

ve ayrıcalığı önleyen, birleştirici vc tümleyici tanım, vatandaşlığın

adını ö n g ö r m e k t e d i r . T ü r k U l u s u m u n bireyi v e T ü r k i y e

C u m h u r i y e t i D e v l c t i ' n i n v a t a n d a ş ı o l m a k t a n başka a n l a m a

gelmeyen, her z a m a n açıklanan etnik köken bağını kaldırmayan

anlat ım biçimi yurttaş lar aras ındaki eşitliği de vurgulamaktadır .

Irka dayalı bir tanım söz konusu değildir. Yurttaşlık niteliği ve

3 4 8

Page 352: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

ulusal birlik vatandaşl ıkla anlatılmıştır. T ü r k U l u s u da ırkçılık

anlayışı üzer ine değil, insanlık temel i üzer ine kuru lmuştur . Bu

konu özellikle ele al ındığında aynı d o ğ r u l t u d a başka yazılış biçim­

leri, görüş ve öner i ler de açıklanabilir. D a y a t m a l a r l a C u m h u r i -

yet ' in temeli o lan ulusal nitelik değiştiri lemez, ulusal yapı bozula­

maz. Tekil devlete aykırı istemler ve ayrı ulus savı d in lcncmcz.

Anayasa M a h k e m e s i ' n i n siyasal par t i ler le ilgili k a r a r l a r ı n d a

yinelediği gibi k imsenin etnik kimliği, soy kökenini açıklaması

yasak değildir. Böyle bir özgürlük bulunmadığ ı savı da gerçek

dışıdır. Devlet dili T ü r k ç e o l u p özel y a ş a m d a anadi l kullanılması

yasağı da yoktur. Gizlendiği, a ş a m a a ş a m a ortaya çıkarılacağı

anlaşılan aykırı i s temlere o r t a m ve o lanak hazı r lama niteliğindeki

çabalar la yöntemler geçerli o lamaz . "

On yıl önceki bu k o n u ş m a n ı n önsezi lerden i lerde sayılacak bir

gerçekçiliği yansıttığı kuşkusuzdur. Yabancıların kol lar ında, kucak­

larında, e l ler inde olanlar, yabancı vakıfların temsilciliklerini yükle­

nenler, yabancı kuruluşların sponsor luğunda halkımızı a ldatanlar

tarihi, özellikle A t a t ü r k ' ü n Büyük Söylevi'ni yeniden okumalıdır­

lar. Çevremize bakmalar ı yeter, anlayacaklarsa. Kürtçülüğü kışkır­

tan lar son g ü n l e r d e tehlikeyi g ö r ü n c e T ü r k l ü k t e n s ö z e t m e y e

başladılar. Devlet in tek l iğ inden, ü lkenin t i im' lüğünden, u lusun

b i r l i ğ i n d e n ö d ü n v e r m e d e n herkes Türkiye Cumhuriyet i yurttaşlığı

(vatandaşlığı) k u r u m u n d a t a m eşitlikle kucaklaşarak soy ve inanç

kökenini özgürce açıklayabilir.

Sözcü, 1 Kasını 2007

3 4 9

Page 353: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Yazgıcılıktan Yaratıcılığa Geçiş

Emperyalist dış güçlere ve işbirlikçisi yönet ime karşı tüm

güçlükleri, olanaksızlıkları, isyan ve ihanetleri göğüsleyerek

ölünı-kahm savaşını Milli Mücadeleyi Müdafaa-i H u k u k ruhu ve

Kııvay-i Milliye ateşiyle k a z a n a n Mustafa Kemal A t a t ü r k vc

arkadaşlar ının yarattığı T ü r k mucizesi; tartışmasız tam bağımsı­

zlığı, özgürlüğü, ulusal egemenliği ve aydınlanmayı amaçlayan

örnek bir ulusal kurtuluştur . Balkan Savaşlariyla Birinci Dünya

Savaş ı 'nda yit ir i len insanlar ımız, değer le r imiz , var l ık lar ımız

nedeniyle büyük acılar çeken, yoksunluklar içinde yaşam uğraşı

veren halkımızı kurtuluş amacında birleştirmek, dağılmış orduları

toplayıp düzen içinde savaşa sokmak, silah vc c e p h a n e sağlamak,

işgal güçleri, ye tmiyormuş gibi işbirlikçi iktidarın saldırılarıyla

çıkan isyanları ön lemek, yoktan var e t m e k anlamında bir büyük

çabayı anlatmaktadır .

Z a m a n ı n koşullarını, o r tamın özelliklerini, olacakların duru­

m u n u g ö z e t m e d e n Kurtuluş vc Kuruluş yıllarını değerlendirdiğini

350

Page 354: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

sananlar, çoğu z a m a n yanlışlar ve yanılgılarla, kimi z a m a n da

amaçlı biçimde haksız eleştiri lere kalkışmaktadır . 623 yıllık bir

i m p a r a t o r l u ğ u n , kemikleşmiş padişah-halife sa l tanat ın ın kalın­

tılarını temizlemek, demokrasiyi amaçlayan bir cumhur iye t kur­

mak, anlayıştan kural lara, i lkelerden k u r u m l a r a değin yepyeni bir

yapıyı o luş turmak yadsınması olanaksız bir canlanıştır . Kul-köle

olan insanı o n u r ve e r d e m saydığımız h a k ve özgürlükleriyle nite­

likli birey kılıp ulusun öğesi " y u r t t a ş " düzeyine yükseltmek, ü m m e t

yığınından " u l u s " d ü z e n i n e geçmek kolay başarı lacak işler değildir.

1930 Buhranı

1789 Fransız, 1917 R u s Devr imler imden d a h a önemli olan 1923

D e v r i m i k a d ı n - e r k c k eşitliği baş ta t a m eşitlikçi y u r t t a ş l a r

düzeninin, halk demokras i s in in kurulmasıdır . Bu temel üzer inde

yükselişin açılım ve atılımları toplumsal barış ve ulusal dayanışma

ile Atatürk ilkelerinin yaşama geçirilmesi a n l a m ı n d a k i . d e v r i m c i

girişimlerdir. 1930 D ü n y a E k o n o m i k B u h r a n ı kimi sıkıntı lara

karşın A t a t ü r k ' ü n devlet öncülüğündeki sanayileşme çabalarıyla

yıkıntısız atlatılmıştır. Bu s o n u ç başhbaşına bir başarıdır ve Ata türk

10. Yıl Söylcvi 'ndc b u n u ulusa duyurmuştur .

Lozan Barış A n t l a ş m a s i y l a bir tür o n u r borcu olarak üst leni len

Osmanl ı borçları, L o r d G u r z o n ' u n sözleri u n u t u l m a y a r a k d ı şardan

borç a l m a m a özeni, halkın saygı ve güvenini her gün art ır ıp onları

özveriyle çağırarak yürütülen e k o n o m i k girişimler, yansız tarihçil­

erle e k o n o m i s t l e r i n yapı t lar ında değer lendir i lmişt i r . O g ü n ü n

koşul lar ında halkın ö n ü n e " C u m h u r i y e t mi-Saltanat m ı ? " , "Laiklik

mi-Şcriat m ı ? " , " D e v a m mı?-Dcvrim m i ? " sandıklar ının getir­

i lmediğini söyleyen amaçlı lar, şimdi uzak-yakın M ü s l ü m a n çoğun­

luklu ülkelere, kimi komşulara, kimi Avrupa, Afrika ve G ü n e y

A m e r i k a ülkeleriyle O r t a d o ğ u ülkeler ine bakmalıdır .

351

Page 355: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Nasıl Bir Devletçilik?

2Ü Nisan 1924 günlü ilk Türkiye Cumhuriyet i A n a y a s a s i n d a n

ö n c e ( C u m h u r i y e t i n i lanını ge t i ren 1921 A n a y a s a s i n ı n 1923

değişikliğini ayrı t u t u y o r u m ) 3 M a r t 1924'te yürürlüğe konulan 429,

430 ve 431 no.lu Devr im Yasaları, 17 Şubat 1926'da kabul edi len

T ü r k M e d e n i Yasası C u m h u r i y e t i n altın d ö n e m i n i n hukuksa l

dayanaklarıdır . A t a t ü r k ' ü n 1931 Mayıs ' ında top lanan C H P ' n i n I II .

Büyük K u r u l t a y i n d a clyazılı not lar ında " E k o n o m i n i n temel i özel

t e ş e b b ü s t ü r " sözünü b i lmeyenler ve u n u t a n l a r l a devletçil iğin

anlamını kavrayamayanlar birbirini tamamlayacak bu iki olguyu

birbirine karşıt gös tererek nerdeyse düşmanl ık ö lçüsünde karala­

maya gir işmektedir ler. G e r ç e k kişilerle özel hukuk tüzel kişilerinin

k o l a l a m a y a c a ğ ı büyük işlerle stratej ik a landaki ö n e m l i işleri

devletin yüklenmesi, devletin öncülüğü, özel kes ime katkı ve

desteği, gözet im ve denet imi bırakılıp kavgaya tutuşulmaktadır .

A t a t ü r k ' ü n İzmir İktisat Kongrcsi 'ni açış konuşması her z a m a n

anımsanmal ıdır . Kimi güçlükler, yanlışlıklar olması, kimi istenilen

sonuçlar ın a l ınamamas ı h e m e n k ö t ü l e m e n e d e n i yapı lmamalı ,

koşullar, kişiler, o r t a m ve o lanaklar gözetilmelidir. Demiryol lar ının

devlet leş t i r i lmes i , yol lar ın, k ö p r ü l e r i n , t ü n e l l e r i n , dev le t

binalarının, uçak alanlarının yapımı; sudan havagazına, tekel lere

k a d a r mi l l i leş t i rmeler ; b a n k a l a r ı n , fabr ika lar ın açıl ımı;

mahkemeler in , okulların yenilenmesi; siyasal part i ler in kurulması;

Gazi O r m a n Çiftliğimin yapılanması; yazı, ölçü, rakam, takvim

devrimleriyle ö b ü r devrimlerinin birbirini izlemesi, Millet m e k t e p ­

leri, Halkevleri , Kabota j Yasası anımsanmal ıd ı r . Yazgıcılıktan

yaratıcılığa geçilmiş, T ü r k gücü dünyaya bir kez d a h a kanıt lan­

mıştır. Tarih, askerliği, ekonomisi , eğitimi, her şeyiyle bütünleşen

Türkiye Cumhur iyet i 'n in en sağlıklı tanığıdır.

Gözlem. 24 Man 2007

3 5 2

Page 356: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Oyumuz Namusumuzdur!..

C A imdilik yönet im biçimlerinin en iyisi sayılan, çoğulcu, katılımcı,

*3 kurallar ve kurumlar düzeni demokras in in koşul lar ından biri

de seçimlerdir. Anayasa 'da siyasal haklar ve ödevler k a p s a m ı n d a

kura la b a ğ l a n a n seçimler, ulusal y a ş a m ı d e r i n d e n e tk i leyen

sonuçlarıyla en önemli olguların başında ge lmektedir . Ü l k e m i z d e

siyasal parti lerin kuruluşları, d e m o k r a t i k ge leneklere aykırı çalış­

maları, gelir ve gider düzeni, gereksiz H a z i n e yardımı k o n u s u n d a

tartışılacak ayrıntılar o k a d a r çok ki sayfalar yetmez. Asla unutu l­

maması gereken özelliği, seçimler d e m o k r a s i n i n sınavıdır ve oy

namustur .

Seçme ve seçilme hakkını içeren seçimler gerçekte en önemli

yurt taş l ık görevidir . S i s temi yasa la ra bırakı ldığı için sürekl i

tartışılan, sık sık değişen seçim düzenimiz 298 no.lu Seçimlerin

Temel H ü k ü m l e r i ve S e ç m e n Kütükler i H a k k ı n d a k i Yasa ile 2839

no.lu Milletvekili Seçimi Yasası'yla yapı lmaktadır . Doğal o larak

2820 no. lu Siyasal Par t i le r Yasası ile ilgili ö b ü r Yasalar da

353

Page 357: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

(Belediyeler, M a h a l l e Muhtarl ıkları , Köy İhtiyar Heyetler i) seçim­

lerin d a y a n a k l a n n d a n d ı r .

Anayasa M a h k e m e s i n i n bir k a r a r ı n d a n al ınarak Anayasa 'nın 67.

maddesinin altıncı fıkrasını o luşturan "Seçim kanunlar ı temsilde

adalet ve y ö n e t i m d e ist ikrar i lkelerini bağdaşt ı racak b iç imde

düzenleni r " ilkesi, adalet ve istikrar kavramları nasıl işlerine geliy­

orsa öyle sonuç verecek biçimde değerlendir i l ip savunulduğundan

siyasal part i lerce sömürülmektedi r .

Anayasa 'nın 67/2 m a d d e s i n e göre seçimler serbest, eşit, gizli, tek

dereceli, genel oy, açık sayım ve d ö k ü m ilkeleri gereğince yargı

yönetim ve denet imi altında yapılır. M a d d e n i n son fıkrasının

öngördüğü "Seçim kanunlar ında yapılan değişiklikler, yürürlüğe

girdiği tar ihten başlayarak bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygu­

l a n m a z " açıklığına aldırış e d i l m e m e k t e , Anayasa değişikliğine

ilişkin yasalara bir geçici m a d d e ek lenerek bu sınır aşı lmaktadır.

C u m h u r b a ş k a n ı seçiminde gözlendiği gibi yasama organı çoğun­

luğu kendisini her şeye etkin, e g e m e n ve yetkili sayarak kurallarla

oynamakta, parti yararını devlet yararının üstünde görmekle ,

siyaseti hükuksal laşt ıracak yerde, hukuku s iyasal laş t ı rmadadır .

Görev , yurttaşa, s e ç m e n e d ü ş m e k t e d i r . Seçim çalışmaları,

karşılıklı a t ı şmalar , s loganlar, sa taşmalar , a lanlar ı ve yolları

demokras i çöplüğüne çeviren ilkelliklerle geçmektedir .

Seçim listelerinin düzenlenmesi , adayların saptanması başlıca

sorundur . Demokrasiyle bağdaşmayan yöntemler le seçmenler oy

vermek z o r u n d a bırakı lmakta, part i yönet imler in in ağırlığıyla

demokras i sözde kalmaktadır . Listeler bir tür a t a m a çizclgesidir.

Seçimler, yurttaşların seslerini duyurma, iktidar ve muhalefet

partilerini sorgulayıp uyarma, egemenliğin ulusta olduğu gerçeğini

v u r g u l a m a ve ik t idar lar ı d e n e t l e y i p d e ğ i ş t i r m e o lanağıd ı r .

Yakınmalardan kurtulmak, kötülükler in her t ü r ü n e son vermek,

beklenti ve özlemleri gerçekleşt i rmek için, düzeni daha yaşanır ve

daha d e m o k r a t i k kı lmak için oylarını gerçekçi biçimde, n a m u s bil-

354

Page 358: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

erek kul lanmak gerekir. Bir bozukluk ve o lumsuzluk varsa, hepimiz

sorumluyuz demekt i r . S p o r yar ı şmalar ında yan tutarcasına, hat ı r

için, duygusallık ya da kişisel ilişkiler nedeniyle, al ınıp veri len bir

şeyler karş ı l ığ ında oy v e r m e k , yur t taş l ık ahlakıyla u y u ş m a z .

Seçimlerde çoğunluğu sağ lamak için iktidar ve yandaşlar ının her

yola başvurdukları ibretle iz lenmektedir . Oyların satın al ınması ve

satı lması a n l a m ı n d a k i ç irkinl ikler d e m o k r a s i ayıbıdır. S e ç i m e

katılıp oyunu kul lanmak çağdaş yurttaşlığın gereğidir.

" F e n a hükümet ler , oylarını kul lanmayan vatandaş lar taraf ından

kuru lur" sözü yabana at ı lmamalıdır . Adayın yakınlık ya da uzaklığı

değil, nitelikleri ve neler yapacağı gözeti lmelidir. Part i ler in kimileri

hâlâ sıkmabaşla, din ve vicdan sömürüsüylc, kabadayılıkla ö n e çık­

makta; ulusal i lkelere ve değer le re ö n e m v e r m e m e k l e ; siyasal,

ekonomik, hukuksal vs. ö n e m l i bir açılıma y ö n e l m e m e k t e d i r . Söz

kalabalığı vc vaat yağmuruyla seçmen a ldat ı lmaktadır .

Bu seçimler lâik C u m h u r i y e t ' i n varlığıyla ya landan ilgilidir. Bir

a n l a m d a Türkiye Cumhur iye t i oylanmaktadır . Seçmenler in sorum­

luluğu ağırdır.

Demokras in in aydınlığını gerçekten yaşamak istiyorsak safsata­

ları, din ve vicdan s ö m ü r ü s ü n ü , çıkar sapmalar ın ı bir k e n a r a itip

tam bağımsız, özgür, bayındır Türkiye için oylarımızı kullanalım vc

bu görevimizin, bu hakkımızın değerini bilelim...

Gözlem, 14 Temimiz 2007

3 5 5

Page 359: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

Nasıl Bir Anayasa Özlemi İçindeyiz?

T artışmaları süren bir seçim sonucu yine iktidara gelen A K P ' y c

yaraşan vc yakışan; hukukçu vc hukukçu olmayan kimi bilim

adamlar ına hazırlatıldığı, sonra da partili bir kuruldan geçirilip

Başbakanca verildiği öğrenilen Anayasa değişikliğine ilişkin yasa

taslağının içeriği, alıştırılmak için olacak, basında parça-bölük yer

a lmaktadır . Asıl değer lendirmeyi tasarı ya da teklif biçiminde

T B M M ' y c sunulduğu z a m a n yapmak üzere genelde ülkemizdeki

anayasa hareket ler ine değinmeye öncelik veriyoruz:

1. Ülkemizde ilk Anayasa " K a n u n - u Esas i" adlı, 23 Aralık 1876

günlü, 119 maddel ik metindir . Abdülhamit taraf ından 1877'dc

Mcclis ' in kapatılmasıyla yürür lükten kaldırılan bu anayasa 10

T e m m u z 1908'de Mcclis-i Mcbıısan' ı toplantıya çağıran "İrade-i

S c n i y e " d c n s o n r a 19 T e m m u z 1908'de " K a n u n - ı ı E s a s i " n i n

Yürürlüğü H a k k ı n d a Hatt- ı H ü m a y u n l a yeniden yaşama geçir­

ilmiş, 8 Ağustos 1909'da 24, 29 Ocak 1914'te 3, 15 Mayıs 1914'te 3,

25 Şubat 1916'da 1, 25 Şubat 1916'da 2, 7 M a r t 1916'da 1, 21 M a r t

3 5 6

Page 360: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

1918'de 1 maddes i değiştirilmiştir.

2. T B M M 20 O c a k 1921'de 23 asd, 1 ayrı m a d d e d e n oluşan

"Teşkilat-ı Esas iye K a n u n ı i ' n u k a b u l e tmiş t i r . 1 . m a d d e s i

cumhur iye te yürüyüş ve lâiklik açılımının kaynağıdır. 85 no.lu bu

Anayasa Ulusal Kurtu luş S a v a ş i n ı n dayanağıdır . .,

3. T B M M 29.10.1923 günlü, 364 no.lu 6 maddel ik yasa ile 85

no.lu Anayasa'yı değişt irerek C u m h u r i y e t ilan etmiştir.

4. T B M M 20 Nisan 1924'dc 105 maddel ik "Tcşkilat-ı Esasiye;

K a n u n u " adlı ilk T C . A n a y a s a s i n ı kabul etmiştir. Beş kez değişik­

lik g ö r e n bu A n a y a s a 10.1.1945'te 4695 no. lu yasayla

Türkçeleşt i r i ld i . 24.12.1952'dc 5597 no.lu yasa ile O s m a n l ı c a

yapılmış 491 no.lu Anayasa yeniden yürürlüğe konuldu. . "i

5. 27 Mayıs 1960 Devr imimden sonra Milli Birlik Komitesi ile

Temsilciler Mecl is imden oluşan Kurucu Mcclis ' in hazırladığı 157

asıl, 22 geçici m a d d e d e n o l u ş a n T.C. A n a y a s a s ı 9.7.1961'dc

halkoyuna sunularak kabul edildi. I969'la 1974 aras ında yedi kez

değişiklik gördü.

6. Milli Güvenl ik Konseyi ile Danışma M e c l i s i n d e n oluşan

Kurucu Mcclis 'ce hazır lanıp 7.11.1982'dc ha lkoyuna sunulan 2709

no.lu T.C. Anayasası 177 asıl, 16 geçici m a d d e d e n oluşmaktadır .

1987-2007 aras ında 13 kez değişiklik görmüştür .

Anayasa, ulusal yaşam andıdır. Devlet in yapı lanmasını sağlayan

ulusal uzlaşma belgesi, devletle yurttaşların ilişkilerini düzenleyip

hak ve özgürlükleri güvenceye bağlayan temel yasadır. Anayasalar

iktidar ya da muhalefet parti lerinin, yasama organlar ının değil tüm

ulusun malıdır. Ulusal o n u r u simgeleyen, ulusal h u k u k u n kaynağı

o lan üstün kural lar dizgesidir.

Olabildiğince geniş katılımla yürürlüğe g i rmes inde sayısız yarar

vardır. Şimdi basına sızan ya da sızdırılan değişikliklerden, Türkiye

Cumhur iye t imin kur tu luş ve kuruluş felsefesi, Türkiye'yi Türkiye

yapan T ü r k Devr imi 'n in temelini o luş turan A t a t ü r k ilkeleri, insan

3 5 7

Page 361: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

hakları ve gerçek d e m o k r a t i k gelişmeler için değil, iktidar par­

tisinin amacına uygun değişikliklerin gerçekleşt ir i lmek istenildiği

anlaşı lmaktadır .

H u k u k y ö n ü n d e n "olabihY'lc, " o l a m a z " l a r spnra belirtilecektir.

Kimi m a d d e l e r i n değişikliği ya da tümüyle y e n i d e n anayasa

yaparak "değiş t i rme y e n i l e m e " olsun değişiklik adıyla g ü n d e m e

gelecek ve şimdi yürür lükte olan Anayasa gözeti lerek koşullarına

göre düzenlenecekt i r . Yamalarla değil, yepyeni bir Anayasa özlen-

mektedi r .

Önceki anayasaların o l u ş u m u n a yönelik tart ışmalara o lanak ver­

meyen bir anlayış ve dayanışma ile, ulusal aydınlığı, hukuksallığı

daha çok art ı ran, güvenceleri daha sağlıklı bir anayasa k a z a n m a k

hepimize o n u r verir.

Devlet in saygınlığı ulusun yüceliği k o n u s u n d a yeni bir atılım

olmalıdır. Yalnızca siyasal değil, hukuksal bir ufuk değişikliği

olmalı, Ata türk ilkeleri doğru l tusunda hepimizi kucaklamak, tartış­

maları sonlandı rmasa da azal tarak yaşamımıza esenlik katmalıdır .

Ayrıntılı ya da kısa olması hazır layanların yetenek ve yeterliliğine

bağlıdır. Özlü a m a gerçekçi ve doyurucu olması gerekir.

Bir d a h a Anayasa özlemi çekmemeliyiz. Hazı r lanan taslakta her

şey yanlış ve sakıncalı olmaz. Olumlulara katılırız.

Ancak, yeni Anayasamız Ata türk ilkeleri çıkarılıp dinsel açıhmlı,

bir tür R e c e p Tayyip ilkelerini yaşama geçirici bir Anayasa o lamaz !

Gözlem, I Eylül 2007

3 5 8

Page 362: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Anayasa Çalışmaları

11 Eylül 1980 H a r e k â t ı sonras ında oluşturulan Kurucu Mcclis ' in

hazır ladığı , h a l k o y u n a s u n u l a r a k kabul ed i len 1982

A n a y a s a s i n ı n 14. değişikliği üzer inde çalışıldığı bi l inmektedir . İkti­

dar Partisi G e n e l B a ş k a n i n m "(Başbakan' ın) isteğiyle başlayan

süreç, par t i ilgililerinin toplantısıyla ikinci aşamayı geçmiştir .

K a m u o y u n a açıklanacak biçime ve içeriğe get ir i ldikten sonra

yönelti len eleştirilerle (belki) milletvekillerinin önerisi d u r u m u n a

d ö n ü ş t ü r ü l ü p T B M M ' n i n g ü n d e m i n e alınacaktır. Değişik etkinlik­

lerle, başta bilim adamlar ı kimi ilgililerin açıklamalarıyla çalış­

m a l a r ı n d e ğ e r l e n d i r i l m e s i i z l e n m e k t e d i r . Ü n i v e r s i t e l e r a d ı n a

yapılan uyarıcı açıklamalar, öneri ler u m u t verici, ışık t u t u c u bulun­

sa da gencide H u k u k Fakülteleriyle yansız h u k u k kuruluşlar ının vc

yargı organlar ının sessiz kalması e leşt ir i lmektedir . Kanımız, yapılır­

sa k a m u o y u n a açıklandıktan, h a t t â T B M M ' n e s u n u l d u k t a n sonra

ciddî eleştirilerin yapılacağı bek lenen değer lendi rmeler le eleştiri­

ler in o z a m a n u l u s u n bilgisine sunulacağıd ı r . En uygun, en

3 5 9

Page 363: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ı'EKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

gerçekçi, en yararlı o lan yol da budur.

H a z ı r l a n m a s ı s ü r d ü r ü l e n A n a y a s a değiş ik l iğ inden ö n c e 2 1

E k i m ' d e halkoyuna sunulacak 13. Anayasa değişikliğine ilişkin

31.5.2007 günlü, 5678 no.lu " T C . Anayasasının Bazı M a d d e l e r i n d e

Değişiklik Yapılması H a k k ı n d a K a n u n " d a n sonra T B M M ' n d c

yapılan C u m h u r b a ş k a n ı seçiminin doğurduğu karmaşanın çözüm­

lenmesi gerekmekted i r . Önceki C u m h u r b a ş k a n i n ı n halkoyuna

götürdüğü 5678 no.lu Yasamın geçici 19. maddesi , Yasa'nın Resmî

G a z c t e ' d c yayımlanmasını izleyen kırkıncı g ü n d e n sonraki ilk

pazar günü birinci oylamanın, ikinci pazar günü de ikinci oyla­

m a n ı n yapılarak 11. C u m h u r b a ş k a n i n ı n seçileceğini ö n g ö r m e k l e ­

dir. 11. C u m h u r b a ş k a n ı n ı T B M M seçtiğine, sanal-yapay, ara, geçi­

ci C u m h u r b a ş k a n ı olmayacağına, ancak Anayasamın 106. maddes i

gereğince vekâlet, 102. maddes i gereğince zorunlu u z a t m a olacağı­

na göre; iki " 1 1 . C u m h u r b a ş k a n i ' n ı g idermek için yeni bir Anayasa

değişikliğine ilişkin yasa ç ıkarmak g e r e k m e k t e d i r . H a z ı r l a n a n

değişiklik düşünülerek 5678 no.lu yasadan vazgeçilmesi de olasıdır.

Bu yasanın boşlukta ve geçersiz kaldığı düşünülerek yürür lükte

kalması uygun bu lunamaz.

Anayasamın önemli ve tümüyle değişikliklerini yalnızca yasama

organına b ı rakmak doğru değildir. Ulusal yaşam andı, temel uzlaş­

ma anlaşması-sözlcşmcsi, devletin kurucu belgesi o l d u ğ u n d a n

Kurucu Meclis taraf ından halkoyuna sunulması gerekir. Anayasa,

yasama organı çoğunluğunun, iktidar ya da anamuhale fe t par­

tisinin, siyasal kesimin değil, tüm ulusun malıdır. D e m o k r a t i k kitle

örgüt ler inin, hukuk çevrelerinin, yurttaşların eleştiri ve öneri lerini

almalı, b u n u n için yeterli z a m a n tanımalı, inat laşma ve z ı t laşmadan

kaçınılmalıdır . Etkinl ikler düzenlenmel i , oy verecek yurttaş lar

aydınlat ı lmalı , tar t ı şmalar la en doyurucu m e t i n edini lmcl idir .

Gereks iz ve yanlış "Sivil A n a y a s a " tanımı bırakılmalıdır.

Ayrıca, yürürlükteki Anayasa 'nın değişt irmeye ilişkin kural lar ına

uyularak süreç t a m a m l a n m a l ı d ı r . Bu arada, yine yürürlükteki

Anayasa 'n ın değiştiri lmesi öncr i lcmcz kurallarıyla bu d u r u m u

3 6 0

Page 364: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

ö n g ö r e n kural ına dokunulmamal ıd ı r . Biçim ve içerik değişikliği

halkoyıında kabul görse bile geçerli sayılmaz. Tartışılan Anayasanın

etk inl iğ ini ve saygınlığını s a ğ l a m a k g ü ç t ü r . T ü r k i y e

Cumhur iye t i 'n in Ulusal Kurtuluş Savaşiyla d o ğ u m u n u sağlayan

kurtuluş ve kuruluş felsefesi yadsınarak, ülke gerçekleri gözardı

edi lerek Anayasa 'da bulunması yararlı o lan i lkelerden ö d ü n ver­

i lmemel i , lâik c u m h u r i y e t ve A t a t ü r k karş ı t ı s ö z d e bi l im

adamlar ın ın bilimsellikten uzak, yanlı, amaçlı, sakıncalı görüşleri

ciddiye a l ınmamalıdır . Özellikle lâiklik, ulusal egemenlik, Devr im

Yasaları, yargı bağımsızlığı, ün iver s i te özerkl iğ i , mil letveki l i

dokunulmazlığıyla yolluk ve ödenekler i , Milli Güvenl ik Kurulu,

Anayasa değişiklikleri üzer inde duyarlılık ve özen gösteri lmelidir.

Ayr ınt ıda e leşt i r imizi T B M M ' n e s u n u l a n m e t i n ü z e r i n d e

yapacağız. Asla yads ınamaz ve ö d ü n veri lemez ulusal tümlük ve

birlikte Milletvekili ve C u m h u r b a ş k a n ı andı özellikle düzenlen­

melidir. Kürtçüler in içtikleri anda aykırı biçimdeki istek ve öneri­

leri Anayasa konusundaki tehlikelerin belirtisi olduğu gibi dinci­

lerin amaçlar ı da açıktır. Bir devletin iki ulusu o lamaz. Hilâfet ve

sal tanat geri gelemez, Cumhur iye t biçimsel kı l ınamaz. Ve asla

yıkılaınaz, yıktırmayız!

Gözlem. 22 Eylül 2007

361

Page 365: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G U N G O R ÖZDEN

Anayasa Karmaşası

D i rengen kimi siyasetçiler yüzünden barış aracı o larak anlaş­

mazlıkları giderecek, sorunlara çözümler üre tecek hukuk

a l a n ı n d a gereks iz bir k a r m a ş a y a ş a n m a k t a d ı r . O n b i r i n c i

C u m h u r b a ş k a n ı seçiminden önce, iktidar partisinin istediği kimseyi

sc 'çtiremcmenin verdiği kızgınlık ve kırgınlıkla, T B M M ' d c n ikinci

kez geçirdiği 13. Anayasa değişikliğine ilişkin 31.5.2007 günlü, 5678

no. lu Yasa'yı A n a y a s a m ı n ' 175. m a d d e s i g e r e ğ i n c e 10.

C u m h u r b a ş k a n i n ı n halkoyuna götürmes i kararı Yüksek Seçim

Kurulumca bel ir lenen 21 E k i m 2007 tar ih inde uygulanacaktır .

Halkoylaması yapı lacak.5678 no.lu Yasa 7 m a d d e d e n oluşmak­

tadır. Cumhurbaşkanl ığ ı .süresini iki kez beşer yıla ç ıkarmakta,

seçim yöntemini d ü z e n l e m e k t e ve C u m h u r b a ş k a n ı n ı n halk tarafın­

dan seçilmesini ö n g ö r m e k t e d i r . Bu temel kural lar yanında 6:

maddeyle getirilen geçici 10. m a d d e "Onbir inc i C u m h u r b a ş k a n ı

seçiminin ilk oylamasının, Yasamın Resmî G a z c t c ' d c yayımlan­

masını izleyen kırkıncı g ü n d e n sonraki ilk pazar günü yapılacağını"

362

Page 366: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

bildirmektedir. D a h a açık bir anlat ımla 21 E k i m ' d e halkoylaması-

na sunulan Yasa kabul edilirse, 11. C u m h u r b a ş k a n ı seçimi; yapıla­

caktır. Bu Yasa 'dan sonra a m a halkoylamas ından önce, olağan

biçimde 1 1 . C u m h u r b a ş k a n ı yürürlükteki Anayasa kural lar ına göre

T B M M ' n c c 28.8.20()7'dc seçilmiştir. Halkoylamasıy la yeni bir

C u m h u r b a ş k a n ı n ı n seçilmesi gereğiyle seçilmiş o lanın görevinde

bulunması açık bir çelişkidir. Cumhurbaşkanl ığ ı boşalmamışl ır .

Yeni bir C u m h u r b a ş k a n ı seçimini gerekt i ren eylemli bir. d u r u m

yoktur. Ancak Anayasa kabul edilirse yerine getirilmesi zorunlu bir

anayasal buyruk vardır. Onbirinci C u m h u r b a ş k a n ı iki kez seçile­

meyeceğine, " sanal cumhurbaşkanı , ara c u m h u r b a ş k a n ı , geçici

cumhurbaşkanı ve yinelenen c u m h u r b a ş k a n ı " o lamayacağına göre;

halkoylaması gereği bir C u m h u r b a ş k a n ı yeni tar t ı şmalar başlata­

cak, hukuksal bir karmaşa, olumlu ve o lumsuz görüşler le büsbütün

bulanık bir siyasal o r t a m oluşacaktır.

S ıkmabaş ın serbest bırakı lması h e d e f l e n e r e k sipariş edi len

Anayasa değişikliğine yönelik tart ı şmalar yoğunlaşırken Onbirinci

C u m h u r b a ş k a n ı n ı n halkoylamasından sonra adaylığını koyacağı,

değişt ir i lmesi ö n e r i l c m c z kura l lara yönelik ç a b a l a r nedeniy le

Anayasa değişikliğinin "yok sayılması" gerektiği görüşleri yaygın­

laşırken iki "Onbidi rc i C u m h u r b a ş k a n i ' n a ' y o l açacak karışıklığın

giderilmesi gerekmektedi r . Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna

Sunulması H a k k ı n d a 3376 no.lu Yasa gereğince halkoyuna s u n m a

işlemlerini y ö n e t m e k ve d e n e t l e m e k l e yükümlü Yüksek Seçim

Kurulu 'nun kararı önemlidir . Sanıyoruz kimileri, özellikle iktidar

kesimi d u r u m u n çarpıklığını bile bile Anayasa değişikliğine ilişkin

yeni bir yasa ç ıkararak " O n b i r i n c i " yerine " O n i k i n c i " açıklığını

ge t i rmekten kaçınmakta, sorumluluğu Yüksek Seçim Kurulu na

b ı rakmakta, Kurul 'un halkoylaması yapı lmaması y ö n ü n d e bir karar

vermesi çok kolay o lmamakla birlikte böyle bir karar aldığında

kimi yurttaşlar dâva açmak için hazırlık yapmaktadı r .

Ayrıca, iktidar partisi milletvekillerinin ( H ü k ü m e t ve part i ler

Anayasa değişikliği tasarı vc teklifi g e t i r e m e y e c e k l e r i n d e n )

3 6 3

Page 367: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

C u m h u r b a ş k a n ı kendi ler inden biri seçildiği için halkoyuna s u n u l a n

yasayı geçersiz kılacak bir teklif hazırlayacakları ya da Anayasa

değişikliğine ilişkin kural lar kabul edi ldikten sonra Onbir inc i

C u m h u r b a ş k a n ı seçimini öngören geçici 19. m a d d e n i n yürür lükten

kaldırılmasını sağlayacak bir girişimde bulunacaklar ı söylenmekte­

dir. M a d d e n i n uygulanmaz, .duruma geldiği, geçersiz kaldığı görüş­

leri de ileri sürülmektedir . K o n u , tartışmaya elverişlidir. Değişik

görüşler olabilir. Söylenecek çok söz vardır. Ancak demokras in in

zıtlaşma vc inat laşma değil, gerçek bir hukuk düzeni olduğu bilin­

ciyle davranılması, Anayasa değişikliği yoluyla s o r u n u n çözümlen­

mesi gerekir.

C u m h u r b a ş k a n ı seçimine ilişkin T B M M kararı ne ölçüde geçerli

ise o n d a n sonraki halkoylaması kararı o n u da aşan bir güç taşımak­

ta, yeni olması nedeniyle uygulanması zorunluluğu savunulmak­

tadır. T B M M ile halkoyımu karşı karşıya get i rmenin hiçbir anlamı

yoktur . C u m h u r b a ş k a n ı s e ç i m i n d e n ö n c e ha lkoyuna s u n u l a n

Yasamın yansıtt ığı yanlışlık düzel t i lmel id i r . Mecl i s ' tc yapı lan

seçimin halkoyuna s u n m a karar ından sonra, o n d a n yeni olduğu da

söylenmektedir . Başbakanın bu konularda hiçbir 'yetkisi yoktur.

Sözleri kendini ve kendi gibi düşünenler i bağlar. Halkoyuna s u n m a

kararı Başbakanın önerisi ya da sözleriyle geçersiz kı l ınamaz.

A n a y a s a değişikliği B a ş b a k a n ı n ya da B a k a n l a r K u r u l u m u n

kararıyla g ü n d e m d e n çıkarı lamaz. T B M M k a r a n gerekir. O da

önceki değişikliği içeren Yasa ile olur.

, Gözlem, 6 Ekim 2007

364

Page 368: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Yekta Güngör Özdenin

Özgeçmişi

S ivas bağlantılı, yargıç vc ö ğ r e t m e n ağırlıklı bir ailenin çocuğu

olarak 5 Hazi ran 1932'dc Tokat ' ın Niksar ilçesinde doğmuştur .

Babası ö ğ r e t m e n , annesi ev hanımı idi. ilk ve O r t a o k u l u Niksar 'da,

liseyi Samsun, Tokat ve Kayscri 'dc o k u d u k t a n sonra Sivas'ta ta­

mamlamış, 1956'da A n k a r a Üniversitesi H u k u k Fakültesi 'ni bitir­

miştir. Öğrencil ik yıllarında A n k a r a Üniversitesi Talebe Birliği Yö­

netim Kurulu Üyeliği ile Türkiye Milli Talebe Federasyonu Yayın

Komisyonu Başkanlığıma getirilmiş, A n k a r a Üniversitesi Z i raa t

Fakültesi Levazım Şefliği ve Karayolları G e n e l M ü d ü r l ü ğ ü Perso­

nel Dai res i 'nde çalışmıştır. 1956 yılında stajyer olarak katıldığı An­

kara B a r o s u ' n d a değişik görevlerden sonra 1965-1966'da G e n e l

Sekreterl ik, 1972-1974'dc Başkanlık, b u , a r a d a 13 yıl or taokul

öğrctmcnliğiylc yüksekokul öğret im görevliliği yapmıştır.

Ycdcksııbaylığını 1958-1959'da İ s tanbul Boğazı M ü s t a h k e m

Mcvki-i Komutanl ığ ı M u h a b e r e Bölüğümde yapt ıktan sonra C u m ­

huriyet S e n a t o s u ' n d a beş g rubun oylarıyla 11 Ocak 1979'da Anaya-

3 6 5

Page 369: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R Ö Z D E N

sa M a h k e m e s i asıl üyeliğine seçilinceye kadar avukatlık çalışma­

larını bağımsız biçimde sürdürmüştür . C H P m i n Ulus Gazetes i 'n in,

Sosyal D e m o k r a s i Derneğ imin, İnşaat Mühendis ler i O d a s i n ı n ,

A n k a r a Gazeteci ler C e m i y e t i n i n , O D T Ü ' n ü n d e ara lar ında bulun­

duğu birçok kuruluşun; İsmet İ n ö n ü , C e m a l Hüsnü Taray, Bülent

Eccvit, Kemal. Kayacan, Salim Başol gibi tanınmış kişilerin ve bir­

çok gazetecinin avukatlığını üstlenmiştir . 1960-1961'de Türkiye

Milli Gençl ik Teşkilatı ( T M G T ) İkinci Başkanlığımda bu lunmuş,

Ankara T ü r k Devr im Ocaklar ı kurucuları aras ında yer almış, Tür­

kiye Baro lar Birliğimin kuruluş çal ışmalarına katılmış, T ü r k H u ­

kukçular Birliği Kurucu G e n e l Başkanı o lmuştur . Kuru luşunda

(1953'dc), Gençl ik K o l l a n G e n e l M e r k e z Y ö n e t i m Kurulu Üyesi

olduğu C H P ' d c n , Başhukuk D a n ı ş m a n ı ve Yüksek Danışma Kuru­

lu Üyesi iken Anayasa M a h k e m e s i üyeliğine seçilmesi nedeniyle

18.01.1979'da ayrılmıştır.

2 Mart 1988'de Anayasa M a h k e m e s i Başkanvckilliğimc, 8 Mayıs

1991'de Anayasa M a h k e m e s i B a ş k a n h ğ i n a birinci kez, 25 Mayıs

1995'de ikinci kez getirilmiştir. Anayasa gereği 65 yaşını bitirdiği 1

Ocak 1998'dc Anayasa M a h k e m e s i B a ş k a n l ı ğ i n d a n emekli olduk­

tan sonra da 8 H a z i r a n 1998'de Atatürkçü D ü ş ü n c e D e r n e ğ i G e n e l

B a ş k a n h ğ i n a , 1 0 Mayıs 2000 'de T ü r k H u k u k K u r u m u

B a ş k a n h ğ i n a seçilmiş, d ö n e m i n i tamamlayınca yeniden görev al­

mamıştır . 19 T e m m u z 2002'de getirildiği Cumhuriyetç i D e m o k r a s i

Partisi ( C D P ) G e n e l B a ş k a n h ğ i n ı ve üyeliğini 14.02.2004'tc bıra­

karak siyasal part i ler le olan ilişkisini kesmiştir.

Ulus, Barış, Ekspres gazete ler inde köşe yazarlığı yapmış, Cum­

huriyet, Milliyet, Akşam, Bugün ve Yeni A d a n a gazeteleriyle Fo­

rum, Yankı, N o t e r l e r Birliği, Abece, Yeni Adalet, Devinim, H u k u k ­

çu, S a n a t Çevresi, Mülkiyeliler Birliği, SSK, İş Bankası, D ü ş ü n , İle­

ri, Türksolu, Atatürkçü D ü ş ü n c e dcrgileriyle birçok B a r o dergisin­

de d e m e ç ve yazıları, başta Varlık, T ü r k Dili, Çağdaş T ü r k Dili, Ke­

malist Ülkü, Antoloji, Söylem, Karşı, Aykırı Sanat, o lmak üzere ki­

mi sanat dergi ler inde ve birçok antoloj ide şiirleri yayımlanmıştır.

366

Page 370: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

1947'de Sivas - Ü l k e Gazetes i taşra muhabir l iğ inden sonraki yular­

da Devr im Gençliği ve Devrimci dergileri başta kimi yayın organ­

lar ında sekreterl ik, yazı kurulu üyeliği, sorumlu m ü d ü r l ü k l e r d e bu­

lunmuş, 1970'lerde Vatan Gazetes i 'n i m a h k e m e kararıyla "güveni­

lir kişi" seçilerek bir yıl yönetmişt ir .

1991-1995 yılları aras ında Pos-Tcl, Milli Prodüktiv i te, Türkiye

Yazarlar Sendikası (TYS), D e m o k r a s i Kuşağı, Eğit im Dünyası, <

Amfora, Arena, P a r l a m e n t o d a n , İz, P a n o r a m a , Fırt ına, H u k u k ç u ,

Yeni Günaydın, Z a m a n , Türkiye, O r t a D o ğ u , Tasvir, Yeni Yüzyıl

gazeteleriyle R e s s a m Bedri Baykam'ın İç M a n z a r a l a r ı adlı sergi

b r o ş ü r ü n d e kendisiyle yapılan röporta j lar yayımlanmıştır . 1993-

1996 yıllarında yerli ve yabancı R a d y o vc TV istasyonlarında yine­

lenen röportaj ları yer almıştır.

T ü r k H u k u k ç u l a r Birliği, T ü r k H u k u k K u r u m u , Anadolu Kulü­

bü, Atatürkçü D ü ş ü n c e , A n k a r a Diyabet, Dil, A . Ü . Mezunlar ı , G a ­

latasaray Kulübü, Büyük Kulüp, T ü r k Kanser Araş t ı rma ve Savaş

K u r u m u , T ü r k İdareci ler ile A n k a r a Filaleti dernekler in in; Acil

Yardım Trafik, Atatürkçü D ü ş ü n c e vc T ü r k Gençl iğ ine H i z m e t

vakıflarının üyesidir.

Ünivers i te lerde, Barolarda, hukuk vc eğitim k u r u m l a r ı n d a , ileri­

ci d e r n e k l e r d e çağrılar üzer ine yönetici vc k o n u ş m a c ı olarak bilim­

sel toplant ı lara katı l ıp konferanslar vererek ya da açış k o n u ş m a l a r ı ,

yaparak T ü r k Devrimi, Atatürk İlkeleri, Lâiklik, İnsan H a k l a n ,

D e m o k r a s i , H u k u k Devleti, Yargı Bağımsızlığı, Yargıç Güvencesi ,

Anayasa Yargısı, Anayasa, Avukatlık, Barış, Dost luk vc özellikle

H u k u k konular ında açıklamalar yapmakta, çaba larda bulunmak­

tadır. Emekl i o lduktan sonra iki yıl H a c e t t e p e Üniversitesi İktisadi

vc İdari Bilimler Fakültesi K a m u Yönet imi B ö l ü m ü n d e yüksek li­

sans vc d o k t o r a öğrenci ler ine, "Anayasa Sorunlar ı ve Siyasal Sis­

t e m l e r " dersi vermiştir. On yıldır A n k a r a Üniversitesi Gel i ş t i rme

Vakfı Özel İ lköğret im ve Lise Y ö n e t i m K u r u l u m d a üyedir. Son

d ö r t yıldır Ufuk Ü n i v e r s i t e s i n i n H u k u k Fakül tes i 'ndc Anayasa

Yargısı dersi vermektedir .

367

Page 371: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

A n k a r a ' d a iki caddeye M a h m u t Esat Bozkurt ile İ m r a n Ö k t e m

adlarının verilmesini sağlamıştır. Ekim 20GTde B a t ı k c n t ' d c Yekta

G ü n g ö r Ö z d e n Parkı Yenimahalle Belediyes ince açılmıştır. Çor­

lu'da, T u r h a l - U l u t c p c ' d c birer caddeye, Ayvalık-Küçükköy'de bir

sokağa adı verilmiştir. Güftesi Ö z d e n ' i n olan 10 şarkı, 2 marş , 1

senfoni vardır.

G ö z l e m (İzmir), M ü c a d e l e (Aydın), Sorgun Postası (Sorgun-

Yozgat), Ereğli (Konya Ercğlisi), T Ü R K S O L U (İstanbul), Devr im

( Ç o r l u ) , Tokat ( İ s t a n b u l ) , Sözcü ( İ s t a n b u l ) , Tokat (Tokat) ,

Sarrzcybck ( İ s k e n d e r u n ) , Ulusalses (İs tanbul) gazeteleriyle İleri

(İstanbul), Maya (İs tanbul), Çağın Polisi (Ankara) , Tay ( K a r a b ü k ) ,

Terazi ( A n k a r a ) dergi ler inde de yazıları yayımlanmaktadır .

4 Kasım 1953'te Ata türk 'ün geçici kabr inden (Etnografya M ü z e ­

si) çıkarılışında bu lunmuş, b u r a d a 4 Kasını 1953'te Gençl ik N ö b c -

ti'ni yönetmiş, 10 Kasını 1953'te Anıt-Kabir 'c taş ınma sırasında

kortejin yöneticilerinin biri olduğu gibi A t a t ü r k ' ü n g ö m ü l ü ş ü n d e

hazır bu lunan on sivilden, yaşamda kalan tek kişidir. Yıldırım Be­

yazıt Akmı 'ndaki Atatürk I lcykcli 'nin 29.10.1953 günü açılış töre­

nini yönetmiş, Millî Birlik Komites i 'nin kabul ettiği ve ilk kez 10

Kasım 1960'ta Anıt-Kabir 'dc sonra 2004 dışında her yıl 19 Mayıs

törenler inde 19 Mayıs S t a d y u m u n d a ö ğ r e t m e n l e r korosunca oku­

n a n Gençlik Andı 'n ı yazmıştır. Avukatlık Yasas indaki Avukatlık

Andı ve KKTC'nin Bağımsızlık A n d i n ı n da yazarıdır. Şimdi lerde

anılarını yazmaya çalışmaktadır.

Büyükbabası yargıç o larak 1925'tc vefat etmiştir. Büyükdcdesi

Niksar Rcdd-i İ lhak.Cemiyeti Başkanı, İstiklâl Madalyası sahibi ve

önceki Belediye Başkanlar ından Hacı M a h i r Turhan'dır . Eşi emek­

li öğretmendir . Bir psikolog kızı, bir u z m a n hek im oğlu ve bu iki ço­

c u ğ u n d a n biri üniversite son, ö b ü r ü i lköğretim son sınıfta iki erkek

t o r u n u vardır.

3 6 8

Page 372: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Yekta Güngör Özden'in aldığı ödüller

1. Gümüş Madalya (Hür Macarlar, 1963)

2. Cumhuriyetin 60. Yılında 10 Türk Hukukçusundan Biri (Balıkesir

Barosu, 1984)

3. Türk Dili Onur Ödülü (Dil Derneği, 1988)

4. Yılın Hukukçusu (Eskişehir Barosu, 1991)

5. Yılın Hukukçusu-Muammcr Yaşar Bostancı Ödülü (Yargı ve Gü­

venlik Muhabirleri Derneği, 1992)

6. Yılın Atatürkçüsü (İzmir Büyükşchir Belediyesi, 6 Mayıs 1992)

7. Onursal Felsefe Doktorası (ODTÜ Senatosu, 1992)

8. Uluslararası Mcdel Of Merit Şeref Madalyası (İstanbul Kartal Li-

ons, 1993)

9. Uluslararası Mervin Jones Ödülü (İstanbul - Topağaeı Lions, 1994)

10. Lâik Cumhuriyct 'c ve Atatürk'e Bağlılık Ödülü (Urlu Ziraat

Odası, 1994)

11. Atatürkçülük Takdiri (Ankara İş Kadınları Derneği, 1994)

12. Atatürk Ödülü (Atatürkçü Düşünce Derneği Amasya Şubesi,

1994)

13. Uluslararası Rotary Paul Haris Dostluk Madalyası ve Rozeti (An­

kara Rotary Kulüpleri, 1995)

14. Yılın Lâiklik Ödülü (Türkiye Ziraatçılar Derneği, 1996)

15. Atatürk Ödülü (Atatürkçü Düşünce Derneği, 1996)

16. Yılın Adamları Ödülü (Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı, 1997)

17. Onursal Doktora (Mimar Sinan Üniversitesi, 4 Nisan 1997)

18. Ayın Yıldız İsmi (Gönül Dostu Gazeteciler Topluluğu, Nisan

1997)

19. "Türkiye Cumhuriyeti ' ni vareden temel değerleri savunmada

gösterdiği kararlılıktan dolayı" (Kuva-yı Medya Dergisi, 12 Nisan

1997)

20. Atatürkçülük, Lâiklik, Hukuk Ödülü (Türkiye Ziraatçılar Der., 8

Haziran 1997)

21. Onursal Doktora (Ankara Üniversitesi, 2 Ekim 1997)

22. Onur Ödülü (Atatürk Vakfı, 17 Ocak 1998)

23. O n u r Plaketi (Türk Hukukçu Kadınlar Derneği, 3 Mart 1998)

24. Onur Ödülü (Sanat Kurumu, 24 Mart 1998)

3 6 9

Page 373: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

25. Dayanışma Ödülü (Türkiye Ziraatçdar Derneği, 2 Eylül 1998)

26. Onursal Doktora (Eskişehir Anadolu Üniversitesi, 28 Eylül 1998)

27. Onursal Doktora (İstanbul Üniversitesi, 5 Ekim 1998)

28. Ankara Evrensel Değerler Kozası Cumhuriyet'in 75. Yıl Ödülü

(Evrensel Kardeşlik ve Bilgelik Derneği, 11 Ekim 1998)

29. Çağdaş Eğitim Ödülü (Çağdaş Eğitim Vakfı, 27 Ekim 1998)

30. Onur Plaketi (Türkiye Ormancılar Derneği, 30 Ekim 1998)

31. 75.Yıl Cumhuriyet Ödülü (İstanbul Üniversitesi, 31 Ekim 1998)

32. Yılın Hukuk Adamı (Ankara Genç İşadamları Derneği, 9 Kasım

1998)

33. Onursal Doktora (Hacettepe Üniversitesi, 10 Kasım 1998)

34. Onursal Doktora (Kıbrıs, Girne Amerikan Üniversitesi, 29 Mayıs

1999)

35. Bilal Köyden Basın Ödülü (Ordu Sanat Bülteni, 19 Mayıs 1999)

370

Page 374: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

ATATÜRK BAYRAĞI

Yekta Güngör Özden'in Yayımlanmış Yapıtları ve Katkıda Bulunduğu Yapıtlar-Yayımlar

1. Dilek (Şiirleri, 1953)

2. Başvereıı Bir İnkılapçı (Fatih Rıfkı Atay'dan derleme, T M T F Yay., 1953)

3. Üniversite Dünyası (Dergi, Turgut Erdem, Zeki Dölen, Yavuz Kadıoğlu

ile birlikte, 1953)

4. İnkılâp Gençliği - Devrim Gençliği (Dergi, TMTF, Sekreter, Sorumlu Mü­dürü, 1952-1954)

5. Taş Ayna (Şiirler, 1960)

6. Yönlendirme ve Yönetim Denetimi (Sağlık İdaresi Yüksekokulu ders

notları, 1966)

7. Ankara Barosu Dergisi (Yazı Kurulu Üyeliği ve sahiplik)

8. Hukuk Rehberi (1967-1987, 7. Baskı)

9. TC Anayasası (1971)

10. Yargı Sorunları (Ankara Barosu adına rapor, 1973)

11. Hukukta Dil (Türk Dil Kurumunda Konferans, 1974)

12. Devrimci (Atatürkçü dergi, Sami N. Özerdim ve Rahmi Mağat ile birlikte)

13. Atatürk ve Cumhuriyet (Ankara Barosu Dergisi özel sayı, 1974)

14. Türkiye Hukuk Delgisi (4 Kitap, 1975-1976)

15. Atatürk için Şiirler (Kendi Şiirleri, Spor Toto Kültür Hizmetleri, 1981)

16. Bir Gün Belki- (Şiirler, 1981)

17. Anayasa Yargısı (Derleme, Anayasa Mahkemesi Yayınları, 1986-1995)

18. Atatürk ve Hukuk (Derleme, Anayasa Mahkemesi Yayını, 1982)

19. TC Anayasası, Anayasa Mahkemesi Kuruluş Yasası ve İçtüzüğü (Ortak Ki­tap, Anayasa Mahkemesi Yayını, 1987, 2. Baskı 1997)

20. Çağrı Barışa, Özgürlüğe, Mutluluğa (Şiirleri, 1991)

21. Yüreğim Güneş (Şiirler, 1991)

22. Hukukun Üstünlüğüne Saygı (Bilgi Yayınları, 1990,2. Baskı 1996)

23. Her Zaman Atatürk (Anayasa Mahkemesi Yayınları, 1994),

24. TC Anayasası (Seçkin Yayınları 1994, 2007)

25. Tançiçeği (Önceki Şiir Kitaplarından Seçki, FE Yayınları 1994, Opus Yayınları, Bilgi Yayınları 4. Baskı, 1998)

371

Page 375: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

YEKTA G Ü N G Ö R ÖZDEN

26. İnsan Haklan, Lâiklik, Demokrasi Yolunda (Bilgi Yayınlan, 1994, 2. Baskı 1996)

27. Her Zaman Atatürk'le, (Anayasa Mahkemesi Yayınlan, 1995)

28. Atatürk Sizsiniz (Bilgi Yayınlan, 1995, 2. Baskı 1996, 3. Baskı 1997, 4.

Baskı 1999)

29. Atatürk Türkiye'dir (Anayasa Mahkemesi Yayınları, 1997)

30. Atatürk' ün Devrini Koşusu Günlüğü (Bilgi Yayınları, 1996)

31. Türkiye Atatürk'tür, Atatürk Türkiye'dir (Gazeteciler Cem. Yay., 1997)

32. Atatürk Ölümsüzdür (Anayasa Mahkemesi Yayınları, 1997)

33. İnsan Haklan ve Temel Özgürlüklerine İlişkin Uluslararası Sözleşmeler ve Bu Sözleşmelere Yer Veren Anayasa Mahkemesi Kararlan (H. Bülent Scrim'lc ortak yapıt, Anayasa Mahkemesi Yayınlan, 1997)

34. Atatürk Şiirleri (Seçki, Opus Yayınları, 2. Baskı 1998)

35. Nereden Baksa Güzel, Nereden Baksan Güzel (Atatürk Şiirleri, Bilgi Yay. 2. Baskı 1998, 3. Baskı 1999)

36. Özlü Sözler, Sözde Sözler (Cem Ofset, İstanbul, 3. Baskı 2000)

37. Aşkımız Şiirimiz (Seçki, Bilgi Yayınları, 1999)

38. 'Türkiye Atatürk'tür, Atatürk Türkiye'dir (Cem Ofset, İstanbul. 2001)

39. Hukuk ve Demokrasi Savaşımı (Bilgi Yayınları, 2001.)

40. Cumhuriyetçi Demokrasi (Bilgi Yayınları, 2001)

41. Kendine Tutsak Yürek (Şiirler. Bilgi Yayınları 2001)

42. Siyasal Bildiriler (CDP Yayınları. 2003)

43. Atatürk ve Atatürkçülük (İleri Yayınları, 15. Baskı. 2003)

44. Lâiklik için (İleri Yayınları, 3. Baskı, 2004)

45. Kuva-yı Milliye Ateşi (İleri Yayınları. 6. Baskı, 2004)

46. Şiirlerle Atatürk (İleri Yayınları, 6. Baskı, 2005)

47. Özgün Sözler (İleri Yayınları. 4. Baskı, 2005)

48. Atatürk Güneşi (İleri Yayınları, .15. Baskı. 2005)

49. Hukuk Rehberi (Seçkin Yayınları, 9. Baskı. 2006)

50. Andımız Atatürk (İleri Yayınları, 9. Baskı, 2006)

51. Atatürk Bayrağı (İleri Yayınları, 2007)

3 7 2

Page 376: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

I I l B l t l l İ I I 1 I p l î İ i S

• n H i l 1 « 3 ^ B • n H i l 1 « 3 ^ B </

ıleılııaplatı te.

14 baskı, 368 sayfa, 15 YTL 6 baskı, 484 sayfa, 15 YTL

mmm

3 baskı, 704 sayfa, 25 YTL 4 baskı, 128 sayfa, 5 YTL

Page 377: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

Sabahat t in Ali. Aşık Veysel. Behçet K e m a l Çağlar, Faruk Nafiz Ç a m l ı b c l ,

Fazıl H ü s n ü Dağlarca , Ziya G ö k a l p , Atti lâ İ lhan, C e y h u n A t u f K a n s u ,

H a s a n H ü s e y i n K o r k m a z g i l , C a h i t Külcb i , Behçet Necat ig i l ,

Ü m i t Yaşar O ğ u z c a n , O r h a n Seyfi O r h o n , Yusuf Ziya O r t a ç , Yekta G ü n g ö r

Ö z d e n , N â z ı m Flikmet R a n , Cahi t Sıtkı Tarancı , M e h m e t E m i n Yurdakul. . .

143 şa i rden 2 2 8 şiir...

Yekta G ü n g ö r Ö z d e n ' i n titiz d e r l e m e s i y l e en geniş ve

en yeni Atatürk şiirleri seçkisi. . . .

6 baskı, 448 sayfa, 15 YTL

Page 378: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

Yekta G ü n g ö r Ö z d e n ' i n m e r a k l a b e k l e n e n b u y e n i k i t a b ı n d a

T ü r k i y e ' n i n v e d ü n y a n ı n son iki y ı lda ge ldiğ i d u r u m u v e A K P ikt idar ın ın

icraat lar ını değer lendi r iyor .

Ö z d e n ' e g ö r e , T ü r k i y e ' n i n g idişat ı A K P iktidarı a l t ı n d a iyi deği ldir .

" Y ı k ı m v e y o k o l m a " n ı n eş iğ indedir . Tek k u r t u l u ş y o l u m u z ise

A t a t ü r k i lkelerine tekrar s ıms ık ı s a r ı l m a k v e A t a t ü r k ' ü n ideal ler i d o ğ r u l t u s u n d a

m ü c a d e l e etmektir . B u m ü c a d e l e d e , Ö z d e n ' e g ö r e " A n d ı m ı z A t a t ü r k " o lmal ıdır .

9 baskı, 272 sayfa, 10 YTL

Page 379: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

Ü l k e m i z d e A t a t ü r k ç ü v e A t a t ü r k ç ü l ü k d e n i l d i ğ i n d e ilk akla g e l e n i s im

k u ş k u s u z Yekta G ü n g ö r Ö z d e n ' d i r . Bu, s a d e c e A t a t ü r k ç ü l e r i n deği l a y n ı z a m a n ­

d a A t a t ü r k d ü ş m a n l a r ı n ı n d a o r t a k fikridir. T ü r k i y e ' d e A t a t ü r k ç ü l ü k ü z e r i n e bir

p a n e l d ü z e n l e n e c e ğ i n d e d e , b i r a n m a t o p l a n t ı s ı d ü z e n l e n e c e ğ i n d e de,

A t a t ü r k ç ü bir derg i ç ı k a c a ğ ı n d a d a , A t a t ü r k ç ü bir d e r n e k y a d a p a r t i k u r u l a ­

c a ğ ı n d a d a göz ler h e m e n Yekta Bey'e çevrilir.

B u k i t a b ı m ı z d a Yekta G ü n g ö r Ö z d e n ' i n 1 9 6 9 ' d a n b u y a n a A t a t ü r k v e

A t a t ü r k ç ü l ü k ü z e r i n e y a y ı n l a n a n y a z ı l a r ı n ı d e r l e d i k .

15 baskı, 504 sayfa, 15 YTL

Page 380: Yekta Gungor Ozden - Ataturk Bayragi.pdf

w w w . c i z g i l i f o r u m . c o m e n g i n e l