yüksek yapılar-1
TRANSCRIPT
Elk. Müh. Ahmet [email protected]
araþtýrma
1-Giriþ:
Günümüzde kentlerin yapýlarý ve
iþlevleri deðiþmekte, bu süreç içinde
“metropol” sýfatýna yüklenerek dünya
iletiþim aðýnýn da bir parçasý
olmaktadýr. Bu aðýn parçasý haline
gelen büyük metropol lerde
kimilerine göre insanoðlunun
baþarýlarýnýn en somut göstergesi
olan, kimilerine göre ise güç
göstergesi aracýndan baþka bir
þey olmayan yüksek yapýlar, çeþitli
uygulamalarla kentlerin ve metropol
yaþamýnýn vazgeçilmez bir parçasý
haline getirilmektedir.
Çeþitli ülkelerde kimi deðiþik
tanýmlamalar yapýlmakla birlikte
genelde gökdelen olarak adlandýrýlan
çok katlý yüksek yapý, çevresindeki
yapýlardan belirgin bir þekilde yüksek
olan, tüm yapý yüzeylerinin algýlanma
özelliði nedeniyle kentsel ve çevresel
etkileme niteliði olan yapýlardýr. Bu
nedenle de salt iþlevsel olan bu
yapýlar zaman içinde güç ve statü
sembolü olmuþlardýr.
Endüstri Devrimine gelinceye
kadar az katlý olarak geliþen yapýlar,
deðiþik buluþlarla birlikte 19. yüzyýl
sonlarýnda düþey olarak geliþme
göstermiþtir. Çelik, asansör ve
hidroforun bulunmasýnýn yanýsýra
teknolojik diðer geliþmelerle birlikte
A.B.D 'de ilk kez yapýlmaya baþlanan
ve çevresindekilere göre önemli
ölçüde yüksek binalar “Skyscraper
(Gökdelen)” diye adlandýrýlmýþtýr.
Çok katlý yüksek binalar, taþýyýcý
sistemler ve inþaat teknolojisindeki
geliþmelerle paralel bir geliþme
göstermiþ biri diðerini etkilemiþtir.
Ýnþaat teknolojisinin geliþmesi, çok
katlý yüksek bina yapýmýný kolaylaþ-
týrýrken, bu binalarýn kendine özgü
malzeme ve teknoloji gerektirmesi de
bu alandaki geliþmeleri zorlamýþtýr.
Yüksek binalarýn geliþmesinde
önemli rol oynayan etkenlerden biri
de ekonomik nedenler olmuþtur.
Baþlangýcýndan itibaren hýzlý bir
geliþme gösteren yüksek binalar,
Birinci Dünya Savaþý ve sonrasýndaki
ekonomik krizin etkisi ile duraksamýþ,
ancak daha sonra (özellikle 1960'dan
sonra) ekonominin canlanmasý ile
çok katlý yüksek binalarýn sayýsý ve
yüksekliðindeki artýþýn yanýnda
planlama anlayýþýnda da geliþmeler
ve çeþitlenmeler gözlenmiþtir. Süreç
içinde endüstriye dayalý ekonomilerin
yerini hizmet sektörü temell i
ekonomilere býrakmasýnýn kentin
fiziksel mekanýna yansýmasý yüksek
yapýlar olarak karþýmýza çýkmýþtýr.
Kentin merkezinde yer almak isteyen
çok uluslu þirketler prestij, reklam ve
imaj mekanlarý aramakta ve bunun
için yüksek yapýlara yönelmek-
tedirler. Bu baðlamda çaðdaþ yüksek
yapýlarýn yüksekliðini belirleyen
nedenler artýk teknik ya da teknolojik
geliþmelerden çok, alýcýnýn satýn
alma gücüne dayanýr hale gelmiþtir.
Günümüzde yüksek yapýlarla ilgili
olarak devam eden tartýþmanýn ana
ekseni bu tür yapýlarýn gerçekleþtirilip
gerçekleþtirilmeyeceði deðil, kentin
içinde nerelerde yer alacaðýdýr.
Metropol kentlerin kaçýnýlmaz
gerçeklerinden biri olan yüksek
yapýlarýn kentlerin tarihinden ve
coðrafyasýndan gelen, hem fiziksel
Yüksek Yapýlar'da
Elektrik Mühendisliði-1
“Yüksek Yapýlara Genel Bir Bakýþ”
Türkiye’nin Ýlk Gökdeleni / Kýzýlay Emek Ýþhaný (1965)
Dünyanýn Ýlk Gökdeleni/Þikago(1885)
35emo izmir þubesi eylül 2010
araþtýrma
emo izmir þubesi36eylül 2010
mekanda hem de belleklerinde yer
etmiþ olan siluetlere saygýlý bir duruþ
sergilemeleri gerekmektedir. Bu
aktarýmlarýn baþarýlý bir þekilde
yapýlabilmesi, diðer bir deyiþle kente
ait olan ve geçmiþinden bugüne
ulaþan özgün yapýnýn sonraki
nesillere geçirilmesi için önemli
araçlar da kent planlama disiplini
içinde alýnan kararlar ve buna baðlý
olarak geliþtirilen politikalardýr.
Çaðdaþ kentlerde giderek artan bir
sayýda bulunmakta olan yüksek
yapýlar da bu türden kontrol meka-
nizmalarý içinde düþünülmelidir.
2-Türkiye'de Yüksek Yapýlarýn
Geliþimi:
Ülkemizde çok katli yapi uygu-
lamalari ilk olarak 1950'lerde günde-
me gelmistir. Bu gecikmenin ardinda
Türkiye'nin önemli bir deprem
kusaginda yer almasi etkin bir rol
oynamistir. Ancak zamanla artan
gereksinimler, arsa degerlerinin
yükselmesi, gelisen yapim tekno-
lojileri ülkemizde de yüksek binalarin
yapimini hizlandirmistir .
Türkiye'de gökdelen sayýla-
bilecek ilk yüksek yapý Ankara'da
Kýzýlay Meydaný'nda yapýlmýþ olan
Kýzýlay Emek Ýþhaný'dýr. 1959–1965
yýllarý arasýnda inþa edilen 24 katlý ve
76 metre yüksekliðindeki bu yapý, o
tarihlerde halk tarafýndan “Gökdelen”
adýyla anýlmýþtýr.
Geçen elli yýlý aþkýn sürede,
ülkemizde ortalama bina yüksekliði
ve buna paralel olarak þehirleþmiþ
arazi üzerindeki yapý ve insan
yoðunluklarý artmýþtýr. Buna karþýlýk,
doksanlý yýllara kadar, 13-14 katý
aþan bina sayýsý çok sýnýrlý kalmýþ ve
bunlar da Ankara ile Ýstanbul'da
yapýlmýþtýr.
Türkiye'de 2000'li yýllarda
yeniden ivme kazanan yüksek
yapýlarýn üretilmesi, mevcut
planlara aykýrý olarak, ayrýcalýklý
imar haklarý elde ederek, plan
tadilatlarý yapýlarak süregelmiþtir.
Türkiye'nin þehir merkezleri
genellikle eski yerleþimlerin yer
aldýðý bölgeler olduðundan, bu
bölgelerde yapýlan yüksek yapýlar
mevcut kent dokusu ile aykýrý
düþmekte, ayrýca trafik, enerji gibi
alt yapý sorunlarý doðurmaktadýr.
Bir dönem baþlayan uygulama ile,
yüksek yapýlarýn yoðunlaþma talebi
olduðu bölgeler “Turizm Alaný ve
Turizm Merkezi” ilan edilerek, imar
yetkisi yerel yönetimlerden alýnarak
merkezi yönetime verilmiþ, özellikle
kent merkezlerindeki bu “Turizm alan
ve merkezlerinde yüksek yapýlarýn
hýzla yükseldiði görülmüþtür.
Öte yandan yüksek yapýlar, çok
sayýda karmaþýk problemler içeren,
ileri teknoloji gerektiren, tasar-
lanmasý önemli bir bilgi ve deneyim
gerektiren yapý tipleridir. Günümüzün
bu önemli ve vazgeçilmez yapý tipinin
Ülkemizde yüksek yapýlarla ilgili geniþ bir terminoloji olmamakla birlikte belediyelerin imar yönetmeliklerinde yüksek
yapý tanýmý karþýmýza çýkmaktadýr.
Ýzmir Büyükþehir Belediyesi Yüksek Yapýlar Yönetmeliði'ne göre yüksek yapý, genel olarak yakýn ve uzak çevresini, fiziksel çevre, kent dokusu ve her türlü kentsel altyapý
yönünden etkileyen bir yapý (bina) türüdür. Son kat tavan döþeme kotu 30,80 metreyi ve/veya bodrum kat dahil olmak üzere toplam kat adedi 13'ü aþan (13. kat hariç)
yapýlar yüksek yapý olarak kabul edilmektedir.
Bursa Büyükþehir Belediyesi Ýmar Yönetmeliði'nin 15. maddesinde de bu taným kullanýlmýþtýr. 28 Eylül 2006 tarihinde yayýmlanarak yürürlüðe giren Ýstanbul
Büyükþehir Belediyesi Ýmar Yönetmeliði ile bu yükseklik 60,50 metreye çýkartýlmýþtýr.
Yüksek yapý tanýmýna,19.12.2007 tarihli Resmi Gazete'de yayýmlanan,“Binalarýn Yangýndan Korunmasý Hakkýnda Yönetmelik”inde de rastlanmaktadýr ki bu taným;
“Bina yüksekliði 21,50 mt.'den fazla veya yapý yüksekliði 30,50 mt.'den fazla olan binalar yüksek yapý olarak kabul edilir” þeklindedir .Bu taným itfaiye araçlarýnda
kullanýlan hava merdivenine göre yapýlmýþtýr ve bu merdivenlerde tam açýlmýþ uzunluk 15 – 41 metre arasýndadýr.
Ýstanbul Karaltýsý (Silüeti)
araþtýrma
37emo izmir þubesi eylül 2010
Türkiye'de geliþmesinde en çok
tartýþýlan, projelerin çeþitli etkenlere
göre nasýl denetleneceði, yarar ve
sakýncalarýnýn nasýl belirleneceði ve
deðerlendiri leceði konularýdýr.
Türkiye' de, kimi yüksek yapýlarýn
hukuk dýþý ve halk iradesini hiçe
sayan uygulama yöntemleriyle inþa
edildikleri görülmektedir. Bu tür
yüksek yapýlarýn kentlideki olumsuz
etkisi büyüktür. Bu durumda yerel
yönetimlere büyük sorumluluk
düþmektedir. Yerel yönetimin kentli
adýna da bazý fýrsatlarý yakala-
yabilmesi ve bu yöntemle ileriye
dönük bir adým atmasý gerek-
mektedir.
3- Yüksek Yapýlarda Mühen-
dislik Yaklaþýmý:
Ülkemizde son yýllarda yüksek
yapý tanýmýna uyacak türden
binalarýn sayýsýnda önemli derecede
artýþ yaþanmaktadýr. Geliþen tek-
noloji ve artan gereksinimler gele-
neksel bina yapým ve düzenlerinin
aþýlmasýný zorunlu kýlmakta, “akýllý
bina” olgusunu ön plana çýkar-
maktadýr.
Giderek hýzlanan bilgi ve iletiþim
çaðýna baðlý olarak yüksek yapýlarýn
kapasite, þekil ve fonksiyonlarý da
eskisine göre çok daha karmaþýk
bir hal almýþtýr. Günümüzde bina-
lar eskiden olduðu gibi beton,
çelik, cam gibi statik bileþenlerden
deðil ona çok daha fazla deðer
katan elektrik elektronik ve yazýlým
katmanlarýndan oluþmaktadýr. Bu
durum inþaat mühendisliði disiplinin
yanýnda birçok farklý disiplinlere ait
bilgi gereksinimini de beraberinde
getirmiþtir. Bu tür binalarýn yapýlmasý,
yönetilmesi baþka bir bilgi ve yetkinlik
konusudur. Yüksek yapýlar, tasarým
aþamasýndan kullanýma kadar çok
çeþitli alt sistemler ile bunlarýn
tasarým ve üretimini üstlenen
disiplinleri uyum içinde bir araya
getiren son derece titiz bir çalýþmayý
gerektirmektedir.
Ülkemizde son on yýldýr sayýsý
gün geçtikçe artan çok katlý yüksek
yapýlaþmanýn saðlýklý bir kentleþme
süreci içerisinde olabilmesi için
gerekli önlemler alýnmalýdýr. Çaðdaþ
kentlerin geliþimini yönlendirmek ve
kontrol etmek bu kentlerin gelecek
kuþaklara saðlýklý bir biçimde
aktarmak için kaçýnýlmaz bir sorum-
luluktur. Küresel sermayenin sýnýr
tanýmayan ve önüne çýkan herþeyi
deðiþtiren gücünün kent mekanýn-
daki simgesi olan yüksek yapýlar da
böylesi bir kontrol mekanizmasýnýn
dýþýnda düþünülemez.
Yüksek yapýlarýný belirli birtakým
politikalar çerçevesinde gerçekleþ-
tiren kentler, bu yapýlarýn inþa edildiði
alanlarý birer kentsel proje bölgesi
olarak ele almakta ve ona göre
tasarýmlarýný yapmaktadýrlar. Böyle-
likle, tek tek ve birbirinden baðýmsýz
bir biçimde ortaya çýkan binalar
yerine belirli bir planlama süreciyle
ortaya çýkmýþ, birbirleriyle komþuluk
iliþkisi kurabilen, kente ve kentsel
yaþama pozitif katkýlarý olan, kent
siluetini bozmayan yüksek yapýlar
gerçekleþtirilmektedir.
Kaynakça :
*Metropollerde Prestij Göstergesi
Olarak Yüksek Yapýlar-Aslý Doðan-
Yayýmlanmamýþ Yüksek Lisans Tezi
M.S.G.S.Ü/Fen Bilimleri Enstitüsü-2008
*Çok Katl ý Yüksek Yapýlarýn
Tasarýmýna Etki Eden Faktörlerin
Ý r d e l e n m e s i - H . S e l e n a K ý r k a n -
Yayýmlanmamýþ Yüksek Lisans Tezi-
D.E.Ü/ Fen Bilimleri Enstitüsü-2005
/Öncü, A.- Weyland, P.- Mekan,
Kültür, Ýktidar” Küreselleþen Kentlerde
Yeni Kimlikler- Ýletiþim Yayýnlarý-2007
“MEKÂN, ÝKTÝDAR, KÜLTÜR” ÝLÝÞKÝSÝ”
“Küreselleþmenin simgesi haline gelen yüksek binalarýn ayrýcalýðý, “akýllý” korunma sistemleriyle donanmýþ, cam yüzeyleri ayna gibi çevreyi yansýtan-ama içini
göstermeyen “kilitli” binalar olmasýdýr. Bu binalarýn kokudan, sýcaktan, soðuktan, gürültüden, yalýtýlmýþ ikliminde çalýþanlar, çokuluslu bankalarýn, pazarlama
þirketlerinin, borsa ve finans kurumlarýnýn uzman kadrolarý pencerelerinden yaþadýklarý kenti ayaklar altýnda serilmiþ bir manzara fotoðrafý gibi seyredebilirler. Suni
olarak aydýnlatýlan ofislerde, hiç açýlmayan pencerelerin ana fonksiyonu da budur. En dipte bütün gününü paravanlar ardýnda bilgisayar ekranýna bakarak geçiren
elemanlardan, en tepede müstakil odasýndan tüm kenti kuþbakýþý seyreden þirket yöneticilerine kadar uzanan bu hiyerarþide çalýþanlarýn ortak paydasý, yaþadýklarý
metropolün günlük keþmekeþinden mecazi ve gerçek anlamda soyutlanmýþ olmalarýdýr. Yüksek kulelerin simgelediði kapalý/korumalý mekânlar ofis binalarý ile sýnýrlý
deðildir. Beþ yýldýzlý otellerden gurme restoranlara, havaalanlarýnýn“vip” salonlarýndan kilitli sitelere kadar geniþ bir yelpazeyi kapsamaktadýr. Büyük kent dokusu içinde
küçük cepçikler oluþturan “küresel mekanlar, metropoller arasý bir biliþim-ulaþým aðýyla birbirine kenetlenmiþtir. Küresel mekan zincirinin
kapalý devre içinde çalýþan, eðlenen, yolculuk edenler için dünyanýn farklý köþelerinde yer alan büyük metropoller –deðiþen panoramik
manzaralarý dýþýnda-hep birbirine benzer. Yüksek kulelerin gölgesinde süre giden sýradan kent yaþamý, yüzer-gezer kalabalýklarýn, yarý
iþsizliðin, “enformel” iliþkilerin hüküm sürdüðü bir keþmekeþ olarak algýlanýr. Küresel iktidarýn doruklarýndan aþaðýya bakýnca, tarihsel
zaman ve mekandan soyutlanmýþ tek tip bir “yerel” görünür. Dünya çapýnda dalga dalga yayýlan neo-liberal politikalarýn dayattýðý iktisadi
ve sosyal koþullar, zaman ve mekan farký tanýmaksýzýn tüm metropolleri toplumsal ve kültürel kutuplaþmaya doðru götürmektedir. Bir
yanda giderek zenginleþen küresel kozmopolit bir zümre, diðer yanda sürekli fakirleþen, fakirleþtikçe kendi içinde ýrk, dil, din, din,
kümelerine bölünen yerel kalabalýklar.”
Öncü, A.- Weyland, P. Mekan, Kültür, Ýktidar” Küreselleþen Kentlerde Yeni Kimlikler, Ýletiþim Yayýnlarý