yıl: 2015 / sayı: 10 -...

Yıl: 2015 / Sayı: 10

Değerli Seger Dostu,

Seger’in 1981 yılında havalı ve elektrikli korna üretimi ile başlattığımız yolculuğunu, 33 yıldır başarıyla sürdürmenin haklı gururunu yaşıyoruz.

Seger Korna’nın, Bursa’da kurduğu mütevazi fabrikasında korna tasarımı, üretimi ve satışı ile Türkiye liderliğine tırmanışını, günümüzde çevreye saygılı modern üretim merkezlerine ve 60’tan fazla ülkeye taşıyarak hem Türkiye’nin hem de dünyanın tartışmasız lider markası durumuna getirdik.

Korna tasarımı, üretimi ve satışında Türkiye lideri olan Seger Korna, çıtayı her yıl biraz daha yukarı çekerek kendi ile yarışmaktadır. En değerli kaynağımız olan insan kaynaklarımız ile ürettiğimiz üstün kaliteli ürünlerimize, gerek yurt içi gerekse yurt dışı müşterilerimizin gösterdiği ilgi, bize bu konuda daha büyük sorumluluk alma ve kaliteyi her zaman sürdürme bilinci aşılamaktadır.

Seger olarak dünya otomotiv sektöründeki tüm yenilikleri ve teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek yaptığımız ARGE çalışmalarıyla da bu sektöre, tasarım ve uygulamayı kolaylaştırıcı yeni ürünlerimizle katkıda bulunuyoruz.

Müşterilerimiz ve bayilerimiz için değer yaratmak, beklentilerine kalite ve istikrar ile karşılık vermek bugün olduğu gibi gelecekte de her zaman önceliğimiz olacaktır.

Seçkin ve saygın markaların katıldığı yurt içi ve yurt dışı büyük otomotiv fuarlarında yeni ortaklıklar ve iş bağlantılarımız ile hedefimizi yükselterek başarı yolculuğumuzu sürdüreceğiz.

Seger’in 33 yıllık başarı yolculuğuna güç veren değerli çalışanlarımıza, kıymetli iş ortaklarımıza, ailemizin bir parçası olan sevgili bayilerimize ve değerli müşterilerimize bir kez daha teşekkür ediyorum. İçerik ve görsel olarak daha zenginleştirdiğimiz dergimiz Seger’in Sesi’ni keyifle okumanızı dilerim.

Selim BAYKALSEGER A.Ş.Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

1www.seger.com

01 16

04 18

06 20

10 22

12

14

YÖNETİCİ MESAJIDeğerli Seger Dostu,Seger’in 1981 yılında havalı ve elektrikli korna üretimi ile başlattığımız yolculuğunu, 33 yıldır başarıyla sürdürmenin haklı gururunu yaşıyoruz.

AR-GESektör lideri olmanin yoluAR-GE’ye yatırımdan geçiyor

YOLLARIN SESİ SEGERSeger Korna geçtiğimiz yılın sonunda bugünekadar otomotiv yedek parça pazarındayapılmamış bir projeye imza attı.

FUARLARSeger Korna uluslararasi fuarlardaTÜRKİYE’yi temsil ediyor

TESLAMODEL S

ÇANAKKALE100. yıl’da Çanakkaleşehitliğine anlamlı gezi̇

TÜLİN TEZER2014 yılında ihracat ve iç piyasada sağlam duruşunukoruyan, 2015’de yeni yatırımlar hedefleyenSeger’in Genel Müdürü Tülin Tezeryeni pazar arayışlarının sinyallerini verdi.

CHICAGOChicago Amerika Birleşik Devletleri’ninnüfus bakımından (2010 yılı sayımına göre nüfusu2 milyon 695 bin 598) en büyük üçüncü şehridir.

İŞ ORTAKLARIMIZDoğru-İş’te 60 yıllık deneyimSeger Korna’nın ürünlerini son tüketiciyeulaştıran ve bunu da yıllardır büyük başarıylagerçekleştiren bayilerimize operasyonlarınınasıl yönettiklerine dairsorular yönelttik.

İYİDEN MÜKEMMELESEGER’İN MARKAYOLCULUĞUGünümüzde bir ürünün değeri onun ne kadarpahalı olmasıyla değil, onun ne kadar“marka” olduğu ile ilgilidir.

SAĞLIKTrafikte öfke kontrolüTrafikte öfke kontrolü için empati vekarşılıklı saygı şart. Özellikle büyük şehirlerdeher geçen gün artan trafik çilesi,modern şehir insanlarınıhasta ediyor.

BUNLARIBİLİYOR MUSUNUZTrafikte güvenli sürüş için araçlarınolmazsa olmaz parçalarından biri olan korna ileilgili dünyanın değişik ülkelerinde farklı kullanım alışkanlıkları var.

24

2625SEGER KORNAKurumsal web sitesi̇ yenilendiSeger Korna, kullanıcılara daha iyi hizmetverebilmek amacıyla aranılan bilgiye en hızlı vekolay biçimde ulaşılabilecek yeni birweb sitesi hazırladı.

Cüneyt COŞKUN Satış ve Pazarlama Müdürü

Seger Korna geçtiğimiz yılın sonunda bugüne kadar otomotiv yedek parça pazarında yapılmamış bir projeye imza attı. 2014 yılının Ekim ve Kasım aylarında gerçekleştirdiği “Yolların Sesi” projesiyle Türkiye’deki 16 şehrin Oto Sanayi Bölgeleri’nde 1200 noktaya ulaştı. Bu ziyaretlerde oto yedek parçacıları, oto aksesuarcıları ve oto elektrik tamircileri olmak üzere 3 bin 500 kişiye Seger ve yeni ürünleri hakkında bilgi verildi. Bilgi toplama amaçlı anketlerin de yapıldığı görüşmelerde müşteri portföyümüzün çok önemli bir kesimini oluşturan bu kitlenin ihtiyaçları ve bizden beklentileri tespit edildi.

İki tanıtım aracıyla 30 Ekim - 30 Kasım 2014 tarihleri arasında Bursa, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, İzmit, Gaziantep, Erzurum, Eskişehir, Konya, Kayseri, Trabzon, Diyarbakır, Kahramanmaraş, Manisa, Denizli illerindeki oto sanayi sitelerini ziyaret eden tanıtım ekiplerimiz, Seger markalı promosyon malzemeleri ve hediyeler dağıtarak oto sanayi sitelerini Seger kırmızısına boyadı.

Bugün bu noktaya gelmemizde payları olan kıymetli iş ortaklarımız, bayilerimiz de her zaman olduğu gibi yine bize destek oldular ve yaptığımız bu organizasyona sahip çıkarak bize çok değerli katkılar sağladılar. Seger Kart ile satışlarımızı takip etmeye başladık.

Bu organizasyonda yaptığımız en önemli uygulamalardan biri kuşkusuz

ürünlerimizin satıldığı noktalar için “Seger Kart” dağıtmak oldu. Ziyaretler sırasında verdiğimiz müşterilerimize özel olan bu kartlar ile kornalarımızın en son tüketiciyle buluştuğu tüm noktaları database’imize dâhil ettik. Ürün satışlarını artık bu kart ile takip edebiliyoruz. Böylece ürünlerimizin pazardaki genel durumunu ölçümleyebilecek, bölge bölge satış grafiğini izleyebileceğiz. Kartımız aynı zamanda ödüllü bir sisteme sahip ve ürünlerimizi satanlar Seger Korna’dan çeşitli ödüller kazanacaklar. “Seger Kart” bizi otomotiv yedek parça perakendecilerine ve oto elektrik tamircilerine bir adım daha yaklaştıracak.

1981 yılından bu yana üretim yapan ve yüksek ürün kalitesini hedefleyen bir marka olarak bu projeyi tasarlarken asıl hedefimiz kalite standartlarına uymayan ve merdiven altı üretim sonucunda rahatsızlık veren, gürültü

kirliliğine yol açan kornaların trafikte ve hayatımızda olumsuzluklara yol açtığını anlatmaktı. Yaptığımız görüşmelerde yenileme pazarındaki iş ortaklarımızın da bu konuya ne kadar duyarlı olduğunu gördük. Kornadan bekledikleri ses şiddeti ve ses kalitesi niteliklerini karşıladığımızı gördük, bizden daha fazla ürün çeşitliliği beklediklerini anladık. Bu ziyaretlerde edindiğimiz en sevindirici bilgi ise yüzde 95’in üzerindeki memnuniyet oranımız oldu. Bu sektördeki herkesin SEGER markasını tanıdığını ve ürünlerimizi kullanmaktan da memnun kaldıklarını gördük. Bunun da ötesinde güzel yurdumuzun en uç noktalarında bile SEGER’in yüzde 100 Türk markası olduğunu ve Türkiye’de sattığımız kornaların Bursa’daki fabrikamızda üretildiğini bilen bilinçli ve bilgili sektör mensuplarıyla tanışmak çok hoşumuza gitti. İnsanların bu sebepten ötürü bizi kendi fabrikaları gibi sahiplenmeleri bizi çok mutlu etti ve yıllardır ne kadar doğru bir yol izlediğimizi anladık.

Seger Korna’yı herkes tanıyor, herkes seviyor.

“Yolların Sesi” ile Seger Korna için yeni bir dönem başladı. Kurumsal iletişim çalışmalarımızı da bu yönde yeniden yapılandırdık. Seger Korna olarak yeni iletişim çalışmalarımızla gerek yurt içinde gerekse yurt dışında ve tüm pazar segmentlerinde adımızdan sıkça ve daha fazla söz ettireceğiz.

%100OLDUĞU İÇİN ÖZELLİKLETERCİH EDİLİYOR.

TÜRK MARKASI

SEGER

SEGER YOLLARDA

YOLLARDA

4 5www.seger.com www.seger.com

2014 yılınız nasıl geçti?

2014 yılı ekonomik verilere baktığımızda dalgalanan ve piyasaların daraldığı daha düşük bir yıl oldu. Bunun elbette çeşitli sebepleri var. Avrupa’daki Euro krizi bizi etkiledi. OEM müşterilerimizin çoğunun üretimde yaşadığı düşüş bizim ihracatımızı etkiledi. Öte yandan Ortadoğu’da yaşanan gerginlik bizim buradaki satışlarımıza da yansıdı. Rusya’nın içinde bulunduğu ekonomik kriz ise yine ekonomi için olumsuz faktörlerdendi. 2014 yılında Türkiye’de

Otomotiv sektöründe ortalama %10’luk bir küçülme oldu. Biz Seger olarak 2014 yılında elektrikli ve havalı korna satışlarımızda bir önceki yıla oranla yüzde %20’lik bir artış sağlarken dövizdeki dalgalanmaya rağmen ciromuzu bir önceki yıla oranla sabit tutabilmeyi başardık. Yurtdışı pazarlardaki gelişmelerden kaynaklanan eksilmeyi ise yurtiçi piyasada ve Çin’deki satışlarımızla telafi ettik.

Geçen yılki üretim kapasitesi ne kadardı? Bu yıl hedeflenen kapasite

nedir? Kaç adet korna ürettiniz ?

Seger olarak 2014 yılında iç ve dış piyasaya 11 milyon adet korna ürettik. Türkiye pazarına baktığımızda bu yıl da %80’in üzerindeki pazar payımızı koruduk.

Seger’in ihracatı ile ilgili bilgi verir misiniz? Kaç ülkeye Türk Seger kornası gidiyor? Bu yıl sayı artacak mı? Başka bağlantılar gündemde mi?

Seger 60’tan fazla ülkeye ihracat yapıyor.

2014 yılında ihracat ve iç piyasada sağlam duruşunu koruyan, 2015’de yeni yatırımlar hedefleyen Seger’in Genel Müdürü Tülin Tezer yeni pazar arayışlarının sinyallerini verdi. Seger’in hedefi Güney Amerika’dan Rusya’ya, Ortadoğu’dan Uzakdoğu’ya kadar OEM ve after markette söz sahibi olan global bir marka olmak. Sayın Tezer ile 2014’ü değerlendirdik, 2015’i konuştuk ve Seger’in markalaşma sürecindeki hedeflerini dinledik.

HEDEF BÜYÜTÜYORSEGER 2015’TE YENİ PAZARLARLA

Ciromuzun %30’unu iç %70’ini de ihracattan sağlıyoruz. Renault’un global tedarikçisiyiz. Audi, Volkswagen, Nissan, Honda, Tesla ağır segmentte de DAF, Otokar, Karsan, Temsa, Türk Traktör gibi birçok global markaya korna üretiyoruz. Bu yıl dış piyasa hedeflerimizi daha da büyüttük. Şu anda takip ettiğimiz bir çok proje ve teklif bulunuyor. Yeni devreye girecek OEM projelerimizi çok yakında duyuracağız.

Yeni ürün tarafında nasıl bir yıldı ? Lider bir firma olarak AR-GE çalışmalarınızı nasıl yönetiyorsunuz?

2014’te korna pazarında ses getirecek 2 yeni korna geliştirdik.

Bunlardan bir tanesi Havalı Korna segmentine önemli bir yenilik getiriyor. Bildiğiniz gibi havalı kornalar boruludur ve araç üzerinde yüksek hacimli yer kaplarlar. Bu sebeple yeni model havalı

kornamızda boru yerine elektrikli kornada sesi yayan salyangoz kullandık. Böylece daha kompakt bir havalı korna yarattık. Bu ürünümüz oldukça talep görüyor. Bu modelimizin yanı sıra yaptığımız tanıtım çalışmalarında talebin daha yüksek sesli kornalar yönünde olduğunu gördük. AR-GE bölümümüz yine standartlarımıza uygun olarak daha yüksek sesli bir salyangoz korna geliştirdi. Yeni kornamız mevcut ürünlerimizden ve rakiplerimizin benzer ürünlerinden daha yüksek desibele sahip. Bu ürünün lansmanını OEM’lere yaptık ve çok olumlu geri dönüşler aldık. Araç üzerinde yapılan testlerden başarılı sonuçlar elde ettiklerini bizzat bize bildirdiler.

Yeni ürün geliştirme, araştırma faaliyetleri Seger için çok önemli bir konu. Biz marka ve rekabet gücümüzü buradan alıyoruz. AR-GE’ye önem veren firmaların sürdürülebilir başarıyı

da firmasına taşıyor. Portföyümüzde bulunan tüm ürünleri kendimiz ürettiğimiz gibi tüm üretim prosesi de Seger tarafından tasarlanıyor, geliştiriliyor ve üretiliyor. Bu da bize rekabette ve maliyetlerimizde büyük avantaj sağlıyor. Her yıl ciromuzun %2’sini AR-GE çalışmalarına ayırıyoruz.

2015’de yeni yatırımlarınız olacak mı? Hedefleriniz nedir?

Seger olarak gerekli gördüğümüz yerde gerekli yatırımları yapma kararı alabilen esnek bir yapımız var. 2014 yılında Bursa’daki fabrikamızda, pres hatlarımızı daha yeni teknolojilere sahip tezgahlar ile yeniledik. İlaveten yapımına 2014’de başlanan 3. Montaj hattımızın kurulum çalışmaları devam ediyor. 2015’in ikinci yarısında, otomasyon seviyesi % 90 seviyelerinde olacak 3. Montaj hattımızın seri üretim için hazır olmasını hedefliyoruz. Elbette yatırımlara devam


edeceğimiz hedef pazarlarımız var. Önemli bir potansiyele sahip olduğunu gözlemlediğimiz Rusya bu ülkelerden biri. Önemli Avrupalı OEM’ler burada üretim yapıyor. Bu pazarda fırsatlar olduğunu düşünüyoruz.

Bunun yanı sıra 2015 yılında Kuzey Amerika’da hedef büyütmeyi planlıyoruz. Bu bölgeye hali hazırda ihracatımız bulunmakla beraber buradaki büyük OEM’lere girmek ve o bölgedeki after market pazarında söz sahibi olmak istiyoruz. Bu nedenle Nisan ayında Chicago’da düzenlenecek Automechanika Fuarı için oldukça heyecanlıyız. 2015’de ciro ve ihracatımızı geçen yıla oranla %5 artırmayı hedefliyoruz.

Seçim Seger’i etkileyecek mi?

Her seçim döneminde olduğu gibi bu yıl da piyasalarda bir belirsizlik var. Bunun da ekonomiye psikolojik yansımaları oluyor elbette. Bu dönemde iç piyasalarda azalma olacağını, seçim sonrasında piyasaların toparlanacağını öngörüyoruz.

Sizce Seger’in farkı nedir?

Bizim gerek yapısal gerekse işlevsel olarak bir çok farkımız var. En önemlisi , işini severek yapan heyecanlı ve dinamik bir ekibiz.

Yolculuğumuz Bursa’da küçük bir atölyede başladı. Bugün ise otomotiv sektöründe uluslararası bir marka olduk. Markalaşmaya çok önem veriyoruz. Standart dışı, merdiven altı ürünlerle her zaman mücadele ettik ve buna devam ediyoruz. Bu yıl Yolların Sesi isimli 16 şehirdeki Oto Sanayi Sitelerini ziyaret ettiğimiz marka algımızı yükseltme amaçlı gerçekleştirdiğimiz projede çok doğru bir noktada olduğumuzu gördük.

Ürün ve kalitemiz sahada da algılanmış. Bu durum bizden beklentiyi oldukça yukarıya çekmiş. Seger ve Korsa markalarımız şu anda 35 adet ülkede tescillenmiş durumda.

Bir diğer farkımız ilişkilerimiz ve bize duyulan güven. Biz SEGER olarak gerek müşterilerimizle, gerek tedarikçilerimizle, gerekse çalışanlarımızla olan ilişkilerimizde güvenilir firma olmayı çok önemsiyoruz. Bu sebeple ticari ilişkilerimiz de her zaman uzun soluklu oldu. Örneğin 25 yıldır iş ortaklığı yaptığımız bayilerimiz ve yurtdışında pek çok müşterimiz bulunuyor.

Seger’i başarıyla yönetiyorsunuz. Ancak korna, otomotiv sektörü daha çok erkeklere hitap eden bir sektör. Kadın yönetici olarak neler söylemek istersiniz?

Seger üretim, yönetim, ürün geliştirme ve istihdam konusunda kurulduğu günden bu yana çizgisini koruyan ve öngörüsü çok gelişmiş bir firma oldu. Bu benim burada çalışmaya başladığım 1990 yıllarında da böyleydi. Seger korna

da makine mühendisi bir kadın olarak, kalite sistem mühendisliği göreviyle çalışmaya başlamam ve bugünlere gelmem aslında bu yaklaşımın önemli bir göstergesi, burada çalışan herkes için ciddi bir motivasyon kaynağı. Çalışma hayatımda kadın olduğum için çalışma arkadaşlarımla, yöneticilerimle ve işverenlerimle herhangi bir sorun yaşamadım. Halihazırda firmamızın yönetim kademesinin %50’sini, üretim hattı çalışanlarının %23’ünü kadınlar oluşturuyor. İşin sırrı kadın veya erkek olmak değil, işini severek, değer katarak çalışmaktan geçiyor.

Kornanın iş hayatında erkek sektörü gibi görünse de aslında bir kadın gözüne ve farklı bir bakış açısına ihtiyaç duyan bir sektör olduğunu düşünüyorum. İçinde bakır, plastik, çelik gibi ham malzemelerin kullanıldığı bu mekanik parçanın trafik güvenliğinde ve iletişimdeki önemini düşünürsek kadın duyarlılığını kazandırmak Seger Korna olarak bizi sektörde daha farklı bir yerde konumlandırıyor. Şu anda pazar lideriyiz ve sektör tarafından sevilen, tercih edilen bir marka konumundayız.

1989 yılında Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra Seger’de 1990 yılında kalite sistem mühendisi olarak göreve başladı.

2008 yılında Genel Müdür oldu ve halen bu görevine devam ediyor.

Evli ve bir oğlu var.

Araba kullanmaktan, müzik dinlemekten, biyografi ve yaşanmış hikayelerle ilgili kitaplar okumaktan hoşlanıyor.

Yemek yapmayı seviyor ama ancak hafta sonları vakit bulabiliyor.

Emeklilik hayali, görmediği şehirleri ve ülkeleri gezmek ve el sanatlarıyla ilgilenmek.

Başarısının sırrı; işini severek yapmak.

Tülin TEZER kimdir?

80JH

65G

90KH

25M

HAVALI KORNA KOMPRESÖRLÜ HAVALI KORNA

ELEKTROMANYETİKMOTOSİKLET KORNASI

ELEKTROMANYETİKKORNA


Günümüzde bir ürünün değeri onun ne kadar pahalı olmasıyla değil, onun ne kadar “marka” olduğu ile ilgilidir. Marka ise algılanan bir değerdir. Marka, konusu olan ürün ve hizmetlerin tüketicileriyle ya da potansiyel tüketicileriyle kurduğu ilişkinin kalitesidir. Aynı zamanda tüketicilerin zihninde o ürün ve hizmetler için ayırdığı zihin payı da olan marka, bir ürün ya da hizmetin arkasındaki gerçek güçtür.

Seger’i tanımak için yaptığım ön araştırmalarda Seger Korna’nın gücünün algısından daha büyük olduğunu gördüm. Bu aslında bir iletişimci olarak bulunmayacak bir nimet. Zaman zaman içi hiç dolu olmayan markaların kendilerini anlatırken, olduklarından çok farklı mesajlar verdiğini görebilirsiniz.

Sizin algıladığınızla gerçek birbirinden tamamen farklıdır. Hayal kırıklığına uğrarsınız. Çünkü markaları o ürün ya da hizmetlerin tüketicileri oluşturur. Markaların gerçek sahipleri ise müşterileri ve potansiyel müşterileridir.

Marka yaratma sürecinde, sizin neyi söylediğiniz, neyi iddia ettiğiniz, neyi vaat ettiğiniz ve neyi gösterdiğiniz önemli değildir. Markalar, insanların inançları, gördükleri, duydukları, kendi deneyimleri ya da görmek istedikleri, duymak istedikleri ve inanmak istedikleri değerlerin toplamından oluşur. Günün sonunda hedeflenen tüketici grubu sizin markanız ile ilgili değeri ya da tutumunu, kendi kişiliği, ailesi, çevresi, eğitimi ve sizin o güne kadar bilerek ya da bilmeyerek ona ulaştırdığınız bütün

mesajların toplamından ve kendi kişisel deneyimlerinin sonucundan oluşturur.

Kimler arabasındaki kornanın hangi marka olduğu hakkında bir fikir sahibidir ki? Korna satın alırken bir marka tercihi var mıdır? Ya da böyle bir tercih olmalı mıdır? Aslında bu konunun derinlerine inildiğinde, bir araç farının ya da bir oto lastiğinin güvenlikte ne kadar önemi varsa, kornanın daha da önemli olduğu hemen tespit edilebilir. Korna trafikte iletişim demektir. Yayalarla ve diğer yol arkadaşlarınız olan otomobillerle konuşmanızı sağlayan bir iletişim aracıdır.

Bursa’da 33 yıl önce bir aile şirketi olarak kurulan Seger Korna’nın, dinamik, vizyon sahibi ve yeniliklere açık yapısıyla

Prof. Dr. İzzet BOZKURT Üsküdar Üniversitesiİletişim Fakültesi Dekanı

Türkiye’yi dünyada başarıyla temsil eden markalar arasında yer aldığını görünce gururlandım. Bugüne kadar mütevazi duruşunu koruyan bu önemli markanın aslında diyeceği çok şey vardı. 5 kıtada 60’tan fazla ülkeye ihracat yapan Seger Korna’nın kısa zamanda bu başarıyı yakalamasında ise marka bilincine sahip olması yatıyordu.

Seger markasına baktığımızda ise söyleyecek o kadar çok şey var ki, işte Seger Korna’nın “İyiden Mükemmele Yolculuğunun” çıkış noktası da tam burası.

Seger Korna, tüm dünyada çok büyük bir hızla değişen ve gelişen “markalaşma” bilinciyle bu yolculuğunu daha ileri bir seviyeye taşıdı. Dünya çapında bir marka

olma yolundaki bu yaklaşımını geçtiğimiz yıl hayata geçirdiği “Yolların Sesi” kampanyasıyla pekiştirdi. Türkiye’de 16 şehrin oto sanayi bölgelerinde 1200 noktaya ulaşarak oto yedek parçacı, oto aksesuarcı ve oto elektrikçi olmak üzere 3 bin 500 kişiye ulaşarak Seger ve yeni ürünleri hakkında bilgi verdi. Markasının gücünü anlattı.

Korna, endüstriyel olarak tanımlansa da uyarıcı etkisi, yol güvenliği, yayalar, diğer sürücüler ve yolda hareket eden diğer canlıların güvenliği açısından son tüketiciyi de ilgilendiriyor. Artık dolmuş, otobüs, kamyon, taksi şoförleriyle, vapur kaptanlarıyla ve daha da önemlisi markamızı satanlarla tanışma zamanı.

Asıl hedefi, insana, çevreye ve doğaya

saygılı kornalar üretmek olan Seger Korna, bir yandan da kalite standartlarına uymayan, merdiven altı üretim nedeniyle rahatsızlık veren, gürültü kirliliğine neden olan korna seslerinin duyulmaması için de vereceği mesajlar var.

Seger Korna, bu yıl markası adına yeni bir dönemi de başlattı. Artık satış noktalarının da marka olarak Seger’i tanımasını ve ürünleri talep etmesini sağlamayı amaçlıyor.

İnsana ve emeğe saygılı, çevreyi ve doğayı düşünen Seger Korna, Türkiye’nin çağdaş ve yenilikçi markası olarak kurumsallaşma ve markalaşma yolunda yolculuğuna devam ediyor. Seger Korna’yı izlemeye devam edin.


Seger Korna’nın ürünlerini son tüketiciye ulaştıran ve bunu da yıllardır büyük başarıyla gerçekleştiren bayilerimize operasyonlarını nasıl yönettiklerine dair sorular yönelttik. Bu sayımızın konuğu Adana Bölge Bayimiz Doğru-İş Otomotiv’den Tarık Şalılı oldu.

DOĞRU-İŞ’TEYILLIK DENEYiM

Firmanızı kısaca tanıtır mısınız?Oto yan sanayi sektörüne nasıl başladınız?

Şirketimiz babamız S. Zeki Şalılı tarafın-dan 1957 yılında Doğru İş Oto Elektrik Tamir Atölyesi olarak kuruldu. 1991 yılında kardeşler biraraya geldik ve Doğru İş Otomotiv Ticaret Limited Şirketi olarak toptan oto elektrik, yedek parça dağıtımına başladık. 2005 yılına geldiğimizde ise mekanik yedek parça ile ürün yelpazemizi geliştirdik. 2013’te Grup Oto Türkiye üyesi olduk.

Kaç yıldır bu işi yapıyorsunuz? Sunduğunuz ürün portföyünden bahseder misiniz?

Şirketimiz yaklaşık 60 yıldan bu yana faaliyet gösteren bir aile kuruluşu. Şu anda 21 çalışanımız ve 6 satış temsilcimiz var. Elektrik, mekanik ve akü ürünleri ile Avrupa, Japon ve Kore araç gruplarında 68 tedarikçi, 140 ürün grubu ve 20 bin ürün referansı ile 2 bin 650 metrekare alanda hizmet vermekteyiz. Ayrıca oto yedek parça ve oto elektrik alanında Doğu Akdeniz, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu bölgelerine dağıtım yapmaktayız.

Sektörünüzün dününden ve bugününden bahseder misiniz?Neler değişti?

Gelişen, her geçen gün kendini yenileyen otomotiv sektöründe elbette kısa zaman içinde bir çok gelişme oluyor. 60 yıl öncesi ile bugünü kıyasladığımızda da arada uçurumlar kadar büyük

farklar olduğunu söylemek mümkün. O yıllardan bugüne geldiğimizde araçların markalarından modellerine, aksesuarlarından yedek parçalarına kadar pek çok kalemde çeşitlilik arttı. Elbette otomotivde modellerin artması, otomotiv sektöründeki yenilikler, rekabeti de beraberinde getiriyor. 20 hatta 30 yıl öncesine göre otomotiv

İŞ ORTAKLARIMIZsektöründe her anlamda çeşitliliğin artmasının ekonomiye katkı, piyasa hareketliliği gibi olumlu tarafları var ancak piyasa koşulları, rekabet, karların düşmesi ve fiyat istikrarsızlığı gibi pek çok sorun otomotiv sektörünü olumsuz etkiliyor.

Kimlerle çalışıyorsunuz?Sattığınız ürünlerle ilgili üreticinizi ve müşteri geri dönüşlerini nasıl takip ediyorsunuz?

Ağırlıklı olarak oto yedek parça ve oto elektrik alanında dağıtım yapmaktayız. Oto yedek parça ve oto elektrik satışı yapan, otomotiv sektöründe faaliyet gösteren orta ölçekli kuruluşlarla çalışıyoruz. Müşterilerimizle ilişkilerimizi satış temsilcilerimiz aracılığı ile birebir yürütüyoruz. Onlardan gelen talepleri ya da şikayetleri birinci elden dinleme şansımız oluyor.

Seger Korna ile kaç yıldır çalışıyorsunuz?

Seger Korna ile 20 yılı aşkın iş birlikteliğimiz var.

Seger Korna’yı müşterilerinizegönül rahatlığıyla tavsiyeediyor musunuz ?

Seger Korna’yı kalitesinden ödün vermediği için gönül rahatlığı ile müşterilerimize öneriyoruz. Zaten müşterilerimizin beğendiği ve tercih ettiği bir marka.

Seger Korna’nın bayilerine sağladığı ayrıcalıklar nelerdir?Neler yapmasını istersiniz ?

Seger Korna bayilerine fiyat ve ödeme avantajları sağlamaktadır. Bu da iş yapış süreçlerimizi hızlandırıyor ve son tüketiciye daha fazla hizmet ve ürün

sunmamızı beraberinde getiriyor. Bu anlamda Seger Korna ile çalışmak bize finansal ve operasyonel konfor sağlıyor.

Sizce içinde bulunduğunuz sektörün sorunları nelerdir?Çözüm için neler yapılmalı?

Otomotiv sektörünün en büyük sorunu piyasa koşulları doğrultusunda ortaya çıkan rekabet koşulları. Çok sayıda marka ve çeşitliliğin olduğu bir sektörde kar etmek de bu nedenle çok zor. Zaten kira, çalışanların maaşları, vergiler vs. gibi kalemler üstü üste konulduğunda kar elde etmek de zorlaşıyor. Bu konuda hem sektörel hem de ekonomi yönetimi ölçeğinde önlemler alınması gerektiğini düşünüyorum. Biz otomotiv yan sanayi sektörü dertlerimizin çözümüne yönelik daha fazla söz sahibi olmalıyız.

Yaşadığınız ilin, ilçenin güzellikleri nelerdir ? Buraya yolu düşen Seger dostu misafirlere yöresel tat ve

güzellikler ile ilgili neler tavsiye edersiniz ? Siz Adana’da iş dışında vaktinizi nasıl geçiriyorsunuz?

Adana bereketli ve verimli Çukurova toprakları üzerine kurulmuş, sıcak iklimi ve misafirperver, sıcak insanlarıyla, doğal güzellikleriyle cennet gibi bir şehirdir. Adana demek, elbette bol acılı Adana Kebabı ve şalgam demektir. Adana’ya gelen misafirlerimiz meşhur Adana kebabını yemeden dönmez.

Adanalılar iklimin sıcak olması nedeniyle yaz mevsimlerini genellikle sahil beldelerinde ya da Toroslar’ın eteklerindeki Yaylalar’da geçirirler. Biz de yaz aylarında özellikle hafta sonlarını ailemizle birlikte yine Toroslar’ın dağ eteklerinde baş başa geçiriyoruz.

Özel ilgi alanlarınız var mıdır? Varsa bahseder misiniz?

Futbol izlemeyi çok seviyorum.


Dünya otomobil sektörünün yükselen trendi kuşkusuz elektrikli araçlar. Son yılın en gözde aracı ise silikon vadisi merkezli otomotiv firması Tesla Motor tarafından üretilen Model S... Tamamen elektrikle çalışan ve 416 beygir gücüne sahip Model S, 100km hıza ise 4.2 saniyede ulaşıyor. Üzerindeki dokunmatik LCD ekran ve GPS ile aracın tüm kontrolleri sağlanabiliyor. Tüm arızalar ve güncellemeler de internet üzerinden yapılıyor, herhangi bir durumda merkezden online bağlantı ile sorunlar çözülebiliyor. 3G sim kart sayesinde sürekli internet bağlantısı, otomatik park sistemi, hava koşullarına göre çekiş

ayarlama özelliği, gerçek zamanlı trafik-yol durumu güncellemeleri, autopilot gibi pek çok özelliği bir arada sunan Model S’in kapı kolları araç hareket etmeye başladığında içeriye doğru girip yok oluyor. Böylelikle sürtünme katsayısına da katkı sağlıyor. Aracın tüm teknik mekanizması alt bölümde bulunuyor. Bu özellik sayesinde bu sedan modelde ön ve arka olmak üzere iki adet bagaj bölümü mevcut. Arka bagaj aynı zamanda sırtı dönük iki adet koltuk konularak 7 kişiyi taşıyabilecek kapasiteye sahip. Ulusal Otoyol Traf ik Güvenl iğ i İdaresi (NHTSA) çarpışma testi tüm

kategorilerinde 5 yıldız derecelendirme-sine de sahip olan Model S, bir kaza durumunda, ön ve arka yolcuları korumak için sekiz hava yastığı devreye girerken, pil sistemi otomatik olarak ana güç kaynağını kesiyor. Güvenilirlik ve kalite açısından da en üst seviyede yer alan aracın garanti süresi ise 8 yıl. Tamamen elektrikle çalışan spor sedan Model S; 257, 370, 482 km olmak üzere üç farklı menzile sahip bataryalara sahip. Lityum-iyon bataryalar 120V, 208V veya 240V çıkışlardan 45 dakikada şarj edilebiliyor. Tesla Model S’in orjinal kornası ise Seger’e ait.

TESLA MODELwww.teslamotors.com/models


SEKTÖR LİDERİ OLMANIN YOLUAR-GE’YE YATIRIMDAN GEÇİYOR

Üretim yapan ve yeni ürün geliştiren bir kurumun kaptan köşkü şüphesiz AR-GE bölümüdür. Otomotiv sektörünün dinamik yapısı, değişen beklentileri ve yenileme pazarındaki yeni ürün talepleri Seger Korna’nın AR-GE departmanını daha da önemli kılıyor. Türkiye’de %80’in üstünde pazar payına sahip Seger’in lider olmasında katkısı büyük olan Mühendislik Müdürü Tolga Kumral ile ürün geliştirme ve korna hakkında üzerine konuştuk.

AR-GE bölümünde kaç kişi çalışıyor. Yapınızdan ve yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

AR-GE bölümümüzde direkt olarak 3 arkadaşımız görev almaktadır. Ayrıca bu bölüme kornaların tasarımları için de 2 arkadaşımız destek sağlamaktadır.

Üzerinde daha önce veya şimdi çalıştığınız, sektörünüz için yenilik sayılabilecek yeni bir ürün ya da yeni bir teknik var mı?

Geçmiş dönemde gerek havalı kornalarda gerekse elektromanyetik kornalarda yaptığımız çalışmalar üzerine patentlerimiz bulunmaktadır. Ayrıca mevcut ürünlerimize ek olarak geliştirdiğimiz ve patentlettiğimiz elektronik kornamız var. Son dönemde mevcut elektromanyetik kornalarımızın yaşam ömürlerini arttırıcı ve ağır çevre koşullarında bile üst düzey çalışabilmelerini sağlayabilen geliştirme çalışmalarını tamamladık. Piyasa kullanımlarına yönelik ise kompresörlü havalı korna ürünümüzün AR-GE sürecini tamamladık ve ürünü piyasaya sürülebilir hale getirdik.

Ne kadar sürede bir yeni ürün çıkarıyorsunuz?

Biz her yıl en az bir yeni ürünü piyasa sürmeyi hedefliyoruz. Ancak son dönemlerde bu sayıyı arttırdık. Geçen yıl 2 yeni ürünümüzün çalışmalarını tamamladık. Bu yıl ise 4 yeni ürünümüzün çalışmalarını tamamlayıp piyasaya sürmeyi hedefliyoruz.

ARGE çalışmalarının şirket için önemini anlatır mısınız?

AR-GE faaliyetlerimizin önemi her geçen yıl müşteri kalite beklentileri doğrultusunda artış göstermektedir. Bunun yanında otomotiv sektöründeki rekabetin çoğalması hem bizi hem de diğer firmaları AR-GE sürecine doğal olarak itmektedir. Günümüzde ve özellikle de yakın gelecekte AR-GE çalışmalarını doğru yürüten ve buna bağlı olarak da ürünlerini ve süreçlerini sürekli geliştiren firmalar ayakta kalabileceklerdir. Fakat AR-GE’ye gereken önemi vermeyen firmaların ise uzun vadede bu rekabetin içerisinde silinip kaybolacağına inanıyorum. Seger bu durumun farkında olan, kendi ürün ve süreçlerini her daim yenilemek için yoğun çaba harcayan bir firmadır.

AR-GE çalışmalarınız için en büyük desteği kimden alıyorsunuz?

AR-GE çalışmaları öncellikle kaliteli insan kaynağı ve laboratuvar imkanları gerektiren bir süreçtir. Bu da tabi ki önemli bir maddi kaynak gerektirmektedir. Bu noktada üst düzey yönetim kadememizden gerekli desteği almaktayız. Ama diğer ve en önemli nokta ise AR-GE’nin bir firma için yaşam tarzı olması gerekliliğidir. Araştırma ve geliştirme sadece o departmanda çalışan insanların fikirleri ve çabası ile ancak belirli bir düzeye kadar ulaşabilir fakat çok ilerleyemez. Ne zaman ki tüm firma çalışanları bu sürece dahil olmaya başlarlar işte o zaman AR-GE o firmayı

farklı bir düzeye taşır. Firmamızda tüm çalışanlar bizim çalışmalarımıza gerek fikirleriyle gerekse yapılan çalışmalara gösterdikleri ilgi ile destek olmaktadırlar. Bu sebeple bizim en büyük destekçimiz Seger Ailesidir.

AR-GE bölümünde çalışanlar, kendi konularıyla ilgili dünyadaki gelişmeleri nasıl takip ediyor?

Günümüz teknoloji çağında tabi ki en önemli takip kaynağımız internet ortamı. Bu ortamda rakiplerimizin durumlarını takip ediyoruz. Ama esas takip çalışmamızı bench-mark çalışmaları oluşturuyor. Rakip firma ürünleri belirli sürelerde testlere ve incelemelere tabi tutularak, hem kendi durumumuz hem de rakiplerimizin durumları ölçümlendiriliyor.

Korna üretiminde dünyada en gelişmiş teknoloji hangi ülkelerde bulunuyor?

Korna üretiminde dünyadaki en gelişmiş teknolojiler Almanya, Japonya ve İtalya’da bulunmaktadır.

Sizce gelecekte nasıl kornalarla karşılaşacağız ve çalacağız?

Günümüzde çok büyük oranda kullanılan elektromanyetik kornaların yerini gelecekte elektronik kornalar alacak.

Son olarak Seger’de çalışmak nasıl bir duygu? Ne kadar zamandır burada çalışıyorsunuz?

Yaklaşık 9 yıldır burada çalışıyorum. Seger artık benim evim gibi oldu. Burada çalışmaktan büyük bir keyif alıyorum.


Korna üretimindeki deneyimi ve kanıtladığı yüksek kalitesiyle otomotiv sektöründe başarıyla hizmet veren Seger Korna, bu yıl 6 büyük uluslararası fuara katılacak. Bursa’da 33 yıl önce korna sektörüne adım atan yüzde 100 Türk sermayeli Seger Korna, 2014 yılında 60’tan fazla ülkeye yaklaşık 11 milyon korna satmıştır. Yüksek ürün kalitesini hedefleyen müşterilerine en gelişmiş korna teknolojisini sunan Seger Korna, yurt dışı ihraç potansiyelini arttırmak için Türkiye, Çin, ABD, Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde 6 uluslararası fuara katılarak yeni ürünlerini tanıtacak.

9 - 12 Nisan 2015Automechanika İstanbul 2015Türkiye Hol: 8 Stand: D140

22 - 29 Nisan 2015 Auto Shangai 2015Çin Halk CumhuriyetiHol: 5.2 Stand: 5BA608-1 24 - 26 Nisan 2015Automechanika Chicago 2015Amerika Birleşik Devletleri

02 - 04 Haziran 2015Automechanika Dubai 2015Birleşik Arap Emirlikleri

24 - 27 Ağustos 2015Mims Automechanika Moscow 2015Rusya

02 –0 5 Aralık Automechanika Shanghai 2015Çin Halk Cumhuriyeti

SEGER KORNA ULUSLARARASI FUARLARDATÜRKİYE’Yİ TEMSİL EDİYOR

BRAZIL

MOSCOW

DUBAI

FRANKFURT

MEXICO CITY

FRANKFURT

18 www.seger.com 19www.seger.com

CHICAGOChicago Amerika Birleşik Devletleri’nin nüfus bakımından (2010 yılı sayımına göre nüfusu 2 milyon 695 bin 598) en büyük üçüncü şehridir.

Illinois eyaletinde Patawomi yerlileri tarafından manası güçlü/ulu veya yabani soğan olan Checaugou olarak adlandırılmış Chicago nehrinin Michigan Gölü’ne aktığı yerde kurulmuştur. Michigan Gölü’nün güneybatı kıyısında yer alan Chicago, 1833 yılında kurulmuş, tren yolunun buradan geçmesi sayesinde de hızla büyümüştür.

8 Ekim 1871’de Büyük Chicago Yangını

olarak tarihe geçen felaketle neredeyse tamamen yerle bir olan şehirde Downtown’ a gittiğinizde göreceğiniz “Water Tower” yani bir su deposu dışında bütün binalar yanmış ve 90 bin Chicagolu evsiz kalmıştır. Bu felaketten sonra şehir yeniden yapılanmıştır.

Şehre ilk geldiğinizde dikkatinizi çekecek düzen, diğer büyük şehirlerden Chicago’yu ayıran önemli bir özelliktir. State ve Madison caddelerini 0–0 noktası olarak alıp numaralandırılmış birbirine paralel ve birbirini dik kesen caddelerle şehrin büyük bir bölümünde kaybolmak imkansızdır.

Rüzgarlı Şehir: Chicago, 1885 yılında ilk gökdelenin bu şehirde yapılması ile de tarihe geçmiştir. 110 katlı, dünyanın en yüksek üçüncü binası olan ünlü Sears Kulesi bu şehirdedir. Şehir merkezinde Frank Lloyd Wright ve Mies Van Der Rohe gibi tanınmış mimarların tasarladığı çok sayıda yapı da göze çarpar.

AON binası, Hancock Kulesi gibi gökdelenlerin bulunduğu şehir, ilk çelik gövdeli gökdelenin yapıldığı yer olarak da bilinir. Merchandise Mart dünyanın en büyük ticari binası olup Chicago Amerika’ da Midwest’ in en büyük ticari merkezidir. Chicago şehir merkezinin güneyindeki Chicago Board of Trade başta olmak üzere büyük şirketlerin bulunduğu Civic Center günde milyonlarca çalışanı ağırlamaktadır.

Bunun yanı sıra ünlü okulları, yazın 4 ay halka açık plajları, Michigan Avenue üzerindeki Magnificent Mile olarak adlandırılan ünlü mağazaların olduğu caddesi ve alışveriş merkezleri şehrin en cazip noktalarıdır.

Göle nazır şehir merkezinde gökdelenin ve renkli sokakların yanı sıra çeşitli kanatlı hayvan türlerinin rahatsız edilmeden yaşadıkları park ve bahçeler yer almaktadır. Chicago, Navy Pier ve Grant Park’ taki festivalleri, göl boyunca binlerce yat ve bot bulunan marinaları ile her zaman hareketli bir şehirdir.

“Windy City” yani “rüzgarlı şehir” olarak tanınan Chicago, Jazz’ın da ev sahibidir. Jazz’ın doğum yeri olarak müzikseverler için de çok büyük fırsatlar sunan şehir, Blues ve Jazz barlarında tanınmış grupları misafir etmektedir. Üst üste 4 kez NBA şampiyonu olan Michael Jordan’lı Chicago Bulls basketbol takımını ise şehre gelmemiş olanlar dahi tanırlar.

Los Angeles ve New York gibi Amerika’nın diğer şehirlerine oranla daha düzenli ve sakin olan Chicago’da şehir merkezini yürüyerek gezebilirsiniz. İnsanların dört mevsim boyunca göl kenarında spor yaptığı Chicago’da, taksiler dışında otobüs ve oldukça geniş bir bölgeye ulaşan raylı sistem mevcuttur. Her büyük şehirde olduğu gibi geniş mutfak yelpazesinden örnekler sunan

restoranları, çeşit çeşit bar ve gece kulüpleri, ünlü oyun ve müzikalleri misafir eden tiyatrolar, sinemalar ve daha birçok mevsimsel aktivite ile her zevke uygun eğlence bulabilmek mümkündür.

Illinois eyaletinin 12 milyonluk nüfusunun 8 milyon kadarı Chicago metro bölgesinde, 3 milyona yakını ise sadece Chicago şehrinde yaşamaktadır. Çok kozmopolit bir nüfus yapısına sahip şehirde Polonyalılar, Yunanlılar ve İtalyanlar en büyük etnik grupları oluşturmaktadır. Chicago merkezinin batısında Halsted ve Madison caddesinin kesiştiği bölgede yer alan Greek Town’daki restoranlarda tanıdık yemekler bulabilir, Türk kahvesi içebilirsiniz. Little Italy, Chinatown ve Pilsen ise şehrin diğer etnik gruplarının ve yerel kuzinlerin yoğun olduğu bölgelerdir.

İş imkanları açısından değişik bir yelpazeye sahip olan Chicago, Sears, Motorola, Bank One, Boeing, McDonalds, Kraft, Caterpillar gibi çeşitli sektörlerden en büyüklerin yönetim merkezlerine ev sahipliği yapmaktadır.


SAĞLIKTrafikte öfke kontrolü için empati ve karşılıklı saygı şart. Özellikle büyük şehirlerde her geçen gün artan trafik çilesi, modern şehir insanlarını hasta ediyor. Hem beden hem de ruh sağlığını tehdit eden bu sorunun etkilerini biraz olsun azaltmak için uzmanlar, “kurallara uyma”, “empati yapma” ve “karşılıklı saygı” önerisinde bulunuyor.

Günümüzde büyük şehirlerde yaşayan insanların en büyük problemlerinden biri trafik… Trafiğe her gün eklenen binlerce araç, bitmek bilmez otobüs kuyrukları, kilometrelerce uzanan araç konvoyları ve kalabalık taşıtlar..

Trafikte geçirilen zaman modern şehir insanının kabusu… İster otomobilinizle yola çıkın, ister toplu ulaşım araçlarını kullanın sabah ve akşam ortaya çıkan bu manzara, hem beden hem de ruh sağlığımızı olumsuz etkiliyor.

İşe ya da okula giderken yaşanan bu kargaşa sadece zamanı değil, bireylerin yaşam enerjilerini de tüketiyor. Hem beden hem de ruh sağlığını tehdit eden bu sorun için bir yandan yerel yönetimler, çözüm için projeler üretseler de her gün birkaç saat bu kaosa katlanmak zorunda olanlar ne yapmalı?

Bu soruların cevaplarını Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin’den istedik.

Trafik insanın yaşamını nasıl etkiliyor?

Trafikte yaşanan karmaşa kişilerin motivasyonunu ve verimini düşürüyor, yorgunluğa ve strese de yol açıyor. Trafikte yaşanan kural ihlalleri gerilimi daha da artırıyor.

Peki ya ruh halimiz nasıl etkileniyor?

Trafikte yaşanan karmaşa, kişilerin ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkiler oluşturuyor. Trafikte saatlerce kalan kişilerde psikolojik açıdan kimi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Yaşanan gerginlik, tolerans azalmasına neden olabiliyor. Bu durumda kolay sinirlenme, yorgunluk, baş ağrısı, dikkati yoğunlaştırma güçlüğü gibi bazı sonuçlar kişide gözlenebiliyor. Trafikte kurallara uymayan sürücüler, gerekli olmadığı halde emniyet şeridini kullananlar, gereksiz yere çok sık korna çalan kişiler de trafikteki gerilimi artırıyor.

Trafikle başa çıkmanın yolları nedir?

En önemlisi empati ve saygı. Kişilerin hem beden hem de ruh sağlığını tehdit eden bu sorunun etkilerini biraz olsun azaltmak için sürücü ve yayaların, trafiğe çıkan herkesin “kurallara uyma”, “empati yapma” ve “karşılıklı saygı” esasına göre hareket etmesi gerekir. Bu zaten toplumsal olarak bir arada uyumlu bir şekilde yaşamanın da olmazsa olmazıdır.

Trafikte öfke kontrolü nasıl sağlanır?

Trafikte yaşanan öfke kontrol altına alınabilir. Uzun süre trafikte kalan sürücüler ya da yolcular, süre uzadıkça patlamaya hazır birer bombaya dönüşebiliyor. Trafik kurallarına uymak, trafikte saygılı olmak, empati kurmak, yaşanacak olumsuzlukları bir parça da olsa engelleyebilir. Kişiler trafiğe çıkmadan önce trafikte geçireceği süreye hazır olmalı. Kendini buna hazırlamalı. Bu düşünce ile trafiğe çıkmalıdır.

Sesin uyaran bir faktör olarak kişinin dikkati üzerindeki etkisinden bahseder misiniz? Bu bağlamda trafikte korna çalınması ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?

Trafikte ve özellikle sürücüler için en önemli faktör dikkattir. Anlık bir dikkat kaybının hayati sonuçlar doğurduğunu günlük hayatımızda görüyoruz ve maalesef zaman zaman ölüm olaylarına da şahit olabiliyoruz. Bu açıdan baktığımızda gerektiği zaman korna çalınması sesli bir uyaran olarak muhtemel olabilecek kazaları önlerken, diğer taraftan sürücülerin olur olmaz zamanda sık sık korna çalmaları ise hem sürücülerin dikkatini gereksiz yere dağıtmakta hem de sürücülerin psikolojisini bozarak kaza yapma ihtimalini arttırmaktadır. Gelişmiş batı ülkelerine giden kişiler trafikte ne kadar az korna çalındığını şaşkınlıkla anlatırlar. Dolayısıyla gerektiği zaman korna çalma alışkanlığının bir ülkenin eğitim ve gelişmişlik düzeyinin göstergelerinden biri olduğunu söylemek yanlış olmaz.

TRAFİKTEÖFKE KONTROLÜ

Uzman Klinik Psikologİhsan Öztekin Üsküdar ÜniversitesiNPİSTANBUL NöropsikiyatriHastanesi


HİNDİSTANKorna sesine karşı hassasiyeti olanlar Hindistan’a asla gitmemeli. Hindistan trafiğinde neredeyse hiç kimse aynalarını kullanmaz. Trafikteki tüm iletişim korna ile yapılır. Günün her saatinde korna uzun uzun çalınır. Otobüs ve kamyonların arkasında “Horn Please” (Lütfen korna çal) uyarıları asılıdır.

KAMBOÇYAKamboçya’da trafik kurallarına uyulduğu söylenemez. Sürücüler tarafından yerli yersiz sürekli korna çalınır. Çok korna çalındığı için, korna çalma, asıl işlevini kaybetmiş sıradan bir trafik hareketi olarak yerleşmiş durumdadır.

NEPAL Tam bir korna çalma cenneti. Sürücüler sollarken ya da yanından geçerken korna çalarak kendisinin uyarılmasını istiyor. Bu nedenle araçların arkasında “Please horn” (Lütfen Kornaya basın) yazıyor.

VİETNAMVietnam’da trafik sağdan akıyor. Burada korna çalmak, “ben geliyorum” demek anlamına geliyor. Gerekli, gereksiz her zaman kornaya basıldığı için korna sesi, kentin olağan sesi kabul ediliyor.

İNGİLTERESürücülerin, araç kullanırken, korna çalma alışkanlığı bulunmuyor. Sürücüler yolda karşıdan karşıya geçmek isteyen yayalara selektör yakarak “buyurun geçin” diyorlar. İngiltere’de korna çok nadir kullanılıyor.

FRANSA 1930’da Paris Emniyet Müdürü klakson çalmayı yasaklamıştır. Fransızlar gereksiz yere kornaya basanlardan pek hoşlanmıyorlar.

ALMANYA Almanya’da trafikte gereksiz korna çalmak yasak. Almanlar, hemen hemen kornayı kullanmayan milletlerin başında geliyor.

JAPONYAJaponlar, trafik kurallarına ve diğer sürücülere karşı son derece saygılı. Trafikte korna çalmak ve sollamak yok.

TÜRKİYE Trafikte gereksiz korna çalmak yasaktır. Karayolları Trafik Kanunu 72. Maddesi’ne göre gereksiz yere korna çalanlara para cezası kesiliyor. Ancak Türkiye’de korna çalmanın değişik anlamları var. Düğünlerde gelin alma ya da sünnet olan çocuğun gezdirilmesi sırasında korna çalmak bir gelenek. Ayrıca asker uğurlama, futbolda yaşanan önemli galibiyetlerin kutlanması sırasında da korna çalarak sevinç gösterileri yapılıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıl dönümü olan 10 Kasım’da sürücüler, saat 09.05’te saygı duruşuna korna sesleriyle katılıyor.

Trafikte güvenli sürüş için araçların olmazsa olmaz parçalarından biri olan korna ile ilgili dünyanın değişik ülkelerinde farklı kullanım alışkanlıkları var. Korna çalmak bazı ülkelerde saygısızlık olarak kabul edilip yasaklanırken, bazı ülkelerde ise özellikle korna çalınması bir zorunluluk…

BUNLARIBİLİYOR MUSUNUZ

Seger Korna, kullanıcılara daha iyi hizmet verebilmek amacıyla aranılan bilgiye en hızlı ve kolay biçimde ulaşılabilecek yeni bir web sitesi hazırladı. Hem tasarım hem içerik dizini olarak yenilenen www.seger.com bilgiye pratik ve hızlı bir biçimde ulaşma imkanı sunuyor.

Müşteri ve iş ortaklarına güncel ürün bilgilerini sunmak ve daha hızlı iletişim kurmak amacıyla yeniden tasarlanan Seger Korna internet sitesi, kullanıcı dostu özelliği ile dikkat çekiyor. Siteye, bilgisayar dışında mobil ve tablet gibi tüm teknolojik ürünler üzerinden de

rahatça erişilebiliyor. Tüm Seger Korna ürün bilgilerinin güncel olarak yer aldığı ve tüm ürün seslerinin dinlenebildiği www.seger.com menüsünde ziyaretçiler kolayca dolaşabiliyor. Böylece kullanıcılar araçları için yeni korna seçerken önceden ürün hakkında teknik bilgileri alabiliyor, fotoğraflarını görebiliyor ve ürünün sesini test edebiliyor.

Yeni kurumsal internet sitemizde, ziyaretçilerimizin aradıkları bilgiye en kolay ve en hızlı şekilde ulaşmalarını amaçlıyoruz.

Seger olarak web sitemizi yenilemenin yanı sıra sosyal medya çalışmalarımızı da hızlandırdık. Sosyal medyada ve web sitemizde kornanın sadece mekanik bir ürün değil, toplumu birleştiren gururların ve sevinçlerin ortak sesi olduğuna vurgu yaptık. Kornanın bu birleştirici yönü “Hayatın içinden gelen sesler” filmleriyle sosyal medyada oldukça ses getirdi.

SEGER KORNAKURUMSAL WEB SİTESİ

YENİLENDİSEGERKORNA

HAYATIN İÇİNDEN GELEN SES:


Seger Korna, Doğa Yürüyüşleri ve Fotoğrafçılık Kulübü üyeleri, Çanakkale Zaferi’nin 100. yılı anısına, Çanakkale Şehitliği’ne anlamlı bir gezi düzenlediler. Doğa Yürüyüşçüleri ve Fotoğrafçılık Kulübü Başkanı Kaan Kalıt ile Başkan Yardımcısı Kerem Turan’ın organize ettiği gezide Seger çalışanları, 1. Dünya Savaşı sırasında Çanakkale’de en kanlı savaşların yaşandığı Gelibolu Yarımadası’nı gezdiler. Kulüp üyeleri, gezi sırasında 253 bin Türk şehidi anısına yapılan şehitliği de ziyaret

ederek saygı duruşunda bulundular.

Seger çalışanlarının büyük ilgi gösterdiği Çanakkale Şehitlik ziyareti, binlerce şehit kanı ile sulanan Namazgah Tabyası, Kilitbahir ziyareti ile başladı. Seger çalışanları, gezi sırasında Seyit Onbaşı Anıtı, Şahindere Şehitliği, Alçıtepe, Şehitler Abidesi, Morto Koyu, Seddülbahir, Yahya Çavuş Şehitliği, Kabatepe Müzesi, Mehmetçik’e Saygı Anıtı, 57. Alay Şehitliği ve Conkbayırı’nı ziyaret etti. Duygusal anların yaşandığı Şehitlik ziyareti

sırasında şehitlerin ruhu için dualar da okundu.

Her yıl düzenlenen En Güzel Fotoğraf Yarışması’nda Naciye Güler’in Çanakkale Şehitliği’nde çektiği fotoğraf birinci oldu.

Çanakkale Savaşları’nda 253 bin Türk Askeri şehit olmuştu

Çanakkale Cephesi, Birinci Dünya Savaşı sırasında açılmış bir cephedir. Bu cephede İtilaf Devletleri’ne bağlı kuvvetler ile Osmanlı Devleti ordusu arasında

ÇANAKKALE100.YILINDA

ŞEHİTLİĞİ’NE ANLAMLI GEZİ

büyük kanlı çarpışmalar meydana geldi. Nusret Mayın Gemisi’nin boğaz sularına bir gecede döşediği mayınlara çarpan İngiliz donanmasına bağlı gemiler, aynı zamanda Türk topçusunun isabetli atışları karşısında daha fazla dayanamadı.

Çanakkale Savaşları olarak bilinen ve en şiddetlisi 18 Mart 1915 tarihinde cereyan eden bu savaşta, dönemin en kuvvetli donanmaları Çanakkale Boğazı’nı geçemeyerek boğazın derin sularına gömüldüler. Karada devam eden ve yaklaşık 9 aya yakın süren süngü çarpışmalarında da yine Türk askerinin iman gücü ile yapmış olduğu ve tarihe altın harflerle yazdığı büyük mücadele vardır.

25 Nisan 1915’te Arıburnu’na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal’in komuta ettiği birlik Conkbayırı’nda durdurdu. Bu başarı üzerine, Mustafa Kemal albaylığa yükseldi. Türk askerinin 19 Mayıs 1915’te Anzak Cephesi’ni yarmak için başlattığı gece saldırısı ile

Avustralyalılar’ın Boyun mevkiini ele geçirmek için 7 Ağustos 1915 tarihinde yaptıkları karşı saldırı, bu savaşların en fazla can kaybına sebep olan çarpışmadır.

General Harrington komutasındaki İngiliz birlikleri 6-7 Ağustos 1915’te tekrar taarruz etti. Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal, 9-10 Ağustos 1915’te 1. Anafartalar Zaferi’ni kazandı. Bu zaferi, 17 Ağustos’ta Kireçtepe, 21 Ağustos’ta 2. Anafartalar zaferleri takip etti.

Türk askeri bu mücadelesiyle denizde olduğu gibi karada da düşmana geçit vermemiş, İtilaf Devletleri Çanakkale Boğazı’nı geçemeyeceklerini anlayıp geri dönmek zorunda kalmıştır. Çanakkale Savaşı’na katılan Türk Ordusu’ndan, çoğu öğrenim çağında 253 bin subay, er ve erbaş şehit oldu.

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ ANITIHer yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ilgi gösterdiği Çanakkale Şehitleri Anıtı,

Çanakkale il sınırları içindeki Morto Koyu önündeki Hisarlık Tepe üzerinde yer alıyor. Anıt, 1915 yılında 1.Dünya Savaşı sırasında Çanakkale Savaşları sırasında hayatını kaybeden 253 bin Türk askeri anısına yaptırıldı. Feridun Kip, İsmail Utkular ve Doğan Erginbaş tarafından tasarlanmıştır.

Yapımına 1952 yılında karar verilen ve temeli 17 Nisan 1954 tarihinde atılan anıt 21 Ağustos 1960 günü açılmıştır. Bu yapıtın fikir babası, Atatürk’ün silah arkadaşı ve ilk askeri pilotu Emin Nihat Sözeri’dir. Sözeri anıtın yapılması için gerekli olan paranın bulunabilmesi için onlarca yıl mücadele vermiştir. Bu eşsiz abide 253 bin şehidin anısına armağan edilmiştir.

Üzerinde 25x25 metre kaide yer alan 4 ayak üzerine oturtulmuş olan yapının yüksekliği 41,7 metredir. Ayakların genişliği 7,5 metredir. Anıt tümüyle 62,5 metrekarelik bir alanı kapsamaktadır.


yıl: 2015 / sayı: 10 -...

Documents