z ’nin ekidir z sosyalist isci · 2zsosyalist iþçizsayý: 324 geçen hafta tuzla...

12
sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 324 16 Mayýs 2008 1 YTL Türkiye bir kabus ülkesi. Hiçbirimizin hayatýnýn deðeri yok. Darbeciler istediklerini yapýyor. Egemen sýnýfýn programýný uygulayan AKP yeni-liberal poli- tikalarý acýmasýzca uyguluyor. "Sol" ana muhalefet partisi CHP ýrkçýlýðý savunuyor. Faþist MHP bir kenarda iktidar koltuðuna oturmak için bekliyor. Bu tabloda iþçiler, gençler, kadýnlar, fakirler, Kürtler, azýn- lýklar, bu ülkenin çoðunluðunu oluþturan ezilen ve sömürülen yýðýnlar yok. Onlarýn istekleri, talepleri, arzu- larý, hayalleri yok. Çoðunluk için sadece sefalet, kalitesiz bir yaþam ve bazen de ölüm var. Bu kabusa son vermek zorun- dayýz. Çözüm yeni bir solda. Sýradan insanlarýn kendi kaderlerine sahip çýkmasýnda. Çürümüþ elitlere karþý kitlelerin yaratýcý inisiyatifinin açýða çýkarýlmasýn- da. 1 Mart 2003' te Irak tezkeresini meclisten geçirtmedik. 23 Ocak 2007'de Hrant'ýn arkasýndan Hepimiz Ermeniyiz diyerek yürüyerek korku rejimini temelinden sarstýk. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde savaþa, darbeye, ýrkçýlýða, yeni- liberalizme karþý sokakta bir seçenek yarattýk. Ufuk Uras ve Baskýn Oran için 110 binden fazla oy aldýk. Gücümüzün farkýnda olmalýyýz. Eðer bu ülkenin ezilenleri bir- leþmeyi baþarýrsa, onlarý bir- leþtirebilen yeni bir sol siyasete damgasýný vurursa gerçek bir deðiþimi yaratabiliriz. Kaybedecek zaman, kaçýrýlacak fýrsat yok. Yeni bir sol partiyi, yeni bir emekçi muhalefetini birlikte inþa edelim. antikapitalist 21. yüzyýlda iþçi sýnýfý Devrimin öznesi neden iþçi sýnýfýdýr? Ýþçi sýnýfý küçülüyor mu? Türkiye: Günümüzde iþçi sýnýfý 15-16 Haziran: Ýþçilerin sahneye çýkýþý sosyalist iþçi’nin ekidir Patronlardan itiraf Ankara Ticaret Odasý'nýn yayýn- ladýðý araþtýrma Türkiye'de emekçi sýnýflarýn yaþadýðý sefaleti çarpýcý bir þekilde ortaya koyuyor. 10 milyon 871 bin 672 kiþi açlýk sýnýrýnýn altýnda yaþýyor. 52 milyon bin 252 kiþi ise öncekilerden biraz daha þanslý, yoksulluk sýnýrýnýn altýnda yaþa- maya çalýþýyor. Ailelerin yüzde 15'inin açlýk sýnýrýnýn altýnda yaþadýðý ATO araþtýrmasýnýn bir baþka çarpýcý verisi. Patron örgütü ATO'nun araþtýr- masýnýn sonuçlarý ekonomik büyümenin toplumlun büyük çoðunluðuna yansýmadýðýný ortaya koyuyor. IMF bastýrýyor IMF Türkiye Masasý Þefi Giorgianni sona eren stand-by anlaþmasýnýn yerine gelecek yeni düzenlemenin bir an önce yapýl- masýný istedi. Bakan Mehmet Þimþek hükümetin IMF ile ayný fikirde olduðu söyledi. Dünyada IMF ile benzer bir programý yürüten baþka devlet kalmadý. Borçlarýný kapatan ülke- ler bir daha IMF ile çalýþmak istemediklerini açýkladý. Ancak AKP önceki hükümetler gibi IMF'nin yolunda yürümekte ýsrar ediyor. Stand-by anlaþmasý son- rasý yürürlüðe girmesi istenen düzenlemeler Türkiye'de yeni- liberal ekonomik politikalarýn radikal bir þekilde sürdürülmesi- ni planlýyor. Gerçekleri açýklayýn! Gazeteci Zihni Çakýr'ýn Kod Adý Darbe adlý kitabýnda yayýmladýðý belgeler gazete manþetlerinde yer bulmaya baþladý. Sabancý suikasti devletin isti- hbarat birimleri tarafýndan gerçekleþtirilmiþ. Genelkurmay'ýn karþýsýndaki üst geçit darbe koþullarýný ya- ratmak için bombalanacakmýþ. Genelkurmay yakýn geçmiþte HADEP ve ÖDP ile ittifak kur- mayý planlayan CHP'yi de fiþlemiþ. Önce Nokta'nýn yayýmladýðý Darbe Günlükleri, ardýndan Ergenekon operasyonu ile ele geçirilen ve devlerin güvenlik birimlerinin damgasýný taþýyan bildiriler. Kurum ve þahýslar- dan gelen yalanlamalar dýþýnda hiçbir soruþturma yok. Hangisi gerçek? Hangisi yalan? Kim kimin için çalýþýy- or? Türkiye'nin yakýn tarihine iliþkin gerçekler halkla pay- laþýlmadan darbe karanlýðý giderilemeyecek. Yeni bir emekçi hareketini inþa etmek için Yeni bir sol parti Füze kalkanýna hayýr! Türkiye ile ABD arasýnda yürütülen gizli pazarlýk sonucu Polonya ve Çek Cumhuriye- ti'nde sonra Türkiye'ye de füze kalkaný sistemi kurulacak. Amerikan basýný bunu iþliyor, ama gizli pazarlýklar yürüten hükümet bu bilgiyi kendi halkýndan gizliyor. Gizlemekte haklýlar! Bu ülkede yaþayanlarýn büyük çoðunluðu ABD emperyalizmin, iþlediði insanlýk suçlarýndan, savaþtan nefret ediyor. Ayný ölçüde Ýsrail'den de. Hükümet ise ABD isteði doðrultusunda Ýsrail'i korumaya ve düþman ilan edilen Ýran'ý vurmaya ayarlanmýþ füze kalka- ný sistemini güle oynaya kabul ediyor. Füze kalkaný sistemi Ortadoðu'da yeni savaþlara yol açabilecek bir tehdit. Üstelik nükleer silahlarýn kullanýlabile- ceði savaþlara! Savaþ karþýtlarý Bush'un kalka- nýna karþý mücadele etmek, hükümeti halka sormadan attýðý bu adýmdan geri çevirtmek zorunda. 3 çocukta ýsrarlý "Bizim muhafazakar siyaset anlayýþýmýzda merkeze aileyi koyduk. Aileyi yok etme anlayýþýna karþýyýz." Baþbakan bu sözlerle her kadýnýn 3 çocuk doðurmasý açýklamasýnýn arkasýnda durduðunu tekrar vurguladý. Baþta kadýn örgütleri olmak üzere bu sözler büyük tepki toplamýþtý. Ancak baþbakan iþçi- leri dinlemediði gibi kadýnlarý da dinlemiyor. Bush gibi Recep Tayyip Erdoðan’da kadýnlarý eve hapsetmeyi, onlarý sadece doðurganlýklarýyla görmeyi ve toplumsal rollerini yeni iþ gücü üretmekle sýnýrlamayý sa- vunuyor.

Upload: others

Post on 15-Oct-2019

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

sosyalist isciDEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SAYI: 324 16 Mayýs 2008 1 YTL

Türkiye bir kabus ülkesi.Hiçbirimizin hayatýnýn deðeriyok.

Darbeciler istediklerini yapýyor.Egemen sýnýfýn programýný

uygulayan AKP yeni-liberal poli-tikalarý acýmasýzca uyguluyor.

"Sol" ana muhalefet partisi CHPýrkçýlýðý savunuyor.

Faþist MHP bir kenarda iktidarkoltuðuna oturmak için bekliyor.

Bu tabloda iþçiler, gençler,kadýnlar, fakirler, Kürtler, azýn-

lýklar, bu ülkenin çoðunluðunuoluþturan ezilen ve sömürülenyýðýnlar yok.

Onlarýn istekleri, talepleri, arzu-larý, hayalleri yok.

Çoðunluk için sadece sefalet,kalitesiz bir yaþam ve bazen deölüm var.

Bu kabusa son vermek zorun-dayýz.

Çözüm yeni bir solda. Sýradaninsanlarýn kendi kaderlerinesahip çýkmasýnda. Çürümüþ

elitlere karþý kitlelerin yaratýcýinisiyatifinin açýða çýkarýlmasýn-da.

1 Mart 2003' te Irak tezkeresinimeclisten geçirtmedik.

23 Ocak 2007'de Hrant'ýnarkasýndan Hepimiz Ermeniyizdiyerek yürüyerek korku rejiminitemelinden sarstýk.

22 Temmuz 2007 seçimlerindesavaþa, darbeye, ýrkçýlýða, yeni-liberalizme karþý sokakta birseçenek yarattýk. Ufuk Uras ve

Baskýn Oran için 110 binden fazlaoy aldýk.

Gücümüzün farkýnda olmalýyýz.Eðer bu ülkenin ezilenleri bir-

leþmeyi baþarýrsa, onlarý bir-leþtirebilen yeni bir sol siyasetedamgasýný vurursa gerçek birdeðiþimi yaratabiliriz.

Kaybedecek zaman, kaçýrýlacakfýrsat yok.

Yeni bir sol partiyi, yeni biremekçi muhalefetini birlikte inþaedelim.

antikapitalist 21. yüzyýlda iþçi sýnýfýDevrimin öznesi neden iþçi sýnýfýdýr? Ýþçi sýnýfý küçülüyor mu?Türkiye: Günümüzde iþçi sýnýfý 15-16 Haziran: Ýþçilerin sahneye çýkýþýsosyalist iþçi’nin ekidir

Patronlardan itirafAnkara Ticaret Odasý'nýn yayýn-

ladýðý araþtýrma Türkiye'deemekçi sýnýflarýn yaþadýðý sefaletiçarpýcý bir þekilde ortayakoyuyor.

10 milyon 871 bin 672 kiþi açlýksýnýrýnýn altýnda yaþýyor.

52 milyon bin 252 kiþi iseöncekilerden biraz daha þanslý,yoksulluk sýnýrýnýn altýnda yaþa-maya çalýþýyor.

Ailelerin yüzde 15'inin açlýksýnýrýnýn altýnda yaþadýðý ATOaraþtýrmasýnýn bir baþka çarpýcýverisi.

Patron örgütü ATO'nun araþtýr-masýnýn sonuçlarý ekonomikbüyümenin toplumlun büyükçoðunluðuna yansýmadýðýnýortaya koyuyor.

IMF bastýrýyorIMF Türkiye Masasý Þefi

Giorgianni sona eren stand-byanlaþmasýnýn yerine gelecek yenidüzenlemenin bir an önce yapýl-masýný istedi. Bakan MehmetÞimþek hükümetin IMF ile aynýfikirde olduðu söyledi.

Dünyada IMF ile benzer birprogramý yürüten baþka devletkalmadý. Borçlarýný kapatan ülke-ler bir daha IMF ile çalýþmakistemediklerini açýkladý. AncakAKP önceki hükümetler gibiIMF'nin yolunda yürümekte ýsrarediyor. Stand-by anlaþmasý son-rasý yürürlüðe girmesi istenendüzenlemeler Türkiye'de yeni-liberal ekonomik politikalarýnradikal bir þekilde sürdürülmesi-ni planlýyor.

Gerçekleriaçýklayýn!

Gazeteci Zihni Çakýr'ýn KodAdý Darbe adlý kitabýndayayýmladýðý belgeler gazetemanþetlerinde yer bulmayabaþladý.

Sabancý suikasti devletin isti-hbarat birimleri tarafýndangerçekleþtirilmiþ.

Genelkurmay'ýn karþýsýndakiüst geçit darbe koþullarýný ya-ratmak için bombalanacakmýþ.

Genelkurmay yakýn geçmiþteHADEP ve ÖDP ile ittifak kur-mayý planlayan CHP'yi defiþlemiþ.

Önce Nokta'nýn yayýmladýðýDarbe Günlükleri, ardýndanErgenekon operasyonu ile elegeçirilen ve devlerin güvenlikbirimlerinin damgasýný taþýyanbildiriler. Kurum ve þahýslar-dan gelen yalanlamalar dýþýndahiçbir soruþturma yok.

Hangisi gerçek? Hangisiyalan? Kim kimin için çalýþýy-or?

Türkiye'nin yakýn tarihineiliþkin gerçekler halkla pay-laþýlmadan darbe karanlýðýgiderilemeyecek.

Yeni bir emekçi hareketini inþa etmek için

Yeni bir sol parti

Füze kalkanýnahayýr!

Türkiye ile ABD arasýndayürütülen gizli pazarlýk sonucuPolonya ve Çek Cumhuriye-ti'nde sonra Türkiye'ye de füzekalkaný sistemi kurulacak.

Amerikan basýný bunu iþliyor,ama gizli pazarlýklar yürütenhükümet bu bilgiyi kendihalkýndan gizliyor.

Gizlemekte haklýlar! Bu ülkedeyaþayanlarýn büyük çoðunluðuABD emperyalizmin, iþlediðiinsanlýk suçlarýndan, savaþtannefret ediyor. Ayný ölçüdeÝsrail'den de.

Hükümet ise ABD isteðidoðrultusunda Ýsrail'i korumayave düþman ilan edilen Ýran'ývurmaya ayarlanmýþ füze kalka-ný sistemini güle oynaya kabulediyor.

Füze kalkaný sistemiOrtadoðu'da yeni savaþlara yolaçabilecek bir tehdit. Üsteliknükleer silahlarýn kullanýlabile-ceði savaþlara!

Savaþ karþýtlarý Bush'un kalka-nýna karþý mücadele etmek,hükümeti halka sormadan attýðýbu adýmdan geri çevirtmekzorunda.

3 çocukta ýsrarlý"Bizim muhafazakar siyaset

anlayýþýmýzda merkeze aileyikoyduk. Aileyi yok etmeanlayýþýna karþýyýz." Baþbakanbu sözlerle her kadýnýn 3 çocukdoðurmasý açýklamasýnýnarkasýnda durduðunu tekrarvurguladý.

Baþta kadýn örgütleri olmaküzere bu sözler büyük tepkitoplamýþtý. Ancak baþbakan iþçi-leri dinlemediði gibi kadýnlarý dadinlemiyor.

Bush gibi Recep TayyipErdoðan’da kadýnlarý evehapsetmeyi, onlarý sadecedoðurganlýklarýyla görmeyi vetoplumsal rollerini yeni iþ gücüüretmekle sýnýrlamayý sa-vunuyor.

2 sosyalist iþçi sayý: 324

Geçen hafta Tuzla ter-sanelerinde bir gemininmakine dairesinde gerçek-leþen patlama sebebiyle 1iþçi hayatýný kaybetti, pekçok iþçi yaralandý. Bu sonölüm ile son sekiz ayda 19iþçi hayatýný kaybetmiþoldu. 2000 yýlýndan beri ise33 iþçi hayatýný kaybetti.

Tersanelerde çalýþmakoþullarý insanlýk dýþý, iþçi-lerin ezici çoðunluðuasgari ücrete çalýþtýrýlýyor.Sigortasý yapýlmayan pekçok iþçi var. Bu iþkolundasendikalýlýk düzeyi çokdüþük. Ýþverenler hiçbirþekilde çalýþanlarýn iþkazalarýnda hayatýný kay-betmesini önleyecek ted-birleri almaya yanaþmýyor-lar. Bütün denetimlerdenbir þekilde kurtulmayýbaþarýyorlar.

Koþullar çok kötü olmasý-na raðmen bölgedeyaþayanlar için nerdeysetek çalýþma olanaðý olantersanelerde iþçiler her anpatlamaya hazýr bir bombagibi.

Ölümler önlenebilirSon yaþanan kaza üzerine

açýklama yapan Ýþ Saðlýðýve Güvenliði GenelMüdürü Kasým Özer tepkitopladý.

Özer TBMM araþtýrmakomisyonuna yönelik yap-týðý bilgilendirmedeTuzla'da ölümlerin çokolmadýðýný, köyden yenigelmiþ iþçilerin cahilliðin-den kaynaklandýðýný, ayrý-ca metrekareye düþen iþçisayýsý arttýðý için ölüm-lerinde arttýðýný söyledi.

Ayný açýklamada 2000-2007 yýllarý arasýnda tüm

sanayi iþkollarýnda 621 biniþ kazasýnýn meydanageldiði ve 9 bin 63 kiþininöldüðü söylendi. Ölümnedenlerinin baþýndayüzde 34'lük oranla yük-sekten düþmenin geldiði,bunu yüzde 22 ile trav-malar, yüzde 14.6 ilebunaltý, bayýlma ve kriz,yüzde 8 ile baþ travmasý,yüzde 7 ile zehirlenmeninizlediði söylendi.

Her nedense söz konusukiþi 19 kiþinin ölümünüküçük bir ayrýntý gibi

görürken mazeret olarakda 9 bin 63 kiþininölümünü gösteriyor. Bumantýk anlaþýlýr ya da akýlalýr deðil. Tam da özrükabahatinden büyükdenilen þey bu olsa gerek.

Oysa bu ölümlerin çokbüyük çoðunluðu iþvere-nin alacaðý önlemler ileengellenebilir.

Bu önlemler alýnmýyor,çünkü iþverenler buönlemler için harcayacak-larý parayý insan hayatýn-dan daha deðerli görüyor.

Hükümet ve devlet içinçalýþan bürokratlardaiþverenlerden yana tavýralýyor.

Limter-Ýþ Genel BaþkanýCem Dinç ise bu zihniyetikýnadý. Türkiye de ter-sanedeki çalýþmakoþullarýnýn Çin, Pakistanve Bangladeþ ilekýyaslandýðýný, oysaAlmanya'da 49 yýlda 1kiþinin bile ölmediðinianlatan Dinç, ölümlerinönlenebilir olduðunusöylüyor.

Þiþecam'dagrev kararý

Cam, Çimento,Seramik ve ToprakSanayi Ýþçileri Sendikasý(Kristal-Ýþ) toplu iþsözleþmesigörüþmelerinde anlaþ-ma saðlanamadý.Kristal-Ýþ Þiþecamgrubundaki 11 þirkettegrev kararý aldý; kararý9 Mayýs'ta iþvereneteblið etti.

10 Ocak'ta baþlayangörüþmelerin sonun-cusu 5 Mayýs'ta yapýldý;sosyal haklar, saatücreti, iþe giriþ ücreti veiyileþtirmelerle ilgilianlaþma olmadý.Kristal-Ýþ, iþverensendikasýnýngörüþülebilir tekliflerlemasaya gelmediðinisöylüyor.

Grev kararý Þiþecamgrubuna ait PaþabahçeCam Sanayi ve TicaretA.Þ. (Kýrklareli fab-rikasý ve Mersin fab-rikasý), Anadolu CamSanayi A.Þ. (Topkapýfabrikasý, Mersin fab-rikasý, Çayýrova fab-rikasý),Trakya CamSanayi A.Þ. (Trakyafabrikasý,TrakyaOtocam Fabrikasý,Trakya Mersin fab-rikasý, Cam Ýþleme veKaplamalý CamlarFabrikasý), Cam ElyafSanayi A.Þ. iþyerlerindeçalýþan yaklaþýk 5 bincam iþçisini kapsýyor.

Sendikayaüye oldulariþten atýldýlar

Deri-Ýþ'e üye olduklarýiçin iþten atýlan 40DESA iþçisi, þirketinÝstanbul Sefaköy'dekimerkezi önünde yaptýk-larý eylemde sendikalýolmaktan vazgeçmeye-ceklerini söyledi.

Nisan sonunda iþtenatýlan iþçiler, üzer-lerindeki polis baskýsýnýda protesto etti. DESAiþçileri Düzce'de fabrikaönünde bekliyor.Sendika yöneticileri veiþçiler sýk sýk polisbaskýsý ile karþýya kalý-yorlar.

DESA en büyük deriþirketlerinden biri. Ýþçi-ler açlýk sýnýrýnýn altýn-da ücret alýyorlar.Mesaileri sabaha kadarsürüyor.

Ýþçilerin mücadelesineTürk-Ýþ, KESK ve DÝSKdestek veriyor.

Eðitim-SSen'ekadýn baþkan

Eðitim-Sen'in haftasonu gerçekleþen 3.Olaðan GenelKurulu'nda yeni yönetimbelli oldu. YönetimeZübeyde Kýlýç Öztürk,Mehmet Bozgeyik, SerpilAçýl Özer, MehmetToðan, Mustafa Ecevit,Gülçin Ýspert, SayýmGültekin seçildi.Zübeyde Kýlýç ÖztürkEðitim-Sen'in yenibaþkaný. KESK içerisindeTüm Bel-Sen BaþkanýVicdan Baykara'dansonra 2. kadýn baþkanseçilmiþ oldu. Yeniseçilen yönetimde henüzgörev daðýlýmý yapýl-madý.

Sosyalist Ýþçi yeniEðitim-Sen yönetimineönümüzdeki dönemdebaþarýlar diler.

Hepimizi SSGSSyasasýnýn geçtiði budönemde sýcak günlerbekliyor.

Yakýn zamandasendikalar yasasýndadeðiþiklikler gerçekleþe-cek. Toplu görüþme-sözleþme hakkýný kazan-mak için gerekli olaniþkolu bazýnda yüzde 10barajý kalkýyor. Farklýsektörlerde örgütlenensendikalarýn ayný fede-rasyon-konfederasyonçatýsý altýnda birleþmeolasýlýðýný ortaya çýkaranyeni yasal düzenlemelerbekleniyor.

Eðitim-Sen KESK'in enbüyük örgütü, bütüneylemlerde eðer Egitim-Sen kalabalýk ise eylem-lerin büyük olduðunuhepimiz biliyoruz.KESK'in gerçek bir grevörgütleyebilmesi içinEðitim-Sen'in gerçektengreve çýkmasý gerekiyor.

Yeni yönetimin alacaðýtutum bütün bugeliþmelerin ýþýðýndaoldukça belirleyici ola-cak.

Malatya'da ZirveKitapevi'nde 18 Nisan2007'de 3 kiþiyi katledensanýklardan CumaÖzdemir ve iki gardiyanhakkýnda, cezaevine simkart soktuklarý gerekçe-siyle açýlan davada beraatkararý çýktý.

Mahkeme sanýklarýnifadesini bile almaya gerekduymadan beraat kararýnýverdi. Sim kart sanýðýntakým elbisesinde bulun-muþtu. Bu mahkemenin ilkihmali deðil.

Malatya katliamýnýn

soruþturma aþamasýnda dapek çok ihmal yaþandý.Sanýklarýn hareketlerininizlendiði hastaneningüvenlik kamera kayýt-larýnýn silindiði belirlen-miþ, mahkemece dikkatealýnmamýþtý. EmreGünaydýn'ýn kendisine,"Misyoner faaliyetlere 'dur'de, sana devlet desteðisaðlarýz" diyen VarolBülent Aral'ýn 'Cinayetinperde arkasýný biliyorum'dediðini iddia ettiðidilekçesi ciddiye alýn-mamýþtý.

Ayrýca MalatyaBaþsavcýlýðý'na ulaþan birsuç duyurusunda, Üsteð-men H.Ý.'nin, M.Ü. adlýkomutanýn telkiniyle, R.A.adlý öðretim üyesiylekonuþtuðu, öðretimüyesinin de Günaydýn'ýkatliama azmettirdiði belir-tildi. Askeri savcýlýkçasoruþturulan H.Ý.'ninkatliam soruþturmasýndakamera sisteminideðiþtirmeklegörevlendirildiði açýðaçýktý. Sanýklarýn sadeceüzerlerinde bulunan tele-

fonlara iliþkin araþtýrmayapýldý. Son 6 ayda toplamyüzden fazla farklý telefonnumarasý kullanan 5sanýðýn diðer numaralarýaraþtýrýlmamýþtý.

Emniyetteki ifadesindeyaptýðý suçlarý itiraf eden,diðer sanýklar tarafýndanelebaþý olduðu söylenen,tüm bulgularýn iþaret ettiðiEmre Günaydýn ifadedeðiþtirdi. Hiçbir þey hatýr-lamadýðýný, olaya karýþ-madýðýný ve cinayetlerigeçirdiði þoktan dolayýgörmediðini söyledi.

Malatya katliamý davasý:

Ýhmaller zincirine yeni halkalar

Kâr hýrsý can almaya devam ediyor

Tuzla’da cinayeti durdurun!

Paranýn diniimaný yok

AKP'ye karþý "biz kaçkiþiyiz" kampanyasýnýörgütleyen TuncayÖzkan'ýn baþýnda olduðuKanaltürk el deðiþtirdi.

Kanaltürk'e CHP'ninusulsüz para aktardýðýiddialarýnýn ortaya çýk-týðý ve AnayasaMahkemesi'nin soruþtur-ma baþlattýðý birdönemde satýþýn gerçek-leþmesi hayli ilginç.

Kanal'ýn yeni sahibiBergama'da altýn arayanþirket Koza Ýpek Grubu,Fetullah Gülen'e yakýn-lýðý ile biliniyor.

Kanaltürk çaðrýsýylayapýlan son eylemKazdaðlarý'nda altýnaranmasýna karþýÇanakkale eylemiydi.Koza HoldingTürkiye’de siyanürlealtýn arayan þirketlerinbaþýnda geliyor.

Ýnternette

devrimci

antikapitalist

adres

ww.dsip.org.tr

yayýnda!

sayý: 324 sosyalist iþçi 3

sosyalist isciDarbe gündemdendüþtü mü?

Bir süredir yeni darbe haberleri gelmi-yor. Ergenekon soruþturmasý durdu gibi.Yeni unsurlara, yeni iliþkilere ulaþýlmýyor.Ergenekon ile Susurluk arasýnda iliþkikurulmuyor. Ýki kuvvet komutanýnýndarbe hazýrlýðýnýn üstüne gidilmiyor.Bölünmüþ Kýbrýs’ýn Rum ve Türk liderleriumutla çözüm ararken TSK’dan önceGenelkurmay baþkaný, ardýndan gelecek-teki Genelkurmay Baþkaný ve þimdikiKara Kuvvetleri Komutaný Kýbrýs’agiderek çözümsüzlük demeçleri veriyor.Kürt savaþý ise derinleþtirilmeye çalýþýlý-yor. Kýsacasý darbe havasý bütün aðýrlýðýile sürüyor.

Açýk ki AKP uzlaþmaya çalýþýyor.Uzlaþarak siyasal krizi bitirmek veyayavaþlatmak istiyor. Böyle yaparak ege-men sýnýfýn desteðini tazelemek istiyor.

AKP yanýlýyor. Darbe yapmak isteyen-lerin görece baðýmsýzlýðýný ve egemensýnýfýn programýna pek de aldýrmadýk-larýný, egemen sýnýfýn ise kendisini þu andaAKP ile laik bürokrasi arasýnda açýk, netbir tercih yapmak zorunda hissetmediðinigörmüyorlar. Ýstikrarý laik, ulusalcýmuhalefetin zeminine kayarak elde etm-eye çalýþýyorlar. Egemen sýnýfa bu yollauzlaþmacý olduklarýný, istikrarý korumayadevam edebilme yetenekleri olduðunugöstermeye çalýþýyorlar.

Bu koþullar devrimci sosyalistler için çokönemli olanaklarý öne çýkarýyor.

Þimdi hýzla yeni bir sol odaðý kurmakgerekiyor. Bu sol odak büyük emekçiyýðýnlarýn güvenebileceði bir örgüt olmakzorunda. Yani herkes için demokrasiyisavunan, katýksýz bir biçimde emekçi hak-larýnýn yanýnda yer alan, savaþa veemperyalizme karþý net bir tutumu olanve bütün bunlarý sokakta savunan birörgüt olmalý.

Darbeye karþý çýkmaya devam etmek,acil demokrasi savunusu son dereceönemli. Bundan kýl payý bir sapma bilesolun emekçi yýðýnlar gözünde iþe yara-maz bir noktaya düþmesine neden olacak-týr. Zaten bu nedenle büyük emekçi yýðýn-lar sola kuþku ile bakmakta, yanýna sokul-mamaktadýr.

Darbeler emekçilerin yaþamýný 1960’danberi etkilemektedir ve bu nedenle emekçiyýðýnlar bir kez daha generallerin yaþam-larýna müdahale etmesine karþýdýrlar.

Bugün emekçi yýðýnlar için siyasigeliþmeler ekmek-peynir mücadelesikadar önemlidir. AKP tercihinin en önem-li nedeni budur. Bu tercihi dini nedenlerebaðlayanlar büyük bir yanýlgý içindedir vebu yanýlgý onlarý emekçiler karþýsýndaçaresiz bir konuma düþürmekte.

AKP’nin kapatýlma davasýnýn sonuçlan-masýna kadar darbe süreci ortadan kalk-mayacak. AKP kapatýlýrsa darbeciler zaferkazanmýþ olacaklar. Kapatýlmazsa baskýsürecek.

Bize düþen ise bir yandan darbecilerekarþý mücadele diðer yandan ise AKP’ninyeni liberal saldýrýlarýna karþýmücadeledir. Bu iki mücadelenin birleþti-rilmesi sol için bir çýkýþ kapýsýdýr.

Bu zeminde kurulacak yeni bir kitleselsol parti kendisini sosyal demokrat olarakyutturmaya çalýþan CHP’nin tabanýndanolduðu kadar AKP tabanýndaki emekçileriçin de bir çekim merkezi olacaktýr.

Darbeciler karþýsýndaki ikircikli tutumlarise emekçi yýðýnlarýn sola kuþku ile bak-maya devam etmelerini yol açacaktýr.

Öyleyse darbeye hayýr!Acil demokrasi!

Doðan TARKAN

AKP’nin saðlýk “reformu”na karþýgösterilerle baþlayan ve 1 Mayýs’ýnardýndan daha da hýzlanan ve þiddetle-nen bir tartýþma var: AKP’nindemokratlýðý. AKP için açýlan kapatmadavasý, Ergenekon çetesi ve diðer darbehaberleri, DTP hakkýndaki kapatmadavasý. Bütün bunlar sürerken 1Mayýs’ta AKP’nin hýrçýn, saldýrgan,önceki hükümetleri aratmayan tavrý butartýþmanýn büyümesine, alevlenmesineneden oldu.

Öncelikle þu noktayý saptamakgerekiyor. 1 Mayýs öncesindesendikalarda ve solda 1 Mayýs’taTaksim’e çýkýlacak umudu yükselmiþti.Bunun iki nedeni vardý, birincisi, AKPnin her zamankinden daha fazlademokrat bir görünüme ihtiyacýolduðuna duyulan haklý inanç, ikincisi,Türk’Ýþ’in 1 Mayýs’a katýlma ve tak-sim’de 1 Mayýs yapma tutumu.

Ne var ki bu iki beklenti de AKPhükümeti tarafýndan boþa çýkarýldý.Hükümet alýnabilecek en sert, en keskintutumu aldý. Neden?

AKP egemen sýnýfýn partisi. Egemensýnýf, en büyük patronlar, sanayiciler,banka sahipleri, iç ve dýþ ticareti kontroledenler. AKP herþeyden önce onlarýndesteðine sahip olmak ve bu desteðisürekli kýlmak için çalýþýyor.

Egemen sýnýfýn tek bir partisi yok.MHP, CHP, ANAP vs. Bunlarýn hepsiAKP ile ayný konumda. Birbirlerindengörece farklý politik tutumlarla egemensýnýfa hizmet yarýþýndalar.

AKP’nin onlardan bir büyük farký var.AKP 1971 öncesinde bozulan ve yakýnzamana kadar onarýlamayan egemensýnýf bloðunu yeniden kurdu. Egemensýnýfýn bütün kademelerini yan yanagetirdi. Daha önceleri Anadolu burju-vazisi ve büyük burjuvazi diye sýnýf-landýrýlan kanatlarý birleþtirdi.

AKP bunun yanýnda çok uzunzamandýr hiçbir egemen sýnýf partisininyapamadýðýný gerçekleþtirdi. Merkezikadrolarýnýn önemli bir kýsmý RefahPartisi’nin devamý olan Fazilet Par-tisi’nin de kapatýlmasý üzerine yeni birparti kurmuþlardý. AKP bu kadrolarýnyaný sýra ANAP’tan da önemli bir kadrokazandý ve “yeni” bir parti olarakortaya çýktý.

Bu “yeni” parti hem egemen sýnýfýnhem de halk yýðýnlarýnýn karþýsýnadeðiþim isteyen, bir parti görünümüyleçýktý. Büyük halk yýðýnlarý, orta sýnýflarve emekçiler AKP’yi deðiþimin partisiolarak görürken onu demokrat,demokrasiyi savunan bir parti olarakbenimsediler. Açýk ki AKPRefah/Fazilet’ten kopardýðýnýn çoküstünde bir oy gücüne ulaþtý.

Egemen sýnýf ise AKP’nin geçmiþiylehesaplaþan görünümüne ve kendiönemsediði politik geliþmeleri gerçek-leþtirme vaadine bakarak AKP’yi be-nimsedi.

Burada bir noktanýn altýný bir keredaha çizmek gerekir. Egemen sýnýfýn tekbir partisi yok. Tercihi faþizm oluncayakadar da olmayacak. Yani egemen sýnýfve onun TÜSÝAD vs. gibi önde gelenörgütleri, Koç ve Sabancý aileleri gibiönde gelen temsilcileri için istikrarlý,sürekli bir AKP destekçiliði aramakboþunadýr. Bugün AKP’yi desteklerken,yarýn bir baþka odaðý destekleyen biraçýklama yapabilirler. Ancak eðer ege-

men sýnýfýn en elit kesiminin örgütüolarak TÜSÝAD’a ve TÜSÝAD’ýn prog-ramý denebilecek belgelere bakarsak bubelgelerde ifade edilen politik görüþler-le en çok örtüþen siyasi parti AKP’dir.Bu nedenle AKP’nin egemen sýnýfýnbirinci tercihi olduðunu söylemekmümkündür.

Kürt sorununda savaþ dýþý bir çözüm,Kýbrýs sorununun halledilmesi, AB’yegirmek doðrultusunda ciddi ve kararlýadýmlar atýlmasý TÜSÝAD’ýn bu talep-lerinin temelinde AB’ye girme isteðiyatmaktadýr ve var olan partiler içindeAKP bu talepleri en kararlý biçimdesavunmaktadýr. Bu nedenle egemensýnýf için AKP’nin kadrolarýnýn önemlibir kýsmýnýn Milli Görüþ’çü birgeçmiþten geliyor olmasý önemlideðildir.

AKP kadrolarýnýn Milli Görüþçügeçmiþi sadece bürokrasinin birkanadýný ve o kanadýn siyasi temsilcisiolan CHP’yi ve Türk solunun kemal-izme bulaþmýþ kanatlarýný rahatsýzetmektedir. Bu güçler sadece AKP lider-liðinin eþlerinin türbanlý olmasýna deðilayný zamanda Kýbrýs’ta çözüme, Kürtsorununun çözümünde barýþçý yollarýnbenimsenmesine ve AB’ye girmeye dehýrçýn bir biçimde karþýlar. Bu güçlerinErmeni sorununun gündeme getirilme-sine, Orhan Pamuk’a da hýnçlarý var. Bugüçler Hrant’ýn cenazesine nefretlebakanlar ve hiç deðilse bir kesimiErgenekon’un ya arkasýnda, ya içindeya da destekçisi durumunda.

Dolayýsýyla AKP’ye karþý olanlar asýlolarak AKP’nin egemen sýnýf partisiolduðunu unutarak onun MilliGörüþ’çülüðüne karþý mücadele etmek-teler ve tam da bu nedenle AKP bu türbir muhalefet karþýsýnda halk arasýndadaha da güç kazanmakta. ÇünküAKP’yi samimi demokrat olmamaklaeleþtirenlerin kendileri darbe planlarýyaparak ya da darbe kýþkýrtýcýsý tutum-larý ile demokrasiye karþý çýkýyorlar.

Solun önemli bir kesimi darbe tehdidi-ni göremiyor, görse bile küçümsüyor.Zaman zaman darbeyi AKP’ye tercihedenler çýkabiliyor.

Ýþte bütün bunlar AKP’nin güç kazan-maya devam etmesine yol açýyor.

AKP kapatma davasýna karþý çýk-madan AKP’nin saðlýk “reformu”na

karþý çýkýp emekçileri ikna etmek,AKP’nin kapatýlmasýna karþý çýkmadanDTP’nin kapatýlmasýna karþý çýkmakmümkün deðil.

1 Mayýs’a gelince, AKP kendi adýnahata yapmýþtýr. Bu hata egemen sýnýfýngözüne girmek için yapýlmýþ amasonunda egemen sýnýfýn gözünebatýlmýþtýr. Asýl sorun buradadýr.Ýstikrarý korumak için Taksim’e izinvermeyen AKP bir kere daha sonzamanlarda sýkça düþtüðü çukura birkere düþerek gene istiktrarsýzlýk yarat-mýþtýr.

AKP bir süredir egemen sýnýfýngözüne batmaktadýr, çünkü Kürtsorunu, Kýbrýs, AB’ye üyelik gibi konu-larda vaad ettiði adýmlarý atamamakta,tam tersine giderek laik bürokrasinin veonun siyasi temsilcisi CHP’ninsaldýrýlarý karþýsýnda bocalayarakistikrarsýzlýk odaðý haline gelmektedir.

Bugün egemen sýnýf için en önemliihtiyaç istikrar. Dünya krizinin kapýdabeklediði koþullarda Türk sermayesýnýfý içerde istikrar istiyor ve artýk AKPbunu bir süre önce yapabildiði gibiyapamýyor. Sermaye sýnýfý bu nedenleAKP liderliðinin eþlerinin türbaný ileilgilenmeye baþladý. AKP ile laikbürokrasi arasýndaki mücadele egemensýnýfýn programýnýn kaymasýna nedenoluyor.

Egemen sýnýf AKP’den desteðinitümüyle de çekemiyor çünkü yerine birbaþka alternatif þimdilik yok. CHPistikrarsýzlýðýn sirekli kaynaklarýndanbirisi. MHP ise yeterince güven vericideðil ayrýca bir MHP hükümeti emekgüçlerini derhal karþýsýna alýr ve derinbir istikrarsýzlýk dönemi baþlar. AyrýcaCHP gibi MHP’de AB konusundakararsýz. Bu durumda çözüm yeni birparti veya AKP’nin yeniden istikrarsaðlayabilecek sýçramayý gerçek-leþtirmesi.

Sola gelince AKP’yi “kendisi içindemokrat” olmakla suçlayan sol daaynen AKP gibi davranmakta ve ken-disi için demokratlýk yapmaktadýr.Yukarýda da belirtildiði gibi AKP’ninkapatýlmasýna karþý çýkmadan büyükhalk yýðýnlarýna ulaþmak mümkündeðildir. Aynen ezilen ulusun emekçi-lerine ulusal sorunu atlayarak ulaþýla-mayacaðý gibi.

AKP ve egemen sýnýfAKP bir süredir egemen sýnýfýn gözüne batmaktadýr çünkü Kürt sorunu, Kýbrýs,AB’ye üyelik gibi konularda vaad ettiði adýmlarý atamamakta, tam tersine giderek laikbürokrasinin ve onun siyasi temsilcisi CHP’nin saldýrýlarý karþýsýnda bocalayarak istikrarsýzlýkodaðý haline gelmektedir.

4 sosyalist iþçi sayý: 324

Ali Kemal'in torunlarýHepimizin gözü aydýn! Londra Belediye Baþkaný

artýk bir Türk! Boris Johnson'un saðcý/muhafaza-kâr, ýrkçýlýða varacak ölçüde yabancý düþmanýolmasý önemli deðil elbet. Londra'da yaþayanTürkiyelilerin epeyce bir kesimi Johnson'un damar-larýndaki asil kana güvenerek seçilmesine katkýdabulundu. Yenilen Ken Livingstone ise, bir zamanlarsolcu olup yýllardýr saða kaymakta olan (ve seçimibu nedenle kaybeden), ama göçmenlere ve azýnlýk-lara yakýnlýðý, ýrkçýlýða ve savaþa karþý duruþukonusunda hiç kuþku olmayan bir Ýþçi Partisi üye-siydi. Olsun, yeni baþkan Türk ya!

Roma'da ise, yeni seçilen belediye baþkaný maale-sef Türk deðil, sadece ve basitçe faþist. Geçmiþtefaþist MSI partisinin gençlik kollarý baþkanlýðý yap-mýþ, molotof kokteyli atmaktan hapis yatmýþ, boy-nunda gamalý haç benzeri bir madalyon taþýyanGianni Alemanno, seçilir seçilmez "illegal"yabancýlarý ve çingeneleri Roma'dan sýnýrdýþý etmeplanlarý yapmaya baþladý.

Sorun, sadece Londra ve Roma deðil; Ýngiltere veÝtalya. Ýngiltere'de belediye seçimlerindeMuhafazakâr Parti'nin oylarý %44'e fýrlarken, ÝþçiPartisi'nin oylarý %24'e düþtü. Bir dahaki genelseçimde Muhafazakârlarýn iktidar olacaðý hemenhemen kesin. Ýtalya'da ise, geçen ay Berlusconi'ninseçimleri kazanmasýyla, oldular bile.

Ne oluyor? Avrupa saða mý kayýyor?Bu sonucu çýkarmak için henüz çok erken. Ýki

nedenle.Birincisi, hem Ýtalya'da hem Ýngiltere'de, parla-

menter saðýn niye yükseliyor olduðu çok açýk veseçmenlerin saða kaymýþ olmalarýyla alakasý yok.Ýkincisi, seçimler düzeyinde olup bitenler, toplum-daki eðilimlerin bire bir, güvenilir bir aynasý deðil.Baþka göstergeler baþka olasýlýklara iþaret ediyor.

Ýngiltere'de sosyal demokrat Ýþçi Partisi 11 yýldýriktidarda, Ýtalya'da ise Romano Prodi'nin sol birliðiiki yýldýr hükümetti. Neler yaptýklarýna bakýnca, oykaybetmeleri çok doðal.

Belediye seçimlerinden çok kýsa süre önce,Baþbakan Gordon Brown en yoksullarýn sadece %10vergi ödemesini saðlayan yasayý iptal etti. Aynýgünlerde, evlerini kaybetme tehlikesiyle karþýkarþýya olan on binlerce aile, ayný ekonomik kriz-den etkilenen bankalara milyonlarca sterlin devletparasý akýtýldýðýný izliyordu. Bankalara yardýmedilirken, kamu çalýþanlarýnýn ücret artýþlarýnýn%2'yi geçmemesine çalýþýlýyor. Bu kadar acýmasýz,kör gözüm parmaðýna bir neoliberalizm, en sadýkÝþçi Partisi seçmenini bile bezdirdi.

Roma'da da ayný öykü yazýlýyor. Daha da kötüsü,iki üç yýl öncesine kadar Ýtalya'da Sosyal Forumhareketinin, savaþ karþýtlýðýnýn baþýný çekenRifondazione Comunista iki yýldýr bu öyküyüyazan ve üstelik Afganistan'a asker yollayan birlikhükümetinin içinde. Ýtalyan seçmeni de sol'danumudunu kesti.

Öte yandan, Blair ile Brown'un Ýþçi Partisi'ne sýrtçeviren Ýngiliz iþçi sýnýfý seçim sandýðýnýn haricindegiderek radikalleþme iþaretleri veriyor. Belediyeseçimlerinden tam bir hafta önce, 400 bin öðretmen,yüksek öðretim görevlisi, memur ve belediye iþçisibir günlük grev yaptý. Krizi ve enflasyon tehlikesinibahane ederek hükümet bu kesimlerin ücretlerinisabit tutmaya çalýþtýkça, grevin devamýnýn gelmesimuhtemel.

Hem sosyal demokrat solun, hem neoliberalizminipliði iyice pazara çýktý. Ekonomik krizin etkileriçalýþanlar ve yoksullar tarafýndan iyice hissedilirhale geldi. Solun önündeki fýrsatlar da duruyor;faþistlerin büyüme tehlikesi de yükseliyor. Neyin,ne zaman patlak vereceði belli deðil.

Roni Margulies

GÖRÜÞ

Myanmar'daki felaketküresel ýsýnmanýn yok-sullarý vurduðuna açýk birkanýt. 50 yýldýr iktidardabulunan cunta geçen yýlBudist rahiplerinöncülüðünde baþlayanayaklanmayý kanla bastýr-mýþtý. Sokak gösterilerinebinlerce polis ve askervahþice saldýrmýþtý.

Myanmar'daki cunta,küresel ýsýnmanýnsonuçlarýndan biri olanþiddetli Nargis kasýrgasýsonucu on binlerce insanýnölümüne seyirci kaldý. Dýþyardýmlarý reddetti. Kendihalkýna ise yardým eliniuzatmaya bile gerek duy-madý.

Ýklim felaketleri kapital-izmle birleþince binlerleçarpýlýr bir boyuta ulaþýyor.Azýnlýðýn çoðunluðusömürdüðü ve ezdiði busistem küresel ýsýnmanýnfelaketleri karþýsýnda yok-sullarýn hayatta kalmasýnaizin vermiyor.

Nargis Kasýrgasý sonucugerçekleþen felaketin fatu-rasý her gün daha dakabarýyor. Þimdi insanlarevsiz. Nargis kasýrgasýtaþýdýðý sular Mynmar'ýnen verimli tarým alanýnýyuttu. Açlýk tehlikesi þim-diden belirirken, kirlisuyun temiz suyla karýþ-masý sonucu salgýnhastalýklar kapýda.

Myanmar'ýn baþýna gelen-ler bir çok ülkede yaþayaninsanlarýn baþýna gelebilir.2005'in Eylül ayýndaKatrina kasýrgasý NewOrleans'ý yerle bir etmiþti.Binlerce insan ölmüþ, yüzbinlerce insan evsizkalmýþtý. Kurtarma çalýþ-malarýna ABD ordusu vepolisi katýlmadý. NewOrleans'lýlar kaderlerineterk edilmiþti. Çünkü onlarsiyahtý ve yoksuldu.Yardým çalýþmalarýna katýl-mayan polis ve asker,kendilerine verilen vur

emriyle bankalarý koruyor-du.

Ne Myanmar'daki cun-tacýlara ne de Amerikansüper-zenginlerine kasýr-galar vurmadý. Onlarýnevleri sular altýndakalmadý. Yakýnlarýölmediði gibi aç ve susuzda kalmadýlar.

Yeni-lliberaldönemde CO2'deradikal artýþ

Küresel ýsýnmaya karþýmilyonlarý savunmasýzbýrakan sistem küreseliklim deðiþikliðinin baþlýcasorumlusu.

Sanayileþme öncesindeatmosferde bulunan CO2oraný 280 ünite civarýnday-dý. Sanayi devrimiyle bir-likte 1850'den sonra art-maya baþladý.

60'larda yýlda 1 üniteartan CO2, 80'lerde yýldaünite 1,5 artarken, 2000'denbu yana yýllýk CO2 artýþý 2üniteye ulaþtý.

CO2 artýþý sanayi devri-mi, yani emeksömürüsünün modern fab-rika çatýsý altýnda örgütlen-mesi ile geldi.

C02 artýþýnýn trajiksonuçlar yaratacak boyutaulaþmasý emperyalizm çaðý

olarak anýlan 20. yüzyýldagerçekleþti.

Yeni-liberalizminhakimiyetindeki son otuzyýlda ise radikal bir artýþgösterdi.

Yoksullar bir yandanyeni-liberal politikalarsonucu açlýkla boðuþurken,küresel iklim felaketlerininmaðduru olurken aynýdönemlerde dünya zengin-liði zenginliði arttý. Küreselsermaye palazlandý.

Sýnýf mücadelesiKüresel þirketlerin küre-

sel ýsýnmayý durdurmakgibi bir niyetleri yok. Onlarsu kaynaklarýný parselle-mek, temel gýda ürünleriniEtanol üretmek için yað-malamakla meþgul.

Küresel ýsýnmaya karþýmücadelenin bir sýnýfmücadelesi olduðu artýkgörünür bir gerçek.

Ýklim deðiþikliðini dur-durmak yeni-liberal poli-tikalara son vermek, fosilyakýtlardan vazgeçmek vesürdürülebilir bir toplum-sal örgütlenme yaratmaklamümkün. Bundan çýkarýolanlar ise iþçi sýnýfý, yok-sullar, ezilen ve sömürülenbüyük çoðunluk.

New Orleans 2005 - MMyanmar 2008

Küresel ýsýnmayoksullarý vuruyor

sayý: 324 sosyalist iþçi 5

Siyonizmin önde gelentemsilcilerinden BenGurion'un, 14 Mayýs1948'de Ýsrail Devleti'ninkuruluþunu ilan etmesininüzerinden 60 yýl geçti. 60.yýl kutlmalarý Ýsrail'debüyük etkinliklere sahneoldu. Ýþgal topraklarýüzerindeki 24 saatlik resmianma etkinlikleri büyükgüvenlik önlemleri altýndagerçekleþtirildi. BinlerceÝsrailli askerin ve persone-lin görev aldýðý kutlamalaresnasýnda, ÝsrailParlamentosu BaþkanýDalia Ýtzik yaptýðý konuþ-mada "Ýsrail'in 60 yýllýkkuruluþ tarihinin, büyükbir baþarý hikayesiolduðunu" anlattý.

Ýþin Ýsrail kýsmýndadurum böyle iken Filistincephesinde ise, bütünFilistinlilerin evlerininüzerinde siyah bayraklarve Filistin bayraklarý dal-galanýyordu. Ýsrail'in baþarýhikayesi olarak anlattýðýhikaye 60 yýl önce 700 binFilistinlinin topraklarýndansürülmesiyle baþlamýþtý.Ýsraillilerin baþarý öyküsü,Filistinlilerin "el Nakba"(felaket) dediði ve ulusalyas ilan ettikleri günlebaþlýyor.

Kapitalizmin krizi veYahudi düþmanlýðý

19. yüzyýl sonlarýnda ve

20. yüzyýl baþlarýndaYahudiler yaþadýklarýülkelerde özellikle deAvrupa ve Rusya'da ýrkçýkampanyalara vesaldýrýlara maruz kaldýlar.Özellikle kapitalizminkrizinin derinleþtiðidönemlerde bu saldýrýlarýnboyutu daha da arttý. Busaldýrýlarýn sonucu olarak1880-1929 arasýnda 4 mil-yon Yahudi yerleþikolduðu ülkeyi terk etmekzorunda kaldý. Siyonizmdebu koþullarda Yahudilere"atalarýna binlerce yýl öncevaad edilmiþ topraklarageri dönüþü" önerdi. Buöneri o zaman Yahuditoplumunda pek itibargörmedi. 4 milyonYahudi'den yalnýzca 120bini vaat edilmiþ toprak-lara yani Filistin'e gitti.Büyük çoðunluðu iseAmerika kýtasýna göç etti.

Siyonizminbaþlangýcý

1896'da Fransa'da büyükbir Yahudi düþmanlýðýiçeren Dreyfus davasýnýizleyen, gazeteci TheodorHerzl, 'Yahudi Devleti' adlýbir kitap yazdý. Herzl bukitabýnda Yahudilerin kur-tuluþunun kendi devletleri-ni kurmak olduðunuanlatýyordu. Bu kitapSiyonist hareketinbaþlangýcý oldu. Herlz'e

göre Yahudi Devletiemperyalizmle çatýþmakbir yana onun doðudakivurucu gücü olacaktý.(Herlz'in ismi Ýsrail'de birdaða verilmiþtir. Ve kuru-luþ kutlamalarý oradakisaygý duruþuyla baþlar).

Siyonizm Yahudikatliamlarýnýgörmezden geliyor

Bu dönemde Siyonizm veönde gelen isimleri,Yahudi düþmaný poli-tikalarý görmezden geldi,hatta destekledi. Çünküikna yoluyla Yahudilerivaat edilmiþ topraklarayönlendiremeyeceklerinianlayan Siyonist liderlerzorun ve baskýnýn tek yololduðunu düþündü.Örneðin 1903'te Rusya'daYahudi düþmaný kampan-yanýn üzerine çarýn emriy-le katliam düzenlendi.

Irkçý saldýrýlarda yüzlerceYahudi katledildi. Onlarcayayýn (Yahudi Yidiþdilinde çýkan) yasaklandý.Sadece Rusya'dakiYahudileri yabancý olarakgören bir Siyonist yayýnserbest býrakýldý. Bu yayýn,katliamý planlayan Rusyaiçiþleri bakaný tarafýndanfinanse ediliyordu.

Bütün bu baskýlarakatliamlara raðmenSiyonist hareket,Yahudileri Filistin'e göç

ettirmekte baþarýlý olamadý.Birinci Dünya Savaþý'nýnbitiminde Filistin'de 500bin Arap varken,Yahudilerin sayýsý henüz56 bindi. Bir beþ yýllýksüreçte bu sayý kendiniikiye katladý. 1930'larýnsonunda ise sayý 443 bineulaþtý. Bu rakam 1 milyonFilistinliye karþý hala azýn-lýðý oluþturuyordu.

Nazi katliamý,beklenen fýrsat

Siyonistlere beklemedik-leri fýrsatý veren,Almanya'da Nazilerin ikti-dara geliþiydi. Naziler tari-hin en büyük katliamlarýn-dan birini gerçekleþtirerek,milyonlarca Yahudiyi sis-tematik olarak katlettiler.

Siyonistler ise böyle birkatliamýn vaat edilmiþtopraklara dönüþü hýz-landýracaklarýný düþündük-leri için, tepki ver-memelerinin yaný sýraNazilerle iþ birliði yap-maya çalýþtý.

Dünya Siyonist Örgütü1933 yýlýnda Nazilere karþýmücadele önergesinibüyük oy çoðunluðuylazaten reddetmiþti.

Bu politikalarýn sonucuolarak Siyonist örgütlen-meler Yahudileri, Nazikatliamýndan kurtarmakiçin fonlarýndan tek kuruþkaynak ayýrmadýlar.

Siyonistlerin, Nazisoykýrýmýndan kurtardýk-larý Yahudilerle ilgili tekörnek ise 1953'te yayýn-lanan bir belgeyle ortayaçýktý. Belgeye göre,Yahudileri KurtarmaKomitesi'nden Dr.Rudolph Kastner öndegelen 600 MacarYahudisinin kurtarýlmasýkarþýlýðýnda 800 binYahudi'nin katledilmesiiçin Nazilerle anlaþmayaptý. Anlaþmayý Nazileradýna Adolf Eichmanimzaladý.

Nazi katliamý sonrasý,Siyonizmin 50 yýllýk hayalihýz kazandý. Filistintopraklarýna yerleþmesürecinin bütün planlarýyapýlmýþtý.

Hedef belliydi, Filistintopraklarý üzerinde ikihalk bir arada olmazdý.Araplar baþka ülkeleretransfer edilmek zorun-daydý.

Ta ki tek bir Arap Filistintopraklarý üzerindekalmayana dek. 1936'yagelindiðinde kýrýlan Arapdireniþiyle birlikte Yahudiyerleþimleri hýzla arttý.

Katliamlar üzerinekurulan Ýsrail

10 Nisan 1948'te silahlýSiyonist örgütler Der Yasinadlý Filistin köyünesaldýrdý. Yüzlerce Filistinlikatledildi. 21 Nisan'da iseHayfa kentinde katliamdüzenledi.

Bir iki hafta içinde benzerkatliamlar düzenleyenSiyonistler, Arap toplumu-nun büyük bir paniðekapýlmasýna neden oldular.Yüz binlerce silahsýz,korunmasýz Arap toprak-larýný Siyonistlerebýrakarak yollara düþtü.Gazze'ye, Ürdün'e,Suriye'ye, Lübnan veMýsýr'a yüz binlerceFilistinli göç etmek zorun-da kaldý.

Katliamlar sonucu zorlagöç ettirmenin verdiðizaferle Siyonistler 14 Mayýs1948'te Ýsrail Devleti'ninkuruluþunu ilan etti. Ýþtebu 60 yýllýk süreç, kanlakatliamla kurulmuþ korsanbir devletin baþarý diyeanlattýðý, Filistinlilerin isefelaket diye anlattýklarýkara bir süreç.

Korsan devlet Ýsrail 60 yýldýr suç iþliyor

Siyonizm 60 yýldýrcinayet iþliyor

Lübnan:Genel grevsürüyorçatýþmabüyüyor

Ýsrail'in iþgal giriþi-mine karþý baþarýlý birdireniþe imza atýlanLübnan'da artan gýdave yakýt fiyatlarýnakarþý sendikalar 7Mayýs'ta bir günlükgenel greve gitti.

Grev bütün ülkedehayatý felç etti. Otoyollar kapandý, uçakseferleri durdu, iþyer-leri ve okullarkapandý.

Hükümetin yüzdeellilik ücret artýþýnýkabul etmeyerekgreve çýkansendikalarý, Ýsrail'iniþgal giriþimine karþýdireniþin liderliðiniüstlenen Hizbullahtüm güçleriyledestekliyor.

Hükümet yanlýsýgüçler ise grevlereçok yoðun olaraksaldýrýyor.

Hizbullah güçleri vehükümeti destekleyengüçler arasýndayoðun çatýþmalaryaþanýrken, grevciiþçiler mahallelerebarikatlar kurdular.

Ayrýca hükümet,Hizbullah'ýn kurduðuhaberleþme sisteminede savaþ açmýþdurumda.Hizbullah'ýn gücünükýrmayý planlayanhükümet haberleþmesisteminin denetiminiele geçirmeye çalýþý-yor.

Ýþçilerin hayatýndaen ufak bir iyileþmeyegözünü kapatanhükümet kendinebaðlý saðcý güçlerle veorduyla grevlerin veHizbullah'ýn etkisinikýrmaya çalýþýyor.Lübnan ordusu þim-diden bazý bölgelerekonuþlanarak bir içsavaþýn çýkmasýnýn önkoþullarýna hizmetediyor.

Hafta baþýnda þid-detlenen çatýþmalarsonucu ölü sayýsý 6o’ýgeçti.

Bir çok gözlemciyegöre mevcut çatýþ-malar 1975-1991 yýl-larý arasýndaLübnan’da yaþanan ÝçSavaþ çaðrýþtýrýyor.

6 sosyalist iþçi sayý: 324

Bir yandan yargý darbesivar. Partiler kapatmadavalarýyla karþý karþýya.Bir yandan Türkiye'ninKuzey Irak'a hava harekatýsürüyor, bölge bombalaný-yor. Ayný anda yeni liberalsaldýrýlar sürüyor. Ýþsizlikartýyor, sadece saðlýkalanýnda deðil kentseldönüþümden eðitimindaha da paralý hale geti-rilmesine kadar tümkamusal hizmetlerinözelleþtirilmesi planlaný-yor.

Öte yandan demokrasive özgürlükler alanýndadevletin sopasý daha fazlahissedilir oldu. ABD'ninIrak iþgali hem bölgeülkelerde hem de tümdünyada domino etkisiyaratarak sürüyor. Irak'aÝran'ýn eklenmesi kuvvetlemuhtemel, bir yandan daÝsrail, Filistin ve Lübnanaçýsýndan kanlý bir tehditolmaya devam ediyor.

Ya madalyonundiðer yüzü

Karamsar bir tabloçizmek için elimizde hertürden malzeme var. Yinede karamsarlara kötü birhaberimiz var: Durum bukadar karanlýk deðil!

Umut beslemeye yetecekde artacak kadar direniþvar. Üstelik hem dünyadahem de Türkiye'de.

Sadece direniþ deðil,direnmeye hazýr, fýrsatýnýbulduðu her seferindebaþýný kaldýran bir hareketvar.

Çok kýsa bir süre önceelde ettiðimiz baþarýlarvar. Hemen unutulma-masý, üzerine basa basaanlatmamýz gereken siyasikazanýmlarýmýz var.

Hrant Dink'in ölümüyleverdiði mesajýn toplumdabüyük bir yarýlma yarat-masý gibi örneðin.

Darbecilerin 22 Temmuzseçimlerinde büyük birdarbe almasý gibi örneðin.

Ufuk Uras'ýn baðýmsýzaday kampanyasý ve bukampanyasýn seçimdenzaferle çýkmasý.

Kürt milletvekillerininbaðýmsýz adaylarla seçimegirmesi ve yirmi mil-letvekilliði kazanmasý.

Baskýn Oran'ýn kýsa süreliseçim kampanyasýnda 30binden fazla oy almasý vebu kampanyanýn büyük

bir siyasal çekim merkezihaline gelmesi.

Tuzla'da iþçi ölümlerininsýklaþmasýna tepki olaraktoplumun çok büyük birçoðunluðunun iþçilerdenyana saf tutmasý.

Sonunda yasa geçmiþolsa da SSGSS'ye karþýTürk-Ýþ'in de içindeolduðu geniþ bir hareketinbaþlamasý ve iki saatlikuyarý grevinin yarattýðýetki.

Tüm yasakçý zihniyetinve devlet zorbalýðýnýn 1Mayýs'ta teþhir olmasý.

Bu liste Baþýbüyük'tekentsel dönüþüme yöneliksert direniþten, Hava-Ýþ,Telekom grevlerine kadar,darbecilerin son kozlarýnýparti kapatma davasýylaoynamak zorundakalmalarýndan "HepimizErmeniyiz!" sloganý gibiideolojik olarak çok sertbir karþý çýkýþýn kazandýðýtoplumsal meþruiyete,Kürt sorununda en radikalçözümlerin çok sýkkonuþulmaya baþlan-masýndan, Türkiye'yiKyoto Protokolü'nü imza-lamaya iten hareketekadar bir dizi kazanýmýzvar.

Biraz daha geriye gider-sek, 1 Mart'ta dünyanýnsüper gücü ABD'nin iþgalpolitikalarýna karþý küreselsavaþ karþýtý hareketinaktif bir parçasý olaraksavaþ tezkeresinin meclis-ten geçmesini engelle-memiz çok önemli birkazanýmdý.

Savaþ karþýtý hareketiniçinden çýkan savaþ karþýtýanti kapitalist festivalBarýþarock'ýn beþ senedirTürkiye'deki en etkinlikgençlik organizasyonuolmasýndan baþörtüsününserbest býrakýlmasý içingeliþen harekete kadar,nükleer santrallara karþýmücadeleden çok sayýdabaðýmsýz inisiyatifinsokakta mücadele örgütle-meye baþlamasýndan son 1Mayýs'ta bir çok þehirdegençlerin sokaklara çýk-masýna kadar bir dizigeliþme hareketin umutverici potansiyellerini gös-teriyor.

Tüm dünyadaisyan…

Sorun Türkiye'ylebaþlayýp Türkiye'yle bit-

miyor. Sorun dünyadabaþlayýp dünya sah-nesinde çözümleniyor.Irak halkýnýn ABD'yedireniþi unutulamaz. Budireniþ her gün her saatsürüyor. Afgan halkýABD'ye direniyor. Lübnanhalký Ýsrail savaþ makinesi-ni 2006 yýlýnda durdur-mayý baþardý. Lübnanbugünlerde genel grevlesallanýyor. LatinAmerika'da sol rüzgarBush'un kabusu olmayýsürdürüyor. Seattle'dabaþlayan hareketdünyanýn bir çokülkesinde farklý biçimleralarak sürüyor. Yeni solalternatifler bazý ülkelerdeegemen sýnýflara meydanokuyor. Bazý ülkelerdeatýlan adýmlar yanlýþ poli-tik tutumlarla ve hareketiçinde kitlesel radikal birsolun örgütlenmesindekihýza baðlý olarak geriliyor.

Ama ana eðilim,hareketin sürmesi,mücadelenin kendisinekanal yarattýðýnda baþýný

kaldýrmasý, sahneye çýk-masý ve kapitalizme mey-dan okumasý.

Hareketin her an, herdakika ileriye doðru gide-ceðini düþünmek büyükbir yanýldý.

Hareketin her zamandoðru adýmlarý attýðýnýdüþünmek de öyle.Hareket zaman zamangerileyecek, soluklanacak,zaman zaman hatalaryapýp soluklanma anlarýn-da bu hatalardan derslerçýkartacak.

Önemli olan bu hareketinvar olduðunu bilmek vehareketin örgütlenmesiniilerletmek, hareketinkadrolarýný bir arayagetirmek, hareketin politiksorunlar etrafýnda dahakapsamlý tartýþmalar yap-masýný saðlamak üzerehazýrlanmaktýr.

Ýþçi sýnýfý kýmýldýyorTürk-Ýþ'in hem 1

Mayýs'tan öncekihareketlenmesi hem deönümüzdeki günlerde

yeni liberal saldýrýlarakarþý kýpýrdanmýþ bir iþçihareketinin varlýðý çokönemli bir geliþme.

Emek Platformu'nun biraraya gelmesi çok önemlive her ne pahasýna olursaolsun bu birlik zedelen-memeli.

Ýþçi hareketinin her birdireniþine destek vermek,kendi alanlarýndamücadele eden iþçisýnýfýnýn mücadele birliðinisaðlamak için sokaktaolmak, her bir iþçidireniþinin yanýnda olmakbugün her zamankindendaha önemli.

Yeni liberal saldýrýlarakarþý mücadeleyledemokrasi ve özgürlüklermücadelesini, iþ kazalarýnakarþý mücadeleyle ýrkçýlýðakarþý, 301. maddeye karþýmücadeleyi, kýdem tazmi-natlarýna gasp etmekisteyen IMF'ci zihniyetekarþý mücadeleyle partikapatmalara karþýmücadeleyi birbirinebaðlamak zorundayýz.

Bütün bu mücadeleleriise daha genel bir siyasalkampanyaya, seçim kam-panyasýna baðlamak vehareketin aktivistlerinin ençok önem verdiðimücadelede birlik süreciniörgütlemek zorundayýz.

Bu mücadelelerin birleþe-bileceði tek bir alan var:Sokak! Sokakta mücadele!

Bu mücadeleleri bir-leþtirecek tek bir araç var:Kitlesel, radikal, reformlariçin mücadele eden, mil-liyetçilikle arasýna net birmesafe koyan yeni bir solparti.

DSÝP, tüm gücüyle kam-panyalarýn, mücadelelerinbirbirine baðlanmasý içinmücadele ediyor.

Bu mücadelelerin için-den, kampanyalarýn bir-birine baðlanmasýyla,hareketin aktivistlerininiþçi hareketiyle birleþme-siyle, oluþan birleþikmücadele platformlarýyla,yeni ve kitlesel bir odaðýnoluþacaðýndan hiçþüphemiz yok.

Özgürlük sokaktakazanýlýr

sayý: 324 sosyalist iþçi 7

Recep Aykýn

Her ne kadar son dönemde kamuoyu-nun dikkati petrol kaynaklarýnýn tüken-mekte olduðuna odaklanmýþ olsa da yer-altý ve yer üstü su havzalarýnýn tüken-mesi canlý yaþamý açýsýndan oldukçabüyük bir tehdit oluþturmakta. Üstelikpetrolün yerine koyabileceðimizyenilenebilir enerji kaynaklarý varken,suyun yerine koyacak bir þey yok.Petrolsüz milyonlarca yýldýr canlýlaryaþamlarýný sürdürebilmiþ, oysa susuzsadece birkaç gün dayanabiliriz. Suyunyerine koyabileceðimiz hiçbir þeyolmadýðý gibi besin üretmek içinde bolmiktarda suya ihtiyacýmýz var.

Bireysel düzeyde direk ya da dolaylýbir biçimde günde dört litreye yakýn sutüketirken her gün yediðimiz besinleriüretmek için bunun beþ yüz katýna yaniiki bin litre suya ihtiyacýmýz var.Besinlerin böylesine büyük su yoðunürünler olmasý nedeniyle dünyadakisuyun yüzde yetmiþinin sulamada kul-lanýlmasý þaþýrtýcý deðil. Her ne kadardünyanýn su sýkýntýsý çektiði geniþ kabulgörse de bunun ayný zamanda besinkýtlýðýna dönüþeceði konusunda anlaþ-maya varýlabilmiþ deðil.

Su kaynaklarý azalýyorDünyanýn her yerinde suya olan talep

yeraltý sularýnýn ve nehirlerinsürdürülebilir verimini aþýyor. Artýkdünya nüfusunun yarýsýndan fazlasýnýbarýndýran ülkelerin su düzeyleri düþü-yor. Bunlarýn arasýnda dünya tahýlýnýnyarýsýndan fazlasýný üreten Çin,Hindistan ve ABD var. Düzenli birþekilde artan talep ve su kaynaklarýnýnsürdürülebilir verimi arasýndaki açýkbüyüdükçe su düzeyleri hýzlý bir orandadüþüyor.

Denize ulaþamadan kuruyan nehirlerindurumu ortada. Bunun en iyi örnekleriGüney Batý ABD'deki Büyük KoloradaNehri, Çin'in en büyük nehri olan SarýNehir (Huang), Mýsýr'ýn hayat çizgisiolan Nil, Pakistan'ýn sulama suyununçoðunu saðlayan Ýndus ve Hindistan'ýnkutsal nehri Ganj.

Büyük oranda Etiyopya'da doðan,Sudan ve Mýsýr'dan geçen Nil, Akdeniz'eulaþtýðýnda ince bir dereye dönüþüyor.Mýsýr'da ülkenin varlýðý büyük orandaNil'e baðýmlý. Yaðmur az yaðdýðý içinnehrin bütün suyu kullanýlýyor. Nil'ekomþu olan ülkelerin hükümetlerininsuya göre nüfus politikalarýgeliþtirmeleri beklenir, oysa öyle deðil.Mýsýr'da nüfus bugün 73 milyon 2050yýlýnda 127 milyona çýkmasý bekleniyor.Sudan'ýn nüfusunun iki kat artarak 33milyondan 60 milyona çýkmasý bekleni-yor. 72 milyonluk Etiyopya'nýn nüfusu2050 yýlýnda 172 milyona ulaþacak. Budurum dünyada 269 nehir ve ýrmaðýn enaz iki ülke tarafýndan paylaþýlýyorolduðunun bir örneði.

Salgýn hastalýklar hortladýDünya nüfusunun yüzde 40'ý komþu

ülkeden gelecek suya baðýmlý. Ancaknüfusun önemli bir bölümü Romalýlarýn2000 bin sene önce sahip olduðu temizsu kaynaklarýna sahip deðil.

Birleþmiþ Milletler raporlarýna göre 1milyar insan temiz su içememekte.

2,5 milyar insan, hijyenik ortamlardayaþamýyor.

Her gün 10 bin ile 20 bin çocuk, sadeceyeterli temizlik imkanlarý olan bölgeler-de doðmadýklarý için ölüyor.

Hindistan ve Bangladeþ'te milyonlarcainsan arsenikle kirlenmiþ suyu kullan-makta. 1990 yýlýnda Latin Amerika'daortaya çýkan kolera salgýnýnda 1 milyon-dan fazla insan hayatýný kaybetti. Üstelik

kolera yaklaþýk yüz yýl önce ortadankalktýðý düþünülen bir hastalýkken, 1990yýlýnda yeryüzünde 40 bin kolera vakasýteþhis edildi.

Dünyada her gün 6 bin kiþi tifo, dizan-teri gibi mikroplu su içmekten kay-naklanan hastalýklardan ölmekte.

Yerküreyi paylaþtýðýmýz insanlarýnyüzde 20'si gerçekten bir bardak temizsuya muhtaç durumda. Bir taraftandünyanýn en bol maddesi olan su diðertarafta ise doðanýn bu cömertliðine karþýsuyun adil daðýtýlmamasýndan kay-naklanan, küresel bolluk hikâyelerininortasýndaki paradoks. Oysa temiz veyeterli suya evrensel düzeyde ulaþa-bilmek toplum ve insan hakký için tartýþ-masýz bir önceliktir. Hükümetlerin veyöneticilerin temel görevlerinden biritemiz ve ucuz suya ulaþabilmeyi uygunkýlmaktýr. Ancak 1990'lý yýllardanitibaren özellikle uluslararasý düzeydeyapýlan çeþitli toplantýlarda insanlarýnsuya kolay ulaþýmý gibi evrensel haklaryerine piyasa iliþkilerinin uygulandýðýpolitikalara geçilmiþtir. DünyaBankasý'na göre su kaynaklarýnýn yöneti-mi merkezi yönetim eliyle olmamalýdýr.Merkezi yönetimlere suyun özelleþtiril-mesi gibi konularda gerekli kurumsal vehukuksal konularýn altyapýsýný oluþtu-rulmasý görevi verilmiþtir. NitekimDünya Bankasý politikalarý çerçevesindemerkezi yönetimlerin idaresindeki sukaynaklarý özel þirketlere, mali olaraközerk kuruluþlara ve su kullanýcý birlik-lerine devri programýna bazý LatinAmerika, Asya, Afrika, Doðu Avrupaülkelerinde uygulanmaya baþlanmýþtýr.

DireniþBaþta Dünya Bankasý ve küresel þir-

ketlerce iþlerlik kazanýlmaya çalýþýlanfakat suyun özleþtirilmeleriyle ortayaçýkan olumsuzluklar, özelleþtirme karþýtýhareketlerin güçlü bir þekilde ortaya çýk-masýna neden oldu. Çokuluslu su þirket-lerinin özelleþtirmelerine karþý en ciddiçýkýþ 3. Dünya ülkelerinden gelmektedir.Buna yönelik 2000'li yýllarda orta çýkanbir kaç ülkedeki mücadele bu konudakikarþý koyuþun düzeyini göstermekaçýsýndan önemli örneklerdir.2001 yýlýn-da Güney Afrika'nýn Nkonkobekentinde suyun özelleþtirmesine yönelikmücadele kazanýlmýþ hükümetin þir-ketlerle yaptýðý anlaþma çöpe atýlmýþtýr.2002 yýlýnda Polonya Cumhuriyeti'nin650 bin nüfuslu Ponzan kentinde alýnansuyun özleþtirme kararý durdurulmuþ-tur.

Yine 2002 yýlýnda Paraguay parlamen-tosunun devletin sahip olduðu su kay-naklarýnýn özel bir þirkete devrine karþýmücadelede sendikalar çok önemli rollerüstlenmiþler ve bu özleþtirme planýnreddedilmesini Dünya Bankasý, küre-selleþme ve yeni-liberalizme karþý önem-li bir zafer olarak ilan etmiþlerdir. Sonolarak da Bolivya'da yerli halkýn suyunözleþtirmesine karþý verdiði mücadeleþimdilerde antikapitalist aktivistlerin vetüm dünyanýn izlediði hükümet deðiþik-liðine sahne olmuþ, Eva Morales'i ikti-dara taþýmýþtýr. Küresel sermayeye veonun küresel düzeydeki su yönetiminekarþý koyuþlar, doðal hayatýn varoluþkoþulu olan su kaynaklarýnýn özelleþtir-ilmelerine karþý mücadeleler, DünyaBankasý'nýn politikalarýna karþý konum-lanmakta. Bu konuda mücadele edenbaþka bir Latin Amerika ülkesi olanBrezilya'da olduðu gibi hareketin içinde-ki çevreciler, politik gruplar, çiftçilerhareketin ne kadar çeþitli ve geniþ taban-lý olduðunu ve ayný zamanda eriþilebilirsaðlýklý suyun bir hak, insanlýðýn ortakbir parçasý olduðunu ortaya koymak-tadýr.

Þenol Karakaþ

Proje solda çok sevilen bir sözcük."Bize yeni bir proje lazým" sol içindeyaþanan tartýþmalarda çok sýk duy-duðumuz bir öneri. Bu öneri sahipleriher ne kadar projeyle kast ettiklerininne olduðunu çok net bir biçimde anlat-masalar da bir siyasal mühendislikgeleneði oldukça yaygýn kabul görü-yor. Bu projelerin sonuncusu ise çatýpartisi fikri. DTP en baþta bir dizi partive inisiyatif çatý partisi adýyla yanyana gelmeyi hedefliyor. Bu yan yanageliþin ise nedense büyük bir heyecanyaratacaðý düþünülüyor.

Bu türden projelerde unutulan enönemli yan, tek baþýna yan yanageliþin yan yana gelen örgütlerinkitleleri dýþýnda kimseyi heyecan-landýrmayacaðýdýr. Heyecaný yaratanve geliþtiren öncelikle kazanma duy-gusudur. Kazanma duygusu isesavunulan politikalarýn ve bu poli-tikalarýn eyleme dönüþtürülmesindekiyeniliðin ürünüdür.

22 Temmuz seçimlerinde heyecanyaratan olgu bir yan yana geliþ ya dabir proje deðildi. Baðýmsýz sol aday,baðýmsýz sol ses, ezberleri bozmak,baþka bir meclis mümkün, sloganlarýherhangi bir projeden çok daha güçlübir etki yarattý. Yaratýlan etkininçarpýcýlýðýnýn bir nedeni de kampan-yalarýn yeni olaný temsil etmesi vekazanma duygusuna sahip olmasýydý.Baskýn Oran kampanyasýnda yan yanagelen güçler örgütler deðildi.Aydýnlar, sanatçýlar, bazý siyasi parti-ler ama her hangi bir partiye üyeolmayan binlerce aktivist Baskýn Oranseçim kampanyasýnda çalýþtý.

Proje önerileri her zaman bir formpeþinde koþar, önce biçimi "hallet-meyi" hedefler. Çatý partisi önerisi deönce biçim sorununu çözmeyi hede-

fleyen bir öneri. Hareketi, hareketintaleplerini, hareketin aktivistlerini vekýsa süre önce yaþanan siyasi deneyimleri deðil, önce biçim sorununuçözmeyi hedefleyen bir öneri.

Oysa daha kýsa süre önce 22 Temmuzseçimlerinde en büyük etkiyi yaratanUfuk Uras seçim kampanyasý gerekliolanýn çatý partisi gibi projeler deðil,"sýradan insanlarý" harekete geçiren vedinamizmi sokakta örgütleyen birleþikbir kampanya olduðunu gösterdi. Biryandan Kürt hareketiyle solun kam-panya birliði, bir yandan da çok çeþitlikampanyalarda, savaþa, yeni liberalpolitikalara, küresel ýsýnmaya, ýrkçýlýðakarþý kampanyalarda bir araya gelenaktivistler, bireyler tek bir politikhedef için birleþtiklerinde ve kampan-yalar sokakta yan yana geldiðinde nekadar enerjik bir politik çekim gücüoluþtuðunu hep birlikte gördük.

Bu yüzden önemli olan proje tasarla-mak deðil, süren hareketin ve çokçeþitli kampanyalarýn birliðini saðla-maktýr.

Bu yüzden önemli olan çatý partisikurmak deðil, 1 Haziran "Kürt soru-nuna çözüm" mitingine, ÝncirlikÜssü'nün kapatýlmasý kampanyasýna,301. maddeye, ýrkçýlýða karþý etkinlik-lere, Hrant Dink'in katillerinin duruþ-malarýna, Tuzla'daki iþ cinayetlerine,Emek Platformu'nun eylemlerine, nük-leer santral çýlgýnlýðýna, yerel seçimkampanyalarýna sokakta birleþerek,omuz omuza durarak katýlmaktýr.

Aslolan sayýsýz hareketin aktivist-lerinin örgütleneceði kanallarý sokaktabirleþerek yaratmaktýr. Yeni bir solubu mücadele süreci, bu kampanyalarsüreci, bu kampanyalar arasýndaki bir-lik süreci, sokaktaki birleþik mücadeleyaratacak. Bu yüzden bize proje deðilharekete daha yaygýn bir biçimdekatýlma azmi gerekli.

Çatý partisi nedenyanlýþ bir fikir?

Bir bardak su lütfen!

8 sosyalist iþçi sayý: 324

Cengiz Alðan

Faþist kelimesi, Türkiyesol literatüründe, genellik-le, bu kelimenin içeriðininne olduðuna dair bir bilgi-sizliði sezdirecek biçimdekullanýlýr. Ve yine genellik-le, kelime, siyasal içeriðiyleneredeyse alakasý kalmaya-cak biçimde, kimi duygu-larýn etkisi altýnda dilegetirilir. Bu duygular dagenellikle öfke, nefret,tiksinti (hatta biraz korku)veya bunlarýn birbirleriyleyoðrulduðu duygular olur.

Kendi fabrikasýndabaþlatýlmýþ bir grevi bastýr-mak için çeþitli þiddet yön-temleri (polis, jandarma,çete, vb yöntemleri) kul-lanan bir patronayapýþtýrýlan ilk etiket 'faþist'olur. Herhangi bir kitlegösterisine sert yöntemler-le saldýran polis (ve onunamiri ve müdürü ve valisive içiþleri bakaný vebaþbakaný ve hükümeti vedevleti) faþist ilân edilir.

Daha ileri giderek;oðlunu sýk sýk döven birbaba, solcu olup daçalýþanýna zorla fazla mesaiyaptýran patron (solcuolmayan herkes birazfaþisttir de solcularýn dabazýlarý faþistliðe kayar),karýsýný döven herhangibiri… kolaylýkla faþistaddedilebilir. Þöyle dil-lendirmeler duyarýz bugibi insanlar hakkýnda:"Faþist herif!", "Faþistköpek!". Aslýnda, bir ide-oloji olarak faþizmin,insanlýk âleminin baþýnaaçtýðý belâlara bakýnca, buolumsuz duygularla anýl-masý, bir yandan, olumlubir þey. Ancak siyasal birdeðerlendirme yapýlacakolduðunda, bu duygular,ne yazýk ki bir iþe yaramýy-or. Çünkü 'faþist' ve'faþizm' kavramlarý birsiyasal kategoriyi tanýmla-mak için kullanýlankavramlardýr.

Kime denir faþist?Faþizm kelimesi antik

Roma'da kullanýlan birsavaþ aletinden, 'Fascio(Faþo)'dan geliyor. Bu, birtür balta. Sapýnýn etrafýuzun kamýþlarla çevrilipsýký sýký baðlanmýþ biröldürme gereci. Tek birkamýþýn kolay kýrýlacaðýný,ancak toplu halde ve sým-sýký bir 'birlik' halindedururlarsa dayanýklý ola-caklarýný ima ediyordu bualete takýlan isim. Zatenkelimenin anlamý da 'bir-lik, demet'. Bu anlamýylakullanýlýþý 1870'lerdesosyalistlerin 'sözlüðünde'var. Faþizmin ilk ortayaçýktýðý yer olarak kabuledilen Ýtalya'da (Sicilyaadasý), bir siyasal hareketolarak faþistlerin ilk boy

gösterdiði tarih 1891. Ama tarih sahnesinde,

klasik anlamda, 'faþisthareket' olarak dikkat çek-meleri 1. Dünya Savaþý yýl-larýný buluyor. Ýtalyan'baþbuð' (orada Duce idi veeski sosyalistlerdendi)Benito Mussolini, 1915'teÝtalya'nýn savaþa girmesinisavunurken adý Fasci diazione rivoluzionaria olanbirliklerinin adýný 23 Mart1919'da Fasci Ýtaliani dicombattimento'ya, yanibugüne ulaþan adýyla KaraGömlekliler'e çevirdi. Ýþte'uðursuzluk' o gün baþladý.

1919 seçimlerindemecliste tek bir milletvekil-liði bile elde edemeyen'faþolar', 1920 yaz aylarýn-daki büyük grevlerdekendilerini kanýtlama þansýbuldu. Kurduklarý gönüllüfaþist (evet, adlarý öyle) bir-liklerle, büyük topraksahiplerinin veConfindustria'nýn (sanayisermayesinin koruyucularýteþkilatý) desteðiyle öncegrevci iþçilere, topraksýzköylülere, sonra kýrsal kes-imdeki belediyelere, koop-eratiflere ve iþçisendikalarýna þiddetlisaldýrýlara baþladý.

1922 Þubat ayýndasendikalarýn baþlattýðýgenel grevi faþist birlik-leriyle (yani 'birlik' birlik-leriyle) 3 günde kýrmayýbaþaran lider Mussolini, 24Ekim günü, Napoli'de,Roma'ya "büyük yürüyüþ"yapýlacaðýný açýkladý vebaþbakana bir muhtýraverdi. 28 Ekim'deBaþbakan istifa etti, 31Ekim'de de KaraGömlekliler, törenle (veKral'ýn iktidarýMussolini'ye 'önermesiyle')Roma'ya girdi. Bir ay sonrameclisin kendisine tamyetki vermesini saðlayanMussolini'nin ilk icraatýbizzat 'demokrasiyi yasak-lamak' oldu. 1939'agelindiðinde meclis bileyasaklanmýþtý. Meclisinyerini Fasci ve loncalarýnoluþturduðu meclis aldý.

Tamam da faþistkime denir?

Döneminde en gerçekçideðerlendirmeyi yaptýðýçok sonradan anlaþýlan,Leon Troçki'ninmakalelerinden oluþan,"Faþizme Karþý Mücadele"adlý kitaba ErnestMandel'in yazdýðý önsözdeþöyle bir deðerlendirmevar:

"Herhangi bir otoriterrejimi veya lider mezhebiniveya baskýyý kesin birfaþist rejimle karýþtýrmak,faþizm tehlikesini ciddibiçimde küçümsemekdemektir. Böyle bir tutum,iþçi sýnýfý örgütlerinin birbölümünün ya datümünün hareket özgür-lüðüne çok sert sýnýrla-

malar konulmuþ olduðuyer ve zamanlarda bile buörgütlerin faþizmin yük-seliþine karþý sahip olduk-larý direnme olanaklarýnýkullanmamak ve yoketmek anlamýna gelir".Devamýnda da; "kolukesilmiþ bir adamý kafasýkesilmiþ bir adamla bir tut-maya benzer bu" diyor.

Ýnsanlýk tarihinin tecrübeettiði en sistematik baskýcýrejimi yaratan faþizmibaþka baský rejimleriylekarýþtýrmamak gereðineiþaret etmek için çokyerinde bir saptama. Birþeyin baþýna gelmemesiniistiyorsan ona karþý önlemalmak zorundasýn. Amaöncelikle, baþýna gelecekþeyin gerçekten 'ne olduðu'hakkýnda kesin bilgilere

sahip olmalýsýn. Önünegelene 'faþist' dersen önüneher gelene ayný önlemialmak zorunda kalýrsýn -kigücün ve vaktin yetmez.

Yahu, tamam dakim faþist?

Dünyanýn en büyük faþistpartilerinden birine,MHP'ye; üstelik de onunsokak etkinliðini elegeçirme gayretinde olan vemecliste de (baðýmsýz yada baþka partilerin içinde)temsil edilen ikinci birfaþist partiye, BBP'ye sahipbir ülkede, faþist partilerlistesine, %47 oy almýþ birbaþka partiyi, AKP'yi deeklerseniz geriye yapacaktek þey kalýr: elde avuçtane varsa satýp savýp bir anönce Türkiye ile iliþkileripek de sýcak olmayan birbaþka ülkeye kaçmak.Çünkü o ülkenin sizinkaçtýðýnýz ülke ile iliþkileriçok iyiyse iade edilmeolasýlýðýnýz vardýr.

AKP'yi (de) faþist olarakdeðerlendiren siyasalgörüþe inanacak olursakTürkiye'de insanlarýn %65'i(geçen seçim sonuçlarýnagöre AKP+MHP+BBP =%65) hâlihazýrda faþizmeoy vermiþ demektir. Yanibu ülkede yaþayan her 10insandan 6-7'si faþizmigönülden istiyor, sabahkalkýp sandýða faþizme oyvermeye gidiyor demektir.

Kitlesel bir hareket olarak

faþizm, dünya tarihinde,baþka hiçbir ülkede bukadar oy oranýna ulaþmadýþimdiye kadar, ama ikti-dara geldi. Peki, bu ülkede%65 oy oranýna ulaþmýþolan faþizmin siyasi parti-lerinden en büyüðü olanAKP'nin bir de kapatýlmakistenmesine ne diyeceðiz?Bu olguyu ülkeninantifaþist güçlerinindireniþi olarak mý algýlaya-caðýz? "AKP 1 Mayýs günü'orantýsýz þiddet'i faþistolduðu için uyguladý, onukapatmaya çalýþan devletbürokrasisi antifaþistolduðu için onu kapat-maya çalýþýyor" mu diye-ceðiz?

Bütün faþistler þiddetuygulamaz (Hitler'in kur-maylarý arasýnda silah kul-lanmayý bile bilmeyen,konyak eþliðinde Wagnerdinleyenler de vardý),bütün þiddet uygulayanlarda (zamanýnda, 1968'inefsane örgütü THKP-C'ninüyeleri Ýsrail büyükelçisiEfraim Elrom'u kaçýrýp, birodada kafasýna kurþun sýk-mýþlardý) faþist deðildir.Her kavramý yerli yerindekullanmanýn sayýsýz fay-dasý vardýr.

Not: Bu konuda, yukarýdasözünü ettiðim duygularýnetkisi altýnda, yakýn birzamanda yazýlmýþ bir yazýörneði için, bakýnýz:http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=2571,10,2

Faþist kime denir?

Faþizmin marksist analiziFaþizme karþý doðru bir

mücadele hattý izlemeninyolu doðru bir faþizmanalizden geçiyor. Hertürlü baskýyý, devlet þid-detini faþist olarakgörmek büyük bir yanlýþolur. Her türden burjuvaakýmý faþist olarak nitele-mek gerçek faþisttehlikeyi görememeyi deberaberinde getirir.

Bu iþçi sýnfýna ve ezilen-lere çok pahalýya gelir.

Almanya’da komünstpartisinin yaptýðý bu hata-lar Nazilerin iktidarýnýnönünü açmýþtý.

Troçki, faþizmin mark-sist analizini Almanya,Ýtalya ve Ýspanya’dakideneylere bakarak gerçek-leþtirdi.

Faþizme Karþý Mücadelebaþlýklý derleme faþizmianlamak ve yenmekisteyenler için temel birkitap.

Faþizme karþý mücadele,Troçki, Yazýn Yay., 525sayfa, 20 YTL

Naziler , 1944-446 yýllarý arasýnda Nuremberg Makemeleri’nde yargýlandý. Ancak komünnist vesosyalist iþçilerin yaþamý hakký Nazilerin iktidara geldiði 1933 yýlýný izleyen bir kaç yýl içindeellerinden alýnmýþtý. Nazilerin iktidarý önlenebilirdi. Komünist iþçiler sosyal demokrat iþçilerlebirleþseydi Hitler hem sandýkta hem sokkakta boðulabilirdi. Ancak Alman Komünist Partisi sosyaldemokratlarý da faþist ilaan etti ve asýl savaþý onlara karþý verdi. Ödenen bedel faþizm oldu.

sayý: 324 sosyalist iþçi 9

Funda Baysal

Son bir kaç yýldýr, olumlubir geliþme olarak AdnanMenderes vearkadaþlarýnýn idamedilmesi ile sonuçlanandarbe sürecinden baþla-yarak, 1961, 1971, 1980 dar-beleri, paralelinde solun vesendikalarýn geliþimi çeþitlidizilerle, yazýlarla vstartýþýlýr oldu. O dönemindevrimcilerinin yaþamý,politikalarý merak ediliroldu. En gençlerimizþimdilerde ortalardadolaþan çeþitli efsaneviisimler üzerinden 1968 debütün dünyayý sarsanbüyük hareketin,Türkiye'de yansýmasý olanhareketi ve öne çýkan isim-lerini duyuyor, tartýþýyor.

Ýþin olumlu yaný darbe 50yýllýk tarihin yeni kuþak-lara yaygýnca aktarýl-masýnýn önünü açan kitleiletiþim araçlarýnda butartýþmalarýn gündemegelmesi. Olumsuz yaný iseo dönemin devrimcilerininyaptýðý hatalarý, durduklarýyanlýþ politik zeminitekrarlama ihtimalinin engençlerimiz açýsýndangüçleniyor olmasý.

1920'den 1960'laraTürkiye'de sol

Daha öncesinde çeþitliörgütlenmeler olmasýnaraðmen, 1920'ler den1960'lara kadar en çok bili-nen ve yaygýn örgütlenenTürkiye Komünist Partisioldu. 1961'de Türkiye Ýþçi

partisi (TÝP) kuruldu. 1965genel seçimlerinde TÝPparlamento'ya 15 mil-letvekili sokmayý baþardý.1960 yýllar boyunca odönem üniversitelerde varolan Fikir KulüpleriFederasyonu ve TÝPçevresinde bütün sol,muhalif unsurlar toplandý.FKF o dönemlerde devletinresmi örgütleri olan MilliTürk Talebe Birliði ve ben-zeri örgütlerden gençlerikendi etrafýnda toplamayabaþladý.

Daha sonraki dönemlerdeisimlerini duyduðumuz,Deniz Gezmiþ, MahirÇayan, ÝbrahimKaypakkaya ve hatta DoðuPerinçek FKF ve TÝPiçerinde yer alan öðrencileridi. Bu bileþim içerisindeki tartýþma daha sonraayrýþmalar neden olacakmilli demokratik devrim-sosyalist devrim etrafýndaþekilleniyor idi. Aynýdönemde Yön isimli dergietrafýnda Doðan Avcýoðluve ekibi diðerlerine göredaha açýk bir çizgide , mil-liyetçi-devrimci-kemalistideoloji savunduklarý iddi-asý ile CHP içerisinde birsol kanat yaratmayaçalýþýyor idi.

Bu dönemlerde þimdi heryerde rahatça bulabiliyorolduðumuz, Marks,Engels, Lenin, Rosa, Troçkigibi isimlerin kitaplarýçevrilmiþ deðildi var olanaz sayýdaki çeviri ise elaltýndan yasal olmayanyollar ile daðýtýlabiliyor idi.üstelik orijinal halleriyle

deðil, Sovyet BilimlerAkademisinin ciddi müda-halelerinden geçmiþ, ciddiþekilde orijinal hallerindenuzaklaþmýþ halleriyle.

TÝP içerisinde MehmetAli Aybar ve arkadaþlarýparlamentoda saðlanacakçoðunluk ile iþçilerin ikti-darýnýn, sosyalizmin kuru-labileceðini anlatan geniþkalabalýklar içerisindeörgütlenmenin gereðinivurgulayan bir çizgianlatýr. Yön ekibi ise CHPiçerisinde Kemalistbürokrasi içerisinde yeredinmek ve deðiþimiyukarýdan aþaðýya darbecibir çizgiyle gerçek-leþtirmek gerektiðinianlatýr. TÝP CHP ile arasýnamesafe koyar. YÖN ekibiCHP ve Kemalistbürokrasinin "ilerici"yanýný anlatýr. O dönemTKP saflarýnda önemliisimlerden biri olan MihriBelli'den YÖN ekibinedestek gelir.

TKP için bu çok sürprizbir tutum deðildir. Stalinistbürokrasi bütün 1920'ler-den bu yana TKP'yi kemal-istlerin kurduðucumhuriyeti desteklemeyeyönlendirmiþtir.

1967 yýlýnda Mihri Bellive ekibi tarafýndançýkarýlan Türk Solu dergisibu tartýþmanýn somutlan-masý idi. Bu ekip MilliDemokratik Devrim tezinisavunuyor idi ve YÖN der-gisini çýkaranlar gibiKemalist bürokrasiningerçekleþecek toplumsaldönüþümde önemli bir rol

oynayacaðýný düþünüyoridi. TÝP ise sosyalistdevrim diyor ve iþçi sýnýfý-na vurgu yapýyordu.

Bütün bu tartýþmalargünümüze kadar sürensolun kemalizmden kopa-mamasý, milliyetçi, ulusalcýçizgide ilerlemesinin zemi-nini oluþturuyor.

Ayný dönemdedünya…

Sözü edilen zaman dilimiTürkiye'de de solun geliþi-mini belirleyen dönemdirdoðallýðýyla. 1917'deRusya'da iþçi sýnýfý ayak-lanmasý ile gerçekleþendevrim sonrasýnda iþçisýnýfýnýn kendi örgütleriolan Sovyetler iktidarý elealdý. Lenin'in partisiSovyetler içerisinde çoðun-luðu saðladý. Aynýdönemde 1919'daAlmanya'da benzer birsüreç ile baþlayan ayaklan-ma yenilgiye uðradý, RosaLüksemburg, KarlLiebnecht ve pek çok kiþiöldürüldü. Dünyanýn pekçok yerinde benzersüreçler yaþandý. Sovyetdevrimi yalnýz kaldý.Lenin'in ölümünden sonraSovyetlerde 1920'lerboyunca yaþanan süreç iþçiiktidarýnýn kazanýmlarýnýnyok edildiði vebürokrasinin kolektif birsýnýf olarak iktidara zor ileel koyduðu ve devriminyenildiði yýllardý. Stalin'insözcülüðünde bürokrasidevlet kapitalizmi ile ser-

maye birikimini saðladý.Ayný dönem Marks,

Engels'den beri süregelenmarksizmin temel bakýþaçýsýnýn tahrif edildiði,bürokrasinin iþine geldiðigibi deðiþtirildiði dönemdi.Daha önce lafý bilegeçmeyen tek ülkedesosyalizm olabilir iddiasý,TKP ye önerilenKemalistleri desteklemekgerektiði iddiasý gibi dahapek çok yanlýþ politikasosyalizm adýna uygulan-maya baþlandý. Ayný þey1925-27 arasýnda Çindevrimine önerilmiþ veKomingtang'ýn iþçi sýnýfýiçerinde güçlü bir örgütolan Çin KomünistPartisi'ni yok etmesineneden olmuþ. Tam da bunedenle Mao ve çizgisi öneçýkmýþ ve yeni bir devletkapitalisti geliþmeningerçekleþmesinin önünüaçmýþtý. Tüm dünya,Sovyetler ve Çin'ikomünist olarak görmüþve ilham almýþtýr.1950'lerde Çin ve Sovyetlerarasýnda yaþanan gerilim,dünyada sosyalistlerin desaflaþmasýna neden oldu.Ayný dönem'de 1959'daKüba'da iktidarýn FidelCastro ve arkadaþlarýnýneline geçmesi, dünyayýdeðiþtirmek isteyenlerindönüp baktýðý ve ilhamaldýðý bir bir geliþme oldu.

Deðiþim baþlýyor.Dünya'da ve Türkiye'de

bütün bu politik ortamýn

dengelerini bozan geliþmeABD'nin Vietnam'a müda-halesine karþý 60'lý yýllarboyunca süren savaþkarþýtý hareketin 1968'dezirveye ulaþmasý veberaberinde yaygýn iþçi veöðrenci hareketleriningeliþimi oldu. Ayný süreçTürkiye'de de yaþandý,Deniz Gezmiþ, MahirÇayan, ÝbrahimKaypakkaya ve diðer-lerinin öne çýkmayabaþladýðý dönem benzergeliþmelerle oluþmuþ oldu.1970'de 15-16 Haziran'ýndaiþçilerin sendikalaryasasýndaki deðiþikliðeiliþkin "Disk kapatýlamaz"talebiyle baþlattýðý eylem-ler, (DÝSK 1967'de kurulduve kýsa zamanda büyüdü)o ana kadar Türkiye'deyaþanan en büyük iþçieylemleri haline dönüþtü.1960'lar öncesi ve sonrasýbütün örgütlenmelerin esassorunu dünyayý deðiþtire-cek esas gücün iþçisýnýfýnýn kendi eylemiolduðunu reddetmesi idi.Hareketin zaaflarýný oluþ-turan yanlýþ politik fikir-lerin ana kaynaðý yukarýdaanlattýðýmýz tablo idi.

Bu ise bütün dünyadakapitalizme karþý gerçek-leþmesi muhtemel birdünya devrimin önündekien önemli engel oldu.

Dünya'yý deðiþtirmek içinyola çýkan genç insanlarýnþekillendirdiði 70'lerin sol-unun hatalarýný sonrakisayýmýzda tartýþalým.

Sol efsanelerve gerçekler

15-116 Haziran 1970, DÝSK üyesi kadýn iþçiler yürüyor

15-116 Haziran 1970

10 sosyalist iþçi sayý: 324

Þenol Karakaþ

AKP ve DTP'nin kapatýl-masý ihtimali giderekgüçleniyor. Bu durumdasiyaset sahnesinin çýðýrýn-dan çýkacaðý bir gerçek.Yargýtay darbesi sonucunaulaþýrsa 2009'da gerçekleþe-cek olan yerel seçimleringenel seçimlerle birlikteerkene alýnmasý güçlü birolasýlýk.

Sol bu ihtimali göz önünealarak hazýrlýklarýný hýz-landýrmak zorunda.

Ýlk adýmlar, hemenþimdi atýlmalý!

Bu kez hazýrlýksýzyakalanmamak için ilkadýmlarý þimdiden atmakgerekiyor. Genel seçimlerinhangi tarihte gerçekleþe-ceði bilinemese bile normalkoþullarda 2009'un ilkaylarýnda yerel seçimleryapýlacak.

Yerel seçimlerde bir dizimahalli idari yapýnýnyöneticileri belirleniyor.Ýhtiyar heyetlerindenbelediye baþkanlýklarýnakadar yönetim mekaniz-malarý milyonlarca insanýnçeþitli siyasi kampanyalarakatýlma ve oy verme süre-ciyle belirleniyor. Tümburjuva partileri bu süreceþimdiden hazýrlanýyor. Solda bugünden baþlayaraknasýl bir yerel yönetimanlayýþýný savunduðunu,hangi siyasi talepleri öneçýkarttýðýný, nasýl bir seçimkampanyasý hedeflediðiniplanlamalýdýr ve ilanetmelidir.

22 Temmuz genel seçim-lerindeki gibi geçkalmadan adým atmalýdýr.

Son deneyimlerSolun seçimlere katýlma

süreci seçimlerin tarihikadar eski. Ama en canlýörnek geçen sene yaþanan

22 Temmuz seçim süreci.22 Temmuz baskýn birseçimdi. Darbe koþullarýn-da, ordunun siyaset alanýnýtüm aðýrlýðýyla tehdit ettiðikoþullarda girilen birseçimdi.

Kürt hareketi seçimlerebaðýmsýz adaylarla katýldý.Kürt hareketinin Bin Umutseçim kampanyasýnýn yanýsýra Ufuk Uras ve BaskýnOran da seçimlere baðým-sýz aday olarak katýldý.

Sol partilerin hiçbirisinintek baþýna ciddiye alýn-abilir bir oy alamayacaðýçok açýk olduðundan veortaya çýkan birleþik kam-panya ihtimalinin yarattýðýheyecandan destek alanbaðýmsýz aday kampa-nyalarý çok önemli birdinamizm yarattý.Doðrusunu söylemekgerekirse bu dinamizm,zaten Kürt halkýnýn temsil-cisi olan Kürt adaylarýnbölgedeki seçim kampa-nyasýyla Baskýn Oran veUfuk Uras'ýn seçim kampa-nyalarýnda yaþandý.

Hiçbir ön hazýrlýk olma-masýna raðmen, Ufuk Urasve Baskýn Oran kampa-nyalarý büyük bir heyecanyarattý.

Daha hazýrlýklý olun-abilse, daha birleþik birkampanya hedeflense,uygun adaylar ve uygundemokratik kanallaryaratýlabilse bu iki kampa-nyanýn heyecaný bir çokseçim bölgesinde yaþan-abilirdi.

Yeni olanaseslenmek

Baskýn Oran'ýn tüm seçimkampanyasý "Ezberi boz-mak" sloganýna dayandý.Ufuk Uras ise "Baþka birmeclis mümkün" sloganýy-la, týpký Baskýn Oran kam-panyasýnda olduðu gibison dönemde yeni

hareketi, yeni mücadelebiçimlerini simgeleyen slo-ganlarý kullanarak seçimkampanyasýna yeni birsoluk getirdi. Bu yenisolum yep yeni bir heye-can yarattý.

Her iki kampanya daisteyen tüm aktivistlerinkendi yetenekleriyle kam-panyaya katýlabileceklerikanallarý yarattýðý orandabüyük baþarý kazandýlar.

Seçim süreci darbe gün-lerinde yaþanorken her ikikampanya da darbeye netbir biçimde karþý çýktý.

Her iki kampanya daHrant Dink'in mirasýný

sahiplendi. Irkçýlýða karþýhiç kuþkusuz ses çýkarttý.

Ufuk Uras kampanyasýKürt hareketinin dedesteðini alarak daha geniþbir birlik atmosferi yarattý.Ama Baskýn Oran kampa-nyasý da Kürt sorunundakoþulsuz bir biçimde Kürthareketinin aynýndaolduðunu ifade etmektentek bir saniye geri dur-madý.

Her iki kampanya daemekçi sýnýflarýn, ezilentüm kesimlerin, eþcinsel-lerin, kadýnlarýn, azýnlýk-larýn yanýnda olduðununet bir biçimde ifade etti.

Ýki kampanyanýn ortakbir özelliði de deðiþimisteðini, yeni bir hareket,yeni bir sol isteðini,geleneksel olandan farklý,özgürlükçü, hiyerarþikolmayan, sokakta örgütle-nen, birlik duygusunugüçlendiren, her an kam-panya yapan ve milliyetçi-likle, yurtseverlikle arasýnakeskin bir mesafe koyanbir sol özlemini dilegetirmesiydi.

Yeni olanadevam etmek

Mahalleden Meclise kam-panyasý, seçimlere hazýr-lanmanýn bir aracýndanbaþka bir platform deðil.Seçimlere hazýrlanýrken,Baskýn Oran ve Ufuk Urasseçim kampanyalarýndaaçýða çýkan tüm olumluözellikleri içermeyi hede-fleyen bir kampanya.

Mahalleden Meclise kam-panyasý þimdilik bir imzasitesi üzerindenwww.mahalledenmeclise.org imza sitesi üzerindenimza toplayarak iþebaþladý.Ýmza metninde deifade edildiði gibi, "Özel-likle "Meclise Ufuk Gerek!"kampanyasýnda görüldüðügibi tüm demokratikmuhalif güçleri birleþtiren;IMF'ye, savaþa, küreselýsýnmaya, her türdenayrýmcýlýða karþý kampa-nyalarýn aktivistlerini biraraya getiren; sendikalarý,emek ve meslek örgüt-lerinin ve iki yüzlü burjuvasiyasetinden sýtký sýyrýlantüm emekçilerin desteðiniarkasýna alan bir seçimkampanyasýnýn kazanmagücü olduðunu gördük."

Mahalleden Meclise bubirikimin devam ettir-ilmesini hedefliyor.Türkiye çapýnda yaygýn birseçim kampanyasýnýn, bukampanya sýrasýnda elde

edilecek bir dizi seçimbaþarýsýnýn ama en önem-lisi alýnabilecek yüz bin-lerce oyun solun sahici vekitlesel bir faktör olaraköne çýkmasýna yardýmcýolacaðý çok açýk.

Hazýrlýklarý yapmakzorundayýz. Þimdiden herokulda, her iþyerinde, hermahallede, ilçede ve kuru-labilecek her alandaMahalleden Meclise inisiy-atifleri kurulabilir. Busüreç sadece bir seçimkampanyasýna oy almakiçin hazýrlanma sürecideðildir. Bu, ayný zaman-da, sokakta seçim kampa-nyasý yapmak için, zatensüre giden kampanyalarapolitik bir birleþtirici odaksaðlamak için, birleþikmücadele için en güçlüsiyasal kampanya alanýnýhedef olarak ortaya koy-mak için, darbelere, yeniliberalizme, parti kapat-malara, faþizme, ýrkçýlýða,küresel ýsýnmaya, nükleersantrallara, ABD'nin savaþpolitikalarýna, halklarýnkardeþliðini dinamitleyenher türlü giriþime, karadanya da havadan yapýlantüm harekatlara sokaktayüksek sesle karþý çýk-manýn ve örgütlenmeninplatformudur.

Ýmza sitesindeki perspek-tifi ve yaklaþýmý benim-seyen her bir aktivist þim-diden Mahalleden Mecliseinisiyatifleri kurabilirse,mahalleler ve iþyerlerindeþimdiden kazanmak için,yüzbinlerce oy almak için,sokakta kampanya yap-mak için örgütlenecekinisiyatifler kurulabilir vetartýþmalarsürdürülebilirse hýzlayaþanabilecek siyasalgeliþmelere karþý da hazýr-lýklarýmýzý tamamlayarakmüdahale etme þansýmýzdoðar.

Seçimlerde birlikte mücadele etmek için

Mahalleden meclise

sayý: 324 sosyalist iþçi 11

Aþaðýdan sosyalizm-Kapitalist toplumda tüm

zenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretim araçlarý-na kolektif olarak el koyupüretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-

tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýna karþýsermaye sahiplerini, ege-men sýnýfý korumak içinoluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devlet ge-reklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda bir mücade-lenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkeleriniþçileri ile daima dayanýþ-ma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðini savunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperyalizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareketleri-ni desteklerler.

-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tek birülkede izole olarak yaþaya-maz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalistdeðil, devlet kapitalistidir.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýn enmilitan, en mücadeleci kes-imi devrimci sosyalist birpartide örgütlenmelidir.Böylesi bir parti iþçi sý-nýfýnýn yýðýnsal örgütleri vehareketi içindeki çalýþmaile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlere katýlanherkesi devrimci bir sosyal-ist iþçi partisinin inþasýçalýþmasýna omuz vermeyeçaðýrýyoruz.

sosyalist iþçine savunuyor?

haksýzlýklarý,mücadalenizi,yorumlarýnýzý

bize yazýn

[email protected]

Bursa Uludað Üniver-sitesi'nde geçtiðimiz haf-talarda faþistlerin jan-darmanýn da kýþkýrt-masýyla Kürt öðrencileresaldýrýsýna karþý tepkigecikmedi.

Üniversite þenliklerine'arkadaþýma dokunma'sloganýyla katýlan öðren-ciler saldýrýyý protestokampanyasý gerçek-leþtirdi.

Arkadaþýma dokunmasloganýnýn yazýlý olduðu

tiþörtler bastýrýldý, oku-lun her yerine ayný slo-ganlý çýkartmalarayapýþtýrýldý.

Þenlik boyuncafaþistler ve yaratýlannefret iklimi teþhir edil-di.

Kardeþlik için uçurt-malar uçuruldu.

Halen tutuklu bulunan6 öðrencinin serbestbýrakýlmasý içinmücadele sürüyor.

Uludað Üniversitesi öðrencilerifaþist saldýrganlýðý protesto etti

Arkadaþýmadokunma!

Ankara ÜniversitesiCebeci Kampusu’ndaMülkiye’nin geleneði olanÝnek Bayramý etkinliðininikinci gününde okuldaözel güvenlik görevlileritarafýndan terör estirildi.

Kampusun huzur vegüvenliðini saðlamak içinvar olan "özel güvenlik bir-imi" görevlileri bir öðren-ciye kimliði olmadýðý için-tekme, yumruk atýp,coplarýyla dövdü.Arkasýndan arkadaþlarýnýkurtarmak için yanýnagiden öðrencilere deküfürler ve tehditleryaðdýran güvenlikgörevlilerinin tacizi veattýðý dayak ilk deðil.

Daha önce ayný kampus-da akþam vakti çimlerdeoturan bir öðrenci,görevlinin kafasýna görekoyduðu saatte dýþarýyaçýkmadýðý için saçýndansürüklenerek dýþarýatýlmýþtý. Olaydan iki gecesonra ise okulun bizzatkendi içinde gece yarýsýnakadar açýk olan iþletmesin-den çýkan bir gruba daayný gerekçe ile saldýrmýþ,küfürler etmiþ, telsiziniöðrencinin kafasýnda kýra-cak kadar sertleþmiþti.

Olaydan sonra hemen"itinayla öðrenci dövülür"baþlýklý elle yazýlmýþ birmetin çýkarýldý, þiddetiuygulayanlarýn yanýna karkalmamasý için yaklaþýk100 kiþinin katýldýðý basýnaçýklamasý ve yürüyüþyapýldý.

Dayak atan görevlilerhala okuldaydý, üstelikbasýn açýklamasýnýn bildiri-lerinin olduðu standa

saldýrabilecek denli per-vasýzdý. Okul yönetimi herzaman öðrencinin yanýndayer aldýðý için dayak yiyenve basýn açýklamasý yapan-lara soruþturma açtý.Yetkileri oldukça sýnýrlýolan "ÖGB" çalýþanlarýkendi yakalarýnda kimlikkartlarý yokken hiçbir þek-ilde müdahale hakkýnasahip deðillerken, güven-liðini saðlamakla görevliolduklarý öðrencileresaldýrmakta ve dövmekte-dirler. Ancak gerekçe ne

olursa olsun, güvenlikgörevlileri öðrenci döve-mez!

Bunun yaný sýra sonzamanlarda öðrencilerüzerinde baský mekaniz-malarý arttýrýlmakta.Kampus içine mobesekameralarýnýn yerleþtir-ilmesi ve giriþ-çýkýþkapýlarýna turnikelerintakýlmasý her geçen günöðrencileri sindirmeyeçabalamakta. Bu zihniyetokul içinde yaþayan bin-lerce öðrenciyi asker ya da

mahkum olmaya zorla-makta. Okulda eðitimgören ve orada yaþayanöðrenciler yok sayýlmakta.Eðer her þey öðrenciler içinyapýlýyorsa, bundan nedenöðrencilerin haberi yok?Halbuki görüntülerikaydedilen de, turnikeler-den geçecek olanlar da,güvenlik görevlilerincedövülen de öðrencilerdeðil mi? Öðrencilerin tale-pleri, ihtiyaçlarý görmez-den gelinip, özgürlükleryerine yasaklar dayatýl-

makta. Bu uygulamalaröðrencilerin yanýndadeðildir, baskýcý ve anti-demokratik zihniyetinürünüdür. Bununlamücadele edip kazanmakgerek.

Güvenlik terörü bitsin,turnikeler ve kkameralarkaldýrýlsýn!

Kampusler ne kýþladýr nede biri bizi gözetliyorevidir!

Olamaz dda çünkü üniver-siteler bizim!

Kampus bizimdir!Üniversitelerde özel güvenlik terörüne son!

Özel güvenlik terörü tüm üniversitelerde huzursuzluk kaynaðý. Ankara üniversitesi ööðrencileri gibi Türkiye’nin çeþitli yer-lerinde dönem dönem özel güvenlik birimleerine karþý tepki gösteriliyor. Eylemler yapýlýyor. Sorunu çözmenin yolu bütününivversite öðrencilerinin içinde yer alabileceði bir kampanyanýn inþasýndan geçiyor.

2008 1 Mayýs'ý sonrasýbelki Türkiye tarihinde ilkdefa ilginç tepkiler geliþti.Ana akým medyada bil-hassa Doðan grubu yayýnorganlarýnda "DevletTerörü" gibi bir baþlýk bileatýldý. Daha önce 1Mayýs'larla ilgili olarak,"provakatörler sahnede","Teröristler eylemekatýldý.", "Göstericilerortalýðý yakýp-yýktý " gibiifadeler kullanan birgazete, ne olmuþtu da bir-

den bu kadar radikal birbaþlýk atabilmiþti? Þuhusus çok açýk ki, 1Mayýs'ta yaþanan terör,belirli bir zamandýrsüregiden egemenlerarasýn mücadelenin aracýyapýlmak isteniyor. OysaDoðan grubunun enbüyük gazetesi olanHürriyet'in Genel YayýnYönetmeni ErtuðrulÖzkök, 1 Mart sürecindesokaða çýkan savaþ karþýt-larýný, "manken, solcu,

Ýslamcý ittifaký" diyerekküçümsemiþ ve savaþkarþýtlarýný "gerizekalý"olmakla suçlamýþtý. AKPiktidarýndan TMSF'ninelindeki yayýn kuruluþlarýdahil yeni parsalarkoparamayan Doðangrubu yer yer AKP karþýtýcepheye dahil olmuþtu.

Ýþçi sýnýfý mücadelesiegemenler arasý iktidarkavgasýna alet edilemez.Bizler biliyoruz ki, iþçikarþýtý neo-liberal poli-tikalarý uygulayan AKPhiçbir zaman tutarlý birdemokrat olamaz. Þurasýda bir gerçek ki, bugünAKP'ye muhalefet edendarbeci, statükocu güçlerde hiçbir zaman demokratolmadýlar.

Onur Öztürk

Ýþçi dostlarý ya da timsahlar

Okurmektuplarý

Kocaeli Üniversitesi þenliklerinde küreselýsýnma enine boyuna tartýþýldý.

Çok sayýda öðrencinin katýldýðý toplantýlardaÖmer Madra, Özgür Gürbüz ve Doðan Tarkan

konuþtu.Doðan Tarkan, küresel ýsýnmaya karþý

çözümün emekçilerin mücadeledesindengeçtiðini vurguladý.

sosyalist isciZ Yayýncýlýk ve tanýtým hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Arife Köse Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:

Volkan Tamusta Adres: Caferaða Mahallesi,

Nail Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/Ýstanbul

Baský: Yön Matbaasý, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, B Blok 360 Topkapý, Ýstanbul

Yerel süreli yayýn, haftada bir yayýnlanýrwww.sosyalistisci.org

1 Haziran’da Kadýköy’de tek pankart tek kortej

ARTIK YETER!Kürt sorununda barýþçýl demokratik çözüm istiyoruz

40 binden fazla insan öldü. Ölümler devam ediyor.500 milyar dolardan fazla ppara savaþa harcandý.3 binden fazla köy boþaltýldý, yüzbinlerce insan zorla göçç ettirildi.Bölgesel gelir adaletsizliði doruða çýktý.Savaþ nedeniyle demokratik hhak ve özgürlükler askýya alýndý.Milliyetçilik savaþla beslendi, yeni cinayetlere yöneldi.Savaþý sürdüren komutanlar bile savaþ politikalarýnýn iþe yaramadýðýný kabbul etti.Kürt kimliði ve kültürü üzerindeki yasaklar kaldýrýlsýn!Ýfade özgürlüðünnün önü açýlsýn!Bölgesel eþitsizlikler ortadan kaldýrýlsýn!DTP kapatýlmasýn!

Türk ordusu sýnýr ötesioperasyonlarýna devamediyor. Irak Kürdistan’ýbombalanýyor.Cumhurbaþkaný Gül vebaþbakan operasyonlarýndevam edeceðini, ‘sonuç’almaya çok yakýn olduk-larýný söylüyor.

DTP hakkýnda kapatmadavasý süreci devamederken, barýþçýl çözümyanlýlarýnýn talep ve öneri-leri kulak ardý edilirkensonucun geleneksel devletpolitikasýna devam demekolduðu görülüyor. Bu iseçözümsüzlük demek.

Daðlýca baskýnýnýn ardýn-dan Bülent Ersoy’un“ölüm deðil çözüm istiy-oruz” çýkýþý bir umut yarat-mýþtý. Þimdi halký askerlik-ten soðuttuðu gerekçesiyleyargýlanan Ersoy Kürtsorununa iliþkin kliþe söz-leri bir kenara atmýþ vetoplumun vicdanýnaseslenmiþti. 8 Mart’tayürüyen binlerce kadýn buçaðrýya daha da güçlü birþekilde haykýrmýþtý.

29 Kürt isyanýna karþýdevletin imha ve inkarpolitikasýnýn iflas ettiðiaçýk.

Son isyana karþýyürütülen kirli savaþýnsonucu 40 bine yakýn insanyaþamýný yitirdi. Çoðu “ölüele geçirilen terörist”olarak sýnýflandýrýlanKürtlerdi. Milyonlarcadolar savaþa akýtýldý.Vergilerimiz bombaya,tüfeðe aktarýldý. Türkler veKürtler fakirleþti. Birbirnedüþman edilmek isteneniki halk da ölümlerdenbýktý, usandý.Cumhurbaþkanýnýn ve

baþbakanýn sýnýr ötesioperasyonlara övgüyaðdýran sözleri on yýl-lardýr ayný masalý dinleyenTürkiye toplumu açýsýndanhiç bir þey ifade etmiyor.Kenan Evren ve savaþýnbirincil derecede yöneticisiolan komutanlar bilegeleneksel tutumun iþeyaramadýðýný söylemiþler-di.

Çözümsüzlüðün kendiniderin bir þekilde hisset-tirdiði bugün barýþýn sesiTürk ve Kürt emekçilertarafýndan hep birlikteyükseltilmeden akan kandurmayacak.

Aþaðýdan gelen basýnçþahin politikalarý kuþatýptecrit etmeden barýþ yan-lýlarýnýn talepleri tartýþýl-mayacak.

Türkiye Barýþ Meclisi’ninçaðrýsýyla 1 Haziran’daKadýköy’de gerçekleþlecekyürüyüþ ve miting buyolda atýlmýþ önemli biradým olacak.

1 Haziran’da tek birpankartýn arkasýnda hepbirlikte yürüyeceðiz.

Tek bir sloganý haykýra-caðýz. ‘Artýk yeter, Kürtsorununda barýþçýldemokratik çözüm istiy-oruz’ diyeceðiz.

Bu bir ilk olacak. Siyasive örgütsel farklýlýklar birkenara konacak. Tek birmesaj hep birliktehaykýrýlacak.

1 Haziran’da Kadýköy’debuluþalým.

Kürt sorununda gelenek-sel politikadan usanmýþherkesi bir araya getirelim.Bu adýmý güçlü bir þekildeatarsak çözüme bir adýmdaha yaklaþmýþ olacaðýz.

Türkiye Barýþ Meclisi 7 Mayýs’ta Ýstan-bul’da yaptýðý basýn açýklamasýyla barýþyanlýlarýný 1 Haziran’da Kadýköy’debuluþmaya çaðýrdý.

Türkiye Barýþ Meclise adýna MuratÇelikkan tarafýndan yapýlan açýklamadatek bir pankart, tek bir sloganla yürüy-erek barýþ konsunda siyasi kararlýlýðýnsergileneceði vurgulandý.

Çelikkan’ýn ardýndan kürsüye gelen

KESK Baþkaný Ýsmail Hakký Tombul,TMMOB 2. Baþkaný Hüseyin Yeþil, TTBadýna Nazmi Algan örgütlerinin 1Haziran mitingine desteðini açýkladýlar.

Çok sayýda sendikacýnýn yansýra DTPBaþkaný ve milletvekili Emine Ayna,ÖDP Genel Baþkaný ve milletvekili UfukUras, DSÝP, ÖDP, EMEP temsilcileri,KEG, DurDe ve Küresel BAK aktivistleride basýn açýklamasýna katýldý.

Türkiye Barýþ Meclisi’ni kurulduðugünden beri destekleyen, kapatmadavasýna karþý mecliste DTPlilerlebuluþan, tüm yürüyüþ ve mitnglerde‘ölüm deðil çözüm istiyoruz’ ssloganýnýhaykýran DSÝP herkesi 1 Haziranmitinginde tek pankart altýnda yürüm-eye çaðýrýyor.

Bu adýmýn arkasýný getirmek zorun-

dayýz.Türkler arasýnda savaþ politikaalarýnýn

sorgulanmasýný baþlatmak, bir barýþhareketi baþlatmak zorundayýz. Çözüm-süzlüðün kaynaðý bunun olmamasýdýr.

DSÝP bu yolda atýlan her adýmýn içindeolmaya ve barýþ hareketini inþa etmeyedevam edecek.

1 Haziran’da Kadýköy’e

KESK, TMMOB, TTB 1 Haziran’ý destekliyor DSÝP herkesi barýþý savunmaya çaðýrýyor