yeni - tÜstavtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati...

86

Upload: others

Post on 25-Jan-2020

11 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına
Page 2: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

Bütün ülkelerin proleterleri, bir/eşiniz •

YENI v'

ÇAO 6(120)

Haziran

1974

Komünist ve işçi partilerinin teori ve enformasyon dergisi

Uluslararası durum ve devrimci süreç

Boris Ponomaryov SBKP Po/it büro aday üyesi ve MK Sekreteri

1 969 yı lında Moskova'da yap ı lan Komün i st ve i şçi Part i leri U lus la ra ras ı Dan ışma Toplantısı ü zeri nden beş y ı l geçti . Bu y ı l l a r, ha l k la rı n b i l i nc inde, u lus lara ras ı d u ru m u n ve d evrimci sürecin önemli gel işme aşamalar ından b i ri o la ra k yer etti.

Hayat, U lus lara ras ı Dan ı şma Toplantı s ı ' n ı n vard ığ ı yargıyı , yan i «em­perya l i zm in yiti rd iğ i tar ihsel g iriş i m i tekra r e lde etmekten ve çağdaş dün ­ya gel işmes in i geri döndürmekten ikiz o lduğ u » yarg ı s ı n ı ta mamen doğ­ru ladı . Kapita l i zm in ekonomik ve pol it ik buna l ı m ı n ı n der in leşmesi, bu rjuva d ü zen i n i n ha len i nsan l ı ğ ı n karşı karş ıya bu lunduğu en öneml i problem­lere çözüm ça releri bulma yeteneğ inden yoksun o lduğunu a paç ık gös­teriyor. Yeryüzünde g itgide daha gen iş y ı ğ ı n la r, sosya l i zm in , genel sos­yal sü rec in ana yolu o lduğu kan ıs ına va rıyorla r.

Dan ışma Toplantısı'ndan son rak i yıl l a r boyunca en öneml i i k i süreç ge­l işti. B i rincis i , sosya l ist top lu l uk ü l keleri n i n gücünün heryön l ü o la ra k a rt­mas ı , b u ü l kelerin emperya l ist sa ld ı rıya ka rş ı , gerg i n l iğ i n aza ltı l mas ı ve ha lk la rı n güven l i ğ i n i n sağ lam laşması iç in bütün barı şsever g üç lerle b i r­l ikte a ktif eylem lerde bu l unma la rı s ü recid i r. i k i nc is i , kapita l ist mem leket­lerde işçi s ı n ıfı n ı n , bütün emekçi lerin, sömü rge boyundu ruğundan kurtu l ­muş o lan ha l kla rı n , tüm a nti-emperya l i st ha reketin yü rü ttükleri m üca­de len in güçlenmesi sü recidir. Ka rşı l ı k l ı i l işk i ha l i nde gel işen ve b i rb i ri ne örü len bu en öneml i i k i sü reç, u lus la ra ras ı a landa barı ş ve sosya l i zm ya ra rı na esas l ı yen i değ i ş im lere yo l açmış bu lunuyor.

Dünya sosya/iz mi ni n yeni i/eri adım/art

1 969 y ı l ı U lus lara ras ı Dan ışma Toplant ıs ı , sosya l ist d ünya n ın , a rtı k yeni d üzen i n içerd iğ i güçlü rezervlerden çok daha dolgun biçimde yara rl anma

435

Page 3: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

olanağ ın ın bel i rdiği bir gelişme aşamasına girmiş a lduğunu belirtti. Ge­çen y ı l lar, sosya l -ekonomik ve politik gel işmede yeni bir safhan ın , yeni aşamanın sözkonusu olduğunu en inand ı rıcı biçimde gösterd i .

Her şeyden önce, ekonomi politikas ında, Sovyetler Birliğinin bütün güç kaynak ları n ı ağı r endüstrin in geliştirilmesi üzerinde yoğunlaşt ı rd ığı yak ın geçm işe kıyasla, sosya l -ekonomik sorun ların komple biçimde çözümü yö­nünde bir dönüm gerçekleştiriliyor. Sovyetler Birliğinin ekonomik ve as­keri-politik g ücünün a rtması, SBKP XXiV. Kongresinin, işletmeciliğin tek­nik bak ımdan yeniden donatımına ve savunman ın garantilenmesine gös­terdiği di kkati azaltmaksız ın, ha lk yığı n ların ın refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna a lmasına o lanak verdi. Sosyal i st toplu luğun diğer ü l kelerinde de buna benzer değişmeler oluyor.

Sosya l ist ü l keler a rasındaki i l işki ler bak ımından, 1 969 y ı l ı Danışma Top­lant ıs ı 'ndan sonraki dönem gayet öneml idir. Zira y üksek iktisad i işbi rliği biçimi o larak, hem ü retimsel kooperatifleşmeyi ve en geniş ölçülerde u lus lara ras ı ihtisaslaşmayı, hem de halk ekonomisi p lôn ları n ı n g itg ide daha s ık ı koordinasyonunu öngören sosyalist ekonomik entegrasyon tam da bu y ı l la rda gerçekleştiri lm iş bu lunuyor. Ekonomik Vard ım laşma Kon­seyi (EVK) üyesi ü lkeler a ras ındaki kardeşçe işbirliğinin, bu ü l kelerin ge­lişme düzeyindeki ayrı m lar ın bir hayli gideri lmesine yard ım ettiğini ; bu­nun da, sözkonusu işbirHğinin etkin l iğini ve sosyalist devletlerin ekonomisi ve tüm toplumsal hayatı üzerindeki 'olum lu etkisini giderek daha da a rt­tı rmaya o lanak verdiğini önemle bel irtmek gerekir.

P lônl ı sosya l ist işletmeci l i k ekonomik gelişmede istikra rl ı yüksek tem­pola r sağl ıyo r ; bunun sonucu olarak da , d ünya ekonomisinde EVK ü l ke­lerinin payı, politik ve ekonomik otoriteleri du rmadan a rtıyor. Bugün, ka­pitalist d ünyan ın endüstri'yel gücünün başlıca merkezlerinden her biri, ister Batı Avrupa, ister ABD ol9un, ya ln ı z hammadde kaynak ları bakımın­dan değil, sanayi potansiyeli bakımından da EVK ü lkelerinden daha geri durumdad ı ria r.

Sovyetler Birliğin in ve diğer sosya l ist ü l kelerin ekonomik başarı l a rı n ı herkes görüyor. SSCB'de ha len gerçekleştir i lmekte o lan beşyı l l ığ ın üçün­cü y ı l ı p lônın ı n başarıyla yerine getiri lmesi bütün dünyada olumlu yankı­la r uyand ı rd ı . Toplumsal ü retim etkin liğinin a zami ölçüde yükselti lmesi sorununu el'e a la n SBKP M K Ara l ı k Plenumu'nun (1 973) kara rla rı, mem­leketin ekonomik gelişmesine yeni bu güç lü atı l ım kazand ı rıyor.

Gel işmiş sosyal izmin başarı ve ulaşım ları , ya ln ı z ekonomik gelişme alanı ve yığın ları n maddi yaşayış d üzeyini yükseltme sorunuyla s ın ı rl ı deği ldir. Son y ı l larda, sosyalist devletlerin, yaşamda burjuva düzenindeki yaşamdan i l kesel o lara k ayrım i ı b ir n itelik sağlama, heryön lü mônevi yükselişe, insan yetenek ve kabi l iyetlerini tamamen gel'iştirmeye elverişli

436

Page 4: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

koşu l/a r ya ratma a lan larındak i başa rı la rı yeni bir g üçle bel irmiş bu­lunuyor.

Sosya l ist demokras in in du rmadan gel işti r i lmesi . gerçek ha lk egemen­l iğ i n in, yığ ın ları n devlet işleri ve ü retim yönetimine en geniş ölçüde ka­t ı l ım ın ın sağ lanması , sosya l ist devletler komün ist ve işçi part i lerin in de­ğ işmez hareket hattıd ı r. Sosya l izm, bu temel üzerinde, emekçi insan ın haklar ın ı ya ln ı z i lôn etmekle ka lmıyor, aynı za manda bun ları gerçekleş­tirerek gara nti l iyor, her emekçin in yarına güven le bakmasına olanak ve­ren koşu l la r yaratıyor, ha lk ın mora l -pol'it ik b i rl iğ in i sağl ıyor, kapita l izmin h iç' b i r zaman ve hiç b i r yerde erişemediğ i b i r sosyal istikra ra u laşt ı rıyor.

Ulus/ararası gerginfiği aza/tmanın sosya/-politik önemi

Son yıl la rda, «soğu k harp»ten gerginl iğ in azaltı lmasına doğru, sosyal düzenleri ayrı devletlerin barış iç inde yanyana yaşama ları prensipleri n in sağ lam laşması ve benimsenmesine doğ ru tarihsel dönümü, önceli kle, ger­çekleşmiş bulunan sosyal izmin başarı ları belirlemiştir.

U l us lara rası pol it ik havayı yumuşatma m ücadeles in in somut sonuçları ortadad ı r. Bu sonuç, Viyetnam'da emperyal ist sa l d ı rıya son veri lmesi, kahraman Viyetna m ha lk ın ın üstün gelmesi ve bütün Çin-Hind i yarı ma­das ında ôdil bir barış sağ lanması iç in gerekl i önkoşu l la rın yaratı lm ış ol­masıd ı r. Bu sonuç, Yakı n-Doğu'da isra i l sa ld ı rı s ın ın sonuçlar ın ı ortadan ka ld ı rma yolunda i leri ad ım la r atı lması ve böylece, patlama teh l i kesi giz l iyen bu bölgedeki buna l ım ı çözme perspektiflerin in aç ı lm ış o lmasıd ı r. Bu sonuç, Alman Demokratik Cumhuriyeti ' n i n u lus lara rası hukuk kura l la rı

gereğ ince bütün devletlerce tan ı nmas ıd ı r. Bu sonuç, Küba'n ın du rumunun g üçlenmesid ir. Bu sonuç, b i r dünya nük leer ha rb i teh l ikes in i s ın ı rlamayı ve g idermeyi öngören b i r an laşmalar sistemi meydana geti ri lm iş olması­d ı r. Bu sonuç, ik inci Dünya Harbinden sonra meydana gelen du rumu ve Avrupan ın ha rpten sonra ki gel işmesini ga ranti leyen b i r d izi a ntlaşma imza lanmış o lmasıdır. Bu sonuç, u l usla ra rası i l i şk i lerin iy i leşmesi, dün ­vada ik i sosyal s istemi ol uşturan memleketler a ras ında karşı l ı k l ı ya rara dayanan işb irl iğ in in geniş leti lm i ş o lmas ıd ı r.

Va rşova Antlaşması'na dah i l devletler Pol it ik Danışma Kom itesi'n in 1 7-18 Nisan 1 974 gün lerinde Va rşova'da yaptığ ı toplant ı , u l us lara ras ı gerg in l iğ in aza ltı lması dôvas ına önem l i b i r katk ı o lmuştur. Bu toplan­tı n ın yayı m lad ığ ı b i ld i ride yer a lan güncel Avrupa problemlerine i l işk in görüş ve yargı lar, Avrupa G üven l i k ve işb i rl iğ i Genel Konferansı'n ı n son safhasına hazırl ı k çal ışmaların ın başarıyla sona erdiri lmesi içi n yapıcı b i r temel meydana getirmektedir.

Dünyadaki gel işmeler, u luslara ras ı i l i şki lerdeki değ iş im ler, sosya l ist dev-

437

Page 5: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

letlerin , u l us lara ras ı işçi s ın ı f ın ın , u lusa l kurtuluş g üçlerin in ve bütün ba­rı şsever demokratik g üçlerin yü rüttükieri gerg in b i r m ücadele boyunca sağ lano bi ld i .

U luslora ras ı komün ist ha reketi, son y ı l l a rda, barış mücadelesi n i yeni bir düzeye çıkara bi lmek için, d iğer politik güçlerle b i rl i kte pek çok çaba harcad ı . 1 969 y ı l ı Danışma Toplantısı ' n ı n haz ı rlayıp kabul ettiğ i anti ­emperya l ist eylem plôtformu bu mücadelede öneml i b i r rol oynad ı . Bu plôtformun istemlerini gerçekleştirme ça l ı şmaları n ı n sonuçları , u l us lara ­rası i l i şki lerde o lumlu b i r gel işme sağ lama, barışı koruma v e b i r nük leer çatı şmayı önleme sorun larında, g i ri ş imin , sosya l ist top lu luk devletlerinin ve dünya komünist ha reketi n i n e l inde bu lunduğunu a paçık gösterd i . SBKP XXiV. Kongres in in kabu l ettiğ i Bar ı ş Program ı bu g i ri ş imin par lak b i r bel i rtisi o ldu .

Son zaman larda va rı lan u lus lara ras ı an laşma la rı n sosya l -po l itik önemi söz götü rmez. Avrupada i k inci Dünya Harbinden son ra meydana gelmiş s ı n ı rlar ın dokunu lmaz l ığ ın ın kabu l ed i lmesi veya sosya l d üzenleri ayrı devletler .tarafı ndan barış içinde yanyana yaşama ve birbir in in içiş ler ine kar ışmama prensip lerini titiz l ik le gözetme yüküm lerin in benimsenmesi, ya ln ı z barış ı sağ lam laştırma bakım ından değ i l , aynı za manda sosya l i zmin bundan son raki başar ı ların ı , sömürücü düzene karş ı demokratik ve dev­rimci mücadelenin gel işmes in i kolaylaştıracak u lus lara ras ı koşu l ları ya­ratma bak ımından da çok öneml id i r. Bu gerçek, Batı Avrupa komünist parti leri temsi lc i ler in in B rüksel Toplant ıs ı 'nda gerekçeli o larak bel i rti lm iş o lup, diğer kıta lar kardeş komünist parti leri n in bas ın ı da bu konuda sis­tem l i yayım lar yapmaktad ı r.

Başl ıca emperya l i st kuvvetler, devletler a rası nda barış içinde yanyana yaşamayı resmen �a bu l etti kleri zaman, gerek sosya l ist ü l kelere, gerekse devrimci ve topyekun demokrati k g üçlere karşı yönelti len sa ld ı rgan as­keri-pol it ik ö rgütlerin sosya l temeli her zamankinden daha çok sa rsı l a ­caktı r. Gerg in l iğ in aza ltı lması , burj uva kamp ın ı n gerçekçi düşünen çev­relerin in durumunun g üçlenmesine ya rd ı m etmekte, emperya l i zmin , « harp pa rtileri »n in ve askeri-sanayi kompleks in in en ger ic i kuvvetleri n in tecrit ed i lmelerini kolaylaştı rmaktad ı r.

En n ihayet, sosya l -demokras in in safla rı nda, gerg in l iğ in azaltı lmas ın ın h ı z verd iğ i değiş im ler de b i r gerçektir. Sosya l -demokras in in b i rçok sağcı l iderin in ant i -komün ist hareket hattı na karşın, bir yandan, çoğu Avrupa sosya l ist ve sosya l -demokrat pa rtileri yönetimin in sosyalist dünya ile te­masları gel iştirme yönünde çaba harcad ı k la rı görülmekted i r. Ote yan­dan da, baz ı ü l kelerin komünistleri ve sosyal -demokratla rı a ras ında be­l i r l i bir eylembir l iğ i sağ la nması yönünde i l k od ı m la r atı lmaktad ı r. Doğa l o larak, bütün bu o l um l u eğ i l imler, a ncak sosya l-demokrasi iç indeki aşırı ant i -komü nist eylem adamlar ın ın dayatmak isted ik leri ha reket hattı ber-

438

Page 6: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

taraf ed i lebi ld iğ i takd irde, işçi hareketi n in bütün güçlerine el , le tutu lur b i r ya ra r sağ l ıyabi l i r.

Gerg in l i ğ i n aza l tı lması , hem pren-

sipleri , hem özl üğü, hem de sanuçla rı bakım ı ndan , ya ln ı z u luslar a ras ı -politik b i r olay değ i l , aynı zamanda dün ­ya anti -emperya l ist m ücadelesinin gel işmes inde yen i b i r öneml i aşamayı beli rliyen sosya l -polit ik b i r olayd ı r,

Komünistler, u l us laraarsı -polit ik ferah lama sürec ın ın , öyle kend i l iğ i n ­den gelme o larak, « soğ uk harp»ın az ı l ı tarafta rlar ın ın d i renişlerini kı rmak üzere kes i n ça ba la r harcanmadan gelişt i r i lemiyeceğ i n i önemle gözönünde tutuyorla r. Sosya l ist ü l kelere, gerçekte sosya l ist top lu luğu «gevşetme» ve «y ıpratma» amacın ı güden «ferah lama koşu l ları » dayatma denemeleri de hep ayn ı d i reniş in bel irt i ler inden b i rid i r. Batı Avrupada yeni b i r as­keri-polit ik blok meydana geti rmeye çal ışan çevreler, bu yöndeki eylem­lerini a rtı rıyorla r. Gerg i n l iğ in aza ltı lmas ına düşman olan la r, si lôhlr kışk ı rt­ma lardan da geri du rmadan, Pa ris Anlaşmas ı 'n ın yerine getiri lmesin i su­ya d üşü rmeye, Ç in -Hind i ha lk ları n ı n sağ lam ve sürekli bir ba rışa kavuş­ma larına engel olmaya çaba lıyor, Yak ın-Doğuda ve Lôti n Amerikada harı l harı l ça l ışmaya devam ediyorla r.

Ne var ki , bugün , u lus lara rası gerg in l i ğ i n aza l ması koşul l a rında da , gerçekte harp iç in maddi hazı�l r k sayı lan �i r sürecin devam etmekte ve giderek h ız lanmakta olması c idden düşündürücü ve dehşet verici b i r olayd ı r.

Emperya l izmin körüklediğ i s i lôh la n ma yarış ı , sosya l ist ü l keleri de sa­vunma için gerek l i harca malara katlanmak zorunda b ı rakmakta, aynı za­manda b i rçok azgelişmiş ü l keyi de s i lôh lanma yarış ı yörüngesine çek­mektedir. Ote yandan, emperya l ist mi l ita rizm, daima i şç i s ın ıf ının men ­faatlerine karşı , kend i ü l kesindeki demokratik güçlerin: menfaatlerine karşı yönelt i lm iştir.

Bunun iç in , ha rbe olas ı l ı k tan ıyan emperya l ist stratejiye karş ı u l usla ra ­rası ferahla mayı sağ lam laştırma mücadelesi genişleti lmedikçe, çağdaş dünyada sosyal i lerleme mücadelesi n i , bütün devri mci kol lar ın daha da i lerlemesi iç in mücadeleyi gel işti rmek o lanaksızd ı r.

SBKP M K Genel Sek reteri L. i. B rejnev, Dünya Barışsever Güçleri Kon­g resi 'nde yaptığ ı konuşmada, ş imd iki dönem in özell ik ler in i ka rakterize ederek, barışı sağ lama yolunun bundan böyle de kolay o lmıyacağ ı n ı be­l i rtti ve özetle şöyle dedi: « B u yol, yine eskisi g i bi , ya l n ı z bıiyük bir a rd ı ­c ı l l ı k, daya n ık l ı l ı k ve enerj i değ i l , aynı zamanda ça l ı şma biçimlerinde yet­k in leşme, yen i metotlar, geri l im ocakla rı n ı n türemes in i önl iyecek ve ferah­lama sürecinde a ksamo lara yol vermiyecek vakit l i ve isabetli somut gir i ­ş im ler gerekti recekti r. »

439

Page 7: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

Kapitalizmin genel bunalımımn gelişmesinde nitel değişim

Ulus lara ras ı gerg in l iğ in aza lması , elbette ki, kapital ist toplumun geliş­me kanunlar ın ı ka ld ı rmış ve bu gel işmeye hiç de a ra vermiş değ i ld i r.

Ka pita l i st sistemin buna l ım ı , ş imdi, enerj i ve döviz buna l ım ı , ekonomi polit ikası buna l ım ı , ü retim artığ ı bunal ımı , emperya l i zm i le « üçüncü dün ­ya » i l işki lerinde buna l ım, başl ıca emperya l ist kuvvet merkezleri (B i rleşik Amerika, Batı Avrupa, Japonya) a ras ındaki i l işk i lerde buna l ım, polit ik ve ideoloj i k buna l ım g ib i en çeşitl i a lan la rda bel i rmekted i r. Kapita l i zm in harpten sonraki tarih inde be lk i de böyle b i r buna l ım süreçleri birleşimi görü lmüş değ i ld i r.

Ne va r ki , yakın geçmişe kadar, burjuva ideolog la rı a ras ında, kapita­l i zm için buna l ım zaman ın ı n a rtı k geçmiş bu lunduğu, b i l imsel-teknik dev­rim in ka pita l i zm in i l letler ini sağ ı itmış , yaşama g ücünü a rt ı rmış , onu b i r çeşi t « ikinci yaşam »a esin lemiş olduğu görüşle ri geçerl ikteydi. Fakat Marksistler, ayrı ayrı kapital ist mem leketlerde ya ratı ld ığ ı söylenen mahut «ekonomik mucizeler» perdesi n in a rkasında da ima bu rjuva top lumunun temel ler in i sa rsan der in sü reçler o lduğunu gözden kaç ı rmamış la rd ı r. Nete­kim, SBKP XXiii. Kongresinde okunan Parti MK eylem raporunda şöyle den i l iyord u : « Kapita l ist ekonomin in g i z l i y ık ıcı güçleri ey lemine deva m ediyo r ; bu ekonomi yeni sars ıntı l a rdan kaç ınamıyacaktı r. » 1969 y ı l ı Da­n ışma Toplantısı dokümanında da komün istler şu gerçeği sapta mış la rd ı : « Bi l imsel-teknik devrim, ekonomin in toplumsal laştı rı lması sü recin i . h ı z lan­d ı rıyor. Bu da tekel lerin egemenl iğ i koşu l l a rı nda sosyal çel i şk i /erin daha geniş ölçüler a l masına ve daha da kesk in leşmesine yol açıyor. » Hayat, bu ya rg ı la rı inkôr ed i lmez biçimde doğ rula maktad ı r.

Ekonomik a lana gel ince, ş imdik i d u rumun özel l iğ i , enerj i buna l ım ı, işs iz l ik a rtış ı ve enflôsyonun o kendine özgü b i leş iminde apaçık kend in i gösteriyor. Netekim, komünist i ktisatçı l a r b i r yana, ün lü burjuva ekono­misti Gohn Gal braith bile du rumu şöyle özetliyor: « Ne görüyoruz bugün Bi rleşik Amerikada? Enflôsyon, işsiz l i k ve yeters iz l ikten o luşan b i r ,üç lü ' ­nün egemenliğ i!"

Süratl i enflôsyon ve ü retim du rgun luğu bi rleşimi , yani « stagflôsyon » (i) dedik leri o lgu , d üne kadar, imkôn d ı ş ı görü lüyordu . Ş imdi böyle b i r bir ­leşim ve örü lme a rtık o lağan laş ıyo r ve aynı zamanda beklenmed i k yeni bağdaşmalar, örneğ in enerji, çeşit l i hammaddeler ve yiyecek maddeleri yetersiz l iğ i , öte yandan da birçok ma l la rda ü retim a rt ığ ı kend in i gös­teriyor.

Oyle ki, 1 969-71 y ı l la rında kapital ist dünyayı saran buna l ımdan doğan b i r üretim ve konjonktür dü şüşü dalgası üzerinden henüz i k i -üç yı l geç-

(i) Stagnum ( Iôtince) : Batak l ı k, d u rgun su, du rgun l uk.

440

Page 8: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

mişken, ş imd i sanayi ka lk ınmas ın ın yerin i yen iden ekonomik d u rumda h ız la kötüleşmen in a ld ığ ı görü l üyor. Bu o lay, devlet-tekel kapital izmi ekonomi polit i kası n ın apaçık iflôsı n ın kan ıtı değ i l de ned i r ?

Çeşitli emperyal ist memleketler a ras ındak i çel işk i ler de a labi ld iğ ine keskin leşiyor. Kend i petrol ve gaz kaynakla riyle rak ip lerinden daha iy i durumda olan ABD f inans sermayesi, dünya kapita l i st paza rı n ın geçen­lerde uğradığı yeni lg in in , yan i do lar egemen l iğ i üzerine kuru lu döviz sis­temin in iflôsiyle s imgelenen yen i lg in in öcün ü a lmak için durumdan ya­ra r lanmaya ça l ı ş ıyor. Ote yandan, Ameri kan emperya l izmi pol it ik mev­zilerin i de sağlamlaştırmaya, kendi h imayesi altındak i emperyalist askeri bağ laşma la r sistemini payanda lamaya çabal ıyor.

Şu va r ki, ABD'n in ekonomi ve pol it ikadak i karşı -taa rruzu g iderek daha aktif bir d i reniş le karş ı laşıyo r. Batı Avrupa mem leketleriyle, özel ­l ik le Fransa i le çel işk i ler sertleşiyor, ABD He Japonya a ras ındak i rekabet ş iddetleniyor. Bu emperya l istlera rası çatışmalara, Ortak Paza r'da ve aynı zamanda Ja ponya ile Batı Avrupa ü l keleri a ras ında suyüzüne çıkan yeni yeni çel işk i ler ekleniyor.

Çağdaş koşu l la rda, em perya l i st mem leketler i le " ü çüncü d ünya " dev­letleri a rasında keskinleşen uzlaşmaz tezatlar daha kabartma bir b i ­ç imde beli riyor. Emperyalist tekeller, ka pita l ist memleketlerde sentetik materya l ler ü retim inin gel işmesinden, köy ekonomis inde ü ret im in a rtma­s ından vb. ya rarlanarak, eski sömü rgelerin ekonomis i üzerinde, bun ları n ü rün ler in in fiyatl a rın ı düşü rmek suretiyle baskı yapmaya ça l ı şıyorl a rd ı . Bunun sonucu o larak, gel işmekte o lan ü l kelerin dünya kapitalist tica re­t indeki payı h issed i li r derecede aza ld ı ve sosya l i st o lmıyan dünyan ın her i k i g rup mem leketlerin in gel işme d üzeyleri a ras ındaki ekonomik uçurum g iderek derin leşti.

Bugün, gelişme halindeki ü lkeler ve öncelikle Ara p Doğusu ülkeleri, emperyalist memleketler sanayi i n in b i rçok kol lar ın ın ve özel l i kle çeşitl i sentetik materya l ler ü reten kol lar ın son onyı l l a r boyunca petrol itha l ine bağ ım l ı du ruma düşmüş olmas ından ya ra r lanarak emperya l izme karş ı ­da rbeler i nd i riyorla r. Sömü rge boyunduruğundan kurtu lmuş ve ha len kend i u lusa l doğal zeng in l ik leri n i egemen olara k ku l lanma hakla rıt'lı güç­lendirmekte olan ü l kelerin eylembir l iğ i , em perya l ist yayı l ıc ı l ı ğ ı n vurucu g üçlerine (u lus lara rası süper-tekel lere) ka rşı g itg ide daha s ık ve güçlü bir d i reniş gösteriyor. Enerj i buna l ım ı , emperya l izm i le " üçüncü dünya " ara­s ındaki tüm ekonomik i l işk i ler s istem inde buna l ım ın , yeni-sömü rgeci l i k hattı uygu lamasında bunal ımın b i r yansımasıd ı r.

Gerek ayrı ayrı em perya l i st mem leketlerde, gerekse çağdaş ka pita l iz­min devletlera rası i l i şk i ler s istem inde, ekonomi a lan ındak i buna l ım sü reç­leri ve derin polit ik buna l ım la bağ l ı etkenler, i l k defa o la rak bu kadar güçle ve böylesine sık ı b iç imde düğüm lenmekte, ka rşı l ı k l ı o lara k da hız-

441

Page 9: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

lanmaktad ı r. Eğer a la bi ld iğ ine keskin leşen bütün bu buna l ım süreçlerin i topyekun e l e a lacak o lu rsak, kapita l i zm in genel buna l ı m ında sadece daha i leri bir der in leşme deği l , bu buna l ım ın üçüncü aşaması çerçeve­s indeki gel işmesinde bel i r l i b i r n itel değ iş im göze çarptığ ı sonucuna ilarır ız .

Sınıf savaş/annln şiddet/enmesi

Emperya l ist memleketlerde sürekl i ve sağ la m b i r sosya l -pol itik isti kra r ü mitler in in suya düşmesi, kapita l izm in genel buna l ım ında çağdaş aşa­manın özel b i r bel i rt is i ve aynı zamanda kapita l i zmin gel işmes in in ka­ç ın ı lmaz sonucudur. S ın ı f m ücadelesi hemen hemen her a landa ve her­yan l ı o larak keskin leşiyor. Kapita l ist mem leketlerde son y ı l la rdaki sosya l d urum, yan i büyük ölçüler a lan grev hareketi, sosyal -po l it ik an laşmazl ık­l a rın a labi ld iğ ine kesk in leşmesi, gerg in iç-pol i t ik koşu l lar, b i rbir in i i z l iyen hükümet buna l ım ları ve b i rçok ü lkede yönetim ve egemen l i k kurumları sistemin in kend i buna l ım ı buna tan ık l ı k ediyor.

Son y ı l la rı n olayla rı , Danışma Toplantıs ı 'n ın tez in in , yan i işçi s ın ı f ın ı devrimci m ücadelen in , tüm demokratik ve a nti-emperya l ist hareketin baş­l ıca devin im ve seferber edici gücü sayan tezin doğru luğunu özel bir kuvvetle bel i rtmiş, emekçi ler in s ınıf m ücadeles in in g iderek daha çok dev­let-tekel egemenl iğ i s istemin in kend is ine karşı döndüğü yarg ı sı n ı doğ ­ru lomış bu lunuyor.

1 960 y ı l la rı dönemine kıyasla, tekel lerin sosyal manevra ekonomik teme­l in in bir hayli da ra ld ığ ı görül üyor. Yönetici çevreler, iş ücretlerini doğru­dan doğ ruya devlet el iyle s ın ı rlama metotla rı n ı eskisinden daha çok uy­gu luyor ve çeşit l i anti-send ika l tedb i rlere başvuruyorl a r. Doğa l o larak S'ı n ı f savaş ları n ı n ş iddetlenmesine yo l açan bu g ib i b i r eğ i l im , şüphesiz ki, işçi s ın ıfı d üşman ların ın daha da g üçlend ik ler in i gösteren bir bel i rti değ i ld i r. işçi sın ıfı d üşman la rı n ı n güçlenmed iğ i n i, i ng i l terede M uhafa­zakôrla r hükümetin in uygu lad ığ ı işçi a leyhtarı pol it ika deneyi a paçık gösteriyor. i ng i lterede madenci lerin ve işçi s ın ı f ın ın d iğer kol l a rın ın yığ ı n ­sal g revlerine gerçekte tekelci sermayenin ceva bı o larak başvu rulan ma­nevra, yan i iş üçretleri n i azaltmak suretiyle üç gün lük iş haftası uygu la ­mas ına geç i lmesi, u l usa l ça pta b i r lokavttan başka bir şey değ i ld i ve bu uygu lama bütün çal ışan n üfusu yarı işsiz du ruma düşürdü . Fakat, b i l i n ­d iğ i g ibi, iş 'çi s ın ıf ına cepheden hücum denemesi sökmed i . Madenci lerin g revi bel i rg in bir başarıyla sonuçlandı . Muhafa zakôr lar Partisi ise, par­l ômento seç imlerinde yen i lg iye uğ rad ı .

Batı Avrupa komün ist parti leri n i n 1 971 Londra ve 1 974 Brüksel toplantı­la rında yaptı k ları görüşmelerden çıkan sonuçlar ın gösterd iğ i üzere, ço­ku lus lu kumpanya la rın çeşit l i memleketlerde sendika haklar ına ve emek-

442

Page 10: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

çi lerin sosyo i kazan ım la rına karşı sa ld ı rı l a rı n ı ön l iyebi lmek iç in , işçi s ın ı ­f ın ın u lus lara rası çapta ortak prati k eylem lerde bu lunması gerekl id i r. Çeşit l i memleketlerdeki trans-nasyonal tekellerin iş letmelerinde ça l ışan emekçilerin yürüttükleri mücadelenin koord i nasyonu p roblemi giderek a r­tan b i r önem kazanmaktad ı r. ABD tekel leri n i n daha geniş ölçüde yayı l ­mas ına karşı, aynı zamanda Ortak Pazar' ın anti-demokrat ik sosya l pol i ­t ikas ına karşı ve bu temel üzerinde en ger ic i güçlerin takviyesi p lôn la­r ına ka rşı mücadele öze l l i k le güncel b i r özl ük kazanmaktad ı r.

U l usal kurtuluş ha reketinde de sosya l içeriğ in güçlend iğ i inkôr edi le­mez bir gerçektir. i l erici rej im i i ü l keler, sosya l-ekonomik dönüşümlerin derin leşmesinde önemli bir rol oyna maya devam ed iyorl a r. ate yandan, u lwsal kurtuluş mücadelesin i n perspektifleri, bir yere kadar da, bu ü l ke­lerin baz ı la rında bel iren ant i -demokratizm, gerici nasyona l izm ve anti ­komünizm g i bi teh l ikeli eğ i l im lerin ne denl i kes in b i r d i reniş le karş ı lana­cağ ına bağ l ı d ı r.

H ind istan, Bangladeş, Madagaskar Cumhuriyeti, Şri Lanka vb. g ib i ü l kelerde demokratik, ant i-emperya l ist eğ i l im ler g itg ide büyüyen bir önem kazan ıyor. 1 969 y ı l ı Danışma Toplantı sı'n ın öngördüğü üzere, kurtuluş­la rına kavuşan ü lkelerde sosya l ayrı mlaşma h ız lan ıyor, demokratik güç­lerin emperya l izm le ve iç geric i l i k kuvvetleriyle çatı şmaları keskin leşiyor. Bu süreç, yakın geçmişe kada r yeni-sömürgec i l iğ in sağ lam üsleri sayı lan memleketleri de (Tayland ve Fnipin ler g ibi) günden güne daha faz la sa rıyor. Genç u lusa l devletler yu rtsever kamuoyunun sosya l i st f ik i rlere karşı i lg i si her bak ımdan a rtıyor.

Kapitalizmin bunalımı ve faşist tehlike

Geric i l iğ in , iş'çi s ın ıf ına ka rşı -da rbeler indi rebi lmek üzere, da ima buna­l ım durumlarından, sosyal ve pol i t ik isti kra rs ız l ığ ın a rtması koşu l la rından ya ra rlanmaya ça l ıştığ ı unutulmama l ıd ı r. Ha len, italya, Fransa ve FAC de iç inde o lmak üzere, b i rçok Avrupa mem leketinde sağcı eleman ları n ak­tifleşmeye başlad ık ları görül üyor. Yunan istandaki yen i gerici da rbe ve i spanyada faşist terörün yine gemi a zıya a lması gayet a n lam l ı d ı r. Bu du rumda, 1 969 y ı lı Danışma Toplantısı 'n ın uyarısı , yan i buna l ım ların kes­k in leşmesi s ı ras ında faş izmin can l ı l ı ğ ın ı a rtı rd ığ ına d i kkati çekmesi ve komünistleri faş izm yan l ı sı g iz l' i niyet ve p lôn lara karşı çetin b i r d i reniş göstermeye çağ ı rması her zamankinden daha güncel b i r önem kazan­maktad ı r.

Bugün, Şi l i ha lk ın ın sürüklend iğ i facia, faş izm tehl i kesin in reel o ldu­ğunu gösteriyor. Ş i l i 'deki baskı lar ın, kurşuna d izmelerin, top lama kamp­ları n ı n ve sokak larda kitap yakmaların , faşizmin metotla rı , H itlerizmin

443

Page 11: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

metotlar ı o lduğunu ş imdi b i rçok insan on lamış bu lunuyor. Ş i l i olayla rı , Ş i l i demokratla rı n ı ve devrimci savaşçı l a rın ı savunmak, Komün i st ve Sos­ya l i st Pa rti leri m i l itan ve yönetic i ler in i , bütün yurtseverleri kovuştu rma lar­don kurta rmak ve tutuklanan ların serbest b ı rak ı lma lar ın ı sağlamak üzere g üçlü b i r u lus lara rası kampanyan ın doğup gel işmesine yol açtı. Ote yan­dan, çağdaş koşu l la rda devr imci gel işme perspektifleri bakımından, Şi l i o lay lar ındon ib ret dersleri ç ıkarma sorunu do günümüzün g ündeminde yer a l ıyor.

Vaktiyle b iz im devrim im i z de gerici burjuvaz in in ve bütün d ünya emper­ya l i zm in in kuduz bir d i reniş iy le karşı laşmışt ı . Bu d i reniş, o zaman, kes in, uzak görüşlü, i l kesel ve esnek Len inci pol it ika sayesinde k ı rı lm ış ve tuzla buz ed i lm işti . Diğer part i lerle blokla r meydana geti rmek, bazı uz laşma­lara g i rmek ve N EP'te par lak b i r örneğin i gördüğümüz vakit l i değiş imler yapmak bu polit i kan ı n öze l l i k leriyd i . Bundan ötürü, devrim in çözüm leyici an la rında, dönüm kertelerinde, Rusya işçi sınıfı ha lk ın ezici çoğun luğunun gerekl i desteğin i kazanab i lm iş, gerici kuvvetler ve uşa k ları tecrit du ru ­muna d üşmüşlerd i .

Komün istler yen i lg i lerden de i bret dersi ç ıkarmasın ı b i l i rler. Pa ris Ko­münü ve 1905 Rus Devr imi , yani yen i lg iye uğramış s i lôh l ı devr imler dene­y in in incelenmesi, b i l i nd iği üzere, Oktobr 1917 evrensel-ta ri h i zafer in i sağlayan üstün başarı l ı b i r strateji ve taktiğin iş len ip saptan masına ola­nak verm işti . Ş imd i, günümüz koşu l lar ında, devrim i « ba rışçı yoldan .. ge­l iştirmede i lk sürekli deneyle i lgi l i Şi l i olaylarının, Marksist-Lenin istler iç in , devrimci strateji ve taktiği yetk in leşti rme bak ımından çok büyük b i r önemi vard ı r.

Bu olayların ortaya çıkard ığı problemleri sadece ono hatla riyle genel­leşti recek o lursak şunlar ı söyl iyebi l i riz : Her şeyden önce, yen i lg i , Ş i l i dev­rimei lerinin, komün istleri n ve sosyal istlerin fedakô rl ı k lar la dolu eylem leri deney in in o lumlu yan la rı n ı gölgelememel id i r. B i r kere, yürür lükteki ana­yasaya dayan ı la rak, proletarya parti ler in in yönettiği ve Marksist-Len in ist f ik i rleri n esi n led iği bir sol blok taraf ından i kt idar ın ele geçi r i lebi leceği bütün dünyan ın gözü önünde ispat ed i lm i şti r. Bundan başka, köy lü lerin ve d iğer o rta tabakaları n öneml i bir k ı sm ın ı devrimden yana kazanma olanağın ın gerçekliği de apaçık ortaya konu lmuştur.

Dahası va r : Orneğin, 1917 y ı l ı Rusyasında devrimci sü reç ba rışçı b i ­ç im ler iç inde ancak üç ay boyunca gel işm işken, Ş i l i bu türden üç y ı l l ı k b i r gel işme deneyi ortaya koymuştur ve önemle bel i rtmemiz gerekir k i , bu dönemde emekçiler ya rar ına n ice önem l i sosya l-ekonomik dönüşümler gerçekleşti ri lm i şti r. Bu gel işme, tam da yığı n ların devrim i desteklemesi nde yeni b i r atı l ım ın oluştuğu ve devrim i daha i leri götü rme perspektifi n in bel i rlend iği s ı rada zora başvuru larak kes i lmiştir. Ve hemen bel i rte l im k i , yü rür lükteki a nayasa. devrim tarafı ndan deği l , ka rşı-devrim ta raf ından

444

Page 12: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

a lenen ve ka baca çıgnenmiş, bütün demokratik hak lar ayaklar a ltına a l ı nmıştı r. Burada, devrimler tarihinde çok defa kendini göstermiş o lan b i r yasa l l ı k yen iden ortaya ç ıkmaktad ı r. Bu yasa l l ı k da şudur: Burj uvazi , kend i s ın ıfsa l ç ıkarla rı reel o larak tehlikeye düştükçe, e l i ndeki azı msa­maya gelmez o lanak ları ve bu a rada u lus lara ras ı sermaye i le bağ lantı­ları n ı ha rekete geçirir, devrimci sürecin yolunu kesmek için e l inden gelen her şeyi yapar ve devrimi yenilgiye uğ ratıp ezmek üzere en aşı rı, terörcü ve d i ktacı metotla ra başvurur.

Demek ol uyor ki, Şil i o layla rı , devrimci kazan ı m ları savunma beceri­ğ i n i n ne kadar önem l i o lduğ unu, ba rışçı o lan ve olmayan savaş biçi m­lerin i süratle değ iştirmeye haz ı r bu lunman ın, burjuvaz in in ka rş ı -devrimci zerku l lan ım ına devrimci zorku l lan ım la karşı koyabi lme kab i l iyet in in ne büyük bir önem taşıd ığ ın ı yen iden hatır latmaktad ı r. Bu olayla r, devr imi zafere u laştı rmoda barışçı yo l , silôh lı o lmayan yo l sorununu doğ ru b i ­ç imde, Len inci yanaşı m la yorum lama gerekl i l iğ i bak ım ından da uyarıc ı ­d ı r. Devrim'i ba rışçı yoldan gel işti rmeni n garantis i , ya ln ı zca sosya l g üçler a rasında burjuvaz in in bir iç harp açmaya cesaret edemiyeceğ i kadar elveriş l i bir orantı n ın var l ığ ı değ i l , aynı zamanda devri mci öncünün ve yığ ı n ların, du rum ve koşu l lar gerektird iğ i takd irde en kesin savaş yol ve a raçlarına başvurmaya her an haz ı r (hem de sözde değ i l , prati kte haz ı r) bu lunmaları d ı r.

Devrim tecrübesi, devrim in, ancak sosyal temel in in g'üçlenmesi ve sağlam laşması sağ landığ ı takd i rde, başarıyla gel işebi leceğin i gösteriyor. Bu do öncel ik le ekonomi pol iti kas ına bağ l ı d ı r. Temeli ol uşturan pol it ik başa rı l a rdan sonra , devrimi gel iştirmede ekonomi başlıca mücadele o lan ı o lur. Geçiş d öneminde doğru b i r ekonomi polit ikası belirleme ve a rd ıc ı l o larak uygu lama, ekonomik dönüşüm biç im ve metotlar ın ı seçme prob­lemi , burjuvaz in in , başlıca mücadelesi a raçlar ından b i ri o larak ekonomik a blukaya, i kt isadi zorluk ları sun i o larak körüklemeye ve üretim i sa bote etmeye başvurması dolayı siyle keskin leşir.

Geric i l ik , küçük burjuvaz in in ve orta ta bakalar ın i kirc iml i , ya l ınkat ve ik iyüzlü tabiatıno a lenen belbağ lar ve bun ları işçi s ın ıfından koparmaya ve ona karşı koymaya ça l ış ı r. S ın ıf düşmanı , aynı zamanda, özel l i kle dev­rim in ba rışçı yoldan gel işmeSi koşu l larında objektif o larak k ışk ırtıcı b i r rol oynıyan solcu -serüvenci grupların eyleminden de aktif biç imde ' yarar la­n ı r. Bu grupları n hata l ı ha reket hattı na ve eylemlerine karşı kesin l i kle mücadele, aynı zamanda da bun ların etkis i a lt ında bu lunan insan ları sab ı rl ı çal ışmalar la uyarma ve devrimci heyecanlar ına doğ ru b i r yön ver­me işi da ima komünistlerin önünde duran en önemli problem lerden bir i ­d ir.

Çağdaş toplumsa l-pol it ik mücadelede yığ ınsa l enformasyon a raçlar ı­n ın rolü, geçmiş devr im ler tecrübesine kıyasla eşi görülmedik ölçüde art-

445

Page 13: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

mış bu lunuyor. 0te yandan, Şili deneyi, zafere u laşabi lmek için, s ın ı f düşman ın ın aynı zamanda y ığ ınsa l enformasyon ve p ropaganda a raçlar ı içindeki egemen l iğ ine de son vermenin zorun lu olduğu kanıs ına va rd ı rı ­yor.

Gerici ler, devrime karşı , genel l ik le işçi s ı nıf ına ka rşı mücadelelerinde, orduya ve aynı za manda çeşitli polis kurum la rı na büyük bir rol veriyor, bun ları tutucu luğun dayanağı ha l ine geti rmeye, hal ktan koparıp soyut­lamaya, ant i -komün izm ruhunda eğitmeye ça l ı şıyorla r. Olay lar, sahip olduğu «pronunsia mento» (askeri hükümet da rbeleri) gelenekleriyle ya l ­n ı zca Lôtin Amerikada değ i l , gel işmiş kapita list memleketlerde de, geri­c i l iğin, top lum üzerindeki egemen l iğ i reel b i r teh l ikeye düştüğü takd irde, hiç gözünü k ı rpmadan ve ik i rc ime düşmeden orduyu ku l lanabildiğ in i gös­teriyor. Bundan ötü rü , devrim in ba rışçı yoldan gel işmesi koşu l la rı nda da , o rdu g ib i o lağanüstü önemli b i r iktidar kald ı racın ı eski rej im temsi lc i le­r in in elinden çekip a lmanın ve yen i b i r devlet c ihaz ı ku rma sorununun çözüm leyici b i r önemi va rd ı r. Devlet d ış ında, pol itikan ın d ış ında ord u yoktur v e olamaz.

Şi li 'deki olayl a r, Marksist-Leninist devr im teorisi i l kesel problemlerin i yen iden ve hem de en d ramatik b iç imde ön plôna sü rüyor. Bunun la i lgili o larak, K . Marks' ı n bir ö rgüsünü de burada anmak yerinde o lu r. Marks, X iX. yüzyıl devrim leri tecrübesinin ı ş ığ ı a lt ında, son zaman larda « hazır­lanmadan» ve kend i l iğ inden gelme devri m lerin azalacağ ına , a rtı k bun­ların y ığ ın ların ve partiler in çok daha bi l inç l i ve öğütlü eylemleriyle o lu ­şacağ ına (2) dikkati çekmişti. Bu yargı günümüz iç in de doğrudan doğ­ruya geçerl id i r. Ve Şi l i olayla rı n ı n ı ş ığ ı nda, reel sosya l izmi , reel devrimci kazanımlar ı gara nti leme ve savu nmanın , bu a maçla zorun l u tedbir le ri a lma ve gereken a raç ları ku l lanman ın önemin i bir kez daha kuvvetle be­lirtmek gerekiyor.

ideolojik mücadelenin önemi arlıyor

Ulus la ra rası a landa s ın ı f mücadelesi top lum hayatı n ı n bütün kesim­lerini kopl ıyor. Bunun la bir l i kte, idelojik m ücadele sorun lar ın ın g itgide daha büyük bir yer a lması rastgele değ i ldir. insan lar ın kafaların ı kazan­ma mücadelesi, iki sistem a ras ındaki rekabetin kesin çıkış nokta lar ından b i rid i r.

V. i. Lenin, kamünistlere şunu öğ retiyordu: «Gerici l iğe karşı mücadele etmek, her şeyden önce y ığ ı n l a rı ideolojik bak ımdan geric i l i kten kopar­mak demektir.» rı) Leni n'in bu yargısı , ya ln ı z genellikle devrimci müca­dele için değil, aynı zamanda bu m ücadeleyle o rganik ola rak bağ l ı em-

(2) K. Marks ve F. Engels, Eserler, c. 8, s . 546. e) V. i. Lenin, B ütün eserleri, c. 1 4, s. 193.

446

Page 14: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

perya l ist harp ve sa ld ı rı a leyhtarı mücadele için, devletler a ras ında ba­rış içinde yanyana yaşama prensiplerin i yerleştirme yolunda m ücadele için de geçerl i d i r. Dolayı siyle, gerg in l iğ in aza ltı lmas ı , b i rb i rin in ka rşıtı ideoloj i lerin « ba rı ş iç inde beraberl iğ i » değ i l , ideoloj i k mücadele cephe­s in in geniş let i lmesi ve derin leştiri lmesi an lam ına gelmekted i r.

Sosya l izm He kapita l izm a ras ında ideolojik mücadelenin sonuçla rı , top­lumsa l gel işmen in ka rakterine ve tempolarına g itg ide daha büyük b i r açık l ı k la yans ımaktad ı r. Bu mücadelenin koşu l la rı do, her ik i ta rafın b i ­l imsel-tekn ik devrim in etkis i a l t ında süratle i lerl iyen çok güçlü çağdaş y ığ ınsa l enformasyon a raçla rı ndan yara rlanmaları ölçüsünde, esas l ı o la­rak değişmektedir.

Çağdaş du rum ve koşu l la r iç inde, geric i l i k, sosyal izmi gözden d üşürme denemelerin i a rt ı rıyor, özel l ik le ayr ı ayrı ü l kelerde m i l l iyetç i l iğ e, sosya l ist toplumun dayanak lar ın ı so rsmaya ve sasya l ist toplu luğun bi rl iğ in i zayıf­Iatmaya büyük ölçüde belbağ l ıyor.

Anti - sovyetizm, u lus lara rası gerg in l iğ in aza ltı lmasına d üşman olan ların , s i lôh lanma yarış ın ı k ı zıştırma ve « soğ uk harp» du rum ve koşu l la rı n ı yen i ­den ya ratma n iyet lerine uyg un düşüyor. Anti-sovyetizm, ayn ı zamanda, u l us lara rası havan ın yumuşa masına, sosya l ist ü l kelere karş ı balta lama eylem lerini kolaylaştırma a racı gözüyle bakan çevrelerin plônlar ına da cevap veriyor.

Demek oluyor ki, anti-sovyetizm, anti-emperya l i st güçlerin ha reketi n i kös­teklemeye, sermayenin sömürü sistemine karş ı emekçi yığ ı n l a rın ın yürüt­tükleri mücadeleyi balta la maya ça l ışan sa ld ı rgan ve genel l ik le en gerici çevrelerin eylem inde bir çeşit merkez noktası haline gelmiş bulunuyor.

işte bunun içind i r ki, kardeş parti ler mensubu komün istler, hakl ı o la­rak, anti-sovyetizme karş ı m ücadelenin , bütün emekçi lerin, bütün demok­ratların ve bütün yu rtseverlerin dôvası olduğ unu bel irtiyorla r. Bu cüm­leden o larak, emekçilerin du rum undaki esas eğ i l imlerin karşı la ştı rı lma­s ına b i rinci derecede önem veril iyor. Emekçi lerin du rumunda esas eğ i­l im ler, sosya l izmde, sosya l ist demokras in in geniş leti lmesi, içeriğ in in zen­g in leşt i ri lmesi, top lum ve devlet iş ler in in reel yöneti m ine y ığ ı n lar ın g it­gide daha büyük ölçüde celbed i lmesi, madd i refah ın ve yarına g üven duygu la rın ın du rmadan yükselti lmesid i r ; kapita l izmde ise, bu esas eğ i ­l imler, demokratik hak lara yönel i k sa ld ı r ı ların ş iddetlenmesi , bu haklar ın hertü r lü özden yoksun edi lmesi, yaşama d üzey in in d üş mesi , hayatı ka­zanma ve sürdü rme koşu l la rı n ı n g itg ide çetin leşmesi ve ya rın l a ro güven in sa rsı lmasıd ı r.

Anti -komün istler, sosya l izmin çek im gücünü a za ltmak maksadiyle, ka­pita l ist ve sosya l ist memleketlerdeki hayatın şu veya bu yanla rı n ı kasıt l ı o larak karş ı la ştı rmaya boşvu ruyorlar., Bunun la i l g i l i o larak, ik i karşıt s is-

447

Page 15: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

tem aras ındakı rekabetin kriterleri sorunu büyük bJ önem kazan ıyor. Sosya l ist ü lkelerde, kapita l izmin, bir sömürü d üzeni �Ima özel l iğ in i ve ta rihsel hüküm g iymiş l iğ in i yansıta n göstergeleriyle, h iç k imse yarışa, re­kabete g irişmek niyetinde deği ld ir. Sosyal i zm i le kapita l izm in karş ı laştırı l ­masında asıl büyük rol, insana gerçekten özen gösterme, onun maddi gereks inmeler in i iyice ve g itgide d aha dolgun biç imde giderme, heryön lü mônevi gelişmesine elveriş l i koşu l la rı ya ratma göstergelerine düşmek­tedi r.

i deoloj ik mücadele, u lus la ra rası sosya l ist pol iti kan ın progra msa l hedef­lerini ve sosyalist devletlerin k ı lavuz ed indik leri barış felsefesini her yö­n üyle açıklaman ın özel bir yeri vardır. Sovyet komünistleri , dünya kamuo­yunun, yeryüzünde yüzmi lyon larca insan ın, sosya l izm i le ba rış a ras ındaki kopmaz bağ ı an lama la rına, d ünya harpler ini bertaraf etme, emperya l i st sa ldırgan la rı dizginleme reel olanağ ın ın a ncak sosya l i zm sayesinde, sos­yalizm in otoritesi ve gücü sayesinde ortaya çıktığ ı b i l i ncine varmolarına yoru lmak bilmeksizin ya rd ı m etmeyi kendi leri için boyun borcu sayıyorla r.

Çin yönetici ler in in, sosyalist devletler toplu luğuna karşı, kardeş pa rti ve devletlerin u lus lara ras ı uyum lu ha reket hattı na karşı yönel ik polit ika ve propagandas ına aktif o la rak karş ıkoymak SBKP'n in u lus lara rası a lan ­daki ideoloj i k eyleminin önem l i b i r ha lkos ıd ı r ve öneml i b i r halkası o la­rak ka lmaktad ı r.

"Konfuzius ve Lin Piao'nun eleştir is i" ad ı verilen yeni pol itik - ideolojik kampanya da, bir zamanki " kü ltür devri m i " g ib i , gözüdönük bir anti-sov­yetizme çevri lmekte ve bu kampanya artık her şeyden önce Çin ha lk ın ın kendisine, sosya lizm dôvasına ve a nti-emperyal ist mücadeleye çok büyük zararlar vermiş bu lunmaktad ı r.

Pek in yöneticileri, tam d a, bütün demokratların ve bütün barışsever­ler in o lanca çaba la rın ı u lus la ra rası ferah laman ın pekişmesin i sağ lama, sa ld ı rı kuvvetlerin i her yerde ve her bak ımdan d izgin leme sorunu üzerinde yoğ un laşt ı rd ık la rı bir sırada, gerg in l iğ in a za lt ı lması. sürecin i gözden dü ­şü rmek ve balta lamak üzere kasıtl ı ve kışkı rtıcı çaba larına h ı z vermek­ted i rIer.

ÇKP yönetici ler i , tam da, Avrupa ülkeleri komün ist parti leri nin ve bü­tün banş taraftarlarının, Avrlipayı b i r barış ve ulus lara rası işbirl iği kıtası ha l ine getirme mücadelesi n i genişletmeye ça lıştı k la rı bir s ı rada, ortaya çık ıp, açıktan açığa, Varşova Antlaşması 'n ın aks ine NATO'nun takviye edi lmesini öğ ütlemekte, Avrupan ın en gerici kuvvetlerinin Ortak Paza r temel i üzerinde yen i b i r askeri b lok kuru lmas ın ı öngören tehlikel i p lôn­la rın ı desteklemektedi rler.

Pekin, tam d a, komünistlerin ve demokratların faşizm tehlikesine ka rşı mücadeleyi genişlettikleri ve Şi li ha lk ıyla u lus lara rası dayanışma kam-

448

Page 16: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

panyası örgütled ik leri b i r s ı rada, ortaya ç ık ıp, eşı görü lmedik c inayetler işlemiş o lan Şi l i askeri cuntas ın ı en gösteriş l i b iç imde desteklemektedir.

SBKP, ş imd ik i Çin yönetim in in , sosya l i zm dôvası na, bütün komün ist ve ulusal kurtu luş ha reketine za ra rl a r veren ant i - lenin ist ha reket hattı na karş ı bundan böyle de a rd ı cı l bir d i reniş göstermeyi ödev saymaktadır. ate yandan, Sovyetle r B i r l iğ i, her zaman bel i rttiğ im iz g i bi, ÇHC i le i l iş­k i ler in iyi leşti ri lmesin i istemeye devam etmekte ve u lus lara ras ı problem­Ier in çözümüne Pek in ' in de yapıcı b i r tutumla katı lmas ın ı memnuniyetle karşı layacağ ın ı açık lamaktad ı r.

Çağdaş durum ve uluslararası komünist hareketi

L. i. Brejnev yoldaş, 1969 y ı l ı Danışma Toplantısı ' n ı n sonuçlar ına değ i ­nerek, « Ba rış ve Sosya l izm Problem leri " derg is in in sayfa la rında şun ları yazd ı : « B iz, ş imdiyedek hiçbi r za man, h içbi r pol it ik ha reket ve f ik i r a kı ­m ının, insan l ığ ın hayatında, uluslara rası komün ist ve işçi ha reketin inki g ibi muazza m dönüşüm ler yaratıcı bir rol oynamadığ ın ı haklı bir g u ru rla söyl iyeb i l i ri z . . . Yaşad ığ ım ı z XX. yüzyı l ı n önümüzdeki otuz y ı l ı ' iç inde in­san l ığ ın geleceğ i , ha reketimiz in gücünün a rtmasına! kom ünist ve işçi part i lerinin eylembir l iğ ine büyük ölçüde bağ l ı o lacaktı r. » (")

1969 y ı l ı Danışma Toplantısı üzerinden geçen beş y ı l içinde, u lus lara ­ras ı komünist hareketi kendi safların ı bir hayl i sağ la mlaştırd ı . Komünist ve işçi parti ler in in pol it ik i t iba r ve etkileri büyük ölçüde a rttı . Ş imdi, Da­nışma Toplant ıs ı 'ndan bugüne geçilen yola dönüp baktı ğ ım ı zda, bu top­lantı n ın ne kadar za manında yap ı lm ış olduğunu , hazırlayı p ka bul ettiğ i doküman ların, emperya l i zmle m ücadelede komün istlerin yeni mevz i ler e lde etmeleri, s ımsık ı top lu luk ve dayanışmayı a rtı rmaları bak ımından , dünya komünist hareketinin kendi yap ıs ında savaş kabiliyetini yükselt­mesi ve genel anti -emperya l ist cephen i n geniş leti l mesi bak ımından ne büyük b i r önemi o lduğunu a paçık görebi l iyoruz.

Bu y ı l la r, zaman ımız koşu l la rında ka rdeş parti lerin dan ışma toplantı ,­la r ın ın, komünist parti leri a ras ında enternasyonal ist bağ ların en etkin ve kabule değer biçim i o lduğunu bir kez daha doğru lad ı . B i rçok ka rdeş parti , bi ldiri ve belgelerinde bunu önemle bel i rtiyor. Moskova Danışma Toplantısı 'ndan sonra komün istler a ras ında s ıklaşan bölgesel görüşmeler, teor ik konferans lar ve ha reketim izde son y ı l la rda yerleşmekte olan diğer çokyan l ı temas biç im leri de bunu gösteriyor.

Gerçekten de, iç inde bu lunduğumuz 1974 y ı l ında, ka rdeş pa rt i ler a ra -

(\) «Barış ve Sosyal i zm Problemleri». - «Yeni Çağ», sayı 8 , 1969, sf. 571-572.

449

Page 17: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

s ında çok öneml i sayd ığ ım ı z ik i konferans ya p ı lm ış bu lunuyor. Bu cüm­leden o larak, Ocak ayı n ı n başında, « Barı ş ve Sosya l izm Problem leri » dergis in in çal ışmasını incelemek üzere bir toplantı yapı ld ı ve 67 komü­nist partisinden temsi lc i lerin katı ld ığ ı bu toplantı n ice güncel problemler üzerind'e yarar l ı ve i lg inç f ik i r ve bi lgi değ iştokuşuna olanak verd i . Ocak ay ın ın sonunda da, Brüksel 'de ya pı lan Batı Avrupa ü l keleri komün ist parti leri toplant ıs ı , hem bu bölge komün istlerin in tekelci sermayeye karşı mücadelede tutumlar ın ı ayarlay ıp uyumlaştı rma lar ına, hem de Avrupada barış ve g üven l iğ in takviyesi için, genel l ik le u lus lara ras ı i l i şki lerde yeni prensiplerin yerleşmesinin sağ lanması için ha reketimiz in diğer kol lariyle bir l ikte, aktif o larak çalışma i radelerin in kuvvetle. bel i rt i lmesine olanak verd i .

Gerek bu top lantı lar s ı ras ında, gerekse b i rçok ka rdeş parti ler yöne­t ici lerin in yayı mlanan konuşmalar ında, dünyada i l kesel değ ' iş imlerin oluş­tuğu, sadece komünistlerin son beş y ı l iç indeki m ücadele koşu l la rında c iddi değiş ik l i klerin deği l , ha reketimiz in karşı karşıya bu lunduğu yeni so­runlar ın da sözkonusu ed i lmesine olanak veren yeni eğ i l im lerin, yeni süreçlerin bel i rd iğ i düşünceleri i leri sürü ldü . SBKP de, 1 969 y ı l ı Danışma Toplantıs ı ' n ı n ç ıkard ığ ı sonuçlar temeli üzerinde elde edi len başa rı ları değerlend i rmenin, çağdaş u lus lara ras ı durumdaki gel işmeyi kara kterize eden süreç ve o lgu ların ana l iz in in , komün istlerin yeni koşu l lardaki eylem­birl iği hattı n ı belir lemenin kardeş parti lerin top lu çabalar ın ı gerekti ren bir sorun o lduğu kanı sındad ı r.

Ha len, b irçok ka rdeş partin in , 1 967'deki Ka rlovi Va ri Konferans ı t ip in­den -yeni b i r Avrupa Komün ist ve işç i Partileri Genel Konferans ı yap ı l ­ması yönündek i öneri ve g i riş im leri de , iç inde bu lunduğumuz an ı n , kom ü­nist hareketin in gereksinmelerine uygundur.

ideoloj ik m ücadelenin keskin leştiğ i ve top lumun bütün hayatı üzeri nde g itgide büyüyen bir etki ya ptığ ı bir d u rumda, za man ım ız ın karakteristik bir çizgisi o larak , u l usla ra ras ı karş ı l ı k l ı i l i şki lerin o lağanüstü yeğ in leşmesi koşu l ları gel iştikçe, komün istler, proletarya enternasyonal izmi prensip­lerin in a rd ıc ı l biçimde gerçekleşti r i lmesine ve gel işt i rilmesine büyük bir özen gösteriyorla r.

Proleta rya enternasyonal izm i, sosyaNzmi ve komünizmi başariyle kur­man ın garantis id i r. Proleta rya enternasyonal izmine sadakat, çağ ımız ın üç ana devrimci kolunun (d ünya sosya l izmi , ulus la ra rası i şç i sınıfı ve u lusa l kurtuluş hareketi) etk i leşmelerin i sağ laman ın temel koşu lud ur. Pro­letarya enternasyonal izmi , emperya l izme karşı, barış, demokrasi ve u lu ­sa l bağ ı msız l ık i ç i n mücadelede, komünizm ideal leri için mücadelede, bizim eşsiz g üçte s i ıôh ı mızd ı r.

450

Page 18: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

Var,ova Antlaşması'na dahil devletler

Politik Danışma Komitesi'nin toplantısı

1 7-1 8 N isan 1 974 gün lerinde, Polonya başkentinde, Varşova Dostluk, İşbirl iğ i ve Ya rd ımlaşma Antlaşması 'na dahil devletler Pol it ik Danışma Komites i 'n in top lantısı yap ı ld ı . Bu dan ışma toplantı s ın ın ça l ı şmalarına ADC, Bu lga ristan, Çekoslovakya, Maca ristan, Polonya, Romanya ve SSCB pa rti -hükümet heyetleri katı l d ı l a r.

Toplontı n ın gündemine, Avrupa güven l iğ in i takviye ve gerg in l iğ i daha da aza ltma dôvasiyle i lg'i l i güncel sorun lar a l ı nm ıştı . Bun ların görüşül­mesinden son ra b i r b i ld i ri kabu l ed i l d i ve yayı mlandı . Bu b i ld i ride, ger­g i n l i ğ i aza ltma eğ i l im in in , ş imdi Avrupa k ıtas ında ve genel l i k le bütün d ünyadak i du rumun gel işmesinde ağ ı r basan bir çizgi o lduğu belirtiliyor. U lus lara ras ı i l işk i ler pratiğ i nde, sosyal d üzen leri ayrı devletlerin barış içi nde yanyana yaşamaları prens ip i ve ayrıca bağ ıms ız l ık ve egemen liğe, hak eşitl iğ ine, toprak bütün l üğ üne saygı gösteri l mesi, Avrupada çizi l i devlet s ın ı rlar ın ın dokunu lmazl ığ ı n ı n tan ınması , kuvvete başvu rmaktan ve boşvurma tehdid inden vazgeçi lmesi, ' içişlere karış ı lmaması g ib i temel u lus lara ras ı i l işk i ler normları a rt ık daha geniş ölçüde kendin i kabul etti­riyor.

Bundan başka, Varşova Antlaşmasına üye devletler, emperya l i zm ve geric i l i k kuvvetlerin in s i lôh ı elden b ı rakmadıkla rı n ı , ya ratı l an ferah l ı k sü­recine karşı koymaya, ha lk ların emel lerine uygun olan bu süreci du rdu r­maya yeltend i kleri n i bel i rtti ler. Yayı mlanan b i ld i ride, dünya halk lar ın ın , bütün i lerici , demokrati k, ant i -emperya l ist ve barışsever g üçleri n, yekpôre bir bütün l ük le hareket ederek, üstün geleceklerine ve kend i temel hak­lar ını savunacakları na, her ha lk ın kendi kaderine buyruk olma hakk ına saygı göster i lmesini sağ l ıyacaklar ına kes in l ik le güven i lmekte o lduğu ifade ed i l iyor.

Sosya l ist ü l kelerin, öncel ik le Sovyetler B i rl iğin in yapıc ı dış polit ika ey­lemi , hele FAC He b i r d i z i antlaşma ve an laşmanın imza lanmış o lması , Avrupada d u rumun normal leşmesine, iyi komşu luk i l i şk i leri kuru l masına ve bütün devletler a ras ında karş ı l ı k l ı ya ra ra dayanan çokyan l ı i şb i rli­ğinin geniş letilmesine büyük ölçüde yard ım etti. Avrupada gergin l iğ i a za ltma yolunda atı lan ad ım lar, Avrupa Güvenlik ve i şb i r l i ğ i Genel Kon­feransı hazır l ık safhasına g i ri lmesine yol açt ı . Bu konferansı gerçekleş­tirmek bütün Avrupa ü l keleri ha lk ları ve hükümetlerin in dôvası o ldu . Va r­şova Antlaşması 'na üye devletler yönetic i leri , Avrupada sağlam ve ôd i l b i r bar ı ş ın temel lerini atobi l mek üzere Avrupa Genel Konferansı 'n ın top­lanması iç in y ı l la rca aktif o larak çal ışt ık lar ın ı , i lk safha ların gerçekleşti­ri Im iş o lmasın ı barış dôvası n ı n büyük bir zaferi, u lus lara rası i lişki lerde

451

Page 19: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

sağduyunun zaferi sayd ı k la rı n ı bel i rtti ler. Avrupa Genel Konferansı , Av­rupayı bütün devletlerin gerçekten eşit hak l ı i şb i r l iğ i bölgesi ha line ge­ti rme, a ra lar ındak i güvenin a rtmasına ya rd ım edecek ad ım la r atma öde­viyle yükümlüdür.

Bi ld i ride, Avrupa Güven lik ve işbidiğ i Genel Konferansı son safhasın ı da gerçekleştirmen in ve gerek l i dokümanların yüksek düzeyde imza lan­masın ı n amaca uygun olacağ ı kanıs ı da oybi rl iğ iyle b i r kez daha ifade edi liyor. Va rşova Antlaşması 'na üye devletler, Avrupa Genel Konferans ı ' ­na b i r amaç gözüy le deği l , bütün Avrupa ü l keleri a ras ında yen i i l i şk i ler ku rulması yönündeki ta r ihsel ça l ı şmaların ç ık ış noktası o la ra k bak ıyo rl a r. Avrupa kıtası ü lkeleri, Genel Konferans tarafı ndan saptanacak ve otuz beş devletin otoritesiyle destekle?ecek olan prensiplere dayanarak, ara­lar ında her b i rin in maddi ve mônevi menfaatlerine uygun ve geniş kap­sam l ı bir işbi rl iği kurup gel işt i rebileceklerd i r. Bi ld i ride, böyle b i r işbir l i ­ğ i ne Varşova Antlaşması üyelerin in haz ı r o ldukları belirt i lmekte, Genel Konferansa katı lan d iğer ü l keler de bu işb i rl iğ ini benimsemeye çağ rı l ­maktad ı r. Konferansa katı lan devletler a ras ında da im i b i r Avrupa güven­l ik ve işbirHği organ ı kurulması bu a maca hizmet edebilir.

Va rşova Antlaşması devletleri yönetici leri, a rtı k sağ lanmış b,u lunan pol i ­t ik ferah laman ın askeri gerg in l iğ in aza ltı lmasiyle ta mamlanmasın ı öneml i sayd ı k la rı n ı da oybi rliğiyle bel i rtti le r. Oye devletler. Avrupada silôh l ı kuv­vetleri ve s i lôh lan mayı azaltma konusunda, Pol i t ik Danışma Kom itesi 'n in 1972 Ocak ayındaki Prag Toplant ıs ı 'nda kabul edi len « Avrupada ba rış, g üven l i k ve işb i r l iğ i deklôrasyonu »nda bel i rt i l miş bu lunan görüşlerin i ye­n iden tekra rlad ı la r. Orta Avrupada s i lôh l ı kuvvetler ve s i lôh lanmayı aza lt­ma görüşmelerinde va rı l abi lecek b i r başa rı l ı sonuç, bu dôvaya büyük b i r katk ı o labi l i r ve gelecekte Avrupan ın d iğer kes im lerinde de böyle görüş­meler yap ı lab i lmesi iç in elveriş l i koşu l la r ya ratab i l i r.

Pol i t ik Danışma Kom itesi toplant ıs ına katı lan devletler yönetic i leri, Va r­şova Antıaşması örgütlerini Kuzey Atlantik Paktı örgütleriyle paralel o la­rak dağ ıtmaya veya ' i lk ad ım olarak bu paktlar ın a skeri örgütlerini orta­dan kaldı rmaya haz ı r bu lunduk lar ın ı b i r kez daha belirttiler. B i r yandan da , NATO va ro lmaya devam etti kçe ve s i lôhsızlanma yolunda etkin ted ­birler a l ı nmad ı kça, Varşova Antlaşması devletlerinin de, kend i savunma g ücünü a rtı rmayı ve bu yönde a ra lar ındak i işb i r l iğ in i gel işti rmeyi zorun lu sayd ı k lar ın ı aç ık lad ı l a r.

Bi ld i ride, Arap hal k ların ın , emperyalist sa ld ı rı polit ikasına karş ı , isra i l s i lôh l ı kuvvetlerin in işgal ettikleri bütün Ara p top rak la rından çeki lmeleri ve Fi l istin Arap ha lk ın ın yasal hakla rın ın da sağ lanması iç in yü rüttükleri hak l ı savaşla ta m dayanışma d i le getir i l iyor, bütün bu bölge devletler in in güvenl ik, bütün l ük ve egemen liğ in in ga ranti lenmesi gerektiğ i bel i rtiliyor.

452

Page 20: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

Toplantıya katı lan lar, Viyetnamdaki durumla i lgili d üşüncelerini de ortaya koya rak, Viyetnam Demokratik Cumhuriyeti 'n in ve Güney Viyetnam Cumhuriyeti Geçici Devrimci Hükümeti'ni n , Paris Anlaşması 'n ın bu bel­gede imza la rı bulunan bütün mem leketlerce tam ve eksiksiz uygulanma­s ın ı sağ lamya yöne l i k ha reket hattını tamamiyle destekled ik leri n i ifade ettiler. ate yandan, Laos'ta değ iş ik politik güçler koa l isyonu i le i ktida r organ ları kuru lmuş ol masın ı ve Ka mboçya'da yurtsever güçlerin başar ı ­ları n ı memnuniyetle karş ı lad ık ların ı bel i rterek, Kore Demokratik Ha lk Cumhuriyeti ' n in d ı ş güçler taraf ından karış ı lmaksız ın ü l ken in ba rışçı yol­dan demokrat ik b i rleşmesin i sağ la mak üzere gereken koşu l la rı ya ratma yönündeki yapıcı ad ımları n ı destekled ik leri n i açık lad ı l a r.

B i ld i r ide, Bi rleşmiş M i l letler belgelerinde saptanan insan hak ların ın Ş i l i askeri cuntası taraf ından ala b i ld iğ ine kabal ık la çiğ nenmesine son veri l ­mesi, yurtseverlerin kovuşturul masın ın durdurulması kes in l i k le isteniyor, d iğer devlet ler ve ulusla ra ras ı kamuoyu Ş i l i i ler ici g üçlerini desteklemeye çağ r ı l ıyor.

Toplantıya katı l an la r, gerg in l i ğ i n a,za lması sürec in in d ünyan ın bütün kesim leri n i kapsaması gerekt iğ i kanıs ında olduklar ın ı bel i rtti ler. Ba rışı koruma özen i , ulusla ra rası en önemli sorunlar ın çözümüne ha lklar ın men­faatleri aç ıs ından aktifçe katı lma , hangi toplumsa l -po l it ik sisteme men­sup olduklarına bakılmaksız ın büyük ve küçük bütün devletlerin ödevid ir.

Toplantıya katı l an la r, enternasyonal yükümler ine sadakatle, Asya, Af­r ika ve Lôtin Amerika ha lk la rı n ı n, emperya l i zme, sömü rgeci l iğe ve yen i ­sömü rgec i l iğe karşı , ulusal bağ ıms ız l ı k iç in , pol iti k bağıms ızl ı k la rı n ı pekiş­ti rmek ve ekonomik bağ ı msız l ığ ı da elde etmek iç in , sosya l i leri l i k için yü rüttükleri haklı savaşı tamamen destekled ik ler in i bel i rtti ler. Bu cüm­leden o larak , Angola, Moza m bik , G ine-Bisau ve Yeşil Burun Adalar ı halk­lar ına destek oldukla rı n ı aç ık lad ı l a r.

B i ld i ride, ulus lara rası i l işk i lerde b lok lar d ış ında ka lma hareket in in g it­gide a rtan rolü bel i rt i l iyor ve bloklardış ı ü lkelerin politikasındaki a nti­emperya l ist yöne l im in olumlu ka rş ı lanmakta olduğu ifade edi l iyor. Ayrıca, ha lklar ın , harbe ve sa ld ı rıya karşı , barış ve ulusal bağ ıms ız l ık uğrunda yü rüttükleri m ücadeleye bu ü l kelerin g ünden güne a rtan bir katkıda bu· lundukla rı di le get i ri l iyor. Bununla i lg i l i o la rak, b lok lard ış ı ü l kelerin Ce­zayir'de yap ı lan iV. Konferans ın ın büyük önem ine işa ret ed i l iyor.

Varşova Antlaşması 'na giren devletler, Birleşm iş Mi l letler Teşki lôtın ı n ro lünün a rt ı r ı lmas ına, ulus lara rası p roblemler in çözümünde, barış ı sağ­lam laştı rma ve bütün halkla r a ras ında işb i rl iğ i n i gel iştirme ça balarında bu ö rgütün kend i tüzüğü temel ine dayanan eylem in in daha etk in ha le geti r i lmesine büyük b i r önem veriyorla r.

'

Toplant ıda, ka rdeş ü l keler a ras ında, her b i r in in ekonomik potansiyel i n i n

453

Page 21: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

büyümesini h ı z land ı ran, savunma gücünü a rt ı ran , ha lk lar ın refah düze­y in in yükselt i lmesine, kültürün ve b i l im in gel işt ir i lmesine ya rd ı m eden etrafl ı işbir l iğ in in derin leşmesi memnuniyetle kayded i lm iş bulunuyor. Va r­şova Antlaşması devletleri, sosya l i zm, i ler i l ik ve barış ya ra r ına olan sa r­s ı lmaz dostlukla rın ı bundan böyle de güçlend i recek, d iğer ha lkla ra yeni t ip ulusla ra rası i l işk i ler, gerçek demokratik toplum örneğ i, sosyalist yaşa m tarzı örneğ i veren sosyal izmin itibar ın ı daha d a y ühelteceklerd ir.

Toplantı , ayrıca, "Yakı n -Doğu'da sağ lam ve ôd i l barı ş iç i n», "Viyet­nam'da sü rekli barış ve Viyetna m halkı n ın yasal ulusal menfaatlerin in sağ lanması içi n » ve «Ş i l i 'de demokratla ra yönelti len keyfi baskı ve ko­vuştur,ma lara son veri lmesi iç in» başl ık l ı üç çağ rı kabul etm işt i r.

454

Page 22: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

Emperyalizme karşı tekcephe

« insan/Jk, yüzyılımızın son otuz yliında, ilerilik ve gericilik güçleri arasında, sosyalizm ve emperyalizm güçleri arasın­daki tarihsel mücadelenin keskinleştiği bir durum ve döne­me girdi. Bu mücadele bütün dünyada, toplumsal hayalın ekonomi, politika, ideoloji ve kültür gibi başlıca alanlarIn ­da gelişiyor. "

Bu yargıya varan komünist ve işçi partilerinin 1 969 yıiı Uluslararası Danışma Toplantısı üzerinden geçen beş yd içinde anti-emperyalist cephe genişledi. işçi sınıfı, demok­ratik ve devrimci güçler, insanlığın baş düşmanına karşı gitgide daha sıkı bir birlik yaratıyor ve daha etkili bir ey­Iembirliği yaparal< mücadele ediyorlar.

G ü N ü M ü Z D E i D E O L O J i K S A V A Ş

Aleksandır Wov

Bulga ristan Komünist Partisi M K Sekreteri

Barı ş ve sosya l i zm güçleri taa rruzdad ı r. Sosyal ist top lu luk ü lkeleri n in a rd ıc ı l barışçı pol it ikası ve uyum l u ' eylemleri sonucu o larak, komün ist par­ti lerinin ve çağımız ın d iğer i lerici hareketlerin in yoru lmak b i lmez eylem­leri sonucu o larak, u lus lara rası i l işki lerde köklü b i r dönüm sağ lan ıyor. Tarihsel gerçeğe sad ık kalarak derin bir şükran la bel i rtmeliyiz k i , bu dö­nümün sağ lanmas ında , XXiV. Kongrenin kabu l ettiği Barış Program ı'n ı sapmaksız ı n yerine getirmekte o lan Sovyetler B i rl iği ve SBKP çözümle­yi ci bir rol oynamaktad ı rla r.

Dünya pol i t ikasında o luşmasına tan ı k o lduğumuz değ iş im ler, bugünkü kuşak lar ın kader in i i l g i lend i rd i kten başka, insan l ığ ın gelecek tar ih i üze­r inde de büyük b i r etki yapacaktı r. Çünkü insanın ve uygarlığın gel işmesi ba k ımından en zorun lu koşu l la rı n sağ lanması için, ha lk lar ın hayat ın ın ve güven l iğ in in korunması için 'm ücadele yü rütülmekte, dünya devletleri ara­s ında sürek l i ba rışçı i l i'şk i lerin sağ lam temel i atı lmaktad ı r. Ve herkes, bu kutsal hedefe, reel sosya l i zm in , yan i gerçekleşt i r i lm iş o lan sosya l izmin var l ığı ve eylem leri sayesinde u laş ı lab i ld iğ in i görmektedi r.

Sosya l i st top lu luk ü lkeleri n i n d ış pol it ikası , gerçekten sü rekl i ve sağ ­lam barış ı sağ lama, gerg in l iğ i aza ltma sürecin i etraflı ve çok yönlü bi ­çimde gel iştirme, devletler a rasında halk ları n yararına aktif ve semerel i b i r ekonomik ve kü ltürel i şb i r l iğ i ku rma programıd ı r ; çağdaş koşu l la rda

455

Page 23: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

barış iç inde yanyana yaşama prensiplerin i . p ratik o la rak gerçekleştirme programıd ı r.

Gelecek, bugün u lusla ra rası i k l imde oluşan değ iş im lerin an lam ve öne­m in i en tam ve dolgun biçimde g österecektir. Fakat, bar ış ve sosya l i zm güçlerin in büyük b i r zafer kazand ık lar ı , yeni , daha sağ lam mevz i ler elde ett ik leri daha bugünden g üvenle söylenebi l i r.

Komün istler, u l us lara rası d u rum ve koşu l la rde ol uşturu lan değ iş im lere yüksek b i r değer vermekle ve geleceğe iyimserl i k le bakmakla beraber, pol it ik bak ımdan gerçekçi l iğe bağl ı kal ıyorla r. Oyle ki , hedefe (sürekl i , ôdi l ve demokratik bar ışa) doğ ru geçi lecek uzun ve g üçlük lerle do lu yol­da, a rtık önem l i ad ım la r at ı ld ığın ı , fakat bunların henüz i l k ad ım la r ol­duğunu b i r an bi le unutmuyorlar. çoğu burjuva hükümetleri n in « soğ uk harp » pol it ikası ndan resmen vazgeçmeleri , henüz emperya l i zmin gerici kuvvetleri n i n stratej i k plôn ve hedefleri n i değ i ştirdikleri an lamına gelmez. «Soğuk harp • • tutumunun if lôsiyle, ne bu tutumun yandaş ları , ne doğ ur­duğu zararl ı sonuçlar, ne de ulus lararası i l i şki lerde yarattığ ı y ı l lanmış ruh ha l leri otomatik o larak o rtadan kalk ıver i r. Ha len u laş ı lm ı ş o lan ın korun­ması ve daha i leri doğ ru gel işt iri l mesi iç in ve en öneml is i u l us lara rası gerg in l iğ i şartlayan ve doğ u ran nedenler in ebed i o la rak yoked i lmesi iç in daha pek çok ça ba gerekl id i r.

Sosya l ist ü l keler parti ve devlet yönetici leri a ras ında geçen yaz K ı r ım' ­da yapı lan toplantıda, u l us lara rası hayattaki o lumlu değ iş im leri dönüş­süz k ı lmak üzere, ka rdeş pdrti lerin e lb i rl iğ iyle saptanm ı ş bu lunan politik ha reket hattı n ın uygu lanması yön ündeki eylem bi r l iğ in i g üçlend irme ira­desi, bu sa rsı lmaz i rade, yeni bir güçle doğ ru land ı . Bu toplantıya katı­lan la r, u lus lara ras ı havayı . esas l ı b iç imde iyi leşti rme m ücadelesin in bütün cephe üzerinde a rdıcı l ve sapmasız olarak yü rütü lmesi gerektiğ i kanıs ın ı oybirl iğ iyle bel i rtti ler. Toplant ıda özel l i k le bel i rti ld iğ i üzere, sosya l i zmin ideoloj i k taarn,ızunun da bar ı ş taa rruzu i le atbaş ı yü rütü lmesi gerekmek­tedir. Sosyal ist ü l keler kardeş parti ler in in benimsedi kler i bu i l kesel ve sü rekl i ödev, devrimci ha reketin enson hedeflerine uygun olduğu g ib i , günümüzün istem lerine de uygundur.

Yeni koşu/lar

.. Soğ uk harp»ten barı ş iç inde yanyana yaşamaya doğru geçiş koşu l la ­rı nda, dünya sosya l i zm in in u lus lara ras ı a landa yü rütmekte o lduğu s ın ı f mücadelesi n in ideoloj i k (teorik) biçim in in rolü yasa l l ı k la a rtmaktad ı r. Bu da an laşı l ı r şeyd i r.

U lus lara ras ı du rum ve koşu l la rdak i değ iş ik l i kler, BKP Merkez Kom itesi Temmuz (1 973) Plenumunda Todor J ivkov yoldaşın bel i rttiğ i üzere, sosya -

456

Page 24: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

l i zm i le kapita l izm a ras ındaki m ücadelenin başl ıca a lan ları oran ında do değişmelere sebep oldu. Ş imdi ekonomik, pol it ik, ideoloj i k ve d ip lomatik a lan la r ön plana ç ı kıyor. Bar ış iç inde yanyana yaşama pol it ik hattı , s ın ıf­sal barış ve s ın ıfsal işb i r l iğ i an lamına gelm iyor. « Ki m k im i ? » sorunu, ça­ğ ı mız ın en büyük sorunu o lara k gündemde kal ıyor. «Soğ uk harp » in sona ermesi, s ın ı f m ücadelesin in , devrim lerin ve Ş i l i 'deki traj i k olayla rı n gös­terdiği üzere ka rş ı -devri mlerin de sona ermesi demek deği ldir. Fakat dev­rimci değ iş im le r objektif ka ra kterl i d i r ve ta ri hsel perspektif te hiç k imse bun ları d u rd uramaz. Evrensel -ta rihsel sosyo i sü reç i leri doğ ru ha reketine devam ed iyor, dünya devrimci sü reci g itg ide daha geniş b i r cephe üze­rinde yayg ın laşıyo r. Yeni ve eski top lumun fi k i rleri a ras ında, işçi s ı n ı fı i le bu rjuvaz in in ideoloj i le ri a ras ındak i mücadele, bundan böyle de, dünya devrimci sü recin in i leri kes im le rinden bir i o lacakt ı r.

Ba rış iç inde yanyana yaşama, sosya l i zm in ve kapita l izmin sosyal öz­l üğünü ve d ünya görüşü temellerin i değ işt i rm iyor. Sözkonusu olan, karşıt toplumsal sistemler a ras ındaki ta rihsel mücadelenin barı şçı i l i şk i ler aka­ğ ı na yönelti lmesi, bun lar a ras ında b i r askeri çatışmadan insan l ığ ın kur­ta rı lrıası, ekonomi, b i l im , tekn ik ve kü l tür a lan la rında ka rşı l ı k l ı ya rara dayanan i şb i rl iğ in in a lab i ld iğ ine geniş leti lmesid i r. Bar ış iç inde yanyana yaşama sorununun i l kesel ve b i ric ik gerçek'çi konuş ta rzı budur.

Demek oluyor k i , ideoloji a lan ında barış içinde yanyana yaşama yok­tur ve olamaz. Bu a landa daha «Komün ist Pa rtisi Manifesti » zaman ından iti baren komünist f ik i rlerle burjuva f ik i rleri a ras ında amans ız ve sü rek l i b i r m ücadele yürütü lmüştü r ve komünizmin ta m zaferine kadar da yü rü­tülecekti r. Bu hiç bir sübjektif i radenin buyruğ una g i rmez bir yasa l l ı ktı r. U l us la ra ras ı i l i şk i lerdeki değiş imler bu mücadelenin koşu l ların ı etk i le­mekted i r. Fakat her ik i ideoloj i n i n s ın ı fsa l tabiatı ve aynı zamanda s ın ıf­sal hedefleri değişmez ve uz laşmaz o lara k ka lmaktad ı r.

B i z im f ik i rlerimiz in çok büyük b i r gücü ve üstün lüğü vard ı r. F ik i rlerim ize gösterilen i l g i de günden g üne a rtıyor. U lus lara rası gerg in l iğ in azalması koşu l la rında, komün ist f i k i r ve idea l leri m i lyon la rca insa nın i l k defa tan ı ­ma ları , gerçekleşti r i lm iş bu lunan sosya l i zmin başar ı la rına i l i şk in gerçek­lerin en geniş ölçüde duyurulması , sosya l ist hayat ta rzı n ın üstün lük leri n i n gözler önüne seri l mesi o lanak ları g iderek geniş l iyor. Em perya l izmle ideo­loj i k m ücadelede komün istlerin da im i o lara k g ir iş im i el ler inde tutma lar ı ve ideoloj i k eylemler ini yetk in leştirmelerin i n ne kadar önem l i o lduğ unu anlamak zor değ i l d i r. Bugün, d ünya gel işmesine i l işk in yeni problem leri zamanında ve derin bir b i l imse i l i kle aydın latmak, burjuva ideoloj i s in in geric i l iğ in i ve s ın ı f d üşman lar ım ız ın sahtec i l i k ler ini kan ı t i ı o lara k o rtaya koyma k ve bütün içyüzüyle göstermek, sosya l ist ü l kelerin pol it ikasına ve reel u laş ım ia rına i l işk in gerçekleri en inand ı rıcı biç imde herkesin b i l incine ma letmek zamanımız ın i stemlerine uygun ad ım la rla i lerlemek demekti r, sosya l i zmin ideoloj ik taa rruzunu gerçekleştirmek demekti r.

457

Page 25: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

Sosya l i zmin barış taarruzunun bundan sonrak i başa r ı la r ı , daha çok, ideoloj ik taarruzun atı l ım ölçülerine ve öze l l i k le barış içinde yanyana ya ­şama pol itikas ın ın ha lk lar ın geleceği bak ımından ne g ib i b i r an lam ve önem taşıdığ ın ın maha retle ve zamanında aç ık lanmas ına, sosya l ist top­lu luğun g i riş imler in in dünya kamuoyu tarafı ndan geniş ölçüde desteklen­mesine, gerg in l iğ in aza ltı lmas ı çabalar ın ın karş ıs ında olan lar ın , emper­ya l i zmin sa ld ı rgan ve gerici çevreleri n i n bütün içyüzleriyle açığa vuru l ­mas ına bağ l ı d ı r. Bu rada, ya ln ızca burj uva propagandası ta rafından ya ­ratı lan « komün izmin sa ld ı rgan l ığ ı » efsanesi n in büsbütün çürütülmesi de­ğ i l , aynı zamanda sosya l izm i le barış ı n b i rbi r inden ayrı lmaz şeyler o lduk­lar ı , sosya l i zmin barışseverl iğ in in kend i tabiatından i leri ge ld iğ i gerçe­ğ in in , bu büyük gerçeğ in iyice aç ık lanması ve hal k la rın b i l inc inde yer etmesi sözkonusudu r. Biz ideoloj i k cephem izde, dünyada gerg in l iğ i a za It­mayı daha i leri doğru götürme yolunu temizleme ve ayd ın latmaya, bu süreçleri adamak ı l l ı pekiştirecek ve dönüşsüz k ı lacak du rumdaki bütün etkenlerin ey leminden yararlanmaya doğ ru yönel iyoruz. Ve ya ln ı z i lerici güçler in (sı n ıf lar ın , parti ler in, hareketler in, ha lk ların) barı ş içinde yan ­yana yaşama sorun ları na i l i şk in top lumsa l b i l i ncini doğ ru luk la oluştur­mayı değ i l , aynı zamanda bu b i l inc i barış ı savunacak bir maddi güce dönüştü rmeyi de ödevimiz sayıyoruz.

i k i s istem a rası ndaki m ücadelede ideoloj i k a lan ın g iderek a rtan öne­m in i özel l ik le bel i rtmemiz gerek i r, z i ra insanlar ın kafa la rı n ı ve kal pleri n i kazanmak iç in h iç b i r zaman bugünkü kadar yeğ in, böylesine gen iş öl ­çüde b i r m ücadele yü rütü lmemişt i r. « Kuvvet mevz i i » politikas ı n ın if lôsı , burjuvaz in in kend i s ı n ıfsa l amaçla rına ulaşma ça baların ı zerrece i k i r­c ime düşürmüş değ i ld i r. Burj uvazi bu çaba la rına a rt ık daha ziyade d ünya a lan ı ndaki güçler oran ı na uygun başka a raçlar la devam etmekted i r. ideoloj i k düşman ları m ız ın «f i k i rlerin ve insan ları n serbestçe ak ı n ı ve ha­reket i» tez in i böylesine ısrarla i leri sü rmeleri rastgele değ i ld i r. Onlar, bu ak ın ı , p rati kte, her şeyden önce konsern lerin ideoloj i k ürün ler in i hiç b i r engelle karş ı laşmadan ih raç edebi lme olanağ ı o la rak , ha lk lar ın , özel­l i kle sosya l i st ü l keler ha lk lar ın ın b i l i nc in i kend i lerine yaba ncı bir ideo­lojiyle metod lu biç imde işleme o lanağı o larak , burj uva görüşler ini , moral prensipler in i , a l ışkan l ı k ve görenekler in i , bu rjuva hayat ta rzı n ı dayatma o lanağ ı o lara k an lamaktadı r lar.

Amerikan a raştı rıc ı la rı ndan H. Ş i i ler, g eçenlerde, savaş gemi leri d ip­lomasis in in a rtı k antika eşya müzesine kald ı rı ld ığ ın ı , ama y ığ ı nsal enfor­masyon a raçlar ı d i p lomasis in in g itg ide gel işen bir b iznes o lduğunu yazd ı . Bu b i r b i l im adamı kanıs ıd ı r. B i r de, Başkan N i kson'un yeni koşu l la rda « H ü r Avrupa » ve « Hü rriyet» radyola rı n ı n eylemi hakk ında rapor hazır­lamak la görevlend i rd iğ i devlet komisyonunun resmi kan ıs ını görel im. Bu kom isyon, sözkonusu radyo la rın yayı nları n ın , sosya l i st ü lkeler hükümet­lerin in gerek kend i ü l kelerinde, gerekse kapita l ist dünya i le i l i şk i ler inde

458

Page 26: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

« serbest enformasyon ve f ik i rler ak ın ı »na geçene kadar deva m etti r i l ­mes in i sa l ı k verd i . Sözü geçen geniş rapor, Başkan Ni kson tarafı ndan 1973 Temmuzunda onaylandı , ve bi l ind iğ i üzere, Amer ikan Kongre'si her ik i radyo istasyonuna 1974 y ı l ı için 50 m i lyon do lar ek ödenek verdi .

Sosya l i st ü l keler hükümetlerin in , insan la r 'l e ha lk la r a rasında temas­la rı n, manevi yak ın laşmanın ve işb i rl iğ in in geniş leti lmesin i istemed i kk�ri teranesi, gerici propagandanın kötücül bir sahtec i l iğ i nden başka b i r şey değ i l d i r. Sosya l izm insan hak ve özg ür lü kleri iç in reel maddi ga rant i ler ya ratmıştı r ve bu onun söz götü rmez başa rıs ıd ı r. Tam ist ihdam g ib i , top­lum ve devlet yönetimine emekçi lerin gen iş ölçüde katı l ım ı g i bi , parasız öğ ren im ve sağ l ı k ya rd ım la rı g ibi , yurt ve dünya kü ltürü ve esteti k değer­lerinin herkes için eriş i lebi l i r hale getir i lmesi, u l usa l ve ı rksa l ay ı r ıma son veri lmesi vb. g ibi hayati ödemdeki kazan ım la rı sağlıyan sosya l i zm değ i l de ned i r ?

Yeni koşu lla r iç inde u lusla ra rası kü l türel işb i r l iğ i , temas ve enformasyon değ i ştokuşuna gel ince, bun lar, kan ım ızca, her şeyden önce barış ın g üç­lenmesine, ha l k la rın manen zengin leşmelerine yard ım etmekle yükümlü ­dü rler. Bu yüküm, b i z im d ış pol it ika hattım ız ın öneml i b i r bölümüdür ve bu polit ika hattı da b i r top lum düzeni o lara k sosya l i zm in kendi tabiatı n ­dan doğmaktad ı r. B i l i nd iğ i ü zere, daha 1973 y ı l ı nda Helsi nk i 'de yapı lan Avrupa Konferansı b i r inc i aşaması oturum la rında, Bulga ristan Ha lk Cum­huriyeti ve Polonya Halk Cumhuriyeti, kü l türel i şb i r l iğ i ve temaslar ın ve enformasyon değ i ştokuşunun geniş ölçüde gel işt i r i lmes in i önermişlerd i r.

Fakat biz, «f ik i r lerin serbestçe ak ı n ı » bayrağı a lt ında, sosya l i st düzene ifti ra la r yağd ı rma, ant i -hüman ist m i l itar izm, ezg ic i l i k , u lusal düşman l ı k ve ı rksal nefret, ah lak i d üşük lük ve manevi soysuzlaşma f ik i rleri yayma denemeleri yü rütülmesine kesin l i k le ka rşıy,ız. Biz bundan sonra da kendi toprak la rım ızda böyle bir propagandan ın yol unu kesmekte amansız dav­ranmakla ka lm ıyacak, bunun bütün d ünyada yasak lanması iç in de mü ­cadelemize h ı z vereceğ iz.

Em perya l izm in aşır ı gerici ve ha rpçi -ekstremist çevreler in in gucunu ve etk is in i küçümsemernek, onun ekonomik ve pol it ik ey lem lerin in da ima anti-sosya l i st b i r yönel im i o lduğunu unutmamak gerek i r. Ama buna rağ ­men, yeni du rum ve koşu l la rda, bu rjuvaz in in sosya l izme ka rşı mücadelede ça baları n ı n önemli bir böl ümünü ideoloj i k a landa yoğunlaştırması bek­lenebi l ir. Gerg in l iğ in aza ltı lması koşu l lar ında, burjuvaz in in f i k i r a lan ın ­dak i baskısı yalnız devam etmek/e ka/m/yacak, aynı zamanda daha da artacaktır.

Son y ı l la rda, burjuvaz in in yönetic i imtiyaz l ı zümresi, emperya l izmin sos­ya l izme karşı mücadele genel stratej is inde ideoloj i k doğrultunun yer in i ve önemini c idd i o lara k yeniden gözden geçi r ip değerlend i rm işti r. Em­perya l ist mem leketlerin propaganda ve öncel i k le d ı ş propaganda cihazı :-

459

Page 27: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

n ın böylesine ça buk ve bu kadar öneml i derecede geni şletilmesi ve güç­lend ir i lmesi rastgele değ i ld i r. Bunun o lanak ların ı a ba rtmak e lbette gerek­sizd i r, fakat sınıf düşman ın ı n ideoloj ik a landa biz im üzerim izde perspektif gözetilerek p lôn laştı r ı lm ı ş ve titi z l ik le örgütlenmiş b i r baskı yü rütmeye çal ıştı ğ ı n ı görmezl ikten gelemeyiz. Propaganda cihazı pota nsiye l in i ge­l iştirmek üzere ya pı lan büyük yatı rımla r, burjuvaz in in sosya l i zmle ideo­loj i k ça rpışmaya ne denl i önem verd iğ in i göstermektedi r. Bugün, enfor­masyon toplama ve yayma iş ler inde ça l ışan la r sayıs ın ın , bu o landaki ihtisas kurumları n ı n, radyo ve televizyon merkezleri ve p rog ram lar ın ın , kitap, derg i ve gazete yayım la rın ın bütün kapita l i zm ta r ih inde eş i görül­medik ölçüde a rttığ ına tan ı k o lmaktoyız.

Demek oluyo r k i , çağdaş koşu l la rda ideoloj i k m ücadelenin stratej ik önemi a rtmakta, ulus lara rası i l işk i ler in bütün a lan la rında dolayl ı veya dolaysız, fakat heryan l ı ve yığ ınsal b i r ideoloj izasyon sü reci oluşmakta ­d ı r. ideoloj ik etk i leme olanakları b i r hayl i genişlemektedi r. Sosya l izm i le ka pita l i zm a ras ındaki i l işki lerde ideoloj i k bak ımdan ta rafs ı z eylem biçim ve o lan la rı yoktur.

Burjuvazinin stratejik plônlafl

Emperya l i zmin ş imdik i ideoloj ik stratej isi , esas itiba riyle, sosya l i zmin teori ve pratikteki ta rihsel taa rruzuna cevaben karşı-strateji ola rak işlen ip sa ptanm ıştı r. Bu strateji, Marksizm-len in izmi «ya lan lama»y ı , sosya l izmi toplumsa l b ir d üzen o la ra k gözden düşü rmeyi, dünya sosya l i st sistemin i ve ulusla ra rası komünist ha reketi n i y ıp ratmayı hedef tutmaktad ı r. Em per­ya l izm bu �o runu yeni koşu l la r iç inde de çözmeye çalışmaktad ı r.

Em perya l izmin çağdaş ideoloj i k stratej is inde üç temel doğ rultu görü l ü ­yor. B i rincisi , yıkıcı , anti- komünist doğ rultu, i k incisi şimdiki kapita l ist ger­çekl iğ in savunusu, üçüncüsü (Le burjuva toplumu perspektiflerinin gayeye uygun bir çabayla iş lenmesi o la rak bel i r lenebi l i r.

Yık ıc ı , anti-komün ist doğ rultu, em perya l i zmin , biz im ideoloj im ize karşı m ücadeleyi sosya l izm ve komün ist ha reket « a la n »ına oktarmo, bel ir len­miş bulunan a maca ulaş ı lmas ına h izmet edebi lecek her şeyden, en kaba sahteci l ik lerden tutun do gerçek durum ve kanıtla rı en kurnazca toh rife ve bun ları .dy in iyetle» iş leyip kul lanmo lara kadar, proletarya enternas­yona l izmine hücumlardan, m i l l iyetçiliğ i ve anti -sovyetizmi körüklemelerden tutun do revizyon izmi doğrudan doğ ruya desteklemelere vb. kadar her şeyden kes in l ik le yara rlanma çabala riyle bağlıd ı r.

Ka pita l i zmin savunulması doğrultusu, her şeyden önce « ha l k kapita l iz­m i », « sosya l partnörl ük», « tek endüstriyel toplum », « açık toplum» vb. teori leriyle ortaya çıkmaktad ı r. Bu teori ler, çağdaş kapita l izmin sosya­lizme üstün lüğünü .< ispatlama» çabasına koşulmuştur.

460

Page 28: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

Emperya lizmin ideolojik stratej is inde görülen ve son y ı l l a rda da iyice yayg ın laşan üçüncü doğrultunun üzerinde, kan ım ızca, özel bir dikkatle duru lma l ıd ı r. Bunun başlıca a macı , burj uva top lumunun bundan son raki gelişme tarihsel perspektifini teor i k o lara k işlemek ve temellendirmektir. Bilind iğ i g i bi, burj uva ideolojisi, en çok, Ma rksist-Leninist öğ reti tara­fından biiimsei l i k le ispat edilen objektif kaçını lmaz l ıktan, yani kapita liz­min yerini sosyalizm ve komünizmin o lacağ ından korkmaktad ı r. Çağdaş evrensel sosyal i lerleme bu objektif yasa l l ı ğ ı önüne geçi lmez biç.imde yerine getirmektedir. Işte bu yüzdend i r ki, L . B rejnev yoldaşın belirttiği üzere, « ka pitalist d ünya i le ilişki lerimizin diğer a lan la rında o lduğu g i bi , ideolojide de, sosya l izm ta rihsel taa rruz ha linde, kapita lizm ise savunma du rumundadı r». (1)

Burjuva ideolog ve teorisyenleri, bilimse l l i k le ispat edilen bu yasa l l ı ğ ı n bir teor ik a lternatifini bu labi lmek üzere, bu suretle de ideoloj i k m ücadele a lan ında stratej i k inisyatifi tekra r ele geçirebilmek, bu rjuva top lumu için tarihsel bh perspektif a ça bi lmek ve bu top lumu burjuva ideolog lar ın ın şimdi dillerinden d üşü rmedik leri deyimiyle «geleceğe aç ık sistem» o la­rak gösterebilmek üzere, o lağanüstü ça ba la r ha rcıyorla r. Zaten burjuva fütü roloj isinin son zaman la rda hı z la gelişmesinin nedenlerinden b i ri de budur. Ve kapita lizm, bugün , sosyal i lerleme ideali o labilecek fik i rler o l uştu rmak için gerek l i objektif koşul l a rdan da , mônevi kaynak la rdan da yoksun olsa bi le, bu doğrultunun reel propagandac ı l ı k olanak la rın ı kü­çümsemek el bette c iddi bir hata o l ur.

Emperyalizm burjuva fütü rolojisinin gelişmesine büyük ümitler bağ l ıyor ve bunu kendisi için uzun menz i l li bir ideoloj i k topa çevi rmek istiyor. « Ekonomik gelişme aşamaları », « ka rşıt. iki sistemin konverjans ı » (<< birbi­rine yakın laşması ,,), « post-endüstriyel (endüstri sonra sı) top lum », « teknot­ronik toplum» vb. gibi anti -marksist moda teorilerin stratejik p lôn ları çok­yan l ıd ı r.

Birincisi, bütün bu teori ler, bilimsel-tekn ik devrim in sonuçla rı n ı kötüye ku l lanarak , toplum gelişmesi ve sosyalizmin bütün ü lkeler ve ha lk la r için tarihsel kaçın ı lmaz l ığ ı hakk ındak i Marksist-Leninist öğ retiyi yalan lama çabasındad ı ri a r. Hepsi de, sosyalizm ile komünizmin, ha lk lar ın ve önce­likle ekonomik bak ımdan geri ka lm ış ha lk lar ın geleceğinin sadece müm­kün a lternatiflerinden b i ri o lduğu ' tezine temel a ra ma ktad ı r la r. Ikincisi, bu teori ler, sosya l i st toplum i le burjuva top lumu a ras ındaki i l kesel ayrım­ları ö rtbas etme, 'sosya lizm i le kapita l izmin ayn ı t ip toplumun, sözümona endüstriyel toplumun sadece iki türü o lduğunu ve sosya l izm in de endüs­triyel top lumun a lt basamağından başka bir şey o lmadığ ın ı ispatlama çabası ndadı r iar. üçüncüsü, bu teoriler, ABD'yi «yüksek yığ ınsal tüketim aşaması »na, « post-end üstriyel topl um" aşamasına g i rmiş bir memleket

(I) L. i . Brejnev, Lenin'in yolunda. Moskova . Politizdat, 1 970, C. 1 , s. 498.

461

Page 29: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

olara k göstermek isteğ iyle, geleceğin model in in sosyal ist ü lkeler değ i l, Sovyetler B i r l iğ i de değ i l , gel işmiş kapita l ist ü l keler ve en başta Bi rleşik Amerika o lduğuna y ığ ı n lar ı i nand ı rmaya ça l ı şmaktad ı r. Dördüncüsü, bu teoriler, sosya l i zm in «endüstriyel toplu m » aşamasına g i rmiş olsa b i le, bu top lumun bütün üstün lükler in i bel i rtem iyeceğ in i ispatlama çabasındadır. Ve on lara göre, bunun neden i , sosya l i zm in g üya « el iter» (seçkin lere ön­cel ik ta nıyan). « bü rokratik», « demokratik o lmıyan» pol itik sistemid i r. Bun­dan ötürü, yine bu teorilere göre, sosya l i zm bütün ü l kelerin ve he le kapi­talist memleketlerin tari hsel amac ı o lamaz.

Barış iç inde yanyana yaşama prensipleri u l us lara rası i l i'şki lerde ne ka­da r gen iş ö lçüde yerleşiyorsa, emperya l i zmin ideoloj i k strateji uzmanları tarafı ndan sosyalizm ve komün izmin b i r ta ri hsel a lternatifi n i iş leme yö­nünde harcanan ça balar ın ın da bu yerleşme ölçüsünde a rttığ ın ı görmek zor bir şey değ i ld i r. Bütün bun lar, gerek burjuva fütüroloj ik teorilerin in tuta rs ız l ığ ın ı gerekçeli o larak eleşti rme, gerekse öncelikle yen i problem­leri der in bir b i l imse i l ikle işleme bakı m ından , kardeş parti leri n propa­ganda a lan ı ndaki teorik g üç ve pratik eylemlerin i n daha sıkı biçimde b i r­leşt i r i lmes in i gerektirmekted i r.

Em perya l izm ideolog la rın ın çağdaş stratej ik prensipleri, uygu lad ık ları taktiği de bel i r l iyor. Bu cüm leden o la rak, a rtık kaba anti - komünizm b i ­ç im ler in in yeri n i daha ince ve esnek ideoloj i k etki leme yöntemleri a l ıyor ; propaganda metotları, propagandan ın içeriğ i hitabettiğ i y ığ ına göre de­ğ işiyor, ayr ımlaş ıyo r ; bel ir lenmiş ve objektif görünüş maskesi a lt ında ger­çekleşt iri lmekte olan etk i iemenin psikoloj ik bir temele dayand ı rı lmasına özel l ikle d i kkat ed i l iyor. Enformasyonu herkesten önce vermeye ça l ışmak, yan i somut b i r o lay ı veya olguyu elden geldi ğ i kada r çabuk açıkla mak, yorum lamak, toplumsal bi l inc i kapita l izmin ç ıkar ına uygun doğ rultuda iş­lemek çağdaş burjuva ideoloj i k c ihaz ını n eyleminde ayr ıca bir vasıf ola­rak bel iriyor.

Ote yandan sözümona sosyolojik propagandanın oransal payı ve rol ü de a rtıyor. Bu t ip propaganda fikir lerin doğrudan doğ ruya reklôm iyle uğraşm ıyor. Bu propaganda fikir lerin uygu lan ış ın ı en çekici biçimde rek­lôm ed iyor ve f ik i rleri değ i l , « hayat ta rz ı »n ı i h raç etmeye ça l ı şıyor. Tek­niğe i l i şk in , kü l tü rel hayata i l işkin yen i l ikleri , tica ret, moda, serbest za­man lar, tur i zm vb . sorun ların ı konu ed inen bu propaganda, ko lay beğen i r k imseler ta rafından daha büyük b i r g üvençle karş ı lanıyor. V e on lara , doğ ru enformasyonla , bu rjuva top lumunda insan ın bahtiya r l ığ ına ve s ın ı r­s ız o lanaklarına da i r haya l leri pekiştirmeyi a maçlayan maskeli maksadın dozu gayet iyi aya rlanmış b i r b i leşkisi sunu luyor. B i l indiğ i üzere kapita l ist mem leketlerde a rtık özel « sosyolojik propagand a » varyantıa rı o rtaya çık­mış bu lunuyor. Bun la rı n ana tez i , o laylar ın ve gerçeklerin doktri n ierden daha ça buk ve daha iyi ikna ettiğ i ve ideoloj i k etkilemede indüktif (tüme-

462

Page 30: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

varım) yolun dedüktif ( ist id lô l , do layısiyle an lama) yoldan daha etkin ve verim l i o lduğu kanıs ına dayan ıyor.

Revizyonizmin tırmanışı

Ulus lara ras ı yeni d urum ve koşu l la rda ideoloj i k mücadelenin özel l i k­ler in i tah l i l ederken, « sO ı ,. ve sağ doğ rultu l u revizyon izmin ve oportün iz­min g iderek a rtan ideoloj i k -po l it ik aktifl iğ in i be l i rtmeden geçemeyiz. Bu­gün b i r sü rü sahte-marksist ve revizyon i st görüş, Ma rksizm i le çeşitli bu r­j uva teori ler i a ras ında teorik s imbiyaz (ortakyaşama) a rama denemeleri emperya l i zm ta rafı ndan dört e l le tutul uyor, onun sosya l ist ü l kelere ka rşı ideolojik k ışk ı rtma la rında g itgide daha aktif bir rol oynuyor lar. Komün ist ve tüm devrimci ha reketi iç inden y ıp ratma d üşüncesi, dünya devrimci sü­reci öncü g üçleri n i içerde,n çökertme denemeleri ş imdi emperya l i zm in s ın ıfsa l stratej is in in ana doğrultu lar ından b i r in i o luşturuyor.

Partimiz in kanıs ınca, bugü n Maoizmle m ücadelenin o lağanüstü b i r önemi vard ı r. Günü�üzde sosya l ist top lu luğun Len inci d ış pol it ika ç iz ­g is in in en k ızg ın d üşman la rından b i ri ÇHC yönetic i lerid i r. Pek in yöneti­c i !er i , yürüdükleri bölücü lük ve anti-sovyet izm yolundan şaşmıya rak, SSCB'ne ve d iğer sosya l ist ü l kelere ka rşı mücadeleyi pol iti ka lar ın ın b i r numa ra l ı ödevi ha l ine geti rd i ler. Ş imd i , Pekin yönetic i leri , SSCB'ne ve d iğer sosya l ist ü l kelere karş ı yü rüttükleri ideoloj i k ve pol it ik mücadelede daimi b i r t ı rmanış ha l i nded i rier.

Pekin yönetic i leri , Marksizm-Len in izm ve proletarya enternasyonal izmi temel prensip leriyle hertü rlü i l i ş iğ i kest i ler ; m i l l iyetçi l i k, büy�k devlet şo­v in izmi ve hegemon izm batağ ına d üştü ler. Bundan ötü rü, Maoizmle mü­cadele, onun ant i -ma rksist, ant i - len in ist özl üğünü tah l i lden geçirerek i ç ­yüzüyle açığa vurma, partimiz in kanı sınca, ideoloj i k m ücadelen i n ana ödevler inden b i r id i r. Şu var k i , bütün dünya ve he le sosya l i st top lu luk ü l keleri komün istleri n in , sosya l ist ü l ke lerle ÇHC a ras ında normal i l i şk i ler kurulmasın ı içten l i k le istedik leri b i r gerçekt i r ve gayet doğa ld ı r.

P7kin yönetic i ler in in fiki r p lôn ındak i ger i lemeler in i eleşti rmek hiç de ÇKP'nin ve ÇHC'n in içiş ler ine karışmak değ i l d i r. Marksi zm-Lenin izm şu veya bu part in in egemen mü l kiyeti değ i l , tüm u lus lara rası komün ist ha re­ket in in o rtak ed in im i ve enternasyonal s i ıôh ıd ı r. Ve bundan ötü rü, biz Bu lga r komün istleri, Marksizm-Len in izmin toh rif ve revize edi lmesine se­y i rci ko lomayız. B i z bugün Maoizmin eleşti r i lmesi n i partimiz in ve tüm komün ist hareketi n in enternasyonal borcu sayıyoruz. Maoizmin e leşt iri I ­mesi, Marksist- Len in ist öğ ret in in « sO ı ,. revizyonist ler ta raf ından yozlaş­t ı rı lmas ına karşı mücadeled i r ve bu mücadelede yüksek bir prensipçi l i k gerekl i d i r. Burada uzlaşman ın as la yeri yoktu r.

463

Page 31: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

Tecrüben in de gösterd iğ i üzere, barış iç inde yanyana yaşama koşu l la­r ında, Ma rksizm-len in izmi reform ist ideolojiyle değiştirmek, proletarya d i ktatör lüğü içi n mücadelenin önem in i h içe saymak, pa rla mento metot­l a rın ı baştacı etmek ve komünist parti lerin in yöneticilik rol ünü gözden d üşürmek istiyen sağcı oportün i zm daha da can lanmaktad ı r.

Günümüzde komün istlerin sosyal -demokrasi i le i l i şk i l eri problemi özel bir önem kazan ıyo r. 1 973 y ı l ı nda BKP MK Pol i tbürosu bu sorunla i lg i l i b i r kara r a ld ı. Sosya l -demokrat ha reket konusunda oportünist, sekter­dogmatik tutum partim i ze yaba ncıd ı r. B iz , sosya l-demokrat part i leri n ve hükümetler in d ı ş pol it ikadak i yapıc ı ad ım la rın ı benimsememiz, sosya l ­demokrasiyle temas ve aç ık d iya log o lana klarını cesaretle aramamız , ant i -emperya l ist mücadelede işç i s ın ı fı n ı n b i r l iğ ine yard ı m eden her şeyi a ktif o lara k desteklememiz gerektiğ i kanıs ındayız . Şu var ki, B KP, sosya l ­demokras i sağcı l ider ler in in f i k i r a lan ı ndak i mevzi leri ve son hedefleri bakı m ından hiç bir hayale kap ı lm ıyo r. On lar Marks izm-len in i zmin yemin l i d üşmanıyd ı la r ve d üşman ı o lara k ka l ıyor lar. 3osya l -demok rat izmin ideo­loji k - pol i t ik prensi pler in'in özl üğü en inde sonunda bir tek a maçta, ayrı ayrı u l usal kol l a rı ve tümüyle dünya işçi s ın ı f ın ı s i lahs ız landı rma, on lar ın kenetli safla rını dağ ıtma, kapita l i zmle s ın ı fsa l mücadelede sağ lanan en­ternasyona l bir l ik ve top lu luğu sa rsma amacında top lanmaktad ı r. Sosya l ­demokrat pa rtilerde h ız la gel işmekte olan ideoloj iye dönüş sü recin in sivri ucu her şeyden önce komünist ideolojiye karşı, sosya l ist ü lkelere ka rşı yönelt i l iyor.

Bazı sosya l-demokrat part i ler «demokratik sosya l i zm »in model ler in i iş­lemek üzere özel enstitü ler bile kurmuşlard ı r. Bu " demokratik sosyal i zmni teorik ba k ımdan temel lend i rme yolundak i çaba larda ş imdi büyük b i r can­lanma görül üyor. Bu can lanman ın a macı , ya ln ı zca yeni koşu l larda eski sosya l - reformist f i k i r leri koruyup savunmak deği l , aynı zamanda öncel ik le a rtı k gerçekleştiri lm iş bu lunan ve ka rakteri bak ımından gerçek demok­rat i k düzen olan sosya l i zm in b i r a lternatifin i iş ley ip haz ı r lamaktı r. Anti­komünizm, sosya l -demokrat izmin, hele onun sağcı z ümre ve akı mlar ın ın ideoloj ik p latformunun ka rakteristi k ç izg is i o lara k ka lmaktad ı r.

Bunun iç ind i r k i , part imiz, sosya l -demakratla rla günümüzün n ice önemli sorun ları üzer inde ve özel l i k le d ı ş pol it ika a lan ı nda yapıcı b ir d iyalog yü rütmeye ve eylembi r l iğ i uyumu sağlamaya ça l ışı rken, sosya l - reformiz­min oportün ist özl üğünü (barış iç inde yanyana yaşama koşu l la rındak i zarp rl ı ideoloj i k etkisini küçümsemeden) b i l imsel o lara k ve ikna edici bi­ç imde eleştirmeye büyük b i r önem vermekted i r.

Girişim sosyalizmin elindedir

Burjuvaz in in f i k i r a lan ı ndak i baskı s ın ın a rtması ve revizyonizmin tı rma­nış ı muhakkak, bugünkü s ın ı f m ücadelesin in öneml i özel l i ğ id i r. Fakat

464

Page 32: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

u lus lara rası du rumdak i sürek l i iy i leşmenin etk isiyle ideoloj ik a landa oluş­mas ına ta n ık olduğumuz değ iş imlerin başl ıca sonucu, sosyal izmin ideo­loj i k taarruzunu daha i leri doğ ru gel iştiri p yayg ın laştı rma ve daha da can land ı rma o lanak larıd ı r ve bu olanaklar ın b i r hayl i a rtmış o lmasıd ı r.

Burjuvaz in in yeni koşu l la rda sah ip o lduğu ideoloj ik s ızma ve propa­ganda yoluyla yayı ı lma olanak ların ı önemsemez l i k etmek elbett:= teh l ike­l i d i r. Ama kendi o lanak lar ım ız ı küçümsemek de daha büyük b i r hata o lu r. Sosya l ist top lu luk ve u lus lara rası komün ist ha reketi gayet büyük b i r ideoloj i k potansiyele sahi ptir. Çağdaş s ı n ı f mücadelesi n in bütün cephesi boyunca komün ist ideoloj in in güçlü taarruzunu sağ lamak ve gel iştirmek üzere bu potansiyel in seferber ed i lmesi çok karmaşık bir sorun ve ödev­d i r. Fakat, komün istler, çağdaş ideoloj i k sovaşta gerek stratej ik , gerekse taktik g i ri ş im i sapasağ lam ve sürek l i o lara k e l ler inde tutabi lmek iç in , o lanca çabalar ın ı işte bu ana doğrultuda ·voğunlaştı rıyor/ar.

Temel b i r ideo lojik taa rruzu gerçek leşti rmek için gerekl i ön koşul lar meydandad ı r. Marksist-Lenin ist fi k i r/er in benimsenmesi iç in bütün mem­leketlerde sosyal ve t inse l -ps ikoloj ik o rta m du rmadan geniş l iyor. Ulus­la ra rası gerg in l iğ in aza ltı lmas iy le, sosya l ist o lmıyan memleketler geniş halk yığ ın la rı n ı n sosya l ist top lumun başa r ı lar ın ı ve mônevi değerler ini öğ renmeleri iç in yeni yeni kana l la r aç ı l ı yor. Benzerleri a ras ında bizim memleketim i z i n tecrübesi de bunu gösteriyor.

1 973 y ı l ı nda Bulga ristan ı BO'den faz la Batı Avrupa komün ist, işçi ve sosya l ist pa rt i leri , u l usa l kurtuluş ha reketleri ve d iğer i lerici örg üt ve ak ım la r heyetleri ziya ret ettiler. Bütün bun la r, dünyada sosya l i st ü l kelerin başarı lar ına ve tecrübesi ne g österi len ve g iderek a rtan i lg iyi yansıtıyor. Ka rdeş parti ler yönetic i leri n in ve e n başta SBKP MK Genel Sekreteri L. i. Brejnev' in a ktif d ı ş pol iti ka eylem leri n i n u lus lara rası ça pta gördüğü i lg i ve takd i rin yan ıs ı ra , on la r ın teorik ça l ışma lar ına gösteri len d ikkat de a rtıyor. Batı 'n ın i lerici çevreleri, bun la rda, çağ ım ı z ın en aktüel prob­lem lerine ceva p a rıyorlar Ka pita l i st mem leketlerde, ka rdeş parti ler yö­netic i ler in in ve bu a rada BKP yönetic i lerin in kita plar ı g itg ide daha s ı k bası l ıyor, yaz ı la rı ve söylevleri yayı mlanıyor. Yaln ı z son y ı l la rda, BKP MK Bir inci Sekreteri Todor J i vkov yoldaşı n yapıtl a rı Avusturya, italya, Yuna­n istan ve Lübnan 'da yayım lanmış bu lunuyor ve ha len başka mem leket­lerde de yayı m lanma hazi rl ı ğ ı yapı l ıyor.

BKP MK'n in Şubat (1 974) Plenumu'nda, ideolojik m ücadele cephesinin du rumu ve sorun la rı etrafl ı bir tah l i lden geç i r i lm iş, ideolojik mücadelen i n düzeyin i ve etk in l iğ in i kesi n l i k le a rttı rmayı, onu sosyal ist gel işmemizde ş imdik i aşamanın, çağdaş u lus lara rası du rumdak i yeni sü reçlerin istem­lerine uygun hale geti rmeyi öngören b i r komple prog ram hazı rlan ı p ka­bu l edi lm iştir.

Sosya l i zmin geniş ve sürek l i ideoloj i k taa rruzu koşu l la rında entegras-

465

Page 33: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

yon eğ i l im i yasa l o larak g üçlenmekte, ka rdeş part i leri n a ra lar ındak i b i r ­l i ğ i sağlamlaştı rma, ideoloj i k cephe eylem leri a ras ında (hem ik iH görüş­meler temel i üzerinde, hem de tum sosya l i st top lu luk çerçevesinde) daha büyük b i r uyum sağ lama ça ba la rı a rtmaktad ı r. Bu işb i r l iğ i , bizce, şüphe­siz du rmadan geniş leyip derin leşecek ve elb i r l iğ iy le komple ideoloj i k program la r hazır layıp gerçekleştirme düzeyine doğ ru daha da gel işe­cektir.

Sosya l ist ü lkeler komün ist ve işçi parti leri merkez kom iteleri sekreter­Ieri a ras ında geçen yıl sonunda ya pı lan toplantı, ideoloj i k a landa g it­g ide sağ lamlaşan işb irl i ğ in in i nand ı rıcı b i r kanıtı o ldu . Bu toplantıya ka­tı lan la r, sosya l ist devletlerin genel barışı sağ lamlaştırma yönündeki i l ke­sel d ı ş pol itika hattını ç ık ış noktas ı yaparak, b i l i nd iğ i üzere, gerg in l i ğ i n aza ltı lması sü recin in gel işmesine, u lus lara rası hayatta barış iç inde yan­yana yaşama prensiplerin in yerleş ip ben i msen mesine yard ı m iç in bütün ideoloj ik a raçlar la eylem göster i lmesi gereğ in i bel i rtti ler.

Bu toplantı , sosyal ist top lu luk ü l keleri n i n daha s ık ı b i r b i r l ik meydana getirmeleri, bu ü l keler ha lk la rı a ras ında kardeşçe dostl uğun a rt ı r ı lması , emekçi ler in sosya l ist yurtseverl i k ve p roleta rya enternasyona l izmi ruhun­da eğit i lmesi yönünde, kardeş parti lerin ik i l i ve çokyan l ı i şb i rl iğ i n i gel iş­ti rme i radelerin in par lak b i r gösterisi o ldu . Aynı toplant ıda ideoloj i k mü­cadelenin en g üncel sorun la rı görüşü ldü .

i k i top lumsal s istem aras ındak i temas la rın gel işmesi ve ik i ideoloj i n i n doğrudan doğ ruya çatışması koşu l la rında , sosya l i st ü l kelerde ha lk yığ ın ­lar ın ı ve en başta gençl iğ i , sosya l ist yu rtsever l ik ve proletarya enternas­yona l izmi ruhunda eğitme ça l ı şmalar ın ın önemi a rtmaktad ı r. Bunun la i l g i l i o larak, sosya l ist ü l kelerin maddi ve manevi gel işmesinde u lusal i le enternasyona l i n yasa l l ı k la g itg ide derin leşen etki leşme ve ka rşı l ı k l ı orga­n i k yerleşmesi problemin i iş leme sorunu büyük b i r güncel l i k kazanmakta­d ı r. BKP'n in kanıs ınca, sosya l i zm in ş imd iki gelişme aşamas ında gerçek yurtsever, ya ln ı z kendi mem leketi n in değ i l, tüm sosya l ist top lu luğun da yu rtseveri o lab i len, onun sağ la m laşma ve gel işmesine işi ve eylemiy le ya rd ı m edebi lend i r.

Emekçi ler in komün ist eğitim i , anti-sovyetizme karş ı kesin ve amansız m ücadelen in ayrı lmaz bir pa rçasıd ı r. B KP, zaman ımız koşu l lar ında, bu mücadeleye, sosya l i st toplu luğun b i r l iğ in i güçlend irmenin o lağanüstü öneml i koşulu gözüyle, ya ln ız kendi enternasyonal borcu değ i l , aynı za­manda bi r inci derecede b i r u l usa l ödevi gözüyle bakıyor. Komünist ha re­keti nde, Georgi Dim itrov' un, Sovyetler B i rl iğ ine ve SBKP'ye ka rşı tutumun her part in in proletarya enternasyona l izm ine bağ l ı l ı ğ ı kriteri, her devrim ­c i n i n içten l i k ve d ü rüstl üğünün m ihenktaş,ı o lduğu hakkındaki f ikri geniş ölçüde b i l i nmekted i r. Bu f ik i r, bizce, bugün de önemin i tamam iyle koru­yor. Bu lgar komün istleri, emekçi ler in , Sovyet ha l k ıy la, SSCB'yle, SBKP'yle

466

Page 34: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

sam im i dost luk ve ka rdeş l ik ruhunda eğ it i lmesinde, ha lk ın enternasyona l eğ it im in i n temel i n i , ka rdeş part i ler in ortak ideoloj i k eylemin in ana doğ ­rultu lar ından b ir in i görüyorla r.

Kardeş part i ler a ras ında i deoloji a lan ı nda işbirl i ğ i n i n son derece so­rum lu b i r a lan ı da, sosya l ist ü l kelerin top lumsal -ekonomik gel işmelerine i l i şk in çok önemli p roblemler in, burjuva ideoloj is ine ve revizyon ist ideo­loj iye karş ı mücadeleyle kopmaz biçimde bağ l ı o larak teorik bak ımdan e lb i rl iğ iyle iş lenmesid i r. Bundan başka . tecrü ben i n de gösterd iğ i üzere, Marksist-Leni n ist fi k i rlerin ve sosya l izm prens ipleri n i n propagandasiyle, sosya l ist ü l kelerin reel u laş ı m la rında bu f ik i r ve prens ip lerin somut s im­gesi n i bu lup göstermen in e lden ge ld iğ i kadar bağdaştı r ı lması son derece önem l id i r. Sosya l ist hayat tarz ı n ı n , sosya l i zmin reel kazan ım ve üstün lük­leri n i n propagandası n ı h ız land ı rma ve yetk in leştirmede, ideoloj i k taarruzu daha da hız land ı rman ın muazza m rezervleri g izlen mekted i r. iki toplumsal sistem in b i ra rada yaşaması ve ik i ideoloj i n i n cepheleşmesi koşu l la rında özel l i k le reel süreçlerin , öncü eğ i l im ler in, somut sonuçlar ın çok çekici ve önüne duru lmaz bir etki gücü vard ı r.

Fi k i r a lan ı nda örgüt lü ve geniş taa rruz, tüm ideoloji ve propaganda eyleminde etk in l iğ in yükselt i lmesiyle ve aynı zamanda bunun b i l imsel ray lara oturtu l masiyle ayrı lmaz biçimde bağ l ı d ı r. Ve bizce, bu iş, doğa l o larak, bu a landa ortak a raşt ı rmalar ın koord inasyonu ve uygu lanması iç in özel b i r mekanizm yarat ı lmas ın ı gerekti rmekted i r. Ka rdeş sosya l ist ü l keler iç in , ideoloj i k cephen i n madd i -tekn ik temel in i iy ice g üçlend i rme sorun­Iorı n ı n çözümü, bu i şe de sosya l is t cephen i n ekonomik gücünü a rttırma konusunda o lduğu g ib i bir yanaş ı m ı n sağ lanmas ı , a ra larında . i şb i r l iğ i yoluyla eleette daha kolay olur.

Kardeş parti ler tarafı ndan e lb i rl iğ iyle beli rlenen ve sosya l i zmin yeni koşu l la rdaki i deoloj i k taa rruzunu öngören program ı gerçekleşt irmen in , pol it ik taa rruza · da yard ı m edeceğ i , günü müzün ideoloj i k savaş ında yeni zaferler kazan ı lması , ant i -emperya l i st m ücadeleni n daha da ca n land ı r ı l ­mas ı , sürek l i ve ôd i l barı ş ın sağ la n mas ı yo lunda daha büyük b i r i ler­leme kayded i lmes i o lanağ ın ı yaratacağ ı tamam iyle hak l ı o larak idd ia ed i lebi l i r,

467

Page 35: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

F a,izm zincirlerini kıran Portekiz

Katarina Mendes

Portekiz Komünist Partisinin dergimizdeki temsilcisi

25 Nisan günü saat 5,35'te Partekiz özgü rlük ve demakras i yoluna g i rd i .

O gün, s i lôh l ı kuvvetler hareketi, Kaetano hükümeti ne kes in da rbeyi i nd i rd i . Bu olay, deva ml ı bir sürecin bu yüksek noktası o ldu . Sözkonusu süreci n gel işmes in i bi rçok etken belir l iyordu. Bu etkenleri , faşist rej im i n buna l ım ı , sürekl i sömü rgec i l i k harbi n i n dağurduğu ekanomik ve pol it ik sonuçlar, Portek iz rej im in i n ve söm ü rgeci l i ğ i n i n u lus lara ras ı kamuoyu ta ­rafı ndan suçlanması ve tecrit du rumuna düşürü lmesi, Portek iz ha lk ın ı n sömü rüye, paha l ı l ığa karş ı , bask ı la ra ve sömü rgeci serüven lere karşı yü ­rüttüğü mücadelen i n güç lü atı l ım ı ve aynı zamanda Angola, Moza mbik ve Gine-B isau 'dak i kurtu luş hareketin in başarı l a rı o lara k s ı ra l ıya b i l i riz.

Niscn ayak lanmas ın ın başarısı , ancak Portekiz'deki pol it ik mücadeleyi iyi iz lememiş olan la r"' ta raf ından b i r sü rpriz sayı lab i l i r. Oysa , daha 1 973 Ekim ayında, « seçim " kampanyası boyunca, yüzbi n lerce Portekiz l i , sömü r­ge ha rpleri polit ikas ına karşı protesto lar ın ı ve demokratik hak ları mut­laka elde .etme az imleri n i d i le getird i ler. Memlekette, işçi s ın ı fı n ı n öna­yak o lduğu güç lü b i r y ığ ı nsa l ha l k ha reketi ge l i ş ip yayg ı n laştı ve bu ha re­ket bütün sosyal tabakalar ı , bütün ant i -fa ş ist güçleri sa rd ı .

Hükü metin send ika l hak ları k ıs ı tla ma yelteniş ler ine karşı sendika lar ın d i reniş i eş i görülmed i k ö lçü ler a ld ı . Rej im , çoğ unun yönetim inde demok­ratik eleman ları n yer a ld ığ ı send ika la r üzeri ndeki kontro l ünü günden g üne yiti riyordu. Emekçi i stek leri n i n görüşü ldüğü send ika lara rası genel toplant ı lara bir m i lyondan fazla emekçi katı ld ı . Geçen yı l ın Ekim ayından bugüne dek, ücretlerin i n a rtı r ı lması mücadelesine 200 bin em�kçi katı ld ı . Grevlere kat ı lan la rı n sayısı 70 b in i aştı .

ün iversite öğ renci leri , bütün faşist bask ı la ra karşı enerj i k b i r d i reniş gösterd i ler. Bu y ı l ı n Şubatında, L izbon ün iversites inde, başkent l i selerin ­de ya p ı lan genel g rev, sömürge harpler ine ka rşı mücadeleye öneml i b i r kctk ı o ldu . S i lôh l ı güç ler iç inde, faşist pol it ikaya ve sömü rge harplerine ka rşı d i ren iş ha reketi (alay sancak la rı a lt ında yemin tören lerinden yığ ı n la vazgeçmeler, askeri ' ci haz içinde sa botaj la r, askerl i k hayatı n ı n ağ ı r ko­şu l lar ın ı protestola r vb.) g itgide daha örgü t lü bir n i tel i k kazan ıyordu .

Portekiz Komün ist Pa rtisi Merkez Komitesi Plemununun , yığ ı n l a r ara­s ında geniş b i r pol it ik kampanyaya g i ri ş i l mesi n i ka ra rlaştı rd ığ ı 1 973 Tem­muzundan beri, ord uda «yüzbaşı l a r hareketi " geniş l iyordu. 25 Nisan ayak lanmas ın ın örgütsel temel in i ol uşturan bu hareket, rej im i n ay ı rıc ı

468

Page 36: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

vasıf lar ı a lan iç çel i şk i ve çatı şmalar ın kad ro subaylar ın ı da etki lediğ in i gösterd i . Bu ha reket, aynı zamanda, başl ıca demokratik istek ler in, a skeri çevrelerde g itgide daha büyük b i r destek bu lduğunu gösteriyordu .

Kara , hava ve den iz kuvvetlerinden değ iş i k sı n ı f ve rütbeli yüz lerce su bayı ka psayan "yüzbaşı lar hareketi .. , memlekeUe pol it ik buna l ım ın de­rin leşmesin i , Kaetano hükü met in in sömü rge harpleri pol iti kas ına karş ı ord u iç indeki muha lefetin a rtmasın ı yansıtıyordu.

S i lôh l ı kuvvetler içinde 16 Ma ruaki başa rı s ız " isyan .. dan sonra (1). gerek memleketi n durumu, gerekse sömürgelerdeki du rum ha raretle ta r­t ı ş ı l maya baş lanm ıştı . Hükümet a rt ık, a skeri çevrelerdeki ga leyan ı ve bu çevrelerin, sömü rge serüvenleri peşindeki perspektifsiz politikaya karş ı yönelttikleri p rotestolanı ön l iyebi lecek durumda değ i ld i.

Kald ı k i , son y ı l l a rda, sömü rge ha rpleri g iderleri devlet ge l i rleri n i n 11. 0 40' ı n ı yutuyor, bütün ha lk ekonomis ine büyük za ra rl a r veriyordu. Eko­nomik du rum s istematik o lara k kötü leşiyordu. Hükümet, enflôsyonu ve fiyat a rt ış lar ın ı du rdu ram ıyordu. Resm i veri ler b i le, ya ln ı z bu y ı l ı n Ocak ayında, fiyat lar ın 0 '

0 20 a rttığ ı n ı ve g ünden g üne de artmaya devam etti­ğ in i gösteriyordu.

Sömü rge ha rplerinde bin lerce Portekiz l i ve Afri ka l ı ö lmüş veya sakat­lanm ıştı . Bütün memleket, s i lôh l ı kuvvetlerin sömü rgelerden geri çeki lme­s i nde, yüzkıza rtıcı ha rbin du rdu ru lmas ında ve derhal bar ış görüşmelerine başlan mas ında ı s ra r ediyo rdu .

Si lôh l ı kuvvetler içinde bölünme ve öte yandan katol i k k i l i sesi çevre­lerindeki hoşnutsuzluk, rej im in a rt ık ne ordunun , ne de k i l isen i n kesin des­teğ i ne güvenemiyeceğ i bir durum ya rattı. Hükü met a rtı k ya ln ı z azgın pol is bask ıs ı sayesinde tutunabi liyordu.

Memlekette demokratik görüş lü emekçi lerle b i r l i kte, yüzlerce er ve su­bay da zindan la ra atı l mı ştı . Tutuk lu la ra korkunç i şkenceler yapı l ıyordu . Siyasa l pol is in bütün iş letmelerde ve oku l la rda el i vardı ; demokrat ik ha­reketin yöneticileri ve m ilitan l a rı kovuşturuluyor, işten veya okuldan ç ıka­rı l ı yor lardı . üniversitelerden at ı lan yüzlerce öğ renci mahkemeye veri f ­m işti ; ordu i'ç inde temizleme hareketi devam ediyordu, birçok subay or­d udan ç ıka rı lm ı şt ı . Memlekette s ı k s ı k " a ıôrm . . ver i l iyor, " seferi haz ı r l ı k .. du rumu i lôn ed i l iyor, yol la rda ve soskak larda taşıt a raç ları ve yolcu la r pa l i s tarafı ndan du rdu ru luyor, a rama tarama yap ı l ıyardu.

Nisan ayak la n ması işte böyle bir d urum içinde gerçekleştirildi.

Portekiz Komünist Partis i Genel Sekreteri Alva ra Kunyal , 29 N i sa nda " I 'Humanite .. gazetesi muhabi rine verd iği mü lôkatta, N isan ayak lanması -

( i) Birkaç askeri b i r l i k tarafından g irişilen ve hükümetçe bastırı lan i l k ayak lanma denemesi sözkonusu. Nat. red.

469

Page 37: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

n ın kara kter in i şöyle bel i rtt i : «25 N isan ayaklanması , ya ln ı z askeri b i r zümren in isyan ı değ i l , geni ş b i r subayla r hareketin in , yan i memleket so­run ların ın açık ve demokratik metotla rla görüşü lüp karar laştı r ı lmas ından yana olan subaylar ın a ksiyonudu r. Bütün özel, o rij ina l ve çel i şki l i ka ra k­ter çizg i ler ine karş ın , s i lah l ı g üçler ha reketi ve son gün lerin olaylar ı , Por­tekiz demokrat ik devrim i sü rec in in ayrı lmaz b i r parçasıd ı r . ..

Aya k lanmanın ertesi günü , Portek iz Komün ist Partisi, « s i lah l ı güçlerin başarı l ı ha reketi boyunca, faşist d i ktatör lüğü devi rme, sömü rge harbine son verme ve Portekiz'de demokrat ik b i r rej im ku rma kara riyle az iml i b i r eylem g österen ve göstermekte o lan bütün ordu mensuplar ın ı hararetle selamlad ığ ın ı .. aç ık lad ı .

Sömü rge harbi problem iyle i lg i l i o la ra k da, PKP, sömü rgelerle b i r an önce görüşmeler.e baş lanması , k ısa b i r süre iç inde a skeri ha rekata son veri lmesi ve aynı zamanda Portekiz sömü rgeci l i k egemenl iğ i a lt ında bu­lunan halk lar ın tam bağ ıms ız l ı k hakk ın ın b i r an önce tan.ınması gerek­tiğ in i bel i rtti.

Portekiz Komünist Partisi, hükümet deıırilmiş olsa bile, {aşist reJımm

henüz tamamen yoked i lm iş o lmadığ ı uya r ıs ında bu lunuyor. B i r yandan, faşist devlet in va rl ığ ına son veri lmesi, ka rş ı -devrimci komplo g üçler inin ve oca klar ın ın o rtadan ka ld ı rı lması , öte yandan demokratik güçlerin ve . ha l k y ığ ın ların ın pol it ik hayata, derhal gerçekleşti r i lmesi gerekl i ve o la­nak l ı o lan yen i lenme ha reketine katı lma lar ın ın sağ lanması ived i l i b i r zorun luktur.

PKP, yayım lad ığ ı b i ld i ride, komünistlerin tecridi yönünde a l ı nacak her­türlü tedbire karş ı o lduğ u n u da açık l ıyor ve memlekette onyı l lar boyunca faşist d i ktatörl üğe karşı m ücadelenin ana gücü olan Portekiz Komün ist Pa rtis ine aç ık ça l ı şma hakk ı tan ınmad ıkça, Portekizde özg ü rl ü k o lamıya­cağ ına işa ret ederek şun ları be l i rtiyor : « Emekçiler partis in in , Portek iz anti - fa şist hareketin in yüce partisi o lan PKP'n in a ktif katı l ım ı o lmadan, Portek iz top lumunda u l usa l menfaatlerin gerekt i rd iğ i kök lü demokrat ik dönüşümle r gerçek leşti r i lemez. PKP'n in aç ık ça l ı şmaya geçmesi, Porte­k izde demokratik özgür lü k leri n tan ınmas ınm gerçek bel irt is i olaca ktır. ••

PKP Genel Sekreteri A. Kunya l ' ın 30 N isanda Lizbon'a u laşması , s i lah l ı güçler ha reketi temsi lc i leriyle ve general Antonio d i Sp ino la i le görüş- . mesi, 25 N isandan sonra sol güçlerin o rtak program ın ı bel i rtmek üzere ya pı lan i l k « Portekiz Demokratik Hareketi .. u l usal toplant ıs ına PKP M K heyetin in d e katı lmas ı , A . Kunya l ' ın ka rş ı lanması münasebetiyle yap ı lan büyük gösteriye PKP M K Yürütme Kom isyonu temsi lc i leri n in katı lma lar ı , bu kom isyonun PKP Genel Sekreterini törenle karş ı lamaya çağ ı ran « Ha l ­ka Sesleniş .. belges in in devlet radyosu ta rafı ndan okunması , PKP Genel Sekreteri A. Kunya l ' ın 1 Mayıs günü yaptığı konuşma ve PKP merkez o rgan ı «Avonte .. gazetes in in legal o la ra k ç ıkmaya baş laması , Komün ist

470

Page 38: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

Parti s in in yü rüttüğü mücadele ve yığ ı n la rı n rl! ıicadelesi sonucunda a rtık gerçekten açık ça l ı şma hayat ına geçmekte o lduğunu göstermektedir.

I-Ia l k y ığ ı n ları , memleket in demakratik leşmesi yo lundaki i l k ça l ı şmalara , bu cümleden o lara k g iz l i siyasal po l i s örgütünün (PiDE-DGS) dağ ıtı lmas ı , siyasal hüküm lü lerin sa l ıveri lmesi, sansürün kald ı r ı lmas ı , « u lusa l ha l k eylem i » ad ı n ı taşıyan faşist part in i n kapat ı lması ve merkez yap ı lar ın ın « Portekiz Demokrat ik I-Iareketi »ne devred i lmesi tedb i rlerine aktif o lara k katı l ıyorl a r.

Bütün memleketi kaplayan muazzam ha lk gösteri leri , 1 Mayıs'ta yap ı ­lan büyük gösteri, ne g i bi g üçlerin m ücadeleye celbed i lm iş o lduğunu gösterd i . Ha l k yığ ı n la rı i le demokrat ik görüş lü ordu mensupları n ı n (er, erbaş, subay) eylembi r l iğ i, bütün demokratik güçlerin b i r l iğ i , faşizm in kesi n l i k le kökünü kaz ıman ın, u l usal bağ ıms ız l ığ ı savunman ın , Porteki zde demokratik b i r rej im kurman ın , söm ürge harbine son vermenin ve Porte­kiz sömü rgec i l i k egemenl iğ i a ltı ndak i ha lk lar ın bağıms ız l ı k hakk ın ı tan ı ­man ı n başl ıca gara ntisi d i r.

471

Page 39: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

Tarihsel materyalizm ve çağdaş ideolojik mücadele

Vladislav Kele

Felsefe bilimleri doktoru (SSCB)

Dergimizin bu yılki ikinci sayısında, okuyucularımız, 00-minik Urbani yoldaşın, işçi sınıfının bilimsel teorisi sıfatiyle Marksist-Leninist öğreti ve bu öğretinin çağdaş ideolojik ve sosyal-politik mücadeledeki rolü konulu yazısını okudu­lar. Yazı Kurulumuz, bu konuyu geliştirmek üzere, Marksizm­Leninizmin bileşen bölümleri {felsefesi, politik ekonomisi ve bilimsel komünizm teorisi} hakkında bir dizi yazı yayımlamal( kararındadır.

Aşağıda okuyacağınız yazıda, Marksist-Leninist felsefe bi­liminin en önemli bazı problemleri, yani tarihsel materya­lizm teori ve metodolojisi problemleri ele alınmaktadır.

Çağdaş dünyada sosya l -ekonomik, pol it ik ve ideo loj ik sü reç ve o lgu­la r ın karmaşı k l ığ ı , b iç im ve n itel i k boşko l ığ ı , zaman ımız ın toplumsal-ta ri h ­sel pratiğ in in bütün eleman la rındak i büyük değ işim lere felsefi -sosya l aç ı ­dan bütünsel b i r yanaş ım la an lC!m veri lmesi gereğ i n i daha kesin o lara k ortaya koymaktad ı r. Bu yal n ız a raştırıcı ve teorik özl ük lü düşüncelerden değ i l , aynı zamanda insan l ı ğ ı n pratik eylem in i n ihtiyaçlonndan i leri ge l ­mekted i r, çünkü onun geleceğ i sözkonusudu r, çünkü sosya l değ iş imler in çoşkun sel i n i n o no akağın ı bi lmedi kçe, bunun hangi ufuk laro açı ld ığ ı n ı görmedi kçe, bu sel i n iç inde doğru b i r yönel i m sağ lamamız o lanaksızd ı r. Komün istlere, işçi s ın ıfı na ve u lus lara rası devrimci ha rekete bu gerek l i yönel im i Ma rksist- Len i n ist dünya görüşü kazand ı rı r. Ve bu yolda, Mark ­s izm-Len in i zm in ayrı lmaz bi leşi k b i r bölümü o larak ta rihsel materya l izm, yan i çağdaş sosyal gerçekl i ğ i n b i i i msei l i k le tah l i l ine ve topl umsal gel iş ­me perspektifler in in öngörü l mesi ne o lanak veren teori ve metodoloji bü­yük b i r rol oynamaktad ı r.

B iz bu yozımııda, tarihin materyal ist açıdan açık lanması , objektif i le sübjektifin, tek sosya l organ izm çerçevesinde maddi o lan la o lmıyan ı n ka rşı l ı k l ı i l işk'isi ve toplumsa l-ekonomik formasyon la r teorisi g ib i üç temel problemi ele o lacağız. Doğa ld ı r ki, bun la r, Marksist-Len in ist sosyoloj i n in kon usu o lon sorun la r top lamın ı kapsamaktan uzaktı r. Fakat bu problem­ler, doğayı, top lumu ve top lumun gel işmesini an laman ın dünya görüşüne i l işk in temel leri n i iş leme bak ım ından büyük bir önem taş ımakta ve do­layıs'iyle çağdaş ideoloj i k mücadelen in o rtagöbeğinde yer a lmaktad ı r.

K. Marks ve F. Engels' i n ta rihsel materya l izm teor is inde can l ı s imgesi n i

472

Page 40: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

gördüğ ümüz büyük bulgusu, top lumsa l b i l incin ve tüm sosya l yap ı l ı ş ı n maddi n imetler ü retim i a lan ında ya rat ı lan i l i şk i leri n ka rakterine, maddi ü retim i n gel işmes ine reel o la ra k bağ l ı bu lunduğunun bu teoride ortaya ç ı karı lmış, tah l i l ed i lm i ş ve aç ık lanmış o lmas ıd ı r. K. Marks şun la rı yazı­yord u : « Madd i hayat ü retim tarz ı , topyekun sosya l , pol it ik ve ti nsel (mô­nevi) hayat sü recin i şartland ı rı r. i nsan lar ın yaşam ın ı bel i r l iyen on ları n b i l i nc i değ i l d i r ; ta m ters ine, on la rı n top lumsal yaşa mı b i l i nçlerini bel i r­ler. » Kiş iye kendi hakk ındaki d üşüncesi ölçü a l ı na ra k değer biçi lem iye­ceğ i g ib i , bu devrimci dönüm devri de, b i l i nc ine bak ı la ra k değerlend i ri le­mez. «Ta m tersine, bu b i l i nc in , maddi hayat çel işk i leri temeli üzerinde, toplumsal ü retim güçleri i le ü reti m i l i şk i leri a ras ında varo lan çatışma temeH üzerinde aç ık lanmasıı ger�k i r. » (1)

Tarih, bel ir l i yasa la ra bağ l ı b i r sü reç, yan i sosya l bütünün çeşit l i öğe­lerin i n karmaş ık d iyalektik etk i leşmesi içinde gerçekleşen doğal-tar ihsel bir s ü reç o la ra k bel irdi . BöyleMkle de, y ığ ın la r ın eylem in i n ta ri h in yasa­l a rı ve devi n i m g üçleri an layı şiyle bağ lanması o lanağ ı bulundu. Marks, tari hsel materya l izm teori ve metodoloj i s in i kapital ist toplum kuru luşu gel işmesinin tah l i l ine uygul ıyorak , insan l ı ğ ı n sosya l eşit l iğe, özgür lüğe ve k iş i o lara k etraf l ı gel işmeye erişmeyi sağ l ıyan yen i , komünist toplumsal hayat biç imler ine u laşması n ı n gerekl i ve mümkün olduğunu i spatlad ı ve bu temel üzeri nde proletaryan ı n s ınıf mücadeles in in hedeflerıin i ve bu hedeflere u laşma yol l a rı n ı b i l imsel o la ra k bel i rled i .

V. i . Len i n sosyoloj ide materyal izm f ikri n i dôh i b i r f i k i r o larak n ite­ledi. (2) Ve her dôhi f i k i r g i bi , materya l izm fi kri de, zamanla eskimek şöyle dursun, tam tersine, zaman ın ya rd ı m iyle gerçek yüce l ik bak ım ından g itgide daha dalgun biçimde a rtaya ç ıkmaktad ı r.

Ma rks izmin açık idea l i st görüş lerle çok çetin ideoloj i k -teori k çatışma ve ça rpışmala ra göğüs germesi gerekiyordu. Z i ra bu 'idea l ist görüşlerde toplumsal hayat olgu la rı ya ayrı ayrı seçk in k iş i ler in eylem leri sonucu o la­rak , ya her hang i b i r mutlak ruhun kend in i göstermesi, ya da çeş it l i « et­kenler»in ek lekti k ka rışım ı sonucu o lara k ele a l ı n ıyord u. Bu çat ışma ve ça rpışmalarda tar ihsel materya l izm üstün geld i . Bunun böyle o lduğuna, her şeyden önce, işçıi s ı n ı fı n ın , emekçi yığ ı n l a rı n ı n y i rminci yüzyı lda Mark­s izm -Lenin izm bayrağ ı a l t ında gerçekleştir i len ve dünyan ı n sosyal - pol i t ik çeh resin i baştanbaşa değ işt i ren büyük devrimci başar ı lar ı tan ı k l ı k et­mekted i r.

Şu var k i , Ma rksist-Len in ist materya l ist tarih felsefes i n i n b i l imsel zaferi, günümüzde, bu felsefeyi eleşti renler a ras ında toplumsal gel işmeye i l i şk in esk i moda ideal ist k l işelerin yandaş ları na gitg ide daha az rastlanmakta

(i) K. Marks ve F. Engels, Eserler, c. 1 3, s. 7. (2) V. i. Len in , Bütün eserleri , c. 1 , s . 1 36.

473

Page 41: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

olması dolayısiyle de kend ine özgü biçimde doğru lan ıyor. Son y ı l la rda kapita l i zm in g üya b i l imsel o larak savunusunu yapan la rda da önem l ice b i r b iç im değ iş im i göze çarpıyo r. Artık « materya l i zm» sözcüğünün böyle­leri n i n ağ ız lar ından en kötü küfü r o lara k ku l lan ı ld ığ ı zaman lar, «ekono­mik materya l izm »in önünde her türlü teorik geri lemeyi en büyük günah sayd ık lar ı zaman la r geçmiş, hem de bel k i b i r daha ger i dönmemek üzere geçmiş bu lunuyor. Bugün bun lar ın kend i leri da ima ve hem de bazan Marksist lerden bi le «daha ardıc ı l » rea l ist ve materya l i stler o larak ortaya ç ık ıyorla r.

Göze çarpan bir nokta da şudu r : B i rçok burjuva teorisyeni, tarihsel sü reç hakkında kendi eserleri olarak genel leştirici görüşler yaratma çaba­lar ı içinde, nerdeyse kendilerini K. Ma rks' ın f ik i r lerin in m i ra sçısı d iye kabul etti rmek istemekted i rier. Orneğ in , Ameri kan sosyologu D. Bel i « biz hep im iz post-marksistler o lduk» demekted i r. e)

Sosya l izme, devrimci işçi s ın ı f ına düşman l ığ iyle b i l i nen ideolog lar ın görüşler indeki bu değ iş im in an lamı ned i r ? Yoksa, on la rı n top lumsal ge­l işme, d ünkü, bugünkü ve yarınk i ta r ih üzer indeki tah l i l leri gerçekten Marksist-materya l istlerin tah l i l i nden «daha materya l ist» mi o lmaktad ı r?

Son y ı l la rda burjuva sosyoloj i k ve ta r ihsel düşünüşünde hummal ı b i r can lanma göze çarpmaktad ı r. Bu dönemde «m i k ro-sosyoloj i », « sosya l mühend is l i k», « sosya l teknoloj i » halkas ı iç inde dönüp d u ra n b i rçok a kı m v e okul ortaya ç ıkmışt ır . B u cüm leden o larak , sosyal öngörüye karşı eşsiz bir i l g i uyanmış , ve bu da geçerl i deyimiy le « fütüroloj i k patlam a »y ı do­ğ urmuştur. Dünyada, sah ipleri ta rafı ndan , aç ıktan açığa, tarihsel ve top­lumsal sü reçlerin evrensel açık laması sayı lan n ice görüş ler ortaya atı l ­m ıştı r. Orneğ in , B i rleşik Amerikada V . Rostow, P . Sorok in , D. Bel i , J . Gal ­braith ve Z. B rzezinsk i , Fra nsoda R. Aron, ing i lterede A. Toynbel, Kana­dada M. Mc luhan vb . ta raf ından i leri sü rü len sosya l -ta rihsel taslak lar bu cümledend i r. Bu burj uva teor ik d üşünü sel i i9inde hangi eğ i l im i n (mater­yal ist veya idea l ist) ağ ı r bastığ ı sorusunu o rtaya atacak o lu rsak, buna belk i de yüzeysel b i r i l k izlen imle materya l ist eğ i l imden yana cevap veri­lebi l i r. N için ? Çünkü bu tas lak ve teori ler in çoğunda, insan yaşam ın ı n madd i koşul lar ı a lenen ve a lt ları ka l ınca çizi lerek bel i rt i lmekte, sözgel iş i toplumsal hayatın t insel a lan la rı karş ı s ında ekonomiye ve ü retime çok luk önce l i k tan ınmaktad ı r.

Bu konuda şu nokta la rı n beli rti lmesi yeri nde o l u r : Orneğ in , V. Ros­tow'u n f ikr ince, «gel i şme aşamaları », büsbütün ü retim g üçleri düzeyin i n , ekonomik mekanizmde karmaş ık l ı k dereces in i n bel i rled i k leri yüksel i ş ha ­l i nde b i r topl umsal gel işme ha reketinıi n basa mak la rıd ı r. D . Bel i ve ayn ı

(3) D. Bel i , The Post- i nd ustria l Society : the Evolution of a n idea. «Sur­vey», vol 1 7, No 2, Spring 1 973, p. 1 07.

474

Page 42: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

zamanda Z. B rzezinski , top lumun sosya l - pol i t ik ve tinsel çehresi n i salt maddi etkenin , yan i tekn ik i lerlemenin eylemine baka rak bel irlemekte­d i rIer.

Şu var ki, bu g ib i görüşlere daha d i kkatl i b i r yanaşım, bunlar ın sahip­lerin in en iyi ahvalde b i l imsel materya l ist o lmaktan çok uzak mekan ik mevzi lerde yer a ld ı k la rın ı göstermekted i r. Çünkü , gerçekte, bütün bu g ib i taslak la r, b i ric ik ve hatta tamamiyle madd i b i r etkeni topl umun motoru olan ve onu değ iştiiren mucizeye eşit bir güç sayma d üşüncesi temel i üzerinde kuru lmaktad ı r.

Zaman ımızda, burjuva teorisyenleri, an laş ı lmas ı kolay neden lerle, bu rolü çokluk b i l imsel-teknik i lerlemeye maletme yatk ın l ığ ı gösterirler. Bun ­la rdan bazı la rı , kapita l ist topl umun üzerine çöken felaketlerin suçunu b i l imsel-tekn ik i lerlemeye yük lerler. Diğer bazı lar ı da, bu felaketleri g ide­receğ,i üm id iyle ona dört el le sarı l ı rla r. « Konverjans . . teorisinde, « post­end üstriyel toplum .. görüşünde, b i l im ve tekn iğe, çağ ı m ız ın en derin sı nıf­sa l çel işk i ler in i g iderme, ayrım la rı ortadan ka ld ı rma ve sosya l izm i le em­peryal izm a ras ındaki çatışmaya son verme yeteneğ i ya raştı r ı l ı yor.

Marksizm-len in izm, insan lar a ras ındaki ıi l işk i lerin eşya la r a ras ındak i i l işki ler g ib i kabul ed i ld iğ i ve b i r mal ın kend i üretic i leri üzerinde efsa­nevi bir egemen l i k kazand ığ ı sürece kapita l i zmin doğ u rduğu toplumsal psikoloj in in t ip ik ve yasa l o lgusu o larak, insan emeğ in in ü rün lerine olan fet iş izmin kaynakla rın ı çoktan o rtaya çıkarmışt ı r. K. Marks'a göre, top­lumda edimse l i l işk i ler in böylece tah rif in1 in bir benzeri de, « insan beyni ü rün lerin in kend i le rine özgü bi rrer hayatı, olan, kend i a ra la rında ve i n ­san la rla i l işk i ha l i nde bu lunan başl ı başına va r l ı k lar o la rak görü ldü­ğü .. (1'), «duman i ı d insel dünya a lan ı .. d ı r.

Bugün, bu rjuva teorisyenleri, b i l im ve tekn iğ i baştacı ediyor, ve bunu yaparken, bun ları n as l ında insan us ve f iz iksel eylem in in ü rün ve a raç­la rı o lduğunu, ü retim güçleri s i steminde sadece b i r o luşturucu öğeden ibaret bu lunduğunu, bu sistemin kend is in in de top lumun madd i teme­l in i n çok daha geniş ve karmaşık sosya l-ekonomik i l i şk i ler kombinezon­l a rın ı içeren kompleksine g i rd iğ ini unutur görünüyorla r. Yüzyı i ı aşkın b i r zaman önce, K. Marks, emeğ i n ya rattığ ı ürün lere bizzat emeğ in a ksine «gerçek-dış ı önem . . vermeye kalkan burjuva toplumu savunucular ın ı ş id­detle eleştiriyor ve bunun la «emek i le emek koşu l lar ı a ras ındak i karş ı ­l ı k l ı i l işkıi ler in bu özel toplumsal biçime, yani kapitalist biçime soku lma­s ın ı teknolojik bak ımdan da hak l ı göstermek .. C» isted i kler ini o rtaya ko­yuyordu. Marks' ı n bu sözleri doğrudan doğ ruya mahut çağdaş teknolojik determ in izmi de vu rmakta değ i l m id i r"?

(I,) K. Marks ve F. Engels, Eserler, c. 23, s. 82. (5) Bi l im in m ut lak gücüne inan ış .

475

Page 43: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

Sosya l süreçleri sadece tekn ik aç ıs ından yorumlama, ya ln ı z ant i-diya· lektik ve yaln ız anti -ta rihse l (sömürü ve özel mü l kiyet i l i şk i leri n i ebed i o larak pekişti ren, savunan) değ i l , gerçekte (bütün o d ışsal materya l i st biçim ine karşın) ayn ı zamanda ideal ist b i r yorum lamad ı r. Çeşit l i top lum­sa l-ekonomik üretim ta rz ları n ı n i l kesel özl üğünü örtbas ederek, top lumu devrim ybluyle yen i lemen in devinim gücü s ıfatiyle s ın ı f m ücadelesini i n ­kar ederek, toplumsal-tarihsel pratiğ in önemin i tek yan l ı yorum i ıya rak, işçi s ın ı fı n ı n rol ünü küçümsiyerek ve tinsel değerlerin yaratı lmas ında ay­d ı n la rı n « k rit ik» katkıs ı n ı o o randa göklere çıkara ra k, çağdaş sosyolog­la r, çokças ı , tekn ik ve scientist (Ii) bir tutumla hareket ediyor, sosya l çarp ı şmaları n ve uzlaşmaz zıt l ı k lar ın nedenleri n i insan ruhu a lan ında, «endüstriyel top lum insa n ı »n ı n b i l i nc indeki bel i r l i sü reçlerde görüyorlar. R. Aron'a göre, «çağdaş toplum belk i de maddi o landan çok ruhsal . . . aç l ığ ı g iderme peş inde»di r n . Burjuva top lumunun buna l ım durumlar ın­dan ç ık ı ş ça resi a ra ma la r, çokluk, «dayanma », « ti nsel d i ri / me», « uya r­lanma » çağ rı lar ına ind i rgen iyor. Burjuva sosyoloj i k ve aynı zamanda sos­ya l -psikoloj i k düşünüsünün diğer ak ım la rında (E. From'da, P. Sorokin 'de, A Toynbel'de) idea lüm çok aç ık biçimde sez i l iyor.

Demek o luyor ki, tarihsel materya l izm gerçekten materya l ist o lan bir i ­cik tarih felsefesid i r. Bu da, onun, as la , top lumsal yaşa m ın madd i o lm ı ­yan yan la rı n ı önemsemeyiş i nden veya bun ları n önem in i şu veya bu suretle küçümsemesinden değ i l , on ları n ed imsel karş ı l ı k l ı iHşk is in i ve etkiteşme­sini tarih in hareketin in madd i temel iyle aç ık lamas ından i leri gelmekted i r.

B i l i nd iğ i g ibi , E. Engels, ideal ist görüşlerin egemenl iğ i koşul la rı nda, K. Marks' la b ir l ikte, toplum hayat ın ın en çok ekonomik etkenlerine par­mak basmak ve onun hukuki, pol it ik ve ideoloijk b iç imler in i bu temelden ç ıkarmak zorunda kald ık ları n ı hayat ın ın son y ı l l a rında özel o larak açık­lam ı şt ı r. Marks da, Engels de, bu üstyapı biçi m leri n i n ekonomi üzerindeki karşıt etkisi sorununa gereken d ikkati gösterme olanağ ına her zaman sah ip değ i l d i ler. Böyle b i r aç ık lama, Marksizm i k�bu l eden, a ma onun ruhunu, d iya lektik a lg ı ( id rak) metodunu kavrıya mamış bu lunan k imseler için, tari hsel materya l izm teoris in in zeng in l iğ in i s ı n ı rl ı bir «ekonomik de­term in i zm» taslağ ına i nd i rgeme eğ i l im inde o lan lar için gerekl i o lab i l i rd i .

V . i . lenin, d ünyan ın yeni gel'işme aşaması koşul larında ve yeni sosya l ­ta ri hsel materyal temel i üzerinde, böyle tahrif iere ka rşı Marksist teoriyi ya ln ı z savunmakla kalmayıp, materya l ist ta r ih an layı ş ı n ı her yön lü gel iş­t irmiş olmakla da çok büyük b i r hizmette bu lunmuştur. lenin , teorik ve pol it ik eylem in in henüz başlangıc ı ndayken, Ma rksist öğretiden kaç ın ı l ­mazl ık la doğan istemi, yan i « top lumsal hayatın ya ln ı z ekonomik yan ın ı n

(I;) K. Marks ve F . Engels, Eserler, c. 26, S . 285. (') R. Aron, les desi l l us ions du prog res. Essa i sur la d ia lectigue de la

m odern i te. Paris. 1 969, p. Vl l ı .

476

Page 44: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

değ i l , bütün yan la r ı n ı n tah l i l i » (,) gerektiğ i n i bel i rtiyordu. Eserlerinde, toplumsal hayatta a ltyap ı ve üstya pı b iç im leri a ras ında, ta rihsel i lerleme­nin objektif ve sübjektif etken leri a ras ındak i dolaysız ve karşıt i l i şk i lerin olanca karmaşık ve çok yan l ı özl üğünü derin bi r tah l i lden geçiriyordu .

V. i . Len in ' i n gel işt iri p zeng i n leştird iğ i ta rihsel materya l izm teorisi , Marksist-Len i n ist sosyoloj i , devrimci ' işçi s ın ı fı n ı n ideoloj ik-teorik hazine­s ine organ i k o larak g i rm iş, onun sosyal ve pol it ik aktifl i ğ i n i n güçlü et­meni o lmuştur. Bu ta rihsel materya l izm, b iHmde ve prati kte, tarihsel süre­c in objektif ve maddi özlüğü i le onun öznes in i n yaratım ve erkin l i ğ i n i n metafiz ik b i r yanaş ım la b i rb iri ne karş ı -konu lmas ına kesin l i k le muha lefet edegelmişti r.

Tarihsel materyal izm ta raf ından savunu lan bu o lağanüstü öneml i dün ­ya görüşünün çok öneml i son uç ları vard ı r.

B i rincis i , bu, tarih kanun ları n ı n derin b i l imsel yorumudur ; bu kanun­lar ın öğreni leb i l i r ve insa n lar ın top lumsal eylem inde ku l lan ı l ab i l i r o lu­şunun yorumudur. Vaktiyle, Hegel, insan ın sosyal aktivites in in hedef ve sonuçları aras ındaki uygunsuzluğa bakarak , ta rihte i nsa n i ra desine bağl ı o lm ıyan g üçlerin ve kanun la rı n yürürl ükte o lduğu doğ ru sonucunu ç ı ka r­m ı ştı r. Fakat bu yargı, kend i l i ğ i nden, bu kanun ları öğ renmenin, topluma, kendi gel işmesin i bi l i nç le yöneltme ve yönetme olanağı verebi leceğ i f ik­r in i doğurmuştur. işte, ta rihsel materya l izm teorisi, insan lar ı , tar ih in ya­ratıc ı l a rı olma yüksek misyonunu b i l inç le yerine getirme o lanağı veren bu b i lg iyle donatmaktad ı r.

i k incis i , Marksist-Len in ist top lumsa l gel işme görüşü, s ı n ıf mücadelesi n i ta r ih in en öneml i devin im gücü o larak i leri sürerken, dünyayı değ iştir­meyi amaçlayan aktif eylemin başl ıca a lan ı n ı ve doğru ltusunu da bel i r­lemekted i r. Daha önce de b i l i nen s ın ı f mücadelesi kavram ına bel i r l i ta ­r ihsel yöne l im f ik ri n i Marksizmin getird iğ i n i de önemle bel i rtmeliyiz. V. i . Lenin bu f ikri gel iştirerek şun la rı yazd ı : "Yalnızca s ı n ı f lar ın müca­deles in i kabu l eden k imse henüz Marksist değ i l d i r . . . Marksist, ancak, s ın ı f lar a ras ındak i mücadeleyi kabul etmeyi proletarya diktatörlüğünün kabulüne kadar (yan i burjuva d üzeni n i n y ı k ı lmas ı 'iç in , sosya l izm iç in ve işçi ler egemen l i ğ i n i n kuru lması iç in m ücadele gereğ ine kadar - V. K.) uzatan kiş id i r. » (9)

Toplumun tah l i l i nde s ı n ıfsa l yanaş ım sosyal b i l im in zorun l u istemlerine uyg und ur. Bu b i l im , toplumsal an lam ve önemde kategori lerden ya ra r­lanmaya dayanmaks ız ın varola maz. Bu da, b ireysel temel in zümresel ve s ı n ıfsal kavra mlara doğru geniş leti l i p yükselti lmesin i gerekti r i r. B iz im teo­r imiz i eleştirenler, burada, Marksizm in " i nsandan uzaklaştığ ı »n ı idd ia

(N) V. i , Len in , B ütün eserleri, c. 1 , s. 1 6 1 . rı) V. i . Len in , Bütün eserleri, c . 33, s . 34.

477

Page 45: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

etmek iç in b i r vesi le bu lduk lar ın ı düşünüyorla r. Fakat, gerçekte, K. Marks'­ın deyim iyle, insan ın özl üğü « bütün top lumsal i l işk i ler toplam ı » (lU) oldu­ğuna göre, bu inceleme metodu, k iş in in menfaatlerin i önemsemezl i k et­medikten başka, bu menfaatlere ve her şeyden önce emekçi insanın , ken­di ku rtul uşu için, sömürüden ve sosyal eşits iz l i kten azat top lumun kuru l ­ması iç in savaşan s ın ıf ın temsi lcisi n i n k iş i l iğ ine en iy i b iç imde hizmet etmekted i r. Zaten ta ri hsel materya l i zmin doğ rulayı p pekişti rd iğ i gerçeğ in an laşı l ması as ı l bu kişin in menfaatined i r. Sözkonusu o lan , bu k iş in in daha iyi b i r hayata u laşma çaba la rında , kötü lüğün i letkenleri o lan d iğer k iş i ­ler le değ i l , toplumsal i l işk i ler sömü rü s istemiyle karşı ka rşıya geld iğ i ge�­çeğ id i r. Demek ol uyor k i , insanın kurtu luşunun ana yolu, insanl a rın ah lak bakı m ından yetk in leşmelerinden değ i l , mora l e rdemler öğ ütlenmesinden veya genel öğ ret im ve aydın latmadan da değ i l , bu sistemin devrim yo­luyle o rtadan ka ld ı rı l mas ından geçer. Hemen bel i rtel i m ki, ta r ihsel ma­terya l izm, işte bu suretle, en yüksek hümanizm ideal leri n i sağ lam b i r b i l imsel temele oturtmaktad ı r.

Oçüncüsü, ta rihsel materya l ist görüş, toplumsal gel işmede a ltyapı sü­reçlerini üstyapı süreçlerinden ayırdetmeye olanak veren ölçütü ortaya koyara k, hem beri k i ler i , hem de öteki leri tek sistem iç inde b i rb ir ine bağ ­lamaktad ı r. Bu ta ri hsel materya l ist görüş ayrı ayrı o lgu ları veya b i rtak ım sosyal öğeler toplam ın ı değ i l , toplumsal i l işk i ler ve ka rşı l ı k l ı bağ ı m l ı l ı k­lar ın karmaş ı k mekan izmin i kend i bütünsel l iğ i iç inde inceleme konusu edinmektedi r. Bu da, bir yandan, toplumun gel işmesinde katı l ım ı olan her etken in çokyan l ı ro l ünün doğru o la rak değerlend ir i lmesi ne, öte yandan tüm sosya l o rganizm üzeri nde en dolgun etki yol ve yöntemlerin in görü l ­mesine o lanak vermekted i r. Böylel ik le, Ma rksist- Len in ist teori, sömü rücü toplumsa l düzene karşı m ücadele yolunda devrimci ha reketin strateji ve taktiğ in in iş lenmesine elver iş l i sağ la m bir temel sağ lamaktad ı r. Bu teori, sosya l izm koşul l a rında b i l imsel top lum yönetim in in teori ve tan ıma teme­l in i ol uştu rmaktad ı r.

Bu rjuva teorisyenleri top lumun hayatı n ı n incelenmesi konusunda yapı­sal (strüktürel) ve s isteml i yanaşıma i l işkin o la ra k son y ı l l a rda önerdik­Ieri görüşler i öneml i bu lgu lar sayıyorla r (Fransız teorisyen lerinden C. Lev i ­Stra us ve M. Foucau lt 'un « strüktü ra l i zm » i ; Amerika l ı T. Parsons' ın « strük­tü rel -fonksiyona l tah l i l »i ; Avusturya l ı L. von Berta lanffy 'n in « sistemler ge­nel teorisi » g i bi ) . Doğa ld ı r k i , bunun, burjuva düşünüsünde gelişim açı­sından belirli bir ileri adım olduğu, çağdaş kapita l izm ideolog ların ın en «otoriter« doktr in ler inde uzun sü re ağ ı r basan bayağ ı toplumsa l . gel işme evrimsel tas lak lar ından duyulan hak l ı hoşnutsuz luğun ifadesi olduğu ka­bu l edi lebi l i r. Şu va r k i , moda üzre biç im lenen bu strüktü ra l izm ve s is­tem l i l i k görüşlerin in d i kkate değer, daha i leri doğ ru gel işti r i lmeye de

( ıo) K. Marks ve F. Engels, Eserler, c. 3, s. 3.

478

Page 46: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

değer bazı o l um lu yönleri olsa bi le, d iyalektik ve tarihsel materya l iımi LU r.al ından çokyön lü o lara K gel işt ir i len sosyal tah l i l b i l imsel prensip leri düzeyine y ine de erişemedikleri a paçık o rtadadı r. Bütün bu görüşlere şu veya bu ölçüde mekan i kç i l i k ve ta rih a leyhta r l ığ ı eğ i l imi , ele a l ı nan s is­temi b izzat a l t s i steminden ibaret bu lunduğu daha büyük sü reç ve kom­plekslerden soyut o lara k inceleme eğ i l im i damgas ın ı vurmuş d urumdad ı r.

Bu eğ i l im ler, burj uva teorisyen lerin in , sosya l -tarihsel gerçekl iğ in karak­teristik çizgilerini ve temel yasa llıkları n ı en dolgun biçimde temsil eden

s istem sılatiyle toplumsal ve e,konomik gel işme safhası f ikr inden kaçı n­malarında öze l l i k le kend in i göstermektedir.

Toplumsa l -ekonomik gel işme safhası teorisi ,top lumsal sürecin ta rihsel­ma terya l ist yorumunun ana ha lkas ıd ı r. Bu teori tar ihsel materya l izmin te­mel f ikr inden doğ uyor, çünkü « toplumsal maddi i l i şk i lerin tah l i l i , b i r toplumsal gelişme safhası ana kavram ın ı n çeşitl i yan lar ındak i i l işk i lerin tekra rlanab i l i r ve doğ ru oluşunun b i rden ayrı m ına varı lmasına ve bun­ların genel leştiri lmesine o lanak vermiş bu l unuyor . .. ( ll)

Bu teorinin zamc;ını mızdaki i lkesel ve olağandış ı güncel önemi, yaşa­

d ığ ımız çağ ın kapital ist gel işme safhas ından d ünya ölçüsünde komün ist gel işme safhas ına geçiş çağ ı o lara k değerlend i ri lmesi olanağ ın ı vermesi ­d i r. Bu bak ımdan, burjuva ideolog lar ın ın ta rihsel materya l izme yönelttik­leri ş iddetli eleşti r i lere konu ol ması da rastgele değ i l d i r. Bütün bu eleş­. ir i ler, ne yandan bakılsa, toplumsal gel işme süreci hakk ındak i Marksist c:n layış ın « tek ç izg i l i o lmak .. tan öteye geçmediğ i , i nsan l ı k tarihi gerçek­l iğ i n in olanca çeşitl i l i ğ in i d i kkate a lmad ığ ı tezi üzerine kuru lmuştur.

Gerçekteyse, toplumsal gel işme safhalar ın ın yasal değ iş im i f ikri n i de i çeren tarihsel süreç bir l iğ i yargısın ın temel lendiri lmesi, bunu çeşitlen­d i ren etken lerin ortaya ç ıkarı lmas ın ı ve her yanıy la d ikkate a l ı nması n ı gerekti rmekted i r. Tarihsel materya l izm teorisi, d ünya tar ih i ndeki dönümün köklü nedenler in in ve somut koşu l ları n ı n b i l imsel tah l i l ine dayanmakta ve bunun a laca l ı dokusunun bütün oyl um la rı n ı d i kkate a l maktad ı r. Bu teoı i , her bel i r l i zaman süreci iç inde, tarih a lan ı na, kendi toplumsal ge l işmeleri ve temel sosya l parametreleri bakı m ından başka başka ge­l i şme aşamaları ol uşturan ha lk ların , ü l kelerin, sosyal kuru luş lar ın ç ıkma­la rı olayı n ı gözönünde bu lunduru r. Marksist-Lenin i st sosyoloji, sentez­Ierinde, coğ rafi çevreden, u l usal geleneklerin öze l l i ğ inden, kültü rlerin yanyana varoluş ve karşı l ı k l ı zenginleşmelerinden i leri gelen tarihsel baş­

ka l ı k ve çeşit l i l i k ç izg i leri n i de ka psamaktad ı r. Tarihsel materya l izmin d i ­ya lektik tutum ve yönel im i , ta r ih in b i rl i ğ in in a rkasında onun başka l ı k ve çeşitl i l iğ i n i , başka l ı k ve çeşitl i l i ğ i n ötesinde de b i rl iğ in i görmesi nded i r .

K. Marks, ortaya koyduğu teor in in , ta rih-üstü yetk in b i r şerna o larak ,

( I I ) V. i . Lenin , B ütün eserleri, c . 1 , s. 1 37.

479

Page 47: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

i nsan l ı ğ ı n sosya l pratiğ iyle ve somut b i l im lerin bu lgu lariyle du rmadan yaratı lan yeni materya l le kend i kend in i zengin leşti rme olanağına kapa l ı b i r şema o lara k ku l lan ı l ması yolundaki denemelere da ima kesi n l ik le iti­raz ediyordu . F. Engels, « biz im tarih an lay ış ım ız, her şeyden önce Hegel usulü bir kurma ve o luşturma ko ld ı rac ı değ i l , bir öğ renme k ı lavuzudur» d iye yazıyordu. (12) V. i . Lenin ' in ya ptı l a rı ta ri hsel materya l izm Marksist teoris in i b i i imsei l ik le ve gerçekten yo ratı m l ı bir yanaş ım la gel iştirme ör­neğ id i r. Bu yapıt lar, hem emperya l izm ve proleter devrim leri çağ ı n ı n yeni genel yasa l l ı k ları n ı , hem de (öncel ik le Len in ' in yönetim indeki işçi s ı n ı ­f ın ın tari hte i l k defa o lara k devlet egemen l iğ in i e le geçirip tutunob i ld iğ i Rusya'da) u lusa l olaylar ın somut özel l i k ler ini keşfederek ortaya koymuş­tur.

Toplumsa l gel işme safha ları n ı n yasa l l ı k la değ işmesini öngören ta r ih­se l sürecin bi rl iğ'i n i tan ı ma mak, A. Toynbel 'n in i leri sürdüğü ta r ih in «çev­rimsel gel işme » s i ve «yerel uyga rl ı k lar» g ib i , P. Sorok in ' in i leri sürdüğü « sosya l ve kü ltürel d i nam ik» g i bi, H. Kahn ve A . Wiener' in i leri sürdük­Ieri « sosya l -değersel parad igma' la r (örnekler) >> gibi burjuva görüşlerin in leitmotifi d i r. Bu ve benzeri teorisyenlerin yerine getird ik leri sosyal ödev, ta r ihte bir genel doğ rultu olmad ığ ı n ı ispatlamak ve bu suretle ka pita l i st toplumsal-ekonomik sistemin kaçı n ı lmaz l ık la sona ereceğ i ya rg ıs ı n ı çü rüt­mekti r. Bun lar ın teori lerinde b i l i msel a raşt ı rmanın yerin i burjuvazin in sa ­vunduğu dogmayı pekiştirecek gerekçeler seçme ve ka l ı p lama iş i o l mak­tad ı r. Ve bun lar, işte bu görüşleri ç ı k ı ş noktası yaparak, tari h sel mater­ya l izmi « teleoloji »ye (1:3) sopmaklo, tarih yorumunu peşinen bel i rlenmiş amaçlara tab i kı lmaya ço l ışmakla suçlay ıp vermekted i rler.

Artık iyice an laş ı l ıyor ki, tarihin b i r l iğ i ve çeşitl i l i ğ i problemi , aynı za manda gel işme safha la rı sorununun i şlenmesi, ya l ı n bir akademik i lg i çerçevesin in çok daha ötes inde b i r önem taş ımaktad ı r. Ta ri hsel ge­l i şmede bir l ik ve çeşitlH iğ in bağı ntıs ı üzeri nde doğru bir felsefi -ta rihsel değerleme, Marksist- Len in ist parti ler in ve diğer devrimci ve demokratik güçlerin pol it ik pratiğ in in temel ini o l uşturur. Böyle bir değerleme, dev­rim teoris in in temel prens ipleri ile bun ları n ayrı ayrı ü lkelerin ve tarihsel dönemlerin somut koşu l la rı içinde uygu lanma öze l l i k leri a ras ındaki ka r­şı l ı k l ı i l i şkiyi açı k laman ın anahta rı n ı verir. 1969 y ı l ı U lus lara raş ı Danışma Toplant ıs ı 'na katı lan kom ünist ve işç i parti leri , « b ir hayl i çeşitl i l i k gösteren özel koşu l lar a lt ında eylem gösterdi k leri n i ve somut sorun lar ın çözümünde bu koşu l lara uygun b i r ya k laş ım gerektiğ i n i » bel i rtmişlerd i r. Fakat bunun yan ıs ı ra «u l us lara rası i şç i s ın ı f ın ın ortak perspektif hedef ve menfaatleri

( 12) K. Mo rks v. F. Engels, Eserler, c. 37, s. 371 . ( 1 :1) Teleoloj i : Dünyan ın gel i şmesin in , objektif neden lerini değ i l de, bu

gel i şmeyi bel i rl i bir son hedefe doğ ru hayatı yöneiten b i rtak ım güç­ler in eylemi sonucu o lara k gösteren ideaHst öğ reti.

480

Page 48: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

olduğ u », her partin i n «ortaya ç ıkan problemler iç in , gerek u lusa l , gerek­se enternasyona l menfaatlere, komün istlerin devrimci m isyonuna uyg un b i r çözüm bulmaya çal ıştığ ı » da önemle bel i rti l m iştir. ( Iı')

Yi rminci yüzy ı lda dünya ta rihsel sürec in i n b ir l iğ i , ş imd iye dek eşi görül­med ik b i r o lgun luk ve kuvvetle kend in i gösterdi . Yeryüzünde tüm toplum­sa l hayatın çağ ı mız ı n sosya l izm i l e kapi ta l i zm a ras ındaki a na çel işk is i etrafı nda yoğ un laşmas ı , sosya l i zm in çağdaş u l us lara rası gel işme üzerinde d urmadan a rtan etk is i bu b i r l iğ i n en önemli bel irt i leri oldu.

Ote yandan, top lumsa l i lerlemen i n biçimlerinde ve çeşitl i l i k derecele­r indeki başka l ı k la r da eşi görülmedik ölçüde a rttı. Sosya l ist devrim lerin zaferleri, kom ü ıi i st gel işme aşaması ya ratma pratiğ i n i zeng in leştird i . Em­perya l i zm in d üzensiz ekonamik ve polit ik gel işmesi , u l us lara ras ı işçi s ın ıf ı u lusa l kol la rı n ı n savaş ına objektif o larak özel öğeler kazand ı rıyor. Sömür­geci l i k s istem in in çökmesi, Asya, Afrika ve Lôtin Amerika ha lk ları n ı , ü l ke­leri n i bağ ımsız ta rihsel yaratı c ı l ı k yoluna ç ıkarmış bu lunuyor. Ve çağdaş tari hte, bütün bu çeşitlenmen in ötesinde, as ı l i çeriğ i kapita l izmden sos­ya l izme geçiş olan çağ ı mız ın genel yasa l l ık ların ı görebi lmenin çok büyük önemi vard ı r. V. i. Len i n şöyle der: «Once genel sorun lar çözüme ka­vuştu ru lmadan özel sorun lar ın çözü müne g i rişen kiş i , her ad ımda, ister istemez ve b i l inc inde a lmadan bu genel sorun lara ,tosl ıyaca ktı r'. Ve her özel du rumda bun lara körükörüne toslamak ise, pol iti kamız ı en kötü i k i rc imlere ve prens ipsiz l iğe doğ ru itmek demekti r. » (1:')

Genel i le özel i n d iya lektiğ i n i h içe saymak, gerek sağ gerekse « sol :, doğ rultu l u çağdaş revizyon izmin gnoseoloj i k (b i lg i kuram ı ) temel id i r. Genel i dogmatik bir yaklaş ı m la mutla k laştırmak onu hayattan kopuk b i r taslağa çevir i r ve böylece pol it ikayı cans ız b i r pasif l iğe ve yersiz b i r serüvenc i l iğe doğ ru iteler. Ve tersine, gene l i yadsıma ad ına tarihsel ve bölgesel özel l i kleri baştacı etmek ise (örneğ in , çeşitl i « u lusal komün izm» varyantıarı veya revizyonist sosya l izm « model ler»i ka l ıp lamak g ib i) , tarih­sel perspektifi yit i rmek, i lerici s ı n ıf la rı devrimci -dönüştürücü içerikten yok­sun etmek demek o lur.

Marksist-Len in ist d üşünü, top lumun gel işmesi teori s in i , sosyal izm top­lumsal pratiğ'i n i n 'çok zeng i n materya l inden yara rlanarak ya ratım l ı b i ­ç imde iş lemekted i r. Daha önceleri kafa la rda yer etm iş o lan ve komün ist top lumun oluşması sü recinde sosya l i zmi k ı sa bir safha, ya da tersine, ayrı ve bağ ıms ız bir toplumsal -ekonomik aşama olarak kabul eden san ı ­l a r ı n çürütülmesi Marksist-Len in ist dü şünü i ç i n öneml i b i r başa r ıd ı r. Bu yolda, b i r dünya sistemi o larak sosya l i zmin yasa l l ı k lar ı , sosyal ist devlet-

( I ı') « Komün ist ve i şç i Part i leri U l us lara ras ı Dan ışma Toplantıs ı ». Mosko­va, 1 969, s. 5, 4 1 .

( 1",) V. i. Lenin, Bütün eserleri, c. 1 5, s. 368.

481 .

Page 49: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

ler a ras ında çokyan ı t i şb i rl i ğ i n i n gel işmesi ve güçlenmes i , bu devletlerin entegrasyonu geniş ve temel l i i ncelemelere konu olagelmişti r. Gel işmiş sosyal ist top lumun ölçütleri , b i l imsel -tekn ik devrim in başarı lar ın ı sosya l iz­m in üstün l ük leriyle bağdaştı rma p roblemleri Marksistlerin b i l imsel tart ış­malarında güncel konular arasında yer a lmaktad ı r.

Bütün bu teorik incelemeler, yeni top lum yönet imi pratiğ in i zeng in­leştiri p donatmakta, sosya l ist top lu luk ü l keleri kardeş part i lerine, komü­n ist gelişme aşamas ın ı o luşturma sü recini yönetirken b i l imsel çözümlere dayanma olanağı vermektedir.

Len in ' in emperya l i zm teoris i n in ış ığ ı a ltı nda devlet-tekel ka pita l i zm in in tah l i l i , kapital ist gel işme devri n i n yeni ç i zg i ve özel l ik lerin in , ayn ı zaman­da da bu aşamanın değişmez temel i (emeğ in sömürü yoluy la sermayeye bağ ı m l ı l ı ğ ı) i le sözü geçen çizgi ve özel l ik ler in i l işk i ve bağ ıntı ları n ı n açık lanmas ına yo l açmakta d ı r. Tari hsel materya l izm teori ve metodolo­j isine d ayanan incelemeler, kapita l i st memleketlerin sosya l yapı lar ında özel l i k le b i l imsel-tekn ik devrim i n etkisiyle oluşan değ iş im leri ta mamiyle d ikkate a lmakta, uz laşmaz zıt l ı k la rla çatış ı k s ın ıf lar ın , ayrı ayr ı zümrele­rin objektif menfaatlerin i ve bun lar ın toplumsa l b i l i nçleri n i n gel işme eğ i ­l im leri n i sa ptamaktad ı r. Formasyon la r teoris in in çağdaş kapital izme uy­gu lanması , emek ile sermaye a ras ındak i uzlaşmaz ı ıt l ı kta bu s istem in temel top lumsal çel işkis in in , dolayı siyle devrimci ha rekette işçi s ı n ıf ın ın öncü lük rol ünün görülebi l mesine yo l açmaktad ı r. Burjuva top lumu ko­şu l ldrında m ücadele etmekte o lan komün ist parti leri n i n strateji ve takti ­ğ i n in doğ ru ve b i l imsel o la ra k iş lenmes i bak ım ından bunun ne büyük b i r önemi o lduğu a paçık ortadad ı r.

Zamanım ızda, sömürgecil i k boyund uruğunu k ı rı p ata b i lm iş o lan ha lk­lar ın kapital ist o lm ıyan yoldan gel işmeleri problemi büyük b i r önem ka­zanmış bu lunuyor. Ta rihsel materya l izmi eleştirenler, çokças ı , her şeyden önce bu sorunun ortaya konmasında top lumun gel işmesi teoris ine ayk ı r ı ­i ı k görüyor ve bunun top lumun gel işme safha la rı s ı ras ın ı açı kça " boz­mak» olacağ ın ı idd ia ediyorla r. Ne va r k i , bu, Marksizm-Lenin izme, ta­mamen yabancısı o lduğu dogmatik b i r şematizmi yakıştı rma denemesin­den başka b i r şey deği ld ir. " Oçüncü dünya » halk lar ın ın sosyal - pol it ik vr�

u l us lara rası hayata a ktif o l a ra k katı lma larıyle o rtaya çıkan problem lerin karmaşık n itel iğ i top lumyn gel i şmesi teoris in in revizyonunu, yen iden göz­den geçi r i lmesin i değil, daha i leri doğ ru işlen ip gel işt ir i lmesin i gerekt iri ­yor.

Marksist-Leni n ist teorik d üşünü, son zaman larda "Asya tarzı ü reti m »in özel l i k ve ta rihsel perspektifleri üzerinde d ikkatle du ruyor. Bu ta rz üre­t im, besbel l i , b i l imsel b i r gerek l ik olara k beli riyor, z i ra b i rçok Asya ve Afrika mem leketinde hôlô daha kapita l izm öncesi eski yap ı l ı ş ve i l işk i ler sürüp g id iyor. Geçm iş in a rt ığ ı o lan bu eleman la r, normal du rumda, kapi-

482

Page 50: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

tal ist etk in in ürünü o lan daha geç sosya l -s ı n ı fsa l , pol it ik ve ideoloj i k kuru luşla rla, son zamanlardaysa sosya l ist doğ rultu eğ i l im leriyle örülüyor. Sosya l ist devletlerin ortaya koyduklar ı örnek ve gösterd i kleri destek, ge­l işme hal indek i ü lkeler halk lar ına, g i riştikleri sosyal i lerleme m ücadele­sinde paha b iç i lmez bir yard ı m ol uyor. Dte yandan, ka pita l i st d ünya, bu ü l kelere, hep kendi "örnekler"i n i sunuyor ve on ları kapital ist etki yörün­gesinde tutmaya ça l ı şıyor. Bu a rada, sözü g eçen ü l kelerin tarihsel özel­l iğ in i mutlaklaştıran ve bam başka bir gel işme yolu sa l ı k veren görüşler de doğ uyor. Bundan ötü rü, " üçüncü dünya " problem ve perspektif ler in in toplumun gel işmesi teorisi görüşleriyle tah l i l i , bugünkü koşu l larda, ya l ­nız öğ renme aç ıs ından değ i l , ideoloj i k -po l it ik aç ıdan da büyük b i r önem taşıyor.

K ısacası , çağdaş ta rihsel gerçek l iğ in g itgide a rtan çeşitlenmesi koşu l­larında, toplumun gel işmesi teorisi , ka pital izmden sosya l izme geçiş b i ­ç imleri sorununun , komün ist top lumun o luşma yol ları ve yasa l l ı k la rı soru­nunun yan ıs ı ra ideoloj i k mücadelenin odak noktas ında yer a l maktad ı r. Dünya komün ist ha reket in in a nti-emperya l ist savaştaki başarı l a rı , sosya­l i st ü lkelerin de yeni top lumu kurma yolundaki u laş ımla rı , kapital ist top­l um d üzen in i n kaçı n ı lmaz çöküşü hakk ında, tüm insan l ı ğ ı n geleceğ i s ıfa­tiyle komün izm hakkında ta rihsel materya l izmin yaptığı sonuç laman ın doğru luğunu söz götü rmez biç imde ortaya koymaktad ı r.

483

Page 51: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

Proletarya savaşında yoğunlaşan tecrübe'

SBKP M K'n in teorik ve pol it ik derg is i « Komün istnin 50 . kuru lu ş y ı ldönümü

Bu baş l ığ ı , onbeş gün lük politi k -ekonomik « Bolşevi k » derg is in in b i rinci sayısı nda yayım lanan « Biz im ödevlerim i z» baş l ık l ı başyazıdan a l ıyoruz. Bu b i rinc i sayı 1 924 Nisanı başında ç ı kıyor. 1 952 y ı l ında Sovyetler B ir­l iğ i Komün ist (bolşevik) Pa rtis i 'n in , Sovyetler B i rl iği Komün ist Pa rtis i ad ın ı a l ması münasebetiyle, SBKP M K'n i n teor ik ve po l i t i k organ ı o lan bu derg i de « Komün ist» ad ın ı a l ıyor. i l k sayı n ı n iç ka pağ ında t i raj 12 b in o la rak göster i l iyor. Bug ün « Komün istnin ti rajı 940 b in i bu luyor.

Daha V. i . Lenin sağken, 19 Kası m 1 923'te, SBK (b) Partisi Orgüt Iş leri Bürosu bir derg i ç ıkarmayı kara rlaştı rıyor. Yen i derg in in kara kter in i ve yönünü hayatın kendis i be l i rl iyor, devrimci gerçekl i k be l i rl iyor. Böylece, insan l ı k ta r ih in in tık sosya l ist top lumunun kuruluşuna (teorik ve polit ik a landa) katı lacak, b i l imsel komünizm teo r is in i m i lyon la rı n g üncel prati­ğ inde hayata geçirmen in ha ri ku lade, ka rmaş ı k ve eşsiz sü reci n i tah l i l ederek sayfa lar ında yans ıtacak o l an der.g i kuru lmuş ol uyor.

Derg i n i n i l k sayısı n ı n başyazıs ında şöyle den i l iyol' : «Ta rih , kom ünizmi sank i ,kasten' eş i görülmed ik güç lüklerle karş ı laşt ı rıyor. Tarih komün ist­lere ôdeta şöyle d iyor : işte s ize, proleter olmıyan eleman la rın büyük ö l ­çüde ağı r bastı k ları gerika lmış , ceha let iç inde yüzen, yoksul ve perişan bir ü lke ! Burada sosya l i zm i kurunuz, ve b� rada, a labi ld iğ i ne güç kaşu l ­la r a lt ında bi le, yeni dünyan ı n sağ lam temel i n i atabi leceğ in iz i i spat edi ­n iz . Değ i l m i ki , gelecek s iz ind i r, her şeye rağ men, hedefi n ize doğ ru i ler­ley in iz ! n

Aradan yarı m yüzyı l geçti. Derg in i n sayı la rı , a rtık, komün ist kuşakla­r ın ya ratıcı p lôn ve a raştı rmaları n ın , teorik ve prat ik u laş ım lar ın ın n ice c i lt ler meydana getiren g üncesid i r. Bu sayı la r, komün ist kuşak lara, her biri n i n görüp geçirmesi gerekeni , şuras ın ı burasını düzeltmeden ve yoz­laştırmadan sunarak, ca n l ı bir soluk vermekted i r. i şte ka l ıml ı b i l imsel değer de as ı l za man ın buyruğu d ı ş ındak i bu ta rihsel doğru luktad ı r.

« Komün ist >. sayfa la rında yayım lanan onbin lerce yazı, haber, ıııektup, eleştrisel i nceleme, ciddi bir sosyoloj i k a raşt ırmaya konu olabi lecek de­ğerde bir hazi ned i r. Dergide, sosyal ist ekonomin in , sosya l i st b i l im ve kültürün en öneml i ku rucu luk kes imler inde eylem gösteren part i , devlet ve iktisat yönetmenler in in , K. E. Voroşi lov, A. A. Jdanov, M. i. Kal in in , S. M. K i rov, V. V. Kuybişev, A. i. M ikoyan , G. K. Orcon i k idze, Y. V. Sta-

(i) Yazı , « Komün ist» dergis i yazı kuru lu taraf ından hazı rlanmışt ı r.

484

Page 52: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

l i n , N. K. Kru pskaya , P. P. Postişev, E. M. Yaraslavski g ib i ün l ü SBKP m i l i ­ta n la r ın ın ve Sovyet devlet adam la r ı n ı n imza la rı vard ı r.

Derg in in sayfa lar ında zaman ı mız ın aktüel problemlerin in i ş lenmesi ne, düne kadar o lduğu g ib i , bugün de, parti n in en iyi güçleri katı l ıyorlar. SBKP Pol iti büro üyelerin in , aday üyelerin in , MK sek reterleri n i n son y ı l ­l a rda yayım lanan yazı lar ı , Yaz ı Kuru lu 'nun geçenlerde ç ıkard ığ ı «SBKP XXiV. Kong resi, teori ve prati kte bir l iğ in aynası " a d l ı derlemenin ana böl ümünü meydana geti riyor. Son üç y ı lda, dergide, B i r l i k Cumhuriyet­leri Komün ist Pa rti leri Merkez Kom iteleri n in , parti bölge ve yöre komitele­ri n i n k ı rktan fazla sek reteri yazı lar yayım lamış lard ı r.

Derg i daha b i rinc i sayı siyle, u l usla ra ras ı devrimci ha reketin problem­ler ine geniş ölçüde ış ık tutuyor. Bu problemler, K lement Gotva ld, Georg i Dim itrov, Be la Kup, V i lhe lm Pik, Har i Pol it, Ernst Telman, Po lm i ra Tol iati ve Moris Torez' in yaz ı la rında e le a l ı n ıyor. Ya ln ı z son üç yı l iç inde, der­gide, komün ist ve işçi parti leri önderlerin in e l / iden fazla yazıs ı bas ı lm ı ş bu lunuyor.

.

Derg in in tarihçesi . daha ziyade. sosya l izm ve kom ünizm kurucu luğu aşamaları n ı . d ünya sosya l ist s istemin in ge l i şme ve güçlenmesini a rd ıc ı l o larak gerçekleşti rme m ücadelesi n i teorik o larak genel / iyen ve öngören Ma rkis ist-Len in ist d üşüncenin ta rih i d i r.

V. i. Len in . reel sosya l izm tecrübesine i l k k ı rı ntı ları n ı temel edi nerek. sosya l i zmi kurman ın b i l imsel p lôn ın ı iş lediğ i «Yüce g i ri şi m ". «Yarış ı nas ı l örgütl iye l im". « Kooperatif hakk ınd a " g ib i eserlerini ve d iğer b i rçok yazı . günce ve notla rı n ı meydana get irmişti r. Bun la r gerçek l iğ in dôh ice tah l i l i bak ımından ka l ım l ı örneklerd i r. « Komün ist » bu Len in gelenekler in in de­vamcısı o lmuştu r. Derg i . yeni top lumun yerleşmesine i l i şk in ender ve henüz dağ ı n ı k kanıt ları inceleme kürsüsü olmaktan ç ıkarak , sosya l ist ekonomi ve kü ltü r. sosya l ist demokrasi . Sovyet hayat tarzı problemler in i teorik bak ımdan iş leme. u lus lara rası sosya l izm kurucu luğu pratiğ in i tah­I i lden geçirme kürsüsü du rumuna yükselm iştir.

Yen i toplum kurucu luğunda b i r aşamadan ötekine geç i ld ikçe. dergi sayfa lar ında. sosya l i zmin yasa l / ı k la rı b i re r b i re r ayd ı n latı l m ışt ı r. Bu ya­sa l / ı k la r. pol it ik egemen l iğ in işçi s ınıf ı ta raf ında� ele geçi r i lmesi, ve Marksist-Len in ist parti n in yönetmen l i ğ i a lt ında proleta rya d i ktatörl üğdnün kurulmasıd ı r ; işçi s ın ı f ın ın esas köy lü y ığ ın ları ve d iğer emekçi ta baka-

, lariyle bağlaş ı m ıd ı r ; ka pita l i st mü lk iyetin ortadan ka ld ı rı lması ve temel ü retim a raç ları üzer inde sosya l i st mü lk iyetin kuru lması d ı r ; sosya l izm ve komünizmin kuru lmasına. emekçilerin yaşama düzey in in yükselti lmesine yönel ik halk ekonom is in'i n p lôn l ı o larak gel işt i ri lmesid i r ; köy ekonomis in in sosya l ist temel /er üzerinde tedricen yen iden kuru lması d ı r ; ideoloji ve kü ltü rde sosya l ist devrim in gerçekleşti ri lmesid i r ; ha lk lar a ras ında dost lu­ğun sağ lamlaştı rı l ması d ı r ; sosya l ist demokrasin in ge l i şti r i lmesid i r ; sosya-

485

Page 53: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

l i zmin kazan ım la r ı n ı n iç ve d i � dü şman lar ın tecavüzlerine karşı savunu l ­ması d ı r ; p roleta rya enternasyona l i zmine bağ l ı ka l ınmas ıd ı r.

« Komün ist« derg is in in sayfa lar ında, d ünyanın i l k sosya l ist devleti n in geçtiğ i çok çetin güç lüklerle do lu yo l , yan i memleketin sanayi leşti �i lmesi , köy ekonomis inde kolektifleşti rme ha reketi, Büyük Anayurt Harbi'nde Sov­yet ha lk ın ın gösterd iğ i evrensel-tar ih i kahraman l ık , harp sonrası dönemde de ekonomiyi ka lk ınd ı rma ve daha i leri doğ ru gel iştirme yolu yansıt ı im ı ş ve teorik açıdan değerlendi r i lm işti r.

Bugün, derg'in i n çehres in i , Marksist-Len in i st b i l im in daha i leri gel i ş ­mesi ne, toplumsal hayat o lgu ları n ı n SBKP XXiV. Kongresi kara rla rı ı Ş ığ ı a lt ında teorik bak ımdan değerlend i ri lmesine hasred i len yaz ı la r bel i r­lemekted i r. Bu ded iğ im iz i kan ıtlamak üzere, derg in in « SBKP XXiV. Kon­gresi kara rları , memleketimiz in daha i leri soğ ru ka lkı n ma ve gel işm'c prog ra mıd ı r», .« SBKP XXiV. Kongresi ve Marksist-Len in ist b i l im in gel iş­mesi », « Gel işmiş sosya l i zmin sosya l -ekonomik problem leri », « Pa rti kuru­luşu teori ve pratiğ i », « Dünya devrimci süreci " , « Komün ist ve i şçi part i­ler inden haberler» vb. gibi böl üm lerinde yer a lan çok çeşit l i materya l l 3ri burada b i rer b i rer saymak e lbette o lana ksızd ı r. Ancak bu yazı ların ana doğrultu lar ın ı şöylece s ı ra l ıyab i l i riz :

- Marksizm-Len in izmin evrensel-ta r ih i önemi ve bu b i l im i n temel teo­rik prens ipleri n i n günümüzdeki gel işmes i ;

- Dünya a lan ındak i komünizm kurucu luğu pratiğ in in ve ideolojik mü ­cadelenin ı ş ığ ında felsefe b i l im in in problem leri, doğa ve toplum b i l im­ler in i gel iştirmede Marksist-Lenin ist metodoloj i n i n önem i ;

- Sosyal ist top lumun gel işmesi, tarihsel yeri ve ölçütleri, sosyal yapısı, SSCB'de sosyal i ler lemenin ana ç izg i leri ;

- SBKP'n in ekonomi polit ikası problemleri ve bunların çözüm yol la rı , parti n i n XXiV, Kongresince bel i rlenen komün izm kurucu luğu prog ram ın ın hayata geçir i lmesinde ekonomi b i l im in in ödevleri ;

- ideolOj i k ça l ı şma b iç imleri, yığ ı n la rı n komünizm ruhunda eğ itim i ve kültür d üzeylerin in y ükselti lmesi, burjuva ideoloj is in in bel i rt i lerine karşı m ücadele ;

- Sovyet toplumunun yönetic i ve yöneitici gücü sıfatiyle part in in ro­l ünün a rtması ve ideoloj ik-örgütsel b i rl iğ in i n güçlenmesi ;

- Dünya sosya l i st top lu luğunun gel işmesi ve insan l ığ ın sosyal i ler­Iemesinde bu top lu luğun çözümleyici etken ha l ine gelmesi ;

- SBKP XXiV. Kongresinde kabul edi len Barı ş Prog ram ı ' n ı n hayata geç i ri lmesi, toplumsal düzen leri ayrı devletlerin bar ış iç inde yanyana yaşamalar ın ı öngören Len in prensipler in i gerçekleştirme yol lar ı ;

486

Page 54: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

- Kom ün ist hareketin in ha lk lar ın u lusal kurtuluş savaşı hakk ındak i teorik ve po l i t i k görüşleri ve dünya devrimci sürecinde bu savaş ın yeri ;

- Dünya komün ist harket in in teorik p roblemleri, Marksizm-Len in izm ve proletarya enternasyona l izmi i l kesel temel i üzerinde bu ha reketin b i r­l i k ve top lu luğunun güç lendir i lmes i ;

- Burjuva ideoloj i si n i n anti-komün izm in in , sağ ve « so l .. revizyon izmin aç ığa vurulması , Mao izmin ve Pek in yönetic i leri n i n oot i -sovyetik pol it i ­kası n ı n eleştir i lmesi . . .

Len in ' i n teorik m i ras ı n ı n b i l imsel ola rak iş len mesi ve propaganda ed i l ­mesi yolunda da derg in i n büyük b i r h izmeti vard ı r. Derg in in « Len in ve Len in i zm» bölümünde (ki bu bölüm « Bo lşevi k» in i l k sayısiyle baş lamışt ı r) , Lenin ' in yazı l a r ı , mektup ları ve notla rı ; hayatı na ve eylemine da i r mater­ya l ler yayım lanmaktad ı r. Geçen e l l i yıl boyunca, derg i n i n sayfa lar ında, V. i. Lenin 'e a i t daha önce bas ı lmamış veya az b i l i nen 1 25 kadar yazı , mektup ve belge yay ım lanm ışt ı r.

Derg i aynı zamanda K. Marks ve F. Engels' in b i l i nm iyen ve Rusçaya i l k defa çevri len bazı yazı ve mektuplar ın ı da yayı m lam ıştı r.

1 924 y ı l ı N i sa n sayısı n ı n başyazıs ında, Lenin izmi n zamanın buyruğu d ış ında o lduğu, bütün dünyayı yen i lemedi kçe devrim i n eskiyem iyeceğ i g ib i , Len in izmin de «eskimed iğ i » bel i rt i lmekte ve devam la şöyle den i l ­mekted i r : « Biz im ana ödevimiz, tarihsel bolşevizmi savunmak ve temel len­d i rmek, bolşev izmin esasla rın ı yozlaştı rma yolundaki bütün denemelere karşı m ücadele etmekt i r . . . Daha ş imdiden Lenin ' i n ad ıy la Len in izmi yozlaştı rma ve bayağ ı laştırma denemeleri yap ı l ıyor. Dünya işç i s ın ı f ın ın en değerl i ed in im i ne, Len in izm prens ip leri n i n a rı k l ı ğ ı na daha ş imd iden tecavüz ed i lmek isten iyor. B iz bunlara ka rşı en çetin m ücadeleyi vere­ceğ i z. Rus bolşevikleri, hiç kimseye ve hiç bir z�man Leninizmi oportü­nizme ,uyarlama' olanağı vermiyeceklerdir; bu yoldak i denemelerin kö­tücül bir yoz laştrrma veya iy in iyetli bir yan ı lma son ucu mu olduğu, b iz im bu kara r l ı tutumumuzu değiştirm iyecektir . ..

Sosya l izmin önce tek b i r memlekette, SSCB'de kuru lmas ı sorununun o lanca kesk in l iğ iyle ortaya ç ıktığ ı zor lu ve karmaş ı k b i r zamanda doğan « Komün ist» dergisi , Len in " i n teorik m i ras ı n ı n ar ı k l ı ğ ı iç in , parti safla rı n ı n ideolOj i k ve örgütsel b i rl i ğ i i ç i n derhal mücadeleye g i rişm iştir. Dergi , Troçkizme, küçük burjuva öncülüğ üyle (avangard izm), sağc ı oportünizmle, m i l l iyetçi sap ınç la ve d iğer a n ti - len in ist ak ım ve g rup larla amansız b i r m ücadele yü rütmüştü r. Devrimci teoriye hücuma ka lkışan la rı n gerici özlüğ ünün dergi sayfa la rı nda a çığa vuru lması , günümüzde Mafksizm­Lenin i zm i « mahvetmek » çabas ına d üşenler iç in bir hayl i ib ret veric id i r. Ta rih, bun ları n gerçekleşmiş sosya l izmin vata n ı nda türeyen öncel ler in in bütün tuta rsız l ı k ve saçma l ığ ı n ı ortaya koymuş, daha sonrak i kuşak lar böylelerin i bel lekler inden s i lmiş lerdir.

487

Page 55: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

Geçen yar ım yüzyı l boyunca, " Komün ist» derg is in in materya l leri SBKP'­n in teorik ça l ı şmalar ın ın ayrı lmaz bir parçası o lmuştur. Bu aynı zamanda dünya komün ist hareketin in de ed in im id i r. Proleta ryan ı n savaş tecrübesi. komünizm kuruculuğ u tecrübesi y ı ldan y ı la derg in in sayfa la rında toplan­makta ve yorumlanmakta, V. i . Len in ' in parti bası n ına d üşen ödevi bel i r­lerken i leri sürd üğü koşul yerine geti r i lmekted i r. Len in bu koşu lu şöyle formüle etmişti r : " . . . ş imd ik i tarih deneyi n in b i lônçosunu yapa l ım , bun­dan sonuçla r ve ibret dersleri ç ı ka ra l ı m ; bun lar yar ın , ha lk ın bugün he­nüz ,suskun' o lduğu ve en yak ın gelecekte devrimci ateşin şu veya bu biçimde parl ıyacağ ı b i r başka yerde i ş im ize ya rıyacaktı r. » (2)

Rafla rda a rt ık bu y ı l l a r boyunca yay ım ıanmış ve düzen l i asker safları g ibi s ı ra lanmış binden fazla kitap vard ı r. Bun la r gerçekten de yüce ve yen i lmez komünizm kurucu l a rı o rdusunun askerleridi rler.

(2) V. i . Lenin . Bütün eserleri, c . 9, s. 208.

488

Page 56: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

Yaratıcı Marksizm-leninizm

Güs Hol

ABD Komünist Partisi Genel Sekreteri

Bir tek yaratıcı Marksizm va rd ı r, o da Marksizm-Lenin izmdir. Ve bu ya l ­n ı z teoride ya ratıc ı l ık la savunu lab i l i r. Marksi zm-Lenin izmin savunu lması ve daha i leri doğru gel işti r i lmesi , bunun pratikte denenmiş b i r b i l im , gerçek l iğ in yansısı ve bütün hal inde b i r görüşler sistemi o lduğu d üşün­cesi ne dayanma l ıd ı r. Onun felsefesi, teorisi, politikası ve gel işmesindeki ya ratı ml ı katkı b ir d iya lektik sü reçte birfeşm iştir. Bu öğelerden bir in in ye­tersiz l iği ergeç diğer a lan la rda kend in i gösterir. Ancak materya l izm teme­l ine dayanan felsefi d ünya görüşü devrimci teoriyle bağdaş ı r, bu felsefe ve teori de ya ln ız s ın ıf mücadelesinin baş rolü oynad ığ ın ı kabul etme te­mel i üzeri nde kuru lmuş b i r politikayla bağdaşabi l i r. B i r başka deyişle, Marksizm- Len in izmin ideoloj ik temel ler inin dayandığ ı taban işçi s ın ıfıd ı r. Devrimci p ratik, devrimci olmıyan bir ideoloj iyle desteklenemez. I şçi s ın ı ­f ına düşman b i r ideoloj i , karş ı -devrimci eylemlere, s ın ıfsal ihanete yol açar.

Marksizm-Lenin izm bütünsel b i r ka raktere sahip o lduğu iç in , onun her hangi b i r yarg ıs ın ın revizyonu (düzelti lmesi) veya tahrifi (değişti r i lmesi) kaçı n ı lmaz l ık la karikatürize ed i lmesi sonucuna vard ır ı r. Bundan ötü rü, Marksoizm-Len in izmin , ka rşı l ı k l ı bağıntı l ı görüş lerin o luşturduğ u bir b i l im­se l sistem o lara k korunması gereki r.

Bilginin doğruluğu ve tarihsel şartlifığı. Görüşlerden ol uşan her b i l im­se l sistemin doğru luk kriterleri (ö lçüleri) t ıpk ı bun ların yansıttı k ları ve da im i değişme ha l indeki gerçekl iğ in kend isi gibi çokyan l ı ve bi leşiktir. Marksizm-Len in izm de bu bak ımdan bir istisna değ i l d i r. Z i ra, Ma rksizm­L.en in izm b i r b i l imd i r : temel ya rg ı lar ın ın da ima ve tekra r tekrar yok Ian­mas ı gerekir. Bu yoklama, deneyin ve hayatın gerçekl ikte ne g ibi yeni a la n lar, etken ler ve o lgu lar keşfettiğ i n i görmek için zorun ludur. Bi lgi edinip y ığma süreci sonsuzdu r.

Marksizm-Len in izm kendi teorik ya rg ı la rı n ı , tarihsel sü recin doğ u rduğu değiş im lerle da ima ayarlama ı ıd ı r. Bugünkü durum, teorik bi lg iyle yaratı­lan elveriş l i mevzi lerden gözlemlen i r.

Doğa ld ı r ki , b i l im ler mekan ik su rette bir tutu lamaz. Fakat her a raş­t ı rma alanında b i r b i l imsel yanaş ım, b i r de b i l imsel o lmıyan yanaş ım va r-

«çağ ımız ın Marksist-Len in ist Partis i » konu lu u lus lara rası fi k i r değişto­kuşu yaz ı ları n ı n devamı . Bak : « Ba rı ş ve Sosya l izm Problem leri (Yeni çağ) derg isi , sayı 2, 4, 5, - 1 974.

489

Page 57: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

d ı r. B i l imsel yonaşımdo, gerçeklik her nası l sa öylece, kendi devin i m ka­nun la rıy le, bütün öğeler le karş ı l ı k l ı boğ ı nt ıs ı iç inde i ncelen i r. B i l imsel o lm ıyan yonaş ım, gerçek l iğ i yüzeysel , sü bjektif o larak ele a l ı r ; bu gerçek­l iğ i soyutlomayla, saçmasa pan fanteziyle değ i şti rmeye ve b'un ları gerçek hayata karş ı koymaya ça l ı ş ı r. B i l imsel y�naş ım, geçnı i ş in ve bugünün i n ­celenmesid i r ; temel neden ler in ve sonuç ları n aç ık lanmas ı , özel i n genel olanla i l işk is i iç inde i ncelen mesid i r. B i l imsel o lm ıyan d ünyada, herkes, kend i fantezis in in ü rünü güçler ve kanun lar la kend i sübjektif s imgesin i ya ratır.

Marksizm-Len i n izm, kendi gerçeğ iyle, fakat iç inde diğer bütün b i l im­lerin objektif gerçekl ik le uygu laştığ ı veya ona yakla ştığ ı ayn ı şart l ı an lam iç inde korunmal ı , savunu lma l ı d ı r. Şüphesiz k i , b i l imsel b i lgiler sistemi, daima mutlak gerçeğe yaklaşarak, du rmaks ız ın gel iş i r. Fakat gerçeğ i n kend is in in durmadan değ işen tabiatı dolayıs ıyle, bu sistem daima onun yak laş ı k doğ ru lukta b i r yansıs ı o larak ka l ı r. Marksizm-Len in i zm in gerçek­l i kte bu ka rşı l ı k l ı bağ ınt ıs ı , onun doğ ru l uk ve ta m l ığ ı n ı ya lon lamak şöyle du rsun, tersine, bu doğruluk ve tamI ığ ın söz götürmez kan ı tıd ı r. Esasen gerçek can l ı b i l im in , öteki k ı s ı r « b i l i m »den, bir soyut a l ı ntı la r veya bel i r­siz san ı la r y ığ ı n ı o lan « bi l im»den farkı da budur.

Reel sü reçlerin yans ıs ına dayanan teori, yan i devrimci teori s i h i rbaz üfürükçü lüğü değ i l d i r. Bu teori manast ı r suskun luğu iç inde doğ maz ve m i l l iyetç i l i k bayrağ ı a l t ında da gel işmez. Bu teori bütün d ünya ü l keleri­nin toplam devrimci tecrübesinden doğar. Bir başka deyişle, Marksist­Len i n ist b i l im i daha i leri doğ ru gel i ştirme m ücadelesi , gerçekl iğ in ge­l işme süreç ve kanun lar ın ı daha derinden tan ıma, toplumsal gel i şme ob­jektif kanun lar ın ı daha derin lemesine s ı n ıfsal o larak an lama yolunda pratik m ücadeled i r. Bu m ücadele, yeni tecrübeyi, du rmadan geniş l iyen tecrübeyi daha doğ ru ve tam yansıtarak, ona g itg ide daha çok yaklaşa ­rak, Marksizm-Len inizmin ta rihsel sürece ayak uydu rmas ın ı hedef tutar. Bu mücadelen in , yaratıcı b i l im in yarat ım l ı savunusu o lmas ı gerekir. Mark­s izm-Lenin izmin savunulması ve daha i leri doğru gel işti r i lmesi, ka rşı l ı k l ı bağ ı ntı l ı b i rleşik b i r sü reçtir.

Marksizm-Len in i zmin b i l im o larak söz götü rmez doğ ru luğunu inkôra ka lk ı şan bütün f ik i rler s i l k i l i p atı lma l ı d ı r. Toplumsa l b i l im o lara k Mark­s izm-Leni n izm ay ı rdedici öze l l ik lere sah ipt i r. Fakat Marks izm-Len in i zm in b i l im o lduğ u sonucunu ç ıkarmayı temel lendi rmek üzere hep bu özel l i k ­l ere başvurmalar yetersiz ve tuta rs ızd ı r. Çok kere, Marksizm-Leni n i zmin doğ ruluk ve belgesel l iğ in i büsbütün inkôr iç in , bu inkôrô dayanak bu l ­mak iç in , b i l im in « şa rtl ı » ve «yak laş ık» o lduğ u gerçeğ i ne başvurulduğu görül üyor. Revizyon istlerin kitapla rında , b i lg in i n «yaklaş ı k l ı k » ı , oportün i st ve revizyonist f ik i rler in Marks izm-Leni n izme sokulması iç in ôdeta b i r çeşit kapı o lara k ku l lan ı l ıyor.

490

Page 58: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

Revizyon istler, bu süretle, revizyon ist b i r ç ı k ı ş a lan ı yorata bi ld i k leri sa­n ı s ına dayanarak ik inc i ad ım lar ın ı atıyor, yan i Marksizm-Len in i zm in ev­rensel çapta uygu lanab i lecek bir b i l im o lmadığ ı tezin i i leri sü rüyorla r. H iç de rastgele o lm ıyan f ik i rleri şu veya bu an lama çekme ve seçme me­totla rı da bundan i le ri gel iyor. Her şeyden önce, revizyon ist, oportün ist ve karş ı -devrimc i görüşleri desteklemek amacıy la tahrife elveriş l i bu ldukla rı hususları seç ip e le a l ı yorla r. Sadece a nti -marksist görüşleri , Marksist o l ­m ıyan f ik i rleri destekler görünüşteki ayrı cüm leleri çek ip ç ıkarıyorla r. Bu « teorisyen ler», d iğer b i l im lerde u l usal s ın ı r lar bu lunduğunu herha lde ka ­bu l etmezler. Bunda el bette b i l imsel f ik i rlerde evrensel l i k kanununun bo­zulması o lgusunu görü rler. Ve bunda hakl ı d ı ri a r. Ama aynı kanun Mark­s izm-Len in izm iç in de geçer l id i r. Gerçeğe yaklaşmak as l ında evrensel bir o lgudur.

Marksizm-Len in i zm in i l kesel o larak yön veren b i r teorik s isteme dayan­madığı ve bundan ötü rü de bütün ü l kelere uygu lanamıyocağ ı kanıt ı , b i­l im i n «şartl ı l ığ ı » gerçeğ in i de kötüye ku l lanmak o lur. 1 959 y ı l ı nda « Len i ­n i zm in Çin iç in ya ra rsız o lduğu, Çin ' in Len i n izm yolundan deği l , Maoizm yolundan yü rüyeceğ i » i lôn edi ldiği zaman, bu davran ı ş Marksizm-Len i ­n izmi b i l im o larak yads ıma an lam ına gel iyordu. Bu suretle, Çin yöneti­c i leri, Ma rksi zm-Len i n izm i le dünya devrimci tecrübesi a ras ına bir set çek­miş ol uyorla rd ı . Böylel i k le, Çin için de geçerli olan temel l i ve evrensel her şey, sebep-sonuç bağ ınt ı la r ıyle reel dünyan ı n devi n im kanun lar ı , s ın ıf­la rın ve s ın ı f mücadelesi n i n önemi vb. topyekün b i r yana it i l iyordu.

Marksizm-Len in i zm in « şa rtl ı » o lduğunu ve bundan ötü rü de «genel ka psaml ı gerçekler» içermed iğ in i ispatlamaya ka l k ı şan la r, sadece b i l im­de kend i koyu cah i l l ik leri n i aç ık lamış o lur lar. Böyle saçma b i r düşünceyi kabul edecek o lu rsak, tüm b i l imsel b i lg i ed i n im in i s i l k ip atmak gerekir, çünkü bütün b i l im ler b i r yere kadar « şa rl ı » d ı r.

V. i. Lenin bu sorun la i lg i l i Marksist görüşü açı kça ortaya koydu. Her ideoloj i k görüşün b i r « ta ri hsel şartl ı l ı k »ı o lduğu, fakat bunun b i l im in doğ ­ru luk ve tam l ı ğ ı n ı zerrece zayıflatmad ığ ı d üşüncesinde o lan Len i n şun­lar ı yazıyordu : « Çağdaş materya l izm, yani Marksizm aç ıs ından , b iz im bi l ­g i lerim iz i n objektif, mutlak gerçeğe yaklaşma slntr/an ta rihsel bak ımdan şartl ı d ı r ; fakat bu gerçeğ i n varol uşu şartsız, b iz im buna yak laşmamız şart­s ızd ı r. B i r tablonun çizg i leri ta rihsel bak ımdan şart l ı , fakat bu tablonun objektif o larak mevcut model i can land ı rd ı ğ ı şa rts ızd ı r . . . Tek sözle, her ideoloji tarihsel bak ımdon şart l ı , fakat her b i l imsel ideloj iy le (örneğ i n d insel ideoloj iden ayrım i ı o larak) b i r objektif gerçeğ in , b i r mutlak doğa­n ı n uygun laşt ığı şartsızd ı r . » (t)

Marksizm-Len inizm «şartl ı » gerçektir, fakat o, b i r b i l im o lmad ığ ı ve

( I ) V. i. Len in , Bütün eserleri, c . 1 8, s. 1 38.

491

Page 59: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

uygu lanab i l i r n i te l i kte temel l i , evrensel i l kelere dayanmad ığ ı yolundaki hertü rlü uydurmalar ı , haya l leri ve dog maları yalan layacak durumdad ı r.

Dogmatizm revizyonizmin b i r b iç imid i r. Kutsat Kitap'taki g ib i taş ı I Iaş­m ış soyutlamalar da, t ıpk ı revizyonistl iğ i sürd ü ren sağdaki benzerin in ve eşinin idd ia ları g ibi , b i l imsel l iğe ters düşer. Bu da Marksizm-lenin izmin aynı derecede tahrifid i r. Z i ra dogmatizm yarat ım temel inden yoksundur, her hangi b i r yaratıcı d üşünü sistemin i savunmakta değ i ld i r ve savun­maktan da acizd i r. Dogmatik soyutlama la rı n tekra rlanmas ı oportünizm iç in g iz lenme siperi o lu r. Dogmatizm, devrimci sözleri, oportünist ve karşı devrimci pratiği g izlemek için ku l l an ı r.

Marksizm-leninizm hertür lü bel i rsiz l i k ve ik i an laml ı l ı ğa karşı sürekl i b i r m ücadele iç inde gel işiyor. Bu nispi ve mutlak gerçek a ras ındaki ay­r ı l ığ ı aza ltma m ücadelesid i r. Marksizm- lenin izmin doğ ruluğuna i l işkin bütün kriterler bu istem lere uygun o lma l ı d ı r. Marksizm-len in izmi d id i kle­yip bölmek, bu b i l ime d üşman o lan ları n ya ra rland ık ları bir tutumdur. Bu düşman lar, onun kend ine özgü içsel bütün lüğünü inkôra yelten iyor lar. On lar Marksizm-len'i n izme, ancak onun evrense l l iğ in i inkôr yoluyle, tah ­rif ed i lmiş, da r mi l l iyetçi b i r çehre verebi l iyorlar.

A/gı (idrak) ve dönüştürme etkeni. Marksizm-lenin izm, hem a lg ı lama, hem de a lg ı lanan ı değiştirme a racıd ı r. Demek k i , gerçekl ik le dolaysız ve karş ı l ı k l ı i l işkisi vard ı r. Bu an lamda Marksizm-leninizm, objektif gerçek­ten ayrı lamaz. Bundan ötürü, onun hem d ünyayı a lg ı l ama, hem de de­ğ iştirme a racı sıfatiyle etk in l iğ in in yoklaması , aynı zamanda doğrulu­ğunun yasal kriteri o lma l ı d ı r.

Gerçekl iğ i dönüştürme etkeni o labi lmek iç in , b i l im, değ işmeleri sadece kaydetmekle yetinemez. B i l im ta rihsel sürecin kanunlar ın ı ve dev,i n im güç­lerini an lama l ı , kendis i de değişmelere yol açan b i r etken hal ine gel­meli , ta r ih in objektif ve subjektif devin im g üçleri a ras ındak,i d iyalekti k etk i leşmeye katı lma ı ı d ı r. Ancak objektif etkenlere doğru luk la tepki gös­terebi len ve on larla uygun laşan subjektif güç, dönüştü rücü güç o lab i l i r. Şu veya bu fikrin, gel işme kanun ları n ı , devin im güçlerin i doğ ru yansıt ıp yansıtmad ığ ı daima yok lanma l ıd ı r. Bi l im, ancak böyle b i r temel üzerinde, değişmeler doğ u ra n ve bun l a ra yön veren bir etken o lab i l i r.

B i l im in gerçekl ik le karş ı l ı k l ı i l işk i leri, Ma rks izm-len in izrnin temel fik­r inde, yani teori i le p ratiğ in , hem birine, hem d iğerine ed imsel l i k kazan­d ı ra n bir l iğinde <ifadesini bu lu r. Bu bir l ik d ü pedüz d ışsal değ i ld i r. Diya­lekti k b i r b irl i kt i r. Bu bir l ik olmadı mı , teori kara rs ız ve soyut b i r şeye döner, p ratik de oportünizmin sü bjektivist kaprislerin in egemenMğine dökü lü r.

Ma rksizm-lenin izm, olayla rı pasif o la rak gözlem ley ip değerlend irmekle yetinemez. Pasif l i k aportünizme ya raş ı r. Marks'i lm-leninizm, tam tersine,

492

Page 60: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

olaylar ı da im i sü rette etk i l iyen ve sürekl i o larak olay ların yok lamasından geçen etk in bir güçtü r. Bu güç bel ir l i an lamda sürekl i ve kesi ntisiz b ir pol iti k ha reket hal' inded i r. Devrimci güç. objektif o layla r konusunda ken­d i l iğ inden gelmel iğe belbağ l ıyarak bekleyici b ir tutum a la maz. Devrimci güç. a rtık o luşum süreci i'ç inde bu lun mıyon objektif bir du rum yaratamasa bi le. o. her an ın o lanak lar ından en çok yarar lanmak zorundad ı r. Bu . yığın ları n ruh ha l in i isabetle kavrayocak b i r sezg'i ,ister. fakat objektif d u ruma yöneliş çoğ u kere oportünizme s ığ ınak hizmeti de görür. Bunun iç in o lay lar ın objektif gel işmesine partin in nası l tepk i göstereceğ in in gö­zönünde tutu lması öneml idir.

Marksizm-lenin izmin bütün d üşman ların ın . bu b i l im in canl ı tarihsel sü reçle bağ ın ı her nası lsa koparmaya ça l ı şmalar ın ın nedeni açıkça orta­dad ı r. Marksizm-lenin izmin d üşmanları . bu suretle. onu b i l imsel l i k yo­lundan soptı rmaya ve onun devrimci l i k ruhunu ö ldü rmiye. ona devrimci o lmıyan bir ka lp aş ı lamaya ça l ış ıyorla r.

Marksizm-lenin izmin a rık l ığ ı iç in mücadele. cansız. soyut formü l ler veya eskimiş a l ıntı l a r üstüne tartı şmalarla b i r tutula maz. Teorin in objek­tif gerçekl iğe ne kada r uygun o lduğuna ve tarihsel sürecin her aşamasın­da a lg ı lama konusu üzerindeki etk isiyle bir l i kte onu ne kadar yansıtlı ­ğ ı na bakmak. hertü r lü ya rg ın ın ve hertü rlü ideolojik görüşün en sağ l ık l ı yok lamasıd ı r.

Fanteziler dünyasına karşı gerçeklik. Gerçek hayat. revizyonist görüş­ler i ve bun ları n oportün ist mevzi lerini doğru lomadığ ı iç in . gerek sağ. ge­rekse « so l » yönel im l i revizyonistler. kend i hayal ürün lerine görünüşte o l ­sun gerçekl ik ve doğ ru luk kazand ı rma çabasıy le. « sa hte» b i r gerçekl i k . kendi yan l ı ş görüşlerine uygun b i r haya l i sü reçler ve sosyal güçler dün­yas ı ya ratıyorla r. Gerçek dünya ve gerçek hayat tecrü besin in on la r ın gö­rüşlerini ya lan lad ığ ı i ç in . içinde hayal ü rünü güç ler ve kanun ları n eylem gösterd iği bir fantezi ler dünyası yaratıyorla r. Ve Marksizm-leninizmi ken­d i oportünizmlerinden doğan fantezi lerin dünyasına uyacak biçimde re­vize etmeye yelten iyorla r.

Oportünizm i le revizyonizm a ras ında dolaysız ve ka rş ı l ı k l ı i l i şki vard ı r. Bun la r b ir a i le o l uşturu r ve bi rbirinden ayrı lmazlar. Oportünizm. bütün biç imleriyle. bir uyuşma. sınıf d üşmanı karş ıs ında gerileme ; en gel işkin biçimiyle de (ne kadar maskelen i rse maskelensin) s ın ı f düşmanı karşı­s ında tes l im o lmadı r. Revizyonizm. böyle b i r tesl im iyetin teorik g iz lenme si perid i r. Revizyonizm. oportün izmin bel irdiği her yerde grev k ı rıc ı o lara k kendin i gösterir.

Gerçek dünya sü reçleri revizyon ist şemaların tutarsız l ığ ın ı ortaya çıkar ıp gösterd ikçe. oportün istler kendi düşünüş ta rz la rına ç ık ış noktası ed indik­ler i fantezi ler dünyas ın ı yaratıyorla r. Oportün istler. bel i rs'iz. soyut. mistik özdeyişleri and ı ran söz ler a rkasında g izlenmeye çal ı şıyorla r. Çocuk kale-

493

Page 61: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

minden ç ıkmış ş i i r, Kutsa l K ita p'tan veya Konfiçyüs'ten a l ı nt ı lar nas ı l zor tartı ş ı l ı rsa, kasıtl ı c inas lardan oluşan bu g ib i sözlerle de (aynı n adenle) tartışmak zordur. Ara lar ı ndaki ayrım, bu ş i i r ve a l ı nt ı lar ın b i l imsel bir şey d iye rek lôm ed i lmeyiş inden iba rettir.

Ş imdi oportün ist uydurma görüşlerin bazı tü rleri n i gözden geçire l im . Besbe l l i k i , i'ç inde « deklase e leman lar ın b iricik devrimci güç •• olduğu b i r dünya san ı s ı , fantez i ler üzer ine kuru lmuştur. Gerçek dünyada ve dünya deneyinde böyle bir görüşün dayanağ ı yoktur. Bu ya lancı bir san ı d ı r, fakat i şçi s ı n ıf ı n ı n devrimci rolü g ibi temel l i bi r gerçeğ i i n kô r edenler için uygun b i r s iperd i r. Oportün izm, işçi s ı n ı f ı n ın ro l ü hakk ındaki doğ ru Mark­s ist-Len in ist değerlemen in revize edi l mes,in i şa rtland ı rı r. Bunun yeri ne, « köyl ü ler devrimci güçtür» tez in i i leri sürer. Bunun b i rçok va ryant ıar ı va r­d ı r. Ayn ı zamanda ancak ü retim sürec in i n d ı ş ındaki « pro leter o lm ıyan eleman lar» ın , ya da ya ln ı z «en yoksu l lar» ın gerçekten devri mci o labi le­ceğ i idd ia ed i l i r. Baz ı lar ı « işçi s ın ı fı n ı n kapital ist formasyonun bir par­çası ha l i n i a l d ı ğ ı »n ı aç ıktan açığa i lôn etmekted i rler. Revizyonist fante­z i ler dünyas ında, bu g ib i oportün ist görüşler, mücadele ta rz lar ına ,i l i şk in gar ip f ik i r ler doğ u rmaktad ı r. Orneğ in , « şeh i rlerin köylü ordu la rıy la sa r ı l ­mas ı » g ibi ; « komün ist toplumu kurmada tempo bel i rleyici » « köylü kom.ün­leri » vasıtasiy le doğrudan doğ ruya « komün izme» geçi lmesi g ib i . . . Dec­rimci güç o larak i şçi s ın ı f ın ı yads ıma, revizyon istlerin bütün bu uydu rma­la rı n ı n başl ıca birleşme noktasıd ı r.

Revizyonistler gerçekleri gözönüne a ld ı k ları izlenim in i uyand ı rmaya ça ­l ı şıyorla r. I şçi s ın ı fı n ı n yap ıs ındaki değ iş im leri yorum lama ta rz ları buna b i r örnek sayı l ı r. On la r, doğru b i r ya rg ıya, b i l imsel -teknik devrim sonucu o larak işçi s ı n ıf ı n ı n ya p ıs ında bazı değ i ş im ler olduğu ya rg ı sına dayan ı ­yorlar. Ama böyle doğ ru b i r genel ya rgıy la işe başlad ı ktan sonra , hemen oportünizm batağ ı na kayıyor lar. Ve a rt ık, şu kadar « beyaz». şu kadar da « mavi yaka l ı >. d iye saymaya başl ıyo r lar. - işçi s ı n ı fı n ı n g i rd iğ i ü retim i l i şk i le ri , söm ü rünün bu temel öğesi, bir kenara it i l iyor. Böylece de, işçi s ı n ıf ı yap ısı n ı n (a rtı k hemen hemen s ın ı f o lara k varl ı ğ ı n ı. yWrecek kadar) kesi n l ik le değiştiğ i sonucuna varıyorla r.

B i r de şöyle b i r görüş va r : « Devrimcin in , devrim du rumu va r m ı , yok mu kayg ı s ı na düşmesine yer yoktur, çünkü gerçek devrimci devrim du­rumlar ın ı kendis i ya ratı r. » Bu da b i r başka uydurmad ı r. Bu g ib i aş ı rı süb­jektivist b i r görüş , tar ih boyunca bir ikt ir i len tecrübeyi, objektif etken lerin ro lünü , sebep bağ ınt ıs ın ı ve y ine işçi s ın ı fı n ı n rol ünü büsbütün reddet­mektir. Bu gerçekl i kten kopuk, caml ı kta yetişme f i k i rd i r. Devrimci ha re­kete karş ı i ş lenen n ice k ıy ıc ı suçla rı n , bu g ib i görüşlerin verdiğ i zara r­lar ın , yen i lg i teh l i kesi g iz l iyen böyle b i r pol it ikayı savunan la rı n hesa bına geçir i lmesi gerekmekted i r. Böyle görüşler da ima karş ı -devrim güçleri ne h izmet etmekted i r.

494

Page 62: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

Reel s ı n ı fsal güçlerin ha reketi hakk ındak i reel kanun lar uyarınca yuru­yen s ı n ı f mücadelesin i n reel l i ğ i n i ç ı k ı ş noktası yapmış kriterler aç ıs ı ndan baktık mı , bu gib i görüşler en az ından gerçekliğe ters dü şer, soyutlan­m ı şt ı r ve bundan ötürü de kabul edi lemez. Bun lar yabanc ı , proleter o lm ı ­yan, devrimci o lm ıyan teori lerin yans ımas ı sonucu, düşman ideoloj i n i n yaptığ ı etk in in sonucudurla r. Kapita l izm g üçleri, i şç i s ı n ı f ı n ı n ve devrimci ha reketin, fantezi ler .dünyasına özgü uydu rma problem lerle uğraşmosı n ı istemektedi rler.

Reel güçlerin hesaba katı lmas ına ihtiyaç duyu lmad ığ ı , f ik i rlerin dönü­şüm a racı o larak h izmet ed i p etmed iğ in in yoldanomod ığ ı fantezi ler dün ­yas ında, b i r o n iç in , bu görüşler in gerçekl iğe uyg un o lduğu g i bi b i r i z ­l en im uyanab i l i r. Yine böylece, s ı n ı rl ı yersel deney çerçevesinde, b i r o n iç in , bun lar, uyg ulanabi l i r n itel i kte d e görüneb i l i r. Fakat genel sonuç ve ya rg ı l a ra çevr i lm iş o lon bu g ib i görüşler tehl i kel i o lm ıya baş lar. Diğer b i rçok yan l ı ş f ik i rlerle nas ı l mücadele ed iyorsak, bun lara ka rşı do, ya l n ı z teori a lan ı nda kal mıyan b i r mücadele yü rütüyoruz. i ş i n kötüsü, bu ya ln ı ş görüşler önem l ice b i r k ı s ım savaş güçleri n i doğ ru yo ldan saptı rm ı ş la rd ı r. Bi rçok devrimci grup lar, gereken objektif ön koşu l la r var o lmad ığ ı halde « devrimci du rum la r yaratma »ya kalka rak yeni lg iye uğra m ış lord ı r. Bu ne­den le, reel mücadelen in genel an lam ı iç inde bu gibi f ik i rler ka rşı -devrim­c id i r. Bun ları n temels iz l ik ve tuta rsızl ı ğ ı n ı , bozan çok pahal ıya malolan tecrübe ispat etmekted i r. Bu do f ik i rlerle pratik a rası ndak i sebep-sonuç bağ ı nt ıs ı n ı n, teor in in doğ ruluğ unu yok lomoda zorun l u öğe o lduğ unu a pa ­ç ı k göstermekted i r.

i şç i ler in s ın ı f b i l i nc in in gel işmesini geciktirme çabalar ı , tekelci serma­yen i n donatım hazinesinde çok öneml i b i r yer tutar. Tekelci ler karış ı k l ı k yaratmayı ve bu o rada kapita l izmin ve kapita l ist sömürünün s ın ıfsal ka­rakteri n i gü rü'ltüyle örtbas etmeyi hedef tutuyorlar. Burjuva ideolojisi , da ima s ı n ı f lar ın ve s ı n ı f mücadelesi n i n bu lunmıyocağ ı , ya ln ı z ayrı mlar ın var olacağ ı , s ı n ıfsa l b i l i nc in , proleter b i l inc in in ve proleta rya enternas­yona l i zmin in yeri n i m i l l iyetçi Hğ in olacağı b i r fantez i ler dünyası yaratmayı haya l edegelmişt i r. Burjuva ideoloj i s i ,; hepimiz mutlu bir a i leyiz» f ikri n i tel kine ça l ı şmaktad ı r. i şçi s ın ıf ı saflar ında tohumu saç ı larak tuttu rulmak istenen « sı n ıfsal i şb i rl i ğ i » pol it ikası n ı n temel i budur. Oportün izmin fante­z i ler dünyası , s ı n ı f düşman ı n ı n baskıs ı ka rşı s ında y ı lg ı ve geri lemed i r.

Revizyonist kredo. e) Revizyonizmde de, gerek sağ , gerekse « so l » tü­rüne uyg ulanabi l i r gelişme kanun ları vardı r. Sağ ı da , « so l»u do, prensip iti bariyle, �el dünyan ı n s ı n ı fsal ya p ıs ın ı , dolayısıyle de, şu veya bu bi­ç imde. kapita l i zmin s ın ıfsal özl üğünü , bu d üzende temel gel işme kanunu sıfatiyle s ın ı f m ücadeles in i i nkar ediyorla r. i şç i s ın ı f ın ın tarih tarafından özel b i r devrimci rol oyna maya çağrı lm ı ş o lduğunu kabul etmek istemi -

n Kredo : inan . ak ide. 495

Page 63: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

yarla r. Bu bütün revizyon'ist görüşler iç in yasa ld ı r. On la rı n fantezi ler d ün­yasında, s ın ı fla r ya h iç yoktur, ya d a ancak yozlaştı r ı lm ış b iç imde var­d ı r. Ne yandan bakı l ı rsa bo kı ls ın on lar ın revizyonu, işçi s ın ı fı n ı n kendi varl ığ ı n ı şüphe alt ına a lma, Ma rksizm-Len inizm in s ın ıfsal içeriğ i n i boşal ­tı p yozlaştı rma hedefini gütmekted i r. Esasen, kapita l izm in objektif gel i ş ­me kanun ları , işçi s ın ıf ı da dah i l o lmak üzere, s ın ı f lar ın ro l ünü ve karak­terin i bel i rled iğ i iç in , revizyonizm bun ları reddetmekte, değ işti rmeye ça­l ı şmaktad ı r. Revizyonizm, s ı n ı f lar ın ve s ın ı f mücadeles in in temeli o lan sömürüyü inkar ed iyor. Oysa, sonuç nası l sebepten ayrı lamazsa, sosyal i leri l i k m ücadeles in i n öncü kolu o larak işçi s ın ı f ı n ın ta rihsel rol ünü tan ı ­mak da ka pita l i st top lum gel işmesine yön veren objektif kanun ları tan ı ­maktan ayrı lamaz. Bu da , bizi , işçi s ın ıfı pa rti leri n i n teori ve görüşleri n i değerlendi rmede esas o lması gereken kriterlerin öz lüğüne va rd ı rı r.

Sömürü len ve sömü ren sı n ıf lar a ras ındak i uzlaşmaz çatışma, kapita l ist dünyan ın objektif gerçek l iğ id i r. Bu gerçekl iğe önem vermemek, s ın ı f mü­cadelesine önem vermemek demekt ir. işte Marksizm-Len in i zm in 'içeriğ i n i değerlendi rmede bütün kriterler in en öneml is i budur. ideal ler uğrundaki mücadelede « Hang i s ın ı f ın idea l i iç in?» sorunu çözümley ic id i r. Poloitika a lan ı nda « Hang i s ın ı f ı n pol it ikas ı ? » sorun u esastır. Kültür, töre, ah lak bak ımından, hep, bun ları n hang i s ın ıfsa l menfaatleri yans ıttı k ları sorunu ortaya koyar. Ekonomik ve pol it ik egemen l i k konusunda « Hangi s ın ı f ın egemen l iğ i ? » sorunu en önem l i sorundur. Top lumun ekonomik ve pol it ik sistem in i n değerlendir i lmesinde de, bu sistemi hangi s ın ıf ın oluşturup yönetmekte olduğu sorunu esastır.

i şçi s ın ı fı n ı n ekonomik ve politik egemen l iğ i n i n özü proleta rya d i kta­törl üğüdür. S ın ı f ın pol it ik ve ekonomik egemen l iğ i sorunu daha K. Marks zam'an ından it i baren, en önem l i k riter o lmuştur. V. i . Lenin kesin l i k le şun­la r ı bel i rtiyor : « Ma rksist, ancak, s ın ıf savaş ın ı tanıyan ve bu savaş ı prole­tarya d i ktatörl üğüne götürend i r . » (l) Proleta rya d i ktatörlüğünü tan ıma­mak , s ın ı f savaş ına ancak ekonomik ve polit ik egemen l i k sorununun söz­konusu o lduğu yere kadar katı lmak demekti r. En sorumlu anda bu savaş­tan kaçmak demektir.

Oportün izm, düşmem bask ı s ı n ın en güç lü o lduğu yerde kendine yol açar. Ekonomik ve pol it ik egemen l i k işçi s ın ı f ı n ın e l ine geçtiğ i zaman, s ın ı f d üşman ın ın öfkesi kuduzluğa kadar var ır. Demek o luyor k i , prole­tarya d i ktatörl üğü sorununda oportün istçe tes l imiyet, kend i egemen l iğ in i yitiren sınıf ın g itg ide a rtan öfkesinin sonucudur.

Oportün istler, proleta rya ' d i ktatörlüğünün " Ma rksi zm in bütün demok­ratik eğ i l im leriyle tamamen i l i ş iğ i kesme » a n lam ına geldiğ i, « s ı rf bir s ın ı ­f ın egemenl iğ i » o lduğu yolundaki esk i iftirayı tekra rl ıyor, " i nsan yüz lü

çı) V. i . Lenin , Bütün eserleri, c. 33, s. 34.

496

Page 64: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

sosya l i zm» in gerek l i o lduğunu i leri s ü rüyorla r. Bun la r işçi s ı n ıfı d üşman­ları n ı n idd ia la rı d ı r. Oneml i o lan , « proletarya d i ktatörlü ğ ü » sözünün de­ğ i l , i ş i n özünün kabul ed i l i p ed i lmed iğ id i r. Proleta rya diktatörl üğünün özü , egemen l iğ i n emekçi lerle bağlaş ık o lan işçi s ın ıf ı n ı n e l i nde o lması ­d ı r ; bu bağ laşmada yönetmen l ik rolünü işçi s ın ıf ı , onun f ik i rleri, pol it i­kası ve kü ltürü, onun kadroları oyna r. i şçi s ı n ı f ı n ı n yönetmen l i k ro l ü , bu s ı n ıfı n bağ laş ık ları n ı n temel menfaptleriyle as la çel işmez. Bu rol, ya ln ı z sömürücüler s ın ıf ı n ı n ç ıka rla rıyle çatı ş ı r. Gen iş b i r hal kçı demokratik temele daya nan bu bağlaşma, sömürücü azı n l ı ğ ı n egemen l iğ i n i ortadan kald ı rı r.

Proleta rya d i ktatörl üğünü tan ıma, iş'çi s ı n ı f ına özgü proletarya enter­nasyona lizm i n i de içerir. Da r m i l l iyetçi l i k pol it ikası güden, sosya l izm güç­leri n i sarsma ve ayırıp dağ ıtmayı a maçlayan, on lara i ft i ra eden devlet egemen l iğ i ; benci l ve ç ıkarc ı yara rla r gözeterek, i l kesel sorun larda em­perya l i zmin önünde oportün i stçe geri lemelere katlanan devlet egemen­l iğ i ; temelde, proleter o lm ıyan eleman la rı n , yan i köylü lerle orta tabaka­lar ın ideoloj isiyle yönetilen devlet egemen l iğ i proleta rya d i ktatörl üğünün istemlerine ve kriterlerine cevap veremez.

Sosya l ist top lumun kuru lmas ı s ı n ıfsa l , proletaryaya özgü b i r f i k i rd i r. Proletarya d iktatörl üğü bu sürecin ayrı lmaz b i r öğesid i r. «S ın ı f mücadele­s in in proletarya d i ktatörlüğüne yol açması gerekl i » (1,) olduğu için, s ın ı f mücadelesi, p roleta rya d i ktatörlüğü , sosya l izm, ayn ı ta r ihsel sü reci n hal ­ka ları d ı r.

Revizyonizm bütün b iç imleriyle, tüm s ın ı fsa l sorun lardan boyuna kaç ın­maya ça l ışıyor, olayla ra s ın ıfsa l aç ıdan yanaş ıma s ı rt çeviriyor. Sınıf mü­cad.eles inde temel devrimci etken işç i s ın ıf ı o lduğu iç in , revizyon istçe uyuşma, bu s ı n ı f ın tarihsel rol ü nü küçümseme veya yadsıma b iç imi a l ı ­yor. Bu yadsı maya b i r doğ ru luk görüşü verebi lmek i ç i n de , revizyonizm mütemad iyen, « köyl ü ler» gibi , « deklase eleman lar» «yoksu l lar» veya «tüm ezi lenler» gibi diğer g rup ları yeni « devrimci öncü» o larak , doğal l ık la an ­cak fantezi ler d ünyas ına yaraş ı r «devrimci öncü» o larak i leri sü rüyor. Bu b i r maskelemed i r. Gerçekte oportün izmin ta kendis id i r. Revizyon istler, bu suretle, em perya l izme karşı mücadelede işçi s ı n ı fı n ı n köyl ü lerle bağlaş­ması , ayn ı zamanda ı rkçı l ığ ı n gadrine uğ rayan larla , u l usa l kurtuluş ha re­ketiyle, emperya l izmin kurban la rıyle bağlaşma ve ortak l ı k lar kurması ge­reğ i n i kabul etm iyorla r. Oportün izm, ka pita l izme, sömürü sistemin in 's ın ıf­sa l özlüğünü g izleme ça balar ında yard ı mcı o l uyor. Her hang i bir reviz­yonisti yoklad ığ ın ızda, onun iş'çi s ın ı f ına, dünya devrimci sürec in i n devi­n i m g üçleri ne güvensiz l iğ i n i , sosya l izme g üvensizl i ğ i n i derhal keşfede­b i l i rs in iz.

Revizyonistleri n , temel s ın ıfsal çel işk i hakk ındak'i Marksist a n layış ı yoz-

(I) K. Marks ve F. Engels, Eserler, c. 28, s. 427.

497

Page 65: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

laşt ırma denemeleri, s ın ı f lara ve s ın ı f m ücadelesine i l i şk in Marksist-Leni­n ist temel ya rgın ın inkôrıyla bağ l ıd ı r. Onlar işçi sınıf ı He sermayeci ler s ı ­n ı f ı a ras ında ve dünya çap ında da emperya l izm i le sasyalüm aras ındaki reel çel işk in in yerine, kendi uydu rduk la rı fantezi ler dünyas ın ı kayuyorlar. Bu fantezi ler dünyas ında, s ın ıfsal uz laşmaz zıt l ı k kaybolmakta veya bir « çel işk i ler takı m ı "yla değ iştiri lmekte, ancak sosya l i st, faşist ve em peryal ist « küçük ve orta " ü lkeler ile sosya l i st ve emperya l ist « büyük" ü l keler a ra ­s ında, « üçüncü dünya " ü l keleri i l e d iğer dünya a ras ında çel işki ler h ü ­küm sü rmekte, yeryüzü «süper devletler"in bi rbi rlerine ka rşı ve beraberce de diğer bütün ü l kelere karş ı du rum a ld ı k ları « bölgeler"e böı ünmekted i r. Bu g ib i çel işk i leri ne maksat la icat ettikleri de bel l id i r. Maksatları , opor­tünist tes l im iyet pol iti kası n ı n çeşitli yan lar ın ı gözlerden sak lamaktı r. On­lar, i şçi s ın ı f ın ın m ücadelesini desteklemeye yanaşmama,politikası n ı , s ı n ı f mücadelesi d iye b i r şey olmad ığ ı idd iasıy la hak l ı göstermek istiyorlar. Dünya sosya l i st top lu luğunun manfaatlerine ihanet polit i kas ın ı , sasya l i zm i le em perya l izm a ras ındak i çel işki lerin «ortadan ka ld ı rı ld ığ ı " teziyle mas­keliyor lar. «Tak ım çel işki ler" görüşü , bi rçok oportünist günah ı g izleme perdesi o lara k ku l lan ı l ı yor.

Temel sı n ıfsa l çeHşki f ikri , bugünkü gerçekl iği doğ ru luk la yansıttıkta n başka, işçi s ın ıfı n ı n iz l iyeceğ i polit ika iç in , bu s ın ı f ın eylemleri için bir k ı lavuz hizmeti de görüyor. Tesl im iyet yol unu tutan la r, bu s ın ıfsa l çel iş­kiyi atlamaya yeltenenler, bunu inkôr etmek süretiyle kendi ihanetier ini g izlemeye çal ış ıyorl a r.

Sosya l i lerleme, ka pita l izmi devirme, sosya l izmi ku rma m ücadelesinde, işçi s ın ıf ına özel bir öncü lük ro l ü düşmekted i r. i şte, gerçeği ve gerçekl iğ i «yen i " görüşlerin mi yansıttığ ı n ı n , yoksa bun lar ın ancak fanteziler dünya­sında «gerçekçi " görünen oportün istçe bir revizyon, ya da dogmatik bir palavrac ı l ı k m ı olduğ unun beli rlenmesine olanak veren esas da budur.

ideolojik karnaval. Sağ ve « so l " oportünizm a ras ında, birbirin in aynı tutum ve görüşleri dolay ıs ıyle, s ın ı f düşman ın ın baskıs ı a lt ında tesl imiye­tin ve oportünizmin b iç imlerinden başka b i r şey o lmad ık lar ı iç in , da ima yak ın bir akra ba l ı k va rd ı r. Oportünizmin sağ ve « so l " tü rleri b ir a rada var o labi l ir, çoğ u kere aynı kiş i veya grupta ik is in in b i rden bu lunduğu ve gayet kolayca bir in in d iğerine geçtiğ i görü l ü r. Uzlaşmacı l ı k bak ım ından ayr ı yol lar tutmuş olsa la r da, bun lar ın ik is i de s ın ı f düşman ı karş ıs ı nda d ize gelmiş d u rumdadı ri a r.

çoğ u hal lerde, oportünizm ve revizyonizm, i l könce doğ ru görünüşlü bir «takt ik" tutumun, « takt ik" ger i lemenin savunusu o lara k bel i rirler. Fakat oportünizmin kendine göre bir içsel mantığ ı vard ı r. Bunun la m ücadelede,

"en tehlikeli m ik rop larla m ücadelede o lduğu g i bi , vakitl ice, bir an önce tan ıyabi lme işi o lağanüstü öneml id i r. Daha ilk aşamalarda, m ücadelede gerekli doğ ru taktik i le oportünizmi b i rb i rinden ayırdedebilmel iyiz. Bu

498

Page 66: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

bazen kolay değild i r. F ik ir ler somut olaylarla, gerçekl ik le yüzyüze gel in ­med ikçe, ta mam iyle yoklanamaz.

Oportün izm ve revizyon izmin tabiat ı emperya l izme ka rşı mücadelede a paçık bel i ri r. S ın ı f düşman ı n ı n baskıs ı güçlüd ü r ve bundan ötürü ae da ima uyuşma teh l ikesi vardı r. işte çoğ u ik inc i Enternasyonal sosya l ­demokrat parti leri n i y ıkan da bu bask ıd ı r ; bu part i ler oportün izm ve re­vizyon izm batağ ına saplanmış la rd ı r. Kend i oportün izmler in i maskelemek için de Marksizmi revize etmeye ka lkmış lard ı r. Bu du rumda, oportün izm, em peryal ist pol it ikan ı n haş in s ın ı fsa l ta biatı n ı gözden sak lama a racı o lara k ka rşım ı za ç ıkmaktad ı r. Günümüzde b i le, oportün ist uyuşmac ı l ı k , « savunma iç in elverişl i s ın ı r lara yerleşme gereğ i » bahanesiyle, başka ha lk ­lar ın toprak lar ına güme ve bun ları özümsemeyi hak l ı gösterme b iç im i a lmaktad ı r. isra i l sa ld ı r ı s ı n ı ıı savunucuları işte bu oportün izm batağ ına sap lanmış la rd ı r.

Uyuşmacı l ı k, çoğ u ha l lerde de tes l imiyet, kendi öz memleket in in yöne­tici s ın ı f ı n ın baskı s ından doğar. Oportün ist uyuşmacı l ı k, çoğu kere genel­l i k le emperya l i zme veya belir l i bir memleket in em perya l i zmine « ka rşı » gayet doğ ru açık lamalarla maskelen i r. Ve oportül1'istler, bu a rada, kendi ü l keleri n i n em perya l i zm inden söz etmez, buna göz yummak isterler. Böy­lesi oportün izm, çok geçmeden (maskelenmek maksadıyle), Marksizm­Len in i zmin devrimci f ik i rleri n i n revizyonuna ka lk ı ş ı lmas ına yol aça r. Kend i öz mem leketıi n i n emperya l i zmine karşı m ücadele etmiyen Marksist-Len i ­n ist partiye i l le burjuva mi l l i yetç i l iğ i soku lur. S ın ı f d üşmanıy la uyuşma yolu i şçi 51 111 f ı n ı zafere götüremez. Bu tür uyuşmac ı l ık , s ın ıf düşman ıyle mücadelede gerekl i ideoloj ik -pol i t ik temelleri sa rsar, göçü rür.

ı rkç ı l ığa ka rşı mücadele de işç i s ın ıfı devrimci partis in in ideoloj i k mev­z i ler in i değerlendi rmen i n öneml i bir k riteri d i r. Zira ı rkçı l ı k emperya l i zm in a racıd ı r, kend i öz memleketin i n em peryaHst pol it ikasıyle oportün istçe uyuşman ın çoğ u kere ı rkç ı l ığ a karş ı m ücadeleni n zayıflamasıyle atbaşı g itti ğ i görü l ü r. ı rkç ı l ığa göz yumma oportün izmin aşmdı r ıcı etk is in in öneml i b i r bel i rtisid i r. Prat ik o larak, emperya l izme ka rşı mücadele ı rk ­ç ı l ığa karşı mücadeleden ayrı lamaz. ı rkçı l ığa karş ı mücadelede oportü­nizm değ iş ik biç im lerde kend in i gösterir. Oyle ki , zaman zaman suskun­luğu yeğ lediğ i , yığ ı n la rın ı rkç ı l ı k la m ücadeleye henüz haz ı r o lmadı klar ı düşüncesine dayanan taktik hesaplar la bu mücadelen i n daha sonraya b ı rakı lmas ın ı önerd iğ i o lur. Bütün bu bahaneler, oportün izm in ı rkç ı l ı k ideoloj isiyle uyuşma bel i rt i leri d i r.

i şte a rt ık e l l i y ı ldan fazla b i r zamandan beri em perya l ist ·ideoloj i n i n el" ağ ı r topla rı genel l i k le komün izm ü lkü lerine ve her şeyden önce Sovyetler B i rl iğ ine ka rşı çevri lm i ş bulun uyor. Anti-sovyetizm a nt i -komün izmin özel b i r b içim id i r. Dünya emperyal izmi iç in, bu merkezsel cephed i r, kesin sa­vaş a lan ıd ı r. Em perya l i zm in bu tutumu b i r bak ıma da an laş ı l ı r şeyd i r. Bu

499

Page 67: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

durum dünyada yen i g üçler oran ı n ı yansıtmaktad ı r. Ve burada, beklen­mesi gerektiğ i g ibi , revizyonizm ve dogmatizm, y ine emperya l i zm le uyuşma ve tesl i miyet politikas ın ın g i zlenme si peri o larak beli rmektedi rler.

Demek o luyor k i , a nti-komünizme ve a nti-sovyetizme karşı tutum soru­nu, oportün i zmin etkis in i açığa vurma bak ımından merkezsel b i r sorun­du r ; işçi sınıfı parti lerin in i deokıJik savaşkan l ığ ı n ı yoklaman ın olağanüstü önem l i kriterid i r. Burada, bu ideoloj i k ka rnava lda, n ice revizyonist ve dogmatik maskeler geçitresmi yapar g ibidir. Anti-sovyetik komünizm veya ant i -sovyetik Marksizm-Lenin i zm yo.ktur ve o lamaz.

Anti- komünizm ve onti-sovyetizm b i rçok maske a lt ında eylem gösterir­ler. « i ki süper devlet .. ve bunun daha açık b iç imi o lan « i k i .. emperya l ist devlet.. görüşü, gerek revizyon izmin , gerekse dogmati zm in oportün ist türedisi ve bunlar ın emperya l i zmle o rtak a l ışveriş id ir . Bu , emperya l izmin ant i -komün izm a lan ındak,i ideoloj i k baskısı karş ıs ında uyuşmac ı l ı k ve tes l im iyettir. Bu taktiğ in hedefi, sosya l i zm in ve u lusal kurtu luş hareketin i n baz ı g üçlerini a nt i-komünizme doğ ru yöneltmek, onlara bu yönde ad ım­lar att ı rmaktır. Oportün ist tes l imiyetçiler, bunun la , emperya l ist efend i le­rine, ôdeta « Görüyorsunuz ya, hiç değ i lse ant i -komün izm sözkonusu o l ­dukça, b i z s i zlerle bera beriz ! . . demek ister g i bid i rler . .. i k i süper devlet .. görüşü bir ant i -komün izm biçim id i r. ABD emperya l i zm in in baş tel lô l lar ı bunu seve seve yayıyorlar. Bunun giz l i nedenlerini, etmen leri n i de gayet iyi an l ıyorl a r. Bu görüşün, emperya l ist polit i kaya ka rşı mücadeleyi kör­lettiğ in i ve sosya l i st ü lkelerin bir l iğ ine karş ı yönei t i im iş o lduğunu da iyi b i l iyorl a r. Bu görüşün baş l ıca ödevi , gel işme ha l indeki ü l keler ve u lusal kurtuluş hareketi i le Sovyetler B i r l iğ i a ras ına kama sokmaktı r.

Oportün izm sadece yönetici s ın ı f karşısı nda dolaysız b i r gerilemeden ibaret o lmayıp, aynı zamanda düşman ideoloj i n i n etkisi a ltı ndak i yığ ı n ­la ra demagogça kur yapma ve kend in i beğendirme tarz ıd ı r. Oportün iz ­m i n sokuluşu, böyle b i r etki a l t ında bu lunan yığ ı n la ra kend in i uyarlama taktiğ in in sonucu da o labi l i r. Ne var ki , oportün i zm in takti k sorun larda a paçık uyuşmacı l ığa geçtiğ i anlar da o lu r. Bunun sadece bel i rmesi yeter; artık daha öteye kendisi yaygın laşmaya başlar. Bir inci od ım ı i k i ncisi iz ler, derken oportün istlerin d üşman ideoloji etkisi a l t ındak'i yığ ın la rın kuyruğunda sürük lenmeye başlad ık ları görü l ü r.

Tarih sel i n in devrimci akağa yöneld iğ i günümüzde, oportün ist uyuşma­c ı l ı k ve bunun revizyonist savunusu g itg ide daha s ık o larak .. sol rad ikal .. k ı l ığa bürünüyor. Bu modanın daha V. L Leni n zamanında beli rmeye baş ladığ ı b i l i n i r. Len in şöyle der : .. Tarih in d iya lektiğ i öyled i r ki, Marksiz­m in teorik zaferi, kend i d üşman lar ın ı Marksist k ı l ığa bürünmek zorunda b ı rak ı r. .. (:.) Bu eğ i l im, dünyada g üçler oran ı n ı n değişmes'ine paralel o la-

(ii) V. L Len i n , Bütün eserleri , c . 23. s. 3.

500

Page 68: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

rak büyü r. Bunun iç in , k riterleri karar laştı rma, Marks izm-Len in izmi opor­tünizmden, « sol rad ika l » palavracı l ı ğ ı elden bı rakmıyon oportünizmden koruma s i lah ım ız ı daha da kesk in leştirme gereksinmesi a rtmış bu lunmak­tad ı r. Bu d u rum, Ma rksist-Len i n ist düşünü 'nün a rık l ığ ı iç in m ücadeleyi b i r yere kadar g üçleşt irmiş , daha karmaş ık hale geti rmişt ir.

F ik i rleri yoklaman ın n ice kriterleri, i şçi s ın ıfı part i leri n i n gün lük eyle­minde en kesk in b iç imde ortaya ç ı kıyor . . Bun la r parti n in genel tutumuna da, baz ı özel sorun la ra da uygu lanab i l iyor. Orneğ in , devrimci polit ikan ı n da ima m ücadeleye yönel ik o lmas ı , devrimci hareket in s ın ıf d üşman ıyla «pa rtnörl ük» f ikri n i dolayı i veya dolaysız kabulden her zdman kaçı nmas ı gerekiyor. Sömürü s istem in i n yarattığ ı uçurumun üzeri nde köprüler kuru­lam ıyacağ ı ve aynı zamanda bu uçurumun yok say ı lamıyacağ ı da apaçık ortadad ı r. Bu prensip ler, i şç i s ı n ı f ı devrimci partisi n i n gün lük eylem in i beli rlemekted i r. Bun la r, oportün i zmin etkis ine ka rş ı savaşta yard ı mcı a raç­t ı rl a r.

Bağlaşma la r ve koal isyon la r (ortak l ı k lar) pol it ikası iç in m ücadeleye « yönel i m " le tekcepheci l i k a ras ında çel işk i var m ıd ı r ? El bette yoktur. Ter­s ine, as ı l böyle b i r «yönel im» tekcephe pol it ikasına bambaşka b i r an lam ve önem kazand ı rı r. Komün istler y ı ğ ı n l a ra, bağ laşmalara ve koaHsyon la ra s ın ıfsal fi k i rler i letmezlerse, oportün i zmin etkis ine kap ı la r açık b ırak ı lm ı ş o lur. Ote yandan, s ın ı fsa l f ik i rlerin soyut ve dogmatik o larak yorumIan­mas ı sekterl iğe yol açar. Komün istler i şç i s ı n ı f ı n ın görüş ve tutumunu , bü­tün bağ laş ık lar ın ı bu s ı n ıfsal pol it i kan ın kend i menfaatleri ne uygun o ldu­ğuna inand ı racak b iç imde aç ık lamaya ça l ı ş ıyorla r.

' Gergin/iği aza/tma çaba/af/na slnlfsa/ yanaşım. Doğa ld ı r ki, her ger­çeğ i n ta rihsel du rumla bağ l ı o larak ele a l ı n mas ı gerekir. Günümüzde, dün ­ya çapında s ın ı f mücadelesi yeni koşu l l a r a lt ında, i k i dünya toplumsal ve ekonomik s istemin in b i ra rada beraberl iğ i koşu l la rı a l t ında yü rütü l üyor. Sosya l i st ü l keler işçi s ı n ıfı , devlet egemen l iğ i n i ve askeri gücü el inde bu­lunduruyor. Bu olay her kapita l ist memlekette sın ıf m ücadeles in i etki l iyor. Sosya l ist ü l keleri n , kapita l ist nıemleketlerle, zorun luk gereğ i , u lus lara rası düzeyde iş i va rd ı r. Bu i ş kapital ist memleketlerle d i p lomatik i l i şk i ler b i ­ç im i nde, b i l im, t ıp, kü l tür, uzay a raştırma ları a lan lar ında m übadeleyi kapsayan t icaret i l işk i leri b içim i nde beli rmektedir. Ama bu olay, b i rb i ri n i n ka rşıtı i k i s ı n ı f a ras ındak i m ücadelenin Ma rksizm-Len in izmin a na pren­s ip i o larak ka ld ığ ı gerçeğ in i değ işti rmez. Fakat ik i dünya sistemin in b i ­ra rada va ro luşu, pol it ika ve prog ramlar ın doğ ruluğunu yoklamada yen i kriterler ortaya ç ı ka rmaktad ı r.

U luslara ras ı gerg in l iğ i n aza ltı lması , sosya l ist ü l kelerle kapital ist ü l ke­ler aras ındaki yeni i l i şk i leri karakterize eden b i r kavramd ı r. Ama taraf­lardan her b i ri , ba rışçı i şb i r l iğ ine, karş ıt s ın ıfsa l menfaat ve görüşlerden ha reketle gel iyor. Bugün gerg in l i k yeryüzünde güçlerin yeni i l i ş iki leri sa-

501

Page 69: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

yesinde aza ltı lab i l iyor. Sosya l izm gerg i n l i ğ i n azalt ı lması mücadelesinde, kendi etki ve gücünün gitg ide a rtmasına dayanarak hareket ed iyor. Em­peryal izm, gerg in l iğ in aza l tı lmasın ı d urumunun g itgide sa rs ı lması yüzün ­den kabul etmek zorunda kal ıyor.

ABD'n i n d ı ş pol it ikas ında, « soğ uk harp"ten ve cephe sa ld ı rı s ından , ge­r i leme ve manevra pol i t ikas ına doğ ru b i r dönüm vardı r. Bu, zayıf nokta­lar a ra maya devam pol i ti kasıd ı r ; " ay ı r ve buyur" pol iti kasıd ı r. Bu pol it ika bel ir l i üstün lük ler kazanab i lmek üzere, çeşitl i güçleri karş ı karşıya getir­mekle denge a rama çabasındad ı r. Fakat genel l ik le emperya l i st politika a nti-emperya l ist pol it ikaya dönüşmüş değ i l d i r. ABD, a rtık daha çok ma­nevra yapmak ıorunda ka lsa bi le, kendi sa ld ı rı pol i t ikasına devam et­mekted i r.

ABD emperya l i zm i cephe sa ld ı rı pol i t ikas ından ne ölçüde vazgeçmek zorunda ka l ı rsa, gerg in l i ğ i n azalt ı lmas ına dayanan devletlerarası i l işk i ler de o ölçüde var olacak ve gel işecektir. Sosyal ist ü lkeler iç in , i şç i s ı n ı ­fının menfaatlerin i savunarak, gerg i n l i ğ i n azaltı lması teme l i üzeri nde kapital ist memleketlerle i l i şk i ler kurma olanağı va rd ı r ve onlar bu o lanağı gerçekleşt irmeye ça l ı şmaktad ı ri a r. Sosya l ist ü l keler iç in , gerg in l i ğ i n aza l ­t ı lmas ı , emperya l izme karş ı , genel bar ış için m ücadele pol it ikas ın ı ger­çekleştirmek demektir. Sovyetler B i rl iğ i n i n pol it ikası bu istemlere tama­miyle uymaktad ı r.

Şu va r k i , gerg in l i ğ i n aza lt ı lmas ı koşu l la rında bazan em perya l izmin bask ıs ı a lt ında oportünist b ir uyuşma pol it ikası güdü ldüğü de oluyor. Bu­gün « iki süper devlet" in varl ı ğ ı ndan sözetmek, emperya l izme ya rdakçı l ı k rolüne g i rmek demektir. Sovyetler B i r l iğ ine karş ı iftira kampa nyası açmak, ant i -komün izmin ve em peryal izmin baskıs ı ka rşı s ında tes l im olmak an la ­m ı n a ge l i r. Bang ladeş, Ş i l i ve Sudan ha lk ları n ı baskı a lt ında in letmek istiyenıere yard ım , emperya l izme yard ım demektir.

Görülüyor k i , u luslararası ferahlama konusunda b i r k ı s ım devletler s ın ı f ­sa l , devrimci , Marksist-Len in ist b i r pol it ika, b i r k ısmı da oportün ist, ant i ­proleter, ant i -sosya l i st, emperya l izm yan l ı sı b i r tes l imiyet pol it ikası uygu ­la maktad ı rla r.

Marksist-Len i n istler ıç ın , işçi s ın ı f ı savaş ı , s ın ıfsal yanaş ım başl ıca ha­reket i l kesid i r. Bu on lar ın doğ ru yönel im ine ya rd ım eden kutup y ı ld ı z ıd ı r. Bu böyled i r, çünkü s ın ıf lar ın mücadelesi ta rihsel süreci n gerçek özüdür. i şç i s ı n ı f ı n ı n tarihsel m isyonu, ta r ih in bütün akış ıy la doğ rulanan b i r ger­çektir. Böylece de, bütün oportünist ler in, revizyon istlerin ve dogmati k lerin ist isnasız olarak Ma rksist-Len i n ist s ı n ı f mücadelesi görüşünü n için revize etmeye kalk ışt ı k ları a paçı k an laş ı lmaktad ı r.

Kısacası, devr imci teori, s ın ıf savaş ı p ratiğiyle etkileşmesi iç inde yok­lamadan geçiri lme l id i r. Devri mci teori ve d ıınya devrimci süreci, bir tek

502

Page 70: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

bütünde bir leşmeli ve etk i leşmel id i rler. Devrimci teori, devrimci pratik iç in k ı lavuzdur, fakat devrimci teori devrimci pratiğ in etkis i d ış ında değ i ld i r. Proleter ve devrimci o lmıyan teoriler, küçük burjuva teorileri , oportün izmle, boyun eğme ve karşı devrimci l ik le bir bütünde birleşmişlerd i r.

Devrimci teori, işçi s ın ı f ın ın emperya l izme karşı savaşan g üçlerin men­faatlerin i savunur ve i n san l ığ ın genel i lerleme davas ına h izmet eder; pro­leter ve devrimci olmıyan teoriler, küçük burjuva teorileri de, sermayeci ler s ın ı fı n ı n , bütün kan içici lerin, topyekun geric i l i k kuvvetleri n i n çıkar lar ına h izmet eder.

Teori n in doğ ru luğunun yoklan ması y ı l l ı k demirbaş sayım dökümüne benzemez. Bu yok lama, teori n i n herg ünkü uygulan ış ından ayrı lamaz. Marks izm-len in i zm in ar ık l ığ ı iç in m ücadele, ya ln ı z özel konferans ıarı n , uzmanları n veya özel kita plar ın iş i değ i ld i r. Bü tün devrimci lerin hergünkü ödevi o lan bu m ücadelen i n devrimci pratikten ayrı l ması o lanaksızd ı r.

Marksizm-lenin izmin gel işmesi, d iğer bütün b i l im lerin gel işmesi g i bi , sonsuzdu r. Bu bi l im, işç i sı n ı fı n ı n ve bütün dünya ha lk ları n ı n kol lektif, tümel bi lgel i k ve deneyiyle gel iş ip yükselmekted i r. Marksizm - len in izm i n san ak l ı n ı n en iyi yarat ımı olan gerçektir.

503

Page 71: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

�EL S A Y F A L A_R __

Komünist ve işçi partileri danışma toplantısının

5. yıldönümü

A. Soydan

Beş y ı l önce Moskova'da dünya komün ist ve işçi parti lerin i n 5-1 7 Ha­ziran gün leri a ras ında danışma toplantısı ya p ı ld ı . Toplant ıda ele a l ı nan sorun lar d ünya komün ist ve işçi hareket in i barış ve u lusa l kurtuluş hare­ketler in i daha da kuvvetlendi rmek, emperya l izmi geri letmek, bütün i lerici devrimci g üçler a rastnda emperya l izme, geric i l iğe karş ı geniş cepheler kurmak veya mevcut o lan la rı daha da geniş letmektL

1 969 Dünya Komünist ve i şçi Pa rti leri Danışma Toplantıs ına Tü rkiye Kom ü nist Partis inden de b i r heyet katı l m ıştı r. TKP'n i n temsi lc i leri a l ı nan kararla rı imzalamış lard ı r:

1 969 Moskova Dan ışma Toplant ıs ından bu yana geçen beş y ı l çok k ısa bir süred i r. Fa�at bu k ısa süre iç inde bi le Danışma Toplantısı n ı n dünya ölçüsündeki etk i le ri büyük o lmuştur. Sovyetler B i rl iğ i n i n , öteki sosya l ist ü l kelerin ekonomik, pol iti k güçleri bu zaman içinde a rttığ ı gibi , kapital ist ü lkelerdeki komün ist ve işçi hareketi de büyük başa rıl5:ır kaydetmişti r. Te­kelci devlet kapital izmine karş ı işçi s ın ı fı n ı n , emekçi y ığ ın lar ın komün ist ve sosya l ist part i ler i le send ika ları n öncülüğünde tert ipledik leri savaş daha da yoğun laşmışt ı r, b i l imsel-tekn i k devrim yöntemleri n i n uygu land ıg ı ü lkelerde ayd ı n la r, tekn ik kadrolar, köy emekçi leri d a h a geniş ölçüde işçi s ın ıf ıyle b i r l ikte büyük sermayeye, tekelci devlet ka pita l i zm ine, çokulus lu tekellere kar>şı mücadeleye g i ri şmiş lerd i r.

Çoku lus lu tekellere karş ı i şçi s ın ı f ın ın enternasyona l ist dayan ı şması bu zaman iç inde daha konkre şekil lerde bel i rdi ve güçlendi . Çokuluslu ş i r­ketlerin değ iş i k ü l kelerde bu lunan kol lar ına ka rşı b i rb i rleriyle ahenkleşmiş g revler daha geniş ölçüde terti p lendi , çokulus lu tekel lerin işçi lerin sava ­ş ı n ı k ı rmak iç in ü retimi başka ü l kelere kayd ı rması önemli ölçüde önlendi . Proletarya enternasyona l i zmin in bu konkre dayanışmasın ı Tü rkiye ölçü­sünde de gördük. Kimya ve daha başka i ş kol lar ında çoku lus lu tekellere ka rşı Tü rkiye'de terti plenen grevler Batı Almanya. Fransa ve ıtalya g i bi ü lkelerin send ika la rı taraf ından desteklendi ve bu tekel ler in Tü rkiye'deki ü ret imi bu ü l kelere kayd ı rma ları önlend i .

1 969 Moskova Dan ı şma Toplantıs ı 'ndan bu yana u l usa l ku rtu luş hare­ketleri geniş ölçüde gel i şti ve emperya l izme ka rşı büyük başa r ı lar sağ-

504

Page 72: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

lad ı . Bu a landa da enternasyona l ist dayanışma, yan i Sovyetler B i rl i ğ in in ve öteki sosya l i st ü l kelerin, dünya kaınün ist ve işçi hareketin in emperya­l i zme karşı savaşan ha lk lara her a landa yaptı k la rı yard ım , gösterd i k leri dayanışma sonuçlandı rıcı bir etken o lara k bel i rd i . Viyetna m halkı Ame­rikan emperya l i zm i ve Saygan kuk la lar ın ın sa ld ı rı lçır ın ı d u rdu rdu, mem­leketi n b i rleşt i ri lmes i yolunda büyük bir başarı sağ lad ı . Ara p ha lkları da Ameri kan emperya l i zm in in s i lôh land ı rd ığ ı ve e l indeki bütün a raçlar la desteklediğ i i s ra i l m i l i ta ristıerin i geri letti. isra i l' le Ara p ü lkeleri a ras ında sağ lanan ateşkes a n laşması , Arap ha lk ları n ı n savaşı ve bu savaşı destek­leyen Sovyetler B i rl iğ iyle öteki sosya l i st ü lkelerin dayanışması sayesinde elde ed i ld i . N iksan hükümeti Ara p halk ları n ı n cephelerde elde etti kleri başa rı lar ın etk isiyledi r k i , i sra i l m i l i ta ristıeri n i işgal etti kleri toprak ların b i r k ı sm ından çeki lmeye ve ateşkese zorlad ı .

Portekiz'de ha lk ın uzun ve kan l ı savaş ın ı sonuçland ı ra n askeri b i r dar­beyle yarı m yüzyı l l ı k faşist hükümetin dev'r i lmesi de, Dayanışm� Toplan ­t ısı n ı izleyen aşamaya rastladı . Portekiz Komün ist Partisinin öncü lügünde işçi s ın ıfı, gençl ik , bütün demokratik güçler, Salaıa rcı faşist i kt idara karş ı b i rl i kte uzun b i r m ücadele sürdü rd ü ler. Dünya sosya l ist sistem in in bar ış iç inde yanyana yaşama polit ikası n ın , emperya l izme, geric i l iğe ve faşizme karşı savaşan ha lk ların u lusal ve sosya l kutu luş ları iç in elveri ş l i şart lar yarattığ ı , Portekiz'deki faşist i kt idar ın devri lmesiyle bir daha doğrulandı . Böylece Maocuların barış içi nde yanyana yaşama pol i t ikas ına karşı i leri sürd ükleri sosyal i st, kapital ist ayır ımı yapmadan gel işmiş ü l kelerle azgeliş­miş ü l keler a ras ındaki çel işk i ler in ve m ücadelen in va rl ığ ı tez in in if lôsı bir daha doğ ru land ı . Sosyal ist ü l keler, a zgel işmiş mem leketler ha lk lar ından yana emperya l izme karşı cephe a ld ık la rından sömürge ha lk ları u lusal ve sosya l kurtuluş iç in daha geniş imkôn lar bu lmuş lard ı r. Ayrıca sosya l i s t ü l kelerin sömü rge halk la rıyla dayanışması sonucunda bu ha lk ların u l usa l savaş lar ın ın g üçlenmesi metropol ha lk ın ın , emekçilerin, devrimci güçlerin gerici faşist hükümetlere karşı yürüttüğ ü savaşı da g üçlendi riyor, onu destekliyor, hedeflerinej u laşmasın ı kolaylaştı rıyor. Moza m bik, Angola, Gine-Bisau ha lk lar ın ın uzun süren ulusal kurtu luş savaşı Portekiz'deki faşist i ktidarı ıayıflatmış, Portekiz ha lk ın ın kurtuluş m ücadelesin in mütte­f ik i olarak bel i rmiştir.

Ş i l i 'de emperya l i zm in karş ı -devrimci faşist da rbesi de, Danışma Toplan­tısı n ı iz l iyen y ı l l a rda ya p ı ld ı , Son beş y ı l iç inde emperya l i zm in buna l ım ları daha da der in leşti ve h ız landı . Dola r bunal ımı , petrol , enerji buna l ım ı emperya l i zmin genel buna l ım ın ı n su yüzüne ç ı kan görüntüleri d i r. Fakat emperya l i zmin zayıflaması onun sa ld ı rgan l ığ ı n ı n azalması an la mına gel­miyor. Ş i l i 'deki da rbe bunun açık bir örneğ id i r. Emperya l i zm ve işb irl i k ­çi leri i ç in parlamenta rizm sın ıfsal ç ıkarla rına ya rad ığ ı müddetçe geçer­l id i r. Bu ç ıkar lar teh l ikeye düştüğ ü anda halk ın seçt iğ i parlamentoyu da, hükü meti de, kendi ya ptı k ları anayasayı da ç iğnemekten, ortadan ka l -

505

Page 73: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

d ı rmaktan geri durmaz lar. Kan l ı terörden çekinmezler. Ş i l i o layla r ından ç ıkar ı lan bu sonucun yan ında a l ı nacak başka dersler de vard ı r. i lerici ak ım lar ın , burjuva, küçük burjuva ak ım lariyle cephe kurmas ın ın bazı sorun lar yarattığ ı bir gerçektir. Bu cephelerin ha lk ın elde ett iğ i kazan ım ­la rı savunacak, ters devrimci ler in ş iddet ha reketleri ne karşı devrimci ş id­deti koyaca k şeki lde ayar lanması Ş i l i o layları n ı n öğ reti leri a ras ındad ı r.

Son beş y ı l l ı k devre iç inde Maoculuk, T roçkizm u l usal kurtuluş, dünya komün ist ve işçi ha reketlerine karş ı emperya l izmin b i r yan gücü ve müt­tefiki o lduğu gerçeğ i daha geniş ölçüde bel i rd i ve bu karşı -devrimci ak ım la r halk yığ ın la rı önünde daha esaslı bir şeki lde demaske ed i ld i .

Tü rkiye'de 1 969 Danışma l'oplantı s ı 'n ın etkileri geniş oldu. Tü rkiye, emperya l i zmin bütün si stemlerine bağ l ı o lduğu iç in kap ı ları emperya l iz­m in bütün buna l ım la rı na açık bir ü l ked i r. Sosya l i st komşu la rı h ız la gel işi r, ve bu ü lkelerle yak ın dost luk kuran Arap memleketleri sanayi leşmek ve kalk ınmak yolunda büyük başa r ı la r kaydederken, Türkiye'de sosyal, po l i ­t ik depremler der in leşiyor. Burjuvazi s ık ıyönetimle bu deprem leri du rdu r­mak, demokratik, sosya l ist f ik i r lerin ha lk yığ ın la rı a ras ına yayı lmas ın ı, emekçilerin ö rg ütlenmesini engel lemek için 29 ayl ık bir sıkıyönetim terörü uygu lad ı . Komün istlere, sosya l i stıere, bütün halka karşı terör daha da yoğ unlaştı. Buna rağ men 1 4 Ekim, 9 Ara l ı k seçim lerinde halk, emekçi y ı ­ğ ı n la rı , ant i-emperya l i st, demokratik ve sosya l i st f ik i rleri, ş iar lar ı savunan adaylara gen iş ölçüde oy verd i . On ların Mecl iste çoğun luğu ve hükümeti elde etmeleri n i sağ lad ı . Demek ol uyor ki, a nti-emperya l i st savaşı sosya l ku rtuluş mücadelesine dönüştürmek g ibi, dünya komün ist ve işçi part i­leri n i n 1 969 Moskova Danışma Toplantısı nda vard ı k lar ı sonuç Tü rkiye'de de halk y ığ ın lar ın ın derin b i r isteğ in i yansıtmaktad ı r. Türkiye Komünist Pa rtisi Danışma Toplantıs ında a l ınan karar ları işçi s ın ıf ına, emekçi y ığ ın­la ra yansıtmak ödevin i boşarmak için e l inden gelen her çabayı göster­m iştir. Türkiye'de anti-emperyalist m ücadelen in geniş emekçi y ığ ın lar ın ı kapsa ması , 12 Mortton önce Amerikan Altıncı F i losunun Tü rkiye l iman­la rı na g i remez du ruma gelmesi, Danışma Toplantı s ında güçlend i r i lmesi kara rlaştı r ı lan anti-eınperya l i st, demokrat ik ve sosya l ist f ik i rlerle, y ığ ın­lar ın örgütlenmesi karar ın ın , rü rkiyeye geniş ö lçüde yansıd ığ ın ı göster­mekted i r.

H ıyanet cephesi d iye ad land ı rı la n AP, DP, CGP, MHP yönetic i lerin in eski DP kal ıntı larından Celô l Bayar' ın teşvi kiyle hükümeti devirmek mak­sadiyle Eğ it im Baka n ına karşı verd ik leri gensorunun Mecliste reddedi l ­mesi, emperya l i zme, onun yerl i ajan la rına ka rşı y ığ ınsa l v e ortak b i r savaşla elde edi len başa rı n ı n b i r örneğ id i r. Gerici pol it ikac ı la r gensoru önerges in i gÜ(1deme a ld ı rmak için Mecl is kürsüsünden ant i -komün izmi b i r daha a labi ld iğ ine ku l land ı lar, fakat bu on lar ı yen i lg iye uğramaktan kurtaramadı . Uyan ık kamuoyu emperya lizm ajanların ın, işbirl i kç i lerin kış-

506

Page 74: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

k ı rttığ ı anti-komün izmin a rd ında aş ı rı b i r ta lan düzen in i n , enflasyonun, pahal ı l ığ ın , demokratik haklara sa ld ı rı n ı n , s ı kıyönetim lerin ve terörün giz­lendiğ i n i görmeye başlad ı . Geric i ler in hükümeti devirmek teşebbüsüne karşı Tü rkiye Komün ist Pa rtisi, send ika lar, i lerici ayd ı n la r, basın, b i l im çevreleri, subaylar ortak b i r savaş yü rüttüler. Gensoru önergesinin Mec­l i ste redded i lmesi, u l usal, demokratik hedeflere yönel i k b i r cephe pol it i ­kası n ın başa rı s ıd ı r. Bütün anti-em peryal ist, demokratik güçler a ras ında bel i rl i , program l ı b i r cephe kuru lmuş değ i ld i r. Ama bütün bu güçlerin a ras ında daha yak ın , daha b i l inç l i bir ça l ı şma, anti-em perya l i st, demok­ıatik yönde daha sağ lam ad ım lar at ı lmaya başlanmıştı r.

Bu a landa işçi s ın ıfı n ın b i r l iğ i , köy emekçileriyle bağ laşık l ı ğ ı , başta gelen b i r rol oynuyor. 1 5-1 6 Hazira n 1 970 işçi gösteri lerin in dördüncü y ı ldön ümünde işçi s ın ıf ı n ı n send ika l ve pol it ik a landaki b i rl iğ in i sağ lama k ' ba k ımdan başa rı l a r sağ land ı . Türk - i ş Başkanı Ha l i l Tunç ve Genel Sek­reteri Şide değiş ik meselelerle partilerüstü pol itikan ın iflas ettiğ in i i lan ettiler. Bu send ika ağa ları part i lerüstü d iye işçi s ı n ı f ın ı büyük tekellerin sömü rüsüne bağlamak amacın ı g üttüler. Burjuvazin i n a macı işçi s ın ı f ın ı ya ln ı z ekonomik savaş a lan ında tutmak, pol it ikan ı n d ış ında tutmakt ı r. Türk- i ş yönetici leri bu tutumları n ı « pa rti lerüstü pol it ika » d iye ad land ı rı ­yorlard ı . Oysa, pol it ik savaş yürütü lmeden, ekonomik savaş da gerçek b i r başa rıya u laşamazd ı . Ayrıca 'işçi s ı nıf ı n ı n burjuva i kt idarına son vermek ve kend i hegemonyas ın ı ve i kt idarı n ı kurmak g ibi bir hedefi vard ı r. Bu da ancak pol it ik savaşla elde ed i leb i l i r. işçi s ın ıf ı Tü rkiye'de bu amacın ı 1 5-1 6 Haziran 1 970 gösteri leri nde açı kça bel i rtmişt i r. Bu gösteri lerde em perya l i zm in boyunduruğundan kurtu lmak, sosya l izme açı lan demok­ratik bir iktidar kurmak istekleri açı kça bel i rt i lmiştir. Ha l i l Tunç ve a rka­daş ları o za man Dem i rel hükümetiyle daha açık işb i rl iğ ine girmiş ve işçi s ın ıf ı n ı n hak lar ın ı balta lamaya kaik ışmış lard ı . 1 965 y ı l ı nda yine Dem i ­re l ' le elele Koz lu'da maden işçi leri n i kurşun lattık ları g i b i . H a l i l Tunç ve a rkadaşların ın i zled iğ i « pa rt i lerüstü polit i ka » çoktan if las etm işti. Ama, Türk- iş yönetic i ler in in bunu açı kça kabul ve i lan etmeleri Tü rkiye Komü­nist Parti s in in , işçi s ın ı f ın ın , gerçek send ikacı ia rın elde ettiğ i ortak b i r başar ıd ı r. Türk- iş yönetici lerin in işçi s ın ı fı n ı büyük burjuvaz in in , tekelle­rin sömürü düzen ine bağ lamak pol it ikasına karşı i lk d i renen örgüt Tür­kiye Komün ist Pa rtis id i r. Partin in , Tunç-Dem i rsoy grubunu demaske etmek ve grubun ihanet in i gösterme yo!unda yürüttüğü savaş uzun y ı l l a rı ka psa r.

Ha l i l Tunç, « pa rt i lerüstü pol itika »nın if lasın ı i lan ederken b i r yandan da işç i s ın ı f ın ın partisinden söz ediyor. Tunç'a göre bu, s ın ı f savaşı yü rüt­m iyen bir pa rti o lma l ı . Türk- iş başka n ı bu açık la mayı ya parken iskenderun Demi r Çel i k Tes is lerinde bir kısmı yabancı olan 60 kadar üstenci f i rma işçi lere karşı kanl ı bir s ınıf savaşı y ü rütüyorlardı . Ya bancı -yer l i üstenci ler hak la rın ı a ramak için sessiz bir yürüyüş yapan ve g rev i lan eden 10 bin kada r işçiye karşı pol is, jandarma ııe ordu b i rl ik leri n i sürdü ler. içişleri

507

Page 75: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

Bakanı Asi ltürk ve Genel Ku rmay Başkan ı Sanca r, ona bağ l ı genera l ler pol is i ve s i lôh l ı kuvvetleri i şç,i s ın ı f ına ka rşı ku l land ı l a r. 60 i şç i tutuk land ı , bun la rdan bir k ı smı Adana Devlet Güven l i k Mahkemesine tes l im edi ld i .

i skenderun Dem i r Çel i k Tesis ler inde i ş kaza la rı nda 400 iş'çi ö lmüştü. Ostenci ler bun la rı n a i lelerine hiç bir şey vermemişti. Ayrıca güvens iz l i k yüzünden ö lüme sebep o lan la rdan hesap soran da o lmamıştı. işçi ler sürekl i bir terör ve bask ı altı ndayd ı la r.

Burjuvaz in i n işçi s ın ıf ına karş ı kan l ı b i r s ı n ı f savaşı yü rütmesine ka rşı H. Tunç işçiyi s ı n ı f savaş ı d ış ında tuta rak, onu eli kolu bağ l ı b i r şeki lde büyük sermayeye, yabancı tekellere tes l im etmek amacı n ı güdüyordu. Sınıf savaşı y ü rütmemek, bu rjuvaziye tesl i m o lmaktan başka an lam taşı-

, maz. Tunç ve Kıvı lc ımcı grup yeni bir işçi Partisi ku rmak f ikrinde, TKP'yi l i k ide etmek, işçi s ın ı f ı n ın Marksist-eln in ist ideoloj i s in i i nkôr etmekte b i r­leşiyo r.

Kıvı lcı mcı grup sahte b i r len inc i l i k tasl ıyor. Ama len in ' i Mandel , Fişer g ib i Troçkistlerin prizması ndan geçi riyor. Dünya devrim hareketinde, dün ­ya sosya l ist ' s istemin rol ü nü küçümsüyor. Türkiye işçi hareketin i d ü nya komün ist ve işçi hareketi nden ay ı rmak iç in ince bir taktik ku l lan ıyor. Tunç tarafta rla rı n ı n aks i ne, sınıf savaş ından söz ed iyor, ama işçi s ın ıfı n ı yen i l ­g iye uğ ratmak içi n onu Marksist- len i n ist savaş a rac ından yoksun bırak­maya ça l ış ıyor.

508

Page 76: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

Türkiyede devrim hareketinde ters akımlar :

Devrimci strateji ve taktik (1)

A. S.

Büyük burjuvaz in in kurmayları, s ık ıyöneti m i izleyen aşamada Türk iye'de devri m ha reketine karşı daha fazla ideoloj ik a landa sa ld ı rıya hız ver­mek taktiğ in i ben imsemeye başlad ı la r. Son gün lerde Ankara'da ya p ı lan banka soyg ununa b i r THKO üyes in in katı lması veya öyle gösteri lmesi, büyük gü rü ltülerle bazı zeng in i ş adamların ı kaçı rmayı plan laşt ıra n « Dev­rimci B i rleşik Cephe» adıyla b i r örgüte bağ l ı beş k iş in in tutsak ed i ld i ­ğ in in aç ık lanmas ı , büyük burjuvaz in in ideoloj i k savaşa kuvvet verd iğ in i gösteriyor.

Büyük burjuvazi, em perya l izm ve onun Türk iye'deki ajan la rı bu ideo­loj ik savaşı uzun zamandan ber i yü rütüyor. Sık ıyönetim döneminde bu sa ld ı rı daha da h ız land ı . Komünistlere, sosyal i st/ere, hatta b i rçok Atatürk­çüye karşı kan l ı terör, büyük bu rjuvazin in g i riştiğ i bu sa ld ı rı n ın kapsamın ı gösterir. Af tasa rısı yasa laşırken, ağ ı r ceza lara çarptı rı lm ı ş o lan komün is t, sosya l ist m i l itan ve yönetici kadrolar ın hapiste b ı rak ı lması b i rkaç MSP'­l i n i n « son da kikada fikir değ iştirmesi » değ i ld i . Büyük burjuvaz in in p lôn l ı b i r ey lemiyd i . MSP' l i saylavlar bu plôn gereğ ince 40 mi lyon l i raya satın a l ı nd ı l a r. Maksat gerçek devrimci b i r kadroyu hapiste tutmak, meydan ı baz ı oportün istlere boş b ı ra kmakt! .

Gerçekten de s ık ıyönetim i iz leyen aşamaya bakı l ınca, işçi hareketi iç inde ve pol it ika piyasasında bazı e lemanlar ın yoğ un b i r yayım ve polit ik eyleme geçtikleri görü l ü r. Bu g ib i lerin bir çoğuna « Kıv ı lcı mcı » ad ı veri l iyor. Bu dönemde meydana ç ıkan bir durum da Moocu, M DD'ci, PD'ci d iye an ı lan g rupçuklar ın etki lerin i önem l i ölçüde yit irmeleri d i r. Bu g rupçuk lar s ı kıyönetim döneminde, gerek Senato kü rsüsünden, gerekse Sı kıyönetim Mahkemelerinde demaske ed i lmiş lerd i r. M ihr i Bel l i ' n in provo­katör Mah i r Kaynak' la , genel l i k le M iT' le i l işki leri daha aç ıkça bel irmiş, S ık ıyönetim Mahkemelerinde Kürkçü, Küpeli, C im i l l i gibi genç l i k örgütleri yönetici leri emperya l izmin tuzağ ına d üştükler in i açı kça söylemişlerd i r. Anarş ik olayl a rı tert ip l iyen leri hak l ı o larak işçi s ın ı f ına ve emekçi halka ka rşı h ıyanetle suçlamış lard ı r.

Bu gel işmeden sonrad ı r ki, işçi hareketi iç indeki ters ak ım la r başka b i r ad la « Kıv ı lc ımcı l ı k >. adıyla ortaya sürü l üyor. Bu ad la , Marksz imle, Le­n in izm le, B i l imsel Sosya l izmle bir i l işk is i o lmayan ant i -marksist. küçük burjuva ak ı m'ı işçi s ın ıf ına aş ı lanmak isteniyor. Orneğ in , K ıv ı lc ımcı la rın yayın lad ı kla rı hafta l ı k « Kitle » gazetes in in 1 1 . sayısı nda Hikmet Kıv ı lc ı m l ı ' ­n ın " Prekapital izm ve Tefeci Bezirgan l ı k» başlıkl ı yazısı çı ktı . Yaz ıda şöyle

509

Page 77: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

deniyo r : « Kapitd l izm öncesi sömürücü güçler, kapita l ist yapıya hak im olan ve damgas ın ı vuran f inans kapita l egemen l iğ in in başl ıca yedek g ücü ve içerdeki ortak la r ıdı r ».

Tü rkiye'de kapita l i zm in kendine öz b i r gel işme yolu vard ır . Bu gel iş­mede yerl i , yabancı fi nans kapita l i n i n önem l i bir rol oynad ığ ına şüphe yoktur. Fakat bu şa rtla r iç inde bi le kapita l i zm in gel i şmesi i le p rekapita ­l izm a rt ık ları derin çel işk i ler 'iç inded i r. Kapital izm Türk iye'de f inans o l i ­garşiye dönüşüyor. Tekel leşmeye doğru gel işen banka la r, hold ing lerde yo­ğun laşan sermaye b i r i k im i ve bu gel işmelere emperya l i zm in ağ ı r l ı ğ ı n : koyması Tü rkiye'deki kapital ist gel işmenin genel nitel ik leri d i r. Buna rağ ­men Tü rkiye'de kend ine özg ü b i r sanayi leşme sü reci de va rd ı r. O retim a racı üreten ağ ı r endüstrin i n payı bu gelişmede pek cı l ız olmakla be­raber, Tü rkiye'de hatır ı sayı l ı r b i r sanayi gel iş iyor ve bu geHşme n itel v,= n icel bak ım ıarı ndan işçi s ın ı f ın ı n h ızla g üçlenmesini sağ i ıyar. Demek olu­yor ki, Tü rkiye'de kend ine özgü b i r sanayi gel işmesi var ve bu gel işmenin kend ine öz p lôn lama, tekn'i k kadro la r ya ratma, modern b i r k redi müesse­sesi yan i bankacı l ığ ı gel iştirme g ib i eylemleri de va rd ı r. Bu bak ımdan Türkiye'de prekapital ist ka l ın tı l a riyle kapita l izm gel işmesi a ras ında Kıvı l ­c ım l ı ' n ın idd ia ettiğ i g ib i o rtak l ı k veya yedek güç o lmak g ib i i l işk i ler de­ğ i l , tar ihsel çel işk i ler yer a l ı r. Ka pita l izm tefecileri , bezirgôn la rı , her tür lü derebey a rtık lar ın ı o rtadan ka ld ı r ıp bu rjuvazi n i n sömü rü d üzen i n i kurmak hedef inden h içbi r zaman şaşmaz. Marks ve Engels « Komün i st Pa rtisi Manifesti "nde bu durumu açıkça beli rtiyorlar. Şöyle d iyorla r : « Bu rjuvazi egemenl iğ i ele geç i rd iğ i heryerde bütün derbeyl i k, ataerki ı , idi l i l işki le­r in i ortadan ka ld ı rd ı . insan ı « doğa l efendi ler ine» bağlamış o lan her tür feodal bağ la rı amansızca kopa rıp attı, i nsan la insan a ras ında ya l ı n ç ıkar ve « peşin para » bağ ından başka h içb i r 'i l i şk i b ı rakmadı ». (Marks ve Engels « Ma nifest der Kommun istischen Pa rtei». 1 945 - Verlag Neuer Weg G. M.B.H. Berl i n , S. 44) .

« Bu rjuvazi, ü retim a raçlar ında sürekl i o la rak devrim ya pmadan ve bu yoldan ü retim i l işk i le ri n i ve on larla bir l ikte bütün toplum i l işk i lerini değ i ş­ti rmeden varl ığ ı n ı sürd ü remez» (aynı eser, sayfa 44).

Göçmeye, ta r ih a lan ından s i l i nmeye mahkum olan derebey kal ınt ı lar ı , prekapital ist i l i şk i lerle gel işmekte o lan kapital izm a ras ındak i çel işk i ler pol it ik alana da yans ımakta, burj uvazi n i n değ iş ik kol lar ı a ras ında çatış­ma lara yol açmaktad ı r. Gerici pol it ik g rup la r a ras ında boğ uşma l a r, son zaman lard a MSP ile öteki burjuva partileri a ras ında çatışmala r, zaman zaman birleşmeler hep p rekapita l ist ka l ıntı l a rla ve sanayi bu rjuvazisi a ras ındak i mevcut çelişmelerin sonuçla rı d ı r. Gerek p reka pital ist ka l ınt ı­lar ın , gerek f inans kapita l i n pol it ik güçleri n i n işçi s ın ıf ına, komün istlere ve öteki devr imci lere karş ı zaman zaman bi rleşmeleri, on ları n ta rihsel gel işmelerin sonucu olan çel i şk i leri n i yend i k leri n i, p reka pital ist kal ınt ı lar ın

5 i Q

Page 78: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

gel işen kapital izm taraf ından yutulmaya mahkum olduğu gerçeğ in i de­ğ i ştirmez.

Tü rkiye'de en son hold ingleşmede şeki l lenen f inans kapita l i n'in gel iş­mesin in de kend ine has öze l l i kleri vard ı r. Gel işmiş kapita l ist ü l kelerde f inans kapita l b üyük endüstri tekelleriyle çitişmiştir. Onun, zaman zaman ve yer yer sanayi tekellerine hak im d u ruma geçmesi bu gerçeğ i değ iştir­mez. Türkiye'de bu gelişme bambaşkad ı r. F inans kapital, bir yandan dev­letin yard ım ı , bir yandan yabancı sermayenin katkısıyle meydana gelmiş , k redi ve yatı r ım olanaklar ın ın öneml i b ir k ısmın ı el i nde toplamıştı r. ! tha­lôt ve i h racat g i bi tica rete dönük yüzü olmakla beraber, sanayi leşme ve endüstri tesisleri kurmakta do önem l i b i r rol oynuyor. Hold ing lerin hak im olmaya çal ıştı k ları a lan la rdan b i ri de endüstrid i r. Hattô prekap ita l ist ü re­t im i l işk i leri içinde olon toprak ağa ları n ı n bir k ısmı gerek hold ing ler, ge­rekse başka kapita l ist ekonomik ün iteler yoluyla sanayi leşme sürecine ka­t ı lmakta, toprak bey l iğ inden sanayic i l iğe doğ ru dönüşmeye ça l ı şmakta ­d ı rlar.

Tü rkiye'de sanayi leşme sü recine hak im o lon g üçler, yan i emperya l izm, yerl i -yabancı tekeller, top rak beyleri sanayi leşme sürecine kend i ç ıkar­la rına göre yön veriyorla r. Bu yön daha fazla montaj-ambalaj , hafif ve tüketim sanayi lerinde yoğun laşıyor. Ulusal burj uvazin in sağ ladığ ı bir i ­k im bu çemberi yar ıp ü retim a raçları ü reten ağ ı r u lusal sanayi i kuracak ö lçüde değ i ld i r. Bu t ip b i r sanayi leşme süreci, emperya l izmin, Türkiye'yi ekonomik ve polit ik hegemonyasında tutmak g ibi stratejik hedeflerine uygundur. Şunu iyi b i lmek gerek ki , « Kıv ı lc ımcı " deni lenierin idd ia ett ik­leri gibi , em perya l i zm in gayesi Tü rkiye'yi yal n ı z ucuz - ham madde, ucuz emek g ücü ve pahal ı sürüm paza rı o lara k elde tutmak değ i ld i r. Tü rkiye bugün emperya l izm için daha çok dünya ölçüsündeki g loba l stratej is ine uygun amaçlar yönünden i lg inçtir. Amerikan ve B. Alman tekel ler in in öteki kapita l i st ü lkelere kıyasla Türkiye'ye yaptı k la rı yatırı m la rı n daha az o lması , emperya l i zmin Türkiye iç in d uyduğ u i l g i n in ekonom ik o lmaktan fazla, pol it ik ve askersel o lduğ unu doğru la r. Bunun iç in de askeri üslerin yanıbaşında polit ik üssün yani Türkiye'de hegemonyayı el inde tutan güç­lerin d izgin ler in i tutmak emperyal izm için bir zorun luktur. Gerici pol it ika­c ı la rın ve parti ler in sürekl i o larak f inanse edi lmesi, bun lar ın hükümeti elde etmelerine yapı lan yard ım ların gayesi hep i ktida rı , yani pol it ik üssü elde tutmaktı r.

" Kıvı !c ımc ı >' d iye an ı lan lar ın sustukla rı nokta la rdan b i ri de s ın ıf sava­ş ın ın bu aşamasında, emperya l izm, i şb i rl i kçi burjuvazi hegemonyasında işçi s ın ı f ın ın kaydettiğ i n i tel ve n icel gel işmelerd i r. Tü rkiye'de gerek ya­bancı sermaye, gerek işb i r l ikçi ler, gel işmiş kapital ist ü l kelerdeki an lamıyle sömürüyü daha fazla ü retim yoluyle değ i l , bu ü l kelerde var olana kıyasla çok daha hızl ı olon enflôsyon la do sömürmek eğ i l im inded i r. işçi s ın ı -

5 1 1

Page 79: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

fı n ın , emekçi yığ ı n la rın ın yoksu l laşma sü reci daha h ı z l ıd ı r. Ama bun ların b i l inçlenme o lanak ları da genişlemekted i r. Sanayi burjuvazisi , ü retim a racı ü reten a ğ ı r sanayin in yeters iz l iğ i yüzünden hemen hemen bütün donatım l a rı n ı ve makinelerini gel i şmiş kapital ist ü l kelerden geti rtmekte­d ir. Bu, onun b i rik im ve işçi s ın ıfı n ı n istekler ini batı kapita l ist ü l kelerdeki ö lçülere göre yerine geti rmesin i engel l iyor. Makina ve donatım itha lôtı yoluyle elde ettiğ i kôrın öneml i b i r k ısmın ı kapital ist ü l kelerdeki tekel­lere kaptı rıyor.

Yabancı sermayenin kurduğu montaj ambalaj sanayı ı ıse, gel işmiş ka­pital ist ü l kelerde ü reti lm iş o lan , yan i o ra la rda ya p ı lm ış o lan ü retim i Tür­kiye'de bi raraya getiriyor. Tü rkiye'de buna b i r a rtı değer katı l ıyor. Böylece yabancı sermaye Türkiye l i işçi leri i şb i r l ikçi burj uvaziyle elele sömürmek ve aşır ı kôr elde etmek o lanak ların ı bu luyor.

işçi s ın ı fı n ın n icel ve nitel bak ım ıa rdan h ız la gel işmesi bu şartla r a lt ın­da o l uyor. Sıkıyönetim terörünü işçi s ın ıf ı kazanmış o lduğ u bu güçle ge­ç i rd i ve kara teröre rağ men devrimci eylemler in i deva m etti reb i id i . Anti­emperya l ist u l usal kurtuluş savaşı n ın demokrasi ve sosya l i zm için müca­delenin omurgası o lduğunu doğ ru ladı . Ne var ki, Tü rkiye'de işç i s ın ı f ın ın güçlen mesi, i şç i ha reketin in gel işmesi iç in emperya l izmin NATO, O rtak Pazar gibi u lus lara ras ı polit ik, ekonomik, askersel pakt lar ına, çokulus lu tekel ler in a rtan pol it ik , ekonomik olanaklar ına karşı işçi s ın ıfı n ı n enter­nasyona l ist dayanışması , yani proleta rya enternasyona l izmin in güçlenmesi b i r zorun luktur. Tü rkiye işçi s ı nıf ı , NATO'nun , O rta k Pazar ın kapsad ığ ı ü lkelerdeki işçi s ın ı fla rıyle her a landa dayanışma ve işb i r l iğ ine g i rişme­diği takd i rde, emperya l i zmin ekonomik, pol it ik baskı larına ve çok u lus lu tekel ler in hegemonya ve sömü rüsüne karş ı başa rı l ı b i r savaş veremez. Oysa kend i lerine « Kıvı lc ımc ı » d iyen ler, « Kitle», « i lke» g ibi yayın lar ında işç i s ın ıf ın ı n proletarya enternasyona l i zminden ya h iç söz etmemekte, ya da onu a rka p lôn lara itmekted i rler. Bu yayı n la r ve bu yayı n la ra dayanan pol it ik eylem yüzeysel b i r şeki lde ana rş izmi ve terörizmi yerer gibi görü l ­mektedir. Ama işçi s ın ı fın ı , u l usal bağ ı ms ız l ık ha reketin i a rkadan hançer­I iyen, emperya l izmin ku l land ığ ı en zehir l i s i lôh ı olan bu tutum la rı n k im­ler taraf ından uygu land ığ ı hakk ında bu yayı n la rda h iç söz ed i lmemekte­d i r. M ih ri Bel l i 'n in, Dr. Hi kmet Kıvı lc ım l ı 'n ın emperya l i zmin bu taktiğ in in uygu lanmasında oynad ığ ı karan l ı k rol lere dokunu lmamaktad ı r. Maoizmin, Troçkizmin bu a landa ve Tü rkiye'de yü rütmek isted iğ i pol it ikaya dokunul­madığı g ib i , u l usla ra ras ı a landa da Maocuları n dünya komünist ve işçi hareketine, sosya l ist ü l kelere, u l usa l bağ ı ms ız l ık ha reketlerine ka rşı em­perya l i zm le işbi r l iğ i hakkında tek b i r söz bi le ed i lm iyor.

« Kıvl lc ımc l» lar işçi s ın ı f ından sık sık ve bol bol söz etmekte, « sosya l izm edebiyatı » yapmaktad ı r. Fakat sosya l izme geçmeden i leri demokrat ik aşa­maya nası l , hangi g üçlerin bağlaş ık l ığ ıyle geçileceği h iç söz konusu edi l-

5 1 2

Page 80: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

miyor. işçi-köylü bağlaşı k l ı ğ ı « KTvı lc ımcl » Iar iç in b i r sorun değ i l d i r. Oysa , işçi s ın ı f ı köy lüyle bağ laşmadan em perya l izmin , büyük burjuvaz in in ve toprak beylerin i n hegemonyas ın ı k ı rmak, demokrati k dönüşüm leri başa r­mak imkônsızd ı r. Sasya l izme ancak bu aşamadan geçi leceğ in i b i lmek gerek i r.

i leri demokras i aşamasında bütün anti -emperya l ist, demokrat ik güç­lerin eylem ve cephe b i rl i ğ in i kurmak, bu yönde ça ba harcamak anti­emperya l ist savaş ın ayrı lmaz bir parças ıd ı r. « Kıvı lcı mcl »la r burjuvazi " saf­lar ında meydana gelen ayrışmaları görmezl i kten geliyor lar. Len in, « Bu r­juvazi iç indeki g ruplıaşmalar ı gözönünde tutmayan la rın , devrimci strateji ve taktik çiz i l i rken bu g ruplaşma ve çel işki leri hesaba katmıyan lar ın M arksizmle h içbir i l işkisi yoktur» d iyor.

« Kıvı lcımcl » lar burjuvazi n in değiş ik kol lar ı a ras ındak i çelişki lere göz yumuyorlar. CHP, AP, CGP, DP, M H P ve MSP gibi parti ler in bu rjuvazinin hangi g rup lar ın ı ve eğ i l im leri n i temsi l ett ik leri hakkında bun la rın yazı­larında b i lg i edinmek i mkônsızdır . Liberal burjuvaz in in eğ i l imlerini temsi l eden CHP'n in bazı demokratik dönüşüm leri başa rmak isted iğ i meydanda o lmas ına rağ men. « Kıv ı lc ımc l » l a r iç in vuru lmas ı gereken baş hedefler­den b i r i de CHp'd i r. Oysa, emperya l i zmin işbirl i kç i leri d u rumunda o lan AP, ve onun düzeyindeki partiler, s ı n ı rl ı da olsa bu demokratik dönüşüm­ler i engel lemek. sömü rü ve ta lan d üzenin i aç ık bask ı ve terör yöntem­leriyle sü rd ü rmek için büyük çaba harcıyorla r. Oysa. devrimci taktik geri­c i lerin bu ça ba ların ı ön lemek. s ı n ı rl ı da olsa demokrati k ,.dönüşümler ya pmak isteyen ak ımı desteklemek ve bu savaş içinde bütün u l usa l güç­ler i emperya l izme ve onun işbir l ikç i lerine karşı ortak b i r hedefe yönelt­mekti r.

5 1 3

Page 81: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

··Yeni çağ" dan Okurlara

Federal Almanya'daki okur lar ımız «Yeni çağ » dergisini aşağıdaki kitap­çı lardan satın a labil irler:

Col lektiv-Buchhandlung 2300 Kiel 1

FalckstraBe 1

I nternationale Buchhandlung GmbH. 2000 Hamburg 1 3

Johnsal lee 67

Dein Buch Vol ksbuchhandlung 2800 Brernen ,

Richtweg 4

Dein B uch Volksbuchhandlung 2900 Oldenburg Am Damm 26

Wissen und Fortschritt B uchhandlung 3000 Hannover-linden l immerstraBe 1 06

Wissen und Fortschritt B uchhandlung 3400 Göttingen BurgstraBe 24

Wissen und Fortschritt Buchhandlung 3300 Braunschweig AdolfstraBe 1

Karl- liebknecht-Buchhandlung 4300 Essen 1

Viehofer Platı 1 4

Karl- liebknecht-Buchhandlung 4400 M ünster Steinfurther Stra Be 1 5

B üchershop Angela Davis 4600 Dortmund Kampstra Be 80

Page 82: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

Heinrieh- Heine- B uehhandlung 4000 Düsseldorf

AekerstroBe 3

Wissen und Fortsehritt B uchhandlung 5000 Köln

Fleisehmengergosse 31

Wissen und fortschritt Buchhoncilung 5070 Bergiseh-Glodboch

Bensberger StroBe 1 28

8uchhondlung Roso Luxemburg 4 1 50 Krefeld

St.-Anton-StroBe 86

Ada m- Kuckhoff - Buchhand l ung 5 1 00 Aochen

Löhergroben 4

Fried rich-Engels-Buchhondlung 5600 Wupperta l - Elberfeld

Gothe 55- 57

Wissen und Fortsch ritt Buchhandlung 5900 Siegen

Freudenberger StroBe 1 8

Wissen und Fortschritt Buchhandlung GmbH. 6300 GieBen

Schiffenberger Weg 1

Wissen und Fortschritt Buchhondlung G m bH. 3550 M a rburg

Am G rü n 56

Wissen und Fortsch ritt Buchhondlung G m bH. 3500 Kossel

Werner- Hi l pert-StroBe 5

Tat-Buchhandlung "lohanna Kirehner» 6000 Frankfurt/Main

SchumannstroBe 56

Wissen und Fortschritt Buchhondlung 6 1 00 Darmstadt

Leuteschlöger 3

Page 83: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

B ücherzentrum Süd-West 6500 Mainz B i lh i ldisstraBe 1 5

Buchhandlung W. A. Bastigkeit 5500 Trier Lindenstra Be 1 0

Lenchen Demuth -Buchladen 6600 Saarbrücken Nauwieser StraBe 1 3

Buchhandlung col lektiv GmbH. 6900 Heidelberg Plöck 64a

Wissen und Fortschritt Buchhand lung 6800 Mannheim U 2. 3

Buchhandlung Walter Herbster 7800 Fre iburg An der Mehlwaage 2

Buchhandlung Hornung und Ste inbach 7000 Stuttga rt Wilhelmsplatz 1

Buchhandlung Grossmann 71 40 Ludwigsburg Hohenzol lerstraBe 5

L ibresso-Buchzentrum Sabine W�ber 8500 N ü rn berg AugustinerstraBe 4

Libresso-Buchzentrum Sabine Weber 8400 Regensburg Glockengasse 7

Buchhandlung Ludwig Feuerbach 8600 Bamberg Obere B rücke 3

Buchhandlung Libresso 8000 München 40 TürkenstraBe 66

Page 84: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

··Yeni çağ-- dan Okurlara

Sayın okur/ar,

Derg imize karşı istekler g ünden güne a rtıyor. B iz bu istekleri el im izden geldiğ i kadar karşı la maya çal ı ş ıyoruz. Okurla rım ızdan, ad resleri aç ık ve doğru o lara k yazma ların ı , öze l l ik le şehi r ve ma­ha l le numara ların ı titizl ik le bel irtmelerin i r ica ederiz. Adresleri n i değ i şti renler, yen i ad reslerin i bize derhal b i ld i rmel id i rler.

Dergiye a bone o lmak ve diğer yayı n la rım ızı ed inmek istiyenler adresim ize bir mektupla bi ld i rebi l i rler. Sonra Avrupadaki okurlar ı ­mız aşağ ıdaki ad rese başvura bi l i rler :

1 Berlin 10

Postfach 1 00 229 West Berl in

Ademeler şu konto numarasına yap ı l ı r : Postscheckkonto 342 441

West Berlin

1. L. i . Brejnev, " LENiN ' iN 1 00. YILDONOMO, SBKP'N iN XXiV. KONGRESi, SSCB'Ni N 50. YIL I ..

2. NAZıM H iKMET, BOTON ESERLERI (Şimdiye kadar 8 ci l t ç ıkmıştır),

3. B il i MSEL KOMONiZM,

4 . LEN i N (Biografisi),

5. SOVYETLER B iRL iCI KOMONIST PARTISiN IN PROGRAMI

6. BOYOK OKTOBR 50 YAŞıNDA,

7. S. Ostüngel, "GONEŞLI DONYA ..

8. A. Saydan, "ALMAN DEMOKRATIK CUMHURiYETi ..

9. A. Saydan, "YEDi SOSYAliST OLKEDE DON-BUGON­YARIN ..

1 0. A. Saydan, "SOVYETLER B iRL iCiNDE 1 2 GON ..

Ad resimiz : Yen i çağ - Stred isko pro rozsi rova n i t isku, Praha 6, Thakurova 3, Czechoslova kia

Page 85: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına

• y

cc Y E N i Ç A G ·· i

O K U

V E

O K U T I

Page 86: YENI - TÜSTAVtustav.org/yayinlar/sureli_yayinlar/yeni_cag/yc_74_06.pdfterdiği dikkati azaltmaksızın, halk yığınlarının refah düzeyini yükseltme sorununu ön plôna almasına